tıklayınız. - Veteriner Tavukçuluk Derneği
Transkript
tıklayınız. - Veteriner Tavukçuluk Derneği
Veteriner Tavukçuluk Derneði BAÞYAZI Deðerli Meslektaþlar, Veteriner Tavukçuluk Derneði Mayýs 2009'da 8. Olaðan Genel Kurulunu yapacaktýr. Geride býraktýðýmýz üç yýl içersinde tarihsel bir sýralama ile sektörde yaþanan geliþmelerin ana baþlýklarýný hatýrlamakta ve yine bu süreçte Dernek Yönetim Kurulumuzun aktivitelerini gözden geçirmekte yarar vardýr. 2006 yýlýnýn baþýnda Türkiye olarak "Kuþ Gribi" salgýnýnýn en hareketli günleri yaþanmýþtýr. Doðu Ýllerimizde 4 vatandaþýmýzý bu hastalýk nedeni ile kaybetmemiz, konuya medyanýn populist yaklaþýmý sonucu sektör tarihsel bir krizle karþýlaþmýþtýr. Derneðimiz her zaman olduðu gibi bu konuda da son derece duyarlý davranmýþ gerçekleri kamuoyu ile paylaþmýþ sektöre destek vermiþtir. Son derece zor þartlar altýnda tamamlanan 2006 yýlýnda Dernek Yönetim Kurulumuz yýlda dört sayý yayýmladýðýmýz "Mektup Ankara" yý iki sayý azaltmakla iki sayýda tamamlamýþtýr. 2007 ve 2008 yýllarýnda "Mektup Ankara" yine yýlda dört defa yayýmlanmýþtýr. Web sayfamýz yeniden düzenlenmiþ ve sýklýkla güncellenmesine ö z e n g ö s t e r i l m i þ t i r. Koþullarý düzelmesi üzerine Genel Kurulda da yapýlmasýný ifade ettiðimiz sektörü yakýndan ilgilendiren iki bilimsel toplantý; - Kasým 2007'de 120 kiþinin katýlýmý ile Ankara Bilkent Otelde "Türkiye de Mikoplazma Ýnfeksiyonlarý ve Önemi", - Mayýs 2008'de 220 kiþinin katýlýmý ile Ankara Büyük Anadolu Otelinde "Türkiye'de ve Avrupa Birliðinde Kanatlýlarda Salmonella Ýnfeksiyonlarý ve Kontrol Programlarý" gerçekleþtirilmiþtir. Salmonella toplantýmýza WVPA'nýn Baþkaný Prof. Dr. Hafez M. katýlmýþ ve dernek faaliyetlerimizden övgü ile söz etmiþtir. Derneðimiz bu bilimsel toplantýlarý kendine yakýþan olgunlukta ve yüksek katýlýmlarla tamamlanmýþtýr. VTD olarak 2005 yýlý Aðustos ayýnda Ýstanbul'da yaptýðýmýz 14. WVPC için kongreyi düzenleyen IT konsorsuyumdan alacaðýmýz katýlým payý, adý geçen kuruluþun sürekli olarak ödeyeceði parayý ötelemesi üzerine Adli Yargýya taþýnmýþtýr. Üç yýl süren mahkemeler ciddiyetle takip edilmiþ, dava lehimize sonuçlanmýþ, alacaðýmýz tahsil edilerek Derneðimiz hesabýna aktarýlmýþtýr. Deðerli meslektaþlarým, Dernek faaliyetleri takdir edersiniz ki gerek bilgi ve tecrübe katýlýmý, gerek zaman ayýrmak ve de mütavazý katýlým payý olan 1 2 T L' n i n a i d a t o l a r a k ö d e n m e s i y l e yapýlagelmektedir. Derneðimize üye olduðu halde geçen yýllar içersinde iþ, adres, iletiþim bilgileri vb. deðiþiklikler nedeni ile bazý üyelerimizle baðlantýlarýmýz zayýflamýþtýr. Üç ay süren çok sýký bir çalýþma sonucu üyelerimizin hemen hemen tamamýna ulaþtýk. Gerekli düzeltmeleri, deðiþiklikleri kayýt ettik ve bu vesile ile Derneðimize karþý olan yükümlülüklerini hatýrlattýk. Yýllýk aidat olarak üyelerimizden topladýðýmýz 12 TL. yine her üyemiz için WVPA ya aidat olarak ödediðimiz 5'yu karþýlamaktadýr. Aidatýný ödemeyen üyelerimizle ilgili son deðerlendirmeler Olaðan Genel Kurul da yapýlacaktýr. Deðerli meslektaþlarým hepiniz yakýndan takip ettiði ve BESD-BÝR'in temel hedefi olan Türkiye'nin iþlenmiþ kanatlý eti ihracatý yapmak için yýllardýr beklediði Avrupa Birliði kapýsý sonunda açýldý. 2003 yýlýndan bu yana yoðun çalýþmalar sonuç vermiþtir ve 7 entegre firmamýzýn iþlenmiþ kanatlý eti ihracatý için gerekli izinleri almýþtýr. Sonuç olarak gelinen nokta bir kalite tescildir. Dernek olarak bu geliþmelerden gurur duyduk. Darýsýnýn diðer firmalarýmýza da olmasýný diliyoruz. Bu konudaki sabýrlý ve karalý çalýþmalarýnýzdan dolayý baþta BESD-BÝR'in Sayýn Baþkaný Zuhal DAÞTAN olmak üzere emeði geçen tüm saygýdeðer meslektaþlarýmýzý kutlarýz. 25 Mayýs 2009'da yapacaðýmýz 8. Olaðan Genel Kurulun yüksek düzeyde bir üye katýlýmý ile gerçekleþmesini bekliyor, saygý ve sevgilerimizi sunuyoruz. Prof. Dr. Ahmet ERGÜN Baþkan Veteriner Tavukçuluk Derneði Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 1 Veteriner Tavukçuluk Derneði Veteriner Tavukçuluk Derneðinin yayýn organýdýr. Yýlda 4 kez 3 ayda bir yayýmlanýr. Veteriner Tavukçuluk Derneði Adýna Sahibi Prof. Dr. Ahmet ERGÜN Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Prof. Dr. Mehmet AKAN Yayýn Kurulu Prof. Dr. U. Tansel ÞÝRELÝ Doç. Dr. Erol ÞENGÖR Dr. Serdar ERTAÞ Uzman Vet. Hek. Mücteba BÝNÝCÝ Vet. Hek. Ekrem T. YÜCESAN Ýdare Yazýþma Adresi Arama Sokak No: 20/D Aydýnlýkevler - ANKARA Tel: 0312 517 25 65 Faks: 0312 517 25 65 Banka Hesaplarý REKLAM GELÝRLERÝ Türkiye Ýþ Bankasý Dýþkapý Þubesi 4206 932790 ÜYE AÝDATLARI Türkiye Ýþ Bankasý Dýþkapý Þubesi 4206 917468 Dergide yayýmlanan yazýlarýn sorumluluðu yazarlarýna aittir. Alýntý Yapýlamaz. Grafik Tasarým ve Baský Elma Teknik Basým Matbaacýlýk Tel: 0312 229 92 65 Faks: 0312 231 67 06 2 Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 Veteriner Tavukçuluk Derneði KANATLI HAYVAN ÜRETÝM SÝSTEMLERÝNDE HAYVAN REFAHI: AVRUPA BÝRLÝÐÝ STANDARTLARININ DÜNYA TÝCARETÝ ÜZERÝNE ETKÝSÝ P.L.M. VAN HORNE VE T.J. ACHTERBOSCH 1 Tarým Ekonomileri Araþtýrma Enstitüsü (LEI), Wageningen Üniversitesi ve Araþtýrma Merkezi (WUR), P.O. Box 29703, 2502 Hague, Hollanda. Kaynak: World's Poultry Science Journal, Vol. 64, March 2008. p: 40-51. Çeviri: Dr. Seyda ÞAHÝN Kanatlý Ar-Ge A.Þ.-Bolu Avrupa Birliði'nde (AB) Hayvan refahý konusu dünyanýn diðer pek çok bölgesine göre yasalara daha fazla baðlýdýr. Kanatlý hayvanlar için AB'de hayvan refahý standartlarý genellikle AB'ne ürünlerini ihraç eden ülkelerden özellikle de geliþmekte olan ülkelerden daha yüksektir. Avrupa Komisyonu tarafýndan mevzuatýn esasýna iliþkin hayvan refahý konusunda yapýlacak olan ilave geniþleme son eylem planýnda tanýtýlmýþtýr. Bütün Dünya'da broyler üretiminde kanatlýlar çoðunlukla altlýk üstünde tutulmaktadýrlar. Son günlerde AB en yüksek kanatlý yoðunluðu için gerekli standartlarý yeni bir talimatta kabul etmiþtir. Bununla birlikte, bu konunun küresel ticaret üzerine muhtemelen büyük bir etkisinin olmayacaðý düþünülmektedir. Günümüzde, hayvan yetiþtiricilik koþullarýnýn farklýlýðý bunun içine kanatlý yoðunluðu da dahil, Brezilya ve Tayland'da AB ile karþýlaþtýrýldýðý zaman sýnýrlýdýr. Yumurta üretimi için çoðunlukla ticari yumurtacý tavuklar kafeslerde tutulmaktadýrlar. Her bir tavuk için alan konusu oldukça deðiþiktir; Brezilya'da 300 ile 400 cm2/tavuk baþýna alan, Ukrayna ve Hindistan'da AB'ne benzer þekilde tavuk baþýna en düþük alan 550 cm2 dir. 2012 yýlýndan sonra, AB'nde tavuklar için tavuk baþýna en düþük 750 cm 2 alan olacak þekilde zenginleþtirilmiþ kafeslerde tutulacaklardýr. Bunun yumurta üretimi ve özelliklede yumurta tozu üretimi konusunda dünya ticaretini etkileyeceði beklenmektedir. Sofralýk yumurta ticareti yerel bölgelerde sýnýrlý biçimde devam edecektir. AB üretim standartlarýyla ilgili olarak etiket kullanarak tüketicilere daha çok bilgi saðlamayý düþünmektedir. Diðer bir seçenek finans mekanizmalarýnýn örneðin daha düþük standartlý diðer ülkelerden ithalatý önlemek için vergiler veya gümrük vergilerinin kullanýlabilmesidir. Önlemlere karþý çýkma ihtimaline karþýn AB'nin dýþýnda ihracatçý ülkelerin AB'nin isteklerini karþýlamasý ne kadar zor olsa da baðlý olacaklardýr. Giriþ Avrupada ticari kanatlý hayvan üretiminde hayvan refahý önemli bir konudur. Dünyanýn diðer ülkelerinde de ayný þekilde öneme sahip olup çiftlikteki hayvan refahýna ilgi artmaktadýr. Bazý ülkeler özellikle Avrupa'ya kanatlý eti ihracat fýrsatý için konu ile ilgilenmektedirler. Bununla birlikte, artan gereksinimler güncellenen hayvan refahý standartlarýnda üretilmeyen veya bu gibi standartlarla üretildiði garanti edilmeksizin üretilen etin pazar konumuna muhtemel bir tehdit oluþturmaktadýr. Bu, sýnýrý korumak için ithalat vergileri veya diðer araçlar yoluyla korunabilmektedir. Bu makalede broyler ve yumurtacý tavuklarýn çiftlik düzeyinde refahýnýn bütün dünyadaki durumlarýný ve dünya ticareti üzerine refah düzenlemelerindeki deðiþikliklerin ve AB'nin gereksinimlerinin etkisini tartýþacaðýz. Hayvan Refahý Standartlarýnýn Global Yayýlýmý AB'de kanatlý hayvan refahý diðer bölgelere göre daha çok yasalara baðlýdýr. Çevreci üretimin özel durumlarý AB'nin aldýðý kararlarý etkilemektedir. Bunun yaný sýra, karar veren yetkililer, AB tüketicilerinin hayvan refahý konusunda tercihlerinin arttýðýný iddia etmektedirler (EC, 2006a). Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 3 Veteriner Tavukçuluk Derneði Þekil 1: AB'nde ve ticari ortaklarýnda çiftlikte hayvan refahý için mevzuat ve özel standartlarýn güncel durumu Organik Standartlar Özel Standartlar AB Standartlarý Üçüncü Ülkelerin Standatrlarý Þekil 1'de güncel durum belirtilmiþtir (Eaton ve ark., 2005). Dikey çizgi boyunca hayvan refahý standartlarýnýn düþükten yükseðe doðru sýralamasý gösterilmiþtir. Yasal olan standartlar hat boyunca uzaklýða dikkat edilmeksizin verilmiþtir. Hayvan refahý için organik standart pazarda en düþük düzenlemenin uzaðýnda üstte, en yüksek seviyede verilmiþtir. Üretici etiketleri hat boyunca daðýtýlmýþtýr. Avrupa ve herhangi baþka yerdeki bazý üreticiler standartlarýný yukarýdaki en düþük düzenlemelerin üstünde genellikle yüksek kalite etiketi sayesinde tutmaktadýrlar. Tüketici araþtýrmalarý AB'nin özel etiketlerinin istek ve motivasyonlarýnýn geniþ ayýrýmý olduðunu ortaya çýkarmýþlardýr (Ingenbleek ve ark, 2007). Geliþmekte olan ülkelerde bazý üreticiler farklý derecede en düþük deðerdeki standartlarýn üzerine çýkmayý baþarmýþlardýr. Geliþmekte olan ülkelerde seçilen ürün zincirlerinde çiftlikte hayvan refahý için AB standartlarýný halihazýrda tamamlayan veya imkan dahilinde uyum saðlayacak olanlarýn AB'ye ürünlerinin ihracatýna izin verilmektedir. Dünyada hayvan refahý ile ilgili standartlardaki farkýn gelir seviyesi, kültür ve inançla iliþkili olduðu görülmektedir. Hayvan refahý ile ilgili 4 Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 yasalarýn kapsamýnýn sebeplerinden biri genellikle gelir düzeyini yansýtmasýdýr. Ýlk olarak, çiftlik hayvaný ürünlerinin tüketiminin artmasýnýn gelir düzeyinin artmasý ile miktarlar için talep artýþý ilk olarak gösterilmiþ, daha sonra kalite gereksinimlerinin artmasý ve iyi kaliteli et ve diðer hayvansal ürünler için talebin artmasý þeklinde gösterilmiþtir. Ýkinci olarak da, genel tüketim mallarý için talepler, özel tüketim mallarý için talebe baðlý olarak gelirle birlikte artmaktadýr. Hayvan refahý mevzuatýnýn tipik olarak, genel tüketim mallarýný saðlamanýn unsurlarýndan oluþmakta olduðu belirtilmiþtir (McInery, 2004). Refah uygulamalarý ve gelir düzeyi arasýnda iliþki konusu bir karþýlaþtýrma yapýlarak gösterilmiþtir. Ýlk olarak, birçok ülkede kanatlý hayvanlarýn refahýný düzenlemek için, mevcut olan yasanýn düzeyinin ne olduðunu araþtýrmak için bir tarama yapýlmýþtýr. Broylerler için, bu seviye her m2'ye düþen en yüksek kanatlý hayvan yoðunluðuna bakýlarak ve yumurtacýlar için ise her bir tavuk baþýna izin verilen alana göre ve yaralanma durumuna (örneðin gaga kesme) göre belirlenmektedir. Bu standartlarýn kanatlý refahý ile ilgili uygun göstergeler olarak gerekli olmadýðý belirtilmiþ olup bunlar hayvan refahý ile ilgili güncel seçilmiþ standartlar deðildir. Kanatlý hayvan refahýnýn bir göstergesi olarak yumurtacý tavuklarda, örneðin gagasý kesilmemiþ piliçlerin tüy yolma seviyesinin daha fazla olmasý ve kanibalizmin daha yüksek mortaliteye (örneðin; refahýn daha kötü olmasý) neden olabileceði gerçeði ile gösterilmiþtir. Kanatlý refahý konusunda her ülkenin yasa düzeyi 1 ile 5 arasýnda puan ile çizelgede gösterilmiþtir. Bir ülkenin gelir düzeyi de ayný çizelgede gösterilmiþtir. Her ülkenin kiþi baþý milli gelirine ulaþýlabilmektedir (FAO, 2007). Bu makalede sýnýflandýrma þu þekilde yapýlmýþtýr; 5 için milli gelir 30.000 dolardan yukarý, 4 için milli gelir 29.999 ile 20.000 arasýnda, 3 için milli gelir 19.999 ile 10.000 arasýnda, 2 için milli gelir 9.999 ile 5.000 arasýnda ve 1 için milli gelir 4.999 dolar ve daha altýnda þeklindedir. Þekil 2' de sonuçlar gözden geçirilerek verilmiþtir. Veteriner Tavukçuluk Derneði Þekil 2: Dünyada seçilen bazý ülkelerde kanatlý refahý ile ilgili (yumurtacý tavuklar ve broyler) mevzuat ve gelir düzeyi Refah uygulamasýnýn düzeyi Gelir düzeyi Ülkeler 5 5 Ýsviçre 4 5 Kuzey Avrupa: Danimarka, Finlandiya, Norveç, Ýsveç 4 5 Batý Avrupa: Avusturya, Almanya, Hollanda, Ýngiltere 3 5/4 Güney Avrupa: Fransa, Ýspanya, Ýtalya 3 3 Doðu Avrupa: Polonya, Macaristan 2 5 Avustralya, Kanada, ABD 1 5 Japonya 1 4/3 Orta Doðu: Birleþik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan 1 2/3 Güney Amerika: Arjantin, Brezilya, Þili 1 2/3 Doðu Avrupa: Ukrayna, Rusya Federasyonu 1 1/2 Asya: Çin, Tayland, Hindistan Þekil 2'de tabloda Ýsviçre'nin kanatlý hayvan refahý konusunda olaðanüstü yüksek standartlara sahip olduðu görülüyor. Kuzey ve Batý Avrupa ülkeleri arasýnda çok ufak farklýlýklar olmasýna raðmen, bu ülkelerin tamamýnda hem yumurtacý tavuklarda hem de broylerlerde AB direktifleri gereksinimlerine göre refah konusunda yüksek standartlara sahiptir. Genellikle, Güney ve Doðu Avrupa Birliði Üye ülkelerinin AB direktifleri gereksinimleri dýþýnda kanatlý refahý ile ilgili yasalarý yoktur. AB'nin yeni üyesi olan, örneðin Polonya ve Macaristan orta düzeyde milli gelire sahip olup fakat AB standartlarý ile çalýþmak zorundadýrlar. Avrupa'nýn dýþýnda ABD, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'da hayvan refahýna h e r h a n g i b i r i l g i o l m a d ý ð ý g ö r ü l ü yo r. pek çok koþulun örneðin stresi önlemek, iyi kaliteli yem ve su saðlamak ve hijyen gibi gerçekleþtirilmesinin gerekli olduðunun farkýna varmýþlardýr. Saðlanan bu koþullarla çiftçiler hayvan refahýnýn temelini garanti etmiþ olmaktadýrlar. Bunu yaný sýra, verimlilik ve saðlýðýn iyi olmasýnýn, refahýn iyi bir göstergesi BROYLERLER Broylerler Ýçin Kümes Sistemleri Broylerler genellikle büyük gruplar þeklinde ya kontrollü kümes koþullarýnda ya da açýk, doðal olarak havalandýrýlan veya serbest olarak küçük gruplar þeklinde yetiþtirilmektedirler. Broylerler genellikle altlýk üzerinde otomatik olarak saðlanan yem ve suya ulaþacak biçimde serbest olarak kümeste yetiþtirilmektedir. Pek çok ülkede, ticari yetiþtiricilik için hýzlý geliþen ýrklar kullanýlmaktadýr; daha yavaþ yetiþen ýrklar ise serbest yetiþtiricilik ve organik üretimde kullanýlmaktadýr. Dünyadaki bütün yetiþtiriciler kanatlýlardan en yüksek verimi saðlamak için Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 5 Veteriner Tavukçuluk Derneði olarak yeterli olamayacaðý konusunda fikir birliðine varýlmýþtýr (Jones, 1996). Broylerler Ýçin Refah Mevzuatý Üye devletler arasýnda uzun süren tartýþmalar sonrasýnda Mayýs 2007'de Avrupa Komisyonu broyler refahýný içeren yeni bir Direktif kabul etmiþlerdir (Avrupa Komisyonu, 2007). Avrupalý üreticilerin tamamý Haziran 2010 yýlýna kadar en düþük düzeyde standartlarý karþýlamak zorunda olacaktýr. AB Komisyon üyelerine göre, Direktife "AB tüketicilerinin yoðun tavuk yetiþtiriciliði konusunda ortaya çýkan refah problemlerini defalarca belirtmesi nedeniyle ihtiyaç duyulmuþtur". 2007/43/AB direktifine göre asýl saðlanan sürü yoðunluðunun azaltýlmýþ olmasýdýr, en yüksek yoðunluk 33 kg/m2 olacak þeklinde düzenlenmiþtir. Bazý koþullar altýnda, iyi bir havalandýrma ve sýcaklýk kontrol sistemi 2 ile yoðunluk en fazla 39 kg/m olabilir. Olaðanüstü yüksek refah koþullarý altýnda yoðunluk ayrýca 3 kg/m2 daha artýrýlabilir. Bu durum düþük mortalite oranlarýnda yapýlabilir. Direktif ayrýca aydýnlatma, altlýk, yemleme ve havalandýrma gibi gereksinimlerin karþýlanmasýný da saðlamalýdýr. Bilim adamlarý broyler refahýný deðerlendirirken yaklaþýmlarýnýn daha ziyade yüksek büyüme oraný, bacak ve ayak hastalýklarý, asites ve solunum problemleri gibi konularý (Scahaw, 2000) içermesine raðmen, bu makalede broyler refahý olarak AB direktiflerine göre ölçülebilen kanatlý hayvan yoðunluðu ve ölüm oraný kastedilmiþtir. AB'de önceden broyler refahý konusunda bir mevzuat yoktu. Fakat, Danimarka ve Ýsveç kanatlý hayvan kümeslerinde zaten sýrasýyla en fazla 40 kg/m2 ve 36 kg/m2 yoðunluða sahiptir (Berg ve Algers, 2004). Almanya ve Ýngiltere'de, yoðunluk gönüllü olarak koyulan kurallara göre yapýlmaktadýr. AB üyesi olmayan Ýsviçre'de, kanatlý hayvan kümeslerinde broyler üretimi için 2 30 kg/m oldukça sýký bir limit koymuþtur. Avrupa'nýn dýþýnda herhangi bir ülkede en yüksek broyler yoðunluðu konusuna dair herhangi bir mevzuat ve yönetmelik bulunmamaktadýr. ABD'de, Ulusal Tavuk Konseyi (National Chicken Council) uygun bakým, yönetim ve broylerlerin yüklemesi konularýný garanti ederek Hayvan 6 Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 Refah Kýlavuzunu geliþtirmiþtir. Fakat bu durum Ýngiltere kanatlý sektöründe gönüllü uygulanan bir kuraldýr. Bu rehberde, kümesteki kanatlý yoðunluðu (canlý aðýrlýk 2 ile 2.5 kg arasýnda 2 ise) 38 kg/m 'dir (Hess ve ark., 2007). Brezilya'da broylerlerin kümesteki yoðunluðu ile ilgili bir mevzuat yoktur. Sýcak iklim koþullarýndan dolayý, Brezilyalý yetiþtiriciler göreceli olarak ortalama 35 kg/m2 yoðunlukta broylerleri tutmaktadýrlar. Kanatlý Eti Ticareti Broyler etinin uluslararasý ticareti son yýllarda hýzla artmýþtýr. Domuz ve sýðýr etinin dünyanýn büyük dinlerine mensup çoðu kimseleri tarafýndan inanç gereði tüketim için kabul edilmemesine raðmen, kanatlý etlerinin pek çok bölgede hayvansal protein açýðýný karþýlayan kaynak olduðu için tüketiminde artan bir talep olmuþtur. Þekil 3, 2004 yýlýndaki global kanatlý eti ticaretini gözden geçirme imkanýný saðlamaktadýr (PVE, 2007). 2004 yýlýnda, dünya pazarýnda kanatlý eti üretimi % 12'ye ulaþmýþtýr (Windhorst, 2006). Kanatlý etinin en önemli ihracatçý ülkeleri ABD, Veteriner Tavukçuluk Derneði Þekil 3: 2004 yýlýnda en önemli kanatlý eti ticaret akýþý (1.000 ton) nedeniyle saðlanmaktadýr. Üretim entegrasyonlar tarafýndan saðlanmaktadýr. Broylerler nispeten basit ve ucuz kanatlý kümeslerinde yetiþtirilmektedirler. Bunun yaný sýra, her iki ülkedeki üretim maliyetleri yönetmelikler ve mevzuat düzeyinin düþük olmasý nedeniyle daha düþüktür (örneðin et ve kemik ununun yemde kullanýmý). Þekil 4: 2004 yýlýnda Hollanda, Almanya, Fransa, Ýngiltere, Polonya, ABD ve Brezilya'da çiftlik düzeyinde broyler (her kg canlý aðýrlýk için eurocent) üretim maliyetleri Brezilya ve AB'dir. Ana ithalat yapýlan bölgeler ise Rusya, Kuzey Afrika ve Orta Doðu, Çin ve AB'dir. Pazarýn geniþlemesi ve salgýn hastalýklar (Avian Influenza gibi) kanatlý ürünleri ticaret akýþý ve tedariðini olumsuz etkilemiþtir. Salgýnla iliþkili ticari bozukluklarýn etkilerinin çoðu 1 ve 2 yýl sonra ortaya çýkmakta, ancak diðer endemik hastalýklarýn ticaret üzerine uzun süreli bir etkiye sahip olabilmektedir. Üretim faktörleri ve tüketici tercihleri konuya iliþkin etkileyen diðer faktörler arasýndadýr (Dyck ve Nelson, 2003). Bunun yaný sýra, ticaret politikalarý kanatlý ticaretinin özellikle belirleyicisidir. Her konu ayrý ayrý tartýþýlacaktýr. Üretim Maliyetleri Doðal kaynaklar, yem maliyetleri ve iþgücü, çiftlik hayvanlarý ve et iþleme sektörlerinde rekabetin temel belirleyicisidir. Van Horne ve Bondt (2006) ülkelerin broyler üretiminde üretim maliyetleri arasýndaki farklýklarý analiz etmiþlerdir. Çalýþmanýn temelinde, Þekil 4'de bazý AB ülkeleri ile ABD ve Brezilya'daki üretim maliyetleri karþýlaþtýrýlmýþtýr. 2004 yýlýnda, ABD'deki broyler et üretim maliyetleri Hollanda'dan % 36 daha düþüktür ve Brezilya'daki üretim maliyetleri ise % 40 daha düþüktür. ABD ve Brezilya'daki daha düþük üretim maliyetleri AB ülkeleri ile karþýlaþtýrýldýðý zaman yem fiyatlarýnýn (yem hammadde tedarikçilerinin bulunmasý) ve uygun koþullar (örneðin iklim, iþ gücünün düþük olmasý) Tüketici Tercihleri Kanatlý eti küresel ticaretinin büyük çoðunluðu, dünyadaki tüketici tercihlerinin çeþitli olmasý ile açýklanmaktadýr. ABD ve AB ülkelerinin tüketicileri büyük çoðunlukla soslu göðüs etini tercih ederken, Asya ülkelerindeki tüketiciler but ve kanat etlerini tercih etmektedirler. Ýhracat yapan üreticiler parça etleri markete çok iyi bir fiyata satmaktadýrlar (Dyck ve Nelson, 2003). AB bu ticari çalýþma sayesinde örnek olmaktadýr. AB kesimhanelerinden saðlanan göðüs etlerinin tamamý AB pazarýna satýlmakta olup, but ve kanat etleri ise Rusya'ya satýlmaktadýr. Brezilya ve Tayland'dan ithal edilen göðüs eti ile AB'nin artan talebi karþýlanmaktadýr. Benzer þekilde, ABD kanatlý sektörü kendi pazarýna kemiksiz göðüs etini saðlamaktadýr, tüketiciler bu ürün için son derece yüksek para ödemektedirler. Karkasýn diðer parçalarý ise dýþ pazarlara ihraç edilmektedir, bu sayede daha yüksek gelir elde edilmiþ olmaktadýr. Bu durum et üreten ülkelerin hem ithalat hem de ihracatý niçin yaptýklarýný ve kanatlý ürünleri ticaretinin niçin büyük çoðunluðunun bütün karkas olmayýp parçadan oluþtuðunu açýklamaktadýr. Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 7 Veteriner Tavukçuluk Derneði Ticaret Politikasý Broyler etinin ticaret politikasýna özellikle de AB politikalarýnýn ticaretin akýþýna büyük bir etkisi vardýr. Ýthalatý sýnýrlama yolu ile kümes hayvanlarý için daha yüksek fiyat düzeyini koymak için, seçilen bazý ihracatçý ülkelerden en önemlisi Brezilya ve Tayland olup AB ithalat için kotayý bölmektedir. AB pazarlarý ABD'den kanatlý etini hijyen ve bitki saðlýðý nedeniyle (phytosanitary) yasaklamýþtýr. AB, Tayland'dan 2003-2004 yýlýnda görülen Avian Influenza salgýnýnýn yan etkisi olarak yalnýzca piþmiþ kanatlý eti almayý kabul etmektedir (Eaton ve ark., 2005). Broylerlerin Refahý Ýle Ýliþkili Olarak Dünya Ticareti Kanatlý eti küresel ticareti oluþumu üzerine A B ' n i n h a y va n r e f a h ý s t a n d a r t l a r ý n ý n geliþtirilmesinin büyük bir etkisi olacaktýr. AB, Brezilya ve Tayland ile en yüksek ithalat kotalarý konusunda uzlaþmaya varmýþtýr. Brezilya, Avrupa pazarýndaki göðüs eti ile düþük üretim maliyetleri sayesinde rekabet edebilmektedir. Tayland ise bölgesel pazarýnda but etinin tercih edilmesi nedeniyle Avrupa pazarýnda göðüs eti ile rekabet edebilmektedir. Broyler refahý konusunda AB direktiflerinin uygulanmasýný takiben AB'nin üretim maliyetlerinde artýþ beklenmektedir. AB hayvan refah standartlarýnýn sýnýr korumasýnýn sürekli saðlayýp saðlamadýðý konusunda artan sorular, yabancý üreticilerin rekabet baskýsýný kontrol etmek için sýnýr korumasýnýn devamýndan dolayý AB'li üreticilerin çaðrýsý broyler direktifinin u y g u l a n m a s ý i l e g ü ç l e n e b i l m e k t e d i r. Hayvan refahý gereksinimleri üzerine broyler eti için sýnýr koruma uygulamalarýnda göz önünde tutulmasý gereken en azýndan iki ekonomik tartýþma vardýr. Ýlk olarak, kanatlý yoðunluðu üzerine güven konusunda belli sýnýrlama olmasýna raðmen, hayvansal koþullarýn farklýlýklarý þimdilerde oldukça sýnýrlýdýr. Ýhracat yapan ülkelerde broyler yoðunluðu zaten AB'nin hedef deðerindedir. Ýkinci olarak, Brezilya ve Tayland'ýn artan maliyetleri azaltmasý, kümes ve iþ gücünün daha düþük olmasý nedeniyle AB'den daha düþüktür. Ýhracatçý ülkelerdeki üreticiler eðer gerçekleþtirebiliyorsa AB'nin hayvan refah 8 Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 düzenlemeleri konusunda artan talebine muhtemelen yanýt verecektir. Et ihraç eden firmalarýn istekli ve cevap verecek kapasitede olduðu gösterilmiþtir. Bowlens ve ark. (2005), AB'nin müþteri taleplerinin deðiþmesine yanýt olarak broyler eti tedarik zincirlerini Arjantin ve Tayland'dan yeniden yapýlanmanýn kanýtýný ve sertifikasyon ile baþlangýçta saðlamalýdýr. Her iki gözlemde AB'de broyler etinin tüketiminde hayvan refah düzeyinin iyileþtirilmesini baþarmak için ekonomik olarak mantýklý bir araç olarak AB kanatlý hayvan yetiþtiricileri için sýnýr korumasýnýn devamlý olup olmadýðý konusunda sorular artmaktadýr. Ayrýca, bu noktalarýn prensipte ithal kanatlý etinde ihracatçý ülkelere vergi engeli olarak uygulanmayacaðý fakat ilave katma deðer imkaný vererek hayvan refahý ile ilgili AB yönetmelik gereksinimlerinin iyileþtirilmesi gösterilmiþtir. YUMURTACI TAVUKLAR Yumurtacý Tavuklar Ýçin Kümes Sistemleri Dünyadaki yumurtacý tavuklarýn tamamý ýþýk kontrollü, güçlü havalandýrmasý olan ve mekanik Veteriner Tavukçuluk Derneði Þekil 5: Dünyanýn çeþitli bölgelerinde 30 ülkede yumurtacý tavuklarýn yetiþtirildikleri kafes, çiftlik sistemi ve serbest yetiþtirme sistemlerinin daðýlýmý Ç in m b H i y in di a st an Ýra G Me n ün k ey sik Af a ri c Ta a yl an d lo Ko ja nt in ez ily a Ar Br ly a na da J a Ye p ni on Ze ya la nd a AB D Ka Av us tra Ç A ek vus C tur um ya hu D ri y an et im i Fi ar k nl an a di ya Fr an Al sa m Yu an na ya n M ist ac an ar is ta Ýrl n an da Ýt H alya ol la Sl nda ov ak Ýs ya pa ny a Ýs ve ç Ýs vi ç Ýn re gi l te re 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 % kafes % çiftlik yemleme yapýlan kapalý kümeslerde tutulmaktadýrlar. Ticari kafesler tavuk baþýna alan doðal olarak görülen eþinme ve kanat çýrpma hareketlerini yapma imkaný olmayan çok sýnýrlý biçimde yapýlmýþtýr. Yumurtacý tavuklarýn refahýný düzeltmek için hayvan refahý hakkýnda toplumsal konular ile uyumlu, Avrupa'da alternatif kümes sistemleri geliþtirilmiþtir. Genellikle, günümüz yumurta üreticileri 3 temel kümes sistemini seçmiþlerdir; - Yumurtlama kafesleri. Geleneksel olanlardan biri olup küçük, etrafý teller ile çevrili, zemin eðimlidir; daha üst bir model ise hem daha geniþ ve hem de tünek, folluk ve altlýk gibi teçhizatlarla donatýlmýþtýr. - Çiftlik (kümes) sistemleri. Daha geniþ bir kapalý alan, zeminde altlýk serili ve kümes içinde kanatlý hayvanlar serbestçe hareket edebilmektedirler. - Serbest yetiþtirme (Free range) sistemleri. Çiftlik sistemine benzer þekildedir fakat açýk alana çýkma imkaný vardýr. Yumurta üretiminin en ekonomik ve hastalýðý önlemenin en iyi yolu hala yumurtlama kafesleridir (Hulzebosch, 2006). Dünyanýn çeþitli bölgelerinde 30 ülkede tavuklarýn yetiþtirildikleri kafes, çiftlik sistemi ve serbest yetiþtirme sistemlerinin daðýlýmý gözden geçirilerek Þekil 5'de verilmiþtir. Bilgi üye ülkelerin Uluslararasý Yumurta Komisyonu (International Egg Commission-IEC) raporlarýndan saðlanmýþtýr (IEC, 2007). % serbest yetiþtirme Þekil 5'de AB'nde kümes sistemlerinde çok büyük deðiþiklikler bulunduðu görülmektedir. AB'nin dýþýnda ise, yalnýzca Avustralya ve Yeni Zelanda'da ticari bazý kafessiz sistemlere sahiptir. Diðer bütün ülkelerde ise, yetiþtiriciler çoðunlukla kafes sistemi ile çalýþmaktadýrlar. Çin, Hindistan ve Güney Afrika'da kafessiz kümes sayýlarý büyük olasýlýkla ticari olmayan serbest yetiþtiricilik sistemleri ile ilgilidir (IEC, 2007). Ayrýca AB'nin içinde kafessiz sistemlerin yüzdesinde büyük deðiþiklikler vardýr. Kafeslerde yetiþtirme ile ilgili hayvan refahý konusunda özellikle Kuzey-Batý Avrupa'daki yetiþtiriciler alternatif kümes sistemleri araþtýrmaktadýrlar. AB ülkelerinde kafes sistemlerinde yetiþtirilen tavuklar Avusturya (% 30), Ýsveç (% 39) ve Hollanda (% 47) da olduðundan kýsmen daha azdýr. Yumurtacý tavuklar Ýspanya, Macaristan, Ýtalya ve Yunanistan'da büyük çoðunlukla kafes sistemlerinde tutulmaktadýrlar. AB üye ülkesi olmayan Ýsviçre, þimdiden geleneksel kafes sistemini yasaklamýþ ve sonuç olarak bütün tavuklar alternatif sistemlerde tutulmaktadýrlar. Yumurtacý Tavuklar Ýçin Refah Mevzuatý Ticari yumurtacý tavuklarýn refahýný geliþtirmek için Avrupa standartlarý AB Direktifinde (1999/74/AB Direktifi) belirlenmiþtir. 2012 yýlýna kadar, AB'deki bütün geleneksel kafeslerin yerini zenginleþtirilmiþ kafesler veya alternatif kümes sistemleri almýþ olmalýdýr. Zenginleþtirilmiþ kafeslerde, her bir tavuk baþýna 750 cm2 alan, bir tünek, bir folluk ve altlýk vardýr. Günümüzde, yumurtacý tavuklar AB tarafýndan tavuk baþýna Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 9 Veteriner Tavukçuluk Derneði en azýndan 550 cm2 alan saðlanan geleneksel kafeslerde tutulmaktadýrlar. Bu bir AB direktifi kuralý olup ve ülkelerin daha sýký yasalarýna izin verilmiþtir. Bu durum Avusturya, Almanya ve Ýsveç'te görülmektedir (Berg ve Yngvesson, 2006). Hollanda'da bütün kafes sistemlerinin yasaklanmasý konusu tartýþýlmaya baþlanmýþtýr (2007 Yaz Aylarý). Temel refah bileþenlerini tanýmlamasý için bu makalede AB direktifi esas olarak alýnmýþtýr. AB'nin düzenleme yapmak için tavuk baþýna izin verilen alan, kafeslerin zenginleþtirilmesi ve uygun gaga kesimi temel bileþenleridir. Bunun yaný sýra, bilim adamlarý bastýrýlan doðal davranýþlarý, tüy dökümün tetiklenmesini, kanibalizm, yaralanmalar, osteoporozis ve sayý azaltma konusunu hala tartýþmaktadýrlar (Mazzuco, 2007). ABD'de bazý fast food zincirleri kendi tedarikçilerinden kümes yoðunluðu konusunda en düþük standartlarý talep etmektedirler. 2008 yýlýnda, Birleþmiþ Yumurta Üreticileri (United Egg Producers-UEP) tavuk baþýna en az 430 cm2 alan olan kümes yoðunluðunu gerçekleþtirmek için gönüllü bir sertifika programý baþlatacaktýr. Kanada'da uygulanan kanunda ayný yoðunluðu tavsiye etmektedir. Brezilya'da kanatlý refahý konusunda mevzuat yoktur (Mazzuco, 2007). Genellikle, Asya ve Güney Amerika ülkelerinde, yumurtacý tavuklarýn tamamýnýn refahýný düzenlemek için hiçbir yasanýn olmadýðý belirtilebilir. Envanterler (Van Horne ve Bondt, 2005) Hindistan, Ukrayna ve Brezilya'daki tavuklarýn, tavuk baþýna 300 ile 400 cm2 alana izin verilen kafeslerde tutulmakta olduðunu göstermiþtir. Çiftçiler, kafes baþýna en yüksek gelir getirdiði için en ekonomik olarak bu yoðunluðu seçmektedirler. Amerika'nýn hesaplamalarýna göre (Bell, 2000) tamamen ekonomik koþullarda, tavuk baþýna verilen 350400 cm2 alanýn ABD'li yetiþtiricilere en yüksek gelir saðladýðýný göstermiþtir. Gaga kesimi gibi yaralanmalar, hala yýllardýr tartýþýlmaktadýr. Yumurtacý tavuklarda gaga uygulamalarý AB'nde düzenlenmiþtir. Tüy yolmayý ve kanibalizmi önlemek için AB, üye devletlere gaga kesimi için 10 günden daha küçük yaþta 10 Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 civcivlere nitelikli personel tarafýndan gerçekleþtirmek koþuluyla izin verebilir. Bunun yaný sýra, Avrupa içinde ülkeler arasýnda hem yasalar hem de pratikte büyük deðiþiklikler vardýr (Fiks van Niekerk ve Jong, 2007). Gaga kesimi Ýsveç, Norveç ve Finlandiya'da tamamen yasaklanmýþtýr. Gaga kesimi Avusturya, Belçika, Danimarka, Almanya, Hollanda, Ýsviçre ve Ýngiltere'de tam anlamýyla uygulanmaktadýr. Avrupa'nýn pek çok Güney ve Doðu bölgesi ülkelerinde örneðin Fransa, Ýtalya, Polonya, Macaristan ve Ýspanya'da yalnýz AB'nin 1999/74/AB Konsey Direktifinin temel gereksinimleri uygulanmaktadýr. Yumurta Ve Yumurta Ürünlerinin Ticareti Yumurtanýn Dünya çapýnda ticareti çok sýnýrlýdýr. 2004 yýlýnda, yumurta dünya pazarýnýn yalnýz %2'sine ulaþtýðý belirtilmiþtir (Windhorst, 2006). Hollanda (Dünya ticaretinin % 26'sýný), Ýspanya (% 10), Çin (% 8), Belçika (% 8) ve ABD (% 7) ana ihracat yapan ülkelerdir. Yumurtalarýn çoðunlukla Avrupa içinde bölgesel olarak bir o kadar da Asya ülkelerinde ticareti yapýlmaktadýr. Veteriner Tavukçuluk Derneði Taze yumurta ticareti yanýnda bazý yumurta ürünlerinin ticareti de vardýr. Yumurta tozu ticareti özellikle artmaktadýr. Yumurta tozu uzun bir süre depolanabilmektedir ve düþük nakliye maliyetleri gerektirmektedir. Yakýn gelecekte yumurta tozunun düþük maliyet olan ülkelerde üretilebileceði ve geliþmiþ ülkelerin gýda sanayine (fýrýn, pasta ve sos fabrikalarýna) ihraç edilebileceði beklenmektedir (Tacken ve ark., 2003). Üretim Maliyetleri Yumurta ve yumurta ürünlerinin ticareti büyük çoðunlukla üretim maliyetlerinin farklýlýðýndan etkilenmektedir. Van Horne ve Bondt (2006) yumurta üreten ülkeler arasýndaki üretim maliyetleri farklýlýklarýný analiz etmiþlerdir. Bu çalýþmada, AB'nin dýþýndaki durumu örneklemek için ABD ve Brezilya'da seçilmiþtir. 2004 yýlýnda, Brezilya'daki üretim maliyetleri % 40 daha düþükken, ABD'de yumurta üretim maliyetleri Hollanda'dan % 30 daha düþüktür. Þekil 6'da maliyet bileþenleri analiz edilerek verilmiþtir. ABD ve Brezilya'da üretim maliyetleri yem (yem hammaddesinin bölgesel olarak temin edilmesi) fiyatlarýnýn daha düþük olmasý nedeniyle çoðunlukla daha düþüktür. Bunun yaný sýra, hem üretim maliyetlerinin her iki ülkede yasalar ve mevzuat düzeyinin daha düþük olmasý nedeniyle toplam maliyeti düþürmektedir. Daha özel olarak ise a) kümes gereksinimleri ile iliþkin yasanýn olmayýþý (AB'de en azýnda 550 cm2 alana karþýn 350 ve 400 cm2 arasýnda tavuk baþýna alan saðlanmasý), b) hayvan yemlerine et ve kemik unu kullanýmý için izin verilmesi ve c) gaga kesimi konusunda yasanýn olmayýþý gösterilebilir. Þekil 6: 2004 yýlýnda Hollanda, Almanya, Fransa, Ýspanya, Polonya, ABD ve Brezilya'da çiftlik düzeyinde yumurta (kg yumurta baþýna eurocent) için üretim maliyetleri Yumurtacý Tavuklar Ýçin Kümes Sistemlerinin Üretim Maliyetleri Ýle Karþýlaþtýrýlmasý Genellikle yumurtacý tavuklar için üretim maliyetleri ve alan standardý arasýnda iliþki vardýr. Þekil 7'de dünyanýn farklý bölümlerinde yumurtacý tavuklar için maliyetler ve alan standardý arasýnda iliþki gözden geçirilerek verilmiþtir. Bu hesaplamalar, Hollanda'daki zenginleþtirilmiþ kafeslerin muhtemel yasaðýnýn etkisini deðerlendirmek için yapýlmýþtýr (Van Horne ve ark., 2007). Eðer zenginleþtirilmiþ kafesler Hollanda'da 2012 yýlýna kadar tek taraflý yasaklanmasaydý, yumurtacý tavuklarýn tamamý hayvan baþýna en düþük 1111 cm2/kanatlý alan olan çiftlik sistemlerinde tutulmuþ olacaktý. 2003 yýlýndan beri, AB'deki yumurtacý tavuklar en azýndan 550 cm 2 alan saðlanýrken ve 2012 yýlýndan sonra tavuk baþýna en azýndan 750 cm2 alan olan zenginleþtirilmiþ kafeslerde tutulacaktýr. ABD'de 2008 yýlýnda yürürlüðe konan gönüllü kurallar ile 430 cm2/tavuk baþýna alan þeklinde uygulanmaktadýr. Dünyanýn diðer ülkelerinde, tavuklar çoðunlukla tavuk baþýna 300 ile 400 cm2 alan saðlanan kafeslerde tutulmaktadýr. Yumurtalarýn üretim maliyetleri, tavuk baþýna kafesli kümeslerde alanýn arttýðý zaman dünyada düzey (350 cm2) ile ABD' de standart (430 cm2) þimdilerde AB'de en düþük düzey (550 cm2) artacaðý Þekil 7'de gösterilmiþtir. Zenginleþtirilmiþ kafes sistemlerinde (750 cm 2 ), Alman Kleingruppenhaultung (küçük kafes) sistemi (890 cm2) ve çiftlik/yoðun altlýk sistemleri (1111 cm2) geçildiði zaman üretim maliyetleri ileride artacaktýr. Þekil 7: Hayvan refahý (geniþ çizgi; sol eksen) maliyetleri ve tavuk baþýna (dar çizgi; sað eksen) alan arasýndaki iliþki Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 11 Veteriner Tavukçuluk Derneði Yumurtacý Tavuklarýn Refahý Ýle Ýliþkili Olarak Dünya Ticareti Sofralýk yumurtalarýn uluslararasý ticareti bölgede sýnýrlý biçimde devam etmektedir. Bu ayrýca likit yumurta ürünlerinde de uygulanmaktadýr. Bazý yumurtalar yumurta tozu þekline dönüþtürülmektedir. Yumurta tozunun uzun süre tutulabilmesi ve nispeten nakliye maliyetlerinin düþük olmasý nedeniyle bu ürünün uluslararasý ticareti vardýr. Bazý ülkeler, örneðin Brezilya ve Hindistan gibi, yumurtanýn üretim maliyetleri AB ile karþýlaþtýrýldýðý zaman çok daha düþüktür. Bu durum yemin (yem hammaddelerinin bölgesel olarak saðlanmasý) daha ucuz olmasýndan dolayý ve hayvan refahý yasalarýnýn olmayýþýndan kaynaklanmaktadýr. Avrupa pazarý þimdilerde üretim maliyetlerindeki farký kapatmak için ithalat vergileri yoluyla, nakliye maliyetleri ile birlikte korunmaktadýr. Diðer taraftan Avrupa'nýn satýn aldýðý yumurtanýn fiyatý hayvan refahý önlemleri sayesinde artmýþ ve ayný zamanda AB, Dünya Ticaret Merkezi (WTO) görüþmeleri baðlamýnda ithalat vergisini azaltmak niyetindedir. Bu durumda, gýda sektörü için AB'nin dýþýndaki ülkelerden yumurta tozuyla Avrupa'nýn likit yumurta ürününü yer deðiþtirmek ekonomik olarak daha çekicidir. Sonuç olarak, üçüncü ülkelerden yumurta ürünleri hayvan refah standartlarý AB'den önemli ölçüde daha düþük olsa da satýn alýnabilecektir. Sonuç Kanatlý hayvan refahý pek çok diðer bölgeye göre AB'de daha çok yasalarla iliþkilidir. Bu özellikle yumurtacý tavuklar için geçerli bir durumdur. Bazý üretici etiketleri hayvan refah standartlarýnýn en düþük düzenlemelerinin yukarýsýnda iþlemektedir. Ayrýca geliþmekte olan ülkelerde bazý üreticiler farklý derecede AB düzenlemelerinin en düþük düzeydeki standartlarýn üzerine çýkmayý baþarmýþlardýr. AB'ne, geliþmekte olan ülkelerden kanatlý ürünlerinin ithalatýnda hayvan refahý konusunda kategorik ticari kýsýtlamalara sebep olmamalýdýr. Kuzey Batý Avrupa çekirdek üye ülkeler grubu tarafýndan desteklenen Avrupa Komisyonu, AB ve AB'nin ticaret yaptýðý ortaklarýnda hayvan refahýnýn geliþtirilmesi için güçlü bir istek olduðunu belirtmiþtir (Avrupa Komisyonu, 2006b). 12 Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 AB çeþitli yollarla hayvan refahýna o d a k l a n m a k t a d ý r. A B ü l k e l e r i , D ü n ya Organizasyonunun arasýnda hayvan refahý konusunda çalýþan bir gruba sahip olan Hayvan Saðlýðý (OIE) içinde hayvanlarý koruma konusunu tartýþan çalýþma grubunun arasýndadýr. Dünya Ticaret Organizasyonu (WTO) anlaþmasýnýn altýnda global ticarette veteriner hekimlikle ilgili konular belirlenen standartlarýn temeli olarak Uluslararasý Salgýn Hastalýklar Ofisi (OIE) tarafýndan kabul edilmiþtir. Þimdilerde, Dünya Ticaret Organizasyonu (WTO) yasal mesele olarak örneðin ticarete sekte vurmasý nedeniyle hayvan refahýný açýkça onaylamamýþtýr. AB, Doha Turu (Doha Road) altýnda müzakerelerinde gündemine hayvan refah konusunu bu konuda son zamanlarda çok küçük bir tartýþma olmasýna karþýn almýþtýr. 2005 yýllýk toplantýsýndan beri OIE üye ülkeleri, kesim, nakliye esnasýnda hayvanlarýn korunmasý ve hastalýklarýn kontrolü amacýyla hayvanlarýn itlaf edilmesine iliþkin hayvan refahý için genel ilkelerde anlaþmýþtýr (OIE, 2004). Bunun yaný sýra, tüketicilere daha fazla bilginin saðlanmasý için etiketin ya gönüllü ya da zorunlu kullanýmý sayesinde üretim standardýnýn yükseltilmesi bir seçenektir. Tüketicilere daha sonra, hayvan refahý konularýnda daha iyi bilgilendirme seçenekleri yapýlabilir. Bu gibi etiketlemenin amacý hayvan refahý standartlarýný AB'nin en düþük düzeydeki isteklerinin üstüne çýkartmak için hem kendi üreticilerini ve hem de yabancý üreticileri teþvik etmeyi saðlamak olabilir. Tüketicilere daha fazla bilgi etiketleme yoluyla saðlanmasýna ilave olarak tüketiciler için fiyat farkýný azaltan vergiler veya gümrük vergileri gibi finans mekanizmalarýný kullanma ihtimali va r d ý r. B ü t ü n ö l ç ü l e b i l e n p e r f o r m a n s standartlarýný kapsayan hayvan refahý performanslarýnýn dayandýðý Avrupa etiketi, vergi veya gümrük vergileri uluslararasý ticaret yasalarý altýnda tartýþmaya açýktýr. Çiftlik hayvaný ürünlerini AB'ne ihraç etmek isteyen üreticilere karþý ayrým yapýldýðý düþünülmüþse, bu gibi bir plan Dünya Ticaret Organizasyonu kurallarý altýnda meydan okumaya açýktýr. Önlemlere karþý çýkma olasýlýðýna karþýn ihracatçý ülkeler için gereksinimleri karþýlamak ne kadar zor olsa da et pazarý yelpazesinde etiket veya verginin (sýnýr) beklenen etkinliðine baðlýdýr. Veteriner Tavukçuluk Derneði KÜMES HAYVANLARINDA KIRMIZI TAVUK BÝTÝ (Dermanyssus gallinae) Vet. Hekim Cem KESKÝNDÝL D e r m a ny s s u s g a l l i n a e a k a r ý , ç i f t l e þ i p Bayer Hayvan Saðlýðý, Pazarlama ve Teknik Hizmetler Müdürü yumurtalarýný býraktýðý, tavuklarýn bulunduðu ortamlarda gizlenir. Modern kafesli kümeslerde bu gizlenme yerleri kafes telleri, yan ekipmanlar, metal bölgeler, yem yollarý veya taþýma kayýþlarý Epidemiyoloji ve Avrupa'daki prevalans olabilir (Resim 2). Dermanyssus gallinae bir diðer adýyla kýrmýzý tavuk biti dönemsel olarak sabit bir kan emen ve evcil kümes hayvanlarýnda özellikle yumurtacý tavuklarda görülen bir gece parazitidir (Resim 1). Resim 2. Enfestasyondan þüphelenildiðinde tavuklarýn yakýnýnda bulunan toz ve akar kümeleri Resim 1. Olgun doymuþ akar (Dermanyssus gallinae) dikkatli bir þekilde saptanmalýdýr. Geceleri, akarlar kanatlýlardan kan emmek için Kýrmýzý tavuk biti, Avrupa ve birçok deniz aþýrý ülkede üretim sistemlerindeki yumurtacý tavuklarý etkiler. Enfestasyonlarýn varlýðý Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Almanya, Ýrlanda, Ýtalya, Hollanda, Norveç, Polonya, Rusya, Ýsveç, Ýsviçre, Ýngiltere, eski Yugoslavya ve Arjantin, Avustralya, Kanada ve ABD'den bildirilmiþtir (Nordenfors, gizlenme yerlerini terk eder. Beslenmek için kanatlýlarda sadece 0.5 ile 1.5 saat arasý kalmasý yeterlidir. Nimf aþamasýnda geliþme için daha fazla kana ihtiyaç vardýr. Diþiler genellikle 4 ila 8 yumurtadan oluþan yeni yumurta kümeleri oluþturmak için yine kanla beslenmeye ihtiyaç duyarlar. 2000). Dermanyssus gallinae, Avrupa'da Toplam yaþam süresi, bir larva ve iki nimfal yumurtacý tavuklarda görülen ekonomik anlamda aþama dahil en uygun þartlar altýnda bir hafta en önemli parazit olarak ele alýnmaktadýr. içinde (5.5-7 gün) tamamlanabilir (Grafik 1). Prevalansýnýn ve ekonomik öneminin Avrupa Yumurta, larva ve nimf geliþimi için 15-35°C ülkelerinde artmakta olduðu bildirilmektedir sýcaklýk ile %60 ve üzeri nisbi nem ideal ortamý oluþturur. (Chauve, 1998; Nordenfors, 2000). Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 13 Veteriner Tavukçuluk Derneði viyollleri, yumurta ve transport ekipmanlarý nedeniyle olabilmektedir. (Resim 3.) Yine bunlarýn yanýnda kemirici hayvanlar ve kuþlar da akarýn bulaþmasýnda rol oynar. Grafik 1. Dermanyssus gallinae yaþam siklusu Klinik belirtiler ve ekonomik zararlar Klasik kitaplarda kümeste yoðun Dermanyssus gallinae enfestasyonu sonucu tavuklarda görülen klinik belirtiler, kanatlýlarda irritasyon ve huysuzlanma þeklinde anlatýlmaktadýr. Yüksek sayýda akarýn beslenmesi anemiye ve hatta bazý vakalarda ölüme dahi yol açabilir. Dermanyssus gallinae ayrýca, Salmonella spp. (Zeman ve ark., 1985), Erysipelothrix rhusiopathiae (Chirico ve ark., 2003), Doðu Equine Ensefalomiyelitis virusu (Durden ve ark., 1993) gibi bakteriyel ve viral hastalýklarýn bulaþmasýnda da potansiyel bir vektördür. Dermanyssus gallinae infestasyonunun neden olduðu klinik belirtiler yumurta üretim tesislerinde ekonomik zarara yol açar. Yumurta üretimi düþer ve günlük kayýplar artar. Van Emous (2005) tarafýndan yapýlan bir araþtýrmada kýrmýzý tavuk bitinin Avrupa Birliði yumurta endüstrisinde 130 Milyon Avro'luk zarara neden olduðu ve tavuk baþýna kaybýn yaklaþýk 0,43 Avro olduðu bildirmiþtir. 14 Resim 3. Kýrmýzý tavuk biti, yumurta viyollerinin altýna saklanarak diðer çiftliklere bulaþmada rol oynayabilmektedir. Mevcut Kontrol Stratejileri Kümeslerde Dermanyssus gallinae'ye karþý kontrol stratejilerinin en önemlisi kümesin yeniden doldurmadan önce bir süre boþ býrakýlmasýdýr. Ancak akarýn 9 ay ve daha fazla boþ kümeste canlý kalabildiði unutulmamalýdýr. Bu boþ býrakma periyodu süresince en azýndan akar yükünü azaltmak amaçlý, kümes mekanik olarak temizlenmeli ve sonra fiziksel olarak dezenfekte edilmeli (sýcak buhar) veya akarisit etkisine sahip bir pestisit kullanýlarak kimyasal olarak dezenfestasyon iþlemi yapýlmalýdýr. Yeniden doldurma öncesinde boþ kümes akarlardan arýnmýþ olmalýdýr. Boþ býrakma periyodu süresinde hayatta kalmayý baþarmýþ akarlar, temizlenmemiþ çalýþan ekipmanlarý, yabani kuþlar veya fareler gibi unsurlar tarafýndan mekanik olarak ortama Yumurta üretim tesislerinde aðýr Dermanyssus gallinae enfestasyonu ile ilgili diðer zararlar arasýnda otomatik taþýma kayýþý yolunda yumurtalarý çatlatmasý ve akarýn neden olduðu yumurta kabuðu üzerindeki kýrmýzý lekeleri de içermektedir. Böylece yumurtalarýn kalitesi düþer. Bunlardan baþka akarýn kümeslerde çalýþan personele de saldýrdýðý, irritasyon ve dermatite neden olduðu bilinmektedir. giren yeni akarlar reenfestasyonlara sebep Çiftlikten çiftliðe bulaþma kontamine yumurta üretimden sonra Dermanyssus popülasyonu, Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 olabilir. Müdahale gerektiren bir Dermanyssus popülasyonunun oluþmasý genellikle birkaç ay alýr (Heine, 2004). Broyler üretiminde, üretim döngüsü müdahale gerektiren bir düzeyde Dermanyssus popülasyonunun meydana gelmesi için çok kýsadýr, fakat yumurta üretiminde birkaç aylýk Veteriner Tavukçuluk Derneði gözle görülür düzeyde saðlýk problemlerine ve ekonomik zarara yol açan ve dolayýsýyla müdahale gerektiren bir düzeye ulaþýr (Heine, 2004). Geçmiþte, dolu bir yumurtacý tavuk kümesinde boþ bir kümeste kullanýlmak üzere geliþtirilmiþ olan pestisitlerin kullanýmýna Avrupa'daki bazý saðlýk otoriteleri tarafýndan mecburen göz yumulmuþ, kullanýlan kimyasallarýn hedeflenen hayvan saðlýðý, yumurta ve tavuk etinde insanlar tarafýndan tüketiminde risk oluþturabilen rezidü ile ilgili veri azlýðý göz ardý edilmiþtir. Ancak 2000'li yýllarda birçok Avrupa ülkesinde boþ kümeslerde kullanýma uygun pestisitlerin yeterli deðerlendirme yapýlmaksýzýn yumurtacý tavuklarla dolu kümeslerde kullanýlmamasý gerektiði konusunda bilinç oluþmaktadýr. Ancak son yýllara kadar bu tür bir uygulama için onaylanmýþ kimyasal bir ürün bulunmadýðýndan; yumurtacý tavuklarla dolu kümeslerde onaylanmamýþ pestisitlerin yasadýþý kullanýmýnýn devamý söz konusu olmuþtur (Nordenfors, 2000; Liebisch ve Liebisch, 2001). Ýnsan ve hayvan saðlýðý açýsýndan tehlikeli olan bu pestitisitlerin kýrmýzý tavuk biti mücadelesinde bilimsel olarak kanýtlanmýþ bir dozunun olmamasý sebebiyle geliþigüzel doze edilmesi sonucu direnç va k a l a r ý y l a da k a r þ ý l a þ ý l a b i l m e k t e d i r. Ancak son yýllarda Keita ve ark. (2006) ile Kühling ve ark. (2006) tarafýndan hem tavuklar hem de insan saðlýðý açýsýndan son derece güvenli olan (EMEA tarafýndan yumurtada kalýntý süresi "0" gün olarak belirlenmiþtir), %50'lik foksim'in (Sebacil Byemite-Bayer) içinde tavuk bulunan saha þartlarýndaki kümeslere bir hafta arayla 2 kez, 2000 ppm dozda uygulanmasýnýn ardýndan 49 gün süreyle %97-99'luk etkinlik saðlandýðý bildirilmiþtir. Referanslar 1. Nordenfors H (2000). Epidemiology and control of the poultry red mite, Dermanysssus gallinae. Doctoral thesis. Swedish University of Agricultural Sciences, Uppsala, Sweden. 2. Chauve C (1998). The poultry red mite Derrnanyssus gallinae (De Geer, 1778): current situation and future prospects for control. Vet Parasitol. 79: 239-245. 3. Zeman P, Zelezny J (1985). The susceptibility of the poultry red mite Dermanyssus gallinae (De Geer 1778) to some acaricides under laboratory conditions. Exp Appl Acarol. 1: 1722. 4. Chirico J, Eriksson H, Fossum O, Jansson D (2003). The poultry red mite, Dermanyssus gallinae, a potential vector of Erysipe/othrix rhusiopathiae causing erysipelas in hens. Med Vet Entomol. 17: 232-234. 5. Durden LA, Linthicum LO Monath TP (1993). Laboratory transmission of eastern equine encephalomyelitis virus to chickens by chicken mites (Acari: Dermanyssidae). J Med Entomol. 30: 281-285. 6. Van Emous R (2005). Wage war against the red mite! Poulty International, October issue. 7. Josef Heine Dr. med. vet. (2004). Sebacil ByeMite, data on file. 8. Liebisch A, Liebisch G (2001) Bekämpfung der Roten Vogelmilbe. Teil1: Resistenzen und Prüfung neuer Mittel bei der Bekämpfung von Roten Vogelmilben (Dermanyssus gallinae). Schädlingsbekämpfer 3:11-13. 9. Keila A, Pagot E, Pommier P, Baduel L, Heine J (2006). Efficacy of Phoxim 50 % EC (ByeMite) for treatment of Dermanyssus gallinae in laying hens under field conditions. Rev. Med Vet. 157,12,590-594. 10. Meyer-Kühling B, Pfister K, Müller-Lindloff J, Heine J (2006). Field efficacy of phoxim 50 % (ByeMite) for control of the poultry red mite. Vet Parasitol, submitted for publication. Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 15 Veteriner Tavukçuluk Derneði BROYLER RASYONLARINDA KARNÝTÝN KULLANIMI Hande ÖZÇELÝK1, Sakine YALÇIN2 1 Dr.; Mistav Ýlaç-Ankara; 2 Prof. Dr. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalýklarý Anabilim Dalý-Ankara oynayabileceði yönüyle alternatif yem katký maddeleri arasýnda yer almaktadýr. Karnitin Karnitin (3-hidroksi-4-N-trimetilaminobütirat) Artan Dünya nüfusu daha fazla hayvansal gýda üretimini zorlayarak, daha büyük sürülerin yetiþtirilmesini ve daha yoðun üretim tarzýný yaþama geçirmiþtir. Ýnsanlarýn hayvansal gýda gereksiniminin karþýlanmasýnda tavukçuluk sektörünün önemi tartýþýlmaz bir boyut almýþtýr. Tavukçuluk sektörü; üretim kayýplarýný azaltabildiði, kalitesini artýrabildiði ölçüde baþarýlý olur. Hayvansal ürünlerin miktar ve kalitesini yükseltmek, hayvanlarý saðlýklý tutmak ve elde edilen ürünün birim maliyetini daha düþük düzeye indirmek amacýyla üretim sürecinde bir takým çalýþmalarý yapmak zorunluluðu ve sorumluluðu araþtýrýcýlarýn görevleri arasýndadýr. 4-12 saat gibi oldukça kýsa bir zaman dilimi içerisinde olmaktadýr. Bu nedenle bazý besin sýnýrlý düzeyde yararlanabilmektedir. Ayrýca, tavuklar tükettikleri yemler ile insan gýdasýna da ortaktýrlar. Tüm bu özellikler yem hammaddelerinin dolayýsýyla karma yemlerin daha rasyonel kullanýlmasýný gündeme getirmiþ, alternatif yem maddeleri ve 16 içerisinde yer alýr. Ýþlevsel olarak vitamine benzer yönleri olmasýna karþýn vücutta sentez edilebildiðinden tam bir vitamin özelliði taþýmaz. Yapýsal olarak aminoasitlere benzemekle birlikte proteinlerde bulunmadýðýndan gerçek bir aminoasit olarak da kabul edilmez. Yüksek miktarda kýrmýzý etlerde ve kümes hayvanlarýnýn etlerinde bulunur. Bitkisel kaynaklarda miktarý önemsizdir (Baumgartner ve Blum, 1997a). Karnitinde "L" formu fizyolojik karnitin olarak tanýmlanmýþ olup, insan ve hayvan beslenmesinde önemlidir. "D" formu "L" formunun etkilerini inhibe eder ve hatta yüksek dozlarda toksik de olabilir (Baumgartner ve Yemlerin, tavuklarýn sindirim sisteminden geçiþi maddelerinden kuarterner bir amindir. Vitamin benzeri maddeler Blum, 1997a). Metabolizmasý Karnitinin yemlerle alýnmasýnýn yaný sýra vücutta da sentezlenmesi söz konusudur. Karnitin biyosentezi için lizin, metiyonin ve kofaktör olarak da askorbik asit, nikotinik asit, vitamin B6 ve demir (Fe++) gereklidir. Yemlerle alýnan karnitin, aktif transport mekanizmasý ile yem katký maddeleri arayýþýný hýzlandýrmýþtýr. duodenum ve jejunumdan emilir. Pik plazma Yem katký maddelerinden karnitin, rasyonlara Karnitinin büyük çoðunluðu karaciðerde katýlarak kanatlýlarýn geliþmesinde, verimlerinin sentezlenmektedir. Karnitinin sentez iþleminde artýrýlmasýnda, metabolik hastalýklara karþý direnç metil grubu metiyoninden saðlanýrken, karbon oluþturmada hatta bazý metabolik hastalýklarýn zincirleri saðaltýmýnda endike olabileceði yanýnda baðýþýklýk karþýlanmaktadýr. Askorbik asit, karnitin ve sisteminin güçlendirilmesinde ayrýca organizmada steroid hormonlarýn sentezinde etkili olan bazý metabolik ve fizyolojik aktivitelerde rol hidrolazlarýn kofaktörü olarak görev yapmaktadýr. Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 konsantrasyonuna emilimden 3 saat sonra ulaþýr. ve azot gruplarý lizinden Veteriner Tavukçuluk Derneði B u n e d e n l e ra s yo n d a k i a s ko r b i k a s i t yetersizliðinde karnitin o l u þ a b i l m e k t e d i r. yetersizliði Karnitin sentez basamaklarýndan -bütirobetaine kadar olan aþamalar birçok dokuda -bütirobetainden karnitine dönüþüm basamaðý ise sadece karaciðer, böbrek ve beyinde olmaktadýr. Neonatal dönemde sentez çok düþük düzeyde iken, bu dönem sonrasýnda sentez artmaktadýr (Carroll ve Core, 2001; Zeyner ve Harmeyer, 1999). Karnitinin az bir kýsmý organizmada yýkýma uðrar. Vücuttan uzun sürede fakat sürekli olarak serbest ve çoðunlukla asetil karnitin olarak atýlýr. Vücuttan atýlýmý baþlýca idrar ile olmaktadýr. Memelilerde sütle de yüksek miktarda atýlýr. Böbreklerde oluþan karnitinin çoðu (%90 düzeyinde) geri emilir. Karnitin, vücutta aþýrý miktarda serbest yað asitlerin vücutta atýlmasýnda rol oynadýðýndan böbrekten geri emilim oraný, türe göre deðiþiklik gösterdiði gibi hayvanlara verilen rasyonlarýn yað veya proteince zengin olmasý veya vücutta lipolizin yoðun olarak þekillenmesi durumunda vücudun gösterdiði bir tepki sonucu artar (Baumgartner ve Blum, 1997b). Biyolojik Fonksiyonlarý L-karnitin vitamin benzeri bir etkiye sahip olup lipit katabolizmasýnda ve enerji üretimini de içeren bir çok metabolik faaliyette görev almaktadýr. Baþlýcalarý (Baumgartner ve Blum, 1997b; Coþkun, 1999; Zeyner ve Harmeyer, 1999; Walter, 2000; Carroll ve Core, 2001): L-karnitin 12 karbondan daha uzun zincirli yað asitlerinin mitokondri iç membranýndan matrikse taþýnmasýný saðlayarak bunlarýn enerji için deðerlendirilmesine yardýmcý olmaktadýr. Karnitin membran stabilizatörüdür. Hücre membranýnýn oluþmasý ve korunmasýnda rol alýr. Karnitin, organizmanýn dayanýklýlýðýnýn artýrýlmasýnda rol oynar. Yað oksidasyonunun artýþý ile yaðýn hýzlý bir þekilde taþýnmasýna olanak verir. Böylelikle vücut aðýrlýk kaybýnýn önlenmesi ve dayanýklýlýðýn artmasýnda etkili olmaktadýr. Karnitinin immunkompetansýn artýrýlmasýnda rolü vardýr. Son yýllarda yapýlan çalýþmalarda L-karnitinin spesifik antikor üretimini artýrdýðý y o l u n d a g ö z l e m l e r b u l u n m a k t a d ý r. Karnitin dallý zincirli aminoasitlerin (löysin, izolöysin, valin) metabolizmasýna yardýmcý olmakta, bu aminoasitlerin oksidasyonunu stimule etmektedir. Karnitinin peroksimal yað asidi oksidayonunda rolü vardýr. Peroksizomlardaki ß-oksidasyonla çok uzun zincirli yað asitlerinin (22 karbondan daha uzun) zincir uzunluklarýný kýsaltýr. Karnitin zincir uzunluklarý kýsalmýþ bu yað asitlerini mitokondriyal ß-oksidasyon için peroksizomlardan matrikse taþýr. Karnitin, açil gruplarý yakalayýcýsý gibi hareket eder. Açil CoA metabolizmasýnda bir defekt olduðunda veya açil CoA oluþup daha ileri metabolize edilemediði durumlarda açil gruplarý karnitin tarafýndan tutulur. Mitokondri içinde açil CoA/CoA oranýný sabit tutarak tampon görevi yapar. Açil CoA esterlerinin mitokondri matriksinde birikmesi, hücrede toksik ve bazý enzimler üzerinde inhibitör etkiye sahiptir. Karnitin açil CoA esterleri ile karnitin esterleri yaparak onlarý vücutta uzaklaþtýrýr ve toksik etkilerinin önüne geçer. Ayrýca karnitin; Serbest karnitin havuzunun oluþturulmasýnda, ATP biriktirilmesinin saðlanmasýnda, Amonyak detoksifikasyonunda, Spermatogenezis ve sperm motilitesinin saðlanmasýnda, Kalp fonksiyonlarýnýn düzenli bir þekilde çalýþtýrýlmasýnda, Tr i g l i s e r i d v e k o l e s t r o l düþürülmesinde, seviyesinin Piruvat dehidrogenazýn inhibe edilmesinde, Aminoasit, piruvat ve keton cisimciklerinden enerjinin saðlanmasýnda rol alýr . Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 17 Veteriner Tavukçuluk Derneði Çizelge 1. Bazý bitkisel ve hayvansal ürünlerin L-karnitin düzeyleri, mg/100 g Ürün L-Karnitin Ürün L-Karnitin Sýðýr eti 64 Et kemik unu 10 Tavþan eti 21 Arpa 0,7 Tavuk eti 7,5 Mýsýr 0,5 Ýnek sütü 2,0 Buðday kepeði 1,5 Yumurta 0,8 Soya küspesi 1,5 Balýk unu 8,5-14,5 Ayçiçeði küspesi 0,5 Yað asitlerinin yetersizliði ve fazlalýðýnda karnitine olan gereksinim artmaktadýr. Yað asitlerinin yetersizliðinde vücutta depolanmýþ lipidlerin beta oksidasyon oraný arttýðýndan kaslar ile karaciðerde karnitine olan gereksinim artar. Yað asitlerinin fazla olmasý durumunda ise, yað asitlerinin bir bölümü vücutta birikirken aþýrý miktarda yað asitlerinin vücutta atýlmasý sýrasýnda detoksifikasyonun saðlanmasý için karnitine Karnitin Kaynaklarý L-Karnitin hayvan türlerinde ve geliþmiþ bitki türlerinde bulunur. Tüm yem ham maddelerinde farklý miktarlarda bulunur. Bitkisel kaynaklý yem gereksinim artar (Baumgartner ve Blum, 1997b). ham maddeleri ise çok az miktarlarda karnitin Karnitin Eksikliði karnitin düzeyleri Çizelge 1'de verilmektedir Karnitin hem hayvanlar hem de insanlar için (Baumgartner ve Blum, 1997a). gereklidir. Endojen sentezi ve yemle birlikte alýnan miktarýyla vücudun ihtiyacý karþýlanýr. içerir. Bazý bitkisel ve hayvansal ürünlerin L- Broyler Rasyonlarýnda Karnitin Kullanýmý Yalnýz aþaðýdaki durumlarda ihtiyaç, yem Gropp ve ark. (1994) özellikle L-karnitin hammaddesi ve sentez yoluyla karþýlanmaz sentezinin endojen gereksinimini karþýlamada (Baumgartner ve Blum, 1997b). yetersiz olduðu genç hayvanlarda rasyonlara L- Neonatal dönem geliþmemiþtir) (biyosentez tam Stres koþullarý karnitin ilavesinin, yað asidi ve enerji deðerlendirilmesini artýrarak, canlý aðýrlýk artýþý ve yemden yararlanmayý olumlu yönde etkilediðini kaydetmiþlerdir. Yüksek performans Buyse ve ark. (2001), 17,8 mg/kg L-karnitin Güçlü efor sarfý (yarýþ ve spor hayvanlarý) kapsayan baþlangýç yemlerine ve 22,9 mg/kg Karnitin miktarý düþük yemlerin tüketimi Yaðlý yemlerin tüketimi Karnitin eksiklikleri primer ve sekonder olarak sýnýflandýrýlabilir. Primer eksiklik karnitin biyosentezindeki kalýtsal bozukluklar ile karnitinin metabolizma ve taþýnmasýndaki bozukluklardan kaynaklanýr. Bunlar kaslarda yoðun yað birikimleri ve genel saðlýk sorunlarý þeklinde ortaya çýkar. Sekonder eksiklikleri, yetersiz karnitin alýmlarý, karnitin biyosentezinin azalmasý, metabolizmada aþýrý karnitin kayýplarý veya endojen ihtiyacýnýn 18 artmasýndan kaynaklanýr. Sekonder eksikliklerde klinik ya da patolojik belirtiler görülmemesine raðmen verim düþüklüðü söz konusudur (Baumgartner ve Blum, 1997b). Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 L-karnitin kapsayan bitirme yemlerine 100 mg/kg L-karnitin ilavesinin erkek ve diþi broylerlerde performans, organ aðýrlýðý, plazma hormon ve metabolit konsantrasyonlarý üzerine etkisini incelemiþlerdir. Broyler civcivler normal (30 °C) ve düþük sýcaklýkta (20 °C) tutulmuþlardýr. Rasyonlara L-karnitin ilavesi normal sýcaklýkta tutulan piliçlerin abdominal yaðýnda azalmaya neden olmuþtur. Düþük sýcaklýktaki broylerlerde L-karnitin ilavesi kalp aðýrlýðý ve oranýný ve dolaþýmdaki plazma triodotronin Veteriner Tavukçuluk Derneði Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 4 15 Veteriner Tavukçuluk Derneði konsantrasyonunu arttýrmýþtýr. Deneme kolesterol, fosfolipid ve lipoprotein düzeyleri sonucunda karnitinin broylerlerin performansýný üzerinde etkisiz olduðu belirlenmiþtir. Broylerlerde olumlu yönde etkilemediði gözlenmiþtir. Fakat karnitin ilavesi yað asidi transport oranýný araþtýrýcýlar, kalp aðýrlýðýnýn canlý aðýrlýða oranýný arttýrdýðýndan böylece serumda esterleþmemiþ arttýrdýðýndan L-karnitinin broyler civcivlerde yað asidi ve triaçilgliserol miktarýnda azalmaya metabolik hastalýklarýnýn insidansýný azaltan neden olmuþtur. Rasyonunda karnitin bulunan potansiyel bir madde olduðu sonucuna grupta karnitin palmitoyl transferaz aktivitesi, varmýþlardýr. ko n t r o l g r u b u n u n k i n d e n d a h a y ü k s e k Rabie ve ark. (1997a), 18 günlük broylerler ile yaptýklarý bir çalýþmada; farklý düzeylerde protein (%18, %20, %22) kapsayan rasyonlara 50 mg/kg L-karnitin ilavesinin performans üzerine etkisini araþtýrmýþlardýr. Otuz beþ gün süren bu çalýþma sonucunda karnitin ilavesinin canlý aðýrlýk artýþý ve yemden yararlanma oranýný olumlu ilavesi ß-hidroksi açil-CoA dehidrogenaz, açilCoA dehidrogenaz veya enoyl-CoA hydratase aktiviteleri etkilememiþtir. Araþtýrýcýlar, karnitinin yað asidi taþýnmasýný arttýrdýðýný, performans ve karkas özelliklerini ise etkilemediðini bildirmiþlerdir. yönde etkilediði kaydedilmiþtir. Ayrýca abdominal Broyler rasyonlarýna 25, 50, 75 ve 100 mg/kg yað miktarý ve yüzdesi ile göðüs etindeki ham düzeylerinde karnitin ilave edilerek yapýlan bir yað miktarýnýn karnitin ilavesiyle önemli ölçüde çalýþma sonunda (Xu ve ark., 2003) canlý aðýrlýk azaldýðý da rapor edilmiþtir. artýþý ve yemden yararlanmanýn etkilenmediði Lien ve Horng (2001), 180 adet günlük broyler civcivler ile yaptýklarý altý haftalýk araþtýrmada, rasyona 160 mg/kg karnitin katkýsýnýn büyüme bildirilmiþtir. Buna karþýn sözü edilen karnitin düzeylerinin abdominal yað miktarýný azalttýðý (p<0.05) gözlenmiþtir. performansý, karkas özellikleri, bazý kan Rabie ve ark. (1997b), 18 günlük broylerler ile parametreleri ve yað asidi oksidasyonu ile iliþkili yaptýklarý çalýþmada, rasyonlara katýlan 0, 50, olan enzim aktiviteleri üzerine etkilerini 100 ve 150 mg/kg düzeylerindeki karnitinin belirlemiþlerdir. Araþtýrma sonucunda rasyonlara broylerlerde performans, karkas randýmaný, karnitin ilavesinin canlý aðýrlýk artýþý, tüketimi, yararlanma yem yemden oraný, karaciðer aðýrlýðý ve abdominal yað aðýrlýðý bakýmýndan istatistik fark oluþturmadýðýný g ö z l e m l e m i þ l e r d i r. Rasyonunda karnitin bulunan grupta, serum triaçilgliserol ve esterleþmemiþ yað asitleri kontrol grubuna göre daha düþük (p<0.05) bulunmuþ, karnitinin 20 bulunmuþtur (p<0,05). Bununla birlikte karnitin Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 serum Veteriner Tavukçuluk Derneði abdominal yað ve karkas bileþimi üzerine etkisini artmýþ, abdominal yað miktarý ve yüzdesi araþtýrmýþlardýr. Rasyonlarda karnitin bulunmasý, azalmýþtýr. Denemenin ikinci haftasý süresince denemenin birinci ve ikinci haftasýnda canlý rasyona L-karnitin ilavesi ile rasyondaki enerji aðýrlýk artýþýný önemli ölçüde olumlu etkilemiþtir. düzeyi arasýnda canlý aðýrlýk artýþý ve yemden Karnitin ilavesi ile 46 günlük broylerlerde yararlanma oraný bakýmýndan önemli iliþki abdominal yað aðýrlýðý ve yüzdesi önemli kaydedilmiþtir. derecede azalmýþtýr. Araþtýrmacýlar, karnitinin olumlu etkilerinin hayvanlarýn yaþýna baðlý olabileceðini bildirmiþler ve 50 mg/kg karnitin ilavesinin etkili olduðunu kaydetmiþlerdir. Broyler rasyonlarýnda 50 mg/kg karnitini yalnýz baþýna ve askorbik asitle birlikte yüksek (34-36 °C) ve normal (24 °C) sýcaklýk þartlarýnda kullanýlarak yapýlan bir çalýþma sonunda (Çelik Rodehutscord ve ark. (2002) yaptýklarý bir ve Öztürkcan, 2003), yüksek sýcaklýkta karnitin, çalýþmada, broyler rasyonlarýna 80 mg/kg karnitin askorbik asit ve karnitin+askorbik asit ilavesinin ilave ettikleri çalýþmalarýnda broylelerin performansýnda istatistik bakýmdan önem taþýyan bir deðiþiklik gözlemlememelerine karþýn, büyümenin ve yemden yararlanmanýn yaklaþýk % 5 düzeyinde olumlu yönde etkilendiðini saptamýþlardýr. Rabie ve Szilagyi (1998), farklý düzeylerde metabolize olabilir enerji (3230, 3062 ve 2979 kca/kg) içeren rasyonlarla beslenen 18 günlük broylerlerde 50 mg/kg karnitin ilavesinin beþ haftalýk süre sonunda büyüme performansý ve karkas deðerleri üzerine etkisini araþtýrmýþlardýr. Çalýþmanýn ilk iki haftasý süresince karnitin ilavesinin canlý aðýrlýk artýþý ve yemden yararlanma oranýný olumlu yönde etkilediði belirlenmiþtir. Ye m d e n ya ra r l a n m a n ý n denemenin dördüncü haftasýnda da olumlu yönde etkilendiði gözlenmiþtir. Karnitin ilavesiyle göðüs ve but eti aðýrlýðý önemli ölçüde Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 21 Veteriner Tavukçuluk Derneði canlý aðýrlýk artýþýný önemli derecede artýrdýðý 100 mg/kg L-karnitin, 2.5 g/kg sodyum humat bildirilmiþtir. ve 100 mg/kg L-karnitin+2.5 g/kg sodyum Çakýr ve Yalçýn (2007), düþük ve normal enerji düzeyli rasyonlara karnitin ilavesinin broylerlerin performans, karkas parametreleri ve bazý kan parametreleri üzerine etkisini belirlemek üzere bir çalýþma yapmýþlardýr. Çalýþmada toplam 288 adet günlük broyler civciv (160 erkek ve 128 diþi) her biri 72 civcivden (40 erkek ve 32 diþi) oluþan 4 deneme grubuna rast gele ayrýlmýþ ve her bir grup 4 alt gruba bölünmüþtür. Rasyonlar düþük (2800-3000 kcal/kg metabolize olabilir enerji, sýrasýyla broyler büyütme ve geliþtirme yemlerinde) ve normal (3000-3200 kcal/kg metabolize olabilir enerji sýrasýyla broyler büyütme ve geliþtirme yemlerinde) enerji düzeyine sahip olacak þekilde düzenlenmiþtir. Karnitin 100 mg/kg düzeylerinde ilave edilmiþtir. Karnitin ilavesi canlý aðýrlýk, canlý aðýrlýk artýþý, yem tüketimi, yemden yararlanma oraný, karkas randýmaný, kalp, taþlý mide ve abdominal yað aðýrlýklarýný istatistik önem taþýyacak düzeyde etkilememiþtir. Düþük enerji düzeyli rasyonlara karnitin ilavesi sonucunda karaciðer aðýrlýðý (p<0.01), bursa Fabricius aðýrlýðý (p<0.05) ve bursa Fabricius oranýnýn (p<0.05) arttýðý belirlenmiþtir. Gruplar arasýnda kan parametreleri bakýmýndan istatistik önem taþýyacak bir farklýlýk oluþmamýþtýr. Rasyonlara 100 mg/kg düzeyinde karnitin katýlmasýnýn broylerlerin performansý ve immun sistemi üzerinde önemli düzeyde olumlu bir etki oluþturmadýðý kaydedilmiþtir. Özçelik ve Yalçýn (2004), rasyonlara L-karnitin ve sodyum humatýn birlikte veya ayrý katýlmalarýnýn broylerlerde bazý verim özellikleri üzerine etkilerine belirlemek amacýyla yaptýklarý çalýþmada toplam 288 adet günlük Ross 308 erkek broyler civciv kullanmýþlardýr. Deneme her biri 72'þer civcivden oluþan 1 kontrol, 3 deneme olmak üzere toplam 4 grup halinde yürütülmüþtür. Gruplarýn her biri 18 adet civciv içeren 4 tekrar grubuna ayrýlmýþtýr. Birinci, ikinci ve üçüncü deneme gruplarý rasyonlarýna sýrasýyla 22 Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 humat ilave edilmiþtir. Deneme 42 gün sürdürülmüþtür. Deneme sonunda gruplar arasýnda canlý aðýrlýk, canlý aðýrlýk artýþý, yem tüketimi, yemden yararlanma oraný, mortalite, karkas aðýrlýðý, karkas randýmaný, taþlýk aðýrlýðý ve abdominal yað aðýrlýðý bakýmýndan istatistik açýdan bir farklýlýk görülmemiþtir. Rasyonlarda L-karnitin, sodyum humat ve L-karnitin+sodyum humat bulunmasý, 42 günlük deneme süresince canlý aðýrlýk artýþýný kontrol grubuna göre sýrasýyla %5.20, 5.55 ve 3.72 düzeyinde arttýrmýþ, bir kg canlý aðýrlýk artýþý için tüketilen yem miktarýný ise sýrasýyla %6.10, 1.41 ve 6.10 düzeyinde azaltmýþtýr (p>0.05). Rasyonlarda L-karnitin bulunan grupta karaciðer ve yürek aðýrlýðý kontrol grubuna göre daha düþük (p<0.05) bulunmuþtur. Deneme sonucunda broyler rasyonlarýna Lkarnitin ve sodyum humatýn birlikte ve ayrý katýlmalarýnýn canlý aðýrlýk artýþý, yemden yararlanma, karkas randýmaný ve bazý kesim özellikleri üzerine olumsuz bir etkisi gözlenmemiþtir. SONUÇ Karnitinin broylerlerde uzun zincirli yað asitlerinin ß-oksidasyonunu saðlamak amacýyla kullanýmý, en yaygýn kullaným alanýný oluþturmaktadýr. Endojen sentez ve yemlerle saðlanan karnitin hayvanlarýn karnitin ihtiyacýný karþýlamaktadýr. Ancak metabolik ihtiyaçlarýn arttýðý, karnitin sentezinin yetersiz olduðu, rasyonla yeterli düzeyde karnitin, lizin ve metiyoninin alýnmadýðý durumlarda ve stres koþullarýnda karnitin kullanýmý ile birçok olumsuz durumun önüne geçilebilmektedir. Sonuç olarak karnitin, son yýllarda kanatlý hayvanlarýn geliþmesi, metabolik hastalýklara karþý direnç oluþmasý ve bazý hastalýklarýn önlenmesi, baðýþýklýk sisteminin güçlenmesi, organizmada bazý metabolik ve fizyolojik olgularda rol oynamasý gibi özellikleri nedeniyle yaygýn kullanýlan yem katký maddeleri içerisinde yer almýþtýr. Veteriner Tavukçuluk Derneði KAYNAKLAR composition and plasma L-carnitine concentration BAUMGARTNER, M., BLUM, R. (1997a). Feeds of broiler chicks reared under different without animal meal: is adequate L-carnitine provision stil safeguarded. LONZA Ltd. Technical Report. August 1997. temperature. Arch. Anim. Nutr., 57 (1), 27-38. GROPP, J.M., SCHUMACHER, A., SCHWEIGERT, F.J. (1994): Recent research in vitamin nutrition BAUMGARTNER, M., BLUM, R. (1997d). Carnitinechemistry, biological function and deficiencies. LONZA Ltd. Technical Report. August 1997. BUYSE, J., JANSSENS, G.P., DECUYPERE, E. (2001): The effects of dietary L-carnitine supplementation on the performance, organ with special emphasis to vitamin A, ?-carotene and L-carnitine. In: Proceedings of the Arkansas Nutrition Conference, pp.:124-134. Fayetteville, AR: Arkansas Poultry Federation. LIEN, T.F., HORNG, Y.M. (2001): The effect of supplementary dietary L-carnitine on the growth weights and circulating hormone and metabolite concentrations of broiler chickens reared under a normal or low temperature schedule. Br. Poultry Sci. 42 (2), 230 - 241. M.C., CORE, E. (2001). Carnitine: A Review. Comp. Cont. Educ. Pract. Vet., 23: 45-52. COÞKUN, T. (1999). Karnitin: Klinik Önemi ve Uygulamalarý. In: Pediatride Geliþmeler. Ed.: Ý. Özalp, M. Yurdakök, T. Coþkun. Sinem Ofset. Ankara, p: 477-483. ÇAKIR, S., YALÇIN, S. (2007). Effects of L-carnitine supplementation in diets with low or normal energy level on growth performance and carcass traits in broilers. Revue Med. Vet. 158, 6, 291296 ÇELÝK, L., ÖZTÜRKCAN, O. (2003): Effects of dietary supplemental L-carnitine and ascorbic acid performance, on carcass Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1 23 Veteriner Tavukçuluk Derneði performance, serum components, carcass traits quality of broiler chickens. Acta Biol. Hung., 48, and enzyme activities in relation to fatty acid 241-252. ?-oxidation of broiler chickens. Br. Poultry Sci., 42, 92-95. RODEHUTSCORD, M., TIMMLER, R., DIECKMANN, A. (2002). Effect of L-carnitine supplementation ÖZÇELÝK, H., YALÇIN, S. (2004): Broyler on utilisation of energy and protein in broiler rasyonlarýnda L-karnitin ve humat kullanýmý. chicken fed different dietary fat level. Arch. Ankara Üniv. Vet. Fak. Derg., 51, 55-62. Anim. Nutr., 56: 431-441. RABIE, M.H., SZILAGYI, M. (1998): Effects of XU, Z.R., WANG, M.Q., MAO, H.X., ZHAN, X.A., L-carnitine supplementation of diets differing in HU, C.H. (2003). Effects of L-carnitine on growth energy levels on performance, abdominal fat performance, carcass composition, and content and yield and composition of edible metabolism of lipids in male broilers. Poult. Sci., meat of broilers. Br. J. Nutr., 80, 391-400. 82: 408-413. RABIE, M.H., SZILAGYI, M., GIPPERT, T. (1997a): WALTER, P. (2000). L-carnitine a 'vitamin-like Effects of dietary L- carnitine supplementation substance for functional food. Ann. Nutr. Metab., and protein level on performance and degree 44:75-96. of meatness and fatness of broilers. Acta Biol. Hung., 48, 221-239 ZEYNER, A., HARMEYER, J. (1999). Metabolic functions of L-carnitine and its effects as feed RABIE, M.H., SZILAGYI, M., GIPPERT, T., additive in horses. A review. Arch. Anim. Nutr., VOTISKY, E., GERENDAI, D. (1997b): Influence 52: 115-138. of dietary L-carnitine on performance and carcass GENEL KURULA ÇAÐRI VETERÝNER TAVUKÇULUK DERNEÐÝ BAÞKANLIÐI'NDAN Veteriner Tavukçuluk Derneði, 2009 yýlý olaðan Genel Kurul toplantýsý, 18.5.2009 Pazartesi günü saat 1200'de Ziraat Mahallesi Sað Sokak No:2/A Dýþkapý-Ankara adresinde çoðunluk saðlanamadýðý taktirde 25.05.2009 Pazartesi günü ayný saat ve yerde yapýlacaktýr. Önemle duyurulur. YÖNETÝM KURULU GÜNDEM Açýlýþ Baþkanlýk ve divan seçimi Yönetim ve Denetim Kurulu raporlarýnýn okunmasý Eleþtiri ve öneriler Yönetim ve Denetim Kurullarýnýn aklanmasý Yeni bütçenin görüþülmesi Yeni Yönetim ve Denetleme Kurullarý ile Haysiyet Divanýnýn seçimi Dilek ve temenniler Kapanýþ 24 Yýl: 2009 Cilt: 7 Sayý: 1