Uluslararası Ticarette Arz Zinciri Güvenliği, Ülke Uygulamaları ve
Transkript
Uluslararası Ticarette Arz Zinciri Güvenliği, Ülke Uygulamaları ve
T.C. BAŞBAKANLIK GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI TİCARETTE ARZ ZİNCİRİ GÜVENLİĞİ, ÜLKE UYGULAMALARI VE TÜRKİYE UZMANLIK TEZİ ADEM YAZICI AB UZMAN YARDIMCISI ANKARA - 2007 İÇİNDEKİLER İçindekiler……………………………………………………………………………1 Özet…………………………………………………………………………………...4 Abstract………………………………………………………………………………6 GİRİŞ………………………………………………………………………………...8 BİRİNCİ BÖLÜM ARZ ZİNCİRİ VE GÜMRÜKLER 1.1 Arz Zinciri ……………………………………………………………………..10 1.2. Arz Zinciri Güvenliğinin Önemi……………………………………………..11 1.3. 21. Yüzyıla Kadar Gümrükler………………………………………………..13 1.4. 21. Yüzyılda Gümrükler………………………………………………………16 İKİNCİ BÖLÜM ARZ ZİNCİRİ GÜVENLİĞİ KONUSUNDA ULUSLARARASI ÖRGÜTLERDE YAPILAN ÇALIŞMALAR 2.1. DÜNYA GÜMRÜK ÖRGÜTÜ………..……………………………………...19 2.1.1. Kuruluş ve Fonksiyonları…………………………………………………...19 2.1.2. Organizasyon………………………………………………………………...20 2.1.3. Faaliyet……………………………………………………………………….21 2.1.4. DGÖ ve Arz Zinciri Güvenliği……………………………………………...22 1 2.1.5. DGÖ Standartlar Çerçevesi………………………………………………...26 2.1.6. DGÖ Standartlar Çerçevesine İlişkin Kendi Kendini Değerlendirme Formu……………………………………………………………………………….45 2.1.7. Columbus Programı…………………………………………………………47 2.1.8. Johannesburg Sözleşmesi…………………………………………………...50 2.2. ULUSLARARASI DENİZCİLİK ÖRGÜTÜ………………………………..53 2.2.1. IMO’nun Kısa Tarihi……………………………………………………….55 2.2.2. ISPS Kodu…………………………………………………………………...57 2.2.3. Konteyner Güvenliği Konusunda IMO – DGÖ İşbirliği………………….67 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ÜLKE UYGULAMALARI 3.1. AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ……………………………………..69 3.1.1. Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği Programı………………….70 3.1.2. Deniz Taşımacılığı Güvenliği Kanunu……………………………………..76 3.1.3. Konteyner Güvenliği Girişimi……………………………………………...77 3.1.4. Büyük Limanlar Girişimi…………………………………………………...89 3.1.5. Güvenli Taşımacılık Girişimi……………………………………………….93 3.2. AVRUPA BİRLİĞİ……………………………………………………………99 3.2.1. Avrupa Birliği’nin Gümrükle İlişkili Güvenlik Girişimleri……………...99 3.2.2. 648/2005 sayılı Avrupa Topluluğu Tüzüğü ve Uygulama Hükümleri….100 3.2.3. Gümrük Güvenlik Programı……………………………………………...101 3.2.4. Yetkilendirilmiş Ekonomik Operatör…………………………………….102 2 3.2.5. Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri İşbirliği…………………108 3.2.6. Avrupa Birliği – Çin Halk Cumhuriyeti İşbirliği……………………….112 3.3. RUSYA FEDERASYONU…………………………………………………..115 3.3.1. Yeşil Koridor……………………………………………………………….115 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TÜRKİYE 4.1. Konteyner Güvenliği Girişimi………………………………………………120 4.2. Yeşil Koridor…………………………………………………………………126 4.2.1.Rusya Federasyonu…………………………………………………………126 4.2.2. Ukrayna…………………………………………………………………….130 4.3. Türkiye – DGÖ İlişkileri…………………………………………………….131 4.3.1. DGÖ Standartlar Çerçevesi ve Kendi Kendini Değerlendirme Formu...132 4.3.2. Columbus Programı………………………………………………………..144 4.3.3. Johannesburg Sözleşmesi………………………………………………….145 4.4. Yetkilendirilmiş Ekonomik Operatör………………………………………148 SONUÇ……………………………………………………………………………151 KAYNAKÇA……………………………………………………………………...158 TABLOLAR………………………………………………………………………160 3 ÖZET Bu çalışma, uluslararası arz zinciri zincirinin güvenliği konusunda Dünya’da yaşanan gelişmeleri, geliştirilen ulusal ve uluslararası model ve uygulamaları, bu uygulamaların uluslararası ticarete olası etkilerini ve Türkiye uygulamalarını incelemeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede öncelikle gümrük idarelerinin tarihsel gelişimine ve hammaddenin çıkarılmasından nihai ürünün nihai tüketiciye ulaştırılmasına kadar oldukça uzun bir süreç olan arz zincirine, arz zincirinin Dünya ticareti için önemine ilişkin kısa bilgi verilecektir. İkinci bölümde DGÖ bünyesinde konuya ilişkin yürütülen çalışmalara, SAFE Standartlar Çerçevesi’ne, bu Çerçeve’ye ilişkin kendi kendini değerlendirme formuna, Columbus Programı’na ve Johannesburg Sözleşmesi’ne, ayrıca IMO’nun kısa tarihine, IMO bünyesinde hazırlanan ISPS Kodu’na ve konteyner güvenliği konusundaki DGÖ – IMO işbirliğine değinilecektir. Üçüncü bölümde ülke uygulamaları değerlendirilerek öncelikle ABD’nin bu alanda yürüttüğü faaliyet ve programlara yer verilecek, terörizme karşı gümrük – ticaret işbirliği programı, deniz taşımacılığı güvenliği kanunu, konteyner güvenliği girişimi, büyük limanlar girişimi ve güvenli taşımacılık girişimi ele alınacak daha sonra Avrupa Birliği’nde konuya ilişkin yapılan çalışmalara yer verilecek, AB’nin gümrükle ilişkili güvenlik girişimleri, 648/2005 sayılı AT tüzüğü, gümrük güvenlik programı, yetkilendirilmiş ekonomik operatör, AB - ABD işbirliği ve AB – Çin işbirliğine değinilecek son olarak da Rusya Federasyonu’nda uygulanmakta olan Yeşil Koridor sistemine yer verilecektir. Dördüncü bölümde Türkiye’de arz zinciri 4 güvenliği konusunda yürütülen faaliyetler incelenecek, bu faaliyetler, konteyner güvenliği girişimi, Türkiye – DGÖ ilişkileri, Yeşil Koridor ve yetkilendirilmiş ekonomik operatör başlıkları altında değerlendirilecektir. Sonuç bölümünde ise konuya ilişkin genel bir değerlendirme yapılarak, arz zinciri güvenliği konusunda yürütülen faaliyetlerin uluslararası ticarete olası etkileri üzerinde durulmaya çalışılacaktır. 5 ABSTRACT This study aims to analyze the developments in the field of the security of the international trade supply chain, the models and applications that are developed on the national and international basis, the effects of these models and applications on the international trade and the applications in Turkey. In this regard, first, a brief information will be given about the historical developments of the customs administrations and about the supply chain and its importance. The first chapter will be devoted to the studies that are held in the World Customs Organization, by giving special emphasis to the SAFE Framework of Standards, self-assessment checklist of the SAFE Framework of Standards, Columbus Program and Johannesburg Convention, which will be followed by the brief history of the International Maritime Organization, the International Ship and Port Facility Security Code, and IMO – WCO cooperation on container security. Third chapter will be on country applications in this area: the applications and programs of the USA in the field of the supply chain security including the Customs – Trade Partnership Against Terrorism, Maritime Transport Security Act, Container Security Initiative, Megaports Initiative and the Secure Freight Initiative; the studies that are held by the EU in this area, including security initiatives of the EU related to the customs, Council Regulation of 648/2005, customs security program, authorized economic operator, EU – USA cooperation, and EU – China cooperation; and the Green Corridor application of Russian Federation. Chapter four will be about the 6 studies in the field of the supply chain security in Turkey that will be stated under the headings of container security initiative, Turkey – WCO relations, Green Corridor and the authorized economic operator. Finally, a general evaluation of the subject will be supported by the estimated effects of the supply chain security activities on the international trade. 7 GİRİŞ Özellikle iletişim ve ulaşım alanındaki teknolojik gelişmelere paralel olarak giderek küçülen ve günümüzde 1990’ların moda deyimiyle ifade etmek gerekirse “küreselleşen bir köy” haline gelen dünyamızda hiçbir siyasi, ekonomik, sosyal, askeri, vb. olay diğer alanlardaki gelişmelerden bağımsız olarak tek başına değerlendirilemez. 2. Dünya Savaşı sonrası dönemde 2 kutuplu, soğuk bir dengede bulunan uluslararası ilişkiler, 1990’lı yılların başında Doğu Blok’unun çökmesiyle birlikte sıcak bir dengesizliğin içine düşmüş, Pandora’nın Kutusu’nun açılmasıyla birlikte sosyal bilimlerin konusu olabilecek tüm alanlarda baş döndürücü bir hızda cereyan eden bir etkileşim tüm dünyayı sarmaya başlamıştır. Yaklaşık elli yıl boyunca tüm dünyada biriken enerji birden boşalmış, siyasi, ekonomik, sosyal ve askeri gelişmeler birbirini tetikleyerek on beş yılda yeryüzünü her alanda farklı bir dünya haline getirmiştir. Bu çalışmanın esasını oluşturan ve ilk bakışta sadece ekonomik ilişkileri ilgilendiren bir sorun gibi görünen “arz zinciri güvenliği” konusu da aslında iç içe geçmiş siyasi, askeri, sosyal ve ekonomik gelişmelerin neticesinde ve son altı yıldır tüm dünyayı kana bulamak için meşru ve yeterli bir sebep olarak öne sürülen 11 Eylül 2001 olaylarının hemen akabinde gündeme getirilmiş bir meseledir. O güne kadar göz ardı edilmiş bulunan ve kitlesel iletişim araçlarının da etkin kullanımıyla birdenbire tüm dünyanın en önemli meselesi olarak uluslararası 8 ilişkilerin merkezine yerleştirilen “terör” ya da “küresel terör”, uluslararası ticareti de tüm boyutlarıyla etkisi altına almış ve başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere dünyanın ekonomik, politik ve askeri açıdan önemli güçleri dünya ticaretine kendi çıkarları doğrultusunda yeni bir düzen vermek için kolları sıvamışlardır. Bu çerçevede 2002 yılından itibaren etkin bir şekilde başlatılan çalışmalar halen devam etmekte ve belirli bir seviyeye ulaşmış bulunmaktadır. İşte bu çalışma, arz zinciri güvenliği konusunda gümrük alanında bugüne kadar kaydedilen aşamaları tarihsel bir bakış içerisinde özetlemeyi, DGÖ, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Rusya Federasyonu gibi etkili ve söz sahibi kurum ve ülkelerin bu alanda yaptıkları çalışmaları incelemeyi ve konunun değerlendirmeyi amaçlamaktadır. 9 Türkiye’deki yansımalarını BİRİNCİ BÖLÜM ARZ ZİNCİRİ VE GÜMRÜKLER 1.1. Arz Zinciri Bir ürün veya hizmetin, fiziksel ya da hakiki (zımni) anlamda, organizasyonların, faaliyetlerin, insanların, bilginin ve kaynakların içinde yer aldığı koordineli bir sistem ile tedarikçiden tüketiciye hareketine arz zinciri, lojistik ağı ya da arz ağı denmektedir. Arz zinciri faaliyetleri, nihai tüketiciye teslim edilmek üzere ham maddeleri ve parçaları nihai ürüne dönüştüren faaliyetler bütünüdür. Günümüzde standart tüketici ürünlerinin giderek artan teknolojik karmaşıklığı küresel pazarın giderek artan çapı ve derinliği ile birleştiğinde satıcı ile tüketici arasındaki ilişkinin, uzun ve karmaşık arz zincirinin sadece en son halkasını oluşturduğu gözlemlenmektedir. Arz zinciri, hammaddenin çıkarılması ile başlamakta, parça üretimi, birleştirme, montaj, çeşitli boyutlardaki depolama alanlarına ve en ücra noktalara kadar sevk etme ile devam etmekte ve nihai tüketiciye ulaştırma ile sona ermektedir. 10 Bugünün küreselleşen dünyasında her ne kadar uluslararası düzeyde faaliyet gösteren birçok şirket ve kurum mevcut olsa da bunların hiç biri hammaddenin çıkarılmasından ürünün nihai tüketiciye ulaştırılmasına kadar süren karmaşık ve uzun arz zincirinin tamamını kontrol edebilecek büyüklük ve yeteneğe sahip değildir. Dolayısıyla, arz zinciri içerisinde yaşanan ürünlerin el değiştirmesi faaliyetleri, birbirleriyle doğrudan bağlantılı olan şirketler dışında, karlarını maksimize etmeye çalışan ama arz zinciri içerisindeki diğer aktörlerin çıkarlarına ilişkin bilgisi çok az olan veya hiç olmayan şirketler arasında cereyan etmekte ve bu nedenle de arz zinciri karmaşık ve bir anlamda kaotik bir yapı arz etmektedir. 1.2. Arz Zinciri Güvenliğinin Önemi Gelişen teknoloji, artan ihtiyaçlar, kolaylaşan iletişim ve ulaşım, ülkelerin birbirlerine ekonomik olarak giderek daha fazla bağımlı hale gelmeleri gün geçtikçe Dünya genelindeki uluslararası ticaret hacminin artmasına yol açmaktadır. Büyük ekonomik durgunluk ve/veya siyasal kriz dönemleri hariç tutulduğunda Dünya ticaret hacminin düzenli olarak artmakta olduğunu gözlemlemekteyiz (Tablo 1-2). Bununla birlikte, yukarıda zikredilen ve Dünya ticaret hacminin sürekli bir şekilde artmasına neden olan sebepler aynı zamanda yasa dışı faaliyetlerin, kaçakçılığın terörist aktivitelerin de artmasına yardımcı olmaktadır. Bu tip yasal ticaretin dışında kalan faaliyetler çoğu zaman yasal ticaretin yapıldığı yolları da kullanarak amaçlarına ulaşmakta veya ulaşmayı denemektedirler. Bu durumda da ülkelerin hem ticari hem de güvenlik kaygılarıyla ülke sınırlarını korumaya yönelik 11 tedbirler almaları ve var olan tedbirleri artırmaları da doğal karşılanmaktadır. Ancak 11 Eylül 2001 olaylarından sonra ABD öncülüğünde Dünya genelinde güvenlik konusunda başlatılan faaliyetler ticari sahaya da sıçramış bulunmaktadır. Bu çerçevede, geleneksel olarak risk grubuna giren vergi kaçakçılığı, uyuşturucu madde kaçakçılığı, doğrudan eşya kaçakçılığının yanı sıra nükleer ve radyoaktif madde kaçakçılığı ile terörist saldırı ve faaliyetlere yönelik olarak da artmakta olan Dünya ticaretinin akışını sağlayan arz zincirlerinin güvenli hale getirilmesine ilişkin çeşitli çalışmalar yapılmaya, sistemler geliştirilmeye başlanmıştır. Yeni dönemde ülkelerin sınırlarını ticari faaliyetler açısından korumakla da görevli olan gümrük idarelerine yeni tehdit alanlarında da görevler yüklenmekte ve ticari kargoların yeni güvenlik mülahazalarına da uygun bir şekilde kontrol ve sevkiyatlarının yapılması talep edilmektedir. Türkiye özelinde de ülkemizin coğrafi konumu ve ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunması, bunların yanı sıra içinde bulunulan bölgede son yıllarda yaşanan savaşlar ve bölge ülkeleri arasında devam etmekte olan siyasi sorunlar nedeniyle vergi ve eşya kaçakçılığının yanı sıra nükleer ve radyoaktif maddeler, uyuşturucu maddeler, terörist faaliyetler ile insan kaçakçılığı konuları Türkiye için önemli risk unsurları olarak arz zinciri güvenliği konusunda ön planda yer almaktadır. Türkiye’nin yasa dışı faaliyetler konusundaki hassas konumu kaçak yakalamalarına ilişkin tablodan da anlaşılmaktadır (Tablo 3). Arz zinciri güvenliğinin Türkiye açısından bir diğer hassas boyutu da Dünya’nın en önemli TIR filolarından birinin Türk taşımacılık sektörüne ait 12 olmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle arz zincirinde ve ticari eşya sevkiyatlarında meydana gelebilecek sorunların Türkiye’ye yansımaları diğer bazı ülkelerden daha fazla olabilme potansiyelini içinde barındırmaktadır. 1.3. 21. Yüzyıla Kadar Gümrükler Gümrük idareleri tarih boyunca iki temel işlevi yerine getirmekle sorumlu olmuşlardır. Bunlardan birincisi dış ticarete ilişkin vergileri toplamak, ikincisi ise ülke sınırlarında kaçakçılığı önlemek olmuştur. Bu durum bir açıdan bakıldığında tarih sahnesinde yer aldıklarından bu yana devlet organlarının yürütmekte olduğu iki temel işlevin (vergi toplamak ve sınırları korumak) aynı yerde toplandığı belki de tek kurum olarak gümrük idarelerine işaret etmektedir. Tarih boyunca gümrük idarelerine yüklenen farklı görevler bulunsa da gümrük idarelerinin esas ilgi alanı yukarıda da belirtildiği üzere vergi toplamak ve kaçakçılığa karşı ülke sınırlarını korumak olmuştur. Yine bu görevlerle bağlantılı olarak gümrük teşkilatları ya sınır boylarında ya da limanlarda örgütlenmişlerdir. İç bölgelerde gümrük idarelerinin tesis edilmesi ise görece yeni bir oluşumdur ve 20. yüzyılın ilerlemesi ile birlikte artan küresel ticaretin zorlaması ve bilişim teknolojilerinde kaydedilen ilerlemelerin yardımı ile mümkün olabilmiştir. Tarih sahnesinde ilk kez yer almalarından 21. yüzyılın başlarına kadar olan süreçte gümrük idareleri silahlı bir güç olmaktan öte vergi toplayan kurumlar olmuş ve ülkelerin aralarında yaptıkları anlaşmalar temelinde her bir ülkeyle ticarete konu 13 olan eşyaya farklı vergiler uygulanabilmiştir. Bu nedenle gümrük idareleri için eşyanın menşeinin belirlenmesi öncelikli bir konu olmuştur. Diğer yandan her bir ülkede ticarete konu olan eşyanın farklı adlarının ve tanımlarının bulunması eşyanın tanımlanması sorununu doğurmuş ve bu sorunu çözmek için de ticarete konu olan eşyanın uluslararası kabul görecek şekilde sınıflandırılması küresel ticaretin 19. yüzyılın sonlarından itibaren artan hacmi sebebiyle gümrük idarelerinin en önemli uğraş alanlarından ve sonrasında da işbirliği alanlarından biri olmuştur. Böylece eşyanın sınıflandırılması yoluyla hazırlanan tarife cetvellerinin hazırlanması ve eşyanın menşeinin tespiti ile ticarete konu olan eşyanın vergilendirilmesi için geriye tek bir aşama kalmaktadır: Vergilendirmeye esas olacak eşyanın kıymeti. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ülkelerin gümrük idarelerinin ortak bir zeminde buluşması ve gümrüğün en temel üç konusu olan tarife, menşe ve kıymet konularında küresel ticareti kolaylaştıracak şekilde uyumlu ve uluslararası kabul gören çözümlerin bulunabilmesi amacıyla gümrük idarelerinin bir araya gelebileceği uluslararası bir örgütün kurulması yönündeki çabalar 1952 yılında o zamanki adıyla Gümrük İşbirliği Örgütü olan Dünya Gümrük Örgütü’nün kurulması ile meyvesini vermiştir. Kuruluşundan itibaren DGÖ uluslararası ticarete ilişkin genel kabul görmüş kuralların belirlenmesi ve ticaretin kolaylaştırılması yönünde çabaların içinde olmuş, küresel ticaretin hızlanmasının önündeki en önemli engellerden biri olan sınırlardaki fiziki gümrük kontrollerinin azaltılması için de risk analizi yöntemleri geliştirilmeye çalışılmıştır. 14 DGÖ bünyesinde yürütülen çalışmalar ve ülkelerin de istekli olmaları neticesinde 20. yüzyılın sonunda, 21. yüzyıla girerken artık gümrük konularında genel kabul görmüş tarife, menşe ve kıymet uygulama ve kuralları belirlenmiş, sınırlardaki kontrollerin ve transit eşyaya uygulanan kontrollerin en aza indirilebilmesi için de gelişen teknolojinin de yardımıyla birçok ülkede risk analizi ve risk yönetimi metotları uygulanır olmuştur. Buraya kadar kısaca özetlenen gümrüklerin tarihsel gelişiminde de görüleceği üzere gümrük idareleri arz zincirinin sadece eşyaların ülke değiştirmeleri aşamalarında devreye girmiş ve büyük ölçüde de ithalat sırasında yapılan kontroller ve vergilendirmeler sırasında kendini göstermiştir. Zaten esas yükümlülüğü kaçakçılığı önlemek ve dış ticarete konu olan eşyaya ilişkin vergileri tespit ve tahsil etmek olan gümrük idarelerinin hammaddenin ortaya çıkarılmasından nihai ürürünün nihai tüketiciye ulaştırılmasına kadar çok geniş bir süreci kapsamakta olan arz zincirine daha fazla müdahil olması da asli görevleriyle uyuşmayacak şekilde görev ve yetkilerini zorlamak anlamına gelirdi. Ancak 21. yüzyılın hemen başında 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’nin New York kentindeki Dünya Ticaret Merkezi’nin ikiz kulelerine yapılan saldırılar o günden sonra dünyadaki pek çok işleyişi ve algılamayı değiştirdiği gibi gümrük idarelerinin yetki ve sorumlulukları üzerindeki algılamayı da derinden etkilemiş ve değiştirmiştir. Artık gümrük idareleri geleneksel görevlerinin dışında arz zinciri güvenliğinin sağlanmasında da rol almaya yönlendirilmişlerdir. 15 1.4. 21. Yüzyılda Gümrükler Yukarıda da belirtildiği üzere 21. yüzyıla kadar geleneksel misyonlarını yürütmekte olan gümrük idarelerine 11 Eylül olaylarından sonra yeni görevler yüklenmiştir. Günümüzde ekonomik, siyasi ve askeri açılardan dünyanın en etkili ülkesi konumundaki pozisyonunu ve uluslararası örgütlerdeki etkinliğini sürdürmekte olan ABD, 11 Eylül olaylarından sonra geliştirdiği yeni güvenlik misyonu çerçevesinde önce kendi gümrük idaresinin yapısını değiştirmiş ve ABD İç Güvenlik Bakanlığı altında Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi adı altında yeniden organize edilen ABD gümrük idaresinin en temel misyonu olarak da ABD ana vatanını ABD sınırlarında ve ABD sınırlarının ötesinde korumak olarak belirlemiştir. ABD gümrük idaresi de bu yeni misyonu çerçevesinde ve terörist eylemler olarak nitelenen 11 Eylül saldırılarının Dünya genelinde meydana getirdiği havanın da yardımıyla hem ABD’de hem diğer ülkeler nezdinde hem de uluslararası örgütlerde çalışmalara başlamış ve arz zinciri güvenliği projesi kavramının etrafında büyük bir güvenlik projesine start vermiştir. ABD, hem ikili görüşmeler yoluyla hem de çok taraflı örgütler vasıtasıyla Dünya genelindeki gümrük örgütlerinin yapılarını veya en azından ilgi alanlarını değiştirmek ve küresel arz zincirinin güvenliğini tesis etmek yolunda başlattığı çalışmalarda siyasi, ekonomik ve sosyal gücünün de etkisiyle kısa sürede mesafe kat etmeyi başarmıştır. Özellikle DGÖ ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) bünyesinde yürütülen çalışmalar sonucunda ortaya uluslararası metinler çıkmış ve ikili anlaşmalar ve protokoller yoluyla da arz zinciri güvenliğini sağlamak adına ABD Gümrük İdaresi personelleri birçok ülkenin önemli limanlarında çeşitli programlar çerçevesinde görev alır olmuşlardır. 16 ABD’nin önderliği ve teşviki ile 11 Eylül olayları sonrasında Dünya genelinde oluşturulan havanın da etkisi ile gümrük idareleri arz zinciri güvenliği konusunun içine çekilmiş, bu konuda çeşitli modeller geliştirilmiş ve ülkemiz de bu konunun tam olarak içinde yer almasa da uzağında da kalamamıştır. 2001 Eylül’ünden bu yana gümrük alanında yürütülmekte olan çalışmalar büyük ölçüde birbirleriyle ve arz zinciri güvenliği ile bağlantılı çalışmalardır. Arz zinciri güvenliğinin artırılmasına yönelik olan çalışmalar ağırlıklı olarak devletler arasında ya da devlet kurumları arasında yürütülmekle beraber küresel ticaret özünde özel sektörün uğraş alanı olduğundan özel sektörün de bazen zorlayıcı bazen de kolaylaştırıcı tedbirlerle sürecin içine çekilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Yine de resmin geneline bakıldığında 2001 Eylül’ünden sonra gümrük alanında yaşanan gelişmelerin özel sektör ya da diğer devletlerden çok ABD’nin çıkarlarına hizmet ettiği, ABD’nin kendi terör algılamasına karşı güvenliğini artırmaya yönelik çabalar olduğu, diğer ülkelerin ve özel sektörün tüm bu çalışmalardan elde edecekleri çıkarların netleşmediği, 20. yüzyıl boyunca ticareti kolaylaştırma ve hızlandırma yolunda atılan adımlardan geriye doğru keskin bir dönüş olduğu ve gümrük idarelerine geleneksel yetki ve görevleri ile kapasitelerinin uzağında ve ötesinde yükümlülükler getirdiği düşünülmektedir. Çalışmanın bundan sonraki bölümlerinde DGÖ, IMO, ABD, AB, Rusya Federasyonu ve Türkiye’de arz zinciri güvenliği konusunda bugüne kadar kaydedilen 17 gelişmelere seçici bir üslupla temas edilerek yukarıdaki paragrafta yer alan tez ile bu konudaki gelişmelerin ne derece uyumlu olduğu konusunda bir değerlendirme yapılmaya çalışılacaktır. 18 İKİNCİ BÖLÜM ARZ ZİNCİRİ GÜVENLİĞİ KONUSUNDA ULUSLARARASI ÖRGÜTLERDE YAPILAN ÇALIŞMALAR 2.1. DGÖ (WORLD CUSTOMS ORGANIZATION) 2.1.1. Kuruluş ve Fonksiyonları1 1952 tarihinde Gümrük İşbirliği Konseyi olarak kurulan ve 1994 yılında çalışma ismi olarak Dünya Gümrük Örgütü adını alan Kuruluş, gümrük idarelerinin etkinliğini ve etkililiğini arttırmak amacına hizmet eden, 171 üyeli, gümrük konularında uluslararası alanda tek yetkili, bağımsız, hükümetler arası bir organdır. Üyeleri itibariyle uluslararası ticaretin % 95’inden fazlasının işleyişinden sorumludur. Söz konusu amacın icrası için DGÖ: - Malların, insanların ve taşıtların gümrük sınırlarını geçişini ilgilendiren kolaylaştırılmış ve etkili gümrük sistem ve prosedürlerinin yeknesak uygulanması ve uyumlaştırılması için uluslararası araçları kurar, korur, destekler ve teşvik eder. 1 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır. 19 - Üye ülkelerin mevzuatla uyumlarını, üyelerin birbirleriyle ve uluslararası örgütlerle gümrük ve diğer sınır aşan suçlarla mücadelede gerekli işbirliğini sağlayıcı araç ve politikaları geliştirir, - Üyelerin modern iş dünyasının gerekliliklerine ve değişen durumlara uyum sağlaması konusunda, üyeler arasında ve uluslararası örgütlerle iletişim ve işbirliğini geliştirir. - Dürüstlük, şeffaflık, insan kaynakları gelişimi, gümrük idarelerinde uygulanan işlem ve çalışma metotları ve örnek uygulamaların paylaşılmasını temin ve teşvik eder. 2.1.2. Organizasyon2 DGÖ birçok üye ülke delegesinin gümrük meselelerini eşit haklarla çözümlediği bir forum niteliğindedir. Her üye ülkenin bir temsilcisi ve bir oy hakkı vardır. Üye ülkeler teknik yardım ve eğitim hizmetlerinden de faydalanabilmektedir. DGÖ, Yüksek Konsey ve 24 üyeli Politika Komisyonu tarafından, 17 üyeli Mali Komite’nin mali tavsiyesi yoluyla idare edilmektedir. DGÖ, Konseyce her yıl onaylanan DGÖ Stratejik Planının temel faaliyetleri çerçevesindeki çalışmaları yapan Komiteler ve Sekreterlik ile çalışır. DGÖ’nün ülkemiz tarafından da katılım sağlanan başlıca Komiteleri şunlardır: 2 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır. 20 - Daimi Teknik Komite (Bilgi İşlem Alt Komitesi dahil) - Kaçakçılıkla Mücadele Komitesi - Armonize Sistem Komitesi (Armonize Sistem Revizyon Alt Komitesi ve Bilimsel Alt Komite dahil) - Gümrük Kıymeti Teknik Komitesi - Menşe Kuralları Teknik Komitesi 2.1.3. Faaliyet3 DGÖ uzun yıllardır uluslararası gümrük prosedürlerinin uyumlaştırılması konusunda çalışmalar yapmaktadır. Bu çerçevede DGÖ, - Malların sınıflandırılmasında dünyaca esas alınan Uyumlaştırılmış Mallar Tanımı ve Kodlama Sistemi’ni, - Gümrük Rejimlerinin Basitleştirilmesi ve Ahenkleştirilmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme (Kyoto Sözleşmesi) ve Revize Sözleşmesi’ni, - DGÖ Kıymet Sözleşmesi ve Uyumlaştırılmış Menşe Kuralları’nı, - Gümrük Reform ve Modernizasyonu ile Columbus Kapasite Geliştirme Programını, - Gümrük ve uyuşturucu gibi organize suçlarla mücadelede üye ülkelerce kullanılmak üzere uluslararası veri tabanını, - 3 Yolsuzluk ve rüşvetle mücadele alanında başlıca yöntem ve prensipleri, Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır. 21 geliştirmiş ve uygulamaktadır. 2.1.4. DGÖ ve Arz Zinciri Güvenliği4 DGÖ bünyesinde yürütülmekte olan arz zinciri güvenliğine yönelik çalışmalar 11 Eylül 2001 olaylarının ardından Amerika Birleşik Devletleri’nin öncülüğünde başlatılmıştır. DGÖ’nün Haziran 2002’deki Genel Konsey Toplantısı’nda uluslararası arz zincirinin güvenliği ve küresel ticaretin kolaylaştırılması hakkında bir dizi tedbirlerin alınmasını içeren bir Karar Genel Konsey tarafından kabul edilmiştir. Bu Karar uyarınca, Karar’da belirtilen tedbirlerin geliştirilmesi ve uygulanmasında Genel Sekreter’e yardımcı olmak üzere bir Görev Gücü (Task Force) oluşturulmuştur. DGÖ’nün Haziran 2003’teki Genel Konsey Toplantısı’nda, üyeleri tarafından ulusal gerekliliklerin uygulanmasında ve yasal ticaretin akışını hızlandırırken uluslararası ticari arz zincirinin güvenli hale getirilmesinde kullanılmak üzere uluslararası en iyi uygulamalar ve standartlar için sağlam bir çerçeve oluşturulmasına imkan tanıyacak bir tedbirler dizisini kabul etmiştir. Bu tedbirler, uluslararası arz zincirinin kitle imha silahlarının naklinde kullanılabileceğine dair uluslararası endişelere cevap olmak üzere hazırlanmıştır. 4 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır. 22 DGÖ Genel Konseyi tarafından kabul edilen tedbirler aşağıdaki konuları içermektedir: - Gümrük konularında karşılıklı idari yardıma ilişkin yeni bir Konvansiyon ve izahatların hazırlanması (Johannesburg Konvansiyonu); - DGÖ Veri Modeli ve yüksek riskli teslimatların belirlenmesinde gerekli olan verile ilişkin bir liste hazırlanması; - Kargo ön bildirimine ilişkin uluslararası gümrük rehberleri hazırlanması (her bir sanayi kolu için özel rehberler için çalışmaların da yapılması kaydıyla); - Gümrük verilerinin toplanması ve aktarılmasına dair ulusal yasaların geliştirilmesine yönelik rehberler hazırlanması; - Arz zincirinin güvenliğini artırmak için DGÖ üyeleri ile özel sektör arasında işbirliği düzenlemelerine yönelik yüksek düzeyli rehberler hazırlanması; - DGÖ RILO (regional intelligence liaison offices – bölgesel istihbarat irtibat ofisleri) ağının çalışmalarını da içerecek şekilde DGÖ’nün iletişim ve istihbarat stratejisinin geliştirilmesi; - DGÖ üyelerinin yasa dışı teslimat ve markaların tespitine yönelik ürün ve hizmetleri tanımlayabilmesi için ileri teknoloji konusunda Internet tabanlı yeni bir Veri Bankası kurulması. DGÖ’nün Haziran 2004’teki Genel Konsey Toplantısı’nda ise bir Yüksek Düzeyli Strateji Grubu (High Level Strategic Group) kurulmasına ilişkin ikinci bir Karar Genel Konsey tarafından benimsenmiştir. Alınan Karar uyarınca kurulacak olan Yüksek Düzeyli Strateji Grubu’nun, daha önce kurulmuş olan Görev Gücü’nün çalışmalarını temel alarak bunları geliştirmesi ve gönüllü üye ülke gümrük 23 idarelerinin Genel Müdürleri’nin (ya da gümrük idaresi başkanları) katılımıyla oluşturulması benimsenmiştir. Yüksek Düzeyli Strateji Grubu’nun, güvenlik ve kolaylaştırma konularında DGÖ’nün ve gümrük idarelerinin pozisyonlarını belirlemede liderlik ve kılavuzluk görevlerini üstlenmesi kararlaştırılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda, DGÖ’nün 24 Haziran 2005’teki Genel Konsey Toplantısı’nda “Küresel Ticareti Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma Standartları DGÖ Çerçevesi” kabul edilmiştir. Söz konusu Çerçeve, küresel ticarete konu olan yasal ticari mal hareketlerini kolaylaştırma ve uluslararası arz zincirinin güvenliğini sağlama konularında gümrük idarelerine ve onların ticari ortaklarına yapısal ve istekli bir çerçeve temin etmektedir. Çerçeve aynı zamanda, uluslararası ticarete konu olan malların ticaretini kolaylaştırırken arz zinciri güvenliğini sağlayan gümrük kontrol standartlarını yerleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu amaca ulaşmak için gümrük idareleri arasındaki işbirliği düzenlemelerini güçlendirerek yüksek risk taşıyan teslimatların tespit edilmesi yönündeki kapasitelerini artırmayı ve gümrük idareleri ile ticaret dünyası arasında ilk defa resmi işbirliği düzenlemeleri yapılmasını sağlamayı hedeflemektedir. Çerçeve’nin ayrılmaz bir parçasını oluşturan 17 standart sadece ticaretin kolaylaştırılması ile güvenlik ihtiyaçlarına yönelik tedbirlerin dengelenmesini sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda özellikle gelişmekte olan ülkelerde gümrük vergilerinin daha iyi toplanmasını da sağlayacaktır. 24 DGÖ Üyeleri, Küresel Ticareti Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma Standartları DGÖ Çerçevesi’ni uygulama konusunda tüm DGÖ Üyeleri’nin yetenek ve kapasitelerini belirlemeye yönelik teşhis çalışmalarını (diagnostic studies) da içerecek şekilde düşünülen kapasite geliştirme girişimlerini finanse etmekte kullanılacak bir Fon kurulması konusunda da anlaşmaya varmışlardır. Ayrıca, Çerçeve kapsamında artık üzerinde uzlaşmaya varılmış olan Standartları karşılamak için kapasitelerini geliştirmek isteyen her bir üye ülkeye de yardım etme kararı alınmıştır. Haziran 2007’deki DGÖ Genel Konseyi sırasında görev süresi Haziran 2007’de sona eren Yüksek Düzeyli Strateji Grubu’nun yerini almak üzere bir SAFE Çalışma Grubu’nun (SAFE Working Group - SWG) kurulması kararlaştırılmıştır. SWG, DGÖ SAFE Standartları’nın sürdürülebilirliğinin sağlanmasıyla görevlendirilen yeni bir çalışma organı olarak kurulmuştur. Her ne kadar SAFE Çerçevesi DGÖ Genel Konseyi tarafından kabul edilmiş ve DGÖ üyelerinin büyük çoğunluğu Çerçeve’yi uygulayacaklarına dair niyet beyanında bulunmuş olsalar da her gün değişen ve gelişen küresel ticari arz zincirinin gereksinimleri karşısında Çerçeve’nin güncelliğini koruyabilmesini sağlayabilmek için gerekli düzenleme ve uyarlamaların yapılmasına ihtiyaç duyulacağı düşünülmektedir. SWG, tüm DGÖ üyelerine, özel sektör danışma gruplarına (private sector consultative group) ve yetkilendirilmiş DGÖ gözlemcilerine açıktır. SWG, gündemindeki konunun teknik ya da politik olmasına bağlı olarak Daimi Teknik 25 Komite (Permanent Technical Committee) ya da Politika Komisyonu’na (Policy Commission) rapor verecektir. SWG’nin ilk toplantı tarihi olarak Ekim 2007 belirlenmiştir. Yukarıda özetlenen DGÖ bünyesindeki çalışmalar sonucunda bir takım belgeler ve programlar hazırlanmış ve küresel arz zincirinin güvenliğinin sağlanması konusunda DGÖ, üyeleri tarafından kendisine verilen görevleri yerine getirebilmek için belirli kararlar almış ve bir takım yardım programları başlatmıştır. Bundan sonraki kısımlarda bu belge ve programlardan en belirgin olanları hakkında bilgiler verilmeye çalışılacaktır. 2.1.5. DGÖ Standartlar Çerçevesi5 DGÖ bünyesinde arz zinciri güvenliği konusunda yapılan çalışmalar neticesinde ortaya çıkan en önemli belge olması ve diğer çalışmaların da bu belgeye referans vermeleri nedeniyle Çerçeve’nin ana metnine burada yer verilmiştir. Çerçeve’nin uygulanması yönünde halihazırda 147 DGÖ üyesi niyet beyanında bulunmuştur. DGÖ Veri Modeli, Johannesburg Konvansiyonu ve Columbus Programı gibi çalışmalar da Çerçeve’den yola çıkılarak hazırlanmış, DGÖ üyeleri arasında arz zinciri güvenliğinin artırılması konusunda işbirliğini geliştirmek ve DGÖ üyelerinin bu alandaki kapasitelerini tespit etmek amaçlarıyla yapılmış çalışmalardır. 5 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır. 26 Aşağıda ana metni verilmiş olan Çerçeve, hem DGÖ üyeleri olan gümrük idarelerinin kendi aralarındaki işbirliğini hem de gümrük idarelerinin özel sektörle işbirliğini tesis etmeye ve geliştirmeye yönelik iki ana gövdesi olan bir standartlar bütünüdür. Küresel ticaretin ve arz zincirinin esas aktörleri olan özel sektörün arz zinciri güvenliğini sağlamaya dönük çalışmalara dahil edilmemesi halinde sonuç alınmasının zorlaşacağı aşikar olduğundan gümrük idareleri arasında işbirliğinin artırılmasına yönelik çalışmaların eş zamanlı olarak özel sektörle de yürütülmesine karar verilmiştir. Özel sektör devlet gücü ve mekanizmasının kullanılmasıyla bir taraftan işbirliğine zorlanırken diğer taraftan da işbirliğine gitmesi halinde yararlanabileceği bir takım kolaylıklar hazırlanmış ve uygulamaya geçirilmesine çalışılmış ve halen çalışılmaktadır. DGÖ Standartlar Çerçevesi Metni 1 Önsöz 1.1 Giriş Uluslararası ticaret, ekonomik refah için elzem bir itici güçtür. Küresel ticaret sistemi, tüm küresel ekonomiyi ciddi bir şekilde yaralayabilecek terörist istismarlara karşı hassastır. Eşyaların uluslararası hareketini kontrol ve idare eden devlet organizasyonları olarak Gümrük idareleri, küresel tedarik zincirini daha güvenli hale getirmenin yanı sıra, gelir toplama ve ticareti kolaylaştırma yoluyla 27 sosyo-ekonomik kalkınmaya katkıda bulunmak için de eşi bulunmaz bir konuma sahiptir. Ticaret hareketlerini engellemeden, aksine kolaylaştırarak küresel ticaret hareketlerini güvenli kılacak, Dünya Gümrük Örgütünce onay görmüş bir stratejiye ihtiyaç vardır. Uluslararası ticaret tedarik zincirini güvenli hale getirmek, Gümrük İdarelerini güçlendirme ve 21. yüzyıla hazırlama sürecinin bütünü içindeki adımlardan sadece birisidir. Bu bağlamda, mevcut program ve uygulamaları güçlendirmek ve bunların ötesine geçmek amacıyla, DGÖ Üyeleri, uluslararası ticaretin güvenliğini ve kolaylaştırılmasını sağlayacak bir rejim geliştirmişlerdir. Bu, Küresel Ticareti Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma Standartları DGÖ Çerçevesidir (bundan böyle “DGÖ Çerçevesi” veya “Çerçeve” olarak geçecektir). Bu küresel ticareti güvenli kılma ve kolaylaştırma amaçlı DGÖ Çerçevesi, ilke ve standartlar ortaya koyarak, DGÖ üyelerince yapılması gerekenler için asgari bir eşik oluşturacak şekilde, bunları uygulama için sunmaktadır. DGÖ’nün bu girişim için en uygun platform olduğu açıktır. DGÖ, 171 gümrük idaresinin üyeliğine ve dolayısıyla katılımına sahiptir ve bu da küresel ticaretin % 99’unu temsil etmektedir. Gümrük İdareleri, devletin başka hiçbir yerinde bulunmayan önemli güçlere –bir ülkeye, ülkeden veya ülke dahilinde nakledilen yük ve eşyaları muayene yetkisine- sahiptir. Gümrüğün ayrıca giriş veya çıkışı kabul etmeme ve girişi çabuklaştırma yetkisi de vardır. Gümrük idareler, ithal edilen eşyalar hakkında bilgi isterler. Hatta çoğunlukla ihraç edilen eşyalar hakkında da bilgi isterler. Uygun mevzuat bulunduğu hallerde, bu bilginin önceden 28 ve elektronik olarak temin edilmesini de isteyebilirler. Bu yetki ve uzmanlık mevcut olduğunda, küresel ticaretin güvenli kılınması ve kolaylaştırılmasında gümrük kilit bir rol oynayabilir ve oynamalıdır da. Ancak, ticareti kolaylaştırma yolunda ilerlemeler kaydederken, öte yandan uluslararası ticaret tedarik zincirinin güvenliğinin de en üst seviyeye çıkarılması için, bütüncül bir yaklaşıma gerek vardır. Bu nedenle gümrük, diğer devlet kurumlarıyla işbirliği düzenlemeleri yapmak üzere teşvik edilmelidir. Her sevkıyatı incelemeye almak kabul edilemez ve gereksiz bir yüktür. Esasen bunu yapmak küresel ticareti durma noktasına getirir. Sonuç itibarıyla, modern Gümrük idareleri risk yönetimi için otomasyonlu sistemler kullanmaktadır. Gümrük idareleri bu ortamda ticareti güvenli kılmak ve kolaylaştırmak için uluslararası ticaret camiasını türlü türlü gereklerle yük altına sokmamalı, başka uluslararası standartlar tanınmalıdır. DGÖ tarafından geliştirilen, ancak devletlerin kendi içlerinde talep ettiklerini tekrarlamayan ve bunlarla zıtlık oluşturmayan, tek bir uluslararası gümrük standartları seti olmalıdır. DGÖ Çerçevesinde, ayrıca kapasite geliştirme ve gerekli yasal yetki gibi kritik unsurlar da ele alınmıştır. Çerçevenin bazı kısımları kapasite geliştirme yapılmaksızın uygulanabilir olsa dahi, standartları uygulamak için birçok idarenin yardıma ihtiyaç duyacağı düşünülmektedir. DGÖ çerçevesi kapsamında, Çerçeveyi kabul eden bu Gümrük idareleri için kapasite geliştirme konusunda gerekli yardımın sağlanması tasarlanmaktadır. 29 1.2 Çerçevenin amaç ve ilkeleri Çerçevenin amaçları şunlardır: • Kesinlik ve önceden tahmin edilebilirliğin artırılması amacıyla, küresel seviyede tedarik zincirinin güvenliğini ve kolaylaştırılmasını sağlayacak standartlar oluşturma • Tüm taşımacılık türleri için entegre bir tedarik zinciri yönetimi sağlamak • 21. yüzyılın getirdiği zorluk ve fırsatları karşılayabilecek hale getirilmesi için Gümrüğün rol, fonksiyon ve kapasitelerinin geliştirilmesi • Gümrük idareleri arasındaki işbirliğinin, yüksek riskli sevkıyatları tespit etme kapasitelerinin artırılması amacıyla güçlendirilmesi • Gümrük/ticaret erbabı işbirliğinin güçlendirilmesi • Güvenli uluslararası ticaret tedarik zinciri dahilinde eşyaların doğrudan hareketini artırmak 1.3 DGÖ Çerçevesinin Dört Temel Unsuru DGÖ Çerçevesi, dört temel unsurdan oluşmaktadır. İlk olarak, Çerçeve; giren, çıkan ve transit geçen sevkıyatlara ilişkin elektronik kargo ön-bilgi taleplerini uyumlaştırmaktadır. İkinci olarak, Çerçeveye katılan her ülke, güvenlik tehditleriyle mücadele için birbiriyle uyumlu bir risk yönetimi yaklaşımı benimsemeyi taahhüt 30 etmektedir. Üçüncü olarak, Çerçeveye göre, kendisine eşya gönderilen devletin karşılaştırmalı bir risk hedefleme metodolojisine dayanan makul talebi üzerine, eşyayı gönderen devletin Gümrük idaresi, tercihen büyük ölçekli X-ray cihazları ve radyasyon detektörleri gibi eşyayı açmadan kullanılan aletler vasıtasıyla yüksek riskli konteyner ve yüklerin dışarıdan muayenesini yapacaklardır. Dördüncü olarak, Çerçevede Gümrüğün iş erbabına sağlayacağı ve tedarik zinciri güvenliğinde asgari gerekliliklerle en iyi uygulamaları mümkün kılan faydalar da tanımlanmaktadır. 1.4 Çerçevenin İki ayağı Daha önce açıklaması yapılan dört temel unsura dayanan DGÖ Çerçevesi, Gümrükten-Gümrüğe ağ düzenlemeleri ve Gümrük-iş erbabı ortaklıkları şeklindeki ikiz ayaklardan güç almaktadır. Bu ikiz ayaklı stratejinin birçok avantajı vardır. Bu ikiz ayaklar, kolay anlaşılırlığı ve hızlı uluslararası uygulamaları sağlayacak şekilde bir bütün haline getirilen bir dizi standartlar içermektedir. Ayrıca, Üye idarelerce geliştirilmiş olan mevcut DGÖ güvenlik ve kolaylaştırma önlem ve programları, çerçeveye doğrudan esin kaynağı olmuştur. 1.5 Faydalar Bu Çerçeve, dünya ticaretini kolaylaştıracak, terörizm karşısında daha iyi güvenlik sağlayacak ve gerek gümrüğün gerekse ticaret erbabının, ulusların ekonomik ve sosyal refahına olan katkılarını artıracak yeni ve bütünleştirilmiş bir platform oluşturmaktadır. Bu çerçeve, Gümrüğün yüksek riskli sevkıyatları tespit 31 etme ve bunlarla başa çıkma becerisini geliştirecek ve eşyaların idaresindeki etkililiğini artıracak, dolayısıyla da eşyaların gümrüklenerek serbest bırakılmasını hızlandıracaktır. 1.6 Kapasite Geliştirme Çerçevenin geniş kapsamlı benimsenmesini ve uygulanmasını sağlamak için etkili bir kapasite geliştirmenin şart ve önemli bir unsur olduğu açıktır. Ancak, çerçevenin bazı kısımlarının hemen uygulamaya konulabileceği de bir gerçektir. Bu bakımdan, Çerçevenin uygulanmasını mümkün kılmak için, Üyelere sağlanan kapasite geliştirme faaliyetlerini artıracak stratejilere ihtiyaç vardır. Kapasite geliştirmenin başarılı olabilmesi için, siyasi irade ve dürüstlüğün hali hazırda tesis edilmiş bulunması şarttır. Bu nedenle, Çerçeveyi uygulama konusundaki kararlılıklarını ve gereken siyasi iradeyi gösteren ülkelere, DGÖ ile ülkeler ve diğer işbirlikçi ortaklardan oluşan konsorsiyum tarafından yardım sağlanmalıdır. 1.7 Uygulama Çerçevenin uygulamaya konulabilmesi için sadece kapasite geliştirme gerekli olmayacak, ayrıca safha safha bir yaklaşıma ihtiyaç duyulacağını da anlamak gerekecektir. Tüm idarelerin Çerçeveyi hemen uygulamaya koyabileceğini ummak mantıksız olacaktır. Her ne kadar Çerçevenin asgari bir standartlar dizisi olduğu kabul edilse de, her idarenin kapasitesine ve gerekli yasal yetkiye göre bu çerçeve değişik aşamalarda uygulamaya konulacaktır. DGÖ Sekreterliği, Yüksek Düzey 32 Strateji Grubuyla birlikte, Çerçeve standartları için bir Uygulama Planı geliştirecektir. Bu çerçeve şu şekilde yapılandırılmıştır: • Benimseme ve uygulamanın faydalarının anlatılması, • Gümrükten-Gümrüğe ağ düzenlemeleri ve Gümrük-iş erbabı ortaklıkları şeklindeki ikiz ayaklar, • Ayrıntılı uygulama şartlarını içeren ekler. Bu çerçeve daha da geliştirilecektir. 2 Faydalar Standart Çerçevesinin uygulamaya konulması, devletlere/hükümetlere, gümrük idarelerine ve iş erbabına faydalar getirecektir. 2.1 Devletler/hükümetler Çerçevenin temel amaçlarından biri, küresel ticareti güvenli kılma ve kolaylaştırmadır. Bu, uluslararası ticaretin ekonomik büyüme ve kalkınmaya katkıda bulunmasını sağlayacaktır. Bu Çerçeve, küresel terörizm tehdidi karşısında ticaretin güven altına alınmasına yardımda bulunurken aynı zamanda meşru ticaret hareketlerini kolaylaştıracak ve gümrük idarelerini geliştirip modernleştirecektir. Bu da, karşılığında, toplanan gelirleri artıracak ve ulusal kanun ve yönetmeliklerin 33 düzgün uygulanmasını sağlayacaktır. Bu çerçeve böylece ekonomik ve sosyal korumayı destekleyecek ve doğrudan yabancı yatırımları artıracaktır. Bu Çerçeve ayrıca Gümrükle diğer devlet kurumları arasındaki işbirliği düzenlemelerini teşvik edecektir. Hali hazırda mevcut bulunan diğer uluslararası standartların (1.1’e bakınız) da tanınması gerekecektir. Bu, devletlerin bütüncül sınır yönetimi ve kontrolü uygulamasına yardımcı olacaktır. Gerekli önlemlerin alınmasıyla, bu Çerçeve ayrıca hükümetlerin bu alanda gümrük idarelerinin yetki ve sorumluluklarını artırmasına imkan sağlayacaktır. 2.2 Gümrükler Bu Çerçevenin temel amaçlarından biri de, eşyanın güvenli uluslararası ticaret tedarik zincirleri kanalıyla doğrudan hareketini sağlayacak Gümrükten Gümrüğe ağ düzenlemeleri yapmaktır. Bu ağ düzenlemeleri, diğer faydalarının yanı sıra, zamanında ve doğru bilgi alışverişiyle sonuçlanacak ve bu da Gümrük idarelerinin daha etkili bir şekilde risk yönetimi yapmalarına imkan verecektir. Bu, sadece gümrüğün yüksek riskli sevkıyatları tespit etme becerilerini artırmakla kalmayacak, ayrıca gümrük idarelerinin uluslararası ticaret tedarik zinciri dahilindeki kontrollerini iyileştirmelerini ve Gümrük kaynaklarının daha iyi ve etkili bir şekilde tahsisini mümkün kılacaktır. Gümrükten gümrüğe ağ düzenlemeleri Gümrük idareleri arasındaki işbirliğini güçlendirecek ve idarelerin tedarik zincirinde önceden kontroller yapmasını sağlayacaktır, yani ithalatçı ülkenin gümrük idaresi, ihracatçı ülkenin gümrük idaresinden kendi adına bir kontrol yapmasını 34 talep edebilecektir. Bu çerçeve kapsamında, belli şartlar altında kontrollerin karşılıklı olarak tanınmasına da imkan sağlanmaktadır. Çerçevenin uygulanması, küresel tedarik zinciri konusunda gümrük idarelerinin daha geniş ve kapsamlı bir bakış açısı edinmesine ve yapılan iş tekrarlarının ve mükerrer rapor gereklerinin elimine edilmesine imkan tanıyacaktır. Yukarıda belirtildiği gibi, bu Çerçeve, Gümrük reform ve modernizasyon sürecinin üstlenilmesindeki taşları yerine oturtarak Gümrük idarelerinin yeni uluslararası ticaret ortamının getirdiği zorluklarla başa çıkabilmesini sağlayacaktır. Ayrıca bu çerçeve, gümrük idarelerinin değişik hızlarda hareket edebilmelerini sağlayabilmesi için esnek bir biçimde şekillendirilmiştir. Bu da gümrük idarelerinin bu çerçeveyi kendi gelişim seviyelerine göre ve kendi şart ve ihtiyaçlarına uygun olarak hayata geçirmelerine imkan vermektedir. 2.3 İş erbabı Bu Çerçeve, diğer faydalarının yanı sıra, uluslararası ticareti güvenli kılacak şartlar ihtiva ederken aynı zamanda da uluslar arası ticareti kolaylaştırmakta ve geliştirmektedir. Bu, alıcı ve satıcıların eşyalarını ülkeler arasında hareket ettirmelerini kolaylaştırarak bunu teşvik eder. Bu çerçeve, modern üretim ve dağıtım modellerini göz önünde bulundurmuş ve bu modelleri temel almıştır. Yetkili Ekonomik Operatörler de, azalan muayene oranları dolayısıyla eşyaların gümrükte daha hızlı işlem görmeleri gibi yararlar elde edeceklerdir. Bu, 35 zaman ve masraflardan tasarruf anlamına gelecektir. Çerçevenin temel ilkelerinden biri, tek bir uluslararası standartlar dizisi yaratmak ve böylece tek düzenliği ve önceden tahmin edilebilirliği sağlamaktır. Bu, ayrıca mükerrer ve karmaşık raporlama gereklerini de azaltmaktadır. Bu işlemlerde, risk-hedefleme değerlendirmelerinin ve muayenelerin azaltılması ve eşya işlemlerinin hızlandırılması gibi, Yetkili Ekonomik Operatörlerin daha iyi güvenlik sistem ve uygulamalarına yaptıkları yatırımdan bir fayda görmeleri sağlanmalıdır. 3 Küresel Ticareti Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma DGÖ Standartları 3.1 Gümrük-Gümrük Ayağı Gümrük idareleri, kargo ve konteyner yükleri küresel ticaret sisteminin noktaları arasındaki hareketini devam ettirirken, uluslararası ticaret tedarik zincirinin güvenliğini ve kolaylığını azamiye çıkartacak, ortak ve kabul görmüş standartlarla, işbirliği içinde çalışmalıdır. Gümrük-gümrük ayağı bu hedefi gerçekleştirmektedir. Uluslararası ticaret tedarik zincirini terörizm ve diğer sınır ötesi suçların etkileri karşısında güvenli kılmak için etkili bir mekanizma sağlamaktadır. Geleneksel olarak, gümrük idareleri, kargoları ancak kendi sınırları içindeki noktalara vardığında muayene ederler. Bugün, bir konteyner veya kargoyu 36 gelişinden önce incelemenin ve izlemenin bir yolu olmalıdır. Ellerindeki eşsiz yetki ve uzmanlıkla gümrük idareleri, hem küresel ticaretin güvenliğine hem de kolaylaştırılmasına katkıda bulunmaktadır. Bu ayağın en temel ilkesi, yüksek riskli konteyner veya kargoların tespiti için elektronik ön bilgilerin kullanılmasıdır. Gümrük idareleri, otomasyonlu hedefleme araçları kullanarak, yüksek riske sahip sevkıyatları tedarik zincirinde mümkün olan en erken yerde, çıkış yerinde veya bundan da önce tespit etmektedir. Otomasyonlu bilgi değişiminde sağlama yapılmalı, bu nedenle de sistemler uyumlu mesajlar baz alınarak oluşturulmalı ve sistem üzerinde her iki taraftan da işlem yapılabilir olmalıdır. Etkili olabilmek ve bu sürecin ticaret hareketlerini yavaşlatmasını engellemek için, gümrük idareleri yüksek riskli sevkıyatların tespitinde modern teknoloji kullanmalıdır. Bu teknoloji büyük ölçekli X-ray ve Gamma-ray cihazlarını ve radyasyon tespit aletlerini içermektedir ancak bunlarla sınırlı değildir. Modern teknolojinin kullanımı neticesinde kargo ve konteyner bütünlüğünün korunması da bu ayağın çok önemli bir unsurudur. DGÖ Çerçevesine katılan gümrük idareleri, diğerlerinin yanı sıra Revize Kyoto Sözleşmesi (RKC), Entegre Tedarik Zinciri Yönetimi (ISCM) Kuralları ve ulusal programlardan ilham alarak, 1. Ayağı standart hale getireceklerdir. 37 3.2 1. Ayağın Standartları Standart 1 – Entegre Tedarik Zinciri Yönetimi Gümrük idaresi, DGÖ Entegre Tedarik Zinciri Yönetimi Gümrük Kuralları (ISCM kuralları) dahilinde belirtilen entegre gümrük kontrol prosedürlerini takip etmelidir. Standart 2 – Kargo Muayene Yetkisi Gümrük idaresi; bir ülke menşeli, ülkeye giriş veya çıkış yapan, transit geçen (araç üzerinde kalanlar da dahil olmak üzere) veya aktarma yapılan her kargoyu muayene etme yetkisine sahip olmalıdır. Standart 3 – Muayene Ekipmanında Modern Teknoloji Dışarıdan muayene cihazları (NII) ve radyasyon tespit ekipmanı hazır bulunmalı ve risk değerlendirmesi çerçevesinde muayenelerde kullanılmalıdır. Bu ekipman, yüksek riskli konteynerlerin ve kargonun, meşru ticaret akışını bölmeden muayene edilmesi açısından önem taşımaktadır. 38 Standart 4 – Risk Yönetimi Sistemleri Gümrük idareleri potansiyel yüksek riskli sevkıyatları tespit etmek için bir risk yönetimi sistemi kurarak bu sistemi otomasyonlu hale getirmelidir. Bu sistem, tehdit unsuru değerlendirmelerine onay vererek hedefleme kararları alan ve en iyi uygulamaları belirleyen bir mekanizmayı da içermelidir. Standart 5 – Yüksek riskli Kargo veya Konteyner Yüksek riskli kargo ve konteyner sevkıyatları; sevkıyatın düşük riskli sayılması için yeterli bilgi bulunmayan, düzenli istihbaratın yüksek riskli olduğunu belirttiği veya güvenlik konusundaki veri unsurlarına dayalı bir risk-skoru değerlendirme metodolojisinin yüksek riskli olarak tespit ettiği sevkıyatlardır. Standart 6 – Elektronik Ön Bilgi Yeterli düzeyde risk değerlendirilmesi yapılabilmesi için, gümrük idareleri kargo ve konteyner sevkıyatlarına ilişkin olarak önceden elektronik bilgi talep etmelidir. Standart 7 – Hedefleme ve İletişim Gümrük idareleri, ortak hedefleme ve izleme, standart hedefleme kriterleri dizisi kullanımı ve uyumlu iletişim ve/veya bilgi değişim mekanizmaları için hazırlık 39 yapmalıdır; bu unsurlar gelecekte kontrollerin karşılıklı olarak tanınacağı bir sistem geliştirilmesine yardımcı olacaktır. Standart 8 – Performans ölçümleri Gümrük İdareleri, performans ölçümlerini içeren istatistik raporları tutmalıdır. Bu raporlarda incelemeye alınan sevkıyatların sayısı, yüksek riskli sevkıyatların oluşturduğu alt küme, yapılan yüksek riskli sevkıyat kontrolleri, NII teknolojisiyle yapılan yüksek riskli sevkıyat kontrolleri, NII teknolojisiyle ve fiziksel araçlarla yapılan yüksek riskli sevkıyat kontrolleri, sadece fiziksel araçlarla yapılan yüksek riskli sevkıyat kontrolleri, Gümrükleme zamanları ve olumlu ve olumsuz sonuçlar belirtilmeli, ancak sadece bunlarla sınırlı olmamalıdır. Bu raporlar DGÖ tarafından birleştirilmedir. Standart 9 – Güvenlik Değerlendirmeleri Gümrük idareleri, uluslararası tedarik zincirindeki eşyaların hareketine ilişkin güvenlik değerlendirmeleri yapmak ve tespit edilen boşlukları hemen kapatmak amacıyla diğer yetkili idarelerle birlikte çalışmalıdır. 40 Standart 10 – Çalışanların Dürüstlüğü Gümrük idareleri ve diğer yetkili idareler, çalışanların dürüstlükten sapmalarını önlemek ve dürüstlüğü bozan hareketleri tespit ederek bunlarla mücadele etmek amacıyla programlar uygulamaya teşvik edilmelidir. Standart 11 – Yurtdışı Güvenlik İncelemeleri Gümrük idareleri, ithalatçı ülkenin makul talebi üzerine, yüksek riskli konteyner ve kargoların yurtdışı güvenlik incelemesini gerçekleştirmelidir. 3.3 Gümrük-İş Erbabı Ayağı Her gümrük idaresi, uluslararası ticaret tedarik zincirinin güvenliğinin sağlanmasına özel sektörü de dahil etmek amacıyla özel sektörle bir ortaklık tesis edecektir. Bu ayağın temel olarak odaklandığı nokta, tedarik zincirindeki rollerine göre yüksek düzeyde güvenlik garantisi veren özel işletmeleri tespit etmeye yarayacak uluslararası bir sistem yaratmaktır. Bu iş ortakları, bu ortaklıklar sonucunda, hızlandırılmış işlemler ve diğer önlemler gibi gözle görülür faydalar elde edeceklerdir. “DGÖ Üyeleri ve Özel Sektör arasındaki Tedarik Zincirinin Güvenliğinin Artırılması ve Uluslararası Ticaret Akışının Hızlandırılması amaçlı İşbirliği Düzenlemeleri için Yüksek Seviyeli Yol Gösterici İlkeler”de bulunan şu ifade, 41 uluslararası ticaretin korunmasına başka bir boyut kazandıran, Gümrük ve İşletmeler arasındaki kritik ilişkiyi şöyle özetlemektedir: “Ticaret camiasındaki ortaklarının, tehditleri kendi tedarik zincirleri dahilinde değerlendirip giderdiklerine dair gümrüğün güveni ne kadar artarsa, gümrüğün karşılaştığı risk de o kadar azalır. Bu nedenle, tedarik zincirinin güvenliğini artırmak konusunda gerçekten istekli olduklarını gösteren şirketler kazanacaktır. Bu yolla riskin asgariye indirilmesi, güvenlik fonksiyonlarını yerine getirmesinde ve meşru ticaretin kolaylaştırmasında Gümrüğe yardımcı olur.” Bu tip programlar, işe özel sektörü de katarak ve menşe noktasında –yani yabancı bir üreticinin yükleme limanında daha konteynerin henüz doldurulduğu noktada ve söz konusu konteyner tedarik zinciri boyunca bir noktadan diğerine hareket halindeyken- daha fazla güvenlik talebinde bulunarak, kargo ve konteynerlerin güvenliği meselesini tedarik zincirinin en başına taşır. Bu Çerçeve, işletmelerin tedarik zincirinde güvenli partner olarak yetkili statüsü almalarında kullanılacak kriterleri ortaya koymaktadır. Bu kriterlerde; tehditlerin değerlendirilmesi, değerlendirilmesi yapılan tehditlere uygulanacak güvenlik planı, bir iletişim planı, uluslararası tedarik zincirine giren usule aykırı veya belgesiz eşyaların önüne geçmek için prosedür önlemleri, yükleme yeri veya antrepo olarak kullanılan bina ve yerlerin fiziksel güvenliği, kargo ve konteynerlerin güvenliği, taşıma araçları, personel teftişi ve enformasyon sistemlerinin korunması gibi unsurlar göz önüne alınmaktadır. 42 Katılımcıların yetkilendirilmesi veya onaylanmasındaki öncelikler; ithalat hacmi, güvenliğe ilişkin anormallikler, belli bazı coğrafi bölgelerin yarattığı stratejik tehditler ve diğer risk bağlantılı bilgiler gibi birçok faktör tarafından belirlenir. Hangi faktöre daha çok önem verileceği, oluşan şartlara göre kaçınılmaz olarak değişecektir. İşletmelerin yetkili operatör statüsünden sağlayacağı asgari faydalar konusunda genel bir anlaşmaya varılması da çok önemlidir. Bu faydaların arasında düşük riskli kargonun Gümrükten daha çabuk geçmesi, artan güvenlik seviyeleri, güvenlikte etkililik yoluyla tedarik zinciri masraflarının optimize edilmesi, şirketin ününün artması, iş fırsatlarının çoğalması, gümrüğün taleplerinin daha iyi anlaşılması ve Gümrük idaresiyle daha iyi bir iletişim içinde olmak sayılabilir. Uluslararası tedarik zincirinin noktaları arasında faaliyet gösteren birçok işletme zaten hali hazırda mevcut uluslararası güvenlik gereklerini yerine getirmiş ve/veya gümrük idarelerinin kaygılarına hitap eden iç güvenlik programları tesis etmiş olmalıdır. Çerçevenin Gümrük-İş erbabı ayağı dahilindeki sistemler, sınır ötesi ticaretteki ortak prosedürleri kolaylaştırmak için bilgi teknolojisi kullanan ve gerekli şartları haiz ithalatçı, ihracatçı, komisyoncu, nakliyatçı, taşıyıcı ve diğer hizmet sağlayıcılara özel faydalar sağlayan gümrük rutinlerinin kalite akreditasyonları baz alınarak oluşturulmalıdır. 43 DGÖ Çerçevesine katılan gümrük idareleri ve uluslararası ticaret işletmeleri, çok sayıdaki mevcut yaratıcı programlardan esinlenerek 2. Ayağı standart hale getireceklerdir. 3.4 2. Ayağın Standartları Standart 1 – Ortaklık Uluslararası ticaret tedarik zincirindeki Yetkili Ekonomik Operatörler, kendi sevkıyat ve konteynerleri varış noktasında Gümrük kontrolünden geçip çıkıncaya kadarki tehlikeler karşısında kendi iç politika ve prosedürlerinin yeterli güvenliği sağlamasını garanti altına almak için, önceden tespit edilen güvenlik standartlarına ve en iyi uygulamalara göre kendi kendilerinin değerlendirmesini yapabilecekleri bir sistem kuracaklardır. Standart 2 – Güvenlik Yetkili Ekonomik Operatörler, güvenlik konusunda önceden belirlenen en iyi uygulamaları kendi mevcut iş faaliyetlerine dahil edeceklerdir. 44 Standart 3– Yetkilendirme Gümrük idaresi, iş camiasından temsilcilerle birlikte, işletmelere Yetkili Ekonomik Operatör statüleri sayesinde bazı teşvikler sunacak onay işlemleri ve kalite akreditasyon prosedürleri şekillendirecektir. Standart 4 – Teknoloji Taraflardan her biri, modern teknolojinin kullanımıyla kargo ve konteyner bütünlüğünü sağlayacaktır. Standart 5 – İletişim Gümrük idaresi, asgari güvenlik gereklerini ve tedarik zinciri güvenliğindeki en iyi uygulamaları geliştirmek amacıyla Gümrük-iş erbabı ortaklık programlarını düzenli olarak güncelleyecektir. Standart 6– Kolaylaştırma Gümrük idaresi, kendi gümrük bölgesinden başlayan veya burada hareket gösteren uluslararası ticaret tedarik zincirinin güvenliğini ve kolaylığını asgariye çıkartmak için, Yetkili Ekonomik Operatörlerle işbirliği içinde çalışacaktır. 45 2.1.6. DGÖ Standartlar Çerçevesine İlişkin Kendi Kendini Değerlendirme Formu6 Dünya genelindeki gümrük idareleri, sınır güvenliği, anti terörizm, vergi toplama ve ticaretin kolaylaştırılması alanlarında çok önemli görevler üstlenmiş durumdadır. Bu önemli sorumluluklara karşılık olmak üzere ve uluslararası ticari arz zincirinin güvenliğini sağlamak ve aynı zamanda da ticareti kolaylaştırmak için DGÖ yukarıda da yer verilen Standartlar Çerçevesi’ni geliştirmiştir. Çerçeve, katılan DGÖ üyelerinin uyması beklenen 17 güvenlik ve kolaylaştırma standardını içeren 2 sütundan oluşmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde Çerçeve’nin uygulanmasına yardımcı olmak üzere DGÖ tarafından bir de kapasite geliştirme programı geliştirilmiştir. DGÖ üyeleri, Çerçeve’ye katılmaya ilişkin ilgilerini, Çerçeve’nin uygulanması sürecine başlamak istediklerini beyan eden bir Mektubu imzalayarak göstermektedirler. Çerçeve’nin bazı kısımları geliştirme yardımı olmaksızın da uygulanabilir nitelikte olsa da birçok idare Çerçeve’nin prensiplerini tam olarak uygulayabilmek için kapasitelerini geliştirme ihtiyacı ile karşı karşıya kalacaklardır. Gümrük idarelerinin Çerçeve ile uyumluluğunu değerlendirmeye yardımcı olmak üzere DGÖ tarafından bir “Kendi Kendini Değerlendirme Formu” (SelfAssessment Checklist) oluşturulmuştur. Söz konusu form ile Çerçeve’de yer alan 6 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).01-002-756 nolu DGÖ Genel Konsey Toplantıları dosyasından ve http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır. 46 gerekli öğelerin adeta bir fotoğrafının çekilmesi amaçlanmıştır. Anılan form aşağıdaki alanları kapsamaktadır: - Stratejik yönetim; - Kaynaklar; - Yasal çerçeve; - Sistemler ve süreçler; - İletişim ve bilgi teknolojisi; - Harici işbirliği, iletişim ve ortaklık; - Dürüstlük. Bir idare formu doldurarak mevcut durumu ile arzu edilen durum arasındaki farkı analiz edebilecektir. Form, Çerçeve ile “DGÖ Gümrük Kapasite Teşhis Çerçevesi”nden yola çıkılarak hazırlanmıştır. DGÖ Sekreteryası, teşhis çerçevesini üyelerin belirlenen problemlerine kapsamlı ve sürdürülebilir şekilde olası çözümler üretebilmek için geliştirmiştir. DGÖ, Kendi kendini Değerlendirme Formu’nun nihai amacı gümrük idarelerine ihtiyaçlarını belirlemede yardımcı olacak ve DGÖ teşhis çalışmasını kullanmak üzere daha kapsamlı bir gümrük reformu ve modernizasyonuna başlamalarında temel olacak bir değerlendirme aracı sağlamaktır. Formların tamamlanmasının ardından DGÖ Sekreteryası gümrük idarelerini teşhis çalışmaları (diagnostic studies) ile destekleyecektir. 47 2.1.7. Columbus Programı7 1 Ocak 2006 tarihinden bu yana DGÖ bir dizi kapasite geliştirme programı ve faaliyeti başlatmıştır. Bunların en belirgini Columbus Programı’dır (güvenli ticaret için yardım). Columbus Programı bugüne kadarki en büyük ve en kapsamlı gümrük kapasite geliştirme programıdır. Columbus Programı’nın amacı SAFE Standartlar Çerçevesi’nin tam olarak uygulanabilmesini desteklemektir. Program ayrıca Dünya Ticaret Örgütü bünyesinde yürütülmekte olan ticaretin kolaylaştırılması müzakerelerinin muhtemel sonuçlarına da gümrük idareleri açısından hazırlık niteliğindedir. Öte yandan Columbus Programı çerçevesinde yapılacak çalışmaların finansmanını sağlayabilmek için gelişmiş ülkeler ve uluslararası kuruluşlarla bağışçı olmaları yönünde görüşmeler yapılmış ve Programa maddi katkı yapmaları sağlanmıştır. Columbus Programı üç aşamadan oluşmaktadır: - 1. aşama, ihtiyaçlar değerlendirmesi aşamasıdır. Gümrük idaresinin mevcut durumundaki ihtiyaçların değerlendirilmesine yönelik kapsamlı bir teşhis çalışmasının yapılması söz konusudur. 7 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).02-008-621 nolu Güvenlik ve Sınır Yönetimi dosyasından ve http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır. 48 • BM, OECD, Dünya Bankası ve IMF gibi organizasyonlar tarafından da tasdik edilmiş bulunan DGÖ Gümrük Kapasite Teşhis Çerçevesi kullanılmaktadır. • İhtiyaç değerlendirmesi teşhis çalışması 2 kapasite geliştirme uzmanı tarafından yürütülmektedir. Teşhis çalışması sırasında uzmanlar ticaret erbabı da dahil olmak üzere ilgili tüm taraflarla görüşmeler yapmaktadır. • Teşhis çalışması, mevcut durum, tam uygulama için eksikliklerin analizi ve ileriye yönelik tutulacak yola ilişkin bir takım önerileri içeren teşhis raporu ile sona ermektedir. - 2. aşama, uygulama aşamasıdır. Bu aşamada faaliyet planlaması, bağışçı eşleştirmesi, pilot uygulamaların planlanması ve uygulama yer almaktadır. - 3. aşama, izleme aşamasıdır. Programa ilişkin gelişmeler izlenmektedir. DGÖ Kapasite Geliştirme Genel Müdürlüğü tarafından bir gelişme izleme sistemi geliştirilmiştir. Gelişme raporlaması, ülke, bölge ve bağışçı temelinde olmak üzere 3 farklı seviyede yapılacaktır. Halihazırda; - 147 DGÖ üyesi SAFE Standartlar Çerçevesi’nin uygulanmasına ilişkin niyet beyanında bulunmuştur. - 105 ülke DGÖ’den kapasite geliştirme konusunda yardım talep etmiştir. 49 - 101 ülkede teşhis çalışması yapılmış veya teşhis çalışmasının başlaması için tarih belirlenmiştir. Süreç içerisinde DGÖ tarafından, Columbus Program misyonları sırasında belirlenen olaylar ve ana bulguların analizini sağlayan DGÖ kapasite geliştirme trendleri ve modelleri yayımlanmıştır. Kapasite geliştirme ve teşhis çalışması uzmanları havuzu oluşturmak için DGÖ tarafından Dünya genelinde 22 eğitim çalıştayı düzenlenmiştir. Çoğunluğu gümrük idarelerinden olmakla beraber, aralarında özel sektörden ve değişik kurumlardan kişilerin de bulunduğu 300’den fazla kişi eğitime tabi tutulmuştur. Oluşturulan havuzda 20’den fazlası DGÖ takım lideri olmak üzere 100’den fazla onaylanmış kapasite geliştirme uzmanı bulunmakta ve havuz İngilizce, Fransızca, Rusça, İspanyolca, Portekizce ve Çince bilgisini haiz uzmanlara sahiptir. Columbus Programı’nın ikinci aşaması için 69 ulusal ve 14 bölgesel görev tamamlanmıştır. İkinci aşama faaliyet planlaması uzmanları çalıştayı gerçekleştirilmiştir. 13 görevin bağışçılar ve mali kuruluşlarla irtibatlandırılması tamamlanmış ve Nisan 2007’de Güney Afrika Cumhuriyeti’nde büyük bir katılımla bağışçılar konferansı düzenlenmiştir. 50 2.1.8. Johannesburg Sözleşmesi8 Uluslararası ticareti tehdit eden terörizm ve diğer suçlar karşısında gümrük idareleri arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiği düşüncesiyle hazırlanan Johannesburg Sözleşmesi, idareler arasında uluslararası seviyede bilgi değişimini sağlayarak bu işbirliğinin yakın ve etkin olmasını sağlayacak bir enstrüman olarak ortaya çıkmıştır. İşbirliğini artırmak amacıyla Johannesburg Sözleşmesi’nde daha önceki benzer metinlerde yer almayan, kişisel bilgiler de dahil olmak üzere ülkeler arasında bilgi değişimine gidilmesi, soruşturma ve araştırma konularında tarafların gümrük yetkililerine geniş haklar tanınması gibi hususlar yer almaktadır. Bunların yanı sıra sevk edilen malların varış yerine ulaşmasından önce bilgi değişimi yapılması da öngörülmektedir. Ayrıca Johannesburg Sözleşmesi’nde yer alan kimi hususlar DGÖ Standartlar Çerçevesi’nde de düzenlenmektedir. Değerlendirme - Gümrük alacaklarının tahsili konusunda idareler arasında yardım öngörülmüştür; - Gönderilecek eşyaya ilişkin, 26 maddelik bir listesi bulunan kapsamlı bir önceden bilgi değişimi öngörülmüştür; 8 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).01-002-756 nolu DGÖ Genel Konsey Toplantıları dosyasından ve http://members.wcoomd.org Internet adresinden alınmıştır. 51 - Özel atanmış görevlilere diğer bir ülke gümrük idaresindeki belgeleri inceleme olanağı getirilmiştir. Talep edilen ülkenin daveti üzerine o ülkede bulunulması durumunda, bu görevlilerin fonksiyonlarının danışma fonksiyonunu aşabilmesine imkan tanınmıştır. - Sıcak takip, sınır aşan gözetim, gizli soruşturmalar ile ortak kontrol ve soruşturma ekipleriyle ilgili düzenlemeler yapılmış, bir ülke gümrük görevlilerinin sahte kimliklerle diğer bir akit tarafta bulunmalarına, sıcak takip ve sınır aşan gözetim durumlarında ön izin almadan dahi diğer akit tarafın topraklarına geçiş hakkı verilmiştir; - Ülkeler arasında, Sözleşme kapsamı bilgilerin ikili ve çoklu bazda otomatik olarak değişimi öngörülmüştür. Bunun yanı sıra oluşturulacak bilgisayarlı bir merkezi bilgi sistemi aracılığıyla kişisel ve kişisel olmayan bilgilerle diğer bilgilerin tüm akit tarafların kullanımına açılması öngörülmüştür; - Sözleşme’nin yürütülmesi için yılda en az bir kez toplanacak bir idari komite kurulmaktadır. Komite, merkezi sistemin işleyişi, bilgilerin kullanımı, Sözleşme’nin uygulanması ve bu nedenle çıkan sorunların çözümü, Sözleşme’nin değiştirilmesinin önerilmesi gibi konularda yetkili olmaktadır; - Başka bir ülke toprağında bulunan gümrük etkililerine aktif rol oynama imkanı ve geniş imtiyazlar tanınmıştır. Bilgi değişimi sırasında gönderilecek orijinal veya kopya belgelere ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bilgilerin izi dahilinde gümrük idareleri 52 dışında ve cezai soruşturma ve kovuşturmalarda kullanılmasına izin verilmiştir; - Uyuşturucu ve silah gibi hassas mallar hakkında özel düzenleme yapılmamıştır. Teknik yardım da özel olarak düzenlenmemiştir. 53 2.2. ULUSLARARASI DENİZCİLİK ÖRGÜTÜ9 (INTERNATIONAL MARITIME ORGANIZATION - IMO) Büyük miktarlardaki kargoyu fiyat verimliliği, temizlik ve güvenlik içerisinde taşıyarak küresel ticaretin %90’ından fazlasına hizmet eden gemicilik sektörü belki de dünyadaki en uluslararası sanayi koludur. Herhangi bir gemiyi çevreleyen sahiplik ve yönetim zinciri birden fazla ülkeyi kapsayabilmekte, bir geminin ekonomik hayatı birbirinden farklı mevzuata tabi ülkelerde ve genellikle de kayıtlı olduğu ülkeden uzakta geçmektedir. Bu nedenle denizciliği düzenleyen ve denizciliğe dahil olan herkesin kabul edebileceği ve benimseyebileceği uluslararası geçerliliği olan standartlara ihtiyaç duyulmuştur. İlk denizcilik anlaşmalarının tarihi 19. yüzyıla kadar gitmektedir. Daha sonraları ise 1912 yılında gerçekleşen Titanik faciası, denizlerdeki hayatın güvenliğine ilişkin ilk uluslararası konvansiyon olan ve hala denizcilik güvenliğine ilişkin en önemli anlaşma olan SOLAS (safety of life at sea) Konvansiyonu’nu doğurmuştur. IMO’yu kuran Konvansiyon ise 1948 yılında Cenevre’de kabul edilmiş ve IMO ilk kez 1959 yılında toplanmıştır. IMO’nun en önemli görevi denizciliğe ilişkin kapsamlı bir düzenleyici çerçeve geliştirmek ve bunun devamlılığını sağlamak olmuştur. Günümüzde denizcilik emniyeti, çevre sorunları, yasal konular, teknik işbirliği, denizcilik güvenliği ve gemiciliğin verimliliği, IMO’nun ilgi alanları arasında yer almaktadır. 9 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://www.imo.org Internet adresinden alınmıştır. 54 167 Üye Devleti ve 3 Üye Topluluğu bulunan ve Birleşmiş Milletler’in çatısı altında bir ihtisas kurumu olan IMO’nun merkezi İngiltere’de yer almakta ve yaklaşık 300 uluslararası personeli bulunmaktadır. IMO’nun uzmanlaşmış komiteleri ve alt komiteleri, üye ülkelerin yanı sıra ilgili hükümet dışı (non-governmental organizations) ve hükümetler arası (intergovernmental organizations) organizasyonlardan uzmanların da katılım sağladığı toplantılar vasıtasıyla mevcut mevzuatın yenilenmesi ya da yeni düzenlemelerin geliştirilmesi ve kabul edilmesine yönelik teknik çalışmaların yapıldığı merkezlerdir. Günümüzde, denizcilik olmasa faaliyet gösteremeyecek olan bir küresel ekonominin desteklediği toplumlarda yaşamaktayız. IMO, tıpkı temel misyonunda “temiz okyanuslara emniyetli, güvenli ve verimli gemicilik” şeklinde özetlendiği üzere denizlerdeki yaşamın tehlikeye atılmaması ve denizlerin kirletilmemesinde anahtar bir rol oynamaktadır. 2.2.1. IMO’nun Kısa Tarihi Öteden beri denizlerde emniyeti sağlamanın en iyi yolunun tüm denizci milletlerce kabul görecek ve uygulanacak uluslararası düzenlemeler geliştirmek olduğu kabul görmüştür ve 19. yüzyılın ortalarından itibaren de bu alanda birçok anlaşma imzalanmıştır. Denizcilik emniyetini etkili bir şekilde artırmak için kalıcı bir uluslararası kuruluşun tesis edilmesi birçok ülke tarafından teklif edilmiş olmasına 55 rağmen bu hedefe ancak BM’nin kuruluşundan sonra ulaşılabilmiştir. 1948 yılında Cenevre’de düzenlenen uluslararası konferansta IMO’yu resmen kuran Konvansiyon kabul edilmiştir. IMO’nun kuruluşunda “Hükümetler Arası Denizcilik Danışma Örgütü” (Inter-governmental Maritime Consultative Organization – IMCO) olan ismi 1982 yılında bugünkü şekline çevrilmiştir. IMO Konvansiyonu 1958’de yürürlüğe girmiş ve IMO’nun ilk toplantısı 1959’da yapılmıştır. IMO’yu kuran Konvansiyon’un 1(a) maddesinde özetlendiği üzere IMO’nun amaçları, “uluslararası ticaretle ilintili gemiciliği etkileyen tüm teknik konularla ilgili uygulamalar ve hükümet düzenlemeleri alanlarında Devletler arasında işbirliği mekanizması oluşturmak; denizcilik emniyeti, denizciliğin verimliliği ve gemilerin sebep olduğu deniz kirliliğinin kontrolü ve önlenmesi konularıyla ilişkili olarak en yüksek uygulanabilir standartların kabulünü desteklemek ve kolaylaştırmak” olarak belirlenmiştir. IMO ayrıca, bu amaçlara yönelik olarak idari ve yasal konularla ilgilenmekle de yetkilendirilmiştir. IMO’nun ilk görevi, denizcilik emniyetiyle ilgili anlaşmaların en önemlisi olan SOLAS Konvansiyonu’nun yeni versiyonunu kabul etmek olmuştur. Bu amaca 1960 yılında ulaşılmış ve bir taraftan gemilerin tonajlarını ölçme sistemleri revize edilirken, IMO da ilgisini uluslararası denizcilik trafiğini, yükleme hatlarını ve tehlikeli maddelerin taşınmasını kolaylaştırmak gibi konulara yöneltmiştir. 56 2000’li yıllarda ise SOLAS Konvansiyonu’nda 2002 yılında yapılan değişikliklerle zorunlu hale getirilen, uluslararası denizciliğe ilişkin yeni ve kapsamlı bir güvenlik rejimi olan ISPS Kodu’nun da 1 Temmuz 2004’te yürürlüğe girmesiyle beraber denizcilik güvenliğine odaklanıldığı görülmüştür. 2.2.2. ISPS Kodu (International Ship and Port Facility Security Code) IMO, 11 Eylül olaylarının ardından yenilenmiş bir güvenlik görüşüne sahip olmuştur. Uluslararası deniz taşımacılığı konusunda kapsamlı bir güvenlik rejimi 2004 yılı Temmuz ayından itibaren yürürlüğe girmiştir. 2002 yılı Aralık ayında düzenlenen ve bir hafta süren diplomatik konferansın ardından IMO, ISPS Kodu’nu da içeren kapsamlı bir deniz güvenliği paketini, deniz güvenliğini sağlamak, deniz taşımacılığına yönelik olası terör saldırılarını engellemek ve bastırmak için kabul etmiştir. Uluslararası deniz taşımacılığının küresel terörizm faaliyetlerine karşı hassas olduğu düşünülmektedir. Terörizm, korsanlık ve diğer suç teşkil eden faaliyetlerin yol açabileceği kayıpları önlemek için güvenlik yönetimi düzenlemelerinin ve sağlam tedbirlerin hayata geçirilmesi büyük önem arz etmektedir. 13 Aralık 2002 tarihinde, uluslar arası sularda seyahat eden yolcu gemileri, 500 GT’nin (gross tonnage) üzerindeki kargo gemileri ve limanların güvenliğini artırmak için geniş bir tedbirler paketi IMO’ya taraf 108 Devlet tarafından kabul edilmiş ve imzalanmıştır. Bu tedbirler 57 revize SOLAS Konvansiyonu düzenlemelerinin beşinci ve on birinci bölümleri ile yeni ISPS Kodu’nda yer almaktadır. ISPS Kodu, 500 GT’nin üzerindeki yolcu ve kargo gemileri ile mobil sondaj ünitelerine uygulanmak üzere 1 Temmuz 2004 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. ISPS Kodu nedir? Uluslararası Gemi ve Liman Güvenliği (ISPS) Kodu, ABD’ye yönelik 11 Eylül saldırılarının ardından muhtemel tehditlere karşı geliştirilen ve limanlar ile deniz taşıtlarının güvenliğinin artırılmasını amaçlayan bir tedbirler bütünüdür. ISPS Kodu, SOLAS Konvansiyonu’nun deniz güvenliğini geliştirmeye yönelik tedbirlerinin yer aldığı XI-2 numaralı bölümü kapsamında hazırlanmıştır. ISPS Kodu’nun biri zorunlu diğeri ise tavsiye niteliğinde olmak üzere iki bölümü bulunmaktadır. ISPS Kodu, deniz taşıtlarının ve liman müştemilatının güvenliğinin sağlanmasının bir risk yönetimi konusu olduğundan hareketle güvenliği sağlamak için hangi tedbirlerin uygun olacağının her bir olay için risk değerlendirmesi yapılarak belirlenmesini esas almaktadır. ISPS Kodu’nun hedefi, risk değerlendirmelerinde standartlaştırılmış ve uyumlu bir çerçeve sağlayarak uyumlu güvenlik seviyeleri ve uygun güvenlik tedbirlerinin belirlenmesi yoluyla Devletlerin 58 deniz taşıtları ve liman müştemilatlarına zarar verebilecek tehditlerin değişimine uyum göstermelerini sağlamaktır. ISPS Kodu’na kimler uymalıdır? ISPS Kodu, SOLAS Konvansiyonu’nun bir parçası olduğundan SOLAS Anlaşması’na taraf 148 ülkenin ISPS Kodu’na da uyum sağlaması gerekmektedir. IMO üyesi olup da SOLAS Konvansiyonu’na taraf olmayan ülkelerin ISPS Kodu’na uyum sağlaması gerekmemekte, taraf ülkelerin ise bir yandan ISPS Kodu’na uyum sağlarken diğer taraftan da IMO’ya bilgi aktarması gerekmektedir. ISPS Kodu’nda yer alan güvenlik seviyeleri ISPS Kodu’nda 3 farklı güvenlik seviyesi belirlenmiştir. - 1 numaralı normal güvenlik seviyesi: Deniz taşıtı veya limanın normal işleyişine devam ettiği güvenlik seviyesi. 1 numaralı güvenlik seviyesinde her zaman geçerli olan asgari koruyucu güvenlik tedbirleri uygulanmaktadır. - 2 numaralı artırılmış güvenlik seviyesi: Deniz taşıtları veya liman müştemilatının güvenliğine ilişkin daha yüksek risklerin algılandığı veya bulunduğu durumlarda uygulanması gereken güvenli tedbirlerini içermektedir. Söz konusu riskin devam ettiği hallerde uygulanacak ilave tedbirler tanımlanmaktadır. - 3 numaralı olağanüstü güvenlik seviyesi: Muhtemel veya yakın bir tehlikenin bulunduğu hallerde uygulanacak güvenlik seviyesi olarak belirlenmiştir. 59 Kesin hedefin belirlenmesinin mümkün olmadığı durumlar da dahil olmak üzere muhtemel veya yakın bir tehlikenin söz konusu olduğu hallerde uygulanacak daha kesin ilave güvenlik tedbirleri tanımlanmıştır. 3 numaralı güvenlik seviyesi yalnızca muhtemel veya yakın bir tehlikenin olduğuna dair inanılır istihbaratın olduğu durumlarda uygulanacak olağanüstü, sıra dışı tedbirleri içeren bir güvenlik seviyesidir ve sadece belirlenmiş tehdit veya gerçekleşen bir olay süresince yürürlükte olmalıdır. Güvenlik seviyeleri arasında geçiş sırayla olabileceği gibi 1 numaralı güvenlik seviyesinden 3 numaralı güvenlik seviyesine doğrudan da geçiş yapılabilir. 1 Temmuz 2004 tarihinden bu yana yaşanan değişiklikler 1 Temmuz 2004 tarihinden yani ISPS Kodu’nun yürürlüğe girmesinden bu yana en önemli değişiklik, SOLAS Konvansiyonu’na taraf devletlerin, SOLAS Konvansiyonu’nun güvenlik tedbirlerine ilişkin değişikliklerine ve ISPS Kodu’na uygun bir şekilde deniz taşıtları üzerinde kontrol sağlayabilmeleri olmuştur. Aynı zamanda Taraf Devletler ISPS Kodu’nun tüm fonksiyonel gereklilikleri ve hedeflerini belirlemek ve kendi egemenlik sahalarında yer alan su yolları ile limanlarda uygun güvenlik tedbirleri ve süreçlerini sağlamaları hususunda zorlanmışlardır. 60 Yeni gereklilikler, Devletlerin, deniz taşıtlarının, liman müştemilatlarının ve deniz ticareti sektörünün güvenliğini tehdit eden fiillerin tespiti ve önlenmesi hususlarında uluslararası bir çerçeve oluşturmaktadır. Yeni düzenleyici güvenlik rejimi, deniz güvenliğine yönelik artan tehditleri henüz gündemine almamış olan gemi ve liman işletmecileri üzerinde büyük menfi etkilere yol açacaktır. Bu durumdaki işletmelerin gelişmeleri yakalamak için büyük gayret göstermeleri gerekecektir. ISPS Kodu, geliştirilmiş güvenlik tedbirleri uygulayan Devletler ile gemi ve liman işletmecileri için küresel güvenlik tedbirlerini standartlaştırmakta ve formüle etmektedir. ISPS Kodu’nun gerisindeki temel saik, riski azaltarak ve tehdidi karşılayarak denizcilik sanayinin muhtemel saldırılara karşı hassasiyetini azaltmaktır. ISPS Kodu’nu uygulamanın denizcilik sektörüne muhtemel ticari faydaları da mevcuttur. Etkili ve uyumlu bir güvenlik rejiminin uygulanması sayesinde hem liman kapanmalarına kadar varabilecek ve ekonomik yıkıma yol açabilecek bir dizi tehdit bertaraf edilebilecek hem de küresel ticaretin içerisinde tam olarak yer almaya devam edilebilecektir. 61 ISPS Kodu’nun uygulanması neleri içermektedir? Deniz taşıtları ve liman müştemilatı güvenliği bir risk yönetimi faaliyetidir. Tüm risk yönetimi faaliyetlerinde olduğu gibi bu konuda da en etkili yöntem tehdit kaynağını yok etmektir. Burada söz konusu olan terör faaliyetleri ya da gemi ve liman güvenliğini tehdit edebilecek başka faaliyetler olduğundan, tehdidi ortadan kaldırmak da bir devlet faaliyeti olmalıdır. Yüzde yüz güvenliği sağlamak nihai hedef olarak görünse bile bunu garanti etmek mümkün olamamaktadır. Bu nedenle tehditleri asgariye indirmek için olabilecek riskleri azaltmak en doğru yöntem olarak değerlendirilmektedir. Hangi güvenlik tedbirlerinin uygulanacağını belirlemek için Devletlerin tehdit değerlendirmesi yapması ve kanunsuz bir faaliyetin potansiyel risklerini de bu değerlendirmeye ilave etmesi gerekmektedir. ISPS Kodu risk yönetimi konusunda ve Taraf Devletler, şirketler, limanlar ve deniz taşıtları arasında anlamlı bir bili değerlendirmesi ve değişimini sağlayan standart ve uyumlu bir çerçeve sunmaktadır. Her bir liman ve deniz taşıtının karşı karşıya kalacağı tehditler farklı olabileceği için ISPS Kodu’nda yer alan özel tedbirlerden hangilerinin uygulanacağına veya hangi yöntemin tercih edileceğine ilişkin karar ilgili idare ya da Taraf Devlet tarafından verilmelidir. Bir liman veya gemiye yönelik tehdidin bildirilmesi ve gerekli karşı faaliyetlerin başlatılabilmesi için Taraf Devlet uygun güvenlik seviyesini 62 belirlemelidir. Belirlenen güvenlik seviyesi liman ile gemi arasında bir bağ kuracak ve gemi ile liman işletmesi için doğru güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını tetikleyecektir. Tehdit arttıkça yapılabilecek en mantıklı karşı hamle hassasiyeti azaltmaktır. ISPS Kodu hassasiyeti azaltmaya yönelik çeşitli yollar sunmaktadır. Her bir gemi ve liman kedi güvenliklerini artırmak için kullanacakları güvenlik tedbirlerini belirlemelidir. 1 Temmuz 2004 tarihi itibariyle gemiler ve limanlar uygun ve standart risk yönetimi süreçlerini uyguladıklarını göstermekle yükümlüdür. Yeni güvenlik tedbirleri etkili midir? Söz konusu yeni güvenlik tedbirleri Birleşmiş Milletler’in (BM) terörizm ile mücadeleye yönelik daha geniş bir stratejisinin parçası olup, tek başlarına değerlendirilmemelidir. Uluslararası anlaşmalara konu olmuş denizcilikle ilgili diğer konularda olduğu gibi bu konuda da verimlilik, etkililik söz konusu hükümlerin nasıl uygulandığına bağlıdır. Bu nedenle yeni güvenlik tedbirlerinin ve gerekliliklerinin etkili olup olmayacağı Devletlere v denizcilik sektörüne bağlıdır. Eğer denizcilik güvenliğini geliştirmeye yönelik tedbirler etkili bir şekilde uygulanırsa deniz 63 taşıtlarının ve limanların yasa dışı faaliyetlere karşı korunması mümkün olabilecektir. Kökleşmiş, kapsamlı ve etkili bir güvenlik ağının oluşturulması zaman alabilecektir. Bir gemi veya liman geliştirilmiş güvenlik planlarına göre hareket etse bile tüm Taraf Devletler ISPS Kodu’nun gerektirdiği tedbirleri tam manasıyla (bil hakkın) uygulamadıkça gerçek güvenlik ortamını tesis etmek mümkün olmayacaktır. ISPS Kodu, Taraf Devletlerin güvenlik tehditlerine ilişkin bilgi toplamasını, bu bilgileri değerlendirmesini ve diğer Taraf Devletler ile bu bilgileri paylaşmasını gerektirmektedir. Gemi ve liman personeli de güvenliğe yönelik tehditlerin farkında olmalı ve güvenlikle ilgili endişelerini değerlendirilmeleri için yetkililere rapor etmelidir. Devletler, güvenlikle ilişkili bilgileri gemi ve liman yetkilileri ile paylaşmalıdır. Bu nedenle gemicilik ve liman sanayi için tamamıyla yeni bir güvenlik konsepti oluşturulduğu da düşünüldüğünde, alınan bu yeni tedbirlerin verimliliği sistemin dünya çapında etkinleşmesi ile test edilebilecek ve yeni sistem yerleşebilecektir. Öte yandan ISPS Kodu gerekliliklerine uymayan gemilere 1 Temmuz 2004 tarihi itibari ile Geçici Uluslararası Gemi Güvenliği Sertifikası (interim international ship security certificate) ya da Uluslararası Gemi Güvenliği Sertifikası (international ship security certificate) verilmeyecektir. 64 ISPS Kodu’nu kimler uygulamalıdır? SOLAS’a taraf Ülkeler ISPS Kodu’na uymakla yükümlüdürler ama ISPS Kodu’nun iç mevzuata aktarılması ulusal hükümetlerin uhdesindedir. Ancak ISPS Kodu’na uyum sağlamayan Devletlere yönelik IMO veya başka bir uluslararası örgüt tarafından uygulanacak bir yaptırım bulunmamaktadır. Yine de ekonomik faktörlerin ve pazar mekanizmasının ticaret sapması ve benzeri yollarla menfi tepki vermesi olasıdır. ISPS Kodu’nun uygulanması için IMO tarafından gelişmekte olan ülkelere ne tür katkılarda bulunulmuştur? 2002 yılında IMO tarafından denizciliği terörist saldırılara karşı korumak için başlatılan küresel girişime katılmaları için gelişmekte olan ülkelere yönelik olarak ve IMO’nun Entegre Teknik İşbirliği Programı (Integrated Technical Cooperation Programme - ITCP) altında büyük bir program başlatılmıştır. ITCP çerçevesinde denizcilik güvenliği konusunda onlarca bölgesel ve ulusal seminer ve çalıştay düzenlenmiş, birçok danışma ve değerlendirme görevi gerçekleştirilmiş ve yenileri de planlanmıştır. Ayrıca bir grup ülke tarafından mali destek ve yardım sağlanarak Denizcilik Güvenliği Kredi Fonu (Maritime Security Trust Fund) kurulmuştur. 65 ISPS Kodu’nun geliştirilmesine yol açan sebepler nelerdir? 11 Eylül olaylarından 2 ay sonra 2001 yılı Kasım ayında toplanan IMO 22. Asamblesi, gemilerin, mürettebatın ve yolcuların terörist saldırılara karşı korunmasına yönelik tedbir ve süreçlerin gözden geçirilmesine ilişkin A.924 (22) sayılı Kararı kabul etmiştir. Bu Karar ile denizlerde vuku bulan suç ve şiddet olaylarına karşı mücadele konusunda mevcut IMO düzenlemelerinin gözden geçirilmesi çağrısı yapılmıştır. Söz konusu Asamble’de, gemiciliği uluslararası terörizmin hedefi olmaktan koruyacak ve gemi ve liman güvenliğini geliştirmek için gerekli görülen yeni düzenlemeleri belirleyip kabul etmek için 2002 yılı Arlık ayında denizcilik güvenliği konunda diplomatik bir konferans düzenlenmesi kararı alınmıştır. Ayrıca gelişmekte olan ülkelere denizcilik güvenliği konularında yardımcı olmak üzere IMO’nun 1.5 milyon poundluk bir teknik yardım programı başlatması da kararlaştırılmıştır. ISPS Kodu ve denizcilik güvenliğine ilişkin diğer tedbirler IMO bünyesinde kurulan Denizcilik Emniyeti Komitesi (Maritime Safety Committee – MSC) ve Denizcilik Güvenliği Çalışma Grubu (Maritime Security Working Group – MSWG) tarafından geliştirilmiş ve 1 Temmuz 2004 tarihinden itibaren geçerli olmak kaydıyla Aralık 2002’de düzenlenen Denizcilik Güvenliği Konferansı’nda kabul edilmiştir. 66 2.2.3. Konteyner Güvenliği Konusunda IMO – DGÖ İşbirliği IMO, 2002 yılındaki SOLAS Konferansı’nda 1974 SOLAS Konvansiyonu değişiklikleri ve ISPS Kodu’nu kabul ederken, DGÖ’nün aynı alandaki çalışmalarını da göz önüne alarak bir Karar daha kabul etmiştir. 9 sayılı Konferans Kararı ile DGÖ’den ivedi olarak kapalı kargo nakliye birimlerinin (closed cargo transport units – CTUs) uluslararası hareketleri sırasında güvenliği geliştirecek tedbirleri gündemine alması çağrısında bulunulmuştur. Gelişmiş Sekiz Ülke (G8) ve IMO’nun çağrılarına yanıt olarak DGÖ, uluslararası arz zincirini terörist saldırılardan korumak için bir dizi önlemi içeren “arz zinciri güvenliği ve ticaretin kolaylaştırılması” (supply chain security and trade facilitation) başlıklı bir Karar’ı 2002 yılında kabul etmiştir. Söz konu Karar’ın kabulünün ardından bir DGÖ Görev Gücü (WCO Task Force) oluşturulmuş ve bir tedbirler paketi geliştirilmiştir. Anılan tedbirler paketinin ana temaları aşağıdaki gibidir: - Değiştirilmiş DGÖ Veri Modeli ve yüksek riskli nakliyatların tespitinde gerekli görülen 27 veriyi içeren bir liste hazırlanması. - Daha sonra “Entegre Arz Zinciri Yönetimi Rehberi” (Integrated Supply Chain Management Guidlines) adını alacak olan ve varış öncesi (pre-arrival) gümrük verilerinin elektronik iletimini sağlayacak olan Kargo Ön Bildirimi İçin Gümrük Rehberi” (Advance Cargo Informtion Guidelines) geliştirilmesi. - Arz zinciri güvenliğini artırmak ve uluslararası ticaretin akışını hızlandırmak için “Üye Ülkeler ve özel sektör arasında işbirliği düzenlemeleri için DGÖ Yüksek Düzeyli Rehberleri” (WCO High Level Guidelines for Cooperative Arrangements between Members and private industry) hazırlanması. 67 - Gümrük verilerinin öncelikli elektronik iletimini sağlayabilmek için yasal zemin oluşturmak üzere üyelere yardım etmek için yeni bir “Gümrük Konularında Karşılıklı İdari Yardıma İlişkin Uluslararası Konvansiyon” (International Convention on Mutual Administrative Assistance in Customs Matters) hazırlanması. Yukarıda zikredilen ana DGÖ enstrümanlarını tamamlayıcı enstrümanlar geliştirilmesi için DGÖ bünyesinde yapılan çalışmalar devam etmektedir. Arz zincirindeki tüm aktörlerin (gemici, aracı, terminal işletmecisi, antrepo işletmecisi, vb.), kapalı kargo nakliye birimlerinin güvenliğini sağlamak için uygulayacağı tedbirler DGÖ Yüksek Düzeyli Rehberleri’nde (WCO High Level Guidelines) yer almakta ve her bir sektör için hazırlanacak daha detaylı rehberler için DGÖ bünyesinde çalışmalar devam etmektedir. 68 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ÜLKE UYGULAMALARI 3.1. AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ “… verdiğimiz mesaj çok açık: eğer iş dünyası terörizme karşı kendi kargosunun güvenliğini sağlamak yolunda adımlar atarsa biz de sınır geçişlerinde onlara yararlanabilecekleri ‘hızlı hatlar’ sunarız … Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı hem iş dünyasının hem hükümetlerin hem de en önemlisi Amerikan halkının kazançlı çıkacağı bir programdır …” Dönemin Amerika Birleşik Devletleri Gümrük İdaresi Başkanı Robert C. Bonner’in 16 Nisan 2002 tarihinde Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği (Customs – Trade Partnership Against Terrorism / C-TPAT) programı konusunda yaptığı konuşmadan yapılan yukarıdaki alıntıdan da anlaşılacağı üzere, ABD’nin öncülük ettiği ve sürüklediği arz zinciri güvenliği konusunun öncelikli hedefi ABD topraklarını ve halkını görünmez terörizm düşmanına karşı korumak ve bu yolda gerekli tüm önlemleri dünyadaki diğer ülkeleri ve uluslararası örgütleri de kullanarak hayata geçirmektir. Zaten 11 Eylül 2001 olaylarından sonra güvenlikle ilişkili olarak yeni bir yapılanmaya giden ABD Federal Hükümeti’nde İç Güvenlik Bakanlığı’na (Department of Homeland Security) bağlı olarak Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi (US Customs and Border Protection) adı altında yeniden organize edilen ABD Gümrük İdaresi’nin “…ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi’nin öncelikli görevi 69 teröristlerin ve terör silahlarının ABD topraklarına girmesini önlemektir. Bu hedefe ulaşmak sadece sınırlardaki korumayı güçlendirmeyi değil Amerikan sınırlarının ötesinde de güvenlikle ilgili tedbirler alıp Amerikan topraklarını korumayı gerektirmektedir…” şeklinde ifade edilen temel misyonu da bu düşünceyi tüm çıplaklığı ile yansıtmaktadır. Yukarıda zikredilen hedeflere ulaşabilmek için ABD tarafından 11 Eylül 2001 olaylarından hemen sonra, 2002 yılından itibaren hem uluslararası kuruluşlar nezdinde hem de ikili ilişkiler bağlamında bir dizi girişim başlatılmıştır. Bu girişimlerin bir kısmı iş dünyasına yönelik tedbirler, bir kısmı da diğer devletlerle işbirliği kapsamında yürütülmüştür. Anılan girişimlerin en önemlileri olarak Konteyner Güvenliği Girişimi (Container Security Initiative) ve Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı gibi doğrudan ABD eliyle yürütülen faaliyetler ile Küresel Ticareti Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma Standartları DGÖ Çerçevesi ve ISPS Kodu (International Ship and Port Facility Security Code) gibi uluslararası kuruluşlar öncülüğünde yürütülen faaliyetler sayılabilir. 3.1.1. Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği Programı10 ABD tarafından arz zinciri güvenliğini sağlamaya yönelik olarak geliştirilen ve ticaret erbabıyla ilişkileri kuvvetlendirerek ve ticaret erbabını istenilen güvenlik tedbirlerini almaya teşvik ederek sonuç almayı hedefleyen “Terörizme Karşı Gümrük 10 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak “Securing the Global Supply Chain, Customs-Trade Partnership Against Terrorism (C-TPAT) Strategic Plan, US Customs and Border Protection, Washington DC, November 2004” kitapçığından ve http://www.cbp.gov Internet adresinden alınmıştır. 70 – Ticaret İşbirliği” (Customs – Trade Partnership Against Terrorism/C-TPAT) programı, sınır güvenliğini ve arz zinciri güvenliğini güçlendirmeye yönelik işbirliğini artırmak için hükümet ile iş dünyası tarafından ortaklaşa yürütülen bir girişim olarak tanımlanmaktadır. Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı ile ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi, en yüksek güvenlik seviyesini ancak arz zincirinin nihai sahipleri olan ithalatçılar, taşıyıcılar, aracılar (komisyoncular, brokerler), antrepo sahipleri ve üreticilerle yakın işbirliği geliştirerek sağlayabileceğini kabul etmektedir. Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı ile ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi, iş dünyasından güvenlik önlemlerinin bütünlüğünü sağlamalarını ve arz zinciri içerisindeki iş ortaklarıyla güvenlik tedbirlerini paylaşmalarını talep etmektedir. Katılım Şartları: Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programına katılabilmek için ticaret erbabının öncelikle ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi’ne başvuruda bulunması gerekmektedir. Başvurunun ardından ticaret erbabının aşağıdaki faaliyetleri yerine getireceğine dair bir sözleşmeyi imzalaması gerekmektedir: - Gümrük idaresi ve ticaret topluluğu tarafından ortaklaşa hazırlanan ve işlem güvenliği, fiziksel güvenlik personel güvenliği, eğitim, erişim kontrolü, manifesto işlemleri ile nakliyat güvenliği konularını içeren Terörizme Karşı 71 Gümrük – Ticaret İşbirliği programı güvenlik rehberini kullanarak arz zinciri güvenliği konusunda kapsamlı bir kendi kendini değerlendirme formu hazırlanması, - Gümrük idaresine bir arz zinciri güvenliği profili sunulması, - Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı güvenlik rehberine uygun bir şekilde arz zinciri boyunca güvenliği sağlayacak bir programın geliştirilmesi ve uygulanması, - Arz zincirinde yer alan diğer şirketlerle Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı rehberlerinin paylaşılması ve bu şirketlerle ilişkilerde benzer güvenlik rehberlerinin geliştirilmesi için çalışmalar yapılması. Avantajları: Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı iş dünyasına terörizme karşı savaşta aktif rol oynama fırsatı sunmaktadır. Dünya çapındaki bu arz zinciri güvenliği girişimine katılarak firmalar çalışanlarına, tedarikçilerine ve müşterilerine çok daha güvenli bir arz zinciri temin edebileceklerdir. Bu çok önemli güvenlik faydalarının yanı sıra ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi, Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı üyelerine aşağıdaki potansiyel avantajları sunmaktadır: - Daha az sayıda gümrük incelemesi (sınırda azaltılmış süre kaybı), - Görevlendirilmiş bir muhasebe yöneticisi (eğer yoksa), - Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı üye listesine erişim, - Hesap tabanlı süreçlere seçilebilirlik (aylık/2 aylık ödeme yapma imkanı), 72 - ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi tahkikatı yerine, kendi kendine kontrole vurgu. Seçilebilirlik: Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı halihazırda tüm ithalatçı ve taşıyıcılara (hava, demir, deniz) açık bir programdır. ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi yakın gelecekte ticaret topluluğunun daha geniş bir bölümünü programa dahil edebilmeyi planlamaktadır. Böylece Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı üyeliği arz zincirinin bütün sektörlerine açık hale getirilebilecektir. Bu konudaki en etkili yöntemi bulmak için ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi ticaret erbabı ile görüşmelerine devam etmektedir. Başvuru Şekli: Başvuru sahipleri, Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı güvenlik rehberine bağlılıklarını belirten imzalı bir sözleşmeyi ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi’ne sunarlar. Söz konusu sözleşme, sunulan güvenlik profiline ithalatçının dahil olduğunu gösteren ithalatçı kayıt numarasını da belirtmelidir. Başvuru sahipleri ayrıca, başvuru anında veya belirlenmiş bir süre içerisinde arz zinciri güvenliği profili hakkında doldurdukları anketi de ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi’ne sunarlar. 73 Sözleşmenin Takibi: İmzalanmış Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı sözleşmesinin ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi’ne sunulmasının ardından on iş günü içerisinde başvurunun alındığına dair bir bildirim ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi tarafından elektronik posta yolu ile başvuru sahibi şirketin temas noktasına iletilir. Şirketler Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı sözleşmesini imzaladıktan sonraki altmış gün içerisinde güvenlik profillerini ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi’ne bildirmek zorundadır. Güvenlik profilinin alındığına dair bildirim ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi tarafından on iş günü içerisinde şirketin temas noktasına gönderilir ve inceleme de altmış gün içerisinde tamamlanır. Şirketin güvenlik profilinin uygun olduğunun belirlenmesinin ardından Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı sözleşmesi ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi tarafından da imzalanır. Güvenlik profilinde sorun çıkması durumunda ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi durumu özetleyen bir yazıyı şirketin temas noktasına gönderir. Güvenlik profilinin uygun olmadığının belirlenmesi şirketin programa dahil olma talebinin reddedildiği anlamına gelmez. ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi bu 74 durumdaki şirketlerin güvenlikle ilgili sorunlarının çözülmesi ve üstesinden gelinmesi için bu şirketlerle çalışmaya devam etme istidadındadır. Avantajların Başlaması: Avantajlar ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi’nin ithalatçının Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı başvuru paketini değerlendirmeyi tamamlaması ve bu durumdan ithalatçıyı haberdar etmesi ile başlar. ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi, arz zinciri güvenliği anketinin tesliminden sonraki otuz ila altmış gün içerisinde değerlendirmelerini tamamlamayı hedeflemektedir. İşbirliğinin Sürekliliği: Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı taahhütlerini yansıtacak muhasebe faaliyet planlarının hazırlanması veya güncellenmesi için muhasebe yöneticileri katılımcılarla temasa geçerler. Faaliyet planları, katılımcıların güvenlikle ilişkili gelişmelerini, ticaret ortakları ile Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı rehberlerini paylaşımını ve diğer şirketlerle geliştirilmiş güvenlik ilişkileri kurmasını takip eder. Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı taahhütlerinin karşılanmasında başarısızlık Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı 75 avantajlarından yararlanmanın durdurulmasına yol açar. Sorunların giderilmesi halinde avantajlar iade edilir. 3.1.2. Deniz Taşımacılığı Güvenliği Kanunu11 ABD’de Deniz Taşımacılığı Güvenliği Kanunu (Maritime Transport Security Act of 2002 - MTSA), 25 Kasım 2002’de kabul edilmiştir. Söz konusu kanunun uygulanmasına ilişkin sorumluluk Sahil Koruma birimine verilmiş ve kanunun yürürlük tarihi olarak da 1 Temmuz 2004 belirlenmiştir. Deniz Taşımacılığı Güvenliği Kanunu’nda yer alan güvenlik gereklilikleri SOLAS Anlaşması değişikliklerinde ve ISPS Kodu’nda (the International Ship and Port Facility Security Code) yer alan güvenlik gereklilikleri ile uyumludur. Bununla beraber Deniz Taşımacılığı Güvenliği Kanunu, SOLAS ve ISPS Kodu’ndan farklı olarak mahalli deniz taşıtları ve vasıtalarını da kapsamaktadır. ABD Sahil Koruma birimi SOLAS değişiklikleri ve ISPS Kodu’nda yer alan güvenlik gereksinimleri paralelinde Deniz Taşımacılığı Güvenliği Kanunu’nu uygulamaya çalışmaktadır. ABD bayraklı olmayan ve ABD karasularına giren deniz taşıtlarından da ISPS Kodu’na uyum sağladıklarını ya da ISPS Kodu benzeri güvenlik gerekliliklerini yerine getirdiklerini ispatlamaları beklenmektedir. 11 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://www.cbp.gov Internet adresinden alınmıştır. 76 Bunlara ilave olarak ABD limanlarının Deniz Taşımacılığı Güvenliği Kanunu uyarınca aşağıda sıralanan başlıklarda güvenlik planlarını hazırlamaları gerekmektedir: - eğlence gemileri ve beklenmedik yolcu gemileri, - denizcilik okul gemileri ve yüzen okul gemileri, - ülke içi seyahat eden küçük yolcu gemileri, - donanma, - gemi tamir vasıtaları, - nüfus yoğunluğu çok olan ya da büyük kamu faaliyetlerine ev sahipliği yapan deniz kıyısı bölgeleri. 3.1.3. Konteyner Güvenliği Girişimi (KGG)12 “Yabancı limanlardan ABD deniz limanlarına hareket etmeden önce potansiyel güvenlik riski taşıyan konteynerleri ön taramadan geçirmeyi içeren Konteyner Güvenliği Girişimi (Container Security Initiative - CSI), güvenlik alanımızı genişleten devrimci bir programdır.” (W. Ralph Balsham, ABD Gümrük İdaresi Başkanı). KGG, ABD Gümrük İdaresi’nin kargo güvenliğine yönelik çok katmanlı yaklaşımının en önemli parçalarından birini oluşturmaktadır. 2002 yılı Ocak ayında başlayan KGG programı küresel ticareti, özelde de konteyner taşımacılığını uluslararası terör saldırılarına ya da suiistimallere karşı korumayı amaçlayan 12 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak “Container Security Initiative, 2006-2011 Strategic Plan, US Customs and Border Protection, Washington DC, August 2006” kitapçığından ve http://www.cbp.gov Internet adresinden alınmıştır. 77 uluslararası bir programdır. KGG, ABD menzilli deniz kargo konteynerlerinin hareketinin güvenliğini artırırken bir yandan da anılan konteynerlerin daha hızlı, daha verimli ve daha öngörülebilir bir şekilde arz zinciri içerisinde hareket etmesini amaçlamaktadır. KGG programı, küresel ticaret zincirinin ayrılmaz bir parçası olan deniz konteyner taşımacılığını güvenli hale getirmeyi hedeflemektedir. 2002 yılı Ocak ayında başladığından bu yana ABD’yi, deniz kargo konteynerleri kullanılarak yapılabilecek bir terör saldırısından korumak için ABD hükümetlerinin geliştirdiği stratejinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. KGG programını uygulayabilmek için KGG konusunda ikili anlaşmalar yapılan ülkelerin seçilmiş limanlarında ABD Gümrük İdaresi personelinden oluşan KGG takımları yerleştirilmektedir. Söz konusu ülkelerle yapılan ortak çalışmalarla terörizm açısından yüksek risk taşıyan konteynerler belirlenmekte ve bu konteynerler ABD’ye doğru yola çıkmadan önce hareket limanlarında incelemeden geçirilmektedirler. İleri teknolojinin kullanımı, ticaret verilerinin paylaşımı ve genişletilmiş işbirliği yoluyla denizcilik güvenliğinin artırılması hedeflenmektedir. KGG öncelikle ABD’ye ihracatta kullanılan en yüksek hacimli 20 limanda faaliyete geçirilmiştir. Akabinde, stratejik önemlerine öre diğer limanlara doğru genişletilmiştir. 2007 yılı Ağustos ayı itibari ile 53 limanda operasyonel haldedir. 78 KGG’nin dört ana bileşeni şunlardır: 1- Yüksek riskli konteynerleri belirlemek. Terörizm için yüksek risk taşıyan konteynerleri belirlemek için ön bilgi ve stratejik istihbarat temelinde ABD Gümrük İdaresi tarafından otomatik hedefleme araçları kullanılmaktadır. 2- Yüklemeden önce konteynerleri ön taramadan geçirmek ve değerlendirmek. Konteynerler arz zinciri içerisinde mümkün olabildiğince erken ve genellikle hareket limanında taranmaktadır. 3- Ticari hareketleri yavaşlatmadan yüksek riskli kargoları süratle taramak için teknolojik ekipmanların kullanılması. Bu teknolojik ekipmanlar, büyük boyutlu X-Ray ve Gamma-Ray cihazlarını (non-intrusive inspection tools – NII) ve radyasyon tespit cihazlarını içermektedir. 4- Daha akıllı ve güvenli konteynerler kullanarak ABD limanlarına ulaşan ve transit işlemi sırasında müdahale ya da tahrif edilmiş konteynerlerin gümrük memurlarınca tanınmasını sağlamak. Stratejik Plan: ABD Gümrük İdaresi KGG programının geleceği konusunda bir stratejik plan geliştirmiştir ve KGG konusundaki gelişmeleri bu plana göre şekillendirmeye çalışmaktadır. Söz konusu stratejik plan üç ana stratejik hedeften ve bunlara bağlı bir takım amaçlardan oluşmaktadır: 79 Stratejik Hedef 1: ABD sınırlarını korumak KGG limanlarında yükleme işlemleri tamamlanmadan önce ABD ile ilişkili tüm konteynerleri analiz ederek ABD sınırlarını teröristlere ve terör silahlarına karşı korumak. - Amaç 1.1: Ticari verilere ilişkin ön bilgilerin alımını ve bunların kullanımını sağlayarak yüksek risk taşıyan kargonun belirlenme sürecini geliştirmek. - Amaç 1.2: Teknolojinin tüm imkanlarını kullanarak ve bunları geliştirerek konteynerlerin tarama ve inceleme süreçlerini geliştirmek. - Amaç 1.3: Artırılmış incelemeler yoluyla yüksek riskli konteynerlerin ABD’ye varışlarından önce benzer şekilde tanımlanmalarını sağlamak. Stratejik Hedef 2: Güçlü bir KGG kargo güvenliği sistemi inşa etmek Olası bir terör faaliyetine karşı durabilecek ve ticaret akışının kesintisiz devamını sağlayabilecek veya bir terör olayının vuku bulması halinde KGG limanlarından yapılan ticaretin hemen devamını sağlayacak sağlam bir KGG kargo güvenliği sistemi inşa etmek. - Amaç 2.1: Veri elemanlarını, ev sahibi ülke incelemelerini, risk yönetimi tekniklerini ve tarama teknolojisini içeren uluslararası bir standartlar çerçevesi oluşturulmasını destekleyerek tüm ulusların güvenlik seviyesini artırmak. 80 - Amaç 2.2: KGG’ye dahil edilecek en uygun stratejik ticari rotaları ve limanları belirleyerek kargo güvenliğini ve ticaretin kolaylaştırılmasını desteklemek. - Amaç 2.3: Düşük riskli yüklemelerin arz zinciri içerisindeki hareketini kolaylaştırmak. - Amaç 2.4: diğer kurumlarla denizciliğe ilişkin olasılıklar, telafi planları ve çalışmalar alanlarında işbirliğine devam etmek. Stratejik Hedef 3: Ticareti korumak ve kolaylaştırmak KGG limanlarının verimli işlemesini sağlayarak potansiyel terör riski taşıyan tüm konteynerlerin belirlenerek incelenmesinde ev sahibi ülke ile işbirliği halinde çalışmak ve ABD’nin ticari ortaklarının yanı sıra uluslararası kurum ve organizasyonlara da fayda ve çıkar sunarak yasal ticareti korumak ve kolaylaştırmak. - Amaç 3.1: Otomatik hedefleme sistemleri (automated targeting systems – ATS) yardımıyla ABD gümrük personeli tarafından yüksek riskli olarak belirlenen tüm yüklemelerin değerlendirilmesi ve incelenmesinin talep edilmesi için ev sahibi ülke yetkilileriyle görüşmeler yapılarak KGG’nin verimliliğini artırmak. - Amaç 3.2: Limanlardaki personel ve diğer kayak ihtiyaçlarını belirlemek amacıyla ev sahibi ülkelerle düzenli risk değerlendirme toplantıları düzenleyerek verimli işbirliğini sağlamak. 81 - Amaç 3.3: KGG limanlarından derlenen bilgilerin ve ticari verilerin toplanmasını ve paylaşılmasını sağlayacak bir sistem geliştirerek kurumlar arası işbirliğini cesaretlendirmek. - Amaç 3.4: Denizcilik güvenliği konusundaki uluslararası kurumlar, uluslararası organizasyonlar, ticaret toplulukları ve diğer organizasyonların daha geniş katılımını destekleyerek KGG standartlarını sunmak. - Amaç 3.5: KGG takımlarının bölgesel yönetiminin olabilirliğini değerlendirerek KGG operasyonlarını geliştirmek. KGG’nin faydaları ve maliyetleri KGG programının fayda ve maliyetleri ABD Gümrük İdaresi tarafından aşağıdaki şekilde özetlenmiştir. Uluslararası kurum ve organizasyonlara faydaları - KGG, dünya çapındaki tüm ulusal ekonomilerin bağımlı olduğu uluslararası ticaret sistemine günlük bazda ilave güvenlik sunmaktadır. - Gümrük idareleri arasındaki işbirliği, gümrük idarelerinin yeteneklerini geliştirmekte ve hedefleme süreçlerinin genel verimliliğini artırmaktadır. Ortak amaç, terörizm ile mücadele konusunda potansiyel risk taşıyan kargo konteynerlerini hedeflemek ve deniz ticaretini terör faaliyetlerine karşı güvenli hale getirmektir. 82 - Terörizme karşı caydırıcı olmak ve teyakkuz halini sürdürebilmek için ticaret topluluğunun deniz kargosu konusunda sağlayacağı ilave ön bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ilave bilgiler uluslararası kurum ve organizasyonlar ile işbirliği halindeki ülkelere aşağıdaki faydaları sağlayacaktır: • konteynerler ve olası tehlikelere ilişkin daha önce mevcut olmayan ön bilgileri alma imkanının geliştirilmesi. • Terörizm açısından yüksek risk taşıyan konteynerlerin ortaklaşa belirlenmesinde diğer ülkelerin gümrük idareleriyle işbirliği yapılması. - Uluslararası ticaretin serbest ve kesintisiz hareketinin sağlanması hususunda güvenli ve sağlam bir ortamın temini için mücadeleye devam ederek kamu bilincinin artırılması ve psikolojik caydırıcılık oluşturulması sağlanacaktır. - Geliştirilmiş deniz aşırı güvenlik yoluyla radyolojik ve nükleer maddelerin tespiti konusunda genişletilmiş güvenlik imkanları sunulmaktadır. - Herhangi bir tahrifatın/müdahalenin tespiti, hareketin izlenmesi ve yer tespiti konularında geliştirilmiş konteyner teknolojisi alanında daha iyi ekipmanın kullanımı ve geliştirilmesi için teknolojik kaynakların genişletilmesi imkanları sunulmaktadır. - KGG limanları etkili güvenlik sistemlerine sahip olacaklardır. Terörist bir saldırının gerçekleşmesi halinde KGG limanlarına ticaretin kesilmemesi için özel süreklilik imkanları sağlanabilecek ve buralardan gelen kargolara giriş limanlarında işlem önceliği tanınabilecektir. 83 - Yükleme limanlarında konteynerlere uygulanacak olan deniz aşırı incelemeler, ABD giriş limanlarındaki incelemeleri azaltacağından ticareti hızlandırabilecektir. - Terörizmin belirgin tehlikelerine dair uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yaparak ve diğer ülkelerle temas ederek KGG’nin bir dünya standardı haline gelmesi sağlanabilecektir. DGÖ, Uluslararası Denizcilik Örgütü, Dünya Bankası gibi uluslararası organizasyonlarla işbirliği ve diğer mahalli kanallar vasıtasıyla KGG arz zinciri güvenliğinin entegre bir parçası olmaktadır. - KGG, küresel ticaretin emniyetinin sağlanması ihtiyacına yönelik duyarlılığı ve bilinç seviyesini artırmaktadır. Sanayi ve ticaret erbabına faydaları - KGG, bir taraftan deniz kargo taşımacılığı sistemini güvenli hale getirirken diğer taraftan da güvenlik mekanizmalarının yasal ticaretin akışını engellememesini sağlamaya çalışmaktadır. KGG programı, konteyner inceleme işlemlerini varış limanlarından çıkış limanlarına kaydırarak hem yasal ticaretin güvenliğini sağlamakta hem de ticareti hızlandırmaktadır. Böylece yükleme esnasında konteynerin güvenlik mülahazalarıyla kaybettiği zaman hem güvenliği hem de ticaretin hızlanmasını sağlamaktadır. ABD Gümrük İdaresi ticaret ve sanayi dünyaları ile işbirliğini artırarak ABD dışında yapılan incelemelerin sağladığı avantajları desteklemeye devam 84 edecektir. Kayıp zamanın verimli kullanımı diğer devletlerin de desteklediği bir faydadır. - Ticaret topluluğu, ABD Gümrük İdaresi tarafından KGG kanalıyla uygulanan 24 saat kuralı (sevkiyata ilişkin bilgilerin en az 24 saat öncesinden gümrük idaresine iletilmesi kuralı) ve Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı gibi değişiklikleri kabul ettikçe ve bunlara uyum sağladıkça kargo hareketinin hızlanması ve azalan incelemeler yoluyla sağlanan faydalar daha gözle görülür hale gelecektir. Bunlar, sanayi ve ABD ekonomisi üzerindeki etkileri azaltacak ve ithalatçıların eşyaları pazara daha hızlı sunmasına imkan sağlayacaktır. - Standart ve uyumlu bir güvenlik yaklaşımının uygulanması, şirketlerin rekabet edebilmesini sağlayacak ve ulusların limanları yoluyla hareket eden eşyaların güvenliğinden emin olmalarına yol açacaktır. Güvenli arz zincirleri, arz zinciri içerisinde yer alan her bir katılımcıya uygulanacak öngörülebilir ve uyumlu bir yaklaşım sağlayarak terörizm tehdidine karşı deniz taşımacılığında uygulanması muhtemel farklı güvenlik standartlarının yol açabileceği maliyetleri ortadan kaldırabilecektir. Tek bir kurallar dizini oluşabilecektir. - KGG limanlarınca sağlanacak arz zinciri güvenliği, bir terör saldırısının vuku bulması halinde ticaretin süratli bir şekilde yeniden başlamasını temin edecektir. Mahalli veya uluslararası bir olayın gerçekleşmesi halinde KGG limanlarına özel güvenlik avantajları tanınabilecek ve buralardan gelen kargo öncelikle işleme tabi tutulabilecektir. 85 - Özetle, ABD ya da arz zinciri içindeki bir başka ülkede meydana gelebilecek bir terör saldırısının etkileri ABD ekonomisi için yıkıcı olabilecektir ve bunun ekonomik yansımaları tüm dünyada hissedilecektir. Bu nedenle küresel ticareti ve küresel ekonomiyi korumak tüm devletlerin çıkarınadır. Maliyetler/külfetler KGG programının bir çok ana faydası bulunmakla beraber, ABD’de ya da deniz aşırı ülkelerde uygulanıyor olmasına bakılmaksızın gerek tarama cihazları ile gerekse fiziki olarak gerçekleştirilecek incelemelerin finansal bir maliyeti bulunmaktadır. KGG yoluyla inceleme maliyetleri ABD’li ithalatçıdan yabancı ihracatçıya kaydırılmış olsa bile bu tür incelemelerin nerde ve kim tarafından yapıldığına bakılmaksın belirli ve ortalama bir finansal külfeti bulunmaktadır. Ancak konteynerlerin yüklemelerinden önce yapılacak incelemeler nedeniyle kaybedilen zaman, ticaretin verimli akışını hızlandırabilecek ve bu durum da ABD ekonomisi ve ilgili sanayi üzerindeki etkileri azaltabilecektir. KGG dolayısıyla sigorta maliyetleri de düşebilecektir. Nakliyecilerin daha dikkatli davranmaya mecbur edilmeleri dolayısıyla konteynerlere uygulanacak çoğaltılmış tetkiklerin incelemeleri azaltması halinde, uygunluk mülahazalarıyla gümrük idarelerince uygulanan işlemlerin sayılarında ve maliyetlerinde azalmalar olabilecektir. Bu durum dünya çapında deniz limanlarında uygulanacak sigorta maliyetlerinde azalmaya yol açabilecekse de bunu bugünden belirlemek kolay görülmemektedir. 86 KGG’nin geleceği KGG, ABD Gümrük İdaresi tarafından güvenlik alanını genişletmeyi ve ABD varışlı kargonun mümkün olan en çok kısmını ön taramadan geçirmeyi hedefleyen dinamik ve gelişen bir program olarak tanımlanmaktadır. Gelecekte arz zincirinin gümrük idarelerini ilgilendiren kısmının Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği programı sertifikası sahibi ithalatçılar ve onların konteyner güvenliğini sağlamak için geliştirilmiş konteyner teknolojisi kullanan ihracatçı ortaklarıyla başlaması öngörülmektedir. Daha sonra konteynerler yükleme limanlarına sevk edilecek ve burada manifesto verileri, mühür verileri, deniz aşırı güvenlik bilgileri ve 24 saat kuralı gereği temin edilen diğer bilgilerin tamamının yardımıyla hedefleme ve analiz süreçleri yükleme öncesi tamamlanacaktır. Konteynerler KGG limanlarına vardıklarında ise radyolojik ve nükleer madde ölçümleri ABD Enerji Bakanlığı’nın Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi Büyük Limanlar Girişimi birimince yapılacak ve tahrifat olasılığına karşı elektronik mühürler gözden geçirilecektir. Yukarıdaki işlemlerin ardından sevkiyata ilişkin ön ilgileri ATS kanalıyla inceleyen KGG takımı, ev sahibi ülke gümrük idaresi yetilileri ile işbirliği halinde terör açısından yüksek risk taşıyan konteynerler ve rasgele seçilmiş (random sample) konteynerleri inceleme ve tarama işlemleri için belirleyecektir. Daha sonra belirlenen konteynerler tarama cihazlarından geçirilecek ve gerekli hallerde fiziksel kontrol de yapılabilecektir. Belirli bir seviyeye ulaşmış KGG limanlarından ABD limanlarına 87 ulaşan konteynerlere ise hızlandırılmış gümrükleme imkanı sunulması planlanmaktadır. Uzaktan hedefleme, hareket ve yer tespiti, tahrifat belirleme gibi alanlarda kullanılacak gelişmiş teknolojilerin, işlemleri ve deniz kargo taşımacılığını hızlandıracağı düşünülmektedir. Ayrıca ABD Gümrük İdaresi’nce, KGG operasyonlarında görev almak üzere özel olarak eğitilmiş personel yetiştirmesi düşünülmektedir. Öngörülebilir ve standartlaştırılmış bilgi entegrasyonu, ticari istihbarat, güvenlik süreçleri ve işlemleri, uluslararası işbirliği, mütekabiliyet esasına dayanan artırılmış katılım ile devletlerin ve ticaret erbabının ortaklığının sağlanması yoluyla deniz ticaretinin terörizme karşı güvenli hale gelebileceği öngörülmektedir. ABD Gümrük İdaresi’nce DGÖ gibi uluslararası kuruluşlarla ortak çalışmalar yaparak gümrük idarelerinin hedefleme ve analiz çalışmalarını genişletecek şekilde ithalatın yanı sıra ihracat ve transit kargo işlemlerini de göz önünde bulundurması gerektiği yönünde bir bilinç oluşturulması için çalışmalar yapılmaktadır. Son olarak da gelecekte sadece terörizme karşı değil, terörizmi destekleyen uyuşturucu kaçakçılığı, fikri ve sanayi mülkiyet hakları ihlalleri ve kara para hareketleri gibi olaylara da gümrük idarelerince eğilinmesi gerektiği düşüncesi dillendirilmektedir. 88 Tüm bu aktivitelerin bir yandan deniz ticaretini güvenli hale getirirken diğer yandan da deniz ticaretinin hızlanmasını sağlayacağı, ticaret erbabı ile yapılacak ortak çalışmalar yoluyla dünya çapındaki güvenlik standartlarının yükseltileceği, terörizme karşı küresel ticaretin güvenli hale getirileceği ve bütün bunların sonucu olarak küresel ticaretin daha önce hiç olmadığı kadar hızlı, verimli ve öngörülebilir hale getirileceği iddia edilmektedir. 3.1.4. Büyük Limanlar Girişimi (BLG)13 Büyük Limanlar Girişimi’nin (Megaports Initiative) amacı, dünya gemicilik ağını tehlikeli kargo ve nükleer maddelerden korumak olarak belirtilmiştir. Dünya ticaretinin yaklaşık % 90’ı deniz limanlarından yüklenen ve deniz limanlarına boşaltılan kargo konteynerlerinin gemilerle taşınması sayesinde gerçekleşmektedir. Korunmasız bırakılmaları Halide dünyanın en büyük ve yoğun deniz limanlarının teröristler tarafından kaçakçılık ya da nükleer madde taşımacılığı amaçlarıyla kullanılması tehlikesi bulunmaktadır. ABD’nin ve dünyanın geri kalanının güvenliği için deniz limanlarında yüklenen kargonun kirli bir bomba ya da daha kötüsü nükleer bir silah haline getirilebilecek olan tehlikeli maddeler açısından taramadan geçirilmeleri önem taşımaktadır. Diğer ülkelerle beraber çalışarak bu tip kargonun ABD limanlarına 13 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://www.cbp.gov ve http://www.nnsa.doe.gov Internet adreslerinden alınmıştır. 89 girmesinden önce taranmasını sağlamak ABD’yi nükleer bir saldırıdan korumak için kritik bir önemdedir. 2003 ve 2004 yıllarında ABD ve İngiltere büyük liman ve havaalanlarına yüzlerce radyasyon detektörü yerleştirmiş ve ABD kendi limanlarında kargoların radyasyon taramasından geçirilmesini zorunlu kılmıştır. ABD Enerji Bakanlığı’nın (US Department of Energy) Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi (National Nuclear Security Administration – NNSA) tarafından yürütülmekte olan ve 2003 yılında faaliyete geçen BLG programı, diğer ülkelerle işbirliği yaparak büyük uluslararası deniz limanlarında kargo taraması yeteneklerini artırmayı hedeflemektedir. BLG kapsamında, programa dahil olan ülkelere radyasyon detektör cihazları temin edilmekte ve söz konusu ülkelerin ilgili personelleri özellikle nükleer veya diğer radyoaktif maddeleri kontrol edebilmeleri için eğitilmektedirler. Bunun karşılığında ise NNSA tarafından temin edilen cihazlar kullanılarak bulunan ve el konulan nükleer veya radyoaktif maddelere ilişkin verilerin NNSA’ya iletilmesi talep edilmektedir. BLG’nin 3 ana hedefi bulunmaktadır: - Teröristleri, deniz limanlarını kullanarak yasa dışı malzemeleri yüklemekten caydırmak, - Deniz kargoculuğu yoluyla taşınan nükleer veya radyoaktif maddeleri tespit etmek, 90 - ABD veya bir müttefikine karşı kullanılmadan önce zarar verici malzemenin kullanımını engellemek. Dünya ekonomisi çok büyük ölçüde küresel gemicilik ağının işleyişine bağımlı olduğundan bu tip güvenlik incelemelerinin güvenli ve inanılır olmalarının yanı sıra verimli bir şekilde uygulanmaları da gerekmektedir. BLG sistemleri ayrıca önemli liman işlemlerinin üzerinde asgari menfi etkileri olacak şekilde düzenlenmelidir. BLG temsilcileri, ev sahibi ülke temsilcileri ile işbirliği halinde her bir deniz limanı için radyasyon tespit ekipmanlarının en etkili bir şekilde nasıl yerleştirileceğini belirlemektedir. Yerleştirilen tarayıcılar daha sonra kargo konteynerlerini nükleer veya radyoaktif maddeler açısından taramaktadır. Herhangi bir tespit yapılması halinde, uygun önlemin alınabilmesini teminen kargonun daha detaylı incelenebilmesi için tarayıcılar ev sahibi ülke liman görevlilerine uyarı mesajı göndermektedir. BLG programı kapsamında limanlara yerleştirilen ekipmanlar ev sahibi ülkenin ilgili görevlileri tarafından kullanılmakta, kullanıma ilişkin eğitim ve ekipmanların bakımı konularında ise ABD Enerji Bakanlığı devreye girmektedir. Programa dahil olan limanlarda konteynerlerin yüklenmelerine konteynerlerin yüklü olduğu kamyon veya trenlerin sabit radyasyon ölçüm istasyonlarından geçirilmelerinden sonra izin verilmektedir. Sabit istasyonlar dışında, elde taşınabilir 91 radyasyon detektörleri, radyoizotopik belirleyiciler ve radyasyon ölçüm cihazları da kullanılmaktadır. Burada önemli olan kendiliğinden radyasyon yayan yasal eşya ve tıbbi malzemenin kaçakçılığa veya bir başka yasa dışı faaliyete konu olan eşya ile ayrımının iyi yapılabilmesi ve yasal ticaretinin işleyişini engellemeyecek şekilde tedbirler alınabilmesidir. NNSA tarafından yürütülen BLG programı, ABD Gümrük İdaresi tarafından yürütülmekte olan KGG programını tamamlayıcı bir işlev görmektedir. Radyoaktiviteye ilişkin uyarılar limanlardaki ev sahibi ülke görevlilerinin yanı sıra KGG personeline de iletilmektedir. Ekranlarda beliren uyarının mahiyetine bağlı olarak KGG personeli ev sahibi ülkeden şüpheli konteynere ilişkin daha geniş bir inceleme yapılmasını talep edebilmektedir. İncelemeler ABD’li görevliler eliyle yapılmadığı ve ev sahibi ülke personeli tarafından yapıldığından ve incelemeye ilişkin nihai kararı da ev sahibi ülke otoriteleri verdiğinden dolayı programın başarısı büyük ölçüde ev sahibi ülkelerle yapılacak işbirliğine bağlı olmaktadır. Bu nedenle her iki kurum da diğer ülkelerle uluslararası deniz ticaret hatlarının güvenliğine yardımcı olmak için ikili ilişkiler geliştirmektedir. BLG programı halihazırda, Yunanistan, Bahamalar, Sri Lanka, İspanya, Singapur ve Hollanda’da tam olarak faaliyettedir. Belçika, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri, Honduras, İsrail, Umman, Filipinler, Tayland, Mısır, Jamaika, Dominik Cumhuriyeti ve Tayvan’da ise BLG programı farklı safhalarda olup, çalışmalar devam etmektedir. 92 İşbirliği alanını genişletmek için BLG takımları Avrupa, Asya, Ortadoğu ve Güney Amerika’daki yaklaşık 20 ülke ile müzakerelere devam etmektedir. 3.1.5. Güvenli Taşımacılık Girişimi (GTG)14 Güvenli Taşımacılık Girişimi (Secure Freight Initiative), ABD İç Güvenlik Bakanlığı, ABD Enerji Bakanlığı ve ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülen ortak bir girişimdir. Geliştirilmiş kargo taraması ve ticaret verilerinin ABD devlet bilgi sistemlerine genişletilmiş entegrasyonunun sağlanması için GTG resmi olarak 07.12.2006 tarihinde başlatılmış ve 21.02.2007 tarihinde de bir program ofisi kurulmuştur. GTG, ABD’de çıkartılan Güvenli Liman Yasası’nın (SAFE Port Act of 2006) anahtar bir hükmü ve ABD’nin uluslararası konteyner güvenliği tarama projesinin bir parçasıdır. GTG, KGG ile BLG programları arasındaki mevcut işbirliğinin üzerine yeni bir şeyler koymaktadır. GTG büyük ölçüde KGG’nin geliştirilmiş bir versiyonudur. GTG, sadece yüksek riski olarak tanımlanan konteynerlerin değil, tarama ve görüntüleme cihazlarının kullanımını genişleterek daha çok sayıda ABD bağlantılı konteynerin incelenmesini hedeflemektedir. Resmi olarak 7 Aralık 2006 tarihinde 14 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://www.cbp.gov ve http://www.nnsa.doe.gov Internet adreslerinden alınmıştır. 93 başlatılan GTG ile radyasyon tespit cihazları, harici tarama-görüntüleme cihazları ve optik karakter tanımlama cihazlarını içeren entegre bir tarama teknolojisinin kullanımının fizibilitesi test edilecektir. Bu teknolojilerin kullanımıyla daha çok kargonun taranması GTG limanlarının ticaret akışı engellenmeden daha yüksek bir güvenlik seviyesine ulaşmalarına imkan tanıyacaktır. GTG’nin aşamalar halinde uygulanması planlanmaktadır. İlk amada 7 limanda pilot uygulama yapılacak ve bu uygulamalardan edinilecek bilgi ve tecrübelerin ışığında daha geniş bir uygulama yapılabilecektir. GTG’nin ilk aşamasının, mevcut tarama teknolojisi ile güvenilirliği kanıtlanmış nükleer ve radyolojik madde tespit cihazlarının kullanımı ile 7 limanda 2007 yılı içerisinde başlaması planlanmıştır. Pilot uygulamaya dahil olan limanlardan Port Qasim (Pakistan), Puerto Cortes (Honduras) ve Southampton (İngiltere)’de ABD bağlantılı tüm konteynerler harici ve radyoaktif taramadan geçirilirken, daha büyük ölçekli limanlar olan Port Salalah (Umman), Port Busan (G. Kore), Singapur (Singapur) ve Hong Kong (Çin) limanlarında konteynerlerin bir kısmı taramadan geçirilerek bu durumun büyük limanların işleyişini ne ölçüde etkilediği tespit edilmeye çalışılacaktır. Pilot uygulama ilk olarak İngiltere’nin Southampton Limanı’nda 01 Eylül 2007 tarihi itibari ile başlamıştır. Pilot uygulamanın iki yıl sürmesi, altı ayda bir ABD Kongresi’ne rapor sunulması ve uygulamanın olumlu sonuçlar vermesi halinde KGG’den vazgeçilerek GTG’ye yönelinmesi düşünülmektedir. Bu değişikliğe ilişkin 94 ABD’deki bir başka zorlayıcı gelişme de 2007 yılında kabul edilen bir başka yasa (US 9/11 Act of 2007) ile 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren ABD bağlantılı tüm nakliyatların ABD’ye hareket etmek üzere yüklenmelerinden önce yabancı bir limanda taramadan geçirilmelerinin zorunlu hale getirilmesi ve bu konuda hazırlıkların ve çalışmaların yapılması için ABD Dışişleri, Enerji ve İç Güvenlik Bakanlıkları’nın görevlendirilmeleri olmuştur. Pilot uygulamanın başlayacağı limanlarda, konteynerler ABD’ye hareket etmelerine izin verilmeden önce harici ve radyoaktif taramadan geçirileceklerdir. Herhangi bir anormalliğin tespiti halinde hem o limanda görevli olarak bulunan ABD Gümrük İdaresi personeli hem de evsahibi ülke yetkilileri aynı anda uyarılacaklardır. ABD İç Güvenlik Bakanlığı ayrıca elde edilen verilerin ABD’ye aktarılması için gerekli iletişim altyapısını kurmakla ve ev sahibi ülke yetkilileriyle alarm durumlarında takip edilecek süreçleri belirlemekle yükümlüdürler. GTG programına dahil olan limanlarda ABD bağlantılı konteynerlere ilişkin toplanan veriler eş zamanlıya yakın bir sürede o limanda görevli ABD Gümrük İdaresi personeline ve ABD’deki Ulusal Hedefleme Merkezi’ne (National Targeting Center) aktarılacaktır. Bu veriler diğer risk belirleme verileriyle birleştirilerek deniz aşırı yüksek riskli konteynerlere ilişkin risk analizi, hedefleme ve tetkik faaliyetlerini geliştirmekte kullanılacaktır. Radyasyon tespit cihazlarından herhangi bir konteynere ilişkin alınan uyarılar yine yerel seviyede çözülmeye devam edilecektir. ABD Gümrük İdaresi, ev sahibi 95 ülke yetkilileri ile ABD bağlantılı konteynerlere ilişkin sorunların hızlı çözümü ve sorunlar tamamen çözülmeden yükleme yapılmamasını temin için Protokoller hazırlanması için çalışacaktır. Hedefler ve sorumluluklar ABD İç Güvenlik ve Enerji Bakanlıkları, denizcilik sanayi ve diğer ülkelerle işbirliği halinde dünya genelindeki deniz limanlarında uygulanmak üzere küresel ve entegre bir radyasyon tespit ve konteyner görüntüleme ağı kurmayı hedeflemektedir. Programın amacı, teröristlerin nükleer ve radyolojik maddeleri kullanarak küresel deniz arz zincirine saldırmalarını önlemek ya da kargo konteynerlerini kullanarak bu tip bir saldırıyı yapmaya elverişli kaynakları ABD’ye taşımalarını önlemektir. Programın nihai amacı ise küresel bir tespit cihazları ağı kurarak konteyner görüntüleme ve radyasyon tespit verilerinin eş zamanlı olarak deniz ticaretiyle ilişkili diğer ülkelerle paylaşılmasını sağlamaktır. Ülkeler arası veri paylaşımının küresel taşımacılık hareketlerine ilişkin risklerin azaltılmasına yardımcı olabileceği ve uluslararası uyumu sağlayabileceği düşünülmektedir. Öte yandan, GTG programının uygulanmasında ev sahibi ülkelere, terminal işletmecisi firmalara ve nakliyecilere önemli roller düşmektedir. GTG’nin başarılı olabilmesi için konteyner güvenliği artırılırken bu durumun küresel ticareti kolaylaştıracak ve hızlandıracak adımlarla destelenmesi zorunludur. Bu nedenle programın uygulanması sırasında özel sektörün operasyonel tecrübesini devlet 96 organlarıyla paylaşması yukarıda bahsedilen güvenlik ve kolaylaştırma arasındaki dengenin kurulabilmesi için gerekli görülmektedir. GTG’nin uygulanmasında ABD hükümet birimlerine ve özel sektöre bir takım sorumluluklar düşmektedir. ABD hükümet birimlerinin sorumlulukları: - İç Güvenlik Bakanlığı, programın yönetilmesi için başında doğrudan ABD Gümrük İdaresi Balkanı’na rapor vermekle sorumlu bir müdürün bulunacağı bir GTG program ofisi kuracaktır; - Dışişleri, Enerji ve İç Güvenlik Bakanlıkları ev sahibi ülkelerle etkili işbirliği için yollar arayacak, çalışmalar yapacaktır; - İç Güvenlik Bakanlığı, ABD’yle bağlantılı konteynerler ait verilerin ayrıştırılacağı ve inceleme için ABD Gümrük İdaresi’nin veri merkezine aktarılacağı bir ağ kuracaktır; - İç Güvenlik Bakanlığı, verileri inceleyerek, bir tehlikenin ya da tehlike şüphesinin bulunması halinde bu endişelerini ev sahibi ülkenin ilgili birimlerine derhal rapor edecektir; - İç Güvenlik Bakanlığı, terminal işletmecileri ve nakliyecilere tehlikenin çözümünü hızlandırmak ve kolaylaştırmak için doğru ve zamanında bilgi sağlayacaktır; - Dışişleri, Enerji ve İç Güvenlik Bakanlıkları, ev sahibi ülke hükümetleriyle görüşmelerde bulunarak radyasyon uyarılarına ilişkin sorunların süratle çözülebilmesi için Protokoller hazırlayacaklardır; 97 - Enerji ve İç Güvenlik Bakanlıkları, terminal işletmecileri, nakliyeciler, ev sahibi hükümetler ve diğer ilgililerle birlikte GTG’nin 1. aşamasının etkinliği, verimliliği ve genel başarısını 2. aşama öncesinde değerlendirecektir. Özel sektörün sorumlulukları: - Yasalara ve operasyonel çerçeveye uygun olarak ve yerel hükümetlerle koordineli bir şekilde GTG’ye ilişkin tarama ve tespit cihazlarının uluslararası terminal müştemilatlarında yerleştirilmesini ve kullanımını sağlamak; - Verimli, zamanlı ve etkili işleme için ABD ve ev sahibi ülke hükümetleriyle koordineli bir şekilde süreçleri geliştirmek; - Limanların kendilerine has karakterlerini ve olası maliyetleri göz önünde tutarak görüntüleme işlemleri için gerekli konteyner hareketlerini hızlandırmak ve kolaylaştırmak; - Uygun personeli görevlendirmek ve eğitimlerine destek olmak; - Güvenliğe ilişkin verilere ve operasyonlara ilişkin bilgilere erişimi yalnızca yetkili personelle sınırlamak; - GTG ile uyumlu bir şekilde konteynerlerin incelenmesinde kullanılan sistemlerin araştırılması, geliştirilmesi ve yerleştirilmesinde işbirliği yapmak. 98 3.2. AVRUPA BİRLİĞİ Arz zinciri güvenliği konusu Avrupa Birliği’nde daha geniş bir perspektif içinde ve “gümrük ve güvenlik” başlığı altında ele alınmıştır. Ama Avrupa Birliği’nin konuya yaklaşımı sadece güvenlik temelinde olmamıştır. 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren iyice yoğunlaşan ticaretin kolaylaştırılması yönündeki çabalar artan güvenlik ihtiyaçlarıyla birleştirilmeye çalışılmıştır. Bu konuda Avrupa Birliği’nde yapılan çalışmalar aşağıdaki şekilde özetlenebilir. 3.2.1. Avrupa Birliği’nin Gümrükle İlişkili Güvenlik Girişimleri15 Avrupa Komisyonu tarafından 2003 yılının Temmuz ayı sonunda Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi’ne güvenlik konularını işaret eden bir dizi tedbir paketi sunulmuştur. Bu önlemler paketiyle beraber Avrupa Birliği’nin dış sınırlarını korumaya yönelik olarak geliştirilen yeni “güvenlik yönetimi modeli”ne vurgu yapan “armonize risk yönetimi sistemi” gibi temel kavramlar da gündemde yerlerini almıştır. Topluluk Gümrük Kodu’nda güvenlikle ilgili değişiklikler getiren düzenlemeler (648/2005, 13.04.2005) 4 Mayıs 2005 tarihli Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayımlanmıştır. 15 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://europa.eu Internet adresinden alınmıştır. 99 Avrupa Birliği söz konusu düzenlemelerle, uluslararası sınırları aşan eşyalara ilişkin güvenlik kriterlerini sıkılaştıran bir dizi tedbiri hayata geçirmiştir. Bu tedbirler daha hızlı ve daha iyi hedeflenen kontroller anlamına gelmekte olup, uygulamanın bugüne kadarki sonuçları hem gümrük yetkilileri hem kamu hem de sanayi için olumlu olarak kaydedilmiştir. Anılan düzenlemeler Topluluk Gümrük Kodunda aşağıda yer alan üç önemli değişikliği içermektedir: - Tacirlerin Avrupa Birliği’nden ihracat ve Avrupa Birliği’ne ithalat işlemlerinden önce ticarete konu eşya hakkında gümrük idarelerini bilgilendirmesi (ör. varış ve kalkış öncesi beyanlar); - Güvenilir tacirlerin “ticaretin kolaylaştırılması”na yönelik tedbirlerden faydalandırılması (ör. yetkilendirilmiş ekonomik operatör); - Kontroller için bilgisayarlaştırılmış sistemlerle desteklenen ortak Topluluk risk seçme kriterlerinin belirlenmesine yönelik bir mekanizma oluşturulması. 3.2.2. 648/2005 sayılı Avrupa Topluluğu Tüzüğü ve Uygulama Hükümleri16 648/2005 sayılı Avrupa Topluluğu Tüzüğünün ardından uygulama maddeleri yayımlanmış ve yukarıda belirtilen tedbirlerin gümrük işlemleri sırasında uygulanmasına yönelik detaylar belirlenmiştir. Anılan Tüzük 26 Aralık 2006 tarihinde yürürlüğe girmiş ve aşağıda belirtilen zaman dilimlerinde uygulamaya geçirilmesi kararlaştırılmıştır: 16 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://europa.eu Internet adresinden alınmıştır. 100 1- Gümrük İdareleri tarafından uygulanan geliştirilmiş risk temelli kontrolleri desteklemek üzere 2007 yılı başından itibaren Topluluk içinde ortak bir risk yönetimi çerçevesi uygulanmaktadır. Risk yönetimi sisteminin 2009 yılı itibariyle tamamen bilgisayarlaştırılması hedeflenmektedir. 2- 1 Ocak 2008 tarihi itibari ile “yetkilendirilmiş ekonomik operatör” programına ilişkin düzenlemeler yürürlüğe girecektir. Yetkilendirilmiş ekonomik operatör programı giderek artan güvenlik gereklilikleri ile güvenilir tacirlere sağlanan kolaylıklar arasında bir denge oluşturulmasına yardımcı olacaktır. 3- 1 Temmuz 2009 tarihi itibari ile tacirlerin Avrupa Topluluğu gümrük sahasına giriş veya çıkış yapan tüm eşyalar için gümrük idarelerine ön bildirim yapılması mecburiyeti getirilecektir. 3.2.3. Gümrük Güvenlik Programı17 Avrupa Birliği Gümrük Güvenlik Programı yukarıda belirtilen tedbirlerin geliştirilmesini ve bu tedbirleri destekleyen faaliyetleri kapsamaktadır. Gümrük Güvenlik Programı dengeli bir yaklaşımı desteklemektedir: - İç pazarın korunmasını sağlamak amacıyla düzenli güvenlik kontrolleri uygulanması ve dünyadaki büyük ticari ortaklarla yakın işbirliği içerisinde uluslararası arz zincirinin güvenli hale getirilmesi; 17 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://europa.eu Internet adresinden alınmıştır. 101 - Uluslararası arz zincirinin kendilerine düşen bölümünün güvenliğini sağlamak konusunda ciddi gayretler gösteren tacirlere ticarette kolaylıklar sağlanması. Girişte de belirttiğimiz üzere arz zinciri güvenliği konusunda Avrupa Birliği iki ayaklı bir yaklaşım sergilemektedir. Bu yaklaşımlar kontrol standartlarının belirlenmesi ve yetkili ekonomik operatör programı çerçevesinde ticaretin kolaylaştırılması başlıkları altında özetlenebilir. Kontrol Standartları: - Ortak kabul görmüş kontrol kriterleri; - Ortak kabul görmüş risk göstergeleri; - Diğer idarelerle yakın işbirliği; - Küresel işbirliği. Ticaretin Kolaylaştırılması: - Basitleştirilmiş gümrük işlemleri; - Güvenlik mükellefiyetlerinin kolaylaştırılması. 3.2.4. Yetkilendirilmiş Ekonomik Operatör (Authorized Economic Operator)18 Avrupa Komisyonu tarafından 1 Kasım 2004 tarihinde belirlenen “e-gümrük” çalışmalarının vizyonu çerçevesinde gerçekleştirilmesi öngörülen unsurlardan biri de 18 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak “ÇALIŞKAN, Özge, Tek İdari Belge Reformu ve Kalkış Öncesi Beyanlar, Uzmanlık Tezi, TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, Ankara, 2005” uzmanlık tezinden ve http://europa.eu Internet adresinden alınmıştır. 102 Avrupa Topluluğu mevzuatına yeni giren “yetkilendirilmiş ekonomik operatör” kavramı olmuştur. Avrupa Topluluğu Gümrük Mevzuatı’nın modernleştirilmesi çalışmaları kapsamında oluşturulan, üzerindeki çalışmalar devam eden ve Topluluk genelinde geçerli olması öngörülen bu statü, Avrupa Komisyonunun 10-11 Mart 2005 tarihlerinde Budapeşte’de düzenlemiş olduğu “Topluluk Gümrük Kodunun Modernizasyonu Konusunda Gümrük ve Ticaret Konferansı” çalışma gruplarında ele alınmıştır. Söz konusu toplantıda, “yetkilendirilmiş ekonomik operatör” statüsünün, arz zinciri içerisindeki her bir halkayı içereceği ve gümrük kontrollerine zarar vermemek kaydı ile bütün Avrupa Topluluğu kapsamında tanınacağı; “yetkilendirme” statüsünün ise bir veya daha fazla üye ülke ile sınırlandırılabileceği belirtilmiştir. “Yetkilendirilmiş ekonomik operatör” statüsünün, belli bir yeterlilik seviyesinde olmak şartı ile her mükellefe açık olacağı; söz konusu statü için aranacak niteliklerin, ortak standartların ve minimum gereksinimlerin tüm üye ülkelerin ortak kararı ile alınması gerektiği; söz konusu niteliklerin Avrupa Komisyonu düzenlemelerinden ziyade, serbest piyasa koşulları tarafından belirlenmesi gerektiği savunulmuştur. Oluşturulan bu yeni statü ile güvenilir tacirlere gümrük işlemlerinde basitleştirmelerden yararlanma imkanı verilmesinin yanı sıra güvenlikle ilgili yürürlüğe konan önlemlerde de kolaylıklar sağlanması öngörülmektedir. 103 Yetkilendirilmiş yükümlü kavramı 648/2005 sayılı Tüzük ile Topluluk Gümrük Kodu’na 5(a) maddesi olarak ilave edilmiştir. Buna göre; - Gümrük makamları, gerekli olduğunda ilgili kurum ve kuruluşların da görüşlerini almak suretiyle, ikinci fıkrada öngörülen koşullara bağlı olarak, Avrupa Topluluğu’nun gümrük bölgesinde yerleşik ekonomik aktörlere “yetkilendirilmiş ekonomik operatör” statüsünü verir. Yetkilendirilmiş ekonomik operatör, güvenlikle ilgili gümrük kontrollerine getirilen kolaylaştırmalardan ve/veya gümrük kurallarıyla öngörülen basitleştirmelerden yararlanır. - Yetkilendirilmiş ekonomik operatör statüsü ikinci fıkrada belirtilen kural ve koşullara halel getirmeksizin, tüm üye devletlerin gümrük makamları tarafından tanınır. Gümrük makamları, yetkilendirilmiş ekonomik operatör statüsünün tanınmasına bağlı olarak ve Avrupa Topluluğu Gümrük Mevzuatı’nda öngörülen özel basitleştirme türüyle ilgili koşulların yerine getirilmesi kaydıyla, yükümlünün söz konusu basitleştirmeden yararlanmasına izin verir. Yetkilendirilmiş ekonomik operatör statüsü verilmesine ilişkin koşullar aşağıdaki hususlardan meydana gelmektedir: - Gümrük yükümlülüklerinin yerine bulunmamak, 104 getirilmesinde ciddi ihlallerde - Gümrük kontrollerinin doğru biçimde yapılabilmesine imkan veren ticari ve gerektiğinde taşımaya ilişkin kayıtları düzenli bir şekilde tutma yeterliliğine sahip bulunmak, - Gerek görülen hallerde, mali yeterliliğe sahip olduğunu kanıtlamak, - Duruma göre, uygun emniyet ve güvenlik standartlarına sahip bulunmak. İkinci fıkrada belirtilen koşullar ile aşağıdaki hususlara ilişkin usul ve esaslar Komite prosedürü (yani Yönetmelik) ile belirlenecektir: - Yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün verilmesi, - Basitleştirmelerden faydalanma izninin verilmesi, - Bu statü ve izinlerin hangi gümrük idarelerince verileceğinin belirlenmesi, - Ortak risk yönetimi kuralları dikkate alınarak, emniyet ve güvenliğe ilişkin gümrük kontrollerinde tanınacak kolaylıkların türü ve kapsamının belirlenmesi, - Diğer gümrük makamlarıyla istişarelerde bulunulması ve bu makamlara bilgi temini. Komite prosedüründen aşağıdaki koşulların oluşması halinde yararlanılır: - İzin tek bir ya da daha fazla üye devletle sınırlandırılabilir. - Yetkilendirilmiş yükümlü statüsü askıya alınabilir ya da geri çekilebilir; - Toplulukta yerleşik olma koşulundan özellikle uluslararası anlaşmalar dikkate alınarak, özel yetkilendirilmiş vazgeçilebilir. 105 yükümlü koşullarıyla ilgili olarak Topluluk Gümrük Yönetmeliği değişikliğine ilişkin TAXUD tarafından hazırlanan 18 Ekim 2005 tarihli Ön Tasarıda yetkilendirilmiş yükümlü statüsü ile ilgili düzenlemeler de yer almıştır. Gümrük Yönetmeliği Tasarısında, yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün tanınması için Kanunun 5(a) maddesinde sayılan gerekli olan koşullardan ne anlaşılması gerektiği detaylı olarak belirlenmiştir. Kanunun 5(a) maddesinde belirtilen yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün, gelecekte aşağıda yer alan formlardan biri ile tanınması öngörülmüştür: - “Yetkilendirilmiş Yükümlü Belgesi-Gümrük Basitleştirmeleri”; Gümrük kurallarında öngörülen prosedürlerdeki kolaylıklardan yararlanmak isteyen yükümlüler için, - “Yetkilendirilmiş Yükümlü Belgesi-Güvenlik ve Emniyet”; eşyanın Topluluk Gümrük Bölgesine girişindeki veya Topluluk Gümrük Bölgesini terk etmesindeki güvenlik ve emniyet ile ilgili gümrük kontrollerine ilişkin kolaylıklardan yararlanmak isteyen yükümlüler için, - “Yetkilendirilmiş Yükümlü Belgesi-Gümrük Basitleştirmeleri/ Güvenlik ve Emniyet”; gümrük kurallarında öngörülen prosedürlerdeki kolaylıklardan ve güvenlik ve emniyet ile ilgili gümrük kontrollerine ilişkin kolaylıklardan yararlanmak isteyen yükümlüler için. Yetkilendirilmiş yükümlü statüsü ile ilgili başvurular, başvuru sahibinin Kanunun yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün tanınması koşulları arasında saydığı kayıtlara erişebilecek üye devlet gümrük idaresine verilecektir. Başvurular; başvurunun yetkilendirilmiş yükümlü statüsü için gerekli kriterlere uyumlu 106 olmaması, gümrük makamları tarafından belirlenen bilgileri içermemesi ya da eksik ya da yanlış bilgi içermesi halinde reddedilecektir. Gümrük makamları tarafından verilmiş Yetkilendirilmiş Yükümlü Belgesinin geçerlilik süresi kısıtlanamaz. Belge tüm üye devletlerce tanınmalıdır. Ancak, Belgenin tanınması birkaç üye devlet ile de sınırlandırılabilir. Yönetmelik Tasarısının risk yönetimi ile ilgili maddesinde (madde 4f) risk analizi çalışması sırasında yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün gümrük idarelerince dikkate alınacağı belirtilmektedir. Yetkilendirilmiş yükümlü kavramı ile ilgili DGÖ Küresel Ticareti Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma Standartları Çerçevesi’nde de düzenleme bulunmaktadır. Buna göre, gümrüğün getirdiği kriterleri karşılayan yetkilendirilmiş yükümlülerin asgari düzeyde bilgi sağlama hususunda basitleştirilmiş ve hızlı eşya salıverme süreçlerine katılma yetkisinin olması gereklidir. Bu kriterler arasında, gümrük koşullarına yeterli düzeyde riayet etmiş olma, gümrük-ticaret erbabı ortaklık programına katılmak suretiyle tedarik zincirine açık bir taahhüt ve ticari kayıtları yönetmeye ilişkin yeterli bir sistem yer almaktadır. Gümrük idarelerinin, bu statünün karşılıklı tanınması hususunda mutabık olması gereklidir. Görüldüğü üzere, onaylanmış kişiden farklı olarak oluşturulan bu yeni statü ile ilgili düzenlemeler açısından Topluluk ile DGÖ düzenlemeleri arasında paralellik bulunmaktadır. 107 3.2.5. Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri İşbirliği19 Konteyner Güvenliği konusunda Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri Arasında Yoğunlaştırılmış Gümrük İşbirliği Anlaşması Mevcut Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri Gümrük İşbirliği Anlaşması kapsamı içinde olmak üzere konteyner güvenliği konusunda 22 Nisan 2004 tarihinde Avrupa Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasında bir Anlaşma imzalanmıştır. Söz konusu Anlaşma mütekabiliyet esası temelinde hem Avrupa Birliği hem de Amerika Birleşik Devletleri’nde gümrük işlemleri sürecinde güvenlik tedbirlerini geliştirmeyi hedeflemektedir. Bu Anlaşma aynı zamanda ticaretin kolaylaştırılması ve güvenlik konularındaki doğru dengeyi; yasal ticarete ilişkin genel gümrük kontrollerinin güvenlikle ilgili endişeleri karşılamasını ve Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri ticaret erbabı için eşit kontrol seviyeleri ve standartları geliştirmeyi sağlayarak oluşturmayı garanti etmeyi hedeflemektedir. Anılan Anlaşma ile Konteyner Güvenliği Girişimi Limanları için asgari standartlar, ortak risk kriterleri ve gümrük – ticaret erbabı işbirliği programları gibi geliştirilmiş işbirliği alanlarının gerekli operasyonel elemanlarını belirlemek üzere çalışma grupları oluşturulmuştur. 19 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://europa.eu Internet adresinden alınmıştır. 108 Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri İşbirliği’nin Sonuçları 2004 yılında imzalanan işbirliği anlaşmasının ardından iki çalışma grubu oluşturulmuştur. Birinci grup güvenlik standartlarını geliştirmek için yapılabilecek ortak çalışmalara yoğunlaşmıştır. İkinci grup ise her iki tarafın gümrük – ticaret erbabı işbirliği programlarını karşılaştırmak amacıyla kurulmuştur. Anılan Anlaşma’nın hedeflerini gerçekleştirebilmek için bir dizi toplantı düzenlenmiş, bu amaçlara ulaşabilmek için yapılacak programlar ve çalışmaların tanımlanmasına ve belirlenmesine çalışılmıştır. Bu toplantıların sonucunda, diğer hedeflerin yanı sıra özellikle risk yönetimi teknikleri konusunda asgari standartların belirlenmesi ile Avrupa Birliği limanlarında uygulanmak üzere üzerinde uzlaşma sağlanmış gümrük kontrol prosedürleri ve Konteyner Güvenliği Girişimi gereklilikleri konusunda bir dizi tedbir ve faaliyetin hayata geçirilmesini içeren ortak bir öneri listesi hazırlanmıştır. Her iki tarafın gümrük – ticaret erbabı işbirliği programlarının karşılaştırılması, Avrupa Birliği açısından “yetkilendirilmiş ekonomik operatör” uygulamasının, Amerika Birleşik Devletleri açısından ise “terörizme karşı gümrük – ticaret erbabı işbirliği” programının derinliğine incelenmesi ve kıyaslanması şeklinde olmuştur. Bu karşılaştırma, Atlas okyanusu’nun her iki yakasında yasal ticaretin kolaylaştırılması ve güvenli hale getirilmesi için karşılıklı olarak uygulanacak standartların ve sistemlerin geliştirilmesi için bir temel teşkil etmiştir. Bu alandaki Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri gümrük işbirliğinin gelişimi ve 109 sonuçları DGÖ ve OECD gibi uluslararası örgütler tarafından da yakından izlenmekte ve uluslararası arenada yürütülmekte olan benzer çabaları etkilemektedir. 31 Ocak 2006 tarihinde Brüksel’de düzenlenen yedinci Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri Ortak Gümrük İşbirliği Komitesi toplantısında, kurulmuş bulunan her iki çalışma grubunun da faaliyetlerini değerlendirmiş ve bu iki grubun tek bir grup haline getirilmesinin yanı sıra uzmanlar tarafından geliştirilen uygulama prosedürleri ve standartların karşılıklı olarak uygulanmasını destekleyecek çalışmaların yapılmasını kararlaştırmıştır. 22 Ocak 2007 tarihinde Washington D.C.’de düzenlenen sekizinci Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri Ortak Gümrük İşbirliği Komitesi toplantısında ise transatlantik arz zincirinin güvenliği konusundaki gümrük işbirliğinin ikinci aşaması değerlendirilmiş ve üç öncelikli faaliyette yoğunlaşacak üçüncü aşama için anlaşma sağlanmıştır. Üçüncü aşamadaki bu üç öncelikli faaliyet; Avrupa Birliği besleyici limanlarında uygulanan Konteyner Güvenliği Girişimi konseptinin fizibilitesini test etmek amacıyla bir pilot uygulama yapılması, gümrük – ticaret erbabı işbirliği programları ve ortak risk kurallarının belirlenmesi olarak sayılabilir. Transatlantik arz zincirinin bir uçtan diğer uca güvenliğini sağlama noktasında her iki tarafın verdiği statülerin ve gümrük işlemlerinin karşılıklı tanınması önemli bir öğeyi oluşturmaktadır. Bu ortak anlayış ve Avrupa Birliği mevzuatında bu yönde yapılan değişiklik temelinde 22 Ocak 2007’de yapılan sekizinci Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri Ortak Gümrük İşbirliği 110 Komitesi toplantısında, 1 Ocak 2008 tarihinde resmen yürürlüğe girecek olan yetkili ekonomik operatör düzenlemesi göz önünde tutularak, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri gümrük uzmanları tarafından ticari işbirliği konularında karşılıklı tanınırlığın tesis edilmesi maksadıyla bir yol haritası üzerinde çalışma yapılması hususunda anlaşmaya varılmıştır. Bir pilot uygulama yapılmasını da içeren bu yol haritası üzerindeki çalışmaların, Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri Ortak Gümrük İşbirliği Komitesi tarafından kurulan çalışma grubunda yer alan ilgili uzmanlar eliyle yürütülmesine karar verilmiş ve Avrupa Birliği – Amerika Birleşik Devletleri Ortak Gümrük İşbirliği Komitesi Karşılıklı Tanınma Çalışma Grubu oluşturulmuştur. Avrupa Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasında arz zinciri güvenliği alanındaki bir diğer işbirliği ise doğrudan Avrupa Birliği tarafından değil, tek tek üye ülkeler ile Amerika Birleşik Devletleri arasında yürütülen Konteyner Güvenliği Girişimi uygulamasıdır. Amerika Birleşik Devletleri’ne sevk olunacak konteynerlerin çıkış limanında risk analizi yöntemlerinin kullanılmasıyla güvenlik kontrollerinin yapılmasından sonra sevklerine izin verilmesi esasına dayanan Konteyner Güvenliği Girişimi Avrupa Birliği’ne üye on ülkenin yirmi bir limanında ikili anlaşmalar temelinde yürütülmektedir. Konteyner Güvenliği Girişimi’ne dahil olan Avrupa Birliği üyesi ülkeler ve limanları aşağıda listelenmiştir: - Bremerhaven, Hamburg (Almanya), - Antwerp, Zeebrugge (Belçika), - Le Havre, Marsilya (Fransa), - Rotterdam (Hollanda), 111 - Felixstowe, Liverpool, Southampton, Thamesport, Tilbury (İngiltere), - Göteborg (İsveç), - Algeciras (İspanya), - Cenova, Gioia Tauro, La Spezia, Livorno, Napoli (İtalya), - Lizbon (Portekiz), - Pire (Yunanistan). 3.2.6. Avrupa Birliği – Çin Halk Cumhuriyeti İşbirliği20 Avrupa Topluluğu ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında imzalanan “Gümrük Alanında Karşılıklı İdari Yardım ve İşbirliği” Anlaşması 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İşbirliğini arz zinciri güvenliği alanına da taşımak ve güvenlik tedbirlerinin mütekabiliyeti ile karşılıklı tanınırlığını sağlamak için Avrupa topluluğu ve Çin Halk Cumhuriyeti, 19 Eylül 2006’da düzenlenen Ortak Gümrük İşbirliği Komitesi toplantısında vardıkları uzlaşma çerçevesinde bir pilot proje başlatma kararı almışlardır. Söz konusu pilot proje, Avrupa Birliği tarafında Hollanda’nın Rotterdam ve İngiltere’nin Felixstowe Limanları ile Çin Halk Cumhuriyeti tarafında Shenzhen Limanı’nda deniz taşımacılığında yer alan konteynerlere özel önem atfedilerek, akıllı ve güvenli ticaret hatlarının kurulmasıyla hayata geçirilmiş olup, başarılı sonuçlar alınması halinde bu pilot proje ile hedeflenen işbirliğinin adım adım diğer Avrupa Birliği limanlarına genişletilmesi hedeflenmektedir. Taraflar, DGÖ Küresel Ticareti Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma Standartları 20 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://europa.eu Internet adresinden alınmıştır. 112 Çerçevesi’nde yer bulan standartların daha iyi anlaşılması ve uygulamaya hazırlanması için her iki tarafın deneyimlerini paylaşması ve en iyi uygulamaların geliştirilmesi için güvenlik alanındaki işbirliğinin kapsamı konusunda anlaşmaya varmışlardır. Taraflar ayrıca, güvenlik ve ticareti kolaylaştırma alanlarında uygulanmak üzere alınan tedbirlerin karşılıklı tanınırlığı ve mütekabiliyeti hususlarında Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin gümrük idareleri ile Çin Halk Cumhuriyeti Gümrük İdaresi arasındaki işbirliğini takip etmek konusunda da anlaşmışlardır. “Akıllı ve Güvenli Ticaret Hattı Pilot Projesi” alanındaki işbirliği ile diğer hedeflerin yanı sıra kısa vadede aşağıdaki hedeflerin gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır: - Bir uçtan diğer uca arz zincirlerinin yükleme noktasından başlayarak nihai varış noktasına varıncaya kadar konteyner trafiğinin tüm hareketlerinin takibi ve test edilmesi, - Yetkili ekonomik operatör kavramının her iki tarafta karşılıklı tanınması hususunda uzlaşılacağı düşüncesinden yola çıkarak, yetkili ekonomik operatör statüsü tanınacak ekonomik operatörlere uygulanacak kriterler konusunda uzlaşılması ve bu kriterlerin test edilmesi, - Kapıdan kapıya arz zincirleri vasıtasıyla yükleme öncesi güvenlikli gümrükleme için gerekli verilerin belirlenmesi ve test edilmesi, - Asgari risk profillerinin belirlenmesi ile gümrükleme için asgari kontrol standartlarının tanımlanması ve belirlenmesi, - Yasal ticareti kolaylaştırırken, güvenliği ve kontrol sistemlerinin etkinliğini 113 artıran iletişim teknolojisi ve diğer teknik çözümlerin değerlendirilmesi ve test edilmesi. Pilot projenin başarıya ulaşması halinde, söz konusu işbirliği Avrupa Birliği’nin ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin diğer limanlarını da içine alacak şekilde genişletilebilecektir. Bu kuvvetlendirilmiş işbirliğinin uzun vadede Avrupa Topluluğu ve Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ticaretin kolaylaştırılmasına ve güvenlikli hale getirilmesine hizmet edeceği düşünülmektedir. 114 3.3. RUSYA FEDERASYONU21 Küresel ticaretin hem ticaret hacmi hem sahip olduğu potansiyel hem de politik güç olarak önde gelen ülkelerinden biri de Rusya Federasyonu’dur. Çalışmamızın esasını oluşturan arz zinciri güvenliği konusu Rusya Federasyonu’nda terör ve teröre bağlı güvenlik hususlarından daha ziyade gümrüğün temel işlevi olan sağlıklı mali yapının tesisi ve kaçakçılığın önlenmesi saikleriyle bağlantılı olarak ele alınmaktadır. Arz zinciri güvenliği konusunda Rusya Federasyonu’nda dikkat çeken en önemli uygulama bu ülkenin İsveç ve Finlandiya ile aralarında oluşturduğu “Yeşil Koridor” düzenlemesidir. 3.3.1. Yeşil Koridor Halihazırda Rusya Federasyonu, Finlandiya ve İsveç gümrük idareleri arasında uygulanmakta olan “Yeşil Koridor” (Green Corridor) uygulaması, özellikle Rusya’ya mal ihraç eden seçilmiş bazı firmalar için kolaylaştırılmış gümrük uygulamalarına dayalı bir düzenlemedir. Düzenleme karşılıklı olarak her üç ülkeye yapılacak olan ihracatı kapsayacak şekilde hazırlanmış olmakla birlikte pratikte daha çok Finlandiya ve İsveç’ten Rusya’ya yapılan ihracatta kullanılmaktadır. 21 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).20-002-1670 nolu Rusya Federasyonu İkili İlişkiler dosyasından alınmıştır. 115 Avrupa Birliği ile Rusya arasındaki ekonomik işbirliğinin çerçevesini çizen “Northern Dimension” politikası çerçevesinde AB - Rusya ticaretinin kolaylaştırılması hedeflenmektedir. İskandinav ülkeleri, Baltık ülkeleri ve Rusya’nın bazı topraklarının bulunduğu Kuzey Avrupa Bölgesi’ndeki ekonomik işbirliğini ve güvenli ticareti esas alan bir yol haritası niteliğini taşıyan bu politika kapsamında gümrük konularındaki işbirliği de önemli bir rol oynamaktadır. Avrupa Birliği ile Rusya arasındaki ticarette vergi kaçakçılığı, gümrük kıymeti ihlalleri ve çifte fatura gibi unsurlara sıklıkla rastlanılmaktadır. Ticaretin bu tür ihlallerden arındırılması için muhtelif işbirliği yöntemleri hayata geçirilmektedir. Yeşil Koridor projesi bu işbirliği unsurlarından birisidir. Yeşil Koridor projesinin başlangıcı 10 yıl öncesine dayanmakta ve Finlandiya, İsveç ve Rusya Gümrük İdareleri arasında imzalanan bir protokol çerçevesinde yürütülmektedir. Bu sistemde, Finlandiyalı ya da İsveçli ihracatçılar tarafından yapacakları ihracata ilişkin veriler gümrük işlemleri tamamlanmadan önce hem sınırdaki gümrük kapılarına hem de malın gümrükten çekileceği gümrük idaresine elektronik ortamda iletilmektedir. Yeşil Koridordan geçecek eşyaya ait bilgiler Finlandiyalı ihracatçı tarafından Finlandiya Gümrük İdaresi’nin Helsinki’deki Bilgi İşlem Merkezi üzerinden elektronik ortamda Rusya’ya iletilmektedir. Finlandiya Gümrük İdaresi bu elektronik 116 bilgi üzerine bir kimlik numarası eklemekte ve bilgiyi Rus Gümrük İdaresine göndermektedir. Bilgiler, Rus Gümrük İdaresi ile Finlandiya Gümrük İdaresi arasında kurulan güvenlik seviyesi yüksek network bağlantısı üzerinden transfer edilmektedir. Bu bilgi Rus Gümrük İdaresi tarafından elektronik olarak teyit edilmekte, teyit mesajını alan Fin Gümrük İdaresinin bu mesajı ihracatçı firmaya iletmesinin ardından eşya sevkiyatı gerçekleştirilmektedir. Elektronik bilgi değişimi ve teyidinin tamamlanmasının ardından eşyanın faturası, CMR belgesi ve gümrük idaresine sunulacak olan ihracat belgeleri eşyayı taşıyacak aracın sürücüsüne teslim edilmektedir. Ülkeler arasındaki uzun kara sınırı nedeniyle eşya sevkiyatları ağırlıklı olarak kara nakliyesi şeklinde gerçekleştirilmekle beraber TIR Karnesi kullanılmamaktadır. CMR belgesi bir barkod taşımakta; ayrıca sevkıyata ilişkin elektronik bilgi üzerine Fin Gümrük İdaresi tarafından eklenen kimlik numarasını da içermektedir. Eşyayı taşıyan aracın sınır geçişinde Fin Gümrük İdaresi normal iş akışlarını uygulamakta; ancak Rus tarafında Yeşil Koridordan geçen eşyalar ayrı bir bankoda işleme tabi tutulmaktadır. Burada Rus Gümrük İdaresinin veri tabanından eşyaya ilişkin elektronik bilgi kontrol edilmektedir. Yeşil Koridordan geçerek Rus tarafına ulaşan bir aracın gümrükleme işlemleri 5 dakika sürmektedir. Bu kapıdaki normal gümrükleme ortalama 25 dakikada sonuçlandırılmaktadır. Yeşil Koridor kapsamında sevk edilen eşyaya, Finlandiya ile Rusya arasındaki karayolunun dar olmasına bağlı olarak ortaya çıkan araç kuyruklarında da öncelik tanınmaktadır. 117 Yeşil Koridordan faydalanan firmalar güvenli ve itibarı yüksek firmalar olduklarından Rus tarafı eşya için herhangi bir teminat talep etmemektedir. Yeşil Koridor uygulaması “kayıt yoluyla beyan” olarak adlandırılan basitleştirilmiş usul çerçevesinde de değerlendirilebilecek bir uygulamadır. Yeşil Koridor uygulamasından yararlanma şartlarının tam bir şeffaflığı gerektirmesi sebebiyle sistemin kullanımı henüz istenilen seviyeye ulaşmamıştır. 2006 verilerine göre ayda ortalama 200 araç bu Hattan geçerek işlem görmektedir. 24 saatlik zaman diliminde 1.000 aracın işlem gördüğü düşünüldüğünde, Yeşil Koridordan faydalanan araç sayısının yüksek olmadığı ortaya çıkmaktadır. Finlandiya, Yeşil Koridor sistemini yaygınlaştırmayı amaçlamaktadır. Sistemden yararlanmak isteyen yeni firmalar başvurularını Finlandiya Gümrük İdaresi’ne yapmakta ve gerekli koşulları taşıdığı tespit edilen firmalar sistemden faydalanacak firma adayları olarak Rus tarafına önerilmektedirler. Firmaları bu sistemden faydalanmaya iten temel faktör ise Rus tarafının sistem dahilindeki gümrük işlemlerinden teminat aramamasıdır. Sistemden faydalanmak firmalar için ek bir maliyet gerektirmemektedir. Rus tarafına gönderilen bilgiler Rus Gümrük İdaresinin talep ve ihtiyaçlarına göre belirlenmekte ve bunlar arasında eşyanın kıymetine ilişkin bilgiler de yer almaktadır. Sistemden faydalanacak firmaların kayıt yoluyla ihracat yapması veya basitleştirilmiş usulden yararlanma hakkının olması gibi ön koşullar aranmamaktadır. 118 Sistemin deniz ve havayolu ile yapılan ticarete de uygulanması mümkündür. Yeşil Koridor sistemi çifte faturalama problemini ortadan kaldırmıştır. Avrupa Birliği’nin konuya yaklaşımı çekincelidir. Uluslararası ticaretteki uygulamaların ve kolaylıkların ülke veya firma bazında ayırımcı olmaması gerektiğinden, hali hazırda belirli firmalara tanınan bir kolaylık olarak yürütülen Yeşil Koridor uygulaması AB tarafından eleştirilmektedir. Fin tarafı bu uygulamayı ileride genelleştirilmesi hedeflenen ve halihazırda “deneysel” nitelik taşıyan bir uygulama olarak değerlendirilmektedir. Buraya kadar olan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere sistemin ticarette arz zinciri güvenliği boyutuna bakan kısmı güvenilir firmalara ticarette kolaylaştırmalar sağlayarak ve bu şekilde firmaları teşvik ederek arz zinciri üzerinde kontrolün sağlanmasıdır. Sisteme dahil olmak isteyen firmalar tüm ticari kayıtlarını gümrük idarelerine tam bir şeffaflıkla açmak zorundadırlar. Bu durum ise yukarıda da belirtilmiş olduğu üzere hem tedarikçi firmalar üzerinde tam bir mali kontrol sağlamaktadır hem de çifte fatura kullanımı ile menşe ve tarife sapmalarını engelleyerek vergi kayıplarını ve kaçakçılığı engellemektedir. Sistemin esas olarak Rusya Federasyonu’na ihracat yapmak isteyen firmalar tarafından kullanıldığı düşünüldüğünde arz zinciri güvenliği konusunda en çok vurgu yapılan konulardan biri olan ihracat esnasında kontrolün de Finlandiya ve İsveç Gümrük İdareleri tarafından gerçekleştirilen denetimlerle sağlanmış olduğu görülmektedir. 119 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TÜRKİYE 4.1. Konteyner Güvenliği Girişimi22 Yukarıda da zikredildiği üzere KGG, ilk defa 2002 yılının Ocak ayında ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi Başkanı Robert C. Bonner’in Strateji ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde yaptığı bir konuşma ile gündeme gelmiştir. Söz konusu Girişim özet olarak ABD limanlarına deniz yoluyla sevk olunan konteynerlerin önceden kontrol edilmesini, böylece bir yandan olası terörist saldırı tehditleri azaltılırken bir yandan da küresel ticaretin aksamadan sürdürülebilmesini sağlamayı hedeflemektedir. Böylece özellikle kitleler üzerinde etkili olabilecek türde silahların terörist organizasyonlar tarafından deniz konteynerleri vasıtası ile sevk edilmesi ve kullanılması tehlikesi önemli ölçüde bertaraf edilirken dünya ticaretinin ve ekonomisinin felç olmasına yol açabilecek, küresel ticareti durma noktasına getirebilecek türden riskler de azaltılmaya çalışılmaktadır. KGG’ye dahil olan limanlar, ABD’ye sevk edilen malların ve bunları taşıyan konteynerlerin mutlaka uğraması gereken ve son sevkiyat limanları haline 22 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).02-008-621 nolu Güvenlik ve Sınır Yönetimi dosyasından ve TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).20-002-1000 nolu ABD İkili İlişkiler dosyasından alınmıştır. 120 geleceğinden, bu limanların KGG’ye dahil olmayan limanlara nazaran daha cazip ve rekabetçi olacağı düşünülmektedir. Aralarında Avrupa Birliği üyesi ülkelerin de bulunduğu onlarca ülke ABD ile yaptıkları ikili anlaşmalar vasıtasıyla KGG’ye dahil olmuşlardır. Bu çerçevede, ABD’nin talebiyle İzmir Limanı vasıtasıyla ülkemizin de KGG’ye dahil edilmesi gündeme gelmiş ve ABD’nin bu yöndeki önerisi ABD Ankara Büyükelçiliği tarafından 20 Eylül 2004 tarihli bir nota ile Dışişleri Bakanlığımıza iletilmiştir. Konuya ilişkin Gümrük Müsteşarlığı’nın görüşlerinin oluşturulması amacıyla 30 Eylül 2004 tarihinde düzenlenen toplantı sonucu oluşturulan görüşler Dışişleri Bakanlığı’na iletilmiştir. Gümrük Müsteşarlığı’nın o tarihte oluşturulan görüşleri, KGG’yle ilgili diğer kurumların da olumlu görüşlerinin alınması, ulusal hak, sorumluluk ve yetkilerimizin yanı sıra uygulamanın teknik ve mali boyutlarının ABD tarafıyla ayrıntılı bir şekilde müzakere edilmesi ve uygulamada mütekabiliyet esasının gözetilmesi koşullarıyla katılım sağlanması yönünde oluşmuştur. KGG’ye dahil olan ülkelerdeki gümrük uygulamalarının yerinde görülmesi amacıyla Gümrük Müsteşarlığı temsilcileri Almanya’nın Hamburg ve Fransa’nın Le Havre limanlarına inceleme ziyaretleri gerçekleştirilmiş, ayrıca ABD Roma Büyükelçiliği’nde görevli Gümrük Ataşesi de ülkemize gelerek konuyla ilgili olarak Gümrük Müsteşarlığı ilgili birimleri temsilcilerine konu hakkında bilgi vermiştir. 121 Dışişleri Bakanlığı tarafından, ülkemizden ABD’ye en çok ihracat sevkiyatının yapıldığı liman olan İzmir Limanı’nın KGG’ye dahil edilmesi konusuna ülke olarak prensipte olumlu yaklaştığımız ancak koşulların belirlenmesi amacıyla Türkiye ile ABD arasında ikili bir Anlaşma imzalanmadan İzmir Limanı’nın KGG’ye dahil edilmesinin mevzuatımız açısından mümkün olmadığı ve söz konusu anlaşmaya ilişkin taslak metnin hazırlanarak müzakere edilmek üzere kendilerine iletileceği hususu ABD tarafına iletilmiştir. Yukarıda zikredilen gelişmelerin ardından, Gümrük Müsteşarlığı’nın koordinatörlüğünde gerçekleştirilen ve başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü gibi ilgili kurumların da katılımıyla gerçekleştirilen toplantılar sonucunda, İzmir Limanı’nın KGG’ye dahil edilebilmesi için öncelikle iki ülke arasında bir Anlaşma imzalanmansın gerekli olduğu, ayrıca KGG kapsamında Türkiye’de görevlendirilecek olan ABD Gümrük İdaresi personelinin Türkiye’deki çalışma usul ve esaslarını belirlemek üzere Anlaşma’ya ek bir Yönerge hazırlanmasının uygun olacağı yönünde mutabakata varılmıştır. Bu çerçevede, iki ülke arasında imzalanması öngörülen Anlaşma Taslağı’nın Dışişleri Bakanlığı’nca, Anlaşma’ya Ek Yönerge Taslağı’nın ise Gümrük Müsteşarlığı’nca hazırlanması kararlaştırılmıştır. Yukarıda zikredilen kararlar uyarınca Gümrük Müsteşarlığı tarafından hazırlanan Yönerge Taslağı 2005 yılı içerisinde Dışişleri Bakanlığı’na iletilmiş, 122 Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Anlaşma Taslağı da ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerine sunulmuştur. Gerek Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Anlaşma Taslağı gerekse Gümrük Müsteşarlığı tarafından hazırlanan Yönerge Taslağı’na son şekillerinin verilebilmesi amacıyla ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla 2005 yılı Eylül ayında Gümrük Müsteşarlığı’nda bir toplantı daha gerçekleştirilmiştir. Söz konusu toplantı ve akabinde iletilen ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri neticesinde son şekli verilen taslak metinler 2005 yılı Ekim ayında Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile ABD yetkili makamlarına iletilmiştir. Konuya ilişkin olarak 2006 yılı içerisinde ABD Ankara Büyükelçiliği yetkilileri ve ABD Roma Büyükelçiliği’nde görevli İç Güvenlik Bakanlığı Ataşesi’nin katılımıyla oluşturulan bir ABD heyeti başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere Gümrük Müsteşarlığı ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde görüşmeler yapmışlar ve Türk tarafınca hazırlanan taslak metinlere ilişkin ABD’nin karşı teklif metinlerini Dışişleri Bakanlığı’na iletmişlerdir. Söz konusu metinlere ilişkin ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri, halihazırda koordinasyon görevini üstlenen Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından toplanmakta ve ABD tarafının sunduğu taslak metinlere ilişkin değerlendirmeler devam etmektedir. 123 KGG’ye Türkiye’nin de dahil edilmesi yönündeki bu müzakereler devam ederken ABD tarafından iki ülke arasında 1996 yılında imzalanmış bulunan “Gümrük Alanında Karşılıklı İdari Yardım ve İşbirliği Anlaşması”nın tadil edilerek KGG’nin de bu Anlaşma’ya dahil edilmesi veya bu Anlaşma’ya Ek olarak düzenlenmesi yönünde bir talep 2007 yılı içerisinde Gümrük Müsteşarlığı’na iletilmiştir. Ancak ulusal güvenlik ve uluslararası terörizm ile mücadele gibi boyutları da olan KGG’nin sadece gümrük alanında işbirliği konularını düzenleyen “Gümrük Alanında Karşılıklı İdari Yardım ve İşbirliği Anlaşması”na dahil edilmesinin uygun olmayacağı, Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkarılmış olan söz konusu Anlaşma’nın bu durumda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden çıkarılacak bir uygun bulma kanununa ihtiyaç duyacağı şeklindeki Gümrük Müsteşarlığı görüşü Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile ABD tarafına iletilmiştir. Öte yandan, ABD Temsilciler Meclisi tarafından 7 Ocak 2007 tarihinde liman güvenliği konusunda kabul edilen yeni bir yasa ile KGG’nin mevcut haliyle devam edip etmeyeceği belirsizleşmiştir. Söz konusu yasa ile deniz yolu ile ABD’ye yapılan sevkiyatların tamamının çıkış limanında tarama cihazlarından ve radyasyon ölçüm cihazlarından geçirilerek uygun bulunanların mühürlenmesi ve ancak bu işlemlerin ardından ABD’ye sevklerine izin verilmesi kararı alınmıştır. Bu durumda risk analizi sistemi temeline dayanan KGG’nin geleceğinin ve ülkemizin KGG’ye dahil olup olmaması kararının geleceği belirsizleşmiştir. 124 KGG konusunda 2007 yılı Ağustos ayında ABD’nin başkenti Washington D.C.’de düzenlenen konferansta iki ülke yetkilileri arasında yapılan özel görüşmede iki ülke arasında müzakereleri devam etmekte olan “Konteyner Güvenliği Girişimi Mutabakat Zaptı”nın son durumu görüşülmüş, ülkemiz açısından iç inceleme sürecinin son aşamasına yaklaştığı ve ilgili kurum görüşlerinin tamamlanmasıyla taslak metne son halinin verilerek kısa dönemde ABD tarafına iletilebileceği ifade edilmiştir. Bunun üzerine ABD temsilcileri KGG’nin ABD’ye sevk edilen tüm konteynerlerin taranmasına ilişkin ABD Kongresi’nden geçen 9/11 Yasası uyarınca askıya alındığı, “Güvenli Taşımacılık Girişimi”nin pilot uygulamasının 1 Eylül 2007 tarihi itibari ile İngiltere’nin Southampton Limanı’nda başlayacağı, pilot uygulamanın iki yıl süreceği, altı ayda bir ABD Kongresi’ne rapor sunulacağı ve uygulamanın olumlu sonuçlar vermesi halinde KGG’den vazgeçilerek GTG’ye yönelineceği ifade edilmiş ve altı ay sonra hazırlanacak ilk raporun ışığında hangi projenin devam edeceğinin netleşebileceği ve ülkelerimiz arasında imzalanması için müzakereleri devam etmekte olan Mutabakat Zaptı’nın da bu duruma göre yeniden yazılmasının gerekebileceği ve müzakerelerin yönünü belirlemek için altı ay sonra yayınlanacak ilk raporun sonuçlarının beklenmesinin daha uygun olabileceği belirtilmiştir. Konuya ilişkin olarak 19.09.2007 tarihinde Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda yapılan ve ilgili tüm resmi kurumların temsilcilerinin katıldığı toplantıda KGG’nin yerine GTG’nin getirilmekte olduğuna dair ABD tarafından Gümrük Müsteşarlığı temsilcilerine iletilen bilgiler diğer kurumların temsilcileri ile paylaşılmış ve 125 24.09.2007 tarihinde Dış Ticaret Müsteşarlığı ile ABD Ankara Büyükelçiliği yetkililerinin yaptığı görüşmede de bu durum teyit edilmiştir. Bugün gelinen noktada KGG’ye ilişkin sürecin askıya alınması gerektiği kanaati oluşmuş olmakla birlikte henüz resmi bir irade beyan edilmemiştir. 4.2. Yeşil Koridor 4.2.1.Rusya Federasyonu23 Ülkemiz ile Rusya Federasyonu arasında Yeşil Koridor uygulamasının başlatılması hususundaki çalışmalar çerçevesinde değerlendirildiğinde, yukarıda bahsedildiği üzere söz konusu uygulama esas itibariyle kıymet kaçakçılığı ve diğer gümrük suçlarının önlenmesine yönelik bir sistem olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira elektronik ortamda Rusya Gümrük İdaresi’ne iletilecek bilgiler arasında ihraç edilen ürüne ilişkin diğer bilgilerin yanında eşyanın kıymetine ilişkin bilgiler de yer almaktadır. Bu çerçeveden yaklaşıldığında, söz konusu uygulamanın dürüst, güvenilir ve tanınmış ticaret erbabını teşvik edici bir yönü olduğu dikkat çekmektedir. Bununla birlikte, Rusya Federasyonu’nun son dönemlerde gündeme getirdiği ülkemizle Rusya Federasyonu arasındaki ticarete ilişkin verilerin (kıymet bilgileri ve 23 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).20-002-1670 nolu Rusya Federasyonu İkili İlişkiler dosyasından alınmıştır. 126 istatistiki veri değişimini de içeren) değişimine ilişkin Protokol taslağı ve Mutabakat Zaptı taslağının da temel amacının iki ülke arasındaki ticarette kıymet kaçakçılığının sona erdirilmesi olduğu düşünülmektedir. Söz konusu taslak metinlere gerek Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde yürütülen çalışmalar sonucunda gerekse Dış Ticaret Müsteşarlığının konuya ilişkin mütalaaları çerçevesinde Rusya Federasyonu ile olan ticaretimize olumsuz yansımaları olabileceği düşüncesiyle olumsuz yaklaşılmaktadır. Sonuç itibariyle, uygulaması da Rusya Federasyonu açısından söz konusu protokol ya da mutabakat muhtırası gibi temelde kıymet kaçakçılığının önüne geçmeyi amaçlayan bir uygulamadır. Konuya teknik yönüne ilişkin olarak görüşlerine başvurulan Gümrük Müsteşarlığı Muhabere ve Elektronik Dairesi Başkanlığı söz konusu sistemin teknik olarak uygulanabilir olduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte, konu değerlendirilirken uygulamasının ülkemizin Rusya Federasyonuna yapacağı ticarete olası etkilerinin neler olabileceği ve söz konusu uygulamanın firmaların başvurularına bağlı olduğu da düşünüldüğünde Rusya Federasyonu ile ticaret yapan ya da yapacak olan firmaların söz konusu hattan yararlanma konusunda istekli davranıp davranmayacağı hususunun da dikkate alınması gerekmektedir. Bu çerçevede, dönemin Gümrük Müsteşarlığı’ndan da sorumlu Devlet Bakanı Kürşat TÜZMEN’in talimatları doğrultusunda iki ülke gümrük idareleri arasında “Yeşil Koridor” uygulamasının hayata geçirilmesine yönelik çalışmalar başlatılmış 127 olup, söz konusu çalışmalar Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde sürdürülmektedir. Bu çalışmalar çerçevesinde Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde Gümrükler Genel Müdürlüğü, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü ile Muhabere ve Elektronik Dairesi Başkanlığı temsilcilerinin katılımlarıyla bir teknik heyet kurulmuştur. Teknik heyetin yaptığı toplantılar esnasında yukarıda bahse konu mütalaalar çerçevesinde konu etraflıca ele alınmış ve neticede, Rusya Federasyonu ile Finlandiya ve İsveç arasında uygulanmakta olan “Yeşil Koridor” uygulamasının yerinde görülmesi amacıyla Rusya Federasyonu’na bir inceleme ziyareti gerçekleştirilmesi yönündeki Gümrük Müsteşarlığı talebi Rusya Federasyonu yetkili makamlarına iletilmiştir. Rusya Federasyonu Gümrük İdaresi ise bu talebi olumlu karşılamış ve anılan ziyaret 2007 yılının Ağustos ayında gerçekleştirilmiştir. Söz konusu ziyaretin sonucunda: - Yeşil Koridor uygulamasının Finlandiya ve Rusya Federasyonu arasında “tek taraflı (Finlandiya’nın Rusya’ya ihracatlarında uygulanmakta)” bir uygulama olduğu (sistemin Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında faaliyete geçirilmesi durumunda bizdeki uygulamanın da tek taraflı olacağı tahmin edilmektedir) ve Finlandiya ile Rusya arasında sistemin kurulmasından bu yana sadece 3 firmanın bu kolaylıktan yararlandığı, 2005 ve 2007 arasında ortalama 2300 aracın bu uygulamadan yararlandığı, bunun da tüm araç sayısının ortalama % 1.4 üne tekabül ettiği hususları sistemin eksiklikleri olarak tespit edilmiştir; 128 - “Yeşil Koridor” sisteminde nakliyat belgesi olarak TIR Karnesi kullanımının gerekmemesi, transit geçiş teminatı talep edilmemesi gibi kolaylıkların yanı sıra ön bilgi değişimi ile sınırlarda eşya ve araç trafiğinin hızlı akışını sağladığı görülmüştür; - Sistemin uygulanabilmesi için oluşturulacak mesajların senkronizasyonunun sağlanmasında gerekli teknik altyapının kurulmasına ihtiyaç duyulacağı anlaşılmıştır; - Diğer taraftan sistemin uygulanmasına karar verilmesi durumunda tarife bilgisinin İngilizce olarak oluşturulması çözümlenmesi gereken bir sorun olarak ortaya çıkabilecektir; - Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde oluşturulacak bir heyetin konuyu değerlendirmesinin, söz konusu değerlendirme yapılırken ziyaret esnasında Rus tarafınca ortaya konulan rakamların göz önüne alınmasının ve konuya ilişkin olarak sektör temsilcilerinin görüşünün alınmasının uygun olacağı, değerlendirilmiştir. Söz konusu ziyaretin ardından, yukarıda anılan teknik heyet tarafından iki ülke arasında “Yeşil Koridor” kurulmasına ilişkin taslak protokol üzerinde çalışmalar yapılarak, hazırlanacak taslak metnin Rus tarafına iletilmesi öngörülmektedir. 129 4.2.2. Ukrayna24 Ukrayna ile Türkiye arasında ikili ilişkileri geliştirmeye yönelik çalışmalar, iki ülke arasında artan ticaret hacmine paralel olarak son dönemde hız kazanmış bulunmaktadır. Artan ticaret hacmi ile beraber bir takım sorunlar da ortaya çıkmış ve özellikle Ukrayna’da uygulanmakta olan yüksek gümrük vergilerinin iki ülke ticaretinde kıymet kaçakçılığına yol açtığı şüphelerinin artması üzerine Ukrayna tarafı Türkiye ile gümrük verilerinin istatistiklerinin değişimine ilişkin bir Protokol yapmak için teklifte bulunmuştur. Son olarak 2007 yılı Ocak ayı içerisinde Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile Ukrayna’nın Türkiye’ye önerdiği “Gümrük İstatistikleri Paylaşımı Protokol Taslağı”ndan önce de gerek ikili toplantılarda gerekse diplomatik kanallar aracılığı ile aynı konuda benzer protokol önerileri, Gümrük Müsteşarlığına iletilmiştir. Ukrayna Gümrük İdaresi’nin istatistik paylaşımı konusunda geçmişte Gümrük Müsteşarlığına sunduğu protokol önerileri, iki ülke arasındaki ticaret hacmi, ticarete konu olan ürünler, gümrük mevzuatları ile gümrük vergilerinin yapıları göz önüne alındığında ve Ukrayna’da yerleşik işadamlarımız ile yapılan görüşmelerle birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu istatistik değişiminin ülkemizin ve ihracatçılarımızın çıkarları ile örtüşmediği sonucuna ulaşılarak, istatistik paylaşımı konusunda Gümrük Müsteşarlığının yetkili olmadığı ve ülkemizde bu konudaki yetkili otoritenin Türkiye İstatistik Kurumu olduğu gerekçeleriyle reddedilmiştir. 24 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).20-002-1650 nolu Ukrayna İkili İlişkiler dosyasından alınmıştır. 130 Benzer önerilerin bulunması ve Ukrayna tarafının bu konudaki ısrarlı tutumu dolayısıyla iki ülke gümrük idareleri arasında 2006 yılı Eylül ayı içerisinde Ukrayna’nın başkenti Kiev’de düzenlenen ikili görüşmelerde Türk tarafı Ukrayna tarafına iki ülke arasında Yeşil Koridor kurulmasına ilişkin ve Rusya Federasyonu ile Türkiye arasında devam etmekte olan müzakerelerin metni esas alınarak oluşturulmuş bir Protokol taslağını sunmuştur. İki ülke arasında diplomatik kanallar aracılığı ile yapılan metin teatilerinin ve müzakerelerin ardından taslak metin üzerinde büyük ölçüde uzlaşma sağlanmıştır. Bununla beraber, düzenlemesinin günümüzde sadece Rusya Federasyonu tarafından uygulandığı dikkate alındığında, Türkiye-Ukrayna Yeşil Koridor Protokolü görüşmelerinin, Gümrük Müsteşarlığının Rusya Federasyonu ile yürütülmekte olan müzakerelere paralel bir şekilde sürdürülmesinin daha uygun olacağı yönündeki Gümrük Müsteşarlığı görüşleri Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile 2007 yılı Mayıs ayı içerisinde Ukrayna tarafına iletilmiş olup, bugün itibari ile Türkiye ile Ukrayna arasındaki müzakereler askıya alınmış durumdadır. 4.3. Türkiye – DGÖ İlişkileri25 Türkiye’nin Gümrük İşbirliği Konseyi’ne katılımına dair anlaşma 29.01.1953 tarihli, 8321 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Türkiye, DGÖ’nün kurucu üyeleri arasında yer alıp kuruluş bütçesine katkı payı itibariyle de %0,042 oranıyla 26’ncı sırada yer almaktadır. 25 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi, B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).01-002-756 nolu DGÖ Genel Konsey Toplantıları dosyasından alınmıştır. 131 DGÖ gümrük alanında toplam 17 adet sözleşmeyi yürürlüğe koymuştur. Ülkemiz bu sözleşmelerden 13 tanesine taraf olmuş olup, bugün için gündemde iki sözleşme bulunmaktadır. Uluslararası tedarik zincirini güvenli hale getirmek, Gümrük İdarelerini güçlendirmek, ticaret hareketlerini engellemeden güvenli bir ortam sağlayabilmek amacıyla DGÖ Üst Düzey Strateji Grubu tarafından hazırlanan “Küresel Ticareti Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma Standartları Çerçevesi” adlı belge ve belgeye ekli niyet beyanı ile ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı’nın da görüşü alınarak Gümrük Müsteşarlığınca yapılan çalışmalar sonucunda, söz konusu belgeye ilişkin niyet beyanı Haziran 2005 tarihinde gerçekleştirilen DGÖ Gümrük İşbirliği Konseyi’nde 50’den fazla ülke tarafından ve Dışişleri Bakanlığı’nın görüşleri doğrultusunda “with an understanding to be communicated in a subsequent letter” ibaresini içerecek şekilde Türkiye adına dönemin Gümrük Müsteşar Vekili tarafından imzalanmıştır. 4.3.1. DGÖ Standartlar Çerçevesi ve Kendi Kendini Değerlendirme Formu Uluslararası tedarik zincirini güvenli hale getirmek, Gümrük İdarelerini güçlendirmek, ticaret hareketlerini engellemeden güvenli bir ortam sağlayabilmek amacıyla DGÖ Üst Düzey Strateji Grubu tarafından hazırlanan “Küresel Ticareti Güvenli Kılma ve Kolaylaştırma Standartları Çerçevesi” adlı belgeye ilişkin niyet beyanı Haziran 2005 tarihinde gerçekleştirilen DGÖ Gümrük İşbirliği Konseyi’nde Türkiye adına Gümrük Müsteşarı tarafından imzalanmıştır. 132 Standartlar Çerçevesinin ilgili gümrük idarelerince uygulanabilirliğini araştırmak, mevcut durumun analizini yapabilmek amacıyla DGÖ tarafından hazırlanan “Kendi Kendini Değerlendirme Formu” AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü eşgüdümünde Gümrük Müsteşarlığının ilgili birimleri ile birlikte doldurularak DGÖ Sekretaryasına iletilmiştir. Söz konusu çalışma, önümüzdeki dönemde Türk Gümrüklerinin iyileştirme çalışmaları ve DGÖ teknik yardımlarının (Columbus) talebi sırasında referans olarak kullanılabilecektir. Formun tamamlanması sonucunda Gümrük Müsteşarlığının mevcut durumu hakkında aşağıda özetlendiği şekilde genel bir değerlendirme yapılmıştır; Stratejik Yönetim Twinning (Eşleştirme) Projesi kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda İçişleri Bakanlığı’nın koordinasyonunda ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerine başvurularak “Entegre Sınır Yönetimi Eylem Planı” hazırlanmış, söz konusu “Eylem Planı” 27 Mart 2006 tarihinde Başbakan tarafından imzalanarak Avrupa Birliği Komisyonu’na iletilmiştir. Ulusal düzeyde sınır güvenlik politikası oluşturulmasına ilişkin çalışmalar ise oluşturulan komisyonlar tarafından sürdürülmektedir. Türk Gümrük İdaresi sınırlarda sağlık, çevre kontrolleri, göç ve güvenlik gibi konularda işlemleri yürütmek için Mülki İdare Amirinin koordinatörlüğünde diğer 133 ilgili kamu kuruluşları ile işbirliği içerisinde çalışmaktadır, fakat bir gümrükleme işleminin tamamlanabilmesi için birden fazla kamu kurumuna ait işlemlerin yapılması zorunluluğu ticaret erbabı için hem maliyet hem de zaman kaybına neden olmaktadır. “Tek Pencere” uygulaması henüz mevcut olmamakla birlikte, bu konuda gümrük idaresi olarak çalışmalarda yol alınmıştır. Arz zincirinin güvenliği ve kolaylaştırılmasına yönelik öncelikleri, hedefleri, amaçları belirleyen bir “Stratejik Plan” oluşturulmasına ilişkin çalışmalar sürdürülmekte olup, 2007 yılında yürürlüğe girmesi hedeflenmektedir. Planda risk yönetiminin yanında, genel bir performans ölçümü ve değerlendirilmesinin yapılması hedefi ve hedeflere ilişkin olarak aylık, üç aylık, altı aylık ve dokuz aylık olmak üzere raporlar yayınlanmasını da amaçlanmaktadır. Türk Gümrük İdaresi tarafından, sınırlarda güvenlik ve kaçakçılığın önlenebilmesi amacıyla araç giriş ve çıkış takibi ve ‘Kaçakçılık Bilgi Bankası’ gibi programlar aracılığıyla ticarete ilişkin veri ve bilgiler toplanmaktadır. Sınırlarda ve gümrüklerde gerçekleştirilmesi planlanan güvenlik politikaları ve reformlarla ilgili olarak diğer kamu idareleri ile işbirliği içinde çalışılmaktadır. Standartlar Çerçevesi’nin 1. ayağında yer alan 8. Standartta belirtilen; “muayeneye alınan sevkiyatların sayısı, yüksek riskli sevkiyatların oluşturduğu alt küme, yapılan yüksek riskli sevkiyat kontrolleri, NII Teknolojisiyle yapılan yüksek riskli sevkiyat kontrolleri, NII teknolojisiyle ve fiziksel araçlarla yapılan yüksek riskli 134 sevkiyat kontrolleri, sadece fiziksel araçlarla yapılan yüksek riskli sevkiyat kontrolleri, teslim süreleri, olumlu ve olumsuz sonuçlar belirtilmeli, ancak sadece bunlarla sınırlı olmamalı, bu raporlar DGÖ tarafından birleştirilmelidir” koşulunu sağlayan bir raporlama tam olarak mevcut değildir. Kaynaklar - Fiziksel: Gümrük Hizmetleri; ISPS Kodu, ICAO Tavsiyeleri gibi uluslararası güvenlik standartlarını karşılamaktadır. Pek çok limanda ISPS kodu mevcut olup, Türkiye adına ISPS Kodu’nun uygulaması ile görevlendirilmiş ve yetkilendirilmiş kurum Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı’dır. “ISPS Kodu Daimi İzleme Komitesi” Denizcilik Müsteşarlığı Başkanlığında, Genelkurmay Başkanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Gümrük Müsteşarlığı temsilcilerinden oluşmakta, anılan komite toplantılarına gerektiğinde diğer kurum ve kuruluşlardan da katılım istenebilmektedir. Şu anda ISPS Kodu kapsamındaki Türk Bayraklı gemilerin ve liman tesislerinin güvenlik seviyesi (1)’dir. Türk Gümrük İdaresi Arz Zinciri Güvenliği için gerekli olan ve formda belirtilen teknik cihaz ve donanımlara nitelik yönünden sahip olmakla beraber, niceliğin iyileştirilmesi gereklidir. 135 - Personel: Ticari Arz Zinciri içerisinde, Türk Gümrük İdaresinin riskleri belirlemede ve tanımlamada, pratiğe dayalı yeterli münferit uzmanlıklara ulaştığı söylenebilir, ancak süreçte yer alan personel Arz Zinciri konusunda özel bir eğitime tabi tutulmadığından hizmette kurumsal uzmanlık sunulamamaktadır. İdari ve teknik personel eğitim programlarında Arz Zinciri Güvenliği kavramına temel düzeyde yer verilmekle beraber, bu kapsamda özel olarak istihdam edilen personel bulunmamaktadır. Yasal Çerçeve Ulusal mevzuat gereğince Türk Gümrük İdaresi gümrüğe gelen eşyaları, yolcuları ve taşıma araçlarını kontrol etme, gerektiğinde de alıkoyma yetkisine sahiptir. Genel olarak gümrük idaresinin kanuni yetkilerinin yeterli ve uluslararası anlamda önerilen düzeyde olduğu söylenebilirse de, transit ticaretin kontrolündeki sıkıntıları ve 485 sayılı KHK’da gümrüklere güvenlikle ilgili açık bir görevin verilmemiş olmasını dikkate almak gerekmektedir. Gümrük İdaresinin sadece deniz taşımacılığında varış öncesi bilgi edinme olanağı olmasına rağmen Gümrük Kanunu revizyon çalışmaları kapsamında, Taslak Gümrük Kanunu’nda, Gümrük İdaresinin kargo ve konteynerlerle ilgili olarak önceden bilgi talep edebilmesine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Ayrıca, Uluslararası kuruluşlarla, diğer gümrük idareleri ile yapılan anlaşmalara ve ulusal 136 mevzuata dayanarak, yetkileri çerçevesinde gizlilik esasına dayanarak bilgi ve istihbarat değişimi yapabilmektedir. Elektronik imza konusunda gerekli yasa çıkmış olmasına rağmen henüz uygulama aşamasına geçilmemiştir. Sistem ve Prosedürler - Genel: 26 Haziran 1999 tarihinde imzaya açılan ve 28/10/2005 tarihli ve 5426 sayılı Kanunla katılmamız uygun bulunan “Gümrük Rejimlerinin Basitleştirilmesi ve Uyumlaştırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme Hakkında Değişiklik Protokolü, Revize Kyoto Sözleşmesi”ne katılmamız; Bakanlar Kurulu’nca 07/03/2006 tarihinde kararlaştırılmış ve ilgili Bakanlar Kurulu Kararı 31 Mart 2006 tarih ve 26125 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 03/05/2006 tarihinde DGÖ’ye söz konusu Değişiklik Protokolüne katılımımıza ilişkin bildirim yapılmış, Sözleşme Türkiye açısından Ağustos 2006 itibariyle yürürlüğe girmiştir. Gümrük kontrolleri eşya, taşıma araçları ve insanları kapsamakta olup, arz zinciri güvenliğine özel süreç hedefleyen bir kontrol yöntemi uygulanmamaktadır. Ayrıca, uygulanan gümrük kontrol prosedürlerinin kısmen ISCM’e (Integrated supply chain management) uygun olduğu söylenebilir. 137 - Fiziksel Güvenlik ve Gözetim; Türk Gümrük İdaresi sınırlarda ihracat kontrolü için yetkili iken, lisans verme konusunda yetkiye sahip değildir. Türk Gümrük Bölgesi’ne giriş yapacak eşya ve insanlar için kamu sağlığı ve güvenliğine yönelik kısıtlama ve yasaklama tedbirleri uygulanabilmektedir. Ayrıca, gümrük sahasına girişlerde güvenlik amacıyla sınırlamalar getirilmiş olup, yetkisi olmayanların sahaya girmelerine izin verilmemektedir. Ulusal mevzuatta hangi malların antrepoya konulabileceği, ülkeye hangi gümrük kapılarından giriş çıkış yapabileceği belirlenmiştir. - İstihbarat ve Risk Yönetimi: Risk Yönetimine ilişkin olarak ulusal düzeyde yürütülen çalışmalar, entegre ve sistematik değildir. Şu anda uygulanmakta olan risk değerlendirme çalışmaları ile bütün mallar fiziksel muayeneye tabi tutulmamaktadır. Diğer taraftan malların kontrollerinde sadece risk yönetimi değil rasgele seçim yöntemi de uygulanmaktadır. Arz zinciri güvenliği açısından hedefleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Sınırda gümrüklerin yanı sıra yasal sorumlulukları bulunan tüm kurumların risk yönetiminin bulunmaması da etkinliği azaltmaktadır. Türk Gümrük İdaresi bünyesinde risk yönetimi kapsamında yeni bir yapılanmaya yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Hollanda Gümrük İdaresi ile Türk Gümrük İdaresi arasında yürütülen ve Hollanda Hükümeti’nin AB’ye aday ülkelere sağladığı katılım öncesi teknik destek kapsamında “Türk Gümrük İdaresindeki 138 Gümrük Muhafaza Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında risk deposunun geliştirilmesi ve risk analizinde AB standartlarının kullanılması gibi amaçlarla çalışmalar yürütülmektedir. Ulusal Program’da da Risk değerlendirmeleri için bir merkez kurulması öngörülmüştür. Türk Gümrük İdaresinde özellikle son yıllarda otomasyona geçiş konusunda büyük bir ilerleme kaydedilmiş olup, risk yönetimi konusunda da bilişim teknolojilerinden yararlanılmaktadır. Kullanılan risk profilleri ve göstergeleri dönem şartlarına göre güncellenmekte olup, bu konuda daha da ilerleme kaydedilmesi Gümrük İdaresinin etkinliğini artıracaktır. Bilgi ve İletişim teknolojisi Bugün için, gümrük idarelerinin büyük bölümünde otomasyona geçilmiş, Elektronik Veri Değişimi (EDI) uygulamalarında da veri EDIFACT (İdari, Ticari ve Nakliyata ilişkin Elektronik Veri Değişimi) adı verilen yapısal bir format kullanılarak veri transferi gerçekleştirilmektedir. GİMOP Projesi çerçevesinde geliştirilen, GÜVAS (Gümrük Veri Ambar Sistemi) ile Türkiye genelindeki Gümrük İdareleri tarafından operasyonel olarak ithalat, ihracat, transit ve kaçakçılık olaylarına ilişkin bilgiler sisteme verilmekte ve bu bilgiler Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde oluşturulan merkezdeki bir veri tabanında toplanmaktadır. Bu şekilde karar vericilere bilginin hızlı ve sağlıklı iletilmesi sağlanmaktadır. Sistem, yönetsel kararların alınmasında, kaçakçılık 139 takibatlarında, genel veya bölgesel risk analizi yapılmasında ve gelecekte sonradan kontrol planlarının oluşturulmasında gerekli olan verileri toplamak ve değerlendirmek suretiyle, yöneticilere çok boyutlu analiz yapma olanağını sunmaktadır. Mevcut altyapı Tek Pencere uygulamasının temelini oluşturacaksa da, Dış Ticarette e-Belge Projesi kapsamındaki çalışmalar, bilgi ve iletişimin elektronik yolla yapılmasını sağlamak üzere diğer kamu idarelerinin de elverişli otomasyon düzeyine sahip olmaları gerektiğini göstermiştir. Dış İlişkiler, İletişim ve Ortaklık Türk Gümrük İdaresi bugüne kadar 45 ülke ile “Gümrük Konularında Karşılıklı İdari Yardım Anlaşması” imzalamış olup, bunlardan 34 tanesi yürürlüktedir. Bu Anlaşmalar kapsamında karşılıklı olarak diğer ülkelerle gümrük konularında bilgi ve istihbarat değişimi yapılabilmektedir, ancak, söz konusu Anlaşma metinlerinde arz zinciri güvenliğine ilişkin olarak özel bir atıf yer almamaktadır. istihbarat Söz konusu Anlaşmalar çerçevesinde ilgili gümrük idareleri ile değişimi yapılabilmekle beraber, gümrük verileri değişimi yapılamamaktadır. “DGÖ Uluslararası Karşılıklı İdari Yardım Sözleşmesi - Johannesburg Sözleşmesi”ne, geniş kapsamının arz ettiği hassasiyet nedeniyle halen taraf olunmamıştır. 140 Yürürlükte olan 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre “Onaylanmış Kişi Statüsü” mevcut olmakla beraber, bu kavram Standartlar Çerçevesinde yer alan “Yetkili Ekonomik Operatör” kavramını tam olarak karşılamamaktadır. Gümrük Yönetmeliği hükümlerinde genel şartlar olarak belirlenen güvenilirlik kriterlerine ve gerçekleştirilen ihracat ve ithalat tutarlarına dayalı dış ticaret performanslarına, istihdam ve sermaye düzeylerine bağlı olarak “Onaylanmış Kişi Statüsü” verilecek kişiler A sınıfı, B sınıfı ve C sınıfı olmak üzere üç kategoriye ayrılmıştır. “Onaylanmış Kişi Statüsü” kazananlar, adlarına düzenlenen belgenin sınıfına göre, eşyanın ilgili rejime geçişinin kayıt yoluyla yapılması, eksik bilgi ve/veya belgeyle beyan, basitleştirilmiş kontrol, A.TR düzenleme, onaylama ve vize işlemleri, götürü teminat uygulaması, kısmi teminat uygulaması, tam beyanlı yaygın basitleştirilmiş usulden eşya sınırlaması olmaksızın yararlanma gibi hak ve uygulamalardan yararlanabilmektedir. Ancak bu haklar güvenlikle ilgili kontrollerin basitleştirilmesini kapsamamaktadır. “Yetkili Ekonomik Operatör” konusunda AB’de yürütülen çalışmalar takip edilmekte, Türk Gümrük Kanunu değişikliği çalışmaları kapsamında konu öncelikli olarak ele alınmaktadır. Gümrüklerde Dürüstlük 1993 yılında gerçekleştirilen 81. ve 82. DGÖ Genel Konseyi oturumlarında, Politika Komisyonu’nun yaptığı tavsiye ile bazı temel ilkelere dayanarak, Sekretarya tarafından Arusha Bildirisi hazırlanmış, 2003 yılında ise 101. ve 102. DGÖ Genel Konseyi oturumlarında Revize Arusha Bildirisi kabul edilmiştir, Türkiye de söz konusu bildiriye taraftır. Gümrük İdaresi olarak bu konuda DGÖ Modeli veri 141 alınarak diğer ülkelerdeki uygulamaların incelenmesi ile “Gümrük Personel Dürüstlük ve Davranış İlkeleri” hazırlanmıştır. 25.05.2004 tarih ve 5176 sayılı Kanunla Başbakanlık bünyesinde “Kamu Görevlileri Etik Kurulu” kurulmuş, söz konusu Kanun 08.06.2004 tarih ve 25486 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ülke çapında hem kamu idareleri tarafından hem de özel sektör tarafından yolsuzlukla mücadeleye yönelik çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Türkiye’de Saydamlığın Artırılması ve Kamuda Etkin Yönetimin Geliştirilmesi Eylem Planı kapsamında; Başbakanlık Makamı’nın 12/2/2001 ve 16/5/2001 tarihli Onaylarıyla, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı temsilcilerinin bulunduğu bir Yönlendirme Komitesi ve bu Komiteye yardımcı olmak üzere bir Çalışma Grubu oluşturularak çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Yolsuzlukla mücadele çerçevesinde; 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu, Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik gibi düzenlemelerin yanında, 1 Şubat 2000 tarihinde OECD Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi 4518 sayılı Kanunla; 17 Nisan 2003 tarihinde Yolsuzluğa Karşı Özel Hukuk Avrupa Konseyi Sözleşmesi 4852 sayılı Kanunla; 10 Aralık 2003 tarihinde Yolsuzluğa Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi imzalanarak; 14 Ocak 2004 tarihinde Yolsuzluğa Dair 142 Ceza Hukuku Avrupa Konseyi Sözleşmesi 5065 sayılı Kanunla onaylanarak yolsuzlukla mücadele konusunda uluslararası düzeyde de çalışmalar yapılmaktadır. Hem iç hem de dış denetim olmak üzere yapılan işlemleri, personel davranışlarını kontrol eden ve izleyen mekanizmaların yanında gümrük idaresinin yaptığı işlemlere karşı yasal mevzuat çerçevesinde itiraz hükümleri mevcut olup, yargı yolu açıktır. Ayrıca gümrük işlemlerine ilişkin olarak Kanun, Yönetmelik, Genelge gibi çeşitli yasal düzenlemelere herkes tarafından ulaşılabilmektedir. Yolsuzlukla mücadeleye yönelik olarak özel sektör ile işbirliği sınırlıdır. 07 Aralık 2005 tarihinde özel sektör temsilcileri ile ilgi kamu kurum kuruluşları arasında sigara kaçaklığına yönelik olarak bir Protokol imzalanmıştır. Diğer taraftan, gümrüklü sahada görev yapan gümrük personeli dışındaki personele ilişkin olarak da gümrüğün herhangi bir kontrol yetkisi yoktur. Ayrıca, yukarıda bahsedilen etik kurumları ile de ortak bir eylem tespit edilememiştir. Değerlendirme DGÖ Standartlar Çerçevesi kriterleri açısından bakıldığında, ticaretin kolaylaştırıldığının ve gümrük hizmetlerinde etkinliğin sağlandığının en önemli göstergesinin, gümrüklerde bekleme süresinin kısaltılması ve işlem maliyetlerinin azaltılması olduğu anlaşılmaktadır. Bu yapılırken güvenlikle ilgili kaygılara da cevap verecek bir süreç tanımına ihtiyaç olduğu, bu kapsamda arz zinciri kavramının gümrük muayenesi kavramına içselleştirilmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır. 143 Gümrük İdaresi olarak hem “Yetkili Ekonomik Operatör” konusunda hem de “Tek Pencere” konusunda ilerlemeler kaydedilmesi ve Arz Zinciri Güvenliği’nin içeriği konusunda hem idarenin bilgilendirilmesi, hem de özel sektöre ve kamu sektöründeki çalışmalara Gümrük Müsteşarlığınca yön verilmesi gerektiği düşünülmektedir. 4.3.2. Columbus Programı Yukarıda da bahsedildiği üzere Columbus Programı temelde bir kapasite geliştirme programıdır ve bunu da ülkelerin mevcut hali ile ulaşılmak istenen durumun tespitine yönelik yapılan teşhis çalışmasının bulgularına dayanarak yapmayı hedeflemektedir. AB ile tam üyelik öncesi yardım programlarından faydalanmakta olan ülkemizde Gümrük Müsteşarlığı’nın Alman Gümrük İdaresi ile ortaklaşa gerçekleştirdiği “Katılım Öncesi Mali yardım Projeleri”nden biri olan ve 2005-2006 yıllarında gerçekleştirilen Twinning Projesi’nin üç bileşeninden biri de “idari kapasitenin geliştirilmesi” konusunda idi. Söz konusu proje kapsamında yapılan çalışmalar ile örtüştüğünden ve idari kapasitenin geliştirilmesine yönelik çalışmalarda belirli bir seviyeye gelinmiş bulunduğundan Gümrük Müsteşarlığı’nca Columbus Programı’ndan yararlanmak için başvuru yapmaya gerek olmadığı değerlendirilmesi yapılmış ve bu durum en son 2007 yılı içerisinde DGÖ’ye iletilmiştir. 144 4.3.3. Johannesburg Sözleşmesi Arz zinciri güvenliği konusunda DGÖ bünyesinde yürütülen çalışmalardan biri olan ve gümrük idareleri arasında elektronik bilgi değişiminin hukuki altyapısını sağlamayı da amaçlayan DGÖ Gümrük Konularında Karşılıklı İdari Yardım Anlaşması (Johannesburg Sözleşmesi) Gümrük Müsteşarlığınca incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Değerlendirme aşamasında ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının da görüş ve önerilerine başvurulmuştur. Söz konusu Sözleşme’nin gümrük idareleri arasında uluslararası seviyede çok taraflı bilgi değişimini sağlayarak, işbirliğini artırmak ve etkin hale getirmek için hazırlanan bir araç olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, değerlendirme aşamasında, Sözleşme ile ülkemizin taraf olduğu diğer Gümrük Konularında Karşılıklı İdari Yardım Anlaşmalarında yer almayan, kişisel bilgiler gibi bilgi değişiminin öngörüldüğü, soruşturma ve araştırma gibi konularda taraflara geniş yetkiler tanındığı tespit edilmiştir. Bilgi değişiminin bazı unsurları ve gümrük yetkililerinin diğer ülke topraklarında bulunması konularında hem Gümrük Müsteşarlığının hem de ilgili diğer kurumların çekinceleri bulunmaktadır. Ayrıca, Sözleşmede, - Sıcak takip, sınır aşan gözetim, gizli soruşturmalar, ortak kontrol ve soruşturma ekipleriyle ilgili düzenlemelerin, 145 - Bir ülke gümrük görevlilerinin sahte kimliklerle diğer bir akit tarafta bulunmalarına, sıcak takip ve sınır aşan gözetim durumlarında ön izin almadan dahi diğer akit tarafların topraklarına geçiş hakkı tanınması gibi düzenlemelerin yer aldığı, - Sözleşme kapsamında sağlanan bilgilerin izin dahilinde, gümrük idareleri dışında ve cezai soruşturma ve kovuşturmalarda kullanılmasına izin verildiği, - Ülkemizce yapılan anlaşmalarda yer verilen uyuşturucu ve silah gibi hassas mallar hakkında özel düzenlememelerin yer almadığı belirlenmiştir. Ek olarak, Sözleşme’nin “önceden bilgi değişimi”ni düzenleyen 10. madde 2. fıkrasında yer alan listede özellikle eşya kıymetine ilişkin bilgilerin daha sonra rejim beyanındaki bilgilerle karşılaştırılması durumunda sorun yaratabileceği, “Sınır aşan İşbirliği”ni düzenleyen VI. bölümünde yer alan 19., 20., 21., 22. maddelerde ifade edilen hususların amacı dışında kullanımlarına sebebiyet verebilecekleri, VIII., XI.ve X. bölümlerinde yer alan hükümlerin uygulanması için gerekli teknolojik altyapının ulusal düzeyde mevcut olmaması ve çeşitli bilgilerin ulusal mevzuat uyarınca sır olarak kabul edilmesi nedeniyle, söz konusu hükümlerin uygulanmasında sıkıntıların ortaya çıkabileceği düşünülmekte ve “uzman ve tanıklar” başlıklı 15. maddenin adli yardım kapsamında ilgili makamlar arasında ayrı bir sözleşme ile düzenlenmesinin daha yararlı olacağı düşüncesi oluşmuştur. Bu kapsamda, mezkur Sözleşme’de “çekinceler”in düzenlendiği 43. maddede sayılan ve “otomatik bilgi değişimini” düzenleyen 9., “önceden bilgi değişimini” düzenleyen 10., “kontrollü teslimatı” düzenleyen 12., “uzman ve tanıkları” 146 düzenleyen 15., “görevlilerin başka bir akit tarafın toprağında bulunmasını” düzenleyen 16., “talepte bulunulan idarenin daveti üzerine talep eden idarenin görevlilerin hazır bulunmasını” düzenleyen 17., sınır aşan işbirliğinin genel hükümlerini” düzenleyen 19., “sıcak takibi” düzenleyen 20., “sınır aşan gözetimi” düzenleyen 21., “gizli soruşturmaları” düzenleyen 22., “ortak kontrol ve soruşturma ekiplerini” düzenleyen 23. maddelerinin iç hukuk bakımından sorun yaratabilecek nitelikte olmalarından dolayı söz konusu maddelere rezerv konularak Sözleşme’ye taraf olunabileceği, ancak önümüzdeki dönemlerde bu rezervlerin kaldırılmasının güç olacağı değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu güne kadar Gümrük Müsteşarlığınca 45 ülke ile Gümrük Konularında Karşılıklı İdari Yardım Anlaşması imzalanmış olup, 22 ülke ile anlaşma taslakları üzerinde müzakereler devam etmektedir. Mevcut Anlaşmalar çerçevesinde ülkeler ile ikili olarak gümrük konularında bilgi değişimi yapılmaktadır. Johannesburg Sözleşmesi’nin halihazırda 2 ülke tarafından onaylanarak taraf olunduğu, 7 ülke tarafından imzalandığı ancak onay sürecinin tamamlanmadığı göz önüne alınınca, şu anda anlaşmaya taraf olunmasına gerek olmadığı, Sözleşmeye taraf olan ülkelerin takip edilerek özellikle ithalatta sorun yaşadığımız ülkelerin taraf olması halinde tekrar değerlendirilmesinin uygun olacağı düşüncesiyle şimdilik Johannesburg Sözleşmesi’ne taraf olunması yolunda herhangi bir adım atılmaması kararı alınmıştır. 147 4.4. Yetkilendirilmiş Ekonomik Operatör26 Yetkilendirilmiş Ekonomik Operatör konusunda Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde yürütülen çalışmalar neticesinde, diğer mevzuat değişikliklerinin de yer aldığı bir “Gümrük Kanun’unda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı” hazırlanmış ve bu taslağın 4. maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenerek 2005 yılı sonunda TBMM’ye sevk edilmiştir: “4458 sayılı Kanunun İkinci Bölüm Birinci Ayrım başlığı “Temsil Hakkı ve Yetkilendirilmiş Yükümlü” olarak değiştirilmiş ve 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. “Madde - 5A 1. Müsteşarlık, gerektiğinde ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini de almak suretiyle Türkiye Gümrük Bölgesinde ekonomik faaliyette bulunan yerleşik kişilere 2nci fıkrada yer alan koşulları taşımaları halinde “yetkilendirilmiş yükümlü” statüsü tanır. Yetkilendirilmiş kontrollerinin yükümlüler, kolaylaştırılmasından emniyet veya ve gümrük güvenlikle ilgili mevzuatının gümrük öngördüğü uygulamaların basitleştirilmesinden faydalanırlar. 2. Yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün tanınması için gereken koşullar aşağıdadır: a) Gümrük yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde ciddi ihlallerde bulunmamak, 26 Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak http://medbim.gumruk.gov.tr Internet adresinden alınmıştır. 148 b) Gümrük kontrollerinin doğru biçimde yapılabilmesine imkan veren ticari ve gerektiğinde taşımaya ilişkin kayıtları düzenli bir şekilde tutma yeterliliğine sahip bulunmak, c) Müsteşarlıkça gerek görülen hallerde, mali yeterliliğe sahip olduğunu kanıtlamak, d) Duruma göre, uygun emniyet ve güvenlik standartlarına sahip bulunmak, 3. 2’nci fıkrada belirtilen koşullar ile aşağıdaki hususlara ilişkin usul ve esaslar Yönetmelikle düzenlenir: a) Yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün verilmesi, b) Basitleştirmelerden faydalanma izninin verilmesi, c) Bu statü ve izinlerin hangi gümrük idarelerince verileceğinin belirlenmesi, d) Risk yönetimi düzenlemeleri dikkate alınarak, emniyet ve güvenliğe ilişkin gümrük kontrollerinde tanınacak kolaylıkların türü ve kapsamının belirlenmesi, e) İlgili kurum ve kuruluşlardan görüş alınması ve bilgi paylaşımında bulunulması, f) Yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün geçici olarak geri alınması veya iptali, g) Uluslararası anlaşmalar dikkate alınarak, belirli yetkilendirilmiş yükümlü kategorileri için Türkiye Gümrük Bölgesinde yerleşik olma koşulundan vazgeçilmesi.” Kanun tasarısının yasalaşması haline uygulamaya geçişte hazırlıklı olunması için Gümrük Yönetmeliği’nde yapılması gerekecek değişiklikler üzerinde de çalışmalar yapılmış ama geçen yasama döneminde yasalaşamayan taslak, TBMM 149 seçimlerinin yenilenmesi üzerine kadük kalmıştır. Bugünlerde yeni oluşan TBMM’ye sunulmak için hazırlanmakta olan yeni “Kanun Değişikliği Tasarısı” taslağında yetkilendirilmiş ekonomik operatörler konusuna yine yer verilmesi planlanmaktadır. Ayrıca AB ile Türkiye arasında var olan Gümrük Birliği sebebiyle, AB mevzuatına girmiş olan ve 2009 yılı itibariyle tam olarak yürürlüğe girecek olan yetkilendirilmiş ekonomik operatör kavramının iç hukukumuza aktarılması gerekmektedir. 150 SONUÇ Gerek uluslararası örgütler bünyesinde gerekse ABD, AB ve Rusya Federasyonu gibi dünyanın etkin siyasi ve ekonomik güçlerinin kendi içlerinde arz zinciri güvenliğini tesis etmeye yönelik gösterdikleri çabaların ve bu yolda üretilen modellerin birkaç kilit unsuru bulunmaktadır. Yukarıda zikredilen kilit unsurlardan ilki uluslararası örgütler eliyle bu örgütlere üye ülkelerin kabul edebileceği ve uygulayabileceği normlar geliştirmek ve bu normların uygulanmasını teşvik etmektir. Bu konuya örnek olarak IMO bünyesinde geliştirilen ISPS Kodu ile SOLAS Konvansiyonu’nda yapılan değişiklikleri ve DGÖ bünyesinde hazırlanan SAFE Standartlar Çerçevesi ile bu Çerçeve’yi desteklemek üzere hazırlanan Columbus Programı ve Johannesburg Konvansiyonu’nu gösterebiliriz. İkinci olarak ise ülkelerin ikili bazda hayata geçirdikleri Protokoller, Anlaşmalar ve programlar zikredilebilir. Bu konuda en aktif ülke olarak ABD karşımıza çıkmaktadır. 11 Eylül olaylarının hemen ardından çeşitli bakanlıkları vasıtasıyla uygulamaya geçirilen BLG, KGG ve GTG gibi programlar sayesinde ABD sadece ABD bağlantılı konteynerlerin güvenliğine yönelik adımlar atmakla kalmamış ayrıca bu programlar çerçevesinde pek çok ülkede ve küresel ticaretin en önemli uğrak limanlarında kendi personelini istihdam etme ve yerleştirme imkanına kavuşmuştur. Ayrıca ABD bağlantılı konteynerlerin ABD sınırlarına ulaşmalarından 151 önce taramadan geçirilmelerine yönelik başlatılan yukarıdaki programlar, bugüne kadar enerjilerini ve risk analizi çalışmalarını ithalata konu olan eşya ve sevkiyatlar üzerinde yoğunlaştırmış bulunan ABD dışındaki tüm gümrük idarelerinin enerjilerinin ve kaynaklarının önemli bir kısmını ABD’ye yönelik ihracatlara kaydırmalarına ve bunun maliyetini göğüslemek zorunda bırakılmalarına yol açmıştır. Buna karşılık olarak ise ABD’nin bu programlara katılan ülkelere avantaj olarak gösterdiği konular daha güvenli bir ortamda ticaret yapılması ve dünya genelini tehdit eden terörizme karşı işbirliğine katkı sağlamak olmuştur. Üçüncü sırada ise özel sektörü yürütülmekte olan bu çalışmaların içine çekmek ve özel sektörün gönüllü ya da gönülsüz desteğini sağlamak için yürütülen çalışmalar gelmektedir. Bu konudaki en önemli uygulamalar olarak ABD’nin “Terörizme Karşı Gümrük – Ticaret İşbirliği” programı ve DGÖ tarafından da desteklenen ve AB’de en ileri seviyede hazırlıkları ve yasal altyapısı tamamlanan “Yetkilendirilmiş Ekonomik Operatör” kavramı gösterilebilir. Her iki uygulamada da devlet kurumlarına (gümrük idarelerine) güvenilirliklerini ispatlayan firmalara eşyanın sınır geçişlerinde ve gümrükleme işlemlerinde kolaylıklar ve öncelikler sunulmaktadır. Böylece artırılmış güvenlik standartlarına uyum göstermek için belirli maliyetleri göze almak zorunda kalan ticaret erbabının külfetlerinin bir şekilde tazmin edilmesi sağlanarak güvenlik programlarına katılımlarının ve desteklerinin devamı temin edilmeye çalışılmaktadır. Son olarak da bütün bu çalışmaların en temel enstrümanı olarak, elektronik ortamda işlenmeye hazır ticari verilerin özel sektör tarafından gümrük işlemlerinin 152 gerçekleştirilmesinden belirli bir zaman öncesinde gümrük idarelerine iletilmesi, bu verilerin risk analizi sürecinde kullanılması ve daha da önemlisi ülkeler arasında paylaşılmasının öngörülüyor olması dikkat çekmektedir. Bu durum daha önce ticari sır kavramının içerisine girmeleri ve ülkelerin dış ticaretlerine ilişkin çıkarları nedeniyle kesinlikle paylaşılmayan ticari verilerin bir anda bu özelliklerini kaybetmeleri ve ortak kullanıma açılmaları sonucunu doğurmaktadır. Gümrük işlemlerine ilişkin verilerin ilgili gümrük idarelerine sunulması bugüne kadar devam etmekte olan rutin bir uygulama olmakla beraber aynı bilgilerin BLG, KGG ya da GTG gibi programlar dolayısıyla yabancı ülkelerde bulunan ABD görevlilerinin kullanımına açılması ya da genel kabul görmesi halinde Johannesburg Konvansiyonu’na taraf olan tüm ülkelerin kullanımına sunulması tamamen yeni bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir yandan arz zinciri güvenliğine ilişkin yapılan çalışmalar kapsamında ticaret erbabından talep edilmekte olan bilgiler her geçen gün fazlalaşmaktayken, diğer yandan da alınan bu bilgilerin güvenlik amaçları dışında kullanılmayacağına ve diğer devlet kurumlarıyla paylaşılmayacağına dair herhangi bir garanti bulunmamaktadır. Ayrıca gümrük ticaret işbirliği programlarına dahil olan firmalara sunulan kolaylıklar ABD’de 2007 yılı başında kabul edilen ve ABD bağlantılı tüm konteynerlerin hareket limanlarında % 100 harici ve radyoaktif taramadan geçirilmelerini içeren yasa ile havada kalmış görünmektedir. Bu konuda gerek DGÖ bünyesinde gerekse ikili bazda ABD dışındaki ülkelerin gümrük idarelerinin dillendirdiği itirazlar ise çok fazla karşılık bulamamakta ve ABD kendi programı doğrultusunda çalışmalarını sürdürmeye ve bu çalışmalara destek çağrılarına devam etmektedir. 153 Dünya genelinde yürütülmekte olan bütün bu çalışmaların Türkiye’ye yansımaları ise şimdilik daha çok dolaylı yoldan olmaktadır. AB ile ülkemiz arasında mevcut Gümrük Birliği dolayısıyla uyum sağlamak zorunda olduğumuz AB mevzuatının yakın zamanda bir parçası olacak olan yetkilendirilmiş ekonomik operatör kavramının nihayetinde Türk Gümrük Mevzuatı’na da aktarılacağını söylemek yanlış olmasa gerektir. Diğer taraftan ABD ile İzmir Limanı’nın KGG’ye dahil edilmesine ilişkin üç yıldır süren çalışmalar ABD’nin arz zinciri güvenliğine ilişkin yeni bir programa geçmesi nedeniyle şimdilik askıya alınmış durumdadır. DGÖ tarafından hazırlanan SAFE Standartlar Çerçevesi’nin uygulanmasına ilişkin niyet mektubu 2005 yılında imzalanmış olmakla beraber DGÖ’nün bu alandaki çalışmalarına ilişkin Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde özel bir çalışma yapıldığına dair elimizde doyurucu veriler bulunmamaktadır. Bütün bu çalışmaların uluslararası ticarete olası etkilerini belirlemeye yönelik bir çalışma henüz bulunmamakla beraber, arz zinciri güvenliğini artırmaya yönelik faaliyetlerin getirdiği yeni güvenlik standartları, artırılmış gümrük kontrolleri ve ihracat esnasında uygulanacak kontroller dolayısıyla ticaretin kolaylaştırılması ve hızlandırılmasına matuf çalışmalara menfi tesirleri olacağını kestirmek güç değildir. Söz konusu çalışmaların yoğun bir şekilde ticari verilerin ön bildirimini içermesi dolayısıyla da ticaret erbabına ek külfetler getirmesi kaçınılmazdır. Ayrıca arz zincirini güvenliğini geliştirmeye yönelik programlardan yararlanmak isteyen firmalardan ilave güvenlik standartlarına uymaları ve firmalarını daha fazla gümrük denetimine açmaları talep edilmekte, diğer firmaların ise sağlanan kolaylıklardan yararlanamayacakları gibi gümrük işlemlerinde bekleme sürelerinin artması da 154 kaçınılmaz görünmektedir. Bunlar da firmaların maliyetlerinin artmasına ve ticaretin engellenmesine yol açacaktır. Diğer yandan istenilen güvenlik standartlarına uyan ve bu yönde sertifika almaya hak kazanan firmalar diğer firmalara kıyasla rekabet güçlerini artırabilecek çeşitli kolaylıklardan yararlanabileceklerdir. Bu durumun ticaret erbabının kayıt altına alınmasına yardımcı olabileceği, firmalardaki gümrük denetiminin artması ile vergi kayıplarını azaltabileceği düşünülebilir. ABD’nin kendi sınırları dışında yürüttüğü programlar dolayısıyla gümrük kontrollerine ilişkin maliyetler ABD’ye ihracat yapacak firmalara yüklenirken, ABD’li ithalat şirketlerine maliyet avantajı sağlanacak olması ticaretin dengesini bozucu bir sonuç doğurma olasılığını içinde barındırmaktadır. Genel olarak yeni güvenlik tedbirleri ve standartlarının küresel ticareti disiplin altına alıcı bir etkisinin olabileceği düşünülse de ticareti kolaylaştırıcı ve hızlandırıcı etkilerinin olmayacağı; istenilen standartları sağlamakta daha fazla güçlük çekebileceği tahmin edilen gelişmiş ülkeler dışındaki firmaların rekabet dezavantajı yaşayabilecekleri ve normal iş akışına ilave olarak ihracata yönelik kontrolleri de yerine getirmekle görevlendirilecek olan gümrük idarelerinin artan iş yoğunlukları sebebiyle meydana gelebilecek gecikmelerin küresel ticaretin akış hızını yavaşlatabileceği öngörülebilir. Yukarıda da çeşitli kereler bahsedildiği üzere, arz zinciri güvenliği konusundaki çalışmalarda iki ayaklı bir yaklaşım sergilenmekte ve gümrük idarelerinin kendi aralarında ve özel sektörle bu alandaki işbirliğini geliştirmek amaçlanmaktadır. Bununla beraber, konuya ilişkin bugüne kadar yapılan çalışmalar ve uygulamalar daha ziyade ABD’nin istekleri ve çıkarları doğrultusunda gelişme göstermiştir. 155 Gümrük idarelerinin, tarih boyunca yüklendikleri görevlerin ve sorumlulukların ötesinde yeni bir takım görevler üstlenmeleri beklenir olmuştur. Özellikle 20. yüzyılın tamamında ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik atılan adımlardan keskin bir geriye dönüş olmuş, esasen eşyanın ithalatı ve kaçakçılığın önlenmesi konularında faaliyet gösteren gümrük idarelerinin eşyanın ihracatı ve güvenlik konularında daha etkin rol oynamaları talep edilir olmuştur. ABD bir taraftan kendi topraklarına sevk olunan eşyanın çıkış limanlarında kontrolü için çalışmalar yapar ve diğer ülkeleri buna zorlarken, diğer taraftan kendi topraklarından sevk olunan eşya için aynı prosedürleri uygulamamaktadır. Küresel terörizme karşı mücadele adı altında yürütülen faaliyetler ABD dışındaki ülkelere ek maliyetler getirmekte ve bu maliyetler hiçbir şekilde ABD tarafından üstlenilmemektedir. Böylece ABD, ticareti yavaşlatan ve maliyetlerin artmasına neden olan gümrük kontrollerini kendi sınırlarının dışına iterek hem mali çıkar sağlamakta hem de kendi limanlarındaki işleyişi hızlandırarak kendi firmalarına haksız rekabet avantajı sağlamaktadır. Ayrıca elektronik veri değişimi yoluyla toplanan ticari verilerin toplanma amaçları dışında kullanımını engelleyecek herhangi bir mekanizmanın bulunmayışı özellikle ekonomik olarak daha geride kalmış ülkelerin dış ticaretlerine zarar verebilme potansiyelini içinde barındırmaktadır. 156 Sonuç olarak, arz zinciri güvenliği konusunda bugüne kadar yapılan çalışmalar ve bu çalışmaların sonuçları değerlendirildiğinde, bu yönde atılan adımların Dünya genelinde belirli bir güvenlik standardını sağlamayı amaçlamakla birlikte daha ziyade ABD’nin 11 Eylül sonrasında geliştirdiği yeni güvenlik konseptine ve çıkarlarına uygun faaliyetler olduğu; ticareti zorlaştırıcı etkilerinin bulunduğu; bu faaliyetlere katılan ülkelere ve özel sektöre sağladığı somut faydaların bulunmadığı ve sunulan avantajların da her an geri alınabileceği; ABD’nin uyguladığı programlar yoluyla küresel ticaretin önemli noktalarına kendi personellerini yerleştirerek ve ev sahibi ülkelerle elektronik veri değişimini gerçekleştirerek çok kıymetli ticari verilere, şirket ve kişi profillerine sahip olabildiği ve arz zinciri güvenliğini artırmak amacıyla gümrük idarelerinin geleneksel rollerinin dışında güvenlik mülahazaları ağırlıklı yeni bir misyona yönlendirilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. Bütün bu çalışmaların ülkelerin kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirilmesi halinde faydalı olabileceği, aksi takdirde gümrük alanında özellikle son elli yıldır sağlanan kazanımların kaybedilebileceği, Türkiye’nin de konuyu kendi çıkarlarına en uygun şekilde değerlendirebilmesi için Gümrük Müsteşarlığı koordinatörlüğünde ciddi bir çalışma grubunun oluşturularak ülke politikasının belirlenmesinin gerekli olduğu düşünülmektedir. 157 KAYNAKÇA 1. http://members.wcoomd.org, 2. http://www.wcoomd.org, 3. DGÖ Genel Konsey Toplantıları (B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).01-002-756), TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi Arşivi, 4. Güvenlik ve Sınır Yönetimi (B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).02-008-621), TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi Arşivi, 5. http://www.imo.org, 6. “Securing the Global Supply Chain, Customs-Trade Partnership Against Terrorism (C-TPAT) Strategic Plan”, US Customs and Border Protection, Washington DC, November 2004, 7. http://www.cbp.gov, 8. “Container Security Initiative, 2006-2011 Strategic Plan”, US Customs and Border Protection, Washington DC, August 2006, 9. http://www.doe.gov, 10. http://www.nnsa.doe.gov, 11. http://europa.eu, 12. ÇALIŞKAN, Özge, “Tek İdari Belge Reformu ve Kalkış Öncesi Beyanlar”, Uzmanlık Tezi, TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, Ankara, 2005, 158 13. Rusya Federasyonu İkili İlişkiler (B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).20-002-1670), TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi Arşivi, 14. ABD İkili İlişkiler (B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).20-002-1000), TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi Arşivi, 15. Ukrayna İkili İlişkiler (B.02.1.GÜM.0.09.00.(03).20-002-1650), TC Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Şubesi Arşivi, 16. http://www.gumruk.gov.tr, 17. http://medbim.gumruk.gov.tr. 159 İHRACAT 1995-2005 (Milyon Dolar, DTÖ verilerinden derlenmiştir) 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2005 % Paylar Dünya 5.164.000 5.401.000 5.589.000 5.499.000 5.709.000 6.452.000 6.186.000 6.486.000 7.578.000 9.203.000 Intra-AB (15) Intra-AB (25) Dünya [intra-AB (25) Hariç ] Dünya [intra-AB (15) Hariç] 1.334.000 ... ... 3.830.000 1.359.000 ... ... 4.042.000 1.323.000 ... ... 4.266.000 1.411.000 ... ... 4.088.000 1.427.000 1.609.000 4.100.000 4.282.000 1.446.000 1.645.000 4.807.000 5.006.000 1.436.000 1.650.000 4.536.000 4.750.000 1.524.000 1.764.000 4.722.000 4.962.000 1.818.000 2.125.000 5.453.000 5.760.000 ... 2.523.000 6.680.000 ... ... 2.673.000 7.758.000 ... - - 10.431.000 Bölge içi Dünya - Kuzey Amerika 856.550 922.775 1.014.095 1.013.975 1.070.690 1.224.975 1.147.545 1.106.240 1.162.965 1.323.360 1.477.530 100,00 14,16 ABD Kanada Meksika 584.743 192.197 79.542 625.073 201.633 96.000 689.182 214.422 110.431 682.138 214.327 117.460 695.797 238.446 136.391 781.918 276.635 166.367 729.100 259.858 158.547 693.103 252.394 160.682 724.771 272.739 165.396 818.775 316.547 187.999 904.383 359.399 213.711 61,21 24,32 14,46 8,67 3,45 2,05 Güney ve Orta Amerika 148.900 160.700 175.900 164.400 164.300 195.800 186.600 190.700 219.000 283.800 354.900 100,00 3,40 53 20.967 176 239 162 1.100 46.506 45 3.780 4.307 1.652 22 2.155 455 110 1.522 1.220 1.427 10.056 3.453 1.600 466 625 919 5.575 19 109 42 38 23.811 180 281 168 1.137 47.747 51 4.053 5.199 1.789 20 2.031 546 90 1.269 1.316 1.383 10.587 3.730 2.015 466 623 1.044 5.897 22 80 46 38 26.370 181 283 176 1.167 52.994 53 4.614 5.264 2.416 23 2.344 596 212 1.488 1.446 1.383 11.522 4.268 1.812 577 723 1.089 6.841 41 61 46 36 26.441 300 252 172 1.104 51.140 63 4.989 4.203 2.452 35 2.582 484 320 1.169 1.533 1.312 10.852 5.511 1.512 573 784 1.014 5.757 28 62 50 38 23.333 462 264 186 1.051 48.011 54 5.137 4.451 2.510 36 2.398 523 334 1.451 1.164 1.240 11.576 6.577 1.496 545 822 741 6.113 28 56 49 52 26.341 576 272 218 1.230 55.086 53 5.737 4.927 2.941 48 2.696 498 318 2.009 1.370 1.304 13.040 5.865 1.676 645 859 869 7.028 33 43 47 41 26.543 423 259 169 1.285 58.223 44 5.276 4.678 2.864 43 2.466 478 274 2.398 1.324 1.220 12.290 5.021 1.661 589 911 990 7.013 31 44 41 39 25.650 446 242 169 1.299 60.362 43 5.165 5.042 2.996 38 4.162 487 280 1.609 1.321 1.114 11.911 5.264 1.402 561 846 951 7.714 27 44 38 45 29.566 425 250 205 1.598 73.084 40 5.471 6.223 3.128 38 4.459 523 347 1.161 1.321 1.180 13.080 6.102 1.672 605 864 1.242 9.091 48 62 38 55 34.550 477 278 213 2.146 96.475 40 5.936 7.753 3.302 30 5.036 593 392 1.375 1.537 1.390 16.224 6.297 2.181 756 944 1.626 12.617 47 93 37 75 40.044 523 359 215 2.671 118.308 41 6.133 10.100 3.390 40 5.381 551 470 1.790 1.695 1.500 21.146 7.039 2.682 858 1.010 1.688 17.206 50 120 38 0,02 11,28 0,15 0,10 0,06 0,75 33,34 0,01 1,73 2,85 0,96 0,01 1,52 0,16 0,13 0,50 0,48 0,42 5,96 1,98 0,76 0,24 0,28 0,48 4,85 0,01 0,03 0,01 0,00 0,38 0,01 0,00 0,00 0,03 1,13 0,00 0,06 0,10 0,03 0,00 0,05 0,01 0,00 0,02 0,02 0,01 0,20 0,07 0,03 0,01 0,01 0,02 0,16 0,00 0,00 0,00 Antigua ve Barbuda Arjantin Bahamalar Barbados Belize Bolivya Brezilya Dominik Dominik Cumhuriyeti Ekvator El Salvador Grenada Guetamala Guyana Haiti Hollanda Antilleri Honduras Jamaika Kolombiya Kosta Rika Küba Nikaragua Panama Paraguay Peru St. Kitts ve Nevis St. Lucia St. Vincent ve Grenadiller Surinam Şili Trinidad ve Tobago Uruguay Venezuella Avrupa Almanya Arnavutluk Avusturya Belçika Belçika-Luksemburg Bosna-Hersek Bulgaristan Çek Cumhuriyeti Danimarka Estonya Finlandiya Fransa Güney Kıbrıs Hırvatistan Hollanda İngiltere İrlanda İspanya İsveç İsviçre İtalya İzlanda Letonya Litvanya Lüksemburg Macaristan Makedonya Malta Norveç Polonya Portekiz Romanya Sırbistan Karadağ Slovak Cumhuriyeti Slovenya 477 16.024 2.455 2.106 18.457 433 16.627 2.500 2.397 23.060 701 17.902 2.542 2.726 23.871 436 16.323 2.258 2.771 17.707 342 17.162 2.804 2.237 20.963 399 19.210 4.274 2.295 33.529 403 18.272 4.280 2.060 26.667 469 18.180 3.880 1.861 26.781 638 21.664 5.178 2.198 27.170 895 32.215 6.374 2.950 38.748 950 40.574 9.035 3.405 55.487 0,27 11,43 2,55 0,96 15,63 0,01 0,39 0,09 0,03 0,53 2.335.635 2.421.095 2.413.005 2.513.200 2.521.695 2.633.930 2.654.555 2.839.440 3.386.495 4.050.855 4.371.915 100,00 41,91 523.461 202 57.738 178.265 152 5.355 21.335 50.906 1.840 40.490 301.162 1.229 4.633 203.171 237.953 44.705 97.849 80.440 81.641 233.766 1.802 1.305 2.705 12.865 1.204 1.914 41.992 22.895 22.783 7.910 1.531 8.580 8.316 524.649 211 58.222 177.337 336 4.890 22.165 51.415 2.078 41.124 305.509 1.391 4.643 208.999 258.527 48.339 107.243 84.916 79.747 252.293 1.897 1.445 3.355 15.705 1.147 1.731 49.645 24.440 24.618 8.085 2.018 8.830 8.312 512.891 139 59.784 174.531 575 4.940 22.360 49.273 2.936 41.471 302.144 1.250 3.981 207.832 280.406 53.348 100.756 82.757 76.150 240.414 1.851 1.670 3.860 19.100 1.237 1.641 48.541 25.750 23.955 8.431 2.677 9.635 8.372 543.752 208 64.085 181.910 605 4.300 25.855 49.013 3.245 43.752 320.631 1.061 4.517 213.977 273.949 64.330 111.973 84.767 78.856 245.801 1.931 1.810 3.710 23.005 1.311 1.834 40.402 28.230 24.793 8.300 2.858 10.724 9.048 543.529 351 66.060 179.148 751 3.964 26.556 50.295 3.017 42.243 325.520 997 4.303 218.575 272.161 71.238 104.431 84.888 80.300 235.559 2.004 1.723 3.004 8.203 25.032 1.191 1.978 45.479 27.359 24.541 8.505 1.498 10.211 8.560 551.818 258 67.711 188.374 1.069 4.809 29.094 51.293 3.830 46.103 327.616 951 4.432 233.133 285.429 77.414 115.252 87.134 80.500 240.521 1.901 1.868 3.810 8.378 28.192 1.323 2.453 60.058 31.747 24.364 10.367 1.723 11.832 8.770 571.645 307 70.751 190.349 1.032 5.115 33.324 51.705 4.015 43.237 323.379 976 4.666 230.855 272.715 82.835 116.660 75.645 82.144 244.490 2.019 2.001 4.583 9.759 30.436 1.158 1.822 59.191 35.998 24.108 11.391 1.903 12.595 9.267 615.831 340 78.673 216.127 1.005 5.749 38.492 57.495 4.336 45.145 331.719 843 4.904 244.058 280.195 88.265 125.687 81.499 91.699 254.427 2.229 2.285 5.475 10.214 34.517 1.116 2.028 59.662 41.133 25.908 13.876 2.275 14.405 10.366 751.560 448 97.146 255.617 1.340 7.540 48.702 66.512 5.622 53.171 392.039 923 6.187 296.012 305.627 92.755 156.147 102.104 104.822 299.333 2.385 2.893 7.162 13.297 43.094 1.367 2.252 68.321 53.762 31.757 17.619 2.650 21.837 12.766 909.887 605 118.376 306.866 1.790 9.931 68.986 77.079 5.932 61.520 452.106 948 8.024 357.417 347.493 104.788 182.623 123.267 122.844 353.782 2.896 4.009 9.302 16.250 55.567 1.673 2.491 82.527 75.047 35.787 23.485 3.979 27.548 16.361 969.858 658 123.987 334.298 2.402 11.725 78.246 85.137 7.667 66.016 460.157 1.459 8.809 402.407 382.761 109.853 187.182 130.104 130.898 367.200 3.086 5.161 11.813 18.390 62.109 2.041 2.276 103.780 89.288 38.133 27.430 5.065 31.956 18.633 22,18 0,02 2,84 7,65 0,05 0,27 1,79 1,95 0,18 1,51 10,53 0,03 0,20 9,20 8,75 2,51 4,28 2,98 2,99 8,40 0,07 0,12 0,27 0,42 1,42 0,05 0,05 2,37 2,04 0,87 0,63 0,12 0,73 0,43 9,30 0,01 1,19 3,20 0,02 0,11 0,75 0,82 0,07 0,63 4,41 0,01 0,08 3,86 3,67 1,05 1,79 1,25 1,25 3,52 0,03 0,05 0,11 0,18 0,60 0,02 0,02 0,99 0,86 0,37 0,26 0,05 0,31 0,18 Türkiye Yunanistan Bağımsız Devletler Topluluğu Beyaz Rusya Ermenistan Gürcistan Moldovya Rusya Tacikistan Ukrayna Türk Cumhuriyetleri Azerbaycan Kazakistan Kırgızistan Özbekistan Türkmenistan Afrika Angola Benin Botsvana Burindi Burkina Faso Cezayir Cibuti Comoros Çad Ekvator Ginesi Eritre Etiyopya Fas Fildişi Sahilleri Gabon Gambiya Gana Gine Guinea Bissau Güney Afrika Kamerun Kape Verde Kenya Kongo 21.637 11.054 23.224 11.711 26.261 11.326 26.974 10.867 26.588 11.069 27.775 11.751 31.334 10.244 36.059 10.414 47.253 13.382 63.167 15.308 73.414 17.044 1,68 0,39 0,70 0,16 112.545 123.660 124.860 106.800 106.460 145.725 144.315 153.200 194.595 265.485 340.205 100,00 3,26 4.803 271 151 745 81.095 750 13.128 11.604 5.652 290 199 795 88.600 770 14.401 12.951 7.301 233 240 875 88.330 745 14.232 12.906 7.070 221 191 630 74.884 595 12.637 10.573 5.909 232 238 465 75.665 690 11.582 11.677 7.326 294 323 472 105.565 785 14.573 16.385 7.451 343 318 568 101.884 650 16.265 16.837 8.021 505 346 644 107.301 738 17.957 17.686 9.946 686 461 790 135.929 797 23.067 22.920 13.774 715 647 985 183.207 915 32.666 32.577 15.977 950 867 1.091 243.569 909 34.287 42.552 4,70 0,28 0,25 0,32 71,59 0,27 10,08 12,51 0,15 0,01 0,01 0,01 2,34 0,01 0,33 0,41 635 5.250 409 3.430 1.880 630 5.911 505 4.210 1.695 780 6.497 604 4.025 1.000 605 5.334 514 3.530 590 929 5.872 454 3.235 1.187 1.745 8.812 505 2.817 2.506 2.314 8.639 476 2.708 2.700 2.167 9.670 486 2.513 2.850 2.590 12.927 582 3.189 3.632 3.615 20.093 719 4.280 3.870 4.347 27.849 672 4.749 4.935 1,28 8,19 0,20 1,40 1,45 0,04 0,27 0,01 0,05 0,05 112.000 125.400 127.500 106.000 116.700 147.800 137.400 141.100 176.700 230.000 297.700 100,00 2,85 3.642 420 2.142 105 276 10.258 14 11 243 127 86 422 6.881 3.806 2.713 16 1.724 702 24 27.853 1.651 8 1.878 1.172 5.095 528 2.447 39 233 13.220 29 6 238 232 98 417 6.881 4.446 3.184 21 1.669 709 28 29.221 1.768 13 2.067 1.345 5.007 424 2.842 86 232 13.894 31 6 237 497 57 587 7.032 4.451 3.024 15 1.635 685 48 31.027 1.860 14 2.053 1.668 3.543 407 2.058 65 319 10.209 28 6 262 439 28 561 7.153 4.606 1.916 21 1.795 693 27 26.362 1.671 10 2.008 1.365 5.157 422 2.644 54 255 12.525 28 9 243 709 21 467 7.367 4.661 2.394 12 1.720 636 51 26.707 1.601 11 1.747 1.560 7.921 392 2.713 50 209 22.031 32 14 183 1.097 37 486 7.432 3.888 2.602 15 1.671 666 62 29.983 1.833 11 1.734 2.489 6.534 374 2.510 39 223 19.133 32 17 189 1.834 19 455 7.144 3.946 2.522 10 1.716 731 63 29.258 1.749 10 1.944 2.055 8.328 448 2.425 30 247 18.799 36 19 185 2.217 52 480 7.849 5.275 2.411 12 1.850 709 54 29.723 1.802 11 2.116 2.280 9.508 541 3.159 66 321 23.163 37 29 601 2.801 7 496 8.777 5.788 2.826 8 2.324 609 65 36.482 2.246 13 2.411 2.677 13.475 553 3.516 83 479 31.304 38 19 2.141 4.596 9 678 9.925 6.919 3.620 10 2.485 726 76 46.029 2.478 15 2.684 3.500 23.400 561 4.425 111 493 46.001 40 12 3.065 7.177 10 883 10.641 7.610 4.920 8 2.490 890 101 51.876 2.829 18 3.293 5.000 7,86 0,19 1,49 0,04 0,17 15,45 0,01 0,00 1,03 2,41 0,00 0,30 3,57 2,56 1,65 0,00 0,84 0,30 0,03 17,43 0,95 0,01 1,11 1,68 0,22 0,01 0,04 0,00 0,00 0,44 0,00 0,00 0,03 0,07 0,00 0,01 0,10 0,07 0,05 0,00 0,02 0,01 0,00 0,50 0,03 0,00 0,03 0,05 Kongo Demokratik Cumhuriyeti Lesetho Liberya Libya Madagaskar Malavi Mali Mauritius Mısır Moritanya Mozambik Namibya Nijer Nijerya Orta Afrika Cumhuriyeti Ruanda Sao Tome Savaziland Senegal Seyşel Adaları Sierra Leone Somali Sudan Tanzanya Togo Tunus Uganda Zambia Zimbabve Orta Doğu Bahreyn Birleşik Arap Emirlikleri Irak İran İsrail Katar Kuveyt Lübnan Suriye Suudi Arabistan Umman 1.563 160 820 8.975 507 405 441 1.538 3.450 499 168 1.409 288 12.342 171 54 5 866 993 52 42 170 555 682 378 5.475 460 1.040 2.118 1.547 187 630 9.903 509 481 433 1.802 3.539 491 217 1.418 325 16.153 147 60 4 856 988 140 47 187 620 784 441 5.516 587 1.037 2.406 1.449 196 430 9.656 516 537 561 1.592 3.921 406 222 1.338 272 15.207 163 88 5 962 905 113 17 177 594 753 424 5.559 555 915 2.541 1.422 194 425 6.659 538 431 556 1.645 3.130 350 230 1.232 334 9.855 151 60 5 973 968 122 7 197 596 589 420 5.738 501 1.032 2.111 809 172 469 7.947 584 453 571 1.554 3.559 373 263 1.234 287 13.856 146 60 2 937 1.027 145 6 191 780 543 391 5.872 519 1.063 1.887 824 220 329 13.380 824 379 545 1.557 4.689 358 364 1.320 283 20.975 161 52 3 910 920 194 13 193 1.807 663 363 5.850 460 666 1.925 901 280 245 10.892 928 449 725 1.628 4.128 348 703 1.179 272 17.261 142 86 3 1.054 1.003 216 29 285 1.699 776 357 6.631 456 985 1.207 1.132 373 235 9.717 486 407 874 1.801 4.708 322 810 1.072 279 15.107 147 65 5 1.029 1.067 228 49 297 1.949 902 427 6.874 481 930 2.012 1.374 480 270 14.525 856 525 928 1.898 6.161 306 1.045 1.260 352 22.605 128 63 7 1.588 1.257 274 92 223 2.542 1.129 598 8.027 563 981 1.670 1.850 707 235 20.600 980 483 977 1.993 7.682 368 1.504 1.829 437 31.148 126 99 4 1.950 1.509 291 139 300 3.778 1.336 601 9.685 705 1.461 1.887 2.050 649 200 30.110 760 520 1.109 2.144 10.654 565 1.745 2.070 502 42.277 128 125 5 2.020 1.641 356 158 300 4.824 1.481 569 10.494 853 1.720 1.820 0,69 0,22 0,07 10,11 0,26 0,17 0,37 0,72 3,58 0,19 0,59 0,70 0,17 14,20 0,04 0,04 0,00 0,68 0,55 0,12 0,05 0,10 1,62 0,50 0,19 3,52 0,29 0,58 0,61 0,02 0,01 0,00 0,29 0,01 0,00 0,01 0,02 0,10 0,01 0,02 0,02 0,00 0,41 0,00 0,00 0,00 0,02 0,02 0,00 0,00 0,00 0,05 0,01 0,01 0,10 0,01 0,02 0,02 151.000 182.700 187.300 144.500 182.300 268.000 239.800 248.200 302.500 399.100 538.000 100,00 5,16 4.112 28.364 496 18.360 19.046 3.651 12.785 816 3.563 50.040 6.068 4.700 37.334 731 22.391 20.610 4.447 14.889 1.020 3.999 60.729 7.346 4.384 40.423 4.600 18.381 22.503 5.570 14.224 643 3.916 60.732 7.630 3.270 33.837 5.500 13.118 22.993 5.030 9.554 662 2.890 38.822 5.508 4.363 36.474 12.800 17.128 25.794 7.214 12.164 677 3.464 50.761 7.238 6.195 49.835 20.603 28.739 31.404 11.594 19.436 715 4.634 77.583 11.319 5.577 48.414 12.872 25.689 29.048 10.871 16.203 1.093 5.248 68.064 11.074 5.794 52.163 12.219 24.440 29.347 10.978 15.369 1.238 6.536 72.453 11.172 6.632 67.135 9.711 33.750 31.784 13.382 20.678 1.813 5.731 93.245 11.669 7.519 90.638 17.810 41.697 38.618 18.684 28.599 2.199 5.383 125.997 13.342 9.866 115.453 24.096 56.252 42.659 25.762 45.011 2.337 5.760 181.440 18.692 1,83 21,46 4,48 10,46 7,93 4,79 8,37 0,43 1,07 33,72 3,47 0,09 1,11 0,23 0,54 0,41 0,25 0,43 0,02 0,06 1,74 0,18 Ürdün Yemen Asya Afganistan Avustralya Bangladeş Bhutan Brunei Çin Endonezya Fiji Filipinler Güney Kore Hindistan Honk Kong Japonya Kamboçya Kiribati Loa Demokratik Halk Cum. Maldiv Adaları Malezya Moğolistan Myanmar Nepal Pakistan Papua Yeni Gine Samoa Singapur Solomon Adaları Sri Lanka Tayland Tayvan Tonga Tuvalu Vanuatu Vietnam Yeni Kaledonya Yeni Zelanda 1.769 1.945 1.816 2.675 1.836 2.504 1.802 1.496 1.832 2.440 1.899 4.079 2.293 3.374 2.770 3.684 3.082 3.924 3.922 4.676 4.302 6.380 0,80 1,19 0,04 0,06 1.446.800 1.464.900 1.546.500 1.450.000 1.547.200 1.836.200 1.673.500 1.806.800 2.136.100 2.650.500 3.050.900 100,00 29,25 156 53.111 3.501 103 2.402 148.780 45.417 619 17.502 125.058 30.630 173.871 443.116 855 7 311 85 73.914 473 860 345 8.029 2.654 9 118.268 168 3.798 56.439 113.047 14 0 28 5.449 565 13.645 173 60.301 4.249 100 2.481 151.048 49.814 748 20.408 129.715 33.105 180.914 410.901 644 5 323 80 78.327 424 754 385 9.365 2.529 10 125.014 162 4.095 55.721 117.331 11 0 30 7.255 535 14.360 201 62.910 4.832 118 2.467 182.792 56.298 622 24.882 136.164 35.008 188.195 420.957 736 6 359 90 78.740 569 874 406 8.758 2.163 15 124.985 157 4.639 57.374 123.159 10 0 35 9.185 543 14.221 209 55.893 5.121 108 2.058 183.712 50.370 512 29.414 132.313 33.437 174.864 387.927 800 6 370 96 73.305 462 1.077 474 8.514 1.772 15 109.895 118 4.809 54.456 112.467 8 0 34 9.361 378 12.070 167 56.080 5.497 116 2.579 194.931 51.243 609 36.576 143.686 35.667 174.403 417.610 1.129 9 311 91 84.455 454 1.136 602 8.424 1.875 20 114.680 126 4.594 58.440 123.626 13 0 26 11.540 468 12.455 185 63.870 6.389 103 3.903 249.203 65.403 585 39.783 172.267 42.379 202.683 479.249 1.389 4 330 109 98.229 536 1.646 804 9.028 2.096 14 137.804 69 5.430 69.057 151.357 9 0 26 14.449 604 13.272 100 63.387 6.080 106 3.640 266.098 57.361 537 32.664 150.439 43.361 191.066 403.496 1.500 5 331 110 88.005 521 2.381 737 9.238 1.805 15 121.751 47 4.816 64.968 125.900 7 0 20 15.029 443 13.730 250 65.033 6.149 113 3.702 325.596 59.166 515 35.208 162.471 49.250 201.928 416.726 1.923 3 298 132 94.058 524 3.046 568 9.913 1.641 14 125.177 58 4.699 68.108 135.080 15 0 20 16.530 492 14.383 350 70.342 6.990 133 4.421 438.228 64.108 666 36.231 193.817 57.085 228.708 471.817 2.118 3 359 149 104.705 616 2.483 662 11.930 2.207 15 159.902 74 5.125 80.324 150.600 18 0 27 20.176 785 16.527 420 86.564 8.305 183 5.057 593.326 70.768 694 39.681 253.845 75.562 265.543 565.675 2.798 2 361 181 126.511 870 2.380 756 13.379 2.558 11 198.637 97 5.757 96.248 182.424 15 0 37 25.625 1.030 20.344 560 105.825 9.294 250 6.582 761.954 86.226 702 41.255 284.419 95.096 292.119 594.905 3.100 1 510 162 140.949 1.054 2.925 850 15.917 3.192 12 229.649 102 6.347 110.110 197.776 10 0 38 31.625 1.085 21.729 0,02 3,47 0,30 0,01 0,22 24,97 2,83 0,02 1,35 9,32 3,12 9,57 19,50 0,10 0,00 0,02 0,01 4,62 0,03 0,10 0,03 0,52 0,10 0,00 7,53 0,00 0,21 3,61 6,48 0,00 0,00 0,00 1,04 0,04 0,71 0,01 1,01 0,09 0,00 0,06 7,30 0,83 0,01 0,40 2,73 0,91 2,80 5,70 0,03 0,00 0,00 0,00 1,35 0,01 0,03 0,01 0,15 0,03 0,00 2,20 0,00 0,06 1,06 1,90 0,00 0,00 0,00 0,30 0,01 0,21 Kaynak : DTÖ, "International Trade Statistics-2006" İTHALAT 1995-2005 (Milyon Dolar, DTÖ verilerinden derlenmiştir) 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Dünya 5.284.000 5.545.000 5.738.000 5.681.000 5.920.000 6.724.000 6.481.000 6.740.000 7.857.000 9.556.000 Intra-AB (15) Intra-AB (25) Dünya [intra-AB (25) Hariç ] Dünya [intra-AB (15) Hariç] 1.338.000 ... ... 3.946.000 1.363.000 ... ... 4.182.000 1.327.000 ... ... 4.411.000 1.415.000 ... ... 4.266.000 1.432.000 1.608.000 4.312.000 4.488.000 1.450.000 1.640.000 5.084.000 5.274.000 1.440.000 1.644.000 4.837.000 5.041.000 1.528.000 1.755.000 4.985.000 5.212.000 1.824.000 2.116.000 5.741.000 6.033.000 ... Kuzey Amerika 7.033.000 ... 2005 % Paylar 10.783.000 Bölge içi Dünya ... 2.672.000 8.111.000 ... - - - 1.015.760 1.091.500 1.215.425 1.282.060 1.426.495 1.687.580 1.583.440 1.605.140 1.727.465 2.011.405 2.284.735 100,00 21,19 ABD Kanada Meksika 770.852 168.426 75.858 822.025 175.158 93.674 899.020 200.873 114.846 944.353 206.066 130.948 1.059.440 220.183 146.084 1.259.300 244.786 182.702 1.179.180 227.291 176.185 1.200.230 227.499 176.607 1.303.050 245.021 178.503 1.525.516 278.785 206.060 1.732.348 319.686 231.670 75,82 13,99 10,14 16,07 2,96 2,15 Güney ve Orta Amerika 176.900 183.300 212.400 215.600 186.500 206.300 204.200 179.500 189.700 242.700 297.600 100,00 2,76 346 20.122 1.243 771 257 1.424 54.137 117 5.170 4.152 3.329 124 3.292 527 653 1.841 1.642 2.818 13.853 4.036 2.825 975 2.510 3.144 7.584 133 307 135 365 23.762 1.366 833 255 1.635 56.792 129 5.727 4.284 3.223 152 3.146 597 665 2.519 1.839 2.965 13.683 4.300 3.205 1.154 2.779 3.204 7.947 149 313 131 370 30.450 1.666 996 286 1.851 63.291 124 6.609 4.954 3.739 173 3.851 630 648 2.083 2.149 3.132 15.378 4.924 3.987 1.450 3.002 3.403 8.588 147 332 188 385 31.404 1.873 1.010 295 1.983 61.135 136 7.597 5.576 3.962 200 4.651 540 797 2.062 2.535 3.035 14.635 6.230 4.197 1.492 3.398 2.897 8.220 149 328 193 414 25.508 1.757 1.108 370 1.755 51.909 141 8.041 3.017 4.095 202 4.382 480 1.025 1.745 2.676 2.899 10.659 6.320 4.365 1.862 3.516 1.906 7.404 153 355 201 407 25.154 2.074 1.156 524 1.830 59.053 148 9.479 3.721 4.947 239 4.791 573 1.036 2.862 2.855 3.326 11.539 6.372 4.843 1.805 3.379 2.193 7.415 196 355 163 386 20.320 1.912 1.087 517 1.708 58.640 131 8.779 5.363 5.027 212 5.607 584 1.013 2.826 2.942 3.360 12.834 6.569 4.839 1.775 2.964 2.182 7.316 189 355 186 400 8.990 1.728 1.039 525 1.770 49.716 116 8.838 6.431 5.184 199 7.659 563 1.130 2.268 2.981 3.533 12.711 7.188 4.129 1.754 2.982 1.672 7.493 201 309 174 422 13.834 1.762 1.133 552 1.616 50.845 128 7.627 6.703 5.754 253 8.128 571 1.188 2.606 3.276 3.642 13.889 7.663 4.624 1.879 3.086 2.065 8.414 205 403 200 451 22.445 1.905 1.413 514 1.844 66.433 144 7.888 8.226 6.328 270 9.478 692 1.306 3.050 3.916 3.772 16.746 8.268 5.286 2.212 3.594 3.097 10.101 200 437 228 580 28.692 2.149 1.604 593 2.341 77.585 165 9.614 10.309 6.766 330 10.493 786 1.454 3.620 4.484 4.460 21.204 9.798 7.125 2.595 4.155 3.700 12.502 205 530 241 0,19 9,64 0,72 0,54 0,20 0,79 26,07 0,06 3,23 3,46 2,27 0,11 3,53 0,26 0,49 1,22 1,51 1,50 7,13 3,29 2,39 0,87 1,40 1,24 4,20 0,07 0,18 0,08 0,01 0,27 0,02 0,01 0,01 0,02 0,72 0,00 0,09 0,10 0,06 0,00 0,10 0,01 0,01 0,03 0,04 0,04 0,20 0,09 0,07 0,02 0,04 0,03 0,12 0,00 0,00 0,00 Antigua ve Barbuda Arjantin Bahamalar Barbados Belize Bolivya Brezilya Dominik Dominik Cumhuriyeti Ekvator El Salvador Grenada Guetamala Guyana Haiti Hollanda Antilleri Honduras Jamaika Kolombiya Kosta Rika Küba Nikaragua Panama Paraguay Peru St. Kitts ve Nevis St. Lucia St. Vincent ve Grenadiller Surinam Şili Trinidad ve Tobago Uruguay Venezuella Avrupa Almanya Arnavutluk Avusturya Belçika Belçika-Luksemburg Bosna-Hersek Bulgaristan Çek Cumhuriyeti Danimarka Estonya Finlandiya Fransa Güney Kıbrıs Hırvatistan Hollanda İngiltere İrlanda İspanya İsveç İsviçre İtalya İzlanda Letonya Litvanya Lüksemburg Macaristan Makedonya Malta Norveç Polonya Portekiz Romanya Sırbistan Karadağ Slovak Cumhuriyeti Slovenya 585 15.900 1.714 2.867 12.649 501 19.199 2.144 3.323 9.880 658 20.822 2.990 3.727 14.606 552 19.880 2.999 3.811 15.817 486 15.988 2.741 3.357 14.064 526 18.507 3.308 3.466 16.213 461 17.429 3.569 3.061 18.323 492 17.091 3.643 1.964 12.963 704 19.381 3.892 2.190 9.256 740 24.871 4.858 3.114 16.828 895 32.542 5.674 3.879 24.249 0,30 10,93 1,91 1,30 8,15 0,01 0,30 0,05 0,04 0,22 2.334.760 2.415.465 2.418.600 2.559.180 2.596.400 2.774.755 2.732.435 2.876.095 3.461.555 4.160.880 4.542.675 100,00 42,13 463.872 714 66.237 164.934 1.082 5.660 25.085 45.939 2.546 29.470 289.391 3.690 7.510 185.232 267.250 32.340 113.537 65.036 80.152 205.990 1.758 1.815 3.650 15.465 1.719 2.890 32.968 29.050 32.610 10.278 2.666 8.770 9.492 459.098 937 68.505 167.914 1.882 5.075 27.800 45.291 3.224 31.422 294.560 3.979 7.784 190.923 287.332 34.320 121.221 66.930 78.224 208.263 2.042 2.320 4.560 18.145 1.627 2.801 35.615 37.135 35.202 11.435 4.102 11.125 9.423 445.731 646 65.739 161.930 2.333 4.930 27.105 44.902 4.437 31.611 285.027 3.655 9.101 190.731 307.518 37.748 115.670 65.596 75.960 210.132 2.018 2.720 5.645 21.235 1.779 2.552 35.708 42.310 35.055 11.280 4.799 11.725 9.357 471.474 842 69.504 168.995 2.910 4.949 28.340 46.873 4.787 32.960 307.771 3.685 8.276 195.639 321.231 43.191 136.662 68.403 80.094 218.465 2.482 3.190 5.795 25.705 1.915 2.668 37.478 47.055 38.435 11.821 4.849 13.078 10.110 474.038 1.154 71.319 164.807 3.305 5.453 28.463 45.753 4.109 32.114 315.743 3.618 7.799 206.158 324.893 46.768 135.343 68.579 79.857 220.633 2.516 2.954 4.835 11.218 28.015 1.776 2.843 34.173 45.883 39.973 10.392 3.296 11.318 10.102 497.204 1.090 72.395 177.514 3.107 6.505 31.974 45.558 5.052 34.443 338.944 3.846 7.887 218.270 343.781 51.042 156.145 72.881 82.521 238.760 2.589 3.202 5.457 11.278 32.172 2.094 3.413 34.392 49.029 39.953 13.055 3.711 12.760 10.147 486.119 1.327 74.633 178.664 3.354 7.263 36.297 45.322 5.230 32.639 328.608 3.923 9.147 208.638 333.003 50.556 154.650 63.200 84.102 236.220 2.269 3.506 6.353 12.331 33.617 1.694 2.531 32.955 50.184 39.490 15.561 4.837 14.760 10.160 490.283 1.504 78.299 198.311 3.872 7.987 40.656 50.320 5.863 34.218 329.262 4.086 10.722 219.265 346.317 52.399 165.105 66.955 87.189 247.015 2.275 4.046 7.709 12.651 37.755 1.995 2.646 34.873 55.299 40.156 17.862 6.320 16.564 10.944 604.612 1.864 99.532 234.945 4.801 10.902 51.728 57.429 7.967 42.513 398.840 4.466 14.209 264.704 391.964 53.886 208.602 83.540 100.239 297.519 2.789 5.234 9.803 16.165 47.808 2.306 3.227 40.055 68.272 47.200 24.003 7.952 22.523 13.845 715.742 2.309 119.905 285.621 5.908 14.467 69.967 68.157 8.336 51.443 470.945 5.502 16.589 319.669 470.633 61.814 258.331 100.433 115.799 355.301 3.710 7.096 12.387 20.046 60.538 2.932 3.669 48.534 89.696 54.948 32.664 11.752 29.471 17.759 773.804 2.614 126.179 318.658 7.097 18.181 76.707 76.018 10.033 58.999 497.853 6.305 18.547 359.055 510.237 68.007 278.825 111.228 126.524 379.772 4.983 8.696 15.453 21.708 66.045 3.228 3.597 55.495 100.951 61.126 40.463 11.635 35.337 20.090 17,03 0,06 2,78 7,01 0,16 0,40 1,69 1,67 0,22 1,30 10,96 0,14 0,41 7,90 11,23 1,50 6,14 2,45 2,79 8,36 0,11 0,19 0,34 0,48 1,45 0,07 0,08 1,22 2,22 1,35 0,89 0,26 0,78 0,44 7,18 0,02 1,17 2,96 0,07 0,17 0,71 0,70 0,09 0,55 4,62 0,06 0,17 3,33 4,73 0,63 2,59 1,03 1,17 3,52 0,05 0,08 0,14 0,20 0,61 0,03 0,03 0,51 0,94 0,57 0,38 0,11 0,33 0,19 Türkiye Yunanistan 35.709 25.898 43.627 28.238 48.559 26.919 45.921 30.293 40.671 30.528 54.503 33.480 41.399 28.419 51.554 31.570 69.340 44.852 97.540 52.760 116.553 53.965 2,57 1,19 1,08 0,50 Bağımsız Devletler Topluluğu 93.820 108.720 114.405 95.260 70.570 81.555 94.440 103.960 132.280 172.980 215.960 100,00 2,00 Beyaz Rusya Ermenistan Gürcistan Moldovya Rusya Tacikistan Ukrayna Türk Cumhuriyetleri 5.564 674 392 840 60.945 810 15.484 9.112 6.939 856 687 1.070 68.830 670 17.603 12.065 8.689 892 944 1.170 73.615 750 17.128 11.219 8.549 902 887 1.018 58.015 710 14.676 10.502 6.674 800 585 585 39.537 663 11.846 9.879 8.646 882 709 777 44.659 675 13.956 11.249 8.286 874 753 892 53.764 688 15.775 13.408 9.092 987 796 1.038 60.966 721 16.977 13.381 11.558 1.280 1.141 1.403 76.070 881 23.020 16.926 16.491 1.351 1.848 1.769 97.382 1.191 28.996 23.950 16.699 1.768 2.491 2.312 125.303 1.330 36.141 29.915 7,73 0,82 1,15 1,07 58,02 0,62 16,74 13,85 0,15 0,02 0,02 0,02 1,16 0,01 0,34 0,28 668 3.807 522 2.750 1.365 961 4.241 838 4.710 1.315 794 4.301 709 4.185 1.230 1.076 4.314 842 3.290 980 1.036 3.655 600 3.110 1.478 1.172 5.040 554 2.697 1.786 1.431 6.446 467 2.814 2.250 1.666 6.584 587 2.425 2.120 2.626 8.409 717 2.662 2.512 3.516 12.781 941 3.392 3.320 4.200 17.353 1.108 3.666 3.588 1,94 8,04 0,51 1,70 1,66 0,04 0,16 0,01 0,03 0,03 126.700 125.600 132.400 132.900 128.200 129.400 134.300 136.000 163.100 210.200 249.300 100,00 2,31 1.468 746 1.911 234 455 10.100 177 63 365 121 454 1.145 10.023 2.931 882 182 1.906 819 133 30.546 1.199 252 2.991 670 2.040 654 1.723 127 647 9.090 172 57 332 292 553 1.401 9.704 2.902 957 258 2.108 648 87 30.182 1.227 234 2.949 1.551 2.597 681 2.258 121 587 8.688 176 55 334 358 525 1.113 9.525 2.781 1.104 278 2.326 620 89 32.998 1.359 235 3.279 926 2.079 736 2.251 158 732 9.400 196 54 356 317 508 1.517 10.290 2.991 1.103 228 2.563 537 63 29.242 1.495 228 3.197 680 3.109 749 2.198 118 678 9.162 194 55 316 425 510 1.538 9.925 3.252 841 192 3.480 556 51 26.696 1.318 246 2.832 821 3.040 613 2.081 148 611 9.171 207 43 317 451 471 1.262 11.534 2.785 994 187 2.973 612 59 29.695 1.489 230 3.105 465 3.179 623 1.809 139 656 9.940 196 51 679 813 423 1.815 11.038 2.418 859 134 3.154 601 62 28.248 1.852 234 3.192 682 3.760 725 1.845 129 739 11.969 197 53 1.646 507 538 1.622 11.864 2.456 942 161 2.720 667 59 29.267 1.866 276 3.245 675 5.480 892 2.594 157 920 12.380 238 70 790 1.235 433 2.119 14.250 3.231 1.043 156 3.210 640 65 39.748 2.021 351 3.725 830 5.832 894 3.368 176 1.265 18.169 261 86 770 1.529 480 3.087 17.822 4.291 1.216 229 4.074 690 83 55.210 2.407 387 4.553 864 8.150 894 3.272 267 1.305 20.357 320 95 770 2.035 495 4.127 20.332 5.350 1.393 235 5.005 820 119 62.304 2.885 438 6.149 1.415 3,27 0,36 1,31 0,11 0,52 8,17 0,13 0,04 0,31 0,82 0,20 1,66 8,16 2,15 0,56 0,09 2,01 0,33 0,05 24,99 1,16 0,18 2,47 0,57 0,08 0,01 0,03 0,00 0,01 0,19 0,00 0,00 0,01 0,02 0,00 0,04 0,19 0,05 0,01 0,00 0,05 0,01 0,00 0,58 0,03 0,00 0,06 0,01 Azerbaycan Kazakistan Kırgızistan Özbekistan Türkmenistan Afrika Angola Benin Botsvana Burindi Burkina Faso Cezayir Cibuti Comoros Çad Ekvator Ginesi Eritre Etiyopya Fas Fildişi Sahilleri Gabon Gambiya Gana Gine Guinea Bissau Güney Afrika Kamerun Kape Verde Kenya Kongo Kongo Demokratik Cumhuriyeti Lesetho Liberya Libya Madagaskar Malavi Mali Mauritius Mısır Moritanya Mozambik Namibya Nijer Nijerya Orta Afrika Cumhuriyeti Ruanda Sao Tome Savaziland Senegal Seyşel Adaları Sierra Leone Somali Sudan Tanzanya Togo Tunus Uganda Zambia Zimbabve Orta Doğu Bahreyn Birleşik Arap Emirlikleri Irak İran İsrail Katar Kuveyt Lübnan Suriye Suudi Arabistan Umman 871 1.107 510 5.392 628 475 772 1.976 11.760 494 704 1.616 374 8.222 175 236 29 1.008 1.412 233 133 268 1.218 1.675 594 7.902 1.056 700 2.660 1.089 1.126 555 5.873 629 624 772 2.289 13.038 463 759 1.670 448 6.438 141 258 22 1.062 1.436 379 211 295 1.547 1.388 664 7.700 1.191 835 2.803 770 1.140 610 6.123 694 781 739 2.189 13.211 438 739 1.753 374 9.501 141 297 16 1.066 1.335 340 93 313 1.580 1.337 645 7.914 1.316 819 3.092 1.102 941 470 5.466 693 515 761 2.073 16.166 359 790 1.648 471 9.211 146 285 17 1.083 1.455 384 95 280 1.925 1.453 588 8.350 1.416 1.100 2.701 568 866 520 4.158 742 673 824 2.247 16.022 305 1.139 1.610 410 8.588 131 253 38 1.068 1.564 434 81 340 1.415 1.556 597 8.474 1.342 822 2.126 697 809 668 3.732 997 532 806 2.093 14.010 312 1.158 1.550 395 8.721 117 211 30 1.046 1.519 342 149 343 1.553 1.524 562 8.567 1.536 993 1.863 807 743 620 4.397 955 563 990 1.987 12.756 374 1.063 1.547 412 11.586 107 281 28 1.129 1.730 476 182 449 1.958 1.712 553 9.529 1.594 1.307 1.715 1.081 808 620 4.396 603 695 928 2.159 12.552 357 1.640 1.470 468 7.547 120 248 31 955 1.958 420 264 454 2.446 1.660 591 9.526 1.053 1.253 1.751 1.594 1.113 710 4.330 1.109 786 1.248 2.363 10.893 387 1.753 1.980 622 10.853 118 259 41 1.508 2.357 413 303 517 2.882 2.125 775 10.910 1.241 1.574 1.710 1.986 1.430 1.000 6.326 1.467 933 1.291 2.771 12.865 558 1.927 2.420 751 14.164 147 285 41 1.928 2.836 498 286 610 4.075 2.513 880 12.738 1.478 2.017 2.204 2.175 1.390 1.190 7.000 1.550 1.165 1.612 3.160 19.819 750 2.408 2.520 871 17.265 151 403 49 2.080 3.190 676 345 610 6.757 2.659 895 13.177 1.779 2.750 2.330 0,87 0,56 0,48 2,81 0,62 0,47 0,65 1,27 7,95 0,30 0,97 1,01 0,35 6,93 0,06 0,16 0,02 0,83 1,28 0,27 0,14 0,24 2,71 1,07 0,36 5,29 0,71 1,10 0,93 0,02 0,01 0,01 0,06 0,01 0,01 0,01 0,03 0,18 0,01 0,02 0,02 0,01 0,16 0,00 0,00 0,00 0,02 0,03 0,01 0,00 0,01 0,06 0,02 0,01 0,12 0,02 0,03 0,02 132.500 146.700 150.200 149.000 147.500 167.400 175.100 184.300 210.200 275.700 322.100 100,00 2,99 3.716 23.778 665 13.882 29.578 3.398 7.790 7.278 4.709 28.091 4.379 4.273 30.563 950 16.274 31.620 2.868 8.373 7.575 5.380 27.744 4.728 4.026 34.107 4.000 14.196 30.781 3.322 8.246 7.464 4.028 28.732 5.191 3.566 32.588 4.400 14.323 29.342 3.409 8.619 7.070 3.895 30.013 5.826 3.698 31.721 6.900 13.324 33.166 2.500 7.617 6.207 3.832 28.011 4.801 4.633 35.009 13.384 13.898 37.686 3.252 7.157 6.230 3.815 30.238 5.131 4.306 37.293 13.120 16.709 35.449 3.758 7.869 7.380 4.752 31.223 5.933 5.013 42.652 9.817 20.617 35.517 4.052 9.001 6.560 4.488 32.293 6.296 5.657 52.074 9.934 24.798 36.303 4.897 10.987 7.315 5.111 36.915 6.801 6.485 72.082 21.302 31.976 42.864 6.005 12.631 9.609 7.049 44.744 8.796 7.740 80.744 23.430 35.859 47.142 10.061 16.275 9.633 8.106 59.409 8.971 2,40 25,07 7,27 11,13 14,64 3,12 5,05 2,99 2,52 18,44 2,79 0,07 0,75 0,22 0,33 0,44 0,09 0,15 0,09 0,08 0,55 0,08 Ürdün Yemen Asya Afganistan Avustralya Bangladeş Bhutan Brunei Çin Endonezya Fiji Filipinler Güney Kore Hindistan Honk Kong Japonya Kamboçya Kiribati Loa Demokratik Halk Cum. Maldiv Adaları Malezya Moğolistan Myanmar Nepal Pakistan Papua Yeni Gine Samoa Singapur Solomon Adaları Sri Lanka Tayland Tayvan Tonga Tuvalu Vanuatu Vietnam Yeni Kaledonya Yeni Zelanda 3.697 1.582 4.293 2.038 4.102 2.014 3.828 2.167 3.717 2.008 4.597 2.324 4.871 2.466 5.076 2.921 5.743 3.675 8.128 3.986 10.506 4.260 3,26 1,32 0,10 0,04 1.403.300 1.473.800 1.494.600 1.247.400 1.364.000 1.677.100 1.557.200 1.654.800 1.972.300 2.481.800 2.871.000 100,00 26,63 368 61.283 6.694 112 2.091 132.084 40.630 892 28.341 135.119 34.707 196.072 335.882 1.187 35 589 268 77.691 415 1.348 1.333 11.515 1.452 95 124.507 154 5.306 70.786 103.558 77 6 95 8.155 957 13.957 500 65.427 7.032 128 2.494 138.833 42.929 987 34.126 150.339 37.942 201.284 349.152 1.072 38 690 302 78.418 451 1.371 1.398 12.189 1.741 100 131.338 151 5.442 72.332 103.079 75 6 98 11.144 995 14.724 436 65.892 7.263 137 2.203 142.370 51.304 965 38.622 144.616 41.432 213.297 338.754 1.064 39 706 349 79.030 468 2.056 1.693 11.650 1.711 97 132.437 158 5.864 62.854 114.446 73 8 94 11.592 929 14.519 373 64.630 7.495 134 1.552 140.237 35.280 722 31.496 93.282 42.980 186.759 280.484 1.166 33 553 354 58.319 503 2.695 1.246 9.330 1.240 97 101.732 128 5.905 42.971 105.442 69 10 93 11.500 929 12.495 411 69.158 8.331 182 1.342 165.699 33.321 903 32.568 119.752 46.979 180.711 309.995 1.591 41 525 402 64.966 513 2.323 1.422 10.207 1.188 115 111.060 110 5.961 50.342 111.449 73 8 98 11.742 1.006 14.299 550 71.529 8.883 175 1.107 225.094 43.595 830 37.027 160.481 51.523 214.042 379.511 1.939 40 535 389 81.963 615 2.401 1.573 10.864 1.151 106 134.545 92 7.177 61.924 140.642 70 5 87 15.638 924 13.906 1.000 63.888 9.018 191 1.159 243.553 37.534 886 34.921 141.098 50.392 202.008 349.089 2.094 41 528 393 73.866 638 2.877 1.473 10.191 1.071 130 116.000 90 5.973 61.962 107.944 73 4 90 16.218 931 13.308 1.500 72.690 8.592 197 1.556 295.170 38.340 901 39.236 152.126 56.517 207.969 337.194 2.318 43 431 392 79.869 691 2.348 1.419 11.233 1.137 135 116.441 67 6.105 64.645 113.331 89 11 90 19.000 1.008 15.047 2.300 89.084 10.434 249 1.327 412.760 42.246 1.205 40.470 178.827 71.238 233.249 382.930 2.560 40 482 471 83.300 801 2.091 1.754 13.038 1.356 137 136.218 83 6.672 75.824 128.130 94 16 105 24.863 1.541 18.559 2.700 109.384 12.023 411 1.422 561.229 54.877 1.443 44.039 224.463 97.331 272.893 454.542 3.193 48 506 642 105.283 1.021 2.196 1.870 17.949 1.680 168 173.585 85 7.973 94.410 169.322 105 11 128 31.091 1.637 23.195 3.200 125.280 13.839 395 1.400 660.003 69.498 1.610 47.418 261.238 134.831 300.160 514.922 3.700 55 745 744 114.602 1.149 2.250 1.820 25.331 1.729 187 200.047 143 8.834 118.191 182.569 125 13 150 36.476 1.774 26.239 0,11 4,36 0,48 0,01 0,05 22,99 2,42 0,06 1,65 9,10 4,70 10,45 17,94 0,13 0,00 0,03 0,03 3,99 0,04 0,08 0,06 0,88 0,06 0,01 6,97 0,00 0,31 4,12 6,36 0,00 0,00 0,01 1,27 0,06 0,91 0,03 1,16 0,13 0,00 0,01 6,12 0,64 0,01 0,44 2,42 1,25 2,78 4,78 0,03 0,00 0,01 0,01 1,06 0,01 0,02 0,02 0,23 0,02 0,00 1,86 0,00 0,08 1,10 1,69 0,00 0,00 0,00 0,34 0,02 0,24 Kaynak : DTÖ, "International Trade Statistics-2006" 2002 -2007 YILLARI ARASINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN KAÇAK EŞYA VE UYUŞTURUCU MADDE YAKALAMALARI GENEL TOPLAMI TOPLAM OLAY SAYISI 2500 2000 1500 1000 1295 500 0 OLAY SAYISI 582 1888 1980 1581 837 2002 2003 2004 2005 2006 2007 582 837 1295 1581 1888 1980 TOPLAM PARASAL DEĞER 600 500 536,8 400 463,4 300 329,5 200 100 0 MİLYON YTL 525 331,4 146.8 2002 2003 2004 2005 2006 2007 146,8 329,5 536,8 331,4 463,4 525 Kaynak: Gümrük Müsteşarlığı, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü Arşivi