Tam Metin PDF - JournalAgent
Transkript
Tam Metin PDF - JournalAgent
ÖZGÜN MAKALE & Hastal›klar› Dergisi Journal of Diseases of the Colon and Rectum Genç Hastalarda Kolorektal Kanserlerin Klinik ve Patolojik Özelliklerinin De¤erlendirilmesi The Evaluation of Clinicopathological Characteristics of Colorectal Cancer in Young Patients YAVUZ ÖZDEM‹R1, ‹LKER SÜCÜLLÜ1, AL‹ ‹LKER F‹L‹Z1, ERGÜN YÜCEL1, BÜLENT KARAGÖZ2, NA‹L ERSÖZ3, SEZA‹ DEM‹RBAfi3, MEHMET LEVH‹ AKIN1 1GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi, Üsküdar ‹stanbul, 2GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi T›bbi Onkoloji Servisi, Üsküdar, ‹stanbul, 3GATA Genel Cerrahi Servisi, Etlik, Ankara ÖZET Amaç: Genç hastalarda görülen kolorektal kanserler, genel kolorektal kanser populasyonun %2-8 kadar›n› olufltururlar. Bu yafl grubunda kolorektal kanserler genellikle daha ileri evrelerde tespit edilirler, musinöz komponent oran› daha yüksektir ve daha kötü prognoz gösterirler. Bu çal›flmada, kolorektal kanser nedeni ile tedavi edilip takip program›na al›nan, 30 yafl ve alt›ndaki hastalar, klinik ve patolojik özellikleri aç›s›ndan retrospektif olarak incelendi. Materyal ve Metod: Kolorektal kanser nedeni ile Ocak 1994-May›s 2009 tarihleri aras›nda opere edilmifl, kolorektal kanser veri taban›m›zda kay›tl›, toplam 1179 hasta rektospektif olarak tarand› ve hastalar›n içinden 30 yafl ve alt›nda olan 33 hasta incelemeye al›nd›. Bu hastalar›n yafl›, cinsiyeti, flikayetlerinin bafllang›ç tarihi, Baflvuru Tarihi: 11.06.2009, Kabul Tarihi: 13.08.2009 Dr. ‹lker Sücüllü Gata Haydarpafla E¤itim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi Üsküdar, 34668 ‹stanbul-Türkiye Tel: 0216.5422020-4018, 0532.3672269 e-mail: suculluilker@yahoo.com Kolon Rektum Hast Derg 2009;19:168-171 © TKRCD 2009 ABSTRACT Purpose: Colorectal cancer (CRC) in young patients have an incidence of 2-8% in all cases. CRC at this group of patients is generally detected at advanced stage, has a high ratio of musinous tumor, and has a worse prognosis. In this study, the clinic and pathologic features of patients aged 30 years or younger and treated for CRC were evaluated retrospectively. Material and Methods: A total of 1179 patients who were treated for CRC between January 1994 and May 2009 and were recorded to our CRC Database, were investigated retrospectively, and inside of this database 33 patients aged 30 years or younger were evaluated. Patients' age, gender, date of the beginning of symptoms, date of the diagnosis, tumor localization, type of operation and pathological characteristics were recorded. Vol. 19, No.4 GENÇ HASTALARDA KOLOREKTAL KANSER tan› konma tarihi, tümörün yerleflim yeri, operasyonun tipi ve tümörün patolojik özellikleri kaydedildi. Bulgular: 30 yafl ve alt›ndaki hastalar kolorektal kanserli hasta populasyonumuzun %2.7'sini (33 hasta) oluflturmaktayd›. Bu hastalar›n yafl ortalamas› 26.3±3.2 idi ve 31'i (%93.9) erkekti. Sol kolon ve rektum lokalizasyonlu kanser oran› %66.7 iken sa¤ kolon lokalizasyonlu kanser oran› %27.3'tü. Vakalar›n hemen hemen yar›s›nda (%48.5) patolojik evre, Evre III'tü. Müsinöz tümör oran› %51.5, kötü diferansiye tümör oran› %48.5 olarak saptand›. Radikal cerrahi hastalar›n %90.9'una uygulanabildi. fiikayetlerin bafllang›ç tarihi ile tan› konmas› aras›nda geçen süre acil flartlarda opere edilen 9 hasta ç›kar›ld›¤›nda 113.7±151 gün olarak tespit edildi. Sonuç: Genç hastalarda görülen kolorektal kanserlerde kötü diferansiye, müsinöz tümör oranlar› yüksektir. Hastal›¤›n tan›s› genellikle daha ileri evrelerde konmaktad›r ve flikayetlerin bafllamas› ile tan› konmas› aras›nda geçen süre uzundur. 169 Results: The ratio of CRC patients aged 30 years or younger was 2.7% (33 patients) of all cases. The median age of these patients was 26.3±3.2 years and 31 of them (93.9%) were male. Distribution of left-side and rectal tumors account for 66.7% whereas right-sided tumors counted for 27.3%. Approximately half of the patients (48.5%) were at stage III. The ratio of mucinous tumor was 51.5% and poorly differentiated tumor was 48.5%. Radical resection was possible in 90.9% of the patients. Excluding the nineemergent cases, delay in diagnosis was determined as 113+-151 days. Conclusion: Poorly differentiated and musinous tumor rates are higher, the tumor is diagnosed at more advanced stage, and time between the beginning of symptoms and diagnosis is prolonged in young patients. Key words: Colorectal cancer, Young patient, Diagnose time. Anahtar kelimeler: Kolorektal kanser, Genç hasta, Tan› koyma süresi. Girifl Kolorektal kanserler 2008 y›l› ABD verilerine göre görülme s›kl›¤› aç›s›ndan tüm kanserler içinde üçüncü s›rada, kanserden ölüm nedenleri aras›nda ise ikinci s›rada yer almaktad›r.1 Kolorektal kanser insidans› 7. dekatta pik yapmakla birlikte vakalar›n %2-8'ini genç hastalar oluflturmaktad›r.2-5 Genç hastalarda kolorektal kanserlerin daha ileri evrelerde tespit edildi¤ini, musinöz komponentin daha yüksek oranda oldu¤unu ve daha kötü prognoz gösterdi¤ini bildiren de¤iflik çal›flmalar mevcuttur.5,6 Kolorektal kanserlerin genç hastalarda daha kötü karakteristik özellikler göstermesinin nedeni; flikayetlere yeterli önem gösterilmedi¤i için tan›n›n gecikmesine7, tümörün daha agresif seyirli olmas›na8 veya tümörün lokalizasyonuna ba¤l› olarak ileri evrelere kadar asemptomatik olmas›na9 ba¤l› olabilir. Son zamanlarda yap›lm›fl baz› çal›flmalarda ise ayn› evredeki tümörler karfl›laflt›r›ld›¤›nda genel populasyona göre anlaml› bir fark olmad›¤› gösterilmifltir.5,10 Bu çal›flmada, kolorektal kanser nedeni ile tedavi edilip takip program›na al›nan, 30 yafl ve alt›ndaki hastalar, klinik ve patolojik özellikleri aç›s›ndan retrospektif olarak incelendi. Materyal ve Metod Kolorektal kanser nedeni ile Ocak 1994 - May›s 2009 tarihleri aras›nda opere edilmifl, kolorektal kanser veri taban›m›zda kay›tl›, toplam 1179 hasta rektospektif olarak tarand› ve hastalar›n içinde 30 yafl ve alt›nda olan 33 hasta incelemeye al›nd›. Bu hastalar›n yafl›, cinsiyeti, flikayetlerinin bafllang›ç tarihi, tan› konma tarihi, tümörün yerleflim yeri, operasyonun tipi ve tümörün patolojik özellikleri kaydedildi. Tümör yerleflim yeri itibariyle hastalar; rektum, sol kolon (sigmoid kolon, inen kolon, splenik fleksura ve transvers kolonun sol yar›s›), sa¤ kolon (transvers kolon sa¤ yar›s›, hepatik fleksura, ç›kan kolon ve çekum) ve senkron tümörler olmak üzere dört grupta incelendi. Bulgular Kolorektal kanser veri taban›m›za kay›tl›, Ocak 1994May›s 2009 tarihleri aras›nda kolorektal kanser nedeniyle ameliyat edilmifl 1179 hastadan 33 (%2.7) tanesi 30 yafl ve alt›ndayd›. Bu hastalar›n yafl ortalamas› 26.3±3.2 iken, hastalar›n 2 tanesi kad›n (%6.1), 31 tanesi erkekti (%93.9). Hastalar›n klinik-patolojik parametreleri Tablo 1'de özetlenmifltir. © TKRCD 2009 170 ÖZDEM‹R ve ark. Tablo 1. Hastalar›n klinik-patolojik parametreleri Yafl (y›l) 26.3±3.2 Cinsiyet (%) Kad›n Erkek 2 (6.1) 31 (93.9) Tümör lokalizasyonu (%) Rektum Sol kolon Sa¤ kolon Senkron 13 (39.4) 9 (27.3) 9 (27.3) 2 (6.1) Tümör evresi (%) Evre I Evre II Evre III Evre IV 4 (12.1) 5 (15.2) 16 (48.5) 8 (24.2) Tan› konma süresi (gün) 85.6±139.2 113.7±151* Müsinöz tümör (%) 17 (51.5) Tümörün diferansiasyon derecesi (%) ‹yi diferansiye Orta diferansiye Kötü diferansiye 3 (9.1) 14 (42.4) 16 (48.5) Acil cerrahi (%) Elektif cerrahi (%) 9 (27.2) 24 (72.8) Radikal cerrahi (%) Palyatif cerrahi (%) 30 (90.9) 3 (9.1) * Acil flartlarda opere edilen 9 hasta ç›kar›ld›¤›nda gözlenen süre. Tümör lokalizasyonuna göre yap›lan de¤erlendirmede 13 (%39.4) hastada rektum kanseri, 9 (%27.3) hastada sol kolon kanseri, 9 (%27.3) hastada sa¤ kolon kanseri ve 2 (%6.1) hastada senkron tümör mevcuttu. Tümör evresine göre yap›lan de¤erlendirmede Evre I tümör 4 hasta (%12.1), Evre II tümör 5 hasta (%15.2), Evre III tümör 16 hasta (%48.5) ve Evre IV tümör 8 hasta (%24.2) idi. fiikayetlerin bafllang›ç tarihi ile tan› konmas› aras›nda geçen süre 85.6±139.2 idi. Ancak bu hastalardan 9 (%27.2) tanesi tümörün neden oldu¤u komplikasyonlar sebebiyle acil flartlarda opere edilmifl hastalard›. Bu hastalar ç›kar›ld›¤›nda ortalama tan› süresi 113.7±151 gün idi. Patoloji raporlar› incelendi¤inde 17 hastada (%51.5) müsinöz tümör varl›¤› tespit edilmifltir. Diferansiasyon derecesine göre yap›lan de¤erlendirmede 3 hastada (%9.1) iyi derecede diferansiye tümör, 14 hastada (%42.4) orta derecede diferansiye tümör ve 16 hastada (%48.5) kötü derecede diferansiye tümör tespit edildi. © TKRCD 2009 Kolon Rektum Hast Derg, Aral›k 2009 Tümöre ba¤l› komplikasyonlar nedeni ile acil operasyon 9 (%27.2) hastada gerekirken, radikal cerrahi uygulanabilme oran› %90.9 (30 hasta) idi. Takip süresi ortalama 18.6±12.2 ay, toplam sa¤kal›m oran› %69.7 olarak tespit edildi. Tart›flma Kolorektal kanserler ileri yafl hastal›¤› olmakla beraber %2-8 oran›nda genç hastalarda görülebilmektedir.2-5 Genç hastalarda kolorektal kanserlerin prognozu genel populasyona göre daha kötüdür. O'Connell ve ark. literatürde genç kolorektal kanserli hastalar ile ilgili yay›nlanm›fl 55 makaleyi derledikleri çal›flmada, genç hastalar›n toplam kolorektal kanser vakalar›na oran›n› %0.4-35.6 (ortalama %7) olarak belirtmifllerdir.11 Bu çal›flmalar›n sadece 14 tanesinde 30 yafl ve alt› genç hasta olarak kabul edilirken büyük k›sm›nda s›n›r 40 yafl olarak kabul edilmifltir. Bizim çal›flmam›zda %2.7 olarak görülen genç hasta oran›n›n O'Connell'in ortalamas›ndan düflük olmas›n›n sebebinin seçti¤imiz yafl s›n›r› oldu¤unu düflünüyoruz. Literatürde genç hastalarda görülen kolorektal kanser vakalar›nda kad›n erkek oran› genel populasyon ile benzer oranlarda verilmifltir. Bizim çal›flmam›zda ise genç hasta grubumuzda literatürde belirtilenin üstünde bir erkek a¤›rl›¤› mevcuttu. Bunun nedenini a¤›rl›kl› olarak askerlere hizmet veren bir hastane olmam›za ba¤l›yoruz. Kolorektal kanserlerin lokalizasyonuna göre da¤›l›mlar› dikkate al›nd›¤›nda genç hastalarda farkl› sonuçlar mevcuttur. Yap›lan bir çal›flmada, 40 yafl alt›ndaki hastalarda sol kolon ve rektum kanserleri tüm vakalar›n %80'ini oluflturmakta iken12, Minardi ve ark. sa¤ kolon kanserlerinin oran›n› %38, sol kolon ve rektum kanserlerinin oran›n› %62 olarak belirtmektedir.13 Bizim çal›flmam›zda sol kolon ve rektum yerleflimli kanserlerin oran› %66.7'yi oluflturmaktayd› ve popülasyonun genelindeki da¤›l›m ile benzerlik göstermekteydi. Genç kolorektal kanserli hastalar genellikle ileri evrede prezente olmaktad›r. De¤iflik çal›flmalarda bildirilen vakalar›n neredeyse yar›s› Evre III olarak tespit edilmifltir.11-13 Bunun en önemli sebebi genç hastalarda tan›n›n gecikmesidir. Bu gecikme, genç hastalarda semptomlara, gerek hasta gerek hekim taraf›ndan yeterli önemin verilmemesi ve tümörün lokalizasyonuna ba¤l› olarak daha geç semptom vermesi gibi bafll›ca iki nedene dayand›r›lm›flt›r. Bizim hasta grubumuzda tan› esnas›nda Vol. 19, No.4 GENÇ HASTALARDA KOLOREKTAL KANSER hastalar›n hemen hemen yar›s› (%48.5) patolojik evreleme sonucunda Evre III olarak tespit edildi. Bunun nedeninin tan›da yaflanan gecikme olabilece¤ini düflünüyoruz. Tan›da gecikme olup olmad›¤›n›n tespit edilmesi ilgi çeken konulardan biri olmufltur. Bu durum genç hastalardaki hastal›¤›n daha ileri evrelerde saptanmas›n› da izah edebilir. Ancak gecikmenin standardize edilebilmesi oldukça zordur. Hasta grubumuzda acil flartlarda opere edilen hastalar d›fl›nda flikâyetlerin bafllang›c›ndan tan› konana kadar geçen süre ortalama 113.7±151 gün olarak tespit edildi. Acil operasyon oranlar›n›n yüksekli¤i (%27.2) de benzer flekilde komplikatif semptom ç›kana kadar olan bir gecikmeyi göstermektedir. Bunun muhtemel en önemli nedeni gerek hastalar›n gerekse hekimlerin genç hastalarda görülen kanama, a¤r› ve defekasyon al›flkanl›klar›nda de¤ifliklikler gibi semptomlara gerekli önemi vermeyip daha basit hastal›klarla izah etmeye çal›flmalar›d›r. Günümüzde bu tip flikâyetlerle gelen genç hastalarda nas›l bir algoritma izlenece¤i tart›fl›lmaya Kaynaklar 1. Jemal A, Siegel R, Ward Eu, et al. Cancer Statistics, 2008. CA Cancer J Clin 2008;58:71-96. 2. Keswani SG, Boyle MJ, Maxwell JP IV, et al. Colorectal cancer in patients younger than 40 years of age. Am Surg 2002;68:871-76. 3. O'Connell JB, Maggard MA, Liu JH, et al. Do young colon cancer patients has worse outcomes? World J Surg 2004;28:558-62. 4. Lee PY, Fletcher WS, Sullivan ES, Vetto JT. Colorectal cancer in young patients: Characteristics and outcome. Am Surg 1994;60:607-12. 5. Chung YFA, Machin EUD, Ho JMS, et al. Young age is not a poor prognostic marker in colorectal cancer. Br J Surg 1998;85:1255-59. 6. Parramore JB, Wei JP, Yeh KA. Colorectal cancer in patients under forty: presentation and outcome. Am Surg 1998; 64:563-68. 7. Adloff M, Arnaud JP, Schloegel M, et al. Colorectal cancer in patients under 40 years of age. Dis Colon Rectum 1986;29:322-25. 171 devam etmektedir. Genç hastalarda kolorektal kanserler ile ilgili yap›lm›fl çal›flmalarda müsinöz tümör oran› ve kötü diferansiye tümör oran› yüksek olarak belirtilmifltir.4 Müsinöz ve kötü diferansiye tümörler iyi ve orta derece diferansiye tümörlere göre daha kötü prognoza sahiptirler.14 Bizim çal›flmam›zda da benzer flekilde müsinöz (%51.5) ve kötü derece diferansiye tümör oran› (%48.5) klasik kitaplarda belirtilen orana göre oldukça yüksek olarak saptanm›flt›r. Sonuç olarak, genç hastalarda görülen kolorektal kanserlerde müsinöz tümör oranlar› daha yüksektir; hastal›¤›n tan›s› genellikle daha ileri evrelerde konmaktad›r ve flikâyetlerin bafllamas› ile tan› konmas› aras›nda geçen süre uzundur. Rektal kanama, barsak al›flkanl›klar›nda de¤ifliklik, kronik kar›n a¤r›s› gibi bir flikâyetle hekime müracaat eden hastalar, yafllar› ne olursa olsun, klinik flüphe halinde, mutlak surette ileri tan› yöntemleri ile (anoskopi, sigmoidoskopi, kolonoskopi) de¤erlendirilmelidir. 8. Cusack JC, Giacco GG, Cleary K et al. Survival factors in 186 patients younger than 40 years old with colorectal adenocarcinoma. J Am Coll Surg 1996;183:105-12. 9. Umpleby HC, Williamson RCN. Carcinoma of the large bowel in the first four decades. Br J Surg 1984;71:272-77. 10. O'Connell JBMM, Liu JH, Etzioni DA, Ko CY. Are survival rates different for young and older patients with rectal cancer? Dis Colon Rectum 2004;47:2064-69. 11. O'Connell JB, Maggard MA, Livingston EH, Yo CK. Colorectal cancer in the young. Am J Surg 2004;187:343-48. 12. Leff DR, Chen A, Roberts D, et al. Colorectal Cancer in the Young Patient. The American Surgeon 2007;73:42-47. 13. Minardi AJ Jr, Sittiq KM, Zibari GB, McDonald JC. Colorectal cancer in the young patient. Am Surg 1998;9:849-53. 14. D'Onofrio GM, Tan EG. Is colorectal carcinoma in the young a more deadly disease? Aust N Z J Surg 1985;55:537-40. © TKRCD 2009 ÖZGÜN MAKALE & Hastal›klar› Dergisi Journal of Diseases of the Colon and Rectum Kolon Kanserlerinde Lenf Nodu Metastaz›n› Etkileyen Faktörler The Risk Factors That Increase Lymph Node Metastasis in Colon Carcinoma AL‹ AKTEK‹N1, PEMBEGÜL GÜNEfi2, TOLGA MÜFT‹O⁄LU1, GÜNAY GÜRLEY‹K1, ABDULLAH SA⁄LAM1 1Haydarpafla Numune E¤itim Ve Araflt›rma Hastanesi 4. Genel Cerrahi Servisi, 2Haydarpafla Numune E¤itim Ve Araflt›rma Hastanesi Patoloji Bölümü, ‹stanbul ÖZET Amaç: Kolon kanserlerinde lenf nodu metastaz› adjuvan kemoterapi verilmesini belirleyen prognostik faktördür. Bu amaçla kolon kanserinde lenf nodu tutulumunu etkileyen faktörlerin belirlenmesi. Materyal ve Metod: 01 Haziran 2005 ve 30 May›s 2008 y›llar› aras›nda çekumdan sigmoid kolona kadar olan bölgede kolon kanseri olan ve küratif tedavi amac› ile cerrahi uygulanan 37 hastan›n demografik özellikleri ve histopatoloji raporlar› incelendi. Yafl, cinsiyet, tümörün lokalizasyonu ve boyutu, senkron tümör varl›¤›, lenfovasküler invazyon, histolojik grade, lenfositik infiltrasyon, perinöral invazyon ve ç›kart›lan lenf nodu say›s› incelendi. Bulgular: Hastalar›n 15'inde (%40.5) lenf nodu metastaz› saptand›. ‹ncelenen veriler aras›nda lenfovasküler invazyonun lenf nodu metastaz›n› belirgin olarak art›ran Baflvuru Tarihi: 11.08.2009, Kabul Tarihi: 16.10.2009 Dr. Ali Aktekin Haydarpafla Numune Hastanesi, 4. Genel Cerrahi Servisi Üsküdar ‹stanbul-Türkiye Tel: 0216.3454680, 0532.5987207 e-mail: aliaktekin@turk.net Kolon Rektum Hast Derg 2009;19:172-177 © TKRCD 2009 ABSTRACT Purpose: Lymph node metastasis is the leading prognostic factor to decide for adjuvant therapy. The purpose of this study was to evaluate the risk factors of lymph node metastasis in patients with colon carcinomas. Material and Methods: A review was performed on 37 patients who underwent curative resection for colon carcinoma between June 01 2005 and May 31 2008. The following clinic and pathologic variables were evaluated: sex, age, location and size of the tumor, presence of synchronous carcinoma, lymphovascular invasion, histologic grade, lymphocytic invasion, perineural invasion and number of the dissected lymph nodes. Results: Lymph node metastases were present in 15 (40.5%) of the patients. Presence of lymphovascular invazion was the significant risk factor for lymph node metastasis. Although perineural invasion seems to Vol. 19, No.4 KOLON KANSERLER‹NDE LENF NODU METASTAZI istatistiksel anlaml› faktörler oldu¤u saptand›. Perinöral invazyon, çok verili analizde lenf nodu metastaz›n› art›ran faktör olarak anlaml› görülse de, istatistiksel olarak anlaml› bulunmad›. Sonuç: Lenfovasküler invazyon, kolon kanserlerinde lenf nodu metastaz›n› art›ran risk faktörüdür. Büyük olas›l›kla perinöral invazyon, lenf nodu metastaz›n› etkileyebilecek di¤er faktördür. 173 increase lymph node metastases with multivariate analysis, it is not statistically significant. Coclusion: Lymphovascular invasion is the risk factor for lymph node metastasis in colon carcinoma. Probably, perinueral invasion is another factor that increases the lymph node metastases. Key words: Colon carcinoma, Lymph node metastasis Anahtar kelimeler: Kolon kanseri, Lenf nodu metastaz› Girifl Kolon kanserleri, gastrointestinal sistemde görülen en s›k tümörler olup, kansere ba¤l› ölümlerin en s›k nedenlerinden biridir. Kolon adenokarsinomlar›, her y›l dünyada 1 milyon insan› etkilemektedir. 1 Kolon kanserlerinde ölüm daha çok metastatik yay›l›ma ba¤l› oldu¤undan, primer tümörün rezeksiyonu yan›nda vasküler anatomiye uygun olarak lenfatik drenaj›n oldu¤u lenfoareolar dokunun da rezeksiyonu gerekmektedir. Bu nedenle lenf nodu metastaz (LNM) riskini art›ran faktörlerin bilinmesi önem tafl›maktad›r. Yafl, kötü differansiyasyon, lenfovasküler invazyon, yak›n veya bitiflik cerrahi s›n›r, düz veya deprese lezyonlar, invazyon derinli¤i ve tümörün invazyon yapt›¤› yöne do¤ru tomurcuklanarak ilerlemesi, LNM riskini art›rmaktad›r.2,3 Son y›llarda, kanser cerrahisinde organ koruyabilmek için, etkinlikleri eflit oldu¤u takdirde, daha k›s›tl› cerrahinin uygulanmas› gerekti¤i önerilmektedir. Kanser cerrahisi planlarken, lenfadenektominin geniflli¤i, onkolojik tedavi aç›dan önem tafl›mas› nedeni ile, daha k›s›tl› cerrahiler olan lokal eksizyon veya endoskopik rezeksiyon yap›lacak hastalar seçilirken tereddütler yaflanmaktad›r. Radikal cerrahi yap›lmadan metastatik lenf nodu varl›¤›ndan emin olunamayacakt›r. Ameliyat öncesi lenfatik yay›l›m varl›¤› tahmin edilirse, hasta için en uygun cerrahi planlanabilir. Preoperatif de¤erlendirmeler, rezeksiyon materyaline ait histopatolojik veriler ile uyumluluk göstermeyebilir.4,5 Çal›flmam›z, kolon kanserlerinde LNM'›n› etkileyecek risk faktörlerini tespit ederek, lokal eksizyon veya endoskopik rezeksiyondan fayda görebilecek ve LNM olamayaca¤› için kemoterapiden fayda göremeyecek hastalar› belirleyebilmek için planland›. Materyal ve Yöntem 01 Haziran 2005 ve 30 May›s 2008 y›llar› aras›nda, kolonda adenokarsinom nedeni ile küratif tedavi amaçl› cerrahi uygulanan 37 hastan›n ameliyat öncesi demografik özellikleri ve hemotoksilen-eosin ile boyand›ktan sonra haz›rlanan patoloji raporlar› incelendi. Gruplarda yafl, cinsiyet, tümörün lokalizasyonu ve boyutu, senkron tümör varl›¤›, lenfovasküler invazyon, differansiyasyon derecesi, lenfositik infiltrasyon, perinöral invazyon, ç›kart›lan lenf nodu say›s› de¤erlendirildi. Veriler bilgisayar ortam›nda Ki-kare, Mann-Whitney U ve Fisher testleri ile de¤erlendirildi. Patolojik veriler çok de¤iflkenli analiz ile incelenerek lojistik regresyon modeli uyguland›. 'p' de¤erinin 0.05'den küçük olmas› istatistiksel olarak anlaml› kabul edildi. Bulgular Veriler incelendi¤inde, 37 hastan›n sadece 15'inde (%40.5) LNM saptan›rken 22 hastada (%59.5) LNM olmad›¤› görüldü. Hastalar›n ortalama yafl› LNM olanlarda 70.2 ve olmayanlarda 61.7 olup aralar›nda istatistiksel olarak anlaml› fark bulunmad› (p=0.119). Cinsiyetin LNM art›rmad›¤› görülmekle birlikte LNM olan (7/8) ve olmayan (14/8) her iki grupta erkek say›s›n›n fazla oldu¤u görüldü. Tümörün kolondaki lokalizasyonunun LNM etkilemedi¤i gözlendi (p=0.571). Her ne kadar tümör boyutlar› LNM olan grupta daha büyük olmakla birlikte aralar›nda istatistiksel olarak anlaml› fark bulunmad› (p=0.988). Senkron tümör varl›¤› LNM'›n› art›rmad›¤› görüldü (p=1.000). Her iki grupta ortalama ç›kar›lan lenf nodu say›s› 18 ve 21 idi (p=0.366). Her iki grupta tümörlerin ço¤unlukla iyi-orta derece diferansiye oldu¤u görüldü (13/2 ve 21/1, p=0.366). Peritümöral lenfositik infiltrasyon, LNM olan grupta © TKRCD 2009 174 AKTEK‹N ve ark. daha fazla oldu¤u görülmekle birlikte aralar›nda istatistiksel olarak anlaml› fark bulunmad› (p= 0.315). Ayr›ca perinöral invazyonun varl›¤›n›n LNM'›n› etkilemedi¤i görüldü (p=0.295) (Tablo 1). ‹ncelenen veriler aras›nda lenfovasküler invazyon varl›¤›n›n, LNM etkileyen en önemli özellik oldu¤u Kolon Rektum Hast Derg, Aral›k 2009 görüldü. LNM olan hastalar›n %86's›nda lenfovasküler invazyon oldu¤u görülürken, olmayanlar›n sadece %14'ünde lenfovasküler invazyon saptand›. Her iki grup aras›ndaki farkl›l›k istatistiksel olarak anlaml› idi (p<0.001) (Tablo 1). Tablo 1. Kolon kanserinde lenf nodu metastaz›n› etkileyen faktörler. Lenf nodu metastaz› Yafl (y›l) (standart sapma) Cinsiyet Erkek (%) Kad›n (%) Lokalizasyon Sa¤ kolon (%) Sol kolon (%) Transvers kolon (%) Senkron Tümör Varl›¤› Var (%) Yok (%) Tümör çap› (cm) (standart sapma) Ç›kart›lan lenf nodu say›s› (standart sapma) Diferansiyasyon derecesi ‹yi-orta (%) Kötü (%) Lenfositik infiltrasyon Var (%) Yok (%) Lenfovasküler invazyon Var (%) Yok (%) Perinöral invazyon Var (%) Yok (%) Var Yok p 22 (%59.5) 70.2 (13.2) 15 (%40.5) 61.7 (14.5) 0.39 (Mann-Witney U testi) 7 (46.7) 8 (36.4) 14 (63.6) 8 (53.3) 0.306 (Ki-kare testi) 9 (72.7) 4 (26.7) 2 (13.3) 16 (72.7) 5 (22.7) 1 (4.5) 0.571 (Ki-kare testi) 1 (6.7) 14 (93.3) 7.4 (4.2) 2 (9.1) 20 (90.9) 6.9 (3.0) 1.000 (Fisher testi) 0.988 (Mann-Whitney U testi) 18.6 (9.2) 21.8 (10.5) 0.366 (Mann-Whitney U testi) 13 (86.7) 2 (13.3) 21 (95.5) 1 (4.5) 0.554 (Fisher testi) 10 (50.0) 5 (33.3) 11 (50.0) 11 (66.7) 0.315 (Ki-kare testi) 13 (86.7) 2 (13.3) 4 (18.2) 18 (81.8) <0.001 (Ki-kare testi) 6 (40.0) 9 (60.0) 5 (22.7) 17 (77.3) 0.295 (Fisher testi) p<0.05 istatistiksel olarak anlaml›, parantez içinde % ve standart sapma de¤erleri verilmifltir. © TKRCD 2009 Vol. 19, No.4 KOLON KANSERLER‹NDE LENF NODU METASTAZI Patolojik veriler çok de¤iflkenli analiz ile incelendi¤inde, tümör çap›n›n, ç›kart›lan lenf nodu say›s›n›n, diferansiyasyonun ve lenfositik infitrasyonun LNM'›n› art›rmad›¤› görüldü. Perinöral invazyon varl›¤›, LNM'›n› 8 kat kadar art›rd›¤› görülmekle birlikte istatistiksel olarak anlaml› 175 bulunmad› (Odds ratio=8.180, p=0.130). Çok de¤iflkenli analizde lenfovasküler invazyonun istatistiksel anlaml› olarak LNM'›n› 76 kat kadar art›rd›¤› görüldü (Odds ratio=76.140, p=0.001) (Tablo 2). Tablo 2. Kolon kanserlerinde patolojik özelliklerin lenf nodu metastaz› üzerine etkisinin çok de¤iflkenli analiz ile incelenmesi. B Sig. Odds ratio %95.0 Güven aral›¤› Alt Üst Tümör çap› -0.072 0.704 0.931 0.643 1.347 Ç›kart›lan lenf nodu say›s› 0.006 0.928 1.006 0.882 1.148 Diferansiyasyon -0.408 0.832 0.665 0.015 28.668 Lenfositik infiltrasyon -0.719 0.525 0.487 0.053 4.481 Lenfovasküler invazyon 4.333 0.001 76.140 5.271 1099.806 Perinöral invazyon 2.102 0.130 8.180 0.537 124.658 p<0.05 istatistiksel olarak anlaml›. Tart›flma Kolon kanserlerinde, LNM varl›¤› yaflam süresini %30 azaltmaktad›r. ‹lerleyen teknolojik yöntemler ile kolon kanserleri daha erken evrede yakalanmakta, lokal eksizyon veya endoskopik rezeksiyon ile tedavi edilmektedir. Polip üzerinde geliflen ve submukozal invazyon gösteren tümörlerde oldu¤u gibi, erken evre rektum kanserleri, transanal rezeksiyon gibi daha k›s›tl› cerrahiler ile tedavi edilmektedir. Endoskopik olarak tedavi edilen, histopatolojik submukozal invazyon varl›¤› kan›tlanan olgularda tedavinin tamamlanmas› için tekrar ameliyat edilmeleri gerekmektedir. Bu tümörlerin sadece %10'unun LNM yapt›¤› gerçe¤i göz önüne al›n›rsa, hastalar›n %90'›na gereksiz ek tedavi yap›lmaktad›r.6,7 Bu hastalarda, preoperatif olarak LNM olmad›¤› bilinirse, gereksiz ikinci bir operasyondan kaç›n›lm›fl olunacakt›r. Rezeksiyon temel tedavi olmakla birlikte, adjuvant kemoterapi yüksek riskli hastalarda nüks insidans›n› %40-50 azaltmaktad›r. Ancak, kemoterapetik ilaçlar periferik nöropatiye ve %40 oran›nda grade 3-4 nötropeniye neden olmaktad›r.8,9 LNM olas›l›¤› düflük olan grup saptand›¤›nda, hastalar kemoterapinin morbiditelerinden korunmufl olacakt›r. Yap›lan daha k›s›tl› minimal cerrahi sonras› LNM olas›l›¤›n›n bilinmesi, ikinci cerrahi müdahaleyi ve adjuvan tedaviyi planlamada yard›mc› olacakt›r. Yapt›¤›m›z çal›flmada, lenfovasküler invazyon varl›¤›n›n LNM etkileyen faktör oldu¤u saptand›. LNM olan hastalar›n %86's›nda, olmayanlar›n ise sadece %14'ünde lenfovasküler invazyon tespit edildi. Minimal cerrahi yap›lan hastalarda, lefovasküler invazyon görüldü¤ünde, LNM olma ihtimali yüksek olaca¤› görülmektedir. Özellikle Yamamoto ve arkadafllar› baflta olmak üzere kolorektal kanserlerde LNM etkileyen faktörleri inceleyen çal›flmalarda da lenfovaküler invazyonun en önemli faktör oldu¤u bulunmufltur.2,6,10-12 Bu sonuçlar ile lenfovasküler invazyon görülmeyen hastalarda LNM ihtimali düflük olaca¤›ndan, endoskopik rezeksiyon yap›lan hastalarda, lenfadenekomi yap›lmayabilir veya kemoterapi uygulanmayabilir. Çal›flmam›zda perinöral invazyon varl›¤›, LNM 8 kat art›ran fakat istatistiksel olarak anlaml› olmayan bir faktör olarak bulundu. Shirouza ve ark.'n›n yapt›klar› çal›flmalar baflta olmak üzere, yap›lan çal›flmalarda, perinöral invazyonun daha çok hastalarda yaflam süresini etkileyen prognostik bir faktör oldu¤u bulunmufltur.1318 Yap›lan çal›flmalarda yaflam süresini etkiledi¤i ve çal›flmam›zda çok de¤iflkenli analizde görüldü¤ü gibi, LNM etkileyen bir faktör olarak perinöral invazyon, lenfadenektomi veya kemoterapi karar› verilece¤i zaman de¤erlendirilmesi gereklidir. © TKRCD 2009 176 AKTEK‹N ve ark. Çal›flmam›zda yafl, tümör lokalizasyonu, differansiyasyon derecesi, peritümöral lenfositik infiltrasyonun LNM üzerine etkisi olmad›¤› görüldü. Bu faktörlerin çal›flmam›zda LNM art›ran faktörler olarak görülmemesinin en önemli sebebi hasta say›m›z›n az olmas›d›r. Hasta say›m›z artt›¤› zaman bu faktörlerin bir k›sm›n›n LNM üzerine etkinli¤i daha aç›k olarak ortaya ç›kacakt›r. Bizim sonuçlar›m›za göre tümör lokalizasyonun LNM art›rmad›¤› gösterilse de, Nascimbeni ve ark. T1 tümörlerde özelikle rektumun distal 1/3 k›sm›n› tutan tümörlerin LNM art›ran faktör oldu¤unu göstermifllerdir.3 Bizim çal›flmam›zda kolorektal kanserlerde diferansiyasyonun LNM etkileyen bir faktör olmad›¤› gösterilmifltir. Ancak Saclarides ve ark. kötü diferasiyasyonun LNM etkileyen faktör oldu¤u göstermifltir.19 Buna ek olarak Wang ve ark. T1 kolorektal kanserlerde histolojik grad›n, LNM art›ran bir faktör oldu¤unu belirtmifltir.20 Çal›flmam›zda, LNM olan hastalar›n yaklafl›k %70'inde peritümöral lenfositik infiltrasyon mevcut iken, LNM olmayanlar›n ise yaklafl›k %50'sinde peritümöral lenfositik infiltrasyonu saptand›. Bu verileriler ›fl›¤›nda, lenfositik infiltrasyonun LNM art›ran istatistiksel olarak anlaml› bir faktör olmad›¤› sonucuna var›ld›. Wang ve ark. T1 kolorektal kanserlerde peritümöral lenfositik yan›t›n olmas›n›n LNM art›ran önemli bir faktör oldu¤unu belirtirken, aksine Egashira ve ark. lenfotik infiltrasyonun olmamas›n›n LNM art›ran bir faktör oldu¤unu bildirmifller.20,21 Literatürde LNM riskini art›ran di¤er faktörler incelendi¤inde, Egashira ve ark. submukozal invazyon gösteren kanserlerde yapt›klar› çal›flmada, Kaynaklar 1. Jerna A, Murray T, Ward E, et al. Cancer statistics, 2005. CA Cancer Clin 2005;55:10-30. 2. Tanaka S, Haruma K, Teixeria CR, et al. Endoscopic treatment of submucosal invasive colorectal carcinoma with special reference to risk factors for lymph node metastasis. J Gastroenterol 1995;30:710-17. 3. Nascimbeni R, Burgart LJ, Nivatvongs S, Larson DR. Risk of lymph node metastasis in T1 carcinoma of the colon and rectum. Dis Colon Rectum 2002;45:200-06. 4. Jeffers MD, O'Dowd GM, Mulcahy H, et al. The prognostic significance of immunohistochemically detected lymph node micrometastases in colorectal carcinoma. J Pathol 1994;172:183-87. © TKRCD 2009 Kolon Rektum Hast Derg, Aral›k 2009 kribriform tipte yap›sal atipinin, LNM art›ran faktör oldu¤unu belirtmifllerdir.21 Wang ve ark. T1 kolorektal kanserlerde tomurcuklanman›n, Saclarides ve ark. ise, mikrotübüler yap›n›n %20'den fazla olmas›n›n LNM art›ran faktör oldu¤unu belirtmifllerdir.19,20 Yamamoto, Nascimbeni ve ark. T1 kolorekal kanserlerde submukozal invazyon derinli¤inin (sm3) LNM riskini art›ran faktör oldu¤unu bildirmifllerdir.3,12 Literatürdeki bu çal›flmalar ›fl›¤›nda, histolojik grade, tümör lokalizasyonu, tümör invazyon derinli¤i, glandüler yap›larda tomurcuklanma, peritümöral lenfositik infiltrasyon, LNM etkileyebilecek faktörler oldu¤u görülmektedir. Histopatolojik incelemelerle elde edilen veriler ile yaflam süresini irdeleyen çal›flmalar incelendi¤inde, Oh ve ark. lenfovasküler invazyonun, Tsai ve ark. invazyon derinli¤inin ve incelenen lenf nodu say›s›n›n, Shirouzu ve ark. perinöral invazyonun, Fujita ve ark. lenf nodu statüsünün yaflam süresini etkileyen faktörler oldu¤unu göstermifllerdir.13,15,17,18 Lenfatik yay›l›m› etkileyen faktörlerin, ayn› zamanda, hastalarda yaflam süresini de etkileyen faktörler oldu¤u görülmektedir. Sonuç olarak, kolon kanserinlerde hastalar›n ve tümörün özeliklerine göre LNM riski artmaktad›r. Lenfovasküler invazyon LNM art›ran en önemli faktör olarak bulunmufltur. Geliflen teknoloji ile kolon kanserlerinde lenf nodu metastaz›n› etkileyen di¤er risk faktörleri tespit edildi¤inde, kolon kanserlerinde daha k›s›tl›, minimal cerrahi ifllemler uygulanabilecek ve adjuvan tedaviler planlanabilecektir. 5. Le Voyer TE, Sigurdson ER, Hanlon AL, et al. Colon cancer survival is associated with increasing number of lymph node analyzed: a secondary survey of intergroup trial INT-0089. J Clin Oncol 2003;21:2912-19. 6. Haggitt RC, Glotzbach RE, Soffer EE, Wruble LD. Prognostic factors in colorectal carcinoma arising in adenomas: implications for lesions removed by endoscopic polypectomy. Gastroenterology 1985;89:328-36. 7. Haggitt RC. Management of the patients with Carcinomas in an adenoma. Prog Clin Biol Res 1988;279:89-99. 8. Andre T, Boni C, Mounedji-Boudiaf L, et al. Vol. 19, No.4 KOLON KANSERLER‹NDE LENF NODU METASTAZI Oxaliplatin, fluorouracil, and leucoverin as adjuvant treatment for colon cancer. N Engl J Med 2004;350:2343-51. 9. Adjuvant therapy for patients with colon and rectum cancer. Consens Statement 1990;16-18;8:1-25. 10. Minsky BD, Miles C, Rich TA, et al. Lymphatic vessel invasion as an independent prognostic factors for survival in colorectal cancer. Int Radiat Oncol Biol Phys 1989;17:311-18. 11. Weiser MR, Landmann RG, Kattan MW, et al. Individualized prediction of colon cancer recurrence using nomogram. J Clin Oncol 2008;26:380-85. 12. Yamamoto S, Watanabe M, Hasegawa H, et al. The risk of lymph node metastasis in T1 colorectal carcinoma. Hepatogastroenterology 2004;51:998-1000. 13. Shirouzu K, Isomoto H, Kakegawa T. Prognostic evaluation of perineurotic invasion in rectal cancer. AM J Surg. 1993;165:233-37. 14. Stor Z, Frkovtz GS,Braco M, Repse S. Prognostic value of clinical, pathological and immunohistochemical markers in stage II colon cancer patients. Acta Chir Iugosl 2008;55:39-44. 15. Oh SY, Kim YB, Paek OJ, Suh KW. Contiguous invasion per se does not affect prognosis in colon cancer. J Surg Oncol 2009;99:71-74. 177 16. Quah HM, Chou JF, Gonen M, et al. Identification of patients of patients with high-risk stage II colon cancer for adjuvant therapy. Dis Colon Recum 2008;51:503-07. 17. Tsai HL, Cheng KI, Lu CY, et al. Prognostic significance of the depth of invasion, vascular invasion and numbers of the lymph node retrievals in combination for patients with stage II colorectal cancer undergoing radical resection. J Surg Oncol 2008;97:383-87. 18. Fujita S, Shimoda T, Yoshimura K, et al. Prospective evaluation of prognostic factors in patients with colorectal cancer undergoing curative resection. J Surg Oncol 2003;84:127-31. 19. Saclarides TJ, Bhattacharyya AK, Britton-Kuzel C, Szeluga D, Economou SG. Predicting lymph node metastases in rectal cancer. Dis Colon Rectum 1994;37:52-57. 20. Wang HS, Liang WY, Lin TC, et al. Curative resection of T1 colorectal carcinoma: Risk of lymph node metastasis and long-term prognosis. Dis Colon Rectum 2005;48:1182-92. 21. Egashira Y, Yoshida T, Hirata I, et al. Analysis of pathological risk factors for lymph node metastasis of submucosal invasive colon cancer. Modern Pathology 2004;17:503-11. © TKRCD 2009 OLGU SUNUMU & Hastal›klar› Dergisi Journal of Diseases of the Colon and Rectum Preoperatif Tan› Konulamayan Kolon Lenfomal› ‹ki Olguda Laparatominin Tan› Ve Tedavideki Yeri The Place of Lapareotomy at Diagnosis and Cure in Two Cases with Colonic Lymphoma SÜLEYMAN BURHANYILMAZ, HAKAN BULUfi, SAL‹H TUNCAL, S‹BEL GELECEK, AL‹ COfiKUN Keçiören E¤itim Araflt›rma Hastanesi Genel Cerrahi Klini¤i, Ankara ÖZET Lenfoma, kolon kanserleri içerisinde üçüncü s›kl›kta görülür. Kolon kanserlerinin %0.65'ini oluflturur. Olgular›n ço¤u 50 yafl üzerindedir. Erken tan› konulamad›¤›nda, komplikasyonlar görülebilir ve acil ameliyat gerekebilir. Bu makalede preoperatif tan› konulamayan kolon lenfomal› iki olgu sunulmaktad›r. Anahtar kelimeler: Kolon Lenfoma, Lenfoma, Kolon Kanseri Baflvuru Tarihi: 16.08.2009, Kabul Tarihi: 31.08.2009 Dr. Süleyman Burgan Yunus Emre Mah. Aflan Sok. 15/8 Yenimahalle 06170 Ankara-Türkiye Tel: 0312.3569000-4018, 0532.7239950 e-mail: drsby@hotmail.com Kolon Rektum Hast Derg 2009;19:178-180 © TKRCD 2009 ABSTRACT Lymphoma is at the third rank in the frequency list of colon cancers. It forms 0.65% of colon cancers. Most of the cases are over 50 ages. When early diagnosis cannot be achieved, complications can be seen and emergency operation can be also necessary. In this article, two phenomenons with colonic lymphoma, in which preoperative diagnosis could not be made are presented. Key words: Colonic Lymphoma, Lymphoma, Colon Cancer Vol. 19, No.4 KOLON‹K LENFOMA 179 Girifl Malign lenfoma, adenokarsinom ve karsinoid tümörden sonra kal›n barsakta üçüncü s›kl›kta görülen malign tümördür. Primer tümör odakl›, tüm gastrointestinal sistem kanserlerinin %1-4’ünü, kolon kanserlerinin %0.65, rektum kanserlerinin %0.1’ini oluflturur. 1 Amac›m›z; tan›sal gecikme sonucu oluflan komplikasyonlar nedeniyle, kolon lenfomalar›n›n erken tan› ve cerrahi tedavisinin önemini vurgulamakt›r. Olgu 1 71 yafl erkek, hasta kar›nda bir ayda büyüyen flifllik, a¤r› ve kab›zl›k yak›nmas›yla acile baflvurdu. Kar›n sol alt k›s›mda göbekten pelvise uzanan sert, fikse, yaklafl›k 15x5 cm ebatlar›nda kitle mevcuttu. Rektosigmoidoskopide, 25-30. cm’ler aras›nda lümende daralma ve duvar kal›nlaflmas›na ba¤l› t›kanma; ultrason ve tomografide, rektosigmoid kolon duvar kal›nlaflmas›, perikolonik, retroperitoneal ve perirektal ya¤l› planda nodüler dansite art›mlar› mevcuttu. CEA, CA 19-9, AFP normaldi. Laparotomide rektum peritoneal k›s›m dahil sol kolon tamam›nda splenik fleksuraya uzanan yayg›n duvar kal›nlaflmas›, tüm kolon ve ince barsak mezosu, retroperitoneal alan, preaortik lenf nodlar›n› içeren ödemli, sert tümör infiltrasyonu ve minimal asit vard› (Resim 1). Sigmoid kolon apendiks epiploikas›, sol kolon mezosu, preaortik doku ve asit mayiden örnekler al›nd›. Peroperatif olarak lenfoma düflünülerek t›kan›kl›k için loop transversostomi yap›ld›. Hastan›n patolojisi High Grade B hücreli Non Hodgkin Lenfoma infiltrasyonu olarak bildirildi. Hasta takipte, postoperatif 13. gün pulmoner emboli sonucu eksitus oldu. Olgu 2 67 yafl erkek hasta, kar›n a¤r›s›, kab›zl›k ve 2 gündür gaitada siyahlaflma yak›nmas› ile poliklini¤e baflvurdu. Son 1 ayda 20 kg kaybetmifl. 3 y›l önce geçirilmifl mide kanamas› ve 1 y›l önce inguinal herniorafi öyküsü mevcuttu. Fizik muayenede kar›n sa¤ alt kadranda ele gelen yaklafl›k 10x6 cm uzunlukta kitle mevcuttu. Hemoglobin 9.3 g/dl; sedim 87 mm/h; CEA, AFP, CA 19-9 normaldi. Kolonoskopide ç›kan kolon distalinde lümeni dolduran polipoid kitle görünümü mevcuttu. Tüm kar›n USG ve BT' de ç›kan kolon 10 cm.lik segmentte en kal›n yeri yaklafl›k 22 mm olan duvar kal›nlaflmas› mevcuttu. Hastaya laparotomi yap›ld›. Eksplorasyonda; Resim 1. Tümöral kitle (Olgu 1). Resim 2. Çekum hepatik fleksura aras› tümoral kütle (Olgu 2). çekumdan hepatik fleksuraya kadar uzanan tümoral kitle ve kolon mezosunda tümoral kal›nlaflma mevcuttu (Resim 2). Sa¤ hemikolektomi + uç-yan ileotransversostomi yap›ld›. Hastan›n takibinde sorun olmad› ve postop 12. gün taburcu edildi. Patoloji diffüz büyük hücreli lenfoma olarak bildirildi. Tart›flma Malign lenfoma gastrointestinal tümörler içinde oldukça enderdir. Primer ya da sistemik malignitenin bir parças› olarak gastrointestinal sistemi tutabilir. ‹nsidans› erkeklerde 2:1 oran›nda daha fazlad›r. © TKRCD 2009 180 YILMAZ ve ark. Olgular›n ço¤u 50 yafl üzerindedir. Lenfoid dokudan zengin çekum (%70) ve rektuma (%11) yerleflir. 2 Tümörün kaynakland›¤› hücre tipi %80-85 B hücre, %10-15 T hücredir.3 Klinik olarak; kar›n a¤r›s› (%100), kilo kayb› (% 100), kar›n duvar›nda a¤r›l› kitle (%80), barsak al›flkanl›¤›nda de¤ifliklik (%75), hematokezya ya da melena (%10-30), t›kanma (%20-25) görülebilir.2 ‹nflamatuvar barsak hastal›¤› ve immunsupresyon (posttransplantasyon, HIV ve immun bozukluklara ba¤l›) primer kolon lenfomas› için risk faktörü olarak bildirilmifltir. 4 Kolon lenfomalar›n›n tan›nmalar›, tedavilerinin ve prognoz özelliklerinin farkl›l›¤›ndan dolay› önemlidir. Tan›da baryumlu çift kontrast kolon grafisi ve bilgisayarl› tomografi en s›k kullan›l›r.5 Kolonoskopi; makroskopik de¤erlendirme ve biyopsi ile mikroskopik de¤erlendirme için yararl›d›r. Ancak, lezyon submukozal lenfoid dokudan bafllar ve mukozaya yay›l›r. Bu nedenle, erken dönemde yap›lan kolonoskopik biyopsiler tan›sal de¤er tafl›mayabilir. Mukoza ve Kaynaklar 1. Busch E, Rodrigez-Bigas M, Mamounas E, et al. Primary colorectal non-Hodgkin's lymphoma. Ann Surg Oncol 1994;1:222-28. 2. Orangio RG. Nonepithelial colorectal tumors, in: Fazio WV (ed). Current Therapy in Colon and Rectal Surgery. Mosby Comp, Philadelphia; 2005. p. 40914. 3. Okada M, Maeda K, Suzumiya J, et al. Primary colorectal T cell lymphoma. J Gastroenterol 2003;38:376-84. 4. Fan CW, Changchien CR, Wang JY, et al. Primary colorectal lymphoma. Dis Colon Rectum 2000;43:1277-82. © TKRCD 2009 Kolon Rektum Hast Derg, Aral›k 2009 submukozan›n nonspesifik infiltrasyonlar›nda ise immunohistokimya ay›r›c› tan›da kullan›labilir.6 Ayr›ca gerekirse kemik ili¤i biyopsisi, ß2 mikroglobulin ölçümü ve karaci¤er fonksiyon testleri yap›labilir. Hastal›¤›n tedavisinde cerrahi, tan›, erken dönemde kür ve komplikasyonlar›n tedavisi için gerekebilir. Esas tedavi kemoterapi ve radyoterapidir. Rektumda s›n›rl›, rezeksiyona uygun tümörde, cerrahi ve sonras› radyoterapi yap›l›r. Anrezektabl tümörde radyoterapi; sistemik tutulum da varsa kombine kemoterapi uygulan›r. Prognoz bölgesel lenf nodu ve doku yay›l›m›na ba¤l›d›r. Olgular›n yar›s›nda tan› konuldu¤unda bölgesel lenf nodlar› ve dissemine yay›l›m vard›r. Kür amaçl› opere edilen hastalarda 5 y›ll›k sa¤ kal›m %50’dir. Bölgesel lenf nod tutulumunda 5 y›ll›k sa¤ kal›m %12’ye düfler.2 T hücreli lenfomalar› prognozunun daha kötü oldu¤u bildirilmifltir.7 H›zl› klinik seyir nedeniyle kolon lenfomalar›nda erken laparotominin, cerrahi morbidite, mortalite ve hayatta kalma süresi üzerinde olumlu etkisi bulunabilir. 5. Lee HJ, Han JK, Kim TK, et al. Peripheral T-cell lymphoma of the colon: double-contrast barium enema examination finding in six patients. Radiology 2001;218: 751-56. 6. Hwang WS, Yao JC, Cheng SS, et al. Primary colorectal lymphoma in Taiwan. Cancer 1992;70:575-80. 7. Wang MH, Wong JM, Lien HC, et al. Colonoscopic manifestations of primary colorectal lymphoma. Endoscopy 2001;33: 605-09. & CASE REPORT Hastal›klar› Dergisi Journal of Diseases of the Colon and Rectum Amyand's Hernia: Report of a Case Amyand F›t›¤›: Olgu Sunumu DO⁄AN ALBAYRAK1, ABD‹L CEM ‹B‹fi2, EYÜP YELDAN2, AHMET RAHM‹ HAT‹PO⁄LU2 1Kiziltepe State Hospital General Surgery Department Mardin, 2Trakya Universty Medical Faculty General Surgery Department Edirne ÖZET ‹nguinal f›t›k kesesi içerisinde apendiks vermiformis bulunmas› durumu Amyand f›t›¤› olarak 1735 y›l›nda Claudius Amyand taraf›nda tan›mlanm›flt›r. Bu cerrahi tarihinde yap›lm›fl ilk apendektomidir. Tüm kas›k f›t›¤› operasyonlar› göz önüne al›nd›¤›nda f›t›k kesesi içinde normal apendiks bulunmas› insidans› %0.5-1 olmakla birlikte, akut apandisit bulunmas› insidans› %0.1'dir. Yaz›m›zda inkarsere sa¤ inguinal f›t›¤› nedeniyle cerrahi uygulanan ve f›t›k kesesi içerisinde akut apandisit tespit edilen olgu sunuldu. ‹nsidans, uygulanabilecek cerrahi metod ve tan› yöntemlerinin tart›fl›lmas›n› ayr›ca literatürün gözden geçirilmesini amaçlad›k. ABSTRACT Vermiform appendix in an inguinal hernia sac was named as Amyand's hernia by Claudius Amyand in 1735. This was the first appendectomy in the history of surgery. Regarding all inguinal hernia operations, the incidence of finding an ordinary appendix within the inguinal sac is 0.5-1%, while finding an acute inflammated appendix is 0.1%. In our article, we report a case operated for right incarcerated inguinal hernia and turned out to have an acute appendicitis within the inguinal sac. We discuss the incidence, surgical method preoperative diagnostic methods and review the literature. Key words: Acute appendicitis, Hernia Anahtar kelimeler: Akut apandisit, F›t›k Baflvuru Tarihi: 08.08.2009, Kabul Tarihi: 31.08.2009 Dr. Do¤an Albayrak Hastane Cad. Medrese Sk. fienyurt Demircan Ap. No:7 Kat:1 Daire:1 K›z›ltepe/Mardin-Türkiye Tel: 0505.2170482 e-mail: doganalbayrak@mynet.com Kolon Rektum Hast Derg 2009;19:181-183 © TKRCD 2009 182 ALBAYRAK ve ark. Introduction The presence of the appendix within the sac of an inguinal hernia is a rare medical condition, which is named as 'Amyand's hernia'. 1 Regarding all inguinal hernia operations, incidence of finding an ordinary appendix within the inguinal sac is 0.5-1%, meanwhile incidence of finding an acute inflammated appendix is 0.1%.2,3 In the light of literature data, we sought to evaluate a patient operated for incarcerated right-sided inguinal hernia, whose inguinal sac included the appendix, and we also discussed the proper treatment modality. Case Presentation A 5-year-old boy was brought to the emergency department due to the right-sided inguinal pain for the last 10 hours. Physical examination revealed a 4x2 cm, tender mass in the right inguinal region. The white blood cell count was 15400/mm3. Surgical intervention was planned due to the diagnosis of incarcerated right-sided inguinal hernia. The inguinal sac contained the appendix vermiformis and some serous fluid. The incarcerated appendix found to be inflammed. Appendectomy was performed. High ligation of hernial sac was added. The patient was discharged on the second postoperative day. The follow-up was uneventful. Figure. ‹nkarsere f›t›k kesesi aç›ld›. Discussion Appendectomy is one of the most frequent surgical operations performed safely worldwide. The first successful appendectomy was performed by an English © TKRCD 2009 Kolon Rektum Hast Derg, Aral›k 2009 surgeon Cladius Amyand (1680-1740).1 The patient was operated for incarcerated inguinal hernia and feacal fistula. He underwent appendectomy and inguinal hernia repair, thus the condition was called Amyand's hernia.1 Amyand's hernia was described over 270 years ago, however the condition is still poorly known among surgeons.1,4-6 Patient's history and physical examination findings usually lead to incarcerated hernia with local peritonitis.4-6 Differential diagnosis should be made between Amyand's hernia and pathologies like hemorrhagic testicle tumors, testicular torsion, acute hydrosel, inguinal lymphadenitis, focal panniculitis and epididimitis.7 Ultrasonography and computerized tomography [CT] could be used for preoperative differential diagnosis.8 However, CT scanning is not a routine procedure. Amyand's hernia is difficult to be diagnosed preoperatively. Usually the definitive diagnosis can be made only after the inguinal sac is opened. Appropriate treatment approach for Amyand's hernia, depends on the condition of appendix found inside the hernia sac. If the appendix found within the sac is inflamed or perforated, appendectomy should be performed. If appendix vermiformis is found inside the hernia sac, it is controversial to perform an appendectomy during routine hernia repair, regarding the rise of infection risk.7-10 Ofili9, reported that he observed no recurrent hernia or wound infection within 11 patients diagnosed with Amyand's hernia, after appendectomy. In contrary, Carey10 reported that Amyand's hernia cases had a higher risk of wound infection and fistula formation through appendix stump after appendectomy, because of the existent contamination and increased inflamatory response by the synthetic patch used for inguinal repair. Thus he did not recommend appendectomy if there is no evidence of appendicitis. Especially for the elderly patients, due to prolonged surgery, comorbidities, and low rate of appendicitis at that age group, prophylactic appendectomy is not advised.10 Despite being a rare condition difficult to diagnose, Amyand's hernia should be considered in the differential diagnosis for incarcerated inguinal hernia. Appendectomy must definitely be performed, if evidence of acute appendicitis is found within the hernia sac. Vol. 19, No.4 AMYAND HERNI References 1. Hutchinson R. Amyand's Hernia. J R Soc Med. 1993;86:104-5. 2. Logan MT, Nottingham JM. Amyand's hernia: A case report of an incarcerated and perforated appendix within an inguinal hernia and review of the literature. Am Surg 2001;67:628-29. 3. House MG, Goldin SB, Chen H. Perforated Amyand's hernia. South Med J 2001;94:496-98. 4. Priego P, Lobo E, Moreno I, et al. Acute appendicitis in an incarcerated crural hernia: analysis of our experience. Rev Esp Enferm Dig. 2005;97(10):707-15. 5. Aminian A, Mirsharifi R, Kalhor M, Dashti H. Amyand hernia. Indian J Gastroenterol. 2008;27(5):209. 183 6. Anagnostopoulou S, Dimitroulis D, Troupis TG, et al. A. Amyand's Hernia: A Case Report. World J Gastroenterol 2006;12:4761-63. 7. Losanoff JE, Basson MD. Amyand hernia: a classification to improve management. Hernia. 2008;12(3):325-26. 8. Laermans S, Aerts R, De Man R. Amyand's hernia: inguinal hernia with acute appendicitis. JBR-BTR 2007;90:524-25. 9. Ofili OP. Simultaneous appendectomy and inguinal herniorrhaphy could be benefical. Ethiop Med. J. 1991;29:37-38. 10. Carey LC. Acute appendicitis occurring in hernias. A report of 10 cases. Surgery 1967;61:236-38. © TKRCD 2009 OLGU SUNUMU & Hastal›klar› Dergisi Journal of Diseases of the Colon and Rectum Nadir Bir Akut Kar›n Nedeni: Soliter Çekum Divertiküliti A Very Rare Cause of Acute Abdomen: Solitary Caecal Diverticulitis CENG‹Z TAVUSBAY1, MEHMET CEMAL KAHYA2, TÜRKER KARABU⁄RA2, NURULLAH DAMBURACI1, MEHMET DEN‹Z1, HÜDA‹ GENÇ1 1Atatürk E¤itim Ve Araflt›rma Hastanesi, 2. Cerrahi Klini¤i, 2Atatürk E¤itim Ve Araflt›rma Hastanesi, 3. Cerrahi Klini¤i, ‹zmir ÖZET Soliter çekum divertikülü akut kar›n a¤r›s›n›n nadir rastlan›lan bir nedenidir. Kesin tan› genellikle akut apandisit flüphesi ile opere edilen hastalarda ameliyat s›ras›nda konulur. Bu makalemizde akut apandisit ön tan›s› ile opere edilen ve soliter çekum divertikülü saptanan iki hastay› sunmaktay›z. Akut bafllang›çl› kar›n sa¤ alt kadran a¤r›lar›n›n ay›r›c› tan›s›nda ak›lda tutulmal›d›r. Uygulanacak cerrahi giriflim klinik tabloya göre bireysellefltirilmelidir ve hastan›n genel durumu ve ameliyat bulgular› de¤erlendirilerek karar verilmelidir. Anahtar kelimeler: Divertikülit, Çekal ABSTRACT Solitary caecal diverticulitis is a rare cause of acute abdominal pain. It is usually misdiagnosed and only correctly identified on exploration for suspected acute appendicitis. Herein, we report two patients operated on preodiagnosis of acute appendicitis that was diagnosed as solitary caecal diverticulitis. It should be considered in the differential diagnosis of patients with acute pain in the lower right quadrant of abdomen. The surgical approach should be individualized according to the clinical scenario and decision should be made by both to assess the status of the patient and findings of the operation. Key words: Diverticulitis, Caecal Baflvuru Tarihi: 22.10.2009, Kabul Tarihi: 30.11.2009 Dr. Cengiz Tavusbay Erzene Mah. 124. Sok. Özveri Sitesi No:3/1 Kat:3 Daire:535050 Bornova/‹zmir-Türkiye Tel: 0505.7278380-0532.2766500 e-mail: tavusbay2@yahoo.com Kolon Rektum Hast Derg 2009;19:184-187 © TKRCD 2009 Vol. 19, No.4 XXXXXXX Girifl Çekal divertikülit nadir görülen bir kar›n a¤r›s› nedenidir. ‹lk kez 1912 y›l›nda Potier taraf›ndan tan›mlanan etiyolojisi ve s›kl›¤› net olarak bilinmeyen klinik bir antitedir.1 Genellikle yang›, delinme veya kanama gibi komplikasyonlar d›fl›nda asemptomatiktirler. Klinik bulgular ço¤u kez akut apandisiti taklit eder. Tan› s›kl›kla ameliyat s›ras›nda konulur. Bu çal›flmada, akut kar›n bulgular› ile klini¤imize baflvurup, ameliyat s›ras›nda çekum divertikülü saptanan, 2 olguyu literatür eflli¤inde tart›flmaya çal›flt›k. Olgu 1: 24 yafl›nda bayan hasta. Yaklafl›k 2 gün önce kar›n sa¤ alt kadran›nda bafllayan ve ara ara fliddetlenen a¤r›, bulant› ve tenesmus yak›nmalar› ile acil servise getirildi. Kar›n sa¤ alt kadranda palpasyonla hassasiyet, rebound ve defans› olan hastan›n di¤er sistem muayeneleri normaldi. Rutin hematolojik ve biyokimyasal tetkiklerinde lökositoz (13200/mm3) d›fl›nda bir özellik yoktu. Bat›n USG ve direkt kar›n filmlerinde patolojik bulgu saptanmad›. Laparotomide çekum ön yüzünde yaklafl›k 5 mm çap›nda fekalomla t›kal› perforasyon tespit edildi. Yang›sal doku etkilefliminin afl›r› olmas› ve malign süreç olas›l›¤› nedeniyle sa¤ hemikolektomi ameliyat› uyguland›. Postoperatif dönemde sorunu olmayan hasta flifa ile taburcu edildi. Patolojik tetkik sonucu soliter çekal divertikül delinmesi olarak rapor edildi. Hasta ameliyat sonras› 5. y›l›nda olup herhangi bir sorunu yoktur. Olgu 2: 41 yafl›nda erkek hasta yaklafl›k 15 gün önce sa¤ alt kadranda bafllayan kar›n a¤r›s› flikâyeti ile acil servise baflvurdu. Yap›lan fizik muayenede kar›n sa¤ alt kadranda hassasiyet, rebound, defans ve yaklafl›k 4-5 cm'lik mobil kitle palpe edildi. Rutin hematolojik ve biyokimyasal tetkiklerinde lökositoz haricinde (12500/mm3) patolojik bulgusu yoktu. Kar›n ultrasonografisinde kar›n sa¤ alt kadran›nda, çekum lokalizasyonunda 33 mm çap›nda, plastrone apandisit ile uyumlu görünüm saptand› (Resim 1). Plastrone apandisit ön tan›s› ile yat›r›lan ve sonraki günlerde t›bbi tedavi sonucunda klinik bulgular› gerileyen hasta elektif ameliyat› planlanarak taburcu edildi. Hasta taburcu edildikten sonraki dönemde çekum kaynakl› kitleyi ekarte etmek amac›yla kolonoskopisi yap›ld› ve normal olarak de¤erlendirildi. Bat›n tomografisinde herhangi 185 bir özellik yoktu. Sekiz hafta sonra elektif appendektomi için yat›r›ld›¤›nda kar›n sa¤ alt kadran hassasiyeti minimaldi ve kitlenin küçülmüfl oldu¤u izlendi. Laparotomide çekum divertikülü ve içerisinde 4 cm çap›nda fekalom saptand› (Resim 2). Fekalom ç›kar›ld›¤›nda genifl bir divertikül a¤z› oldu¤u belirlenerek divertikülektomi yap›ld›. Postoperatif dönemde herhangi bir komplikasyon geliflmeyen hasta flifa ile taburcu edildi. Operasyon sonras› birinci y›l›nda kontrolü yap›lan hasta sa¤l›kl› bir flekilde hayat›n› sürdürmektedir. Resim 1. Olgunun ultrasonografik görünümü. Resim 2. Olgunun ameliyat görüntüsü (lümendeki fekalom uzaklaflt›r›lm›fl). Tart›flma Çekum divertiküllerinin kesin s›kl›¤› bilinmemekle birlikte, her 34-300 appendektomi olgusunda 1 olgu olarak rapor edilmifltir.2 Bat› toplumlar›na göre, do¤u toplumlar›nda daha s›k görülmektedir.2-5 Özellikle erkeklerde ve genç nüfus aras›nda (35-45 yafl aras›) daha s›k rastlan›lmaktad›r.5-8 Soliter çekal divertikül, olgular›n © TKRCD 2009 186 TAVUSBAY ve ark. %80'inde ileoçekal valvden 2.5 cm mesafededir ve %50'sinde kolonun ön yüzünde oldu¤u bildirilmifltir.6 Bizim 2 vakam›zda da divertikülün lokalizasyon özelliklerinin literatürle uyumlu oldu¤u saptand›. Çekum divertikülleri genellikle asemptomatik seyirlidirler ancak kanama inflamasyon veya perforasyon gibi nedenlerle komplike olduklar›nda klinik belirti verirler. Akut apandisitten farkl› olarak a¤r›, kar›n sa¤ alt kadran›ndan bafllar ve orada kal›r. Klinik olarak kar›n sa¤ kadran a¤r›s›n›n uzun süreli olmas›, bulant› kusma yak›nmalar›n›n daha az görülmesi ve akut apandisitte ortaya ç›kan toksik tablonun daha az fliddette olmas› sa¤ kolon divertikülitini akla getirmede yard›mc› olabilir.5 Divertikülütin ço¤unda klinik belirtiler fekalomlara ba¤l› t›kan›klar sonucu ortaya ç›karlar.8 Nitekim bizim iki olgumuzda klinik bulgular›n fekaloma ba¤l› olarak geliflti¤i tespit edildi. Acil olarak baflvuran hastalarda klinik ve laboratuvar bulgular› genellikle akut apandisiti taklit etti¤inden, ameliyat öncesinde tan› koymak oldukça zordur. Çekum ön taraf›nda yerleflim gösteren divertikül, delinerek peritonit yapma e¤iliminde olmas›na karfl›n, arka yüzde yerleflim gösterenleri delindiklerinde çekal kitleye neden olurlar ve delinmifl karsinomu taklit edebilir.9 Ameliyat öncesi dönemde çekum divertikülünün tan›s›nda ola¤an ameliyat öncesi tetkikler genellikle yetersizdir. Baryumlu kolon grafisi kesin tan› metodu olmakla birlikte, bu yöntemin kullan›lmas› hemen hemen tüm çekal divertikül vakalar›nda zordur, zira ço¤unlukla hasta acil gelmifl ve apandisit ön tan›s› alm›flt›r. Ayr›ca akut bat›n ve veya lokalize peritonit bulgular›n›n varl›¤›nda baryumun lümen d›fl›na kaçma olas›l›¤› da ayr› bir sorun olarak karfl›m›za ç›kar.5 Uzun süreli yak›nmalar› olan hastalarda, ameliyat öncesi dönemde yap›lan bilgisayarl› kar›n tomografisi ve kolonoskopinin kesin tan› konulmas›nda faydal› oldu¤u bildirilmifltir. Bilgisayarl› kar›n tomografisi ile, çekum divertiküliti olgular›nda kolon duvar›nda incelme, perikolonik ya¤ infiltrasyonu, apse formasyonu ve ekstralüminal hava varl›¤› tespit edilebilir, ancak bunlar nonspesifiktir ve çekal karsinomda da olabilir.5,10 Kendi 2 olgumuzda ön tan› olarak öncelikle apandisit delinmesi düflünülmüfltür. ‹kinci hastam›zda elektif flartlarda kolonoskopi ve bat›n tomografisi tetkikleri yap›lmas›na karfl›n kesin tan› konulamam›flt›. En olas› senaryo radyolo¤un bu klinik antiteyi düflünmemifl olmas›d›r, © TKRCD 2009 Kolon Rektum Hast Derg, Aral›k 2009 ayn› durum kolonoskopiyi yapan gastroenterolog içinde geçerlidir. Burada önemli olan ilgili birimlerin birlikte ortak hareket etmesidir. Literatürde çekal divertikilitin tedavisinde belirgin bir fikir birli¤i yoktur ve konservatif t›bbi tedaviden sa¤ hemikolektomiye kadar de¤iflen bir spektrumdad›r. 3,4,10,11 Baz› yazarlar bu hastal›¤›n do¤al seyrinin kendini s›n›rlayan iyi huylu bir süreç oldu¤unu, ameliyat öncesi tan› konulan komplike olmam›fl olgularda ya da ameliyat s›ras›nda tan› konulmuflsa appendektomi ile birlikte antibiyotiklerle konservatif tedaviyi savunmufllard›r.2,13-17 Oudenhoven ve arkadafllar›n›n yapt›klar› bir çal›flmada preoperatif tetkiklerde sa¤ kolonda bulunan 44 divertikülit olgusunun 41'inde medikal tedavi ile baflar› ile tedavi edilmifl bu seride sadece 2 hastada elektif cerrahi uygulanm›flt›r.2 Ameliyat s›ras›nda saptanan olgularda yap›lacak standart bir cerrahi giriflim bulunmamaktad›r. Olgunun o anki durumuna göre karar verilmelidir. fiayet ameliyatta akut a¤r› nedeni olarak, komplike olmayan bir divertikülüt saptanm›flsa, appendektomi ile birlikte basit bir divertikülektomi ya da divertikülün invajinasyonu önerilmektedir.12 Belirgin yang›sal etkileflim, delinme ya da torsiyon gibi komplikasyonlar geliflmiflse s›n›rl› bir ileoçekal rezeksiyon veya sa¤ hemikolektomi yap›labilir.3 Chiu ve arkadafllar› akut yang›sal kitlenin varl›¤›nda, çekal divertikülit ile karsinom fark›n›n ayr›m› için intraoperatif çekoskopi önermifller, çekoskopiyi apendiks güdü¤ünden, fleksibil bronkoskopi ile yapm›fllard›r. Olgu say›lar› az olmakla birlikte, böyle bir ay›r›m komplike olmayan olgularda uygulanacak cerrahinin s›n›rl› olmas›n› sa¤lamas› bak›m›ndan önemli olabilir. Nitekim sunduklar› 5 olguda sadece appendektomi uygulanm›fl, divertikülit t›bb› olarak tedavi edilmifl takiplerde bir sorun saptanmam›flt›r.18 Bu görüflün aksini savunan yazarlar ise, t›bbi olarak tedavi edilen ya da s›n›rl› cerrahi uygulanan hastalar›n %12.5-40'›nda daha radikal ifllemlerin gerekebilece¤ini öne sürmektedirler.2,4,5,6,11,12,19 Fang ve arkadafllar› 85 vakay› kapsayan çal›flmalar›nda agressif yaklafl›m› önermektedirler. 11 Bu hastalar›n %40'›nda sa¤ hemikolektomi gereksinimi olmufltur, cerrahi olarak yaln›z appendektomi eklenen olular›n %29.2'sinde tekrarlayan divertikülit ata¤› ortaya ç›km›fl ve %12.5 olguda da ard›ndan sa¤ hemikolektomi yap›ld›¤› belirtilmifltir. Ek olarak sa¤ hemikolektominin barsak Vol. 19, No.4 XXXXXXX haz›rl›¤› yap›lmadan da kolayl›kla ve güvenle yap›labilece¤ini savunmufllard›r. Acil sa¤ hemikolektomi afl›r› ödem ve yang› varsa malignite ay›r›m› yap›lamazsa ve multipl divertikül saptan›rsa tercih edilmektedir.4,6,8,12,20 Ameliyat s›ras›nda tümör delinmesinden ay›rt etmek güçtür. Nitekim sunulan ilk olguda bu ay›r›m yap›lamad›¤›ndan ötürü sa¤ hemikolektomi yap›lm›flt›r. Kaynaklar 1. Potier F. Diverticulte and appendicite. Bull Mem Soc Anat Paris 1912;37:29-31. 2. Oudenhoven LFIJ, Koumans RKJ, Puylaert JBCM. Right colonic diverticulitis: US and CT findings. New insights about frequency and natural history. Radiology 1998;206:611-18. 3. Kumar S, Fitzmaurice GJ, O'Donnell ME, Brown R Acute right iliac fossa pain: not always appendicitis or a caecal tumour: two case reports. Cases Journal 2009;2:88. 4. Papapolychroniadis C, Kaimakis D, Fotiadis P et al. Perforated diverticulum of the caecum. A difficult preoperative diagnosis. Report of 2 cases and review of the literature. Tech Coloproctol 2004;8:116-18. 5. Shyung LR, Lin SC, Shih SC, Kao CR, Chou SY. Decision making in right-sided diverticulitis. World J Gastroenterol 2003;9:606-08. 6. Abogunrin FA, Arya N, Somerville JE, Refsum S. Solitary caecaldiverticulitis - A rare cause of right iliac fossa pain. Ulster Med J 2005;74:132-33. 7. Leung WW, Lee JFY, SYW Liu, et al. Critical appraisal on the role and outcome of emergency colectomy for uncomplicated right-sided colonic diverticulitis. Shatin World J Surg 2007;31:383-87. 8. K. Junge, A. Marx, Ch. Peiper, B. Klosterhalfen† and V. Schumpelick. Caecal diverticulitis: A rare differential diagnosis for right-sided lower abdominal pain. Colorectal Disease 2003;5:241-45. 9. Kurer MA. Solitary caecal diverticulitis as an unusual cause of right iliac fossa mass: case report. J Medical Case Reports 2007;1:132. 10. Ewen A Griffiths and Ravindra S. Acute presentation of a solitary caecal diverticulum: a case report Date2 Journal of Medical Case Reports 2007;1:129. 11. Fang JF, Chen RJ, Lin BC, et al. Aggressive resection is indicated for cecal diverticulitis. Am J Surg 2003;185(2):135-40. 187 Ayr›ca laparoskopik divertikülektomi ve drenaj yöntemleri de bildirilmifltir.21,22 Sonuç olarak, çekal divertikül nadir görülmektedir ve genellikle asemptomatik seyretmektedir. Ancak sa¤ alt kadran a¤r›s› ile gelen hastalarda akla getirilmelidir. Uygulanacak cerrahi yöntem, olgunun durumu ve ameliyat bulgular› de¤erlendirilerek karar verilmelidir. 12. Ruiz-Tovar J, Reguero-Callejas ME, González Palacios F: Inflammation and perforation of a solitary diverticulum of the caecum. A report of 5 cases and literature review. Rev Esp Enferm Dig 2006;98(11):875-80. 13. Sugihara K, Muto T, Morioka Y. Diverticular disease of the colon in Japan. A review of 615 cases. Dis Colon Rectum 1984;27:531-37. 14. Lo CY, Chu KW. Acute diverticulitis of the right colon. Am J Surg 1996;171:244-46. 15. Graham SM, Ballantyne GH. Cecal Diverticulitis. A review of the American experience. Dis Colon Rectum 1987;30:821-27. 16. Crist DW, Fishman EK, Scatarige JC, Cameron JL. Acute diverticulitis of the cecum and ascending colon diagnosed by computed tomography. Surg Gynecol Obstet 1988;166:99-102. 17. Fischer MG, Farkas AM: Diverticulitis of the cecum and ascending colon. Dis Colon Rectum 1984;27:454-58. 18. Chiu PW, Lam CY, Lam SH, Wu AH, Kwok SP. On-table cecoscopy: a novel diagnostic method in acute diverticulitis of the right colon. Dis Colon Rectum 2002;45(5):611-14. 19. Lane JS, Sarkar R, Schmit PJ, Chandler CF, Thompson JE Jr. Surgical approach to caecal diverticulitis. J Am Coll Surg 1999;188(6):629-34. 20. Rasmussen I, Enblad P. Acute solitary diverticulitis of the caecum. Case report. Acta Chir Scand 1988;154. 21. Pelosi MA III, Pelosi MA, Villalona E. Right-sided colonic diverticulitis mimicking acute cholecystitis in pregnancy: case report and laparoscopic treatment. Surg Laparosc Endosc 1999;9:63-67. 22. Rubio PA. Laparoscopic resection of a solitary cecal diverticulum. J Laparoendosc Surg 1994;4:281-85. © TKRCD 2009 SEÇ‹LM‹fi ÖZETLER Bölüm Editörü: Op. Dr. Tugan TEZCANER I¤d›r Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Klini¤i, I¤d›r Radyokemoterapi ile tedavi edilen anal kanal squamoz hücreli karsinom izleminde endoanal ultrasonun etkinli¤i Matellucci J, Naldini G, Colosimo C, et al. Surg Endosc 2009;23:1054-57. AMAÇ: Bu çal›flma, endorektal ultrasonun (ERUS) radyasyon sonras› fibrozis, rezidüel tümör ve lokal rekürrens ayr›m›nda etkinli¤ini araflt›rmak amac› ile yap›lm›flt›r. HASTALAR ve YÖNTEM: Biyopsi ile teyit edilmifl anal kanal squamoz hücreli karsinomas› olan ve tedavi öncesi en az bir ve sonras› en az 4 ERUS yap›lm›fl 2003-2006 y›llar› aras›ndaki ard›fl›k hastalar incelendi. Tüm hastalar ayn› kemoradyoterapi protokolü ile tedavi edildi. Tümör evrelemesi TNM evrelemesinin Tarantino ve Bernstein modifikasyonuna göre yap›ld›. Tedavi sonras› hastalar ilk y›l 3 ayda bir, ikinci y›l 6 ayda bir ERUS yap›ld›. BULGULAR: Toplamda 16 hasta incelendi (4 uT2a, 5 uT2b, 7 uT4). Evre T2 olan hastalar›n hiçbirinde tedavi sonras› rekürrens bulgusuna rastlanmad› ve 3 hastada rekürrensi ekarte etmek için ince i¤ne aspirasyon biyopsisine ihtiyaç oldu. ERUS ile rekürrens bulgusu saptanan 2 hastaya rezeksiyon yap›ld›. Tedavi sonras› normal anatomik ERUS görünümü sadece hastalar›n 2'sinde saptand›, 12 hastada ise radyasyona ba¤l› skar dokusuna ba¤l› görünümü izlendi. Radyasyona ba¤l› skar dokusu ile rekürrens ayr›m›nda en bilgi veren ERUS tedavi sonras› ilk yap›lan ERUS oldu¤u görüldü. SONUÇ: Kemoterapi sonras› ERUS ile izlem pahal› olmayan, güvenli ve iyi tolere edilebilen bir yöntemdir. Rekürrens ile radyasyona ba¤l› skar dokusunun ayr›m› zor olabilir. Tedavi sonras› hemen yap›lan ERUS görüntüleri ile tedavi sonras› görüntülerin karfl›laflt›r›lmas› anlaml› sonuçlar alabilmek için gereklidir. Çift balon enteroskopi ça¤›nda laparoskopik yard›ml› intestinal cerrahi Yeh TS, Liu KH, Su MY, et al. Surg Endosc 2009;23:739-44. AMAÇ: Yeri belli olmayan intestinal kanama ve sebebi bilinmeyen kar›n a¤r›s› için çift balon enteroskopi (DBE) ve laparoskopi yard›ml› intestinal cerrahi yöntemini tariflemek. HASTALAR ve YÖNTEM: Chang Gung Memorial Hospital (Taipei, Taiwan) merkezinde elektif olarak DBE/LABS prosedürü uygulanan ard›fl›k hastalar retrospektif olarak de¤erlendirildi. ‹ntestinal lenfoma ve adenokarsinom kesin tan›s› olan hastalar çal›flma d›fl› b›rak›ld›. Hastalar›n tümüne DBE/LABS için refere edilmeden önce özofagogastroduodeonoskopi ve kolonoskopi yap›lm›flt› ve ço¤unlu¤unun kontrastl› ince barsak grafisi ve bilgisayarl› abdomen tomografisi de mevcuttu. DBE, oral ve/veya anal yol kullan›larak uyguland›. DBE ile dövme yap›lan ince barsak segmenti LABS ile eksteriorize edildi. BULGULAR: Toplamda 34 hasta (25 gizli kanama, 9 kar›n a¤r›s›) incelendi. Hastalar›n 16's›na DBE ile biyopsi yap›ld› (10'u tan›sal anlaml› oldu), 24'üne lokalizasyon amaçl› tatuaj ve 5'ine de hemostatik giriflimler (hepsi baflar›s›z olarak operasyon gerek duyuldu) yap›ld›. LABS, 27 hastada laparoskopik olarak tamamland›; 6 hastada a盤a dönüldü ve bir hastada tüberküloz nedeniyle medikal tedaviye baflland›. SONUÇ: Minimal invaziv olarak küçük neoplazmlar› ve vasküler lezyonlar› belirleyerek tedavi etmek için DBE/LABS yararl› bir yöntemdir. Fistülotomi sonuçlar›: Çok merkezli bölgesel bir prospektif çal›flman›n sonuçlar› Hyman Neil, O'Brien Sean, Osler Turner Dis Colon Rectum 2009 52(12):2022-27. AMAÇ: Kolorektal cerrahi icra edilen farkl› merkezlerde fistül cerrahisinin sonuçlar› ve iyileflme oranlar›n› belirlemek. HASTALAR ve YÖNTEM: Bu çok merkezli sonuç kay›tlar› Amerikan Kolon ve Rektum Cerrahlar Birli¤inin New © TKRCD 2009 Vol. 19, No.4 SEÇ‹LM‹fi ÖZETLER 189 England yerel bölümü taraf›ndan oluflturuldu. Anal fistül nedeniyle cerrahiye baflvuran Ekim 2007 ve Eylül 2008 aras›ndaki tüm hastalar dahil edildi. Demografik özellikler, Park's s›n›flamas›n› da içeren fistül karakteristikleri, sigara öyküsü, vajinal do¤um öyküsü, Crohn hastal›¤› varl›¤›, "Fecal ‹ncontinence Severity Index" ve gerçeklefltirilen operasyon kaydedildi. Postoperatif komplikasyonlar, birinci ve üçüncü ayda iyileflme ve postoperatif inkontinens skorlar› incelendi. BULGULAR: Kay›t alt›na 13 hastanede 25 cerrah taraf›ndan 245 hasta (162 erkek) al›nd›. Hastalar›n 75'inin rekürren fistülü, 51'inin birden çok fistül trakt›, 24'ünün Crohn hastal›¤› tan›s› vard›. Sigara içen hasta say›s› 62 idi. ‹yileflme oran› birinci ayda %19.5 ve üçüncü %63.2 idi. ‹yileflmeyen yaralar ile kad›n cinsiyet (p=0.04); rekürren fistül (p=0.03) iliflkili idi; hastalar›n %28.4'üne yeniden cerrahi gereklili¤i oldu. En iyi iyileflme oranlar› fistülotomi ile (%87), en kötü sonuçlar ise "plug" ile elde edildi (%32; p=0.001). SONUÇ: Anal fistül için cerrahi tedavinin 3 ay iyileflmeyen yara oluflturma riski vard›r. Fistülotomi ile en baflar›l› sonuçlar al›n›rken "biyoprostetik plug" ile en baflar›s›z sonuçlar al›nm›flt›r. Benzer fistüller için tedavi seçeneklerini karfl›laflt›ran çok merkezli çal›flmalara ihtiyaç vard›r. Fekal inkontinens için Sakral sinir stimülasyonunda "Tutma" testi Michelsen, Hanne B. M.D. ,Ph.D.; Maeda, Yasuko M.R.C.S, et al.Dis Colon Rectum 2009;52:1864-68 AMAÇ: Sakral sinir stimülasyonu, fekal inkontinens tedavisinde kan›tlanm›fl bir tedavi haline gelmifltir. Etkin mekanizma ise halen bilinmemektedir. Bu çal›flma, sakral sinir stimülasyonun rektal içeri¤i tutma yetene¤ini gelifltirip gelifltirmedi¤i incelemek amac› ile yap›ld›. HASTALAR ve YÖNTEM: Sakral sinir stimülasyonu ile baflar› ile tedavi edilen hastalar stimülatör aç›k veya kapal› iken 4 tutma testine tabi tutuldu. Hastalar ve araflt›rmac›lar, stimülatör durumundan bilgileri olmadan testi yapt›. Wexner skorlar›, anorektal fizyoloji testleri ve stimülatör durumu üzerinde düflünceleri kaydedildi. BULGULAR: On dokuz hasta (16 kad›n; ortalama yafl 57.5) çal›flmaya dahil edildi. Tutma testleri incelemeler aras›nda orta derecede uyumluluk (a¤›rl›kl› Cohen kappa indeksi 0.45) gösterdi. Stimülatör aç›k/kapal› konumu ile tutulan hacim aras›nda keskin fark yoktu (median 50 (range 0-300)ml vs. 50 (range 0-300), p=0.85). SONUÇ: Sakral sinir stimülasyonu, rektal içeri¤i tutma yetene¤ini artt›rmamaktad›r. Sakral sinir stimülasyonun etki mekanizmas›n› araflt›ran çal›flmalar gereklidir. Kolektomi sonras› iyileflme ve peritoneal inflamasyon üzerine glukokortikoidlerin etkisi Zargar-Shoshtari K, Sammour T, Kahokehr A, Connolly AB, Hill AG. Br J Surg 2009;96:1253-61. G‹R‹fi: Cerrahi sonras› halsizlik ve peritoneal sitokinler aras›nda iliflki oldu¤u daha önce bildirilmiflti. Bu çal›flman›n amac›; preoperatif verilen glukokortikoidlerin cerrahi sonras› halsizli¤i azaltaca¤› ve iyileflme dönemini h›zland›raca¤› hipotezini test etmektir. HASTALAR ve YÖNTEM: Bu çift kör randomize kontrollü çal›flmada elektif aç›k kolon rezeksiyonu yap›lacak hastalara 8 mg deksametazon veya serum fizyolojik yap›ld›. Peritoneal dren s›v›s›ndaki sitokin düzeyleri ve "Identify-Consequence Fatique Scale" (ICFS) ile ölçümü yap›lan halsizlik derecesine bak›ld›. BULGULAR: Bazal parametreler, 29 hastal›k deksametazon grubunda ve 31 hastal›k plasebo grubunda benzer idi. Deksametazon verilen hastalar›n ICFS skorlar› 3. ve 7. günlerde di¤er gruba göre daha düflüktü. Deksametazon grubunda anlaml› olarak peritoneal s›v› interlökin-6 ve interlökin-13 düzeylerini düflüktü ve bu de¤erler ile ICFS skorlar› aras›nda korelasyon mevcuttu. Deksametazon komplikasyon oran›nda anlaml› bir art›fla neden olmad›. SONUÇ: Preoperatif deksametazon uygulamas›, anlaml› olarak erken postoperatif halsizli¤i azalma ve erken peritoneal sitokin yan›tta da düflme ile sonuçland›. Peritoneal sitokin üretimi, postoperatif iyileflme sürecinde önemli rol oynayabilir. © TKRCD 2009 190 Kolon Rektum Hast Derg, Aral›k 2009 Preoperatif kemoradyoterapiye patolojik olarak tam yan›t veren rektal adenokarsinomlu hastalarda Asellüler müsinin klinik önemi Smith KD, Tan D, Das P, et al. Ann Surg 2009 Oct 27. [Epub ahead of print] AMAÇ: Bu çal›flman›n amac› preoperatif kemoradyoterapiye patolojik tam yan›t veren (pCR) rektal kanserli hastalar›n rezeksiyon materyallerinde asellüler müsinin prevelans› ve prognostik önemini belirlemektir. HASTALAR ve YÖNTEM: Rektal karsinom bilgi bankas›ndan elde edilen veriler, 1989 ile 2004 y›llar› aras›nda metastatik olmayan rektal adenokarsinomlu 562 hastan›n analiz edilmesi için kullan›ld›. Asellüler müsin varl›¤› patoloji raporlar› ile belirlendi ve yeniden H&E incelemeleri ile do¤ruland›. BULGULAR: Hastalar›n % 18'inde (100) pCR saptand›. Median izlem süresi 87 ay idi (range 1-198 ay). Asellüler müsin olan hastalarda toplam 7 y›lll›k hayatta kal›m oran› %85 ve asellüler müsin olmayan hastalarda %92 idi (p=0.954). asellüler müsin olan ve olmayan hastalarda s›ras›yla 7 y›ll›k hastal›ks›z hayatta kal›m oranlar› %81 ve %87 (p=0.764); 7 y›ll›k nüks olmayan hasta oran› %93 ve %91 (p=0.881) idi. SONUÇ: Asellüler müsin, preoperatif kemoradyoterapi sonras› pCR olan hastalar›n rezeke edilen rektal materyallerinde %27 oran›nda mevcuttu. Ancak, asellüler müsinin varl›¤›n›n herhangi bir prognostik önemi saptanmad›. © TKRCD 2009 YAZAR D‹Z‹N‹ 19. C‹LT D‹Z‹N‹ 19TH VOLUME INDEX YAZAR D‹Z‹N‹ - AUTHOR INDEX Mart 2009 - Aral›k 2009 March 2009 - December 2009 Akgün, Erhan 36 Akgün, ‹smail 163 Ak›n, M. Levhi 8, 168 Ak›n, Niyazi 118 Ak›nc›, Mustafa 129 Ako¤lu, Musa 146 Aktekin, Ali 172 Akyaz›c›, Muzaffer 134 Akyüz, Ali 24 Albayrak, Do¤an 181 Alimo¤lu, Orhan 122 Alt›ntoprak, Fatih24, 129 Aso¤lu, Oktar 129 At›c›, Ali Emre 146 Ayd›n, Cemalettin 152 Ayd›n, Turgut 31 Ayten, Refik 64 Babür, Tuncer 134 Bal›k, Emre 24 Bafl, Gürhan 32, 122 Baykan, Adil 14 Bilgi, O¤uz 39 Bostanc›, Erdal Birol 146 Bu¤ra, Dursun 24 Bulufl, Hakan 94, 178 Bulut, Türker 24 Büyükuncu, Y›lmaz 24 Call›, Nefle 71 Celayir, M. Fevzi 14 Coflkun, Ali 94, 178 Çal›flkan, Cemil 36, 52, 112 Çetin, Abdullah 90 Çetinkaya, Ziya 64 Ç›¤, Gürsel 134 Çitgez, Bülent 163 Damburac›, Nurullah 184 Demir, Uygar 158 Demirbafl, Sezai 8, 138, 168 Deniz, Mehmet 184 Dilege, Ece 158 Erdo¤an, Okan 102 Eren, Tunç 24, 129 Erözgen, Fazilet 122 Ersöz, Nail 168 Ertem, Metin 134 Ertürk, A. Deniz 14 Ery›lmaz, Ramazan 32, 122 Eser, Mehmet 106 F›rat, Özgür 112 Filiz, Ali Ekber 39 Filiz, Ali ‹lker 8, 168 Gams›zkan, Mehmet 138 Geçim, Ethem 31, 90 Gelecek, Sibel 178 Genç, Hüdai 184 Girgin, Mustafa 64 Gökçeimam, Mehmet 106 Göktafl, Selçuk 106 Gönültafl, fatih 152 Güler fiimflek, Gülçin 94 Kolon Rektum Hast Derg 2009;19:191-192 © TKRCD 2009 192 Güler, Necdet 112 Gülp›nar, Kamil 31 Güner, Osman S. 81 Günefl, Pembegül 172 Gürleyik, Günay 172 Güzey, Deniz 122 Hac›ahmeto¤lu, Tufan 24 Harlak, Ali 138 Hatipo¤lu, Ahmet Rahmi 181 Ifl›k, Arda 32, 122 ‹bifl, Abdil Cem 181 Kahya, Mehmet Cemal 184 Kandemir, Gökhan 39 Kaplan, Rafet 122 Karabu¤ra, Türker 184 Karagöz, Bülent 39, 168 Karakoç, Sinan 163 Kartal, Abdulcabbar 163 Kayaalp, Cüneyt 152 Korkut, Mustafa Ali 52, 112 Köksal, Hande 118 Köksal, M. Hakan 14 Kurt, Cemile 106 Kurt, Necmi 106 Küçük, Hasan Fehmi 106 Küçükodac›, Zafer 39 Makay, Özer 112 Mayir, Burhan 102 Mihmanl›, Mehmet 158 Müftio¤lu, Tolga 172 Okan, ‹smail 32, 122 Ölmez, Aydemir 152 Öner, Muharrem 14 Özçelik, Ça¤lar Kaz›m 90 Özdemir, Süleyman 90 Özdemir, Yavuz 8, 168 Özer, ‹lter 146 Özer, Kadir 158 Özercan, ‹brahim Hanefi 64 © TKRCD 2009 Kolon Rektum Hast Derg, Aral›k 2009 Özgün, Alpaslan 39 Özkan, Orhan Veli 122 Parlak, Mesut 129 Pirhan, Yavuz 90 Piflkin, Turgut 152 Poyanl›, Arzu 129 Sa¤lam, Abdullah 172 Sökücü, Necmettin 24 Sungurtekin, Hülya 71 Sungurtekin, U¤ur 71 Sücüllü, ‹lker 8, 39, 168 fiahin, Mustafa 32 fiahin, Mustafa 122 fidingil fianl›, Selma 71 Tavusbay, Cengiz 184 Tezcaner, Tugan 43, 44, 45, 98, 99, 100, 143, 144, 145, 186 Tuncal, Salih 178 Turanl›, Sevim 90 Tutal, F›rat 106 Tümay, Volkan 81 Uluda¤, Mehmet 163 Urkan, Murat 138 Uzun, Hüseyin 106 Uzunköy, Ali 1 Ünal, Necmettin 31 Ünsal, Mustafa Gökhan 52 Üstünda¤, Bilal 64 Yamaner, Sümer 24 Yeldan, Eyüp 181 Yeniay, Levent 112 Yetkin, Gürkan 163 Y›ld›r›m, Sad›k 14 Y›lmaz, Sezai 152 Y›lmaz, Süleyman Burhan 178 Yücel, Ergün 8, 168 Yüksel, Ergün 158 Yüksel, Murat Ulvi 90 Zorluo¤lu, Abdullah 81 KONU D‹Z‹N‹ 19. C‹LT D‹Z‹N‹ 19TH VOLUME INDEX KONU D‹Z‹N‹ - SUBJECT INDEX Mart 2009 - Aral›k 2009 March 2009 - December 2009 Abdominoperineal rezeksiyon / Abdominoperineal resection Abdominosakral rezeksiyon / Abdominosacral resection Akut apandisit / Acute appendicitis Akut böbrek yetmezli¤i / Acute renal failure Anal stenoz / Anal stenosis Anorektal bölge hastal›klar› / Anorectal disorders Anorektal melanoma / Anorectal melanoma Apendisit / Appendicitis Appendiks vermiformis / Appendix vermiformis Azoksimetan / Azoxymethane Bosentan / Bosentan Burkitt lenfoma / Burkitt lymphoma Cilt metastaz› / Skin metastasis Çekal / Caecal Çekum / Caecum Çekum tümörü / Caecal tumor Deneysel karsinogenezis / Experimental carcinogenesis Deneysel kolit / Experimental colitis Divertikülit / Diverticulitis Düflük molekül a¤›rl›kl› heparin / Fractioned heparin Endometriozis / Endometriosis Endorektal mukozal flep kayd›rma yöntemi / Endorectal mucosal advancement flap Eriflkin intussussepsiyonu / Adult intussusseption Erkek transseksüel operasyonu / Vaginoplasty in male-to-female re-assignment surgery Erken ileostomi kapat›lmas› / Early ileostomy clousure ERMRG / ERMRI ERUS / ERUS Evreleme / Preoperative staging F›t›k / Hernia Genç hasta / Young patient 146 153 181 107 32 8 146 94 119 72 65 36 138 184 36 94 72 14 184 14 134 87 90 87 107 24 24 24 181 169 Kolon Rektum Hast Derg 2009;19:193-195 © TKRCD 2009 194 Genifl lokal eksizyon / Wide local excision Gossypiboma / Gossypiboma Hematokezya / Hematochezia Hemoroid / Hemorrhoids Hemoroidal hastal›k / Hemorrhoidal disease Hemoroidektomi / Haemorrhoidectomy Heparin / Heparin ‹atrojenik kolon perforasyonu / Iatrogenic colonic perforation ‹leostomi / Ileostomy ‹nfeksiyöz komplikasyonlar / Infectious complications ‹nflamatuvar ba¤›rsak hastal›¤› / Inflammatory bowel disease ‹nvajinasyon / Intussusception Kimyasal önleme / Chemoprevention Klinik özellikler / Clinical features Kolon kanseri / Colon carcinoma Kolon lenfomas› / Colon lymphoma Kolonoskopi / Colonoscopy Kolorektal cerrahi / Colorectal surgery Kolorektal kanser / Colorectal cancer Kolorektal neoplazm / Colorectal neoplasms Lenf nodu metastaz› / Lymph node metastasis Lenfoma / Lymphoma Longo / Longo Mekanik barsak temizli¤i / Mechanical bowel preparation Meme kanseri / Breast cancer Migrasyon / Migration Miyeloperoksidaz / Myeloperoxidase Morbidite / Morbidity Nöroma / Neuroma Nüks / Recurrence Obstetrik travma / Obstetric trauma Östrojen / Estrogen Penetran kolon yaralanmas› / Penetrating colon injury Peritonit / Peritonitis Rektal kanama / Rectal bleeding Rektorektal kitle / Rectorectal mass Rektovajinal fistül / Rectovaginal fistula Rektum kanseri / Rectum cancer Rektum metastaz› / Rectum metastasis Risk faktörleri / Risk factor Sa¤kal›m / Survival Sakrum / Sacrum Sol kolon anastomozu / Left colon anastomosis Spontan at›l›m / Spontaneous extrusion Stapler hemoroidopeksi / Stapled hemorrhoidopexy Tan› / Diagnosis © TKRCD 2009 Kolon Rektum Hast Derg, Aral›k 2009 146 130 164 32, 52 82 52 14 123 107 102 1 36 72 119 173, 178 178 123, 164 102 113, 169 164 173 138, 178 82 102 138 130 14 159 119 153 1 72 159 65 113 134 1, 87 24, 153 138 159 113 153 65 130 82 90 Vol. 19, No.4 Tan› koyma süresi / Diagnose time Tedavi / Management Tedavi / Treatment T›kanma / Obstruction TNBS / TNBS Transrektal ultrasonografi / Transrectal ultrasonography V-Y anoplasti / V-Y anoplasty Yandafl kolorektal hastal›k / Accompanying colorectal disease 195 169 123 90 36 14 8 32 113 © TKRCD 2009 ‹LG‹L‹ BA⁄LANTILAR www.tkrcd.org Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derne¤i www.turkcer.org.tr Türk Cerrahi Derne¤i www.sages.org Society of American Gastrointestinal Endoscopic Surgeons www.fascrs.org American Society of Colon and Rectal Surgeons www.facs.org American College of Surgeons www.ostomicerrahi.org Ostomi Cerrahi Derne¤i www.gastro.org American Gastroenterological Association www.ibhd.org.tr ‹nflamatuvar Barsak Hastal›klar› Derne¤i www.ttb.org.tr Türk Tabipleri Birli¤i www.ama-assn.org American Medical Association www.asge.org www.tod.org.tr Türk Ortodonti Derne¤i American Society for Gastrointestinal Endoscopy www.cma.ca www.escp.eu.com European Society of Coloproctology Canadian Medical Association www.crfa.org www.go.to/mscp Mediterranean Society of Coloproctology Cancer Research Foundation of America www.ccfa.org www.meditex.es/aecp Asociaciòn Espanola de Coloproctologia Crohn's and Colitis Foundation of America www.ssat.com www.sepd.org Sociedad Espanola de Patologìa Digestiva Society for Surgery of the Alimentary Tract www.coloncancerprevention.org www.cancer.org American Cancer Society STOP Colon/Rectal Cancer Foundation www.uoa.org www.acg.gi.org American College of Gastroenterology © TKRCD 2009 www United Ostomy Association