TELEVİZYON KÜLTÜRÜ Ağızdan posta… Kulaktan dolma
Transkript
TELEVİZYON KÜLTÜRÜ Ağızdan posta… Kulaktan dolma
TELEVİZYON KÜLTÜRÜ Ağızdan posta… Kulaktan dolma…. Google’dan olma... Tarih boyunca bu toprakların insanı, kültür ve donanımını sözlü olarak geliştirdi. Tarih böyle intikal etti… Din hayatı, günlük hayat, iş hayatı hep böyle kulaktan dolma nesilden nesile devredilip gidiyor. Yazı, kitap tabii ki var ama okuyan yok. 100 – 150 kişilik bir tiyatro grubu her akşam televizyonlarda ahkâm kesip duruyor. Çok basit konularda, hatta güncel olaylarda bile ciddi bilgileri yok. Saatlerce konuşuyorlar. Biri bize söylesin… Doğru bilgi ve analiz alabileceğiniz ve kültürünüzü geliştireceğiniz BİR TEK PROGRAM VAR MI? Haber bültenleri bile yalan – yanlış ve yanlı yayın yapıyor. Medya mensupları bırakın trend yayınları takip etmeyi… Temel eserleri dahi okumamış. Bunu da bırakın, “arşivlerini bile” incelemiyor. En basit günlük olayları nasıl analiz edip millete bilgi sunacaklar! Haa bi kolayı var. Biraz Google karıştırdın mı ULEMA gibi ahkam kesebiliyorsun. Sonuçta sabun köpüğü gibi yüzeysel; ağızdan posta, kulaktan dolma donanım ile birbirimizle didişip duruyoruz. Bize gelince düzgün bir arkadaşın geçen gün sitem ettiği gibi “Her akşam çalıp oynuyoruz.” Sitem haksız değil… Ama soruyu birde şöyle soralım; “Ne zararı var? Hangi tür yayıncılık daha zararsız?..” En azından haber kuşaklarımız TARAFSIZ ve BAĞIMSIZ. Evet biraz KORKAK ama; diklenmeden dik duruyoruz işte. Daha fazlasına değer bir toplumsal refleks görürsek, belki korkularımızı da aşarız. Taş gibi tertemiz ve sorumluluklarını bilen, milletini seven bir haber merkezimiz var. Biz ne yaptığımızı biliyoruz…