O Allah ki Şerden Hayır, Hayırdan Şer Çıkarıyor…
Transkript
O Allah ki Şerden Hayır, Hayırdan Şer Çıkarıyor…
HAYIR VEY ŞER, ŞER VEY HAYRIN PERDE ARKASI (HİKMETİ) O Allah ki Şerden Hayır, Hayırdan Şer Çıkarıyor… Prof. Dr. Mustafa TEMİZ Cana cefâ kıl ya vefâ Kahrın da hoş, lutfun da hoş, Ya dert gönder ya devâ, Kahrın da hoş, lutfun da hoş… … Gerek ağlat, gerek güldür, Gerek yaşat gerek öldür, Âşık Yunus sana kuldur, Kahrında hoş, lutfun da hoş… Giriş Batı’da Müslümanlar hakkında eskiden olduğu gibi, bugün de koyu ve kötü bir propaganda vardır. Biraz abartılı gibi gelebilir ama Batılıların çoğu Müslümanlara âdetâ bir yamyam gözüyle bakarlar. Hattâ İngilizler, Çanakkale Savaşları esnâsında Avustralyalılara Türkler’in kuyrukları olduğu yalanını bile söylemişlerdir. Çanakkale Savaşları esnâsında Mehmetçik İngilizleri sıkıştırınca, İngiliz başbakanı Winston Churchill, zehirli gaz kullanma emrini verir. Savaşlarda zehirli gaz kullanılmasının, insanlık îcâbı, uluslararası anlaşmalara aykırı olduğu kendisine hatırlatılınca, başbakan aynen şu anlama gelen bir cevap verir : Bu yasak insanlar içindir. Müslümanlar / Türkler insan değil ki…1 Şer ve Hayrın Arka Yüzü Batılılar hâlâ Müslüman ya da Türk düşmanlığını sürdürüyorlar. Hatırlarsınız!.. İngiliz gazeteci Yvonne Ridley, 28 Eylül 2001′de Afganistan’a kaçak yollardan girmeye çalışırken, Taliban tarafından kaçırılmış ve bu olay o sıralarda yeryüzü gündeminde önemli bir yer tutmuştu2. Okuyucu, referans olarak verilen WEB sayfalarının ve içeriklerinin zamanla değişikliğe uğraması nedeniyle, verilen kaynaklara her an ulaşamayacağının ihtimal dâhilinde olduğunu göz önünde bulundurmalıdır. 1 Duran, M., Cumkuriyet Döneminde Türk Şiirinde Çanakkale Muharebeleri ve Etkileri, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi, Haziran 2008. YA DA Winston Churchill'in Türk düşmanlığı, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://www.anahaberyorum.com/gundem/winston-churchillinturk-dusmanligi-h4921.html, En Son Erişim Târihi: 24.03.2013. 2 Temiz, M., Talibana Esir Düşen Yvonne Ridley Neden Müslüman Oldu?, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/Talibana%20Esir%20düşen%20Yvonne%20Ridley.pdf YA 2 HAYIR VEY ŞER, ŞER VEY HAYIR Allah ki Şerden Hayır, Hayırdan Şer Çıkarıyor… Prof. Dr. Mustafa TEMİZ Ridley, mensup olduğu Batılılar tarafından âdetâ bir yamyam gibi görülen, mahlûklar tarafından kaçırılmış, bu yüzden epey korku çekmişti. Bu olay onun için belki de hayâtının en büyük bir musîbeti ya da şerri idi. YVONNE Ridley, önceleri feministti, Daily Mirror, News of the World, The Observer, Sunday Express gibi, büyük, güçlü ve ünlü medya kuruluşlarında hizmet görmüştür. Afganistan’la ilgili bir röportaj yapmak için 11 Eylül hadisesinden sonra Londra’dan Pakistan’a uçar. Vize almak için yaptığı üç başvuru reddedilir. O da sınırı kaçak olarak geçmeye karar verir. Ridley, Afgan kadınlarının giysisi olan bir burkaya bürünür ve talihsizlik eseri, burkanın altında gizlediği kamerasını düşürür. Hem de bir taliban neferinin gözleri önünde... Yakalanır ve hücreye atılır. Burada on gün kalır. Ziyâretine gelen bir hoca ona Müslüman olmasını teklif eder. Yvonne Ridley bu teklifi kabul etmez ama serbest bırakılırsa Kur’ân’ı okuyacağına ve İslâm’ı inceleyeceğine söz verir. Biz Müslümanlar, bâzen dıştan şer gibi görünen bir olayın gerçekten şer olup olmadığını; hayır gibi görünen bir olayın da gerçekten hayır olup olmadığını bilemeyeceğimize inanırız. Bu inancımızı bize Allah (CC) bakınız nasıl bildiriyor: "Olur ki bu şey hoşunuza gitmezken, o sizin için hayırlı olur. Bu şeyi de sevip istediğiniz halde o da hakkınızda şer olur3." İslâm dini bütün insanlığa geldiği için bütün insanlar bu âyetin kapsâmı içinde bulunurlar. Ama inançsızlık karanlığında bulunanların bu gerçekten bihaber olmaları tabiîdir. Ridley de bu gerçekten çok uzak idi. Âyet hükmü gereğince başına gelen bu büyük şer, onun için bakınız nasıl bir nimete dönüşmüştür: 3.05.2005 târihli akşam haberleri, Yvonne Ridley’in Müslüman olduğu haberini veriyordu. Demek ki, Ridley’in başına gelen bu musîbet, ona öyle bir tesir etmiş ki, Taliban’dan gördüğü ufak bir insânî hareket onu Taliban’ın din kitabı olan Kur’an’ı incelemeye sevk etmiş bulunmaktadır. Gerçekten, Ridley serbest bırakılır. İngiltere’ye döner dönmez verdiği sözü tutar ve Kur’ân’ı okumaya başlar. Kiliseye devam eden ve ibâdetlerini yapan bir Hıristiyan olarak, Yvonne Ridley İslâm’ı daha modern, daha güncel bulur. Taliban hücresindeki tutukluluğundan iki buçuk sene sonra Müslüman olur. DA http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/Talibana%20Esir%20düşen%20Yvonne%20Ridley.doc, En Son Erişim Târihi: 23.03.2013. 3 Bakara Sûresi, âyet 216. 3 HAYIR VEY ŞER, ŞER VEY HAYIR Allah ki Şerden Hayır, Hayırdan Şer Çıkarıyor… Prof. Dr. Mustafa TEMİZ İnsan burada kendi kendine ister istemez şu soruyu soruyor: Acabâ Yvonne Ridley’in başına bu musîbet / şer gelmeseydi, Kur’an’ı bir kerecik olsun inceleme gereği ya da fırsatı olacak mıydı? Bunu bilemeyiz ama şunu söyleyebiliriz: Allah (CC) dilediğinde, dilediği bir kimseyi gerek şer gibi görünen olaylarla ve gerekse başka şekillerde yönlendirerek o insanın hayırla tanışmasını sağlamaktadır. Buradan da biz insanlar için şu ders çıkmaktadır. Allah’ı (CC) ve O’nun mûradını iyi anlamalı, O’na ‘ona göre’ kulluk yapmaya çalışmalıdır!.. İbretle bakan / gören gözler ve anlayan akıllar için şu hayatta her an her yerde buna benzer binlerce olay meydana gelmektedir. İşte bir tânesi daha: Danilo Giannoni adında bir Amerikalı, 5.05.2005 târihli akşam haberlerine göre, İzmir de uçağını kaçırır4. Bu da görünüşe göre onun için “şer-istenmeyen bir ” olaydır tabiî… Bunun üzerine, bir arkadaşının ona, “Madem kaldın, o halde İstanbul’u da gör, öyle git!..” demesiyle Danilo İstanbul’a gelir5. Şimdi dikkat ediniz!.. Danilo, İstanbul’u dolaşırken kaderi, hayâtının akışını değiştirecek çengelini ona “Ebrû Sanatı’nı” görünce atıyor… Bu sanata hayran kalan Danilo, bunu öğrenmek için kolları sıvar, o heyecanla çalışarak Ebrû Sanatı’nda hayli bir mesâfe alır. Uluslararası alana açılır, ünü bütün dünyâya yayılır. Bu arada da Müslümanlığı kabul eder. Yine dikkat ediniz!.. Danilo Giannoni’nin hâyat ve felsefesini değiştiren bütün bu olayların başlangıcı sâdece bir uçağa vaktinde yetişememektir. Düşününüz!.. Nereden nereye… Vardır Bunda da Bir Hayır!.. Zamanında bir hükümdar, vezîrini yanına alarak kırları dolaşmaya çıkar. Vezîrin bir huyu vardır… Her ne görse, her ne olsa, “Vardır bunda da bir hayır.” dermiş…6 Hükümdar ve vezîri dağlarda, bayırlarda bir müddet dolaşırlar. Derken olacak bu ya, bir ağaç dalı gelir, hükümdârın gözüne “şarp” diye vurur… Hükümdârın gözü oracıkta kanlanır, gözüne perde çekilir, kör olur… 4 Anonim, Uçağı Kaçırdı, İslam’ı Yakaladı, Alındığı elektronik posta adresi, http://www.haberler.com/ucagi-kacirdi-islam-i-yakaladi-2-haberi/, En son erişim târihi: 10.06.2011. 5 Anonim, İslama Giden Yol Ebrûdan Geçer, http://www.imamhatip.com/kamusalalan/islamiyetegiden-yol-8216ebrudan-gecer-t18698.0.html;msg145458 6 Koç, C., Vardır bunda da bir hayır, Alındığı elektronik posta adresi, http://www.habername.com/yazicezmi-koc-vardir-bunda-da-bir-hayir-1204.htm, En son erişim târihi: 11.06.2011. 4 HAYIR VEY ŞER, ŞER VEY HAYIR Allah ki Şerden Hayır, Hayırdan Şer Çıkarıyor… Prof. Dr. Mustafa TEMİZ Vezir yine, “Vardır bunda da bir hayır.” der ama buna hükümdar çok sinirlenir: “Yâhu!.. Benim gözüm kör oldu, sen hâlâ hayırdan bahsediyorsun!.. Git yanımdan, gözüm görmesin seni!..” diyerek onu yanından kovar, sonunda da hapsettirir. Hapse giren vezir ne yapsın? Hem üzülür, hem de “Vardır bunda da bir hayır.” diye diye vakit geçirir. O sırada bir eşkiyâ reisi, bir işi için bir adamı kurban etmeye aht etmiştir. Az zaman, çok zaman sonra hükümdar, yine kırlarda yalnız başına gezmesini sürdürmektedir. Böyle bir gün, hükümdâr dağlarda gezerken, dağda eşkıyâların hücûmuna mâruz kalır… Eşkıyâlar hükümdârı yakalamalarıyla kurbanlık için reislerinin huzûruna getirirler. Tam kurban edecekleri sırada hükümdârın körleşmiş gözünü gören eşkıyâların biri, “Reisim, bu adamın bir gözü kör…” der… Bunun üzerine reis: “O zaman körden kurban olmaz. Bunun yerine bir başkasını bulun!..” emrini verir… Kurtulduğuna bin sevinen pâdişah, makâmına gelir gelmez hemen vezîrini hapisten getirtir, başından geçenleri anlattıktan sonra: “Seni hapsttiğime çok pişman oldum, çok çok özür dilerim.” der… Vezir: “Hayır, pâdişahım!..” diye konuşmaya başlar: “Özür dilemenize hiç gerek yok… Vardır bunda da bir hayır: “Hapsetmeseydiniz, ben zindanda olmasaydım, seninle birlikte olurdum, değil mi?' Ve sonrasında, bu sağlam gözlerimle, benim hâlim ne olurdu bir düşünsenize!..” diye cevap verir. Bir kere, olan her bir şeyin ancak Allah’ın (CC) dilemesiyle olduğuna inan!.. İşte anla ki, Allah (CC) hiçbir mânâsız iş yapmaz-boş işle meşgul olmaz!.. O’nun her işinde bir hikmet vardır. Hiç beğenmediğimiz karasineklerin yaralar üzerine bıraktıkları kurtçukların bile yara üzerinde bozulmuş dokuları yiyerek yarayı temizlediklerini, sağlam dokulara dokunmadıklarını bilim daha yeni keşfetmiştir. İnsan ve hayvan vücûdundaki kronik yaraların tedâvisinde kurtçukların (yeşil et sineği larvası) kullanımı bütün dünyâda giderek artmaktadır. 5 HAYIR VEY ŞER, ŞER VEY HAYIR Allah ki Şerden Hayır, Hayırdan Şer Çıkarıyor… Prof. Dr. Mustafa TEMİZ Kronik yara hastalarının tıbbî tedâvileri yaklaşık üç yıl sürerken, kurtçuklar ölü dokuları yiyerek, yaranın 24-48 saat arasında temizlenmesini sağlamakta ve salgıladıkları enzimle yarayı iyileştirmektedirler. Avrupa ülkelerinde ve Amerika'da kurtçuklar diş apseleri için dahî kullanılmaktadırlar7. Bugün modern kriminolojide kullanılan bilimsel teknikler (biyodedekliflik) yardımıyla çürüyen cesetlerdeki kurtçukların incelenmeleri ile kâtile kolayca ulaşılabilmektedir8,9. Çünkü Allah’ın (CC) hiç anlamsız ve boş bir işi yoktur. O’nun her biri işi bir hikmet içerir. Rab’bine Teslim Ol!.. Bundan sonra da olsa, önemli önemsiz gibi görülen her şeyin bir maksat için yaratılmış olduğuna inan!.. Kendi vücûdundaki bir kılın büyümesine bile müdâhale edemeyeceğini, onun büyümesinde cereyan eden biyolojik, fizik ve fizyolojik olaylardan bile haberin olmadığını, hiç yoktan bir sivrisinek kanadı bile yapamayacağını düşün!.. Aczini anla!.. Rab’bine teslim ol!.. “Hamt olsun âlemlerin Rab’bına” de!.. Çünkü Allah (CC), senden bu sözü duymak için seni yarattı, dünyâda makam ve zenginlik kazanarak îcâbında ölçüyü kaçırıp gururlanman, “Ben neymişim be!..” “ Küçük dağları ben yarattım!..” gururu içinde “Ben!.. Ben!.. Ben!.. 10” demen için değil… Tam aksine, güç, kudret, kuvvet, sanat ve saltanatını, meselâ, bir sivrisineği, bir kelebeği, bir kar tânesindeki sanâtı, denizlerdeki planktonların ve bitkilerin yeşil kılorofillerinin yaşamamız için gerekli olan oksijeni verecek düzenini, evrendeki matematik uyumu gördükten sonra, vücûdundaki bir kılın büyümesine ya da hayâtını her an tehdit eden ve mikroskopların dahî göremeyeceği kadar küçük olan bir grip ya da AIDS virüsüne bile “Ne yapıyorsun?” diyecek kadar bile müdâhale edecek güç, yetki, selâhiyet ve mahâretten âciz ve buna karşılık her şeye muhtaç bir zavallı olduğunu düşünerek: “Yâ Rab’bi!.. Bütün bunları sen boşuna yaratmadın!.. Seni her türlü noksanlık ve eksiklikten uzak tutarım (tenzih ederim). Hamt olsun Sana!..11” demen için yarattı. 7 Anonim, Alındığı elektronik posta adresi, http://forum.hidayetvakti.com/forum/forum_posts.asp?TID=9532&PN=0&TPN=2, En son erişim târihi: 10.06.2011. 8 Tek tanık: Sinek Kurtları, Alındığı elektronik posta adresi, http://www.zaferdergisi.net/print/?makale=1196, En son erişim târihi: 10.06.2011. 9 Açıkgöz, Ali., İnsan Cesetleri Cesetleri Üzerinden Toplanan Entemolojik Delillerle Ölüm Zamanı Tayini, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2008. 10 Temiz, M., BENCİLLİK-Ben!.. Ben!.. Ben!.. Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/BENCİLLİK%20BEN%20%20BEN%20BEN.pdf YA DA http://mtemiz.pau.edu.tr/bilim/BENCİLLİK%20BEN%20%20BEN%20BEN.doc, En Son Erişim Târihi: 01.02.2013. 11 Âli İmran Sûresi, âyet 191: ‘Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. Ve "Rab’bimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, Sen yücesin, bizi ateşin azabından koru." derler.’ 6 HAYIR VEY ŞER, ŞER VEY HAYIR Allah ki Şerden Hayır, Hayırdan Şer Çıkarıyor… Prof. Dr. Mustafa TEMİZ Başaramazsak bile, O’na teslim olma gayreti içinde Yûnus’un aşağıdaki dizelerde geçen sözlerindeki incelikleri hissetme bahtiyarlığı da az değildir: Cana cefâ kıl ya vefâ, Kahrın da hoş, lutfun da hoş… Ya dert gönder ya devâ, Kahrın da hoş, lutfun da hoş… Hoştur bana senden gelen: Ya hilât-ü yâhut kefen, Ya tâze gül yâhut diken… Kahrın da hoş lutfun da hoş… Gelse celâlinden cefâ Yâhut cemâlinden vefâ, İkisi de cana safâ: Kahrın da hoş, lutfun da hoş… Ger bağ-u ger bostan ola, Ger bendü ger zindan ola, Ger vasl-ü ger hicran ola, Kahrın da hoş, lutfun da hoş... Ey pâdişâh-ı Lemyezel!.. Zat-ı ebed, hayy-ı ezel!.. Ey lutfu bol, kahrı güzel!.. Kahrında hoş, lutfun da hoş… Ağlatırsın zâri zâri, Verirsen cennet-ü huri, Layık görür isen nârı, Kahrında hoş, lutfun da hoş… Gerek ağlat, gerek güldür, Gerek yaşat gerek öldür, Âşık Yunus sana kuldur, Kahrında hoş, lutfun da hoş£ … £ WEB: Yunus Emre, Kahrın da Hoş Lütfun da Hoş, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://www.antoloji.com/kahrinda-hos-lutfunda-hos-siiri/, En Son Erişim Târihi: 01.02.2013.