SAYI:242 - Sonfikir Gazetesi
Transkript
SAYI:242 - Sonfikir Gazetesi
MHP Adana Milletvekili A. Adayı, Başbakanlık Eski Müşaviri İsmail Ak klasik, rutin aday adaylığı konuşmalarının ötesine geçti. Size miras olarak “Meþruiyeti” ve ondan doðan mutluluðu býrakýyorum Ýbrahim KARAOÐLU İsmail Ak ülkenin ve milletin temel problemlerini resmi rakamlarla anlattı… 14-15-16’da TOKLU “CHP İKTİDARINDA YOKSULLUĞA, YOLSUZLUĞA, SÖMÜRÜYE SON “ SON FÝKÝR Fiyatý : 1 TL 4’de MHP Adana Milletvekili A. Adayı Refik Üstün dostluklarını tazeledi… 29 MART 2011 SALI Nuriye Tanrıkulu’ndan Farklı Renkleri MHP’de Toplarım Mesajı… MHP Adana Milletvekili A. Adayı Cumartesi günü MHP İlçe Teşkilatında geniş katılımlı bir toplantıyla Adana Milletvekilliği Aday adaylığını ilan eden 8-9’da MHP Adan a Milletvekili A. Adayı A h m et T a nr ı ve rd i taban gücünü gösterdi… 4-5’de Dr. Mustafa Ağca, “Yokluğa, yolsuzluğa, manevi değerlerin istismarına son vermek, ihanet projesine son fırsatı tanımamak için MHP’den aday adayıyım” dedi. Ağca, “MHP milli birliği tesis edecek tek siyasi partidir” MHP Adana Milletvekili A. Adayı Dahiliye Uzmanı Dr. Mustafa Ağca, önce Kozan’da sonra Adana il örgütünde geniş çaplı bir toplantıyla adaylığını açıkladı… Mustafa Ağca “ Küresel güçler AKP döneminde Türkiye’yi kuşatmıştır” “Üniter yapının garantörü Türk- İslam ülküsüne dayanan Milliyetçi Hareket Partisi’dir” 2-3’de MHP’nin istikrarlı ve sevilen A. Adayı Refik Üstün Kozan’da dostluklarını tazeledi. Hemşerilerini esnaf esnaf dolaştı, onların gönüllerini fethetti. Üstün “Allahım her şeyin hayırlısını versin. Hayırlısıysa olsun” dedi. Yerel televizyonları da ziyaret etti. Ülkenin genel sorunlarını anlattı. CHP Adana Milletvekili A. Adayı Mimar İbrahim Demir, Feke, Saimbeyli, Tufanbeyli, Aladağ, Ceyhan ve İmamoğlu’nu gezdi. CHP Adayı İbrahim Demir Çevre İlçelerde de Yoğun Çalışmalar Yapıyor… 29 MART 2011 SON FÝKÝR SAYFA 2 Dr. Mustafa Ağca, “Yokluğa, yolsuzluğa, manevi değerlerin istismarına son vermek, ihanet projesine son fırsatı tanımamak için MHP’den aday adayıyım” dedi. Ağca, “MHP milli birliği tesis edecek tek siyasi partidir” il binası kalabalıkları almadı. her yer tıklım tıklım insan doldu. MHP Adana Milletvekili Aday Adayı Dr. Mustafa Ağca, coşkulu bir kalabalığın destek verdiği törenle MHP il binasında milletvekilliğine aday adayı olduğunu açıkladı. Ağca, AKP hükümetinin ülkeye verdiği tahrip gücü yüksek saldırılara işaret ederek “Ülkemizin bölünmemesine ramak kaldı. Evet AKP’yi halk seçti ama aynı AKP’nin milli devlet modeliyle, milli birlik sevdasıyla problemi var. AKP, kendisine verilen yetkiyi devletin kuruluş esaslarını tahrip etmek için kullanıyor” dedi. GÖNÜL BİRLİĞİNE ÇAĞRI Dr. Ağca, “Ülkenin bölünmemesi için, üniter yapının korunması için, yörüğü, avşarı, çepnisi, farsağı, çerkezi, lazı, kürdü, boşnağı ile milletimizin güzide evlatlarının birbirine düşmemesi için yeniden omuz omuza vermeye, gönül birliği yapmaya ihtiyacımız var. Bu birliği tesis edecek olan tek siyasi parti de tartışmasız Milliyetçi Hareket olduğu açıkça görülmektedir. Onun için herkesi MHP’ye, dolayısıyla gönül birliğine omuz vermeye çağırıyorum” diye konuştu. İHANET PROJESİNE FIRSAT VERMEYELİM Dr. Mustafa Ağca, “Türkiye’nin lider ülke olması için, barış ve huzur için, iri ve diri bir Türkiye için, sadece Türk dünyasına değil, mazlum İslam coğrafyasına da yardım için daha çok demokrasi ve insan hakları için, yargının bağımsızlığı, hukukun üstün kılınması, adaletin sağlanması, basının özgür sesi için, yokluğa, yolsuzluğa, hortumlara, manevi değerlerin istismarına son vermek için, ihanet projesine son fırsatı tanımamak için MHP’den aday adayıyım. Hepinizin desteğini bekliyorum” çağrısı yaptı. MHP İl Başkanı A. Kadir Üçkardeşler, Ağca’yı kutlayarak, başarılar diledi. MHP Adana Milletvekili A. Adayı Dahiliye Uzmanı Dr. Mustafa Ağca, önce Kozan’da sonra Adana il örgütünde geniş çaplı bir Haftalýk Baðýmsýz Yayýn toplantıyla adaylığını açıkladı… Siyasi Kültürel Türü: Mustafa Ağca “ Küresel güçler AKP döneminde Türkiye’yi kuşatYerel Fikir Gazetesi mıştır” Haftalýk KURULUÞ 12 / 09 / 2006 “Üniter yapının garantörü Türk- İslam ülküsüne dayanan Ýmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü : Milliyetçi Hareket Partisi’dir” MHP Adana Milletvekili A. Adayı Dahiliye Uzmanı Doktor Yalçýn KARA Mustafa Ağca önce Kozan’da MHP İlçe Başkanı Ender Çulhacı ve Sayfa Editörü : Volkan ARIKAN yönetim kurulu üyeleri olduğu halde adaylığını açıkladı. 2007 genel seçimlerinde MHP’nin en çok çalışan Adayı Mustafa Ağca YIL: 5 SAYI: 242 geçtiğimiz cumartesi günü MHP Adana il teşkilatında gerçekDÝZGÝ BASKI: Yeni Hürsöz Ofset leştirdiği geniş çaplı adaylık açıklamasıyla dikkatleri üzerine çekÝdare Merkezi Tlf: 0 322 516 15 19 meyi başardı. Tufanpaþa Mh.Üstün Sk.No.6 - KOZAN “Bizim Türk vatanından, Türk devletinden, Türk Milleti’nden Baský Ýdare Merkezi :Yeni Hürsöz Gazetesi Irmak Cad.No.191 başka ne vatanımız ne devletimiz ne de milletimiz vardır” e-mail:yalcinkaraoglu01@hotmail.com-yalcinkaraoðlu@sonfikir.com MHP’nin yeni atanan İl Başkanı Abdulkadir Üçkardeşler’le birlikte basın toplantısı düzenleyen Ağca AKP hükümetini ağır bir dille Gazetemizin yayýn ilkeleri gereðince hiçbir yazarýmýza müdahele etmemiz söz eleştirirken; Türk toplumunun son 3 bin yıllık tarihiyle karşı konusu deðildir.Yazarlarýmýz yazýlarýndan kendileri sorumludur. SON FÝKÝR 29 MART 2011 SON FÝKÝR SAYFA 3 karşıya kaldığını da söyledi. MHP A. Adayı Mustafa Ağca “Çok kaygılıyız. CHP’lisi olsun diğer partilerden olsun vatansever güçlerin MHP etrafında kenetlenmesi günü gelmiştir. Türkiye küresel güçler tarafından adeta kuşatılmış bir vaziyettedir. Gün ötekileştirme ve kısır çekişmeler günü değildir. Bugün Libya’nın başına gelenler başka ülkelere de sıçrayabilir. Türklerin bu vatandan başka gidecekleri 2. bir vatanı yoktur. Vatanın varlığını ve bölünmez bütünlüğünü birilerinin hatırı için tartışma konusu yaptırmayız. Yapılmasına izin vermeyeceğiz. Bizim Türk vatanından, Türk devletinden, Türk Milleti’nden başka ne vatanımız ne devletimiz ne de milletimiz vardır. Sahip olduğumuz bu hazine birbirinden ayrılmaz yekpare bir bütündür. Bizim Türk vatanından, Türk devletinden, Türk Milleti’nden başka ne vatanımız ne devletimiz ne de milletimiz vardır. Sahip olduğumuz bu hazine birbirinden ayrılmaz yekpare bir bütündür. Atalarımızın ifade ettiği dinü devlet; mülkü millet en büyük hazinemizdir. Bu coğrafyada Türk İslam ortak paydasının dışında herhangi bir isim veya ideoloji altında barış ve selamet içerisinde yaşamanın imkanı yoktur. Bunun tarihte yüzlerce somut örneği kayıt altındadır. Aynı hataların aynı körlüklerin aynı düşmanlıkların görmek istemediği veya görmek işine gelmediği husus Türk Milleti’nin yüksek sezgisi ve daha başka hiçbir ulusta olmayan zengin, renkli, büyük tarih idrak ve bilincidir. Bunu ne dostlarımız ne de düşmanlarımız unutmasın” şeklinde anlamlı ve içeriği zengin bir konuşma yaptı. Konuşması kalabalık gruplarca sık sık alkışlanan Mustafa Ağca’nın yüksek morali dikkat çekti. MHP Aday Adayı Mustafa Ağca beden diliyle de samimi olduğunu gösterdi. içten ve etkili, vur- Ağca'yı tebrik edenler il binasında kuyruk oluşturdular. gulu, gerçekçi konuştu. Partilileri Ağca'yı yalnız bırakmadılar. İsmail Küçüközen Mustafa Ağca MHP İmmaoğlu İlçe Başkanı Kardeşi Savaş Ağca ve Çiçekçi Kerem Hoca, Zeki Pehlivan ve bir çok Kozanlı, MHP'nin en etkili adayıdır dedi. Alper Pişkin'le poz verdiler. İmamoğlulu Ağca'ya destek için il binasına geldiler. Konuşmasının içeriğiyle her zaman farkını oratya koyan Doktor Mustafa Ağca entellektüel gücünü halkla bütünleştirmeyi becerdi. Mustafa Ağca en büyük desteği mütevazi eşinden alıyor. aile bütünlüğüne çok dikkat ettiğini belli ediyor. toplumsal ve manevi alanda aile değerlerimizi Ağca yanında MHP Adana İl Başkanı Abdulkadir öne çıkarıyor. Üçkardeşler olduğu halde açıklamasını yaptı. 29 MART 2011 SON FÝKÝR SAYFA 4 MHP Adana Milletvekili A. Adayı Ahmet Tanrıverdi taban gücünü gösterdi… Ahmet Tanrıverdi coşkulu kalabalığa heyecanlı bir konuşma yaptı… Adana Milletvekili A. Adayı Mali Müşavir Ahmet Tanrıverdi’nin MHP ilçe binasında düzenlediği toplantıya çok sayıda davetli katılınca parti balkonundan konuşmak zorunda kalan Tanrıverdi coşkulu kalabalıktan duyduğu memnuniyeti konuşmasında heyecanla ifade etti. Aday adayından önce konuşan MHP Kozan İlçe Başkanı Ender Çulhacı son derece iyi hazırlanmış konuşmasıyla takdir topladı. Sıcak gündeme değinen Çulhacı basılmamış kitap avına çıkan, terörle mücadele eden askerlerini hapse tıktıran; emniyet güçlerine tokat atacak kadar cüretkar hale gelmiş hainlere sesini çıkaramayan, askerinin kafasına çuval geçirilen, şehide kelle, terörist başına sayın diyen, Türk Milleti’ne Habur rezaletini yaşatan ve layık gören bir zihniyetin hesabını ancak Milliyetçi Hareket Partisi soracaktır.” Şeklinde etkili ve vurgulu konuştu. MHP’li genç ve enerjik, prezantabl milletvekili aday adayı Ahmet Tanrıverdi ise neden aday olduğunu uzun uzun anlattı. AKP iktidarının çiftçilerimizi, esnaflarımızı yoksullaştırdığını yandaşlarını ve gizli açık ortaklarını zenginleştirdiklerini ifade etti. Tanrıverdi “Diyarbakır Belediye Başkanı’ndan küfür yerken ses çıkaramayanlar, teröristin ayağına kırmızı halı serenler sonunda polisin tokat yemesine de ses çıkaramadılar. Her söyleminde teröriste bir adım daha ileri gitme cesareti veren mevcut iktidardır. Teröristi yakalayıp süt dökmüş kediye döndüren Kahraman Engin Alan’ı tutuklayıp içeri atan zihniyet komserine tokat yediren zihniyettir. Libya’ya girmeye kalkan ABD’li ve Avrupalılara, orada ne işiniz var dedikten 1 hafta sonra Libya’ya asker göndermek için meclisten yetki isteyen başbakan yine milletine farklı Avrupalıya karşı farklı konuşmaktadır. Bu onurlu milletin onurlu şekilde temsil edilmesi ve çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak için 12 Haziran 2011 günü yapılacak 24. dönem milletvekilliği genel seçimlerinde MHP’den milletvekilliği aday adaylığı için başvurumu yaptım” dedi. Ahmet Tanrıverdi renkleri ve kalabalık destekleyicileri ile dikkat çekti. Farkını gösterdi… Özellikle CHP ve MHP kökenli kimseler ve her iki aile mensubunun da geniş olması nedeniyle parti Bir çok renkli kesim MHP Adayı A. Tanrıverdi'yi dinlemek binası kalabalığı alamadı... ve onun adaylığı için geldiler. Etem Pazarcı bensiz siyaset olmaz mesajını verdi. A. Tanrıverdi'nin açıklaması öncesinde konuşan Çulhacı Yalçın Karaoğlu'na özel poz verdi. basılmamış kitapları toplayarak dünyada bir ilki gerçekleştirdi bu hükümet dedi. A. Tanrıverdi'nin Dayısı Rahmetli İbrahim Karaoğlu'nun kirveliğini yaptığı Ahmet Çankaya Ahmet Tanrıverdi artık hep gülümsüyor. ben sizin sesiniz vefayı unutmadığını yine gösterdi. olacağım mesajını kuvvetli vermeye devam ediyor. Ayşe Erinmez(Karaoğlu) akarabasıyla poz verdi ve adeta ben senin gençlik yıllarını çağrıştırıyorum dercesine benzerliğini gösterdi. Başkan İnci Mahmat Tanrıverdi'yi bol bol alkışladı. 29 MART 2011 SON FÝKÝR SAYFA 6 TOKLU “CHP İKTİDARINDA YOKSULLUĞA, YOLSUZLUĞA, SÖMÜRÜYE SON “ Cumhuriyet Halk Partisi Adana Milletvekili aday adayı, Avukat Orhan Toklu bölgemize çeşitli hizmetleri geçmiş; sosyal ve kültürel yapıyı yakından tanıyan sevilen, sayılan kimselerden. Toklu bölge insanıyla iç içe olmuş, insanımızı ve problemlerini iyi bilen bir siyasi isim. Avukat Orhan Toklu gazetemize bir dizi önemli açıklamalarda bulundu. Toklu “Yoksulluğa, yolsuzluğa, işsizliğe son verme vaadi ile iktidara gelen AKP döneminde insanlarımız daha da fakirleştirilmiş, yolsuzluklar alıp başını gitmiş, insanımızın emeği, çalışması, ürünü iyice sömürülmeye başlanmıştır. AKP iktidarı döneminde yolsuzluklar alıp başını gitmiş, kamu kaynakları adeta birilerine peşkeş çekilir hale gelmiştir. Bölgemize baktığımızda yapılmaya çalışılan yollarda bunu açık bir şekilde görmek mümkündür.Kozan- Adana arası duble yol çalışması halen devam etmektedir.Bir kısmı biten bu yolun biten kısımları trafiğe açılmıştır.Biten kısımları daha trafiğe açılmadan bozulmaya başlamış, trafiğe açıldıktan sonra da hala bir yandan sürekli bozulmakta ,bozulan yerler yeniden yamalarla veya sökülerek tekrar yapılmaktadır.Bu yol, yol çalışması olmaktan çıkmış adeta duble soygun, duble vurgun aracı haline gelmiştir. Yine Kozan Feke arasında halen yapımı devam eden yolun Feke barajı bölümü yapıldıktan hemen sonra bozulmuş, çökmeler, göçükler oluşmuş, halen sürekli tamiratlar, onarımlar yapılmaktadır.Kaldı ki Ülkemizde AKP döneminde yapılan duble yolların hemen hemen tamamı Kozan-Adana arası gibi çok kötü yapılmış, daha sonra sürekli düzeltilmeye çalışılmıştır.Devletin parası, yani bizim paralarımız yol yapımı adı altında adeta birilerine peşkeş çekilmiştir.Bu kadar kötü yapılan yolların hesabını kimse vermemiştir.CHP iktidarında Devletin, yani halkın parası birilerini peşkeş çekilmeyecek, çektirilmeyecektir. Yolsuzlukların üzerine sonuna kadar gidilecek, Devletin bir kurşunun dahi hesabı sorulacaktır.Bu konuda hem Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu, hem de CHP olarak insanımıza çok açık bir şekilde söz veriyoruz. Tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan insanlarımız AKP iktidarı döneminde perişan edilmiş, bu insanlarımızın emeği, ürünü artık sömürü aracı haline gelmiştir. Çiftçimize dünyadaki en pahalı mazotla, en pahalı gübre ve tohumla ürün ürettirilip, çok ucuz fiyattan ürünü sattırılmakta, çiftçimizin emeği ürünü birileri tarafından adeta sömürülmektedir.Tarım sektörü başka hiç bir sektöre benzemez.İşyeri sahibi, işletme sahibi, fabrika sahibi zarar etmeye başladığını gördüğü anda işyerini, işlemesini, fabrikasını kapatıp zararın önüne geçebilir.Tarım kesimi ise ümitle yaşar.Buğdayın tohumunu toprağa atar, 8 ay sonra hasadı bekler.Hava koşulları iyi gider, haşere olmazsa yüksek ürün alacak, ürün para ederse de kar etmeyi ümit eder.Hava şartları iyi gitmez, yada haşere etkili olur, yada ürün para etmezse zarar edecektir.Çiftçi zarar ettiği zaman tarlasını boş bırakamaz, tarlasına kilit vurma şansı yoktur, tarlasını yine ekecektir.Bahçesinden elde ettiği meyveden kar edemezse bahçesini söküp atamaz, bir sene sonraki meyveyi beklemek zorundadır.(AKP döneminde bölgemizde kimi insanlarımız artık meyve para ettirilmeye ettirilmeye narenciye bahçelerini sökmek zorunda kalmıştır)Çiftçinin zarar da etse tarlasını ekmek, bahçesine bakmak zorunda olduğu bilindiği için , hiçbir ürünü para ettirilmemektedir.Devlet tarımsal ürünlerde gerekli ve yeterli şekilde alım yapmadığı , çiftçinin kar edebileceği şekilde tarım ürünlerinde fiyat oluşmasını sağlamadığı için çiftçimizin ürünü, emeği birileri tarafından adeta sömürülmektedir.Devlet çiftçimizin ürününün emeğinin sömürülmesine adeta destek vermektedir.Buğday, mısır, soya fasulyesi, ayçiçeği, narenciyenin AKP iktidarı dönemindeki fiyatlarına baktığımızda bunu çok rahatlıkla görmekteyiz.Çukobirlik, Antbirlik, Trakya Birlik,Fiskobirlik gibi birlikler , Toprak Mahsulleri Ofisi gibi bir kuruluş iyice pasifleştirilmiş, alım yapamaz hale getirilmiştir.Ürün çıktığı anda çiftçimiz ürününü zararına da olsa satmak zorunda olduğu için çiftçi özel sektöre ürününü satmak zorunda kalmakta, ürününü düşük fiyattan satmakta, ürün özel sektörün eline geçtikten sonra fiyatlar birden artmakta, üreten kesim kar edeceği yerde ürünü satın alanlar asıl karı etmektedir. Hayvancılık sektörü de AKP İktidarı döneminde adeta yok edilmeye çalışmıştır.Yıllarca et ve sütün fiyatı düşük tutulmuş, hayvancılıkla uğraşan insanlarımız zarar etikleri için hayvanlarını ellerinden çıkartmak zorunda kalmışlar, bir yandan hayvan sayımız azalmış, bir yandan hayvanlar belirli grupların ellerinde toplanmış, daha sonra et fiyatları fırlamış, hayvanları ellerinde tutan büyük gruplar çok büyük karlar etmiştir.Hayvancılıkla uğraşan insanlarımızın da emeği, ürünü sömürülmüştür. CHP iktidarı döneminden çiftçimizin, köylümüzün, havyacılıkla geçimini sağlayan insanlarımızın, emeği , ürettiği ürünü sömürt- türülmeyecek, köylümüz çiftçimiz korunacak, hak ettiği karı, kazancı elde edecektir.Mazot çiftçimize1,5 Tl.ye indirilecek, gübre fiyatlarının olabildiği kadar düşmesi sağlanacaktır.Bu konuda Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu Köylümüzle, çiftçimizle sözleşme imzalayacak ,verdiğimiz sözleri yazılı olarak vereceğiz, iktidara gelmemiz halinde bu sözleri yerine getirmezsek , çiftçimiz köylümüz CHP’den açıkça hesap soracaktır. Ülkemizin en önemli sorunlarından birisi yoksulluktur.AKP iktidarı döneminde insanlarımız iyice yoksullaştırılmıştır.CHP yoksulluğa son verecek, yoksul insanlarımızın insanca onurlu bir şekilde yaşayabilmesini sağlamak için aile sigortasını hayata geçirecektir.Sosyal Devlet olmanın gereklerinden birisi olarak düşündüğümüz aile sigortasının hayata geçirilmesi ile işi, geliri olmayan yada geliri az olan, geçinemeyen, geçinmekte zorlanan ailelerimizin, insanlarımızın ortalama aylık geliri en az 600.00.Tl ye çıkartılacaktır.CHP şimdiki gibi sadaka Devleti değil, sosyal devlet olmanın gereği olarak düşündüğü için aile sigortasını hayata geçirecektir.Bunu açıkça vaat ediyoruz ve bu konuda CHP, yoksul, fakir seçmemizle altında Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’nun imzası olan sözleşme imzalayacaktır. İktidara geldiğimizde bu sözlerimizi yerine getirmez isek , insanlarımız bu konuda CHP iktidarından açıkça hesap soracaktır. YOKSULLUĞA, YOLSUZLUĞA, SÖMÜRÜYE SON VERMEK İÇİN HEP BİRLİKTE HALKIN İKTİDARINDA, CHP’NİN İKTİRADINDA BULUŞALIM” şeklinde konuştu. SON FÝKÝR 29 MART 2011 SAYFA 8 MHP Adana Milletvekili A. Adayı Nuriye Tanrıkulu’ndan Farklı Renkleri MHP’de Toplarım Mesajı… Cumartesi günü MHP İlçe Teşkilatında geniş katılımlı bir toplantıyla Adana Milletvekilliği Aday adaylığını ilan eden Eczacı Nuriye Tanrıkulu, farklı kesim ve cenahlardan bir araya getirebildiği çok sayıda davetliyle adeta farklı renkleri ortak bir ülküde; MHP’de bir araya getirebilirim mesajı verdi. 1970’li yıllardan bu yana MHP’nin çeşitli kademelerinde görev almış ve başarıyla yürütmüş olan Nuriye Tanrıkulu, kişisel özgeçmişini de hatırlattığı konuşmasında Türkiye’nin ve dünyanın sıcak gündemine değinirken PKK ve Hizbullah gibi terör örgütlerine yönelik olarak Hükümetin tutumunu da eleştirdi. Başbakan’ın “36 etnik grup” söylemini ve Türklük konusundaki çekinceleri de tenkit eden Tanrıkulu vatan topraklarının kolay kazanılmadığını vurguladı. MHP’nin çok zorlu şartlardan bugünlere geldiğini belirten Milletvekili Aday Adayı Nuriye Tanrıkulu “Düz yolda herkes yürür, bizler, dava insanları taşlı ve dikenli yolları aşarak bugünlere geldik.” diyerek manidar konuştu. MHP’nin tek başına iktidarının Türkiye için şart olduğunu söyleyen Tanrıkulu, şahsının adaylığı hakkında “Yüce Tanrım, önce vatanıma sonra partime daha sonra bizlere, hakkımızda hayırlısı ise nasip etsin. Yüce Allah bizleri mahcup etmesin, emeklerimizi karşılıksız bırakmasın, yar ve yardımcımız olsun!” dedi. NURİYE TANRIKULU OKUMUŞ AMA HALKTAN; BİLGİLİ AMA MÜTEVAZI, KARARLI FAKAT İNATÇI OLMAYAN, AKILLI AMA DUYGULU VE YARDIMSEVER UYUMLU BAŞARILI BİR KADIN ÖRNEĞİ Kim kıskanır Nuriye Tanrıkulu’nu? yanlış bir soru olacaktır. Kim kıskanmaz onu? demek daha doğru olacaktır. Belki de “gıpta etmek” deyimi kullanılmalı onun için. Annesiyle, babasıyla, eşiyle, çocuğuyla; köyüyle komşusuyla, geçmişiyle hep barışık bir insan profili, kolay değil veya onun deyimiyle “nasip” değil hani bunu yakalamak her insan için. Nuriye Tanrıkulu hep kendi kesesini ve kasasını doldurmaya çalışan bencillerden olmadı. Ya diğerleri, onlara ne olacak deyip, diğergamlıkla, insani bir hassasiyetle kendisi gibi ince ruhlu birkaç hanımefendiyle Yardım Sevenler Derneği Kozan şubesini kurdu. Sosyal Yardımlaşma Vakfı üyeliğinde bulundu. Hep sol tandanslı kadınlar yapacak değil ya bu işleri (Türkan Saylan vs. gibi…) Kız öğrencilerin eğitimine özel bir önem verdi Tanrıkulu. Türkiye gibi “her işi yaparım ağbi”cilerin, mesleksiz yığınların çok yoğun olduğu bir ülkede Nuriye Hanım mesleği olan eczacılığı çok seven, üç yıl kadar eczacı temsilciliğinde de bulunmuş, Sivil Toplum Kuruluşlarında faaliyet göstermeyi Nuriye Hanım en büyük desteği binlerce öğrenci yetiştiren eşi Kayhan Tanrıkulu'ndan alıyor... MHP A Adayı Nuriye Tanrıkulu renkli kalabalıkları ile dikkat çekti. Kadınlar Nuriye Tanrıkulu'na destek yağdırdılar. Bir yanda Avukat Hülya Yıldırım diğer tarafta Alev Ataş tabii ki Tanrıkulu'nun motivasyonu çok yüksek olacaktı... seven bir meslek erbabıdır. Kültür demek şehir demektir. Kültürün ve medeniyetin şehirde oluştuğu ve yaşadığı tüm bilim insanlarınca kabul edilen bir gerçektir. Nuriye Tanrıkulu “Medeniyetler Şehri Kozan”ın belediye başkan vekilliğinde bulunmuş, iki dönem belediye daimi encümeni seçilmiş, başarılı bir idarecidir de aynı zamanda. MHP Adana Milletvekili A.Adayı Nuriye Tanrıkulu okumuş ama halktan, sahasında bilgili ama mütevazi, kararlı fakat kuru inatçılık yapmayan, akıllı ama duygulu ve yardımsever, açıksözlü ama uyumlu, başarılı bir kadın, insan örneği… 29 MART 2011 SON FÝKÝR SAYFA 12 CHP Adayı İbrahim Demir Çevre İlçelerde de Yoğun Çalışmalar Yapıyor… CHP Adana Milletvekili A. Adayı Mimar İbrahim Demir, Feke, Saimbeyli, Tufanbeyli, Aladağ, Ceyhan ve İmamoğlu’nu gezdi. CHP Adana vilayetinin Kozan, İmamoğlu, Feke, Aladağ, Saimbeyli ve Tufanbeyli’yi temsilen yola çıktığını ilk ilan eden ve erken yol alan, Kozanlı Mimar İbrahim Demir Ankara ve Kozan’daki yoğun mesaisinin ardından çevre ilçelere ziyaretlerde bulundu. CHP ilçe örgütlerinde ilgiyle karşılanan Demir “ Partimi, halkımı, toprağımı ve insanımızın temel sorunlarını biliyorum. Bölgeyi en iyi tanıyanlardan birisiyim. Adana’nın bu kısımları hep sahipsiz kalmış, temsil edilememiştir. Doksanlı yıllarda TBMM’ye bakan dahi gönderen bu bölgemiz, başta Kozan ve bu ilçelerimiz TBMM’de ne yazık ki 10 yıldır temsil edilmemektedir. Feke’nin, Saimbeyli’nin ve Tufanbeyli’nin hangi problemi için kaç tane soru önergesi verildi. Sizlerin Ankara’daki sesiniz olmak için aday oldum. Desteklerinizin devamını bekliyorum” dedi. Feke, Saimbeyli ve Tufanbeyli’de toplantılar yaptıktan sonra Aladağ, İmamoğlu ve Ceyhan’a da bir dizi ziyaretlerde bulunup, çeşitli toplantılar düzenleyen Adana Milletvekili A.Adayı Mimar İbrahim Demir gazetemize verdiği demeçte çok verimli toplantılar yaptığını, zaman zaman çok önemli konularda notlar aldığını, halkımızın sezgi ve görgüsünden son derece memnun kaldığını belirtti. Vatandaşların en çok da siyasetçilerin seçim zamanlarına yönelik geçici, menfi ilgilerinden, başka zamanlar unutulmaktan şikayetçi olduğunu gözlemlediğini ifade eden İbrahim Demir “İnsanımız dertleriyle hem hal olan, kendileri gibi düşünen, kendileri gibi hisseden ve konuşan kimselere özlem duyduğunu gördüm” dedi. CHP Adayı Demir nereye gittiyse mutlaka orada bir baba dostuna rastladı. zira o biz kökten CHP'liyiz mesajını çokİbrahim Demir Feke ilçe teşkilatını da ziyaret etti. tan vermişti. İmamoğlu CHP İlçe Başkanı Yusuf Karagöz'le Milletvekili A. Adayı İbrahim Demir siyasi sohbet ettiler. Adana'nın politik geleceğini konuştular. Tufanbeyli CHP İlçe Başkanı Cemal Günçar ve yönetim kurulu üyeleri Demir'e nezaket gösterdiler. İbrahim Demir Eğitim-İş’in başarılı başkanı Halil Mazlumoğlu, Demir Tufanbeyli'nin sesi olacağım dedi. ilgi gördü. Yüksel Tek, Cumhur Eroğlu ve Mustafa İnce’yi ziyaret etti. Hatice Yüce Nezaketi, Olgunluğu ve Siyasi Çalışkanlığıyla Takdir Topluyor… MHP Adana Milletvekili A. Adayı Hatice Yüce başvurusunu yaptıktan sonra döndüğü seçim bölgesinde yoğun siyasi çalışmalarına devam ediyor. Yüce nezaketi, olgunluğu ve çalışkanlığı ve diğer aday adayı arkadaşlarıyla olan samimi, demokratik hoşgörü ve sıkı iletişimiyle takdir topluyor. Şartları zorlamayan, seçmeni ve parti yöneticilerini asla bunaltmayan bir siyasi olarak süreci lehine çevirmede hayli yol kateden en başarılı aday adaylarından birisi de olan Hatice Yüce yalnızca hanımefendilerin değil, sahip olduğu siyasi tecrübesiyle erkek seçmenleri de temsil etmekte sıkıntı yaşamayacağının işaretlerini erkenden veriyor… SON FÝKÝR 29 MART 2011 İKTİDARIN MUHALİFLERİNDEN MUHALİFLERİN İKTİDARINA… Türkiye hakikaten çok garip bir ülke; iktidarıyla, muhalefetiyle, vatandaşıyla böyle. Bir İktidar partisi var ve o kadar kendinden emin ki tekrar seçimi kazanacağı üzerine. Onların eminliği cümle âlemi büyülüyor, ne kadar memur bürokrat var dilekçeyi alan, istifayı basan milletvekiliği adaylığına soyunuyor: “ Kendimi belli edeyim, sıraya konulursam ne ala, konulmazsam da bir yere müdür olurum” arka plan mantığını bu ilkel düşünce oluşturuyor. Ardından yanına semazenini, neyini, kavalını alan tuhaf bir sürü adam Ankara’da sokakta Tayyip Erdoğan’ın güzüne girmek için türlü türlü şov yapıyorlar. Kimi Ömer Çelik kovalıyor, kimi Başbakanın akrabalarının arkasından koşuyor, kimi cemaatlara yüklü bağış yapıyorlar… Öte yandan Sovyet Döneminden kalma, sert konuşmalı, asayiş berkemal zabitan, vali , kaymakam, evet sepet efendim, ben bilmem merkez bilirci cümle bürokrat verilen işaretle derhal aday oluveriyorlar. İşte size tek parti, İşte size Parti-Devleti. AKP mi devlettir? Devlet mi AKP’li dir? Öyleyse kurumlar arasındaki bu çatışma gerçek midir, kurgu mudur? gerçekse bu kimin savaşı, kimin kavgasıdır? Kurguysa kimin kurgusu, kimin hesabıdır, perde arkasındakiler kimlerdir?... Diyelim her güçlü iktidar partisi, her zaman yeniden kazanacağına hükmeder ve öylece propaganda yapar ki zafer kaçınılmaz, mukadder olsun, kendisini mağlup hissetmek istemeyen zayıf kararsız, hayatta iteklenmiş, kenarda kalmış kimseler de önce sanal sonra vaki olacağı kesine yakın bu zaferin züğürt ortağı sayılmak için koşuşsunlar, oylarını çar çur etmesinler. Anladık bu çok kurnazca bir Nazi propaganda ve halkla ilişkiler tekniğidir. İşin enteresanı bundan sonra başlıyor: Ya bu muhalefet partilerine ne oluyor da bunlar da Karadenizli Temel gibi “Eyvah yine muza basacağım, açıkla bu muzu nereden aldın, fiyatı kaç paraydı? Seçimden sonra değiştireceğin Muz Anayasasını şimdiden ilan ver gazetelere de açıkla! millet ne olduğunu anlasın, Muzu bölecekler, bir kısmını Barzani’ye verecekler, Muzun merkezi Diyarbakır olacak, İmralı Maymununu kafesten bırakacaklar, Muzları maymuna verecekler…” Şimdi bu kafası karışık muhalefet aynen Temel gibi kıraat etmekte. Aynı bölündük, bölünüyoruz, yandık yanıyoruz “Korku Ticareti”yle siyaseti yürüteceklerini zannetmektedirler. Bu korkunun bütünüyle yersiz olmadığını düşünmeme rağmen yukardaki ifadeyi kullanmakta sakınca görmüyorum. Hatta tehlikenin, muhalefetin etkisiz, bulanık, amaçsız söylemleri nedeniyle olduğundan daha da küçük görülmesine neden olduğunu çok açık yazıyorum. Bir muhalefet liderinin, Sayın Devlet Bahçeli’nin “seçimden sonra değiştireceğin anayasayı açıkla” ifadesini baştan “Ben seçimi kaybettim, sana hayırlı uğurlu olsun!” manasında olduğunu anlamak mecburiyetindeyiz. , nasıl danışmanları var Bahçeli’nin ben anlamadım? Anlayan biri varsa beri gelsin!!! Modern muhalefet kişiler üzerinden değil konular, mevzular üzerinden muhalefetini yürütür. Reaksiyoner değil aksiyonerdir. Fikirlerini kaybedecekmiş gibi değil kazanacakmış gibi anlatır. Kendi inanmadığına halkın inanmayacağını iyi bilir. Meseleleri hep sonuçlarına bakarak pasif, etkisiz analiz elemanı olarak ve komplo teorisyenliği kolaylığına saparak değil; sebepleri ve sebepleri ortaya çıkaran ortamları, atmosferi içine girmek suretiyle değerlendirerek ve yönlendirerek neticeleri bir aktif, etkili, müessir bir stratejist ve taktisyen olarak elde eder. Kuru kuru konuşup, boş bağırmalarla veya boş ama gururlu sessizliklerle politikada başarı asla mümkün değildir. “Belki bu defa halk bize verir!” böyle söylemler insanları, fikir hareketlerini komik durumlara düçar eder. Tesadüfle, şans, kısmet laflarıyla çok acımasız zeminlerde, çok karmaşık bağlamlarda kasıtlı olarak şekillenen siyaseti akıl dışı, metafizik bakışlarla değerlendirmek biz eğitimcilerin deyimiyle “ Öğrenilmiş Çaresizliktir”. Çaresizliğe alışmamak gerekir…Alışanlar başkalarını da alıştırmaya çalışıyorlar vesselam… Seçim vaatlerine referandumla başlayan ana muhalefet de vaatlerini artırarak, tekeden teleme çalarak devam etmektedir. Gandhi Kemal’ın reklamı Nuh’un Ankara Halaman Sokak’ın çığlığı… makarnası reklamı gibi… Herkese çift anahtar vaatlerinin 90’lı yıllara damgasını vurduğunu biliyoruz. Neticesini de biliyoruz kocaman bir FOS… CHP durağan ve biraz zamanı gerilerden takip etmeyi pek seven bir gruptur. Mesela Menderes döneminde Samsun Limanı’nın yapılması imkânsız demişlerdi. 60’larda da Boğaz Köprüsünün yapılmasına karşı çıkmışlardı…. Şimdi CHP’nin de MHP gibi kafası çok karışık. Süreci okumakta, dönemi değerlendirmekte tam bir acizliğe düşmektedir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul adaylığı sırasında ortaya koyduğu performanstan uzak görünmektedir. Onun başarısı AKP’deki akçalı işlere, bir takım mide bulandıran usulsüzlüklere hatta kimine göre yolsuzluklara çok başarılı bir şekilde dikkat çekmesindeydi. İşte Mir Dengir Fırat’ın gözden düşmesi onun başarısıdır. AKP bunun için Sayın Kılıçdaroğlu’na teşekkür etmelidir. Muhalefet böyle olur, olmalı! iktidar kendini muhalefet sayesinde temizler. Muhalefet temizledikçe, İktidar temizlendikçe güçlenir. “Benim Hırsızım iyidir” mantığı en ahlaksız tutumdur. CHP’nin ve MHP’nin anlaması gereken Prof.Küçük’ün ifadeleriyle “Her iktidarı alma politik bir başarıdır. Ancak iktidara gelme, hiçbir zaman tek başına politik beceri sorunu değildir. Nesnel durumlara uygun düşmesi gerek. Nesnel gelişmelerin dönüş noktasını çok iyi değerlendirmek gerek” (Yalçın Küçük, Türkiye Üzerine Tezler, Salyangoz Yay. S. 149) CHP’de MHP’de yalnızca nesnel koşulları değerlendirme hususunda değil; bunlar da dahil aynı zamanda, bütün dünyanın içerisine girdiği ideolojik ve sosyo-ekonomik bunalımları görmeleri ve kendilerinin de içerisinde bulunduğu fikri krizleri çözmek ve görmek durumundadırlar. “Görmek yetmez, başarmak gerek, başarmak için başaracağına inanmak gerek, inanmak yetmez, inandırmak gerek, inandırıcı olmak gerek. Çok çok tuhaf bir durum var ortada AKP muhalefetin beceriksizliğine güvenerek bir “alternatifim yok” hikayesini tutturmuş gidiyor, keçeler suda… Muhalefet nasıl olsa AKP hep yanlış yapıyor, onların yanlışları Şevkiye Mahallesi’ndeki Halaman Sokağı sel götürmeden vatandaşlar Kozan Belediyesi’nden yardım istediler. Bazı vatandaşlar ise “Belediye birçok sokağa parke döşedi. Kenar mahalleler bile asfaltlandı, bu sokağın isminden mi rahatsızlık duyuluyor da ilgilenilmiyor”şeklinde tepkilerini dile getirdiler. SAYFA 13 bizi doğrular, Cihan KARA bizi ileriye götürür, işin ucuna bir de eski korkuları taktınmı ver elini meclis he heyyy korkunun sermayesi nedir ki canım yak tellendir gitsin!!! Ne korku siyasetiyle ne muhalefet muhalefetiyle iktidar olmanın imkânı yoktur. Diyelim imkânı oldu, anlamı yoktur! Bana gelince ben siyasetçi değilim ki kardeşim iktidara da muhalefete de muhalefet ederim! Kime ne siz de bana muhalefet edin olsun bitsin!!! Halkın reyleriyle iktidar olan AKP’nin emanete dürüst sahip çıkıp, memleketin en mühim meselesi olan İşsizlik konusunda başarısızlığını, Yolsuzluk endekslerindeki utanç verici durumunu, hortlayan terörü, TÜİK Başbakanlık rakamlarıyla açlık sınırının altında yaşayan 400 bin kişiyi, Yoksulluk sınırının altında yaşayan 13 milyon vatandaşımızı görmesi ve gereğini icra etmesi gerekir. Bunun gereği ikinci el gömlek atlet gibi çamaşırları belediye hayır çarşılarında dağıtmak acizliği değildir. Yanmayan, pis kömürleri yandaşlardan satın alıp dağıtmak değildir. İnsanımıza dilenci muamelesi yapmak yerine onuruyla çalışıp, emeğiyle kazanıp, alnı açık, sırtı pek, karnı tok hale getirmenin ciddi yollarına bakmaktır. Ey hidayeti kararmış AKP, milletin oyu cebinde değil, Bak vatandaşı çantandaki keklik sanma, kendini de kurnaz tilki sanma! Aç adama kaleyi ışıklandırsan ne olur, karartsan ne yazar! Ermeni Mıcırıkyan Kirkor’un Konağını restore etsen ne olur, yıksan ne yazar! Bedava bal şerbetini kilisede dağıtsan ne olur, dağıtmasan ne yazar’ adam sen de yahu!!! Hadi oradan! Hadi oradan! Türk insanı çok onurlu, gururuna düşkün, asil ataların çocuklarıdır. Kendisine yapılan düşmanlığı da bilir, dostluğu da… Hangi mevkide olursa olsun kendisini enayi yerine koyanların alınlarını karışlar, yeri ve zamanı gelince yakalarına yapışmayı, zirü zeber, yerle yeksan etmeyi de çok iyi bilir. Örnekleri muhteşem tarihinde sayılamayacak kadar çoktur… 29 MART 2011 SON FÝKÝR SAYFA 14 İsmail Ak ülkenin ve milletin temel problemlerini resmi rakamlarla anlattı… MHP Adana Milletvekili A. Adayı İsmail Ak Kozan’daki MHP ilçe binasında basın toplantısı yaparak adaylığını görkemli, kalabalık bir toplulukla birlikte ilan etti. MHP İlçe Başkanı Ender Çulhacı’nın açılış konuşmasını yaptığı toplantı öncesinde kurban kesildi. İsmail Ak yaptığı uzun konuşmada AKP iktidarının sosyo ekonomik politikalarını başbakanlığın resmi rakamlarıyla eleştirdi. Ak “Kozan’daki Adnan Menderes parkı’nın işsiz öğretmenler parkı haline geldiğini, başta üniversite mezunları olmak üzere Türk gençliğinin işsizlikten muzdarip olduğunu belirtti. Ak “Adana’yı daha ileriye taşımak ve yöreme daha iyi hizmet etmek için 12 Haziran 2011 Milletvekilliği Genel Seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisinden Aday Adayı olduğumu bildirmenin heyecanı ve mutluluğu içerisindeyim” dedi. Milletvekilliği görevine hazır olduğunu ve bu görevi başarıyla yürütecek donanım ve birikimde olduğunu belirten İsmail AK: “Görevimin: ilkeli, dürüst ve seviyeli duruşumuzdan asla taviz vermeden, herkesi kucaklayarak, hep birlikte doğup büyüdüğüm memleketimizi zirveye taşıyabilmek olduğunun bilinci içerisindeyim” dedi. MHP Aday Adayı İsmail AK konuşmasında: “Bilindiği üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisi 24. Dönem Milletvekilliği seçimleri 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacaktır. Türk Milletinin birlik ve bütünlüğünün, Milliyetçi Hareket Partisinin en büyük kuvvet kaynağı olduğu hepimizin malumudur. Her şeyden önce vatanın birliği ve bütünlüğü ile Türk milletinin bölünmezliğini ve parçalanamayacağını savunmuş siyasi bir geleneğin mensupları olarak, bu anlayış ve düşünce ile siyasi faaliyetlerimizi devam ettirmekteyiz. AKP iktidarı ile zirveye ulaşan kargaşa ve kaos ortamı, işsiz kalan milyonlarca insanımızın yardıma muhtaç hale getirilmesi, dış kaynaklı ekonomik ve siyasi politikalar ile kendilerine ait olmayan ülke yönetim metodlarından milletimizin mutlu ve huzurlu olmadığı bir gerçektir. Bu noktada, AKP’nin devamlı geçmişi kötüleyen, kendilerinde hastalık haline gelmiş yalanlarla milletimizi aldatan beyanatlarını düzeltme ve doğruyu söyleme adına kendi bürokratları tarafından hazırlanan raporlardan bazı rakamlar vermeden önce şu bilgiyi de dikkatinize sunuyorum. MHP’ ye bağlı Tarım Bakanlığı tarafından Milliyetçi Hareket Partisi’ nin de içinde bulunduğu 57. hükümet döneminde çiftçi kayıt sistemi getirilmiş, çiftçilere ilk defa doğrudan gelir desteği ödemeleri başlamıştır. Pamuk, Ayçiçeği, soya gibi yağlı tohumlu bitkiler ile zeytinyağı, prim ödemeleriyle desteklenmiştir. Mera tespit ve ıslah çalışmaları yapılmış, ülkemizin hayvan varlığı TÜRK VETERİNER BİLGİ SİSTEMİ projesiyle kayıt altına alınmış, sağlıklı tüm büyükbaş hayvanlar küpelenmiştir. Aşı kampanyalarıyla hastalıklar kontrol altına alınmış, besiciliğe ayrıca destek sağlanmıştır. Hayvan kaçakçılığına asla göz yumulmamıştır. Toprak Mahsulleri Ofisi ile hububat piyasası çiftçi lehine düzenlenmiştir. Bu durumu AKP dönemiyle kıyasladığımızda, DEĞERLİ ARKADAŞLAR BURAYA DİKKAT BUYURUN; AKP hükümetleri döneminin tarım ve hayvancılıkta 7 yılda kaydettiği ortalama büyüme oranı, Milliyetçi Hareket Partisi’ nin hükümette bulunduğu dönemin SON 1 yılında, yani 2002 deki % 8 lik büyüme oranını ancak yakalayabilmiştir. Yani Tarım ve Hayvancılıkta AKP nin 7 yılda kaydettiği mesafeyi Milliyetçi Hareket Partisi bir yılda sağlamıştır. Diğer tarafta, Milliyetçi Hareket Partisi dönemindeki 17 liralık tüp gaz bugün 59 liradır. Et ve kıymada dünyanın en yüksek fiyatı insanımıza layık görülmüştür. Yurt dışından ne idüğü belirsiz ANGUS getirilmiş, et fiyatlarına çözüm bulunacağı söylendiği halde, hala bu konuda hiçbir olumlu gelişme kaydedilememiştir. Gübre, tohum, sulama, yem, mazot fiyatları fırlamış, çiftçinin ürünü ise değerinin çok çok altında kalmıştır. Bu duruma somut örnek verecek olursak; 2002 yılında 3 Kg buğday satarak bir litre mazot alan çiftçimiz, 2010 yılında bir litre mazot için 5,5 Kg buğday satmak zorunda bırakılmıştır. 2002 yılında 45 Ton buğday satarak bir Traktör alan çiftçimiz, 2010 yılında aynı traktörü 72 Ton buğday satarak ancak alabilmektedir. Ayrıca, Türk çiftçisi dünyanın en pahalı mazot ve gübresini kullanmak zorunda bırakılmış, neticede çiftçimiz sömürülmüş ve yoksullaştırılmıştır. Üstelik kutsal vatan topraklarımızı, Akp iktidara gelir gelmez, yabancılara satışını ve kiralanmasını serbest bırakan kanun çıkarılarak belirli güç odakları tarafından iktidar yapılmanın bedeli ödettirilmeye başlanmıştır. Türkiye’ nin 2002 yılındaki 225 milyar dolar olan iç ve dış borç toplamı, 2011 ocak ayı verilerine göre 500 milyar doları geçmiş, Cumhuriyet tarihinde yapılan toplam borç kadar sadece AKP hükümetleri döneminde fazladan borçlanma yapılarak vatandaşlarımızın önümüzdeki 10 yılları ipotek altına alınmıştır. Üstelikte bütün bunlar yapılırken mil- yarlarca dolar kar eden devlet kuruluşları 3-4 yıllık karının da altında olan rakamlara taksitlere bölünerek satılmıştır. Yani satılan kuruluşlar kendi kazancıyla yeni sahibi olan yabancı şirketlerin devletimize olan taksit ödemesini yapmıştır. DEĞERLİ HEMŞEHRİLERİM; Diğer taraftan ise, şehirlerimiz işsizlikten geçilmiyor. Mahalle araları, kahvehaneler işsiz insanımızla dolup taşmaktadır. Kozan ilçemizin ortasında Adnan Menderes Parkı olarak bilinen park şimdi işsiz öğretmenler parkı olarak nam salmıştır. Bu durum da şu gerçeklerle de örtüşmektedir. 2010 yılı verilerine göre Türkiye işsizlikte dünya 6. ncısı olurken, bir zamanlar iş sahibi olmak için yurdun her tarafından göç alan sanayi şehri, hububat ambarı Adana’nın bu işsizlikteki yeri 1. sıradır. Yani Türkiye’nin işsizlik şampiyonu Adana’dır. Bunu bizler söylemiyoruz. Bu acı gerçeği devletin resmi raporları apaçık ortaya koyuyor. Peki bunun sorumlusu kim? Elbette AKP iktidarıdır. Sizlere sözünü ettiğim bu son bilgiyi de şununla birlikte düşünmenizi istiyorum değerli arkadaşlar. Dünyanın en zengin ülkelerinden İngiltere’de Dolar milyarder sayısı son 10 yıldır değişmezken, Türkiye 39, dolar milyarderi sayısıyla son 9 yılda İngiltere’yi geride bırakmıştır. Bunun adı adalet değil adaletsizliktir. Bunun adı kalkınma değil, yandaşları zengin eden soygun ve yağma düzenidir. DEĞERLİ ARKADAŞLAR; Çiftçimizin alın terinin karşılığını, memurumuzun, emeklimizin ve işçimizin hak ettiği ücreti alamadığı günümüzde, Türk Milletine ve Devletine yaklaşık 9 yıldan beri AKP hükümetinin vermiş olduğu zarar ve tahribat ortadır. 29 MART 2011 Ayrıca, devletimizin ve milletimizin, bugün tek başına iktidarda olan AKP zihniyetinin; ayrımcılığı teşvik eden, iç ve dış destekli bölücü politikaları sebebiyle çok zor bir süreçten geçtiği, mensubu bulunmaktan onur duyduğumuz Büyük Türk Milletinin her bir ferdi tarafından iyi bilinmekte ve görülmektedir. O nedenle, bu sorunların çözümünün tek alternatifi olan ve tek başına iktidar hedefine koşan Milliyetçi Hareket Partisinin bu yürüyüşünde, sizlerin, her zaman olduğundan daha çok desteğinize ihtiyacımız vardır. Şunu bilmenizi istiyorum. Milliyetçi Hareket Partisi iktidarında; ihanete, hırsızlığa, halkın kandırılıp aldatılmasına, dini ve milli değerlerin istismar edilmesine, milletimizin en önemli birleştirici unsuru olan Türk kimliğinin ve dilinin yok edilmesine, teslimiyette sınır tanımayanlara, birikimlerimizi yok pahasına satanlara, servetlerine servet katan yandaşlara dur denecektir. Bu hususta Düsturumuz; Osmanlı Padişahı ABDÜLHAMİT HAN’ın dediği gibi “TEKERRÜR EDEN TARİH DEĞİL, HATALARDIR” sözünden hareketle; AKP Hükümetinin yapmış olduğu bu hatalı uygulamaları ortadan kaldıracağımızı, her yapacağımız çalışma ve uygulama da titizlik göstereceğimizi, hiçbir şekilde dil, din, ırk ayırımı yapmadan ALLAH korkusunu iliklerimizde hissederek sizlere karşı görevimizi layıkıyla yapacağımızı hepinizin bilmesini istiyorum. Bu nedenle, sizlere karşı sorumluluğumuzun farkında ve bilincindeyiz. Bu kapsamda, başlayacak yeni dönemde Adana’da; başta şahsım olmak üzere, Milliyetçi Hareket Partisine gönül vermiş değerli dava arkadaşlarım ile birlikte, konusunda bilgi ve birikimlerine sonsuz güven duyduğum Milliyetçi Hareket Partisinin çok değerli kadrolarının gayretleriyle Adana’mızın ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlarının çözümü en büyük hedefimiz olacaktır. DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI, KIYMETLİ HEMŞEHRİLERİM;“Türkiye'nin nasıl kuşatıldığını, okyanusun ötesinden Türkiye'nin nasıl kıskaç altına alındığını hepimiz görüyor ve üzülüyoruz. Bu duruma son verecek olan da Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Bu hareketin milli iradede şekilleneceği gün ise, 12 Haziran 2011 olmalıdır. Kim ne kadar kömür, makarna, soğan, patates v.s. dağıtırsa dağıtsın, kim ne kadar inancını yaşayan başörtülü kardeşlerimizin örtüsüyle RİYAKAR bir şekilde siyaset yaparsa yapsın, İNANAN ve HİZMETTE KALİTEYİ HEDEFLEYEN SON FÝKÝR KADRO Milliyetçi Hareket Partisi' ndedir. 9 Şubat 1969'da kurulan Milliyetçi Hareket Partisi, 42 yıllık bu süreci, hiçbir partinin yaşamadığı güçlük ve engellerle geçirmiştir. Bu süreçte Milliyetçi Hareket Partisi’nin mağduriyeti ve mahkumiyeti vardır. Ama, Milletimize hiçbir şart altında “MAHCUBİYETİ” olmamıştır. Bunalımın derinleştiği, etnik bölücü terörün tırmandığı, bölgeler arası eşitsizliğin ve gerilimin arttığı, yandaş medya aracılığıyla “pespembe” bir tablo çizildiği böyle bir dönemde, Milliyetçi Hareket Partisi, Allah'ın izniyle milletimizin huzuruna bir güneş gibi doğacaktır. Bu nedenle, hain düşünceli herkes bilsin ki; Dünyaya insanlık dersi vermek ve tüm insanlar için insanca yaşamayı isteyen çelik yürekli Anadolu evlatları Ülkücüler, Bozkurtlar, o pis, o çirkin emelinizi bozmak gayesiyle, oyununuza karşı daha şuurlu ve düzenli demokratik karşı koyuş için yollara koyuldular. Bütün Dünya bilsin ki; biz dünya şartlarına göre siyaset yapmak için konuşmayacağız. Bilin ki biz; dünyaya zulüm ederek ve zulüm edenlere eş başkanlık ederek siyaset yapanları, Irak’ta, Kerkük’te, Musul’da, Erbil’de, Süleymaniye’de, Batı Trakya’da, Doğu Türkistan’da, Filistin’de uyguladıkları insanlık dışı yöntemlerle değil; Ülkemizin içinde bulunduğu durumu bilerek şanlı Milletimizle, onurlu duruşumuzu KÜRŞAD ruhuyla ortaya koyacağız. Bilin ki şanlı mazimizden güç alan ülkümüzün rehberi Kur’an, hedefimiz ise Turan’dır. Mehmet Akif’in ruhuyla beslenen Anadolu insanı; Atatürk’ün ruhuyla bir karış toprağımız için müstevlilerin heveslerini dün olduğu gibi bu gün de kursaklarında bırakacaktır. Bilin ki biz, insanca yaşamak amacıyla kendi değerlerimizi tüm insanlığa sunuyoruz. Bilin ki, bu günden itibaren kötü gidişe dur demek ve ertelenemeyecek geleceğimizi teminat altına almak için tertiplendiğimizi bütün dünyaya haykırıyoruz.ANADOLU’NUN ÇİLE ÇEKMİŞ VEFAKAR VE CEFAKAR İNSANLARI, AZİZ ÜLKÜDAŞLARIM; Bilin ki; şimdi çalışma zamanı. Bilin ki şimdi kucaklaşma zamanı. Bilin ki şimdi bir olma, diri olma ve beraber olma zamanı. Bilin ki; şimdi, sevdamızı haykırmanın zamanı. Gün; Büyük Türk Milleti’ne, Milli Devlet-Güçlü iktidarı sunmanın zamanı. SAYFA 15 Onun için, partimizin kurulduğu günden bu yana, 42 yıllık bu zaman zarfı içerisinde partimizden ayrılan, küsen veya bir kenara çekilen ülkü yoluna gönül vermiş dava arkadaşlarımıza sesleniyorum: Gelin dirlik olalım, birlik olalım, bir olalım. Ne varsa bir kenara koyalım. Milliyetçi Hareket Partisinin, milletimizin huzuruna bir güneş gibi doğmasına sizlerde destek olun, omuz verin. Ülkü uğruna ceza evlerinde çile çekmiş yiğit ülkü devi şairimizin dediği gibi, Zor günde kucaklaşmak, Türk’e büyük töredir. Töreye sahip çıkmak, tam da bize göredir. Kaybedecek vakit yok, zarar geçen süredir. Helal etmem hakkımı, İsmail Ak kurban keserek açılış konuşmasına başladı. hesabım mahşeredir. Onun için; Ben de diyorum ki; Gayrı milli güçleri, bir tarafta öven var. Kapalı mahfilde, bu millete söven var. Türklüğü inkar edip, gayrısını seven var. Birlik olunacaksa, gün bu gündür gardaşım. İşte bu nedenle, Türk mil- Sami İİnceler, Mehmet Çürük ve İsmail Ak’ın Ailesi tam leti için başlattığımız gönül teşekküllü olarak toplantıda yer aldılar seferberliğinde el ele, gönül gönüle, omuz omuza verdiğimiz takdirde, bu geniş birlikteliğin, önümüzdeki süreçte, bizlere başarıyı getireceği inancındayım. Bu başarı da Milliyetçi Hareket Partisinin tek başına iktidarı olacaktır. DEĞERLİ Etem Pazarcı ve Eski Milli Eğitim Müdürü Haşim Özcan HEMŞEHRİLERİM; Konuşmama son verirken öğrencileri İsmail Ak’ı yalnız bırakmadılar. şunu da ifade etmek istiyorum. Biliyorsunuz İller, İlçeler, Belde ve Köyler, sadece insanların bir arada yaşadığı fiziksel mekanlar değildir. Tarihsel gelişim sürecinde İller, İlçeler, Belde ve Köyler, geliştikleri bölgelerin kültür merkezleri olma işlevini de yerine getirip, öncesinden aldıkları kültürel mirasın, bir sonraki kuşaklara aktarıldığı mekanlardır. Bu yüzden yaşamakta olduğumuz Çukurova, bizim için sadece bir coğrafi bölge değil, aynı zamanda; ahlakın, medeniyetin ve tarihin de kalbidir. Bu nedenle Huzurlarınıza gelmeden önce, Çukurova’nın bizlere taşıdığı bu yüce değerleri kuşandım ve sizlerin gönül devletinize talip oldum. Bu duygu ve düşüncelerle Milliyetçi Hareket Partisi Adana Milletvekilliği Aday Adaylığı sürecinde destek ve hayır dualarınızı esirgemeyeceğinizi biliyor, bu mutlu günümde beni yalnız bırakmadığınız için hepinize minnet duygularımı ifade ediyor, en derin saygı ve selamlarımı sunuyorum. Hepinizden Allah razı olsun diyerek konuşmasını tamamladı.