İlgili dosyayı indirmek için tıklayın
Transkript
İlgili dosyayı indirmek için tıklayın
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi Bahar 2009, 7(2), 237- İRAN’DA SEÇİM: 2009 İRAN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİN TÜRK YAZILI BASININDA SUNUMU Banu AKDENİZLİ1 ÖZET Bu çalışmada, 2009 İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türkiye haber gündeminde nasıl yer aldığ, Türk yazılı basınının seçimlerle ilgili hangi konulara yer verdiği, hangi temalara değindiği, hangi kişileri ön plana çıkardığı soruları içerik analizi uygulamasına dayanarak belirlenmeye çalışılmaktadır.Çalışma, 12 Haziran 2009’la (seçim günü) ve 29 Haziran 2009 (oy sayımının kısmen tamamlandığı gün) arasında İran cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili Hürriyet, Sabah, Cumhuriyet, Radikal, Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinde yer alan 630 haberi içerik analizi yöntemiyle incelemektedir. Çalışmada İran seçimlerinin Türk basınına yansımasındaki etken zaman çizelgesi, haberlere ait ana anlatılar, haber sunumunda etken çerçeveler, haberin çıkış yeri (mahreç), formatı, tonu ve seçim haberlerinin kaynaklara göre dağılımı ele alınmaktadır. Çalışma, İran seçimlerinin Türk basınındaki öyküsünün siyasi bir öykü olduğunu göstermektedir. Değişken Ortadoğu politikaları, süre giden bir nükleer program ve İran’ın büyük caddelerini kaplayan muhalif gösterilerinin bunlara eşlik eden görüntüleri, İran’ı dünya kamuoyunun manşetine taşıyan haber anlatılarıdır. Haber anlatılarında ön plana çıkan öğeler, İran’daki 2009 cumhurbaşkanlığı seçiminin sadece Türkiye için değil, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, İsrail ve genel olarak Ortadoğu için önemini vurgulamaktadır. Seçimlerle ilgili haberler çoğunlukla sonuçların İran ve Türkiye için anlamının değerlendirilmesini merkez almış ve bir kez daha İslam ile Batı demokrasisi arasında uyum gibi konulara yoğunlaşmış görünmektedir. Anahtar Kelimeler: seçim haberleri sunumu , uluslararası haber, içerik analizi, yazılı basın, İran HOW THE TURKISH PRESS COVERED THE 2009 IRANIAN PRESIDENTIAL ELECTİON ABSTRACT Abstract:This study looks at how the Turkish press has covered the 2009 Iranian presidential election. In doing so, it examines which election substories received more coverage, how these stories are presented and whom the stories seem to evolve around the most through content analysis. The study contains 630 Iran election stories between June 12, 2009 (the day elections began in Iran) and June 29, 2009 (when the partial recount of the election was completed) from Hürriyet, Sabah, Cumhuriyet, Radikal, Zaman and Yeni Şafak newspapers. The study examines the Iranian election story timeline within the Turkish press, the main substories, how the news were framed, dateline, format, tone elements as well as which news sources provide the most coverage of the election. The study finds that the story of the Iranian election in the Turkish press is a political one. Findings suggest how significant the election was for not only Turkey, but also other countries such as the United States, the European Union, Israel and the Middle East in general. Volatile Middle East politics, a nuclear program in the making, coupled with images of protesters flooding the streets of Iran’s major cities cheering for the opposition are main storylines that made Iran headline news in the world. The overall coverage of the 2009 presidential election in Iran mostly centers around analyzing what the results mean for both Iran and Turkey, and once again on a larger scale seems to concentrate on issues such as the compatibility between Islam and the Western conception of democracy. Keywords: election news coverage, international news, content analysis, newspapers, İran 1 Yrd. Doç. Dr. Yeditepe Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Hakla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü. İletişim 2003/18 38 B. Akdenizli GİRİŞ Radikal İslamcılığın kilit oyuncusu olduğuna dair siyasi söyleme karşın, uluslararası medyada diğer ülkelere göre genellikle nadiren yer alan İran, Haziran 2009’da ülkedeki cumhurbaşkanlığı seçiminin medyada şiddetli bir kargaşa olarak tarif edilen bir duruma dönüşmesiyle kendini bir anda en önemli uluslararası hikayenin aktörü olarak bulur. Küresel olarak İran’daki seçime ilişkin haberlere bakıldığında medyada yer almasını tetikleyen anlatının, üç temel unsur etrafında düzenlenmiş olduğunu görülebilmektedir: (1) belli muhalif ve yandaş grupları içeren çarpıcı kargaşa ve kavga sahneleri (reform talep eden muhaliflere karşı cumhurbaşkanını destekleyen kuvvetler); (2) dünyanın İran başkanlık seçimine tepkisi; ve (3) protestoların ulusal düzeyde örgütlenmesinde ve dünyanın geri kalanının bilgisine sunulmasında sosyal medya kanallarının İran seçimlerinde oynadığı role ilişkin şaşırtıcı bir ima (PEJ, 2009). Bu çalışmanın amacı belirli bir süre için de olsa küresel gündeme damgasını vuran İran seçimlerinin Türkiye haber gündeminde nasıl yer aldığını belirlemektir. Bu bağlamda araştırma, Türk yazılı basınının İran cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili hangi konulara yer verdiği, hangi temalara değindiği, hangi kişileri ön plana çıkardığı, çalışmanın örneklemi içersinde yer alan gazetlerden İran cumhurbaşkanlığı seçimlerine en çok verenlerin hangileri olduğu, söz konusu gazeteler arasında bu haberlerlerin sunulmasında ton farkılıklarının olup olmadığı sorularının cevabını belirlemeye çalışmak ve genel anlamda Türk yazılı basınının İran cumhurbaşkanlığı seçimine bakışını sergilemeyi amaçlamaktadır. Medyada hangi konulara yer verilip verilmediği, bu konuların sunumunda hangisine öncelik tanındığı topluma neyi ne kadar bilmesi gerektiğini ve böylelikle hangi konuların önemli olup olmadığını ima eder ve toplum için neyin habere değer olduğunu tanımlar. Çoğu insan medyanın sunduğu uluslararası haberler aracılığıyla yabancı ülke ve kültürler hakkında bilgi sahibi olabilmektedir. Dolayısıyla yabancı ülke ve kültürlerin medyada ne kadar ve nasıl yer aldığı, topluma nasıl yansıtıldığı o ülkenin imajı için önemlidir. Uluslararası iletişim alanında yapılan birçok araştırma uluslararası haber raporlarının dinleyici ve izleyiciler üzerindeki etkilerini göz önüne sermektedir (McNelly ve Izcaray, 1986; Perry, 1990; Salwen ve Mattera, 1992; Semetko ve ark., 1992; Wanta ve Hu, 1993; McCombs ve ark, 1997; Golan ve Manta, 2003; Wanta ve ark., 2004 ). İran ve Türkiye’nin ilişkileri tarih boyunca gelgitlerle şekillenmiştir (Gunter, 1998). Laiklik-İslamcılık kutuplaşması, Türkiye’nin İsrail’le işbirliği, Kuzey Irak ve Bahar 2011, Sayı:32 İran’da Seçim: 2009 İran Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Türk Yazılı Basınında Sunumu 39 Kürt sorunu zaman zaman iki ülkenin arasındaki ilişkiyi gerginleştirmeye devam eden konular arasında olmuştur (Olson, 2004). Türkiye ve İran’ın jeopolitik konumları, nüfus yapıları, tarihsel ve kültürel zenginlikleri ile tarihten gelen bölgesel bir rekabet içinde oldukları bilinmektedir (Iğdır, 2006). Iğdır (2006) iki ülkenin farklı mezhep anlayışlarına sahip olmalarının yanında bölgesel politika ve olayları etkileyebilmeleri güçlerinin önemli etkenler olduğunu vurgulamaktadır. Çetinsaya (2007) Irak’ın Amerika tarafından işgalinin Şiiliğin bölgesel dengelerdeki etkisiyle Irak'ta Şii varlığının yükselmesine rağmen İran ve Türkiye arasında 1979’dan beri süren gerilimden ve gerginliklerden uzak ilişkiyi bozmadığına dikkat çekmektedir. Son yıllarda iki ülke arasında daha da yakın bir görüntü sergilenmekte ve karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesine yönelik adımlar atılmaktadır . Bu çalışmanın amacı dünya basınında çokça yer bulan İran cumhurbaşkanlığı seçiminin Türkiye’de nasıl sunulduğunu araştırmak ve bu bağlamda İran-Türkiye siyasi tarih ve ilişkilerinin İran seçim haberleri sunumuna olası etkisini incelemektir. Bu amaçla çalışmada Türk yazılı basınında 12 Haziran 2009’la (seçim günü) ve 29 Haziran 2009 (oy sayımının kısmen tamamlandığı gün) arasında yayınlanan İran cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili 630 haber içerik analizi yöntemine göre çözümlenmektedir. İlgili Literatür Lippmann 1922’de kitle iletişim araçlarının ilk elden tanık olunmayan olayların kişiler tarafından algılanmasında ve biçimlenmesindeki etkin gücüne vurgu yapar. Lippmann’a göre kişinin doğrudan ilişkisi olmadığı vakalarla ilgili hisleri ancak kafasındaki zihinsel imgelerin oluşmasıyla mümkündür. Kitle iletişim araçları dışarıdaki dünyayı algılamada ve anlamlandırmada yardımcı resimlerin oluşmasında etken bir role sahiptir (Lippmann, 1922). Gündem belirleme yaklaşımını esas alan araştırmalar toplumun zihninde neyin önemli olduğunda dair fikir oluşmasında medyada hangi konuların çoklukla yer aldığı arasındaki bağa dikkat çeker (McCombs ve Shaw, 1972). Medya, haberleri sunuş yoluyla toplumun düşündüğü ve konuştuğu konuları belirlemektedir. Literatürde bu varsayım gündem belirlemede ilk aşama olarak geçer. İkinci aşama, gündem belirleme yaklaşımının haber çerçeveleme araştırmalarıyla birleşiminden doğmaktadır. Bu aşama medyanın kişilere ne hakkında düşüneceklerine ek olarak o konular hakkında ne düşüneceklerini de söylediklerini savunmaktadır (Weaver ve ark., 1981). İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 40 B. Akdenizli Literatürde medya içeriğini etkileyen unsurlar bağlamında pek çok araştırma vardır. White (1950) gazetelerde yayınlanacak haberlerin seçilmesinde eşik bekçileri olarak adlandırılan profesyonellerin neyin haber olup olmayacağına dair karar verdikleri ve bu kararları verirken de gazetecilik normlarına göre belirlenmiş haber değer kriterlerini kullandıklarını vurgular. Shoemaker ve Reese (1991) haber içeriklerini etkileyen unsurları belirleyen kapsamlı çalışmalarında 5 temel faktörü şu şekilde belirlemektedirler: (1) medya çalışanları kaynaklı etkiler, (2) medya çalışma düzeninden kaynaklı etkiler, (3) kurumsal yapı kaynaklı etkiler, (4) kurum dışından gelen etkiler ve (5) ideoloji kaynaklı etkiler. İdeolojik düzeyin haber içeriği üzerindeki etkisine Gitlin (1980) de dikkat çekmektedir. Gitlin’e göre basının işleyişinde etkili olan kurumsal yapı, medya rutinleri ve çerçeveler ideoloji kaynaklıdır ve kitle iletişim araçları ideolojik bakış açısının ana dağıtımcıları haline gelmektedir (Gitlin, 1980: 2). Hall (1981) medyanın çoğunluğa hangi önemli olayların var olduğuna dair haber vermenin yanında, olayların yeğlenen anlamını da vurguladığına dikkat çeker. Gerbner’in 1964 yılındaki çalışması farklı ideolojik bakış açılarına sahip 9 gazetenin haber sunumlarının karşılaştırmasıdır. Gerbner bu çalışmasında bir kurumun yapısal özelliklerinden kaynaklanan ideolojik ve siyasi boyutların haber seçim, anlamlandırma ve çerçeveleme uygulamalarındaki etkisini vurgulamaktadır (Gerbner, 1964: 495). Bu çalışmada da İran seçim haberlerinin gazetelerde farklı biçimlerde yer alıp almadığı sorusuna bu bağlamda cevap aranmaktadır. Uluslararası haber seçimini etkileyen faktörleri ele alan çalışmalara bakıldığında ise mesela Oostgard (1965), Galtung ve Ruge (1965), Rosengreen (1970), Hester (1973), Robinson ve Sparkes (1976), Semmel (1976), Gerbner ve Maryanvi (1977), Lee (1980), Mowlana (1985), Meyer (1991), Chang (1998), daha yakın tarihlerde Wu (2003), Archetti (2008) ve Berger’in (2009) çalışmalarını görmek mümkündür. Bu çalışmalarda, uluslararası olayların haber değerini arttıran temel etkenler arasında konunun önemi, ülkeler arası ekonomik ilişkilerin varlığı, söz konusu olayın geçtiği ülkenin dünya sistemi içersindeki konumu, olayın olumsuzluğu, aniliği, anlaşılırlığı, ve söz konusu olayın geçtiği ülkenin coğrafi ve kültürel olarak yakınlık ve uzaklığı faktörleri yer almaktadır. Uluslararası haber seçimi ve sunumunu etkileyen faktörler arasında diplomasi, siyasi ve askeri çıkar ve stratejilerin etkisini gözler önüne süren çalışmalar aynı zamanda uluslararası haber sunumunun dış siyaset üzerindeki olası etkilerine de dikkat çekmeye çalışır. Katz ve Lazarsfeld’in (1955) iki aşamalı iletişim yaklaşımı haberler sunumunun dış siyaset üzerindeki olası etkisinde kanaat Bahar 2011, Sayı:32 İran’da Seçim: 2009 İran Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Türk Yazılı Basınında Sunumu 41 liderlerinin rolüne dikkat çekmektedir. Cohen’in (1963) Basın ve Dış Siyaset adlı kitabı basının dış siyaset üzerindeki etkilerini belirleyen önemli bir çalışmadır. “CNN Effect” (CNN etkisi) olgusunu araştıran çalışmalar özellikle uluslararası habercilik etkisiyle dış politikalarının biçimlendirilmesinde küreselleşme ve iletişim teknolojilerinin gelişimine bağlı yeni medya düzeninin etkisine vurgu yapmaktadırlar (Fiest, 2001; Gilboa, 2005 gibi). Bu bağlamda, İran-Türkiye siyasi tarih ve ilişkilerinin İran seçim haberleri sunumuna olası etkisini incelemek önem kazanmaktadır. Seçim süreçleri ve politik kampanyaların medyadaki yansımasının irdelenmesi İletişim Çalışmaları’nda uzun süredir çalışılan bir konudur. Stempel (1991) A.B.D. Başkanlık seçimleriyle ilgili ilk içerik analizi çalışmasının 1952 Eisenhower ve Stevenson seçim kampanyaları hakkında olduğunu söyler. Stempel (1961), Nollet (1968), Graber (1971), Patterson ve McClure (1976), Hofstetter, (1978), Stovall (1988), Wells ve King (1994), King (1995), Meyrowtiz (1995), D’Allessio ve Allen (2000), Norris (2001) bu çalışmalardan bazılarıdır. Türkiye’de de son 15-20 yıldan beri yapılan çeşitli kitle iletişim araçlarında yer alan siyasi içerikli mesajların incelenmesi amaçlı pek çok araştırma yapılmıştır (Aziz, 2011). Bu tür araştırmalara örnek olarak Aziz (2011), Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi doktora dersi kapsamında Prof. Dr. Nermin Abadan Unat ve kendisinin öğrencileriyle beraber hazırladıkları 1987 Seçimleri Genel Milletvekili Seçiminde Radyoda Siyasal Parti Konuşmaları ile İlgili İçerik Çözümlemesi raporunu vermektedir. Tokgöz (1991), Tokgöz (1999), Konrad Audenauer Vakfı (1999), Köker ve Kejanlıoğlu (2004), Tunç ve Arsan (2007) seçim süreçleri ve politik kampanyaların medyadaki yansımasının Türkiye’de rastlanan çalışmalardan bazılarıdır. Yöntem 2009 İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türk yazılı basınındaki sunumunu içeren bu çalışmada içerik analizi yöntemi uygulanmaktadır. İçerik çözümlemesinin birçok tanımı bulunmaktadır. Bu çalısmada içerik analizi yönteminin kullanılmasının ana sebebi çok sayıda gazete haberini sistematik bir şekilde incelemeyi mümkün kılmasıdır. Berelson (1952) içerik analizi yöntemini sosyal bilimler içersinde iletişim içeriğini nesnel (yansız), sistematik ve niceliksel tanımlamayı mümkün kılan bir araştırma tekniği olarak tanımlamaktadır (Berelson, 1952: 18). Holsti de (1969) içerik çözümlemesini tanımlarken aynı iki özelliği temel İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 42 B. Akdenizli alır: nesnellik ve sistemlilik .Nesnellik farklı araştırmacıların aynı doküman üzerinde aynı sonuçları elde etmeleri ile mümkündür. Dolayısıyla bir araştırmada işlemsel tanımlar ve değişkenlerin sınıflandırılması kurallarının açık ve ayrıntılı olması gerekir. İzlenmesi gereken bu kuralların önceden belirlenmesi ve uygulanması bir araştırmanın sistematik bir süreçe sahip olmasını sağlar (Holsti, 1969). Krippendorf (1980) içerik analizini bir mesajın içeriğine ilişkin tekrarlanabilir ve geçerli çıkarımlar yapan bir araştırma tekniği olarak tanımlar. Daha yakın tarihte Neuendorf’un (2002) içerik çözümlemesiyle ilgili çalışmaları ön plana çıkmaktadır. Neuendorf (2002) içerik çözümlemesini nicel bir teknik olarak tanımlar. Diğer yazarların vurguladığı nesnellik, geçerlilik, güvenilirlik ve sistemilik kriterlerinin yanında Neuendorf’un (2002) özellikle içerik çözümlemesinin nicel bir teknik olarak belirlemesi, araştırmada apriori tasarlamaya, öznelerarasılığa, araştırma sonuçlarının genelliği gibi prensiplerin aranması gerekliliğini vurgulayan daha bütünleyici bir yaklaşım sergilemeye çalıştığını söylemek mümkündür. Bu çalışmada PEW Araştırma Merkezi’nin Gazetecilikte Mükemmellik Projesi (Project for Excellence in Journalism) (PEJ) kapsamında geliştirilen haber indeksi kategorileri esas alınmaktadır (http://www.journalism.org)2. 2007 Ocak ayında hayata geçen NCI projesi, Amerikan basının günümüzde en geniş çaplı ve süregelen haber takip çalışmasıdır. PEJ kendi web sayfasında yayınladığı haftalık haber raporunda, o hafta içersinde Amerikan medyasında öne çıkan haberlerin sıralaması ve analizini sunmakta, aynı zamanda o hafta için medya sektörleri arasında haber gündeminin nasıl farklılık gösterdiğini de incelemektedir. PEJ haber indeksinin içerdiği değişkenler şunlardır: haber öyküsünün tarihi; proje için özel tasarlanmış bilgisayar programı tarafından otomatik olarak öyküye verilen kimlik numarası; haberin kaynağı (yayın kurumunun ve programlarının herbirine ayrı verilen kodlardan uygun olanı); yayın tarihi; yayın kuşağı (yanlız televizyon, radyo ve çevrimiçi için geçerli sabah, öğlen ya da akşam kuşağı seçeneklerinden uygun olanı); haber öyküsünün yayın süresi (sadece televizyon ve radyo için geçerli haber öyküsü için haber öyküsünün başlama zamanını bitiş zamanından çıkarılarak bulunan süresi); haber öyküsündeki kelime sayısı (sadece gazete ve çevrimiçi haberler için); haberin program akışındaki sırası (sadece televizyon ve radyo haberleri için); haberin konumu (sadece gazete ve çevrimiçi için); haber öyküsünün formatı (bu değişken aynı zamanda haberin özgün yayın mı 2 Bu makalenin yazarı, 2006 yaz döneminden (NCI projesinin hazırlık aşamasından itibaren) 2009 yılı yaz dönemine kadar PEW Araştırma Merkezi PEJ bünyesinde haber indeksinin yöntem bilimcisi olarak görev yapmıştır Bahar 2011, Sayı:32 İran’da Seçim: 2009 İran Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Türk Yazılı Basınında Sunumu 43 yoksa başka haber kaynaklarından alıntı olup olmadığını da belirler); eğer varsa haber öyküsünün ana anlatısı (PEJ indeksi yıl boyunca tekrarlanan haber konularına kendilerine ait kodlar vermekte ve bu listeyi sürekli olarak güncellemektedir. Örnek: Irak Savaşı, Amerika Ekonomisi, Afganistan Savaşı, Katrina Kasırgası ve Sonrası, gibi. Türk basınına uyarlamasını da Avrupa Birliği Üyeliği, 2011 Seçimleri, Ergenekon Soruşturması ana anlatıları olarak düşünülebilir); ana haber öyküsünün alt olay dizisi (ana anlatının alt başlıklarından oluşur, anlatıyı darlaştırarak öyküyü daha belirginleştirme amacını taşır, bu sayede medyanın ana anlatının hangi yönlerini vurguladığını belirlemeye yardımcı olur), haber öyküsünün coğrafi odağı, haberin türü (yani haberde işlenen genel mevzu, ekonomi, siyaset, dış politika, suç, spor, yıkım/kaza gibi....), ve haberde yer alan ana özne (haberin en az %50’si hakkında olan aktör). Bu araştırma, yazılı basında yer alan haberlerin içerik analizini değerlendirdiği için bu araştırmada ele alınan değişkenler şunlardır: haber öyküsünün tarihi, haberin kaynağı (hangi gazetede yayınlandığı), yayın tarihi, haberin çıkış yeri (mahreci), haber öyküsündeki kelime sayısı, haber öyküsünün formatı , haber öyküsünün alt olay dizisi, haber öyküsünün coğrafi odağı, haberin türü, haberde yer alan ana özne, haberin çerçevesi ve ton. Bu çalışmada kullanılan haber çerçevesi ve ton kategorisi PEJ’in Obama’s First 100 Days (Obama’nın İlk 100 Günü) adlı araştırmasında belirlenen çerçeve kategorileridir. Çerçeve gazetecinin haberi okuyucuya aktarırken ya da okuyucuyu bilgilendirirken kullanmış olduğu ana söylemi belirlemeyi amaçlar; burada amaç anlatının hangi yönlerinin seçildiği ve haberci tarafından tanımlarının nasıl yapıldığıdır . Ton bu çalışma içersinde İran seçimleri haberlerinde ana aktör olarak belirlenen Ahmedinecad ve Musavi’yle ilgili haberlerin kodlamasında kullanılan bir kategoridir. Ahmedinecad veya Musavi’nın ana özne olarak belirlendiği haber öyküsünde ana özne hakkında her bir yorum ve atıf belirlenen kodlama kuralları içersinde olumsuz, olumlu ve tarafsız olarak belirlenir. Yazılar içersinde ana aktörle ilgili olarak destekleyici ya da hoşgörülü bir anlatıma sahip olması olumlu, ana aktörü eleştiren ya da aktöre ilişkin olumsuz ifade içeren yazılar olumsuz şeklinde değerlendirilmektedir. Aktöre ilişkin değerlendirme içermeyen yazılar da tarafsız bulunur. Bu çalışmada haberlerdeki tonu daha ayrıntılı incelemek amacıyla çalışmada belli başlı aktörlerle ilgili haberler dışında, herhangi bir aktör içermeyen haberler de incelenmektedir. İki değişkenden herhangi birine, yani hükümete (örneğin Ahmedinecad ve Humeyni’yle ilgili haberler) ve muhalefete (örneğin Musavi ve protestocular hakkındaki haberler) karşı olumlu ya da olumsuz yaklaşan İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 44 B. Akdenizli bütün yorumların sayısı ele alınmakta, doğrudan ve dolaylı alıntılar gazetecilerin kendi ifadeleriyle birlikte değerlendirilmektedir. Çalışmada yalnızca haberlerdeki ifadelerin olumlu mu olumsuz mu olduğunun yanında, özünde tarafsız olup olmadığı da incelenmektedir. Tek tek haberler incelenmiş ve bir haberin olumlu ya da olumsuz bir tavra sahip olup olmadığının tespitinde, söz konusu haberin olumsuz olarak kabul edilmesi için haberdeki olumsuz ifadelerin olumlu ifadelere oranının en az 1,5’e 1 olması şartı dikkate alınır. Bu çalışmanın evreni 6 gazeteyi kapsamaktadır. Çalışmada yaygın gazetelere ilişkin çalışma evreni İran seçimlerinin yapıldığı tarihteki yaygın gazetelerin tirajlarına ilişkin raporlardan belirlenmiştir. Bunun yanı sıra gazetelerin sektörel güç ve siyasi yelpazedeki konumları da göz önünde bulundurulmuştur. Bu çalışmanın evrenini oluşturan gazeteler şunlardır: Hürriyet, Sabah, Cumhuriyet, Radikal, Zaman ve Yeni Şafak. Haziran 2009’da Türkiye’deki gazetelerinin ortalama tirajları yaklaşık 4,7 milyondur (Medyatava, 2009). Bu zaman aralığında Zaman’ın ortalama 800.000’lik tirajla birinci, Hürriyet’in 460,000’le üçüncü, Sabah’ın ise 352,000’le dördüncüdür. Elbette bu rakamlar gazetelerin tirajlarının yaklaşık iki katı olan paylaşım ve elden ele aktarım değerini yansıtmamaktadır. Aynı durum gazetelerin çevrimiçi sürümleri için de geçerlidir. İstatistiklere göre en çok okunan çevrimiçi gazeteler Hürriyet (birinci), Sabah (ikinci) ve Zaman’dır (beşinci). (XGazete, 2009). Bu çalışmada arşiv kısıtlamaları dolayısıyla adı geçen bu gazetelerin çevrimiçi sürümleri dikkate alınmıştır. Pek çok ülkede olduğu üzere Türkiye’de de Hürriyet, Sabah ve Cumhuriyet gibi belli başlı gazetelerin gündem üzerindeki etkileri tirajlarıyla sınırlı değildir. Diğer medya kanalları kendi programlarını hazırlarken veya yazı işleriyle ilgili kararlarını verirken söz konusu bu gazetelerin gündemlerini göz önünde bulundururlar. Son yıllarda toplam okuyucu sayısındaki düşüşe bağlı olarak gazetecilik sektörünün ekonomik zorluklar içersinde olduğu düşünülse de, Türkiye’de gazeteler ulusal gündemin belirlenmesinde hala önemli ve belirleyici bir etkiye sahiptir. Bulgular Çalışmanın bu bölümünde yukarıda bahsi geçen 6 gazetede 12 Haziran ve 29 Haziran tarihleri arasında yer alan 2009 İran cumhurbaşkanlığı seçimlerine ait 630 haberin içerik analizi bulgularına yer verilmektedir. Bahar 2011, Sayı:32 İran’da Seçim: 2009 İran Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Türk Yazılı Basınında Sunumu 45 İran Seçimleriyle İlgili Haberlerin Zaman Çizelgesi İran cumhurbaşkanlığı seçimi hakkında basında çıkan haberleri ele alan bu çalışmanın zaman dilimi,12 Haziran (seçim günü) ile 29 Haziran (Mahmud Ahmedinecad’ın cumhurbaşkanlığının kesinleştiği gün) tarihleri arasındadır. Haberlerin zaman çizgisine bakıldığında (Şekil 1) yoğunluklarının olaylara bağlı olarak arttığı açıkça görülmektedir. Söz konusu dönemde İran’daki seçimlerle ilgili haberlerin gazetelerde en yoğun oranda yer aldığı tarihler , 23 Haziran (İran seçimleriyle ilgili gazetelerde yer alan tüm haberlere ayrılan alanın % 9,8’ini oluşturan 60 haber bu tarihtedir), 22 Haziran (İran seçimleriyle ilgili haberlere tüm gazetlerde ayrılan alanın % 7,4’ünü oluşturan 52 haber) ve 16 Haziran’dır (özellikle köşe yazılarının uzunluğu nedeniyle İran seçimleriyle ilgili haberlere ayrılan alanın %7,7’sini oluşturan 50 haber bu tarihtedir). Şekil 1. İran Seçimleriyle İlgili Haberlerin Zaman Çizelgesi Verilere daha yakından bakıldığında 16 Haziran’da yayınlanan haberlerin çoğunun protestolara odaklandığı anlaşılmaktadır. Söz konusu günde haberlere ayrılan alanın %33,5’i Tahran’daki protestolarla ilgili ayrıntıları içerir. Sabah gazetesi “Yüz Binler Sel Oldu” başlıklı bir makaleyle İran’da meydanları dolduran binlerce kişiyi ön plana çıkarırken, Yeni Şafak’taki benzer bir haber, “İran’da Seçim Bilançosu: 7 Ölü”, hayatlarını kaybeden sivillere dikkat çekmektedir. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 46 B. Akdenizli 22 Haziran’da bir protesto esnasında silahla vurulup hayatını kaybeden genç bir kadının ölmek üzereyken cep telefonuyla çekilen videosu İnternet’te yayınlanır. Ölüm anını sergileyen bu video YouTube’da kısa sürede en çok izlenenler arasına girer ve çeşitli medya kanallarında tekrar tekrar gösterilmeye başlanır. Nida AğaSultan kısa süre içinde tüm dünyada muhalif hareketin sembolü olur. Ancak Türkiye’de basın, 22 Haziran’da genel protestoları (söz konusu günde İran seçimlerini konu alan haberlerin %15,2’si) ve dünya kamuoyunun seçime tepkisini (%18,3) vurgulamayı tercih etmektedir. Nida’nın ölümü %8,4’lük bir alanla üçüncü en önemli haber olur. Hürriyet’teki “Devrimin Nidası Sustu” ve Radikal’deki “Nida İran’da İsyanın Simgesi Oldu” Nida’yla ilgili özgün manşetlerden bazılarıdır. 23 Haziran’a yakından bakıldığında, bu tarihte haberlere ayrılan alanın üçte birinden fazlasının (%34,6) seçim sonrasının analiziyle ilgili haberlere ait olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu haberler çoğunlukla İran’daki politik karmaşayı yorumlamaya çalışan köşe yazılarından oluşmaktadır. Nitekim çalışmanın ele aldığı zaman dilimine ilişkin verilere göre 23 Haziran İran seçimleriyle ilgili en fazla köşe yazısının ve başyazının yayınlandığı gündür. Yeni Şafak’ta demokratik İslami toplumun anlamını inceleyen uzun haberler, Cumhuriyet’te mollaların “Kadife Devrim” olasılığıyla ilgili kaygılarına ilişkin haberler ve Hürriyet’te Türkiye’nin İran seçimlerinden çıkaracağı derslerle ilgili haberler 23 Haziran’da İran seçimlerini konu alan haberlerden bazı örneklerdir. Çalışmanın ele aldığı zaman dilimi içersinde 23 Haziran’ın dünya kamuoyunun tepkisine ilişkin haberlerin çoğunun yayınlandığı gün olduğunu da belirtmek gerekir. Ancak bu haberler oldukça kısadır. İngiltere ve İran arasında diplomatların karşılıklı feshine dek varan politik gerginlik, Avrupa Birliği ülkelerinin İran’daki siyasi baskıya tepkileri ve Barack Obama’nın İran’daki gelişmeler nedeniyle dehşete düştüğünü ve çok öfkelendiğini dile getirdiği sert eleştirileri, bu örneklemdeki gazetelerin en fazla yer ayırdığı uluslararası haberlerdir. Seçime Ait Ana Haber Anlatıları Türk medyasında İran seçimleriyle ilgili haberlerin ana anlatılarını incelendiğinde çoğunlukla seçim sonrasının analizine odaklanıldığını (gazetelerdeki haber alanının %22,1’i bu temaya ayrılmıştır) görülmektedir (Tablo 1). 24 Haziran’da Cumhuriyet’te yayınlanan “Cinden Mucize Beklenmemeli” başlıklı bir makale, Ortadoğulu akademisyenlerin Mir Hüseyin Musavi’nin de kurulu düzenin bir parçası olduğuna, dolayısıyla İran’daki olayların bir rejim değişikliğiyle sonuçlanmayacağına ilişkin görüşlerine dikkat çeker. 22 Haziran’da Bahar 2011, Sayı:32 İran’da Seçim: 2009 İran Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Türk Yazılı Basınında Sunumu 47 Zaman gazetesinde yayınlanan “İran’daki Seçimler ve Sonuçları” başlıklı makale de bu noktaya değinerek iki aday arasındaki farkın temel siyasi ilkelerinden değil farklı düşünce ve yorum tarzlarından kaynaklandığını belirtmektedir. 15 Haziran’da Hürriyet’te yayınlanan “İran’a Bir de Buradan Bakın” başlıklı makale, Türkiye’nin İran’da gelişen seçim siyasetine nasıl yaklaşması ve tepki vermesi gerektiğini yorumlar. Tablo 1. İran Seçimlerine Ait Haber Anlatıları Dağılımı İran Seçimleri HaberAnlatıları Seçim Sonrası Analiz Protestolar Dünya Kamuoyu Tepkisi Aday Konuşma/Eylem Düz Seçim Haberi Günün Olayları- Tarif Çoklu Anlatı Basın/Medya Nida Diğer Haberin Kapladığı Alan (%) 22.1 17.2 14.9 12.4 7.8 6.3 6.3 5.5 4.6 2.7 Protestolara ilişkin haberler ise Ahmedinecad’ın kuşkulu ve ihtilaflı zaferinin yarattığı kafa karışıklığına, seçimlere hile karıştırıldığı iddialarına ve sokaklara dökülen Musavi yandaşlarına odaklanmaktadır. Bu kategorideki haberlerin merkezinde sokaklardaki kitlesel gösteriler, polisle “reformcu” İranlılar arasındaki çatışmalar, artık Tahran’la sınırlı kalmayan protestolar ve tüm bunların yanında yaşanan can kaybı ve hasarlar vardır. İlgili manşetlerden bazıları şöyledir: “İran Durulmuyor” (Zaman, 15 Haziran), “Muhalefet Yasak Dinlemedi” (Cumhuriyet, 16 Haziran), “Tahran Savaş Alanı Gibi” (Hürriyet, 18 Haziran) ve “Protestolarda 7 Kişi Öldü” (Radikal, 16 Haziran). Pek çok ana akım gazetecinin seçimler hakkında bilgi vermesi engellendiği için Batı medyasında İran seçimleriyle ilgili haberler “Twitter devrimi” anlatısına odaklanmış görünür. Türkiye’de ise durum böyle değildir. Bütün ana anlatılar arasında, İran seçimlerine ilişkin medyadaki haberler %5,5’lik bir haber alanıyla 8. sıradadır. Ve bu haberler arasında bile protestoların örgütlenmesinde ve temsilinde İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 48 B. Akdenizli sosyal medyanın rolüne odaklananların sayısı bir elin parmaklarını geçmemektedir. Çoğunlukla ülkeden ayrılmaya zorlanan yabancı gazetecilere odaklanılmıştır. Sosyal medyanın rolüne yönelik ilginin büyük bir bölümü daha çok çetrefilli siyasi manevralara ve karışıklıklara odaklanan çeşitli haberler arasında kaybolmuş gözükmektedir. BBC muhabiri John Leyne, Newsweek’ten Maziar Bahari ve Washington Times muhabiri Iason Athanasiadis-Fowden İran’daki gazetecilere getirilen yasaklarla ilgili haberlerin parçası olan figürlerden bazılarıdır. İran Seçim Haberlerinde Çerçeve İran’daki seçimlere ilişkin haberlerdeki konu başlıkları dışında, bir diğer soru da bu haberlerin nasıl düzenlendiğidir. Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili bir haberde adayların sözlerine, stratejilerine ya da başka öğelere odaklanabilir. Çalışmada bu amaçla temaların nasıl geliştirildiği, haberlerin gerçekte okurları hangi konular hakkında bilgilendirdiği ve hangi konulara değindiği incelenmektedir. Tablo 2. İran Seçim Haberlerinde Çerçeve Çerçeve Taktik ve Strateji Savaş Alanı/ Çatışma Tarihsel Bakış/ Gidişat Plan/Politika Açıklaması Geleceğe Etkisi Seçim Takvimi Açığa Çıkartılmış Kabahat Diğer Performans Doğruluk Testi Resmi Açıklama/Tepki Haberin Kapladığı Alan (%) 48.0 25.6 7.6 4.4 3.8 3.3 3.2 1.7 1.6 0.7 0.2 Çalışma esnasında elde edilen veriler, Türk basınında İran seçimleriyle ilgili haberlerin ağırlıklı olarak taktikleri ve stratejiyi içerecek şekilde düzenlendiğini göstermektedir (Tablo 2). Temalara yakından bakıldığında doğrudan seçimlerle ilgili haberlerin %79,5’inin taktikler ve strateji hakkında olduğu ortaya çıkmaktadır. Seçim yarışının aslında iktidardaki Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’la Bahar 2011, Sayı:32 İran’da Seçim: 2009 İran Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Türk Yazılı Basınında Sunumu 49 ılımlı rakibi Mir Hüseyin Musavi arasında geçtiği gerçeğinin altını çizen, seçim gününe ilişkin haberler, seçim sonuçlarının değerlendirilmesi ve her iki tarafın seçimi kazandıklarına dair iddiaları bu kategorideki haberlerden bazılarıdır. Ayrıca örneklemdeki, adayların konuşmaları ve eylemleriyle ilgili tüm haberlerin %61,7’si, örneğin Musavi’nin seçimlere hile karıştırıldığı iddiaları, Ahmedinecad’ın İranlıların seçimlerini yapmıştır beyanı, Humeyni’nin protestolara son verilmesi çağrıları ve yine Ahmedinecad’ın İran’ın iç işlerine karışmaktan vazgeçmeleri konusunda Batı’ya sık sık yaptığı uyarılar gibi konulara odaklanan haberler, taktikler ve strateji bağlamında geliştirilmektedir. Dünya kamuoyunun tepkisine ilişkin haberlerde de durum böyledir. Diğer ülkelerin İran’daki seçimlere tepkisine odaklanan haberlerin yarısından fazlası da taktikler ve strateji çerçevesinde düzenlenmektedir (%53). Haberlerde Hugo Chavez, Hamid Karzai, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlerdeki zaferi dolayısıyla Ahmedinecad’ı ilk tebrik eden devlet adamları olduklarının altı çizilmektedir. İsrail, Almanya, İngiltere, Fransa ve Amerika Birleşik Devletlerinin protestoculara uygulanan şiddet konusunda dile getirdikleri kaygıları ele alan haberler de diplomasi ve strateji bağlamında ele alınmaktadır. 14 Haziran günü Cumhuriyet’teki “Seçim Dünyanın Gündeminde,” Yeni Şafak’taki “Ahmedinecad Sevindi Batı Üzüldü,” ve Hürriyet’teki “Ahmedinecad ile Yaşamayı Öğrenmeliyiz” başlıklı haberlerin hepsi Batı’nın İran cumhurbaşkanlığı seçimine temkinli yaklaşımını vurgulamaktadır. Protestolar devam eder ve can kayıplarının sayısı artarken, dünya kamuoyunun tepkisine ilişkin haberlerin çerçevesi de değişmeye başlar. Örneklem içersinde İran seçimleriyle ilgili haberlerin tamamının sadece %26’sı çatışma haberi olarak düzenlenmiştir. Fakat bu kategoriye temalar açısından bakıldığında dünya kamuoyunun tepkisine ilişkin haberlerin %14’ünün savaş alanı/çatışma haberi olarak düzenlendiğini görülmektedir. Karşılıklı grupları birbirine rakip olarak konumlandıran retorik bu kategori içinde ele alınmaktadır. 22 Haziran’da Zaman’da yayınlanan Şimon Perez’in “zayıf” İran hükümetin devrilmesi beklentisiyle ilgili haber, 23 Haziran’da sırasıyla Hürriyet, Sabah ve Cumhuriyet’te yayınlanan İran ve İngiltere arasındaki diplomatik “krizle” ilgili haber, aynı tarihte Obama’nın İran’ın protestoculara uyguladığı baskıları kınaması ve İranlı devlet adamlarını Amerika Birleşik Devletleri’ne yönelik haksız iddialarda bulunmakla suçlaması Hürriyet, Yeni Şafak ve Sabah’ta manşetlere bu çerçeveyle taşınır. İran’daki dramatik kargaşa sahneleri de protestolarla ilgili haberlerin sunumunu etkiler. Bu örneklemdeki protesto haberlerinin %55’i çatışma bağlamında düzenlenmiştir. “Tahran’da Meydan Savaşı” (Cumhuriyet, 17 Haziran), “İran’da İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 50 B. Akdenizli Kan Döküldü” (Hürriyet, 17 Haziran) gibi haber başlıkları, Musavi’yle Ahmedinecad yandaşları hakkındaki haberlerle birlikte reform talep eden protestocularla polisin birbirlerine karşı konumlandırıldıkları ve açıkça hasım olarak tanımlandıkları haberler bu kategoride ağırlıktadır. Tarihsel bakış ve gidişata ilişkin haberlerle adayların plan ve politikalarının yorumlanması şeklinde düzenlenen haberler tüm haber alanının %12’sini oluşturmaktadır. Haberlerin çoğu seçim kampanyası sonrasına ilişkin bir inceleme şeklinde düzenlenmiştir. Nitekim tarihsel bağlam ve gidişatı inceleyen haberlerin %74’ü köşeyazılarından oluşmaktadır ve bu köşeyazıları çoğunlukla İran’daki seçimlerin anlamını 1979 İran Devrimi’yle dini, jeopolitik ve kültürel temeller ışığında çözmeye çalışan yazılarıdır. İran Seçim Haberlerinde Çıkış Yeri (Mahreç) ve Format Seçimlerin ilk günü 12 Haziran 2009’da Tahran çıkışlı (mahreçli) ilk haberler gelmeye başlar. Hürriyet, Radikal ve Yeni Şafak İran’daki seçimler hakkında birinci elden bildirimde bulunan muhabirlere sahip başlıca gazetelerdir. Radikal’de yayınlanan 12 Haziran tarihli bir makale, “Coşku, Nezaket ve Hoşgörüyle Sandığa,” seçim gününü şöyle tarif eder: “Bugün Tahran sokakları Ahmedinecad’a ya da Musavi’ye desteklerini sergileyen 5 yaşından 65 yaşına kadar insanlarla dolu. İnsanlar karşı kaldırımlardan herhangi bir kavga gürültü olmadan slogan atıyorlar.” Gün geçtikte haberlerde İran’da gerçek bir seçim yarışından duyulan heyecanın yerini, kafa karışıklığı, Ahmedinecad’ın kuşkulu zaferi, sokaklara dökülen Musavi yandaşları ve devlet güçleriyle halk arasında başlayan sert çarpışmalar konulu haberler alır. Pek çok ana akım gazetecinin seçimler hakkında kamuoyuna bilgi vermesi engellenmiştir. Çoğu yabancı gazeteci süresi dolan vizelerini yenileyemedikleri için, dünya kamuoyu İran seçimleriyle ilgili birinci elden haberlerden büyük oranda mahrum kalır. Bu gelişmeler nedeniyle birinci elden haberlerin çoğu Twitter ve YouTube gibi sosyal medya kaynaklarından gelmeye başlar (PEJ, 2009). Çalışma esnasında elde edilen veriler Türkiye’de İran seçimleriyle ilgili haberlerin büyük çoğunluğunun İstanbul’dan bildirildiğini göstermektedir (Tablo 3). Verilere daha yakından bakıldığında haberlere ayrılan alanın %80’inin Türkiye çıkışlı haberlerden oluştuğu anlaşılmaktadır. Haberlerin sadece %13’ü Tahran’dan bildirilir. Bahar 2011, Sayı:32 İran’da Seçim: 2009 İran Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Türk Yazılı Basınında Sunumu 51 Tablo 3. İran Seçim Haberlerinde Çıkış Yeri (Mahreç) Haberin Çıkış Yeri (Mahreç) İstanbul Tahran Ankara Londra Washington DC Haberin Kapladığı Alan (%) 71.9 12.8 10.8 1.4 1.2 Bu durum haberlerin formatını da etkilemektedir. Haberlerin yarısından çoğunun gazetelerin kendi elemanları tarafından yazıldığı anlaşılmaktadır (Tablo 4). Üçte birinden fazlası ise yurtdışından bildirilmektedir. Ancak bu sayılar kafa karıştırıcı olabilir. Gazetelerin kendi elemanlarının yazdığı haberlerin %35,8’inin yazarı belli değildir. Yani gazetelerin dış haberler servisleri farklı kaynaklardan derledikleri haberleri yayına hazırlamaktadırlar. Nitekim Türk medyasında “Dış Haberler Servisi” yabancı bir ülkedeki temsilcilik yerine yurtdışı haberleriyle ilgilenen masa anlamına gelmektedir ve haber örgütünün merkez bürosundaki yazı işlerine gönderme yapmaktadır. Tablo 4. İran Haberlerinde Format Haberin Formatı Muhabir Ajans Muhabir/Ajans Karışım Başka Haber Kanalı Serbest Katkı/Freelance Haberin Kapladığı Alan (%) 58.7 36.3 2.9 1.6 0.5 İran seçim haberleri içersinde haberlere ayrılan alanın %24.7’sinin gazete çalışanlarının ulusal ve uluslararası bağlamda İran devrimiyle ilgili düşüncelerini ifade ettikleri köşe yazılarından oluştuğunun da altını çizmek gerekir. 22 Haziran’da Cumhuriyet’teki “İran Devrimi Yeniden” ve 14 Haziran’da Yeni Şafak’taki “Komsuya Uzaktan Bakmak” başlıklı makaleler örneklemdeki 71 köşe yazısından alınan örneklerdir. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 52 B. Akdenizli İran Seçim Haberlerinde Ana Özne Safların belirginleştiği (seçim sonuçlarına karşı çıkan ve oyların yeniden sayılmasını talep eden Mir Hüseyin Musavi’ye karşı seçime hile karıştırıldığı iddialarına rağmen tam çoğunlukla zaferini ilan eden Mahmud Ahmedinecad) bir anlatının yavaş yavaş ortaya çıkışıyla birlikte Musavi ve Ahmedinecad, beklenildiği üzere, Türkiye’de İran seçimleriyle ilgili haberlerde ön plana çıkan kişiler olmuşlardır (Tablo 5). Tablo 5. İran Seçimlerinde Öne Çıkan Kişiler Haberdeki Ana Özne Ahmedinecad Musavi Humeyni Obama Nida Frekansa Bağlı Yüzde 18.9 13.3 8.3 7.6 3.7 Haberlerin başrol oyuncularından üçü de İranlı’dır. Haberlerin %18,9’uyla Ahmedinecad 12 Haziran–29 Haziran arasındaki dönemde ana özne konumundadır; yani bir haberin en az %50’si onun hakkındadır (haberlerin yaklaşık %44’ünde ana özne bulunmamaktadır). Seçimlerdeki yenilgisiyle birlikte protestoları tetikleyen Musavi haberlerde %13,3’lük bir oranla ikinci kişidir. İran’ın seçim sonuçlarını ve Ahmedinecad’ın zaferini destekleyen dini lideri, Ayetullah Ali Humeyni ise %8,3’le üçüncü sırada yer alır. İlginç olan, dünya siyasetinin merkez figürlerinden Amerikan Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama’nın kendi ülkesi dışında başka bir ülkenin seçim süreci içersinde dördüncü önemli kişi olarak belirmesidir. İran’daki olaylara tepkisini açıkça dile getiren Obama İran seçim haberlerinin %7,6’ında ana özne olmayı başarır. Bu durum seçimlerle ilgili haberlerde Amerika Birleşik Devletleri öğesinin de Türk medyasında önemli bir tema olduğunu göstermektedir. Dünya medyasında Nida Ağa-Sultan’ın ölümüyle ilgili çelişkili haberler vardır. Bazı haberler Nida’nın İran’daki protesto hareketinin bir parçası olduğunun altını çizmektedir. Ancak Nida’nın protestocuların yanından geçerken olayları yakından görmek ve temiz hava almak için arabasından çıkan genç bir kadın olduğunu iddia eden haberlere de rastlanır (PEJ, 2009). Gerçekte durum ne olursa Bahar 2011, Sayı:32 İran’da Seçim: 2009 İran Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Türk Yazılı Basınında Sunumu 53 olsun, amatör kamerayla ölmek üzereyken çekilen ve YouTube, Facebook gibi sosyal paylaşım ağları aracılığıyla dünyaya yayılan görüntüler Nida’yı protestoların sembolüne dönüştürür. Çoğu insanın “devrimin meleği” olarak gördüğü Nida İran seçimleriyle ilgili haberlerin 5. en önemli figürü olmayı başarır ancak Türk basınındaki seçimlerle ilgili haberlerin genelinde sadece %3,7’si Nida hakkındadır. İran Haberlerinde Ton Haber sunumunda ton, medyanın özellikle seçimler hakkındaki haberlerde oynadığı rolün incelenmesinde tarifi zor olsa da kaçınılmaz bir öğesidir. İran’daki cumhurbaşkanlığı yarışının medyada özellikle taktikler ve strateji bağlamında ele alındığı haberler sonuç olarak her iki adaya tarafsız yaklaşmıştır. Ahmedinecad’ın ana özne olduğu haberlerin %44’ünde ve Musavi’yle ilgili haberlerin %61’inde tarafsız bir tavır gözlemlenmektedir (Tablo 6). Tablo 6. İran Haberlerinde Ana Öznelere Yönelik Ton Ton Tarafsız Olumlu Olumsuz Ahmedinecad, Frekansa Bağlı % 43.7 34.5 21.8 Musavi Frekansa Bağlı % 60.9 32.3 6.9 Bu çalışmada adaylara karşı tavrın incelenmesinde PEW Araştırma Merkezi Gazetecilikte Mükemmeliyet Projesi’nin ihtiyatlı ve ölçülü yaklaşımından yararlanılmıştır. Çalışmada yalnızca haberlerdeki ifadelerin olumlu mu olumsuz mu olduğu değil, özünde tarafsız olup olmadığı da incelenmiştir. Tek tek haberler incelenmiş ve bir haberin olumlu ya da olumsuz bir tavra sahip olup olmadığının tespitinde, söz konusu haberin olumsuz olarak kabul edilmesi için haberdeki olumsuz ifadelerin olumlu ifadelere oranının en az 1.5’e 1 olması şartı dikkate alınmıştır. Çalışmanın bulguları Türk basınının Ahmedinecad ve Musavi’ye karşı tavrında genellikle oldukça dengeli olduğunu ortaya koymaktadır. Merceki daha yakına tutulduğunda her iki aday için de olumlu ifadelerin olumsuz ifadelerden fazla olduğunu görülmektedir. Ahmedinecad’ın baş aktör olduğu haberlerin %34,5’i olumlu, %21,8’i olumsuzdur. Aynı durum Musavi için de geçerlidir; ancak Musavi İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 54 B. Akdenizli hakkındaki olumlu ifadelerin olumsuz ifadelere oranının daha fazla olduğunu belirtmemiz gerekir. Musavi’nin baş aktör olduğu haberlerin sadece %6,9’u olumsuzken %32,2’si olumludur. İran Seçimleriyle İlgili Haberlerin Medya Kanallarına Göre Değişimi Haberlerdeki ton söz konusu olduğunda dikkate alınması gereken bir diğer unsur da haberin nerede yayınlandığıdır. Bu çalışmada elde edilen bulgulara göre İran’daki hükümet ve muhalefet güçleri hakkındaki haberlerde, gazetelerin tümü söz konusu olduğunda, çoğunlukla tarafsız bir tavır gözlemlenirken, tek tek gazetelere bakıldığında olumlu haberlerin olumsuzlara oranında değişiklikler ortaya çıkmaktadır. Haberlerdeki tonu daha ayrıntılı incelemek amacıyla çalışmada belli başlı aktörlerle ilgili haberler dışında, herhangi bir aktör içermeyen haberler de incelenmiştir. İki değişkenden herhangi birine, yani hükümete (örneğin Ahmedinecad ve Humeyni’yle ilgili haberler) ve muhalefete (örneğin Musavi ve protestocular hakkındaki haberler) karşı olumlu ya da olumsuz yaklaşan bütün yorumların sayısı hesaplanmıştır. Doğrudan ve dolaylı alıntılar gazetecilerin kendi ifadeleriyle birlikte değerlendirilmiştir. Örneklemde hem hükümete hem muhalefete karşı tavrın genel değerlendirmesi haberlerin %76,8’inde hükümete tarafsız yaklaşılırken bu oranın muhalefet söz konusu olduğunda %91,4’e çıktığını göstermektedir. Ancak toplamda hükümetle ilgili olumsuz haberlerin (%14) muhalefetle ilgili olumsuz haberlere oranının oldukça fazla olduğunu da belirtmek gerekir. Haberlerin tamamının sadece %1,9’u muhalefete olumsuz yaklaşmaktadır. En popülist, milliyetçi ve devletçi gazetelerden biri olan ve örneklemde İran seçimleriyle ilgili haberlere en fazla yer ayıran Hürriyet’in (Tablo 7) seçimleri ele alış tarzı da hükümet hakkındaki değerlendirmeler söz konusu olduğunda daha olumsuzdur. Bu gazetede seçimleri konu alan haberlerin %19,1’i hükümet güçlerine olumsuz yaklaşmaktadır. Oysa İran cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili haberlerin sadece %3,8’inde protestocular olumsuz bir değerlendirmeye tabii tutulmuştur. Aynı eğilim Sabah gazetesinde de gözlemlenmektedir. Seçimlerle ilgili haberlerin %13,9’u hükümetin aleyhindedir. Çarpıcı bir şekilde, Sabah’ta protestocuların aleyhinde hiçbir haber bulunmamaktadır. Bahar 2011, Sayı:32 İran’da Seçim: 2009 İran Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Türk Yazılı Basınında Sunumu 55 Tablo 7. İran Haberlerinin Kaynaklara Göre Dağılımı Kaynak Hürriyet Sabah Yeni Şafak Zaman Cumhuriyet Radikal Kaplanan Haber Alanı % 24.3 19.8 17.5 16.6 11.8 10.0 Muhalif laik duruşuyla Cumhuriyet hem hükümet hem muhalefet hakkındaki tarafsız haberlerin en fazla sayıda bulunduğu gazetedir. Hükümet güçlerinin olumlu bir şekilde değerlendirildiği herhangi bir habere yer vermeyen Cumhuriyet’te muhalefet hakkındaki olumlu veya olumsuz haberlerin oranı ise %2,0’dır. Siyasi arenanın solundaki bir diğer gazete, Radikal, %16,3’lük bir oranla hükümet aleyhindeki haberlere daha fazla yer vermektedir. Radikal’deki haberlerin %14’ü muhalefete karşı olumlu bir tavır takınırken, haberlerin sadece %2,3’ü Musavi ve destekçilerinin aleyhinde bir portre çizer. İran hükümeti hakkındaki en olumlu değerlendirmeler bu örneklemdeki iki İslamcı gazete olan Zaman ve Yeni Şafak’tadır. Her iki gazetede de hükümet güçlerine karşı olumlayıcı bir tavır sergilenmektedir. Zaman’da seçimle ilgili haberlerin %13,1’i hükümet güçlerinin olumlu bir portresini sunarken, sadece %3,8’i muhalefetin lehindedir. Yeni Şafak’taki haberlerde bu oran daha da yüksektir. Seçimlerle ilgili haberlerin %10,7’si hükümetle ilgili olumlu ifadelere yer vermektedir. Haberlerin sadece %1,8’i muhalefete olumlu yaklaşmaktadır. Seçim teması söz konusu olduğunda gazeteler arasında büyük farklar bulunmamaktadır. Örneklemimizdeki 6 gazeteden 4’ünde aynı haberler ön plana çıkarılmıştır: Hürriyet, Zaman, Sabah ve Yeni Şafak seçim sonrasına ilişkin incelemeleri, protestoları, dünyanın seçimlere tepkisini ve adayların konuşmalarını/eylemlerini gündemlerinin üst sırasına taşımıştır. Bu gazetelerden üçünün, Hürriyet, Sabah ve Yeni Şafak’ın, haberlerde en fazla yer ayırdığı konu seçim sonrasına ilişkin incelemelerdir (sırasıyla %21,9, %28,0 ve %28,4). Hürriyet, Zaman ve Sabah’ta protestolar ikinci sıradayken (%20,5, % 17,3 ve 19,3%), Yeni Şafak söz konusu 6 gazete içinde protestolara %11 oranında yer ayırarak bu konuyu en geri planda tutan gazete olur. Nitekim protestolar, Yeni Şafak’taki İran seçimleriyle ilgili haber temalarının sıralamasında dördüncüdür. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 56 B. Akdenizli Cumhuriyet ve Radikal İran seçimlerini ele alırken farklı temalara yer veren iki gazetedir. Çeşitli olayların özetleri ve birbiriyle kesişen temalar söz konusu iki gazetedeki haberlerde değişiklik yaratan faktördür. Bu iki gazeteden Cumhuriyet yukarıdaki paragrafta bahsedilen gazetelere daha fazla benzemektedir. Diğerleri gibi Cumhuriyet de haberlerde en fazla alanı seçimlerin değerlendirilmesine ayırır (%21,9). Ancak Radikal %19,4’le adayların konuşmalarını ve eylemlerini birinci sıraya taşımayı tercih eder. Doğrudan seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerin %14,5’le ikinci sırayı aldığı tek gazete Radikal’dir. Diğer bütün gazetelerde doğrudan seçim sonuçları, seçimlerin ilk günü dışında, gazetelerin toplam haber alanı sıralamasında ilk 5’te yer almamaktadır. SONUÇ Bu çalışmada 2009 İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türk yazılı basınında nasıl yer aldığı sorusuna, gazetelerin hangi alt konu ya da temalara yer verdiği, hangi kişilerin ön plana çıktığı, İran seçimlerine en çok hangi gazetelerin yer verdiği ile söz konusu gazetelerde haberlerin sunumunda ton farklılıklarının olup olmadığını kapsayacak şekilde içerik analizi uygulamasına dayalı olarak yanıt verilmeye çalışılmıştır. Çalışmada 12 Haziran 2009 ve 29 Haziran 2009 tarihleri arasında İran cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili Hürriyet, Sabah, Cumhuriyet, Radikal, Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinde yer alan 630 haber içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Uluslararası haber sunumunda olumsuz ve dramatik olaylara öncelik tanınması prensibi doğrultusunda Türk basınının ağırlıkla protesto haberlerine odaklanması beklenebilir. Türkiye’de İran seçimlerine ilişkin haberlerde en çok yer verilen ana tema uluslararası kamuoyunun çoğunun ilgisini çeken protestolar yerine seçim sonrasının analizidir. Haber içeriğine ayrılan toplam alanın %22.2’si seçim sonuçlarının yorumlanmasıyla ve seçimlerde herhangi bir yolsuzluk yapılıp yapılmadığıyla ilgili haberlerden oluşmaktadır. Türk yazılı basınında İran seçim haberleri sunumunda önceliğin seçim sonuçları analizine ayrılmış olması, İran 2009 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin haber değerini arttıran temel etkenler arasında ülkeler arası coğrafi ve kültürel yakınlığın; Türkiye’yle İran’ın karşılaştırılmasını ele alan haberlerde de dış politika, ulusal çıkarlar ve olası ulusal siyasi etkilerin, haber sunumunda önemli ölçütler olarak önem kazandığının göstergesidir. Daha önceden haber olarak tanımlanmış bir olayın tekrarı ölçütünün etkisini ise İran 2009 seçim sürecinin 1979 İran Devrimi’yle mukayesesi ve “Kadife Devrim” olasılığını ele alan haberlerde görmek mümkündür. Bahar 2011, Sayı:32 İran’da Seçim: 2009 İran Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Türk Yazılı Basınında Sunumu 57 Bütün gazeteler İran seçimlerine aynı oranda yer vermemiştir. Gazetelerde İran seçimleriyle ilgili haberlere ayrılan toplam alanın %24.3’ü Türkiye’nin en popülist ve popüler gazetesi olan Hürriyet’te yer almaktadır. Öte yandan siyasi arenanın solunda yer alan Radikal ve Cumhuriyet İran cumhurbaşkanlığı seçimine en az yer veren gazetelerdir. Seçim teması söz konusu olduğunda gazeteler arasında büyük farklar bulunmamaktadır. Örneklemdeki 6 gazeteden 4’ü (Hürriyet, Zaman, Sabah ve Yeni Şafak) aynı haber anlatılarını ön plana çıkarmışlardır. İran cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili basında yer alan haberler taktiklere ve stratejiye odaklanmaktadır. Bütün haberlerin neredeyse yarısı (%48) son derece taktiksel ve stratejik bağlamda düzenlenmiştir. Bu rakamlar ulusal basının seçim haberleri söz konusu olduğunda adayların birbirlerine karşı konumları ve taktiksel manevraları hakkında akıcı anlatılar kurma eğilimini yansıtmaktadır. İki adayın, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad ve muhalif cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musavi’nin haberlerde adlarından en çok söz edilen iki aktör olması beklenilen bir durumken, şaşırtıcı bir şekilde Barack Obama İran seçimlerinin dördüncü merkez figürü olarak belirmektedir. Bu, İran seçimlerinin aynı zamanda Amerikan siyaseti ve küresel diplomasi yönünden önemine işaret etmektedir. Çalışmanın bulguları Türk basınının Ahmedinecad ve Musavi’ye karşı tavrında genellikle oldukça dengeli olduğunu ortaya koymaktadır. Her iki aday için de olumlu ifadeler olumsuz ifadelerden fazladır. Haberlerdeki ton söz konusu olduğunda dikkate alınması gereken bir diğer unsur da haberin nerede yayınlandığıdır. Bu çalışmada elde edilen bulgulara göre İran’daki hükümet ve muhalefet güçleri hakkındaki haberlerde, gazetelerin tümü söz konusu olduğunda, çoğunlukla tarafsız bir tavır vardır, tek tek gazetelere bakıldığında bazı değişiklikler ortaya çıkmaktadır. Ancak yine de gazeteler arasında konuya yaklaşım itibarıyla kesin bir cepheleşmeden ya da derin bir kutuplaşmadan bahsetmek mümkün gözükmemektedir. İran seçimlerinin sosyal medya yönüne ilişkin haberler Türk basınında fazla yer bulmamaktadır. Pek çok ana akım gazetecinin seçimler hakkında kamuoyuna bilgi vermesi engellendiği için Batı medyasında İran seçimleriyle ilgili haberler “Twitter devrimi” anlatısına odaklanmış görünürken, Türkiye’de durum böyle değildir. İran seçimleri ana anlatıları içersinde basınve medyayı konu eden haberler %5.5’lik bir oranla 8. sıradadır. Bu haberler arasında bile sosyal medyanın protestoların örgütlenmesinde ve temsilindeki rolüne odaklananların sayısı bir elin parmaklarını geçmemektedir. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 58 B. Akdenizli Genel olarak İran ve Türkiye’nin ilişkileri tarih boyunca gelgitlerle şekillenmiştir (Gunter, 1984). Laiklik-İslamcılık kutuplaşması, Türkiye’nin İsrail’le işbirliği, Kuzey Irak ve Kürt sorunu zaman zaman iki ülkenin arasındaki ilişkiyi gerginleştirmeye devam eden konular arasında olmuştur (Olson, 2004). Türkiye ve İran’ın jeopolitik konumları, nüfus yapıları, tarihsel ve kültürel zenginlikleri ile tarihten gelen bölgesel bir rekabet içinde oldukları bilinmektedir (Iğdır, 2006). Son yıllarda, özellikle AKP’nin iktidara gelişiyle birlikte, Türkiye ve İran daha yakın bir görüntü sergilemekte ve karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesine yönelik adımlar atmaktadırlar. Türkiye’nin enerji açısından İran’a olan bağımlılığı etkenlerden biri olarak kabul edilmektedir (Ekinci, 2008). Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Kasım 2009’da Ankara’daki bir görüşmede sarf ettiği “ülkesinin komşu İran’la ilişkilerini güçlendirmeye istekli olduğuna” dair sözleri ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İran’ın nükleer programına uzlaşmacı yaklaşımı medyada da gündeme getirilen bu yaklaşımın bazı örnekleridir (Jones, 2009). Türkiye’nin NATO üyesi olarak Batı dünyası için jeostratejik önemi de düşünüldüğünde Türkiye’nin İran’a yaklaşımı ve bu konuda medyada yer alan haberler siyasi açıdan ihtilaflı bir konu olmaktadır. Bu çalışma içersinde konu edilen İran seçim haberlerini analizini değerlendirirken bu noktaları göz önünde buluındurmak önemlidir. İran’daki 2009 cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili medyadaki haberlerin daha niteliksel bir değerlendirmesi seçimin sadece Türkiye için değil, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, İsrail ve genel olarak Ortadoğu için de ne kadar önemli olduğunu ima etmektedir. Değişken Ortadoğu politikaları, süre giden bir nükleer program ve İran’ın büyük caddelerini kaplayan muhalif gösterilerin bunlara eşlik eden görüntüleri İran cumhurbaşkanlığı seçimlerini dünya kamuoyunun manşetine taşıyan ana etkenlerdir. Sonuç olarak bu çalışma İran seçimlerinin Türk basınındaki öyküsünün siyasi bir öykü olduğunu göstermektedir. Seçimlerle ilgili haberler çoğunlukla sonuçların İran ve Türkiye ilişkileri için ne anlama geldiği değerlendirilmesini merkeze alırken, bir yandan da İslam’ın Batı demokrasisi ve küresel düzene uyumu gibi daha geniş çaplı konuları da sorgular görünmektedir. KAYNAKÇA Archetti, C. (2008). News Coverage of 9/11 and the Demise of the Media Flows, Globalization and Localization Hypotheses. International Communication Gazette 70, s. 463-484. Bahar 2011, Sayı:32 İran’da Seçim: 2009 İran Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Türk Yazılı Basınında Sunumu 59 Aziz, A. (2011, üçüncü basım) Siyasal İletişim, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. Berelson, B. (1952) Content Analysis in Communication Research, New York: Free Press. Berger, G. (2009). How the Internet Impacts on International News: Exploring Paradoxes of the Most Global Medium in Hyperlocalism, International Communication Gazette, 71, s. 355-371. Chang, T. (1998). All Countries Not Created Equal to be News: World System and International Communication, Communication Research, 25(5), s. 528-563. Cohen, B. (1963) The Press and Foreign Policy, Princeton, NJ: Princeton University Press. Çetinsaya, G. (2007) Türk Dış Politikasında İran Kaynaklı Gelenksel Tehdit Algılamaları ve Şii Jeopolitiği, Avrasya Dosyası, 13 (3), s.161-189. D’Allesio, D. Ve Allen, M. (2000) Media Bias in presidential Elections: A Meta Analysis, Journal of Communication, 133-156. Ekinci, A. (2008). İran Türkiye Enerji İşbirliği, USAK Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Bilgi Notları, http://www.usak.org.tr/dosyalar/ enerjii%C5%9F.pdf. (Erişim: 5 Haziran 2011). Fiest, S. (2001) Facing Down the Global Village: The Media Impact. In R. Kugler, ve E. Frost (eds.), The Global Century, Washington, DC: National Defense University Press, s. 709-725. Galtung, J. & Ruge, M. H. (1965) The Structure of Foreign News, Journal of Peace Research, 1, s. 64-91. Gerbner, G. (1964) Ideological Perspectives and Political Tendencies in News Reporting, Journalism Quarterly 41, s. 495-506, s. 516. Gerbner, G. & Marvanyi, G. (1977) The Many Worlds of the World’s Press, Journal of Communication, 27, s. 52-66. Gilboa, E. (2005) The CNN effect: The search for a communication theory of international relations, Political Communication , s. 27-44. Gitlin, T. (1980) The Whole World is Watching: Mass Media in the Making and Unmaking of the New Left. Berkeley, Los Angeles: University of California Press. Golan, G., ve Wanta, W. (2003) International Elections on US Network News, Gazette: The International Journal of Communication Studies , 65 (1), s. 25-39. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 60 B. Akdenizli Graber, D.A. (1971) Press Coverage Patterns of Campaign news: The 1968 Presidential Race, Journalism Quarterly, 48, 502-512. Gunter, M.M (1998). Turkey and the Iran Face Off in Kurdistan. Middle East Quarterly, V, 1, s. 32-40. Hester, A. (1973) Theoretical Considerations in Predicting Volume and Direction of International Information Flow, Gazette, 19, s. 238–47. Hofstetter, C.R. (1978) News Bias in 1972: A Cross –Media Comparison. Journalism Monographs, 58, 1-30. Holsti, O. (1969) Content Analysis for the Social Sciences and Humanities, Reading, MA: Addison-Weasley. Iğdır, A. (2006). Soğuk Savaş Sonrası Yeni Türk Cumhuriyetleri Üzerinde Türkiyeİran Rekabeti, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta. Jones, D. (2009) Turkey–Iran Ties Continue to Worry West, Voice of America. http:///www.voa.com (Erişim: 13 Kasım 2009). Katz, E., & Lazarsfeld, P. F. (1955) Personal Influence: The Part Played by People in the Flow of Mass Communications. New York: Free Press. King, E.G. (1995) The Flawed Characters in the Campaign: Prestige Newspapers’ Assessments of the 1992 Presidential Candidates’ Integrity and Competence, Journalism Quarterly, 72, 84-97. Konrad Adenauer Vakfı (1999) Türkiye’de Medya ve Seçimler, Ankara: Konrad Adenauer Vakfı. Köker, E. ve Kejanlıoğlu, B. (2004) 2002 Seçim Kampanyalarında Ulusal Basın, İletişim Araştırmaları, 2 (1), 42-72. Krippendorf, K. (1980) Content Analysis: An Introduction to its Methodology, Thousand Oaks, CA: Sage Publications. Lippman, W. (1922, 1965 yeniden basım) Public Opinion, Free Press, New York. Medyatava (2009) Circulation Data for Newspapers. (http:///www.medyatava.com/tiraj.asp. (Erişim: 1 Aralık 2009). McCombs, M., ve ark. (1997) Candidate images in Spanish elections: Second Level Agenda-Setting Effects. Journalism & Mass Communication Quarterly , 74, s. 703-717. McNelly, J.T. ve Izcaray, F. (1986) International News Exposure and Images of Nations. Journalism Quarterly 63 (3), s. 546-553. Bahar 2011, Sayı:32 İran’da Seçim: 2009 İran Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Türk Yazılı Basınında Sunumu 61 Meyer, W. H. (1991) Structures of North-South Informational Flows: An Empirical Test of Galtung’s Theory, Journalism and Mass Communication Quarterly, 68 (1/2), s. 230-237. Meyrowitz, J. (1995) The Problem of Getting on the Media Agenda: A Case Study in Competing Logics of Campaign Coverage. K.E. Kendall (Der.) Presidential Campaign Discourse: Strategic Communication Problems, Albany: State University of New York Press, s. 35-67. Mowlana, H. (1985) International Flow of Information: A Global Report and Analysis. UNSECO, Paris. Neuendorf, K. (2002) The Content Analysis Guidebook, Thousand Oaks, CA: Sage Publications. Nollet, M.A. (1968) The Boston Globe in Four Presidential Elections, Journalism Quarterly, 45, 531-532. Norris, P. (2001) US Campaign 2000: Of Pregnant Chads, Butterfly Ballots and Partisan Vitriol, Government and Opposition, 36 (1), 3-26. Olson, R. (2004) Turkey-Iran Realtions, 1979-2004: Revolution, Ideology, War, Coups and Geopolitics. Costa Mesa, CA: Mazda Publishers. Ostgaard, E. (1965) Factors in Influencing the Flow of News, Journal of Peace Research, 2, s. 39-64. Patterson, T.E. ve McClure, R.D. (1976) The Unseeing Eye: The Myth of Television Power in National Politics, New York: Putnam. PEJ, Pew Research Center’s Project for Excellence in Journalism, (2009). News Coverage Index Reports. Washington, DC. http://www.journalism.org. Perry, D.K. (1990) News Reading, Knowledge About, and Attitudes Toward Foreign Countries, Journalism Quarterly, 67 (2), s. 353-358. Robinson, G.J. & Sparkes, V. M. (1976) International News in the Canadian and American Press: A Comparative News Flow Study, Gazette, 22, s. 203-218. Rosengren, K. E. (1970) International News: Intra and Extra Media Data. Acta Sociologica , 13, s. 96-109. Salwen, M.B. ve Matera, F. (1992) Public Salience of Foreign Nations. Journalism Quarterly 69 (3) , s. 623-632. Semetko, H. A., ve ark. (1992) TV News And U.S. Public Opinion And Foreign Countries: The İmpact Of Exposure And Attention. International Journal of Public Opinion Research , 4 (1), s. 18-36. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 62 B. Akdenizli Semmel, A. K. (1976) Foreign News in Four U.S. Elite Dailies: Some Comparisons, Journalism Quarterly, 53, s. 732-736. Stempel, G. H. (1961) The Prestige Press Covers the 1960 Presidential Campaign, Journalism Quarterly, 38, 157-163. Stempel, G. H. (1991) Media Coverage of the Presidential Campaigns as a Political Issue, G.H. Stempel ve J. W. Windhauser (Der.), The Media in the 1984 and 1988 Presidential Campaigns, New York: Greenwood, s. 1-12. Stovall, J.G. (1988) Coverage of 1984 Presidential Campaign, Journalism Quarterly, 65, 443-449, 484. Tokgöz, O. (1991) 1983 ve 1987 Seçimlerinde Reklamlar,TODAİE Dergisi, 24 (1), 13-28. Kullanılan Siyasal Tokgöz, O. (1999) Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi (1987-1999): Gazete Siyasal Reklamları Üzerinden Bir Değerlendirme, İletişim Dergisi, 3, 6190. Tunç, A. Ve Arsan, E. (2007) Gazetelerde Seçim Var: 2002 Genel Seçimlerinin Yazılı Basında Sunumu: Bir İçerik Analizi, İstanbul: Yalın Yayıncılık. Wanta, W., ve Hu, Y. (1993) The Agenda-Setting Effects of International News Coverage: An Examination of Differing News Frames, International Journal of Public Opinion Research, 5, s. 250-264. Wanta, W., ve ark. (2004) Agenda Setting and International News: Media Influence on Public Perceptions of Foreign Nations, Journalism & Mass Communication Quarterly, 81 (2), s. 364-377. Wells, R.A. ve King, E.G. (1994) Prestige Newspaper Coverage of Foreign Affairs in the 1990 Congressional Campaigns, Journalism Quarterly, 71, 625-664. Wu, H. (2003) Homogeneity Around the World? Comparing Systematic Determinants of International News Flow Between Developed and Developing Countries. International Communication Gazette, 65 (1), s. 924. XGazete (2009) Internette En Çok Okunan Gazeteler. 1 Aralık 2009’da http://www.xgazete.com/net-tiraj.php. (Erişim: 1 Aralık 2009). Bahar 2011, Sayı:32