Gazete Ege
Transkript
Gazete Ege
SAYFA 01 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI ISSN-2146-085X İz. PİM. PP 104 600 YILLIK TARHN AZZ HATIRASINA web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın... www.balkangunlugu.com 11 OCAK 2016 PAZARTES - Y›l: 8 Say›: 353 KOSOVA SAVA Gazetenizi Gazetemiz THY Balkan uçularında ÜCRETS‹Z DAITILMAKTADIR ISRARLA 5STEY5N5Z! ALANINA DONDU Kosova'da hükümet kar#)t) protestosu düzenleyen yakla#)k 100 bin ki#ilik muhalefet yanl)lar), Ba#kenteki ba#kanl)k binas)n)n bir bölümünü yakt) Mestan'dan 'Siyaseti EGEMEN Devlete Evet- Anayasa Kar"4t4 Hükümete Hay4r ad4yla düzenlenen protesto gösterileri sonras4, muhalif parti üyeleri, ba"bakanl4k binas4na molotof kokteyli f4rlatarak, ba"bakanl4k binas4n4n bir bölümünü ate"e verdi. Alevler içinde kalan Kosova Ba"bakanl4k binas4n4, itfaiye ekipleri söndürdü. Bu arada göz ya"art4c4 gaz ve TOMA ile müdahale eden Kosova polisi ile muhalifler aras4ndan çat4"ma ç4kt4. Muhalifler, z4rhl4 polis araçlar4na molotof kokteyli f4rlatt4. Sava" alan4na dönü"en Pri"tine merkezindeki olaylar, Pri"tine'nin di!er taraflar4na da s4çrad4. Bas4n mensuplar4n4n bir bölümü ise Ulusal Tiyatro binas4na s4!4nmak zorunda kald4. Olaylar hala sürerken, Kosova Polisi 19 polis ve 39 muhalifin yaraland4!4n4 41 ki"inin gözalt4na al4nd4!4n4 bildirdi. 3’te III. DÜNYA SAVAI VE BALKANLAR Rifat SAT Sayfa 3’te SOLCULARIN PARAYLA MTHANI Ata ATUN Sayfa 4’te BULGARİSTAN'da Türklerin oluşturduğu HÖH partisinden ihraç edilen Lütvi Mestan, basın mensuplarının karşısına çıktı, siyasette kalacağını ve takındığı tavrı sürdüreceğini söyledi. Mestan konuşmasında, "Beni korkutamazlar, dayağa karşı dayanıklıyım, politikaya devam edeceğim, parlamentoyu da terk etmeyeceğim. Politikada kalacağım. Ülkenin gerek duyduğu liberal siyaseti yapacağım. Halkın yanına inip, yeni bir parti kararını beraber alacağız, halkı dinleyeceğim. Yılbaşı öncesinde Rus mayınına bastım. Siyasette kalıyorum ve Rus uçağıyla ilgili deklarasyonu gaf olarak kabul etmiyorum. Bulgaristan’ın ulusal çıkarları Rusya ile bağlı değil, NATO’ya bağlı. Bana karşı açılan savaş, HÖH’ü Rus partisi görüntüsünden kurtarmak istemem yüzünden başlatıldı." dedi. 3’te Ortodokslar arasında Makedon-Arnavut TARTI(MASI DEB Partisi yeni Genel Merkezi’ne KAVU(TU BATI TRAKYA Türklerinin ilk ve tek partisi DEB Partisi Yeni Genel Merkezi, Dr. Sadık Ahmet’in doğum gününde düzenlenen törenle açıldı. Binlerce soydaşın katıldığı törende DEB Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş’un “Evet, bize baskılar var. Evet, üçüncü sınıf olarak burada yaşamaya çalışıyoruz. Ama bizim de atacak tek kurşunumuz var, bu kurşun da tarihten gelen hoşgörümüzdür” sözleri dikkat çekti. Ayrıca, geçtiğimiz günlerde Dr. Sadık Ahmet’in hayatını kaybettiği arabanın çalınmasından sonra, bu kez Sadık Ahmet’in diğer arabasının aynı yerde sergilenmesi katılımcılara duygusal anlar yaşattı. 3’te sürdürece#im' sinyali Arnavutluk ve Kosova'y SEL FELAKET VURDU ARNAVUTLUK ve Kosova'da son günlerde etkili olan yağışlar, taşkınların yaşanmasına neden oldu. Arnavutluk'ta başkent Tiran'ın yanı sıra İşkodra ve Lezhe şehirlerinde etkili olan sağanak, nehirlerin taşmasına ve ulaşımda aksaklıkların meydana gelmesine neden oldu. . Selin etkili olduğu bir diğer bölge ülkesi Kosova'da da taş- kınlar hayatı olumsuz etkiledi. Ülke genelinde etkili olan yağışlar nedeniyle çok sayıda ev taşkın sularından zarar gördü, kara ulaşımında aksaklıklar meydana geldi. Kosova İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, selin verdiği zararın büyük olduğu ancak herhangi bir can kaybının yaşanmadığı kaydedildi. 5’te Prizren'e Türkçe eserler kütüphanesi TÜRKÇE kitaplar Osmanlı eserleriyle bezeli Prizren'e taşındı. Kosova'daki ilk Türkçe kütüphane kapılarını açtı. Kosova Sabahattin Zaim Kütüphanesi'nde, yaklaşık 4 bin Türkçe kitap bulunuyor. Kütüphanedeki eserlerin bir yıl içerisinde 10 bin'e ulaştırılması hedefleniyor. Kurdela kesiminin ardından davete katılanlar kütüp- haneki kitapları incelediler. Kütüphanenin geniş yelpazesindeki kitap seçkisi öğrencilerin ihtiyaçlarına göre belirlendi. Kütüphaneyi oluşturan eserlerin seçiminde özellikle kaynak niteliği taşıyan Türkçe kitaplara yer verildi. Sabahattin Zaim Kütüphanesi, Türkçe eserlere ulaşmakta zorlanan araştırmacılara da önemli bir imkan sundu. 4’te MAKEDONYA Cumhuriyetindeki Arnavutlar4n Ortodoks Dini Birli!i, 27 Aral4k’ta mahkeme karar4yla ülkedeki dini gruplar listesine al4n4rken, kurucusu olarak Branislav Sinadinovski gösteriliyor. Bu kararla Makedonya’daki Ortodokslar4n bölünmesinin önünün aç4ld4!4n4 belirten Makedonya Ortodoks Kilisesi Vardar Bölgesi Episkoposu Atagangel, bu dini grubun kurulmas4na izin verilmesinin ne dini ne de yasal bir dayana!4n4n olmad4!4n4 söyledi. Atagangel, Sinadinovski’yi Arnavutlar4n milli duygular4n4 kullanarak maddi ç4kar sa!lamakla suçlam4"t4. Makedonya’daki kilise ve camilerin say4s4 da dikkat çekici durumda. Makedonya Ortodoks Kilisesine ba!l4 durumda olan kilise say4s4 1,842 olarak göze çarp4yor. Bu say4, di!er H4ristiyan kiliseleri de hesaba kat4ld4!4nda daha da art4yor. Katolik Kilisesi 42 ibadethaneye sahipken, Yahudilerin sinagog say4s4 3. slam Birli!ine kay4tl4 cami ve tekkelerin say4s4 ise 580 olarak gözüküyor. 5’te SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 2 Balkan Haberleri 11 Ocak 2016 Pazartesi TKA'nn Makedonya'daki Pirinç Projesi uluslararas alanda tantld TİKA tarafından Makedonya’da gerçekleştirilen Gıda ve Yaşam Güvenliğinin Sağlanmasına Yönelik Uygulanan Pirinç Üretiminin Arttırılması Projesi Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından organize edilen Türkiye’de gerçekleştirilen Uluslararası Katılımlı, Konuralp Çeltik Çalıştayı’nda uluslararası topluma tanıtıldı böyle Makedonya’nın pirinç çeşitleri olacağını ifade eden Makedon akademisyenler, 2015 yılında, Makedonya'da toplam çeltik ekim alanının yüzde 30'unda Türk çeltik çeşitlerinin ekildiğini belirterek, Türk iş adamlarının bölgede bu amaçla pirinç paketleme tesislerini kurduklarını ve çeltik alanında yapmış oldukları yatırımlarla 2016 yılında pirinç alanlarının daha da artacağını ifade ettiler. İYİ EKONOMİK GETİRİ Makedonya’da TİKA tarafından uygulanan proje sonucunda, gerçekleştirilen deneme-demonstrasyon çalışmalarının en önemli sonucu olarak, Türk pirinç çeşitlerinin Makedonya’da DÜZCE BALKAN GÜNLÜÜ T İKA, Makedonya’da gerçekleştirdiği projelerle faaliyetlerine devam ediyor. Makedonya’da birçok alanda önemli projelere imza atan TİKA tarafından Makedonya’da gerçekleştirilen Gıda ve Yaşam Güvenliğinin Sağlanmasına Yönelik Uygulanan Pirinç Üretiminin Arttırılması Projesi Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından organize edilen Türkiye’de gerçekleştirilen Uluslararası Katılımlı, Konuralp Çeltik Çalıştayı’nda uluslararası topluma tanıtıldı. www.yenibalkan.com’a göre; Çalıştay’a Amerika Birleşik Devletleri, Makedonya, Hindistan, Pakistan, Yunanistan ve birçok ülkeden uzman iştirak etti. Çalıştayda Makedonya’nın Koçani bölgesinde yer alan Pirinç Araştırma Enstitüsünde görevli ve TİKA projesinin yönlendirme kurulu üyeleri, Prof. Dr. Dobre Andov, Prof. Dr. Danica Andreevska ve Prof. Dr. Emilija Simeonovsko tarafından Gıda ve Yaşam Güvenliğinin Sağlanmasına Yönelik Uygulanan Pirinç Üretiminin Arttırılması Projesi’nin Makedonya çeltik tarımına olan katkıları konusunda bir rapor sunuldu. ÜÇ TÜR TESCİL EDİLECEK Makedon uzmanlarca sunulan raporlarda ve bildirilerde, Makedonya ekonomisine katkı sağlayan proje kapsamında ekilen proje alanında ekilen, Halilbey, Gönen ve Gala çeşitlerinin Makedonya'da yetiştirilmek üzere tescil edilmesi için gerekli bütün çalışmaların tamamlandığı belirtildi. Halilbey, Gönen ve Gala çeşitlerinin bundan verimli ve kaliteli bir şekilde üretilebileceği görüldü. Kaliteli ürün, yüksek piyasa değerine sahip ve iyi ekonomik gelir getirisi olan Türk çeltik çeşitleri, pirinç üreticileri tarafından kısa sürede kabul gördü. Proje ile bölgede ekonomik yatırımlar teşvik edilmiş, mevcut işletmecilerin gelirleri yükseldiğinden üretim teknolojilerini ve kapasitelerini yenileme çalışmaları gerçekleştirildi. Türk işadamları tarafından 30 bin kapasiteli pirinç paketleme tesisi kurularak, böylece pirinç üretiminde önemli sorun olan pazarlama sorunu ortadan kalktı. Konuralp Çeltik Çalıştayı’nın üçüncü ve son günü, gerçekleştirilen oturumlar ve çalıştay sonuç raporunun oluşturulmasının ardından sona erdi. SAYFA 03 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Balkan Haberleri 3 11 Ocak 2016 Pazartesi Pritine’de muhalefet I atei büyüdü Kosova'da hükümet karşıtı protestosu düzenleyen yaklaşık 100 bin kişilik muhalefet yanlıları, Başkenteki başkanlık binasının bir bölümünü yaktı Priştine merkezindeki olaylar, Priştine'nin diğer taraflarına da sıçradı. Basın mensuplarının bir bölümü ise Ulusal Tiyatro binasına sığınmak zorunda kaldı. Olaylar hala sürerken, Kosova Polisi 19 polis ve 39 muhalifin yaralandığını 41 kişinin gözaltına alındığını bildirdi. 93 KİŞİ YARALANDI Priştine'nin ana meydanları, gaz bombalarından, duman içinde iken, muhalifler yakıp yıkıyor. Bu sırada bir polise isabet eden Molotof kokteyli, polisi ağır yaraladı. Yaralananların sayısı 93'e çıktı. İlk yardım ekipleri, yaralananları Priştine Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırdı. CUMHURBAŞKANI MUHALİFLERE SESLENDİ PRTNE - BALKAN GÜNLÜÜ K osova muhalefet partilerinin başkent Priştine'deki başbakanlık binası önünde düzenlediği ve 100 bin kişin katıldığı miting sonrası başkanlık sarayı ateşe verildi. "Egemen Devlete Evet- Anayasa Karşıtı Hükümete Hayır" adıyla düzenlenen protesto gösterileri sonrası, muhalif parti üyeleri, başbakanlık binasına molotof kokteyli fırlatarak, başbakanlık binasının bir bölümünü ateşe verdi. Alevler içinde kalan Kosova Başbakanlık binasını, itfaiye ekipleri söndürdü. Bu arada göz yaşartıcı gaz ve TOMA ile müdahale eden Kosova polisi ile muhalifler arasından çatışma çıktı. www.haberler.com’dan alınan bilgilere göre; Muhalifler, zırhlı polis araçlarına molotof kokteyli fırlattı. Savaş alanına dönüşen Bu arada, Priştine'de durumu kontrol altına almak için, diğer kentlerden Priştine'ye ek olarak daha bin polis getirildi. Cumhurbaşkanı Atifete Jahjaga ise, başbakanlık binasına saldırıyı kınarken muhaliflerin şiddetten vazgeçmelerini istedi. Muhalif liderler ise Kosova Hükümeti istifa edinceye kadar protestolara devam edeceğini açıkladılar. Olaylar sonrası başkanlık sarayının çevresi çevik kuvvet ekiplerince güvenlik çemberine alındı. Mestan ‘Siyasete devam’ dedi çaba gösterdiğini söyledi. SOFYA - BALKAN GÜNLÜÜ HÖH TEPKİSİ B ulgaristan’da üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu muhalefetteki Hak ve Özgürlükler Hareketi'nden (HÖH) sözde "vatana ihanet" gerekçesiyle ihraç edilen eski parti başkanı Lütvi Mestan, Sofya'da basına açıklama yaptı. www.dunyabulteni.net’e göre; Mestan konuşmasında, "Beni korkutamazlar, dayağa karşı dayanıklıyım, politikaya devam edeceğim, parlamentoyu da terk etmeyeceğim. Politikada kalacağım. Ülkenin gerek duyduğu liberal siyaseti yapacağım. Halkın yanına inip, yeni bir parti kararını beraber alacağız, halkı dinleyeceğim. Yılbaşı öncesinde Rus mayınına bastım. Siyasette kalıyorum ve Rus uçağıyla ilgili deklarasyonu gaf olarak kabul etmiyorum. Bulgaristan’ın ulusal çıkarları Rusya ile bağlı değil, NATO’ya bağlı. Bana karşı açılan savaş, HÖH’ü Rus partisi görüntüsünden kurtarmak istemem yüzünden başlatıldı." dedi. Mestan hakkında yapılan suçlamaları da şöyle sıraladı: -Siyasi mitinglerde anadil yasağını Strasburg mahkemesine taşımam, -Oreşarski hükümetine destek vermemem, -Güney Akım’la ve Kırım’la ilgili tutumum, -Boris Nemtsov’un öldürülmesiyle ilgili deklarasyonum, -Ankara ile ilişkileri normalleştirmem. Bizim anlayışımıza göre Türkiye Cumhuriyeti stratejik partnerimiz ve dostumuzdur. Partiyi demokrasi çatısı altına çekmeye denedim. Ben lider olarak gösterildim ve seçilmiş hissetmiyorum kendimi. HÖH partisinden Rus uçağı deklarasyonu yüzünden gidiyorum ancak bu yüzden gururluyum. Parlamento kürsüsünden iki cümle söylemek için bile Doğan’a telefon etmek gerekiyordu. Rus uça- ğıyla ilgili deklarasyonu önceden Doğan’la paylaşmadım ancak Doğan’ın bu deklarasyonun içeriğine şüpheyle yaklaşacağını düşünmedim. Kimse benim istifamı resmen talep etmiş değil. Tersine istifaya zorlandım. 22 Aralık'ta korumalarım alındı. Şahsımın ve ailemin güvenliğini sağlamak üzere Türkiye'nin Sofya Büyükelçiliği rezidansına gittim. HÖH partisi tarafından Türkiye yanlısı siyasi tavır izlemekle suçlanan Mestan, HÖH'nin Rusya çıkarlarını savunan, oligarşi ağırlıklı bir parti olduğuna işaret ederek bu görüşü çökertmek amacıyla Avrupa-Atlantik çizgisinde siyaset yürütmeye büyük Lütfi Mestan’ın partiden ihraç edilmesinin ardından HÖH’nin yönetimi olarak oluşturulan üçlü kurul üyelerinden Mustafa Karadayı da partide bir bölünme beklenmediğini söyledi. Karadayı, yaptığı açıklamada Mestan dışında istifa eden 5 milletvekilinin partinin asli üyeleri olmadığını, HÖH’nin desteği ile seçilmiş vekiller olduğunu belirtti. Partinin birlik ve bütünlüğünün zedelenmeyeceğini diye getiren Karadayı, "Biz, bu kişilerden sadece partiden değil, HÖH’yi artık temsil etmedikleri için milletvekilliğinden de istifa etmelerini bekliyoruz" diye konuştu.Partinin gençlik örgütü de yayınladığı bildiride, Lütvi Mestan, Hüseyin Hafızov, Şabanali Durmuş, Ayroğan Ali, Mariana Georgieva ve Ventzislav Kaymakanov’un parlamentodan bir an önce istifa etmeleri çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev de "Bulgaristan, demokrasi, Avrupa-Atlantik yanlısı, net esas ve değerlere sahip bir politika yürütür. Bu veya şu parti veya liderin tavrına göre hareket etmez. Net olan bu prensipleri savunan devlet lideri olarak da yalnız değilim” demişti. SADIK AHMET’in doum gününde açtlar Gostivarlı örencilere yeni arkada: “Bahçe” Dergisi GOSTVAR BALKAN GÜNLÜÜ B ahçe Dergisi’nin 3’ncü sayısı Gostivar “Mustafa Kemal Atatürk” ilköğretim okulu öğrencilerine ulaştı. Gostivarlı öğrenciler, Bahçe Dergisi sayesinde kış gecelerini sıkılmadan, yeni bilgiler edinerek geçireceklerini ifade ettiler. www.yenibalkan.com’a göre; Gostivar “Mustafa Kemal Atatürk” ilköğretim okulunda Bahçe Dergisi’nin 3’ncü sayısının tanıtımı Bahçe Dergisi ekibi tarafından yapılırken, okul müdürü Oktay Nuredin ile okul öğretmenleri, bu eğitici ve güzel dergiyi “Mustafa Kemal Atatürk” ilköğretim okuluna hediye ettikleri için Bahçe Dergisi ekibine teşekkürlerini ilettiler. Bahçe Dergisi’nin tanıtımını yapan Editör Yrd. Doç. Dr. Zeki Gürel, derginin eğitici taraflarının yanı sıra, aynı zamanda eğlenebilecekleri yanlarının olduğunu da belirtti. Bahçe Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nazlı Rânâ Gürel de öğrencilere şiir okuyarak, çocukların da şiir okumalarına vesile oldu. Yeni bir arkadaşa yani Bahçe Dergisi’ne kavuşan Gostivarlı öğrenciler ise, derginin diğer sayılarını sabırsızlıkla bekleyeceklerini ifade ederlerken, aldıkları en güzel hediyeyle yarı yıl tatiline girmiş oldular. GÜMÜLCNE BALKAN GÜNLÜÜ B atı Trakya Türklerinin ilk ve tek partisi DEB Partisi Yeni Genel Merkezi, Dr. Sadık Ahmet’in doğum gününde düzenlenen törenle açıldı. www.kircaalihaber.com’a göre; Gümülcine çıkışında KozluköyKaridiya yolu üzerinde bulunan yeni genel merkezin açılış törenine; T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı ve Muavin Konsolos Murat Ertaş, DEB Partisi Onursal Başkanı Işık Sadık Ahmet ve Sadık Ahmet’in oğlu Levent Ahmet ve kızı Funda, Rodop Milletvekili İlhan Ahmet, Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, Doğu Makedonya-Trakya Bölgesi Başkan Yardımcısı Mustafa Katrancı, eski dernek başkanlarından Cafer Alioğlu, Toplumsal Hareket Başkanı Saadettin Şakir Hüseyin, Kozlukebir eski belediye başkanı İbrahim Şerif, Gümülcine Belediyesi Başkan Yardımcısı Sibel Mustafaoğlu, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, Mustafçova Belediye Başkanı Cemil Kabza, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Teşkilat Başkanı Musa Yurt, Kırcaali TÜRKSAD Derneği Başkanı Müzekki Ahmet, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan, İskeçe Türk Birliği Başkanı Ahmet Kurt, Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Ali Pencal, Batı Trakya Azınlığı Güney Meriç Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Bekir Mustafaoğlu’nun yanısıra binlerce soydaş katıldı. İZMİR MEKTUBU .Dünya Sava9C, Avusturya tahtCnCn veliahttC Ar9idük Franz III. DÜNYA SAVAI Ferdinand’Cn 28 Haziran 1914’te VE Gavrilo Princip adCnda bir SCrp milliyetçisi tarafCndan Saraybosna’da BALKANLAR öldürülmesi ve 28 Temmuz’da rifatsait@balkangunlugu.com Avusturya-Macaristan’Cn SCrbistan’C i9gal etmesi ile Balkanlarda ba9lar, 24.Dönem İzmir milletvekili 1918 yClCnda Balkanlar, am, Balkan Stratejik Araştırmalar Rifat SAT Ba3dat, Hicaz, Musul’un kaybedilMerkezi (BASAM) Başkanı mesiyle Anadolu’da biter. Birinci Dünya sava9C srail’in kurulmasC mi9tir: “Katolik kardinal külahC görmekiçin ilk devredir. Kutsal topraklar ve tense Türk sarC3CnC ye3lerim”. Ortodoks Filistin OsmanlCnCn (MüslümanlarCn) elinolan RuslarCn, Balkanlar’daki Ortodoks den alCnCr ve birilerine zemin hazCrlanCr. milletlere (Bulgaristan, Yunanistan, Birinci Dünya sava9Cnda Balkanlar ve SCrbistan, Karada3, Romanya) ayrC bir ilgiDo3u Avrupa’da Rusya’nCn Panslavizm si vardCr. Yine aynC Rusya kendisi gibi politikasC ile Almanya’nCn Pancermen Slav olan SCrplara, Bulgarlara ve politikasC kar9CtlC3C temeline oturmu9tur. Karada3lClara farklC bir açCdan bakar. AçCkçasC Panslavizm eskiden beri bölgenin DÜNYA SAVAI (II. DEVRE) tehlikesidir. Di3er yandan bazC Arnavut görü9lerinde de Kosova, Arnavutluk, Aradan 21 yCl geçer. ArdCndan 1939’da II. Makedonya, Karada3, SCrbistan ve Dünya sava9C ba9lar ve 1944 yClCnda sona Yunanistan’da ya9ayan ve bugün ayrClmC9 erer. Maalesef bu sava9Cn sonunda olan ArnavutlarCn Etnik Arnavutluk’ta birCumhurba9kanCmCz SayCn Recep Tayyip le9mesi dü9üncesi vardCr. Bu dü9ünce Erdo3an’Cn, “Dünya Be9ten Büyüktür” ba9ta Avrupa’yC ve di3er Balkan ülkelerini 9eklinde ele9tirdi3i Birle9mi9 Milletler ve ciddi tedirgin eder. SCrplarCn, Büyük Filistin bölgesinde srail kurdurulur. lginç SCrbistan hayali de bölgenin bir di3er çatC9bir iddiaya göre II. Dünya Sava9C’nda yeni ma tehlikesidir. SCrbistan içerisinde kurdurulan bu suni devlete (srail) gitmek ArnavutlarCn ço3unlukta oldu3u Pre9eva istemeyen Avrupa’daki yakla9Ck 9 milyon bölgesi, Bo9naklarCn ya9adC3C Sancak bölYahudi yine ba9ka bir iddiaya göre aslen gesi ve Macar asCllClarCn oldu3u Yahudi olan Hitler tarafCndan (cezalandCVoyvodina bölgeleri SCrbistan için hep rCldC) öldürüldü. Bu arada II. Dünya tehlike sinyalleri vermektedir. Sava9C’nCn bir bölümü AlmanlarCn bu sava9taki yumu9ak karnC olan Balkanlar’da BOSNA-HERSEK’TE DURUM cereyan eder. AlmanlarCn BalkanlarC istilasC, RuslarC ciddi etkilemi9 ve sava9a sürükBosna-Hersek’te ya9anan SCrp katliamlarC, lemi9tir. Türkiye büyük u3ra9Clara ra3men ba9ta Srebrenitsa olmak üzere unutulmabu sava9a girmez ama maalesef girmi9 mC9tCr. Sava9 sonunda Bo9naklara dikte kadar etkilenir. Bu ikinci devrenin özetidir. ettirilerek yapClan Dayton (DeytCn) anla9imdi akla bir soru geliyor: SCrada 3.Devre masC aslCnda anla9mayC de3il anla9mamayC mi var? Bölgenin yani Anadolu ve körükler. Bir gün içerisinde 8 bin küsur Ortado3u’nun enerji kaynaklarCna ev Müslüman Bo9nak’Cn SCrplar tarafCndan sahipli3i yapmasC ve bir bölümünde sözde katledilmesi unutulamaz. imdi bile oraya srail için vaat edilmi9 kutsal topraklarCn gitti3inizde, aynC acCyC canlC ya9arsCnCz. (Mezopotamya) olmasC dikkat çekiyor. Hatta bölgede ya9ayan 9ehit yakCnC anneleAma daha da önemlisi bu bölgelerde rin kurduklarC Srebrenitsa Anneleri Müslümanlar ya9Cyorlar. Di3er yandan Derne3i’nin ilginç bir avcClCk kulübü varOrtado3u, Balkanlar ve Türkiye’deki dCr. KadCnlarCn sCrf silah ruhsatC alabilmek geli9melere baktC3CmCzda hepsinin kaygC için kurdu3u bir avcClCk kulübü. Nedenini verici oldu3unu görüyoruz. Örne3i sordu3unuzda Bo9nak kadCnlarCn ya9adCkOrtado3u’da durum feci. Suriye ve Irak larC acClar sonunda acaba yine sava9 çCkar yanCyor. ran ve Suudi Arabistan gergin. mC korkusu nedeniyle kendilerini korumak Bölgenin en kritik ülkesi Türkiye 7 istemeleridir. Di3er yandan bölgede Haziran’da önemli bir dönemeçten geçmi9, gezi, post modern darbeler, paralel SCrplarCn ya9adC3C SCrp Cumhuriyeti tehditler birer birer atlatClmC9, neyse ki, 1 (Republica SCrpska) Bosna-Hersek’ten KasCm’da istikrar kazanmC9. Ancak maaleayrClCp SCrbistan’a katClmak istemektedir. sef yurdumuzun Güneydo3u bölgesinde hala PKK sorunu ya9anCyor. Son dönemde KOSOVA AH KOSOVA! makalemizin ba9lC3Cnda ismi geçen Rusya’nCn da devreye girmesiyle durum Balkanlarda Kosova ayrC bir muammadCr. iyice vahimle9iyor. Dikkat edilirse Sultan Murad Hüdavendigar’Cn yadigârC, RuslarCn her devrede var oldu3unu görüstiklal mar9CmCzCn yazarC M.Akif’ in babayoruz. sCnCn memleketi güzel Kosova. Bugün Türkiye dâhil 100’den fazla ülkenin tanCdCBALKANLAR 3C Kosova’yC SCrbistan ve ona destek veren dinda9C ve Crkda9C Rusya tanCmamaktadCr. Peki ya Balkanlar? AdCndan da belli: “Bal Kosova’da Mitrovitsa sorunu hala devam ve Kan”. Hem Bal, i9te bu yüzden mCknaeder. Bir bölümünde SCrplar di3er bölütCs gibi tehlikeleri çekiyor. ArdCndan da münde Arnavutlar vardCr. Di3er yandan çatC9malar ve sava9lar sonunda kan ve bugün Kosova’da iç siyasette de ciddi gözya9C. Balkanlar’da en büyük acCyC sorunlar ya9anCyor. Güzelim Kosova’yC bir Türkler, Arnavutlar, Bo9naklar, yani takCm güçler sürekli rahat bCrakmak isteMüslümanlar çekmi9. Ya9anan göçlerle miyorlar. Kosova’nCn Ferizaj (Ferizay diye hala çekmeye devam ediyorlar. okunur ve ismini bir OsmanlC beyi Feriz Avrupa’nCn içinde olan Balkanlarda 12-13 Bey’den alCr) kentinde Amerika’nCn milyon kadar Türk ve Müslüman dininde Avrupa’daki en büyük askeri üssü olan milletler ya9Cyor. Bu durum din milletçili3i Bonstell vardCr ki büyüklü3ünden dolayC yapan bazC gruplarC etkinle9tiriyor. uzaydan bile fark edildi3i söylenir. Üsküp’te da3Cn ba9Cnda yapClan koskocaAmerika neden Kosova’da (Balkanlarda) man haçlC armasC (simgesi) ve 9ehirdeki böyle büyük bir askeri üs yapar, bu da ayrC dini ve etnik milliyetçili3i körükleyen bir bir sorudur? sürü heykel, Atina’da da3Cn tepesindeki Yunanistan’Cn BatC Trakya bölgesinde 120 HCristiyanlCk armasC, Pri9tine giri9ine, bin Türk ile Rodos ve stanköy (Kos) ada9ehirde HCristiyan ya9amamasCna ra3men larCnda ya9ayan 5 bin 300 kadar Türkler ve yapClan dev katedral beraberinde sorular de Bulgaristan’da ya9ayan 500 bin Türk getiriyor. Di3er yandan Balkanlarda 9u soyda9CmCz zaman zaman sorunlar ya9aanda ciddi bir mülteci (göçmen) krizi ya9amaktadCr. AyrCca Yunanistan’Cn Çameriya nCyor. Zaten sCkCntClarla dolu olan bu böl(Yanya vilayeti dolaylarC) bölgesindeki geye bu kriz fazla lüks. Avrupa ile yapClan etnik ArnavutlarCn yüzünden Arnavutluk geri kabul anla9malarC buralarda nasCl bir ile yCllar öncesine dayanan husumeti varsonuç çCkaracak? Bu durumu Türkiye için dCr. Di3er yandan Yunanistan, Makedonya analiz edenler de var. Vizesiz Avrupa ile isim problemi ya9ar ve Makedonya’yC dola9Cm hakkC kar9ClC3Cnda geri kabul, bu ismiyle tanCmaz. Ortado3u karC9Ck ve Türkiye’nin de onayladC3C bir anla9ma. yi sava9 devam ediyor. Di3er yandan niyetle ve Türkiye’nin çCkarlarC do3rultuBalkanlar karmakarC9Ck, sava9 yok ama sunda imzalanan bir anla9ma. Ancak dikbüyük sava9larCn yorgunlu3u var. BunlarCn katli ve uyanCk olmak gerek. arasCnda kalmC9 kadim Türkiye Balkanlar’daki en büyük tehlike milliyetçiCumhuriyeti. slam’Cn son kalesi, hatta lik. Bu problemi ikiye ayCrmak gerek. hamisi. Sava9 çCkarsa nerde çCkar sorusuEtnik ve dini milliyetçilik. HCristiyanlarCn nu özetle yukarda anlatmaya çalC9tCk. kendi aralarCndaki çatC9malarC OsmanlC Di3er yandan III. Dünya sava9C çCkar mC? döneminde bile ya9anmC9. stanbul’un fetYoksa zaten içinde miyiz, çCkarsa neden hinden önce Ortodoks Grandük Notaras çCkar ve kimin i9ine yarar sorularCna cevap tarafCndan söylenmi9 9u sözler tarihe geçaradCk. Yorum sizlerindir. Bonak ninenin borcunu BAKANLIK ÖDEYECEK VSEGRAD BALKAN GÜNLÜÜ B osna Hersek'in Visegrad şehrinde yaşayan 76 yaşındaki Muniza Oprasic'in, savaşta terk etmek zorunda kaldığı evine "izinsiz" yerleştirilen Sırplara, mahkeme kararıyla ödemesi gereken 10 bin Euro’yu Göçmen ve Sığınmacılar Bakanlığı üstlendi. www.dunyabulteni.net’e göre; daha önce Anadolu Ajansı aracılığıyla birçok kez mağduriyetini dile getiren ve yetkililere yardım çağrısında bulunan Oprasic, hayatının kalan kısmını huzur içinde yaşayabilecek. Beraberindeki heyetle Visegrad şehrini ve savaştan sonra evlerine geri dönen Boşnak aileleri ziyaret eden Göçmen ve Sığınmacılar Bakanı Edin Ramic, daha önce mahkemenin, evine izinsiz yerleştirilen Sırplara yaptıkları masraflar için 10 bin Euro ödemesini kararlaştırdığı Oprasic'in borcunun bakanlık tarafından üstlenileceğini açıkladı. SAYFA 04 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 4 Kosova Haberleri SOLCULARIN PARAYLA MTHANI ata.atun@atun.com Prof.Dr. Ata ATUN nkara Devlet Tiyatrolar ’nda izlemi tim Azizname’yi. Aziz Nesin’in eserleri bir oyunda toplanm . Kara mizah türünde, ahane bir oyundu. Yücel Erten, Rü tü Asyal , Ahmet Mümtaz Taylan, Hüseyin Avni Danyal' l kadrosuyla 4 y l kapal gi e oynam t . Aziz Nesin’in bu oyunu seneler öncesinden bugünü anlatm . Ve onca y l içinde bir ey de i memi insan f trat nda. Hele bir solculuk k sm var ki, kopyala, bugüne yap t r. Zerre fark yok bugünle. zleyenler bilir ama izlemeyenler için akl mda kald kadar yla özetleyeyim; Gençten bir çocuk… Fakir bir aileden gelme. Üniversite ça nda tam bir sosyalist. Kapitalist düzene lanetler ya d r yor, ya as n komünizm nutuklar atarak geziyor. Gel zaman git zaman i leri yaver gidiyor, yava tan yava tan para kazanmaya ba l yor. Biraz biriktir, biraz akl n kullan derken ülkenin önemli fabrikatörleri aras na giriyor. Emrinde adam çal t rmaya ba lad nda bizim eski solcu, “can m u kapitalist sistem de pek fena bir ey de il… Çal s nlar, onlar n da olsun” demeye ba l yor. ler büyüdükçe, kapitalist sisteme övgüler art yor, sosyalizm yerden yere vuruluyor. Derken rüzgar tersine dönüyor, eski solcu fabrikatörün i leri bozuluyor. Tabi i lerle beraber siyasi görü leri de de i iyor fabrikatörün. Yeniden fabrika ayarlar na dönüyor, sermayeye küfret- A meye, “emek, bölü me” nutuklar atmaya ba l yor. Yani, imdilerde sosyal medyada payla lan “feminizm kocay , komünizm paray bulana kadard r” sözünün tiyatro oyunu haline getirilmi i… SU TARTIMALARI Hükümet uzunca bir süredir su tart malar n n ara finalini ya yor. Türkiye, suyun yönetimi konusunda yap lan anla maya uymayan KKTC’yi ufak yollu uyar yor, paray keserek. Basit bir mant kla bakt n zda KKTC’nin tepkilerini hakl bulabilirsiniz. “Kendi ülkesi can m, elbette o da tacak” demeniz normal ama kaz n aya öyle de il. Türkiye bu parayla terbiye i inde yerden gö e hakl . Niye mi? Su çal malar n n sürdü ü 5 y l boyunca parmaklar n k p rdatmayanlarBakanl klar, belediyeler, üniversiteler, sivil toplum örgütleri dahil- i bitince da tma yani rant k sm na talip oldular. Suyu da tmak için gereken altyap n n maliyetini dü ünseler zaten böyle bir teklif yapamayacaklar ancak düz mant kla bakt klar ndan ötürü kafalar ndan geçen, “zaten bizim sular m z da tt m z borular yok mu. Onlardan ak t r z olur biter!” Oysa kabataslak 600 milyon liral k yat r m gerekti i söyleniyor da t m için. Çünkü bunun ar t lmas var, çme suyunun ar tma tesisinden yerle im bölgelerine ve bu bölgelerdeki da t m nda kullan lacak borular n ‘ductilefond’ çelik döküm boru olmas var, su kayb n n önlenmesi için çal mamalar var, içme suyu sistemi ile birlikte kanalizasyon sisteminin yenilenmesi var, at ksu tesisinin yap lmas var, var da var… 11 Ocak 2016 Pazartesi Prizren’de Sabahattin Zaim Kütüphanesi açld Türkçe kitaplar Osmanlı eserleriyle bezeli Prizren'e taşındı. Kosova'daki ilk Türkçe kütüphane kapılarını açtı PRZREN BALKAN GÜNLÜÜ K osova'nın ilk Türkçe kütüphanesi kapılarını açtı. Türkçe eserler Osmanlı'dan miras kalan tarihi eserlerle bezeli Prizren'e taşındı. Yaklaşık 4 bin kitabın yer aldığı kütüphane hizmet vermeye başladı. www.dunyabulteni.net’e göre: Kütüphane projesi, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi ve MESK Çok Uluslu Derneği'nin destekleriyle hayata geçirildi. Kütüphaneye, Türkiye'nin bilim ve kültür hayatına katkılar sunan merhum Prof. Dr. Sabahattin Zaim'in adı verildi. Sabahattin Zaim Kütüphanesi'nin açılış törenine Kosovalılar'ın da ilgisi büyüktü. Törene Kosova Demokratik Türk Partisi milletvekillerinin yanı sıra Türkiye'den çok sayıda davetli katıldı. Açılış konuşmasını Prizren Belediyesi Meclis Başkan Yardımcısı Levent Buş yaptı. Kurdela kesiminin ardından davete katılanlar kütüphanesi kitapları incelediler. Kütüphanenin geniş yelpazesindeki kitap seçkisi öğrencilerin ihtiyaçlarına göre belirlendi. Kütüphaneyi oluşturan eserlerin seçiminde özellikle kaynak niteliği taşıyan Türkçe kitaplara yer verildi. Sabahattin Zaim Kütüphanesi, Türkçe eserlere ulaşmakta zorlanan araştırmacılara da önemli bir imkân sundu. Büyükelçi Klç’tan Kosova Radyosu’na ziyaret PRTNE - BALKAN GÜNLÜÜ T ürkiye’nin Kosova Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç, medya ziyaretleri kapsamında Kosova Radyosu’nu ziyaret etti. www.kosovaport.com sitesinden alınan bilgiye göre; Büyükelçi Kılıç, radyoda gerçekleştirilen çalışmalar yanı sıra dinleyiciye sunulan yayınlar hakkında yakından bilgi aldı. Ziyaret kapsamında Büyükelçi Kılıç, Azem Bujupi ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, Kosova Radyosu Türkçe Programlar Sorumlusu Güner Şaban da yer aldı. Görüşmenin ardından Büyükelçi Kılıç, başta Türkçe programlar haber dairesi olmak üzere stüdyoları ve çalışma alanlarını gezdi. İletişimin önemine değinen Kılıç, radyoda yayınlanan Türkçe programları ilgiyle dinlediğini belirterek, Türkçe Programlar Sorumlusu Güner Şaban’a teşekkürlerini iletti… Kosova eitiminde dijital adım PRTNE BALKAN GÜNLÜÜ K osova Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanı Arsim Bayrami, Priştine'deki Dardania ilköğretim okulunu ziyaret etti. Burada konuşan Bakan Bayrami, yıl Kosova'da dijital ortamda eğitim sisteminin tanıtımının yapılacağını söyledi. www.haberler.com’a göre, Bayrami, bu yıldan itibaren teknolojinin eğitim alanında da en güçlü şekilde kullanılmasını hedeflediklerini söyledi. Kosova'da Elektronik Kamu Alımları Platformu'nun oluşturulması yönündeki ilk aşama tamamlandı. Böylelikle elektronik ihale sistemine geçildi. Platform ile kamu harcamalarında tasarruf amaçlanıyor. Elektronik Kamu Alımları Platformu pilot projesinin uygulamaya geçilmesi vesilesiyle düzenle- nen törene, Başbakan İsa Mustafa ve çok sayıda üst düzey yetkili katıldı. Başbakan İsa Mustafa, Elektronik İhale, ihale sürecine şeffaflık, etkinlik, verimlilik ve zamandan tasarruf gibi pek çok açıdan fayda sağlamaktır dedi. Kamu Alımları Düzenleme Komitesi Başkanı Safet Hoca ise, kamu kurumlarında yaşanan yolsuzluk ve yozlaşmanın önüne geçebilmek için Elektronik Kamu İhale sisteminin önemli bir işlev göreceği, bu sayede kamu kaynaklarının daha etkin, şeffaf ve verimli kullanılacağına dikkat çekti. Prizren’de Mehmetçie iir dinletisi PRZREN BALKAN GÜNLÜÜ K osova'da 1999 yılından bu yana KFOR barış gücü bünyesi altında görev yapan Kosova Türk Temsil Heyeti Başkanlığı Sultan Murat Kışlası'nda, Kosovalı şairler şiirlerini Mehmetçik için okudu. Kosova'da Türk dilinin ve kültürünün yaşatılmasında önemli rol oynayan Doğru Yol Türk Kültür ve Sanat Derneği ile Gerçek Türk Kültür ve Sanat Dernekleri'nin 65. yılı ve Kosova Türk Yazarlar Derneği'nin 20 yılı nedeniyle aylardır, Balkan ülkelerinin değişik bölgelerinde dostluk ve Türk şiirinin ilerletilmesi adına şiir dinletilerı düzenleyen Kosova Türk Yazarlar Derneği'nin bu seferki durağı KFOR barış gücünde görev yapan Türk askeri oldu. www.haberler.com’a göre: Prizren'deki Kosova Türk Temsil Heyeti Başkanlığı Sultan Murat Kışlası'nda düzenlenen şiir dinletisine çok sayıda davetli yanı sıra KFOR barış gücünde görevli Türk subayları ile Türkiye Cumhuriyeti Kosova Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç katıldı. Etkinliğe ev sahipliği yapan Kurmay Albay Saim Bağcı, açılışta yaptığı konuşmasında Kosova tarihinde edebiyat alanında, Balkanların bir edebiyatçı için kaleme dökebileceği sınırsız konuya tanık olduğunu ve halen tanıklık etmeye devam ettiğini söyledi. "Yeni yılın bu ilk güzel etkinliğinin şans getirmesini, uğur getirmesini diliyorum" diyen Türkiye'nin Kosova Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç, etkinlik vesilesiyle derneklerin bir araya geldiği için derneklerin yöneticilerine teşekkürlerini sundu Etkinlik "Gerçek" Derneği üyelerinin İstiklal Marşıyla başladı. Ardından öğrenciler kendi yazmış oldukları şiirleri okudu. SAYFA 05 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 5 Balkan Haberleri 2015’TE PATENT BA VURLARI ARTTI Kemal YAMANKARADENZ atent ba$vurular,nda art,$ ya$and,. 2014’ün ilk 11 ay,nda 13 bin 961 olan toplam patent ve faydal, model ba$vurusu, 2015 y,l,n,n ayn, döneminde 14 bin 900’e ula$t,. 2014’ün ilk 11 ay,nda 97 bin 473 olan toplam marka ba$vurusu, 2015’in ayn, döneminde 97 bin 139’da kald,. Geçtiimizin y,l,n ilk 11 ayl,k döneminde 37 bin 500 olan tasar,m ba$vurular, ise, 2015’in ayn, döneminde 34 bin 607 olarak gerçekle$ti Geli$tirdii bulu$un patent alabileceini fark etmeyen çok say,da giri$imcimiz var. Kamuoyunda her parlak fikrin patent konusu olabileceine dair bir yanl,$ anlama olduu da bir gerçek, Parlak fikirler elbette çok deerli ama bir fikrin patent olabilmesi için dünyada geçerli belli ko$ullar var. Bir bulu$un patent olabilmesi için üç temel kural, yerine getirmesi gerekiyor: Birincisi, dünya çap,nda yenilik olacak. kincisi, sanayiye uygulanabilir olacak. Üçüncüsü, bu konuda uzman bir ki$inin hemen yapabilecei basitlikte olmayacak. Bu kurallar, ihtiva etmeyen yenilikler kesinlikle patent alamaz. nsanlar,n hemen akl,na geliveren her parlak fikrin korunmas,, patent’in konusu deil. Ama bir kez patent al,nacak bulu$ yaparsan,z, size ekonomik getirisi çok büyük olur. Mesela en az 7 en çok 20 y,l süresince o ürünü üretme ve satma hakk,, sadece sizindir. Türk halk,n,n önemli olan özellii yenilik üretme becerisine sahip olduuna, yürekten inan,yorum. Henüz yerli patent ba$vurular,nda bunun yans,malar, tatmin edici düzeye ula$amad,. Faydal, model ve bulu$ geli$tirmek konusunda dünyan,n say,l, uluslar,ndan biri olmay, gerçekten istersek, bunu ba$arabiliriz. Patent konusundaki istekliliimiz, topyekün kalk,nmam,z,n motor gücü olabilir. P 11 Ocak 2016 Pazartesi Kosoval Türk Bakan’n zmir sevdas H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜÜ B alkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı ve AK Parti 24. Dönem İzmir milletvekili Rifat Sait’in geçen haftaki Kosova ve Makedonya’ya yaptığı 5 günlük ziyaretin ardından Kosova’nın Türk asıllı Kamu Yönetimi Bakanı ve Kosova Türk Partisi Genel Başkanı Mahir Yağcılar da İzmir’e kısa bir ziyarette bulundu. Rifat Sait ile birlikte İzmir’de bir dizi ziyaretler yapan bakan Yağcılar, kısa adı BATÜDER olan Uluslararası Balkan ve Türk İş Dünyası Derneği’ni ve Kosova Rumeli Derneği’ne de misafir oldu. BATÜDER’de başkan Akın Kazançoğlu ile görüşen bakan Yağcılar, Kosova’nın Türkiye ile olan ticari ve siyasi ilişkileri hakkında görüşlerini belirtti. Ardından Kosova Rumeli Derneği’ni de ziyaret eden Kosovalı Bakan, burada hemşerileriyle hasret giderdi. AK Parti 24. Dönem İzmir milletvekili ve BASAM Başkanı Rifat Sait, konuk Bakan onuruna bir yemek verdi. Yemeğe, AK Parti İzmir milletvekili Kerem Ali Sürekli, AK Parti Buca ilçe Başkanı Neşet Arslan ve bazı parti yetkilileri katıldılar. Ziyaret hakkında bilgi veren eski vekil Sait, Kosova’nın değerli Bakanı Sayın Mahir Yağcılar İzmir’imizi ziyaret etiler ve birlikte bir dizi ziyaretler yaptık. Nisan ayında Kosova’dan İzmir’e iş dünyası ve siyasetçilerden oluşan bir delegasyon gelecek. Heyette Kosova Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Ferit Agani ve ilgili bürokratlar olacaklar. Ayrıca Soydaş Bakanımız Mahir Yağcılar da bu İzmir’deki toplantımıza katılabileceğini belirtti. “Kosova ile ticaretimizi artırmak istiyoruz” diyen Sait, inşallah bu ülkeyle daha sık görüşmeler yapacağız. Kosova Türkiye’ye dost ve kardeş bir ülke. Bu ülkeyi tanıyan ilk ülkelerden biri de Türkiye’dir, 17 Şubat’ta Kosova 8. bağımsızlık yıldönümünü kutlayacak” şeklinde konuştu. Arnavutluk ve Kosova sular altnda TRAN - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü A rnavutluk ve Kosova'da son günlerde etkili olan yağışlar, taşkınların yaşanmasına neden oldu. Arnavutluk'ta başkent Tiran'ın yanı sıra İşkodra ve Lezhe şehirlerinde etkili olan sağanak, nehirlerin taşmasına ve ulaşımda aksaklıkların meydana gelmesine neden oldu. www.haberler.com’a göre; taşkınlarda Tiran'a içme suyu sağlayan boru hattında da hasar oluştuğu ve bazı kara yollarının toprak kayması nedeniyle ulaşıma kapatıldığı bildirildi. Selin etkili olduğu bölgelerde yüzden fazla ailenin Makedonya’da Ortodokslar’ın LDERLK MÜCADELES ÜSKÜP BALKAN GÜNLÜ⁄Ü M akedonya Ortodoks Kilisesi, ülkede yaşayan Arnavutların Ortodoks Dini Birliği’nin kurulmasına tepki gösterdi. www.yenibalkan.com’a göre; Makedonya Cumhuriyeti’ndeki Arnavutların Ortodoks Dini Birliği, 27 Aralık’ta mahkeme kararıyla ülkedeki dini gruplar listesine alınırken, kurucusu olarak Branislav Sinadinovski gösteriliyor. Bu kararla Makedonya’daki Ortodoksların bölünmesinin önünün açıldığını belirten Makedonya Ortodoks Kilisesi Vardar Bölgesi Episkoposu Atagangel, bu dini grubun kurulmasına izin verilmesinin ne dini ne de yasal bir dayanağının olmadığını söyledi. Atagangel, Sinadinovski’yi Arnavutların milli duygularını kullanarak maddi çıkar sağlamakla suçlamıştı. Makedonya Ortodoks Kilisesi’nin yeni oluşumdan korkmaması gerektiğini vurgulayan Sinadinovski, Makedonya’nın çok kültürlü, çok dinli ve çok etnili bir ülke olarak Ortodoksluk inancının hiçbir kilisenin tekelinde olamayacağını sözlerine ekledi. Neredeyse tamamı Müslüman olan Makedonyalı Arnavutların, Ortodoks kimliğinin öne çıkartılmaya çalışıldığı bir diğer konu da Rahibe Teresa Üniversitesi olmuştu. Makedonya’daki kilise ve camilerin sayısı da dikkat çekici durumda. Makedonya Ortodoks Kilisesine bağlı durumda olan kilise sayısı 1,842 olarak göze çarpıyor. Bu sayı, diğer Hıristiyan kiliseleri de hesaba katıldığında daha da artıyor. Katolik Kilisesi 42 ibadethaneye sahipken, Yahudilerin sinagog sayısı 3. İslam Birliğine kayıtlı cami ve tekkelerin sayısı ise 580 olarak gözüküyor. KAYITLI DİNİ GRUPLAR Makedonya Dini Birlikler ve Gruplarla İlişkiler Komisyonunda şu ana kadar 31 dini grup kayıtlı durumda. Bu dini gruplardan kiliseyle birlikte hizmet verenleri arasında, Makedonya Ortodoks Kilisesi Ohri Başpiskoposluğu, Makedonya Katolik Kilisesi, Makedonya Evangelist-Metodist Kilisesi, Yedinci Gün Adventist Kilisesi, Hıristiyan Adventist Kilisesi, Hıristiyan Baptist Kilisesi, Evangelist-Kongreşan Kilisesi, Yeni Apostolik Kilisesi, Evangelist Kilisesi, Makedonya Hıristiyan Merkezi, Makedonya Tanrı Kilisesi, Tanrının Sesi Kilisesi, “Blaga Vest” Hıristiyan Kilisesi, Makedonya Apostolik Reform Kilisesi ve İsa Mesih’in Son Zaman Azizleri Kilisesi yer alıyor. Dini birlikler olarak ise, Makedonya İslam Birliği, Makedonya Yahudi Topluluğu, Yehova Şahitleri, Makedonya Erenler Tarikatı Dini Birliği, Satya Sai Merkezi, Vaişnava Dini Birliği – İskon, Prahıristiyan Birliği – “Küresel Hayat”. Dini gruplar olarak kayıtlı olanlar arasında, “Umut Vaazı” Hıristiyan Kilisesi, Yedinci Gün Adventistlerinin Reform Hareketi, “Yeni Umut” Hıristiyan Hareketi, Kadiri Hareketi “Cennet”, Özgür Evangelist Kilisesi “İyi Haber”, Ehlibeyt Bektaşi Dini Grubu, Hıristiyan Kilisesi “Oaza”, Ehli Sünnet Vel Cemaat ile Arnavutların Ortodoks Dini Birliği yer alıyor. Krçova'daki Kuran Kursu ilk meyvesini verdi KIRÇOVA BALKAN GÜNLÜ⁄Ü K ırçova'nın Çullu Baba Tekke Camii'nde başlatılan kuran Kursu Projesi başarıyla tamamlanarak ilk hatim yapıldı. Yaklaşık bir buçuk yıldır süren bu Kuran kursları başarıyla sonuçlandı. www.yenibalkan.com’a göre: Çullu Baba Tekke Camii'nde yapılan bu talebe yetiştirme çalışmaları Kırçova Müslümanları tarafından da sevinçle karşılanıyor. Çullu Baba Tekke Camii İmamı Reşat Bilbil Rifat Sait ile birlikte zmir’de bir dizi ziyaretler yapan bakan Kosova Kamu Yönetimi Bakan) Mahir Yac)lar, k)sa ad) BATÜDER olan Uluslararas) Balkan ve Türk Dünyas) Dernei’ni ve Kosova Rumeli Dernei’ne de misafir oldu yaptığı açıklamada, "Çullu Baba Tekke Camii külliyesinde yaklaşık bir buçuk seneye aşkın başlayan kuran kursu projesi kapsamında ilk meyvemizin alma sevincini yaşamaktayız. Tekkemizde uzun zaman kuran kursu ve talebe yetiştirme yapılmamaktaydı. Talebe yetiştirme sevinci cemaat tarafından büyük beğeni topladı. Kuran kursumuzda kırktan fazla talebe olması bizlere doğru yolda olduğu muzu gösteriyor. En kısa zamanda daha nice talebe hatim indirme şerefine nail olacaklardır." evlerinden tahliye edildiği öğrenildi. İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ilgili diğer bakanlıklar ve yerel yönetimlerin yanı sıra Arnavutluk Silahlı Kuvvetleri ve Acil Durumlar Müdürlüğü ile koordine halinde gelişmelerin takip edildiği ifade edildi. Selin etkili olduğu bir diğer bölge ülkesi Kosova'da da taşkınlar hayatı olumsuz etkiledi. Ülke genelinde etkili olan yağışlar nedeniyle çok sayıda ev taşkın sularından zarar gördü, kara ulaşımında aksaklıklar meydana geldi. Kosova İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, selin verdiği zararın büyük olduğu ancak herhangi bir can kaybının yaşanmadığı kaydedildi. SAYFA 06 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 6 Arat rma 11 Ocak 2016 Pazartesi Batı Trakya Türk Azınlığının ÖĞRETMEN SORUNU 4 Azınlık eğitiminde uzun yıllardan beri bir öğretmen sorununun olduğunu söyleyebiliriz. Bu öğretmen sorunu son yıllarda yeni ve farklı bir boyut kazandı. Malum; okullarımızda en son Türkiye Öğretmen Okulları mezunu öğretmenin emekliye ayrılmasının üzerinden neredeyse 10 yıl geçti. Bundan beş yıl önce de SÖPA kapatıldı. Ve ne yazık ki, yerine başka bir eğitim kurumu açılmadan kapatıldı. Yani SÖPA’ya alternatif bulunmadan kapatıldı İ ngiltere’de yaşayan Batı Trakyalı akademisyen Sebahattin Abdurrahman, en önemli konunun azınlık okullarında görev yapmak için iyi yetişmiş öğretmen istenip istenmediği sorusuna yanıt bulmak olduğunu belirtti. Abdurrahman, azınlık okullarındaki Türkçe öğretmenlerinin iyi yetişmesinin şart olduğunu söyledi. Sebahattin Abdurrahman şöyle konuştu: “Azınlık okullarındaki Türkçe ders öğretmenlerinin nasıl ve nerede yetiştirilmesi gerekir sorusuna iki soru çerçevesinde cevap vermek gerektiğini düşünüyorum. Bu sorulardan ilki azınlık okullarında pedagojik anlamda iyi yetişmiş ve azınlık eğitimine uygun öğretmenlerin görev almasının gerçekten istenilip istenilmediği, diğer bir soru ise gündemde olan yeni bir bölümün veya okulun açılması iyi öğretmen yetiştirmek için tek başına yeterli midir? Bu soruların yanıtlanması gerekiyor. Batı Trakya azınlık okullarında öğretmenlerle ilgili uzun yıllara dayanan sorunlar, bizlere ilk sorunun cevabının olumsuz olduğunu göstermeye yetmektedir. Türkiye öğretmen okulu mezuOzan AHMETOĞLU nu öğretmenlere görev verilmemesi, azınlık eğitim yapısına uygun olmayan ve farklı amaçlar çerçevesinde SÖPA’nın açılması ve Türkçe ders öğretmenlerinin yetiştirilmesinde oldukca yetersiz kalındığı çoğunluk ve azınlık yetkilileri tarafından defalarca dile getirilmesine rağmen uzun yıllar faaliyette kalmasına müsaade edilmesi, meslek içi eğitim konusunda hiçbir ciddi adım atılmaması, öğretmenlerin verimlilikleri ve başarılarını sorgulayan bir sistemin hayata geçirilmemesi, Türkçe ve Türk kültürünün gelişiminin ve devamının sağlanmasında öğretmenlerin ne derece yeterli olduğunun sorgulanmaması ve bu konuda velilere hiç bir söz hakkının tanınmaması gibi uygulamalar, iyi yetişmiş ve azınlık eğitimine uygun öğretmenlerin görev almasının istenilmediğinin açık delilleridir.” BU OKULDA EĞİTİM KESİNLİKLE TÜRKÇE OLMALI Sebahattin Abdurrahman azınlık okulları için öğretmen yetiştirecek okulda eğitimin kesinlikte Türkçe olması gerektiğini vurguladı. Abdurrahman, “İlk sorunun cevabının olumsuz olarak ortaya çıkması, ikinci soruyu büyük oranda anlamsız kılmakla birlikte yine de ‘acaba’ yeni bir başlangıç olabilir mi diye kendimizi sorgulayarak ikinci soruya cevap verecek olursak. Bu okul eğer bahsedildiği gibi ülkedeki herhangi pedagoji fakültesini bitiren azınlık öğrencilerinin ‘sınavla’ gireceği bir okul olacaksa, derslerin kesinlikle Türkçe olması gerekmektedir. Bu ‘olmazsa olmaz’ olmalıdır. Günümüzde azınlık çocuklarının büyük kısmının, yeterli azınlık ortaokulu ve lisesi olmamasının da etkisiyle Yunan okullarına gittiği ve devamında üniversitede Yunanca okuduğu düşünüldüğünde, Türkçelerinin önemli oranda erozyona uğraması büyük ihtimal dahilindedir. Bu bağlamda bahsi geçen okulda kesinlikle Türkçe odaklı bir eği- tim programı olması gerekmektedir. Bununla birlikte giriş sınavları da kesinlikle çok zor sınavlar olmalıdır. Bu iki özellik bu tür bir okulun iyi öğretmen yetiştirmeye yetip yetmediği sorusunun cevabını oluşturmaktadır. Bence kurulacak bir öğretmen okulunun sadece azınlık öğrencilerine yönelik olması da gerekmez. Sonuçta azınlık okullarındaki Yunanca ders öğretmenlerinin de azınlık çocuklarının eğitimine yönelik özel bir eğitimleri bulunmadığı bir gerçektir. Azınlık çocukları Türkçe dersler için eğitim alırken, Yunanlı öğrenciler de azınlık okullarının Yunanca müfredatı ve azınlık çocuklarının eğitimi için eğitim görebilirler.” dedi. DEDEAĞAÇ’TAKİ BÖLÜM İPTAL EDİLEBİLİR Sebahattin Abdurrahman sözlerini şöyle sürdürdü: “Son olarak, bu alanda özel olarak bahsi geçen Dedeağaç’ta açılması planlanan öğretmen bölümünün faaliyete geçmesi iptal de edilebilir. Çünkü halihazırda çok sayıda SÖPA mezunu, öğretmen olmayı beklemektedir ve 695/1977 sayılı yasanın azınlık okullarında görev alacak öğretmenlerden SÖPA mezunlarına öncelik veren, onları bu bağlamda ayrıcalıklı kılan madde yürürlüktedir. Bu madde yürürlükte olduğu müddetce başka bir okul mezununun görev alması zaten imkansız görünmektedir.” Uzun yıllar azınlık eğitimine hizmet eden emekli öğretmen Tevfik Hüseyinoğlu Lozan Antlaşması’na dikkat çekti. Hüseyinoğlu, “Azınlık eğitimiyle ilgili olarak en önemli hususun Lozan Antlaşması olduğunu ve yapılacak düzenlemelerin buna uygun olması gerektiğini vurgulamak isterim. Azınlık eğitiminin temeli de, ruhu da, pratiği de Lozan Antlaşması’ndadır. Her ne kadar son yıllarda bu özellik tahrip edilse de azınlık eğitiminin temeli Lozan Antlaşması’na dayanmaktadır. Bundan sonra yapılacak yeni düzenlemeler konusunda azınlığımızın ileri gelenleri bunu dikkatten kaçırmasınlar. Bu elzemdir.” dedi. AZINLIK EĞİTİMİ STATÜSÜNE SADIK KALINMALI Lozan Antlaşması’nın azınlık eğitiminin statüsünü belirlediğini hatırlatan tecrübeli eğitimci Tevfik Hüseyinoğlu, “Bu statü uygulandığı dönemlerde ve bu statüye sadık kalındığı dönemlerde azınlık eğitimi gelişmiştir ve verimli olmuştur. Ne zaman ki bu statüye karşı çıkıldı, buna ters işler yapılmaya başlandı, azınlık eğitiminde sorunlar ve sıkıntılar başladı.” diye konuştu. LÜTFEN SAMİMİ DİYALOG VE İŞBİRLİĞİ Dedeağaç’ta açılmak istenen bölümle (Didaskalio) ilgili olarak görüşünün olumsuz olduğunu dile getiren Tevfikoğlu, “Ne yazık bu ve buna benzer projeler azınlığın aklıyla alay etmekle eşdeğerdir. Bu konuda lütfen yetkili merciler karar almadan önce azınlıkla konuşsun. Herşeyi bir yana bıraksınlar ve azınlıkla, azınlık kurumlarıyla samimi bir işbirliği yapsınlar. Göreceksiniz ki konular ve sorunlar tereyağdan kıl çeker gibi çözülecek.” ifadelerine yer verdi. www.batitrakya.org sitesinden alınmıtır BTT... SAYFA 07 Yerel Yönetimler 7 11 Ocak 2016 Pazartesi Girne-Karyaka proje kardelii Karşıyaka Belediyesi’nin ‘Yavru Vatan’ Kıbrıs’taki kardeş şehri Girne Belediyesi, İzmir’deki yerel yönetim çalışmalarını yerinde incelemek üzere 8 meclis üyesini kente gönderdi H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü B ir dizi inceleme için İzmir’e gelen KKTC Girne Belediye Meclis Üyeleri, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ı da ziyaret etti. 8 kişilik heyet, belediyenin Basın- Yayın- Halkla İlişkiler çalışmaları ve AB Projeleri hakkında bilgi aldı. Karşıyaka Belediyesi’nin ‘Yavru Vatan’ Kıbrıs’taki kardeş şehri Girne Belediyesi, İzmir’deki yerel yönetim çalışmalarını yerinde incelemek üzere 8 meclis üyesini kente gönderdi. Hafta sonuna kadar İzmir’de kalacak olan üyeler ilk olarak Karşıyaka Belediyesi’ni ziyaret etti. Belediyenin Basın- Yayın- Halkla İlişkiler ve sosyal medya çalışmaları hakkında bilgi alan üyeler, Karşıyaka’nın AB projeleri ile sosyal sorumluluk çalışmalarına da büyük ilgi gösterdi. Heyet, Perşembe günü, Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nde konser de izleyecek. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hem İzmir hem de Türkiye için önemine değinen Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar “Oradaki kardeşlerimizle iyi ilişkileri geliştirmek, dostlukları pekiştirmek son derece anlamlı. Biz bir bütünün parçalarıyız ve aramızdaki samimiyetin ömür boyu süreceğine inanıyorum. İki kardeş kentin dostluk bağlarının gelişerek sürmesini diliyorum” dedi. zmit Belediyesi Makedonya'da okul yapacak ZMT - BALKAN GÜNLÜÜ İ zmit belediyesi 2016 yılının ilk meclis toplantısını yaptı. Meclis toplantısında, Makedonya ile ilgili bir karar alındı. www.yenibalkan.com’un verdiği bilgilere göre; alınan kararla İzmit Belediyesi, Merkez Jupa'ya bağlı Türklerin yaşadığı Pralenik köyünün okul binasının yapım maliyetini karşılayacak. Belediyeden yapılan açıklamada, "İzmit Belediye Meclisi'nde Makedonya Cumhuriyetine bağlı Merkez Jupa Belediyesi sınırlarında Pralenk köyüne okul binası yapım maliyetinin Belediyenin Etüt Proje Müdürlüğünün bütçesinden karşılanması, 5393 sayılı Belediye Kanununun 38/ g maddesine göre yapılması planlanan okul binasının yaptırılabilmesi ile ilgili, T.C. Başbakanlık Türk İş Birliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı - TİKA ile protokol yapmak üzere Belediye Başkanına protokol yetkisi verilmesi teklifi ile ilgili Plan ve Bütçe komisyonunun raporu kabul edildi." ifadeleri yer alıyor. Makedonya'nın Türk Belediyesi Merkez Jupa ile Türkiye'nin İzmit Belediyesi geçen yıl imzalanan protokolle kardeş belediye olmuştu. stiklal airi’ni Esenler de unutmadı STANBUL BALKAN GÜNLÜÜ E senler Belediyesi, ölümünün 79. yıldönümünde Mehmet Akif Ersoy'u andı. İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, ölümünün 79. yıldönümünde Esenler'de anıldı. Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü tarafından Esenler Belediyesi Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen anma programına çok sayıda öğrenci, öğretmen ve veli katıldı. Mehmet Akif Ersoy'u anma ve anlama etkinlikleri kapsamında Eğitimci ve Yazar Vehbi Vakkasoğlu bir konferans SIYAH MAVI KIRMIZI SARI verdi. Mehmet Akif Ersoy'u "Yalansız ve haramsız bir adam" olarak tarif eden Vehbi Vakkasoğlu, Akif'in ahlak ve karakterde zirveye ulaşmasındaki etkenin yetiştirilme tarzı olduğunu belirterek, "Akif'in evini görenler der ki o evden en çok duyulan ses Kur’an sesiydi. O evde namaz kazaya kalmazdı. Hocam nasıl olacak, olur mu? Oluyor herhalde, bir kere olduysa bir kere daha olabilir. Annesi diyor ki (çocuğuma abdestsiz süt vermedim hiç)" dedi. Akif'in Öğrenmeyi ve öğretmeyi hayatının temel prensibi olduğuna dikkat çeken Vakkasoğlu, "Bütün mesleklerden önceki mesleği öğretmenlikti. Mezun olduğu okula, Halkalı Baytar Mektebi’ne öğretmen oldu. Gönüllü sürgüne gitti. Mısır’da Kahire Üniversitesi’nde Türkçe dersleri verdi. Milletvekili oldu. Ankara’ya gitti milletvekillerine hocalık yaptı. Yakın dostlarına Mesnevi okuttu, başka kitaplar okuttu. Yine hocaydı. Milli mücadelede Mehmetçikleri dolaştı siper siper. Onlara ders verdi. Siperleri okul, Mehmetçikleri de talebesi yaptı. Öğretmendi asıl mesleği. Ölünceye kadar da bu mesleği icra etti. Ayrıca, şairdi. Din alimiydi. Kur’an’ı sadece ezberlemedi, manasını ve tefsirini yazacak kadar da derin İslami bilgisi vardı" diye konuştu. Eridere’de 2016’ya h6zl6 ba'lang6ç ERDERE - BALKAN GÜNLÜÜ B ulgaristan’da Türklerin yoğun olarak yaşadığı Eğridere’nin Belediye Başkanı Resmi Murat, köy muhtarları ve vekilleriyle bu yılın ilk geleneksel aylık çalışma toplantısını gerçekleştirdi. www.kircaalihaber.com sitesinden alınan bilgilere göre; Resmi Murat, “Bugünden itibaren yerleşim yerlerinde geleneksel olarak yapılan 2016 yılı Belediye Bütçesi tartışmalarına başlandı. Beklentilerimiz ılımlı olmalı. Belediye Bütçesi yaklaşık 6-7 milyon leva. Bu miktarın yüzde 75-80 oranı devlet tarafından finanse edilen faaliyetlere ayrılmıştır” dedi. Belediye Başkanı, bu yılki bütçenin yarısından fazlasının önceki yıllarda gerçekleştirilen faaliyetlerin ödenmesine yönlendirileceğini vurgulayarak, “Belirlenen hedefleri gerçekleştirebilmemiz için bütçenin gelir kısmını yerine getirmek zorundayız. Giderleri azaltmak için ya hizmetlerin kapsamını daraltmak, ya da vergi toplanması çalışmalarını iyileştirmemiz gerekiyor. Biz ikincisini tercih ediyoruz” diye belirtti. smanl5 nereye ayak basm5+sa adaleti, ho+görüsü DÜNDEN BUGÜNE ile ün alm5+, tarihe geçmi+ BALKANLAR’DA büyük bir devletti. Bu devlet ki OSMANLI ESERLER Alman Prof. Dr. Fritz Neumark, “Osmanl5’y5 Tarihten Ç5kar5rsan5z Tarih Kalmaz” sözüyle en iyi özetlemi+tir. Süleyman ÇESKO Osmanl5’y5 di&er imparatorluklardan ay5ran özelli&i, +galcidolar oldu. 1990’l5 y5llar Sömürücü olmamas5yd5. O tarihte Yugoslavya’n5n çökü+ y5l5 oldu. olan bütün devletler –imparatorlukSlovenya, H5rvatistan’5n özgürlü&ülar gitti&i yerleri sömürmü+, hiçbir ne kavu+mas5 di&er ülkelerinde yat5r5m yapmam5+, sömürdü&ü halkba&5ms5zl5k ate+ini tutu+turmu+ ama lar5 ellerinden geldi&ince cahil b5rakne +a+5rt5c5d5r ki bildi&iniz gibi mamaya çal5+m5+t5. Osmanl5’y5 di&er Bosna ve Kosova soyk5r5mlar5 gerimparatorluklardan ay5ran da buydu. çekle+mi+ti. Makedonya ve Osmanl5 gitti&i bölgelere s5rf Allah5n Karada&’da ba&5ms5zl5klar5na kavu+dinini yaymak, slam dininin verdi&i mu+, tek kan dökülmemi+ti. emirler do&rultusunda hiçbir millete, dine, kültürlerine kar5+mam5+ soyk5YEN& TÜRK&YE VE r5m yapmam5+t5r. Bilakis ayak basT&KA MÜDAHALES&! t5klar5 topraklarda ilk i+leri hamamlar, camiiler, +ad5rvanlar, medreseler 1990’l5 y5llar5n ard5ndan sava+larda yani bir milleti ayakta tutacak merkezleri in+a etmek olmu+! Osmanl5 eserleri büyük zarara u&ram5+, birçok eserler y5pranm5+t5. ESERLERE NE OLDU? Osmanl5 eserleri en büyük darbeyi sava+ sonras5 alacakt5 ki “Hasta Peki 1000 y6ld6r dünyaya hizmet Adam” olarak tan5mlanan Türkiye etmi' Devlet-i Aliyye Osmaniyye art5k güçlü, Yeni Türkiye yoluna son bulduktan sonra eserlerine ilerlemeye, ecdad5n5n eserlerine sahip ç6k6ld6 m6, eserlerine ne oldu sahip ç5kar oldu. Balkanlar’da ? Osmanl5 y5k5l5r y5k5lmaz ilk i+ Vahabi ideolojisini yaymaya çal5+aneserlerine sald5rmak oldu. Ne tesalar, baz5 bölgelerde slam’5n yay5ldüftür ki Balkanlar’dan Ortado&u’ya mas5n5 sa&layanlar5n, Camii bahçelebir anda Osmanl5 eserleri namlunun rinde bulunan kabirlerini yerinden ucuna sürülmü+tü. Osmanl5’n5n ç5kartarak sözde “Buralarda k6l6tarihten ayr5ld5&5 ilk dönemlerde nan namazlar kabul olmuyormu'” Müslüman topraklar5na iki büyük propagandas5yla yatan zatlar kabirlefitne enjekte edildi. Biri Laiklik ad5 rinden ç5kar5larak ba+ka yerlere alt5nda slam dü+manl5&5 biri de nakil edildi. Bu tür sald5r5lar5n fark5Vahabilik ad5 alt5nda Mevlana’n5n, na varan TKA devreye girdi. bn ül Arabi’nin sundu&u TürkBalkanlar’da bulunan tüm eserleri slam-Sufi sentezini ho+görüyü y5ptek tek ele ald5, Türkiye’den getiriratma idi. Osmanl5’n5n Balkanlar’5 len özel akademisyenlerle eserler terketmesiyle ilk sald5r5lar S5rplar’dan geldi. S5rbistan ba+kenti tamir edildi, eski haline getirildiler. Belgrad’ta en az 400 camii varken, Bir zamanlar ne i+imiz var Bosna’da +imdi ise tek bir camii bulunmakta. Kosova’da diyenler +imdi de ne i+iBütün camiiler yak5lm5+, y5k5lm5+ ve miz var Arabistan’da Filistin’de ortadan kald5r5lm5+t5r. Yava+ yava+ Suriye’de diyorlar. Sonrada AK Müslüman topraklar5n5 almaya ba+Parti’nin bu ba+ar5s5n5 k5skan5yor, layan S5rplar, Osmanl5’n5n geldi&i zaferlerinin Balkanlar’da gibi gelmedi. Yapt5klar5 ilk i+ Ortado&u’da kutland5&5n5 gördükleBosna’da, Kosova’da camiileri yakrinde de hayretle izliyor, olanlar5 mak, y5kmak oldu. Ama çok fazla anlayam5yorlar. Bir zamanlar Türk Müslüman oldu&u ve tabi ki takdir-i eserlerinin yak5ld5&5, y5k5ld5&5 günilahi oldu&u için, kendi topraklar5nda lerden, +imdi tek tek Osmanl5-Türk oldu&u gibi Müslümanlar5n ya+ad5&5 eserleri tamir ediliyor, hatta bölgelerde istediklerini yapamad5lar. Avrupa’n5n en büyük yeni camiileri Yugoslavya’n5n kurulmas5yla maddi in+a eden bir Türkiye Cumhuriyeti y5k5m5n tarihe kötü bir kara leke Devleti ortaya ç5k5yor. &'te Recep geçece&ini bilen S5rplar, kültürel Tayyip Erdoan’6n,Ahmet y5k5m ba+latm5+, t5kl5m t5kl5m dolan Davutolu’nun yani, AK Parti’nin camiiler, Bayram’dan Bayram’a ba'ar6s6n6n ard6ndaki s6r bu... O SAYFA 08 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 8 Balkan Haberleri 11 Ocak 2016 Pazartesi zzet KARASU izzetkrs45@hotmail.com Balkanlardan gülümseten anlar... $$$>$EH> ;-;/>(=:;2=83>(;-0>$)=>07 1=73:>.;9>=97=5=*3:3:>73-3:3:>50)4/ 1= /=23>:<5<:;18<>=97=5=*3:=>6<.' 9;7>-;1=9<6;>1= /=7>;;:>!=87>060.&' 2&:<>.;:<9, 60.&2>7=8=.=837639,>;9>7=>549=7 20:9=>.=-3>108"48=93:>;:/<2;>&-<9;:< 060.&2>2=7;:8<*;9>=/=>(;-0>=)=>< <*;>1;:<>=1=76=>7=8/3*8=9539, :<"<78<9;>549=)=>+<8/<7>&-<9<1' 7<:>7086476=>0649=:>'>1=*8=' 93:5=7;>.;9>8;2<>%)9<:";2; $.;>1<:+<>;8<>.;98;76<>=1=76=>7=853' :3-,>26<92<:;->.41494:>06494:>5<9, (;-0>+<:>5<8;7=:831=>5%:<9<7 >=+08=2;:>5<8;7=:8;,>=6<:>.;=97=5=*8=9=>0649/=1=>+;5;1094-, %:&*6<>=1:3>060.&2<>.;:<92<7>< .4>708647>5<:7>+<8;95<>2<:>08/=-' 2=:>0>-=/=:>2%->0649494->5<9, ($#$>>( > ;-;/7;8<95<:>=19=/>$+=:3:>0)84 =947>;8<>=9=.;:="3>2/=:#3: 5=/=53>(426==>(=86=#5=>=!/<68; =19=/>$+=:3:>7=!<2;:5<>20!.<6 <5<98<97<:>=19=/>$+=:3:>0)84 =947>(426==#1=>5%:<9<7 '>=>(426;>.4>2<:<>07>=83*63/, $88=!>732/<6><5<92<>(=7<50:1=#1= 09=5=:>5=>=87=:8=9=>(026=9#=>+<-; 1= /=7>;26;1094/>5<9, ;/9;8;);>;8<>.;8;:<:>=947#4:>.4 2%-8<9;>&-<9;:<>=19=/>$+=:3: 0)84>(426==>=947#=>5%:<9<7 <:;:>"<.;:5<>=79< >=9>=9474/, <:>(026=9>1<9;:<>+;62<:>+;62<:>6<8' <;-10:5=>0 26=9#=>=:"=>+;5<92;:, =2382=>.<8<* (HH>$>F> F>( > -/;6#6<:>(=7<50:1=>;54*<>7%1&:' 5<:>424>$+=><7=#5=:></<78; 085476=:>20:9=>+<:8;);:5<:>.<9; +%9/<1;>!=1=8><66;);>(3239#5=7;> ;9=' /;68<9;>+<-/<1<>7=9=9><9;9, *8</8<9>.;66;76<:>20:9=><*;>;8<>.;98;7' 6<>(3239#3:>1084:4>646=9, <!.<9><*8;);:5<>(3239#5=7;> ;9=/;6' 8<9;>+<-5;76<:>20:9=>7=9:3>="3739,> <-;>9<!.<9;:<>5%:<9<7 >$<5<92;:;->.49=5=>7;9</;66< 7%6<>1;1<"<);/;->.;9>1<9>=9>/3 5;1<>209=9, <!.<9>424>$+=#1=>5%:<9<7 ><1<<:5;>.49=23>(3239,>49=5= 7;9</;66<>7%6<1;>-09>.484924:4-, 82=>082=>=:"=>;9=/;66<>7%6<>=9' 539, $H>$$BD>'>$ ?EF> ;-;/7;8<95<:>(&6<=!!;6><"< $+=>;:*==6>;*8<9;>;8<>4)9=*/=76=539, =8;8;);:>=/3*>0854)4>.;9>0748>;!=' 8<2;:;>7=-=:=:><"< >$+=>;:*==63: 1= 3/3:=>.=*8=9,>=/>;:*==63: 7=.=23>.;6/<7>&-<9<17<:>.;9>5< ' 9</>0849><>;:*==6>6=/>096=5=: ;7;1<>=193839,>-<8>;5=9<5<:>< =13:5398376=:>70:6908>/&!<:5;28<9; ;:"<8</<8<95<>.484:/=7>&-<9< ;:*==6=>+<8;9,>:*==63:>096=5=:>;7;1< =193853)3:3>+%9<:>1<67;8;8<9><"< $+=#1=>.4>5494/4:>:<5<:>7=1:=7' 8=:53)3:3>209=98=9, ;*7;:8;);>;8<>.;8;:<:><"< >$+=> $.<>/&<:5;2>.<1>07;8>496=5=: .&8&:5;>5;1<>:;1<>.4>7=5=9>5<96 <5;12;:;-,>$28;:5=>/;88;><1;6;/>;;: 708=1>0849,>:*==63>.;->6=5;8=6><5<9;-, =5;8=6>.;66;76<:>20:9=>07484:>.; 1=932;:;>2=.=!;>5;)<9>1=9;2;:;>%8<:' ";>1= 6;8=9>/; >!;>2094:>08/=- D07>5<)<98;>=87=:>&:8&)& =-<6<2;>07414"48=93>@<:;/5< =:8=6="=)3/>.&1&78<9;/5<:>7=8=: 1&-&/&-5<>6<.<22&/>1=9=6="=7 379=><>70/;7>!;7A1<8<9;/>=9 5;1092=:3->8&6<:>.;-<>=53:3->< 201=53:3-3>1=-=9=7>+%:5<9;:;-, %*</;-5<>/</:4:;1<68<>1=13:8=' 93-,>GGG,;:0C.=87=:+4:84+4,"0/ TKA, Kosoval Polis çocuklarn sevindirdi Hayata geçirdiği projeleriyle Kosova'nın kalkınmasına katkılar sağlayan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), sosyal faaliyetleriyle de halkın yanında olmayı sürdürüyor PRTNE BALKAN GÜNLÜÜ H ayata geçirdiği projeleriyle Kosova'nın kalkınmasına katkılar sağlayan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), sosyal faaliyetleriyle de halkın yanında olmayı sürdürüyor. TİKA, Kosova Polisi ile geliştirdiği işbirliği çerçevesinde Kosovalı polis çocuklarının yüzünü güldürdü. www.haberler.com’a göre; TİKA Kosova Koordinatörlüğü tarafından Kosova genelinde 300 polis çocuğuna okul malzemesi dağıtıldı. Kosova'da öğretim yılının ikinci döneminin başlaması vesilesiyle dağıtılan çanta ve kırtasiye setleri Priştine'de Kosova Emniyet Müdürlüğü'nde düzenlenen törenle dağıtıldı. Törene Türkiye'nin Priştine Büyükelçi Yardımcısı Alper Atak da katıldı. Çocuklara çantaların dağıtıldığı törende yapılan konuşmalarda, TİKA ve Türk halkına, Kosova ve polisine sağladığı desteklerden dolayı teşekkür ifadelerinde bulunuldu. Kosova Emniyet Müdürü Yardımcısı Naim Rexha törende yaptığı konuşmada, Kosova ile Türkiye arasında olduğu gibi Kosova ile Türk Emniyet kurumları arasında başarıyla gelişen işbirliği içinde TİKA'nın da yer almasının kendileri için büyük önem taşıdığını belirtti. Kosova Kadın Polisler Derneği Başkan Yardımcısı Albay Elmira Mahmuti, TİKA ile Kosova Polisi arasında daha önce başlayan işbirliğinin uzun yıllar devam edeceğini umut ettiklerini belirterek, "TİKA 300 polis çocuğunu sevindirdi. TİKA ve Türk halkı ile Türk Hükümeti'ne müteşekkiriz" şeklinde konuştu. Bosna'da 4 kiiye sava suçu iddianamesi SARAYBOSNA BALKAN GÜNLÜÜ B osna Hersek Savcılığı, 1992-1995 yılları arasındaki Bosna Savaşı sırasında ülkenin orta kesimlerindeki Doboj ve Teslic şehirlerinde sivillere yönelik savaş suçu işledikleri gerekçesiyle aralarında eski Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi üyesinin de bulunduğu dört kişi hakkında geniş kapsamlı iddianame hazırladı. www.dunyabulteni.net’e göre;: Savcılık tarafından yapılan yazılı açıklamada, eski Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Borislav Paravac'ın da aralarında bulunduğu Milan Ninkovic, Andrija Bjelosevic ve Milan Savic hakkında bölgedeki en geniş kapsamlı iddianamenin hazırlandığı belirtilerek zanlıların 1992 ve 1993 yıllarında Doboj ve Teslic'de Boşnak ve Hırvatlara işkence yaptığı ve saldırı düzenlediğinin altı çizildi. İddianamenin, Lahey Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından yürütülen soruşturma sonucunda hazırlandığı belirtilen açıklamada, iddianameyle yüzden fazla kanıtın da dosyada sunulduğu bildirildi. "mtiyaz Sahibi lhan akirolu Akemsettin lkokulu’ndan birlik ve dayanma yemei H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜÜ A kşemsettin İlkokulu Okul Aile Birliği, okul öğretmenleri ve velileri arasındaki birlik ve dayanışmayı güçlendirmek amacıyla bir yemek organizasyonu düzenledi. Okul Aile Birliği tarafından düzenlenen Birlik ve Dayanışma Yemeğine; Akşemsettin İlkokulu Müdürü Servet Aras, Akşemsettin İlkokulu Öğretmenleri ve velileri katıldılar. Yardımlaşma ve Dayanışma Yemeği’nin açılış konuşmasını Akşemsettin İlkokulu Okul Aile Birliği Başkanı Nihal Şen yaptı. Şen; “Akşemsettin İlkokulu Okul Aile Birliği olarak okul idaresi, öğretmenlerimiz ve velilerimizi eğitim öğretimin paydaşlarını böyle bir organizasyonla bir araya getirerek aramızdaki bağları kuvvetlen- dirmek, bu beraberliğin verdiği enerjiyle okulumuz adına kazanımlar elde etmeyi amaçladık. Biz Akşemsettin İlkokulu çatısı altında öğretmen, öğrenci velisi ile bir aileyiz. Çocuklarımızın eğitim öğretim gördüğü, akademik bilgilerle donatılırken sosyalleştiği, hayata hazırlandığı yer olan okulumuza her alanda sahip çıkmalıyız. En değerli varlığımız olan çocuklarımızın bu çatı altında daha mutlu, daha huzurlu ve daha başarılı olmaları için üzerimize düşen görev ve sorumlulukları hakkıyla hepimiz yerine getirmeliyiz” dedi. Konuşmaların ardından canlı müzik eşliğinde verilen yemeğe geçildi. Güne özel menü ile katılımcılar özel bir gün geçirirken, hem veliler hem öğretmenler doyasıya eğlendiler. Katılımcılar, bu tür etkinliklerin daha sık yapılması temennisinde bulundular. TEMSLCLKLER Bosna Hersek 5C Otoyol Koridoru’na kredi buldu SARAYBOSNA BALKAN GÜNLÜÜ B osna Hersek Federasyonu Başkanı Marinko Çavara'nın Bosna Hersek ile Uluslararası Kalkınma Fonu OPEC ile 5C Otoyol Koridoru Projesi'nin uygulaması çerçevesinde 48 milyon ABD Doları ve 24 milyon Euro tutarında Kredi Sözleşmesi'ni imzaladığı açıklandı. Bosna Hersek Federasyonu Başkanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada, söz konusu kredinin, 5C otoyol koridoru üzerinde Drivuşa – Donja Graçanica bölümünün inşasının finansmanı için kullanılacağı belirtildi. Projenin amacının, Bosna Hersek'teki otoyol ağının gelişmesine destek olduğu, bahse konu kredinin ise 5C otoyol koridoru üzerindeki öncellikli bölümlerinin inşasına devam edilmesi amacıyla alındığı bildirildi. ANKARA Ahmet ÇOLAK SAMSUN Akn ÜNER BURSA Hüseyin TOY MULA Mehmet TOKGÖZ MANSA Ersin AKBA ANTALYA Kenan KURTE STANBUL Faruk AZEM DENZL Fahrettin KOYUNCU DI TEMSLCLKLER ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU SOFYA DR. Sunay YILMAZ KOSOVA Orhan EMİNCİK ROMANYA Erkan ERUYSAL YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA KKTC Mehmet ALDEMİR YAYIN KURULU KORAY BAfiOL İSMET TOPALOĞLU NAZ‹F MANDACI SOKOL BRAHAJ BALKAN DEVLEN AYŞE KARADAN ŞARIK CİBO ATA ATUN İLBER ŞİYAK MAL LER KUTLU KARAN" BLG LEM KEMAL B"ÇER YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak. No: 7 / 4 Bornova/İZMİR TEL: 0 535 776 01 61 BASKI TARİHİ: 11 Ocak 2016 BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi. ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32 www.balkangunlugu.com-info@balkangunlugu.com Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli 500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur. SAYFA 09 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Arat rma 9 11 Ocak 2016 Pazartesi EY EFENDMZ MUHAMMED MUSTAFA (S.A.V) NE OLURSUN GEL! Mehmet KIZILKAYA y sevgililerin en güzeli olan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)! Ya Efendim! Her zamankinden daha çok seninle dertle mek, seninle konu mak, seninle yüz yüze görmek istiyorum. Sen ki u aciz olan kullar n , u aciz olan ümmetini, u günahkar olan kullar n dinler misin ey sevgili? Ey Resul! Bugün her günkünden daha çok sana gözya lar m , derdimi, içimi dökmek istiyorum. Parçalanm , k r k dökük de olsak, yanl m z ve de eksi imiz olsa da, u günahkar ve aciz olan kul ve ümmetinin yüre inin derinliklerinden gelen o titrek sözleri dinler misin? Ya Resulallah! Sen o kadar büyüksün ki, sen o kadar yüce ve ulusun ki; ehitlerin sultan olan senin amcan olan Hz. Hamza’y ehit eden vah iye gönlünü aç p dinledin. O insan; bir vah iyken seninle konu tuktan, seninle dertle tikten sonra kalbinde nur kokulu güller aç larak bir yi it, bir parlayan y ld z, adeta bir cennetin varisi haline geldi. Adeta senin ümmetin oldu Ey Sevgili Efendim! E YÜCELERN YÜCES Ey yücelerin en yücesi olan Sevgili Efendimiz Muhammed Mustafa (S.A.V)! te bende; u vah ile en insanlar n aras ndan adeta bir an s yr l p, Hz. Enes Bin Malik gibi, Hz. Vah i gibi, Hz. Mus’ab Bin Ümeyr gibi ve de Hz. Ebu Hureyra gibi güzel bir ekilde dertle mek istiyorum ey sevgili Efendim! Lakin O’nlar kadar olmazsam, onlar gibi olmaman n ve de olamaman n ezikli ini her daim hissederek yeniden de sana, senin o nurla dolu olan kalbine seslenmek ve seninle dertle mek istiyorum, ça lar n ötesi olan zamandan Efendim! Ey yücelerin en yücesi, gül yüzünden gülücükleri asla eksik olmayan sevgili Efendim Muhammed Mustafa (S.A.V)! Kendimizden aciz insanlar z. Yüre imiz senin nurunla nurlans n istiyorum ey Sevgili Efendim! Sana her daim yapt m itiraf m tekrar tekrar yapmak istiyorum. Akl ma her geldiinde yüre imi her seferinde parçalay p ezen, beni her daim gözya lar na bo an u itiraf m belirtmek ve de söylemek istiyorum… Ya sevgililerin en sevgili- si Muhammed-ül Emin olan Efendimiz! Ümmetine seslendi in vakitte üzerine ç k p o mübarek o anl olan a z ndan inciler döktü ün hurma kütü ü vard ya, hani kendi ümmetine yine günlerden bir gün seslendi in vakit bu hurma kütü ünün üstüne de il de Ashab ’n n yapt rd minberin üstüne ç kt n vakit ki o zaman da h çk r klara bo ulan bir a lama sesi yay lm t ya. O a laman n hiçbir insandan gelmedi i anla ld vakit, hurma a ac n n yan na gidip onun a lad n , senden ve senin o nur yüzünden ayr kald n gördü ü vakitte h çk r klara bo uldu unu gördü ün vakitte, onu o mübarek ellerinle teselli etmi tin ya Efendim. te bizler de bütün ümmet olarak da senden ayr kald m z o kadar zamana ra men bir hurma kütü ü kadar a layam yoruz, a lam yoruz hiçbirimiz can efendimiz, gönlümüzün nuru, gönlümüzün sultan efendim. u ümmetin var ya efendim u ümmetin bir kütük kadar bile olam yor ve de ayr l na yan p kavrulmuyor ey gönüllerin sultan olan Efendimiz Muhammed Mustafa (S.A.V)! Ey gönüllerin sultan olan Efendimiz! Ne olursun art k gel efendim gel bizleri u ümmeti teselli et. Bir hurma kütü ü kadar a lamazsak da, ma aran önünde bekleyen kitmir gibi sad k olam yorsak da ve de senden ayr laca n hisseden bir deve kadar içimiz yanm yorsa da ne olursun gel Ya Resulallah! Ya Muhammed Mustafa (S.A.V)! Biz senin ümmetin olarak senin o nur yüzünü görmeden sevdik. Geçmi ten imdiye kadar ki zaman ötesinden her daim deriz ki; “buyur can m z n can , gönüllerimizin sultan annemiz, babam z, karde lerimiz, çocuklar m z ve de her eyimiz senin yoluna feda etti imiz efendim” diyerek sana iman ettik her daim de edece iz ey sevgililerin en sevgilisi Nur Yüzlü Efendimiz! Ey Sevgili! Her ne kadar bizler sana lay k bir ümmet olamazsak da, sana k tmir gibi sad k kalamazsak da, sana bir örümce in hasretinle yand kadar yanmazsak da, seni her gördü ünde heyecandan ufac k olan yüre i yerinden f rlayacakm gibi h zla atan bir güvercinin kalbi kadar tertemiz olamazsak da, ne olursun rüyam z da olsa dahi bir kere gel ey sevgili! Gel de u ate çukuruna dü mü olan ümmetini teselli et, günah çukurundan kurtar bizleri Ey Sevgililerin en Sevgilisi Muhammed Mustafa (S.A.V)! Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’n n (S.A.V) nuru ve efaati üzerinizde olsun! BATI TRAKYA’NIN FİYAKA’SI VAR Yayın hayatında bir yılı dolduran Batı Trakya’daki edebiyat dergisi “Fiyaka” birinci yılını düzenlediği edebiyat yarışması ödül töreniyle kutladı T ürkiye Cumhuriyeti Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı’nın katkılarıyla Gümülcine’deki bir otelde düzenlenen edebiyat yarışmasına, deneme, öykü ve şiir dallarında katılan yaklaşık 80 Türk gencinin yazıları, Türkiyeli edebiyatçılar tarafından incelendi ve her dalda 3’er kişiye hediyeler verildi. Yarışma sonunda katılımcı gençlerin bazılarına mansiyon ödülleri dağıtıldı. Etkinliğe, Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı başta olmak üzere Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, T.C. Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı Kültürel ve Sosyal İlişkiler Daire Başkanı Murat Gürbüz, Sabık Milletvekili Ahmet Hacıosman, Müftü Yardımcısı Fehim Ahmet, Edebiyatçı Cemal Şakar, Kozlukebir (Arriana) Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Gümülcine (Komotini) Belediyesi meclis Üyesi Rıdvan Molla İsa, Batı Trakya İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği (BİHLİMDER) Başkanı Mehmet Emin Ahmet, Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği’ni (BTCDGD) temsilen Ahmet Arif Emin, Gümülcine Türk Gençler Birliği’ni (GTGB) temsilen Genel Sekreter Cahit Halil’in yanısıra Türkiye’den değerli misafirler katıldı. BİLGİLERİN ZEKATI Sunuculuğunu Radyocu Necat Ahmet’in yaptığı etkinliğin açılış konuşmasını “Fiyaka Dergisi” Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Mehmet yaptı. Konuşmasına bir şiir ile başlayan Hüseyin Mehmet, “Bir yılı doldurmanın sevinciyle, edebiyatı seven kardeşlerimize böyle bir yarışma sunmayı uygun gördük.” dedi. Hüseyin Mehmet’in ardından sözü Gümülcine Belediyesi Meclis Üyesi Ridvan Molla aldı. Molla, Fiyaka Dergisi’nin birincilik ödülüne layık olduğunu çünkü devamı gelecek olan bu tür yarışmaların önünü açtığını sözlerine ekledi. Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif ise konuşmasına, ‘’Gençler, bilgilerinin zekatını ver- mek üzere bu yarışmaya katıldılar, bilgilerini bizlerle paylaşmak için buradalar” diyerek başladı. “Azınlık diline, kültürüne yön vermeye çalışan bu gençleri ve yarışmayı düzenleyen Fiyaka dergisini tebrik ediyorum” diyen Müftü Şerif, Gümülcine’de bulunan ilkokul ve ortaokullardaki öğrencilere atıfta bulunarak, bu gençlerin içindeki değerleri harekete geçirmek için, bu gibi yarışmaların çok önemli olduğunu kaydetti. EDEBİYAT ESTETİK KATMALIDIR Daha sonra sözü alan Başkonsolos Akıncı ise ‘’Edebiyat herhangi bir konu değil, Edebiyat ana dilimizin imkanlarını genişlet- me,ona bir estetik katmadır” diyerek başladı ve yaptığı konuşmada edebiyat dilinin özelliklerine yer verdi. Çok bahtiyar olduğunu da sözlerine ekleyen Başkonsolos, farkedilmeyen yeteneklerin ortaya çıkabilmesi için, bu gibi yarışmaların ve etkinliklerin çok önemli olduğuna ayrıca vurgu yaptı. “Dil ne kadar genişse, dil ne kadar derinliğe sahipse, o toplum da o kadar genişler ve derinleşir” diyerek sözlerini tamamladı. Jüri üyeleri adına konuşan şair Ali Ayçil ise Gümülcinelilerin ve Türkçe’nin misafiri olmaktan çok memnun olduklarını dile getirdi. Türkçe’nin önemine değinen şair, dünya üzerinde konuşulan dillerin en güçlüleri arasında Türkçe’nin de bulunduğuna vurgu yaptı. Türklerin dillerini çok sevdikleri, tarih boyunca bulundukları her yerde bunu koruduklarını söyleyen Ayçil, güzel Türkçe’nin en iyi şekilde öğrenilmesine annelerin yardımcı olduğunu ve o güzel FYAKA Fiyaka edebiyat ve düşünce ağırlıklı bir gençlik dergisi. Batı Trakyalı gençlere rehber niteliğindeki dergi okuma boşluğunu, okuma şevkini ateşlemek adına heyecanla bu görevi üstlenmiş. Batı Trakya’da kimlik, aidiyet ve dil eksenli sacayağının temellerini sağlam kılmak adına önemli bir yerde duran dergi, algı kirliliğine, kafa karışıklığına, kimlik kargaşasına birebir çareler sunuyor. Bir prototip üretmekten yoksun günümüz dünyasına, özelde azınlık insanına sahih adreslerin kaynağını gösteriyor. Türkiye veYunanistan’da okuyan gençlere bir imkan olmak niyetinde olan dergi, kültür ve sanatın, edebiyat ve fikriyatın nabzını tutuyor. Türkiye’de azınlıklara sağlanan haklar ve olanakları genişletilirken, Batı Trakya’da çift dilli eğitim teraneleriyle, Türkçeyi anadilinden ikinci bir dil konumuna düşürüp itibarsızlaştırıldığı, dolayısıyla da yeni bir din dili oluşturma hevesiyle sıkıştırılmış Hristiyanlık misyonunu genç dimağlara yedirme ve zerk etme girişimlerinin çoğaldığı bir dönemde, bizi silkeleyen ve kendimize getiren böylesi bir derginin ehemmiyeti bir kez daha ortaya çıkıyor. Fiyaka Trakya’nın en batısı İpsala’dan sonra 21 yıl uç merkezliği yapmış Gümülcine’de çıkıyor ve Batı Trakya’nın diğer şehirlerine dağılıyor. Bir yeryüzü dergisi olarak çıkan Fiyaka; ayrıştırıcı ve yıkıcı vasıfları değil, ortak insani değerler merkezinde birleyici ve yapıcı olan herkesle edebiyatı, bir düşü ya da düşünceyi paylaşma adına gayretlerini sürdürüyor. Türkçe’nin ilk defa evlerde öğretildiğine vurgu yaptı. Salonda bulunan annelere ve anne adaylarına da ayrıca teşekkür etti. SOYDAŞLARIN KÜLTÜREL BİRLİKTELİĞİ Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı Kültürel ve Sosyal İlişkiler Daire Başkanı Murat Gürbüz: “Bu akşamki bu topluluktan biz de duygulandık, çok memnunuz. Tabii edebiyat yarışmasının çok farklı bir alanı var, biz başkanlık olarak soydaşlarımızın kültürleri ile birlikte olmalarını, bunları canlı tutmalarını çok önemsiyoruz. Bu çerçevede Gümülcine’de bulunan gençlerimizin böylesine bir yarışmaya ilgi duymaları, bizim için çok heyecan verici. Tabii bunun organize edilmesi, bu yarışmanın düzenlenmesi ayrı bir çaba gerektiriyor. Bu alanda Fiyaka dergisi genç bir dergi, kısa bir sürede bu noktaya gelmiş olması bizim için bir başarıdır. 80’e yakın bir başvuru olduğunu öğrendik, bu büyük bir ilgidir aslında. İlk defa olması ve böyle bir ilginin olması sevindiricidir, ama asıl olan bunun devamlılığıdır. İnşaallah önümüzdeki haftalarda, aylarda, farklı programlara farklı yarışmalara imza atarlar. Gençleri bu şekilde bir araya getirmek ve bunu diğer ülkelerde de yaygınlaştırmak da mümkün olabilir ve icabında farklı ülkelerden Türkçe konuşan gençler de bir araya gelmiş olur. Biz Başkanlık olarak bu tür organizasyonları destekliyoruz, ama asıl çabayı gösterenler, bu gibi yarışmalara katılanlardır.” Konuşmaların ardından, deneme, öykü ve şiir dallarında ilk üçe giren yarışmacılara ödülleri dağıtıldı, hatıra fotografları çektirildi. Birincilik: Deneme: Emine Karahüseyin Öykü: Hüdai Bekir Şiir: Neslihan Köse Ramadan İkincilik: Deneme: Fatma Dede Mehmet Öykü: Yunus Emre Karahoca Şiir: Meltem Ahmet Üçüncülük: Deneme: Fatma Veli Ahmet Öykü: Ramadan Hacı Ahmet Şiir: Hilal Molla Ahmet Mansiyon: Deneme: Ali Hüseyin Öykü: Elif Kara Osman Şiir: İsmail İsmail BATI TRAKYA HABER AJANSI’NDAN ALINMITIR SAYFA 10 Balkan Haberleri 10 11 Ocak 2016 Pazartesi HÖH HAREKET’NDE SYAS DARBE Mustafa ÖZTÜRK KONUK YAZAR alkanlar Kültür ve YardDmla9ma Derne6imizin organize etti6i dört günlük Bulgaristan seyahatimizi gerçekle9tirdik. Bu seyahatte iki temel amacDmDz vardD. Birincisi, her yDl 1984 yDlDnda isim de6i9ikli6ine kar9D koyan direni9te hayatlarDnD kaybedenleri anmak üzere gerçekle9tirilen Killi / Yurtçular Köyündeki Türkan Bebek anma programDna katDlDm. Di6eri müftülük olarak Plevne’ye ba6lD Toros köyündeki 400 yDllDk caminin minare ile minberini yaptDrmak ve halDlarDnD temin etmek için ölçü almak. Daha önceki yazDlarDmda da belirtti6im gibi, genelde Balkanlar, özelde Bulgaristan bizim için vefa borcu, medeniyet projesi ve bir tarihi görev niteli6indedir. Bu ziyaretimizde de yine Bulgaristan’D bir ucundan bir ucuna dola9tDk. Cumartesi sabahD ilk dura6DmDz Dardere’deki cami ziyareti oldu. Sade görünü9ü, üst kattaki, misafirhanesi, sohbet odasD ile küçük bir kültür merkezine dönü9mü9 bu cami. Sonraki dura6DmDz Türkan Çe9me programD oldu. Biz ula9tD6DmDzda Lütfi Mestan ve ekibi çelenk koyma i9lemini bitirmi9, Türkan Bebe6in kabrinde dua ederek resmi programdan önce bölgeden ayrDlDyordu. Biz de ziyaretlerimizi yaptDk ve resmi programdan önce sözle9me üzerine Büyükelçi, Lütfi Mestan ve ekibi ile görü9mek üzere grubumuzla Cebel’e intikal ettik. B 4 YIL 5Ç5NDE 3. KATILIM Türkan Çe9me’deki anma programDna benim 4 yDl içinde 3.katDlDmDm oldu. 1984 yDlDnda Türk isimlerinin Bulgar isimleriyle de6i9tirilmesi sistematik, planlD asimilasyonun son halkasD idi. Bu son operasyonla birlikte Bulgaristan’ da Türk ve Müslüman nüfus kalmasDn istiyorlardD. Zaten daha önce kendilerini Türk kabul (Balkanlarda Türk deyince Müslüman anla9DlDyordu) eden Romanlar (Çingeneler) ve Pomaklarda da isim de6i9ikli6i gerçekle9tirilmi9ti. O dönemde, üzülerek aktarDyorum ki; Türk diasporasD, çe9itli nedenlerle bu zulme sesini yükseltmemi9, kar9D tepki koymamD9tD. BDçak kemi6e dayanDnca olayDn farkDna varDldD fakat artDk çok geçti. Bu direni9, artDk varlDk ve benlik meselesi idi. Türk ve Müslüman halk; inanç, dil, kültür ba6lamDnda birçok de6eri yDllarca uygulanan baskD ile yitirmi9ti ve asimilasyon gerçekle9mek üzere bu zorunlu isim de6i9ikli6i uyanD9Dn tetikleyicisi oldu. 9te bu program aslDnda bunlarD hatDrlama vesilesidir. Ne var ki yDllarca Türkan Çe9me anma programlarD, bu duygulardan ziyade Hak ve Özgürlükler Hareketi in siyasi 9ovuna sahne olmaktaydD. Muhtemelen bu sene de HÖH’ teki siyasi darbe olmasaydD aynD olacaktD. KatDldD6Dm tüm programlarda konu9malarDm her zaman benli6imiz, varlD6DmDz ve medeniyet de6erlerimiz üzerine olmu9tur. Cebel’de Belediye Ba9kanD’nDn odasDnda heyetle bir görü9me gerçekle9tirdim. Lütvi Mestan’a bu olayDn hukuki ve siyasi kar9DlD6DnDn ne oldu6unu sordum. DetayDnD ve analizini daha sonra yapaca6Dm görü9menin sonunda 9u sonuç çDktD. Onursal ba9kanDn Merkez Konseyi toplama ve üçte iki ço6unlukla karar alma yetkisinin oldu6u, toplantDya katDlanlarDn oy birli6i ile bu kararD aldDklarDnD ö6rendik. Lütvi Mestan’D biraz 9a9kDn gördü6ümü, görevden almanDn kendisine sürpriz oldu6unu, böyle bir sonucu beklemedi6ini belirtmek isterim. SÜRPR5Z OLMADI Halbuki benim için hiç sürpriz olmadD. Per9embenin geli9i çar9ambadan belliydi. Geçen sene SayDn Cumhurba9kanDmDza sundu6um bir raporda, Bulgaristan siyasetinde bir 9ey de6i9medi6ini, HÖH’ ü hala Ahmet Do6an’Dn yönetti6ini ifade etmi9tim. AslDnda bunu dört yDldDr her platformda, Bulgaristan siyasetinde halkDn de6i9im istedi6ini, mevcut yapDnDn halka faydasDnDn olmadD6DnD, Türkiye ile ili9kilerin kötü oldu6unu, yolsuzluklarDn tavan yaptD6DnD, gençlerin önünün açDlmadD6DnD, HÖH’ ün içindeki ajanlardan kurtulmasD gerekti6ini, inanç, dil, kültür önceliklerinin olmadD6DnD söyledim. Biz bunlarD tarafDmDza verilen bir görev ve sorumluluk adDna söylerken, ba9ta BALGÖÇ yöneticileri olmak üzere, bir kDsDm ulusalcD ve komünist zihniyet, siyasi ideolojik saplantD içinde olanlar, göçmen camiasD üzerinden rant dev9irenler bizi bölücülükle suçlamD9lardD. OnlarDn bu ideolojik saplantDlarDna uyan ve o dönem devletin en üst düzeyinin talimatlarDna aykDrD HÖH’ le ili9kilerini sürdürerek, o dönemin Ba9bakanDnD kandDranlar acaba bugün ne dü9ünüyorlar? Utanç duyuyorlar mD, özür dileyecekler mi do6rusu merak ediyorum? www.gazetebursa.com’dan al6nm6t6r Sait’ten yerel yönetimlere SZLK SALVOSU İŞKUR İzmir İl Müdürü Kadri Kabak, AK Parti 24. Dönem İzmir milletvekili ve Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı Rifat Sait’i ziyaret etti H.MERKEZ BALKAN GÜNLÜÜ Z iyarette AK Parti Buca ilçe Başkanı Neşet Arslan da hazır bulundu. Kabak, yeni yayınlanan İŞKUR’un 2015 yılı İzmir İşgücü piyasası analiz raporunun bir örneğini Sait’e hediye etti. Ziyaret sonrası bir basın açıklaması yapan AK Parti 24.Dönem İzmir Milletvekili ve Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı Rifat Sait, İzmir’deki işsizlik oranının Türkiye genelindeki oranın çok üzerinde olduğunu belirterek, bunun en büyük sorumlusu İzmir’e yatırımı engelleyen yasakçı Büyükşehir belediyesidir, dedi. Sait, Türkiye’de genel işsizlik oranının yüzde 9,9 düzeylerinde olduğunu, İzmir’de ise yüzde 14-15 dolaylarında seyrettiğini söyledi. Gençlerde bu oranın yükseldiğini belirten Sait, neredeyse İzmir’deki her dört gençten biri işsiz dedi. SORUMLUSU İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İzmir’deki işsizliğe değinen Sait, kentin işsizliğin en yüksek olduğu büyükşehir olduğunu belirtti. Kentteki iş gücüne katılım oranının diğer illere göre yüksek olduğunu belirten Sait, “İzmir'de iş gücüne katılım oranı, ülke ortalamasının 5 puan üzerinde. İzmir’de daha fazla sayıda kişinin çalışmak istemesi, kentteki yatırımların da buna yanıt verememesi işsizlik oranlarını artırıyor" dedi. "İzmir'de Türkiye ortalamasına göre daha fazla oranda bir nüfus çalışmak istiyor” diyen Sait, “Çünkü İzmir diğer illere göre daha pahalı bir kent ve vatandaş İzmir’de daha fazla geçim sıkıntısı çekiyor. Bu yüzden evin erkeği dışındaki bireyler de çalışmak zorunda kalıyorlar, bu istek diğer illerde de var ancak İzmir’de yüksek seyrediyor” dedi. “Örneğin belediyenin su ve ulaşım fiyatlarına yaptığı yeni zamlarla bu daha da belirginleşti” diyen Sait, İzmir'de işsizliğin ülke ortalamasının üzerinde seyretmesi ve giderek artmasında göç ile işgücüne katı- lım oranının özellikle kadınlarda yüksek olmasının etkili olduğuna dikkat çekti. Sait sözlerini şöyle sürdürdü; “Yeterli yatırım çekemeyen İzmir, işsizlikte zirve yapıyor. Şehirdeki işsizlik artık kronik hale geldi, İzmir Büyükşehir Belediyesi yatırımların önünü açmalı, yasakçı ve zorlaştırıcı bir belediye olmak yerine kolaylaştırıcı, hatta yatırımları teşvik edici bir belediye olmalıdır, dedi. Sait, gidin İzmir’deki müteahhitlere sorun, Belediyelerde nasıl sorunlarla ve hangi engellerle karşılaşıyorlar? Ya da İller Bankası’nın (İlbank) yatırım şartı ile İzmir’e verdiği fonların ne kadarının kullanılabildiğini ve ne kadarının yatırım yapılmadığı için geri verilmek zorunda kalındığını İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne sorun” YASAKÇI ZİHNİYET “İzmir’deki yasakçı belediye zihniyeti kente yatırımları engelliyor” diyen Sait, “İşte size en taze bilgi, Göztepe ve Karşıyaka’ya Bakanlığın yapacağı statlar için itiraz ettiler ve statların yapımını durdurdular. Bunlar 3 Y kuralını uyguluyor, yapmıyorlar, yapamıyorlar ve yaptırmıyorlar. Ondan sonra İzmir’de işsizlik tavan yapıyor. Sonra da zeytinyağı gibi suyun üzerine çıkıyorlar ve utanmadan sıkılma- dan hükümet İzmir’e yatırımlar yapmıyor, diyorlar. Hani hem kel hem fodul derler ya, işte aynen öyle. Allah’tan devletimizin İŞKUR’u var. İŞKUR İzmir il müdürümüz Kadri Kabak ve ekibini kutluyorum, önemli başarılara imza attılar” dedi. Rifat Sait, İŞKUR’un hazırladığı ve İzmir İl Müdürü Kadri Kabak tarafından kendisine verilen İzmir işgücü piyasası raporunu kamuoyu ile paylaştı. Sait, rapora dayandırdığı açıklamalarında, İzmir’de iş arama kanalı olarak yüzde 70,5 oranla en fazla İŞKUR tercih edilmiş. İkinci sırada gazete – ilan üçüncü sırada akraba-eş, dost kanalının tercih edildiği gözlenmiş. İzmir’deki işyerlerinden 5 bin 271 tanesi İŞKUR hizmetlerinden yararlanıyor. 2015’in ilk altı ayında İzmir’deki kayıtlı işsiz sayısı 167 bin 105 kişi, bunların yüzde 44,8’i kadınlar ve yüzde 55,2’si erkeklerden oluşuyor. En fazla işsiz yüzde 22,3 ile 25-29 yaş aralığında belirlenmiş. Genç işsizler daha fazla görünüyor. Buna karşılık 2015’in ilk altı ayında işverenler 91 bin 455 kişilik talepte bulunmuşlar. Bunlardan 47 bin 390 kişi işe yerleştirilmiş. Aynı tarihte Türkiye genelinde işe yerleştirme sayısı 478 bin 770 kişi. İşe yerleştirme oranında Türkiye’nin yüzde 9,9’u İzmir’de işe yerleştirilmiş. Aynı tarihlerde İzmir’de 18 bin 660 kişi İŞKUR’dan işsizlik ödeneği almış, dedi. BAKAN YACILAR’dan BATÜDER’e teekkür ziyareti H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜÜ K osova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar Uluslararası Balkan ve Türk İş Dünyası Derneği’ne (BATÜDER) teşekkür ziyaretinde bulundu. Yönetim Kurulu Başkanı Akın Kazançoğlu Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Sn.Mahir Yağcılar’ın ziyaretlerinden dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade etti. Kazançoğlu, BATÜDER’in Balkanlar ve Kosova’yla ilişkilerini daima sıcak tutuğunu iki ülke arasında ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine katkı koyduklarınıbelirterek, “Türkiye'nin Bal kanlara verdiği önemi takdirle karşılıyoruz. Bizde bu dostluk ve gelişmelerin bundan sonrada olumlu katkılar sağlanacaktır” dedi. Bakan Yağcılar da; “Akın Kazançoğlu’na ve BATÜDER’in 2014-2015 yıllarında Kosova Prizren Business Forum 1. ve 2. ‘ye kalabalık bir iş grubuyla katılıp bizlere destek verdiğiniz için size ve BATÜDER üyesi iş adamlarına teşekkür ederiz. Balkanlar’a ve bilhassa Kosova’ya verdiğiniz desteklerden dolayı teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum. Sizi her zaman yakın görmenin mutluluğunu ifade ediyorum” diye konuştu, AT NA BALKAN GÜNLÜÜ 5zmir Üniversitesi Saraybosna’da tan6t6ld6 SARAYBOSNA BALKAN GÜNLÜÜ zmir Üniversitesi kurucu Mütevelli Heyet Başkanı merhum Necdet Doğanata tarafından kurulan Bosna Hersek ile dostluk köprüleri her geçen yıl daha da güçleniyor. Halen Tıp Fakültesi’nde yüzde 100 burslu eğitim almak üzere Türkçe eğitimi alan 5 Bosnalı öğrencisi bulunan İzmir Üniversitesi, Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da düzenlenen Uluslararası Öğrenciler Fuarı’nda tanıtıldı. 35 ülkeden üniversitelerin katıldığı fuarda yabancı öğrenciler hakkında değerlendirme yapan Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Gülnur Erciyeş, “Yabancı öğrenci sayımız her yıl artıyor. Gelecek yıl için ise hedefimiz 500 yabancı öğrenciye eğitim verebilmek” dedi. Bosna Hersek ile İzmir Üniversitesi arasında geçmiş yıllara dayanan güçlü bir bağ bulunduğunu dile getiren Erciyeş, Mütevelli Heyet Bursu ile İzmir Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi eğitimi alacak Bosnalı öğrencilerin ülkelerine şifa dağıtacak birer hekim olmalarını hedeflediklerini söyledi. Y TÜRKYE’DEN KRTK BALKAN ÇIKARMASI KONUK YAZAR Verda ÖZER a9bakan Davuto6lu’yla birlikte SDrbistan’Dn ba9kenti Belgrad’taydDk. 350 yDl OsmanlD yönetiminde kalan, eski Yugoslavya’nDn ba9kentinde. Uça6DmDzDn piste de6mesiyle birlikte, kendimizi tam anlamDyla göz gözü görmeyen bir sisin içinde bulduk. Sis altDnda geçirdi6imiz günün gecesinde, Davuto6lu otelde yaptD6DmDz basDn toplantDsDnda o haberi verdi: “Bugün SDrbistan Ba9bakanD ile görü9ürken Bosna Hersek Ba9bakanD’nD telefonla aradDm, yarDn SDrbistan’a geliyor. Böylelikle iki ba9bakanD yarDn Sancak bölgesinde bulu9turaca6Dm.” Ba9bakan’Dn bu açDklamasD hepimizi bir anda 9a9DrttD. Sadece “bu sise ra6men Sancak’a nasDl gidecek” diye sordu6umuz için de6il! Bu haber, Balkanlar’da 9u an olan biteni bilen herkes için büyük sürprizdi. B YEN5DEN BOSNA SAVAI MI? Atina’da dev kamu oteli 400 milyon Euro’ya satıldı İ SIYAH MAVI KIRMIZI SARI unanistan özelleştirme ajansı, başkent Atina yakınlarındaki deniz kenarı Astir Palace Oteli'nin 400 milyon Euro’ya satışı için gayrimenkul yatırım fonu Jermyn Street Real Estate Fund ile anlaşma imzaladı. www.tourexpi.com’un haberine göre; 2014'de yapılan ihaleye en yüksek teklifi 400 milyon Euro ile aralarında Doğuş Grubu'nun da olduğu Arap sermayeli AGC Jermyn Sreet Real Estate Fund IV LP liderliğindeki konsorsiyum vermişti. Gayrimenkul yatırım fonu, Türkiye, Abu Dhabi, Dubai, Kuveyt ve Arap emirliklerinden yatırımcıları temsil ediyor. Yunanistan Varlık Geliştirme Fonu (HRADF) tarafından yapılan açıklamada, "Jermyn Street Real Estate Fund, Astir Palace (otelinin) geliştirilmesi için tadil edilmiş özel imar ve alan planını sunmak üzere anlaşma imzalamıştır" denildi. Atina’daki Vuliagmeni bölgesinde yer alan Astir Palace Resort Vuliagmeni bünyesinde 123 yataklı Arion Resort&Spa oteli, 58 adet bungalov tipi ev, 160 yataklı The Westin Athens otel kompleksi ve faaliyet dışı olan Afrodit oteli bulunuyor. Ayrıca Astir plajı, Vuliagmeni marinası, lüks restoranlar, kongre ve etkinlik salonları, yardımcı yapılar ile 3 tenis, golf, futbol, voleybol ve basketbol oynama sahaları, otomobil ve helikopter parkları da yer alıyor. Yeni yatırımcının, Astir Palace’a 15-20 civarında lüks villa yapması bekleniyor. GC, otelleri elden geçirerek 6 yıldızlı otele dönüştürecek. Ayrıca Vuliagmeni marinayı büyük yatlar için uygun hale getirecek. Sancak demek, neredeyse Bosna-Hersek demek. Merkezi Yeni Pazar olan bölgenin nüfusunun hemen hemen tamamD Bo9nak Müslümanlardan olu9uyor. Bu günlerde SDrbistan Ba9bakanD’nDn Bo9nak bölgesine, hele ki Bosna Hersek Ba9bakanD ile birlikte gitmesi büyük bir mesele. Zira SDrplarla Bo9naklarDn ili9kisi, Bosna Sava9D’ndan beri ilk kez bu kadar gergin. Geçti6imiz MayDs ayDnda Bosna Hersek’in ba9kenti Saraybosna’daydDm. Bosna Sava9D sonrasDnda kurulan “Dayton” düzeninin nasDl her an patlamaya hazDr bir bomba oldu6unu oradan anlatmaya çalD9mD9tDm. “Bosna Sava9D 95’te bitti6inden beri tam 20 yDl geçti. Ancak sava9D olu9turan unsurlar hâlâ sapasa6lam ayakta. Dayton-2 dönemine bir an önce geçilmezse sava9 kaçDnDlmaz”, diye yazmD9tDm. Bunun asDl sebebi, Bosna Hersek’i olu9turan iki siyasi yapD, yani Bosna Hersek Federasyonu ve SDrp Cumhuriyeti arasDndaki gerilim. DAVUTOLU’NUN SÜRPR5Z HAMLES5 Bosna Hersek SDrp Cumhuriyeti’nde ya9ayan SDrplar, hala ba6DmsDzlDk hayali kuruyorlar. Hatta SDrp Cumhuriyeti Cumhurba9kanD Milorad Dodik, 2018’de ba6DmsDzlDk referandumu düzenleyece6ini açDkladD. SDrbistan’Dn da BosnalD SDrplarD ba6DmsDzlDk yolunda yüreklendirdi6i kanDsD hakim. Bu algDyD güçlendiren bir olay daha oldu son günlerde. Bosna Hersek Anayasa Mahkemesi, SDrp Cumhuriyeti’nin “Ulusal Günü” olan 9 Ocak’Dn Anayasa’ya aykDrD oldu6una hükmetti. Bunun üzerine de SDrbistan Ba9bakanD 9 Ocak’ta Bosna’ya gidece6ini açDkladD. Bosna Hersek’e meydan okurcasDna. 9te tam da bu ortamda, Türkiye bu iki kar9Dt oyuncuyu bir araya gelmeye ikna etti. Bu da Türkiye’nin Balkanlar’Dn istikrarD ve barD9D için kilit bir rol oynama kapasitesini ve yetisini gösteriyor. Peki SDrbistan’da ya9ayan SDrplar, ülkelerinin SDrp Cumhuriyeti’ne kar9D tutumuyla ilgili ne dü9ünüyorlar? Belgrad’da geçirdi6im 2. gün, ngiltere’de doktoramD beraber yaptD6Dm SDrp arkada9Dm Djordje Popovic’le bulu9uyorum. Tam Tuna ve Sava nehirlerinin kesi9ti6i Kalemeydan’da. Djordje bugün SDrbistan’Dn en önde gelen dü9ünce kurulu9unda, Avrupa Birli6i (AB) fonuyla SDrp politikacDlara liderlik e6itimi veriyor. Ona göre SDrbistan Bosna’nDn bütünlü6üne ve birli6ine saygD göstermek zorunda kalacak. “Aksi takdirde AB ile yürüyen üyelik sürecinin çökece6ini biliyoruz. Zaten AB, Ba9bakanDn 9 Ocak’taki ziyaretini iptal etmesi için çok zorluyor” diyor. KaldD ki Belgrad, üyelik müzakerelerine daha üç hafta önce ba9ladD. SIRPLAR SUÇLU H5SSED5YOR MU? SDrbistan’a gelirken aklDmdaki asDl soru ise 9uydu: SDrplar Bosna Sava9D’nDn travmasDnD atlattDlar mD? Djordje buna çok dü9ündürücü bir cevap veriyor: “Tüm anDlarD halDnDn altDna süpürdük. Sava9 bitti6inden beri kimse bu konuyu konu9muyor.” Kendilerini suçlu hissediyorlar mD? “Sava9 burada Bosna’daki kadar hissedilmedi. Ama SDrbistan’dakiler sava9 suçu i9leyenleri ve katliamD desteklediler. Yine de suçlu hissettiklerini sanmDyorum. Çünkü bunu tamamen bastDrdDlar” diyor. Peki, SDrplar Lahey’de Sava9 SuçlarD Mahkemesi’nde yargDlanan Bosna katliamDnDn temsilcisi Karaciç ve Mladiç’i bugün nasDl görüyorlar? “Onlar eskiden kahramanlarDydD. Ama bugün insanlD6Dn en kötü suçuyla yargDlanDyorlar. SDrplar onlarD unutmaya çalD9Dyor” diyor. Belgrad’D saran sis, her9eyin üstünü örtüyor. Sanki SDrplarDn unutmaya çalD9tDklarD anDlarD da. Davuto6lu’nun “Sancak giri9imi” de sisin azizli6ine u6ruyor. Ve bu tarihi görü9me gerçekle9emiyor. Ama sis elbette da6Dlacak. Gün gelecek, her 9ey konu9ulacak. O günün yakla9masD için ise Türkiye’nin yapabilece6i çok 9ey var gibi görünüyor. www.sosyalhurriyet.com.tr’den al6nm6t6r. SAYFA 11 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Araflt›rma 11 11 Ocak 2016 Pazartesi Yahya Kemal Beyatl’nn eserlerinde Balkanlar 1 Yahya Kemal Beyatlı, Cumhuriyet devri şiirimizin kilometre taşlarından biridir. O, Divan edebiyatını, kendi deyimiyle “Eski şiiri” bilen, fakat şiirin yeni bir yolda, sade bir dille devamını arzu eden, bu düşünceleri doğrultusunda eserler veren bir sanatçımızdır. Yahya Kemal’in çocukluğunun Balkan şehirlerinde geçmiş olması, Osmanlı hâkimiyeti altında uzun yıllar kalmış olması ve daha sonra bu topraklardan ayrı kalma zorunluluğu onun şiirlerinde önemli bir yer işgal etmiştir. Bu çalışmada Balkan coğrafyasının Yahya Kemal’in eserlerindeki izleri sürülmeye çalışılacaktır likte yine de Üsküp bizde olmasa da şair kendisini Üsküp’te hisseder. Kaybedilen o toprakların ardından, elden gelen bir şeyin olmaması nedeniyle o coğrafyaya bağlılığının maddi değil de manevi olarak devam ettiğini dile getirir: Vaktiyle öz vatanda bizimken, bugün niçin Üsküp bizim değil? Bunu duydum, için için. Kalbimde bir hayali kalıp kaybolan şehir! Ayrılmanın bıraktığı hicran derindedir! Çok sürse ayrılık, aradan geçse çok sene, Biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene. Yahya Kemal “Hasan Rıza’ya Sesleniş” şiirinde uzaktan ve yılların ötesinden Üsküp’ü, Kalkandelen’i ve Vardar Ovası ile Vardar Nehri’ni yadeder. Rumelili Hasan Rıza’ya seslenerek Üsküp’ü, Kalkandelen’i Vardar’ı ve uzaktaki dağları hatırlayıp hatırlamadığını sorar. Şaire göre, hatırlanması gereken bu yerlerin çeşitli özellikleridir. Bunlar arasında Üsküp’ün fezası, Kalkandelen kazası, Vardar Nehri ve bu nehre bakan karlı dağlardır. Ey Rumeli’nin Hasan Rıza’sı Yadında mı Üsküp’ün fezası Yahut Kalkandelen kazası Vardar ve uzakta karlı dağlar. Y ahya Kemal Beyatlı, XX. yüzyıl Türk şiiri içinde, müstesna bir yere sahip sanatçılarımızdandır. Sanat hayatı boyunca Türk şiirine yeni bir soluk, canlılık ve yeni bir bakış açısı getirmeyi hedeflemiş, Eski şiirle yeni şiiri birleştirmiş ve bir terkibe ulaşmış, bunda da oldukça başarılı olmuş, Cumhuriyet dönemi şairlerimizdendir. Balkanlar sözcüğü, Türkçe Sözlük’te “Hırvatistan, Sırbistan, Karadağ, Kosova, Slovenya, Arnavutluk, Makedonya, Bosna Hersek, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan ve Trakya’yı içine alan bölge” şeklinde tanımlanmıştır. Ülkemiz sanatçılarının ilgisini çeken bu bölge, çeşitli nedenlerden dolayı sanatımızda yerini almıştır. Balkanlar ifadesi, coğrafi bir terim, eski bir vatan parçası, Türk kültürünün yaşadığı bir mekân olarak edebiyatımızda işlenen konulardan biridir. Özellikle bu coğrafyada yaşamış, bu coğrafyayla aile bağı olan sanatçılarımız eserlerinde Balkanları ele almıştır. Yahya Kemal de Balkanlarla ilgisi olan önemli bir sanatçımızdır. ÜSKÜP’TE DOĞMUŞTUR Yahya Kemal’in Balkan coğrafyası ile ilk ve en önemli alakası Üsküp şehrinde doğmuş olmasıdır. Şair, 1 Aralık 1884 yılında Üsküp’ün İshakiye Mahallesi’nde büyükannesi Âdile Hanım’ın konağında sabaha karşı dünyaya gelmiştir (Yahya Kemal’in annesinin Vranyalı, babasının Nişli olması dolayısıyla aile efradının Niş, Vranya ve Leskofça bölgelerinden geldiğini şair kendisi ifade etmiştir. Leskofçalı Dilaver Bey’in ve İvranyalı Âdile Hanım’ın üç kızının en büyüğü olan Yahya Kemal’in annesi Nakiye Hanım, İvranya’dan Üsküp’e 1883 yılında göç etmiştir. Mustafa Özbalcı, Balkanlarda bir serhat şehrinde doğmuş ve uzun yıllar burada yaşamış bir ailenin çocuğu olması nedeniyle, Yahya Kemal’i bir serhat çocuğu olarak niteler. Özbalcı’ya göre, şairin doğduğu yer olan Üsküp’ün İshakiye Mahallesi, “Bir Balkan şehri olan, bugün de hâlâ Türklüğün derin izlerini taşıyan” bir mekân olma özelliği taşır. Bursa gibi, Yıldırım Beyazıt tarafından 1392’de fethedilen Üsküp, yeniden inşa edilerek, bu bölgede bir Türk şehri oluşturulmuştur. Aslında, Sultan Beyazıt tarafından fethedilen kale, Üsküp’ün dışındadır. Dolayısıyla Üsküp, tamamıyla Osmanlı döneminde kurulan bir şehirdir. BURSA’YA DA HAYRAN Tanpınar, Yahya Kemal’in o kadar bağlı olduğu bilinen ana baba yurdu Üsküp’ün kaybından tek kelimeyle bile olsa bahsetmemesini dikkat çekici olarak nitelemiştir. Yahya Kemal’in Üsküp’ü doğduğu mekân olarak oldukça sevdiği bilinir. Bu şehirde hem doğmuş hem de çocukluk yıllarını geçirmiştir. Üsküp’ün hemen her köşesinde çocukluk yıllarına ait ayrı bir hatırası vardır. Yahya Kemal, Üsküp’e bu kadar sevgi beslemesinin yanında Bursa’ya da hayrandır. Kendisine Üsküp ve Bursa ile ilgili yöneltilen bir soru üzerine şu cevabı vermiştir: “Üsküp’te doğmasaydım yanardım. Bursa’yı da pek severim. Bana Üsküp’te mi veya Bursa’da mı doğmak isterdin deseler, Bursa’yı isterdim. Fakat Üsküp’ü de arzu ederdim. Üsküp’ü severim. Zira orada doğdum. Çünkü çok Türk. Benim zihniyetime büyük tesiri oldu.” Dolayısıyla büyük şairin Üsküp’ü sevmesinin temelinde hatıralarının yanı sıra bu serhat şehrinin Türk kültürü ile yoğrulmuş olmasının da önemli bir payı vardır. Beyatlı “Kaybolan Şehir” şiirinde Balkan coğrafyasının önemli şehirlerinden biri olan Üsküp’ten bahseder ve Üsküp’ü Yıldırım Beyazıt’ın diyarı olarak niteler. Bu nitelemenin nedeni Üsküp’ü Yıldırım Beyazıt’ın fethetmiş olmasıdır. “Burası Bosna’nın fethine kadar serhad konumunu muhafaza etmiş ve uç beylerinin merkezi olmuştur” Evlad-ı Fatihan’a Yıldırım Beyazıt’ın yadigârı, hatırasıdır. Üsküp fethedildikten sonra turkuaz renkli kubbelerle donatılarak Türk şehri hâline getirilmiştir; bu nedenle de bizim şehrimiz olmuştur. Bu şehir sadece çehresi itibarıyla değil, aynı zamanda ruhuyla da Türk olmuş ve sadece bize ait, bize özgü nitelikler kazanmıştır. Şar Dağları, Makedonya’nın sınırları içinde bulunan sıradağlardır. Yahya Kemal’e göre, Üsküp, Şar Dağı’nda Bursa’nın devamıdır ve temiz kanın dökülmüş olduğu bir lale bahçesi gibidir. Büyük şaire göre Balkan toprağının önemli kısmından biri olan Üsküp ile Bursa onun nezdinde kardeşlerdir. Dolayısıyla şaire göre Balkan toprağı ile Anadolu toprağı aynı değere sahiptir. Yahya Kemal İstanbul’dan Sofya’ya kadar küçük bir seyahatte bulunur. Bu gezi geçmişin kalbinde kalan hayalini silmek bir yana vatan hasret ve hayalini daha da alevlendirmiştir ve bu duygular Onda şu şekilde ifadesini bulur: “Türklük Avrupa’ya doğru cezr ü meddi biten bir deniz gibi o dağlardan çekilmiş, lakin tuzunu bırakmış. Bütün o toprak Türklük kokuyor.” Üsküp ki Yıldırım Beyazıd Han diyarıdır, Evlad-ı Fatihan’a onun yadigârıdır. Firuze kubbelerle bizim şehrimizdi o; Yalnız bizimdi, çehre ve ruhiyle biz’di o. Üsküp ki Şar Dağı’nda devamıydı Bursa’nın. Bir lale bahçesiydi dökülmüş temiz kanın. Üç şanlı harbin arşa asılmış silahları Parlardı yaşlı gözlere bayram sabahları. Beyatlı’nın doğduğu Üsküp, mahalleleri,şehir yaşamında yerini alan camileri, medreseleri, bedestenleri, çarşılarıyla diğer Müslüman şehirlerinden farklı özelliklere sahiptir. Bu nedenle Yahya Kemal Üsküp’ü “balığın suyu idrak edemediği gibi, Türklüğünü idrak edememiş” bir canlıya benzetir. “Bu ikisi arasındaki ayrımı Arnavutluk üzerinden yapar. Balkanların elden çıkmasından sonra Arnavutluk hâkimiyeti altında yaşayanlar, niçin Osmanlı’nın asırlarca orada kaldığını daha iyi anlamışlardır. Bu bakımdan etnik bir kavrayış orada gözükmez. Dolayısıyla Türk, adaletli ve tevazu içinde yöneten, ‘Arnavud’u, Çerkez’i, Kürt’ü hakim ve metin bir millet kitlesi eden Türk mayasıymış.’” Beyatlı henüz çocuk denebilecek bir yaşta, kendi deyimiyle “hayatı şafaklandıran çağa girmeden” annesini kaybetmiştir. Annesini sonbahar mevsiminde toprağa vermişlerdir. Annesinin toprağa verildiği yer, Balkan topraklarıdır. Bu yönüyle de Üsküp’ün büyük şairin hayatında önemli bir yeri vardır. Bu önemden dolayı şair “Kaybolan Şehir” şiirine şöyle devam eder: Ben girmeden hayatı şafaklandıran çağa, Bir sonbaharda annemi gömdük o toprağa. İsa Bey’in fetihte açılmış mezarlığı Hulyâma ahiret gibi nakşetti varlığı. Şairin annesinin mezarının bulunduğu, çocukluk yıllarının geçmiş olduğu ve her bir yanında çocukluğuna dair çeşitli hatıraların saklı olduğu Balkan topraklarının bugün vatan toprağından ayrı oluşu şairi ayrıca hüzünlendirir. Şair, derin bir üzüntünün içinde olmakla bir- Şair, sanat hayatına ilk adımını da bu önemli Balkan şehri Üsküp’te atmıştır. Sanatçı henüz beş yaşlarındayken âşık olduğu bir genç kız vesilesiyle şiir yazmaya başladığını dile getirir ve bunun için “Şiire aşkla başladım.” ifadesini kullanır, Yahya Kemal “Açık Deniz” adlı şiirinde, çocukluğunu Balkan şehirlerinde geçirdiğinden bahseder. Bu çocukluk yıllarında Balkanların hür havasını aldığını söyler. Yahya Kemal özellikle bu şiirinde Rakofça kırlarının özgür atmosferinden yararlandığını ifade eder. Özbalcı bu şiirde zikredilen Rakofça’nın şairin ailesine ait çiftliğin adı olduğunu belirtir. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Onun ilhamı millî hayatın en mucizeli aynası oldu. Yıllardır bu aynanın ışık tutanında yıkanıyoruz. Böyle olduğu için hayatımıza ve kendimize şimdi bir yabancı gibi bakmıyoruz.” ifadesiyle dile getirdiği tarz, “Millî romantik duyuş tarzı”dır. Yine Şerif Aktaş, Yahya Kemal Beyatlı’nın memleketine duyduğu özlemi “millî romantik duyuş tarzı” şeklinde anlamlandırır. Türk milletinin geçmişine ve tarihine isteyerek ve severek yaklaşma, onu anlamaya çalışma ve yorumlama olarak ifade edilebilecek bu duyuş tarzı) ünlü şairi de yakinen sarar, Balkan toprakları şair Beyatlı’nın mısralarında özlemi duyulan yerleri dile getirir. Bununla birlikte Balkan kırlarının “hür havasını” teneffüs ederek çocukluğunu yaşayan şair, o toprakların vatan toprağı olma niteliğini kaybettiğinden “akıncı cetlerin ihtirasını” içinde duyar. Balkan şehirlerinde yaşamını sürdürürken kendisini alev gibi saran hasreti iç dünyasında derinlemesine duyar. O, çocuk yaşlarda, içinde beslediği hülyalarıyla suskun dağları, Rakofça kırlarını gezer ve bu kırların hür havası onun şahsiyetini şekillendirir. Beşir Ayvazoğlu Yahya Kemal’in annesi Nakiye Hanım ile babası İbrahim Bey’in soylarının Üçüncü Mustafa devrinde yaşamış İbrahim Paşa’ya dayandığını öğrenince “… bir Evlâd-ı Fatihan olarak doğduğu toprakları başka bir gözle görmeye ve Rakofça’nın kırlarında dolaşırken kendini yeleleri rüzgârda uçuşan bir kırat üzerinde kartal kanatları takınmış bir akıncı olarak hayal etmeye” başladığını aktarır. Akıncı cetlerinin ihtirasını duymaya, hissetmeye çalışır, hatta sadece çalışmaz, aynı zamanda bu duygular onun iç dünyasında beslenerek gelişir: Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum; Her lahza bir alev gibi hasretti duyduErtan EROL ğum. Kalbimde vardı “Byron”u bedbaht eden melâl Gezdim o yaşta dağları, hulyam içinde lâl, Aldım Rakofça kırlarının hür havasını, Duydum akıncı cedlerimin ihtirasını, Bağrımda kalmış bir akis gibi kalmış uğultulu… Cahit Tanyol, Yahya Kemal’in “Açık Deniz” şiirinde Balkan havasını teneffüs edişindeki hüzünde onun “dağılan ve çözülen bir vatan toprağında doğmuş olmasının etkileri” olduğunu ileri sürer ve şöyle devam eder: “Yahya Kemal’in şiirlerinin gerisinde bir yankı gibi konuşan tarih bilinci, Rumeli topraklarının sürekli istila ve hicretlere uğramasıyla ilgilidir. Çünkü tarihimizin bütün çalkantıları Rumeli’de olmuş ve Osmanlı tarihinin kaderi hep Rumeli’de toparlanmıştır. Buna karşın, imparatorluğun Asya’daki toprakları sürekli savaşlara sahne olmamış ve toprak bu denli içinden sancılanmamıştır.” Özellikle Osmanlı’nın son döneminde sancılı vatan parçası Balkanlar Yahya Kemal için ayrı bir anlam taşır. Sadece Yahya Kemal için değil, belki bütün Türklerin bu vatan toprağıyla duygusal bağlantısı ortaktır. O, Balkanlarla ilgili hassasiyetini “Hatıralarım” adlı eserinde şu şekilde ortaya koymaktadır: “Bir Türk gönlünde nehir varsa Tuna’dır, dağ varsa Balkan’dır. Vakıa Tuna’nın kıyılarından ve Balkan’ın eteklerinden ayrılalı kırk üç sene oluyor. Lakin bilmem uzun asırlar bile o sularla o karlı tepeleri gönlümüzden silebilecek mi? Zanneder misiniz ki bu hasret yalnız Rumeli’nin çocuklarının yüreğindedir? Rumeli toprağına ömründe ayak basmamış bir Diyarbekirli Türk de aynı hasretle bu türküyü söylemiyor mu?” Yahya Kemal, Anadolu’nun Balkanlarla tarihteki bu kader birliğini “Itri” şiirinde şu dizelerle dile getirmiştir: Bir taraftan bütün hayat akmış; Her taraftan, Boğaz, o şehrayin, Mavi Tunca’yla gür Fırat akmış. Yahya Kemal’in şiirinde vatan sözcüğü neredeyse Balkanlarla özdeş anlamda kullanılır hâle gelmiştir. Ordunun mağlup olması, onun rüyalarına girer, rüyasında ordunun muzaffer olduğunu görme arzusuyla yanar tutuşur. Ordunun yenik ve Balkanların işgal altında olması bütün vatan topraklarını derinden sarsmış, Türk insanını mahzun etmiştir: Mağlûpken ordu, yaslı dururken bütün vatan, Rüyâma girdi her gece bir fâtihâne zan. Hicretlerin bakıyyesi hicranlı duygular... Mahzun hudutların ötesinden akan sular, Gönlümde hep o zanla beraber çağıldadı, Bildim nedir ufuktaki sonsuzluğun tadı! www.selçukedu.tr adresinden alınmıtır… DEVAM EDECEK... SAYFA 12 600 YILLIK TARHN AZZ HATIRASINA SIYAH MAVI KIRMIZI SARI ÇANLAR KMN ÇN ÇALIYOR! suzanernoyan@mynet.com Suzan ERNOYAN skiden tak4mlar4m4z4n ço"u, yabanc4 hocalarla çal4(4rd4. Hat4rlay4n, Fatih Terim Galatasaray’4n ba(4na geçti"in de, birçok tak4m yabanc4 hocalara emanetti. Terim’den sonra Türk hocalara (anslar da verilmeye ba(land4. Örne"in, Fenerbahçe 2001 y4l4nda, tarihin de ilk Türk hoca ile (ampiyonlu"u yakalad4. On alt4 y4ldan bu yana ligimiz de Türk hoca a"4rl4"4n4 görüyoruz. Asl4nda güzel bir durum. Ancak milenyumun ba(4ndan beri geçen on alt4 y4l içinde Terim’in açt4"4 kap4dan geçen onca teknik adamlar4m4z için yolun sonu gözükmeye ba(lad4. Bu da böyle biline. Bu on alt4 y4ll4k süre içinde Kocaman, Çal4mbay, Sa"lam, Kafkas, Avc4, Yanal, Hamzao"lu gibi kendisini kabul ettirmi( antrenörler yeti(ti. Son iki sezondan beri ise genç hocalar arz-4 endam etti. Korkmaz, Buruk ve baz4lar4. Geçmi(te s4kl4kla tak4m de"i(tiren ve istikrar4 sa"layamayan dahas4 bir tarz4 olmayan hocalar da elendi. Bu gün de elenmeye haz4r bekleyen birçok hocalar var. Bunun sebebi ise Türk antrenör dünyas4, her y4l aç4lan kurslar ile piyasaya yüzlerce antrenör ç4kmas4 sonucu art4k s4k4(maya ba(lad4. Tak4m say4s4n4n az olmas4, hocalar4n fazlal4"4ndan dolay4 yolun sonuna gelindi. Bu ac4mas4z rekabette herkesin gözünün oldu"u yer Süper Lig ve PTT 1Lig tak4mlar4. Türkiye’de teknik direktör olmak kolay. Süper Lig’de 8-10 y4l top oynayan birisi B lisans ile ba(l4yor, A lisans4n4 da dokuz ay içinde al4yor. Futbolu b4rakt4ktan sonra da en geç bir y4l sonra hoca oluyor. Sonra ne oluyor, ayn4 tak4m say4s4na her y4l yeni hoca adaylar4 ekleniyor. Bu kadar vah(i rekabette bir di"erinin aya"4n4n alt4na muz kabu"u koymak ve kayd4rmak normal kar(4lan4yor. Hele hele bir de siyasi deste"i var ise ball4 kaymak… Hemen kulüp bulunuyor. Yok ise futbolcular ba"lan4yor, ba(kana (ikayetler ve oyuncu destekleri ile hoca olunuyor. Sonra ne mi oluyor? Tabi ki o oyuncular4n oyunca"4 olunuyor… Oyuncuya dayal4 düzenin hemen hemen her tak4mda olmas4n4n sebeplerinden ilki,”i(siz hocalar4n” taktikleri. kincisi ise bir zamanlar büyük ba(ar4lar ya(ayan tak4mlar da oynaman4n ki(ileri “iyi antrenör” yapmayaca"4n4 bir türlü anlayamayan, taktik bilmeyen, eski futbolcular… B4rakal4m yurtd4(4n4, içeri de bile maç seyretmiyorlar. Dünyada futbol nereye gidiyor, neler de"i(iyor haberleri bile yok. Transfer dönemin de menajerler ile harcad4klar4 zaman4 kendi mesleklerine harcam4yorlar. Bir di"er meslekta(4n4n koltu"unu almak için yapmad4klar4n4 b4rakmayan, mesleklerine futbola a(4k olmayan, taktik, teknik, eksiklikleri olan Türk antrenörlük camias4, devre aras4na kadar be( tane hoca yiyen ba(kana kar(4 sesini ç4karma (ans4 olabilir mi? O nedenle yeni piyasaya ç4kan antrenörler için çanlar çal4yor haberleri ola… E 11 Ocak 2016 Pazartesi www.balkangunlugu.com Giresun’un Kosoval Türk oyuncusu paylalamyor GRESUN BALKAN GÜNLÜ Ü G iresunspor’da başarılı performansıyla göz dolduran Kosova asıllı Türk oyuncu Vedat Muriç, www.yenibalkan.com’un haberine göre; Akşam gazetesine konuştu.Türkiye Milli Takımına çağırılması gündemde olan Muriç, "Ben Türk'üm, Kosovalı'yız. Biz Osmanlı torunuyuz. Kosova Türklerini kimse inkâr edemez. Türkçem çok iyidir. Ben cidden Kosova'da ana dil Arnavutça ama ben onu bilmeden Türkçe konuşuyordum. Türkçe aileden olduğu için önce onu konuştum. Vatandaşlığı başkanımızın büyük katkısından dolayı 3 ay önce aldım” diye konuştu. Muriç, Savaş dönemi var Sırbistan'la, bütün insanla- rın çok zorluk çektiği, ailelerinden akrabalarından ölenler var, bizim aileden çok şükür bir şey yok. Allah yüzümüze baktı ki bize merhametli bir Sırp gönderdi, 'buradan gidin' dediler. Normalde hiç uyarmadan bombalıyorlardı, bizi uyardılar, biz de Arnavutluk’a gittik” derken savaş zamanında yaşadıkları zorluklardan bahsetti. Savaş ve daha sonrasında Türkiye’ye transfer süreci hakkında konuşan Muriç, “Şu anda dalga konusu oluyor ama ben annemden ekmek isteyince annem ağlıyordu. 2 ay zor bir süreç geçirdik. Arnavutluk'ta oynarken Eskişehir beni denemeye çağırdı. Duyduğumda inanamadım. Kampa gittim, bana çok yardımcı oldular. Ertuğrul Sağlam vardı o zaman. Yabancı sınırlaması vardı, sözleşme imzaladık, Giresun'a kiralandım. Sonra da Giresun'da kaldım, çok memnunum. Her şeyde hayır vardır. Basamak basamak çıkmak daha iyi." ki karde kupalara ambargo koydu H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ Ü B ayraklı Belediyesi’nin masa tenisi takımı sporcularından Zeynep Yüksekkaya (13) ile Ceylan Yüksekkaya (12) kardeşler katıldıkları her turnuvadan madalya ile dönüyorlar. Kardeşlerin, hedefi milli takımda yer almak. Fatma Hikmet Kaşerci Ortaokulu’nda eğitim gören Zeynep ve Ceylan Yüksekkaya kardeşler, masa tenisinde yakaladıkları başarıyla göz doldu- ruyor. Masa tenisi ile ilk olarak abla Zeynep Yüksekkaya tanıştı. Beden eğitimi öğretmeni Muzaffer Kadri Ayan’ın düzenlediği tanıtımda başarıyla raket sallayan Zeynep Yüksekkaya o günden sonra masa tenisine gönül verdi. Kardeşi Ceylan da ablasını takip etti. Abla ve kardeş hafta içi üç gün ikişer saat idman yapıyor. Haftasonları da kurs çıkışı çalışmaya devam ediyorlar. Masa tenisi, her iki kardeşin de adeta hayatlarının bir parçası oldu.