Edebiyat Defteri www.edebiyatdefteri.com
Transkript
Edebiyat Defteri www.edebiyatdefteri.com Yasal Uyari: Bu ekitap, bilgisayariniza indirip kayit etmeniz ve ticari olmayan kisisel kullaniminiz için yayinlanmaktadir. Siirlerin kopyalanmasi, gercek veya elektronik ortamlarda yayinlanmasi, dagitilmasi Türkiye Cumhuriyeti yasalari ve uluslararasi yasalarla korunmaktadir ve telif haklari temsilcisinin önceden yazili iznini gerektirir. Bu dokuman Edebiyatdefteri.Com tarafindan yayinlanmistir. Edebiyatdefteri.Com tüm bolumleriyle, Fikir ve Sanat Eserleri Yasasi'na %100 uygun olarak yayin yapmaktadir. Anahtar- Edebiyatdefteri.com dudaklarimi incitirken ruzgar kac ilklim astim serce kanatlarina ve ellerin dovuyorken saclarimi seni nasil unutacagimi bilmiyorum hala. bir olum kadar oksuzdu gencligim su gibi kutsal, adin kadar bahtiyardi toprak kerpic duvarli yarama tuz basarken geceler senin sehrine ayrilik ugramamisti ben bilirdim geride bir tek sahit bile kalmamisti bak kendi cografyasina mahkum bir gun daha agarmakta golgemize dokunuyor yildizlar gozlerine kacak yalnizlik dudaklarimiza hasat kazinmakta bulutlar amansizca uzerimize savruluyor avuclarina kaybetmis kilitler gizliyorum ve Allah'in ismine yemin olsun ki sevdigim seni her gecen gun, daha cok ozluyorum Sedat Emer / Istanbul 06.10.2011 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/527514/ Askdelen- Edebiyatdefteri.com zamansiz acan guller solar umudum duser yagmur'a gidisinin suretidir, bu suskun baharlar ne zaman bir deniz goc etse bu limandan tum sehrin isiklarini sondururum ayaklarima dugumlenir yurudugumuz sokaklar cig duser saclarinin arasindan solgun bir ruzgar vurur gozlerimdeki yangina kanar, avuclarima actigin derin yaralar cicek desenli elbise giyen bir kadin gorsem adin suzulur dudaklarimin kiyisindan hangi ucuruma biraksam gencligimi ilk dokunusun gelir aklima ve ne zaman bir kelebek opse kirpiklerimin ucundan kirilir, gururumu astigim maun safaklar gokyuzunun en derin mavisidir bakisin ki; bana seni hatirlatir ustume yuruyen butun kahramansiz ruyalar sen bana bir adim gelseydin ben bir omur gelirdim omrune yalnizlik kokuyorken bu viran sehir kor gibi gecinip gidiyorduk aslinda sen beni yakiyordun, ben sana yaniyordum. Sedat Emer / Istanbul 09.06.2012 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/619846/ Ay denizi- Edebiyatdefteri.com omrune hep gozyasi dusen kadina: iklimler, kendini tanrinin yonettigini anladigi zaman; sonbahar, yapraklarin uzerine kasim sancilari dogurur. yagmurun ellerinden topraga hasat bulutlari duserken bile, yildizlar kaybolan dusleri bir kez daha savurur. dort mevsim ve dort kitap vardi seccadesinde bes vakit aglamakliydi kaderi denizin gozlerinde batarken gunes aslinda unutulan yalansiz bir tan yeriydi okseye tutulan kirik bir serce kanadiydi zaman gece saclarini yudumlarken hasretin cig dusen yamaclara devrilirdi ellerim seni arardi her ozledigimde yarali avuclarima sensizlik birikirdi hangi golgeye yaslasam kirpiklerimi gozlerin cikardi karsima, karanfillerin dudagina yalnizlik asilirken icimden sadece adina yurumek gecerdi muhurlu bir ada gogsume dokunurdu bazen kiyimdaki kulleri hic kimse sonduremezdi dolunayin uzerine karanlik damlarken catlayan sesine nefesimi surerdim tum sozlerin gurbet olurken bile ben agladigimi kimseden gizleyemezdim bu yangindan arta kalan sadece sen degildin ve inan bana sevdigim bir senin yuzunde gulmeyi ogrenemedim. simdi, ruzgarin sinesine omrumu sakliyorum sen, usumemek icin gidiyorsun biliyorum hangi yanagin bensiz kaldiysa, soyle artik dualarimi oraya dokecegim. Sedat Emer / Istanbul 15.10.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/293562/ Ay/guncem- Edebiyatdefteri.com aci cekmek guzeldi, seni sevmek kadar. dudaklarimdan adina suzulur bu koca sehir gozlerin deniz kokusu, ellerin yagmur ay’dan yansiyan yuzun kiyametidir gullerin ruzgar savurur sesini bakislarin, eylul her mevsim gozlerine mi yaslanir dolunay oysa senden once de sevmistim aglamayi yazdigim siirlere kalbini, dagladigin butun yaralarima: izini birak saclarinda ucurum yalnizligi omrumun rahlesine; gozyasi ismini soludugumda bir nefeslik ask damlat sol yanima yeter ki hicbir olum, sensiz olmasin Sedat Emer / Sariyer 06.11.2012 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/664392/ Ayortis’e- Edebiyatdefteri.com dudagimdaki butun kufurlerin ve bedenindeki tum sevismelerin anisina: yuzumde dogan bir cicekti geceye dokunmadan acan yildizlar kahir ve kedere ve hatta tum alemlere yalansiz bir dilekti, ellerimde buyuttugum sari kirlangiclar atesinle yanardi okyanuslarim topragin kaderine gomerdim irmagi bak ! sen de istemistin ayriligi yedi kat yabanci kalmistik hatiralara ve eksik birakilmisti gozlerimiz dualarda yarim kalan muhur duvarlarina ve bazen de zehrimizi utanclarimiza yaslayarak akitmistik aslinda biz seninle hicbir zaman ozgurce sarilip aglayamamistik simdi birkac yemin birak seccademe ne kullerin kalsin yanagimda ne de; senden uc-bes satir geride kehanet dedigin cansiz bir musalla unutma soylediklerimi olumsuzluk, kordugumdur aslinda saclarimda biriken tensiz golgeler mezarliginda seni ozledigim yansimalarina sakin ola, hic aldanma Sedat Emer / Istanbul 02.06.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/425647/ Bircan- Edebiyatdefteri.com ates kulunde soner, yalnizlik olurdu tum iklimler ihanet, dilimde utanmadan ve hic kirilmadan dolanirken ucurtmalarin biraktigi izler gibi alaca bir ayrilik olurdu tenlerimiz cok zamanlar anlamsiz bakislar dogardi gozlerimize sessizce birbirimize dolardik dudaklarimdaki denizler akip giderken yanaklardan dokulen kan degildi sadece icimdeki nehir usulca buyur kendi selinde hic kimseye dokunmadan bogulurdu zamana boyun egen duslerimiz yildizlari surdugum yuzum ruzgari firtinaya dugumlerken kursun, celikte dovulur huzun yeni bir bahar olurdu golge ve toprak goksu’da erirken esmer gul sulariyla yikiyorum ellerimi ayferi sondururken nefesim ve mevsimleri kopartarak yuregimden tum sevdiklerim gibi gidiyorum bu sehirden simdi parmak uclariyla bulutlari supuruyor yanginina usuyen ellerim sen guldeniz sen yagmur ve sen; sevdigim kadin soyle bir omur surer miydi varligin Sedat Emer / Rize 10.01.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/504587/ Deniz tutulmasi / Guvercin sokagi- Edebiyatde bana gozlerinden damlayan bir deniz bagisla eger ellerim yuzune dokunmadan gidersem yureginden topraga sizan bir nehir olacagim ruzgâr saclarindaki yagmuru savururken dagilan bulutlarin golgesinde aglayacagiz gunese bagladigimiz dilekler cozulecek erken kuruyacak Irem bahcesinde omrumuz durmadan yikilan yalnizligin soguk duvarinda hicbir fotografta ismin hatirlanmayacak kanatlarinda mavi bir gokyuzu tasirken martilar icimizdeki yara buyudukce kanayacak cocuklar hic aglamasin diye ahsap gemiler yapacagiz dudagimdan suzulen karanligin gec saatlerinde gulusunu unutan yildizlar gamzelerinden damlayacak izleri orselenmis cigliklarim kiyilara vurdukca safaklarimiza yarim kalan sancilar dogacak birkac yanki kopartacagiz daglarimizdan yamali bir seccade orgusune asarak duamizi turnalarin ozgurlugunde umudu yakacagiz tren garlarinda birakilan mendiller gibi turkulerin irmagina gozyaslari serecegiz bir yanimiz Istanbul olacak sevdigim kaybolan anilari hicbir vakit bilmeyecegiz yapraginda dikensiz goncalar acarken zaman yalanci utanc cicekleri gogsumu incitecek geldigin gune limansiz sehirler biriktirecegim bileklerime kelepcelenirken gecenin ayaz sureti dilimde koz vurgunu bir dus yeniden alevlenecek mevsimini unutmus takvimler kadar payidar kac bahar sonrasi vuslat kalacak avuclarimda nefesim sesini hangi iklimde kaybetti bilmiyorum ama sen yine de bekle kimsesizligimi o guvercin sokaginda Sedat Emer / Istanbul 27.12.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/351629/ Dolunay koprusu- Edebiyatdefteri.com dudaklarimda kizil bir safak sanciyor bir omrun terkisine yaslanir gul ruzgarin soluguna emanettir nefesim hicbir deniz yosun tutmaz aslinda bilirim ve bilirim ki olumun gozyaslari mavidir dokunsan incinecek cocuklugum kanar, avuclarimda mevsim kiriklari hangi gidise oykunuyor gulusun soyle, penceremin pervazina sizarken ellerim simdi yoklugunun mateminde kirilgan bir aglayisin son demindeyim tuna’nin gozyasi kursun olur zindan curur martilarin feryadi susar mezarima sigmayacak kadar gunahim var gogsume gomdugum zehir ve kefenimde arsiz isyanlar gamzende bir nehir, suyunda kahiryasim bogulur baharim olur yuzun kac omur gecti sehrimizden adin sokaklarimda hep kilitlidir. Sedat Emer / Istanbul 22.04.2012 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/638133/ Elif- Edebiyatdefteri.com dagilan tespih taneleri kadar agirdir dualarimiza oykunen gul damlalari avlusunda yedi iklim biriktirdim guvercinlerini gordum Ulu Cami'nin yesiline dugumlerken ruhumun turbelerini topraginda can buldu catlayan nefesim simdi ayagima kiremit tozu bir sonbahar avuclarima, kader cizgisi dolanir turkulerimde yagmur olur ayriligin oykusu takvim yapraklarindan suzulurken agitlar kirilgan bulutlarim yanaklarina yaslanir saclarimda biriken kar tanelerinin golgesinde bazen aglamak bile, bana gencligimi hatirlatir gozlerim gamzenin kiyisinda islanirken dokunma, nilufer yatagini kendi bulur gunes, her gun batimi yuzumde aklanir dudaklarimiza yayla cicekleri konar rahle uzerine Elif, ayet suya bagislanir unutma, ruzgar yalnizligimi savururken bile kuruyan yapraklarim, cennet cesmelerinden utanir ay isigindan usuyen aksamlarda yorgun bir han odasinda geceye sarilirim gogsumde dort duvar olusu bir hasret uyur nasil ozledim, sen bilemezsin gurbet; kehribar mevsimlerinde zamani durdurur hangi maviye baksam deniz olur, nereye donsem gokdere ve sadece yorgun bir muhur kalir Zindan Kapi’dan geriye terk edilmis ahsap bir ev kadar daginik atese su doken mazi kadar asildir sancilarim omrumu ugruna adadigim tas kaldirimlari biz karanfili oper gibi, giderken de sevmistik degirmende filizlenen bugday taneleri gibi bakir oymali kapi araliginda yaram kanardi eflatun basaklar tomurcuk olurdu ellerimde aynada kuskun dururken alnimin yazgisi kaybettigim mezarliklarda huzur bulurdum cocuklugumda; annemin eteginden zeytin kuslari damlar, gokyuzunde ucurtmalar olurdu. ninemin elinde ihlamur kokusu dolanirdi bir zamanlar eskisi gibi degil! iyi bilirim, bahcemdeki salincak simdi; cikmaz sokak masallaridir, bana dedemden yadigar heybeme gizledigim gok kubbe kanarken bedenim yedi arzin rahmetiyle yanardi minaresine yuva yapardi turnalar mevsimler kirpiklerime surgun edilirken yuzum kibleye, secdem sanadir Mevla'm bilirim; hala, her ezan sesinde, yankilanir tabutlar. Sedat Emer / Sirnak 15.03.2011 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/543996/ Gece yarisi siirleri / Gulbahar- Edebiyatdefteri. ciplak parmaklarimla yaktigim umutlar sinirlarini her gece yeniden cizer yuregime icimde ucu birkac yerinden yirtilmis ayrilik zulamda sakladigim, senli gunleri yagmalar ayaklarima dolanir, yol ortasinda acan karanlik gozlerine mevzilenen sarhos adimli kaldirim utangac yuzlu cocukluk anilarimi yargilar ve avuclarimda sarapnel parcalari dogarken gun gormemis bir ciglik, deler gecer sensizligi mutluluk utopyalari kurar bir gecekondu mahallesi ask sancili tenim, tek goz odali bir evde buyur hayalimdeki sehir pencere parmaklarina takilirken masum yarinlarimda yasatirim yitip giden dusleri ar kesigi yuzsuzlukler tutuklanir tek nefeste sonra bir yangin olur istanbul kiyilari feslegen atesleri kursunlanir; gogsume firar eden, her seyr-u seferde hicbir giden geri donmez! utanir mevsimler saatlerdeki yalnizlik omrumuzden calarken sen ihanet soluklu gulbahar: ve sen sevdigim kadin son bir defa daha ol, yok olusuna ben aglarken Sedat Emer / Istanbul 06.10.2007 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/495468/ Gitme- Edebiyatdefteri.com annem dizleri yamali bir omur dikiyor yagmurdan eskiyen gozlerime ne kadar cabuk gecti yillar, zamanin saclarina asarken cocuklugumu masum bir gulumsemeydi sadece kayan yildizlarin golgesine dilek bagladigim umutlar. izlerini kaybettigim sokak arasina ay isigini emanet ederken gidene el sallamak bana cok zor gelirdi ve hicbir firtina avuclarima sigmazken hatiralar solgun kaldirimlara duserdi is kokulari sinerdi dudaklarima usulca bir buse kondururdum yuregimden denize dokulen nehirlere lacivert yansimalari olurdu topragin suretim savrulup yere egilirdi martilar seni goremediginde yuzunun alfabesine teget acilarin baskentiydi yoklugun artik kendine surgun edilmis benligin dort duvar arasinda, atessiz yanan bir siirdir gitmelerin. Sedat Emer / Istanbul 27.01.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/505876/ Goc- Edebiyatdefteri.com aciz bir yasamdik, gul dikeninde zikredilen simseklerin eylulunde sah damari kanar hancerin ve buluta yazilir gozyasi yeniden dogar yagmurlar ruhumun turbelerine bir musalla tasi kazilir yuz surdugumuz yerde kefen, rahlede yanar. kaderi yalnizlik olan hic unutulmayan bir gecede kimsesiz bir cocuk dogar gunahla cezalandirilir koz omuzlar uzerinde secde basi kibleye donuk beden dort kollu bir duaya gomulur avuclarimiza dolan ve sen olmadan yasanilacak nefessiz bir mevsimdir omur Sedat Emer / Istanbul 31.12.2008 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/493328/ Gozyasi mabetleri- Edebiyatdefteri.com yagmur yagiyordu sokaklar yalanci sancilari ugurlarken yapraklar ilk bahari karsiliyordu bir yani kirilmaya basliyordu gozlerimin gozlerim usuyordu dokundugum tum bedenler sen kokarken sordugum hicbir adres dudaklarini bana gostermiyordu sararan ruzgarin tuvaline ince bir yangin dusuyordu bazen usulca kayip gidiyordu yildizlar eskiyen siluetin icimi parcalarken avuclarima mavisi yirtilmis birkac gokyuzu devriliyordu gokkusagi titreyen kaldirimin golgesine yansirken tasiyordu kirilan dalgalar omrumuzden giden duslerimizi artik hicbir deniz kabul etmiyordu yine bir mart cikmazinda geceye dokulen birkac mezar tasi biciyorum son nefesini dikiyorum dudaklarima ve artik bir an olsun, susmak istiyorum … donulmeyen uzak zamanlara giderken ne olur gozlerine gelemedigim her saniye icin beni affet dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/602622/ Guldeniz- Edebiyatdefteri.com gamzesinin kiyisinda bir nehir uyuyan kadina: deniz’lerim kurudu ve yildizlarim usuyor artik bir gul ciz gittigin yere tek kanatli bir anka olsun gelisin gozyasina olum birakma sakin ayrilik, hicbir zaman topragina ugramasin birkac kivilcim bicelim gunesten varsin yanginda kalsin susmalarin duslerinde kirlangic yuvalari dudagimda eksik cumlelerin olsun ve artik hicbir marti kanadi ruzgarda kirilmasin ne olur! yasak ve cikmaz bir sokakta bekle beni nadasin ertesinde olsa da tenim ve sonra yosun tutan ceplerimize yeniden kurak sarkilar biriktirelim ne kadar kanarsa icimizdeki o yara birak! yansin. kimselere soylemeyelim geceye emanet ederken gozlerini umudu vurgun hatiralara yaslamalisin bazen de, iki yakasindan tutup oksuz kalan istanbul’u eksik kalan butun yasananlarla birlikte usulca yureginden sokup atmalisin acilarin sonbahar kokan bir omurdur bilirim ve bilirim ki yoklugumda ciplak ayaklarina tel orguler dolanacak ertelenmemis yarinlar birakacak avuclarina dokundugumda kirilan tum mevsimler temmuzda aglar mi yagmur hicbir sevda bagislamaz ayriligi gogsumde kirmizi bir coldur karanfil unutma hicbir zindan biraktigin yaslar kadar, agir degildir simdi bir ihanetin ayak izlerini tasiyorken goz bebeklerinde, cigliklar bulutlarin kirpigine takilacak, biliyorum. aynalar eskisi gibi bakmayacak yuzune. dus kiriklarinin icindeki uzayip giden yollarin ardina gizleyeceksin martilari. bir umut dogacak saclarinin ucunda. ardinda sakladigin tum beklentileri aydinlatan yeni gunler goreceksin. cennetin eteginden suzulen isiklar yoldasin olacak. cocuklugunun alacakaranliginda kayip giden ve hic dinmeyen aglayislarin yamacina, kahir catlaklari artik dolmayacak. icinin derinliklerindeki oyali mendile, kizil-mavi yaprakli ask cicekleri dikecegim. dileklerin bu masalin en guzel siginagi olacak. omrum boyunca hangi sehre oykunecek anlattigin o ruya, hic bilmesem de, yirtildiginda yok olan takvim yapraklari misali eski gunleri unutacaksin. iste gidiyorum, beni bagisla: artik ve bundan sonra; gozleri surmeli bir aksamustu birakiyorum umuduna. Sedat Emer / Istanbul 14.05.2010 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/352796/ Gumus- Edebiyatdefteri.com sen gozlerimde aglayabildigim kadarsin: gecenin esmer karanliginda yanagima yildizlarin golgesi suzulur dudagimda su kesigi bir gurbet turkusu saclarimda sehrin guvercinleri uyur adini kaybolan hatiralarda ararim mavisini tuketirken gozyaslarim kirpiklerim kendi agirliginda kirilir ay isigi butun ozlemini gizlerken yuregimden yalnizligima biraktigin kimsesizligimden utanirim yollarima devrilen daglara inat ben her gun batiminda ayriliga yururum safagima surgun bir gul olur omrum nefesimi usulca sokup gok yuzunden sensizligin ucurumundan yuzune dokulurum ve parmak uclarindan vurulur deniz ellerimin kiyisinda yanarken martilar titreyen duvarlarda suzulur ten kiriklari duslerim hayalinin bosluguna siginir daginik fotograflarda bulurum suretini bedenime suskun bir karanfil yaslanir tespihime dugumlenir bildigim dualar kaderime bagislanan tum mevsimler solar gidisine benzemiyor hicbir cografya inan kaniyor dokundukca icimizdeki yaralar ruyalarda avuturum usuyen hasretini bir istanbul vurulur sah damarindan her firarda yeniden dogar cocuklugum ve ben bir kez daha olurum sen geldigin zaman. Sedat Emer / Sirnak 16.09.2010 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/397066/ Hatira- Edebiyatdefteri.com I. gogsume vuran her intihar acisini suruklerken ardim sira sehirlere sensizligin sinirlarinda kaybettim aglayan gozlerimdeki hayalini pasli cografyalar kurdum duslerime tum kitalarinda ayrilik olan kayboldugum caddelerde susuyorum titrek bir cam agacina asarak bedenimi ben her ruzgarda, yine adini soluyorum eski bir golge oyununda omrum tum yalnizliklar seni izlerken cigliklar dolaniyor kanayan dilime icimdeki tum isiklari sonduruyorum ve inan bana sevgilim ben ikimizi oynamaktan hicbir zaman vazgecmiyorum. II. simdi, soluguma bahtiyar bir tebessum kondur kimseler usumeden kacak diyarlarda dudaklarimla cozuyorum yalanlarini huzun damlarken yanaklarimdan ucu keskin terimler insa ediyorum gozlerinden derin, mavi okyanuslara yikiliyor benligim gunahsiz zamanlarda anlatamadigim kelimeleri yargiliyorum bir ay dokunuyor yuzumun sen yanina seni artik, omrume muhurluyorum Sedat Emer dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/663019/ Hatira Mezarligi- Edebiyatdefteri.com sah damari kesiliyor gecenin bir yalnizlik cikmazinda tukeniyor umudum adinin ilk harfini hala bugulu camlara yaziyorum yorgun gozlerimin guvertesinde yankilaniyor sesin her ruzgâr cigliginda ozlemini fisildiyorum inan; hic aldirmiyorum sahile vuran saclarina sessizlige goc ederken sehrin tum kadinlari seni sadece; beklemekle yetiniyorum her omurden bir ayrilik topluyorum simdi sen gozlerini vurdukca gogun yuzune gidisine aglayan limanlar biriktiriyorum bileklerime sahipsiz nehir gibi dolar safagima emanet ettigin gozyaslari her aynada sancili bir karanfil mezari yokluguna kimliksiz acilar dogar kendi dusune kefen olan asklarin anisina dudaklarimi kalbine muhurluyorum hic utanmiyorum aslinda, hic unutmuyorum kiyisindan tutup butun denizleri birer birer gozlerinde tum mavileri usulca sonduruyorum gitme; ne olur, bekle bu sehirde uzerimize dusen saganak bir sonbahar aksami yavasca dokunarak karanligina ay’dan bir tutam gamze avuclayalim kirilgan bir ezginin son notasina asarak sevdamizi biz seninle hicbir zaman ayrilmayalim Sedat Emer / Istanbul 23.08.2012 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/646872/ Hicran- Edebiyatdefteri.com senin icin: yaralandi masum yuregim eski bir cocuk masalinda hep ayriligi yazdi satirlar kan yagiyordu her gece hesap sordugum duvarlar sonun basladigi noktada vurulmus tukenen umutlar kurumus pismanlik denizi ihanetlerin gri golgesinde bekliyordu yorgun yalnizlik sebepsiz firtinalar kopuyor olumun soguk nefesinde karanlik dusler doguyor ertelenen yetim gelecek kavgalar sonradan basliyor sokup attim sensizligi kavusmak mumkun degil yollarim cikmaz sokak beklenenler donmeyecek bu hicranlarin hepsi tuzak simdi serbest biraktim seni imkansizliklarim tukeniyor bu siir ustume duser bir daha opersem gozlerini dokun yuzume ve hadi, gulumse. dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/634411/ Hira- Edebiyatdefteri.com hadi, durma. devir gozlerinde gizlenen alevi saclarindaki yildizlar belki o zaman duser geceye eger Tanri gokyuzunu bulutsuz yaratsaydi senin ellerinde yasatirdim cocuklugumun en masum ruyasini hangi ucurtma kuyruguna takilsa gozlerim ruzgar savurur duslerimi gencligim dikilir omrumun tam ortasina her cikmaz sokakta yikilir umutlarim tel orgulu ayazlar dagilirken avuclarimda -soyle Hira bir gunesi nasil aldatabilirsin gamzelerinde dolunay aglarkenduygularinda buyut cigliklarini entarinde suzulurken sonbahar haykir, icindeki suskun yalnizligi bir isyan birak gelecege ayriligin hesabini gidenlerden sormak icin telafisi olmayan. oylesine degil Hira annen gibi sevmelisin; kadinca. dimdik ve ayakta, simdi; gozyaslarini daya omzuma yum gozlerini ve uyu. yavasca Sedat Emer / Istanbul 08.09.2008 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/501552/ Ihanet- Edebiyatdefteri.com simdi, tum ayriliklari tersine cevir bil ki aynanin arkasinda sadece ben varim henuz tenine dokunamazken yildizlar en uzak sehirler yalnizligimi tanirdi hic kimsenin bilmedigi bir limana suruklenirken sensiz nefesim her imgenin guvertesinde olurdu bir sair belki de bu yuzden mahcup dize sonlarina astigim tum ihanetler gittigin gun anlamistim ki; gozlerimde bir tutam deniz saclarimda, avuc dolusu seneler. elimi uzatsam tutabilirdim aslinda seni tekrar sevebilme ihtimalini bedenini o otel odasinda satmasaydin eger ! Sedat Emer / Istanbul 30.08.2008 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/524421/ Infilak- Edebiyatdefteri.com dun geceydi yavan ekmek arasi katiksiz bir cinayete emanet ederken maziyi kar yagiyordu adina intihar susu verilen kaldirimlara icimdeki yangini sondururken ruzgar kivilcim oluyordu gozlerimde sukunet ve adini bile hatirlamadigim hayalin birden canlaniyordu ben giderken ardim sira caddelerde her gun bir cehennem buyutuyordum avuclarima sizan istanbul siluetlerinde pencere kenarlarinda oksuz kalirken laleler golgelerime teslim ediyordum kokunu nefes alamasin diye sensiz gecen saniyeler tutunune yarami bastigim gazete kagitlarina gizliden bir sigara sariyordum dilimde gezdirirken sarhos agitlari kan tukuruyordum fotografinin yirtilan kenarlarina yurudugun yollara mayinlar doserken her infilak sonrasi adini peydahliyordum ki sonra gunesin rahminde bir cocuk doguyordu gece teslim ederken bakire gozyaslarini ben bir kez daha sensizlikten oluyordum dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/605814/ Inhilâl- Edebiyatdefteri.com dudagina alev dusen kadin, soyle, hangi yagmurun golgesinde vuruldu gozlerin omrum, kizil aglarini oruyor bugday tenli, yetim cocuklarimiz agliyor kaldirimlarda onlarda bilmiyorlardi aslinda oysa; coktan kurumustu bedenim ellerim can cekisirken yoklugunda incinirdi ruzgâr, gul yapraklari dokunurken tenime ve bazen de soguk bir gece olurdu gulusun icimi isitan hayalinle birlikte gittikce daha derinlere suruklenirdim her sey degisiyorken yuzunde susardin kimi zaman daginik saclarini orerdin sessizce sondururdum yildizlari sen dayanamaz, cozerdin ben utanirken sensiz sehirlerde icimden usulca bir deniz kopuyor simdi omrune dokunmamak icin gidiyorum geride bir tutam ozlem birakiyorum sana bir de yanaklarina kir cicekleri hic gelmesen bile seni hala cok seviyorum Sedat Emer / Istanbul dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/656540/ Kahir- Edebiyatdefteri.com tum cocuklar mavidir. parmak uclarinda gokyuzu, yaralarinda bir omur gizlidir. masallardan koparilmis bir kirlangic misali yanaklarimiza hic dokunmadan goc eder dualar melekler yirtilan dizlerimi yamarken annem kaybolan gelecegime gul demetleri birakir kursun tohumlari ekilir topragimiza suskunlugumuz karanlik cografyalara dokulur kirpigimin golgesine karanfil bakislari surulurken sol gozume kirmizi bir ucurtma gomulur ayakkabilarima kaldirim taslari, gogsume, dunden kalan sarapnel parcalari dolar avuclarimdaki kader cizgileri kadar islaktir her umut yitiminde, saclarimda usuyen duvarlar sokak ortasinda biraktigim, ahsap bir golgenin sesiyle ellerimin kiyisindan bulutlara yururum cebime sigmayan misketlerimi hicbir yuzun enkazina bagislayamazken gulusumde bir ucurum caresizligi yeserir ben yine usulca kendime suzulurum yuregimden gecen her deniz icin, bin asir incinir sozlerim dudaklarimizi kurutan gunesimizi ve gozyaslarimizi solduranlar da yildizlardir aynalara kul rengi bir sonbahar dogarken bazen tel orgulerin ruzgârinda yanariz aslinda bu sehirde hic masum kalamadik biz gecmis hatalarin, titreyen gunahlariyiz ve hicbir cocugun dusunde, ebediyen yasayamayiz. oyuncaklarimizi kirip giden yesil giysili adamlar simdi gazetelerdeki fotograflarimiza bakip agliyor mu ? anne: bana gozlerine benzeyen bir yagmur anlat olmesin ruyalar. gazze’ye Sedat Emer / Istanbul 11.10.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/299846/ Kahirveren- Edebiyatdefteri.com omrunun rahlesine deniz, kiblem yalniz sana emanettir dokun gok yuzune dokulsun yildizlar birkac damla hasret birak yanaklarina hicbir gunesi geceye sigdiramazsin; inan ve bilirsin: ayaklarina kurban edilen cennetin butun melekleridir aslinda. ayriligin arefesinde aglayacak bulutlar tum dualarini kirpik uclarina asacaksin dudaklarinin altinda kivrilirken ruzgar gozlerindeki dolunaya hic aldirmayacaksin senin gogsunde guvercin suruleri uyurken, benim; boynuma ucurum sancisi, suyun kiyisina; nefes kiriklari dolacak pencereme konan; usuyen takvim yapraklaridir yoklugunda yikilir duvarlarim, aslinda yurekten gitmek, surgunun yarisidir omuzlarindan savrulacak eylul yagmurlari icinden sessiz harfler biriktireceksin resimlerini gizledigim ellerim mabedimdir ve bilmelisin; avuclarina biraktigim bu son nehirdir Sedat Emer / Istanbul 24.05.2011 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/622390/ Kâsif- Edebiyatdefteri.com adin kadar guzel olabilir misin veya sinema afislerinde gordugum, orospu bir kadin suretindeki, silikon dudaklar kadar kirmizi protez unutkanliklarimda bogulan solgun kentlerde kaybettim ruhumu kivilcim bahcesinde irem: kalbimde, kul yetistirdim yalanci sahitlikten hukum giyen bazen de, her satir basinda devrilen tum oznesi mechul cumlelerin katiliydi aslinda, sabikali gozlerine yazilan ve yirtilan tum tutanaklar. halka arz edilen cocukluk hayallerimde agiz dolusu kufurlerim vardi optugum her mezarda, karanfiller buyuturdum. o vakit; yuksek topuklu umutlari, goguslerinin arasinda kayan yildizlari, ve kasiklarinda batan gunesi de oldurdum. gulusum, parca tesirli bir ayriligin etkisinde kalirken genetik sifresi cozulmus butun kadin kiplerinde zaman asimina ugramis tedavulden kaldirilan acilarim da vardi elbet. ansiklopedilerden calinan tum siir imgelerini ve saclarimi; celik bir bicakla kes simdi; yeter ki artik, kalbim daha fazla pas tutmasin biliyorsun, yalan bu gozlerimden dokulen yaslar, bu anlatilanlar yalan ve unutma, sen; hicbir zaman aglamamalisin yasanmis anilarin kesiklerinde gizliydi yanginlarim ayaza yataklik eden ellerimdi aslinda, kanayan kalbim ki, vaktinden once guncellenmis olumlerdi gordugum anam avradim olsun; ben seni butun ihanetlerinde bile cok severdim. Sedat Emer / Sirnak 22.06.2010 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/510747/ Kâsif / Seyda gunceleri- Edebiyatdefteri.com sakagimi operken yuzundeki cizgiler mercan yagmurlari doluyor yuregime soguk bir sizi dogarken avuclarimda isimsiz kaliyor sesimin degdigi gece bultenleri zaman kabuk baglarken yaralarimda ruhum, terk edilmis bir ten birakiyor geride artik duslerimde kizil bakisli bir deniz var dudaklarimda; maun safakli duvarlar fotograf albumlerinden caldigim suretine bir buse ciziyorum simdi yalnizliga kefaret olarak biraktim adini ki elbet bir gun bagislayabilirsin benden caldigin tum sevda gunahlarini bu sehre dar geliyor gozlerimdeki ayrilik her gecen vapur sesinde, bir marti curuyor kiremit rengi sonbahar duserken golgelerimize soluk bir gaz lambasi sensizligi aydinlatiyor ve usulca kahverengi gozlerimi sonduruyorum gogsumu parcalarken bu kacak surgun ardinda biraktigin tum siirleri olduruyorum Sedat Emer / Istanbul dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/568470/ Katre- Edebiyatdefteri.com aynada dokulurken yuzum yoklugunda kiyamete surgundur omrum adini bagislayip butun iklimlere bahara yurumektir seni sevmek. bilirsin butun sokaklar, gokyuzu ve limanlarda terk edebilir bu sehri optugun yerden degil gittigin gun kanamaya baslar dudaklarim ruzgar yurur saclarinin arasindan parmak uclarina bir gul konar sessizligine dokunurum ansizin agriyan, kehribar bir turkudur avuclarima biraktigin yalnizligim hasretinin bosluguna sizan, sen yuregimin yarasidir. Sedat Emer / Istanbul 20.12.2012 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/678511/ Kelepce su- Edebiyatdefteri.com firtinayi dagitirken toprak damlalar yagmurun sesiydi denizlerin sokuk entarisi sancili catlak duvarlarda kul omrune yanarken kan kibrit alevi mavi bir yansima sararan dolunay govdesinde kirik ve kimsesizdi yaprak ruhlara dokunurken bulut mevsimsiz boslukta vurgun uveyik kanadinda bir okse islak goncadaydi esaret enkaz yorgunuyken omur tensiz bir kuyudur ciglik kimsesiz degil karanfil isigi sonen yusufcuklar gibi urkek nefeslerde tel orer tesellisi olum olan muhurler solgun sis golgelerinde ates ciplak ve utangacti yakamoz ince koprulu bir ucurumdu gittikce agirlasan sesim saatlerin devrik cumlelerinde gogsumde eflatun rengi aci kurak bedenlerde yaniklar donulmeyen uzak yerlerde sehirler kilitli gardiyan gunese surgun yildizlar migferini dusururken zaman ne olur, cocuklar olmesin Mevla’m Sedat Emer / Istanbul dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/596965/ Kirilmalar / agri- Edebiyatdefteri.com temize cekilmek uzere unuttugum kimsesiz bir ask’ti saclarina dugumlenen yagmurlar catlayan bir omur biraktin kurak yalnizligimin orta yerine sen sustukca kendime kiriliyorum ve bir demet gul birakiyorum denize agitlar dokuyorum ardin sira sirf sen yaralarimi gorme diye gozlerimi artik kanatmiyorum bosluguma dusen golgen gibi suskun avuclarima biriken ismin kadar agirdir hazanima suzulen solgun yakamozlar gidisinle cogalan yanginlarim var benim dudaklarinin izini tasimayan satirlarim her veda kendine surgundur aslinda gittin; anladim. agladim. Sedat Emer / Istanbul 08.11.2012 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/671559/ Kilit- Edebiyatdefteri.com tum ciceklerin bir safagi kirlangiclarin bicak sirti yuvalari vardir kirilgan bir yildiz tebessumuydu belki de yuzumuze savrulan kimi zaman catlayan en agir bir zamandi vuslat ve bazen de, anilarimizdi unutulan parmaklarim kirilan baharin kozasina dokundukca hicbir melek olumden habersiz kanat cirpmazdi yarina tek sesli bir intihar mezarligi dogardi gogsumuzde sizlayan kerpic duvarlarina yagmura, topraga ve maviye donusen martilar gibi vakitsizce uyanirdi icimde yeseren gelincikler nefes aldigim her yer gurbet sayilirdi dilimde agir adimlarla yuruyen turku misali gokyuzune dokunan daglarin bulutlari soyleyin, bir zamanlar sizin de sevdiginiz var miydi. ki sehirlerde artik ruzgar bulamazsin derdi annem bilemezdik avuclarimizda yanarken dualarimiz biz hicbir cenneti gozyasiyla sonduremezdik sessizligime golgeler ordugun gunden beri yamasini dudaklarimla diktigim tum dileklerimi, sana dugumlerdim goc eden kuslarin cigligina surgunken umut mavisine sigmayan denizlerin ortasinda hangi ucurtma kuyruguna dokunmadan olebilir ki ? Sedat Emer / Istanbul 19.04.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/481688/ Konsol / agir ceza tore(n)- Edebiyatdefteri.com kac ferman eskittik tenlerinizde on dordunde duvak orgusu on besinde anne cocuklardiniz rivayetlerde uyuyan alaz boslugu kadinlardiniz nazli bir ucurum olurdu sesiniz siz, aslinda gun gelir golgenizden bile utanirdiniz. kan tutmus bakislariniz vardi kasiklarinizda caglardi yaralariniz dantelleriniz kuf kokarken bile ceyizlerinizi hic kimseye actirmadiniz her biri digerlerinde gizli dustugumuzde tutundugumuz hasat kokulu yalnizliklardiniz ve sonra; dualariniz da kaybolup giderdi feryat ederdi tum cigliklariniz butun kufurler adiniza yazilan dikendiler ama siz hicbirini duymadiniz hazan ve genclik zamanlarinda geceye dokunmadan buyuyen usulca solan basaklardiniz sut dolarken avuclariniza gogsunuz kabuk baglardi tulbendinizde umudu saklar kirpiklerinizdeki gurura bir an olsun aldirmazdiniz kapi araliklarina siginmis gozleriniz yanlis adreslerde calinmisti saclarinizi gulyasiyla yikar siz, gunesten bile hep kacardiniz Sedat Emer / Istanbul dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/580581/ Kursun karanfil- Edebiyatdefteri.com parmak izlerini saclarima birakmistin dudaklarimdan dokulen ismine aldirmadan her askin intihari sevmekle basliyor gece sessizligine karisiyor tenimin ayaz suskunlugu ve yagmur butun delilleri siliyor kaldirimlardan gozlerinde biriken anilarin vasiyetine asiyorum sesimi valizimde unutulan butun mektuplari yirtarak kulune yuz vuran penceremin kiyisina artik hatirlanmayan butun korkularimi dugumluyor gittikce sana benzemeye calisan ruzgar avuclarima zamansiz buyuyen yalnizliklar doluyor hicbir ayriligin eskitemedigi fotograflar gibi alfabemin en sessiz harfine dusuyor denizim biraksam butun mavileri de gotureceksin aglarken mevsimine kanayan cografyamin kurakliginda solgun ilk baharimin cocuklugu yanarken kirgin bir omrun son kehanetini bekliyorum dokundugum her cinayet sen kokuyor kayboldugum sehirler gibi yoklugun aciyor, kaniyor ama anlatamiyorum. Sedat Emer / Istanbul 21.04.2013 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/722051/ Mafsal / Bakir kelebek- Edebiyatdefteri.com kuytularda saklamalisin siirlerimi unutulmus turkuler gibi sahlanmali sozlerim : ayaklarima lâl dokulu nefesler dudagima, siginaksiz bir afet takilir gunes’e dair son sozumdur ayrilik omur denilen yol, kutsal bir zamandir baharlar yagmuru beklerken ay; beyaz bir golge dogurur topraklarim sessiz kalir bazen nadasin sonuna gizlenir bereket ve ne olur avucuna yagamadigim her dua icin beni affet adin dilimde nazar boncugu silinmis bir atlas kalir geride birkac katre beyoglu ve biraz da mavi gokyuzunde entarisine guz surdugumuz kac arsin hicran konar bilinmez saclarinda parlayan zindan gul orgulerine surgunume yasladigim dal kirilir dagladigim nilufer yasamali kendini kabul etmeli alin yazim yol bukumlerine, vuslat sarilmali biliyorum, istanbul denize benzemiyor anne hicbir iklim bizi sevmiyor ve biliyorum dudagimdaki karanfil kokusu ayazina yaprak birakir atesimi susturan kulumu ve gencligimi savuran da ruzgârdir gok kubbe yurur ben yanarim, gece uzar uzat elini birlikte olelim yasamak ikimize de duvar Sedat Emer / Istanbul 18.05.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/425217/ Menfez- Edebiyatdefteri.com gece agir aksak adimlariyla ilerliyor elimde yarim bir baston, diger elimde kopek olduren feryadi maviden peydahladigim huzunlere gozlerimdeki agitlari bagisliyorum ne dedigini umursamiyorum hayatin ceketim simdi omuzlarimda yol aliyor tespih tanelerine asarak turkulerimi beyoglu’nun dar sokaklarindan kaciyorum aynasizlar cebimdeki fotografi kovalarken ben adini asla soyleyemiyorum erteliyorum gokyuzuyle sevismelerimi martilar eskisi gibi ucmayacak; biliyorum bulutlar dokunmayacak kanatlarina ve sensizlik kanatarak gunbegun yuregimi karanligimdaki hukmun karsiliksiz cikacak muzevir bir ay dogacak geceye inat inan; bir daha sen kokmayacak bir daha telaffuz edilmeyecek tenin golgemi yikayip astigim sevaplarda kirletilmemis cografyalarinda yasat beni kimsenin haberi olmadan vazgec gururundan ve bil, ve anla, ve hisset, unut… ve sus artik. annem huzun yoklugunda, babam ayrilik Sedat Emer / Istanbul 23.09.2008 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/540731/ Menfur- Edebiyatdefteri.com elinde kirik bir cift gozyasi avuclarimda; yansiyan bir gece kafes mavi kirecli bir duvar uzerinde uyur. sariyer yanar, yuregim ozlem dolar zaman, mahkum bir omre secde ederken kapanmis kitaplarin uzerine yarali bir beden dogar oludur yel kovanlar, ki alabildigine sessizdir kompartimanlar sana gelmek icin biriktirdigim ceplerimde bozuk paralar, hani, o onceki bayram verdigin ve benim hic bitiremedigim. namusumdur adin, tek gunah ve iki yalnizlikti alnimiza yazilanlar tum soylentiler yalan sana kavusmakti, gercek olan. simdi ve bundan sonra: sisli bir aksam uzeri sana yuruyorum demek ki hala, yasayan bir kalbim var (!) baba, bak aglayabiliyorum sadece anilarimiz degilmis sen yokken, gozlerimde vurulanlar Sedat Emer / Istanbul 11.12.2008 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/497917/ Meridyen- Edebiyatdefteri.com II. (tum sevgilerin sonunda, ardimiza biraktigimiz gozyaslarinin agirligi kadar, bize aci veren siirlerinde bir omru vardir.) atik hicbir bavul agir gelmiyor perondaki yolculara tedavulden kaldirilmis ayriliklarin kabugunda gizliyim toplu intiharlarin yer cekimine yansiyan golgesinde ve kadrolasmis cinnetlerin sicillerine kazinan imzamin sabika kayitlarinda tukenir, sende biliyorsundur aslinda muhursuz mektuplarin adreslerinde kaybolan adalet toplu tasima araclarina sigmayan yuksek topuklu sancilarin kirmizi bultenlerinde aranan seri bir katilin tebessumundeyim belki de gencligim, olumun bir tetik uzakligindayken uyandiginda kendi yuregini kemiren soguk bir cenazeyim omrunu bekleme salonunda selpak satarak tuketen cocuk daha hangi yuzuyle adamliga soyunacagini bilmiyorsa belki de o kaldirim taslari kadar soguk degildir avuclarim ama sen yinede kork ve uzaklas kuf kokan ellerimden ismarladigin tek celselik sevismeler anisina carsafina bulasan kan rengi sevgi sozcuklerine inanma apoletlerimin guvertesinde incinen her ruzgar sesinde bir daha asla sevme zahmetine katlanmak icin aglama cunku; kesik sah damarim; geceye dokulen bir nehirdir hala golgelerin catlayan zarlarinda tukenir caresizliklerimiz secdeye egilir gul, olu topragi kanarken dikenlerinde araliksiz vurulan ve seyir defterinde nadasa terk edilen ruhlar kehribar bir turkuyle utanir, gorduklerinden belki de unutulan tum sevdalar hatrina. bir mezarlik ucurumu dogar gecmisimizde goz yumdugumuz butun haksizliklar adina olebilirim aslinda, seni sirf gittigin icin de sevebilirim “sonuc olarak aglamak gerekiyorsa bu ayriliga ve bu olum birkac reklam arasina sikistirilip unutulacaksa eger unutulacaksa cinayet mahallindeki tum deliller al elinle vur duslerimizi, alevinle yaktigin gibi” Sedat Emer / Istanbul 11.03.2012 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/611092/ Meridyen- Edebiyatdefteri.com I. yogun bakim sonrasi omuzlara konan tabutlarin kisa metrajli yapay dogumlara mirasidir haziran ve zamanin esmerligine gebe birakilan butun anilar vakti geldiginde toprak olacaktir tavan arasinda tek seritli yosun kokulari ellerimde birikirken kimyasal tepkimelerin bicak sirti ucurumlarinda fotograflardan dokulen solgun tebessumler kalbi delik sancilarin suni teneffusune saklanacak her gun yeni bir sokak goc ediyorsa gokyuzunden ve inatla ve hala ve daima sevismeyi bekleyen gece kondu mahallesinde yasayan o’ kadin olecek gazetelerin tacizlerinden sikilmis bir cift beden -dudagindan opecek denizde bogulan martilaribacaklarinin arasinda gunesi ortmeye calisma hayat sessiz ol, ben seni nasil olsa goguslerinden tanirim sehirler arasi gozyaslaridir yanaklarima hukmeden kulagimin arkasinda vurulan tek dal sigara kadar yalniz ruzgarda olu baliklar gibi durgundur kanayan buse'm ve biraz sarap tadindadir tovbelerime gomdugum an mahkumdur kaldirimlara savrulan gitmeler aglama, istemese de elbet biter tum sevdalar. sonuc olarak aglamak gerekiyorsa bu ayriliga ve bu olum birkac reklam arasina sikistirilip unutulacaksa eger unutulacaksa cinayet mahallindeki tum deliller al elinle vur duslerimizi, alevinle yaktigin gibi Sedat Emer / Istanbul 24.01.2012 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/584474/ Muhur / Kursun karanfil- Edebiyatdefteri.com yuzune baktigimda gokyuzu dagilir bilmezler ki –omurbir ucurum esiginde gun gectikce daralir eksilmis bir deniz kalir ellerimde hangi fotografini ters cevirsem adin atesinle silinir ve hangi bedene dokunsam sen diye eylulun gozleri gidisinle kirlenir yanaklarima bir avuc kirmizi dolar sozlerim uslanmaz bir yalandir kirilgan bir tovbedir siirde intihar o esmer teninde gunes dogmaya utanir dudaklarima saclarini dugumluyorum bosluklar tukenirken dilimde kuslar gelmeyen baharlara gocuyor hic alisamadigim bir yaradir yoklugun hasret kokan kalbimde zaman serce kanatlarindan dokuluyor duamiza gozyasi kazinmis su kirildi gulusun ruzgara surgun simdi anladim biz olunce, yildizlar da kanarmis Sedat Emer / Istanbul 18.05.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/551481/ Nehir- Edebiyatdefteri.com size bir avuc dolusu gul getirdim ben sizden; elleri kinali, gozleri surmeli bir omur isterdim. izin vermez mayinli daglar ardi umutsuzluk vadisi gozlerimiz affetmez, bu gordugunuz bir intihar guncesi I. ne vakit ayaklarima dolanirsa oyuncaklarim, birak tum cocukluk hayallerimizi hic utanmadan mazide kalsin sen hicbir zaman aglama dudaklarinda biriksin ozlemisligim yaralarim topraga dokulsun fotograflarda kanasin butun yasananlar gulusum sana emanettir bilirim tenimi usulca cekip gokyuzunden bu yuzden, sensizdir tum gitmelerim al senin olsun; bu bileklerim bu kimsesizligim bu siirim bunlar da biraktigin hasretlerimdir II. irmagina caglayip gelecege umut olsun diye cikmistik yola eskiyen patikalarda gozlerimizi curutmustuk hep kaybolduk, ve hicbir haritada yazmiyordu ozgurluk gunesimiz pusula, safak olurken nefesimiz geceye kimliksiz bir soz kalirdi sadece kir ciceklerinde filiz kokan, utangac sevinclerimiz dudaklarimdaki bu kizil bulutlar kimindi ! ve olumun karanliginda yankilanan bunca kehanet kaldirimlara devrilirken kim bilir ? gogsunden vurulan bu kacinci mevsimdi yagmalanmis ve yirtilmis tum ucurtmalarda hangi ruzgar sondurur atesimizi bilmeyiz bilmeyiz ki: dort mevsim surmez gri yagmurlar, kullerimiz yanar belki de kor bir kursuna vermistik gokteki yildizlari oyle olmasaydi, sariyer’deki martilar hic aglamazdi. Sedat Emer / Istanbul 18.09.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/289974/ Ozlem- Edebiyatdefteri.com kalbimi sana gomdum bana ellerini uzat. simdi gozyaslarimi incitmeden agliyorum dualarim adina muhurlenirken dilimde soluguma yorgun bir nefes birakiyorum karanfillerim usuyor yoklugunda anne her gecen gun daha cok buyuyor cocuklugum bir tek gidisine alisamadim goruyorsun bosluguna sigindigim suskun duvarlarin sirtinda bakisina vurgun urkek kelimeler biriktiriyorum parmaklarim dudaklarimin ucunda titriyor hasretine kac gece bagisladim hatirlamiyorum odamin en karanlik kosesinde cicegini sularken biliyorsun, biz seninle butun surgunleri soldurmustuk anne bu kent hic bu kadar yalniz kalmazdi eskiden yikilirdi kirpigimden suzulen baharlarim ben sadece sana suruklenirdim dokundugum tum mevsimler sensiz tukenirken yuzume baktiginda gulmeyi ogrendigim pencerende cirpinan guvercinleri beslerken safagima dusen gunesin dogmadigini inan senden baska hic kimseye soyleyemezdim gogsume biraktigin yaram kaniyor butun dileklerimi kopartiyorum gokyuzunden kac omur gizledim gozlerindeki yangina saclarindaki yildizlari hangi denize sakladin anne vakitsiz firarlarda hep kayboluyorum Sedat Emer / Istanbul 25.01.2010 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/322552/ Papatya- Edebiyatdefteri.com avuclarima annemi biraktiginda dudaklarima nehirler dolar sesini daginik mevsimlerde ararim parmak ucuma dokunan yorgun bir yagmur olursun bazen biraksam ucurum dolacak toprak aglasam, deniz. sen, islak mendiline yildizlari saklarken bir haziran daha kaybeder cebinde gunesi gogsunde tasiyan cocuk atese duser adin duvarimda senden kalan fotograf goc vurgunu martilar gibi ciglik atar anilarda bogulur karanfil cicekleri ve gozlerimin yarisi ozlem kokar simdi, kul bakisli kirlangic surulerini bekle yagmalanmis sehirlerde unut bizi ve ne olur, arama beni. yarama akan gozyaslarimin izinde suskun bir omur tomurcugu dogar yanagimda eksik biraktigin buseye suyun golgesinde incinir ruzgâr buluttan vazgecmek icin gokyuzune maviyi bagislayamadik dinle beni sevdigim, gamzemde, hala gul kurusu hasretin varken biz ayrildigimizi hic kimseye anlatamadik Sedat Emer / Istanbul 05.01.2010 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/314086/ Payanda- Edebiyatdefteri.com (simdi ve bundan sonra: adimiza muhurlenen yildizlari ceplerimize toplayip tum cicekleri kopartarak arka bahcemizden gecmisimize donup bakmadan kacmaliyiz) I. bol celenkli bir cenaze toreninde mezarliklarin uzerinde gezen pic kurularinin ve menekse satan cingenelerin eteklerinde gizlidir bu sehri oldugundan cok yalniz gosteren dusuk yapmis kaldirimlar ayaklarima dolanan beyoglu yosmalarini kirilan kulleriyle odama savrulurken tum aynalar ucurum kesigi ruzgârlarin dogdugu yerdeyim aldattigim tum kadinsal bedenlerin kiralanan goguslerinde tukenirdi son nefesim ve ben fahise gecelerin siyah beyaz duvarlarina gizledigim korkulari namusum diye icime cekmistim II. resmi olum raporlarinda ismi olmayan ve kayitlarda imzasiz kalan refakatcilerin dudaklarini isiran bir yalnizlik cikmazinda hastane kokusuna karisirdi, ellerimde sayiklayan tenin rahminde sessiz cigliklarini saklardi mezopotamya adin, kafiyesiz mevsimlerin uzunlugunda her an olmekteyken ben, usturami pasli gomlek cebimde birakmistim ve simdi: -sert ve tozlu sakallarimi, cam kiriklariyla kesmekteyimIII. biz, kerhane sabahlarini bir kopek olduren ugruna sattigimiz ve pust sevdalarin cigerine kibrit suyu siktigimiz zamanlarda pezevenklerin taciz edilmis omurlerine gizlenen sahte makyajli senaryolarin kirletilmis perdeleriydik IV. kurak topraklar, mayin tarlalarinda dugumlu kalirken gokyuzunun en kutsal salincaklarini agizlarinin tavanlarina asardik nedensiz kahpeliklerin esiginde celik kanatli guvercinler besler uzerimize adresi bulunmayan birkac gozyasi serperdik nefretlerde beyaz olmayan, tum imla kilavuzlarindan silinen kufurlerin ve yanik bedenlerin ikinci el nefeslerinde can verirdik V. ahlaksizlarin ve Allah’sizlarin hukum surdugu surguleri cekilmis demir parmakli sokak aralarinda yalin ayak kosan turnalar gibi masum kalamadi cocuklugum ve bilirdik, saclarimizdaki makas izleri yagmurdan degildi aslinda biz; -ayni gokyuzunun karanliklarinda bogulan ve gittigi hicbir denize geri donmeyen ucurtma mavileriydik- Sedat Emer / Istanbul 03.11.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/317283/ Payidar- Edebiyatdefteri.com adin goc ederken gozlerimden safaklarimda guvercin suruleri uyur nadasa terk ediliyor ruhum bir mezarlik cicegi doguyor yapragimda buyuyorum aklim ermiyor ayriligimiza icimdeki cocuk agliyor ben yine yokluguna oluyorum sabrim, son nagmelerini tuketiyor ellerimde eylul mevsimleri ve sesin carpiyor gece karanligina gururumdan, siyriliyor hasretim perdelere sinen gozyaslari benim biliyorum; aynalara yansiyan senin suretin. oylesine korkak ve oylesine derin dudaklarima gizleniyor tren raylari hic tukenmesin diye sicakligin, gunesi avuclarima sigdiriyorum yildizlar topraga secde ediyor sehir usulca kayiyor ucurtmalarimdan siyah kafes taslarindan, ozgurluk dikiyorum her adimim digerinden daha da kisa uzaklastikca yuzunden yavasca kendime gomuluyorum ve sakin unutma sevdigim dokunamadigim ruzgarlar kadar, seni cok ozluyorum Sedat Emer / Istanbul 03.12.2008 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/532903/ Refakatci- Edebiyatdefteri.com -penceresiz guller dikiyorum kimsesiz koridorlarin cam kenarlarina- gozlerinin ardina gizlenirken ay isigi eter kokulari yansiyor yanagima gunesin turkulerini mirildaniyorum sarmasiklar uzanirken yatagima ben her meltemde, sana savruluyorum karanligin o gec saatlerinde iskemlelerden, ansizin uyanislar doguyor sessizlik vuruyor duvarlara gece, yastigima duserken kan ter icinde dudagima mevsimsiz bekleyisler siziyor devriliyor izlerini kaybetmis bedenler cirilciplak bir feryadin tam ortasina ve suskunlugu delip gecerken yoklugun usuyen parmaklarimi hayalinle isitiyorum birkac eksik cumle inliyor kapi araliginda -hemsireler neden gitti ? - diye soruyorum hep ayni cevabi duyuyorum sol yanimda nobetleri erken yazilan mektuplar gibi kesik bileklerime, saclarini doluyorum yuzumun yarisi yok oluyor birden bulutlar yagmurlari sana birakirken kelebek kanatli bir yalan doguruyorum golgenle ordugum yildiz buketlerini uzerime seriyorum bazen ve bazen de kimse gormesin diye resmini masamdaki ciceklerin arasina koyuyorum -kac surgun daha gorecegimi bilmiyorumbensizken, masallarla avunsun diye duslerin kimligimi kaybettigim hastane odasina bir avuc dolusu gozyasi ekiyorum bir dikili agacimiz olmayacak bu dunyada biliyorum. ve biliyorum ki her dogan gunes beni sana hatirlatacak. hangi sehir, hangi iklim sondurebilir yuregimdeki yangini ve hangi turku kavusturacak toprak kokan yaralarimizi, inan bunu da bilmiyorum. gurbet, omrumuzu tuketemeyecek. ellerim sadece sana kanayip, yuzum sadece sana aglayacak. hadi simdi yum gozlerini anne, dort yuz atmistan geriye sayalim. hosca kalin Sedat Emer / Istanbul 24.01.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/328477/ Rehin- Edebiyatdefteri.com mavi kentin cocuklariydik biz avuclarina sebepsiz ucurumlar dolan kirik guller satin alirdik beyaz gecen kis aylarindan ki icimizde tukenirdi gece denizin o dar gecitlerinde adim adim ilerlerken yalnizligimiz baharlari devirirdi solgun ciceklere ayakkabilari delik omurler derin bosluklar dogardi yagmur kokan islak tenlerimizde yelkovan akrebe siginirken surgulerini kapatirdi nehir yuzumuzu kor bir ayaz keserdi donardi iki bedenli aynalar dunden arta kalan bulutsuz duslerin uzerine adini hatirlamadigim birkac anlamsiz renk kaldi karanfillerimde durma, sok al pencerelerimin iz dusumlerine sarkan yildizlari hic dusunmeden yarim ay zamani, durma, yirt al son ver bu med-cezir seferlerine ruzgari surgune gonderirken ellerim sesim golgeni dolunaya dugumluyor iste bu yuzden bir ihanete son kez sessiz bir ayrilik gomuluyor bu anlamsiz cografyanin hangi iklimin sinirlarindaysa ve hangi sehirde nefes aliyorsa gozlerin hadi; kuruttugum olu topraklarini da al yanina sessizce tukenirken yuregimdeki hasretin. Sedat Emer / Istanbul 08.03.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/536404/ Rivayet- Edebiyatdefteri.com sizi, unutmaya degil, dudaklarimi kanatmaya gidiyorum: catlayan atlar kadar yorgunduk sen gormezdin, biz vurulmustuk baharda mevsimsiz sesler beklerken kurumus topraklara gozyasi birakan mor dumanli bulutlar gecerdi gogumuzden kiraz agaclarinda zeytin dali olur hangi ulkede ve hangi limandaydik, unutmustuk. kirmizi rujlu, silik ojeli kadinlar vardi kiyimizda biz hicbir otel odasinda yanmamis ve sevismemistik oysa kirpiklerinde dag olurken sevdasi nazli kir ciceklerini kopartip atamazdik bazen beyaz bir olume satip dunyayi en masum yaralarimizi gizlice kanatirdik gittigimiz ve gordugumuz bizde kalsin istemedik: ne yasamissak ihanete dair hep agladik. kirilgan dudaklara elimizi surerken catlayan goguslerin iklimsiz safaginda oturup felegin en zalim konsoluna yeri geldiginde kalkip gitmeyi de bilirdik ozgurluk sevdasina adam oldurenler -olulerin uzerinde gezen adamlar vardihic ses etmedik / susmaya yeminliydik ama hicbir zaman gozlerimizi kapatip olup bitene eyvallah diyememistik mavi ve derin sularda gecti omrumuz ciglik cigliga, yanki olurken sozlerimiz hic usanmadan ve hic bikmadan kactigimiz da olurdu aynasizlardan -ki biz elimiz parcalansa bile, bir kez olsun sevdigimize mektup yazip, gonderemedik turna aglamaz ormanlarda gezerken dicle’yi gogsumuze, firat’i gogumuze emanet eder yagmurun yuzune nefesimizi surerdik oysa biz gul yanar diye dikeni sinemize gomer ismi silinmesin diye kayitlardan mendilimize deniz kokulu omurler gizlerdik gunduzleri gunesten kacar aksamlari golgemizdeki dolunayi taslardik aslinda biz; siradan insanlar gibi gecmisimizi kader sayip, gelecege kufrederdik. ve biz, sevdigimize soz verdiysek eger yuregimizden ozlemi hic eksik etmedik. Sedat Emer / Istanbul 25.08.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/325843/ Ruzgâr- Edebiyatdefteri.com en hircin denizlerin de kiyilari olur hicbir surgunun ardindan su dokulmez dalgalarin gogsunde agliyorken turnalar bizim isyanimizi hic kimse dindiremez yarim kalan dusler vardi sirtimda yildizlarda birikirdi dilekleriniz vaktinden once tukenirken solgun anilar hani bir de o bakislardaki bencillik olmasa dile gelmezdi inanin, bunca iftira ve yalanlar acimaz suskunlugum dikenli teller ardinda ama gel gor ki duydugum her iki sozun biri intikamdir koynumda ah bu sahte sokaktaki yorgun kaldirimlar tuzaklarinda bir onuru vardir bilmediniz hadi soyleyin simdi bana kirilan aynalar siz hic yansimamda gunes gormez misiniz ? parkamizi yagmurdan esirgemeden yasadik gun geldi ayaz erken ugradi safaklarimiza titreyen ates gecitlerine dost diye sarilirdik geceleri guvercinler vurulmaz dinlemediniz oysa biz gozlerimizi bile suya bagislamistik anlayin; zehir icer serbet derdik tadina artik hicbir kimlik kabul etmez benligimizi boynumdaki bu agir yuk nedir diye sorma bana yuzunuzun akrep yuvasi kanatir ellerimizi varsin adimiza yolsuz desin bu cakal surusu biz turkulerimizi dilimize ihanet diye dolamadik avucumuzdaki cizgiyi kader kabul etmediysek eger alin yazimiza boyun egen, utangac cocuklardik. Sedat Emer / Istanbul 07.22.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/308065/ Selef- Edebiyatdefteri.com bulutsuz maviler dusun bir dilencinin solgun avuclarinda toprak, bereketsiz riyalar buyuturken usulca eteginden damliyordu ayrilik evinden gitmek istemeyen cocuklar gibi oturup -anne- diye agliyordum sensizlik cinlarken yanagimda yagmurlar kanatiyordu solgun atesi ve damarlarimda sehir orseleniyordu sol gozumde, sen kokuyordun hala olum, zamansiz bir doguma gebeydi, meleklerin kanadindan duserken ask -yamali gul yapraklari kadar oksuz ve suskundu gok gurultuleri ve artik gittigin yerleri adimlariyla tasiyordu senden kalan ten cizgilerisonra, kirik aynalarda yanar oldu dolunay ve mezarliklar cogaldi dudaklarimda. her yanimda kul tenli cocuklar buyuyor simdi tebesir tozlu seksek oynanan kaldirimlarda hicbir zaman, vurdugum kuslar kadar masum degildim ve belki de hicbir zaman sen olmayacakti kirpiklerine astigim masum hayallerim. Sedat Emer / Istanbul 30.10.2008 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/488916/ Su kulleri- Edebiyatdefteri.com agit: yagmurlu bir aksamda vurdular beni pasli bir yildiz koptu sol yanimdan ciplak ve kanli bir mintan biraktim geride islakti saclarim; gozlerim esmer yuzumde hala sanciyorken dudaklarinin ayak izleri gumus renkli bir seherde kaybettim; inan cebime biraktigin kurumus karanfilleri bu sehrin daglarinda turkuler soylenmez ellerim barut kokar, yoklugun deniz gunahsiz bir nefes birak simdi yanagima anne gul’u sineme dok, buz tutsun avuclarimiz ve inan bana sevdigim biz hicbir ezan sesinde, artik aglayamayiz kahir: yoklugunda gogsume sizan bir firar yangini olur gozlerimden topraga dokulen yaslar ve gokyuzunde yarim kalan bir ruzgar gibi aglar, geceye terk ettigim butun umutlar firtinalar dilimin ucunda diz cokerken alaca bir vurgunda incinir omrum atesi kiyisinda tasir tum yakamozlar ve anla! gittiginde kiyametim olur yankima biraktigin muskamdaki dualar huzun nehirleri akiyor simdi damarlarimdan parmak uclarimdan dokuluyor mevsimlerim usulca dokunuyorum gamzendeki bosluga hic kimse gormuyor, biliyorsun icimde sana benzeyen yaralar buyutuyorum kac safak soktum golgelerinden ve kac can/an oldurdum ozleminle, hic kanamiyorsun ozlem: affet, sen aglarken gitmeliydim gunes dogmadan ve tutun basarak ruyalarina kendi yuregine sizan yalnizliklari birakarak ardimdan susmaliydim; takvim yapraklari solmadan artik kirlangiclarin cigliklarini yasla catlayan tenime eksik kalsin bileklerime yuruyen ucurumlar bir dilek tut ve bir mendil bagla omuzlarina ve beni bagisla, usuyorum yoklugunda hala. Sedat Emer / Sirnak 19.11.2010 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/415186/ Su kulleri / Kiskac- Edebiyatdefteri.com tum renklerinden arinmis iki beden gibi gozlerin ay, yildizlari dikiyor sessizce ve dugmelerini cozerken karanlik iliklerime damlayan zehrini dudaklarimla kesip atiyorum bicak sirtinda yalnizlik gece; cirilciplak ellerimi usulca cikartiyorum cebimden ardin sira ilerleyen sonbahara inat saclarin ruzgârda dagiliyor yagmur basliyor damlalar suzulurken yanaginda maziyi dort duvar arasina gizliyorum pasli kilitler asarak gunahlarima seni ozgur birakiyorum kuf kokan tum satirlarimda burusan takvim yapraklarina prangalar giydiriyorum savruluyorum, hic bilmedigim uzak zamanlara bitmek bilmeyen voltalarin sonunda fotograflarindan kan dusuyor ve her adimda, tespih taneleri agirlasiyor sustukca boguluyor icimdeki yangin adimi yazamadigim kirli mektuplarda bu sefer sessiz olmani istemeyecegim, ne gelen, ne de giden ben degilim devriliyorum; gidisinin ardindan soylesene, ne kadar yil/an gecti aramizdan Sedat Emer Istanbul. dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/589527/ Su kulleri / Yanki- Edebiyatdefteri.com -biliyorum ben yokken seni vurdugum sehirler ugurladi gozlerinden hazan duserken- yapraklar kuskun kalirdi yagmura ki hicbir zaman adimiz yazilmadi beraber yurudugumuz tozlu kaldirimlara maviydi yoklugunu avuttugum dar sokaklar istanbul olurdu ayriligimiz ve aglardi ellerimizle cizdigimiz bulutlar yoklugu, ozgurluge yanardi pesinden kostugumuz o tutsak martilar nefesin dokunurken sakaklarima yosun kokardi bakislarin her aksamustu bir ucurumdu ay kizilliginda incinirken suretin soguk ve buzlu taslara dudaklarimdan, yildizlar damlardi tum istasyonlar saclarini dugumlerdi boynuma tek hatirladigim, eski bir fotografti cebimde kirilmadan duran ve hatirladikca, oylece -kanayangul kanatli vapurlar savrulurdu sahil kenarina avuclarimi gizlice yakardi gidisin sadece, mendilime biraktigin sesin kalirdi solgun yuzune duserken gamze aldiris etmeden gelir gecerdi haziran ve ben suskunluguna aglardim; boyle, gizlice. Sedat Emer / Istanbul 19.01.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/422404/ Surgun- Edebiyatdefteri.com kalp bir kez kirilir. gozlerim dokunurken tum gunahlarina karinca tepelerinin ardina gizlerdim gunesi ceplerimdeki olu akrep yavrularini yakardim ve secde ederdi ask; kutsal tapinaklarda iki dudagimin arasinda, afise ediliyordu zaman kendi kendini atese veren sehirler gibi babamin ellerine savruluyordu kullerim bedenimin saydam catlaklarinda, ucuz kadinlara peskes cekiyordu tabutlar adini hatirlayamadigim acimasiz surgunler her bakiresiz solugu infaz ederken kavusamamaya bir adim kalmisti; oysa sen, yine olmeseydin benligimde usulca cigliklarin kutugune buzul katreler cizerek izimi birakiyorum simdi yoklugunun dehlizlerine isyanlar doguyor yedi tepeli kaldirimlara aksam ezanina dusuyor kizil damlalar dilimde yirtilan dolunayi dugumluyorum yildizlara ve biliyorsun; hala ismini yaziyorum, ruhuma emanet ettigin gumus renkli intihar kovanlarina Sedat Emer / Istanbul 10.10.2008 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/538368/ Seyda gunceleri / Irem- Edebiyatdefteri.com sen kanarken gozlerimi kapatmistim aglamamak icin degil, aklimda kalmasin diye gidisin bazen kabuk baglayan sadece yaralari degildir insanin zamanla unutulur yuzumuze birakilan dudak izleri gozlerimizde biriken nehirlerin kivrimina dokunur yarim kalan hayaller kadar agirdir yoklugun; beyzâ yagmur kokusuna karisiyor penceremin sessizligi bir buruk huzun cokuyor odamin yalnizligina geceme karanligin cigliklarini ortme, ne olursun ustume devrilir duvarlarim, korkularimin arasinda sensizlik ne kadar zor, sen asla bilemezsin; beyzâ ceplerimde mevsimini unutmus kirlangic agitlari ardinda biraktigin bir arsin kefen suskunlugudur saclarini daha yalniz gosteriyor bu sonbahar; beyzâ bir gece yarasidir dokundukca kanayan sesim ben sonsuzlugun icinde daglamistim umudu ve intihara meyilli duygularimi koreltmistim oysa ruzgâra adini fisildiyorum simdi, usulca; beyzâ yildizlar topluyor, seni ozlemeyi seviyorum ucurumlar biriktiriyorum avuclarimda; beyzâ kirletilmemis denizler birakiyorum ruyalarina topragina secde eden cicekler buyutuyor en sevdigin yerinden vuruyorum kalbimdeki mabedi sirf gozlerine oykunuyor diye bu sehir sensiz kalan butun sokaklari birer birer olduruyorum gogsumdeki safak sanciyor pas tutuyor firtinamiza yataklik eden kalbim kirildikca tovbelerimdeki karanfil bugusu golgeme siginan boslugun tukeniyor; beyzâ seni hala cok seviyorum Sedat Emer / Istanbul 08.12.2012 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/674894/ Tezvir- Edebiyatdefteri.com ince bir sitem … konakladigim yurekler bilir asma kopruler vardir gul kanattigim yollarda istiridye kabuklarinda suzulurken gece tortusu yagmur tanelerinin arasinda eskitirdim maziyi kimseye soyleme, aglardim bazen ve bazen de kopup gitmesin diye gozlerimdeki feryatlar beyaz kirec buketleri serperdim kesik bukumlu dudaklarinin yamacina ahsap pencereli ve kerpic sivali degildir olum dedigin tezek dumanlarini dagitirken kefen aslinda hic ummadigin kadar bencildir gunahlar kirli ruyalar gunesin rengine burunuyorken kac sise sarap, duman alti mutluga kar eder sen bilir misin ki aslinda hicbir degeri yoktur hissedemedigin arsiz tebessumlerin. ve sonra uc kursun yarasi dogar yuregindeki siziya iki damla baldiran zehri kadar acitmasa da bir yudum gozyasina ve birde umuda tukenir icindeki, goc bakisli yalan sevda degisiyor dunya, yavasca ve daha derinden eriyor bakislarimdaki buz tutan firtina ve anliyorum ki zaman sadece, bir cam kafese kucuk kum tanelerini sigdirmak degilmis ! annemin son soyledigi, birkac kelime. Sedat Emer / Istanbul 03.11.2008 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/502917/ Tufan- Edebiyatdefteri.com isminle baslayan sessizlikler buyutecegim sen gittiginde yoklugumu hissetme diye ay isiginda cogaliyor caresizligim bir sozun ayrilik oluyor; diger yanim gurbet sana oykulenirken kadife turkulerim mum ipliklerine, umudu bagliyorum istanbul’un en kalabalik yalnizliginda icimdeki sessizlik kaniyor boylu boyunca rihtima uzaniyor suretim sararan kimsesizligimden, ve sana oksuz kalan cocuklugumdan anlamsizca, utaniyorum. yaldizli bir dus kuruyorum bazen arka bahcemdeki safak dagiliyor seni beklemek bir cicege su vermek kadar zor geliyor kirpiklerine usulca sariliyorum guvercinlerin de gozleri koz bu omrun sonu kul, biliyorum hadi! simdi gel, ve bana bir ulke bagisla sevdigim ozlemini gomerek bedenime topraginda sonsuza dek uyumak istiyorum. Sedat Emer / Sirnak 08.07.2010 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/475155/ Uzgu- Edebiyatdefteri.com ince bir ozlem : tabut ve gumus … I. gaz lambalarinin aydinlattigi bir gecede sarap kokusunun nefesime dokundugu bir zamandi toprak yalin ayak sarhos adimlariyla ilerliyor kaldirimlara dusen her kadin bir gozyasi ve ay isiginin yansidigi golgelerde surgun hicbir adresi bulunmayan limanlarda ruzgar kanatarak yalnizligi futursuzca titretiyor iki balkon arasinda briket / gri gokyuzu eteklerine dokulurken sonbahar sardunyalarin boynu bukuk olsa da hep ayni kacislar dudaklarimla cizdigim duvarlarda II. kirpiklerime damlayan gunes bulutlarini ellerimle sokuyorken marti kanatlarinda isyan ediyor sarkilar paltomun ic cebinde eski bir mendil oyasi bavullar dolusu yalnizligima dokunan hani o ankara sinirlarina vuran simit kokusuna dair her ne varsa ve her ne varsa yumrukladigimiz masalarda faili bilinen ve hic sevilmeyen siirler adina sairini kaybetmis suursuz dizelerin arasinda utaniyorum, belli etmiyorum aslinda icimden akip gidiyor cocuklugum zehir zemberek cigliklarin tam ortasinda III. notalarini isligimla bir turlu tutturamadigim hazan turkuleri yankilaniyor issiz caddelerde balat’ta eski bir balikci kahvesinde belki de o yurudugumuz sahilin sariyer’inde deniz kokusunu cekerken tenlerimize unutma kadinim, daglar devrilir de yurek buz tutar mi, sensiz saatlerde Sedat Emer / Istanbul Alti yila askin Edebiyat Defteri seruvenime bu paylasimimla son vermis bulunuyorum. Hersey gonlunuzce olsun. dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/736422/ Varyete- Edebiyatdefteri.com -kullanilmis omurler uzerine kurulan saltanatlarin, kirilan dunyanin en alt tabakasinda kuraklik ve varligin en kalabalik yeridir istanbul- gazeteler yalan dolu haberlerimizde cinayet idamlik gozlerim soldu, gul bahcelerinde her bir yan ziyan oldu dort sozumden biri gurbet biz hangi sehirde mahkum kaldik, bilemedik. hayret ! baktim ki kendini tanimayan kelimeler cogalmis ibneler diyarinda ustura erkeklik sayilirmis hukum verilmez bu zamanda inancimizdir kefaret gun olur adalet kapisinda melekler de satilirmis topugundan vurulan, sohret olup cikan sanatcilar gogsunu acip reyting dalgalanmasina sebep oluyor vergi rekortmeninin oglu ozel kolejlerde okurken babasinin ne is yaptigini hic kimse bilmiyor rusvet almak dururken, alin teri bosuna baktim ki oksuz cocuklarimiz isporta hayaller satiyor o, askini piyasa yapmis; biz, ekonomik krizde bogulurken bu kamusal halimizi neden kimse anlamiyor yoksulu tokatlayip, kendini padisah gorenler de var ne savas, ne soykirim; insanlarimiz acliktan oluyor bir de yaptiklarindan gurur duyup ovunmeleri yok mu ? sizin yolunuz burada kitapsizlik sayiliyor ne din ayirdik, ne de dillerine sovduk yasamlarin es bildik, dost saydik yuzumuze gulenleri anladim; han ayni, zaman farkli, degisen bir an bile yok tarlamizda cakil tasi, bereketsiz topraklar cogaliyor sirtimizdan vurmuslardi yikilmamistik oysa biz, mavi gokyuzune nasil da inanmistik bu alem ana rahmi gibi zifiri karanlik kuru ekmegi ruzgar bile supururken duslerinizde hani nerede simdi “o” hic toz kondurmadiginiz insanlik Sedat Emer / Istanbul 15.08.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/310584/ Yagmur lehcesi / Eylul- Edebiyatdefteri.com gecenin saclarina yildizlari gizlerken yuvasiz kalan intiharlar biriktiriyorum sehirler goc ediyor yoklugunda ellerimden sessizce kayiyorken yuzun ben hala karanligima biraktigin adini sayikliyorum usulca nefesimden damliyor kelimeler avucumda zamansiz mevsimler aciyor bazen karsimda yorgun bir golge oluyorsun dudaklarim, seni incitmemek icin kaniyor buruk tebessumlerde cogaliyor gidisin gul dalinda tomurcuklanan turkuler gibi gogsumde kaybedilmis bir agustos sanciyor ardinda hicbir iz kalmadigini biliyorum anilar utandigimiz sokaklarda gizleniyor yamali bir oyun degil bu duydugumuz ses hangi ucuruma saklansam, gozlerim doluyor cocuklugumu supuremezsin ki yagmurdan sildigin her eylul, omrumuzden dusuyor pencereme ayaz surgunleri koyma ne olur bilirsin, her firar sonu gurbete akiyor kirpiklerime ucurtmalar takiliyor goruyorsun tenim siginaksiz irmaklar gibi kuruyor yapraklarin uzerinde kiriliyor ruzgar solgun fotograflarda yirtarken gozlerini gunesten urken cicekler buyutuyorum toprak esmerliginden utanirken ben kullerimdeki yanginlarda bile sana usuyorum anlamiyorsun, hangi buluta dokunsam gel diye ben bahara degil yalnizliga yuruyorum Sedat Emer / Istanbul 13.07.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/303686/ Yanik gonca- Edebiyatdefteri.com bir adim otesi gozyasiydi ve cemreye duserken kul ansizin bir intihar dogdu hucrelerime kanadi, icimdeki pismanlik yarasi bak; bir kent daha kefene sarildi yoklugunda kaldirimlara sovuyor icimdeki cocuklar ki onlar, henuz yeni surgun edildi cezaevlerinden sen, gittigin zaman. goguslerine carpiyor yildiz bulutlari icimin derinliklerine gizlenirken yalnizlik bir infilakla parcalaniyorsun dustugun her bozgun firtinada avuclarima karanligi birakiyorsun. sen sehirler pezevengi istanbul ve sen, gencligimi emanet ettigim sariyer yosmasi vurgun ayriliklari bir gece bekcisine odunc birakarak cebimdeki son fotografi daya gozlerime. hangi ihanetin yukunu, boynuma astigini bilmeden cezalandir yargisiz infazla bedenimi simdi durun! ve biraz olsun dinleyin beni o kahpe dediginiz kadin az sonra, benim annem olabilir. oldurmeyin. Sedat Emer / Istanbul 18.09.2008 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/484993/ Yansima- Edebiyatdefteri.com oyle bir anda olmeliyim ki dogdugum ilk yer, gozlerin olsun gunah nobetleri yazilir mim defterime dudaklarima adin savrulur biliyorum, sen ben’de yokken; tum cepheleriyle yeniktir istanbul goz bebeklerimden suzulur eylul cati arasina sakladigim ayaz yuzun geceye inat sabikali bir gun dogurur titreyen her ezgide kirilirken aynalar sensiz gecen her saniyede yuregim bir kez daha yikilir, kahrolur yagmur yagar terk ettigin agustosa kimse aglamasin diye yanginlarim sel olur ellerim yirtarken mektuplarini hayalin, usulca kirpiklerimden vurulur alnimin tam ortasina kazinir gulusun son bir soz kalir duslerimin icinde ne olur sen giderken sevdigim; beni de yaninda gotur. Sedat Emer / Istanbul 30.08.2008 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/557307/ Yara- Edebiyatdefteri.com rengini kaybetmis bir deniz dusun durmadan kirilan ve omrumuze savrulan ruzgarlarin yamacina gururlar birakirdik arkamizda gozlerimizden hic usanmadan yurumedigimiz sokaklarda hicbir yagmur pisman olmayacakti ve kendimizden utanmadan hangi bedene sarilsak ellerimiz kirilirdi catlayacakti sesimiz gozyaslarimiz yanacakti gul ve topraktir simdi ellerimde kanayan hangi yana donsem oluyorum ucurum eksigi yarinlara gomuyorum umudu ve sancili bakislar doluyor hicrana guvercinlere hic bagislanmayan zaman takvimlerden siyrilip giderken kizil sacli bir gece doguyor usulca siginaklarinda cigliklar olmayan bulut dalinda bir gamzem var simdi ve bir de siirlerimde mevsimsiz acan karanfil demetleri sen bu daglarin ve denizlerin kadini dinle artik gidiyorum dudaklarinda hicbir ozlem koparmadan Sedat Emer / Istanbul 15.06.2009 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/542844/ Zaman / I- Edebiyatdefteri.com kanatarak tum senli gozyaslari yetim biraktigin varligima sariliyorum hâlâ avuclarimda duruyor adini cizdigim resimler kuf kokan dudaklarimla aniyorum yalnizligi ve yalanci gozlerini, bir kez daha terk ediyorum icimde yankilaniyor kacamak buselerin korkular buyurken sensiz tenimde her yalgin firtinada kiyiya vuruyorum duslerim surgun ederken tum benligimi ben her defasinda; bir tek, sana agliyorum iz dusumlerin yansiyor kirik aynalara yorgun dusen yildizlarin golgelerine inat caresiz bedenim ayakta duruyor mutlulugumu yitiriyorum ansizin gidisinle ve gordugum her tebessum yine adina oykunuyor yiktigim her ozgurluk duvari hesap sorarken gurursuz yarinlara suskunlugum hukumsuz kaliyor simdi sensiz olma zamani sevdigim soyle; Tanri beni boyle kabul eder mi ! Sedat Emer / Istanbul 25.06.2008 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/554080/ Zaman / II- Edebiyatdefteri.com dokundukca kanayan yaramsin sen birakip giderken bedenimi ardin sira bir volkan alevinde soguttum omrumu sana benziyor simdi, ceplerimdeki mavi umutlar gokyuzune asiyorum en masum cocuklugumu ruhumu cikartarak gunahkar bedenimden tum senli anilarimi; ozgur birakiyorum goz bebeklerime dolan yagmur bulutlari her yanilgida infaz ediyorken guluslerimi sensizligin otesinde agliyor umutlarim ansizin telaslarda yok olup gidiyorum korkularimin arkasina saklanirken gidisin geceme yansiyan hayalini sokup atiyorum sinirlarini kaybetmis catlaklar var simdi avuclarimda vakitsiz acan ucurumlarda, hep kayboluyorum ellerinin uzandigi her yere dikenli teller oruyorum ve kuytu bir zamanda yasanan tum sevismeleri umutsuzca yalanliyorum yikip gecerken yokluk duvarlarimi uzerime suretime biraktigin iz dusumlerini yargiliyorum giderken dudaklarima bir omur dolusu ayrilik birakiyorsun hadi simdi unut tum soylediklerimi sensizliklere alisamaz duslerim bil ki cocukca bir yalan seni artik; hic sevmedigim Sedat Emer / Istanbul dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/593576/ Zaman / III- Edebiyatdefteri.com martilarin kanadina asarak hayallerimizi kirilan dalgalarin intiharina yaziyorum adini yagmurlu bir gecede buldugum gozlerine birkac deniz birakiyorum ve biraz umut ekiyorum duslerinin icine sen, hic usume diye. devrilen daglarin yamacina gizliyorum seni hic dokunmadan geciyorum saclarinin kiyisindan cigliklarimin golgesine surerken sesinin bugusunu safaklarima mevsimini kaybetmis papatyalar doguyor tum korkularindan ariniyor yalnizligim seni sadece kendime bagisliyorum. kul oluyor gul, ates yanarken gogsunde gulusun solgun baharlara can veriyor bu yuzden ask'in kadar agir geliyor yuzun omrume artik gozlerin gibi aglamayi beceremiyorum yildizlarin koynunda uyurken gogun yedi arz'i sana hic sabahi olmayan bir gece buyutuyorum biliyorsun; avuclarim toprak kokuyor yoklugunda, hala urkek dudaklarimla seni cok ozluyorum Sedat Emer / Istanbul 28.07.2012 dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/636250/ Zaman / IV- Edebiyatdefteri.com gunesin kiyisinda zamansiz firtinalar kopardi gok kusaginin kivrimlarina cizerdim gozlerinin seffaf maviligini bir zaman sonra aglamaya baslardi gri bulutlar cig duserdi gece karanligina gidisinin izleri kanar ve sararirdi buz tutan fotograflar batakliga saplanan yildizlar gibi esir dusmustu gozyaslarima utangac ellerimi tutan ruzgar yagmurlu bir omrun son kahrolusudur gogsumde uyuttugum safaklar benim adina oykunen dudaklarima gomdugum yalnizliklarim ve yokluguna bagisladigim gamzelerim var ve biliyorsun seviyordum seni tovbe tutmayan tum gunahlarim kadar. Sedat Emer / Sariyer dellysedat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/667012/
Benzer belgeler
gelecek
Saçan Kandillerine (Muhteşem İslam İnkılabının aziz müessisi Ruhullah el-Humeynî (R.A.)‟ye ve yüce Halefi olan Seyyid Ali Hamaneî (R.A.)‟ye ve İnkılab‟ın tüm Erkânı-
DetaylıŞiirlerden oluşan e-kitap dosyasını indirmek için
Edebiyat Defteri www.edebiyatdefteri.com Yasal Uyari: Bu ekitap, bilgisayariniza indirip kayit etmeniz ve ticari olmayan kisisel kullaniminiz için yayinlanmaktadir. Siirlerin kopyalanmasi, gercek v...
DetaylıŞiirlerden oluşan e-kitap dosyasını indirmek için buraya tıklayın
Edebiyat Defteri www.edebiyatdefteri.com Yasal Uyari: Bu ekitap, bilgisayariniza indirip kayit etmeniz ve ticari olmayan kisisel kullaniminiz için yayinlanmaktadir. Siirlerin kopyalanmasi, gercek v...
DetaylıŞiirlerden oluşan e-kitap dosyasını indirmek için buraya tıklayın
Edebiyat Defteri www.edebiyatdefteri.com Yasal Uyari: Bu ekitap, bilgisayariniza indirip kayit etmeniz ve ticari olmayan kisisel kullaniminiz için yayinlanmaktadir. Siirlerin kopyalanmasi, gercek v...
DetaylıŞiirlerden oluşan e-kitap dosyasını indirmek için buraya tıklayın
Edebiyat Defteri www.edebiyatdefteri.com Yasal Uyari: Bu ekitap, bilgisayariniza indirip kayit etmeniz ve ticari olmayan kisisel kullaniminiz için yayinlanmaktadir. Siirlerin kopyalanmasi, gercek v...
Detaylı