CHP 3. bölge Milletvekili adayı Oktay EKŞİ
Transkript
CHP 3. bölge Milletvekili adayı Oktay EKŞİ
CHP 3. bölge Milletvekili adayı Oktay EKŞİ “ TAKİPÇİSİ OLACAĞIM ” T ü m u y a r ıla r a r a ğm en T H Y’n i n Op e t f ir ma sı na ad et a At ak öy ’ü n g öb eğ i n e y a p tı r d ı ğ ı h er b i r i 5 b i n t on l uk 7 a de t ak a r y ak ı t ta n k l ar ı i l e il gi li şi k ay et le r i y er in d e in c el ey e n CH P 3 . Bö lg e M ille tv e k ili a da y ı O kt ay EK Ş İ “ S eç il ip M e c lis e g ir di ği m d e ö n c eli kl e bu k on u y u in c el ey e ce k , tü m y a sa l y oll ar ı d en ey er ek A t ak öy l ü ler ’in k or k u lu r ü y a sı o lan b u t an k la r ın k a ld ır ıl mas ı iç in g ay r e t g ös te r ec ek v e t akipçisi ola cağım” dedi. Sürekli, Etkili, Ýlkeli. Bakýrköy’de 19 a d n ý þ a Y SAYI:205 1 Numara ATAKÖY HAZİRAN 2011 FİYAT: 2 TL KENT MÜZESİ AÇILDI Bakırköy Belediyesi projelerini bir bir hayata geçiriyor. Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in ‘’Hayalimdi’’ dediği Bakırköy Kent Müzesi Yeşilköy’de açıldı. Kent Müzesi’nin bulunduğu binada ayrıca bir kat sanat galerisi bir kat da sosyal tesis olarak kullanılacak. Yazısı 5. sayfada Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Hadi SALİHOĞLU Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Adagül’ün Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığına ataması ile boşalan Bakrköy Cumhuriyet Başsavcılığına Üsküdar cumhuriyet Başsavcısı Hadi SALİHOĞLU getirildi. Salihoğlu gazetemize yaptığı açıklamda şunları öyledi. 30 seneyi aşkın süredir adalet camiasına hizmet etmekteyim. Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı görevimden sonra Türkiye’nin en güzel ili İstanbul’un en güzel ilçelerinden biri olan Bakırköy’de Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev almanın onurunu taşıyorum. Burada devam eden hizmetlere, kendi gücümüzü ve şevkimizi de katarak devam edeceğiz. Amacımız adil olmak, adil olmak, adil olmak... Bütün Bakırköy halkını ve bize bağlı mülakatlarda çalışan ve oradaki tüm halkımıza sevgi ve selamlarımı iletiyorum. HADİ SALİHOĞLU KİMDİR 1955 Trabzon Sürmene doğumlu olan Salihoğlu, Erzincan Tercan, Çankırı Eldivan, Kahramanmaraş Pazarcık, İstanbul Silivri, İstanbul Fatih Adliyeleri’nde Cumhuriyet Savcısı, DGM de Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptı. Üsküdar Adliyesi’nde Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yapan Salihoğlu, 03.05.2011 tarihinden itibaren Bakırköy Adliyesi’nde Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yapmaktadır. 3 “Aktarlık meraktır, okumaktır, bitkilerin bir yıllık yaşamlarını, o yaşamları içindeki süreçleri takip etmektir. Biz merakımızı gidermek için çok dağ tepelerinde dolaştık. Bir otun peşinde 3 sene koştuğumu bilirim. Önüne gelen birinin bir dükkan açıp ben de aktar olayım demesi ile aktar olunmaz.” Arzu Beratoğlu, Aktar İbrahim Durmaz ile konuştu. AYIN YAZISI (Yazısı 13. sayfada) Özcan Atamer e-mail ozcanatamer@atakoygazete.com.tr SEÇİMLER VE ÇEKİCİ TERÖRÜ Bakırköy Belediyesi tarafından dersaneye gitme olanağı bulamayan öğrenciler için hizmete sunulan BAKGEM (Bakırköy Gençlik Eğitim Merkezi)’de ücretsiz üniversiteye hazırlık eğitimi alan 215 öğrencinin tamamı YGS’yi başarıyla geçerek LGS’ye girmeye hak kazandı. Yavuz ARPACIK, BAKGEM Başkanı Kenan Zülaloğlu ile görüştü. (Sayfa 23‘te) 12 Haziran günü sandığa gidip oyumuzu kullanacağız. Kime? Partilerin aday listelerine bakın. Listede olanların çok büyük çoğunluğu kimsenin tanımadığı, ne olduğunu bilmediği kişiler. Bunların seçildikten sonra milletin sorunlarını çözeceğine veya katkıda bulunacağına inanıyorsanız yanılıyorsunuz. Seçilip meclise gidenlerin çok büyük bölümünün bundan önce olduğu gibi “el kaldırma memuru” olarak görev yapacağından emin olabilirsiniz. Bunun adı demokrasi mi? Seçim nedeniyle liderler konuşuyor. Proje açıklıyorlar. Benim en çok takıldığım insan odaklı proje dışındakiler. İstanbul’a kanal yapılacakmış, Ankara’ya hayvanat bahçesi, bilmem nereye hava alanı.... Bunları yapmak, halkın yaşam seviyesini yükseltmek iktidarların görevi değil midir? Siz istediğiniz kadar akıllı binalar yapın eğer insanların yaşam seviyesini yükseltemiyorsanız, eğitemiyorsanız rezidanstan milyon dolarlık daire alanlar kapılarının önünde ayakkabılarını çıkarıp içeri girerler, o ayakkabılar kapının önünde kalır. Bu arada AKP gazetelere değişik başlıklar altında ilanlar veriyor. Bunlardan birtanesi “Kültür ve Turizmde Dünya Lideri “ başlığını taşıyordu. İlk satırında ise “Milletimizin hayalleri vardı... Kültürel değerlerimize sahip çıkılmasını istiyordu” Bunu okuyunca aklıma Ayamama Deresi üzerindeki sözde koruma altına alınmış tarihi köprü geldi. Turizm Bakanı ile bizzat iki kez ben görüştüm. Durumu anlattım. Yanımda bir keresinde Kaymakam’a, ikincisinde ise bu konularla görevli İstanbul Vali yardımcısına talimat verdi. Sonuç ne mi oldu? Tarihi köprü yok oldu... Demek ki bu ilandaki “kültürel değerlerimize sahip çıkma” sözleri koca bir yalan.... Ataköy’deki sitelerin ortak özelliği nüfus yoğunluğu bakımından kalabalık olmaları. Bazı siteler barındırdıkları nüfus ile Anadolu’daki bazı kasabalarla yarışır, hatta onları geçmiş durumda. Bu sitelerin gizli kahramanları ise şüphesiz site yönetimleri. Ataköy 7. 8. Kısım Turkuaz sitesine 20 yıldır müdürlük yapan Gülengün ATAKAN ile Yavuz ARPACIK görüştü. ( Yazısı 17. sayfada) ATAKÖY EMLAK PİYASASI BAKIMINDAN BOĞAZ’LA YARIŞIYOR 18 yıldır Ataköy’de emlakçılık yapan 4. Kısım Çarşı esnafı Ataköy Emlak’ın sahibi Erdal Tanrısever ile Ataköy’deki emlak durumu hakkında konuştuk. Tanrısever, Ataköy’deki emlak piyasasının son 2 yıldır ve özellikle de son 5 aydır hareketlendiğini belirtti. Erdal Tanrısever, 12 Haziran genel seçimlerinden sonra var olan hareketlenmenin daha da artmasını beklediklerini söyledi. (Yazısı 17. sayfada) Uzun süredir Bakırköy’de tabiiki İstanbul’un her yerinde çekici terörü yaşanıyor. Trafik Vakfı’na ait çekiciler sabahtan akşama kadar özellikle trafiği tıkamayan sokaklardaki araçları çekip götürüyor. Çekicilerin görevi nedir? Trafiği aksatacak şekilde park etmiş araçları öncelikle kaldırmak değil midir? Bunlar öyle yapmıyorlar. Ana caddede ünlü kafe ve restoranların önünde iki sıra dizilip, kaldırımları kapatan, trafik akışını aksatan araçları görmezden gelip ara sokaklarda, trafiği aksatmayacak şekilde parketmiş araçları çekiyorlar. Anons etmek yok, anons ettikten sonra makul süre beklemek yok. Aracı çekmeden önce konumunu gösterir şekilde fotoğraf çekmek yok... Kaldırıp götürüyorlar. İtiraz edenlere de “fazla konuşma git bizi amirlerimize şikayet et“ diyorlar. Bu arada bizzat şahit olduğumuz olaylarda aracı çekiciye kaldırılanlarla memurlar arasında geçen “Benimkini çekiyorsunuz. Bak 5 metre ilerde kafenin önünde araçlar iki sıra duruyor. Trafiği esas onlar aksatıyor. Neden çekmiyorunuz?” sorusuna, memurdan net yanıt anında geliyor: ”İşimizi bize öğretme. Onları da çekeriz” oluyor. Bir süredir bu işin üzerindeyiz. Arkadaşlarımız yüzlerce fotoğraf çekti ve çekmeye devam ediyor. Tabii video görüntüleri de var. Vatandaşın “esas trafiği aksatanlar kafelerin önüne park edenler” sorusuna “Bize işimizi öğretme. Onları da çekeriz” cevabı... Fotoğraf ve video görüntüleri tam akisini gösteriyor. Meydanlarda nutuk atan liderler, TV’lere çıkan siyasiler halkı canından bezdiren bu konulara neden hiç değinmiyorsunuz? Aynı uygulamalar seçimden sonra da devam mı edecek? 5 BAKIRKÖY KENT MÜzESİ VE SANAT EVİ AÇILDI Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, “Bakırköylü vatandaşlarımız evlerinde Bakırköy’ü simgeleyen ne varsa getirsinler, müzeye bağışlasınlar. Orada yaşayan bir vatandaş not defterini koydu. Herkesin çok sevdiği Yeşilköy Berberi’nin usturasını koyduk. Galeri, ressamına ve heykeltıraşına göre değişecek. Sabah 09:00’dan akşam 10:00’a kadar açık tutacağız. Sosyal tesisin içinde kütüphanesi var. Tavla, satranç ve gazete koyduk. İçeriye sebil koyduk. Yaşlılarımız gelsin tavlasını, satrancını oynasın, gazete ve kitap okusun, sebilden suyunu alsın. Kimse karışmayacak. Tepesinde dikilen garson olmayacak. Ayrıca Bakkart’ı olanlara çay-kahve bedava olacak.” BÖYLEYDİ BÖYLE OLDU Bakırköy Belediyesi tarafından Yeşilköy’de 2. grup tescilli tarihi bina kalıntıları üzerinde aslına uygun olarak inşa ettirilen Bakırköy Sanat Evi ve Kent Müzesi , Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran tarafından açıldı. Çok sayıda davetlilerin katıldığı açılış töreninde Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ve CHP Genel Başkan Yardımcısı birer konuşma yaptılar. Erzen konuşmasında, ‘’ Çok güzel şirin bir yer oldu. Binanın bir katı müze katı. Onun altı sanat galerisi, altında da sosyal tesis var. Müzesinin içinde bütün eski Bakırköy objeleri de var. ’’ dedi. CHP Genel Başkan yardımcısı Umut Oran’da gerçekleştirdikleri güzel projelerden dolayı Bakırköy Belediyesi ve Ateş Ünal Erzen’i tebrik etti. Açılış konuşmasının ardından Bakırköy Sanat Evi ve Kent Müzesi’nin kuratörlüğünü yapan Turgay Tuna’ya verilecek olan plaket Tuna’nın adına Hilmi Nakipoğlu’na verildi. Nakipoğlu’na plaketi Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen tarafından takdim edildi. Daha sonra ise Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran ve katılımcılar Sanat Evi ve Kent Müzesi’ni gezdiler. Bakırköy Sanat Evi ve Kent Müzesi’nin özellikleri 610 metrekare kapalı ve 90 metrekare de açık alanı bulunan 3+teras katlı Bakırköy Sanat Evi ve Kent Müzesi’nde; küratörlüğünü Araştırmacı-Yazar Turgay Tuna’nın yaptığı, kendi koleksiyonlarında yer alan Bakırköy ve Yeşilköy’le ilgili fotoğraflara, belgelere, objelere ayrıca Minyatür Sanatçısı Sabriye Şeker’in Bakırköy-Yeşilköy minyatürleriyle, eski Yeşilköylülerle, Bakırköylülerin anılarına ev sahipliği yapacak kent müzesi, sergi salonu, kütüphane ve emekli BAKKART sahibi Bakırköylülerin ücretsiz çay içebilecekleri, satranç ve tavla oynayabilecekleri lokal bulunuyor. ( Arzu BERATOĞLU - Yavuz ARPACIK ) BAKIRKÖYLÜ KADINLAR FESTİVALDE BULUŞTU Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi, her yıl olduğu gibi bu yıl da, kadınların ücretsiz olarak eğlenebileceği bir kadın festivali düzenledi. Bu yıl 4.sü düzenlenen Bakırköy Geleneksel Kadın Festivali, Yeşilköy Sahili’nde, Balıkçı Kooperatifi Lokali yanında gerçekleştirildi. Didem- Fırat ve Popstar Utku gibi sanatçıların sahne aldığı festivalde, FasaFisa Dansçıları ve çeşitli müzik grupları da sahne aldı. Zeybek, köçek, perküsyon, salsa, kolbastı ve kafkas oyunlarının yanısıra ödüllü ve eğlenceli yarışmaların da düzenlendiği festivalde, yazar Müge İplikçi okurlarıyla buluştu ve imza günü düzenledi. Bakırköy kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Meltem ünal Erzen, gerçekleştirdikleri festival ile Bakırköylü kadınların bir araya geldiğini ve çeşitli etkinlikler ile de doyasıya eğlendiklerini belirterek, festivale katılan tüm kadınlara ve sanatçılara teşekkür etti. Bakırköylü kadınların gönüllerince eğlendiği festivalde ayrıa çeşitli stantlar kurularak festivale katılanların alışveriş yapmaları da sağlandı. ( Yavuz ARPACIK) 7 2011 TÜRKİYE’DE KUzEY KIBRIS YILI T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile K.K.T.C. Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı arasında, 2011 Türkiye’de Kuzey Kıbrıs Yılı olarak imzalanan anlaşma çerçevesinde Bakırköy Cumhuriyet Meydanı’nda bir etkinlik gerçekleştirildi. 3 gün süren etkinliğin açılışını Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Turizm Çevre ve Kültür Bakanı Dt. Ünal Üstel ve K.K.T.C İstanbul Başkonsolosu Servet Dorak yaptı. Açılışın ardından Bakan Üstel, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ve Kuzey Kıbrıs İstanbul Başkonsolosu Servet Dorak açılan standları gezerek, Kıbrıs’ın meşhur hellim peynirinden tattılar. Etkinlikle ilgili konuşan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Turizm Çevre ve Kültür Bakanı Dt. Ünal Üstel, 2011 Türkiye’de Kıbrıs Yılı etkinleri kapsamında iki kardeş ülke insanlarının tarihten gelen bağlarının daha da güçleneceğine inandıklarını belirterek, “Kıbrıs’ın sosyal ve kültürel aktivitelerini Türkiye’deki insanlarımıza aktarmak ve onlarla iç içe olmak için düzenlediğimiz bu etkinlikte, Kıbrıs’taki hanımlarımızın, köylümüzün el işlerini sergiliyor, Kıbrıs’ın meşhur peyniri hellimi vatandaşlara tattırıyoruz. Kuzey Kıbrıs’ın doğal güzelliklerini ve tarihi eserlerini tanıtıyoruz. Buradan tüm Türk halkını Kuzey Kıbrıs’ta tatil yapmaya davet ediyorum. Kıbrıs’ta her bütçeye göre tatil yapabilirler. Bu etkinliklerle birlikte iki kardeş ülke olan Türk ve Kıbrıs halkının daha iç içe olması sağlandı” dedi. Kuzey Kıbrıs Tanıtım Günleri kapsamında Babutsa, Hüseyin Altan ve Arkadaşları, SOS, Kemal Belevi konserleri, DJ Performansları, K.K.T.C.’den Halk Dansları, Kıbrıs Türk Mutfağı’ndan sunumlar ve el sanatlarından gösteriler yer aldı. Yavuz ARPACIK Binali YILDIRIM TÜRKİYE OMURİLİK FELÇLİLERİ DERNEĞİ’NDE Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ulaşımda çağdaş erişim standartlarını paylaşmak üzere Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’ni (TOFD) ziyaret etti. Engellilerin şehir içi ve şehirlerarası seyahatlerinde karşılaştıkları engeller toplumsal yaşama katılımlarındaki sorunlar hakkında konuşulan toplantıda, engelliler Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’dan engellilere yapılan indirimlerin aynı zamanda kendilerine refakat edenler için de yapılmasını istediler. Hava, kara, deniz ve raylı taşıma yolları ile ilgili erişimin çağdaş standartlarla engelsiz bir şekilde uygulanmasını isteyen Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Başkanı Ramazan Baş da “Engellilerimiz adaları gezmek, görmek istiyorlar. Diğer taşıma araçlarının olduğu gibi denizyolu ulaşımınında da engellilere uygun olmasını, bu konuda çalışma yapılmasını istiyoruz.” dedi. 9 TBMM Başkan Vekili ve MHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Meral Akşener: “12 HAzİRAN’DA VATANDAŞLARIMIz BİR RESİM ÇİzECEK. O RESİM YA ANAYASANIN DEĞİŞTİRİLMESİ TEKLİF EDİLEMEz 4 MADDESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNİ GÜNDEME TAŞIYACAK, YA DA BUNA DUR DİYECEK BİR RESİM OLACAK’’ TBMM Başkan MİLLİYETÇİ HAREKET Vekili ve MHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Meral Akşener Ataköylüler Derneği’ni ziyaret etti. Sivil toplum kuruluşlarına çok önem verdiğini belirten Akşener, çoğunluğunu kadınların oluşturduğu gruba seslenerek, “Bu seçimin ana öznesi anayasa değişikliği ve kürt açılımıdır. 12 Haziran’da siz Türkiye için bir resim yapacaksanız. O resim ya anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen ilk 4 maddesinin değişmesi tartışmasını açacak, gündeme taşıyacak ve değiştirilmesi sağlanacak ya da buna dur diyeceğiniz bir resim ortaya koyacak.” Akşener, bir çok konuda görüşlerini paylaştığı sohbet toplantısında “Kadınlar olarak, siz çok güçlüsünüz. Çünkü siz başkasının hayat tarzına karışmıyorsunuz, dilediğiniz şey sizinkine de karışılmaması. Bu düşünceyi muhafaza etmek mecburiyetindeyiz. 12 Haziran’da dilerim vereceğiniz karar çocuklarımızın ve hepimizin geleceği için hayırlı olur” dedi. PARTİSİ MHP 3. Bölge Milletvekili Adayı Meral Akşener, toplantıya katılan kadınlara başından geçen bir olayı da şu sözlerle aktardı: “Geçenlerde Bakırköy Cumhuriyet Meydanı’nda 70’li yaşlarda olan 2 hanımla karşılaştım. Bu resmi keşke herkese gösterebilsem. Broşür aldılar, incelediler, ve broşürü aldıkları hanıma dediler ki, broşürlerden biraz alabilir miyiz? Apartmanda dağıtalım. Sonra ben de yanlarına gittim. Biraz konuştuk. Ben sizi evinize göndereyim. Araba var dedim. Evimiz yakın evladım milli servet dediler. İşte Türk Kadını bu düşünceyi barındırır. O an çok duygulandım” Arzu BERATOĞLU TBMM Başkan Vekili ve MHP 3. Bölge Milletvekili Adayı Meral Akşener: “MHP İKTİDARINDA HER YIL 700 BİN GENCE İŞ ÜRETECEĞİZ” TBMM Başkan Vekili ve MHP’den 3. Bölge Milletvekili adayı olan Meral Akşener, Türkiye’de en önemli sorunun işsizlik olduğunu belirterek, MHP iktidarında her yıl 700 bin gence iş imkanı sunacaklarını açıkladı. Milletvekili adayı olduğu İstanbul 3. Bölge’de çalışmalarına aralıksız devam eden Meral Akşener, bu doğrultuda MHP üyeleri, işadamları ve sivil toplum kuruluşları yöneticilerine bir yemek verdi. Yeşilyurt Spor Kulübü’nde düzenlenen gecenin açılış konuşmasını MHP Bakırköy İlçe Başkanı Av. Gürhan Kaya yaptı. Kaya, MHP’nin iktidar olma yolunda çalışmalarını tüm hızıyla sürdürdüğünü belirterek, Türkiye’nin karanlık bir döneme girmemesi için MHP’nin iktidara gelmesi gerektiğini söyledi. Gecede, yaklaşan seçimler ve MHP’nin iktidar olması durumunda gerçekleştireceği projeler hakkında konuşan Akşener, işsizlikten, emeklinin sorunlarına, esnafın çaresizliğinden kadın haklarına dair birçok konuda açıklamalarda bulundu. Türkiye’deki en büyük sorunların başında işsizliğin geldiğini ifade eden Akşener, İstanbul’un sorunlarına dair yaptırdıkları ankette işsizliğin açık ara önde olduğunu vurgulayarak, “Sanayinin merkezi, hizmet sektörünün kalbi, ticaretin ana damarı olan İstanbul’da işsizlik açık ara 1. problem. Türkiye’nin genelinde bu durum mevcut. MHP iktidarında her yıl 700 bin gencimize iş üreteceğiz” dedi. Akşener iktidara geldiklerinde asgari ücreti 825 TL’ye çıkaracaklarını, muhtar maaşlarını da asgari ücretten vereceklerini belirterek, asgari ücreti vergiden muaf tutacaklarını da söyledi. “Bahçelievler’de, Bakırköy’de esnaf eli sıkarken gördüm ki, Çin’de üretilmiş çantalar 10 TL’ye satılıyor” diyen Akşener, şunları kaydetti: “Yanında 20-30 kişi çalıştıran üreticiler atölyelerini kapatmış ve bir dükkan açmışlar, 10 TL’lik Çin malı çanta satıyorlar. Sizin işçiniz, sizin ustanız kapıda ama Çin’in işçisi 24 saat çalışmaya devam ediyor. İktidara geldiğimizde girdi maliyetlerini düşüreceğiz. Vergi indiriminden başlayarak, istihdam yaratılan her bir kişi için ekstra teşvik, yüksek teknoloji ve katma değer veren ürünler üretebilmeleri, uluslararası rekabette çok daha güçlü olabilmeleri için devletin imkanları işadamımızın, sanayicimizin emrinde olacak. Emeklilerimize gelince, biliyor musunuz emeklilerin, çalışanların bütün maaşları tüketici endeksine göre yapılır ve o tüketici endeksinin içinde de buzdolabı, çamaşır makinesi, TV gibi kalemler vardır. Siz hiç emekli olduktan sonra sürekli buzdolabı alan, TV alan, çamaşır makinesi alan gördünüz mü? Emeklinin maaş zammını bu endekse göre hazırlarsanız, %2 zam verirsiniz ama süte göre, ete göre, yani gıdaya göre endeksi değiştirir de, eğer o hesaplamayı ona göre yaparsanız o zaman emekliye vereceğiniz zam %20’dir. Ayrıca her eylül ayında da kışa hazırlık anlamında bir maaş ikramiye sözü veriyoruz.” Akşener, öğretmen ve akademisyenlerin maaşlarını arttıracaklarını ve bu meslek gruplarının itibarlarını yeniden kazandıracaklarını da belirterek, “Öğretmenin ayrılması, sınıflandırılması, endişe içinde bırakılması kadar bu ülkenin geleceğine darbe vuran başka bir şey olamaz. Onun için öğretmen kadroları ile ilgili farklılıkları ortadan kaldırıyoruz ve bütün öğretmenler kadrolu olacak. Öğretmenlerin işsiz kalma endişesini ortadan kaldıracağız. Üniversite hocalarının hem ekonomilerini hem de itibarını eski seviyeye getireceğiz. Maaşlarını uluslararası standarda getireceğiz.” diye konuştu. Gecenin sonunda ise AK Parti üyeliklerinden istifa ederek MHP’ye katılanlara Meral Akşener tarafından MHP rozeti takıldı. 11 ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI DİNÇER BİAD’TA Seçimler nedeniyle Bakırköy adeta Bakan ve Milletvekili akınına uğradı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Bakırköylü İşadamlar Derneği (BİAD)’ı ziyaret ederek, Bakırköylü işadamlarıyla bir araya geldi. BİAD Başkanı Salim Yılmaz ve BİAD Yönetim Kurulu tarafından karşılanan Dinçer, BİAD Başkanı Salim Yılmaz’dan dernek hakkında bilgiler aldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ve beraberindeki heyet dernek ziyaretinin ardından Titanic Otel’de düzenlenen şöyleşiye katıldı. GENÇ BAKKARTLILAR SAMSUN’DA Bakırköy Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından uygulamaya konulan Genç Bakkart üyesi, 18-25 yaş arası gençler ücretsiz Samsun Gezisi’ne gittiler. Gençlik Haftası’nda Milli Mücadele’nin ilk adımının atıldığı Samsun’da bulUnan gençler, Atamız’a ve bu uğurda canlarını feda eden şehitlerimize saygı duruşunu Atatürk Heykeli’nin önünde yaptıktan sonra Bandırma Vapuru’nu,Tütün İskelesi(Atatürk’ün Samsun’a ilk çıktığı yer)’ni, Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ni, Gazi Müzesi(Atatürk’ün Samsun’da kaldığı ev)’ni, Aminsos Tepesi’ni ve Mezarları’nı(Samsun’un doğusunu ve batısını aynı anda görülebilen tek yeri), (Samsun’un ilk kuruluşunda yaşayanların mezarları) ziyaret ettiler. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen de, Genç Bakkartlılar’a büyük sürprizlerin ve avantajların devam edeceğini müjdeledi. 13 “Aktarlık meraktır, okumaktır, bitkilerin bir yıllık yaşamlarını, o yaşamları içindeki süreçleri takip etmektir. Biz merakımızı gidermek için çok dağ tepelerinde dolaştık. Bir otun peşinde 3 sene koştuğumu bilirim. Önüne gelen birinin bir dükkan açıp ben de aktar olayım demesi ile aktar olunmaz.” Bitki ve baharatlar işinin ehli, deneyimli aktarlardan alınmalı. Bahsi geçen aktarlar bir de TABDER üyesi iseler doğru noktadasınız demektir. Yemeklerin tadı-tuzu aynı zamanda şifa kaynağı baharatlar, otlar ve şifalı iksirlerin üstadı aktarlar hakkında merak edilenleri 20 yıldır Ataköy’de aktarlık yapan İbrahim Durmaz’a sorduk... Aktarlık nedir ve mesleğinizde yaşadığınız sıkıntılar nelerdir? Aktarlık şifalı otlarla insana sağlık vermektir. 20 yıldır Ataköy’de aktarlık yapıyorum. 20 yıldan bu yana çalışma prensibi olarak hep kaliteyi ön planda tuttuk. Hiçbir zaman kalitemizden ödün vermedik. Son dönemlerde radyo, televizyon gibi yayın kuruluşlarında bu konularda muhtelif kişiler çıkıp, çok şeyler söylüyorlar. Ve insanların aklını karıştırıyorlar. Herkes olur olmaz şeylerle bize müracaat ediyor. Fakat öyle saçma şeyler oluyor ki, müşterilerimizi dahi kırmak zorunda kalıyoruz. Bunun nedeni de ilçemizde ve ülkemizde çok aktar açılması. Bilen bilmeyen bu işi yapıyor ve kaliteyi de düşürüyor. Kulaktan dolma bilgilerle aktarlık yapılmaz. Çünkü insanlar size umut bağlıyor bunun için o insanlara dürüst davranmak gerekir. İşe para kazanmak olarak bakmamalı, işi mesleğin edebine uygun olarak yapmalıyız. Burada önemli olan sattığınız ürünü iyi bilmelisiniz. Ürünün nereden toplandığını, ne şekilde ambalajlandığını bilmeniz gerekir. Çünkü yol kenarından tozlu, topraklı yerlerden toplanılan otlarla insanlara sağlık hizmeti veremezsiniz. Yıllardan beri Anadolu’nun muhtelif yerlerinde özel olarak istasyonlar teşkil ettirdik ve bu istasyonlardan toplanılan ürünleri satmaya gayret gösterdik. Son dönemler de buna daha ciddiyet verdik. İstanbul genelinde kurulan TABDER (Tüm Aktar, Baharatçı, Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiricileri) üyesi olduk. Bunların kurslarına katıldık. Onlara destek verdik. Ve buradan aldığımız sertifikamızı da dükkanımızın bir köşesine astık. Aktarlar ve baharatçılar arasında fark var mıdır? Vardır. Aktarlık şifalı otlarla insana sağlık vermektir. Baharatçılık ise sofranızda kullandığınız baharatları satmaktır. Kırmızı biber, kara biber, kimyon bunları satan kişiler baharatçıdır. Biz aktar olarak dükkanımızda baharat satıyoruz ama daha çok şifalı ot satıyoruz. Alınan ürünler nasıl kullanılmalıdır? Alınan bitkiler tarifine uygun olarak kür şeklinde kullanılması gerekir. Bitkileri de, ilaçlar gibi kür olarak kullanırsanız size fayda sağlar. Aktarlık işte bunu içerir. Gelen kişilere aktar olan bilgisini bu şekilde aktarır. Aldığımız bir ürünün sahte olup olmadığını nasıl anlarız? Bu konu çok önemli. İnsanlar sahte ürünü anlayamaz. Mal bilgisi olan, ürünün toplandığı yeri, toplayan kişiyi, kurutmasını biliyorsa ve bu sağlıklı ürünü kendi deposunda hijyenik biçimde stoklayıp, sezon boyunca kullanıyorsa bu sağlıklıdır. Bunların üzerinde kullanım tarihi yoktur. Çünkü sezonda toplanır, iyi şekilde kurutur ve iyi şekilde muhafaza ederseniz, sezon boyunca satarsınız. Biz de sezonda satılmayan mal, eylül-ekim ayında, yani yeni sezon başlangıcı geldiğinde dökülür. Her zaman için taze olacak, güneşte olmayacak buna çok dikkat edilmesi lazım. Güneşte bir ürün satılıyorsa lütfen itibar edilmesin. Birde Bakırköy ilçesi içerisinde aktarlardan ürün alınırken lütfen dikkat edilsin, kapısında TABDER üyesidir diye bir levha yoksa buralardan ürün alınmasın. Çünkü TABDER aktarlar için bir kontrol mekanizmasıdır. Ülkemizde olduğu gibi ilçemizde de bu konuda kirlilik yaşanmakta. Bakırköy’ün içerisinde 35’e varan aktar bulunmakta. Biz merakımızı gidermek için çok dağ tepelerinde dolaştık. Bir otun peşinde 3 sene koştuğumu bilirim. Aktarlık meraktır, okumaktır, bitkilerin bir yıllık yaşamlarını, o yaşamları içindeki süreçleri takip etmektir. Önüne gelen birinin bir dükkan açıp bende aktar olayım demesi ile aktar olunmaz. En çok hangi ürünler satılıyor? Mutfağımızda bulundurmamız gereken ürünler nelerdir? Mevsimlere göre değişir. Kışın en fazla tercih edilen ürün ıhlamur oluyor. Yazın genelde dışarıda olduğumuz için yemeklerimizin tatlarını değiştirecek baharatlara ihtiyaç oluyor ve aktariye ürünlerine pek ihtiyaç duyulmuyor. Bir de televizyonun yayınları içinde talep edilen ürünler satılıyor. Altın çilek gerek televizyon gerekse diğer yayın organlarının reklamları nedeniyle bu günlerde bir hayli ilgi görüyor. Altın Çilek sizce zayıflamak için gerçekten de denildiği kadar yararlı mı? Altın çilekte bilgilendirme yanlışlığı var. Zayıflama amaçlı deniliyor ama, bitkinin böyle bir özelliği yok. Çok ekşi bir ürün. Ekşi olması da şekerin üzerinde etkili. Şeker düşürüyor. Kesinlikle zayıflamada kullanılmaz. İnternet üzerinden satılan zayıflama ürünlerini halkımızın tercih etmemesi gerekir. Çünkü bu altın çilek içeriği tarafımdan çok iyi biliniyor. İçerisinde kilosu 50-60 TL toptanda olan ürünü koymuyorlar. Onun yerine başka şeyler koyuyorlar içine. O da insan sağlığını etkiliyor. Nitekim basın kuruluşlarında bu tür istenmeyen vakaları da haber olarak duyuyor ve okuyoruz. İnsanlarımız internet üzerinden bu tür satışlara itibar göstermesinler. Hem fazla para ödüyorlar, hem de ne olduğu belirsiz ürünler alıyorlar. Bitkisel ürünlerin eczanelerde satılması konusunda neler düşünüyorsunuz? Bitkisel ürünlerin eczanelerde satılması mümkün değil. Çünkü eczacı ilaç satar. Eczacı ilaç satarken hiçbir zaman bitki satmayı düşünmez. Onun içeriğini bilmez. Eğitimi bitkiler üzerinde almamıştır. Ama bazı ürünler, paketli olarak eczanelerde satılmaya başlandı. Eczacı bunlar hakkında sağlıklı bilgi veremez veya eczacı bitkileri karıştırarak bir ürün yapamaz. Son olarak müşterilere ne tür mesaj vermek istersiniz? Aktar, denilince toz, toprak içinde ürün satan olarak bilinirdi. 20 sene içersinde bizle beraber aktarların şekilleri de değişti. Bir çok aktar gelip, dükkanımızın resmini çektiler ve kendi mekanlarını bizim mekanımızı örnek alarak düzenlediler. Her zaman için Aktarium bir bayrak oldu. Bundan sonra da olmaya devam edecek. Halkımızı özellikle sizin aracılığınızla uyarmak istiyorum. Lütfen insanlarımız, sağlıklı ürün alabilmeleri için kapısında TABDER levhasını görmeden bir aktara girip de alışveriş yapmasınlar. Arzu BERATOĞLU 14 Eğer demokratik sistemin bütün nimetlerinden yararlanmak suretiyle yaşamımızı sürdürmeyi arzuluyorsak; öncelikle yönetimi elinde tutanlar kendileri demokrat olmak zorundadırlar. Vatandaş her türlü demokratik hakkını kulanmakta zorlanıyor, önüne türlü şekilde engeller birikiyorsa; O ülkeye evrensel kıstasların içinde hukuk devleti diyebilmek kolay olmuyor. N I M A Þ A Y ÝÇÝNDEN ADAY LİSTELERİNDEKİ KADINLAR - GENÇLER Tüm parti listelerinde ve özellikle Cumhuriyet Halk Partisi adaylarının çok değerli, ülkeye hizmet verebilecek, demokrasiye, özgürlüğe gönül vermiş kişilerin bulunması memnuniyet vericidir. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki; Mecliste gerekli dinamizm adına, bazı gençlerin ve bayanlarımızın geri planlarda (Seçilmesi zor) yer almaları şahsi görüşüm olarak; eksikliktir, yanlıştır. Bu değerli arkadaşlara da eski bir siyasetçi olarak tavsiyemi üzüntüye ve kırgınlığa kapılmadan, istikbalde en iyi yerlere gelebilcek şekilde siyasetlerine dört elle sarılmalarının doğru olacağını söylüyorum. Zira mensubu olduğunuz partiler içerisinde uzun yıllar hizmet vermelerine rağmen hiçbir özel çıkar gözetmeksizin çalışan insanlar mevcuttur. Bunlardan örnek alabilirsiniz. Bu vazgeçilmez ilkeler doğrultusunda hayat sürdürmek kolay olmuyorsa ve insanlar arasında problem var ise; uzlaşmak, mutabakat sağlamak, iktidar kendi çizgi ve hudutlarını kabul eder, muhalifler de demokrasi sisteminin kendilerine verdiği ölçüler içerisinde kalabilirse mesele kalmaz, arzu edilen huzur sağlanmış olur. Bu temel olgular çerçevesi içerisinde Türkiyemiz’e baktığımızda, önümüzdeki çok hayati önem taşıyan Genel Seçimleri de hesaba katarak durumun çok iç açıcı olmadığını söylemek gerekmektedir. Çünkü ülkemiz insanları yukarda bahsini ettiğimiz bir uzlaşma ötesinde: kamplaşma, senden benden olanlar diye gruplaşmaya sürüklenmiş durumdadırlar. Fikret TORAMAN Hiç şüpheniz ve tereddütünüz olmasın ki çıraklık döneminden sonra bu gemiyi yürütecek kaptanlar sizler olacaksınız bu yolda başarılar diliyorum. SEÇİM PROGRAMLARI - GERÇEKLER CHP’nin uzun yıllardır özlenen yenilenme, gençleşme değişimi yanısıra ortaya koyduğu ve milletimize açıkladığı yeni projeler 41 maddelik sosyal ve ekonomik programlar içinde Aile Sigortası (başkalarını da taklite zorlamıştır), emekliler, sağlık, askerlik, işsizlik, tarım, özgürlük, üniversite sorunları, %10 seçim barajı, gençlik ve kadın hakları, taşeron işçileri, güneydoğu programı gibi çok önemli ve isabetli olmuştur. SİYASET FİNALİNDE SON TESPİTLER Ayrıca bizi yönetenler kendilerinin belirlediği ve kendilerine göre yorumladığı siyaset biçimini “MAKBUL MEŞRU” saymakta diğer görüşler ve eleşrileri de “MAKBUL OLMAYANGAYRİMEŞRU” saymaktadırlar. Dolayısıyla ortaya bir zıtlaşma, inatlaşma çıkmakta, muhalefetin demokratik hakları kullandıklarında, bu davranışları da iktidara karşı kurulmuş bir işbirliği anlayışını benimsemektedirler. Yani bu şekilde “MUTABAKAT ZEMİNİ” yok edilmiş olmaktadır. Tabii ki bu davranış ve demokratik olmayan yöntemler, görüşler, düşünceler sonucunda Muhalefet Kesimi’ne bir dayatma paravanı konmaktadır. Ülkemiz bugün bu konumdadır, bu tespiti insanlarımızın büyük oranda paylaştığını görmekteyiz. Bu şekilde demokrasi, paylaşma, diyaloglar çöpe atılmış olmaktadır. Bu görüntüyü değiştirebilecek en büyük güç halkımızdır, sandığa giderken salim kafayla bu görüntüyü silebilecek doğrultuda davranmaları ülkemizi “GERÇEK DEMOKRASİ”ye kavuşturabilir, mevcut bozuk sistemi elinin tersiyle yok edebilir. 12 HAZİRAN’IN ÖNEMİ Değerli okuyucularım yukarıda anlatmak istediklerimizi elde edebilmek, raydan çıkmış olan siyaseti ve demokrasiyi tekrar geri getirebilmek için, mutabakat, uzlaşma kültürünü yakalamak zorundayız. Bu da ancak sandık başında gerçekçi olmakla kazanılabilir. Ülkemizin içinde bulunduğu konuma gelince: İşsizlik, istihdam, dış borçlar miktarı, ithalat-ihracat dengesizliği, gelir düzeyi çarpıklığı, yandaş ihale sistemleri, üniversite, trafik, sağlık ve tarım sektörünün canlanabilmesi için yine 12 Haziran Seçimleri’nde vatanperverce davranmaya bağlıdır. Her yazımızda belirttiğimiz gibi “SEÇİM SANDIKTA KAZANILIR” gerçeğinden yola çıkarak özellikle muhalefet partileri bir adet oy’un bile çok kutsal olduğunu sandık sonuç ve emniyetinin temin edilmesi, sandığa gelemeyen yaşlı, engelli, yani herkesin sandığa taşınmasının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu arada seçim çalışmaları esnasında tespit edebildiklerimiz arasında en başta milletvekili adaylarının özgeçmişlerini gösteren broşürlerin vatandaşın eline geçmemesidir. Mahallelerdeki seçim ofislerinde ve adayların vatandaş ve esnaf ile birebir görüşmemeleri de bir eksikliktir. Çünkü vatandaş; oy vereceği kişiyi en azından görmek, hakkında bilgi sahibi olmak, meziyetlerini bilmek istemektedir. Bu çalışmalar içinde özellikle yerel yönetim üyeleri ve parti taban örgütlerinin yüksek performans içinde katkıda bulunmaları, esnaf, sivil toplum örgütlerini, toplu yaşam birimlerini ziyaret etmeleri de bir ihtiyaçtır. Bu ve benzeri eksiklikleri erteleyerek seçimden sonraki yorumlarımıza kadar, diğer görüşlere devam edelim. Biz bu olumlu ve ılımlı seçim programına alkış tutarken bence eksik kalan “Önseçimler, seçim kanunu, liderler sultasını düzenleyecek, tüzüklerde değişim yapılmasını da önermek istiyorum.” Umarız milletimiz bu çok değerli programları icraata koyabilme fırsatını Ana Muhalefet Partisi’ne verebilir. Yazımızın en başında söylemeye çalıştığımız demokrasilerdeki uzlaşma, mutabakat, diyalog, karşılıklı saygı ve anlayış hem iktidarlar için hem de muhalifler için kaçınmaz bir olgudur. Her iki taraf ancak bu şekilde demokrasiyi ülkede gerçekleştirebilirler. Vatandaşları da mutlu edebilirler. Dört aydan beri siyaset, seçim, adaylar, yerel yönetimler ve çok daha önemlisi bölge ve sandık çalışmaları, ayrıca insanlarımızın güncel sorunları olan çevre, trafik, doğa katliamı konularına tekrar geri dönmeyi amaçlıyorum. Bu düşünceler içinde 12 Haziran Seçimleri’nin en demokratik biçimde kazasız, belasız, sakin geçmesini, güzel yurdumuzun güzel insanlarımıza, çocuklarımıza, emekçi ve emeklilere yararlı olmasını diliyorum. Sağlıklı ve esen kalınız.... 15 Bakırköylüler oturduğunuz mahallede yaşanan gelişmelerden ne kadar haberdarsınız? MAHALLENİZDE NELER OLUYOR? Geçen sayımızda Bakırköy’deki 7 mahalle muhtarı ile görüşerek mahallelerinde yaşanan gelişmeler hakkında bilgi vermiştik. Bu ayki sayımızda da Yeşilköy, Zuhuratbaba, Basınköy, Ataköy 1. Kısım, Ataköy 2-5-6 Kısım, Şenlikköy, Zeytinlik Mahalleleri’nde yaşanan gelişmeleri sizlere aktarıyoruz. YEŞİLKÖY MAHALLESİ Yeşilköy Mahalle Muhtarı Bülent Yurtsever: Mahallemizde son aylarda yaşanan önemli gelişmelerin başında maalesef acı bir olay yaşadık. İstasyon Caddesi’ndeki bir cafede çıkan yangında 2 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu olay bizi çok üzdü. Bunun dışında rutin çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ağaç budamalarımız olsun, su kanallarının temizlenmesi ve temizlik çalışmalarına önem veriyoruz. Ayrıca yaz aylarının gelmesi ile birlikte özellikle Yeşilköy Sahili’nde hareketlenmeler başlayacak. Çevre ilçelerden çok sayıda insan Yeşilköy’e gelecek. Ayrıca mahallemizde bulunan taksi durağımız Bakırköy Belediyesi tarafından yenilendi. Yeşilköy sizinde bildiğiniz gibi kültür seviyesi ve ekonomik düzeyi yüksek bir mahalle. Ayrıca bir konuyu daha belirtmek istiyorum. Geçen ayki gazetenizden okuduğumuz Arslan Sokakta’ki yıllarca yapılamayan binanın tinerciler ve çöp toplayıcılar tarafından mesken tutulduğunu öğrendik. Bu konuda gereken başvuruları yapacağız. Ayrıca tüm mahalle sakinlerimize sizin aracılığınızla güzel bir yaz geçirmelerini diliyorum. ZUHURATBABA MAHALLESİ Zuhuratbaba Mahalle Muhtarı Ünal Erol: Bizim Mahalleye layıkıyla bakılmadı. Bunu Bakırköy Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi’ne söylüyorum. Birbirlerine topu atmaktan başka hizmet gelmiyor. Senelerce alt yapı alt yapı dendi. Yağmur su ızgaraları yapıldı. Ama bu ızgaralar tozdan çamurdan doldu üstüne birde asfalt geçirdi. Milyonlarca para plansız asfaltlamanın, plansız bakımdan dolayı ziyan oldu. En büyük sorunlardan bir tanesi de Salı pazarı. Tuvaleti olmayan, suyu olmayan bir yerde sağlık olmaz. Pazarın gayesi üreticiden tüketiciye vermektir. Çay satıyor adam ama bardak yıkamaya su yok. Ben bunu gerekli yerlere söyledim. Bu pazarda çarşaf satılıyor, balık satılıyor hamur işi yapılıyor. Sokak ortasında buna nasıl müsaade ediliyor. Sen milyonlarca para kira veren dükkan açan adama geliyorsun, ben bir sinek gördüm diyorsun ceza yazıyorsun. Buna nasıl müsaade ediyorsunuz. Pazar zaten marketlerden ucuz değil. Pazarın mahallemize bir faydası yok. Artı zararı var. Mahallede oturan bir kişi sabah işe gidecek, arabanızı çıkaracaksınız sizin garajınızın önüne kamyon çekilmiş. Kimin bu kamyon, neyin nesi. Yaptırdığımız araştırmaya göre Salı ve Çarşamba günleri mahallemizde çok hırsızlık oluyor. Bu pazarın emniyet bakımından, sağlık bakımından faydası yok. İstanbul’un her tarafında pazarlar mahkeme kararıyla kaldırılıyor. Bende mahkemeye vereyim ama benim bir ödeneğim, kuvvetim yok. Çünkü keşif parası yatıracaksın. Bir keşif daha gelecek, bir keşif daha gelecek ona benim para yetiştirmeye imkanım yok. Bu konuda Sayın Kaymakamımız ve Sayın Belediye Başkanımız’a seslenmek istiyorum. Daha önceden Kaymakamımıza söyledim. Bunun dışında mahallemizde memnun olduğumuz ender şeylerden birisi temizlik. Temizlik İşleri’ni çalışmalarından dolayı kutluyorum. Mahalle sakinlerimize sizin aracılığınızla güzel günler mutluluklar diliyorum. BASINKÖY MAHALLESİ Basınköy Mahalle Muhtarı Mustafa Aytekin: Basınköy’de son aylarda yaşanan gelişmelere baktığımız zaman açıkçası bu konuda söyleyecek pek sözümüz yok. Şu anda yapılan en kayda değer gelişme E-5 kenarında Basınköy tarafına TOKİ tarafından yapılan Avrupa Konutları diyebiliriz. Bunun dışında rutin olan ağaç budamaları yapıldı. Mazgallar temizlendi. Açıkçası Basınköy’de yapılacak pek fazla şey de yok. Mahalle sakinlerimiz özellikle temizlik konusunda memnuniyetlerini bize sık sık söylüyorlar. Ben ayrıca tüm mahalle sakinlerimizin her zaman yanlarında olduğumuzu da belirtmek isterim. Bu arada seçimlerin yaklaşması ile birlikte muhtarlık olarak yoğun günler geçirdik ve geçiriyoruz. Bu konuda da tüm vatandaşlarımıza gerekli bilgileri veriyoruz. ATAKÖY 1. KISIM Ataköy 1. Kısım Muhtarı Kasım Yıldız: Mahallemizde yaşanan gelişmelere baktığımız zaman özellikle 1. Kısım Çarşı’nın yanında yapılan oteli söyleyebiliriz. Bu konuda bazı mahalleli ve çarşı esnafı sıkıntılarını bize iletiyorlar. Çarşı esnafı özellikle çarşının önünün kapandığından yakınırken, bir takım esnaf ise otel ile birlikte işlerinin daha da artacağını savunuyor. Bunun dışında özellikle çarşımızda bulunan bazı esnaflar kepenk kapattı. Bu bizi üzdü. Özellikle halkımızın yoğun tepkisini çeken Yay-Sat Bayisi’nin kaldırılması oldu. Bu konuda mahalle sakinlerimiz Bayii’nin kaldırılmaması için çok çalıştılar ama bu konuda muvaffak olamadı. Mahallemizin ana damarı çarşımız olduğu için genellikle çarşı ile ilgili konular ön plana çıkıyor. Ama bunun dışında belediye tarafından yapılan rutin çalışmalar devam ediyor. ATAKÖY 2-5-6 KISIM Ataköy 2-5-6 Kısım Muhtarı Canan Ergün: Mahallemizdebir dere sorunumuz var. Özellikle yazın burada kokudan duramıyoruz. Ve sinekler de geldiği için mahalleli bu dereden oldukça rahatsız. Ataköy İlköğretim Okulu’nun durumu merak ediliyordu. Tarihi eser kapsamına alınan okul birkaç yıl faaliyet göstermedi. Ama şu an bildiğim kadarıyla okul için izin çıktı. Bunun dışında Merhum Bakırköy Belediye Meclis Üyesi Doğu Coşkunfırat adına bir park açılışı yapıldı. Gerçekten güzel bir park oldu. Bu vesileyle Doğu Coşkunfırat’ı tekrar anıyorum ve yakınlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Onun dışında yaz aylarının gelmesi ile birlikte özellikle de Atilla İlhan Parkı’nda bir takım etkinlikler düzenlenerek mahalle sakinlerimiz bir araya gelme fırsatı buluyor. Ayrıca başı boş köpek sorunumuz var. Özellikle Atilla İlhan Parkı^na gelen bu köpekler vatandaşlarımıza rahatsılık veriyor. Yaşlılarımız köpekler yüzünden camiye gitmekte zorlanıyor. Bunun dışında belediye tarafından yapılan rutin çalışmalar devam ediyor. ŞENLİKKÖY MAHALLESİ Şenlikköy Muhtarı Mümin Savaş Göktaş: Mahallemizde son aylarda gelişen olaylara baktığımız zaman 3 tane park açılışımız oldu. Galatasaray Spor Kulübü Tesisleri yanında bulunan parkın ismi değiştirilerek yeniden açıldı. Merhum Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın’ın ismi bu parka verildi. Onun haricinde Ziya Gökalp Parkı açıldı. Muhtarlığımızın hemen arkasındaki park açılışımız oldu. Bu parkta ayrıca Atatürk Halkı Dinliyor isimli bir heykel yerleştirildi ve gayet modern bir parka sahip olduk. Ayrıca tüm mahallelinin en büyük sorunu başı boş köpekler. Şenlikköy’de çok büyük oranda bulunan bu köpeklerden dolayı vatandaşlarımız sürekli bize başvuruyor. Bizde belediyeye bu şikayetleri iletiyoruz. Bunun dışında rutin olan ağaç budamaları ve su mazgallarının temizliği tapıldı. ZEYTİNLİK MAHALLESİ Zeytinlik Mahalle Muhtarı Emal Çelik: Mahallemizde son aylarda yaşanan kayda değer bir şey olmadı. Mahallemizde bulunan alışveriş merkezlerinin yarattığı trafik sorunu var. Şu an Zeytinlik Mahallesi’ne baktığımız zaman en büyük sorun bu diyebiliriz. Bunun dışında Bakırköy’ün her mahallesinde olduğu gibi ağaç budamalarımız yapıldı. Ama genel olarak mahalle halkında Zeytinlik Mahallesi’ne gerekli yatırım yapılmadığı konusunda bir görüş var. Yazı ve fotoğraflar Yavuz ARPACIK 16 VÜCUT DİLİYLE ÇOK ŞEY ANLATIYORUZ BANKALAR DELİ DUMRUL Artık para bozduran ve gişeden dekont isteyen müşteriden bile para alınıyor. Bankaların havale, EFT ve komisyon başta olmak üzere vatandaşa sundukları hizmetlerin karşılığında talep ettikleri birbirinden ilginç ücretler "Deli Dumrul" vergilerine dönüştü. Bankalar şubeye giren müşteriye de girmeyen müşteriye de çeşitli isimler altında ilginç faturalar çıkarıyor. Şubeden yapılan işlemlerde dekont istemek bile ayrı para. Ücret ve komisyonların bir kısmı bankadaki hesaptan kesildiği için çoğu vatandaş ödediği paradan dahi haberdar olamıyor. Bankalar ücret ve komisyonlar sayesinde geçen yıl 10,7 milyar lira gelir elde etti. BDDK 'TEST'İ YAYINLADI Bugün gazetesinden Erdoğan Süzer'in haberine göre; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Türkiye'deki tüm bankalardan bankacılık ürün ve hizmet ücretlerini toplayıp yayınlamaya başladı. Halen test amaçlı yayınlanan veriler 30 Haziran'a kadar BDDK'nın internet sitesinde test amaçlı yer alacak. BDDK bankalardan gelen verileri benzer bir formata oturtarak vatandaşı bilgilendirmeye çalışıyor. Ancak, siteyi inceleyerek en ucuz hizmeti sunan bankayı bulmak son derece zor. Çünkü bankaların hizmet tanımlaması bile birbirinden farklı isimlerle ifade ediliyor. Bankaların vatandaştan aldığı ücret ve komisyonlardan bazıları şöyle: Emekli FBI ajanı Joe Navarro 25 yıllık kariyeri boyunca elde ettiği deneyimlerinden yola çıkarak vücut dilinin şifrelerini açığa çıkardı. “İnsanları Okumak” adlı bir kitap yazan Navar10 TL, mektup yazdırma 15 TL, * Gişeden fatura ödeme 1 ila 8 TL, ro, beden dilinin insanların karakterleri ve düşündüklerine kredi kartı ücreti 0 ila 150 TL, gecikme dair neler söylediğini anlatıyor. PARA TÜMLETME 10 TL * TL para bozdurma ya da tümletme bildirimi 2 TL. * Otomatik kredi kartı ödeme 30 kuruş ila 1 TL, hesap işletim ücreti 4 ila 15 TL * Kredide vade değişikliği işletim ücreti 500 TL, ihtiyaç kredisi esnek ödeme sistemine geçme 25 TL, * Ödemesiz dönem opsiyon koruyucu 50 TL, istihbarat ücreti 10 TL, * Vadesiz hesap açma 5,5 TL, hesap bakım ücreti 1.5 TL, sıfır bakiyeli hesap açma 10 TL, şube ekranından ekstre yazdırma 1.5 TL. BİRÇOK ÜCRET VE MASRAF AÇIKLANIYOR BDDK, 6 Ocak 2011 tarihinde yayınladığı genelgeyle bankaların gelen ücret ve komisyon tarifelerini sitesinden yayınlama kararı aldı. BDDK'nın yayınladığı liste içerisinde; para aktarma, bireysel krediler, kredi kartları ve banka kartları, mevduat hesapları, ATM kullanımı, kiralık kasa ücretleri, menkul kıymet işlemleri, çekler ve senetler ile diğer işlemler karşılığı tahsil ettikleri masraf, ücret, komisyon gibi her türlü faiz dışı unsur ve yasal kesintinin yanı sıra bazı bankacılık ürünleri için uygulanan özel faiz oranları bilgileri yer alıyor. BENZİN; SİGARA VE ALKOL OLMASA BÜTÇE TAMTAKIR Dolaylı vergiler içinde yüzde 30’dan fazla paya sahip olan ÖTV’de akaryakıt, doğal gaz, alkol ve sigaradan elde edilen vergi geliri ilk 4 ayda 15 milyar lirayı geçti. Vergi gelirlerinin 76 milyar 737 milyon TL’ye ulaştığı 2011 yılının ilk dört ayında, dolaylı vergilerin tahsilatı yüzde 22.2 artışla 52 milyar 410 milyon TL’ye ulaştı. Dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 68.3’e ulaştı. Bu dönemde gelir, kurumlar ve servet vergilerinden oluşan doğrudan vergiler ise yüzde 19.6 artışla 24 milyar 326 milyon TL oldu. Tüketim eğiliminin başlıca göstergesi olan dahilde alınan KDV (Katma Değer Vergisi) gelirleri 2011 yılının ilk dört ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20.5 artışla 9 milyar 611 milyon TL olurken; ÖTV gelirleri yüzde 16.2 artışla 18 milyar 529 milyon TL’ye ulaştı. Tahsilat yüzde 7.4 arttı ÖTV gelirlerinin 9 milyar 665 milyon TL tahsilatla yüzde 52’si petrol ve doğalgaz ürünlerinden alınan vergilerden elde edilirken, yüzde 31’i 5 mil- yar 772 milyon TL tahsilatla sigara ve alkol tiryakilerinden tahsil edildi. Petrol ve doğalgaz ürünlerinden elde edilen ÖTV geliri, 2011 yılının ilk dört ayında yüzde 7.4 oranında yükseldi. Geçen yıl Ocak-Nisan döneminde petrol ve doğalgaz ürünlerinden 8 milyar 997.6 milyon TL ÖTV geliri elde edilirken, bu yıl aynı dönemde 9 miyar 664.7 milyon TL’lik ÖTV tahsil edildi. Söz konusu tahsilat enflasyondan arındırıldığında geçen yılın aynı dönemine göre reel bazda yüzde 2.8’lik bir artışa işaret etti. Sigaraya 4.7 milyar Yılın ilk 4 ayında tütün ve tütün mamullerinin ÖTV’si olarak devletin kasasına giren vergi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11.5 artış gösterdi. 2010’un Ocak-Nisan döneminde tütün ve tütün ürünlerinden 4 milyar 253.8 milyon TL tahsilat yapan Maliye, 2011 yılının aynı döneminde 4 milyar 755.5 milyon TL gelir elde etti. Enflasyondan arındırıldığında tütün ve tütün ürünleri gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6.6 oranında artış gösterdi. Tiryakinin cebinden 5 milyar lira çıktı 2011 yılının 4 aylık döneminde alkollü içkilerden devletin kasasına giren ÖTV geliri yüzde 21.2 oranında arttı. Geçen yıl aynı dönemde elde edilen ÖTV geliri bu kalemde 855.1 milyon TL iken, bu yıl 1 milyar 36.7 milyar TL’ye yükseldi. Enflasyondan arındırıldığında alkol ve alkollü içeceklerde ÖTV artışı yüzde 16.1 oldu. Böylece ÖTV gelirlerinin yüzde 31’i 5 milyar 772 milyon TL tahsilatla sigara ve alkol tiryakilerinden tahsil edildi. (23.05.2011 Tarihli Sözcü Gazetesi’nden Alıntıdır) OTURMA BİÇİMİ ELLER 1- Yayılarak ve geriye doğru yaslanarak oturmak: Kişinin özgüveni yüksektir ve taleplerini açıkça gösterir. 2- Eller dizde: Kişi stres altında ve gergindir. Sakinleşmek için ellerini dizlerinin üzerine sabitler. 3- Bacakları sandalyenin ayaklarına dolamak: Aniden bu hareketi yapmak korku, kaygı ya da gerginliğin işaretidir. 1- Baş parmaklar havada: Bu pozitif düşünceleri gösterir. Negatif düşüncelerin hakim olduğu esnada parmaklar aşağı doğru bükülür. 2- Parmakları açarak birleştirmek: Parmaklar gergin bir biçimde öne doğru uzanmış ve uçları diğer elin parmak uçlarına dokunuyorsa bu özgüvenin ve bağımsızlığın göstergesidir. 3- Elleri sıkmak: Ellerini sıkan kimse çok heyecanlı ya da streslidir. YÜZ VE EL 1- Boyna dokunma: İnsanlar duygusal bir rahatsızlık, şüphe ve belirsizlik durumunda farkında olmadan sık sık boynuna dokunur. 2- Gözleri kapamak: Kötü bir haber ya da tecrübe durumunda genellikle gözlerimizi saklanmak için kapatırız. 3- Boynunu sıvazlamak: Boyun altındaki sinirler kalp ritmini yavaşlatmaya yardımcı olur. Böylece stresten kurtulunmaya çalışılır. DURUŞLAR İLETİŞİM 1- Bacaklar çarpı şeklinde: Bu şekildeki bir kişi kendini rahat hissetmektedir, yaklaştığınızda bundan mutlu olur. 2- Kollar bağlı: Bu kişi savunma durumundadır ve streslidir. Karşısındaki kişiyle konuşmaya kapalı olduğunu gösterir. 3- Ayaklar farklı yöne doğru: Sizinle konuşuyor ama ayakları farklı yöne bakıyorsa bu başka bir yere gitmek istediğini gösterir. 1- Geriye doğru eğilmek: İnsanlar genellikle birbirleriyle fikir ayrılığına düştüğünde ya da birbirinden hoşlanmadığında bunu yaparlar. 2- Yarı dönmüş pozisyon: Sizinle konuşan kişinin bir ayağı başka tarafa dönükse aslında az önce söylediği şeyden başka bir şey düşünüyor ya da istiyordur. 3- Bacaklar çapraz: Bir konuşma sırasında iki kişi de ayaklarını çapraz yapmışsa birbirlerinden hoşlanmışlardır ve kendilerini iyi hissediyorlardır. 1- Dudakları içeri kıvırmak: Dudaklar görünmeyecek şekilde içeri bükülmüşse kişi çok streslidir ve özgüveni azdır. 2-Yanakları şişirmek: Stresten kurtulmak ve sakinleşmek için derin nefes alınır. Genellikle kötü bir mesajdan sonra bu olur. 3- Baş eğik: Eğik bir baş ve açık bir yüz karşısındaki kişiyi sevdiğini gösterir, yüzü tamamen açıksa heveslidir. MİMİK Kılıçdaroğlu dönemine kıyasla SSK açığı yüzde 1 milyon arttı Başbakan Erdoğan’ın, Kemal Kılıçdaroğlu dönemindeki SSK açıklarıyla ilgili iddiaları fos çıktı. Kılıçdaroğlu’nun Genel Müdürlük yaptığı dönemde 19 milyon TL olan SSK açığı 2010 yılında 25 milyar 600 milyon liraya ulaştı. İNANILMAZ ARTIŞ Kılıçdaroğlu’nun genel müdürlük dönemi ile ilgili olarak “bozuk plak gibi” ikide bir tekrarlanan SSK açığı, AKP döneminde inanılmaz bir tırmanışa geçti. Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü olduğu 1992 yılında 2 milyon 600 bin TL olan SSK açığı, 2010 yılında 25 milyar 600 milyon TL’ye fırladı. Başka bir anlatımla yüzde 1 milyon oranında arttı. BÜTÇE TRANSFERİ DE YÜZDE 291 BİN ARTTI Kılıçdaroğlu’nun görev yaptığı 1992 ve 1993 yıllarında SSK’ya bütçeden para desteği yapılmadı. 1994’te ise bütçeden 14 milyon lira para aktarması yapıldı. 2010 yılında bütçeden yapılan para transferleri 1994 yılına göre yüzde 39.774 oranında arttı. REEL OLARAK DA ARTTI Bazıları, 1992 rakamları ile 2010 rakamlarının enflasyon olgusu göz önüne alınmadan kıyaslanmasında; “Reel artış nedir? Yani reel olarak arttı mı artmadı mı?” diye sorgulayabilirler. Onun da yanıtını verelim. Kılıçdaroğlu dönemindeki “sembolik” diyebileceğimiz SSK açığı, o günden bu yana özellikle AKP döneminde; - Milli gelire oranı bakımından - Enflasyondan arındırılmış rakamlar bakımından reel olarak, çok ciddi oranlarda arttı. SSK açığı ve bir örnek - 1992 yılında 2.6 milyon TL olan SSK açığı vardı. - 2010 yılında 25 milyar 593 milyon TL SSK açığı var. Asıl açık yani açığın babası bu.. - 25.6 milyar TL’yi geriye dönük olarak 1992 rakamlarına göre güncellediğimizde 58.5 milyon TL oluyor. Başka bir anlatımla SSK açığı reel olarak yaklaşık 23 kat artmış oluyor. (25.05.2011 Tarihli Sözcü Gazetesi’nden Alıntıdır) 17 ATAKÖY’DE SİTE YÖNETMEK “Site Yönetimi olarak gelen talep ve istekleri değerlendirmek zorundayız. Çünkü site sakinleri bizim patronumuzdur.” Ataköy’deki sitelerin ortak özelliği nüfus yoğunluğu bakımından kalabalık olmaları. Bazı siteler barındırdıkları nüfus ile Anadolu’daki bazı kasabalarla yarışır hatta onları geçmiş durumda. Bu sitelerin gizli kahramanları ise şüphesiz site yönetimleri. Sitelerdeki her türlü işlemler onlardan sorulur. Elektrik kesilince site yönetimi aranır, sular kesilince site yönetimleri aranır. Bu zor ve bir o kadar da yorucu olan görevi 20 yıldır başarıyla ifa eden Turkuaz Sitesi Yönetimi İdari Müdürü Gülengün Atakan ve Teknik Müdür Rafet Doğan ile nüfus yoğunluğu bakımından Anadolu’daki bir kasaba kadar olan sitelerin yönetilmesi konusunda konuştuk. 20 yıldır Turkuaz Sitesi’nde İdari Müdürlük yapan Gülengül Atakan, 660 daireli Turkuaz Sitesi’nde bir nevi halkla ilişkiler görevi yürüttüklerini belirterek, “Bu işi severek yapmanız gerekir. Çünkü 660 dairelik bir siteyiz. Ve çok çeşitli insan var. Kumaşınız eğer insan ise çeşitlemeler, bizim ve onların istekleri bitmez. Ama senelerin getirdiği tecrübe ile artık bir el melekesi gibi oldu. Yıllardır bu işi yaptığımız için artık gelen insanı tanıyoruz ve ona karşı nasıl davranılması gerektiğini biliyoruz” dedi. Site sakinleri tarafından gelen istek ve taleplerin değişkenlik gösterdiğini belirten Atakan, “Bazı insanlar çok titiz oluyor, temizlikten şikayetçi oluyor. Bazıları ise güvenliğe önem veriyor. Bazılarının ise komşularından şikayetleri olur. Ama genellikle site sakinlerimiz yönetimimizden memnundur. Zaten gelen talep ve istekleri değerlendirmek zorundayız. Çünkü site sakinleri bizim patronumuzdur” diye konuştu. Site yönetimi ve çalışma şekli hakkında da bilgi veren Gülengün Atakan, İdari Grup olarak 2 kişi olduklarını, bunun haricinde 9 kapı görevlisi, 7 güvenlik elamanı ve 2 bahçıvanları bulunduğunu belirterek, çalışma saatlerinin de sabah 09:0017:00 arası olduğunu ve 15 günde birde cumartesi günleri çalıştıklarını söyledi. 20 yıldır İdari Müdür Gülengül Atakan ile birlikte Teknik Müdür olarak görev yapan Rafet Doğan da sitenin teknik işlerine baktığını belirterek, “Isı merkezi, asansörler, haberleşme sistemleri, kapalı otopark ve açık otoparkta bizim görüntü sistemimiz var. Bu teknik işleri biz yürütüyoruz. Her sene genel bakım olur. Bu bakımları yürütürüz. Önümüzdeki sene ne tür projeler olacak onları planlarız. Senelik yapılacak işleri belirleriz. Bunlar genel kurulda görüşülür. Site sakinleri onaylarlarsa o işler yapılır. Binalar 20 yıllık olduğu için her sene proje yapılır. Bu sene görüntülü haberleşme sistemlerini yapıyoruz” dedi. Turkuaz Sitesi gibi nüfus yoğunluğu fazla olan sitelerin tahammülsüz olduğunu ifade eden Doğan, “660 dairelik büyük bir siteyiz. Bu sitelerin bir arızaya, suyun kesilmesine, ısı sistemlerinin çalışmamasına tahammülü yoktur. Onun için bu işlemleri iyi takip etmeniz ve işleyişi aksatmamanız gerekir. Ayrıca kış sezonu hazırlıklarını yaz sezonunda planlayarak kışa hazır hale getirmeli, aynı şekilde yazın yapılacak işleri de kışın önceden hazırlamanız gerekmektedir” diye konuştu. Turkuaz Sitesi İdari Müdürü Gülengün Atakan ve Teknik Müdür Rafet Doğan ayrıca, site sakinlerinin kaynaşmasını ve dayanışmasını sağlayacak bir takım etkinliklerde yaptıklarını, özellikle yaz sezonunda çeşitli piknikler ve özel günler düzenlediklerini de belirttiler. “Ataköy gerek mimarisi gerekse altyapısı ile 1957’lerden beri Türkiye’nin en büyük şehircilik planı” ATAKÖY EMLAK PİYASASI BAKIMINDAN BOĞAZ’LA YARIŞIYOR 18 yıldır Ataköy’de emlakçılık yapan 4. Kısım Çarşı esnafı Ataköy Emlak’ın sahibi Erdal Tanrısever ile Ataköy’deki emlak durumu hakkında konuştuk. Tanrısever, Ataköy’deki emlak piyasasının son 2 yıldır ve özellikle de son 5 aydır hareketlendiğini belirtti. Erdal Tanrısever, 12 Haziran genel seçimlerinden sonra var olan hareketlenmenin daha da artmasını beklediklerini söyledi. Sayın Tanrısever, Ataköy’deki emlak durumu hakkında bilgi verir misiniz? Son 2 yıldır ve özellikle de son 5 aydır Ataköy’de genelde bir hareketlilik var. 1999 depreminden sonra fiyatlar ciddi oranda aşağıya doğru inmişti. Onun akabinde 2001 ve 2009 krizlerinde bir duraklama oldu. Ama 2009 yılından sonra ve özellikle de 2010’un ikinci yarısından itibaren Ataköy’de emlak durumu gayet iyi durumda. Ataköy’de şu anda satıcı yok. Kiralıklar normal seyrinde devam ediyor. Diyebilirim ki, şu an Ataköy’de emlak piyasası en yüksek seviyede. Emlak kredileri, konut kredileri de bu yükselmenin sebepleri arasında gösterilebilir. Şu anda talep çok ama satıcıyı görmemiz lazım. Seçimden sonra satışlar daha havaya kalkar. Yüzde 15 daha prim yapar görüşü var. İstenilen fiyatlar, bugün ara daire 300 bin TL piyasası varken 350 bin TL’ye çıktı. Ataköy’de konut almak isteyen müşterilerin size sıkça sordukları sorular nelerdir? Ataköy’ün genel bilgisi müşterilerde zaten var. Genellikle konutların kullanım şekli, kaç yıllık oldukları, depremde zarar görüp görmediklerini soruyorlar. Ayrıca iç maliyetlerini, asansörlü mü, jeneratörlü mü, güvenlik durumu ne, otopark durumu ne bu tip soruları soruyorlar. Ataköy’ün İstanbul’un diğer semtlerine göre avantajı nelerdir? Ve Ataköy sıralamaya koyarsak İstanbul’da emlak durumu bakımından kaçıncı sırada yer alıyor? Ataköy İstanbul’da Boğaz’dan sonra en çok ilgi gösterilen yer olarak söyleniyor. Karşı tarafta da Kadıköy Bağdat Caddesi var. Bu Yaka’da ise Ataköy, Yeşilköy ve Yeşilyurt var. Ataköy, emlak durumu bakımından Bakırköy’de, Yeşilköy ve Yeşilyurt’tan sonra 3. sırada yer alıyor. Ondan sonra Florya geliyor. Ataköy’de Emlak Bankası evleri olduğu içi insanlar daha çok teveccüh gösteriyorlar. Bir de Bakırköy’e yakınlığı Ataköy’ü değerli kılıyor. Florya’da yer alsa dolmuş kullanacak ya da araba kullanacak. Ama Ataköy’den yürüyerek Bakırköy’e çok rahat çıkabilir. Peki Ataköy’de konut fiyatlarının taban ve tavan aralığı nedir? En düşük 2 oda 1 salon 265 bin TL’ye bulunabilir. Aynı daire 330 bin TL’ye de var. Tabi kat farkından dolayı yaklaşık bir 60 bin TL civarında oynuyor. 2 odanın en yüksek olduğu yer 7-8 mahallede özellikle Palmiye Sitesi’nin dairelerini gösterebiliriz. Tavan fiyatlar ise çok değişkenlik göstermekte. Ataköy’den konut almak isteyenlere ne tavsiyelerde bulunursunuz? Bizim bu bölgede çalışan emlakçılar olarak belirlediğimiz bir parolamız var. “Başka Ataköy yok” diyoruz. Zaten Ataköy’ü tavsiye etmenin bir gereği yok. Çünkü Ataköy için gerek mimarisi gerekse altyapısı ile 1957’lerden beri Türkiye’nin en büyük şehircilik planı diyebilirim. Arzu BERATOĞLU - Yavuz ARPACIK 18 “KASAPLARDA SATILAN ETLER DAHA TAZE” Ataköy 5. Kısım Çarşı’nda 8 yıldır kasaplık yapan Kemal Karacan ile sektör hakkında konuştuk. Et’çi Kasap Dükkanı’nda çalışan Kemal Karacan, özellikle yaz sezonunun gelmesi ve okulların kapanması ile birlikte işlerinin yüzde 60 oranında düştüğünü söyledi. Genel olarak yaz sezonunda insanların piknik ve diğer etkinliklerde bulunduğu için kasapların işlerinde artış olduğu kanısı olduğunu vurgulayan Karacan, “Bu kanı Ataköy için geçerli değil. Çünkü bu bölgedeki insanlar ekonomik güçleri yerinde olduğu için yazın tatile çıkıyorlar. Özellikle okulların kapanması ile de mevcut işimiz %60 oranında düşmekte. Yurtdışından ithal et kullanımının yaygınlaşmasına da değinen Karacan, “Biz bu dönemde hiçbir zaman ithal et kullanmadık. Yerli et kullandığımız için fiyatlarımızda değişiklik olmadı. İthal et kullanan marketler ve diğer et ve et ürünü satan yerlerden en büyük farkımız bu diyebiliriz. Fiyat olarak arada 10 lira fark var. Ayrıca kasaplarda bulunan etlerin daha taze olduğunu da söylemeliyiz” diye konuştu. Yaz sezonunun gelmesi ile birlikte tavuk fiyatlarında yükselme olduğunu ifade eden Karacan, genel olarak kasap sektörüne bakıldığı zaman durumun kötü olduğunu söyledi. PINAR KUMSAL NURİ BİLGE CEYLAN… (Yavuz ARPACIK) HASTANE BAHÇESİNE KAYITLI 200 SEÇMEN ÇIKTI!.. 12 Haziran Genel Seçimleri’ne kısa bir süre kala, seçim kurulları ve muhtarlıklarda yoğun çalışmalar devam ederken ilginç olaylar da yaşanıyor. Bu olaylardan birisi de Bakırköy’de yaşandı. Zuhuratbaba Mahallesi’nde bulunan Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin bahçesine kayıtlı 200 seçmen çıktı. Mahalle Muhtarı Ünal Erol, bu duruma bir anlam veremediğini ve hastane bahçesine kayıtlı 200 seçmen kağıdının seçim kurulundan kendilerine geldiğini söyledi. Erol, gelen seçmen kağıtlarının adres bölümünde “Zuhuratbaba Mahallesi, Demirkapı Caddesi, No:13” yazdığını belirterek, “Bu adresi içeren 200 tane seçmen kağıdı bize geldi. 200 seçmen kağıdında da adres aynı. Daire numaraları boş. Bu adres Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastenesi’nin adresi. 39 yıldır muhtarlık yapıyorum fakat seçmen kağıtlarında ismi geçen vatandaşların hiçbirini tanımıyorum” dedi. Erol hastane personeline ait seçmen kağıtlarının da muhtarlığına geldiğini ve onların büyük bölümünü dağıttıklarını ifade ederek, hastane bahçesine kayıtlı 200 seçmen kağıdı karşısında ise şaşırıp kaldıklarını söyledi. (Yavuz ARPACIK) DEMOKRAT PARTİ GENEL BAŞKANI ZEYBEK BAKIRKÖY’DE PARTİLİLERE SESLENDİ Demokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, Bakırköy İncirli’de bulunan Demokrat Parti 3. Bölge Ar-Ge Seçim Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyareti sırasında Zeybek’e, İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayları da eşlik etti. Zeybek, seçim koordinasyon merkezinde yaptığı konuşmada, hedeflerinin yüzde 10’luk seçim barajını aşmak olduğunu söyledi. Koza, Kasaba, Mayıs Sıkıntısı, İklimler, Üç Maymun, Uzak ve son filmi Bir Zamanlar Anadoluda. Bol ödüllü bir yönetmen. Ama herkesin yakından bildiği, en iyi yönetmen ödülünü Üç Maymun ve yine bu sene son filmi ile büyük jüri ödülünü kaptı. Üç Maymun filminin ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, “Bu ödülü birisine adamak istiyorum. Tutkuyla sevdiğim, yalnız ve güzel ülkeme.” demişti. Ve sana sonsuz teşekkürler Nuri Bilge Ceylan. Nuri Bİlge Ceylan’ın yönettiği filmlerin görselliği, kurgusu beni olağanüstü etkiliyor. İklimler dışında, tüm filmlerinin kurgu dahil, görselliğini kendisinin yaptığını ve uzun metrajlı filmlerini kısa metrajlı film maliyetinde çektiğini düşünecek olursak ayakta alkışlanması gereken yönetmen olduğunu düşünüyorum. Hele ki yazan biri olarak kurgunun, zorluğunu yakından biliyorum. Bir sanatçı için, görsel olsun veya yazın olarak olsun sonuca gelene kadar bir doğum süreci gibidir üretmek. Resmen bir bebek büyür içinizde. Benim iki yıldır büyüttüğüm gibi. Bahar geldi, kuşlar cıvıldaşmakta, çiçekler tomurcuklar açtı, hatta rengarenk her yer, etrafımda bir sürü sesler ama kapalıyım. Çünkü ben iki yılın sonunda biten ve son kontrollerimi yaptığım romanımı doğurmak üzereyim. Romanın öyküsü, mis gibi portakalımı yerken başladı. Ve hikayenin örgüsünü 1920’den günümüze kadar nasıl kurgulayıp getirdim diye soranlara, tek cevabım var; sizler bir ağaca bakarken ağaç diye bakıyorsunuz bense ağacın ilk tohumlarının nasıl atıldığından, büyüme evresine ve çevresine kazandırdığı güzelliğe dair öyküler yazıyorum. En zor aşama, ürettiğinizi sunarken, kurguladıklarınızın vermek istediğiniz mesaj ile doğru orantılı olması ve okuyucunuza, seyircinize bunu kolay aktarabilmeniz. Anlatmak istediğinizi, anlatabilmeniz. Bütün bu aşamalarda, hayatınızda sorunlar dalgalanırken, yine de üretebilmek. Üretirken, içinizde büyüyen bebeğinizin, bir an önce doğup, yürümesini, koşmasını görüp, en geniş kitlelere ulaşabilmek. Bütün bu aşamaların ne demek olduğunu bilen biri olarak, bütün bu zorluklar içinde ülkemize sanatıyla yeniden başarı sunduğu için, Nuri Bilge Ceylan’a bir kere daha sonsuz teşekkürler. Bu ülkeden nice Nuri Bilge Ceylanlar yetişmesi dileği ile. SON SÖZ: Bu satırları yazarken, bebeğimi teslim etmeme son üç gün. Çok heyecanlı. Tüm bu süreçte, yanımda duran, bana inanan, güvenen desteğini esirgemeyen ve üretirken sinirli olduğum, huysuz olduğum, her anıma katlanan herkese teşekkür ederim. 19 BİR MÜZİK SEVDALISI UDİ ALİ SAVAŞKAN yapıyorsunuz? Kaç öğrenciniz var. Sanat Müziğine ilgi nasıl? giderken Ercüment Batanay kolumdan yakaladı “hayır sen de çalacaksın” dedi. Ben o zaman 22 yaşındaydım. O an çok mutlu olmuştum. Öylece bir sahne hayatımız oldu. Ve 60 yıl boyunca devam etti. Sanat müziğinde en çok beğendiğiniz isimler kimler? En çok beğendiğim bestekar Bimen Şen. Babamda çok severdi. Hep Bimen Şen’in şarkılarını çalar ve dinlerdik. En beğendiğim udiler, Selahattin Altınbaş, Baki Duyar, Selahattin Erköse’dir. Ben udu eski tarzda çalanları daha çok seviyorum. Burada hem batı musikisi hemde Türk musikisi icra ediliyor ve öğretiliyor. Bakırköy Musiki Vakfı en az devlet okulu, konservatuarı kadar saygın. Öğretim çok güzel. Hocaların hepsi çok iyi müzisyenler. Çoğu da konservatuar mezunu. Diyebilirim ki, Türkiye’deki musiki derneklerinden en iyisi burası. Ben buranın içinde olduğum için bunu söylemiyorum. Batı Musikisi ve Türk Musikisi olmak üzere 250 öğrencim var. Peki gençlerden sevdiğiniz isimler var mı? 1947 yılında babası Sadık Savaşkan kendisine bir ud hediye eder. Böylece hiç kimseden ders almadan kendi kendine azimle çalışarak ud çalmayı öğrenir. Sahnede 60 yılını deviren ve bu zaman zarfı içinde yüzlerce genci eğiterek Türk Musikisi’ne kazandıran Bakırköy Musiki Konservatuarı Vakfı hocalarından Udi Ali Savaşkan ile Türk Sanat Müziği’nin dünü bugünü ve kendi müzik yaşamına dair sohbet ettik. Sahne yaşamı boyunca birçok anısı olan Ali Savaşkan, unutamadığı en önemli sahne deneyimini, 1950 yılında Lütfi Güneri, Hamiyet Yüceses, Ercüment Batanay gibi usta sanatçılar ile birlikte sahne aldığı konserde kendilerine udu ile eşlik ederek yaşadığını söylüyor. Savaşkan, sanat müziğinin eski günlerine döneceği konusunda ise umudunu yitirmiş. Sanat müziği yapmanın zor olduğunu ve insanların bu nedenle kolayı seçtiğini, günümüz popüler müziğini icra edenlere ise bir anlam veremediğini belirtiyor. Maalesef yok. Çünkü şimdiki nesil udu gitar gibi çalıyor. Ben bunu sevmiyorum. Ben udun ud gibi çok ağır, sakin çalınmasından yanayım. Bahsettiğim insanlarda öyle çalıyor, o yüzden onları seviyorum. Son yıllarda sanat müziğinin pop sanatçıları tarafından söylenmesi hakkında görüşleriniz nelerdir? Ben şu anda icra edilen müzikten hiçbir şey anlamıyorum. Hiç sevmiyorum. Bence harcanan zaman boşa Öğrencilerinizin içinde ben udumu buna teslim ederim diyebildiğiniz kişiler var mı? 15-20 sene ud hocalığı yaptım. Yetiştirdiğim çok iyi udiler var. Bunun dışında çok iyi yetiştirdiğim solist talebeler var. Hangi gazinoya gitsem sahneden birisi hocam diye bağırıyor. Şaşırıyorum kimsin diye soruyorum. Senden ders aldım, diyor. Hakikaten çok sayıda talebe yetiştirmişim bunu gazinolara gezmeye gittiğim zaman daha iyi anlıyorum. Ud çalmaya ne zaman başladınız? 1947’de başladım. Hiç kimseden ders almadım. Kendi başıma öğrendim. Bu işe başlayalı 60 seneyi geçti. Uda merakım babam sayesinde oldu. Babamla birlikte fasılları dinlerdim. Bir gün ud sesi duydum. O zaman çocuğum tabi bilmiyorum ud sesi olduğunu. Sordum ud olduğunu öğrendim. Ve orada başladı merakım. Başka enstrüman çalıyor musunuz peki? Başka hiçbir enstrüman çalmaya merakım olmadı. Ben çok enstrüman çalanın bu işi başaracağına inanmıyorum. İnsan kendisini bir dalda geliştirmeli, bir enstrüman çalmalı. Çünkü her sazın icrası çok farklı. Bunu intibak etmek çok zor. Başka sazları hiç merak etmedim. 60 yıllık sahne hayatınızda bir çok anınız olmuştur. Ama sizi en çok etkileyen unutmadığınız anınız hangisi? 1950 senesinde bir askeri mahfelde sünnet düğünü vardı. Orada müzik icra ediyorduk meğer programda Hamiyet Yüceses, Lütfi Güneri, Ercüment Batanay varmış. Sahne onlarınmış. Bizde kalkmış Son olarak bugünkü gençlere ne mesaj vermek istersiniz? gidiyor. Şu anda izah edilen müziği dinlemektense Klasik Batı Müziği dinlenilmesinin daha faydalı olacağını düşünüyorum. İçlerinde çok istisnalar var ama çoğunluğunu beğenmiyorum. Sanat müziğinin şu anki durumunu nasıl görüyorsunuz? Ben eski parlaklığına döneceğine kesinlikle inanmıyorum. Çünkü dünya çok değişiyor. Teknolojik hadiseler bizim müzik şeklimize ters geliyor. Türk Sanat Müziği icra etmek zor. O yüzden herkes işin kolayını seçiyor. Ben tekrar canlanacağından şüpheliyim. Ama bu işi yürütmeye çalışan dernekler var, konservatuarlar var. Onlar elinden geleni yapıyorlar. Beğendiniz bir solist var mı? Yok. Solistleri seçmiyorum. Hepsinin farklı yorumları var, hepsi de dinleniyor. Çoğunu zevkle dinliyorum. Bakırköy Musiki Konservatuarı Vakfı’nda ud ve nazariyat eğitmenliği Sanat değeri olmayan müzik hiç yapmasınlar bence. Abuk sabuk şeyleri yapmaktansa yapmamak daha iyidir. Eğer müzik yapacaklarsa, kariyerli müzik yapsınlar. Ben bunun dışında yapılan müzikleri dinlemiyorum, anlamıyorum ve ayrıca niye anlamadığıma da şaşırıyorum. ALİ SAVAŞKAN 1931 yılında Giresun’da dünyaya gelen Savaşkan, İlköğrenimini Giresun’da tamamladı. 1950 yılında Yapı Endüstrisi’ni bitirdi, aynı yıl Silahlı Kuvvetlere intisab etti. 22 yıllık hizmeti süresince yurdumuzun birçok şehrinde görev yaptı. 1971 yılında emekli oldu. İlk sahne deneyimini 1950 yılında Lütfi Güneri, Hamiyet Yüceses, Ercüment Batanay gibi sanatçıların sahne aldığı konserde kendilerine eşlik ederek yaşadı. Müzik çalışmalarına 1985 yılından itibaren kesintisiz olarak Bakırköy Musiki Derneği’nde daha sonra 1999 yılından itibaren de Bakırköy Musiki Vakfı’nda devam etti. Bu kurumların kurucuları arasında bulundu ayrıca yönetim kurulu başkan yardımcılığı ve yönetim kurulu üyeliği yaptı. Evli ve üç çocuk babası olan Ali Savaşkan, yurt içinde ve yurt dışında yüzlerce konsere udu ile eşlik etti. Halen Bakırköy Musiki Vakfı’nda ud ve nazariyat öğretim görevlisi olarak çalışmalarına devam etmektedir. Yazı ve Fotoğraflar; YAVUZ ARPACIK 20 Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SEÇİMLER Sevgili okurlar… Malumunuz son günlerde en güncel konularımız, Fenerbahçe’nin şampiyonluğu ve 12 Haziran genel seçimleri. Ben koyu bir Galatasaraylı olduğumdan FB’nin şampiyonluğunu yazmak yerine seçimlerin geçmişini incelemeye ve sizleri bu konuda bilgilendirmeye karar verdim. Seçimler her dönem Türkiye için çok önemli olmuştur. Parlementer mücadeleye uzak olduklarını belirtenler bile, seçimleri burjuvazinin kendi yasalarına en fazla uymak zorunda kaldığı dönemler olarak nitelendirmişlerdir. İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesine dek Türkiye Cumhuriyeti, tek partinin hakimiyeti altında demokratik yaşama devam etti. Savaşın ertesinde değişen dünya dengelerinin Türkiye’ye yansıması pek uzun sürmedi. 21 Temmuz 1946’da yapılan seçim, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin, ilk çok partili seçimi oldu. İsmet İnönü’nün başbakanlığında CHP birinci parti olarak iktidarı elinde tuttu. 1950 seçimlerinde Demokrat Parti %55 oy oranıyla birinci parti seçildi ve başbakanlık koltuğuna Celal Bayar oturdu.1954’de Demokrat Parti yine %57 lik bir oranla birinci partiydi ve bu kez başbakan Adnan Menderes’di. 27 Mayıs 1960’da ihtilal oldu. Demokrat Parti hükümeti görevden alındı. 15 Ekim 1961 yılına kadar Milli Birlik Komitesi’nin iktidarda olduğu DeFakto dönemi yaşandı. 27 Mayıs İhtilali sonrasında Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes ve bazı bakanlar yakalanarak Yassıada’da yargı önüne çıkarıldılar. Sivil ve askerlerden oluşan mahkemede yargılanan siyasiler; vatana ihanet, kamu fonlarının kötüye kullanımı ve anayasaya karşı gelmekle suçlanıyorlardı. Dava Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın 16 Eylül 1961 günü idam edilmesiyle sonuçlandı. Türkiye yıllarca bu ayıpla yaşadı. 1965 yılında ilk kez sosyalistler mecliste temsil hakkı bulabildi. Türkiye İşçi Partisi (TİP) meclise 15 milletvekili gönderdi. Bu durum, hem o dönem için ülke çapında bir devrim gibi karşılanan bir sonuca yol açmış hem de CHP’nin despotik ve devrimci geleneğinden kısmen uzaklaşıp “ortanın solu” politikasını hayata geçirmesini sağlamıştı. Baraj uygulamasının bulunmadığı bu sitem değiştirildikten sonra, 1969 seçimlerinde TİP aynı oranda oy almasına rağmen meclise ancak iki milletvekili gönderebildi. 1973 ve 1977 seçimlerinde solun pek varlık gösteremediği söylenebilir. Solun yığınsal ve legal sosyalist partisi TİP’in 65 ve 69 seçimlerine girmesinden sonra 12 Mart cuntası TİP’i kapattı. Yöneticilerinin çoğu tutuklanarak yargılandı. Bu nedenle TİP 1973 seçimlerine giremedi. 1974 yılında Ecevit döneminde çıkarılan af yasasından sonra, legal parti kurma çalışmaları tekrar başladı. 1980 öncesinin siyasal mücadelesi büyük ölçüde illegal partilerin etkinliği altında yürütülüyordu. 1980 darbesinden sonra yapılan ilk seçimler, cundanın güdümü altında yapıldı ve seçimlere sadece generallerden onay alan partilerin girmesine izin verildi. Cunda döneminin ekonomisini elinde tutan ve 24 Ocak kararlarını uygulayan Turgut Özal başkanlığında Anavatan Partisi 83 seçimlerinden birinci parti olarak çıktı. 87 yılında da erken seçim yapıldı ve ANAP yine birinci parti oldu. 87 seçimleri hem Demirel’in, hem Türkeş ve Erbakan’ın, hem de Baykal’ın yasaklarının sona erip, 80 sonrası girdikleri ilk seçim oldu. 1991 de Demirel “Darbeleri aşan adam” cilasıyla solcuların bile gözünü kör etmeyi “KENT MÜZESİ EN BÜYÜK HAYALLERİMDEN BİRİSİYDİ” başarmış ve seçimlerden birinci parti olarak çıkmıştır. Demirel seçimlerden sonra SHP ile koalisyon yaptı. Özal’ın Cumhurbaşkanlığı süresi dolmadan rahmetli olması sebebiyle de, Demirel 1993’de Cumhurbaşkanı oldu ve koltuğunu, ekonomi profesörü ilk kadın başbakan Tansu Çiller’e bıraktı. 1995 seçimlerinde şeriatçı parti olan Refah Partisi birinci parti oldu. CHP ise ancak barajı aşabildi. 91 seçimlerinde güçlenen MHP de oy kaybederek parlementoya giremedi. 95 seçimleri sonrası önce Anavatan Partisi ve Doğruyol Partisi 53. Hükümet’i kurdular, ancak bu hükümet yalnızca üç ay sürdü. Sonrasında Refahyol Hükümeti kuruldu. İlk iki yıl Necmettin Erbakan, sonra ki iki yıl Tansu Çiller’in Başbakanlık yapması öngörüldü. Fakat 28 Şubat 1997’de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı (Vural Savaş), Refah Partisi’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı. Dava devam ederken Erbakan istifa etti. Hükümet son buldu. Demirel yeni hükümet kurma görevini Mesut Yılmaz’a verdi. ANASOL-D hükümetini CHP dışardan destekledi. Türkbank ihalesindeki yolsuzluk iddiaları üzerine CHP desteğini geri çekti ve hükümet aleyhine gensoru önergesi verdi. Önerge TBMM ‘de kabul edilince, güvenoyu kalmayan hükümet düştü. Daha sonra 4. Ecevit Hükümeti olarak bilinen azınlık hükümeti 28 Mayıs 1999’a kadar devam etti. 18 Nisan 1999 seçimlerinden DSP birinci parti olarak çıktı. En büyük sürprizi ise CHP yaptı ve tarihinde ilk kez meclis dışında kaldı. %8.7 lik oy oranıyla barajı aşamadı. Bu durum CHP’yi unuttuğu işçi kesimine yöneltti. Hatta parti meclisi seçimlerinde genel başkanın önerisiyle 4 sendikacı kontenjandan seçildi. 99 seçimlerinde DSP tek başına hükümet kuracak çoğunluğa sahip olmadığı için MHP ve ANAP’la koalisyon yaptı. Bu koalisyonun en önemli özelliği ise bir araya gelmesi tahmin bile edilemeyen DSP ile MHP’nin ilk kez bir koalisyon kurmuş olmasıdır. 14 Ağustos 2001 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi kuruldu. Bünyesinde Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi (Milli Görüş); Anavatan Partisi, Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi (Merkez sağ) kökenli isimleri barındıran bu parti, kurulduktan 15 ay sonra 3 Kasım 2002 seçimlerinde en yüksek oy oranını alarak %35 ile Abdullah Gül başkanlığında 58. Cumhuriyet Hükümetini kurdu. Aldığı siyaset yasağı nedeniyle kabine ve TBMM’de yer alamayan Recep Tayip Erdoğan’ın bu yasağı CHP’nin de desteklediği bir anayasa değişikliği ile aşıldı. 8 Mart 2003 de Siirt Milletvekili seçilerek, partinin genel başkanı ve başbakan oldu. AKP 2004 yerel seçimlerinde %41 oranında oy aldı. 2007 genel seçimlerinde %47’lik bir oy oranı ile Türkiye tarihinde, hükümette bulunan bir parti olarak girmiş olduğu seçimlerde oy oranını artıran ilk parti oldu. 81 vilayetin 80’inden milletvekili çıkardı. (Tunceli hariç) 2009 yerel seçimlerinde oy yüzdesi biraz düşse de Türkiye genelinde birinci parti olma konumunu korudu. 12 Haziran 2011 seçimlerine çok az kaldı. Bakalım bu kez kim şampiyon olacak. Bütün siyasi partilere başarılar diliyor, seçimlerin Türkiye’ye ve Türk Milleti’ne hayırlı olmasını diliyorum. Ferhan KILIÇ Esen kalınız... “BOTANİK PARK, 12-14 AY İÇİNDE BİTECEK VE İSTANBUL’UN EN GÜZEL PARKI OLACAK’’ “BASINKÖY’DE E-5 BAĞLANTI YOLU’NU AÇARAK VATANDAŞLARIMIZA BÜYÜK KOLAYLIK SAĞLADIK” Bakırköy Belediyesi projelerini bir bir hayata geçiriyor. Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in ‘’Hayalimdi’’ dediği Bakırköy Kent Müzesi Yeşilköy’de açıldı. Kent Müzesi’nin bulunduğu binada ayrıca bir kat sanat galerisi bir katta sosyal tesisi olarak kullanılacak. Geçtiğimiz aylarda yapımına başlanan İstanbul’un en büyük Botanik Park’ı projesi ise hızlı bir şekilde ilerliyor. Botanik Park’ın 12-14 ay içinde biteceği düşünülüyor. Bir başka proje olan Basınköy E-5 bağlantı yolu da hizmete açıldı. Açılışlarını Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in yaptığı projeler Bakırköylüler tarafından sevinçle karşılandı. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, yapımına hızlı bir şekilde devam edilen Botanik Park, Basınköy’de açılan E-5 bağlantı yolu ve, ‘’En büyük hayalimdi’’ dediği ve Yeşilköy’de açılan Bakırköy Kent Müzesi hakkında gazetemize açıklamalrda bulundu. Kent Müzesi Müze’nin olduğu arazi yıllar önce belediyenin arazisi çıktı. Ama buna herkes amiyane tabirle sulandı. Hatta etraftaki restoranlardan burayı bize satar mısınız diye teklifler geldi. Biz orası için 4,5 sene Anıtlar Kurulu ile uğraştık. En sonunda alabildik. İnşaatı da bitti. Çok güzel şirin bir yer oldu. Binanın bir katı müze katı. Onun altı sanat galerisi, altında da sosyal tesis var. Hatta kapısının dışına bir yere de emekliler lokali diye yazdık. Kent Müzesi benim bir hayalimdi. Küçükte olsa yapıyoruz. Müzenin içinde bütün eski Bakırköy objeleri de var. Buradan ayrıca vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Bakırköylü vatandaşlarımız evlerinde Bakırköy’ü simgeleyen ne varsa getirsinler, müzeye bağışlasınlar. Orada yaşayan bir vatandaş not defterini koydu. Herkesin çok sevdiği Yeşilköy Berberi’nin usturasını koyduk Galeri, ressamına ve heykeltıraşına göre değişecek. Sabah 09:00’dan akşam 10:00’a kadar açık tutacağız Sosyal tesisin içinde kütüphanesi var. Tavla, satranç ve gazete koyduk. İçeriye sebil koyduk. Yaşlılarımız gelsin tavlasını, satrancını oynasın, gazete ve kitap okusun, sebilden suyunu alsın. Kimse karışmayacak. Tepesinde dikilen garson olmayacak. Ayrıca Bakkart’ı olanlara çay-kahve bedava olacak. Bakkart’ı koymak zorundayız çünkü hafta sonu dışarıdan gelenlerle orada baş edemeyiz. Küçük ölçekli bir yer. Benim hayalimdeki kent müzesini barınabilecek bir bina maalesef bulamadık. İnşallah buluruz ve daha güzel bir müze yaparız. Ayrıca şunu da belirtmek isterim, insan güzel bir şeyler yapıyor, bunun tadını bırakmamak için uğraşıyorlar. İnsanlar yapılan bu güzel eserleri yaşatmak istemiyorlar. Ben orayı 3-5 milyona satıp, belediyeye de gelir elde edebilirdim. Ama ben burayı bu şekilde bırakacağım ve böyle devam edecek. Botanik Park Botanik Park, 100 bin metrekare civarında çok ciddi bir proje ve çok hızlı bir şekilde ilerliyor Gölet’in pis olan suyu boşaltılacak ve temiz su konulacak. Hayvan barınağını da boşaltacağız. Diğer taraflarda hızlı bir hafriyat çalışması var. Önce hafriyatı yapılacak. Toprak geldiği anda da ağaçların dikimine başlayacağız. Sosyal İşler’e daha önceki yıllarda orada bir hizmet binası yapmıştık. Onların taşınma sorunu var. Onlara kenarda ayrı bir prefabrik yer yapıyoruz. Oraya taşıyacağız. Büyükşehir’le olan problemlerimizi de çözdük. Botanik Park, 12 veya 14 ay sonra bitecek. Hakikaten çok güzel bir yer olacak. Ayrıca Fildamı’nın yanından aşağıya kadar muhteşem bir park yapıyoruz. Fildamı’nın içini çimlendirmeye başladık. Etrafına tartan pis yapılacak. Hem içinde insanlar spor yapabilecek, dışarıda da harika bir park olacak. E-5 Bağlantı Yolu “Basınköy Karaağaç ve Çınar Sokakları’nı E-5 Karayolu’na bağlayan yolu açtık. 220 metre uzunluğundaki yol ile Karaağaç ve Çınar Sokakları’nda oturan Basınköylüler E-5’e dolaşmaksızın ulaşabilecekler. Yolu açtığımız arsanın yaklaşık değeri 7-8 milyon TL. Biz bunu satıp da burayı bozmadık. Büyükşehir’den de müsaade aldık. Ve çok güzel bir yol açtık. Orada oturan 400-500 aile çok mutlu. Vatandaşlarımız artık Basınköy’den ve Şenlikköy’den E-5’e çıkabiliyorlar.“ 21 Özellikle son 15 yıldır teknolojinin ilerlemesiyle ve yeni tarama teknolojilerinin bulunmasıyla, nörologlar insan beynindeki bir takım etkinlik biçimlerini görebilmektedir. Dolayısıyla bilim adamları insan beyni ve öğrenme süreciyle ilgili daha önceki dönemlere göre çok daha fazla bilgiye ulaşarak zekâ olgusunun tanımında yeni bakış açıları getirmişlerdir. Daha önceki dönemlerde bilim adamlarının kimisi zekâyı kalıtımsal, değişmeyen, bir olgu olarak varsaymışlardır. Örneğin Terman zekâyı soyut düşünce becerisi, Wechsler ise bireyin amaca yönelik akılcı düşünme kapasitesi ve çevresiyle etkin bir şekilde baş edebilmesi şeklinde tanımlayarak zekânın genel tanıma uyan, tek bir birim olduğunu vurgulamışlardır. Günümüz bilim adamlarının bakış açılarını da belirleyen temel değişiklikler ise 1953 yılı sonrasında zekânın bir bütün olarak ele alınamayacağı, birçok yetenek ve unsurların bir arada bulunması gerektiği görüşünün savunulmasıyla gerçekleşmiştir. Örneğin Skinner 1953 yılında zekânın her bir unsurunun kişilik özelliği olarak ele alınabileceğini ve zekânın tanımının ancak davranışlar kapsamında yapılabileceğini vurgulamıştır (Sevinç, 2003). Zekânın değişik tanımlanması sadece kuramsal tabanda kalmayıp beraberinde zekânın değerlendirilmesi konusunda da görüş ayrılıklarına neden olmuştur. Örneğin tüm dünyaca bilinen IQ (zekâ katsayısı) testleri, zekânın ölçülebilir, değişmeyen, kalıtımsal bir olgu olduğu görüşünün ürünüdür. Binet’den okullarda güçlük çeken kişilerin belirlenmesine yardımcı olacak bir çalışma yapmasını istemesi Yirminci yüzyılın başlarında Paris’ teki eğitim bakanlığının Alfred ve bu doğrultuda Alfred Binet’in ampirik (deneysel) bir şekilde, gençlere sorular yönelterek eğitim sistemi içerisinde sorunsuz ilerleyemeyecek öğrencileri belirlemeye yönelik yaptığı bu çalışmalar, IQ testlerinin de temelini oluşturan ilk zekâ testleridir. Daha sonra IQ testleri önce Amerika’ da daha sonra tüm dünyada yaygınlaşıp günümüze kadar ulaşmıştır. Bu testlerin felsefesinde insan zekâsının nesnel olarak ölçülebileceği ve zekâ düzeylerinin de IQ puanı olarak tek bir sayıya indirgenebileceği görüşü yatmaktadır (Saban, 2001). Son 20 yıldır psikoloji ve eğitim dünyasında, insan zekâsının IQ testleriyle ölçülebileceği görüşünün temellerini sarsan bir teori gündemi tutmaktadır: Çoklu Zekâ Teorisi nedir ve bu teoriyi bu kadar etkin ve çekici kılan nedenler nelerdir? Bu teori Harvard Üniversitesi Bilim ve Eğitim Lisansüstü Okul’u ve Boston Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji profesörü olan Howard Gardner tarafından “O Projesi” kapsamın da geliştirilmiştir. Bu teoriye göre zekâ sekiz bölümden oluşmaktadır. Gardner insan zekâsının yukarıda da değinilen IQ testleriyle objektif bir şekilde ölçülebileceği düşüncesine katılmamaktadır; aksine zekânın tek bir faktörle çözebilme yeteneği olarak tanımlamaktadır. Ortaya çıkarılan bu ürün toplumda değer verilen davranışlara göre değişik şekilde yapılanmaktadır. Toplum içerisinde değer verilen zekâ türleri diğer zekâ türlerinden daha çok ve çabuk gelişmektedir. Çünkü model alma yoluyla, kabul gören ve uyum gerektiren davranışlar bireyi güdelemekte ve yönlendirmektedir (Sevinç, 2003). The Atlantic Monthly Dergisi’nde yayınlanan bir makalede Gardner (1999), çoklu zekâ çalışmasında psikologların işlemselleştirme ve test oluşturma ilkesinden kaçınmakta olduğunu ve bunun yerine çalışmaya şu soruları sorarak başladığını söyler: “…Ben iki soru sorarak başladım. Evrimsel soru: ‘‘İnsan aklı / beyni milyonlarca yıl içinde nasıl bir evrim gösterir?’’ Karşılaştırma sorusu: ‘‘Dünyadaki farklı toplulukların değer vermiş ya da vermekte olduğu farklı yetenek ve kapasiteleri nasıl açıklayabiliriz?’’ Bu sorulardan yola çıkarak, zekânın sekiz ölçüden oluşan bir kümeyle donanmış olduğu ve bütün insanların en azından sekiz zekâya sahip olduğu sonucuna vardım. Bunlar; sözel/dilsel, mantıksal/matematiksel (okullarda en çok ödüllendiren ve zekâ testleri gibi araçlarda başarı kazanmak için çok önemli olan türler), müziksel, görsel uzamsal, beden ve doğacı zekâlar ile insanlar üzerinde yoğunlaşan kişiler arası ve içsel zekâlardır”. Aynı makalesinde Gardner, zekâ hakkında iki tamamlayıcı sav öne sürdüğünü bunlardan birincisi, evrensel sav olarak nitelendirdiği yukarıda da değindiğimiz, insanın sekiz zekâya- belki çok daha fazlasına- sahip olduğu savıdır. Burada insanoğlunu ‘akıllı hayvan’ olarak tanımlamak yerine, bilimsel anlamda ‘homo sapien’lerin bu sekiz zihinsel ifade biçimine sahip olan hayvanlar olarak tanımlanması gerektiğini vurgulamaktadır. İkinci savını ise şöyle nitelendirmektedir Gardner; “İkinci savım bireysel farklılıklarla ilgilidir. Kalıtımsal ve çevresel rastlantılar ve bunların etkileşimine bağlı olarak, aramızda tam olarak aynı oran ve karışımda bir zekâ birleşimi sergileyen iki kişi bulunmaktadır ve zekâ profillerimiz” farklıdır. Bu olgu, eğitsel sistem açısından zorluklar ve fırsatlar barındırmaktadır. Bu farklılıkları yadsıyabilir ve hepimiz aynıymış gibi davrana biliriz; tarihsel anlamda çoğu eğitsel sistemin yapmış olduğu da budur (Gardner, 1999). Bütün bu bilgiler doğrultusunda, yeni eğitim sisteminde bireysel öğrenmeye daha çok önem verilmeli, eğitim programları tembellik edilmeyip kitleleri koyunlaştırmak yerine, bireysel düşünceyi destekleyecek şekilde hazırlanıp, sunulmalı, bu teori üzerinden eğitim hayatımıza geçirilmelidir. Çünkü ancak kapasitesini her anlamda ve tam olarak kullanabilen çocuklar ileride tam yetişkinler olacaktır… Unutmayalım bir salkım üzüm bile tanelerden oluşur… Biz bireyleri olmasını istediğimiz değil, kapasiteleri doğrultusunda, olmak istedikleri gibi teşvik etmeli ve geleceğe hazırlamalıyız ki, bu da onlarda ki kapasitenin önce keşfi, sonrada performansa evirilmesi ile gerçekleşir ki onlarda ülkemizin ve dünyanın geleceğine yeni ve çözümleyici bakış açıları kazandırabilsinler… Koyun değil, kara koyun yetiştirelim, Korkmayalım, kurt kapmaz. BASINKÖY KARAAĞAÇ VE ÇINAR SOKAKLARI E-5 BAĞLANTI YOLU AÇILDI Bakırköy Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yaptırılan Basınköy Karaağaç ve Çınar Sokaklarını E-5 karayoluna bağlayan yol açıldı. Yol açılışına Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Esra ERDOĞAN ZEK artık ESKİ ZEK değil! Yedikule Psikiyatri: 444 80 81 Saygılarımla… Erzen, CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı Oktay Ekşi ve mahalle sakinleri katıldı. Bağlantı yolunun açılışında konuşan Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, 220 metre uzunluğundaki yol ile Karaağaç ve Çınar Sokaklarında oturan Basınköylüler E-5’e dolaşmaksızın ulaşabileceklerini belirterek, projenin sadece yol açılması olarak görülmemesi gerektiğini aynı zamanda yaptıkları çevre düzenlemesi ve bitkilendirme çalışması ile çok güzel görünüme sahip bir alan yarattıklarını söyledi. Erzen,, mahalle sakinlerine bir de müjde vererek, Basınköy’de yeni bir park açacaklarını ve parkın yanına da spor aletleri koyacaklarını belirtti. 22 06 MAYIS 2011 CUMA 02 MAYIS 2011 PAZARTESİ Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Ali Kenan Kır ve Coşkun Alagöz’ün izinli sayılmasına oybirliği ile karar verildi. Gündem okundu oybirliği ile kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde 1- Bakırköy Belediyesi 2010 Mali Yılı Kesin Hesabı’na dair dosyanın Bütçe Plan Komisyonu’na havalesinin 4 çekimser (Mehmet Emin Ertekin, yalçın Kayalı, Ayhan Can, Ramazan Baş) oya karşın oy çokluğuyla kabulüne, 2- Bakırköy Belediyesi 2010 Mali Yılı Muhtaç Kimselere Yardım Sandığı Kesin Hesabı’na dair dosyanın Bütçe Plan Komisyonu’na havalesinin 4 çekimser oya karşın oyçokluğuyla kabulüne, 3- Bakırköy Belediyesi 2010 Mali Yılı Taşınır Kesin Hesabı’na dair dosyanın Bütçe Plan Komisyonu’na havalesinin 4 çekimser oya karşın oyçokluğuyla kabulüne, 4- Park ve Bahçeler Müdürlüğü 2012 yılı yatırım programına dair dosyanın Bütçe Plan Komisyonu’na havalesinin oybirliği ile kabulüne, 5- Fen İşleri Müdürlüğü 2012 yılı yatırım programına dair dosyanın Bütçe Plan Komisyonu’na havalesinin oybirliği ile kabulüne karar verilerek birleşim Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 03.05.2011 Salı günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. 03 MAYIS 2011 SALI Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 2. Başkan Vekili Cavit Ganiç tarafından açıldı. Selim Malgaz ve Hasan Ersoy’un izinli sayılmasına oybirliği ile karar verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu. Oybirliği ile kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde 1- Mali Hizmetler Müdürlüğü’nün ek ödenek konulu dosyasının Bütçe Plan Komisyonu ve Hukuk Komisyonu’na havalesinin oybirliği ile kabulüne, 2- İnsan Kaynakları ve eğitim Müdürlüğü’nün Çalışma ve Görev Yönetmeliği’ne dair dosyanın Hukuk Komisyonu’na havalesinin oybirliği ile kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 2. Başkan Vekili Cavit Ganiç tarafından 04.05.2011 Çarşamba günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. MAYIS 2011 BELEDÝYE MECLÝSÝ’NDE NELER GÖRÜÞÜLDÜ 04 MAYIS 2011 ÇARŞAMBA Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Gelmeyen üyelerin izinli sayılmasına oybirliği ile karar verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu. Oybirliği ile kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, 1- insan Kaynakları ve eğitim Müdürlüğü’nün 5393/49 sayılı yasa kapsamında tam zamanlı sözleşmeli personele unvanlar itibarı ile ödenecek ücretin ödenmesine dair başkanlık teklifinin oybirliği ile kabulüne, 2- Özel Kalem Müdürlüğü’nün ‘’Ezgilerde Biz’’ projesine dair başkanlık teklifinin oybirliği ile kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 05.05.2011 Perşembe günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. 05 MAYIS 2011 PERŞEMBE Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Servet Deniz, Bahar Sunman ve gelmeyen üyelerin izinli sayılmasına oybirliği ile karar verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu, oybirliği ile kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde 1- İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü’nün Bakırköy Belediyesi Sicil Amirleri Yönetmeliği’nin 6111 sayılı kanun kapsamında yürürlükten kaldırılmasına dair başkanlık teklifinin oybirliği ile kabulüne, 2- Tiyatro Müdürlüğü başlıklı sözleşmeli personelin vize dosyalarına dair başkanlık teklifinin 4 çekimser oya karşın oyçokluğuyla kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. başkan vekili Hasan Ersoy tarafından 06.05.2011 Cuma günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Bahar Sunman ve gelmeyen üyelerin izinli sayılmasına oybirliği ile karar verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu, oybirliği ile kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde Özel Kalem Müdürlüğü başlıklı belediyemizde hali hazırda fiilen çalışmakta olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi memurları sosyal amaçlı ekonomik katkı payı verilmesine dair başkanlık teklifinin oybirliği ile kabulüne karar verildi. 2010 yılı kesin hesabı, yardım sandığı kesin hesabı ve taşınır kesin hesabına dair komisyon kararları daha önceden gruplara dağıtıldığından okunmuş kabul edilmesinin oybirliğiyle kabulüne karar verildi. Bakırköy Belediyesi 2010 yılı kesin hesabına dair Bütçe Plan Komisyonu raporu’nun 5 ret oya karşın oyçokluğuyla kabulüne, Bakırköy Belediyesi 2010 Mali yılı muhtaç kimselere yardım sandığı kesin hesabına dair Bütçe Plan Komisyonu Raporu’nun 5 çekimser oya karşın oyçokluğuyla kabulüne, Bakırköy Belediyesi 2010 mali yılı taşınır kesin hesabına dair Bütçe Plan Komisyonu Raporu’nun 5 çekimser oya karşın oyçokluğuyla kabulüne, Park ve Bahçeler Müdürlüğü 2012 yılı yatırım programına dair Bütçe Plan komisyonu Raporu’nun 5 çekimser oya karşın oyçokluğuyla kabulüne, Fen İşleri Müdürlüğü 2012 yılı yatırım programına dair Bütçe Plan Komisyonu raporu’nun okunmuş olarak kabul edilmesine karar verildi. Fen İşleri Müdürlüğü 2012 yılı yatırım programına dair Bütçe plan komisyonu Raporu’nun 5 ret oya karşın oyçokluğuyla kabulüne, Mali Hizmetler Müdürlüğü’ne ait ek ödenek konulu dosyaya dair Bütçe Plan ve Hukuk Komisyonları’nın ait müşterek raporun oybirliği ile kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 06.06.2011 tarihinde toplanmak üzere kapatıldı. Meclis oturumlarýnýn tamamýný gazetemizin www.atakoygazete.com.tr sitesini ziyaret ederek okuyabilir ve sesli olarak dinleyebilirsiniz. CHP İBB Meclis Üyeleri Dr. Hakkı Sağlam ve Serdar Bayraktar hazırladıkları yazılı soru önergesi ile “İBB’nin hat kiralama ihaleleri sonucunda ortaya çıkan yeni duruma yönelik olarak vatandaşlarımızdan çeşitli itiraz ve şikâyetler gelmektedir. Özellikle iki katlı ekspres seferlerin yapıldığı hatlarda aylık akbil kullanımına son verildiği, indirimlerin kaldırıldığı ifade edilmektedir” denilerek İBB Başkanı Kadir Topbaş’a,” Ekspres hat ayrımı hangi kriterlere göre yapılmaktadır? Hatlar ve ihale edilecek araç sayıları belirlenirken hangi kriterler dikkate alınmıştır? Halen İETT, Otobüs AŞ ve Özel Halk Otobüsleri hangi hatlarda günlük kaç sefer yapmaktadır? İETT Genel Müdürlüğü tarafından en son hat kiralama ihalesi hangi tarihte yapılmıştır? İhaleye kaç iştirakçi katılmıştır? En yüksek 3 teklif ve katılımcıları kimlerdir?” sorularını sordular. İBB’NIN hAT KİRALAMA İhALELERİ şunlara değindi; “İBB’nin hat kiralama ihaleleri sonucunda ortaya çıkan yeni duruma yönelik olarak vatandaşlarımızdan çeşitli itiraz ve şikâyetler gelmektedir. Özellikle iki katlı ekspres seferlerin yapıldığı hatlarda aylık akbil kullanımına son verildiği, indirimlerin kaldırıldığı ifade edilmektedir. Bu kapsamda; 3. İhale kaç yıllık süreyi kapsamaktadır? 4. Bu ihaleyi alanlara bundan sonra yapılacak benzeri ihalelerde herhangi bir imtiyaz veya öncelik tanınmasına ilişkin şartname ve sözleşmede hüküm var mıdır? 5. Ekspres hat ayrımı hangi kriterlere göre yapılmaktadır? 6. Hatlar ve ihale edilecek araç sayıları belirlenirken hangi kriterler dikkate alınmıştır? 7. İlk uygulamalar nerede yapılacaktır? Seçilen Pilot bölge var mıdır? 8. Halen İETT, Otobüs AŞ ve Özel Halk Otobüsleri hangi hatlarda günlük kaç sefer yapmaktadır? Ekspres hat ayrımı hangi kriterlere göre yapılmaktadır? İhale kaç araç için, kime, kaç liraya verilmiştir? İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisinin 2011 yılı Mayıs ayı oturumlarında CHP İBB Meclis Üyeleri Dr. Hakkı Sağlam ve Serdar Bayraktar’ın, Başkan Kadir Topbaş’ın yazılı cevaplaması isteği ile hazırladığı ve oy birliği ile Başkanlık Makamına havale edilen yazılı soru önergesinde verilmiştir? Bu araçların çalışacağı hatlar hangileridir? 1. İETT Genel Müdürlüğü tarafından en son hat kiralama ihalesi hangi tarihte yapılmıştır? İhaleye kaç iştirakçi katılmıştır? En yüksek 3 teklif ve katılımcıları kimlerdir? 2. İhale kaç araç için, kime, kaç liraya 9. Bu işlemler İETT kuruluş kanununa uygun mudur? 10. İETT tarafından en son yapılan ihalenin teknik ve idari şartnamesi ile sözleşmesinin birer örneğinin tarafımıza verilmesi” 23 BAKGEM ÖĞRENCİLERİ YGS’DE YÜZDE YÜZ BAŞARI GÖSTERDİ Bakırköy Belediyesi tarafından dershaneye gitme olanağı bulamayan öğrenciler için hizmete sunulan BAKGEM (Bakırköy Gençlik Eğitim Merkezi)’de ücretsiz üniversiteye hazırlık eğitimi alan 215 öğrencinin tamamı YGS’yi başarıyla geçerek LGS’ye girmeye hak kazandı. ZÜLKANÝ SÝRMEN Önümüzde yapılacak olan LYS’ye sınavı var. Bu sınavda da aynı başarıyı bekliyor musunuz? Öğrencilerimizden LYS sınavında %90 başarı bekliyoruz. Bu şifre olayı öğrencilerin moralini bozdu. Çalışmalarını biraz sekteye uğrattı. Ama var gücümüzle öğrencilerimizin bu süreçten en az zarar görmesi ve tekrar sınava hazırlanmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Sevgi, saygı ve paraya dayalı olmayan bir eğitimin başarıyı getirdiğini söylediniz. Buradan yola çıkarsak toplumun büyük bölümünde ücretsiz olan bir şeyin kaliteli olamayacağı görüşü hakim. Bu konudaki tabuları da yıkmış sayılıyorsunuz bir yerde. Bu konuda neler söylemek istersiniz? 13 HAZİRAN… Seçime birkaç gün kala ortalık toz duman içinde kirli siyasetlerin üretildiği bir dönemden geçiyoruz. Partiler meydanlarda birbirini suçluyor partilerin içindeki oluşumları göz önüne alarak birbirlerine yhüklendikçe yükleniyorlar. CHP ve MHP nin dik duruşları sürerken halka anlamlı mesajlar veriyorlar. AKP ise yine kirli siyasetin içinde başka partilere laf atarak geçmişteki kinlerini su yüzüne çıkartıyor böyle bir siyaset olmaz olamaz… 13 haziranda dirsek taşları dirseğe oturtularak bir dönemin sona erdiğini gözlerimizle göreceğiz. Ülkenin üzerindeki kara bulutlar gidecek geleceğimize güvenle bakacağız. Güneydoğuda hükümetin gittiği yerlerde kepenkler kapanıyor yollarda in cin top oynuyor. Bir ülkenin başbakanı televizyonlara çıkıp bu bir komplo diyor. Artık herkes bazı gerçekleri biliyor ve görüyor. Mevlana nın dediği gibi ‘bi lafa bakarım laf mı diye bide söyleyene bakarım adam mı diye’. Güneydoğuda gün geçtikçe tansiyon yükseliyor herkes birbirine giriyor dünyanın hiçbir yerinde görünmeyen ve olmayan olaylar bizim Türkiye de maalesef oluyor. Seçim ekonomisine bakın AKP nin milyarca liralık seçim yatırımı belediyelerin araç hizmetleri AKP için çalışıyor. Tabi bunları herkes görüyor ve biliyor. 12 hazirana kadar vatandaşlarımızın sabırlı olmaları bazı tahriklere kapılmamaları ve sandığa gittiğinde iradesini doğru kullanması ve temsil hakkının dışarıda kalmamasını düşünerek oy kullanmalarını isterim. Geçmişteki bazı seçimlerde yarım kilo pirince, bir çeyrek altına oy verildiğini biliyoruz. Dileğimiz CHP nin seçimden güçlenerek çıkması MHP ise kaset olaylarından sonra tepki oylarını kendine çekmesi ve bu seçimden bir iki puan daha fazla oy alarak çıkarsa işte ortalık o zaman toz duman içinde olacak. Seçimlerin ülkemiz adına hayırlı olması dileğiyle. Her şey gönlünüzce olsun… kaliteli idare bu başarıyı sağlıyor. BAKGEM Başkanı Kenan Zülaloğlu da ücretsiz eğitimden toplam 450 öğrencinin yararlandığını ifade ederek, “Bu yıl 450 öğrencimizin 215’i sınava girdi. Geri kalanı lise 3 öğrencisi. YGS’yi kazanan öğrencilerimizden 25 tanesi bu performanslarıyla LGS sonucuna göre de ilk yüzdelik dilimlerde olacağını umuyorum. Genel olarak da merkezimize devam eden öğrencilerimizden %80-90 aralığında bir başarı bekliyorum.” şeklinde konuştu. Sayın Zülaloğu, öğrenci sayınız geçen seneye göre 4 kart artmasına rağmen başarınızda bir değişme olmadı. YGS’de %100 başarı gösterdiniz. Bu başarınızı sağlayan etkenler nelerdir? Bu yıl YGS’ye giren öğrencilerimizin tamamı sınavda baraj puanı olan 180’i aşarak bizi mutlu etti. Öğrencilerimizden 25 tanesi ise çok yüksek puanlar aldılar. Bunların içinde ilk 50’ye girenler de var. Bunların dışında 25 tane olan işitme engelli öğrencimizin de yarıdan fazlası kendi baraj puanları olan 130’u aştı. Öğrencilerimizin gösterdiği bu başarılar bizi çok mutlu etti. Karşılıklı sevgi, saygı, paraya dayalı olmayan bir eğitim, deneyimli öğretmen kadrosu ve Türkiye genelinde belediye bu işi yapıyorsa iyi yapmaz düşüncesi var. Ama dediğiniz gibi biz bu düşünceyi yıktık. Ve başarımızı herkes gördü. Zaten öğrenci sayımızın 4 katına çıkmasının nedeni de bu. Şu an çok yoğun bir talep var. Hatta para verip kayıt yaptırmak isteyenler bile oluyor. Ama bizim Bakırköy belediyesi olarak bunu yapmamızdaki amaç Bakırköylü dar gelirli ve yoksul ailelerin çocuklarına eğitim vermek olduğu için onları geri çeviriyoruz. BU PROJE DİĞER BELEDİYELERE ÖRNEK OLMALI Bu projenin diğer ilçelerde de uygulanması gerektiğini sıkça belirtiyorsunuz. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? Bakırköy belediyesi olarak bu gençlik eğitim merkezini bütün belediyelerin yapmasını istiyoruz. İstanbul’da CHP’nin 12 belediyesi var. Her belediye 500 öğrenci okutsa 6000 bin öğrenci yapar. Çok büyük bir problem çözülmüş olur. Dar gelirlilerin en ciddi sıkıntısı dershaneler. Her belediye bu imkanı sağlarsa sosyal belediyecilik yapmış olur. Aslında bütün belediyeler yapsın, 39 belediye yapsın ama öbürlerine sözümüz geçmez. en azından CHP’li belediyeler bunu yapsın. Bu çok zor bir iş değil. 2 senedir başarılı bir şekilde yaptık. ekonomik boyutu da pek çok değil. Yani bunu çok rahat yaparlar. Bunu sağlamamız lazım. Bunu duyurmamız lazım. Gerek basın olsun, gerek sivil toplum kuruluşları olsun, dernekler olsun bu konuda çalışıp belediyeleri bu eğitim işini yapmaya ikna etmeleri gerekir. 2 yıldır ben bağırıyorum. Ama yok. Bunun neden diğer belediyeler tarafından yapılmadığını düşünüyorsunuz? Tembellik diyorum başka bir şey düşünemiyorum. Vurdumduymazlık. Bu bir mali boyut işi değil. Her belediye bunu yapabilir, bunun mali, boyutu bir şey değil. 500 öğrenci okutmana gerek yok, küçük dershane yap 200 öğrenciye eğitim ver. Bir yerden başlasınlar. Biz 120 öğrenci ile başladık. Tembellik ve iş bilmemezlik diyorum. Örnek var ortada. Bizim dışımızda da var. İzmir’de de var. Her şeyin başı eğitim denmiyor mu? Alsana eğitim. İşte en düşük ücretle yapılacak bir iştir. Buna ekmek, hava, su gibi insanların ihtiyacı var. Parklara, bahçelere taş, kaldırım, ağaç döşeyeceğine bunu yap. Bakırköy’de verilen eğitimin tüm Türkiye’ye örnek olmasını dilediğini belirten Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’ de, “Bakırköy’de dershaneye gitme olanağı bulamayan lise 3, lise 4 ve lise mezunu öğrencilerimiz için 2009 yılında BAKGEM’i eğitimci meclis üyemiz Kenan Zülaloğlu’nun büyük özverisiyle hizmete açtık. Kısa süre içerisinde de öğrenci sayımızda ciddi artış yaşadık. Geçtiğimiz yıl merkezimize devam eden 45 öğrencimiz sınava girmiş ve YGS’yi tamamı kazanmıştı. Bu yıl sınava 215 öğrencimiz girdi ve tamamı sınavı kazandı. Geçtiğimiz yıla göre merkezimize devam edip sınava giren öğrencilerimizin sayısı 4 kat artmasına rağmen başarı yine yüzde yüz olmuştur. Başta Kenan Zülaloğlu olmak üzere öğrencilerimize emeği geçen öğretmenlerimize teşekkür ediyorum. Bu hizmetimizin Türkiye’deki tüm belediyelere örnek olmasını diliyorum. Eğer bir tane çocuğumuzun geleceğini bu yolla kurtarabiliyorsak ne mutlu bizlere” de (Yavuz ARPACIK) TEKNOLOJÝ DÜNYA SI insanların evlerine, dizüstü ve masaüstü bilgisayarlarına taşındı." YouTube ise bu yeni içerik dolayısıyla oldukça heyecanlı olduğunu şu şekilde dile getirdi; "YouTube'daki binlerce 3D video için HTML 5 ve WebM desteğini sunmak için çok heyecanlıyız." İRAN’DA HELAL INTERNET GÖKHAN ATAMER gokhanatamer@atakoygazete.com.tr SONY’NİN BAŞI HACK BELASINDAN KURTULMUYOR Sony'nin başındaki kara bulutlar bir türlü dağılmıyor. Sony'nin Playstation Network’ü, internet siteleri ve bilgisayar sistemleri arka arkaya hack'lenmeye devam ediyor. Önce Sony Ericsson Kanada sitesinin hack'lendiği haberi geldi. Bilgisayar sistemlerinin güvenlik engellerini aşan hacker'lar iki bin kadar kişinin kişisel bilgilerine ulaştı. Ardından Sony Music'in Yunanistan bölgesine bir saldırı gerçekleştirildi. Saldırı sonucunda 8 bin 500 kişinin bilgileri yine bilgisayar korsanlarının eline geçti. Sony'den yapılan açıklamaya göre iki site de Sony'nin ana bilgisayarlarının yer aldığı ağda yer almıyor. Sony'nin dışarıdan hizmet aldığı sunucular olarak bildiriliyor. Bunun dışında Sony Music'in Endonezya ve Tayland bölgeleri de saldırıya uğrarken, bu olaylarda herhangi bir veri hırsızlığı ile karşılaşılmadığı kaydedildi. Sony saldırılar ardından dört siteyi de geçici olarak erişime kapattı. 8 MİLYON iPHONE 5 EKİM’DE GELİYOR iPad 2 ve beyaz iPhone 4 pazarda yerini aldı ve bol bol dedikodusunu yapacağımız ürün sıralamasında ilk sıraya iPhone 5 yükseldi. Endüstri analizleri yapan FBR Capital Markets'a göre iki temel geliştirme iPhone 5'in göze çarpan en önemli özelliklerini oluşturacak. İddiaya göre iPhone 5'in 8 MP kalitesindeki CMOS sensörlü kamerası OmniVisiın tarafından sağlanacak. Sony'den de talebe göre devreye girerek yedek sağlayıcı olması istenebilecek. Diğer önemli geliştirme ise Intel/Infineon vazgeçilerek Qualcomm işlemci tercih edilmesi olacak. Tek çip üzerinden hem GSMA hem de CDMA bandını destekleyecek olan yeni iPhone 5 ile ilgili FBR başka tahminleri de var. Yılın üçüncü çeyreğinde üretime başlayacak olan iPhone 5'ten bu yıl içinde 8 milyon adet üretilmesi bekleniyor. Piyasaya çıkış tarihinin ise Eylül ya da Ekim olması bekleniyor. YOUTUBE’DA NVIDIA’YLA 3D DÖNEMİ Nvidia ve YouTube, kullanıcılarına üç boyutlu içerik ulaştırabilmek için kolları sıvadı. HTML5 özelliğinin internette üç boyutlu içeriği arttırdığı bugünlerde, YouTube'daki üç boyutlu içerikten yararlanabilmeniz için öncelikle Nvidia 3D Vision özelliği olan bir ekran kartınızın daha sonra da Firefox'un son sürüm tarayıcısının bilgisayarınızda yüklü olması gerekiyor. Firefox'dan Erica Jostedt şunları söylüyor; "Firefox 4'ten itibaren, üç boyutlu verileri barındıran WebM videoları, Nvidia'nın 3D Vision donanımıyla beraber yüksek kalitede stereoskopik üç boyutlu görüntüleri kullanıcılara sunacak. Üç boyutlu donanım sinemalardan ATAKÖY İnternete sert sansürler uygulayan İran, bir adım öteye geçerek kendine özel internet kurma çalışmalarını hızlandırdı. Rejim, ülkeyi dünyanın geri kalanından ayıracak bu internet filtresinin İslami değerlerin korunmasını sağlayacağını söylüyor. İran politikasını yakından tanıyanlar rejimin bu proje ile internetin kontrolü için verdikleri mücadeleyi yakın zamanda tamamlayacağını söylüyor. 2009 seçimlerine itiraz eden muhalefetin, sert müdahaleleri internet sayesinde dünyaya duyurmasının projeyi hızlandırdığı düşünülüyor. İran İletişim Bakanı Reza Bagheri şubat ayında, ülkenin yüzde 60’ının çok yakında dünyanın geri kalanından ayrı bir internet ağı kullanmaya başlayacağını, iki yıl içinde bunun tüm ülkeye yayılacağını söylemişti. Milliyet gazetesinin haberine göre, Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Türkiye Özel Temsilcisi olan Ali Ağa Muhammedi ise bu hafta ulusal internetin “Müslümanların daha etik ve ahlaki bir seviyede olmasını sağlayacak tamamen helal bir ağ” olacağını belirtti. Muhammedi, ‘helal internetin’ önce normal internetle bir arada olacağını, daha sonra tüm İran’ın sadece bu interneti kullanacağını söyledi. Bankaların, büyük şirketlerin ve bakanların normal ağa erişimi devam edecek. Aynı zamanda İran birkaç ay içinde Microsoft’un Windows’unun yerini alacak kendi işletim sistemini çıkaracak, tüm bilgisayarlarda bu kullanılacak. İran 1990’larda Ortadoğu’da interneti kullanmaya başlayan ilk Müslüman ülke olmuştu. Bölgede ise İsrail’in ardından ikinciydi. Bugün 100 kişiden 11’inin internet kullandığı ülkede 15 bin’den fazla site yasaklandı. İran’a özgü internet fikri ise 2005 yılında Mahmud Ahmedinecad’ın cumhurbaşkanı olması ile gündeme geldi. 2008 yılında altyapı çalışmaları için 1 milyar dolar bütçe ayrıldı. Ulusal internet uygulamaları Myanmar ve Küba’da bulunuyor, Kuzey Kore ise benzer bir sistem hazırlıyor. Küba’da turistler ve yerli halk için iki ayrı internet ağı bulunuyor. APPLE MÜZİĞİN ÜÇ BÜYÜĞÜYLE ANLAŞTI EMI, Sony ve Universal gibi müzik endüstrisinin üç büyük ismiyle anlaşan Apple, Google Music’e kafa tutmaya hazırlanıyor. Bulut tabanlı yeni sisteme iCloud ismi vereceği konuşulan Apple’ın üç büyük isme Warner’ı da eklediği konuşuluyor. Hem Google hem Amazon’un bulut tabanlı müzik servisleri mevcut ama bu iki servisin kullanıcılarının buluttan giriş yapabilmeleri için müziklerini önceden yüklemeleri gerekiyor. Gelen haberler doğruysa Apple, yeni bulut tabanlı müzik sistemiyle şarkıları bilgisayar veya cep telefonlarına indirmeden, Spotify gibi, bulut bilişim teknolojisi ile internetten dinlemeyi sağlıyor. Bu sayede Apple kullanıcıları farklı cihazları kullanarak istedikleri şarkıyı her an her yerden dinleme ayrıcalığına sahip olabiliyor. INTEL’DEN DEVRİM YARATACAK İŞLEMCİ İşlemci üreticisi Intel, Ivy Bridge kod adını verdiği yeni nesil işlemci çalışmalarını duyurdu. Yeni işlemci mimarisinde transistörler 22 nanometre aralıkla diziliyor, daha az enerji tüketen Tri-Gate ’3D’ transistör kullanılıyor. Silikon yongalara daha az yer kaplayan, daha çok sayıda ve daha hızlı transistör yerleştirme yolunda önemli bir adım sayılan 22nm işlemci teknojolisi, AMD ve IBM’in de ÝMTÝYAZ GENEL Taner SAHÝBÝ, KÜÇÜKTEPE Hukuk Danýþmaný: Av. YÖNETMEN VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ Ofset Baský ; ÜNÝFORM Özcan ATAMER Renk Ayýrým; FÝLMEVÝ Haber Koordinatörü AYLIK BÖLGE GAZETESÝ Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1 Gökhan ATAMER Ýstanbul Aylýk Süreli Ferhat yayýnApt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Haber Merkezi Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16 YIL: 19 Sayý: 205 HAZİRAN 2011 Yavuz ARPACIK Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ. Arzu BERATOĞLU tarafýndan yayýnlanmaktadýr. info@atakoygazete.com.tr Köþe yazýlarýndaki sorumluluk, yazarlarýna aittir. GAZETEMÝZ BASIN AHLAK YASASINA Gazetemizde yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahibine aittir UYMAYI TAAHHÜT ETMÝÞTÝR rakip çalışmaları devreye girdikten sonra hızla mevcut 32nm’lik işlemcilerin yerini alacak. 1 nanometre, 1 metrenin milyarda biri bir uzunluğu ifade ediyor. İnsan saç teli yaklaşık 60 bin nanometre genişliğinde. Günümüzdeki en gelişmiş mikro işlemciler ise 32 nanometre aralıklı. Bir sonraki adımın 22 nanometre olduğu biliniyor, fakat bugüne kadar nasıl bir tasarım ve mimari ile buna ulaşılacağı tüm işlemci üreticileri tarafından gizli tutuluyordu. Bu yıl sonunda ticari amaçlı üretime başlanması beklenen Ivy Bridge kod adlı işlemci serisi, bugüne kadarki işlemcilerden farklı olarak Tri-Gate 3D olarak adlandırılan, üç boyutlu, yani çıkıntılı yongalardan oluşacak. Düz yüzeye göre, bu tasarımda daha fazla iletken olacak. Artan iletkenlik de daha az enerji tüketimi sağlayacak. Böylece aynı pil ömrüyle daha uzun çalışma, veya aynı süre zarfında daha işlemciyoğun, hızlı hesaplamalar yapılabilecek. Masaüstüne olduğu kadar taşınabilir cihazlara da önemli kazanım getirebilecek bu işlemci mimarisi dünya pazarında yüzde 80 paya sahip olan Intel’in konumunu daha da güçlendirebilir. Yüzde 19 pazar payıyla takip eden AMD aslında 2008′de 22 nm işlemci mimarisi üzerinde çalıştığını ilk açıklayan şirket olmuştu. AMD’nin de benzer yükseltili bir bitişi olan platformlu tasarım yaptığı tahmin ediliyor Ancak firma henüz ticari bir üretim takvimi açıklamadı. Intel’in kurucularından Gordon Moore 1965′te her 2 yılda bir işlemci üzerindeki çip yoğunluğunun iki katına çıkarılabileceğini öngörmüş, bu öngörü Moore Yasası olarak literatüre yerleşmişti. 80′lerden itibaren, artık fiziki sınırlara yaklaşıldığı yorumları sıkça yapılsa da hala gidilecek yol olduğunu kabul eden mühendislerin 22 nanometreden sonraki adımı 14, ardından 11 nanometre olacak. WINDOWS 8 SENEYE ÇIKIYOR Microsoft’un CEO’su Steve Ballmer, dün yaptığı açıklamada, yazılım devi şirketlerinin işletim sisteminin 2012’de piyasaya sürüleceğini açıkladı. Tokyo’da düzenlenen “Microsoft Developer Forum”da konuşan Ballmer, “Windows’un yeni versiyonu üzerinde çok çalıştıklarını” belirtti ve “Gelecek yıl piyasaya sürülecek yeni nesil Windows sistemlerinde birçok yenilik var…”ifadesini kullandı. Ballmer, yeni Windows’un içerikleri hakkında açıklamada bulunmazken, Microsoft’un yatırım yapmayı öngördüğü bazı alanları açıkladı. Bu alanlardan bir tanesinin “doğal kullanıcı ara yüzü” olduğunu belirten Ballmer, “dokunma ve konuşma gibi bilgisayarla karşılıklı etkileşimi geliştirmek istediklerini ve şirket olarak bilgisayarların kullanıcısını ve eylemlerini tanıyacak bir seviyeye getirmek istediklerini” ifade etti. Windows 8'in zengin multimedya format desteğinin yanı sıra artırılmış gerçeklik (augmented reality) işleme becerilerinin de yüksek olması bekleniyor. ASSASIN’S CREED OSMANLI’YI ZİYARET EDİYOR Assasin’s Creed serisinin 4 yıl içerisinde yayınlanan 10’uncu versiyonu Revelations’ın ilk görseli hikayenin İstanbul’da geçeceğini gösteriyor. Ubisoft tarafından yayınlanan görselde Ayasofya arka planda gözükürken, “suikastçi” minareye benzeyen bir yapıdan sallanıyor. Playstation 3, XBOX 360 ve PC’de 2011 Kasım’da yayınlanması beklenen oyunda, hikayenin kahramanı Ezio İstanbul’a yolculuk ediyor. Daha önce Ubisoft, Facebook ve diğer ortamlarda Fatih Sultan Mehmet dönemini işaret eden bazı şifreler ve tarihler yayınlamıştı. Daha önce Roma, Kudüs, Venedik gibi şehirlerin tarihi dokusunu fon olarak kullanan AC serisi şimdi ise İstanbul mimarisinden yararlanıyor. Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPE Ofset Baský : ÜNÝFORM Renk Ayýrým : FÝLMEVÝ Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1 Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16 Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ. tarafýndan yayýnlanmaktadýr. Gazetemizde yayýnlanan yazý ve fotoðraflar kaynak gösterilmeden kullanýlamaz 25 "W Collection Sailing Cup Bosphorus 2011" Yat yarışları yapıldı. KUPALAR ATAKÖY MARİNA’DA SAHİPLERİNİ BULDU Bu sene ilki yapılan W COLLECTION Sailing Cup Bosphorus Kuruçeşme Beykoz arasında belirlenen 2 rota üstünde gerçekleşti. Birbirinden tecrübeli yelkenciler, Boğaz’ın rüzgârlarını arkalarına alıp kıyasıya bir mücadeleye girişti. W Collection bu yıl ilk kez düzenlediği 'W Collection Sailing Cup Bosphorus 2011' ile yelken tutkunlarını boğazın eşsiz atmosferini ile buluşturdu. İstanbul Boğazı'nın söz dinlemez rüzgarında gerçekleşen bu keyifli yarışmada yelken tutkunları keyifli anlar yaşadığı gibi zor anlar da geçirdiler. Boğaziçi'nde düzenlenen, 73 teknenin katıldığı ve iki rotadan oluşan yarışın, bir rotası Kuruçeşme 'Bebek Şamandra' Çırağan Sarayı olarak, diğer rotası ise Kuruçeşme 'Beykoz Dönüş Şamandrası' Çırağan Sarayı arasında gerçekleşti. Tecrübeli yelkencilerin renkli ve keyifli görüntüler sergilediği yarışın ödül töreni, aynı gün akşam Ataköy Marina'da düzenlendi. Yarışlar sonucunda sınıflarında ilk sırayı alan yatlar şöyle: IRC 1: Provezza IRC II: Aggressivo Kahve Dünya IRC III: Turkcell Alize, IRC IV: Jumbo IRC V: XL Destek Sınıfı: Bacchus 27 “Eğer çalışmış olduğunuz oteli eviniz ve ağırladığınız müşterilerinizi ise evinize gelen misafirleriniz olarak düşünürseniz maksimum misafir memnuniyeti sağlamış olursunuz. Tüm bunlarla beraber otelcilikde başarı detaylarda saklıdır, detayları yakalayamazsanız resmin bütününü asla göremezsiniz.” Sheraton İstanbul Ataköy Otel Satış & Pazarlama Direktörü Duygu Sönmez ile Otelcilik Sektöründeki son gelişme lerden, Pazarlama Departmanı’nın önemi ve sorumluluklarına, pazarlama yöneticilerinin sektör içindeki yerinden ve sosyal yaşamına kadar bir çok konuda konuştuk. Bu iş yoğunluğundan bazı zamanlarda bunalıyor olsam da şöyle bir gerçek var; her daim dinamik bir tempo içinde olmak sizi her zaman zinde tutuyor ve belki de başka alternatifiniz olmadığı için enerjiniz hiç tükenmiyor, özel hayatınıza zaman ayırmanız çok önemli ben de ne kadar yoğun bir gün olursa olsun özel hayatıma zaman ayırmaya çalışıyorum. Sektörümüzde özel hayatınızı işiniz yönetiyor dolaysıyla bu yoğunluk içerisinde plan yapabilme olasılığınız neredeyse yok bazen bu durum hayatınızı negatif etkiliyor. Mesela benim için çok değerli olan dostlarımın düğün vs. gibi en özel günlerinde bile yanlarında olamadığım zamanlar olmuştur. Sosyal yaşamınıza yeteri kadar vakit ayırabiliyor musunuz? Biraz yorucu oluyor ama evet... Kişilerin işlerinde verimli olabilmesi için sağlıklı bir sosyal hayatı olması gerektiğine inanıyorum, mesela akşam otelden 21:00 da çıksam bile haftada 3 gün mutlaka spor yapıyorum. Sizce bu sektörde çalışan Satış & Pazarlama Müdürleri en iyi neleri yapmalılar? Öncelikle hedef odaklı çalışmak çok önemli ve tüm ekibinizin bu pencereden bakmasını sağlamalısınız, yıl bazında uzun bir süreci kapsayacak stratejileri belirlerken yanliş karar vermeniz tüm hedeflerinizin sapmasına yol açar. Dolayisiyla her segment için vereceğiniz stratejik kararlarınızın çok yerinde olması gerekiyor. Bunun yanındaöncelikle kendi sehrinizin ve Türkiye’nin hatta tüm dünya geneline ait gündemi çok sıcak takip etmelisiniz. Ayrıca otelinize ait matrix analizini doğru yaparak fiyat & kalite dengesini doğru kurmalısınız. Bunun yanında rakiplerinizin sunmuş olduğu hizmetleri ve her geçen gün değişen misafir beklentilerini yakın takip etmeli ve buna bağlı olarak hizmet ve ürün kalitenizi beklentilerin üzerinde tutmalısınız. Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz? İş hayatınızdaki öncelikleriniz ve prensipleriniz nelerdir? Bu konuda çok şanslıyım çünkü çok başarılı, enerjik ve dinamik bir ekibe sahibim ... Siz ne kadar iyi bir yönetici olursanız olun iyi bir ekibiniz yok ise başarılı olabilmeniz mümkün değildir. İş hayatında dürüstlük, ekibinize ve iş ortaklarınıza verdiğiniz güven ve çözüm odaklı çalışmak çok önemli ancak hizmet sektöründe başarının sırrı yaptığınız işi gerçekten severek yapmanızda saklı. Eğer çalışmış olduğunuz oteli eviniz ve ağırladığınız müşterilerinizi ise evinize gelen misafirleriniz olarak düşünürseniz maksimum misafir memnuniyeti sağlamış olursunuz. Tüm bunlarla beraber otelcilikde başarı detaylarda saklıdır, Duygu SÖNMEZ Kendinizden bahseder misiniz? 1975 İstanbul doğumluyum, İstanbul Üniversitesi Otel İşletmeciliği Bölümü’nden 1995 yılında yılında mezun oldum, yaklaşık 16 yıldır otelcilik sektöründe çalışıyorum. Ne kadar süredir Satış &Pazarlama Direktörlüğü yapıyorsunuz ve Sheraton Otel’de çalışıyorsunuz? 7 Yıldir Satış & Pazarlama Müdürü olarak çalışıyorum, Sheraton İstanbul Ataköy Oteli’nde ise yaklaşık 7 aydır Satış & Pazarlama Direktörü olarak görev yapmaktayım. Çalışma saatleriniz nelerdir? Bir otelciye sorulmayacak bir soru. Prensipde 09:00 – 18:00 saatleri arasında haftada 6 gün, ancak haftada 7 gün ve 24 saat çalisiyorum desem abartmış olmam, evet saat 09:00 gibi güne başlyoruz ama bitişi tamamen ilgili güne bağlı değişiyor, bu saat akşam 19:00 da olabilir 23:00’de... Çalışma saatleriniz ve iş yoğunluğunuz özel hayatınızı nasıl etkiliyor? detayları yakalayamazsanız resmin bütününü asla göremezsiniz. Kurumsal kimlik çalışmalarında neler yapıyor sunuz? Starwood zincirine bağlı Sheraton markasının kurumsal kimlik standartlarını birebir uyguluyoruz, dünyanın diğer ucunda aynı zincire bağlı bir otelin standartları ne ise otelimizde de eksiksiz aynı şekilde uygulanmaktadır. Sosyal sorumluluk projelerine verdiğiniz önem ne durumda? Bence her kurum kendi imkanları dahilinde sosyal sorumluluk projelerine sıcak yaklaşmalıdır. Bizler de mümkün olduğunca bu projeler içerisinde yer almaya çalışıyoruz. Sheraton Otel'i diğer otellerden ayıran en önemli farklar nelerdir? Sheraton İstanbul Ataköy Otel yaklasik 56.000 metrekare’lik bir alan içerisinde yer almaktadır ve bu alanın büyük bir kısmı yeşil alandan oluşmaktadır. Hem İstanbul merkezinde olup hem de böyle bir alana sahip başka bir otel yok. Misafirlerimiz sehrin içinde konaklarken kendilerini resort bir hotel’de hissetmektedirler. Ayrıca tüm odalarımızın %100 deniz manzaralı olması ise misafirlerimizin bizleri tercih etme nedenlerinden birini oluşturmaktadır. Bunların yanında bir tanesi deniz manzaralı olmak üzere bünyemizde 2 adet balo salonu bulunmaktadır, bu salonların her ikisi de kolonsuz olup biri 7 metre diğeri ise yaklaşık 5 metre tavan yüksekliğine sahiptir. Konaklamalar dışında özel davetlerin yanında ulusal veya uluslararası birçok kongreye ev sahipliği yapan otelimiz hizmet kalitesini sahip olduğu ürün kalitesi ile aynı düzeyde tutmaktadır. Ayrıca aynı bahçe içerisindebulunan 170 oda kapasitesi ile 4 yıldzlı Ataköy Marina Hotelimiz bizimle aynı işletmeye ait, dolayısıyla bu ayrıcalık özellikle uluslararası kongrelerde hem kapasite anlamında hem de bütçesel anlamda bizleri rakiplerimizden çok daha avantajlı konuma getirmektedir. Günümüzde küçük büyük bir çok otel mevcut. Siz bu rekabet ortamı içinde kendinizi nasıl bir yerde görüyorsunuz? Müşteri kitleniz kimlerdir? İstanbul her geçen gün hem ticari hem de turizm anlamında hızla büyüyen bir şehir ve bu ivmeyle eşdeğer sehir genelinde birçok otel yer almaktadır. Ancak her işletmenin standartları doğrultusunda birbirinden farklı hedef kitlesi bulunmaktadır. Bildiğiniz üzere Sheraton bir dünya markası, Starwood şemsiyesi altında yer alan Sheraton markasının değeri oldukça yüksek dolayısıyla da hizmet standartları. Sahip olduğumuz Sheraton standartları bizleri sektörün en üst sıralarına taşımaktadır, misafir kitlemizin büyük bir çoğunluğunu “corporate segmenti” olarak adlandırdığımız şirket misafirleri oluşturmaktadır, otelimiz bünyesinde Deluxe odalarımızın dışında Superior, Premium, Club ve Suite Oda gibi farklı özelliklere sahip üst kategori odalarımız bulunmaktadır. Sahip olduğumuz bu ayrıcalık ile şirketlerimiz misafirlerinin önem derecesine bağlı olarak uygun olan oda kategorisi seçebilmektedirler. Şirket misafirlerimizin dışında salonlarımızın sahip olduğu avantajlar neticesinde konaklamalı toplantı gruplarımızın yoğunluğu her geçen gün artmaktadır ayrıca Sheraton markasına olan güven ile internet rezervasyonlarımız toplam gecelemelerimizin yaklaşık %20-25’lik bir oranını oluşturmaktadır. Müşterilerinizi sadık kılabilmek için neler yapıyorsunuz? Ürün kalitemizin yanında misafirlerimize sunmuş olduğumuz yüksek hizmet kalitesi şirketlerimiz ile uzun soluklu çalışmamızı sağlayan en büyük etkenlerden biridir. Ayrıca “Sadakat Programı” adı altında Haziran ayında uygulamaya başlayacağımız YKM & SHERATON İSTANBUL ATAKÖY işbirliği ile şirketlerimiz misafirlerini konaklattıkça YKM mağazalarında kullanabilecekleri alışveriş çekleri kazanacaklar. Müşteri memnuniyetini arttırmak için ne tür faaliyetlerdebulunuyorsunuz? Mevcut misafir memnuniyetini korumak ve daha üst seviyelere çıkarabilmek için tüm iş ortaklarımız ile birebir iletişim halinde çalışıyoruz, oluşturdugumuz “CUSTOMER MANAGEMENT” sistemi ile mevcut veya kazanılacak her şirketimizden sorumlu arkadaşlarımız bulunmakta ve gelecek her talep ile birebir ilgilenmekteler. Bir ziyaretçi bir otelde en çok nelerin iyi olmasını tercih eder? Bu tercihler misafirin oteli hangi amaçlı kullandığı ile değişkenlik gösterebilmektedir. Mesela bir şirket misafiri için konforlu bir oda’da rahat bir uyku ve lezzetli bir kahvaltı önemliyken bir kongre katılımcısı için tüm bunların yanında efektif kullanabileceği bir toplantı salonu ve iyi bir teknik alt yapı da büyük önem taşımaktadır. Ziyaretçilerinize ve çalışma arkadaşlarınıza gazetemiz aracılığıyla vermek istediğiniz mesajlar nelerdir? Ekibimiz içinde yaratmış olduğu takım ruhu, önderliğinde oluşan sinerji ve hissettirdiği değer ile yaratmış olduğu huzurlu çalışma ortamı ve tüm ekibe verdiği güven için öncelikle otelimiz Genel Müdür’ü Sn.Mehmet Çulha Bey’e ve bu basarılara imza atmamızı sağlayan tüm ekibime sizin aracılığınız ile teşekkür etmek istiyorum. Dahaönce otelimizde misafir olmuş olan veya bizlerle çalışmak isteyen tüm işortaklarımıza otelimizi tercih ettikleri için çok teşekkür ederim, sizlere en iyi hizmeti sunmak için her zaman hazır olduğumuzu hatırlatmak isterim. Arzu BERATOĞLU 29 Bakırköy Çağdaş Halk Müziği Korosu ve TRT sanatçılarından muhteşem konser Bakırköy Belediyesi’nin düzenlediği ulusal kültüre katkı ödül töreninde sahne alan Bakırköy Çağdaş Halk Müziği Korosu ve TRT sanatçılarının verdiği konser Bakırköylüleri büyüledi. Osmaniye Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde bulunan kapalı spor salonunda düzenlenen gecede, halk müziğinin seçkin eserlerini sunan sanatçılar gösterdikleri performans ile ayakta alkışlandı. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ve çok sayıda davetlininde izlediği konserde koro yönetmenliğini ise Ekrem Ataer yaptı. Konserin ardından ulusal kültüre katkı ödül törenine geçildi. Törende, sanatçılar Sevim yılmaz, Nursaç Özsaraç, İbrahim Can ve Ekrem Ataer’e Türk Halk Müziği’ne yaptıkları katkıdan dolayı plaket verildi. Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in elinden plaketlerini alan sanatçılar çok güzel bir koro ile konser verdiklerini belirterek, Bakırköy Çağdaş Halk Müziği Korosu’nun Türkiye’nin en iyi korolarından biri olduğunu söylediler. Ödüllerin takdiminin ardından Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ve sanatçılar koronun içine dahil olarak hep beraber “Eftelya” türküsünü söylediler. ( Yavuz ARPACIK) Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobilleri Polo, Yeni Jetta ve Golf ‘ün yanında, Scirocco, Yeni Passat, Tiguan ve Touareg modellerini test etme imkanı buldular. Volkswagen’in yeni modellerini test eden müşteriler yeni araçlarla yolculuk yapmanın çok güzel olduğunu ifade ettiler. “Şirket ve marka olarak amaçlarının müşteriye en iyi hizmeti vermek ve müşteri memnuniyetini yakalamak olduğunu belirten Tamaş Genel Müdürü Mehmet Ali Çam, etkinle ilgili olarak, “Müşterilerle olan iletişimi sağlamak, şirket içindeki yeni uygulamaları ve projelerimizi tanıtmak ve onların araçları ile ilgili veya gelecekteki planları ile ilgili düşüncelerini almak ve de bir etkileşim içinde bulunmak için bu tür organizasyonları düzenliyoruz. Dönem dönem yaptığımız bu tür etkinliklerle müşterilerin görüşlerini dinliyor aynı zamanda yeni ürünlerimizi tanıtıyoruz” dedi. VOLKSWAGEN YETKİLİ SATICISI TAMAŞ’TAN BAHAR PARTİSİ Tamaş, güzel havaları kokteyl ve Volkswagen test sürüşü ile kutladı. Bir Volkswagen sahibi olmayı düşünenleri veya başka bir Volkswagen modelini denemek isteyenleri Showroom’da düzenlenen Bahar Partisi’nde buluşturdu. Volkswagen’in ülkemizdeki temsilcisi Doğuş Otomotiv yetkili satıcısı Tamaş, uzun geçen kış aylarının ardından yüzünü gösteren sıcak havaların gelişini bir bahar partisi ile kutladı. Bakırköy Veliefendi Hipodromu karşısındaki Showroom’da gerçekleştirilen kokteylin ardından dileyenler, gönüllerindeki Volkswagen modellerini test etme şansı da buldu. Tamaş müşterileri, iş ortakları ve tüm halkın davetli olduğu organizasyonda isteyenler, Arzu BERATOĞLU 31 ATAKÖYLÜLER GENÇLİK VE BAHAR ŞENLİĞİ’NDE BULUŞTU Adayı Süleyman Çelebi’de, Çağdaş Yaşamı Destek Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği tarafından Ataköy 5. Kısım’da bulunan Atilla İlhan Parkı’nda Gençlik ve Bahar Şenliği düzenlendi. Şenliğe Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ve belediye meclis üyelerinin yanı sıra CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı Süleyman Çelebi ve çok sayıda Ataköy’lü katıldı. Şenlik kapsamında gerçekleştirilen kermes ile katılımcılar alışveriş yapma imkanı bulurken, ayrı ca vatandaşlara çeşitli ikramlarda da bulunuldu. Şenliğin açılış konuşmasını Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Gönül Oğuz yaptı. Oğuz, şenliğe katkılarından dolayı Bakırköy Belediyesi’ne teşekkür ederek, dernek olarak her yıl bu tür şenlikleri düzenlediklerini ve bu şenlikler sayesinde insanlar ile daha iyi kaynaştıklarını belirtti. Şenlikte konuşan CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili leme Derneği’nin her zaman Atatürk ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin yanında olduğunu belirterek başladığı konuşmasında çok güzel bir ortamda şenliğin gerçekleştirildiğini söyledi. Çelebi ayrıca, 12 Haziran Genel Seçimler’ine de atıfta bulunarak, CHP’nin tek başına iktidar olması gerektiğini söyledi. BAKIRKÖYLÜ ENGELLİLER ÖZGÜRLÜK İÇİN YÜRÜDÜLER Engelliler Haftası etkinlikleri kapsamında CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı ve Bakırköy’deki tüm engelli derneklerinin katılımı ile bir yürüyüş düzenlendi. Carosuel Alışveriş Merkezi önünde toplanan çok sayıda engelli ve ailesi sloganlar eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdü. Engellilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekmek amacıyla düzenlenen yürüyüşe, CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin, Bakırköy İlçe Başkanı Sait Yücel ile çok sayıda ( Yavuz ARPACIK ) engelli ve ailesi katıldı. Yürüyüşe katılan engelliler, engelli haklarının düzeltilmesi ve daha özgür bir yaşam standartına kavuşturulmalarını istediler. Bakırköy’deki engelliler adına bir basın açıklaması yapan yürüme engelli Kadir Kartal, “Engellilerin devletin yanlış ve eksik politikaları nedeniyle zor durumda olduklarını belirterek, engellilerin sosyal ve çalışma hayatlarında var olan haklarının iyileştirilmesi gerektiğini söyledi. Yürüyüşe katılan engelliler basın açıklamasının ardından dağıldılar. 32 KOMŞU İLÇELER: KÜÇÜKÇEKMECE Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Sabancı Vakfı’nın 1994 yılından itibaren düzenlediği Türkiye Halk Dansları Yarışması’nın bu yıl 19.’su gerçekleştirildi. Gebze’de bulunan Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde yapılan final yarışmasında 5 ekip performanslarını sergiledi. “Türkiye’nin Tüm Renkleri Buraya” sloganıyla yola çıkan yarışmaya katılan ekipler ilk olarak; Gaziantep, İstanbul, Ankara, Ordu ve İzmir’de gerçekleştirilen Bölge Elemelerinde "stilize dal” kategorisinde hünerlerini sergilediler. Bölge Yarışmaları sonunda; Tuana Sanat Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Hakkari yöresi oyunuyla, Denizli Ekin Halk Oyunları Derneği Denizli Yöresi oyunuyla, Küçükçekmece Belediyesi Yedirenk Halk Oyunları Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Mardin Yöresi oyunuyla, Konak Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü İzmir Yöresi oyunuyla, İstanbul Çağdaş Turizm Folklor Gençlik ve Spor Kulübü Derneği ise Tokat Yöresi oyunuyla finale kaldı. GÜLER SABANCI; ‘ÇOŞKUYU HEP BERABER YAŞIYORUZ’ Final gecesinin açılış konuşmasını yapan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile 19 yıllık bir birlikteliklerini olduğunu belirterek, “Kültür Bakanlığımızla birlikte onurla ve gururla yaptığımız bir organizasyon. Ülkemizin çeşitli yörelerini, çeşitli renklerini, müziğini, kültürünü, giysilerini ve gençlerin evet bütün bunları bize yaşatan gençlerimizle birlikte bu coşkuyu hep birlikte yaşayacağız. Bütün bir sene devam eden bir süreçti bu ve geçen yıl birinci olan ekibimiz bizi Belçika’da başarıyla temsil etti” dedi. H A L K O Y U N L A R I O S C A R’ I KÜÇÜKÇEKMECE’Nİ N JURİNİN ZOR KARARI Finale kalan ekipler sırayla sahneye çıkarak hünerlerini gösterdi. Seyircilerin büyük beğenisini kazanan ekipler, performanslarının sahneledikten sonra jüri üyelerinin kararını büyük bir heyecanla beklediler. Jürinin kararını vermesi beklenirken sahneye çıkan Özgen Akçagül ve Blue Note Orkestrası büyük beğeni topladı. Verilen aranın ardından kararını açıklayan jüri, 19. Türkiye Halk Dansları Yarışması’nın birincisinin Küçükçekmece Belediyesi Yedirenk Halk Oyunları Gençlik ve Spor Kulübü Derneği olduğunu açıkladığında ise salonda büyük bir sevinç yaşandı. ÖDÜLÜ AZİZ YENİAY ALDI Bir yıllık bir maratonun ardından birinci olan ekip adına kürsüye çıkan Aziz Yeniay birincilik ödülünü Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’dan aldı. Sahnede büyük bir coşku yaşayan Küçükçekmece ekibi emeklerinin karşılığı olarak 20 bin liralık ödülün de sahibi oldu. Kendileri için çok özel bir gece olduğunu belirten Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, 19. Türkiye Halk Dansları Yarışması’nda finale kalan 5 gruptan bir tanesinin Mardin Yöresi oyunu ile Küçükçekmece ekibinin olduğunu ve gecenin sonunda birinci olduklarını belirterek, “Türkiye’deki halk danslarının Oscar’ı olarak bilinen bu yarışmada birinci olmak gerçekten olağanüstü bir başarı. Bize bu onuru yaşatan gençlerimize ve arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Çok ciddi emek verdiler, ter akıttılar. İsminde olduğu gibi, gerek renkleriyle, gerek temasıyla Türkiye’nin renkleriydi aslında. Muhteşem bir gece oldu bizim açımızdan. Geçen yıl ikincilikte kalmıştık bu yıl ise Türkiye şampiyonu olduk” diye konuştu. SESLERİYLE GÖRMEYENLERE GÖZ OLDULAR Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı olarak hizmet veren Bilgi Evleri öğrencileri "İyiliğin Sesi" projesi kapsamında Görme Özürlüleri Derneği için Bakırköy Rıfat Ilgaz Halk Kütüphanesi’nde kitap seslendirdi. 4,6,7 ve 8. Sınıf öğrencileri tarafından gerçekleştirilen etkinlikle ilgili öğrenciler, önemli bir toplumsal sorumluluğu yerine getirdiklerini dile getirerek,“Bizler gerçekleştirilen bu proje ile hem görmeyen insanlara yardımcı oluyoruz, hem de onlara karşı toplumsal sorumluluğumuzu yerine getirmiş olmanın mutluluğunu taşıyoruz. Nasıl ki bizler kitaplara istediğimiz kadar yakın olup, onları okuyabilme fırsatına sahipsek, onlara da bu fırsatı vermiş oluyoruz” dedi. Bilgi Evleri Koordinatörü İbrahim Keleş ise, “Bilgi evlerinde iyilik kulüplerimiz var. İyiliğin sesi projesi kapsamında sesi uygun olan öğrencilerimizi seçerek böyle bir etkinlik gerçekleştirdik. Bilgi evleri olarak amacımız, bu etkinliği sürekli hale getirmek. Böylece hem engelli arkadaşlarımıza yardım etmiş oluyoruz hem de öğrencilerimizin iyilik duygularını ve toplumsal sorumluluğunu arttırmış oluyoruz” diye konuştu. 33 Türkçe Altyazı Duyarlılık Ödülleri sahiplerini buldu “ALTYAZI İLE SESSİZLİĞİ NOKTALAYALIM” Bakırköy Belediyesi ve İşitme Engelliler ve Aileleri işbirliği ile Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen “Türkçe Altyazı Duyarlılık Ödülleri” sahiplerini buldu. Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlenen ödül töreni gecesine, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği Başkanı Viki Özromano, sinema sanatçıları, yönetmenler, yapımcılar ile birlikte çok sayıda işitme engelli ve ailesi katıldı. Ödül gecesi, işitme engelliler korosu tarafından işaret diliyle okunan İstiklal Marşı ile başladı. Daha sonra işitme engelli Ceren Karakaya ve Eren Güneysi’nin piyano ezgileri ve işitme engelli gençlerin hazırladığı işaret dili ile müzik gösterisi ile devam etti. İşitme engellilerin gösterilerinin ardından sahneye çıkan İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği Başkanı Viki Özromano, işitme engelli insanların Türk Filmi izlemek için ailesiyle, eşiyle, sevdiği kişiyle veya arkadaşıyla sinemaya gitmek istediklerini fakat Türkçe altyazı olmadığı için gidemediklerini belirterek, “Türk filmlerini bu ödül törenimizle duyuracak, örnek gösterecek ve duyarlı yapımcılara, oyunculara teşekkür edeceğiz” dedi. İşitme engellilere 2 müjdeli haber Geceye ev sahipliği yapan Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ise duygu dolu bir gece yaşadığını belirterek, işitme engellilere 2 tane müjdeli haber vereceğini açıkladı. Erzen, önümüzdeki sezondan itibaren Bakırköy Belediye Tiyatroları’nda “Tiyatro’da Üst Yazı’’ sistemine geçeceklerini ve sahnenin tepesine kurulacak ekranlarda oyundaki konuşmaların alt yazı olarak verileceğini söyledi. Erzen, aynı zamanda çok yakın bir sürede işitme engelli 0-3 yaş grubu için kreş açacaklarını da belirtti. Açıklamalarının ardından salonda bulunan katılımcılar tarafından uzun süre ayakta alkışlanan Ateş Ünal Erzen, bu projelerin hayata geçirilecek olmasından dolayı mutlu olduğunu ancak Türkiye’de bu projelerin tek olmasının ise kendisini üzdüğünü belirtti. Türkçe Altyazı Duyarlılık Ödülleri’ne layık görülenler Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan, İlksen Başarır, Lale Mansur, Murat Şenöy, Bünhan Bengi, Ali Taran, Mithat Alan, Mustafa Oğuz-Gül Oğuz, Hamdi Akyol, Tuğrul Yenidoğan, Şaban Adıbelli, Nuri Kethüdan, Gül Kireklo, Onur Kayıhan Ünlü isimler katılmadı Ödüle layık görülenlere ödülleri İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği Başkanı Viki Özromano tarafından verilirken, Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan, Lale Mansur ve Ali Taran gibi ünlü isimlerin geceye katılmaması ve ödüllerini almaları için temsilci gödermemeleri ise yadırgandı. Gecenin sonunda İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği Başkanı Viki Özromano tarafından işitme engellilere yaptığı katkılardan dolayı Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’e plaket takdim edildi. Ödül gecesi, toplu şekilde çekilen hatıra fotoğrafı ile sona erdi. 34 KOMŞU İLÇELER BAHÇELİEVLER 6 ÜLKENİN ÖĞRETMENLERİ BAHÇELİEVLER’DE Avrupa Birliği Hayatboyu Öğrenme Programına bağlı “Comenius” 6 Ülkenin öğretmenleri, (Slovenya, İtalya, G.Kıbrıs, Fransa, Yunanistan, İspanya) Ülkemizi bir haftalık gençlik ve eğitim programı çerçevesinde ziyaret etti. Bahçelievler Belediyesi’nde Başkan Osman Develioğlu tarafından ağırlanan Avrupalı öğretmenler “Ülkemizi görmekten ve eğitim kurumlarını ziyaret etmekten mutlu olduklarını” belirttiler. 40 kişilik gençlik ve eğitim grubunu ağırlayan Başkan Osman Develioğlu “Avrupa Birliğine bağlı, Gençlik ve Eğitim Grubu’nun, İlçemizde Behiye Dr. Nevhiz Işıl İlköğretim okulunu ziyaret etmeleri, Ülkemizden de aynı çalışma grubuna eğitim kurumumuzun katılımı sevindiricidir. Uluslararası işbirliğinin eğitim kurumları arasındaki dayanışması kültürel gelişim açısından da önemlidir. Ülkemizi ziyaret eden Gençlik ve Eğitim grubunu kutluyorum” dedi. İstanbul’da kaldıkları süre içerisinde eğitim sistemi ve kültürel alanda incelemelerde bulunan öğretmenler ayrıca istanbul’un tarihi ve turistik yerlerini de gezme fırsatı buldular. MARDİNLİ ÇOCUKLAR İSTANBUL’DA Bahçelievler Fatih Koleji’nin kardeş okulu Mardin Kızıltepe Mehmet Emin Değer İlköğretim Okulu’nun öğrencileri, ilk kez İstanbul’a geldi. 18 kişilik öğretmen ve öğrenci grubu, Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nu da ziyaret etti. Belediye Başkanı Osman Develioğlu, kardeş okul işbirliğinin çok güzel bir uygulama olduğunu, kardeş belediyecilikte de, Bahçelievler’in en çok kardeş belediyesi olan kurum olduğunu belirtti. Gençlerin Ülkenin tarihsel dokusunu yerinde görmelerinin önemine değinen, Başkan Develioğlu “Mardin’in tarihsel dokusununda, Dünya kentleşmesinde önemli olduğunu ve dokunun korunması gerektiğini” belirtti. Öte yandan, öğretmen ve öğrencilere kitaplar ve armağanlar verildi. COMENIUS programı nedir: Okul eğitimi ile yakından ilgili olan öğrenciler ve eğitim personeli arasında Avrupa kültür ve dil çeşitliliği ile değerleri hakkında bilgi ve anlayış oluşturmayı, işbirliğini güçlendirmeyi, aktif bir Avrupa vatandaşı olma yolunda öğrencilerin kişisel gelişimleri için gerekli olan temel becerileri ve yeterlilikleri edinmelerini amaçlayan program çerçevesinde AB üyesi 27 ülke ile, İzlanda, Norveç, Lihtenştayn ve Türkiye bu oluşuma katılabilmektedir. Makedonya ve Hırvatistan da bazı alt programlarda yer almaya başlamıştır. BAHÇELİEVLER BELEDİYE SPOR KULÜBÜ 1 YAŞINDA Bahçelievler Belediye Spor Kulübü 1. yılını, Yenibosna’daki Çobançeşme Spor parkında kutladı. Törende konuşan Kulüp Başkanı Yusuf Yıldırım “Bir yılda 32 branşda, 2000 lisanslı sporcuya ulaştık. 9 branşda spor okulu açtık ve 34 sporcumuzu Milli Takımlara kazandırdık. Belediye Başkanımızın Ülkemize örnek gösterilen yoğunlukta spor tesisileri yapmasıyla, Yılın Spor Adamı seçilmesi, Bahçelievlerimiz’de sporda daha da çok çalışmamızı gerektiriyor” dedi. Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’da yaptığı konuşmada “Gençler için ne kadar tesis yapıyorsak, yine de azdır. Başarılar halkımızın teveccühü ve takdiridir. Sporun her branşında, gençlerimizi Dünya standartlarında başarılı görmek istiyoruz” dedi. Kutlama törenine katılan Milli Futbolcu Hakan Şükür’de “Belediyemizin spordaki başarısı alkışlanıyorsa, Bahçelievler’in gençlerinin geleceği de güçleniyor demektir. Başkanımızı kutluyorum” dedi. Öte yandan, gece anısına, Başkan Develioğlu’na teşekkür plaketi sunuldu. 35 BAKIRKÖY MUSİKİ VAKFI’NDAN TÜRK MÜZİĞİ KONSERİ Bakırköy Musiki Konservatuarı Vakfı’nın Udi Ali Savaşkan için verdiği Türk Müziği Konseri büyük bir beğeni ile izlendi. Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ve çok sayıda davetlinin katıldığı konser 2 bölüm halinde icra edilirken, gecenin koro şefliğini ise Faruk Salgar yaptı. Konserin ilk bölümünde solistler Zeynep Hakgeçirmez, Mustafa Kurt, Zeynep Avarkan ve Mine Bilgi tarafından nihavend eserler icra edildi. İkinci bölümde ise, solistler Aykut Erfa, Mustafa Şen, Merve Balyemez, Seda Kıcır, Berk Özçam, Binnur Özbilen, Neslihan Tanaydın, İrfan Bulut, Müftah Uğur, Melike Tok ve Ece Durmaz tarafından Hicaz, Hüzzam ve Kürdi’li Hicazkar eserlere yer verildi. Konser salonda bulunan izleyiciler tarafından büyük bir beğeni ile dinlenirken bazı eserlere de eşlik eden sanatseverler konser sonunda koroyu ayakta alkışladılar. Konser sonunda Udi Ali Savaşkan’a Bakırköy Musiki Konservatuarı Vakfı Başkanı Hikmet Özkahraman tarafından plaket ve çiçek takdim edildi. 9 MAYIS ÇÖLYAK GÜNÜ BAKIRKÖY’DE KUTLANDI Bakırköy Belediyesi ve İstanbul Çölyakla Yaşam Derneği tarafından 9 Mayıs Çölyak Günü etkinlikleri kapsamında bir seminer düzenlendi. Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen seminere Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Meltem Ünal Erzen, İstanbul Çölyakla Yaşam Derneği Başkanı Derya Ukav ve çölyak hastaları ile aileleri katıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Meltem Ünal Erzen, İstanbul Çölyakla Yaşam Derneği ve Bakırköy Kadın Meclisi olarak Sağlık Bakanlığı’nın onayı ile 9 Mayıs’ı dünya ülkeleri ile paralel olarak Türkiye’de de Çölyak günü ilan ettik. Hastalıkla ilgili farkındalık yaratacak bir çok çalışma gerçekleştirdik. Olumlu anlamda da geri dönüşler aldık. Bakırköy Kadın Meclisi olarak kadın ve çocuk sağlığı ile ilgili daha yaygın olarak bilinen hastalıkların yanında toplumun çok küçük bir bölümü tarafından bilinen hastalıklara da dikkat çekmeye çalışıyoruz. Çölyak hastalığı da bu hastalıklardan biri. İnsan yaşamının herhangi bir bölümünde ortaya çıkabilen bu hastalık özel bir diyetle büyük sorunlara neden olmadan kontrol altına alınabiliyor. Ancak yapılan aştırmalar Türkiye’de çölyak hastalarının sayısının 700 bin kişi olduğu yönünde. Bu da gösteriyor ki, hastalık hakkında bilinçlendirici, toplumsal duyarlılığı arttıracak çalışmalara ağırlık vermemiz gerekiyor. Çölyak hastalığı genetik bir hastalık ve ülkemizde yaygın olan akraba evlilikleri sebebi ile hasta sayısı da oldukça yüksek. Oldukça sinsi ilerleyen bu hastalık her zaman fark edilmeyebiliyor. Hastalık çoğu zaman vücutta onarılması güç zararlar verdikten sonra teşhis edilebiliyor. Hastalığın teşhisi için çeşitli yöntemler mevcut. Hastaların büyük bölümü okullarda, işyerlerinde, askerde veya herhangi bir arkadaş toplantısında yiyebilecekleri ürünler bulamıyorlar. Özellikle de çocuklar...Doğum günü partilerinde maalesef arkadaşları güzel pastaları, kurabiyeleri yerken onlar bundan mahrum kalıyorlar. Bu sorun küçük hastaları eğitim çağında da çok zorluyor. Okul kantinlerinde ayrıca bu hastalık için satılan herhangi bir ürün bulunmuyor. Toplumdaki bilinç eksikliği sebebiyle hastalar çoğu zaman kendilerini anlatamıyorlar ve bazen kendilerini toplumdan dışlanmış hissediyorlar. İşte tüm bu sebeplerden dolayı hastalıkla ilgili çok daha fazla farkındalık çalışmaları yapmalıyız.’’ dedi. Seminer sonunda katkılarından dolayı İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç.Dr. Ceyhan Kandemir ve oyuncu Nur Fettahoğlu’na Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Meltem Ünal Erzen tarafından plaket verildi. ( Yavuz ARPACIK ) 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Bakırköy’de coşkuyla kutlandı. ATATÜRK GENÇLİĞİ’NDEN MUHTEŞEM GÖSTERİLER 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, Bakırköy Cumhuriyet Meydanı’na çelenk konulması ile başladı. Buradaki törene ilçedeki kamu kurum ve kuruluşları yöneticileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Kutlamalara Bakırköy Şenlikköy Stadı’nda lise öğrencilerinin yaptığı gösteri ile devam edildi. Bakırköy Kaymakamı Yakup Vatan, Bakırköy Garnizon Komutanı Per. Kd. Alb.İhsan Bursalı, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu ve binlerce vatandaşın izlediği gösterilerde öğrenciler resmi geçidin ardından modern danslar ve halk oyunlarından muhteşem kesitler sundular. ATAKÖY CUMHURİYET ANADOLU LİSESİ BANDO TAKIMI BÜYÜLEDİ Kutlamalar kapsamında Ataköy Cumhuriyet Anadolu Lisesi öğrencilerinin oluşturduğu Bando Takımı, Ataköy Sokakları’nda sundukları gösteri ile Ataköylüler tarafından büyük alkış aldı. Yürüyüşe onlarca vatandaşta eşlik ederken, çoğu vatandaş Cumhuriyet Lisesi öğrencilerinin geçişi sırasında evlerinin balkon ve camlarına çıkarak öğrencileri alkışladılar. FENER ALAYI’NA KATILIM YOĞUNDU Kutlamalar kapsamında son olarak geleneksel olarak düzenlenen Fener Alayı ve Gençlik Konseri gerçekleştirildi. CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’nın öncülüğünde gerçekleştirilen fener alayına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Çeşitli marşlar söylenerek Bakırköy Rıfat Ilgaz İlçe Halk Kütüphanesi önünden başlayan yürüyüş, Cumhuriyet Meydanı’nda sona erdi. Yürüyüşe, CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Oktay Ekşi’de katıldı. Fener Alayı’nın ardından Cumhuriyet Meydanı’nda Grup Gündoğarken tarafından bir konser verildi. Çok sayıda vatandaşın katıldığı konser gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürdü. GURUR DUYDUK 98 kişilik 62 erkek 36 kız öğrenciden oluşan Ataköy Cumhuriyet Anadolu Lisesi Bandosu 19 Mayıs günü Ataköy’de yaptığı gösteride büyük alkış aldı. Bando ile birlikte yürüyen Ataköylüler hep bir ağızdan “Sizlerle gurur duyuyoruz” diyerek bando ile birlikte yürüdüler. Okul müdürü Muhittin İşgüder, Bando Şefi öğretmen Birol Yüksel ve ilgili Müdür Yardımcısı Gülten Özcan da alkışlananlar arasındaydı.