BAZI AROMATøK BøTKøLERøN IN VITRO RUMEN
Transkript
BAZI AROMATøK BøTKøLERøN IN VITRO RUMEN
I EGE ÜNøVERSøTESø FEN BøLøMLERø ENSTøTÜSÜ (DOKTORA TEZø) BAZI AROMATøK BøTKøLERøN IN VITRO RUMEN FERMANTASYONU ÜZERøNE ETKøLERø Sibel SOYCAN ÖNENÇ Zootekni Anabilim Dal Bilim Dal Kodu: 501.14.00 Tez Danúman: Prof. Dr. Süleyman AKKAN Bornova-øZMøR II III Sibel SOYCAN ÖNENÇ tarafndan Doktora tezi olarak sunulan “BazÕ Aromatik Bitkilerin in vitro Rumen Fermantasyonu Üzerine Etkileri” baúlkl bu çalúma E.Ü. Lisansüstü E÷itim ve Ö÷retim Yönetmeli÷i ile E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü E÷itim ve Ö÷retim Yönergesi’nin ilgili hükümleri uyarnca tarafmzdan de÷erlendirilerek savunmaya de÷er bulunmuú ve 03.10.2008 tarihinde yaplan tez savunma snavnda aday oybirli÷i bulunmuútur. ile ømza Jüri üyeleri Jüri BaúkanÕ /oyçoklu÷u : Prof. Dr. Süleyman AKKAN Raportör Üye : Doç. Dr. Mürsel ÖZDOöAN Üye : Prof. Dr. Asm KILIÇ Üye : Prof. Dr. Emine BAYRAM Üye : Prof. Dr. Ylmaz ùAYAN IV V ÖZET BAZI AROMATøK BøTKøLERøN øN VøTRO RUMEN FERMANTASYONU ÜZERøNE ETKøLERø SOYCAN ÖNENÇ, Sibel Doktora Tezi, Zootekni bölümü Tez Yöneticisi: Prof. Dr. Süleyman AKKAN Nisan 2008, 165 sayfa Bu araútrmann amac, uzun yllardr insan beslenmesinde ve tpta kullanlan aromatik bitkilerin rumen fermantasyonu üzerine etkilerini belirlemektir. Bunun için aromatik bitkilerden kekik (Origanum onites L), biberiye (Rosmarinus officinalis L.), yalanc karabiber (Schinus molle L.), hayt (Vitex agnus castus L.), karabiber (Piper nigrum), kimyon (Cuminum cyminum L.), Anadolu adaçay (Salvia triloba,syn:Salvia fruticosa L.) ve ac krmz biber (Capsicum annum L.) ile yem materyali olarak pamuk tohumu küspesi (PTK), çayr kuru otu (ÇKO) ve arpa kullanlmútr. ønkubasyon için her bir yem ham maddesine kuru madde temelinde %0, 1, 2, 3, 4, 5 düzeyinde aromatik bitki karútrlarak örnekler oluúturulmuútur. ønkübasyon için gerekli rumen svlar iki adet rumen fistüllü koçtan alnmútr. Aromatik bitkiler, yemler ve örnekler Hohenheim Futterwerter Test (HFT) yöntemine göre in vitro koúullarda 24 saatlik inkübasyona braklmútr. ønkubasyon sonras her aromatik bitki ve yem ham maddesi için en iyi ve en kötü gaz oluúum (GO) miktarna sahip örnekler ikinci bir 24 saatlik inkübasyona alnmútr. Toplam gaz oluúum miktarlar birinci ve ikinci inkubasyonda 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerde ölçülmüútür. Aromatik bitki, yem ve örneklerde 24. saatteki toplam gaz oluúumuna göre organik maddelerin sindirim derecesi (OMSD), metabolik enerji (ME) içerikleri ve aromatik bitkiler ile yemlerin ham besin madde içerikleri belirlenmiútir. økinci inkübasyon sonunda rumen svsnn pH’s, uçucu ya÷ asitleri ve amonyak konsantrasyonlar saptanmútr. Aromatik bitkiler organik maddelerin sindirimini ve metabolik enerji içeriklerini önemli düzeyde etkilemiútir (P0.01). Söz konusu bitkiler PTK ve ÇKO’nun GO miktarn, OMSD ve ME içeriklerini farkl VI úekilde etkilerken arpann GO miktarn, OMSD ve ME içeriklerini düúürmüútür (P0.01). Yemlere aromatik bitkilerin eklenmesi rumen pH’sn artrmú, %3 hayt içeren ÇKO, %1 karabiber içeren ÇKO dúnda izo-bütirik asit, %5 adaçay içeren ÇKO dúnda izo-valerik asit konsantrasyonlarn düúürmüútür. Araútrmada kullanlan tüm aromatik bitkiler rumende oluúan NH3-N konsantrasyonlarn düúürmüútür. Bu etki aromatik bitki düzeyi arttkça daha da belirginleúmiútir. Örneklerin gaz oluúum düzeyleri birinci ve ikinci inkubasyonda farkl olmuútur. Bu bulgular inkubasyonda kullanlan rumen svsndaki mikrobiyal aktiviteden ya da aromatik bitkilerin ve yemlerin uzun süre derin dondurucuda saklanmasndan ortaya çkmú olabilir. Bu nedenle, sonuçlar hakknda kesin bir karara varabilmek için daha ayrntl çalúmalara gereksinim duyulmaktadr. Anahtar kelimeler: Aromatik bitkiler, rumen fermantasyonu, gaz oluúumu, ruminant VII ABSTRACT THE EFFECTS OF SOME AROMATICS PLANTS ON IN VITRO RUMEN FERMANTATION SOYCAN ÖNENÇ, Sibel PhD in Animal Science Supervisor: Prof. Dr. Süleyman AKKAN April 2008, 165 pages The aim of this study was to investigate the effects of some aromatic plants which have been used in human nutrition and medicine for along time on in vitro rumen fermentation. For this purpose, oregano (Origanum onites L.), rosemary (Rosmarinus officinalis L.), pepper molle (Schinus molle L), vitex (Vitex agnus castus L.), black pepper (Piper nigrum), cummin (Cuminum cyminum L.), Anatolian sage (Salvia triloba, Syn: Salvia fruticosa L.), red pepper (Capsicum annum L.) and cotton seed meal, dry timoty grass, barley were used as aromatic plants and feed materials. For the incubation, samples were prepared adding 0, 1, 2, 3, 4 and 5 % levels of aromatic plants to feed materials based on dry matter basis. Rumen fluid was taken from two fistulated rams for the incubation. Aromatic plants, feeds and samples were incubated according to the Hohenheimer Futtertest (HFT) for 24 h. At the end of the first incubation, the samples had the lowest and the highest total gas production for each aromatic plant and feed were taken to second 24h incubation. The total gas productions were recorded at 2, 4, 8, 12 and 24 h of the first and second incubations. The digestibility of organic matter and metabolizable energy of the aromatic plants, feeds and samples (containing feed and aromatic plants) were determined by the total gas production at 24 h incubation and chemical composition of the aromatic plants and feeds. In ruminal fluid obtained at the end of second incubation, pH, ammonia-N and volatile fatty acids (VFAs) were determined. In vitro gas production, organic matter digestibility and metabolizable energy content were significantly affected by the aromatic plants VIII (P<0.01), while in vitro gas productions, organic matter digestibilities and metabolizable energy contents of cotton seed meal and dry timoty grass were differently affected by the aromatic plants, these significantly decreased in barley (P<0.01). The aromatic plants adding to feeds increased the ruminal pH and decreased iso-butyric acid except dry timothy grass containing 3% vitex and 1% pepper molle and decreased iso-valeric acid except dry timothy grass containing 5% Anatolian sage all of the aromatic plants used in this study decreased ruminal NH3-N concentration. This effect become clear as the level of aromatic plant increased. Gas productions determined in the first and second incubation of samples were different. This could be arrised from that microbial activity of rumen fluid used for incubations or aromatic plants and feeds were stored in deep-freeze until the second incubation. Therefore to prove this point further studies are required. Key words: Aromatic plants, rumen fermantation, gas production, ruminants IX TEùEKKÜR Araútrma konumun belirlenmesi, denemenin yürütülmesi ve tezin yazm aúamalarnda göstermiú oldu÷u ilgi ve katklarndan dolay baúta danúman hocam Prof. Dr. Süleyman AKKAN olmak üzere, hocalarm Prof. Dr. Asm KILIÇ, Prof. Dr. Emine BAYRAM’a hayvan materyalinin temininde katklarndan dolay hocam Prof. Dr. Ylmaz ùAYAN’a, rumende amonyak tayini için laboratuvarn açarak, rahat bir ortamda çalúmam sa÷layan Adnan Menderes Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü ö÷retim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kubilay METøN’e, uçucu ya÷ bileúenlerinin belirlenmesinde yardmlarndan dolay Anadolu Üniversitesi Eczaclk Fakültesi ö÷retim üyesi Prof. Dr. Mustafa ùENYEL, Yrd. Doç. Dr. Mine KÜRKÇÜOöLU’na, çayr kuru otu temininde Nihat øNAL’a, kimyon temininde Türel Tarm A.ù.’ye doktora çalúmamn de÷iúik aúamalarnda moral ve desteklerinden dolay tüm çalúma arkadaúlarma, bölümümüz hayvanclk tesisleri ve biyolojik analiz laboratuvar çalúanlarna, doktora çalúmam boyunca yardm ve deste÷ini esirgemeyen eúim Doç. Dr. Alper ÖNENÇ’e, beni yetiútiren aileme ve çalúmaya maddi destek sa÷layan E.Ü. Araútrma Fon Saymanl÷na teúekkür ederim. X XI øÇøNDEKøLER Sayfa ÖZET................................................................................................................ V ABSTRACT .................................................................................................. VII TEùEKKÜR....................................................................................................IX KISALTMALAR DøZøNø............................................................................ XII ùEKøLLER DøZøNø ....................................................................................XIII ÇøZELGELER DøZøNø .............................................................................. XIV RESøMLER DøZøNø...................................................................................XXV GøRøù................................................................................................................. 1 2. ÖNCEKø ÇALIùMALAR............................................................................ 4 2.1. AROMATøK BøTKøLER............................................................................... 4 2.1.1. øzmir keki÷i (Origanum onites L.).................................................. 5 2.1.2. Biberiye (Rosmarinus officinalis L.) .............................................. 7 2.1.3. Yalanc karabiber (Schinus molle)................................................. 8 2.1.4. Hayt (Vitex agnus castus).............................................................. 9 2.1.5. Karabiber (Piper nigrum L.)......................................................... 10 2.1.6. Kimyon (Cuminum cyminum L.) ................................................. 11 2.1.7. Adaçay (Salvia triloba L.)............................................................ 12 2.1.8. Ac krmz biber (Capsicum annuum)........................................ 13 2.2. AROMATøK BøTKøLERøN KULLANIM ALANLARI .................................... 15 2.2.1. Gdalarda kullanm...................................................................... 15 2.2.2. Hayvan beslemede kullanm........................................................ 17 3. MATERYAL VE YÖNTEM ..................................................................... 27 3.1. MATERYAL ............................................................................................ 27 3.1.1. Hayvan materyali .......................................................................... 27 3.1.2. Yem materyali ............................................................................... 27 3.1.2.1. Fistüllü koçlarn rasyonunu oluúturan yem materyalleri ........ 27 3.1.2.2. Aromatik bitkiler ve araútrmada kullanlan yem materyalleri..... 27 3.1.2.3. HFT analizlerinde kullanlan standart yem materyalleri......... 29 3.1.3. Rumen svs .................................................................................. 30 3.2. YÖNTEM ................................................................................................ 31 3.2.1. Yemlerin ve aromatik bitkilerin ham besin maddelerinin belirlenmesi ................................................................................... 31 3.2.2. Aromatik bitkilerin uçucu ya÷ oranlarnn belirlenmesi............. 31 XII 3.2.3. Uçucu ya÷larn bileúenlerinin belirlenmesi................................. 31 3.2.4. Kapsaisin analizi........................................................................... 32 3.2.5. In vitro denemenin yürütülmesi ................................................... 33 3.2.5.1. Fistüllü koçlarn bakm ve beslenmesi...................................... 35 3.2.5.2. Hohenheim yem testi (HFT) / gaz üretim tekni÷i..................... 36 3.2.6. Farkl düzeylerde aromatik bitki içeren yemlerin OMSD ve ME içeriklerinin hesaplanmas ............................................................ 44 3.2.7. Rumen svsnda pH saptanmas .................................................. 45 3.2.8. Rumen svsnda uçucu ya÷ asitleri (UYA) analizi...................... 45 3.2.9. Rumen svsnda amonyak analizi................................................ 46 3.2.10. østatistik analiz ............................................................................ 47 4. ARAùTIRMA BULGULARI .................................................................... 48 4.1. YEMLERøN VE AROMATøK BøTKøLERøN HAM BESøN MADDE øÇERøKLERø ..................................................................................................................... 48 4.2. AROMATøK BøTKøLERøN UÇUCU YAö MøKTAR VE BøLEùENLERø .......... 49 4.3. GAZ OLUùUM MøKTARLARI (HFT YÖNTEMø)......................................... 53 4.3.1.Yemlerin GO miktarlar, OMSD ve ME içerikleri........................ 53 4.3.2. Aromatik bitkilerin GO miktarlar, OMSD ve ME içerikleri ...... 54 4.3.3. Yemlere aromatik bitki ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri............................................................... 58 4.3.3.1. Kekik ilavesinin etkisi ................................................................ 58 4.3. 3.2. Biberiye ilavesinin etkisi........................................................... 61 4.3.3.3. Yalanc karabiber ilavesinin etkisi ............................................ 64 4.3.3.4. Hayt ilavesinin etkisi................................................................. 68 4.3.3.5. Karabiber ilavesinin etkisi ......................................................... 71 4.3.3.6. Kimyon ilavesinin etkisi............................................................. 74 4.3.3.7. Adaçay ilavesinin etkisi ............................................................ 78 4.3.3.8. Acbiber ilavesinin etkisi............................................................ 81 4.3.4. økinci inkübasyon sonuçlar......................................................... 85 4.4.AROMATøK BøTKøLERøN IN VøTRO RUMEN FERMANTASYON PARAMETRELERøNE ETKøLERø ...................................................................... 92 4.4.1. Aromatik bitkilerin rumen pH’sna etkisi.................................... 92 4.4.2. Aromatik bitkilerin rumen UYA konsantrasyonlarna etkisi ...... 94 4.4.3. Aromatik bitkilerin rumen amonyak konsantrasyonuna etkisi 107 5. TARTIùMA .............................................................................................. 110 XIII 5.1.AROMATøK BøTKøLERøN HAM BESøN MADDE øÇERøKLERø ..................... 110 5.2.AROMATøK BøTKøLERøN UÇUCU YAö MøKTAR VE BøLEùENLERø ............ 113 5.3.GAZ OLUùUM MøKTARLARI (1. øNKÜBASYON) ..................................... 120 5.4.OMSD VE ME øÇERøKLERø ................................................................... 127 5.5. GAZ OLUùUM MøKTARLARI (2. øNKÜBASYON) VE FERMANTASYON PARAMETRELERø......................................................................................... 129 6. SONUÇ VE ÖNERøLER ................................................................................. 140 KAYNAKLAR.............................................................................................. 142 EKLER .......................................................................................................... 155 ÖZGEÇMøù .................................................................................................. 165 XIV KISALTMALAR DøZøNø Ab Aç B CH4 CO2 ÇKO GO KM H HFT HK HP HY HS Kb Kk Km ME NÖM NPN NH3 NH3-N OM OMSD PTK UYA Yk Acbiber Adaçay Biberiye Metan Karbondioksit Çayr kuru otu Gaz oluúumu Kuru madde Hayt Hohenheimer Futterwert Test Ham kül Ham protein Ham ya÷ Ham sellüloz Karabiber Kekik Kimyon Metabolik enerji N’siz öz maddeler Protein yapsnda olmayan azotlu bileúikler Amonyak Amonyak azotu Organik madde Organik maddelerin sindirim derecesi Pamuk tohumu küspesi Uçucu ya÷ asitleri Yalanc karabiber YOAÜ Yüksek oranda amonyak üreten XV ùEKøLLER DøZøNø Sayfa ùekil 2.1. Ruminantlarda mide yaps............................................................... 18 ùekil 2.2. Rumende karbonhidrat parçalanmasnn özeti ................................ 19 ùekil 2.3. Rumende proteinlerin parçalanmas ................................................ 21 ùekil 4.1. Aromatik bitkilerin GO miktarlarnn inkübasyon süresince de÷iúimi............................................................................................ 56 ùekil 4.2. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi............................................ 87 ùekil 4.3. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi............................................ 90 ùekil 4.4. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi............................................ 92 ùekil 4.5a. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri ........................................ 97 ùekil 4.5b. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri ........................................ 98 ùekil 4.6a. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri ...................................... 102 ùekil 4.6b. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri ...................................... 103 ùekil 4.7a. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri ...................................... 106 ùekil 4.7b. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri ...................................... 106 ùekil 4.8. Aromatik bitkilerin rumen amonyak azotu konsantrasyonuna etkisi ........................................................................................................ 109 XVI ÇøZELGELER DøZøNø Sayfa Çizelge 2.1. Origanum onites ve vulgare’nin kullanm ve yerel isimleri ......... 7 Çizelge 4.1. Yemlerin ve aromatik bitkilerin ham besin madde içerikleri....... 48 Çizelge 4.2. Aromatik bitkilerin uçucu ya÷ oranlar ve ac biberin kapsaisin içeri÷i......................................................................................... 50 Çizelge 4.3. Aromatik bitkilerin uçucu ya÷ bileúenleri.................................... 52 Çizelge 4.4. PTK, ÇKO ve Arpa’nn GO miktarlar, OMSD ve ME içerikleri..................................................................................... 54 Çizelge 4.5. Aromatik bitkilerin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri........... 56 Çizelge 4.6. Yemlere kekik ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri ........................................................................... 59 Çizelge 4.7. Yemlere biberiye ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri ........................................................................... 63 Çizelge 4.8. Yemlere yalanc karabiber ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri............................................................ 67 Çizelge 4.9. Yemlere hayt ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri ........................................................................... 70 Çizelge 4.10. Yemlere karabiber ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri ........................................................................... 73 Çizelge 4.11. Yemlere kimyon ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri ........................................................................... 76 Çizelge 4.12. Yemlere adaçay ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri ........................................................................... 79 Çizelge 4.13. Yemlere ac biber ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri ........................................................................... 84 XVII Çizelge 4.14. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri .................. 86 Çizelge 4.15. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri ................... 89 Çizelge 4.16. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri........................................................................................ 91 Çizelge 4. 17. Yemlere aromatik bitki ilavesinin rumen svsnn pH de÷erine etkileri........................................................................................ 93 Çizelge 4.18. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna ve C2/C3’e etkileri .................... 96 Çizelge 4.19. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna ve C2/C3’e etkileri .................. 101 Çizelge 4.20. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna ve C2/C3’e etkileri.................. 104 Çizelge 4.21. Aromatik bitkilerin rumen amonyak konsantrasyonuna etkisi ........................................................................................ 108 XVIII RESøMLER DøZøNø Sayfa Resim 3.1. Rumen svs alnan düzenek ve alnmas ...................................... 30 Resim 3.2. Aromatik bitki karúmlarnn tartm ve ölçü silindirine yerleútirilmesi ............................................................................... 34 Resim 3.3. Ölçü silindiri pistonlarnn vazelinlenmesi ve içine yerleútirilmesi ............................................................................... 35 Resim 3.4. ønkübatör ........................................................................................ 36 Resim 3.5. Ölçü silindiri................................................................................... 37 Resim 3.6. Otomatik pipet ve 2 l’lik Woulf úiúesi. Manyetik karútrc, su banyosu (39 qC ye ayarl) ve karbondioksit tüpü ......................... 37 Resim 3.7. Çözeltilerin hazrlanmas ............................................................... 39 Resim 3.8. Rumen svsnn ölçü silindirlerine doldurulmas .......................... 41 Resim 3.9. Ölçü silindirlerinin inkübatöre yerleútirilmesi ............................... 42 1 GøRøù Evcil ruminantlar insan beslenmesinde önemli hayvansal protein kayna÷ olarak gösterilirler (Dominguez Bello ve Escobar, 1997). Ruminantlar tek mideli ve kanatllardan ayran en önemli özellik, selülozca zengin kaba yemleri hayvansal ürünlere dönüútürebilmeleridir. Anlan hayvanlarda dört mide gözünden biri olan rumenin çok önemli iúlevleri vardr. Rumen, hem bir depo görevi üstlenmekte hem de fermantasyon odas olarak görev yapmaktadr. Yemlerin besleme de÷erini optimize etmek, fermantasyon etkinli÷ini ve substratlarn kullanmn iyileútirmek için rumen manipule edilebilir. Rasyon manipulasyonu ile dolayl olarak rumen manipulasyon stratejilerinin kullanlabilece÷i bildirilmektedir (Dominguez Bello ve Escobar, 1997). Mineral, enerji ya da azot kaynaklar ilavesi bunlar arasnda yer alr. Rasyona yaplacak fiziko-kimyasal muamele ile rasyon proteini ya da niúastasnn rumende parçalanmadan korunmasnda baúar sa÷land÷ görülmektedir. Bitki hücre duvarna uygulanan kimyasal muamele ile yapsal karbonhidratlarn rumen mikroorganizmalar tarafndan daha iyi de÷erlendirilmesi sa÷lanabilmektedir. Yem katklar kullanmyla rumende mikrobiyal kompozisyon ve mikroorganizmalarn aktivitelerinde modifikasyon yaplabildi÷i bildirilmektedir (Dominguez Bello ve Escobar, 1997). Optimum Rumen faaliyetlerinin gerçekleúmesinde yemlerin nitelik ve niceli÷i önemli rol oynamaktadr. Ancak ço÷u zaman pratik hayvan beslemede yemin kalitesi ve miktarn ayn seviyede tutmak mümkün olmamaktadr. Rumen koúullarnn kontrol altna alnabilmesi 2 verimin süreklili÷i ve hayvan sa÷l÷ bakmndan büyük önem taúmaktadr. Bu bakmdan rumen koúullarn iyileútirici yem katk maddeleri temel araútrma konular arasnda yer almaya baúlamútr. Söz konusu katk maddelerinin orjinleri “sa÷lkl gda üretiminde” tartúlmú, daha çok do÷al katk maddeleri kullanm tavsiye edilmiú ve tercih nedeni olarak görülmeye baúlanmútr. Son yllarda do÷al katk maddelerinin en önemli kaynaklarndan birini de aromatik bitkilerin oluúturdu÷u görülmektedir. Tbbi bitkiler arasnda uçucu ya÷ taúyan ve uçucu ya÷ bitkileri olarak adlandrlanlarn önemli bir yeri vardr. Özellikle Akdenize kys olan ülkelerin uçucu ya÷ taúyan bitkiler bakmndan daha zengin olmas (Ceylan, 1996), bu konu üzerinde önemle durulmas gereklili÷ini arttrmaktadr. Bitki ekstraktlarnn uçucu ya÷ içerdikleri ve yüzyllardr antimikrobiyal uygulamalarda, etkileri gdalar nedeniyle korumada geleneksel tpta, kullanld÷ endüstriyel bildirilmektedir (Davidson ve Naidu, 2000). Anlan maddelerin büyük ço÷unlu÷u, Avrupa Birli÷i’nde insan tüketimi için güvenilir olarak görülmektedir. Bitki ekstraktlarnn antimikrobiyal aktivitelerinin, pek çok bitki uçucu ya÷nda bulunan terpenoidler (carvacrol, carvone, thymol, terpinen-4-ol) ve phenylpropanoidler (cinnamaldehyde, eugenol, anethol) gibi ikincil bitki bileúenlerinden kaynakland÷ bildirilmektedir (Busquet ve ark., 2005a). Baz bitki ekstraktlarnn ve bileúenlerinin rumen fermantasyonu üzerine olan etkilerini belirlemeye yönelik çalúmalar bulunmaktadr (Evans ve Martin, 2000; McIntosh ve ark., 2003; Cardozo ve ark., 2004; Molero ve ark. 2004; Castillejos ve ark., 2005). Fakat bitki 3 ekstraktlarnn ya da ikincil bitki bileúenlerinin etki mekanizmalar, rumen mikrobiyal fermantasyonu ve besin maddeleri kullanm etkinli÷ini iyileútirmek için optimum kullanm düzeyleri ile ilgili bilgilerin snrl oldu÷u görülmektedir (Busquet ve ark., 2005a). Bu araútrmada, uzun yllardr insan beslenmesinde ve tpta kullanlan aromatik bitkilerin rumen fermantasyonu üzerine etkilerinin belirlenmesi amaçlanmútr. Ayrca konuyla ilgili yaplan ilk çalúmalar arasnda yer almú olmas nedeniyle de bundan sonra yaplacak araútrmalara úk tutaca÷ düúünülmektedir. 4 2. ÖNCEKø ÇALIùMALAR 2.1. Aromatik Bitkiler Türk halk, ço÷unlu÷unun krsal bölgelerde yaúamas nedeniyle yabani bitkilerle yakndan ilgilidirler. Yabani bitkilerin bir bölümünden gda, baharat, boya maddesi veya ilaç olarak yararlanlmaktadr. Baz bitkiler büyü yapmak amacyla, bir ksm ise zehirli bileúikler taúmas nedeniyle insan ve hayvan sa÷l÷ yönünden önem taúmaktadr (Baytop, 1999). Aromatik bitkiler çay, baharat, çeúni ya da uçucu ya÷ ve ekstre kayna÷ olarak kullanlmaktadr. Bunlarn biyolojik etkileri deneysel olarak ispatland÷nda tedavide kullanlmakta ve tbbi olarak da de÷erlendirilmektedir. Ancak, aromatik bitkiler en yo÷un úekilde koku ve tat endüstrileri tarafndan kullanlmaktadr. Uçucu ya÷lar (esanslar, uçan ya÷lar, eterik ya÷lar) çeúitli distilasyon yöntemleriyle (su, buhar, su ve buhar) elde edilmektedir. Bu teknikler çeúitli úekillerde (turbo distilasyon, hidrodifüzyon, sürekli distilasyon, vakumlu mikrodalga distilasyonu) uygulanmaktadr. Tat maddelerinin, ayrca düúük veya yüksek basnç altnda çözücüler veya svlaútrlmú gazlarla ekstraksiyon sonucunda elde edildi÷i bildirilmektedir (Baúer, 1998). Türkiye, dünya bitki ticaretinde Çin ve Hindistan’dan sonra üçüncü ülke durumundadr. øhraç edilen yllk do÷al bitki miktar 30 000 ton civarndadr (Satl ve ark., 2002). Uçucu ya÷larn % 65’i odunlu bitkilerden (a÷aç veya çal) temin edilmektedir. Bunlar arasnda yükte a÷r-pahada hafif narenciye ya÷lar ile yükte hafif-pahada a÷r gül, yasemin gibi ya÷lar saylabilir. Uçucu ya÷ ticaretinde narenciye ve nane 5 ya÷lar baú çekmektedir. Geliúmekte olan ülkeler uçucu ya÷ üretiminde büyük potansiyele sahiptirler. Dünya üretiminin % 55’i geliúmekte olan ülkelerde, % 35’i geliúmiú ülkelerde, % 10’u ise do÷u Avrupa ülkelerinde gerçekleútirilmektedir. Geliúmekte olan ülkelerin uçucu ya÷ üretiminin % 85’ini Çin, Brezilya, Hindistan, Endonezya, Türkiye, Msr ve Fas gerçekleútirmektedir. Dünya uçucu ya÷ üretiminin %3’ünün ilaç sanayi, % 34’ünün alkolsüz içkiler ve kalan ksmnn ise koku ve tat endüstrileri tarafndan kullanld÷ bildirilmektedir (Baúer, 1998). Araútrmada kullanlan kekik, biberiye, yalanc karabiber, hayt, karabiber, kimyon, adaçay ve ac krmz biberin öncelikle co÷rafi da÷lm, ekonomik ve tbbi önemi hakknda bilgi verilerek, hayvan beslemede kullanmnn gündeme gelmesi incelenecektir. 2.1.1. øzmir keki÷i (Origanum onites L. syn. Origanum smyrnaeum L. syn. Majorana onites (L.) Bentham) Origanum ad Yunanca’dan gelir ve da÷ süsü (Oros:da÷, Ganos:süs) anlamna gelmektedir (Arabac, 1995). Bitki geniú bir yaylma alanna sahiptir. Origanum türleri, ticari öneme sahip olup büyük miktarlarda ihraç edilmektedir. Ülkemizde do÷adan toplanarak ihraç edilen kekik miktarnn 2000 yl dú ticaret istatistiklerine göre yaklaúk 7000 ton oldu÷u ve bunun büyük bir ksmn Origanum onites’in oluúturdu÷u bildirilmektedir (Oflaz ve ark., 2002). Origanum onites Ege ve Akdeniz Bölgelerinde taúlk ve yamaçl yerlerde yaygn olarak yetiúen, 40-50 cm boyunda çok yllk bir bitkidir (Zeybek ve Zeybek, 1994). Halk arasnda “Bilyal kekik, Taú kekik, Peynir keki÷i, øzmir keki÷i” gibi yöresel adlarla bilinen Origanum 6 onites, do÷al floramzn bir ürünü olmasnn yannda kültür bitkisi olarak yetiútirilen tek ticari Origanum türüdür (Çizelge 2.1). Ege bölgesinde tarm yaplmakta ve son yllarda 6300 dönümlük tarm alanna ulaút÷ bildirilmektedir (Oflaz ve ark., 2002). Türkiye’nin toplam kekik ihracatnn yaklaúk % 80’i Ege øhracatçlar Birli÷i tarafndan karúlanmaktadr (Satl ve ark., 2002). Türkiye florasnda Origanum (Labiatae) cinsinin 23 türden ibaret 31 taksonu kaytldr (Davis, 1982). Origanum türleri Türkiye’de kekik olarak adlandrlmakta ve benzer kokularndan dolay kekik olarak bilinen birçok cins ve tür bulunmaktadr. Bunlar Thymus (57 takson), Satureja (14 takson), Thymbra (4 takson) ve Coridothymus (1 tür) cinsidir. Anlan cinslerin ortak özellikleri, uçucu ya÷larnn ana bileúenlerinin genellikle karvakrol veya timol ya da her ikisinin de olmasdr (Baúer ve ark., 1994). øzmir keki÷inin geliútirilen klonlarnda uçucu ya÷ orann % 2.61-5.12 olarak belirleyen Ceylan ve ark. (1999), uçucu ya÷n ana bileúeni olan carvacrolü % 70.73-85.68, ikinci srada bileúen olarak 1.8-cineole % 5.65-13.39, thymolü ise en düúük bileúen olarak % 0.25-1.93 orannda bulduklarn bildirmiúlerdir. Geniú bir kullanma sahip ve ekonomik açdan önemli olan bu bitki, halk arasnda hastalklarn tedavisinde ve yemeklerde baharat olarak kullanlmaktadr. Çizelge 2.1’den de görüldü÷ü gibi bitkinin toprak üstü ksmlar mide hastalklar, so÷uk algnl÷, baú a÷rsn tedavi etmektedir. Uçucu ya÷ ile yaplan çalúmalarda analjezik (a÷r kesici) etkisi belirlenmiútir. Yüksek miktarda fenol içermesi nedeniyle antibakteriyal, antispazmodik ve antiseptik etkileri bilinmektedir (Oflaz ve ark., 2002). 7 Çizelge 2.1. Origanum onites ve vulgare’nin kullanm ve yerel isimleri Bitki ad Yerel isimleri Origanum onites øzmir keki÷i Bilyal kekik Taú kekik Güve kekik Peynir keki÷i østanbul keki÷i Origanum vulgare subsp. Çanakkale keki÷i hirtum Kullanlan ksm Kullanm ve kullanlú úekli Herba-ønfüzyon So÷uk algnlklar Karn a÷rs Uçucu ya÷ Analjezik Antioksidan Antifungal Yaprak-ønfüzyon Diú eti nevraljisi gargara Baú a÷rs Aromatik su- Mide a÷rlar dahilen gargara Diú a÷rlar Yaprak kurutulmuú ) Herba-ønfüzyon ( Tümörlere karú Midevi Kaynak: Oflaz ve ark., (2002) 2.1.2. Biberiye ( Rosmarinus Officinalis L. ) Rosmarinus officinalis L.( Labiata e) türü 50-100 cm yükseklikte çal görünüúünde, kún yapraklarn dökmeyen, çiçekleri soluk mavi renkli, çok yllk bir bitkidir (Baytop, 1999). Bitki biberiye, rosmarin, kuúdili, hasalban, püren, pürem ve süpürge çals gibi yöresel adlarla kullanlmaktadr (Arabac ve ark., 2003). Biberiyenin çok eskiden beri kültürünün yapld÷ belirtilmektedir ve (Ceylan, anavatannn 1996). Akdeniz Bahçelerde süs kylar oldu÷u bitkisi olarak yetiútirilmektedir. Güney Anadolu’da (Tarsus, Adana, øskenderun) yabani olarak da yetiúmektedir (Baytop, 1999). Mersin ve Adana yöresinde maki floras içerisinde, orman içi boúluklarda, tarla ve üzüm 8 ba÷lar kenarlarnda, özellikle de koruma altndaki a÷açlandrma sahalar içerisinde yaylú göstermektedir (Gülbaba ve Özkurt, 2002). Biberiye esans ya da uçucu ya÷ (Oleum rosmarini) Rosmarinus officinalis L.’nin çiçekli dallarndan su buhar destilasyonu ile elde edilen renksiz veya açk sar renkli, baharl ac ve serinletici lezzetli, camphor veya ökaliptus esansna benzer kokulu bir sv oldu÷u belirtilmektedir (Baytop, 1999). Uçucu ya÷ miktar %1-2.5 arasnda de÷iúmektedir (Zeybek ve Zeybek, 1994;Ceylan, 1996; Baytop, 1999). Uçucu ya÷n en önemli bileúenlerini cineole (% 15-30), borneol esterleri (Baytop, 1999) ve camphore (%5-10) oluúturmaktadr (Ceylan, 1996). Biberiye uçucu ya÷ sindirim sistemini uyarc, safra artrc, haricen kullanld÷nda romatizmal hastalklarda (Zeybek ve Zeybek, 1994; Ceylan, 1996; Baytop, 1999), banyo suyunda sinirleri yatútrc, likör, sabun ve kozmetik endüstrisinde koku verici olarak kullanlr (Zeybek ve Zeybek, 1994). Arabac ve ark. (2003) tarafndan Aydn, Isparta, Çanakkale’de yürütülen bir araútrmada, biberiye uçucu ya÷ oranlarnn ortalamalar 2001 ve 2002 yllarnda illere göre srasyla % 0.441, 0.412, 0.283; % 0.459, 0.519, 0.303 olarak bulunmuútur. Araútrclar 2001 ylnda uçucu ya÷ ana bileúeninin borneol oldu÷unu, onu camphor ve 1,8-cineole’ün izledi÷ini, 2002 ylnda ise ana bileúenin camphor, bunu borneol ve 1,8cineole’ün takip etti÷ini bildirmektedirler. 2.1.3. YalancÕ karabiber ( Schinus molle ) Anacardiaceae türünün olgun meyvalar yalanc karabiber olarak adlandrlmaktadr. Kún yaprak dökmeyen 5-10 m yükseklikte bir a÷aç 9 olan yalanc karabiberin çiçekleri beyaz olup meyvas 6-7 mm çapnda krmz renklidir. Anavatan Orta ve Güney Amerika da÷lar olmakla beraber Güney Avrupa ve Akdenize kys olan ülkelerde süs a÷ac olarak yetiútirilmektedir (Baytop, 1999). Pembe-krmz meyvelerinden % 3-5 arasnda uçucu ya÷ elde edilir ve bu ya÷n bileúiminde carvacrol, thymol, phelladrene, pinene, reçine ve ketonlar bulunur. Yalanc karabiberin meyvasnn karabiberi andran ancak daha az yakc bir lezzete sahip oldu÷u ve bu özelli÷i nedeniyle de onun yerine sk sk kullanld÷ bildirilmektedir (Akgül, 1993; Baytop, 1999). 2.1.4. HayÕt (Vitex agnus castus) Hayt (Vitex agnus-castus L.), yapraklar el biçiminde parçal, renkli çiçekli, çal görünüúünde bir bitkidir. Meyvas küre biçiminde, yaklaúk 3 mm çapnda sert özel kokulu ve hafif acmsdr. Bir Akdeniz bitkisi oldu÷undan dolay Anadolu’da çok geniú bir yaylm göstermektedir. øzmir civarndan toplanmú olan yaprak, çiçek ve meyva karúmnda uçucu ya÷ % 0.75 olarak belirlenmiútir (Baytop, 1999). Açk kahverengi, 2-4 metre yüksekli÷inde keçeleúmiú dall bodur bir bitki olan Vitex agnus castus L. Ege ve Akdeniz kylarnda, Krm ve Orta Asya’da yerleúmiútir. Dere yataklarnda, nehir kylarnda, ova ve kylarda yetiúir. Hayt kültür bitkisi olarak saksda ve bahçede yetiútirilmektedir. Yapraklar karúlkl ve çapraz parmak biçimindedir. Bitki, yüksek scaklkta çiçeklenir ve sonra tozlaúma baúlamaktadr. Çiçekler mor, mavi, pembe ya da beyaz renkli olup çiçeklenme döneminin sonunda çiçekler sklaúmaktadr. Meyvalar karabiber büyüklü÷ünde, koyu kahverenginden siyaha de÷iúerek geliúmektedir. 10 Olgun, kurutulmuú Vitex agnus castus meyvas günümüzde medikal alanda kullanlmaktadr. Hayt % 0.05 eterik ya÷ içermekte olup, bu ya÷n yapsn monoterpen derivat limonene, 1.8 cineole, bornylacetate, alfa ve beta pinene ve sabinene oluúturmaktadr. Buruk ac tada, flavonoid glikozidler (castican, orientin ve isovitexin) ve iridoglikozoidler (agnusid ve aucubin) neden olur. Bunlar haytn yapraklarnda ve özellikle küçük küresel meyvalarnda bulunur. Agnusid, vitex ekstraktnn üretiminde kalite kontrol için referans madde olarak kabul edilmektedir. 2.1.5. Karabiber (Piper nigrum L.) Piperaceae türünün olgunlaúmadan önce toplanp kurutulmuú meyvalarna karabiber denilmektedir. Vatan Hindistan olup özellikle Do÷u Hint adalarnda geniú miktarda yetiútirilmektedir. Küremsi úekilli 4-6 mm çapnda üzeri buruúuk ve siyahms renkli taneleriyle tannmaktadr. Kendine has kokusu ve aksrtc özelli÷i yannda, tadnn yakc ve ac oldu÷u bilinmektedir. Kimyasal bileúimini niúasta, uçucu ya÷ (%1-2) ve rezin (% 10) oluúturmaktadr. Karabiberin hafif aromatik tipik kokusu uçucu ya÷dan (Akgül, 1993), keskin acms ve yakc lezzeti rezin içinde bulunan bileúiklerden, özellikle de piperinden ileri geldi÷i bildirilmektedir (Akgül, 1993; Baytop, 1999). øútah açc ve özellikle de baharat olarak büyük önemi vardr (Baytop, 1999). Ayurvedik sistemde (Hindistan’da uygulanan antik sa÷lk sistemi) karabiber antibakteriyal preparatlarn hazrlanmasnda geniú bir kullanm alan bulmuútur. Yapsnda bulunan alkamidlerin (en önemli olan piperin) merkezi sinir sistemini uyarc, analjezik, antipiretik ve iútah 11 kesici gibi farkl biyolojik özelliklere, piperinin ise tek baúna antibakteriyal özelli÷e sahip oldu÷u bildirilmektedir (Reddy ve ark., 2004). 2.1.6. Kimyon (Cuminum cyminum L.) Umbelliferae familyasnn tam olgunlaúmadan önce toplanp kurutulmuú meyvalarna kimyon ad verilmektedir. Bu tür 50 cm yükseklikte, beyaz veya pembe çiçekli, parçal yaprakl, tek yllk ve otsu bir bitkidir. Anavatan Msr olarak bildirilmekte, Türkiye’de de Orta Anadolu Bölgesinde (Eskiúehir, Sivrihisar, Polatl, Konya) yetiútirilmektedir. Uzunlu÷u 5-6 mm olan i÷ biçiminde ve sarms esmer renkli tanelerdir. Genellikle iki yarm meyvaya ayrlmú olup kuvvetli kokulu ve özel bir lezzete sahip oldu÷u bildirilmektedir (Baytop, 1999). Kimyon ülkemizde eskiden beri bilinen ve halen baharat bitkileri içerisinde en fazla üretimi yaplan bitki olarak bilinmektedir (Ylmaz ve Arslan, 1991). Bileúiminde % 1.5-4.0 uçucu ya÷, uçucu ya÷da özellikle cuminal (%50) ve rezin bulunmaktadr (Baytop, 1999). Uçucu ya÷n dúnda % 20-25 sabit ya÷, % 15-18 HP, % 30-36 karbonhidrat, birçok vitamin ve mineraller bulunmaktadr (Ylmaz ve Arslan, 1991). Romallar döneminden beri baharat olarak kullanlmaktadr (Baytop, 1999). Ülkemizde daha çok pastrma çemeni ve sucuk imalatnda, az miktarda da pasta yapmnda, baz yemeklerde kullanlr. Hollanda, øsviçre ve Norveç’te bu baharat aromal peynirlerin imalatnda, Fransa ve Almanya’da ise kek, ekmek ve turúularda çeúni maddesi olarak kullanlmaktadr (Ylmaz ve Arslan, 1991). Kimyon mide ve barsak hastalklarnda gaz giderici (karminatif), uyarc, idrar söktürücü ve 12 terletici etkilere sahiptir (Baytop, 1999). Ayrca kaynatlp içilmesi durumunda sinirleri gevúetmekte, balgam söktürüp terletmektedir. Uçucu ya÷ baz ilaçlara koku vermede, a÷z antiseptiklerinin hazrlanmasnda, ameliyat ipliklerinin sterilizasyonunda, baz veteriner ve zirai ilaçlarn yapmnda, parfümeri, boya, plastik, sabun ve deterjan sanajinde, likörlü içkilerin yapmnda da kullanlmaktadr (Ylmaz ve Arslan, 1991). Kimyon Türkiye’nin bir dú satm ürünüdür (Baytop, 1999) ve son yllarda daha da önem kazanmú ve bununla birlikte üretiminde de bir artma görülmüútür. Ülkemizde 1988 ylnda 89 000 ha’da 50 000 ton kimyon üretilmiú ve bunun 25 000 tonu 22 845 dolarlk bir gelir karúl÷nda ihraç edilmiútir (Ylmaz ve Arslan, 1991). 2.1.7. AdaçayÕ (Salvia triloba Syn. Salvia fruticosa miller) Anadolu adaçynn en fazla yaylú gösterdi÷i alann Akdeniz kylar, özellikle de Türkiye ve Yunanistan oldu÷u bildirilmektedir (Ceylan, 1996). Çal görünüúünde, dallar yatk ve beyaz renkli tüylerle kapl bir bitki olan Anadolu adaçaynn yapraklar sapl, basit veya 1-2 kulakçkl, grimsi beyaz renkli, kuvvetli kokuludur. Çiçekleri leylak renginde ve 2-6 tanesi bir arada bulunmaktadr (Baytop, 1999). Anadolu adaçaynn distilasyonu ile % 3 civarnda uçucu ya÷ elde edilmektedir (Zeybek ve Zeybek, 1994; Baytop, 1999) ve bu ya÷da % 62 orannda cineole bulundu÷u bildirilmektedir (Zeybek ve Zeybek, 1994; Ceylan, 1996; Baytop, 1999). Mide, bo÷az ve romatizmal a÷rlarda, gaz söktürücü, ter kesici, idrar arttrc olarak çok kullanlmaktadr. Yüksek miktarlarda alnd÷nda zararl etkiler görülmektedir. Haricen 13 kullanld÷nda yara iyileútirici ve antiseptik olarak kullanlmaktadr (Zeybek ve Zeybek, 1994; Baytop, 1999). 2.1.8. AcÕ kÕrmÕzÕ biber (Capsicum annuum L.) Capsicum annuum L. cinsi, Tubiflorae (Solanale ) takmnn, Solanaceae familyasna dahil bir sebzedir (Arkan, 2004). Bu sebzenin kurutularak ö÷ütülmesi sonucu elde edilen, yemeklere lezzet ve aclk vermek amacyla kullanlan bir baharattr (Akgül, 1993). Ac krmz biberin (Capsicum annuum L) yapsnda, aclk veren etken madde capsaicin, baz vitaminler, krmz karotenoidler, ya÷, mineraller ve aromatik bileúikler bulunmaktadr (Arkan, 2004). Ac krmz biber, trans-8-metil-N-vanil-6-nonamid olarak ifade edilen capsaicin etken maddesini içermekte ve bunun bibere aclk verdi÷i bilinmektedir. Tatl biberin ise capsaicin içermedi÷i belirtilmektedir. Capsicum annuum L.’de capsaicin miktarnn % 1.5-1.8’e kadar artabildi÷i bildirilmektedir (Arkan, 2004). Ac krmz biber ile ilgili elde edilen en eski bilgiler Maya ve Azteklere dayanmaktadr. Yaztlarndan ac biberi yemeklere çeúni olarak kattklar ya da diú a÷rs ve baz hastalklarn tedavilerinde kullandklar anlaúlmaktadr. Meksika ve Hindistan’da enflamasyon, diú a÷rs ve kabzlk tedavilerinde ac krmz biberden yararlanld÷ bildirilmektedir (Özfiliz ve ark., 2002). Biberin anavatannn Amerika’nn tropik bölgesi oldu÷u bilinmektedir. Kuzey ve Güney Amerika ülkelerinden Meksika, ùili ve Peru’da 2000 yldan beri üretimi yaplmaktadr. Amerika ktasnn keúfinden önce di÷er ktalarda biber bilinmezken, yakc ufak biberler Kristof Kolomb tarafndan Avrupa’ya getirilmiú ve popüler olmuútur. 14 Biber øspanya’ya 1493’te, øngiltere’ye 1548’de, Orta Avrupa’ya 1585’te girmiútir. Portekizliler tarafndan 17. yüzylda Güneydo÷u Asya’ya götürülmüútür. Türkiye’de ise Akdeniz, Ege, Marmara ve Güneydo÷u Anadolu Bölgelerinde yetiútirilmektedir. Bu bölgelerde taze olarak tüketilmekle birlikte sanayi hammaddesi olarak baúta konserve, salça, turúu, ac sos, iúlenmiú et ürünleri için tarm yo÷un bir úekilde yaplmaktadr. Krmz biberlerin kurutulmuú, toz ve pul biber halinde kullanm daha çok önem taúmaktadr. Toz ve pul halde çeúitli yemeklerde hoú lezzeti, aromas, acl÷ ve renkleri ile çeúni oluúturan krmz biber, gdalarda dünya nüfusunun büyük ço÷unlu÷u tarafndan kullanlmaktadr (Duman, 2002). Krmz pul biber, Capsicum annuum L. cinsine giren bitkilerin tam olgunlaúmú meyvalarnn iyice kurutulduktan sonra sapl veya sapsz, çekirdekli veya çekirdeksiz olarak kabaca ö÷ütülerek pul haline getirilmesi ve belirli oranlarda yemeklik bitkisel ya÷ ve tuz ilave edildikten sonra su ile tavlanmas ile elde edilmektedir (Erdo÷rul, 2000). Ülkemizde Kahramanmaraú krmz biberinin özel bir yeri vardr. Kahramanmaraú’n eúsiz toprak ve mikroklima özellikleri çok iyi bir renk, mükemmel lezzet, aroma, aclk ve iyi bir baharat kalitesini ortaya çkarmaktadr (Duman, 2002). Krmz biberin barsak gazlarn giderici, merkezi sinir sistemini uyarc, metabolizma art÷ ürünlerin atlmasn hzlandrc, vücut scakl÷n arttrc, sindirimi kolaylaútrc, kan damarlarn daraltc etkileri oldu÷u bilinmektedir. Halk arasnda ise astm, romatizma, nevralji, lumbago, faranjit ve yaralarn tedavisinde kullanlmaktadr. Yaplan araútrmalarda olgun ac meyvalarn düzenli kullanmnn, iútahszlk, hemoroid, karaci÷ere kan toplanmas ve varise karú da 15 olumlu etkilere sahip oldu÷u bildirilmektedir. Belirtilen olumlu etkilerinin yannda baz yan etkileri de bulunmaktadr. Romatizmaya karú halk ilac olarak kullanlan ac krmz biberin dermatit oluúturabildi÷i, kuru meyva, hatta meyvann kokusunun bile mukoza membranlarna tahriú edici etki gösterdi÷i, etken madde olan kapsaisinin tükrük ve teri arttrd÷ bildirilmektedir (Arkan, 2004). 2.2. Aromatik Bitkilerin Kullanm Alanlar 2.2.1. GÕdalarda kullanÕmÕ Yüzyllardr gda olarak veya çeúitli gda ürünlerine tat ve koku vermek amacyla kullanlan baharatlarn, mikroorganizmalarn geliúimini azaltc ya da engelleyici etkileri uzun zamandr bilinmektedir. 1930’lu yllardan bu yana bir çok baharatn antimikrobiyal etkisi araútrmalarla ortaya konmuútur. Antimikrobiyal etkisi incelenen bitkisel materyaller daha çok uçucu ya÷lar olmuútur. Daha sonra, ö÷ütülmüú baharatn kendisi ve durulmuútur. çeúitli ürünleri Özellikle (ekstraktlar, 1960’l yllardan oleoresinler) üzerinde itibaren kazanan hz araútrmalar, de÷iúik alanlarda çeúitli yönleriyle ele alnarak halen devam etmektedir (Akgül ve Kvanç, 1989) Baharatlar ve çeúitli ürünlerinin mikroorganizmalar üzerindeki engelleyici ve öldürücü etkileri farkl olabildi÷i gibi, mikroorganizma çeúidinin hassasiyeti de farkl olmaktadr. Genellikle baharatlar ve ürünlerine karú küflerin çok hassas, mayalarn orta derece hassas ve bakterilerin (özelliklede gram negatif olanlar ile spor formlar) az hassas oldu÷u bilinmektedir. Baharatlardan ise, baúta sarmsak ve so÷an ile baz tropik türlerin (karanfil, zencefil, tarçn, yeni bahar gibi) etkilerinin 16 yüksek oldu÷u belirlenmiútir. Ilman iklim baharatlar olan otsu ve tohum baharatlar üzerinde daha az durulmakla birlikte, önemli antimikrobiyal etki gösterenlere rastlanmútr (Akgül ve Kvanç, 1989) Baharatlarn antimikrobiyal etkileri, kendine özgü tat ve koku veren bileúenleri olan uçucu ya÷lardan ileri gelmektedir. Ancak, bu genel kurala uymayan örne÷in, renk maddeleri için kullanlan baz baharatlarn (safran gibi) ad geçen etkisi, baúka bileúenlere ba÷lanmaktadr. Bu konuya yönelik çalúmalarda, uçucu ya÷ dúndaki baz aroma bileúenlerinin de bu tip bir etki gösterebildi÷i bildirilmektedir (Akgül ve Kvanç, 1989). Akgül ve Kvanç (1989), gdalarda bozulmaya ve gda zehirlenmelerine neden olan 7 farkl bakteri üzerine 10 farkl baharat, sorbik asit ve sodyum klorürün antibakteriyal etkisini araútrmúlardr. Baharat olarak kimyon (Cuminum cyminum L.), dereotu (Anethum graveolens L.), maydanoz (Petroselinum sativum Hoffm.) ve kiúniú (Coriandrum sativum L.)’in kuru meyvalar, reyhan (Ocimum basilicum L.) ve kekik (Origanum symrnaeum L.)’in kurutulmuú yaprak ve çiçekli sürgün uçlar, nane (Mentha spicata Houds) ve defne (Laurus nobilis L.)’nin kuru yapraklar, çörekotu (Nigella sativa L.) ve hardal (Sinapis alba L.)’n kurutulmuú tohumlarn kullanmúlardr. Çalúmada en etkili baharatlarn kekik, çörekotu ve defne oldu÷u, %1 ve altndaki baharat miktarnn etkisiz oldu÷u belirlenmiútir. Ayrca, araútrmada kullanlan baharatlara karú Proteus vulgaris ve Staphylococcus aerus’un çok hasssas, Escherichia coli ve Enterobacter aerogenes’in ise en dirençli türler olduklar, sodyum klorür ve sorbik asitle baharatlarn sinerjik etki gösterdikleri de bulunmuútur. 17 Kvanç ve Akgül ( 1989 ), on iki baharat uçucu ya÷nn (Pimpinella anisum L., Ocimum basilicum L., Cuminum cyminum L., Anethum graveolens L., Foeniculum vulgare Mill. Var.dulce, Laurus nobilis L., Origanum onites L., Petroselinum sativum Hoffm., Salvia triloba L., Satureja hortensis L., Artemisia dracunculus L., Thymus serpllum L.) gdalarla ilgili alt maya türünün (Candida tropicalis, Hansenula anomala, Kloeckera apiculata, Pichia membranae, Rhodotorula glutinis, Saccharomyces cerevisiae) geliúmesi üzerine inhibitör etkilerini incelemiúlerdir. Araútrclar, agar difüzyon metodu uyguladklarnda øzmir keki÷i, bakla kekik, kekik uçucu ya÷larnn bütün mayalarn geliúmesini tamamen inhibe etti÷ini, seri dilüsyon metodunda ise en etkili uçucu ya÷larn kimyon, øzmir keki÷i ve bakla keki÷i oldu÷unu belirlemiúlerdir. 2.2.2. Hayvan Beslemede Kullanm Ruminantlarda (geviú getiren hayvanlar) mide çok bölmelidir (ùekil 1). Bunlardan rumen, retikulum ve omasumda sindirim enzimleri bulunmazken abomasumda bulunmaktadr (Ö÷ün, 1995). Yeni do÷an bir buza÷da retikülo-rumen toplam midenin % 30’unu, ergin hayvanda ise %85’ini oluúturdu÷u bildirilmektedir (Aksoy ve ark., 2000). Retikulorumen hayvana besin maddelerinin parçalanmasyla enerji ve protein sa÷lamaktadr (Lopez ve ark., 2003). 18 ùekil 2.1. Ruminantlarda mide yaps. Geliúmiú bir rumenin (ergin hayvann) 1 ml rumen svsnda 1091010 kadar bakteri ve 105- 107 arasnda de÷iúen miktarda protozoa bulunmaktadr. Normal besleme koúullarnda geliúmiú bir s÷r rumeninde 3-7 kg bakteri oldu÷u ve toplam bakterinin mikroflorann yaklaúk %10’unu oluúturdu÷u bildirilmektedir (Ö÷ün, 1995). Rumende bulunan bakteri ve protozoa türünü tüketilen rasyonun yaps belirlemektedir. Bu durum da rumende üretilen ve ruminantlarn baúlca enerji kayna÷ olan uçucu ya÷ asitlerinin oranlarn de÷iútirmektedir (Yavuz, 2001). Ruminantlar için protozoalar yaúamsal önem taúmazlar ve ön mide sindirimine %20-50 arasnda katkda bulunurlar. Karbonhidratlar hzla hücre polisakkariti olarak depolayan protozoalar, substrat miktarn azaltarak bakteri ço÷alma hzn kontrol altnda tutar ve böylece rumen ortamnn stabilizasyonunu sa÷larlar (Ergün ve ark., 2004). Ayrca, bakterileri tüketerek rumen içi azotun geri kazanmnda görev alrlar (Dominguez Bello ve Escobar, 1997), ancak pH’daki de÷iúikliklere karú çok duyarldrlar (Ergün ve ark., 2004). Rumen protozoa miktar ile rasyonun kimyasal ve fiziksel yaps arasnda bir 19 iliúki vardr. Ö÷ün says ve rasyon protein miktar arttkça protozoa tür ve saylar artmaktadr. Buna karún açlk, kötü yemler, peletlenmiú yemin ve rasyonun yo÷un yem miktarnn artmasyla da düúmektedir (Püschner ve Simon, 1982). Rumende 39-40 °C scaklk, 5.5-7.0 pH’nn mikroorganizmalarn ço÷almas ve pek çok enzimin aktivite gösterebilmesi için ideal koúullar oluúturdu÷u bildirilmektedir (Yavuz, 2001). Polisakkaritler Monosakkaritler Pürivik asit Laktik asit Oksal asetik asit Formik asit Asetil CoA CO2 H2 CH4 Propiyonik asit Asetik asit Bütürik asit ùekil 2.2. Rumende karbonhidrat parçalanmasnn özeti (Ö÷ün, 1995) 20 Karbonhidratlarn büyük bir bölümü rumende parçalanarak de÷iúime u÷rar. Parçalanma son ürünleri, tek mideli hayvanlarn ince barsaklarnda oldu÷u gibi de÷iúik monosakkaritler de÷ildir. ùekil 2’de de görüldü÷ü gibi, rumende monosakkarit bileúikleri bir ara ürün olarak ortaya çkar, daha sonra parçalanarak son ürün olan 2-5 karbonlu uçucu ya÷ asitlerine (UYA) dönüúmekte ve ayn zamanda rumende metan (CH4), karbondioksit (CO2) de oluúmaktadr. Rumende sentezlenen baúlca UYA asetik asit, propiyonik asit ve bütürik asittir. Sentezlenen di÷er uçucu ya÷ asitlerinin düzeyleri oldukça düúüktür (Ö÷ün, 1995; Yavuz, 2001). Ruminantlarn enerji gereksinimlerinin önemli bir ksmn ( % 7080 ) daha çok karbonhidratlarn parçalanmasnn son ürünü olan UYA karúlamaktadr. Rumende sentezlenen UYA’nn birbirlerine olan oranlar bir çok faktöre göre de÷iúim göstermektedir. Bu durum süt ve besi s÷rlarnn beslenmesinde de baz önemli ayrlklarn oluúmasna yol açar. Süt s÷rlarnda süt ya÷nn ön maddesi olan asetik asitin sentezinin belli düzeyin altna düúmesi istenmez ve bu nedenle de rasyonun kaba yem oran buna göre düzenlenirken, besi s÷rlarnda da propiyonik asit oran önem taúr (Yavuz, 2001; Cardozo ve ark., 2004) Rumen bakterilerinin % 40’ proteolitik aktivite göstermektedir. Bakteri proteazlar hücrelere ba÷lanmú olup hücre yüzeyine lokalize olmuúlardr ve bu úekilde kolayca substratlarla iliúkiye girebilmektedirler. Rumen protozoalar çok kuvvetli intrasellular proteaz enzimlere sahip olup bunlar optimum 6-7 pH’da aktivite göstermektedir. ùekil 3’de de görülece÷i üzere proteinlerin rumen bakterileri tarafndan 21 parçalanarak amonyak ( NH3 ), ya÷ asitleri ve karbondioksite (CO2) dönüútürüldü÷ü bildirilmektedir (Aksoy ve ark., 2000). Proteazlar Proteinler Peptidazlar Peptidler Amino asitler Deaminasyon Amino asitler Karbon iskeleti+NH3 UYA+CO2+NH3 ùekil 2.3. Rumende proteinlerin parçalanmas ( Aksoy ve ark., 2000 ). Parçalanma reaksiyonlar iki aúamada gerçekleúir. ølk olarak yem proteinleri ve protein yapsnda olmayan azotlu bileúiklerden (NPN) amonyak üretilir. Daha sonra amonyak ve di÷er karbonlu bileúikler kullanlarak bakteri ya da protozoa tek hücre proteinleri sentezlenir. Sentez olaylarnn sa÷lkl bir biçimde gerçekleúmesi için rumende yeterli miktarda enerjinin bulunmas gerekmektedir. Bu enerji kolay parçalanan karbonhidratlardan sa÷lanmaktadr. Rumende bakterilerin oluúturdu÷u mikrobiyal proteinlerin biyolojik de÷erinin % 70-90 arasnda oldu÷u bildirilmektedir (Ö÷ün, 1995). Rumende mikrobiyal fermantasyon sonucu oldukça yüksek miktarda enerji ve protein, metan ve amonyak azotu úeklinde kaybolmaktadr (NRC, 2001). Taminga (1992), rumende rasyona ait ham proteinin mikrobiyal parçalanmas kontrol edildi÷inde N kullanm etkinli÷inin iyileúti÷ini ve N kayplarnn belirgin olarak azald÷n belirtmektedir. Bunun da, rumende parçalanabilirli÷i düúük ham protein 22 kaynaklarnn kullanmyla ya da rumen mikrobiyal aktivitesinin yem katk maddeleriyle modifiye edilmesiyle mümkün oldu÷unu vurgulamaktadr. Ruminant beslemede kullanlan yem katk maddelerinin ço÷u, metan ya da amonyak azotu (NH3-N) üretim miktarn düúürerek besin madde kullanm etkinli÷ini iyileútirmesi amacyla geliútirilmiútir. Bu amaca yönelik olarak geliútirilen iyonofor antibiyotikler çok baúarl olmuú ve geniú bir kullanm alan bulmuútur (Cardozo ve ark., 2004). Yaplan çalúmalarda, anlan katk maddelerinin amonyak üretimini azaltt÷ ve rumenden protein akún arttrd÷ bildirilmektedir (Dinius ve ark., 1976; Hanson ve Klopfenstein, 1979; Poos ve ark., 1979). Rumende, özellikle bitki hücre duvarnn parçalanmas srasnda Ruminococcus albus, Ruminococcus flavefaciens gibi sellülolitik mikroorganizmalar ve anaerobik mantarlar tarafndan hidrojen ara ürün olarak üretilmektedir (Stewart ve Bryant, 1988). Hidrojenin rumende birikmedi÷i, ergin ruminantlarda a÷rlkl olarak (dominant) hidrojen kullanan mikroorganizmalar (metanojenler) tarafndan hzla kullanld÷ bildirilmektedir (Wolin ve Miller, 1988). Ruminant çiftlik hayvanlarnn (s÷r, koyun, keçi) rumeninde, çözünebilir ve yapsal kabonhidratlar içeren kaba yem temeline dayal rasyonlarn anaerobik fermantasyonu srasnda mikroorganizmalar tarafndan metanogenezis (metan oluúumu) ile metan üretilmektedir (Kurihara ve ark., 1999), bu da ruminantlarda enerji kaybna neden olmaktadr. Baúka bir ifadeyle, ruminantlarda metan üretimiyle enerji kullanm arasnda negatif bir iliúkinin varl÷ bilinmektedir (Orskov ve ark., 1968). Metan üretimiyle enerji kaybn azaltmak için hidrojenin bakteriyal transferiyle propiyonat ya da bütiratta artma olmas istenir 23 (Dominguez Bello ve Escobar, 1997). Rumen fermantasyonunun etkinli÷i, asetik asit ve bütürik asit fermantasyonlarnn göreceli yetersizli÷iyle snrlanabilir. Propiyonik asit fermantasyonunun enerji etkinli÷i daha yüksektir. Teorik olarak asetik asit ve bütirik asit üretimiyle ilgili metan kayb, enerji etkinli÷ini düúürür. Propiyonik asit üretimiyle iliúkili enerji kazancnn yannda ruminant dokularnda propiyonik asit kullanm etkinli÷i asetik asitten daha yüksektir. Ayrca, propiyonik asit ruminantlarda azot birikimini, asetik asit ve bütirik asitten daha çok arttrmaktadr. Propiyonik asit protein sentezi için enerji kayna÷ olarak kullanld÷nda asetik asit ya da bütirik asitten daha etkin olabilir (Richardson ve ark., 1976). Asetogenik bakterilerin ise rumende hidrojen kullanm metanogenezise için yararl metanojenlerle bir alternatif rekabet olabilece÷i edebildi÷i ve bildirilmektedir (Frederique ve ark., 1995). Düúük düzeyde kaba yem içeren rasyonlarla beslenen hayvanlarda asidojenik (Acidogenic) bakteri saysnn, yüksek oranda kaba yem içeren rasyonlarla beslenenlere göre iki kat daha yüksek oldu÷u bildirilmektedir (Leddle ve Greening, 1988). Frederique ve ark. (1995), ruminantlarda Saccharomyces cerevisiae cinsi probiyotikler yem katks olarak kullanld÷nda, rumendeki asetojenik (aseton üreten) bakteri türleri ile archaea metanojenik (metan üreten) cinslerinin hidrojen kullanm üzerine etkilerini incelemiúlerdir. Söz konusu çalúmada, maya hücreleri eklemenin asetojenik cinslerin asetat üretimini beú kattan daha fazla arttrd÷n, mayalarn bulunmad÷ ayn ortamda ise asetojen ve metanojenler hidrojeni genellikle metan sentezi için kulland÷n, ancak 24 canl maya hücrelerinin varl÷nda asetojenik cinslerin hidrojen kullanm uyarlarak asetogenezisin artt÷n belirtmiúlerdir. Yo÷un hayvansal üretim sistemleri amonyak ve metan atlm yoluyla çevresel problemlere neden olmaktadr (Taminga 1992). Ruminantlar tükettikleri azotun 700-850 g/kg’n idrar ve dúkyla vücutlarndan attklar için düúük azot birikim etkinli÷ine sahiptirler. Avrupa Birli÷i çevre kirlili÷ini önlemek için çevreye atlan azot miktarna snrlamalar getirmiútir (Castillejos ve ark., 2005). Besi s÷rlarnda yem etkinli÷ini iyileútirmek için iyonoforlar geniú bir kullanm alan bulmuútur. Bunlar, rumende yüksek oranda amonyak üreten (YOAÜ) bakterileri inhibe ederek (Russell ve ark., 1988) amino asit deaminasyonunu azaltmakta (Richardson, ve ark., 1976; Russell ve Strobel, 1988) ve böylece azot metabolizmas engellenmektedir. Avrupa Birli÷i 1831/2003/EC (Anon, 2003), nolu düzenleme ile antibiyotiklerin yem katk maddesi olarak kullanmn yasaklamútr. Bu durum, araútrclar ve yem endüstrisini ruminal fermantasyonun düzenlenmesi için alternatif do÷al ürünlerin araútrlmasna yönlendirmiútir. Baharatlar ve úifal otlar antimikrobiyal etkilerinden dolay eski ça÷lardan bu yana dünya çapnda kullanlmaktadr (Castillejos ve ark., 2006). Son yllarda konuyla ilgili çalúmalar a÷rlkl olarak etlik piliçlerle yaplmútr ve canl a÷rlk artú üzerine etkili oldu÷u belirlenmiútir. Ayrca, bitkisel ekstrakt karúmlarnn kanatllarda antibiyotiklere alternatif olarak kullanabilece÷i de ortaya konmuútur (Alçiçek ve ark., 2003; Jamroz ve ark., 2003; Hernandez ve ark., 2004). 25 Pekçok bitkinin yapsnda bulunan fenolik bileúikler, uçucu ya÷lar ve sarsaponin gibi ikincil bileúenler rumende mikrobiyal aktiviteyi etkilemektedir (Chesson ve ark., 1982; Wallace ve ark., 1994). Bitkiler ile bunlardan elde edilen baharatlarn koku ve renklerini veren uçucu ya÷lar bitkilerin ikincil bileúenleridir (Castillejos ve ark., 2005) ve antibakteriyal, antifungal ve antioksidan (Cowan, 1999) özelliklerinden dolay da hayvan beslemede do÷al katk maddesi olarak kullanlabilmektedir. Anlan ürünler gram pozitif ve gram negatif bakterilere karú antimikrobiyal aktivite göstermektedir (Helander ve ark., 1998). Bu konuda yaplan ilk çalúmalardan birinde (Oh ve ark., 1967) uçucu ya÷larn koyun ve geyik rumeninde antibakteriyal etkiye sahip oldu÷u bildirilmektedir. Evans ve Martin (2000), baz uçucu ya÷larn temel bileúeni olan timolün rumen svsyla in vitro inkübasyonu sonucu rumen uçucu ya÷ asitlerinin konsantrasyonlarnda de÷iúiklik yapt÷n gözlemiútir. Ayrca, baz uçucu ya÷larn amino asit deaminasyon hzn, amonyak üretim hzn, yüksek oranda amonyak üreten (YOAÜ) bakterilerin saysn azaltt÷ bildirilmektedir (Wallace ve ark., 2002; McIntosh ve ark., 2003). Bu nedenle, do÷al bitki ekstraktlar belirli mikrobiyal türlerin seçici düzenlenmesi için kullanlabilir. Antimikrobiyal aktiviteye sahip bitki ekstraktlarnn kullanmyla rumen mikrobiyal aktivitesi ve rasyon fermantabilitesinin azaltlmas mümkündür. Cardozo ve ark. (2004), anlan katklarn ruminal mikrobiyal fermantasyon üzerine ksa süreli etkili olmalarna karún, rumen mikroorganizmalarnn 6. günden sonra adapte oldu÷unu ileri sürmektedirler. Evans ve Martin (2000), 400 mg/l timol kullanm ile 24 saatlik in vitro inkübasyonlarda asetat ve propiyonatn molar oranlarnn 26 de÷iúti÷ini bildirmektedir. Yeme 7.5 mg/kg KM tarçn (% 59 sinamaldehit) eklenmesi yemlemeden sonraki 8 saatlik sürede ortalama peptid N konsantrasyonunda % 26.2’lik bir artma, saysal olarak ortalama amino asit N konsantrasyonunda ise % 12.5’lik bir azalma göstermiútir. Söz konusu araútrmadaki bulgularn, tarçn ektraktnn proteolizisi uyard÷n ya da peptidolizisi inhibe etti÷ini düúündürdü÷ü belirtilmektedir (Cardozo ve ark., 2004). Kontinu kültür ortamnda 31.2 mg/L ve 312 mg/L sinamaldehitin asetat, dall zincirli UYA (izobütirat ve izovalerat) orann azaltt÷, propiyonat orann arttrd÷ belirlenmiútir. Söz konusu araútrmada, 312 mg/L sarmsak ya÷ da asetat ve dall zincirli UYA orann azaltmú, propiyonat ve bütirat oranlar ile ksa peptid+amino asit konsantrasyonunu arttrd÷ bulunmuútur (Busquet ve ark., 2005b). N 27 3 MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Materyal 3.1.1. Hayvan materyali Araútrmada, Menemen genotipine ait iki adet rumen fistüllü koç kullanlmútr. 3.1.2.Yem materyali 3.1.2.1. Fistüllü koçlarÕn rasyonunu oluúturan yem materyalleri Rumen fistüllü koçlar, % 60 yonca kuru otu ve % 40 yo÷un yem içeren bir rasyonla Steingass ve Menke (1986) tarafndan önerildi÷i úekilde yemlenmiútir. 3.1.2.2.Aromatik bitkiler ve araútÕrmada kullanÕlan yem materyalleri Araútrmada tbbi ve aromatik özelli÷e sahip bitkilerden kekik ( Origanum onites L ), biberiye (Rosmarinus officinalis L.), yalanc karabiber (Schinus molle L.), hayt (Vitex agnus castus L.), karabiber (Piper nigrum), karaman kimyonu (Cuminum cyminum L.), Anadolu adaçay (Salvia triloba ,syn: Salvia fruticosa L.) ve ac krmz biber (Capsicum annum L.), kullanlmútr. Araútrmann konusunu oluúturan aromatik bitkilerin seçilmesinde aúa÷daki kriterler dikkate alnmútr. -Origanum onites L.; øzmir keki÷i adyla dünya literatüründe yer almaktadr. - Biberiye ve Anadolu adaçay; bölgede çok tüketilir ve geniú bir kullanm alanna sahiptir. 28 -Yalanc karabiber; peyzaj amacyla bu bölgede geniú bir kullanm alanna sahiptir. -Hayt; Ege Bölgesi’nin do÷al bitki florasnda yetiúmektedir. -Karabiber, kimyon ve ac biber; yemeklerde tat ve aroma vermek amacyla uzun yllardr çok geniú bir kullanm alanna sahiptir. Yem materyalini ise ruminant rasyonlarnda enerji, protein ve kaba yem kaynaklar olarak en çok kullanlan arpa, pamuk tohumu küspesi (PTK), çayr kuru otu (ÇKO) oluúturmuútur. Kekik, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Tbbi Bitkiler Deneme Alanndan haziran aynn ilk yarsnda ve sabah saatlerinde hasat edilmiútir. Hasat edilen kekik laboratuvarda gölgede kurutulduktan sonra yaprak ksmlar ayrlmú ve araútrmada kullanlmútr (Folium Origani). Karabiber (Fructus Piperis nigri) ve ac biber (Fructus Capsic) tarihi Kemeralt Çarúsnn en eski baharatçlarndan olan Kuru kahveci Mehmet Efendi’den temin edilmiútir. Karabiber Malamar’dan dane halinde, ac biber ise Urfa’dan içinde hiçbir katk olmamasna özen gösterilerek temin edilmiútir. Kimyon meyvalar (Fructus Cumin) uçucu ya÷ ihracat yapan bir tarm firmasndan alnmútr. Biberiye, yalanc karabiber Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçesi’nden toplanmútr. Biberiye haziran ay sonunda, yalanc karabiber eylül ay sonunda toplanp kurutulduktan sonra yapraklar (Folium Rosmarini) ve meyvalar (Fructus Shini) ayrlmútr. Hayt meyvas (Fructus Agni-Casti) Kemalpaúa ølçesinde Kazak Vadisi olarak adlandrlan Kmz Çiftli÷i civarndan Ekim ay içinde toplanmútr. 29 3.1.2.3. HFT analizlerinde kullanÕlan standart yem materyalleri HFT analizlerinde kullanlan kaba yem ve yo÷un yem standartlar Almanya’daki Hohenheim Üniversitesi’nden sa÷lanmútr. Söz konusu yemlerin 24 saatlik inkübasyonunda oluúan gaz miktarlar için standart de÷erler aúa÷da verilmiútir. GO Ky = 44,43 ml/200mg KM GOYy = 65,18 ml/200 mg KM GO=Gaz oluúumu ml/200 mg KM Ky=Kuru ot, Yy=Yo÷un yem 30 3.1.3. Rumen sÕvÕsÕ In vitro inkübasyonda kullanlan rumen svs, rumen fistüllü koçlardan sabah yemlemesinden önce özel bir düzenek yardmyla alnmú ve termos içerisinde çok hzl bir úekilde laboratuvara getirilmiútir (Resim 3.1). Resim 3.1. Rumen svs alnan düzenek ve alnmas 31 3.2. Yöntem 3.2.1.Yemlerin ve aromatik bitkilerin ham besin maddelerinin belirlenmesi Weende analiz yöntemiyle yemlerin yapsndaki besin maddelerinin ortak özellikte olanlar ve ayn çözeltilerde çözünenleri ayn grupta toplayarak ham besin madde de÷erlerinin belirlenmesi temel alnmútr (Bulgurlu ve Ergül, 1978). Kimyasal analizler sonunda elde edilen ham besin madde içeriklerinden yararlanarak aúa÷daki eúitli÷e göre ad geçen yem ve aromatik bitkilerin in vitro metabolik enerji (ME) içerikleri hesaplanmútr (TSE,1991). ME, kcal/kg OM= 3260 + (0.455 x HP* + 3.517 x HY*) – 4.037 x HS* *g/kg OM 3.2.2. Aromatik bitkilerin uçucu ya÷ oranlarÕnÕn belirlenmesi Araútrmada kullanlan aromatik bitkilerin uçucu ya÷ oranlar Neo-clavenger apereyi ile volumetrik olarak bulunmuútur. Örnekteki uçucu ya÷ oran kuru madde üzerinden % olarak hesaplanmútr (Wichtl, 1971). 3.2.3. Uçucu ya÷larÕn bileúenlerinin belirlenmesi Aromatik bitkilerden kekik, hayt, karabiber, kimyon ve Anadolu adaçaynn yapsnda bulunan uçucu ya÷larn kimyasal bileúimi, Anadolu Üniversitesi BøBAM’da, yalanc karabiberin bileúenleri E.Ü. ølaç Araútrma Merkezi’nde GC/MS (HP 6890 GC/5973 MSD) ile biberiyenin yapsnda bulunan uçucu ya÷larnn kimyasal bileúimi, E. Ü. 32 Ziraat Fakültesi Merkez Laboratuvarnda bulunan Carlo-Erba-Fractovap Series 2350 model gaz kramotografi cihaz ile saptanmútr. Aletin çalúma koúullar: Kolon uzunlu÷u: 3m ( cam kolon ) Kolon materyali: Sabit faz: % 3 OV1 Destek madde: Gaz Chrom Q Scaklklar: Kolon scakl÷: 110 qC, Dedektör scakl÷: 250 qC, Enjektör scakl÷: 250 qC Taúyc gazlarn hz: Azot: 25 ml/dk/ N2, Dedektör cinsi: FID Yazc :Beckman, Entegratör: Spectra physics Ka÷t hz: 0,5 cm/dk, Enjekte örnek: 0,5 ml (Hamilton), Kullanlan çözgen: Kloroform 3.2.4. Capsaicin analizi Capsaicin miktar: Yaklaúk 100 g örnekte capsaicin (mg/100 g) içeri÷i kolorimetrik metodla belirlenmiútir (Gibbs ve O’Garro, 2004). Capsaicin standartlarÕnÕn hazÕrlanmasÕ: Capsaicin analizinde kullanlacak olan standartlar hazrlanrken öncelikle 0.0107 g saf capsaicin 25 ml etil asetatla karútrlarak stok capsaicin çözeltisi hazrlanmútr. Bu stok çözeltiden 0.025, 0.050, 0.075, 0.1, 0.15, 0.20, 0.25, 0.30, 0.40, 0.50 ml alnarak tüplere konulmuú ve her bir örne÷in üzerine 2 ml çift de-iyonize saf su ilave edilerek karútrlmútr. Hazrlanan standartlarn üzerine önce 4 ml 0.5 N HCl, daha sonra 2 ml sodium nitrit-sodium molibdat çözeltisi ilave edilerek 33 karútrlmútr. Bu standart çözeltilerde 15 dakika sonra renk oluúmaktadr ve 2 ml 1 N NaOH ilave edilerek 430 nm UV spektrofotometrede (VARIAN, Cary, 100 Bio) okunmuútur. Okunan de÷erlerden capsaicin standart e÷risi hazrlanmútr. Örneklerin HazÕrlanmasÕ: Ö÷ütülmüú (1mm çapnda) örnekten 0.20 g tartlarak kapakl tüplere konulup üzerine 5 ml saf etil asetat konulduktan sonra kapa÷ kapatlarak 24 saat bekletilmiútir. Bu örnekler Wattman no 1 filtre ka÷dndan tüplere süzülmüútür. Süzüntüye 2 ml çift de iyonize saf su ilave edilmiú ve karútrcda (vorteks) karútrlmútr. Üzerine önce 4 ml 0.5 N HCl, sonra 2 ml metanol ilave edilerek tekrar karútrlmútr. Karúm iki faza ayrld÷nda üstteki renkli ksm ince uçlu bir enjektör ile tamamen temizlenmiútir. Altta kalan renksiz örne÷e önce 2 ml sodyum nitrit-sodyum molibdat çözeltisi, sonra 4 ml 0.5 N HCl, daha sonra da 2 ml sodyum nitrit-sodyum molibdat çözeltisi ilave edilerek tekrar karútrlmútr. Yaklaúk 15 dakika sonunda renk oluútu÷unda ise 2 ml 1 N NaOH ilave edilerek 430 nm dalga boyunda UV spektrofotometrede (VARIAN, Cary, 100 Bio) okunmuútur. 3.2.5. In vitro denemenin yürütülmesi Yöntemde, yemlerin 1mm çapl elekten geçirilip homojen hale getirilmesi ve 200 mg kuru madde gelecek úekilde tartlmas önerilmektedir. Bu nendenle denemenin konusunu oluúturan aromatik bitkiler ve yemler öneriler do÷rultusunda 1 mm’lik elekten geçecek úekilde ö÷ütülerek homojen hale getirilmiútir. 34 Her bir yem ham maddesine %0, 1, 2, 3, 4, 5 düzeyinde aromatik bitki karútrlarak toplam 131 adet örnek oluúturulmuútur. Araútrmada, aromatik bitkiler ile PTK, ÇKO ve arpann % 100’lük düzeylerinin ve %1, 2, 3, 4, 5 düzeyinde aromatik bitki yem karúmlarnn 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerinde net GO miktarlar belirlenmiútir. %100’lük düzeylerden elde edilen sonuçlardan yola çklarak karúmlarn oluúturabilecekleri net GO miktarlar tahmin edilmiútir. Tahminlerle oluúan net GO miktarlarna yaklaúan de÷erler en iyi sonuç, uzaklaúanlar da en kötü sonuç olarak de÷erlendirilmiútir. Her bitki ve yem hammaddesi için en iyi ve en kötü GO miktar belirlenen karúmlar (tekrar örnek hazrlanarak) ikinci bir 24 saatlik inkübasyona alnmútr. økinci inkübasyonun sonunda ise rumen svsnn pH’s, amonyak ve UYA konsantrasyonlar belirlenerek araútrma yürütülmüútür. ønkübasyon için toplam 200 mg kuru maddenin % 0, 1, 2, 3, 4, 5’ini aromatik bitkiler oluúturacak úekilde yem ve aromatik bitki tartmlar yaplmú ve ölçü silindirinin dibine uzun bir kaúkçk yardmyla konulmuútur (Resim 3. 2). Ölçü silindirinin pistonlar vazelinle ya÷lanmú ve silindirin içine yerleútirilmiútir (Resim 3.3). Resim 3.2. Aromatik bitki karúmlarnn tartm ve ölçü silindirine yerleútirilmesi 35 Resim 3.3. Ölçü silindiri pistonlarnn vazelinlenmesi ve içine yerleútirilmesi 3.2.5.1. Fistüllü koçlarÕn bakÕm ve beslenmesi Fistüllü koçlara önerilen rasyonun 1/3’ü sabah, 2/3’ü akúam olmak üzere iki ö÷ünde sunulmuú ve hayvanlarn önünde sürekli olarak temiz su bulundurulmasna özen gösterilmiútir. Rumende sellülolitik ve amilolitik dengeyi oluúturmak için 15 günlük alútrma döneminden sonra rumen svs alnmútr. Bireysel bölmelerde bulundurulan fistüllü koçlarn bakm ise, iki günde bir sabah fistül etrafnn dezenfektanl su ile silinmesi ve 15 günde bir periyodik olarak fistül etrafnn krklp ardndan dezenfektanl su ile silinmesi úeklinde yaplmútr. 36 3.2.5.2. Hohenheim yem testi (HFT) / gaz üretim tekni÷i øn vitro gaz oluúumunun belirlenmesinde Almanya’da Hohenheim Üniversitesi’nde geliútirilen ve Hohenheimer Futterwert Test (HFT) ya da Hohenheim Yem Testi ad verilen yöntem kullanlmútr (DLG, 1981). Bu yöntemin temeli yemlerin rumen svs ile resim 4’de gösterilen inkübatörde 24 saatlik inkübasyonu sonucu meydana gelen gaz (CO2 ve CH4) oluúumunun ölçülmesine dayanr. Elde edilen sonuçlar organik maddenin sindirilebilirli÷i ve yem maddelerinin net enerji laktasyon (NEL) içeri÷inin hesaplanmasnda kullanlr. Ayrca gaz üretimi ile in vivo sindirilebilirlik arasndaki iliúki de saptanr. Resim 3.4. ønkübatör 37 KullanÕlan alet ve malzemeler Ölçü silindiri (36 mm çapnda, 200 mm uzunlu÷unda) 100 ml hacmi iúaretlenmiú ve ince ucunda 50 mm uzunluk ve 5 mm çapnda silikon boru taklmú, tüp üzerinde ölçü silindirini kapatan bir kskaç (Resim 5). Rumen svs almak için düzenek. Otomatik pipet (50 ml pistonlu ve 30 ml hacme ayarlanabilir), 2 l’lik Woulf úiúesi. Manyetik karútrc, su banyosu (39 qC ye ayarl) ve karbondioksit tüpü (Resim 6). Resim 3.5. Ölçü silindiri Resim 3.6. Otomatik pipet ve 2 l’lik Woulf úiúesi. Manyetik karútrc, su banyosu (39 qC’ye ayarl) ve karbondioksit tüpü 38 Çözeltilerin hazÕrlanmasÕ Çözeltilerin hazrlanmasnda kullanlan alet ve kaplar Resim 7’de verilmiútir. Makromineral çözeltisi 5.7 g Na2HPO4 + 6.2 g KH2PO4 + 0.6 g MgSO4 7H2O + Saf su ile çözülür ve 1000 ml ye tamamlanr. Mikromineral çözeltisi 13.2 g CaCl2 2H2O + 10 g MnCl2 4H2O + 1.0 g CoCl2 6H2O + 8.0 g FeCl3 6 H2O + Saf su ile çözülür ve 100 ml’ye tamamlanr. Buffer çözeltisi 39 g Na HCO3 + 4 g (NH4) HCO3 + Saf su ile çözülür ve 1000 ml ye tamamlanr. Resazurin çözeltisi 100 mg resazurin saf suda çözündürülerek 100 ml ye tamamlanr. Redüksiyon çözeltisi Her çalúmada taze olarak hazrlanr. 47.45 ml saf su içine önce 1.99 ml 1 N NaOH çözeltisi konur, 285 mg Na2S 7HO eklenir. Yöntemin uygulanmasÕ Analiz sabah yukarda bildirildi÷i úekilde hazrlanan çözeltiler, Woulf úiúesine aúa÷da verilen miktar ve sra ile konmuútur. 474.50 ml saf su + 0.12 ml mikro mineral çözeltisi + 237.23 ml buffer çözeltisi + 237.23 ml makro mineral çözeltisi + 1.22 ml resazurin çözeltisi + 49.44 ml redüksiyon çözeltisi Bu karúm, rumen svs alnmadan hemen önce hazrlanp (DLG, 1981), CO2 gaz altnda 39 qC deki su banyosunda manyetik bir karútrc ile karútrlarak rumen svs konulana kadar bekletilmiútir. 39 Resim 3.7. Çözeltilerin hazrlanmas Rumen sÕvÕsÕnÕn alÕnmasÕ ve inkübasyonu Rumen svs sabah yemlemesinden hemen önce bir vakum düzene÷i yardmyla 500 ml alnmútr. Rumen svs alnr alnmaz scakl÷ korumak amacyla, daha önce içinde scak su bulunan termos içine konulup, a÷z skca kapatldktan sonra hzl bir úekilde laboratuvara getirilmiútir. Laboratuvarda öncelikle rumen svsnn pH’s ölçülmüú olup, daha sonra Woulf úiúesine hazrlamú oldu÷umuz karúma 500 ml (karúmn ½ orannda) rumen svs ilave edilmiútir (DLG, 1981). Bu karúm içine bir tüp ile sürekli CO2 gaz verilmiútir ve bu srada renk de÷iúimi kontrol edilmiútir (yaklaúk 15 dakika). Daha önce yem örne÷i konulmuú olan ve inkubasyon dolabnda 39 ºC’de bekletilen ölçü silindirleri resim 8’de görüldü÷ü gibi otomatik pipet yardmyla 30 ml rumen svs karúmndan konulduktan sonra, içindeki hava kabarcklar ortamdan uzaklaútrlmú ve uç ksmndaki kskaç skútrlmútr. ølk 40 hacim okunup kaydedilmiú ve ölçü silindiri resim 9’da görüldü÷ü gibi inkübasyon dolabna yerleútirilmiútir. Bu iúlemler inkübasyon dolabna koydu÷umuz örnekler bitene kadar tekrarlanmútr. ønkübasyon 39 ºC de 24 saat sürdürülmüútür. Gaz oluúum düzeyleri her iki inkübasyonda da 2., 4., 8., 12., 24. saatlerde ölçülmüútür. Okuma srasnda 60 ml’yi aúan örnek varsa kaydedilerek kskaç açlmú ve piston 30 ml hizasna kadar getirilerek okunan de÷er tekrar kaydedilmiútir. Toplam gaz üretimi 90 ml yi aúmamasna dikkat edilmiútir. Her bir örnek 1. inkübasyonda 6, 2. inkübasyonda 3 paralel olacak úekilde çalúlmútr. Paraleller arasndaki fark 2 ml’nin altnda olana kadar inkübasyonlar tekrarlanmútr. 41 Resim 3.8. Rumen svsnn ölçü silindirlerine doldurulmas 42 Resim 3.9. Ölçü silindirlerinin inkübatöre yerleútirilmesi 43 Standart hale getirme Rumen svsndaki aktivite ve kompozisyonundaki de÷iúiklikler Hohenheim Üniversitesi’nden getirtilen standart yemlerin inkübasyon srasnda oluúturduklar gaz miktarlarnn ve rumen svs alnd÷ anda pH’nn ölçülmesiyle kontrol edilmiútir. 1-Rumen svs ve ortamn yemsiz inkübasyonu (Kör test, GO). 2-Ö÷ütülmüú kuru ottan oluúan bir standart inkübasyonu (200 mg KM, kaba yem standard, Gk), 24 saatlik inkübasyonda 44.43 ml gaz üretimi verecek. 3-Standart yo÷un yemin inkübasyonu (200 mg KM, yo÷un yem standard, Gy),65.18 ml gaz üretimi verecek. Kuru ot için düzeltme faktörü (Fk) Fk= 44.43/Gk-GO Yo÷un yem için düzeltme faktörü (Fy) Fc= 65.18/Gy-GO Bu faktörlerden, her seri ve örnek için düzeltme faktörü olarak yararlanlmakta olup faktörlerin 0.9 - 1.1 arasnda oldu÷u durumda iki faktörün ortalamas alnmútr. Bu de÷erler arasnda olmayan inkübasyon sonuçlarnn de÷erlendirme dú braklmas önerilmektedir. Araútrmamzda böyle bir veri elde edilmemiútir. SonuçlarÕn hesaplanmasÕ Her örnek ve standartlar için okunan net gaz oluúumundan ortalama kör de÷eri çkarlarak 200 mg kuru maddeye karúlk gelen de÷er hesaplanmútr. Rumen svs aktivitesindeki farkllklarn düzeltilmesi standart yem maddelerinin ölçümünden elde edilen standart faktörler kullanlarak yaplmútr. 24 saat süren inkübasyon sonras okunan 44 de÷erlerden yararlanarak gaz oluúumu aúa÷daki eúitlik yardmyla hesaplanmútr (DLG, 1981) . Gaz Oluúumu (ml/200mg KM) = 200 x (V24-V0-G0) x (Fk + Fy)/2 Tartlan kuru madde (mg) V24=24 saat sonraki gaz hacmi,ml, Vo=Baúlangç gaz hacmi ,ml, Go=Körün ortalama gaz oluúumu, ml, Fk=Kuruot faktörü Fy=Yo÷un yem faktörü 3.2.6. FarklÕ düzeylerde aromatik bitki içeren yemlerin OMSD ve ME içeriklerinin hesaplanmasÕ GO miktarlar belirlendikten sonra aúa÷daki eúitlikler kullanlarak OMSD ve ME içerikleri hesaplanmútr. OMSD ( % )=0.889 x GO + 0.448 x HP* + 0.651 x HK* + 14.88 (Menke ve Huss 1987): * KM’de % Kaba yem için ME (Jeroch ve ark., 1999): ME (MJ/kgKM)= 4.99 + (0.1695 x GO) - (0.00006067 x HK* x HK*) + (0.00006168xHK*) x HP*+(0.0002373 xHY* x HS*) - (0.0003105 x GO*) x HS* - (0.001134 x GO* x HY*) * KM’de % Karma yem ve bileúenleri için ME ( Aiple, 1993 ): 45 ME (MJ/kg KM) = 1.81 + (0.149 x GOR) + (0.0688 x HP*) + 0.2308 x HY*-0.0379xHS* GOR:Rumende 24 saatlik gaz oluúumu KM içinde * KM’de % 3.2.7. Rumen sÕvÕsÕnda pH saptanmasÕ Çift katl bezden süzüldükten sonra derhal Hanna marka pH metre ile scaklk de÷iúmeden pH ölçümleri yaplmútr. 3.2.8. Rumen sÕvÕsÕnda uçucu ya÷ asitleri (UYA) analizi Rumen UYA analizleri yaplmadan önce örnekler oda scakl÷na getirilmiú ve 6000 devir/dak olacak úekilde 10 dakika santrifüj edilmiútir. Santrifüj edilen örnekten 4 ml alnarak 10 ml’lik cam bir tüpe konulmuú ve üzerine internal standart içeren % 20’lik ortofosforik asit çözeltisinden 1 ml ilave edilmiútir. (Çözeltinin hazrlanú:100 ml’lik balon jojeye % 85’lik ortofosforik asitten 23.53 ml konur ve üzerine % 99’luk ethylbutyric acid’den 254 Pl ilave edilir. Balon çizgisine kadar saf su ile tamamlanr). Tüpler 30 dakika süre ile oda scakl÷nda bekletilmiútir. Daha sonra 18 000 devir/dak olacak úekilde 10 dakika santrifüj edilmiú ve üstte kalan berrak ksm alnmútr (Ottenstein ve Bartley,1971). Rumen UYA düzeyleri Carlo-Erba-Fractovap Series 2350 model gaz kramotografi cihaz ile saptanmútr. Standart olarak Supelco WSFA-2 (asetik, propiyonik, iso ve n- bütirik asit, iso ve n- valerik asitlerin her birinin saf sudaki % 0,1’lik çözeltisi) kullanlmútr. Aletin çalúma koúullar: Frn scakl÷ 125 °C, dedektör scakl÷ 150°C, injeksiyon 46 bloku scakl÷ 150 °C, azot gaz geçiú hz 35 ml/dak =1,2 C olarak düzenlenmiútir. Analizler srasnda kolon dolgu maddesinin özelli÷ini kaybetmesi ya da dedektörlerin kirlenmesi nedeniyle aletin hassasiyeti düúmektedir. Bu nedenle aletin hassasiyeti her 10 örnekte bir standart çözelti enjekte edilerek kontrol edilmiútir. Analiz yaplan örneklerde uçucu ya÷ asitlerinin konsantrasyonlar aúa÷daki formül yardmyla hesaplanmútr. Uçucu ya÷ asiti konsantrasyonu (mmol/100 ml):A1 x M1 x K x 20000 A2 x Ma A1: Örne÷in vermiú oldu÷u pik alan, mm2 M1: Örnekte bulunan internal standart miktar,g A2: Örnekte bulunan internal standart alan, mm2 Ma: Uçucu ya÷ asitinin molekül a÷rl÷, g K: A3 x M2 / M3 x A4 A3: Standart çözeltide internal standart alan, mm2 A4: Standart çözeltide asit alan, mm2 M2: Standart çözeltide bulunan asit miktar, g M3: Standart çözeltide bulunan internal standart miktar, g 3.2.9.Rumen sÕvÕsÕnda amonyak analizi Amonyak analizi yaplacak örnekler, oda scakl÷na getirilmiú ve 6000 devir/dak olacak úekilde 10 dakika santrifüj edilmiútir. Bu örneklerde amonyak düzeyleri Hanna C99&C200 serisi fotometre ile Nessler metoduna dayal, HI 93715-01 kod numaral ticari kit ile Adnan 47 Menderes Üniversitesi Biyoloji Bölümü Biyokimya laboratuvarnda belirlenmiútir. 3.2.10. østatistik analiz Araútrma sonunda elde edilen veriler SPSS V10 paket programnn GLM prosedüründe de÷erlendirilmiútir. Grup ortalamalarnn karúlaútrlmasnda Duncan testi kullanlmútr (Efe ve ark., 2000). 48 4. ARAùTIRMA BULGULARI 4.1. Yemlerin ve Aromatik Bitkilerin Ham Besin Madde øçerikleri Araútrmada kullanlan yemlerin ve aromatik bitkilerin ham besin maddeleri analiz sonuçlar Çizelge 4.1’de do÷al halde ve kuru maddede verilmiútir. Çizelge 4.1. Yemlerin ve aromatik bitkilerin ham besin madde içerikleri Do÷al Halde HY HS HK NÖM ME kcal/kg % % % % PTK 1.78 11.94 6.94 30.77 2445 ÇKO 1.19 25.56 7.26 50.31 1829 Arpa 2.52 4.50 2.35 72.79 2866 Kekik 3.60 18.20 7.69 49.79 2078 Biberiye 10.99 26.25 5.17 42.48 2153 Yalanc karabiber 7.59 16.69 3.49 54.51 2397 Hayt 6.26 64.63 3.72 10.02 490 Karabiber 7.22 10.38 3.59 53.42 2618 Kimyon 17.68 15.82 6.52 31.66 2841 Adaçay 10.52 11.56 9.38 53.28 2644 Ac krmz biber 10.48 16.41 12.52 32.90 2107 Kuru Maddede PTK 42.54 1.99 13.34 7.75 43.38 2732 ÇKO 8.92 1.28 27.6 7.84 54.34 1976 Arpa 10.48 2.75 4.90 2.56 79.31 3123 Kekik 10.69 4.06 20.50 8.66 56.09 2341 Biberiye 6.72 12.08 28.84 5.68 46.68 2366 Yalanc karabiber 7.15 8.56 18.63 3.94 61.51 2705 Hayt 7.12 6.87 70.93 4.08 10.99 538 Karabiber 14.45 8.28 11.9 4.08 63.88 3003 Kimyon 21.6 19.33 17.3 7.13 34.62 3107 Adaçay 8.26 11.39 12.51 10.15 57.68 2862 Ac krmz biber 14.38 12.41 19.43 14.82 38.96 2495 HK: Ham kül,, HP: Ham protein, HY: Ham ya÷, HS: Ham sellüloz, NOM: N’ siz öz maddeler. Örne÷in adÕ KM % 89.5 92.58 91.78 88.77 91.01 88.62 91.12 87.18 91.44 92.37 84.46 HP % 38.07 8.26 9.62 9.49 6.12 6.34 6.49 12.60 19.76 7.63 12.15 PTK, ÇKO ve arpa ruminant rasyonlarnda geniú bir kullanm alanna sahiptir. Araútrmada kullanlan PTK, ÇKO ve arpa örneklerinde HP, HS ve ME içerikleri kuru maddede srasyla % 42.54, 13.34, 2732 kcal/kg KM, % 8.92, 27.6, 1976 kcal/kg KM, % 10.48, 4.90, 3123 49 kcal/kg KM olarak belirlenmiútir. Aromatik bitkilerden kekikte bu de÷erler srasyla % 10.69, 20.50, 2341 kcal/kg KM, biberiyede % 6.72, 28.84, 2366 kcal/kg KM, yalanc karabiberde % 7.15, 18.63, 2705 kcal/kg KM, haytta ise % 7.12, 70.93, 538 kcal/kg KM, karabiberde % 14.45, 11.9, 3003 kcal/kg KM, kimyonda % 21.6, 17.3, 3107 kcal/kg KM, adaçaynda % 8.26, 12.51, 2862 kcal/kg KM, ac biberde ise % 14.38, 19.43, 2495 kcal/kg KM, olarak bulunmuútur. Kimyonun ME içeri÷inin 3107 kcal/kg KM olarak belirlenmesi ve bu de÷erin enerjice zengin bir yo÷un yem olan arpann ME de÷erine (3123 kcal/kg KM) çok yakn oluúu dikkat çekicidir. 4.2. Aromatik Bitkilerin Uçucu Ya÷ Miktar ve Bileúenleri Aromatik bitkilerin yapsnda bulunan uçucu ya÷lar, oda scakl÷nda sv olup kolay kristalleúebilen, uçucu, kuvvetli kokulu, su buhar ile sürüklenebilen ya÷ms karúmlardr (Ceylan, 1996). HFT analizinde yem örnekleri 1 mm çapnda ö÷ütülerek kullanlmaktadr. Bu nedenle, ö÷ütme srasnda sürtünmeden dolay oluúan uçucu ya÷ kaybn ve kullanlan örnekteki uçucu ya÷ miktarnda olas hatalar ortadan kaldrmak için oranlar ö÷ütülmemiú ve ö÷ütülmüú belirlenmiú, elde edilen sonuçlar Çizelge 4.2’de verilmiútir. örneklerde 50 Çizelge 4.2. Aromatik bitkilerin uçucu ya÷ oranlar ile ac biberin kapsaisin içeri÷i Aromatik bitki Kekik Biberiye Yalanc karabiber Hayt Karabiber Kimyon Adaçay Ac krmz biber Uçucu ya÷ oranÕ Uçucu ya÷ oranÕ (Ö÷ütülmemiú) (Ö÷ütülmüú,1mm) % % 4.53 1.2 0.8 0.55 0.2 0.2 0.8 0.25 1,05 3,13 4,55 2,29 Capsaicin mg/100 g 67 Karabiber ve kimyon ö÷ütülmüú olarak temin edildi÷inden dolay ö÷ütülmemiú örnekte uçucu ya÷ miktarlar belirlenememiútir. Ö÷ütme ile en fazla uçucu ya÷ kayb kekikte görülürken, hayt ve adaçaynda da önemli düzeyde kayp oldu÷u saptanmútr. Yalanc karabiberde ise ö÷ütmenin uçucu ya÷ kaybna herhangi bir etki göstermemesi dikkat çekicidir. Ac biberde etken madde capsaicindir. Araútrmada kullanlan örnekte belirlenen capsaicin miktar Çizelge 4.2’de verilmiútir. Aromatik bitkilerin uçucu ya÷ bileúenleri Çizelge 4.3’de verilmiútir. Kekik uçucu ya÷nn ana bileúenleri olan carvacrol ve thymol kekikte srasyla % 69.1, % 10.7 olarak bulunmuútur. Biberiye uçucu ya÷nn en önemli bileúenleri olan 1,8-cineole, camphor, borneol, bornyl acetate’tr (Ceylan,1996). Araútrmada kullanlan örnekte bu de÷erler srasyla % 14.38, % 23.54, % 26.16, % 7.56 olarak belirlenmiútir. Yalanc karabiber uçucu ya÷ bileúenleri ise D-phellandrene, Ephellandrene, myrcen, (+)-spathulenol, srasyla % 27.59, 21.96, 8.59, 6.26 51 olarak belirlenmiútir. Hayt uçucu ya÷nn bileúenleri olan 1,8-cineole, sabinene, D-terpinyl acetate ve D-pinene araútrmada kullanlan örnekte srasyla % 32.10, 20.70, 7.40, 7.00’dir. Karabiber insan beslenmesinde en çok kullanlan baharatlardan biridir. Araútrmada kullanlan karabiberin uçucu ya÷ ana bileúenleri olarak E-Caryophyllene % 61.70, G-3-karen % 5.10, limonene % 4.20 düzeyinde belirlenmiútir. Ö÷ütülmüú kimyonda % 3.13 uçucu ya÷ ve bu ya÷n yapsnda cuminaldehyde % 55.30, p-menta-1,4-dien-7-al % 1 4.80, p-cymen % 12.30 olarak belirlenmiútir. Anadolu adaçay olarak adlandrlan Salvia triloba uçucu ya÷nn bileúenlerinden 1,8-cineole, camphor, camphene, D-pinene, borneolD-terpinyl acetate, E-pinene miktarlar ise srasyla% 34.40, 18.40, 8.80, 7.90, 4.80, 4.40 olarak bulunmuútur. 52 Çizelge 4.3. Aromatik bitkilerin uçucu ya÷ bileúenleri,% Bileúi÷in adÕ D-Pinene Camphene Sabinene E-Pinene Myrcen D-Phellandrene P-Cymene E- Phellandrene Ocimene Methly Octanoate Limonene D-Terpinen 1,8-cineole Gamma-Terpinen Linalool Camphor Borneol+ D-Terpineol Borneol D-Terpineol Terpinen-4-Ol Sabinol Bornyl ester (L-Bornylester) Bornyl acetate D-Gurjunene Thymol Carvacrol Caryophyllene D-Terpinyl acetate E-Caryophyllene E-Bisabolene Cuminaldehyde p-menta-1,4-dien-7-al G-3-karen Borneol+D-terpenil asetat D-Humulen (+)-Aromadendren Bicyclogermacrene Germacren-D Kk 4.00 2.50 3.00 - B 2.48 11.86 14.38 23.54 26.16 11.99 - Yk 3.25 0.14 0.10 8.59 27.59 21.96 0.11 0.34 1.10 0.08 0.71 0.16 H 7.00 20.70 32.10 - Kb 4.20 - Km 3.50 12.30 - Aç 7.90 8.80 4.40 34.40 18.40 - 10.70 69.10 - 7.56 - 0.26 1.12 0.35 0.16 2.07 0.18 7.40 - 61.70 5.10 - 55.30 14.80 - 4.80 - 53 Bileúi÷in adÕ Delta-Cadinen Geranyl acetate Elemol (+)-Spathulenol J-Gurjunene D-Selinene Calarene E-Eudesmol D-Eudesmol Tanmlanamayan ksm Kk 10.70 B 2.03 Yk 1.37 0.25 2.90 6.26 0.26 1.42 1.40 3.39 5.40 9.08 H 32.80 Kb 29.00 Km 14.10 Aç 21.30 Kk: Kekik, B: Biberiye, Yk: Yalanc karabiber, H: Hayt, Kb: Karabiber, Km: Kimyon, Aç: Adaçay. 4.3. Gaz Oluúum Miktarlar (HFT Yöntemi) Elde edilen bulgularn sa÷lkl bir istatistiki de÷erlendirmesini yapabilmek için ilk önce yemler (PTK, ÇKO va arpa) ve aromatik bitkiler kendi içinde ayr ayr de÷erlendirmeye alnmú, daha sonra ise yemlere farkl düzeylerde aromatik bitki karútrlmasnn gaz oluúumu, organik maddenin sindirim derecesi ve metabolik enerji içeri÷i üzerine olan etkileri belirlenmiútir. 4.3.1. Yemlerin GO miktarlarÕ, OMSD ve ME içerikleri Araútrmada temel yem olarak kullanlan PTK, ÇKO ve arpann GO miktarlar, OMSD ve ME içerikleri Çizelge 4.4’de verilmiútir. 54 Çizelge 4.4. PTK, ÇKO ve Arpa’nn GO miktarlar (ml/200 mg KM), OMSD ve ME içerikleri Yem In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO OMSD ME miktarlarÕ, ml % MJ/kg 2. saat PTK ÇKO Arpa P abc 13.30 r0.22b 11.41 r0.19c 20.80 r0.17a 0.00 4. saat 19.60 r0.26b 16.04 r0.26c 28.38 r0.03a 0.00 8. saat 12. saat 24. saat 25.54 r0.29b 22.82 r0.29c 33.41 r0.12a 0.00 29.83 r0.39b 28.25 r0.21c 47.53 r0.11a 0.00 39.28 r0.28c 42.34 r0.22b 69.85 r0.28a 0.00 73.90 r0.25b 61.62 r0.20c 83.34 r0.25a 0.00 10.56 r0.04 c 11.87 r0.04b 13.42 r0.04a 0.00 ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01) Araútrmada kullanlan PTK, ÇKO ve arpada 24. saatte belirlenen GO miktarlar srasyla 39.28r0.28, 42.34r0.22, 69.85r0.28 ml/200 mg KM oldu÷u belirlenmiútir. Yemler arasnda GO miktarlar, OMSD ve ME içerikleri bakmndan önemli (P0.01) farkllklar bulunmuútur. 4.3.2. Aromatik bitkilerin GO miktarlarÕ, OMSD ve ME içerikleri Aromatik bitkilere ait GO miktarlar, OMSD ve ME øçerikleri Çizelge 4.5’de, gaz oluúumu ile ilgili úekil ise úekil 4.1’de verilmiútir. Çizelge 4.5’den de görüldü÷ü gibi aromatik bitkilerin inkübasyonun farkl zamanlarna ait GO miktarlar, OMSD ve ME içerikleri istatistiki olarak önemli (P0.01) bulunmuútur. Duncan testine göre yaplan de÷erlendirmeye göre, inkübasyonun 2., 4., 8. ve 12. saatlerinde aromatik bitkilerden kekik ile biberiyenin oluúturduklar gaz miktarlar arasndaki farkllklar önemsiz (P!0.01), 24. saatteki fark ise önemli (P0.01) bulunmuútur. Karabiber ile adaçaynn GO miktarlar inkübasyonun 2. ve 4. saatlerinde istatistiksel olarak önemsiz (P!0.01), di÷er ölçüm 55 zamanlarnda ise önemli (P0.01) oldu÷u belirlenmiútir. ønkübasyonun 4. saatinde kekik ile karabiber ve karabiber ile adaçaynn oluúturduklar GO miktarlar arasndaki farklar önemsiz (P!0.01), di÷er ölçümlerdeki farklar ise önemli (P0.01) bulunmuútur. ønkübasyonun 8. saatinde adaçay ile kekik ve biberiyenin GO’lar önemsiz (P!0.01), di÷er dönemlerinde ise önemlidir (P0.01). Kekik ile biberiye ve yalanc karabiber ile adaçaynn inkübasyonun 8. saati dúnda GO miktarlar arasndaki farklarn önemli (P0.01) oldu÷u bulunmuútur. Kekik ile yalanc karabiberin 24 saatlik toplam GO miktarlar arasndaki farklarn istatistiksel olarak önemsiz oldu÷u belirlenirken, dönemlerindeki farklarn ise önemli oldu÷u belirlenmiútir. di÷er ölçüm 56 Çizelge 4.5. Aromatik bitkilerin GO miktarlar, OMSD ve ME içerikleri Aromatik Bitkiler Kekik Biberiye Yalanc Karabiber Hayt Karabiber Kimyon Adaçay Acbiber P abc In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml 2. saat 4. saat 8. saat 12. saat 24. saat 6.47 r0.12 d 6.87 r0.33 d 10.44 r0.14 c 4.15 r0.25 f 4.94 r0.17 e 12.91 r0.12 b 5.59 r0.17 e 15.11 r0.14 a 0.00 8.68 r0.12 de 6.89 r0.33 d 15.21 r0.18 c 5.39 r0.25 g 7.91 r0.18 ef 19.68 r0.08 b 7.24 r0.22 f 20.52 r0.27 a 0.00 18.29 r0.20 e 17.23 r0.37 e 21.25 r0.18 d 7.95 r0.29 f 38.18 r0.09 a 34.42 r0.23 b 21.43 r0.60 d 31.43 r0.23 c 0.00 13.67r 0.001 e 13.38r 0.37 e 19.69r 0.26 d 7.15r 0.25 f 21.20r 0.30 c 30.02r 0.18 a 13.65r 0.22 e 26.96r 0.36 b 0.00 OMSD % 23.09 r0.35 e 20.34 r0.32 f 22.99 r0.23e 8.30 r0.29 g 50.31 r0.14 a 45.58 r0.29 b 30.50 r0.31 d 36.47 r0.22 c 0.00 45.84 r0.31 e 39.67 r0.28 g 41.09 r0.21 f 28.11 r0.26 h 68.73 r0.13 b 69.72 r0.26 a 52.30 r0.28 d 63.39 r0.19 c 0.00 Kimyon Adaçay ME MJ/kg KM 8.88 r0.06 e 8.62 r0.06 f 9.02 r0.04 de 6.40 r0.05 g 11.79 r0.02 b 13.92 r0.04 a 9.09 r0.05 d 11.52 r0.04 c 0.00 ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01) Kekik Biberiye YKarabiber Hayt Karabiber Acbiber 60 Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM) 50 40 30 20 10 0 2 4 8 12 24 ønkübasyon süresi (saat) ùekil 4.1. Aromatik bitkilerin GO miktarlarnn inkübasyon süresince de÷iúimi 57 Aromatik bitkilerden hayt, inkübasyonun tüm dönemlerinde di÷er aromatik bitkilere göre en düúük gaz oluúumunu sa÷lamútr. Ölçüm dönemlerinde en yüksek gaz oluúumunu sa÷lama açsndan farkllklar ortaya çkmútr. ønkübasyonun 2. ve 4. saatlerinde ac biber en yüksek gaz oluúumu (15.11r0.14, 20.52r0.27 ml/200 mg KM) sa÷lamasna karún, 8. saatinde kimyon (30.02r0.18 ml/200 mg KM), 12. ve 24. saatlerinde ise karabiber ile en yüksek gaz oluúumu (38.18r0.09, 50.31r0.14 ml/200 mg KM) elde edilmiútir. ùekil 4.5’den de haytn di÷er aromatik bitkilere göre en düúük GO’ya sahip oldu÷u, inkübasyonun ilk 4. saati içerisinde hayt, karabiber, ada çay, karabiber, ve biberiyenin GO miktarlarnn yalanc karabiber, kimyon ve ac biberin GO miktarlarna göre daha düúük düzeyde kald÷, 4. saatten itibaren karabiberin GO’sunda hzl bir yükselmenin baúlad÷ ve 12. ile 24. saatlerde di÷er aromatik bitkilere göre daha yüksek GO de÷erlerine ulaút÷ belirgin bir úekilde görülmektedir. Aromatik bitkilerin OMSD ve ME içerikleri Çizelge 4.5’den incelendi÷inde, yalanc karabiber ile kekik ve adaçaynn ME içerikleri arasndaki farklar önemsiz (P!0.01) olmasna karún, di÷er aromatik bitkilerin OMSD ve ME içerikleri arasnda belirlenen farklarn önemli (P0.01) oldu÷u görülmektedir. Haytn en düúük OMSD’ye sahip oldu÷u ve bunu srasyla biberiye, yalanc karabiber, kekik, adaçay, ac biber, karabiber ve kimyonun izledi÷i ortaya çkmaktadr. En düúük ve en yüksek GO miktarn hayt ve karabiber, en düúük ve en yüksek OMSD içeriklerini hayt ve kimyon sa÷lamasna karún, aromatik bitkilerin ME içerikleri bakmndan en düúükten en yükse÷e do÷ru sralamas 58 OMSD’den daha farkl olarak gerçekleúmiútir. OMSD ve ME açsndan en düúük de÷erden en yüksek de÷ere göre yaplan sralama hayt, biberiye, ada çay, ac biber, karabiber ve kimyon sralamadaki yerlerini korurken, yalanc karabiber ile keki÷in sralamadaki yerleri de÷iúmiútir. 4.3.3.Yemlere aromatik bitki ilavesinin GO miktarÕ, OMSD v e ME içerikleri üzerine etkileri 4.3.3.1. Kekik ilavesinin etkisi Farkl düzeylerde kekik içeren PTK, ÇKO ve arpann inkübasyonunun 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerde oluúturduklar toplam gaz miktarlar, OMSD ve ME içerikleri Çizelge 4.6’da verilmiútir. Yaplan muamelelerin GO, OMSD ve ME üzerine olan etkileri önemli (P0.01) bulunmuútur. PTK ve arpaya farkl düzeylerde kekik karútrlmas inkübasyonun 2. ve 4. saatinde GO miktarlarn genel olarak azaltc yönde bir etki göstermiútir. 0 1 2 3 4 5 0 1 2 3 4 5 ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa P 33.41r0.12 b 34.71r0.39 ab 35.18r0.25 a 35.19r0.22 a 31.87r0.23 c 28.12r0.86 d 0.00 47.53r0.11 b 49.24r0.58 a 49.42r0.34 a 48.07r0.29 ab 43.04r0.22 c 42.00r0.60 c 0.00 69.85r0.28 a 66.33r0.80 b 66.50r0.50 b 64.89r0.23 c 62.49r0.33 d 61.47r0.52 d 0.00 83.34r0.25 a 80.21r0.71 b 80.36r0.44 b 78.93r0.21 c 76.80r0.30 d 75.89r0.46 de 0.00 28.38r0.03 a 17.36r0.29 ef 17.68r0.25 def 17.34r0.11 ef 16.03r0.11 gh 13.93r0.27 k 0.00 20.80r0.17 a 10.65r0.19ghÕj 10.81r0.22fghÕ 10.47r0.11 hÕj 9.91r0.11 j 8.12r0.35 k 0.00 42.34r0.22 ef 42.04r0.30 fg 43.25r0.23 ef 43.74r0.29 e 40.75r0.17 gh 40.44r0.58 h 61.62r0.20 hÕ 61.35r0.27 Õj 62.43r0.20 hÕ 62.86r0.26 h 60.21r0.15 jk 59.93r0.52 k 28.25r0.21 g 25.08r0.26 h 28.23r0.17 g 28.81r0.45 fg 25.60r0.27 h 25.98r0.49 h 16.04r0.26 gh 14.15r0.12 jk 16.35r0.12 gh 16.74r0.33 fg 14.99r0.19 Õj 15.00r0.24 Õj 11.41r0.19 efg 11.89r0.16 cde 11.60r0.12 def 11.89r0.17 cde 11.24r0.81efgh 10.89r0.14 fgh 22.82r0.29 f 19.62r0.22 h 21.86r0.12 fg 22.35r0.40 f 20.16r0.30 h 20.62r0.35 gh OMSD % 73.90r0.25 fg 74.64r0.08 ef 74.94r0.33 ef 74.45r0.21 f 74.37r0.21 f 72.75r0.44 g In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml 2. saat 4. saat 8. saat 12. saat 24. saat 13.30r0.22 b 19.60r0.26 bc 25.54r0.29 e 29.83r0.39 ef 39.28r0.28 hÕ 12.60r0.25 bc 18.53r0.19 cd 25.75r0.18 e 31.49r0.27 d 40.11r0.09 h bc bc e de 12.68r0.17 18.79r0.27 25.45r0.42 31.10r0.45 40.44r0.37 h cd cd e de 12.31r0.19 18.42r0.19 25.36r0.19 30.82r0.17 39.89r0.24 h de cde e de 11.76r0.24 18.23r0.30 25.08r0.22 30.36r0.24 39.80r0.24 h Õj hÕ f g 10.08r0.20 15.48r0.41 22.14r0.52 27.54r0.63 37.99r0.49 Õ ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01) 0 1 2 3 4 5 PTK PTK PTK PTK PTK PTK abc Düzey Yem Çizelge 4.6. Yemlere kekik ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri 59 13.42r0.04 a 12.90r0.12 bc 12.92r0.07 b 12.68r0.03 c 12.32r0.05 d 12.17r0.08 de 0.00 11.87r0.04 f 11.83r0.05 fg 12.02r0.04 ef 12.10r0.05 de 11.62r0.03 gh 11.57r0.09 h ME MJ/kg KM 10.56r0.04 Õj 10.69r0.01 Õ 10.74r0.06 Õ 10.65r0.04 Õ 10.64r0.04 Õ 10.37r0.07 j 59 60 Bu etki arpada daha belirgin olarak ortaya çkmútr. GO miktarndaki azalma e÷ilimi % 4 ve % 5 düzeyinde kekik içeren ÇKO ve arpada inkübasyonun 24. saatine kadar devam etmiútir. Duncan testine göre yaplan istatistiki de÷erlendirmede % 1 ve % 2 kekik düzeylerinin inkübasyonun tüm zamanlarnda PTK’nn GO miktar üzerine önemli bir farkllk yapmad÷ ortaya çkmútr (P!0.01). PTK’ya % 3 ve % 4 düzeyinde kekik ilavesi inkübasyonun sadece 2. saatinde gaz oluúumunu önemli (P0.01) derecede düúürdü÷ü, inkübasyonun di÷er dönemlerinde oluúan GO miktar ile PTK’nn oluúturdu÷u GO miktar arasndaki farkllklarn önemsiz (P!0.01) oldu÷u, % 5 kekik düzeyinin ise inkübasyonun 2., 4., 8. ve 12. saatlerinde GO miktarlarn önemli (P0.01) derecede düúürdü÷ü, 24. saatte oluúan GO miktarnn 1.29 ml daha az olmasna karún oluúan bu farkn istatistiksel olarak önemli olmad÷ (P!0.01) belirlenmiútir. ÇKO’ya % 1 düzeyinde kekik ilavesi inkübasyonun 4., 8. ve 12., % 4 ve % 5 düzeyinde kekik ilavesi ise inkübasyonun 4., 8.,12. ve 24. saatlerinde oluúan GO miktarnda önemli (P0.01) azalmaya neden olmuútur. ÇKO’nun oluúturdu÷u GO miktar ile ÇKO’ya farkl düzeylerde kekik karútrlmasyla elde edilen di÷er GO de÷erleri arasndaki farklar ise önemsizdir (P!0.01). Arpaya % 1 kekik ilavesinin inkübasyonun 8. ve % 3 kekik ilavesinin 12. saatte oluúan gaz miktar üzerine olan etkisi önemsiz (P!0.01) olmasna karún, keki÷in gaz oluúumunu önemli (P0.01) düzeyde etkiledi÷i belirlenmiútir. Bu etki, % 1, 2 ve 3 kekik karúmlarnda inkübasyonun 8. ve 12. saatlerindeki GO miktarlar hariç tutulacak olursa azalma yönündedir. Arpaya % 4 ve 5 kekik ilavesinin 61 inkübasyonun tüm dönemlerindeki gaz oluúumunu önemli (P0.01) oranda düúürmesi dikkat çekmektedir. ønkübasyonun 24. saatinde GO miktarlar de÷erlendirildi÷inde, PTK’ya kekik ilavesiyle en düúük (37.99r0.49 ml/200 mg KM) ve en yüksek (40.44r0.37 ml/200 mg KM) GO miktarlar srasyla % 5 ve % 2 kekik düzeylerinde elde edilmiútir. Farkl düzeylerde kekik içeren ÇKO ve arpaya ait en düúük GO miktarlar (40.44r0.58 ve 61.47r0.52 ml/200 mg KM) srasyla % 5 kekik ilave edilen ÇKO ve arpa, en yüksek GO miktarlar (43.74r0.29 ve 66.50r0.50 ml/200 mg KM) ise srasyla % 3 kekik içeren ÇKO ve % 2 kekik içeren arpa ile elde edilmiútir. Çizelge 4.6’dan PTK, ÇKO ve arpaya aromatik bitki ilavesinin OMSD ve ME üzerine olan etkileri incelendi÷inde, PTK’nn OMSD ve ME içeri÷inin kullanlan kekik düzeylerinden etkilenmedi÷i (P!0.01), ÇKO’daki % 4 ve 5 kekik düzeyinin OMSD ve ME’de önemli (P0.01) bir azalmaya neden oldu÷u, arpann OMSD ve ME içeri÷ini ise kullanlan kekik düzeylerinin önemli (P0.01) oranda düúürdü÷ü görülmektedir. 4.3.3.2. Biberiye ilavesinin etkisi Farkl düzeylerde biberiye içeren PTK, ÇKO ve arpann inkübasyonun 2., 4., 8., 12. ve 24. saatinde oluúturduklar toplam GO miktar, OMSD ve ME içerikleri Çizelge 4.7’de verilmiútir. Yemlere yaplan muamelelerin GO, OMSD ve ME üzerine olan etkileri önemli (P0.01) bulunmuútur. Ancak, biberiyenin inkübasyon süresince her bir yemdeki GO miktar üzerine olan etkisi farkl bir 62 úekilde ortaya çkmútr. PTK’ya % 5’e kadar, ÇKO’ya % 3’e kadar biberiye ilavesi inkübasyonun 2. ve 4. saatlerinde GO miktarlar üzerinde önemsiz (P!0.01) bir farka neden olmasna karún, arpaya % 5’e kadar biberiye ilavesi inkübasyonun 2. ve 4. saatlerindeki GO miktarn önemli (P0.01) oranda düúürmüútür. PTK ve arpaya % 5’e kadar biberiye ilavesi inkübasyonun 8. ve 12. saatlerindeki GO miktarlarnda önemli (P0.01) artúlara neden olmuútur. Söz konusu artú PTK’da 24. saatte de devam etmesine karún farkl düzeylerde biberiye içeren arpann inkübasyonuyla ayn saatte elde edilen GO miktarlarnn arpaya göre önemli (P0.01) düzeyde düúük oldu÷u belirlenmiútir. PTK ve arpaya ilave edilen biberiye düzeyi arttkça inkübasyonunun 24. saatindeki GO miktarnda genel olarak bir düúme e÷ilimi ortaya çkmútr. ÇKO’ya % 3’e kadar biberiye ilavesi inkübasyonun 2., 4., ve 12. saatinde GO miktarlarn etkilememiútir (P!0.01). ÇKO’ya % 4 ve 5 biberiye ilavesi inkübasyonun ölçüm dönemlerinde GO miktarlarn önemli (P0.01) düzeyde düúürmüútür. ÇKO’ya % 5’e kadar biberiye ilavesi ise inkübasyonun 8. saatindeki GO’da önemli (P0.01) bir azalmaya neden olmuútur. 0 1 2 3 4 5 0 1 2 3 4 5 ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa P 33.41r0.12 e 44.83r0.29 a 44.62r0.35 ab 43.75r0.18 bc 43.57r0.17 c 35.89r0.40 d 0.00 47.53r0.11 d 53.67r0.31 g 53.37r0.35 a 52.59r0.25 ab 51.88r0.18 b 49.63r0.59 c 0.00 69.85r0.28 a 68.47r0.26 b 68.33r0.39 b 67.73r0.29 bc 66.93r0.21 c 66.81r0.59 c 0.00 83.34r0.25 a 82.11r0.23 b 81.99r0.35 b 81.45r0.26 bc 80.74r0.19 c 80.63r0.52 c 0.00 28.38r0.03 a 18.12r0.21 c 17.16r0.19 d 17.06r0.09 d 16.63r0.19 def 16.88r0.12 de 0.00 20.80r0.17 a 11.42r0.22 c 10.68r0.17cdef 10.32r0.02 def 10.15r0.11 ef 10.24r0.09 ef 0.00 42.34r0.22 d 39.90r0.30 gh 41.85r0.26 def 42.03r0.23 de 40.70r0.30 fg 39.22r0.26 h 61.62r0.20 g 59.45r0.27 hÕ 61.18r0.23 g 61.35r0.21 g 60.17r0.27 h 58.85r0.23 Õ 28.25r0.21 g 28.01r0.29 g 27.76r0.25 g 27.05r0.18 gh 26.44r0.48 h 25.17r0.26 Õ 16.04r0.26 ef 16.11r0.24 ef 15.85r0.12 fg 15.76r0.26 fg 15.15r0.29 g 14.19r0.12 h 11.41r0.19 c 11.29r0.16 c 11.03r0.17 cd 10.94r0.23 cde 10.56r0.24 ef 10.09r0.12 f 22.82r0.29 h 21.45r0.22 Õ 21.19r0.27 Õ 21.01r0.18 Õ 20.49r0.32 Õj 19.55r0.22 j OMSD % 73.90r0.25 f 76.76r0.24 d 76.42r0.15 de 75.92r0.15 de 75.93r0.24 de 75.42r0.20 e In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml 2. 4. 8. 12. 24. 13.30r0.22 b 19.60r0.26 b 25.54r0.29 g 29.83r0.39 f 39.28r0.28 h 13.89r0.29 b 20.00r0.27 b 26.76r0.33 f 32.50r0.39 e 42.50r0.27 d b b f e 13.61r0.24 19.90r0.31 26.66r0.25 32.30r0.30 42.12r0.17 de b b f e 13.14r0.19 20.08r0.22 26.56r0.22 32.02r0.23 41.55r0.17 def b b f e 13.51r0.23 20.09r0.27 26.84r0.24 31.47r0.19 41.56r0.26 def b b f e 13.32r0.25 19.99r0.27 26.65r0.25 31.55r0.40 40.99r0.22 efg ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01) 0 1 2 3 4 5 PTK PTK PTK PTK PTK PTK abc Düzey Yem Çizelge 4.7. Yemlere biberiye ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri 13.42r0.04 a 13.22r0.04 b 13.20r0.06 b 13.11r0.04 bc 12.99r0.03 c 12.97r0.09 c 0.00 11.87r0.04 d 11.48r0.05 ef 11.79r0.04 d 11.82r0.04 d 11.61r0.05 e 11.37r0.04 f ME MJ/kg KM 10.56r0.04 Õ 11.04r0.04 g 10.97r0.03 gh 10.90r0.03 gh 10.90r0.04 gh 10.82r0.03 h 63 63 64 Toplam GO miktarlar açsndan bir de÷erlendirme yaplacak olursa, PTK’ya biberiye ilavesiyle en düúük (40.99r0.22 ml/200 mg KM) ve en yüksek (42.50r0.27 ml/200 mg KM) GO miktarlar srasyla % 5 ve % 1 biberiye PTK karúmlarnda elde edilmiútir. ÇKO ve arpada en düúük GO miktarlar (39.22r0.26 ve 66.81r0.59 ml/200 mg KM) srasyla % 5 biberiye ilave edilen ÇKO ve arpada, en yüksek GO miktarlar (42.03r0.23 ve 68.47r0.26 ml/200 mg KM) ise srasyla % 3 biberiye içeren ÇKO ve % 1 biberiye içeren arpa ile elde edilmiútir. Çizelge 4.7’den PTK, ÇKO ve arpaya biberiye ilavesinin OMSD ve ME üzerine olan etkileri incelendi÷inde, PTK’ya biberiye ilavesinin OMSD ve ME içeri÷ini önemli (P0.01) oranda arttrd÷, ancak bu artún karúmdaki biberiye düzeyindeki artmaya ba÷l olarak azalma e÷ilimi gösterdi÷i görülmektedir. ÇKO’ya biberiye ilavesinin OMSD ve ME üzerine olan etkisi ise biberiye düzeyleri açsndan farkl bir úekilde ortaya çkmútr. Biberiyenin % 2 ve % 3 düzeylerinin OMSD ve ME üzerine etkisi önemsiz (P!0.01) bulunmasna karún % 1, 4 ve 5 düzeyleri OMSD ve ME’nin önemli (P0.01) oranda azalmasna neden olmuútur. Arpaya biberiye ilavesi ise OMSD ve ME içeriklerinde önemli (P0.01) bir düúmeye neden olmuútur. OMSD ve ME’de ortaya çkan azalma karúmdaki biberiye miktar artkça daha da belirginleúmiútir. 4.3.3.3. YalancÕ karabiberin etkisi Yalanc karabiber ilave edilen PTK, ÇKO ve arpann 24 saatlik inkübasyonu sonucunda 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerdeki net GO miktarlar, toplam GO miktarndan yararlanlarak hesaplanan OMSD ve ME içerikleri Çizelge 4.8’de verilmiútir. Yaplan muamelelerin GO, 65 OMSD ve ME üzerine olan etkileri önemli (P0.01) bulunmuútur. PTK’ya yalanc karabiber ilavesinin (% 5 yalanc karabiber içeren PTK’nn 24. saate ait GO hariç) GO üzerinde genel olarak bir artúa neden oldu÷u belirlenmiútir. Bu etki, PTK’ya % 1, % 2 ve % 3 yalanc karabiber ilavesiyle tüm ölçüm dönemlerinde (% 3’lük yalanc karabiber düzeyinin 24. saate ait GO hariç) önemli (P0.01) bulunmuútur. PTK’ya % 4 yalanc karabiber ilavesi 2., 8. ve 12. saatlarde GO miktarn önemli (P0.01) düzeyde artrmútr. PTK’ya % 5 yalanc karabiber ilavesi inkübasyonun tüm dönemlerinde PTK’ya göre GO miktar bakmndan önemli bir fark (P!0.01) yapmamútr. ÇKO’ya yalanc karabiber eklenmesinin GO miktarlar üzerine olan etkileri incelendi÷inde, % 1 ve % 2 eklenmesi inkübasyonun 2., 4. ve 8. saatlerindeki GO’yu etkilememesine (P!0.01) karún % 3, % 4 ve % 5 yalanc karabiber eklenmesi 2. saatteki GO’yu önemli (P0.01) oranda artmútr. ønkübasyonun ilerleyen saatlerinde ise % 1 ve 2 yalanc karabiber eklenmesi GO’nun artmasna, % 3, % 4 ve % 5 yalanc karabiber eklenmesi ise GO’nun azalmasna neden olmuútur.Arpaya yalanc karabiber ilavesiyle elde edilen GO miktarlar incelendi÷inde, yalanc karabiberin araútrmada kullanlan düzeyleri inkübasyonun 2. ve 4. saatlerindeki GO miktarlarnn önemli (P0.01) oranda düúmesine neden olmuútur. GO miktarnda ortaya çkan bu azalma % 5 yalanc karabiber düzeyinin 8. saatinde önemli (P0.01) bir farka neden olmuútur. ønkübasyonun 8. saatinden itibaren % 1, 2, 3 ve 4 düzeyinde yalanc karabiber içeren arpann GO miktarlarnda önemli (P0.01) olan artma e÷ilimi 12. saate kadar sürmüútür. Yalanc karabiber ile arpa 66 karúmlarnn GO miktarlar 24. saatte arpaya göre önemli (P0.01) bir düúme göstermiútir. Arpa ile % 5 yalanc karabiber karúmnda inkübasyonun 12. saatinde artan GO miktar istatistiksel olarak önemsiz (P!0.01) bulunmuú, di÷er saatlerde ise önemli (P0.01) oranda artú ortaya çkmútr. ønkübasyonun 24. saatinde belirlenen GO miktarlar açsndan bir de÷erlendirme yaplacak olursa, PTK’ya yalanc karabiber ilavesiyle en düúük (38.89r0.27 ml/200 mg KM) ve en yüksek (40.98r0.26 ml/200 mg KM) GO miktarlar srasyla % 5 ve % 1 yalac karabiber içeren PTK ile elde edilmiútir. Yalanc karabiber ilave edilen ÇKO ve arpada en düúük GO miktarlar srasyla 38.74r0.26 ve 67.18r0.33 ml/200 mg KM ile % 5 yalanc karabiber ilave edilen ÇKO ve % 4 yalanc karabiber ilave edilen arpada, en yüksek GO miktarlar ise srasyla 44.52r0.17 ve 68.64r0.25 ml/200 mg KM ile % 1 yalanc karabiber ilave edilen ÇKO ve arpada belirlenmiútir. Çizelge 4.8’den PTK, ÇKO ve arpaya yalanc karabiber ilavesinin OMSD ve ME’ye etkileri incelendi÷inde, PTK’ya % 1 ve 2 yalanc karabiber ilavesi OMSD ve ME’de önemli (P0.01) artúa neden olmuútur. ÇKO’ya % 1 ve 2 yalanc karabiber ilavesi, OMSD ve ME’de önemli (P0.01) bir artúa neden olurken, % 3, 4 ve 5 düzeyinde yalanc karabiber ilavesinin OMSD ve ME üzerinde gösterdi÷i düúürücü etki önemli (P0.01) bulunmuútur. Arpaya % 5 düzeyine kadar yalanc karabiber ilavesi OMSD ve ME’yi önemli (P0.01) oranda düúürmüútür. 0 1 2 3 4 5 0 1 2 3 4 5 ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa P 33.41r0.12 b 41.71r0.16 a 41.67r0.29 a 41.39r0.33 a 41.52r0.25 a 31.16r0.23 c 0.00 47.53r0.11 b 52.55r0.16 a 52.18r0.24 a 51.62r0.34 a 51.50r0.27 a 48.34r0.31 b 0.00 69.85r0.28 a 68.64r0.25 b 68.11r0.30 bc 67.86r0.30 bc 67.18r0.33 c 67.23r0.50 c 0.00 13.42r0.04a 13.24r0.04 b 13.16r0.05bc 13.12r0.04bc 13.12r0.05c 13.03r0.07c 0.00 28.38r0.03 a 19.50r0.12 ef 19.26r0.14 efg 19.06r0.17 fg 18.66r0.08 g 16.54r0.14 h 0.00 20.80r0.17 a 12.15r0.16 fg 11.82r0.12 gh 11.74r0.16 gh 11.47r0.08 gh 10.54r0.18 Õ 0.00 83.34r0.25 a 82.26r0.22 b 81.79r0.27 bc 81.57r0.26 bc 80.96r0.29 c 81.01r0.44 c 0.00 11.87r0.04 f 12.23r0.03 d 12.05r0.04 e 11.50r0.03 g 11.40r0.06gh 11.29r0.04h 42.34r0.22 f 44.52r0.17 d 43.39r0.23 e 40.03r0.19 ghÕ 39.41r0.37 Õj 38.74r0.26 j 61.62r0.20 Õ 63.56r0.15 g 62.56r0.20 h 59.57r0.17 j 59.02r0.33 jk 58.42r0.23 k 28.25r0.21 f 31.47r0.32 cd 30.45r0.26 de 27.38r0.48 f 26.33r0.23 g 26.26r0.28 g 16.04r0.26 hÕ 15.89r0.18 hÕ 15.45r0.23 Õ 15.86r0.31 hÕ 15.25r0.17 Õ 15.34r0.16 Õ 11.41r0.19 gh 11.33r0.18 ghÕ 10.98r0.22 hÕ 13.43r0.31 e 12.82r0.17 ef 12.91r0.16 ef 22.82r0.29 h 23.64r0.38 h 23.04r0.27 h 21.66r0.53 Õ 20.88r0.21 Õ 20.89r0.25 Õ ME MJ/kg KM 10.56r0.04 k 10.82r0.04 Õ 10.79r0.04 Õj 10.65r0.03Õjk 10.64r0.02jk 10.50r0.04 k OMSD % 73.90r0.25 f 75.41r0.23 d 75.26r0.26 de 74.44r0.17 ef 74.38r0.10 ef 73.56r0.24 f In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml 2. 4. 8. 12. 24. 13.30r0.22 e 19.60r0.26 def 25.54r0.29 g 29.83r0.39 e 39.28r0.28 Õj 15.77r0.34 b 21.54r0.31 b 28.05r0.27 d 32.18r0.31 c 40.98r0.26 g c c de c 14.99r0.26 20.72r0.20 27.53r0.22 32.17r0.20 40.80r0.30 gh c bc ef c 14.54r0.20 20.80r0.17 26.89r0.30 31.72r0.15 39.88r0.19 ghÕj cd cd ef cd 14.27r0.12 20.37r0.18 26.73r0.18 31.46r0.23 39.82r0.11 hÕj de de fg de 13.54r0.26 19.90r0.31 25.99r0.20 30.62r0.09 38.89r0.27 Õj ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01) 0 1 2 3 4 5 PTK PTK PTK PTK PTK PTK abc Düzey Yem Çizelge 4.8. Yemlere yalanc karabiber ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri 67 67 68 4.3.3.4. HayÕt ilavesinin etkisi Farkl düzeylerde hayt içeren PTK, ÇKO ve arpann inkübasyonu ile 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerdeki net GO miktarlar, toplam GO miktarndan yararlanarak hesaplanan OMSD ve ME içerikleri Çizelge 4.9’da verilmiútir. Yaplan muamelelerin GO, OMSD ve ME üzerine olan etkileri önemli (P0.01) bulunmuútur. PTK’ya hayt eklemenin GO (% 4 düzeyinde 12. ve 24. saatlerde, % 3 ve 5 hayt düzeylerinin 24. saatine ait GO miktarlar hariç) miktarlar üzerinde genel olarak azalmaya neden oldu÷u belirlenmiútir. Duncan testi ile yaplan de÷erlendirmeye göre, PTK’ya farkl düzeylerde hayt ilavesinin inkübasyonun 24. saatine % 3 ve 4 düzeyinde hayt ilavesinin ise inkübasyonun 8. ve 12. saatlerindeki GO miktarlar üzerine olan etkisi önemsiz (P!0.01) bulunmuútur. Buna karún, PTK’ya % 1 ve 2 hayt ilavesi inkübasyonun 2. 4. 8. ve 12. saatlerinde, % 3 ve 4 hayt ilavesi 2. ve 4., % 5 hayt ilavesi ise 2. 4. 8. ve 12. saatlerdeki GO’yu düúürmüútür (P0.01). ÇKO’ya farkl düzeylerde hayt eklenmesiyle elde edilen GO miktarlar incelendi÷inde, % 1 ve 2 hayt içeren ÇKO karúmlarnn inkübasyonun 2. saatinde GO miktar hariç genel olarak GO’da bir düúme belirlenmiútir. Bu düúmenin % 4 ve 5 hayt düzeylerinde inkübasyonun ilk saatlerinden itibaren, % 1, 2 ve 3 düzeylerinde ise 8. saatten itibaren önemli (P0.01) boyutlara ulaút÷ bulunmuútur. Farkl düzeylerde hayt içeren arpa da belirlenen GO miktarlar incelendi÷inde, hayt kullanm inkübasyonun 4. saatine kadar GO 69 miktarlarnda önemli (P0.01) düúmeye neden oldu÷u, bu belirgin etkinin inkübasyonun 8. saatinden sonra azalmaya baúlad÷, hatta % 3, 4 ve 5 düzeylerinde 12. saatte belirlenen GO miktarlarnda istatistiksel olarak önemsiz (P!0.01) olmakla birlikte bir miktar arttrd÷ da bulunmuútur. ønkübasyonun 24. saatinde arpa ile farkl düzeyde hayt içeren karúmlarnn GO miktarlar arasndaki farklar azalmú olmasna karún farkl düzeylerde hayt kullanm inkübasyonun 24. saatine kadar olan toplam GO miktar üzerine önemli (P0.01) bir azalmaya neden oldu÷u belirlenmiútir. ønkübasyonun 24. saatine ait toplam GO miktarlar bakmndan bir de÷erlendirme yaplacak olursa, PTK’ya hayt ilavesiyle en düúük (37.97r0.19 ml/200 mg KM) ve en yüksek (39.78r0.22 ml/200 mg KM) GO miktarlar srasyla % 1 ve 5 hayt içeren PTK’da belirlenmiútir. ÇKO ve arpann hayt ile karúmlarnda en düúük GO miktarlar (37.02r0.25 ve 66.14r0.34 ml/200 mg KM) her ikisininde % 5’lik hayt düzeyinde, en yüksek GO miktarlar (40.41r0.30 ve 67.91r0.32 ml/200 mg KM) ise her ikisinde de % 1’lik hayt düzeylerinde bulunmuútur. 0 1 2 3 4 5 0 1 2 3 4 5 ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa P 33.41r0.12 a 32.90r0.17ab 33.58r0.20a 32.03r0.27bc 32.06r0.26bc 31.53r0.26 c 0,00 47.53r0.11 a 40.41r0.19 b 41.33r0.08 b 48.52r0.65 a 48.67r0.39 a 47.61r0.27 a 0,00 69.85r0.28 a 67.91r0.32 b 67.74r0.38 b 67.69r0.69 b 67.11r0.61 bc 66.14r0.34 c 0,00 83.34r0.25 a 81.61r0.28 b 81.47r0.34 b 81.42r0.61 b 80.90r0.54 bc 80.04r0.30 c 0,00 28.38r0.03 a 14.80r0.22 fg 14.00r0.16 h 16.45r0.43 cd 16.89r0.18 c 16.63r0.17 cd 0,00 20.80r0.17 a 8.83r0.09g 8.47r0.18 g 10.72r0.35 ef 10.81r0.09 ef 10.72r0.14 ef 0,00 42.34r0.22 d 40.41r0.30 e 40.25r0.22 e 40.24r0.66 e 37.54r0.22 g 37.02r0.25 g 61.62r0.20 f 59.90r0.26 g 59.76r0.19 g 59.76r0.59 g 57.35r0.19 h 56.89r0.22 h 28.25r0.21 d 24.93r0.26 f 25.03r0.23 f 24.85r0.56 f 22.89r0.34 g 22.89r0.25 g 16.04r0.26 de 15.57r0.12 e 15.67r0.18 e 15.31r0.20 ef 14.13r0.17 gh 13.96r0.11 h 11.41r0.19 de 12.15r0.12 c 11.98r0.09 cd 11.34r0.20 de 10.26r0.14 f 10.34r0.09 f 22.82r0.29 e 19.89r0.26 f 20.08r0.23 f 19.81r0.39 f 18.63r0.09 g 18.55r0.18 g OMSD % 73.90r0.25 de 72.74r0.17 e 72.90r0.20 e 74.03r0.27 de 74.03r0.16 de 74.35r0.20 d In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml 2. 4. 8. 12. 24. 13.30r0.22 b 19.60r0.26 b 25.54r0.29 d 29.83r0.39 c 39.28r0.28 ef 10.44r0.11f 16.56r0.11 cd 23.04r0.20 e 26.30r0.23 e 37.97r0.19 fg f cd e de 10.44r0.11 16.56r0.11 23.04r0.20 27.18r0.11 38.15r0.23 fg f c d c 10.45r0.28 16.96r0.19 24.75r0.27 29.52r0.12 39.42r0.31 ef f c d c 10.36r0.09 16.96r0.18 24.75r0.11 29.98r0.17 39.42r0.18 ef ef c e de 10.98r0.23 17.10r0.11 23.22r0.23 27.72r0.23 39.78r0.22 e ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01) 0 1 2 3 4 5 PTK PTK PTK PTK PTK PTK abc Düzey Yem Çizelge 4.9. Yemlere hayt ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri 70 13.42r0.04 a 13.13r0.05 b 13.11r0.06 b 13.10r0.10 b 13.01r0.09 bc 12.87r0.05 c 0,00 11.87r0.04 d 11.56r0.05 e 11.53r0.04 e 11.53r0.11 e 11.09r0.04 f 11.01r0.04 f ME MJ/kg KM 10.56r0.04 gh 10.37r0.03 h 10.39r0.03 h 10.58r0.05 gh 10.58r0.03 gh 10.64r0.03 g 70 71 Çizelge 4.9’dan PTK, ÇKO ve arpaya hayt eklemenin OMSD ve ME üzerine olan etkileri incelendi÷inde, haytn tüm düzeylerinin PTK’nn OMSD ve ME içerikleri üzerine olan etkisi önemsiz (P!0.01) bulunmasna karún, ÇKO ve arpann OMSD ve ME içeriklerini düúürdü÷ü (P0.01) görülmektedir. 4.3.3.5. Karabiber ilavesinin etkisi Farkl düzeylerde karabiber içeren PTK, ÇKO ve arpann inkübasyonu ile 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerdeki net GO miktarlar, toplam GO miktarndan yararlanarak hesaplanan OMSD ve ME içerikleri Çizelge 4.10’da verilmiútir. Yaplan muamelelerin GO, OMSD ve ME üzerine olan etkileri önemli (P0.01) bulunmuútur. PTK, ÇKO ve arpaya farkl düzeylerde karabiber eklenmesinin GO miktarlar üzerine olan etkileri her bir yemde farkl úekilde ortaya çkmútr. PTK’ya % 4’e kadar karabiber ilavesi inkübasyonun 2. ve 4. saatlerindeki GO miktarlarn etkilemezken (P!0.01), inkübasyonun 8., 12. ve 24. saatlerindeki GO miktarlarn önemli (P0.01) düzeyde arttrmútr. Karabiberin PTK’ya % 5 ilavesi sadece inkübasyonun 2. saatinde GO miktarn etkilememiú, inkübasyonun di÷er dönemlerinde ise önemli (P0.01) artúlara neden olmuútur. ÇKO’ya farkl düzeyde karabiber ilavesinin GO miktar üzerine etkisi farkl úekilde gerçekleúmiútir. Burada göze çarpan en belirgin etki tüm karabiber düzeylerinin inkübasyonun 8. saatindeki GO miktarn, % 4 ve 5 karabiber düzeylerinin inkübasyonun 2., 4. ve 8. saatlerindeki GO 72 miktarlarn önemli (P0.01) oranda düúürmesine karún inkübasyonun 8. saatinde önemli (P0.01) oranda yükselmesi ve % 2, 3, 4 ve 5 karabiber düzeyinin inkübasyonunun 24. saatinde GO miktarlar üzerine olan etkisinin önemsiz (P!0.01) olmasdr. Arpaya % 5’e kadar karabiber ilavesi inkübasyonun 2. 4. ve 24. saatlerinde oluúan toplam net GO miktarlarnda önemli (P0.01) bir azalmaya, 8. saatinde ise önemli (P0.01) bir artúa neden olmuútur. ønkübasyonun12. saatine ait GO miktarlar üzerine karabiber genel olarak düúürücü bir etki yapmú olmakla birlikte, bu etki % 3’lük karabiber düzeyinde önemsiz (P!0.01) bulunmuútur. 0 1 2 3 4 5 0 1 2 3 4 5 ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa P 33.41r0.12 c 37.77r0.25 a 37.40r0.12 a 37.69r0.22 a 36.94r0.27 ab 36.32r0.19 b 0.00 47.53r0.11 a 46.02r0.29 c 46.20r0.18 bc 47.04r0.22 ab 46.02r0.40 c 45.04r0.17 d 0.00 69.85r0.28 a 63.72r0.30 b 63.81r0.14 b 64.10r0.19 b 63.53r0.37 b 62.28r0.17 c 0.00 83.34r0.25 a 77.89r0.27 b 77.96r0.13 b 78.22r0.16 b 77.72r0.33 b 76.61r0.15 c 0.00 28.38r0.03 a 24.30r0.31 b 23.56r0.17 bc 23.02r0.17 cd 22.46r0.33 d 21.56r0.19 e 0.00 20.80r0.17 a 15.86r0.26 b 15.31r0.17 b 15.13r0.24 bc 14.48r0.31 cd 13.85r0.26 de 0.00 42.34r0.22 e 43.30r0.26 d 42.88r0.18 de 42.77r0.22 de 42.61r0.18 de 42.58r0.29 de 61.62r0.20 f 62.48r0.23 e 62.10r0.16 ef 62.00r0.19 ef 61.86r0.16 ef 61.83r0.26 ef 28.25r0.21 g 28.18r0.26 g 27.75r0.23 g 27.55r0.34 g 30.40r0.26 f 29.99r0.24 f 16.04r0.26 h 15.67r0.27 hÕ 15.40r0.09 hÕ 14.95r0.27 Õ 14.98r0.18 Õ 15.00r0.26 Õ 11.41r0.19 g 12.24r0.18 f 11.98r0.09 fg 11.44r0.26 fg 10.43r0.17 h 10.62r0.17 h 22.82r0.29 f 21.70r0.32 g 21.26r0.14 g 21.25r0.28 g 21.04r0.14 g 21.07r0.14 g OMSD % 73.90r0.25 d 76.24r0.24 c 76.52r0.17 c 76.92r0.15 c 76.84r0.05 c 76.77r0.09 c In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml 2. 4. 8. 12. 24. 13.30r0.22 e 19.60r0.26 g 25.54r0.29 e 29.83r0.39 f 39.28r0.28 f 13.75r0.01 de 20.06r 0.17 fg 26.84r0.17 d 31.93r0.27 e 41.91r0.27 e de fg d e 13.85r0.23 20.45r0.23 27.14r0.19 32.23r0.19 42.22r0.19 e e g d e 13.10r0.23 19.60r0.19 27.51r0.19 32.79r0.24 42.68r0.17 de e fg d e 13.28r0.23 20.07r0.34 27.60r0.19 32.60r0.19 42.58r0.06 de e f d e 13.48r0.19 20.54r0.15 27.42r0.23 32.79r0.19 42.50r0.10 de ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01) 0 1 2 3 4 5 PTK PTK PTK PTK PTK PTK abc Düzey Yem Çizelge 4.10. Yemlere karabiber ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri 13.42r0.04a 12.51r0.05b 12.52r0.02b 12.56r0.03b 12.48r0.06b 12.29r0.03c 0.00 11.87r0.04e 12.03r0.04d 11.96r0.03de 11.94r0.04de 11.92r0.03de 11.91r0.05de ME MJ/kg KM 10.56r0.04g 10.95r0.04f 11.00r0.03f 11.07r0.03f 11.06r0.02f 11.05r0.02f 73 73 74 ønkübasyonun 24. saatinde en düúük ve en yüksek GO miktarlar bakmndan bir de÷erlendirme yaplacak olursa, PTK’ya karabiber ilavesiyle en düúük (41.91r0.27 ml/200 mg KM) ve en yüksek (42.68r0.17 ml/200 mg KM) GO de÷erleri srasyla % 1 ve 3 karabiber içeren PTK’da bulunmuútur. Farkl düzeylerde karabiber içeren ÇKO ve arpann en düúük GO miktarlar (42.58r0.29 ve 62.28r0.17 ml/200 mg KM) her iki yemde de % 5 karabiber düzeyinde, en yüksek GO miktarlar (43.30r0.26 ve 64.10r0.19 ml/200 mg KM) ise srasyla % 1 ve % 3 karabiber ilavesiyle elde edilmiútir. Çizelge 4.10’dan PTK, ÇKO ve arpaya farkl düzeylerde karabiber ilavesinin GO, OMSD ve ME üzerine olan etkileri incelendi÷inde, PTK’ya % 5’e kadar karabiber ilavesinin OMSD ve ME’de önemli (P0.01) artúa neden oldu÷u belirlenmiútir. ÇKO’ya % 2, 3, 4 ve 5 düzeyinde karabiber ilavesinin OMSD ve ME üzerine olan etkisi önemsiz (P!0.01) bulunmasna karún, % 1 karabiber düzeyi OMSD ve ME’yi önemli (P0.01) oranda arttrmútr. Arpaya % 5’e kadar karabiber ilavesi ise OMSD ve ME’nin önemli (P0.01) düzeyde düúmesine neden olmuútur. 4.3.3.6. Kimyon ilavesinin etkisi Farkl düzeylerde kimyon içeren PTK, ÇKO ve arpann inkübasyonu ile 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerdeki net GO miktarlar, toplam GO miktarndan yararlanarak hesaplanan OMSD ve ME içerikleri Çizelge 4.11’de verilmiútir. 75 Yaplan muamelelerin GO, OMSD ve ME üzerine olan etkisi önemli (P0.01) bulunmuútur. Ancak, bu etki PTK, ÇKO ve arpada farkl úekilde ortaya çkmútr. PTK’ya %5’e kadar kimyon ilavesi inkübasyonun 8., 12. ve 24. saatlerinde ölçülen GO miktarlar üzerinde genel olarak bir artúa neden olmuútur. Söz konusu artúlar irdelendi÷inde, % 1 kimyon ilavesinde inkübasyonun 8. ve 12., % 5 kimyon ilavesinde ise 8 ve 24. saatlere ait artúlarn istatistiki olarak önemsiz (P!0.01) olmasna karún di÷er artúlarn önemli (P0.01) oldu÷u ortaya çkmaktadr. Kimyonun % 2 ve 3’lük düzeyleri de inkübasyonun 2 ve 4. saatlerindeki GO üzerinde artrc etki yapmútr. Fakat bu etki inkübasyonun 4. saatinde istatistiki olarak önemsiz (P!0.01) bulunmuútur. Kimyonun % 5’lik düzeyi ise inkübasyonun 2 ve 4. saatlerine ait GO’yu önemli (P0.01) oranda düúürmüútür. ÇKO’ya %1 ve 2 kimyon ilavesi (% 2’lik kimyon düzeyinin inkübasyonun 8. saatine ait GO miktar hariç) inkübasyonun tüm dönemlerindeki GO miktarlarn önemli (P0.01) oranda arttrmútr. 0 1 2 3 4 5 0 1 2 3 4 5 ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa P 33.41r0.12 a 32.45r0.23 b 32.52r0.23 b 32.60r0.09 ab 33.16r0.22 ab 32.54r0.19 b 0.00 47.53r0.11 c 50.36r0.31 a 50.05r0.34 a 50.04r0.19 a 49.88r0.22 a 48.99r0.18 b 0.00 69.85r0.28 a 68.91r0.31 b 68.94r0.33 b 68.38r0.30 b 68.23r0.17 b 67.16r0.26 c 0.00 83.34r0.25a 82.50r0.28b 82.53r0.29b 82.03r0.27b 81.90r0.15b 80.95r0.23 c 0.00 28.38r0.03 a 17.91r0.12 ef 18.07r0.17 def 18.16r0.20 de 18.26r0.16 de 17.20r0.23 ef 0.00 20.80r0.17 a 11.73r0.17 h 11.81r0.14 gh 11.81r0.20 gh 12.08r0.12 gh 12.18r0.18 fgh 0.00 42.34r0.22 e 44.90r0.22 d 44.02r0.17 d 42.51r0.21 e 42.42r0.18 e 42.32r0.11 e 61.62r0.20 j 63.90r0.20 Õ 63.11r0.15 Õ 61.77r0.19 j 61.69r0.16 j 61.60r0.10 j 28.25r0.21 j 31.38r0.26 f 30.41r0.18 gh 29.16r0.20 Õj 29.16r0.24 Õj 29.17r0.24 Õj 16.04r0.26 h 17.32r0.24 fg 17.06r0.26 g 15.91r0.22 h 15.55r0.18 h 15.85r0.19 h 11.41r0.19 h 13.26r0.24 de 12.82r0.09 def 12.52r0.17 efg 11.84r0.22 gh 11.49r0.18 h 22.82r0.29 hÕ 24.22r0.19 g 23.34r0.18 h 22.27r0.23 Õ 22.45r0.22 Õ 22.42r0.17 Õ OMSD % 73.90r0.25 h 75.12r0.21fg 76.32r0.21 d 75.99r0.31de 75.36r0.11ef 74.51r0.13gh In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml 2. 4. 8. 12. 24. 13.30r0.22 cd 19.60r0.26 bc 25.54r0.29 f 29.83r0.39 hÕ 39.28r0.28 Õ 12.98r0.27 de 18.86r0.21 cd 25.88r0.12 ef 30.19r0.12 h 40.65r0.24 gh b b c d 14.37r0.12 20.35r0.12 27.62r0.28 32.85r0.21 42.00r0.23 e 14.00r0.19 bc 20.16r0.19 b 27.07r0.23 cd 32.39r0.17 de 41.63r0.35 ef 13.55r0.17 cd 19.62r0.19 bc 26.44r0.19 de 31.86r0.23 ef 40.92r0.12 fg h de ef fg 11.75r0.18 18.72r0.23 25.77r0.31 31.10r0.22 39.97r0.15 hÕ ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01) 0 1 2 3 4 5 PTK PTK PTK PTK PTK PTK abc Düzey Yem Çizelge 4.11. Yemlere kimyon ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri 76 13.42r0.04 a 13.28r0.05 ab 13.29r0.05 ab 13.20r0.05 b 13.18r0.03 b 13.02r0.04 c 0.00 11.87r0.04 f 12.29r0.04 d 12.15r0.03 e 11.90r0.03 f 11.89r0.03 f 11.87r0.02 f ME MJ/kg KM 10.56r0.04 k 10.77r0.04 Õj 10.97r0.03 g 10.91r0.05 gh 10.81r0.02 hÕ 10.67r0.02 jk 76 77 Kimyonun % 3, 4 ve 5’lik düzeylerinin (% 3’lük kimyon düzeyinin inkübasyonun 2. saatine ait GO miktar hariç) tüm inkübasyon dönemlerinde GO miktar üzerine olan etkisi önemsiz (P!0.01) bulunmuútur. Arpaya % 5’e kadar kimyon ilavesi inkübasyonun 2., 4. ve 24. saatlerinde GO miktarnn önemli oranda (P0.01) düúmesine, 12. saatte ise önemli (P0.01) oranda yükselmesine neden olmuútur. ønkübasyonun 8. saatine ait GO miktarlar üzerine kimyonun etkisi farkl bir úekilde ortaya çkmútr. Söz konusu inkübasyon döneminde % 1, 2 ve 5’lik kimyon düzeyleri GO miktarn önemli (P0.01) oranda düúürmesine karún, kimyonun % 3 ve 4’lük düzeylerinin GO üzerine olan etkisi önemsiz (P!0.01) bulunmuútur. Toplam GO miktarlar bakmndan de÷erlendirildi÷inde, PTK’ya kimyon ilavesiyle en düúük (39.97r0.15 ml/200 mg KM) ve en yüksek (42.00r0.23 ml/200 mg KM) GO miktarlar srasyla % 5 ve 2 kimyon düzeylerinde elde edilmiútir. ÇKO ve arpada en düúük GO miktarlar (42.32r0.11 ve 67.16r0.26 ml/200 mg KM) % 5 kimyon düzeyinde, en yüksek GO miktarlar (44.90r0.22 ve 68.94r0.33 ml/200 mg KM) ise srasyla % 1 ve % 2 kimyon düzeylerinde belirlenmiútir. Çizelge 4.11’den PTK, ÇKO ve arpaya kimyon ilavesinin OMSD ve ME üzerine olan etkileri incelendi÷inde, PTK’ya %1, 2, 3 ve 4 kimyon ilavesi OMSD ve ME’yi önemli (P0.01) düzeyde arttrmútr. Kimyonun % 5 düzeyi OMSD ve ME’de önemsiz (P!0.01) bir artúa neden olmuútur. 78 ÇKO’ya % 1 ve 2 kimyon ilavesi OMSD ve ME’yi önemli (P0.01) oranda artrmasna karún, % 3, 4 ve 5 düzeyleri OMSD ve ME üzerinde önemsiz (P!0.01) etki göstermiútir. Arpaya farkl düzeylerde kimyon ilavesi OMSD’yi önemli (P0.01) oranda düúürmesine karún, % 1 ve 2 düzeylerin ME üzerindeki etkisi önemsizdir (P!0.01). Kimyonun % 3, 4 ve 5 düzeyleri ise ME içerikleri önemli (P0.01) oranda düúürmüútür. 4.3.3.7. AdaçayÕ ilavesinin etkisi Farkl düzeylerde adaçay içeren PTK, ÇKO ve arpann inkübasyonu ile 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerdeki net GO miktarlar, toplam GO miktarndan yararlanarak hesaplanan OMSD ve ME içerikleri Çizelge 4.12’de verilmiútir. Yaplan muameleler GO, OMSD ve ME üzerinde önemli (P0.01) etkiler göstermiútir. Fakat, adaçay düzeylerinin PTK, ÇKO ve arpann GO miktarna etkileri farkl úekilde ortaya çkmaútr. 0 1 2 3 4 5 0 1 2 3 4 5 ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa P 16.04r0.26 Õj 15.97r0.16 Õj 17.91r0.17 ef 17.95r0.28 ef 17.26r0.31 fg 17.37r0.17 fg 28.38r0.03 a 25.40r0.22 b 26.03r0.31 b 16.40r0.17 gh 15.77r0.18 Õj 15.22r0.37 j 0.00 11.41r0.19 g 11.77r0.23 fg 14.27r0.12 c 14.03r0.20 cd 13.26r0.27 de 12.99r0.22 e 20.80r0.17 a 16.31r0.26 b 16.85r0.21 b 9.90r0.23 h 9.17r0.31 hÕ 8.71r0.27 Õ 0.00 33.41r0.12 b 41.98r0.32 a 41.72r0.30 a 32.16r0.24 b 32.07r0.19 b 32.08r0.48 b 0.00 22.82r0.29 f 23.37r0.18 ef 23.89r0.24 ef 24.31r0.40 de 23.89r0.19 ef 23.73r0.27 ef 47.53r0.11 a 48.22r0.33 a 48.23r0.32 a 42.79r0.43 b 41.99r0.32 b 42.26r0.64 b 0.00 28.25r0.21 g 28.99r0.21 fg 30.97r0.22 cd 31.31r0.49 c 29.98r0.27cdef 29.45r0.40 efg 69.85r0.28 a 62.94r0.31 b 62.77r0.23 b 60.56r0.56 c 60.70r0.42 c 60.50r0.72 c 0.00 42.34r0.22 e 43.08r0.25 e 45.87r0.26 d 44.60r0.35 d 42.53r0.29 e 42.26r0.29 e In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml 2. 4. 8. 12. 24. 13.30r0.22 de 19.60r0.26 c 25.54r0.29 c 29.83r0.39 def 39.28r0.28 gh 13.93r0.02 cd 19.34r0.19 cd 26.13r0.09 c 31.35r0.18 c 40.98r0.22 f de de c cde 13.31r0.26 18.44r0.30 25.51r0.34 30.65r0.38 40.65r0.26 fg de cde cd cde 13.20r0.18 18.61r0.36 25.39r0.24 30.70r0.36 39.96r0.29 fg ef ef cd cdef 12.56r0.27 17.97r0.28 25.30r0.34 30.16r0.39 39.69r0.27 fg g fg de fg 11.36r0.27 17.04r0.34 24.28r0.23 29.04r0.26 38.02r0.28 h ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01) 0 1 2 3 4 5 PTK PTK PTK PTK PTK PTK abc Düzey Yem 83.34r0.25 a 77.20r0.28 b 77.05r0.21 b 75.08r0.50 cd 75.20r0.37 c 75.03r0.64 cd 0.00 61.62r0.20 g 62.28r0.23 g 64.26r0.23 f 63.63r0.31 f 61.79r0.26 g 61.55r0.26 g OMSD % 73.90r0.25 de 75.41r0.20 c 75.12r0.23 cd 74.51r0.26 cd 74.27r0.24 cd 72.79r0.25 e Çizelge 4.12. Yemlere adaçay ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri 13.42r0.04 a 12.39r0.05 b 12.36r0.03 b 12.03r0.08 d 12.05r0.06cd 12.02r0.11 d 0.00 11.87r0.04d 11.99r0.04d 12.45r0.04b 12.24r0.06bc 11.90r0.05 d 11.86r0.05 d ME MJ/kg KM 10.56r0.04fg 10.82r0.03 e 10.77r0.04ef 10.66r0.04ef 10.62r0.04ef 10.37r0.04g 79 79 80 PTK’ya % 2, 3 4 ve 5 adaçay ilavesi inkübasyonun 4. saatinde GO miktarlarn ve % 5 düzeyi ise inkübasyonun 2., 4. ve 8. saatlerinde GO miktarlarn düúürmesine (P0.01) karún, sadece %1 adaçay düzeyi inkübasyonun 12. ve 24. saatindeki GO miktarnda önemli (P0.01) artúa neden olmuútur. Farkl adaçay düzeylerinde di÷er dönemlerde belirlenen GO miktarlarndaki farkllklarn istatistiksel olarak önemli olmad÷ (P!0.01) bulunmuútur. ÇKO’ya % 1 adaçay ilavesi GO miktarn etkilememiútir (P!0.01). Buna karún % 3 adaçay inkübasyonun tüm dönemlerinde GO’yu önemli (P0.01) düzeyde arttrmútr. Ayrca, adaçaynn % 2, 4 ve 5 düzeyleri 2. ve 4. saatte, % 2 düzeyi 12. ve 24. saatte, % 4 düzeyi ise 12. saatte GO’da önemli (P0.01) yükselmelere neden olmuútur. Adaçaynn % 2 düzeyi ile 8. saatte, % 4 düzeyi ile 8. ve 24. saatte, % 5 düzeyi ile de 8., 12. ve 24. saatteki net GO’daki farkllklarn istatistiksel olarak önemsiz (P!0.01) oldu÷u bulunmuútur. ÇKO’ya adaçay ilavesinin di÷er aromatik bitkilerde belirlenenlerden fark GO miktarlarnda önemli bir azalmaya neden olmamasdr. Arpaya % 1 ve 2 düzeyinde adaçay ilavesi inkübasyonun sadece 8. saatinde GO’da önemli (P0.01) bir artúa neden olmuútur. Arpaya % 3, 4 ve 5 ada çay ilavesi inkübasyonun 8. saatinde, % 1 ve 2 adaçay ilavesi ise 12. saatinde GO miktar üzerinde önemsiz (P!0.01) bir etki göstermiútir. Adaçaynn tüm düzeyleri inkübasyonun 2., 4. ve 24. saatinde, % 3, 4 ve 5 düzeyleri ise 12. saatinde GO’yu önemli (P0.01) oranda düúürmüútür. 81 ønkübasyonun 24. saatinde en düúük ve en yüksek GO miktarlar açsndan bir de÷erlendirme yaplacak olursa, PTK’ya adaçay ilavesiyle en düúük (38.02r0.28 ml/200 mg KM) ve en yüksek (40.98r0.22 ml/200 mg KM) GO miktarlar srasyla % 5 ve 1 adaçay düzeylerinde belirlenmiútir. Farkl düzeylerde adaçay içeren ÇKO ve arpada en düúük GO miktarlar (42.26r0.29 ve 60.50r0.72 ml/200 mg KM) her iki yemde de % 5 adaçay düzeyinde, en yüksek GO miktarlar (45.87r0.26 ve 62.94r0.31 ml/200 mg KM) ise srasyla % 2 ve % 1 adaçay düzeylerinde elde edilmiútir. Çizelge 4. 12’den PTK, ÇKO ve arpaya farkl düzeylerde adaçay ilavesinin OMSD ve ME üzerine olan etkileri incelendi÷inde, PTK’daki % 1 adaçay düzeyinin OMSD ve ME’yi önemli (P0.01) oranda arttrd÷ görülmektedir. Di÷er taraftan, PTK’ya eklenen adaçay düzeyi arttkça OMSD ve ME’de bir azalma ortaya çkmasna karún bu etki istatistiksel olarak önemsiz (P!0.01) bulunmuútur. ÇKO’ya % 2 ve 3 düzeyinde adaçay ilavesi OMSD ve ME’yi önemli (P0.01) oranda arttrmú, % 1, 4 ve 5 düzeyinde ise OMSD ve ME’de oluúan farklar önemsiz (P!0.01) bulunmuútur. Arpaya % 5’e kadar adaçay ilavesi OMSD ve ME’de düúme e÷ilimi göstermiú ve bu etki tüm adaçay düzeylerinde istatistiksel olarak önemli (P0.01) bulunmuútur. 4.3.3.8. AcÕ biber ilavesinin etkisi Farkl düzeylerde ac biber içeren PTK, ÇKO ve arpann inkübasyonu ile 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerdeki net GO miktarlar, toplam 82 GO miktarndan yararlanarak hesaplanan OMSD ve ME içerikleri Çizelge 4.13’de verilmiútir. Yaplan muamelelerin GO, OMSD ve ME üzerine olan etkileri önemli (P0.01) bulunmuútur. Fakat bu etki PTK, ÇKO ve arpa da farkl olarak ortaya çkmútr. PTK’da ac biberin % 1, 2 ve 3 düzeyleri inkübasyonun 2. ve 4., % 5 düzeyi ise inkübasyonun sadece 4. saatinde önemsiz (P!0.01) farklara neden olmuútur. Ac biberin % 1, 2 ve 3 düzeyleri inkübasyonun 8. 12. ve 24. saatinde GO miktarlarn önemli (P0.01) derecede arttrmútr. Ac biberin % 4 ve 5 düzeyleri ise inkübasyonun 2. saatinden itibaren GO miktarn arttrc etki göstermeye baúlamútr. Bu etki sadece % 5 ac biber düzeyinde 4. saatte önemsiz (P!0.01) bulunmuútur. ÇKO’ya farkl düzeylerde ac biber ilavesinin GO miktar üzerinde (% 4 ac biber düzeyinin inkübasyonun 2. saatine ait GO miktar hariç) istatistiksel olarak önemli bir arttrc etkisinin olmad÷ saptanmútr. Ac biberin ÇKO’ya eklenmesi, genel olarak inkübasyonun 4. saatinden itibaren GO miktarlarn düúürmüútür. Fakat, % 3 ve 4 ac biber düzeyinin inkübasyonun 4. ve 12. saatlerinde GO miktarlarnda ortaya çkan düúme istatistiksel olarak önemsiz bulunmuútur. Arpaya farkl düzeylerde ac biber ilavesi inkübasyonun 2., 4. ve 24. saatlerindeki toplam GO miktarlarnn önemli (P0.01) oranda düúmesine neden olurken, 8. saatte önemli (P0.01) artúlara neden olmuútur. Ac biberin % 1 ve 2 düzeyleri inkübasyonun 12. saatinde GO miktarlarnda bir miktar artúa neden olmasna karún, bu artú önemsiz (P!0.01) bulunmuútur. Ac biberin % 3, 4 ve 5 düzeylerinin inkübasyonun 12. saatinde GO miktarlar üzerinde önemli (P0.01) bir azalmaya neden oldu÷u belirlenmiútir. 83 ønkübasyonun 24. saatinde oluúan en düúük ve en yüksek GO miktarlar açsndan bir de÷erlendirme yapld÷nda, PTK’ya ac biber ilavesiyle en düúük (41.91± 0.22 ml/200 mg KM) ve en yüksek (42.56±0.14 ml/200 mg KM) GO miktarlar srasyla % 1 ve 2 ac biber düzeylerinde elde edilmiútir. Farkl düzeylerde ac biber içeren ÇKO ve arpada en düúük GO miktarlar (32.22±0.20 ve 61.85±0.22 ml/200 mg KM) %5 ac biber düzeylerinde ve en yüksek GO miktarlar (32.98±0.23 ve 66.76±0.27 ml/200 mg KM) ise srasyla % 2, % 1 ac biber düzeylerinde elde edilmiútir. OMSD ve ME bakmndan de÷erlendirildi÷inde, PTK’ya ac biber ilavesi OMSD ve ME içeriklerinde önemli (P0.01) bir artúa neden olmasna karún, ÇKO ve arpaya ac biber eklenmesi söz konusu de÷erlerde önemli (P0.01) bir azalmaya neden olmuútur. Ac biberin düzeyi yükseldikçe OMSD ve ME’de ortaya çkan azalma daha da önemli boyutlara ulaúmútr.. 0 1 2 3 4 5 0 1 2 3 4 5 ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa P 16.04r0.26 Õ 15.03r0.12 j 15.14r0.23 j 15.49r0.18 Õj 15.66r0.18 Õj 15.12r0.23 j 28.38r0.03 a 21.94r0.27 d 21.39r0.09 de 26.08r0.22 b 25.62r0.18 bc 25.25r0.11 c 0.00 11.41r0.19 g 11.52r0.11 g 11.71r0.23 fg 12.07r0.18 fg 12.24r0.12 f 11.70r0.23 fg 20.80r0.17 a 14.22r0.13 c 13.67r0.19 cd 17.88r0.22 b 17.33r0.09 b 17.23r0.14 b 0.00 33.41r0.12 c 37.20r0.32 b 37.32r0.19 b 38.35r0.28 a 37.52r0.18 ab 37.33r0.17 b 0.00 22.82r0.29 g 20.79r0.12 h 21.08r0.28 h 21.35r0.23 h 21.15r0.22 h 20.88r0.18 h 47.53r0.11 a 47.55r0.23 a 47.69r0.24 a 46.16r0.46 b 44.97r0.12 c 44.59r0.26 c 0.00 28.25r0.21 h 26.73r0.17 Õ 27.12r0.22 Õ 27.48r0.23 hÕ 27.36r0.18 hÕ 27.00r0.23 Õ 69.85r0.28 a 66.76r0.27 b 65.97r0.29 b 63.70r0.39 c 62.59r0.25 d 61.85r0.22 d 0.00 42.34r0.22 e 32.57r0.18 g 32.98r0.23 g 32.79r0.14 g 32.66r0.17 g 32.22r0.20 g In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml 2. 4. 8. 12. 24. 13.30r0.22 de 19.60r0.26 gh 25.54r0.29 f 29.83r0.39 g 39.28r0.28 f 12.88r0.14 e 19.41r0.19 h 27.81r0.28 de 33.41r0.20 de 41.91r0.22 e 13.25r0.24 de 19.79r0.20 gh 28.19r0.21 d 33.88r0.23 d 42.56r0.14 e cd fg de ef 13.91r0.09 20.36r0.20 27.46r0.19 32.78r0.23 42.49r0.09 e c ef e f 14.22r0.13 20.91r0.36 26.94r0.28 31.84r0.28 42.48r0.17 e c gh e f 14.12r0.12 20.05r0.24 26.92r0.19 32.09r0.22 42.35r0.11 e ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01) 0 1 2 3 4 5 PTK PTK PTK PTK PTK PTK abc Düzey Yem 83.34r0.25 a 80.59r0.24 b 79.89r0.25 b 77.87r0.34 c 76.88r0.23 d 76.23r0.19 d 0.00 61.62r0.20 f 52.94r0.16 g 53.30r0.20 g 53.13r0.12 g 53.02r0.15 g 52.63r0.18 g OMSD % 73.90r0.25 e 76.24r0.20 d 76.82r0.13 d 76.76r0.08 d 76.75r0.16 d 76.64r0.10 d Çizelge 4.13. Yemlere ac biber ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri 84 13.42r0.04 a 12.96r0.04 b 12.84r0.04 b 12.50r0.06 c 12.34r0.04 d 12.23r0.03 d 0.00 11.87r0.04 e 10.29r0.03 h 10.35r0.04 h 10.32r0.23 h 10.30r0.03 h 10.23r0.03 h ME MJ/kg KM 10.56r0.04 g 10.96r0.03 f 11.05r0.02 f 11.04r0.01 f 11.04r0.03 f 11.02r0.02 f 84 85 4.3.4. økinci inkübasyon sonuçlarÕ Farkl düzeylerde aromatik bitki içeren PTK, ÇKO ve arpann 24 saatlik 1. inkübasyon sonucunda saptanan GO miktarlarndan yararlanlarak her bitki için matematiksel olarak gerçekleúmesi gereken GO miktarlarna göre en düúük ve en yüksek GO miktarlarn oluúturan aromatik bitki düzeyleri belirlenmiú ve bu örnekler ikinci bir 24 saatlik inkübasyona alnmútr. økinci inkübasyonda GO, OMSD ve ME de÷erleri tekrar belirlenmiútir. PTK, ÇKO ve arpa ile aromatik bitki karúmlarnn ikinci kez inkübasyonunda 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerindeki net GO miktarlar, OMSD ve ME içerikleri srasyla Çizelge 4.14., 4.15 ve 4.16’da verilmiútir. Yaplan muamelelerin GO, OMSD ve ME üzerine olan etkileri önemli (P0.01) bulunmuútur. Ancak, bu etkiler arpann inkübasyonu ile 2., 4. ve 12. saatlerinde belirlenen GO miktarlar hariç birinci inkübasyon sonuçlar ile karúlaútrld÷nda, oldukça farkl oldu÷u görülmektedir. Çizelge 4.14 ve 4.15 incelendi÷inde, PTK ve ÇKO’ya aromatik bitki ilavesinin inkübasyonun farkl zamanlarnda ilave edilmeyen yemlerle karúlaútrld÷nda net GO miktarlarn, OMSD ve ME içeriklerini önemli (P0.01) oranda düúürdü÷ü görülmektedir. Nitekim, ùekil 4.2 ve 4.3’den PTK ve ÇKO’ya aromatik bitki ilavesiyle GO miktarlarnda ortaya çkan düúme daha belirgin olarak görülmektedir. PTK ve ÇKO’ya ilave edilen aromatik bitki düzeylerinin GO, OMSD ve ME üzerine etkisi ise önemsiz (P!0.01) bulunmuútur. 18.20r0.30g 18.72r0.31fg 22.93r0.18b 22.94r0.64b 0.00 13.30r0.30g 14.00r0.18defg 8.58r0.35e 9.10r0.17cde PTK Ab1 10.68r0.17b 16.11r0.17b PTK Ab2 11.03r0.53b 16.11r0.63b P 0.00 0.00 abc ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01) Aç1 Aç5 PTK PTK 15.93r0.46bc 15.40r0.46bcde 10.33r0.46bc 9.98r0.30bcd Km2 Km5 PTK PTK 15.49r0.18bcd 15.13r0.65bcde 10.27r0.18bc 9.90r0.36bcd Kb1 Kb3 PTK PTK 13.95r0.00efg 13.43r0.31fg 8.83r0.00de 9.19r0.18cde H1 H5 PTK PTK 14.71r0.35bcdefg 14.88r0.18bcdef 10.15r0.35bc 10.50r0.30b Yk1 Yk5 PTK PTK 23.10r0.61b 22.23r0.46bcd 22.51r0.18bc 22.51r0.65bc 20.67r0.18de 19.97r0.31ef 21.01r0.18cde 20.48r0.17e 21.54r0.18bcde 20.82r0.52de 15.58r0.30bc 15.05r0.30bcde 10.68r0.18b 9.97r0.30bcd B1 B5 PTK PTK PTK PTK PTK 32.07r0.20a 22.62r0.00bc 21.57r0.61bcde 26.78r0.00bcdef 27.32r0.53bcd 0.00 22.75r0.35h 23.09r0.35h 28.18r0.88b 26.43r0.46bcdef 27.55r0.18bc 28.27r0.54b 24.91r0.18fg 24.04r0.35gh 25.56r0.61defg 25.38r0.17efg 26.44r0.35bcdef 25.55r0.52defg 35.94r0.20a 26.87r0.00bcde 25.81r0.61cdefg 24. 39.21r0.34bc 39.93r0.53b 0.00 31.33r0.76fg 30.79r0.35g 39.90r0.53b 39.38r0.61bc 39.25r0.31bc 38.89r0.48bc 32.85r0.18f 31.11r0.31fg 37.64r0.36cde 36.41r0.30e 36.94r0.30de 35.87r0.80e 42.94r0.20a 39.95r0.18b 38.72r0.35bcd In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml 4. 8. 12. 25.62r0.01a 15.02r0.00bcde 14.50r0.30cdefg 2. 73.84r0.31bc 74.48r0.47b 0.00 66.83r0.68ef 66.36r0.31f 74.45r0.47b 73.99r0.54bc 73.88r0.27bc 73.56r0.43bc 68.19r0.16ef 66.64r0.27ef 72.44r0.32bcd 71.35r0.26d 71.83r0.27cd 70.87r0.71d 77.16r0.18a 71.35r1.41d 68.69r0.31e OMSD % 10.55r0.05bc 10.66r0.08b 0.00 9.37r0.11ef 9.29r0.05f 10.66r0.01b 10.58r0.10b 8.85r0.05g 8.79r0.07g 9.60r0.03ef 9.34r0.05ef 10.32r0.05bcd 10.13r0.04d 10.21r0.05cd 10.05r0.12d 11.11r0.03a 10.13r0.24d 9.69r0.05e ME MJ/kg KM Çizelge 4.14. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri 20.46r0.01a 10.08r0.18bc 9.90r0.00bcd Aromatik bitki ve düzeyi 0 Kk2 Kk5 Yem 86 86 87 PTK PTK Kk2 PTK Kk5 PTK B1 PTK B5 PTK Yk1 PTK Yk5 PTK H1 PTK H5 PTK Kb1 PTK Kb3 PTK Km2 PTK Km5 PTK Aç1 PTK Aç5 PTK Ab1 PTK Ab2 50 Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM) 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 2 4 8 12 24 ønkübasyon süresi, saat ùekil 4.2. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi Çizelge 4.16’dan da görüldü÷ü gibi, arpaya aromatik bitki ilavesiyle inkübasyonun 2., 4. ve 8. saatlerinde belirlenen GO miktarlarnda önemli (P0.01) bir düúme ortaya çkmútr. Arpaya aromatik bitki ilavesi inkübasyonun 2., 4. ve 8. saatlerinde GO miktarn düúürdü÷ü, inkübasyonun 12. ve 24. saatlerinde ise PTK ve ÇKO’ya göre farkl bir durum ortaya çkt÷ Çizelge 4.16 ve úekil 4.4’den de görülmektedir. ønkübasyonun 12. saatindeki GO miktarlar incelendi÷inde, arpaya % 2 yalanc karabiber ve % 1 hayt ilavesi GO miktarn önemli (P0.01) oranda arttrmútr. Aromatik bitkilerden karabiber, kimyon ve ac biberin farkl düzeyleri ile % 5 kekik düzeyi inkübasyonun 12. saatinde net GO miktarnda önemli (P0.01) bir 88 düúmeye neden oldu÷u belirlenmiútir. Farkl düzeylerde aromatik bitki içeren arpaya ait, toplam GO miktarlar de÷erlendirildi÷inde, arpaya % 2 ve5 kekik, % 2 ve5 yalanc karabiber, % 1 hayt ve ac biber ilavesinin 24. saatteki GO miktarlarnda önemli (P0.01) artúlara neden oldu÷u, di÷er aromatik bitki düzeylerinin GO üzerindeki etkisinin önemsiz (P!0.01) oldu÷u bulunmuútur. Toplam GO miktarndan yararlanlarak hesaplanan OMSD ve ME içerikleri üzerine arpaya aromatik bitki ilavesinin etkileri 24. saatte belirlenen GO miktarndaki etkiye benzer úekilde ortaya çkmútr. 19.63r0.47bc 20.68r0.47b 18.55r0.35cd 19.42r0.30bc 0.00 14.81r0.54bc 15.33r0.31b 11.42r0.31b 11.41r0.54b ÇKO Ab2 10.33r0.18bcd 13.48r0.18de ÇKO Ab5 11.02r0.30bc 14.52r0.17bcd P 0.00 0.00 abc ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01) Aç2 Aç5 ÇKO ÇKO 12.44r0.35efgh 12.78r0.18efg 9.46r0.30defg 9.45r0.00defg Km1 Km5 ÇKO ÇKO 13.30r0.35de 12.96r0.17ef 9.97r0.30cde 9.63r0.18def Kb1 Kb5 ÇKO ÇKO 16.99r0.46defg 17.50r0.35def 18.20r0.46cde 18.39r0.30cd 18.37r0.36cd 18.18r0.47efg 13.38r0.36de 13.62r0.32cde 9.63r0.18def 9.45r0.31defg H3 H5 ÇKO ÇKO 16.08r0.47fg 15.73r0.31fg 10.78r0.30Õ 10.60r0.18Õ 8.13r0.18h 8.30r0.31gh Yk1 Yk5 ÇKO ÇKO 15.76r0.17fg 15.24r0.63g 11.38r0.00hÕ 11.38r0.61hÕ 8.75r0.18efgh 8.76r0.46efgh B1 B3 ÇKO ÇKO 25.28r0.65a 16.80r0.31defg 16.44r0.18efg 23.63r0.30cdef 24.85r0.63bcd 0.00 25.34r0.47bc 26.03r0.31b 22.07r0.30efgh 22.58r0.30efg 23.27r0.46def 23.82r0.63cde 22.47r0.18efgh 22.64r0.47de 41.65r0.18bc 42.52r0.80b 0.00 40.86r0.18bcd 39.04r0.54de 39.94r0.30cde 39.90r0.30cde 40.94r0.61bcd 40.81r0.76bcd 39.06r0.18de 38.69r0.82de 39.23r0.93de 37.99r0.31e 35.19r0.17f 34.50r0.63f 19.43r0.87Õ 20.49r0.17hÕ 20.85r0.77ghÕ 20.50r0.31hÕ 44.83r0.83a 40.67r0.31bcd 40.31r0.18Cbcde 24. 32.28r0.48a 22.11r0.31efgh 21.74r0.18fgh In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml 4. 8. 12. 19.55r0.31a 11.67r0.18fghÕ 11.49r0.35ghÕ ÇKO ÇKO ÇKO 2. 15.96r0.48a 8.84r0.00efgh 8.66r0.18fgh Aromatik bitki ve düzeyi 0 Kk3 Kk5 Yem 61.01r0.16bc 61.78r0.71b 0.00 60.30r0.16bcd 58.69r0.48de 59.49r0.27cde 59.45r0.27cde 60.38r0.54bcd 60.26r0.67bcd 58.70r0.16de 58.37r0.73de 58.85r0.83de 57.75r0.28e 55.27r0.15f 54.65r0.56f 63.83r0.74a 60.14r0.27bcd 59.81r0.16bcde OMSD % 11.76r0.03bc 11.90r0.13b 0.00 11.63r0.03bcd 11.34r0.09de 11.48r0.05cde 11.48r0.05cde 11.61r0.10bcd 11.63r0.12bcd 11.34r0.03de 11.28r0.13de 11.37r0.15de 11.17r0.05e 10.71r0.03f 10.60r0.10f 12.28r0.13a 11.60r0.27bcd 11.54r0.03bcde ME MJ/kg KM Çizelge 4.15. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri 89 89 90 ÇKO ÇKO Kk3 ÇKO Kk5 ÇKO B1 ÇKO B3 ÇKO Yk1 ÇKO Yk5 ÇKO H3 ÇKO H5 ÇKO Kb1 ÇKO Kb5 ÇKO Km1 ÇKO Km5 ÇKO Aç2 ÇKO Aç5 ÇKO Ab2 ÇKO Ab5 50 45 Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM) 40 35 30 25 20 15 10 5 0 2 4 8 12 24 ønkübasyon süresi, saat ùekil 4.3. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi H1 H4 Kb3 Kb5 Km2 Km5 Aç2 Aç3 Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa 14.80r0.23d 14.00r0.16de 19.80r0.36b 19.44r0.62b 15.22r0.35d 14.53r0.60d 20.14r0.31b 19.60r0.01b 8.83r0.09de 8.47r0.18ef 12.48r0.18bc 12.13r0.31bc 9.80r0.18d 9.45r0.52de 13.36r0.48b 12.83r0.18bc 26.77r0.18g 26.26r0.46g 32.10r0.18cde 31.93r0.01cde 32.90r0.23bcd 31.20r0.30ef 32.11r0.19cde 31.12r0.44ef 43.39r0.31gh 42.89r0.30h 43.16r0.31gh 42.81r0.17h 51.80r0.50a 49.12r0.30b 51.01r0.19a 49.19r0.51b 65.22r0.19bc 63.41r0.47cdef 0.00 64.68r0.64cd 63.27r0.49cdef 61.23r0.71fg 60.92r0.17g 61.70r0.31efg 61.55r0.17efg 68.21r0.57a 64.72r0.47cd 67.60r0.32a 65.38r0.62bc 79.31r0.17bc 77.62r0.42cdef 0.00 78.74r0.57cd 77.49r0.44cdef 75.67r0.63fg 75.40r0.15g 76.10r0.27efg 75.96r0.15efg 81.88r0.51a 78.78r0.42cd 81.34r0.29a 79.36r0.55bc 13.91r0.18de 13.13r0.44e 63.83r0.18cde 62.42r0.48defg 8.29r0.16ef 7.46r0.44f 44.86r0.14efg 43.96r0.31fgh 0.00 Yk2 Yk5 Arpa Arpa 47.25r0.17cd 46.19r0.48cde 77.99r0.16cde 76.73r0.43defg 33.70r0.01b 33.35r0.36bc 19.61r0.00b 19.44r0.48b 12.66r0.18bc 12.31r0.47bc Arpa Ab1 11.52r0.18c 17.41r0.05c 30.69r0.01ef Arpa Ab5 11.53r0.18c 17.47r0.00c 30.37r0.31f P 0.00 0.00 0.00 abc ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01) B2 B4 Arpa Arpa 47.58r0.79bc 47.23r0.19cd 0 Kk2 Kk5 Arpa Arpa Arpa OMSD % 77.06r0.16defg 81.56r0.68a 81.12r0.32ab In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml 2. 4. 8. 12. 24. 20.80r0.27a 28.38r0.00a 39.38r0.17a 47.53r0.17bc 62.79r0.19defg 9.90r0.31d 14.84r0.18d 31.28r0.64ef 45.76r0.63cdef 67.85r0.76a 9.90r0.00d 14.85r0.18d 31.47r0.35def 45.61r0.47def 67.36r0.36ab 33.86r0.48b 33.68r0.01b Düzey Yem 12.74r0.03bc 12.46r0.07cdef 0.00 12.65r0.10cd 12.44r0.07cdef 12.13r0.11fg 12.09r0.03g 12.20r0.05efg 12.18r0.03efg 13.18r0.08a 12.66r0.07cd 13.09r0.05a 12.75r0.09bc 12.52r0.03cde 12.31r0.07defg ME MJ/kg KM 12.37r0.03defg 13.13r0.11a 13.05r0.05ab Çizelge 4.16. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri 91 91 92 Arpa A Kk2 A Kk5 A B2 A B4 A Yk2 A Yk5 A H1 A H4 A Kb3 A Kb5 A Km2 A Km5 A Aç2 A Aç3 A Ab1 A Ab5 80 70 Gaz oluúum miktarÕ 60 50 40 30 20 10 0 2 4 8 12 24 ønkübasyon süresi, saat ùekil 4.4. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi 4.4. Aromatik Bitkilerin Parametrelerine Etkileri In vitro Rumen Fermantasyon økinci inkübasyon sonunda elde edilen rumen svs örneklerinde pH, UYA ve NH3 düzeyleri belirlenmiútir. 4.4.1. Aromatik bitkilerin Rumen pH’sÕna etkisi Farkl düzeylerde aromatik bitki içeren yemlerin 24 saatlik ikinci inkübasyonu sonunda elde edilen örneklerde belirlenen in vitro pH de÷erleri Çizelge 4. 17.’de verilmiútir. abc 0 Kk2 Kk5 B1 B5 Yk1 Yk5 H1 H5 Kb1 Kb3 Km2 Km5 Aç1 Aç5 Ab1 Ab2 düzeyi bitki Aromatik ve 6.73r0.01g 6.93r0.01ab 6.90r0.00bc 6.81r0.00de 6.79r0.00def 6.87r0.02c 6.83r0.00d 6.90r0.00bc 6.91r0.00bc 6.89r0.00c 6.88r0.00c 6.95r0.00a 6.95r0.00a 6.78r0.02f 6.79r0.00ef 6.95r0.00a 6.95r0.00a 0.00 pH Yem ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01) PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK P Yem 0 Kk3 Kk5 B1 B3 Yk1 Yk5 H3 H5 Kb1 Kb5 Km1 Km5 Aç2 Aç5 Ab2 Ab5 Aromatik bitki ve düzeyi 6.62r0.00Õ 6.81r0.01de 6.81r0.00de 6.70r0.00g 6.66r0.01h 6.81r0.00de 6.82r0.00cde 6.78r0.02f 6.79r0.00ef 6.83r0.01bcd 6.85r0.03ab 6.84r0.00abc 6.84r0.00abcd 6.86r0.01ab 6.86r0.01a 6.86r0.01a 6.84r0.00abcd 0.00 pH Yem Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Çizelge 4. 17. Yemlere aromatik bitki ilavesinin rumen svsnn pH de÷erine etkileri 0 Kk2 Kk5 B2 B4 Yk2 Yk5 H1 H4 Kb3 Kb5 Km2 Km5 Aç2 Aç3 Ab1 Ab5 Aromatik bitki ve düzeyi 6.58r0.01d 6.77r0.02a 6.74r0.00abc 6.74r0.01abc 6.73r0.00bc 6.74r0.00abc 6.75r0.00abc 6.76r0.01ab 6.75r0.01abc 6.72r0.00c 6.72r0.00c 6.61r0.00d 6.61r0.00d 6.76r0.02ab 6.74r0.01abc 6.75r0.01abc 6.73r0.01bc 0.00 pH 93 93 94 PTK, ÇKO ve arpaya aromatik bitki ilave edilmesi rumen pH’snda önemli (P0.01) etki göstermiútir. Aromatik bitki ilavesi genel olarak pH’nn artmasna neden olmuútur. Ruminal pH’da görülen yükselme e÷ilimi sadece arpaya kimyon (% 2 ve 5) ilavesinde önemsiz (P!0.01) bulunmuútur. 4.4.2. Aromatik bitkilerin rumen UYA konsantrasyonuna etkisi Farkl düzeylerde aromatik bitki içeren PTK, ÇKO ve arpann 24 saatlik inkübasyonu sonucu elde edilen örneklerde belirlenen UYA konsantrasyonlar ve asetik asit/propiyonik asit oranlar (C2/C3) srasyla Çizelge 4.18, 4.19, 4.20’de verilmiútir. Çizelge 4.18’den PTK’ya ilave edilen aromatik bitkilerin toplam UYA konsantrasyonuna olan etkisi incelendi÷inde, PTK’ya % 3 karabiber, % 5 adaçay ve % 2 ac biber ilavesinin toplam UYA konsantrasyonunu arttrd÷, di÷erlerinin ise düúürdü÷ü görülmektedir. Aromatik bitki ve düzeylerinin toplam UYA konsantrasyonu üzerinde yapmú oldu÷u etki ùekil 4.5a’dan daha belirgin olarak görülmektedir. PTK aromatik bitki ilavesinde belirlenen en düúük ve en yüksek toplam UYA açsndan bir de÷erlendirme yaplacak olursa, % 1 yalanc karabiber düzeyinde en düúük (4.27 mM/100 ml), % 3 karabiber düzeyinde ise en yüksek (7.49 mM/100 ml) toplam UYA konsantrasyonu belirlenmiútir. PTK’ya aromatik bitki ilavesi (%1 ac biber hariç) asetik asit konsantrasyonunda artmaya, izo-bütirik asit, bütirik asit, izo-valerik asit ve valerik asit konsantrasyonunda ise düúmeye neden olmuútur. 95 Propiyonik asit konsantrasyonu ise aromatik bitki düzeylerinden farkl úekilde etkilenmiútir. PTK’ya ilave edilen % 2 kekik, % 1 ve 5 biberiye, % 5 yalanc karabiber, % 1 hayt, % 1 karabiber, % 2 kimyon ve % 1 ac biber düzeyleri propiyonik asit konsantrasyonunda artúa neden olurken, di÷er aromatik bitki düzeylerinin düúmeye neden oldu÷u bulunmuútur. Asetik asit / propiyonik asit oran ise % 2 kekik, % 2 kimyon ve % 1 ac biber düzeylerinde düúmüú di÷erlerinde ise yükselmiúitr. PTK’ya aromatik bitki ilavesinin söz konusu etkileri ùekil 4.5 a ve 4.5 b’de daha belirgin olarak görülmektedir. Aromatik bitki ve düzeyleri 0 Kk2 Kk5 B1 B5 Yk1 Yk5 H1 H5 Kb1 Kb3 Km2 Km5 Aç1 Aç5 Ab1 Ab2 6.50 5.71 4.81 6.16 6.01 4.27 5,69 6.31 5.07 4.93 7.49 6.43 5.76 6.02 6.69 5.87 7.30 TUYA mM/100ml C2/C3:Asetik asit / Propiyonik asit PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK PTK Yem 61.55 65.16 70.69 67.14 66.50 68.38 66.79 68.54 70.43 64.46 70.06 62.83 69.34 69.66 67.88 61.11 68.50 Asetik asit % 15.80 17.92 14.83 16.26 16.54 15.18 16.30 16.42 15.06 16.37 13.80 17.03 13.87 14.86 15.76 18.03 13,81 Propiyonik asit % øzo-bütirik asit % 2.30 1.80 1.25 1.52 1.73 1.54 1.62 1.40 1.39 1.98 1.08 1.85 1.28 1.37 1.47 1.90 1.97 Bütirik asit % 13.58 10.95 9.31 10.54 10.93 10.32 10.88 9.95 9.54 12.14 10.72 12.86 11.16 9.89 10.54 13.12 11.23 øzo-valerik asit % 4.05 2.00 2.02 2.27 2.24 2.39 2.20 1.78 1.77 2.71 2.19 2.91 2.17 2.24 2.29 3.35 2.46 Valerik asit % 2.70 2.17 1.90 2.26 2.05 2.20 2.20 1.90 1.82 2.34 2.14 2.53 2.18 1.98 2.06 2.50 2.02 3.90 3.64 4.77 4.13 4.02 4.51 4.10 4.17 4.68 3.94 5.08 3.69 5.00 4.69 4.31 3.39 4.96 C2/C3 Çizelge 4.18. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna ve C2/C3’e etkileri 96 96 0 5 10 15 20 PTK Kk2 PTK Kk2 PTK PTK Propiyonik asit (%) 0 PTK Kk5 PTK Kk5 5 PTK B1 PTK B1 10 PTK B5 PTK B5 15 PTK Yk1 PTK Yk1 20 Örnekler Örnekler PTK H1 PTK H5 PTK Ab1 PTK Ab1 PTK Aç5 PTK Aç5 PTK Aç1 PTK Aç1 PTK Km5 PTK Km5 PTK Km2 PTK Km2 PTK Kb3 PTK Kb3 PTK Kb1 PTK Kb1 øzobütirik asit (%) 0 1 0,5 1,5 2 2,5 0 1 PTK PTK 0,5 PTK Kk2 PTK Kk2 1,5 PTK Kk5 PTK B5 PTK B5 2 PTK Kk5 PTK Yk1 PTK Yk1 2,5 Örnekler Örnekler ùekil 4.5a. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri Propiyonik asit (%) PTK Yk5 PTK Yk5 PTK H1 PTK H5 PTK Ab2 PTK Ab2 øzobütirik asit (%) PTK B1 PTK B1 PTK Yk5 PTK Yk5 PTK H1 PTK H5 PTK H1 PTK H5 PTK Ab1 PTK Ab1 PTK Aç5 PTK Aç5 PTK Aç1 PTK Aç1 PTK Km5 PTK Km5 PTK Km2 PTK Km2 PTK Kb3 PTK Kb3 PTK Kb1 PTK Kb1 97 PTK Ab2 PTK Ab2 97 C2/C3 3 2,5 2 1,5 1 0,5 0 0 1 2 3 4 5 6 PTK Kk2 PTK Kk5 PTK B1 PTK B5 PTK Yk1 Örnekler Örnekler PTK H1 PTK H5 PTK Ab1 PTK Ab1 PTK Aç5 PTK Aç5 PTK Aç1 PTK Aç1 PTK Km5 PTK Km5 PTK Km2 PTK Km2 PTK Kb3 PTK Kb3 PTK Kb1 PTK Kb1 4,5 4 3,5 3 2,5 2 1,5 1 0,5 0 6 5 4 3 2 1 0 PTK PTK Kk2 PTK Kk5 PTK B1 PTK B5 PTK Yk1 Örnekler Örnekler ùekil 4.5b. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri 98 Valerik asit (%) PTK PTK PTK Kk2 PTK Kk5 PTK B1 PTK B5 PTK Yk1 PTK Yk5 PTK Yk5 PTK H1 PTK H5 PTK Ab2 PTK Ab2 øzovalerik asit (%) C2/C3 PTK PTK Kk2 PTK Kk5 PTK B1 PTK B5 PTK Yk1 PTK Yk5 PTK Yk5 PTK H1 PTK H5 PTK H1 PTK H5 PTK Aç1 PTK Aç1 PTK Km5 PTK Km5 PTK Km2 PTK Km2 PTK Kb3 PTK Kb3 PTK Kb1 PTK Kb1 PTK Ab2 PTK Ab2 PTK Ab1 PTK Ab1 PTK Aç5 PTK Aç5 98 99 Çizelge 4.19’dan ÇKO’ya ilave edilen aromatik bitkilerin toplam UYA konsantrasyonuna olan etkisi incelendi÷inde, ÇKO’ya kekik, kimyon ve % 3 biberiye eklenmesi toplam UYA konsantrasyonun yükselmesine, di÷erlerinin ise düúmesine neden oldu÷u görülmektedir. En düúük ve en yüksek toplam UYA konsantrasyonlar açsndan bir de÷erlendirme yapld÷nda, % 5 adaçay düzeyi ile en düúük (3.82 mM/100 ml) ve % 3 biberiye düzeyi ile en yüksek (8.34 mM/100 ml) toplam UYA konsantrasyonunun elde edildi÷i ortaya çkmaktadr. ÇKO’ya aromatik bitki ilave edilmesi asetik asit konsantrasyonunda yükselmeye, bütirik asit konsantrasyonlarnda ise düúmeye neden olmuútur. ÇKO’ya % 3 biberiye, %1 ve 5 yalanc karabiber, % 1 ve 5 karabiber, % 1 kimyon ve % 2 ac biber ilavesinin propiyonik asit konsantrasyonunda artúa, di÷er aromatik bitki düzeylerinin ise düúüúe neden oldu÷u belirlenmiútir. Haytn % 3’lük ve karabiberin % 1’lik düzeylerinin izo-bütirik asit, adaçaynn % 5’lik düzeyinin izo-valerik asit, kimyonun % 1’lik düzeyinin valerik asitte artú etkileri hariç tutulacak olursa, aromatik bitki ve düzeyleri genel olarak izo-bütirik asit, izo-valerik asit ve valerik asit konsantrasyonlarnda azalmaya neden olmuútur. Asetik asit / propiyonik asit oranlar de÷erlendirildi÷inde, ÇKO’ya kekik, hayt ve adaçay ilavesinin asetik asit / propiyonik asit orann arttrd÷, yalanc karabiber ve karabiberin ise azaltt÷ ortaya çkmaktadr. Di÷er aromatik bitkilerin etkileri ise düzeye göre farkllk göstermiútir. ÇKO ile aromatik bitki karúmlarna ait UYA konsantrasyonlar ùekil 4.6a ve 4.6b’de ayrca grafik halinde de verilmiútir. 100 Arpaya aromatik bitki eklemenin toplam UYA konsantrasyonlarna etkileri Çizelge 4.20’den incelendi÷inde, % 2 yalanc karabiber, % 3 ve 5 karabiber düzeylerinin toplam UYA konsantrasyonunu arttrd÷, di÷erlerinin ise düúürdü÷ü görülmektedir. En düúük ve en yüksek toplam UYA konsantrasyonlar açsndan bir de÷erlendirme yaplacak olursa, % 4 hayt ve biberiye düzeylerinde en düúük (3.49 mM/100 ml) ve % 3 karabiber düzeyinde en yüksek (8.41 mM/100 ml) toplam UYA konsantrasyonlar belirlenmiútir. Yalanc karabiber düzeyleri asetik asitte, % 3 adaçay düzeyi bütirik asitte düúmeye, di÷er aromatik bitki düzeyleri ise asetik asit ve bütirik asitte artmaya neden olmuútur. En yüksek asetik asit ve bütirik asit konsantrasyonlar srasyla karabiber ve ac biberi % 5 düzeylerinde belirlenmiútir. Aromatik bitkilerden % 2 ve 5 yalanc karabiber, % 5 kekik düzeyleri propiyonik asit oluúumunu arttrmú, di÷erleri ise azaltmútr. Aromatik bitkiler izo-bütirik asit, izo-valerik asit ve valerik asit konsantrasyonlar üzerinde düúürücü etki göstermiúlerdir. Asetik asit / propiyonik asit oran yalanc karabiber ve % 5 kekik kullanmyla düúmüú, di÷erlerinde ise yükselmiútir. 0 Kk3 Kk5 B1 B3 Yk1 Yk5 H3 H5 Kb1 Kb5 Km1 Km5 Aç2 Aç5 Ab2 Ab5 ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO C2/C3:Asetik asit / Propiyonik asit Aromatik bitki ve düzeyi Yem 6.05 7.14 6.64 5.73 8.34 5.83 4.60 5.26 5.49 5.67 4.77 6.22 8.18 5.48 3.82 5.29 4.33 TUYA mM/100ml 63.77 69.14 72.11 69.86 64.79 66.46 67.25 65.72 75.88 64.24 63.95 65.46 71.94 68.41 72.69 64.30 67.88 Asetik asit % 16.43 16.35 15.23 16.22 18.46 18.69 18.27 16.35 12.07 17.92 17.71 17.29 13.80 15.98 10.95 17.85 16.19 Propiyonik asit % 1.63 1.01 0.75 1.49 1.37 1.26 1.42 1.83 0.76 1.74 1.58 1.47 0.65 1.44 1.05 1.63 0.62 øzo-bütirik asit % 13.43 10.64 9.36 10.66 12.15 10.72 10.61 12.34 9.81 12.50 13.12 12.15 10.81 10.94 7.49 12.61 12.25 Bütirik asit % øzovalerik asit % 3.07 1.46 1.19 1.57 1.63 1.48 1.31 2.30 1.22 2.07 1.97 1.91 1.58 1.83 6.93 2.05 1.76 1.68 1.39 1.36 0.20 1.60 1.39 1.14 1.45 0.25 1.54 1.67 1.72 1.21 1.40 0.89 1.56 1.31 Valerik asit % 3.88 4.23 4.73 4.31 3.51 3.56 3.68 4.02 6.29 3.59 3.61 3.79 5.21 4.28 6.64 3.60 4.19 C2/C3 Çizelge 4.19. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna ve C2/C3’e etkileri 101 101 ÇKO Kk3 ÇKO B1 ÇKO Yk1 Örnekler Örnekler ÇKO H3 ÇKO H5 ÇKO Kb1 ÇKO Kb5 ÇKO Km1 ÇKO Aç2 ÇKO Aç3 ÇKO Ab5 55 60 65 70 75 80 0 0,5 1 1,5 2 ÇKO Kk3 ÇKO B1 ÇKO Yk1 Örnekler Örnekler ùekil 4.6a. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri 0 5 10 20 15 9 8 7 6 5 4 3 2 1 0 102 TUYA (mM/100ml) Propiyonik asit (%) ÇKO ÇKO ÇKO Kk5 ÇKO Kk5 ÇKO B3 ÇKO B3 ÇKO Yk5 ÇKO Yk5 ÇKO H5 ÇKO Kb5 ÇKO Km5 ÇKO Km5 ÇKO Aç3 ÇKO Ab2 ÇKO Ab5 Asetik asit (%) øzobütirik asit (%) ÇKO ÇKO ÇKO Kk5 ÇKO Kk5 ÇKO B3 ÇKO B3 ÇKO Yk5 ÇKO Yk5 ÇKO H5 ÇKO H3 ÇKO H5 ÇKO Kb1 ÇKO Kb5 ÇKO Kb5 ÇKO Km1 ÇKO Km5 ÇKO Km5 ÇKO Aç2 ÇKO Aç3 ÇKO Aç3 ÇKO Ab2 ÇKO Ab5 ÇKO Ab5 102 0 0,5 1 1,5 2 ÇKO B3 ÇKO B3 ÇKO B1 ÇKO B1 ÇKO Kk5 ÇKO Kk5 ÇKO Kk3 ÇKO Kk3 ÇKO ÇKO Bütirik asit (%) 16 14 12 10 8 6 4 2 0 ÇKO Yk1 ÇKO Yk1 Örnekler Örnekler ÇKO H3 ÇKO H5 ÇKO Km5 ÇKO Km1 ÇKO Km1 ÇKO Kb5 ÇKO Kb5 ÇKO Kb1 ÇKO Kb1 ÇKO Ab2 ÇKO Ab2 ÇKO Aç3 ÇKO Aç3 8 7 6 5 4 3 2 1 0 7 6 5 4 3 2 1 0 ÇKO Kk5 ÇKO Kk3 ÇKO Kk3 ÇKO ÇKO ÇKO Yk1 ÇKO Yk1 ÇKO B3 ÇKO B3 Örnekler Örnekler ÇKO H3 ÇKO H5 ÇKO Ab2 ÇKO Ab2 ÇKO Aç3 ÇKO Aç3 ÇKO Aç2 ÇKO Aç2 ÇKO Km5 ÇKO Km5 ÇKO Km1 ÇKO Km1 ÇKO Kb5 ÇKO Kb5 ÇKO Kb1 ÇKO Kb1 103 ùekil 4.6b. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri Valerik asit (%) ÇKO Yk5 ÇKO Yk5 ÇKO H3 ÇKO H5 ÇKO Aç2 ÇKO Aç2 ÇKO Km5 ÇKO Ab5 ÇKO Ab5 øzovalerik asit (%) C2/C3 ÇKO B1 ÇKO B1 ÇKO Kk5 ÇKO Yk5 ÇKO Yk5 ÇKO H3 ÇKO H5 ÇKO Ab5 ÇKO Ab5 103 Aromatik bitki ve düzeyi 0 Kk2 Kk5 B2 B4 Yk2 Yk5 H1 H4 Kb3 Kb5 Km2 Km5 Aç2 Aç3 Ab1 Ab5 6.76 5.70 6.48 4.31 3.49 7.09 6.21 4.31 3.49 8.41 7.55 5.03 6.72 5.87 5.72 6.14 6.42 TUYA mM/100ml C2/C3:Asetik asit / Propiyonik asit Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Yem 61.04 67.06 61.12 62.75 63.05 59.21 59.67 62.75 63.04 71.40 72.31 65.97 65.44 65.01 70.90 69.16 62.80 Asetik asit % 17.70 15.82 19.15 15.18 15.12 19.76 19.74 15.18 15.11 10.48 10.15 16.21 16.07 14.30 11.85 12.90 15.61 Propiyonik asit % øzo-bütirik asit % 2.43 0.88 1.14 2.16 1.76 1.28 1.70 2.16 1.76 0.62 0.63 1.14 1.10 1.57 1.14 0.69 1.61 13.69 13.76 15.96 16.34 16.32 16.48 16.06 16.34 16.32 14.29 14.44 13.88 14.46 15.90 13.44 15.24 16.79 Bütirik asit % øzo-valerik asit % 3.24 0.86 1.16 1.95 1.94 1.44 1.26 1.95 1.96 1.43 1.06 1.27 1.26 1.74 1.43 0.83 1.67 Valerik asit % 1.90 1.63 1.48 1.62 1.80 1.83 1.57 1.62 1.80 1.77 1.40 1.53 1.67 1.48 1.24 1.18 1.52 3.45 4.24 3.19 4.13 4.17 3.00 3.02 4.13 4.17 6.81 7.12 4.07 4.07 4.55 5.99 5.36 4.02 C2/C3 Çizelge 4.20. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna ve C2/C3’e etkileri 104 104 Propiyonik asit (%) A B4 A B4 A B2 A B2 A Kk5 A Kk5 A Kk2 A Kk2 Arpa Arpa TUYA (mM/100ml) Örnekler Örnekler A H1 A H4 A Km5 A Km2 A Km2 A Kb5 A Kb5 A Kb3 A Kb3 A Ab1 A Ab1 A Aç3 A Aç3 0 0,5 1 2 1,5 3 2,5 0 5 10 15 20 25 A Kk2 A B2 A Yk2 A Yk2 A B4 A B4 Örnekler Örnekler A H1 A H4 A Ab1 A Ab1 A Aç3 A Aç3 A Aç2 A Aç2 A Km5 A Km5 A Km2 A Km2 A Kb5 A Kb5 A Kb3 A Kb3 105 ùekil 4.7a. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri 0 5 10 15 20 25 A Yk2 A Yk2 A H1 9 8 7 6 5 4 3 2 1 0 A Yk5 A Yk5 A H4 A Aç2 A Aç2 A Km5 A Ab5 A Ab5 Asetik asit (%) øzobütirik asit (%) Arpa Arpa A Kk2 A Kk5 A Kk5 A B2 A Yk5 A Yk5 A H1 A H4 A Ab5 A Ab5 105 Bütirik asit (%) Valerik asit (%) 18 16 14 12 10 8 6 4 2 0 0 0,5 1 Örnekler Örnekler A H4 A Aç3 A Aç3 A Km5 A Km5 A Kb5 A Kb5 8 7 6 5 4 3 2 1 0 0 0,5 1 2 1,5 3 2,5 3,5 A Kk2 A B2 A Yk2 Örnekler Örnekler ùekil 4.7b. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri Arpa Arpa 1,5 A Kk5 A Kk5 2 A B4 A B4 106 A Yk5 A Yk5 A H4 A Ab5 A Ab5 C2/C3 øzovalerik asit (%) Arpa Arpa A Kk5 A Kk5 A B4 A B4 A Yk5 A Yk5 A H4 A H1 A H4 A Kb3 A Kb5 A Kb5 A Km2 A Km5 A Km5 A Aç2 A Aç3 A Aç3 A Ab1 A Ab5 A Ab5 106 107 Arpaya aromatik bitki ilavesiyle rumen UYA konsantrasyonlarnda ortaya çkan de÷iúimler ùekil 4. 7a ve ùekil 4.7b’de daha belirgin bir úekilde görülmektedir. 4.4.3. Aromatik bitkilerin rumen amonyak konsantrasyonuna etkisi In vitro koúullarda 24 saatlik inkübasyon sonucunda elde edilen rumen svs örneklerinde belirlenen amonyak azotu (NH3-N) ve amonyak (NH3) konsantrasyonlar Çizelge 4.21’de verilmiútir. PTK, ÇKO ve arpaya aromatik bitki ilave edilmesi rumende oluúan amonyak miktarnda belirgin bir düúmeye neden olmuútur. Kimyonun PTK’daki etkisi hariç aromatik bitki düzeylerindeki artú rumende oluúan amonyak miktarndaki düúmeyi daha da belirginleútirmiútir. Rumende oluúan en düúük amonyak miktar açsndan bir de÷erlendirme yaplacak olursa, PTK’ya %5 kekik, ÇKO’ya % 5 yalanc karabiber ve arpaya % 2 kimyon ilave edilmesinin rumende en düúük amonyak oluúumuna neden oldu÷u belirlenmiútir. Aromatik bitkilerin rumen amonyak azotu konsantrasyonuna olan etkileri ise úekil 4.8’de daha belirgin bir úekilde görülmektedir. H1 H5 Kb1 PTK PTK PTK Aç1 Aç5 Ab1 Ab2 PTK PTK PTK PTK Km5 Yk5 PTK PTK Yk1 PTK Kb3 B5 PTK Km2 B1 PTK PTK Kk5 PTK PTK Kk2 475.20 479.20 150.00 218.80 499,50 444,00 288.00 324.00 69.00 111.50 163.00 179.60 122.75 151.75 57.00 110.40 Aromatik NH3-N bitki ve (mg/L) düzeyi 0 550.00 PTK PTK Yem 577.84 582.71 182.40 266.06 607.39 539.90 350.21 393.98 83,90 135,58 198.21 218.39 149.26 184.53 69.31 134.25 668.80 NH3 (mg/L) ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO ÇKO Yem Ab5 Ab2 Aç5 Aç 2 Km5 Km1 Kb5 Kb1 H5 H3 Yk5 Yk1 B3 B1 Kk5 Kk3 77.50 93.80 61.70 90.20 67.50 91.40 83.00 95.00 56.70 85.00 31.75 49.50 68.60 71.40 41.25 75.00 Aromatik NH3-N bitki ve (mg/L) düzeyi 0 108.60 94.24 114.06 75.03 109.68 82.08 111.14 100.93 115.58 68.95 103.36 38.61 60.19 83.42 86.82 50.16 91.20 132.06 NH3 (mg/L) Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Arpa Yem Çizelge 4.21. Aromatik bitkilerin rumen amonyak konsantrasyonuna etkisi 108 Ab5 Ab1 Aç3 Aç2 Km5 Km2 Kb5 Kb3 H4 H1 Yk5 Yk2 B4 B2 Kk5 Kk2 88.70 96.90 61.50 85.10 57.40 32.40 97.80 110.00 77.50 97.20 94.50 110.00 51.40 68.50 54.20 70.20 Aromatik NH3-N bitki ve (mg/L) düzeyi 0 148.25 107.86 117.83 74.78 103.48 69.80 39.40 118.92 133.76 94.24 118.20 114.91 133.76 62.50 83.30 65.91 85.36 180.27 NH3 (mg/L) 108 ÇKO Ab2 ÇKO Ab5 A Ab1 A Ab5 0 ÇKO Aç5 20 A Aç3 40 ÇKO Aç2 60 A Aç2 80 ÇKO Km5 100 A Km5 120 ÇKO Km1 140 A Km2 160 ÇKO Kb5 Ö r n e k le r A Kb5 ÇKO Kb1 ÇKO H5 ÇKO H3 ÇKO Yk5 ÇKO Yk1 ÇKO B3 ÇKO B1 ÇKO Kk5 0 A Kb3 A H4 A H1 A Yk5 A Yk2 A B4 A B2 A Kk5 ÇKO Kk3 ÇKO NH3-N (Mg/L) PTK Ab2 PTK Ab1 PTK Aç5 PTK Aç1 PTK Km5 PTK Km2 PTK Kb3 PTK Kb1 PTK H5 PTK H1 PTK Yk5 PTK Yk1 PTK B5 PTK B1 PTK Kk5 PTK Kk2 PTK 0 A Kk2 Arpa NH3-N (Mg/L) NH3-N (Mg/L) 109 600 500 400 300 200 100 Ö r n e k le r 120 100 80 60 40 20 Ö r n ek ler ùekil 4.8. Aromatik bitkilerin rumen amonyak azotu konsantrasyonuna etkisi 110 5. TARTIùMA Bu araútrmann amac, tbbi ve aromatik özelli÷e sahip bitkilerden kekik, biberiye, yalanc karabiber, hayt, karabiber, kimyon, anadolu adaçay ve ac krmz biberin rumen fermantasyonun kontrolü amacyla ruminant beslemede kullanlabilirli÷ini araútrmaktr. Belirtilen amaca yönelik olarak, söz konusu aromatik bitkilerin ham besin madde içerikleri, uçucu ya÷ miktar ve bileúenleri, PTK, ÇKO ve arpaya %5’e kadar aromatik bitki ilavesinin in vitro koúullarda gaz oluúumuna, rumen pH’s ve uçucu ya÷ asitleri ile amonyak konsantrasyonu üzerine olan etkileri belirlenmiútir. 5.1. Aromatik Bitkilerin Ham Besin Madde øçerikleri Akgül (1993), 100 g kekikte 7.8 g su, 9.1 g protein, 7.4 g ya÷, 63.9 g karbonhidrat (18.6 g lif), 11.7 g kül, 276 kcal enerji, 1890 mg kalsiyum (Ca), 124 mg demir (Fe), 220 mg magnezyum (Mg), 201 mg fosfor (P), 814 mg potasyum (K), 55 mg sodyum (Na), 6 mg çinko (Zn), 5 mg niasin, 3800 IU A vitamini bulundu÷unu bildirmektedir. Araútrmada kullanlan kekik örne÷inde do÷al halde 2078 kcal/kg ME, % 9.49 HP, % 3.6 HY, % 18.2 HS, % 7.69 HK % 49.79 NÖM belirlenmiútir. HP ve toplam karbonhidrat (HS+NÖM=67.99) içeri÷i Akgül, (1993)’den yüksek, HY, HK ve ME içerikleri ise düúük bulunmuútur. Akgül (1993), 100 g biberiye de 9.3 g su, 4.9 g protein, 15.2 g ya÷, 64.1 g karbonhidrat (17.7 g lif), 6.5 g kül, 331 kcal enerji, 1280 mg Ca, 29 mg Fe, 220 mg Mg, 70 mg P, 955 mg K, 50 mg Na, 3 mg Zn, 61 111 mg vit. C, 1 mg niasin, 3128 IU vit A bulundu÷unu bildirmektedir. Araútrmada kullanlan biberiyede do÷al halde 2153 kcal/kg ME, % 6.12 HP, % 10.99 HY, % 26.25 HS, % 5.17 HK, % 42.48 NÖM belirlenmiútir. HP ve toplam karbonhidrat (HS+NÖM=68.73) içeri÷i Akgül (1993)’den daha yüksek belirlenmiútir. HS’deki yükselmenin toplam karbonhidrat miktarnda artúa neden oldu÷unu, bunun da araútrmada kullanlan örne÷in vejetasyon dönemindeki ilerlemeden kaynakland÷n ya da yapraklar arasna bir miktar ince dallarn karúmú olabilece÷i úeklinde açklanabilir. HK, HY ve ME de÷erleri ise Akgül (1993)’den düúük belirlenmiútir. HK’ün düúük belirlenmesi örnekte toz toprak bulaúmasnn olmad÷n ya da çok düúük oldu÷unu, HY’n düúüklü÷ü de enerji miktarnn düúük belirlenmesine neden oldu÷unu düúündürmektedir. Çalúmada kullanlan yalanc karabiber meyvalarnda 2397 kcal/kg ME, % 6.34 HP, % 7.59 HY, %1 6.69 HS, % 3.49 HK, % 54.51 NÖM bulundu÷u belirlenmiútir. Yalanc karabiber (Schinus molle L) daha çok süs bitkisi olarak kullanlmas nedeniyle ham besin maddelerine iliúkin literatüre ulaúlamamútr. Denemede kullanlan hayt meyvasnda (Fructus agni-casti) do÷al halde % 6.49 HP, % 6.26 HY, % 64.63 HS, % 3.72 HK, % 10.02 NÖM ve 490 kcal/kg ME oldu÷u belirlenmiútir. Ancak, besin madde bileúimine iliúkin yaynlanmú bir çalúmaya ulaúlamad÷ için sonuçlarn karúlaútrlmas da mümkün olmamútr. Akgül (1993), 100 g karabiberde 10.5 g su, 11 g protein, 3.3 g ya÷, 64.8 g karbonhidrat (13.1 g lif), 4.3 g kül, 255 kcal enerji, 437 mg Ca, 29 mg Fe, 194 mg Mg, 173 mg P, 1255 mg K, 44 mg Na, 1 mg Zn, 1 112 mg niasin, 190 IU A vitamini bulundu÷unu bildirmektedir. Denemede kullanlan karabiberde do÷al halde 2618 kcal/kg ME, % 12.60 HP, % 7.22 HY, % 10.38 HS, % 3.59 HK, % 53.42 NÖM belirlenmiútir. HP, HY, toplam karbonhidrat (HS+NÖM=63.80) ve ME içeri÷i Akgül (1993)’ten daha yüksektir. Kimyonda uçucu ya÷n dúnda % 20-25 sabit ya÷, % 15-18 HP, % 30-36 karbonhidrat, birçok vitamin ve mineral bulunmaktadr (Ylmaz ve Arslan, 1991). Karaman kimyonunda ise % 12 sabit ya÷, % 20 azotlu bileúikler, % 3 úeker, % 4.5 niúasta bulunur (Ceylan, 1996). Akgül (1993) ise 100 g kimyonda 8.1 g su, 17.8 g protein, 18.3 g ya÷, 44.2 g karbonhidrat (10.5 g lif), 7.6 g kül, 375 kcal enerji, 931 mg Ca, 66 mg Fe, 366 mg Mg, 499 mg P, 1788 mg K, 168 mg Na, 5 mg Zn, 8 mg C vitamini, 1 mg tiamin, 5 mg niasin, 1270 IU A vitamini bulundu÷unu bildirmektedir. Denemede kullanlan kimyonda do÷al halde % 19.76 HP, % 17.68 HY, % 15.82 HS, % 6.52 HK, % 31.66 NÖM ve 2841 kcal/kg ME belirlenmiútir. Örnekte HP ve toplam karbonhidrat miktar Ylmaz ve Arslan, (1991)’den daha yüksek, HY ise daha düúüktür. Kimyonun enerji de÷erinin ruminantlarn beslenmesinde önemli bir yem olan arpaya (do÷al halde 2866 kcal/kg ME) çok yakn oluúu, kimyon üzerinde önemle durulmas gerekti÷ini düúündürmektedir. Akgül (1993), 100 g adaçaynda (Salvia officinalis L.) 8 g su, 10.6 g protein, 12.7 g ya÷, 60. 652 mg Ca, 28 mg Fe, 428 mg Mg, 91 mg P, 1070 mg K, 11 mg Na, 5 mg Zn, 32 mg 60.7 g karbonhidrat, 8.1 g lif, 8 g kül, 1 mg vit.C, 6 mg niasin, 5900 IU vitamin A bulundu÷unu bildirmektedir. Denemede kullanlan adaçaynda % 7.63 HP, % 10.52 HY, % 11.56 HS, % 9.38 HK, % 53.28 NÖM ve 2644 kcal/kg ME 113 belirlenmiútir. HP, HY toplam karbonhidrat (HS+NÖM=64.84) içerikleri Akgül (1993)’den daha düúük belirlenmiútir. Salvia triloba’nn ham besin madde analiz sonuçlarna ulaúlamamútr. Botanik özellikleri Salvia officinalis L.’ye benzedi÷i, biraz daha çal formuna yakn oluúu ve üç yaprakl bir görünüúe sahip olmas (triloba:üç yaprakl), uçucu ya÷larnn etken maddelerinin oranlarnn birbirinden de÷iúik oluúuyla birbirinden ayrld÷ bildirilmektedir (Ceylan, 1996). Bu araútrmada kullanlan ac biberde do÷al halde 2107 kcal/kg ME, % 12.15 HP, % 10.48 HY, % 16.41 HS, % 12.52 HK, % 32.90 NÖM oldu÷u belirlenmiútir. Akgül (1993) ise 100 g ac krmz biberde 8.1 g su, 12 g protein, 17.3 g ya÷, 56.6 g karbonhidrat (24.9 g lif), 6 g kül, 318 kcal enerji, 148 mg Ca, 8 mg Fe, 152 mg Mg, 293 mg P, 2014 mg K, 30 mg Na, 2 mg Zn, 76 mg C vitamini, 1 mg riboflavin, 9 mg niasin, 41610 IU A vitamini bulundu÷unu bildirmektedir. HY, HS ve ME içerikleri Akgül (1993)’den düúük, HK ise yaklaúk iki kat yüksek, di÷er de÷erler ise benzer bulunmuútur. 5.2. Aromatik Bitkilerin Uçucu Ya÷ Miktar ve Bileúenleri Ceylan ve ark. (1999), øzmir keki÷inin geliútirilen klonlarnda uçucu ya÷ orann % 2.61-5.12 olarak belirlemiútir. Uçucu ya÷n ana bileúeni carvacrol % 70.73-85.68 , ikinci srada 1.8-cineole % 5.6513.39, tymol ise en düúük bileúen olarak % 0.25-1.93 orannda bulunmuútur. Balkesir-Ayvalk-Çakmak orjinli øzmir keki÷i populasyonlarnda uçucu ya÷ oran % 1.85-5.0, Çanakkale-AyvackBehramkale orjinlilerde % 1.55-5.0 arasnda de÷iúmektedir (Bayram ve ark., 2001). Ege bölgesi ve Antalya’dan toplanan O. onites örneklerinde 114 Oflaz ve ark. (2002), % 3.2-5.4 uçucu ya÷, % 56-80 carvacrol belirlemiúlerdir. Mays ve Haziran aylarnda Bat ve Güneybat Anadolu’dan (çiçeklenme döneminde) toplanan 112 adet O. onites L.’nin ö÷ütülmemiú yapraklardaki uçucu ya÷ oranlarnn % 0.128-5.546, karvakrol oranlarnn ise % 6.522-98.360 arasnda de÷iúti÷i bildirilmektedir (Otan ve ark., 1994). Araútrclar, O. onites L.’nin 01000 m arasnda yaylú gösterdi÷ini, uçucu ya÷ ve karvakrol oranlarnda geniú bir varyasyonun söz konusu oldu÷unu, fakat bu varyasyonun rakmdan kaynaklanmad÷n belirtmektedirler. Araútrmada kullanlan O. onites kurutulmuú yapraklarnda (Folia Origani), uçucu ya÷ miktar % 4.53 , ö÷ütülmüú örnekte ise % 1.2 ve uçucu ya÷n ana bileúeni carvacrol % 69.1 orannda bulunmuútur. Ö÷ütme kekik yapraklarnda yaklaúk % 75 uçucu ya÷ kaybna neden olmuútur. Çalúmada belirlenen uçucu ya÷ ve carvacrol oranlar ile Otan ve ark., 1994; Ceylan ve ark.,1999; Bayram ve ark., 2001; Oflaz ve ark., 2002’nn bulgularyla benzerlik göstermektedir. Biberiye (Rosmarinus offiicinalis L.) bileúiminde % 8 tanen, ac madde (Baytop, 1999) ve % 1-2.5 arasnda uçucu ya÷ bulunur (Zeybek ve Zeybek, 1994;Ceylan, 1996; Baytop, 1999). Uçucu ya÷n en önemli bileúenlerini ise cineole (% 15-30), borneol esterlerini (Baytop, 1999) ve camphor (% 5-10) oluúturdu÷u bilinmektedir (Ceylan, 1996). Gülbaba ve Özkurt (2002), Adana, Mersin yöresinde do÷al biberiye populasyonlarnn alan, yaprak ve ya÷ verimlerini belirlemek amacyla yürüttükleri bir çalúmada, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarnda biberiye uçucu ya÷ miktarlarnn aylara göre srasyla % 1.56-2.38, % 1.51-2.31, % 1.58-2.23 oldu÷unu belirlemiúlerdir. 115 Aydn, Isparta, Çanakkale’de Arabac ve ark. (2003) tarafndan yürütülen baúka bir araútrmada ise, biberiye uçucu ya÷ oranlarnn ortalamalar 2001 ve 2002 yllarnda illere göre srasyla % 0.441, 0.412, 0.283; % 0.459, 0.519, 0.303 olarak bulunmuútur. Araútrclar 2001 ylnda uçucu ya÷ ana bileúeninin borneol oldu÷unu, onu camphor ve 1,8cineole’ün izledi÷ini, 2002 ylnda ise ana bileúenin camphor, bunu borneol ve 1,8-cineole’ün takip etti÷ini bildirmektedirler. Aydn, Isparta, Çanakkale’de 2001 ylnda borneol, camphor, 1,8-cineole miktarlar illere ve bileúenlere göre srasyla % 22.54, 21.88, 23.86; 23.00, 19.83, 25.12; 18.00, 18.66, 18.14 gübresiz, % 24.09, 23.16, 25.04; 22.33, 18.80, 24.98; 18.05, 15.15, 16.01 gübrelenmiú örneklerde belirlemiúlerdir. Lahlou ve Berrada, (2003) ise biberiyenin üç farkl kemotipinde uçucu ya÷ oarannn % 0.79-1.62 arasnda de÷iúti÷ini bildirmektedir. Araútrmada kullanlan biberiyenin ö÷ütülmemiú örnekte uçucu ya÷ miktar % 0.8, ö÷ütülmüú örne÷in ise %0.55’dir. Ö÷ütme srasnda biberiyede görülen uçucu ya÷ kayb % 31.25 olmuútur. Kekik ile karúlaútrld÷nda kayp oldukça düúük düzeydedir. Uçucu ya÷ oran Arabac ve ark. (2003)’ün bulgular ile karúlaútrld÷nda belirlenen orann daha yüksek, Lahlou ve Berrada, (2003)’ya yakn oldu÷u görülmektedir. Biberiye uçucu ya÷nn en önemli bileúenleri olan cineole, camphor, borneol, bornyl acetate kullanlan örnekte srasyla % 14.34, % 23.54, % 26.16, % 7.56 olarak bulunmuútur. Lahlou ve Berrada, (2003) Rosmarinus officinalis L.’nin üç farkl kemotipinde borneol, camphor ve 1.8-cineole oranlar srasyla % 4.6-16.9, % 11.7-13.2, % 8.7-49.8 arasnda de÷iúti÷ini belirlemiútir. Örnekteki cineole oran Arabac ve ark. 116 (2003)’ten düúük Lahlou ve Berrada, (2003) ile benzer, borneol oran ikisinden de yüksek, camphor oran ise Arabac ve ark. (2003) ile uyumlu, Lahlou ve Berrada, (2003)’dan yüksektir. Yalanc karabiberde % 3-5 uçucu ya÷ ve uçucu ya÷n bileúiminde carvacrol, tymol, phelladrene, pinene, reçine ve ketonlar bulunur (Akgül, 1993; Baytop, 1999). Fructus Shini’de uçucu ya÷ oran ö÷ütülmemiú ve ö÷ütülmüú örne÷in her ikisinde de % 0.20 olarak bulunmuútur. Belirlenen de÷erler Marongiu ve ark., (2004)’ün uçucu ya÷ orann % 0.1-0.7 arasnda belirledi÷i çalúmasyla benzerlik göstermektedir. Ancak, Akgül (1993) ve Baytop (1999)’un bildiriúlerinin de çok altndadr. Bu araútrmada kullanlan Fructus Shini’de uçucu ya÷n temel bileúimini D-feladren (% 27.59), E- phellandrene (% 21.96), myrcen (% 8.59), (+)-spathulenol (% 6.26) oluúturmaktadr. Marongiu ve ark., (2004)’ün çalúmasnda, uçucu ya÷da D-phellandrene, myrcen, oranlarn srasyla % 13.7-38.9, % 2.2-7.3 arasnda, limonen+ E-phellandrene oranlarn % 12.1-29 arasnda oldu÷u belirlenmiútir. Araútrmadaki de÷erlerle benzerlikleri oldu÷u gibi baz bileúenlerin oranlarnda farkllklar da bulunmaktadr. øzmir civarndan toplanmú haytn yaprak, çiçek ve meyva karúmnda uçucu ya÷ % 0.75 olarak belirlenmiútir (Baytop, 1999). Denemede kullanlan hayt meyvasnn (Fructus Agni-Casti) uçucu ya÷ oran ö÷ütülmemiú örnekte % 0.8, ö÷ütülmüú örnekte % 0.25 düzeyinde belirlenmiútir. Ö÷ütülmemiú örnekte belirlenen de÷er Baytop (1999)’un bildiriúiyle uyumludur. Hayt meyvasnn uçucu ya÷nn temel bileúiminde 1.8-sineol (% 32.10), sabinen (% 20.70), D-terpinyl acetate (% 7.4) ve D-pinene (% 7) 117 belirlenmiútir. Novak ve ark. (2005), farkl kemotiplerin olgun meyvalarnn uçucu ya÷nda 1.8-cineole, sabinene, D-terpinyl acetate ve D-pinene oranlarnn ise srasyla % 14-30.2, % 11.6-48.2, % 3.1-5, % 1.1-25.5 arasnda de÷iúti÷ini belirlemiútir. Bu sonuçlar, hayt meyvasnn uçucu ya÷ bileúenlerinin çok geniú snrlar içinde de÷iúti÷ini ortaya koymaktadr. Araútrmada kullanlan örne÷in sabinene ve D-pinene içerikleri (% 20.70, %7) Novak ve ark. (2005) tarafndan belirlenmiú olan de÷erler ile uyumlu olmasna karún 1.8-cineole ve D-terpinyl acetate içerikleri (% 32.10, % 7.4) daha yüksek bulunmuútur. Karabiberin kimyasal bileúimini niúasta, uçucu ya÷ (% 1-2) ve rezin (% 10) oluúturmaktadr (Baytop, 1999). Yetiútirildi÷i ülkeye, teknolojiye, harmanlamaya ba÷l olarak karabiberin büyüklü÷ü, úekli, rengi, kokusu ve lezzeti çok farkl olabilir. Bu nedenle uçucu ya÷ % 1.5-5 ve piperin miktar ise % 2-6 arasnda de÷iúebilir (Akgül, 1993). Araútrmada 1mm elekten geçebilecek düzeyde ö÷ütülmüú örnekte uçucu ya÷ miktar % 1.05 olarak belirlenmiútir. Ö÷ütülmüú örnekte belirlenen uçucu ya÷ miktar Akgül (1993) tarafndan bildirilen de÷ere göre daha düúüktür. Ö÷ütülmemiú örnekte uçucu ya÷ miktarnn belirlenmemiú olmas ö÷ütmeden dolay uçucu ya÷ miktarnda bir azalmann olup olmad÷nn ortaya konulmasn olanaksz klmaktadr. Akgül (1993)’in belirtti÷i de÷erin dane de mi ya da ö÷ütülmüú örnekte mi oldu÷u da açk de÷ildir. Araútrmada kullanlan karabiber uçucu ya÷nn temel bileúenlerinin % 61.70 E-caryophyllene, % 5.10 G-3-karen, % 4.20 limonene oldu÷u belirlenmiútir. Menon ve Padmakumari (2005), Hindistan’n Kerela Bölgesi’nde en çok kültüre alnan dört karabiber 118 çeúidi aimpiriyan, narayakodi, nealamundi ve uthirankotta da üç yl uçucu ya÷ bileúenlerini belirlemiútir. Aimpiriyan uçucu ya÷nn temel bileúenlerinin limonen (% 19.8-22.5), E-pinen (% 9.3-23.9), Ecaryophyllene (% 20.3-34.7), narayakodi uçucu ya÷nn temel bileúenlerinin sabinene (% 4.4-24.6), limonene (% 9.5-19.5), E-pinene (% 4.8-15.6), E-caryophyllene (% 29.8-52.9), caryophyllene oksit (% 2.3-3.9), nealamundi uçucu ya÷nda temel bileúenlerin D-pinene (% 4.76.5), sabinene (% 23.2-27.3), E-pinene (% 7.8-11.3), limonene (% 12.918.6), E-caryophyllene (% 17.0-31.0) uthirankotta uçucu ya÷nn ise Dpinene (% 9.1-14.6), E-pinene (% 9.3-12.5), G-3-karen (% 6.7-8.5), limonene (% 13.3-19.5), E-caryophyllene (% 25.1-37.8) ve caryophyllene oksit (% 0.6-2.7) oldu÷u bulunmuútur. Araútrma da kullanlan örnekteki E-caryophyllene içeri÷i Menon ve Padmakumari (2005)’in Narayakodi çeúidinde belirlenenden daha yüksek, G-3-karen içeri÷i uthirankotta çeúidinden daha düúük, limonene ise tüm çeúitlerden daha düúüktür. Araútrmada kullanlan örnek çeúidine iliúkin herhangi bir bilginin olmayú yorum yapmay snrlandrmaktadr. Kimyonun (Cuminum cyminum L) bileúiminde % 1.5-4 uçucu ya÷, ve uçucu ya÷da özellikle % 50 orannda kuminal bulunmaktadr (Baytop, 1999). Oysa Carum carvi’de uçucu ya÷ % 3-7 arasnda de÷iúir, uçucu ya÷n ana bileúenini carvon (%50-65) oluúturur. Carvonun dúnda % 20-30 limonene, karvakrol, dihidrokarvon bulunur (Ceylan, 1996). Denemede ö÷ütülmüú örnekte % 3.13 uçucu ya÷ ve bu ya÷n yapsnda cumin aldehyde % 55.30, p-menta-1,4-dien-7-al % 14.80, p-cymen % 12.30 ve E-pinene % 3.50 olarak belirlenmiútir. Kimyonda belirlenen 119 uçucu ya÷ miktar Baytop, (1999) ile uyumludur. C. cyminum L uçucu ya÷ için karakteristik olan kumin aldehit orannn yüksekli÷i göze çarpmaktadr. Belirlenen kumin aldehit oran Baytop, (1999)’un bildiriúinden de daha yüksektir. Anadolu adaçaynda Baytop (1999) uçucu ya÷ miktarnn %3 oldu÷unu, Ceylan (1996) ise % 0.91-3.7 arasnda de÷iúti÷ini bildirmektedir. Ceylan (1996) ayrca, uçucu ya÷ orannn düúüklü÷ünün biçim zamanna ba÷l oldu÷unu, Mart aynda erken ilkbahar ve çok geç dönem olan Aralk aylarnda biçilen Salvia officinalis L’de uçucu ya÷ miktarlarndaki düúüklü÷ün Salvia triloba’da da olma olasl÷n belirtmektedir. Araútrmada kullanlan Anadolu adaçaynn uçucu ya÷ verimi, ö÷ütülmemiú ve ö÷ütülmüú örnekte srasyla % 4.55 ve % 2.29 olarak belirlenmiútir. Ö÷ütülmemiú yaprakta belirlenen uçucu ya÷ miktar Baytop (1999) ve Ceylan (1996)’dan yüksek, ö÷ütülmüú örnekte ise Ceylan (1996)’la uyumlu oldu÷u görülmektedir. Krmz biberde uçucu ya÷ yok gibidir, uçucu olmayan eter ekstrakt miktarnn en az % 15 olmas istenir (Akgül, 1993). Capsicum annuum L ‘de capsaicin miktar % 1.5-1.8’e kadar çkmaktadr (Arkan, 2004). Denemede kullanlan ac biberde uçucu ya÷ belirlenememiútir. Capsaicin ise 67 mg/100 g miktar ile Arkan (2004)’in belirtti÷i de÷erin altnda bulunmuútur. 120 5.3. Gaz Oluúum Miktarlar (1. ønkübasyon) Uçucu ya÷ asitleri (UYA), karbondioksit (CO2) ve metan (CH4) yemlerin rumende anaerobik fermantasyonunun baúlca son ürünleridir (Eun ve ark. 2004). Ruminantlarn beslenmesinde kullanlan yemlerin sindirilebilirli÷ini tahmin etmek için gaz üretimiyle ilgili eúitlikler geliútirilmiú olup, geniú bir kullanm alan bulmuútur (Wolin, 1960; Russel ve Baldwin, 1979). Bu metodlar son yllarda mikrobiyal aktivitenin tahmini, sekonder bileúenlerin toksititesinin de÷erlendirilmesi, yem katklarnn rumen fermantasyonu üzerine etkilerini gözlemlemek gibi asl amacnn dúndaki amaçlar için de kullanlmaktadr (Carro ve ark., 2005). In vitro gaz metodlar, fermantasyon son ürünlerinin ölçümünde sa÷lad÷ kolaylk nedeniyle fitokimyasallar, sekonder bitki bileúenleri ve yem katklar üzerinde yaplan çalúmalarda di÷er in vitro metodlardan daha etkili sonuçlar alnmasn sa÷lar. Ayrca, bu metodlar besin maddeleriyle fitokimyasallar ve fitokimyasallarn kendi aralarnda interaksiyonlarnn daha iyi gözlemlenmesine de olanak verir (Makkar, 2005; Carro ve ark., 2005). Araútrmada in vitro koúullarda 8 farkl aromatik bitkinin ve yem materyali olarak seçilen PTK, ÇKO ve arpa ile bunlarn karúmlarnn 24 saatlik inkübasyonu sonucu oluúan gaz miktarlar belirlenmiútir. Yemlerde toplam GO miktarlar srasyla 39.28, 42.34 ve 69.85 ml/200 mg KM olarak bulunmuútur. Beúkaya Gül (2003) PTK, ÇKO ve arpada 24 saatlik inkübasyon sonucunda net GO miktarlarnn srasyla 121 18.40;28.70, 34.30;45.97, 59.06;90.35 ml/200 mg KM olarak de÷iúti÷ini belirlemiútir. Araútrmada ÇKO ve arpada belirlenen GO miktarlar Beúkaya Gül (2003)’ün bulgularyla benzer, PTK’nn ise yüksek oldu÷u görülmektedir. Aromatik bitkilerin toplam GO miktarlar de÷erlendirildi÷inde, Yk ile kekikte benzer GO miktarlar (P!0.01) belirlenirken, haytta önemli düzeyde (P0.01) düúük, karabiberde ise önemli (P0.01) düzeyde yüksek belirlenmiútir. Aromatik bitkilerin oluúturduklar net GO miktarlar arasndaki farkllklarn bu bitkilerin yaplarnda bulunan ham besin madde miktarlarndaki farkllklardan kaynaklanmaktadr. Çizelge 4.5’den de görüldü÷ü gibi karabiber NÖM içeri÷i en yüksek, HS içeri÷i ise en düúük olan aromatik bitkidir. Aksine haytn NÖM içeri÷inin en düúük, HS içeri÷inin ise en yüksek olmas, haytta belirlenen en düúük GO miktar ile karabiberde belirlenen en yüksek GO miktarnn nedenini açklamaktadr. Fermantasyon orannn karbonhidrat fraksiyonlaryla de÷iúebildi÷i, ancak hzl fermente olan karbonhidratlarn her zaman yüksek miktarda gaz oluúumuna neden olmayabilece÷i bildirilmektedir (Eun ve ark., 2004). ønkübasyonun ölçüm dönemlerinde GO miktarlar arasndaki farkllklar ise aromatik bitkilerin uçucu ya÷ bileúenlerinin ve miktarlarnn her bitki için spesifik olmasndan, bunlarn da miktarlarnn çevre koúullarndan etkilenmesinden kaynaklanabilir. PTK, ÇKO ve arpaya 8 farkl aromatik bitki ilavesinin 24 saatlik inkübasyon süresince gaz oluúumuna etkileri Çizelge 4.6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 ve 13’de görülmektedir. Bu çizelgelerdeki sonuçlar daha kolay bir úekilde de÷erlendirebilmek ve tartúabilmek için Ek 1’deki çizelge 122 oluúturulmuú ve ekler bölümünde verilmiútir. ølgili Çizelgelerin ve Ek1’in de÷erlendirilmesiyle aúa÷da belirtilen sonuçlara ulaúlmútr. PTK’ya % 5 kekik ilavesi inkübasyon süresince, ÇKO’ya ise % 4 ve 5 kekik ilavesi inkübasyonun 4-24. saatleri arasnda gaz oluúumunu önemli (P0.01) düzeyde basklamútr. Arpadaki tüm kekik düzeyleri inkübasyonun 4. saatine kadar, % 4 ve 5 kekik ise 24 saatlik inkübasyon süresince gaz oluúumunun belirgin bir úekilde azalmasna neden olmuútur (P0.01). Keki÷in % 1, 2 ve 3’lük düzeyleri arpada inkübasyonun 8. ve 12. saatlerindeki GO miktarlarn bir miktar artrmú olmakla birlikte, tüm kekik düzeyleri 24 saatlik inkübasyon süresince oluúan toplam gaz miktarnda önemli (P0.01) bir düúmeye neden olmuútur (Çizelge 4.6 ve Ek-1). Biberiye, karabiber ve ac biberin tüm düzeylerinin PTK’daki GO’yu inkübasyonun 4. saatinden sonra belirgin olarak artrd÷ bulunmuútur. Benzer bir artú kimyonun % 2, 3 ve 4 düzeylerinde de görülmüútür. Yalanc karabiber ise genel olarak GO miktarn artrc etki göstermiútir. PTK’ya yalanc karabiberin % 1, 2, 3 ve 4 ilavesinin inkübasyonun 12. saatine kadar önemli (P0.01) olan artú e÷ilimi, % 1 ve 2 yalanc karabiber düzeylerinde ise 24. saate kadar devam etmiútir. Adaçaynn PTK’nn GO miktar üzerine etkisi ise belirgin bir úekilde ortaya çkmamútr. Sadece % 5 adaçay düzeyi inkübasyonun 8. saatine kadar GO’yu basklamútr (P0.01). PTK’da aromatik bitki kullanmnnn yapmú oldu÷u en önemli etkilerden birisi de haytn tüm düzeylerinin inkübasyonun ilk 4 saati, adaçaynn % 5’lik düzeyinin ise inkübasyonun ilk 8 saati içinde GO’yu belirgin olarak basklamú olmasdr (P0.01). Haytn söz konusu etkisi 123 % 1, 2 ve 5 düzeylerinde inkübasyonun 12. saatine kadar devam etmiútir. GO’da belirlenen basklayc etki Çizelge 4.21’den de görüldü÷ü gibi amonyak oluúumunda da ortaya çkmútr. ÇKO ve arpada da hayt toplam GO miktarn azaltc bir etki göstermiútir. Haytn her üç yemde de GO’yu basklayc etkisi söz konusu aromatik bitkinin uçucu ya÷nn yapsnda % 32.10 orannda bulunan 1.8-cineole’den ya da antimikrobiyal özellikleri oldu÷u bilinen D-pinene ve sabinene’den (Dorman ve Deans, 2000) kaynaklanmú olabilir. ÇKO’ya aromatik bitki ilavesinin GO üzerine etkileri farkl úekilde ortaya çkmútr. Keki÷in % 4 ve 5, biberiye ve haytn (% 1 ve 2 düzeyinin inkübasyonun 2. saatine ait GO miktarlar hariç) tüm düzeyleri inkübasyon süresince GO’yu bask altnda tutmuútur. Bu etki biberiye ve haytn % 4 ve 5’lik düzeylerinde inkübasyon süresince kekik de ise inkübasyonun 4. saatinden itibaren etkili (P0.01) olmuútur. Ac biberin ÇKO’da GO üzerine olan basklayc etkisi inkübasyonun 2. saatinden sonra ortaya çkmútr. Aromatik bitkilerden kimyon ve adaçaynn (istatistiki olarak önemsiz bulunan düúüúleri hariç) ÇKO’da genel olarak GO miktarn artrc bir etki yapt÷n söylemek mümkündür. Bu etki sadece % 1 ve 2 kimyon, % 2, 3 ve 4 adaçay düzeylerinde inkübasyon süresince devamllk göstermiútir. ÇKO’daki % 3, 4 ve 5 yalanc karabiber düzeyleri inkübasyonun 4. saatinden itibaren GO miktarn azaltc etki göstermiútir. Bu etki, % 4 ve 5 yalanc karabiber düzeylerinde inkübasyonun 8. saatinden itibaren önemli (P0.01) olmaya baúlamútr. ÇKO’ya % 1 ve 2 düzeyinde yalanc karabiber ilavesi ise inkübasyonun 8. saatinden itibaren GO miktarn artrmútr. 124 Arpaya ilave edilen aromatik bitki düzeylerinin tamam inkübasyonun 2., 4. ve 24. saatlerinde GO miktarlarn düúürmüútür (P0.01). ønkübasyonun 8. ve 12. saatlerinde ölçülen GO miktarlar ise aromatik bitki düzeylerinden farkl úekilde etkilenmiútir. Biberiyenin % 1, 2, 3, 4 ve 5, yalanc karabiberin % 1, 2, 3 ve 4’lük düzeyleri inkübasyonun 8. ve 12. saatlerindeki GO miktarlarn artrmútr (P0.01). Ayrca karabiber ve ac biberin tüm düzeyleri inkübasyonun 8. saatinde, kimyonun tüm düzeyleri ise 12. saatindeki GO miktarlarnn yükselmesine (P0.01) neden olmuútur. Keki÷in % 4 ve 5, yalanc karabiberin % 5, haytn %1 ve 2, adaçaynn % 3, 4 ve 5’lik düzeyleri inkübasyon süresince GO miktarn bask altnda tutmuútur. Arpaya ilave edilen kimyonun araútrmada kullanlan düzeyleri toplam GO miktarn düúürmüútür (P0.01). Bu düúme kimyon uçucu ya÷nda yüksek miktarda bulunan ve antimikrobiyal özellikleri bilinen kumin aldehit (Helander ve ark., 1998) ile bakterilerin büyümesini inhibe eden di÷er bir bileúen olan E-pinenden kaynaklanmú olabilir (Dorman ve Deans, 2000). Ancak benzer etkinin ÇKO ve PTK karúmlarnda ortaya çkmamú olmas kimyon uçucu ya÷nn antimikrobiyal etkisinin niúastay parçalayan mikroorganizmalar üzerinde etkili oldu÷u düúüncesini ortaya koymaktadr. Toplam GO açsndan bir de÷erlendirme yapld÷nda, araútrmada kullanlan aromatik bitkilerin ve düzeylerinin GO üzerine basklayc etki gösterdi÷i sonucu ortaya çkmaktadr. Anlan bitkilerin yapsnda bulunan uçucu ya÷larn bakteri ve mantar hücrelerinde DNA, RNA, protein ve polisakkaritlerin sentezini yavaúlatc etki gösterdi÷i bildirilmektedir (Kalemba ve Kunicka, 2003). Antibiyotiklerin de etki mekanizmas peptidoglikan sentezi, ribozom aktivitesi, DNA 125 replikasyonu, mRNA transkripsiyonu, nükleotid sentezi ve membran stabilitesini amaçlayan bakteriyal büyüme ve replikasyonu farkl yönlerde inhibe etmektir (Russell ve Houlihan, 2003). Araútrma sonuçlar ve aromatik bitkilerin yapsnda bulunan uçucu ya÷larn etki mekanizmalar birlikte de÷erlendirildi÷inde, anlan bitkilerin ruminantlarda 1940’l yllardan bu yana kullanlan antibiyotiklere alternatif olarak kullanlma olasl÷nn artmakta oldu÷unu ortaya koymaktadr. Araútrmada kullanlan aromatik bitkilerin PTK, ÇKO ve arpann GO miktar üzerine etkisi in vitro rumen fermantasyonu açsndan de÷erlendirildi÷inde, GO miktarn azaltan aromatik bitkilerin yemin rumende parçalanabilirli÷ini düúürdü÷ünü, aksi durumda ise artrd÷n söylemek mümkündür. Toplam GO miktarndan yararlanlarak hesaplanan OMSD ve ME içeriklerinin GO miktarndaki artúa ba÷l olarak yükselmesi bu düúünceyi desteklemektedir. Yüksek verimli hayvanlarda besin maddelerinden yararlanmay artrabilmek için rumen fermantasyonunun kontrol altnda tutulmas gerekmektedir. Bu amaçla iyonoforlar uzun yllardan beri baúarl bir úekilde kullanlmútr. Bir iyonofor olan monensin s÷r ve koyunlarda ruminal fermantasyonu de÷iútirerek yem etkinli÷ini artrmaktadr (Russell ve Houlihan, 2003). Antimikrobiyal etkiye sahip olan aromatik bitkilerin de iyonoforlara alternatif olabilece÷i ileri sürülmektedir. Monensin verilen s÷rlarn daha az metan üretti÷i, asetat/propiyonat orann düúürdü÷ü, yem etkinli÷ini arttrd÷ (Russell ve Houlihan, 2003), ayrca protein parçalanmasnn son ürünü olan amonyak miktarnn azalmasna neden oldu÷u bilinmektedir (Russell ve Strobel, 1989). Aromatik bitki ve ekstraktlarnn da rumende 126 iyonoforlarla benzer etki göstermesi beklenmektedir. Son yllarda bu amaçla geliútirilen ticari ürünler araútrmalarda (McIntosh ve ark., 2003; Castillejos ve ark., 2006) ve pratikte kullanlmaya baúlanmútr. Araútrmada kullanlan aromatik bitkilerin enerjice zengin bir yem olan arpada inkübasyonun ilk 4 saati içinde GO miktarn önemli (P0.01) düzeyde düúürmüú olmas, bu etkinin özellikle % 4 ve 5 kekik düzeyinde inkübasyon süresince devam etmesi söz konusu bitkilerin rumende niúastann parçalanabilirli÷ini azaltarak ruminantlarda asidozisi önlemek amacyla kullanlabilece÷i sonucunu ortaya çkarmaktadr. Rumen fermantasyonunu kontrol etmek için kullanlan aromatik bitkilerde aranlan di÷er özellikler ise, rumende protein parçalanmasn azaltc ve ham sellülozun parçalanmasn ise artrc bir etkiye sahip olmasdr. Bu etki araútrmada kullanlan kekik uçucu ya÷nda % 69.10 orannda bulunan karvakrolün antibakterial aktivitesinden (Kim ve ark., 1995) kaynaklanmú olabilir. Araútrmadan elde edilen bulgulara göre rumende gerek niúastann ve gerekse ham proteinin parçalanabilirli÷inin azaltlmasnda en etkin olan aromatik bitkinin % 5 düzeyindeki kekik oldu÷u ortaya çkmaktadr. Karabiber, adaçay ve ac biberin % 5’lik düzeyleri arpada 24. saatteki GO’yu yaklaúk % 5 kekik kadar azaltmú olmakla birlikte, söz konusu aromatik bitki düzeylerinin rumen amonyak konsantrasyonunu düúürücü etkisinin ise daha az oldu÷u görülmektedir. Çizelge 4.19’da aromatik bitkilerin rumen UYA üzerine olan etkileri incelendi÷inde, % 5 kekik ve kimyon düzeyinin toplam UYA konsantrasyonu ve asetat orann yükseltti÷i, buna karún propiyonat orann düúürdü÷ü 127 görülmektedir. Bu durum kekik ve kimyonun %5 düzeyinin ham sellülozun rumende parçalanabilirli÷ini artrd÷n ortaya koymaktadr. 5.4. OMSD ve ME içerikleri PTK, ÇKO ve arpaya 8 adet aromatik bitkinin farkl düzeylerde ilavesiyle 24 saatlik inkübasyon sonucunda belirlenen GO miktarlarndan yararlanarak hesaplanan OMSD ve ME içeriklerinin verildi÷i Çizelge 4.6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 ve 13’deki bilgilerin daha kolay yorumlanabilmesi için Ek-2 çizelgesi oluúturulmuú ve ekler bölümünde verilmiútir. ølgili çizelgeler incelendi÷inde, ortaya çkan en önemli sonuç tüm aromatik bitki düzeylerinin arpann OMSD ve ME içeriklerinde önemli (P0.01) bir azalmaya neden olmasdr. Arpann niúastaca zengin bir yem kayna÷ oldu÷u dikkate alnd÷nda, OMSD ve ME’deki azalmann araútrmada kullanlan aromatik bitkilerin amilolitik mikroorganizmalar inhibe edici özelli÷e sahip oldu÷unu ortaya koymaktadr. Keki÷in sadece % 5 düzeyinin PTK’nn OMSD ve ME içeriklerinde önemli (P0.01) azalmaya neden olmas dúnda, niúasta içermeyen bir yem kayna÷ olan PTK’da OMSD ve ME içeriklerinde önemli bir azalmann ortaya çkmamas bu düúünceyi desteklemektedir. Farkl düzeylerde aromatik bitki içeren arpann OMSD ve ME içeriklerinin düúmüú olmas enerjice zengin ve kaliteli bir yem kayna÷ olan arpa için bir avantaj sa÷lar. Çünkü niúastann rumende parçalanabilirli÷i azaltlmú olmaktadr. Et s÷rlarna beside sklkla dane tahllar verilmektedir. Bu rasyonlar ruminal ülsere, metabolik asidosis hatta hayvann ölümüne bile neden olabilir (Owens ve ark., 1998). Laktik 128 asit üreten bakterilerin neden oldu÷u akut laktik asidosis monensinle önlenmektedir (Russell ve Houlihan, 2003). Araútrmada kullanlan aromatik bitkilerin kullanlabilece÷ini de söz konusu göstermektedir. hastalklarn Rumen pH önlenmesinde düzeylerinin arpa karúmlarnda yükselmiú olmas da bu düúünceyi desteklemektedir. PTK’da % 5 kekik düzeyi hariç tutulacak olursa, araútrmada kullanlan tüm aromatik bitki düzeyleri PTK’nn OMSD ve ME içeriklerinde genel olarak bir yükselme e÷ilimine neden olmuútur. Bu e÷ilimin biberiye, karabiber ve ac biberin tüm düzeylerinde önemli (P0.01) bulunmas dikkat çekicidir. Yalanc karabiberin % 1 ve 2, kimyonun % 1, 2, 3 ve 4, adaçaynn ise sadece % 1 düzeyi PTK’nn OMSD ve ME içeriklerinde önemli (P0.01) bir artúa neden olmuútur. PTK’nn OMSD ve ME içeriklerinde ortaya çkan söz konusu artúlarn nereden kaynakland÷n söylemek oldukça güçtür. Çünkü rumen amonyak konsantrasyonlarnn verildi÷i Çizelge 4.21 den de görüldü÷ü gibi aromatik bitkiler genel olarak amonyak konsantrasyonunu azaltc bir etki yapmútr. Aromatik bitkilerin arpada yapmú oldu÷u etki ÇKO’ya hayt ve ac biber eklenmesiyle de ortaya çkmútr. Rumen fermantasyonunu optimize etmek amacyla kullanlan iyonoforlarn in vitro koúullarda toplam UYA konsantrasyonunu arttrd÷ (Richardson ve ark., 1976) veya azaltt÷ (Martin ve Macy, 1985) belirtilmesine karún KM ve OM sindirimininin azald÷ (Wallace ve ark., 1980; Fuller ve Johnson, 1981) bildirilmektedir. Di÷er taraftan Busquet ve ark. (2005 b) cinnamaldehit ve sarmsak ya÷nn iki farkl düzeyinin (31.2 mg/L ve 312 mg/L) OM, NDF ve ADF sindirilebilirli÷ini etkilemedi÷ini belirlemiúlerdir. Yaplan araútrmada kullanlan aromatik 129 bitki düzeyleri ise arpann OMSD’sini düúürmüútür (P0.01). Arpada görülen bu etki ayn zamanda ÇKO’ya hayt ve ac biber eklenmesiyle de ortaya çkmútr. Ac biberin tüm düzeylerinin ÇKO ve arpann OMSD ve ME’sinin düúmesine (P0.01) neden olurken, PTK’da ise artúa (P0.01) neden olmas dikkat çekicidir. In vitro rumen fermantasyonu sonucunda oluúan gaz miktarndan yararlanlarak hesaplanan ME içerikleri bakmnda bir de÷erlendirme yapld÷nda, TSE (1991) 9610 no’lu öneriye göre yemlerde ve aromatik bitkilerde belirlenen ME içerikleri ile 24 saatlik GO miktarndan hesaplanan ME içerikleri arasndaki farklar üzerinde önemle durulmas gereken konulardan birisidir. Bu farkllklar ortaya koymak için hazrlanan çizelge (Ek-3) ekler bölümünde verilmiútir. Söz konusu çizelgeden de görüldü÷ü gibi, yem ve aromatik bitkilerde iki farkl yöntemle belirlenen ME içerikleri arasnda önemli farkllklar bulunmaktadr. Böyle bir etkinin ortaya çkmú olmas aromatik bitkilerin GO açsndan farkl etkilere sahip olmasndan veya ME’nin belirlenmesi için önerilen eúitliklerin aromatik bitkiler için uygun olmamasndan kaynaklanmú olabilir. Bu nedenle aromatik bitkilerin OMSD ve ME içerikleri üzerine olan etkilerinin sa÷lkl olarak belirlenebilmesi ancak in vivo çalúmalarla mümkün olabilecektir. 5.5. Gaz Oluúum Miktarlar (2. ønkübasyon) ve Fermantasyon Parametreleri Aromatik bitkilerin ruminal pH, UYA ve NH3 konsantrasyonu üzerine olan etkilerini belirlemek için birinci inkübasyonda matematiksel olarak gerçekleúmesi gereken GO miktarlarna göre en düúük ve en 130 yüksek GO miktarlarn oluúturan aromatik bitki düzeyleri belirlenmiú ve bu örnekler 24 saatlik ikinci bir inkübasyona alnmútr. Araútrmada yem materyali olarak kullanlan PTK, ÇKO ve arpann birinci ve ikinci inkübasyonuna ait GO miktarlar Çizelge 4.4, 4.14, 4.15 ve 4.16’dan incelendi÷inde, 24 saatlik inkübasyon süresince gaz oluúumu seyri açsndan farkllklar oluútu÷u görülmektedir. ønkübasyonun 2. saatinde arpann birinci ve 2. inkübasyonunda belirlenen GO miktarlar ayn olmasna karún PTK ve ÇKO’nun ikinci inkübasyonunda belirlenen GO miktarlar daha yüksek düzeydedir. PTK ve ÇKO’nun ikinci inkübasyonunda 24 saatlik toplam GO miktarlar birinci inkübasyon de÷erlerine göre daha yüksek olmasna karún arpann toplam GO miktar oldukça düúük bulunmuútur. Bu sonuçlar yemlerin OMSD ve ME içeriklerinde de farkllklara neden olmuútur. Böyle bir sonucun ortaya çkmú olmas inkübasyonda kullanlan rumen svsnn mikrobiyal aktivitesindeki farkllklardan, yem ve aromatik bitkilerin yaklaúk olarak bir yl derin dondurucuda saklanmú olmasndan kaynaklanmú olabilir. Birinci inkübasyon sonucuna göre belirlenen yem+aromatik bitki karúmlarnn ikinci inkübasyonlarnda elde edilen GO miktarlar da birinci inkübasyondan farkl úekilde ortaya çkmútr. økinci inkübasyon sonuçlarna göre PTK ve ÇKO’ya eklenen aromatik bitki düzeylerinin inkübasyon süresince gaz oluúumunu basklad÷ (P0.01) bulunmuútur. Oysa, birinci inkübasyonda PTK’ya eklenen biberiye, karabiber, kimyon ve ac biberin tüm düzeyleri GO miktarnn artmasna (P0.01) neden olmuútur. 131 Arpann birinci inkübasyonunda 2., 4. ve 24. saatlerindeki GO miktarlar tüm aromatik bitki düzeyleri tarafndan basklanmú (P0.01) olmasna karún ikinci inkübasyonda % 2 ve 5 kekik, % 1 ve 4 yalanc karabiber, % 1 hayt ve % 1 ac biber düzeylerinde 24 saatlik GO miktarlar yükselmiútir (P0.01). økinci inkübasyonda belirlenen toplam GO miktarlarnn birinci inkübasyondan farkl olmas nedeniyle OMSD ve ME içerikleri birinci inkübasyonda belirlenenlerden farkl olarak bulunmuútur. Ortaya çkan söz konusu farkllklarn nedenlerini belirleyebilmek için araútrmalar yaplmas gerekmektedir. Rumen pH’s, mikrobiyal geliúme, yemden yararlanma ve hayvann sa÷l÷ üzerinde önemli bir rol oynamaktadr. Bu araútrmada kullanlan yemlerin 24 saatlik in vitro rumen fermantasyonu sonucunda belirlenen ruminal pH de÷erleri PTK, ÇKO ve arpada srasyla 6.73, 6.62 ve 6.58 olarak belirlenmiútir. Araútrmada kullanlan aromatik bitki düzeyleri her üç yemde de pH’nn yükselmesine (P0.01) neden olmuútur. Aromatik bitkilerin amonyak konsantrasyonunu azaltc etkileri göz önünde bulunduruldu÷unda, pH’da meydana gelen yükselmenin karbonhidrat sindiriminin azalmasndan kaynakland÷ söylenebilir. Monensinin rumende laktik asit üreten bakteri S. bovisi inhibe etti÷i ve rumende laktik asit miktarn düúürdü÷ü dolaysyla pH’nn yükselmesine neden oldu÷u bildirilmektedir (Russell ve Houlihan, 2003). Rumen pH’snda ortaya çkan yükselme anlan bitkilerin de monensinle benzer etkileri olabilece÷i fikrini desteklemektedir. Proteolizis ve deaminasyonun ruminal pH’dan etkilendi÷i ile ilgili çeliúkili sonuçlar olmasna karún her ikisi için gerekli olan optimum 132 pH’nn 6-7 arasnda oldu÷u , pH’nn 4.5’in altnda olmas durumunda deaminasyonun önemsiz düzeyde gerçekleúti÷i 7.2’nin üzerinde ise durdu÷u bildirilmektedir (Taminga, 1979). Ruminal pH mikrobiyal büyüme, karbonhidrat sindirimi ve UYA üretimini de etkiler (Pitt ve ark., 1996). Selülozun parçalanmas üzerinde etkili olan mikroorganizmalar düúük pH’ya kolayca adapte olamazlar (Slyter, 1986).). Rumen pH’sndaki lml bir azalmann in vitro sellüloz sindirimine negatif etkisinin oldu÷u, final pH’snn 5.5’nin altnda olmas durumunda kuru otun fermantasyonunun inhibe oldu÷u bildirilmektedir (Russell, 1998). Normal bir beslemede rumen pH’snn 6.3-7.0 arasnda de÷iúti÷i göz önünde bulunduruldu÷unda, Çizelge 4.17’de verilen pH de÷erlerinin optimum rumen fermantasyonu için uygun oldu÷u ortaya çkmaktadr. Ruminal pH rasyonun kaba/yo÷un yem oranndan ve tüketim miktarndan etkilenmektedir (Slyter, 1976). Arpa enerjice zengin bir yo÷un yem kayna÷ olmasna karún in vitro inkübasyon sonucunda elde edilen pH de÷erinin 6.58 olarak belirlenmesi snrl miktarda yem kullanlmasndan kaynaklanmaktadr. Bu araútrmada kullanlan aromatik bitkilerin PTK, ÇKO ve arpann ruminal pH’snda yükselmeye neden olmas anlan bitkilerin asidozis oluúumunun önlenmesi amacyla ruminant beslemede kullanlabilece÷ini ortaya koymaktadr. Ruminantlarda enerji metabolizmasn tanmlamak için rumende UYA üretiminin ölçülmesi gereklidir. Çünkü bu asitler rumende mikrobiyal fermantasyonun baúlca ürünleridir (Brown ve ark., 1960). Ruminal fermantasyonun son ürünleri rasyonun yapsna ba÷ldr. Asetat/propiyonat oran genellikle kaba yemlere göre tahl daneleri 133 tüketildi÷inde daha düúüktür. Bu orann azalmasyla metan üretimi düúer ve s÷rlarda enerji birikimi artar. Asetat/propiyonat oran ile rasyon arasndaki iliúki selülülozu ve niúastay sindiren bakterilerin metabolik yaplarna ba÷ldr. Niúastay sindiren bakteriler önemli miktarda propiyonat üretirken, selülozu sindiren bakterilerin ço÷u suksinat ve sonunda propiyonata dönüútürülen ara metabolitler üretir (Russell, 1998). Bu nedenle asetat/propiyonat oran rasyonun yapsndan ve bakteri populasyonundan önemli düzeyde etkilenir. Bu bilgilerin ú÷ altnda, aromatik bitki düzeylerinin UYA üzerine olan etkilerini belirleyebilmek için mali boyutunun büyüklü÷ü nedeniyle bir fikir vermesi ve yaplacak di÷er çalúmalara úk tutmas amacyla 24 saatlik inkübasyon sonucunda ayn örne÷in 3 paraleline ait ruminal materyalin birleútirilmesiyle tek bir örnek elde edilmiú ve bu örneklerde UYA ve NH3 konsantrasyonlar belirlenmiútir. Bu nedenle sonuçlarn istatistiki de÷erlendirilmesi yaplamamútr. Çizelge 4.18, 19 ve 20’den de görüldü÷ü gibi, PTK’ya % 3 karabiber, % 5 adaçay ve % 2 ac biber, ÇKO’ya % 3 ve 5 kekik, % 5 biberiye, % 1 ve 5 kimyon, arpaya ise % 1 yalanc karabiber, % 3 ve 5 karabiber ilavesi toplam UYA konsantrasyonunun artmasna, di÷er aromatik bitki düzeyleri ise düúmesine neden olmuútur. PTK’da % 1 ac biber, arpada ise yalanc karabiber düzeylerinin asetik asit orannda inhibe edici etkisi hariç tutulacak olursa, di÷er aromatik bitki düzeyleri PTK, ÇKO ve arpada asetik asit orannn yükselmesine neden olmuútur. Cardozo ve ark., (2005), sarmsak, tarçn, yucca, ac biber, anason ve keki÷in 300 mg/L düzeyinin toplam UYA konsantrasyonlarnda düúmeye neden oldu÷unu belirlemiúlerdir. Oysa Cardozo ve ark. (2004) 134 yapmú olduklar bir baúka araútrmada ise sarmsak, tarçn, yucca, anason, kekik, krmz biberi 7.5 mg/kg KM ve her birinin eúit oranda bulundu÷u 15 mg/kg konsantrasyonlarn ekstraktlarn rumen KM etkilemedi÷ini karúmlarnn ve fermantasyonunda bu toplam dozlarda herhangi bir UYA kullanlan de÷iúiklik yapmad÷n bildirmektedirler. Ayrca, bitki ekstraktlarnn toplam UYA üzerine etkisizli÷ini, kullanlan dozlarn rumen mikroorganizmalar üzerine toksik etki yapmad÷nn da bir göstergesi saylabilece÷ini belirtmektedirler. Cardozo ve ark. (2004 ve 2005)’nn araútrmalarndan da görüldü÷ü gibi uçucu ya÷larn etkisinin ortaya çkmasnda kullanlan düzey belirleyicidir. Kontinu kültür ortamnda 7.5 mg/kg KM Origanum vulgare (%64 karvakrol, % 16 thymol; thymol miktar=0.22 mg/L) toplam UYA konsantrasyonunu etkilemezken (Cardozo ve ark., 2004), 400 mg/L thymol toplam UYA konsantrasyonunu düúürmüútür (Evans ve Martin, 2000). Temel bileúeni thymol, limonene ve guaiacol olan ticari uçucu ya÷ karúmnn 5 mg/L düzeyi toplam UYA konsantrasyonunu %8, asetat orann % 19 arttrrken propiyonat orann %13 düúürmüú, ayrca asetat/propiyonat orann da artrmútr (Castillejos ve ark., 2006). Ayn uçucu ya÷ karúmnn 110 mg/baú/gün (yaklaúk 5 mg/L) sa÷lanan koyunlarda yemlemeden 6 saat sonra toplam UYA konsantrasyonunun artma e÷iliminde oldu÷u bildirilmektedir (Newbold ve ark., 2004). Yaplan çalúmada ise aromatik bitki düzeylerinin ço÷u toplam UYA konsantrasyonunda azalmaya neden olmuútur. PTK, ÇKO ve arpada en düúük toplam UYA konsantrasyonlar (4.27, 3.82 ve 3.49 mM/100 ml) srasyla % 1 yalanc karabiber, % 5 adaçay, % 4 hayt ve biberiye 135 karúmlarnda elde edilmiútir. Söz konusu aromatik bitkilerin UYA oluúumunu inhibe etmesi asidosisi önlemede etkili olabilir. Toplam UYA’da ortaya çkan düúmeye karún asetik asit oransal konsantrasyonunda belirgin bir yükselme görülmektedir. Bu durum aromatik bitki kullanmnn ham selülozun sindirimini artrd÷n ve niúastann sindirimini ise azaltt÷n ortaya koymaktadr. Rumen pH’snda saptanan yükselme de bu düúünceyi desteklemektedir. Rumende oluúan asetat oranlar de÷erlendirildi÷inde, % 1 ac biber-PTK ve % 1, 4 yalanc karabiber-arpa hariç di÷er aromatik bitkiler PTK, ÇKO ve arpa karúmlarnda asetik asitin oransal konsantrasyonunda yükselmeye neden oldu÷u belirlenmiútir. Aromatik bitkilerin propiyonik asit oranna etkisi çok farkl úekilde ortaya çkmútr. Araútrmada, PTK’da % 2 kekik, ve kimyon, % 1 ve 5 biberiye, % 1 hayt, karabiber ve ac biber, ÇKO’da % 5 kekik ve biberiye, % 1, 5 yalanc karabiber ve karabiber, %1 kimyon ve ac biber, arpada ise % 5 kekik, % 1, 4 yalanc karabiber düzeyleri propiyonik asit oluúumunu teúvik etmiútir. Rumen fermantasyonunu modifiye etmek için kullanlan bileúiklerin etki mekanizmas metanda azalma, propiyonatta artma úeklindedir (Dominguez Bello ve Escobar, 1997). Bu nedenle, anlan bitkiler kaba yemlerde propiyonat orann arttrmak için bir alternatif olabilir. Monensin, lasalocid, tetronasin gibi iyonoforlar içine alan propiyonat artrclar baz bakteri gruplar üzerine seçici etkiye sahiptir. Bu bileúikler mikroorganizma membranlarnn iyon geçirgenli÷ini etkileyerek iyon geçirgenli÷inin bozulmasyla baúta gram pozitif bakterileri etkiler (Bergen ve Bates, 1984). Benzer büyüme uyarc 136 etkilere sahip di÷er bileúiklerden avoparcin, bacitracin gibi glikopeptid antibiyotikler rumen mikroorganizmalaryla biyohidrojenizasyonu ve lipolizisi inhibe eder. Aromatik bitkiler benzer etkileri nedeniyle antibiyotiklere alternatifler arasnda yer alr (Helander ve ark., 1998). Araútrmada % 3 hayt-ÇKO, % 1 karabiber-ÇKO düzeylerinin izo-bütirik asit ve % 5 ada çay-ÇKO’nun ise izo-valerik asitte artmaya neden oldu÷u, % 2 ac biber-ÇKO’nun izo-bütirik asit orann etkilemedi÷i, di÷er tüm aromatik bitki düzeylerinin izo-bütirik asit, izovalerik asit ve valerik asiti düúürücü etki gösterdi÷i bulunmuútur. øzobütirik asit ve izo-valerik asit protein fermantasyonundan elde edildi÷i ve selülolitik bakteriler dahil çok sayda bakteri türleri için büyüme faktörleri oldu÷u bildirilmektedir (Song ve Kennelly, 1990). Bu nedenle ÇKO’da izo-bütirik asit ve izo-valerik asit orannda artúa neden olan % 3 hayt, % 1 karabiber, % 5 adaçay düzeyleri selülolitik mikroorganizma populasyonunun geliúmesi açsndan da önem taúmaktadr. Nitekim, ÇKO’da en yüksek (% 6.93) izo-valerik asit orannn elde edildi÷i % 5 adaçay düzeyi ayn zamanda % 5 hayt düzeyinden sonra en yüksek (% 72.69) asetik asit ve en düúük (% 10.95) propiyonik asit oranlarnn elde edilmesine neden olmuútur. Bu bulgu, % 5 adaçay düzeyinin ÇKO’da ham selülozun rumende parçalanabilirli÷ini artrd÷n, NÖM’lerin parçalanabilirli÷ini ise azaltt÷n ortaya koymaktadr. Rasyonun kaba yem orannn yo÷un yeme göre yüksek olmas, asetat, asetat/propiyonat oran, amonyak azotu konsantrasyonu, toplam N ve amonyak N’u akú ile mikrobiyal protein sentezinin etkinli÷inin daha çok artmasna neden olmaktadr. Kaba yeme göre yo÷un yem oran yüksek olan rasyonlarn tüketilmesi durumunda toplam UYA 137 konsantrasyonlar, propiyonat ve bütirat oranlar daha yüksek olur. Aromatik bitkilerden elde edilen uçucu ya÷ bileúenleri karúmnn eklenmesi ile rasyonun tipi arasnda interaksiyon olmad÷, uçucu ya÷ karúmnn di÷er fermantasyon parametrelerini etkilemeksizin toplam UYA konsantrasyonlarn arttrd÷, anlan ürünün rumen fermantabilitesini iyileútirdi÷i bildirilmektedir (Castillejos ve ark., 2005). Tarçn, sarmsak, anason ve keki÷in asetat, propiyonat ve bütürat oranlarnn 8 günlük adaptasyon döneminin 2.-6. günleri arasnda kontrole göre daha yüksek oldu÷unu belirleyen Cardozo ve ark. (2004), bu etkinin 6. günden sonra kayboldu÷unu, ancak konunun üzerinde önemle durulmas gerekti÷ini vurgulamaktadrlar. PTK, ÇKO ve arpaya aromatik bitki ilavesi asetik asit/propiyonik asit orannda da farkl sonuçlarn ortaya çkmasna neden olmuútur. Süt ineklerinde yüksek asetik asit/propiyonik asit, beside ise düúük asetik asit/propiyonik asit orannn gerekli oldu÷u dikkate alnd÷nda, rumen fermantasyonunun düzenlenmesi için aromatik bitki kullanmnda hayvann verim yönünün de dikkate alnmas gereklili÷i ortaya çkmaktadr. Rumen mikroorganizmalar tarafndan protein katabolizmas sonucu rumende amonyak üretilir ve bu amonyak sk sk mikrobiyal büyüme için ihtiyaç duyulan konsantrasyonu aúar (Newbold ve ark., 1990). Fazla amonyak rumen duvarndan emilir ve bir ksm idrarla üre olarak atlr (Russell ve Strobell, 1989; Newbold ve ark., 1990; Ö÷ün, 1995). Bu durum hayvanlar tarafndan azot kullanm etkinli÷ini düúürür (Newbold ve ark., 1990). 138 Araútrmada kullanlan aromatik bitkiler rumende NH3 oluúumunu inhibe edici etki göstermiútir. McIntosh ve ark., (2003), içinde uçucu ya÷ bulunan yemleri tüketen s÷rlardan aldklar rumen svsyla, kazein asit hidroksilat inkübe etmiú ve amonyak üretim hznda düúme belirlemiúlerdir. Araútrclar her iki gruba da monensin ilavesinin deaminasyon hzn benzer de÷erlere düúürdü÷ünü, uçucu ya÷larn monensinle inhibe olan türlerin bazlarn basklad÷n, fakat di÷er deaminatif türler üzerine etkisinin daha az oldu÷unu bildirmektedir. Cardozo ve ark. (2004), ortalama peptid azotu konsantrasyonunun ekstrakt karúmnda % 31, tarçn ve yucca’da % 26 daha yüksek, ortalama amino asit azotu konsantrasyonunu ise sarmsakta % 17, anasonda % 15 daha yüksek oldu÷unu belirlemiúlerdir. PTK ve arpada kimyon düzeyinin artmasyla rumen svs amonyak konsantrasyonunun yükselmesi kimyonun ham protein içeri÷inin di÷er aromatik bitkilere göre daha yüksek olmasndan kaynaklanmú olabilir. Kimyon, kekik ve biberiyenin NH3 miktarn düúürücü etkisi arpada daha belirgindir. ÇKO’da ise NH3 miktarn düúürücü etkiyi yalanc karabiber, kekik ve biberiye göstermiútir. S÷rlarn ÇKO ile yemlendi÷inde monensinin rumende oluúan amonyak miktarnda % 40 azalmaya neden oldu÷u, bu azalmann ise deaminasyonun inhibe edilmesi yoluyla ortaya çkt÷ bildirilmektedir (Yang ve Russell, 1993). Monensin amonyak üreten mikroorganizmalar inhibe ederek amonyak oluúumunu düúürür ve ruminantlarda protein kullanlabilirli÷ini artrr (Russell ve Strobel, 1989). Araútrmada amino asit azotunun belirlenmemiú olmasna karún NH3 miktarnda belirlenen düúme, anlan bitkilerin deaminasyonu inhibe edici etkisinden 139 kaynaklanabilece÷ini göstermektedir. Yaplan bir çalúmada sarmsakla muamele amino asit azotu birikimi ve NH3-N’deki azalmaya neden olmas sarmsa÷n deaminasyonu inhibe etti÷inin göstergesi saylmútr (Cardozo ve ark., 2004) Amonyak rumen mikroorganizmalar tarafndan protein sentezi için N sa÷lanmasnda önemli rol oynar (Ataúo÷lu ve ark., 1999). PTK’da NH3 oluúumunu inhibe edici etkisi en belirgin olan aromatik bitkiler kekik ve hayttr. Yemlerin üçünde de etkili olan kekik uçucu ya÷nn temel bileúenlerini carvacrol ve thymol, biberiyenin ise borneol, camphor, 1,8-cineole oluúturmaktadr. Anlan maddelerin antimikribiyal özelliklerinin oldu÷u bildirilmektedir (Helander ve ark.,1998; Cowan, 1999). Rumende protein parçalanmas mikrobiyal aktivite sonucudur ve protein tipine, rumenden geçiú hzna, ruminal pH, fermente substrat varl÷na ve rumen florasnn hakim türlerine ba÷ldr. Toplam mikrobiyal N akú rumen pH’s ile negatif iliúkilidir, ancak rumen pH’s ile mikrobiyal protein sentez etkinli÷i arasnda bir iliúki yoktur. Rumen bakterileri tarafndan N kullanm etkinli÷i enerji kullanm etkinli÷ine ba÷l olarak de÷iúir (Bach ve ark., 2005). Araútrmada, aromatik bitkilerin rumen amonyak konsantrasyonunu düúürmüú olmas, yemlerin rumende parçalanmayan (by-pass) protein içeri÷inin artrlmasnda do÷al bir kaynak olarak kullanlabilece÷ini ortaya koymaktadr. 140 6. SONUÇ ve ÖNERøLER 1- Kekik, biberiye, yalanc karabiber, karabiber, kimyon ve adaçaynn tüm düzeylerinin arpada toplam GO, OMSD ve ME’yi düúürücü etki göstermesi, bu bitkilerin etkisinin rumende amilolitik bakterilerin aktivitelerinin azalmas ya da inhibisyonu yoluyla olabilece÷inin bir göstergesidir. 2- PTK’ya biberiye ve karabiber eklenmesi rumende OM’nin parçalanabilirli÷ini teúvik edici etki göstermiútir. 3- Selüloz içeri÷i yüksek olan yemlerde (PTK ve ÇKO) düúük düzeyde yalanc karabiber, kimyon ve adaçay ilavesinin GO miktarn arttrmas, anlan bitkilerin selülolitik bakterilerin aktivitelerini artrd÷nn bir göstergesi olarak kabul edilebilir. 4- Arpa ve ÇKO’ya hayt eklenmesi toplam GO’yu, dolaysyla OM’nin ruminal parçalanma düzeyinin inhibisyonuna neden olmuútur. Bu etki karúmlarda hayt düzeyinin artúna ba÷l olarak daha da belirginleúmiútir. 5- Ac biberin GO’yu inhibe edici etkisinin ÇKO’da inkübasyonun ilerlemesiyle, arpada ise baúlangçta ortaya çkmas, PTK’nn toplam GO miktarnn artmas, ac biberin amilolitik ve selülolitik bakterilerin aktivitelerini engelledi÷ini, proteolitik aktiviteyi artrd÷n düúündürmektedir. 6- ÇKO’ya ilave edilen yalanc karabiber, karabiber, biberiye, kimyon ve ac biber propiyonik asit oluúumunu teúvik etmiútir. Anlan bitkiler kaba yemlerde propiyonik asit orann artrmak için bir alternatif olabilir. 141 7- Araútrmada kullanlan aromatik bitkiler rumen amonyak konsantrasyonunu düúürücü etki göstermiútir. Bu durum kekik, biberiye, yalanc karabiber, hayt, karabiber, kimyon, adaçay ve ac biberin yemlerin rumende parçalanmayan (by-pass) protein içeri÷inin artrlmasnda do÷al bir kaynak olarak kullanlabilece÷ini ortaya koymaktadr. 8- Fermantasyon sürecinin daha ayrntl ele alnp in vitro elde edilen sonuçlarn in vivo araútrmalarla desteklenmesi gerekmektedir. 142 KAYNAKLAR Aiple, K.P. 1993. Vergleichende Untersuchungen mit Pansensaft und Kot als Inokulum im Hohenheimer Futterwerttest. Dissertation. Akgül A., 1993. Baharat Bilimi ve Teknolojisi kitab. Akgül A., Kvanç, M. 1989. Baharatlar, Sorbik Asit ve Sodyum Klorür’ün Antibakteriyal Etkileri. Do÷a Turk Tar. ve Or. Der.:13(1):1-10. Aksoy, A., Macit, M., Karao÷lu, M. 2000. Hayvan Besleme. Atatürk Üniv. Zir. Fak. Yaynlar. Ders notu no:220. Erzurum. Alçiçek, A., Bozkurt, M., Çabuk, M. 2003. The Effect on an Essential Oil Combination Derived from Selected Herbs Groving Wild in Turkey on Broiler Performance. South. Afr. J. Anim. Sci. 33(2): 89-94. Anon. 2003. Official Journal of The European Union, Regulation (EC) No 1831/2003 of the European Parliament and of the Council of 22 September 2003 on Additives for Use in Animal Nutrition. Pages L268/29-L268/43 in OJEW of 10/18/2003. Arabac, O. 1995. øzmir Keki÷i (Origanum onites L.)’nin Yetiútirme Tekni÷i ve Kalite Özellikleri Üzerinde Araútrma. Doktora tezi, Bornova-øzmir. Arabac, O., Bayram, E., Baydar, H., Savran, F., Karado÷an, T., Özay, N. 2003. Baz Aromatik Bitkierin Aydn, Isparta, ve Çanakkale Ekolojik Koúullarna Adaptasyonu ve Agronomik-Teknoloji Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Araútrmalar. TARP-2447 nolu proje kesin raporu. 143 Arkan, B.C., 2004. Ac Krmz Biber’in (Capsicum annuum L.) Serum Leptin ve Serum Nitrik Oksit Düzeylerine Akut Etkisinin Araútrlmas.Yüksek Lisans Tezi. Kahramanmaraú. Ataúo÷lu, C., Valdes, C., Newbold, C. J., Wallace, R. J. 1999. Influence of Peptides and Amino Acids on Fermentation Rate and De Novo Synthesis of Amino acids by Mixed Micro-organisms from the Sheep Rumen. Brit. J. Nutr. 81:307-314. Bach, A., Calsamiglia, S., Stern, M. D. 2005. Nitrogen Metabolism in the Rumen. J.Dairy Sci. 88(E.Suppl.): E9-E21. Baúer, K.H.C., Özek, T., Tümen, G., Sezik, E. 1994. Ticari Önemi Olan Türk Origanum Türlerinin Uçucu Ya÷lar. TAB Bülteni. 10. S:2830. Baúer, K.H.C. 1998. Tbbi ve Aromatik Bitkilerin Endüstriyel Kullanm. TAB Bülteni. 13-14. S:19-43. Bayram, E., Geren, H., Özay, N., Ceylan, A. 2001. Çanakkale- Balkesir Yöresi øzmir Keki÷i (Origanum onites L.) Populasyonlarnn Baz Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Araútrma. Türkiye 4. Tarla Bitkileri Kongresi, 17-21 Eylül, Tekirda÷. Baytop,T. 1999. Türkiye’de Bitkiler ile Tedavi. ISBN:975-420-0211.Nobel tp kitap evleri. Bergen, W. G., Bates, D. B. 1984. Ionophores: Their Effect on Production Efficiency and Mode of Action. J. Anim. Sci. 58: 1465-1483. 144 Beúkaya Gül, S. 2003. Enerji ve Protein Kayna÷ Baz Yemlerin NEL øçeriklerinin In Vivo ve In Vitro Yöntemlerle Belirlenmesi (Doktora). Van. Brown, R. E., Davis, C. L., Staubus, J. R., Nelson, W. O. 1960. Production and Absorption of Volatile Fatty Acids in the Perfused Rumen. J. Dairy Sci. Vol:43:1788-1795. Busquet, M., Calsamiglia, S., Ferret, A., Kamel, C. 2005a. Screening for Effects of Plant Extracts and Active Coumpounds of Plants on Dairy Cattle Rumen Microbial Fermentation in a Continuous. Anim. Feed Sci. and Techn. 123-124:597-613. Busquet, M., Calsamiglia, S., Ferret, A., Kamel, C. 2005b. Effects of Cinnamaldehyde and Garlic Oil on Rumen Microbial Fermentation in a Dual Flow Continuous Culture. J. Dary Sci. 88:2508-2516. Bulgurlu, ù. ve Ergül, M.,1978, Yemlerin Fiziksel, Kimyasal ve Biyolojik Analiz Metodlar. E.Ü.Z.F. Yaynlar, No:127, øzmir. Cardozo, P.W., S. Calsamiglia, A. Ferret, C. Camel. 2004. Effects of Natural Plant Extracts on Ruminal Protein Degration and Profiles in Fermentation Continuous Culture. J.Anim.Sci. 82:3230-3236. Cardozo, P. W., Calsamiglia, S., Ferret, A., Kamel, C. 2005. Screening for the Effects of Natural Plant Extracts at Different pH on In Vitro Rumen Microbial Fermentation of a high-concentrate Diet for Beef Cattle. J. Anim. Sci. 83:2572-2579. Carro, M. D., Ranilla, M. J., Tejido, M. L. 2005. Using an In Vitro Gas Production Technique to Examine Feed Additives: Effects of 145 Coorecting Values for Different Blanks. Anim. Feed. Sci. and Techn. 123-124:173-184. Castillejos, L., Calsamiglia, S., Ferret, A., Losa, R. 2005. Effects of a Spesific Blend of Essential Oil Compounds and Type of Diet on Rumen Microbial Fermentation and Nutrient Flow from a Continuous Culture System. Anim. Feed Sci. and Tech. 119:2941. Castillejos, L., Calsamiglia, S., Ferret, A., Losa, R. 2006. Effects of Dose and Adaptation Time of a Spesific Blend of Essential Oil Compounds on Rumen Fermentation. Anim. Feed Sci. and Techn. (Baskda). Ceylan, A. 1996. Tbbi bitkiler II. E. Ü. Zir. Fak. Yayn no:481. Ceylan, A., Bayram, E., Geren, H. 1999. øzmir Keki÷i (Origanum onites L.) Islahnda Geliútirilen Klonlarn Agronomik ve Kalite Özellikleri Üzerinde Araútrma. Tr. J. Agric. And Forestry. Ek say:5(23):1163-1168. Chesson, A., Stewart, C. S., Wallace, R. J. 1982. Influence of Plant Phenolic Acids on Growth and Cellulolytic Activity of Rumen Bacteria. Appl. Environ. Microbiol. 44:597-603. Cowan, M. M. 1999 Plant Products as Antimicrobial Agents. Clin. Microbiol. Rev. 12, 564-582. Davis, P.H. 1982. Flora of Turkey and the East Aegean Islands, Vol.7 Edinburg University Press. Edinburg. Davidson, P. M., Naidu, A. S. 2000. Phyto-phenols. Natural Food Antimicrobial Systems. ISBN:084932047. S:265-294. 146 Dinius, D. A., Simpson, M. S., Marsh, P. B. 1976. Effect of Monensin Fed with Forage on Digestion and the Ruminal Ecosystem of Steers. J. Anim. Sci. 42:229. DLG, 1981. Methode zur Milchleistungsfutter. Schaetzung des NEL-Gehaltes DLG-Forschungsberich. im Nr:538014. Frankfurt. Dominguez Bello, M. G., Escobar, A. 1997. Rumen Manipulation for the Improved Utilization of Tropical Forages. Anim. Feed Sci. and Techn. 69:91-102. Dorman, H. J., Deans, S. G. 2000. Antimicrobial Agents from Plants: Antibacterial Activity of Plant Volatile Oils. J. Appl. Microbiol. 88:308-316. Duman, A. D. 2002. Kahramanmaraú’ta Krmz Biberin Önemi ve Sorunlar. KSÜ Fen ve Mühendislik Dergisi 5(1). 111-117. Efe, E., Bek, Y., ùahin, M. 2000. SPSS’te Çözümleri ile østatistik Yöntemler II. Kahramanmaraú Sütçü ømam Üniversitesi Yay. No: 73, Ders Kitab Yayn No: 9. Erdo÷rul, Ö.T. 2000. Kahramanmaraú’ta Satlan Ac Krmz Pul Biberin Baz Mikrobiyolojik Özellikleri. Fen ve Mühendislik Dergisi. Cilt:3. Say:2. 108-113. Ergün, A., Tuncer, ù.D., Çolpan, ø. Yalçn, S. Yldz, G., Küçükersan, M. K., Küçükersan, S. ùehu, A. 2004. Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalklar. Ankara. Eun, J-S., Fellner, V., Gumpertz, M. L. 2004. Methane Production by Mixed Ruminal Cultures Incubated in Dual-Flow Fermentors. J. Dairy Sci. 87:112-121. 147 Evans, J.D., S.A. Martin. 2000. Effects of Thymol on Ruminal Microorganism.Curr. Microbiol. 41:336-340. Fuller, J. R., Johnson, D. E. 1981. Monensin and Lasolocid Effects on Fermentation In Vitro. J. Anim. Sci. 53:1574-1580. Frederique, C., Fonty, G., Bertin, G., Gouet, P. 1995. In Vitro H2 Utilization by a Ruminal Acetogenic Bacterium Cultivated Alone or in Association with an Archaea Methanogen Is Stimulated by a Probiotic Strain of Saccharomyces cerevisiae. Appl. Environ. Microbiol. S:3466-3467. Gibbs, H. A. A., O’Garro, L. W. 2004. Capsaicin Content of West Indies Hot Pepper Cultivars Using Colorimetric and Chromatographic Techniques. Hort Sci. 39(1):132-135. Gülbaba, A.G., Özkurt, N. 2002. Adana ve Mersin Yöresi Do÷al Biberiye (Rosmarinus officinalis L.) Populasyonlarnn Alan, Yaprak ve Ya÷ verimlerinin Belirlenmesi. 14. Bitkisel ølaç Hammaddeleri Toplants. http://documents.anadolu.edu.tr/bihat/e- kitap/aggulbabapdf.pdf Hanson, T. L., Klopfenstein, T. 1979. Monensin, Protein Source and Protein Levels for Growing Steers. J. Anim. Sci. 48:474. Helander, I. M., H-L. Alakomi, K. Latva-Kala, T. Mattila-Sandholm, I. Pol, E. J. Smid, L. G. M. Gorris, A. Von Wright. 1998. Characterization of the Action of Selected Essential Oil Components on gram-negative bacteria. J. Agric. Food Chem. 46:3590-3595. 148 Hernandez, F., Madrid, J., Garcia, M. V., Orengo, J., Megias, M. D. 2004. Influence of two Plant Extracts on Broiler Performance, Digestibitility and Digestive Organ Size. Poult. Sci. 83: 169-174. Jamroz, D., Wertelecki, T. J., Orda, J., Wiliczkiewicz, A., Skorupinska, J. 2003. Influence of Phytogenic Extracts on Gut Microbial Status in Chickens. 14th Eur. Symp. Poult. Nutr. 176-178.LillehammerNorvay . Jeroch, H., Drochner, W., Simon, O.1999. Ernährung Landwirtschaftlicher Nutztiere. S:161. Kalemba, D., Kunicka, A. 2003. Antibacterial and Antifungal Properties of Essential Oils. Curr. Med. Chem. 10:813-829. Kvanç, M., Akgül, A. 1989. Inhibitory Effects of Spice Essential Oils on Yeasts. Do÷a Turk Tar. ve Orm. Vol.:13(1):68-72. Kim, J. M., Marshall, J. A., Cornell, J. F., Preston, III, Wei, C. I. 1995. Antibacterial Activity of Carvacrol, Citral and Geraniol against Salmonella Typhimurium in Culture Medium and Fish Cubes. J. Food Sci. 60:1364-1368. Kurihara, M., Magner, T., Hunter, R. A., McCrabb, G. J. 1999. Methane Production and Energy Partition of Cattle in the Tropics. Brit. J. Nutr. 81:227-234. Lahlou, M., Berrada, R. 2003. Composition and Niticidal Activity of Essential Oils of Three Chemotypes of Rosmarinus Officinalis L. Acclimatized in Morocco. Flav. and Frag. 18:124-127. Lopez, S., Hovell, F. D. D., Dijkstrat, J., France, J. 2003. Effects of Volatile Fatty Acid Supply on Their Absorption on Water Kinetics 149 in the Rumen of Sheep Sustained by Intragastric Infusions. J. Anim. Sci. 81:2609-2616. Leddle, J. A. Z., Greening, R. C. 1988. Postprandial Changes in Methanogenic and Acidogenic Bacteria in the Rumens of Steers Fed High-or Low-Forage Diets Once Daily. Appl. Environ. Microbiol. S:502-506. Makkar, H. 2005. In vitro Gas Methods for Evaluation of Feeds Containing Phytochemicals. Anim. Feed Sci. and Techn. 123124:291-302. Marongiu, B., Porcedda, A.P.S., Casu, R., Pierucci, P. 2004.Chemical Composition of the Oil and Supercritical CO2 Extract of Schinus Molle L. Flav. and Frag., Vol.19:554-558. Martin, S. A., Macy, J. M. 1985. Effects of Monensin, Pyromellitic Diimide and 2-bromethanoSulfonic Acid on Rumen Fermentation In Vitro. J. Anim. Sci. 60: 544-550. McIntosh, F. M., P. Williams, R. Losa, R. J.Wallace, D. A. Beever, C. J. Newbold. 2003. Effects of Essential Oils on ruminal Microorganisms and Their Protein Metabolism. Appl. Environ. Microbiol. 69 (8):5011-5014. Menke, K.H, Huss, W. 1987. Tierernaehrung und Futtermittelkunde. Molero, R., Ibars, M., Calsamiglia, S., Ferret, A., Losa, R. 2004. Effects of a Spesific Blend of Essential Oil Compounds on Dry Matter and Crude Protein Degrability in Heifers Fed Diets with Different Forage to Contrate Rations. Anim. Feed Sci. and Tech. (114);91104. 150 Menon, A.N., Padmakumari, K.P. 2005. Essential Oil Composiition of Four Major Cultivars of Black Pepper (piper nigrum L.) IV. JEOR Mai/April. www.findarticle.com/p/articles. Newbold, C. J., Wallace, R. J., McKain, N. 1990. Effects of the Ionophore Tetronasin on Nitrogen Metabolism by Ruminal Microorganisms In Vitro. J. Anim. Sci. 68:1103-1109. Newbold, C. J., McIntosh, F. M., Williams, P., Losa, R., Wallace, R. J. 2004. Effects of a Spesific Blend of Essential Oil Compounds on Rumen Fermentation. Anim. Feed Sci. Techn. 114:105-112. Novak, J., Draxler, L., Göhler, I., Franz, C.M. 2005. Essential Oil Composition of Vitex Agnus-Castus Comparison of Accessions and Different Plant Organs. Flav. and Frag., 20:186-192. NRC. 2001. Nutrients Requirements of Dairy Cattle. 7th Rev. Ed. Natl. Acad. Press, Washington, D.C. Oflaz, S., Kürkçüo÷lu, M., Baúer, K.H.C. 2002. Origanum onites ve Origanum vulgare subsp. hirtum Üzerinde Farmakognozik Araútrmalar. 14. Bitkisel ølaç Hammaddeleri Toplants, Bildiriler, 29-31 Mays 2002. Eskiúehir, Eds. K.H.C. Baúer ve N. Krmer. Web’de Yayn tarihi:Haziran 2004. Oh, H. K., Sakai, T., Jones, M. B., Longhurst, W. M. 1967. Effect of Various Essential Oils Isolated from Douglas Fir Needles upon Sheep and Deer Rumen Microbial Activity. Appl. Microbiol. 15:777-784. Orskov, E. R., Flatt, W. P., Moe, P. W. 1968. Fermentation Balance Approach to Estimate Extent of Fermentation and Efficiency of 151 Volatile Fatty Acid Formation in Ruminants. J. Dairy Sci. 51:1429-1435. Otan, H., Sar, A.O., Ceylan, A., Bayram, E., Özay, N., Kaya, N. 1994. Bat Anadolu Florasnda Yaylú Gösteren Origanum onites L. (øzmir keki÷i) Populasyonlarnda Baz Kalite Özellikleri. Tarla Bitkileri Kongresi 25-29 Nisan, øzmir. Ottenstein, D. M., ve Bartley, D. A. 1971, Improved Gas Chromatography Separation of Free Acids C2-C5 in Dilute Solution. Analytical Chemistry, Vol.43, June, 952-955. Owens, F. N., Secrist, D. S., Hill, W. J., Gill, D. R. 1998. Acidosis in Cattle: A Review. J. Anim. Sci. 76:275-286. Ö÷ün, S. 1995. Ruminant Besleme Ders Notlar (Baslmamú). Tekirda÷. Özfiliz, N., H. Erdost, A. Ya÷c. 2002. Tavuklarda Krmz Ac Biberli Rasyonla Beslemenin Böbreklere Olan Etkisinin Histolojik Yönden øncelenmesi. Türk J. Vet. Anim. Sci. 26. 885-890. Poos, M. I., Hanson, T. L., Klopfenstein, T. J. 1979. Monensin Effects on Diet Digestibility, Ruminal Protein Bypass and Microbial Protein Synthesis. J. Anim. Sci. 48:1516-1524. Püschner, A., Simon, O. 1982. Grundlagen der Tierernaehrung. VEB Gustav Fischer Verlag Jena. Richardson, L. F., Raun, A. P., Cooley, C. O., Rathmacher, R. P. 1976. Effect of Monensin on Rumen Fermentation In Vitro and In Vivo. J. Anim. Sci. 43:657-664. Reddy, S. V., Srinivas, P.V., Praveen, B., Kishore, K.H., Raju, B.C., Murty, U.S., Rao, J.M. 2004. Antibacterial Constituens from the Berries of Piper nigrum. Phytomedicine. 11:697-700. 152 Russell, J.B., Baldwin, R.L. 1979. Comparison of Maintenance Energy Expenditure and Growth Yields Among Several Rumen Bacteria Grown on Continuous Culture. Appl. Environ. Microbiol. 37:537543. Russell, J. B., Strobel, H. J. 1988. Effects of Additives on In Vitro Ruminal Fermentation:A Comparision of Monensin and Bacitracin, another Gram-positive Antibiotic. J. Anim. Sci. 66:552-558. Russell, J. B., Strobel, H. J. 1989. Effect of Ionophores on Ruminal Fermentation. Appl. Environ. Microbiol. 55:1-6. Russell, J. B. 1998. The Importance of pH in the Regulation of Ruminal Acetate to Propionate Ratio and Methane Production In Vitro. J. Dairy Sci. 81:3222-3230. Russell, J. B., Houlihan, A. J. 2003. Ionophore Resistance of Ruminal Bacteria and its Potential Impact on Human Health. FEMS Mic. Rev. 27:65-74. Satl, F., Dirmenci, T., Tümen, G. 2002. Türkiye’deki Satureja L. Türlerinin Ticareti ve Do÷adaki Durumu-I. 14. Bitkisel ølaç Hammaddeleri Toplants Bildiriler, Eds. K.H.C. Baúer, Krmer, N, 29-31 Mays 2002, Eskiúehir. Slyter, L. L. 1976. Influence of Acidosis on Rumen Function. J. Anim. Sci. 43:910-929. Slyter, L. L. 1986. Ability of pH-selected Mixed Ruminal Microbial Populations to Digest Fiber at Various pHs. Appl. Environ. Microbiol. 52:390-391. 153 Song, M. K., Kennelly, J. J. 1990. Ruminal Fermentation Pattern, Bacterial Population and Ruminal Degradation of Feed Ingredients as Influenced by Ruminal Ammonia Concentration. J. Anim. Sci. 68: 110-1120. Steingass, H., Menke, K. H., 1986, Schätzung des energetischen futterwerts aus der in vitro mit pansensaft bestimmten gasbildung und der chemischen analayse . I. Untersuchungen zur Methode. Übers. Tierernährung. 14:251-270. Stewart, C., Bryant, M. P. 1988. The Rumen Bacteria. Edt., P.N. Hobson. The Rumen Microbial Ecosystem. Elsevier Appl. Sci. London. S:21-75. Taminga, S. 1979. Protein Degradation in the Forestomachs of Ruminants. J. Anim. Sci. 49:1615-1630. Taminga, S. 1992. Nutrition Management of Dairy Cows as a Contribution to Pollution Control. J. Dairy Sci. 75:345-357. TSE 1991, Hayvan Yemleri-Metabolik (Çevrilebilir) enerji Tayini (Kimyasal metod). TS 9610, Aralk 1991, Ankara. Tuncer, ù.D., Yldz, G. 2004. Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalklar. Ankara. Wallace, R. J., Cheng, K. J., Czerkawski, J. W. 1980. Effect of Monensin on Fermentation Characteristics of the Artificial Rumen. Appl. Environ. Microbiol. 40:672-674. Wallace, R. J., Arthaud, L., Newbold, C., J. 1994. Influence of Yucca Schidigera Extract on Ruminal Ammonia Concentrations and Ruminal Microorganisms. Appl. Environ. Microbiol. 60:17621767. 154 Wallace, R. J., McEwan, N. R., McIntosh, F. M., Teferedegne, B., Newbold, C. J. 2002. Natural Products an Manipulators of Rumen Fermentation. Asian-Austr. J. Anim. Sci. 10. 1458-1468. Wichtl, M., 1971. Die Pharmakognostichchemische Analys. Band 12, Frankfurt/M. Wolin, M. J., Miller, T. L. 1988. Microbe-microbe Interactions. Edt., P.N. Hobson. The Rumen Microbial Ecosystem. Elsevier Appl. Sci. London. S:343-359. Wolin, M. J. 1960. A Theoretical Rumen Fermentation Balance. J. Dairy Sci. 43:1452-1459. Yang, C. M. J., Russell, J. B. 1993. The Effect of Monensin on the Spesific Activity of Ammonia Production by Ruminal Bacteria and Disappearance of Ammonia Nitrogen from the Rumen. Appl. Environ. Mic. 59. 3250-3254. Yavuz, M. 2001. Çiftlik hayvanlarnn beslenmesinde temel prensipler ve karma yem üretiminde baz bilimsel yaklaúmlar. østanbul. Ylmaz, G., Arslan, N. 1991. Önüúütme ve Gibberellik Asidin Kimyon (Cuminum Cyminum L.) Tohumlarnn Çimlenmesi Üzerine Etkisi. Do÷a-Tr.J. of Agric. And Forestry. 15:512-519. Zeybek, N., U. Zeybek. 1994. Farmasötik Botanik. E.Ü. Eczaclk Fak. Yaynlar No:2. 155 EKLER Ek 1:PTK, ÇKO ve arpaya aromatik bitki ilavesinin GO miktarna etkileri A.Bitki Kekik Biberiye Yalanc karabiber Hayt Düzey PTK 8 12 + + 1 2 - 4 - 2 - - - 3 -* - 4 -* 5 ÇKO 8 12 -* -* 24 + 2 + 4 -* 24 - +* + + + - - + - + + + + - + + - - + + - -* -* -* -* -* -* -* -* -* - -* -* -* -* 1 + + +* +* +* - + -* - -* 2 + + +* +* +* - - -* - -* 3 - + +* +* +* - - -* - -* 4 + + +* +* +* -* -* -* -* -* 5 - + +* +* +* -* -* -* -* -* 1 +* +* +* +* +* - - + +* +* 2 +* +* +* +* +* - - + +* +* 3 +* +* +* +* + +* - -* - -* 4 +* +* +* +* + +* - -* -* -* 5 + + + + - +* - -* -* -* 1 -* -* -* -* - +* - -* -* -* 2 -* -* -* -* - +* - -* -* -* 3 -* -* - - - - - -* -* -* 4 -* -* - + + -* -* -* -* -* 5 -* -* -* -* + -* -* -* -* -* 2 * * * * * 4 * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Arpa 8 12 + +* 24 -* + +* -* + + -* -* -* -* -* -* -* +* +* -* +* +* -* +* +* -* +* +* -* +* +* -* +* +* -* +* +* -* +* +* -* +* +* -* -* - -* - -* -* - -* -* - + -* - + -* -* + -* 156 A.Bitki Karabiber Kimyon Adaçay Ac biber Düzey 1 + + PTK +* +* 2 + + +* 3 - 0 4 - 5 ÇKO -* - +* +* - +* +* +* + - -* - + +* +* +* + -* -* - + + +* +* +* -* -* -* +* + + +* +* +* +* -* -* -* +* + 1 - -* + + +* +* +* +* +* +* 2 +* + +* +* +* +* +* + +* +* 3 + + +* +* +* +* - + + + 4 + + +* +* +* + - + + + 5 -* -* + +* + + - + + - 1 + - + +* +* + - + + + 2 + -* - + + +* +* + +* +* 3 - - - + + +* +* +* +* +* 4 - -* - + + +* +* + +* + 5 -* -* -* - - +* +* + + - 1 - - +* +* +* + -* -* -* -* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Arpa +* -* -* +* -* -* +* - -* +* -* -* +* -* -* -* +* -* -* +* -* - +* -* - +* -* -* +* -* +* + -* +* + -* - -* -* - -* -* - -* -* +* + -* * * 2 + +* +* +* + -* -* -* -* +* + -* * * 3 + + +* +* +* + -* -* +* -* -* * * 4 +* +* +* +* +* + -* -* +* -* -* * * 5 +* + +* +* +* +* -* -* -* -* +* -* -* * * -:GO’daki düúmeyi, +:GO’daki artú, 0:etkilenmedi÷ini, *:istatistiki olarak önemli oldu÷unu göstermektedir. 157 Ek 2: Aromatik bitkilerin OMSD ve ME üzerine etkileri Aromatik bitki Kekik Biberiye Yalanc karabiber Hayt Karabiber Kimyon Adaçay Düzeyi PTK ÇKO ME + +* -* -* OMSD -* -* -* -* -* Arpa ME -* -* -* -* -* 1 2 3 4 5 OMSD + + + + -* ME + + + + -* OMSD + + -* -* 1 2 3 4 5 +* +* +* +* +* +* +* +* +* +* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* 1 2 3 4 5 +* +* + + - +* +* + + - +* +* -* -* -* +* +* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* 1 2 3 4 5 + + + + + + -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* 1 2 3 4 5 +* +* +* +* +* +* +* +* +* +* +* + + + + +* + + + + -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* 1 2 3 4 5 +* +* +* +* + +* +* +* +* + +* +* + + - +* +* + + 0 -* -* -* -* -* -* -* -* 1 2 3 4 5 +* + + + - +* + + + - + +* +* + - + +* +* + - -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* 1 +* +* -* -* -* -* 2 +* +* -* -* -* -* 3 +* +* -* -* -* -* 4 +* +* -* -* -* -* 5 +* +* -* -* -* -* -:GO’daki düúmeyi, +:GO’daki artú, 0:etkilenmedi÷ini, *:istatistiki olarak önemli oldu÷unu göstermektedir. Ac biber 158 Ek 3: Yem ve aromatik bitkilerin ME içerekleri Örnek ad PTK ÇKO Arpa Kekik Biberiye Yalanc karabiber Hayt Karabiber Kimyon Adaçay Ac biber TSE Kcal/kg KM 2732 1976 3123 2341 2366 2705 538 3003 3107 2862 2495 In vitro gaz tekni÷i Kcal/kg KM KJ/kg KM 2524 10560 2837 11870 3207 13420 2122 8880 2060 8620 2154 9020 1530 6400 2818 11790 3327 13920 2173 9090 2753 11520 Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM 2 2 PTK Yk1 PTK Kk1 4 4 8 PTK Kk3 ønkübasyon süreleri, saat 8 PTK Yk3 ønkübasyon süreleri, saat PTK Yk2 PTK Kk2 12 PTK Yk4 12 PTK Kk4 24 PTK Yk5 24 PTK Kk5 2 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 2 PTK 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 PTK PTK H1 PTK B1 PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 1. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi Kk: kekik, B: biberiye, Yk: yalanc karabiber, H: hayt. 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 PTK 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 PTK Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM EK-4a 4 4 ønkübasyon süreleri, saat 8 PTK H3 8 PTK B3 ønkübasyon süreleri, saat PTK H2 PTK B2 12 PTK H4 12 PTK B4 24 24 PTK H5 PTK B5 159 159 2 2 P TK A ç1 PTK Kb1 4 4 8 PTK Kb3 8 P TK A ç3 ønk übas yon s üreleri, s aat P TK A ç2 ønk übas yon s üreleri, s aat PTK Kb2 12 P TK A ç4 12 PTK Kb4 24 P TK A ç5 24 PTK Kb5 2 10 5 0 30 25 20 15 45 40 35 2 P TK 0 10 5 20 15 30 25 40 35 45 PTK P TK A b1 PTK Km1 PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 1. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi Kb: karabiber, Km: kimyon, Aç: adaçay, Ab: ac biber. 10 5 0 30 25 20 15 45 40 35 P TK 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 PTK Ek-4b Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM 160 4 4 8 PTK Km3 8 P TK A b3 ønk übas yon s üreleri, s aat P TK A b2 ønk übas yon s üreleri, s aat P TK Km2 12 P TK A b4 12 PTK Km4 24 P TK A b5 24 PTK Km5 160 2 2 ÇKO Yk1 ÇKO Kk1 4 4 8 ÇKO Kk3 8 ÇKO Yk3 ønkübasyon süreleri, saat ÇKO Yk2 ønkübasyon süreleri, saat ÇKO Kk2 12 ÇKO Yk4 12 ÇKO Kk4 24 ÇKO Yk5 24 ÇKO Kk5 2 5 0 20 15 10 35 30 25 45 40 2 ÇKO 5 0 20 15 10 35 30 25 45 40 ÇKO ÇKO H1 ÇKO B1 ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 1. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi Kk: kekik, B: biberiye, Yk: yalanc karabiber, H: hayt. 50 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 ÇKO 50 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 ÇKO Ek-5a Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM 4 4 8 ÇKO B3 8 ÇKO H3 ønkübasyon süreleri, saat ÇKO H2 ønkübasyon süreleri, saat ÇKO B2 12 ÇKO H4 12 ÇKO B4 24 ÇKO H5 24 ÇKO B5 161 161 2 2 ÇKO Aç1 ÇKO Kb1 4 4 8 ÇKO Kb3 8 ÇKO Aç3 ønk übas yon s üreleri, s aat ÇKO Aç2 ønkübasyon süreleri, saat ÇKO Kb2 12 ÇKO Aç4 12 ÇKO Kb4 24 ÇKO Aç5 24 ÇKO Kb5 2 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 2 ÇKO 50 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 ÇKO ÇKO Ab1 ÇKO Km1 ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 1. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi Kb: karabiber, Km: kimyon, Aç: adaçay, Ab: ac biber. 50 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 ÇKO 50 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 ÇKO Ek-5b Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM 162 4 4 8 ÇKO Km3 8 ÇKO Ab3 ønkübas yon süreleri, s aat ÇKO Ab2 ønkübasyon süreleri, saat ÇKO Km2 12 ÇKO Ab4 12 ÇKO Km4 24 ÇKO Ab5 24 ÇKO Km5 162 Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM 2 0 10 20 30 40 50 60 70 80 2 Arpa 0 10 20 30 40 50 60 70 80 Arpa Arpa Yk1 Arpa Kk1 4 4 8 Arpa Kk3 8 Arpa Yk3 ønkübasyon süreleri, saat Arpa Yk2 ønkübasyon süreleri, saat Arpa Kk2 12 Arpa Yk4 12 Arpa Kk4 24 Arpa Yk5 24 Arpa Kk5 2 0 10 20 30 40 50 60 70 80 2 Arpa 0 10 20 30 40 50 60 70 80 Arpa Arpa H1 Arpa B1 Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 1. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi Kk: kekik, B: biberiye, Yk: yalanc karabiber, H: hayt. Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Ek-6a 4 4 8 Arpa B3 8 Arpa H3 ønkübas yon s üreleri, s aat Arpa H2 ønkübasyon süreleri, saat Arpa B2 12 Arpa H4 12 Arpa B4 24 Arpa H5 24 Arpa B5 163 163 2 A rpa A ç1 Arpa Kb1 4 4 8 Arpa Kb3 8 A rpa A ç3 ønk übas yon s üreleri, s aat A rpa A ç2 ønkübasyon süreleri, saat Arpa Kb2 12 A rpa A ç4 12 Arpa Kb4 24 A rpa A ç5 24 Arpa Kb5 Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM 2 0 10 20 30 40 50 60 70 80 A rpa 0 10 20 30 40 50 60 70 80 Arpa 2 A rpa A b1 Arpa Km1 Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 1. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi Kb: karabiber, Km: kimyon, Aç: adaçay, Ab: ac biber 0 10 20 30 40 50 60 70 80 A rpa 0 10 20 30 40 50 60 70 2 Arpa 80 Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM Ek-6b Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM 164 4 4 8 Arpa Km3 8 A rpa A b3 ønk übas yon s üreleri, s aat A rpa A b2 ønkübasyon süreleri, saat Arpa Km2 12 A rpa A b4 12 Arpa Km4 24 A rpa A b5 24 Arpa Km5 164 165 . ÖZGEÇMøù Kiúisel Bilgiler Medeni durum: Evli Do÷um Tarihi: 4 Haziran 1971 Do÷um Yeri: KÕrklareli E÷itim 1977 - 1982 ølkokul: KÕrklareli KarÕncak Köyü ølkokulu 1982 - 1985 Ortaokul: KÕrklareli Merkez Ortaokulu 1985 - 1989 Lise: Edirne Sa÷lÕk Meslek Lisesi 1989 - 1991 Yüksekokul: Trakya Üniversitesi Tekirda÷ Meslek Yüksekokulu Fermantasyon Bölümü 1992 -1996 Üniversite: Trakya Üniversitesi Tekirda÷ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü 1996 -1999 Yüksek Lisans: Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni BilimDalÕ, Tekirda÷ ÇalÕúma HayatÕ 1989 -1996 Tekirda÷ Devlet Hastanesi 1996-2001 Trakya Üniversitesi Tekirda÷ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim DalÕ AraútÕrma Görevlisi 2001 den itibaren Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim DalÕ AraútÕrma Görevlisi