orta gelir tuzağı, makro problemin bölgesel analizi
Transkript
orta gelir tuzağı, makro problemin bölgesel analizi
Kapak tasarýmý: Türkiyenin Ürün Uzayý (2008) The Atlas of Economic Complexity | Ricardo Hausmann | César A. Hidalgo | Sebastián Bustos | Michele Coscia | | Sarah Chung | Juan Jimenez | Alexander Simoes | Muhammed A. Yýldýrým | http://www.cid.harvard.edu/documents/complexityatlas.pdf - the Atlas of Economic Complexity ORTA GELÝR TUZAÐINDAN ÇIKIÞ: HANGÝ TÜRKÝYE? TASARIM: SÝS MATBAACILIK KAPAK TASARIMI & SAYFA UYGULAMA: KAMBER ERTEM BASKI ÖNCESÝ HAZIRLIK KOORDÝNASYONU: ATÝYE GAMZE SAHBAZ BASKI: SÝS MATBAACILIK LTD. ÞTÝ. TEL: 0216 450 46 38 http://www.ersis.com.tr ISBN: 978-9944-0172-7-5 ÝSTANBUL, ARALIK 2012 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? ÖNSÖZ TÜRKONFED (Türk Giriþim ve Ýþ Dünyasý Konfederasyonu), bünyesindeki 17 federasyon, 134 dernek ile yaklaþýk 208 milyar dolarlýk bir iþ hacmine sahip, 1 milyonu aþkýn kiþiye istihdam saðlayan, 65 milyar dolardan fazla ihracat yapan on bini aþkýn iþ insanýný bünyesinde barýndýran; üyeliði tamamen gönüllülük esasýna dayanan iþ dünyasý temsil örgütlerinden biridir. Konfederasyon'un amacý, Türkiye sýnýrlarý içerisinde faaliyet gösteren, ortak amaç, ilke ve hedefleri benimseyen, bölgesel ve sektörel sanayici ve iþadamlarý federasyonlarýnýn ortak sesi olarak bölgesel, sektörel ve ulusal ekonomi politikalarýnýn oluþturulmasýna katkýda bulunmak; bölgesel ve sektörel kalkýnma vizyonlarý geliþtirerek uluslararasý entegrasyona ve rekabet gücünün artýrýlmasýna yardýmcý olmak; projeler geliþtirmek, iþ dünyasýný ilgilendiren sorunlarý ve çözüm önerilerini kamuoyuna, yetkili kurumlara duyurmak amacýyla, üyeleri arasýnda güç birliði saðlayarak ortak çalýþma zemini oluþturmaktýr. Ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkýnmasýna katkýda bulunmak üzere, Atatürk'ün çizdiði Türkiye Cumhuriyeti vizyonu ve çaðdaþ uygarlýk hedefini esas alarak bölgesel ve sektörel potansiyellerin en iyi þekilde deðerlendirilmesi için faaliyetlerde bulunmak; demokratik, laik bir hukuk devleti anlayýþý içinde, sivil toplumun kurumsallaþmasý ve özel giriþimciliðin yaygýnlaþmasýna çalýþmak; sanayici ve iþadamlarýnýn sorunlarýna sahip çýkarak toplumdaki öncü ve giriþimci niteliklerini geliþtirmek üzere baðýmsýz bir platformda, temsil tabaný geniþ, güçlü bir örgütlenme gerçekleþtirmektir. TÜRKONFED, temel düsturu olan þeffaflýk, tarafsýzlýk, baðýmsýzlýk ilkeleri doðrultusunda ve faaliyetlerinin dayandýðý temel güç olan gönüllülük prensibiyle, üyelerinin gündemdeki konularla ilgili görüþlerini ve ayný konulardaki akademik ve bilimsel çalýþmalarý kamuoyuna duyurmaya çalýþmaktadýr. Türkiye önümüzdeki 10-15 yýl içinde gelir seviyesini artýrýp yüksek gelirli ülkeler arasýnda yer almak istemektedir. Ancak, bunun için tarihsel ortalamalarýn bir hayli üzerine çýkan bir büyüme hýzýný tüm bu dönem boyunca korumak zorundadýr. Oysa, büyüme hýzý, tasarruf yetersizliði, teknoloji yetersizliði, kalifiye iþgücü yetersizliði, kurumsal yönetim yetersizliði gibi nedenlerle, tarihsel ortalamalarýn üzerinde tutunmakta zorlanmaktadýr. Bu durum, Türkiye'nin "Orta Gelir Tuzaðý"na düþebileceðine iþaret etmektedir. TÜRKONFED Türkiye'nin ekonomik hedefleri doðrultusunda, bu olguyu irdelemek için Orta Gelir Tuzaðý'ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? raporunu hazýrlatmýþtýr. Raporun, yayýnladýðýmýz bu ilk bölümü olan "Cilt 1: Makro/Bölgesel/Sektörel Analiz" kýsmýný, Haziran 2013'de "Cilt 2: Yapýsal Model/Politika Simülasyonlarý/Çözüm Önerileri" baþlýklý ikinci bölüm izleyecektir. Rapor, Yaþar Üniversitesi Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Erinç Yeldan, Kalkýnma Bakanlýðý Bölgesel Geliþme ve Yapýsal Uyum Genel Müdürlüðü Ýzleme, Deðerlendirme ve Analiz Dairesi Baþkaný Kamil Taþcý, Ortadoðu Teknik Üniversitesi Öðretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Voyvoda, Kalkýnma Bakanlýðý Bölgesel Geliþme ve Yapýsal Uyum Genel Müdürlüðü Ýzleme, Deðerlendirme ve Analiz Dairesi Planlama Uzmaný Mehmet Emin Özsan tarafýndan hazýrlanmýþtýr. Raporun hazýrlanýþ ve deðerlendirme sürecinde Sabancý Üniversitesi Öðretim Üyesi Dr. Hasan Ersel'in, Bahçeþehir Üniversitesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Seyfettin Gürsel'in, TÜRKONFED Yüksek Danýþma Kurulu Üyesi Dr. Haluk Tükel'in ve TÜRKONFED Ekonomi Danýþmaný Doç. Dr. Ümit Ýzmen'in katkýlarý çok deðerlidir. Raporun oluþum sürecinde TÜRKONFED Genel Sekreterliði'ne çalýþmalarý için teþekkür ederiz. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 3 SUNUÞ Geliþmekte olan ülkeler, geliþmiþ ülkelerle aralarýndaki gelir farkýný kapatmayý hedefler. Türkiye de, büyümesini hýzlandýrmayý ve kiþi baþýna gelir seviyesini artýrmayý kendisine hedef olarak belirlemiþtir. Ancak bu hedefe kendiliðinden ulaþýlamayacaðý açýktýr. Bunun için ülke içindeki izlenen politikalarýn önemi kadar, mevcut uluslararasý konjonktürü de iyi deðerlendirmek gerektiði bir gerçektir. Türkiye'nin AB ile 1996 yýlýnda gerçekleþen Gümrük Birliði ve 2005 yýlýnda baþlayan tam üyelik müzakereleri bu açýdan Türkiye için önemli bir fýrsat oluþturmaktadýr. Çok sayýda ülke, geliþmiþ ülke sýnýrýný aþamadan orta gelirli ülke kategorisinde kalmaktadýr. Ekonomi yazýnýnda "Orta Gelir Tuzaðý" olarak adlandýrýlan bu durum, uygun politikalarýn devreye sokulamamasý halinde Türkiye için de geçerli olacaktýr. Kaldý ki, Türkiye içinde mevcut olan farklýlýklar nedeniyle orta gelir tuzaðý genel bir sorun olmakla beraber bazý bölgelerin daha þimdiden yüksek gelir kategorisine çýkmýþ olduðu, buna karþýlýk bazý bölgelerin ise "Düþük Gelir Tuzaðý" riski ile karþý karþýya olduðu gözlemlenmektedir. Tarih boyunca, gelir seviyesini sürekli artýrarak geliþmiþ ülkelerle farký azaltan ve geliþmiþ ülke seviyesine ulaþabilen ülke sayýsý çok sýnýrlýdýr. Dünya Bankasý'nýn 2012 yýlý tahminlerine göre, 1960 yýlýnda sayýsý 101 olan orta gelirli ülkeden, 2008 yýlýnda, 2005 satýnalma gücü paritesine (SAGP) göre kiþi baþýna 17.000 ABD dolarý seviyesini aþabilmiþ, yani orta gelir tuzaðýndan kurtulmuþ ülke sayýsý sadece 13'tür. Bunlar: Ekvator Ginesi, Yunanistan, Hong Kong, Ýrlanda, Ýsrail, Japonya, Mauritius, Portekiz, Porto Riko, Kore, Singapur, Ýspanya ve Taiwan'dýr. Görüldüðü gibi, Ýrlanda hariç AB örnekleri, "Portekiz, Ýspanya, Yunanistan", yani Ýtalya dýþýndaki Akdeniz ülkeleridir. Bu ülkelerin, AB üyeliðinin, orta gelir tuzaðýndan kurtulmakta temel bir rol oynadýðý açýktýr. Nitekim, ABnin yeni üyelerinden Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Slovenya bu tuzaktan hýzlý bir þekilde kurtulmuþ, Macaristan, Polonya ve Hýrvatistan kurtulma sýnýrýna gelmiþ, Türkiye, Romanya ve Bulgaristan ise henüz bu sýnýrý aþamamýþtýr. Ayrýca, Rusyanýn da orta gelir tuzaðýndan kurtulma noktasýnda olduðunu vurgulamamýz gerekir. 2005 Sabit Fiyatlarýyla Satýn Alma Gücü Paritesi Kiþi Baþýna GSYH 2010 Yýlý Deðerleri (ABD Dolarý) Kaynak: World Penn Tables 7.1 4 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Bu çerçevede, TÜRKONFED, Orta Gelir Tuzaðý'ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? raporu daha bir anlam kazanmaktadýr. Nitekim, Türkiyenin bugün bulunduðu kiþi baþýna 2005 SAGP 10.000 ABD dolarý gelirden 17.000 ABD dolarý gelir düzeyine çýkmasý için kapsamlý bir strateji gerekmektedir. Bu stratejinin uygulanma baþarýsýna göre, 2023-2033 döneminde bir noktada bu sýnýrýn aþýlmasý mümkün görülmektedir. Bu çalýþma iki ciltten oluþmaktadýr. Çalýþmanýn "Cilt 1: Makro/Bölgesel/Sektörel Analiz" baþlýklý ilk bölümü ile orta gelir tuzaðý baðlamýnda Türkiye'nin bölgesel ve sektörel dinamiklerinin ortaya konmasý hedeflenmektedir. Amaç, Türkiye'nin tüm birikimli - kronik sorularýna bir çýrpýda çözüm önerisi getirmek deðil, bu çözüm önerilerine zemin oluþturacak analiz çerçevesini ortaya koymak ve elde edilen bulgulara göre bölgesel ve sektörel anlamda sorunu net bir þekilde "teþhis" etmektir. Çalýþmanýn devamý olacak ve Haziran 2013'de yayýnlanacak olan "Cilt 2: Yapýsal Model/Politika Simülasyonlarý/Çözüm Önerileri" ise, ekonomik hedeflere nasýl ulaþýlabileceðini araþtýrarak öncelikle çýktý açýðý analizi yapmayý, buna göre "tedavi" yöntemlerini karþýlaþtýrmalý olarak ortaya koymayý, bölgesel hesaplanabilir genel denge modelleri marifetiyle iktisadi etki analizlerine dayalý politika seçenekleri geliþtirmeyi hedeflemektedir. Daha somut olarak, bu aþamada çalýþmanýn ana amacý Türkiye ekonomisinin geliþme seyrinin izlenmesine imkân verecek dinamik bir büyüme modeli ile orta ve uzun vadede ülkenin büyüme kaynaklarýný tespit etmek ve bunlarýn etki düzeylerini belirleyerek, Türkiye'nin orta gelir tuzaðýna düþüp düþmeyeceði hususunu tartýþmaktýr. Bu çerçevede, gelirin bölgeler ve kesimler arasýndaki daðýlýmý da incelenecektir. Orta Gelir Tuzaðý'ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? CÝLT 1: Makro/ Bölgesel/ Sektörel Analiz raporu, Türkiye'nin önümüzdeki dönem kalkýnma politikalarýnda yol gösterici olur; kamu, iþ örgütleri ve akademi çevrelerince hak ettiði düzeyde tartýþýlýrsa, amacýna ulaþmýþ olacaktýr. Kamuoyuna saygýyla arz ederiz. Aralýk 2012 Süleyman Onatça TÜRKONFED Yönetim Kurulu Baþkaný Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 5 ÖZGEÇMÝÞLER Prof. Dr. Erinç YELDAN 1960 yýlýnda Ýzmit'te doðdu. Boðaziçi Üniversitesi Ýktisat Bölümü'nden mezun oldu. Ýktisat Doktorasý derecesini 1988 yýlýnda Minnesota Üniversitesi'nde tamamladýktan sonra Bilkent Üniversitesi'ne katýldý. Ayný Üniversite'de 1990'da Doçent; 1998'de de Profesör ünvanýný aldý ve 1998-2003 yýllarý arasýnda Ýktisat Bölüm Baþkaný olarak görev yaptý. 2002 yýlýnda Avrupa Ýktisatçýlar Birliði tarafýndan yapýlan bir araþtýrmada dünyanýn ilk 500 iktisatçýsý arasýnda yer aldý. 2012 yýlýnda Yaþar Üniversitesi Ýktisadi ve Ýdari bilimler fakültesi dekaný olarak katýlan Profesör Yeldan, uluslararasý ekonomi, kalkýnma ekonomisi ve makroekonomik modeller üzerinde çalýþmaktadýr. Merkezi Yeni Delhi'de olan Uluslararasý Kalkýnma Ýktisatçýlarý Birliði (IDEAs) kurucu-direktörlerinden olan Profesör Yeldan, 1998 yýlýnda Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) bilim teþvik ödülü sahibidir. Kamil TAÞCI 1978 yýlýnda Ankara'da doðdu. 2001 yýlýnda Mersin Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliðinden mezun oldu ve Devlet Planlama Teþkilatý'nda uzman yardýmcýsý olarak kamu görevine baþladý. 2007 yýlýnda Planlama Uzmanlýðýna atandý. 2009 yýlýnda Cornell Üniversitesi'nden Prof. Iwan J. AZIS danýþmanlýðýnda "Küresel Krizin Türk Ekonomisi Üzerine Etkileri: Kýrýlganlýk Analizi, Yapýsal Yol Analizi ve Hesaplanabilir Genel Denge Modeli" teziyle MPA-Uluslararasý Kalkýnma Politikasý alanýnda yüksek lisans derecesi (Phi Alpha Alpha onur derecesi) almýþtýr. Taþcý, Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliði Bölümde Yüksek Lisans, Ankara Üniversitesi Ýktisadi Coðrafya Bölümünde Doktora eðitimini sürdürmektedir. Çalýþmalarýný teknoloji politikalarý, bölgesel analizler, iktisadi etki analizleri ve hesaplanabilir genel denge modelleri konusunda yoðunlaþtýran Taþcý, halen Kalkýnma Bakanlýðýnda Ýzleme, Deðerlendirme ve Analiz Dairesi Baþkanlýðý görevini yürütmektedir. Doç. Dr. Ebru VOYVODA Ebru VOYVODA Yüksek Lisans ve Doktora derecelerini 1998 ve 2003 yýllarýnda Bilkent Üniversitesi'nden aldý. 2003-2004 arasýnda ABD'de University of Utah'da misafir araþtýrmacý olarak çalýþtý. Eylül 2004'den bu yana Orta Doðu Teknik Üniversitesi Ýktisat Bölümü'nde öðretim üyesidir. Dr. Voyvoda 2011-2012 akademik döneminde Almanya'da Center for European Economic Research (ZEW)'de konuk öðretim üyesi olarak bulunmuþtur. Mehmet Emin ÖZSAN 1980 yýlýnda Ankara'da doðdu. 2002 yýlýnda ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldu. Ayný yýl içerisinde Gümrük Müsteþarlýðý'nda uzman yardýmcýsý olarak göreve baþladý. 2003 yýlýnda Devlet Planlama Teþkilatý'na geçti. 2009 yýlýnda Cornell Üniversitesi'nde MPA-Uluslararasý Kalkýnma Politikasý alanýnda yüksek lisansýný tamamladý. Bir dönem, Ýtalya'da kamu idareleri için araþtýrma, danýþmanlýk ve eðitim hizmeti sunan FormezItalia Enstitüsünde görev yaptý. Çalýþmalarý özellikle bölgesel geliþme, bölgesel analiz ve modelleme ile kamu politikalarý alanýnda yoðunlaþmaktadýr. Halen Kalkýnma Bakanlýðý Ýzleme, Deðerlendirme ve Analiz Dairesinde planlama uzmaný olarak çalýþmaktadýr. 6 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? ÝÇÝNDEKÝLER YÖNETÝCÝ ÖZETÝ .................................................................................................................................................13 1. GÝRÝÞ ............................................................................................................................................................... 25 2. ORTA GELÝR TUZAÐI ........................................................................................................................................31 2.1 Kavramsal Çerçeve ve Kuramsal Kökenler...................................................................................................31 2.2 Orta Gelir Tuzaðýnýn Bir Uzantýsý Olarak Yakýnsama Hipotezi ......................................................................33 2.3 Ampirik Bulgular ........................................................................................................................................35 3. TÜRKÝYE EKONOMÝSÝNDE BÜYÜME VE BÜYÜMENÝN KAYNAKLARI..................................................................41 3.1 Türkiye'nin Dönemler Ýtibarýyla Büyüme Serüveni........................................................................................41 3.2 Toplam Faktör Verimliliði Büyüme Hýzý........................................................................................................43 3.3 Ortalama Büyüme Hýzlarý ve Büyümeye Katkýlar .........................................................................................47 4. ORTA GELÝR TUZAÐI: YAPISAL DÖNÜÞÜM, DIÞ TÝCARET VE "ÜRÜN TUZAÐI" ...................................................51 4.1 Türkiye'de Dýþ Ticaretin Genel Görünümü...................................................................................................52 4.2 Türkiye'de Üretim Süreçlerine Göre Dýþ Ticarette Rekabet ve Yapýsal Dönüþüm ..........................................55 4.3 Düþük Teknolojili Sektörler .........................................................................................................................60 4.4 Orta Teknolojili Sektörler ...........................................................................................................................61 4.5 Yüksek Teknolojili Sektörler .......................................................................................................................64 5. HANGÝ TÜRKÝYE? ORTA GELÝR TUZAÐI, MAKRO PROBLEMÝN BÖLGESEL ANALÝZÝ............................................69 5.1 Mezo-iktisadi Politikanýn Yükseliþi: Neden Bölgesel Kalkýnma? ....................................................................69 5.2 Kuramsal Çerçeve ......................................................................................................................................72 5.3 Yýðýlma Ekonomilerine Göre Bölgeler..........................................................................................................74 5.4 Kiþibaþýna Düþen Gayrisafi Bölgesel Hasýla (kbGSBH) Geliþim Seyri ..............................................................77 5.5 Orta-Gelir Tuzaðý Bakýmýndan Bölgelerin Sýnýflandýrmasý .............................................................................78 5.6 Bölgelerin Tarým-Sanayi ve Hizmetler Sektörleri Ýtibarýyla Analizi .................................................................80 5.6.1 Tarýmsal Katma Deðerin Bölgesel Komposizyonu ..............................................................................80 5.6.2 Sanayi Katma Deðerinin Bölgesel Komposizyonu...............................................................................81 5.6.3 Hizmetler Sektörü Katma Deðerinin Bölgesel Komposizyonu.............................................................82 5.7 Bölgelerin Tarým-Sanayi-Hizmetler Sektörleri Ýtibarýyla Orta-Gelir Tuzaðý Risk Deðerlendirmesi .....................85 6. BÖLGELERÝN TEKNOLOJÝ DÜZEYLERÝNÝN ORTA-GELÝR TUZAÐI BAKIMINDAN ANALÝZÝ ......................................91 6.1 Bölgelerin Üretim Yapýlarýnýn Teknoloji Düzeylerinin Tespiti.........................................................................91 6.1.1 Birinci Düzey .....................................................................................................................................92 6.1.2 Ýkinci Düzey ......................................................................................................................................92 6.1.3 Üçüncü Düzey ..................................................................................................................................92 6.1.4 Dördüncü Düzey...............................................................................................................................93 6.1.5 Beþinci Düzey....................................................................................................................................93 6.2 Üretim Yapýsý Bakýmýndan Bölgelerin Geliþmiþlik Düzeyi Taksonomisi ..........................................................93 6.3 Türkiye'de Bölgelerin Üretim Yapýsý Bakýmýndan Teknoloji Düzeyinin Tespiti ................................................94 7. DIÞ TÝCARETÝN BÖLGESEL ANALÝZÝ ................................................................................................................105 7.1 Bölgelerin Dýþ Ticaret Yapýsý - Firma Sayýsý ve Dýþ Ticaret Açýðý ...................................................................105 7.2 Ýhracatçý ve Ýthalatçý Firmalarýn Bölgesel Daðýlýmý ......................................................................................108 7.3 Bölgelerin Dýþ Ticaret Performansý ............................................................................................................110 7.4 Bölgesel Dýþ Ticaretin Teknoloji Seviyeleri..................................................................................................113 7.5 Bölgesel Dýþ Ticaretin Teknoloji Dengesi: Teknoloji Açýðý ...........................................................................115 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 7 8. HANGÝ TÜRKÝYE? ÝNSAN: ÝSTÝHDAM, EÐÝTÝM, ÝÞGÜCÜ, ORTA GELÝR TUZAÐI ÝLÝÞKÝSÝ ....................................119 8.1 Bölgelerin Gelir Düzeyleri: Genel Görünüm...............................................................................................119 8.2 Bölgesel Nüfus Hareketleri ve Orta Gelir Tuzaðý Ýliþkisi ..............................................................................121 8.3 Bölgelerin Gelir Düzeyi ile Kentleþme Ýliþkisi ..............................................................................................127 8.4 Bölgeler Ýtibarýyla Eðitim Düzeyi ve Ýþgücü Stokunun Niteliði.....................................................................129 9. ULAÞTIRMA ALTYAPISI - BÖLGESEL GELÝÞME ÝLÝÞKÝSÝ ....................................................................................139 9.1 Türkiye'de Karayollarý Altyapýsý ve Bölgesel Geliþme ..................................................................................139 9.2 Türkiye'de Demiryolu ve Havayolu Altyapýsýnýn Bölgesel Analizi .................................................................145 10. SONUÇ ve DEÐERLENDÝRME........................................................................................................................153 KAYNAKÇA........................................................................................................................................................159 EKLER ................................................................................................................................................................ 162 8 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? TABLOLAR Tablo 1: Tablo 2: Tablo 3: Tablo 4: Tablo 5: Tablo 6: Tablo 7: Tablo 8: Tablo 9: Tablo 10: Tablo 11: Tablo 12: Dünya'da Fert Baþýna Milli Gelirin Geliþimi (1970-2000)........................................................................34 Düþük Gelir Tuzaðýndaki Ülkeler (1950-2010) ......................................................................................35 1950 Sonrasýnda Düþük-Orta Gelirli Olup; Yüksek Orta Gelir Düzeyine Ulaþan Ülkeler .........................36 1950 Sonrasýnda Yüksek-Orta Gelirli Olup, Yüksek Gelir Düzeyine Ulaþan Ülkeler ................................36 Dünya Ekonomisinde Gelirler Ýtibarýyla Büyümenin Nitelikleri................................................................37 Türkiye Ekonomisinde Dönemler Ýtibarýyla Büyüme Hýzlarý (1923-2012)................................................41 Sektörlere Göre Yatýrýmlarýn Ýktisadi Ömür Varsayýmlarý .......................................................................44 Ortalama Büyüme Hýzlarý ve Büyümeye Katkýlar, Türkiye: 1980-2010 ...................................................47 Geniþ Ekonomik Gruplarýn Sýnýflandýrmasýna Göre Dýþ Ticaret - Ýhracat, 2000-2011..............................52 Geniþ Ekonomik Gruplarýn Sýnýflandýrmasýna Göre Dýþ Ticaret - Ýthalat, 2000-2011...............................53 Üretim Sürecine Göre Dýþ Ticaret Paylarý ve Dýþ Ticaret Dengesine Katký, Türkiye, 1995-2009...............54 Düþük-Teknoloji - Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine Katký, Türkiye, 1998-2009 .............................................................................................................................56 Tablo 13: Orta-Düþük Teknoloji Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine Katký, Türkiye, 1998-2009 ...................................................................................................................56 Tablo 14: Orta-Yüksek Teknoloji Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine Katký, . Türkiye, 1998-2009 .............................................................................................................................57 Tablo 15: Yüksek Teknoloji-Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine Katký, Türkiye, 1998-2009 .............................................................................................................................57 Tablo 16: Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi, Seçilmiþ Ekonomiler, 1998-2009 .....................60 Tablo 17: Orta Teknoloji Sektörler - Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi, Seçilmiþ Ekonomiler, 1998-2009 ..........................................................................................................................................62 Tablo 18: Yüksek Teknolojili Sektörler (Isic Rev.3) - Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi, Seçilmiþ Ekonomiler, 1998-2009 .....................................................................................................65-66 Tablo 19: Gayrisafi Bölgesel Hasýla (x 1000 $) .....................................................................................................75 Tablo 20: Kiþibaþý Gayrisafi Bölgesel Hasýla ( cari yýl fiyatlarýyla ABD dolarý $) .......................................................77 Tablo 21: Türkiye'de Bölgelerin Kiþibaþý Gelirlerinin ABD Kiþibaþý Milli Gelirine Oraný (%) ......................................78 Tablo 22: Bölgelerin Tarým-Sanayi-Hizmetler Sektörleri Ýtibarýyla Orta-Gelir Tuzaðý Risk Deðerlendirmesi...............86 Tablo 23: Düzey 2 Bölgeler Bazýnda Dýþ Ticaret Hacmi (Milyon ABD Dolarý) .......................................................105 Tablo 24: Düzey 2 Bölgeler Bazýnda Ýhracatýn Ýthalatý Karþýlama Oraný (%) ........................................................107 Tablo 25: Bölgelerin Dýþ Ticaret Yapýsý - Firma Sayýsý ve Dýþ Ticaret Açýðý ............................................................108 Tablo 26: Ýhracatçý Firmalarýn Bölgesel Daðýlýmý.................................................................................................109 Tablo 27: Ýthalatçý Firmalarýn Bölgesel Daðýlýmý..................................................................................................110 Tablo 28 : Bölgelerin Firma Baþýna Ýhracat Deðeri ( x 1000 $).............................................................................112 Tablo 29 : Bölgelerin Firma Baþýna Ýthalat Deðeri ( x 1000 $)..............................................................................113 Tablo 30: Bölgelerin Ýhracatýnýn Teknoloji Seviyesi (2002,2011) .........................................................................114 Tablo 31: Bölgelerin Ýthalatýnýn Teknoloji Seviyesi (2002,2011) ..........................................................................115 Tablo 32: Teknoloji Açýðý: Bölgelerin Ýhracat ve Ýthalatý Teknoloji Seviyeleri Farký (2002, 2011) ..........................115 Tablo 33: Bölgesel Dýþ Ticaret Açýðý - Teknoloji Açýðý Ýliþkisi (2002,2011)............................................................116 Tablo 34 : Son 40 Yýllýk Dönemde Ýstanbul - Türkiye Nüfus Oraný (%).................................................................123 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 9 ÞEKÝLLER Þekil 1: Ana Ýktisat Kuramýnda Uzun Dönem Dengesi ...........................................................................................32 Þekil 2: Ana Ýktisat Kuramýnda Uzun Dönem Dengesine Giden Süreç....................................................................32 Þekil 3: ABD'ye Göreceli Olarak En Yoksul %10 Ülke Grubunun Ortalama Geliri ...................................................34 Þekil 4: Türkiye, 5-Yýllýk Hareketli Ortalama Büyüme (%).......................................................................................42 Þekil 5: Toplam Faktör Verimliliði Büyüme Hýzý (1980-2010) .................................................................................44 Þekil 6: Türkiye'de Toplam Faktör Üretkenliði Endeksi (1979-2010) ......................................................................45 Þekil 7: Türkiye'de Sermaye Hasýla Oraný (K/Y), 1998 yýlý sabit TL fiyatlarýyla .........................................................46 Þekil 8: Türkiye'de Sermaye - Emek Oraný (K/L), 1998 yýlý sabit TL fiyatlarýyla ........................................................46 Þekil 9: Ürün Pazar Etkisi, Düþük Teknoloji (2000-2011) .......................................................................................58 Þekil 10: Ürün Pazar Etkisi, Orta-Düþük Teknoloji (2000-2011) .............................................................................59 Þekil 11: Ürün Pazar Etkisi, Orta-Yüksek Teknoloji (2000-2011) ............................................................................59 Þekil 12: Ürün Pazar Etkisi, Yüksek Teknoloji (2000-2011)....................................................................................59 Þekil 13: Düzey-2 Bölgeleri 2011 yýlý GSBH Deðerleri (milyar $) .............................................................................76 Þekil 14: Bölgelerin Gelir Gruplarýna Göre Sýnýflandýrmasý (2004, 2008, 2011)......................................................79 Þekil 15: Bölgelerin Tarým Sektörü Katma Deðeri Payý/Nüfus Oraný (%) ................................................................81 Þekil 16: Bölgelerin Sanayi Sektörü Katma Deðeri Payý/Nüfus Oraný (%) ...............................................................82 Þekil 17: Bölgelerin Hizmetler Sektörü Katma Deðeri Payý/Nüfus Oraný (%) ..........................................................83 Þekil 18: Bölgelerin Toplam Katma Deðer Oraný/Nüfus Oraný ...............................................................................83 Þekil 19: Bölgelerin Tarým-Sanayi ve Hizmetler Sektörlerinde Nüfus Baþýna Katma Deðer Oranlarýndaki Deðiþim....84 Þekil 20: Grafik Üretim Yapýsý Bakýmýndan Bölgelerin Geliþmiþlik Düzeyleri ...........................................................94 Þekil 21: Teknoloji Düzeyinin Hesaplanma Yöntemi..............................................................................................94 Þekil 22: Ýþletmeler/Yerel Birim Sayýsý Bakýmýndan Bölgelerin Teknoloji Seviyesi .....................................................95 Þekil 23: Çalýþan Sayýlarý Bakýmýndan Bölgelerin Teknoloji Düzeyleri ......................................................................96 Þekil 24: Ýþgücü Ödemeleri (Maaþlar ve Ücretler) Bakýmýndan Teknoloji Düzeyleri .................................................97 Þekil 25: Ýþletmelerin Yýllýk Toplam Cirosu Bakýmýndan Teknoloji Düzeyleri ............................................................98 Þekil 26: Maddi Mallara Ýliþkin Brüt Yatýrýmlar Bakýmýndan Teknoloji Düzeyleri ......................................................99 Þekil 27: Bölgelerin Teknoloji Düzeyleri...............................................................................................................100 Þekil 28: Kiþibaþý GSKD - Bölgesel Teknoloji Seviyesi Ýliþkisi (2004-2008) .............................................................101 Þekil 29: Bölgelerin Teknoloji Seviyelerinin Sýnýflandýrýlmasý .................................................................................102 Þekil 30: Ýhracatýn Ýthalatý Karþýlama Oraný (Türkiye, %)......................................................................................106 Þekil 31: Seçilen Ýllerin Ýhracat Performansý (1996-2011).....................................................................................111 Þekil 32: Kiþi Baþýna Düþen GSYH (1987 - 2001).................................................................................................120 Þekil 33: Kiþi Baþý GSKD Geliþimi ........................................................................................................................121 Þekil 34: Düzey-2 Bölgeleri Yýllýk Nüfus Artýþ Hýzý (binde).....................................................................................122 Þekil 35: Yüzbin Kiþiye Düþen Patent Baþvuru Sayýsý (2011) ................................................................................125 Þekil 36: Yüzbin Kiþiye Düþen Marka Baþvuru Sayýsý (2011) ................................................................................125 Þekil 37 : Düzey 2 Bazýnda Ýþgücü Göstergeleri ..................................................................................................126 Þekil 38: Gelir - Kentleþme Ýliþkisi........................................................................................................................128 Þekil 39: Okuryazar Nüfus Oranýnýn En Yüksek Olduðu 10 Ýl (2011) ...................................................................129 Þekil 40: Okuryazar Nüfus Oranýnýn En Düþük Olduðu 10 Ýl (2011).....................................................................129 Þekil 41: Düzey-2 Bölgeleri Baðýmlýlýk Oranlarý ile Tarýmsal Ýstihdam ....................................................................130 Þekil 42: Yüksek Lisans ve Doktora Sahibi Nüfusun +30 Yaþ Nüfusa Oraný (Onbinde) .........................................131 Þekil 43: Yüksek Okul veya Fakülte Mezunu Nüfusun 22+ Yaþ Nüfusa Oraný (Yüzde)..........................................131 Þekil 44: Türkiye'de Kiþi Baþýna Ortalama Eðitim Süresi ( yýl) ................................................................................132 Þekil 45: Seçilmiþ Bazý Ülkelerde Ortalama Eðitim Süresi ....................................................................................133 Þekil 46: Düzey-2 Bölgelerinde Ortalama Eðitim Süresi ( yýl). ...............................................................................134 Þekil 47: Ýllerin Ortalama Eðitim Süresi, 2011 .....................................................................................................135 Þekil 48: Türkiye'de Ýller Bazýnda Asfalt Yol Oranlarý ( yüzde) ...............................................................................140 Þekil 49: Karayollarý Çeþitlerinin Bölgelere Göre Daðýlýmý (2010) .........................................................................141 Þekil 50: Bin kiþi Baþýna Düþen Özel Otomobil Sayýsý ...........................................................................................142 Þekil 51: Ekonomik Geliþme-Hareketlilik Ýliþkisi....................................................................................................142 Þekil 52: Ýl Bazýnda Taþýt-Km Deðerleri (2010) ....................................................................................................143 10 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 53: Kiþi Baþýna Düþen GSKD ($) ve Taþýt-Km Ýliþkisi (2008) ..........................................................................144 Þekil 54: Bölge Bazýnda Ton-Km Deðerleri (2010) ...............................................................................................144 Þekil 55: Ulaþým Altyapýsý Yatýrýmlarý ve Ekonomik Etkileri ...................................................................................145 Þekil 56: Türkiye'deki Bölgeler Bazýnda Demiryolu Uzunluklarý.............................................................................147 Þekil 57: Türkiye'deki Havalimanlarý ....................................................................................................................147 Þekil 58: Ýniþ-Kalkýþ Yapan Uçak Sayýsý (Türk) ......................................................................................................148 Þekil 59: Ýniþ-Kalkýþ Yapan Uçak Sayýsý (Yabancý) .................................................................................................148 Þekil 60: Hava Meydanlarýnda Taþýnan Yük (Ýç Hatlar, Gelen-2011) .....................................................................149 Þekil 61: Hava Meydanlarýnda Taþýnan Yük (Dýþ Hatlar, Gelen-2011) ...................................................................149 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 11 KISALTMALAR AB ABD AEY Ampirik Ar-Ge ASEAN BM BYBO COMTRADE Çevre Bölge Düzey-2 Bölgeleri EUROSTAT GaWC GEGS GSBH GSKD GSYH IMF ISIC KGM KOBÝ Merkez Bölge NACE NSM NTM OECD OVP RCA SGP TFÜ TFV TM TÜÝK YM 12 : Avrupa Birliði : Amerika Birleþik Devletleri : Aralýksýz Envanter Yöntemi : Deneysel ve ölçmeye dayalý : Araþtýrma ve Geliþtirme : Association of Southeast Asian Nations) Güneydoðu Asya Uluslar Birliði : Birleþmiþ Milletler : Bileþik Yýllýk Büyüme Oraný : Birleþmiþ Milletler - Uluslararasý Ticaret Veritabaný : Ekonomisinde birincil sektörlerin aðýrlýklý olduðu az-geliþmiþ bölge : Türkiye Ýstatistik Kurumu Ýstatistiki Bölge Birimleri Sýnýflandýrmasýna göre 26 Düzey -2 bölgesi : Avrupa Birliði Ýstatistik Ofisi : Küreselleþme ve Dünya Kentleri Çalýþma Grubu ve Aðý (Globalization and World Cities Study .... Group and Network) : Birleþmiþ Milletler - Geniþ Ekonomik Gruplarýn Sýnýflandýrmasý : Gayri Safi Bölgesel Hasýla : Gayri Safi Katma Deðer : Gayri Safi Yurtiçi Hasýla : Uluslararasý Para Fonu : Uluslararasý Standart Sanayi Sýnýflamasý (International Standard Industrial Classification) : Karayollarý Genel Müdürlüðü : Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletme : Ekonomisi büyük ölçüde sanayiye dayalý geliþmiþ bölge : Ekonomik Faaliyetlerin Ýstatistiki Sýnýflandýrmasý (Nomenclature statistique des Activités économiques dans la Communauté Européenne) : Nihai Sermaye Mallarý : Nihai Tüketim Mallarý : Ýktisadi Ýþbirliði ve Geliþme Teþkilatý : Orta Vadeli Plan : Açýklanmýþ Karþýlaþtýrmalý Üstünlük (Revealed Comparative Advantage) : Satýn Alma Gücü Paritesi : Toplam Faktör Üretkenliði : Toplam Faktör Verimliliði : Temel Mallar : Türkiye Ýstatistik Kurumu : Yarý Mamüller Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? YÖNETÝCÝ ÖZETÝ Ülkelerin ve bölgelerin kalkýnma serüvenleri oldukça karmaþýk, fakat belirli ölçüde açýklanabilir bir süreçtir. Bu süreç, düþük üretkenlik düzeyindeki iktisadi aktivitelerde kullanýlan iþgücü ve sermayenin yüksek üretkenlik seviyesindeki sanayi ve hizmet sektörlerine transferini, sermaye birikimini, sanayileþmeyi, yeni üretim teknikleri kullanýlarak yeni üretim yapýsýna dönüþümü, kentleþmeyi ve sosyal kurumlar ile kültürel deðiþimleri içermektedir. Ülkelerin kalkýnma serüvenleri ve bunlarý hangi iktisadi politikalarý uygulayarak, hangi evrelerden nasýl ve ne þekilde geçtikleri iktisatçýlar için yeni teoriler ve yaklaþýmlar ortaya atýlsa bile deðiþmeyen araþtýrma alanýdýr. Kalkýnma yolunda ilerleyen her ülke için temel hedef, halkýnýn refah düzeyinin artýrýlmasý, daha açýk bir ifadeyle kiþibaþýna düþen milli gelirin istikrarlý bir þekilde yükseltilmesidir. Ancak, son dönemde ortaya yapýlan bazý çalýþmalarda bu istikrarlý artýþ seyrinin her ülke ve bölge için mümkün olmadýðý, öyle ki bazý ülkelerde kiþibaþý milli gelirin geriye gittiði gözlenmiþtir. Sahra-altý Afrika bölgesini bir kenara býrakýrsak, Türkiye, Brezilya, Hindistan, Çin, Tayland ve Polonya gibi belirli bir nüfusun üzerinde olan geliþmekte olan ülkeler için gelir düzeyindeki artýþla ilgili olarak Orta-Gelir Tuzaðý riskinden bahsedilmektedir. Orta gelir tuzaðýna yakalanan ülkelerin kiþi baþýna gelir artýþý ortalama 3,5 puan düþmekte... Orta Gelir Tuzaðý nedir? Orta-Gelir tuzaðý; geliþmekte olan ülkelerin bir sorunudur. Ülkenin büyüme performansýyla ilgili bir konudur. Basit tarifiyle, kiþibaþýna düþen GSYH bakýmýndan orta gelir seviyesine gelmiþ ülkelerin ve/veya bölgelerin belirli bir gelir bandýnda sýkýþýp kalma, yani üst gelir seviyesine geçememe durumudur. Kesin bir tanýmý olmamakla birlikte, ABD'de kiþi baþý gelirin yüzde 58'ini geçememesi, veya kiþi baþýna gelirin 2005 SAGP 17.000 ABD dolarý aþamamasý sýkça kullanýlmaktadýr. Burada bir ülke orta-gelir seviyesine nasýl çýkar? Bu evreyi ne kadar sürede geçer, nasýl geçmelidir, iktisadi yapýsýný nasýl dönüþtürmelidir? Ýnsan kaynaðý ve dýþ politikasýnda, ürün deseninde, küresel rekabetçilik pozisyonu için ne tip tedbirler almalýdýr? Bir ülke veya bölge için orta-gelir tuzaðý riskinden söz edebilmek için öncelikle bu ekonomide birincil endüstrilerin hakim olduðu, geçim ekonomisinden iktisadi faaliyet olarak üretimin yapýldýðý bir durumdan, düþük teknolojili üretim yapma kapasitesine sahip ve emek yoðun bir imalat sanayinin aðýrlýklý olduðu yapýya dönüþümün var olmasý gerekmektedir. Ýmalat sanayii dýþ ticaretinde rekabet edebilir olunmasý da orta gelir düzeyine eriþmede gerekli unsurlar arasýnda yer almaktadýr. Orta-gelir tuzaðý bir büyüme problemi olduðu için ülkenin ve ülke altý bölgelerin üretim yapýlarýyla doðrudan alakalý bir konudur. Bu nedenle üretim yapýsýnýn bileþenleri, iþletmeler, iþgücü, istihdam, sektörler, bölgeler, teknoloji düzeyleri, dýþ ticaret yapýsý, ürün deseni, teþvik ve destek mekanizmalarý gibi unsurlar problemin tanýmlanmasýnda ve çözüm önerileri geliþtirilmesinde detaylý analiz edilmesi gereken bileþenlerdir. Elinizdeki bu çalýþma öncelikle sorunu, ulusal ölçekte etraflýca tanýmlamakta, Türkiye'nin dünyadaki pozisyonunu ortaya koymakta ve dýþ ticaret deseni bakýmýndan "Ürün Tuzaðý" riskinin varlýðýný araþtýrmaktadýr. "Hangi Türkiye?" sorusunun öncelikle gerekçesini ortaya koymakta ve cevabýný araþtýrarak dünyadaki ve diðer çalýþmalardan farklýlaþmaktadýr. Türkiye'de ilk kez bölgeleri, üretim yapýlarý, sektörlerin teknoloji düzeyleri, dýþ ticaret desenine göre kalkýnma evrelerini tespit etmekte ve bununla iliþkili olarak Orta-Gelir Tuzaðýnýn riskinin bölgeler bazýnda bir deðerlendirmesini yapmaktadýr. Bu araþtýrma süreci içinde, "Hangi Türkiye" sorusunun yanýtlarý içinde hem ülkenin geliþmiþ bölgeleri için umut verici, hem de geri-kalmýþ bölgeleri için ise iyimser olmayan önemli bulgular ortaya konulmaktadýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 13 Cilt-1'in amacý Türkiye'nin tüm birikimli - kronik sorularýna bir çýrpýda çözüm önerisi getirmek deðil, bu çözüm önerilerine zemin oluþturacak analiz çerçevesini ortaya koymak ve elde edilen bulgulara göre bölgesel ve sektörel anlamda sorunu net bir þekilde "teþhis" etmektir. Türkiye kiþi baþý gelir artýþý sürecinde çok yavaþ yol alma geçmiþine sahip... Türkiye ekonomisi tüm Cumhuriyet dönemi boyunca (1923-2011) yýllýk yüzde 4,5 reel büyüme yaþamýþtýr. Dönemler itibarýyla büyüme oranlarý 1980-88 arasý Özal'lý yýllar (%5,2); 1989-1997 denetimsiz finansal serbestleþtirme; 1998-2012 IMF yakýndan izleme (%3,8); ve onun bir alt-alt dönemi olan 2003 sonrasý dönem (%4,8) olarak gerçekleþmiþtir. Düþük orta gelirli düzeyde kalma süresi Çin Halk Cumhuriyeti'nde 17 yýl iken, Bulgaristan ve Türkiye'de 50 senenin üstünde görülmektedir. Türkiye düþük-orta gelir düzeyine 1955'te ulaþmýþ ancak, 50 yýl sonra 2005'te yüksek-orta gelir düzeyini yakalayabilmiþtir. Türkiye'nin orta gelir bandý içindeki serüveni göreceli olarak en uzun süre almýþ olan üç ülkeden (Bulgaristan ve Kosta Rika ile birlikte) birisidir. Türkiye toplam faktör verimliliðinde yeterli artýþ hýzýný saðlayamýyor... Türkiye için Toplam Faktör Üretkenliði artýþlarý 1980-89 döneminde pozitif görünümdedir. 1990-1999 döneminde TFÜ tamamen dalgalý ve oynak seyretmiþ, 2000 sonrasý dönemde de TFÜ'nün bir düþüþ içinde olduðu gözlenmektedir. Bulgularýmýz Türkiye'nin 1990'lardaki dalgalanmanýn aþýlmasýna karþýn, 2000'lerde bir üretkenlik yorgunluðu yaþamakta olduðunu göstermekte midir? Ýktisat teorisi, sermaye birikimi önündeki en önemli engelin azalan getiri oranlarý olduðunu ortaya koymaktadýr. Altuð, Filiztekin ve Pamuk (2006) ise temel sorunun Türkiye'nin aþýrý sermaye yoðun büyümesinde deðil, genelde sermaye stoku artýþýndaki yavaþ büyümeden kaynaklandýðýný vurgulamaktadýr. Nitekim yeni-iktisadi büyüme yazýný eðitim, bilgi (Ar-Ge) ve diðer sosyal altyapý harcamalarý ile milli gelirin büyümesi arasýnda doðrudan ve kuvvetli iliþkiler bulunduðunu göstermektedir. Eðitim yatýrýmlarý iþgücünün verimliliðini doðrudan yükseltmekte ve sürdürülebilir bir büyüme için önemli dýþsallýklar saðlamaktadýr. Buna ek olarak, özel ve kamu sektörleri tarafýndan yürütülen Ar-Ge faaliyetleri, bilgi donanýmýný yükselterek sermaye birikimine yol açmaktadýr. Böylece iktisadi büyüme birbirini besleyen iki kaynaktan beslenmektedir: Eðitim ve Ar-Ge sermayesi birikimi. Ýþgücünün verimliliðinin artýrýlmasý için, nitelikli iþgücü stokunu saðlayacak olan eðitim yatýrýmlarý vazgeçilmez bir unsurdur. Orta gelir grubunda kalýþ ve bu gruptan çýkýþ sürecinin niteliði ve zamaný ile ilgili olarak çeþitli belirleyicilerden (makroekonomik stabilite, yapýsal koþullar, kurumlarýn niteliði, vs.) bahsetmek mümkün olmakla birlikte düþük üretkenlik aktivitelerinden yüksek üretkenlik aktivitelerine geçiþin kritik önemini vurgulamak gerekir. Üretim ve ihracatta ürün çeþitliliði þart... Hidalgo ve Hausmann (2009), Hausmann vd. (2007) ve Hidalgo vd. (2007) çalýþmalarýnda vurgulandýðý üzere iktisadi geliþme ile birlikte yüksek gelir düzeyine çýkýþta ayný ürün grubunun sürekli bir biçimde daha etkin üretilmesinden çok ürün çeþitliliði ve daha üretken aktiviteler sonucunda üretken ürün grubuna geçiþin önemi vurgulanmaktadýr. 14 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Türkiye ekonomisinin dünya mal ve hizmet piyasalarý ile eklemlenmeye baþladýðý 1970'lerden itibaren ilk dönemlerde cýlýz artýþlar gösteren dýþ ticaret hacmindeki deðiþim 1990'larda ve özellikle 2000'lerde ciddi ivmelenme kaydetmiþtir. Bununla birlikte 1970'lerde büyük kýsmý tarýmsal ürünlerden oluþan ihracat deseni 1980'lerde tekstil ve hazýr giyime kaymýþ ve bu kalem 1990'larýn ortalarýna dek Türkiye'nin dünya ekonomileri ile eklemlenmesinde temel kalem olarak aðýrlýðýný korumuþtur. 2000'li yýllarda ise ihracat paylarý önemli artýþlar gösteren ürün gruplarý arasýnda makine, otomotiv ve elektronik sayýlmaktadýr. Türkiye ekonomisinin 1970'lerdeki aðýrlýklý olarak tarýmsal ürün yapýsýndan, 1980'lerde emek-yoðun, geleneksel sektörlere ve 1990'larda "orta-düþük", "orta-yüksek" teknolojili sektörlere kayan ihracat yapýsý, ekonomideki üretici sektörlerin geçirdiði dönüþümü de temsil etmektedir. Sermaye malý, ara mal ve tüketim malý kategorileri için 1996-2011 döneminde toplam ithalat paylarý ortalamasý sýrasýyla %17,5, %70,6 ve %11,4'tür. Bu dönemde toplam ithalatta sermaye malý payýnýn sürekli azalýþ, buna karþýn ara malý ve tüketim mallarý paylarýnýn sürekli artýþ göstermesi, ara malý ihracat payýndaki artýþ ile birlikte deðerlendirildiðinde dýþ ticaretin, dolayýsý ile katma deðerin üretiminin yapýsýnda kaymalara iþaret eder niteliktedir. Tekstil (17) sektörü için üretim süreçlerinin farklý aþamalarýnda seçilmiþ ekonomilerin karþýlaþtýrmalý üstünlük göstergesinin zaman içerisindeki deðiþimini sunmaktadýr. Türkiye geleneksel olarak uzmanlaþtýðý bu sektörde gerek ara mal-yarý mamul gerekse nihai tüketim malý ihracatýndaki karþýlaþtýrmalý üstünlüðünü, artan rekabet ile birlikte yitiriyor görünümündedir. Genel bir gözlem olarak düþük teknolojili ürün grubunda Türkiye'nin pazar payý, yüksek büyüme gösteren sektörler açýsýndan artýþ göstermektedir. Ele alýnan ülke grubunda AB-15 ülkelerinin payýnýn yüksekliði göz önünde bulundurulduðunda Türkiye'nin geliþmiþ ülkelere düþük teknolojili ürün ihracatýnda uzmanlaþmaya devam ettiði deðerlendirmesini yapmak mümkündür. Bunun yanýnda üretimin her aþamasýnda talebi yüksek görünen Kimyasal Madde (24) ürün grubunda Türkiye'nin pazar payý son derece düþüktür. Orta-yüksek teknolojili ürün grubu açýsýndan ise Türkiye için önemli pazarlarda Türkiye'nin ciddi pazar payý sahibi olduðu ürün grubunun çok kýsýtlý olduðu dikkat çekmektedir. Dünya dýþ ticaretinde daha çok geliþmiþ ekonomilerin söz sahibi olduðu yüksek teknolojili sektörlerden Týbbi Aletler; Hassas Optik Aletler ve Saatler (33) sektöründe, Türkiye ekonomisi için dýþ ticaret payý son derece düþük (toplam ihracattaki payý 2000'ler ortalamasý %0.29, toplam ithalat payý 2000'ler ortalamasý %2,1) bu sektör için küresel pazarda Türkiye üretimin her aþamasýnda dezavantajlý konumdadýr. Bölgesel geliþme politikalarýnda ulusal boyutun yaný sýra küresel boyut da dikkate alýnmalý... Bölgesel kalkýnmanýn iktisadi bir bakýþla ele alýnmasý gerektiði, sosyal olumsuz olgularýn ise iktisadi bakýþ eksikliðinin bir sonucu olduðu gerçeði kabul edilmelidir. Bununla ilintili olarak, bölgesel geliþme politikalarýnda istenilen baþarýnýn yakalanamamasýnýn bir diðer nedeni ise bölgesel geliþmenin tarýmsal kalkýnma, sanayinin yer seçimi kararlarý ve ulaþtýrma, sermaye hareketleri, para politikasý ve finans sistemi, dýþ ticaret ve uluslar arasý iliþkiler gibi farklý alanlardan yeterince beslenememesidir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 15 Türkiye ekonomisi homojen bir yapý arz etmemekte, bu heterojenlik içinde merkez-çevre iliþkileri baðlamýnda itme ve çekme etkileri (centrifugal-centripetal effects) merkez ve çevresi bölgeler arasýndaki uzaklýk ile iliþkisellik göstermektedir. Öyle ki, birbirine komþu iki il olan Diyarbakýr ve Þanlýurfa arasýndaki iktisadi iliþki, bu iki ilin Ýstanbul ile olan iliþkisinden daha azdýr. 2004 yýlýnda gayri safi bölgesel hasýla bakýmýndan 10 milyar $ sýnýrýný geçen sadece 10 Düzey-2 bölgesi varken, 2011 yýlý itibarýyla bu sayý 21'e yükselmiþtir. Bu 21 bölgeden 5'i 50 milyar $ ve üzerinde GSBH'ya sahiptir. Bu bölgeler ayný zamanda sanayi üretimi güçlü olan, dýþ yatýrým çeken bölgelerdir. 10-30 milyar $ aralýðýnda ise 16 bölge yer alýrken, 10 milyar $ ve altý GSBH büyüklüðüne sahip 5 bölge yer almaktadýr. GSBH düzeylerine göre bölgeler 5 geliþmiþ, 16 geliþmekte olan 5 az geliþmiþ olarak sýnýflandýrýlabilir. Ancak, küresel krizin etkisiyle 2008-2011 dönemindeki gayri safi bölgesel hasýlanýn artýþ hýzýnýn yavaþladýðý görülmektedir. ABD, AB ülkeleri gibi geliþmiþ ekonomiler ile kýyaslandýðýnda gerileme olmamasý, bu dönemde hiçbir bölgenin GSBH deðeri bakýmýndan konumunu korumasý ve gerilememesi olumlu bir geliþme olarak deðerlendirilmektedir. Ülkenin batýsýnda yer alan 12 Düzey 2 bölgesi, üretimin %78ini gerçekleþtirmekte... 6 Nisan 2012 tarihinde ilan edilen Yeni Teþvik Sistemi Bölge Kademeleri haritasý üzerine düzey-2 bölgelerinin GSBH deðerleri iþlenmiþtir. Haritada Zonguldak-Hatay arasýnda bir eksen çizildiðinde 772,3 milyar $'lýk ulusal hasýlanýn %78'ine karþýlýk gelen 601 milyar $'lýk kýsmý 30 ili kapsayan ve ülkenin batýsýnda yer alan 12 bölgesi tarafýndan, geriye kalan 171,3 milyar $'lýk kýsmý da 51 ili kapsayan 14 doðu bölgesi tarafýndan karþýlanmaktadýr. 2011 yýlýnda, TR10 Ýstanbul ve TR51 Ankara hattýnda bu iki bölge de dahil olmak üzere TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik ile TR42 Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova'dan oluþan 4 bölgenin toplam ulusal hasýlaya katkýsý 376 milyar $ olarak gerçeklemiþtir. Daha açýk bir ifadeyle, bu büyüklüðün önemini vurgulamak amacýyla bu 4 bölgeyi ayný dönem için bazý ülkeler ile karþýlaþtýrma yerinde olacaktýr. 376 milyar $'lýk ekonomik büyüklük; Finlandiya (194 milyar $) ve Macaristan (196 milyar $)'ýn yaklaþýk toplamý kadar, Irak (139 milyar $) ve Ýsrail (237 milyar $)'in toplamýndan daha fazla, Yunanistan (294 milyar $), Norveç (266 milyar $), Romanya (267 milyar $), Singapur (315 milyar $) ve Ýsviçre (354 milyar $)'den daha fazladýr. Ýkinci bir yýðýnlaþma alaný olarak TR31 Ýzmir, TR33 Manisa, Kütahya, Afyon, Uþak ve TR33 Denizli, Aydýn, Muðla üçgeni ise ulusal hasýlaya 2011 yýlýnda 115 milyar $ katký saðlamýþtýr. 50 milyar $'ý geçen üçüncü yýðýnlaþmayý toplam 79 milyar $ ile TR61 Antalya, Isparta, Burdur, TR51 Konya, Karaman ve TR62 Adana, Mersin bölgesi oluþturmaktadýr. Batý bölgelerindeki bu sevindirici geliþmelere karþýn Doðu Bölgelerinde yaþanan yavaþ büyüme hýzý ise dikkat çekmektedir. Birkaç sanayileþme yolunda ilerleyen Kayseri, Gaziantep, Kahramanmaraþ gibi yarý-merkez illeri dýþarýda býraktýðýmýz zaman düþük büyüme hýzý ve kiþi baþý gelir bakýmýndan refah düzeyinin yavaþ artýþý baþta göç ve buna baðlý birçok sosyal sorun alanýnýn gündemde kalmaya devam edeceðinin bir göstergesi olarak algýlanmalýdýr. Bu nedenle, hýzlý geliþen, dünyaya entegre ve rekabetçi bölgelerimizin baþarýsýný gözardý etmeden, yavaþ geliþen ve geri kalmýþ bölgelerimiz için farklýlaþtýrýlmýþ kalkýnma reçeteleri oluþturmak Vizyon 2023 yolundaki Türkiye için elzemdir. 16 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 2004, 2008 ve 2011 yýllarý için tahmin edilen GSBH verilerine göre TR10 Ýstanbul bölgesinde kiþi baþý gelir 2004 yýlýnda $8.974 iken, bu deðer 8 yýllýk dönemde yaklaþýk 2 kat artarak 2011 sonu itibarýyla $15.674'e ulaþmýþtýr. Ülke ortalamasý ise ayný dönemde $5.764'ten $10.335'e eriþmiþtir. 2004-2008 döneminde tüm bölgelerin ABD kiþibaþý gelirine oraný çarpýcý bir þekilde artmýþ, aradaki fark önemli ölçüde azalmýþtýr. Ancak, 2008-2011 döneminde küresel krizin etkisiyle artýþ hýzý yavaþlamýþtýr. Bu tabloya göre, bölgeleri ABD kiþi baþý gelirinin %30'unu aþanlar, %29-%19'u arasýndakiler ve diðerleri olarak sýnýflandýrmak mümkündür. Bu yaklaþýma göre, Orta-Gelir Tuzaðý bakýmýndan bölge gruplarý aþaðýdaki sunulmuþtur. 2011 yýlý itibarýyla; (i) Orta-Gelir Tuzaðý riski olmayan 6 bölge; TR10 Ýstanbul, TR42 Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR51 Ankara, TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli TR31 Ýzmir, (ii) Orta-Gelir Tuzaðý riski olan 12 bölge; TR61 Antalya, Isparta, Burdur, TR22 Balýkesir, Çanakkale, TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn, TR32 Aydýn, Denizli, Muðla, TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak, TR62 Adana, Mersin, TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane, TR52 Konya, Karaman, TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya, TR71 Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir, TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat, TR82 Kastamonu, Çankýrý, Sinop (iii) Orta-Düþük Gelir Grubunda olan 8 bölge ise; TR63 Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt TRB1 Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli TRC1 Gaziantep, Adýyaman, Kilis TRC3 Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan TRC2 Þanlýurfa, Diyarbakýr TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari yer almaktadýr. Türkiye orta gelir tuzaðý riski olan bir ülke konumunda... Türkiye ortalamasý ise Orta-Gelir riski olan bölgeler grubundadýr. 2004 yýlýna göre kýyaslandýðýnda ise; 2004 yýlýnda Türkiye'nin Orta-Düþük Gelir grubunda yer alan 22 bölgesinden 12 tanesi 2011 sonu itibarýyla bir üst gelir grubuna, 2'si de orta-gelir tuzaðý olmayan birinci gruba sýçramýþtýr. 2004 yýlýnda Orta- Gelir riski olan grupta yer alan TR10 Ýstanbul, TR42 Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR51 Ankara bölgeleri ise birinci gruba geçiþ yapmýþtýr. 2004 yýlýnda OrtaDüþük gelir grubunda yer alan 8 bölge ise kiþi baþý GSBH deðerlerini önemli ölçüde artýrmalarýna karþýn, gelir gruplarý deðiþmemiþtir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 17 Tarýmsal katma deðer payýnýn nüfusa oraný en düþük olan bölgelerin listesinde son sýralarda kýrsal nüfus aðýrlýðýnýn fazla olduðu doðu illerinin yer almasý, bu bölgeler için kullanýlan "ekonomisi tarýma dayanmaktadýr" genel söylemi ile çeliþmektedir. Oysa bu bölgeler piyasalaþma sorunu yaþayan, üretimin iktisadi bir faaliyet olarak deðil, geçimlik olarak yapýldýðý ve birtakým sosyal transfer mekanizmalarý ile desteklenen bir yapý arz etmektedir. Birim nüfus baþýna sanayi sektörü hasýlasý önde olan bölgeler sýrasýyla TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR42 Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bolu, Düzce, TR21 Tekirdað, Kýrklareli, Edirne olduðu görülmektedir. Bunda bu bölgelerin kendi geliþme dinamiklerinin yaný sýra, 2011 yýlý sonu itibarýyla ulusal hasýlaya 213 milyar $'lýk katký saðlayan, toplam 181 milyar $'lýk dýþ ticaret hacmine sahip TR10 Ýstanbul bölgesine yakýnlýk yatmaktadýr. Krugman'ýn itme kuvveti olarak ifade ettiði bu etkinin kendisini özellikle TR21 Tekirdað, Kýrklareli, Edirne bölgesi üzerinde gösterdiði bu bölgeye ait 2004 ve 2008 deðerlerinden de net bir þekilde görülmektedir. Bu dönem için, TR10 Ýstanbul bölgesindeki gerilemede bölgenin mevcut sanayi yapýsý bakýmýndan sýnýra dayandýðýný ve gelen ilave üretim talebini yakýn-çevre bölgeleri üzerine daðýttýðýný göstermektedir. Ayný dönemde, TR31 Ýzmir bölgesinin gerilediði ve TR51 Ankara bölgesinin ise konumunu koruduðu gözlenmektedir. Sanayileþme konusunda ise son 6 bölgenin ülkenin geri-kalmýþ doðu üçgeninde yer alan ve yeni teþvik sisteminde 6'ýncý kademede yer alan bölgeler olduðu görülmektedir. Hizmetler sektörü bakýmýndan bölgesel refaha katkýsý en fazla olan bölge TR10 Ýstanbul bölgesidir. Ýstanbul'u kamu çalýþanlarýnýn yoðun olarak yaþadýðý TR51 Ankara ile TR31 Ýzmir izlemektedir. Bu durum, 772,3 milyar $'lýk bir ekonomi olan Türkiye'nin ulusal iktisadi "merkezi" TR10 Ýstanbul, kamu kurumlarý, güçlü üniversite-araþtýrma merkezleri-ileri teknoloji altyapýsý, nitelikli insan kaynaðý ile öne çýkan politika ve akýl üretim yeri olarak "kamusal merkez" TR51 Ankara ve dýþ ticaret ve sanayi altyapýsý ile tarihsel konumunu koruyan ticari merkez olan TR31 Ýzmir için doðal bir durumdur. Ýleri düzeyde sanayileþmiþ TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgesinde ise az dahi olsa Hizmetlere olan kayma da sanayi sektöründe yaþanan doygunluk nedeniyle tamamlayýcý hizmet sektörlerine geçiþ sürecinin bir sonucu olarak deðerlendirilebilir. Sanayi sektörü ile benzer þekilde, hizmetler sektörünün bölgesel refaha en az katký saðladýðý bölgeler doðu ve güneydoðu bölgeleridir. Orta-Gelir tuzaðý riskini deðerlendirmek için sadece kiþibaþý gelir deðerlerinin analiz edilmesinin yeterli olmayacaðý açýktýr. Orta-gelir tuzaðýnýn nedenleri ülkenin ve bölgelerin ekonomik yapýsýnda saklýdýr. Bu nedenle, Türkiye'de bölgelerin ekonomik yapýsýnýn detaylý analiz edilmesi yerinde olacaktýr. Ekonomik yapýnýn analizinde geleneksel ekonominin devresel akým þemasýnda her alan üretim, iþgücü ve finans piyasalarý ile bunlar arasýndaki etkileþimin dýþ alem (mal ve hizmet üretimi bakýmýndan ithalat-ihracat, iþgücü bakýmýndan göç akýmlarý, finans piyasasý bakýmýndan yabancý doðrudan ve dolaylý yatýrýmlar) ile olan iliþkilerinin incelenmesi kastedilmektedir. Bölgesel Teknoloji Düzeyi Endeksi önemli bir ekonomik gösterge niteliðinde... Teknoloji seviyelerinin tespiti yaklaþýmý, TÜÝK'in 2003-2008 dönemini kapsayan Bölgesel Yýllýk Ýþ Ýstatistiklerinden faydalanarak bölgelerin teknoloji düzeylerine göre sektörel toplulaþtýrmasýna dayalý bir endeks üretilmesine dayanmaktadýr. 18 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Agénor ve ark.(2012)'a göre ise bir ülke veya bölgenin Orta-Gelir Tuzaðýna yakalanma süreci þu þekilde özetlenmektedir. ° ° ° ° ° Ülkeler düþük gelir grubundan orta gelir grubuna geçtiðinde, iþgücü tarým sektöründen emek yoðun ve düþük maliyetli imalat sanayi sektörlerine kaymaktadýr. Gecikmiþ kalkýnma sürecini yaþayan bu ekonomik yapý, Ýthal teknolojilerin kullanýlmasý suretiyle, iþgücünde verimlilik artýþý saðlar ve tarým sektöründeki iþgücü imalat sanayine geçmiþ olur. Belirli bir dönem sonunda, düþük nitelikli iþgücü havuzunun diðer sektörlere geçiþ imkanlarý daralýr, bu alandaki istihdam zirveye ulaþýr ve ekonominin istihdam yaratma kabiliyeti zayýflar. Bu tür ülkeler ve bölgeler orta-gelir seviyesine eriþtiðinde, kentsel bölgelerdeki imalat sanayindeki reel ücretler yükselir, iþgücü maliyetleri artar, üreticinin rekabet gücü azalýr ve ithal edilen yabancý teknolojinin getirisi de düþer. Üretim yapýsýndan sektörel deðiþim ve ithal teknolojiden elde edilen üretkenlik artýþý tükenir, uluslararasý rekabetçilik erir, çýktý artýþý ve büyüme yavaþlar ve ekonomi orta-gelir tuzaðýna düþer. Bu sarmal nedeniyle üst gelir grubuna geçiþi gerçekleþtiremez. Bu çalýþma için geliþtirilen taksonomi; bir bölgenin geliþme evresini üretim yapýsýnýn aðýrlýðý olan sektörlerdeki teknoloji yoðunluðuna göre 5 düzeyde sýnýflandýrmaktadýr. Ýþletme sayýsý ve yerel birim sayýsýna göre teknoloji düzeyi ileri olan bölgeler TR51 Ankara, TR10 Ýstanbul, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR31 Ýzmir, TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn, TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat ve TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli bölgeleridir. Çalýþan sayýlarý bakýmýndan TR51 Ankara bölgesi ilk sýrada gelmektedir. Ankara'yý sanayisi geliþmiþ TR41 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR10 Ýstanbul ve TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, izlemektedir. Türkiye ortalamasýnýn altýnda kalmakla birlikte TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat bölgesinin ilk sýralarda yer almasý dikkat çekmektedir. Maaþlar ve ücret ödemelerine göre teknoloji düzeyi en ileri olan bölgeler TR51 Ankara, TR10 Ýstanbul, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR31 Ýzmir'dir. Maaþ ve ücretler iþletmelerin yer seçimi ve iþgücü mobilitesi bakýmýndan temel unsurlardan birisidir. Nitelikli iþgücünün ücret esnekliði diðer iþgücü gruplarýna göre daha yüksektir. Ankara'da ileri iþgücüne ödenen ücretler istihdam oranýnýn üzerindedir. Sanayileþmiþ illerimiz olan Ýzmir, Kocaeli, Bursa'da ileri teknoloji alanýnda çalýþanlar Ankara'ya göre daha düþük düzeylerde ücret almaktadýr. Ýþletmelerin yýllýk toplam cirosuna göre teknoloji seviyesi önde olan bölgeler TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR51 Ankara, TR10 Ýstanbul ve TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik'tir. Son sýralardaki bölgeler ise iþletme sayýsýndakiler ile aynýdýr. Bu bölgelerin diðer bir ortak özelliði ise göç veren bölgeler olmalarýdýr. Yatýrýmlar bakýmýndan teknoloji seviyesi önde gelen bölgeler TR10 Ýstanbul, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova ve TR51 Ankara'dýr. Ýþletme ölçeði büyük olan bölgelerin maddi mallara iliþkin brüt yatýrýmlada önce olmalarý doðaldýr. Yatýrýmlar ile iþletme ve ciro arasýndaki fark bu bölgelerdeki büyük ölçekli iþletmelerin üretim yapýlarýna göre daha ileri teknoloji seviyesinde mallar ithal eden ve göreli olarak düþük teknolojili mallar arz eden konumda olmalarýndan kaynaklanmaktadýr. Ankara ise göreli olarak küçük ölçekli iþletmelerde nitelikli istihdam yapýsýna sahip ve bu istihdama diðer bölgelerden daha yüksek ücret sunan bir yapý arz etmektedir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 19 Türkiye'de düzey-2 bölgeleri arasýnda teknoloji seviyesi en yüksek bölge TR51 Ankara bölgesidir. Ankara'yý, TR10 Ýstanbul ve TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgeleri izlemektedir. Endeks deðeri 2,5 üzerinde olan diðer bölgeler ise TR31 Ýzmir, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik ve TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn'dýr. Türkiye ortalamasý ise 2003-2008 döneminde 2,26'dan 2,43'e yükselmiþtir. Son sýralardaki bölgelerin baþýnda TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan bölgesi ile TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari yer almaktadýr. Kiþibaþýna düþen GSBH deðerini en fazla artýran bölgelerin teknoloji seviyeleri ilerde olan bölgeler olduðu görülmektedir. Aþaðýdaki grafikten görüleceði üzere, bu bölgeler 2008 verilerine göre ortadüþük teknolojili üretim yapýsýna sahip bölgeler olmakla birlikte orta-ileri teknolojili üretim yapýsýna geçiþ sýnýrýna dayandýklarý görülmektedir. Bu bölgelerin, 2011 yýlý kiþi baþýna GSBH verilerine göre ayný zamanda orta-gelir tuzaðý riski olmayan bölgeler arasýnda yer almasý þaþýrtýcý bir durum deðildir. 2003-2008 döneminde ülke milli gelir ortalamasý, bölgelerin kiþi baþý gelirleri ile teknoloji seviyelerinin artýþý bu dönemde yaþanan hýzlý geliþmeyi üretim yapýsýnýn dönüþümü bakýmýndan açýklamaktadýr. Türkiyenin geliþmiþ bölgelerinde dahi ihracat teknolojisi duraðan nitelikte... Verilerden görüleceði üzere TR10 Ýstanbul bölgesi her ne kadar ülke vergi gelirlerinin %40'ýný saðlasa da Türkiye'de dýþ ticaret açýðýnýn da ana kaynaðýdýr. 2011 yýlýnda Türkiye'nin dýþ ticaret açýðý 104 milyar $ iken, Ýstanbul'un dýþ ticaret açýðý 62,3 milyar $ olarak gerçekleþmiþtir. Son 10 yýl dikkate alýndýðýnda Ýstanbul'un dýþ ticaret yapýsýnýn maliyeti ülkeye 316,5 milyar $ olmuþtur. Ýstanbul'u 26,3 milyar $ ile TR51 Ankara, 12,6 milyar $ ile TR63 (Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraþ), 12,3 milyar $ ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartýn) ve 5,8 milyar $ ile TR31 Ýzmir Bölgesi izlemektedir. Türkiye'de ihracat yapan firma sayýsý ile ithalat yapan firma sayýsý arasýnda ciddi bir fark bulunmaktadýr. 2011 yýlýnda 54,553 ihracatçý firmaya karþýlýk, 66,872 ithalatçý firma bulunmaktadýr. Türkiye'de ihracat teknoloji seviyesi 3,702 endeks deðeri ile orta-ileri teknoloji seviyesine en fazla yakýnsayan ihracatçý bölge TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak bölgesi olmuþtur. Bunda bölgede kurulu ileri teknoloji iþletmelerinin rolü büyüktür. Bu bölgeyi otomotiv sanayiinin aðýrlýklý olduðu TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik bölgesi 3,486, otomotiv, kimya, tekstil vd. güçlü sanayi altyapýsý ile öne çýkan TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgesi 3,465 ve büyük ölçekli ileri teknoloji iþletmeleriyle ve güçlü teknoloji geliþtirme bölgelerine sahip TR51 Ankara 3,282 endeks deðeri ile takip etmektedir. Bu çalýþmada sadece bölgeden yapýlan ihracat verileri temel alýndýðýndan, TRA1, TRA2, TRB2 ve TR71 gibi bölgeler ihracat hacmi çok düþük olsa bile mevcut ihracatçý sektörleri itibarýyla öne çýkabilmektedir. Bu 4 bölgedeki 16 ilin toplam ihracat tutarý 2011 yýlý için 2 milyar $'ýn altýndadýr. Ýstanbul'un dýþ ticaretinin teknoloji dengesi 2002-2011 döneminde duraðan kalmýþtýr. Mevcut yapýnýn ihracat ve ithalat seviyeleri arasýndaki farkýn korunduðu, diðer bir ifadeyle Ýstanbul'un ortadüþük teknoloji ihraç eden orta-ileri teknoloji ithal eden yapýsýnýn deðiþmediði görülmektedir. Bunun maliyeti ise 2011 yýlý için 62,5 milyar $'lýk dýþ ticaret açýðýdýr. Ayný farka raðmen, 2002 yýlýndaki az 2011 yýlýnda çok dýþ ticaret açýðýnýn nedeni ise, üretim kapasitesi artýþý ve dýþ ticaret hacminin geniþlemesidir. Kalkýnma yalnýzca ulusal düzeyde makroekonomik göstergelerde saðlanan istikrardan ibaret deðildir. Her ülke, tarihsel geliþiminin sonucu ortaya çýkan farklý toplumsal yapýlarý, içsel dinamikleri, öne çýkan rekabetçi sektörleri ile birbiriyle iliþkili ancak birbirinden farklý yapý ve karakterde yerel ve bölgesel dinamiklere sahiptir. 20 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Toplamda olduðu gibi, kiþi baþýna düþen katma deðer miktarýnda da Ýstanbul ilk sýradadýr. Bunu yanýnda Ýstanbul yüzde 99 kentleþme oraný ile de ilk sýrada yer almaktadýr. Kiþi baþýna düþen GSKD miktarý en düþük olan bölge TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkari) Düzey-2 bölgesidir. Ýstanbul TRB2 bölgesinin dört katýndan fazla miktarda kiþi baþýna katma deðer üretmektedir. Kentleþme düzeyi en düþük iki bölge olan TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan) ve TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkari) bölgeleri, kiþi baþýna düþen gelir miktarý bakýmýndan da son iki sýrada yer almaktadýr. Her iki bölgenin geliri 3.500 dolar civarýnda iken kentleþme oraný yüzde 50'nin altýnda kalmýþtýr. Ýstanbul'un ardýndan kentleþme oraný en yüksek olan bölgeler Ýzmir, Ankara ve TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) Düzey-2 bölgeleridir. Ülke toplam katma deðeri içerisinde de en yüksek deðerlere sahip olan bu bölgeler kiþi baþýna GSKD miktarý bakýmýndan bazý bölgelerin gerisinde kalmýþtýr. Kiþi baþýna düþen katma deðer miktarý itibarýyla TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) Düzey-2 bölgesi üçüncü, Ankara dördüncü ve Ýzmir altýncý sýrada yer almaktadýr. TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) Düzey-2 bölgesi ikinci sýrada bulunmakla birlikte kentleþme oraný yüzde 80 seviyesindedir. OECD ülkeleri üzerine yapýlan araþtýrmalar, lisans ve üzeri eðitim almýþ nüfusun istihdam edilme olasýlýðýnýn daha düþük eðitim seviyelerindeki iþgücü gruplarýna göre daha yüksek olduðunu göstermektedir. Ortalama olarak, OECD ülkelerinde lisans ve üzeri eðitim seviyesine sahip her 100 kiþiden 84'ü istihdam edilmektedir. Norveç, Ýsveç gibi geliþmiþ Kuzey Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 90'lar düzeyinde iken Türkiye'de yüzde 70'ler seviyesindedir. Türkiye'nin orta gelir seviyesinden çýkýp üst gelir grubunda yer alan ülkeler arasýna girememesinin önemli nedenlerinden birisi iþgücünün nitelik düzeyine baðlý olarak iþgücü verimliliðinin düþük olmasýdýr. Türkiye ekonomisine yön veren büyük kentlerimizde iþgücü verimliliði dünya kentlerinin oldukça gerisindedir. 1960 yýlýnda ülkemizde ortalama eðitim süresi 2,14 yýl iken 1990'lý yýllarýn sonunda 6 yýla çýkmýþtýr. 2011 yýlýnda ise kiþi baþýna düþen ortalama eðitim süresi 7,2 yýla yükselmiþtir. 1960'lý yýllarda Türkiye gibi orta gelir tuzaðýnda yer alan ülkelerden Güney Kore eðitim sisteminde saðladýðý geliþmelerle, ortalama eðitim süresini yaklaþýk beþ yýldan 2010 yýlýnda 13,34 yýla çýkarmýþtýr. Güney Kore gibi Yunanistan da eðitim düzeyinde saðladýðý ilerlemeler ile orta gelir tuzaðýndan kurtulan ülkeler arasýnda yer almýþtýr. Ülkemiz ile benzer ekonomik geliþme seyri olan Arjantin ve Meksika ise sýrasýyla 9,8 yýl ve 8,4 yýl ortalama eðitim süresi ile düþük bir performans sergileyerek Türkiye gibi orta gelir tuzaðýnda kalan ülkeler olmuþtur. Buna göre, 2008 yýlýnda; TR51 (Ankara), TR31 (Ýzmir) ve TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) Düzey-2 bölgeleri ortalama eðitim süresinin en yüksek olduðu bölgelerdir. Bu bölgelerde ortalama eðitim süresi sýrasýyla 7,67 yýl; 6,81 yýl ve 6,7 yýl olarak gerçekleþmiþtir. Ülke genelinde ortalama eðitim süresi 6,11 yýl olurken 11 bölgenin eðitim süresi ülke ortalamasýnýn üzerinde, geriye kalan 15 düzey-2 bölgesinin ise ülke ortalamasýnýn gerisinde kaldýðý görülmektedir. Tüm bu analizler neticesinde 3 farklý Türkiye'nin olduðu, geliþmiþ ve sanayileþmiþ birincisi için OrtaGelir Tuzaðý riskinin olmadýðý, ikinci grup için böyle bir riskin mevcut olduðu, fakat üçüncü grup için ise sadece orta-gelir deðil, ayný zamanda bir yoksulluk riskinden söz edilebileceði söylenebilir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 21 Birinci grup hem ulusal hasýla, hem de nüfusun büyük bölümünü barýndýran idari, siyasal, ekonomik, ticari, medya ve sanayi güç merkezlerini barýndýrdýðý için geri kalan bölgelerin sorunlarýnýn bu merkezlerden duyulmasýnda ve sorunlarýnýn çözümü hususunda gecikmeler yaþanabileceði beklenebilir. Farklý bölge kategorilerine farklý geliþme politikalarý tasarlamak þart... Bu nedenle, farklý gelir seviyelerinde ve geliþme evresinde olan bölgeler için farklý politika tasarýmlarýna ihtiyaç kaçýnýlmaz olmuþtur. Orta gelir tuzaðý riski olmayan bölgelerde teknoloji yoðun alanlara odaklanýlmasý, arz yanlý teþvik politikalarýnýn tercih edilmesi, Orta gelir tuzaðý riski olan bölgelerin yüksek gelirli bölgelerle olan ulaþým altyapýlarýnýn geliþtirilmesi ve orta-düþük, orta-ileri teknolojili üretimin desteklenmesi, Diðer bölgelerde ise tarýmda ölçek sorununun çözülmesi yönünde tedbirlerin alýnmasý ve geçimlik ekonomiden endüstriyel üretime geçiþin saðlanarak bu bölgeler tarafýndan üretilen ürünlere yönelik talep yönlü teþviklerin saðlanmasý Kalkýnma ajanslarý gibi bölgesel kurumsal yapýlarýn bölgenin üretim karakterine uygun þekilde yapýlanmasý gerekmektedir. Bu itibarla, farklý bölgelerde farklý yapýda kalkýnma ajanslarý kurulabilir. Örneðin, Ýstanbul'da finans sektörüne hizmet vermek üzere finansal kalkýnma ajansý, Bursa ve Kocaeli gibi otomotiv sektörünün aðýrlýklý olduðu bölgelerde sektörün ihtiyaçlarýna cevap verebilecek bir kalkýnma ajansý, Ankara'da biliþim sektörüne hizmet verecek bir ajans yapýsýnýn oluþturulmasý uygun olacaktýr. Haziran 2013'de yayýnlanacak olan "Cilt 2: Yapýsal Model/Politika Simülasyonlarý/Çözüm Önerileri" ekonomik hedeflere nasýl ulaþýlabileceðini araþtýrýyor olacak... Çalýþmanýn devamý olacak Cilt-2 ise, 2023 hedeflerine nasýl ulaþýlabileceðini araþtýrmak amacýyla öncelikle açýk analizi ( gap analysis) yapmayý buna göre "tedavi" yöntemlerini karþýlaþtýrmalý olarak ortaya koymayý, bölgesel hesaplanabilir genel denge modelleri marifetiyle iktisadi etki analizlerine dayalý politika seçenekleri geliþtirmeyi hedeflemektedir. Daha somut olarak, bu aþamada çalýþmanýn ana amacý Türkiye ekonomisinin geliþme seyrinin izlenmesine imkân verecek dinamik bir büyüme modeli ile orta ve uzun vadede ülkenin büyüme kaynaklarýný tespit etmek ve bunlarýn etki düzeylerini belirleyerek, Türkiye'nin orta gelir tuzaðýna düþüp düþmeyeceði hususunu tartýþmaktýr. Bu çerçevede, gelirin bölgeler ve kesimler arasýndaki daðýlýmý da incelenecektir. Türkiye'de iktisadi politika üretme sürecinde önemli bir boþluðu dolduracaðýný düþündüðümüz bu çalýþma, büyük çoðunluðu KOBÝ'ler olan özel sektörde faaliyet gösteren iþletmelerimize ülkenin genel gidiþatý hususunda ufuk-açýcý bilgiler sunmakta, kamu tarafýndaki karar vericiler için ise önemli ipuçlarý sunmaktadýr. 22 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 1 GÝRÝÞ 1 GÝRÝÞ "Ekonomik büyüme" ve "büyümenin kaynaklarý" iktisatçýlarýn çok iyi açýklayamadýklarý olgular. Ülkelerin tarihçelerinden elde edilen ve genel kabul gören yorumlara göre, ekonomik büyümenin ilk evreleri görece hýzlý ve kolay aþýlmaktadýr. Geleneksel tarýmdan hafif tüketim malý sanayilerine geçiþ göreceli olarak hýzlý büyüme saðlanarak gerçekleþmektedir. Bu süreçte kýrsal ekonomideki "iþgücü fazlasý", kent ekonomisine neredeyse "sýnýrsýz" bir kaynak transferi anlamýna geliyor. Kent ekonomisinin yüksek karlarý sermaye birikimini özendiriyor; sermaye yoðunlaþtýkça büyüme temposu ivmeleniyor. Ancak, ekonomiler "orta gelir" düzeyine yaklaþtýkça, artýk tarýmdan kente iþgücü transferine ve sermaye yatýrýmlarýnýn uyardýðý yüksek karlara dayanan görece "kolay" büyüme kaynaklarý uyarýcý gücünü yitiriyor; teknolojiler olgunlaþýyor, giderek eskiyor. Sermayenin karlýlýðý düþüyor; iþgücü ve doðal kaynaklarýn sömürülmesine dayanan ilkel sermaye birikimi ivme kaybediyor. Bu noktadan sonra büyümenin kaynaklarý artýk sermayenin yeni yatýrýmlarýndan deðil, üretkenlik kazanýmlarýndan gelmek zorunda. Üretkenliðin artýrýlmasý ise beþeri sermayeye eðitim ve araþtýrma-geliþtirme (Ar-Ge) yatýrýmlarýyla ve kurumsal reformlarla olasý. Ýktisatçýlar, orta gelir düzeyinde yaþanan bu týkanýklýðý aþmanýn kolay olmadýðýný vurguluyor ve bu noktayý "orta gelir tuzaðý" olarak yorumluyor. Ýktisat tarihi, sanayi devriminin ilk öncüleri olan kýta Avrupasý ve "yavrularý" olan ABD, Kanada ve Avustralya dýþýnda geç sanayileþen ülkelerden sadece Japonya ve Kore'yi orta gelir tuzaðýndan çýkabilen ülkeler olarak deðerlendirmekte. Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley ekonomi profesörü Barry Eichengreen ve arkadaþlarý1 orta gelir tuzaðýný üç ana kýstas aracýlýðýyla deðerlendiriyor: (1) fert baþýna gelir düzeyinin (2005 sabit fiyatlarýyla) 16,000 dolara yükselmesi; (2) fert baþýna gelirin ABD düzeyinin yüzde 58'ine ulaþmasý; ve (3) ülke içinde imalat sanayinin toplam milli gelirin yüzde 23'üne ulaþmasý. Kavramýn Türkiye açýsýndan sadece niceliksel bir eþiðin belirlenmesi ve bu eþiðin nasýl atlatýlabileceði konularýndan ibaret basit bir nicelik egzersizinden ibaret olamayacaðý açýktýr. Orta Gelir Tuzaðýndan çýkýþýn almaþýk stratejik öðelerini belirlemeden önce sorunun þu somut bileþenlerini göz önünde bulundurmamýz doðru olacaktýr: hangi Türkiye'nin, hangi gelir eþikleri ve tuzaklarý? hangi teknoloji ve hangi ürün deseni ile? Türkiye ekonomisinin bölgesel daðýlýmýný incelemekle baþlamak doðru bir seçenek olacaktýr. Ýktisadi büyüklüðün temel ölçütü Gayri Safi Bölgesel Hasýla bakýmýndan, 2004 yýlýnda 10 milyar $ sýnýrýný geçen sadece 10 Düzey-2 bölgesi varken, 2011 yýlý itibarýyla bu sayý 21'e yükselmiþtir. Bu 21 bölgeden 5'i 50 milyar $ ve üzerinde GSBH'ya sahiptir. Bu bölgeler ayný zamanda sanayi üretimi güçlü olan, dýþ yatýrým çeken bölgelerdir. 10-30 milyar $ aralýðýnda ise 16 bölge yer alýrken, 10 milyar $ ve altý GSBH büyüklüðüne sahip 5 bölge yer almaktadýr. GSBH düzeylerine göre bölgeler 5 geliþmiþ, 16 geliþmekte olan 5 az geliþmiþ olarak sýnýflandýrýlabilir. Ancak, küresel krizin etkisiyle 2008-2011 dönemindeki gayri safi bölgesel hasýlanýn artýþ hýzýnýn yavaþladýðý görülmektedir. Bu dönemde hiçbir bölgenin GSBH deðeri bakýmýndan konumunu korumasý ve gerilememesi olumlu bir geliþme olarak deðerlendirilmektedir. Zonguldak-Hatay arasýnda bir eksen çizildiðinde 2011 yýlý için 772,3 milyar $'lýk ulusal hasýlanýn, yüzde 78'ine karþýlýk gelen 601 milyar $'lýk kýsmý 30 ili kapsayan ve ülkenin batýsýnda yer alan 12 Düzey-2 bölgesi tarafýndan, geriye kalan 171,3 milyar $'lýk kýsmý 51 ili kapsayan 14 doðu Düzey-2 bölgesi tarafýndan karþýlanmaktadýr. 1 Eichengreen ve ark. (2011) Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 25 2011 yýlýnda, TR10 (Ýstanbul) ve TR51 (Ankara) hattýnda, bu iki bölge de dâhil olmak üzere, TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) ile TR42 (Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova) bölgeleri ile birlikte bu 4 bölgenin toplam ulusal hasýlaya katkýsý 376 milyar $ olarak gerçekleþmiþtir. Daha açýk bir ifadeyle, bu 4 bölgenin 376 milyar $'lýk ekonomik büyüklüðü; Finlandiya (194 milyar $) ve Macaristan (196 milyar $)'ýn yaklaþýk toplamý kadar, Irak (139 milyar $) ve Ýsrail'in (237 milyar $) toplamýndan daha yüksek, Yunanistan (294 milyar $), Norveç (266 milyar $), Romanya (267 milyar $), Singapur (315 milyar $) ve Ýsviçre (354 milyar $)'den daha fazladýr. Ýkinci bir yýðýnlaþma alaný olarak, TR31 (Ýzmir), TR33 (Manisa, Kütahya, Afyon, Uþak) ve TR32 (Denizli, Aydýn, Muðla) üçgeni ise ulusal hasýlaya 2011 yýlýnda 115 milyar $ katký saðlamýþtýr. 50 milyar $'ý geçen üçüncü yýðýnlaþmayý toplam 79 milyar $ ile TR61 (Antalya, Isparta, Burdur), TR52 (Konya, Karaman) ve TR62 (Adana, Mersin) düzey-2 bölgeleri oluþturmaktadýr. Bu temel ölçüte göre sýnýflandýrmada bile üç farklý Türkiye'nin var olduðunu görüyoruz. Bunlarýn büyüme performanslarý ise ayrý bir inceleme konusu olmalýdýr. Ana akým iktisadýn "Yakýnsama" olarak ifade edilen, geri kalmýþ bölgelerin zaman için geliþmiþ olanlara göre daha hýzlý büyümesi, geliþmiþ bölgelerin ise sermayenin azalan getirisi sonucu büyümenin yavaþlamasý nedeniyle belirli bir dönem sonunda arayý kapatacaðý varsayýmý geçerli midir? Konuya sadece bölgesel gelir farklarý açýsýndan deðil, bir de Türkiye('lerin) üretmekte olduðu ürün deseni açýsýndan bakýlabilir. Hangi ürünler üretilmeli ve ihraç edilmelidir? Bugün Çin gibi oyuncularýn küresel piyasada örneðin Tekstil ve Dokuma sektöründe daha aktif olmalarýyla, uluslararasý pazarlarda yaþanan göreli rekabetçi üstünlüðün erimesi "Hangi Türkiye"nin sorunudur? Türkiye Bankalar Birliðinin verilerine göre; mevduatýn türleri analiz edildiðinde Denizli örneðinde 1996 yýlýnda tasarruf mevduatý %34,6 ve Ticari Kuruluþlar Mevduatý %3,4 iken (toplam %37,9), 2002 yýlýnda bu deðerler sýrasýyla %36,3 ve %5,1'e (toplam %41,4) ve 2011 yýlý sonu itibarýyla ise %57,5 ile %9,8'e (toplam %67,3) yükselmiþtir. Bu sonuç; Denizli'de Tekstil ve Dokuma sektöründen yavaþ yavaþ çýkmaya devam eden ve likit kalmayý tercih eden KOBÝ'lerimizin varlýðýný iþaret etmektedir. Benzer durumun, bu sektör özelinde Bursa, Kocaeli ve Adana için geçerli olduðunu söylemek bir kehanet olmayacaktýr. Diðer taraftan, Kahramanmaraþ bölgesinde ise bu sektörde ciddi geliþme gözlenmektedir. Bir bölge için bölgesel geliþme ve refah üretme bakýmýndan bir sektörün geliþmesinin desteklenmesi önemli iken, baþka bir bölge için piyasa dinamikleri gereði sektör týkanma yaþayabilmektedir. Özetle, "Hangi ürün deseni" ve "hangi Türkiye" soru(n)larýnýn yanýtý, KOBÝ'lerimiz ve bölgesel geliþme yönüyle son derece kritiktir. "Hangi yöne gitmelidir?" sorusu ise bu bölgelerin kalkýnma evreleri ile doðrudan iliþkilidir. Rodrik ve Imb (2007) 'e göre ülkelerin ihraç ettikleri mallar ile büyüme performanslarý açýsýndan önemli pozitif iliþkiler mevcuttur. "Patates çipsi mi, bilgisayar çipi mi?" metaforuyla betimlenen "doðru ürün tercihi" sorunsalý, ülkelerin hangi mal ve teknoloji deseni kullanarak ürün tuzaðýna düþmeden büyüme performanslarýný geliþtirebilecekleri sorusuna da dikkat çekmektedir. Özetlemek gerekirse, orta gelir tuzaðý sorunu sadece bir ülke gelir ortalamasý meselesi deðil, yüksekorta gelirli ve düþük-orta gelirli bölgesel eþitsizliklerin ayýrdýnda olunmasý gereken bir sorundur. Bölgesel gelir farklarý yanýnda ürün tuzaðýna düþmeden ileri teknoloji ürünlerine çýkýþ saðlanabilmesi için "doðru" ürünlerin üretimi ve ihracatýna yönelinmesi gereði, konunun ikinci bir boyutunu oluþturmaktadýr. 26 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Bu çalýþmanýn amacý, Türkiye ekonomisinde orta gelir tuzaðýndan çýkýþý ve orta-uzun dönemde sürdürülebilir kalkýnma seçeneklerinin belirlenmesidir. Gerek analitik, gerekse ampirik düzeyde kurgulanacak bu çalýþma iki ana aþamada tasarlanmýþtýr. Elinizde bulunan bu Birinci Cilt dâhilinde, büyümenin kaynaklarýnýn nüfus hareketleri, insan kaynaklarý, teknoloji ve yenilikçilik kapasitesi, dýþ ticaret, ulaþtýrma altyapýsý, coðrafi dýþsallýklar gibi pek çok boyutu ele alýnmakta ve Türkiye'nin orta gelir tuzaðýna düþen ülkeler arasýnda yer alýp almayacaðý konusunda analizler sunulmaktadýr. Bu çalýþmanýn ikinci aþamasýndaki (Cilt-II) amaç ise, Türkiye ekonomisinin dinamiklerinin orta/uzun dönemde izlenmesine olanak saðlayacak bir büyüme modelinin kurgulanmasýdýr. Model, büyümenin kaynaklarýný beþeri sermaye birikimi ve bilgi sermayesi (Ar-Ge) birikimi olarak ayrýþtýrmak üzere kurgulanacaktýr. Model çalýþmasýnýn temel vurgusu kamunun eðitim ve diðer bilgi sermayesi yatýrým harcamalarýyla, özel sermaye gruplarý tarafýndan yürütülen bilgi sermayesi ve araþtýrma/geliþtirme yatýrým davranýþlarý arasýndaki tamamlayýcýlýk iliþkisine dayanmakta ve Türkiye ekonomisinin büyüme dinamiklerini ayrýþtýrmayý amaçlamaktadýr. Çalýþmanýn birinci kýsmý olan bu rapor (Cilt-I): "Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ Yolunda Türkiye: Hangi Türkiye? Makro Bölgesel Sektörel Analiz" dokuz bölümde tasarlanmýþtýr. Bundan sonraki ikinci bölümde, orta gelir tuzaðýna iliþkin kavramsal çerçeve ile yakýnsama hipotezi üzerinde durulacaktýr. Üçüncü bölümde Türkiye ekonomisinde büyümenin kaynaklarý tartýþýlacak, dördüncü bölümde ise ürün tuzaðý baðlamýnda konu ele alýnacaktýr. Beþinci, altýncý ve yedinci bölümlerde bölgesel analizlere yer verilerek, orta gelir tuzaðý riski yýðýnlaþma ekonomileri, bölgesel teknolojik geliþme ve bölgesel dýþ ticaret baðlamýnda incelenecektir. Sekizinci bölümde konunun "insan" boyutu ele alýnarak beþeri sermayenin gelir ve verimlilik ile iliþkisi kurulacaktýr. Dokuzuncu ve son bölümde ise ulaþtýrma altyapýsýnýn iktisadi sonuçlarý üzerinde durulacaktýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 27 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 2 ORTA GELÝR TUZAÐI 2 ORTA GELÝR TUZAÐI 2.1 Kavramsal Çerçeve ve Kuramsal Kökenler Solow'dan bu yana yapýlan çalýþmalar ile birlikte, sadece fiziksel sermaye birikimine dayalý bir büyüme modelinin sürdürülebilir nitelikte olmadýðý artýk bilinen bir gerçektir. Solowun (1956) çalýþmasýndan bu yana bilinen bu gerçek, sermaye birikimi önündeki en önemli engelin azalan getiri oranlarý olduðunu ortaya koymaktadýr. Nitekim yeni-iktisadi büyüme yazýný eðitim, bilgi (Ar-Ge) ve diðer sosyal altyapý harcamalarý ile milli gelirin büyümesi arasýnda doðrudan ve kuvvetli iliþkiler bulunduðunu göstermektedir. Eðitim yatýrýmlarý iþgücünün verimliliðini doðrudan yükseltmekte ve sürdürülebilir bir büyüme için önemli dýþsallýklar saðlamaktadýr. Buna ek olarak, özel ve kamu sektörleri tarafýndan yürütülen Ar-Ge faaliyetleri, bilgi donanýmýný yükselterek sermaye birikimine yol açmaktadýr. Böylece iktisadi büyüme birbirini besleyen iki kaynaktan beslenmektedir: Eðitim ve Ar-Ge sermayesi birikimi. Ýþgücünün verimliliðinin artýrýlmasý için, nitelikli iþgücü stokunu saðlayacak olan eðitim yatýrýmlarý vazgeçilmez bir unsurdur. Kamu ve özel kesimin Ar-Ge faaliyetleri bilgi donanýmýný yükselterek sermaye birikimine yol açmaktadýr. Ýktisadi büyümenin iki önemli kaynaðý olan eðitim ile Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitesi ile artan verimliliði saðlayacak olan dýþsallýklar da üretilmiþ olacaktýr. Orta gelir tuzaðýnýn kuramsal kökenleri aslýnda ana akým iktisadýnýn standart büyüme modelinin doðal bir uzantýsý olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Neoklasik ana akým iktisat paradigmanýn üretim fonksiyonu yaklaþýmýna dayanmaktadýr. Bu yaklaþýmda, bir ülkenin toplam milli geliri tek bir ürün, Y, olarak deðerlendirilirse, üretim faktörleri olan sermaye, K, emek, L ve teknoloji düzeyi üretim fonksiyonu aracýlýðýyla üretimin düzeyini vermektedir: F(.,.,.) sürekli ve türevlenebilir bir fonksiyon olarak belirlenmiþtir. Neoklasik paradigma üretim fonksiyonunu teknoloji ve emek girdileri sabit iken, sermaye girdisi artýrýldýðýnda üretim düzeyinin artacaðýný; ancak bu artýþýn giderek azalan oranda olacaðýný varsayar. Sermayeye göre azalan getiri varsayýmý üretim fonksiyonunun temel neoklasik özelliði olarak standart yaklaþýmýn ana kurgusunu oluþturur. Bu aþamada neoklasik paradigma bir hipotez daha geliþtirmektedir: üretim faktörlerinin net fiyatý (ücret ve kar oraný) o üretim faktörünün üretim sürecine nihai net katkýsý olarak deðerlendirilir. Yani, sermaye girdisi bir birim daha artýrýldýðýnda üretim miktarýnda elde edilen net artýþ, sermayenin fiyatýna (kar oranýna) eþittir. Ýktisatta bu hipotez, kar oranýnýn sermayenin marjinal hasýlasýna eþit olduðunu; yani, matematiksel olarak ifade edilirse: eþitliði olarak gösterilir. Eðer F(.,.,.) fonksiyonu sermaye girdisine baðlý olarak azalan bir oranda artýþ saðlýyorsa, bu hipotezin doðal sonucu olarak uzun dönemde azalan marjinal hasýlaya baðlý olarak kar oranýnýn da düþüyor olmasý gerekir. Böyle bir kurgu altýnda fert baþýna üretim düzeyi iþçi baþýna sermaye girdisi arttýkça azalarak yükselir. Nihayetinde, yeni sermaye yatýrýmlarý sermayenin aþýnmasý (dk.) ancak karþýlayabilecek düzeyde kalýr. Yani, iþçi baþýna sermayeye olan yatýrýmlar, sermayenin aþýnmasýna eþit hale gelir. Bu noktaya ana akým iktisadýnca uzun dönem büyüme dengesi, ya da duraðan hal dengesi adý verilmektedir. Ýktisat ders kitaplarýnda standart olarak aktarýlan bu model aþaðýdaki þekilde dile getirilmektedir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 31 Þekil 1: Ana Ýktisat Kuramýnda Uzun Dönem Dengesi Ýþçi baþýna üretim Ýþçi baþýna sermaye Þekilde uzun dönem dengesinde (iþçi baþýna) sermaye k* ile buna tekabül eden iþçi baþýna üretim ise y* ile gösterilmektedir. (k*, y*) dengesine ulaþýlýr iken Þekil-2'de gösterildiði üzere, k1'den k2 düzeyine çýkartýlýrken, sermayenin marjinal hasýlasý f'(k1)'den f'(k2) düzeyine gerilemekte ve sonuçta kar oraný düþmektedir. Þekil 2: Ana Ýktisat Kuramýnda Uzun Dönem Dengesine Giden Süreç 32 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 2'de C1 ve C2 düzeyleri üretimden sermaye için yapýlan tasarruf ve yatýrým miktarý düþtükten sonra elde edilen kiþi baþýna tüketim miktarlarýný göstermektedir. Standart büyüme kuramýnýn ana mesajý açýktýr: bir ekonomide sermaye yatýrýmý, kar oraný pozitif olduðu sürece devam eder; ancak kar oraný sermayenin azalan getiri yasasý hipotezine baðlý olarak geriler ve nihayetinde sermaye yatýrýmý ancak aþýnma oranýný karþýlayacak düzeye geriler. Bu noktada net kar oraný sýfýrdýr ve sermaye birikimini sürdürmenin, ya da bir baþka deyiþle, üretimin büyümesinin sürdürülmesinin olanaðý kalmamýþtýr ( y* miktarý). Bu dengeyi sarsacak ve büyümeyi yeniden ivmelendirecek biricik olanak teknolojik/kurumsal ilerleme yani A'nýn artýrýlmasýdýr. Bu çalýþmaya söz konusu olan terminolojiyle ifade edersek, sadece sermaye birikimine dayalý bir üretim modeli, nihayetinde sýfýr büyüme ile dengelenmektedir. Bu dengeyi orta gelir tuzaðý þeklinde betimlersek, tuzaktan çýkýþýn daha çok sermaye yatýrýmý ile deðil, ancak ve ancak Ar-Ge, eðitim ve kurumsal inovasyon aracýlýðýyla, yani teknolojik ilerlemeyle mümkün olabileceðini görebiliriz. 2.2 Orta Gelir Tuzaðýnýn Bir Uzantýsý Olarak Yakýnsama Hipotezi Eichengreen, Park ve Sin (2011), orta gelir tuzaðýný fert baþýna milli gelirin 16,000$ düzeyine ulaþtýðý eþik olarak belirlemektedir. Bunun dýþýnda, ülkenin fert baþýna gelirinin dünyanýn hegemonik lideri Amerikan ekonomisindeki gelirin %58'ine ulaþmasý ve ülke içerisinde imalat sanayi payýnýn %23'ü bulmasý da orta gelir tuzaðýný betimleyen unsurlar arasýnda sayýlmaktadýr. Dolayýsýyla, orta gelir tuzaðý betimlemesi aslýnda neoklasik standart büyüme modelindeki kuramsal kurgunun güncel ampirik yazýna yansýmasýndan baþka bir yenilik getirmemektedir. Ancak, konunun güncel iktisat siyasasý önermeleri açýsýndan bu tespitin mantýksal uzantýlarýný irdelemekte yarar görüyoruz. Ele aldýðýmýz kuramsal çerçeve dâhilinde, sermayenin giderek azalan getirisi þeklindeki neoklasik mekanizma ile baþladýðýmýzda ve kiþi baþý gelirdeki farklarýn sermaye kullanýmýndaki farklardan kaynakladýðý hipotezini öne sürdükten sonra, sermayesi az olan ( yoksul) ülkelerin sermaye birikimi eðiliminde olacaðý ve daha hýzlý büyüyeceði hemen görülebilir. Zaman içinde, baþlangýçtaki gelir durumlarýndan baðýmsýz olarak, kararlý duruma yaklaþtýkça onlarýn büyüme oranlarý da azalacaktýr. Bu doðrultuda neoklasik standart kuramsal büyüme dinamiðinin temel mesajý, ülkeler arasýndaki kiþi baþý gelir farklarýnýn zaman içinde kapanacaðý þeklindedir. Yani zaman içinde eðer teknolojik ilerlemeyi adapte edemezler ise, bütün ülkeler orta gelir tuzaðýnda tutulacak ve birbirlerine yakýnsayacaklardýr. Kuþkusuz bunlarýn tümü kuramsal olarak ilgi çekici önermelerdir. Peki, bunlarýn ampirik kanýtlarý nelerdir? Örneðin, dünya ekonomilerinin savaþ sonrasý dönemine ait ampirik verileri ile karþýlaþtýrýldýðýnda yakýnsama hipotezi nerede durmaktadýr? Elimizdeki verilerden elde edilen gözlemler ayýrt edici bir eðim oluþturmuyor. Belli bazý ülkeler bu "kurala uyuyor" ve bir çeþit yakalama etkisi yaratýyor; belli bazýlarýysa kuvvetli bir þekilde kuraldan ayrýlýyor. Ham verilerin, yakýnsama bakýmýndan buraya kadar iddia edilenleri çok da teyit etmediði iktisadi büyüme yazýnýný meþgul eden konularýn baþýnda geliyor. Þekil-3 bu argümaný daha net olarak sergiliyor. Bu þekil dünyanýn en yoksul %10'luk ülkelerine odaklanýyor. Kurama göre bu ülkelerde sermaye getirileri yeterince yüksek olmalý ve yüksek büyüme oranlarý gözlenmeliydi. Þekil, yirminci yüzyýlýn ikinci yarýsýnda, en yoksul %10'luk dilimdeki ülkelerin kiþi baþý gelirlerini ABD kiþi baþý GSMH düzeyi ile karþýlaþtýrýyor. ABD gelir düzeyi ile karþýlaþtýrýrken, yarým yüzyýldan fazla bir süredeki büyüme ve birikime karþýn hiçbir þekilde bir yakalama eðilimi gözlenmiyor. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 33 Þekil 3: ABDye Göreceli Olarak, En Yoksul %10 Ülke Grubunun Ortalama Geliri Kaynak: : IMF veri tabaný Þimdi daha ileri gitmek için, IMF'nin Afrika Bölümü'ndeki bazý araþtýrmacýlarýn yakýnlaþanlara ve uzaklaþanlara iliþkin yaptýðý bir araþtýrmaya bakalým. IMF'nin son otuz yýldaki "Dünya Ekonomisine Bakýþ" raporlarýna dayanan bu çalýþmada, Philippe Beaugrand'ýn baþýný çektiði araþtýrmacýlar þu sonuca varýyor: "1970-2000 yýllarý arasýnda, ekonomik büyüme terimleri bakýmýndan en kuvvetli ve en zayýf performanslarý gösteren ülkelere baktýðýmýzda, ortak bazý kalýplarý göstermek zordur" (Beaugrand ve arkadaþlarý, 2004, sayfa 6). Hepsi de 1990'larda hasýlada keskin düþüþler yaþayan geçiþ aþamasýndaki ülkeler bir kenara býrakýlýrsa (düþüþlerin nedeni bu kitabýn konusu dýþýnda kalmaktadýr), Beaugrand ve arkadaþlarýnýn bulabildiði tek belirgin kalýp yakýnsamadan çok "uzaklaþmadýr". Beaugrand'ýn sözleriyle, "Tablo 1'deki veriler, son otuz yýlda yoksul ülkelerin büyüme çabalarýnýn sonuçsuz kaldýðý yolundaki saptamayý doðrulamaktadýr. Yeni endüstrileþen Asya ülkelerinin parýltýlý örnekleri bir kenara býrakýlýrsa, gelir en hýzlý olarak geliþmiþ ülkelerde artmýþ, "geliþmekte" olan ülkelerinin çoðunda neredeyse sabit kalmýþtýr. Sýk sýk ortaya çýkan çatýþmalar, sürekli olarak yüksek nüfus artýþý, azalan yardýmlar gibi özel etmenleri göz önünde tutsak da sonuç deðiþmiyor: yoksul ülkeler daha yoksullaþmýþ, zengin ülkeler daha zenginleþmiþtir." (age, sayfa 10). Tablo 1: Dünyada Fert Baþýna Milli Gelirin Geliþimi, 1970 - 2000 Fert Baþýna Milli Gelir (2000 ABD Dolarý) Geliþmiþ Ülkeler Geliþmekte Olan Ülkeler Sahra-Altý Afrika En-Az Geliþmiþ Ülkeler Göreceli Fert Baþýna Gelir (%) Geliþmiþ Ülkeler Geliþmekte Olan Ülkeler Sahra-Altý Afrika En az Geliþmiþ Ülkeler Yüksek Borçlu Ülkeler 11.001 884 757 410 16.323 936 675 366 26.843 1.162 493 306 100,0 7,0 6,0 3,2 4,4 100,0 5,0 3,6 1,9 2,5 100,0 3,9 1,6 1,0 1,0 Kaynak: Beaugrand, Phillippe (2004) "And Schumpeter Said, "This is How Thou Shalt Grow", IMF Working Paper, March. Demek ki "orta gelir tuzaðý" bütün ülkeler için geçerli bir sýnýrlama deðildir... 34 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 2.3 Ampirik Bulgular Orta gelir tuzaðý yazýný bu doðrultuda yeni ampirik çalýþmalar ile zenginleþtirilmiþtir. Bunlar arasýnda görece yeni bir çalýþma Felipe, Abdon ve Kumar'ýn (2012) tarihli katkýsýdýr. Felipe ve arkadaþlarý orta gelir tuzaðý kavramýný inceleyebilmek için öncelikle "tuzaðýn" hangi gelir eþiklerinde söz konusu olduðunu; daha sonra da tuzaktan çýkýþýn kaç sene geciktiðinde sorun olarak algýlanmasý gerektiðini tartýþmaktadýr. Felipe vd.'nin metodolojisi ve bulgularý kýsaca þöyle özetlenebilir: birinci olarak ülkeler dört gelir eþiðine baðlý olarak, dört gruba ayrýlmaktadýr. Buna göre, 1990 satýn alma gücü paritesine (SGP'ne) göre geliri 2.000$'dan daha az olan ülkeler düþük gelirli; 2.000$ ile 7.250$ arasýnda olanlar düþük-orta gelirli; 7.250$ ile 11.750$ arasýnda yüksek-orta gelirli; 11.750$ üstünde ise yüksek gelirli olarak tespit edilmektedir. Bu ayýrýma göre, 1950'de incelenen 124 ülke arasýndan 82'si (%66'sý) düþük gelir düzeyinde; 33 ülke (%77'si) düþük-orta gelir düzeyinde; 6 ülke (%5'i) yüksek-orta gelirli; ve sadece petrol zengini üç ülke (Kuveyt, Katar ve Birleþik Arap Emirlikleri) yüksek gelir grubundaydý. Bulgulara göre, Amerika yüksek gelir grubuna 1944'te geçmiþ, ama 1945 sonrasýnda bu konumunu yitirmiþti. ABD tekrar yüksek gelir grubuna 1962'de ulaþabilmiþtir. Düþük gelirli ülkelerin sayýsý 1950'den 1980'e deðin azalma göstermiþtir (toplam 35 ülke). Ancak 1980'den sonra bu süreç yavaþlamýþ ve 1980-2000 arasýnda toplam içinde yoksul ülkelerin adedi 48 olarak sabit kalmýþtýr. Bu ülkelerin 31'i Sahra-altý Afrika'da, 5'i Asya'da gözükmektedir. 1 no'lu Tablo yoksulluk tuzaðýndan henüz kurtulamamýþ söz konusu ülkeleri sergilemektedir. Tablo 2: Düþük Gelir Tuzaðýndaki Ülkeler, 1950-2010 Asya Sahra-Altý Afrika Sahra-Altý Afrika Afganistan (1.068) Çad (708) Nijer (516) Bangladeþ (1.250) Kongo (259) Nijerya (1.674) Lao (1.864) Eritrea (866) Rwanda (1.085) Mongolya (1.015) Gambiya (1.099) Senegal (1.479) Nepal (1.219) Gana (1.736) Sierra Leone (707) Karayipler Gine (607) Sudan (1.612) Haiti (664) Kenya (1.115) Tanzanya (813) Sahra-Altý Afrika Lesotho (1.987) Togo (615) Angola (1.658) Liberya (806) Uganda (1.059) Benin (1.387) Madagaskar (654) Zambia (921) Burkina Faso (1.110) Malawi (807) Zimbabve (900) Burundi (495) Mali (1.185) - Kamerun (1.208) Mauritanya (1.281) - Kaynak: Felipe, Abdon ve Kumar (2012) Bu ülkeler en-az geliþmiþ ülke grubunun içinde anýlmakta ve "en dipteki 1 milyar insan" olarak betimlenmektedir. Buradaki ülkelerin ana sorunun sermaye birikimini baþlatmaktan ibaret olmadýðý; savaþlar, kýtlýklar ve kurumsal yetersizlikler gibi bir dizi sosyo-ekonomik faktörü aþmalarý gerektiði bilinmektedir. Diðer yandan 2010 yýlýna gelindiðinde, Felipe vd.nin metodolojik bulgularý ülkeler grubunu þöyle sýnýflandýrmaktadýr: 40 ülke düþük gelirli; 38 ülke düþük-orta gelirli; 14 yüksek-orta gelirli ve 32 yüksek gelirli. Burada ülke gruplarý arasýndaki geçiþkenlik, "yoksulluk" ya da "orta gelir tuzaðýndan" çýkýþýn göreceli olarak yavaþ ya da hýzlý olarak nitelendirilmesi hususunda bilgi sunulmaktadýr. Eichengreen'in kýstaslarýný da göz önünde tutan Felipe vd. ülkemizin içerisinde bulunduðu orta gelir grubunun, düþük gelirden yüksekorta gelirliliðe geçiþ sürelerini ve büyüme hýzlarýný saptamýþlardýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 35 Tablo 3: 1950-Sonrasýnda Düþük-Orta Gelirli Olup; Yüksek Orta Gelir Düzeyine Ulaþan Ülkeler Ülke Düþük-Orta Gelir Düzeyine Ulaþýldýðý Yýl Yüksek Orta Gelir Düzeyine Ulaþýldýðý Yýl Düþük Orta Gelir Düzeyinde Geçirilen Süre ( yýl) Geçiþ Dönemi Boyunca Ortalama Büyüme Hýzý (%) Çin Halk Cumh. 1992 2009 17 7,5 Malezya 1969 1996 27 5,1 Kore 1969 1988 19 7,2 Milliyetçi Çin (Taypei) 1967 1986 19 7,0 Tayland 1976 2004 28 4,7 Bulgaristan 1953 2006 53 2,5 Türkiye 1955 2005 50 2,6 Kosta Rika 1952 2006 54 2,4 Oman 1968 2001 33 2,7 Kaynak: Felipe, Abdon ve Kumar (2012) "Tracking the Middle Income Trap: What Is It, Who Is In It, and Why?" Levy Economics Institute Working Paper No 715. Tablo 3 bu bulgularý sergilemektedir. Düþük orta gelirli düzeyde kalma süresi Çin H. Cumhuriyeti'nde 17 yýl iken, Bulgaristan ve Türkiye'de 50 senenin üstünde görülmektedir. Türkiye düþük-orta gelir düzeyine 1955'te ulaþmýþ ve ancak 50 yýl sonra 2005'te yüksek-orta gelir düzeyini yakalayabilmiþtir. Türkiye'nin orta gelir bandý içindeki serüveni göreceli olarak en uzun süre almýþ olan üç ülkeden (Bulgaristan ve Kosta Rika ile birlikte) birisidir. Resmi tamamlayabilmek için Tablo 4 yüksek orta gelir eþiðinden yüksek gelir düzeyine çýkmýþ olan ülkeleri göstermektedir. Burada Güney Kore (7 yýl), Japonya (9 yýl), Taypei (7 yýl) gibi mucize örnekleri yanýnda, göreceli geç kalýnmýþ örnekler de (Arjantin, 40 yýl; Yunanistan 28 yýl) mevcuttur. Tablo 4: 1950-Sonrasýnda Yüksek-Orta Gelirli Olup; Yüksek Gelir Düzeyine Ulaþan Ülkeler Ülke Yüksek-Orta Gelir Düzeyine Ulaþýldýðý Yýl Yüksek Orta Gelir Düzeyine Ulaþýldýðý Yýl Japonya 1976 1983 Kore 1988 Singapur 1978 Geçiþ Dönemi Boyunca Ortalama Büyüme Hýzý (%) 7 4,7 1995 7 6,5 1988 10 5,1 Milliyetçi Çin (Taypei) 1986 1993 7 6,9 Avusturya 1964 1976 12 4,1 Belçika 1961 1973 12 4,4 Danimarka 1953 1968 15 3,3 Finlandiya 1964 1979 15 3,6 Fransa 1960 1971 11 4,4 Almanya 1960 1973 13 3,4 Yunanistan 1972 2000 28 1,8 Ýrlanda 1975 1990 15 3,2 Ýtalya 1963 1978 15 3,4 Hollanda 1955 1970 15 3,3 Norveç 1961 1975 14 3,5 Portekiz 1978 1996 18 2,8 Ýspanya 1973 1990 17 2,7 Arjantin 1970 2010 40 1,2 Þili 1992 2005 13 3,7 Ýsrail 1969 1986 17 2,6 Mauritus 1991 2003 12 4,0 Kaynak: Felipe, Abdon ve Kumar (2012) 36 Yüksek Orta Gelir Düzeyinde Geçirilen Süre ( yýl) Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Dolayýsýyla düþük gelir, orta gelir, yüksek gelir patikasýnda bazý ülkeler göreceli olarak hýzlý, bazýlarý yavaþ, bazýlarý ise sabit konumda görünmektedir. Bu ayrýma benzer bir özel tabloyla orta gelir tuzaðýnýn özellikleri Tablo 5'te tartýþýlabilir. Tablo, Felipe vd.nin ana veri kaynaðý olan Summers-Heston veri setine atýfta bulunarak dünya ekonomilerini kabaca üç bloka ayýrmaktadýr: zengin ülkeler, orta dereceli gelirdeki ülkeler ve yoksul ülkeler. Tablo 5: Dünya Ekonomisinde Gelirler Ýtibariyle Büyümenin Nitelikleri Fert Baþýna Milli Gelir (PPP $) Fert Baþýna Milli Gelir Büyüme Hýzý (%) Sermaye Birikimi (I/GDP) Dýþa Açýklýk (X+M)/GDP 1950-1973 10.957,21 3,6 24,1 37,8 1974-1989 18.595,53 2,1 23,6 54,2 1990-1999 23.808,84 1,8 22,8 69,6 2000-2004 28.080,89 1,8 23,6 85,4 1950-1973 4.109,03 3,2 15,9 40,4 1974-1989 6.649,09 1,5 16,7 50,2 1990-1999 8.440,63 2,3 17,3 70,9 2000-2004 10.107,18 1,8 15,9 79,8 1950-1973 1.205,92 2,4 16,7 92,0 1974-1989 1.652,48 1,3 12,5 53,7 1990-1999 2.035,82 1,8 10,3 54,7 2000-2004 2.320,10 1,7 10,5 61,0 Zengin Ülkeler Orta-Dereceli Ülkeler Yoksul Ülkeler Not: Bütün alt-dönemlerde, ZENGÝN ülke grubu en yüksek gelirli 20% grubuna; YOKSUL ülke grubu en alt 20% gelir grubuna; Orta-Dereceli gup se geri kalan ülkelere aittir. Kaynak: Summers-Heston, Penn Tables, 2007 Tablodaki ortalama veriler geliþmiþlik düzeyine etki edeceði düþünülen üç ayrý kýstas getirmektedir: sermaye yatýrýmlarýnýn milli gelire (GSYH'ye) oraný yoksul ülkelerde çok düþüktür. Zengin ülkelerde bu oran %23,4 iken, orta-gelir düzeyindekilerde %15,9, yoksul ülkeler grubunda ise %10,5 olarak hesaplanmaktadýr. Dolayýsýyla, sermaye yatýrýmlarýnýn düþüklüðü yoksulluk tuzaðýnýn açýklayýcý bir deðiþkeni olarak deðerlendirilmelidir. Dýþa açýklýk (ihracat artý ithalatýn milli gelire oraný) da benzer bir sýralama izlemektedir. 2000 senesinde zengin ülkelerin dýþa açýklýk oraný %85,4; orta dereceli ülkelerde %79,8; yoksul ülkelerde ise %61 gözükmektedir. Demek ki, orta veya düþük gelir tuzaðý sadece bir teknoloji ve kaynak kullanýmý meselesi deðil, iktisat siyasasý, ticaret ve ürün deseni ile kurumsal niteliklerini de içeren karmaþýk bir olgudur. Þimdi bu karmaþýk olgunun daha detaylý yansýmalarýný Türkiye örneðinde inceleyeceðiz. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 37 38 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 3 TÜRKÝYE EKONOMÝSÝNDE BÜYÜME VE BÜYÜMENÝN KAYNAKLARI 3 TÜRKÝYE EKONOMÝSÝNDE BÜYÜME VE BÜYÜMENÝN KAYNAKLARI 3.1 Türkiye'nin Dönemler Ýtibarýyla Büyüme Serüveni Türkiye ekonomisi tüm Cumhuriyet dönemi boyunca (1923-2011) yýllýk yüzde 4,5 reel büyüme yaþamýþtýr. Dönemi kabaca üç alt döneme ayýrmak olasýdýr: Bunlardan birincisi II. Dünya Savaþý öncesi ve sonrasý olarak 1923 - 1960 arasý; ikincisi planlý kalkýnma ve yurt içi pazarýn ithalat kotalarýyla korunma altýna alýndýðý ithal ikameci sanayileþme dönemi (1961 - 1979); üçüncüsü ise 1980 sonrasý dýþa açýlým ve yapýsal uyum dönemidir. Türkiye ekonomisinin ortalama büyüme hýzlarý bu üç dönemin ilkinde %4,6 ikincisinde %5,2 ve 1980 sonrasýnda ise %4,2 olmuþtur. Tablo 6: Türkiye Ekonomisi'nde Dönemler Ýtibariyle Büyüme Hýzlarý, 1923-2012 Dönemin Yapýsal Nitelikleri Kapsanan Yýllar Ortalama Yýllýk Büyüme, % Tüm Cumhuriyet Sonrasý Dönem 1923-2012 4,5 1. II. Dünya Savaþý Öncesi ve Sonrasý 1923-1960 4,6 2. Planlamacý ve Ýthal Ýkameci Sanayileþme 1961-1979 5,2 3. Dýþa Açýlým ve Yeniden Yapýlanma a. Özal'lý Yýllar 1980-2012 4,2 1980-1988 5,2 b. Finansal Serbestleþtirme ve Denetimsiz Kamu Açýklarý 1989-1997 4,8 c. IMF Yakýndan Ýzleme ve Sonrasý 1998-2012 3,8 d. AKP dönemi 2003-2012 4,8 Kaynak: TÜÝK ve kendi hesaplamalarýmýz. Tablo 6 söz konusu verileri sergilemektedir. Tablo, ayrýca son dönemi de kendi içinde dört alt döneme ayrýþtýrmaktadýr: 1980-88 arasý Özal'lý yýllar (%5,2); 1989-1997 denetimsiz finansal serbestleþtirme; 19982012 IMF yakýndan izleme (%3,8); ve onun bir alt-alt dönemi olan 2003 sonrasý dönem (%4,8). Türkiye ekonomisinin yaklaþýk 90 yýllýk iniþli çýkýþlý büyüme serüveni Þekil-4'te daha açýk olarak betimlenmektedir. Þekil Türkiye'nin yýllýk reel büyüme oranlarýný beþer yýllýk ortalamalar halinde sunmakta ve yýllýk bazdaki dalgalanmalarýn ortalamalarýný izleyerek, "yumuþatmaktadýr". Elde edilen ortalama eðilim, Türkiye ekonomisinde 1926 - 1952 arasýnda derin çalkantýlarýn ardýndan bir dizi iþ çevrimiyle genel anlamda düþen bir büyüme trendine sahip olduðudur. 2002 sonrasýnda büyüme hýzýndaki yükselme 2008 kriziyle birlikte dengelenmiþ ve büyüme hýzýnýn genel anlamda yavaþlamasý süregelmiþtir. Bu tespit, Türkiye'nin genel anlamda bir durgunluða sürüklendiði ve orta gelir tuzaðý sarmalýnda olduðu anlamýna gelir mi? Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 41 Þekil 4: Türkiye, 5-Yýllýk Hareketli Ortalama Büyüme (%) Kaynak: TÜÝK ve kendi hesaplamalarýmýz. Bu sorunun yanýtýný Türkiye ekonomisinde büyümenin reel kaynaklarýný sorgulayarak arayacaðýz. Büyümenin kaynaklarýnýn ayrýþtýrýlmasý ya da daha teknik ifadesiyle "büyüme muhasebesi yaklaþýmý", temel olarak ekonomik büyümede kullanýlan faktörlerin artýþ hýzlarý çýkarýldýðýnda geri kalan açýklanmayan kýsmýn "teknolojik ilerleme" olarak yorumlanmasýna dayanýr. Yukarýdaki büyüme modelinin standart formülasyonunu kulanýrsak: Y = F(A, K, L) (2) Milli gelir, Y'nin büyümesini üç kaynaða ayrýþtýrýlabileceðini görürüz: (3) burada faktörlerin marjinal hasýlalarýný vermektedir. (3) no'lu denklem ekonomik büyümenin kaynaklarýný üç unsura ayýrýr: , 1) Toplam sermaye stokundaki büyüme, 2) Emek arzýndaki büyüme, , 3) Teknolojik ilerleme, . Yukarýdaki formülasyonda, hasýladaki büyüme kadar faktör arzlarýndaki büyüme de ekonomik verilerden alýnabilmektedir ancak teknolojik ilerleme üzerine miktarsal veri bulunmamaktadýr. Ama tersinden gitmek her zaman mümkündür: Elimizdeki verilerden, hasýladaki büyüme oranlarý olan K ve L ile hasýladaki sermaye 'nýn gA = gY - agK - (1-a) gL þeklinde olduðu sonucunu çýkartabiliriz; payý bulunabilir. Sonra da (3)ten yani, teknolojik ilerlemenin büyüme oranýný "arta kalan, artýk" (residually) olarak bulabiliriz. Bu oran genelde "toplam faktör verimliliði" olarak adlandýrýlýr ve geride kalan artýðý bularak hesaplandýðý için sýklýkla "Solow artýðý" olarak da geçer. Ama bu deðere iliþkin pek de bir þey bilmediðimiz için "cehaletimizin bir ölçüsü" 42 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? olarak da görülebilir. Bu deðer yalnýzca bilgisizliðimizi ölçmekle kalmaz, tek sektör, tam rekabet, tam istihdam, sabit getiri vb. gibi üzerinde oluþturulduðu varsayýmlardan sapmanýn da bir ölçüsü durumuna gelir. Ciddi kuramsal zayýflýklarýna karþýn TFÜ ekonometrikleri yine de ampirik büyüme literatürünün geliþen bir dalý durumuna gelmiþtir. Solow (1957) tarihli çýðýr açýcý çalýþmasýnda Amerika özel sektör büyümesinin kaynaklarýný incelerken (3) no'lu özdeþlikten yararlanmýþ ve F(A, K, L) için Cobb-Douglas türü bir fonksiyon kullanmýþ idi. (4) (4) no'lu denklemde gösterilen Cobb-Douglas üretim fonskiyonu ölçeðe göre sabit getiri varsayýmýný (a+(1-a)=1) sermayeye göre azalan getiri varsayýmý (a<1) ile birlikte kullanmaktadýr. Denklemde geçen a katsayýsý sermayenin milli gelir payýný vermektedir. Bu nitelikleri altýnda Cobb-Douglas tipi üretim fonksiyonu ampirik büyüme yazýnýnýn sýkça kullanýlan bir prototipidir. Eðer (3) no'lu büyüme kaynaklarý muhasebe eþitliðini Cobb Douglas fonksiyonu aracýlýðýyla kullanýrsak, eþitliðini elde ederiz. Buradan da teknolojik geliþmenin büyüme hýzýna katkýsý bir artýk olarak elde edilebilir: (5) Türkiye ekonomisi için benzer büyüme muhasebesi egzersizlerini Saygýlý, Cihan ve Yurtoðlu (2005), Taymaz, Voyvoda ve Yýlmaz (2008), Altuð, Filiztekin ve Pamuk (2007), Filiztekin (2001) ve Özmucur (1992) çalýþmalarýnda kullanmýþtýr. Biz de burada Türkiye ekonomisi için 5 no'lu denklem üzerinden Türkiye ekonomisinin özellikle son dönem (1980-sonrasý) boyunca büyüme niteliklerini irdelemeye çalýþacaðýz. Bu teknik çalýþma boyunca milli gelir ve iþ gücü verileri Kalkýnma Bakanlýðý (DPT) Ekonomik ve Sosyal Göstergeler veri tabanýndan 1998 bazlý serinin geriye doðru uyumlaþtýrýlmýþ biçimini kullanacaðýz. Sermayenin faktör payý, Köse ve Yeldan (1998), Voyvoda ve Yeldan'a (2001) dayanarak 0.55 olarak kabul edilecektir. 3.2 Toplam Faktör Verimliliði Büyüme Hýzý Ampirik büyüme muhasebesi konusunda en büyük veri sorunu sermaye stokunun hesaplanmasýna iliþkindir. Bu doðrultuda Türkiye ekonomisinde sermaye stokunun belirlenmesine iliþkin en doyurucu çalýþma Saygýlý ve ark. (2005) ile Maraþlýoðlu ve Týktýk (1991) çalýþmalarýdýr. Yazarlar sermaye stokunun belirlenmesinde Aralýksýz Envanter Yöntemi (AEY) kullanmaktadýrlar. AEY'ye göre sermaye stokunun belirlenmesinde sermayeye olan yatýrýmlar sermayenin kullaným ömrüyle yýpranmasýndan doðan net artýþlarla düzeltilmekte ve net sermaye stokuna ulaþýlmaktadýr. Sermaye stokunun belirlenmesinde en ciddi unsur, yatýrýmlarýn iktisadi ömürlerinin belirlenmesidir. Bu çalýþmada Saygýlý vd.nin yaklaþýmý izlenerek, konut hariç tüm sektörlerde OECD'de (1998) geçen iktisadi ömür varsayýmlarý (OECD ülkeler ortalamasý) kullanýlmýþtýr (Bkz Tablo 7). Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 43 Tablo 7: Sektörlere Göre Yatýrýmlarýn Ýktisadi Ömür Varsayýmlarý Yatýrým Ömrü ( yýl) Dönemin Yapýsal Nitelikleri Tarým 23 Madencilik 23 Ýmalat sanayi 26 Enerji 31 Ulaþtýrma 25 Turizm 29 Konut 33 Eðitim 29 Saðlýk 29 Diðer Hizmetler 26 5 No'lu denklem aracýlýðýyla Türkiye ekonomisinde büyümenin muhasebesi sonucunda Toplam Faktör Üretkenliði (Verimliliði) (TFÜ ya da TFV) artýk olarak elde edilmiþ ve 1980 sonrasýnda üç 10'ar yýllýk dönemdeki büyüme hýzlarý Þekil 5 no'lu sergilenmiþtir. Þekil 5: Toplam Faktör Verimliliði Büyüme Hýzý (1980-2010) TFP Büyüme Hýzý, 1980-89 TFP Büyüme Hýzý, 1990-99 44 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? TFP Büyüme Hýzý, 2000-2010 Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz. TFÜ artýþlarý 1980-89 döneminde daha düzgün bir pozitif görünümdedir. 1990-1999 döneminde TFÜ tamamen dalgalý ve oynak seyretmiþtir. 2000 sonrasý dönemde de TFÜ'nün bir düþüþ içinde olduðu gözlenmektedir. Daha uzun dönem boyunca, 1980-2010 arasý deðerlendirildiðinde TFÜ endeksinin de benzer seyrettiði görülmektedir. 1980 düzeyini 100 kabul edersek, 1990'a kadar TFÜ birikimli olarak %20 artmýþ; 1990'lar þiddetlenen oynaklýk ile geçilmiþ; 2000 sonrasýnýn baþlarýndaki kazanýmlar 2005 sonrasýnda yitirilmiþ ve Türkiye'nin TFÜ stoku 1990 düzeyinin sadece 5 endeks puaný üzerinde kapatýlabilmiþtir (Bkz Þekil 6). Þekil 6: Toplam Faktör Üretkenliði Endeksi: Türkiye, 1979-2010 Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz. Bulgularýmýz Türkiye'nin 1990'lardaki dalgalanmanýn aþýlmasýna karþýn, 2000'lerde bir üretkenlik yorgunluðu yaþamakta olduðunu göstermekte midir? Bu sorunun yanýtýný tartýþabilmek için üretim faktörlerinin geliþimine bakmamýz gerekecektir. Ýlk olarak sermayenin üretim deðerine görece payýný (sermaye hâsýla oraný) izlersek, Türkiye'nin birim milli gelir baþýna sermaye kullanýmýnýn 1980'lerde düþtüðünü (dolayýsýyla sermaye üretkenliðinin yükseldiðini) ancak 2005'ten sonra sermaye kullanýmýnda çok ciddi bir yükselme Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 45 olduðunu gözlemekteyiz. Þekil 7 sermaye kullanýmýndaki artýþý dile getirmektedir. Þekil 8 ise emek baþýna sermaye kullanýmýnýn (sermaye-emek oraný) özellikle 1993'ten sonra artýþa geçtiðini, 2005'te ise ikinci bir kýrýlmayla ivmelendiðini izlemekteyiz. 2010 sermaye-emek oraný, 1980 düzeyinin sabit fiyatlarla neredeyse 2,5 mislidir. Þekil 7: Türkiyede Sermaye - Hasýla Oraný (K/Y) (1998 Sabit Fiy. TL) Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz. Þekil 8: Türkiyede Sermaye - Emek Oraný (K/L) (1998 Sabit Fiy. TL) Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz. 46 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Türkiye ekonomisinde sermaye faktörünün aþýrý yoðun kullanýmý ve göreceli verim düþüklüðü ampirik yazýnýmýzda genel kabul gören ve sýk vurgulanan bir olgudur. TFÜ'nün büyümeye katkýsý genel olarak sadece 1980-89 aralýðýnda görece olarak kýsa bir süre için anlamlý düzeyde olmuþtur. Ekonominin yeniden bir yapýlanma içine girdiði, ticaretin ve faktör piyasalarýnýn konsolide edildiði bu dönemi 1990'larýn denetimsiz finansal serbestleþtirilmesi altýnda geçirilen oynaklýk ve belirsizlik ortamý izlemiþtir. Türkiye'nin 2005 sonrasý büyüme yolaðý ise göreceli olarak çok yüksek dýþ açýk ve ucuz ithalat olanaðýnýn saðladýðý aþýrý sermaye yoðun teknolojilere sürüklenmesi sonucunu doðurmuþtur. 3.3 Ortalama Büyüme Hýzlarý ve Büyümeye Katkýlar Büyüme patikasýna katkýlar açýsýndan tüm 1980-2010 boyunca sermaye yatýrýmlarýnýn payýnýn %58, emeðinkinin ise %23 düzeyinde gerçekleþtiðini hesaplamaktayýz. Artýk olarak hesaplanan TFÜ payý ise %18'de kalmaktadýr. 2000-2010 arasýnda sermayenin büyümeye katkýsý %66,6'dýr. Toplam faktör üretkenliðinin payý %20,2; emeðin payý ise %13,1'e gerilemektedir. Kanýmýzca 2000 sonrasý dönemin istihdam dostu olmayan ve aþýrý sermaye yoðun niteliklerini sergilemesi bakýmýndan bu bulgular önemlidir. Tablo 8 bu hesaplamalarý özetlemektedir. Tablo 8: Ortalama Büyüme Hýzlarý ve Büyümeye Katkýlar, Türkiye: 1980-2010 Ortalama Büyüme Hýzý (%) GSYH Büyümeye Katkýlar (%) GSYH Sermaye Emek TFV Sermaye Emek TFV 1980-1988 5,34 4,00 3,16 1,72 50,29 33,33 16,38 1990-1999 4,02 5,10 2,53 0,08 55,31 25,80 18,89 2000-2010 4,24 4,45 0,27 1,67 66,65 13,13 20,22 1980-2010 4,16 4,55 1,69 0,89 58,23 23,07 18,70 Kaynak: TÜÝK ve kendi hesaplamalarýmýz. Altuð, Filiztekin ve Pamuk (2006) ise temel sorunun Türkiye'nin aþýrý sermaye yoðun büyümesinde deðil, genelde sermaye stoku artýþýndaki yavaþ büyümeden kaynaklandýðýný vurgulamaktadýr. Toplam faktör üretkenliðindeki oynaklýðýn yüksek oluþu ise makroekonomik belirsizlikler ve dalgalanmalarýn doðal uzantýsý olarak deðerlendirilmektedir. Bu tür bir ekonomik yapýnýn makro anlamda orta gelir tuzaðý diye anýlan durgunluk ortamýný aþabilmesi için teknolojik ve kurumsal ivmelenmelere daha fazla gereksinim duyacaðý açýktýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 47 48 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 4 ORTA GELÝR TUZAÐI: YAPISAL DÖNÜÞÜM, DIÞ TÝCARET VE "ÜRÜN TUZAÐI" Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 4 ORTA GELÝR TUZAÐI: YAPISAL2DÖNÜÞÜM, DIÞ TÝCARET VE "ÜRÜN TUZAÐI" Raporun ilk bölümlerinde tartýþýldýðý üzere alt gelir grubundan orta gelir grubuna geçiþ periyodu farklý ülkeler için farklý uzunlukta olabilir. Orta gelir grubunda kalýþ ve bu gruptan çýkýþ sürecinin niteliði ve zamaný ile ilgili olarak çeþitli belirleyicilerden (makroekonomik stabilite, yapýsal koþullar, kurumlarýn niteliði, vs.) bahsetmek mümkün olmakla birlikte düþük üretkenlik aktivitelerinden yüksek üretkenlik aktivitelerine geçiþin kritikliðini vurgulamak gerekir. Bu noktada artýk olgunlaþmýþ teknolojiler üzerinde sermaye birikimi ekonominin büyümesine ancak kýsýtlý etki yaparken, üretkenlik kazanýmlarý, ürün yelpazesi ve ekonominin dünya üretim aðlarý ve süreçleri ile ne þekilde eklemlendiði sorularý giderek daha önem kazanmaktadýr. Bu nedenlerle ekonominin geçirdiði yapýsal dönüþüm - neyi üretip neyi üretemediði ve baðlantýlý olarak neyi ihraç edip neyi edemediði - kritiktir. Bu baðlamda kiþi baþý gelirdeki büyüme, alt gelir grubundan orta gelir grubuna geçiþin temel belirleyicisi olan sermaye birikiminin ötesinde yapýsal dönüþüm sürecinin bir sonucu olarak ortaya çýkmaktadýr. Bu dönüþüm sürecinde bazý "ürünler" yüksek üretkenlik aktiviteleri sonucunda üretilirler; bu ürünlerde talebin gelir esnekliði yüksektir. Rodrik (2011) bu ürün gruplarýnýn üretim aðlarýna/süreçlerine dahil olan ülkeler için "otomatik yükselme trendi" oluþumunu vurgulamaktadýr. Hidalgo ve Hausmann (2009), Hausmann vd. (2007) ve Hidalgo vd. (2007) çalýþmalarýnda vurgulandýðý üzere iktisadi geliþme ile birlikte yüksek gelir düzeyine çýkýþta ayný ürün grubunun sürekli bir biçimde daha etkin üretilmesinden çok ürün çeþitliliði ve daha üretken aktiviteler sonucunda üretken ürün grubuna geçiþin önemi vurgulanmaktadýr. Çalýþmanýn bu bölümünde Türkiye ekonomisinin dýþ ticaret performansý ve paralel olarak yapýsal dönüþümün niteliði irdelenmektedir3. Türkiye ekonomisinin dünya mal ve hizmet piyasalarý ile eklemlenmeye baþladýðý 1970'lerden itibaren ilk dönemlerde cýlýz artýþlar gösteren dýþ ticaret hacmindeki deðiþim 1990'larda ve özellikle 2000'lerde ciddi ivmelenme kaydetmiþtir. Bununla birlikte 1970'lerde büyük kýsmý tarýmsal ürünlerden oluþan ihracat deseni 1980'lerde tekstil ve hazýr giyime kaymýþ ve bu kalem 1990'larýn ortalarýna dek Türkiye'nin dünya ekonomileri ile eklemlenmesinde temel kalem olarak aðýrlýðýný korumuþtur. 2000'li yýllarda ise ihracat paylarý önemli artýþlar gösteren ürün gruplarý arasýnda makine, otomotiv ve elektronik sayýlmaktadýr. Türkiye ekonomisinin 1970'lerdeki aðýrlýklý olarak tarýmsal ürün yapýsýndan, 1980'lerde emek-yoðun, geleneksel sektörlere ve 1990'larda "orta-düþük", "orta-yüksek" teknolojili sektörlere kayan ihracat yapýsý, ekonomideki üretici sektörlerin geçirdiði dönüþümü de temsil etmektedir. Bu anlamda ekonominin dünya üretim aðlarý ile ne þekilde eklemlendiðinin irdelenmesi ve Türkiye ekonomisinin "göreli" konumunun belirlenmesi, orta gelir tuzaðý ile baðlantýlý olarak cevabý aranan "ürün tuzaðý" sorusu için de aydýnlatýcý olacaktýr. Örneðin dýþ ticarette uzmanlaþýlan ürünlerin üretim aktivitelerinin düþük üretkenlikte/düþük katma deðerli olmasý ekonominin göreli konumunun deðiþmemesine ya da düþmesine yol açabilir. Yine geliþmiþ ekonomilerde yüksek üretkenlik aktivitelerinin ortaya konmasý ve geliþtirilmesi ve bu ürünlerin üretimde uzmanlaþýlmasý, bu süreçte, Türkiye ekonomisi gibi ekonomilerin de teknolojisi standartlaþmýþ, ancak ve ancak düþük maliyet temelinde rekabetçi olunabilecek orta/düþük üretkenlikteki aktivitelerde uzmanlaþmasý, yapýsal dönüþümü pozitif yönde etkilese de ekonominin göreli konumunu deðiþtirmeyebilir ve istikrarlý büyüme patikasýný zorlayabilir. Bu açýdan üretim süreçlerine göre dýþ yapýlarý Türkiye'ye benzeyen (rekabet iliþkisi) ve benzemeyen (tamamlayýcý iliþki) ülkelerin tanýmlanmasý, dýþ ticaret iliþkilerinin niteliðini anlamak açýsýndan önemlidir. 2 Bu bölüm kýsmen Taymaz, Voyvoda ve Yýlmaz (2011), Bölüm 3'e dayanmaktadýr. 3 Türkiye ekonomisi için yayýnlanmýþ Girdi-Çýktý Tablolarý 2000'li yýllarý analiz etmeye izin vermediði için bu bölümdeki deðerlendirme dýþ ticaret deðiþkenleri üzerinden yürütülmektedir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 51 Türkiye toplam ihracatýnýn yaklaþýk %95'ini oluþturan imalat sanayii dýþ ticaret iliþkilerinin üretim süreçlerine göre deðerlendirilmesi, gerek ekonomideki yapýsal dönüþümü anlamak gerekse orta gelir tuzaðýndan çýkýþ politikalarý oluþturabilmek açýsýndan kritik sektör olarak ortaya çýkmaktadýr. 4.1 Türkiye'de Dýþ Ticaretin Genel Görünümü 4 Tablo 9 ve 10, 1996-2011 dönemi için GEGS altýnda toplam ihracat ve ithalat deðerlerini ve bu toplam içerisinde yatýrým mallarý, ara mallar ve tüketim mallarý paylarýný sunmaktadýr. Tabloya göre, 1996 yýlýnda cari dolar fiyatlarý ile 23,2 milyar dolar olarak gerçekleþen Türkiye toplam ihracatý, bu dönemde yýlda ortalama %16,1 oranýnda artarak 2008 yýlýnda 132,0 milyar dolara ulaþmýþ, 2009 yýlýnda ise 102,1 milyar dolara gerilemiþtir. 2011 yýlý sonu itibariyle Türkiye toplam ihracatý 134,9 milyar dolar olarak izlenmektedir. Buna karþýlýk 1996 yýlýnda cari dolar fiyatlarý ile 43,6 milyar dolar olarak kaydedilen Türkiye toplam ithalatý, yýlda ortalama %15,3 oranýnda artarak 2008 yýlýnda 202 milyar dolara yükselmiþ, 2009 yýlýnda ise ciddi bir gerileme ile 141 milyar dolar seviyesine düþmüþtür. Tablo 9: Geniþ Ekonomik Gruplarýn Sýnýflandýrmasýna Göre Dýþ Ticaret - Ýhracat, 2000-2011 1996 1998 TOPLAM (Milyon Dolar) 23.224 26.974 27.775 31.334 36.059 47.253 63.167 Yatýrým Mallarý (%) 4,82 4,98 7,83 8,48 7,74 9,19 10,34 10,88 11,02 12,82 12,67 10,88 10,34 10,52 Sermaye Mallarý (Taþýmacýlýk araçlarý hariç) 2,91 3,20 3,67 3,89 3,71 4,11 4,36 4,64 4,77 5,22 5,21 5,70 5,63 5,74 Sanayi ile ilgili taþýmacýlýk araç ve gereçleri 1,77 4,16 4,59 4,03 5,08 5,98 6,25 6,24 7,60 7,45 5,19 4,70 4,78 Ara Mallar (%) 1,91 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 73.476 85.535 107.272 132.027 102.143 113.883 134.907 42,06 41,71 41,64 42,66 40,65 39,14 41,07 41,22 44,18 46,05 51,30 48,69 49,51 50,36 Sanayi için iþlem görmemiþ hammaddeler 5,28 Sanayi için iþlem görmüþ hammaddeler 28,88 27,86 28,98 30,30 29,05 27,26 29,54 28,14 30,05 30,48 35,74 34,43 33,73 33,89 4,28 3,61 3,00 2,63 2,54 2,34 2,33 2,65 2,61 2,43 2,58 3,22 2,99 Ýþlem görmemiþ yakýt ve yaðlar 0,00 0,01 0,02 0,02 0,01 0,01 0,00 0,02 0,00 0,01 0,06 0,10 0,09 0,10 Yatýrým mallarýnýn aksam ve parçalarý 1,65 2,09 2,07 2,08 2,02 2,06 2,15 2,36 2,61 2,95 2,81 2,86 3,03 3,29 Taþýmacýlýk araçlarýnýn aksam ve parçalarý 2,94 3,96 4,35 4,97 4,99 5,19 4,90 5,08 5,33 5,74 5,26 4,85 5,56 5,92 0,65 1,41 0,93 0,78 0,39 0,25 0,12 0,25 0,33 0,17 0,10 0,25 0,39 0,15 Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmemiþ hammaddeler Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmiþ hammaddeler 1,69 1,34 0,89 0,65 0,66 0,74 0,75 1,00 0,76 0,79 1,00 1,12 1,02 1,36 Ýþlem görmüþ diðer yakýt ve yaðlar 0,95 0,77 0,78 0,87 0,90 1,09 1,27 2,05 2,43 3,29 3,90 2,50 2,46 2,67 Tüketim mallarý (%) 53,04 53,26 50,36 48,71 51,21 51,06 48,29 47,41 44,18 40,73 35,66 39,88 39,80 38,71 Binek otomobilleri 1,16 0,52 2,26 3,10 3,60 4,65 6,23 5,95 6,60 6,38 5,66 5,96 5,45 4,81 Dayanýklý tüketim mallarý 4,10 6,37 7,40 7,01 9,08 9,21 9,50 9,40 8,87 7,98 6,78 7,69 7,83 7,76 Yarý dayanýklý tüketim mallarý 23,35 23,15 20,65 19,01 20,01 18,71 15,57 14,03 12,28 11,60 9,48 10,43 10,36 9,69 Dayanýksýz tüketim mallarý 9,74 10,59 10,51 9,13 9,44 9,33 8,22 7,94 7,23 6,37 5,40 6,22 6,28 5,84 7,28 6,70 4,91 5,30 4,57 4,30 4,08 4,41 3,85 3,55 3,20 4,30 4,36 4,09 tüketim mallarý 7,09 5,65 4,16 4,52 3,40 3,76 3,57 3,99 3,47 3,25 3,19 3,80 3,96 4,37 Motor benzini ve diðer hafif yaðlar 0,22 0,18 0,35 0,50 0,99 0,95 0,98 1,49 1,66 1,45 1,71 1,21 1,33 1,94 0,09 0,10 0,10 0,14 0,12 0,14 0,15 0,20 0,22 0,16 0,24 0,27 0,22 0,22 0,08 0,06 0,17 0,15 0,41 0,61 0,30 0,48 0,62 0,39 0,37 0,55 0,36 0,41 Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmemiþ tüketim mallarý Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmiþ Sanayii ile ilgili olmayan taþýma araç ve gereçleri Diðer Kaynak: TÜÝK 52 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Tablo 10: Geniþ Ekonomik Gruplarýn Sýnýflandýrmasýna Göre Dýþ Ticaret - Ýthalat, 2000-2011 1996 1998 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 TOPLAM (Milyon Dolar) 43.627 45.921 54.503 41.399 Yatýrým Mallarý (%) 23,50 23,21 20,85 16,76 16,29 16,33 17,84 17,44 16,73 15,91 13,87 15,23 15,53 15,48 51.554 69.340 97.540 116.774 139.577 170.063 201.964 140.928 185.544 240.842 Sermaye Mallarý (Taþýmacýlýk araçlarý hariç) 19,14 19,45 17,00 14,21 14,69 14,17 13,83 14,66 14,07 13,74 11,51 13,05 12,53 12,29 Sanayi ile ilgili taþýmacýlýk araç ve gereçleri Ara Mallar (%) 4,36 3,77 3,86 2,56 1,61 2,17 4,00 2,78 2,64 2,17 2,36 2,18 3,00 3,18 66,73 65,13 66,07 73,19 73,04 71,73 69,25 70,11 71,36 72,70 75,14 70,61 70,84 71,89 Sanayi için iþlem görmemiþ hammaddeler 7,35 Sanayi için iþlem görmüþ hammaddeler 31,60 32,61 29,54 33,54 34,98 34,76 34,25 33,87 33,30 34,63 32,52 30,86 31,65 31,34 6,36 5,11 4,92 5,73 6,19 5,92 5,16 5,24 5,90 6,78 5,67 6,61 6,71 Ýþlem görmemiþ yakýt ve yaðlar 10,37 5,57 8,87 10,10 9,62 8,25 7,51 12,59 14,17 13,42 15,97 12,61 0,63 0,54 Yatýrým mallarýnýn aksam ve parçalarý 6,68 8,06 7,24 7,64 8,09 6,98 6,59 5,78 5,46 5,34 4,68 5,88 4,89 4,51 Taþýmacýlýk araçlarýnýn aksam ve parçalarý 4,86 6,23 5,80 5,96 5,24 5,69 6,71 6,36 6,22 6,15 5,58 5,56 5,70 5,12 2,11 1,49 0,95 0,73 1,03 1,38 0,97 0,74 0,56 0,99 1,56 1,47 1,51 1,82 Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmemiþ hammadeler Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmiþ hammaddeler 1,06 1,00 0,61 0,72 0,78 0,76 0,64 0,65 0,68 0,50 0,86 0,86 0,60 0,74 Ýþlem görmüþ diðer yakýt ve yaðlar 2,70 3,80 7,96 9,59 7,58 7,72 6,66 4,96 5,70 5,76 7,18 7,70 6,59 6,82 Tüketim mallarý (%) 9,22 10,90 12,71 9,21 9,50 11,27 12,41 11,97 11,55 10,99 10,64 13,69 13,33 12,33 Binek otomobilleri 2,34 3,03 1,58 3,20 4,32 3,68 3,06 2,79 2,25 3,03 3,68 3,52 1,80 4,76 1,42 Dayanýklý tüketim mallarý 1,42 1,97 2,07 1,53 1,33 1,32 1,48 1,57 1,64 1,78 1,75 1,86 1,89 Yarý dayanýklý tüketim mallarý 1,75 1,98 1,71 1,75 1,69 1,82 1,96 2,15 2,33 2,30 2,38 2,90 2,86 2,68 Dayanýksýz tüketim mallarý 1,68 2,23 2,51 3,18 3,37 3,40 3,26 2,92 2,67 2,56 2,62 3,51 2,98 2,45 0,21 0,35 0,33 0,28 0,25 0,17 0,15 0,23 0,23 0,24 0,37 0,42 0,36 0,34 tüketim mallarý 1,30 0,75 0,58 0,58 0,58 0,58 0,54 0,55 0,54 0,56 0,56 0,71 0,74 0,75 Motor benzini ve diðer hafif yaðlar 0,40 0,42 0,63 0,40 0,64 0,71 0,57 0,61 0,78 0,69 0,65 0,84 0,72 0,69 0,13 0,16 0,12 0,09 0,07 0,06 0,12 0,25 0,29 0,07 0,06 0,41 0,11 0,10 0,55 0,76 0,37 0,83 1,16 0,67 0,51 0,49 0,36 0,40 0,35 0,47 0,29 0,31 Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmemiþ tüketim mallarý Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmiþ Sanayii ile ilgili olmayan taþýma araç ve gereçleri Diðer Kaynak: TÜÝK Genel bir gözlem olarak gerek ihracat gerekse ithalat artýþlarý 2000 sonrasýnda ivme kazanmýþtýr. Özellikle 2002-2008 döneminde yýllýk ortalama ihracat artýþý %23,0 olarak gerçekleþirken, ayný dönemde yýllýk ortalama ihracat artýþý %25,7 seviyesinde seyretmiþtir. 2008-2009 küresel çalkantýsýnýn Türkiye reel ekonomisi üzerindeki yýkýcý etkilerini hem iç hem de dýþ talep deðiþkenlerinde izlemek mümkündür. Türkiye toplam ihracatý 2007'de %25,4 oranýnda bir artýþ kaydederken bu oran 2008'de %23,1'e gerilemiþ, 2009'da ise %22,6'lýk keskin bir düþüþ yaþanmýþtýr. Toplam ithalat artýþ oraný 2007 için %21,8, 2008 için %18,8'dir. 2009 için ise üretimdeki sert gerileme ile birlikte ithalat %30,2 oranýnda azalmýþtýr. Küresel çalkantý dönemi sonrasýnda 2010 ve 2011 yýllarýnda %31,7 ve %29,8 oranlarýnda artýþ gösteren ithalat, 2011 sonunda 240,8 milyar dolar düzeyindedir. Ayný dönemde yýllýk ortalama ihracat artýþ oranlarý ise %11,5 ve %18,5 seviyesindedir. Toplam dýþ ticaret verileri, GEGS'e göre ayrýþtýrýlmýþ alt kalemleri itibariyle Tablo 9 ve 10'nun yanýnda Tablo 11'de de daha detaylý (dikey ayrýþma altýnda) sunulmaktadýr. Tablodan Türkiye ekonomisinin uluslararasý iþbölümü ve ticaret iliþkileri yapýsý içerisinde gösterdiði deðiþimin genel hatlarýný gözlemlemek mümkündür. Buna göre Türkiye dýþ ticareti temel olarak ara mal ve sermaye ( yatýrým) malý ithal eden, buna karþýlýk daha çok yine ara mal ve tüketim malý ihracatý gerçekleþtiren bir ekonomi konumundadýr. Sermaye malý, ara mal ve tüketim malý kategorileri için 1996-2011 döneminde toplam ihracat paylarý ortalamasý sýrasýyla %9,5, %44,3 ve %45,8'dir. Burada çarpýcý bir baþka nokta da Tüketim mallarýnýn toplam ihracattaki payýnýn 1996'dan bu yana sürekli azalmasý ve 1996'da %53,0 olan tüketim mallarýnýn toplam ihracat içerisindeki payýnýn 2011 itibariyle %38,7'e düþmesidir. Bu düþüþ, özellikle 2004 sonrasý dönemde belirgindir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 53 Tablo 11: Üretim Sürecine Göre Dýþ Ticaret Paylarý ve Dýþ Ticaret Dengesine Katký, Türkiye, 1995-2009 Yýllar 1995 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Yýllar 1995 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Yýllar 1995 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Temel Mallar 4,96 5,30 5,35 4,24 3,54 2,85 2,66 2,35 2,48 2,88 2,69 2,48 2,87 ÝHRACAT PAYLARI Ara Mallar Ara Mallar-Yarý Ara Mallar-Parça Mamul ve Bileþenler 32,30 3,96 29,99 5,87 29,88 5,97 30,65 6,54 32,07 7,12 31,28 7,11 29,81 7,36 32,18 7,13 32,49 7,43 34,72 8,07 35,83 8,64 42,25 8,13 39,09 7,78 Nihai Mallar Nihai MallarNihai MallarSermaye Tüketim 3,94 54,84 5,19 53,65 6,86 51,94 7,83 50,74 8,57 48,70 7,85 50,90 9,33 50,84 10,46 47,87 11,04 46,57 11,18 43,16 12,83 40,01 12,74 34,40 11,00 39,25 Temel Mallar 20,66 13,79 15,61 15,63 16,81 17,29 16,68 15,01 15,53 15,96 16,40 19,30 15,02 ÝTHALAT PAYLARI Ara Mallar Ara Mallar-Yarý Ara Mallar-Parça Mamul ve Bileþenler 39,77 10,34 36,93 14,58 37,58 14,02 36,46 13,56 41,36 14,52 42,03 14,08 41,59 13,36 40,21 13,86 41,24 12,80 42,05 12,53 43,40 12,03 43,64 10,98 42,30 12,15 Nihai Mallar Nihai MallarNihai MallarSermaye Tüketim 22,83 6,40 23,94 10,76 21,59 11,19 21,73 12,62 17,90 9,41 17,22 9,37 17,23 11,14 18,58 12,33 18,41 12,02 17,92 11,54 16,96 11,21 15,08 11,00 16,46 14,07 Temel Mallar -7,38 -3,98 -4,91 -5,14 -6,56 -7,04 -6,81 -6,08 -6,25 -6,24 -6,58 -8,16 -5,98 DIÞ TÝCARET DENGESÝNE KATKI Ara Mallar Nihai Mallar Ara Mallar-Yarý Ara Mallar-Parça Nihai MallarNihai MallarMamul ve Bileþenler Sermaye Tüketim -3,51 -3,00 -8,88 22,76 -3,25 -4,07 -8,77 20,07 -3,69 -3,85 -7,05 19,50 -2,62 -3,16 -6,27 17,19 -4,59 -3,65 -4,61 19,40 -5,24 -3,40 -4,57 20,24 -5,72 -2,91 -3,84 19,27 -3,85 -3,23 -3,90 17,06 -4,19 -2,57 -3,53 16,53 -3,50 -2,13 -3,22 15,08 -3,63 -1,63 -1,98 13,82 -0,67 -1,38 -1,13 11,35 -1,58 -2,15 -2,69 12,39 Kaynak: Taymaz, Voyvoda ve Yýlmaz (2008) 54 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Sermaye malý, ara mal ve tüketim malý kategorileri için 1996-2011 döneminde toplam ithalat paylarý ortalamasý sýrasýyla %17,5, %70,6 ve %11,4'dir. Bu dönemde toplam ithalatta sermaye malý payýnýn sürekli azalýþ, buna karþýn ara malý ve tüketim mallarý paylarýnýn sürekli artýþ göstermesi, ara malý ihracat payýndaki artýþ ile birlikte deðerlendirildiðinde dýþ ticaretin, dolayýsý ile katma deðerin üretiminin yapýsýnda kaymalara iþaret eder niteliktedir. Tablo 11'e göre Türkiye ekonomisi için 1995-2009 döneminde gözlemlenen toplam ihracatta tüketim mallarý payýndaki azalýþa paralel sermaye mallarý ve ara mallar ihracat paylarýndaki artýþ temel olarak nihai sermaye mallarý ve özellikle yarý-mamul formundaki ara mallarý ihracatýndaki artýþtan kaynaklanmaktadýr. Toplam ithalattaki payý 2000'ler boyunca %70'lerin üzerinde seyreden ara mallar kalemi içerisinde aðýrlýðý %60'ý bulan yarý-mamul formundaki ara mallar temel olarak sanayi için iþlem görmüþ hammaddeler ve iþlem görmemiþ yakýt ve yaðlardan oluþmaktadýr. Ýzlenen dönemde yarý-mamul formunda ara mallarýn, özellikle sanayi için iþlem görmüþ ara mallarýn ihracat ve ithalatýnda gözlemlenen bu artýþlar, Türkiye ekonomisi için sýklýkla dile getirilen "ithalata dayalý ihracat ve üretim modelinde ithalatlaþma" tartýþmalarý açýsýndan kritik görünmektedir. 1995-2009 döneminde parça ve bileþen formunda ara mallar, yarý-mamul formunda ara mallar ve nihai sermaye mallarýnýn ihracat paylarýnda önemli artýþlar, nihai tüketim mallarý ihracat payýnda da önemli azalýþlar gözlemlememize raðmen bu dönemde tutarlý bir biçimde dýþ ticaret dengesine katkýsý pozitif tek kategori nihai tüketim mallarý kategorisi olmuþtur. Bu gözlem Türkiye ekonomisi için, 1990 ve 2000'li yýllarda ihracat ve ithalat paylarýnda gözlemlenen kaymalara raðmen üretim yapýsýnýn ve ihracatýn ithalat bileþenlerindeki aðýrlýðýn ciddi bir biçimde devam ettiðini vurgulamaktadýr. 4.2 Türkiye'de Üretim Süreçlerine Göre Dýþ Ticarette Rekabet ve Yapýsal Dönüþüm Uluslararasý ticaret teorisi ekonomilerin küresel iþbölümü çerçevesinde "uzmanlaþmalarýný" "karþýlaþtýrmalý üstünlük" göstergeleri ile belirlemektedir. Buna göre örneðin 1980 ve 1990'lar boyunca önemli iktisadi geliþme gösteren Doðu Asya ülkelerinin küresel ekonomiye eklemlenmeleri öncelikle tekstil, ayakkabý gibi emek-yoðun, kaynak temelli sektörler üzerinden temin edilmiþken, daha sonra bu eklemlenme elektronik, telekomünikasyon gibi daha yüksek teknoloji içeren ürünler yolu ile devam etmiþtir. Bu durumda "karþýlaþtýrmalý üstünlük" göstergelerinin üretim süreçlerindeki ve dýþ ticaret performansýndaki bu yapýsal deðiþimi yansýtabilmesi beklenmektedir. Ancak elbette üretim ve dýþ ticaret süreçlerinde yukarýdaki örnekte olduðu gibi sektörel kaymalar yaþanabileceði gibi eþ anlý olarak her sektör için üretim sürecinin farklý aþamalarý arasýnda kaymalar da gerçekleþebilir ya da ayný sektör sýnýflandýrmasý içerisinde farklý ekonomilerin ihraç ettiði ürünler teknolojik olarak tamamen farklý üretim süreçlerine karþýlýk gelebilir. Bu nedenlerle çalýþmada kullanýlan üretimin farklý aþamalarýnýn dikey ayrýþtýrýlmasýna yönelik yaklaþým altýnda üretimin her aþamasý farklý bir üretim fonksiyonu ile temsil edilmektedir. Böylelikle ele alýnan ekonomi için her aþamada "dýþ ticarette üstünlük"ten bahsedilebileceði gibi farklý aþamalarda "dýþ ticarette avantaj" ya da "dýþ ticarette dezavantaj"dan bahsetmek de mümkün olabilir. Üretimin hemen tüm süreçlerinde "dýþ ticarette avantaj" gösteren bir ekonomide yatay uzmanlaþma ve yoðun bir katma deðer üretimi söz konusudur. Üretimin dikey süreçlerinin bazýlarýnda avantajlý bazýlarýnda ise dezavantajlý ekonomiler içinse sanayi temeli eksikliðinden ya da ihracatýn ithalat bileþeninin yüksekliðinden ya da yerel sanayiinin geri baðlarýnýn kopuþundan bahsetmek mümkün hale gelmektedir. Bu nedenle örneðin ara mal ithalatý bir aþamada yerel üretim sürecinin dikey akýþýnda kesinti anlamýna geldiði ve örneðin genel olarak "montaj sanayii" olarak adlandýrýlan üretim süreçlerinin sonraki aþamalarýnda uzmanlaþma durumuna iþaret edebileceðinden önemlidir. Dünya ekonomilerinin geliþme patikalarý üzerine bir gözlem sürece "geç katýlanlar"ýn (late-comers) üretim sürecinin en emek-yoðun son aþamalarýnda uzmanlaþtýklarý, geliþmiþ ekonomilerin ise daha önceki sermaye ve teknoloji yoðun aþamalarda pozitif dýþ ticaret denge katkýsý gösterdikleri de bir gözlem olarak sunulmaktadýr (Lemoire ve Ünal-Kesenci, 2004). Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 55 Tablo 12: Düþük-Teknoloji Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine Katký, Türkiye, 1998-2009 Kaynak: COMTRADEden yazarlarýn kendi hesaplamalarý Tablo 13: Orta-Düþük Teknoloji Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine Katký, Türkiye, 1998-2009 Kaynak: COMTRADEden yazarlarýn kendi hesaplamalarý 56 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Tablo 14: Orta-Yüksek Teknoloji Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine Katký, Türkiye, 1998-2009 Kaynak: COMTRADEden yazarlarýn kendi hesaplamalarý Tablo 15: Yüksek Teknoloji Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine Katký, Türkiye, 1998-2009 Kaynak: COMTRADEden yazarlarýn kendi hesaplamalarý Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 57 Çalýþmada kullanýlan üretim süreçlerinin dikey ayrýþtýrýlmasý metodu altýnda dýþ ticaret dengesine katký göstergesinin genel olarak zaman içerisinde ve daha sonra sektörel düzeyde takibi Türkiye ekonomisinin küresel iþ bölümü çerçevesinde ve kendi geliþme patikasýnda hangi noktada olduðuna dair ipuçlarý taþýmasý açýsýndan önemlidir. Ýmalat sanayii sektörlerinin küresel iþ bölümü çerçevesinde üretim süreçleri açýsýndan ekonominin geneline paralel olarak yapýsal bir dönüþüm gerçekleþtirip gerçekleþtirmedikleri sorusunun cevabýný Tablo 12-15'den analiz etmek mümkündür. Tablolar farklý teknolojik üretim düzeyleri için belirlenen beþ dikey ayrýþma kategorisinde tüm dünya ekonomileri ve Türkiye ekonomisi için dýþ ticaret dengesinde katký göstergesini sergilemektedir5. Tablo 12-15'te toplam üretim süreçleri göz önünde bulundurulduðunda dýþ ticaret dengesine pozitif katký gösteren sektörler koyu renk ile, katkýsý pozitif olan aþamalar ise koyu renk ile iþaretlenmiþtir. Tablolarda dýþ ticarete katký göstergesinin her sektör için zaman içerisindeki deðiþimi de o sektörün üretim teknolojisinde bir farklýlaþmaya gidip gitmediðinin göstergesi olarak yorumlanabilir. Bu bölümdeki analizi tamamlayýcý olmasý açýsýndan Tablo 8-10 farklý ekonomilerin üretimin farklý süreçlerinde dýþ ticaret üstünlüklerini karþýlaþtýrmak ve Türkiye'nin göreli konumunu belirlemek üzere hazýrlanmýþtýr. Burada Lederman, Olarreaga ve Rubiano (2008) tarafýndan geliþtirilen bir açýklanmýþ karþýlaþtýrmalý üstünlük göstergesinden (revealed comparative advantage - RCA) yararlanýlmaktadýr6. Bu gösterge imalat sanayii ISIC Rev.3 sýnýflandýrmasý altýnda farklý teknolojik düzeyindeki seçilmiþ sektörler için üretim süreçlerinin dikey ayrýmý altýnda (i) temel mallar, ii) ara mallar-yarý mamul, iii) ara mallar-parça ve bileþenler, iv) nihai tüketim mallarý ve v) nihai sermaye mallarý) seçilmiþ (geliþmekte olan) ekonomiler için hesaplanmakta ve Türkiye'nin üretim süreçlerine göre dýþ ticarette rekabet pozisyonu ülkeler arasý ve zaman içerisinde incelenmektedir. Þekil 9: Ürün Pazar Etkisi, Düþük Teknoloji (2000-2011) Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz. 5 Genel olarak "dýþ ticarette üstünlük" göstergesi için temel veri olarak kabul edilen ihracat deðerleri ya da ihracat paylarýnýn yanýnda ithalat deðerleri ve ithalat paylarýný da kullanan bu gösterge ihracat yapýsýndaki deðiþimleri "net" olarak sergileyen bir gösterge olarak düþünülebilir. Hesaplama detaylarý Ek'te sunulan "dýþ ticaret dengesine katký" göstergesi, ekonomide dýþ ticarete konu olan sektörlerin dýþ ticaret performanslarýný ekonominin makroekonomik konjonktürünün iþaret ettiði düzeyden ne yönde ve ne kadar farklýlaþtýðýný ifade eden bir göstergedir. 6 58 Bu bölümde kullanýlan RCA göstergesinin hesaplanmasý ve özellikleri için Ek'e bakýnýz. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 10: Ürün Pazar Etkisi, Orta-Düþük Teknoloji (2000-2011) Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz. Þekil 11: Ürün Pazar Etkisi, Orta-Yüksek Teknoloji (2000-2011) Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz. Þekil 12: Ürün Pazar Etkisi, Yüksek Teknoloji (2000-2011) Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 59 Son olarak Þekil 9-12'de incelenen sektörler/üretim süreçleri için ele alýnan ürün gruplarý ticareti için ayný dönemde yýllýk ortalama büyüme hýzýna karþýlýk o ürün grubunda Türkiye'nin ortalama pazar payýný vermektedir7. Böylece Türkiye ihracatýnýn ne tür ürün grubunda uzmanlaþýp hangi nitelikte ihracat artýþýna katký saðladýðýný anlamak mümkün olmaktadýr. 4.3 Düþük Teknolojili Sektörler Tablo 12 düþük teknolojili sektörler için 1998-2009 döneminde Uluslararasý Standart Sanayi Sýnýflamasýna (USSS, Rev3. International Standard Industrial Classification, ISIC- 15, 16, 17, 18, 20, 21, 22, 36) göre üretim süreçleri boyunca dýþ ticarete katkýlarý sunmaktadýr. Öncelikle belirtilmelidir ki Tablo 12'de yer alan tekstil, giyim, gýda gibi emek-yoðun, geleneksel sektörlerin 1996-2009 döneminde yýllýk ortalama ihracat artýþ hýzlarý (sýrasýyla toplam üretim süreçleri açýsý %7,8, %6,0 ve %8,4) ayný dönemde %13,6 olarak gerçekleþen imalat sanayii ortalamasýnýn oldukça altýndadýr. Yine ayný dönem için bu sektörlerin yýllýk ithalat artýþ oranlarý da imalat sanayii ortalamasýnýn altýndadýr. Tablo 12'ye göre düþük teknolojili sektörler Türkiye ekonomisinde 1998'den bu yana tutarlý bir biçimde dýþ ticaret dengesine pozitif katký sunmaktadýr. Burada Türkiye ekonomisi için gelenekselleþmiþ Tütün (16), Tekstil (17), Giyim (18) ve Mobilya (36) sektörleri göze çarpmaktadýr (koyu renk). Uzun dönem Türkiye ekonomisi için dýþ ticarete katkýsý pozitif olmuþ bu sektörlerin katkýlarýndaki düþüþün yanýnda üretim yapýlarýnda da ciddi bir deðiþiklik olmamasý, örneðin Tekstil (17) ya da Giyim (18) sektöründe Türkiye firmalarýnýn düzenli olarak ara mal ithalatçýsý ve nihai tüketim malý ihracatçýsý olarak kalmaya devam etmeleri tespiti de önemlidir. Tablo 16: Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi, Seçilmiþ Ekonomiler, 1998-2009 (17) Tekstil Ürünleri Kaynak: COMTRADEden yazarlarýn kendi hesaplamalarý 7 60 Þekil-1 ve Þekil-2 oluþturulurken Türkiye'nin en fazla ihracat yaptýðý 20 ekonomi ele alýnmýþtýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Tablo 16 Tekstil (17) sektörü için üretim süreçlerinin farklý aþamalarýnda seçilmiþ ekonomilerin karþýlaþtýrmalý üstünlük göstergesinin zaman içerisindeki deðiþimini sunmaktadýr. Buna göre bu sektörde Türkiye'nin dýþ ticaret dengesine katkýsý ciddi pozitif olan üretim sürecinin nihai aþamasý (nihai tüketim mallarý) için ciddi bir rekabet olduðu gözlemlenmektedir. Bu sektörde geleneksel olarak en rekabetçi ekonomilerden biri olan Hindistan göreli olarak rekabetçi konumunu kaybederken Çin'in üretimin nihai aþamasýnda olduðu kadar ara mal-yarý mamul aþamasýnda da önem kazanmaya baþladýðý görülmektedir. Bununla birlikte Arjantin, Brezilya gibi ülkelerin üretimin tüm aþamalarýnda rekabetçi pozisyon edinmeye çalýþtýklarý da tespit edilmelidir. Türkiye geleneksel olarak uzmanlaþtýðý bu sektörde gerek ara mal-yarý mamul gerekse nihai tüketim malý ihracatýndaki karþýlaþtýrmalý üstünlüðünü, artan rekabet ile birlikte yitiriyor görünümündedir. Türkiye'nin ihracat yaptýðý en önemli pazarlar açýsýndan düþük teknolojili sektörlerin durumu ve Türkiye'nin bu sektörlerde göreli konumunu anlamak için Þekil 1'e bakabiliriz. Þekilde Tütün (16), Tekstil (17) ve Kaðýt Ürünleri (21) nihai tüketim mallarý açýsýndan en yüksek büyüme gösteren sektörler arasýnda iken Türkiye'nin bu ürün gruplarý açýsýndan pazar payý da yüksektir. Bununla birlikte örneðin yarý-mamul ürün grubu açýsýndan talebi hýzla büyüyen Mobilya (36) ve Gýda (15) sektörlerinde Türkiye'nin ele alýnan ekonomilerdeki pazar payý oldukça cýlýzdýr. Genel bir gözlem olarak düþük teknolojili ürün grubunda Türkiye'nin pazar payý yüksek büyüme gösteren sektörler açýsýndan artýþ göstermektedir. Ele alýnan ülke grubunda AB-15 ülkelerinin payýnýn yüksekliði göz önünde bulundurulduðunda Türkiye'nin geliþmiþ ülkelere düþük teknolojili ürün ihracatýnda uzmanlaþmaya devam ettiði deðerlendirmesini yapmak mümkündür. 4.4 Orta Teknolojili Sektörler Tablo 13-14, 17 ve Þekil 10-11'den takip edilebilecek bu sektörler açýsýndan en önemli gözlem Türkiye'nin üretim ve dýþ ticaret deseninde özellikle orta-düþük sektörlerin göze çarpmasýdýr. Türkiye ekonomisinde dýþ ticaret dengesine katkýsý pozitif olan orta-ileri teknoloji grubundaki tek sektör Motorlu Taþýtlardýr (34). Bu yapý içerisinde 1998-2009 döneminde önemli farklýlaþma göstermiþ tek sektör de Motorlu Taþýtlar sektörüdür. 1998 yýlýnda üretimin her aþamasýnda dýþ ticaret katkýsý negatif olarak belirlenen bu sektör için bu tarihten sonra üretimin nihai aþamalarý için dýþ ticaret katkýsý artan düzeyde pozitife dönüþmüþtür. Bununla birlikte bu sektör için üretimin önceki aþamalarýnda dýþ ticaret katkýsý artan oranda negatiftir. 1998sonrasý dönemde Türkiye imalat sanayiinde dýþ ticarete katkýsý pozitif olan sektörler içerisinde üretim süreçlerinde ciddi yapýsal deðiþim göstermiþ baþka bir sektörün varlýðý gözlemlenmemektedir. Bu sektörlerin üretim süreci açýsýndan da Türkiye genellikle üretimin sadece son aþamalarýnda (nihai tüketim malý) uzmanlaþmýþ görünmektedir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 61 Tablo 17: Orta Teknoloji Sektörler - Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi, Seçilmiþ Ekonomiler, 1998-2009 (24) Kimyasal Madde ve Ürünler (29) Baþka Yerde Sýnýflandýrýlmamýþ Makina Teçhizat Sermaye (31) Baþka Yerde Sýnýflandýrýlmamýþ Elektrikli Makina ve Cihazlar Sermaye 62 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Tablo 17: Orta Teknoloji Sektörler - Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi, Seçilmiþ Ekonomiler, 1998-2009 (devamý) (31) Baþka Yerde Sýnýflandýrýlmamýþ Elektrikli Makina ve Cihazlar (devamý) (34) Motorlu Kara Taþýtý ve Römorklar Sermaye Kaynak: COMTRADEden yazarlarýn kendi hesaplamalarý Orta-düþük teknolojili sektörler arasýnda ise Ana Metal Sanayii (27) yapýsal olarak farklýlaþma göstermiþtir. Ara malý-yarý mamul ürün grubu açýsýndan 1998 ve 2002 yýllarýnda dýþ ticaret dengesine katkýsý negatif olan bu sektör için 2009 yýlý katkýsý önemli ölçüde pozitiftir. Bununla birlikte Türkiye ekonomisi için geleneksel olarak üretimin çeþitli aþamalarýnda dýþ ticaret dengesine katkýsý pozitif olan Plastik ve Kauçuk (25) ve Mineral Ürünleri (26) sektörleri için dýþ ticaret katkýsýna pozitif katkýnýn zaman içerisindeki azalýþý yoðun rekabet altýnda Türkiye'nin bu sektörler için göreli konunun kaybý anlamýna da gelebilmektedir. Orta-yüksek teknolojili sektörlerden Kimyasal Madde ve Ürünler (24), Makina Teçhizat (29), Elektrikli Makina ve Cihazlar (31) ve Motorlu Kara Taþýtý ve Römorklar (34) için üretim süreçlerine göre dýþ ticarete konu olan mallar için karþýlaþtýrmalý üstünlük endeksi analizleri Tablo 9'da verilmektedir. Buna göre Türkiye için küresel pazarda orta teknolojili sektörler arasýnda üretimin farklý aþamalarýnda ticaret avantajýna sahip olduðu söylenebilecek sektörler Elektrikli Makina ve Cihazlar (31) ve Motorlu Kara Taþýtý (34) sektörleridir. Bu kümeye yarý mamul formundaki pozitif katkýdan dolayý kýsmen Makina Teçhizat (29) sektörü de eklenebilir. Makina Teçhizat (29) sektörü dýþ ticareti, örneðin Kimyasal Madde ve Ürünler (24) sektörü ile karþýlaþtýrýldýðýnda daha geniþ coðrafyaya yayýlmýþ görünmektedir. Çalýþmanýn bu bölümünde ele alýnan geliþmekte olan ekonomiler kümesi için bu sektör genel olarak dýþ ticarette avantajlý konumda olduklarý bir sektör olarak gözlemlenmektedir. Avrupa coðrafyasýnda Türkiye'nin bu sektörde üretimin ilk ve son aþamalarýnda gösterdiði avantaja karþýlýk Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Slovenya ve Ukrayna üretimin hemen her aþamasýnda avantajlý konumdadýr. 2009 yýlý için küresel ekonomideki çalkantý ile birlikte nihai tüketim mallarý için Türkiye'nin düþen üstünlük endeksine karþýn Slovenya ve Ukrayna artýþ kaydetmektedir. Bu sektörde Hindistan, Brezilya ve Meksika yarý mamul formunda ara mal için pozitif dýþ ticaret katkýsý sergilerken nihai tüketim malý için Latin Amerika'da Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 63 Brezilya, Asya'da ise Çin, Güney Kore, Tayland ve Malezya önemli düzeyde avantaja sahiptir. Türkiye'nin görece dýþ ticarette üstünlük gösterdiði nihai tüketim mallarý kategorisinde rekabetin büyük bir coðrafyaya yayýldýðý, bu pazarda Türkiye'nin görece avantajýný zaman içerisinde korumayý baþardýðý anlaþýlmaktadýr. Elektrikli Makina ve Cihazlar (31) sektöründe küresel pazarda dýþ ticaret iliþkileri açýsýndan Türkiye üretimin ilk aþamalarýnda (ara mal-yarý mamul), Macaristan ve Polonya, Ukrayna ve Çin ise son aþamalarýnda (nihai tüketim malý) ve Ukrayna ve Polonya üretimin ara aþamalarýnda görece avantajlý görünmektedir. Polonya ve Ukrayna (kýsmen ve daha düþük ölçekte Rusya) dýþ ticaret üstünlüklerini üretimin hemen tüm süreçlerine taþýmýþ olmalarý dolayýsý ile bu kategoride öne çýkmaktadýr. Bu sektörde kýsmen Meksika da dýþ ticarette avantajlý geliþmekte olan ekonomi konumundadýr. Türkiye ekonomisi için 2000'li yýllarda gerek üretkenlik ve üretim gerekse ihracat artýþlarý dolayýsý ile özel bir sektör halini almýþ Motorlu Kara Taþýtý (34) sektöründe karþýlaþtýrmalý üstünlükler endeksinin zaman içerisindeki geliþimi bu sektör için þu ana dek ortaya konan yorumlarý destekler niteliktedir. Bu sektörde Türkiye ekonomisi özellikle üretimin son aþamalarýnda avantaj inþa etmiþ, özellikle 2000'li yýllarda bu avantajlý konumunu pekiþtirmiþtir. Bu sektörde nihai sermaye ve nihai tüketim mallarý açýsýndan göreceli üstünlüðü en yüksek ülkeler Güney Kore ve Hindistan'dýr. Dünya pazarýnda görece avantajlý olan Arjantin, Brezilya ve Meksika grubundan AB pazarýnda Meksika ve kýsmen Brezilya söz sahibi görünmektedir. Bu sektörde Avrupa coðrafyasýnda üretim ve dýþ ticaret yapýsý açýsýndan Türkiye'ye benzer ülkeler ara mallar kategorisinde Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya iken nihai sermaye mallarý kategorisinde Türkiye hala en avantajlý konumdadýr. Þekil 10-11 Türkiye'nin ihracat yaptýðý en önemli pazarlar açýsýndan orta-düþük ve orta-yüksek teknolojili sektörlerin durumu ve Türkiye'nin bu sektörlerdeki pazar payýný (2009 itibarýyla) vermektedir. Buna göre her iki ürün grubu için de Türkiye açýsýndan genel görünüm görece talebi yavaþ artýþ gösteren ürün gruplarýnda Türkiye'nin pazar payýnýn daha yüksek olduðudur. Bu açýdan Türkiye'nin dýþ ticaretinde gözlemlenen yapýsal deðiþim, görece geliþimi yavaþ olan ürün gruplarýnýn payýnda artýþ yönünde iþlemektedir ki bu durum genel rekabet süreci açýsýndan dikkatle irdelenmelidir. Þekil 10'a göre Türkiye açýsýndan önemli pazarlarda talep artýþ oranlarý düþük seyreden Mineral Ürünler (26) ve Metal Eþya (28) nihai mallar ve yarýmamul ürün gruplarýnda Türkiye'nin pazar payý yüksek görünmektedir. Bunun yanýnda üretimin her aþamasýnda talebi yüksek görünen Kimyasal Madde (24) ürün grubunda Türkiye'nin pazar payý son derece düþüktür. Orta-yüksek teknolojili ürün grubu açýsýndan ise Türkiye için önemli pazarlarda Türkiye'nin ciddi pazar payý sahibi olduðu ürün grubunun çok kýsýtlý olduðu dikkat çekmektedir (Þekil 11). Burada Motorlu Taþýtlar (34) nihai sermaye malý ve nihai tüketim malý ve Makine Teçhizat (29) nihai tüketim malý ürünleri haricinde Türkiye'nin önemli pazar payý sahibi olduðu bir ürün grubu yoktur. Bununla birlikte Türkiye açýsýndan önemli dýþ pazarlar için Motorlu Taþýtlar (34) ara mal-parça bileþen ve Makine Teçhizat (29), Elektrikli Makine ve Cihazlar (31), ve Diðer Ulaþým Araçlarý (35) nihai sermaye malý gruplarý ithalatýn görece yüksek artýþ gösterdiði ürün gruplarýdýr. 4.5 Yüksek Teknolojili Sektörler Yüksek teknolojili sektörlerin analizi için Tablo 15, 18 ve Þekil 12 bilgilendiricidir. Tablo 15 Türkiye ekonomisi için Radyo, Televizyon Haberleþme Teçhizatý ve Cihazlarý (32) üretimin son aþamasý hariç bu sektörlerin dýþ ticaret dengesine katkýsýný negatif vermektedir. Türkiye ekonomisi için 2000'li yýllarda gerek üretkenlik ve üretim gerekse ihracat artýþlarý dolayýsý ile Motorlu Kara Taþýtý (34) sektörü ile birlikte özel bir konumda bulunan Radyo, Televizyon Haberleþme Teçhizatý ve Cihazlarý (32) bu dönemde toplam ihracatýn %3,2'sini, toplam ithalatýn da %4,1'ini oluþturmuþtur. Bu sektör için Tablo 15 üretimin sadece son aþamasý için ve 2000'li yýllar boyunca gittikçe azalan bir dýþ ticarete pozitif katký belirlemektedir. Tablo 18deki göstergeler de Türkiye'nin zaman içerisinde üretimin sadece son aþamasýnda avantajlý konumunu koruyabildiðini vurgulamaktadýr. Avrupa coðrafyasýnda bu sektörde üretimin son aþamasýnda Türkiye ile 64 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? rekabet eder görünen Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya'dan ilk ikisinin 2000'li yýllar boyunca bu sektörde katma deðer üretimini farklý aþamalarýna yayabilmiþ ve dezavantajlý konumlarýný avantaja çevirebilmiþ olmalarý dikkat çekicidir. Elbette bu sektörde Güney Kore, Malezya, Çin ve Tayland üstünlük sergilemektedirler. ISIC Rev3 sýnýflandýrmasý altýnda yüksek teknolojili sektörler kategorisine giren Büro, Muhasebe ve Bilgi Ýþlem Makinalarý (30), Radyo, Televizyon Haberleþme Teçhizatý ve Cihazlarý (32) Týbbi Aletler; Hassas Optik Aletler ve Saatler (33) için yapýlabilecek ilk gözlem bu sektörlerin ticaret desenlerinin orta teknolojili sektörlere göre daha dar bir coðrafyaya ( genellikle Asya) yayýldýðýdýr. Büro, Muhasebe ve Bilgi Ýþlem Makinalarý (30) sektöründe Singapur ve Tayland üretim sürecinin ilk aþamalarýnda ve dýþ ticarette avantaj saðlamýþ görünürken Çin, Güney Kore ve Malezya bu sektörde katma deðer üretiminin her aþamasýnda 2000'li yýllarda giderek artan üstünlük sergilemektedir. Bu sektörde ara mallar ve nihai mallar kategorisinde Çin'in ezici üstünlüðü öne çýkmaktadýr. Dünya dýþ ticaretinde daha çok geliþmiþ ekonomilerin söz sahibi olduðu yüksek teknolojili sektörlerden Týbbi Aletler; Hassas Optik Aletler ve Saatler (33) sektöründe geliþmekte olan ekonomilerin varlýðý da son derece sýnýrlý görünmektedir. Çin, Malezya ve kýsmen Tayland üretimin nihai tüketim malý aþamasýnda uzmanlaþmýþ görünürken nihai sermaye malý dýþ ticaretinde avantajlý görünen tek ekonomi Slovenya, üretimin ara-mallar aþamasý için ise Rusya, Slovenya ve Tayland cýlýz da olsa varlýk göstermektedir. Türkiye ekonomisi için dýþ ticaret payý son derce düþük (toplam ihracattaki payý 2000'ler ortalamasý %0.29, toplam ithalat payý 2000'ler ortalamasý %2,1) bu sektör için küresel pazarda Türkiye üretimin her aþamasýnda dezavantajlý konumdadýr. Tablo 18: Yüksek Teknolojili Sektörler (Isic Rev.3) - Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi, Seçilmiþ Ekonomiler, 1998-2009 (30) Büro, Muhasebe ve Bilgi Ýþlem Makinalarý (32) Radyo, Televizyon Haberleþme Teçhizatý ve Cihazlarý Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 65 Tablo 18: Yüksek Teknolojili Sektörler (Isic Rev.3) - Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi, Seçilmiþ Ekonomiler, 1998-2009 (devamý) (33) Týbbi Aletler; Hassas Optik Aletler ve Saat Kaynak: COMTRADEden yazarlarýn kendi hesaplamalarý 66 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 5 HANGÝ TÜRKÝYE? ORTA GELÝR TUZAÐI, MAKRO PROBLEMÝN BÖLGESEL ANALÝZÝ 5 HANGÝ TÜRKÝYE? ORTA GELÝR TUZAÐI, MAKRO PROBLEMÝN BÖLGESEL ANALÝZÝ 5.1 Mezo-iktisadi Politikanýn Yükseliþi: Neden Bölgesel Kalkýnma?8 Ülkemizde planlý dönemi boyunca çok çeþitli bölgesel geliþme politikalarý uygulanmýþtýr. Bölgesel geliþme projeleri, il ve bölge planý deneyimleri, kalkýnmada öncelikli yöreler politikasý ve bölgesel teþvikler gibi deðiþik politika araçlarý ile istenen düzeyde sonuçlar elde edemediði görülmektedir. Bunun nedenlerinden birisi, bölgesel az geliþmiþliðin nedenleri üzerinde deðil sonuçlarý üzerinde odaklanýlmasýdýr. Yoksulluk ve gelir daðýlýmýndaki dengesizlikler, iþgücü niteliðinin düþük olmasý, yerelde kurumsal kapasitenin geliþememesi, köyden kente göç ve iller arasýndaki nüfus hareketleri, çarpýk kentleþme gibi konular aslýnda Türkiye'nin iktisadi yapýsýndaki temel sorunlarýn sosyal alana yansýmasý ile oluþmaktadýr. Bölgesel kalkýnmanýn iktisadi bir bakýþla ele alýnmasý gerektiði, sosyal olumsuz olgularýn ise iktisadi bakýþ eksikliðinin bir sonucu olduðu gerçeði kabul edilmelidir. Bununla ilintili olarak, bölgesel geliþme politikalarýnda istenilen baþarýnýn yakalanamamasýnýn bir diðer nedeni ise bölgesel geliþmenin tarýmsal kalkýnma, sanayinin yer seçimi kararlarý ve ulaþtýrma, sermaye hareketleri, para politikasý ve finans sistemi, dýþ ticaret ve uluslararasý iliþkiler gibi farklý alanlardan yeterince beslenememesidir. Ýktisat politikalarýnýn belirlenmesinde, bölgesel kalkýnmaya verilen önemin artmasýyla birlikte etkisini halen sürdüren belki de en önemli sorun ise bu politikalarýn sektör veya kurum odaklý olarak tekdüze bir bakýþ açýsýyla ele alýnmasýdýr. Oysaki ülkemiz, bölgeleri itibarýyla kalkýnmanýn farklý evrelerinde bulunmaktadýr. Ülkeler arasýnda olduðu gibi bir ülkenin iç bölgeleri arasýnda da eþitsizlikler, iktisadi ve doðal kaynaklarýn daðýlýmýnda farklýlýklar bulunmaktadýr. Türkiye'yi tek bir homojen bölge olarak ele alan veya bölgesel karakteristikleri göz ardý ederek uygulamaya geçirilen politikalarýn beklenen sonuçlarý doðurmayacaðý açýktýr. Krugman'ýn Ýktisadi Coðrafya teorisi kalkýnma planlamasýnda homojenliði reddetmekte, ülke-içi coðrafi farklýlýklarýn iktisadi yönden ele alýnmasýný zorunlu görmektedir. Bir ülkenin küresel düzeyde rekabetçiliðini tahlil etmenin en doðru yolu, ülke-içi bölgelerin sektörel olarak küresel rekabetçiliðini uluslararasý iktisattan faydalanarak incelemek ve ülke içinde ne olup bittiðinin farkýna varmaktýr. Bunun da en basit ve açýklayýcý göstergeleri, bölgelerin Gayrisafi Bölgesel Hasýla (GSBH) büyüme hýzlarý ile sektörel, firma seviyesinde ve iþgücü niteliði bakýmýndan yerel uzmanlaþma düzeyleridir. Oysa ki, uluslararasý ticaret analizlerinin iktisadi coðrafya veya konum teorisinden faydalandýðýný söylemek güçtür. Bu tür analizlerde ülkeler boyutsuz olarak düþünülür ve coðrafi konumlarý ve özellikleri neredeyse hiç dikkate alýnmaz. Ancak, ülke içinde bir bölgeye eþit mesafede komþu diðer iki bölge için bile ulaþtýrma maliyetleri farklýlýk gösterebilir. Mesela bu komþu bölgelerden birisi ile merkez bölge arasýndaki ulaþtýrma altyapýsý daha iyi olabilir, buna baðlý olarak bu bölgeler arasýndaki mesafe zaman cinsinden daha kýsa olabilir. Pazara hýzlý ulaþým nedeniyle ulaþtýrma ve lojistik maliyetleri düþer, bu da ticareti yapýlan malýn maliyetine yansýr ve bu malý satan iþletme rekabet avantajý elde eder. Rostow'un tanýmladýðý ''Kalkýþ Aþamasý (take-off )'' olarak adlandýrýlan dönemde bulunan Bursa, Kocaeli, Sakarya, Eskiþehir, Gaziantep, Denizli ve Kayseri gibi þehirler ise erken sanayileþme dönemini yaþamaktadýr. Bu illerin gelecek yýllarda dýþ ticaret hadlerinde önemli oranda artýþ görülmesi ve hizmet sektörlerinin aðýrlýk kazanmasý beklenebilir. Küresel piyasalarda rekabet edebilme potansiyeli yüksek olan bu iller için ise bilgi ekonomilerinin geliþebileceði arz yanlý politikalarýn uygulanmasý önemli olabilir. Türkiye ekonomisi homojen bir yapý sergilememektedir. 8 TAÞCI, Kamil, Mezo-iktisadi Politikanýn Yükseliþi:Neden Bölgesel Kalkýnma?, Martý Dergisi, Zafer Kalkýnma Ajansý, Kasým 2011 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 69 Ulusal düzeyde, "bölge" yani üretimin gerçekleþtiði, insanýn yaþadýðý "coðrafya" dikkate alýnmaksýzýn hazýrlanan ve uygulanan "ulusal" nitelikli strateji, plan ve programlarýn etkisi büyük ölçüde merkez (siyasal merkez Ankara, ekonomik merkez Ýstanbul, yarý-merkez veya bölgesel merkezler Ýzmir, Gaziantep, Bursa, Konya, Kayseri, Denizli, Adana)'lerde hissedilmekte, geriye kalan yarý-merkez ve çevre illerde kalkýnma düzeylerine göre sýfýra yakýnsayan bir oranda hissedilmektedir. Bu duruma en çarpýcý örnekler, Taþcý ve Özsan(2011)9 tarafýndan geliþtirilen Bölgesel Hoþnutsuzluk Endeksi çerçevesinde elde edilen bulgulardan verilebilir. Bu çalýþmada, istatistiki yöntem olarak Temel Bileþenler Analizi tekniði ile 26 Bölge için iktisadi hoþnutsuzluk göstergeleri olarak, enflasyon ve iþsizlik oranlarý; sosyal hoþnutsuzluk göstergeleri olarak net göç hýzý, kaba boþanma oraný, kaba intihar oraný, suç oranlarý ve genel seçimlere katýlým oraný kullanýlmýþtýr. 2007-2010 döneminde Türkiyede hoþnutsuzluk düzeyi en yüksek bölgelerdeki sýralama deðiþmemiþ, TRC3 Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt, TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari ve TRC2 Þanlýurfa, Diyarbakýr bölgeleri iktisadi ve sosyal olarak hoþnutsuzluk düzeyi en yüksek bölgeler olmuþtur. Daha net bir ifadeyle, somut örnekler olarak faiz-kur politikalarý, asgari ücret, vergi, teþvik politikalarý bu bölgelerde besleme ve uyarma etkileri meydana getirememiþtir. Bu bölgelerin merkezin gündeminden kopuk olduðu, baþka bir gündeme sahip olduðu çýkarýmý yapýlabilir. Bölgesel kalkýnma programlarý ülke içi bölgeler arasýnda ekonomik entegrasyonu da hedeflemektedir. Merkezden, uzaktan ve tek homojen bölge (Türkiye) odaklý olarak hazýrlanan, organize edilen ve uygulanan kalkýnma programlarý sonucu idari olarak Ankara'ya, fakat ekonomik olarak Ýstanbul'a baðlý birbirlerinden kopuk bölgesel desene sahip bir ülke görünümü ortaya çýkmýþtýr. Türkiye ekonomisi homojen bir yapý arz etmemekte, bu heterojenlik içinde merkez-çevre iliþkileri baðlamýnda itme ve çekme etkileri (centrifugal-centripetal effects) merkez ve çevresi bölgeler arasýndaki uzaklýk ile iliþkisellik göstermektedir. Öyle ki birbirine komþu iki il olan Diyarbakýr ve Þanlýurfa arasýndaki iktisadi iliþki, bu iki ilin Ýstanbul ile olan iliþkisinden daha azdýr. Bir diðer manada, çevre merkez'in iktisadi gündeminden büyük ölçüde kopuktur ve merkezden alýnan kararlar ile ulusal düzeyde uygulanan politikalar ne merkezin küresel politik ve ekonomik rekabet gücünü tam olarak desteklemekte, ne de çevrede beklenen etkiyi göstermektedir. Çevre merkezin uyarma etkisi sonucu sadece dolaylý olarak bu politikalardan faydalanmaktadýr. Arada yaþanan gecikme çevreden merkeze doðru göç gibi þekillerde kendisini gösterebilmektedir. Göç ise sadece ekonomik bir kopuþ deðil, telafi edilmediðinde veya önlemler alýnmadýðýnda birikimli sosyal yýkýmlara neden olabilecek sorunlu bir süreç olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Örneðin, ulusal stratejilerde istisnasýz her dönem kendine yer bulan "giriþimciliðin geliþtirilmesi, gelir daðýlýmýndaki dengesizliklerin düzeltilmesi" gibi genel niyetlerin, gerçekçi bir zemine oturmasýna ve her bölgenin kendi dinamiklerini göz önüne alacak þekilde bölgesel somut politika adýmlarýnýn tanýmlanmasýna ihtiyaç duyulmaktadýr. Bu politika adýmlarýnýn ne olacaðý bölgesel teknokratlarýn hassas ve bilimsel namusu gözeterek ciddi analiz ve iyi tasarlanmýþ bir yönetiþim süreci uygulayarak elde edecekleri sentez çalýþmalarý sonucu ortaya çýkacaktýr. Ýçinde sorun tespitine yönelik ön analiz (teþhis), bunu bertaraf edecek yöntemler (sentez), bunlarýn çeþitli senaryolar çerçevesinde duyarlýlýðýnýn gösterilmesini etki analizleri ile politika önerileri iktisatçý titizliði ve teknokrat pratikliði ile test edilmesine ihtiyaç duyulmaktadýr. Diðer yandan, bölgesel teþvikler belirlenirken desteklenecek sektörlerin iktisadi niteliði iyi analiz edilmelidir. Tarýmsal üretimin hâkim olduðu bölgelerde salt üretime odaklý bir teþvik tedbirinin baþarý saðlamadýðý ve saðlayamayacaðý açýktýr. Düþük kalitede insan gücü ve teknoloji kullanýlarak üretilen tarýmsal ürünlerde asýl sorun pazara eriþimin kýsýtlý olmasý ve bu ürünlerde talep esnekliðinin yüksek oluþudur. Talep kanallarýnýn açýlmasýna yönelik tedbirler üretim teþvikinden daha faydalý sonuçlar saðlayacaktýr. 9 TAÞCI, Kamil ve Mehmet Emin ÖZSAN, "Bölgesel Hoþnutsuzluk Endeksi", 12. Uluslararasý Ekonometri, Yöneylem Araþtýrmasý ve Ýstatistik Sempozyumu, 26-29 Mayýs 2011, Pamukkale Üniversitesi-DENÝZLÝ, http://eyi.pau.edu.tr 70 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Ayrýca, ileri teknoloji ve kalifiye iþgücü gerektiren ürünlerin üretildiði bölgelerde ise arz yanlý bir teþvik sistemi baþarýlý olacaktýr. Yenilikçi ürünler kendi talebini yaratabilecektir, zira bu ürünlerin talep esnekliði düþüktür ve kýsa dönemli tekelci karý elde edilmesi mümkündür. Yukarýda belirtilen iki husus göstermektedir ki ne genel ne de bölgesel düzlemde iktisadi politikalar bölgeler arasý geliþmiþlik farklýlýklarýnýn azaltýlmasý hususunda baþarýlý sonuçlar vermektedir. Çünkü; Türkiye ekonomisi homojen bir yapý arz etmemektedir. Bu nedenle Türkiye'yi tek bir homojen bölge gibi kabul ederek buna göre ulusal politika belirleme anlayýþý ülkenin gerçekleriyle uyuþmamaktadýr. Geliþmiþ ülkelerin kalkýnma süreçleri dikkatle incelendiðinde makroekonomik politikalarýn uygulanmasýnda bölgesel yaklaþýmýn aðýrlýklý olduðu görülmektedir. Çünkü bir ülkede iktisadi zemini ince-zayýf olan bölgelerde toplumsal diðer sorunlarýn ortaya çýkmasý daha sýk görülen bir olgudur. Bu tür sorunlu bölgelerde ekonomik zemini güçlenmesi, refah artýþý saðlanmasý tabii ki tek baþýna tüm birikimli sosyal sorunlarýn çözümü için yeterli olmayacaktýr. Ancak, çözüm için mesafe kat edilmesine katký saðlayacaðý aþikardýr. Bu çerçevede, bölgesel geliþmiþlik farklýlýklarýnýn azaltýlmasýnýn artýk ülkemizin bölgesel geliþme politikalarýnýn tek baþýna - temel hedefi olmaktan çýkarýlmasý gerekmektedir. Bunun yerine, her bir bölgede asgari düzeyde insani yaþam standartlarýnýn yakalanmasý ve bölgelerin kendi geliþme evresine uygun farklýlaþtýrýlmýþ politika açýlýmlarýnýn yapýlmasý uygun olacaktýr. Bölgesel politikalarýn geliþtirilmesinde veya bölgeyi dikkate alan ulusal politikalarýn belirlenmesi sürecinde en önemli hususlardan birisi "bölgeyi anlama" kanallarýnda yaþanan sorunlardýr. Burada bölgeyi anlamaktan kastedilen husus, bir bölgenin iktisadi, sosyal ve kültürel dinamiklerini anlamaya imkan verecek göstergeler setinden müteþekkil bir izleme, deðerlendirme ve analiz çerçevesidir. Çünkü bir ülkede iktisadi geliþme ayný zaman dilimi içinde ülkenin tüm bölgelerinde ayný düzeyde gerçekleþmemektedir. Bunun neden ve sonuçlarý üzerinde araþtýrmalar yapýlmasý politika geliþtirme ve karar sürecinin niteliðini artýcý yönde olumlu katký saðlayacaktýr. Felsefi manada bilgi toplumunu sanayi toplumundan ayýran en temel yaklaþým tez-antitez, siyah-beyaz gibi keskin ayrýmlar yerine ara deðerler, yorumlar ve yaklaþýmlarýn mümkün olduðunu kabul eden, tektipliði, homojenliði reddeden kuantum düþüncesidir. Bölgesel kalkýnma için ise bölgesel yaklaþýmýn doðasý gereði tek ve mükemmel bir kalkýnma reçete yoktur. Bu baðlamda, ülkenin alt bölgelerinin tümünü homojen olarak görmeyen yaklaþým, bir bakýma bilgi toplumunun, kalkýnma yaklaþýmý olarak da ifade edilebilir. Ýktisat bilimi açýsýndan ise, bugün geliþme dinamikleri bakýmýndan endojen büyüme teorisinin merkeze alýndýðý bir iktisat politikasý örneðin Ankara, Ýstanbul, Ýzmir, Kocaeli ve Bursa gibi sanayileþmiþ merkezlerde daha baþarýlý sonuç üretebileceði varsayýlabilirken, geri kalmýþ ve sanayi tabaný kurulmasýnda ve piyasalaþma sürecinde sorun yaþanan eðitim düzeyi çok düþük ve sürekli göç veren bölgelerde istihdam odaklý, farklýlaþtýrýlmýþ kamu müdahalesini temel alan neo-keynezyen politikalarýn uygulanmasý seçeneði deðerlendirilebilir. 2023 vizyonu hedeflerinin ülkenin tüm kurumlarý ve kesimleri tarafýndan benimsendiði, Onuncu Kalkýnma Planý hazýrlýklarýnýn hýz kazandýðý bir dönemde 2023 hedeflerinden uzaklaþtýracak risklerin detaylý bir þekilde analiz edilmesi ve hedeflere ulaþtýracak alternatif çözüm setlerinin ortaya konulmasý elzemdir. Bunun için bölgesel analizin hassas ve geliþme paradigmalarýyla uyumlu bir þekilde ortaya konulmasý gerekmektedir. Türkiye'de tüm bölgeler az ya da çok ulusal büyümeye katký saðlamaktadýr. Bugün Yeni Bölgesel Geliþme paradigmasýyla birlikte, bölgelerin ulusal büyümede hangi düzeyde katký sahibi olduðunun araþtýrýlmasý politika-belirleyicilerin temel sorusu olmaya baþlamýþtýr. Bunda son dönemde Krugman'ýn yeni iktisadi coðrafyasý ile özellikle, dünyayý etkisi altýna alan ve çýkýþ için kesin bir tarih verilemeyen, kimilerine göre çift dipli olma ihtimali yüksek olan küresel krizin etkisi büyüktür. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 71 Ulusal büyümeyi azamileþtirmek amacýyla, alt bölgelerde gerçekleþen iktisadi faaliyetleri, üretim yapýlarýný ve dýþ ticaret desenini çok iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Bu analizler neticesinde her bir bölgeyi kendi dinamikleri içinde ele alýp, verimlilik artýþýna dayalý, ar-ge ve yenilikçiliði destekleyen, bölgesel dýþ ticaret ve teknoloji açýðýný düþürmeyi hedefleyen sentez politikalarý geliþtirmeleri mümkün olabilecektir. Burada temel soru; "araþtýrma ve analiz çerçevesi nasýl olmalýdýr?" ve "bu analiz neticesinde hangi bulgular, hangi tür politikalarýn geliþtirilmesine zemin hazýrlayacak?" olacaktýr. Her bir analizin veya analiz setinin dayandýðý bir teorik çerçeve ve felsefesi bulunmaktadýr. Türkiye'de orta-gelir tuzaðý bakýmýndan bölgesel riskleri analiz etmeden evvel iktisadi coðrafya yaklaþýmý ve buna iliþkin analitik çerçeveyi ortaya koymakta fayda mülahaza edilmektedir. 5.2 Kuramsal Çerçeve Ýktisadi manada her bir üretim süreci ile anlýk olarak fiyatýn oluþtuðu arz ve talep geliþmiþ veya geliþmemiþ bir piyasa mekanizmasý içinde ve bir coðrafi bir lokasyonda gerçekleþmektedir. Üretimin yer seçimiyle ilgili "Ýktisadi Coðrafya" bilimi içinde geniþ bir literatür bulunmaktadýr. Modern manada iktisadýn kurucusu olarak kabul edilen Adam Smith'in Uluslarýn Zenginliði (The Wealth of the Nations) kitabýnýn iki temel vurgusu bulunmaktadýr. Bunlardan birincisi, fayda teorisine dayalý iktisadi sistemi kendiliðinden bir þekilde düzenleyen "görünmez el"dir. Buna göre, her bir bireyin veya iþletmenin faydasýnýn toplamý toplumsal faydayý oluþturur. Adam Smith'in ikinci önemli hipotezi ise bir ülkenin iktisadi performansýnda fiziksel coðrafyanýn etkisidir. Klasik ekonominin baþyapýtý olan kitabýnda kýyý bölgelerinin deniz ticaretine kolay eriþimi sayesinde iç bölgelerden daha iyi ekonomik performans göstereceðini ifade etmektedir. Bu kýsaca þu anlama gelmektedir: "coðrafya önemlidir". Ancak, günümüz iktisatçýlarýnýn birçoðu Smith'in özellikle serbest pazar-refah yaklaþýmýný ortaya koyarken, coðrafya ile ilgili bu hipotezini göz ardý etmektedir. Ýktisat biliminde coðrafya/bölge/mekanýn nasýl yer alacaðý veya iktisadýn coðrafyaya nasýl uyarlanacaðý sorunu iktisatçý ve bölge bilimcileri uzun süre meþgul etmiþtir. Bu nedenle, diðer bir parametre olarak "zaman" neoklasik iktisadýn genel denge modellerinde yerini alýrken, coðrafya ikinci planda kalmýþtýr. Neoklasik iktisadýn; iþletmeler ile gerek tüketici gerekse üretici olarak bireylerin, bütün iktisadi faaliyetlerin homojen bir bölgede cereyan ettiði, tam rekabet koþullarýnda bir piyasa yapýsýnda, bilgi asimetrisi olmaksýzýn, kar ve fayda maksimizasyonu saikiyle karar aldýðý varsayýmlarýna karþý, Walter Isard neoklasik iktisadý "mekansýz harikalar diyarý" olarak tanýmlayarak bölge bilimini kurmuþtur. Isard tarafýndan 1954 yýlýnda yeni bir disiplin olarak ortaya konulan "Bölge Biliminin" geliþmesi ve mekânsal bilginin ölçülebilirliðine olan ihtiyacýn artmasý nedeniyle pozitivist paradigmaya olan ilgi artmýþ, firmalarýn karýný azamileþtirme isteði sonucu, mekan tercihleri ve bunlarýn bölgesel kalkýnma etkilerinin sayýsal modeller yoluyla nomotetik bir yaklaþýmla hesaplanma yaklaþýmý plancýlarýn gündemine girmiþtir. Uzunca bir süre geliþmiþ ülkelerin kalkýnma sürecinin bir parçasý olarak bu pozitivist modeller plancýlar tarafýndan uygulanmýþ, bu ülkeler belirli bir evreye geldiklerinde ise yeni sorunlara baðlý ihtiyaçlarýn da deðiþmesinin etkisiyle farklý paradigma arayýþlarýna tanýk olunmuþtur10. Ana akým iktisat kuramýnýn Walrascý genel denge modeli üzerine kurgulandýðýný söylemek yanlýþ olmaz. Bu model belirli varsayýmlar ile koþullar altýnda iktisadi faaliyetleri genel bir dengede gerçekleþtiðini ve bunun kararlýlýðýný ispatlama amacý gütmektedir. Fiyatýn oluþtuðu denge aný olan piyasanýn temizlenmesi (market clearance) arz ve talep eþitliðinin anlýk gerçekleþmesi sonucu ortaya çýkar. Yani piyasa her an, yeniden dengeye gelir. Isard Walrascý genel denge modeline "bölge"yi dahil ederek ilk defa iktisatçýlarýn kabul edebileceði bir analitik ve bilimsel bir çerçevede coðrafyayý dikkate alan süreç baþlatmýþtýr. Ancak, neoklasik iktisadýn farklý geliþme evrelerinde olan ülkelerin ve bölgelerin zaman içinde mutlak olarak 10 Kaygalak, Ý, Bölüm 1 SANAYÝ COÐRAFYASINDA BÝLGÝKURAMSAL YAKLAÞIMLAR içinde Türkiye'de Sanayi Kümeleri: Uþak Örneði, Doktora Tezi, Ýzmir, 2011(sf. 1-30) 72 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? yakýnsayacaklarý varsayýmýna dayalý her ülke ve dönem için geçerli olan sürtünmesiz ortamý zaman içinde tartýþma konusu olmuþtur. Neoklasik iktisat bünyesinde ortaya çýkan ve teknolojinin büyüme üzerindeki etkisini vurgulayan Solow modeli de iktisadi büyümeyi bir üretim fonksiyonuna dayalý model çerçevesinde ele almýþtýr. Barro ve Sala-i Martin (1995)'e göre bir ülke veya bölgede refah artýþýnýn temel unsuru olan iktisadi büyümenin kaynaklarý sermaye birikimi ile teknolojik geliþmedir. Azalan getiriler yani sermayenin büyümeye katkýsýnýn zaman içinde azalmasý, ülkelerin ve bölgelerin geliþmesinde salt sermaye birikimine dayalý kalkýnma modelini geçersiz hale getirmektedir11. Eser (2011)'e göre; iktisadýn bölge-mekan ilgisinin artýþýnda ülkeler ve bölgeler arasýndaki eþitsizliklerin devam ediyor olmasý ( yakýnsama yok veya çok az ülke ve bölgelerde farklý dinamiklere göre var) ve bu eþitsizliklerin bölge ve ülke refah artýþýnýn önünde önemli bir engel olmasýdýr. Diðer bir neden ise; kent ve kentsel bölgelerin ekonomik büyüme ve kalkýnma süreçlerinde oynadýðý roldür. Üretim teknolojilerinde yaþanan teknolojiye baðlý verimlilik artýþý ve üretimin küreselleþmesi nedeniyle arz ve talep küresel zemine kaymýþ, bu durum neoklasik yaklaþýmýn mekansýz/tek mükemmel mekanlý (arz ve talep bakýmýndan) piyasa yapýsýnýn algýlanýþýnda deðiþikliðe yol açmýþtýr. En belirgin deðiþiklikler artan getiriler (Increasing returns to scale), dýþsallýklar (Marshall'ýn yýðýlma ekonomilerindeki pozitif ve negatif dýþsallýklarýndan farklý olarak Romer ve Lucas'ýn bilgi taþmalarý yoluyla daha çok pozitif dýþsallýklara olan vurgu), asimetrik bilgi (özellikle piyasa yapýsý-fiyat-talep konusunda) ve eksik rekabetin kabullenilmesi ve modellenmesi olarak sýralanabilir. Ýçsel büyüme modellerinde insan-bilgi stoðu-nitelik bir üretim faktörü olarak üretim fonksiyonunda içselleþtirilmiþtir. Krugman'ýn yeni ekonomik coðrafyasý ve içsel büyüme modelleri coðrafyanýn içselleþtirilmesinde/dikkate alýnmasýnda önemli bir itici güç olmuþtur. Tüm iktisadi faaliyetler coðrafi bir mekanda meydana gelmektedir. Nobelli iktisatçý Paul Krugman'a göre ekonomik coðrafya alanýnda çalýþmak için 3 temel neden vardýr: (1) Ýktisadi faaliyetler bakýmýndan konum/yer/coðrafya önemlidir, (2) Uluslararasý iktisat ve bölgesel iktisat arasýndaki ayrým (üretim-tüketim-pazar-iþgücü-Ar-Ge-sermaye akýmlarýnýn giderek daha fazla küreselleþmesi bakýmýndan) giderek belirsizleþmektedir, (3) Araþtýrmacýlar için geniþ ve bakir bir deneye dayalý araþtýrma laboratuvarý imkaný saðlamaktadýr. Krugman'ýn aslýnda geliþmiþ bir yerleþim teorisi olarak da tanýmlanabilecek Yeni Ekonomik Coðrafyasýný yeni yapan temel husus, artan getiriler ve eksik rekabet'in analitik bir düzlemde coðrafyayý içerecek þekilde sýnanabilir bilimsel bir çerçevede ortaya koymasýdýr. Yeni iktisadý coðrafyanýn dikkat çeken diðer hususlarý ise merkez-çevre modeli ile dýþ ticaret modelleridir. Yeni Ekonomik Coðrafya'da sanayi altyapýsý güçlü "merkez"ler ile birincil endüstrilere dayalý "çevre" arasýndaki etkileþimin ve farkýn kapanmasýnýn temel dinamiði ölçek ekonomileri ve ulaþtýrma maliyetlerinin etkileþimi ile insan kaynaðý yapýsýnda ve niteliðindeki deðiþimdir. Bölgeler arasýnda merkez-çevre oluþumuna neden olan dýþsallýklar sadece üretimin teknolojik yapýsýndan ve düzeyinde ileri gelmemekte, ayný zamanda arz ve talep ile iliþkili parasal dýþsallýklardan etkilenmekte ve bölgedeki piyasalaþma sürecinden de etkilenmektedir. Sanayi üretim merkezi bölgeler ile tarýmsal üretimin yapýldýðý çevre bölgeler arasýndaki etkileþim itme (centrifugal) ve çekme (centripetal) kuvvetleri ile açýklanmaktadýr. Merkezin çekme kuvvetine örnek olarak; iþçilerin tüketim mallarý üreticilerine yakýn olma isteði (Ýleri baðlantý-uyarma) ile üreticilerin pazarýn büyük olduðu yerde toplanma isteði ( geri baðlantý-besleme) verilebilir. Ýtme kuvveti ise belirli bir doygunluða ulaþmýþ olan merkezin belirli talepleri çevre bölgelere doðru itmesidir. Örneðin, düþük nitelikli istihdam gerektiren iþlerin merkezin dýþýna çýkmasý ve ucuz iþgücü olan bölgelere yönelmesi verilebilir. Bölgesel geliþme bakýmýndan, yeni ekonomik coðrafyanýn bir alt alaný olan dýþ ticaret modellerinde ise merkez-çevre etkileþimi Arýcýoðlu (2011) þu þekilde ifade etmektedir: 11 Eser (2011) Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 73 "Sanayi sektörleri birbirleriyle ve diðer sektörlerle girdi-çýktý iliþkilerine dayalý besleme ve uyarma etkilerine odaklanmaktadýr. Farklý sektörler arasýndaki talep ve maliyet baðlantýlarý gerektiren güçleri ortaya koyarken, hareketsiz üretim faktörleri ve nihai tüketim talebinin yerleþimi yýðýlmaya karþý güçleri meydana getirmektedir. Bu merkezcil ve merkez kaç güçler arasý denge sanayiler iç ve sanayiler arasýndaki iliþkinin yapýsýna baðlýdýr."12 Bu bölümde, öncelikle yýðýlma ekonomilerine göre bölgelerin ulusal hasýladaki konumlarý ortaya konulduktan sonra, Orta-Gelir Tuzaðý bakýmýndan konumlarý deðerlendirilecek, bölgesel geliþmenin sektörel analizi yapýlacaktýr. Sektörel analiz için, bölgesel düzeyde üretim ve refah arasýndaki iliþkiyi ortaya koyabilmek amacýyla iki tür analiz yaklaþýmý benimsenmiþtir. Her ikisi de üretim yönüyle bölgesel hasýlanýn sektörel sýnýflandýrmasýna dayanmaktadýr. Birincisi, geleneksel Tarým-Sanayi ve Hizmetler sektörleriyle bölgesel hasýlanýn çözümlemesini kapsamakta, Gayri-Safi Katma-Deðer (GSKD) içindeki paylarý ile nüfus payý arasýnda iliþki kurularak refah yaratmada bu üç sektörün bölgesel katkýlarý irdelenecektir. Ýkincisi ise yüksek katma deðer-rekabetçi ekonomik yapý gibi kýyaslamalý analizlere ve somut politika seçeneklerinin çeþitlendirmesine imkan saðlayan daha yenilikçi bir sýnýflandýrma olan bölgelerin üretim yapýlarýnýn geliþmiþlik düzeylerini ortaya koymayý amaçlayan teknoloji seviyesi yaklaþýmýdýr. Bu yöntemin, özünde Rostow'un kalkýnma evreleri yaklaþýmýna dayanmakla birlikte, bölgelerin farklý iktisadi ve sosyal geliþmiþlik evrelerinde bulunmalarý nedeniyle diðer teorileri de dýþlamayan bir anlayýþla, güncel çalýþmalardan faydalanýlarak özgün bir deðerlendirme çerçevesi sunduðu düþünülmektedir. 5.3 Yýðýlma Ekonomilerine Göre Bölgeler Bölgelerin detaylý sektörel yapýsal analizine ve orta-gelir riski bakýmýndan analizine geçmeden evvel Türkiye'de bölgelerin ulusal gayrisafi yurtiçi hasýlaya olan katkýlarýný ortaya koymak faydalý olacaktýr. Eldeki son verilere göre, GSKD verilerinden yararlanarak 2004, 2008 ve 2011 yýllarý için düzey-2 bölgeleri bazýnda cari yýl fiyatlarýyla ABD $ cinsinden gayri-safi bölgesel hasýla (GSBH) verileri tahmin edilmiþtir. 2004 ve 2008 yýllarý için TÜÝK'in bölgesel düzeydeki GSKD paylarýnýn oranlarý kullanýlarak GSBH deðerleri türetilmiþtir. Kiþi baþýna GSBH deðerleri için de TÜÝK'in kiþi baþý GSKD istatistiklerinde kullandýðý nüfus verileri ( yýl ortasý) referans alýnmýþtýr. 2011 yýlý GSBH hesaplanmasýnda 2008 yýlýnda GSKD paylarýnýn bölgesel daðýlýmý kullanýlmýþtýr. Bu hesaplamalara göre elde edilen GSBH deðerleri aþaðýdaki tabloda yer almaktadýr. 12 Arýcýoðlu, Ebru, "Ýktisat Teorisinde Unutulmuþ Bir Kavram: Mekan", Ekonomik Yaklaþým, Cilt 22, Sayý 81, 2011 74 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Tablo 19: Gayri Safi Bölgesel Hasýla (x 1000 $) Kodu Bölge TR10 Ýstanbul 2004 2008 2011 $108.430.481 $205.185.630 $213.540.645 TR51 Ankara $32.915.996 $63.202.774 $65.776.347 TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik $24.637.040 $49.209.880 $51.213.672 TR31 Ýzmir $26.401.754 $48.505.424 $50.480.531 TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova $22.837.302 $45.654.763 $47.513.793 TR62 Adana, Mersin $15.872.985 $29.628.281 $30.834.724 TR61 Antalya, Isparta, Burdur $15.325.568 $28.605.155 $29.769.937 TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak $13.568.623 $26.893.105 $27.988.173 TR32 Aydýn, Denizli, Muðla $14.951.187 $26.744.157 $27.833.161 TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya $10.987.421 $20.962.939 $21.816.535 TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli $9.783.777 $20.169.848 $20.991.150 TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, , Gümüþhane $9.798.800 $19.624.761 $20.423.867 TR63 Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye $9.495.117 $19.000.385 $19.774.067 TR52 Konya, Karaman $9.384.685 $17.601.827 $18.318.561 TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat $9.293.681 $17.418.493 $18.127.762 TR22 Balýkesir, Çanakkale $8.004.011 $16.024.417 $16.676.920 TRC2 Þanlýurfa, Diyarbakýr $7.379.908 $12.539.894 $13.050.509 TRC1 Gaziantep, Adýyaman, Kilis $6.339.000 $11.713.671 $12.190.643 TR71 Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir $6.037.825 $11.236.107 $11.693.634 TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn $5.937.480 $9.901.212 $10.304.382 TRB1 Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli $5.338.387 $9.893.149 $10.295.991 TRC3 Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt $3.905.890 $8.253.474 $8.589.549 TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari $3.995.233 $7.522.283 $7.828.585 TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt $3.736.116 $6.562.661 $6.829.888 TR82 Kastamonu, Çankýrý, Sinop $3.383.260 $5.461.382 $5.683.765 TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan TR00 Türkiye $2.671.165 $4.565.313 $4.751.210 $390.412.690 $742.080.982 $772.298.000 Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr. Yukarýdaki tablo Türkiye'deki 2000'li yýllarda yaþanan hýzlý geliþim sürecinin ve baþarýlý ekonomi performansýnýn bir yansýmasýdýr. 2004 yýlýnda 10 milyar $ sýnýrýný geçen sadece 10 Düzey-2 bölgesi varken, 2011 yýlý itibarýyla bu sayý 21'e yükselmiþtir. Bu 21 bölgeden 5'i 50 milyar $ ve üzerinde GSBH'ye sahiptir. Bu bölgeler ayný zamanda sanayi üretimi güçlü olan, dýþ yatýrým çeken bölgelerdir. 10-30 milyar $ aralýðýnda ise 16 bölge yer alýrken, 10 milyar $ ve altý GSBH büyüklüðüne sahip 5 bölge yer almaktadýr. GSBH düzeylerine göre bölgeler 5 geliþmiþ, 16 geliþmekte olan 5 az geliþmiþ olarak sýnýflandýrýlabilir. Ulusal hasýlanýn mekânsal daðýlýmýný net olarak görebilmek açýsýndan aþaðýdaki haritayý incelemek faydalý olacaktýr. Ancak, küresel krizin etkisiyle 2008-2011 dönemindeki gayri safi bölgesel hasýlanýn artýþ hýzýnýn yavaþladýðý görülmektedir. ABD, AB ülkeleri gibi geliþmiþ ekonomiler ile kýyaslandýðýnda gerileme olmamasý, bu dönemde hiçbir bölgenin GSBH deðeri bakýmýndan konumunu korumasý ve gerilememesi olumlu bir geliþme olarak deðerlendirilmektedir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 75 Þekil 13: Düzey-2 Bölgeleri 2011 yýlý GSBH Deðerleri (milyar $) Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr. 6 Nisan 2012 tarihinde ilan edilen Yeni Teþvik Sistemi Bölge Kademeleri haritasý üzerine Düzey-2 bölgelerin GSBH deðerleri iþlenmiþtir. Haritada Zonguldak-Hatay arasýnda bir eksen çizildiðinde 772,3 milyar $'lýk ulusal hasýlanýn %78'sine karþýlýk genel 601 milyar $'lýk kýsmý 30 ili kapsayan ve ülkenin batýsýnda yer alan 12 bölgesi tarafýndan, geriye kalan 171,3 milyar $'lýk kýsmý da 51 ili kapsayan 14 doðu bölgesi tarafýndan karþýlanmaktadýr. 2011 yýlýnda, TR10 Ýstanbul ve TR51 Ankara hattýnda bu iki bölge de dahil olmak üzere TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik ile TR42 Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova'dan oluþan 4 bölgenin toplam ulusal hasýlaya katkýsý 376 milyar $ olarak gerçeklemiþtir. Daha açýk bir ifadeyle, bu büyüklüðün önemini vurgulamak amacýyla bu 4 bölgeyi ayný dönem için bazý ülkeler ile karþýlaþtýrma yerinde olacaktýr. 376 milyar $'lýk ekonomik büyüklük; Finlandiya (194 milyar $) ve Macaristan (196 milyar $)'ýn yaklaþýk toplamý kadar, Irak (139 milyar $) ve Ýsrail (237 milyar $)'in toplamýndan daha fazla, Yunanistan (294 milyar $), Norveç (266 milyar $), Romanya (267 milyar $), Singapur (315 milyar $) ve Ýsviçre (354 milyar $)'den daha fazladýr. Ýkinci bir yýðýnlaþma alaný olarak TR31 Ýzmir, TR33 Manisa, Kütahya, Afyon, Uþak ve TR33 Denizli, Aydýn, Muðla üçgeni ise ulusal hasýlaya 2011 yýlýnda 115 milyar $ katký saðlamýþtýr. 50 milyar $'ý geçen üçüncü yýðýnlaþmayý toplam 79 milyar $ ile TR61 Antalya, Isparta, Burdur, TR51 Konya, Karaman ve TR62 Adana, Mersin bölgesi oluþturmaktadýr. Batý bölgelerindeki bu sevindirici geliþmelere karþýn Doðu Bölgelerinde yaþanan yavaþ büyüme hýzý ise dikkat çekmektedir. Birkaç sanayileþme yolunda ilerleyen Kayseri, Gaziantep, Kahramanmaraþ gibi yarýmerkez illeri dýþarýda býraktýðýmýz zaman düþük büyüme hýzý ve kiþi baþý gelir bakýmýndan refah düzeyinin yavaþ artýþý baþta göç ve buna baðlý birçok sosyal sorun alanýný gündemde kalmaya devam edeceðinin bir göstergesi olarak algýlanmalýdýr. Bu nedenle, hýzlý geliþen, dünyaya entegre ve rekabetçi bölgelerimizin baþarýsýný göz ardý etmeden, yavaþ geliþen ve geri kalmýþ bölgelerimiz için farklýlaþtýrýlmýþ kalkýnma reçeteleri oluþturmak Vizyon 2023 yolundaki Türkiye için elzemdir. 76 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Burada "Hangi Türkiye?" sorusunun cevabýný Orta-Gelir tuzaðý bakýmýndan en eski ve temel refah göstergesi olarak Kiþi Baþý Gayrisafi Bölgesel Hasýla üzerinden açýklamakla baþlamak yerinde olacaktýr. 5.4 Kiþi Baþýna Düþen Gayrisafi Bölgesel Hasýla (kbGSBH) Geliþim Seyri 2023 yýlý için iddialý hedefler koyan bir Türkiye için istatistik ve veri üretimi hala önemli bir sorundur. 1960 yýlýnda dönemin doktora öðrencisi Uður Korum'a 1959 yýlý için yaptýrýlan girdi-çýktý tablolarý ilk Nobel ödüllü iktisatçý Tinbergen danýþmanlýðýnda yürütülen planlý kalkýnma döneminin analiz çalýþmalarýnda önemli yer tutmaktadýr. O dönemler de girdi-çýktý tablolarý her 4-5 yýlda bir yenilenebilmektedir. 2012 Türkiye'sinde ise en güncel tablolar 2002 yýlýna aittir. Geliþmiþ ekonomiler ve geliþmiþ olma yolunda hýzla ilerleyen ülkelerde bölgesel çok sektörlü, bölgeler arasý girdi-çýktý tablolarý kalkýnma planlamasý, yönetimi ve yönlendirmesinde halen önemli bir araç olarak kullanýlmaktayken, Türkiye'de ulusal düzeyde her tablo üretildiðinde farklý bir istatistiki sýnýflandýrmaya geçilen girdi-çýktý tablolarýnýn üretilememesi iktisat politikasý araþtýrmacýlarý için önemli bir engeldir. Çünkü, "ölçemezseniz yönetemezsiniz, yönetemezseniz baþarýlý olamazsýnýz". Bu bölümdeki analizle eski ve ölçek olarak zayýf da olsa, 2004-2008 dönemine iliþkin gayrisafi bölgesel katma deðer istatistiklerine dayanmaktadýr. Bölgesel ekonomileri ölçmek için kullanýlabilecek en güncel veri 5 yýl öncesine aittir. Tüm bu kýsýtlara raðmen, imkanlar elverdiðince bölgelerin yapýsal analizini yapmayý öngörüyoruz. 26 düzey-2 bölgesi için 2004, 2008 ve 2011 dönemlerine iliþkin kiþibaþýna düþen gayrisafi bölgesel hasýlanýn hesaplanmasýnda gayrisafi katma deðerin (GSKD) bölgesel daðýlýmýndaki oranlar kullanýlmýþ, 2011 yýlý için 2008 dönemindeki oranýn deðiþmediði varsayýlmýþtýr. Yani 2011 ulusal hasýlasý bölgesel düzeye indirgenirken 2008 GSKD oranlarý temel alýnmýþtýr. Kiþi baþýna düþen GSBH deðerlerinin bölgesel daðýlýmý ise aþaðýdaki tabloda yer almaktadýr. Tablo 20: Kiþi Baþý Gayrisafi Bölgesel Hasýla ( cari yýl fiyatlarýyla ABD dolarý $) 2004 2008 2011 TR10 Bölge Ýstanbul $8.974 $16.160 $15.674 TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova $8.115 $14.556 $14.331 TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik $7.828 $14.293 $14.080 TR51 Ankara $7.883 $13.894 $13.449 TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli $7.117 $13.425 $13.375 TR31 Ýzmir $7.454 $12.778 $12.731 TR61 Antalya, Isparta, Burdur $6.833 $11.378 $11.004 TR00 Türkiye $5.764 $10.376 $10.335 TR22 Balýkesir, Çanakkale $5.100 $9.984 $10.164 TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn $5.884 $9.700 $10.108 TR32 Aydýn, Denizli, Muðla $6.010 $9.999 $10.013 TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak $4.567 $9.229 $9.511 TR62 Adana, Mersin $4.592 $8.164 $8.164 TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane $4.004 $7.827 $8.127 TR52 Konya, Karaman $4.392 $8.001 $8.061 TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya $4.010 $7.707 $8.028 TR71 Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir $4.151 $7.527 $7.819 TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat $4.106 $7.574 $7.720 TR82 Kastamonu, Çankýrý, Sinop $4.721 $7.407 $7.681 TR63 Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye $3.564 $6.535 $6.561 TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt $3.361 $6.184 $6.366 TRB1 Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli $3.408 $6.092 $6.188 TRC1 Gaziantep, Adýyaman, Kilis $3.025 $5.053 $4.932 TRC3 Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt $2.093 $4.199 $4.176 TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan $2.314 $4.003 $4.105 TRC2 Þanlýurfa, Diyarbakýr $2.685 $4.089 $3.970 TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari $2.121 $3.772 $3.826 Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 77 2004, 2008 ve 2011 yýllarý için tahmin edilen GSBH verilerine göre TR10 Ýstanbul bölgesinde kiþi baþý gelir 2004 yýlýnda $8.974 iken, bu deðer 8 yýllýk dönemde yaklaþýk 2 kat artarak 2011 sonu itibarýyla $15.674'e ulaþmýþtýr. Ülke ortalamasý ise ayný dönemde $5.764'ten $10.335'e eriþmiþtir. Türkiye ve tüm bölgeler için kiþi baþý GSBH deðerinde küresel krizin etkisi nedeniyle 2008-2011 dönemi için duraðanlýk söz konusudur. Türkiye ortalamasýnýn üzerindeki tüm geliþmiþ bölgelerimiz olan TR10 Ýstanbul, TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR51 Ankara, TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli, TR31 Ýzmir, TR61 Antalya, Isparta, Burdur bölgelerinin bu dönemde az da olsa kiþi baþý GSBH deðerinde azalma gözlenmiþtir. Bunun sebebi en fazla göç alan bölgelerimiz olan geliþmiþ ve ekonomik aktivitelerin yoðun olduðu bu merkez ve yarý-merkezlerin istihdam yaratma kapasitesinin kýsýtlý olmasýndan kaynaklanmaktadýr. 5.5 Orta-Gelir Tuzaðý Bakýmýndan Bölgelerin Sýnýflandýrmasý Orta-gelir tuzaðýna iliþkin üzerinde uzlaþýlmýþ net bir taným yoktur. Felipe ve ark. (2012) 124 ülkeyi kýyasladýklarý çalýþmalarýnda aþaðýdaki sýnýflandýrmayý kullanmýþtýr. Bu sýnýflandýrmaya göre kiþi baþýna düþen GSYH'sý 2000 $'ýn altýnda olan bölgeler Düþük-Gelir grubunda, 2.000 $ ile 7.250 $ arasýnda olan bölgeler Orta-Düþük gelir grubunda, 7.250 $ ile 11.250 $ arasýnda olan bölgeler Orta-Yüksek gelir grubunda ve 11.250 $'dan olan bölgeler ise Yüksek-Gelir grubunda yer almaktadýr. Ancak, Felipe ve ark. (2012)'nýn sýnýflandýrmasýnda, 124 ülkeyi kapsadýðý ve bu ülkelerin birçoðu güney yarým kürede yer alan az geliþmiþ ülkeler olduðu için gelir gruplarý arasýndaki kiþi baþý gelir bakýmýndan fark yakýn tutulduðu göz önüne alýndýðýnda, bu sýnýflandýrmanýn diðer araþtýrmacýlarýn çalýþmalarýna göre "iyimser" kaldýðý çýkarýmý yapýlabilir. Tablo 21: Türkiye'de Bölgelerin Kiþi Baþý Gelirlerinin ABD Kiþi Baþý Milli Gelirine Oraný (%) Bölge 2004 2011 2008-2011 farký TR10 Ýstanbul 22,29% 34,59% 38,93% 16,64% TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova 20,16% 31,16% 35,60% 15,44% TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik 19,44% 30,60% 34,97% 15,53% TR51 Ankara 19,58% 29,74% 33,41% 13,82% TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli 17,68% 28,74% 33,22% 15,54% TR31 Ýzmir 18,51% 27,35% 31,62% 13,11% TR61 Antalya, Isparta, Burdur 16,97% 24,35% 27,33% 10,36% TR00 Türkiye 14,32% 22,21% 25,67% 11,35% TR22 Balýkesir, Çanakkale 12,67% 21,37% 25,25% 12,58% 10,49% TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn 14,62% 20,76% 25,11% TR32 Aydýn, Denizli, Muðla 14,93% 21,40% 24,87% 9,94% TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak 11,34% 19,75% 23,62% 12,28% TR62 Adana, Mersin 11,41% 17,48% 20,28% 8,87% TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane 9,95% 16,75% 20,19% 10,24% TR52 Konya, Karaman 10,91% 17,13% 20,02% 9,11% TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya 9,96% 16,50% 19,94% 9,98% TR71 Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir 10,31% 16,11% 19,42% 9,11% TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat 10,20% 16,21% 19,18% 8,98% TR82 Kastamonu, Çankýrý, Sinop 11,73% 15,86% 19,08% 7,35% TR63 Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye 8,85% 13,99% 16,30% 7,44% TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt 8,35% 13,24% 15,81% 7,47% TRB1 Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli 8,47% 13,04% 15,37% 6,91% TRC1 Gaziantep, Adýyaman, Kilis 7,51% 10,82% 12,25% 4,73% TRC3 Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt 5,20% 8,99% 10,37% 5,17% TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan 5,75% 8,57% 10,20% 4,45% TRC2 Þanlýurfa, Diyarbakýr 6,67% 8,75% 9,86% 3,19% Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr. 78 2008 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Orta-Gelir tuzaðýnýn bölgeler için tespitinde Eichengreen ve ark.(2011),'nýn çalýþmasýnda tespit ettikleri ABD milli gelirinin %58'si kriteri de kullanýlabilir. Bu sýnýflandýrmaya göre Türkiye'de bölgelerin ABD 2004, 2008 ve 2010 kiþi baþý gelirlerine oraný hesaplanmýþtýr. Bu yönteme göre Türkiye için elde edilmiþ, bölgelerin bulunduklarý gelir gruplarý Tablo 21de verilmiþtir. Tablo 21de görüleceði üzere 2004-2008 döneminde tüm bölgelerin ABD kiþi baþý gelirine oraný çarpýcý bir þekilde artmýþ, aradaki fark önemli ölçüde azalmýþtýr. Ancak, 2008-2011 döneminde küresel krizin etkisiyle artýþ hýzý yavaþlamýþtýr. Bu tabloya göre, bölgeleri ABD kiþibaþý gelirinin %30'unu aþanlar, %29%19'u arasýndakiler ve diðerleri olarak sýnýflandýrmak mümkündür. Bu yaklaþýma göre, Orta-Gelir Tuzaðý bakýmýndan bölge gruplarý aþaðýdaki grafikte sunulmuþtur. Þekil 14: Bölgelerin Gelir Gruplarýna Göre Sýnýflandýrmasý (2004, 2008, 2011) Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr. Yukarýdaki grafikten görüleceði üzere 2011 yýlý itibarýyla; (iv) Orta-Gelir Tuzaðý riski olmayan 6 bölge; TR10 Ýstanbul, TR42 Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR51 Ankara, TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli TR31 Ýzmir, (v) Orta-Gelir Tuzaðý riski olan 12 bölge; TR61 Antalya, Isparta, Burdur, TR22 Balýkesir, Çanakkale, TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn, TR32 Aydýn, Denizli, Muðla, TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak, TR62 Adana, Mersin, TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane, TR52 Konya, Karaman, Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 79 TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya, TR71 Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir, TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat, TR82 Kastamonu, Çankýrý, Sinop (vi) Orta-Düþük Gelir Grubunda olan 8 bölge ise; TR63 Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt TRB1 Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli TRC1 Gaziantep, Adýyaman, Kilis TRC3 Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan TRC2 Þanlýurfa, Diyarbakýr TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari yer almaktadýr. Türkiye ortalamasý ise Orta-Gelir riski olan bölgeler grubundadýr. 2004 yýlýna göre kýyaslandýðýnda ise; 2004 yýlýnda Türkiye'nin Orta-Düþük Gelir grubunda yer alan 22 bölgesinden 12 tanesi 2011 sonu itibarýyla bir üst gelir grubuna, 2'si de orta-gelir tuzaðý olmayan birinci gruba sýçramýþtýr. 2004 yýlýnda Orta- Gelir riski olan grupta yer alan TR10 Ýstanbul, TR42 Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR51 Ankara bölgeleri ise birinci gruba geçiþ yapmýþtýr. 2004 yýlýnda Orta-Düþük gelir grubunda yer alan 8 bölge ise kiþi baþý GSBH deðerlerini önemli ölçüde artýrmalarýna karþýn, gelir gruplarý deðiþmemiþtir. Genel çerçeveyi ortaya koyduktan sonra, bu sonucu doðuran nedenleri araþtýrmak üzere bölgelerin sektörel yapýsýnýn klasik tarým sanayi hizmetler ile teknoloji düzeyleri üzerinden analiz edilmesi faydalý olacaktýr. Bunun dýþýnda sektörel ve teknolojik deðiþim sürecinin "insan" ve "refah" üzerindeki etkilerini daha iyi anlayabilmek açýsýndan bölgeler arasý nüfus hareketleri ve iþgücü niteliðinin detaylarý incelenmesinde fayda görülmüþtür. Tüm farklý analizler arasýnda Yeni Ekonomik Coðrafya yaklaþýmýnýn etkisinin aðýr bastýðý söylenebilir. Bu kapsamda, bölgesel düzeyde sektörel-teknolojik ve iþgücü hareketleri bakýmýndan ulaþtýrma altyapýsýnýn incelenmeye deðer bir husustur. 5.6 Bölgelerin Tarým-Sanayi ve Hizmetler Sektörleri Ýtibarýyla Analizi Türkiye Ýstatistik Kurumu tarafýndan bölgelerin üretim yapýsýna iliþkin en güncel veriler 2003, 2004-2008 dönemine iliþkin ortaya konulan Gayri Safi Katma Deðer verileri ile Ýþ Ýstatistikleri'dir. Özellikle en temel iktisadi göstergeler olan enflasyon, gayrisafi bölgesel hasýla, iþsizlik oraný, toplam arz, sektörel üretim düzeylerine iliþkin il bazýnda veri üretilmemekte, mevcut veriler ise düzenli üretilmediði için bilimsel analiz çalýþmalarýna imkan tanýyabilecek zaman serilerine sahip deðildir. Bu bölümdeki analizler, bu kýsýtlar altýnda yapýlmýþ olmakla birlikte, Türkiye'nin 2002-2011 döneminde yaþadýðý hýzlý dönüþüm sürecini bölgesel düzeyde karþýlaþtýrmalý olarak 2003 ve 2008 yýllarý için ortaya koyabilecek ipuçlarýný sunabilmektedir. Birinci analiz yönteminde, bölgelerin sektörel Gayri Safi Katma Deðeri paylarýnýn nüfusa oranýna göre aþaðýdaki sektörel grafikler elde edilmiþtir. 5.6.1 Tarýmsal Katma Deðerin Bölgesel Komposizyonu Tarýmsal GSKD payýnýn nüfusa oraný en yüksek olan bölgeler TR22 (Balýkesir, Çanakkale), TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak), TR61 (Antalya, Isparta, Burdur), TR82 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop) ve TR52 (Konya, Karaman)'dir. Tüm bu bölgelerin ülkenin batýsýnda yer almasý ve TR52 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop) bölgesi dýþýnda kalan bölgelerde 2004-2008 döneminde verimliliðe dayalý bir artýþ yaþanmasý dikkat çekmektedir. Bu husus literatürde de yer alan "sanayileþmiþ ve iktisadi yapý olarak geliþmiþ bölgelerde tarýmsal üretim ve verimlilik düzeyi geride kalmýþ bölgelere göre daha yüksektir13" tespitiyle de uyumlu görünmektedir. Çünkü, bir bölgedeki sanayileþme ve kentsel dönüþüm düþük tarýmsal verimlilik sorununu çözmekte önemli bir umut olmaktadýr. 13 Nicholls (1961) 80 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 15: Bölgelerin Tarým Sektörü Katma Deðeri Payý/Toplam Nüfustaki Payý (%) Kaynak: TUÝK kaynaklý verilerden kendi hesaplamalarýmýz. Bu oranýn 1'e eþit olmasý bölgenin katma deðerden adil pay aldýðýný gösterir. Tarýmsal katma deðer payýnýn nüfusa oraný en düþük olan bölgelerin baþýnda tam bir sanayi ve hizmet ekonomisi olan TR10 (Ýstanbul) bölgesi yer almaktadýr. Ýstanbul'u yine hizmetler sektörüyle öne çýkan TR51 (Ankara) takip etmektedir. TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartýn) bölgesi ise bölgede yer alan büyük sanayi kuruluþlarý ile yaþlý baðýmlý nüfusun fazla olmasýnýn etkisiyle üçüncü sýrada konumlanmýþtýr. Son sýralarda kýrsal nüfus aðýrlýðýnýn fazla olduðu doðu illerinin yer almasý, bu bölgeler için kullanýlan "ekonomisi tarýma dayanmaktadýr" genel söylemi ile çeliþmektedir. Oysa bu bölgeler piyasalaþma sorunu yaþayan, üretimin iktisadi bir faaliyet olarak deðil, geçimlik olarak yapýldýðý ve birtakým sosyal transfer mekanizmalarý ile desteklenen bir yapý arz etmektedir. 5.6.2 Sanayi Katma Deðerinin Bölgesel Komposizyonu Birim nüfus baþýna sanayi sektörü hasýlasý önde olan bölgeler sýrasýyla TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR42 Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bolu, Düzce, TR21 Tekirdað, Kýrklareli, Edirne olduðu görülmektedir. Bunda bu bölgelerin kendi geliþme dinamiklerinin yaný sýra, 2011 yýlý sonu itibarýyla ulusal hasýlaya 213 milyar $'lýk katký saðlayan, toplam 181 milyar $'lýk dýþ ticaret hacmine sahip TR10 Ýstanbul bölgesine yakýnlýk yatmaktadýr. Krugman'ýn itme kuvveti olarak ifade ettiði bu etkinin kendisini özellikle TR21 Tekirdað, Kýrklareli, Edirne bölgesi üzerinde gösterdiði bu bölgeye ait 2004 ve 2008 deðerlerinden de net bir þekilde görülmektedir. Bu dönem için, TR10 Ýstanbul bölgesindeki gerilemede bölgenin mevcut sanayi yapýsý bakýmýndan sýnýra dayandýðýný ve gelen ilave üretim talebini yakýn-çevre bölgeleri üzerine daðýttýðýný göstermektedir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 81 Þekil 16: Bölgelerin Sanayi Sektörü Katma Deðeri Payý/ Toplam Nüfustaki Payý (%) Kaynak: TUÝK kaynaklý verilerden kendi hesaplamalarýmýz. Bu oranýn 1'e eþit olmasý bölgenin katma deðerden adil pay aldýðýný gösterir. Ayný dönemde, TR31 Ýzmir bölgesinin gerilediði ve TR51 Ankara bölgesinin ise konumunu koruduðu gözlenmektedir. Sanayileþme konusunda ise son 6 bölgenin ülkenin geri-kalmýþ doðu üçgeninde yer alan ve yeni teþvik sisteminde altýncý kademede yer alan bölgeler olduðu görülmektedir. 5.6.3 Hizmetler Sektörü Katma Deðerinin Bölgesel Komposizyonu Hizmetler sektörü bakýmýndan bölgesel refaha katkýsý en fazla olan bölge TR10 Ýstanbul bölgesidir. Ýstanbul'u kamu çalýþanlarýnýn yoðun olarak yaþadýðý TR51 Ankara ile TR31 Ýzmir izlemektedir. Bu durum, 772,3 milyar $'lýk bir ekonomi olan Türkiye'nin ulusal iktisadi "merkezi" TR10 Ýstanbul, kamu kurumlarý, güçlü üniversite-araþtýrma merkezleri-ileri teknoloji altyapýsý, nitelikli insan kaynaðý ile öne çýkan politika ve akýl üretim yeri olarak "kamusal merkez" TR51 Ankara ve dýþ ticaret ve sanayi altyapýsý ile tarihsel konumunu koruyan ticari merkez olan TR31 Ýzmir için doðal bir durumdur. 82 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 17: Bölgelerin Hizmetler Sektörü Katma Deðeri Payý/ Toplam Nüfustaki Payý (%) Kaynak: TUÝK kaynaklý verilerden kendi hesaplamalarýmýz. Bu oranýn 1'e eþit olmasý bölgenin katma deðerden adil pay aldýðýný gösterir. Ýleri düzeyde sanayileþmiþ TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgesinde ise az dahi olsa Hizmetlere olan kayma da sanayi sektöründe yaþanan doygunluk nedeniyle tamamlayýcý hizmet sektörlerine geçiþ sürecinin bir sonucu olarak deðerlendirilebilir. Sanayi sektörü ile benzer þekilde, hizmetler sektörünün bölgesel refaha en az katký saðladýðý bölgeler doðu ve güneydoðu bölgeleridir. Þekil 18: Bölgelerin Toplam Katma Deðer Oraný/Nüfus Oraný Kaynak: TUÝK kaynaklý verilerden kendi hesaplamalarýmýz. Bu oranýn 1'e eþit olmasý bölgenin katma deðerden adil pay aldýðýný gösterir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 83 Þekil 19: Bölgelerin Tarým-Sanayi ve Hizmetler Sektörlerinde Nüfus Baþýna Katma Deðer Oranlarýndaki Deðiþim 2008 TARIM 2004 TARIM 2008 SANAYÝ 2004 SANAYÝ 2008 HÝZMETLER 2004 HÝZMETLER Kaynak: TUÝK kaynaklý verilerden kendi hesaplamalarýmýz. Bir bölgenin sektörel üretim yapýsý o bölgenin gelir düzeyini etkileyen en önemli unsurlardandýr. Genel itibariyle bölgeler geçimlik tarýmsal faaliyetlerin akabinde sanayi üretimine geçmekte, belirli bir sanayileþme seviyesinin ardýndan ise hizmet sektörleri geliþme kaydetmektedir. Elbette her bölgede bu üç sektör de üretim faaliyetlerine devam edebilmekte, ileri teknoloji kullanan ülkelerde de tarýmsal üretim önemli gelir kaynaðý olma rolünü sürdürebilmektedir. Burada önemli olan sektörel üretim verimliliðinin ne düzeyde olduðudur. Türkiye'de tarýmsal üretim geçimlik ekonomiden piyasa mekanizmalarýna dayalý sektörel üretime geçememesi nedeniyle yoðun olarak kentleþme düzeyi düþük bölgelerde yürütülmektedir. Bölgesel çekim merkezi konumundaki kentlerde tarýmsal üretimin yerini hizmetler sektörü almakta, ancak bölgenin sanayileþme düzeyinde beklenen geliþme görülmemektedir. 84 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Tarýmsal üretimde kiþi baþýna düþen katma deðer oranýnýn en düþük olduðu bölge TR10 (Ýstanbul) Düzey2 bölgesidir. Ýstanbul ekonomisinin yüzde 75'ini hizmetler sektörü oluþturmaktadýr. Sanayi sektörünün toplam katma deðer içerisindeki payý yýllar geçtikçe azalmaktadýr. 2004 yýlýnda, Ýstanbul GSKD'sinin yüzde 29'u sanayi sektöründen gelmekte iken 2008 yýlýnda bu oran yüzde 26,7'ye düþmüþtür. Buna paralel olarak sanayi sektörü istihdamýnda azalma görülürken hizmetler sektörü istihdamýnda artýþ kaydedilmiþtir. Bu dönemde sanayi sektörü istihdamý yüzde 42 seviyesinden yüzde 38'e gerilemiþtir. Ýstanbul'da her üç sektörün kiþi baþýna düþen GSKD oranlarý düþme eðilimindedir. Bu durum Ýstanbul'un ekonomik olarak gerilediðini göstermemekte, diðer bölgelerin ülke içerisindeki sektörel aðýrlýklarýnýn artmaya baþladýðýný göstermektedir. Ýstanbul gibi TR51 (Ankara) Düzey-2 bölgesinin de sektörler itibarýyla nüfus baþýna düþen katma deðer oranlarý azalmaktadýr. Ankara'da tarým ve sanayi sektörlerinin aðýrlýklarý çok az miktarda düþerken hizmetler sektöründe daha yüksek bir düþüþ görülmektedir. Ancak yine de Ankara, Ýstanbul'un ardýndan hizmetler sektörünün en yoðun olduðu bölgedir. TR31 (Ýzmir) Düzey-2 bölgesinin tarýmsal aðýrlýðýnda fazla bir deðiþim görülmezken sanayi sektörü oranýnda önemli bir düþüþ mevcuttur. 2004 yýlýnda Ýzmir'de sanayi sektörü nüfus baþýna düþen katma deðer oraný 1,4 iken 2008 yýlýnda 1,2'ye düþmüþtür. Bu dönemde sanayi istihdamýnýn yüzde 10 oranýnda düþmesi, bunun yerine hizmetler sektörü istihdamýnda yüzde 10'un üzerinde artýþla birlikte düþünüldüðünde, hizmetler sektörü bu boþluðu kapatma konusunda yeterli performans gösterememektedir. Tarýmsal üretimde kiþi baþýna düþen katma deðer oranýnýn en yüksek olduðu bölgeler TR22 (Balýkesir, Çanakkale), TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak) ve TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) Düzey-2 bölgeleri olmuþtur. Bu üç bölge de beþ yýllýk dönemde tarýmsal üretimde ilerleme kaydetmiþtir. TR22 ve TR33 Düzey2 bölgelerinde tarýmsal istihdamý azalýrken TR61 Düzey-2 bölgesinde tarýmsal istihdam artýþ görülmektedir. Bu bölgede, diðer bölgelerden farklý olarak, sanayi istihdamýndaki artýþ hizmetler sektörü yerine tarým sektörüne kaymaktadýr. Bu üç bölgenin ardýndan tarýmsal üretimin en yoðun olduðu bölge TR82 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop) Düzey-2 bölgesidir. Ancak bu bölge tarýmsal üretimdeki aðýrlýðýný da kaybetmeye baþlamýþ, diðer sektörlerde de aðýrlýðýný artýramamýþtýr. GSKD içerisinde tarýmsal üretimin önemli bir payý olan Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgeleri nüfus baþýna düþen katma deðer oraný bakýmýndan ilk 10 düzey-2 bölgesi içerisinde yer almamaktadýr. Tarýmsal istihdam düzeyi yüzde 60'ýn üzerinde olan TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan) Düzey-2 bölgesi bu sýralamada ancak 14 üncü olabilmiþtir. Güneydoðu Anadolu Projesinin yürütüldüðü bölgelerden TRC2 (Þanlýurfa, Diyarbakýr) Düzey-2 bölgesi 17nci, TRC1 (Gaziantep, Adýyaman, Kilis) Düzey-2 bölgesi 23üncü, TRC3 (Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt) Düzey-2 bölgesi 22nci sýrada yer almýþtýr. Sanayi sektöründe nüfus baþýna düþen katma deðer oraný en yüksek olan bölgeler TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova), TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) ve TR10 (Ýstanbul) Düzey-2 bölgeleridir. Türkiye'de sanayi sektörü Ýstanbul ve hinterlandýnda yýðýnlaþmýþtýr. Kuzeydoðu Anadolu sanayileþmenin en düþük düzeyde olduðu bölgelerdir. Hizmetler sektöründe ise büyükþehirlerin olduðu düzey-2 bölgeleri önde gelmekte, Güneydoðu Anadolu bölgesinin aðýrlýðý düþük düzeyde kalmaktadýr. 5.7 Bölgelerin Tarým-Sanayi-Hizmetler Sektörleri Ýtibarýyla Orta-Gelir Tuzaðý Risk Deðerlendirmesi Bu bölümde, bir ekonominin sektörel analizlerinde geleneksel olarak kullanýlan tarým-sanayi ve hizmetler sektörleri bakýmýndan bir kýyaslamasý yapýlmýþtýr. Bu üç sektör ile bölgeleri parametreler ile orta-gelir tuzaðý iliþkiselliðini kurabilmek ve toparlamak açýsýndan konsolide bir tabloya ihtiyaç duyulmaktadýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 85 Tablo 22: Bölgelerin Tarým-Sanayi-Hizmetler Sektörleri Ýtibarýyla Orta-Gelir Tuzaðý Risk Deðerlendirmesi Kaynak: TÜÝK kaynaklý verilerden kendi hesaplamalarýmýz. 86 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Tablo 22de, Düzey-2 bölgeleri GSKD'lerinin sektörel bazda sýralamalarý ile kiþi baþýna düþen GSBH deðerleri verilmektedir. Buna göre, orta gelir tuzaðý riski olmayan bölgeler; TR10 (Ýstanbul), TR21 (Tekirdað, Edirne, Kýrklareli), TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik), TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova), TR31 (Ýzmir) ve TR51 (Ankara) Düzey-2 bölgeleridir. Bu bölgeler beþ yýllýk dönemde gelir düzeylerini 10 bin dolar seviyesinin üzerine çýkarmýþlardýr. Bu bölgelerde tarýmsal üretimin GSKD içerisindeki payý azalmakta, hizmetler sektöründe yýðýnlaþma görülmektedir. Tarým-dýþý sektörlerde istihdam oraný da artýþ göstermektedir. TR61 (Antalya, Isparta, Burdur), TR22 (Balýkesir, Çanakkale) ve TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak) Düzey-2 bölgeleri orta-yüksek gelir seviyesine çýkmakla birlikte tarýmsal istihdam oranýnýn yüksek olmasý orta gelir düzeyinden çýkýþ konusunda þüphe uyandýrmaktadýr. TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) bölgesinin kýrýlgan hizmet sektörü (turizm) ve doðal çevreden etkilenen tarým sektörüne baðýmlý oluþu, Konya, Kayseri, Adana, Mersin, Gaziantep, Denizli gibi illerin yer aldýðý Düzey-2 bölgelerinde de yüksek tarýmsal istihdam ve sanayileþmenin belirli bir olgunluða eriþememesi nedeniyle orta gelir seviyesinin üzerine çýkmasý zaman alacaktýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 87 88 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 6 BÖLGELERÝN TEKNOLOJÝ DÜZEYLERÝNÝN ORTA-GELÝR TUZAÐI BAKIMINDAN ANALÝZÝ 6 BÖLGELERÝN TEKNOLOJÝ DÜZEYLERÝNÝN ORTA-GELÝR TUZAÐI BAKIMINDAN ANALÝZÝ 6.1 Bölgelerin Üretim Yapýlarýnýn Teknoloji Düzeylerinin Tespiti Orta-Gelir tuzaðý riskini deðerlendirmek için sadece kiþi baþý gelir deðerlerinin analiz edilmesinin yeterli olmayacaðý açýktýr. Orta-gelir tuzaðýnýn nedenleri ülkenin ve bölgelerin ekonomik yapýsýnda saklýdýr. Bu nedenle, Türkiye'de bölgelerin ekonomik yapýsýnýn detaylý analiz edilmesi yerinde olacaktýr. Ekonomik yapýnýn analizinde geleneksel ekonominin devresel akým þemasýnda her alan üretim, iþgücü ve finans piyasalarý ile bunlar arasýndaki etkileþimin dýþ alem (mal ve hizmet üretimi bakýmýndan ithalat-ihracat, iþgücü bakýmýndan göç akýmlarý, finans piyasasý bakýmýndan yabancý doðrudan ve dolaylý yatýrýmlar) ile olan iliþkilerinin incelenmesi kastedilmektedir. Bir bölgede yaþayan insanlarýn kiþi baþý gelirlerini doðrudan etkilemesi bakýmýndan bu bölümde üretim sektörlerinin yapýsýnýn analiz edilmesi ilk aþamada yeterli görülmektedir. Çünkü Türkiye'nin bölgesel üretim deseni dikkate alýndýðýnda maaþ ve ücret ödemeleri bölgelerdeki bireysel refah düzeyini etkileyen temel unsurdur. Önceki bölümde tarým, sanayi ve hizmetler olmak üzere ana sektörler itibarýyla bölge-sektör ve bireysel refaha iliþkin bir analiz yapýlmýþtýr. Bu bölümde ise bölgelerin geliþmiþlik düzeyine iliþkin açýklanan teorik çerçeveden de faydalanarak 26 Düzey-2 bölgesinin üretim yapýlarýnýn teknoloji seviyeleri incelenecektir. Teknoloji seviyelerinin tespiti yaklaþýmý, TÜÝK'in 2003-2008 dönemini kapsayan Bölgesel Yýllýk Ýþ Ýstatistiklerinden faydalanarak bölgelerin teknoloji düzeylerine göre sektörel toplulaþtýrmasýna dayalý bir endeks üretilmesine dayanmaktadýr. Bu endekse göre bölgeler veya ülkeler 1-5 arasýnda bir deðer almaktadýr. Bu yöntem, literatürde Rostow'un kalkýnma evreleri yaklaþýmýna dayanmakla birlikte bu alanda ortaya çýkmýþ diðer güncel çalýþmalardan faydalanýlarak özgün bir deðerlendirme çerçevesi sunmaktadýr. Ohno (2009)'nun ASEAN ülkeleri için yapmýþ olduðu "Orta-Gelir Tuzaðýndan Kaçýþ (Avoiding the Middle Income Trap)" baþlýklý çalýþmasýnda ortaya koyduðu "Sanayileþmeyi Yakalamanýn Aþamalarý (Stages of Catching-up Industrialization)" ile Taþcý (2009)'nýn Türkiye'nin 1996-2009 döneminde dýþ ticaretin teknoloji düzeyini belirlemek üzere kullandýðý "kalkýnma evreleri"ne dayanmaktadýr. Orta-gelir tuzaðý ile bölgelerin teknoloji düzeylerinin iliþkiselliðini kurmak bakýmýndan þu hususlarý hatýrlamak yerinde olacaktýr: Öz(2012)'ye göre; "bir ülkenin orta gelir seviyesine ulaþabilmesi için; düþük teknolojili üretim yapma kapasitesine eriþmiþ olmasý ve imalat sanayiine emek yoðun bir üretimin hâkim olmasý gerekmektedir. Ýmalat sanayii dýþ ticaretinde rekabet edebilir olunmasý da orta gelir düzeyine eriþmede gerekli unsurlar arasýnda yer almaktadýr.14" Agénor ve ark.(2012)'a göre ise bir ülke veya bölgenin Orta-Gelir Tuzaðýna yakalanma süreci þu þekilde özetlenmektedir. Ülkeler düþük gelir grubundan orta gelir grubuna geçtiðinde, iþgücü tarým sektöründen emek yoðun ve düþük maliyetli imalat sanayi sektörlerine kaymaktadýr. Gecikmiþ kalkýnma sürecini yaþayan bu ekonomik yapý, Ýthal teknolojilerin kullanýlmasý suretiyle, iþgücünde verimlilik artýþý saðlar ve tarým sektöründeki iþgücü imalat sanayine geçmiþ olur. Belirli bir dönem sonunda, düþük nitelikli iþgücü havuzunun diðer sektörlere geçiþ imkanlarý daralýr, bu alandaki istihdam zirveye ulaþýr ve ekonominin istihdam yaratma kabiliyeti zayýflar. Bu tür ülkeler ve bölgeler orta-gelir seviyesinde eriþtiðinde, kentsel bölgelerdeki imalat sanayindeki reel ücretler yükselir, iþgücü maliyetleri artar, üreticinin rekabet gücü azalýr ve ithal edilen yabancý teknolojinin getirisi de düþer. 14 Öz, Sumru "Orta Gelir Tuzaðý", Ekonomik Araþtýrma Forumu Politika Notu 12-06, Aðustos 2012 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 91 Üretim yapýsýndan sektörel deðiþim ve ithal teknolojiden elde edilen üretkenlik artýþý tükenir, uluslararasý rekabetçilik erir, çýktý artýþý ve büyüme yavaþlar ve ekonomi orta-gelir tuzaðýna düþer. Bu sarmal nedeniyle üst gelir grubuna geçiþi gerçekleþtiremez. Bu çalýþma için geliþtirilen taksonomi; bir bölgenin geliþme evresini üretim yapýsýnýn aðýrlýðý olan sektörlerdeki teknoloji yoðunluðuna göre 5 düzeyde sýnýflandýrmaktadýr. 6.1.1 Birinci Düzey Bu düzeyde olan bir ülke veya bölgede gayrisafi bölgesel hasýlada doðrudan doðal çevreden alýnan kaynaklara dayalý birincil endüstrilerin aðýrlýðý fazladýr. Bu evre, geçimlik ekonomiden henüz iktisadi faaliyet olarak tarým, ormancýlýk, madencilik sektörlerine geçiþi ifade etmektedir. Sermaye birikimi yavaþtýr ve iþgücü düþük niteliklidir. Akpýnar, Özsan ve Taþcý (2012)15'ya göre; bu düzeyde yer alan bölgelerde, istatistiki olarak tarým sektörü içinde kabul edilen aktiviteler aslýnda iktisadi sektör mantýðýndan uzak bireylerin gündelikgeçimlik faaliyetleridir. Herhangi bir faaliyetin iktisadi sektör çerçevesinde deðerlendirilebilmesi için öncelikle üretim faaliyetinde bulunan kiþilerin giriþimci, yani o endüstri koluna kar saikiyle girmesi gerekmektedir. Ülkemizde az geliþmiþ bölgelerde yürütülen tarýmsal faaliyetler, insanlarýn babadan kalma üretim faaliyetini devam ettirmesi þeklindedir. Çoðu zaman tarýmsal üretim bireylerin bilinçli tercihleri ile seçtikleri bir alan deðildir. Üretim faaliyeti sektörel uzmanlaþma ve iþ bölümüne imkan tanýyacak dinamikleri geliþtirmekte zorlanmaktadýr. Sektörde çalýþan bireyler daha çok kendi ihtiyaçlarýný karþýlamak amacýyla üretim yapmakla birlikte piyasa için mal ve hizmet üretiminde bilinci yeni geliþmeye baþlamýþtýr. Bu düzeydeki bölgelerde tarýmsal üretimin verimlilik düzeyi de düþüktür. Tek ürün veya sektöre baðlý, sübvansiyon vb. çeþitli destek mekanizmalarý ile bölgeye dýþarýdan gelen kamu çalýþanlarý, güvenlik görevlileri, öðrenci vb. kiþilerin tüketim harcamalarýna dayalý bir ekonomik yapý arz etmektedir. Bu düzeydeki bölgeler, diðer yarý-merkez veya ulusal merkez bölgelere baðýmlý çevre bölgelerdir. 6.1.2 Ýkinci Düzey Bu tür bölgelerde aðýrlýklý üretim yapýsý düþük teknolojili imalat sanayi sektörleridir. Bu düzeyin özelliði olan Yýðýnlaþma (Agglomeration) ekonomileri, belirli coðrafi bölgede imalat sanayi iþletmelerinin ölçek ekonomilerine ulaþmak ve dýþsallýklardan faydalanmak amacýyla yoðunlaþmasý anlamýna gelmektedir. Agenor ve ark. (2012)'ye göre ülkeler düþük gelir grubundan orta gelir grubuna geçtiðinde, iþgücü tarým sektöründen emek yoðun ve düþük maliyetli imalat sanayi sektörlerine kaymaktadýr. Bu seviyedeki imalat sanayi sektörleri Düþük-Teknoloji yoðunluðuna sahiptir. Örneðin, Gýda, Ýçecek, Tütün Ýmalatý, TekstilKonfeksiyon, Mobilya Ýmalatý, Kaðýt ve Kaðýt Ürünleri vd. sektörleri bu grupta yer almaktadýr. Ekonomik yapýsýnda bu sektörlerin aðýrlýklý olduðu bölgeler Yarý-Çevre bölgeler olarak ifade edilebilir. Bu tür ekonomik yapýda, finans piyasasý geliþmemiþ, mal ve iþgücü piyasasý yeni oluþmaya baþlamýþ, diðer bölgelere yarý baðýmlý ve piyasalaþma süreci devam etmektedir. Üretim için ithal teknoloji ihtiyacý üst seviyededir. 6.1.3 Üçüncü Düzey Bu düzeyde yer alan ekonomik yapýda aðýrlýklý üretim orta-düþük teknolojili imalat sanayi sektörleridir. Teknoloji yoðunluðu bir önceki düzeye göre artmýþ, buna baðlý olarak verimlilik artýþý da gözlenmektedir. 15 AKPINAR, Rasim, M.E. ÖZSAN, K.TAÞCI, "Doðu Anadolu Bölgesinde Hayvancýlýk Sektörünün Rekabet edebilirliðinin Analizi", Gümüþhane Üniversitesi, Sosyal Bilimler Elektronik Dergisi Sayý 5, Ocak 2012 92 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Emek yoðun sanayilerden keskin bir kopuþ görülmemekte ve tarýmsal istihdamýn seviyesi azalmakla birlikte ekonomi içindeki aðýrlýðý devam etmektedir. Agenor ve ark.'na (2012) göre; gecikmiþ kalkýnma sürecini yaþayan bu ekonomik yapý, iþgücünde verimlilik artýþýný ithal teknolojilerin kullanýlmasý suretiyle saðlamakta, imalat sanayi tarým sektöründen kopan iþgücü için yeni istihdam alaný oluþturmaktadýr. Bu seviyedeki sektörler; "Kok kömürü, rafine edilmiþ petrol ürünleri ve nükleer yakýt imalatý, Plastik ve kauçuk ürünleri imalatý, Metalik olmayan diðer mineral ürünlerin imalatý, Ana metal sanayii vd." dir. Yarý-merkez olarak tanýmlayabileceðimiz bu bölge; küresel ve ulusal merkez bölgelere baðlý, belirli düzeyde piyasa mekanizmasýnýn iþlediði ve küresel iktisadi ve finans sistemindeki kurallara uyma yolunda mesafe kat etmiþ, belirli düzeyde sermaye derinliðine ulaþmýþ bölgelerdir. 6.1.4 Dördüncü Düzey Bu düzeydeki bölgeler uluslararasý alanda rekabetçi bir sanayi ekonomisine sahiptir. Aðýrlýklý üretim yapýsý ise orta-ileri teknoloji yoðunluðuna sahip imalat sanayi sektörleridir. Bu sektörler; kimyasal madde ve ürünlerin imalatý, makine ve teçhizat imalatý, elektrikli makine ve cihazlarýn imalatý, motorlu kara taþýtý vd.dir. Ýþgücünün niteliði ve verimliliði bir önceki düzeye göre yüksek, buna baðlý olarak ücretler ve üretim maliyetleri artmýþtýr. Kentleþme ekonomilerinin üretilebildiði bu bölgelerde, kentleþme oraný %75'in üzerindedir. Bu tür bölgeler "ulusal merkez"lerdir. Küresel piyasa ile tam entegre ve kurallara uygun rekabet yeteneðine sahip çekim merkezleridir. 6.1.5 Beþinci Düzey Ar-Ge & yeniliðe dayalý, küresel rekabetçi bilgi ekonomisi özelliði gösteren bölgelerdir. Üretim yapýsý yüksek katma deðerli ileri teknoloji yoðunluðuna sahip imalat sanayi sektörleri ile bilgiye dayalý yaratýcý endüstrilerdir. Tarýmsal katma deðerin ve istihdamýn toplam ekonomi içindeki aðýrlýðý çok düþük düzeydedir. Bu bölgeler küresel merkezlerdir. Küresel iktisadi sistemin kurallarýný belirleyen bölgelerdir. Hizmet sektörleri oldukça geliþmiþ düzeydedir. Uluslararasý finansal ve iþgücü akýmlarý için düðüm noktasý olan bu bölgeler yüksek düzeyde uluslararasý göç (nitelikli) almaktadýr. Öne çýkan sektörler; bilgi ve iletiþim teknolojileri, nanoteknoloji, biyoteknoloji, kimyasal madde ve ürünlerin imalatý, (Ýlaç, týbbi kimyasallar ve botanik ürünleri) büro, muhasebe ve bilgi iþlem makineleri imalatý, radyo, televizyon, haberleþme teçhizatý ve cihazlarý imalatý, týbbi aletler; hassas ve optik aletler ile saat imalatý, diðer ulaþým araçlarýnýn imalatý (Uçak ve uzay aracý)'dýr. 6.2 Üretim Yapýsý Bakýmýndan Bölgelerin Geliþmiþlik Düzeyi Taksonomisi Önceki bölümlerde açýklanan teori ve analiz çerçevesine göre bir bölge veya ülkenin üretim yapýsý bakýmýndan geliþmiþlik düzeylerini tespit etmek üzere aþaðýdaki þekilde yer alan aþamalarýn bölgelerin ulusal veya küresel ölçekte konumunu anlamak bakýmýndan faydalý olacaðý deðerlendirilmektedir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 93 Þekil 20: Grafik Üretim Yapýsý Bakýmýndan Bölgelerin Geliþmiþlik Düzeyleri Kaynak: Ohno(2009) ve Taþcý (2009)'dan yararlanýlarak yazar tarafýndan geliþtirilmiþtir. Ýstatistiki Bölge Birimleri Sýnýflandýrmasý (ÝBBS) 26 Düzey-2 bölgesine seviyesinde yapýlacak analiz çalýþmasýnda, Türkiye Ýstatistik Kurumu tarafýndan yayýmlanan 2003-2008 dönemine ait Ýþ Ýstatistikleri, 2004-2008 dönemine ait Gayri Safi Bölgesel Katma Deðer verileri ile 1996-2011 dönemine ait Ýthalat ve Ýhracat verileri kullanýlmýþtýr. 6.3 Türkiye'de Bölgelerin Üretim Yapýsý Bakýmýndan Teknoloji Düzeyinin Tespiti Bölgelerin sektörel Gayrisafi Katma Deðer verileri Birincil Endüstriler ile Sanayi Sektörünün ifade eden imalat sanayi verileri temel alýnmýþ, hizmet sektörü kapsam dýþý býrakýlmýþtýr. Çalýþmada ifade edilen üretim yapýsý birincil endüstriler ile sanayi sektörü altýnda yapýlan üretimi kapsamaktadýr. Þekil 21: Teknoloji Düzeyinin Hesaplanma Yöntemi 94 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 21de analizde kullanýlan sektörlerinin aðýrlýðýnýn seviye deðerini göstermektedir. Bölgenin Gayrisafi Katma Deðerinin Tarým ve Sanayi sektörleri içinde teknoloji düzeyine göre üretim yapýsýnýn geliþmiþlik düzeyine sýnýflandýrýlmasý amaçlanmaktadýr. Bölgesel-sektörel analizde imalat sanayi sektörleri EUROSTAT'ýn NACE Rev.1.1 sýnýflandýrmasýna göre ileri teknoloji, orta-ileri teknoloji, orta-düþük teknoloji ve düþük teknoloji olmak üzere 4 seviyede sýnýflandýrýlmýþtýr16. Birincil endüstrilerde dahil edildiðinde bu çalýþmada 5 seviye temel alýnmýþtýr. Örneðin, TR21 Tekirdað-Edirne ve Kýrklareli bölgesinin toplam tarým ve sanayi GSKD deðeri içinde tarýmýn payý 2004 yýlý için %33,4 iken 2008 yýlý için bu deðer %24,5'e düþmüþtür. Sanayinin payý ise 2004 yýlý için %66,4'den 2008 yýlýnda %75,5'e yükselmiþtir. Bu durumda, bölgenin 2008 yýlý için sýrasýyla yýllýk ciro bakýmýndan imalat sanayi sektöründe düþük teknoloji %62,1, orta-düþük teknoloji %27,8, orta-ileri teknoloji %9,7 ve ileri teknoloji %0,3 olduðu için bölgenin 2008 yýlý için teknoloji seviyesi %24,5x1 + %75,5x%62,1x2 + %75,5x%27,8x3+%75,5x%9,7x4+%75,5x%0,3x5 = 2,2164 olacaktýr. 2008 yýlý için iþletmelerin ciro deðeri bakýmýndan bu bölgenin teknoloji düzeyi orta-düþük teknoloji seviyesindedir. 26 düzey 2 bölgesi için ayný yöntemle elde edilen teknoloji düzeylerine iliþkin bulgular aþaðýda sunulmuþtur. Þekil 22: : Ýþletmeler/Yerel Birim Sayýsý Bakýmýndan Bölgelerin Teknoloji Seviyesi Kaynak: Yazarýn çalýþmasý 16 EUROSTAT, Aggregations of manufacturing based on NACE Rev 1.1 , http://epp.eurostat.ec.europa.eu/ Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 95 Ýþletme sayýsý ve yerel birim sayýsýna göre teknoloji düzeyi ileri olan bölgeler TR51 Ankara, TR10 Ýstanbul, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR42. Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR31 Ýzmir, TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn, TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat ve TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli bölgeleridir. Burada TR81 bölgesinin yer almasýnýn nedeni bölgenin ölçeðinin küçük olmasý ve bölgedeki az sayýda olan iþletmelerden aðýr sanayili iþletmelerinin sayýlarýnýn aðýrlýklý olmasýdýr. TR72 Kayseri bölgesinin üst sýralarda yer almasý dikkat çekicidir. En düþük seviyedeki 5 bölge ise TR22 Balýkesir, Çanakkale, TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt, TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari, TRC2 Þanlýurfa, Diyarbakýr, TR82 Kastamonu, Çankýrý, Sinop ve TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan bölgeleridir. Bu bölgelerin ortak özelliði, giriþimci sayýsýnýn düþük olmasýnda temel neden olan genç ve yaþlý baðýmlý nüfusun yüksek olmasý ve sermaye derinliðinin görece zayýf olmasýdýr. Þekil 23: Çalýþan Sayýlarý Bakýmýndan Bölgelerin Teknoloji Düzeyleri Kaynak: Yazarýn çalýþmasý Çalýþan sayýlarý bakýmýndan TR51 Ankara bölgesi ilk sýrada gelmektedir. Ankara'yý sanayisi geliþmiþ TR41 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR10 Ýstanbul ve TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik izlemektedir. Türkiye ortalamasýnýn altýnda kalmakla birlikte TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat bölgesinin ilk sýralarda yer almasý dikkat çekmektedir. 96 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 24: Ýþgücü Ödemeleri (Maaþlar ve Ücretler) Bakýmýndan Teknoloji Düzeyleri Kaynak: Yazarýn çalýþmasý Maaþlar ve ücret ödemelerine göre teknoloji düzeyi en ileri olan bölgeler TR51 Ankara, TR10 Ýstanbul, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR42. Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR31 Ýzmir, TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn ve TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat bölgeleridir. Burada TR81 bölgesinin yer almasýnýn nedeni bölgenin ölçeðinin küçük olmasý ve bölgedeki az sayýda olan iþletmelerden aðýr sanayi iþletmelerinin sayýlarýnýn aðýrlýklý olmasýdýr. TR72 Kayseri bölgesinin üst sýralarda yer almasý dikkat çekicidir. Maaþ ve ücretler iþletmelerin yer seçimi ve iþgücü mobilitesi bakýmýndan temel unsurlardan birisidir. Nitelikli iþgücünün ücret esnekliði diðer iþgücü gruplarýna göre daha yüksektir. Ankara'da ileri iþgücüne ödenen ücretler istihdam oranýnýn üzerindedir. Sanayileþmiþ illerimiz olan Ýzmir, Kocaeli, Bursa'da ileri teknoloji alanýnda çalýþanlar Ankara'ya göre daha düþük düzeylerde ücret almaktadýr. Grafikten de görüleceði üzere iþgücü ödemeleri (maaþlar ve ücretler) bakýmýndan tüm bölgelerin teknoloji düzeyleri 2003-2008 döneminden hýzlý bir artýþ göstermiþtir. Bu durumun mevcut üretim yapýsýnýn yüksek nitelikli istihdam yaratabildiðini ve dönüþen üretim yapýsýnýn salt geliþmiþ bölgelerde deðil, az ya da çok tüm bölgelerde gerçekleþtiðinin bir kanýtý olmuþtur. En düþük artýþ hýzý ise TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr ve Ardahan bölgesinde olmuþtur. Düþük ölçek, düþük sermaye birikimine baðlý düþük giriþimcilik düzeyi, dar piyasa imkanlarý, geçimlik ekonominin aðýrlýkta olmasý bölgenin iktisadi geliþimini etkileyen en önemli sorunlardýr. Bu tür bölgeleri ulusal pazarlar olan Ýstanbul, Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 97 Ankara, Ýzmir yerine coðrafi olarak yakýn olan sýnýr komþularý örneðin, 2 milyon'luk Ýran-Tebriz pazarýna eklemeyecek seçeneklerin deðerlendirilmesi, her bölgede dev yaratma (iþletme) yaklaþýmýnýn benimsenerek geliþme potansiyeli ve besleme etkisi güçlü iþ-ekosistemi yaratabilecek KOBÝ'lerin seçimi ve desteklenmesi, sadece arz yönlü deðil, talep yönlü teþvik ve destek mekanizmalarýnýn geliþtirilmesi seçenekleri de deðerlendirilmelidir. Þekil 25: Ýþletmelerin Yýllýk Toplam Cirosu Bakýmýndan Teknoloji Düzeyleri Kaynak: Yazarýn çalýþmasý Ýþletmelerin yýllýk toplam cirosuna göre teknoloji seviyesi önde olan bölgeler TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR51 Ankara, TR10 Ýstanbul ve TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik'tir. Son sýralardaki bölgeler ise iþletme sayýsýndakiler ile aynýdýr. Bu bölgelerin diðer bir ortak özelliði ise göç veren bölgeler olmalarýdýr. Belirli bir ekonomik büyüklüðe sahip ve ayný zamanda teknoloji seviyesini iþletme cirosu bakýmýndan hýzlý artýran bölgelerin baþýnda TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR51 Ankara ve TR33 Manisa, Afyon, Kütahya Uþak bölgeleri gelmektedir. TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgesi dýþýndaki tüm bölgelerde ise 2003-2008 döneminde iþletme cirosu bakýmýndan artýþ söz konusu olmuþtur. Ülkenin üretim yapýsýnýn mikro katmaný olan iþletmeler bakýmýndan bu ciro seviyesindeki artýþ sevindirici bir geliþmedir. 98 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 26: Maddi Mallara Ýliþkin Brüt Yatýrýmlar Bakýmýndan Teknoloji Düzeyleri Kaynak: Yazarýn çalýþmasý Yatýrýmlar bakýmýndan teknoloji seviyesi önde gelen bölgeler TR10 Ýstanbul, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova ve TR51 Ankara'dýr. Ýþletme ölçeði büyük olan bölgelerin maddi mallara iliþkin brüt yatýrýmlarda önce olmalarý doðaldýr. Yatýrýmlar ile iþletme ve ciro arasýndaki fark bu bölgelerdeki büyük ölçekli iþletmelerin üretim yapýlarýna göre daha ileri teknoloji seviyesinde mallar ithal eden ve göreli olarak düþük teknolojili arz eden konumda olmalarýndan kaynaklanmaktadýr. Ankara ise göreli olarak küçük ölçekli iþletmelerde nitelikli istihdam yapýsýna sahip ve bu istihdama diðer bölgelerden daha yüksek ücret sunan bir yapý arz etmektedir. Yukarýda ifade edilen iþletme yerel birim sayýsý, çalýþan sayýsý, maaþlar ve ücretler, ciro ve maddi mallara yapýlan brüt yatýrýmlar için üretilen endeks deðerlerinin ortalamasý alýnarak tüm bölgeler için genel bir endeks türetilmiþtir. Bu genel endeks deðerlerine göre bölgelerin teknoloji seviyeleri aþaðýda sunulmaktadýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 99 Þekil 27: Bölgelerin Teknoloji Düzeyleri Kaynak: Yazarýn çalýþmasý Türkiye'de düzey-2 bölgeleri arasýnda teknoloji seviyesi en yüksek bölge TR51 Ankara bölgesidir. Ankara'yý, TR10 Ýstanbul ve TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgeleri izlemektedir. Endeks deðeri 2,5 üzerinde olan diðer bölgeler ise TR31 Ýzmir, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik ve TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn'dýr. Türkiye ortalamasý ise 2003-2008 döneminde 2,26'dan 2,43'e yükselmiþtir. Son sýralardaki bölgelerin baþýnda TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan bölgesi ile TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari yer almaktadýr. Bu endeks çalýþmasýnda bölgelerin ölçeði dikkate alýnmadýðý sadece mevcut 2003-2008 dönemi TÜÝK Yýllýk Ýþ Ýstatistiklerinde yer alan sektörel bölgesel deðerler referans alýndýðý için var olan veriler ile sýnýrlý bir hesaplama yapýlmýþtýr. Bu nedenle, bazý küçük ölçekli bölgelerin hem tarýmsal üretimdeki düþük verimi ve ulusal katma deðere düþük katkýsý hem de imalat sanayi alanýnda az sayýda iþletme ile göreli olarak ileri düzeyde yapýlan üretim, bölgeyi endeks deðerinde yukarý düzeye çekebilmektedir. Buna örnek olarak az sayýda fakat büyük ölçekli orta-ileri teknoloji yatýrým yoðun iþletmelerin ekonomik yapýsýnda aðýrlýklý olduðu Zonguldak ve Batman bölgesi verilebilir. Bu iki aþýrý deðere sahip gözlem (outlier) dýþýnda geri kalan bölgeler için endeks deðerinin tutarlý olduðu, özellikle belirli bir ölçeðin üzerinde olan bölgelerde daha tutarlý bir tespit yapýldýðýný söylemek mümkündür. 100 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 28: Kiþi Baþý GSKD - Bölgesel Teknoloji Seviyesi Ýliþkisi (2004-2008) Kaynak: Yazarýn çalýþmasý Yukarýdaki grafikten görüleceði üzere 2004 yýlýnda kiþibaþý GSKD ve Teknoloji düzeyleri bakýmýndan bölgeler birbirlerine daha yakýn konumda bulunurken, 2008 yýlýnda baþta TR10 Ýstanbul olmak üzere sanayisi geliþmiþ, 2011 GSBH deðerine göre 50 milyar$ ölçeðin üzerinde olan TR51 Ankara, TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik ve TR31 Ýzmir bölgeleri diðerleri ile arayý açmýþtýr. Küçük ve geri kalmýþ bölgelerde en temel bireysel refah göstergesi olan kiþi baþýna gelir artýþý kýsýtlý kalmaktadýr. Kiþi baþýna düþen GSBH deðerini en fazla artýran bölgelerin teknoloji seviyeleri ileride olan bölgeler olduðu görülmektedir. Aþaðýdaki grafikten görüleceði üzere, bu bölgeler 2008 verilerine göre orta-düþük teknolojili üretim yapýsýna sahip bölgeler olmakla birlikte orta-ileri teknolojili üretim yapýsýna geçiþ sýnýrýna dayandýklarý görülmektedir. Bu bölgelerin, 2011 yýlý kiþi baþýna GSBH verilerine göre ayný zamanda orta-gelir tuzaðý riski olmayan bölgeler arasýnda yer almasý þaþýrtýcý bir durum deðildir. 2003-2008 döneminde ülke milli gelir ortalamasý, bölgelerin kiþi baþý gelirleri ile teknoloji seviyelerinin artýþý bu dönemde yaþanan hýzlý geliþmeyi üretim yapýsýnýn dönüþümü bakýmýndan açýklamaktadýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 101 Þekil 29: Bölgelerin Teknoloji Seviyelerinin Sýnýflandýrýlmasý Kaynak: Ohno(2009) ve Taþcý (2009)'dan yararlanýlarak geliþtirilmiþtir. 102 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 7 DIÞ TÝCARETÝN BÖLGESEL ANALÝZÝ 7 DIÞ TÝCARETÝN BÖLGESEL ANALÝZÝ Türkiye açýsýndan üretim yapýsýnýn bölgesel çeþitliliði de orta gelir tuzaðý deðerlendirmesi açýsýndan kritiktir. Buna göre örneðin Ýstanbul ve yakýn çevresinin orta gelir tuzaðýndan çýkýþ yolunda önemli kazanýmlara sahip olduðunu; tuzaðýn daha belirgin biçimde orta gelir grubuna dahil olan bölgeler için ciddi bir sorun olabileceði düþünülebilir. Bununla birlikte Türkiye'nin az geliþmiþ bölgelerinde ise bir yoksulluk tuzaðý tehdidinin varlýðýndan söz etmek olasý durmaktadýr. Orta-Gelir tuzaðý riski olmayan bölgelerin ise daha çok küresel piyasalar ile entegre olmuþ, sanayileþmiþ ve ürettikleri mallarý uluslararasý piyasalara sunabilen ve rekabet edebilenler olduðunu görüyoruz. Burada sanayileþme ve ihracata dayalý sektörlerin geliþtirilmesi hususlarýnýn bu bölgelerin refah yaratma kapasiteleri bakýmýndan önemli olduðu deðerlendirmesi yapýlabilir. Bu nedenle ülke dýþ ticaretinin bölgesel analizinin yapýlmasýnda fayda görüyoruz. 7.1 Bölgelerin Dýþ Ticaret Yapýsý - Firma Sayýsý ve Dýþ Ticaret Açýðý Dýþ ticaret hacmi ve büyüme hýzlarý Düzey 2 bölgeleri bazýnda incelendiðinde (Tablo 23) toplam dýþ ticaret hacminin yarýsýndan fazlasýnýn Ýstanbul'da gerçekleþtiði görülmektedir. Ýstanbul dýþ ticaret hacminin toplam içindeki payý 2002 yýlýnda yüzde 61,6 iken 2011 yýlýnda yüzde 54,3 olarak gerçekleþmiþtir. Devamýnda, TR41 (Bursa, Bilecik, Eskiþehir), TR51 (Ankara), TR31 (Ýzmir) ve TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgeleri diðer bölgelerden yüksek ve birbirine yakýn deðerler göstererek dýþ ticaret büyüklüðü bakýmýndan ikinci grup bölgeler olarak yorumlanabilmektedir. Bunun yanýnda, TR32, TR62, TR63 ve TRC1 bölgelerinin dýþ ticaret büyüklükleri 2002-2011 yýlý boyunca artýþ göstermiþ ve yüksek deðerlere ulaþmýþtýr. Tablo 23: Düzey 2 Bölgeler Bazýnda Dýþ Ticaret Hacmi (Milyon ABD Dolarý) Bölge 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 TR10 49.899 69.002 97.651 111.852 128.277 158.622 184.814 134.296 151.604 185.359 TR21 665 817 899 994 1.054 1.309 1.682 1.264 1.617 1.955 TR22 248 327 408 498 534 752 1.011 782 922 1.154 TR31 5.066 6.781 8.804 9.632 10.908 13.465 16.136 12.387 15.102 18.693 TR32 1.268 1.672 2.131 2.708 3.378 4.269 4.884 3.621 4.938 6.268 TR33 775 988 1.294 1.452 1.692 2.154 2.538 2.125 7.202 8.815 TR41 6.369 8.190 10.862 11.581 14.337 17.720 21.177 17.188 21.955 25.222 TR42 3.515 5.050 8.464 11.086 14.187 17.160 20.754 12.416 23.001 28.936 TR51 5.890 5.491 6.180 7.368 9.076 11.060 13.231 12.214 14.676 18.515 TR52 343 494 732 934 1.181 1.577 1.854 1.508 2.052 2.692 TR61 391 624 1.026 959 1.038 1.408 1.707 1.407 2.097 2.102 TR62 1.563 2.180 2.781 3.176 3.641 4.711 5.488 4.567 5.844 7.307 TR63 1.098 1.354 1.855 2.430 3.382 4.861 6.072 5.151 6.570 9.514 TR71 91 102 150 186 236 365 485 381 627 839 TR72 785 989 1.505 1.701 1.961 2.393 2.620 2.113 2.779 3.382 TR81 511 767 1.111 1.698 2.069 2.007 2.996 2.125 2.313 2.651 TR82 53 48 73 143 144 202 381 172 115 162 TR83 180 280 483 512 642 928 1.522 1.021 1.204 1.873 TR90 639 805 1.266 1.851 1.651 1.972 2.109 1.659 2.165 2.344 TRA1 16 40 37 39 42 72 78 94 79 108 TRA2 36 51 82 118 128 214 219 175 250 260 TRB1 130 179 185 263 354 320 388 337 486 493 TRB2 22 30 44 68 99 220 238 452 390 452 TRC1 1.311 1.917 2.685 3.402 3.797 4.846 6.184 5.215 7.179 9.706 TRC2 85 119 160 221 280 401 498 464 625 670 TRC3 67 121 256 524 505 812 951 1.271 1.394 1.991 Kaynak: TÜÝK verilerinden hesaplanmýþtýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 105 Dýþ ticaret hacminin yýllar itibarýyla büyüme hýzlarýna bakýldýðýnda ise TR33 bölgesinde büyüme deðerleri yakýn seyrederken kriz sonrasý dönem olan 2010 yýlýnda yüzde 238,86 oranýnda büyüme gerçekleþtiði görülmektedir. Benzer þekilde, TRB2 bölgesi kriz öncesi ve sonrasýna denk gelen 2007 ve 2009 yýllarýnda yüksek büyüme hýzý kaydetmiþtir. TRB2 bölgesi dýþýnda, 2009 yýlýnda, dýþ ticaretin büyüme gösterdiði bölgeler TRC3 ve TRA1 bölgeleridir. Bu bölgelerden TRA1 ve TRB2'de dýþ ticaret hacmi 2010 yýlýnda azalmýþ; TRC3'te ise düþük bir büyüme göstermiþtir. Bu durum, söz konusu bölgelerin krizden gecikmeli etkilendiði þeklinde yorumlanabilir. Ayrýca, TR82 bölgesinde, 2009'da kriz dolayýsýyla görülen küçülmenin 2010 yýlýnda da devam ettiði görülmektedir. Ancak, 2011 yýlýnda tüm bölgelerde dýþ ticaret hacminde büyüme kaydedilmiþtir. 2003-2011 dönemi genelinde ise dýþ ticaret hacmi TRC3, TRB2 ve TR33 bölgeleri yüksek büyüme hýzý göstermiþtir. Devamýnda TR83, TR63, TR71 ve TR42 bölgeleri de görece yüksek büyüme gösteren bölgeler olarak görülmektedir. Bölgeler bazýnda kiþi baþýna ihracat rakamlarýna göre, en yüksek deðer TR10 (Ýstanbul) bölgesine aittir. Ýstanbul'u takiben TR42, TR42, TR3, TR32 ve TRC1 bölgeleri 1,000 ABD dolarý üzerinde deðerlere sahiptir. Yüksek ihracat büyüme oraný gösteren TRC3 ve TR81 bölgeleri için kiþi baþýna ihracat 1,000 ABD dolarý seviyesine yaklaþýrken, TRB2 ve TRC3 bölgelerinde oldukça düþük seviyelerdedir. Türkiye için ihracatýn ithalatý karþýlama oraný 2002-2011 dönemi genelinde azalma eðiliminde olup 20062008 yýllarýnda düþük artýþlar göstermiþtir. 2009 yýlýnda ise, kriz döneminde ithalatýn ihracata kýyasla daha fazla azalmasý sonucu en yüksek seviyeye ulaþmýþtýr. 2011 yýlýnda ihracatýn ithalatý karþýlama oraný 2002 yýlýndaki yaklaþýk 14 puan küçüktür. Þekil 30: Ýhracatýn Ýthalatý Karþýlama Oraný (Türkiye, %) Kaynak: TUÝK Ýhracatýn ithalatý karþýlama oraný 2002 yýlýnda %70 düzeyindeyken 2011 yýlý sonunda oran %56'ya gerilemiþtir. 2002-2011 döneminde 2009 kriz yýlý dýþýnda bu oran %65 seviyesini geçememiþtir. Düzey 2 bölgeler bazýnda ihracatýn ithalatý karþýlama oranlarýnda ise 2002-2011 dönemi genelinde en yüksek deðerler ihracatýn yüksek büyüme hýzý gösterdiði TRB2 ve TRC3 bölgelerine aittir. TR90 bölgesi de söz konusu iki bölgeye yakýn oranlara sahiptir ve bu üç bölgenin oranlarý diðer bölgelere oranla oldukça yüksektir. Ýhracatýn ithalatý karþýlama oranýnýn en düþük olduðu bölgeler ise sýrasýyla TR81, TR63, TR51, TR10 ve TR83 bölgeleridir. 106 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Tablo 24: Düzey 2 Bölgeler Bazýnda Ýhracatýn Ýthalatý Karþýlama Oraný (%) Bölge 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 TR10 72,49 66,66 60,57 59,48 57,85 60,26 66,03 70,52 53,98 49,57 TR21 108,87 95,40 91,92 78,04 95,19 101,07 79,64 104,18 80,19 72,54 TR22 135,17 128,41 124,28 140,02 162,94 122,34 98,94 136,05 126,27 91,97 TR31 121,39 105,05 87,57 93,16 99,81 91,43 94,11 97,62 79,37 76,00 TR32 224,01 199,05 254,19 204,64 166,40 166,65 156,46 155,78 141,27 133,43 TR33 143,55 158,20 153,84 147,86 146,61 142,52 141,58 163,65 117,98 117,14 TR41 131,73 125,16 108,93 108,81 117,58 119,23 125,20 127,93 107,16 98,48 TR42 105,47 98,97 107,02 123,72 129,10 123,86 125,78 107,89 97,10 101,38 TR51 34,63 56,39 56,36 56,01 65,65 62,19 68,13 67,25 62,10 55,36 TR52 93,75 86,06 83,61 107,12 97,54 108,59 124,83 140,67 129,27 108,40 TR61 157,40 199,46 123,16 120,40 123,42 145,84 142,18 173,00 130,77 152,53 TR62 99,84 95,06 90,82 90,02 90,94 77,62 76,57 91,69 76,58 73,50 TR63 72,30 80,04 86,71 67,12 56,55 45,84 54,76 56,44 54,05 43,72 TR71 140,75 143,01 109,62 88,43 114,47 103,90 101,75 154,80 124,00 105,50 TR72 87,34 95,80 79,07 75,30 66,39 76,19 81,35 91,72 79,02 84,45 TR81 9,05 10,65 10,55 8,19 9,71 14,01 21,29 31,67 23,73 34,51 136,33 TR82 91,01 96,98 112,19 91,89 112,47 218,76 322,76 239,44 107,78 TR83 65,02 48,61 50,70 64,09 59,53 57,18 68,65 77,71 63,09 57,87 TR90 384,86 325,94 453,72 701,06 594,92 658,61 536,12 649,44 768,00 729,11 TRA1 87,06 37,34 73,05 139,02 105,08 69,03 105,57 57,62 115,67 35,73 TRA2 238,69 267,73 279,05 160,55 184,67 255,39 173,92 259,61 267,70 218,75 TRB1 282,30 226,28 321,11 183,79 164,50 298,45 350,85 298,68 195,70 198,74 TRB2 43,78 66,33 143,84 639,69 744,05 982,11 1.434,84 1.632,86 801,08 445,23 TRC1 92,60 85,03 96,62 97,50 99,09 105,69 115,92 138,40 101,34 99,94 TRC2 19,31 22,92 44,64 68,58 67,35 73,64 92,68 111,37 117,77 90,40 TRC3 215,11 218,33 338,31 922,20 498,10 340,20 689,85 1.210,53 740,58 822,63 Kaynak: TÜÝK verilerinden hesaplanmýþtýr. Dýþ ticaret açýðý verilerine bakýldýðýnda ise, ulusal düzeyde 2002-2011 döneminde dýþ ticaret açýðý 15,5 milyar $'dan 105,9 milyar $'a çýkarak yaklaþýk yedi kat artmýþtýr. Bölgesel düzeyde ise, 11 Düzey 2 bölgesinin dýþ ticaret açýðý, 15'inin ise dýþ ticaret fazlasý verdiði görülmektedir. Dýþ ticaret açýðýnýn en yüksek deðer aldýðý bölge TR10 bölgesi olup söz konusu deðer diðer bölgelere oranla oldukça yüksektir. TR10 Ýstanbul bölgesinin, gerek toplam dýþ ticaret gerekse dýþ ticaret açýðý bakýmýndan diðer bölgelerden bu þekilde farklýlaþmasýnda faaliyetlerin Ýstanbul'da yoðunlaþmasýnýn yanýnda, diðer bölgelerde faaliyet gösteren firmalarýn bir kýsmýnýn Ýstanbul'da kayýtlý olmasý da rol oynamaktadýr. Dýþ ticaret açýðýnýn en yüksek olduðu (Ýstanbul dýþýnda) diðer bölgeler TR51, TR63 ve TR81 bölgeleridir. Bu bölgelerden TR81 ihracatýn, TR63 ise ithalatýn yüksek büyüme hýzý gösterdiði bölgeler arasýnda yer almaktadýr. En fazla dýþ ticaret fazlasý veren bölgeler ise TR90, TR41, TR32 ve TR42 bölgeleridir. Ayrýca, 2003-2011 dönemi genelinde ithalat artýþýnýn en yüksek olduðu bölgelerden TR33 ve TR71; ihracat artýþýnýn en yüksek olduðu bölgelerden ise TRB2 ve TRC3 bölgeleri dýþ ticaret fazlasý vermektedir. Benzer þekilde, ithalat artýþýnýn en yüksek olduðu bölgelerden TR63 ve TR83 ile ihracat artýþýnýn en yüksek olduðu bölgelerden ise TRC2 ve TR81 bölgelerinde dýþ ticaret açýðý görülmektedir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 107 Tablo 25: Bölgelerin Dýþ Ticaret Yapýsý - Firma Sayýsý ve Dýþ Ticaret Açýðý Ýhracatçý-Ýthalatçý Firma Sayýsý Farký Ýhracat-Ýthalat Tutarý Farký (x 1000 ABD $) Kaynak: Ekonomi Bakanlýðý verilerinden oluþturulmuþtur. Verilerden görüleceði üzere TR10 Ýstanbul bölgesi her ne kadar ülke vergi gelirlerinin %40'ýný saðlasa da Türkiye'de dýþ ticaret açýðýnýn da ana kaynaðýdýr. 2011 yýlýnda Türkiye'nin dýþ ticaret açýðý 104 milyar $ iken, Ýstanbul'un dýþ ticaret açýðý 62,3 milyar $ olarak gerçekleþmiþtir. Son 10 yýl dikkate alýndýðýnda Ýstanbul'un dýþ ticaret yapýsýnýn maliyeti ülkeye 316,5 milyar $ olmuþtur. Ýstanbul'u 26,3 milyar $ ile TR51 Ankara, 12,6 milyar $ ile TR63 (Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraþ), 12,3 milyar $ ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartýn) ve 5,8 milyar $ ile TR31 Ýzmir Bölgesi izlemektedir. 7.2 Ýhracatçý ve Ýthalatçý Firmalarýn Bölgesel Daðýlýmý Türkiye'de ihracat yapan firma sayýsý ile ithalat yapan firma sayýsý arasýnda ciddi bir fark bulunmaktadýr. 2011 yýlýnda 54,553 ihracatçý firmaya karþýlýk, 66,872 ithalatçý firma bulunmaktadýr. 1996 yýlýnda TR10 Ýstanbul bölgesinde 12.754 ihracatçý firmaya karþýlýk 28.835 ithalatçý firma bulunurken, bu deðerler 2011 yýlýnda 28.375 ihracatçý firma ve 37.458 ithalatçý firma olarak gerçekleþmiþtir. Ýstanbul tek baþýna ihracatçý firmalarýn %52'si ile ithalatçý firmalarýn %56'sýna ev sahipliði yapmaktadýr. Aþaðýdaki tablolarda bölgeler itibarýyla ihracatçý ve ithalatçý firma sayýlarý ile 1996-2011 döneminde bunlarýn artýþ hýzý yer almaktadýr. 108 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Tablo 26: Ýhracatçý Firmalarýn Bölgesel Daðýlýmý Bölge 1996 2002 2007 2011 1996-2011 Yýllýk Artýþ Hýzý 2002-2011 Yýllýk Artýþ Hýzý TR10 12.754 17.588 26.067 28.375 5,12% 5,46% TR21 190 305 426 442 5,42% 4,21% TR22 133 191 264 298 5,17% 5,07% TR31 2.232 2.979 4.204 4.190 4,01% 3,86% 5,31% TR32 589 806 1.272 1.284 4,99% TR33 279 431 723 873 7,39% 8,16% TR41 1.098 1.902 3.226 3.719 7,92% 7,74% TR42 545 836 1.346 1.663 7,22% 7,94% TR51 1.521 1.783 2.952 3.768 5,83% 8,67% TR52 303 563 906 1.328 9,68% 10,00% TR61 426 511 831 1.035 5,71% 8,16% TR62 904 942 1.548 1.849 4,57% 7,78% TR63 475 618 840 990 4,70% 5,38% TR71 94 118 163 220 5,46% 7,17% TR72 179 449 752 828 10,05% 7,04% TR81 45 64 98 102 5,25% 5,32% 6,79% TR82 35 36 38 65 3,94% TR83 217 206 324 385 3,65% 7,20% TR90 530 364 412 472 -0,72% 2,93% TRA1 54 32 34 48 -0,73% 4,61% TRA2 133 86 108 176 1,77% 8,28% TRB1 78 83 182 216 6,57% 11,21% 14,85% TRB2 91 44 112 153 3,30% TRC1 369 597 975 1.267 8,02% 8,72% TRC2 147 69 216 376 6,05% 20,73% TRC3 160 116 246 431 6,39% 15,70% TR00 23.581 31.719 48.265 54.553 5,38% 6,21% Kaynak: TÜÝK verilerinden hesaplanmýþtýr. Türkiye'de 26 Düzey-2 bölgesinde 1.000'den fazla ihracatçý firmasý olan bölge sayýsý 10'dur. TR33, TR63 ve TR72 bölgeleri ise bin sýnýrýna dayanmýþtýr. 1996-2011 ile 2002-2011 dönemleri ihracatçý firma sayýsý artýþ hýzlarý bakýmýndan karþýlaþtýrýldýðýnda son 10 yýlda TRC2, TRC1, TRB2, TRB1 ve TR52 bölgeleri yýllýk %10'dan fazla artýþ deðeri ile ilk sýralarý paylaþmaktadýr. Özellikle TRC2 Gaziantep, Adýyaman, Kilis bölgesi performansý en yüksek bölgedir. Son 10 yýlda TR21 Edirne, Tekirdað, Kýrklareli ve TR31 Ýzmir bölgeleri dýþýndaki 24 bölgenin tamamýnda 1996-2002 dönemine göre artýþ sözkonusudur. Türkiye'de 26 Düzey-2 bölgesinde 1.000'den fazla ithalatçý firmasý olan bölge sayýsý 10'dur. Ýthalatçý firma sayýsý en fazla artan bölgeler ise ulaþtýrma yatýrýmlarýnýn ve sýnýr ticaretinin etkisi nedeniyle 2002-2011 döneminde ithalatçý firma sayýsýnýn yýllýk ortalama %27,5 ile TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari bölgesidir. Bu bölgeyi TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt (%14,8) ve TR82 Kastamonu, Çankýrý, Sinop (%13,1) izlemektedir. Yukarýdaki tabloda en çok dikkat çeken hususlardan birisi de TR51 Ankara bölgesinin ithalatçý firma sayýsýnýn ihracatçý firma sayýsýnýn 1.7 katý olmasýdýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 109 Tablo 27: Ýthalatçý Firmalarýn Bölgesel Daðýlýmý Bölge 1996 2002 2007 2011 1996-2011 Yýllýk Artýþ Hýzý 2002-2011 Yýllýk Artýþ Hýzý TR10 23.835 23.657 34.715 37.458 2,87% 5,24% TR21 350 318 464 641 3,85% 8,10% TR22 244 169 285 351 2,30% 8,46% TR31 3.066 2.793 4.251 4.835 2,89% 6,29% 5,29% TR32 859 706 1.036 1.123 1,69% TR33 505 445 653 849 3,30% 7,44% TR41 1.579 1.688 2.850 3.387 4,89% 8,05% TR42 943 1.003 1.637 2.018 4,87% 8,08% TR51 3.909 3.618 5.495 6.446 3,18% 6,63% TR52 363 459 886 1.219 7,87% 11,46% 9,41% TR61 596 570 1.007 1.281 4,90% TR62 1.032 886 1.520 1.777 3,45% 8,04% TR63 422 379 537 638 2,62% 5,96% TR71 99 128 187 277 6,64% 8,96% TR72 306 352 553 695 5,26% 7,85% TR81 95 95 131 139 2,41% 4,32% TR82 39 26 55 79 4,51% 13,14% TR83 263 238 416 440 3,27% 7,07% TR90 400 228 304 302 -1,74% 3,17% TRA1 43 26 50 90 4,72% 14,79% TRA2 104 95 104 185 3,67% 7,69% TRB1 130 98 143 215 3,19% 9,12% TRB2 57 59 66 525 14,89% 27,49% 6,48% TRC1 494 697 997 1.226 5,85% TRC2 261 196 377 439 3,30% 9,37% TRC3 118 113 182 237 4,45% 8,58% TR00 40.112 39.042 58.901 66.872 3,25% 6,16% Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr. 7.3 Bölgelerin Dýþ Ticaret Performansý 1996 yýlýnda 100'den fazla ihracatçý iþletmeye sahip olan 22 il varken, 2002 yýlýnda 25'e ve 2011 yýlý sonu itibarýyla 33'e yükselmiþtir. 1996 yýlýnda sadece 500'den fazla ihracatçý firmasý olan iller Ankara Bursa, Ýstanbul ve Ýzmir iken, 2002 yýlýnda bu illere Denizli, Gaziantep, Mersin, Kocaeli ve Konya eklenerek 9'a yükselmiþ, 2011 yýlý sonu itibarýyla bu gruba 4 il daha katýlarak 13'e yükselmiþtir. Bu iller Adana, Antalya, Hatay ve Kayseri'dir. 2011 yýlý sonu itibarýyla Türkiye'deki toplam 54.566 ihracatý firmadan %88'ine tekabül eden 48.306'sý bu 13 ilde faaliyet gösterirken, geri kalan 68 ilde sadece 6.260 ihracatçý iþletme faaliyet göstermektedir. 1996 yýlýnda 1000'den fazla ihracatçý iþletmeye sahip olan Ankara, Ýstanbul ve Ýzmir olmak üzere il sayýsý 3 iken, 2002 yýlýnda bu sayý Bursa'nýn da dahil olmasýyla 4'e, 2011 yýlý sonu itibarýyla ise Gaziantep, Kocaeli ve Konya ile birlikte 7'ye yükselmiþtir. 2011 yýlý sonu itibarýyla Türkiye'deki toplam 54.566 ihracatý firmadan %80'ine tekabül eden 43.322'si bu 7 ilde faaliyet gösterirken, geri kalan 74 ilde sadece 11.244 ihracatçý iþletme faaliyet göstermektedir. 110 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 31: Seçilen Ýllerin Ýhracat Performansý (1996-2011) Kaynak: Ekonomik Bakanlýðý Dýþ Ticaret verileri kullanýlarak yazar tarafýndan üretilmiþtir. Bu firmalarýn yýllýk ortalama ihracat ve ithalat deðerleri ise aþaðýdaki tablolarda yer almaktadýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 111 Tablo 28 : Bölgelerin Firma Baþýna Ýhracat Deðeri ( x 1000 $) D2 Kodu 1996 2002 2007 2011 1996-2011 BYBO 2002-2011 BYBO TR10 1.080 1.192 2.288 2.165 4,44% 6,85% TR21 1.092 1.137 1.545 1.859 3,38% 5,62% 10,63% TR22 1.546 748 1.567 1.856 1,15% TR31 1.434 932 1.530 1.926 1,86% 8,40% TR32 416 1.088 2.097 2.790 12,64% 11,03% 19,94% TR33 860 1.060 1.751 5.447 12,23% TR41 1.301 1.904 2.987 3.365 6,12% 6,53% TR42 1.089 2.158 7.054 8.759 13,92% 16,84% TR51 512 850 1.437 1.751 7,98% 8,36% TR52 351 295 906 1.054 7,12% 15,21% TR61 389 468 1.005 1.227 7,45% 11,30% TR62 749 829 1.330 1.674 5,15% 8,12% TR63 652 745 1.819 2.923 9,83% 16,40% TR71 440 452 1.141 1.957 9,78% 17,67% TR72 1.209 816 1.376 1.870 2,76% 9,66% TR81 522 662 2.516 6.669 17,26% 29,25% TR82 381 697 3.644 1.440 8,66% 8,39% TR83 358 345 1.042 1.783 10,55% 20,02% TR90 785 1.393 4.156 4.366 11,32% 13,54% TRA1 115 238 867 590 10,77% 10,62% 14,55% TRA2 389 299 1.426 1.014 6,17% TRB1 1.332 1.156 1.316 1.519 0,83% 3,08% TRB2 182 150 1.783 2.415 17,54% 36,21% TRC1 643 1.055 2.554 3.829 11,79% 15,39% TRC2 307 406 1.615 2.873 15,01% 24,30% TRC3 234 270 1.823 2.351 15,52% 27,18% TR00 985 1.136 2.222 2.473 5,92% 9,02% BYBO: Bileþik yýllýk büyüme oraný. Kaynak: Ekonomi Bakanlýðý Dýþ Ticaret verileri kullanýlarak üretilmiþtir. Firma baþýna ihracat deðeri 1996 yýlýnda 985 bin $ düzeyinde iken, bu deðer 2011 yýlý sonu itibarýyla 2,5 milyon $ seviyesine ulaþmýþtýr. 2002-2011 döneminde firma baþýna ihracat deðerinin yýllýk artýþ hýzý ortalama %9,02 olarak gerçekleþmiþtir. Ancak, ayný oran firma baþýna ithalatta %11,6'dýr. Firma baþýna ithalat deðeri ise 3,1 milyon $'dýr. 112 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Tablo 29 : Bölgelerin Firma Baþýna Ýthalat Deðeri ( x 1000 $) D2 Kodu 1996 2002 2007 2011 1996-2011 BYBO 2002-2011 BYBO TR10 1.040 1.223 2.851 3.308 7,50% 11,69% TR21 991 1.001 1.403 1.768 3,69% 6,52% TR22 633 625 1.186 1.713 6,42% 11,86% TR31 945 819 1.655 2.197 5,41% 11,58% TR32 559 554 1.545 2.391 9,50% 17,63% TR33 726 715 1.360 4.782 12,50% 23,50% TR41 1.223 1.628 2.836 3.752 7,26% 9,72% TR42 5.528 1.706 4.683 7.120 1,59% 17,21% TR51 755 1.209 1.241 1.849 5,75% 4,83% 11,88% TR52 530 386 853 1.060 4,43% TR61 232 267 569 650 6,66% 10,41% TR62 1.698 883 1.745 2.370 2,10% 11,60% TR63 995 1.681 6.207 10.376 15,78% 22,41% TR71 477 296 957 1.474 7,30% 19,51% TR72 1.239 1.191 2.456 2.638 4,84% 9,24% TR81 5.427 4.930 13.438 14.179 6,19% 12,45% TR82 963 1.061 1.151 869 -0,64% -2,19% TR83 404 459 1.420 2.696 12,60% 21,73% TR90 368 578 855 936 6,01% 5,51% TRA1 189 336 854 881 10,10% 11,29% TRA2 233 113 580 441 4,07% 16,30% TRB1 434 347 561 768 3,63% 9,23% TRB2 458 255 308 158 -6,43% -5,17% TRC1 1.025 976 2.363 3.960 8,81% 16,83% TRC2 425 364 613 801 4,04% 9,16% TRC3 186 187 1.013 911 10,45% 19,21% TR00 1.088 1.152 2.488 3.089 6,74% 11,58% BYBO: Bileþik yýllýk büyüme oraný. Kaynak: Ekonomi Bakanlýðý Dýþ Ticaret verileri kullanýlarak üretilmiþtir. Ayný dönem için, ithalatçý firmasý ihracatçý firmasýndan fazla olan 3 bölge sýrasýyla TR10 Ýstanbul (9.083), TR51 Ankara (2.678) ve TR31 Ýzmir (635)'dir. Ýhracatçý firmasý fazla olan bölgeler ise TR63 Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye (352), TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik (332) ve TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane (170) dir. 7.4 Bölgesel Dýþ Ticaretin Teknoloji Seviyeleri 2002 ve 2011 dönemi düzey-2 bölgeleri bazýnda yayýmlanan sektörel dýþ ticaret verileri kullanýlarak 26 düzey-2 bölgesinin ihracat ve ithalatý bakýmýndan teknoloji seviyeleri birer endeks deðeri hesaplanmak suretiyle tespit edilmiþtir. Birincil endüstriler olan Tarým-Ormancýlýk-Madencilik sektörlerinin toplam bölge ihracatýna oraný 1 katsayýsý ile düþük-teknoloji 2, orta-düþük 3, orta-ileri 4 ve ileri teknolojili imalat sanayi ihracatýnýn oraný ise 5 ile çarpýlarak toplanmýþ ve bölgesel ihracat ve ithalat için birer teknoloji endeks deðeri elde edilmiþtir. Türkiye'de ihracat teknoloji seviyesi 3,702 endeks deðeri ile orta-ileri teknoloji seviyesine en fazla yakýnsayan ihracatçý bölge TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak bölgesi olmuþtur. Bunda bölgede kurulu ileri teknoloji iþletmelerinin rolü büyüktür. Bu bölgeyi otomotiv sanayiinin aðýrlýklý olduðu TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik bölgesi 3,486, otomotiv, kimya, tekstil vd. güçlü sanayi altyapýsý ile öne çýkan TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgesi 3,465 ve büyük ölçekli ileri teknoloji iþletmeleriyle ve güçlü teknoloji geliþtirme bölgelerine sahip TR51 Ankara 3,282 endeks deðeri ile takip etmektedir. Bu çalýþmada sadece bölgeden yapýlan ihracat verileri temel alýndýðýndan, TRA1, TRA2, TRB2 ve TR71 gibi bölgeler ihracat hacmi çok düþük olsa bile mevcut ihracatçý sektörleri itibarýyla öne çýkabilmektedir. Bu 4 bölgedeki 16 ilin toplam ihracat tutarý 2011 yýlý için 2 milyar $'ýn altýndadýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 113 Tablo 30: Bölgelerin Ýhracatýnýn Teknoloji Seviyesi (2002,2011) D2 KODU 2002 2011 2,737 3,702 TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik 3,305 3,486 TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova 3,247 3,465 TR51 Ankara 3,139 3,282 TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn 2,752 3,014 TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt 3,188 3,005 TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari 2,987 2,977 TR52 Konya, Karaman 2,979 2,911 TR71 Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir 2,539 2,887 TR10 Ýstanbul 2,839 2,884 TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya 2,643 2,770 TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat 2,851 2,768 TR31 Ýzmir 2,363 2,754 TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan 2,592 2,719 TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli 2,915 2,668 TRC3 Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt 2,755 2,639 TR32 Aydýn, Denizli, Muðla 2,110 2,537 TRC2 Þanlýurfa, Diyarbakýr 2,020 2,446 TR22 Balýkesir, Çanakkale 1,999 2,445 TR62 Adana, Mersin 2,178 2,311 TR63 Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye 1,860 2,306 TRC1 Gaziantep, Adýyaman, Kilis 2,200 2,274 TR61 Antalya, Isparta, Burdur 1,887 2,055 TRB1 Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli 2,183 2,014 TR82 Kastamonu, Çankýrý, Sinop 1,813 1,802 TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane 1,446 1,561 Kaynak: Yazarýn çalýþmasý Bölgelerin ithalatýnýn teknoloji seviyesi incelendiðinde TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak Bölgesi yine öne çýkmaktadýr. Manisa'da kurulu teknoloji iþletmeleri ile Uþak'taki tekstil fabrikalarý ileri teknoloji ürünlere ihtiyaç duymaktadýr. Bu bölgeyi ayný endeks deðerine sahip TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik ile TR51 Ankara takip etmektedir. TR51 Ankara bölgesini ise TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova ve TR10 Ýstanbul bölgeleri izlemektedir. 114 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Tablo 31: Bölgelerin Ýthalatýnýn Teknoloji Seviyesi (2002,2011) D2 KODU TR33 TR41 TR51 TR42 TR10 TRB2 TRC1 TR61 TR82 TR72 TR31 TR62 TRC3 TR52 TR32 TR71 TRC2 TRB1 TR22 TR21 TRA1 TRA2 TR90 TR81 TR63 TR83 2002 3,350 3,588 3,733 3,079 3,323 3,382 3,358 3,147 2,269 3,238 2,965 2,919 2,979 3,172 2,958 2,926 3,007 2,871 3,134 2,928 3,728 2,077 1,931 1,906 1,914 1,713 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak Bursa, Eskiþehir, Bilecik Ankara Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova Ýstanbul Van, Muþ, Bitlis, Hakkari Gaziantep, Adýyaman, Kilis Antalya, Isparta, Burdur Kastamonu, Çankýrý, Sinop Kayseri, Sivas, Yozgat Ýzmir Adana, Mersin Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt Konya, Karaman Aydýn, Denizli, Muðla Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir Þanlýurfa, Diyarbakýr Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli Balýkesir, Çanakkale Tekirdað, Edirne, Kýrklareli Erzurum, Erzincan, Bayburt Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane Zonguldak, Karabük, Bartýn Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye Samsun, Tokat, Çorum, Amasya 2011 3,658 3,519 3,519 3,249 3,226 3,088 3,024 3,005 2,975 2,972 2,937 2,936 2,903 2,872 2,865 2,837 2,750 2,649 2,644 2,629 2,539 2,184 2,039 1,529 1,402 1,255 Kaynak: Yazarýn çalýþmasý 7.5 Bölgesel Dýþ Ticaretin Teknoloji Dengesi: Teknoloji Açýðý Teknoloji açýðý; ihracat ile ithalatýn teknoloji seviyeleri arasýndaki fark olarak tanýmlanmaktadýr. Bu açýðýn bölgesel düzeyde hesaplanmasýnda hizmet sektörleri ihracatý kapsam dýþýnda býrakýlmýþtýr. Ýhracat ve ithalat teknoloji seviye endeks deðerleri birbirlerinden çýkarýlarak aþaðýdaki tablodaki deðerler elde edilmiþtir. Tablo 32: Teknoloji Açýðý: Bölgelerin Ýhracat ve Ýthalatý Teknoloji Seviyeleri Farký (2002, 2011) D2 KODU TR10 TR21 TR22 TR31 TR32 TR33 TR41 TR42 TR51 TR52 TR61 TR62 TR63 TR71 TR72 TR81 TR82 TR83 TR90 TRA1 TRA2 TRB1 TRB2 TRC1 TRC2 TRC3 Ýstanbul Tekirdað, Edirne, Kýrklareli Balýkesir, Çanakkale Ýzmir Aydýn, Denizli, Muðla Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak Bursa, Eskiþehir, Bilecik Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova Ankara Konya, Karaman Antalya, Isparta, Burdur Adana, Mersin Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir Kayseri, Sivas, Yozgat Zonguldak, Karabük, Bartýn Kastamonu, Çankýrý, Sinop Samsun, Tokat, Çorum, Amasya Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane Erzurum, Erzincan, Bayburt Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli Van, Muþ, Bitlis, Hakkari Gaziantep, Adýyaman, Kilis Þanlýurfa, Diyarbakýr Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt 2002 -0,484 -0,013 -1,135 -0,602 -0,847 -0,612 -0,283 0,168 -0,594 -0,193 -1,260 -0,742 -0,054 -0,386 -0,387 0,847 -0,456 0,930 -0,485 -0,540 0,516 -0,688 -0,395 -1,158 -0,987 -0,224 2011 -0,342 0,039 -0,199 -0,183 -0,327 0,044 -0,034 0,216 -0,237 0,039 -0,950 -0,625 0,903 0,050 -0,205 1,485 -1,173 1,515 -0,478 0,466 0,535 -0,635 -0,111 -0,750 -0,305 -0,263 2011-2002 Farký 0,142 0,052 0,936 0,419 0,520 0,657 0,250 0,048 0,357 0,232 0,310 0,117 0,958 0,437 0,182 0,639 -0,718 0,585 0,007 1,006 0,019 0,053 0,284 0,408 0,682 -0,039 Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 115 2002 yýlý için 21 düzey-2 bölgesinin teknoloji açýðý verirken, 2011 yýlýnda 18 bölgede durum negatiftir. 2002-2011 döneminde teknoloji açýðý 26 bölgenin 24'ünde daralmýþtýr. Özellikle, 2011 yýlý için sanayisi geliþmiþ ve belirli bir ölçeðin üzerinde olan bölgelerden TR21 (Tekirdað, Edirne, Kýrklareli), TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak), TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova), TR52 (Konya, Karaman) bölgelerinin pozitif duruma geçmesi sevindiricidir. Bölgesel düzeyde dýþ ticaret açýðý ile teknoloji açýðý arasýndaki iliþkiyi incelemek üzere aþaðýdaki tabloya göz atýlmasý yerinde olacaktýr. Tablodan görüleceði üzere Ýstanbul'un dýþ ticaretinin teknoloji dengesinin 2002-2011 döneminde duraðan kalmýþtýr. Mevcut yapýnýn ihracat ve ithalat seviyeleri arasýndaki farkýn korunduðu, diðer bir ifadeyle Ýstanbul'un orta-düþük teknoloji ihraç eden orta-ileri teknoloji ithal eden yapýsýnýn deðiþmediði görüþmektedir. Bunun maliyeti ise 2011 yýlý için 62,5 milyar $'lýk dýþ ticaret açýðýdýr. Ayný farka raðmen, 2002 yýlýndaki az 2011 yýlýnda çok dýþ ticaret açýðýnýn nedeni ise, üretim kapasitesi artýþý ve dýþ ticaret hacminin geniþlemesidir. Tablo 33: Bölgesel Dýþ Ticaret Açýðý - Teknoloji Açýðý Ýliþkisi (2002,2011) Ýhracatýn Teknoloji Düzeyi 2002 2011 Ýthalatýn Teknoloji Düzeyi 2002 2011 Dýþ Ticaretin Teknoloji Dengesi 2002 2011 Dýþ Ticaret Açýðý ( x bin $) 2002 2011 TR10 Ýstanbul 2,839 2,884 3,323 3,226 -0,484 -0,342 TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli 2,915 2,668 2,928 2,629 -0,013 0,039 -7.958.927 -62.491.570 28.242 TR22 Balýkesir, Çanakkale 1,999 2,445 3,134 2,644 -1,135 -0,199 37.147 -48.304 TR31 Ýzmir 2,363 2,754 2,965 2,937 -0,602 -0,183 489.438 -2.549.510 -311.139 TR32 Aydýn, Denizli, Muðla 2,110 2,537 2,958 2,865 -0,847 -0,327 485.318 897.617 TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak 2,737 3,702 3,350 3,658 -0,612 0,044 138.659 695.969 TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik 3,305 3,486 3,588 3,519 -0,283 -0,034 872.110 -192.749 TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova 3,247 3,465 3,079 3,249 0,168 0,216 93.573 197.817 TR51 Ankara 3,139 3,282 3,733 3,519 -0,594 -0,237 TR52 Konya, Karaman 2,979 2,911 3,172 2,872 -0,193 0,039 -11.071 TR61 Antalya, Isparta, Burdur 1,887 2,055 3,147 3,005 -1,260 -0,950 87.205 437.301 TR62 Adana, Mersin 2,178 2,311 2,919 2,936 -0,742 -0,625 -1.284 -1.115.934 -2.859.912 -5.320.284 108.571 TR63 Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye 1,860 2,306 1,914 1,402 -0,054 0,903 TR71 Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir 2,539 2,887 2,926 2,837 -0,386 0,050 -176.492 -3.725.779 15.457 22.453 TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat 2,851 2,768 3,238 2,972 -0,387 -0,205 -53.058 -285.082 TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn 2,752 3,014 1,906 1,529 0,847 1,485 -425.991 -1.290.719 TR82 Kastamonu, Çankýrý, Sinop 1,813 1,802 2,269 2,975 -0,456 -1,173 -2.480 24.941 TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya 2,643 2,770 1,713 1,255 0,930 1,515 -38.233 -499.723 TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane 1,446 1,561 1,931 2,039 -0,485 -0,478 375.210 1.778.246 TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt 3,188 3,005 3,728 2,539 -0,540 0,466 -1.131 -50.941 TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan 2,592 2,719 2,077 2,184 0,516 0,535 14.923 96.883 TRB1 Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli 2,183 2,014 2,871 2,649 -0,688 -0,635 61.977 163.062 286.468 TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari 2,987 2,977 3,382 3,088 -0,395 -0,111 -8.450 TRC1 Gaziantep, Adýyaman, Kilis 2,200 2,274 3,358 3,024 -1,158 -0,750 -50.363 -2.974 TRC2 Þanlýurfa, Diyarbakýr 2,020 2,446 3,007 2,750 -0,987 -0,305 -43.353 728.385 TRC3 Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt 2,755 2,639 2,979 2,903 -0,224 -0,263 10.163 797.277 Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr. Ancak, ölçek etkisi burada göz ardý edilmemelidir. 62 milyar $ dýþ ticaret açýðý veren Ýstanbul için 0,342'lük bir teknoloji açýðý çok ciddi bir deðer iken, sadece 25 milyon $ dýþ ticaret açýðý veren TR82 Kastamonu, Çankýrý Sinop bölgesinin -1,173'lük ihracat-ithalat endeks farký bölgeyi ve ülke için önemli bir risk oluþturmaktadýr. Benzer þekilde TR51 Ankara ve TR31 Ýzmir illeri içinde benzer sorun söz konusudur. 116 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 8 HANGÝ TÜRKÝYE? ÝNSAN: ÝSTÝHDAM, EÐÝTÝM, ÝÞGÜCÜ, ORTA GELÝR TUZAÐI ÝLÝÞKÝSÝ 8 HANGÝ TÜRKÝYE? ÝNSAN: ÝSTÝHDAM, EÐÝTÝM, ÝÞGÜCÜ, ORTA GELÝR TUZAÐI ÝLÝÞKÝSÝ Kalkýnma yalnýzca ulusal düzeyde makroekonomik göstergelerde saðlanan istikrardan ibaret deðildir. Her ülke, tarihsel geliþiminin sonucu ortaya çýkan farklý toplumsal yapýlarý, içsel dinamikleri, öne çýkan rekabetçi sektörleri ile birbiriyle iliþkili ancak birbirinden farklý yapý ve karakterde yerel ve bölgesel dinamiklere sahiptir. Bu itibarla, ülkelerin rekabet gücünün sürdürülebilirliði ülke içerisinde yer alan farklý geliþme düzeyinde bulunan bölgelerin kaynaklarýný ne kadar verimli kullandýðý ile iliþkilidir. Ýþgücü, sermaye ve teknolojiyi etkin biçimde kullanan bölgelerde verimlilik artýþý ekonomik ve sosyal geliþmenin düzeyini belirlemektedir. Devletin altyapý yatýrýmlarýný artýrmasý bölgenin rekabet gücünün tek belirleyicisi olmamakta, iþgücünün niteliði ve bölgenin yenilikçilik kapasitesi de rekabet edebilirliði etkilemektedir. Bugün bölgeler ulusal düzeyde oluþturulan politikalarýn uygulanma zemini olan edilgen yapýlar deðildir. Bölgeler ulusal politikalara aktif katký saðlayan birimler haline gelmiþtir. Bu süreçte bölgeler arasý geliþmiþlik farklarýnýn azaltýlmasý amacý, yerini ulusal geliþmeye etki eden içsel dinamiklere dayalý sürdürülebilir bölgesel geliþmeye býrakmýþtýr. Bölgelerin ulusal sýnýrlarý aþarak küresel pazarda rekabete girmesi uluslararasý rekabete yepyeni bir boyut katmýþtýr. Günümüzde her bir bölge yalnýzca ülke içerisindeki diðer bölgeler ile deðil, dünyanýn diðer tüm bölgeleri ile rekabet etmek durumundadýr. Uluslararasý alanda bölgelerin rekabete maruz kalmasý ile birlikte bazý bölgeler yoksulluk tuzaðýna bazýlarý ise orta gelir tuzaðýna saplanmaktadýr. Diðer yandan, küresel sisteme eklemlenebilen bölgeler üst gelir grubunda yer alan bölge sýnýfýna yükselmektedir. Bu durum, her üç kategoride yer alan bölgeleri bünyesinde barýndýran ülkeleri ortaya çýkarmaktadýr. Türkiye 1980'li yýllarda yaþanan dýþa açýlma süreci ile ekonomik büyüme açýsýndan önemli ilerleme kaydetmiþtir. 1970'li yýllarda, ülkemizde 500 dolar düzeyinde olan kiþi baþýna düþen GSYH miktarý 1980'li yýllara gelindiðinde 1.500 dolar seviyesine eriþmiþ, 1990'lý yýllarda 2.500-3.000 dolar aralýðýnda deðiþirken 2000'li yýllarýn baþýnda 3.000 dolar düzeyine gelmiþtir. 2011 yýlýnda ise kiþi baþýna düþen gelir miktarý yaklaþýk olarak 10 bin 400 dolar düzeyine ulaþmýþtýr. Ancak, ülkemizde bölgeler arasýnda geliþmiþlik farklarýnýn yüksek olmasý nedeniyle her bölge ulusal geliþmeye ayný oranda katký saðlayamamýþtýr. Nitelikli iþgücünün belli bölgelerde yoðunlaþmasý ve teknoloji yoðun üretimin bu bölgelerde yapýlmasý nedeniyle, sýnýrlý sayýda birkaç bölge dýþýnda hem ülke içerisinde hem de uluslararasý alanda rekabet edebilecek il veya bölgeler ortaya çýkamamýþtýr. Yalnýzca Ýstanbul dünya kentleri üzerine yapýlan çalýþmalarda ulusal alanda rekabetçi bölge sýralamalarýna girebilmektedir. Örneðin, bu alanda yapýlan en önemli çalýþmalardan birisi Küreselleþme ve Dünya Kentleri Çalýþma Grubu ve Aðý (Globalization and World Cities Study Group and Network - GaWC) yazarlarýna aittir. GaWC tarafýndan yapýlan çalýþmalarda, Ýstanbul dýþýndaki ülkemiz metropollerinden hiçbirisi dünya kentleri kategorisi içerisinde yer almamaktadýr. Ýstanbul araþtýrmada "Küçük Dünya Kentleri" olarak nitelenen Üçüncü Derecede Dünya Kentleri arasýnda yer almaktadýr17. Taylor (2010) tarafýndan yapýlan daha güncel bir çalýþmada ise Ýstanbul hem genel endeks hem de finansal endeks sýralamasýnda ilk 30 dünya kenti arasýnda gösterilmektedir. 8.1 Bölgelerin Gelir Düzeyleri: Genel Görünüm Günümüz geliþme teorileri ülkelerin ve bölgelerin farklý gelir düzeyleri ile yaþam koþullarýna sahip olmasýnda baþat unsurun, sermaye birikimi ile verimlilik farklarýndan kaynaklandýðýný belirtmektedir. Uzun dönemde verimlilik farklarý teknolojik deðiþim ve ekonominin yapýsal dönüþümü ile iliþkilidir. Ekonomik dönüþüm ise bilginin daha etkin kullanýmý ve doðal, beþeri ve finansal kaynaklarýn düþük katma deðerli üretimden daha yüksek katma deðerli ürünlere geçiþiyle mümkün olabilmektedir18. 17 Beaverstock, J.V. ve ark. ; "A Roster of World Cities", Cities (The International Journal of Urban Policy and Planning), 1999. 18 Lin J.Y. ve Volker Treichel, Leraning from China's Rise to Escape the Middle-Income Trap, Dünya Bankasý, 2012. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 119 Þekil 32: Kiþi Baþýna Düþen GSYH (1987 - 2001) Kaynak: TÜÝK verilerine dayanmaktadýr Ülkemizde bölgeler arasýndaki geliþmiþlik farkýný tarihsel bir süreç içerisinde incelemek oldukça güçtür. Zira iller ve bölgeler itibarýyla toplam ve kiþi baþýna düþen gelir rakamlarý oldukça eskidir. Ýl bazýnda Gayri Safi Yurtiçi Hâsýla (GSYH) deðerleri en son 2001 yýlý için hesaplanmýþtýr. TÜÝK tarafýndan 1987-2001 dönemine iliþkin üretilen kiþi baþýna düþen GSYH deðerlerine göre, Kocaeli en yüksek gelire sahip olan ildir. Dönem baþýnda Kocaeli'nin kiþi baþýna düþen geliri 4.757 dolar iken, dönem sonu olan 2001 yýlýnda 6.165 dolara yükselmiþtir. 14 yýllýk dönemde Kocaeli'nin kiþi baþýna düþen geliri yüzde 30 oranýnda artýþ göstermiþtir. Bu dönemde kiþi baþýna düþen geliri en düþük olan iller Aðrý ve Muþ'tur. Aðrý'nýn 1987 yýlýndaki geliri yalnýzca 316 dolar iken 14 yýllýk dönemde yüzde 80 oranýnda bir artýþla ilin geliri 568 dolara çýkmýþtýr. Dönem boyunca Türkiye ortalama kiþi baþýna düþen gelir miktarý Kocaeli ile paralel biçimde yüzde 32 oranýnda artýþ göstermiþtir. Bu dönemde Türkiye'nin kiþi baþýna düþen ortalama geliri Kocaeli'nin yüzde 35 - yüzde 45'i kadar bir deðere sahip olmuþtur. 1987 yýlýnda Aðrý'nýn kiþi baþýna düþen geliri ülke ortalama gelirinin yüzde 20'si düzeyinde iken bu oran 2001 yýlýnda yüzde 26'ya çýkmýþtýr. Kocaeli'nin kiþi baþýna düþen geliri 1987 yýlýnda Aðrý'nýn 15 katý iken 2001 yýlýnda 11 katý olmuþtur. Bu itibarla, iller arasýnda göreli bir yakýnsama olmakla birlikte mutlak yakýnsama görülmemektedir. Dönem baþýnda iki ilin geliri arasýndaki fark 4.440 dolar, dönem sonunda ise yaklaþýk 5.600 dolar olmuþtur. Günümüz bölgesel geliþme literatüründe önemli bir yeri olan içsel büyüme teorisi bölgeler arasýnda mutlak yakýnsamanýn mümkün olmadýðýný iddia etmektedir. Ýçsel büyüme teorisinde bilgi ve insan kaynaklarý geliþmenin itici gücüdür. Bilgi birikimi ve yetiþmiþ insan kaynaðýnýn saðlayacaðý sinerji geliþme için gerekli destekleyici ortamý (enabling environment) yaratmaktadýr. Fiziki sermaye ve insan sermayesi arasýndaki etkileþim artan oranlý bir verimlilik saðlayabilmektedir19. Benzer þekilde, artan ölçek ekonomilerinin mümkün olduðunu belirten yeni ekonomik coðrafya teorisi de iç pazarýn oluþtuðu tüketim merkezlerine yakýn yerlerde imalat sanayinin yoðunlaþtýðýný, bu nedenle merkez ile çevre kentler arasýnda sürekli ve artan bir geliþmiþlik farkýnýn bulunacaðýný belirtmektedir. Ülkemiz Düzey-2 bölgelerinin kiþi baþýna düþen GSKD miktarlarý içsel büyüme teorisini ile yeni ekonomik coðrafya teorisini destekler sonuçlar vermektedir. 19 Yeldan, The Economics of Growth and Distribution, Eflatun Publishing House, 1. Edition, Ankara, Ekim-2009. 120 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 2001 yýlýndan bu yana TÜÝK tarafýndan il bazýnda GSYH deðerleri üretilmemiþ, bunun yerine 2004-2008 dönemine iliþkin düzey-2 bölgeleri itibarýyla Gayri Safi Katma Deðer (GSKD) rakamlarý yayýnlanmýþtýr. Kiþi baþýna düþen GSKD miktarlarý itibarýyla TR10 (Ýstanbul) Düzey-2 bölgesi yine ilk sýradadýr. 2004-2008 döneminde Ýstanbul'un kiþi baþýna katma deðer miktarý 1,8 kat artýþ göstererek 15 bin dolar seviyesine yaklaþmýþtýr. Ayný dönemde, kiþi baþýna GSKD deðeri en düþük bölge olan TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkâri) Düzey-2 bölgesinin katma deðer miktarý da 1,8 kat artarak 1.877 dolardan yaklaþýk 3.500 dolar düzeyine gelmiþtir. Ülke ortalamasý da ayný oranda artýþ göstererek 5.000 dolar seviyesinden yaklaþýk 9.400 dolar düzeyine çýkmýþtýr. Þekil 33: Kiþi Baþý GSKD Geliþimi Kaynak: TÜÝK verilerine dayanmaktadýr Oransal olarak bölgeler arasýnda gelir daðýlýmýnda bir deðiþim görülmezken, mutlak deðerler incelendiðinde Ýstanbul ile az geliþmiþ bölgeler, Ýstanbul ile ülke ortalamasý arasýndaki gelir farký açýlmaktadýr. Ýstanbul ile TRB2 Düzey-2 bölgesi arasýndaki kiþi baþýna düþen GSKD farký 2004 yýlýnda 6.066 dolar iken 2008 yýlýnda bu rakam 11.172 dolara çýkmýþtýr. Keza, Ýstanbul ile ülke geneli arasýndaki kiþi baþýna düþen GSKD farký 2004 yýlýnda 2.840 dolar iken 2008 yýlýnda bu rakam 5.207 dolara çýkmýþtýr. 2004-2008 dönemi boyunca, 26 Düzey-2 bölgesinin kiþi baþýna düþen GSKD miktarý ile ülke ortalamasý karþýlaþtýrýldýðýnda, TR22 (Balýkesir, Çanakkale) Düzey-2 bölgesi dýþýndaki tüm bölgelerde farkýn arttýðý yani yakýnsamanýn olmadýðý görülmektedir. Yedi düzey-2 bölgesinin kiþi baþýna düþen GSKD miktarý ülke ortalamasýnýn üzerinde iken fark daha da açýlmýþ, 16 bölgede ülke ortalamasýnýn gerisinde iken fark yükselmiþtir. TR32 (Aydýn, Denizli, Muðla) ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartýn) Düzey-2 bölgelerinin kiþi baþýna düþen GSKD deðerleri ise ülke ortalamasýnýn üzerindeyken dönem sonunda ortalamanýn gerisinde kalmýþtýr. 8.2 Bölgesel Nüfus Hareketleri ve Orta Gelir Tuzaðý Ýliþkisi Bölgelerin insan kaynaklarý kapasitesi gelir düzeyini etkileyen baþat unsurlardandýr. Bölgesel insan sermayesinin nitelik düzeyi dýþsal faktörlerden baðýmsýz þekilde düþünülemez. Bölgeler çekim düzeyi yüksek diðer bölgelere göç verirken, etkisi altýnda bulundurduðu diðer bölgelerden göç almaktadýr. Bu itibarla, bölgelerin insan sermayesi stoku deðiþen sosyo-ekonomik þartlarla yeniden þekillenen dinamik nüfus hareketlerinin sonucu oluþmaktadýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 121 Her bölge farklý sayý ve nitelikte insan kaynaklarýna sahip olduðundan farklý üretkenlik düzeyindedir. Geliþme düzeyi ülke genelinin ilerisinde olan bölgeler göç akýmlarýna maruz kalýrken, az geliþmiþ bölgelerin kýsýtlý düzeyde olan nitelikli beþeri kaynaklarý da daha geliþmiþ bölgelere gitme eðilimindedir. Ancak, geliþmiþ bölgelerin düþük nitelik gerektiren iþ imkânlarý sunmasý nedeniyle, bu bölgeler niteliksiz iþgücü için de çekim merkezi olma iþlevlerini sürdürmektedir. Bölgeler arasý göç akýmlarýnda, iktisadi gerekçeler göçü tetikleyen önde gelen nedenler arasýndadýr. Düþük nitelikli iþgücünün göç etme tercihlerinde iþgücü arzý önemli bir etken iken, yüksek nitelikli iþgücünün göç etme nedenleri arasýnda, iþin sunduðu imkânlarýn yanýnda göç edilen bölgenin konut, eðitim, saðlýk hizmeti altyapýsý, sosyal çevre ve iklim koþullarý gibi iþ dýþý nedenlerin de büyük etkisi bulunmaktadýr. Bunun yanýnda, yüksek nitelikli iþgücü için mevcut iþgücü stoku içerisinde nitelikli iþgücünün bulunup bulunmamasý ile yerel iþgücü piyasasýnýn durumu gibi etkenler de önemlidir20. Þekil 34: Düzey-2 Bölgeleri Yýllýk Nüfus Artýþ Hýzý (binde) Kaynak: TÜÝK verilerine dayanmaktadýr Türkiye GSKD'sinin yarýsýný yalnýzca dört bölge üretmektedir. Ýstanbul, Ankara, Ýzmir ile TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) Düzey-2 bölgesi ülke gelirinin yarýsýna sahiptir. 2010 yýlý verilerine göre, bu dört Düzey-2 bölgesinin nüfusu (25,6 milyon) ülke nüfusunun yaklaþýk yüzde 35'ine tekabül etmektedir. Nüfusu en düþük beþ bölge ülke nüfusunun yüzde 7,5'una sahipken bu bölgeler gelirden yüzde 5 pay almaktadýr. Kuzeydoðu Anadolu, Batý Karadeniz ve Orta Anadolu'da konumlanan bu Düzey-2 bölgeleri geliþmiþ bölgelere göç vermeye devam etmektedir. En yüksek katma deðer üretebilme kapasitesine sahip olan Ýstanbul ile en düþük katma deðer üreten TRA2 Düzey-2 bölgesi arasýndaki gelir farký 2004 yýlýndan 2008 yýlýna gelindiðinde daha da açýlmýþtýr. 2004 yýlýnda TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr ve Ardahan) Düzey-2 bölgesi Ýstanbul'un 40'ta biri oranýnda katma deðer üretebilmekte iken 2008 yýlýnda ancak 45'te biri oranýnda gelir üretebilir durumdadýr. Kuþkusuz Ýstanbul'un gelirindeki artýþ ile TRA2 Düzey-2 bölgesindeki azalmada nüfus hareketlerinin de önemli bir payý bulunmaktadýr. 20 Brezzi ve ark., "Determinants of Localization of Recent Immigrants Across OECD Regions" OECD workshop "Migration and Regional Development", OECD Publishing, Paris, Haziran - 2010 122 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Tablo 34 : Son 40 Yýllýk Dönemde Ýstanbul - Türkiye Nüfus Oraný (%) Yýllar Türkiye 1970 35.605.176 Ýstanbul 3.019.032 Ýstanbul/Türkiye Oraný 8,48 1975 40.347.719 3.904.588 9,68 1980 44.736.957 4.741.890 10,60 1985 50.664.458 5.842.985 11,53 1990 56.473.035 7.309.190 12,94 2000 67.803.927 10.018.735 14,78 2010 73.722.988 13.255.685 17,98 Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr. Son 40 yýllýk dönemde, Ýstanbul nüfusunun ülke içerisindeki payý sürekli artýþ göstermektedir. 1970 yýlýnda Ýstanbul'un nüfusu ülke içerisinde yaklaþýk yüzde 8,5'lik paya sahip iken 2010 yýlýnda bu oran yüzde 18'e yükselmiþtir. Son 40 yýlda Ýstanbul'un nüfusu yüzde 317 oranýnda artýþ göstermiþtir. Ülke nüfusu ise ayný dönemde yüzde 98 oranýnda yükselmiþtir. 1950'li yýllarda Marmara ve Ege Bölgesi doðumlularýn Ýstanbul nüfusu içerisindeki oraný yüzde 75'ler civarýndadýr. Bu oran 1990'da yüzde 50'ye, 2000'de ise yüzde 40'a düþmüþtür. Ýstanbul en fazla göçü sýrasýyla Batý Karadeniz, Doðu Karadeniz ve Güneydoðu Anadolu Bölgelerinden almaktadýr. 1985-1990 döneminde, Ýstanbul Kocaeli ile birlikte en yüksek göç hýzýna sahip iller iken, 1995-2000 döneminde Ýstanbul ve Tekirdað en yüksek göç hýzýna sahip iller olmuþtur21. 2008-2010 döneminde Ýstanbul'un nüfusu düzenli ve yükselen oranlarda artýþ gösterirken TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr ve Ardahan) Düzey-2 bölgesinin nüfusu azalma eðilimine girmiþtir. Bu üç yýllýk dönemde nüfusu azalan iki düzey-2 bölgesi bulunmaktadýr. Bunlardan ilki TRA2 Düzey-2 bölgesi iken diðeri TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt) Düzey-2 bölgesidir. Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgesinde yer alan diðer düzey-2 bölgelerinde yüksek doðurganlýk hýzýnýn bir sonucu olarak nüfus artmakta iken, bu iki bölgede doðurganlýk hýzýnýn yüksek olmasýna raðmen nüfusun azalmasýna neden olacak kadar göç yoðun olarak yaþanmaktadýr. Nüfusun hýzla artýþ gösterdiði ülkemizde iþgücü stokunda da doðal olarak artýþ görülmektedir. 1990 yýlýnda iþgücü arzý 20,5 milyon, 2000 yýlýnda 23 milyon, 2010 yýlýnda ise 25 milyon olmuþtur. Ýstanbul, Ankara ve Ýzmir ülke nüfusunun yüzde 30'una sahipken toplam iþgücü stokunun yüzde 32'sini barýndýrmaktadýr. Bu üç metropolün halen görece istihdama eriþilebilirliðinin diðer bölgelerden yüksek olmasý nüfusun bu illerde yoðunlaþmasýný da tetiklemektedir. Ülkemizde tarýmsal üretimin yoðun olduðu bölgelerde yerel iþgücü piyasasýnýn geliþmemiþ olmasý, bu bölgelerde istihdam dýþýnda kalan nüfusun diðer bölgelere göç etmesi, bir diðer ifadeyle iþsizliðin ya büyükþehirlerde veyahut bölge merkezi konumundaki illerde birikmesine neden olmaktadýr. Bir anlamda belirli bir ekonomik büyüklük düzeyine oluþmuþ il ve bölgeler çekim merkezi olma konumlarý sebebiyle "iþsizlik çekim merkezleri" haline gelmiþtir. Ýþsizliðin küçük kentler yerine büyükþehirlerde birikmesi bu þehirlerin sosyal dokusunun yanýnda iktisadi üretim karakterini de etkilemektedir. Ülkemiz metropolleri imalat sanayiinde düþük teknolojili üretimden daha ileri teknolojik üretime geçilememesinde nüfus hareketlerinin neden olduðu negatif dýþsallýklarýn önemli payý bulunmaktadýr. Az geliþmiþ bölgelerde yaþayan yüksek nitelikli iþgücü daha uygun çalýþma ve yaþam koþullarýna eriþebilmek amacýyla geliþmiþ bölgelere göç etmektedir. Bu nüfus hareketleri sonucu, geliþmiþ bölgelerde daha nitelikli bir yetenek havuzu oluþmakta, bölgenin bilimsel ve teknolojik kabiliyetlerinde geliþme ile giriþimcilik kapasitesinde güçlenme meydana gelmektedir. Bu iþgücünü kaybeden bölgelerin kazancý ise ancak geliþmiþ bölgelere göç eden iþgücünün teknoloji veya giriþimcilik açýsýndan kazandýðý yeni yetenekleri ile bölgeye geri dönmesi, kurduðu yeni sosyal að iliþkileri ya da bölgesine yaptýðý yatýrým veyahut finansal kaynak 21 Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi, 1/100.000 ölçekli Ýstanbul Çevre Düzeni Planý ve Plan Raporu, Ýstanbul, 2009. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 123 transferi ile mümkün olmaktadýr. Tersi bir durumda ise geliþme yolunda sýkýntý çeken bölgelerde insan kaynaklarýna yapýlan yatýrýmlarýn göç ile beraber geliþmiþ bölgelere aktarýlmasý ve yerelde nitelikli iþgücü stokunun azalmasý sonucu ortaya çýkmaktadýr22. Nitelikli iþgücü sýnýfýnda olan tam-zamanlý eþdeðer araþtýrmacý sayýsý dýþýnda en temel Ar-Ge ve yenilik kapasitesi göstergeleri Marka ve Patent baþvuru sayýsýdýr. Bu göstergelere göre Türkiye'de her ilde neredeyse Marka baþvurusu yapýlmaktadýr. Ancak, patent baþvurularýnda 2011 yýlý itibarýyla 15 il sýfýr çekmiþtir. Ýlk sýralardaki iller ise belirli ölçeðin üzerinde nüfusa ve ekonomik büyüklüðe sahip illerdir. Patent baþvuru sayýsýnda ihracat ve ithalat teknoloji düzeyi ilk sýralarda yer alan Manisa'nýn yer almasý þaþýrtýcý deðildir. Benzer þekilde ülkenin ekonomik merkezi Ýstanbul'un marka baþvurusu sýralamasýnda ilk sýrada yer almasý da beklenen bir durumdur. Aþaðýdaki iki grafikten de görüleceði üzere, gelir düzeyi bakýmýndan son sýralarda yer alan bölgelerin neredeyse tamamý ayný zamanda "bilgi üretme" ve "yenilikçilik" bakýmýndan da sorun yaþamaktadýr. 22 Dominique Guellec ve Mario Cervantes, International Mobility of Highly Skilled Workers: From Statistical Analysis to Policy Formulation, OECD Publishing, Paris, 2001. 124 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 35: Yüzbin Kiþiye Düþen Patent Baþvuru Sayýsý (2011) Þekil 36: Yüzbin Kiþiye Düþen Marka Baþvuru Sayýsý (2011) Kaynak: Türk Patent Enstitüsü ve TÜÝK verilerinden yazar tarafýndan üretilmiþtir. Kaynak: Türk Patent Enstitüsü ve TÜÝK verilerinden yazar tarafýndan üretilmiþtir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 125 Aþaðýdaki grafikte düzey-2 bölgeleri itibarýyla iþgücüne katýlma oraný ile iþsizlik oranlarý verilmektedir. 2011 yýlý verilerine göre Türkiye'de iþsizlik oraný yüzde 9,8 iþgücüne katýlma oraný ise yüzde 50 düzeyindedir. Düzey-2 bölgeleri içerisinde iþgücüne katýlma oraný en yüksek olan bölge TR82 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop) düzey-2 bölgesidir. Bölgenin iþgücüne katýlma oraný yüzde 59,5'dir. Ayný zamanda bölge yüzde 5,7 ile iþsizlik oranýnýn en düþük olduðu bölgelerden birisidir. Bölge kiþi baþýna düþen GSKD miktarý itibarýyla 26 düzey-2 bölgesi içerisinde 18 inci sýrada gelmektedir. 2010 yýlý verilerine göre de net göç veren bölgeler arasýnda yer almaktadýr. Þekil 37: Düzey 2 Bazýnda Ýþgücü Göstergeleri Kaynak: TÜÝK verilerine dayanmaktadýr Yüksek iþgücüne katýlma oraný, düþük iþsizlik oraný görülen Kuzeydoðu Anadolu ile Doðu Karadeniz bölgeleri de ayný þekilde göç veren bölgeler arasýndadýr. Bu bölgelerde yerel ekonomilerin duraðanlýðý istihdam piyasasýnda da iþgücü arzýna uygun talebin oluþmasýný engellemekte, bu durum iþsizliðin göç yoluyla büyük kentlerde yoðunlaþmasýna neden olmaktadýr. Ýmalat sanayiinin düþük teknoloji seviyesinde dahi geliþmemiþ olduðu bölgelerde tarýma dayalý ekonomik yapýdan kaynaklý iþgücü göstergelerinde "olumlu yönde bir þiþkinlik" göze çarpmaktadýr. Büyükþehirlerin iþgücüne katýlma oranlarýna bakýldýðýnda durum daha da netleþmektedir. Ýl bazýnda deðerlendirildiðinde, 2010 yýlý verilerine göre Ýstanbul'un iþgücüne katýlma oraný yüzde 47,8'dir. Bu oran Ankara için yüzde 46,7; Ýzmir için yüzde 50,1 ve Bursa için yüzde 48,4'tür. Bu gösterge itibarýyla, Ýstanbul 81 il içerisinde 53 üncü, Ýzmir 39 uncu, Ankara 61 inci ve Bursa 51 inci sýrada yer almaktadýr. Ýþsizlik oranlarý itibarýyla ise Ýstanbul yüzde 14,3 ile dokuzuncu, Ýzmir yüzde 15,1 ile altýncý, Ankara yüzde 12,1 ile 25 inci sýrada yer almaktadýr. Yoðun göç akýmlarýna maruz kalan Adana, Mersin, Diyarbakýr, Þanlýurfa, Gaziantep gibi bölgesel çekim merkezlerinde iþsizlik oranlarý yüzde 19 ile yüzde 12,4 arasýnda deðiþkenlik göstermektedir. Bu sekiz il iþsizlik oranýnýn en yüksek olduðu 25 il içerisinde yer almaktadýr. Bayburt, Artvin, Gümüþhane, Ordu, Rize ve Giresun illeri yüzde 6 ve altýndaki iþsizlik oranlarý ile en düþük deðerlere sahiptir. 126 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 8.3 Bölgelerin Gelir Düzeyi ile Kentleþme Ýliþkisi Ýnsanlar, firmalar, iþ imkânlarý, hizmetler sektörü ve yaþam fýrsatlarý belli bölgelerde yoðunlaþma eðilimindedir. Örneðin, ABD'de ulusal gelirin yaklaþýk yarýsý ülke yüzölçümünün yüzde dörtlük bölümünde üretilmektedir. Ekonomik faaliyetlerin belirli alanlarda yoðunlaþmasýnýn en önemli nedeni ölçek ekonomileridir. Ölçek ekonomileri firma ve bireyler için dýþsal olabileceði gibi içsel de olabilir. Ýçsel ölçek ekonomileri, firmalarýn optimum ölçekte üretimlerini yapacaklarý kapasite büyüklüðünde üretim tesisleri kurmalarýna neden olmuþtur. Ancak, içsel ölçek ekonomileri tek baþýna kentleþmeyi ve üretilen gelirin belirli bölgelerde yoðunlaþmasýný açýklayamamaktadýr. Pek çok firmanýn belirli bölgelerde yoðunlaþmasý, yerelleþme ve kentleþme ekonomilerinden de faydalanma imkânýný doðurmaktadýr. Kentleþme ile beraber hem kent içerisinde hem de kent sistemleri arasýndaki etkileþimle farklý yýðýnlaþma düzeyleri ortaya çýkmaktadýr. Ýnsan sermayesine dayalý dýþsallýklarýn üretildiði kentlerde, Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitesindeki artýþla birlikte artan ölçek ekonomileri oluþmakta, bu durum farklý kentleþme seviyesinde olan bölgeler arasýnda gelir düzeylerinin de farklýlaþmasýna neden olmaktadýr23. Kentleþme oraný yüzde 25'ten daha düþük olan yerleþim yerlerinde tarýmsal üretim veya doðal kaynaklara dayalý ekonomik faaliyetler yoðunluktadýr. Bu yerlerde, firmalarýn içsel ölçek ekonomilerinin desteklenmesi ve üretim ölçeðinin büyütülmesi gerekmektedir. Yüzde 50 seviyesinde kentleþme düzeyine eriþmiþ yerlerde dýþsal ekonomilerin geliþmesiyle belirli birkaç sektördeki firmalar ayný mekânda üretim yapma eðiliminde olmaktadýr. Sektörel kümelenmeler ve yerelleþme ekonomileri bu bölgelerde desteklenmelidir. Ýleri kentleþme düzeyine, yani yüzde 75 ve üzerinde kentleþme oranýna sahip olan bölgelerde ise kentleþme ekonomileri ön plana çýkmaktadýr. Bu bölgelerde sektörel farklýlaþmaya gidilmesi ve hizmet sektörlerinin yoðunlaþmasý desteklenmelidir. Türkiye gibi sanayileþme sürecinde olan ülkelerde sanayi merkezleri ayný zamanda kentleþme düzeyinin yüksek olduðu yerlerdir. Ýmalat sanayiinin mekânsal daðýlýmý ile bölgelerin nüfusu ve göç dinamikleri arasýnda yakýn bir iliþki bulunmaktadýr. 1990'lý yýllara kadar Ýstanbul, Ankara, Ýzmir, Adana gibi iller imalat sanayiinin en geliþmiþ merkezleri olarak nüfus için de önemli çekim noktalarý konumundaydýlar. Nitekim, 1982 yýlýnda yayýnlanan "Türkiye'de Yerleþme Merkezlerinin Kademelenmesi" çalýþmasýnda da bu dört kent ile birlikte Gaziantep ülkenin beþ önemli çekim merkezi arasýnda gösterilmektedir. Ancak 20 yýllýk dönemde ülkenin dýþ ticaretinde yaþanan hýzlý artýþ trendi, buna paralel olarak hizmet sektörünün geliþme ivmesini yükseltmesiyle birlikte geleneksel büyüme kutuplarýna ek olarak Kocaeli, Sakarya, Bursa, Tekirdað, Kýrklareli, Manisa ve Mersin illeri de geliþme merkezleri haline gelmiþtir. Diðer yandan, merkez illerde sanayi üretiminin doðal sýnýrlarýna ulaþmasý ile birlikte imalat sanayiinin mekânsal yeniden organizasyonu da zorunlu hale gelmiþtir. Bu süreçte Denizli, Kayseri, Çorum ve Kahramanmaraþ gibi iller "Yeni Sanayi Odaðý" olarak ortaya çýkmýþtýr24. 23 Gill, I.S. ve C. Goh, Scale Economies and Cities, Dünya Bankasý, 2010. 24 Özsan, Mehmet Emin ve Dr. Metin Özaslan, "Küresel Kentler ve Ülkemiz Metropollerinin Küresel Kent Hiyerarþisindeki Yeri", Ankara, 2010. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 127 Þekil 38: Gelir - Kentleþme Ýliþkisi Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan üretilmiþtir. Yukarýdaki grafikte, 2007 ve 2008 yýllarý düzey-2 bazýnda kiþi baþýna düþen katma deðer miktarlarý ile 2008 yýlý kentleþme oranlarý verilmektedir. Toplamda olduðu gibi, kiþi baþýna düþen katma deðer miktarýnda da Ýstanbul ilk sýradadýr. Bunun yanýnda Ýstanbul yüzde 99 kentleþme oraný ile de ilk sýrada yer almaktadýr. Kiþi baþýna düþen GSKD miktarý en düþük olan bölge TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkari) Düzey-2 bölgesidir. Ýstanbul TRB2 bölgesinin dört katýndan fazla miktarda kiþi baþýna katma deðer üretmektedir. Kentleþme düzeyi en düþük iki bölge olan TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan) ve TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkari) bölgeleri, kiþi baþýna düþen gelir miktarý bakýmýndan da son iki sýrada yer almaktadýr. Her iki bölgenin geliri 3.500 dolar civarýnda iken kentleþme oraný yüzde 50'nin altýnda kalmýþtýr. Ýstanbul'un ardýndan kentleþme oraný en yüksek olan bölgeler Ýzmir, Ankara ve TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) Düzey-2 bölgeleridir. Ülke toplam katma deðeri içerisinde de en yüksek deðerlere sahip olan bu bölgeler kiþi baþýna GSKD miktarý bakýmýndan bazý bölgelerin gerisinde kalmýþtýr. Kiþi baþýna düþen katma deðer miktarý itibarýyla TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) Düzey-2 bölgesi üçüncü, Ankara dördüncü ve Ýzmir altýncý sýrada yer almaktadýr. TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) Düzey-2 bölgesi ikinci sýrada bulunmakla birlikte kentleþme oraný yüzde 80 seviyesindedir. Ülkemizin kentleþme serüveni yeni ekonomik coðrafya teorisi öngörülerine uygun biçimde geliþmektedir. Teoriye göre geliþmekte olan ülkelerde metropollerin oluþmasýnýn baþat nedeni iç talep odaklý üretimin neden olduðu yüksek geri-ileri baðlantýlý sektörel yapýdýr. Teori bu durumu merkezcil kuvvetler (centripetal forces) ve merkezkaç kuvvetler (centrifugal forces) etkisi ile kavramlaþtýrmaktadýr. Merkezcil kuvvetler dýþsal ekonomiler ile geri-ileri baðlantýlarý, tüketicilerin mekânda yoðunlaþmasý gibi piyasa etkilerinden oluþmaktadýr. Merkezkaç kuvvetler ise sýkýþýklýk, çevre kirliliði, arazi fiyatlarýnýn yükselmesi ve daha düþük rekabetin yaþandýðý bölgelerin çekici hale gelmesi gibi faktörlerden oluþmaktadýr25. Türkiye'de merkezcil kuvvetlerin etkisi hýzlý bir kentleþme sonucunu doðurmuþtur. Tüm düzey-2 bölgelerinde kentleþme oraný yüzde 50 ve üzerinde gerçekleþmiþtir. 2011 yýlý kentleþme oranlarýna göre, dokuz düzey2 bölgesi yüzde 75 ve üzerinde kentleþme oranýna ulaþmýþtýr. Gaziantep ve Kayseri illerinin yer aldýðý düzey2 bölgeleri dýþýndaki diðer yüksek kentleþme oranýna sahip bölgeler ülkenin batý kesiminde yoðunlaþmaktadýr. En az bir büyükþehrin bulunduðu bu bölgeler sanayide uzmanlaþmanýn saðlanabileceði ve bilgi ekonomilerinin geliþebileceði bölgelerdir. 25 Krugman ve Elizondo, "Trade Policy and the Third World Metropolises", Journal of Development Economics, 1996. 128 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Geriye kalan 16 düzey-2 bölgesinde ise kentleþme oraný yüzde 50 ila yüzde 70 arasýnda deðiþkenlik göstermektedir. Bu bölgelerde sektörel yýðýnlaþma ve yerelleþme ekonomileri yaratýlmalýdýr. Bunlarýn öncelikle düþük gelir seviyesinde orta gelir düzeyine yükseltilmesi için rekabetçi sektörlerinin desteklenmesi ve yerel üretim, iþgücü ve finans piyasalarýnýn oluþmasý gerekmektedir. 8.4 Bölgeler Ýtibarýyla Eðitim Düzeyi ve Ýþgücü Stokunun Niteliði Bölgelerin nitelikli iþgücü stokuna sahip olmasýna iliþkin temel gösterge okuryazar nüfus oranýdýr. Yüksek okuryazar nüfusun varlýðý, bölgede iþgücü piyasasýna katýlma konusunda bireylerin daha bilinçli ve istekli olmasýna katký saðlamaktadýr. Özellikle kadýn okuryazarlýðýnýn yüksek olmasý, kadýnlarýn istihdam piyasasýna etkin katýlýmýnýn en önemli þartýnýn saðlandýðýný göstermesi bakýmýndan önemlidir. Aþaðýdaki iki grafik, 2011 yýlý itibarýyla ülkemizde erkek ve kadýnlarda okuryazar nüfusunun en yüksek ve en düþük olduðu illere iliþkin verileri içermektedir. Þekil 39: Okuryazar Nüfus Oranýnýn En Yüksek Olduðu 10 Ýl (2011) Yüzde oraný 100 95 90 85 80 Antalya Tekirdað Ýzmir Çanakkale Muðla Eskiþehir Ankara Denizli Ýstanbul Yalova Türkiye Ýller Erkek Kadýn Toplam Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan üretilmiþtir. Þekil 40: Okuryazar Nüfus Oranýnýn En Düþük Olduðu 10 Ýl (2011) Yüzde oraný 100 95 90 85 80 Adýyaman Aðrý Van Bingöl Diyarbakýr Þýrnak Þanlýurfa Siirt Muþ Mardin Ýller Erkek Kadýn Toplam Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan üretilmiþtir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 129 2011 yýlý verilerine göre, ülkemizde okuryazar nüfusun toplam nüfus içerisindeki payý yüzde 95 seviyesindedir. Erkek ve kadýn nüfusu farklý okuryazarlýk düzeylerine sahiptir. Ülke genelinde okuryazarlýk oraný erkeklerde yüzde 98,3 iken kadýnlarda yüzde 92 olmuþtur. Antalya, Tekirdað ve Ýzmir illeri toplamda okuryazarlýk oranýnýn en yüksek olduðu üç ildir. Antalya, Ankara ve Eskiþehir erkeklerde okuryazar nüfusun en yüksek olduðu illerdir. Kadýn okuryazarlýk oranlarýnda ise Antalya, Tekirdað ve Ýzmir ilk üç sýrayý paylaþmaktadýr. Okuryazar nüfus oranýnýn en düþük olduðu illerde bu oran yüzde 90'ýn altýna düþmektedir. Mardin, Muþ ve Siirt illerinde okuryazar nüfus oraný yüzde 89 ile ülke içerisinde en düþük deðerlere sahiptir. Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgesindeki pek çok ilde kadýn okuryazarlýðý yüzde 80'ler düzeyine gerilemektedir. Þýrnak, Siirt ve Muþ illeri kadýn okuryazarlýðýnýn en düþük olduðu illerdir. Ülkemizin tüm illerinde erkek okuryazar nüfus oraný yüzde 95'in üzerinde gerçekleþmiþtir. Kadýn okuryazar nüfus oranýnda ise 38 ilin oraný yüzde 90'ýn altýnda kalmaktadýr. Toplamda okuryazar nüfus oranýnýn en yüksek olduðu 10 ilde kadýn okuryazar nüfus oraný yüzde 95'in üzerine çýkabilmiþtir. Geri kalan 71 ilde kadýn okuryazar nüfus oraný yüzde 95 ile yüzde 81 aralýðýnda deðer almaktadýr. Erkek okuryazarlýk oraný en yüksek ve en düþük olan illerde oransal fark yüksek olmamakla birlikte kadýnlarda bu farkýn açýldýðý söylenebilir. Erkeklerde oransal fark yüzde 3'ler düzeyinde iken kadýnlarda bu fark yüzde 14'ler seviyesine çýkmaktadýr. Bu itibarla, erkeklerde okuryazarlýk oraný bölgeler arasýnda dengeli þekilde daðýlýrken kadýn okuryazarlýðýnda dengesiz bir daðýlým söz konusudur. Þekil 41: Düzey-2 Bölgeleri Baðýmlýlýk Oranlarý ile Tarýmsal Ýstihdam Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan üretilmiþtir. Yukarýdaki grafikte genç ve yaþlý baðýmlýlýk oranlarý ile tarýmsal istihdam oranlarý birlikte verilmektedir. Yüksek gelir ve kentleþme oranlarýna sahip olan Ýstanbul, Ankara, Ýzmir ile TR41 (Bursa, Bilecik, Eskiþehir) Düzey-2 bölgeleri tarýmsal istihdam oranlarýnda da en düþük deðerlere sahiptir. Ýstanbul'da tarýmsal istihdam oraný yüzde 0,3, Ankara'da yüzde 1,8 Ýzmir'de ise yüzde 8,5 düzeyindedir. Tarýmsal istihdamýn en yüksek olduðu bölge, toplam katma deðerin en düþük olduðu TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr ve Ardahan) Düzey-2 bölgesidir. TRA2 bölgesinde istihdam edilen her 100 kiþiden 64'ü tarým sektöründe çalýþmaktadýr. TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt) ile TR90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane) Düzey-2 bölgeleri yüzde 50'nin üzerinde tarýmsal istihdam oraný ile ikinci ve üçüncü sýrada bulunmaktadýr. 130 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Genç baðýmlýlýk oranýnýn yüksek olmasý, bölgede doðurganlýk hýzýnýn yüksek olduðunu ve/veya çalýþma çaðý nüfusu olarak ifade edilen 15-64 yaþ grubundaki nüfusun bölge içerisinde tutulamadýðýný göstermektedir. Genel itibarýyla Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgelerinde bu oran yüksek iken Ege ve Marmara bölgelerinde düþük seviyededir. 0-14 yaþ arasý genç baðýmlýlýk oranlarýnda TRC3 (Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt) Düzey2 bölgesi ilk sýrada gelmektedir. Bu bölgeyi TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkâri) ile TRC2 (Þanlýurfa, Diyarbakýr) Düzey-2 bölgeleri takip etmektedir. TR21 (Tekirdað, Edirne, Kýrklareli) ve TR22 (Balýkesir, Çanakkale) Düzey2 bölgeleri genç baðýmlýlýk oranlarýnýn en düþük olduðu bölgelerdir. Yaþlý baðýmlýlýk oranýnýn yüksek olmasý ise 65 ve üzeri yaþ nüfusun bölgede yoðunlaþmakta olduðunu ve/veya çalýþma çaðýndaki nüfusun bölgeden göç etmekte olduðunu göstermektedir. Bu oran itibarýyla TR82 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop) Düzey-2 bölgesi birinci, TR22 (Balýkesir, Çanakkale) Düzey-2 bölgesi ikinci, TR90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane) Düzey-2 bölgesi ise üçüncü sýrada gelmektedir. Genç baðýmlýlýk oranlarýnda en yüksek deðerlere sahip olan TRC3 (Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt), TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkâri) ve TRC2 (Þanlýurfa, Diyarbakýr) Düzey-2 bölgeleri yaþlý baðýmlýlýk oranlarýnda en düþük deðerlere sahip olmuþtur. Þekil 42: Yüksek Lisans ve Doktora Sahibi Nüfusun +30 Yaþ Nüfusa Oraný (Onbinde) Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan üretilmiþtir. Þekil 43: Yüksek Okul veya Fakülte Mezunu Nüfusun 22+ Yaþ Nüfusa Oraný (Yüzde) Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan üretilmiþtir. OECD ülkeleri üzerine yapýlan araþtýrmalar, lisans ve üzeri eðitim almýþ nüfusun istihdam edilme olasýlýðýnýn daha düþük eðitim seviyelerindeki iþgücü gruplarýna göre daha yüksek olduðunu göstermektedir. Ortalama olarak, OECD ülkelerinde lisans ve üzeri eðitim seviyesine sahip her 100 kiþiden 84'ü istihdam edilmektedir. Norveç, Ýsveç gibi geliþmiþ Kuzey Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 90'lar düzeyinde iken Türkiye'de yüzde 70'ler seviyesindedir26. Yukarýdaki grafiklerde, 2011 yýlý yüksekokul veya fakülte mezunu nüfusun 22 ve yaþ üzeri nüfus içerisindeki oraný ile on bin kiþiye düþen doktora sahibi nüfusun iller bazýndaki daðýlýmý verilmektedir. Doktora sahibi nüfusun il içerisindeki yoðunluðu itibarýyla Ankara, Erzurum, Isparta, Eskiþehir ve Elazýð illeri ilk beþ 26 OECD, Education at a Glance, 2011. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 131 sýrada yer almaktadýr. Türkiye geneli için 30 ve yaþ üzeri nüfus içerisinde her on bin kiþide 20,4 kiþi doktora derecesine sahiptir. Bu oran, Ankara için 48,7 kiþi, Erzurum için 39,8 ve Isparta için 35,9 kiþidir. Doktora sahibi nüfus yoðunluðunun en düþük olduðu iller Mardin, Hakkâri, Bayburt, Osmaniye ve Amasya olmuþtur. Bu illerde on bin kiþiye düþen doktora sahibi kiþi sayýsý 5,8 ile 7 arasýnda deðiþmektedir. Ülke geneli incelendiðinde, tam 25 ilde doktora sahibi nüfus yoðunluðu on binde 10 kiþinin altýnda kaldýðý görülmektedir. Yüksekokul veya fakülte mezunu nüfusun 22 ve yaþ üzeri nüfus içerisindeki oraný itibarýyla Ankara, Eskiþehir, Ýzmir, Ýstanbul ve Antalya ilk beþ sýrayý paylaþmaktadýr. 22 ve üzeri yaþ nüfus içerisinde her 100 kiþiden 17,4'ü Ankara'da yüksekokul veya fakülte mezunu iken Eskiþehir ve Ýzmir'de 13 kiþi yükseköðrenim görmüþtür. Ülke geneli itibarýyla her yüz kiþiden 10'u yükseköðrenim derecesine sahiptir. Yükseköðrenim gören nüfus yoðunluðunun en düþük olduðu iller Aðrý, Þanlýurfa, Muþ, Van ve Mardin illeri olmuþtur. Bu illerde her yüz kiþiden ancak beþi yükseköðrenim seviyesinde eðitim görmüþtür. Türkiye'nin orta gelir seviyesinden çýkýp üst gelir grubunda yer alan ülkeler arasýna girememesinin önemli nedenlerinden birisi iþgücünün nitelik düzeyine baðlý olarak iþgücü verimliliðinin düþük olmasýdýr. Türkiye ekonomisine yön veren büyük kentlerimizde iþgücü verimliliði dünya kentlerinin oldukça gerisindedir. New York'ta kiþi baþýna düþen iþgücü verimliliði 119 bin dolar düzeyinde iken, Ýstanbul, Ankara ve Ýzmir'in iþgücü verimliliði 30 bin dolar civarýnda, bir diðer ifadeyle ABD metropollerinin 3,5'te biri oranýnda seyretmektedir. ABD'yi Avrupa ülkeleri karþýsýnda daha rekabetçi kýlan unsurlardan birisi de iþgücü verimliliðindeki yüksek fark gelmektedir. Yalnýzca Paris ve Londra ABD düzeyinde üretken olabilmekteyken, Avrupa'da yer alan önemli üretim merkezlerinden Münih 71 bin dolar, Randstad metropoliten alaný ise 65 bin dolar iþgücü verimliliðine sahiptir27. Þekil 44: Türkiye'de Kiþi Baþýna Ortalama Eðitim Süresi ( yýl) Kaynak: Kavak, Prof. Dr. Yusuf, 2010, sf. 94 27 OECD, 2006: 38 132 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 45: Seçilmiþ Bazý Ülkelerde Ortalama Eðitim Süresi Kaynak: Kavak, Prof. Dr. Yusuf, 2010, sf. 94 Yukarýdaki grafiklerde, son 20 yýllýk dönemde Türkiye'de kiþi baþýna düþen ortalama eðitim süresindeki geliþmeler ile 1960 yýlýnda Türkiye ile ayný gelir düzeyinde olan seçilmiþ bazý ülkelerdeki ortalama eðitim sürelerinin 50 yýl sonraki durumu verilmektedir. 1960 yýlýnda ülkemizde ortalama eðitim süresi 2,14 yýl iken 1990'lý yýllarýn sonunda 6 yýla çýkmýþtýr. 2011 yýlýnda ise kiþi baþýna düþen ortalama eðitim süresi 7,2 yýla yükselmiþtir. 1960'lý yýllarda Türkiye gibi orta gelir tuzaðýnda yer alan ülkelerden Güney Kore eðitim sisteminde saðladýðý geliþmelerle, ortalama eðitim süresini yaklaþýk beþ yýldan 2010 yýlýnda 13,34 yýla çýkarmýþtýr. Güney Kore gibi Yunanistan da eðitim düzeyinde saðladýðý ilerlemeler ile orta gelir tuzaðýndan kurtulan ülkeler arasýnda yer almýþtýr. Ülkemiz ile benzer ekonomik geliþme seyri olan Arjantin ve Meksika ise sýrasýyla 9,8 yýl ve 8,4 yýl ortalama eðitim süresi ile düþük bir performans sergileyerek Türkiye gibi orta gelir tuzaðýnda kalan ülkeler olmuþtur. Bölgelerin insan sermayesinin ölçülmesi bölgesel büyümenin kaynaklarýný tespit etme konusunda oldukça önemlidir. Teknolojik ilerlemeler ancak yeterli beþeri kaynaklarla tamamlandýðýnda sürdürülebilir ekonomik geliþmeye dönüþebilir. OECD tarafýndan yapýlan çalýþmalarda Ýnsan kaynaklarý sermayesinin ölçümlenmesinde üç farklý yöntemden faydalanýlmaktadýr. Birincisi, bireylerin tamamlamýþ olduðu eðitim düzeyine göre ortalama eðitime eriþim süreleri hesaplanarak, bir ülke ya da bölgede insan sermayesi stokunun nitelik düzeyinin ortaya konulmasýna dayanmaktadýr. Ýkincisi, bireylere doðrudan testler uygulayarak belirli iktisadi faaliyetleri yürütebilme kapasitesine göre düzeyleri belirlenmektedir. Üçüncüsü ise kiþilerin ücret düzeylerini kullanarak yeteneklerinin piyasa deðerini ölçmek suretiyle toplam insan sermayesi stokunun deðerini ölçmeye çalýþmaktýr28. Türkiye'deki düzey-2 bölgelerinin beþeri sermaye stokunun niteliðinin ölçülmesinde birinci yöntem olan kiþi baþýna düþen ortalama eðitim sürelerinin hesaplanmasý yöntemi kullanýlmýþtýr. Bu yöntem çerçevesinde, 2008-2011 dönemine iliþkin TÜÝK eðitim verileri esas alýnarak ilkokul, ilköðretim, ortaöðretim, lise ve dengi okul mezunu ile lisans, yüksek lisans ve doktora mezunu sayýlarý üzerinden düzey-2 bölgeleri itibarýyla toplam eðitim süreleri hesaplanmýþtýr. Toplam bölgesel eðitim stokunun 15 ve üzeri yaþ nüfusuna oranlanmasýyla birlikte kiþi baþýna düþen eðitim süreleri elde edilmiþtir. 28 OECD, Human Capital Investment An International Comparison, Centre For Educational Research and Innovatýon, Paris, 1998. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 133 Buna göre, 2008 yýlýnda; TR51 (Ankara), TR31 (Ýzmir) ve TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) Düzey-2 bölgeleri ortalama eðitim süresinin en yüksek olduðu bölgelerdir. Bu bölgelerde ortalama eðitim süresi sýrasýyla 7,67 yýl; 6,81 yýl ve 6,7 yýl olarak gerçekleþmiþtir. Ülke genelinde ortalama eðitim süresi 6,11 yýl olurken 11 bölgenin eðitim süresi ülke ortalamasýnýn üzerinde, geriye kalan 15 düzey-2 bölgesinin ise ülke ortalamasýnýn gerisinde kaldýðý görülmektedir. Son beþ sýrada yer alan tüm düzey-2 bölgeleri Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgelerinde yer almaktadýr. Son üç sýrada bulunan TRC2 (Diyarbakýr, Þanlýurfa), TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkâri) ve TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan) düzey-2 bölgelerinde ortalama eðitim süresi 4 yýldan daha düþük düzeyde kalmýþtýr. En yüksek deðere sahip olan Ankara ile ülke ortalamasý arasýndaki fark 1,55 yýl olurken en düþük deðere sahip olan TRC2 Düzey-2 bölgesi ile ülke ortalamasý arasýndaki fark -2,34 yýl olmuþtur. Þekil 46: Düzey-2 Bölgelerinde Ortalama Eðitim Süresi ( yýl). Kaynak: TÜÝK verilerinden yazar tarafýndan hesaplanmýþtýr. 2009 yýlýnda Ankara ve Ýzmir ilk iki sýradaki yerini korurken TR41 Düzey-2 bölgesinin yerini TR10 (Ýstanbul) Düzey-2 bölgesi almýþtýr. Ankara'nýn ortalama eðitim süresi 8 yýla yaklaþýrken Ýzmir'de 7,12 yýl, Ýstanbul'da ise 7,05 yýl ortalama eðitim süresi kaydedilmiþtir. Ülkede kiþi baþýna düþen ortalama süresi 6,45 yýla çýkmýþtýr. Dokuz düzey-2 bölgesi ülke ortalamasýnýn üzerinde deðer alýrken 17 bölge ülke ortalamasýnýn gerisinde kalmýþtýr. TR32 (Aydýn, Denizli, Muðla) ve TR52 (Konya, Karaman) Düzey-2 bölgeleri 2008 yýlýnda ülke ortalamasýnýn üzerinde iken 2009 yýlýnda geriye düþmüþtür. Son beþ sýrada yer alan bölgeler deðiþmezken ortalama eðitim süreleri 4 yýlýn üzerine çýkmýþtýr. Ankara ile ülke ortalamasý arasýndaki fark 1,53 yýl ile 2008 yýlýna nazaran fazla bir deðiþim göstermezken TRC2 Düzey-2 bölgesi ile ülke ortalamasý arasýndaki fark 2,18 yýla düþmüþtür. Böylece bölgeler arasýndaki ortalama eðitim sürelerinde bir miktar da olsa düzelme görülmüþtür. 134 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 2010 yýlý itibarýyla, hem ilk üç sýrada hem de son beþ sýrada bir önceki yýla göre herhangi bir deðiþim görülmemektedir. Ülke ortalama eðitim süresi 6,9 yýla çýkarken 8 düzey- bölgesi ülke ortalamasýnýn üzerinde deðer alýrken 18 bölgenin ortalama eðitim süresi ülke ortalamasýnýn gerisinde kalmýþtýr. Bir önceki yýlda ülke ortalamasýnýn üzerinde deðer alan TR22 (Balýkesir, Çanakkale) Düzey-2 bölgesi de bu yýlda ülke ortalamasýnýn gerisinde kalmýþtýr. Ülke ortalama eðitim süresinin Ankara'dan daha hýzlý bir artýþ göstermesi nedeniyle fark 1,4 yýla düþmüþtür. Diðer yandan, TRC2 Düzey-2 bölgesinde ortalama eðitim süresinin 4,9 yýla çýkmasýyla birlikte ülke ortalamasýna bir miktar daha yakýnsama saðlanmýþtýr. 2011 yýlýnda ülke ortalama eðitim süresi 7 yýlý aþmýþtýr. Bu yýlda tüm düzey-2 bölgeleri beþ yýllýk ortalama eðitim düzeyinin üzerine çýkmýþtýr. Ankara, Ýzmir ve Ýstanbul'un ortalama eðitim süreleri sýrasýyla 8,55 yýl, 7,9 yýl ve 7,75 yýl olmuþtur. TR32 (Aydýn, Denizli, Muðla) Düzey-2 bölgesinin ülke ortalamasýnýn üzerine çýkmasýyla birlikte dokuz bölgenin kiþi baþýna düþen ortalama eðitim süresi ülke genelinden daha iyi konuma gelmiþtir. Bölgeler arasý eðitim düzeyinde yakýnsama 2011 yýlýnda da devam etmektedir. Ankara ile ülke ortalamasý arasýndaki fark 1,33 yýla düþerken TRC2 Düzey-2 bölgesi ile ülke ortalamasý arasýndaki fark ise -1,92 yýla inmiþtir. Þekil 47: : Ýllerin Ortalama Eðitim Süresi, 2011 Kaynak: TÜÝK verilerinden yazar tarafýndan hesaplanmýþtýr. 2011 yýlý verilerine göre kiþi baþýna düþen ortalama eðitim süreleri il bazýnda incelendiðinde, ilk üç sýrada yer alan iller Ankara (8,55 yýl), Eskiþehir (8,13 yýl) ve Ýzmir (7,9 yýl) olmuþtur. 28 ilin ortalama eðitim süresi ülke ortalamasýnýn üzerinde deðer alýrken 53 ilin deðeri ülke ortalamasýnýn gerisinde kalmýþtýr. Aðrý, Þanlýurfa ve Muþ illeri ortalama eðitim süresinin en düþük olduðu üç ildir. Aðrý ve Þanlýurfa'da bu süre 5 yýlýn altýnda deðerlere sahiptir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 135 136 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 9 ULAÞTIRMA ALTYAPISI - BÖLGESEL GELÝÞME ÝLÝÞKÝSÝ 9 ULAÞTIRMA ALTYAPISI - BÖLGESEL GELÝÞME ÝLÝÞKÝSÝ Ýktisadi coðrafya'da ulaþtýrma altyapýsý hem sanayinin yer seçimi hemde kentleþme bakýmýndan önemli bir konudur. Ulaþtýrma altyapýsýnýn bölgesel geliþme ile iliþkisine dair geniþ bir literatür bulunmaktadýr. Ulaþtýrma, sosyoekonomik geliþme ile yakýndan iliþkilidir. Bu iliþkinin özünde ise, insanlarýn ve eþyalarýn rahat dolaþýmý ve herhangi bir bölgeye ulaþým kolaylýðý vardýr. Bir bölgenin ulaþým altyapýsýnýn, dolaþým serbestliðini ve istenen yere kolay ulaþýmý saðladýðý ölçüde, ekonomik fýrsatlar ortaya çýkmaktadýr29. Ýnsanlara ve iþletmelere etkili ve verimli bir þekilde hizmet veren ulaþtýrma sistemleri, yeni yatýrýmlar, tedarikçiler, pazarlar, istihdam kaynaklarýna daha iyi ve daha ucuz eriþim saðlamaktadýr. Dolayýsýyla ekonomik ve sosyal fýrsatlar sunmakta ve refah seviyesine katký yapmaktadýr30. Ulaþtýrma sistemlerinin mekansal daðýlýmýna bakýldýðýnda ise þu görülmektedir: bazý bölgeler ulaþtýrma sistemlerinin geliþmesinden fayda saðlarken bazý bölgeler ulaþtýrma sistemlerinin eksikliði veya yeterince geliþmemesinden dolayý göreceli olarak daha az geliþme göstermektedir. Dolayýsýyla ulaþtýrma altyapý yatýrýmlarý, özellikle geliþmekte olan ülkelerde bir bölgesel geliþme aracý olarak görülmektedir. Ancak yine de ulaþtýrmaya ekonomik geliþme için kendi baþýna yeterli bir faktör olarak deðil, yetersiz olduðu durumlarda geliþmeyi engelleyici bir faktör gözüyle bakýlmalýdýr. Ulaþtýrma, geniþ bir yelpazede ekonomik getiriler saðlamaktadýr. Bunlarýn bazýlarýnýn ( gelirle ilgili olanlar) etkileri direk olurken, bazýlarýnýn (eriþilebilirlikle ilgili olanlar) etkileri dolaylý olarak hissedilmektedir31. Karayolu çeþitleri bölgenin geliþmiþlik düzeyini etkileyen faktörlerden biridir. Kalkýnmýþlýk ve ulaþtýrma altyapý iyileþtirmeleri birbirlerini besleyen ve büyümeye etki iki deðiþken þeklinde ilerlemektedir. Özellikle geliþen bölgelerdeki ulaþtýrma sistemlerinde yapýlan iyileþtirmeler yerel piyasalarý etkileme gücüne sahiptir. Temel olarak, ulaþtýrma sistem aðýnda yapýlan bir iyileþtirme onunla iliþkili bölgenin baþka bir özelliðini etkiler. Yapýlan iyileþtirmelerin sýnýfýna göre (aða yeni bir baðlantý eklemek, var olan baðlantýnýn kapasitesini artýrmak veya baðlantý standardýný yükseltmek) meydana gelen fayda, kendini seyahat zaman maliyetlerinde veya benzin sarfiyatý ve araçta yapýlan kilometreye baðlý olarak meydana gelen aþýnmalar gibi diðer deðiþken maliyetlerinde azalmalar olarak kendini göstermektedir. Ayný zamanda bölgenin ulaþým aðýnýn eriþebilirlik seviyesinin artmasý anlamýna da gelmektedir32. Sonuç olarak ulaþtýrma aðýnda yapýlan iyileþtirme, bölgeye diðer bölgelere göre rekabet avantajý getirmektedir. 9.1 Türkiye'de Karayollarý Altyapýsý ve Bölgesel Geliþme Türkiye'deki karayollarý çeþitleri incelendiðinde temel olarak otoyol, il ve devlet yolu ile köy yollarý sýnýflandýrmasý yapýlabilir. Otoyol, özellikle transit trafiðe tahsis edilen belirli yerler ve þartlar dýþýnda giriþ ve çýkýþýn yasaklandýðý yaya, hayvan, motorsuz taþýt ve araçlarýn giremediði ancak izin verilen motorlu taþýtlarýn yararlandýðý ve trafiðin özel kontrole tabi tutulduðu karayoludur. Ýl ve devlet yolu, önemli bölge ve il merkezlerini, deniz, hava ve demiryolu istasyon, iskele, liman ve alanlarýný birbirine baðlayan birinci derecede ana yollardýr. Ayný zamanda ülkeyi komþu ülkelere baðlayan yollardýr. Köy yolu ise köyleri birbirlerine ve daha büyük yerleþme merkezlerine baðlayan standartlarý daha düþük olan yollardýr. Otoyollar, il ve devlet yollarýnýn plan, proje, yapým, bakým ve iþletilmesi Karayollarý Genel Müdürlüðü'nün sorumluluðu altýndadýr. Köy yollarý ise Ýl Özel Ýdare Müdürlüklerinin sorumluluklarýndadýr33. 29 30 31 Rodrigue ve ark. (2009) Kara, M. (2008) Rodrigue ve ark. (2009) Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 139 Þekil 48: Türkiye'de Ýller Bazýnda Asfalt Yol Oranlarý ( yüzde) Kaynak: TÜÝK ve kendi hesaplamalarýmýz. Yýllara göre Türkiye'deki otoyollarýnýn, il ve devlet yollarýnýn uzunluklarý ve tipleri aþaðýda verilmiþtir. Otoyollar yüksek standartlara sahip ve asfalt kaplama yollardýr. Türkiye'de 2006 yýlýndan beri yollar için yapýlan yatýrýmlar ile asfalt yol oraný yüzde 60 artmýþtýr. Asfalt yol oraný Dünya Bankasýnýn geliþmiþlik göstergelerinden biridir. Yýl serileri incelendiðinde otoyol uzunluklarýnda çok büyük deðiþiklikler göze çarpmamaktadýr. 2006 yýlýndan bu yana 211 km otoyol aðýna eklenmiþtir. Ancak 2023 yýlýna kadar 5.550 km'lik otoyol yatýrýmý planlanmaktadýr. Ulaþtýrma altyapýsý yatýrýmlarýnda son yýllarda öne çýkan bölünmüþ yollarýn daðýlýmý ise devlet yolu 17.033 km, il yolu, 1.121 devlet yolu olmak üzere toplam 18.154 km'dir. Bu rakamlara otoyollarda eklenince 20.273 km toplam bölünmüþ yol aðýna sahiptir. Karayollarýnýn çeþitlerinin bölgelere göre daðýlýmýna bakýldýðýnda en uzun il ve devlet yolu aðýna sahip iki bölge TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) ve TR 90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane) Düzey2 bölgeleri olduðu görülmektedir. TR10 (Ýstanbul) Düzey-2 Bölgesinde ise yollar genel olarak belediye sýnýrlarýnda yer aldýðýndan tabloda verilen yol aðý uzunluklarý diðer bölgelere nazaran azdýr. Köy yollarýnda TR 90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane) Düzey-2 Bölgesi 43.671 km'lik yol aðýyla ilk sýrada yer almaktadýr. 140 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 49: Karayollarý Çeþitlerinin Bölgelere Göre Daðýlýmý (2010) Kaynak: TÜÝK ve kendi hesaplamalarýmýz. Bir bölgede yol aðýnýn geniþlemesi ve standartlarý, o bölgedeki yükselti, iklim koþullarý, araç yoðunluklarý gibi birçok deðiþkenden etkilenmektedir. Örneðin yükselti ve yer þekillerinin önemli bir etken olduðu TR90 Bölgesinde yol aðýnýn %91.40'ýný köy yollarý oluþturmaktadýr. Ulaþtýrma hizmetlerinin katma deðer ve istihdam etkisi salt olarak bu iki deðiþken üzerinde deðil ekonominin farklý alanlarýný etkilemektedir. Yani deðiþimin dolaylý etkileri belirgin olmaktadýr. Örneðin nakliye firmalarý yerel piyasadan hammadde ihtiyaçlarýnýn bir kýsmýný temin ederler. Bu hammadden yapýlan üretimle, yerel ekonomide katma deðer ve yeni istihdam sahalarý oluþmaktadýr. Sonrasýnda hammadde tedarikçileri yereldeki diðer üreticilerden mal ve hizmet satýn alýmý gerçekleþtirir. Yereldeki bu harcamalar daha fazla katma deðer ve istihdam saðlar. Buna benzer olarak ulaþtýrma hizmetlerinden gelir elde eden hanehalký bunu yerel piyasada daha fazla katma deðer ve istihdam saðlayýcý faaliyet olan, mal ve hizmet alýmý için kullanýr. Sonuç olarak yerelde gerçekleþen harcama akýmlarýnýn ekonomiye olan etkisi sadece yolcu ve kargo taþýmacýlýðý faaliyetinin oluþturduðu çýktý miktarý, gelir ve istihdam seviyesi ile sýnýrlý kalmamaktadýr. Ýkincil etkileri açýk olarak görülmektedir. Ulaþtýrma, ekonomiye olan etkilerini doðrudan, dolaylý ve iliþkili ekonomik etkiler olmak üzere üç ana baþlýk altýnda gösterir. Doðrudan Ekonomik Etkiler: Ulaþtýrmanýn saðladýðý eriþilebilirlik seviyesinin çýktýsý olarak istihdam, katma deðer, pazar geniþlemesi, zaman ve maliyet tasarruflarý. Dolaylý Ekonomik Etkiler: Ekonomik çarpan olarak etkinin çýktýsý olarak emtia, mal ve hizmet fiyatlarýnda düþüþ veya çeþitliliklerinin artmasý, ulaþým faaliyetinin harcamalarýna baðlý olarak ortaya çýkan katma deðer ve istihdam gibi ikincil etkilerin ortaya çýkmasý (Ulaþtýrma faaliyetleri birçok iktisadi sektör ile baðlantýsý olmasýndan bu ikincil etkiler çok geniþ alanda oluþmaktadýr. Örneðin: ofis malzemeleri, ekipman ve parça tedarikçileri, bakým ve onarým servisleri, sigorta þirketleri). Ýliþkili Ekonomik Etkiler: Ekonomik faaliyetlerin ve iþlerinin büyük bir kýsmý verimli ulaþým hizmetleri üzerine kurulu firmalarýn faaliyetlerinin çýktýsý olan etkiler. Örneðin demir çelik sektörü yüksek fýrýnda kullanacaðý demir cevherini ithal ederken ve son mamul ihracatý gerçekleþtirirken rekabet koþullarýný saðlamak için maliyet etkin bir politika izlemedir. Bu faaliyetler verimli nakliye ve liman iþlemleri gerektirmektedir34. 34 Rodrigue, J-P., Comtois, C., Slack, B., "The Geography of Transport Systems", Hofstra University, Department of Global Studies & Geography, http://people.hofstra.edu/geotrans, (2009) Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 141 Yolcular, yükler ve bilgi için ortak bir gereksinim olan, bir yerden baþka bir yere gitme ihtiyacýný karþýlayan, hareketlilik, ekonomik bir faaliyetin en temel ve en önemli karakteristiðinden biridir. Þekil 50: Bin Kiþi Baþýna Düþen Özel Otomobil Sayýsý Kaynak: TÜÝK ve kendi hesaplamalarýmýz. Bin kiþi baþýna düþen özel otomobil sayýsý bir bölgenin hareketlilik ve geliþmiþlik seviyesi göstergelerinden biridir. Ekonomik olarak geliþmiþle doðru orantýlý olarak artan hareketlilik ve ulaþým talebi neticesinde otomobil sayýsýnda artýþ görülmektedir. Türkiye'deki Düzey 2 bölgeleri incelendiðinde otomobil sayýsýnýn kiþi baþýna düþen GSKD verileri ile paralellik gösterdiði görülmektedir. Her ekonomi ve bölge ayný hareketlilik seviyelerinde yer almaz. Çünkü çoðu bölge ve ekonomi, ulaþýmýn daha motorize haline doðru geçiþ aþamalarýnýn farklý seviyelerinde yer almaktadýr. Þekil 51: Ekonomik Geliþme-Hareketlilik Ýliþkisi Kaynak: Narayanan, V. K (2001) 142 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 52: Ýl Bazýnda Taþýt-Km Deðerleri (2010) Kaynak: Karayollarý Genel Müdürlüðü verilerine dayanarak hazýrlanmýþtýr. Taþýt-km taþýt hareketliliðinin ve yollarýn ne kadar kullanýldýðýnýn bir göstergesidir. Hareketlilik seviyesi yüksek olan ekonomiler, hareketlilik seviyesi sýnýrlý olan ekonomilere göre kalkýnmýþlýk düzeyinin artmasý için daha fazla fýrsata sahip olmaktadýrlar. Hareketliliðin sýnýrlý kalmasý kalkýnmanýn önünde engel oluþtururken hareketlilik seviyesinin yükselmesi kalkýnmaya katalizör etkisi yapmaktadýr. Bu sebeple hareketlilik kalkýnmýþlýðýn güvenilir göstergelerinden biridir. Bu kapsamda hareketlilik, müþterilerine hizmet veren, insanlarý istihdam eden ve onlara ücret ödeyen ayrýca sermaye yatýrýmý yapýp gelir elde eden bir endüstri olarak deðerlendirilebilir. Ulaþým sektörünün ekonomik olarak önemi bu çerçeveden bakýldýðýnda makroekonomik ve mikroekonomik yönden deðerlendirilirse; Makroekonomik düzeyde (tüm bölge ekonomisi açýsýndan ulaþtýrmanýn önemi) ulaþtýrma ve hareketlilik üretilen çýktý düzeyi, istihdam ve ulusal gelirle baðlantýlýdýr. Çoðu geliþmiþ ülkede ulaþtýrmanýn GSYH'deki oraný %6 -%12 arasý deðiþmektedir. Mikroekonomik düzeyde (ekonominin belirli bir bölümü açýsýndan ulaþtýrmanýn önemi) ulaþtýrma üretici, tüketici ve üretim maliyetleri ile baðlantýlýdýr. Her sektör için ulaþtýrma yatýrýmlarýnýn etkisini ayrý ayrý deðerlendirmek mümkündür. Ortalama olarak hanehalký harcamalarýnýn %10 ila %15 i arasý ulaþtýrma harcamalarý olmaktadýr Ýmalat sanayi de her birim çýktýnýn maliyetinin %4'ü ulaþtýrma maliyeti olmaktadýr. Ancak alt sektörlere inildikçe bu oran büyük ölçüde deðiþmektedir. "Orta Gelir Tuzaðý"ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 143 Þekil 53: Kiþi Baþýna Düþen GSKD ($) ve Taþýt-Km Ýliþkisi (2008) Kaynak: TÜÝK ve Karayollarý Genel Müdürlüðü verilerine dayanarak yazar tarafýndan hazýrlanmýþtýr. Yukarýdaki grafikte gösterilen taþýt-km deðerleri yüksek olan bölgelerin kiþi baþýna düþen Gayri Safi Katma Deðer (GSKD) verileri incelendiðinde, hareketlilikle doðru orantýlý olarak kiþi baþýna düþen GSKD verilerinin yüksek olduðu görülmektedir. TR10 (Ýstanbul) ve TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgelerinin kiþi baþýna düþen GSKD'leri sýrasý ile 14.591 $ ve 13.265 $ ve taþýt-km deðerleri 5.784.628 ve 6.629.535 olurken, TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan)'nin hem 3.601 $ olan kiþi baþýna düþen GSKD hem de 593.552 olan taþýt-km'sinin düþük kaldýðý görülmektedir. Þekil 54: Bölge Bazýnda Ton-Km Deðerleri (2010) Kaynak: Karayollarý Genel Müdürlüðü verilerine dayanarak yazar tarafýndan hazýrlanmýþtýr. 144 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Ton-Km deðerleri hareketliliðin ve ticaret hacminin göstergelerinden biridir. TR10 ve TR42 Bölgesi yükkm deðerleri bakýmýndan en üst sýralardadýr. TR83 ve TR62 Bölgelerinde bulunan limanlar ise bu bölgelerin ton-km deðerlerinin yüksek olmasýný saðlamýþtýr. 9.2 Türkiye'de Demiryolu ve Havayolu Altyapýsýnýn Bölgesel Analizi Aþaðýdaki Þekil'de ulaþtýrma altyapýsý yatýrýmlarýnýn geniþ ekonomik etkilerinin iþleyiþ mekanizmasý ve süreçleri üzerine bir bakýþ açýsý sunmaktadýr. Bu þekil Williamson (1974)35 ve O'brain (1983)'nýn36 "Ulaþtýrma Altyapýsý Ýleri Baðlantýlarý" çalýþmalarýnýn günümüz þartlarýna uyarlanmýþ halidir. Ulaþým altyapýsýnýn iyileþtirilmesi ile saðlanan düþük maliyetler ve artan eriþilebilirlik, ulaþým sektörünün üretim tarafýnda bulunan iþletmelerin marjinal maliyetlerinde, hanehalkýnýn mobilitesinde, mal ve hizmet talep miktarýnda olumlu yönde deðiþimleri getirmektedir. Kýsa dönemde bu deðiþim piyasa mekanizmasý içinde içsel dalgalar ile istihdamý, girdi ve çýktý miktarýný etkiler. Zaman içinde piyasa iþleyiþ mekanizmasýndan kaynaklý dinamik büyüme etkisi ile ulaþým hizmetlerindeki deðiþim birbirleri ile baðlantýlý olan bir çok iktisadi süreci harekete geçirerek sektörel, mekansal ve bölgesel etkiler ortaya çýkartýr ki bu süreç toplam verimliliði arttýrýr. Þekil 55: Ulaþým Altyapýsý Yatýrýmlarý ve Ekonomik Etkileri Kaynak: Karayollarý Genel Müdürlüðü verilerine dayanýlarak hazýrlanmýþtýr. 35 Williamson, Jeffrey G. 1974.Late Nineteenth-Century American Development: A General Equilibrium History.London: Cambridge University Press. 36 O'Brien, Patrick 1983. "Transport and Economic Development in Europe, 1789-1914" in Railways and the Economic Growth of Western Europe,(ed.) Patrick O'Brien, 1-27, London: Macmillan. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 145 Ulaþtýrma yatýrýmlarýnýn saðladýðý maliyet avantajlarý ve artan eriþilebilirlik özellikleri ve hizmetler sektöründeki geliþmeler ile nakliye aðlarýný kullanan þirketlerin daha geniþ piyasalara ulaþýmlarý kolaylaþmaktadýr. Piyasadaki bu geniþleme farklý özelliklere sahip ekonomiler ve bölgeler arasýndaki etkileþimi arttýrmakta, bu etkileþim ticaret düzeyini ve uzmanlaþmayý tetiklemekte ve toplam üretim artýþýný getirmektedir. Uzmanlaþma seviyesinin ve ticaret hacminin artýþý ile büyüme ortaya çýkmaktadýr. Mallarýn ihracatý ve ithalatý için fýrsatlar çoðaldýkça, hem üretim hem de faktör piyasalarý için, vergi indirimi ve ticaret alan hacmi geniþlemesi ile benzer etkilere sahip37, farklý ekonomik kanallardan etkiler gündeme gelir. Öncelikle ihracatýn artmasý, daha fazla çýktý üretimini getirmekte bu da sabit operasyonel maliyetlerde azalmayý ve verimlilik artýþýný saðlar. Ýkincil olarak artan ithalat düzeyi ile birlikte yerel fiyatlar üzerinde rekabet baskýsý oluþur. Bu baský tekel rantýný ortadan kaldýrmasý yanýnda verimlilik artýþýný getirir. Üreticiler, yalýn üretim süreçlerini hayata geçirdikçe üretim maliyetlerinde azalma ile birlikte verim artýþýný saðlayarak ekonominin þeklini deðiþtirirler. Üçüncü olarak düþük nakliye masraflarý ve eriþilebilirlikteki artýþ ile piyasadaki, iþ ve faktör girdileri miktarýn da artýþ saðlanýr. Üretici firmalar daha uzak yerlerden daha kalifiye ve özellikli elemaný daha kolay istihdam edebilirken daha az maliyete katlanmak zorunda kalýrlar. Yani artan iþgücü arzý meydana gelir. Ayný etkiler arazi kullanýmý ve faktör piyasalarý içinde geçerlidir. Ulaþým altyapýsýnýn geliþmesi yeni arazileri ekonomik olarak kullanýma açmaktadýr. Son olarak Þekil-2'de, ulaþtýrma yatýrýmlarýnýn etkileri ile ilgili olarak oval kutucuklarda iki mekanizma yer almaktadýr. Birisi ekonomide "inovasyon ve teknolojik difüzyon"u diðeri ise mekansal düzenlemeleri ele almaktadýr. Bu iki mekanizma, ulaþým altyapýsýndaki geliþme penceresinden, ekonominin genel performansýný artýran, toplam faktör verimliliðini ve içsel büyümeyi arttýran koþullarý meydana getirir. Ulaþtýrma iyileþtirmelerinin içsel büyüme etkisi, geliþmelerden yeni bilgiler üretilebilmesi ve o bilgilerin ticarileþtirilebilmesi derecesindedir. Çaðdaþ bilgi ekonomisinde, firmalarýn ortaya çýkan yeni maliyetler ile baþ etmeleri gerekmektedir. Üreticiler þartlarýn deðiþimi ile ortaya çýkan bu maliyetlere, ürünlerde ve teknoloji seviyelerindeki deðiþimleri izleyerek, yeni rekabetçi stratejiler belirleyerek ve belirlediði stratejileri piyasa pazar payýný korumak ve arttýrmak için olabildiðince hýzlý uygulayarak çözümler üretirler. Örneðin üreticiler kümelenme yapýlarý içinde yer alarak deðiþken maliyetlerini azaltmaya çalýþýyorlar. Bu iktisadi yapýlar ise ulaþtýrma altyapý iyileþtirmeleri ile mümkün olmaktadýr. Ulaþtýrma sistemlerinin diðer bir modu olan demiryolu sistemleri bir endüstri çaðý ürünüdür. Batý Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya'nýn ekonomik olarak geliþmesinde baþrol oynamýþtýr. Karayolu taþýmacýlýk teknolojisinde çok önemli bir geliþme olan demiryolu sistemleri, yolcu ve kargo taþýmacýlýðýnda yenilikler getirmiþtir. Demiryolu taþýmacýlýðýnýn getirdiði en önemli yenilik zaman deðiþkenindedir. Deniz yolu ile de aðýr yük taþýmacýlýðý yapýlýrken zamanýnda ulaþým ciddi bir problem olarak ortaya çýkmaktaydý. Ancak demir yollarý seyahat süresinde önemli ölçüde kýsalma saðladý. Güvenilir ve tutarlý zaman çizelgeleri ile üretim ve daðýtým gibi ekonomik faaliyetlerin planlanmasýný kolaylaþtýrdý38. Sanayi devriminden bu yana efektif þekilde kullanýlan demiryollarýnýn karayollarýna göre bazý üstünlükleri vardýr. Güvenli olmasý en baþta gelen özelliðidir. Demiryollarýnýn raya baðlý olmasý ve iklim koþullarýndan (kar, don, sis, yaðmur vb.) karayoluna göre daha az etkilenmesi, sistemin güven, konfor ve rahatlýðýný artýrmaktadýr. Çevreye daha az zarar verir. Araçlarýn hareketinin saðlanmasý için kullandýklarý yakýtlardan çýkan gazlar ve sektörlerdeki sanayi atýklarý çevreyi kirletmektedir. Demiryollarýnýn hava kirliliðindeki payý dizelli çekim nedeniyle % 5 iken karayollarýnýn payý % 85 düzeyindedir. Enerji tüketimi ise diðer bir farktýr. Türkiye'de ulaþtýrma sektörünün kullandýðý enerji, toplam enerjinin yaklaþýk %20'sidir. Demiryolunda birim iþe düþen enerji tüketimi karayoluna göre 1/4-7 oranýnda daha azdýr39. 36 Hage, J. and C. Alter 1997. "A Typology of Interorganizational Relationships and Networks" in Contemporary Capitalism,(eds.) J.R. Hollingsworth and R. Boyer, New York; Cambridge University Press. 94-126. 38 Rodrigue, J-P., Comtois, C., Slack, B., "The Geography of Transport Systems", Hofstra University, Department of Global Studies & Geography, http://people.hofstra.edu/geotrans, (2009) 39 Sekizinci Beþ Yýllýk Kalkýnma Planý , Ulaþtýrma Özel Ýhtisas Komisyonu Raporu Demiryolu Ulaþtýrmasý Alt Komisyonu Raporu 146 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 56: Türkiye'deki Bölgeler Bazýnda Demiryolu Uzunluklarý Kaynak: TÜÝK verilerine dayanýlarak hazýrlanmýþtýr. Bölgelerdeki demiryolu að uzunluklar incelendiðinde TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) ve TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak) Bölgelerinde tren yolu aðý uzunluðunun en fazla olduðu görülmektedir. En az aða sahip olan bölge TR90 bölgesidir. Günümüzde karayollarý yük taþýmacýlýðý % 94 pay alýrken, demiryollarý ancak % 4 dolaylarýnda pay alabilmektedir. Oysa bu oran AB ülkelerinde % 8 dolaylarýndadýr. Ancak, AB ülkeleri bu paydan memnun deðildir. 2010 yýlýnda hedef bu payýn %16 - 20 aralýðýna çekilmesidir40. Þekil 57: Türkiye'deki Havalimanlarý Kaynak: TÜÝK verilerine dayanýlarak hazýrlanmýþtýr. 40 Acer A. (2004),"Türkiye' de Demiryolu Taþýmacýlýðý ", Logistical , Sayý 2, Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 147 Havayolu taþýmacýlýðý, kargo ve yüklerin özelliðinden kaynaklanan ve önceliðin zaman, güvenlik ve hareket olmasý durumunda; hýz, hareket etkinliði, kullaným kolaylýðý, hýzlý teslimat ve hýzlý dönüþüm açýsýndan diðer taþýma modlarýna oranla en iyi seçenek konumuna gelmektedir. Ancak buna karþýn özellikle taþýma ücretleri ve yakýt maliyetleri en yüksek mod konumundadýr41. Þekil 58: Ýniþ-Kalkýþ Yapan Uçak Sayýsý (Türk) Kaynak: TÜÝK verilerine dayanýlarak hazýrlanmýþtýr. Þekil 59: : Ýniþ-Kalkýþ Yapan Uçak Sayýsý (Yabancý) Kaynak: TÜÝK verilerine dayanýlarak hazýrlanmýþtýr. Bölgeler bazýnda hava alanlarýna iniþ kalkýþ yapan uçak sayýsýnda son yýllarda havacýlýk sektörüne yapýlan yatýrýmlarýn ve sektörün serbestleþmesinin etkileri görülmektedir. TR61 ve TR32 bölgelerindeki iniþ kalkýþ yapan yabancý uçak sayýsý Ýstanbul dýþýndaki diðer bölgelere göre yüksektir. Turizm sektörünün bu bölgelerdeki önemli bir sektör olmasý nedeniyle bu bölgelerdeki hareketlilik üst düzeydedir. TR51 ve TR31 bölgeleri havayolu trafiði açýsýndan dikkat çeken diðer bölgelerdir. 41 148 Karadoðan(2012) Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Þekil 60: Hava Meydanlarýnda Taþýnan Yük (Ýç Hatlar, Gelen-2011) Kaynak: TÜÝK verilerine dayanýlarak hazýrlanmýþtýr. Þekil 61: Hava Meydanlarýnda Taþýnan Yük (Dýþ Hatlar, Gelen-2011) Kaynak: TÜÝK verilerine dayanýlarak hazýrlanmýþtýr. 42 Baki B., (2004), Lojistik Yönetimi ve Lojistik Sektör Analizi, Volkan, Ankara Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 149 En temel tercih edilme sebebi hýz faktörüdür. Bunun yanýnda birim taþýma maliyetleri, diðer taþýma türlerine nazaran oldukça yüksektir. 500 kilometreden daha uzak mesafeler için elveriþlidir. Fakat havayolu nakliyesinin saðladýðý hýz avantajý ayný zamanda depolama maliyetlerini azaltýcý bir etken olarak düþünülebilir42. Bununla beraber, küreselleþme ile birlikte global þirketler için maliyet ile birlikte zaman ve hýz kavramlarý da önem kazanmýþtýr. Bu sebeple havayolu taþýmacýlýðýnýn, entegre taþýma içerisinde rolü her geçen gün artmaktadýr. Son on yýlýn istatistiklerine göre, dünyada taþýnan toplam kargonun tonaj olarak sadece %2'si havayolu taþýmacýlýðý ile gerçekleþtirilmiþtir. Diðer yandan, havayolu ile taþýmalarýn dolar olarak deðeri toplam kargonun dolar olarak deðeri içinde %33' lük paya ulaþmýþtýr. Bu veri, havayolu taþýmacýlýðýndaki yüksek maliyete raðmen buna katlanýldýðýný göstermektedir. Ülkemizde hava ulaþtýrmasýndaki hareketlilik ile paralellik gösteren taþýnan yük miktarý en fazla TR10 Bölgesinde olmuþtur. Daha güvenli olan ve zaman tasarrufu saðlayan hava taþýmacýlýðý son yýllarda daha fazla önem kazanmýþtýr. 150 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 10 SONUÇ VE DEÐERLENDÝRME 10 SONUÇ VE DEÐERLENDÝRME Günümüzde büyüme, kalkýnma ve geliþme kavramlarý farklý þeyler ifade etmektedir. Gerek ülkelerin gerekse bölgelerin geliþmesi, sürdürülebilirlik ve bireysel refahý artýran þekilde saðlandýðý ölçüde anlam kazanmaktadýr. Neoklasik iktisadýn temelini oluþturan fiziki sermaye birikimine dayalý büyüme anlayýþý, azalan ölçek getirileri sonucunu doðurmuþ, geliþmenin sürdürülebilirliðini saðlayamamýþtýr. Ýþgücü verimliliðinin yükseltilmesi, Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitesindeki artýþ ile sosyal altyapý harcamalarý önemli dýþsallýklar üretmekte, azalan ölçek ekonomileri yerine artan getirileri mümkün kýlmaktadýr. Orta gelir tuzaðýnýn kuramsal anlamda dayandýðý nokta, neoklasik iktisadýn teknoloji ve emek girdileri sabit iken, sermaye girdisi artýrýldýðýnda üretim düzeyinin artacaðýný; ancak bu artýþýn giderek azalan oranda olacaðýný varsayýmýnýn bir sonucudur. Ancak, içsel büyüme teorilerinin de ortaya koyduðu gibi, iþgücü verimliliðindeki artýþ ve teknolojinin içsel bir unsur olarak modellenmesi, geliþmenin artan getiri çerçevesinde mümkün olacaðýný göstermektedir. Orta gelir tuzaðýna iliþkin yapýlan pek çok ampirik çalýþma bulunmaktadýr. Felipe ve arkadaþlarý orta gelir tuzaðý kavramýný inceleyebilmek için öncelikle "tuzaðýn" hangi gelir eþiklerinde söz konusu olduðunu; daha sonra da tuzaktan çýkýþýn kaç sene geciktiðinde sorun olarak algýlanmasý gerektiðini tartýþmaktadýr. Buna göre ülkeler dört gruba ayrýlmaktadýr. 1990 satýn alma gücü paritesine (SGP'ne) göre geliri 2,000$'dan daha az olan ülkeler düþük gelirli; 2,000$ ile 7,250$ arasýnda olanlar düþük-orta gelirli; 7,250$ ile 11,750$ arasýnda yüksek-orta gelirli; 11,750$ üstünde ise yüksek gelirli olarak tespit edilmektedir. Bu ayrým çerçevesinde 1950'de incelenen 124 ülkeden 82'si (%66'sý) düþük gelir düzeyinde; 33 ülke (%77'si) düþük-orta gelir düzeyinde; 6 ülke (%5'i) yüksek-orta gelirli; ve sadece petrol zengini üç ülke (Kuveyt, Katar ve Birleþik Arap Emirlikleri) yüksek gelir grubunda yer almaktadýr. Düþük orta gelirli düzeyde kalma süresi Çin Halk Cumhuriyeti'nde 17 yýl iken, Bulgaristan ve Türkiye'de 50 senenin üstünde görülmektedir. Türkiye düþük-orta gelir düzeyine 1955'te ulaþmýþ ve ancak 50 yýl sonra 2005'te yüksek-orta gelir düzeyini yakalayabilmiþtir. Türkiye'nin orta gelir bandý içindeki serüveni göreceli olarak en uzun süre almýþ olan üç ülkeden (Bulgaristan ve Kosta Rika ile birlikte) birisidir. Geliþmenin ölçülmesi konusunda yapýlan çalýþmalardan birisi toplam faktör üretkenliðinin (TFÜ) yýllar itibarýyla geliþimini gözlemlemektir. Türkiye'de TFÜ artýþlarý 1980-89 döneminde daha düzgün bir pozitif görünümdedir. 1990-1999 döneminde TFÜ tamamen dalgalý ve oynak seyretmiþ, 2000 sonrasý dönemde de TFÜ'nün bir düþüþ içinde olduðu gözlenmektedir. Daha uzun dönem boyunca, 1980-2010 arasý deðerlendirildiðinde TFÜ endeksinin de benzer seyrettiði görülmektedir. 1980 düzeyini 100 kabul edersek, 1990'a kadar TFÜ birikimli olarak %20 artmýþ; 1990'lar þiddetlenen oynaklýk ile geçilmiþ; 2000 sonrasýnýn baþlarýndaki kazanýmlar 2005 sonrasýnda yitirilmiþ ve Türkiye'nin TFÜ stoku 1990 düzeyinin sadece 5 endeks puaný üzerinde kapatýlabilmiþtir. TFÜ'nün büyümeye katkýsý genel olarak sadece 1980-89 aralýðýnda görece olarak kýsa bir süre için anlamlý düzeyde olmuþtur. Ekonominin yeniden bir yapýlanma içine girdiði, ticaretin ve faktör piyasalarýný konsolide edildiði bu dönemi 1990'larýn denetimsiz finansal serbestleþtirilmesi altýnda geçirilen oynaklýk ve belirsizlik ortamý izlemiþtir. Türkiye'nin 2005 sonrasý büyüme yolaðý ise göreceli olarak çok yüksek dýþ açýk ve ucuz ithalat olanaðýnýn saðladýðý aþýrý sermaye yoðun teknolojilere sürüklenmesi sonucunu doðurmuþtur. Türkiye ekonomisinin 1970'lerdeki aðýrlýklý olarak tarýmsal ürün yapýsýndan, 1980'lerde emek-yoðun, geleneksel sektörlere ve 1990'larda "orta-düþük", "orta-yüksek" teknolojili sektörlere kayan ihracat yapýsý, Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 153 ekonomideki üretici sektörlerin geçirdiði dönüþümü de temsil etmektedir. Bu anlamda ekonominin dünya üretim aðlarý ile ne þekilde eklemlendiðinin irdelenmesi ve Türkiye ekonomisinin "göreli" konumunun belirlenmesi, orta gelir tuzaðý ile baðlantýlý olarak cevabý aranan "ürün tuzaðý" sorusu için de aydýnlatýcý olacaktýr. Örneðin dýþ ticarette uzmanlaþýlan ürünlerin üretim aktivitelerinin düþük üretkenlikte/düþük katma deðerli olmasý ekonominin göreli konumunun deðiþmemesine ya da düþmesine yol açabilir. 1996 yýlýnda cari dolar fiyatlarý ile 23,2 milyar dolar olarak gerçekleþen Türkiye toplam ihracatý, bu dönemde yýlda ortalama %16,1 oranýnda artarak 2008 yýlýnda 132,0 milyar dolara ulaþmýþ, 2009 yýlýnda ise 102,1 milyar dolara gerilemiþtir. 2011 yýlý sonu itibariyle Türkiye toplam ihracatý 134,9 milyar dolar olarak izlenmektedir. Buna karþýlýk 1996 yýlýnda cari dolar fiyatlarý ile 43,6 milyar dolar olarak kaydedilen Türkiye toplam ithalatý, yýlda ortalama %15,3 oranýnda artarak 2008 yýlýnda 202 milyar dolara yükselmiþ, 2009 yýlýnda ise ciddi bir gerileme ile 141 milyar dolar seviyesine düþmüþtür. Türkiye dýþ ticareti temel olarak ara mal ve sermaye ( yatýrým) malý ithal eden, buna karþýlýk daha çok yine ara mal ve tüketim malý ihracatý gerçekleþtiren bir ekonomi konumundadýr. Sermaye malý, ara mal ve tüketim malý kategorileri için 1996-2011 döneminde toplam ihracat paylarý ortalamasý sýrasýyla %9,5, %44,3 ve %45,8'dir. Burada çarpýcý bir baþka nokta da Tüketim mallarýnýn toplam ihracattaki payýnýn 1996'dan bu yana sürekli azalmasý ve 1996'da %53,0 olan tüketim mallarýnýn toplam ihracat içerisindeki payýnýn 2011 itibariyle %38,7'e düþmesidir. Bu düþüþ, özellikle 2004 sonrasý dönemde belirgindir. Düþük teknolojili sektörler Türkiye ekonomisinde 1998'den bu yana tutarlý bir biçimde dýþ ticaret dengesine pozitif katký sunmaktadýr. Burada Türkiye ekonomisi için gelenekselleþmiþ Tütün, Tekstil, Giyim ve Mobilya sektörleri göze çarpmaktadýr. Uzun dönem Türkiye ekonomisi için dýþ ticarete katkýsý pozitif olmuþ bu sektörlerin katkýlarýndaki düþüþün yanýnda üretim yapýlarýnda da ciddi bir deðiþiklik olmamasý, örneðin Tekstil ya da Giyim sektöründe Türkiye firmalarýnýn düzenli olarak ara mal ithalatçýsý ve nihai tüketim malý ihracatçýsý olarak kalmaya devam etmeleri tespiti de önemlidir. Türkiye geleneksel olarak uzmanlaþtýðý tekstil sektöründe, gerek ara mal-yarý mamul gerekse nihai tüketim malý ihracatýndaki karþýlaþtýrmalý üstünlüðünü aratan rekabet ile birlikte yitiriyor görünümündedir. Orta-düþük teknolojili sektörler arasýnda Ana Metal Sanayii yapýsal olarak farklýlaþma göstermiþtir. Ara malý-yarý mamul ürün grubu açýsýndan 1998 ve 2002 yýllarýnda dýþ ticaret dengesine katkýsý negatif olan bu sektör için 2009 yýlý katkýsý önemli ölçüde pozitiftir. Bununla birlikte Türkiye ekonomisi için geleneksel olarak üretimin çeþitli aþamalarýnda dýþ ticaret dengesine katkýsý pozitif olan Plastik ve Kauçuk ve Mineral Ürünleri sektörleri için dýþ ticaret katkýsýna pozitif katkýnýn zaman içerisindeki azalýþý yoðun rekabet altýnda Türkiye'nin bu sektörler için göreli konunun kaybý anlamýna da gelebilmektedir. Türkiye için küresel pazarda orta teknolojili sektörler arasýnda üretimin farklý aþamalarýnda ticaret avantajýna sahip olduðu söylenebilecek sektörler Elektrikli Makina ve Cihazlar ve Motorlu Kara Taþýtý sektörleridir. Bu kümeye yarý mamul formundaki pozitif katkýdan dolayý kýsmen Makina Teçhizat sektörü de eklenebilir. Türkiye ekonomisinde dýþ ticaret dengesine katkýsý pozitif olan orta-ileri teknoloji grubundaki tek sektör Motorlu Taþýtlardýr (34). Bu yapý içerisinde 1998-2009 döneminde önemli farklýlaþma göstermiþ tek sektör de Motorlu Taþýtlar sektörüdür. 1998 yýlýnda üretimin her aþamasýnda dýþ ticaret katkýsý negatif olarak belirlenen bu sektör için bu tarihten sonra üretimin nihai aþamalarý için dýþ ticaret katkýsý artan düzeyde pozitife dönüþmüþtür. Türkiye ekonomisi için 2000'li yýllarda gerek üretkenlik ve üretim gerekse ihracat artýþlarý dolayýsý ile Motorlu Kara Taþýtý sektörü ile birlikte özel bir konumda bulunan Radyo, Televizyon Haberleþme Teçhizatý ve Cihazlarý bu dönemde toplam ihracatýn %3,2'sini, toplam ithalatýn da %4,1'ini oluþturmuþtur. Radyo, Televizyon Haberleþme Teçhizatý ve Cihazlarý üretimin son aþamasý hariç bu sektörlerin dýþ ticaret dengesine katkýsýný negatif vermektedir. 154 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Zonguldak-Hatay arasýnda bir eksen çizildiðinde 772,3 milyar $'lýk ulusal hasýlanýn %78'ine karþýlýk genel 601 milyar $'lýk kýsmý 30 ili kapsayan ve ülkenin batýsýnda yer alan 12 bölgesi tarafýndan, geriye kalan 171,3 milyar $'lýk kýsmý da 51 ili kapsayan 14 doðu bölgesi tarafýndan karþýlanmaktadýr. 2011 yýlýnda, TR10 Ýstanbul ve TR51 Ankara hattýnda bu iki bölge de dahil olmak üzere TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik ile TR42 Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova'dan oluþan 4 bölgenin toplam ulusal hasýlaya katkýsý 376 milyar $ olarak gerçeklemiþtir. Daha açýk bir ifadeyle, bu 4 bölgenin 376 milyar $'lýk ekonomik büyüklüðü; Finlandiya (194 milyar $) ve Macaristan (196 milyar $)'ýn yaklaþýk toplamý kadar, Irak (139 milyar $) ve Ýsrail (237 milyar $)'in toplamýndan ve, Yunanistan (294 milyar $), Norveç (266 milyar $), Romanya (267 milyar $), Singapur (315 milyar $) ve Ýsviçre (354 milyar $)'den daha fazladýr. Ýkinci bir yýðýnlaþma alaný olarak TR31 Ýzmir, TR33 Manisa, Kütahya, Afyon, Uþak ve TR33 Denizli, Aydýn, Muðla üçgeni ise ulusal hasýlaya 2011 yýlýnda 115 milyar $ katký saðlamýþtýr. 50 milyar $'ý geçen üçüncü yýðýnlaþmayý toplam 79 milyar $ ile TR61 Antalya, Isparta, Burdur, TR51 Konya, Karaman ve TR62 Adana, Mersin bölgesi oluþturmaktadýr. Türkiye'de Orta Gelir Tuzaðý riski olmayan 6 düzey-2 bölgesi bulunmaktadýr. Bunlar, TR10 (Ýstanbul), TR42 (Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova), TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik), TR51 (Ankara), TR21 (Tekirdað, Edirne, Kýrklareli), TR31 (Ýzmir) Düzey-2 bölgeleridir. 12 bölgenin Orta Gelir Tuzaðý riski bulunurken, 8 düzey-2 bölgesi Orta Düþük Gelir grubunda yer almaktadýr. Tarýmsal GSKD payýnýn nüfusa oraný en yüksek olan bölgeler TR22 (Balýkesir, Çanakkale), TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak), TR61 (Antalya, Isparta, Burdur), TR82 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop) ve TR52 (Konya, Karaman)'dir. Tüm bu bölgelerin ülkenin batýsýnda yer almasý ve TR52 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop) bölgesi dýþýnda kalan bölgelerde 2004-2008 döneminde verimliliðe dayalý bir artýþ yaþanmasý dikkat çekmektedir. Bu husus literatürde de yer alan "sanayileþmiþ ve iktisadi yapý olarak geliþmiþ bölgelerde tarýmsal üretim ve verimlilik düzeyi geride kalmýþ bölgelere göre daha yüksektir" tespitiyle de uyumlu görünmektedir. Birim nüfus baþýna sanayi sektörü hasýlasý önde olan bölgeler sýrasýyla TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik), TR42 (Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bolu, Düzce), TR21 (Tekirdað, Kýrklareli, Edirne) olduðu görülmektedir. Bunda bu bölgelerin kendi geliþme dinamiklerinin yaný sýra, 2011 yýlý sonu itibarýyla ulusal hasýlaya 213 milyar $'lýk katký saðlayan, toplam 181 milyar $'lýk dýþ ticaret hacmine sahip TR10 Ýstanbul bölgesine yakýnlýk yatmaktadýr. Hizmetler sektörü bakýmýndan bölgesel refaha katkýsý en fazla olan bölge TR10 Ýstanbul bölgesidir. Ýstanbul'u kamu çalýþanlarýnýn yoðun olarak yaþadýðý TR51 Ankara ile TR31 Ýzmir izlemektedir. Bu durum, 772 milyar $'lýk bir ekonomi olan Türkiye'nin ulusal iktisadi "merkezi" TR10 Ýstanbul, kamu kurumlarý, güçlü üniversite-araþtýrma merkezleri-ileri teknoloji altyapýsý, nitelikli insan kaynaðý ile öne çýkan politika ve akýl üretim yeri olarak "kamusal merkez" TR51 Ankara ve dýþ ticaret ve sanayi altyapýsý ile tarihsel konumunu koruyan ticari merkez olan TR31 Ýzmir için doðal bir durumdur. Türkiye'de düzey-2 bölgeleri arasýnda teknoloji seviyesi en yüksek bölge TR51 (Ankara) bölgesidir. Ankara'yý, TR10 (Ýstanbul) ve TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgeleri izlemektedir. Endeks deðeri 2,5 üzerinde olan diðer bölgeler ise TR31 (Ýzmir), TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) ve TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartýn)'dýr. Türkiye ortalamasý ise 2003-2008 döneminde 2,26'dan 2,43'e yükselmiþtir. Son sýralardaki bölgelerin baþýnda TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan) bölgesi ile TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkari) yer almaktadýr. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 155 Ýþletme sayýsý ve yerel birim sayýsýna göre teknoloji düzeyi ileri olan bölgeler TR51 (Ankara), TR10 (Ýstanbul), TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik), TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova), TR31 (Ýzmir), TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartýn), TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) ve TR21 (Tekirdað, Edirne, Kýrklareli) bölgeleridir. Çalýþan sayýlarý bakýmýndan en ileri teknolojik alanlarda istihdam saðlayan bölge TR51 (Ankara) bölgesi ilk sýrada gelmektedir. Ankara'yý sanayisi geliþmiþ TR41 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova), TR10 (Ýstanbul) ve TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) izlemektedir. Türkiye ortalamasýnýn altýnda kalmakla birlikte TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) bölgesinin ilk sýralarda yer almasý dikkat çekmektedir. Maaþlar ve ücret ödemelerine göre en ileri teknoloji düzeyi olan bölgeler TR51 Ankara, TR10 Ýstanbul, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR42. Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR31 Ýzmir, TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn ve TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat bölgeleridir. Burada TR81 bölgesinin yer almasýnýn nedeni bölgenin ölçeðinin küçük olmasý ve bölgedeki az sayýda olan iþletmelerden aðýr sanayi iþletmelerinin sayýlarýnýn aðýrlýklý olmasýdýr. TR72 K ayseri bölgesinin üst sýralar da yer almasý dikkat çekicidir. Ýþletmelerin yýllýk toplam cirosuna göre teknoloji seviyesi önde olan bölgeler TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR51 Ankara, TR10 Ýstanbul ve TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik'tir. Son sýralardaki bölgeler ise iþletme sayýsýndakiler ile aynýdýr. Bu bölgelerin diðer bir ortak özelliði ise göç veren bölgeler olmalarýdýr. Türkiye'de ihracat teknoloji seviyesi 3,702 endeks deðeri ile orta-ileri teknoloji seviyesine en fazla yakýnsayan ihracatçý bölge TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak) bölgesi olmuþtur. Bunda bölgede kurulu ileri teknoloji iþletmelerinin rolü büyüktür. Bu bölgeyi otomotiv sanayiinin aðýrlýklý olduðu TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) bölgesi 3,486, otomotiv, kimya, tekstil vd. güçlü sanayi altyapýsý ile öne çýkan TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgesi 3,465 ve büyük ölçekli ileri teknoloji iþletmeleriyle ve güçlü teknoloji geliþtirme bölgelerine sahip TR51 (Ankara) 3,282 endeks deðeri ile takip etmektedir. 2008-2010 döneminde Ýstanbul'un nüfusu düzenli ve yükselen oranlarda artýþ gösterirken TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr ve Ardahan) Düzey-2 bölgesinin nüfusu azalma eðilimine girmiþtir. Bu üç yýllýk dönemde nüfusu azalan iki düzey-2 bölgesi bulunmaktadýr. Bunlardan ilki TRA2 Düzey-2 bölgesi iken diðeri TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt) Düzey-2 bölgesidir. Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgesinde yer alan diðer düzey-2 bölgelerinde yüksek doðurganlýk hýzýnýn bir sonucu olarak nüfus artmakta iken, bu iki bölgede doðurganlýk hýzýnýn yüksek olmasýna raðmen nüfusun azalmasýna neden olacak kadar göç yoðun olarak yaþanmaktadýr. Toplamda olduðu gibi, kiþi baþýna düþen katma deðer miktarýnda da Ýstanbul ilk sýradadýr. Bunun yanýnda Ýstanbul yüzde 99 kentleþme oraný ile de ilk sýrada yer almaktadýr. Kiþi baþýna düþen GSKD miktarý en düþük olan bölge TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkari) Düzey-2 bölgesidir. Ýstanbul TRB2 bölgesinin dört katýndan fazla miktarda kiþi baþýna katma deðer üretmektedir. Kentleþme düzeyi en düþük iki bölge olan TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan) ve TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkari) bölgeleri, kiþi baþýna düþen gelir miktarý bakýmýndan da son iki sýrada yer almaktadýr. Her iki bölgenin geliri 3.500 dolar civarýnda iken kentleþme oraný yüzde 50'nin altýnda kalmýþtýr. Doktora sahibi nüfusun il içerisindeki yoðunluðu itibarýyla Ankara, Erzurum, Isparta, Eskiþehir ve Elazýð illeri ilk beþ sýrada yer almaktadýr. Türkiye geneli için 30 ve yaþ üzeri nüfus içerisinde her on bin kiþide 20,4 kiþi doktora derecesine sahiptir. Bu oran, Ankara için 48,7 kiþi, Erzurum için 39,8 ve Isparta için 35,9 kiþidir. Doktora sahibi nüfus yoðunluðunun en düþük olduðu iller Mardin, Hakkâri, Bayburt, Osmaniye ve Amasya olmuþtur. Bu illerde on bin kiþiye düþen doktora sahibi kiþi sayýsý 5,8 ile 7 arasýnda deðiþmektedir. Ülke geneli incelendiðinde, tam 25 ilde doktora sahibi nüfus yoðunluðu on binde 10 kiþinin altýnda kaldýðý görülmektedir. Yüksekokul veya fakülte mezunu nüfusun 22 ve yaþ üzeri nüfus içerisindeki oraný itibarýyla Ankara, Eskiþehir, Ýzmir, Ýstanbul ve Antalya ilk beþ sýrayý paylaþmaktadýr. 22 ve üzeri yaþ nüfus içerisinde her 100 156 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? kiþiden 17,4'ü Ankara'da yüksekokul veya fakülte mezunu iken Eskiþehir ve Ýzmir'de 13 kiþi yükseköðrenim görmüþtür. Ülke geneli itibarýyla her yüz kiþiden 10'u yükseköðrenim derecesine sahiptir. Yükseköðrenim gören nüfus yoðunluðunun en düþük olduðu iller Aðrý, Þanlýurfa, Muþ, Van ve Mardin illeri olmuþtur. Bu illerde her yüz kiþiden ancak beþi yükseköðrenim seviyesinde eðitim görmüþtür. 2011 yýlý verilerine göre kiþi baþýna düþen ortalama eðitim süreleri il bazýnda incelendiðinde, ilk üç sýrada yer alan iller Ankara (8,55 yýl), Eskiþehir (8,13 yýl) ve Ýzmir (7,9 yýl) olmuþtur. 28 ilin ortalama eðitim süresi ülke ortalamasýnýn üzerinde deðer alýrken 53 ilin deðeri ülke ortalamasýnýn gerisinde kalmýþtýr. Aðrý, Þanlýurfa ve Muþ illeri ortalama eðitim süresinin en düþük olduðu üç ildir. Aðrý ve Þanlýurfa'da bu süre 5 yýlýn altýnda deðerlere sahiptir. DEÐERLENDÝRME Tüm bu analizler neticesinde ulusal anlamda Türkiye için Orta-Gelir Tuzaðý riski yoktur deðerlendirilmesi yapýlabilir. Bu deðerlendirmeye karþýlýk "Hangi Türkiye?" sorusu sorulacaktýr. Buna soruya cevaben ise, 3 farklý Türkiye'nin olduðu, geliþmiþ ve sanayileþmiþ birincisi için Orta-Gelir Tuzaðý riskinin olmadýðý, ikinci grup için böyle bir riskin mevcut olduðu, fakat üçüncü grup için ise sadece orta-gelir deðil, ayný zamanda bir yoksulluk riskinden söz edilebileceði söylenebilir. Birinci grup hem ulusal hasýla hem de nüfusun büyük bölümünü barýndýran idari, siyasal, ekonomik, ticari, medya ve sanayi güç merkezlerini barýndýrdýðý için geri kalan bölgelerin sorunlarýnýn bu merkezlerden duyulmasýnda ve sorunlarýnýn çözümü hususunda gecikmeler yaþanabileceði beklenebilir. Yapýlan bu deðerlendirmeler çerçevesinde, önümüzdeki dönemde nasýl bir bölgesel geliþme politikasý izlenmeli? Türkiye'de 2000'li yýllara deðin bölgesel kalkýnma politikalarýnda yerelde kurumsal kapasite ve nitelikli iþgücünün eksikliði hissedilirken, AB bölgesel programlarýnýn uygulanmasý, kalkýnma ajanslarýnýn kurulmasý ve teknik kapasitesi yüksek personelin bölgelerde istihdam edilmesiyle önemli bir aþama kaydedilmiþtir. Ancak, bölgesel kalkýnma politikalarýnda farklýlaþmanýn olmamasý bölgelerin geliþmesine de ket vurmaktadýr. Bu nedenle, farklý gelir seviyelerinde ve geliþme evresinde olan bölgeler için farklý politika tasarýmlarýna ihtiyaç kaçýnýlmaz olmuþtur. Orta gelir tuzaðý riski olmayan bölgelerde teknoloji yoðun alanlara odaklanýlmasý, arz yanlý teþvik politikalarýnýn tercih edilmesi, Orta gelir tuzaðý riski olan bölgelerin yüksek gelirli bölgelerle olan ulaþým altyapýlarýnýn geliþtirilmesi ve orta-düþük, orta-ileri teknolojili üretimin desteklenmesi, Diðer bölgelerde ise tarýmda ölçek sorununun çözülmesi yönünde tedbirlerin alýnmasý ve geçimlik ekonomiden endüstriyel üretime geçiþin saðlanarak bu bölgeler tarafýndan üretilen ürünlere yönelik talep yönlü teþviklerin saðlanmasý ve kalkýnma ajanslarý gibi bölgesel kurumsal yapýlarýn bölgenin üretim karakterine uygun þekilde yapýlanmasý gerekmektedir. Bu itibarla, farklý bölgelerde farklý yapýda kalkýnma ajanslarý kurulabilir. Örneðin, Ýstanbul'da finans sektörüne hizmet vermek üzere finansal kalkýnma ajansý, Bursa ve Kocaeli gibi otomotiv sektörünün aðýrlýklý olduðu bölgelerde sektörün ihtiyaçlarýna cevap verebilecek bir kalkýnma ajansý, Ankara'da biliþim sektörüne hizmet verecek bir ajans yapýsýnýn oluþturulmasý uygun olacaktýr. Bölgesel geliþmenin temel politika dokümaný olan bölge planlarýnýn hazýrlanmasý aþamalarýnda da köklü deðiþikliklere gidilmelidir. Merkezi kurum ve kuruluþlar, bölgesel düzeydeki vizyon, amaç ve hedeflerini ortaya koymak üzere bölgesel düzeyde stratejiler hazýrlamalý, kalkýnma ajanslarý bu stratejilere dayanarak, ulusal Orta Vadeli Program (OVP) mantýðýnda "bölgesel orta vadeli programlar" üretmelidir. Böylece her bölgenin ulusal kalkýnmaya ne ölçüde hizmet edeceði görülebilecek, kamu kurum ve kuruluþlarýnýn mekânsal Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 157 düzeyde politika tasarýmlarý ve bunlarýn uygulama sonuçlarý izlenebilir ve kamuoyu tarafýndan da takip edilebilir olacaktýr. Kalkýnma ajanslarý kamu kurumlarýna saðlayacaklarý teknik destek ve bölgesel OVP çerçevesinde yürütecekleri izleme, deðerlendirme ve etki analizi çalýþmalarý ile kurumlar arasý koordinasyonu saðlayacak ve uygulamaya yön vereceklerdir. Francis Fukuyama, ülkelerin kalkýnmasýnda devletin rolünü tartýþtýðý ünlü eseri "Devlet Ýnþaasý"nda ifade ettiði " yoksulluktan AIDS'e, uyuþturucudan terörizme kadar uzanan önemli dünya sorunlarýnýn pek çoðunun kaynaðýnda zayýf ya da baþarýsýz devletler vardýr" sözü bölgesel kalkýnma bakýmýndan da üzerinde düþünülmesi gereken bir çýkarýmdýr. Küresel kriz tüm geliþmiþ ve geliþmekte olan ekonomilere göstermiþtir ki, salt liberal ve kamu müdahalesini dýþlayan, devletin sadece düzenleyici olduðu iktisadi sistemler de krizlere karþý kýrýlgandýr. Tüm bu deðerlendirmeleri Francis Fukuyama'nýn bir sözü ile tamamlamak uygun olacaktýr: " Devletin Kalkýnmadaki rolünü analiz etmeye þu soruyu sorarak baþlýyorum: ABD güçlü bir devlete mi, yoksa zayýf bir devlete mi sahip?" 158 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? KAYNAKÇA ACER A. , Türkiye' de Demiryolu Taþýmacýlýðý ", Logistical , Sayý 2, 2004 AGENOR, Pierre-Richard, Otaviano Canuto, and Michael Jelenic, "Avoiding Middle-Income Growth Traps", Economic Premise, NOVEMBER 2012 o Number 98, http://siteresources.worldbank.org/EXTPREMNET/Resources/EP98.pdf AKPINAR, Rasim, M.E. ÖZSAN, K.TAÞCI, "Doðu Anadolu Bölgesinde Hayvancýlýk Sektörünün Rekabet edebilirliðinin Analizi", Gümüþhane Üniversitesi, Sosyal Bilimler Elektronik Dergisi Sayý 5, Ocak 2012 AKPINAR, Rasim, Mehmet Emin ÖZSAN, Kamil TAÞCI, Teoride ve Uygulamada Bölgesel Kalkýnma Politikalarý, Seçkin Yayýnevi, Aðustos 2011 ALTUÐ, Sumru, Alpay Filiztekin ve Þevket Pamuk (2007) "The Sources of Long Term Economic Growth for Turkey: 1880-2005" Center for Economic Policy Research Discussion Paper No 6563. ARICIOÐLU, Ebru, "Ýktisat Teorisinde Unutulmuþ Bir Kavram: Mekan", Ekonomik Yaklaþým, Cilt 22, Sayý 81, 2011 BAKÝ B., (2004), Lojistik Yönetimi ve Lojistik Sektör Analizi, Volkan, Ankara BEAUGRAND, Phillippe, "And Schumpeter Said: This is How Thou Shalt Grow", IMF Working Paper, March, 2004 BEAVERSTOCK, J.V., R.G. SMITH; P.J. TAYLOR; "A Roster of World Cities", Cities (The International Journal of Urban Policy and Planning), 1999. BREZZI, Monica, Jean-Christophe DUMONT, Mario PIACENTINI and Cécile THOREAU, Determinants of Localization of Recent Immigrants Across OECD Regions, OECD Workshop "Migration and Regional Development", Haziran - 2010, Paris. Devlet Planlama Teþkilatý, Türkiye'de Yerleþme Merkezlerinin K ademelenmesi, Ankara, 1984. DIEWERT, W.E. & Lawrence, D.A. (1999):Progress in Measuring the Price and Quantity of Capital, paper "published" on the Canberra-group's (expert group on capital measurement) Electronic Discussion Group. EICHENGREEN, Barry, Donghyun Park ve Kwanho Sin (2011) "When Fast Growing Economies Slow Down: International Evidence and Implications for China" NBER Economic papers, No 16919, Mart. ESER, Uður, "Mekan Yeniden Keþfedilirken Ýktisadýn Mekanla Ýmtihaný", KBAM 2. Kentsel ve Bölgesel Araþtýrmalar Sempozyumu, ODTÜ , Haziran 2011 ERKAL, Mustafa, Bölge Açýsýndan Az Geliþmiþlik, Der Yayýnlarý, Ýstanbul 1990 EUROSTAT, Aggregations of manufacturing based on NACE Rev 1.1 , http://epp.eurostat.ec.europa.eu/ FELIPE, Abdon ve Kumar (2012) "Tracking the Middle Income Trap: What Is It, Who Is In It, and Why?" Levy Economics Institute Working Paper No 715. FÝLÝZTEKÝN, Alpay (2001) "Openness and Productivity Growth in Turkish Manufacturing" Sabancý University Discussion paper Series in Economics No 2001-4. FUKUYAMA, Francis, Devlet Ýnþaasý: 21.yüzyýlda Dünya Düzeni ve Yönetiþim, Remzi Kitabevi, 2005 GILL, Indermit S., Chor-Cing GOH, Scale Economies and Cities, Dünya Bankasý, 2010. GUELLEC, Dominique,Mario CERVANTES, International Mobility of Highly Skilled Workers: From Statistical Analysis to Policy Formulation, International Mobility of the Highly Skilled, OECD Publishing,Paris, 2001. HAGE, J. and C. Alter 1997. "A Typology of Interorganizational Relationships and Networks" in Contemporary HATHAWAY, Dale E., "Migration from Agriculture : The Historical Record and Its Meaning", American Economic Review, Vol 49, 1960 HAUSMANN, Ricardo., Jason Hwang and Dani Rodrik (2007) "What You Export Matters", Journal of Economic Growth, 12:1-25. HIDALGO, Cesar and Ricardo Hausmann (2009) "The Building Blocks of Economic Complexity", Proceedings of the National Academy of Sciences, 106: 10570-10575. HIDALGO, Cesar, Bailey Klinger, Albert-Laszlo Barabasi and Ricardo Hausmann (2007) "The Product Space Conditions the Development of Nations", Science, 317:482-487. HOLLINGSWORTH J.R. and R. Boyer, Capitalism,(eds.) New York; Cambridge University Press. 94-126. TIME, Escaping The Middle Income Trap, http://business.time.com/2010/08/10/escaping-the-middle-income-trap/ KARADOÐAN, Dr.Doðan, "Havayolu Lojistik Hizmetleri [ Havayolu/Kargo Yük Taþýmacýlýðý ]", Mart 2013, http://www.trakya.org.tr/makale/132/17/ Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 159 KUZNETS, S. Economic Growth of Nations: Total Output and Production Structure. Cambridge: Belknap Press of Harvard University Press., 1971. IACONO, Michael ve Davis Levinson, The Economic Ýmpact of Upgrading Roads, 2009 Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi, 1/100.000 ölçekli Ýstanbul Çevre Düzeni Planý ve Plan Raporu, Ýstanbul, 2009. JALAVA, J. & Pohjola, M. (2001):"Economic Growth in the New Economy, Evidence from Advanced Economies", UNU/WIDER Discussion Paper No. 2001/5. JORGENSON, D.W. & Stiroh, K.J. (2000):"Estimating Capital Services for the United States", in Industry-level Productivity and International Competitiveness Between Canada and the United States edited by Jorgenson, D.W. & Lee, F.C., Industry Canada Research Monograph. JORGENSON, D.W., Gollop, F. & Fraumeni, B. (1987):Productivity and U.S. Economic Growth, Cambridge, Massachusetts:Harvard University Press. Kara Yollarý Genel Müdürlüðü, Yýllýk Ýstatistikler, 2012 KARA, M., Bölgesel Rekabet Edebilirlik Kavramý ve Bölgesel Kalkýnma Politikalarýna Yansýmalarý, DPT Uzmanlýk Tezleri, Ankara, (2008) KAVAK, Prof. Dr. Yusuf, 2050'ye Doðru Nüfusbilim ve Yönetim: Eðitim Sistemine Bakýþ, Türk Sanayicileri ve Ýþadamlarý Der neði o Birleþmiþ Milletler Nüfus Fonu, Yayýn No. TÜSÝAD-T/2010/11/506, K asým-2010 KAYGALAK, Ý, Bölüm 1 SANAYÝ COÐRAFYASINDA BÝLGÝKURAMSAL YAKLAÞIMLAR içinde Türkiye'de Sanayi Kümeleri: Uþak Örneði, Doktora Tezi, Ýzmir, 2011(sf. 1-30) KÖSE, Ahmet ve Erinç Yeldan (1998) "Turkish Economy in the 1990's: An Assessment of Fiscal Policies, Labor Markets and Foreign Trade" New Perspectives on Turkey, 18: 51-78, Spring KRUGMAN, Paul, ve Elizondo, "Trade Policy and the Third World Metropolises", Journal of Development Economics, 1996. KRUGMAN, Paul , Geography and Trade, MIT Press, 1991 KRUGMAN, Paul, Raul Livas ELIZONDO, "Trade Policy and the Third World Metropolises", Journal of Development Economics, Vol. 49, 1996. LEDERMAN, Daniel, Marcelo Olarreaga ve Eliana Rubiano (2008) "Trade Specialization in Latin America: The Impact of China and India", Review of World Economics, 144(2): 248-271. LEMOIRE, Francoise ve Deniz Ünal-Kesenci (2004), "Assembly Trade and Technology Transfer: The Case of China," World Development, 32(5): 829-850. LIN J.Y., Volker TREICHEL, "Learning from China's Rise to Escape the Middle-Income Trap: A New Structural Approach to Latin America", Policy Research Working Paper, Dünya Bankasý, 2012. NARAYANAN, V. K (2001) Managing technology and innovation for Competitive Advantage, Englewood Cliffs, NJ: Prentice Hall. NICHOLLS, William H., "Industrialization and Agricultural Development", O'BRÝEN, Patrick 1983. "Transport and Economic Development in Europe, 1789-1914" in Railways and the Economic Growth of Western Europe ,(ed.) 1-27, London: Macmillan. NICHOLLS, William H., "Industrialization, factor markets, and agricultural development", Journal of Political Economy, Vol. 69.1961, 4, p. 319-340 OECD (2001):OECD Productivity Manual:A Guide to the Measurement of Industry-level and Aggregate Productivity Growth. Paris:OECD. OECD, Competitive Cities in the Global Economy, OECD Publishing, Paris, 2006. OECD, Education at a Glance, OECD Publishing, Paris, 2011. OECD, Human Capital Investment An International Comparison, Centre For Educational Research and Innovatýon, Paris, 1998. OECD, Regional Outlook: Building Resilient Regions For Stronger Economies, 2011 OHNO, Kenichi,"Avoiding the Middle-Income Trap Renovating Industrial Policy Formulation in Vietnam", ASEAN Economic Bulletin Vol. 26, No. 1 (2009), pp. 25-43 ÖZ, Sumru "Orta Gelir Tuzaðý", Ekonomik Araþtýrma Forumu Politika Notu 12-06, Aðustos 2012. ÖZMUCUR, Süleyman (1992) "Productivity and Profitability: The Turkish Case" Ýstanbul: Boðaziçi University Pub. ÖZSAN, Mehmet Emin ve Kamil TAÞCI, Türkiye'de Ýstihdam - Büyüme Ýliþkisi Üzerine Bölgesel Hesaplanabilir Genel Denge Modeli Uygulamasý (Sunum), Kalkýnma Bakanlýðý Ýstihdam Deðerlendirme Toplantýlarý, 31 Temmuz 2012, Ankara ÖZSAN, Mehmet Emin, Dr. Metin ÖZASLAN, "Küresel Kentler ve Ülkemiz Metropollerinin Küresel Kent Hiyerarþisindeki Yeri", TÜCAUM, VI. Ulusal Coðrafya Sempozyumu, Ankara, 2010. 160 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? ÖZSAN, Mehmet Emin, Kamil TAÞCI ve Erinç YELDAN, "SÜTAÞ Aksaray Yatýrýmýnýn Bölgesel Ýktisadi Etki Analizi Raporu", SÜTAÞ Ekonomik Araþtýrmalar Serisi, Haziran 2012 ÖZSAN, Mehmet Emin, Kamil TAÞCI ve Rasim AKPINAR, "Metropoliten Bölgelerin Rekabet Gücünü Etkileyen Faktörlere Teorik Bir Bakýþ"", Akademik Bakýþ Dergisi, , (2011) ÖZSAN, Mehmet Emin, Kamil TAÞCI ve Rasim AKPINAR, "Doðu Anadolu Bölgesi'nde Hayvancýlýk Sektörünün Rekabet Edebilirliðinin Analizi", Gümüþhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Vol. 3, (2012) RODRIGUE, J-P., Comtois, C., Slack, B., "The Geography of Transport Systems", Hofstra University, Department of Global Studies & Geography, http://people.hofstra.edu/geotrans, (2009) RODRÝK, Dani (2011) "T he Future of Economic Convergence", NBER Working Paper, No: 17400. SAYGILI, Þ., C. Cihan ve H. Yurtoðlu (2005) "Türkiye Ekonomisinde Sermaye Birikimi, Büyüme ve Verimlilik, 1972-2003" Ankara: Devlet planlama Teþkilatý No 2686. SCHULTZ S., "Approaches to Identifying Key Sectors Empirically by Means of Input-OutputAnalysis", Journal of Development Studies, 14, 77-96, (1977). Sekizinci Beþ Yýllýk Kalkýnma Planý , Ulaþtýrma Özel Ýhtisas Komisyonu Raporu Demiryolu Ulaþtýrmasý Alt Komisyonu Raporu SOLOW, Robert, "A Contribution to the Theory of Economic Growth", Quarterly Journal of Economics, Vol 70, pp 65-94., 1956 SOLOW, Robert, "Technical Change and the Aggregate Production Function", The Review of Economics and Statistics, Vol 39, pp 312-320, 1957 TAÞCI, Kamil ve Mehmet Emin ÖZSAN, "Bölgesel Hoþnutsuzluk Endeksi", 12. Uluslararasý Ekonometri, Yöneylem Araþtýrmasý ve Ýstatistik Sempozyumu, 26-29 Mayýs 2011, Pamukkale Üniversitesi-DENÝZLÝ, http://eyi.pau.edu.tr TAÞCI, Kamil ve Mehmet Emin ÖZSAN, "Innovative and Competitive Structure of Regional Economies in Turkey", International Conference for Entrepreneurship, Innovation and Regional Development ICEIRD 2011, Macedonia 5-7 Mayýs 2011 TAÞCI, Kamil ve Mehmet Emin ÖZSAN, "Vulnerability Analysis of Turkish Manufacturing Industry: Foreign Trade and Technology Perspective", Uluslararasý 7. Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi, Yalova Üniversitesi-Ýstanbul Üniversitesi, 30-31 Ekim-1 Kasým 2009 / Yalova (Bildiriler kitabý ss 1026-1040) TAÞCI, Kamil ve Mehmet Emin ÖZSAN, Orta-Gelir Tuzaðý: Mezoekonomik Bakýþ (Sunum), Ankara Düþünce ve Araþtýrma Merkezi (ADAM) Konferansý, 13 Ekim 2012, Ankara TAÞCI, Kamil, "Biliþim Vadisi Nerede Kurulmalýdýr?", ASO Medya Dergisi, Ankara Sanayi Odasý, Eylül-Ekim 2011, http://www.aso.org.tr/b2b/asobilgi/sayilar/buyuteceylulekim2011.pdf TAÞCI, Kamil, "Ýleri Teknoloji Rekabetçiliðinde Teknoloji Kümelerinin Rolü", Ýzmir'de Sinerji, Ýzmir Bilim, Sanayi ve Teknoloji Ýl Müdürlüðü Dergisi, Ocak- Þubat-Mart 2012, Yýl:1 Sayý:1 TAÞCI, Kamil, "Orta-Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ için Yeni Teþvik Sistemi ve Kalkýnma Ajansý Desteklerinin Rolü: Mezo-Analiz" (Sunum), KOBÝ'lere Yönelik Destekler ve Finansal Araçlar Zir vesi, 15 K asým 2012, Zonguldak TAÞCI, Kamil, Impacts of Global Subprime Crisis on Turkish Economy: Vulnerability Analysis, Structural PathAnalysis and a Computable General Equilibrium Model, MPA International Development Thesis, Cornell University, New York, 2009 TAYLOR, P.J, ve ark., "Advanced Producer Service Centres in the World Economy", Global Urban Analysis: A Survey of Cities in Globalization, London: Earthscan, 2010 TAYMAZ, Erol, Ebru Voyvoda and Kamil Yýlmaz (2011) Uluslararasý Üretim Zincirlerinde Dönüþüm ve Türkiye'nin Konumu, KOÇ-EAF Çalýþma Raporu. TAYMAZ, Erol, Ebru Voyvoda ve Kamil Yýlmaz (2008) "Türkiye Ýmalat sanayinde Yapýsal Dönüþüm, Üretkenlik ve Teknolojik Deðiþme Dinamikleri" METU ERC Working Papers in Economics, No 08/04. WILLIAMSON, Jeffrey G. Late Nineteenth-Century American Development: A General Equilibrium Model,1974 YAVAN, Nuri, Türkiye'de Doðrudan Yabancý Yatýrýmlarýn Lokasyon Seçimi, Doktora Tezi, Ýktisadi Araþtýrmalar Vakfý, Ýstanbul, 2006 YELDAN, Erinç Mehmet Emin ÖZSAN ve Kamil TAÞCI, "Türkiye'de Ýstihdam-Büyüme Ýliþkisi Üzerine Bölgesel Hesaplanabilir Genel Denge Modeli Uygulamasý", Çalýþma ve Toplum ekonomi ve hukuk dergisi, Vol. 32, 2012 YELDAN, Erinç, The Economics of Growth and Distribution, Eflatun Publishing House, 1. Edition, Ankara, Ekim-2009. YELDAN, Erinç, Küreselleþme Sürecinde Türkiye Ekonomisi: Bölüþüm, Birikim ve Büyüme, Ýletiþim Yayýnlarý, 2001 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 161 EKLER Üretim Süreçlerine Göre Dikey Sýnýflandýrma Kaynak: Lemoine ve Ünal-Kesenci (2004) Dýþ Ticaret Dengesine Katký: Çalýþmada kullanýlan farklý "dýþ ticarette karþýlaþtýrmalý üstünlük" göstergelerinden biri dýþ ticaret dengesine katký (contribution to trade balance- CTB) göstergesidir. Temel olarak hem ihracat hem de ithalat dengelerini göz önünde bulunduran bu dýþ ticaret göstergesi Centre d'Etudes Prospectives et d'Informations Internationales (CEPII) tarafýndan geliþtirilmiþtir: Buna göre, gösterge, c ekonomisi için t döneminde s sektöründe aþaðýdaki deðeri almaktadýr: c : ülke s : sektor t : dönem Denklemde ilk terim toplam ticaret hacmi ile aðýrlýklandýrýlmýþ dýþ ticaret dengesini vermektedir. Temel olarak "dýþ ticarette üstünlük" kavramýnýn ele alýnan ekonominin yapýsal niteliklerine de baðlý olduðu göz önünde bulundurulduðunda, ifadedeki ikinci terim "kýsa dönemli iþ çevrimleri etkisi"ni netleþtiren bir katký olarak düþünülebilir. Bu terim, her sektörün toplam dýþ ticaret dengesine katkýsýnýn o sektörün toplam dýþ ticaretteki aðýrlýðý kadar olacaðý varsayýmý ile bir anlamda ilgili sektörün (makroekonomik deðiþimler göz önünde bulundurulduðunda) "beklenen" katkýsýný hesaplamaktadýr. Bu iki terim arasýndaki fark, c ekonomisi için t döneminde s sektörü için dýþ ticaret dengesine sektörün "gerçek" katkýsý ile "beklenen" katkýsýnýn karþýlaþtýrmasýný vermektedir. Böylelikle her sektör için dýþ ticaret dengesine "spesifik" katkýyý belirlemek mümkün hale gelmektedir. 162 Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? Dýþ Ticarette Rekabet Gücü: Çalýþmada farklý ekonomilerin üretimin farklý süreçlerinde dýþ ticaret üstünlüklerini karþýlaþtýrabilmek üzere zaman üzerinde ve ülkeler arasý karþýlaþtýrýlabilir bir gösterge olmasý açýsýndan açýklanmýþ karþýlaþtýrmalý üstünlükler (revealed comparative advantage - RCA) göstergelerinden yararlanýlmaktadýr. Buna göre t zamanýnda c ekonomisinin s sektörü ihracatý; t zamanýnda c ekonomisinin s sektörü hariç toplam ihracatý, t zamanýnda c ekonomisi hariç dünya toplam s sektörü ihracatý ve toplam dünya ihracatý -( + ) terimini ifade etmek üzere: Lederman, Olarreaga ve Rubiano (2008) ise göstergeyi zaman üzerinde ülkeler arasý karþýlaþtýrýlabilir kýlmak üzere, aþaðýdaki modifikasyonu önermiþtir: Bu çalýþmada kullanýlan açýklanmýþ karþýlaþtýrmalý üstünlükler göstergesi Lederman, Olarreaga ve Rubiano - RCA göstergesidir. Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? 163