Dikkatli Arayüzler - Bilgisayar Mühendisliği
Transkript
Dikkatli Arayüzler - Bilgisayar Mühendisliği
ASYU 2008 Akıllı Sistemlerde Yenilikler ve Uygulamaları Sempozyumu Dikkatli Arayüzler Ahmet Cengizhan Dirican1 Mehmet Göktürk2 1,2 Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Mühendislik Fakültesi Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Gebze, KOCAELİ Email: acdirican@bilmuh.gyte.edu.tr Özet Bilişim aygıtlarının gelişmesi ve yaygınlaşması, buna karşın insan yeteneklerinin değişmemesi geleneksel etkileşim tekniklerinin yetersiz kalmasına yol açmıştır. Bu nedenle ortaya çıkan arayüz paradigmalarından biri olan Dikkatli Arayüzler (DA’lar) kullanıcısının dikkati başta olmak üzere bilişsel kaynaklarına karşı duyarlı olan arayüzlerdir. Kullanıcısının ne yaptığına bakarak neye ihtiyaç duyacağını belirlemeye çalışan DA’lar böylece daha sosyal iletişim teknikleri ve kullanıcıların çalışmasını kolaylaştıracak çeşitli etkileşim yöntemleri geliştirmeye olanak sağlamaktadır. Bu çalışmada DA’lar farklı açılardan ele alınmakta, bu teknolojiye olan gereksinim, temel nitelikleri, literatürde yapılan başlıca araştırma ve uygulamalarla birlikte bu konuda yapılabilecek çalışmalar ortaya koyulmaktadır. 1. Giriş Artan yetenek ve kapasitelerinin aksine, küçülen boyutları ve düşen fiyatlarıyla bilişim aygıtları, son çeyrek yüzyıl yıl içerisinde dünyanın hemen her yerinde çok yaygın ve yoğun bir biçimde kullanılır hale gelmiştir. Bilişim aygıtlarının bu şekilde yaygınlaşması, bu aygıtlar ve insanlar arasındaki etkileşimin, değişen koşullara göre daha etkin biçimde sağlanması amacıyla yeni etkileşim teknikleri bulunmasını ve uygulanmasını gerektirmiştir [1–3], [6]. Bu çerçevede Weiser, 1991 de yazdığı ve yaygın bilişim (ubiquitous) kavramını ortaya attığı makalesinde, “En büyük teknolojiler gözden kaybolanlardır. Onlar kendilerini, ayırt edilemez hale gelene kadar, günlük hayatın dokusu içerisine işlerler.” tespitinde bulunmuş ve geleceğin bilişim aygıtlarının son derece yaygın olmalarına karşın etkin bir biçimde görünmez olmayı başarabilen aygıtlar olacağını öngörmüştür [1]. Bugün gelinen noktada insanların, hiç yanlarından ayırmadıkları, evde ve iş yerlerinde gün boyunca gokturk@bilmuh.gyte.edu.tr kullandıkları, buzdolabı ve otomobil gibi sistemlerin içine girmiş olan bilişim aygıtları günlük hayatın olağan parçaları haline gelmiştir. Buna karşın bu aygıtların insanın günlük hayatının doğal, göze batmayan veya Weiser’in deyimiyle görünmez parçaları haline geldikleri henüz söylenememektedir [9]. Yaygın bilişime göre başta kişisel bilgisayar kavramının yanlış yere oturtulmasından ve diğer pek çok bilişim aygıtının da bilişimin gerçek gücüne ulaşmada sadece birer geçiş basamağı olmasından ileri gelen bu durum, diğer taraftan önemli bir arayüz problemi olarak ele alınmaktadır. Doksanlı yılların başından bu yana artan bir biçimde, farklı arayüz paradigmaları geliştirilmiştir. Nielsen’in deyimiyle kullanıcı veya görev yönelimli olan ve kullanıcısına bilişim aygıtını kullanmaktan öte kendi görevlerine odaklanma olanağı sunmayı amaçlayan bu yeni nesil arayüzlerden biri de Dikkatli Arayüzlerdir. Dikkatli arayüzler (DA’lar) kullanıcısının dikkati başta olmak üzere bilişsel kaynaklarına karşı duyarlı olan arayüzlerdir. Bunları sınırlı ve korunması gereken kaynaklar olarak ele alan DA’lar söz konusu kaynakları korumaya ve desteklemeye çalışmaktadır [4–13]. Böylece, kullanıcı dikkati başlıca giriş kanalı olarak ele alınır, daha sosyal iletişim yöntemleri ve kullanıcının çalışmasını kolaylaştıracak çeşitli etkileşim tekniklerini geliştirilmesi mümkün hale gelir [9]. Çalışmanın ikinci bölümünde, DA’lara duyulan gereksinim detaylı bir biçimde ele alınmaktadır. Üçüncü bölümde DA’lar tanıtılırken, bu konuda yapılmış önemli araştırma ve uygulamalar ortaya koyulmaktadır. Çalışmanın sonuçları dördüncü ve son bölümdedir. 2. Dikkatli Arayüz Gereksinimi Önceleri kişisel bir bilgisayarla bire-bir etkileşim içerisinde olan kullanıcılar daha sonra, çevrelerindeki bilgisayar sayısının artması ve ortaya çıkan yeni bilişim aygıtlarıyla birlikte bireçok etkileşime geçmiştir. Son yıllarda bu durum, “çok taraflı” (multiparty) etkileşim denilen farklı bir hal almış ve bilişim aygıtlarıyla sarılmış, 7 gün 24 saat iletişime açık olunan bir hayat söz konusu olmuştur [8]. Böyle bir hayat sağladığı avantajların yanı sıra, bazı yükleri de beraberinde getirmiştir. Bu yüklerin başlıcaları bilişim çevresindeki değişimlere hızlı bir biçimde uyum sağlamak için ulaşılabilir olma gereksinimi ve aşırı bilgi yüklemesidir. Bu yüklerin hafifletilmesi düşünüldüğünde; insan ve bilişim sistemleri arasındaki tek etkileşim ve iletişim kanalı olan bilişim aygıtlarına önemli roller düştüğü açıkça görülmektedir. Buna karşın eldeki aygıtlar bu yükleri hafifletmek yerine daha da ağırlaştırmaktadır. Bu durum, performans ve işlevsellik açısından büyük gelişmeler gösteren bilişim aygıtlarının, aynı gelişmeyi kullanıcı etkileşimi açısından gösterememiş olmasından kaynaklanmaktadır [9]. Bugün basit bir musluk veya bir el kurutma cihazı bile kullanıcısından haberdar olup buna göre çalışmasını ayarlayabilmektedir. Buna karşın geleneksel grafik arayüzler kullanan bilişim aygıtları, herhangi bir kullanıcı ve ortam duyarlılığına sahip değildir [3]. Doğrudan kontrol mantığıyla çalışan bu aygıtlar, kullanıcı tarafından “açıkça” belirtilmedikçe ona ait her türlü fiziksel, bilişsel veya algısal koşulda aynı şekilde çalışmaya devam etmektedir. Bu çalışma şeklinin merkezinde kullanıcı veya onun öncelikleri yerine sadece aygıtın kendisi ve öncelikleri bulunmaktadır. Böylece, adeta kullanıcılarının sahip olduğu tek aygıtmış gibi davranan bu aygıtlar -maliyetini hesap etmeden gönderdikleri kesmelerle kullanıcının dikkati başta olmak üzere çalışan hafızası gibi bilişsel kaynaklarını tahrip etmektedir [5]. İnsanlar her ne kadar geniş zihinsel kaynaklara sahip olsalar da doğal olarak limitleri vardır [7]. Tek bir dikkatsel kanala (attentional channel) sahip olan insanlar aynı anda yalnızca bir kaynaktan gelen bilgileri algılayabilmektedir [9]. Bu sebeple kullanıcılar bir şeye odaklandıklarında bu sınırlı kanalı kullanmaya çalışan ikinci bir aygıt veya uyarıcı kullanıcının dikkatinin dağılmasına sebep olmaktadır. Bunun sonucu olarak iş akışı kesilen kullanıcı için önemli bir iş ve motivasyon kaybı kaçınılmaz olacaktır. Araştırmalar, 15 saniyelik bir kesmenin, kullanıcının yapacaklar listesinin bir kısmını gözden kaçırmasına sebep olduğunu ortaya koymaktadır [2]. Bugün sınırlı ve korunması gereken bir kaynak olan kullanıcı dikkatine olan ilgi, bilişim teknolojilerinde önemli bir kullanabilirlik sorunu olarak görülmektedir [8]. Bu sebeple kullanıcı dikkatinin özenli bir şekilde kullanılması ve gereksiz meşgul edilmemesi amaçlanmalıdır. Diğer taraftan, bilişim aygıtı kullanımının kolaylaştırılmasının yanında bu aygıtlardan gelen bilgilerin kullanıcı ilgisine göre düzenlenmesi ve filtre edilmesi gerekmektedir. Bu amaçla, kullanıcısın içinde bulunduğu duruma duyarlı, onun önceliklerine göre hareket eden ve gereksiz ayrıntıları azaltarak kullanıcısının dikkatini desteklemeye çalışan aygıtlara ihtiyaç olduğu ortaya çıkmaktadır. Dikkatli Arayüzler (DA’lar), bu ihtiyaçlara bir cevap olarak ortaya çıkmıştır. DA’lar gerek yaygın bilişimin ortaya koyduğu bilişim aygıtlarının görünmez hale gelmesi gerekse kullanıcısına karşı saygılı aygıtlar tasarlamaya çalışan düşünceli bilişim açısından önem taşımaktadır [1, 2]. 3. Dikkatli Arayüzler 3.1. Tanım Kullanıcısının, dikkati başta olmak üzere, bilişsel kaynaklarına karşı duyarlı olan arayüzlere Dikkatli Arayüzler (DA) denir. Genel bir bakışla DA’lar, kullanıcıyı izleyerek ne yaptığına dikkat edip daha sonra neye ihtiyaç duyacağını tahmin etmek suretiyle buna göre davranmaya çalışan kullanıcı arayüzleridir [6]. DA’lar kullanıcı davranışlarını izler ve ilgisini modellerler. Buradan yaptıkları çıkarımlarla kullanıcının gelecek istek ve amaçlarını belirlemeye çalışan DA’lar kullanıcı ile aralarındaki iletişimin yerini ve hacmini, onu rahatsız etmeyecek bir biçimde kullanıcının belirlenen istek ve amaçlarına göre belirlerler [9]. Diğer taraftan DA’lar önemsiz detayları azaltarak kullanıcılarını çeşitli şekillerde desteklemeye çalışırlar [4–10]. 3.2. Temel Nitelikler DA’ların temel nitelikleri 5 başlık altında incelenmektedir [10]. Bunlar aşağıdaki şekilde sıralanmıştır. 3.2.1. Dikkati Algılama DA’lar kullanıcıyı izleyerek kullanıcının büyük bir ihtimalle, hangi aygıt, insan veya göreve dikkat ettiğini tespit etmeyi amaçlar [9]. Her ne kadar klasik giriş aygıtları olan klavye ve fareden de yararlansalar da, daha çok zengin bir giriş bilgisine ihtiyaç duyulur. Bu amaçla en yaygın yaklaşım göz ve bakış takibidir. Yapılan araştırmalar insanların çoğu zaman ilgi duydukları şeylere odaklanıp baktıklarını göstermektedir [11]. Bundan başka bilgi kaynakları, konuşma, bir yerde bulunmak, yakınlık, yönelme, el-kol, baş ve vücut hareketleri [6] ile fiziksel DA’lara konu olan beyin dalgalarıyla kalp atış hızının değişimidir [9]. DA’ların bu şekilde farklı kanallardan izleyerek kullanıcı hakkında çeşitli kişisel bilgiler toplamaları bu arayüzleri bir kullanıcı mahremiyetinin (privacy) veya kişisel gizliliğinin korunması problemiyle karşı karşıya getirmektedir. Literatürde doğrudan DA’larda mahremiyetin korunmasını konu alan az sayıda çalışma bulunmaktadır [19]. Buna karşın kullanıcı güveninin kazanılması için bu tür çalışmalara ihtiyaç vardır. Bu amaçla farklı arayüzler için veya yaygın bilişim kapsamında yapılmış mahremiyet çalışmalarından faydalanılması öngörülmektedir. 3.2.2. Dikkat Hakkında Karar Verme DA’lar, kullanıcıyı izleyerek elde ettiği bilgiler yardımıyla, kullanıcı dikkatini yani gelecek ilgi ve amaçlarını belirlemek için kullanıcının geçmiş, şimdiki ve gelecek dikkatini modeller [9]. Bunun için, Bayes ağları ve etki diyagramları gibi matematik modeller kullanılabilmektedir [10]. Bundan başka sezgisel yaklaşımlar, istatistik ve önceden tanımlanan kullanıcı öncelikleri etkili olarak kullanılmaktadır [5–10]. 3.2.3. Dikkati Bildirmek Bu aşamada belirlenen kullanıcı dikkatinin diğer aygıt ve kişilere iletilmesi amaçlanmaktadır. Böylece ilgili aygıt ve kişilerin o sırada yanında olmasalar da, kullanıcının iletişime geçmek için uygun olup olmadığını anlamaları sağlanabilecektir [10]. 3.2.4. Etkileşimi Düzenleme Kullanıcı ilgisi ve amacı belirlendikten sonra sıra kullanıcıya verilecek tepkinin niteliğini yani hacmini ve zamanını belirlemeye gelir. DA’lar bunu insan grup konuşmalarındaki aşamalı sıraalma işlemine benzer bir şekilde gerçekleştirir [7]. Sıra alma işleminde insanlar göz teması sayesinde ne zaman konuşup ne zaman susacaklarını rahat bir şekilde belirleyebilmektedir. Buradan hareketle DA’lar ilk olarak kendi isteğinin önceliğini değerlendiririler. Daha sonra bu isteği çevresel bir kanaldan kullanıcıya işaret eden DA’lar kullanıcıya vereceği bilgiyi, ön plana çıkarmadan önce, kullanıcıdan gelecek onayı beklerler. 3.2.5. Dikkat Kaynaklarını Artırmak Bu amaçla DA’lar, Kokteyl Parti etkisini taklit etmeye çalışırlar. Bu etki insanların kalabalık ortamlarda pek çok farklı ses kaynağı arasında sadece bir tanesine odaklanabilmesi olarak açıklanır. Benzer şekilde DA’lar, kullanıcının odaklandığı bilgiyi vurgularken diğer çevresel detayların etkisini azaltarak kullanıcının önemsiz detaylardan kurtularak asıl amacına yönelmesini sağlarlar. 3.3. Tarihi Akış Dikkatli Arayüzler (DA’lar), kökleri daha eskilere dayanmakla birlikte, iki binli yılların başından bu yana bu şekilde adlandırılmaktadır. Bunu ilk olarak gündeme getiren kesin bir araştırmacı bilinmemekle birlikte literatürde ilk defa Maglio ve ark. tarafından kullanılmıştır [6]. Daha sonra yaygınlaşan bu adlandırma bugün popüler bir biçimde; dikkatli bilgi sistemleri, dikkat temelli arayüzler, dikkatin fakında sistemler ve dikkatsel kullanıcı arayüzleri gibi benzer sistemleri kapsayıcı bir terim olarak kullanılmaktadır. DA’lar farklı disiplinlerden gelen pek çok konudan faydalanılarak geliştirilmektedir. Öncelikle bu güne kadar yapılmış temel arayüz tasarım ilkeleri ve arayüz paradigmaları üzerinde şekillenen DA’lar için insan dikkati üzerine yapılan çalışmaların ayrı bir yeri bulunmaktadır [10]. Ses tanıma, göz ve el-kol hareketleri, kullanıcı modelleme ve sözsüz (non-verbal) iletişim teknikleri gibi konular da DA’lar için diğer önemli konulardır [6]. Bunların yanı sıra DA’lar üstleniciler (agents), konuşkan (conversational) arayüzler, algısal arayüzler ve bağlamın farkında arayüzler gibi konularla da yakından ilgilidirler [8]. 2000 yılına kadar benzer alanlarda yapılmış çalışmalar dışında, DA’ları açıkça tarif eden, temellerini belirleyen, çalışma yapılarını ortaya koyan, geliştiren veya sınıflandıran çalışmalar aşağıdaki şekilde bir gelişim göstermiştir. 2000 yılında Maglio ve ark. tarafından yapılan çalışmada insanların bilişim aygıtları ile etkileşimleri sırasında gerek sözlü gerekse sözsüz olarak bilişim aygıtlarını nasıl işaret ettikleri araştırılmıştır [6]. Buna göre insanların aygıtlara sesli olarak bir iş yaptırırken çoğu zaman emir cümlesi kullanıldıkları ve nadiren ilgili aygıtın adını zikrettikleri görülmüştür. Bunun yerine insanların büyük bir oranda, komutu vermeden önce veya sonra, iş yaptıracakları aygıta baktıkları ortaya çıkmıştır. Buda göz takibinin bilişsel ilginin anlaşılması açısından oldukça önemli bir kaynak olduğunu ortaya çıkartmaktadır. Selker ve ark. tarafından 2001’de yapılan çalışma DA’lar konusunda önemli bir araştırmadır [4]. Bu çalışmada tasarlanacak yeni bir DA için çalışma yapısı (architecture) detaylı bir biçimde ortaya koyulmuştur. Vertegaal, DA’ların tasarımı, temel nitelikleri ve kullanım alanlarını bilimsel olarak ortaya koyduğu ilk çalışmayı 2002 yılında yapmıştır [7]. DA’ların bir kısım endüstriyel tasarım ilkeleri üzerinden kökleri tartışılmıştır. Buna göre bilgisayarlardan çok önce aygıt tasarımında benzer eğilimler olduğu ortaya koyulmuştur. Çalışmanın devamında DA’ların belirlenen temel nitelikleri ve kullanım yerleri esas alınarak ilk defa pek çok farklı yazılım, makine ve sistem sınıflandırılmaya tabi tutulmuştur. Bundan sonra DA’lara olan ilgi aratarak devam etmiştir. 2003 yılına gelindiğinde DA’lar ACMSIGCHI konferansı bünyesinde “Attentive User Interfaces” adı altında ayrı bir bölüm olarak ele alınmıştır [5], [8], [10]. 2005 yılında Gibbs dikkatli arayüzleri, yaygın bilişim kavramıyla birleştirerek düşünceli bilişim kavramını önermiştir [4]. Farklı araştırmacıların görüşlerine yer verdiği bu çalışmada geleceğin bilişim aygıtlarının kullanıcısına karşı saygılı aygıtlar olması savunulmuş ve bu amaca ulaşmada DA’ların önemi vurgulanmıştır. Vertegaal’ın 2006 yılında yaptığı çalışma DA’lara duyulan ihtiyacın, ilişkili konuların, çeşitli uygulama ve prototiplerin çok kapsamlı bir biçimde ele alındığı önemli bir incelemedir [9]. Bundan başka Roda ve Thomas tarafından yine 2006 yılında yapılan kapsamlı bir çalışma insan dikkatiyle ilgili detaylı bilgi sunmasıyla farklılık göstermektedir [12]. 3.4. Uygulamalar 3.4.1. Gaze-Orchestrated Windows 1985 yılında gerçekleştirilen bu uygulama ilk ciddi dikkati arayüz (DA) uygulaması olarak kabul edilmektedir [10]. Bu sistem gereksiz detayların azaltılarak kullanıcı dikkatinin artırılmasına iyi bir örnektir. Bu uygulamada kullanıcı, aynı anda oynatılan, 40 ayrı televizyon bölümünün üzerinde olduğu geniş bir ekrana bakmaktadır ve her bir bölümden, “kokteyl partisi etkisi” oluşturmak için, bir ses çıkışı alınmaktadır. Bir çift göz-takibi gözlüğü vasıtasıyla sistem kullanıcının hangi bölüme baktığını anlamaktadır. Bakılan bölüm, sistem tarafından algılandığında, öncelikle bu bölümün sesi açılarak kalan 39 bölümün sesleri kısılır. Ardından sistem, eğer kullanıcının bu bölüme ilgisini devam ettiğini anlarsa bu bölümün tüm ekranı kaplaması sağlar. 3.4.2. SUITOR Bu uygulama ilk önemli dikkatli bilgi sistemi uygulamalarından biridir [4]. Aşamalı sıra-almaya iyi bir örnek olan bu sistemde temel amaç kullanıcının sistem tarafından otomatik olarak belirlenecek olan ilgi alanlarına uygun ve onu rahatsız etmeyecek bir biçimde bilgilendirilmesidir. Uygulama kullanıcının çok farklı kanalardan izlenmesi, bunlardan bir anlam çıkarılması ve özellikle kullanıcıya onu rahatsız etmeyecek bir biçimde bilgi verilmesi açısından dikkat çekicidir. 3.4.3. GAZE GAZE bir grup-çalışma (groupware) sistemidir [13]. Bu dikkatli sistem üç boyutlu bir sanal konferans odasında birbirlerini avatarları vasıtasıyla gören kişilerin o sıradaki görsel dikkatlerinin hangi katılımcı üzerinde olduğunun diğer katılımcılara iletilmesiyle, iletişimlerinin iyileştirilmesini amaçlamaktadır. Böylece katılımcıların daha doğal bir şekilde uzaktan grup çalışması yapabilmeleri amaçlanmaktadır. 3.4.4. Priorities Bu uygulama dikkat hakkında karar vermeye iyi bir örnek teşkil eden dikkatsel bir arayüzdür [18]. Bu uygulamada kullanıcının bilgisayarına gelen elektronik postaların söz konusu kullanıcının yanında taşıdığı bir başka bilişim aygıtına gönderilip gönderilmeyeceğine karar verilir. Burada kullanıcının postayı gönderene olan dikkati veya ilgisi, ondan gelen postalara cevap verme ortalaması ve sıklığıyla ölçülmektedir. 3.4.5. Dikkatli Cep Telefonları Dikkatli cep telefonları, bir göz temas algılayıcısı ve ses analiziyle, kullanıcısının yüz yüze bir konuşma içerisinde olup olmadığını anlayabilen cep telefonlardır [14]. Dikkatin bildirilmesine iyi bir örnek olan bu çalışmada, telefon dikkat bilgisini ortak bir sunucuya göndermektedir. Bu sunucuda sistemi kullanan tüm kullanıcıların ilgili bilgileri tutulur ve böylece aynı sistemi kullanan tüm kullanıcıların, birbirlerinin o esnada bir görüşme içinde olup olmadığı hakkında bilgi sahibi olmaları sağlanmaktadır. 3.4.6. MAGIC Bu uygulamada kullanıcının ekran üzerinde nereye baktığı belirlenerek fare ilmecinin doğrudan bu noktaya veya o noktanın yakınana otomatik olarak gönderilmesi sağlanmaktadır. [15]. Böylece, kullanıcının gerek fare ve göz koordinasyonu probleminden kurtulması gerekse daha hızlı bir biçimde seçim yapması amaçlanır. Yapılan deneyler bu yaklaşımın klasik fare yaklaşımdan daha başarılı olduğunu göstermektedir. MAGIC görsel dikkatin algılanarak, grafik arayüzlerin kullanımının kolaylaştırması ve böylece kullanıcı dikkatinin artırılmasının amaçlandığı bir sistemdir. Literatürde bu amaçla geliştirilmiş benzer uygulamalar bulunmaktadır. Bunlardan eyeWindows [16] ve eyePoint [17] öne çıkan iki uygulamadır. 5. Kaynaklar [1] M. Weiser, “The computer for the 21st century”, Scientific American, pp. 94-100, September 1991 [2] W. Gibbs, “Considerate computing”, Scientific American, pp. 54–61, January 2005 [3] J. Nielsen, “Non-command User Interfaces”, [4] [5] [6] [7] 4. Sonuçlar Bu çalışmada bilişim aygıtlarının kullanımındaki artışa paralel olarak yaşanan etkileşim problemleri üzerinde durulmuş ve bu problemlere bir çözüm olarak dikkatli arayüzler (DA’lar) incelenmiştir. DA’ların insanın sınırlı bilişsel kaynaklarını korumak ve desteklemek suretiyle adı geçen problemlere çözüm üretme adına ümit verici oldukları görülmüştür. DA’lar İnsan Bilgisayar Etkileşimi kapsamında henüz yeni sayılabilecek bir konudur. Son 10 yıldan bu yana, sınırlı sayıda araştırmacı tarafından, çalışılmalar yürütülmektedir. Bu açıdan ortaya koyulan ilgili konular halen geliştirilmeye açıktır. Özellikle DA’ların sınıflandırılmaları, kullanabilirlikleri ve çalışma biçimleri ilgili az sayıda çalışma bulunmaktadır. Değişik kullanıcı izleme yöntemleri bulmak ve var olanları geliştirmekte yine önerilen bir araştırma konusudur. [8] [9] [10] [11] [12] [13] [14] DA’lar hakkında bir diğer araştırma konusu mahremiyetin korunması problemidir. Üzerinde çok az çalışmanın var olduğu bu konu kullanıcı hakkında pek çok kişisel bilgiye sahip DA’ların yaygın bir biçimde kullanılabilmesi için önemlidir. Bu amaçla yaygın bilişim çerçevesinde kullanıcı mahremiyeti ile ilgili yapılan çalışmaların dikkatli arayüzler için kullanılması önerilmektedir. Yaygın ve düşünceli bilişim kavramlarının geleceği açısından önemli olan dikkatli arayüzlerin bilişim aygıtlarını rahatsız edici durumlarından çıkararak daha sosyal hale getirmeleri, bilgisayar kullanımını kolaylaştırmaları ve kullanıcılarını çeşitli şekillerde desteklemeleriyle daha uzun bir süre gündemde kalmayı sürdürecekleri öngörülmektedir. [15] [16] [17] Communications of the ACM, Vol. 36, No. 4, pp. 82–99, 1993 P. Maglio, R. Barrett, C. Campbell ve T. Selker, “SUITOR: An attentive information system”, IUI2000, ACM Press, pp.169-176, 2000 D. S., McCrickard ve C. M. Chewar, “Attuning notification design to user goals and attention costs”, Communications of ACM, Vol. 46, No. 3, pp. 67–72, 2003 P. Maglio, T. Matlock, C. S. Campell, S. Zai ve B. Smith, “Gaze and Speech in Attentive User Interfaces”, Lecture Notes in Computer Science, Vol. 1948, pp. 1–7, 2000 R. Vertegaal, “Designing Attentive Interfaces.”, In Proceedings of ACM ETRA Symposium on Eye Tracking Research and Applications 2002. New Orleans: ACM Press, 2002 R. Vertegaal, “Introduction”, Communications of ACM, Vol. 46, No. 3, pp. 30-33, 2003. R. Vertagaal, J. S. Shell, D. Chen ve A. Mamuji, “Designing for augmented attention: Towards a framework for attentive user interfaces”, Computers in Human Behavior, Vol. 22, pp. 771789, 2006 J. S. Shell, T. Selker ve R. Vertegaal, “Interacting with Group of Computers”, Communications of ACM, Vol. 46, No. 3, pp. 40-46, 2003 S. Zhai, “What’s in the eyes for attentive input”, Communications of ACM, Vol. 46, No. 3, pp. 34– 39, 2003 C. Roda ve J. Thomas, “Attention Aware Systems: Theories, Applications, and Research Agenda”, Computers in Human Behavior, 22(4) p.557-587, Elsevier, 2006 R. Vertegaal, “The GAZE groupware system: Mediating joint attention in multiparty communication and collaboration”, In Proceedings of CHI’99., Pittsburg ,1999 R. Vertegaal, C. Dickie, C. Sohn, M. Flickner, “Designing attentive cell phone using wearable eyecontact sensors”, CHI, pp. 646-647, 2002 (?) S. Zhai ve C. Morimoto, S. Ihde , “Manual and gaze input cascaded (MAGIC) pointing”, CHI, pp. 246-253 , 1999. (?) D. Fono ve R. Vertegaal, “EyeWindows: Evaluation of eye-controlled zooming windows for focus selection”, In Proceedings of CHI, 2005 M. Kumar, A. Paepcke ve T. Winogard, “eyePoint: Practical Pointing and Selection Using Gaze and Keyboard ”, CHI 2007, April 28–May 3, 2007, San Jose, California, USA [18] E. Horvitz, A. Jacobs, A. ve D. Hovel, “Attentionsensitive alerting”, In Proceedings of UAI’99, pp. 305–13, Stockholm, 1999 [19] J. S. Shell, "Taking Control of the Panopticon: Privacy Considerations in the Design of Attentive User Interfaces", CSCW 2002 Conference on Computer Supported Collaborative Work, New Orleans, 2002