Kuzey Güneyle Buluştu - Rize Ticaret ve Sanayi Odası
Transkript
Kuzey Güneyle Buluştu - Rize Ticaret ve Sanayi Odası
Kuzey Güneyle Buluştu Mayıs’ta Temel Atılıyor Ovit Tünelinde Işık Göründü İçindekiler 06 08 20 22 28 29 30 36 37 40 42 44 46 48 50 55 58 4 Avrupada Küresel Ekonomi Bilişim Fırsatları OSB ve Ovit Tüneli Rize’yi Ticaret Üssü Yapacak Rize Heyeti Hollanda’da Rize Kış Turizm Merkezi Olacak Üniversite, Sanayi, Devlet İşbirliği UMEM Meslek Edindirme Kursları UMEM Kursu Sertifika Töreni Ovit Tüneli temeli Mayıs’ta atılıyor 10 OSB’de Mutlu Son RTSO Akreditasyonu Yeniledi Karadeniz’de Hayata Dönüş 14 Vergi ödül töreni Dünya Gümrük Günü RTSO’dan Etkinliklere Destek Rize Turizminde Bayan Eli Osman CAN’ın Arşivinden 26 İngiltere Büyükelçisi RTSO’da 32 Asım KOTİL ile Söyleşi Evrensel Tanımıyla Bilinçli Tüketici Döviz ve Altın Fiyatları İhtiyaç Maddeleri Rize Kış Turizm Merkezi Olacak 22 Rize Ticaret ve Sanayi Odası ÖNSÖZ İlimizde son günlerde yaşanan birkaç gelişmeye paralel olarak ve aynı zamanda sıkça karşılaştığımız “Oda nedir?, ne iş yapar?” gibi soruları da aydınlatmasını beklediğim, Odamızın görev alanlarıyla ilgili siz üyelerimize ve dergi okuyucularımıza bu sayımızda yerim elverdiğince bilgi sunmak istiyorum. Ticaret ve Sanayi Odaları, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği kanununa göre; üyelerin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak, mensuplarının birbirleri ve halkı ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere, bu kanunda yazılı hizmetler ve mevzuatla odalara verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Daha öncede çeşitli vesilelerle dile getirdiğimiz gibi, Ticaret ve Sanayi Odaları tam olarak bir sivil toplum örgütü değil, piyasa ekonomisi içinde özel sektörü temsil eden, görev alanları kanunla belirlenmiş kurumlardır. Kamu ile üyelerimiz arasında köprü görevini üstlenmekteyiz. Üyelerimizin ortak inisiyatiflerine, ortak taleplerine haksızlık yaratmadan karşılık vermek, gerçekleri göstermek, sorunları dile getirmek ve çözüm önerileri sunmak odamızın asli görevleri arasındadır. Ticaret ve Sanayi Odalarının ekonomik gücü, özelliklede bizim gibi üye sayısı az olan odaların son derece sınırlıdır. Bu nedenle büyük yatırım yapmaları, ihalelerle büyük işletmeler üstlenmeleri mümkün olmadığı gibi günümüz piyasa ekonomisi şartlarında doğruda değildir. Odaların bu konulardaki faaliyetleri üyelerinden gelen taleplere cevap vermek, üyeleri arasındaki ortaklık ve birleşmeleri teşvik etmekle sınırlıdır. Mart Hüseyin Kutlu Oda olarak bizim kent planlamasında, sektörel planlamada, işyeri ruhsat ve denetimlerde, mesleki eğitimde yasal olarak hiçbir yetkimiz yok. Bu nedenle bir çok konuda yapmamız gereken iş yol göstermek ve temenni belirtmekten ibaret kalmaktadır. Yol gösterirken de vizyonumuzun güçlü, bilgimizin tam, duruşumuzun tarafsız, sözümüzün objektif ve etkili olmasına azami dikkat etmekteyiz. Ticaret ve Sanayi Odalarının temel bir görevi de bölgesel, sektörel gelişmelerden veya Devlet politikalarından kaynaklanan sorunların tespiti, çözüm yollarını araştırmak, gerekli tedbirlerden alınması için ilgili kuruluşlar nezdinde girişimde bulunmak, kurumlar ve kamuoyu nezdinde farkındalık yaratmaktadır. Ülkemizde esasen odaların görevleri konusunda kafalarda çok net bir fikir yoktur. Bazı üyelerimiz odadan her konuda çözüm beklemektedir. Odalar üyelerinin sözcüsü ve ortak aklıdır, icra kurumları değildir. Odalar fikir üreten, üyelerine bilgi veren, üyelerinin sorunlarını dile getiren ve sorunlara çözüm öneren kurumlardır. Teşhis odamızın görevi, tedavi ise icra makamlarınındır. Sayın Üyeler, Değerli okuyucular, Odamızın her sektörü temsil eden 21 Meslek Grubu ve 53 Meclis Üyesi vardır. Bu meslek gruplarına bağlı komiteler aracılığıyla üyelerimizin bütün talepleri meclis ve oda yönetimine yansıtılmaktadır. Odamızın görev alanlarını, tutum ve kararlarını belirleyen temel unsur üyelerimizden bu şekilde gelen talepledir. Bu çerçevede tüm çalışmalarımızda kurumumuzun ve şehrimizin menfaatlerini her şeyin üzerinde tutmaya, üyelerimizin ve ilimizin çıkarları doğrultusunda tavizsiz bir tutum sergilemeye devam ettiğimizi belirtir, saygılar sunarım. Baskı Neyir Matbaacılık 0.312 395 53 00 Şaban Aziz KARAMEHMETOĞLU RTSO Meclis Başkanı Avrupa’da küresel ekonomi bilişim fırsatları ve ilimizdeki yatırımlar 6 Rize Ticaret ve Sanayi Odası kadar yenilik elde edilmesi. 3-Bilişim alanındaki gelişmeler Siyasi İrade, Kamu Bürokratları, Özel Girişimciler ve Sivil İnsiyatifin özel sorumluluğudur. Sonuç olaraktan ciddi poliKomşumuz Yunanistan da olan karamsarlık ve tika strateji geliştirme ihtiyacı altyapının gerektirdiği Avrupa da bulunan ulusal hükümetlerin kemer sıkma bilginin çok hızlı üretilmesiyle kolay yaygınlaşmasını politikalarına olan bağlılıkları 2011 yılında büyük kayıpgerektirmektedir. lara neden olmuştur. Hastalık Ticaret ve Sanayi OdamıYunanistan dan sonra İtalya ya zın çok değerli üyeleri, sıçramış peşi sıra İspanya ve Daha önceki bir çok Portekiz ekonomilerine sirayet yazımızda ilimizin kalkınıp “Rize’nin, kalkınıp gelietmek süreti ile 2012 yılına gelişebilmesi için İlimizde girmiş bulunmaktayız. bulunan altyapı sorunlarının şebilmesi için İlimizde 2012 yılında uzun vadeli çözümü konusunda odamızın sorunları ele almak, kısa dönem ortaya koymuş olduğu projeler bulunan altyapı sorunlasorunlarının da çözümünde ilimiz ve bölgemiz kamuoyu yardımcı olacaktır. Küresel tarafından ciddi şekilde takip rının çözümü konusunda ekonomiyi ısındırmak ve güçlenedilmektedir. dirme konusunda arttırılacak Bugün bu projelerin baodamızın ortaya koymuş olan yaptırımlar ekonomik zılarının gerçekleştiğini görmek olduğu projeler ilimiz ve faaliyetlerdeki büyümeye ve bizleri ziyadesi ile memnun istihdam yaratılmasına katkı etmektedir. Bu projelerin ilk bölgemiz kamuoyu tarasırasında yer alan Rize - Mardin sağlayacağını söylemek fazla iyimserlik olmasa gerekir diye Sevgi otoyolunun Ovit bağlantı fından ciddi şekilde takip tünellerinin temeli 12 Mayıs düşünüyorum. Sonuç olarak küresel ekonomik denge oluşumu 2012 Tarihinde Başbakanımız edilmektedir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan önümüzdeki süreçte muhtemetarafından atılacaktır ve o gün len hızlanacak ve kaçınılmaz Bugün bu projelerin baolaraktan politik girişimleri de inşallah Rize›mizin 100 yıllık talep ve isteğinin gerçekleştiği bir beraberinde getirecektir. zılarının gerçekleştiğini bayram günü olacaktır. Bunun Değerli dostlar, la birlikte temeli atılan güney Bilişim teknolojilerinin görmek bizleri ziyadesi ile çevre yolu İhalesi yapılan dağ içtimai hayatımızda bizler ve işmemnun etmektedir.” dibi yolu ve ihaleleri yapılan letmelerimiz için fırsat yaratan bir çok yol projeleri ile birlikte önemli özellikleri var. Bilişim yargıya intikal etmiş bulunan teknolojilerine kolay erişebilirlik Organize Sanayi Bölgesi inşaatı maddi manevi ve kültürel zenginlik üretiminde ve kalkınma Danıştay Davalar Üst Kurulunda görüşülerek karara bağlanmış ve lehimize sonuçlanyazgısında öne geçebilme olgusunda fırsatlar yaratmakmak sureti ile inşallah önümüzdeki günlerde inşaatına tadır. Bilişim Teknolojilerinin son 10 yılda dünyaya yeniden başlanacaktır. yön veren bilişim şirketlerinin de çeşitli aşamalardan İhaleleri yapılan ve temelleri atılan gerek yol ihageçtiğini görmekteyiz. lelerinin ve gerekse organize sanayi bölgesinin bölgemiz A-Bilgi erişilebilirliğinin kolaylaştırılması. insanı ve ilimiz müteşebbislerine çok önemli fırsatlar ve B-Bilgi derleme olanaklarının yaratılması. C-Bilişimin kirlilikten arındırılması. kazanımlar yaratacaktır diye düşünüyorum. Ç-Bilginin alınmaya dönüştürülmesi Bu projelerin gerçekleştirilmesi için emirlerini D-Fırsat alanlarının geliştirilmesi. veren başta Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan Bilgi teknolojilerindeki gelişme bilgi akışını öyBeyefendi olmak üzere, Sayın Bakanımız Hayatı Yazıcılesine arttırmıştır ki bilginin yarattığı etkilerden artık ya, Sayın Bakanımız Binali Yıldırım Beyefendiye, ilimiz kimsenin kendisini soyutlama şansı kalmamıştır. Bizleve bölgemiz milletvekillerine, İlimiz Belediye Başkanı rin ve firmalarımızın gelişimini artırabilmesi için bilişim Halil Bakırcı’ya, Sayın Valimize ve emeği geçen bölge alanında atmamız gereken bazı adımlar vardır. Bunlar ve ilimiz bürokratlarına Rize Ticaret ve Sanayi Odası nelerdir diye bakacak olursak Meclisi adına teşekkürlerimi sunuyorum. 1-Müesselerimiz de Bilişim Teknolojilerinin gelişiYazımıza burada son verirken siz değerli dostlarımine uyum gösterecek ve onu tam kapasite kullanabilemıza ve ailelerinize sıhhat ve afiyet temenni eder hayırlı cek İnsan gücünün eğitilmesi. işler dilerim. 2-Teknolojiyi satın alma ve kullanabilme becerisi Saygılarımla... Geçirmiş olduğumuz 10 yıllık döneme baktığımızda dönem içerisinde finansal patlamanın karanlık yüzünün Avrupa›ya dönük olduğunu görmekteyiz. Rize Ticaret ve Sanayi Odası 7 Ömer Faruk OFLUOĞLU RTSO Yön. Kur. Bşk. OSB ve Ovit Tüneli Rize’yi ticaret üssü yapacak 8 Rize Ticaret ve Sanayi Odası Bilindiği üzere TOBB’un verilerine göre son değil. Biz vatandaşlarla uzlaşma yapmak istiyoruz. yıllardaki ihracat rakkamları Karadeniz illerinin Onlara şunu anlatmak istiyoruz. Arazileri onlar başarısını tescilledi. için bir kayıp olmayacak. Tam aksine Kalkandere, Her yıl başarı trendini artırarak sürdüren kalkınan dere olacak. İlçenin ekonomi rakkamları Rize, bölge ihracatında ikinci sırada yer alıyor. İş yükselecek, istihdamına katkı sağlayacak. adamlarımızın pazarlamada ki gayretleri Rize’yi Belirttiğim gibi Rize OSB nin yanı sıra bu konuma taşıdı. Hedef, ihracat rakkamlarını Rize’nin 50 yıllık hayali olan Ovit Tüneli›nin de bu en üst noktaya taşıyıp ilk sırada yer almak. Anyıl yapımına başlanacak olması birkaç yıl sonra cak ihracatın sürdürülebilir bir ekonomik yapıya Rize’yi hakettiği konuma taşıyacak. İhalesi geçtiğidönüşmesi için bu gayret tek miz Şubat ayında yapılan ve başına yeterli değil. Hedefe Mayıs ayında start verilecek ulaşmada iki önemli ayrıntı olan Ovit Tüneli, Karadeniz var. ile Doğu ve Güneydoğu ara“Geçtiğimiz yıl, ilimizin Rize yoğunluklu olarak sında kesintisiz bir güzergah ihracat hedefine al sat yöntemiyle ihracat oluşmasını sağlayacağı gibi yapıyor. Yani sadece lojistik Rize limanının ticari niteliulaşması noktasında çok hizmet veriyor. Bunu üreteğini artıracak. Bu tünel Gap rek satma sistemine dönüşürünlerini Rize’ye bağlayaönemli gelişmeler oldu. türmek birinci hedef, doğu, cak diyebiliriz. Ovit Tüneli Rize Organize Sanayi güneydoğu ve sınır ülkelertamamlandığında ülkenin en den gelen malları Rize üzeuzun, dünyanın ise dördünBölgesi›nin kurulması rinden doğu bloğu ülkelerine cü uzun tüneli olacak. Bu ihraç edilmesini sağlamak tünelin yapılmasında Başbaaşamasında önündeki ise ikinci hedef. kanımızın katkısı kaçınılmaz. engellerin aşılması ve Gürcistan ve AzerbayKendilerinin talimatıyla bu can, ilimizin ihracat hedefine proje hayata geçirildi. BaşOvit Tüneli’nin ihalesinin ulaşmasında çok önembakanımızın yanı sıra Güli pazarlardır. Bu pazarın neydoğu ve Doğu illerimizde yapılması. Birbirine içerisinde sürekli yer almak ki odalar ve işadamlarının destek bu iki proje Rize’yi zorundayız. Eğer Rize’de üredesteği Ovit projesini haretime geçemezsek bu pazarlar kete geçirdi. ihracatta ülkenin sayılı riske girebilir. OSB ve Ovit Tüneli OSB, Rize’nin ihracatta esasında birbirini destekleilleri arasına taşıyacaktır.” kendi ürünlerini üretebilmesi yici projeler. Yapılacak olan adına kaçınılmaz bir yapıOvit Tüneli tamamlandığında laşmadır. Zira arazi yapısı OSB nin işlevselliği artacak. sanayileşmeye pek müsait Rize Organize Sanayi Bölgesi değildir. Sanayileşmeye uyOvit tünelinin bulunduğu yol gun altyapısı hazırlanmış OSB de, bu ülkelerin ihgüzergahı üzerinde bulunuyor. Bu iki önemli geliştiyacı olan ambalaj, inşaat, makina, gıda ve orman me Rize limanın büyümesine de ön ayak olacak ve ürünleri sektörlerinde üretim yapabiliriz. Rize’miz Bölgenin ticaret üssü olmaya aday duruGeçtiğimiz yıl, ilimizin ihracat hedefine ulaşma gelecek. Amacımız Rize’nin ticari kanallarını ması noktasında çok önemli gelişmeler oldu. Rize daha işlevsel hale getirmek. Organize Sanayi Bölgesi›nin kurulması aşamasınŞehrimiz de son aylarda hızlı bir değişim da önündeki engellerin aşılması ve Ovit Tüneli›nin gözleniyor. Bu değişimler Rize›nin yalnız çehresiihalesinin yapılması. Birbirine destek bu iki proje ni değiştirmekle kalmayacak, şehrin sosyo- ekonomik konumuna da olumlu katkı sağlayacağına Rize’yi ihracatta ülkenin sayılı illeri arasına taşıinanıyoruz. Rize Belediyesinin başlattığı kentsel yacaktır. Rize için yüzyılın hayali gerçek oldu diyedönüşüm projesi ile güney çevre yolu projesi, biliriz. Zira Ovit tüneli 50 yılı aşkındır gündemde bizleri oldukça memnun eden projeler. Ticaret ve olan bir proje idi. Organize Sanayi Bölgesi ise yine Sanayi Odamız adına Başbakanımız Sayın Recep çok uzun zamandır hayata geçirilmesi planlanan Tayyip Erdoğan ve Belediye Başkanımız Sayın bir proje idi. Halil Bakırcı’ya böyle önemli projeleri Rize’ye kaOrganize Sanayi Bölgesi kamulaştırma zandıracakları için teşekkür ediyorum. Çok doğru aşamasında tıkanmıştı. Cebri kamulaştırma aşaprojeler. Rize’nin ufkunu açacak, vizyon çıtasını masında OSB ye karşı dava açan bazı arazi sayükseltecek bu projelere vatandaşların destek hiplerinin açtığı dava OSB nin lehine sonuçlandı. olmasını temenni ediyorum. Mahkemeyi kazandık ancak bizim istediğimiz bu Rize Ticaret ve Sanayi Odası 9 “KUZEY GÜNEYLE BULUŞTU SEVGİ YOLU OLUŞTU” Ovit Tüneli ihalesi yapıldı İnşaatın temeli Mayıs ayında Başbakan tarafından atılacak. RTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ofluoğlu Ovit Tünelinin Rize için ikinci bir miladın başlangıcı olacağını belirterek “Ovit Dağı tüneli Rizelilerin bir hayaliydi. Projesi biten ve ihalesi yapılan Tünel tamamlandığında Karadenizi, Doğu ve Güney Doğu illerine bağlayacak.” Ovit Tüneli ile DOKAP ile DAP ve GAP’ın en kısa yoldan Karadeniz’le buluşacağını söyleyen Ofluoğlu “Bununla da stratejik bir kalkınma çalışması geliştirilebilecek ve sosyal, kültürel ve ekonomik alanda önemli gelişmeler kaydedilecektir. Rize-Erzurum- Mardin yolunun hayat bulacağı Ovit Tünel’nin yapımında başta Başbakanımız olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyoruz” dedi. 10 Rize Ticaret ve Sanayi Odası Doğu Karadeniz bölgesi için hayati öneme sahip olan ve ticari hacmi iyice büyütecek olan Rizeİspir-Erzurum güzergahlarını 12 ay boyunca birbirine bağlayacak olan Ovit Tünel projesinde ihale gerçekleştirildi. 2600 metre rakımlı Ovit Dağı geçidi, kar yağışının durumuna göre genellikle Kasım ile Nisan ayları arasında bazen de Mayıs ayına kadar ulaşıma kapalı tutuluyordu. Yolun 12 ay boyunca ulaşıma açık tutulabilmesi için yaklaşık 250 kilometrelik Rize-Erzurum karayolunun İkizdere ile İspir arasındaki Ovit Dağı tünelle geçilecek. Sivrikaya köyünden başlayacak olan tünel, gidiş ve geliş olarak çift tüp olarak yapılacak. 14.7 kilometre uzunluğundaki tünel, bu özelliğiyle Türkiye’nin birinci, dünyanın dördüncü en uzun tüneli olacak. 16 firmanın katıldığı Ovit Tüneli ihalesinde en düşük teklifi veren MAK-YOL firması ihaleyi kazandı. Trabzonlu olan ve Karadeniz Sahil Yolunda da ihaleler alan MAK-YOL firması 412.366.938TL teklif verdi. İhaleye katılan Cengiz İnşat az farkla Rize Ticaret ve Sanayi Odası ikinci firma oldu. Rize Ticaret ve Sanayi Odasının, Rize- Mardin hattı üzerinde ve çevresinde bulunan vilayetlerin Ticaret ve Sanayi Odalarının desteği ile, Rize -Mardin sevgi yolu Projesinde hedefe varıldı. Hükümetin onayından geçen ve ihalesi yapılan Ovit Tünelinin mayıs ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı törenle temeli atılacak. Ovit Tüneli 1,5 asıdır devam eden hayalleri gerçek- leştirecek ve Rize-Mardin Hattında Kuzey - Güneyle buluşarak sevgi yolu oluşacak. RTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu, Ovit Tüneli’nin Rize için ikinci bir milad olacağını belirterek “Doğu yönde Karadeniz Bölgesinin son sahil şehri olan ve yıllarca çıkmaz sokak konumunda kalan Rize, Sarp Sınır Kapısının açılmasıyla bu durumdan kurtularak Rusya ve Orta Asya ya açılan yola kavuşmuş- 11 tu. Şimdide güneye açılan çok daha önemli bir kapıya kavuşuyor. 1,5 asır önce gündeme gelen ve yapımına başlanan Rize-İspir- Erzurum yolunda artık hayaller gerçek oldu. Bu atılacak.” Ovit Tünelinin hayata geçirilmesi ve Rize-Erzurum karayolunun transit taşımacılığa uygun hale getirilmesinin sadece iki kentin değil, söz konusu bu bölgelerde bulunan bütün kentlerin ekonomisini ve geleceğini kurtaracağını ifade eden Ofluoğlu, şunları söyledi: “Bu proje ile DOKAP ile DAP ve GAP birbirine bağlanmış olacak. Bununla da stratejik bir kalkınma çalışması geliştirilebilecek ve sosyal, kültürel ve ekonomik alanda önemli gelişmeler kaydedilecektir. Ovit Tünelinin tamamlanmasıyla, Rize-İspir-Erzurum güzergahı İran’a ve Cilvegözü’ne kadar uzanacak transit taşımacılık için uygun olan en akılcı ve ekonomik yol olacaktır. Bu yol, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’in olduğu kadar, Güneydoğu ve İç Anadolu’nun bir kısmının kader yoldur. Çünkü bu yol, Karadeniz limanları ile İran’ı, Doğu Karadeniz ile Doğu Bölgelerimizi kucaklaştıracak bir projedir. Bu nedenle bu yol Rize ve Erzurum’u olduğu kadar, Trabzon, Artvin, Kars, Erzincan, Kayseri, Sivas, Malatya, Van, Diyarbakır gibi illerimizi de ilgilendiriyor. Bugün İran, ithalatının büyük bölümünü Avrupa 12 ile yapıyor. Ancak bu uzun bir yoldan yapılmak zorunda kalınıyor. İran’ın eskiden olduğu gibi ticaretini Karadeniz limanları üzerinden yapabilecek. Ayrıca GAP’ta yetişen ürünlerin dünyaya açılması ve en önemlisi Türk Cumhuriyetlerine ulaştırılması gerekiyor. DAP’ın ve İç Anadolu’nun denizlerimize açılması da ülke kalkınmasının önemli bir ayağı olacaktır.» Rize-Erzurum arasının bugün 280 kilometre olduğunu, Ovit Tünelinin hizmete girmesiyle yolun 198 kilometreye düşeceğini kaydeden Ömer Ofluoğlu, “Ovit’in dışında bölgeden doğuya açılan tek kapı Trabzon’daki Zigana geçididir. Ancak burasının uzunluğun 450 kilometrenin üzerinde. Dolayısıyla Ovit yolu çok daha kısa ve ekonomik. Ayrıca Zigana geçidinin herhangi bir nedenden dolayı kapanması halinde bölgemiz ile Doğu Bölgelerinin ulaşımı kesilmektedir. GAP ve DAP’a baktığımızda da ulaşım mesafesi ve denize, limanlara ulaşım da aynı oranda kısalmaktadır. Bu nedenlerle bu Övit Tüneli bir başka önem kazanmaktadır” Ofluoğlu, Mayıs ayında temeli atılacak Ovit Tüneli inşaatının aksamaması için oda olarak takıpcısı olacaklarını ifade ederek “Yalnız Rize’nin değil, yalnız İspir, Erzurum’un değil, tüm ülkenin hayali haline gelen Rize-İspir-Erzurum yolu, Doğu Karadeniz ile Doğu ve Güney- doğu Anadolu bölgeleri arasında turizmi artıracak, aynı zamanda sosyal ve kültürel birlikteliği geliştirecektir. İhalesi yapılan ve Mayıs ayında sayın Başbakanımız tarafından temeli atılacak Ovit Tüneli inşaatının uzmaması için bitimine kadar takıpcısı olacağız. Ovit Dağı tüneli Rizelilerin bir hayaliydi. Bugün gerçekleşmeye çok yaklaşılmasından dolayı mutluyuz. Başta Başbakanımız olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyoruz” dedi. RAKAMLARLA ERZURUM- RİZE YOLU Ovit tüneli : 14.7 km Hortik tüneli : 4 km Kuzgun tüneli: 2 km Erzurum: ( o. km ) Erzurum-İspir: 80 km Ilıca-Kuzgun-Kırık-İspir Sapak: (80. km) İspir sapak-Ovit Tüneli başlangıcı: 26 km İspir-Sapak-Ovit Tüneli sonu (İspir ilçe sınırı):40km Ovit tünel giriş: (106. km ) Ovit tünel sonu (120 . km ) Ovit zirve :(120 km ) İkizdere : (144 km ) Karadeniz (180. m ) İyidere köprü İyidere :(184 km ) Rize :(198 km ) Trabzon :( 237 km ) Erzurumdan deniz :180 km. 120 km hız ile 1saat Ovit Tüneli 1800 m.den girip 2200m. den çıkacak 2x2=4 şeritli 14,7 km. uzunluğunda Tünel ile hayata geçecektir. Rize Ticaret ve Sanayi Odası Rize Ticaret ve Sanayi Odası 13 Ekonomiye değer katanlar için geleneksel vergi ödül töreni yapıldı. Rize’nin yıldızlarına plaket RTSO’nun vergi ödül törenine katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı “ Bugün sizin gibi başarılı işadamları sayesinde, Türkiye Dünya genelinde en yüksek büyümesini sürdüren ülke konumundadır Yakın tarihte iş dünyamızı, ticari şirketlerimizi, tüm ekonomimizi daha da rahatlatacak, geliştirecek, kolaylaştıracak yeni kanunlarımız yürürlüğe girecektir” Rize de 2010 yılında yüksek düzeyde gelir vergi ve kurumlar vergisi ödeyen, en fazla ihracat gerçekleştiren, RTSO kayıtlarında 40 yılını doldurmuş üyeler ile Rize ye hizmette bulunan kişi ve kuruluşlara törenle plaket verildi. Rize Ticaret ve Sanayi Odası meclis salonunda yapılan plaket törenine Rize Milletvekili Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayatı Yazıcı, Rize Milletvekili Nusret Bayraktar, Vali Seyfullah Hacımüftüoğlu, Belediye Başkanı Halil Bakırcı, Garnizon Komutanı J.Alb.Turhan Talu, Rize Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Yılmaz, Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile iş adamları ve çok sayıda davetli katıldı. RTSO Yönetim Kurulu Başkanı 14 Ömer Faruk Ofluoğlu yaptığı açılış konuşmasında Ticaret ve Sanayi Odalarının bağlı bulunduğu Gümrük ve Ticaret Bakanının Rize Milletvekili olmasından gurur duyduklarını ifade ederek, yaptığı çalışmalar, Rize ye ve ekonomiye katkılarından dolayı Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayatı Yazıcı ya teşekkür etti. Tören salonunda asılı bulunan “Ekonomiye değer katan, Rize’nin yıldızları vergi ödül töreni” yazısına dikkati çekerek konuşmasına başlayan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı “Siyasetin, Sporun, Sanatın yıldızları oluyor da ticaretin niçin olmasın? Rize’mizin ekonomik ve ticari hayatında yıldızların olması ticari ve sanayi açıdan şehrimizin ne derecede gelişerek büyüdüğünü gösteren önemli bir güvendir. Burada bütün amaç, Rize’mizde, bölgemizde ve ülkemizin her alanında ekonomiyi büyütmektir. İşte bu büyüme ve gelişmeyi ödediğiniz vergilerle ve hak ettiğiniz plaket ve belgelerle siz değerli iş adamlarımız başarıyorsunuz. Bugün sizin gibi başarılı işadamları sayesinde, Türkiye Dünya genelinde en yüksek büyümesini sürdüren ülke konumundadır. Yakın tarihte iş dünyamızı, ticari şirketlerimizi, tüm ekonomimizi daha da rahatlatacak, geliştirecek, kolaylaştıracak yeni kanunlarımız yürürlüğe girecektir.” Türkiye’nin 10.2’lik büyüme oranı ile dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasında üst sıralarda olduğunu, Türkiye ekonomisinin son 10 yıllık dönemde istikrarlı bir büyüme Rize Ticaret ve Sanayi Odası gösterdiğini ifade eden Bakan Yazıcı, şunları söyledi: ‘’2008-2009 yılında küresel büyüme negatif olarak gerçekleşmişti. 2010 yılında dünyanın pek çok bölgesinde ciddi bir toparlanma yaşandı. Ancak 2011 yılının özellikle ikinci yarısından itibaren hem 2011 yılına hem de bundan sonrasına dair beklentiler olumsuz bir seyir izlemeye başladı. Mevcut durum dünya ekonomisinin 2011 ve 2012’de ortalama yüzde 4 büyüme beklentisini ortaya koymaktadır. Dünya ticaretinde 2009 yılında ikinci yarısından itibaren işsizlik dünyadaki yükselme eğiliminin tersine ülkemizde düşme eğilimine girdi. 2010 yılında yüzde 11,9’a inen işsizlik 2011 yılının Ağustos ayında yüzde 9,2’ye kadar geriledi. Ekonomik gidişatın en önemli göstergelerinden biri olan güven endekslerinin ülkemiz için hem reel kesim bazında hem de tüketici güveni bazında yüksek seviyelerde olduğunu memnuniyetle görüyoruz. Zaten iç piyasamızdaki bu hareketlilik reel kesimin, reel sektörün yoğun bir şekilde yatırım yapmaya devam edişi, yüzde 10,7’lik bir daralma yaşanmıştı. Ülke olarak büyümeye devam ediyoruz. Hatta uzun vadeli ortalama diye adlandırılabilecek büyüme oranlarının üzerinde büyüme kaydediyoruz. Geçen yıl yüzde 9 büyüdük. 2011 yılının ilk yarısındaki yüzde 10,2’lik büyüme oranımızla bu dönemde dünyada en hızlı büyüyen ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldık. Aldığımız tedbirlerin etkisiyle Türkiye, dünyada yaşanan ekonomik krize rağmen 2010 yılında milli gelirini yüzde 9 oranında arttırdı. Böylece OECD ülkeleri içerisinde Türkiye en yüksek büyüme hızına ulaşmış, kişi başına gelir 10 bin doları aşmıştır.’’ Satın alma gücü paritesine göre milli gelir sıralamasında yaklaşık 1 trilyon dolarlık Gayri Safi Yurt İçi Hasılası ile Türkiye’nin, dünyanın en büyük ekonomileri içinde 16’ncı sırada yer aldığını anlatan Yazıcı, “Ekonomide sağlanan bu olumlu gelişmeler istihdama da yansıdı ve 2009 yılının rakamlarla da bize bu güvenin hangi boyutta olduğunu göstermektedir.’’ Bakan Yazıcı, ekonomide güven unsurunun sağlanmasının temelde iki alanda başarının ve başarıda sürekliliğin sağlanması ile mümkün olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti: ‘’Bu alanlardan ilki bankacılık sektörünün hem üretici kesim hem de tüketiciler gözünde güvenilir bir yapı- Rize Ticaret ve Sanayi Odası ya kavuşturulmasıdır. Hükümet olarak yaptığımız reformlarla bankacılık sektörünün düzenleme ve denetleme çerçevesini son derece güçlü hale getirdik. Böylece dünyadaki kriz dalgası Avrupalı ve Amerikalı finans kuruluşlarını yıpratırken bankacılık sistemimiz dimdik ayakta kaldı. Bunun bir göstergesi olarak 2002 yılında toplam varlıklarının yüzde 23’ünü kredi olarak kullandıran bankaların, 2011 yılı Nisan ayı itibarıyla varlıklarının yüzde 53,7’sini kredi olarak kullandırmasını örnek verebiliriz. Yine 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatımız, 2010 yılında 113 milyar dolara çıkmış, cari açığın Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya oranı düşmeye başlamıştır. Bakan Yazıcı, yürürlüğe girecek Hal Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hakkında da bilgi vererek, ‘’Hal Kanunu ile Türkiye’de 2009 yılı rakamlarına göre 26 milyon ton sebze ile 16 milyon 600 bin ton meyve üretimi kayıtlı hale gelecek. Hal Kanunu ile tüketici, üretici ve sanayicinin hakları daha iyi korunacak ve bu alanda yoğun olarak hissedilen kayıt dışılık ortadan kaldırılmış olacak. Türkiye’de üretilen meyve sebzenin sadece yüzde 5’i ihraç ediliyor. Geri kalan ve iç piyasaya sunulan üretimin yüzde 25’i de çeşitli nedenlerle kullanılamaz duruma geliyor. Kullanılır durumdaki ürünün de ancak yüzde 30’u kayıta giriyor, yüzde 70’i kayıt dışı kalıyor’’ dedi. 15 Gelir vergisinde ilk 10’a girenler Gelir vergisinde ilk sırayı alan Şemsi Çepni’ye plaketini Güm. ve Tic.Bak.Hayati Yazıcı verdi. Gelir vergisinde 2. sırayı alan Asım Cengiz’in plaketini Ahmet Yanık ‘a Vali Seyfullah Hacımüftüoğlu verdi. Gelir vergisinde 3. sırayı alan Celal Hop’un plaketini Rize M.vekili Nusret Bayraktar verdi. Gelir vergisinde 4. sırayı alan İshak Toprak’ın plaketini Alay Komutanı J.Alb.Tuırhan Talu verdi. Gelir vergisinde il genelinde a5. Gelir vergisinde RTSO üyeleri sırayı alan Yakup Fil’e plaketini arasında 5. sırayı alan Yakup Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Fil’e plaketini Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan verdi. Erdoğan verdi. Gelir vergisinde6. sırayı alan İsmail Torak’ın plaketini Nuğman Toprak’a Vali Yrd. Mustafa Erkayıran verdi. Gelir vergisinde 7. sırayı alan Hasan İslamoğlu’nun plaketini Gültekin İslamoğlu’ na Defterdar Nurettin Dirican verdi. Gelir vergisinde 8. sırayı alan Nuğman Toprak’a plaketini Çaykur Gn.Md.Yrd.Yunus Kaldırım verdi. Gelir vergisinde 9. sırayı alan Cihan Gümüş’ün plaketini Levent Uzun a Emniyet Md.Hüseyin Yenice verdi. Gelir vergisinde 10. sırayı alan R.Ziya Bilgin’in plaketini Defterdar Yrd. Zeki Aydoğan verdi. 16 Rize Ticaret ve Sanayi Odası Kurumlar vergisinde ilk 10’a girenler Kurumlar Vergisinde 1. sırayı alan Çayeli Bakır İşl.A.Ş.’nin plaketini Gn.Müdür Ayn Anderson’a Güm.Tic.Bak.Hayatı Yazıcı verdi. Kurumlar vergisinde 2. sırayı alan Atılgan Otomotiv San.A.Ş.’nin plaketini Ali Atılgan’a Vali Seyfullah Hacımüftüoğlu verdi. Kurumlar vergisinde 3. sırayı alan Par-San.İnş.Ltd.Şti.’nin plaketini Gültekin İslamoğlu’na Rize M.Vekili Nusret Bayraktar verdi. Kurumlar vergisinde 4. sırayı alan Şar İnş.San.A.Ş.’nin plaketini Süleyman Razıoğlu’na Alay Komutanı Alb. Turhan Talu verdi. Kurumlar Vergisinde 5. sırayı alan Sevimli Demir Sac San. Ltd.Şti’nin plaketini Köksal Sevimli’ye Belediye Başkanı Halil Bakırcı verdi. Kurumlar Vergisinde 6. sırayı alan Karali Çay San. A.Ş.’nin plaketini Aziz Karali’ye Vali Yrd.Mustafa Erkayıran verdi. 7.Kurumlar vergisin sırayı alan Emek Spor Malz.Tic.Ltd.Şti.’nin plaketini Abdulvahap Koseoğlu’na Defterdar Nurettin Dirici verdi. Kurumlar vergisinde 8 sırayı alan Biberoğlu İnşaat Ltd. Şti’nin plaketini Çaykur Gn.Md.Yrd.Yunus Kaldırım verdi. Kurumlar vergisinde 9. sırayı alan İntes İnş.Tesis ltd.şti.’nin plaketini Salih Yılmaz’a Emniyet Müdürü Hüseyin Yenice verdi. Kurumlar vergisinde 10. sırayı alan İmece gıda A.Ş’nin plaketini Memiş Zehiroğlu’na Defterdar Yrd. Zeki Aydoğan verdi. Rize Ticaret ve Sanayi Odası 17 İhracatta ilk 5’e giren RTSO Üyeleri İhracatta ilk sırayı alan Çayeli Bakır İşl.A.Ş’nin plaketini Gn.Md.Any Anderson’a Maliye Bak.Uzmanı Mumin Taşbaş verdi. İracatta 2. sırayı alan Yamakoğlu Ltd. Şti’nin plaketini Ahmet Yanık’a RTSO Meclis Bşk. Şaban Aziz Karamehmetoğlu verdi. İhracatta 4. sırayı alan Kabiller Dış Tic.A.Ş.’nin plaketini Yeşilçay Vergi D.Md. İbrahim Gündüz verdi. İhracatta 3. sırayı alan Köksal Uluslararası Nak. Ltd.Şti.’nin plaketini Vergi Müfettişi Ömer Yılmaztürk verdi. İhracatta 5. sırayı alan Turgut Kardeşler Ltd.Şti.’nin plaketini Şaban Turgut’a SMMO Bşk. Muammer Berberoğlu erdi. 40 yılını dolduran üyelerimiz RTSO üyeliğinde 40 yılını dolduran Sinan Kopuz’a plaketini Rize Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Arif Yılmaz verdi. RTSO üyeliğinde 40 yılını dolduran Mehmet Dağtepe’nin plaketini Oğuz Dağtepe’ye RTSOYön.Kur. Bşk.Yrd. Şükrü Cevahir verdi. RTSO üyeliğinde 40 yılını dolduran Ziraat Bankası Derpazarı şubesi’nin plaketini Banka Müdüresi Hülya Çeperi’ye Kaçkar Vergi dairesi Md. Yusuf Kaya verdi. 18 RTSO üyeliğinde 40 yılını dolduran .S.53/35 Sayılı Azaklıhoca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin plaketini Hasan Dilsiz’a Pazar Vergi Dairesi Müdürü Ersevinç Yılmaz verdi. RTSO üyeliğinde 40 yılını dolduran Hasan Türüt’ün plaketini Mehmet Akmehmet’e, İl Gn.Mec.Bşk. Hakan Gültekin verdi. Rize Ticaret ve Sanayi Odası Odamızdan onur plaketi alanlar Rize’ye yaptığı hizmetler ve töreni onurlandırması nedeniyle Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’ya plaketini RTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu verdi. Türkiye genelinde 500 büyük sanayi kuruluşu arasında 153cü sırada yer alan Doğuş Çay A.Ş: nin plaketini Mustafa Çelik’e Güm.Tic.Bakanı Hayati Yazıcı verdi. İTO 2010 verilerine göre 500 büyük sanayi kuruluşu arasında 5. sırada yer alan Çaykur’un plaketini Gn.Md.V. Yunus Kaldırım’a Güm.Tic.Bakanı Hayati Yazıcı verdi. Rize’ye yaptığı yatırımlarla yılın firması seçilen Cengiz İnş.A.Ş.’nin Plaketini Ahmet Yanık’a Güm.Tic.Bak.Hayati Yazıcı verdi. Rize Ticaret ve Sanayi Odası 19 “Avrupa Birliği Yolunda Rize” Projesi kapsamında AB ülkesinde incelemelerde bulundular. Rize Heyeti Hollanda’da Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu Başkanlığında AB UDYK üyelerinin AB üyeliğinin yerelde etkilerini gözlemlemek proje kapsamında incelemelerde bulunmak için Hollanda’ya gitti. AB bakanlığı, Hollanda’nın Ankara Büyükelçiliği, Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği ve Hollanda Rize Kültür Vakfı işbirliği ile yapılan çalışma ziyaretine Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlubaşkanlığında Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, İl Genel Meclisi Başkanı Hakan Gültekin, Vali Yardımcısı Mustafa Erkayıran, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ümit Hüseyin Güney, Rize Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ömer Oflıoğlu, Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan ve Rize Ticaret Borsası Genel Koordinatörü Hasan Önder katılmıştır. Hollanda’nın Schiphol havaalanında Türk yetkililerce karşılanan heyet, ilk olarak karakteristik olarak 20 Doğu Karadeniz Bölgesine ve Rize’ye benzerlik gösterdiği belirtilen Hollanda’nın Brabant Eyaletinin 5 büyük şehrinden biri olan Tilburg şehri Belediyesini ziyaret etti. Ardından Tilburg Tabiat ve doğa müzesini gezdiler. Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosu Togal Oral’ı ziyaret eden heyete Tilburg Üniversitesinde Doçent Kutlay Yağmur tarafından eğitim amaçlı sunum yapıldı. Heyet daha sonra, Feijenoord Belediye Başkanı Seyit Yeyden’e ziyarete bulunarak “AB üyeliğinin yerel yönetimler ve yerel karar alma süreçleri” konusunda bilgi alıp ve gözlemlerde bulundular. Rize heyetinin, kamu alanında, gıda sektörünün ekonomiye katkı alanlarında, finans sektörü, ticari örgütlenme sektörlerinde, Türk Sanayi ve İşadamları HOTIAD’ı, Üniversite öğretim üyeleri ve birçok Türk Belediye Meclis üyelerini ziyarette bulundu. Türkiye Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan’a yapılan Rize Ticaret ve Sanayi Odası ve ekonomik ilişkiler hakkında bilgi alan Rize Heyetine, “Hollanda’daki Turizm Pazarın da Türkiye’nin yeri konusunda” Turizm Ataşesi Ahmet Temurci tarafından sunum yapıldı. Rize Heyeti, gezinin ikinci günü, Etten Leur’de Hotiad Genel Sekreteri, Hollanda Rize Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve İmza Finans Sahibi Veysel Hut’u ziyaretlerinde Rize Kültür Vakfı üyelerince Hollanda’daki Sivil Toplum Örgütlerinin çalışmaları ve Hollanda toplumu üzerinde ki etkileri konulu brifing verildi. Aynı gün Özgazi Holding Peynir Fabrikasını gezen Rize Heyetine, tarım ve tesisler konusunda brifing verildi. Hertogenbosch’da Hollanda Türk İşadamları Derneği Başkanı ve DTİK Avrupa Bölge Komitesi Başkanı Turgut Torunoğulları’naziyarette, Hollanda Türk işadamları ile heyet üyeleri karşılıklı yatırım projeleri hakkında görüşme yaptılar. Heyet Başkanı Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu toplantıda yaptığı konuşmada “Bir çok defa Hollanda’ya geldim fakat bu ziyaretimiz gerçekten çok farklı ve olumlu olmuştur. Elçiliğimizde ve Rotterdam Başkonsolosluğumuzda gördüğüm çalışma ve HOTİAD üyelerinin başarısı karşısında etkilenmemek mümkün değil, bu ziyaret ile Hollanda’lı Türklerle Rize arasında gönül köprüsü kurulduğuna inanıyorum.” Torunoğlullarını Rize’ye yatırım yapmaya davet eden Vali Müftüoğlu “Hollanda’nın tarihi ve turistik yerlerini gezip görmekten ziyade buradaki insanlarımızı tanımak, başarılarına bizzat tanık olmak benim ve heyetim için daha önemlidir. Üç gün boyunca kendimize sadece 1,5 saat ayırdık, iş adamlarımızı özellikle turizm alanında Rize’mize yatırım yapmaya davet ediyorum. Rize yılın 12 ayı turizm potansiyeli olan bir ilimiz, yapacağınız yatırım doğanın dengesini bozmayacak bir turizm olmalı, Yılda 5-10 milyon turist yerine çevre ve doğayı korumak için az sayıda ama kaliteli turist bekliyoruz. Ayrıca Torunoğulları’nın Türkiye’de 2500 yatak kapasiteli turizm işletmeleri olduğunu biliyoruz 200 yataklı bir işletme de Rize’de inşa etmeleri için davet ediyorum” dedi. Edelstaal Group Başkanlığının yanı sıra HOTİAD (Hollanda Türk İş Adamları Derneği) ve DEİK-DTİK Bölge Komitesi Başkanı Turgut Torunoğulları, Edelstaal Group Merkezindeki, görüşmede Rize heyetine Hollanda’daki Türkler ve iş dünyası konusunda bilgiler vererek, “Türkiye ile Hollanda arasındaki ticaret hacmi yıllık 6 milyar doları buluyor. Hollanda’ya 1.4 milyar dolar mal satıp bunun karşılığında 4.6 milyar dolarlık mal alıyoruz. Amacımız hem ticaret hacmini arttırmak hem de mevcut durumu Türkiye’nin lehine çevirmektir. Yaklaşık 18 bin işverenin bulunduğu Hollanda ile birlikte Avrupa genelinde 60 bin Rize Ticaret ve Sanayi Odası işadamımızın büyük bir bölümü, şartların uygun olması halinde Türkiye’de yatırım yapmak istemektedirler.” Hollan da ziyaretinin son gününde Den Haag Belediyesini ve belediye meclisini ziyaret eden Rize Heyeti AB komisyonundan bilgi aldı. Limanda yapılan gezi esnasında ise Balıkçılık ve Turizm konularında yetkililerce bilgilendirildiler. Rize heyetine Başkanlık yapan Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu heyet başkanı olarak gezi sonunda yaptığı kısa değerlendirmede “Çok olumlu bir gezi oldu. Bizler Hollanda’ya çalışmaya geldik, Geldik, gördük, bilgiler edindik ve döndük” dedi. Rize Heyetinin, Hollanda’daki Türk basınında değerlendirilmesi; “Hollanda’dan bir Rize Heyeti gelip geçti. Çok yoğun bir programla ki, 4 günde yaklaşık 1.500 km. yapıldı, 12 resmi ve sivil yer ziyaret edildi, 5 büyük şehir gezildi. Karadeniz fırtınası gibi esildi demek abartı olmaz. Hele Rize’den geliniyorsa bu da Rizelinin aceleci ve çabukluğunun bir göstergesidir. Karadeniz’in Rize insanına oluşturduğu bir olgudur. Hollanda denince akla ilk gelen Amsterdam şehrini bile ancak 3 saat görme fırsatını bulabilmeleri yapılan programın ne denli yoğun bir çalışma programı olduğunun sanki kanıtı oldu. Buna biraz da rüzgar gibi geldiler geçtiler diyebiliriz” 21 “Rize Kış Turizm Merkezi Olacak.” RTSO’nun Ayder de yaptığı ve yöredeki turizm işletmecilerinin de davet edildiği meclis toplantısında konuşan RTSO Yönetim kurulu Başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu, Ovit Projesinde sona gelindiğini belirterek “Önümüzdeki aylarda inşat ihalesi yapılacak ve kış sonunda Tünel için ilk kazma vurulacak. Turizm de Rize için olmazsa olmaz sektörlerden biri. Turizm yatırımları konusun da RTSO olarak bu güne kadar fazla etkili olamadık. Şimdi kayak projesini de Ovit Projesi gibi takıp ederek hayata geçireceğiz.” 22 Rize Ticaret ve Sanayi Odası Ayderde Yeşil Vadi Tesisleri salonunda yapılan Rize Ticaret ve Sanayi Odası toplantısında konuşan RTSO yönetim kurulu Başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu Turizmin Rize için olmazsa olmaz sektörlerinden biri olduğunu belirterek, RTSO olarak Rize’de turizmin 12 aya yayılması için çalışmalar başlatacaklarını ve Rize’de hem yaz turizmi hemde kış turizmi olacağının sözü verdi. RTSO Meclis Başkanı Şaban Aziz Karamehmetoğlu’nun yönettiği toplantıda ilk olarak söz alan Çamlıhemşin Ayder Çevre ve Turizm Derneği Başkanı Ömer Altun Ayder de kısıtlı imkanlarla kısıtlı bir sürede turizm hizmeti sunduklarını söyledi. Kayak tesisinin bölgeye kazandırılmasını vurgulayan Ömer Altun “ Bizim sorunlarımızın RTSO ile ortak paydaşımız olduğuna inanıyorum. Biz burada turizm faaliyetlerini yaşatmaya çalışırken Rize Ticaret ve Sanayi Odası kısıtlı imkanlarla turizmi sadece yaz sezonunun üç ayına hapsetmiş bulunmaktayız. Acilen kayak merkezini Ayder’e kazandırıp turizmi 12 aya yaymak gerekmektedir Bunun için Ticaret odamızın bu işe el atmasını bekliyoruz. Bunu gündeme alıp uğraşırsanız bu işin olacağına inancımız tamdır. Ayder’in kazancı Rize’nindir, Rize’nin olan da Türkiye Cumhuriyetinindir, Bu vesileyle gelecekte Ovit tüneline ve Ayder kayak merkezini hayat geçirdiğimiz bir Rize’ ile buluşmayı bekliyoruz”.dedi. Ayder Yaylasına sahip çıkılmasını isteyen Ayderli İşletme sahibi Dursun Dalga, hiçbir kuruluşun Ayder’e sahip çıkmadığını RTSO’nun yaptığı bu toplantıyla Ayder için bir ümit ışığı doğduğunu söyledi. Ayder’e acilen el atılması gerektiğini vurgulayan Dursun Dalga “Ayder’i Davos yapacağız diyoruz, projesiz bir yer DAVOS olurmu. Ayderi 23 “Bölgede Turizmin 12 aya yayılmasının zorunlu olduğunu belirten Ofluoğlu “ Bölgemiz de çok fazla turizm alternatifleri var ancak en önemlisi kayak turizmi. Ayder’in kış turizm merkezi olması turizm süresini uzatacak. Bölgemizde 12 ay hem yaz hem kış turizmi olacak. Bu konuda söz veriyoruz Rize Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu konunun arkasında duracağız ve takıpcısı olacağız.” kaybediyoruz. Ayder bu güne kadar sahipsiz kalmıştır. İlk defa Ayder’in sorunlarının gündeme geldiği bir toplantı yapıldı. Rize Ticaret ve Sanayi Odası’nın bizlerde üyesiyiz. Ayder için attığı adım, Ayder’in eskisi gibi terk edilmiş bir yer değil, gelişmiş, yaz ve kış turizminin gözdesi bir belde olmasını sağlayacaktır.” RTSO Turizm meslek komitesi başkanı ve yönetim kurulu üyesi Ramazan Aydoğan da yayla turizmiyle turizm olamayacağını söyledi. 24 Bölgedeki alternatif turizm konularında açıklamalarda bulunan Aydoğan ” Kısa sezonu göz önünde tutarsak bir işletmenin ayakta kalabilmesi bu şartlarda mümkün değildir. Aynı zamanda yatırımcıyı bölgemize çekmemiz de mümkün değildir. Bu konuda yalnız yayla turizmi değil bölgemizin alternatif turizmi ve başka ,şeyleri de ön plana çıkartmamız gerekir. Biz turizmciler. iki üç aylık turizm sezonumuzu yıl boyu nasıl sürdürebiliriz, bunun için neler yapabiliriz nasıl çözüm üretebiliriz konuları üzerinde durmamız ve çalışmalar yapmamız gerekir. Sağlık Turizmi, Kültür turizmi, Siyasi Turizm, kış turizmi, ve son yılarda bölgemize ilgi gösteren Arap turistlere yönelik yatırımlar, üzerinde durulmalı. tanıtımı bakımından dizi filmlerin ilimizde çekimini sağlamak için çalışmalar yapılmalı hem görsellik açısından, hem de maddi açıdan katkıda bulununur”. Toplantının kapanış konuşmasını iki müjdeli haberle yapan RTSO Yönetim kurulu başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu, “Bilindiği gibi Türkiye OSB si olmayan iki ilden biri idik. Başlattığımız OSB Rize Ticaret ve Sanayi Odası yapımı bazı tapu sahiplerinin itirazı ile yargıya taşınmıştı ve Danıştay kararı ile durdurulmuştu. Mahkeme yeniden bizim lehimize karar verdi ve önümüz açıldı. Kısa sürede OSB’yi harekete geçireceğiz. OSB, Rize için çok önemli. Rize hiçbir zaman çok büyük bir sanayi şehri olmayacak ama orta ölçekli de olsa sanayimiz olması gerekli. Burda 2500- 3000 kişi istihdam edilmesini planlıyoruz. Bölge için çok önemli bir yatırım. Turizm de bizim, olmazsa olmaz sektörlerden bir tanesi. Biz Ticaret ve Sanayi Odası olarak Ovit prjosi ile çok yakından ilgilendik, takıp ettik. Rize’mizin hayali olan Ovit Tüneli Projesi şu anda bitti. Bu yıl sonuna kadar inşaat ihalesi yapılacak, kış mevsiminin sonunda da Ovite ilk kazma vurulacak. Bu sayın Başbakanımızın sözü. Biz Başbakanımızın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Kesinlikle geri dönü- Rize Ticaret ve Sanayi Odası şü yoktur. Ovit Projesinin bölgemize getireceği ekonomik katkılar yanında turizmimize de çok büyük katkı sağlayacak. Rize ili Doğu Anadoluya, Güneydoğu Anadoluya en yakın deniz olacak. Bu yolun bölgemizdeki potansiyeli ne kadar artıracağını hepimiz göreceğiz. Ovit Promiz ve OSB projemize gerçekleşti gözüyle bakıyoruz. Aynı desteği şimdi Kayak tesisleri projesi için vereceğiz. Kayak tesislerinin Rize’miz için önemine katılıyorum. Biz Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu güne kadar bu konuda çok fazla etkili olamadık, zaman zaman savunsak da gereken ilgiyi gösteremedik. Ama bundan sonra Rize’n kış sporları merkezi olması için aynı Ovit projesi gibi takıp edeceğiz ve kayak merkezimizi Ayder’imize kavuşturacağız. Yöremizde turizmi 12 aya yaymak zorundayız. Diğer alternatif turizmlerde çok önemli ama en önemlisi kayak turizmi. Bu sayede yörede turizm süresi uzayacak. Rize’miz de 12 ay hem yaz turizmi hem de kış turizmi olacak bu konuda söz veriyoruz. Rize Ticaret ve Sanayi Odası olarak konunun arkasında duracağız ve takıpcısı olacağız.” 25 İngiltere’nin Ankara Büyük Elçisi Jonathan Reddawa RTSO’da Büyük Elçisi Jonathan Reddaway RTSO’nun konuğu oldu. TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete ve Türkiye’de İngiliz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Jonathan Beard ile birlikte Rize’ye gelen İngiltere Büyük Elçisi Jonathan Reddaway çeşitli temaslarda bulunduğu Rize’de Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret etti. RTSO ya ziyaretinde Meclis Başkanı Şaban Aziz Karamehmetoğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu ve yönetim kurulu üyeleriyle görüşen Büyük elçi Reddaway, bir başbakanın memleketinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek “ Türkiye’nin en iyi çayını içmeye Rize ye geldim’ dedi. Büyükelçi Reddaway Rize’li firmalar ile Biritanya’lı firmalar arasında kurulabilecek ortaklık potansiyelini daha derinine inceleyebilmek amacıyla Rize’ye geldiğini belirterek. “Dünya çay pazarının büyük bir bölümü İngiltere’nin elinde Britanya halkı gerçekten çay içmeye çok düşkün bir halk, dolayısıyla en iyi çayın üretildiği bölgelerden, şehirlerden biri olan Rize’ye gelip bunu bizzat gözlerimizle görmek istedik. Türkiye’deki bütün firmalarla 26 “ Rize`ye Türkiye`nin en iyi çayını içmeye geldim ” iletişimi sağlayan Britanya Ticaret Odası’nın üyeleri ve Birleşik Krallık konsolosluğun da görevli ticaret ve yatırım departmanı ile gelmemin asıl nedeni, Rize’li firmalar ile Biritanya’lı firmalar arasında kurulabilecek ortaklık potansiyelini daha derinine incelemektir. Rize’deki firmalarla Britanya’da ki firmalar arasında ne gibi işbirlikleri, ortaklıklar kurabiliriz; bu potansiyeli biraz daha incelemek için burada bulunmak istedik”. İngiltere Büyük Elçisi Özellikle de Britanya olarak bizim hizmet verebileceğimiz veya yardım sunabile- Rize Ticaret ve Sanayi Odası ceğimiz alanlar burada üretilen yüksek kalitedeki çayın pazarlanması yönünde olabilecektir. Dolayısıyla biz bu ortaklıkları en hızlı ve en etkin şekilde kurabilme yönündeki hırslı hedefimizi en kolay ve en çabuk şekilde gerçekleştirmek istiyoruz.» Büyük Elçi Reddaway iki ülke arasındadaki resmi görüşmelerde ülkeler arası ticaret hacminin önümüzdeki 5 yılda iki katına çıkartılmasının kararlaştırıldığını hatırlatarak “Bu kararlılık yolundaki adımlarımızı devam ettirdik. 2009’dan bu yana ticari ilişkilerimiz yaklaşık yüzde 40 seviyesinde gelişme gösterdi.” Türkiye nin AB ye girmesinde ülkesinin destek olduğunu vurgulayan Büyük Elçi “Türkiye ile yürüttüğümüz siyasi ilişkileri daha ileriye götürmek konusunda kararlılığa sahip olduğumuzu belirtmek isterim. Birleşik Krallık Türkiye’nin AB’ye katılım hedefinin en büyük destekçilerinden. Türk kamuoyunun Birleşik Krallık da dahil olmak üzere AB’de Türkiye’nin çok fazla dostu olduğunu, özellikle Türkiye’nin AB’ye katılma kararlılığını devam ettirmesini isteyen çok fazla dostu olduğunu bilmesini istiyorum.”dedi. RTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu, İngiltere Büyükelçisine ve beraberindekilere Rize’nin Rize Ticaret ve Sanayi Odası ekonomisi hakkında bilgi verdi. Ofluoğlu “Son yıllarda iki ülke arasında artış gösteren ilişkilerin bu tür ziyaretlerle daha da artacağına inanıyoruz. Sayın büyükelçiyi ve beraberindeki heyeti Rize’de görmekten ve odamızı ziyaretlerinden onur duyduk. Dünya çay piyasasında söz sahibi İngiltere’nin Büyük Elçisi ve İngiltere Ticaret Odası Başkanının, Dünya da tek kimyasal ilaç kullanılmadan üretilen çayın merkezine gelmeleri, Rize çayı için olumlu sonuçlar yaratacağına inanıyoruz.” Ofluoğlu, İngiltere Büyük Elçisi Reddaway’a ziyaretleri anısına plaket ve Rize el sanatlarından oluşan hediye paketi sundu. Misafirlerle Birlikte Rize’ye gelen TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete de yaptığı konuşmada “Sayın büyükelçimiz ve İngiltere Ticaret Odası Başkanının, arkadaşlarla beraber Rize’mizi ziyaret etmesi bizi çok mutlu etti. Kendilerine teşekkür ediyorum. Biz kendilerini sekiz ay önce Rize’ye davet ettiğimizde başta çay olmak üzere Rize’nin ekonomisi ile ilgili bilgi vermek ve Türkiye ile İngiltere arasındaki ticareti nasıl geliştirebileceğimizi konuşmak için buradayız. Tabi bizim en önemli girdimiz en önemli üretimimiz çay. Çaykur Genel Müdürlüğümüzle beraber çayın nasıl yetiştirildiğini, çayın nasıl pazarlanması gerektiğini dünden beri sayın valim, sayın belediye başkanım ve ticaret sanayi odası yetkilileri ile beraber sayın büyük elçiye ve ticaret odası başkanımıza anlatıyoruz. Çok olumlu bir gezi oldu. Umuyorum ki bundan sonra çay konusunda İngiltere ile Türkiye arasında bir gelişme olacaksa ki olacak, bu gezinin bunda rolü çok etkili olacaktır diye inanıyorum.” dedi. 27 “Üniversite sanayi devlet işbirliği” Prof. Dr. İbrahim Dinçer’den RTSO’da sunu Kanada Ontario Entitüsü ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Dinçer “Üniversite ile sanayi işbirliği çok önemli, devlet bu ikisi arasında köprü olmalı. Üniversitenin temel hedefi, piyasanın, sanayinin ihtiyaç duyduğu kalifiye işgücünü yetiştirmek. Böyle olunca sanayi gelişir, sanayi gelişince ülke kalkınır.” Rize’ye gelen Kanada Ontario Enstitüsü ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.İbrahim Dinçer, RTSO da “Üniversite -Sanayi- Devlet İşbirliği” konulu sunumda bulundu Prof. Dr. İbrahim Dinçer’in RTSO Meclis Salonundaki sunumuna RTSO Meclis Başkanı Şaban Aziz Karamehmetoğlu, Rize Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Arif Yılmaz, Rektör Yardımcısı, Prof.Dr. Adnan Midilli, RSO yönetim Kurulu Başkan Vekili Şükrü Cevahir, yönetim kurulu üyeleri Kamil Yıldız, Ali Yaşar Er, Murat Artan, Ramazan Aydoğan, Ramazan Meral, RTSO Genel Sekreteri Gafur Karali, MUSİAD Yönetim kurulu Başkanı Cem Temizel ve iş sahipleri katıldı. Üniversite-sanayi-devlet işbirliğinin neden zorunlu olduğunu anlatan Prof Dr. Dinçer, yeni eğitim tekniklerini, üniversitelerde araştırmanın ve inovatif yaklaşımının önemini, Kanada örneği üzerinden anlattı. Kalkınmada, üniversite-sanayi işbirliğinin rol oynadığını anlatan İbrahim Dinçer “Üniversite ile sanayi 28 işbirliği çok önemli, devlet bu ikisi arasında köprü olmalı. Üniversitenin temel hedefi, piyasanın, sanayinin ihtiyaç duyduğu kalifiye işgücünü yetiştirme. Böyle olunca sanayi gelişir, sanayi gelişince ülke kalkınır.” Prof. Dr. İbrahim Dinçer, Ka- nada’daki üniversitelerin faaliyetlerinden örnekler vererek, “Üniversite ile lise arasındaki fark, araştırmadır. Araştırma olmayan bir üniversitenin liseden farkı olmaz. Ontario Üniversitesinde araştırmaya ayrılan bütçe 100 milyon doların üzerinde. 2005 yılında Araştırma ve İnovasyon Bakanlığı kuruldu. Bakanlığın görevi, üniversite ile sanayi arasında iletişim, işbirliği ve karşılıklı güven ortamı tesis etmek. Kanada’da üniversitede görevli öğretim üyelerine performansa dayalı de- ğerlendirme yapılır, iki yıl düşük puan alan bir öğretim görevlisine o yılın sonunda veda partisi düzenlenir.” Prof. Dr. Dinçer, üniversiteler için öğrencilerin bir ürün olduğunu ifade ederek, ´´Üniversitelerin görevi bu ürünü en iyi şekilde işlemek. Piyasanın taleplerini karşılayacak öğrencileri yetiştirmek. Bunun için altyapı ve uygulamalar çok önemli. Yapılanma, izlenim, yenilikler, yüz yüze eğitim ve teknoloji piyasaya ihtiyaçlarına cevap verecek öğrencilerini yetiştirmek için çok önemli´´ diye konuştu. Dinçer, üniversitelerin sadece bulundukları bölgelere ait olmadığını, her bir üniversitenin aynı zamanda dünya üniversitesi olduğunu vurgulayarak, “Toplumu sürükleyecek bir ülkeyi kalkındıracak kurumlar üniversitelerdir. Kanada, Amerika üniversiteleri sayesinde bu durumdadır. Üniversitenin tanımı ulusları özelliği ile yapılabilir. Üniversite sadece bir bölgenin, bir şehrin, bir ilçenin malı değildir. Üniversite aslında dünyanın malıdır. Üniversitesi olan şehir dünyaya hizmeti ön plana çıkarma görevine talip olmuş demektir’’ şeklinde konuştu. Rize Ticaret ve Sanayi Odası Gafur KARALİ UMEM Beceri10 Projesi Yürütme Kurulu Başkanı UMEM Meslek Edindirme Kursları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB), Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ) işbirliğinde hayata geçirilen BECERİ’10 (Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri) Projesi kapsamında Türkiye genelinde ve ilimizde meslek edindirme kurları açılmaya başlamıştı. UMEM Beceri’10 Kurslarının teorik eğitimlerini, firmaların ihtiyaç duyduğu alanda ve başarılı bir şekilde verilebilmesi için TOBB tarafından ilimiz İMKB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesine 500.000.00TL lik makine teçhizat alınmasını sağlamıştır. Bu kursları verecek öğretim görevlisi hocalarında bu alanlarda kurs almalarını sağlamıştır. UMEM kapsamında açılan kurslar ortalama 3 ayı teorik ,3 ayı staj olmak üzere 6 ay sürmektedir bu 6 ay zarfında kursiyerlere İŞKUR tarafından sosyal güvenlik sigortası yapılıyor birde cep harçlığı kursiyere ödenmektedir. UMEM kapsamında açılan kurslardan mezun olan kursiyerlerden işverenlerce istihdam edilmeleri halinde 18 - 29 yaş aralığındaki erkeler ile yaş sınırı olmak sızın bayanların SSK işveren payları 42 ay boyunca, 30 yaş ve üzeri erkekler için ise 30 ay boyunca SSK işveren payları İŞKUR tarafından karşılanacaktır. Rize Ticaret ve Sanayi Odası olarak İlimizde UMEM kapsamında bu kursların açılabilmesi için ilimizde imalata yönelik olan firmalarımızı gezerek, iletişime geçip firmalarımızın ihtiyaç duydukları ara eleman ihtiyaçlarını belirledik ve Rize ili UMEM yürütme kuruluna sunduk bunun neticesinde yürütme kurulu 2011 yılında ilimizde 12 kur açılma kararı alınmış bunlardan gaz altı kaynakçılığı, doğal Rize Ticaret ve Sanayi Odası gaz kaynakçılığı, doğalgaz tesisatçılığı, torna tezgahı operatörü, oto elektro mekanik erliği, PVC doğrama imalat ve montaj, İnşaat boyacılığı, karo taşı döşemeciliği, İnşaat kalıpçısı, İnşaat demircisi, greyder operatörlüğü. bekoloder operatörlüğü olmak üzere 12 tanesi açılmıştır. Bunlardan hem teorik hem de staj eğitimleri tamamlanan gaz altı kaynakçılığı, doğal gaz kaynakçılığı, doğalgaz tesisatçılığı, torna tezgahı operatörü kurslarından mezun olan 33 kursiyerden 27 işyerlerine yerleşmiş ve çalışmalarını devam ettirmektedir, diğer 6 kursiyerimizden bir kısmı kendi işinde bir kısmı da şehir dışında çalışmaktadır. Diğer 9 kursumuzdan 8 i başlamış bir kısmının teorik eğitimi tamamlanmış staj eğitimi başlamıştır, bir kısmının da teorik eğitimi devam etmektedir. UMEM Beceri’10 Projesi Yönetmelik gereği olarak ülke genelinde ve İlimizde açılan kurlar imalata yönelik olmak zorunda idi. ancak 2011 yılında UMEM Beceri’10 Projesi İcra Kurulunun almış olduğu karar neticesinde 2012 yılında imalat sektörünün dışında hizmet sektörüne yönelik kurslar da açılabilecektir . UMEM Beceri’10 Türkiye genelinde ve İlimizde başarılı bir şekilde uygulanmaktadır İlimizde gerçekleştirilen kurslardan mezun olan kursiyerler % 80 gibi yüksek bir yüzde ile işe yerleştirilmiş ve iyi bir netice alınmıştır. UMEM Beceri’10 Projesinin İlimizdeki işsizliği azaltacağına ve ilimizdeki iş gücünün niteliğini artıracağına ,yapılan işin kalitesinin yükseleceğine inanıyorum. UMEM kurslarının geniş kapsamda, daha fazla KOBİ ye, Firmaya ve kişiye hitap edebilmesi için, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ,KOBİ lerin, firmaların ve kişilerin bu projeye destek verip uygulanmasında yardımcı olmalarını bekliyoruz. 29 Rize’de 1578 kişi kurslara katıldı Umem Beceri 10 kurslarını başarıyla bitirenlere sertifikaları verildi RTSO’nun ev sahipliğinde yapılan törende konuşan Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu “Artık ne iş olsa yaparım devri sona ermiştir. Siz gençleri birer meslek erbabı haline getirmek biz idarecilerin boynunun borcudur. Unutmayın ki mesleği olmayan toplumlar tarihte hiçbir zaman söz sahibi olamadı ve medeniyet kuramamıştır.” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğince desteklenen, Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezi, Beceri Kazandırma ve İş Edinme Seferberliği “UMEM” Projesi kapsamında Rize de düzenlenen çeşitli kursları başarı ile tamamlayan kursiyerlere sertifikaları Rize Ticaret ve Sanayi Odasında düzenlenen törenle verildi. İŞKUR tarafından yürütülen mesleki eğitim faaliyetlerinin firmaların ihtiyaçlarına uygun olarak düzenlenmesini ve etkinliğinin arttırılması, meslek liselerinin altyapılarının yenilenmesini ve eğiticilerin gelişen teknolojiye uyumunun arttırılması, il istihdamı ve meslek 30 eğitim kurumlarının daha işlevsel hale getirilmesi, odalar ve işverenlerin meslek eğitim kurslarının yönetim süreçlerine katılımını arttırmak amacıyla düzenlenen kursların sertifika törenine, Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu, Rize Belediye Başkan Yardımcısı Osman Karavin, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu, Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan, İl Genel Meclisi Başkanı Hakan Gültekin ve İŞKUR Rize İl Müdürü Yahya Kanbur katıldı. Sertifika töreninde tüm kursiyerler adına bir konuşma yapan Murat Akyıldız, UMEM Projesi kapsamında düzenlenen bu meslek edindirme kurslarının çok değerli olduğunu, çevredeki tüm gençlere bu tür kurslara katılmaları yöRize Ticaret ve Sanayi Odası nünde tavsiyelerde bulunarak, bu kurslar sayesinde hem meslek hemde iş sahibi olduklarını söyledi. RTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu, oda olarak bu tür kursları desdeklediklerini ifade ederek. “İşsizlik ülkemizde çözülmesi gereken sorunların başında gelmektedir. İşsiz çok ama nitelikli eleman yok. İş adamlarımız eleman ihtiyaçları olduğunu söylerler. Bu sorunu çözmek, işsizlerimize nitelik kazandırmak, nitelikli işgücü yaratmak amacıyla UMEM Beceri10 Projesi kapsamın da düzenlenen kurslarla, ilimizdeki sanayi kuruluşlarının ara eleman ihtiyaçlarını karşılamak ve 6 aylık kurs sonunda eğitim alan ve her biri nitelik ve vasıf kazanan kursiyerlerimizin istihdam edilmelerini sağlamaktır.” dedi. UMEM kurslarının çok önemli olduğunu ifade eden Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu yaptığı konuşmada; “Öncelikle bu kursa emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Gönül ister ki açmış olduğumuz bu kurslardan mezun olanların tümünün bir işe germesi, ancak bir veya birkaçının dahi işe girmesi durumunda da kendimizi başarılı sayabiliriz. Türkiye’nin nüfusunun yüzde 52’sinin 26 yaş altındadır. Bu Türkiye için çok büyük bir güç ve geleceğe hazırlanması gereken dinamik bir nesil demektir. Genç nesilleri geleceğe hazırlamak biz büyüklerin ali görevidir. Bulunduğumuz makamlardaki asıl anlam ve gaye budu. Çeşitli dallarda açmış olduğumuz kurslara şu ana kadar Rize de kurslara 1578 kişi müracaat etti. Bunların 1258’i mezun oldu, diğer kursiyerlerimiz eğitimlerine devam etmektedir.’’ dedi. Rize Ticaret ve Sanayi Odası Bu kurslar vesilesiyle edindiğiniz mesleklerden ötürü siz gençlerin biz idarecilere hiçbir borcu bulunmamaktadır. Çünkü siz gençleri birer meslek erbabı haline getirmek biz idarecilerin boynunun borcudur. Hayata hazır hale gelme konusunda gençler için UMEM bir şanstı ve sizler bu şansı iyi değerlendirdiniz.” Hacımüftüoğlu, yeni nesil ustaların eğitimlerinin yanında iş ahlakına bağlı olmalarının da sevindirici olduğunu ifade ederek “Şunu unutmayın ki mesleği olmayan hiçbir toplum tarihte söz sahibi olamamış ve medeniyet kuramamıştır. Artık ne iş olsa yaparım devri sona ermiş, uzmanlaşmış eleman ihtiyacı açık bir şekilde görülmektedir. Bu anlamda Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri Projesi bir çok sektöre ciddi katkı sağlamıştır. Meslek edinme konusundaki bu gayretinizden dolayı sizlere ve bu kurslara emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.” dedi. Konuşmaların ardından başarılı kursiyerlere sertifikaları verildi. 31 “Doğru doğrudur, doğru eğri olmaz” Asım KOTİL Rize tüccarının yarım asrı geçen çınarı Ticarette yarım asrı geçen tecrübesiyle, eski samimiyetin, güven ve rekabetin kalmadığını anlatan Asim Kotil “Ticarette dürüst olacaksın kendi hesabına bakacaksın başkasının hesabına değil. İkinci kuşaklara nasihatimiz de budur. Eskiden İnsanlar birbirine güvenirdi inanırdı. Samimiyet vardı. Rekabet bile o kadar farklıydı ki. Şimdi rakipler birbirinin düşmanı adeta. Rekabetin ne olduğu unutulmuş.” Ticarette yarım asırı geçmek kolay değil helede bunu başarıyla sürdürmek çok daha zor. Fakat ticarette belli kuralları uygulamakla bu başarıya erişiliyor. İşte Rize de bunu başaranlardan biride 55 yıldır Rize’nin ticari alanında ismini devam ettiren Asim Kotil. Rize’nin kıdemli tüccarı Asım Kotil yarım asırı geçen Rize’de ki ticari başarısını, planlı ve kanaatkâr olmasına bağlıyor. Asım Kotil 55 yıllık emeğini çocuklarına devretmiş, şimdi bahçesindeki çiçekleriyle ilgileniyor. Ancak her gün işyerine uğrayarak işlerin yürüyüşünü takip ediyor, ziyaretine gelen dostlarıyla sohbet ediyor. Rize esnaf erbabının aynı zamanda sevilen isimlerinden olan Asım Kotil, ticari hayatına 1957 yılında çok cüzi bir parayla başlamış. Birkaç yıl tuhafiyecilik yapan Kotil, tuhafiyecilikten kazandığı parayla işini yavaş yavaş gıda sektörüne kaydırmaya başlamış. Bugün ise 40 personeli ile gıda toptancılığında Rize’nin en büyük firmalarından birine sahip. 32 Asım Kotil, ticari hayattaki başarısını, planlı, hesaplı, kanaatkâr ve dürüst olmaya bağlıyor. Gençlere de bu dört ana kurallara uymaları tavsiyesinde bulunuyor. “Doğru doğrudur, doğru eğri olmaz” sloganını her an aklında bulundurduğunu söyleyen Kotil, “Doğru çalıştığın sürece kaybetme şansın olmaz” diyor. Rize Ticaret ve Sanayi Odası Asım Kotil kimdir? Asım Kotil 75 yaşında Rizeli ve Rize sevdalısı, memleketine hizmet etmeyi ilke olarak benimsemiş, bunu yaparken de doğruluktan ödün vermeyen bir tüccardır. Rizeliler derneğinin İstanbul da ki ilk kurucularındandır.. Asım Kotil ticari hayatına ne zaman başladı? Ticari hayatıma 1957 yılında nerdeyse parasız bir şekilde tuhafiyecilik yaparak başladım. Ekrem bey, yani dönemin belediye Başkanı Ekrem Orhon, çok sayıda işyerinin olduğu belediye bloklarını yaptırıyordu. Arkadaşla beraber sözleştik ve birden bire başladık. 1965 e kadar tuhafiyecilik yaptım. Buradan kazandığım parayla iş alanımı gıda sektörüne yönlendirdim. İşlerimi yavaş yavaş büyüttüm. Bugün Kotiloğulları Koll. Şti adlı firmamla gıda toptancılığı yapıyorum. Şirketinizin bugün ki konumu nedir? Rize’de sayılı birkaç firmadan bir tanesiyiz. Buna en eski firmalarından biri olduğumuzu da ekleyebiliriz. Marka bayiliklerimiz var. Ülker ve Tadım’ın bayileriyiz. Pazarımız Rize ve Artvin bölgesini kapsıyor. 40 çalışanımız var ve bu çalışanlarımız araçlarımızla firmalara dağıtım yapıyorlar. Mahmutoğulları koll. Şti ile ortaklık kurarak MA-KO firmasını da oluşturduk. Bu şirketimiz Ülker markasının Rize ve Artvin bölgesi dağıtımını yapıyor. Yarım asırı geçkin süredir iş hayatının içerisindesiniz. Hala aktif çalışmanızın formülü nedir? Rize Ticaret ve Sanayi Odası Esasında eskisi kadar aktif çalıştığım söylenemez. İkinci kuşağa devrettik işleri. Biz kurduk, büyüttük, kazanır hale getirdik şimdi evlatlarımıza devrettik. Şimdi onlar çalışıyor. Ben bahçemdeki çiçeklerimle ilgileniyorum. Bizim büyük işyerimiz gıda çarşısında. Çocuklarımızda orada duruyor. Ben ve ortağım kayınbiraderim merkezde bulunan dükkânımızda duruyoruz. Buradan hem işleri takip ediyor hem de ziyaretimize gelen dostlarımızla sohbet ediyoruz. Peki eski günlerde ki ticaretle bugün ki ticareti kıyaslayacak olursanız neler söylersiniz? O günün ticareti kolaydı. Sözün itibarı vardı. Bugün ise hayat zorlaştı. O zamanların yaşam kalitesiyle bugünün yaşam kalitesi arasında fark var. O günüde gördük bu günüde gördük. O zamanlar çek senet yoktu. Çek senet verilen sözdü. Söz ile her şey halledilirdi. İnsanlar birbirine güvenirdi inanır- dı. Samimiyet vardı. Rekabet bile o kadar farklıydı ki. Şimdi rakipler birbirinin düşmanı adeta. Rekabetin ne olduğu unutulmuş. O dönemlerde ki rekabetten bahsedermisiniz? Eski samimiyet kalmadı. Mesela Mahmutoğulları var. Zamanında rakiptik biz bunlarla ama öyle rakiptik ki sonunda Ülker’in bayiliğinde ortak olduk. Ma-Ko diye şirket kurduk ve ortaklığımız hala sorunsuz devam ediyor. Biz hiçbir zaman başka şirketin kaliteli elemanını almaya çalışmadık.Yada şirketin aleyhinde konuşmadık.Ticarette rakiptik sadece. Rekabet olması gereken rekabetti. Mahmutoğulları’n dan şimdiki ortağımla İstanbul da mal alırken Sirkeci’de otelde beraber yatardık. O zamanlar rakiptik. Akşam yemeğinde Kasımpaşa da çok iyi yemek yapan bir yer vardı. Orda beraber yerdik ama ertesi gün piyasada mal alırken birbirimize hiç çatmazdık. Aynı yerden mal alırdık ama ne aldı diye takip etmezdik, aldığını saymazdık. İkinci kuşaklara nasihatimizde budur. Ticarette dürüst olacaksın kendi hesabına bakacaksın başkasının hesabına değil. Esnaflık 40’larda, 50’lerde, 60’larda vardı. 50-60 lı yıllarda Rize’de esnaflık nasıldı? Eskilerden anlatabilir misiniz biraz Söylediğim gibi dürüstlük, hakkaniyet vardı. Her şeyden öncelikli yardımseverlik vardı. Akşamları bakıyorsunuz bugün her saat lokantalar açık. Akşamda açık ramazanda da açık. 65 den 78 e kadar ta Rize’den Artvin’e kadar olan kısımdaki insanlar malını gidip Trabzon dan alırdı. Biz o zamanlar Belediye Başkanımız Ekrem Beye dükkânların kirasını düşük tutun bizde daha az karla mal satalım bu kitleyi buraya çekelim dedik. Rahmetli Ekrem Bey bu teklifimizi kabul etti. Böylece bu kitle bize döndü. Bizde uzaklardan gelen müşterileri ramazanda dükkânlarımızda yaptığımız güveçle oruçlarını bozdururduk. Şimdi kolayı var. Müşteri gelince lokantaya götürüyorsun yemeğini yediriyorsun. Gerçi artık müşteri 33 gelme işi bitti. Ürünler servis arabalarıyla ayaklarına gidiyor. O zamanlar hayat güvenliydi. Kimse kimsenin malına canına kastetmezdi. Tedbire gerek yoktu. Akşamları Rize de Bekçi Mehmet diye biri vardı. Şehrin polisiye tedbirlerini o alırdı. O zamanlar sorunda olmazdı. Tek bir bekçi asayişi sağlardı. Şimdi şehirde yüzlerce polis dolaşıyor. Kıdemli bir işadamı olarak Rize’nin ekonomik tablosunu nasıl değerlendirirsiniz? Rize’nin nüfus oranı belli buna karşılık fazladan ticaret hane var. Rize’nin gelir kaynağı hala çay. Çayın dışında gelir sağlama imkânı az olmasına rağmen çok sayıda işyeri var. Bu da ticarethanelerin ömrünü kısaltıyor. Rize Türkiye nin gözdesi olarak görülür. Her evde sigortalı var. Bu çay tarımından dolayısı ile çay fabrikalarından olmuştur. Rizeli esnafta bu sigortalıların aldığı maaş ve emeklisinden satış yapmaktadır. Gelir kaynağı çay, esnafta bundan istifade edecek. Ticarethaneler bir hesaba göre açılmıyor. Meraklıyım okumaya. Gelişmiş ülkelerde bir vatandaş bir semte dükkan açacak ise hükümete bildirir, hükümette derki sen bu mahalleye bir dükkan açarsan rantabl olmaz ama şu ma34 halleye açarsan rantabl olur. İnsanlarda devletin yönlendirdiği yerde işyerlerini açıyorlar. Burada öyle değil ama. Nerede kiralık dükkân var oraya hangi iş olursa kuruyorlar. Bu hesaplar yapılamadan rastgele dükkânlar açılıyor kapatanlar oluyor. Yeni nesile tavsiyeleriniz nedir? Ticaret erbabı olan işine devam edecek ama hesabını bilmeli gelir gider hesabını sürekli kontrol etmeli. Bugün ki teknoloji şartlarında bunu takip etmek çok kolay. Bilgisayarlar var. Takip etmekte sorun yok. Bu konuda bahane üretemez. Asil olmak lazım. Doğru dürüst olmak gerekir. Dürüst olan her zaman kazanır. Doğru doğrudur. Doğru eğri olamaz. Planlı yapanın kaybetme şansı olmaz. Para hem kıymetli hem de zararlıdır. Bulunması da kazanılması da zordur kanaatkâr olmak lazım. Hangi dalda olursa olsun en huzurlu insan gelirine göre giderini ayarlayan kişidir. 55 yıllık ticaret hayatımda vergi cezası görmüş değilim. Sigortasızda insan çalıştırmış değilim. Bundan ötürü bu işi ikinci kuşağa devredebildik. Rize Ticaret ve Sanayi Odası Rize Ticaret ve Sanayi Odası 35 Yapımına Hız Verilecek Rize OSB’de Mutlu Son Yargı, Rize OSB’nin kamulaştırma işleminde son noktayı koydu. Bazı arazi sahiplerinin dava açması sonucu durdurulan OSB de, Yargının son kararıyla engeller ortadan kalktı ve yarım kalan istimlakların tamamlanması için çalışmalar başlatıldı. Rize’nin Kalkandere İlçesinde, kurulma çalışmaları yarım kalan Rize Organize Sanayi Bölgesinde yargı son sözü söyledi ve OSB de yapım çalışmaları kaldığı yerden başlatıldı. Rize’de, 2000 yılından beri kurulması için çalışmalar sürdürülen Rize OSB de Kalkandere’de bulunan 550 dönümlük arazinin yüzde 60’lık kısmı kamulaştırılırken kalan kısmı arazi sahipleri ile anlaşmaya varılamadığı için Bakanlar Kurulu kararı ile Cebri Kamulaştırma^ yoluyla kamulaştırılmıştı. Cebri kamulaştırmaya karşı çıkan bazı arazi sahipleri yargıya başvurarak dava açmışlardı. Yargı 36 cebri istimlakte yürütmeyi durdurma kararı verince OSB de, ihalesi yapılan yapımına başlanan alt yapı inşaatı da durdurulmuştu. Devam eden yargılama, Danıştay İdari Davalar ve Daireler Genel Kurulu’na yapılan başvuru neticesinde Rize OSB’nin önünü açan ‘Kamu Yararı nedeniyle cebri kamulaştırma yapılabilir’ şeklindeki son kararın ardından Rize OSB’nin önünde engel kalmadı. Rize Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu, Gerekçeli kararın tebliğinden sonra OSB de kaybedilen zamanın telafisi için hızlı bir çalışma başlatacaklarını belirterek “Özlenen organize sanayimize kısa sürede kavuşacağımızın müjdesini veriyorum” dedi. Rize’nin en önemli sorununun işsizlik olduğunu her konuşmasında dile getiren RTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu “Organize Sanayi Bölgesi Rize için büyük önem taşımaktadır. Dava konusu olmasaydı Organize Sanayi Bölgemiz şu anda faal durumda olacaktı. Bir çok tesis üretime geçmiş olacaktı. Rize- Erzurum yolunun yapılmasıyla Rize OSB daha da önem kazanacaktır. Yeni iş sahalarına kavuşulacak ve bölge ekonomisine katkı sağlayacaktır.” dedi. Rize Ticaret ve Sanayi Odası RTSO’nun Akreditasyonu yenilendi Sertifika ve plaketleri TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu verdi Akreditasyon projesi ile amaçlarının oda ve borsaların kapasite ve hizmet kalitesini artırmak olduğunu vurgulayan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu plaket töreninde yaptığı konuşmada “Sizler, ilinizde ve ilçenizde üyelerinizle temas kuracak, onların nabzını tutacak ve hizmet üreteceksiniz ki, biz de burada sizin sesiniz olabilelim. Sizin sesinizi, Türk iş camiasının sesini daha iyi duyuralım.” Akreditasyon eğitimlerini tamamlayan ve akreditasyonlarını yenileyen oda ve borsalar sertifika ve plaketlerini TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun elinden aldı. Törende konuşan TOBB Başkanı M.Rifat Hisarcıklıoğlu, oda ve borsaların üyelerine en üst seviyede standart hizmet vermesini öngören akreditasyon sisteminin önemine işaret ederken, “Kanaat önderi olan oda ve borsalarımız her zaman bir adım önden gitmeli. Takip eden değil, yönlendiren olmalı” diye konuştu. TOBB Birlik Merkezi’nde düzenlenen törende, VII. dönemde akredite olarak “5 yıldızlı hizmet” yarışına katılan 15 oda /borsa daha sertifika ve plaketlerini aldı. Törende ayrıca, geçen yıl yeniden akredite olan I, II ve V. Dönem 39 oda ve borsaya da sertifikaları verildi. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu yaptığı konuşmada, akreditasyon sürecini 2001 yılında başlattıklarını hatırlatarak, projenin 10. yılını tamamladığını söyledi. Bu dönem akredite olan 15 oda ve borsa ile birlikte akredite oda-borsa sayısıRize Ticaret ve Sanayi Odası nın 100’e ulaştığını anlatan Hisarcıklıoğlu, 30 oda-borsanın sürecinin de devam ettiğini bildirdi. Akreditasyon projesi ile amaçlarının oda ve borsaların kapasite ve hizmet kalitesini artırmak olduğunu vurgulayan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Oda ve Borsalarımızın bu noktaya gelmesi, hem özel sektörümüz hem de ülkemiz açısından çok önemli. Sizler, ilinizde ve ilçenizde üyelerinizle temas kuracak, onların nabzını tutacak ve hizmet üreteceksiniz ki, biz de burada sizin sesiniz olabilelim. Sizin sesinizi, Türk iş camiasının sesini daha iyi duyuralım. Bu kapsamda, Oda ve Borsalarımızın üyeleri ile bağlarını kuvvetlendirmek, ve sürdürülebilir bir sistem kurmak için 2001 yılında Dünya örneklerini inceledik. 3 temel hedefimiz vardı: Oda ve borsalarımızın hizmet kalitesini artırmak, en üst seviyede standart bir hizmet sağlamak, üyeleri ile odalarımızın bağlarını kuvvetlendirmek. Sonuçta en iyisi olduğunu gördüğümüz İngiltere ve Almanya’nın Odalarını örnek alarak bir sistem oluşturduk ve “Akreditasyon Sistemini” kurduk. Sistemi alıp orada bırakmadık. Her zaman söylediğim gibi, akreditasyon yaşayan bir süreçtir. O yüzden biz de değişen şartlara ve ihtiyaçlara göre sistemi sürekli revize ediyor, hep bir adım ileriyi düşünüyoruz” dedi. -“Akreditasyon Akademisi oluşturduk” Akreditasyon sistemini niye kurduklarından bahseden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Biz göreve geldiğimizde sadece 5 odamızda İngilizce konuşan personel vardı. Eğer biz Türk özel sektörüne hizmet edeceksek, o kapasiteyle hiçbir şey yapamayız dedik. Çünkü biz vizyonumuzu ve hedeflerimizi büyük tuttuk. 2001 yılının o karanlık ortamını hatırlayın. Ekonomi dibe vurmuştu. Ama daha kötüsü, kimsenin geleceğe dair umudu kalmamıştı. O karanlık günlerde biz çıktık, “Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacak” dedik. Bu milletin, bu güce sahip olduğunu söyledik. İşte bugün geldiğimiz noktaya bakın: 2011 yılında dünyanın en hızlı büyüyen ikinci 37 ülkesi olduk. 200 ülkeye, 20 bin çeşit ürün satıyoruz. Turizmde 7 destinasyon içerisindeyiz. Avrupa 2 yıldır krizden nasıl çıkacağını tartışırken; biz küresel krizden bu tarafa 2,5 milyon kişiye kayıtlı istihdam sağladık. 250 milyar dolar yatırım yaptık. Bu başarı hikayesini Türk özel sektörü yazdı. Bunu siz yaptınız. Türk özel sektörü artık her alanda bir dünya markası. Bakın bugün artık Dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olma hedefini artık milletimiz benimsedi. Çünkü şimdi herkes bu gücü gördü. Ama bunu başaracaksak, yine özel sektör eliyle yapacağız. Bunun başka yolu yok.” -”Oda ve borsalar bir adım önden gitmeli” İl ve ilçelerde Türk özel sektörünün çatı kuruluşu ve kanat önderi olan oda ve borsaların, her zaman bir adım önden gitmesi gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Çünkü dünya öyle bir hale geldi, bilgi o kadar hızlı yayılıyor ki, her şey çok hızlı değişiyor. Bu süreçte firmalarımız kurumsallaşsın, yeniden yapılanısın derken, onların asli temsil mekanizması olan Oda ve Borsalarımız aynı kalabilir mi? Tam tersine, Oda ve Borsalarımız önden gidecek 38 ki, firmaları o yöne çekebilsin. Siz bir adım önden gideceksiniz, ve özel sektörü ileriye taşıyacaksınız. Yani takip eden değil, yönlendiren olacaksınız. Pasif değil, Aktif olacaksınız. Hizmet eden, hizmet üreten olacaksınız. İşte o zaman ilinizde vazgeçilmez olursunuz. İşte o zaman dışa açılmak isteyen, proje üretmek isteyen, yatırım ve ihracat yapmak isteyen firma size gelir, size danışır” dedi. -”İnsana yatırım en kazançlı yatırımdır” TOBB olarak her adımı bu vizyonla attıklarını bildiren Hisarcıklıoğlu, proje kapasitesi için ABİGEM’i, finansmana erişim için KGF’yi, dışa açılma için DEİK’i önemsediklerini bildirdi. Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Özellikle rica ediyorum. DEİK temsilciliklerini alın ve etkin kullanın. DEİK’le sürekli irtibat halinde olun. Firmalarınızı yönlendirin. Öte yandan kapasite geliştirme stratejisi çerçevesinde; 65 Oda ve Borsamızı, 20 ülkedeki odalarla eşleştirdik. Kapasite transferi sağladık. Bu projenin bütün kaynağını da AB’den finanse ettik. Şimdi 22 eşleştirme daha yapıyoruz. Aynı şekilde, Oda ve Borsa personelinin eğitimine de büyük katkı sağlıyoruz. 50 personele profesyonel AB uzmanlığı verdik. O kadar iyi eğitmişiz ki, bunların 15 tanesi ayrılarak başka yerlerde çalışmaya başladılar. Şimdi bu eğitim devam edecek. Buna başvurun. Yine Oda ve Borsa personelimizi AB odalarına göndererek yerinde eğitim veriyoruz. Oda sisteminin çalışmasını gösteriyoruz. Bu kapsamda 15 personeli Belçika’ya gönderdik. Şimdi 15’er personeli de Polonya, Avusturya ve Fransa’ya göndereceğiz. Bunlara başvurun. Sizden para pul çıkmıyor. Unutmayın, insana yatırım en kazançlı yatırımdır. Bu imkânları değerlendirin. Personelinizin vizyonu arttıkça, Oda-Borsanızın vizyonu da artacaktır.” -Oda ve borsa yöneticileri için Oda Akademisi kurulacak “Önümüzdeki dönemde iki işi daha yapacağız: Birincisi, Oda ve Borsa Meclis Başkanları, Yönetim Kurulu Başkanları, Genel Sekreterleri ve yönetici personel için Oda Akademisini kuruyoruz. Bu Akademi’de Oda-Borsa yönetimi ve hizmetleri konusunda dünyanın en gelişmiş sistemlerini öğreteceğiz. İkinci olarak da, Oda-Borsalarımızın yerel ve ulusal politika oluşturma kapasitelerini geliştirmek için her ildeki Üniversite Rize Ticaret ve Sanayi Odası akademisyenlerini Oda/Borsa sistemine sokuyoruz. Bu alandaki kapasitemiz artık o kadar yüksek ki, şimdi bütün coğrafyanın Oda - Borsa’larını, Genel sekreter ve personelini biz eğitiyoruz. Bu aslında sizin eseriniz. Bunu her yerde gururla söyleyin.” -Akredite oda ve borsaların cazibesi Aktedite oda ve borsaların il ve ilçelerin vazgeçilmezleri olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Akredite olmak demek, bugün Avrupa’da bir oda üyelerine, iş dünyasına hangi hizmeti sunuyorsa Bizim Oda/Borsamız da o hizmetin aynısını sunuyor demek. AB Odaları hangi standartlarda hizmet veriyorsa, o standartlarda hizmet veriyor demek. Yani bu kalitenin ve hizmet anlayışının belgesidir. Akreditasyon Sertifikası’na sahip olan Oda veya Borsa, üyelerine 5 yıldızlı hizmet veriyor, müşteri memnuniyetine göre çalışıyor demektir. 5 yıldızlı iş yapıyorsunuz, ama bunu duyurmuyorsunuz. Bu olmaz. O yüzden, lütfen bu belgeyi saklamayın. Tam tersine Oda ve Borsanızın en görünür yerine gururla asın. Binalarınızın girişine Akredite olduğunuza ilişkin tabelayı Rize Ticaret ve Sanayi Odası koyun. Bunu meclislerinizde, meslek komitelerinizde anlatın. İlinizin basın organlarında anlatın. İlinizdeki STK’larla paylaşın. Ben müşteri memnuniyetine göre çalışırım deyin. “Gelin benden hizmet alın” deyin. Ama Akredite olmuş Oda/Borsalarımız, bu sertifikayı almakla, işin sonuna geldiklerini düşünmemeli. Tam aksine şimdi daha büyük sorumluluk üstlendiniz. Artık hizmet kalitenizi hep daha ileri götürmek zorundasınız. Artık müşteri memnuniyetinden vazgeçemezsiniz. Bundan sonra hep en iyisi olmak için çalışacaksınız. Bakın, bugün Oda/ Borsalarımız arasında Avrupa büyük kalite ödülünü almış Odamız bulunuyor. İşte bundan sonra “bu niye benim Odam değil, benim Borsam değil. Ben olmalıyım” diye çalışacaksınız. -”Bizleri uyarın” “Hizmet kalitesini artırma noktasında; firmaların, yani üyelerinizin taleplerini toplayın. Bizden daha fazla ne hizmet bekliyorlar, bunu değerlendirin. ‘Bize şu hizmeti verin’ dedikleri noktalar olursa, bunları projelendirin ve bize getirin. Dediğim gibi, bizim Ankara’dan her şeyi görebilme imkânımız yok. Ama siz, illerinizde, ilçelerinizde talepleri ve sorunları en yakından görenlersiniz. Bunları bize iletin ki yeni kanallar açabilelim. Üyelerimize yeni hizmetler sunabilelim. İnanıyorum ki, bu vizyon, bu gayret, bu birlik ve beraberlik, bizi hep daha iyiye taşıyacaktır. Çünkü bizim en büyük zenginliğimiz ve gücümüz birlik ve beraberliğimiz.” -TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Akreditasyon Kurul Başkanı Halim Mete de konuşmasında akreditasyon projesi ile hizmette katma değer yaratma konusunda önemli bir adım atıldığını ve emeklerin boşa gitmediğinin görüldüğünü söyledi. Projenin oda ve borsaların üyelerine daha iyi daha kaliteli hizmet verebilmeleri için oluşturulduğunu anlatan Mete, sistemin ceza üzerine değil ödül ve teşvik üzerine yapılandırıldığını belirtti. Halim Mete amaçlarının tüm oda ve borsaları sisteme dahil etmek olduğunun altını çizerken, “Tüccar ve sanayicimize yönelik hizmet kalitemizi daha yukarılara taşımak zorundayız” diye konuştu. 39 Karadeniz’de hayata dönüş Rıza BİRKAN Karadeniz Dalgıçları Spor Kulübü Başkanı Haber sitelerinde yer alan manşetlerde Senem , Bayram ve Berkay’ ın hayatlarını kaybettiği yazıyor. Kaybedilen sadece gencecik üç hayat değil aynı zamanda ülkemizin geleceğidir. Kayıp, geleceğin üç öğretmeni, geleceğin üç doktoru, mühendisi, sanatçısı veya idarecisidir. Kayıp, Türkiye’nin tüm fertleridir. Karadeniz Dalgıçları Spor Kulübü (KDD) tarafından Doğu Karadeniz Bölgesi ve özellikle Rize İlinde 2010 yılında yaşanan denizde boğulma ve kaybolma vakalarının ardından bir çalışma başlatıldı. Bu çalışmada, okul çağındaki gençler ve çocukların boğulmalara karşı bilinçlendirilmesi, sıklıkla denize 40 girilen yerlerde bulunan balıkçı barınaklarındaki insanların temel ilk yardım konularında eğitilmesi ve her türlü deniz ve hava şartında arama kurtarma görevi üstlenebilecek bir ekibin yetiştirilmesi hedeflendi. Rize Valisi Sn. Seyfullah Hacımüftüoğlu’nun yönlendirmesiyle KDD tarafından hazırlanan Karadeniz’de Hayata Dönüş isimli proje, İçişleri bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı tarafından desteklenerek uygulamaya konuldu. Önceki yıl başlayan ve bir yıl süren proje için toplam 81.000 TL tutarında bütçe ayrıldı. Toplam proje maliyetinin 30.000 TL lık kısmı Dernekler Dairesi Başkanlığından karşılanırken 51.000 TL lik kısmı da KDD Yönetim Kurulu tarafından karşılandı. Oluşturulan KDD arama kurtarma ekibi bir yıl boyunca kesintisiz olarak farklı ortamlarda eğitime devam etti. Eğitim çoğunlukla Karadeniz’in sahil kesiminde ve iç sularda gerçekleşti. Arama kurtarma eğitimlerinde kayıp şahısların aranıp bulunması senaryosu öncelikli olarak defalarca çalışıldı. İnsan bedenine özdeş ilk yardım mankenleri daha önceden belirlenen sahalarda denize bırakıldı. Kayıp mankenin yerini bilmeyen arama kurtarma ekibi ise tatbiki kaza bölgesine ulaşarak yer tespit ve çıkartma çalışmaları gerçekleştirdi. Çalışmalar sırasında yan tarayıcı sonar ve sonda kamera gibi Rize Ticaret ve Sanayi Odası cihazların kullanımını da öğrenen ekip sert hava ve deniz koşullarında görev yapabilecek seviyede eğitildi. Proje kapsamında satın alımı yapılan dip görüntüleme cihazları ile gerçekleştirilen tatbikatlarda elde edilen verilerle Doğu Karadeniz’in daha önce araştırılmamış yerleri incelendi, derin suda yaşayan çeşitli canlılar ve deniz zemini ile ilgili bulgular Rize Üniversitesi ile paylaşıldı. Bölgede kayalık dip yapısının az oluşu nedeni ile balık popülasyonunun yeterince korunaklı alanlardan yoksun oluşu ve aşırı avcılığa maruz kalmaları nedeni ile hızla tükendikleri gözlemlendi. Bu paylaşım neticesinde çeşitli yeni araştırmalar başlatıldı ve Rize ‘de suni resif oluşturulması kararı alındı. Söz konusu araştırmalardan elde edilen farklı bulguların ise tarihi ve kültürel değere sahip olduğu gözlemlendi. Bu konuda yapılan çalışmalar neticesinde Devlet Planlama Teşkilatı ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen, denizlerimizdeki tarihi ve kültürel varlıkların tespitine yönelik Derinlerdeki Tarihe Yolculuk isimli yeni bir proje uygulamasına başlandı. Rize’de uygulamaya başlanan suni resif çalışması ve Derinlerdeki Tarihe Yolculuk isimli proje, Karadeniz’de Hayata Dönüş Projesi kapsamında yapılan çalışmaların ürünüdür. Projenin çapraz faydaları Rize Ticaret ve Sanayi Odası ile bölge bilimsel, çevresel, tarihi ve kültürel anlamda da kazanımlar elde etmektedir. Proje sonuçlarının paylaşımı amacıyla Rize de çeşitli okullarda yaklaşık 2000 öğrenciye seminer düzenlendi ve 5000 adet broşür dağıtıldı. Seminerlerde farklı yaş guruplarından öğrencilere, çevresel sorunlara karşı duyarlılık bilinci oluşturulmaya çalışıldı. Yaşanan boğulma vakaları sonucu oluşan can kayıplarının en aza indirilebilmesi için seminerler sırasında gençler ve çocuklar bilgilendirildi. Haber vermeden denize gitmemeleri, yanlarına mutlaka kendilerini yüzdürebilecek bir cisim bulundurmaları, plaj ve cankurtaran olmayan yerlerin riskli olabileceği konuları işlendi. Rize İl Sağlık Müdürlüğü’nün desteği ile gençlerin ve çocukların sıklıkla denize girdiği yerlerde yerleşik olarak bulunan 120 balıkçıya temel ilkyardım eğitimi verildi. Uygulanan proje kapsamında gerçekleştirilen tüm bu çalışmalar neticesinde muhtemel can kayıplarının en aza indirgenmesi, olayların vuku bulma durumlarında ise kayıp veya kazazedelere en kısa sürede ulaşılarak kazazede aileleri ve yakınlarının mağduriyetlerinin en kısa sürede azaltılması hedeflenmiştir. Başta Van - Erciş depremi olmak üzere Rize -Erzurum İspir Yolu Ovit Geçidi çığ düşmesi, Artvin Çoruh Nehri araç ve can kaybı, Erzurum Tortum Gölü araç ve can kaybı ve Rize Kıyılarında boğulma olaylarındaki arama kurtarma faaliyetleri neticesinde başarısını ispatlayan KDD ekibi Karadeniz’de Hayata Dönüş isimli proje sürecini de başarı ile sonlandırmıştır. Ülkemizde KDD gibi bir çok dernek , sualtı toplulukları , spor kulüpleri , üniversite kulüpleri ve ticari dalış merkezleri bulunmaktadır. Her geçen gün bu dernek ve topluluklardan yeni proje uygulamaları , sportif başarı, rekor, şampiyonluk haberi gelmektedir. Bu tür olumlu gelişmeler ülkemizde biz doğaya ve sualtı sporlarına gönül verenlerin geleceğe daha umutla bakmasına neden olmaktadır. Sadece şikayet edip fikir üretimi ve aksiyondan uzak kalarak ilerleme sağlayamayacağımızı geçmiş yıllar ispatlamaktadır. Çevresel sorunlar ve sualtı sporları ile ilgilenen kulüp ve dernekler , talep ve projelerini geçerli nedenler ve mantıksal çerçeve dahilinde ilgili birimler ile paylaştıklarında gerekli yardım ve desteği bulacaklardır. İl Valilikleri, Kalkınma Ajansları ve benzeri birimler, insan, çevre, kültür ve doğa odaklı projelere daha önce hiçbir dönemde olmadığı kadar destek vermektedirler. Birliktelik ve üretkenlik dolu bir gelecek dileklerimle. 41 Dünya Gümrük Günü kutlandı TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete düzenlenen kutlama toplantısında yaptığı konuşmada, gençliğinde gemilerde çalıştığı yıllardan beri gümrük teşkilatını tanıdığını belirterek “Büyüklerimiz o günlerde ‘gümrük muhafaza değil de Allah muhafaza’ derdi. Ama o günler geride kaldı. Bugün çok önemli bir yerde gümrük teşkilatımız’’ dedi. Kazan’daki Ankara Lojistik Üssü’nde, Dünya Gümrük Günü ve Türkiye ile Hollanda arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 400. yıldönümü kapsamında düzenlenen etkinliğe katılan TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, gümrük teşkilatının çalışmalarını övdü. TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, gençliğinde de gemicilik yaptığını ve gemileri Çanakkale’ye girdiğinde karşılaştıkları gümrük muhafaza memurlarının, çıkışta beyan ettikleri iç çamaşırların sayısına bile dikkat ettiğini söyledi. Mete, ‘’İç çamaşırı çıkarken 5 taneydi. Gelişte 10 tane iç çamaşırın var diye yakalandığımız günlerden beri tanıyorum Gümrük Teşkilatını. Büyüklerimiz o günlerde “gümrük muhafaza değil de Allah muhafaza” derdi. Ama o günler geride kaldı. Bugün çok önemli bir yerde gümrük teşkilatımız’’ diye konuştu. 42 Törende, Türkiye-Hollanda arasında Gümrük İşbirliği Mutabakat Zaptı da imzalandı. Yazıcı, burada yaptığı konuşmada, gümrüklerin, ilk çağlardan günümüze dek uluslararası ticari ve ekonomik ilişkilerde önemli bir yer tuttuğunu anlattı. Hollanda ile Türkiye arasında ticaret hacminin son 10 yılda ikiye katlandığını belirten Yazıcı, şunları söyledi: ‘İki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin ulaştığı yüksek düzey ve özellikle Hollanda’da yaşayan yaklaşık 400 bin nüfuslu Türk toplumu, siyasi ve sosyal ilişkilerimizi güçlendiren önemli ögelerdir. Hollanda’daki 18 bin civarında Türk kökenli işveren ekonomiye canlılık ve önemli katkı sağlamaktadır. Hollanda’da yerleşik Türklerin yaptığı toplam 5,6 milyar avroluk yatırımın oluşturduğu istihdam kapasitesi de 50 bine ulaşmıştır. 2011 yılı sonu itibariyle ülkemizde yaklaşık 2 bin Hollanda Rize Ticaret ve Sanayi Odası sermayeli firma bulunmaktadır.’’ Türkiye’nin, bölgesel ve küresel entegrasyonda merkezi bir rol oynadığına işaret eden Yazıcı, Balkanlar, Karadeniz, Akdeniz Havzası, Kafkasya, Orta Asya ve Orta Doğu gibi bölgelerdeki son ekonomik ve politik gelişmelerin de Türkiye’nin bölgedeki rolünü ve önemini daha açık biçimde ortaya koyduğunu kaydetti. Lojistik merkezlerin kurulması, geliştirilmesi ve ülke sathında dış ticaret sektörünün ihtiyaçlarının bir merkezde karşılanmasının, bakanlığının özellikle önem verdiği bir konu olduğuna işaret eden Yazıcı, ‘’Türkiye’de lojistik ve ulaştırma sistemlerinin bütünsel bir biçimde geliştirilmesi ve Türkiye’nin uluslararası ve bölgesel anlamda lojistik üs imkanlarına kavuşturulması için ilgili kurumlarla ortak çalışmalar yapıyoruz. Bu kapsamda, Avrupa’da önemli bir lojistik merkez konumunda olan Hollanda ile yaptığımız çalışmalar, bu alanda tecrübelerin paylaşılması bakımından bizim için önem arz etmektedir’’ diye konuştu. Gümrüklerde gerçekleştirilen tüm yeni düzenlemelerle ithalat ve ihracat işlemlerinin kolaylaştırılmasını hedeflediklerinin altını çizen Yazıcı, dünya ticaretinde maliyetlerin yaklaşık yüzde 15’ini gümrük işlemlerinin oluşturduğunu, OECD’nin bir araştırmasına göre bu orandaki yüzde 1’lik bir azalmanın dünya ekonomisine yaklaşık 40 milyar Rize Ticaret ve Sanayi Odası dolarlık bir katkı sağlayacağını anlattı. Hollanda Gümrük İdaresi Başkanı Willy Rowers ise, Hollanda’nın geçen yıl Türkiye’ye gümrük müşaviri atadığını belirtti. Gümrüklerde muhafaza işlemleri yapılırken tedarik zinciri konusuna dikkat edilmesi ve tedarik zinciri sistemlerinin akıllı sistemlerle desteklenmesi gereğine işaret eden Rowers, AB’nin gümrük müktesebatının, ticaret ortaklarıyla birlikte uygun şekilde yürütülmesi gerektiğini de vurguladı. Törende konuşmaların ardından DGÖ Liyakat Sertifikaları, Bakan Yazıcı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı Fatih Metin ve Türkiye-Hollanda Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkan Vekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Safi tarafından sahiplerine verildi. Daha sonra Türkiye ile Hollanda arasında, Gümrük mevzuatının doğru bir şekilde uygulanması ve gümrük suçlarıyla mücadele konularında karşılıklı idari yardımı içeren Mutabakat Zaptı imzalandı. Ayrıca, iki ülke arasında teknik yardım hususlarının belirlendiği Niyet Mektubu’na da imza atıldı. 43 RTSO’dan bir etkinliğe daha destek Rize Fotoğraf Sanatı Derneği (RİFSAD) 3. Dönem Fotoğraf Sanatı Temel Eğitim Kursu belge töreniyle sona erdi. Rize Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda gerçekleşen sertifika törenine, Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Yenice, İl Özel İdaresi Meclis Başkanı Hakan Gültekin, Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Şaban Aziz Karamehmetoğlu, RTSO Yön.Kurulu üyesi Murat Artan ve kursiyerler katıldı. Üç ay süren ve 87 kursiyerin sertifika aldığı 3. Dönem kursuyla Rifsad’ın toplam kurs verdiği kişi sayısı 235’e ulaştı. Sertifika töreninde Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Şaban Aziz Karamehmetoğlu, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Yenice, İl Genel Meclisi Başkanı Hakan Gültekin, yaptıkları konuşmada Rifsad Yönetimini başarılı çalışmalarından dolayı kutladılar. RTSO Meclis Başkanı Şaban 44 Aziz Karamehmetoğlu, bu tür sosyal etkinliklere oda olarak yardımcı olduklarını, katkılarının bundan sonrada devam edeceğini söyledi. Vali Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu Rısfat’ın başarılı çalışmalara imza attığını ifade ederek “Rifsad, açmış olduğu kurslarla fotoğraf sanatını hem geliştiriyor hem de sevdiriyor. Rize’yi tanıtıcı fotoğrafların yer aldığı sergiler beğeniyle izleniyor. Rifsad’ın bundan sonraki çalışmalarında dernek yöneticilerine başarılar diliyorum.” Rifsatın kurs sonu sertifika töreninde, kursiyerlerin çekmiş olduğu fotoğraflarla slayt gösterisi yapıldı. Beğeniyle izlenen sunumda ayrıca Kaçkar Dağları ve su altı karma fotoğrafları ilgi çekti. RTSO ya, katkılarından dolayı Rifsat tarafından hazırlanan plaket Emniyet Müdürü Hüseyin Yenice RTSO Meclis Başkanı Şaban Aziz Karamehmetoğlu’na sunarken Rifsat Başkanı Emin Kanbur’da Vali Seyfullah Hacımüftüoğlu’a desteklerinden dolayı plaket verdi.. Rifsat’ın 3. dönem kursuna katılanlar sertifikalarını aldı... Rize Ticaret ve Sanayi Odası Rize Ticaret ve Sanayi Odası 45 Rize’de Turizme Bayan eli Sündüz Yeniçırak Hayallerini gerçekleştiren Rize’nin başarılı iş kadını Yeniçırak,”Amacım Karadeniz’in keşfedilmemiş, turizme açılmamış alanlarını tanıtmak ve eskiyi bugüne taşıyarak yaşatmaktır.” Rize’nin başarılı ve girişimci iş kadınlarından biri olan Sündüs Yeniçırak hotel ve restoran sektöründe yöreye hizmet sunmanın gururuyla hayallerinin gerçekleştiğini söylüyor. Son yıllarda Doğukaradeniz›in, Rize›nin, Turizme damgasını vuran ilçesi Çamlıhemşin de butik otelRestorant işleten Sündüz Yeniçırak yöreyi, insanlara hizmet sunarak tanıtmanın gururunu yaşıyor.. Sündüs Yeniçırak. “20 yıldır tek hayalim kendi topraklarımda kendime ait bir işletme açarak yöremi yaşamak ve gelenlere yaşatmaktı. Şimdi bunu başarmanın gururu içerisindeyim.” diyor. Bir kadın ve anne olarak hizmet sektörünün en riskli ve yorucu alanlarından birinde hizmet vermenin zor olduğunu ancak işi seviyor olmanın tüm zorlukları kolaylaştırdığını ifade eden Yeniçırak, bir bayan olarak Rize’de başarıya imza atmanın mutluluğunu hiç bir şeye değişmeyeceğini söylüyor: 46 Yöreden bir süre ayrı kalmanın kendisini daha da çok bu topraklara bağladığını belirten Yeniçırak şöyle devam ediyor “Genç yaşta uzaklaştım yöremin çiçek kokusundan, yeşilinden, derelerin coşkun akan sesinden. Ama içimde her zaman yöreme dönüp kendi toprağımda çalışmak, çalışırken de yöremi başka insanlara tanıtmak özlemi vardı. Kuşadası’nda turizm acenteliği yapmaya başlayınca, yöreme döndüğüm zaman hangi sektörde hizmet verecek olduğum da kafamda canlanmaya başladı. Şansım vardı ki eşim Rize’de göreve başladı ve böylece topraklarıma geri döndüm. “Sermayem Baba Torağı oldu” Hayalini gerçekleştirmek için elimde hiç sermayesi yoktu. Sadece baba toprağı vardı. Bugün ki hayaline ulaşmasında eşinin ve ailesinin çok büyük desteği olduğunu söyleyen Sündüz Yeniçırak, baba toprağından, restoran ve butik otele uzanan işyerinin öyküsünü şöyle anlatıyor “Hayalimde küçüklüğümden beri otel açmak vardı. Eşimden ve ailemden aldığım destekle hayalimin temelini attım. Tek sermayem baba toprağımdı. Sezonun sadece 4 ayla sınırlı olduğu bir yörede kazancını yatırıma dönüştürmeye kalkmak ve iyi bir otel yapmak oldukça riskliydi ama temeli atmıştım bir kere. Hiçbir zaman karamsarlığa düşmedim ve başladığım işi bitirme gayreti içinde oldum. Şimdi dünya standartlarında butik hotel işletiyorum.” Bundan sonraki hedefinin eskiyi bugüne taşımak olduğunu söyleyen Yeniçırak “Misafirlerimize, geleneklerimizi öğretiyoruz. Onları köy evlerinde gezdiriyor, mutfaklarında yemek yaptırıyor, çay toplatıyor ve akşamları da yöresel çalgımız olan tulum eşliğinde horon etmeyi öğretiyoruz. Amacım Karadeniz’in keşfedilmemiş, turizme açılmamış alanlarını tanıtmak ve eskiyi bugüne taşıyarak yaşatmaktır.” Rize Ticaret ve Sanayi Odası Rize Ticaret ve Sanayi Odası 47 © copyright 48 Rize Ticaret ve Sanayi Odası © copyright Rize Ticaret ve Sanayi Odası 49 Demir ATEŞ Tüketici Müdürlüğü Evrensel tanımı ile Bilinçli Tüketici Tarihin ilk çağlarında insanlar ihtiyaçları için ürettikleri ve ihtiyaç fazlası olan mallarını trampa ederek diğer ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmışlardır. Daha sonra paranın yaygınlaşması, üretilen malların çeşitlenmesi sonucu kamu düzeni ve halk sağlığının korunması için güçlü üretici kuruluşlar karşında zor durumda kalan tüketicilerin himayesinin yasal olarak korunması zorunlu hale gelmiştir. Bu felsefelerin sonucunda da tüketici hakları ortaya çıkmıştır. Tüketici haklarının dünyada kabul görmesinin evveliyatı Milattan Önceye kadar uzandığı sanılmaktadır. İlk örgütlü hareket 1928 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde oluşmuştur. Amerikan standartlar barosunda mamuller teste tabi tutulmuş, raporlar “Tüketici Raporu” adıyla yayınlanmaya başlamıştır. Tüketici koruma çalışmaları bu olaydan sonra çığ gibi büyüyerek devam etmiştir. 15 Mart 1968 yılında başkan Kennedy’nin Temsilciler Meclisinde yaptığı konuşma sonucu bu önemli tarih “Dünya Tüketici Hakları Günü” olarak kutlanmaya başlamıştır. Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiler bilimsel ve hukuki anlamıyla tüketici olarak tanımlanmıştır. Buradan da anlaşıldığı gibi tüketicinin aldığı mal tamamlanmış bir ürün olmak zorundadır. Bunu iyi anlamak için öncelikle “Tüketici sözleşmesi” ve “Tüketici” kavramları üzerinde durmakta yarar vardır. “Tüketici Sözleşmesi” modern çağın ihtiyaçlarından doğan kendine özgü bir sözleşme türü olup, Almanya, İsviçre, Fransa ve Belçika gibi ülkelerde genel kanunlarda yapılan değişikliklerle düzenlendiği halde, Ülkemizde Anayasa’nın 172.Maddesinin emri gereği 08.03.1995 tarihinde çıkarılan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki özel Kanunla düzenlenmiştir. Tüketici sözleşmeleri, Roma Sözleşmesinin 5/1 maddesinde “Tüketicinin mesleki veya ticari bir faaliyetine dahil sayılmayacak bir amaçla bir menkul malın teslim edilmesine veya bir işin görülmesine ilişkin olan veya böyle 50 bir muameleyi finanse etmeyi hedefleyen sözleşmeler” olarak tanımlanmıştır. İsviçre Devletler Özel Hukuku Kanununun 120. maddesinde de, “Tüketicinin kendisinin yada ailesinin kullanımına ilişkin olmakla birlikte, onun mesleki yada ticari faaliyetleri ile ilişkili olmayan, olağan tüketime yönelik edimler hakkındaki sözleşmeler tüketici sözleşmeleridir” şeklinde daha açık ve net bir tanım yapılmıştır. Tüketici ise, 1993-1995 yıllarını kapsayan A.T. Komisyonunun İkinci Eylem Planında, “Mal yada hizmet edimlerini mesleki amaçlar dışında kullanım amacıyla devir alan, alım gücü az yada çok gerçek veya tüzel kişiler” olarak tarif edilmiştir. Tüketici Sözleşmesi ile Eser sözleşmesi birbirlerinden farklı kavramlar olup farklı hukuki zeminlerde tüketici hakları aranmaktadır. Borçlar Kanununun 355 inci maddesine göre Eser Sözleşmesi; İstisna bir akittir ki onunla bir taraf ( müteahhit ) diğer tarafın ( iş sahibi ) vermeyi taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder hükmünü getirmektedir. Bu maddeden sonra gelen maddede ise müteahhidin mesuliyeti ile malzeme ve ihtimamlı iş yapmayı ve yapılacak işin zamanlaması, kusur gibi bölümler mevcuttur. Eser sözleşmesini satım sözleşmesinden ayıran en önemli yan satımdaki montaj işleminin imalatı içermemesine karşın, eser sözleşmesinde aynı zamanda imali de bünyesinde barındırıyor olmasıdır. Ayrıca satım da sözleşme anında satılan alınan şey mevcut ve kullanılabilir iken, eser sözleşmesinde sözleşme anında eser ortada olmayıp, sözleşmeden sonra imali söz konusudur. Eser sözleşmesi ile yapılan işler satış anında işleyecek halde değildir. İşler hale gelebilmesi ve amacını gerçekleştirmesi imalatı gerektirmekte, sistemi oluşturan parçaların ve ayrı ayrı işleve sahip bölümlerin bir araya getirilmesi ve imali ile oluşmaktadır. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun tüketicinin yararlanmasına sunduğu 4 üncü maddesinde ayıplı mal; ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanRize Ticaret ve Sanayi Odası ma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar” olarak tanımlanmıştır. Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse (özellikle büyük sanayi mallarında üretimden kaynaklanan ve yetkili merciler tarafından tespit edilen ayıplarda) zamanaşımı süresinden yararlanılamaz. Tüketicileri Sanayi mallarına karşı koruyan kanunun 13 üncü Maddesinde: İmalatçı veya ithalatçılar ithal ettikleri veya ürettikleri sanayi malları için Bakanlıkça onaylı garanti belgesi düzenlemek zorundadır. Mala ilişkin faturanın tarih ve sayısını içeren garanti belgesinin tekemmül ettirilerek tüketiciye verilmesi sorumluluğu satıcı, bayi veya acenteye aittir. Garanti süresi malın teslim tarihinden itibaren başlar ve tüketici kanununa göre asgari iki yıldır. Satıcı; garanti belgesi kapsamındaki malların, garanti süresi içerisinde arızalanması halinde malı işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin tamir ile yükümlüdür. Garanti kapsamında tüketicinin yararına sunulan bir sanayi malında oluşan arızalara karşın Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, ürünün garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi (bir yıl içerisinde arızasından dolayı 4 defa, toplam garanti süresince 6 defa) veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması ( resmi tatil ve Pazar günleri hariç 20 iş günü) veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde, tüketicilere kanunun 4 üncü maddede yer alan ( Bedel iadesi, misli ile değişim, ücretsiz tamir ve ayıp oranında bedel indirimi) seçimlik haklarını kullanmakta özgürlük tanınmıştır. Mal ve hizmet satın alırken temel ihtiyacını ön planda tutan; satın alacağı mal ve hizmetlerin kaliteli, güvenli, ucuz ve sağlıklı olması konusunda araştırmada bulunan; firmalar arasında güvenirliliği ön planda tutan; hakkını bilen, haklarına sahip çıkan ve savunan; çevreye karşı duyarlı olan, yurdumuzu ve dünyanın her köşesini kendi evi gibi düşünen; her çeşit savurganlık ve israfın karşısında olan; tüketici haklarının yerleştirilmesi ve korunmasının; tüketicilerin birliği, organize olmaları ve örgütlenmeleriyle sağlanabileceğine inanan kişiler bilinçRize Ticaret ve Sanayi Odası li tüketicidir. Tüketici ihtiyaç duyduğu mal ve hizmet almadan önce iyice düşünmeli, gezerek, araştırarak ve kalite-fiyat karşılaştırması yaptıktan sonra satın almalıdır. Satın alınan ürün için “eşim beğenmedi, dar geldi, rengini beğenmiyorum” “daha ucuzu varmış” gibi nedenlerle para iadesi ve değişim gibi bir yasal hakkın tüketicilere kanunlarımız ile tanınmadığını bilmelidir. Ancak müşteri memnuniyeti açısından satıcılar tarafından güvenilir müşterilerin bu taleplerini yerine getirmek etik olarak doğru bir davranıştır. Bunun istisnası olarak kanun, işyerimize, evimize gelerek yapılan satışlarda 7 gün içerisinde hiçbir mazeret göstermeden cayma hakkını tüm tüketicilere tanımıştır. Kanunun verdiği hakları doğru olarak kullanabilmemiz için fişsiz veya faturasız alışveriş yapmamalı, etiketsiz ürünleri almamalı, etiket üzerindeki bilgileri dikkatli okumalıyız. Özellikle dayanıklı tüketim mallarında garanti belgesi ve kolay ulaşabileceğimiz satış sonrası servis hizmetlerini araştırmalıyız. Dışarıdan ithal yoluyla gelen mallarının nasıl kullanılacağını gösteren Türkçe Kullanma Kılavuzu bulunmayan ürünlerin satışının İdari Para Cezası ile cezalandırıldığını ve risk taşıdığını bilmeliyiz. Malın performansının sonradan ortaya çıkacak durumlarda, paranın tamamını ödenmekten imtina etmeli, satıcının yazılı olmayan her önerisi ve vaatleri kabul edilmemeli, karar satıcıya bırakılmamalıdır. Bilinçli tüketici bayram öncesi, bayram günleri ve turistik bölgelerde alışveriş en aza indirilmelidir. Eşdeğer mallar arasından yerli malları tercih etmeli, her tür indirimden yararlanmaya çalışmalıdır. Başta sanayi malları olmak üzere ihtiyaçlarımız için satın aldığımız mallara ait kullanım kılavuzunu iyice okuduktan sonra kullanılmalı, dayanıklı tüketim mallarında mümkünse ambalajı serviste açıp kullanım şeklini öğrenmeli, eve getirilen ürünleri mutlaka ambalajında olmalı, ambalajları ise yetkili servise açtırarak kurdurmalı, ambalajından hasarlı olarak çıkabilecek ürünler teslim alınmamalı, teslim alınmış ise hasar veya ayıp derhal ortak tutanak ile kayıt altına alınmalı ve durum satıcıya bildirilmelidir. Yukarıda geniş bir şekli ile verilen açıklamalar sonucu satıcı/sağlayıcılar ile tüketicilerin bilinçlendirilmesinin sağlanması, mal ve hizmet alımlarında alış verişe ait satış belgelerini almaları, bu belgeleri ürünün kullanım ömrü boyunca muhafaza etmeleri, sanayi malları için fatura ile birlikte Garanti Belgesi ile Türkçe kullanma kılavuzunu almalarını, bu kurala uymayarak satış yapan imalatçı, satıcı, acente ve bayilerin İlimiz Merkez Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerine yazılı olarak veya tüketiciler için özellikle kurulan ve mesai saatleri içerisinde hizmet veren ALO-175 Tüketici hattına sözlü müracaat etmeleri halinde yasal haklarını arayabileceklerini, satıcılar tarafından tüketici aleyhine yapılan icra takiplerinde borca itiraz üzerine itirazın iptali davalarının İlimiz Merkez Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinde karara bağlanacağını, görsel ve yazılı basını da kullanarak tüketicilerin bilgilendirilmesi sağlanmalıdır. 51 Bölge Turizmini geliştirmek İçin Turizm Müdürleri bir araya geldi Karadeniz’de iller markalaşacak Rize’nin Kalkandere İlçesinde, kurulma çalışmaları yarım kalan Rize Organize Sanayi Bölgesinde yargı son sözü söyledi ve OSB de yapım çalışmaları kaldığı yerden başlatıldı. Rize’de, 2000 yılından beri kurulması için çalışmalar sürdürülen Rize OSB de Kalkandere’de bulunan 550 dönümlük arazinin yüzde 60’lık kısmı kamulaştırılırken kalan kısmı arazi sahipleri ile anlaşmaya varılamadığı için Bakanlar Kurulu kararı ile Cebri Kamulaştırma yoluyla kamulaştırılmıştı. Cebri kamulaştırmaya karşı çıkan bazı arazi sahipleri yargıya başvurarak dava açmışlardı. Yargı cebri istimlakte yürütmeyi durdurma kararı verince OSB de, ihalesi yapılan yapımına başlanan alt yapı inşaatı da durdurulmuştu. Devam eden yargılama, Danıştay İdari Davalar ve Daireler Genel Kurulu’na yapılan başvuru neticesinde Rize OSB’nin önünü açan ‘Kamu Yararı nedeniyle cebri kamulaştırma yapılabilir’ şeklindeki son kararın ardından Rize OSB’nin önünde engel kalmadı. Rize Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu, Gerekçeli kararın tebliğinden sonra OSB de kaybedilen zamanın telafisi için hızlı bir çalışma başlatacaklarını belirterek “Özlenen organize sanayimize kısa sürede kavuşacağımızın müjdesini veriyorum” dedi. Rize’nin en önemli sorununun işsizlik olduğunu her konuşmasında dile getiren RTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu “Organize Sanayi Bölgesi Rize için büyük önem taşımaktadır. Dava konusu olmasaydı Organize Sanayi Bölgemiz şu anda faal durumda olacaktı. Bir çok tesis üretime geçmiş olacaktı. Rize- Erzurum yolunun yapılmasıyla Rize OSB daha da önem kazanacaktır. Yeni iş sahalarına kavuşulacak ve bölge ekonomisine katkı sağlayacaktır.” dedi. Rize dördüncü bölgede yer aldı Yeni Teşvik Sistemleri açıklandı Ekonomi Bakanlığı’nın uzun süredir üzerinde çalıştığı yeni teşvik sistemi açıklandı. Ekonomi Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ortak çalışmalarıyla, illerin sahip oldukları çok çeşitli sosyo-ekonomik veriler doğrultusunda oluşturulan veri setleri kullanılarak önceki Düzey 2 bölgeleri sisteminin yerine iller bazında uygulanacak olan yeni bir sistem meydana getirildi. Daha önce 2009 yılından bu yana uygulanmakta olan “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki Karar(2009/15199)” yeni sistemle birlikte yürürlükten kaldırılmaktadır. Eski sistemde temelde var olan 6 52 destek başlığı yeni sistemde oranları, uygulama alanları değiştirilerek uygulanmaya devam edilirken, yeni destek kalemleri de eklenmiş bulunmaktadır. Artvin, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize ve Trabzon illerinden oluşan TR90 Bölgesi önceki sistemde var olan 4 bölgeli teşvik sisteminde yer almış ve destek unsurlarından en yüksek oranda faydalandırılması öngörülmüş iken yeni sistemde teşviklerin bölgeler yerine iller bazında uygulanması öngörülmüştür. Trabzon ili 3. bölge illeri arasında yer alırken Rize ve Artvin 4. bölgede yer almıştır. Giresun, Gümüşhane ve Ordu illeri ise 5. bölge illeri grubunda yer alarak diğer TR90 Bölgesi illerine göre teşviklerden daha yüksek oranda faydalanacaktır. Yeni teşvik sistemi, “Genel Teşvik Sistemi, Bölgesel Teşvik Sistemi, Büyük Ölçekli Yatırımların Teşviki, Stratejik Yatırımların Teşviki” olmak üzere 4 bileşenden oluşmaktadır. Destek kalemleri, bileşenlerin her birinde tür ve oran bakımından değişiklik gösterirken bu kapsamda uygulanacak olan destek unsurları temelde şöyledir: •KDV İstisnası, •Gümrük Vergisi Muafiyeti, •Vergi İndirimi, •Asgari ücret üzerinden hesaplanan Sigorta Primi İşçi ve İşveren Hissesi Desteği, •Faiz Desteği, •Yatırım Yeri Tahsisi, •Gelir Vergisi Stopajı Desteği •KDV İadesi Rize Ticaret ve Sanayi Odası Rize Ticaret ve Sanayi Odası 53 54 Rize Ticaret ve Sanayi Odası Rize Ticaret ve Sanayi Odası 55