2007 Kasım - türk eczacıları birliği
Transkript
2007 Kasım - türk eczacıları birliği
Yayın Türü: Süreli Yayın İÇİNDEKİLER SAHİBİ Ecz. Erdoğan ÇOLAK Genel Başkan SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Ecz. Sertaç ÖZMEN Genel Sekreter MERKEZ HEYETİ Erdoğan ÇOLAK Alaaddin IŞIK Sertaç ÖZMEN Fırat ATEŞ Metin KOCAGÜL Nükhet TARTAN Ekrem EŞKİNAT Sabih Tekin ÇAĞLAR Ali ASLAN Mustafa GÖNEN Çağatay ÇAKAR YAYIN SEKRETERİ Ayşen YALMAN REDAKSİYON Ayşen YALMAN Ecz. Güzide SÖNMEZ REKLAM SORUMLUSU Dönsel COŞAR KAPAK VE SAYFA TASARIMI BAKIŞ Ecz. Erdoğan ÇOLAK DİYALOG Ecz. Hilmi ŞENER Ecz. Neşe KILINÇ / Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU / Ecz. Berna ÇİZMECİOĞLU 18 ÖZGÜR, DEMOKRATİK VE EŞİTLİKÇİ BİR TÜRKİYE MİTİNGİ 21 TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ’NİN YAPILANMASI Ecz. Vildan ÖZCAN / Ecz. Güzide SÖNMEZ Ayşen YALMAN Uzm. Ecz. Halil TEKİNER 28 GRİBAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA YOLLARI Planlama ve Koordinasyon Birimi 32 IŞIĞIN YOLUMUZU AYDINLATIYOR 35 PGEU GENEL TOPLANTI (BELÇİKA-BRÜKSEL) 2007 YILINDA ECZACILIK AKADEMİSİ Baskı Tarihi: 20 Şubat 2008 ECZACI VEKİLLER Özge ARIKAN Ayşen YALMAN Willy Brandt Sokak No: 9 Çankaya / ANKARA Tel: 0.312 409 81 00 DÜŞÜK CİROLU SERBEST ECZANELER ARAŞTIRMASI 2007 YAYIN KOŞULLARI ALIŞAGELMİŞ BİR SİYASETÇİ OLMAYAN BİLİM İNSANI ERDAL İNÖNÜ YAŞAMA VEDA ETTİ Türk Eczacıları Birliği Willy Brandt Sokak No: 9 Çankaya / ANKARA adresine, teb@teb.org.tr e-posta adresine yazabilir ya da 0312 409 81 09’a faks çekebilirsiniz. 27 İSPANYOL ECZACILARI BİRLİĞİ BAŞKANI PEDRO CAPİLLA Ostim 36. Sokak No: 5/C-D Yenimahalle - ANKARA Tel: 0312 386 17 00 (pbx) www.fersaofset.com TEB Haberler Dergisi hakkındaki şikayetlerinizi, memnuniyetinizi ve önerilerinizi iletebilmek için; 22 ECZACI RÖPORTAJLARI Sanem Aslı Y. Meran Dergideki yazılar dengi adı gösterilerek yayımlanabilir. yazılardaki görüşlerden yazarın kendisi sorumludur. Dergi üyelere ücretsiz gönderilir. Yayınlanması istenilen yazıların, bilgisayarda Word programı ile yazılması ve yazıların orijinal çıktısı ile birlikte disketinde gönderilmesi teknik açıdan kolaylık sağlayacaktır. 5 TEB 36. DÖNEM MERKEZ HEYETİ Fersa Ofset Tesisleri YÖNETİM YERİ VE YAZIŞMA 4 36. OLAĞAN GENEL KURUL ANKARA’DA YAPILDI Tekin TEKİNER BASKI 3 Sağra DAŞDEMİR Berivan VARGÜN 36 38 40 41 42 GÜNCE Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU 44 BASINDA TEB Ayşen YALMAN 46 Bakış Değerli Meslektaşlarım, ile daha organik bir ilişki kurabilmesi açısından, bu fırsatın değerlendirilmesi gerekir. Eminim 1 5-18 Aralık 2008 tarihlerinde yapılan 36. yeni ve eski tüm odalarımız, bu dönemi üyeleri Olağan Genel Kurulumuzla, bir dönemi ile daha yakından temas edebilmek konusunda geride bıraktık. Bu Genel Kurul’da açığa değerlendireceklerdir. çıkan delege iradesinin, meslektaşlarımızın ve mesleğimizin geleceğine ışık tutması için tüm Yüzünü geçmişe değil, geleceğe dönmüş, seçilmiş yöneticilerimiz ellerinden gelenin en eczacının sorunlarını merkeze alan ve bu iyisini seçilmiş sorunları çözmek için eczacının sağlık sistemi kurullarımızın, içindeki rolünü güçlendirmeyi kendisine görev odalarımızın ve üyelerimizin de katılımı ile güçlü edinmiş bir meslek örgütünün yöneticileri olduğumuzun bilincindeyiz. Bu nedenle, önümüzdeki olarak, başarının anahtarının kolektif çalışma dönem temel hedefimiz, birlik, bütünleşme ve olduğuna inanıyoruz. Bizi yoksullaştıran, yok dayanışmayı yaratmak, örgütlemek olacaktır. etmeye çalışan küresel kapitalizme ve sermayeye yapacaklardır. yöneticilerimizin Fakat değil, sadece tüm karşı, özgücümüzü ortaya koyabilmenin tek yolu, Eczacı Odalarımızın etkinliklerine, komisyonlarına daha iyi eczacılar olmak olacak. Bu nedenle, katılan, aktif olarak mesleki sorunlarla Odalar önümüzdeki dönemi kişisel gelişimlerimizi de öne düzeyinde uğraşan meslektaşlarımızın sayısını çıkardığımız bir dönem olarak yaşamalıyız. Proaktif artırmak, eczacı odalarımız açısından da önemli bir yapı oluşturmalıyız. görevlerden bir tanesi olarak durmaktadır. Tepki veren değil, etki yaratan bir perspektif inşa Bu görevi yerine getirmek konusunda hepimizin el etmeliyiz. Şimdi, eczacının halk ve hasta sağlığı birliğiyle uğraş vereceğine şüphe yoktur. İnsan istese bakımından rolünü güçlendirecek bir atılım de tek başına mucizeler yaratamaz. Kahramanlar içine girme zamanıdır. Bizler bu atılımı yapmaya çağı çok gerilerde kaldı. Artık herkes yedi kararlıyız. Bunu hep birlikte yapma iradesine katlı Tebai şehrini yedi kat yerin altına kuranın sahibiz. bir kral değil, bir halk olduğunu biliyor. Biz de kahramanlar yaratmak değil, cüret, cesaretle ve hep beraber sorunlarımızı çözmek için yola Saygılarımla, Osmaniye ve Karaman illerimizde dört yeni oda daha kuruldu. Odalarımızın yaygınlaşmasının, eczacıya ulaşmak konusunda önemli bir şans olduğunu düşünüyorum. Eczacılarımızın meslek örgütü TEB Genel Başkanı TEB HABERLER Ecz. Erdoğan ÇOLAK Genel Kurulumuzun kararı ile, Yozgat, Adıyaman, Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 çıktık. 3 Diyalog Değerli Meslektaşlarım, Aralık 2007’de gerçekleşen Türk Eczacıları Birliği 36. Olağan Genel Kurulu sonrasında bize vermiş olduğunuz yetkiyle yeni görevlerimizi devralmış bulunuyoruz. Söz konusu görev değişikliğinin TEB’in hizmet geleneğinin değişmesi olarak değil aksine bu geleneğin yeni kadrolar ve yeni projelerle daha da güçlenmesi olarak yorumlanması gerektiğine inanıyorum. Hiç kuşkusuz ülkemiz ve mesleğimiz oldukça zor bir süreç geçirmektedir. Meslektaşlarımız ülkemiz sorunlarından soyutlayamayacağımız birçok sorunla adeta boğuşmak zorunda kalmaktadır. Sağlık alanında uygulamaya geçirilmeye çalışılan bazı projeler meslek örgütlerimiz tarafından yapılan uyarılarla kimi zaman geri çekilmekte kimi zaman da değişikliğe uğratılmaktadır. Meslek örgütlerimiz bir bütün olarak ülkemiz sağlık sisteminde gerçekleştirilmeye çalışılan değişikliklere müdahil olmaya ve hem halk sağlığı hem de mesleğimiz adına doğru işler yapmaya çabalamaktadır. İşte tam da bu dönemlerde meslek örgütleri ve yöneticilerinin önemi açığa çıkmakta, gittikçe daralan bir meslek yaşamı içinde boğulmakta olan meslektaşlarımızın hem sözcüsü hem de halk sağlığına ilişkin bütün proje, öneri ve programların takipçisi olarak mesleğimize hizmet etmektedirler. 4 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER Daha önce de belirttiğim gibi, TEB Genel Sekreterliği gibi oldukça yükümlülük isteyen bu görevi devraldığım Genel Kurul sonrasında, yaklaşık 6 yıl boyunca başarıyla hizmet ettiğimiz Ankaralı meslektaşlarımdan ayrılmanın hüznü ve fakat yeni görevimizin bize verdiği büyük sorumluluk ve çalışma azminin de heyecanıyla sizlere hizmet etmeye başlamış bulunuyorum. Ankara eczacılığının bütün olarak mesleğimiz sorunlarından soyutlanamayacak sorunları karşısında kısıtlı hak ve yetkilerimize rağmen gerçekleştirdiğimiz birçok önemli projeye şimdi de TEB bünyesinde devam etmek ve geçmişten getirdiğimiz bilgi ve tecrübeyle hizmet yarışına girmiş bulunuyoruz. Belki de şu sıralar meslek örgütleri olarak en çok sıkıntı çektiğimiz şey ilaca ilişkin politikaların meslek örgütlerinin elinden alınmaya ve başka “ara mekanizmalar” aracılığıyla gerçekleştirilmeye çalışılmasıdır. Artık bürokratik işlemler ve kırtasiye işleriyle boğulma noktasına getirilmiş, kendi eczacılık mesleği üzerine politika üretmekten soyutlanmış ve dolayısıyla bir sivil toplum kuruluşu olmaktan çıkarılmaya yüz tutmuş meslek örgütlerimizin daha aktif biçimde kendileriyle ilgili alınacak kararlara müdahil olmasının yolu da bu dönemde sizlerin de desteğiyle açılacaktır. 2003 yılında 4 Milyar Dolar, 2006 yılında 8 Milyar Dolar ve 2007 yılında 10 Milyar Dolar ile dünyanın 13. büyük ilaç pazarı konumunda olan Türkiye’nin, pazar payının yakın gelecekte ise, 20 Milyar dolara sıçrama yapması beklenmektedir. Ülkemiz çok yakın bir gelecekte, tüm bu rakamlar ve yatırımlar sayesinde dünyanın 10. büyük ilaç pazarı olacaktır. Bu da, pazar üzerine üretilecek politikaların meslek örgütümüz eliyle gerçekleştirilmesinin önemini açığa çıkarmaktadır. Bizler, göreve başladığımız bu kısa süre içinde öncelikle iki yıllık çalışma ve proje planı hazırlanmış ve var olan sorunlar dışında, mesleğimizin yakın gelecekte karşılaşabileceği sorunlar üzerinde de çalış- malar yapılmıştır. Kısa dönemde oluşturduğumuz bu ayrıntılı çalışma programına ek olarak meslektaşlarımızın haksız yere mağdur edilmesine neden olan “kamu kurum iskontoları” hakkındaki düzenlemenin değiştirilmesine yönelik çalışmalar da başlatılmıştır. En kısa sürede mağduriyetlere neden olan bu konuda gerekli çözümlemeler sağlanacaktır. Meslektaşlarımızın rutinde karşılaştığı ve bir an önce çözülmesi gereken sorunların bir başkası ise halihazırda provizyon sistemindeki yaşanılan aksaklıklardır. Provizyon sisteminin eczacının meslek verimliliğini artıracak şekilde düzenlenmesi amacıyla göreve başladığımız günlerden itibaren bir çalışma başlatmış bulunmaktayız. Umut ediyoruz ki, yakın tarihte provizyon sistemiyle ilgili olarak yaşanılan ve meslektaşlarımızın iş verimliliğini düşüren aksaklıklar giderilecektir. Öte yandan, iletişim ve haberleşme çağının en önemli ayrıntılarından olan internet sitemizin yenilendiğini, odalarımızdan ve üyelerimizden gelecek talepler ve yönlendirmeler ışığında daha da geliştirme, iyileştirme çalışmaları yapılacağını de bildirmek isterim. İletişimin başat güç haline gelmeye başladığı çağımızda, ülkemizde yaşadığımız gelişmeler ve mesleğimizin geçirdiği zorlu süreç, birlik yöneticileri olarak bizlerin dünyayla entegrasyon ve dünyada eczacılık mesleğinde yaşanılan gelişmeleri takip etme, onları meslektaşlarımızın hizmetine sunma misyonundan ayırmamaktadır. Bu amaçla Birliğimizin de üye olduğu Uluslar arası Eczacılık Federasyonu’nun (FIP) 2009’daki sempozyumuna ev sahipliği yapacağız. FIP sempozyumundan elde edilecek düşünsel kazanımları mesleğimizin sorunlarını çözecek ve önünü açacak projelere dönüştürebilmek için şimdiden çalışmalar başlatılmıştır. Meslektaşlarımızı haklı olarak tedirgin eden bir başka gelişme ise, bilindiği gibi, OTC gurubu ilaçlarla ilgili yapılacak olası düzenlemelerdir. Bu tür ilaçların Pazar payının yüksek olması nedeniyle halk sağlığı açısından önemi ve gerekliliği üzerinde durarak, çeşitli girişimler başlatılmıştır. Hiç kuşku yok ki, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın acilen çözüm bekleyen daha birçok sorunu ve geleceğe yönelik kaygıları bulunmaktadır. Bundan böyle, hem iletişim ağlarımız hem de dergimiz aracılığıyla, yürüttüğümüz çalışmaları sizlere aktaracak ve sizlerden gelecek görüş ve öneriler ışığında geleceğe yönelik çalışma programları ve meslek politikalarının neler olacağı konusunda sizleri bilgilendireceğiz. Bütün meslektaşlarımıza bizlere vermiş oldukları destek ve her fırsatta hissettirdikleri güven nedeniyle bir kez daha teşekkür eder, çalışmalarında başarılar dilerim. Saygılarımla, Ecz. Hilmi Şener 36. Dönem TEB Genel Sekreteri TEB Haberler Sorumlu Yazı İşleri Müdürü KONGRE Ecz. Neşe KILINÇ Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU Ecz. Berna ÇİZMECİOĞLU 36. OLAĞAN GENEL KURUL ANKARA’DA YAPILDI Değerli konuklarımız, sevgili meslektaşlarım; meslek örgütümüz geçtiğimiz yıl 50’nci yılını geride bıraktı. Meslektaşlarımızın mesleki haklarını ve vatandaşlarımızın sağlık haklarını korumakla görevli olan Birliğim, 50 yıldır bu görevini layıkıyla sürdürmeye çalışıyor, bundan sonra da sürdürmeye devam edecek. Birliğimizin temel perspektifi, eczacılık mesleğini bir sağlık hizmet sunumu görevi olmaktan çıkarma tehlikesi bulunan her türlü engeli ortadan kaldırmaktır. Bizler, eczacıların Türkiye’nin en uç noktalarına kadar yayıldığı ve nüfusa göre yeterli dağılım gösterdiği bir düzlemde, etkin bir ilaç-eczacılık hizmeti sunmak istiyoruz. Değerli meslektaşlarım, eczacılık hizmet alanı çok büyük bir hızla değişmektedir. Diğer yandan 6197 sayılı Yasa taslağımız halen Sağlık Bakanlığı’nda beklemektedir. Birliğimiz son on yıldır bu taslakla ilgili bir beklenti içindedir. Taslağın çalışılan son hâli üzerinde yeniden düzenlenmesi ve eklenmesi gere- Sayın Bakanım, değerli meslektaşlarım; bilindiği gibi, ülkemizde ilaç fiyatları İlaç Fiyat Kararnameleri ile belirlenmektedir. Türk Eczacıları Birliği bir sağlık meslek örgütü olarak ilaçların ucuz ve bulunabilir olmasını her zaman savunmakta ve bununla ilgili tüm önlemleri desteklemektedir. Fakat bizim düşüncemize göre ilaç fiyatları eurodaki artış ve düşüşlere bağlı olduğu için halen spekülatif değişimlerden kurtarılamamıştır. Referans ülkelerin ekonomisine göre Türkiye’nin koşullarını ayarlamak reel bir yaklaşım değildir. Bu nedenle, fiyat, referans ülkelerdeki fiyat değişikliklerinden etkilenmemelidir. Ayrıca 45 günlük geçiş süresine uyulması mutlaka sağlanmalıdır. Eczacıların önemli bir kısmını oldukça düşük cirolara mahkum eden kısıtlama ve düzenlemeler, çoğu semtlerde, köylerde ve kasabalarda olan 8 bin eczaneyi kapanma noktasına getirmiştir. Bu noktadan hareketle; bizim çözüm odaklı önerimiz, eczacılara kutu ya da reçete başına meslek hakkı ödenmesidir. Fiyata göre azalan kar marjı uygulamasının olduğu Belçika, Fransa, Almanya, İrlanda, Slovenya gibi Avrupa Birliği ülkelerinde kutu ya da reçete başına meslek hakkı da ödenmektedir, bu sistem, Türkiye’de de hayata geçirilebilir. Böylece danışma hizmetleri ve farmasötik bakıma ilişkin ücret ödemeleri ilaç fiyatlarına bağlı olmaktan çıkartılmış olur. Değerli konuklar, sevgili meslektaşlarım; son zamanlarda OTC, tezgah üstü ilaçlar ile ilgili çok şey yazı- TEB HABERLER ECZ. ERDOĞAN ÇOLAK TEB MERKEZ HEYETİ BAŞKANI ken hususlar hakkında önemle üzerinde durduğumuz iki konu bulunmaktadır. Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 T ürk Eczacıları Birliği’nin 36. Olağan Genel Kurulu 13-16 Aralık 2007 tarihleri arasında Ankara’da yapıldı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile çok sayıda milletvekili, bürokrat, sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve eczacıların katılımıyla gerçekleşen Kongre’de, bilimsel konuların yanı sıra, mesleki sorunlar da tartışıldı. 5 KONGRE lıp çizilmeye başlandı. Temel prensip olarak, şunu ifade etmek isterim ki, OTC hükümetler açısından ilaç geri ödemelerini rahatlatmanın bir yolu olarak görülür. AB mevzuatı çerçevesinde Türkiye’de OTC gündeme gelirse, bunun yanında sınırlı biçimde düzenlenmiş de olsa ilaçta reklam olgusu da gündeme gelecektir. Türk Eczacıları Birliği, tezgah üstü ilaçlar ve buna bağlı olarak ilaçta reklamın hasta sağlığını tehdit eden bir unsur olduğunu düşünmektedir. Yasa koyucu, OTC’nin ve ilaçta reklamın halk sağlığı üzerinde yaratacağı bu tehdidi ciddiye almalıdır. re karar verme yetkisi bizde olduğu müddetçe biz bunu yapmayacağız. Ama bizim dışımızda başkaları sonraki yıllarda gelir yapar mı, onlar için bir şey söyleyemeyeceğim. Bazı ülkelerin belki buna ihtiyacı olabilir, ama burada hem Birlik Başkanımız hem bazı değerli arkadaşlar ifade ettiler, Türkiye’de yeteri kadar eczane var, Türkiye’de eczane ağı yeterli. Hatta bazı şehirlerde fazlalık sıkıntısının bile oluşabileceğini biliyoruz, onun için yeni kanunda bununla ilgili düzenlemeler getirmeyi düşünüyoruz. İkincisi, reçetesiz ilaç kavramı. Değerli meslektaşlarım, aslında tezgah üstü veya Batılıların OTC de- Genel Sağlık Sigortası sağlık alanındaki reform tercihlerinden birisidir, ancak Türkiye gibi sağlığa ekonomik bakımdan fazla potansiyel yatırmayan ülkeler için altından kalkılması zor bir modeldir. Çünkü G.S.S. ilaç ve teknoloji tüketimini körükleyen bir sistemdir. Ayrıca, diğer meslek örgütleri ve sendikalarla birlikte GSS’nin primli sisteme dayanması, katılım paylarının toplumun çoğunluluğunun karşılayamayacağı kadar yüksek olması gibi eleştirilerimizi tekrar etme ihtiyacı duyuyorum. Genel Sağlık Sigortasının ertelenmesinin gündemde olduğu şu günlerde, bu eleştiriler gözden geçirilmeli, GSS’nin halk için, halk yararına bir reform paketi olması için gerekli çalışmalar, sivil toplumun da katılımı ile yapılmalıdır. diği ilaç kavramıyla reçetesiz ilaç kavramı birbirine karıştırılmamalı. Biz, reçetesiz satılabilecek bir ilaç listesi yapmaya gayret ediyoruz. Bunu da mutlaka sektörle birlikte yapacağız. Reçetesiz satılabilecek parasetamol gibi veya benzeri birtakım ürünleri isteyeceğiz. Ama bunların da yine büyük çoğunluğunun ödemesini yapacağız. Çünkü bu ödemeler yapılmazsa ilaç kaymasının olabileceğini, pahalı ilaçlara hekimlerin yönlenebileceğini de biliyoruz. Dolayısıyla, bir reçetesiz ilaç tanımlamasını bu anlamda, bu mahiyette yapmayı düşünüyoruz. Sıra ilacın reklamına gelince; ilacın reklamı diye bir şey zaten olamaz. Reklam lafının kendisi bir defa yanlış. İlacın tanıtımıyla ilgili Avrupa Birliğiyle uyum Biz eczacılar, birlikte olduğumuzda güçlüyüz. Ortak sorunlarımıza ortak aklımızla çözümler üretmeli, bu çözümleri yine ortak olarak hayata geçirmeliyiz. Bizim meslek örgütümüz Türk Eczacıları Birliği, gücünü eczacıdan alan, şeffaf, demokratik, katılımcı, çoğulcu ve güçlü bir örgüttür. Kongremizin bu anlayış çerçevesinde geçmesini diliyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. PROF. DR. RECEP AKDAĞ 6 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER SAĞLIK BAKANI Değerli eczacılar, birincisi, biz, ilacın kesinlikle eczaneler dışında satılmasını düşünmüyoruz ve buna izin vermemekte kararlıyız. Bu husustaki spekülasyonlara lütfen aldırış etmeyiniz. Biz iktidar olduğumuz müddetçe, millet adına bu işle- çerçevesinde neler yapılabilir, çok açık ifade ediyorum, bu hususta şu anda netleşmiş hiçbir şey yok, bir yönetmelik hazırlığı var ve bunu yaparken de KONGRE mutlaka sizlerle birlikte meseleyi değerlendirmeye birlikte yönetebilmek için politikalar üretmek, pro- kararlıyız. Eğer bir dereceye kadar tanıtım yapılabi- jeler üretmek durumundayız. İşte Türk Eczacıları lecekse, bu etik sınırlar içinde kalabilecekse buna Birliği, araştırma merkezi Novagenix’le, Eczacılık müsaade ederiz, aksi takdirde buna da müsaade Akademisiyle, yeni kurduğu enstitüler ve araştırma etmeyiz; açık söylüyorum. merkezleriyle, bilimi eczacılık mesleğinin ve meslek örgütlerinin içinde tutarak geleceği yönlendirme ko- Onun için, eczacılarımız şundan müsterih olmalıdır: nusunda ciddi adımlar atmıştır. Biz, ilaç konusundaki bu politikalarımızda hem kararlıyız hem de kafamızda bir fikir bulanıklığı falan Yine Türk Eczacıları Birliği, Avrupa Birliği Eczacılar yok. Grubuyla, EuroPharm Forum ile Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP) ile ilişkilerini geliştirerek, Ödemelerin gecikmesiyle ilgili problemlerin, özel- dünyadaki değişimleri izleyerek, ilacın ve eczacı- likle yeşil kartta, özellikle de yılın bu zamanlarında, lığın değişimini izleyerek ülke insanına, eczacılık son bir iki ayında konsolide bütçeyle ilgili bazı ge- mesleğine ve topluma katkı sağlamaya çalışmıştır. cikmelerin olduğunu biliyoruz. İnanın ki, bu hususta Türk Eczacıları Birliği bu anlamda başarılı, kendisini Maliye Bakanımızla, biz de sizin bu meseleyi onlara yenileyen, geliştiren, bu gelişimi de meslektaşlarıyla götürdüğünüz sıklıkta, belki daha sık olarak konuyu paylaşan bir örgüttür. görüşüyoruz. Zaman zaman gecikmeler olduğu gerçek, olmamalıdır. Bunu kesinlikle kabul ediyorum. Bu ülkede ilaç fiyatları düşmüştür, evet; biz, “ilaç 45 günde ödeme yapılacak denilip de üç ayda ya- fiyatlarının yüksekliğine hayır” diye eczanelere afiş pılıyorsa örneğin, bu gecikmelerin de mutlaka önü- astık, takvim yaptırdık. Çünkü 1984 İlaç Fiyat Ka- nü almalıyız ve alacağız. Bunu açık ifade ediyorum. rarnamesiyle, ilaçlara 15 günde bir zam geliyordu, Başbakanımızın da bu husustaki kararlılığını hepiniz eczacılar sürşarj yapmaktan yorulmuştu, vatandaş- biliyorsunuz. la karşı karşıya gelmekten yorulmuştu. Şimdi fiyatları geri indiriyoruz, indirme zamanında geç kaldık, Her konuda anlaşamayabiliriz, ama bugüne kadar doğru. Sayın Bakanla yapılan görüşmelerde karar- olduğu gibi, bundan sonra da birçok konuda anla- nameye geçiş sürecini koyun diye üzerinde çok şacağımıza, şu sağlık hizmetinin olmazsa olmaz en durduk. Bu 3 yıl sonra gerçekleşti, ama gerçekleşti. önemli parçalarından biri olan eczacılık mesleğini, Sonuç alıyoruz, ama bu sonuçları da burada söyle- hizmetini geliştireceğimize yürekten inanıyor, Kong- mek lazım. renizin hepimiz için ve Türkiye için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, tekrar saygılar sunuyo- Değerli meslektaşlarım, biz kamu kurumlarının öde- rum. me gecikmelerini biliyoruz. Biz, bürokrasiden ve kırtasiyeden yorulduğunuzu da biliyoruz. Biz, sizle- Değerli meslektaşlarım, şunu peşinen ifade etmek istiyorum; mesleğimiz hızlı bir değişim ve dönüşüm içerisinde, bunu hepiniz görüyorsunuz ve hepiniz yaşıyorsunuz. Bu değişim ve dönüşümü bizler yönetemezsek, ülkemiz yönetemezse tabii ki zarar görürüz. Onun için, bu değişim ve dönüşümü hep rin eczaneler arasındaki eşitsiz dağılımından sıkıntı çektiğinizi biliyoruz. En büyük sorunumuz şudur: Türkiye’de yüzde 10 eczane bu ilaç cirosunun yüzde 40’ını yapmaktadır. Sorun buradadır. Bu sorunu ortadan kaldıracak projeler üretmeliyiz. İşte bu kongreler bunlar için çok önemlidir. Kongre açılış konuşmaları arasında TEB Eski Başkanlarından Ecz. Mekin Tanker, Ecz. İbrahim Çetinkaya ile KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul, TDB Başkan TEB HABERLER TEB MERKEZ HEYETİ ESKİ BAŞKANI AK PARTİ İSTANBUL MİLLETVEKİLİ Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 ECZ. MEHMET DOMAÇ 7 KONGRE Vekili Prof. Dr. Vural Akaya, CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Malatya Milletvekili Ecz. Öznur Çalık, Niğde Milletvekili Ecz. Muharrem Selamoğlu ve Mardin Milletvekili Ecz. Gönül Bekin Şahkulubey, DTP Siit Milletvekili Ecz. Osman Özçelik de yeraldı. Açılış konuşmalarının ardından, Divan ve Tasnif Kurulu oluşturuldu. TEB Saymanı Ecz. Fırat Ateş ve TEB II. Başkanı Ecz. Alaaddin Işık çalışma raporundan hazırladıkları sunumu ilettiler. ECZ. SEMİH GÜNGÖR İSTANBUL ECZACI ODASI BAŞKANI Eczane ekonomileri iflas noktasındadır. Eczacıların bu noktaya neden geldiğine kısaca göz atalım, son dönemde özellikle SSK reçetelerinin serbest eczanelerden karşılanmaya başlamasının ardından cirolarımız giderek artmıştı. Ancak bu cirolar eczaneler arasında büyük bir farklılaşmaya neden olmuştur. Özellikle Türkiye’de pazarda eczanelerin yüzde 9’u toplam pazarın yüzde 40’ını karşılarken, pazarın yüzde 91’i ise geri kalan yüzde 60 eczane tarafından karşılanmaktadır. Eczanelerin kazançları giderek azalmıştır. Son üç yıla bakıldığında 2004 yılında karlılığımız yüzde 21 iken 2005 yılında yüzde 19’a, 2006’da ise yüzde 15’e düşmüştür. Kamu kurum ıskontolarının eczane üzerinden uygulanması bizim hesabımıza göre eczanelere yüzde 3 kayıp getirmiştir. İlaç fiyat indirimleri eczacıları büyük sermaye kayıplarına uğratmıştır ve bu bedelsiz kamulaştırmadır. İstanbul’da son bir yılda kapanan eczane sayısı 257, ayrıca İstanbul’da son bir yılda icra takibine uğrayan eczane sayısı -Odamızda bu eczanelerin kayıtları var- 480’dir. ECZ. HİLMİ ŞENER ANKARA ECZACI ODASI BAŞKANI 36.DÖNEM TEB GENEL SEKRETERİ Zincir eczane konusunu, her ne kadar Bakan aksi görüş ifade etse de, dikkatlerinize sunmak istiyorum. Burada ifade edildi, yaklaşık 4 dönemdir sayın Bakanlarla zaman zaman bir araya gelmekteyiz, çok da güzel ağırlanmaktayız, çok da güzel dinlenmekteyiz, ama ne yazık ki, sonuç olarak söylediklerinin de çok önemli bir kısmının yerine getirilmediğini birçok değerli oda başkanım gibi, meslektaşlarım da biliyorlar. Onun için bu zincir eczane olayının ihmal edilmeyecek bir konu olduğunu sizlerle tekrar paylaşmak istiyorum. Eczacıların daha güçlü bir hâle getirilebilmesi ve ayakta kalabilmelerinin sağlanabilmesi için eczacıların meslek hakkı bedelinin mutlaka verilmesinin savunulması ve bu konuda ciddi adımların atılması gerekmektedir. Gene eczanelerimizde dermokozmetik ürünlerinin satılması ile zirai ve veteriner ilaçlarda eczacı hakimiyetinin sağlanması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Değerli meslektaşlarım, yıllarca sıkıntısını çektiğimiz tek adamlıktan kurtulup katılımcı bir anlayışla görev dağılımı sonucu verimli bir çalışma yapılması gerektiğini; kamunun eczacıya potansiyel suçlu gözüyle bakması yerine, ilaçta israf varsa önlemin reçete yazılım aşamasında alınmasını sağlayacak söylemlerin ortaya konulması gerektiğini; ilaç fiyatları Sağlık Bakanlığı’nca tespit edilmesine rağmen Rekabet Kurumu bahanesiyle eczanelerin sınıflandırılmasına seyirci kalınmaması gerektiğini sizlere hatırlatmak istiyorum. 8 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER Değerli meslektaşlarım, 36. Kongreye giderken Sonuç ne? Sonuç; nasıl bir Türk Eczacıları Birliği? 47 eczacı odasını kucaklayan, kişiye bağımlı yönetim anlayışından uzak, paylaşımcı, katılımcı, proje üretecek ve hayata geçirecek, mesleğimize yapılan saldırılara karşı kararlılıkla mücadele edecek, eczacının saygınlığını yeniden kazandıracak güçlü bir Türk Eczacıları Birliği’dir. meslek örgütümüzdeki birçok yönetici arkadaşımızla görüşmelerde bulunduk. Bu görüşmeler esnasında “nasıl bir TEB yapılanması olmalı?” sorusuna verdiğimiz cevabın hemen hemen aynı olduğunu fark ettik. Bu nedenle de 34 eczacı odasının bir arada olduğu yapılanma içerisinde yer aldık. Şimdiye ka- KONGRE dar uygulanmış olan tek adamlık modelinden sıyrılabilmek için, takım ruhu içinde çalışan, donanımlı üyelerden oluşan, geleceğini planlayabilen, kişisel ihtiraslardan uzak bir Merkez Heyeti oluşturabilmek için bu yapının içerisindeyiz. Değerli meslektaşlarım, sorunların çözümündeki temel güç, sizlerin temsil ettiği 26 bin eczacının ortaya koyacağı yüksek iradedir. Bu irade, parçalı görüntü vermeden kararlılık sergilemektedir. İşte o kararlılık, sizlerin iradesiyle ilk defa 34 eczacı odasının ortaya koyduğu çalışma raporunda çok açık çok katılımla daha çok birlikte iş yapma becerisini sağlayabilmek. Bunun da yegane koşulu odaların etkinliğini, niteliklerinin gelişmesi için karar verici özelliklerini ve yönlendirici olma özelliklerini arttırmak. İşte bizim bu seçim sürecinde tam da yapmaya çalıştığımız anlayış, olgu da budur. Bu yapılanma kesinlikle seçim endeksli bir yapılanma değil, bu yapılanma, sürekliliği sağlamak üzere kurulmuş bir yapılanma, hatta seçim sonrası Türk Eczacıları Birliği’ni denetlemeye, destek vermeye, aynı zamanda da hesap sormaya kurgulanmış bir anlayışla geliyor. bir şekilde ortaya konulmuştur. Ancak, bu kararlılık artarak devamlılık göstermektedir. ECZ. HARUN KIZILAY KONYA ECZACI ODASI BAŞKANI ECZ. TUNCAY SAYILKAN İZMİR ECZACI ODASI BAŞKANI İki gündür, her arkadaşımın söylediği her şey benim için çok değerlidir, burada konuşulan her şey çok değerlidir. Ortaya çıkan görüntü şu ki: Eczacı çok mutlu değil, eczacının temsilcisi olarak burada bulunan sözcüleri olan bizler de mutlu değiliz, çünkü hak ettiğimiz gibi, istediğimiz gibi, gönlümüzden geçtiği gibi mesleğimizi icra edemiyoruz. Dün bir meslektaşım söyledi “Biz geçen kongrede de aynı şeyleri konuşmuşuz” dedi. Hep aynı şeyleri konuşup bir türlü çözüme kavuşturamıyoruz. Bence sorunumuz burada. Deniz Başkan çok net söyledi, asıl sorun iradeyi ortaya koyamamaktır. Türk Eczacıları Birliğinin, bana göre, bir cümlelik görevi var. Nedir o; eczacının ilaç danışmanı olmasına imkân sağlamak. Artık 1940’lardan bu yana önce Amerika’da başlayan ve 1970’lerde daha da hızlanan, eczacının üretimden danışmanlığa geçen bir rolü var ve 21. Yüzyıl eczacılığın tanımı da bundan sonra ilaç danışmanıdır. Türk Eczacıları Birliğinin işte pratik hayatta yapması gereken en önemli ödev budur. Bu cümle çok tılsımlı bir cümle, çünkü bu cümlenin altı çok dolu. Neden; eczacıların iki büyük sorunu var şu anda; bir tanesi gündelik sorun; diğeri ise gelecek kaygısı. O açıdan, Türk Eczacıları Birliğimizin eczacıların ilaç danışmanlığına yönelik rolünü ortaya çıkaracak çalışmaları ilk etapta yapması gerekiyor. ECZ. ARMAN ÜNEY SAMSUN ECZACI ODASI BAŞKANI Türk Eczacıları Birliği her zaman önemliydi, ancak bugün sorunların ve çözümlerin merkezileştiği bir dönemde çok daha önemli hâle geldi. Türk Eczacıları Birliği çok zengin bir mücadele geleneğine sahip olmasına rağmen, yaşadığımız süreçte bilinen yöntemlerle güçlü bir mücadele, güçlü bir eczacılık hareketi yapmamız şu anda çok da söz konusu görünmüyor. Yapmamız gereken, daha Genel kurula gelmeden önce bütün üyelerimizle gündeme getirilmesini istedikleri konularla ilgili bilgi alışverişinde bulunduk. İlaç fiyatlarının düşüşünden kamu iskontolarının eczanelerin üzerinde oluşturduğu yüke kadar birçok konuda yaşanılan ve bizlere iletilen sıkıntıları genel kurulumuzdaki gerekli komisyonlara ilettik. Bu bilgi alışverişi, meslektaşlarımın görüşlerinin çok önemli olduğunu bizlere bir kez daha gösterdi. TEB HABERLER ADANA ECZACI ODASI BAŞKANI Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 ECZ. BURHANETTİN BULUT 9 KONGRE Zorlu bir dönemden geçtiğimiz gerçeğini hepimiz biliyoruz. Son zamanlarda küreselleşme adı altında taşların sıkça yer değiştirdiği bu dünyada bizlerin dik bir duruş sergilememiz ve kaygılarımızı azaltacak adımlar atmamız gerekmektedir. Adımlarımızı attığımız bu yol hepimizin yoludur ve bu yoldan dün geçildi, bugün de geçiliyor, yarın da geçilecektir. Ancak, bunun da tek bir dayanağı vardır, o da birlik ve beraberliktir. ECZ. DENİZ İÇER BURSA ECZACI ODASI BAŞKANI 36. DÖNEM TEB MERKEZ HEYETİ ÜYESİ Bizim bir irade sorunumuz var, bir türlü gereken iradeyi ortaya koyamıyoruz. 2007 protokolü belki de bu iradeyi ortaya koymak için en önemli fırsattı, 47 odanın bir arada hareket edebilme olanağı oluşmuştu, o fırsatı da maalesef elimizden kaçırmış olduk. Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER Sözün özü şu arkadaşlar: Türk Eczacıları Birliği bir meslek örgütüdür, aynı zamanda bir sivil toplum kuruluşudur. Sivil toplum kuruluşu olmanın getirdiği görevleri yerine getirmeli, hem ülke gündeminde hem mesleki anlamda sözü dinlenen bir kurum hâline gelmelidir, yani kamuoyu önünde ülkenin karanlığa doğru sürüklenişi açık bir biçimde dillendirilmelidir. ECZ. MUKADDES HARMANCI ESKİŞEHİR ECZACI ODASI BAŞKANI 36. DÖNEM TEB MERKEZ HEYETİ ÜYESİ Arkadaşlar, eğer, önümüzdeki dönemde bu irade ortaya konamazsa; odalarımızı da bunun içine katıyorum, Türk Eczacıları Birliği eczacılar için bir çekim merkezi olmaktan, cazibe merkezi olmaktan, güvenilen, medet umulan, çözüm yeri olan bir örgüt olmaktan maalesef çıkacak. Zaten bunun emarelerini de görüyoruz. Birçok alternatif örgütlenme söz konusu, örgütlenmek kötü bir şey değil, ama en büyük örgütümüz burada dururken, bu, bir talebin yerine getirilemediğinin göstergesi olduğu için söylüyorum. Değerli arkadaşlarım, eczacı, bir- Şu anda bir değişim zamanı arkadaşlar, artık eskiye bakmamak gerekiyor, yeni bir dönemle karşı karşıyayız, yenilik zamanı ve operasyon zamanı, radikal olma zamanı. Eylem, yıkmasını da yapmasını da bilmektir. Eğer eskiyi biz yıkarsak yeniyi de ancak biz eczacının fonksiyonu, önemi, toplum sağlığındaki kurabiliriz arkadaşlar. muvazaalı eczaneler, aile hekimliğiyle beraber tekrar ECZ. İRFAN DEMİRCİ 10 pılan ıskonto oranının farklılığı nedeniyle eczaneler kategorize edildi. Bir biçimde ilaçta reklam başladı. Yasa, yönetmelik gibi değişikliklerde ilgili tarafların görüşü alınmış gibi gösterilerek siyasi erkin istediği şekilde değişiklik yapılması sonucunda kendimizin hazırladığı ve değişmesini teklif ettiğimiz 6197 sayılı Yasa Taslağından korkar hâle geldik. GAZİANTEP ECZACI ODASI BAŞKANI Yıllardan beri “iktidarlarla iyi ilişkiler içerisinde olalım, iyi geçinelim” dedik durduk buralarda. Peki, iyi geçindik de ne oldu; ilaçta kârlılık düştü, devlete ya- kaç dönemdir sadece para ve ekonomik boyutta medya gündeminde yer almaktadır ve kamuoyunda, paradan başka derdi olmayan bir meslek grubu olarak algılanmaktadır. Oysaki, eczacılığın var oluş nedenlerinden biri toplum sağlığını korumak, iyileştirmek ve danışmanlık hizmeti vermektir. Ekonomik sorunlarımızın çözümü için kamuoyu desteğini almalıyız, ama odalarca, yerel basında, asıl vurgulanması gereken, Türk Eczacıları Birliği tarafından da ulusal basında, vazgeçilmezliği, usanmadan, yılmadan anlatılmalı ve algılatılmalı diye düşünüyorum. Değerli arkadaşlarım, yıllardır kanayan yaramız olan iştah kabartıp ilgi alanı oldular. Muvazaa konusunda delil bulmanın ne kadar zor olduğunu hepimiz gündelik hayatımızda yaşayarak biliyoruz. Daha önce Sağlık Bakanlığı İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğünün söz verdiği gibi, odalara tanınan on günlük sürenin uzatılması gerekli ve kanaate de değer verilmesi gerekli, delil zorunluluğu biraz daha esnetilmeli, yumuşatılmalı. KONGRE ECZ. R. ZİYA ÖRMECİ ISPARTA ECZACI ODASI BAŞKANI “Eczacı kooperatifleri eczacıların geleceğinin teminatıdır” cümlesinden hareketle Türk Eczacıları Birliği, Bölge Eczacı Odaları ve Türk Eczacı Kooperatifler Birliğiyle üst seviyede çalışma grubu oluşturmalıyız. Kooperatiflerde sayısal üyelikli çoğunluk tabii ki olmalı, ama bunun kadar önemli, nitelikli oda-eczane-koop ilişkisi sağlanmalıdır. Aynı mesleki gelecek anlayışıyla gelecek nesil eczacıların yetişmesi önemsenmeli, bu nedenle eczacılık eğitiminde kalite ve kantiteyi dengelemeliyiz. Mezun eczacı sayısı sınırlandırılmalı, aynı zamanda mesleki donanım açısından üst seviyelere çıkması sağlanmalıdır. Klinik eczacılık kavramı doğru yerine oturtulmalıdır. Kamu eczacılarına sahip çıkmalıyız. İlaç fiyat kararnamesinde değişikliklere iyileştirme sağlamalıyız. İlaçların reçeteye yazım kuralları ve geri ödemelerin durumu doğru tespit ve kararlarla bir an önce uygulamaya konmalıdır. ECZ. SEMA KARAGÜLLE Tüm bu görünürde olumlu gelişmelere rağmen eczacılar mutsuz, çünkü uygulanan yeni politikanın oluşturduğu mali faturanın karşılanabilir seviyede tutulabilmesi için bir dizi önlem alınması gerekti. Değerli meslektaşlarım, kısa vadede eczacıları rahatlatacak birtakım önlemler yine de alınabilir. Yeni Merkez Heyetini seçecek üst kurul delegesi meslektaşlarım, tüm sorumluluk sizin omuzlarınızda. ECZ. NEVZAT AKMAN TRABZON ECZACI ODASI BAŞKANI İlaç fiyatları düşüyor, eczanelerimiz kamulaştırılıyor; sesimiz çıkmadı. İlaç fiyat kararnamesi aleyhimize gelişiyor. Lehimize 2 puanlık bir gelişme oldu beş ay önce, beş aydır uygulamaya girmiyor. Kimsenin sorduğu yok. Belki biraz ağır olacak ama, genel kurul kararlarına rağmen, verdiğimiz siyasi hediyeye rağmen 6197 hâlâ yok, çıkacağı da yok. İnanmayınız, bu tarz söylemlerin bizi bir yere götürmesi mümkün değil. Son sözüm: Siyasetle, bürokrasiyle, dağıtım kanallarıyla, eczacıdan Merkez Heyetine örgüt yapısıyla, basın yayınla, diğer meslek örgütleriyle iletişimi planlayan, geliştiren, 26 bin eczacının desteğini alan bir yapı kurma arzumuz ve ümidimiz hâlen devam etmektedir. Eğer bu yapı hayata geçmezse, gelecekte yaşanacak sıkıntıların hesabını bu Genel Kurul tarih önünde vermek zorunda kalacaktır. ECZ. UFUK BEKİR ERSÖZ TEKİRDAĞ ECZACI ODASI BAŞKANI ZONGULDAK ECZACI ODASI BAŞKANI Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlıkta, ilaç ve eczacılıkta hızlı 6197 sayılı Yasa’nın bizim istediğimiz gibi çıkması çok önemli, yıllardan beri uğraşılıyor. Ancak mesleğimizi yasayla korumamız süreçte zor. Siyasilerin TEB HABERLER “Bundan sonra içinde istişare edip doğru neticeye ulaşmamış bir topluluk yoktur” beyanında da ifade edildiği gibi, kolektif şuurun oluşturulması ve yaşatılmasının mesleğimizi ve ülkemizi daha güzel noktalara ulaştıracağı düşüncemi sizlerle paylaşmak istiyorum. Ancak, şunu da sizlerle paylaşmak istiyorum: Ortada bir güven sorunu var. Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odaları, eczacı tabanına güvenemiyor. Türk Eczacıları Birliği eczacı tabanına güvenmediği gibi, eczacılar da Türk Eczacıları Birliği’ne güvenmiyor. Kamu bürokratları bunun çok güzel farkında. Yeni seçilecek Türk Eczacıları Birliği yönetimi, bu güveni sağlayacak projeler üretmek zorundadır. Eczacı, kollektif bir şuura erişmek zorundadır. bir dönüşüm yaşanmakta. Bu dönüşüm Türkiye’de toplum sağlığını ve eczacılık mesleğini derinden etkiliyor. Son üç yıl, kamunun sağlık ve ilaç politikasında köklü reformların yaşandığı bir dönem oldu. Tedaviye ve ilaca eskisinden çok daha kolay ulaşılabiliyor. Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 ECZ. BÜLENT ÜNSAL KAYSERİ ECZACI ODASI BAŞKANI 11 KONGRE ne yapacağını kestiremediğimiz için Türk Eczacıları Birliği olarak bizim bir çözüm yolu bulmamız lazım. Eczaneye değil eczacıya öncelik veren bir sistemi kurmalıyız, yani ciroya göre eczane hizmeti. Eczacılık alanlarındaki eczacıların sayılarının dengeye getirilmesi için çalışmalıyız, yani hastane eczacısı, idari eczacı, akademisyen eczacı ve diğer olası eczacılık alanları, mesela biyokimya gibi, buradaki meslektaşlarımıza istihdam yaratmamız gerekir. Ayrıca, kârlılık anlamında aylık 25 bin YTL’nin altındaki yaklaşık 10 bin eczanenin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu görüyoruz. ECZ. ŞEVKET KAYA AYDIN ECZACI ODASI BAŞKANI 36. DÖNEM TEB II. BAŞKANI Hep arkadaşlar söylüyor, işte bizim mesleğimize saldırılar oluyor, şöyle böyle oluyor. Olacak tabii, 12-13 milyar dolarlık bir piyasadasınız, bugün Türkiye’de 300-400 milyon dolarlar için adamlar öldürülüyor, dünya birbirine giriyor. 12 milyar dolar için çok büyük mücadeleler olacak. Önemli olan burada bizim duruşumuzdur, bizim mesleğe karşı ne yapabileceğimizdir. Bu saldırılar bugün de olacak, on yıl sonra da yirmi yıl sonra da olacak. Ama biz gerçekten birlik içinde çalışarak ve azimle bu mesleğin karşısında olanlara karşı durabilirsek sorunların üstesinden gelebiliriz ve bu sorunları da çözebiliriz diye düşünüyorum. Arkadaşlar, durmak, devrilmenin bir öncesidir. Mutlaka yeniden bir ivme kazanmalıyız, yeniden sonuna kadar gitmeli ve yeniden yeni kazanımlar elde etmeliyiz. Önümüzde yeniden yapılanmak için büyük bir fırsat var ve bu tarihi fırsatta tüm bu arkadaşların, tüm delegelerin sorumluluğu var. Çok iyi kararlar 12 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER verip hasta olmayan bir yapı oluşturmalıyız. ECZ. MURAT YÜRÜR ORDU ECZACI ODASI BAŞKANI Değerli arkadaşlarım, bu katılım payı hâlâ en büyük derdimiz. Canavarı kendimiz yarattık, sonra kaynağından kesmeyle atlattık derken, şimdi bunu kurumlar kullanıyor. Bana göre çözümü, katılım payının bize brütten ödenmesi. SGK ile konsolide bütçede kesinlikle böyle olmalı; yok 15’inde maaş ödeniyor, yok 1’inde ödeniyor, yok 30’unda ödeniyor, üç aydan üç aya alınıyor gibi mazeretler bunun dışında olmalı. Kurum- mensupları ile arasında nasıl yaparsa yapsın, bizim dışımızda olsun. Bu ayın sonu itibariyle, daha doğrusu 2007 sonu itibariyle, bu zamana kadarki alacaklarımızın da bizlere bildirilmesi gerekiyor. Biz eczacılara karşı sektörün tüm bileşenleri ve bürokratlar yeri geldiğinde çok ustaca üç maymunu oynuyoruz. İlaçta fiyat düşüşleri sonumuzu hazırlıyor, ulusal çıkarlarımız için gerekli, ona bir sözümüz yok, ama bedelsiz kamulaştırılıyoruz arkadaşlar. İlaç üreticileri bu düşüşleri tartışmasız karşılamalı. Uygulama ve zamanlaması firma firma değişiklikler göstermemeli, çifte standart olmamalı. Nasıl ki, ilaç sanayi, ecza depolarına fiyatlarını zamanında ve tüm ödüyorsa, eczanelere de aynısı uygulanmalı. ECZ. HÜSEYİN ŞİMŞEK MERSİN ECZACI ODASI BAŞKANI İki yıllık bir dönemi geride bıraktık. Ülkemiz ve mesleğimiz bu süreçte çok önemli değişimler ve gündemler yaşadı. Bu noktada ülke gerçekleri ve mesleki sorunları birbirinden ayrı ayrı düşünemeyiz. KONGRE Burada bir noktanın da altını özellikle çizmek istiyorum. Kooperatifler bize gerekli, çünkü eczacılığın iki yüzü var; biri sağlık yüzü, etik değerlerin olduğu bir yüz, diğeri ise ekonomik boyut. Bu yüzden, biz, bölgesel olarak kooperatiflerimizi yaşatabilmek, geliştirebilmek, Türkiye’ye kooperatifçilik hareketinin ulaşmasını sağlayabilmek için elimizden gelen her türlü emeği veriyoruz. İstanbul, Bursa, EDAK ve Güney Ecza Kooperatifinin sadece bu bölgelere hizmet veren kooperatif yapıları olmamasını, yakında tüm Türkiye’ye yayılacak yapılar olmasını temenni ediyoruz. eşdeğer ilaç uygulaması, referans fiyat uygulaması, katılım payının alınmaması, ıskontoların kademeli olması gibi. İlacın ekonomisiyle ilgili çok ivedi olarak sonuç verici çalışmak gereklidir. İlacın üretimi, tüketimi, fiyatlandırılması, dağıtımı, hastaya sunumu, ilacın tanıtımı, reçete yazılım kuralları, ilacın tedavisi, ilacın tedavi sonrası hem sağlık hem de ekonomik açıdan tüm ilişkileriyle sorgulanmalı, yargılanmalı, tüm açıklığıyla saptanmalıdır. ECZ. MEHMET GÖNENÇ ECZ. AYŞENUR ÖZDEN HATAY ECZACI ODASI BAŞKANI KASTAMONU ECZACI ODASI BAŞKANI ECZ. MAHMUT DOLAP ŞANLIURFA ECZACI ODASI BAŞKANI Mesleğimiz, sağlık sektörünün en önemli halkasıdır. Sağlıklı yaşam hakkı anayasal bir haktır. İlaç stratejik bir üründür. Türkiye ilaç pazarında, dünya ortalamalarının üzerinde büyüyen birkaç ülkeden biridir. Nüfus yaşlandıkça ülkelerin sağlık harcamalarına ayırdığı pay artmaktadır. Pek çok ülkede olduğu gibi, ülkemizde de sosyal güvenlik kurumları, artan sağlık harcamalarını azaltmak için arayışa girmektedir. Bunların başında ilaç gelmektedir. Örneğin, Bütün bunların oluşturulması ve sağlanabilmesi için öncelikle sorunlara vakıf olan, çözüm üretebilen, sorumluluğu paylaştıran bir Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetini oluşturmamız gerekiyor. Bu anlamda Merkez Heyetine seçilecek arkadaşlarımızın çok ağır bir yük üstleneceğini biliyoruz. Seçilecek olan Merkez Heyetine şimdiden başarılar diliyorum. ECZ. ÖZGÜR ÖZEL MANİSA ECZACI ODASI BAŞKANI 36. DÖNEM TEB SAYMANI Eğer sorunları doğru tespit ediyorsanız, eğer birliktelikten, birlikte düşünmekten, şeffaflıktan ve dayanışmadan yana umudunuz varsa ve eğer meslekle ilgili sıkıntıları doğru tespit ettiyseniz, buradan sonra yapmanız gereken şey, sadece gelip kürsülerde hamasi nutuklar atmak değildir. Elinizde bir programın olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu programda genel tespitlerin olması gerektiğini düşünüyoruz. Türk Eczacıları Birliğinin başta bir meslek odası olarak elbette faydacı yaklaşımlarının olması yanında; bir demokratik kitle örgütü olarak ki bu kadar çok sivil toplumla ilgili sıkıntıların olduğu bir ülkede sivil TEB HABERLER Hükümet, bugüne kadar eczacıyı rahatlatacak, güvence verecek hiçbir işlemde bulunmadı. Ancak bunun sorumlusu bizleriz ve bu bizlere bağlı olduğu kadar örgütümüze de bağlı. Bizim, bizi yönetecek, liderlik vasfı olan, doğru zamanda doğru kararları alabilecek yeni bir yapılanmaya ihtiyacımız var. Genel sağlık sigortasının ilaç ve eczacılık üzerine yansımalarının çok iyi değerlendirilip, mesleğin bu durumdan nasıl etkileneceğinin hesaplanması ve meslektaşlarımızın olumsuz etkilerden korunması gibi bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 Ödemeler, örnekleme kesintileri, iadeler, muayene ücretleri, işlemeyen provizyon sistemleri, 6197 sayılı Yasamız, meslek hakkı, 6643 sayılı Yasamızın güncellenmesi, İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Taslağı, Kamu İhale Kanunu, SUT, BUT… Evet, bizim aleyhimize çıkarılmış veya bizim belirlediğimiz biçimde çıkmasını istediğimiz veya iptalini istediğimiz pek çok genelge ve yasa var. 13 KONGRE toplum olma niteliğinde belli sorumluluklarının olduğunu düşünüyoruz. ECZ. SİNAN USTA KOCAELİ ECZACI ODASI BAŞKANI Sözlerime, Türk Eczacıları Birliği tarafından hazırlanan ve kitapçık hâline getirilen bir çalışmadan başlamak istiyorum. Eczacı Profili 1998-2007 Son On Yıla Bir Bakış. Çalışmaya göre; eczacılar on yıl önce yüzde 67 oranında mesleğini yapmaktan memnunlarmış, 2007 senesinde bu rakam yüzde 53’e düşmüş. Bu bilgiler ışığında hem sizlere hem de dün gelip, Sağlıkta Dönüşüm Programıyla devrim yaptıklarını söyleyenlere birkaç sorum olacak. Birincisi, hizmet memnuniyetini artırırken hizmeti verenleri mağdur etmek mi gerekir? İkincisi, hizmet alanı memnun edip siyasi rant sağlamak adına bir meslek grubunun haklarını elinden almak mı gereklidir? Üçüncüsü, bu süreç içerisinde görev alan yetkililerin çok şey başardıklarını söylemeleri bizleri aldatmak sayılır mı sayılmaz mı? ECZ. MUHAMMED ALİ DURMAZ ECZ. CENGİZ BİNGÜL MARDİN ECZACI ODASI BAŞKANI Ülkemizin bir an önce çözüm bekleyen makro ekonomik ve sosyal sorunları varken, ileri medeniyetler seviyesine ulaşmamız ve dolayısıyla meslek örgütü sorunlarımızın azalacağını hiç kimse beklemesin. Değerli meslektaşlarım, ülkemizin en büyük ve en etkin meslek örgütü olarak Türk Eczacıları Birliğinin sorunları hep olmuş ve her zaman da olmaya devam edecektir. Amacımız, sorunları demokratik yollardan en kısa sürede daima en aza indirgemek olmalıdır. Sorunlarımızı el ele vererek hep birlikte çözeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Eczacı cesurdur, eczacı mesleğinin onurunu hiçbir çıkar ve menfaatin ardında tutmaz. Hiçbir parti bu camianın üstünde olamaz. Çünkü bu camia binlerce yıldır var ve insanoğlu olduğu müddetçe de var olacaktır. Hiçbir arkadaşın siyasi partiye angaje olmak için ve iş yapmamak için göreve talip olduğuna inanmıyorum. ECZ. EMİN BEYAZ BATMAN ECZACI ODASI BAŞKANI 14 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER TOKAT ECZACI ODASI BAŞKANI Eczanelerde, SSK muayene ücretinden sonra Bağ-Kur muayene ücretlerinin de alınması eczacıyı, Sosyal Güvenlik Kurumunun ücretsiz tahsilatçısı durumuna getirmiştir. Sağlık Uygulama Tebliği sanki özel olarak tuzaklarla donatılmıştır. En ufak eksiklik büyük kesintilere sebep olmaktadır. Eksiği tamamlanan tüm reçetelerin ödenmesi Merkez Heyeti tarafından sağlanmalıdır. Eczacı, Sosyal Güvenlik Kurumundan aldığı paranın hangi faturanın karşılığı olduğunu bilememektedir, yüzde 10’ları ise hiç takip edememektedir. Eczacının günlük işlerini kolaylaştırmak için yapılacak ödemenin hangi faturaya ait olduğu mutlaka bildirilmelidir. Bu kadarcığını bile Türk Eczacıları Birliğinin geçmiş yönetimi sağlayamamıştır. Gelecek dönemde bu konu mutlaka çözüme kavuşturulmalı, eczacının eczanesinde rahatlatılması sağlanmalıdır. Değerli meslektaşlarım, zor bir süreçten geçiyoruz, 10 bin eczacımız iflasın eşiğinde, Vizyonunu, temsiliyetini kaybetmiş, gariban bir şekilde yaşamını sürdürmeye çalışırken, bazılarımız bir yerde olmak adına hâlen söylenmemiş sözleri söyleyerek, fesatlık yaparak, arayı bozmaya çalışarak birtakım şeylerden medet ummaya devam ediyor. Son on senedir, üç beş arkadaşımızın Sayın Domaç’la olan atışmalarından dolayı söylemek istediklerimizi söyleyemedik, Biz de tam Sayın Domaç ayrılmışken yeni fikirler üretelim, artık çözümler noktasında adım atalım derken, görüyoruz ki, iki üç gündür Sayın Domaç yine laflarda, yine cümle aralarında. Sizin bu düşünceniz, demokrat, üretken ve çalışkan olan, örneğin İstanbul Eczacı Odasının bazı KONGRE Ülkemizin dört bir yanından kongremize katılmak için gelen eczacı meslektaşlarımız, örgütlenmeye eskisinden daha çok ihtiyacımız olduğu bilincindedirler. Halkın sağlığına direkt etki eden bir meslek olan eczacılık, dinamik yapısıyla değişimlere hızlı bir şekilde ayak uydurarak toplumun her kesimiyle temas kurmaktadır. Biz, halkın sağlığının, ülkemizin üretkenliğinin artırılmasında, çağdaş dünya ülkelerinin gelişimini yakalamasında çok önemli olduğunu biliyoruz, bu çerçevede tüm özveriyi gösteriyoruz. Bugün bu Merkez Heyeti, dün başka bir Merkez Heyeti yarın bir başka Merkez Heyeti olacaktır, bu Merkez Heyetinin takipçileri bizler olacağız, biz oda yöneticileri olacağız. Belki bu 36. Dönem, 34’ten, 35’den daha farklı bir dönem olacak, daha katılımcı bir Merkez Heyeti çıkacak. Ben bunlara inanıyorum, odam ve delege arkadaşlarım da buna inanıyorlar. ECZ. SABİH TEKİN ÇAĞLAR TEB MERKEZ HEYETİ ÜYESİ Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumuyla sözleşme yapan eczanelerin 6773 tanesi yüzde 3’ün altında iskonto yapıyor. Arkadaşlar, bu demek ki bu eczanelerin aylık cirosu 18 bin YTL. Kira veren, personel çalıştıran, vergi veren bir eczanenin 18 bin YTL aylık ciroyla ayakta kalması olanaksızdır. Bizler bu kongrede öncelikle bu 8 bin ve sayıları sürekli artan eczanelerin geleceğine, burada, sizlerle ortak olarak karar vermek durumundayız. Değerli meslektaşlarım, 36.Büyük Kongrede oluşacak Merkez Heyeti, burada şekillenecek programı, Bizler bugüne kadar polemiklerden uzak, sade bir görev anlayışıyla çalıştık, bundan sonra da böyle çalışacağız. Örgütümüzün verdiği her türlü görevi layıkıyla yapmış olmanın sağladığı özgüvenle bundan sonra da verilecek her türlü görevi gururla ve özveriyle yerine getireceğimize söz veriyoruz. Bugüne kadar sizlerin bize duyduğu güveni boşa çıkarmadığımıza olan inancımızla sizlerden görev, yetki ve katkı istiyoruz. ECZ. SAİT YÜCEL İSTANBUL ECZA KOOP. BAŞKANI 36. DÖNEM TEB MERKEZ HEYETİ ÜYESİ İlk gün burada konuşan Sayın Bakanımız dedi ki: “Reçetesiz ilacın eczane dışına çıkmasına müsaade etmeyeceğiz.” Bununla ilgili çıkan uygulamaya baktığımızda “reçetesiz ilaç eczacı gözetiminde satılır” söylemi var. Ama “Reçetesiz ilaç eczacı gözetiminde eczanede satılır” söylemi yok. Şimdi söylemler geçici, yazılar kalıcı. Gelelim değişen ilaç fiyat kararnamesine. Bu ilaç fiyat kararnamesinde de şöyle bir söylem var: “Reçetesiz ilaçlarda Avrupa’da referans alınan beş ülkenin en düşük fiyatı değil, en yüksek fiyatı kur olarak uygulanır.” İlk gün Sayın Bakanımız: “Bunlar ucuz olduğu için kurum reçetelerinden çıkmayacak” dedi, ama kararnamede diyor ki: “Bu beş ülkenin en yüksek fiyatı alınır.” Bu ne demek; burada fiyat rekabetinin başlayacağı ve bu fiyat rekabetinin arkasından reklam ve reklamın arkasından da bu ilaçların eczane dışına çıkması demek. Avrupa Birliği ülkelerine bakın; reklam, reçetesiz ilaç, arkası eczane dışı. Bir konuşmacı arkadaşımız söyledi, biz çok iyi niyetli davranıyoruz, mümkün olduğu ölçüde sağlıktaki temel görevlerimizi aksatmadan yapmaya çalışıyoruz. Çünkü, fakülteyi bitirirken yaptığımız eczacılık yemininde bu var, ama eczacılık yemininde bu var diye de hiçbir sivil toplum örgütü, bir siyasi partinin sağlıkta dönüşüm programı uygulamasına TEB HABERLER ECZ. ŞEVKAT GÜLER ÇORUM ECZACI ODASI BAŞKANI alınacak kararları, hepimizin ortak hayallerini hayata geçirmelidir. Kısa, orta ve uzun vadeli bir yapı oluşturmalıyız. Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 kadrolarının yıllardır bu görevlerde bulunmasına da mani oldu. Bu güzel insanlarla başka güzel insanların bir araya gelmesine mani oldunuz. Vazgeçin mutazafları yaratmaya artık, vazgeçin müstekbirlikten. Herkes en az sizin kadar yetenekli, herkes en az sizin beceriniz kadar bu işi yapabileceğine güveniyor, biz de kendilerini o kapasitede görüyoruz. 15 KONGRE kendisinin yok olması pahasına destek veremez. Bu Bu değişim elbette ülkemizi ve mesleğimizi etkile- doğru bir tavır değildir. Bu anlamda bu önümüzdeki yecek ve bizleri daha fazla sıkıntıya sokacak. Bunu döneme baktığımızda hepimizin bunu iyice değer- bugünkü iktidarda olan yönetim yapmıyor arkadaş- lendirmesi gerekiyor ve tavrımızı ona göre belirle- lar, bu yönetim değil, başka bir yönetim de gelse, memiz gerekiyor. birbirinden farklı ideolojileri olan yönetimler de gelse, hükümetlere, aynı programları işleyecekler. ECZ. ERDOĞAN ÇOLAK TEB MERKEZ HEYETİ BAŞKANI Sağlıkta Dönüşüm Programı dediğiniz şey 1980’lerde Türkiye’nin gündemine giren, ama 25 yıl sonra Değerli meslektaşlarım, sorunları- vücut bulan bir uygulamadır, bugüne mahsus bir şey mızı baştan sona konuştuğumuzda, değildir. Bunun tarihsel bir süreci vardır. Hükümet- hepimiz üç aşağı beş yukarı aynı ler genelde değişimi yaparken önce toplumun nab- yerlere vurgu yaptık; eğitime, ilaç ve eczacılığın gel- zını tutarlar ve o toplumun refleksini hangi ölçüde, diği boyuta, eczacının yaşadığı sıkıntılara, ödeme- hangi biçimde yok ediyorlarsa o zaman ona karşı ye, provizyon sistemine ve bunlara karşı yapılacak olan şeyleri uygulamaya koyarlar. Bu, dünyada böl- işlemlere. Tüm dünyada ve Türkiye’de de eczacılık parçala-yönet taktiğinin bir başka adıdır. Bu, kendi önemli bir değişim geçiriyor. Bu değişimin yönünü ülkemizde de böyle yapılmaktadır. Onun için, bizim iyi kavramak ve alternatif çözüm önerilerimizi hazır- bu sorunları tespit etmenin yanında bu sorunların lamak için vaktimiz çok az. Bunlara karşı Birliğimi- çözümü noktasında da belirli bir iradeyi ortaya koy- zin en geniş kitlesini oluşturan serbest eczacıların mamız lazım. Bunların hepsini biz biliyoruz, sizler de eczanelerde yaşadığı sorunlara da çözüm üretmeyi biliyorsunuz; dünyada ne oluyor, nasıl değişiyor, bu merkeze koyan bir anlayışı oluşturmalıyız. O neden- değişimler bizi nasıl etkiliyor; bunu hepimiz biliyo- le kısa vadeli sorunları uzun vadeli bir perspektifle ruz. Ama bu değişimlere karşı, üzerimize gelen bu ele almak ve bu ikisi arasında bir denge kurmak ge- neoliberal politikalara, bu sele, bu tufana karşı han- rektiğine inanıyorum. gi duruşu, hangi aklı, hangi bilimselliği kullanacağız, onu da birlikte değerlendirmemiz gerekiyor. 16 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER Sorunlarımızın önemli bir kısmını birlikte ortak çabamızla çözmeyi başardık, ama bunların büyük bir Değerli meslektaşlarım, eleştirileri yapabiliriz, bun- kısmı duruyor. Fakat hiçbir mücadele bir anda ka- dan hiçbirimizin de gocunmaya hakkı yok, eleştiri zanılmıyor. Haklı bir tepkinin dozu, zamanlaması ve dediğimiz şey, bizleri geliştiren şeydir, ondan ken- hedefi de doğru olmalı. Argümanlarınız ve muhatap- dimizi mahrum etmemeliyiz. Özeleştiri de yapabil- lara karşı tutumunuz da belirleyicidir. Eczane sayı- meliyiz. Örneğin şöyle bir eleştiri var: “Ne yaptı bu sındaki artışı durdurmak, eczacıları başka istihdam Merkez Heyeti altı ayda?” Hiçbir şey yapmadık, otu- alanlarına yönlendirmek, o alandaki koşulları iyileş- rup seyrettik bütün olayları!.. Peki, meslekteki bu tirmek, önümüzdeki dönemin temel görevi olarak değişimlerle ilgili oluşabilen işlerde, olumlu işlerde duruyor. hiç katkımız olmadı mı?! İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğüne yüzlerce kere ziyarete gidip derdimizi an- Değerli meslektaşlarım, Türkiye önemli bir değişim latmadık mı İlaç Fiyat Kararnamesiyle ilgili olarak? sürecini yaşıyor ve bu değişim sürecinin ana motoru Devlet bürokrasisi dediğiniz şey çok uzun süreçte dünyada gelişen küreselleşme. Küreselleşme dedi- çözülebilen bir şey. ğimiz şey, her şeyi her biçimiyle değiştiriyor; ülkenin yönetimini değiştiriyor, anlayışlarını değiştiriyor, Kamu kurum iskontolarıyla ilgili sanayiyle en az 10 politikalarını değiştiriyor, ekonomilerini değiştiriyor. toplantı yaptık, Sosyal Güvenlik Kurumuna gittik, KONGRE depocu, ey bu alana girmek isteyenler, ey kamuoyu; bu eczacılar bölündü, zaaf içerisindeler, zayıflar. Bunlar 15-16 Ocak’ta o eylemi yapan, o bütünlüğü sağlayan, o ruhu oluşturan eczacılar değil artık. 15-16 Ocak eyleminin içini boşalttı o miting. Herakleitos aynı nehirde iki kez yıkanmaz diye bir değişimi tarif ediyor ve o günden bugüne insanlar değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu söylüyorlar. Ama siz diyorsunuz ki, “on yıl önce de böyleydi şimdi de böyle, bundan sonra da böyle.” Değişim istiyorsunuz. Değişimini istediğiniz şey kendiniz, arzularınız, istekleriniz. Onlar değişmediği sürece değişim yok diye düşünüyorsunuz. Bakana gittik; bunların hepsini anlattık. Ama ar- Şimdi bakalım, ilaç ve eczacılık sahnesinde kimler kadaşlarımız sadece olayı bir yere bağladılar: “Bu var; devletler var, küresel politikalar var, çok uluslu yönetim yanlış, hiçbir şey yapmadı.” Dün de böy- şirketler var, uluslararası tekeller var ve bu uluslara- leydi, bugün de böyle. Yani, dün de başkaları vardı rası tekeller dünyada 100 büyük ekonominin 51’ini burada, yine aynı arkadaşlarımız, o yönetimlerin de oluşturuyor, yani devletlerin önüne geçmiş. Şimdi hiçbir şey yapmadığını söylediler. bunların birçoğu da ilaç şirketleri. Türkiye’de sahnede kimler var; devlet var, hükümet var, bürokratlar Değerli meslektaşlarım, biz gerçekten bir bütünleş- var, yasalar var, yönetmelikler var, ilaç sanayicileri meyi, sağlıklı bütünleşmeyi, bir dostluk, bir arkadaş- var, depolar var, ilaç ve eczacılığın tarihi var. lık, bir paydaşlık, bir ortaklık bütünleşmesini sağlayamazsak o zaman bizi yönetirler. Onun için birlikte Tüm bunları görmezden gelerek sorunun üstünü olma zorunluluğumuz, bu olaylara, gelişen olaylara örterek sorunu kişiselleştirirseniz bilinci dumura karşı birlikte durma zorunluluğumuz var. uğratırsınız. Siz sorunların üzerini örttünüz, tıpkı yöneticilerin sorunların üzerini örttüğü gibi tül serdiniz Arkadaşlar, gelelim şu meşhur mitinge, Türk Ecza- onların üzerine, tül. Yani, hükümetin, uluslararası cıları Birliği’nin üç satırlık bir yazıyla davet edildiği tekellerin yapması gerekeni siz yaptınız, ortak oldu- o miting yapıldı. Sağlık Bakanı İstanbul’da miting nuz bu politikalara. Değerli meslektaşlarım, aslolan hayatı değiştirmek- uzattılar, bu mitingle ilgili düşüncelerini sordular. se değiştirmeyi öngördüğümüz hayatı kavramak zo- Sayın Sağlık Bakanı, dedi ki: “400 trilyon alacakları rundayız. Artık söz söylemek değil, yapmak zama- var yeşil karttan, onun için yürüyorlar. İkincisi de nıdır. Önerdiğimiz de şudur: Tartışmada özgürlük, bunlar Türk Eczacıları Birliğinin muhalifleri. Biz 10 eylem ve davranışta birlik. milyar dolar ödüyoruz ilaca, bunlar 400 trilyon için yürüyorlar” dedi. Toplam 4 gün süren Kongre’nin son gününde delegeler oylarını kullandılar. Ecz. Erdoğan Çolak yeniden Değerli meslektaşlarım, o mitingle Sağlık Bakanının kamuoyuna verdiği mesaj şuydu: Ey sanayici, ey Genel Başkanlığa seçildi. TEB HABERLER parken de televizyoncular, gazeteciler ona mikrofon Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 yöneticileriyle görüştü ve bir hastanenin açılışını ya- 17 KONGRE TEB 36. DÖNEM MERKEZ HEYETİ ECZ. ERDOĞAN ÇOLAK GENEL BAŞKAN 1961 yılında Malatya’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Adana’da tamamladı. Adana Eğitim Enstitüsü’nde üç ay öğrenim gördü. 1978 yılında AİTİA Eczacılık Yüksek Okulu’na girdi. 1984 yılında Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. 1985 yılında Adana’da serbest eczacılık hayatına başladı. 1989 yılında Adana Eczacı Odası Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. İki dönem yönetim kurulu üyeliği yaptı. 1993-2003 yılları arasında Adana Eczacı Odası Başkanlığı görevini yürüttü. 35. Dönem içerisinde çeşitli sürelerde TEB 2. Başkanlık, Genel Sekreterlik ve Genel Başkanlık görevlerini başarıyla sürdürdü. Sokak Çocukları Derneği (SÇD), Çevre ve Tüketici Koruma Derneği (ÇETKO), Halkevleri, İnsan Hakları Derneği (İHD), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) üyesidir. Halen Adana’da Sarp Eczanesi’nin sahip ve mesul müdürlüğünü yapan Çolak, evli ve iki çocuk babasıdır. da 3 dönem Başkanlığını yürüttü. Aynı zamanda Aydın Belediye Meclisi üyesi olan Kaya, evli ve iki çocuk babasıdır. ECZ. HİLMİ ŞENER GENEL SEKRETER 1953 Amasya’da doğdu. İlköğrenimini Ayşe Abla İlkokulunda, orta öğrenimini TED Ankara Kolejinde tamamladıktan sonra, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden 1977 yılında mezun oldu. Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Mezunlar Derneği’nin kuruluşunda görev aldı ve yönetim kurulu üyeliği yaptı. Ankara Ecza Kooperatifi’nin kuruluşunda görev aldı, 9 yıl yönetim kurulu üyeliği ve başkan vekilliği yaptı. Ankara Fenerbahçeliler Derneği üyesidir. 2001-2007 Ankara Eczacı Odası Başkanlığı görevini yürüttü. Şener Eczanesi’nin sahibi ve mesul müdürü olan Şener, iki çocuk babasıdır. ECZ. ÖZGÜR ÖZEL SAYMAN ECZ. ŞEVKET KAYA 18 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER 2. BAŞKAN 1961 yılında Akşehir’de doğdu. İlkokulu Akşehir’de, ortaokulu Sivas’ta, liseyi de Aydın’da bitirdi. 1978-79 öğrenim yılında Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne girdi, 1984 yılında mezun oldu. Aynı yıl, Aydın’da Kaya Eczanesi’ni açtı. 23 yıldır aynı eczanenin sahip ve mesul müdürlüğünü yapıyor. 1999-2001 yılında Aydın Eczacı Odası’nın Saymanlığını, 2001-2007 yılları arasında 1974 yılında Manisa’ da öğretmen anne ve babanın çocuğu olarak doğan Ecz. Özgür Özel, Gazi İlköğretim Okulu’nu bitirdikten sonra, İzmir Bornova Anadolu Lisesi Almanca Bölümü’nde eğitim gördü, 1996 yılında Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. Manisa Eczacı Odası Yönetim Kurulu’nda; 2001-2003 yılları arasında Veznedarlık, 2003-2005 yılları arasında ise Genel Sekreterlik görevlerini üstlendi. 2005-2007 yılların- KONGRE ECZ. ALİ ASLAN ÜYE 1967 yılında İskenderun’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini İskenderun’da tamamladı, 1989 yılında Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı yıl “Dostlar Eczanesi” adıyla açtığı eczanesinde serbest eczacılığa başladı. Hatay Eczacı Odası İskenderun İl Temsilciliği, 2 Dönem Hatay Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyeliği, Güney Ecza Koop.’ta 1 Dönem Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. Değişik sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik ve siyasi partilerde temsilcilik yaptı. Ali Aslan evli ve iki çocuk babasıdır. ECZ. DENİZ İÇER ÜYE 1972 yılında Bursa’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Bursa’da, üniversite eğitimini 1994 yılında Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde tamamladı. 1997 yılında Bursa’da Umurbey Eczanesi’ni açtı. 2007 yılında Umurbey Eczanesi’ni Kristal Park Eczanesi adı ile nakil etti. 1998 yılında Bursa Eczacı Odası 18. dönem yönetim kurulu üyeliğine seçilen İçer, 1999–2001 yılları arasında Saymanlık görevini, 2001-2003 yılları arasında Genel Sekreterlik, 2003-2007 yılları arasında ise, Bursa Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini sürdürdü. Evli ve bir çocuk babası olan İçer, halen Kristal Park Eczanesi’nin sahibi ve mesul müdürüdür. ECZ. SABİH TEKİN ÇAĞLAR ÜYE 1964 yılında Trabzon’da doğdu. Samsun Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. 1988 yılında Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. 1990 yılından bu yana Trabzon’un Çarşıbaşı ilçesinde serbest eczacılık yapmaktadır. 1995-1997 yılları arasında Trabzon Eczacı Odası Yönetim Ku- rulu Üyeliği, 1997-1999 yılları arasında Trabzon Eczacı Odası Genel Sekreterliği, 1999-2001 yılları arasında Trabzon Eczacı Odası Başkanlığı yaptı. 2001-2005 yılları arasında Türk Eczacıları Birliği Genel Sekreterlik, 2005-2007 yılları arasında TEB Merkez Heyeti Üyeliği görevlerinde bulundu. Evli ve 1 çocuk babası. ECZ. M. SAİT YÜCEL ÜYE 1954 yılında Diyarbakır’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu olan Sait Yücel, 1978 yılından itibaren İstanbul’da serbest eczacılık yapmaktadır. 1980-1983 yıllarında İstanbul Eczacı Odası Başkanlığı, 1997-2007 yılları arasında da Tüm Ecza. Kooperatifleri Birliği Başkanlığı görevlerinde bulundu. Türk Eczacıları Birliği Büyük Kongre Divan Başkanlığı ve delegeliği yapan Yücel halen, Cerrahpaşa Yücel Eczanesi sahibi ve mesul müdürüdür. Evli, 2 çocuk babasıdır. PROF. DR. LEVENT ÜSTÜNES ÜYE 1956 Yılında İzmir’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini İzmir’de tamamladı. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden 1978 yılında mezun oldu. 1979’da Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Kürsüsünde asistan olarak göreve başladı. 1980’de başladığı doktora tezi ile ilgili araştırmalarını Belçika Federal Flaman Hükümeti tarafından verilen devlet bursu sınavını kazanarak Anvers Üniversitesi Eczacılık Bölümü’nde sürdürdü ve 1985 yılında Doktor Eczacı unvanını aldı. 1989’da Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı’nda yardımcı doçent ve 1990’da Doçent unvanını aldı. 1996’da farmakoloji alanında profesörlüğe yükseltilen Levent Üstünes, halen Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışmalarını sürdürmektedir. 2000-2003 yılları arasında Fakülte “Eğitim Komisyonu Başkanlığı” görevini sürdürdü. 2001-2003 yılları arasında 3 yıl süreyle Eczacılık Fakültesi Bilgisayar Koordinatörlüğü, yine aynı dönemde 2 yıl süreyle TEB Eczacılık Akademisi TEB HABERLER çocuk babasıdır. Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 da Oda Başkanlığı görevini sürdüren Özel evli ve bir 19 KONGRE Danışma Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. RxMediaPharma İnteraktif İaç Bilgi Kaynağı adlı eseri 2000 yılından beri her yıl düzenli olarak güncellenerek yayımlanmaktadır. Halen Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Fakülte ve Yönetim Kurulu Üyesi ve Staj Komisyonu Başkanı olan Prof. Dr. Levent Üstünes evli ve iki çocuk babasıdır. ECZ. ÇAĞATAY ÇAKAR ÜYE 1969 yılında Diyarbakır’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Diyarbakır’da tamamladı. 1986 yılında Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne başladı. 1993 yılında serbest eczacılığa başladı. 1996-1999 yılında İçel Ecza Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyeliği, 1999-2003 yılları arasında Mersin Eczacı Odası Genel Sekreterliği, 2003-2005 yıllarında Mersin Eczacı Odası Başkanlığı, 2005-2007 yılları arasında TEB Merkez Heyeti Üyeliği görevlerinde bulundu. Evli ve iki çocuk babasıdır. ECZ. MUKADDES HARMANCI ÜYE las ve Tarsus Amerikan Kolejinde tamamladı. 1969 yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. O tarihten beri Tavşanlı’da Şifa Eczanesi’nin sahip ve mesul müdürü. Uzun süre Eskişehir Eczacı Odası’nın İlçe Temsilciliği ve Haysiyet Kurulu Üyeliği görevlerini yaptı. 1980-1995 yılları arasında Eskişehir Ecza Koop.’ta 2. Başkan ve Denetim Kurulu Üyeliği, 1991-1995’te TEB Denetleme Kurulu Üyeliği, 2001-2005’de 33. ve 34. Dönem TEB Denetleme Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulundu. Boyacı evli ve 2 çocuk babasıdır. ECZ. CEMAL TOPLU ÜYE 1947‘de Adıyaman-Besni’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Besni’de bitirdikten sonra lise eğitimini, Gaziantep’te başlayıp 1965 yılında Ankara’da tamamladı. Aynı yıl başladığı Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden 1969 yılında mezun oldu. Aynı yıl Yıldız Eczanesi sahip ve sorumlu müdürü olarak başladığı eczane eczacılığını, 1997 tarihinde Ümran Eczanesi sahip ve sorumlu müdürü olarak 1959 yılında Afyon Emirdağ’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini çeşitli illerde, lise öğrenimini ise Eskişehir’de tamamladı. 1982 yılında A.Ü.Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu.1984 yılından bu yana Eskişehir Harmancı Eczanesi’nin Sahip ve Mesul Müdürlüğünü yapmaktadır. 1993-1997 yılları arasında Eskişehir Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Saymanı, 1997-1999 yılları arasında Türk Eczacıları Birliği Büyük Kongre Delegesi, 2001-2007 yılları arasında ise Eskişehir Bilecik Eczacı Odası Başkanı olarak çeşitli görevlerde bulundu. Eskişehir’de çeşitli sivil toplum kuruluşlarında üyeliğini sürdürmektedir. 20 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER TEB 36. DÖNEM DENETLEME KURULU ECZ. ŞERİF BOYACI BAŞKAN sonlandırdı. 1982–1992 yılları arasında Ankara Ecza Kooperatifi’nin Denetleme Kurulu Üyeliği, 1994 yılında bir yıl süre ile Ankara Eczacı Odası Yönetim Kurulu’na danışmanlık hizmetlerinde bulundu. 2005-2007 tarihleri arasında Ankara Eczacı Odası Denetleme Kurulu Başkanlığı’nı yürüttü. Toplu, evli ve iki çocuk babasıdır. ECZ. HÜSEYİN OLAN ÜYE 1959 yılında Bitlis’te doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Bitlis’te tamamladı. 1986 yılında Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. Değişik dönemlerde 38. Bölge Van, Bitlis, Hakkari Eczacı Odası’nda Yönetim Kurulu Üyeliği, Denetim Kurulu Başkan ve Üyeliği görevlerinde bulundu. Halen Bitlis Merkezde, serbest eczacılık yapmaktadır. Olan, 1946 yılında Kütahya-Tavşanlı’da doğdu. Orta ve lise öğrenimini Ta- evli ve üç çocuk babasıdır. MİTİNG ÖZGÜR, DEMOKRATİK VE EŞİTLİKÇİ BİR TÜRKİYE MİTİNGİ luşuyla birlikte Türk Eczacıları Birliği’nin de katıldığı “Özgür, Demokratik ve Eşit- likçi Bir Türkiye Mitingi” 3 Kasım 2007’de Ankara’da yapıldı. Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi kamusal hizmetleri toplumsallaştıran, örgütlenmenin önündeki engelleri kaldıran, her türlü hak ve özgürlükleri güvence altına alan, Türkiye’deki bütün kültür, kimlik ve inançların bir arada ve kardeşçe yaşamasını güvence altına alan bir anayasa için düzenlenen mitingde, “Hazırlıkları sürdürülen yeni anayasanın, 12 Eylül hukukunu yırtıp atmak bir yana, onun dayattığı neo-liberal ve muhafazakar yaşam tarzını daha da perçinlediği, toplumun yıllardır özlemini duyduğu özgürlük ve demokratikleşme taleplerini karşılamaktan uzak olduğunu” iletildi. mesajları Mitingde konuşma yapan sivil toplum kuruluşu temsilcileri konuşmalarında düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması, doğanın korunması, sanayileşmenin çevreyi ve doğayı tahrip etmeden gerçekleştirilmesi, nitelikli sağlık hizmeti sağlanması, tarım arazilerinin korunması, kıyıların ve ormanların yağmalanmasının engellenmesi, planlı bir enerji politikası izlenmesi gerektiğini kaydettiler. Konuşmaların ardından sanatçı İlkay Akkaya konser verdi. Miting yaklaşık 6 saat sürdü. TEB HABERLER nen, birçok demokratik sivil toplum kuru- Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 K ESK, TMMOB ve TTB tarafından düzenle- 21 DOSYA TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ’NİN YAPILANMASI Ecz. Vildan ÖZCAN Ecz. Güzide SÖNMEZ 2 5.01.1956 tarihinde 6643 sayılı kanun- göz önüne alınarak TEB Merkez Heyetinin önerisi la, Türkiye sınırları içinde meslek ve sa- üzerine Büyük Kongrece kararlaştırılır. Odalar kuru- natlarını yürütmeye yetkili olup da, özel luşlarını, TEB Merkez Heyeti aracılığı ile Sağlık ve kanunlarında üye olmayacakları belirti- Sosyal Yardım Bakanlığına bildirmekle tüzelkişilik lenler hariç, sanatlarıyla uğraşan ve meslekleriyle kazanırlar. Yeni kurulacak odaların kurucu üyeleri ilgili hizmetlerde çalışan eczacıların katılmasıyla; TEB Merkez Heyetince atanır. Yeni kurulan odalar eczacıların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mes- en geç üç ay içinde organlarının seçimini yapar. Ec- leki faaliyetlerini kolaylaştırmak, eczacılığın genel zacı Odaları şu organlardan oluşur, menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak; eczacıların birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde - Genel Kurul dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere, meslek - Yönetim Kurulu disiplini ve ahlakını korumak maksadıyla tüzelkişi- - Haysiyet Divanı liğe sahip kamu kurumu niteliğinde Türk Eczacıları Birliği kurulmuştur. Genel Kurul, yılda bir defa Eylül ayı içinde kayıtlı üyelerin mutlak çoğunluğu ile toplanır. İlk toplantı- Türk Eczacıları Birliği : da yeterli çoğunluğun sağlanamaması durumunda a) Eczacı Odaları, ertesi gün mevcut üyelerle toplantı yapılır. Oda b) Merkez Heyeti, Genel Kurul toplantılarına oda üyelerinin katıl- c) Yüksek Haysiyet Divani, maları ve seçimli toplantılarda da ayrıca oy kul- d) Büyük Kongre ‘ den oluşan tüzelkişiliğe sahip 22 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER bir kuruluştur. lanmaları zorunludur. Oda Yönetim Kurulu, Genel Kurul toplantısını bütün Eczacı Odaları üyelerine en az 20 gün önceden taahhütlü mektup- Sınırları içinde, kayıtlı en az 150 eczacı bulunan nın yeri, günü, saati ve gündem ve ayrıca toplantıda her ilde bir Eczacı Odası kurulur. Oda kurmak için yeterli çoğunluk olmadığında yapılacak ikinci top- yeterli sayıda eczacı bulunmayan illerdeki eczacıla- lantının yeri, günü ve saati bildirilir. Seçimi gerek- rın, hangi illerdeki eczacılarla birleştirilerek yeni bir tirmeyen olağan ve olağanüstü toplantılarda gazete eczacı Odası kurulacağı ve merkezinin hangi il ola- ilânı yeterlidir. la ve gazete ilanı ile duyurur. Bu bildirimde, toplantı- cağı veya bu gibi illerdeki eczacıların hangi il eczacı odasına bağlanacağı; memleketin coğrafi ve ulaşım Olağan ve Olağanüstü Eczacı Odası Kongreleri, yok- durumu ile eczacıların toplu olarak bulundukları iller lama bitiminde; Eczacı Odası Başkanı, yoksa Genel DOSYA Kurulu toplantıya çağıranları temsil eden kişi tarafından açılır. Daha sonra aday gösterilmek suretiyle gizli oy ve açık tasnif esasına göre bir başkan, bir başkan yardımcısı ve iki yazmandan oluşan başkanlık divanı seçimi yapılır. Bu seçimlerde odanın mührünü taşıyan oy pusulaları ile zarflar kullanılır. Oyların tasnifi genel kurula katılanlar arasından kura ile belirlenecek üç kişilik bir tasnif kurulu tarafından yapılır. Her bir görev için birden fazla isim yazılı olan oy pusulalarında ilk önce yazılmış olan isim kabul edilir. bir başkan, bir genel sekreter, bir sayman ve bir veznedar seçerler. Başkanın bulunmadığı zamanlarda eczacı odalarını Genel Sekreter temsil eder. Eczacı Odaları Yönetim Kurulları en az on beş günde bir defa Başkan, onun bulunmaması halinde Genel Sekreterin Başkanlığında adi çoğunlukla toplanır. Kararlar üye tam sayısının çoğunluğu ile alınır. Oylarda eşitlik olması halinde başkanının oyu sonucu belirler. Her Eczacı Odasında bir Haysiyet Divanı kurulur. Yönetim Kurulu Üyeleri, Haysiyet Divanı üyeleri, üç asıl ve yedek Denetleme Kurulu Üyesi, Büyük Kongreye gidecek asil ve yedek delegeler Genel Kurulda gizli oyla seçilir. Divan, beş asil ve beş yedek üyeden iki yıllık bir 6643 sayılı TEB Kanununun 16. maddesine göre; Genel Kurul ve Büyük Kongrelerde yapılan tüm seçimlerde aday olabilmek, Oda ve Birliğin organlarında görev alabilmek için, bir seneden fazla ağır hapis veya üç seneden fazla hapis cezasına veya mesleki bir suçtan dolayı hürriyeti tehdit eden bir cezaya veya meslek ve sanattan muvakkaten tatil cezasına mahkûm olmamış olmak veyahut Eczacı Odaları Haysiyet Divanlarının kararı ve Yüksek Haysiyet Divaninin tasdiki ile muvakkaten sanat icrasından men edilmemiş olmak gerekir. Bu cezalara çarptırılmış olan kişilerse görev aldıkları organlardaki üyeliklerinden düşerler. Bu mahkumiyetlerin devamı süresince hiçbir üye seçimlere katılamaz ve oy kullanamaz. sene çalışmış olmak şarttır. Bu vasıftaki üye ile süre için oluşturulur. Haysiyet Divanı Üyesi, Genel Kurulda gizli oy, açık tasnif ile seçilir. Haysiyet Divanına seçilebilmek için yurt içinde en az beş heyet tamamlanamadığı takdirde en az üç sene hizmet etmiş bulunanlar da seçilebilirler. Türk Eczacıları Birliğinin merkez teşkilatının organları ise şu şekildedir : a) Merkez Heyeti, b) Yüksek Haysiyet Divani, c) Büyük Kongre. Merkez Heyeti, meslek hayatına ilişkin tüm çalışmaları yürütmek ve Türk Eczacıları Birliği kanununda öngörülen hükümleri uygulamak için kurulmuştur. Merkez Heyeti, Birliği dahilde ve hariçte temsil eder. Merkez Heyetinin idare merkezi Ankara’ dır ve iki yıllık bir dönem için, mesleklerinde beş yılını tamamlamış Büyük Kongre delegeleri arasından seçilirler. Merkez Heyeti, on bir asil ve on bir yedek üyeden oluşur. Asil ve yedek üyeler, ayrı listelerle seçilirler. Asil üyeliklerden boşalma ol- Eczacı Odaları Yönetim Kuruluna seçilen asil üyeler seçimin kesinleştiği tarihi izleyen 3 gün içerisinde kongre başkanı veya başkan vekilinin daveti ile davet edenin başkanlığında ilk toplantılarını yaparak 6643 sayılı yasanın 17nci maddesi çerçevesinde görev bölümü yaparak. kendi aralarında gizli oyla herhangi bir sebeple değişen kurulun görev süresini seçilen yeni kurul tamamlar. Merkez Heyeti asil üyeliklerine seçilenler, seçildikleri tarihten itibaren seçim sonuçları kesinleştikten sonra 10 gün içerisinde Büyük Kongre Başkanı veya II. Başkanının çağrısı üzerine çağrıda bulunanın TEB HABERLER fazla oy almış olanlar getirilir. Görev dönemi içinde Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 ması halinde, yerlerine yedek üyelerden sırası ile en 23 DOSYA başkanlığında toplanarak kendi aralarında gizli oy ile bir başkan, bir II. Başkan, bir genel sekreter ile bir sayman seçerek Başkanlık Divanını oluştururlar. Heyet on beş günde bir defa üye tam sayısının salt çoğunluğu ile birlik merkezinde olağan, Başkanın daveti üzerine olağanüstü olarak toplanır. Kararlar toplantıya katılan heyet üyelerinin salt çoğunluğu ile alınır. Oylarda eşitlik olması halinde Başkanın oy kullandığı taraf üstün sayılır. Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetinde olağan ola- Geçerli bir mazereti olmaksızın üst üste üç olağan toplantıya veya altı ay içinde yapılan olağan toplantıların yarısından fazlasına her ne sebeple olursa olsun katılmayanlar Merkez Heyeti üyeliklerinden istifa etmiş sayılır. Olağanüstü toplantılara davetin belgeye dayalı olması şarttır. Odalardan; rak Haziran ve Ekim aylarında olmak üzere yılda iki defa toplanır. Yüksek Haysiyet Divanına seçim ile gelen asil ve yedek üyelerin görev süresi iki yıldır. Eski üyeler yeniden seçilebilir. Açılan asil üyeliğe oy sırasına göre yedeklerden alınır Büyük Kongre, eczacı odaları genel kurullarınca ve gizli oy ile seçilen delegelerden oluşur. a) ikiyüze kadar üyesi olanlar, beş, b) Beşyüze kadar üyesi olanlar, beş delegeye ilave olarak ikiyüzden fazla her tam yüzelli üye için birer, c) Beşyüzden fazla üyesi olanlar, yedi delegeye Büyük Kongre’ce Merkez Heyeti’nin hesaplarını, işlemlerini ve faaliyetlerini denetlemek üzere kanun esaslarına göre üç asil üç yedek Denetleme Kurulu üyesi seçilir. Denetleme Kurulu kendi arasında bir başkan seçer. Denetleme Kurulu, yılda en az bir defa Merkez Heyetini denetleme yaparak sonuçlarını bir rapor halinde Merkez Heyetine ve toplandığında Büyük Kongreye sunar. Denetleme Kurulu asil üyeliklerinden boşalma halinde yerlerine yedek- ilave olarak beşyüzden fazla her tam beşyüz lerinden sırası ile en fazla oy alanlar getirilir. izin verilmesi mecburidir. Bütün delegelerin yol üye için birer, delege ve ayni miktarda yedek delege seçerler. Delegelerin bağlı bulundukları Eczacı Odası üyesi ve mesleklerinde bilfiil ve asgarî beş yılını doldurmuş kişilerden seçilmeleri şarttır. Delege sayısının belirlenmesinde, Birlikteki üye kayıtları esas alınır. Kongreye katılacak olan sivil ve askerî eczacılara mensup oldukları vekâlet, daire ve müessese tarafından vs. zorunlu masrafları bağlı bulundukları odalar 24 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER Denetleme kurulu üyelerinin bulundukları bölgedeki eczacı odalarına kayıtlı bulunmaları ve 6643 Sayılı Yasanın 16. maddesine göre cezalandırılmamış olmaları ve Haysiyet Divanlarınca meslekten men cezaları almamış olmaları şarttır. Bu nitelikle sahip olmayan veya bu niteliklerini zaman içerisinde yitiren üyeler bu sıfatlarını yitirirler. tarafından karşılanır. Büyük Kongrenin seçimle ilgili toplantılarına delegelerin katılmaları ve oylarını kullanmaları zorunlu olup geçerli bir mazereti olmaksızın katılmayanlar ile oy kullanmayanlar beş yıl müddetle Büyük Kongre delegeliklerine seçilemezler. Büyük Kongreye bizzat katılmayan delegeler kendilerini herhangi bir biçimde vekil aracılığı ile temsil ettiremeyecekleri gibi seçimlere zarf göndermek sureti ile de katılamazlar. Ancak asil delegenin istifası veya ölümü Yüksek Haysiyet Divanı, Büyük Kongre’ce dokuz halinde yerine en çok oy alan yedek üye asil delege asil ve dokuz yedek üyeden oluşur. Yüksek Haysiyet olarak temsil hakkını kullanabilir.Merkez Heyeti, se- Divanına seçilebilmek için Türkiye’ de en az onbeş çim yapılacak toplantıları Büyük Kongreye katılacak sene meslekte çalışmış olmak ve TEB Kanunu- oda temsilcilerine, toplantı tarihinden en az yirmi nun 30. maddesinde yazılı cezalardan herhangi gün önce bir gazete ilanı ve taahhütlü mektupla du- birini almamış olmak gerekir. Divan Ankara’da yurur. Bu duyuruda toplantının yapılacağı gün, yer, DOSYA gündem ve ayrıca ilk toplantıda çoğunluk sağlan- ce yapılır. Olağanüstü Büyük Kongrenin gündemi, madığı takdirde yapılacak ikinci toplantının tarihi, günü, yeri ve saati Merkez Heyetince saptanır ve yeri, günü ve saati de belirtilir. Seçimi gerektirme- toplantıdan en az 20 gün önce gazete ilanı ve ta- yen toplantılarda gazete ilanı yeterlidir. Eğer Birliğin ahhütlü mektupla duyurulur. Asil delegelerin üçte bir yayın organı varsa bu hususun o yayın organında birinin noter kanalı ile önerdiği gündem maddele- yayınlanması gazete ilanı yerine geçer. rini Merkez Heyeti gündeme koymak zorundadır. Olağanüstü Büyük Kongre talebi asil delegelerden sonra mevcut üye ile toplantı yapılır. Kongre, Merkez Heyeti Başkanı tarafından yoklamayı müteakip açılır. Açılıştan sonra Başkanlık Divanı seçimi için kura ile üç kişilik bir tasnif kurulu oluşturulur. Büyük Kongre delegeleri arasından aday gösterilmek sureti ile ve tasnif kurulunun denetimi altında; gizli oy, açık tasnif ile bir başkan, bir ikinci başkan ve gereği kadar yazmandan oluşan Başkanlık Divanı seçilir. Kongre kararları çoğunluk kararları ile verilir. Eşitlik durumunda başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu kazanır. Başkanlık Divanı tarafından daha önce Merkez Heyetince ilan edilmiş olan Büyük Kongre gündemi geldiği takdirde üçte biri tamamlayan son talebin geldiği günden başlayarak en geç 15 gün içerisinde Merkez heyetince olumlu olarak karara bağlanması ve karar tarihinden itibaren de en geç iki ay içerisinde Olağanüstü Büyük Kongrenin toplanması zorunludur. Büyük Kongrenin görevleri şunlardır; a) Merkez Heyetinin ve Denetleme Kurulunun yıllık çalışma raporlarını incelemek, b) Merkez Heyetinin bilânçosunu tetkik ve kabulü halinde ibra etmek, c) Bütçeyi tasdik etmek, d) Merkez Heyeti üyelerini seçmek, okunur. Kongrenin yapıldığı gün 25 Büyük Kong- e) Yüksek Haysiyet Divani üyelerini seçmek, re delegesi imzalı önergeleri ile gündeme yeni bir f) Üç asil ve üç yedek Denetleme Kurulu üyesi madde ilavesini isteyebilir.Gündemin oylanarak kesinlik kazanmasından sonra kongre içi bütçe ve hesap-mevzuat-dilek ve öneriler komisyonları olmak üzere beşer üyeden oluşan üç komisyon genel seçmek, g) Merkez Heyetince teklif olunan konuları müzakere etmek, kurulca belirlenir. Merkez Heyeti, Büyük Kongre- h) Eczacı Odalarının ihtiyaçlarını tespit etmek, de yapılmış olan Başkanlık Divanı ve Kongre içi i) Eczacı Odalarının içişlerini müzakere etmek, komisyonların seçimlerinin sonuçları ile Büyük Kongrece seçilecek olan organlara ait evvelce hazırlanmış bulunan oy pusulaları ile diğer bütün seçim malzemesini İlçe Seçim Kurulu Baş- j) Eczacı Odalarının Merkez Heyetine gönderdikleri yıllık çalışma raporları hakkında bilgi edinmek, kanına teslim eder. Büyük Kongre tarafından k) Kongreye arz edilen dilekleri müzakere ve ya- yapılacak seçimlerin rey pusula ve mazbataları pılması gereken isleri tespit etmek ve uyulması sonraki seçimin yapılmasına kadar Merkez He- mecburî meslekî kararları almak. yeti tarafından muhafaza edilir. Seçimli Genel Kurul ve Büyük Kongre; Birliğin Olağan Büyük Kongresi her iki yılda bir kere Kasım ayında Ankara’da toplanır. Olağan Kongre Türk Eczacıları Birliğinin Merkez Organları ile Eczacı dışında Merkez Heyeti veya Büyük Kongre, asil de- Odalarının organlarının seçimleri gizli oyla yapılır ve legelerinin üçte birinin yazılı talebi ile olağanüstü seçimlere ilişkin işlemler aşağıda belirtilmiş esasla- de toplanır. Her iki halde de çağrı Merkez Heyetin- ra göre, yargı gözetimi altında gerçekleştirilir. TEB HABERLER lanır. İlk toplantıda çoğunluk sağlanamazsa bir gün Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 Büyük Kongre, delegelerin salt çoğunluğu ile top- 25 DOSYA Seçime katılacak üyeleri belirlemek amacıyla oda Seçimlerde kullanılacak araç ve gereçler ilçe seçim tarafından hazırlanmış ve Birlik Merkez Heyetince kurulundan sağlanır ve sandıkların konacağı yerler tasdik edilmiş listeler, seçim yapılacak Kongre ve hakim tarafından belirlenir. Seçim süresinin sonun- Genel Kurul toplantısından en az 15 gün önce, iki da seçim sonuçları tutanakla tespit edilip, seçim nüsha halinde, seçim yapılacak yerdeki görevli ilçe sandık kurul başkanı ve üyeleri tarafından imzala- seçim kurulu başkanı olan hakime verilir. Ayrıca nır. Tutanakların bir örneği seçim yerinde asılmak toplantının gündemi, yeri, günü ve saati ile çoğunluk suretiyle geçici seçim sonuçları ilan edilir. Kullanı- olmadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya ilişkin lan oylar ve diğer belgeler tutanağın bir örneği ile hususlar da belirtilir. Toplantı tarihlerinin gündemde birlikte üç ay süre ile saklanmak üzere İlçe Seçim yer alan diğer konular göz önünde bulundurularak Kurulu Başkanlığı’na teslim edilir. görüşmelerin bir Cumartesi günü aksamına kadar sonuçlanmasını ve seçimlerin ertesi gün olan Pazar Seçimin devamı sırasında yapılan işlemler ile tuta- gününün dokuz-onyedi saatleri arasında yapılmasını nakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde sağlayacak şekilde düzenlenmesi zorunludur. Bir yerde birden fazla ilçe Seçim Kurulu bulunduğu takdirde görevli hakim Yüksek Seçim Kurulunca belirlenir. Hakim gerektiğinde ilgili kayıt ve belgeleri de getirtip inceleme suretiyle varsa noksanları tamamlattırdıktan sonra seçime katılacak üyeleri belirleyen liste ile toplantıya ilişkin diğer hususları onaylar ve bunlar Adalet Dairesi ile Oda ve Birliğin ilan yerinde asılmak suretiyle üç gün süre ile ilan edilir. İlan süresi içinde listeye yapılacak itirazlar hakim tarafından incelenir ve en geç iki gün içinde kesin karara bağlanır. Bu suretle kesinleşen listeler ile toplantıya ilişkin diğer hususlar onaylanarak Türk Eczacıları Birliğine veya Eczacı Odasına gönderilir. Hakim, kamu görevlileri veya aday olmayan üyeler 26 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER arasından bir başkan ve iki üyeden oluşan bir seçim seçim sonuçlarına yapılacak itirazlar hakim tarafından ayni gün incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. itiraz süresinin geçmesi ve itirazların karara bağlanmasından hemen sonra hakim, yukarıdaki hükümlere göre kesin sonuçları ilan eder ve ilgili eczacı odasına ve Türk Eczacıları Birliği’ne bildirir. Oy verme işlemi gizli oy açık tasnif esaslarına göre yapılır. Listede adı yazılı bulunmayan üye oy kullanamaz. Oylar, oy verenin kimliğinin Eczacı Odası, Türk Eczacıları Birliği veya resmi kuruluşça verilen belge ile ispat edilmesinden ve listedeki isminin karşısındaki yerin imzalanmasından sonra kullanılır. Oylar, üzerinde ilçe Seçim Kurulu mührü bulunan ve oy verme sırasında Sandık Kurulu Başkanı tarafından her seçim için ayrı ayrı verilecek kağıtlara yazıl- sandık kurulu atar. Ayni şekilde ayrıca üç yedek üye mak ve mühürlü zarflara konulmak sureti ile kullanı- de belirler. Seçim sandık kurulu başkanının yoklu- lır. Bunların dışındaki kağıtlara yazılan ve mühürsüz ğunda kurula en yaslı üye başkanlık eder. zarflara konulan oylar geçersiz sayılır. Seçim sandık kurulu, seçimlerin kanunun öngör- Hakim, seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir düğü esaslara göre yürütülmesi, yönetim ve oyların usulsüzlük veya kanuna aykırı uygulama nedeniyle tasnifi ile görevli olup, bu görevleri seçim ve tasnif seçimlerin iptaline karar verdiği takdirde, bir aydan isleri bitinceye kadar aralıksız olarak devam eder. az ve iki aydan fazla bir süre içinde olmamak üzere Dörtyüz kişiden fazla üyesi bulunan birlik ve odalar- seçimin yenileneceği Pazar gününü tespit ederek il- da her dörtyüz kişi için bir oy sandığı bulunur ve her gili odaya veya Türk Eczacıları Birliğine bildirir. Belir- seçim sandığı için ayrı bir sandık kurulu oluşturulur. lenen günde yalnız seçim yapılır ve seçim işlemleri Yüze kadar olan üye fazlalığı sandık sayısında nazarî bu madde ile Kanunun öngördüğü diğer hükümlere itibara alınmaz. uygun olarak yürütülür. DOSYA ECZACI RÖPORTAJLARI Ayşen YALMAN B u sayımızda eczacılarımızın, Türk Eczacıları ye çalışan odalar ve TEB, birlik ve beraberliğimiz açısın- Birliği’nin kuruluşu, organizasyon yapısı, görev ve dan çok önemlidir. Seçimleri takip ediyorum, katılıyorum faaliyetleri ile birlikte TEB Merkez Heyeti seçimleri da. Delegelik sistemini biliyorum, kimlerin delege olabile- konularındaki bilgilerini ve TEB ile Eczacı Odalarından bek- ceği konusunda da yeterli bilgim olduğunu düşünüyorum. lentilerini araştırdık. Kimi eczacı TEB’in faaliyetlerini çok iyi Seçimlerin 2 yılda bir yapılıyor olması makul bir süre, ben- takip ettiğini, kimi eczacı ise TEB ve seçimleri konusunda ce böyle kalmalı. Genel Kurul’da hassas konular gündem çok fazla bilgisi olmadığını iletti. İşte eczacılarımızın görüş- ediliyor, eczacılar da fikirlerini iletiyor. leri; ECZ.FİKRET ACAR-FİKRET ACAR ECZANESİ ECZ. NURETTİN TANINMIŞ-YEDİKULE ECZANESİ Kamu hizmeti veren bir mesleğin icraatçıları olarak mesTEB hakkında bilgileri eczanemize leğimizin dünü, bugünü ve yarını bizi oldukça yakından il- gelen TEB Haberler Dergisi ve gilendiriyor. Her eczacı gibi ben de TEB yasasını ve değiş- internet adresinden takip tirilmek istenen tasarıları yakından takip ediyorum. Türk ediyoruz. TEB seçimlerini Eczacıları Birliği’nin ve eczacı odalarının görevleri hak- katılıyorum ancak çok kında bilgim var. Bu görevlerini layıkıyla yerine getirme- fazla takip edemiyo- leri dışında bir isteğim yok. TEB seçimlerini de yakından rum, yeterli bilgim de takip ediyorum. Beni ve mesleğimin geleceğini etkileyen yok. Kimlerin delege kararların alınmasında rolü olan kişileri tanımak isterim. olup olmadığı konusun- Dolayısıyla bağlı olduğum eczacı odasının delegelerini ta- da da hiçbir fikrim yok. nıyorum. Genel kurula gelerek ve bağlı olduğum eczacı Her seçimden sonra bek- odasının seçimlerinde oy kullanarak katılıyorum. Seçim- lentilerime ne yazık ki karşılık lerin 2 yılda bir yapılmasını da doğru buluyorum. göremiyorum. Gündemdeki konuların ivedilikle lehimize kararlarla çözümlere ulaşmasını diliyoruz. Seçimlerin ya- ECZ. FATOŞ FURİDUNOĞLU pılma sıklığı biraz daha aralıklı olabilir. Yönetimdeki mes- FERİDUNOĞLU ECZANESİ lektaşlarımızın her sene seçim telaşına düşüp görevlerini aksatmamalarını ve başarıyla yerine getirmelerini isti- Günümüzde eczacılık mesleği sürekli yorum. Kendilerinden Eczacılık mesleğimizin geleceğini gelişen, takip edilmediğinde bu de- sağlama alacak atılımlar yapmalarını bekliyoruz. Devlet ğişimlerin içinde kaybolup, mesle- kurumlarına karşı eczacısını her daim savunmasını, hiç bir ğin icra edilemeyeceği ve hatta şekilde yalnız bırakmamasını, ayrıca bu kurumlarla yapı- eczane lan anlaşmalarda eczacısının lehine maddeler koymasını konumuna geleceği bir süreç ve bu maddelerin geçerliliğini kıldırmasını, depo ve firma yaşamaktadır. Bu neden ile kanalları vasıtasıyla eczanelerin uğradığı maddi ve mane- TEB’in faaliyetleri, aktivitelerinin vi zararların sorumluluklarının eczacıya yüklenmemesini dayanağı olan yasa ve yönetme- sağlayacak kesin ve net atılımlar yapmasını bekliyoruz. likler, biz eczacılar için hayati önem müessesesinin iflas oluşturuyor. Günlük son gelişmeleri de tabi ayrıntılı olarak gelişmeleri takip edemiyorum. Elimden geldiğince ve fırsat buldukça internetten ve odamız nezdinde dağıtılan yazılarla faaliyetler konusunda bilgi ediniyorum, fakat yine de çok hakim olduğum söylenemez. Eczacılık mesleğini toplumda saygın ve eczacıyı mesleki işlevsellik konusunda rahat bir konuma getirme- kanalıyla takip ediyorum. Yerel eczacı odalarımızın seçtiği delegelerin kullandıkları oylarla gerçekleşen büyük kongreyi ve TEB seçimlerini takip ediyorum. 2 yılda bir olmasını bende doğru buluyorum. Delegelere iki yılda bir mevcut yönetimin çalışmalarını değerlendirip, onlara fikri katkı sağlama fırsatı sunuyor. İki yıllık süre bence yönetimin başarısı için verilmiş yeterli bir güven avansı. TEB HABERLER Genel olarak TEB’in kuruluş amacı ve hizmetlerini bilsem eczacı odalarımızın ve TEB’in web sayfaları Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 ECZ. UMUT TEPE-TEPE ECZANESİ 27 RÖPORTAJ İSPANYOL ECZACILARI BİRLİĞİ BAŞKANI Uzm. Ecz. Halil TEKİNER FIP YPG Yönetim Kurulu Üyesi PEDRO CAPİLLA Türkiye ile İşbirliğine Hazırız TEB HABERLER Halil Tekiner: Sayın Capilla, öncelikle yoğun programınıza rağmen bu röportajı kabul ettiğiniz için size çok teşekkür ederim. Birliğinizin son yayınlanan yıllık raporundan okuduğum kadarıyla CGCOF (İspanyol Eczacıları Birliği) uluslar arası camiada seçkin bir yere sahip olan son derece aktif bir birlik. Ülkenizde eczacılıkla ilgili çalışmaları da çok büyük bir başarıyla yürütüyor. Bildiğiniz gibi Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğinin gündemde olduğu bu dönemde Türkiye olarak bizim için Avrupa Birliği ülkelerindeki farklı uygulamaları daha yakından tanımamız, kazanılmış tecrübelerden ve yeni fikirlerden yararlanmamız oldukça önemli. Bu nedenle de bu röportajın Türk eczacıları için oldukça yararlı ve ilgi çekici olacağına inanıyorum. 28 Pedro Capilla: Sayın Tekiner, gerçekten de Avrupa ve dünyanın farklı ülkelerinde eczacılıkla ilgili projeleri ve kazanılmış tecrübeleri paylaşmamız bizlere, halkımıza sunduğumuz sağlık hizmetlerini daha da iyileştirme imkânı vermelidir. Bu nedenle biz de İspanya’da Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP), Avrupa Birliği Eczacılık Grubu (PGEU) ve FEPAFAR (Pan-Amerikan Eczacılık Federasyonu) aracılığıyla diğer ülkelerle yakın ilişkiler sürdürmekteyiz. Bunun için ben de bu röportajın Türk eczacılarına katkıda bulunacağını ümit ediyorum. H. Tekiner: Sayın Başkan, röportajımıza başlamadan önce bize İspanyol Eczacıları Birliği Başkan- lığına seçilişinize kadar geçen sürede eczacılıkla ilgili geçmişinizden kısaca bahseder misiniz? P. Capilla: Madrid Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Santiago de Compostela Üniversitesi’nden optik diploması aldım. Ayrıca Belediye Eczacılık Müfettişliği ve klinik analistliği yapma haklarını da elde ettim. Eczacılığa ilişkin temsil faaliyetlerime gelince, geçmişte iki kez Avrupa Birliği Eczacılık Grubu’nun (PGEU) başkanlığını, bir kez de başkan yardımcılığını yaptım. İspanyol Eczacıları Birliği Başkanlığına seçilmeden önce de Genel Sekreterlik görevinde bulundum. Bunların dışında Sağlık Bakanlığı Danışma Komitesi üyesi, Latin Amerikan Eczacılık Akademisi’nin daimi üyesi ve Merkezi Amerika ve Karayip Eczacılık Federasyonu’nun da onursal üyesiyim. RÖPORTAJ Mesleğimizi modernize etme isteğinin bir sonucu olarak, 25 yıl kadar önce Eczacılar Birliği, Sosyal Güvenlik (Ulusal Sağlık Sistemi) reçetelerinin yönetiminde tam bir şeffaflık sağlayan ve çok sayıdaki sağlık ve ekonomik değer bilgilerine hızla ulaşma imkânı veren bir ödeme sistemini hayata geçirdi. Son olarak bahsetmek istediğim şey ise eczacılar arasındaki iletişimi daha etkin hale getirmeye yönelik olarak son derece güvenli bir iletişim altyapısını geliştirmekte olduğumuz Farmasötik Intranet (NetFarmacia). Bu alt yapı sayesinde gelecekte karşılaşacağımız farklı mesleki zorluklara cevap vererek elektronik reçete gibi projelerde de ideal bir teknik destek sağlamış olacağız. P. Capilla: CGCOF İspanya’daki her bir ili temsil eden eczacı odalarından oluşmuştur. Bununla birlikte illerdeki eczacı odalarıyla irtibat kuran Bölgesel Eczacı Konseyleri de bulunmaktadır. Özetle 52 Eczacı Odası, Bölgesel Eczacı Konseyleri ve Eczacılar Birliği’nin (CGCOF) oluşturduğu ve Eczacılık Birlikleri Örgütü olarak da adlandırabileceğimiz bu yapılanma eczacılık mesleğini hem ulusal hem de uluslar arası sahada temsil etme yetkisine sahiptir. H. Tekiner: Biraz da İspanya’daki eczacılıkla ilgili mevcut sistemden bahsetmek istiyorum. Ülkenizde eczacılıkla ilgili şu anki durumdan kısaca bahseder misiniz? Sözgelimi ülkenizdeki eczacı ve eczane sayısı ne kadar? Bu konuda bazı sayısal bilgiler vermeniz mümkün mü? P. Capilla: İspanya’da şu an sağlık sektöründe çalışan eczacı sayısı 60,000’in üzerindedir. Bunun da 40,000’e yakın kısmı ülkede bulunan 20,751 eczanede çalışıyor. Geriye kalanlar ise eczacılık diploması ile çalışabilecekleri ve aralarında ilaç endüstrisi, ilaç dağıtım kanalları, akademisyenlik, klinik analiz, hastane eczaneleri vb. yerlerin de bulunduğu 50’ye yakın mesleki birimde görev yapıyor. Ülkemizde eczacılık eğitimi veren 15 fakülte var. Öğrencilerin buradan mezun olduklarında çeşitli mesleki faaliyetlerde bulunabilmeleri için çalıştıkları ilde bulunan eczacı odasına kayıt olmaları gerekiyor. Ülkemizde eczacılık eğitiminin süresi 5 yıl. Bunun 4 yılı üniversitede tam zamanlı verilen teorik ve pratik eğitimi ve en az altı ayı da eczane ya da hastane eczanesinde çalışmayı kapsıyor. Diğer Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında İspanya’da daha çok sayıda eczacılık öğrencisinin bulunduğu ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde bu yıl itibariyle toplam 19,000 eczacılık öğrencisi bulunmakta ve her yıl yaklaşık 2,700 kişi mezun olmaktadır. Bu sayı ülke nüfusları bize göre daha fazla olduğu halde yılda yaklaşık 1,050 öğrencinin mezun olduğu İngiltere ve 1,600 kişinin mezun olduğu Almanya’nın da aralarında bulunduğu diğer Avrupa ülkelerine nazaran oldukça fazla. TEB HABERLER P. Capilla: İspanyol Eczacıları Birliği CGCOF, tam adıyla İspanya Resmi Eczacı Birlikleri Konseyi, ulusal ve uluslar arası seviyede ülkemizdeki eczacılık mesleğinin temsil, yönetim ve işbirliğini düzenleyen ve bugün 60,000’in üzerinde eczacı üyesi bulunan bir birliktir. İspanyol Hükümeti de eczacılık mesleği hakkındaki her türlü yasal konuda öncelikle Birliğimize danışmaktadır. Mesleki bir bakış açısıyla baktığımız zaman, Birliğimizin en temel görevlerinden birisi sürekli eğitimdir. “Sürekli Eğitim İçin Ulusal Plan” çerçevesinde yer alan farklı eğitim faaliyetleri Birliğimiz tarafından organize edilmektedir. Birliğimiz ayrıca ilaç ve tıbbi bitkilerle ilgili katalog (Medicamentos, Parafarmacia y Plantas Medicinales), farmakoloji alanındaki güncel bilgilerin yer aldığı Panorama Actual del Medicamento ve mesleki haberlerin yer aldığı Farmacéuticos isimli dergileri de yayınlamaktadır. Üyelerimize sunduğumuz bir diğer hizmet ise web sitemizden (www.portalfarma.com) ulaşılabilen ve bütün ilaç ve sağlık ürünleri hakkında sürekli güncellenen bilgilerin yer aldığı Sağlık Bilgi Veri Bankasıdır (BOT PLUS). 33,000 okuyucusu bulunan bu veri bankasının farmakoloji konusunda İspanya’nın en önde gelen kaynağı olduğunu söylemek isterim. Portalfarma eczacılar, eczacılık öğrencileri, diğer kullanıcılar ve basın için de özel bölümleri içermektedir. H. Tekiner: Acaba CGCOF olarak iletişimde olduğunuz bölgesel eczacı odaları hakkında da bilgi verebilir misiniz? Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 H. Tekiner: Bize kısaca Birliğiniz ve faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz? 29 RÖPORTAJ H. Tekiner: Şunu merak ediyorum: Ülkenizde ilaç dağıtım kanalları nasıl işliyor ve özellikle bu amaçla kurulmuş kooperatif ya da birlikler mevcut mu? P. Capilla: İspanya’daki ilaç dağıtım sistemi eczanelerin bulundukları coğrafi konum ve satın alma kapasitelerinden bağımsız olarak eczane başına günlük ortalama 2–4 siparişi 3 saatten daha kısa sürede temini garanti etmektedir. Sistem aynı zamanda soğuk zincire tabi ilaçlar ve 23,000’in üzerindeki referans maddeye ulaşmayı da garanti etmektedir. Ve son olarak ileri bilgi sistemleri sayesinde ilacın piyasada bulunmaması, pazara yeni giren veya pazardan çekilen ilaçlar, ilaç fiyatlarındaki değişiklik gibi bilgilere de gerçek zamanlı olarak ulaşılabilmektedir. Ülkemizde ilaç dağıtım kanallarının % 80’i eczacıların oluşturduğu kooperatiflerden oluşmaktadır. 30 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER H. Tekiner: Peki, ülkenizin geçmişte diğer Avrupa Birliği ülkelerindeki eczacılık uygulamalarına adaptasyonu konusunda yaşadığı sıkıntılar oldu mu? P. Capilla: Avrupa Birliği ülkelerindeki diğer eczacılık modellerinde olduğu gibi İspanyol modeli de Brüksel tarafından sorgulanmakta. Biz Eczacılık Birlikleri Örgütü olarak tatmin edici bir şekilde işleyen mevcut modelin değiştirilmemesi gerektiği görüşünü savunduk. Bu duruma ilişkin olarak şu veriler de gösteriyor ki İspanyol halkının % 99’unun yaşadığı yerde eczane bulunmaktadır. Ayrıca İspanya son on yıl içinde en çok eczanenin açıldığı Avrupa ülkesidir ve eczaneler de büyük oranda Ulusal Sağlık Sistemine entegredirler. Ayrıca Birliğimizin yayınladığı bir rapora göre de İspanyol eczacıları Ulusal Sağlık Sistemine bağlı 800 milyon reçeteyi karşılamanın ötesinde her yıl ortalama 182 milyon kez sağlığa ilişkin tavsiyede bulunmaktadır. Bu süreçte, görevlerinden birisi de Avrupa’yla ilgili meseleleri tartışmak olan İspanyol yönetimi bizdeki eczacılık modelini Avrupa modeline karşı açıkça savundu. Bunda da eczanelerin ilacın stok edilmesi, korunması ve dağıtımı görevlerini üstlenen ve aynı zamanda Ulusal Sağlık Sistemi kapsamındaki eczacılık hizmetlerinde ilaç ve diğer sağlık ürünlerinin bedellerinin ödenmesi sürecinin yönetimine iştirak eden, kamu çıkarını gözeten özel sağlık kuruluşları olmasını dikkate aldı. H. Tekiner: Acaba Birliğinizin şu anda uygulamakta olduğu projelerden de biraz bahsedebilir misiniz? P. Capilla: Son dönemde üzerinde çalıştığımız projelerden birisi Eczacılıkta Kalite Kontrolü. Bunun için Birliğimiz şu an eczane, klinik analiz, optik ve hastane eczanesi gibi mesleğimizin farklı sahalarında Kalite Yönetim Sistemlerinin tanıtımını teşvik etmek amacıyla bir Entegre Kalite Planı’nı geliştirmeye çalışıyor. Özellikle eczanelerde bütün eczacıların bir garanti göstergesi olarak kullanabileceği ve hastalara yönelik farmasötik bakım uygulamalarıyla birlikte eczanelerin de iç yapılanmasını sağlayacak bazı temel parametreler geliştirilecek. Şu an itibariyle bunun için UNE-EN-ISO 9001: 2000 normlarını esas alan ve eczacılıkla ilgili konularda bölgesel ve ulusal yasal gerekliliklerin tanımlandığı bir kalite standardı mevcut. Kalite Yönetim Sistemini uygulayabilmek içinse eczanelerin önce bu standardın gerektirdiği şartlara sahip olması ve bu suretle de Birliğimizin onayını alması gerekiyor. H. Tekiner: Son yıllarda çok sık gündeme gelen ve mesleğimizde gelecekte daha da önem kazanacağı düşünülen konulardan birisi de farmasötik bakım. Bu konu hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz? P. Capilla: Özelikle son 10 yıl içinde yaşanan değişimlerin bir gereği olarak sağlık ve eczacılık alanında da çok ciddi gelişmeler oldu ve elbette bu da eczacılık mesleğini derinden etkiledi. Tarihsel açıdan baktığımızda geçmişte eczacılık mesleğinin odağında ilaç bulunuyorken artık bu odağın hastaya kaydığını görmekteyiz. Bugün piyasada geçmişe kıyasla etkin ilaç sayısı daha fazla, ancak bunun da ilaç etkileşimi, advers reaksiyonlar gibi bazı istenmeyen sonuçları var. İşte bu noktada özellikle eczacı en önemli sağlık çalışanı olarak ön plana çı- RÖPORTAJ kıyor. Bu nedenle Birliğimiz İspanya’da farmasötik bakımın gelişmesini uzun yıllar boyunca destekledi ve bu itibarla da 2002 yılında farmasötik bakım gelişimi için bir stratejik planı hayata geçirdi. Bugüne kadar düzenlediğimiz 4 etkinliğe yaklaşık 5,200 eczacı katıldı ve biz de bu faaliyetlerin sonuçlarından elde ettiğimiz bilgiler sayesinde çok önemli sağlık verilerine ulaştık. Sözgelimi statinle tedavi olan hastaların yaklaşık % 20’sinin bu ilacı neden aldığına ilişkin hiçbir fikri olmadığını gördük. nudan bahsetmiştik. Mesleki kurumların üyelerinin kolaylıkla takip edebilecekleri, yüksek nitelikteki eğitim programları sunmaları gerektiğine inanıyorum. Bu noktada 2007 yılı şimdiye kadar 30,000’in üzerinde eczacının eğitildiği Sürekli Eğitim Ulusal Planı’na başlamamızın da 10. yılı. H. Tekiner: Sayın Başkan, geçtiğimiz Eylül ayındaki ziyaretimde Birliğinizin 7. katında sergilenen çok hoş bir eczacılık tarihi koleksiyonu dikkatimi H. Tekiner: Bahsetmek istediğim bir diğer konu da zincir eczaneler ve bunların ulusal eczacılık hizmetlerine olan etkileri. Bu konuda sizin görüşünüz nedir? çekmişti. Öyle anlaşılıyor ki Birliğiniz meslek tari- P. Capilla: Şu anki durumda İspanya’da böyle bir uygulama hiçbir ilerleme sağlamayacağı gibi çok ciddi sıkıntılar da yaratacaktır. Daha önce de gördüğümüz gibi, İspanya’daki eczane modeli ülkenin her bir köşesinde verilen yaygın eczacılık hizmetlerini güvence altına almak amacıyla, eczaneler arasındaki dayanışma ve birliktelik üzerine kurulmuştur. Bu sebeple biz Birlik olarak sadece bir grup eczanenin kar etmesini amaçlayan, az önce bahsettiğim eczane modelindeki dayanışmayı tehlikeye sokacak ve bu itibarla da tüm halkımıza sunduğumuz eczacılık hizmetlerindeki kaliteyi düşürecek her türlü projeye karşıyız. dir? H. Tekiner: Sayın Capilla, bu röportajın yeni mezun olmuş eczacılar tarafından da okunacağını göz önünde bulundurarak şunu sormak istiyorum: Sizce bir eczacı hangi niteliklere sahip olmalıdır ve bu niteliklerin geliştirilmesinde bölgesel ve ulusal eczacılık birliklerinin rolü sizce nedir? himize gerçekten büyük değer veriyor. Eczacılık tarihinin önemi ve eczacılar tarafından neden bilinmesi gerektiğine ilişkin düşünceleriniz neler- P. Capilla: Her şeyden önce şunu unutmamalıyız ki bugün yaşadıklarımız bizden öncekilerin yaptıklarının bir sonucudur. Geçmişte kazanılan tecrübeler bizlere hataların düzeltilmesi ve önceki başarılara dayanarak daha da ileriye gidilmesi imkânını vermektedir. İşte bu nedenle ben eczacılık tarihinin İspanya’daki eczacılık müfredatında olduğu gibi eczacıların eğitimlerinde yer alması gereken en temel konulardan biri olduğu görüşündeyim. H. Tekiner: Son olarak Türk meslektaşlarınıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? P. Capilla: İspanyol eczacıları adına Türk meslektaşlarıma derin saygı ve sevgilerimi sunuyor ve ülkenizde eczacılıkla ilgili katkıda bulunabileceğimiz her türlü konuda işbirliğine açık olduğumuzu ifade daha teşekkür ederim. Sizi 69. FIP Kongresi’nde İstanbul’da görmek ümidiyle çalışmalarınızda başarılar diliyorum. P. Capilla: Ben de size çok teşekkür ederim. TEB HABERLER H. Tekiner: Vakit ayırdığınız için size bir kez Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 etmek istiyorum. P. Capilla: Bence genç bir eczacının yerine getirmekle yükümlü olduğu en önemli ödevlerden birisi hitap ettiği kimselere en iyi hizmeti sunmayı hedefleyerek tüm meslek yaşamı boyunca kendini eğitmeye devam etmesidir. Eczacıların sürekli eğitimi bizim de Birlik olarak özellikle önem verdiğimiz konulardan birisi. Nitekim son FIP Kongresi’nde sunduğumuz poster bildirilerinden birisinde de bu ko- 31 İNSAN SAĞLIĞI VE HASTALIKLAR GRİBAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA YOLLARI Planlama ve Koordinasyon Birimi Gribal enfeksiyon nedir? Gribal enfeksiyon, Influenza virüslerinin yol açtığı, akut üst solunum yolu enfeksiyonu semptomları ile başlayan bir hastalıktır. Hastalığa genel olarak grip adı verilse de diğer virüslerin yaptığı üst solunum yolu enfeksiyonlarına da yaygın olarak grip denmektedir. Bu durum hastalığın diğer üst solunum yolu enfeksiyonları ile karıştırılmasına neden olur. Genellikle hastalığın daha hafif seyrettiği, ayakta atlatılan nezle ve soğuk algınlığından farklı olarak grip, çok sayıda ölümle sonuçlanan ve dünya çapında büyük salgınlara yol açan, ağır bir hastalıktır. Salgınlar ne zaman artar? Gripten korunmanın başlıca yolu ise vücut direncinin düşmesini engellemekten geçer. Bu bakımdan mevsime uygun giyinmeli, bol sulu gıdalar, taze sebze ve meyve tüketilmelidir. Hastalar ile yakın temastan, ortak eşya kullanımından kaçınılmalıdır. Gribal enfeksiyonlar her mevsim görülebildiği gibi, Risk altındaki kişiler kimlerdir? Yüksek ateş, yaygın kas ağrıları ve kırgınlık ile seyreden grip, toplumda aynı anda bir çok kişiyi etkileyerek büyük oranda iş gücü kayıplarına yol açabilir. genellikle mevsim geçişlerinde, havaların soğuduğu Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER ve nem miktarının düştüğü dönemlerde görülme 32 hastalığın mevsimsel olma özelliğini arttıran önemli çevresel etkenlerdendir. sıklığı artar. Hastalık toplumda genellikle sonbahar mevsiminin sonlarında başlayıp ilkbahar aylarına kadar yaygın olarak etki eder. Hastalığın zamana göre değişim göstermesinde çevresel faktörler ve yaşam tarzı önemli rol oynar. Özellikle havaların soğuduğu dönemlerde kalabalık ve havalandırmanın iyi olmadığı kapalı alanların kullanımının artması, Her yaşta görülebilen gribal enfeksiyonlar, bebekler, çocuklar ve yaşlılarda daha öldürücü seyretmektedir. Ayrıca kişilerin kronik hastalıklarının olması (kronik akciğer hastalıkları, romatizmal ve koroner kalp hastalıkları, diabetes mellitus, kronik nefrit, parkinson, multipl skleroz gibi nörolojik hastalıklar, maligniteler, anemi), sigara kullanımı ve gebelik gribal enfeksiyon için risk faktörleri arasındadır. İNSAN SAĞLIĞI VE HASTALIKLAR Hastalığın seyri Hastalık, Influenza virüsünün bulaşmasını takip eden 1-3 günde, üşüme, titreme, ani yükselen ateş, halsizlik, kırgınlık, iştahsızlık, boğaz ve baş ağrısı, yaygın kas ve eklem ağrıları, bulantı, genizde dolgunluk ve akıntı, gözlerde yanma kızarıklık, burun akıntısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Buna benzer belirtiler nezle, farenjit, tonsillit, sinüzit, larenjit, bronşit, zatürre gibi bir çok solunum yolu enfeksiyonları sırasında da görülebildiğinden, belirtiler ortaya çıktığında hastanın bir hekim tarafından değerlendirilmesi uygun olur. Bu yapılmadığı taktirde bazen gereksiz yere zaman kaybedilerek ve enfeksiyonların antibiyotik ile tedavisine geç kalınmış olur. Gripte ise antibiyotik kullanılmaz ve faydasızdır. Ancak, griple karışan ve bazen griple birlikte ve ona bağlı ikincil olarak ortaya çıkan zatürree, kulak ilti- Hastalığın grip mi yoksa benzer belirtilere sahip bir başka enfeksiyon mu olduğunu söylemenin hızlı ve tam güvenilir bir yolu yoktur. Genellikle en iyi tahmin, hastanın kendisini değerlendirerek belirtileri takip etmesiyle olur. Yaşlılar, kalp, akciğer, böbrek ve şeker hastaları ve vücut direncini bozan kronik hastalığı olanlar ise grip belirtileri başlar başlamaz hekime başvurmalıdırlar. En büyük yanlış!!! Gribal enfeksiyonda, herhangi bir bakteriyel iltihap olmadan koruyucu olsun diye antibiyotik verilmemelidir. Grip gibi virütik enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımı faydasız olmakla birlikte, gereksiz antibiyotik kullanımının dirençli bakterilerle iltihaplanmalara zemin hazırladığı da unutulmamalıdır. Gribal enfeksiyonda tavsiye edilenler Grip hastalarında kullanılan ilaçlar semptomlara yönelik olup; hastanın genel durumunu düzeltmek amacıyla kullanılmaktadır. Hastalık süresince istirahat edilmesi, bol sıvı alınması, ağrı kesici-ateş düşürücü, solunum yolu sekresyonlarını ve irritasyonunu giderici ilaçların kullanılması ile semptomların kontrolü mümkündür. Gribal enfeksiyonlarda doğrudan virüse karşı etki eden bazı ilaçlar da vardır, ancak, yarar/zarar hesabı yapıldığında bunların her grip geçiren kişiye uygulanması yerine, gribe bağlı komplikasyonların görülme ihtimali fazla olan risk grubu hastalara verilmesi daha doğrudur. Gribin en korkulan komplikasyonu, hastalığa ikincil olarak zatürree gelişmesidir. Ayrıca; bronşit, sinüzit, kulak iltihabı, bademcik iltihabı, ensefalit vb. komplikasyonlar da gelişebilir. Hastalığın ağır seyrettiği kişiler, yaşlı ve kronik hastalığı olanlar ve 3-5 günlük TEB HABERLER Hastalık, virüsü taşıyan hasta kişilerin solunum yolu sekresyonları ve bunlarla bulaşmış eşyaları aracılığıyla hızla yayılmaktadır. Özellikle kalabalık ve topluca yaşanan ortamlar hastalığın yayılmasında önemli rol oynar. habı, bademcik iltihabı gibi durumlar söz konusu ise antibiyotik kullanılmalıdır. Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 Gribal enfeksiyon nasıl bulaşır? 33 İNSAN SAĞLIĞI VE HASTALIKLAR ateşli dönemin ardından düzelme periyoduna girip daha sonra tekrar ateşi yükselip hastalananlar mutlaka bu komplikasyonlar açısından bir hekim tarafından değerlendirilmelidirler. Dikkat edilmesi gereken bir başka konu ise; on sekiz yaş altındaki çocuklarda aspirin ve diğer salisilatları içeren ilaçlar kullanılmamalı, parasetamol içeren diğer ateş düşürücüler tercih edilmelidir. Çünkü; vücudun birçok organını ilgilendirse de temel özelliği, Karaciğerde yağ birikimi ve beyin içi basınçta aşırı yükselme olan “Reye Sendromu” özellikle grip, soğuk algınlığı ya da suçiçeği gibi viral enfeksiyonlar nedeniyle aspirin kullanan çocuklarda ve gençlerde, viral enfeksiyondan 1-14 gün sonra ortaya çıkmaktadır. Reye Sendromunun ilk döneminde şiddetli ve sürekli bulantı, kusma ile beraber aşırı yorgunluk, uyku hali, çevreye ilgisizlik gibi beyinle ilgili belirtiler görülmekte, ileri döneminde ise hastada kişilik değişikliklerinden bilinç bulanıklığı ve komaya kadar giden sinir sistemi belirtileri bulunmaktadır. Grip aşısı 34 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER Grip aşısı inaktive bir aşı olup, her yıl sonbahar aylarında piyasaya çıkmakta ve formülü her yıl yenilenmektedir. Aşı bir önceki yıl en çok salgın yapan üç virüs suşunu içerir. Grip aşılarında kullanılacak suşlar Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) önerileri doğrultusunda belirlenir. Grip aşılarının koruyuculuğu değişkendir. Aşının hazırlandığı suş ile salgın yapan suş arasındaki antijenik farklılıklara ve uygulanan kişilerin immünolojik direncine göre koruyuculuk oranı değişiklik gösterir. Grip aşısı, grip olmayı önlemese bile, zatürree gibi ağır komplikasyonların sıklığını azaltabilmektedir. Bununla beraber sağlıklı bir kişinin grip aşısı yaptırması çok da anlamlı değildir. Risk grubu olarak sayılan 65 yaş üstündekilere; akciğer, kalp, böbrek, karaciğer ve immün sistem hastalığı olanlara; kanser ve AIDS tedavisi görenlere; bakım ve huzur evlerinde çalışan ve yaşlılara hastalık taşıyabilecek olan personel ile hekim, hemşire, ebe, hastabakıcı gibi sağlık personeline, evinde yaşlı kronik hastası olanlara, ilk üç ayından sonra hamilelere ve ilk altı aydan itibaren bebeklere aşı önerilmektedir. Grip aşısı, 6 aydan küçük çocuklara, gebeliğinin ilk üç ayındaki hamilelere ve yumurta alerjisi olanlara uygulanmamalıdır. Bunların dışında genel olarak güvenli bir aşı olarak kabul edilmektedir. Grip aşıları, soğuk zincir kurallarına uyularak taşınmalı, karanlıkta ve 2-8 °C’de dondurulmadan saklanmış olmalıdır. Grip aşılarının formülü her yıl yenilendiğinden son kullanma tarihine de dikkat edilmelidir. Kaynakça: http://www.bsm.gov.tr/grip/ http://www.aksaraysm.gov.tr/grb.doc ANMA “IŞIĞIN YOLUMUZU AYDINLATIYOR” E DAK Ecza Kooperatif’in kurucularından Işık Boyacıgiller, ölümünün 8.yılında bir dizi etkinlikle anıldı. O’ndan övgü dolu sözlerle bahseden meslektaşları, “Işığın Yolumuzu Aydınlatıyor” dedi. 28 Aralık 2007’de ilk tören, Işık Boyacıgiller’in hayatının çok önemli bir kısmını adadığı, kuruluşunda ve büyümesinde büyük çaba gösterdiği EDAK’ta, çalışma arkadaşları tarafından gerçekleştirildi. İlk konuşmaları yapan Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Vecihi Özerdemli ve Genel Müdür Hayri Özyaman, Boyacıgiller’in ve arkadaşlarının EDAK’ı kurarken çok sağlam bir temel attıklarını ve bu temelin 30 yıla yakın süredir sarsılmadığını, daha da güçlendiğini belirttiler. oluşturduğunu belirtti. Çolak daha sonra şöyle devam etti: “Bazı insanların isimleri onlara çok yakışır. Işık Boyacıgiller de kendisine ismi en çok yakışan insanlardan biriydi, O ismi ile bütünleşen biriydi. Işık ismi “ışk”tan gelir. Işk, aşk demektir, sevgi demektir. Işık mesleğini, meslektaşlarını böylesine sevdi ve bu sevgiyle geliştirdi onca şeyi. İçinde sevgi olan, emek olan her şey ise unutulmazdır. İşte onu unutulmaz kılan şey ise, bireysel çıkarları ya da “yıldız” olmak için değil, ortak fayda için mücadele etmesiydi. Bugün onun anısı önünde saygıyla eğilirken farkındayız ki; bize düşen asıl görev başlattığı mücadeleyi güçlendirmek ve gelecek nesillere onun büyük emeklerle temelini attığı duvara bir tuğla daha koyabilmektir. Tüm meslektaşlarım adına, Işık Boyacıgiller’i mesleğimize kazandırdıklarından ötürü, saygı ve şükranla anıyorum. Açılış konuşmalarının ardından usta oyuncu Yıldız Kenter, “Ben Anadolu” isimli tek kişilik gösterisini sahneledi. Programın son bölümünde ise E.Ü.Eczacılık Fakültesi öğrencilerinden oluşan bir grup kendi hazırladıkları şiir ve müzik dinletisi ile salondakilere duygulu anlar yaşattılar. Öğrencilerin, gösterinin sonunda salondaki izleyicileri karanfille selamlamalarının ardından tüm salon geleceğin eczacılarını ayakta alkışlayarak son şarkıyı birlikte seslendirdiler. TEB HABERLER Aynı günün akşamında Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde “Işığa Özlemle” adı ile bir etkinlik düzenlendi. TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak bir konuşma yaparak, Işık Boyacıgiller ve arkadaşlarının kooperatiflerin temelini attığını ve bugün hala ecza kooperatiflerinin bu mesleğin omurgasını Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 Buradaki törenin ardından Işık Boyacıgiller’in, mezarı başında yapılan törende ise, tüm sevenleri bir araya geldi. 35 ETKİNLİK PGEU GENEL TOPLANTI Sanem Aslı Y. MERAN 20 Kasım 2007 Avrupa Birliği Eczacılık Grubu 2007 Olağan 3. Toplantısı, 20 Kasım 2007 tarihinde Bruksel de gerçekleşti. 3. Olağan PGEU Toplantısına Birliğimizi temsilen PGEU delegeleri olarak Türk Eczacıları Birliği 35. Dönem Eski Başkanı Ecz. Mehmet Domaç ve Merkez Heyet Üyeleri Ecz. Ekrem Eşkinat ve Ecz. Alaaddin Işık katıldı. (BELÇİKA-BRÜKSEL) geli, doğru ve zamanında bilgi vasıtasıyla kamuya güven sağlamak; • Endüstri ve kanun uygulayıcılarıyla işbirliği içinde İngiltere’de sahtekarlığının yapılması en muhtemel ilaç ve cihazların ve en fazla risk altındaki ürünlere karşı tedarik zinciri vasıtasıyla odak kaynaklarının listesinin hazırlanması ve korunması; • Sahte olduğundan şüphelenilen ilaçların ve ci- 36 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER Geçen toplantı tutanağının okunup kabul edilmesinden sonra 2008-2009 çalışma programının ana hedefleri belirlendi ve 2008 Bütçesi tartışılarak kabul edildi. Toplantının başlıkları arasında Aegate sahtecilik karşıtı sistemin sunumu, Bulgar Farmasötik Birliğinin PGEU’ya seçimi ve Eczane Dağıtımına Yönelik önemli bir politika beyanının kabulü bulunuyordu. Ayrıca üyeler, Mart 2008 gibi hazır olacak Hasta Sonuçlarına ve anlaşmalara bağlılık konusunda yeni bir politika beyanını prensipte onaylamışlardır. Üyeler, Hasta sorunlarına yönelik bilgilerle ve sahtekarlık karşıtı stratejiyle ilgili görüşlerini ifade etme fırsatını yakaladılar. Üyelere ihlal işlemleri ve diğer liberalleştirme gelişimleri hakkında bilgiler verildi. İngiltere: İlaç sahtekarları yeni engellerle karşılaşıyor Sahte ilaçlar ve bunlara yardımcı olan şebekeler, potansiyel olarak hangi pazarın çok karlı olduğunu keşfederlerken sahte ilaçlar İngiltere’de giderek artan bir sorun halini almıştır. Sahtekarlar da sadece halk değil aynı şekilde eczacılar için de neredeyse ayırt edilemez olan çok daha sofistike sahte üretim yöntemlerini kullanıyorlar. MHRA cevabı, hem düzenli hem de düzenli olmayan yollardan hastalara ulaşan sahte ilaç ve tıbbi cihaz riskini azaltmak için stratejik ve operasyonel önlemler içermektedir. MHRA’nın planı şöyledir: hazların bildirilmesinin teşvik edilmesi ve soruşturmanın sürdürülmesi; • Hedeflenen inceleme programının arttırılması ve genişletilmesi; • İngiltere’de sahte ilaçların ve cihazların sabit şekilde tehdit değerlendirmesinin yapılması ve güncellenmesi; • Sahte ilaç ve cihazlarla mücadele için Dünya Sağlık Teşkilatına, Avrupa Komisyonuna ve diğer uluslar arası kuruluşlara tam katılım; • İngiltere’de sahte ilaç ve cihazların pazara sürülmesinin engellenmesi; • Sahte ilaç suçuna iştirak edenlere karşı ceza riskinin arttırılması; • Sahtekarlara karşı riskin artması ve pazarlarının azalması için yerel ve uluslar arası mevzuatta değişiklik yapılması ve bu suçların arkasındaki yöneticilerin belirlenmesi; Almanya ilaç güvenliğini arttırmak için önemli çaba sarf ediyor Alman Sağlık Bakanlığı tarafından son zamanlarda uygulamaya konan 2008/09 Eylem Planı, ilaç güvenliğini iyileştirme konusunu takip etmek amacıyla hazırlanmıştır. İkinci hasta güvenliği kongresinde sunulan Plan, bakanlık savlarının kabul edilebilir süre • Güvenli ilaçların ve tıbbi cihazların nasıl alınabileceğine dair bilgi seçenekleri sağlayarak den- içinde risk azaltma için ulaşılabilir hedefler olup olmadıkları üzerine odaklanmaktadır. ETKİNLİK Eylem Planı, ilaçların içsel bir risk taşıdığını kabul etmekte ve Almanya’da bulunan önemli sayıda hastanenin birçoğu kaçınılmaz olan farmasötik vakalara karıştığını belirtmektedir. Ayrıca İngiltere ve ABD’de birçok insanın ilaçların yan etkileri yüzünden trafik kazalarından daha fazla öldüğünü açıklamaktadır. Ancak Alman deneyiminden gelen bununla ilgili veri bulunmamaktadır. Bu nedenle beş nokta planının öncelikli hedeflerinden biri bu genel görüşü düzeltmektir. Bunu başarmak için bakanlık, hasta desteğiyle uzman grupları arasında ilaç güvenliği kültürünün güçlendirilmesi gerektiğine inanıyor. Farmasötiklerin kullanımıyla ilgili risk azaltma stratejilerinin geliştirilmesine ve uygulanmasına olan öncelik belirlemeli yaklaşım tanıtılırken ilaçlar hakkındaki bilgilerin niteliği ve iletişim de iyileştirilmelidir. Bunun dışında gerekli olan şey, Eylem Planının dönüştürülmesi ve iyileştirilmesi için sürekli süreç organizasyonuyla birlikte ilaç güvenliği araştırmasına güçlü bir destektir. bir yol bulunacaktır. Diğerleri arasında bunlar şunları içermektedir: intravenöz kullanım için yüksek konsantrasyonlu kalsiyum preparatları; intratekal verme için kemoterapik maddeler; kanser ve oto-immün hastalıklarında kullanılmak üzere metotreksat; ve anti-koagülantlar. 2008 yılının ilk yarısında tamamlanacak olan başlangıç aşaması, yüksek riskli ilaçların tanımlanmasını içerecektir ve ABDA dahil üç tıp birliği tarafından taahhüt edilecektir. Yılın ikinci yarısında Alman doktorlar derneği ve diğer uzman grupları farmasötik komisyonu, bu ilaçlardan kaynaklanan ters etki vakalarından kaçınmak için kılavuz hazırlayacaktır. Ortaya konan metodolojiler, hastalar için elektronik sağlık kartının tanıtımıyla desteklenecek şekilde oluşturulacaktır. Eczane görüşmesi, astım inhaler’inin yanlış kullanımını %65 azalttı Alman Eczacılar Birliği ABDA, astım inhalerinin yanlış kullanımının hasta ile eczacı arasında sadece bir gö55 eczacıyla yapılan çalışması, eczacıların 750 hastaya solunum tekniklerini nasıl iyileştirebileceğini göstermiştir. Dört haftadan sonra takip toplantısı, inhaler’i yanlış kullanan hasta sayısının %79’dan %28’e düştüğünü göstermiştir. Hastaların yapmış olduğu en genel üç hata kafalarını arkaya yatırmamaları, solunumdan sonra nefeslerini tutmamaları ve inhaler’deki salgıyı temizlememeleridir. Almanya’da 3.4 milyon insan astımlı ve 6.7 milyon ise kronik engelleyici pulmoner hastalıktan muzdariptir. Bulgar hükümeti endüstrinin itirazlarına rağmen yeni düzenlemeleri kabul etti Bulgar hükümeti, sağlık makamlarına ödenen ücretlerde artışa tanıklık edecek ve genel ilaç sektörü için çarpıcı uygulamalara neden olabilecek erken – istenmemesine rağmen – Noel hediyesini farmasötik endüstrisine verdi. İlaçlardaki toptan ve perakende satış marjlarını önemli ölçüde azaltan ilaç fiyatlarının belirlenmesine uygulanan yeni düzenlemeyle Bulgar hükümeti, Bulgar geri ödeme listesindeki ilaçların Ve “yüksek-riskli” olarak adlandırılan ilaçların alımından kaynaklanan ters etki vakalarını azaltmak için de içeriğine uygulanan farmasötik servisler ve kurallar için yeni ücretlerle ilgili düzenlemeleri kabul etti. TEB HABERLER Belli tıbbi ürünlerin benzer isimleri veya ambalajı çağrıştırabileceği gerçeğine bağlı olarak tüketicilerin ilaçları yanlış kullanmasını engelleyecek hareketler de bulunmaktadır. Federal Alman Eczacılar Birliğinin (ABDA) düşüncesi, 2008 yılının ilk yarısında bu tür ürünleri tanımlamaktır. Bu tür ilaçların kullanım talimatları, Alman eczacıları farmasötik komisyonu dahil diğer üç kuruluş tarafından belirlenecektir. rüşmeyle %65 azaltılabileceğini söylüyor. ABDA’nın kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 Hükümet, tıbbi kararlara hastaların daha fazla katılımının farmasötik terapi bilgilerinin görüşülebileceği yolu iyileştirmede iyi olacağına inanıyor. Doktordan gelen kapsamlı açıklamayı müteakip hasta, özel bir farmasötik terapi için kişisel risk/fayda anlayışına gelecek bir konumda olmalıdırlar. Plan, bu şahsi tavsiyenin yerine geçmeyeceğinden hastalardan sadece arka sayfadaki ve ambalajdaki bilgileri okumalarının istenmemesi gerektiğini belirtiyor. Doktorlar da özellikle yeni aktif maddelerin ilgili olduğu yerlerde hassas olmalı ve hastaları bunun riskleri ve faydaları konusunda bilgilendirmelidirler. Plan, uygun tavsiyenin ilaç alımı için hastaların talimatlara daha fazla bağlı kalmasını sağlayabileceğini ileri sürüyor. 37 ECZACILIK AKADEMİSİ 2007 YILINDA ECZACILIK AKADEMİSİ Özge ARIKAN 2 5 Ekim 2002 tarihinden bu yana faaliyet göstermekte olan TEB Eczacılık Akademisi, Türkiye’de eczacılık alanında bilimsel gelişmeye katkıda bulunmak ve eczacılık camiasının eğitimine akademik kuruluşlarla ortaklaşa katkı ve önerilerde bulunmak amacıyla kurulmuştur. Eczacılık Akademisi ihtiyaç duyulan alanlarda yenilikleri ve güncel sağlık problemlerini takip ederek oluşturduğu eğitim programlarında ağırlıklı olarak üniversitelerin eczacılık fakültelerindeki öğretim üyelerinin desteğini almaktadır. Programlar, eğitim sonrası yapılan değerlendirme çalışmaları ve eczacı profili alan araştırmalarının verileri doğrultusunda eczacılarımızın talepleri oluşturulmaktadır. DÜZENLENEN MESLEK İÇİ EĞİTİMLER 2007 yılı içerisinde Eczacılık Akademisi tarafından gerçekleştirilen meslek içi eğitimler, aşağıda başlıklar halinde anlatılmaktadır: Hamilelikte ve Laktasyon Döneminde Güvenli İlaç Kullanımı ve Eczacının Rolü Eczacıları ilaç, vitamin ve minerallerin gebelikte ve laktasyon döneminde kullanımıyla ilgili şuana kadar bilgilendirmeyi amaçlayan eğitim programı Ankara, Adana, Erzurum, Tekirdağ, Kayseri ve Malatya’da düzenlendi ve yapılan eğitimlerde 273 eczacı sertifika almaya hak kazandı.. 38 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER İyi Eczacılık Uygulamaları / Farmasötik Bakım / Klinik Eczacılık Eczacılık mesleğinde son yıllarda adını sıkça duyduğumuz klinik eczacılık ve farmasötik bakım uygulamalarının temellerinin anlatıldığı bu 6 günlük kursta, özellikle eczacının akut ve kronik sorunlarda alması gereken roller üzerinde durulmakta, hastaların ilaçlar hakkında doğru bilgilendirilmesi ve hasta ile birlikte ilaç tedavi planının takibi, gerekli olduğunda sağlık personeli ile işbirliği halinde uygun değişikliklerin yapılmasının sağlanmasını amaçlanmakta ve olgu çözümlemeye yönelik etüt çalışmalarıyla anlatılan konuların pekişmesi sağlanmaktadır. Eğitim programı 2007 yılında 3 kez düzenlendi ve şuana kadar yapılan eğitimlerde 814 eczacı sertifika almaya hak kazandı. Enfeksiyon Hastalıkları GPP eğitiminin devamı olarak verilen Enfeksiyon Hastalıkları Eğitimi, toplumda sıkça karşılaşılan enfeksiyon hastalıkları ve uygulanan tedavi yaklaşımları hakkında eczacılara bilgi vermek ve böylece klinik eczacılık ve farmasötik bakım hizmetlerinin bu hasta grupları için serbest eczanelerde uygulanabilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. İyi Eczacılık Uygulamaları - Klinik Eczacılık–Farmasötik Bakım programını tamamlamış olanların katılabildiği 3 günlük kurs boyunca güncel olgu çalışmalarının yer aldığı etütlerle özellikle eczacının danışman kimliğinin vurgulanması ve bilinçsiz antibiyotik kullanımının önüne geçilmesi üzerinde durulmaktadır. Obezite Eğitimi Obezitenin nedenleri, dünyada ve Türkiye’ de görülme sıklığı, obezitenin özellikleri, obeziteye eşlik eden diğer hastalıklar ve tedavisi ile ilgili bilgilendirmeyi amaçlayan eğitim 2007 yılı içerisinde Mersin, Aydın ve Tekirdağ’da gerçekleştirildi ve 184 eczacı sertifika almaya hak kazandı. İlkyardım Eğitimi İlkyardım konusunda genel bilgiler, hasta ve yaralı taşıma, suni solunum, dış kalp masajı, koma pozisyonu, kanamalar, kırıklar ve diğer konularda bilgilendirmeyi amaçlayan ve uygulamalı olması nedeniyle en fazla 16 kişilik sınıflarda verilen eğitimde şimdiye kadar 95 eczacı sertifikalarını aldı. Endokrin ve Romatizmal Hastalıklar Eğitimi Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi tarafından “Klinik Eczacılık-Farmasötik Bakım Eğitimleri”nin üçüncüsü olan Endokrin ve Romatizmal Hastalıklar Eğitimi, 9-11 Şubat 2007 tarihleri arasında 37 eczacının katılımı ile Türk Eczacıları Birliği merkez binası ECZACILIK AKADEMİSİ Hipertansiyon ve astım konularında eczacıların bilgilendirilmelerini amaçlayan eğitimde bu dönemde 57 eczacı sertifika aldı. Şimdiye kadar ise toplam 176 eczacı bu eğitime katıldı. Kozmetik / Dermakozmetik Eğitimi Eczacıların kozmetik ürünlerdeki yeni gelişmeler, kozmesotik maddeler ve bunları içeren kozmetik ürünlerin tanıtılması, aynı zamanda kozmetik/kozmesotik ürünlerin formulasyon ve stabilite özellikleri, saklanmaları ve kullanımlarına ilişkin güncel bilgilerin aktarılması amacıyla düzenlenen eğitim bu yıl 7 – 8 Nisan 2007 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirildi. Temel Muhasebe Eğitimi Eczacıların eczanelerine ait mali yapıyı ve belirsizlikleri daha net görebilmeleri, doğabilecek sıkıntılı durumları önceden görüp tedbir alabilmeleri ve devlete karşı vergi yükümlülüklerinde daha bilinçli hale gelmelerini sağlamayı amaç edinerek hazırlanmış bir eğitim programıdır. Temel Muhasebe eğitimi 2007 yılı içerisinde Edirne, Sivas ve Tokat’da gerçekleştirildi ve şimdiye kadar bu eğitime toplam 992 eczacı katıldı. Radyofarmasist Yetiştirme Sertifika Programı 18 Mart – 07 Temmuz 2007 tarihleri arasında Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi – Hacettepe Üniversitesi -Sağlık Bakanlığı-TAEK Eşgüdümünde Radyofarmasist (=Nükleer Eczacı) Yetiştirme Sertifika Programı düzenlendi. 26 hafta teorik ve pratik derslerle devam eden eğitime toplam 14 eczacı katıldı. Astım ve Allerjik Hastalıklar Eğitimi Ürtiker, ayırıcı tanı ve tedavisi, astımda inhaler tedavi, akut astım tedavisi ve atağı, anafilaksi, alerjik rinit, Allerjik Hastalıkların Tedavisi ve Korunma ile ilgili bilgilendirmeyi amaçlayan eğitimde 228 eczacı sertifika almaya hak kazandı. Yaşlanmaya neden olan mekanizmalarla ilişkili teoriler, yaşlı grupta ilaca bağlı en yaygın gözlenen sorunlar, geriatrik popülasyonda yüksek oranda görülen hastalıklarda ilaç kullanımı ve ilaç etkileşmelerin hakkında bilgilendirmeyi amaçlayan eğitim programında toplam 46 eczacı sertifika almaya hak kazandı. Şuana kadar Eczacılık Akademisi tarafından düzenlen Meslek içi Eğitim Programlarında toplam 4984 eczacı eğitimlere katıldı. Eczane Teknisyeni Eğitimi Programı Mesleki eğitim yolu ile eczane sektöründe çalışan kalfaların istihdam edilebilirliklerini artırmak genel amacı taşıyan ve 2005 yılında bir Avrupa Birliği Projesi olarak başlayıp 2006 yılından itibaren Türk Eczacıları Birliği’nin devam ettirdiği eğitim programı; Ankara, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Konya, Erzurum ve Bursa’da gerçekleştirildi. Eğitimlerde en az lise mezunu toplam 1971 teknisyene sertifikaları verildi. Eczacılık Akademisi Eczacıların meslek içi eğitimlerini sağlamak amacıyla kurs ve eğitim programları düzenlemenin yanı sıra, Eczacılık alanında çalışmalar yapan bilim adamlarının çalışmalarını ödül ve maddi destek gibi yollarla özendirmek amacıyla Bilim, Hizmet ve Teşvik ödülleri adı altında ödül programları düzenlemektedir. 2005 yılından bu yana gerçekleştirilen ödül programlarının üçüncüsü 11 Mayıs 2007 tarihinde törenle sahiplerine verildi. 2007 BİLİM HİZMET VE TEŞVİK ÖDÜLLERİNİ ALMAYA HAK KAZANANLAR 2007 YILI “ BİLİM ÖDÜLÜNÜ ” KAZANAN * Prof. Dr. Yılmaz Çapan–Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalı 2007 YILI “ TEŞVİK ÖDÜLÜNÜ ” KAZANANLAR * Doç. Dr. Didem Deliorman Orhan–Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı * Yrd. Doç. Dr. Kutay Demirkan–Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalı * Yrd. Doç. Dr. Esra Küpeli–Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı 2007 YILI “ HİZMET ÖDÜLÜNÜ ” KAZANAN * Prof. Dr. Nedime Ergenç–İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi (Emekli) 2007 YILI PROJE ÖDÜLÜ KAZANAN * Prof. Dr. Gülberk Uçar–Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya ABD TEB HABERLER Farmasötik Bakım/Klinik Eczacılık” MİEP: Geriatri ve Gerontoloji Eğitimi Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 eğitim salonunda düzenlendi. Katılım için yine Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi tarafından düzenlenen 6 günlük “İyi Eczacılık/Farmasötik Bakım/Klinik Eczacılık Eğitimi”ne katılmış olmak ön şartı aranan bu 4 günlük eğitimde, teorik olarak anlatılan derslerin yanı sıra, yapılan vaka çalışmaları ile de, katılımcıların romatizmal ve endokrin hastalıklarda eczacının rolünü pekiştirmeleri sağlanmıştır. 39 ECZACI VEKİLLER Ayşen YALMAN Ecz. GÖNÜL BEKİN ŞAHKULUBEY AKP Mardin milletvekili Ecz. Gönül Bekin Şahkulubey, 1970 yılında Mardin’de doğmuş. Orta ve lise öğrenimini Mardin Lisesi’nde tamamladıktan sonra Ankara Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne başlamış. Şahkulubey, 1992’den 2007’ye kadar Mardin’de serbest eczacı olarak çalışmış, Mardin il yönetiminin ilk ve tek bayan üyesi olarak 2001 yılında AK Parti’nin kurulmasıyla siyasete başlamış. 2002 genel seçimlerinde, Mardin’den milletvekili adayı olan Şahkulubey, 2003 senesinde Ak Parti Mardin İl Teşkilatı’nda Sosyal İşler Başkanı olarak göreve başlamış. 2007 yılında 23. Dönem Mardin Milletvekili seçilen Şahkulubey, Dışişleri Komisyonunda bulunuyor, evli ve üç çocuk annesi. Ayşen Yalman (A.Y.): Serbest eczacılık yaparken siyasete atılma kararını nasıl aldınız? Gönül Bekin Şahkulubey (G.B.Ş.): Eczacı olarak ve 15 yıl serbest eczacılık yaptığım için eczacıların sorunlarını çok iyi biliyorum. Parlamento çatısı altında bulunan diğer eczacı arkadaşlarımla birlikte bu sıkıntıların aşılması için çalışacağız. Meslektaşlarımızın sorunlarına çözüm üretmek öncelikli hedeflerim arasında. Bu konuda güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum. Meclis çatısı altında sorunların çözümü için yeni şeyler üreteceğime inanıyorum. Bu nedenle siyasete atıldım. A.Y.: Eczacıların son dönemde pek çok sorunu bulunuyor. Hükümetin bir temsilcisi olarak neler yapılmalı sizce? G.B.Ş: Son beş yılda; Sağlık sektöründe önemli atılımlar yapıldı, ciddi gelişmeler sağlandı. Yaşanan bu değişimden sağlık sektörünün en önemli kollarından biri olan eczacılık da etkilendi. SSK ve Yeşil Kart sahibi hastaların ilaçlarının serbest eczanelerden temin edilebilmeye başlanmasıyla birlikte ilaç sektörü oldukça hareketlenerek, eczacılara ciddi bir ciro artışı sağladı. Takdir edersiniz ki bütün değişimlerde, özellikle de böyle büyük bir değişim sürecinde sıkıntılar yaşanması çok doğaldır. Önemli olan bu sürecin karşılıklı anlayış içinde A.Y.: Eczacıların üzerinde önemle durduğu bir konu da 6197 sayılı yasa. Bu yasa hala Meclis gündeminde bekliyor. Siz neler söyleyeceksiniz? G.B.Ş.: Söz konusu kanunun bu dönemde yasalaşabilmesi için diğer parlamenter arkadaşlarla birlikte çalışıyoruz. Bu yasada yapılacak değişikliklerle; Avrupa Birliği Eczacılık Mevzuatına ve günümüz koşullarına uyum sağlanacağına inanıyorum. A.Y.: Son zamanlarda sağlık alanında tasarruf yapma girişimleri söz konusu. Sağlıktan tasarruf edilir mi? G.B.Ş.: Sağlık gerçekten de çok hassas bir konu. Bu konuda yapılabilecek her türlü düzenleme birçok süzgeçten geçirilerek uygulamaya konulmalıdır. Hükümetimiz döneminde yürürlüğe konulan Sağlıkta Dönüşüm programı sağlıktan tasarrufu öngörmemektedir. Sağlıktan değil ama sağlık alanından tasarruf yapılabilir. Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırıp, bu hizmetleri kaliteli hale getirirken, diğer yandan gereksiz harcamalar, kaçaklar, aşırı fiyatlı satın almalar azaltılabilir. A.Y.: Size göre eczacılık alanının en önemli sorunu ne? G.B.Ş.: Ülkemizde mezun olan eczacıların istihdamı büyük bir sorundur. Kamuda ve ilaç sanayinde çalışan eczacı sayısı istihdam sorununu çözmekten çok uzaktır. Hastanelerde ve ilaç sanayinde daha fazla eczacı çalıştırılarak hem üretimde hem de ilaçların kontrollü kullanımında kalitenin yükseltilmesi sağlanmış olacaktır. Eğitimini tamamlayarak hayata atılmak isteyen meslektaşlarımızın büyük bir bölümü serbest eczacılık yaparak geçimlerini temin etme yoluna gidiyorlar. Bu da; çok sayıda eczane açılmasına neden oluyor. Meslektaşlarımız adım başı rastlanan eczanelerde idealist bir ruhla işlerine sarılmakta, ancak çoğunlukla da ticari kaygılarla meslek ilkeleri arasında sıkışıp kalmaktadırlar. aşılmaya çalışılmasıdır. Kuşkusuz ki; SSK, Bağ-Kur ve Emekli 40 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER Sandığı’nın Sosyal Güvenlik Kurumu Çatısı altında toplanmasıyla kurum hazır olmadığı bir reçete yüküyle karşılaştı. Bu reçetelerin kontrollerindeki aksaklıklar karşılaşılan en önemli sorunlardan biridir. Reçete kontrol alanında çalışacak yeterli sayıda eczacının olmaması ve donanım eksikliği bu alanda yaşanan sorunların daha da artmasına sebep oldu. E-sağlık ve e-reçete sistemleri devreye girdiğinde bürokratik işlemler azalacağı için reçete kontrolleriyle ilgili birçok sorun da çözüme kavuşmuş olacaktır. A.Y.: Son olarak meslektaşlarınıza neler söylemek istersiniz? G.B.Ş: Eczacılık tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de saygı duyulan güvenilir meslek grupları arasında yer almaktadır. İnsan sağlığının güvencesi olan meslektaşlarımız bu itibara fazlasıyla layıktırlar. Arkadaşlarımızın bu bilinçle topluma hizmet vermeye devam edeceğine inancım tamdır. Meslektaşlarımızın her zaman olduğu gibi özverili çalışmalarında başarılar diliyor, selam ve sevgilerimi sunuyorum. TEB YAYINLARI Sahra DAŞDEMİR DÜŞÜK CİROLU SERBEST ECZANELER ARAŞTIRMASI 2007 T ürk Eczacıları Birliği, yıllık cirosu 250.000 eğitim programlarına bakış açıları gibi çeşitli değiş- YTL altında olan düşük cirolu eczanelerin kenlerin incelenmesi sağlanmıştır. Araştırma kap- durumlarını incelemek, ortak sorunlarını samında odaklanılan beş ilde toplam 237 eczacıyla tespit etmek ve çözüm önerilerine ze- yapılan anket çalışması sonucunda elde edilen veri- min oluşturacak bilimsel veriler sağlamak adına bir ler, bilgisayar tabanlı istatistik değerlendirme prog- araştırma yürütmüştür. ramlarıyla analiz edilmiştir (SPSS 15.0). En güncel veriler ışığında, Türkiye’de faaliyet gös- Projenin Genel Koordinatörlüğünü Trakya Üni- teren ortalama 22.000 serbest eczane içerisinde versitesi İİBF Dekan Yrd. Sayın Sadi UZUNOĞLU yıllık cirosu 0-250.000 YTL olan eczanelerin sayısı gerçekleştirmiştir. Düşük cirolu eczanelerin ortak 8.200’dür. Bu 8.200 eczanenin toplam pazar içe- durumlarını tespit etmek ve çözüm önerileri oluş- risinde oranı %9,25’tir. Pazar payı oranları ve olası hata payları eklenerek çalışmanın toplam 237 eczaneyi kapsaması gerektiği tespit edilmiştir. Buna turabilmek amacıyla gerçekleştirdiğimiz bu çalışmanın meslekteki tüm eczacılara faydalı olacağını düşünüyoruz. göre illerdeki toplam serbest eczane sayılarının oranı çerçevesinde İstanbul’dan 120, Ankara’dan 42, İzmir’den 36, Bursa’dan 20 ve Adana’dan 19 tane eczane ile görüşülmüştür. İller içerisinde eczanelerin seçimi tesadüfi seçim yöntemi ile belirlenmiş olup, örneklem kapsamı yıllık cirosu 250 bin YTL ve altı olan eczaneler olduğu için toplamda 840 sayıda eczane telefonla aranmış ve 237 eczacıya anket çalışması uygulanmıştır. sorunların tek bir nedenden kaynaklanamayacağı, sorunların ancak çok boyutlu bir yaklaşımla analiz edilebileceği yaklaşımından hareketle; eczacıların yıllık ciroları, mali tablo kullanımı, yatırım yapma ve tasarrufları değerlendirme biçimleri ile meslek içi TEB HABERLER lerin ortak sorunlarını tespit edebilmektir. Ancak Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 Araştırmanın temel amacı düşük cirolu eczane- 41 www.cnntürk.com GÜNCEL Berivan VARGÜN 42 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER ALIŞILAGELMİŞ BİR SİYASETÇİ OLMAYAN BİLİM İNSANI ERDAL İNÖNÜ YAŞAMA VEDA ETTİ Yaklaşık bir yıldır kanser tedavisi gören Erdal İnönü, 20 Ağustos 2007’de zatürree tedavisi için Houston’da bir kliniğe yatırıldı. Yapılan tetkikler daha önce kontrol altına alınan hastalığının tekrar tedavi sürecine başlanılması gerektiğini gösterdi ancak 31 Ekim 2007’de tedavisinin yapıldığı bu merkezde, 81 yaşında yaşamını yitirdi. İnönü’nün defnine ilişkin ilk tören 3 Kasım 2007’de TBMM’de yapıldı. Naaşı devlet töreninin ardından, doğduğu Pembe Köşk’ün bahçesine getirildi ve eşi Sevinç İnönü’nün isteğiyle, İstanbul’a götürülerek 4 Kasım 2007’de Teşvikiye Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanında toprağa verildi. GÜNCEL 6 Haziran 1926 tarihinde Ankara’da doğan Erdal SODEP ve Halkçı Parti’nin birleşmesi sonucu kuru- İnönü, kendini Milli Mücadeleye adayan, Lozan lan SHP’nin genel Başkanlığı’na seçilerek görevini Konferansına imza atan, Milli Şef unvanıyla anılan, 1993 yılına kadar sürdürür. 1991 Genel Seçimlerin- Türkiye’nin ilk Başbakanı ve İkinci Cumhurbaşkanı den sonra Doğru Yol Partisi ile SHP’nin kurduğu ko- İsmet İnönü’nün oğludur. İlk, orta ve lise öğrenimini alisyon hükümetinde Başbakan Yardımcısı ve Dev- Ankara’da gören İnönü, Ankara Üniversitesi Fizik let Bakanı olarak üstlendiği görevlerini 1991-1993 Bölümü’nden mezun olduktan sonra Amerika’ya yılları arasında yürütür. SHP’nin Cumhuriyet Halk gider. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nde (Caltech) Partisi ile birleşmesinin ardından, 1995 yılında ko- “Teorik Fizik” alanında araştırmalar yapar. Yük- alisyonun Sosyal Demokrat kanadında değişikliğe sek Lisans ve Doktorasını tamamladıktan sonra gidilir, bu değişiklikle de İnönü, Dışişleri Bakanı ola- Türkiye’ye döner, Lisans öğrenimini tamamladığı rak atanır. 1995 yılının Ekim ayında koalisyondaki Ankara Üniversitesi’nde asistan olarak işe başlar. görevinden ve aktif siyasetten ayrılır. Askerlik görevinin ardından Doçentlik sınavını verir. 1957 ve 1960 yılları arasında tekrar Amerika’ya Bilim insanı kimliğinin yanı sıra, sadeliği, siyaset giderek “Atom Enerjisinden Yararlanma” programı dünyasında ki hoşgörüsü ve mizah anlayışıyla, olay- içinde çeşitli üniversite ve enstitülerde araştırma- lara esprili ve bilimsel bakışıyla farklılık yaratan İnö- larını yürütür. nü, TÜBİTAK Kurucu Müdürlüğü, NATO Fen Komitesi ve UNESCO Yürütme Kurulu Üyeliği görevlerinde 1964-1974 yılları arasında ODTÜ’de Fizik profesörü bulunmuştur. Sosyalist Enternasyonal üyesi olan olarak görev yapan İnönü, bu süreçte teorik Fizik İnönü, 1974 yılı TÜBİTAK Bilim Ödülü, 2004 yılında Bölüm Başkanlığı, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı Wigner Madalyası alır. ve Üniversite Rektörlüğü de yapar. 1974’te Boğaziçi Üniversite’sine geçen İnönü, 1974-1983 yılları arasında Fizik Profesörlüğünün yanı sıra 6 yıl kadar da Temel Bilimler Fakültesi Dekanlığı’nı yürütür. 1983’te SODEP’in kurucu Genel Başkanı olarak siyasete atılıncaya kadar Boğaziçi Üniversitesi’ndeki görevini sürdürür. Türkiye Cumhuriyeti ve Osmanlı İmparatorluğu üze- CHP’den ayrılarak kurulan SHP’nin onursal başkanı olan Erdal İnönü, özellikle son yıllarda Sosyal Demokrat çevrelerce aktif siyasete girmesi ve solda birleşmeyi sağlaması için yapılan tüm ısrarlı çağrılara rağmen siyasete geri dönmemiştir. kurulması sürecinde de katkıda bulunur. İnönü, 12 Eylül ve Siyasi Partilerin kapatılması sürecinde Sosyal Demokratların ısrarı üzerine siyasete atılır. 1983 yılında, SODEP’in kurucu Genel Başkanı olur ancak 12 Eylül yönetimince veto edildiği için seçime giremez. 1986 yılı ara seçimlerinde ise İzmir Milletvekili seçilir, 1987 ve 1991 yıllarında da aynı ilden milletvekili seçilerek parlamentoda görevine devam eder. O siyasette aradığını bulamayan, alçak gönüllü ve esprili kişiliği ile özellikle günlük yaşantısındaki sadeliği, demokratik duruşu, gösterişten hoşlanmaması, zaman zaman meclise korumasız ve yürüyerek gelmesiyle dikkatleri üstüne çekmiş, halkta bizden biri duygusunu oluşturan nadir siyasetçilerden biri olarak Türk Siyasi tarihinde unutulmaz ve Türk halkının kalbinde yerini almıştır. TEB HABERLER Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 rindeki bilimsel çalışmalarıyla bilinen İnönü, Türkiye 43 GÜNCE Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU 1 Kasım 2007 - 15 Kasım 2007 Milli Eğitim Bakanlığı Strateji Daire Başkanı Nurettin KONAKLI ile bir görüşme gerçekleştiren TEB Saymanı Ecz.Fırat ATEŞ ve Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN, tüm Türkiye’de sıkıntı yaratan ve ödenmeyen Milli Eğitim Bakanlığı kurum ödemelerini iller bazında yeniden ilettiler. Aynı gün ödemesinde sıkıntı yaşanan bir diğer kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı da ziyaret edilerek, Strateji Daire Başkanı Hasan DEMİRBAĞ’a ödemelerin bir an evvel eczacıların hesaplarına çıkartılmasının gerekliliği aktarıldı. - Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti tarafından, kamu kurum ıskontolarına ilişkin yapılan yanlış uygulamanın düzeltilmesi için çözüm yolu bulunması amacıyla İstanbul’da sektör temsilcileri ile geniş katılımlı bir toplantı düzenlendi. Toplantıya Sanayi ile birlikte AİFD, İEİS, TİSD’den olmak üzere toplam 54 kişi katıldı. 6 Kasım 2007 - TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve 2.Başkan Ecz.Alaaddin IŞIK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk ÇELİK’i ziyaret ettiler. Bakan Çelik’i ziyaret ederek Kamu Kurum iskontoları ile ilgili bilgi verdiller 20 Kasım 2007 - TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Novagenix yöneticileri ile birlikte Hıfzısıhha Başkanı Doç. 7 Kasım 2007 Dr.Mustafa ERTEK’i makamında ziyaret ede- > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve 2.Baş- kan Ecz.Alaaddin IŞIK, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ile görüşerek Hıfzısıhha Merkezi’nde analizi yapılması için sıra bekleyen farmasötiklerin analizinin Novagenix’te yapılması konusunda teklif sundular. Aynı zamanda son günlerde yeniden gündeme gelen ilaçta reklam konusundaki endişeleri dile getirdiler. Müsteşar da Sağlık Bakanlığı olarak ilaçta reklama karşı olduklarını, besin takviyesi adı altındaki ürünlerin ruhsatlandırılmasının Sağlık Bakanlığı tarafından yapılması ve kontrollü tanıtımı konusundaki fikirlerini dile getirdiler. 44 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER > Aynı gün TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Sayman Ecz.Fırat ATEŞ, Merkez Heyeti Üyeleri Ecz. Ekrem EŞKİNAT, Ecz.Nükhet TARTAN ve Ecz.Ali ASLAN, kamuya yapılması gereken ıskontolarda yaşanan sorunlar ile ilgili olarak AİFD, İEİS, TİSD yetkilileri ile bir toplantı gerçekleştirdiler. Bu toplantı sonrasında katılımcılar SGK Başkanı Birol AYDEMİR’i makamında ziyaret ederek sorunun çözümü noktasında fikir alışverişinde bulundular. rek, Hıfzısıhha Merkezi’nde analizi yapılması için sıra bekleyen farmasötiklerin analizinin Novagenix’te yapılmasını önerdiler. 26 Kasım 2007 - TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü Naci AĞBAL ile bir görüşme gerçekleştirerek, Kurumlar arasında yaşanan iletişimsizlikten dolayı Konsolide Bütçe ve Yeşil Kart ödemelerinde yaşanan gecikmelerin önüne geçilmesini ve ödemelerin bir an evvel eczacıların hesaplarına çıkarılmasını talep etti. Genel Müdür de bu konuda gerekli duyarlılığın gösterileceğini belirtti. GÜNCE 29 Kasım 2007 - 10 Aralık 2007 TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN, SGK Genel Sağlık - TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 5510 sayılı Sigortası Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU’nu Yasa ile ilgili olarak SGK’da gerçekleştirilen ve makamında ziyaret ederek, 5510 sayılı SSGSS Emek ve Meslek Örgütlerinin de çağrılı olduğu- Yasa tasarısı ile ilgili Birliğimizin görüşlerinin bir toplantıya katıldı. yer aldığı yazıyı ilettiler. 13-16 Aralık 2007 - man Otel’de gerçekleştirildi. 6 Aralık 2007 - TEB 36. Olağan Büyük Kongresi Ankara Dede- TEB Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda yapılan toplantıya katılarak 5510 sayılı SSGSS Yasa tasarısı ile ilgili Birliğimizin görüşlerini iletti. 26 Aralık 2007 > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Merkez He- yeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN, Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.M.Şerif BOYACI ve Av.Gökhan PEKCAN, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ ile bir gö- 7 Aralık 2007 > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2.Başkan Ecz.Alaaddin IŞIK, Sayman Ecz.Fırat ATEŞ ve Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN, SGK Kurum Yetkilileri ile yapılan bir toplantıya ka- rüşme gerçekleştirerek, eczacıların ilaç fiyatlarının düşmesinden kaynaklanan zararlardan etkilenmemeleri için İlaç Fiyat Kararnamesine konulan 45 günlük geçiş süresinin uygulanmadığını aktardılar ve bu konuya çözüm getirilmesini istediler. tılarak, eczacıların hesaplarına aktarılmasında talep ettiler. > Aynı heyet Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı yetkilileri ile de bir görüşme gerçekleştirerek, Konsolide Bütçe ve Yeşil Kart ödemelerindeki aksaklıkların bir an evvel çözümlenmesi gerektiğini belirttiler. > Aynı gün yatan hasta ilaçlarının ve tıbbi mal- zemelerin 01 Ocak 2008 tarihinden itibaren hastanelerden karşılanması uygulamasının yaratacağı sıkıntılar, TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN ve Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.M.Şerif BOYACI tarafından SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU’na tekrardan aktarıldı. TEB HABERLER retlerinin bir an evvel hesaplara çıkartılmasını Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 sorun yaşanan katılım payları ve muayene üc- 45 46 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER BASINDA TEB Ayşen YALMAN BASINDA TEB TRT 3 “MECLİS GÜNDEMİ” TGRT HABER “HABERLER” KANAL TÜRK “CANLI YAYIN” 20.11.2007 KANAL 1 “ANA HABER” 03.12.2007 TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, TBMM’de yapılan “Yasama Sürecine Sivil Katılım” adlı panelde bir konuşma yaparak, yasama sürecine sivil toplum kuruluşlarının katkısını iletti. Eczacılık mesleğinin sürekli değişen yasalardan çok etkilendiğini belirten Çolak, mesleklerini daha sağlıklı bir şekilde yapmaları için hazırladıkları yasa taslağının uzun zamandır parlamento gündemine gelmediğini söyledi. Çolak konuşmasında, “STK’ların mesleki alanlarını doğrudan düzenleyen yasalarla ilgili görüşleri alınmalı ve bu fikirlerin mutlaka ciddiye alınması gerekiyor” dedi. TRT 2 “HABERLER” AKP’nin sosyal ve güvenlik yasasına tepkiler sürüyor. Çeşitli sivil toplum örgütü temsilcileri açıklamalarda bulunuyor. TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, canlı yayında gelecek nesillerin sağlığa erişim hakkına büyük ölçüde ortadan kaldıran yasa tasarısına karşı gösterilen tepkinin anlamlı olduğunu söyledi. Çolak daha sonra konuşmasına şöyle devam etti: “Herkesin sosyal haklarını aynı şemsiye altına alan bir reforma ihtiyacımız vardı. Ancak meclise sunulmuş haliyle bu taslak, çalışanların kazandığı hakları yok eden ve evrensel bir hak olan sağlığa erişim hakkını karşılanması zor bir hale dönüştüren bir taslaktır. Bu yasa tasarısının bu haliyle meclisten geçmesini eksik ve yanlış buluyoruz” KANAL 24 “ANA HABER” 13.12.2007 Türk Eczacıları Birliği’nin 36. Olağan Genel Kurulu Ankara Dedeman Otel’de yapıldı. Kongreye Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanı sıra çok sayıda Milletvekili ve bürokrat da katıldı. CNN TÜRK “YENİ GÜN” TRT 1 “SABAH HABERLERİ” 14.12.2007 Türk Eczacıları Birliği’nin 36. Olağan Genel Kurulu Ankara Dedeman Otel’de yapıldı. Kongreye Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanı sıra çok sayıda Milletvekili ve bürokrat da katıldı. TEB HABERLER KANAL A “ANA HABER” Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 ART “ANA HABER” 47