print job
Transkript
print job
ISSN 1300-9508 Bakanlık Yayın No : 293 Müdürlük Yayın No : 041 EGE BÖLGESİNDE TARIMSAL AMAÇLAR İÇİN YASAL YOLLARLA ORMAN DIŞINA ÇIKARILAN ALANLARIN KULLANIM SORUNLARI A Research on Usage Problems of The Land Legally Removed from Forest Areas for Agricultural Purposes in Aegean Region (ODC: 913) Dr. Fevzi BİLGİN TEKNİK BÜLTEN NO: 32 TC ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI EGE ORMANCILIK ARAŞTIRMA MÜDÜRLÜĞÜ EGE FORESTRY RESEARCH INSTITUTE İZMİR - TÜRKİYE ÖNSÖZ Çalışma, Ege Bölgesi örneğinde orman niteliğini kaybettiği gerekçesi ile tarımsal kullanımlar için yasal yollarla orman sınırları dışına çıkarılan arazilerde yürütülmüştür. Çalışmanın amacı arazi çıkarımlarının sebep/sonuç ilişkileri içinde ele alınarak irdelenmesi, tarımsal amaçlı arazi kullanımı, arazi kullanım sorunları, çıkarılan arazilerin özellikleri, arazileri kullanan tarım işletmelerinin ve bu tip arazilere sahip köyler ve orman teşkilatı görüşlerinin ortaya konması, arazi kullanım önceliğini belirlemeye yönelik yeni bir metot geliştirilmesi olarak belirlenmiştir. Hazırlanan çalışma, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü’ne de doktora tezi olarak sunulmuştur. Bu araştırmanın her aşamasında büyük katkıları olan ve proje danışmanlığını yürüten Prof. Dr. Osman GÖKÇE’ye, Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü personel ve yöneticilerine, köy muhtarlarına, görüşmelere katılan tarım işletmelerine, orman ve tarım teşkilatı çalışanlarına, oluşturulan jüri heyetlerinde yer alan değerli katılımcılara ayrı ayrı teşekkürü borç bilirim. Çalışmanın ormancılığımıza ve konuyla ilgili tüm kesimlere yararlı olması ve katkıda bulunmasını dilerim. İzmir, 2005 Dr. Fevzi BİLGİN i ÖZ Bu çalışmada, Ege Bölgesi örneği ile yasal yollardan ve tarımsal amaçlar için orman sınırları dışına çıkarılan araziler (2/B) ve bu arazilere sahip köy ve tarımsal işletmeler incelenmiştir. Ayrıca çalışma ile orman teşkilatının arazi çıkarımlarına bakış açıları ve yörelerde yarattığı etkiler belirlenmiş, 2/B arazilerinde ölçüm ve gözlemler yapılmıştır. Tercih/değer biçme esasına ve katılımcılık anlayışına dayalı arazi kullanım önceliğini belirlemeye yönelik bir değerleme metodu geliştirilerek dört köyde uygulanmıştır. Çalışma, bölge genelinde altı orman işletme müdürlüğü ve bu müdürlükler dahilinde örneklenen 40 köy ve 180 tarım işletmesinde yürütülmüştür. Elde edilen verilerle genel istatistiki değerlendirmelerin yanı sıra, işletmelerden alınan bitkisel üretim verilerinden faydalanılarak Brüt Marj (Kısmi Karlılık) analizi yapılmıştır. Anahtar kelimeler: Yasal Düzenlemeler, 2/B Uygulamaları, Yöntem Araştırması, Orman-Halk İlişkileri, Arazi Kullanımı, Ege Bölgesi. ABSTRACT In this study, land which are legally removed from forest boundaries for agricultural purposes (2B), villages and farms having such land have been examined at Aegean Region in Turkey. In addition opinions of the forest organizations on land removing and its effect and some parameters of the land have been determined. A land use priority valuation method has been developed and applied in four villages. The study carried out inside six forest enterprise directorates and 40 villages and 180 farms sampled from these. General statistical assessments have been carried out with obtained data and gross margin analysis has been calculated by using vegetation production data obtained from the farmers. Key words: Legal Forest Regulations, 2/B Implementations, Method Resources, Relationship between Forest and Public, Land Ownership, Aegean Region. ii ÖNSÖZ ÖZ ABSTRACT İÇİNDEKİLER ŞEKİLLER DİZİNİ ÇİZELGELER DİZİNİ 1.GİRİŞ 2. LİTERATÜR ÖZETİ 3. MATERYAL ve YÖNTEM 3.1. Materyal 3.2. Yöntem 3.2.1. Verilerin Toplanması Aşamasında İzlenilen Yöntemler 3.2.2. Verilerin Analizi Aşamasında İzlenen Yöntemler 4. TÜRKİYE’DE ORMAN ARAZİLERİNİN AMAÇ DIŞI KULLANIMI 4.1. Orman Alanlarının Yasa Dışı Yollardan Amaç Dışı Kullanımı 4.2. Orman Alanlarının Yasal Yollardan Amaç Dışı Kullanımı 4.2.1. Orman ve Orman Alanlarına Yönelik Hazırlanan Yasal Düzenlemeler 4.2.2. Anayasal Değişiklikler ve İkinci Madde Uygulamaları 4.2.2.1 Anayasal Değişiklikler 4.2.2.1.1. 1961 Anayasası 4.2.2.1.2. 1982 Anayasası 4.2.2.2. 6831 Sayılı Orman Kanunu İkinci Madde Uygulamaları 5. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA 5.1. Arazi Karnesi Yoluyla Elde Edilen Bulgular 5.2. Köy Tanıtım Anketleri Bulguları 5.2.1. Köylerin Genel Yapısı 5.2.2. Köylerin Ormanlarla Olan İlişkileri 5.2.3. Köylerin Orman Dışına Arazi Çıkarımı (2/B) Konusunda Görüşleri 5.3. Çiftçi (İşletme) Anketleri Bulguları 5.3.1. İşletmelerin Genel Yapısı iii Sayfa No i ii ii iii v vi 1 4 7 7 7 7 11 12 12 13 13 16 16 16 17 20 25 25 31 31 37 38 40 40 5.3.2. İşletmecilerin Arazi Varlıkları ve Arazi Kullanım Şekilleri 5.3.2.1. .İşletmelerin 2/B Arazileri ve Kullanım Şekilleri 5.3.3. İşletme Arazilerinde Bitkisel Üretimde Verim ve Seçilmiş Bazı Bitkisel Ürünlere Ait Brüt Marjlar 5.3.4. İşletmelerin 2/B Arazileri İle İlgili Bulgular 5.3.4.1. 2/B Arazilerinin Kullanımı ve Verim Değişimleri 5.3.4.2. 2/B Arazilerinde Karşılaşılan Sorunlar ve Alınan Önlemler 5.3.4.3. 2/B Arazilerinin Geleceğine Bakış Açıları 5.3.4.4. 2/B Arazilerinin Fiyatlandırılması ve Devir Şartları 5.4. Orman Teşkilatı Çalışanlarından Elde Edilen Bulgular 5.4.1. 2/B Çalışmalarının Orman Suçlarına Olan Etkisi 5.4.2. 2/B Çalışmalarının Köyler Üzerine Olan Etkisi 5.4.3. 2/B Çalışmalarının Ormancılık Faaliyetleri Üzerine Olan Etkisi 5.4.4. Araştırma Kapsamı Dahilindeki Köy ve Tarımsal İşletmelere Yönelik Hazırlanan İstatistik Analiz Sonuçları 5.5. Yöntem Araştırması Bulguları 5.5.1. Arazi Değerlemeye Yönelik Yapılan Çalışmalardan Elde Edilen Bulgular 5.5.2. 2/B Arazilerinde Yöntem Uygulamasından Elde Edilen Bulgular SONUÇ ve ÖNERİLER ÖZET SUMMARY KAYNAKÇA EKLER iv 48 49 52 55 55 57 58 60 63 63 64 65 68 73 78 80 82 90 91 92 99 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 3.1. Şekil 4.1. Şekil 4.2. Şekil 5.1. Şekil 5.2. Şekil 5.3. Şekil 5.4. Ege Bölgesi itibarıyle çalışma yapılan köylerin dağılımı 6831/2-B maddesine göre orman sınırları dışına çıkarılan alanların coğrafi bölgeler itibarıyle dağılımı 6831/2-B maddesine göre en fazla arazi devrinin yapıldığı iller dağılımı Orman işletme müdürlükleri dahilindeki köylerin 2/B sahalarından alınan fotoğraflar Ölçümlenen 2/B arazilerinin eğim gruplarına dağılımı İşletmelerin toplam arazi varlıkları içinde bitkisel üretim yaptıkları alanların dağılımı Yöntem şeması v Sayfa No 10 23 24 27 30 52 77 ÇİZELGELER DİZİNİ Sayfa No Çizelge 3.1. Çizelge 3.2. Çizelge 4.1. Çizelge 5.1 Çizelge 5.2. Çizelge 5.3. Çizelge 5.4. Çizelge 5.5. Çizelge 5.6. Çizelge 5.7. Çizelge 5.8. Çizelge 5.9. Çizelge 5.10. Çizelge 5.11. Çizelge 5.12. Çizelge 5.13. Çizelge 5.14. Çizelge 5.15. Çizelge 5.16. Çizelge 5.17. Çizelge 5.18. Çizelge 5.19. Çizelge 5.20. Çizelge 5.21. Çizelge 5.22. Çizelge 5.23. Orman işletme müdürlüklerine göre köylere ait orman kadastro dosyalarından elde edilen veriler Köyler ve bu köylerdeki işletmelerin örnek hacminin belirlenmesi (örneklem değerleri) Türkiye genelinde sınırlaması bitirilen ve tapuya tescili yapılan orman alanları dağılımı 2/B arazilerinde yapılan ölçüm ve gözlemler Arazi kullanım şekline göre 2/B arazilerinin rakım ve eğimleri Köylerin merkezlere olan uzaklıkları Köylerin yerleşim özellikleri Köylerin nüfus özellikleri (2000) Köylerin hayvan ve arazi varlıkları Köylerde eğitim durumu ve nüfusun yaş gruplarına dağılımı Köylerde toprağı olmayan hanelerin nüfus özellikleri Köylerin sulama suyu durumları Köylerde göçler ve göç nedenleri Köy kütüğüne kayıtlı olup köy dışında oturan nüfus Köylerin örgütlenme yapıları ve ortak sayıları Köylerde işlenen orman suçlarının dağılımı Köylerde 2/B arazilerinin kullanım şekilleri dağılımı Köylerde 2/B benzeri nitelikte arazi varlığına dair beklentiler İşletmecilerin nüfus özellikleri İşletmecilere ait kişisel bilgiler İşletmecilerin ev, eşya ve araç bilgileri İşletmecilerin tarım ve tarım dışı geçim kaynakları İşletmecilerin kooperatif ortaklığı dağılımı İşletmelerin hayvan varlıkları İşletmecilerin orman suçları dağılımı İşletmecilere göre ormanların yönetim şekli vi 8 9 23 28 29 31 32 32 33 33 34 35 36 36 37 38 39 40 42 43 43 44 45 46 47 47 Çizelge 5.24. Çizelge 5.25. Çizelge 5.26. Çizelge 5.27. Çizelge 5.28. Çizelge 5.29. Çizelge 5.30. Çizelge 5.31. Çizelge 5.32. Çizelge 5.33. Çizelge 5.34. Çizelge 5.35. Çizelge 5.36. Çizelge 5.37. Çizelge 5.38. Çizelge 5.39. Çizelge 5.40. Çizelge 5.41. Çizelge 5.42. Çizelge 5.43. Çizelge 5.44. Çizelge 5.45. Çizelge 5.46. Tapulu arazisi olmayan işletmeler dağılımı İşletmeler toplamı itibarıyle 2/B araziler dağılımı Orman İşletme Müdürlüklerine göre işletmelerin 2/B arazilerindeki arazi kullanımları dağılımı İşletmeler arazilerinde bitkisel üretim tipleri ve verimleri Türkiye ve işletmeler 2/B arazileri itibarıyle bitkisel üretimde verim karşılaştırmaları 2/B arazilerinde üretilen bitkisel ürünler itibarıyle Brüt Marj Analizi İşletmelerin 2/B arazilerinin kullanım şeklindeki değişimler İşletmelerin 2/B arazilerinde karşılaşılan sorunlar 2/B arazilerindeki sorunlara karşı alınan önlemler İşletmelerin 2/B arazilerin gelecekteki muhtemel kullanım şekillerine ilişkin görüşleri İşletmelerin orman sınırları dışına arazi çıkarımının geleceğine bakış açıları İşletmelerin 2/B arazilerinin satışında ödemeyi kabul edecekleri arazi değeri dağılımı İşletmelerin 2/B arazilerinin satışı ve değerlendirmelerine bakış açıları İşletmelerin devlet desteği beklediği alanlar 2/B maddesi çalışmalarının bölgelerdeki orman suçlarına olan etkileri 2/B maddesi çalışmalarının köyler üzerine etkileri 2/B çalışmalarının ormancılık faaliyetleri üzerine etkisi 2/B çalışmalarının yarattığı olumsuzluklar ile ilgili işletme şefliklerinin görüşleri 2/B benzeri çıkarımların gelecekte devamı konusunda şeflik görüşleri 2/B çalışmalarının yapıldığı yörelerdeki işletme şefliklerinde personel değişim hızı ve nedenleri İncelenen köylere yönelik korelasyon analizi İncelenen tarımsal işletmelere yönelik kolerasyon analizi Uzman gruplarından alınan arazi kullanım ölçütleri puanlamasının tercih puan ağırlığına göre dağılımı (Form 1) vii 48 49 51 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 63 64 65 66 67 68 70 72 79 Çizelge 5.47. Çizelge 5.48. Çizelge 5.49. Uzman görüşlerinde tercih belirlemede etkili olan arazi kullanım öncelikleri (Form 2) Uzman gruplarının mesleki dağılımına göre arazi kullanım ölçütlerinde öncelikler Köylerde örneklenen 2/B arazilerinde yöntem uygulama sonuçları viii 79 80 81 1. GİRİŞ Türkiye’de arazi kullanımı ve arazilerin çeşitli sektörlere dağılımı en çok tartışılan konulardan biridir. Tartışmaların temelinde, genel olarak arazilerin amaç dışı kullanım sorunları, kullanım önceliklerinin tespiti, arazi kullanımı etkileyen faktörlerin belirlenmesi, bu faktörlerin etki derecelerinin ortaya konularak tanımlamalara gidilmesi, arazi kullanım sorunlarını ortadan kaldırabilecek geniş katılımlı uygulanabilir yöntemlerin neler olabileceğinin irdelenmesi bulunmaktadır. Bugün gelinen noktada, Türkiye’de amaç dışı arazi kullanım miktarının hızla arttığı gözlemlenmektedir. Cangir ve Boyraz’a (1996) göre, Türkiye’de amaç dışı arazi kullanım miktarı 25,731,000 hektar düzeyine ulaşmıştır. Çeşitli kaynaklarda konunun önemine dikkat çekilmekte ve 1971 yılında Toprak-Su teşkilatınca yapılan “Toprak Envanteri ve Arazilerin Yetenek Sınıflarına Dağılımı” vb. çalışmaların devam ettirilmesi önerilmektedir (Günay,1993). Diğer taraftan bazı yazarlarca arazi yetenek sınıflaması kavramında ve tanımlamalarında bazı hususların dikkate alınmadığı, eksik bırakıldığı ifade edilmektedir. Gökçe (1996), arazileri yeteneklerine göre sınıflamada fiziksel ve kimyasal kullanımların ön plana çıkarılmasının tanımlamaların kapsamını daralttığı, arazilerin sosyolojik, ekonomik ve siyasal özelliklerinin kapsama dahil edilmesinin uygulamada kolaylık yaratabileceği gibi faydayı da en çok artıran (maksimize eden) kullanımı gerçekleştireceğini ifade etmektedir. Yine arazi kullanım önceliklerinin belirlenmesinde arazilerin dışsallık gösteren piyasa dışı değerlerinin de ekosistemde oynadığı rol ve kamu yararı vb. nedenle önemli bir kriter olduğu belirtilmektedir (Bekiroğlu, 1998). Tartışmaların diğer boyutunu ise, arazilerin çeşitli sektörlere dağılımı ve bu dağılım esnasında yaşanan hızlı değişimler oluşturmaktadır. Arazilerin amaç dışı kullanımında önemli yere sahip olan bu sektöriyel değişimlere Türkiye perspektifinde bakıldığında önemli bir bölümünün de orman arazileri üzerinden gerçekleştirildiği görülmektedir. Bu hareketlilik yasadışı yollardan olabildiği gibi yasal yollardan ve kamu yararı, tarımsal amaçlar, sektör teşvikleri, katma değer yaratılması, stratejik değerlere sahip olması vb. gibi çeşitli gerekçelere dayandırılarak tahsisler ya da devirler yoluyla yapılmaktadır. Sönmezışık’a (1996) göre, yasal yollardan 1950-1991 yıllarını kapsayan dönemde yaklaşık 14,560,000 dekar orman arazisi ormancılık dışı amaçlara tahsis ya da devir edilmiştir. 1 Sosyal boyutlu yaklaşımlarda da önemli ayrışmalar ortaya çıkmıştır. Orman arazilerinden yapılan devirler konusunda toplumun değişik kesimlerince çeşitli platformlarda yoğun tartışmalar süregelmektedir. İki temel karşıt görüşün ön plana çıktığı bu tartışma ortamında, bir kesim orman sınırları dışına arazi çıkarımını ve arazi kullanım şeklinin değiştirilmesine şiddetle karşı çıkmakta ve sonuçlarının kısa vadede olumlu gibi görünse de orta ve uzun vadede geriye döndürülemez, tersine çevrilemez yıkımlara ve doğal afetlere neden olacağını savunmaktadır (Anonim, 1990, 2003b). Bu durumda arazi açmacılığının özendirileceği, suçluların mükafatlandırılacağı, haksız kazançlar elde edileceği ve toplumsal adaletin bozulacağı ifade edilmektedir (Atbaşoğlu, 2004). Karşıt görüşün temsilcileri ise, özellikle sosyo-ekonomik durum ve kamu yararı sağlanması hususlarını ön plana çıkararak kırsal fakirlik, nüfus yoğunluğu, toprağa bağlı geçim kaynaklarının fazlalığı, arazi yetersizliği vb. nedenlerle kullanım şekli değiştirilen arazilere tekrar orman niteliğinin kazandırılamayacağı, dolayısıyla kaçak kullanımların yasallaştırılarak bedellerinin tahsiline gidilmesinin gerektiğini ifade etmektedir (Orman Bakanlığı, 2003). Bu görüşün değişik hükümet programlarında da sıkça dile getirildiği görülmüştür. Tüm bu arazi kaydırmaları ve yaşanan tartışmaların odağında ise 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun ikinci maddesinde ifade edilen; “Bilim ve fen bakımından orman niteliğinin yitirilmesi ve arazilerin orman olarak muhafazasında yarar görülmemesi” gerekçesi bulunmaktadır (Anonim, 1986). Bir taraftan bu tartışmalar devam ederken, diğer taraftan kadastro komisyonları marifetiyle orman arazilerinden çıkarımlar hızla devam etmektedir. Çıkarılan arazilerin devri konusunda ise daha önemli sıkıntılar yaşanmakta, devre yönelik çıkarılan yasalar Cumhurbaşkanlığı kanalıyla veto edilmekte veya Anayasa Mahkemesince çeşitli gerekçelere dayandırılarak yürütmesi durdurulmakta ya da iptal edilmektedir. Yasal karmaşanın yaşandığı bu ortamda gelişmeleri sebep ve sonuç ilişkileriyle irdeleyen, sonuçlar ortaya koyan, öneriler geliştiren bilimsel çalışmaların yetersizliği de dikkatleri çekmektedir. Bu gerekçelerden yola çıkılarak, en azından bölgesel bazda ve saha araştırmalarına dayalı olarak hazırlanacak bir çalışmanın konuya katkı sağlaması açısından önemli olduğu düşünülmüştür. Çalışmaya esas olan 2 Ege Bölgesi1 orman dışına arazi aktarımları açısından önemli bir ağırlığa sahiptir. Dolayısıyla araştırmanın kapsamı Ege Bölgesi olarak belirlenmiştir. Çalışmanın amacı, orman niteliğini kaybettiği gerekçesiyle orman sınırları dışına çıkarılan alanlarda, arazi çıkarımlarının sebep-sonuç ilişkileri de göz önüne alınarak irdelenmesi, bu tip arazilerde arazi kullanımı, arazi kullanım sorunları, arazileri kullanan tarım işletmelerinin, köyler ve orman teşkilatı görüşlerinin ortaya konması ve arazi kullanım önceliğini belirlemeye yönelik yeni bir metot geliştirilmesi olarak belirlenmiştir. Sosyo-ekonomik özellikler ön plana çıkarılarak hazırlanan çalışmada, konunun ilgili tarafları ele alınmış, tarımsal işletme arazileri ve bu arazilerde yetiştirilen ürünlere yönelik etüt ve analizler yapılmıştır. Araştırmanın içeriği beş başlık altında toplanmıştır. Konunun ve araştırmanın önemi, araştırmanın amacı, kapsamı ve ana hatları “Giriş” bölümünde verilmiştir. İkinci bölümde “Literatür Özeti” adıyla bazı çalışmalar tanıtılmış, üçüncü bölümde ise “Materyal ve Yöntem” bahsi yer almıştır. Dördüncü bölüm, “Türkiye’de Orman Arazilerinin Amaç Dışı Kullanımı” konusuna ayrılmış, beşinci bölümde ise “Araştırma Bulguları ve Tartışma” başlığı altında alansal verilerden elde edilen bulgular tartışmaya açılmıştır. “Sonuç ve Öneriler” başlığı altında verilen son bölümde ise, çalışmadan elde edilen sonuçlar yorumlanmış ve geliştirilen öneriler takdim edilmiştir. 1 OGM verilerine göre, 2/B maddesi ile orman sınırları dışına çıkarılan arazilerin 68.079 hektarlık bölümü (% 14,4) Ege Bölgesi’nden gerçekleştirilmiştir (OGM, 2003). 3 2. LİTERATÜR ÖZETİ Türkiye’de yasal yollardan çeşitli amaçlarla orman rejimi dışına çıkarılan veya izin-irtifak yoluyla tahsisi yapılan arazilerle ilgili farklı kapsam ve nitelikte çoğunlukla saha araştırmalarına dayanmayan kaynaklara rastlanmaktadır. Yine konuyla dolaylı yollardan ilgisi bulunan arazi kullanım sorunları, amaç dışı arazi kullanım nedenleri, orman ve orman alanlarına yönelik yasal düzenlemeler vb. konularda çok sayıda inceleme, bildiri, makale, sunu ve rapor da yazılı ve basılı kaynaklar arasında yer almaktadır. Araştırma konusunu doğrudan ilgilendiren gerek ele alınan konuda saha araştırmalarına dayalı hazırlanmış, gerekse bu tür çalışmalarda kullanılan yöntemleri irdeleyen kaynakların oldukça sınırlı kaldığı yapılan literatür çalışmasında gözlemlenmiştir. Yabancı literatürde ise konuya daha ziyade yöntem bilim bazında yaklaşıldığı ve arazi kullanım sonucu oluşan etmenlere dayalı yöntemler ve/veya arazilerin belirli özelliklerinin dikkate alınarak geliştirilmiş değerleme metotları ile arazi kullanımına yönelik yöneylem araştırma tekniklerine ağırlık verildiği görülmüştür. Yine çok sayıda özellikle Asya ve Afrika ülkelerinde yapılmış amaç dışı arazi kullanım sonuç ve nedenlerini inceleyen araştırmalara rastlanmıştır. Literatür tarama sonuçları kendi içinde sınıflandırılarak konu ile doğrudan ilgisi olduğu düşünülen saha araştırmalarına dayalı kaynaklara ayrıntılı olarak yer verilmiş, konuyu destekleyici nitelikli dolaylı çalışmalara da kısa başlıklar halinde değinilmiştir. Dolaylı çalışmalar başlığı iki bölüm altında toplanmıştır. Bunlar; ı) Arazi yetenek sınıflaması, arazi kullanım amaçları, ilkeleri, arazi kullanımında tarım-orman ilişkileri, dünyada ve Türkiye’de arazi kullanımında yaşanan değişimler, nedenleri, sonuçları, amaç dışı arazi kullanımı ve amaç dışı kullanımın önlenmesine yönelik alınması önerilen yasal, yönetsel, örgütsel, finansal, hukuksal, sosyo-ekonomik, demografik önlemler, çevre değerleme metotları, yöneylem araştırma teknikleri vb. konularda yapılan çalışmalar ve yazarları: Barlowe, 1976; Geray ve Görcelioğlu, 1983; Türker, 1989; Lee, 1991; Dumanski et al. 1991; Harmsen and Kelly, 1992; Ericson, 1994; Lee, 1995; Patriam, 1995; Sönmezışık, 1996; Cangir ve Boyraz, 1996; Tolunay, 1998; Gökçe vd. 1999; Altınbaş vd. 1999; Zhang et al. 2000; Pearce and Howarth, 2000; Anonim, 2003b; Yılmaz, 2004). 4 ıı) Orman arazilerinde amaç dışı kullanımlar, orman arazilerinin devri ve/veya tahsislerinde çevresel, toplumsal, sosyo-ekonomik ve yönetsel etkiler, arazi kazanımlarına yönelik orman suçları, yasal düzenlemeler, gerekçeleri, uygulamaları ve tarihi gelişimi, ormanların korunması, orman arazilerinde tahdit ve sınırlama çalışmaları, orman köyleri, orman ekosistemleri, dünyada ve Türkiye’de orman arazilerinde meydana gelen değişimler, nedenleri, sonuçları, ormanlara zarar veren temel süreçler, orman kaynaklarından çok yönlü faydalanma, katılımcılık, sürdürülebilirlik, ormanlar üzerindeki baskılar vb. konularda yapılan çalışmalar ve yazarları: Şahin, 1986; Biby, 1988; Özdönmez vd. 1989; Anonim, 1990; Yılmaz, 1992; Arlı, 1993; Ayanoğlu, 1995; Gökçe ve Engindeniz, 1995; Usluoğlu, 1996; Hızal vd. 1996; Gezer, 1996; Murali and Hedge, 1997; Geray, 1997; Çoşkun, 1999; Anonim, 2000; Çağlar, 2000; Gökçe, 2000; Kırschbaum et al. 2000; Türker vd. 2001; Tunay ve Ateşoğlu, 2002; Günay, 2002; Sayıştay, 2004; Atbaşoğlu, 2004. Araştırma konusuyla doğrudan ilgili olan bazı çalışmalar ise yayım tarihleri sırasıyla aşağıda gibi özetlenmiştir. Ayaz (1998), orman sınırları dışına arazi çıkarımının yasal boyutu ve sosyo-ekonomik nedenlerinin incelendiği çalışmada, ormancılık örgütü çalışanlarına ve Ordu ili bazında orman dışına arazi çıkarımı yapılan 24 yerleşim biriminde kullanıcılara anketler uygulamıştır. Orman dışına çıkarılan arazilerin çoğunlukla arazi değeri yüksek sahil kesimlerinde ve ormana bitişik tarım alanlarında yoğunlaştığı, orman sınırları dışına arazi çıkarım yoğunluğu ile gelir, nüfus, sahip olunan tarım alanı ve hayvan sayısı arasında pozitif, rakım ile negatif yönde bir ilişki olduğu saptamıştır. Bot et.al. (2000), çalışmalarında 160 ülkeyi sahip oldukları mevcut ve potansiyel arazi varlıkları ile ele almışlar ve ülkeleri aşağıda verilen beş ana kriter altında değerlendirerek arazi imkanları en fazla olan ülkeye 1, en az olan ülkeye ise 160 değeri vererek sıralandırmışlardır. Bu sıralamaya göre Türkiye 134. sırada arazi kısıtları en fazla olan ülkeler kategorisinde yer almaktadır. Ölçüt alınan kriterler ise şunlardır; ¾Tarıma uygun alanların, çöl-kurak alanların ve steplerin arazi genel alanı içindeki payları, ¾Arazilerin bozulma şiddeti (erozyon vb.), ¾Toplam nüfusa göre kişi başına düşen tarım alanı miktarı, ¾Potansiyel tarım alanlarının, mevcut tarım alanlarına oranı, ¾Nüfus artış hızı ve aynı arazi parçasına düşen nüfus miktarı. 5 Kaya (2002), orman arazilerinin alternatif kullanım alanlarına devri veya tahsisi yapılırken doğrudan kullanım değerlerinin yanı sıra dolaylı kullanım değerleri ve pasif kullanım değerlerinin de dikkate alınmasına ve arazilerin toplam ekonomik değerinin belirlenmesinin gereğine dikkati çekmiştir. Orman kaynaklarından elde edilen mal ve hizmetlerin çoğunlukla ölçülemeyen değerlere sahip olması ve kamu yararını doğrudan ilgilendirmesi nedeniyle orman arazilerinde fiyatlandırma yerine değerleme kavramının ölçümlemede kullanılmasını önermiştir. Usta (2002), kadastro çalışmaları tamamlanan Ordu ili Ünye ilçesine bağlı sekiz köyde tarımsal amaçlarla kullanılan ve yasal yollarla orman rejimi dışına çıkarılan arazilerdeki bazı ekolojik özellikleri incelemiştir. Bu incelemelerde arazilerin bitişiğinde yer alan tarım ve orman alanlarından alınan veriler kullanmış, toprak özellikleri ve eğim dikkate alınarak kıyaslamalar yapılmıştır. Kıyaslamalarda çıkarılan arazilerin önemli bölümünde fiziksel ve kimyasal bozulmalar olduğu belirlenmiştir. Yine her köye ait sayılaştırılmış haritalar oluşturularak arazilerin eğim gruplarına göre kullanım şekline bakılmıştır. Sonuçta sekiz köyün altısında yapılan 2/B uygulamaları ile arazi devrinin ekolojik arazi sınıflamasına göre bilimsel esaslarla uyumlu olmadığı sonucuna varılmıştır. Yılmaz (2004), Mersin-Cehennemdere havzası örneği ile hazırladığı çalışmasında, arazi ve orman kaynaklarına yönelik karmaşık karar verme problemlerinin çözümlenmesinde, farklı yöneylem araştırma tekniklerini birbirlerini bütünleyecek şekilde kullanarak gerçek hayattaki bir planlama problemi üzerine örnek uygulama yapmıştır. Çalışmada öncelikle Amaç Programlama tekniği ile amaç fonksiyonları, kısıt fonksiyonları belirlenmiş, daha sonra Analitik Hiyerarşi Süreci (AHS) tekniği kullanılarak katılımcı yaklaşım ile sağlıklı bir karar desteğinin elde edilmesi için karar vericiler, kamu, çıkar-baskı grupları ve sektör uzmanlarının tercih, ihtiyaç ve beklentilerine göre alternatif arazi tahsis şekillerinin karşılaştırılması ve değerlendirilmesi yapılmıştır. 6 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Materyal Araştırmada üç materyal grubundan faydalanılmıştır. Bunlar; ı) konuyla ilgili yazılı ve basılı kaynaklar, ıı) ilgili kurum ve kuruluşlardan sağlanan kayıtsal bilgiler, ııı) saha araştırmalarından elde edilen özgün verilerdir. Araştırmanın ana materyalini saha araştırmalarından elde edilen özgün veriler oluşturmaktadır. Bu veriler; ¾ Tarımsal amaçlarla orman sınırları dışına arazi devrinin (2/B) yapıldığı yörelerdeki köy muhtarlıkları ve bu tip arazilerin kullanıcıları çiftçilerden, ¾ Yörelerdeki orman işletme şefliklerinden, ¾ 2/B arazilerinde yapılan ölçüm ve gözlemlerden, ¾ Arazi değerleme yönteminin belirlenmesine yönelik konu uzmanlarıyla karşılıklı görüşmeler ve hazırlanan bilgi formu kanalıyla elde edilen bilgilerden sağlanmıştır. Çalışmada kullanılan ikincil veri kaynaklarında ise, konu ile doğrudan ya da dolaylı ilgisi olan tezler, makaleler, araştırma sonuç raporları, bildiriler, raporlar ve istatistikler yer almıştır. 3.2. Yöntem 3.2.1. Verilerin Toplanması Aşamasında İzlenilen Yöntemler Yazılı ve basılı kaynaklar ile kayıtsal verilerin toplanmasında iki yöntem izlenmiştir. Bunlardan ilki bilinen kaynak tarama yöntemleri (kütüphaneler, internet vb.), diğeri ise ilgili kurum ve kuruluşlarla olan yazışmalar ve kayıt, arşiv tarama faaliyetleridir. Yazışmalar iki farklı başlık altında yürütülmüştür. Bunlar; ı) konuyla ilgili başta sivil toplum örgütleri olmak üzere çeşitli kesimlerin görüşlerinin alınması, ıı) istatistiksel-kayıtsal bilgilerin toplanmasıdır. Kayıt ve arşiv taramaları ise yasal yollarla ve tarımsal amaçlarla orman sınırları dışına arazi çıkarımlarının yoğun olarak yapıldığı Ege Bölgesi örneğinde Bergama, İzmir, Edremit, Aydın, Bayındır ve Manisa Orman 7 İşletme Müdürlükleri ve bu müdürlüklerin Orman Kadastro Şefliklerinde yürütülmüştür. Bu amaçla ilgili orman işletme müdürlükleri ziyaret edilmiştir. Orman işletme müdürlüklerinde 2/B uygulamalarına yönelik tanzim edilen köylere ait orman kadastro dosyaları incelenmiş, işletme arşivleri taranmış ve orman kadastro şefleriyle karşılıklı görüşmeler yapılmıştır. Dosyalarda 2/B uygulamalarıyla orman sınırları dışına çıkarılan alanlar, köyler ve kullanıcıları (tarımsal işletmeler) belirlenerek sınıflandırılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda 281 köy ve bu köylerde 2/B arazileri bulunan 2712 tarımsal işletmeye ulaşılmıştır. Araştırmada orman işletme müdürlükleri dahilindeki köyler ve bu köylerdeki tarımsal işletmeler orman işletme müdürlükleri itibarıyle altı ayrı gruba ayrılmıştır. Örneğe giren köyler ve işletmelerin seçimi için elde edilen bu veri tabanından yararlanılmıştır (Çizelge 3.1). Çizelge 3.1. Orman İşletme Müdürlüklerine göre köylere ait orman kadastro dosyalarından elde edilen veriler Table 3.1. Cadastral data of forest villages in terms of Forest Enterprise Directorates. Orman İşletme Müdürlüğü Toplam köy sayısı Belirlenen hak sahibi (işletme) sayısı Edremit Bergama Aydın İzmir Manisa Bayındır Toplam 62 42 45 101 16 15 281 409 328 474 865 231 405 2712 Araştırmanın örneklemesi köyler ve bu köylerde 2/B arazilerine sahip işletmelerden bir kısmı seçilerek yapılmıştır. Örneğe giren köyler ve bu köylerdeki 2/B arazileri olan işletmelerin sayısal dağılımı aşağıda verilen ve örnek hacminin belirlenmesinde kullanılan formülden yararlanarak belirlenmiştir ( Miran, 2002 ). 8 Nz 2 .& 2 n= ( N − 1).d 2+& 2 .z 2 Formülde; n: Örnek hacmini, N: Ana kitle hacmini, &2: Ana kitle varyansını, d: Kabul edilebilir azami hata payını (%15), z: Güven aralığını (% 95 güven düzeyinde, 1,96) yansıtmaktadır. .Formül, köyler ve işletmeler için ayrı ayrı hesaplanmıştır. Formülde, ana kitle varyansı (&2) örnekleme giren köyler ve tarım işletmelerinin kullanımlarında olan orman sınırları dışına çıkarılmış arazi (2/B) büyüklüklerinin varyansı olarak belirlenmiştir. Yapılan hesaplamalar sonucunda araştırma kapsamı dahilinde örneğe giren köy sayısı 40, tarımsal işletme sayısı ise 180 olarak bulunmuştur (Çizelge 3.2). Çizelge 3.2. Köyler ve bu köylerdeki işletmelerin örnek hacminin belirlenmesi (örneklem değerleri). Table 3. 2. Determination of sample size in villages and farms. Değerler N &2 X ort z2 D2 N Köyler 281 12641,80 214,60 3,84 1036,19 40,18 İşletmeler 2712 76,93 5,10 3,76 1,49 180,22 Örnek hacimleri belirlendikten sonra biri köy muhtarlıklarına (Köy Tanıtım Anketi), diğeri ise hak sahibi arazi kullanıcılarına yönelik (İşletme Anketi) olmak üzere iki farklı anket formu hazırlanarak çalışmada kullanılmıştır. Yine bölge orman işletme şefliklerinden karşılıklı görüşmeler ve yazışmalar yoluyla bilgiler derlenmiştir. Örneğe giren 40 adet köyün seçimi kura yoluyla yapılmıştır. (Şekil 3.1). Her bir köyde görüşülecek işletme sayısı köylerin sahip oldukları 2/B arazi büyüklükleri esas alınarak oransal bir şekilde belirlenmiştir. Örneğe giren her köyde en az üç işletmeci ile görüşülmüştür. Anket yapılan işletmecilerin seçimi ise köy 9 dosyalarındaki isim listelerinden bilgisayar ortamında tesadüfi olarak belirlenmiştir. Şekil 3.1. Ege Bölgesi itibarıyle çalışma yapılan köylerin dağılımı Figure 3.1. Distribution of the sampled villages in Aegean Region 10 Çalışmanın diğer bir amacı olan ve araştırma ile ulaşılması hedeflenen, 6831 Sayılı Orman Kanunu 2/B maddesi kapsamı dahilinde orman sınırları dışına çıkarılan ve tarımsal amaçlarla kullanılan arazilerin tercih/değer biçme esaslarına göre tarım ya da orman olarak kullanım önceliğinin belirlenmesine yönelik çalışmalar da bu kapsamda gerçekleştirilmiştir. 3.2.2. Verilerin Analizi Aşamasında İzlenen Yöntemler Elde edilen veriler bilgisayar ortamına aktarılarak Excel Programında çizelgeler haline dönüştürülmüştür. Bir kısım verilerle genel istatistiki değerlendirmeler yapılırken, işletmelerden alınan bitkisel üretim verilerinden faydalanarak Brüt Marj analizi hazırlanmıştır. Genel istatistiki değerlendirmeler başlığı altında, arazi ölçümlerine, orman işletme müdürlükleri itibarıyla 2/B arazi varlıklarına göre gruplandırılan köy ve işletmeler ile yöre orman işletme şefliklerinden alınan verilere ait ortalamalar ve frekans dağılımları verilmiştir. Yine köy ve işletmelerdeki değişkenlerin etkilerini belirlemeye yönelik korelasyon analizi uygulanmıştır. Korelasyon analizi ile değişkenler arasındaki ikili ilişkilerin derecesi ve yönü belirlenmiş, anlamlılıkları test edilmiştir. Brüt Marj (kısmi karlılık)2 analizi ise, işletme anketleri ekinde üreticilerden alınan ve köyler itibarıyla dağılımı verilen bitkisel ürünlere ait brüt üretim değerlerleri ve bu ürün tiplerinin değişken giderleri hesaplanarak bulunmuştur. Ortak giderler içinde yer alan ve gider kalemlerinde verilen işgücü isteklerinde yetişkin kadın için 0,75, yetişkin erkek için 1,00 alınmış ve dekara düşen erkek işgünü birimi (EİG) cinsinden hesaplanmıştır (Aras, 1988). 2 Brüt Marj Analizi: Üretim dalları itibarıyla giderlerin sabit ve değişken diye iki gruba ayrılması görüşüne dayanır. Brüt marjın içinde üretim dalının sabit giderleri de vardır (Aras, 1988). Belirli bir işletme faaliyetinin brüt marjı, söz konusu faaliyetin brüt üretim değerinden değişken masraflarının düşülmesi ile bulunmaktadır. Sabit kaynakların geliri olarak da tanımlanan brüt marj, işletme analizinde üretim faaliyetlerinin başarısını ölçmede kullanılmaktadır (İnan, 1992). Hesaplanması aşağıdaki gibidir; Brüt Marj (BM): Brüt Üretim Değeri (BÜD) - Değişken Giderler (DG) Brüt Üretim Değeri (BÜD): Üretim miktarı x Ürün birim fiyatı 11 4. TÜRKİYE’DE ORMAN ARAZİLERİNİN AMAÇ DIŞI KULLANIMI 4.1. Orman Alanlarının Yasa Dışı Yollardan Amaç Dışı Kullanımı Orman alanlarının yasa dışı yollarla kullanımında en önemli etmenleri başta tarımsal amaçlar ve yerleşim olmak üzere farklı sektörel kullanıma yönelik gerçekleştirilen açma-yerleşme ve işgal-faydalanma3 suçları oluşturmaktadır. Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verileri 1937 yılından 2002 yılı sonuna kadar işlenen bu suçlar nedeniyle tahrip olan orman alanını 2.279.791 dekar olarak vermektedir. Bu dönemde ilgili genel müdürlükçe 645.962 adet suç tutanağı düzenlenerek yargıya intikal ettirilmiştir. Ormandan arazi kazanımına yönelik gerçekleştirilen yasa dışı faydalanmalar temelde iki başlık altında toplanmıştır. Bunlar kırsal ve kentsel kökenli faydalanmalardır. Bu iki farklı dokunun yaklaşımları yarattığı sonuçlar itibarıyla hem ekolojik, hem de sosyo-ekonomik ve toplumsal nitelikler açısından farklılıklar göstermektedir (Gülçubuk ve Çağlar, 1996). Kırsal kökenli faydalanmalarda orman içi ya da bitişiğinde yaşayan nüfusun yoğunluğu, dağınık yerleşim alışkanlıkları, gelir yetersizlikleri, üretim alışkanlıkları, yaşam kültürleri ve ormanlara bakış açıları önemli rol oynamaktadır. 19. yüzyılının sonlarına değin ormanlara serbest kaynak gözüyle bakılması ve daha sonraki dönemlerde ormanları ekonomik mal olarak görme eğilimi kırsal kesimi önce orman kaynaklardan sınırsızca faydalanmaya itmiş (otlatma, odun gereksinimin karşılanması vb.), daha sonra nüfus artışı, arazi kısıtları ve toprağa bağlı gelir kaynakları nedeniyle orman arazilerinin tahrip edilmesi ve tarım alanlarına dönüştürülmesi süreci başlatılmıştır. Kentsel kökenli faydalanmalarda ise, ormanlara yönelimde kentten kaçış isteği ve kent dokusunun kırsal yerleşimciler nedeniyle değişikliğe uğratılmasının yarattığı olumsuzluklar öncülük etmiştir. Kentin yoğun 3 Açma-yerleşme eylemine konu olup gerekli yasal işlemler yapıldıktan sonra, aynı arazi parçasında suçun tekrarlanması durumu 1997 yılından itibaren açmayerleşme suçlarından ayrılarak işgal-faydalanma suçu olarak nitelendirilmiş ve cezai karşılıkları ağırlaştırılmıştır. 12 stresinden bunalan kitlelerin ormanlık alanlara talebi artmış ikinci konut edinme arzusu ön plana çıkmıştır. Yine değişik sektörlere verilen arazi tahsisleri neticesinde, izin verilen orman alanlarının çevresinde yerleşim ve arazi rantının hızla artması amaç dışı kullanımları teşvik etmiştir. 4.2. Orman Alanlarının Yasal Yollardan Amaç Dışı Kullanımı 4.2.1. Orman ve Orman Alanlarına Yönelik Hazırlanan Yasal Düzenlemeler İlkeleri 1838 tarihli Ticaret Sözleşmesi ve 1839 tarihli Tanzimat Fermanına kadar uzanan ormancılıkla ilgili devlet düzenlemeleri genelde ordunun gereksinmelerini karşılama ve hazineye gelir sağlama amacına yönelik olmuştur (Gökçe, 1993). 1870 yılına kadar mülkiyet açısından diğer arazilerle birlikte ele alınan orman arazileri, 1870 tarihli Orman Nizamnamesi (tüzüğü) ile mülkiyet açısından dört gruba ayrılarak Cibali Mubaha ormanları (serbestçe faydalanılan ormanlar) devlet ormanı olarak nitelendirilmiş ve bu ormanlardan köylülere tanınan istisnalar haricinde bedelsiz faydalanma kaldırılmıştır. 1910 yılından sonra Orman ve Mera Kanunu tasarısı hazırlanmış fakat yasallaştırılamamıştır. 1920 yılında 39 Numaralı Baltalık Kanunu çıkarılarak köylülere 18 dekar büyüklüğünde baltalık orman mülkiyeti verilmiştir. Orman alanlarındaki aşırı tahribatın görülmesi neticesinde bu kanun üç yıl sonra yürürlükten kaldırılmıştır. 1923 yılında toplanan İzmir İktisat Kongresinde ormanların korunması ve ekonomiye kazandırılması görüşü ağırlık kazanmıştır. 1924 yılında kabul edilen İntifa Kanunu ile ormanlardan yararlanmanın orman verimliliği ile sınırlı olması görüşü benimsenmiştir. Aynı yıl çıkarılan 504 Sayılı Türkiye’de Bilumum Ormanların Fenni Usulü İdare ve İşletimleri Hakkında Kanun (Türkiye’deki Tüm Ormanların Teknik Yöntemler İle Yönetilmesi ve İşletilmesi Hakkında Kanun) ile ormanların yerli ve yabancı kuruluşlarca işletilmesinin önü açılmıştır. 1927 yılında Teşvik-i Sanayi Kanununun desteği ile uygulama alanları genişletilerek Batı Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz’deki bazı ormanların işletme hakları 5-50 yıl arası değişen sürelerle yerli ve yabancı 29 şirkete devredilmiştir. 13 1930’lu yıllarda özel sektör kanalıyla ormanların işletilmesinde görülen sakıncalar ve oluşan orman yıkımı dikkate alınarak ormanlarda devlet işletmeciliğinin uygulanmasına yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Bu amaçla 1935 yılında Avusturyalı ormancı Bernhard başkanlığında oluşturulan komisyon marifetiyle 165 maddelik yeni bir orman tasarısı hazırlanmış ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulmuştur. 1937 yılında 3116 Sayılı Orman Kanunu kabul edilerek yürürlüğe girmiş ve devlet ormancılığı görüşü uygulamaya geçirilmiştir. Kanunun birinci maddesi ile ormanın tanımı yapılmıştır. Bu tanımda “kendi kendine yetişmiş veya emekle yetiştirilmiş olup da herhangi bir çeşit orman hasılatı veren ağaç ve ağaççıkların toplu halleri yerleri ile birlikte orman sayılır” denilmiştir. Yerli ve yabancı şirketlere ormanların işletilmesi ile ilgili olarak verilen imtiyazlar ise ancak 1940’lı yıllarda sözleşme sürelerinin bitmesi beklenmeden tek taraflı olarak fesih edilebilmiştir. 01.02.1939 tarihinde yürürlüğe giren 3573 Sayılı “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun” ile devlet ormanları içindeki yabani zeytinlikler tespit ve tefrik edilerek dağıtılması öngörülmüş, 6777 Sayılı Kanun ile bu uygulama sakızlık ve harnupluklara (keçi boynuzu) da uygulanmıştır. Her iki yasanın uygulaması 15.10.1961 tarihine kadar devam ettirilmiştir. Bu tarihten sonra 1961 Anayasasının 131. maddesi ile orman sınırlarında daraltılma yapılamayacağı ilkesi anayasal olarak kabul edildiğinden ilgili yasaların uygulamalarına son verilmiştir. 3116 Sayılı Kanun 1945 yılında değiştirilerek, katı devlet işletmecilik prensiplerinin kabul edildiği 4785 Sayılı Yasa benimsenmiştir. Bu yasa ile silvikültürel yönden saf meşçereler oluşturmuş fıstıkçamı, palamut meşesi ve aşısız kestane ormanları dışında özel kişilere, vakıflara ve kamuya ait bütün ormanlar herhangi bir işlem ve bildirime gerek duyulmaksızın devletleştirilmiştir. İlgili kanunun 12. maddesi ile orman sayılmayan alanların tanımı daraltılarak, ormanlara bitişik olmayan beş hektardan küçük sahipli araziler üzerindeki ağaç ve ağaççıklar da devlet ormanı olarak kabul edilmiştir. Devletleştirilen ormanlar ile bu alanlardaki bina ve tesislerin bedellerinin sahiplerine ödenmesinde kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıllık süre içinde hak ispatı yapılabilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Bu kanun ile 540, 000 hektar orman alanı devletleştirilmiştir. 1950 yılında çıkarılan 5653 ve 5658 sayılı yasalar ile 1937 tarih ve 3116 Sayılı Orman Kanunu’nun da verilen orman sayılan yerler tanımında değişikliğe gidilmiş, 5653 Sayılı Yasa ile makilik alanlar 14 orman tanımı dışına çıkarılmış ve orman sayılmayan yerlerden olduğu ibaresi yasanın 3116/1-E maddesi ile tanımlanmıştır. Yine aynı yasa ile tarım alanları içindeki ağaçlık alanlar da orman sayılmamıştır. Devlet ormanları dışındaki sahipli arazilerde ve bu arazilerin sınırlarında bulunan dağınık veya yüzölçümü üç hektarı geçmeyen, mesafesi devlet ormanlarından en az üç kilometre olan grup halindeki her nevi ağaç ve ağaççıklar da orman sayılan yerler tanımından çıkarılmıştır. Bu yasaya dayanılarak 1956-1960 yılları arasında oluşturulan Maki Tefrik Komisyonları marifetiyle makilik alanlar orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Uygulama 1960 yılında Milli Birlik Hükümeti tarafından orman alanlarında aşırı tahribatın oluşması nedeniyle iptal edilmiştir. 5658 Sayılı yasa ile Devlet orman sınırlarından tamamen ayrılmış olduğu belirlenen köy ve belediye tüzel kişilikleri ve gerçek kişilere ait ormanlar sahipleri veya yasal mirasçılarına istedikleri takdirde geri verilir hükmü konularak, devletleştirilen ormanların bir kısmının sahiplerine iade edilmesinin yolu açılmıştır. 1956 yılında 1937 tarihli 3116 Sayılı Yasa tamamen yürürlükten kaldırılarak, halen yürürlükte olan 6831 Sayılı Orman Kanunu kabul edilmiştir. Çıkarılan yeni kanunla ormanın tarifi dördüncü kez değiştirilerek funda ve makilerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşımayan yerler dışındaki makilik alanlar orman tanımı kapsamına alınmıştır. Önceki orman tanımlarında yer alan “herhangi bir çeşit orman hasılatı veren” ifadesi kaldırılarak orman alanlarının kapsamı genişletilmiştir. Kanun orman vasfının tayinini orman kadastrosu yapılan yerlerde orman kadastro komisyonlarına, orman kadastrosu yapılmayan yerlerde ise 1744 Sayılı Yasa ile Orman Bakanlığının karar ve yetkisine bırakmıştır. Bakanlığın bu yetkisi sadece vasıf belirleme ile sınırlı tutulmuştur. Kanun ile arazi mülkiyeti konusunda yaşanacak uyuşmazlıkların çözümü bağımsız yargı organlarına bırakılmış, Orman Bakanlığı taraf olarak kabul etmiştir. 1961 yılında yasal düzenlemeler yoluyla ormanlar üzerinde oluşan baskılar ve orman alanlarının çeşitli gerekçelerle azaltılmalarının önüne geçilebilmesi için anayasal güvence altına alınması fikri tartışılmaya başlanmıştır. İlk defa 1961 Anayasası ile ormanlar güvence altına alınmaya çalışılmıştır. 1982 Anayasası’nda da bu güvenceler devam ettirilmek istenmiştir. Ormanlarla ilgili anayasal değişiklikler için bir çok yasal düzenlemeler hazırlanmıştır. Yasal düzenlemelerin önemli bir bölümü 6831 Sayılı Orman Kanunu ikinci maddesine dayanılarak yürütülmüştür. 15 4.2.2. Anayasal Değişiklikler ve İkinci Madde Uygulamaları 4.2.2.1. Anayasal Değişiklikler Sıkça yapılan yasal düzenlemelerin yarattığı olumsuzluklar göz önüne alınarak ormanlar üzerinde kamu yararının devam ettirilebilmesi, partiler üstü bir nitelik kazandırılması amacıyla değiştirilmesi çok zor olan anayasal güvence sağlanması fikri ilk defa 1961 Anayasası ile gündeme getirilmiştir (İnal, 1971). 4.2.2.1.1. 1961 Anayasası 1961 Anayasası’nın 37, 38 ve 131. maddeleri orman varlığı ile ilgilidir. Toprak mülkiyeti 37. madde ile ele alınmış ve toprak dağıtımının ormanların azalmasına sebep olamayacağı hükmüne yer verilmiştir. 38. madde var olan ormanların ya da ağaçlandırma yapılacak alanların devletleştirilmesini, 131. madde ise, devlet ormanlarının mülkiyetinin devredilemeyeceğini, zaman aşımı ile mülk edinilemeyeceğini açık ve kesin hükümlerle ortaya koymuştur (Şahin, 1986). Özellikle 131. madde orman ve ormancılığa ait genel hükümlerin geniş bir şekilde ilk defa bir anayasa metninde yer alması açısından önemlidir. Bu maddenin ikinci fıkrası devlet ormanlarının mülkiyeti, yönetimi ve işletilmesinin özel kişilere devir olunamayacağını, ormanların zaman aşımı ile mülk edinilemeyeceğini, üçüncü fıkrası ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyete ve eyleme müsaade edilmeyeceğini, dördüncü fıkrası orman içi veya bitişiğinde oturan halkın gerektiğinde başka yerlere nakil edilebileceğini, beşinci fıkrası yanan ormanlarda yeniden orman yetiştirileceği ve buralarda başka çeşit tarım ve hayvancılığın yapılamayacağını, altıncı fıkrası ise orman suçları için genel af çıkarılamayacağını, ormanların tahribine neden olabilecek hiçbir siyasi propagandanın yapılamayacağını hüküm altına almıştır. Ormanlar anayasal güvence altına alınmasına rağmen 1962 yılında orman kanununda yapılan değişikliklerle orman sınırları tekrar daraltılmak istenmiş, bu değişiklikler uygulamaya sokulamadan Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir. 1963 yılında OGM tarafından yeni bir kanun değişikliği tasarısı hazırlanmıştır. Orman Bakanlığının 16 teklifi üzerine bakanlar kurulu kararnamesi ile orman sınırları dışına arazi çıkarımına imkan tanıyan tasarı, 1966 yılında (No: 663) yasalaşmıştır. Bu yasa da Anayasa Mahkemesince orman alanlarını daraltacağı gerekçesiyle iptal edilmiştir (Aksoy,1987). Bu aşamadan sonra anayasanın ormanlarla ilgili hükümlerinin değiştirilmesine yönelik faaliyetlere, diğer bir deyişle anayasal değişikliğe yöneliş daha da hızlanmıştır. Ormanlar ile ilgili anayasal güvencelerin ortadan kaldırılmasına yönelik ilk teşebbüs 1255 Sayılı Yasadır. 22. 04. 1970 tarihinde kanunlaşan yasa ile 1961 Anayasasının 131. maddesinin beşinci fıkrası değiştirilerek “anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar görülen alanlar ile, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında orman sınırlarında hiçbir şekilde daraltılma yapılamaz” şekline dönüştürülmüştür (Şahin, 1986). 1779 Sayılı “Orman Suçlarının Affına İlişkin Yasa” teklifi (1973) ile orman suçları konusunda genel af çıkarılamayacağı hükmü anayasadan çıkartılmak istenmiş ise de daha sonra yasa Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. 1255 Sayılı Yasa’nın 13. maddesinin dördüncü fıkrasına “ormanların gözetilmesi ve işletilmesinde devletle halkın işbirliği yapmasını sağlayıcı tedbirler alınır” ibaresi konulmuştur. 20.06.1973 tarihinde 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun değişik 1744 Sayılı Kanun ikinci maddesi hükümleri gereğince yeniden düzenlemelere gidilerek, anayasanın kabul edildiği tarih olan 15.10.1961 tarihinden önce orman niteliğini kaybetmiş yerlerin orman sınırları dışına çıkarılması işlemlerine başlanmıştır. Böylelikle orman mevzuatında ilk defa 1974 yılında ikinci madde uygulamaları başlatılmıştır. 4.2.2.1.2. 1982 Anayasası 1982 Anayasasında da orman dışına arazi çıkarma çalışmaları ve ikinci madde uygulamalarına devam edilmiştir. Bu kapsamda, orman niteliğini kaybetme ve orman sınırları dışına çıkarılma gerekçelerinde 1961 yılı yerine 1982 yılı baz alınmaya başlanmıştır. Anayasadaki bu hükümlerin gerçekleştirilmesi için 6831 Sayılı Orman Kanunu ikinci maddesinde 23.09.1983 tarih ve 2896 Sayılı Yasa ile değişiklik yapılarak, 169 ve 170. maddeler uyarınca 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini kaybetmiş yerlerin orman sınırları dışına 17 çıkarılması çalışmalarına başlanmıştır. Yasa ile devredilen arazilerin hazine adına çıkarılacağı esası benimsenmiştir. Ayrıca orman kanununun 57. maddesi değiştirilerek orman içi açıklıkları ağaçlandıran gerçek ve tüzel kişilere bu alanlar üzerinde işletme hakkı verilmiştir. 2896 Sayılı Yasa ile getirilen diğer değişiklikler ise kadastro işlemlerine yönelik olmuştur. Orman kadastro komisyonlarından her komisyona tahsis edilemediği gerekçesi ile hukukçu üye çıkartılmış ve evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış orman arazilerinin bulunduğu yerlerde ikinci kez orman kadastrosunun yapılmasına imkan sağlanmıştır. 05. 06.1986 tarihinde kabul edilen 3302 Sayılı Yasa ile, 6831 Sayılı Orman Kanununun 2/B bendindeki orman sınırları dışına arazi çıkarılması şartları içinde yer alan i) su ve toprak rejimine zarar vermemek, ıı) orman bütünlüğünü bozmamak koşulları kaldırılmıştır. Ayrıca ikinci madde çıkarımları aleyhine OGM’nin dava açma hakkı, orman işletmelerinin yasal sorumluluktan kurtulmak için istisnasız her ikinci madde uygulamasına itiraz etmeleri ve binlerce davanın açılmasına sebep olmaları nedenleri öne sürülerek ortadan kaldırılmış ve dava açma hakkı Orman Bakanlığına bırakılmıştır. Yine yasa ile orman kadastro komisyonlarındaki ziraatçı üye sayısı üçe çıkarılarak ormancı üye sayısı azınlığa düşürülmüştür. Aynı kanunla, orman kanununun 52. maddesine bir fıkra eklenerek yerleşim alanlarında bulunan özel ormanlarda ifraz yapılmamak (bütünden ayırmamak) ve yatay alanın % 6,0’sını geçmemek üzere inşaat yapabilme izni getirilmiştir. Yasa ile aynı köyde birden fazla farklı kanuna göre orman kadastro çalışması yapılabilmesinin de yolu açılmıştır. Takiben çıkarılan 22.05.1987 tarih ve 3373 Sayılı Kanun ile orman kadastrosuna ilişkin hükümler yeniden düzenlenerek orman davalarının takibinde kadastro mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Yine yasa ile dava açma süresi altı ay olarak belirlenmiş ve özel ormanlarda ifraz yasağı kaldırılmıştır. 21.06.1987 tarih ve 3402 Sayılı Yasa ile, daha önce kadastro çalışması yapılan yerlerde yeniden kadastro veya tapulama yapılamaz hükmü getirilmiş ise de bu yasanın 3. maddesine bir fıkra eklenerek 2981 Sayılı İmar Affı Kanunu’nun 3290 Sayılı Kanun ile değişik 2. maddesine göre, 31.12.1981 tarihinden önce yerleşim alanı haline gelmiş yerlerin kesinleşmiş orman sınırları içinde kalsa dahi kadastrosunun yapılacağı, 18 bu kadastronun mükerrer sayılmayacağı hükme bağlanmıştır. Bu fıkra daha sonra Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi ile Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü birimleri ile orman kadastro komisyonlarının orman alanlarında müşterek çalışmaları düzenlenmiştir. Böylelikle orman alanlarında yapılan kadastro çalışmalarına konu uzmanı olmayan kadastro ekipleri de kanunun ilgili maddesi hükümlerine göre dahil edilmiştir. Bu madde hükümlerine göre iki ay içinde orman kadastro komisyonlarınca orman sınırlarının belirlenmemesi halinde çalışma alanının sınırları diğer kadastro ekiplerince belirlenecektir. Yine yasa ile arazi tespitlerine yapılacak itirazın süresi kadastro sonuçlarının ilamını takiben 30 gün içinde olacağı hükme getirilmiştir. Uygulamada görülen aksaklıklar ve çok sayıda davanın uygulamalar sonucu açılması nedeniyle 22. 02. 2005 tarihinde 4. madde de yeniden düzenlemeye gidilerek, kadastro ekibine OGM taşra teşkilatınca görevlendirilecek bir orman mühendisi ve tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir ziraat mühendisinin katılma zorunluluğu getirilmiştir. Yasanın 45. maddesi ile orman sınırları dışına çıkarılan alanların zilyetleri (kullanıcıları) adına tescil edileceği ifade edilmiş ise de, anayasaya aykırı olduğu gerekçesi ile 1988 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş ve yürürlükten kaldırılmıştır. 03.11.2002 seçimlerinden sonra kurulan TC 58. ve TC 59. hükümetleri meclis çoğunluğuna dayanarak anayasa değişiklik teklifleri hazırlamış ve TBMM’den geçirmişlerdir. Teklifte orman olarak tekrar kazanılmasına imkan olmadığı iddia edilen 2/B alanlarına yasal statü kazandırılarak problemlerini çözmek amaçlanmıştır. TC 59. Hükümet tarafından hazırlanan ve TBMM’ den geçirilen 04.04.2003 tarih ve 4841 Sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun” cumhurbaşkanlığına onaylanması için gönderilmiştir. Fakat makam yasayı Anayasanın 169. ve 170. maddelerinin özüne aykırı olduğu gerekçesi ile ve 175. Madde ile kendisine tanınan yetkilere dayanarak bir daha görüşülmek üzere TBMM’ne geri göndermiştir. Hazırlanan kanun tasarısında, anayasanın 169. maddesinin ikinci fıkrası değişikliğe uğratılarak, Devlet ormanları kanuna göre “Devletçe yönetilir, işletilir ve işlettirilir” denilmektedir. Yine madde ile orman niteliğini kaybeden arazilerin orman sınırları dışına çıkarılabilmesi için tarımda kullanılmasında kesin yarar bulunması koşulu da kaldırılmıştır. 19 Yasa teklifi ile anayasanın 170. madde birinci fıkrası ikiye bölünmüş, “31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetmiş ve orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin devri, tahsisi, terki, kiraya verilmesi, üzerinde sınırlı ayni hak tesisi, satışı ve satış gelirlerinden, orman köylülerinin kalkındırılmalarının desteklenmesi amacıyla ayrılacak payın belirlenmesi kanunla düzenlenir” ifadesi konulmuştur. Orman köyleri sınırları içinde kalan yerlerin satışında kullanıcısı orman köylüsüne satış önceliği tanınır ifadesiyle de talep olmadığı takdirde üçüncü şahıslara da çıkarılan arazilerin satılabilmesine imkan tanınmıştır. Yasa teklifine karşı çıkan kesimlerce orman arazilerin yalnızca orman köylüsüne tahsis edilebileceği, hiçbir şekilde satılamayacağı belirtilmektedir. Önceki hükümetlerce çıkarılan 2/B arazilerinin orman köylüsü dışında o andaki işgalcilerine satılabilmesi konusuyla ilgili üç ayrı yasanın Anayasa Mahkemesince Anayasanın 169. ve 170. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle 01.06.1988, 30.03.1993 ve 14.09.2001 tarihlerinde iptal edildiği ifade edilmektedir (Anonim, 2003b). 4.2.2.2. 6831 Sayılı Orman Kanunu İkinci Madde Uygulamaları 6831 Sayılı Orman Kanununun ilgi 1744 Sayılı Yasa ile değişik ikinci maddesi ve 2896, 3302 sayılı yasaların değişik 2/B maddeleri ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi ve 1982 Anayasası’nın 169 ve 170. maddeleri hükümlerince yürütmenin sağlanması 1983 tarih ve 2924 Sayılı “Orman Köylerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun” kapsamına alınmıştır. Kanunun amacı “nakline karar verilen orman içi köyler halkının yerleştirilmesi ve orman sınırları dışına çıkartılmış ve çıkartılacak yerlerin değerlendirilmesi suretiyle orman köylülerinin desteklenmesi” olarak belirtilmiştir. Yasa ile çıkarılan orman arazilerinin orman içi köyler halkına dağıtılmadan önce ilgili bakanlık tarafından en uygun tarım arazisine dönüştürmek ve yerleşim yeri halinde düzenlemek üzere ıslah, imar ve ihya edilmesi koşulu getirilmiştir. 2924 Sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelik 06. 01. 1986 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunda 28. 08. 1991 tarih ve 3763 Sayılı Yasa ile değişikliğe gidilerek, belediye ve mücavir alan sınırları dahilindeki şehir, kasaba ve köy yapılarının 20 toplu olarak bulunduğu yerleşim sahaları ilgili belediyelerin mülkiyetine bedelsiz olarak geçer hükmü kaldırılmış, tüm 2/B alanlarının tasarrufu Orman Bakanlığının yetkisine bırakılmıştır. Yasa ile hak sahibi tespiti yapılarak çıkarılan arazilerin kullanıcılarına satılabilmesi imkanı da verilmiştir. Yapılan bu düzenlemedeki kullanıcısına satılır fıkrası, 2/B alanlarının satışının anayasaya aykırı olduğu ve tahsisinin yalnızca orman köylüsüne yapılabileceği gerekçeleri ile 1994 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümleri nedeniyle önemli oranda işleyemez hale gelen 2924 Sayılı Kanunda değişikliğe gidilerek, iptali ile oluşan boşluğu doldurmak üzere 30.10.1995 tarihinde 4127 Sayılı Yasa çıkarılmıştır. Çıkarılan bu yasa ile iptal gerekçeleri dikkate alınarak, çıkarılan alanlar orman köylüsüne satılır veya tahsis edilir şeklinde düzenlemeye gidilmiştir. Bu temel ilkeden hareketle de hak sahibi olma koşulları belirlenmiştir. Hak sahibi olma koşulları 4127 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten geriye doğru en az beş yıl süre ile o köyde ikamet etmek olarak belirlenmiştir. 31.12.1981 tarihinden itibaren orman köyü nüfusuna kayıtlı olanlar da hak sahibi olarak kabul edilmiştir. Yasa ile araziyi kullanan kişilere yukarıda belirtilen şartları taşıması koşuluyla, sulu toprakta 40 dekar, kuru toprakta ise 100 dekarı aşmamak üzere rayiç bedel ile satın alma hakkı tanınmıştır. Fiili kullanıcıların bu şartlara sahip olmamaları halinde taşınmazın üçüncü kişilere satışı imkanı da getirilmiştir. Köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanları orman sınırları dışına çıkarıldığı tarihteki fiili durumlarına göre ifraz edilerek üzerinde yapısı bulunan hak sahiplerine rayiç bedel üzerinden satılabilecektir. Her iki durumda da satışlar peşin olabileceği gibi, Ziraat Bankası’nın zirai kredilere uyguladığı yıllık faiz oranları dikkate alınarak eşit taksitler halinde satışına da imkan tanınmıştır (Ayanoğlu, 1995). Yukarıda verilen düzenlemeler yapıldıktan sonra 2924 Sayılı Kanunun uygulanmasına 31.07.1997 tarihinde başlanabilmiştir. Yasayla ilk satış işlemine 26.01.1998 tarihinde Bursa ili, Mudanya ilçesi Çağrışan ve Göynüklü köylerinde başlanmış, 12. 12. 2000 tarihine kadar Orköy Genel Müdürlüğünce çalışmalar devam ettirilmiştir. 2000 yılının sonunda ise 2924 Sayılı Yasa esaslarına göre Orköy tarafından yapılan 2/B satış işlemleri durdurulmuştur. Maliye ve orman bakanlıklarınca yeni bir düzenlemeye gidilmiş, 18.07.2001 tarihinde “4706 Sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 21 Kanun” çıkarılarak, kanunun üçüncü maddesi gereğince satış işlemleri Maliye Bakanlığına devredilmiştir. 4706 Sayılı Yasa ile getirilen yeni düzenlemelerde, 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun değişik 2/B maddesi gereğince hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin Maliye Bakanlığı uhdesine geçtiği, bu yerlerin satış işlemlerinin yapılabilmesi için kadastronun Maliye Bakanlığınca yaptırılacağı, imar, uygulama ve mevzuattaki kısıtlamalara tabi olmayacağı, bu yerlerin harçlar kanunundaki harca tabi değerinden az olmamak üzere rayiç bedeli üzerinden köylerde varsa öncelikli kullanıcı orman köylüsüne, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ise kullanıcılarına doğrudan satışının yapılabileceği gibi, aynı amaçla ilgili belediyelere ve Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne devredilebileceği hükümleri de getirilmiştir. Cumhurbaşkanınca yasanın yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açılması üzerine, mahkeme 4706 Sayılı Yasa uygulamalarını anayasaya aykırı bularak 14.09.2001 tarihinde önce yürürlüğünü durdurmuş, 23.01.2002 tarih ve 2001/382E. 2002/21K sayılı kararıyla da yasayı iptal etmiştir. Gerekçeli kararda “6831/2B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılan yerlerin orman köylerine dahi satışı mümkün olmayıp, ancak tahsisi ve orman içi köyler halkının naklinde kullanılması mümkündür” denilmiştir. Orman Bakanlığınca 31.12.2002 tarihine kadar toplam 473,419 hektar orman alanı 2/B maddesi uygulamaları yoluyla orman sınırları dışına çıkarılmıştır (Çizelge 4.1). Şekil 4.1’de coğrafi bölgeler itibarıyla 2/B uygulamaları yoluyla çıkarılan orman alanları dağılımı, Şekil 4.2’de ise arazi devrinin yoğun olduğu iller dağılımı verilmiştir. Orman sınırları dışına çıkarılan alanlardan 98,136 hektarının dosyası Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne gönderilmiştir. Bu genel müdürlükçe 43,962 hektarının kullanım kadastrosu hazırlanmıştır. Orman Bakanlığı, Orköy Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan Hak Sahipleri Komisyonları, Rayiç Bedel Komisyonları ve Satış Komisyonları marifetiyle kullanım kadastrosu hazırlanan 43, 962 hektar alanda çalışmalarını yürütmüştür. Hak tespiti yapılan alanların 11,530 hektarının rayiç bedeli takdir edilmiş, 6,701 hektarının ise satışı gerçekleştirilmiştir. Satış işlemlerinden 1998-2001 yılları arasında 14 trilyon 700 milyar TL gelir elde edilmiştir. Ortalama satış fiyatı ise 219,370 TL/m2 olmuştur. 22 Çizelge 4.1. Türkiye genelinde sınırlaması bitirilen ve tapuya tescili yapılan orman alanları dağılımı (OGM, 2003) Table 4.1. Distribution of forest land with already finished and registered forest cadastre results in Turkey (OGM, 2003) Yıllar Kanun no Köy adeti 1937-1956 1956-1973 1974-1983 1984-1985 1986-2002 1987-2002 Toplam 3116 6831 1744 2896 3302 3302-3373 - 2340 954 866 336 3317 3819 11632 Tahdit ve kadastrosu yapılan orman alanı (ha) Eski tahdit aplikasyonu (ha) 2. ve 2/B madde uygulamalarıyla çıkarılan orman alanları (ha) Tapuya tescili yapılan orman alanları (ha) 3792546 2565919 1085961 484501 3471895 4569023 15969845 1075442 522555 1914955 3485713 6998665 114286 22394 238053 98686 473419 2677190 703386 312770 52004 553895 4299245 Çıkarılan Alanlar (ha) 150000 100000 102296 68079 57085 62789 81486 80815 50000 2340 14685 3844 0 Ege Marmara Batı Akdeniz Doğu İç Anadolu Akdeniz Doğu Güneydoğu Batı Doğu Anadolu Anadolu Karadeniz Karadeniz Şekil 4.1. 6831/2-B maddesine göre orman sınırları dışına çıkarılan alanların coğrafi bölgeler itibarıyla dağılımı (OGM, 2003) Figure 4.1. Regional distribution of 2/B land in Turkey 23 Çıkarılan Alanlar (ha) 40000 39287 34887 31706 30000 29643 29138 18233 20000 16095 15290 14772 10000 0 Mersin Balıkesir Ankara Adapazarı Muğla İstanbul Bolu Samsun İzmir Şekil 4.2. 6831/2-B maddesine göre en fazla arazi devrinin yapıldığı iller dağılımı (OGM, 2003) Figure 4.2. Distribution of regional directorates of forests that have the most of 2/B land in Turkey (OGM, 2003) 24 5. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA 5.1. Arazi Karnesi Yoluyla Elde Edilen Bulgular Araştırmanın temel amacı, yasal yollarla ve tarımsal amaçlarla orman sınırları dışına çıkarılan arazilerin (2/B) teknik yönleriyle tanımlanması olmamakla beraber, söz konusu alanların araştırma açısından önemli görülen bazı teknik özelliklerinin belirlenmesine gerek duyulmuştur. Bu amaçla bir arazi karnesi hazırlanarak farklı noktalardaki işletmelerin 2/B arazilerinde ölçümler ve gözlemler yapılmıştır. Arazi karnesi ile arazilerin eğimleri (%), arazi kullanım şekilleri (bitkisel üretim tipleri), arazi büyüklükleri (daa), arazi yükseltileri (m) ve komşu çevre arazilerin bitki topluluklarının tespiti yapılmıştır. Arazilerin eğimleri klisimetre ile derece cinsinden ölçülmüş ve yüzdesel değerlere dönüştürülmüştür. Arazi yükseltileri (rakım) ise altimetre ile belirlenmiştir. Arazi karnesi yoluyla elde edilen veriler Çizelge 5.1’de, tespitlerin yapıldığı 2/B arazilerinden alınan fotoğraflar ise Şekil 5.1’de verilmiştir. 25 Efemçukuru – Seferihisar, İzmir Yaka - Bornova, İzmir Hacıarslanlar – Edremit Dutluca – Burhaniye, Edremit Çamavlu – Kozak, Bergama Örlemiş – Yenişakran, Bergama 26 Demirci –Torbalı, Bayındır Zeytinköy-Selçuk, Bayındır Kalemli – Yuntdağı, Manisa Evrenli – Alaşehir, Manisa Hatipkışla – Karpuzlu, Aydın Dağyeni –Germencik, Aydın Şekil 5.1. Orman İşletme Müdürlükleri dahilindeki köyler 2/B sahalarından alınan fotoğraflar ( Bilgin, 2003) Figure 5.1. Photos taken by 2/B land in Forest Enterprise Directorates (Bilgin 2003) 27 Çizelge 5.1. 2/B arazilerinde yapılan ölçüm ve gözlemler Table 5.1. Distribution of 2/B land survey results İşletme Müdürlüğü EDREMİT BERGAMA AYDIN BAYINDIR MANİSA İZMİR Genel Arazi kullanım şekli Zeytinlik Ölçüm yapılan arazi sayısı (n) 7 Toplam arazi kullanım Ortalama içindeki Ortalama arazi Ortalama payı eğim büyüklüğü rakım (%) (%) (daa) (m) 78 42,40 14,40 247,50 Meyvelik 2 22 23,10 11,30 270 Zeytinlik 6 75 27,70 4,30 255 Fıstıkçamı 2 25 16,70 2,70 358 Zeytinlik 4 36,70 36,40 3,10 535 Meyvelik 6 54,30 55,70 6,10 623 Bağ 1 9 21,30 2,70 440 Tarla 2 66,70 16,70 4,30 185 Zeytinlik 1 33,30 40,40 15 150 Tarla 2 66,70 60,10 3,70 705 Zeytinlik 1 33,30 34,40 3,20 160 Zeytinlik 3 27,30 29,80 2,70 310 Meyvelik 5 45,50 40,80 1,90 508 Bağ Tarla 2 18,20 44,50 1,60 727,50 Zeytinlik 1 22 9 48,80 55,40 33,20 3 7,10 590 297,40 Meyvelik 13 28,90 48,10 6,40 515,60 Bağ 3 6,70 41,90 2,20 631,70 Tarla 5 11,10 36,90 3,60 474 Fıstıkçamı 2 4,50 16,7 2,70 358 2/B arazilerinin kullanımlarında Edremit (% 78,0) ve Bergama (% 75,0) yörelerinde zeytinliklerin, Aydın (% 54,3) ve İzmir (% 45,.5) yörelerinde meyveliklerin, Bayındır ve Manisa yörelerinde ise tarla arazilerinin ön plana çıktığı görülmüştür (% 66,7). Araştırma bölgesi genelinde 2/B arazilerinin önemli bir bölümünü zeytinlikler 28 oluşturmaktadır (% 48,8). Bu grubu % 28,9 ile meyvelikler, % 11,1 ile tarla, % 6,7 ile bağ ve % 4,5 ile fıstıkçamı arazileri takip etmektedir. Alansal olarak en büyük 2/B arazi genişliği zeytinliklere aittir (7,1 daa). Diğer arazi grupları büyüklükleri ise sırasıyla, meyvelikler (6,4 daa), tarla arazileri (3,6 daa), fıstıkçamlıkları (2,7 daa) ve bağ (2,2 daa) arazileridir. Parçalı yapı gösteren arazilerin büyük bir çoğunluğu orman arazileri ile sınırdır (% 93,1). Bitkisel üretim tiplerine göre arazilerin eğim ve rakım dağılımları ise Çizelge 5. 2’de verilmiştir. Çizelge 5.2. Arazi kullanım şekline göre 2/B arazilerinin rakım ve eğimleri Table 5.2. Distribution of altititue and slope of 2/B land regarding land use Değişkenler Eğim (%) Rakım (m) Arazi kullanım şekli İstatistik değerler Zeytinlik Meyvelik Tarla Bağ Genel X ort. 33,17 48,13 41,86 36,86 40,01 X min. 15,84 15,84 14,05 21,26 14,05 X maks. 53,17 90,04 64,94 50,95 90,04 S 10,79 25,10 20,87 12,17 17,23 Cv (%) 32,52 52,15 49,85 33,02 41,89 X ort. 297,39 515,58 474 631,67 479,66 X min. 150 240 180 440 150 X maks. 630 890 900 785 900 S 130,27 184,23 269,56 143,3 181,84 Cv (%) 43,8 35,73 56,87 22,71 39,78 Yapılan ölçümlere göre, arazi eğimleri % 14,0 ile % 90,0 arasında değişmektedir. Ortalama arazi eğimi % 40,1 dir. Arazilerin % 86,7’si % 20,0 ve üzerinde eğime sahiptirler. Dolayısıyla arazi yetenek sınıflamasına göre tarıma elverişli olmayan ve devamlı bitki örtüsü altında bulundurulması gereken V. sınıf ve üzeri daha düşük vasıflı araziler grubundadırlar (Balcı, 1996). Buralarda toprak sığlığı, taşlılık gibi arazi kullanımını kısıtlayıcı faktörler olduğu gözlemlenmiştir. Arazi kullanım devamlılığı açısından erozyon ve taşkınların önlenmesine 29 yönelik alınan tedbirler ise oldukça sınırlıdır. Arazilerin yükseltileri ise 150 - 900 m arasında değişmektedir. Ortalama rakım 479,7 m dir. Bitkisel üretim tiplerine göre rakım ve eğim dağılımına bakıldığında, eğimi en yüksek arazilerde meyveliklerin olduğu tespit edilmiştir. Bu grubun eğim dağılımı % 15,8 -% 90,0 arasında değişmektedir. Ortalama eğim % 48,1 dir. Bu grubu % 14,0 -% 64,9 eğim aralığı ve ortalama eğimi % 41,8 ile tarla arazileri, % 21,2 -% 50,9 eğim aralığı ve ortalama eğimi % 36,8 ile bağ arazileri ve % 15,8 -% 53,2 eğim aralığı ve % 33,2 ortalama eğimle zeytin arazileri takip etmektedir. Arazilerin yükseltilerine göre dağılımlarında ise, 440 -785 m aralığı ve 631,7 m yükselti ortalaması ile bağ arazileri ilk sırada yer almaktadır. Bu grubu 240 – 890m aralığı ve 515,5 m ortalamasıyla meyvelik alanlar, 180 – 900 m aralığı ve 474 m ortalamasıyla tarla arazileri ve 150 - 630 m aralığı ve 297.3 m. ortalamasıyla da zeytin arazileri takip etmektedir. 2/B arazilerinin eğim gruplarına dağılımı belirlenerek Şekil 5.2’de verilmiştir. Grup dağılımına göre, düz veya düze yakın eğim (% 0-5) aralığında herhangi bir arazi parçası bulunmamaktadır. Az eğimli (% 6-15) arazilerin toplam arazi içindeki payı % 9,2, orta eğimli (% 16-25) arazilerin % 20,8 ve çok eğimli (% 26+) arazilerin oranı ise % 70,0’dir. Az Eğimli 9% Orta Eğimli 21% Çok Eğimli 70% Şekil 5.2. Ölçümlenen 2/B arazilerinin eğim gruplarına dağılımı Figure 5.2. Distribution of 2/B land regarding slope groups 30 5.2. Köy Tanıtım Anketleri Bulguları 5.2.1. Köylerin Genel Yapısı Köyler il merkezlerine ortalama 72 km, ilçe merkezlerine ise 16,8 km uzaklıktadır. Bergama köyleri il ve ilçe merkezlerine en uzak köylerdir (Çizelge 5.3). Köyler ağırlıklı olarak yamaçlarda yerleşik ve toplu olarak bulunmaktadırlar (Çizelge 5.4). Köyler ortalamasına göre, köy hane sayısı 213,6, köy nüfusu 706,5 ve hane halkı büyüklüğü 3,5 dir (Çizelge 5.5). Hane başına ortalama 6,5 adet küçükbaş, 1,2 adet büyükbaş hayvan düşmektedir. Salma hayvancılık yaygındır. Köylerin ortalama arazi genişliği 13110,4 dekardır (Çizelge 5.6). Çizelge 5.3. Köylerin merkezlere olan uzaklıkları Table 5.3. Distance of villages regarding city, town and highway İşletme Müdürlüğü İZMİR BERGAMA AYDIN MANİSA BAYINDIR EDREMİT Genel Toplam köy sayısı 12 9 6 2 2 9 40 Merkezlere olan ortalama mesafeleri (km) İl İlçe Ana yola uzaklık 36,13 17,70 6,60 117,3 19,70 8,83 53,21 18,25 12,50 63 18 15 55 14,55 3,57 92,86 12,22 2,98 72 16,80 7,40 31 Çizelge 5.4. Köylerin yerleşim özellikleri Table 5.4. Settlement properties of villages İşletme Müdürlüğü İZMİR Köylerin sayıları itibarıyle Yerleşim şekli Kuruluş yerleri Toplu Dağınık Hat boyu Ova Vadi Etek Sırt Yamaç 6 6 1 2 2 4 3 BERGAMA 8 1 - - 2 - 4 3 AYDIN 4 2 - - - - 2 4 MANİSA 1 1 - - - 1 - 1 BAYINDIR - 1 1 - - - - 2 EDREMİT 7 1 1 - 2 2 1 4 Genel 26 12 2 1 6 5 11 17 Çizelge 5.5. Köylerin nüfus özellikleri (2000) Table 5.5. Population properties of villages (2000) İşletme Müdürlüğü Toplam köy sayısı Hane sayısı Xtop Xort Nüfus Xtop Xort Hane halkı sayısı X ort İZMİR 12 3027 252,30 10194 849,50 3,37 MANİSA 2 238 4,20 BAYINDIR 2 677 338,50 2719 1359,50 4,02 AYDIN 6 1110 668,70 3,61 EDREMİT 9 2425 269,40 7119 791 2,94 BERGAMA 9 1068 118,70 3216 357,30 3,01 Genel 40 8545 213,60 28260 706,50 3,52 119 185 32 1000 4012 500 Çizelge 5.6. Köylerin hayvan ve arazi varlıkları Table 5.6. Land and livestock assets of villages İşletme Müdürlüğü Büyükbaş Küçükbaş Toplam köy sayısı Xtop Xort İZMİR 12 1273 106,10 MANİSA 2 140 BAYINDIR 2 AYDIN Xtop Xort Toplam arazi varlığı (daa) Xtop Xort 40408 3367,30 210690 17557,50 70 3060 1530 33446 16723 502 251 1420 710 34549 17274,50 6 3360 560 4985 830,80 98291 16381,80 EDREMİT 9 1483 164,80 5295 588,30 60909 6767,70 BERGAMA 9 3210 356,70 11540 1282,20 86532 9614,70 Genel 40 9968 251,40 66708 1384,80 524417 13110,40 Köyler nüfusunun % 4,0’ü okuryazar değildir. Okulluluk oranı % 89,8, okul harici okuryazarlık oranı ise % 6,18 dir. Köyler nüfusunun % 62,5’si 15-64 yaş arasında iktisaden faal nüfustur. 15 yaş ve üzeri köy nüfusu ise toplam nüfusun % 76,5’idir (Çizelge 5.7). Çizelge 5.7. Köylerde eğitim durumu ve nüfusun yaş gruplarına dağılımı Table 5.7. Education and population age groups of villages Eğitim gruplarına dağılım (%) Yaş gruplarına dağılım (%) Okuryazar Okuryazar İlkokul Orta öğretim Yüksekokul 0-14 15-64 65 + olmayan İZMİR 6,33 11,25 76,42 5,42 0,58 24,33 65,33 10,33 BERGAMA 4,50 2 83,50 6 4 18,50 70 11,50 AYDIN 1,83 2,50 87 6,33 2,33 25 56,33 18,67 MANİSA 3,50 5 80 6,50 5 26,50 64,50 9 BAYINDIR 4,50 2 83,50 6 4 18,50 70 11,50 EDREMİT 5,11 7,56 70,78 13,78 2,78 26,67 59,89 13,44 Genel 4,02 6,18 79,77 7,70 2,33 23,50 62,48 14,03 İşletme Müdürlüğü Örnekleme giren 40 köyde toplam topraksız hane sayısı 744, ortalama topraksız hane sayısı ise her bir köy için ortalama 18,6 hanedir. Bu oran köyler toplam hane sayısının % 8,7’sine, nüfusunun ise % 10,1’ine eşittir. Topraksız hane sayısının en fazla olduğu köyler İzmir (% 11,1), en az olduğu köyler ise Aydın (% 4,1) işletme müdürlükleri sınırlarında kalmaktadır (Çizelge 5.8). 33 Topraksız hanelerin ana geçim kaynakları köy içi ve köy dışı ücretli işçiliktir (% 64,0). Bu grubu % 17,9 ile hayvancılık, % 12,3 ile emeklilik gelirleri ve % 5,8 ile serbest meslek faaliyetleri takip etmektedir. Çizelge 5.8 Köylerde toprağı olmayan hanelerin nüfus özellikleri Table 5.8. Population properties of villages regarding landless household Hane sayısı Köyler toplamı İşletme Müdürlüğü Nüfus Köyler toplamı Topraksız Hane halkı Köyler toplamı Topraksız X top (A) X top (B) B/A (%) X top (A) X top (B) B/A Topraksız X top (A) X top (B) B/A İZMİR 3027 336 11,10 10194 1403 13,76 3,37 4,18 124,04 MANİSA 238 26 10,92 1000 87 8,70 4,20 3,17 75,47 BAYINDIR 677 36 5,32 2719 110 4,05 4,02 3,06 76 AYDIN 1110 46 4,14 4012 160 3,99 3,61 3,48 96,35 EDREMİT 2425 250 10,31 7119 950 13,34 2,94 3,80 129,25 BERGAMA 1068 50 4,68 3216 148 4,60 3,01 2,96 98,33 Genel 8545 744 8,71 28260 2858 10,11 3,52 3,84 109,09 Köylerin en önemli tarım dışı geçim kaynağı ise ücretli işçiliktir (% 40.8). Ücretli işçilik 18-35 yaş grubu arasında yaygındır (% 53.7). Tarımsal geçim kaynakları önem sıralarına göre, zeytincilik (% 38.6), kuru tarım (tahıl grubu) (% 24.9) ve hayvancılıktır (% 22.8). Bu grubu bağcılık ve meyvecilik takip etmektedir. Köylerin tamamında içme suyu bulunmaktadır. Sulama suyu olduğunu belirten köy sayısı onbir olup, çoğunlukla açık su kaynaklarından yetersiz oranda faydalandıklarını bildirmişlerdir (Çizelge 5.9). 34 Çizelge 5.9. Köylerin sulama suyu durumları Table 5.9. Status of irrigation water in villages Köylere göre İşletme Müdürlüğü sulama suyu (adet) Köylere göre sulama suyu tedarik şekli (adet) Var Yok Gölet ve kanaletler Yer altı kaynakları Yer üstü kaynakları İZMİR 4 8 1 2 1 BERGAMA 1 8 - - 1 AYDIN 3 3 - 1 2 MANİSA 1 1 1 - - BAYINDIR 1 1 - 1 - EDREMİT 1 8 1 - - Genel 11 29 3 4 4 Köylerin % 45’i göç alırken, göç veren köy sayısı toplam köy sayısının yalnızca % 10’udur. Göç alan köyler nüfusunun % 15,9’u (2440 kişi) köy dışı yerleşimcilerdir. Gelen nüfus ortalama 8,6 yıldır köyde ikamet etmektedir. Geliş nedenleri sırasıyla, % 56,4 ile ücretli işçilik amacıyla gelip daha sonra köye yerleşme, % 25,7 ile diğer başlığı altında verilen ve köy kökenli olup çeşitli nedenlerle köyüne geri dönme, % 17,9 ile ikinci ve üçüncü konut sahipliliği oluşturmaktadır. Aynı dönem itibarıyla göç veren köyler nüfusunun % 7,5’i (218 kişi) ise köylerinden ayrılmıştır. Göç etme nedenleri işsizlik ve eğitim olarak verilmiştir (Çizelge 5.10). 35 Çizelge 5.10. Köylerde göçler ve göç nedenleri 9 2 13 2,06 8,50 67,5 - AYDIN 6 1 15 2,62 2,70 100 - MANİSA 2 1 11 1,76 6 - - BAYINDIR 2 2 707 26,0 7,50 78,97 21,03 EDREMİT 9 5 48 1,23 6,20 78,16 Genel 40 18 2440 15,93 8,66 56,42 17,86 25,72 4 Diğer 2-3. konut sahipliği - 32,5 Toplam nüfusa oranı (%) BERGAMA 1646 23,93 11,71 13,87 86,13 Giden nüfus 7 Göç veren köy sayısı 12 Ücretli işçilik İZMİR İşletme Müdürlüğü Göç alan köy sayısı Yerleşim süresi ortalaması (yıl) Geliş nedenleri (%) Toplam köy Sayısı Gelen nüfus Toplam nüfusa oranı (%) Table 5.10. Immigration and causes in villages 2 166 12,56 - - - 1 8 0,83 100 1 44 7,04 - - - - 21,84 - - - 218 7,50 Köylerin % 90,0’ında köy nüfusuna kayıtlı olduğu halde köyde oturmayan nüfus vardır. Kayıtlı nüfusa oranı % 20,7’ dir (Çizelge 5.11). Çizelge 5.11. Köy kütüğüne kayıtlı olup köy dışında oturan nüfus Table 5.11. Populations of settled outside however registered to villages Toplam köy sayısı Kayıtlı nüfusunun bir kısmı dışarıda oturan köy sayısı İZMİR 12 11 1425 129,50 260,20 200,90 14 BERGAMA 9 8 1780 222,50 241,10 108,30 55,30 AYDIN 6 5 602 120,40 88,10 73,10 15 MANİSA 2 1 60 - - - 6 BAYINDIR 2 2 1050 525 318,20 60,60 38,60 EDREMİT 9 9 938 104,20 106,60 102,30 13,20 Genel 40 36 5855 162,30 20,70 İşletme Müdürlüğü Köy nüfusuna kayıtlı olup köy dışında oturan nüfusun X top. 36 X ort S 202 Cv (%) 124,20 Kayıtlı köy nüfusuna oranı (%) Köylerdeki örgütlenme yapılarına bakıldığında, Manisa yöresi köyleri hariç, diğer yöre köylerinde değişen oranlarda kooperatifleşmenin olduğu görülmektedir. Bu oran Aydın köylerinde % 16,6’ya kadar gerilerken, Bergama ve Edremit köyleri dahilinde % 66,7’ya kadar yükselmektedir. Kooperatiflerin ortak sayısı ortalaması ise 132,7 kişidir. Ortak olunan kooperatifler, Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri, TARİŞ4, Tarım Kredi Kooperatifleri, Esnaf Kefalet Kooperatifleri ve Su Ürünleri Kooperatifleridir. Köylerin % 22,5’inde başta avcılık dernekleri olmak üzere çeşitli amaç ve kapsamda dernek faaliyette bulunmaktadır (Çizelge 5.12 ). Çizelge 5.12. Köylerin örgütlenme yapıları ve ortak sayıları Table 5.12. Organization and partnership situations of villages Derneği olan Kooperatifi olan İşletme Müdürlüğü Toplam köy sayısı Köy sayısı Ortalama oratak sayısı Toplam köylere oranı (%) Köy sayısı İZMİR 12 6 64 50 4 BERGAMA 9 6 163 66,70 - AYDIN 6 1 230 16,70 - MANİSA 2 - - - - BAYINDIR 2 1 124 50 1 EDREMİT 9 6 144,80 66,70 4 Genel 40 20 132,70 50 9 5.2.2. Köylerin Ormanlarla Olan İlişkileri Araştırma kapsamında ele alınan köylerin % 77,5’i orman içi, % 15,0’i orman bitişiği ve % 7,5’i orman dışı köylerdir. Ormanlardan faydalanmada ilk sırayı % 47,3 ile odun hammaddesi temini almaktadır. Bu faydalanmayı % 21,9 ile toplayıcılık, % 20,4 ile otlatma, % 6,3 ile orman işçiliği ve % 4,1 ile orman ürünleri taşımacılığı takip etmektedir. 4 TARİŞ: İncir, Üzüm, Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği 37 Orman davaları dağılımında ise açma-yerleşme suçları ilk sıradadır (% 47,6). Bu suçu işgal-faydalanma suçları takip etmektedir (% 38,5). Diğer suçlar başlığı altında ise, kaçak kesim, izinsiz otlatma ve yasa dışı yollardan orman ürünlerinin toplanması gelmektedir (% 13,9). Orman suçlarının önemli bölümünün ormanlardan arazi kazanımı amacıyla işlendiği görülmüştür (% 86,1) (Çizelge 5.13). Çizelge 5.13. Köylerde işlenen orman suçlarının dağılımı (%) Table 5.13. Distribution of forest crimes in villages (%) İşletme Müdürlüğü Açma-yerleşme İşgal-faydalanma Diğer suçlar İZMİR BERGAMA 33,30 16,50 49,80 66,90 16,90 16,60 AYDIN 66,20 30,20 3,60 MANİSA 50,10 24,60 25,30 BAYINDIR 62,90 32,80 4,30 EDREMİT 56,80 26,80 16,40 Genel 47,60 38,50 13,90 5.2.3. Köylerin Orman Dışına Arazi Çıkarımı (2/B) Konusunda Görüşleri Araştırma kapsamında ele alınan 40 köyde 2002 yılı sonuna kadar 2/B çalışması ile 50,801 dekar arazi orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Bu arazilerin 4.633 dekarının tapuya tescili yapılmış, 1,310 dekarının da hak sahipleri adına satışı gerçekleştirilmiştir. Tapuya tescili yapılan alanlar çıkarılan arazilerin % 9,1’idir. Köylülerin 2/B çalışmalarına bakış açıları sorulmuştur. Verilen cevaplarda 2/B çalışmalarının desteklendiği görülmüştür (% 92,3). Çıkarılan arazilerin % 91,7’si ilk sahipleri ya da mirasçıları tarafından kullanılırken, % 8,3’ü el değiştirmiş ve ikinci şahıslara muhtarlık senetleriyle devredilmiştir. Köy muhtarlarından alınan bilgilere göre çeşitli şekillerde kullanımda olan 2/B arazilerinin % 35,9’u zeytin arazileri, % 33,4’ü kuru tarım yapılan araziler, % 23,9’u meyvelikler, 38 % 5,4’ü mera (otlatma) arazileri ve % 1,4’ü de yerleşkelerdir. Bitkisel üretim olarak tahıl grubu (kuru tarım) Manisa yöresinde (% 75,6), zeytincilik Edremit yöresinde (% 53,4), meyvecilik Aydın yöresinde (% 45,4) ve mera alanı olarak kullanım ise Bergama yöresi köylerinde yaygındır (% 20,3) (Çizelge 5.14). Çizelge 5.14. Köylerde 2/B arazilerinin kullanım şekilleri dağılımı (%) Table 5.14. Distribution of 2/B land use types in villages (%) İşletme Müdürlüğü İZMİR BERGAMA AYDIN MANİSA BAYINDIR EDREMİT Genel Kuru tarım Mera Zeytin Meyve Yerleşim 33,0 20,20 18,70 75,60 33,0 20,10 33,40 4,90 20,30 7,30 5,40 32,70 39,50 35,90 24,40 29,20 53,40 35,90 20,90 20,0 45,40 37,80 19,20 23,90 8,50 1,40 Köylüler orman sınırları dışına henüz çıkarılmayan ve tarımsal kullanıma uygun olan arazilerin değişen oranlarda olsa da bulunduğunu düşünmektedirler (% 64,8). Çıkarılacak nitelikte arazi kalmadı ya da çok az var diyenlerin oranı ise nispeten düşüktür (% 35,2). Henüz çıkarılmayan arazilerin de gelecekte benzer yasal düzenlemeler yoluyla orman sınırları dışına çıkarılarak, kendilerine verileceği beklentisi oldukça güçlüdür (% 77,4) (Çizelge 5.15 ). 39 Çizelge 5.15. Köylerde 2/B benzeri nitelikte arazi varlığına dair beklentiler Table 5.15. Amount of land similar to 2/B land in villages 2/B nitelikli arazil varlığı dağılımı (%) İşletme Müdürlüğü Çok fazla Oldukça Az Çok az Hiç yok 17,10 50,10 15,70 17,10 - BERGAMA - 44,30 21,70 - 34 AYDIN - 32,90 - - 67,10 MANİSA - 50,70 49,30 - - BAYINDIR 52,30 - - 47,70 - EDREMİT 10,80 10,30 33,60 11,10 34,20 Genel 13,37 31,38 20,05 12,65 22,55 İZMİR Orman işletmeleri dahilindeki köylerin % 32,5’inde köy tüzel kişiliklerinin 2/B arazileri olduğu belirtilmiştir. Bu arazilerin % 61,5’i köy tüzel kişiliği yararına kiraya verilirken, % 38,5’i de köy ortak kullanımına yönelik değerlendirilmektedir. Köy tüzel kişiliklerinin kullanımlarında olan 2/B arazilerinin ortalama büyüklükleri 54,8 dekardır. 5.3. Çiftçi (İşletme) Anketleri Bulguları 5.3.1. İşletmelerin Genel Yapısı Tarım işletmecilerin yaş ortalaması 54,5 yıl, eğitim yılı ortalaması ise 4,6 yıl olarak bulunmuştur. Hane nüfusunun okuryazarlık oranı % 85,0 dir. Hane halkı nüfusu 3,9 kişidir. Hane nüfuslarının % 71,8’i iktisaden faal yaş grubundadır (15-64 yaş). Faal nüfusun % 48,3’ünü kadınlar, % 51,7’sini erkekler oluşturmaktadır (Çizelge 5.16 ). DİE verilerine (2002a) göre, Türkiye’de hane halkı büyüklüğü 4,6, eğitim yılı ortalaması ise 3,6 yıldır. İktisaden faal nüfus oranı % 70,4, okuryazarlık oranı ise % 87,5 dir. Araştırma kapsamı dahilindeki köylerde hane halkı büyüklüğü 3,5 kişi, faal nüfus % 62,5 ve okuryazarlık oranı % 95,9 olarak bulunmuştur. 40 Yukarıdaki istatistiki verilerle işletmelere ait bulgular kıyaslandığında, işletmelerde hane halkı büyüklüğünün Türkiye ortalamasının altında, incelenen köyler ortalamasının ise üstünde olduğu görülmektedir. İşletmecilerin eğitim yılı ortalaması da Türkiye ortalamasının üstündedir. İşletme faal nüfusları ise Türkiye ve köyler ortalamalarının üzerindedir. İşletme nüfusunun okuryazarlık oranı ise Türkiye ve köyler ortalamasının altındadır. İşletmecilerin % 94,8’i evlidir. % 83,9’u köyünden zorunlu nedenler (askerlik vb.) haricinde hiç ayrılmamıştır. Kısa süreli ayrılanlar % 6,3, uzun süreli köy dışında yaşayanlar ise işletmecilerin % 7,1’ini oluşturmaktadır. Ayrılış nedenleri çalışmak ve eğitim olarak verilmiştir. İşletmecilerin % 2,7’si ise dışardan gelerek köye yerleşmiştir (Çizelge 5.17). İşletmecilerin % 89,8’i ortalama 1,4 kat olan kendi evlerinde oturmaktadır. % 44,0’ünün ortalama 21 yaşında traktörü, % 19,8’sinin ise 12 yaşında binek tipi araçları bulunmaktadır. Çok büyük bir kısmının ise televizyon, buzdolabı ve telefonu vardır (Çizelge 5.18 ). 41 Çizelge 5.16. İşletmecilerin nüfus özellikleri Table 5.16. General properties of farmers İşletme İZMİR BERGAMA AYDIN EDREMİT BAYINDIR MANİSA Genel Müdürlüğü YAŞ (yıl) EĞİTİM (yıl) HANE HALKI NÜFUSU (kişi) FAAL NÜFUS (15-64 yaş) İşletmeci sayısı (n) X min. X maks. X ort. S Cv (%) X min. X maks. X ort. S Cv (%) X min. X maks. X ort. S Cv (%) X min. X maks. X ort. S Cv (%) 47 42 29 42 10 10 180 27 79 52,60 12,61 23,91 1 12 5,70 1,93 34,01 1 10 4,4 1,85 41,99 1 6 3,20 1,52 47,99 23 79 53,90 12,91 24,10 1 11 5,10 1,18 23,21 1 7 3,50 1,65 46,75 1 5 2,80 1,36 49,14 37 84 56,50 11,82 20,92 1 13 5 1,73 34,88 1 8 4,10 1,99 48,03 1 5 2,80 1,66 59,28 30 78 54,40 12,13 22,3 1 12 6,10 2,14 34,93 1 9 3,10 1,66 53,78 1 4 2,20 1,30 58,56 40 74 57,60 10,72 18,61 1 7 5,20 0,67 12,77 2 10 4,40 2,59 58,88 1 4 2,20 1,32 59,84 44 60 53,10 5,38 10,14 1 5 4 2,11 52,7 2 9 5,10 2,47 48,43 2 8 3,80 1,81 47,72 23 84 54,50 12,21 22,42 1 13 4,60 2,52 54,77 1 10 3,90 1,93 49,72 1 8 2,80 1,48 53,32 42 Çizelge 5.17. İşletmecilere ait kişisel bilgiler (%) Table 5.17. Private data of farmers ( % ) İşletme Müdürlüğü Genel Bilgiler İZMİR Evli Bekar 93,70 4,20 88,10 11,90 Ayrı-dul 2,10 Köyden hiç ayrılmamış Kısa süre ayrı Uzun süre ayrı Köy dışından yerleşen BERGAMA AYDIN MANİSA BAYINDIR EDREMİT Genel 93,0 - 100 - 100 - 93,70 1,20 94,80 2,90 - 7 - - 5,10 2,40 89,70 92,30 97,20 59,60 79,50 85,20 83,90 2,20 2,30 2,80 30,30 - - 6,30 4,10 2,70 - 10,10 20,50 5,30 7,10 4 2,70 - - - 9,50 2,70 Çizelge 5.18. İşletmecilerin ev, eşya ve araç bilgileri Table 5.18. Household good and vehicles data of farmers İşletme Müdürlüğü Kat durumu X ort. Mülkiyeti (%) Kendi Başkası Araç varlığı Traktör Ev eşyaları (%) Diğer araçlar İşletmeci (%) Yaşı İşletmeci (%) Yaşı TV Buzdolabı Diğer Telefon İZMİR 1,40 100 51 23,40 32 19,10 100 91 62 BERGAMA 1,70 93 7 33 22,80 33 16,20 93 95 26 86 AYDIN 1,50 86 14 21 17,50 28 19,50 90 93 65 86 MANİSA 1,20 70 30 50 20 - - 100 90 30 90 BAYINDIR 1,20 90 10 80 27,60 - - 100 90 60 90 EDREMİT 1,30 100 0 29 15,20 26 16,90 88 88 40 90 Genel 1,40 89,80 10,20 44 21,10 19,80 12 95,20 91,20 47,20 88 43 88 Çizelge 5.19. İşletmecilerin tarım ve tarım dışı geçim kaynakları Table 5.19. Agricultural and non-agricultural income sources of farmers Geçim kaynakları Tarımsal geçim kaynakları (%) Tarım dışı geçim kaynakları (%) İşletme Müdürlüğü İşletmeler İzmir Bergama Aydın Manisa Bayındır Edremit ortalaması Hayvancılık 8,70 20,80 11,60 30,50 - 10 13,60 Tarla bitkileri 19,80 8,20 - 39,30 41,30 4,70 18,90 Meyve 9,20 - 25,90 9,90 - Zeytin 30,30 26,50 62,50 20,30 58,70 83,20 46,90 7,40 Sebze 3,80 - - - - 2,10 1 Bağ 28,20 12,30 - - - - 6,80 Fıstıkçamı - 32,20 - - - - 5,40 Toplam 100 100 100 100 100 100 100 Emekli 40,30 27,60 14,50 9,90 40,10 24,50 26,20 Ücretli işçi 50,10 9,20 33,80 79,80 19,80 19,50 35,30 Yaşlılık maaşı 2,70 - - - - - 0,50 6,30 Esnaf 4,60 9,30 14,20 - - 9,80 Sabit ücretli - 4,80 3,20 - - 9,30 2,90 Geliri yok 2,30 49,10 34,30 10,30 40,10 36,90 28,80 Toplam 100 100 100 100 100 100 100 Geçim kaynakları dağılımı tarım ve tarım dışı olmak üzere iki alt kategoride toplanmış ve her bir grup kendi içinde değerlendirilerek Çizelge 5.19’da verilmiştir. Çizelgeye göre, tarımsal geçim kaynakları içinde ilk sırayı % 46,9 ile zeytincilik almaktadır. Bunu % 18,9 ile tarla bitkileri yetiştiriciliği, % 13,6 ile hayvancılık gelirleri takip etmektedir. İşletmeler itibarıyla hayvancılık Manisa’da (% 30,5), tarla bitkileri yetiştiriciliği Bayındır’da (% 41,3), meyvecilik Aydın’da (% 25,9), zeytincilik Edremit’te (% 83,2), bağcılık İzmir’de (% 28,2) ve çamfıstığı (fıstıkçamı) işletmeciliği de Bergama yöresi köylerde (% 32,2) geçim kaynakları içinde ilk sıralarda yer almıştır. Tarım dışı geçim kaynakları ise ücretli işçilik (% 35,4) ve emeklilik gelirleridir (% 26,2). İşletme dışında ücretli çalışılan gün sayısı ortalaması 73,5 gün/yıldır. Bu dağılım İzmir’de 46,5 gün/yıl, Bergama’da 71,3 gün/yıl, Aydın’da 73,0 gün/yıl, Manisa’da 86,3 gün/yıl, Bayındır’da 90,0 gün/yıl ve Edremit’te 73,4 gün/yıldır. İşletmelerin % 28,8’inin ise tarım dışı geliri bulunmamaktadır. 44 İşletmecilerin % 40,5’i en az bir kooperatife ortakdır. Ortak olunan kooperatifler, TARİŞ, Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri, Tarım Kredi Kooperatifleridir. Kooperatifleşme Edremit yöresi işletmelerinde % 69,0’lara kadar yükselirken, İzmir yöresinde % 19,2’lere kadar gerilemektedir (Çizelge 5. 20). Çizelge 5.20. İşletmecilerin kooperatif ortaklığı dağılımı Table 5.20. Distribution of farmers regarding cooperative partnership İşletme Müdürlüğü İZMİR BERGAMA Toplam işletmeci sayısı 47 42 Kooperatif ortak sayısı 9 15 Kooperatife ortak olma ( % ) 19,15 35,71 AYDIN 29 11 37,93 MANİSA 10 3 30 BAYINDIR 10 6 60 EDREMİT 42 29 69,05 Genel 180 73 40,56 İşletmecilerin % 33,7’sinin büyükbaş, % 21,0’inin ise küçükbaş hayvan varlığı bulunmaktadır. Bu oran içinde küçükbaş hayvanda İzmir yöresi işletmeler (% 36,0), büyükbaş hayvanda ise Bergama yöresi işletmeler (% 79,0) ilk sırada yer almaktadır. İşletme başına ortalama hayvan sayısı küçükbaş hayvanlar için 8,2, büyükbaş hayvanlar için ise 1,9 olarak belirlenmiştir. İzmir yöresi işletmeleri küçükbaş hayvanda (25,2), Bergama yöresi işletmeleri ise büyükbaş hayvanda (4,7) işletme başına en fazla hayvana sahiptirler (Çizelge 5. 21). DİE (2001) tarım istatistiklerine göre, Türkiye ve Ege Bölgesinde ortalama hayvan varlıkları sırasıyla küçükbaş hayvan için 8,9 ve 7,7 büyükbaş hayvan için 3,6 ve 3,5 dir. İncelenen köylerde ise bu rakam küçükbaş hayvanlar için 6,5 ve büyükbaş hayvanlar için 1,2 olarak bulunmuştur. Yukarıdaki veriler işletmeler ortalaması itibarıyla karşılaştırıldığında, işletmelerin küçükbaş hayvan varlıklarının Türkiye ortalamasının altında kalmasına rağmen, Ege Bölgesi ve köyler ortalamalarının üstünde olduğu görülmektedir. Büyükbaş hayvan varlıkları ise Türkiye ve Ege Bölgesi ortalamalarının altında, köyler ortalamasının üstündedir. 45 Çizelge 5.21. İşletmelerin hayvan varlıkları Table 5.21. Amount of livestock in farms İşletme Müdürlüğü Toplam işletme sayısı Küçükbaş Büyükbaş hayvan hayvan varlığı varlığı (adet) (adet) Toplam X ort Toplam İZMİR BERGAMA AYDIN MANİSA BAYINDIR EDREMİT Genel 47 42 29 10 10 42 180 1185 385 10 125 71 1776 25,21 9,17 0,34 12,53 1,69 8,16 37 196 83 9 1 29 355 X ort 0,79 4,67 2,86 0,91 0,12 0,69 1,97 Hayvanı olan işletmelerin toplam işletmelere oranı (%) Küçük Büyük baş baş 36 28 21 79 10 36 30 31 11 29 17 21 33,70 İşletmecilerin % 20,0’si (36) çeşitli orman suçlarından dolayı mahkemelik olmuşlardır. Bu suçların çok büyük bir bölümü ormandan arazi kazanımı ya da yasa dışı orman arazilerinin kullanımına yönelik işlenen suçlardır (% 97,2). Orman teşkilatı ile davalık olan işletme sayısı toplam işletme sayısı içinde en yüksek Edremit’te (% 33,3), en düşük ise Manisa yöresindedir (% 10,0) (Çizelge 5.22). 46 Çizelge 5.22. İşletmecilerin orman suçları dağılımı (%) Table 5.22. Distribution of forest crimes regarding farmers (%) Suç Nevi Açmaİşgal Diğer yerleşme faydalanma 10 80 10 100 100 72 28 100 22 71 7 50,70 46,50 2,80 İşletme Toplam işletme Orman suçu olan Müdürlüğü sayısı işletmeci sayısı İZMİR BERGAMA AYDIN MANİSA BAYINDIR EDREMİT Genel 47 42 29 10 10 42 180 10 7 6 1 2 14 36 İşletmecilere ormanların yönetimi konusunda tercihleri sorulmuştur. Büyük bir çoğunluk devlet tarafından yönetilmesinin devamını istemiştir (% 67,1). Ormanlar özelleştirilsin diyenlerin oranı % 0,8’de kalmıştır (Çizelge 5.23). Çizelge 5.23. İşletmecilere göre ormanların yönetim şekli Table 5.23. Opinion of farmers about forest management İşletme Müdürlüğü Devlet (A) Orman nasıl yönetilmelidir (%) KöylerÖzel yerel halk A+B sektör (B) 16,60 22,50 Fikri yok İZMİR 29,80 BERGAMA 45,30 49,10 2,70 2,90 - AYDIN 88,90 - - 7,30 3,80 MANİSA 89,40 - - 10,60 - BAYINDIR 68,90 - - 20,10 11 EDREMİT 80,30 8,10 2,30 9,30 - Genel 67,10 12,30 0,80 12,10 7,70 47 31,10 5.3.2. İşletmecilerin Arazi Varlıkları ve Arazi Kullanım Şekilleri Taıım işletmelerin toplam arazi varlıkları 6319,7 dekardır. Ortalama tarımsal işletme büyüklüğü ise 35,1 dekardır. Sahip olunan arazilerin ortalama parsel genişlikleri 9,3 dekardır. İşletmeler toplam arazilerin % 65,0’inde üretim yapmaktadır. Toplam işletmeci sayısının % 23,3’ünün ise yalnızca 2/B arazileri bulunmaktadır. Bu oran Bayındır yöresi işletmelerinde % 40,0’a ulaşmaktadır (Çizelge 5.24). Çizelge 5.24. Tapulu arazisi olmayan işletmeler dağılımı Table 5.24. Distribution of farms with land having no title deed İZMİR 47 Tapulu arazisi olmayan işletme sayısı (B) 13 BAYINDIR 10 4 40 MANİSA 10 2 20 AYDIN 29 6 20,69 EDREMİT 42 5 11,90 BERGAMA 42 12 28,57 Genel 180 42 23,33 Toplam İşletme Müdürlüğü işletme sayısı (A) B/A (%) 27,66 DİE (2001) VIII. Genel Tarım Sayım sonuçlarına göre, tarımsal işletme büyüklüğü Türkiye’de 61,0 dekar, Ege Bölgesinde 39,8 dekardır. Arazilerin ortalama parsel genişliği ve parsel sayısı ise sırasıyla Türkiye için 14,9 dekar ve 4,0 adet, Ege Bölgesi için 10,1 dekar ve 3,9 adettir. Yukarıdaki veriler işletmeler ortalaması itibarıyla kıyaslandığında, tarımsal işletme büyüklüğü açısından işletmeler Türkiye ortalamasının oldukça altında iken, Ege Bölgesi ortalamasına yaklaşmaktadır. Parsel genişliği ve parsel sayısı ise Türkiye ve Ege Bölgesi ortalama değerlerinin altındadır. 48 5.3.2.1. İşletmelerin 2/B Arazileri ve Arazi Kullanım Şekilleri 2/B arazilerinin % 61,2’sinde (1874,2 daa) bitkisel üretim yapılmaktadır. Ortalama parsel büyüklüğü 9,6 dekar ve ortalama parsel sayısı ise 1,4 adetdir. Bu arazilerin % 42,1’i zeytinlik, % 22,6’sı tarla, % 13,2’si meyvelik, % 9,1’i bağ, % 9,8’i fıstıkçamlığı ve % 3,1’i de bahçedir. En düşük üretim tarla arazilerinde görülmektedir (% 14.8). Tarla diye ifade edilen arazilerin büyük bir kısmı otlatma amacıyla kullanılmakta ve boş tutulmaktadır (Çizelge 5.25). Çizelge 5.25. İşletmeler toplamı itibarıyle 2/B araziler dağılımı Table 5.25. Distribution of 2/B land regarding farm totals B/A (%) Ortalama parsel sayısı (adet) Ortalama parsel genişliği (daa) 213 18,30 148 76,30 19 49,50 1,67 1,45 1,32 9 8,75 16,61 Arazi kullanım şekillerine dağılımı (%) 9,10 3,10 9,80 405,10 330,60 81,60 1,26 7,11 13,20 Tarla 693,30 102,50 14,80 1,49 11,18 22,60 Zeytin 1288,40 1061,80 82,40 1,41 9,27 42,10 Genel 3060,90 1874,20 61,20 1,42 9,63 100 Arazi kullanım şekli Toplam arazi (daa) A İşlenen arazi (daa) B Bağ 279 Bahçe 96,30 Fıstıkçamı 298,90 Meyve İşletme grupları itibarıyla 2/B arazilerinde arazi kullanım dağılımı ise Çizelge 5.26’da verilmiştir. Tarla arazileri bu grupta Manisa yöresinde yoğunlaşmasına rağmen (% 56,6), kullanım oranı oldukça düşüktür (% 6.3). Arazilerin ortalama parsel büyüklüğü 11,2 daa, parsel sayısı ise 1,5 dir. İşletme müdürlükleri itibarıyla bakıldığında tarla arazileri yine en düşük üretime sahip arazilerdir (% 14,9). Bağ alanlarının % 76,3’ünde üretim yapılmaktadır. Toplam işletme arazileri dağılımı içinde bağlık alanlar en fazla İzmir yöresinde olmasına rağmen (% 29,4), ürün alınan alan itibarıyle işletme grupları içinde en düşük orana sahiptirler (% 75,1). Bağlık arazilerin ortalama parsel büyüklüğü 9,0 daa, parsel sayısı ise 1,7 dir. 49 Meyve üretimi ise Aydın yöresindeki işletmelerde yoğunlaşmıştır (% 36,7). Bu arazilerin ortalama parsel büyüklüğü 7,1 daa, parsel sayısı ise 1,3’dür. Meyvelik arazilerin % 34,2’si kiraz, % 21,0’i incir, % 11,6’sı şeftali, % 12,3’ü armut, % 9,1’i ceviz, % 5,8’sı elma, % 3,3’ü kestane ve % 2,7’si de eriktir. Fıstıkçamı, alan toplamı itibarıyle Bergama yöresindeki işletmelerde ön plana çıkmaktadır (% 23,2). İşletmelerin fıstıkçamı arazilerinin ortalama parsel büyüklüğü 16,6 daa, parsel sayısı ise 1.3’dür. Zeytinlik alanlar ise Bayındır yöresindeki işletmelerin 2/B arazilerinin büyük bir kısmını oluşturmaktadır (% 92,6). Bu arazilerin ortalama parsel büyüklüğü 6,8 daa, parsel sayısı ise 2,5’dir. 50 Çizelge 5.26. Orman İşletme Müdürlüklerine göre işletmelerin 2/B arazilerindeki arazi kullanımları dağılımı Table 5.26. 2/B land use distribution of farms regarding Forest Enterprise Directorates Arazi Nevi Tarla Bağ Meyvelik Bahçe Fıstıkçamı Zeytinlik Genel 8 345 63 214,25 63 693,25 3 11 265 279 192,60 Ürün alınan arazi (daa) B 31 23 44,50 4 102,50 3 11 199 213 189,10 8,99 36,51 20,77 6,35 14,79 100 100 75,09 76,34 98,18 EDREMİT 41 9 21,95 1,20 İşletme Müdürlüğü Arazi büyüklüğü (daa) A BAYINDIR BERGAMA EDREMİT İZMİR MANİSA Toplam AYDIN EDREMİT İZMİR Toplam AYDIN B/A (% ) Ortalama Ortalama parsel parsel büyüklüğü sayısı (daa) 2 8 1,47 13,80 1 15,75 1,60 8,93 1,40 9 1,49 11,18 1 3 2 5,50 2 9,46 1,67 9 1,13 7,41 6,83 Toplam arazi içindeki payı (%) 7,40 36,30 14,30 23,80 56,60 22,60 0,60 2,50 29,40 9,10 36,70 9,30 İZMİR 144,50 132,50 91,70 1,71 6,02 16 MANİSA 27 - - 1 13,50 24,30 Toplam 405,10 330,60 81,61 1,26 7,11 13,20 EDREMİT 90,30 14,30 15,84 1,50 10,03 20,50 İZMİR Toplam BERGAMA 6 96,30 220,90 4 18,30 93 66,67 19 42,10 1,40 1,45 1,63 3 8,75 16,99 0,70 3,10 23,20 EDREMİT 55 32 58,18 1 13,75 12,50 AYDIN Toplam AYDIN 23 298,90 329,60 23 148,0 250,60 100 49,51 76,03 1 1,32 1,40 23 16,61 15,70 4,40 9,80 58,30 BAYINDIR 99,50 81,50 81,91 1,44 7,65 92,60 BERGAMA 385,50 372 96,50 1,87 8,97 40,50 EDREMİT 180,40 142,70 79,10 1,26 6,22 40,90 İZMİR MANİSA Toplam 272,10 21,25 1288,35 3060,90 199,50 15,50 1061,80 1874,20 73,32 72,94 82,42 61,23 1,50 1 1,41 1,42 9,07 7,08 9,27 9,63 30,20 19,10 42,20 100 51 Şekil 5.3’de işletme arazilerinde bitkisel üretim yapılan alanların dağılımları gösterilmiştir. Bitkisel üretim yapılan araziler(%) Genel Fıstıkçamı Zeytin 0,69 0,50 0,85 0,82 0,40 Tarla Meyve 0,61 0,46 0,87 0,82 1,00 Bahçe Bağ 0% 0,15 0,19 0,73 20% 0,76 40% Tapulu Araziler 60% 2/B Arazileri 80% 100% Şekil 5.3. İşletmelerin toplam arazi varlıkları içinde bitkisel üretim yaptıkları alanlar dağılımı Figure 5.3. Distribution of agricultural productive land of farms total 5.3.3. İşletme Arazilerinde Bitkisel Üretimde Verim ve Seçilmiş Bazı Bitkisel Ürünlere Ait Brüt Marjlar Tarım işletmelerinin arazilerindeki bitkisel üretim tipleri tapulu ve 2/B arazileri olmalarına göre iki ayrı şekilde ele alınmıştır (Çizelge 5.27). Her iki arazi mülkiyet tipinde de yaygın üretim tipi zeytindir. Elde edilen toplam brüt üretim değerinin tapulu arazilerde % 63,2’si, 2/B arazilerinde ise % 56,7’si zeytin üretiminden sağlanmaktadır. Bu grubu tapulu arazilerde, tarla bitkileri (% 19,2), meyvelik alanlar (% 12,1), bağ (% 3,9) ve çamfıstığı (% 1,6), 2/B arazilerinde ise meyvelik alanlar (% 18,3), bağ (% 11,4), çamfıstığı (% 7,9) ve tarla bitkileri (% 5,7) takip etmektedir (Çizelge 5.27). 52 Çizelge 5.27. İşletmeler arazilerinde bitkisel üretim tipleri ve verimleri Table 5.27. Distribution of agricultural products and productions in farm land totals 2/B Arazileri (Tapusuz) Ürün tipi İncir Tapulu Araziler Toplam brüt üretim değeri Ağaç içindeki Verim sayısı Verim payı (kg/daa) (daa/adet) (kg/ağaç) (%) Ürün tipi Toplam brüt üretim değeri Ağaç içindeki Verim sayısı Verim payı (kg/daa) (daa/adet) (kg/ağaç) (%) 168,66 18,48 9,13 4,30 İncir 136,33 11,38 11,98 6,10 Kestane 217,67 16,67 13,06 1,30 Kestane 300 10,15 29,56 4,60 Kiraz Şeftali 284,11 547,12 16,15 29,63 17,59 18,47 7,10 2 Kiraz Şeftali 309,17 588,24 13,50 28,90 22,90 20,35 0,90 0,50 Zeytin 153,41 13,02 11,78 56,70 Zeytin 187,23 12,84 14,58 63,20 38,72 9,02 4,29 7,90 Çamfıstığı (Fıstıkçamı) 35,95 10,30 3,49 1,60 Çamfıst ığı (Fıstıkç amı) Armut Ceviz Elma Erik 66,21 5,86 11,31 0,90 Buğday 209,26 - - 14,20 30,71 4 7,68 1,90 Mısır 600 - - 1,60 430 5,55 77,48 0,50 Tütün 81,30 - - 2 125 11,20 11,16 0,30 Üzüm 324,45 - - 3,90 Buğday 150,50 - - 5 Nohut 62,50 - - 0,50 Tütün 76,73 - - 0,70 Pamuk 448,72 - - 0,90 Üzüm 421,09 - - 11,40 Üretim alanlarının önemli bir bölümünü oluşturan zeytinde ağaç başına verim tapulu arazilere nazaran 2/B arazilerinde % 19,2 daha düşüktür. 2/B arazilerinde dekarda ortalama zeytin ağacı sayısı 13,0, ağaç başına üretim miktarı 11,8 kg, tapulu arazilerde ise ağaç sayısı 12,8, üretim miktarı 14,6 kg olarak belirlenmiştir. İşletmeler ortalaması olarak dekarda zeytin ağacı sayısı 12,9 ağaç başına zeytin verimi ise 13,2 kg’dır. DİE (2002b) verilerine göre, zeytinde dekarda ağaç sayısı ve ağaç başına ortalama verim sırasıyla Türkiye için 16,0 adet ve 17,7 kg, Ege Bölgesi için ise 15,0 adet ve 18,6 kg olarak verilmiştir. 53 Bu dağılıma göre işletmeler 2/B arazilerinde zeytin verimi Türkiye ortalamasının % 33,4, Ege Bölgesi ortalamasının ise % 36,7 altındadır. Birim alanda ağaç sayısı da Türkiye ve Ege Bölgesi ortalamalarından düşüktür. Elma üretimi hariç olmak üzere, diğer ürün gruplarının da Türkiye ortalamalarının altında kaldığı görülmüştür (Çizelge 5.28 ). Çizelge 5.28. Türkiye ve işletmeler 2/B arazileri itibarıyle bitkisel üretimde verim karşılaştırmaları Table 5.28. Production comparison of agricultural products regarding Turkey and 2/B land of farms Türkiye ortalaması (A)5 2/B arazileri ortalaması (B) Verim (kg/ağaç) Verim (kg/ağaç) İncir 26 9,13 -64,9 Kestane 25,90 13,06 -49,6 Kiraz 26,80 17,59 -34,2 Şeftali 35 18,47 -47,2 Zeytin 17,70 11,78 -33,4 Armut 32,40 11,31 -65,0 Ceviz 31,20 7,68 -75,4 Elma 66,70 77,48 +16,2 Erik 27,20 11,16 -59,0 Buğday (kg/daa) 210,10 150,50 -28,4 Tütün (kg/daa) 80 76,73 -4,1 Üzüm (kg/daa) 660,30 421,09 -36,2 Ürün tipi B/A (%) Çizelge 5.29’da işletmeler 2/B arazilerinde 2001/2002 yılı üretim verileri esas alınarak bazı bitkisel ürünlere yönelik hazırlanan Brüt Marj (Kısmi karlılık) analiz sonuçları verilmiştir. 5 DİE, Tarımsal Yapı, (Üretim, Fiyat, Değer), 2002. 54 Çizelge 5.29. 2/B arazilerinde üretilen bitkisel ürünler itibarıyle Brüt Marj analizi Table 5.29. Gross margin analysis of agricultural poducts regarding 2/B Land of farms. İncir 168,66 1,25 Brüt üretim Değişken değeri giderler milyon milyon TL/daa TL/daa 210,83 159,52 Kestane 217,67 1,44 313,44 211,13 102,31 Kiraz 284,11 1,40 397,75 241,72 156,03 Şeftali 547,12 0,68 372,04 235,13 136,91 Zeytin 153,41 1,12 171,82 75,97 95,85 Çamfıstığı (kabuklu) Buğday 38,72 4,68 181,21 96,21 85 150,50 0,26 39,13 95,33 -56,21 Tütün 76,73 3,90 299,25 377,10 -77,85 Üzüm 421,09 0,65 273,71 187,83 85,88 Ürün tipi Verim kg/daa Ürün fiyatı milyon TL/kg Brüt Marj milyon TL /daa 51,31 Analiz sonuçlarına göre, en karlı üretimin kiraz yetiştiriciliğinde olduğu görülmüştür (156,03 milyon TL/daa). Bu ürünü 136,91 milyon TL/daa ile şeftali ve 102,31 milyon TL/daa ile kestane üretimi takip etmektedir. Buğday ve tütün üretiminde ise işletmeler zarar etmektedir. Zeytinin brüt marjı ise 95.85 milyon TL/daa olarak belirlenmiştir. 5.3.4. İşletmelerin 2/B Arazileri İle İlgili Bulgular 5.3.4.1. 2/B Arazilerinin Kullanımı ve Verim Değişimleri Tarım işletmecilerden 2/B arazilerinde yaptıkları bitkisel üretimde elde edilen ürün verimini zaman yönüyle kıyaslamaları istenmiştir. İşletmeci yanıtlarına göre uzun seneler boyunca üretim yapılan bu arazilerden elde edilen verimin değişmediği kanaati hakim 55 görünmektedir (% 77,1). Verimin azaldığını söyleyen 34 işletmenin önemli bir bölümü, bu durumu toprağın verim gücünün düşmesine bağlamıştır (% 86,9). Verimin arttığını belirten 7 işletme ise verim artışında arazilerini nadasa bırakmalarının etkisinin olduğunu bildirmiştir. İşletmeci beyanlarına göre, yıllar itibarıyla verimin azaldığı yörelerin % 41,3 ile Bayındır’da, verimin arttığı yörelerin % 10,7 ile Bergama’da, verimin değişmediği yörelerin ise % 91,7 ile Edremit işletmeleri dahilinde kaldığı görülmüştür. Manisa ve Bayındır yörelerinde kalan işletmelerde verim artışı olmadığı belirtilmiştir. İşletmecilere geçmişten günümüze 2/B arazilerinin kullanım şekillerinde bir farklılık olup olmadığı, eğer kullanım farklılıkları varsa arazilerin geçmiş kullanım şekillerinin nasıl olduğu sorulmuştur. Yine 2/B arazilerine komşu arazilerin mevcut kullanım şekillerinin neler olduğu öğrenilmeye çalışılmıştır. Alınan yanıtlar Çizelge 5.30’da verilmiştir. Çizelge 5.30. İşletmelerin 2/B arazilerinin kullanım şeklindeki değişimler Table 5.30. Changes of 2/B land use in farms İşletme Müdürlüğü Aynı kullanım Toplam şekli devam işletme etmekte mi sayısı (%) Hayır Evet Hayır ise geçmişte arazinin kullanım şekli (%) 2/B arazilerinin ormana sınır olma (%) Orman Bağ İZMİR 47 63,70 36,30 58,70 25,40 2,80 13,10 - 87 BERGAMA 42 49,20 50,80 57,10 10,90 - 32 - 60 83,70 - 10,30 75,60 - - AYDIN 29 MANİSA 10 66 34 58,70 41,30 Meyvelik Tarla Zeytinlik 24,40 6 76 - 100 BAYINDIR 10 30,30 69,70 40,10 - - 59,90 - 70 EDREMİT 42 50,90 49,10 52,80 - - 42,30 4,90 66 Genel 180 53,10 46,90 61,30 6,10 2,20 28,60 1,80 76,50 İşletmecilerin % 53,1’i (96) arazilerin geçmişte kullanım şeklinin mevcut kullanım şeklinden farklı olduğunu belirtmiştir. Geçmişte bu arazilerin önemli bir bölümünde orman örtüsünün bulunduğunu ifade edilmiştir (% 61,3). Tarla olarak nitelendirilen ama çoğunlukla ekimdikim yapılmayan otlatmaya açık alanlar ise diğer önemli kullanım 56 şeklini oluşturmuştur (% 28,6). Her iki kullanım şeklinin toplam içindeki payı geçmişteki kullanım şeklinin çok önemli bir bölümünü oluşturmakta ve ormandan arazi kazanılması yoluyla elde edildiği izlenimi vermektedir (% 89,9). Yine 2/B arazilerine komşu alanların % 76,5’inin vasfının orman arazileri olarak verilmesi bu görüşü desteklemektedir. Arazi kullanım şeklinin en fazla değişime uğradığı işletmelerin İzmir yöresinde olduğu görülmüştür (% 63,7). Bu değişim genellikle orman ve bağ arazilerinin mevcut kullanım şekillerine dönüştürülmesi biçiminde gerçekleştirilmiştir. 5.3.4.2. 2/B Arazilerinde Karşılaşılan Sorunlar ve Alınan Önlemler Tarım işletmecilerine 2/B arazilerinde karşılaştıkları sorunlar ve bu sorunlara karşı alınan önlemlerin neler olduğu sorulmuştur. Alınan yanıtlar Çizelge 5.31 ve Çizelge 5.32’de verilmiştir. Çizelge 5.31. İşletmelerin 2/B arazilerinde karşılaşılan sorunlar Table 5.31. Land use problems of 2/B lands in farms İşletme Toplam işletme Müdürlüğü sayısı İZMİR BERGAMA AYDIN MANİSA BAYINDIR EDREMİT Genel 47 42 29 10 10 42 180 Arazi işleme zorluğu 26,80 38,10 35,70 40,50 58,80 33,80 39 Karşılaşılan sorunlar (%) Birden fazla Arazi sorun Sorun yok bozulması belirten 24,10 29,80 19,30 31,90 30 60,10 4,20 39,30 20,20 19,50 21,70 43,20 23 4 37,30 19,70 İşletmecilerin % 80,3’ü (145) arazilerinde sorunlar olduğunu belirtmiştir. En önemli sorun ise arazi işleme güçlüğü olarak verilmiştir (% 39,0). Bunu % 37,3 ile birden çok sorun (erozyon, seller, düşük verim, hasat zorluğu vb.) grubu takip etmiştir. Bu sorunların aşılması için işletmeler tarafından alınan önlemlerin önemli bölümünü ise teras yapılması ve kuru taş set kurulması oluştururken, toplam işletme 57 sayısının % 67,2’sini oluşturan 121 adet işletme, 2/B arazilerinde herhangi bir önlem almadığını bildirmiştir. Çizelge 5.32. 2/B arazilerindeki sorunlara karşı alınan önlemler Table 5.32. Prevention actions for land use problems regarding 2/B land of farms İşletme Toplam işletme Müdürlüğü sayısı İZMİR BERGAMA AYDIN MANİSA BAYINDIR EDREMİT Genel 47 42 29 10 10 42 180 Sorunlara yönelik alınan önlemler (%) Herhangi bir Teras Set kurma Diğer önlem yok yapma 78,80 21,20 72,40 12,80 13,70 1,10 52 16,90 31,10 70,70 29,30 59,50 29,30 11,20 69,50 1,70 28,80 67,20 9,80 12,60 10,40 5.3.4.3. 2/B Arazilerinin Geleceğine Bakış Açıları Tarım işletmecilerinin orman sınırları dışına çıkarılan 2/B arazilerin gelecekteki muhtemel kullanım şekillerinin neler olabileceği konusunda görüşleri alınmıştır. Gelecekte de 2/B arazilerinin çıkarım amaçlarına uygun olarak tarımsal amaçlarla kullanılmaya devam edeceğini belirten işletmeci sayısı 133’dür. Bu sayı toplam işletme sayısının % 74,2’sini temsil etmektedir. İşletmeciler bu görüşlerine neden olarak kendilerinin ve ailelerinin köy dışında yaşamayı düşünmemelerini ve geçim kaynaklarının önemli oranda toprağa bağlı olmalarını göstermişlerdir (% 88,5). İşletmecilere gelecekte 2/B arazilerinin kullanımında nasıl bir değişim olabileceği sorulmuştur. Alınan cevaplar Çizelge 5.33’de verilmiştir. Çizelgeye göre araziler satılır, devredilir ve/veya tarımsal amaçlar dışında kullanılır diyen işletme sayısı 36’dir (% 20,0). 58 Çizelge 5.33. İşletmelerin 2/B arazilerin gelecekteki muhtemel kullanım şekillerine ilişkin görüşleri Table 5.33. Opinions of farmers about likely 2/B land use changes in the future Gelecekte 2/B arazilerinin kullanım şekli (%) İşletme Müdürlüğü Toplam işletme sayısı Tarımsal amaçlarla Tarımsal amaçlar dışında Satılırdevredilir Fikri yok İZMİR 47 50,80 15,80 23 10,40 BERGAMA 42 49,90 26,70 19,80 3,60 AYDIN 29 88,30 - - 11,70 MANİSA 10 90,60 9,40 - - BAYINDIR 10 100 - - - EDREMİT 42 65,80 - 24,20 10 Genel 180 74,20 8,70 11,20 6 İşletmecilere 2/B vb. arazi çıkarımlarının gelecekte de devam edip, etmeyeceği sorulmuş ve nedenleri öğrenilmeye çalışılmıştır (Çizelge 5.34) Orman sınırları dışına arazi çıkarımlarının gelecekte de devam edeceğini düşünen işletmecilerin oranı % 39,0’dur (70). Çıkarımın devam etmesinin nedenleri ise iki farklı ana başlık altında toplanmaktadır. Bir grup işletmeci orman niteliğinde olmayan ve tarımsal kullanıma verilmesi gereken çok sayıda arazi olduğunu ifade ederken (% 34,9), diğer grupta yer alan işletmeciler arazi kısıtları ve geçim kaynaklarının yetersizliği nedeniyle ormandan arazi kazanımlarının devam edeceğini, dolayısıyla bu yerlerin de gelecekte orman sınırları dışına çıkarılabileceğini belirtmişlerdir (% 65,1). 59 Çizelge 5.34. İşletmelerin orman sınırları dışına arazi çıkarımının geleceğine bakış açıları Table 5.34. Opinions of farmers about the land legally removed from forest land in the future Orman sınırları dışına arazi çıkarımı (%) İşletme Müdürlüğü Toplam işletme sayısı İZMİR BERGAMA AYDIN MANİSA BAYINDIR EDREMİT Genel 47 42 29 10 10 42 180 Devam eder Devam etmez. 28,70 11,60 60,10 49,30 58,80 25,50 39 71,30 88,40 39,90 50,70 41,20 74,50 61 Devam etme nedenleri (%) Çıkarılmayan aynı nitelikli arazilerin olması 77,40 40,80 24,40 33,80 21,90 11,10 34,90 Arazi yetersizliği 22,60 59,20 75,60 66,20 78,10 88,90 65,10 5.3.4.4. 2/B Arazilerinin Fiyatlandırılması ve Devir Şartları Tarım işletmecileri 2/B arazilerinin kendilerine satışını beklemektedir. Arazilerin kendilerine satışı yapıldığı takdirde ödemeyi kabul edecekleri fiyat aralığının ne olabileceği öğrenilmek istenmiş ve aşağıdaki çizelgede kendi beyanları esas alınarak 2003 yılı itibarıyla araziler için belirledikleri değer aralıkları verilmiştir ( Çizelge 5..35). İşletmecilerin 2/B arazileri için dekar başına ödemeyi kabul ettikleri değer aralığı 116-169 milyon TL/daa veya 116-169 bin TL/m2 arasında değişmektedir. ABD doları6 karşılığı ise bu değerler 76.25-111.77 ABD doları/daa veya 0.076- 0.112 ABD doları/m2 olarak hesaplanmıştır. Dolayısıyla işletmecilerin 2/B arazilerini satın almak için düşündükleri 6 2003 yılı için 1 ABD doları, ortalama 1.510.000 TL olarak verilmiştir. 60 rakamlar, satıştan elde edilmesi beklenen gelirin oldukça altında kaldığı görülmektedir. Çizelge 5.35. İşletmelerin 2/B arazilerinin satışında ödemeyi kabul edecekleri arazi değeri dağılımı Table 5.35. Distribution of 2/B land values that farmers will accept to pay İşletme Müdürlüğü ASGARİ ÖDEME MİKTARI (MilyonTL / daa) AZAMİ ÖDEME MİKTARI (MilyonTL / daa) Xmin. Xmaks. X ort. S Cv (%) Xmin. Xmaks. X ort. S Cv (%) İZMİR 35 500 202,50 133,8 66,07 50 1000 316,70 206,30 65,16 BERGAMA 20 500 121,91 125,76 103,16 25 600 172,50 157,85 91,51 AYDIN 15 500 84,83 101,44 119,58 20 700 128,62 146,50 113,9 MANİSA 20 75 49,50 20,20 40,81 25 100 72,50 27,51 37,95 BAYINDIR 50 250 155 68,52 44,20 75 300 202,50 73,08 36,09 EDREMİT 25 500 77 105,50 137,02 30 1000 119,84 199,08 166,13 27,50 387,50 115,12 92,54 85,14 37,50 616,67 168,78 135,05 85,12 Genel İşletmecilerin büyük bir çoğunluğu yukarıda verilen değerlerin düşük olduğunu, belirledikleri fiyatlardan kendilerinin de arazilerini satmayacaklarını kabul etmekle beraber, bu arazilerin kendilerine ait olduğunu, aslında devletin kendilerinden herhangi bir ücret talep etmemesi gerektiğine inanmaktadır (% 75,3). 2/B arazileri satışa çıkarıldığında belirlenecek değerlerin beklentilerin üzerinde yüksek rakamlarda oluşması durumunda işletmecilerin davranışları öğrenilmeye çalışılmıştır. İşletmecilerin 137 adeti çok uzun vadeli taksitlerle satılırsa alabileceğini (% 76,3), 32 işletmeci ise hiçbir şekilde araziyi satın almayacağını söylemiştir (% 17,6) (Çizelge 5.36). 61 Çizelge 5.36. İşletmelerin 2/B arazilerinin satışı ve değerlendirmelerine bakış açıları Table 5.36. Opinions of farmers about 2/B land valuations İşletmeciler ödemeyi kabul ettikleri Arazilerin rayiç değerlerinin beklentilerinin fiyatlardan İşletme Toplam işletme üzerinde belirlenmesi halinde (%) aldıkları Müdürlüğü sayısı arazileri aynı fiyata (%) Satar Satmaz Peşin alır Almaz Taksitle alır Fikri yok İZMİR BERGAMA AYDIN MANİSA BAYINDIR EDREMİT Genel 47 42 29 10 10 42 180 7,70 41,80 28 49,50 21,30 24,70 92,30 58,20 72 50,50 100 78,70 75,30 4,30 0,70 7,60 36,80 10,50 10 40,60 17,60 80,10 55,50 80,80 90 100 51,10 76,30 12,30 7,70 4,40 8,30 5,50 Satın alacaklarını söyleyenler kendilerine devri yapılan bir kısım 2/B arazisini de devlete ödeme yapabilmek için satmak zorunda kalacaklarını ifade etmişlerdir. Bu durum arazilerin satış esnasında da el değiştireceğini göstermektedir. İşletmecilerin tamamı arazilerinin kendilerinden başkalarına satılmasına müsaade etmeyeceklerini, böyle bir durumun çok büyük sosyal sorunlara sebep olacağını belirtmişlerdir. İşletmecilere gelir kaynaklarının artırılması ve/veya çeşitlendirilmesi konusunda kendilerine devlet kanalıyla nasıl destekler sağlanabileceği sorulmuştur. Alınan yanıtlar Çizelge 5.37’de verilmiştir. İşletmecilerin % 88,4’ünün (159) devlet desteği beklentisi tarımsal kaynaklı gelir kaynaklarına yönelik olmuştur. Yörelerinde turizmin geliştirilmesi, seracılık, el sanatları vb. alanlarda destek sağlanması önerileri işletmeciler tarafından çeşitli nedenlerden dolayı kabul 62 görmemiştir. Yalnızca köy dışında iş alanı sağlanması önerisine sekiz işletmeci sıcak bakmıştır (% 4,5). Çizelge 5.37. İşletmelerin devlet desteği beklediği alanlar Table 5.37. Opinions of farmers about sector that supporting by government İşletme Müdürlüğü İZMİR BERGAMA AYDIN MANİSA BAYINDIR EDREMİT Genel Toplam işletme sayısı 47 42 29 10 10 42 180 İşletmelerin katkı beklediği alanlar (%) Bitkisel Köy dışında Hayvancılık üretim iş alanı Fikri yok 47,90 25,90 7,40 18,80 44,60 50,40 1,10 3,90 29,30 70,70 40,40 59,60 33,40 44,90 10,80 10,90 38,40 45,10 7,70 8,80 39 49,40 4,50 7,10 5.4. Orman Teşkilatı Çalışanlarından Elde Edilen Bulgular 5.4.1. 2/B Çalışmalarının Orman Suçlarına Olan Etkisi Orman işletme şefliklerinden 2/B maddesi çalışmaları sonucunda yörelerindeki orman suçlarında yaşanan değişim ve bu değişimin 2/B çalışması yapılmamış diğer köyler üzerindeki orman suçlarına etkileri sorularak, elde edilen yanıtlar Çizelge 5.38’de verilmiştir. Çizelge 5.38. 2/B maddesi çalışmalarının bölgelerdeki orman suçlarına etkisi Table 5.38. Effect of 2/B land implementations about forest crimes in districts İşletme Müdürlüğü Çalışmalar sonrası arazi Orman işletme kazanımına yönelik orman şefliği sayısı suçları sayısı (%) 63 Çalışma yapılmayan köylerdeki orman suçlarına etkisi (%) İZMİR BERGAMA AYDIN MANİSA BAYINDIR EDREMİT Genel 8 6 4 2 2 3 25 Arttı 33,80 17,60 30,70 50 88,90 87,30 51,40 Azaldı Değişmedi Olumlu Olumsuz Etkisi yok 55,20 11 9,70 70,80 19,50 82,40 20,20 79,40 0,40 50,20 19,10 30,90 59,50 9,60 50 29,20 70,80 11,10 10,30 89,40 0,30 12,70 10,40 76,40 13,20 17,50 31,10 18,50 74,40 7,10 Çizelgeye göre, orman suçlarının 2/B çalışmaları sonrası arttığı belirlenmiştir (% 51,4). Ordu ili örneği ile yapılan bir çalışmada da yakın sonuçlar elde edilmiştir. Bu yöredeki ormancılık kesimi çalışanlarının % 68,1’i 2/B çalışmalarının orman suçlarının artmasına neden olduğunu, % 37,6’sı da 2/B uygulamalarına derhal son verilmesi gerektiğini belirtmişlertir (Ayaz, 1998). 2/B çalışması henüz yapılmayan köyler üzerindeki yansımalarının ise arazi kazanımına yönelik orman suçlarının artması nedeniyle olumsuz olduğu bildirilmiştir (% 74,4). Onsekiz işletme şefliği olumsuz görüş bildirirken, beş işletme şefliğinin görüşü olumlu olmuştur. İki işletme şefliği ise çalışma yapılmayan köyler üzerinde 2/B çalışmalarının etkisinin bulunmadığını bildirmiştir. 5.4.2. 2/B Çalışmalarının Köyler Üzerine Olan Etkisi 2/B çalışması yapılan köylerde çalışma sonuçlarının etkileri sorulmuş ve bu etkilerin olumsuz olması durumunda bunun nedenleri öğrenilmeye çalışılmıştır (Çizelge 5.39). Çizelge 5.39. 2/B maddesi çalışmalarının köyler üzerine etkisi Table 5.39. Effect of 2/B land implementations in villages İşletme Müdürlüğü İZMİR BERGAMA AYDIN MANİSA BAYINDIR Orman işletme şefliği sayısı 2/B uygulamalarının köyler üzerine etkileri (%) Olumsuzluk nedenleri (%) Olumlu Olumsuz Köylü itirazı 8 45,50 54,50 6 4 2 2 17,40 25,50 50 - 82,60 74,50 50 100 64 Orman itirazı Diğer 100 - - 60 - 40 - 100 100 100 EDREMİT Genel 3 25 23,10 100 76,90 100 43,30 6,70 50 Alınan yanıtlarda 2/B çalışmalarının köylerde beklenen olumlu etkiyi yaratmadığı görülmüştür (% 76.9). İşletme şefliklerinden gelen yanıtlarda ondokuz şefliğinin olumsuz görüşü bulunmaktadır. Yalnızca altı şeflik yörelerindeki köylerde çalışmaların sonuçlarının olumlu olduğunu bildirmiştir. Çalışma sonuçlarının olumsuz olmasında ilk sırayı; diğer başlığı altında verilen orman suçlarının azalmasına etkisinin bulunmaması ve arazilerin hak sahipleri adına orman sınırları dışına çıkarımı yapılırken, mirasçılarına göre paylaşımının yapılamaması ve bunun yarattığı sosyal huzursuzluklar olarak bildirilmiştir. Diğer olumsuzluk nedenleri ise, köylerin orman kadastro çalışmalarına olan itirazları nedeniyle kadastronun tamamlanamaması (% 43,3) ve orman teşkilatının açtığı iptal davaları (% 6,7) olarak verilmiştir. Özellikle 3402 Sayılı Yasaya dayanılarak yapılan orman dışına arazi çıkarımlarında bu sorun ağırlıklı olarak yer almıştır. Yine orman kadastro ekiplerinin aynı tip arazilere orman niteliğinin yitirilmesi bağlamında farklı yorumlarla yaklaşması karşılaşılan olumsuzlukları daha da artırmıştır. Örneğin Bergama-Kozak yöresinde birbirine benzer yapıya sahip iki köyde çalışan orman kadastro ekiplerinden biri fıstıkçamlıklarını özel orman sayarak orman sınırları dışına çıkarırken, komşu köyde çalışan kadastro ekibi bu ormanları devlet ormanı olarak nitelendirmiştir. 5.4.3. 2/B Çalışmalarının Ormancılık Faaliyetleri Üzerine Olan Etkisi İşletme şefliklerinden 2/B çalışma sonuçlarının ormancılık faaliyetleri üzerine etkilerinin ne yönde olduğu sorulmuş, alınan yanıtlarda olumsuz etkilerin ağırlık kazandığı görülmüştür (Çizelge 5.40). Çizelge 5.40. 2/B çalışmalarının ormancılık faaliyetleri üzerine etkisi Table 5.40. Effect of 2/B land implementations regarding forestry activities İşletme Müdürlüğü Orman işletme 2/B çalışmalarının ormancılık faaliyetlerine şefliği olan etkisi (%) 65 sayısı İZMİR BERGAMA AYDIN MANİSA BAYINDIR EDREMİT Genel 8 6 4 2 2 3 25 Olumlu 44,40 100 50,60 32,50 Olumsuz 55,60 83,10 49,40 100 100 64,70 Etkilemedi 16,90 2,80 Olumsuz etkiler yaratmasının nedenleri ise Çizelge 5.41’de verilmiştir. Çizelge 5.41. 2B çalışmalarının yarattığı olumsuzluklar ile ilgili işletme şefliklerinin görüşleri Table 5.41. Opinions of forest administrators regarding negative effects of 2/B land implementations Olumsuzluk nedenleri (%) İşletme Müdürlüğü Orman niteliğinde ya da orman bütünlüğünü bozuyor Yasayla suç teşvik ediliyor Adaletsizliğe neden oluyor 58,90 20,20 20,90 BERGAMA 100 - - MANİSA 100 - - BAYINDIR 100 - - EDREMİT 50,80 49,20 - Genel 81,90 13,90 4,20 İZMİR Bergama, Manisa ve Bayındır yöresi işletme şefliklerinin tamamı olmak üzere toplam onyedi şeflik, çıkarılan arazilerin orman arazileri niteliğinde olduğunu ve/veya bu çıkarımların orman bütünlüğünü bozduğunu, ormanları çeşitli dış etkilere (yangın, açma, erozyon vb.) maruz bıraktığını düşünmektedir (% 81,9). Yapılan bir diğer çalışmada da benzer sonuçların elde edildiği görülmüştür. Çalışma sonuçlarına göre ormancılık kolu çalışanlarının % 73,0’ü yasayla ormanların tahrip edildiğini ve ormanların olumsuz dış etkilere maruz bırakıldığını bildirmişlerdir (Ayaz, 1998). 66 Şeflikler, gelecekte de yine çeşitli yasal gerekçelere dayanılarak orman arazilerinden başka sektörlere arazi aktarımının devam edeceğini düşünmektedirler (% 92.5). Olumsuz etkileri olacağına inanılan bu değerlendirmenin nedeni, geçmişten günümüze kadar arazi çıkarımları konusunda yasal düzenlemelerin devamlılığı ve 31.12.1981 tarihinden sonra da kaybedilen orman arazilerinin durumunun yaratacağı doğal sonuçlar olarak tahmin etmektedirler (Çizelge 5.42). Çizelge 5.42. 2/B benzeri çıkarımların gelecekte devamı konusunda şeflik görüşleri Table 5.42. Opinions of forest administrators regarding land implementation similar to 2/B in the future İşletme Müdürlüğü Orman işletme şefliği sayısı 2/B benzeri uygulamalara (%) Devam edilir Devam edilmez Devam edilirse beklenen etkileri (%) Olumlu Olumsuz İZMİR 8 100 - - 100 BERGAMA 6 55,10 44,90 - 100 AYDIN 4 100 - 74,50 25,50 MANİSA 2 100 - 50,50 49,50 BAYINDIR 2 100 - - 100 EDREMİT 3 100 - - 100 Genel 25 92,50 7,50 20,80 79,20 2/B çalışmaların yapıldığı yörelerdeki işletme şefliklerinde personel değişiminin hızı ve bu değişimin nedenleri sorulmuştur. Şefliklerden alınan yanıtlar Çizelge 5.43’de verilmiştir. 67 Çizelge 5.43. 2/B çalışmalarının yapıldığı yörelerdeki işletme şefliklerinde personel değişim hızı ve nedenleri Table 5.43. Changes of personnel inside forest district directorates where 2/B implementations are doing İşletme Müdürlüğü Toplam işletme şefliği sayısı İZMİR BERGAMA AYDIN MANİSA BAYINDIR EDREMİT Genel 8 6 4 2 2 3 25 Personel değişimi (%) Hızlı Hızlı değil 12,80 25,50 56,70 15,80 87,20 74,50 100 43,30 100 100 84,20 Değişim nedenleri (%) İstek İsteğe bağlı dışı tayin tayin 13,30 86,70 50,30 49,70 100 48,70 51,30 100 100 18,70 81,30 İşletme şefliklerinde personel değişim hızı oldukça düşüktür (% 84,2). Şeflik personelinin büyük bir bölümü isteğe bağlı tayin ve/veya emeklilik nedenleriyle ayrılmaktadır (% 81,3). 5.4. 4. Araştırma Kapsamı Dahilindeki Köy ve Tarımsal İşletmelere Yönelik Hazırlanan İstatistik Analiz Sonuçları Çalışma alanında örneklenen köyler ve bu köylerdeki 2/B arazilerinin kullanıcısı olan tarım işletmelerinden anketler yoluyla elde edilen bulgular korelasyon analizine tabii tutulmuşlardır. Bu analiz kanalıyla 2/B arazileri ile çizelgelerde verilen bağıntılı değişkenler arasında ikili ilişkiler aranmıştır. Böylelikle bazı sayısal ve sayısal nitelikte olmayan sosyal veriler (sayısallaştırılmış) arasındaki ilişkilerin yönü, önemi ve anlamlılığı test edilmiştir. Korelasyon matrisinde analize sokulan değişkenler köyler için Çizelge 5.44’de, tarımsal işletmeler için Çizelge 5.45’de verilmiştir Korelasyon matrisinde istatistiki anlamda oluşan bağıntıların yönü köyler için hane sayısı, köy nüfusu ve sahip olunan arazi varlığı ile doğru yönlü, köy yerleşimlerin orman alanlarına olan mesafesi ile ters yönlü 68 ilişki göstermektedir. Diğer bir ifade ile köylerde hane sayısı, nüfus ve arazi varlığı arttıkça, ormana olan mesafe ise azaldıkça çıkarılan 2/B arazi miktarları da artırmaktadır. Tarımsal işletmeler de ise, 2/B arazi miktarları ile toplam arazi varlıkları ve hayvan sayıları arasında doğru yönlü ilişkiye rastlanmıştır. Diğer bir deyişle 2/B arazilerini kullanan işletmeler daha büyük arazilere ve hayvan miktarlarına sahip nispeten büyük tarımsal işletmelerdir. 69 Çizelge 5.44. İncelenen köylere yönelik Korelasyon analizi-I Table 5.44. Correlation analysis in villages -I Yerleşim Yerleşim Korelasyon Çıkarılan 2/B Rakım toplu dağınık Çıkarılan 2/B arazileri 1.000 Rakım -0.022ns 1.000 Yerleşim toplu 0.165ns -0.112ns 1.000 Yerleşim dağınık -0.117ns 0.211ns -0.888** 1.000 Yerleşim hatboyu -0.115ns -0.191ns -0.331* -0.141ns Kuruluş ova 0.025ns 0.030ns 0.111ns -0.099ns Kuruluş vadi -0.167ns -0.394* -0.061ns -0.063ns Kuruluş etek 0.196ns -0.068ns 0.142ns -0.102ns Kuruluş sırt 0.230ns 0.136ns -0.092ns 0.162ns Kuruluş yamaç -0.206ns 0.197ns -0.051ns 0.037ns Hane sayısı 0.410** -0.009ns -0.286ns 0.290ns Nüfusu 0.348* -0.024ns -0.268ns 0.263ns Sulama var -0.045ns 0.196ns 0.069ns -0.003ns Sulama yok 0.045ns -0.196ns -0.069ns 0.003ns Arazi varlığı 0.463** 0.158ns 0.076ns -0.097ns Küçükbaş hayvan -0.060ns 0.011ns 0.073ns -0.057ns Büyükbaş hayvan 0.034ns 0.209ns 0.131ns -0.147ns Köy dışı nüfus -0.058ns -0.135ns -0.174ns 0.042ns Orman içi köy -0.043ns -0.068ns -0.080ns 0.168ns Orman kenarı köy -0.015ns 0.088ns 0.101ns -0.063ns Orman dışı köy 0.084ns -0.007ns -0.005ns -0.175ns Ormana uzaklık -0.329* 0.178ns 0.230ns -0.193ns Potansiyel 2/B arazileri 0.031ns -0.123ns -0.457** 0.435** Yerleşim Kuruluş hatboyu ova Kuruluş vadi Kuruluş etek Kuruluş sırt 1.000 -0.037ns 0.260ns -0.096ns -0.132ns 0.035ns 0.020ns 0.037ns -0.141ns 0.141ns 0.035ns -0.040ns 0.022ns 0.288ns -0.172ns -0.087ns 0.370* -0.098ns 0.093ns 1.000 -0.159ns -0.218ns -0.325* -0.041ns -0.094ns -0.063ns 0.063ns 0.122ns -0.087ns -0.041ns -0.141ns 0.000ns 0.086ns -0.108ns -0.110ns 0.125ns 1.000 -0.243ns -0.361* 0.241ns 0.309ns 0.055ns -0.055ns 0.016ns -0.080ns -0.155ns -0.075ns 0.035ns 0.053ns -0.120ns 0.012ns -0.036ns 1.000 -0.496** 1.000 -0.266ns 0.118ns 1.000 -0.240ns 0.066ns 0.965** 1.000 -0.097ns 0.150ns 0.140ns 0.126ns 0.097ns -0.150ns -0.140ns -0.126ns 0.027ns -0.060ns 0.313* 0.296ns -0.005ns 0.131ns -0.173ns -0.151ns -0.158ns 0.330* 0.116ns 0.102ns -0.036ns 0.003ns 0.202ns 0.260ns 0.289ns -0.329* -0.102ns -0.128ns -0.218ns 0.134ns -0.017ns 0.000ns -0.164ns 0.331* 0.176ns 0.194ns -0.158ns 0.244ns 0.076ns 0.013ns 0.191ns -0.117ns 0.162ns 0.145ns 70 1.000 -0.061ns -0.067ns -0.092ns -0.138ns 0.029ns 0.083ns -0.099ns 0.099ns -0.032ns 0.022ns -0.070ns 0.386* 0.080ns -0.061ns -0.046ns -0.064ns -0.112ns Kuruluş yamaç Hane s ayısı Nüfusu Çizelge 5.44. İncelenen köylere yönelik Korelasyon analizi-II (Devam ediyor) Table 5.44. Correlation analysis in villages -II Korelasyon Sulama var Sulama yok Arazi varlığı Küçükbaş Büyükbaş Köy dışı hayvan hayvan nüfus Orman içi köy Çıkarılan 2/B arazileri Rakım Yerleşim toplu Yerleşim dağınık Yerleşim hatboyu Kuruluş ova Kuruluş vadi Kuruluş etek Kuruluş sırt Kuruluş yamaç Hane sayısı Nüfusu Sulama var Sulama yok Arazi varlığı 1.000 -1.000** 0.305ns 1.000 -0.305ns 1.000 Küçükbaş hayvan 0.234ns -0.234ns -0.082ns 1.000 Büyükbaş hayvan 0.207ns -0.207ns 0.330* -0.002ns Köy dışı nüfus -0.147ns 0.147ns -0.066ns -0.098ns 0.133ns 1.000 Orman içi köy -0.112ns 0.112ns -0.169ns 0.040ns -0.119ns -0.026ns Orman kenarı köy -0.063ns 0.063ns 0.046ns -0.059ns -0.117ns -0.220ns -0.756** Orman dışı köy 0.250ns -0.250ns 0.199ns 0.013ns 0.328* Ormana uzaklık Potansiyel 2/B arazileri 0.143ns -0.143ns 0.248ns 0.062ns 0.390* 0.064ns -0.064ns 0.118ns -0.012ns -0.135ns Orman Orman kenarı köy dışı köy Ormana uzaklık Potansiyel 2/B arazileri 1.000 71 0.316* 1.000 -0.569** 1.000 -0.108ns 1.000 -0.241ns -0.556** 0.355* 0.399* -0.067ns -0.018ns -0.097ns 1.000 0.150ns -0.073ns 1.000 Çizelge 5.45. İncelenen tarımsal işletmelere yönelik Korelasyon analizi Table 5.45. Correlation analysis in farms Korelasyon Yaş Yaş Eğitim Köyden ayrılmamış Süreli ayrılmış Dışardan yerleşimci Hane halkı sayısı Hayvan varlığı 2/B arazileri verimli 2/B arazileri verimsiz Orman suçları niteliği 2/B ormana bitişik Orman suçları -0.541** 1.000 Köyden ayrılmamış -0.262** 0.039ns 1.000 Süreli ayrılmış 0.271** -0.042ns -0.933** 1.000 Dışardan yerleşimci -0.070ns 0.015ns -0.015ns -0.347** 1.000 Hane halkı sayısı -0.270** 0.245** -0.017ns 0.056ns -0.112ns 1.000 Hayvan varlığı -0.030ns -0.037ns 0.053ns -0.044ns -0.018ns -0.086ns 1.000 2/B arazileri verimli 0.004ns 0.064ns -0.046ns 0.049ns -0.017ns -0.118ns -0.026ns 1.000 -0.040ns -0.011ns -0.089ns 0.096ns -0.033ns 0.167* -0.025ns -0.102ns 1.000 -0.103ns 0.050ns 0.102ns -0.109ns 0.038ns 0.118ns 0.010ns 0.053ns -0.069ns 2/B ormana bitişik -0.039ns -0.056ns -0.007ns -0.010ns 0.045ns 0.136ns -0.053ns -0.147* 0.138ns -0.186* 1.000 Orman suçları 0.086ns -0.144ns -0.107ns 0.115ns -0.040ns 0.006ns 0.163* 0.001ns -0.058ns 0.105ns -0.035ns 1.000 0.142ns -0.103ns -0.074ns 0.088ns -0.051ns 0.055ns -0.007ns 0.009ns -0.014ns 0.049ns 0.038ns -0.017ns 2/B çıkarımı devam eder Toplam arazi varlığı 2/B arazi varlığı Toplam arazi varlığı 2/B arazi varlığı 1.000 Eğitim 2/B arazileri verimsiz Orman suçları niteliği 2/B çıkarımı devam eder 1.000 1.000 0.204** 0.027ns 0.055ns -0.023ns -0.078ns -0.024ns 0.297** 0.004ns -0.061ns 0.041ns -0.063ns 0.078ns -0.023ns 1.000 0.008ns 0.115ns 0.122ns -0.088ns -0.073ns 0.061ns 0.181* 0.056ns 0.038ns 0.015ns -0.018ns 0.069ns -0.066ns 0.662** 72 1.000 5.5. Yöntem Araştırması Bulguları Arazi kullanım önceliklerinin belirlenmesinde genel olarak kullanım tipine göre kollektif girdi ve çıktıların muhasebeleştirilmesi de diyebileceğimiz yöntem arayışında konu çalışma içeriği doğrultusunda ormancılık ve tarım sektörleri ikileminde ve katılımcılık esasları dahilinde ele alınmıştır. Amaç, aynı doğal kaynak girdisinin kollektif çıktılarını orman ya da tarım faaliyetleri seçeneğinde netleştirmek ve toplumsal faydayı azami kılan ve arazi kullanım önceliği yüksek olan sektörü tavsiye etmektir. Bunu yapabilmek için niceliksel ölçütler mümkün olmadığı için niteliksel ölçütler geliştirilmeye çalışılmıştır. Katılımcılık ilkesi dahilinde geliştirilen yöntemde, arazilerin orman sınırları dışına çıkarımında bilim ve fen bakımından orman niteliğinin tam olarak kaybedilmesi gerekçesi esas alındığından konu uzmanlarının görüşlerinden ve katılımlarından yararlanma yoluna gidilmiştir. Yöntemin aşamaları altı başlık halinde aşağıda verilmiştir. Birinci Aşama: Optimum arazi kullanım ölçütleri olarak ifade edilen ve arazi kullanımından kaynaklanan kollektif faydaların ölçümlenmesine yönelik düşünülen ölçütler, konu ile yakın ilişkileri olan ve dallarında uzmanlaşmış kişilerle görüşülerek belirlenmiştir. Belirlenen bu ölçütler ve açıklamaları şöyledir; 1) Sürdürülebilir Arazi Kullanımı: Optimum arazi kullanım devamlılığı ve doğal kaynak yönetiminin sağlanması (ARSÜRD), 2) Arazi Kullanımı-İstihdam İlişkisi: Arazi kullanım tercihinin istihdama yaptığı katkı ve işlendirme imkanlarının devamlılığı açısından yarattığı pozitif etki (İSKA), 3) Arazi Kullanımı-Arazilerin Sahip Olduğu Değerler İlişkisi: Arazilerin sahip olduğu stratejik, lojistik vb. değerlerin sürekliliğinin sağlanması ve bu değerlerin geliştirilmesi (ARSAH), 4) Arazi Kullanımı-Sosyal Etkiler İlişkisi: Arazi kullanımının yörelerdeki sosyo-ekonomik sorunları azaltması ve sosyal problemlerin çözümlenmesine yardımcı katkılar sağlaması (YÖRTEP), 5) Arazi Kullanımı-Turizm İlişkisi: Doğaya uyumlu turizmin gelişmesine ve turistik cazibe alanlarının yaratılmasına sağladığı 73 olumlu etki, doğayı tahrip eden turizm aktivitelerinin önlenmesi (ARTUR), 6) Arazi Kullanımı-Yerleşim İlişkisi: Yerleşimi cazip kılan, teşvik eden hususları azaltıcı katkılar sağlaması (ARYER), 7) Arazi Kullanımı-Su Ekonomisi İlişkisi: Su kaynaklarını koruyucu, su ekonomisini iyileştirici ve artırıcı katkılar sağlaması (ARSU), 8) Arazi Kullanımı-Toprak İlişkisi: Toprak koruyucu, toprak besin elementlerini zenginleştirici katkılar sağlaması (ARTOP), 9) Arazi Kullanımı-Arazi Gen Kaynakları İlişkisi: Arazilerin mevcut gen kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesinin sağlanması (ARGEN), 10) Arazi Kullanımı-Atmosferik Kirlilik İlişkisi: Atmosferik kirliliğe neden olmayan ve/veya atmosferik kirliliği azaltıcı katkılar sağlaması (ATKİR), 11) Arazi Kullanımı-Su Kalitesi İlişkisi: Su kirliliğine sebep olmayan, su kirliliğini önleyici ve kalitesini iyileştirici katkılar sağlaması (SUKİR), 12) Arazi Kullanımı-Arazi Bozulması İlişkisi: Sel, taşkın, erozyon, tuzluluk vb. olumsuz etkileri azaltan ve/veya ortadan kaldıran katkılar sağlaması (ARDEG), 13) Arazi Kullanımı-Eğim İlişkisi: Arazi eğimi nedeniyle oluşabilecek sorunları azaltan ve/veya ortadan kaldıran katkılar sağlaması (AREĞ), 14) Arazi Kullanımı-Toprak Derinliği İlişkisi: Toprak derinliği, yetersizliği nedeniyle oluşabilecek sorunları azaltıcı ve/veya ortadan kaldırıcı katkılar sağlaması (ARDER), 15) Arazi Kullanımı-Çevre İlişkisi: Çevre araziler ile kullanım bütünlüğü ve çevreye uyumlu ve çevreyi koruyucu katkılar sağlaması (ARUY), 16) Arazi Kullanımı-Peyzaj İlişkisi: Peyzaj değerini koruyan ve geliştiren, görüntü kirliliğini engelleyen katkılar sağlaması (ARPEY), 17) Arazi Kullanımı-Arazi Topografyası İlişkisi: Kullanım tercihi sonucunda oluşabilecek topografya bozulmalarına neden olmayan katkılar sağlaması (ARTOF), 18) Arazi Kullanımı-Politika İlişkisi: Arazi kaynaklarından sürdürülebilir faydalanmayı ve doğa korumayı olumsuz yönde 74 etkileyebilecek politika ve siyasi tercih beklentilerine neden olmayan katkılar sağlanması, olumsuz siyasi tercihlerin önlenmesi (ARPOL), 19) Arazi Kullanımı-Yaşam Kalitesi İlişkisi: Yaşam kalitesini artırıcı, iyileştirici katkılar sağlaması (YAŞKAL), 20) Arazi Kullanımı-Uluslararası Anlaşmalar İlişkisi: Uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülükleri yerine getirici, anlaşmaların uygulanmasını kolaylaştırıcı katkılar sağlaması (ULSAN). İkinci Aşama: Ölçütlerin ağırlıklarını belirlemek üzere katılımcıların tercihlerini yansıtacak şekilde formlar geliştirilerek puan cetveli oluşturulmuştur. Oluşturulan puan cetveli 100 tam puan üzerinden değerlendirmeyi esas almış ve birden çok seçeneğe de aynı puanın verilebilmesini sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu amaçla arazi kullanım ölçütlerinin önem derecelerini belirlemek için Form 1, katılımcıların arazi kullanım kararlarını etkileyen tercih nedenlerini ortaya koyabilmek için de Form 2 hazırlanmıştır Üçüncü Aşama: Ölçütlerin önem derecelerinin farklılıklarından kaynaklanacak hata kaynağını azaltabilmek için geniş katılımlı ve uzmanlardan oluşan bir jüri heyeti (üst kurul) oluşturulmuştur. Bu üst kurulun teşkilinde, arazi kullanımı konusunda çalışan uzman kuruluşlardan (Orman Bölge Müdürlüğü, Çevre-Orman İl Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü, Devlet Su İşleri, Ormancılık Araştırma Enstitüsü, Tarımsal Araştırma Enstitüsü) ve bu kurumlarda görevli bulunan orman, ziraat ve çevre mühendislerinden oluşan heyetten faydalanılmıştır. Her meslek grubundan 20 katılımcı olmak üzere toplam 60 kişiden oluşan jüri heyetine çalışmanın amacı çalıştıkları kurumlara gidilerek gruplar halinde anlatılmıştır. Dördüncü Aşama: Jüri heyetinden formlarda verilen ve arazi kullanımdan kaynaklanabilecek faydaları esas alan ölçüt seçeneklerini tercih-değer biçme esaslarına göre ne oranda önemli olduğunu uzmanlıklarını da göz önüne alarak her bir şıkkı 100 puan üzerinden puanlayarak değerlendirmeleri istenmiştir. Puanlama tamamlandıktan sonra katılımcılardan formlar toplanarak bilgisayar ortamına aktarılmış ve değerlendirilmiştir. Bu aşamaya metodun teorik esaslarının ortaya konması diğer bir deyişle “Dolaylı Değerleme” adı verilmiştir. Beşinci Aşama: Bu aşamada örnek uygulama için arazi çalışması yapılmıştır. Bu amaçla İzmir il hudutları dahilinde bulunduğu konum (yerleşim, sanayi, turizm bölgelerine yakın olması) itibariyle birbirinden farklı özelliklere sahip dört ayrı köydeki (Kemalpaşa, Bornova, Konak ve 75 Seferihisar ilçe hudutlarında) 2/B arazileri ele alınmış ve çalışmalar bu köyler arazilerinde yürütülmüştür. Yapılan arazi uygulamasında çevre, orman ve ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik teknik heyetten faydalanılmıştır. Heyetten formlarda verilen ölçüt seçeneklerine bağlı kalmak koşuluyla 2/B arazilerinin orman ya da tarım olarak kullanıma verilmesi durumunda alacakları puanları karşılaştırmalı olarak yine 100 puan üzerinden değerlendirmeleri istenmiştir. Örneğin hangi arazi kullanım şekli su kirliliğini azaltıcı yönde etki yaratmaktadır ya da hangi kullanım şekli istihdama olumlu katkı sağlamaktadır tercihinin puan karşılığının istenmesi gibi. Bu durumda su kirliliğine neden olmayan veya istihdama en çok katkı sağlayan kullanım şekli katılımcının takdirine göre daha yüksek puan alacak, dolayısıyla katılımcının tercihi ve bu tercihin değeri belirlenmiş olacaktır. Değerlendirmelerde faydaların toplamı esas alınmıştır. Formlardaki her bir seçenek için bu sorgulama işlemi tekrarlanmıştır. Bu aşama doğrudan arazi örneği ile gerçekleştirildiğinden “Doğrudan Değerleme” olarak adlandırılmıştır. Altıncı Aşama: Son aşamada anket formunda verilen ve her bir seçenek için arazide elde edilen puanlar ile jüri heyetinin verdiği puanlar birlikte değerlendirmeye alınarak, alınan puan toplamlarına göre arazi kullanım tercihi (Karar Verme) yapılmıştır. Böylelikle gerek jüri heyetinin verdiği, gerekse araziden alınan puanlar ile arazilerin mevcut ölçütler örneği ile dışsal değerleri ölçümlenebilir hale getirilmiş, arazilerin toplam ekonomik değerleri içinde arazi kullanım önceliğinin kolektif faydası 2/B arazilerinin tarım ya da orman olarak kullanılması açısından kıyaslamalar biçiminde ortaya konmuştur. 76 Optimum Arazi Kullanım Ölçütlerinin Belirlenmesi Arazi Kullanım Ölçütlerine Göre Puanlama Formlarının Geliştirilmesi Uzman Gruplarının Belirlenmesi 2/B Arazilerinde Tatbikat Dolaylı Değerleme Doğrudan Değerleme Karşılaştırmalı Değerleme Arazi Kullanım Tercihinin Yapılması (KARAR VERME) Şekil: 5.4. Yöntem Şeması Figure 5.4 Diagram of Method 77 Uzman grupların katılımıyla gerçekleştirilen yöntem araştırmasından elde edilen bulgular iki alt başlık altında toplanmıştır. Bunlar; ı) Arazi değerlemeye yönelik yapılan çalışmalardan elde edilen bulgular, ıı) 2/B arazilerinde yöntem uygulamalarından elde edilen bulgular. 5.5.1. Arazi Değerlemeye Yönelik Yapılan Çalışmalardan Elde Edilen Bulgular Örneği ekler bölümünde verilen ve arazilerin optimum kullanım ölçütlerini belirlemeye yönelik hazırlanan formlar kanalıyla toplam 60 konu uzmanı katılımcıdan elde edilen sonuçlar Çizelge 5.46 ve Çizelge 5.47’de verilmiştir. Orman, ziraat ve çevre mühendislerinden oluşan uzman grup kararlarının ortalamalarına göre, arazilerin kullanıma verilmesinde ve faydaların toplamı esasında önceliği yüksek olan seçenekler; ı) toprak korumaya etkisi (ARTOP), ıı) arazi kullanımının sürdürülebilirliği (ARSÜRD), ııı) sel, taşkınlar ve erozyona etkisi (ARDEG), ıv) sahip olunan arazi değerlerin korunması (ARSAH), v) su kirliliği üzerine etkisi (SUKİR) ve vı) atmosferik kirliliğe etkisi (ATKİR) olarak belirlenmiştir. Öncelik belirlemede düşük puan alan seçenekler ise, ı) politik kullanımlar (ARPOL), ıı) yerleşime etkisi (ARYER) ve ııı) turizme etkisi (ARTUR) olarak bulunmuştur. Diğer bir deyişle, uzmanlar arazi kullanım önceliğinde arazilerin devamlılığını esas alırken, politik tercihlerin olumsuzluklarına dikkatleri çekmişlerdir. Nitekim, arazilerin kullanımlarında politik tercihlere dayalı turizm ve yerleşim amaçlı kullanımlar ile sosyal tepkilere yönelik alınan kararların da düşük puanlarda kalması bu görüşü destekler niteliktedir. Çizelge 5.47’den elde edilen sonuçlara göre, uzman kararlarını etkileyen en önemli öncelik arazilerin sahip oldukları miras değerleridir. Diğer bir ifadeyle, gelecek kuşakların arazileri olası kullanımlarının güvence altına alınması fikridir. Arazilerin doğrudan ve dolaylı kullanımlarının ise tercih belirlemede öncelik oluşturmadığı görülmüştür. Form 1 ve Form 2, katılımcılar tarafından ayrı ayrı puanlanarak değerlendirilmeye alınmıştır. Çizelge 5.48’de ise uzman grupların ölçüt seçeneklerine atadıkları puanların ortalamaları verilmiştir. 78 Çizelge 5.46. Uzman gruplarından alınan arazi kullanım ölçütleri puanlamasının tercih puan ağırlığına göre dağılımı (Form 1) Table 5.46. Distribution of land use priorities regarding expert groups (Form1) Sıra No 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 Arazi kullanım ölçütleri öncelik sıralaması ARTOP ARSÜRD ARDEG ARSAH SUKİR ATKİR ARGEN ARSU ARUY ARPEY ULSAN YAŞKAL ARTOF AREĞ ARDER İSKA YORTEP ARTUR ARYER ARPOL Tercihe göre puan değeri 87,77 85,80 84,40 82,80 82,22 82,10 78,03 76,17 74,35 72,22 67,22 65,23 61,38 60,83 60,65 60,23 59,32 56,48 54,20 42,37 Çizelge 5.47. Uzman görüşlerinde tercih belirlemede etkili olan arazi kullanım öncelikleri (Form 2) Table 5.47. Distribution of land use priorities about to make a point regarding expert groups (Form 2) Sıra No 1 2 3 4 5 Tercih belirleme öncelikleri Miras değeri Tercih değeri Varlık değeri Dolaylı kullanım değeri Doğrudan kullanım değeri 79 Tercihe göre aldığı puan 94,98 87,18 74,58 58,20 49,33 Çizelge 5.48. Uzman gruplarının mesleki dağılımına göre arazi kullanım ölçütlerinde öncelikler Table 5.48. Priorities of land use regarding professional distribution of expert groups Sıra No 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 Arazi kullanım ölçütleri ARSÜRD İSKA ARSAH YORTEP ARTUR ARYER ARSU ARTOP ARGEN ATKİR SUKİR ARDEG AREĞ ARDER ARUY ARPEY ARTOF ARPOL YAŞKAL ULSAN Uzman gruplara göre ölçütlere atanan ortalama puanlar Orman müh. Ziraat müh. Çevre müh. 73,15 91,50 92,75 58,25 63,75 58,70 70,65 88 89,75 64,90 58,05 55 47,35 65 57,15 54,85 52 55,75 74,41 74,52 79,60 81,60 92 89,70 77,11 87 70 74,55 85 86,75 76,15 88,75 81,75 79,50 93,22 80,55 64,12 71,35 47,05 47,25 68,75 65,95 66,55 79,25 77,25 66,45 81,05 69,15 67,52 60,95 55,68 39,40 44,85 42,85 48,30 75,75 71,65 64,63 66,80 70,25 Uzman gruplar ortalaması 85,80 60,23 82,80 59,32 56,48 54,20 76,17 87,77 78,03 82,10 82,22 84,40 60,83 60,65 74,35 72,22 61,38 42,37 65,23 67,22 5.5.2. 2/B Arazilerinde Yöntem Uygulamasından Elde Edilen Bulgular Araştırma kapsamı dahilindeki dört köyün 2/B arazilerinde yöntemin uygulaması yapılmıştır. Söz konusu arazilerin bu defa tarım ya da orman olarak kullanım tercihinin belirlenmesine yönelik gerçekleştirilen çalışma ile, her bir kullanım tercihine göre yapılan puanlamadan elde edilen değerler daha önce geniş katılımlı uzman grubunca verilen puanlarla çarpılarak 80 toplam puan elde edilmiş ve yüksek puan alan arazi kullanım tercihi belirlenmiştir. Elde edilen bulgular Çizelge 5.49’da verilmiştir. Arazi bulgularına göre, Tırazlı, Yakaköy ve Efemçukuru köylerinde örneklenen 2/B arazilerinde alınan toplam puana göre orman olarak kullanım tarımsal kullanımlardan sırasıyla 4,03, 1,02 ve 2,12 kat fazla olduğundan bu arazilerin orman olarak bırakılmasının, Damlacık köyündeki 2/B arazilerinde ise tarımsal amaçlarla kullanım, orman olarak kullanıma göre 0,75 kat daha fazla puan aldığından tarımsal kullanıma ayrılmasının uygun olduğuna karar verilmiştir. Çizelge 5.49. Köylerde örneklenen 2/B arazilerinde yöntem uygulama sonuçları Table 5.49. Method results of 2/B land in sample villages ARSÜRD İSKA ARSAH TIRAZLI Tarım Orman 26,87 97,99 12,50 47,91 16,77 86,89 KÖYLER EFEMÇUKURU DAMLACIK Tarım Orman Tarım Orman 31,25 78,75 72,50 33,75 62,5 40 76,25 18,75 43,75 68,75 62,50 26,25 YAKAKÖY Tarım Orman 54,63 52,94 52,29 26,87 51,95 45,78 YORTEP 12,33 51,36 53,75 45 70 28,75 48,30 31,48 ARTUR 9,71 55,20 30 51,25 42,50 36,25 34,77 35,88 ARYER 24,89 46,91 42,5 31,25 68,75 27,50 47,35 26,61 ARSU 22,14 78,87 27,5 73,75 58,75 65 46,34 54,68 ARTOP 25,15 97,46 28,75 81,25 63,75 70 51,27 62,49 Arazi kullanım ölçütleri ARGEN 16,61 73,37 46,25 65 63,75 33,75 50,90 43,31 ATKİR 23,51 88,15 20 77,5 57,50 65 45,68 57,96 SUKİR 21,07 91,81 27,5 65 35 71,25 41,82 57,32 ARDEG 22,94 104,01 22,5 86,25 55 67,50 46,38 64,74 AREĞ 13,13 72,24 20,625 86,25 66,25 62,50 40,22 55,47 ARDER 15,66 71,58 13,75 86,25 65 58,75 39,15 54,37 ARUY 14,89 90,70 15 85 67,50 47,50 43,17 56,07 ARPEY 20,51 81,40 18,75 82,5 60 48,75 42,64 53,42 ARTOF 15 58,92 20 70 58,75 43,75 38,33 43,38 ARPOL 10,17 27,59 23,75 38,75 45 27,50 29,83 23,61 YAŞKAL 20,94 67,47 48,75 48,75 71,25 32,50 51,41 37,41 ULSAN 8,36 32,23 12,5 30 28,75 21,25 29 21,11 Toplam 353,14 886,25 885,44 904,89 1422,07 609,375 1291,25 1188,75 81 SONUÇ VE ÖNERİLER Çalışmadan elde edilen bulgular değerlendirilmiş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır. 1- Türkiye’de orman arazilerinin çeşitli gerekçelerle başka arazi kullanımlarına tahsis ya da devri çokça tartışılan bir konu olmasına ve bu uygulamaları savunan ya da bu uygulamalara karşı çıkan çok sayıda yayın bulunmasına rağmen, alansal verilere dayalı özgün çalışmaların sınırlı kaldığı görülmüştür. 2- Orman arazilerinin başka kullanımlara devrini savunan ya da bu görüşün karşısında olan kesimlerce hazırlanan özgün çalışmalarda ortaya konan fayda/maliyet analizlerinde ve arazi kullanım önceliklerinin belirlenmesinde arazilerin ölçülemeyen değerlerinin dikkate alınmadığı ve bu konuda alansal bulgulara dayalı sonuçlara yer verilmediği görülmüştür. 3- Araştırma kapsamındaki işletmelerin 2/B arazilerinde yapılan ölçümlerde, arazilerin % 86,7’sinin % 20,0 ve üzerinde eğime sahip olduğu belirlenmiştir. Dolayısıyla bu arazilerin, arazi yetenek sınıflamasına göre tarıma elverişli olmayan ve devamlı bitki örtüsü altında bulundurulması gereken V. sınıf ve daha düşük nitelikli araziler olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu arazilerde toprak sığlığı, taşlılık, parçalılık vb. arazi kullanımını kısıtlayıcı faktörler olduğu gözlemlenmiştir. Arazi kullanım devamlılığı açısından erozyon ve taşkınların önlenmesine yönelik alınan tedbirlerin ise sınırlı olduğu görülmüştür. Ortalama yüksekliği 480 m olan arazilerin büyük bir bölümü orman arazilerinin uzantıları şeklinde yer almaktadırlar (% 93,1). 4- Araştırma kapsamındaki köylerin % 45’i dışardan göç almaktadır. Göç alan köyler nüfusunun % 15,93’ü yabancı yerleşimcilerdir. Bu yerleşimlerin kent merkezlerine ve turizm, sanayi aktivitelerinin yoğun olduğu yerlere yakın köylerde yoğunlaştığı görülmüştür. Köylerin göç verme oranı ise düşüktür. Göç eden nüfusun önemli bir kısmı ise köyleriyle ilişkilerini kesmemektedir. Türkiye’de gözlenen genel eğilimin tersine kırdan kente göç olgusunun bu yörelerde yaygın olmadığı görülmüştür. Aksine, yöre köylerinin göç alması ve artan kentsel kökenli talepler nedeniyle bölge ormanları üzerindeki baskının gelecekte de artarak devam edeceği düşünülmektedir. Nitekim bu yörelerde işlenen orman suçlarının önemli bir bölümünü ormandan arazi kazanımına yönelik gerçekleştirilen açma, yerleşme ve işgal, faydalanma suçları oluşturmaktadır. 82 5- Ağırlıkla sırt ve yamaçlara yerleşik olan köylerde düzenli ve planlı bir yerleşimin olmadığı görülmüştür. Düzenli ve planlı köy yerleşim ve gelişim planlarının hazırlanması ve uygulanması ise, 442 Sayılı Köy Kanunu’na ek 3367 Sayılı Kanun ve “Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliği” hükümlerine göre yapılmaktadır (20. 05. 1987 tarih ve 3367/1. sayı ile gelen 9-10-11-12 ve 13. Ek Maddeler). Bu kanunda planlamaların yapılabilmesi ise köylerin isteğine bırakılmıştır7. 6- Köylerde 2/B çalışmaları ile orman sınırları dışına çıkarılan arazilerin yalnızca küçük bir bölümünün tapuya tescili ve hak sahiplerine satışı gerçekleştirilebilmiştir. Bu oran çıkarılan alanlar toplamı itibariyle tapuya tescilde % 9,1, hak sahiplerine satışta ise % 0,2 düzeyindedir. Bu yüzdelerin düşük çıkmasında, yasal düzenlemeler ve ilgili yönetmeliklerinin sıkça değiştirilmesi, çeşitli gerekçelerle yasa uygulamalarının iptali ya da ertelenmesinin (Anayasa kararları, Cumhurbaşkanının vetoları ve tekrar görüşülme isteği ile TBMM’ne iadesi vb.) rolü olduğu kadar, orman idaresi ile köyler arasında arazi çıkarım anlaşmazlığından ve yasaların uygulanmasından kaynaklanan dava sayısının hızla artmasının da önemli etkileri bulunmaktadır. 7- Muhtarlık anketi sonuçlarına göre, köylüler yapılan 2/B çalışmalarını desteklemekte (% 92,3) ve çıkarılan arazilerin kendilerine devrini beklemektedirler (% 77,4). Orman sınırları dışına henüz çıkarılmayan orman niteliğini yitirmiş 2/B benzeri arazilerin bulunduğu ve bu arazilerin de orman sınırları dışına çıkarılması gerektiği yaygın bir kanıdır (% 64,8). Bu talep toplu yerleşim şeklinden dağınık yerleşim şekline doğru gidildikçe artmaktadır. 8- Diğer taraftan köy büyüklüğü arttıkça (sahip olunan arazi miktarı, nüfus) ve köylerin orman arazilerine olan mesafeleri azaldıkça orman sınırları dışına çıkarılan arazi miktarları da artmaktadır. Bu hususlar yapılan korelasyon analizinde istatistiki anlamda önemli bulunmuştur. Bu durum gelecekte de yerleşim şeklinin, ormana yakınlığın ve köy büyüklüklerinin en azından Ege Bölgesi genelinde 2/B vb. arazi talepleri üzerinde etkili olacağını, orman arazileri üzerinde baskı oluşturulacağını göstermektedir. Köylere yönelik matrise sokulan diğer değişkenlerin ise çıkarılan alanlarla (2/B) istatistiki anlamda ilişkisi saptanamamıştır . 7 Ek Madde 9 (Talep): Köy muhtarı, köy ihtiyar meclisinin olumlu kararını aldıktan sonra, köy yerleşme planının yapılmasını bağlı bulunduğu mülki amirden talep edebilir. Köy yerleşme planı, köy yerleşik ve gelişme alanını ihtiva eder (Anonim, 1991). 83 Oysa Karadeniz yöresinde yapılan bir çalışmada, 2/B çıkarımlarında yükseklik vb. diğer değişkenlerin de istatistiki anlamda önemli olduğu bulunmuştur (Ayaz, 1998). Bu durum çıkarılan alanlar bağlamında bölgesel farklılıkların bulunduğunu da ortaya koymaktadır. 9- İşletmelere yönelik hazırlanan korelasyon matrisinde çıkarılan 2/B arazi miktarları ile işletmelerin sahip olduğu toplam arazi miktarları ve hayvan sayısı arasında istatistiki anlamda doğru yönlü ilişkiye rastlanmıştır. Diğer bir deyişle, hayvan sayısı ve arazi miktarı daha fazla olan işletmeler daha çok 2/B arazilerine sahiptirler. Dolayısıyla, orman dışına arazi çıkarma uygulamalarının nispeten büyük işletmelere hizmet ettiği ve köylerdeki arazi dağılımını olumsuz yönde etkileyerek, çıkarım amaçlarına hizmet etmediği sonucuna varılmıştır. 10- Köylerde mülkiyet problemleri yoğun olduğundan işletmelerin tapulu araziye sahip olma oranı düşüktür. Nitekim incelenen işletmelerin toplam arazi varlıklarının % 48,4’ünü tapusuz 2/B arazileri oluşturmakta, toplam işletmeci sayısının % 23,3’ünün ise tapulu arazisi bulunmamaktadır. Bu duruma genelde orman içi veya bitişiği köylerde, hak sahipliğine yönelik yukarıda verilen gerekçelere ek olarak (Madde 6), orman kadastro çalışmalarının tamamlanamaması, arazilere yönelik yasal düzenlemelerden köylülerin yeterince bilgi sahibi olmaması nedeniyle hak sahipliğinin yitirilmesi, arazi kazanımına yönelik orman suçlarının yaygın olması vb. nedenlerle sıkça rastlanılmaktadır. Köyler ve orman işletme şefliklerinde yapılan görüşmelerde bu sıkıntılar bildirilmiştir. 11- İşletmecilerin büyük bir çoğunluğu ormanların devlet tarafından işletilmesini istemektedir. % 24,4’lük bir kesim ise köy halkı olarak kendilerinin de bu sürece dahil edilmelerini beklemektedir. Ormanların özelleştirmesini isteyenlerin oranı ise çok düşük bulunmuştur (% 0,8). Bu durum ormanların özelleştirilmesine yönelik yapılacak girişimlerin yörelerde tepki ile karşılanacağını ve kabul görmeyeceğini göstermektedir. Devlet işletmeciliğinin esas alınacağı yönetim tarzı yörelerde benimsenmiştir. Burada esas unsur katılımcılık ve sürdürülebilir faydalanma ilkeleri doğrultusunda köyleri de bu sürece dahil edebilecek işlevsel orman kaynakları yönetim sisteminin geliştirilmesidir. Devlet orman işletmeciliğinin bu yönde düzenlenmesi, ormanların katılımcı yaklaşımlarla yönetilmesi ve köylerin bu konularda eğitilmesinin gereğini ortaya koymaktadır. Bünyesinde bir çok işlevi barındıran ve doğal kaynak yönetimi bütünü içinde ele alınması gereken ormanlara yönelik bakış açısının son yıllarda değişmesi ve fonksiyonel planlama esasları dahilinde işlevlerine uygun yönetim anlayışının benimsenmesi sevindiricidir. Böylelikle karar 84 alıcıların da ormanlara bakış açısının değişeceği düşünülmektedir. Uluslararası anlaşmalar ve AB mevzuatı da orman kaynaklarının yönetiminde bu yönde değişikler önermektedir. 12- İşletmeler Türkiye ve Ege Bölgesi ortalamalarına göre daha küçük arazilere sahiptirler. DİE (2001) verilerine göre, Türkiye’de 61,0 daa, Ege Bölgesi ortalamasında ise 39,8 daa olan işletme arazi genişliği, incelenen işletmeler ortalaması olarak 35,1 daa olarak bulunmuştur. Bu tip yörelerdeki tarım işletmelerinde önemli oranda arazi kısıtı bulunmaktadır. 13- İşletmeler 2/B arazilerinin tamamını üretime sokamamışlardır. Arazi kısıtları bulunmasına rağmen 2/B arazilerinin yalnızca % 61,2’sinde üretim yapılmaktadır. Kalan kısımlar otlatma amacıyla ya boş tutulmakta ya da henüz üretime geçirilememiş (genç meyvelikler) arazilerden oluşmaktadır. Üretim yapılmayan genç meyvelik alanlar ve deliceliklerden aşılama yolu ile elde edilen zeytinliklerin yoğunluğu göz önüne alınırsa buralarda önemli miktarlarda ormandan arazi kazanımına yönelik kullanımlardan bahsetmek mümkündür. Nitekim işletmecilerin % 61,3’ü geçmişte 2/B arazilerinin orman arazileri niteliğinde olduğunu belirtmişlerdir. Yine bu arazilere komşu alanların niteliğinin işletmecilerce büyük bir çoğunlukla orman olarak bildirilmesi de bu sonucu doğrulamaktadır. 14- İşletmelerin 2/B arazilerinden elde edilen bitkisel ürün verimleri düşüktür. Yetiştirilen bitkisel ürünler itibariyle işletmecilerin 2/B arazilerindeki verim Türkiye ortalamaları ile karşılaştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, işletmelerin 2/B arazilerinden elde edilen verim Türkiye ortalamalarına göre, meyveli ağaçlarda % 47,4, bağda % 36,2 buğdayda % 28,4 ve tütünde % 4,1 oranında düşük bulunmuştur. Özellikle 2/B arazilerinin % 42,1’inin zeytinlik olması ve toplam bitkisel brüt üretim değerinin % 56,7’sinın 2/B arazilerden alınması açısından işletme gelirleri içinde zeytinciliğin önemli olduğu görülmektedir. Buralarda zeytinden elde edilen verim Türkiye ortalamasının % 33,4, Ege Bölgesi ortalamasının ise % 36,7 altındadır. Ağaç başına verim Türkiye genelinde ortalama 17,7 kg, Ege Bölgesi’nde ortalama 18,6 kg iken, işletmelerin 2/B arazilerinde bu miktar ağaç başına 11,8 kg olarak bulunmuştur. Sonuç olarak, işletmelerin 2/B arazileri üretim gücü oldukça düşük marjinal nitelikte arazilerdir. Dolayısıyla kırsal kalkınma bağlamında bakıldığında, yöre köylerine tarımsal amaçlı kullanımlara yönelik orman arazileri tahsis ya da devredilse dahi kalkınmalarının bu yolla diğer bir deyişle, tamamıyla toprağa bağlı geçim kaynakları yaratarak sağlanması imkansız görünmektedir. Yine işletmelerce devlet tarafından verilmesi 85 beklenen desteklemelerin düşük gelir yaratmasına rağmen tarımsal üretim kaynaklı olması, diğer üretim ya da kaynak yaratmaya yönelik önerilerin kabulunun düşük bulunması yörelerde gelir artırıcı tedbirlerin alınmasını ve gelir kaynaklarının çeşitliliğinin artırılması için gerekli ortam ve katılımın sağlanmasını zorunlu kılmaktadır. Yörelerde zamanla değişen talepler (turizm, yerleşim vb.) gelecekte bu arazilerin tarımsal amaçlar dışında kullanımını da yaygınlaştıracaktır. Kısmen de olsa işletmecilerin bir bölümü bu görüşü doğrulamaktadır (% 20,0). 15- İşletmelerin 2/B arazilerinde kullanımdan kaynaklanan önemli sorunları bulunmaktadır. İşletmecilerin % 80,3’ü arazi kullanım sorunları olduğunu bildirmiştir. Bu sorunlar temelde amaç dışı arazi kullanım kaynaklı sorunlardır. Bu sorunları giderici önlemler ise çoğunlukla alınmamaktadır (% 67,2). Alınan önlemler ise teras yapılması ve taş set oluşturulması olarak verilmiştir. Bu önlemlerin yeterli olmadığı arazi tespitleri esnasında görülmüştür. Nitekim önlem alınan arazilerde de kullanım sorunlarının yarattığı yukarıda belirtilen olumsuzluklar devam etmektedir. Araziler çoğunlukla işlemeli tarıma uygun değildirler. 16- Muhtarlık anket bulgularından elde edilen sonuçlara göre, daha düşük oranda olsa da işletmecilerin gelecekte de yasal yollardan orman arazilerinden arazi çıkarımlarının devam edeceği kanaatini taşıdıkları görülmüştür. Bu durum ormanlar üzerindeki sosyal baskının devam edeceğini ve bu tür yasal düzenlemelere gelecekte de ihtiyaç duyulacağını, beklentilerin bu yönde olduğunu göstermektedir. 17- İşletmecilerin büyük bir çoğunluğu çıkarılan 2/B arazilerinin kendilerine ait olduğunu ve devletin herhangi bir ücret talep etmemesi gerektiğini düşünmektedir. Yine de bir miktar arazi bedeli ödemeye hazırdırlar. Ödeme yapabilecekleri fiyat ise m2’ye 116-169 bin TL arasında değişmektedir. Satın alırım diyen işletmecilerin % 76,3’lük bir kesimi ise, arazi bedellerini ödeyebilmek için 2/B arazilerinin bir kısmını devir aldıktan sonra satmak zorunda kalacaklarını ifade etmişlerdir. Bir kesim ise araziler için herhangi bir ücret ödemiyeceğini beyan etmiştir. Ayrıca arazilerin üçüncü şahıslara satılması, kiralanması ya da sınırlı ayni hak tesis edilmesi gibi getirilmeye çalışılan çözümler de sosyal problemlerin artmasına neden olacaktır. Yine satışlar olduğu takdirde arazilerin el değiştirmesi ve çıkarım amaçları dışındaki kullanımlara dönüşmesi de muhtemeldir. 18- İşletme şefliklerinden elde edilen sonuçlara göre, orman teşkilatı çalışanları orman sınırları dışına arazi çıkarımı uygulamalarını desteklememekte, bu durumu bir ormansızlaştırma süreci olarak 86 değerlendirmektedir. Bu tür çalışmalar ile orman işletmeciliğine, orman-halk ilişkilerine ve ormanların devamlılığına olumlu katkılar sağlanamayacağı düşünülmektedir. Karadeniz yöresinde yapılan diğer bir çalışmadan da benzer sonuçlar elde edilmiştir (Ayaz, 1998). 19- Yöntem araştırması sonuçlarına göre, arazi kullanım tercihinin belirlenmesinde ve arazilerin toplam ekonomik değerinin ölçülmesinde, arazilerin piyasa dışı getirilerinin, fiziki (piyasa içi) getirilerinden daha önemli olduğu sonucuna varılmıştır. Arazilerin sürdürülebilir kullanımı, sel, taşkınlar ve erozyonun önlenmesi, arazi değerlerin korunması (yaban hayatı, genetik çeşitlilik) atmosferik kirliliğin önlenmesi vb. hususlar arazi kullanım önceliklerini oluşturmuş, arazilerin doğrudan ve dolaylı kullanım tercihleri (fiziki tercihler) ise bu öncelikler arasında yer alamamıştır. Yine arazi kullanım tercihini belirlemede arazilerin sahip olduğu miras, tercih ve varlık değerleri ön plana çıkmıştır. Yöntemin arazi uygulamalarında da benzer sonuçlara ulaşılmıştır. Ölçümlenen 2/B arazilerinin bir çoğunun orman olarak bırakılmasının, tarımsal kullanım tercihlerinin önüne geçtiği görülmüştür Araştırmadan elde edilen ve yukarıda özetle verilen sonuçlar ışığında geliştirilen öneriler ise şunlardır; 1- Çıkarılan araziler çoğunlukla orman arazileri niteliğinde olduğundan mülkiyet değişimi söz konusu olsa, bu araziler kullanıcılarına devir edilse dahi amaç dışı arazi kullanımının önlenebilmesi ve arazi kaynaklardan sürdürülebilir faydalanmanın sağlanabilmesi için yasal düzenlemelerin yapılması ve yasal tedbirlerinin alınması zorunludur. Alınan yasal tedbirlerde arazilerin ölçülemeyen değerleri de dikkate alınarak toprak, su ve bitki rejimine, arazi bütünlüğüne, arazi kullanım devamlılığına önem verilmeli, uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülüklere uyulmalıdır. Bu amaçla gerekirse yörelerde desteklemeler yapılmalıdır. Örneğin tarımsal amaçlar için çıkarılan bu arazilerde arazi kullanımında sosyo-ekonomik etkenler mutlak bir zorunluluk ve bu alanların geri kazanımında önemli zorluklar varsa, bu tip arazilerin uygun kesimlerinde tarımsal amaçlara yönelik karma sistem modellerinin (orman+tarım+hayvancılık ürün kombinasyonları) uygulanması teşvik edilebilir, yöre insanı bu konuda eğitilip desteklenebilir. Yine yasal düzenlemeler yoluyla, ormancılık dışı amaçlarla kullanımı uygun olan ve orman sınırları dışına çıkarılan arazilerin kullanım şekilleri belirlenerek devri ya da tahsisi arazinin uzun süreden beri kullanıcısı varsa kendisine veya yasal mirasçılarına, yoksa köy tüzel kişiliklerine köy ortak ihtiyaçlarında belirlenen arazi kullanım tiplerine uygun olarak kullanılmak şartıyla devredilebilmelidir. 87 2- Ormanlardan arazi çıkarımlarına esas alınan, bilim ve fen bakımından orman niteliğinin yitirilmesi ve orman olarak muhafazasında fayda bulunmaması ibaresinin yeniden tanımlanması gerekmektedir. Mevcut anlayış ormanların devamlılığını sağlamaktan uzaktır. Bu ibare, 6831 Sayılı Orman Kanununa Göre 2/B Maddesinin Uygulaması Hakkındaki Yönetmelik madde 32’de; “üzerinde ağaç ve ağaççık toplulukları olmayan, ormancılık faaliyetleri ve ekonomisi yönünden orman kurulmasında yarar bulunmayan yerler” olarak ifade edilmektedir. Bu ibarede çok yönlü işlevi olan ormanlara yalnızca yuvarlak odun hammaddesi gözüyle bakılmakta, ormancılık faaliyetleri ve ekonomisinden ise ağaçlandırma ya da odun üretimi anlaşılmaktadır. Yöntem araştırması bulgularının da ifade ettiği gibi bu tanımlama güncelliğini yitirmiş, günümüz ormancılık anlayışı ve orman kaynaklarının yönetim prensipleri dahilinde terk edilmiş bir yaklaşımdır. Bu ibare etrafında orman niteliğinin yitirilme şekline karar verilmesi son derece yetersizdir. Kaldı ki bu ibare 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun 1. maddesinde verilen orman tanımındaki ağaç ve ağaççık toplulukları yerleriyle birlikte orman sayılır ifadesi ile de çelişkilidir. Orman örtüsünün tahrip edilmesi yani nitelik kaybı oluşturulması o yerin orman arazisi olma ya da ormancılık amaçlarıyla kullanılma özelliğini ortadan kaldırmamaktadır. Yine ekonomik amaçlarla orman kurulmasında fayda bulunmayan ve orman olarak kullanımı mümkün olmıyan bir arazi parçasının daha iyi üretim şartları isteyen tarımsal kullanımlara uygunluğu da tartışmalıdır. 3- Orman kaynaklarının yönetiminde yerel halkın katılımının sağlanması ve çevresel, ekonomik, sosyal beklentilerinin kaynak kullanımını bozmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Temel sorun yöre insanının orman kaynaklarından yeterince faydalanamamasından, gelir elde edememesinden kaynaklanmaktadır. Katılımcılık sağlandığı ve ormanlardan çok yönlü yararlanma yaygınlaştığı takdirde yöre köylerinde orman kaynaklarından elde edilen gelir, tarımsal faaliyetlerden elde edilen gelirin belirli bir süre sonunda üzerine çıkarak amaç dışı kullanımlara zemin hazırlayan ve çeşitli amaçlara hizmet eden bugünkü yaklaşımlardan ve politik beklentilerden uzaklaşılmasına yardımcı olacaktır. Böylelikle orman kaynaklarından faydalanmada kırsal kesimlerdeki süreklilik sağlanacak, yerel halk elde edilen gelirin devamlılığı için orman kaynaklarının korunup, geliştirilmesinde daha istekli olacaktır. 4- Orman kadastro komisyonlarının aynı yapıdaki yerler için getirdikleri yorum farklılıkları ortadan kaldırılmalı, orman arazilerinin ölçülemeyen değerleri de dikkate alınarak arazi kullanım şekline karar verilmelidir. 88 Bunun gerçekleştirilebilmesi için ormancılık araştırmalarında orman arazilerinde ölçülemeyen değerlerin belirlenmesine yönelik çalışmalara bölgesel farklılıklar da göz önüne alınarak öncelik verilmelidir. 5- Orman kaynaklarının yönetiminde kamu işletmeciliği devam ettirilmelidir. Ormanlardan çok yönlü yararlanmaya yönelik işlevsel planlamaya geçilmeli, orman kaynaklarından elde edilen gelirin önemli bir kısmının köylerde kalacak şekilde dağılımı sağlanmalıdır. Kamu işletmeciliği bu konuda gerekli alt yapıyı oluşturarak, kendini revize etmelidir. 6- Ormanlar üzerindeki baskının azaltılması ve orman arazilerinin amaç dışı kullanımının önlenmesi için, bu yörelerdeki gelişmişlik düzeyinin artırılması, toprağa bağlı geçim kaynaklarının azaltılarak elde edilen gelirin çeşitlendirilmesi ve geleneksel üretim yapısının değiştirilmesi gerekmektedir. Bunun altından yalnız başına orman teşkilatının kalkabilmesi imkansızdır. Ülke imkanlarının devreye sokulması ve sorunun kalıcı çözümünün devlet politikası haline getirilmesi zorunludur. Diğer taraftan yerinde kalkındırılma imkanı olmayan köyler halkının naklinin uygulamaya geçirilmesinde bugüne kadar başarılı olunamamasının nedenleri araştırılarak, elde edilen deneyimler doğrultusunda tekrar bu tür uygulamalara başlanılmalıdır. 7- Orman kaynaklarının sosyo-ekonomik baskılara açık olduğu yerlerde köy gelişim ve yerleşim planlarının hazırlanmasının isteğe bağlı olmaktan çıkarılarak zorunlu hale getirilmesi gerekmektedir. Bu planların hazırlanması ve uygulanmasında orman kaynaklarının devamlılığının sağlanması garanti altına alınmalıdır. 8- Ormancılık mevzuatlarında sıkça değişiklikler yapılmaktadır. Bu değişikliklerin uygulamaya aktarılmasında önemli zorluklar bulunmaktadır. Bu amaçla, mevzuatla yapılacak değişikler öncesi uygulanabilirliği araştırılmalı, orman teşkilatı taşra birimlerinin görüş ve önerilerine ağırlık verilmelidir. 89 ÖZET Ege Bölgesi örneğinde tarımsal amaçlar için yasal yollarla orman dışına çıkarılan arazilerin (2/B) kullanım sorunları üzerine hazırlanan çalışma sonuçlarına, yapılan arazi tespitlerine ve metot uygulamalarına göre, büyük bölümü orman arazilerinin uzantıları şeklinde olan 2/B arazilerinin önemli bir kısmının arazi yetenek sınıflamasına göre tarımsal amaçlı kullanımlara uygun olmayan V. sınıf ve daha düşük vasıflı araziler olduğu ve orman arazileri niteliği taşıdığı tespit edilmiştir. Yörelerde 2/B uygulamalarının orman suçlarını azaltıcı bir etkisi olmadığı, aksine diğer köyler ve ormancılık çalışmalarına olumsuz etki ve baskıları bulunduğu belirlenmiştir. Köyler ve işletmelerde yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre, verimli bir bitkisel üretimin olmadığı 2/B arazilerinin önemli bir bölümünde arazi kullanım sorunları bulunduğu, işletme arazi varlıklarının % 48’inin ise bu tip arazilerden oluştuğu görülmüştür. Gelir düzeyi düşük bu kesimlerde 2/B satışlarından beklenen gelirin de elde edilemeyeceği ortaya konmuştur. 2/B arazilerin bir kısmında üretim yapıldığı (% 61), kalan kısımlarının ise otlatma amacıyla boş tutulduğu ya da üretime geçmemiş genç meyveliklerden oluştuğu belirlenmiştir. Köylerde yerleşim şeklinin, ormana olan mesafenin, köy büyüklüklerinin, işletmelerde ise, toplam arazi miktarı ve hayvan sayısının 2/B arazi çıkarımları üzerine etkili değişkenler olduğu istatistiki olarak belirlenmiştir. Köyler ve tarımsal işletmelerde gelecekte de benzer arazi çıkarımlarının olacağı ve yasal çalışmaların bu yönde devam edeceği genel bir kanı ve beklentidir. 90 SUMMARY In this study, the land which is legally taken out of forest land for agricultural purposes (2B), villages and local agriculturel enterprises using such land have been examined at Aegean Region in Turkey. According to land survey results and method applications, most of the 2/B land which is extension of forest land is not suitable for agricultural use according to land capability classification (V. class and up). In the region 2B application has no effect for decreasing of forest crimes, on the contrary there are some negative effects on other villages and forestry activities. According to the results of this study there is no productive agricultural farming in 2/B land, it is determined that there is a land management problem in total of 48 percent of land which use this type of land. It is also determined that people who have already low income level can not get appropriate income. Some of these land is subject of production some are used for grazing and rest consists of nonproductive young orchards. It is statistically determined that the variables affecting 2/B implementations are the location of the village, the distance from village and village size for villages and total land amount and livestock size for enterprises It is a general expectation that villagers and farmers are looking forwards similar legal regulations in the future. 91 KAYNAKÇA Aksoy, M., 1987, Anayasalarımız ve ormanlarımızın korunması, Cumhuriyet dönemi ormancılığımızda 3116 sayılı orman yasası ve sonrası sempozyumu, Türkiye Ormancılar Derneği yayınları No:10, 81-123s. Altınbaş, Ü., Kurucu, Y., Bolca, M. ve Duran, A.R., 1999, Kemalpaşa ilçesi (İzmir) ve çevresinde amaç dışı arazi kullanım sorunu, Kemalpaşa Kültür ve Çevre Sempozyumu, Meta Basım, Cilt: (538s): 379-387s. Anonim, 1986, Ormancılar Kültür ve Yardımlaşma Vakfı, Yeni Orman Kanunları, Tansağ-Bays Yayınları, Ankara, 318s. Anonim, 1990, Ormanlarımızla İlgili İki Yasa Değişikliği Girişimi Üzerine Görüşler, Orman Mühendisliği Dergisi, Sayı:9, Ankara, 13s. Anonim, 1991, Köy İdaresi İle İlgili Mevzuat, T.C. Başbakanlık İdareyi Geliştirme Başkanlığı, Yayın No: 3, Ankara, 67s. Anonim, 2000, Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansında (UNICED) Ormancılık, T.C. Orman Bakanlığı, Dış İlişkiler ve AB Dairesi Başkanlığı, Ankara, 48s. Anonim, 2003a, İzmir, Bergama, Bayındır, Manisa, Edremit ve Aydın Orman İşletme Müdürlükleri Orman Kadastro Şeflikleri 2/B Kayıtları. Anonim, 2003b, Anayasamız Orman Kıyımını Kolaylaştırmak İçin Değiştirilmek İsteniyor İddialar ve Gerçekler, “Ormanlarımıza Sahip Çıkalım” Birliği, Ankara,14s. Aras, A., 1988, Tarım Muhasebesi, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Yayın No 486, İzmir, 323s. Arlı, İ., 1993, 6831 sayılı orman kanunun 2/B maddesine göre orman sınırları dışına çıkarma, I. Ormancılık Şurası Tebliğler ve Ön Çalışma Grubu Raporları, Cilt:3, (521): 118-127s. 92 Atbaşoğlu, F., 2004, Görünmeyen yangın ve 2/B, TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, ISBN: 975-395-853-6, Orman Kadastrosu ve 2B Sempozyumu, (246s): 50-67s. Atış, E., 2001, Türkiye’de Arazi Degradasyonu Sorunu ve Bu Sorunun Çözümüne Yönelik Politikalar, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Yayın No: 213, Ankara, 75s. Ayanoğlu, S., 1995, Orman ve çevre üzerine olumsuz etki yaratan yasal düzenlemeler, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, Seri:B, Cilt: 41, Sayı:1-2, (152s): 53-60s. Ayaz, H., 1998, Orman Sınırları Dışına Arazi Çıkarma Uygulamasının Yasal Boyutu ve Sosyo-ekonomik Nedenleri Üzerine Bir Araştırma (Ordu İli Örneği), Yüksek Lisans Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 108s (Yayımlanmamış). Balcı, A.N., 1996, Toprak Koruması, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayınları, Genel Yayın No: 3947, Fakülte Yayın No:439, 173s. Barlowe, R., 1976, Land resource economics, (The economics of real estate) Third Edition, Printice Hall Inc, Englewood Cliffs, Newjersy Michigan State University, (274p):35-39p. Bekiroğlu, S., 1998, Arazi ve Orman Değerinin Saptanması Konusunda Araştırmalar (Ayvalık Örneği), Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 331s (Yayımlanmamış). Bibby, J.S., 1988, Land capability for forestry in Britain, Macaulay Land Use Research Institute, (103p): 48-53p. Bot, A.J., Nachtergaele, F. and Young, A., 2000, Land resource potential and constraints at regional and country levels, FAO Land and Water Development Division, (58p): 17-21p. Çağlar, Y., 2000, Türkiye’de ormanlara zarar veren temel süreçler, Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği, Ankara, (216s): 120-139s. Cangir, C. ve Boyraz, D., 1996, Ülkemizde yanlış ve amaç dışı arazi kullanımının boyutları ve arazi kullanma planının gerekliliği, TarımÇevre İlişkileri Sempozyumu, Mersin , 637-648s. 93 Çoşkun, A., 1999, Türkiye’de ormanlardan yararlanmanın yasal esasları, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt:49, Sayı:1, (43s): 18-23s. Dumanski, J., Eswaran, H., Pushparajah, E. and Smyth, A. (eds.). 1991, Evaluation for sustainable land management in the developing world. Vol. 1: Towards the Development of an International Framework, IBSRAM Proceedings No. 12, Vol. 1: 23-31p. Ericson, D.L., 1994, Rural Land Use and Land Cover Change Implication for Local Planning in the River Basin Watershed, Forestry Abstract, ISSN 0015-7538. Geray, U. ve Görcelioğlu, E., 1983, Tarım ve orman arazileri kullanımında karma sistemler, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, Seri:B, Cilt:33, Sayı:1, (200s): 173-200s. Geray, U., 1997, Kamu yararının ölçümlenmesi ve Koç vakıf üniversitesi, Orman Mühendisliği Dergisi, Yıl:34, Sayı:5, (23s): 11-16s. Gezer, A., 1996, Çevre koruma politikaları bağlamında Türkiye ve Avrupa topluluğu ülkelerinde orman ekosisteminin sorunları ve çözüm önerilerine bir yaklaşım, Tarım-Çevre İlişkileri Sempozyumu, 608-617s. Gökçe,O., 1989, Türkiye’de tarım-orman ilişkilerinde karma sistemler, Orman Mühendisliği Dergisi, Yıl:26, Sayı:4:15-20s. Gökçe,O., 1993, Türkiye’de bozuk orman alanları üzerine bir inceleme, Tabiat ve İnsan Dergisi, 30-36s. Gökçe, O. ve Engindeniz, S., 1995, Orman içi ve çevresinde üretim seçenekleri, T.M.M.O Ziraat Mühendisleri Odası Teknik Kongresi, T.C. Ziraat Bankası Kültür Yayınları No: 26, 143-153s. Gökçe, O., 1996 , Türkiye’de amaç dışı arazi kullanma sorunları ve sonuçları, TMMOB Orman Mühendisleri Odası, Türkiye’de Ormansızlaşma Sempozyumu, Yayın No: 19, (60s): 18-24s. Gökçe, O., 2000, Ormancılıkta fayda/masraf analizi ve ormancılara düşen görev, Orman Mühendisleri Odası Dergisi, Yıl:37, Sayı:1, 11-14s. 94 Gülçubuk, B. ve Çağlar, Y., 1996, Orman arazilerinin ormancılık dışı amaçlarla kullanıma dönüştürmenin nedenleri, Tarım-Çevre İlişkileri Sempozyumu, 660-669s. Günay, T., 1993, Türkiye’de arazi sınıflandırılması ve ormanlarımızın bu sınıflandırılmadaki yeri, I. Ormancılık Şurası, Tebliğler ve Ön Çalışma Grubu Raporları, Cilt:3, 527-535s. Günay, İ., 2002, Orman alanı ve alan değişimi, Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Dergisi, Sayı:8, (164s): 137-164s. Harmsen, K. and Kelly, T. 1992. Natural Resource Management Research for Sustainable Production. Draft Report for the Joint TAC/CDC Working Group on Eco-regional Approaches to International Research, 25p. (Unpublished). Hızal, A., Tunay, M. ve Gerçek, H., 1996, Orman alanlarının tarım alanı olarak kullanımının erozyon oluşumuna etkileri, Tarım-Çevre İlişkileri Sempozyumu, 345-355s. İnal, S., 1971, Türkiye’de Anayasa-Ormancılık İlişkileri, İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları, Yayın No:1647, O.F. Yayın No: 171, Kurtuluş Matbaası, İstanbul, 58s. İnan, İ.H., 1992, Tarım Ekonomisi, Hasad Yayıncılık, PK: 1086, Sirkeci, İstanbul, 244s. Kaya, G., 2002, Pazarı Olmayan Ürünler Çerçevesinde Orman Kaynaklarının Değerinin Belirlenmesi, Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 308s. (Yayımlanmamış ). Kirschbaum, M.U.F., Schlamadinger, B.,Cannell, M.G.R., Karjalainen, M.G.R., Kurz, W.A., Prisley, S., Schulze, E.D and Singh T.P., 2000, An Alternative Procedure of Accounting for LandUse Change and Forestry Activities Under the Kyoto Protocol, Forestry and Forest product, Technical Report No: 131, CSIRO, PO Box E4008, Kingston ACT 2604, Australia, 19p. Lee, J., 1991, Land resources, land use and projected land availability for alternative uses in the EC, land use changes in Europe, Kluwer Academic Publishers: 1-20p. 95 Lee, L.M., 1995, A Methodology for Generating Alternative Land Use Plans Using GIS Modeling Techniques, Thesis (PhD), University of Washington, Washington, U.S.A, 201p. Miran, B., 2002, Temel İstatistik, ISBN: 975-93088-0-0, Ege Üniversitesi Basımevi, İzmir, 287s. Murali, K.S and Hegde, R., 1997, Patterns of tropical deforestation, Journal of Tropical Forest Science 9(4): 465-476p. Orman Genel Müdürlüğü, 2001, 6831 Sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkında Yönetmelik, T.C. Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Kadastro ve Mülkiyet Dairesi Başkanlığı, Ankara, 80s. Orman Genel Müdürlüğü, 2003, Devlet Ormanlarından Çıkarılan 2/B ve İzin-İrtifak Hakkı Verilen Orman Arazilerinin Dağılımı, Orman Genel Müdürlüğü, Kadastro-Mülkiyet Daire Başkanlığı, Ankara. Orman-Köy İlişkileri Genel Müdürlüğü, 2003, Orman Alanları Dışına Çıkarılan Alanlar ve Hak Sahipleri Dağılımı, İnşaat ve Yerleşim Dairesi Başkanlığı, Ankara. Özdönmez, M., İstanbullu, T ve Akesen A., 1989, Ormancılık Politikası, İ.Ü. Yayın No: 3553, Orman Fak. Yayın No: 401, Taş Matbaası, İstanbul, 416s. Patriam, SBS., 1995, Soil degradation in north eastern hill region of Indiaan overview, Indian Forester 121 (4): 262-272p. Pearce, D.W and Howarth, A., 2000, Technical Report on Methodology Cost Benefit Analysis and Policy Responses, RIVM report 481505020, Environment Directorate-General of the European Commission, 47p. Şahin, S., 1986, 1924-1961-1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasaları, Savaş Yayınları, Ankara, 217s. Sönmezışık, S., 1996, Ormansızlaşmada ülkemizde yasal düzenlemelerin uygulamaları ve sonuçları, TMMOB Orman Mühendisleri Odası, Türkiye’de Ormansızlaşma Sempozyumu, Yayın No: 19, (60s): 52-60s. 96 TC Orman Bakanlığı, 2003, 2B Gerçeği ve Orman Vasfını Kaybetmiş Araziler, Ankara, 12s. Tolunay, A., 1998, Sosyal Ormancılık ve Türkiye Açısından Önemi, Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 261s. (Yayımlanmamış) Tunay, M. ve Ateşoğlu, A., 2002, Ormandan arazi kazanımı nedenleri üzerine bir araştırma (Bartın yöresi örneği), II. Ulusal Ormancılık Kongre Bildirileri, Cilt: 1: 124-133s. Türker, A., 1989, Ağaçlandırmalarda çok ölçütlü karar verme (Electre Tekniği), İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, Seri:A, Cilt: 39/2: 139-163s. Türker, MF. Öztürk, A. ve Pak, M., 2001, Dışsallık kavramının Türkiye orman kaynakları ve orman işletmeciliği açısından incelenmesi, Türkiye Ormancılar Derneği, 1. Ulusal Ormancılık Kongresi: 154-181s. Usluoğlu, H.A., 1996, 2/B uygulamasında hak sahibi, Orman Mühendisliği Dergisi, No:6: 6-11s. Usta, A., 2002, 6831 Sayılı Orman Kanununun 2/B Maddesiyle Orman Sınırı Dışına Çıkarılan Yerlerin Kimi Ekolojik Özelliklere Göre İrdelenmesi (Ordu-Ünye Örneği), Yüksek Lisans Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 120s. (Yayımlanmamış). Yılmaz, T., 1992, 6831 Sayılı Orman Kanunu 2. Madde Uygulamasının Orman Kadastro Çalışmalarına Etkileri, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 97s. (Yayımlanmamış). Yılmaz, E., 2004, Orman Kaynaklarının İşlevsel Bölümlenmesine İlişkin Çözümlemeler, Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 387s. (Yayımlanmamış). Zhang. Y., Uusivuori, J and Kuuluvainen, J., 2000, Econometric analysis of the causes of forest land changes in Hainan, China, Canadian Journal of Forest Research Volume 30, Number 12: 36-43p. 97 İnternet Kaynakları Devlet İstatistik Enstitüsü, 2001, VI-VII. Genel Tarım Sayımı Sonuçları, Erişim Tarihi 14 Mayıs 2005, http://www.die.gov.tr Devlet İstatistik Enstitüsü, 2002a, Genel Nüfus Sayımı Kesin Sonuçları, Erişim Tarihi 25 Mayıs 2005, http://www.die.gov.tr Devlet İstatistik Enstitüsü., 2002b, Bitkisel Üretim Verileri, Tarımsal Yapı, Erişim Tarihi 10 Haziran 2005, (Üretim, Fiyat, Değer), http://www.die.gov.tr Sayıştay, 2004, Ormanların Korunması Hakkında Sayıştay Raporu, Erişim Tarihi 28 Mayıs 2005, http://www.sayistay.gov.tr/rapor/perdenrap/2004/2004-2Orman/Orman.pdf 98 Ekler: . Arazi Değerleme Bilgi Formu (Form 1, Form 2) FORM 1 ARAZİ KULLANIM ÖLÇÜTLERİ 1-Arazi kullanımının sürdürülebilirliği 2 İstihdama katkısı 3-Arazinin sahip olduğu değerlerin korunması (Stratejik, lojistik değerler vb.) 4- Yöresel kaygılar ve sosyal tepkiler 5- Arazinin turizme etkisi 6- Arazinin yerleşime etkisi 7- Su ekonomisine etkisi 8- Toprak korumaya etkisi 9- Gen kaynaklarının korunmasına etkisi 10- Atmosferik kirliliğe etkisi 11- Su kirliliğini üzerine etkisi 12- Sel taşkınlar ve erozyona etkisi 13- Eğim 14- Toprak derinliği 15- Kullanım bütünlüğü, çevre ile uyumu 16- Görüntü kirliliğine etkisi, peyzaj değeri 17- Topografya değişimine etkisi 18- Politika oluşturmaya etkisi 19- Yaşam kalitesine olan etkisi 20-Uluslararası anlaşmalardan doğan taahhütlere uyum zorunluluğu 99 Tercihe göre puan değeri (1-100 puan aralığı) FORM 2 TERCİH BELİRLEME ÖNCELİKLERİ Tercihe göre puan değeri ( 1-100 puan aralığı ) Arazilerin mevcut kullanım kriterleri çok önemlidir ve geliri en çoklayan kullanım şekli tercih edilmelidir. (Direkt Kullanım Tercihi ) Arazilerden çok yönlü faydalanma söz konusu ise ve direkt kullanımından çok değer sağlanıyorsa araziler kullanıma tahsis edilirken dolaylı kullanımları belirlenmeli ve kullanım tercihleri bu yönde yapılmalıdır. (Dolaylı Kullanım Tercihi ) Bu araziler ekosistem bütünlüğü ve toplumsal fayda açısından da bakılarak gelecekteki olası kullanımları için güvence altına alınmalıdır. (Tercih Değeri ) Araziler kıt kaynaklardır. Aktüel yada potansiyel kullanımları göz önüne alınmaksızın arazilerinin mevcudiyetlerinin korunması gerekmektedir. (Varlık değeri ) Arazi kullanımı ve kullanım sonuçları çok iyi irdelenmelidir. Gelecek kuşaklarında bu araziler üzerinde önemli hakları vardır ve sonuçlarından etkileneceklerdir. Dolayısıyla gelecek kuşakların arazileri olası kullanımları da güvence altına alınmalıdır. (Miras Değeri ) Form Dolum Tarihi: KATILIMCININ: Adı-Soyadı : Ünvanı: Görevi: Kurum Adı: 100