Ingilizce.com İş İngilizcesi terimleri sözlüğü 2010 Basım 2 İzinsiz
Transkript
Ingilizce.com İş İngilizcesi terimleri sözlüğü 2010 Basım 2 İzinsiz
Ingilizce.com İş İngilizcesi terimleri sözlüğü 2010 Basım 2 A.G.M A.T.M A.O.B (Annual General Meeting) Yıllık Genel Toplantı (Automated Teller Machine) (cash dispernser (UK) ATM, Bankamatik (Any Other Business *usually the last item on an agenda+ ) Başka yapılacak iş (genelde gündemdeki son madde) absent accept Account Dept. add address admit advantage advertise advertisement advice afford after-sales service age agenda alternatives amplify apartment (U.S.) apologize apology apply approach approve arbitration area-code article attitude attorney author authorization authorize avoid balance ballot bank charges banknote bargain barrister (UK) bill yok, toplantıda yok, mevcut değil kabul etmek Muhasebe Departmanı eklemek adres itiraf etmek avantaj, üstünlük, yarar bildirmek, reklamını yapmak reklam, ilan tavsiye, nasihat, öğüt çabalamak Satış Sonrası Servis yaş gündem, yapılacak işler diğer seçenekler, alternatifler genişletmek, ayrıntılandırmak, gücünü artırmak, yükseltmek apartman dairesi, apartman, flat (UK) özür dilemek özür, mazeret başvurmak ele alış, yaklaşım biçimi, konu açma, yaklaşım onaylamak anlaşmazlığın çözümü için hakeme başvurma, arbitrasyon alan kodu eşya, parça, makale, yazı, madde, fıkra duruş, tavır, düşünce, davranış, tutum, görüş avukat yazar izin, ruhsat, uygun görme izin vermek, yetki vermek sakınmak, önlemek denge, bakiye, hesaptaki veresiye ve borçlar arasındaki fark oy pusulası, gizli oylama bankanın hizmetleri için ödenen para, banka masrafları Kağıt para, bill (US) pazarlık, anlaşma, uyuşma, ucuz, kelepir, pazarlık etmek avukat, dava vekili fatura, afiş, ilan, kağıt para (US) İzinsiz dağıtılması veya koplayanması yasaktır. Her hakkı Saklıdır. 2010 ingilizce.com Sayfa 1 Ingilizce.com İş İngilizcesi terimleri sözlüğü 2010 Basım 2 bind black market blurb board of directors cilt, bağlamak, ciltlemek, yapıştırmak, yasal olarak bağlamak, birleştirmek yasa dışı olarak yapılan alım satım işlemleri, karaborsa kitap tanıtım yazısı şirket politikası ve şirketi yönetmek ve kontrol etmek için seçilen bir grup yönetici borrow bottom-line branch brand brief broadsheet (UK) budget build bureau de change buy buyer by invitation only calculate cancel case cash cash dispenser cashier casting vote censor certification chairman change chapter charge check check (US) checkbook (US) cheque (UK) chequebook journalizm citizenship choose client close coin cold call collective ödünç almak razı olunacak en alt seviyede olan şey şube marka, damga, işaret özet, talimat, bilgi, kısa, gerekli bilgiyi vermek dosya kağıdı, genelde ciddi bilgiler içeren büyük formatta bir gazete bütçe, stok inşa etmek Change Office, Döviz Bürosu satın almak alıcı, müşteri sadece davetli olanlara izin verilecektir hesaplamak iptal etmek hal, durum, olay, sorun, dava, kutu, sandık, kasa, ad durumu, kutulamak Nakit para Bankamatik, ATM kasiyer, kasadar başkanın oyu sansürcü sertifika başkan, yönetici, toplantı başkanı değiştirmek, döviz bozdurmak bölüm fiyat istemek, hesabına yazmak kontrol etmek, incelemek birinin hesabından belli bir miktarın ödenmesi için verilen yazılı emir çek defteri çek büyük miktarlardaki parayı ödeme ile ilgili büyük hakka sahip olmak yurttaşlık seçmek, uygun görmek müşteri, alıcı kapatmak, kapanmak, birleştirmek, son vermek, son, bitim, sonuç metal para daha önceden irtibata geçmeden telefon ile arama yapmak toplu, kollektif, ortaklaşai kollektif şirket İzinsiz dağıtılması veya koplayanması yasaktır. Her hakkı Saklıdır. 2010 ingilizce.com Sayfa 2 Ingilizce.com İş İngilizcesi terimleri sözlüğü 2010 Basım 2 college commence commission comparison compensate competition competitor complain complete complimentary comply compromise concerns concession conference conference call yüksekokul, fakülte başlamak iş, komisyon, terfi belgesi, yetki, görev karşılaştırma, mukayese tazminat ödemek, karşılamak, telafi etmek yarışma, sınama, deneme rakip, yarışmacı şikayet etmek tamamlamak bedava, parasız, övgü niteliğinde, hayranlık belirtici, övücü uymak, razı olmak, aynı kanıda olmak uzlaşma, uyuşma, mesele, sorun, kaygı, şirket, firma, ilgi, alaka ödün, taviz, ayrıcalık, bağış, izin, ruhsat konferans farklı yerlerdeki 3 veya daha fazla kişinin arasında yapılan telefon görüşmesi confidential confirm confirmation conflict resolution confront conscientious consensus consider consumer contact özel onaylamak kanıt, doğrulayıcı (general term for negotiations ) uyuşamama, bağdaşamama, çatışmak karşı koyma, göğüs germe özenle yapılmış, özenli, dikkatli, işin kalitesine dikkat etmek ortak karar, oybirliği, anlaşma göz önünde bulundurmak tüketici, alıcı, müşteri temas, bağlantı, dokuma, bağ, bağlantı kurulan kimse, görüşmek, bağlantı kurmak, temasa geçmek içindekiler, muhteva katılım, katkı, yardım, bir grupta bireysel efor veya destek uygun, elverişli, müsait, ulaşması kolay, hayatı kolaylaştıran ikna etmek birlikte çalışma, işbirliği koordinatör, bir şeyleri organize eden kimse telif hakkı içtenlikle, yürekten, nazikçe muhabir fiyat, değer, masraf hesaba katmak, saymak karşı taarruz karşı taraf karşı teklif contents contribution convenient convince cooperation coordinator copyright cordially correspondent cost count counterattack counterpart counter proposal İzinsiz dağıtılması veya koplayanması yasaktır. Her hakkı Saklıdır. 2010 ingilizce.com Sayfa 3 Ingilizce.com İş İngilizcesi terimleri sözlüğü 2010 Basım 2 court of law credit mahkeme salonu banka hesabındaki para, banka hesabına eklenen para, bankaca borç verilen para, kredi credit account credit card creditor criminal records critic currency current account customer date of birth deadline deadlock deal debit debt debtor decide decision decrease dedication deficit deliver delivery demands department dependable dependents deposit account description desk develop development difference director disadvantage discount dismiss dispatch dispute disregard kredi hesabı kredi kartı kredi veren, alacaklı sabıka kaydı eleştirmen, eleştiren kimse tedavüldeki para, para, dolaşım banka hesabındaki her vakit çekilmeye uygun para, mevcut hesap müşteri, alıcı doğum tarihi son teslim tarihi, son mühlet çıkmaz, açmaz dağıtmak, vermek, paylaştırmak, anlaşma, iş, miktar borç, açık, zimmet alacak, borç, borçlanma borçlu karar vermek karar, kararlılık azalmak, azaltmak adama, ithaf, bir şeye çok fazla emek koyma-çaba sarfetme (bütçe/hesap) açık teslim etmek teslim, konuşma biçimi istekler, talepler, rağbet kısım, şube, daire güvenilir bakmakla yükümlü olduğu vadeli hesap, mevduat hesabı, depozito hesabı tanım, çeşit, tür gazetelerin bir departmanı, spor bölümü vs. geliştirmek, büyütmek, artırmak, artmak, harekete geçmek geniş bir toprak parçası üzerindeki birkaç adet bina fark, anlaşmazlık müdür, yönetici, yönetmen dezavantaj, zarar, kayıp indirim yapmak, senet bono kırmak işten çıkartmak göndermek tartışmak, kavga etmek, karşı çıkmak aldırmamak, önemsememek, saymamak İzinsiz dağıtılması veya koplayanması yasaktır. Her hakkı Saklıdır. 2010 ingilizce.com Sayfa 4 Ingilizce.com İş İngilizcesi terimleri sözlüğü 2010 Basım 2 distribute distribution divide divorced do not hesitate dominate dropped edit editor editorial education educational background effective dağıtmak, pay etmek dağıtım, dağıtma bölmek, ayırmak boşanmış beklemeden, tereddüt etmeden egemen olmak, hükmetmek, daha yüksekte olmak küçük bir miktara düşmek, indirmek, düşmek yayınlanmadan önce makaleyi düzeltmek editör, yayımcı, düzeltici, biçimleyici başyazı eğitim eğitim geçmişi pozitif bir sonuç veren, sonuç verici, sonuçlandırıcı, etkileyici, gerçek, fiili, geçerli efficient elementary school elevator employ employee employer enclosed encourage end-user enquire (UK) enquiry ensuite entitled environment equipment establish establishment estate agent (US) estimate evidence exchange exchange rate exclusive rights verimli, randımanlı, iyi çalışan, becerikli, etkili, yeterli ilköğretim okulu asansör, lift (UK) işe almak, iş vermek işçi, çalışan iş veren ilişikte gönderilen özendirmek, teşvik etmek, yüreklendirmek, cesaretlendirmek son kullanıcı, son tüketici bilgi istemek, soruşturmak soruşturma banyolu yatak odası yetkili çevre, ortam ekipman, donatım, gereç kurmak, kanıtlamak kuruluş emlakçı hesap, tahmin, düşünce, teklif kanıt, delil, tanıklık, ifade değiş tokuş etmek Döviz kuru, kambiyo kuru, kambiyo rayici sadece bir gazetenin bir makaleyi yayımlamasına izin verme, başka hiç birinin yayınlamasına izin vermeme şirketin ilişkilerin düzenleyen kişi, yetki sahibi, yetkili deneyim, tecrübe açıklama uzatmak, germek, erişmek executive officer (US) experience explanation extend İzinsiz dağıtılması veya koplayanması yasaktır. Her hakkı Saklıdır. 2010 ingilizce.com Sayfa 5 Ingilizce.com İş İngilizcesi terimleri sözlüğü 2010 Basım 2 extravaganza facility factory family name feature feedback felony record female fiction fill in (UK) fired first floor (US) first name fix flat (UK) flexible follow up for sale foreign exchange formal freehold front cover front page fund furnished gender goal goods graduate school grateful ground floor (UK) growth guarantee guilty haggling handicap hard currency aşırılık, ilginç ve nadir olay yetenek, avantaj, kolaylık fabrika, üretimlik soyad makale geribildirim ağır suç kaydı kadın kurmaca yazın, kurgu, uydurma, düş, icat dökümanı tamamlamak için eklenen yazılı bilgiler işten atılmış, kovulmuş zeminle veya sokakla aynı seviyede olan kat, ground floor(UK) ad, isim, önad onarmak, sabitlemek apartman dairesi, apartman, apartment (US) esnek, değişebilir izlemek, takip etmek, sonuna kadar götürmek satılık diğer ülkelerin para birimi biçimsel, resmi, belirlenen istekleri takip etmek mülkiyet, mülk, iyelik hakkı, mülkiyet hakkı ön kapak gazetenin ilk sayfası para sağlamak, fon mobilyalı cinsiyet amaç, gaye eşya, mal, mülk mezun olunan okul minnettar, müteşekkir zeminle veya sokakla aynı seviyede olan kat, first floor(US) gelişme, artış garanti, güvence vermek, kefil olmak, söz vermek, teminat, güvence suçlu pazarlık engel, özür aranan ve değişim değeri yüksek para birimleri, değeri yüksek konvertibl para, konvertibl para, kuru yükselme eğilimi gösteren kuvvetli para birimi, sağlam para birimi hardback headline headquarters ciltli kitap başlık, manşet, özet haber merkez büro, karargah İzinsiz dağıtılması veya koplayanması yasaktır. Her hakkı Saklıdır. 2010 ingilizce.com Sayfa 6 Ingilizce.com İş İngilizcesi terimleri sözlüğü 2010 Basım 2 hearing height high school high-ball hostility husband's name image impact improve improvement impulse in bulk increase indecisive index indicates industry inform inquire (US) inside front cover install instructions interest inventory invest invoice item jacket join journalist judge işitme duyusu yükseklik, boy lise almayı beklediğinden daha fazlası için istekte bulunmak düşmanlık, kin, başka birine uzun süre kızgın olmak kocanın adı imaj, izlenim etki, etkileme, güçlü etki düzeltmek, geliştirmek ilerleme, gelişme güdü, düşünmeden veya zamansız çabuk karar verme büyük miktarda, toptan artış, çoğalma belirsiz, ortada, kararsız indeks, dizin, fihrist, gösterge göstermek, belirtmek sanayi, çalışkanlık, endüstri bilgilendirmek sormak, bilgi almak, sorup öğrenmek, araştırmak kitap tanıtım yazısının yazıldığı ön kapağın iç tarafı kurmak, aygıt döşemek öğreti, talimat yarar, faiz, ilgi, merak, pay sayım çizelgesi, buluş yatırım yapmak fatura, malın ve borcun detaylı gösterildiği doküman parça, adet, tane, kalem, çeşit, madde, fırka ciltli kağıt koruyucu katılmak, girişmek gazeteci yargıç, yargıçlık etmek, değerlendirmek, tahmin etmek, hakim, bilirkişi, hakem junior college jury knowledge label landlord last name latest launch lawsuit lawyer ilkokul juri bilgi etiket ev sahibi, evi kiralayan kimse soyad en modern, en geç , en son, en yeni yeni bir ürünü halka sunma, tanıtma dava avukat İzinsiz dağıtılması veya koplayanması yasaktır. Her hakkı Saklıdır. 2010 ingilizce.com Sayfa 7 Ingilizce.com İş İngilizcesi terimleri sözlüğü 2010 Basım 2 lay-off lead (geçici olarak) işten çıkarma götürmek, rehberlik etmek, inandırmak, yönetmek, önde olmak, klavuzluk, öncülük, başrol, ipucu leasehold legal tender sözleşmeyle kiralanmış evrak yasaya uygun olarak alınması gereken para, dolaşımı zorunlu, ulusal para, yasal ödeme aracı lend lengthen let leverage ödünç para vermek uzatmak kiralık (pazarlık gücü) bir tarafa diğeri üzerinde başarı sağlamayı sağlayan büyük şans lift (UK) limit log-rolling loss low-ball lower mail order maintain male manage manager managing director (UK) margin marital status market market research Marketing Dept. married matters arising asansör, elevator (US) limit, uç, sınır bir başkası için iyilik yapmak, ödün vermek kayıp, zarar, ziyan karşı tarafın düşündüğünüzden daha düşük teklif vermesi, fiyat kırma azalmak, düşürmek posta havalesi savunmak, paraca desteklemek erkek idare etmek, yönetmek müdür yönetim müdürü, fabrika müdürü sınır, marjin, kar miktarı, kenar, sayfa kenarlarındaki boşluk medeni hali çarşı, Pazar, borsa, piyasa piyasa araştırması, Pazar araştırması Pazarlama Departmanı evli son toplantıda sonuç olarak ne yapıldığını görüşmek üzere gündemde yer alan madde measure media mention message middle name minutes mislead mistake mutual next of kin non-fiction ölçmek medya, kitle iletişim araçları bahsetmek haber, mesaj, ileti ikinci ad toplantıda söylenen herşeyin yazılı olarak kaydı yanıltmak, saptırmak yanlış, hata ortak, karşılıklı en yakın akraba, akrabalık derecesi kurmaca olmayan yazın türü İzinsiz dağıtılması veya koplayanması yasaktır. Her hakkı Saklıdır. 2010 ingilizce.com Sayfa 8 Ingilizce.com İş İngilizcesi terimleri sözlüğü 2010 Basım 2 notice duyuru , ilan, bildiri, uyarı, dikkat, bir değişiklik veya sonuç bildiren doküman notify objection objective obtain occupation offer opinion option order organisation chart organize output outstanding balance overcome overdraft owe own pack packaging (UK) paper tebliğ itiraz, sakınca, engel amaç, hedef elde etmek, sağlamak meslek teklif, arz fikir, teşhis, yargı seçme, seçilen şey , seçme hakkı sipariş, düzen, sıra, buyruk,sipariş etmek şirketin idari yapısını gösteren plan yada tablo düzenlemek verim, ürün, çıktı ödenmemiş borç üstesinden gelmek, alt etmek, galip gelmek açık kredi borçlu olmak sahip olmak pakaetlemek paketleme kağıt, gazete, yazı, bildiri, evrak, senet, kağıt para, banknot, gazetenin basıldığı kağıt kağıt kapaklı kitap katılmak ödeme yapmak ödeme lehdar, alacaklı ödeme makbuzu ödeme, maaş ceza, penaltı müsaade, izin, ruhsat Personel Departmanı eldeki nakit avans, küçük kasa hesabı, küçük masraf sağlık muayanesi plan yapmak zevk, haz, keyif satış noktası kişisel fikirler, düşünceler, bakış açısı mevki olanak, imkan, ihtimal erteleme paperback participate pay pay in payee paying-in slip payment penalty permission Personnel Dept. petty cash (UK) physical examination plan pleasure point of sale point of view position possibility postpone İzinsiz dağıtılması veya koplayanması yasaktır. Her hakkı Saklıdır. 2010 ingilizce.com Sayfa 9 Ingilizce.com İş İngilizcesi terimleri sözlüğü 2010 Basım 2 preffered customer present present address president (US) pressure prevent previous experience process produce product production Production Dept. professional profit profound promise promote promotion proposal prospect provide proxy vote public relations punctual purchase Purchasing Dept. quit R&D Department raise reach reach me reason for leaving receive reception receptive records recruit reduce reduction refund refuse tercih edilen müşteri, sıksık iş yapan alıcı ödül, geçerli (şu anda ), tanıtmak, sunmak ikametgah adresi Başkan, rektör, cumhurbaşkanı baskı yapmak önlemek, engellemek bir önceki deneyim denetlemek üretmek, yetiştirmek ürün, sonuç üretim işletme Departmanı profesyonel, işte en uygun davranışı gösteren kar, yarar, çıkar derin, bilgili, etkileyici söz vermek, vadetmek, önceden haber vermek yükseltmek, terfi ettirmek terfi, destek, teşvik teklif aramak, araştırmak, olasılık, beklenti, umut, görünüş, manzara sağlamak birinin yerine oy kullanma, vekaleten oy kullanma halkla ilişkiler daima zamanında olan, dakik, zamanında olan/yapan alım, satın alınan şey, satın almak Satın Alma Departmanı işten ayrılmak Araştırma ve Geliştirme Departmanı çoğaltmak, zam yapmak, inşa etmek erişmek bul ve benimle konuş, bana ulaş ayrılış sebebi almak, taşımak, evine almak Alma, karşılama, kabul, kabul töreni, TV yayını alma, resepsiyon yenilikçi, ilerici, modern görüşlü kayıtlar, işle ilgili her türlü bilgilerin tutulduğu dosyalar, tutanak, dosya, sicil, defter askere almak, üye yapmak, işe almak, çalıştırmak azaltmak indirim, harita, küçültülmüş resim geri ödeme red etmek İzinsiz dağıtılması veya koplayanması yasaktır. Her hakkı Saklıdır. 2010 ingilizce.com Sayfa 10 Ingilizce.com İş İngilizcesi terimleri sözlüğü 2010 Basım 2 regarding registered regret reject relatives reliable remind reminder remove rent repairs replacement hakkında, ilişkin, ile ilgili (mektup) taahütlü, kayıtlı, tescilli pişman olmak, üzülmek red etmek akrabalar güvenilir, güvenli, emniyetli hatırlatmak mektup, not, pusula kaldırmak kiralamak onarım, tamirat yenisiyle değiştirme, yenileme, yedek, vekil, başka birinin pozisyonunu dolduran kişi reply report representative resentment resign resignation resistance resolve respected respond responsibility result retail retailer retirement return rise risk S.W.O.T karşılık varmek, yanıtlamak rapor, haber, bildiri, tutanak, söylenti temsilci, vekil kızma, gücenme, küskünlük, dargınlık istifa etmek istifa karşı koyma, direnme, dayanıklılık, dayanma, karşı çıkma, direniş karar vermek, çözmek, halletmek saygı göstermek, riayet etmek, uymak, iyi ve güvenilir olmak yanıtlamak sorumluluk sonuç perakende satmak, perakende, perakende satış perakendeci emekli olmak geri çevirmek yükselme, yükseliş, tümsek, terfi ettirmek risk, tehlike (Strength, Weaknesses, Opportunities, Threats ) Güç, Zayıf Yönler, Fırsatlar, Tehditler kazanç, maaş, aylık, gelir satış, satışla ilgili Satış Departmanı program, liste satmak yollamak, göndermek üst düzey çalışan, veya aynı yerde uzun yıllardır çalışan kimse ayırmak, bölmek ayrılmış salary sales Sales Department schedule sell send senior staff separate seperated İzinsiz dağıtılması veya koplayanması yasaktır. Her hakkı Saklıdır. 2010 ingilizce.com Sayfa 11 Ingilizce.com İş İngilizcesi terimleri sözlüğü 2010 Basım 2 service severance share shareholder sharp shorten show of hands signature single skills skyrocketed social security number soft currency bakmak, bakımını saplamak, hizmet, servis, görev, yarar, fayda ayırmai ayrılma, ilişki kesme, koparma, ayrılmak için para ödeme pay, hisse hissedar tamamen , tam, aniden kısaltmak, kısalmak oy kullanırken el kaldırma imza bekar beceriler yükseklere çok çabuk çıkmak sosyal güvenlik numarası döviz kontrollü ülke parası, sınırlı konvertibilitiye sahip para, talebi düşük para, ucuz para speculate spine split sponsor standing order state statement stock storey (UK) story structure struggle succeed success sufficent suggest suggestion supply support T.B.A tabloid tactics target tenant tension tittle tittle page total product döviz almak, borsada oynamak kitap sırtı yarmak, ayırmak, bozuşmak sponsor, kefil, korumak sürekli ödeme emri eyalet söz, ifade, demeç, hesap hisse senedi,mevcut mal, stok, hisse (binada) kat , (US-Story) haber makalesi veya raporu, hikaye, kat (UK-Storey) planlamak, tasarımlamak, gövde, yapı çabalamak, uğraşmak, mücadele etmek, savaşmak başarmak başarı yeterli fikir önermek öneri, fikir temin, mevcut finansal destek, destek, geçim bildirilecektir , duyurulacaktır (to be announced) küçük sayfalı, bol resimli gazete taktikler hedef, alay konusu kimse kiracı gerginlik derecesi, gerilim, asabiyet, stres kitabın, bölümün yada şiirin adı kitabın genelde büyük harflerle adının yazılı olduğu 3. sayfası toplam hasıla, toplam ürün, toplam üretim İzinsiz dağıtılması veya koplayanması yasaktır. Her hakkı Saklıdır. 2010 ingilizce.com Sayfa 12 Ingilizce.com İş İngilizcesi terimleri sözlüğü 2010 Basım 2 trademark trade-off marka, alemeti farika bir şeyi elde etmek için başka bir şeyden vazgeçme, hasıla ve maliyet dengesi, değiş tokuş transaction transport turnover type typeset ultimatum unanimous unrealistic versatile vice president (US) victory video conference vision vote weight welcome wife's name wholesaler yard (US) yield zip code iş, muammele, işlem yapmak, takas (ekonomide) nakil, araç iş miktarı, toplam satış, sermaye devri matbaa harfi, tip, tür, çeşit, örnek dizgi ültimatom hem fikir, aynı fikirde, ortak gerçekten çok uzak, gerçekleşmesi mümkün olmayan çok yönlü, elinden her iş gelen Başkan Yardımcısı zafer farklı yerlerdeki kişilerin uydu veya tv vs ile kanalıyla toplantı yapması görme gücü, vizyon oy vermek, oylama, önermek, bildirmek ağırlık, kilo (insan için) sevindirici, istenilen, serbest, bir şey yapmasına izin verilmek hanımının adı toptancı avlu, bahçe ürün, kazanç, kar, verim posta kodu İzinsiz dağıtılması veya koplayanması yasaktır. Her hakkı Saklıdır. 2010 ingilizce.com Sayfa 13