haber - Ege Bölgesi Sanayi Odası
Transkript
haber - Ege Bölgesi Sanayi Odası
TEMMUZ 2008 / YIL: 25 SAYI: 290 SAHİBİ Ege Bölgesi Sanayi Odası Adına Yönetim Kurulu Başkanı Tamer TAŞKIN SORUMLU MÜDÜR Mustafa KALYONCU (Genel Sekreter) YAYIN İCRA KOMİTESİ Tamer TAŞKIN Nedim KALPAKLIOĞLU Ufuk AKGÜN Mustafa KALYONCU Nedim ATİLLA Mustafa SÖNMEZ Özlem BALCI YAYIN SORUMLUSU Mehmet Ali SÜTLÜ GRAFİK & TASARIM Kerem AKSOY kaksoy35@gmail.com YAYIN DANIŞMA KOMİTESİ Şener AKGÜN, Sayıl DİNÇSOY, Cihangir HÜR, Semih SEVAL, Halit ŞAHİN, Vedat ÖZYAVRU, Hüseyin VATANSEVER, Cengiz ÜNERDEM, Nadir ERDİR, Gani GÜMÜŞ, Gürbüz SALGAR, Halit KAZMA, Ejder AZMAK, Ali ŞEMSİOĞLU, İbrahim AHTIKALMAZ, Metin AKDAŞ, Murat KURTALAN, Tuncer VARDARCI, Asuman MEMEN, Yavuz ÖZMAKAS, Doç. Sevil YEŞİLPINAR, Hüseyin ÇORLU, Fatih TUNA, Mustafa UÇAR YÖNETİM YERİ Ege Bölgesi Sanayi Odası Cumhuriyet Bulvarı No: 63 İZMİR Tel. : 0232 455 29 00 Faks : 0232 425 36 35 e-posta : ebsohaber@ebso.org.tr BASKI TÜKELMAT A.Ş. 1571 Sokak No: 16 Çınarlı / İZMİR Tel. : 0232 461 96 42 Faks : 0232 461 96 46 Ebsohaber, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın Aylık Yayın Organıdır. Ebsohaber’de yayınlanan yazılar kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Ebsohaber’de yeralan yazılar aksi belirtilmedikçe EBSO’nun resmi görüşünü yansıtmaz. İmzalı yazılarda belirtilen görüşler sadece yazarlarına aittir. 5000 adet basılmıştır. Baskı Tarihi: 28 Temmuz 2008 temmuz gündemi BAŞYAZI............................................................................................... 3 2007‘DE ÜRETİM VE KAR DÜŞTÜ........................................................... 4 İZMİRDEKİ ŞİRKETLER BÖLGEDE LİDER ................................................. 10 İSTİKRAR ÇAĞRISI............................................................................... 20 KAYITLI EKONOMİYİ TEŞVİK EDİN ...................................................... 24 İTALYANLARA EV SAHİPLİĞİ YAPARIZ . ............................................... 26 İZMİR- AVUSTURALYA İŞBİRLİĞİ KÖPRÜSÜ .......................................... 27 ÇİN’LE DOSTLUK KURULDU SIRA YATIRIMDA ...................................... 29 PETKİM İKİYE KATLAYACAK . ............................................................. 30 TİRE’DEN DÜNYAYA TREYLER ............................................................. 32 BMC’DE YÖNÜNÜ TİRE’YE ÇEVİRDİ .................................................... 36 ALOSBİ’NİN GURUR GÜNÜ . .............................................................. 38 DÖKÜMCÜMLERE İKTİSAT USB ........................................................... 40 İZMİRLİ SANAYİCİYE ELEKTRİK TASARRUFU EĞİTİM ............................. 42 EKONOMİDE KAN KAYBI ARTYOR ..................................................... 44 YORGANCILAR: EKONOMİNİN ÖNÜ AÇILMALI ................................. 46 TAŞKIN : KAYBEDECEK ZAMANIMIZ YOK .......................................... 48 SANAYİCİNİN GÜNDEMİ ENERJİ VE EKONOMİ ................................. 52 FARALYALI’YI SONSUZLUĞA UĞURLADIK .......................................... 56 REACH İÇİN GERİ SAYIM . .................................................................. 64 İZMİR’İN LİDER KADINLARI ................................................................. 66 KURUMSALLAŞIN ŞİRKETİNİZ GÜÇLENSİN .......................................... 70 ORMAN YANGINLARINA KARŞI KEÇİ................................................. 76 BAŞYAZI Ulusal borç stoğu ve düşündürdükleri Özel sektör olarak borç yükümüz artmakta! Dünya çapında, bizi bu günlere taşıyan iki temel gelişme olmuştur. İlk olarak; uluslararası gelişmiş finans piyasalarında, gayrimenkul kredilerine dayalı krediler (mortgage) üzerinden yapılandırılmış olan varlığa dayalı menkul kıymetlere ilişkin olarak; piyasalarda derecelendirme şirketlerinin, ödeme gücü düşük kredilere dayalı kıymetleri dahi kasten ya da yazılım programlarına virüs girmesi gibi inandırıcı olmayan sebeplerle aşırı olumlu notlaması yüzünden yaşanan finansal skandal, tam bir krize dönmüştür. Söz konusu ödeme gücü düşük kredi borçlularının, kredileri ödeyememe oranı artınca finansal sistem domino etkisi ile sarsılmaya başlamıştır. Çünkü kredi ile alınmış evlerin ödenemeyen borçları nedeniyle kredi veren bankalara devri ve sonrasında satışa sürülen miktarın artışı nedeniyle fiyatların ev pazarında düşüşü hızlanmış; bu da halihazırda gayrimenkul kredilerini ödemeye çalışanlarda ödememe yönündeki eğilimi arttırmıştır. Spot gayrimenkul piyasalarında yaşanan bu gelişme ödenemeyen ve batık hale gelmiş gayrimenkul kredilerine dayalı olarak daha önceden ilgili krediyi veren banka tarafından halka arz menkul kıymetlerin de değerinin hızla düşmesini ve yine domino etkisi ile bu kıymetleri portföylerine almış olan Hedge Fonların da (serbest yatırım fonlarını) zarar açıklamaları ve bazılarının tasfiye edilmeleri sonucunu getirmiştir. İkinci olarak; dünya petrol fiyatları ve sanayi hammadde fiyatlarında ciddi artışlar gözlemlenmete olup; petrol fiyatları 146 ABD dolarına kadar artmıştır. Bu artışların sebepleri öncelikle sanayi üretiminin ve özel müteşebbis sayısının çok arttığı Çin’in tüketiminin artması; ABD’nin liderlik ettiği Avrupa ülkelerinin Irak’a müdahalesi sonrasında dünya petrol rezervlerine ilişkin menfi yorumların artması; başta üretim maliyetleri varil başına 3 ABD doları civarında olan Ortadoğu’daki OPEC üyeleri olmak üzere timsah gözyaşı döken tüm üreticilerin danışıklı döğüşü ve son olarak spot ve vadeli piyasalarda petrol alış verişi yapan çeşitli fonların politikaları olmuştur. Türkiye olarak; her bir dolarlık petrol fiyat artışının bütçe açığımızdaki etkisi 500 milyon ABD dolarıdır. Herbir puanlık faiz artışının bütçe açığımıza etkisi ise 1 milyar ABD dolarıdır. Son yıllarda 40 milyar ABD doları civarında seyreden senelik cari açığımızın finansman kaynağı doğrudan ve dolaylı (portföy) yatırımlarıdır. Uluslararası bu gelişmelerin Türk finans sistemine etkisi kaçınılmaz olmuştur. Batı finans piyasalarında yaşanan bu gelişmeler Türkiyemiz gibi gelişmekte olan sermaye piyasalarına sahip olan ve getirisi yüksek ülkelere portföy yatırımı (dolaylı yatırım ya da menkul kıymet piyasaları ile gelen yabancı yatırım) yoluyla akan paranın yavaşlamasına neden olmaktadır. Bütçe açığının finansmanında ise kalite bozulmaktadır. Yani doğrudan yatırım miktarı azalmakta, dolaylı yatırım mevcudiyetini korumakta ama burada da artış kamu borçlanma aracı alımı ya da sendikasyonlar yoluyla özel sektöre kredi temini olarak gerçekleşmektedir. Bu hususun biraz daha altını çizmek gerekirse, yurt dışından sağlanmakta olan finansmanın mevcut kamusal veya özel mülkiyetin elindeki üreten işletmelerimize ortak olunması ya da bu kuruluşlarla rekabet etmek için reel sektöre yatırım yapmak üzere değil de daha ziyade; kamuya ya da özel sektöre bankacılık sektörü aracılığı ile borç vermek üzere gelmesi temayülünün artması son zamanlarda rastlanmakta olan gelişmelerdir. Yani özet olarak cari açık büyürken sermaye girişi azalıyor ve bu azalamakta olan sermaye girişi ile doku bozularak borçlanmaya doğru bir yöneliş oluşturuyor. Yıllar itibariyle toplam borç miktarı artmakla beraber özellikle son üç senede borcun çarpıcı bir şekilde ağırlıklı kesimi özel sektöründür. Yani kamusal borçlanma miktarında bir frenleme sözkonusu iken özel sektörün yerel tasarrufçulardan tahvil ve finansman bonosu yoluyla borçlanabilmesi teknik sebeplerden şimdiye kadar mümkün olamadığından, yabancı tasarrufçulardan doğrudan borçlanma oranları ciddi sıçramalar yapmıştır. Özellikle son iki senede yabancı banka ve sermayenin finansal aracılık sektörümüze yoğun girişi ve taşın altına elini sokmak amacıyla aracılığa soyunması ile geçmişe göre daha ucuz kaynağa erişim imkanı oluşmuştur. Gayri safi yurtiçi hasıla içerisindeki oranı itibariyle borç miktarlarına bakıldığında da görülmektedir ki gerek GSYH’ın artışı ve gerekse de Maastrich kriterleri nedeniyle kamusal toplam borç stoğumuz azalmıştır. Öte yandan ise özel sektörün toplam borç stoğunun GSYH içerisindeki payı 2004 sonrasında artış göstermekle beraber bu artışın geldiği nokta %20 civarlarında olup; kamu ile aynı seviyeleri korumaktadır. Söz konusu borcun özel sektör tarafından kamuya göre çok daha üretken mecralara aktarılacağı düşünüldüğünden ve özel sektörün borç stoğunun daha yeni 1999 yılı sevilerine ulaşabilmiş olduğu görülmekte olduğundan temel dengeler açısından kötümser olmak gerekmeyebilir. Toplam dış borcun yaklaşık % 63’üne sahip olan özel sektör, ülkedeki siyasi iklim koşulları altında dahi ticaretini arttıracak dinamizime sahiptir. Özel sektör borçlanırken, kendini güvence altına alacak bütün öngörülebilir önlemleri alarak ve ödeme planlarını yaparak bu yükün altına girer. Tüm sanayici dostlarımız ekonominin taşları yerinden oynatılmadığı sürece yükümlülüklerini başarıyla yerine getirmeye muktedirdir. ebsohaber 3 temmuz 2008 Tamer TAŞKIN Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı EGE’NİNGÜNDEMİ 2007’de üretim ve kar düştü Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) metal ana ve elektrik-teçhizat oldu. 2007 yılı üretimden satış rakamlarına Ege’de ilk 100’ün toplam cirosu önceEge Bölgesi Sanayi Odası Yönegöre Ege Bölgesi’nin 100 büyük sanayi ki yıla göre yüzde 16, üretimden satışları tim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, kuruluşunu açıkladı. EBSO Araştırma yüzde 6,4 arttı. 2006 yılında yüzde 95 2007 yılında bir önceki yıla göre Müdürlüğü’nün firmaların verilerine seviyesinde olan üretimden satışların ciro üretimden al-sat’çılığa doğru bir dayanarak gerçekleştirdiği anket çalışiçindeki payı 2007 yılında yüzde 85’e yöneliş olduğunu söyledi. masına göre Ege’nin en büyüğü Tüpraş geriledi. oldu. 7 milyar 625 milyon 960 bin YTL Listede yer alan 5 kamu firması üretimden satış rakamı ile şampiyon olan Tüpraş’ı sırasıyla dışarıda tutulduğunda özel sektörün üretimden satışlarının ise 2 milyar 395 milyon 395 bin YTL ile Vestel Elektronik ve 2 milyüzde 4,8 arttığı gözlenirken, aynı rakamın 2006 yılında yüzde yar 298 milyon 981 bin YTL ile Habaş izledi. Geçen yıl listede 47 olması dikkat çekti. Firmaların esas faaliyetleri dışında elde 3. Sırada yer alan Petkim 2 milyar 181 milyon 455 bin YTL ile ettikleri gelirler ise reel olarak yüzde 31,9 oranında arttı. bu yıl 4. oldu. 853 milyon YTL ile 9’uncu sırada yer alan BMC, Firmalar istihdam oranlarını da yüzde 14,8 artırarak, 82 bin Ege Bölgesi’nde Ar-Ge’ye yatırım yapan firmalar arasında birinci 197 kişiye ulaştırdı. sıraya oturdu. En fazla istihdam sağlayan gıda sektörü bu oranı önceki yıla Araştırmanın adı “Ege’nin 100 Büyüğü” olmasına rağmen, göre yüzde 71 artırdı. Elektrik-teçhizat ve giyim sektörleri de üretimden satışlar kriterine göre 17 milyon YTL’lik barajı 284 sırasıyla yüzde 41 ve yüzde 27 oranında istihdam artışı yakaladı. firma geçti. Toprak mamulleri, kağıt mamulleri, madeni eşya ve içki sektörlerinde ise istihdam azalışı yaşandı. 100 firmanın ödediği maaş ve ücretler önceki yıla göre reel Ege’nin farkı olarak yüzde 15,1 oranında arttı. İlk 100’de 17 firma ile metal ana sektörü ağırlık kazanırken, Dış ticaret rakamlarında firmaların ihracat miktarlarını önceki bunu 14 firma ile gıda ve 10 firma ile toprak sektörü takip etti. yıla göre yüzde 13,5, ithalat miktarlarını yüzde 22,2 artırdıkları Üretimden satışları en fazla olan sektörler ise petrol ürünleri, gözlendi. 2006 yılında ise ihracat yüzde 76, ithalat yüzde 49 artmıştı. En yüksek ihracatı elektrik-teçhizat, ithalatı ise petrol ürünleri sektörü yaptı. Toplam ithalatın özellikle petrol fiyatlarının yükselmesi sonucu Tüpraş’ın faaliyetleriyle arttığı belirtildi. 100 büyük firma, 2007 yılında üretimlerinin yüzde 40’ını ihraç etti. Giyim, makina imalatı ve dokuma sektörleri ilk sıraları aldı. Petrol ürünleri sektörü dışarıda tutulduğunda 97 şirketin 770 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiği belirtildi. Siyasi gündem ekonominin önünde Ege’nin dev firmalarını düzenlenen basın toplantısı ile açıklayan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, 2006 yılına göre 2007 yılında üretimden, al-satçılığa doğru bir yöneliş olduğunu söyledi. Üretimin ciro içindeki payının azaldığına işaret eden Taşkın, bunun daha az üretim ve daha az yatırıma yol açtığını kaydetti. 26 yıldan bu yana Ege’nin 100 büyük firması araştırmasını yaptıklarını belirten Taşkın, 2007 yılının seçimlerin gölgesinde geçtiğini ve siyasi gündemin her zaman ekonominin önünde seyrettiğini ifade etti. Bozulan ekonomik göstergelerin ve azalan iç talebin bölgenin 100 büyük firmasının performanslarına da yansıdığını vurguladı. Tamer Taşkın, 2007 yılının seçim ortamına rağmen önceki yıla göre ‘’kazançlı değil ama başa baş bir yıl’’ olarak tanımlanabileceğini belirtti. 100 büyükte toplam ciro 43 milyar YTL 2007 yılında Ege Bölgesi’nin Büyük Sanayi Kuruluşları 4 temmuz 2008 EGE’NİNGÜNDEMİ çalışması kapsamında 17 milyon YTL’lik satışlardan aldığı pay yüzde 17,6’dır.” bir baraj belirlediklerini ve bu barajı 284 Üretimden satışları 17 milyon YTL’yi firmanın aştığını dile getiren Taşkın, şu En karlı sektör tütün oldu aşan 284 firmanın 199’u İzmir’de.. bilgileri verdi: 2007 yılında 100 Büyük Firma’nın Manisa ve Denizli 30’ar, Aydın “2006 yılında Odamız tarafından toplam üretimden satışlarının yüzde 11, Afyon 5, Muğla 4, Kütahya 3, belirlenen limit 15 milyon YTL idi ve 58’ini petrol, metal ana ve elektrik teçUşak 2 firma ile sıralamada. barajı aşan firma sayısı 277 idi. Bu sene hizat sektörleri, yüzde 28’ini ise kimya, yüzde 13 artırarak 17 milyon YTL’ye gıda, tütün ve taşıt sektörleri gerçekleşyükselttiğimiz barajı aşan, firma sayısı sadece 7 tane artmıştır. tirdiğini anlatan Taşkın, 100 Büyük Firma’nın toplam cirosunun Bu kabaca değerlendirme bile bizlere 2007’nin 2006’ya göre ne geçen yıla göre yüzde 16 artarken, üretimden satışlarının ise denli zor bir yıl olduğunu göstermektedir. Bölgemizde toplam sadece yüzde 6,4 arttığıın kaydetti. Firmalar için üretmektense, 8 ilden gelen 284 Bölge firmasının; 199’u İzmir, 30’u Manisa, alıp satmanın daha karlı hale geldiğini bu nedenle cirolarını 30’u Denizli, 11’i Aydın, 5’i Afyon, 4’ü Muğla, 3’ü Kütahya ticaret yaparak artırdıklarını açıklayan Taşkın, “2007 yılında ve 2 tanesi Uşak’ta faaliyet gösteriyor. 284 büyük firma 2007 100 Büyük firma içerisinde toplam 91 firma, 3,17 milyar YTL yılında toplamda yaklaşık 43 milyar YTL üretimden satış rakamı- kar bildirmiştir. Geçen seneye göre toplam kar cari olarak yüzde na sahiptir. Bu üretimden satış miktarının; yüzde 70,7’si İzmir, 46, reel olarak yüzde 37,4 artarken, zarar yüzde 10,6 artmıştır. yüzde 17,6’sı Manisa ve yüzde 8,2’si Denizli firmaları tarafından Bilançolarında zarar bildiren 9 firma da özel sektör firmaları gerçekleştirilmiştir. Manisa sıralamaya giren 30 firma ile toplam olup, toplam dönem zararları 202,7 milyon YTL olarak gerçekSEKTÖRLERE GÖRE 100 BÜYÜK firma sayısının yüzde 10,6’sına sahipken, toplam üretimden leşmiştir.FRMANIN En fazla zarar TEMEL açıklamış şirketler sırasıyla; gıda, içki, EKONOMK GÖSTERGELER (BN YTL) SEKTÖRLERE GÖRE 100 BÜYÜK FİRMANIN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ (BİN YTL) Firma Says Üretimden Satlar Pay (%) Özsermaye Pay (%) Net Aktif Pay (%) Bilanço Kar Gda 14,00 2.702.751 7,47 1.478.718 9,26 3.421.269 11,18 230.398 7,26 çki 2,00 275.745 0,76 672.568 4,21 956.937 3,13 84.444 2,66 Tütün 6,00 2.152.035 5,95 1.154.911 7,23 2.179.778 7,12 631.411 19,90 Dokuma 1,00 113.181 0,31 78.257 0,49 155.905 0,51 12.554 0,40 Giyim 7,00 971.945 2,69 374.226 2,34 840.231 2,75 30.738 0,97 TÜKETM 30,00 6.215.657 17,19 3.758.680 23,53 7.554.120 24,68 989.546 31,19 Kat 5,00 485.975 1,34 250.785 1,57 470.515 1,54 23.462 0,74 Kimya 7,00 3.136.101 8,67 890.587 5,58 1.927.848 6,30 194.638 6,13 Petrol 3,00 9.923.840 27,44 2.989.942 18,72 5.447.838 17,80 865.928 27,29 Toprak 10,00 1.384.035 3,83 1.241.247 7,77 2.116.037 6,91 253.145 7,98 Metal Ana 17,00 6.314.176 17,46 1.656.735 10,37 3.483.677 11,38 375.785 11,84 Dier 1,00 98.416 0,27 19.188 0,12 34.662 0,11 976 0,03 Plastik 6,00 772.478 2,14 356.096 2,23 781.501 2,55 64.201 2,02 ARA 49,00 22.115.022 61,16 7.404.580 46,36 14.262.078 46,60 1.778.134 56,04 Madeni Eya Makina 2,00 204.099 0,56 81.780 0,51 150.398 0,49 19.085 0,60 4,00 779.866 2,16 256.229 1,60 500.004 1,63 68.839 2,17 Elektrik Teçh. 7,00 4.716.965 13,04 2.755.144 17,25 5.420.270 17,71 205.729 6,48 Tat 8,00 2.129.749 5,89 1.714.598 10,74 2.718.672 8,88 111.649 3,52 YATIRIM 21,00 7.830.679 21,65 4.807.751 30,10 8.789.344 28,72 405.302 12,77 100 36.161.358 100 15.971.010 100 30.605.542 100 3.172.982 100 Sektör GENEL ebsohaber 6 temmuz 2008 Pay (%) EGE’NİNGÜNDEMİ taşıt ve kimya sanayinde bulunmaktadır. tercih ettirilmemelidir. Reel sektörün Özel sektör; özsermayesinin yüzde 21’i, faize yatıracağı paralar, yatırım için Dış ticaret dengesini petrol boaktiflerinin yüzde 10,4’ü, toplam satışteşvik edilmelidir. Firmalar artık daha zuyor. Petrol ürünleri sektörü larının ise yüzde 7,5’i kadar kar etmiştir. çok tasarruf yapmasını öğrenmeli. 2002 hariç tutulduğunda 100 firmadan Toplam satışlardan karlılığı en yüksek yılından sonra verimliğini öğrenen firma97’si 770 milyon dolar dış ticaret olan sektör yüzde 29 ile tütün sektörülar, bundan sonra enerji de de mutlaka fazlası veriyor. tasarrufa yönelmeli. Daha az enerji ile dür” diye konuştu. daha çok iş yapmayı öğrenmekten başka 2007 yılında 100 Büyük Firma’nın şansımız yok. Enerji Bakanımız da yüzde 40 tasarrufu hedefliyor. istihdamını yüzde 14,8 artırarak 82 bin 197 kişiye ulaştırdığını Yani bize Yaptığımız zammı verimlilikle ortadan kaldırın’ diyor” belirten Taşkın, istihdamın özel sektörde yüzde 14,9 artarken, diye konuştu. kamu kesiminde yüzde 13,6’lık bir artış gösterdiğini kaydetti. Dış ticaret dengesini petrol bozuyor Taşkın 2007 yılında 100 Büyük Firma’nın ihracatını yüzde 13,5, ithalatını ise yüzde 22,2 artırdığını söyledi. İhracatın 11,2 milyar dolar, ithalatın ise 14,7 milyar dolar olarak gerçekleştiğine dikkat çeken Taşkın, Ege’nin 100 büyük firmasının Türkiye’nin ihracatının yüzde 10,5’ini, ithalatının ise yüzde 13’ünü yaptığını söyledi. En çok ithalatı gerçekleştiren sektörlerin başında ise petrol ürünlerinin geldiğini açıklayan Taşkın, “Petrol ürünleri sektörü tek başına toplam ithalatın yüzde 46,8’ini gerçekleştiriyor. Bu nedenle 4,3 milyar dolar dış ticaret açığı veriyor. Petrol ürünleri sektörü hariç tutulduğunda ise geri kalan 97 şirketimizin 770 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiğini görmekteyiz. Dış ticaret açığında dengeyi Tüpraş’ın alımları bozuyor. Ülke ihtiyacını karşılamak için Tüpraş alım yapıyor. Bu da Ege Bölgesi’ndeki ithalatı patlatıyor” dedi. Bölgenin ihracat artışının önceki yıllara göre önemli oranda gerilediğine dikkat çeken Taşkın, ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 82’den yüzde 76’ya düştüğünü, bunun ‘’yüksek faiz-düşük kur politikasının reel sektör üzerindeki etkilerinin çarpıcı bir göstergesi’’ olduğunu dile getirdi. Ar-Ge de BMC birinci Bu yıl iç açıcı değil 2008 yılının ilk 6 ayını geride bıraktıkları bu dönemde manzaranın hiç iç açıcı olmadığını da dile getiren Taşkın, ithalat ve ihracat oranlarının aynı artış oranını sürdürdüğünü, petrolün yine ithalat rakamlarını olumsuz etkilediğini söyledi. Taşkın, finans giderlerinin arttığını, karlılıklarda düşüş yaşanabileceğini kaydederken, firmaların en büyük sorunun ise bu yıl da kar edememek olduğunu sözlerine ekledi. Özel sektörün borcu Taşkın, özel sektör firmalarının döviz borcu riski bulunduğu tartışmalarının, açıklanan bu rakamlara göre yersiz olduğunun ortaya çıktığını da söyledi. Taşkın, “Özel sektörün borçlanması da belirtildiği gibi çok büyük sorun değil. Özel sektöre krediyi özel bankalar veriyor. Özel bankalarda performansı dikkate alıyor. Bu nedenle kredilerin geri dönüşlerinde çok büyük sıkıntılar yaşanmasını beklemiyoruz” dedi. Firmaların kredi kullanırken çeşitli şekillerde garanti sağladıklarını, bankaların da “eskisi gibi hatır gönül kredileri dağıtmadığını” belirten Taşkın, Basel 2’ye henüz geçilmese de kriterlerinin uygulanmaya başladığını, bu konuda sıkıntı gözükmediğini sözlerine ekledi. 100 Büyük Firma’nın 2007 yılındaki toplam araştırma geliştirme giderlerinin ise 130,6 milyon YTL olduğunu anlatan Taşkın, şirketlerin toplam Ar-Ge giderlerinin toplam ciroya oranının ise binde 3 seviyesinde olduğuna işaret etti. Taşkın, Ege Bölgesi’nde en fazla Ar-Ge yatırımı yapan firmanın BMC olduğuna dikkat çekerek, “Taşıt araçlarının yüzde 2,9 ile Avrupa, ABD ve Japonya gibi gelişmiş ülkeler seviyesinde olduğunu görmekteyiz. Burada da BMC geçen yıl yaptığı 61 milyon 833 bin YTL’lik Ar-Ge yatırımı ile birinci sırada yer alıyor. BMC ile gurur duyuyoruz” dedi. Üretimde tehlike çanları Yaptıkları araştırmada üretimin ciro içindeik payının azaldığını bildiren Taşkın, özellikle tekstil firmaları için tehlike çanlarının çaldığını gördüklerini ifade ederken, üreticilikten alsatçılığa doğru tehlikeli bir yöneliş sezildiğini sanayicilerin artık üretmekten vazgeçtiklerini kaydetti. Artık alıp satmanın, üretmekten, yatırım yapmaktan ve istihdam sağlamaktan daha karlı hale geldiğini açıklayan Taşkın, “Bu ülkenin üreten, istihdam yaratan sanayicileri küstürülmemelidir. İthal edip satmak üretime ebsohaber 8 temmuz 2008 EGE’NİNGÜNDEMİ İzmir’deki şirketler bölgede lider.. Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın 26 yıldan bu yana yaptığı Ege’nin 100 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışması, bölge sanayinin içinde bulunduğu duruma, geçmiş yıllara göre gösterdiği performansa ve Türkiye ekonomisi içindeki yerine ilişkin önemli bilgiler sunuyor. Üretimden satışlar kriterine göre yapılan çalışma kapsamında 2007 yılı için 17 milyon YTL’lik baraj belirlenirken, anket gönderen firmalardan 284’ünün bu rakamı aştığı görüldü. Ege’nin 8 ilinde faaliyet gösteren firmalardan 17 milyon YTL’lik üretimden satışlar barajını aşan 284 firmanın 199’u İzmir’de bulunuken, Manisa ve Denizli’den 30’ar, Aydın’dan 11, Afyon’dan 5, Muğla’dan 4, Kütahya’dan 3, Uşak’tan da 2 firma yeraldı. 284 büyük firma, 2007 yılında toplam 43 milyar YTL’lik üretimden satış rakamına sahip. Bu üretimden satış miktarının yüzde 70.7’si İzmir firmalarına ait olurken, Manisa 17.6, Denizli yüzde 8.2 pay aldı. Bu rakamlar İzmir için ileri sürülen “Gelişmede geride kalıyor” söyleminin çok doğru olmadığını ortaya koydu. 2007 yılında 100 Büyük Firma içinde 91 firma 3.17 milyar YTL kar bildirdi. Bir önceki yıla oranla bu miktar cari olarak yüzde 46, reel olarak yüzde 37.4 oranında artarken zarar yüzde 10.6 artış gösterdi. Net katma değer, 2007 yılında önceki yıla göre yüzde 34.9 artışyla 5.9 milyar YTL’ye ulaştı. 100 büyük firmanın özsermaye toplamı 2006 yılına göre reel olarak yüzde 22.7, toplam aktif büyüklüğü yüzde 15.3 arttı. 100 büyük firmanın ihracatı yüzde 13.5, ithalatı yüzde 22.2 arttı. İhracat rakamı 11.2 milyar dolar, ithalat 14.7 milyar dolar oldu. ebsohaber 10 temmuz 2008 EGE’NİNGÜNDEMİ 2007’DE ÜRETİMDEN SATIŞA GÖRE 17 MİLYON YTL BARAJINI AŞAN KURULUŞLAR FİRMA ADI ŞEHİR ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE NET AKTİF TOP. BRÜT KAR TÜPRAŞ A.Ş. İZMİR RAFİNERİ MÜDÜRLÜĞÜ İZMİR 7.625.960.528 - - - VESTEL ELEKTRONİK SAN. VE TİC. A.Ş. MANİSA 2.395.395.531 976.684.802 2.817.467.072 80.905.131 HABAŞ A.Ş. İZMİR ŞUBESİ İZMİR 2.298.981.443 576.306.236 1.092.216.136 104.366.542 PETKİM PETROKİMYA A.Ş. (KAMU) İZMİR 2.181.455.419 1.129.865.018 1.542.669.950 102.365.486 PHILSA PHILIP MORRIS A.Ş. İZMİR 1.194.986.531 593.406.604 1.132.374.678 531.651.049 ERBAKIR ELEKTROLİTİK BAKIR MAMÜLLERİ A.Ş. DENİZLİ 1.146.773.000 66.766.591 406.120.186 17.751.000 VESTEL BEYAZ EŞYA SAN. VE TİC. A.Ş. MANİSA 1.052.027.566 443.084.661 793.618.207 70.540.017 EGE ÇELİK ENDÜSTRİSİ A.Ş. İZMİR 950.257.068 207.754.622 434.491.114 45.282.343 BMC SANAYİ VE TİCARET A.Ş. İZMİR 853.519.409 1.401.443.487 1.887.302.409 -32.568.987 İZMİR DEMİR ÇELİK A.Ş. İZMİR XX XX XX XX T.K.İ. EGE LİNYİTLERİ İŞLETMESİ MANİSA 600.792.258 114.804.926 299.283.105 90.413 SEAŞ SOMA ELEKTRİK ÜRETİM VE TİC. A.Ş. (KAMU) MANİSA 492.345.691 1.138.342.223 1.158.372.824 11.814.569 ÇEBİTAŞ A.Ş. İZMİR 465.256.036 140.198.019 169.883.652 18.256.294 PINAR SÜT A.Ş. İZMİR 437.083.916 162.929.735 267.173.031 59.945.890 JTI TÜTÜN ÜRÜNLERİ A.Ş. İZMİR 424.966.231 236.253.083 368.880.241 50.562.345 SİDER DIŞ TİCARET A.Ş. İZMİR 411.517.498 29.836.656 81.539.548 17.002.420 ÖZKAN DEMİR ÇELİK A.Ş. İZMİR 409.202.422 171.741.903 317.071.508 35.447.178 VESTEL DİJİTAL ÜRETİM SANAYİ A.Ş. MANİSA 376.276.048 48.977.197 313.533.408 5.360.986 INDESIT COMPANY BEYAZ EŞYA SAN. VE TİC. A.Ş. MANİSA 309.139.941 117.093.419 230.950.536 23.440.650 KOCAER HADDECİLİK SAN. VE TİC. A.Ş. DENİZLİ 299.046.462 51.374.840 109.900.873 13.417.567 MENDERES TEKSTİL SAN. TİC. A.Ş. DENİZLİ 292.586.639 202.424.303 346.592.266 -1.340.148 KESKİNOĞLU TAVUKÇULUK A.Ş. MANİSA 290.621.925 66.186.996 149.986.432 19.420.443 CMS JANT A.Ş. İZMİR 282.683.607 47.575.036 180.596.254 11.288.595 PINAR ENTEGRE ET VE UN A.Ş. İZMİR 280.597.311 129.610.651 178.321.571 28.645.136 X İZMİR XX XX XX XX ABALIOĞLU YEM-SOYA VE TEKSTİL SAN. A.Ş. İZMİR 262.867.906 - - - S.S. TARİŞ PAMUK TARIM SATIŞ KOOP. BİRLİĞİ İZMİR 251.284.737 215.209.688 490.705.598 22.236.632 CER ÇELİK A.Ş. İZMİR 244.407.777 XX XX -3.632.380 POLİNAS PLASTİK A.Ş. MANİSA 240.429.535 113.307.797 194.323.063 20.701.510 ÇİMENTAŞ ÇİMENTO T.A.Ş. İZMİR 239.809.265 323.582.760 655.047.893 59.558.744 DYO BOYA FABRİKALARI A.Ş. İZMİR 229.283.253 -2.503.277 217.546.168 -25.497.657 BATIÇİM BATI ANADOLU ÇİMENTO A.Ş. İZMİR 224.939.930 320.339.615 361.881.047 56.566.832 KÜÇÜKBAY YAĞ A.Ş. İZMİR 200.849.683 39.105.872 112.964.858 16.977.625 HİDROMEK HİDROLİK MEKANİK MAKİNA İZMİR XX XX XX XX ebsohaber 11 temmuz 2008 EGE’NİNGÜNDEMİ FİRMA ADI ŞEHİR ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE NET AKTİF TOP. BRÜT KAR DÖRTYILDIZ DEMİR VE ÇELİK END. TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 193.583.436 15.641.532 93.849.745 699.251 AKDENİZ KİMYA A.Ş. İZMİR 191.057.678 77.188.384 169.204.128 XX ANADOLU EFES A.Ş. İZMİR ŞB. İZMİR 186.741.205 - - - HAYES LEMMERZ JANTAŞ JANT A.Ş. MANİSA 186.225.547 77.304.556 123.788.794 XX X MANİSA 177.120.890 106.359.765 132.710.440 3.370.794 DENİZLİ ÇİMENTO SAN. T.A.Ş. DENİZLİ 174.790.985 127.528.705 147.535.849 71.563.057 SCHNEIDER ELEKTRİK A.Ş. İZMİR 171.117.209 106.226.448 225.826.001 30.436.086 AFYON ŞEKER FABRİKASI (KAMU) AFYON 169.769.337 10.733.630 181.534.033 10.733.630 KOZA ALTIN İŞLETMELERİ A.Ş. İZMİR 168.853.236 136.067.787 161.427.739 88.036.785 EGE PROFİL TİC. VE SAN. A.Ş. İZMİR 166.537.876 89.308.720 227.892.634 19.735.352 EGE SERAMİK SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 164.659.095 80.190.350 235.794.573 12.522.989 HAYES LEMMERZ İNCİ JANT SAN. A.Ş. MANİSA 163.774.333 60.325.821 108.100.068 XX TUKAŞ GIDA A.Ş. İZMİR 161.561.251 61.958.005 150.902.593 692.127 SOCOTAB YAPRAK TÜTÜN SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 151.784.644 76.037.552 182.371.914 XX AKZO NOBEL SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 151.484.527 41.275.291 60.233.231 XX BRITISH AMERICAN TOBACCO SAN. TİC. A.Ş. İZMİR XX XX XX XX ÜNİTEKS GIDA TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 142.709.461 17.718.701 47.668.302 4.974.796 İNCİ AKÜ SAN. VE TİC. A.Ş. MANİSA 140.500.532 32.185.742 74.807.674 5.744.564 KARDEMİR HADDECİLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. DENİZLİ 139.890.860 29.327.976 82.600.753 3.434.994 ÇAMLI YEM A.Ş. İZMİR 135.177.808 61.472.806 125.857.333 14.119.116 COMPONENTA DÖKTAŞ A.Ş. MANİSA 132.003.006 - - - DENİZLİ BASMA VE BOYA SAN. A.Ş. DENİZLİ 130.057.000 19.771.082 151.708.438 -4.541.000 ALLIANCE ONE TÜTÜN A.Ş. İZMİR 129.182.731 91.032.996 173.523.712 5.952.248 YONCA GIDA SANAYİ A.Ş. MANİSA 127.207.308 45.842.052 93.919.256 5.048.123 SÖZER DEMİR ÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 124.559.059 30.421.412 52.738.309 2.810.431 CEVHER DÖKÜM SAN. A.Ş. İZMİR 123.276.965 24.994.861 130.175.280 440.487 ELBA BASINÇLI DÖKÜM SAN. A.Ş. MANİSA 118.188.464 45.190.497 92.710.214 9.700.391 TOTAL OIL TÜRKİYE A.Ş. İZMİR 116.423.910 338.668.155 544.872.769 169.385.692 JANTSA JANT SAN. TİC. A.Ş. AYDIN 116.130.910 38.582.993 107.833.088 23.053.177 HUGO BOSS TEKSTİL SAN. LTD. ŞTİ. İZMİR 114.852.459 25.997.131 69.366.402 4.539.082 OZANTEKS TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. DENİZLİ 114.490.558 55.536.242 107.027.516 12.583.891 SÖKTAŞ TEKSTİL A.Ş. AYDIN 113.181.287 78.256.965 155.904.673 12.553.958 ETİ GÜMÜŞ KÜTAHYA 112.624.493 153.217.323 224.368.547 27.516.197 TÜPRAG METAL SAN. A.Ş. İZMİR 111.452.868 58.476.686 254.278.006 44.528.721 ÇİMBETON A.Ş. İZMİR 111.413.388 31.590.529 49.178.352 3.316.565 POLİBAK PLASTİK FİLM SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 108.373.532 38.020.913 70.168.928 4.767.141 ebsohaber 12 temmuz 2008 EGE’NİNGÜNDEMİ FİRMA ADI ŞEHİR ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE NET AKTİF TOP. BRÜT KAR DENTAŞ AMBALAJ VE KAĞIT SAN. A.Ş. DENİZLİ 108.251.724 82.311.754 114.996.639 -1.829.592 TESCO KİPA KİTLE PAZ. A.Ş. İZMİR 104.959.479 506.351.158 1.249.614.944 -82.715.664 C.P. STANDART GIDA SAN. VE TİC. A.Ş. MANİSA 104.657.293 - - - VE-GE HASSAS KAĞIT A.Ş. İZMİR 102.927.864 44.629.360 63.937.214 12.594.103 T.T.L. TÜTÜN A.Ş. İZMİR 102.511.201 40.225.970 113.036.623 15.425.631 İZBETON A.Ş. (KAMU) İZMİR 100.349.083 59.120.628 178.713.257 2.004.688 TİRE KUTSAN OLUKLU MUK. VE KAĞIT SAN. A.Ş. İZMİR 99.333.940 - - - KARAKAŞ HED. EŞ. TELEK. KUYUM. SAN. TİC. A.Ş. İZMİR 98.416.169 19.188.266 34.661.712 957.507 BATISÖKE SÖKE ÇİMENTO TÜRK A.Ş. AYDIN 96.775.335 157.703.628 167.517.088 27.576.626 KÜMAŞ KÜTAHYA MANYEZİT A.Ş. KÜTAHYA 96.760.784 41.537.727 135.030.665 13.150.240 GRANİSER GRANİT SERAMİK A.Ş. İZMİR 96.306.080 48.836.703 148.490.841 5.876.944 KÜÇÜKER TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. DENİZLİ 96.188.183 31.322.009 70.426.177 4.956.801 KLİMASAN A.Ş. İZMİR 94.581.933 26.917.191 78.081.662 839.124 ÖZLEM TARIM ÜRÜNLERİ A.Ş. MANİSA 94.138.738 22.389.918 45.838.384 1.571.187 AKG YALITIM VE İNŞ. A.Ş. İZMİR 91.203.493 74.125.681 140.374.974 11.149.370 ALKİM KAĞIT A.Ş. İZMİR 89.622.866 74.995.053 99.790.576 6.728.368 ATOM KABLO A.Ş. DENİZLİ 89.302.511 9.643.026 36.645.190 927.529 TÜRK TUBORG BİRA VE MALT SAN. A.Ş. İZMİR 89.003.835 259.707.429 433.687.288 -35.151.498 ESEN PLASTİK A.Ş. İZMİR 88.191.096 38.183.299 105.770.601 2.988.663 EGEPLAST EGE PLASTİK A.Ş. İZMİR 87.232.573 46.926.155 121.181.063 15.042.199 NORM CİVATA A.Ş. İZMİR 85.910.305 36.589.805 57.687.395 9.384.461 VİKİNG KAĞIT VE SELÜLOZ A.Ş. İZMİR 85.838.768 18.506.696 105.900.743 -15.396.189 COATES LORILLEUX MÜREKKEP VE KİMYA A.Ş. İZMİR 84.546.545 48.950.419 61.656.580 XX EGE GÜBRE SANAYİİ A.Ş. İZMİR 83.987.040 107.832.029 191.961.549 12.483.397 MODERN BETON SAN. VE TİC. A.Ş. DENİZLİ 83.788.706 18.228.854 31.503.135 3.009.368 ESAN ECZACIBAŞI A.Ş. MUĞLA 82.108.224 - - - KILIÇ DENİZ ÜRÜNLERİ A.Ş MUĞLA 81.974.319 42.945.390 169.052.883 10.278.559 BAK AMBALAJ A.Ş. İZMİR 81.713.400 30.348.880 62.164.577 965.687 GAMATEKS TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. DENİZLİ 81.060.243 21.456.277 47.442.167 3.683.164 OERLIKON KAYNAK ELEKTRODLARI VE SAN. A.Ş. MANİSA 80.892.268 47.421.444 73.226.271 10.965.982 KALTUN MADENCİLİK TİC. A.Ş. AYDIN 80.127.323 28.038.711 74.162.067 4.947.405 EKOTEN TEKSTİL A.Ş. İZMİR 78.841.490 15.687.425 54.665.771 715.090 OPET PETROLCÜLÜK A.Ş. İZMİR 78.647.194 619.600.605 1.428.366.278 285.713.706 BTM BİTÜMLÜ TECRİT MAD. SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 78.443.455 23.716.453 70.629.786 2.772.911 S.S. TARİŞ ZEYTİN ZEYTİNYAĞI A.Ş. İZMİR 78.016.631 6.557.939 100.578.136 -25.629.255 TİCARET VE SANAYİ KONTUVARI T.A.Ş. İZMİR 76.261.774 25.834.343 29.578.435 6.915.766 ebsohaber 13 temmuz 2008 EGE’NİNGÜNDEMİ FİRMA ADI ŞEHİR ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE NET AKTİF TOP. BRÜT KAR EGE ENDÜSTRİ VE TİC. A.Ş. İZMİR 73.184.770 50.903.611 78.512.556 2.308.286 ÖZTÜRE KİREÇÇİLİK SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 72.308.319 28.297.431 66.558.476 8.611.730 HÜRSAN HAVLU SAN. VE TİC. A.Ş. DENİZLİ 72.062.537 24.328.999 38.712.238 3.067.887 AYSÜT SÜT ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. DENİZLİ 71.965.775 20.119.900 48.918.431 1.246.756 VERDE YAĞ BESİN A.Ş. İZMİR 71.765.264 11.048.617 XX XX ÖZGÖRKEY GIDA SAN.VE TİC. A.Ş. İZMİR 71.733.446 63.307.353 99.460.498 4.564.398 VALF SANAYİİ A.Ş. MANİSA 70.157.384 15.151.552 44.313.119 1.566.685 S.S. TARİŞ ÜZÜM TARIM SATIŞ KOOP. BİRLİĞİ İZMİR 68.484.244 3.590.779 89.536.020 -14.753.573 ÇAĞLAYAN BASIM YAYIN DAĞITIM A.Ş. İZMİR 67.269.854 27.942.711 55.516.158 9.128.629 MAYTEKS ÖRME SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 67.234.498 16.795.419 30.127.543 XX SÖKE DEĞİRMENCİLİK A.Ş. AYDIN 67.110.485 14.626.558 22.004.434 676.408 GÖKHAN TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. DENİZLİ 66.969.469 72.900.623 77.948.462 641.720 OSMAN AKÇA TARIM ÜRÜNLERİ A.Ş. İZMİR 66.956.911 59.542.965 198.478.084 6.389.038 ÖZGÜVEN KABLO SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. DENİZLİ 66.806.091 5.337.944 22.553.912 2.176.926 VERİM PLASTİK A.Ş. İZMİR 66.563.152 43.937.137 99.572.563 2.459.085 TAMSA FAYANS A.Ş. İZMİR XX XX XX XX AFAPREFABRİK A.Ş. İZMİR 64.371.612 8.039.095 29.876.564 4.450.488 ROTEKS TEKSTİL A.Ş. İZMİR 64.179.426 11.459.210 38.396.407 2.319.934 DALAN KİMYA ENDÜSTRİ A.Ş. İZMİR 63.861.562 21.328.559 59.508.926 1.054.114 ERİKOĞLU EMAYE BAKIR TEL SAN. A.Ş. DENİZLİ XX 11.189.069 28.910.721 XX TİRSAN KARDAN SAN. VE TİC. A.Ş. MANİSA 62.773.861 33.006.677 43.490.687 6.382.708 CEVHER JANT SANAYİİ A.Ş. İZMİR 61.331.070 11.916.369 59.438.011 499.029 EGE FREN SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 59.401.346 14.061.927 38.134.478 2.503.584 SYNGENTA TARIM A.Ş. İZMİR 58.577.227 - - - PİLENPAK AMBALAJ SAN. VE TİC. A.Ş. MANİSA 58.201.528 26.883.541 48.657.282 5.441.569 DYO MATBAA SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 57.993.601 66.570.313 111.759.449 -5.621.953 PAGMAT PAMUK GIDA TİC. VE SAN. A.Ş. İZMİR 57.632.529 41.658.635 79.503.004 2.638.088 TYH TEKSTİL A.Ş. İZMİR 57.116.657 15.953.318 24.884.992 4.121.559 PINAR SU SAN. VE. TİC. A.Ş. İZMİR 55.309.484 35.396.025 47.274.694 15.320.451 AYYEM TARIM GIDA SAN. VE TİC. A.Ş. DENİZLİ 53.653.115 23.183.546 38.917.685 1.036.437 KARBON ARAY ENERJİ A.Ş. İZMİR 53.611.741 7.469.171 25.151.502 992.873 TİRYAKİLER OTO A.Ş. İZMİR 52.430.030 34.213.664 45.919.915 3.688.386 MERİNOS MOBİLYA TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 52.058.528 12.380.213 99.765.287 262.377 TEKNİKA PLAST TEKNİK KALIP PLASTİK SAN. MANİSA 51.725.782 8.445.435 38.994.355 793.267 X İZMİR 51.663.095 14.794.691 38.559.727 4.044.497 AKÇA HAZIR BETON SAN. TİC. A.Ş. DENİZLİ 51.422.263 24.534.153 56.064.400 3.032.946 ebsohaber 14 temmuz 2008 EGE’NİNGÜNDEMİ FİRMA ADI ŞEHİR ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE NET AKTİF TOP. BRÜT KAR AFYON ÇİMENTO SANAYİ TÜRK A.Ş. AFYON 50.821.056 44.003.764 54.509.650 15.275.017 KAPLAMİN AMBALAJ SAN.VE TİC. A.Ş. İZMİR 50.236.401 25.967.220 33.234.826 2.326.889 DOK-SAN DENİZLİ DOKUMA SAN. VE TİC. A.Ş. DENİZLİ 49.186.694 18.893.694 39.619.328 -1.443.653 SELKASAN KAĞIT SAN. VE TİC. A.Ş MANİSA 48.980.015 74.210.098 104.469.911 1.988.690 AK DÖKÜM SANAYİ A.Ş. İZMİR 48.199.855 48.455.829 54.614.496 15.137.977 AYDIN LİNYİT MADENCİLİK SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 46.767.982 7.993.779 41.164.995 322.564 SUNEL TİCARET TÜRK A. Ş. İZMİR 46.329.407 64.418.570 118.939.783 18.271.028 BAĞ YAĞLARI SAN. VE TİC. T.A.Ş. İZMİR 45.782.592 8.539.850 28.296.388 1.245.205 SAF PLASTİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. İZMİR 45.601.959 32.062.774 41.867.407 561.893 PETROL OFİSİ A.Ş. İZMİR 45.438.905 - - - EGE SOĞUTMACILIK SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 45.246.158 3.929.614 27.670.168 1.040.808 GÜMÜŞDOĞA SU ÜRÜNLERİ A.Ş. MUĞLA 44.299.112 22.366.928 46.450.682 10.936.970 ATAER ENERJİ A.Ş. İZMİR 42.616.421 32.085.114 41.639.992 240.046 ÖRGEN GIDA SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 42.047.986 13.398.246 26.276.557 2.807.731 İPEKYOLU TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. DENİZLİ 40.985.138 8.671.439 27.571.373 670.641 SPOT TEKSTİL TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 40.842.266 2.120.593 16.082.029 319.227 UMPAŞ SERAMİK SAN. VE TİC. A.Ş. UŞAK 40.810.893 28.198.600 46.264.999 637.643 CASA TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 40.787.775 12.151.925 18.311.528 3.556.684 SARTEL ELEKTRİK LTD. ŞTİ. AYDIN 40.218.306 3.863.405 11.314.311 967.867 EKE TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. DENİZLİ 40.155.189 17.033.361 37.505.426 161.546 ORKA TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. MANİSA 40.131.709 5.328.910 19.887.617 269.480 BANVİT BANDIRMA VİTAMİNLİ YEM SANAYİ A.Ş. İZMİR 39.934.235 - - - GİMAS GİRGİN MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 39.847.343 7.732.336 16.740.940 5.034.192 KONFOR DAY. TÜK. MALL. A.Ş. İZMİR 39.747.860 19.329.776 58.336.063 398.151 BATI BASMA SANAYİ A.Ş. İZMİR 38.537.660 XX XX 3.899.176 KAYNAK İPLİK A.Ş. DENİZLİ 38.109.589 27.393.007 64.424.121 3.045.717 YÜKSEL TEZCAN GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 38.109.269 19.367.141 24.818.825 765.988 HAVATEK MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 38.022.258 4.747.692 31.284.501 712.126 EGE VİTRİFİYE SAĞLIK GEREÇLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 37.167.892 23.254.901 67.932.599 -2.561.436 AWS APPAREL WORLD SOURCING TEKSTİL SAN İZMİR 37.100.953 2.872.067 12.559.217 1.444.930 KINIK KONSERVECİLİK GIDA SANAYİ A.Ş. İZMİR 36.530.023 3.533.064 41.753.598 399.413 AĞAOĞLU TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. UŞAK 36.473.797 22.991.199 37.907.939 2.090.812 LİDYA KONSERVECİLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. MANİSA 36.393.773 8.372.819 27.407.376 -632.592 LİDER DERİ ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 36.389.841 8.868.522 19.508.586 2.519.413 AĞARTIOĞLU DERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 36.163.657 10.607.426 15.737.023 701.504 K.F.C GIDA A.Ş. İZMİR 35.653.535 11.704.314 32.720.489 XX ebsohaber 15 temmuz 2008 EGE’NİNGÜNDEMİ FİRMA ADI ŞEHİR ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE NET AKTİF TOP. BRÜT KAR ALKİM ALKALİ KİMYA A.Ş. İZMİR 35.344.580 114.971.846 121.967.412 16.630.926 DENİZLİ CAM SAN. VE TİC. A.Ş. DENİZLİ 35.148.903 17.395.341 37.361.655 -1.229.969 KALEMADEN ENDÜSTRİ A.Ş. AYDIN 35.050.888 - - - İZELTAŞ İZMİR EL ALETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 34.109.354 19.171.579 70.463.811 2.292.690 BAYLAN ÖLÇÜ ALETLERİ LTD. ŞTİ. İZMİR 34.049.374 10.465.447 18.386.369 840.321 İZMİR SENKROMEÇ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 33.564.607 10.699.272 28.936.772 2.114.936 YATPA DAY. TÜK. MALL. SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 33.484.475 18.160.682 44.620.476 -1.179.449 KÜTAHYA ŞEKER FABRİKASI A.Ş. KÜTAHYA 33.090.098 69.417.383 80.061.213 12.972.567 SARIGÖZOĞLU HİDROLİK MAKİNA KALIP A.Ş. MANİSA 33.056.744 15.879.655 36.669.952 2.568.426 EFE ENDÜSTRİ VE TİCARET A.Ş. İZMİR 33.028.879 8.429.960 21.803.883 3.162.754 BALKAN SÜT ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 32.685.178 11.271.821 22.151.984 194.173 SEPİCİLER ÇAYBAŞI A.Ş. İZMİR 32.129.286 17.498.470 38.812.978 1.991.079 ÇAĞATAY YAĞ LTD. ŞTİ. İZMİR 31.715.354 7.721.218 15.579.213 906.407 FG TEKSTİL LTD. ŞTİ. İZMİR 31.290.471 14.095.754 24.717.641 655.956 ASLAN AVCI DÖKÜM SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 31.222.655 1.896.018 6.784.495 224.864 TUREKS TURUNÇ MAD. İÇ VE DIŞ TİC. A.Ş. AFYON 31.024.179 35.873.691 53.184.226 729.492 BARAN AMBALAJ SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 30.828.924 13.902.274 21.290.219 299.844 ASLAN KURŞUN SAN.VE TİC. A.Ş. İZMİR 30.810.319 2.277.510 4.531.847 991.478 BİANCHİ BİSİKLET SAN. VE TİC. A.Ş. MANİSA 30.637.781 14.037.499 33.428.427 1.309.832 EKİZ YAĞ VE SABUN SAN. A.Ş. İZMİR 30.420.635 14.528.737 27.167.799 343.468 LEVENT KAĞIT SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 30.027.926 16.678.929 29.184.245 3.566.494 ASMAŞ-AĞIR SANAYİ MAKİNALARI A.Ş. İZMİR 29.912.486 42.944.674 64.314.679 -5.120.737 FRESHTEX TEKSTİL A.Ş. İZMİR 29.522.291 1.384.731 11.054.387 -2.060.275 TERBAY MAKİNA A.Ş. İZMİR 29.184.949 20.597.922 57.593.067 2.395.798 VOLT ELEKTRİK A.Ş. İZMİR 29.067.563 16.623.901 18.809.434 3.618.179 SUN TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 28.747.568 27.739.821 58.376.766 893.593 SGS-SÜT VE GIDA SANAYİ A.Ş. İZMİR 28.611.461 6.820.776 13.522.286 599.875 TEKGRUP KABLO SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 28.514.931 4.882.998 14.721.907 172.443 YÜKSEL SERAMİK SAN. VE TİC. A.Ş. AYDIN 28.127.183 15.511.279 38.180.684 -2.279.085 ABAŞ PREFABRİKE A.Ş. İZMİR 28.025.149 8.252.916 20.331.533 3.010.806 METESAN ELEKTRİK A.Ş. İZMİR 27.974.768 10.749.530 18.504.576 738.377 ÖZER KONVEYÖR BAND A.Ş. AFYON 27.661.406 48.235.892 80.245.390 3.593.247 ERZE AMBALAJ SAN. TİC. A.Ş. İZMİR XX XX XX XX AGROBEST TARIM LTD. ŞTİ. İZMİR 27.410.693 4.621.343 32.150.209 1.799.259 ERİŞ GİYİM SANAYİ LTD. ŞTİ. İZMİR 27.313.587 5.033.390 19.216.760 541.880 ÖZSÜTDEN GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 27.213.008 5.214.972 11.560.730 2.399.670 ebsohaber 16 temmuz 2008 EGE’NİNGÜNDEMİ FİRMA ADI ŞEHİR ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE NET AKTİF TOP. BRÜT KAR TÜRKİYE TÜTÜNLERİ A.Ş. İZMİR 26.613.403 13.159.912 20.747.441 3.847.697 AGS PARAFİN SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 25.829.583 8.476.588 13.738.521 67.537 PÜTAŞ PAMUK TİC. SAN. A.Ş. İZMİR 25.784.111 6.414.788 40.978.503 2.244.705 İKBAL GIDA A.Ş. AFYON XX XX XX XX TARİŞ YEMTA A.Ş. İZMİR 25.734.770 12.693.819 13.980.061 2.446.847 CEMDAĞ AYDINLATMA A.Ş. İZMİR 25.553.812 13.417.877 17.366.382 4.494.179 TORBALI RENK KUTU SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 25.504.495 4.971.026 19.896.893 958.344 SÜPERPAR OTOMOTİV A.Ş. İZMİR 25.223.632 6.677.956 22.070.423 635.648 KATMERCİLER ARAÇÜSTÜ EKİPMAN A.Ş. İZMİR 25.215.664 4.195.248 16.951.136 978.328 BAGİN YAĞ SANAYİ A.Ş. İZMİR 25.212.975 2.119.104 22.414.602 796.177 TOLKAR MAKİNA A.Ş. İZMİR 25.120.199 5.184.987 21.284.599 706.058 GABAY DIŞ TİCARET A.Ş. AYDIN 24.999.703 2.475.817 17.467.451 36.610 X MANİSA 24.817.074 17.647.114 24.307.634 2.391.261 IŞIK TARIM SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 24.748.794 -861.071 8.739.666 824.113 MEBANT İZOLASYON SAN. LTD. ŞTİ. İZMİR 24.641.213 5.047.699 14.434.191 1.649.571 MARBİL YAĞ SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 24.409.371 15.596.163 18.447.863 2.384.465 FERSAN FERMANTASYON A.Ş. İZMİR 24.279.051 13.359.115 32.379.586 259.191 TEKNOPET PLASTİK SAN. TİC. A.Ş. İZMİR 24.269.726 7.017.702 23.665.527 -880.815 AYKİM METAL SAN. VE TİC. A.Ş. AYDIN 24.000.782 3.058.765 XX 371.378 AK-EGE MADENCİLİK A.Ş. İZMİR 23.831.317 17.897.176 21.948.242 1.213.770 RAFİNE BİLLUR TUZ SANAYİ A.Ş. İZMİR 23.779.602 24.923.543 42.283.978 7.599.083 KÜTAŞ TARIM TİC. VE SAN. A.Ş. İZMİR 23.741.748 17.878.532 48.025.076 3.324.933 YILDIZPEN LTD. ŞTİ. İZMİR 23.662.978 13.121.176 29.766.284 1.185.826 SAY REKLAMCILIK A.Ş. İZMİR 23.655.662 5.245.635 17.058.566 687.228 ELDA İÇECEK A.Ş. İZMİR 23.184.543 32.764.614 72.965.907 1.126.911 ONURCAN AMBALAJ LTD. ŞTİ. İZMİR 23.128.276 XX 8.550.033 879.134 NE-SAÇ TEKSTİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 23.100.498 9.690.407 30.219.761 1.034.373 ENTAŞ MERMER SAN. TİC. A.Ş. MUĞLA 23.066.641 9.629.066 16.259.846 1.381.954 ELTAŞ TRANSFORMATÖR A.Ş. İZMİR 22.844.992 5.597.341 8.318.179 3.010.454 KADIOĞLU DEĞİRMENCİLİK A.Ş. İZMİR 22.808.435 3.439.609 5.571.846 422.685 ÖZVARDARCAM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. MANİSA 22.480.687 3.767.618 13.373.397 1.426.898 AZİM TEKSTİL SAN. VE TİC. PAZ. LTD. ŞTİ. DENİZLİ 22.282.094 7.672.485 17.271.910 77.054 KOCAER TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. DENİZLİ 22.240.237 6.129.271 26.084.883 27.550 HAKAN YÜKSEL UN LTD. ŞTİ. İZMİR 22.117.650 8.119.573 44.543.735 806.751 ERA TEKSTİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 22.046.538 3.045.383 7.664.472 716.873 ÖZTÜRE ÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 21.963.054 4.084.524 10.883.338 1.118.732 ebsohaber 17 temmuz 2008 EGE’NİNGÜNDEMİ FİRMA ADI ŞEHİR ÜRETİMDEN SATIŞ ÖZSERMAYE NET AKTİF TOP. BRÜT KAR TURKUAZ TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. DENİZLİ 21.855.586 11.311.734 13.889.445 2.099.447 S.S. TARİŞ İNCİR TARIM SATIŞ KOOP. BİRLİĞİ İZMİR XX XX XX XX DEMİRÖREN TÜP A.Ş. İZMİR 21.528.238 7.809.169 9.866.309 2.318.376 RAPUNZEL ORGANİK TARIM ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ. İZMİR 21.417.297 5.531.798 18.608.708 -212.121 SRF SELGEÇEN RADYATÖR FAB. SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 21.055.185 14.586.399 36.192.185 1.069.055 UÇAK KARDEŞLER GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 20.855.332 3.020.657 8.682.163 298.306 AKDEDE DERİ A.Ş. İZMİR 20.842.326 12.069.224 36.464.840 1.832.287 SİBAŞ GIDA SAN. VE TİC. A.Ş. AYDIN 20.747.514 5.640.960 19.019.701 756.524 VİKİNG TEMİZLİK A.Ş. İZMİR 20.627.215 7.853.965 23.450.483 222.236 EUROPACKAGİNG AMBALAJ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 20.367.764 1.720.777 15.295.610 1.401.410 ORJİNAL STOR VE AHŞAP PARKE SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.İZMİR 20.351.406 3.106.402 15.322.069 504.793 DURTAŞ TEKSTİL SAN. TİC. A.Ş. DENİZLİ 20.023.350 19.516.895 20.877.289 2.185.187 MASTAŞ MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 19.827.851 9.481.036 16.267.490 1.483.330 FOÇA SUNTA SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 19.623.631 4.437.869 17.855.466 386.916 ŞENTAŞ TARIM ÜRÜNLERİ A.Ş. İZMİR 19.455.417 3.661.276 8.975.753 228.254 EGE BİRLEŞİK ENERJİ A.Ş. İZMİR 19.430.321 10.912.075 16.213.802 99.332 HASUN GIDA SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 19.422.394 7.320.470 8.618.068 640.469 ALTINYAĞ KOMBİNALARI A.Ş. İZMİR 19.095.468 11.732.101 28.983.185 -2.475.437 DİRİNLER MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş. İZMİR 19.040.560 15.468.815 23.308.930 1.470.014 MACOLİVE TARIM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 19.005.844 324.654 21.647.870 -1.259.081 UÇAK TEKSTİL A.Ş. İZMİR 18.982.581 10.242.303 18.952.734 530.468 GÖVEÇLİK İPLİK SAN. VE TİC. A.Ş. DENİZLİ 18.955.025 12.826.065 35.716.406 -8.079.427 TÜMEL ELEKTRONİK LTD. ŞTİ. İZMİR 18.940.677 3.354.810 12.011.214 901.935 POLE EŞANJÖR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 18.763.238 2.651.031 3.302.182 1.097.684 EMPLAS ELEKTROMEKANİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. MANİSA 18.567.698 1.853.766 4.184.731 726.050 NİMEKS ORGANİK TARIM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 18.312.030 7.425.433 14.328.897 318.453 BİSAN BİSİKLET MOPED A.Ş. İZMİR 17.938.590 41.896.363 52.151.496 -14.981.818 KERMES TARIM SAN. VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 17.576.000 7.869.147 11.978.858 293.310 AKIMSAN ELEKTRİK A.Ş. İZMİR 17.378.696 6.207.448 18.346.067 572.799 EKDEMİR HADDECİLİK VE TEKSTİL A.Ş. DENİZLİ 17.347.283 13.924.424 25.900.510 3.176.477 GÖKHAN BOYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 17.260.141 3.399.723 10.237.817 219.189 HATSAN SİLAH LTD. ŞTİ. İZMİR 17.226.841 4.368.772 10.555.029 1.313.623 LA TEKSTİL SAN. TİC. LTD. ŞTİ. İZMİR 17.117.000 1.304.615 5.735.952 224.628 SAN&FA TEKSTİL TİC. VE SAN. A.Ş. İZMİR 17.052.103 10.712.923 20.120.430 527.690 ebsohaber 18 temmuz 2008 HABER Cari açıkta büyüme hızlandı Cari işlemler açığındaki büyüme dört aylık döneminde turizm gelirleri bir hızlandı. Nisan ayında geçen yılın aynı önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde Ocak-Nisan döneminde cari açık ayına göre yüzde 50,1 artış göstererek 21,9 artarak 3 milyar 757 milyon dolara, bir önceki yılın aynı dönemine 4 milyar 882 milyon dolara çıkan cari turizm giderleri de yüzde 16,2 artarak 1 göre yüzde 35.2 oranında artarak açık, yıllık bazda bir önceki ay ilk kez 40 milyar 93 milyon dolara yükseldi. Bunun 16 milyar 885 milyon milyar doları aşmasının ardından Nisan sonucunda söz konusu dönemde, net dolara yükseldi. itibariyle 41 milyar 946 milyon dolara turizm gelirleri yüzde 24,4 oranında çıktı. Yılın ilk dört ayında cari açık yüzde artarak 2 milyar 664 milyon dolar olarak 35,2 artarak 16 milyar 885 milyon dolar oldu. gerçekleşti. Merkez Bankası, Nisan ayı ödemeler dengesi istatistiklerini Hizmetler başlığının diğer önemli bir kalemi olan taşımacılık açıkladı. Buna göre, Nisan ayında cari açık, bir önceki yılın aynı kaleminde 2007 yılının ilk dört ayında 58 milyon dolar net giriş ayıyla karşılaştırıldığında yüzde 50,1 oranında artarak 3 milyar olmuşken, bu yılın Ocak-Nisan döneminde 364 milyon dolar 252 milyon dolardan 4 milyar 882 milyon dolara yükseldi. tutarında net çıkış gerçekti. 2008 için taşımacılık kalemi alt Alt kalemler itibariyle incelendiğinde, bu yılın Nisan ayında kalemler itibariyle incelendiğinde, navlun kaleminde bir önceki bir önceki yılın aynı ayına oranla ödemeler dengesindeki dış yılın ilk dört ayına oranla yüzde 98,9’luk artışla 947 milyon doticaret açığının yüzde 43,6 artışla 4 milyar 864 milyon dolara lar net çıkış; diğer taşımacılık kaleminde ise yüzde 9,2 oranında yükseldiği görüldü. Hizmetler dengesi kaleminden kaynaklanan artışla 583 milyon dolar tutarında net giriş gerçekleşti. net gelirler yüzde 25,2 oranında azalarak 480 milyon dolara Yurtiçinde yerleşik inşaat şirketlerinin yurtdışında gerçekdüştü. Cari transferlerden kaynaklanan girişler yüzde 6,4 oranın- leştirdikleri inşaat hizmetlerinden kaynaklanan net döviz girişi, da artarak 116 milyon dolara yükseldi. Gelir dengesi kalemingeçen yılın ilk dört ayına göre yüzde 13,2 artarak 283 milyon den kaynaklanan net giderler değişmeyerek 614 milyon dolarda dolar oldu. kaldı. Yurtdışında yerleşik kişilerle gerçekleştirilen sigorta ve Ocak-Nisan döneminde cari açık, bir önceki yılın aynı döne- reasürans işlemlerine ilişkin verilerden oluşan sigorta hizmetleri miyle karşılaştırıldığında yüzde 35,2 oranında artarak 12 milyar kalemiyle ilgili olarak net gider, 2008 yılının ilk dört ayında bir 488 milyon dolardan 16 milyar 885 milyon dolara yükseldi. önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 15,8 azalarak 256 Ocak-Nisan dönemi verilerine göre ödemeler dengesi tablomilyon dolar oldu. sundaki dış ticaret dengesi, bir önceki yılın aynı döneBu gelişmeler sonucunda, ücret ödemeleri ve mine oranla yüzde 37,5 artarak 16 milyar 917 milyon yatırım geliri kalemlerinden oluşan gelir dengesi kadolar tutarında açık verdi. Yılın ilk dört aylık dönemi lemindeki net çıkış, geçen yılın ilk dört ayına göre alt kalemler itibariyle incelendiğinde, altın dahil yüzde 2,4 oranında azalarak 2 ithalat (CIF) harcamilyar 471 milyon dolar olamalarının bir önceki rak gerçekleşti. Yatırım yıla oranla yüzde geliri kaleminin altında 39,3 oranında artayer alan doğrudan rak 67 milyar 22 milyon yatırımlar ve faizlerden dolara ulaştığı; ihracat oluşan diğer yatırımlarda (FOB) gelirlerinin yüzde gerçekleşen net çıkış, 41,4 oranında artarak sırasıyla 820 milyon ve 44 milyar 524 1 milyar 789 milyon milyon dolara ve dolar oldu. tahmini bavul ticaOcak-Nisan reti gelirlerinin ise döneminde uzun yüzde 11,2 oranında ve kısa vadeli artarak 2 milyar 49 kredilere ilişkin milyon dolara ulaştıfaiz giderleri, bir ğı görüldü. önceki yılın aynı Hizmetler dendönemine oranla gesinde, Nisan ayı yüzde 22,7 artarak tahmini veriler olmak 2 milyar 584 milyon üzere, 2008 yılının ilk dolar olarak gerçekleşti. ebsohaber 19 temmuz 2008 TÜRKİYE’NİNGÜNDEMİ İstikrar çağrısı Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Tamer Taşkın, sanayileşmede düzen Çağlayan, siyasi istikrarın “Türkiye’nin içinde yeni bir hamle yapılmasını sağlaTürkiye’nin istikrarı yakaladığı olmazsa olmazı” olduğunu belirtti. yacak Aliağa’da Döküm, Bağyurdu’nda ortamlarda ekonomide büyük Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan, da Otomotiv İhtisas Organize Sanayi Bölbaşarılar elde ettiğini belirten Saİzmir programı kapsamında Ege Bölgelerinin yer seçim ve kuruluş çalışmaları nayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan, gesi Sanayi Odası’nın gerçekleştirdiği için verdiği destekler dolayısıyla Aliağa “İstikrar, olmazsa olmaz” dedi. yemekli toplantıda İzmir Valisi Cahit Belediye Başkanı Tansu Kaya, Bağyurdu Kıraç, EBSO Yönetimi, Meclis Üyeleri ve Belediye Başkanı Rıdvan Üreten ile Sanaİzmir’in büyük sanayicileriyle bir araya geldi. yi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’a teşekkür etti. Toplantının açılışında konuşan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, sanayicilerin ekonomik ve siyasi istikrarın deTürkiye’nin MR’ını çekiyoruz vamlılığını istediğine dikkat çekti. Türkiye’nin 2002’den önceki Türkiye’nin sanayi envanterini çıkardıklarını, çalışmaları yıl dönemle mukayese edilmemesi gerektiğini belirten Taşkın, “Biz sonuna kadar bitirmeyi hedeflediklerini belirten Bakan Çağlaartık 2002-2006 aralığına göre mukayese etmek istiyoruz. Çünkü yan, “Şu anda her ilin MR’ını çekiyoruz. Firmaların en büyük siyasi, ekonomik istikrarın sağlandığı, enflasyonun düşürüldüğü, problemlerinden biri nitelikli eleman sorunu. İşsizliğin temelinde yabancı sermayenin geldiği, makro ekonomik yapıların yapılıp, istihdamın arz ve talebinin çakışmaması var” dedi. mikroların beklendiği, büyümenin sürekli bir şekilde devam Her ilde İl İstihdam Kurulları oluşturulacağını belirten Bakan ettiği, özelleştirmelerin gerçekleştirildiği, AB katılım sürecinin Çağlayan, nitelikli eleman eğitimi için 300 milyon YTL’lik kaybaşarılı bir şekilde yürütüldüğü o dönemle mukayese edilmek nak ayrılacağını, bu kaynağın kullanılmasını istedi. istiyoruz” dedi. Çağlayan, Türkiye’de toplam istihdamın yüzde 20’sinin ebsohaber 20 temmuz 2008 TÜRKİYE’NİNGÜNDEMİ sanayi, yüzde 54’ünün de ticaret ve hizmet sektörü tarafından sağlandığını kaydederek, ülkeyi il, sektör ve firma bazında taradıklarını ve sanayi envanteri oluşturmaya çalıştıklarını dile getirdi. Türkiye’de 2 milyona yakın KOBİ, 270 bin adet sanayi işletmesi bulunduğunu bildiren Zafer Çağlayan şunları söyledi: “Çok önemli çalışma yapıyoruz, bize nasip olmasından şeref, onur duyuyoruz. Yıllardır Türkiye’nin sanayi envanteri, sanayi stratejisi yok derdik, teşvik sisteminden şikayet ediyorduk. İzmir’de yatırım yapmak niye suç olsun? Türkiye’deki 275 bin sanayi tesisinin 75 binin bilgileri KOSGEB’de var. Sanayi envanteri, sanayi stratejisini il il bütün Türkiye’de tamamlıyoruz. Tüm işletmelerin ne ürettiği, hangi ham maddeyi kullandığı enerji ve yakıt kullanımı, istihdam durumu ve SSK prim ödemeleri, verimlilik ve borç analizlerini yapacağız. Geçmiş yıllarda bunun önemi anlaşılamamıştı. Türkiye önümüzdeki dönemde nasıl ve nerede bir sanayi stratejisi ve politikası izleyecek? Yatırımın katma değeri ne olacak. Üretim açısından hangi sektörleri destekleyeceğiz onun çalışmasını yapacağız. Yıl sonuna kadar yapılan çalışmayla beraber devrim mahiyetinde sektörel, bölgesel ve proje bazlı yeni bir teşvik sistemi oluşturacağız.” Döküm OSB’ye takip KOSBİ’ye çözüm sözü Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, EBSO’daki toplantıda İzmirli döküm sanayicilerine organize sanayi bölgesi müjdesi verdi. Aliağa Belediyesi tarafından yer tahsisi gerçekleştirilen 2 bin 600 dönümlük arazide 70 döküm sanayicisini bir araya getirecek ve yaklaşık 10 bin kişinin istihdam edileceği arazinin OSB statüsü kazanması için bakanlığa başvuru yapıldığının EBSO Başkanı Tamer Taşkın tarafından gündeme getirilmesi üzerine, “Bu başvruyu takip edeceğim. İstihdam sağlayacak, üretim yapacak projelerin sonuna kadar arkasındayız. Bu işi olmuş bilin, en büyük görevim” dedi. Çağlayan, ayrıca Ulucak Belediye Başkanı Mehmet Türkmen’in Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’yle ilgili icraatları konusunda yapılan şikayetlerle ilgili olarak da, “Gelen şikayetler üzerine devreye girerek kendisini iki kez aradım. Kendisini kınıyorum” diye konuştu. Kemalpaşa OSB Başkanı Pınar Yurdun’un sorunun çözümü için OSB Yasası’nda yapılacak değişiklikle ilgili teklifini de inceleleyeceklerini belirten Çağlayan, Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’nde yaşanan sorunların çözümü için çalışıldığını, sanayi yatırımlarının önünü açacak çalışmaların herkes tarafından yapılması gerektiğini belirtti. Zafer Çağlayan, EBSO Meclis Üyesi Metin Deyirmenci’nin girişimi ile Aliağa’da Döküm OSB kurmak üzere biraraya gelen ve geçtiğimiz günlerde yer seçimi yapılan alanın OSB ilan edilmesi için Bakanlığa yapılan başvuruyu takip edeceğini ve ne gerekiyorsa yerine getireceğini söyledi. Karlar düşük Bakan Çağlayan, Türkiye’de 1 milyon 570 bin gelir vergisi, 530 bin de kurumlar vergisi mükellefi bulunduğunu, bunların 2007 yılındaki toplam satışlarının 1,7 trilyon YTL olduğunu ifade etti. 2 milyon 100 bine yakın mükellefin net satıştan elde ettiği karın 95 milyar YTL olduğunu belirten Bakan Çağlayan, “95 milyar YTL’lik kar, toplam satışın yüzde 6’sı. Türkiye’de karlar çok düşük, ülkenin birinci problemi bu. Bu karın 55 milyar YTL’si 1541 şirket tarafından yapılmış, ama bu firmalar Ar-Ge’leri olan büyük firmalar” dedi. İstikrar önemli Türkiye’de siyasi ve ekonomik istikrar sonucu ekonomide başarı elde edildiğini belirten Bakan Çağlayan, 2008 ihracat hedefine ulaşılacağına inandıklarını, 2007’de toplam net satışın yüzde 10’u kadarlık bir ihracat olduğunu, ihracatın daha da artabileceğini dile getirdi. Bakan Çağlayan, siyasi belirsizliklerin Temmuz sonuna kadar netleşmesini beklediklerini, adalete her zaman güvendiklerini ifade etti. Türkiye’nin istikrarı yakaladığı ortamlarda ekonomik alanlarda büyük başarılar elde ettiğine işaret eden Çağlayan, şunları söyledi: “5 yıl önce 36 milyar dolar olan ihracatımız 2007 yılının sonunda 122 milyar dolara yükseldi. Gayri Safi Milli Hasıla, 230 milyar dolardan, 630 milyar dolara yükseldi. Bu Türkiye’de sağlanan siyasi istikrar ve güven ortamı sayesinde olmuştur. Demir, çelik ve çimento üretiminde şu anda Avrupa üçüncüsüyüz. Otobüs üretiminde Avrupa birincisiyiz. Avrupa’daki her iki televizyondan biri, dünyada her 1000 otomobilden 15’i Türkiye’de üretiliyor. Türkiye’deki otomotiv üreticilerinin hedefi 1 milyon 300 bin araç üretip bunun 1 milyonunu ihraç etmektir. Türkiye 5 yıl önce en büyük ekonomiler arasında 26. sırada idi. Bugün 17. sıraya yükselmiş durumda. 9 sıra birden atlamak ip atlamaya benzemez bunların bu şekilde devam etmesi gerekiyor. Bu da ebsohaber 21 temmuz 2008 TÜRKİYE’NİNGÜNDEMİ ancak siyasi istikrarın devamı ile olur.” üssü olacaktır” dedi. Türkiye’nin son 5 yılda değişen ekoAvrupa’nın artık üretim odaklı olmaktan Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlanomik çehresini ve yeni döneme adapsüratle uzaklaştığını, rekabetin Uzak yan, Türkiye’nin her geçen gün tasyonunu sağlamaya yönelik çabalarıDoğu’ya kaydığını aktaran Çağlayan, büyüyen bir ekonomiye sahip nın olduğunu, bununla birlikte rekabetin Türkiye’nin bu ortamda doğu ile batı araolduğunu belirterek, sanayicinin şartlarının, iş yapma biçimi ve alışsında çok önemli geçiş ve enerji koridoru moralinin bozulmamasını istedi. kanlığının hızla değiştiğine işaret eden olduğunu hatırlattı. Çağlayan, ekonomik ve ciddi anlamda dinamik bir yapı ve değişimin içinde olunduğunu vurguladı. Sosyal Güvenlik Reformu 5 yıl öncesine kadar Türkiye’nin yıllık 230 milyar dolar İstihdam paketi ve sosyal güvenlik reformunun TBMM’den tutarında Gayri Safi Milli Hasılaya (GSMH) sahip olan bir ülke çıktığını hatırlatan Bakan Çağlayan, şöyle devam etti: “Sosyal olduğunu, arka arkaya yapılan ekonomik reformlarla elde edilen güvenlik paketi önemli açılımlar getirdi. Sosyal güvenlik pribüyüme sayesinde GSMH’nın 659 milyar dolara yükseldiğini minde 1 puanlık indirim 1 katrilyon demek. Bugün 227 milyar anlatan Çağlayan, şunları söyledi: YTL’lik bütçenin 37 milyar YTL’si sosyal güvenlik sistemine “Bu reformlar sayesinde kişi başına milli gelir 9 bin 300 dolar transfer ediliyor. Sosyal güvenlik priminde işverene 5 puan seviyesine çıktı. Türkiye, dünyanın en büyük 17, Avrupa’nın en indirim yaptık. Birçok yenilikler getirdik. Serbest bölgelerle ilgili büyük 6. ekonomisine kavuşmuş oldu. 5 yıl öncesine kadar topdüzenleme devam ediyor. Sadece bakanlığımın 25 kanun tasarılam ihracat 36 milyar dolardı. Bugün 122 milyar dolarlık ihracat sı var, 4’ü TBMM Genel Kurulu’ndan geçti, bir kısmı komisyonyapabilen bir ülke olduk. 2008 yılı toplam ihracat hedefimiz larda, bir kısmı Başbakanlıkta. Türkiye ciddi bir yapısal dönüolan 125 milyar doların, 122 milyar dolarlık kısmını yılın ilk şümden geçiyor. Bugün çektiğimiz sıkıntının bir bölümü bu. 25 yarısında yakaladık. Artık ihracatın şekli ve sistemi de değiyor. sene çift haneli enflasyon yaşayan bizler tek haneli enflasyonun İhracatın yüzde 90’ını sanayi mamulleri oluşturuyor. Bunların sıkıntısını yaşıyoruz. Stok sistemi, tedarik yöntemi, nakit akışı, önemli bir kısmını ise ileri teknolojiye sahip sanayi mamulleri.” üretim metotları, tüketici tezleri değişti. 2 yıl öncesine bakın, Zafer Çağlayan, Türkiye’nin her geçen gün büyüyen bir ekociddi bir dönüşüm yapıyoruz. Bunun getirdiği sancı var. Türkiye nomisi olduğunu belirterek, ‘’Her 24 saniyede bir araç üretiliyor. tek haneli enflasyonu devam ettirmek zorundadır.” Her 30 saniyede bir araç ihraç ediliyor. 700 bin yeni insana iş 2002 yılının başında Türkiye’nin enerjiye 9 milyar dolar ödebulacak ortam yaratmaya çalışıyoruz. Sanayicilerin morallerini diğini, bu rakamın şu anda 39 milyar dolar seviyesine çıktığını bozmaya hakkı yok. Elde edilmiş ihracat pazarının kaybedilmeanlatan Çağlayan, “Türkiye enflasyon ithal eden bir ülke konumesi gerekiyor. Siyasi istikrar Türkiye’nin olmazsa olmazıdır” muma gelmiştir” dedi. Merkez Bankası’nın geçtiğimiz yıl faiz dedi. indirimi konusunda yavaş davrandığını anlatan Çağlayan, “Merkez Bankası maalesef geçtiğimiz yıl faizle ilgili politikayı ıskalaAvrupa ve Asya’nın üretim üssü dı. Bu piyasanın esnaf ve sanatkarın iş yapması için taze paraya Türkiye’nin bölgesinde çok önemli bir üs olma yolunda emin ihtiyacı vardır. Bu konuda Merkez Bankası proaktif davranmak adımlarla ilerlediğini ifade eden Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağzorundadır. Odalarımızın Merkez Bankası’nın izlemesi gereken layan, “Türkiye yakın gelecekte Avrupa ve Avrasya’nın üretim politika hakkındaki görüşlerinin arkasındayım” diye konuştu. ebsohaber 22 temmuz 2008 TÜRKİYE’NİNGÜNDEMİ Sanayi Sicil Belgesi sanayi odalarından Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağdeğiliz zaten. Ayrıca Sanayi ve Ticaret İl layan, sanayi sicil belgelerinin sanayi Müdürlüğü, sanayi sicil belgelerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağodaları tarafından verilmesini sağlabir listeyi Odamıza iletirse üyelerimizi layan, Sanayi Sicil Belgelerinin Samak üzere harekete geçti. Sanayi odası zamanında uyarır, belgelerini alıp ibraz nayi Odaları tarafından verilmesibulunmayan illerde ise belgeleri Ticaret etmeleri konusunda mağdur olmalarını ne imkan sağlayacak yönetmelik ve Sanayi Odaları verecek. Sanayi sicil önlemeye çalışırız” dedi. Sanayi ve Ticadeğişikliği için start verdi. belgesinin odalar tarafından verilmesini ret Bakanı Çağlayan, EBSO’nun elektrik sağlayacak yönetmeliğe de Ege Bölgesi tarifeleri için sanayi sicil belgesi konusuSanayi Odası katkı koyacak. EBSO, geçtiğimiz yıl Temmuz ayın- nu tekrar gündeme getirmesi üzerine daha radikal bir adım attı. da yapılan seçimlerden sonra hükümetin kuruluşunun ardından Zafer Çağlayan, “Bakanlığımızın konuları ile ilgili olarak yeni Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan’a yaptığı ziyarette sunduğu düzenlemeler yapıyoruz. Bu kapsamda, Sanayi Sicil Belgelerinin dosyada, Sanayi Sicil Belgesi düzenleme işlemlerinin sanayi de sanayi odaları tarafından verilmesini istiyoruz. Sanayi odası odalarına devrinin sağlanmasını istemişti. bulunmayan illerde de Ticaret ve Sanayi Odaları yetkili kılınaEge Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer cak. Bunun hakkındaki yönetmelik çalışmalarını da başlatıyoTaşkın, Başkan Yardımcısı Nedim Kalpaklıoğlu, Yönetim Kurulu ruz” diye konuştu. Üyesi Şener Gençer, Genel Sekreter Mustafa Kalyoncu, EBSO EBSO heyetinin Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan’ı ziyareOrganize Sanayi Bölgeleri Koordinatörü Metin Ersan ve EBSO tinde gündeme getiridiği en önemli konulardan biri de KOBİ’lere Ankara Temsilcisi Necip Çakır’dan oluşan heyet, Sanayi ve Tica- ihracat ve istihdam desteği oldu. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı ret Bakanı Zafer Çağlayan’ı ziyaret etti. EBSO heyetinin ziyareti Taşkın, “KOSGEB destekleri kapsamında yeralan banka kredi sırasında sanayi sicil belgesini zamanında almış ancak hemen faiz desteklerinden sıfır faizli KOBİ kayıtlı eleman istihdamını elektrik dağıtım şirketine verememiş sanayicilerin kullandığı destek ile KOBİ ihracat destek kredileri, gerek firmaların kredi elektriğin Türkiye’de sadece İzmir’de ticarethane tarifesi üzeihtiyaçlarını giderme, gerek istihdam gerekse ihracat artışını rinden fiyatlandırıldığı belirtilerek belgesini almış sanayicilere teşvik etme yönleriyle büyük fayda sağlıyor. Üyelerimizden karşı bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiği ifade edildi. EBSO gelen yoğun talepler ve ihtiyaçlar doğrultusunda çok faydalı bu Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, “Belgesini zamanında desteklerin tekrar uygulamaya konulmasını arzu ediyoruz” diye almış sanayicinin önceki belgenin süresi ile yenisinin alındığı konuştu. tarih kontrol edilmeli. Sanayi sicil belgesinin sadece elektrik KOSGEB destekleri ile ilgili yeni bir çalışma başlattıklarını ve dağıtım müessesesine verilmesinde bir aksama olmuşsa elektrik adım adım uygulamaya koyduklarını bildiren Sanayi ve Ticaret tarifesi yoluyla ceza keser gibi bir uygulamaya gidilmemeli. Bu Bakanı Çağlayan, iş dünyasının sektörel ve bölgesel teşvik talepuygulamayı Türkiye’de sadece İzmir’deki Gediz Elektrik Dağıtım lerine de dikkat çekerken, buna en iyi örnek olarak 1000+1000 Müessesesi yapıyor. Belge almayanları savunma durumunda KOBİ projesini gösterdi. ebsohaber 23 temmuz 2008 HABER Kayıtlı ekonomiyi teşvik edin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ödemiş'in ise çok daha iyi bir konumda İzmir ve İlçeleri Oda Borsa Ortak (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, olduğunu, ilçenin hızla tarımsal sanayiyi Yönetim Kurulları Toplantısı’na reel sektörün kayıtlı ekonomiye geçmek geliştirmesi gerektiğini ifade etti. istediğini, defosuz olmak istediğini ancak 2007-2008 döneminde Türkiye'de katılan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğbu konuda hükümetin teşvik edici olması siyasetin ağırlıklı olduğu bir gündemin lu, ekonominin kayıt alına alacak gerektiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, yüzde yaşandığını belirten Hisarcıklıoğlu, evinönlemlerin teşvik edilmesini istedi. 7’nin altındaki büyümeyi de başarısızlık de huzursuzluk olanın işinde başarısız olarak nitelendirdi. olacağını, Türkiye'nin de evinde huzurun İzmir il ve ilçeleri Oda Borsa Ortak Yönetim Kurulları Topkalmadığını, ekonomik göstergelerin de bunun sonucu olarak lantısı Ödemiş’te gerçekleştirildi. Gölcük yaylasındaki toplantıya aşağıya döndüğünü belirtti. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Başkan Yardımcısı ve Manisa Türkiye'nin 2001 krizi sonrası uygulanan programın ekonoTSO Başkanı Bülent Koşmaz, Başkan Yardımcısı Halim Mete, miyi güçlü hale getirdiğini, evin içindeki huzursuzluğa rağmen, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yöne- hiç kimsede bir kriz beklentisi bulunmadığını belirten Hisarcıktim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, İzmir Ticaret Odası Yönetim lıoğlu, 2002-2006 yılları arasında yakalanan yüksek büyüme Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, İzmir Ticaret Borsası Yöntemi oranının 2007 yılında yakalanamadığını, Türkiye'nin Asya ve Kurulu Başkanı Aydın Kesen, Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Doğu Avrupa ülkelerinin yakaladığı büyüme hızının gerisine Başkanı Geza Dologh, Ödemiş Ticaret Borsası Yönetim Kurulu düştüğünü dile getirdi. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Türkiye 2002-2007 Başkanı Latif Aka, Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem ile yılları arasında tarih yazdı ve yüzde 7.2’lik büyüme hızı yakaAydın ve Muğla’dan Oda Başkanları katıldı. ladık. Bunu yapan da özel sektör oldu. Fakat 2007’ye gelince Toplantıda İzmir ve Türkiye ekonomisiyle ilgili bir sunum işler değişti ve yüzde 4.5’lik büyüme hızıyla Asya ve Doğu yapan Hisarcıklıoğlu, girişimcilere önerilerde bulunurken, sözle- Avrupa’nın gerisine düştük. Büyüme hızı işsizliğin azaltılması ve rinin “farlarınızı kontrol ediniz” uyarısı gibi değerlendirilmesini zenginlik için önemli. Ekonomide yüzde 7’nin altındaki büyüme istedi. hızını başarısızlık olarak görüyorum. Türkiye’nin hedefi büyüİzmir'in Türkiye ekonomisine bakıldığında şanslı sayılame olmalı. Bunu sağlarken kayıtdışı ekonomiye dikkat etmek bileceğini, büyük bir tarımsal ve hayvansal verimliliğe sahip gerekiyor” dedi. ebsohaber 24 temmuz 2008 HABER Kayıtdışı büyük sorun Büyüme hızının düşmesinde Türkiye'nin birinci önceliğini ekonomiden başka alanlara kaydırmasının etkili olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, reel sektörün en öneml sıkıntısının kayıt dışı ekonomi olduğunu ifade etti. Hisarcıklıoğlu yaptığı sunumda, 2004 yılından 2007 yılına kadar olan akaryakıt ve enerji kullanım miktarlarını karşılaştırarak ekonomik büyümeye, araç sayısının artmasına rağmen yakıt kullanımının azaldığına dikkati çekti. Petrolde dünyanın en pahalı ülkesi olduklarını, yüksek vergi oranlarının kaçak yakıtı artırdığını belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: “Ben diyorum ki sistem bizim kayıt dışında çalışmamızı istiyor herhalde. Bir taraftan 'Kayıt altına gir' diyor. Ama yüksek vergi oranı tüm ekonomilerde kayıt dışını artırır, bu en bilinen gerçektir. Biz de kayıtlı ekonomiye geçmek istiyoruz ama teşvik edin, vergi oranlarının adil, ödenebilir şekilde düzenlenmesi, vergi kanunlarının adil bir şekilde yazılması lazım. Bizim kayıtlı ekonomiye geçmemiz lazım. Ülke ekonomisi için, şirketlerimizi büyütebilmemiz için istiyoruz. Defosuz olmak istiyoruz. Alınan vergilerin hesabını soramıyoruz. Çünkü hesabını veremeyen hesap soramaz. Verdiğin her kuruşun nereye harcandığının hesabını soruyor olman lazım. Ama soramazsın. Biz hesabı ancak 4 yılda bir sandıkta sorabiliyoruz. Ama artık bu düzen değişti, o temsili demokrasiydi. Şimdi katılımcı demokrasi var. Karar alıcılar fikrini almak zorunda. 'Yetkiyi aldım 4 sene istediğim gibi idare ederim' yok öyle şey. Herkesin hesap verebilirliğinin ortaya konması lazım. Bunun için kayıt dışı ekonominin ortadan kalkması lazım.” Türkiye'nin gündeminin bu konulara çekilmemesi halinde gelecek dönemin de kaybedileceğini savunan Hisarcıklıoğlu, yeni bir anayasaya ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. 1982 Anayasası'nın, o dönemin devlet ve özel sektör üzerindeki zenginleşme modeline göre yazıldığını, bugün ise kalkınmanın artık sadece özel sektörün elinde olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Bu anayasanın şu anda yeniden yazılıyor olması lazım. Tabii ilk 4 maddesi hariç” dedi. Siyasi partiler ve seçim kanunun da artık değişmesi gerektiğini, Türkiye'de herkesin demokrasiyi yaşayarak kabul etmesi gerektiğin dile getiren Hisarcıklıoğlu, vergi ve hukuk reformunun da kaçınılmaz olduğunu söyledi. Kamu yönetimi iflas etmek üzere Türkiye'de kamu yönetiminin de iflas ettiğini savunan Hisarcıklıoğlu, TBMM'den çıkan hatalı yazılmış yasaların komik karşılandığını ancak “ağlanacak duruma gülündüğünü” söyledi. TOBB olarak Ankara'da yaptıkları mesainin önemli bölümünü yanlış bir karar çıkmasın diye uğraşarak geçtiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, kamuda sistemin artık çalışmadığını ileri sürdü. Bir bakanlığın tüm belediyelerden sahipsiz sokak hayvanlarının sayısını istediğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Başıboş kedi köpek sayısı.. Sistem bununla uğraşıyor. Kamu kaynakları bununla uğraşıyor, belediye başkanı buna cevap vermezse suç oluyor. Türkiye'nin önünü nasıl açarız? Bununla uğraşmıyoruz. Kamu yönetimi reformuna bu nedenle ihtiyacımız var” diye konuştu. Tüm bunlara rağmen çok umutlu olduğunu, Türk insanının eline fırsat verildiğinde, sistemi kurulduğunda müthiş başarılara imza attığını dile getiren Hİsarcıklıoğlu, futbolda 1990 öncesindeki durumla bugün karşılaştırıldığında konunun daha iyi anlaşılabileceğini ifade etti. Türkiye'nin ihracatını hızla artırdığını, otomotiv sektörünün gurur verici seviyeye geldiğini, Almanya'da bir çok başarılı girişimcinin ortaya çıktığını kaydeden Hisarcıkloğlu, “Herkesin işi kendine. Siyasetin işi siyasetçiyi bizim işimiz bizi ilgilendirir. Biz üretmek kazanmak, kazandırmak istiyoruz. İstediğimiz şu: Ayağımızdaki prangaları çözün. Para pul istediğimiz yok” dedi. İzmir, Türkiye’nin yüzü Hisarcıklıoğlu, konuşmasında İzmir'in ihracatının Türkiye genelindeki artışın gerisinde kaldığını, hızı artırmak için çareler bulunması gerektiğini ifade ederek, “İzmir'in yüzü gülerse Türkiye'nin yüzü güler” dedi. İktisat Kongresi'ni hemen savaş sonrası ülkenin yapısı oluşturulmadan yapma kararı alan Atatürk'ün ekonomiyi herşeyin önünde tutan yaklaşımının siyasi liderlerin de kulaklarına küpe olması gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, EXPO 2015'in alınamamasına rağmen kentin iyi bir şekilde tanıtıldığını, bu rüzgarın devam etmesi için İzmir Enternasyonal Fuarı'nın iyi kullanılması gerektiğini dile getirdi. Yeni bir vizyon lazım Toplantının divan başkanlığını yapan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, İzmir'de iş dünyasının işlerinin bozulduğunu, geleceklerini göremez noktaya geldiğini, parti kapanması, Ergenekon olayı ve küresel dalgalanmanın iç piyasada büyük olumsuz etki yarattığını belirterek, “Yeni bir umut, yeni bir vizyon ve ekonomik program görmek istiyoruz” dedi. İzmir Ticaret Borsası (İZTB) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Kesen ise atık suyla tarım arazilerinin sulanmasıyla ilgili yaptıkları çağrıya İZSU ve DSİ'den yanıt alamadıklarını belirtti. Toplantıya ev sahipliği yapan Ödemiş Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aka, üreticinin zor durumda olduğunu dile getirerek, destek çağrısı yaptı. ebsohaber 25 temmuz 2008 ULUSLARARASI Italyanlar’a ev sahipliği yaparız Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Tamer Taşkın, İtalya’da kapanan fabrikaları Türkiye’ye taşıyabileceklerini belirtti. İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili, İzmir Konsolosu Simon Carta ve İtalyan Ticaret Merkezi Müdürü Roberto Luongo EBSO Başkanı Tamer Taşkın’ı ziyaret etti. Türkiye ile İtalya arasındaki ilişkilerden mutlu olduklarını, ancak ikili ticarete bakıldığında rakamların çok daha yüksek olması gerektiğini vurgulayan Taşkın, “İtalyan firmaları genellikle aile şirketleri olduğu için yurt dışında çok fazla cesaretli davranmıyorlar” dedi. Avrupa’da üretim maliyetlerindeki artış, çevre sorunları ve yeni kuşakların aile işlerine ilgi duymaması nedeniyle bazı sektörlerdeki firmaların devam etme şansı olmadığını ifade eden Taşkın, “Bu kapanan fabrikaları İran, Hindistan ve biz alıyoruz. Ancak kapanan fabrikalar iki şeyi kaybediyor. Birisi knowhow, diğeri müşteriler. O nedenle bu fabrikaları kapanmadan Türkiye’ye taşımalıyız. Zor duruma giren İtalyan firmalarını da Türkiye’ye taşımalıyız. Buradan Asya’ya açılabiliriz. Avrupa ülkeleri Asya pazarlarına giremez ama biz girebiliriz” dedi. Yeni pazarlara açılım İtalya’nın balıkçılık, maden, gıda, tekstil, ayakkabı, konfeksiyon ve kimya sektörlerinde işbirliği yapabileceklerini vurgulayan Taşkın, Türkiye’nin enerji sektörü yatırımlarında da İtalyanlar’ın rol alabileceğini kaydetti. Tamer Taşkın, ayrıca Trieste’de katıldığı Türk İtalyan İzleme Komitesi 4. Toplantısı’ndaki izlenimlerini de Büyükelçi Marsili ile paylaştı. Ege Bölgesi’nde faaliyet gösteren firmaların, İtalyan firmalarla yapacağı işbirliğinin iki ülke açısından faydalı olacağına inandığını ifade eden Taşkın, “Türk firmaları İtalyan ortaklarıyla yeni pazarlara açılabilir. Yaptığımız görüşmelerde tüm bu olasılıkları dile getirdik. En kısa zamanda dile getirdiğimiz konuları somut projelere dönüştürmeyi hedefliyoruz” diye konuştu. Ticaretin 5’te biri Ege’den İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Carlo Marsili, İtalya ile Türkiye arasındaki 20 milyar dolarlık ticaret hacminin beşte birini Ege Bölgesi’nin oluşturduğunu kaydetti. Marsili, şunları söyledi: “Bu oranın az olduğu kanaatindeyiz. Çünkü Ege Bölgesi’nde daha yüksek potansiyel var. KOBİ’lerle ortak girişim yapılması gerekiyor. Türkiye pazarında hangi şirketlerin hangi sektörlerde faaliyet gösterdiğini tespit ederek, İtalyan firmalarla kontak kurmaya çalışacağız. İtalya ile Türkiye arasındaki ilişkiler yüksek düzeyde. Bu da ticari ilişkilerin gelişmesini kolaylaştırıcı bir unsur. Türkiye’de var olan yaklaşık 600 İtalyan şirketinin büyük bölümü Ege Bölgesi’nde kurulu bulunuyor. Ticaret hacminin beşte birini yüklenen bu bölge, İtalyan yatırımcılar için giderek daha cazibeli ve enteresan bir hale geliyor. İki ülke arasındaki 20 milyar doları aşan bir dış ticaret hacmi bulunması da çok sevindirici.” Türkler’in İtalyanlarla çok iyi çalıştığına dikkat çeken Marsili, pozitif politik ilişkilerin yatırımları kolaylaştırıcı bir etken oluşturduğunu vurgulayarak “Hatta bazı Avrupa ülkelerinden bile daha iyi iletişim kuruyoruz. Enerjimizi Ege Bölgesi’ne her gün daha fazla adamaya çalışıyoruz. İnciraltı’ndaki kruvaziyer limanı projesi bir İtalyan firmasına ait. Turizm sektörüne yönelik yeni projelerimiz de var. UniCredit gibi büyük şirketler kendi işlerini görüyor. Bizim yapmamız gereken küçük ve orta ölçekli şirketleri buluşturmak” diye konuştu. ebsohaber 26 temmuz 2008 ULUSLARARASI İzmir Avustralya işbirliği köprüsü Avustralya'nın Ankara Büyükelçisi Bizim büyük, çeşitlendirilmiş ve modern Üyelerine dış ticarette yeni kapılar Peter Doyle, ülkesinden birçok şirketin bir ekonomimiz var. İki ülke işbirliği Türkiye'deki yatırım ortamını incelediğini yapabilir” diye konuştu. açmak için çalışmalarını sürdüren bildirdi. Her iki ülkenin de çevresindeki EBSO, hedef ülke olarak bu defa Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın üyeleülkelerle iyi bir ticari bağlantı yaptığı için Avustralya’yı belirledi. İlk hedef, rine dış ticarette yeni pazarlar bulmak birbirini göremediğini dile getiren Doyle, işbirliği ortamı oluşturmak.. ve işbirliği ortamları yaratmak amacıyla “Önümüzdeki 2 yıl dünyada büyük sürdürdüğü çalışma kapsamında İzmir’e zorluklar yaşanacak ve bu yaşanan zordavet edilen Peter Doyle, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim luklar pazarı genişletmeyi mecbur kılacak. Avustralyalı birçok Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Yönetim Kurulu Üyeleri ve sanaşirket özellikle ulaşım altyapısı ve alternatif enerji sektörlerinde yicilerle biraraya geldi. İzmir’e ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdi- Türkiye’de yapılabilecek yatırımlar hakkında Türkiye'deki yatığini belirten Doyle, Avustralya ile İzmir arasında ticari ilişkilerin rım ortamını inceliyor” dedi. geliştirilmesi açısından önemli fırsatlar bulunduğunu söyledi. Avustralya'nın 910 milyar dolar gayri safi milli hasılaya saTaşkın: İki güçlü ülkenin işbirliğini istiyoruz hip, 17 yıldır sürekli büyüme gösteren bir ekonomisinin olduğuEBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Türkiye'nin nu belirten Doyle, ülkelerine geçen yıl 1.6 trilyon dolar yabancı ihracat hedefinde Avrupa, ABD gibi ülkelerin olduğunu, son sermaye çektiklerini anlattı. Doyle, Türkiye'ye kömür, alüminyıllarda Balkanlar, Rusya, Ortadoğu'nun hedefe dahil edildiğini yum, altın, kurşun sattıklarını buna karşılık meyve, ulaşım araçkaydetti. “Avustralya bizim için yeni hedef” diyen Taşkın, bu ları, motorlu yolcu araçları ve konserve ithal ettiklerini söyledi. ülkeyi tanımak gerektiğini söyledi. İki ülkenin ekonomisinin Ülkesinin Türkiye'ye çok uzak olarak bilindiğini ancak bubenzer yapıya sahip olduğunu, Avustralya'nın Avrupa'dan 13-14 nun problem olmadığını anlatan Doyle, iki ülke arasında birçok milyar dolarlık ürün ithal ettiğini anlatan Taşkın, “Türkiye'den alanda işbirliği yapılabileceğini kaydetti. Dünyanın en büyük 3. çoğu gıda firması bu ülkeye ihracat yapıyor. Navlun ücreti ekonomisine sahip olan Avustralya ile Türkiye arasındaki ilişkiolarak 1615 dolar verirseniz malınız Avustralya'ya gidiyor. lerin gelişmemesinin sebeplerine değinen Peter Doyle, “Aslında Avustralya'nın Avrupa'dan aldığı 15 milyar dolarlık pastaya iki ülke arasındaki mesafe büyük problem olmamalı. Her şey rakip olabiliriz. İki güçlü ülkenin işbirliği yapmasını çok arzu insanın kafasında. Bugün çok düzenli nakliye imkanları var. ediyoruz. 1 milyar dolarlık ticaret hacmi artmalı” diye konuştu. ebsohaber 27 temmuz 2008 ULUSLARARASI Yunan Büyükelçi EBSO’da Yunanistan’ın göreve yeni atanan Türkiye Büyükelçisi Fotis Ksidas, İzmir’e gelerek Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın ile görüştü. Yunanistan’ın İzmir Konsolosu Hara Skolarikou’nun da hazır bulunduğu ziyarette Ksidas, ülkesi ile Türkiye arasındaki ilişkilerin sadece komşuluk değil ekonomik alanda da bugünkünden ileri noktalara gitmesi için çaba göstereceğini söyledi. Ege’nin kıyısındaki bu kentten çok etkilendiğini söyleyen Ksidas, Türkler ile Yunanlılar’ın benzerliklerinin fazla olduğunu da belirtirken, “Halklarımız ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin iyi olmasını istiyor. Bunu hükümetlerden de istiyor. Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin gelişmesinde iş dünyasının rolü, ortaklıkların artması da çok önemli” dedi. Yunanistan Büyükelçisi Ksidas, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğini de desteklediklerini vurgularken, AB içindeki ilişkilerin Türkler sayesinde daha iyi olacağına inandığını dile getirdi. EXPO 2015 yarışında İzmir’in yanında yer aldıklarını söyleyen Ksıdas, Yunanistan’ın 1996 yılında olimpiyatları kaybettiğini ama daha sonra kazandığını hatırlatarak, “Bu konuda üzülmenizi istemiyorum. Çünkü İzmir, geleceği çok parlak bir kent. Daha sonraki yıllarda EXPO’yu alacağınızdan eminim” diye konuştu. Büyükelçi Ksıdas’ın ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmeye katkı koyacağını söyleyen EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın ise, Ege Bölgesi ve İzmir açısından bakıldığında Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin her geçen gün geliştiğini ve büyüdüğünü söyledi. Yunanlı işadamlarının İzmir’de yatırımları olduğunu haber veren Taşkın, İzmirliler’in de adalar başta olmak üzere ticareti ve turistik gezileri artırdığını ifade etti. Taşkın, sanayicilerin vize işlemleri için Yunanistan Konsolosluğu’nun gösterdiği kolaylığa teşekkür etti. Büyükelçi Ksidas’ın ziyaretinden büyük mutluluk duyduğunu kaydeden Tamer Taşkın, ziyaret anısına plaket verdi. Taşkın: İsrail’deki imkanları değerlendirelim Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Türkiye’nin Ortadoğu’da en iyi ekonomik ve siyasi ilişkiler içinde bulunduğu İsrail’in sadece kendisi değil etkileşim içinde olduğu ülkeler açısından da büyük fırsatlar barındırdığını söyledi. Taşkın, Ege Bölgesi Sanayi Odası ile İsrail Ticaret Odaları Konfederasyonu arasında 2006 yılında imzalanan işbirliği anlaşmasının İzmirli sanayicilere bu açıdan faydalı olacağını bildirdi. İsrail’de kasım ayında gerçekleştirilecek Başbakanlar Konferansı, ihracat ve uluslararası işbirliği toplantısı öncesinde iş dünyasıyla ilgili konuları gözden geçirmek üzere bu ülkeye giden EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, İsrail Ticaret Odaları Konfederasyonu Başkanı Uriel Lynn, Genel Direktör Yehezkel Daskal ve Dış İlişkiler Yöneticisi Shash Rabinowitz ile birararaya geldi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, İsrail’in Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ve yine ülkemize en fazla turist gönderen ülkelerin başında geldiğini vurgularken, “İsrail ihracatımızda 20’nci sırada. THY günde 3 sefer düzenliyor. Antalya’ya charter uçakları iniyor. Tarım, gıda, seracılık, makina, klima, gayrimenkul, inşaat, otomotiv ve yan sanayi alanlarında işbirliği ve ihracat şansımız çok. İsrail yazılım ve bilgisayar alanında oldukça ileride. İsrail firmaları Türkiye’de yatırıma ilgi duyuyor. Ayrıca tüm üretim dallarında İsrail üzerinden ABD pazarına girebilme imkanı oldukça büyük bir şans. İsrail’de İzmirliler büyük avantajlar elde edebilir” dedi. ebsohaber 28 temmuz 2008 ULUSLARARASI Çin’le dostluk kuruldu, sıra yatırımda Çin’in zengin endüstri bölgelerinden biri olan Tianjin’den gelen ticaret heyeti, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nı (EBSO) ziyaret ederek karşılıklı yatırım ve işbirliği anlaşması imzaladı. Geçtiğimiz Mayıs ayında da İzmir’e gelerek Ege’li sanayicilerle ikili görüşmeler yapan Tianjin heyeti, İzmir’de yatırım için kolları sıvadı. Tianjin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zhang Yuanlong, cari fazla veren Çin ekonomisinin dış yatırımlara ihtiyaç duyduğunu hatırlatarak, toplam yatırımların yüzde 60’ını gerçekleştirecek olan Tianjin Bölgesi’nin dünyaya açılmaya İzmir’den başlamak istediğini söyledi. Liman ve lojistik avantajı İzmir’in stratejik önemine işaret eden Yuanlong şöyle konuştu: “İzmir’de limanın olması, Avrupa’ya, Ortadoğu’ya ve Afrika’ya yakın olması, bizim için çok büyük bir avantaj. Sermayeyi yurtdışına taşımaya ihtiyaç duyduğumuz şu dönemde imzaladığımız protokol önce dostluğumuzu pekiştirdi. Çin’de bir laf vardır. ‘Önce dost ol, sonra iş yap’. Biz dostluk aşamasını tamamladık. Heyetimizde bulunan iki iş adamı, ESBAŞ’ı gezerek, yatırım görüşmesi yaptı. İşbirliklerinin artarak devam edeceğini düşünüyoruz.” Tüm dünyadan sağladığı uygun koşullar sayesinde yatırımcı çeken Çin’in, işadamlarının yurtdışında yatırım tecrübesinin yok denecek kadar az olduğuna dikkat çeken Yuanlong, Çin’li işadamlarının karşılıklı çıkarları koruma konusunda yapılan anlaşmalara hayati önem verdiklerini vurguladı. Anlaşma yatırıma dönüşecek EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ufuk Akgün de Çin’li yatırımcılarla yapılan ziyaretlerin iki ayda bir gibi kısa aralıklara indiğini kaydederek, bu ziyaretlerden mutluluk duyduklarını dile getirdi. Çin’li işadamlarının otomotiv ve lojistik başta olmak üzere bitkisel ilaç sektörüne de önem verdiklerinin altını çizen Akgün, bitkisel ilaç pazarının son dönemlerde hızla arttığını ifade etti. Akgün, Tianjin heyeti ile daha önce yapılan ikili görüşmelerin ardından bunu imzalanacak anlaşma ile yatırıma dönüştüreceklerini sözlerine ekledi. ebsohaber 29 temmuz 2008 SEKTÖRLERİMİZ Petkim ikiye katlayacak Petkim’in yeni patronları 5 milyar Korkmuyoruz, dolarlık yatırımla Petkim’i hem özelleşTürkiye’nin petrokimya devi yatırıma devam edeceğiz tirme için ödedikleri para hem de yeni Petkim’in yeni sahipleri, 5 milyar Petkim Yönetim Kurulu Başkanı ve yatırımla kapasite olarak ikiye katlayacak. dolarlık yatırımla yeni üniteler ve SOCAR Yönetim Kurulu Başkanı Rövnag Petkim’in yanına neredeyse bir Petkim rafineri kurulacağını, üretim ve Abdullayev, kendilerini yabancı yatırımdaha yapılacak. Bakü-Ceyhan-Tiflis istihdamın katlanacağını açıkladı. cı olarak görmediklerinin ve Türkiye’deki (BTC) kapsamında Ceyhan’da bir rafineri siyasal durumdan korkmadıklarının altını kurmayı planlayan grup, önceliği İzmir’e çizdi. Petkim’de yatırıma devam edecekverecek. lerini vurgulayan Abdullayev şöyle konuştu: “Hiç bir korkuya Petkim’in yüzde 51’lik kamu hissesinin blok satışına ilişkin yer yoktur. Azerbaycan ve Türkiye iki devlet tek millettir. Biz özelleştirme ihalesini kazanan Socar & Turcas- Injaz Ortak Giriyabancı değiliz. Bu durumlar projelerimiz ve yatırımlarımız şim Grubu’nun oluşturduğu yeni yönetim kurulu, Ege Bölgesi Sa- konusunda bizde tedirginlik yaratmıyor. Türkiye’nin yaşadığı nayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın’ı ziyaret etti. sorunları kısa sürede çözeceğine inanıyoruz.” Ziyarete Socar’ın ve Petkim’in Yönetim Kurulu Başkanı Rövnag Abdullayev, Turcas Petrol A.Ş Başkanı ve Petkim Yönetim KuruKimya parkı da kurulacak lu Başkan Vekili Erdal Aksoy, Socar Genel Müdürü Vagif Aliyev, Turcas Petrol A.Ş Başkanı ve Petkim Başkan Vekili ErTurcas Başkan Vekili Yılmaz Tecmen, Turcas Yönetim Kurulu dal Aksoy da siyasi istikrarın önemli olduğunu ifade ederek, Üyesi Baha Aksoy, Pektim Genel Müdürü Kenan Yavuz katıldı. Türkiye’nin kolay halledebileceği meseleler olduğunu belirterek Petkim’in yeni Yönetim Kurulu Başkanı Rövnag Abdullayev, ülkelerine güvendiklerini söyledi. Zorlu bir mücadeleden sonra Petkim’in yaklaşık 5 milyar dolarlık yatırım gerçekleştireceğini Egeliler için önem arz eden Türkiye’nin en önemli tesislerinin ve Türkiye’deki siyasal çalkantılardan çekinmediklerini belirtti. emin ellerde olduğunu söyleyen Aksoy, Petkim’de yeni petro Trancentral-Asia Grubu’nun devre dışı bırakılmasıyla, 2 milyar kimya ürünlerinin üretimi için minimum 2 milyar dolar, rafineri40 milyon dolar en yüksek ikinci teklifiyle Petkim Petrokimya ler için de minimum 3 milyar dolarlık yatırım yapılacağını açıkA.Ş. (Petkim) ihalesinde öne çıkan Socar&Turcas-Injaz OGG’ye, ladı Aksoy, bu yatırmlarla Petkim’in kapasitesini en az iki katına Özelleştirme İdaresi (ÖİB) Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun onay çıkaracaklarını söyledi. Petkim sahası içerisinde de Kimya Parkı vermesinin ardından özelleştirme süreci tamamlanmıştı. projesini hayata geçireceklerini belirten Aksoy, bütün projele- ebsohaber 30 temmuz 2008 SEKTÖRLERİMİZ rinde Egeli sanayicilerin de görüşlerini alacaklarını dile getirdi. Petkim’de çalışan sayısını da yatırımlarla birlikte en az iki katına çıkarmayı hedeflediklerini belirten Aksoy, Petkim’i dünyanın sayılı tesisleri arasında görmeyi amaçladıklarını söyledi. Çalışan sayısı ikiye çıkacak Bugün yapacakları yönetim kurulu toplantısında Petkim’in acil, orta ve uzun vadeli yatırım planlarını kararlaştıracaklarını ifade eden Aksoy, “Petkim mükemmel bir tesis. Türkiye bu tesise çok önem vermiş. Çalışanlar da tesisi benimsemişler, kendi müesseseleri olarak görmüşler. 20 yıllık özelleştirme sürecinde Petkim ayakta kaldıysa bu çalışanlar sayesinde oldu. Çalışan çıkarılmayacak, tam tersine yapılacak yatırımlarla çalışan sayısı iki katına çıkarılacak” dedi. Yatırımları bekliyoruz EBSO Başkanı Tamer Taşkın ise, Petkim’in Ege Bölgesi’nde ilk dörde giren önemli bir sanayi kuruluşu olduğuna dikkat çekerek Petkim’i alan Turcas şirketini kutladığını ve başarılar dilediğini söyledi. 5 bin üyelerinin en az bin tanesinin Petkim’le iş yaptığına işaret eden Taşkın, Petkim’in gelecekte yapılacak petro kimya tesisleri ve limanıyla öneminin daha da artacağını kaydetti. Taşkın, ilerde yapılacak yatırımları sanayicinin dört gözle beklediğini vurgulayarak “Petkim’in özel sektör dinamizmiyle bölgemize çok faydalı olacağını düşünüyorum. Aynı zamanda katı atık yakma tesisiyle sanayicilere de büyük hizmet veriyor. Bundan sonra da yapılacak yatırımlarla da sanayicinin istediği nitelikteki ürünleri sağlayacaktır. Biz kısa sürede bu yatırımların hayata geçirilmesini istiyoruz” diye konuştu. Petkim’i 2 milyar 40 milyon dolara aldı Petkim’in yüzde 51’lik kamu hissesinin blok satışına ilişkin özelleştirme ihalesine en yüksek teklifi 2 milyar 50 milyon dolar ile TransCentral Asia Petrochemical Ortak Girişim Grubu verdi. 8 firmanın katıldığı ihale sonucunda Petkim, 2 milyar 50 milyon dolarla en yüksek teklifi veren TransCentral Asia Petrochemical Ortak Girişim Grubu’nun olmuştu. İhaleye, Carmel-Limak OGG, Trans Central Asia Petrochemical OGG, Zorlu Holding A.Ş., Hokan Chemicals OGG, Çalık-IOCL OGG, Naksan- Torunlar- Toray- Kiler OGG, Fırat Plastik A.Ş. ve Socar & Turcas- Injaz OGG katılmıştı . Daha sonra ihaleye yapılan itirazların ardından ihaleyi 2 milyar 40 milyon dolarla ikinci teklifi veren Socar-Turcas-Injiaz Ortak Girişim Grubu kazanmıştı. Petkim ve Tüpraş birbirini tamamlayan nitelikte iki kuruluş olarak hayata geçirilmişti. Ancak özelleştirmede farklı gruplara satılması, Petkim’i alan grubun rafineri yatırımı için düğmeye basması, Tüpraş’ı alan grubun da bir petrokimya tesisi kurmak için harekete geçeceği beklentisi yaratmaya başladı. Tüpraş da petrokimya tesisi kurarsa Aliağa petrokimya, kimya ve plastik sektörlerinde dünyada söz sahibi olacak.. ebsohaber 31 temmuz 2008 SEKTÖRLERİMİZ Tire’den dünyaya treyler Türkiye’nin en büyük kapasiteli treyolduğu Avrupa’nın ikinci en büyük treyler ler üretim tesisi ‘Krone Doğuş Treyler üreticisi Alman Krone firması ortaklığı Alman treyler devi Krone’un DoFabrikası’nın temeli Tire Organize Sanaile kurulan tesisin temel atma töreninde ğuş grubu ortaklığıyla Tire OSB’de yi Bölgesi’nde Sanayi ve Ticaret Bakanı konuşan Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer temelini attığı treyler fabrikası geZafer Çağlayan’ın da katıldığı bir törenle Çağlayan, Türk ekonomisinin milli takılecek yıl üretime başlayıp getirdiği atıldı. 35 milyon Euro yatırımla kurumının as oyuncularından Doğuş Grubu yeniliklerle pazar devi olacak. lacak ve 30 bin metrekare kapalı alana ile Almanya’nın önemli üreticilerinden inşaa edilecek tesis, ilk yılında 150 iki Krone’nin yatırımının temel atma törenini vardiyaya geçildiğinde ise 400 kişi istihdam edecek. Başlangıçta nikah merasimine benzeterek, şöyle konuştu: “Biz burada nikah 3 bin, tam kapasiteye ulaştığında ise 10 bin adet treyler üretileşahitleriyiz. Bu ortaklıktan gürbüz çocuklar bekliyoruz. Ülkede cek tesis, 2009 yılında faaliyete geçecek ve üretimin yüzde 80’i taş üstüne taş koyanın başımızın üstünde yeri var. Biz sizlerin ihraç edilecek. Hizmete girecek olan fabrika Türkiye’nin yabancı hizmetkarıyız. 102 yıllık ve 4’ncü kuşağın yönettiği Krone firmaortaklı ilk treyler üretim tesisi özelliğini taşırken, aynı zamanda sının ülkemize yatırım yapması tesadüf değildir. Türkiye dünyaAvrupa’da müşterinin istediği renkte treyler üretebilen tek tesis nın parlayan yıldızlarından biridir. Hükümet olarak görevimiz olacak. bu üreticilere ışık tutarak onlara sonuna kadar destek vermektir.” Törene Bakan Çağlayan’ın yanısıra İzmir Valisi Cahit Kıraç, AKP İzmir Milletvekilleri Tuğrul Yemişçi ve İsmail Katmerci, DoTürkiye’nin gerçek gündemi ğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Krone GmbH Bakan Çağlayan, böyle bir fabrikanın Türkiye’de kurulmaYönetim Kurulu Başkanı Dr. Jürgen Föhrenbach, Krone Ortağı sının sevindirici olduğunu belirterek, “İşte Türkiye’nin gerçek Bernard Krone, Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan gündemi bu. Türkiye son 5.5 yıldaki siyasi ve ekonomik istikrarAcar, Doğuş Otomotiv CEO’su Ali Bilaloğlu, Krone’un İzmir’de la dünyada önemli bir mihenk taşı haline gelmiştir. Bu yatırım yatırım yapmasını sağlayan Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim tesadüfi bir yatırım değildir. Türkiye dünyanın çok önemli parKurulu Başkanı Tamer Taşkın, Tire OSB Yönetim Kurulu Başkanı layan yıldızlarından biridir. Dünyanın 17. büyük, Avrupa’nın da Kamil Porsuk ve çok sayıda sanayici katıldı. 16. büyük ülkesiyiz. 24 saniyede bir aracın üretildiği 30 saniyede bir aracın ihraç edildiği bir ülke burası. Genç nüfusu serbest Yatırım tesadüf değil piyasa ekonomisi kurallarının uygulanmasında başarı elde etmiş, Doğuş Otomotiv ve 2003 yılından bu yana distribütörü yabancı yatırımcıların kendilerini ülkelerinde gibi hissettiği, ebsohaber 32 temmuz 2008 SEKTÖRLERİMİZ elde ettiği karı serbestçe transfer ettiği, yatırım Türkiye ve Almanya arasındaki coğrafi avantajları bulunan bir ülke’’ diye dostluğu pekiştirmekle kalmayacak, aynı Krone Doğuş Treyler Fabrikası, konuştu. zamanda da ekonomimize büyük bir aynı zamanda lokomotif yatırım Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan, katkı sağlayacaktır” diye konuştu. özelliği taşıyor. Şimdiden 10 yan hükümet olarak görevlerinin yatırımlara Şahenk, kurulacak olan fabrika ile sanayi kuruluşu da Tire OSB’de destek vermek olduğunu belirterek, “HüRusya, Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler arazi için rezervasyon yaptırdı. kümetin 2008 yılı için koyduğu ihracat ve Kafkasya’ya treyler ihracatı yapmahedefi 125 milyar dolar. 6 ayda ihracayı hedeflediklerini söyleyerek bu tür tımız 125 milyar doları buldu. Yıl sonu ihracat rahatlıkla 150 yatırımların ekonominin çehresini değiştirdiğini ifade etti. Alman milyar doları bulacak” dedi. Krone firması ile iki ayrı taraf değil tek yürek olduklarını da sözYatırımların, üretimin ve istihdamın önündeki engelleri kallerine ekleyen Şahenk, fabrikanın sahibinin ise firmaların değil dırmak için gece gündüz çalıştıklarını vurgulayan Bakan ÇağlaTürkiye’nin olduğuna dikkat çekti. yan, Meclis’ten geçen Ar-Ge Teşvik Yasası ve istihdam paketiyle Krone’nin yatırım kararının Türkiye’nin değişen dünyada yeidari, yasal ve mali yükleri azaltmayı hedeflediklerini söyledi. rini almasının ve ilerlemesinin göstergesi olduğunu dile getiren Bakan Çağlayan, yatırımların önündeki engelleri kaldırmak için Şahenk, yabancıların eskiden sadece mal satmak için geldikyapacaklarının, yaptıklarından daha çok olacağını vurguladı ve lerini, artık kaliteli insan gücü ve sosyo-ekonomik değişimler “Bakanlık olarak bir teşvik sistemi üzerinde çalışıyoruz. Türkinedeniyle geldiklerini söyledi. Şahenk, Türk halkının senelerce ye 2008 yılında ilk defa bir sanayi envanterine sahip olacak ve enflasyonla mücadele ederken artık 3-5 senelik planlar yapmaya sanayi stratejisi belirlenecek. Bu şok bir devrim niteliğinde bir başladığına işaret etti. teşvik sistemi. Bu sistemi 2009 yılında hayata geçirmeyi planlıFabrikanın sadece ekonomiye değil, istihdama da katkıda yoruz. Bu sistemle yabancı sermaye miktarını artıracak, yatırım bulanacağını vurgulayan Şahenk, “Krone ile 2003’te distribüyapan firmalara avantajlar sağlayacağız” diye konuştu. törlük anlaşması imzaladık. O zaman bu markanın ürünlerini Bakan Çağlayan önümüzdeki yıllarda lojistik sektörünün Türkiye’de üretme hayali kurduk. Şimdi bunu gerçekleştiriyoruz. öneminin daha artacağına işaret ederek, “Özellikle kara yolu İlk defa bir yatırımcı geldi, biz teklif etmeden (Burada yatırım taşımacılığı önemli olacak. Bu nedenle bu yatırım çok önemli. yapalım) dedi. Burası Türkiye’nin en büyük kapasiteli, dünyanın Bu evliliğin meyvelerini görmek için sabırsızlanıyoruz” dedi. da sayılı treyler fabrikalarından biri olacak” dedi. Fabrika Türkiye’nin İnşaatın bir an önce bitmesini temenni eden Şahenk, “TürDoğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ise, İzmir’de kiye artık üretimin yanısıra yatırım bağları da kuruyor. Çünkü fabrika açmanın kendileri için ayrı bir gurur olduğunu kaydedesadece üretim yetmiyor, ürettiğinizi tüketiciye götürmek de rek “‘’Dünyada ikinci, üçüncü nesiller az duyulurken dördüncü önemli. Bu anlamda taşımacılık ve lojistik sektörü de Türkiye nesli buraya getirmek çok önemli. Bu fabrikaya yatırımlarının ekonomisindeki en önemli sektörlerden biridir” dedi. bir başlangıcı olarak bakıyoruz Krone gibi dev bir firmayı da Ferit Şahenk, Türkiye’nin genç nüfusuna dikkati çekerek, Türkiye’ye getirmekten gurur duyuyoruz. Temelini attığımız “2030-2040’lı yıllara geldiğimizde eğer bir arada bulunabilirsek, ebsohaber 33 temmuz 2008 SEKTÖRLERİMİZ bu genç nüfusun önemi hayal ettiğimizden de fazla artacak” dedi. Profesyonellerle çalışıyoruz Krone Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Jurgen Föhrenbach da, Krone’un Doğuş Otomotiv gibi profesyonel bir ortakla yüksek rekabetin bulunduğu yerel ve uluslararası treyler pazarında bir adım daha öne çıktığını vurgulayarak, “Krone Doğuş Treyler Fabrikası, birlikte başarıya ulaştıracağımız olağanüstü bir fırsattır. 2009 yılı içinde üretime başlayacak olan yeni ultra-modern treyler fabrikamızın doğru yol olduğunu biliyoruz. Krone, Doğuş Otomotiv gibi son derece profesyonel bir ortak edinmiştir. Bu tür çalışmalara ihtiyacımız var. 9 ay önce joint-venture sözleşmesi imzaladığımız Doğuş Grubu ile bugün fabrikanın temellerini atıyoruz. Müşterilerimize en uygun şartlarda satış yapmak durumundayız çünkü petrol fiyatlarındaki artışlardan dolayı maliyetlerin ne kadar yüksek olduğunun farkındayız” dedi. Fabrikanın hayata geçmesi için tüm işlerin hızla bitirildiği haberini veren Föhrenbach, “Günümüzde olduğu gibi gelecekte de lojistik ve nakliyatta pazardaki ihtiyacın oldukça yükse olacağını öngörmekteyiz. Avrupa Birliği’nin de yaptığı tahminlere göre ticari nakliyatın 2025 yılına kadar yüzde 40 artış göstermesi bekleniyor. Bu nakliyatın en büyük kısmı kıtalararası kara taşımacılığı olacak. Tabii ki Tire; Karadeniz, Yakın Doğu ve Kuzey Afrika gibi geleceğin öngörülen pazarlarının kalbinde yeralıyor. Doğuş ve Krone, stratejik olarak da iyi bir konuma sahip” diye konuştu. Sadece fabrika temeli değil Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar ise, Tire OSB’de sadece güçlü bir ortaklığın ve Krone Doğuş Treyler Fabrikası’nın temelinin atılmadığını belirtirken, “Aynı zamanda nakliye ve lojistik sektörü için yüksek kalite standartlarının temeli atılıyor. Türkiye pazarının cazibesini artıracak ve rekabet eşiğini yükseltecek bir yatırımın temelleri atılıyor. Krone Doğuş Treyler Fabrikası’nın temeline katılan her harç aslında Türkiye’nin geleceğine katılıyor. Türk otomotiv, nakliyat ve lojistik sektörlerine, Tire’ye, İzmir’e ve Ege Bölgesi’ne, ülkemizin ödemeler dengesine de önemli katkılar sağlamak üzere temel atıyoruz” diye konuştu. İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir’in sosyo-ekonomik özelliklerini anlatarak, kara, deniz ve hava yolu ile dünyaya açıldığını, Türkiye ihracatının yüzde 20’sinin bu bölgeden gerçekleştirildiğini söyledi. Organize sanayi bölgelerinin kapasite kullanım alanlarını artırmak istediklerini aktaran Vali Kıraç, TOSBİ’de yüzde 25 boş kısım bulunduğunu, yeni teşebbüslere alan verme kapasitesinin mevcut olduğunu ifade etti. Vali Kıraç, Krone Doğuş Treyler Fabrikasının devreye girmesiyle istihdama katkı sağlanacağını sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından Bakan Çağlayan, Doğuş ve Krone yöneticileri ile birlikte butona basarak fabrikanın temelini attı. Yan sanayisini de beraberinde getiriyor Krone Doğuş Treyler Fabrikası, aynı zamanda bir lokomotif özelliği de taşıyor. Büyük yatırım, kendisine hizmet sağlayacak yan sanayisini de beraberinde Tire’ye getiriyor. Tire OSB’nin kalkınmasında da öncü rol oynamaya başlayan Krone Doğuş Treyler Fabrikası’nı takiben yaklaşık 10 sanayi kuruluşu, yatırıma yönelik olarak Tire OSB’ye rezervasyon yaptırdı. Türkiye’nin ilk treyler seri üretim merkezi olma özelliğine sahip Krone Doğuş Treyler Fabrikası’nı aynı zamanda dünyanın da seri üretim sistemine sahip treyler fabrikaları arasında bulunuyor. Türkiye’nin yabancı ortaklığı ilk treyler üretim tesisi de olacak olan Krone Doğuş Treyler Fabrikası Türk otomotiv sektörünün en büyük boya öncesi kataforez kaplama ünitesine de sahip olacak. Bu özelliği ile fabrika Avrupa’nın müşterinin istediği renkte treyler üretebilen tek merkezi olacak. Krone’un ürünlerine 10 yıl paslanmazlık garantisi verebilmesini de sağlayan bu teknoloji üretimin kalite standardı hakkında fikir vermesi açısından da büyük önem taşıyor. Yüzde 80’i ihraç edilecek Yıllık 10 bin adet treyler üretim kapasitesine sahip olacak olan tesis ile ilk etapta 150 kişiye istihdam olanağı yaratılacak. İki vardiya sistemine geçildiğinde ise bu sayı 400 kişiye ulaşacak. Hizmete gireceği 2009 senesinde 3 bin 115 adet profi liner ve mega liner treyler üretimi gerçekleştirecek olan tesiste her yıl ortalama 10 bin treyler üretilecek. Krone Doğuş Treyler Fabrikası toplam üretimin yüzde 80’ini ihraç ederken, yüzde 20’si ise iç pazarda satışa sunulacak. Yüzde 51 Krone, yüzde 49 Doğuş Otomotiv ortaklığı ile kurulan çevre dostu tesis, 200 bin metre kare açık alan içinde 30 bin metrekare kapalı alana sahip olacak. ebsohaber 34 temmuz 2008 SEKTÖRLERİMİZ Eldor’un yeni üretim hatları açıldı İtalyan otomotiv devi Eldor, İzmir’deki yatırımını 50 milyon Euro’ya çıkarmaya hazırlanıyor. Ege Serbest Bölgesi’nde otomotiv sektörü için ateşleme ve motor kontrol sistemleri üretimi alanında faaliyet gösteren Eldor Corporation S.p.A firmasının yeni üretim aksları, İzmir Vali Yardımcısı Halis Peker, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İtalya Büyükelçisi Carlo Marsini, İtalya Konsolosu Simon Carta, Eldor Corporation S.p.A Başkanı ve CEO’su Pasquale Forte, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın ve Gaziemir Belediye Başkanı Adnan Yüksel ile çok sayıda konuğun katıldığı törenle açıldı. İzmir övgüsü İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsini, İtalya ile Türkiye arasındaki uzun yıllardır siyasi, askeri, ekonomik ve sivil alanlarda verimli ve olağanüstü bir ilişki olduğunu belirtti. İki ülke arasında yaklaşık 20 milyar dolarlık dış ticaret hacmi bulunduğunu, İtalya’nın ticaret açısından Türkiye’nin 3’nçü büyük partneri olduğunu vurgulayan Büyükelçi Marsini, Türkiye’de faaliyet gösteren 600 şirketin büyük çoğunluğunun Ege Bölgesi’nde bulunduğunu hatırlattı. Marsini, “‘’Türkiye ile İtalya arasındaki genel ilişkilere oranla Ege Bölgesi’nin İtalya ile ilişkileri daha hızlı büyüyor. Bölgeyi eşsiz kılan birçok etmen var. İzmir ile İtalya ile arasındaki ilişkiler ise, iki ülke arasındaki genel ilişkilere oranla çok daha hızlı büyüyor. Yapılan yatırımlar ve gelişmeler, bölgenin sosyal dokusuna da olumlu yansıyacaktır” dedi. İzmir Vali Yardımcısı Halis Peker, İzmir’in birçok yönüyle öncü bir kent olduğuna dikkat çekti. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentte 60’larda başlayan ve 70’lerde doruğa çıkan sanayi hamlesinin daha sonra ivme kaybettiğini hatırlatarak, “Ancak bu kentte yaşayan her kesimden insanın çabaları ve birlik-beraberlik duygusu ile yeniden hızlı bir büyüme, gelişme ve kalkınma sürecine girdiğimizin sinyallerini alıyoruz. Bu gelişime öncülük etmek için de İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak planlı, programlı işlerle elimizden geleni yapıyoruz” dedi. İzmir’in belirli bir sıçrama noktasına ulaştığına dikkat çeken Kocaoğlu, “Yetişmiş insan gücü, barındırdığı kültürlerin barış içinde yaşaması, doğası, tarihi, termal kaynakları, turizm geleneği ve insanlarının sevecenliği gibi birçok yönden avantajlı bir kent olan İzmir, lojistik potansiyelini de kullanarak öne çıkacaktır. Sahip olduğu kaynaklara karşın, yatırım alanında gayrimenkul değeri bu kadar düşük bir kent daha yok. İzmir, yeni yapılacak yatırımlarla gelişmesini sürdürecektir” diye konuştu. Eldor Corporation S.p.A Başkanı ve CEO’su Pasquale Forte ise, İzmir’in yabancı yatırımcılar için giderek bir cazibe merkezine dönüştüğünü vurguladı. Forte, “Türkiye’de ve özellikle İzmir’de iş yapmaktan çok mutluyuz çünkü burada disiplinli, dikkatli, rekabete inanan ve kendilerini kanıtlamak için çalışan insanlar var. Yatırımımız 50 milyon euroya yükselecek” dedi. ebsohaber 35 temmuz 2008 SEKTÖRLERİMİZ BMC de yönünü Tire’ye çevirdi Ağır vasıta ve ticari araçta Türkiye’nin ki yatırımlarını askıya aldıklarını söyledi. Turgutlu’da arazi fiyatlarının en büyük markalarından biri olan BMC, Turgutlu’da başka seçeneklerin sunulma2 yıl önce duyurduğu Turgutlu’daki ması halinde yatırım yapmayacaklarını yükselmesi nedeniyle alternatif yatırımından vazgeçme noktasına gelip dile getiren Demirpençe, alternatif yerler yer arayışlarına giren BMC, Tire yönünü Tire’ye çevirdi. 1 milyon 150 üzerindeki çalışmaların devam ettiğini Organize Sanayi Bölgesi’nde metrekare alandaki istimlak bedeli için vurguladı. Turgutlu’ya bir küskünlükleriincelemelerde bulundu. arazi sahiplerinin başvurusu sonucunda nin olmadığını, kendilerinin imzaladıkMahkemenin dönüm başına 9 bin YTL ları protokole sadık kaldıklarını anlatan fiyat vermesi üzerine BMC Turgutlu’daki yatırımını askıya aldı. Demirpençe, “Biz başlangıçta verdiğimiz sözlerin arkasındayız. BMC’nin 600 milyon doları bulacak otobüs, kamyon ve ticari Böyle büyük bir yatırım için farklı seçenekler sunulması halinde araç üreteceği fabrika için şimdi Tire Organize Sanayi Bölgesi Turgutlu’da yatırım yaparız. Ancak bu şartlarda Turgutlu defteritemsilcileri ile görüşüyor. BMC Murahhas Azası Mehmet Demir- ni kapatmış durumdayız” dedi. pençe, Turgutlu’da yatırım yapmalarının önünün kapandığına dikkat çekerek, Tire başta olmak üzere alternatif yer arayışlarını Tire ile görüşüyoruz sürdürdüklerini söyledi. Tire Organize Sanayi Bölgesi yöneticileri ile görüştüklerini ve bu alternatifi çok ciddi olarak incelediklerini açıklayan DemirTire’de seferberlik pençe, Turgutlu’ya göre uzak olmasına rağmen Tire’de yatırıma Tire’de fizibilite çalışmalarını sürdüren BMC, 1 milyon metsıcak baktıklarını söyledi. Bölge ile ilgili olarak fizilibite raporu rekarelik alanda yatırımını gerçekleştirmek istiyor. Turgutlu’ya hazırladıklarını açıklayan Demirpençe, anlaşmaları halinde göre biraz daha uzak olmasına rağmen BMC, yatırım projeleriTire’de yatırıma başlayacaklarını kaydetti. Demirpençe, 1 milnin uygun olması halinde Alman treyler devi Krone’un üretim yon metrekare arazi üzerinde otobüs, kamyon, hafir ticari araç yapacağı Tire Organize Sanayi Bölgesi’nde kısa süre içinde üretimi yapacaklarını belirterek, toplam yatırım tutarının 600 temel atmak istiyor. Krone’den sonra BMC’nin de Tire’ye yönelmilyon doları bulacağını vurguladı. Demirpençe, yeni yatırımla mesi bölgede büyük bir heyecan yaratırken, TOSBİ Yöneticileri birlikte 2 bin kişiye daha istihdam yaratılacağına dikkat çekti. yatırımın bölgelerine gelmesi için seferberlik içinde çalışıyor. Daha önce Turgutlu’da yatırım kararı alan Turgutlu Belediye BMC’yi de Tire OSB’ye istiyoruz Başkanı Serhat Orhan ile el sıkışan BMC, 1 milyon 400 bin metTOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk da BMC ile rekarelik alanda yatırım yapacaktı. Dönümü 3 bin YTL ile üzegörüşmelerin sürdüğünü belirterek Krone’den sonra BMC’Nin de rinden yatırımı hayata geçirecek olan BMC, arazi sahiplerinin bölgelerinde yatırım yapmalarından çok mutlu olacaklarını açıkmahkemeye başvurması ve Mahkeme’nin de dönüm fiyatlarını ladı. BMC’nin 1 milyon metrekare yer istediğini, bu yeri sağla9 bin YTL olarak belirlemesi üzerine Turgutlu yatırımını askıya dıklarını, Turgutlu projesinin Tire’ye uyması halinde şirketin kısa aldı. Turgutlu’da başlangıçta verilen sözlerin tutulmadığına işaret sürede yatırıma başlayacağını anlatan Porsuk, “Krone’nin temeli eden BMC Murahhas Azası BMC Mehmet Demirpençe, buradageçen hafta atıldı. 8-9 ay içinde üretime başlayacak. BMC’de ebsohaber 36 temmuz 2008 SEKTÖRLERİMİZ fabrika kurması halinde bölgemiz büyük bir çekim merkezi olacak” diye konuştu. Taşkın: Otomotivin yeni üssü Tire Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, geçtiğimiz günlerde Krone Doğuş Treyler Fabrikası’nın temelinin atılması, BMC’nin de yeni yatırımları için ilgi duyması nedeniyle Tire Organize Sanayi Bölgesi’nin otomotivin yeni üssü olacağını söyledi. Tire’nin nitelikli insanları ve huzurlu atmosyferinin yanısıra TOSBİ’nin Adnan Menderes Havalimanı’na 25, İzmir Limanı’na 40 dakika mesafede olması, otoyol ve demiryolu bağlantılarıyla dikkat çektiğini belirten Taşkın, “BMC fabrikalarının Tire OSB’ye ilgi duyması bizleri EBSO olarak inanılmaz derecede mutlu etti. Krone ve otomotiv yan sanayi sektöründeki sanayicilerimizin bulunduğu Tire, otomotivin yeni üssü olacak” dedi. Vakıflar’a ait yatırıma elverişli büyük bir arazinin de Tire OSB’de bulunduğuna dikkat çeken Taşkın, “Vakıflar Genel Müdürlüğü, elindeki araziye isteyen yatırımcılara istedikleri ölçek ve dizaynda fabrika yaparak 50 yıl ve üzerindeki sürelerle kiraya verecek. Bu da Türkiye’de yeni bir çığır açacak. Sanayici sermayesini arsa ve binada bitiriyordu. Bu yeni imkandan bütün yatırımcıların faydalanması lazım. Zaman kaybedilmeden Tire OSB yönetimiyle temas kurulmalı” diye konuştu. Altın yumurtlayan tavuğu kaçırıyoruz Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan ise istimlak bedellerinin çok yüksek çıkması nedeniyle BMC’nin ilçelerinde yatırımı askıya aldığını söyledi. 1 milyon 150 bin metrekare üzerinde yatırım yapacak olan BMC’nin istimlak bedellerinin 9 bin YTL olarak belirlenmesi üzerine arsa maliyetinin 3 kat arttığına dikkat çeken Orhan, “biz 2 yıl önce protokol imzalamıştık. Bu protokolde arazinin dönüm fiyatı 3 bin YTL idi. Arazi sahipleri mahkeme başvurdu. Mahkeme de 9 bin YTL fiyat verdi. Avukatlar kıraç olan yeri verimli arazi olarak sundular. Protokol yaptığımız sırada dönümü 1500 YTL’den alınan arazilere şu anda 9 bin YTL bedel isteniyor. Çok üzgünüm” diye konuştu. 60 bin aileye geçim sağlıyor BMC yüzde 100 yerli sermaye ile üretim tesislerinde 3000 kişiye doğrudan iş imkanı sağlıyor. 850 yurt içi yan sanayii, 135 yurt dışı yan sanayii firması ile çalışıyor. 64 satış bayii, 175 yetkili servisi, 220 yedek parça bayisi bulunuyor. Yan sanayiideki 15 bin aile ile birlikte toplam 60 bin aileye iş imkanı sağlıyor. 2,8 tondan 44 tona kadar geniş bir ürün yelpazesiyle, yük ve yolcu taşımacılığının tüm sınıflarında ticari ve özel araç üretimi yapan BMC, bu özelliği ile Türkiye' de tek Avrupa' da dört üreticiden biri konumunda 42 yılda 275 bin araç üreten BMC, yılda 22 bin adet araç üretimi kapasitesine sahip. 50'den fazla ülkeye ihracat yapan BMC, 6 ülkeye de teknoloji satıyor. BMC 2 yıl öncede 600 milyon dolar bütçeli ve üç yeni fabrika yapımını kapsayan yatırım projesine start verdi. 01 Mart 2006 tarihinde Turgutlu Belediyesi ve BMC Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında Turgutlu Belediyesi Meclis Toplantı Salonunda bir protokol imzalandı. BMC halen Pınarbaşı ve Doğanlar' da toplam 200 bin metrekare alan üzerinde üretim yapıyor. TOSBİ’ye modern salon Tire Organize Sanayi Bölgesi’nde yapımına 2007 yılının Aralık ayında başlanan konferans salonu tamamlanarak törenle hizmete girdi. Koreli tütün ve sigara devi KT&G’nin yapımına 200 bin dolarlık destek verdiği 237 kişilik konferans salonu son sistem elektronik cihazlar ve konforla donaltılarak yerli ve yabancı yatırımcıların hizmetine sunuldu. TOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk, geleneksel tarım kenti olan Tire’yi sanayi kenti yapmanın kolay olmadığını söyledi. Porsuk, bölge ekonomisi açısından TOSBİ’nin öneminin yadsınmayacağını ifade ederek, “Bölgedeki hayvancılığı da sanayileştirerek ekonominin çarkları arasına katmamız gerekiyor. Buraya gelen yerli ve yabancı yatırmcı sorunsuz bölgeleri arıyor. TOSBİ olarak sorunsuz bölgeyiz. Dünya devleri de bu sebepten dolayı tercih ediyor. Yetişmiş insan gücüne ihtiyacımız var. Bölgemizdeki yetişmiş insan gücüne ihtiyacımız var. Bölgemizdeki yetişmiş insan gücünü işleyerek, üretimin gerektirdiği potansiyele dönüştürmek gerekiyor. İki yılda açtığımız eğitim kurslarında toplam üç bin kişiyi eğiterek ekonomiye kazandırdık. Sorun işsizlik değil, eğitimsizlik. İlçede tarım sektörünün de sanayileşmesi gerekiyor” diye konuştu. Tire Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Çapkınoğlu ilçenin ekonomik olarak kan kaybetmediğini belirtirken, Belediye Başkanı Mehmet Sıtkı İçelli planlı gelişme olduğunu söyledi. ebsohaber 37 temmuz 2008 SEKTÖRLERİMİZ ALOSBİ’nin gurur günü Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağgerçekleşti. Final oynamayı artık kendi layan, İzmir’de 40 dereceyi aşkın sıcakta hakkı olarak gören Türk Milli Takımı gibi, Aliağa OSB’de enerji santralı ve Aliağa Organize Sanayi Bölgesi (ALOSBİ) Türkiye dünyada 10 ülke arasına girmeli. fabrikaların temeli Sanayi ve Tive İzmir Ticaret Odası Organize Sanayi Siyasi istikrar muhafaza edilmeli. Şimdi, caret Bakanı Çağlayan tarafından Bölgesi’nde (İTOB) toplam 24 tesisin yeni OSB Kanunu Meclis’te. Birkaç gün atıldı. Bölge tamamlandığında 60 açılışını yaptı. İki bölgede ayrıca 19 içinde kanunu çıkaracağız. Böylelikle bin kişiye istihdam sağlanacak. tesisin de temelini atan Çağlayan, yaptığı sanayicilerimize yeni yatırım avantajları açıklamalarda Organize Sanayi Bölgeleri sağlayacağız” dedi. Yasası’nın Meclis’ten kısa süre sonra geçeceğini belirterek, bu Türkiye’nin ciddi bir yatırım dönüşüm döneminden geçtiyasa ile yatırımlcılara arazilerin gayrimenkul yatırım ortaklığı ğini, iş yapmanın, rekabetin koşullarının değiştiğini ifade eden altında değerlendirilmesi başta olmak üzere yeni avantajlar sağÇağlayan, Türkiye’de şu anda 251 organize sanayi bölgesinden layacaklarını söyledi. 109’unun faaliyete geçtiğini, diğerlerinin de belli plan dahilinde faaliyetine başlayacağını ifade etti. Çağlayan, TBMM’de organize sanayi bölgeleriyle ilgili yasal 60 bin kişiye iş düzenlemelerin yapıldığını, mümkün olan en az bürokrasiyi geÇağlayan, İzmir programına Aliağa OSB’deki açılış ve temel tiren ve bölgelere gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketi kurmasına atma törenleri ile başladı. Havalimanından özel helikopterle imkan sağlayan yasanın bir kaç gün içinde TBMM’den çıkarak ALOSBİ’ye geçen Çağlayan, önce 200 milyon dolarlık yatırımla uygulamaya geçeceğini söyledi. kurulacak 215 megavatlık enerji santralinin temel atma törenine katıldı. Törende konuşan ALOSBİ Başkanı Atıl Akkan, bölge tamalandığında 60 bin kişiye istihdam sağlayacağını söyledi. DevMasa başında değil sanayicilerle birlikte letten sadece metronun OSB içine kadar getirilmesini ve demir Tüm dünayada enerji ve gıda fiyatlarının artmasından kayyolu ile yük taşıma imkanı sağlamasını beklediklerini ifade eden naklanan enflasyon artışlarının görüldüğünü belirten Çağlayan, Akkan, ayrıca bürokrasinin de ortadan kaldırılmasını istedi. Merkez Bankası’nın faiz belirlerken Türkiye’deki dinamik ekonoBürokrasi nedeniyle Fransız Naparge firmasının bölgeye yatı- mik gelişmeyi dikkate alması gerektiğini de vurguladı. Çağlayan, rım yapmaktan vazgeçtiğini belirten Akkan, “Türkiye’de yatırım “Faiz belirleyenler Türkiye gerçeğini masa başında değil organiiklimi yok deniliyor ama bu gerçek değil bölgemize yerli ve ze sanayi bölgelerinde birebir yaşamalılar” dedi. yabancı bir çok firma yatırım yapıyor. 23 şirket fabrika kurmak “Faizi yükseltirseniz fiyat istikrarını belki sağlarsınız. Likidite için yatırım başvurusu yaptı” dedi. Çağlayan da konuşmasına, krizi ile karşılaşmazsınız ama yüksek faiz ile üretim yatırım ve Türk ekonomisinin son 5 yılda geldiği noktayı anlatarak başlaistihdamı durdurabilirsiniz” diyen Çağlayan, şöyle konuştu: dı. Türkiye’nin Avrupa ve Avrasya’nın üretim merkezi haline “Türkiye her yıl yüzde 7 büyümek zorunda. OSB’ler ile iş ve aş geldiğini belirten Çağlayan, “Bu başarı siyasi istikrar ile birlikte bulmak zorundasınız.” ebsohaber 38 temmuz 2008 SEKTÖRLERİMİZ ALOSBİ’nin yıldızı parlıyor Aliağa Organize Sanayi Bölgesi üretilen demir çeliğin %48’inin Aliağa’da Yönetim Kurulu Başkanı Atıl Akkan, üretildiğini, ayrıca bölgede elektrik ve Ulaşım ve enerji başta olmak üzeALOSBİ’nin EBSO’nun yaptığı en güzel su sıkıntısı problemi yaşanmadığını, re altyapı yatırımları tamamlanan çalışmalardan biri olmasına rağmen hala çünkü Aliağa OSB’nin 3 tane su kaynağı Aliağa OSB, yatırımcısına arazi burayı görmeyen sanayicilerin, Mecbulunduğunu, bunlardan birinin Güzelalındıktan sonra 24 saat içinde lis üyelerimizin bulunduğunu, bunun hisar Barajı, diğerinin yer altı suları, bir temel atma imkanı sağlıyor. için de sitemlerini bildirmek istediğini diğerinin ise DSİ ile imzaladıkları anlaşsöyleyen Akkan, Aliağa Organize Sanayi ma gereğince yapılacak Kunduz Barajı Bölgesi’nin 9 milyon 220 bin m2’lik bir alana sahip olduğuolduğunu ifade etti. nu, bunun 4 milyon 648 bin m2’sinin sanayi parseli, 856 bin Türkiye’nin tamamının doğalgazsız kaldığı dönemde Aliağa m2’sinin sosyal donatı alanı, yaklaşık 3.5 milyon m2’sinin yeşil OSB’de hiç doğalgaz sıkıntısı yaşamadıklarını, çünkü Ege Gaz’ın alan olduğunu, 775 dönüm yol, 14.5 kilometre uzunluğunda yapmış olduğu sıvılaştırma tesislerinden ulusal şebekeye pomyeşil bant bulunduğunu vurgulayarak, geçmiş dönem Sanayi ve palanan gazın ALOSBİ’nin önünden geçtiğini, yani organizenin Ticaret Bakanı Ali Coşkun’un anısına hizmetlerinden dolayı bir ihtiyacı olan gazı kullandıktan sonra diğer gazın şebekeye verilorman teşekkül ettirdiklerini, bunun da 38 bin ağacının dikilmiş diğini, dolayısıyla mavi akımdan veya Azerbaycan ile İran’dan durumda olduğunu, tamamlandığında 75 bin tane ağaç olacağıgelen doğalgazda bir kesinti olduğunda Aliağa’nın bundan nı söyledi. Ayrıca Başbakan Tayyip Erdoğan anısına oluşturulan etkilenmediğini dile getirdi. Akkan, ulusal şebekeye bağlı oldukormanda da 350 bin ağacın yer alacağını, yapılan bu çalışmalaları için elektrikte de herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarını, ulusal rın tamamen sanayicinin çevreye gösterdiği duyarlılık ve sosyal şebekede bir problem olsa dahi Aliağa Çakmaktepe Enerji A.Ş. bir proje olduğunu ifade etti. devrede olduğu için bütün fabrikaların 24 saat kesintisiz elektrik Akkan, organizelerinde şu anda 196 katılımcının mevcut enerjisi kullanabileceğini vurguladı. olduğunu, bunların 18’inin fabrikalarını bitirip, faaliyete geçtiAlt yapının, yollar, tratuvarlar kazılmadan elden geçirilebilir ğini, 14 tane fabrikanın inşaatının devam ettiğini, 41 tane proje bir sistemde olduğunu, 38 km’lik tünelden elektrik, su, telekom müracaatı bulunduğunu söyleyerek, çalışmaya başlayan 18 fabhattının geçtiğini, skada sistemi ile donatılan bölgede enerji ihtirikanın 4 tanesinin yabancı yatırımcı olduğunu, bölgelerinden yacı 200 kw’a kadar olan tesislere trafo almadan enerji bağlayason zamanlarda demir, döküm, kimya sektörü ağırlıklı olmak bildiklerini, 200 kw’ın üzerinde enerjiye ihtiyacı olan fabrikalaüzere yer talebinde bulunulduğunu, talep sahiplerine yerleri rın trafosunu aldığı anda hemen önündeki sistemden enerjisinin tahsis edildikten sonra, projeyi vermelerinin akabinde 24 saat bağlandığını söyledi. içerisinde inşaat ruhsatı verildiğini vurguladı. Akkan, bölgenin bütün alt yapı hizmetlerinin bitmiş durumda ALOSBİ ilk kurulduğu dönemlerde İzmir’e çok uzak görünse olduğunu, 320 tane arazide istimlak yaparak 4800 metre bağlande zaman içerisinde devletin ve belediyenin yapmış olduğu alt tı yolu oluşturduklarını dolayısıyla bağlantı yolunun mülkiyetinin yapı çalışmaları neticesinde merkeze uzaklığın yarım saatlik ALOSBİ’de olduğunu, bu çift gidiş-gelişli yolun, 40 gün sonra mesafeye indiğini, şu anda Atatürk OSB’ye giden çevre yolunun devreye gireceğini ve Çanakkale asfaltından gidiş-gelişin, çift son etabının Aliağa’ya kadar uzatıldığını ve yapım talimatının yolla sağlanmış olacağını ifade etti. verildiğini, böylece çevre yolunun organizelerinin önünden geçeceğini, yine 2009 yılında faaliyete girecek metronun Aliağa OSB’ye kadar ulaşacağını, nihayetinde ulaşımda sıkıntı kalmayacağını dile getirdi. Akkan, Çandarlı Limanı’nın ihalesinin eylül ayında yapılacağını, böylece limanın faaliyete geçebileceğini, yine özelleştirme kapsamında özel teşebbüse geçen Petkim Limanı’nın da tevsi çalışmalarının başladığını, üç ay içinde neticeleneceğini belirterek, son aldıkları duyum ile Alsancak Limanı’ndan ihraç edilen otomobillerde yaşanan sıkıntının giderilmesi amacıyla, artık Petkim Limanı’ndan ihraç edileceğini öğrendiklerini, sadece ilave stok sahalarının yapılması kaydıyla Petkim Limanı’nın buna müsait olduğunu söyledi. Yaşanan tüm bu gelişmelerin Aliağa’nın Ege Bölgesi’nin cazibe merkezi haline geleceğinin bir göstergesi olduğunu, Aliağa-Çandarlı Bölgesi’nin beş yıl içinde Gebze’yi geçecek hale geleceğini düşündüğünü, zira Türkiye’de ebsohaber 39 temmuz 2008 SEKTÖRLERİMİZ Dökümcülere Aliağa’da İhtisas OSB İzmir’de döküm sanayicilerini bir çatı altında toplayacak, üretimin lokomotifi sektörü dünya ile rekabette öne geçirecek Döküm İhtisas Organize Sanayi Bölgesi için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan onay çıktı. Ege Bölgesi Sanayi Odası üyesi döküm sanaycileri, OSB’nin hayata geçmesi için büyük çaba harcayan Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın’a yemekli toplantıda teşekkür plaketi verdi. Aliağa’da kurulacak Döküm İhtisas OSB, Taşkın’ın EBSO Yönetim Kurulu Başkanlığı süresi içinde Kemalpaşa Bağyurdu’ndaki Otomotiv İhtisas OSB’den sonra kuruluşunu gerçekleştirdiği ikinci OSB oldu. EBSO üyesi döküm sanayicileri, ihtisas OSB’nin kuruluş çalışmalarındaki mutluluğu paylaşmak üzere EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın’ın da katıldığı yemekli toplantıda biraraya geldi. Sanayiciler Kulübü’ndeki yemekte, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan çıkan onayı döküm sanayicilerine aktaran Taşkın, dökümcüler için kurulacak olan organize sanayi bölgesinin Rakamlarla döküm sektörü • Türkiye döküm sanayi üretimi 1960 yılında 161 bin ton iken, 2007’de 1.3 milyon ton kapasiteye ulaştı. • 2007 yılında döküm ve dövme sektöründe çalışan bin 200’den fazla firma 4 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi. • 2007 yılında 35 bin kişiye istihdam sağlandı. • Döküm ve dövme ürünlerindeki ithalat da 2007 yılında yüzde 20 artarak 4.4 milyar dolara ulaştı. • 2006 yılı verilerine göre Türkiye toplam döküm üretiminde Avrupa’da 5. sırayı alırken dünyada da 14. sırada yer aldı. • 2007 yılı kapasite kullanım oranı yüzde 94. onayı için bir dizi bürokratik engelin çıktığını hatırlatarak "Dünya ekonomisinin bu kadar sıkıntılı olduğu bir dönemde yatırımı düşünenlerin karşısına kimse çıkamaz. Çıkanı sistem temizler" diye konuştu. Müjdeyi Çağlayan verecek Sorunun Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan'a iletilmesinden sonra çözüm için düğmeye basıldığını kaydeden Taşkın, sanayicilerin fabrika kurarak ülkeye katma değer sağlayacağını ifade etti. Evrakların tamamlandığını ve son aşamada Çevre ve Orman Bakanlığı'nın onayını beklediklerini aktaran Taşkın, "Sanayi ve Ticaret Bakanımız Çağlayan konuya gayet vakıf. İş bitmiştir. 1850 dönümlük arazi için gerekli izinler alınmıştır. Sayın Bakanımız, İzmir Enternasyonal Fuarı’nın açılışına gelirken Döküm İhtisas OSB’nin kuruluşuyla ilgili bütün bürokratik işlemlerinin bittiğini ve yatırımlara başlanabileceği müjdesini de getirecek. Bu kurulacak tesisler istihdam yaratacak, ihracatı arttıracak, atıkları değerlendirecek. Ancak Türkiye bürokratik engellerle vakit kaybediyor. Buna mani olanın vicdanının sızlaması lazım" dedi. Şehir içinden kurtulacaklar İzmir'i bir 'otomotiv yan sanayi üssü'ne çevirmeye çalıştıklarını anlatan Taşkın, gelecekte daha da büyüyecek döküm sanayii için daha güçlü bir döküm sanayisine ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Bu alanda faaliyet gösteren bir çok firmanın şehrin içine sıkıştığı için yatırım yapamadığına dikkat çeken Taşkın, şöyle konuştu: "İzmir’de dağınık biçimde yerleşmiş olan döküm sanayisini biraraya toplayarak hem ortak arıtma hem de katı atıkların geri dönüşümünün topluca yapılabileceği çağdaş bir OSB oluşturulacak. Şehir içinde hem görüntü kirliliğine, hem gürültü kirliliğine sebep olan firmalarımız Döküm İhtisas OSB ile şehre yan etkilerde bulunmadan yatırımlarını yapabilecek ve daha fazla katma değer üretebileceklerdir. Mal alımlarını ve ihracatlarını birlikte gerçekleştirebileceklerdir. Kaliteli üretimi ile Avrupa’da ve dünyada yer edinen döküm sektörümüz, AB normlarında üretim yapılacak olan OSB'de daha da artacak verimlilik ve kalite ile sektör Avrupa'dan daha büyük çapta işler alabilecektir" diye konuştu. 4 yıllık mücadeleyi kazandık EBSO Meclis Üyesi ve Döküm Sanayicileri Meslek Komitesi Başkanı Metin Deyirmenci ise, 4 yıldır verilen mücadele sonucu güzel bir haber aldıklarını belirterek, "Döküm sektörü olmazsa otomotiv başta olmak üzere maden ve metalle ilgili hiç bir sanayii olamaz" dedi. Aliağa'da köyleri gezdiğini ve bir çok gencin işsiz olduğunu aktaran Deyirmenci, kurulacak OSB'nin istihdama da büyük bir katkı sağlayacağını belirtti. Döküm sanayiini geliştirerek ihracatı arttırmayı hedeflediklerini de sözlerine ekleyen Deyirmenci, uğraşlarının sonuçlanmasından mutlu olduklarını ifade etti. ebsohaber 40 temmuz 2008 SEKTÖRLERİMİZ Haz’dan Türkiye’nin en büyük zımpara fabrikası Haz Şirketler Grubu Dubai ve Katar‘da bulunan Haz Şirketler Grubu bünyesindeki üyesi Haztaş Abrasiv A.Ş. ofis ve depolarından tüm Türkiye’nin en büyük zımpadünyaya dağıtımının yapılaHaztaş Abrasiv’in Torbalı’da yapıra fabrikası olacak ikinci fabcağını açıkladı. mını sürdürdüğü zımpara fabrikarikasını Torbalı’da kuruyor. Hedeflerinin 3 yıl içinde sı Ağustos ayında tamamlanarak Halen Kemalpaşa Ortüm dünyada aranan bir marüretime başlayacak. ganize Sanayi Bölgesi’nde ka olmak olduğunu açıkla10 bin metrekare yan Abit Yeşilkaya, İzmir’de alana kurulu fabrikası bulunan Haztaş yatırımlarının süreceğini bildirdi. Abrasiv’in Torbalı’da 45 bin metrekare Haztaş Abrasiv Genel Müdürü Ahmet Bay ise, alan üzerinde kuruluş çalışmalarını grup bünyesindeki diğer şirketler kadar güçlü olması sürdürdüğü ve kaplanmış zımpara amacıyla yeni yatırıma karar verdiklerini anlatırken, üretecek ikinci fabrikası, Ağustos mermer sektörüne yönelik zımpara imalatı yapan ayında üretime başlayacak. Fabşirketin yeni fabrika ile birlikte üretim yelpazesini rikada fiber disk zımpara ve bez genişleterek mermer ve doğaltaşın yanısıa metal, ahzımpara çeşitlerinin yanı sıra şap, cam gibi sektörlere de hitap edeceğini söyledi. flap ve mop zımpara çeşitleri Haztaş Abrasiv olarak önümüzdeki 3 yıl içinde üretilecek. 14 milyon euroluk yatırım yapmayı planladıklarını Haz Şirketler Grubu belirten Ahmet Bay, “Yeni fabrikamızın açılışıyla Başkanı Abit Yeşilkaya, birlikte halen 17 ülkeye yaptığımız iharcatımızı 50 Torbalı’da üretilecek ülkeye çıkarmayı hedefliyoruz. Kuruluştan itibaren jumbo bobin halindeki ilk üç yıl için yılda 8 milyon dolarlık ihracat gerçekzımparaların Türkiye ile leştireceğiz. Yıllık ciro hedefimiz 20 milyon euro. beraber Rusya, Mısır ve Fabrikamızda 130 mavi yakalı, 28 de beyaz yakalı Hindistan‘da kuracakları personel çalışacak. Kapasitemiz arttıkça üretim ve yabancı ortaklı şirketlerihracatımız da artacak” dedi. de nihai ürüne dönüştüHaztaş Abrasiv’in Kemalpaşa OSB’deki fabrirüleceğini, bunun yanı kasında mermer silim taşları, yapıştırıcıları ve cila sıra Almanya, İngiltere, üretimi yapılıyor. ebsohaber 41 temmuz 2008 HABER İzmirli sanayiciye fabrikada elektrik tasarrufu eğitimi Ege Bölgesi Sanayi Odası, sanayicileri eneji tasarrufu konusunda bilgilendirmek üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ortak bir çalışma başlatıyor. Bakanlık uzmanları, fabrikalarda üretim yapılırken enerjinin verimli kullanımı ve enerji verimliliği projesi (ENVER) hakkında eğitim verecek. Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’i ziyaret etti. Taşkın, 1 Temmuz’dan itibaren otomatik fiyatlandırma çerçevesinde yürürlüğe giren yüzde 22.9’luk zammın özellikle demir çelik, döküm, makina imalat, çimento, maden, tekstil gibi enerjiyi yoğun olarak kullanan sektörlerde önemli bir maliyet artışına neden olduğunu, sanayicinin rekabet şartları içinde bunu müşterilerine yansıtamayacağını bildirdi. Taşkın, “Türkiye son enerji zamlarıyla birlikte dünyada en pahalı elektriği kullanan ülke oldu. Dünya piyasalarında rekabet eden sanayicimiz, zamdan sonra uzun yıllar mücadele ederek kazandığı pazarları kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Üretim maliyetleri içinde enerjinin en yüksek paya sahip olduğu demir-çelik, cam, plastik, çimento, tekstil başta olmak üzere bunlarla ilişkili hemen bütün sektörlerimiz maliyetler nedeniyle dış ülkelerle rekabet edemiyor. Pahalı enerji, ülkemizde üretim yapan sanayiciyi zorlarken yabancı yatırımcılar üzerinde de caydırıcı etki yapıyor. Sürdürülebilir büyüme için üretimin önündeki engellerin birer birer kaldırılması şarttır” dedi. Sanayide verimliliğin son sınırına kadar değerlendirildiğini ancak bir üretimin gerçekleşebilmesi için kullanılması gerekli enerji miktarının belli olduğunu vurgulayan Tamer Taşkın, enerji tasarrufunun daha kolay yapılabildiği konutlara göre sanayiye daha yüksek yapılmasının doğru olmadığını ifade etti. Çare verimli kullanmakta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler de, petrol fiyatlarının uluslararası piyasalarda aşırı yükselmesinin Türkiye’nin enerji faturasını kabarttığını belirtirken zammın kaçınılmaz olduğunu savundu. Enerjide tasarruf ve verimli kullanımın öneminin bugün daha iyi anlaşıldığını vurgulayan Güler, “Enerji kullanımında yüzde 40’a kadar tasarruf edilebilir, böylece 4 milyar dolar civarında bir kaynak da yaratılmış olur. Maliyeti en ucuz enerji, tasarruf edilen enerjidir. 2008, Enerji Verimliliği Yılı olarak ilan edilmişti. Şimdi uzmanlarımız bütün illerde enerjinin verimli kullanımı ve enerji tasarrufu hakkında eğitimler veriyor. EBSO ile işbirliği yaparak İzmirli sanayiciye de eğitim verebiliriz” dedi. Yeni OSB’ler için trafo merkezi Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler’i ziyaretinde büyük çapta üretime imza atan Kemalpaşa OSB, altyapı çalışmaları süren Pancar OSB ile gelişen sanayi tesisleriyle birlikte Manisa’nın Turgutlu ilçesine kadar uzanan bölgede bugün ihtiyaç duyulan enerji talebini karşılamak, ayrıca yeni kurulan Bağyurdu Otomotiv İhtisas OSB’ye enerji sağlamak üzere TEİAŞ tarafından birer 154/34.5 kWA’lık indirici trafo merkezi yapılması gerektiğini bildirdi. Üretim için kaliteli ve kesintisiz enerjinin şart olduğuna işaret eden Taşkın, trafo yatırımlarıyla akım dalgalanmalarının ortadan kalkacağını, şebekeden kaynaklanan kayıpların önleneceğini, sanayinin yanısıra yerleşim merkezlerinin de büyük ölçüde rahatlayacağını söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler de her iki trafo merkezinin yapım ihalesine çıkılması talimatını verdi. ebsohaber 42 temmuz 2008 HABER Sanayinin ihtiyaç duyduğu eleman yetişmeli İzmirli sanayici, üniversitelerin meslek yüksek okullarında ekonominin şartları doğrultusunda sektörlerin ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanların yetiştirilmesini istiyor. Ege Bölgesi Sanayi Odası Teknik Eğitim Geliştirme Kalite Teknoloji KOBİ ve KOSGEB Komitesi’nin aylık olağan toplantısı, Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksek Okulu’nda gerçekleştirildi. Komite Başkan Vekili ve EBSO Meclis Üyesi Fettah Güventürk’ün başkanlığındaki toplantıya EÜ Ege Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Semih Güneş, Müdür Yardımcısı Recep Ekren, Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Canatan, Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Edip Teker, Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi İbrahim Uçsular, EBSO Meslek Komitesi Üyeleri Nadir Erdir ve Halit Kazma katıldı. EÜ Ege Meslek Yüksek Okulu’nun tanıtımıyla başlayan toplantıda, mesleki eğitimin ve okul sanayi işbirliğinin önemi, meslek yüksek okulları ile sanayi kesimi arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinin önemi gündeme geldi. Egitim dünyası ile sanayi kesiminin aralarındaki diyalogu sürdürmesi ve bunun için üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerektiği vurgulanan toplantıda, EÜ Ege Meslek MYO Müdürü Prof. Dr. Semih Güneş, öğrencilerin burslarla desteklenmesini isterken, “Sanayiciler de sektörlerin ihtiyaç duyduğu alanlarda öğrenci yetiştirebilmek için beklentilerini bizlere bildirmeli” dedi. EBSO’yu temsil eden üyeleden Nadir Erdir, EBSO Vakfı kanalıyla yaklaşık 600 öğrneciye burs verildiğini ifade etti. Erdir, “Meslek Yüksek Okulları toplantılarına sanayicileri de çağırmalı. Ayrca okullar sanayicilerden oluşan bir danışma kurulu oluşturmalı” önerilerini yaptı. Ankara’da Temmuz ayı başında gerçekleştirilen işgücü piyasasının ihtiyaçlarının karşılanması için mesleki eğitimin ele alındığı seminer hakkındaki görüşlerin de paylaşıldığı toplantıda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın e-mezun projesi ve meslek lisesi mezunlarının iş aramak için yararlanabilecekleri e-mezun internet portalının yararlı olacağı dile getirildi. Toplantıda ayrıca Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Mesleki Yeterlilikler Kurumu ile Meslek Standardı Hazırlama Başvuru Formu da değerlendirildi. Korozyon İzmir’de tartışılacak Türkiye Korozyon Derneği ile Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen Uluslararası Korozyon Sempozyumu’nun 11’ncisi, 22 – 25 Ekim 2008 tarihleri arasında İzmir’de gerçekleştirilecek. Sabancı Kültür Merkezi’nde yapılacak sempozyumda bilim adamları ile sanayiciler biraraya gelerek, halk arasında pas olarak algılanan ve milli gelirin yaklaşık yüzde 5’ine eşit zararı önlemeye yönelik çalışmalar ortaya konulacak. Katılımcılar, bilgi ve deneyimlerini tartışarak korozyonla mücadelede yeni gelişmeleri aktaracak. Sempozyumda yarısı yabancı ülkelerden, 87 sözlü ve 34 poster bildiri olmak üzere toplam 121 bildiri tartışılacak. Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Çakır, hükümetin Türkiye’nin enerji açığını kapatmak için nükleer enerji dahil alternatif enerji kaynakları konusundaki hassasiyeti ve ülkeyi enerji koridoru haline getirecek gelişmeleri gözönünde tutarak değişik enerji sistemlerinde korozyon konusunu da sempozyum kapsamına almaya karar verdiğini bildirdi. Korozyonun, endüstriyel işletmeler ve makina parçalarının güvenilirliğinin temin edilmesinde, tamir ve bakım masraflarını azaltarak nihai ürün maliyetinin kontrolünde, metalik yapı elemanlarının ömrünü etkilemede ön plana çıktığını belirten Prof. Dr. Çakır, korozyondan en çok etkilenen sektörleri de inşaat, ulaşım, petrol ve gaz, petrokimya, enerji, su, gıda, mühendislik, kimya, gübre, tarım, madencilik ve metalürji, ilaç ve kozmetik, kağıt ile kaplamacılık olarak sıraladı. Sempozyumla ilgili daha fazla bilgi için korsem08@deu.edu.tr adresine mesaj yazılabilir veya sempozyumun http://web.deu.edu.tr/korsem08izmir/ sitesi ziyaret edilebilir. ebsohaber 43 temmuz 2008 ANALİZ Ekonomide kan kaybı artıyor 2001 krizi sonrası Kemal Derviş yönetiminde, IMF desteği ve disipliniyle maliyeti topluma ödetilmiş bir istikrarlı ekonomiyi devralan AKP iktidarının, dünyadaki likidite bolluğunun avantajıyla da seçmene sunduğu istikrar tablosu, 2008’de son hızla kararıyor. 2007 seçimlerinde oylarını yüzde 47’ye çıkarmada ekonomiden rüzgar alan AKP’de Mustafa Sönmez şimdi rüzgar ve şemsiye tersine mustafasnmz@hotmail.com dönmüş durumda. Tüm beklenti anketleri, güven endeksleri güvenin hızla azaldığına işaret ediyor. Reel kesim ve tüketici güven Ekonomi cephesinde büyük endeksleri aşağı iniyor. Yüksek gedikler yaşanmasında iç dinamikfaizle ekonomiyi ayakta tutmaya ler kadar dış ekonomik çalkantı ve çalışan politikalara her kesimden kapatma davasının yol açtığı belirbüyük tepki var.. sizliğin rolü var. 2007’nin ikinci yarısında yavaşlayan büyüme, hızlanan fiyat artışları ve seçim harcamaları nedeniyle, büyüme, enflasyon ve bütçe hedeflerinde büyük sapmalar yaşayan ekonomik program, 2008’e bir dizi olumsuzlukla ve düşüşle girdi. Türkiye ekonomisinin büyümesini dış kaynak girişine dayandırmış olan AKP iktidarı, dünyada likidite darlığının yaşanmaya başlaması ile birlikte, kaynak girişini sürdürmek, içerideki sıcak paranın dışa çıkışını önlemek için çareyi, hızla faizleri yükseltmekte buldu. Yükseltilen faizlerle kaynak girişini, dolayısıyla döviz kurunu belirli bir bantta tutabilen yönetimin bu politikası, ekonomiye ve topluma çok ağır bir yüksek faiz maliyeti yüklüyor. ABD ve AB’den, gelen faizleri yükseltmeme sinyaline, T.C. Merkez Bankası’nın daha uzun süre faizleri indirmeyeceği, hatta gerek görürse yükselteceği sinyali, yüksek faizli yaşamın ekonomik hayata uzun süre damgasını vuracağını gösteriyor. Yüksek faiz, fiyat istikrarının gerekçesi gibi gösterilse de, özünde ekonominin rüzgarı olan dış kaynak girişinin daim kılınması için olmazsa olmaz. Bu dış kaynak girişi, döviz kurunu da istenen düşük seviyede tutarak, dış borç yükü olanları, ithalat siparişi bulunanları olası kabuslardan kurtarıyor, ama şimdilik.. Bu yüksek faiz freninin hem iç borç yükü üstünden bütçeye, dolayısıyla topluma, hem de yüksek faiz ateşiyle yanacaklara ebsohaber 44 temmuz 2008 getireceği maliyetler hızlı bir memnuniyetsizliğe yol açmış durumda. Yüksek faizin içten içe ciddi bir maliyet ödettiği açık. Bir anlamda yüksek faiz, fiili yaşanan krizin maskelenmesine yarıyor. Büyüme, enflasyon ve dış borçlarla ilgili açıklanan göstergeler, AKP’nin ekonomik performansındaki başarısızlığını biraz daha ortaya serecek. 2008’in ilk çeyreğine ilişkin büyüme verileri, alışıldık büyüme temposunun korunamadığını ortaya koyacak. Haziran enflasyonu geçim ve pahalılık şikayetlerini yeniden alevlendirirken, borç göstergeleri nasıl bi risk altında bulunulduğunu belirleyecek. ANALİZ Büyümede tempo kaybı 2008’in ilk çeyreğine ait yüzde 6,6’lık büyüme verisi, ekonomide önceki çeyreklerdeki büyümenin yavaşladığını, ekonominin genelde hem kendi iç dinamiklerinin hem de dış dinamiklerin etkisiyle bir yavaşlama sürecine girdiğini gösteriyor. İç talebin azaldığını hem piyasa aktörlerinin ifadelerinden, beklenti anketi verilerinden hem de tüketici kredi ve kredi kartı harcama verilerinden görmek mümkün. Ekonomi çarklarını çeviren ihracat ise, ağırlıkla önceden alınmış siparişlerin yerine getirilmesi sebebiyle hareketli görünüyor. Bu siparişlerin sürekli kalıp kalmayacağı pek belli değil. Sektörel olarak bakıldığında. İmalat sanayinin, ihracatın ivmesi ile tutturduğu büyüme oranı, 2007 ilk çevreğinin yüzde 10’luk büyümesine ulaşamadı. Enflasyonun gerçek boyutu ne? Mayıs tüketici enflasyonunun yüzde 1,49 çıkmasının ardından, Haziran enflasyonu da yüksek bekleniyordu ama öyle olmadı yüzde 0,6 düşüş göründü. Ancak yine de 6 aylık tüketici enflasyonunun yüzde 6’yı bulması dikkat çekici. Özellikle ithal enerjinin getirdiği maliyet enflasyonu, eğrinin yukarı seyrinde önemli bir etken. Temmuz’un ilk günlerinde açıklanan yüzde 20’lerdeki elektrik zammı ise bir çok mal ve hizmetin fiyatını tetiklemede yeni bir bahane olacak. Öte yandan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), gelir grubu ayırt etmeden, 415 maddeyi içeren tüketici fiyatlarının 6 ayda yüzde 6 arttığını belirtti. Bu resmi enflasyonun ardından, devlet memurları, memur emeklileri ve sözleşmelilere yılın ilk yarısı için yüzde 0.8’lik enflasyon farkı zammının gündemle gelmesi, gerçek enflasyonun ne olduğu sorusunu daha önemli kılıyor. TÜİK’in yüzde 6 olarak ilan ettiği genel tüketici enflasyonu, alt ve orta gelirli grupların tüketim sepetindeki birçok malın fiyatlarındaki artışın yarısına bile yetişmiyor. TÜİK’in fiyatlarını izlediği 140 gıda maddesi, halkın en çok kullandığı 40 maddeye indirilip analiz edildiğinde 6 aylık enflasyonun bu 40 malda ortalama yüzde 11 olduğu görülüyor. Alt ve orta gelir grupların top- lam bütçesinde yüzde 30 dolayında yer tutan konut harcamalarında ise fiyat artışları genelin üstüne çıktı. Altı ayda kiralar yüzde 7’ye yakın artarken elektrik, doğalgaz fiyatları yüzde 19’a yakın gerçekleşti. Ulaştırma harcamalarını oluşturan kalemlerde ise mazot yüzde 26 ile en çok fiyat patlaması yapan madde oldu. Benzin fiyatlarının yüzde 15 arttığı son 6 ayda, vapur ücretleri yüzde 48’in , belediye otobüs fiyatları yüzde 9’un, dolmuş fiyatları yüzde 12, metro fiyatları yüzde 8’in üstünde arttı.. Şehirlerarası tren ücreti de son ayda yüzde 24 artış gösterdi. Haberleşmede ise şehir içi telefon görüşme fiyatları 6 ayda yüzde 12, cep telefonu görüşme ücreti ise yüzde 7 ile genel fiyatların üstüne çıktı. Merkez Bankası’nın yüksek faiz silahıyla boyun eğdirmeye çalıştığı fiyatlara, siyasi kaygılarla, erken seçim senaryolarıyla hükümetin bütçe üstünden mali disiplin ile eşlik etmemesi, yeni bir (TÜSİAD ve IMF destekli) Merkez Bankası - Hükümet tartışmasını gündeme taşıyabilir. Dış borçlar 280 milyar dolar Tehlike sinyalleri veren önemli ögelerden biri de dış borçlanmanın ulaştığı boyutlar.. 2007 sonunda toplam dış borç stoku 247 milyar dolardı ve yüzde 65’e yakını özel sektörün, özellikle de sanayici ve hizmet sektöründen oluşan reel sektörün dış borcuydu. 2008’in ilk çeyreğinde borçlanmanın sürdüğü ve özel sektörün Nisan itibariyle dış borcunun 180 milyar dolara yaklaştığı anlaşılıyor. Buna kamunun dış borçları eklendiğinde stokun 280 milyar doları bulduğu tahmin edilebilir. Özellikle reel sektörün ihtiyaç duyduğu finansmanı ucuza getirmek için, düşük kur politikasına da güvenerek son yıllarda hızla dışarıdan borçlandığı gözlemleniyor. Ancak bu dış borçlanma, Türkiye’nin en önemli yumuşak karnını da oluşturuyor.. Döviz kurunun yukarı sert seyri, finansörlerin kredilerini geri çağırmaları, taksitlerin ödenmesinde yaşanacak güçlükler, Türk reel sektörünü, giderek finans sektörünü ciddi ölçüde etkileyecek risk unsurları arasında. Beklenti anketlerinin dili Merkez Bankası, ve TÜİK’ce yürütelen beklenti anketlerinin en sonuncuları şu görüntüyü ortaya koyuyor; Merkez Bankası, Haziran ayı ikinci dönemine ilişkin Beklenti Anketi sonuçlarından enflasyon, faiz ve cari açıkta yükseliş beklentileri devam etti. Yıl sonu tüketici enflasyonu beklentisi yüzde 10,63’e yükseldi. Faizlerin tamamında artış beklentisi hakim olurken, devlet tahvilinde beklenen oran yüzde 20’yi aştı. Yıl sonu cari açık beklentisi 47 milyar 680,3 milyon dolara çıktı. Tüketici Güven Endeksi ise Mayıs ayında yeni bir dip noktaya indi. Mayıs ayında yüzde 1.15 azalarak 75.36’ya kadar gerileyen Tüketici Güven Endeksinde sürekli gerilediği yılın ilk beş ayındaki toplam düşüş yüzde 24.6’e ulaştı. İmalat sanayiinde ekonominin genel gidişatı ve gelecek beklentilerine göre ölçülen reel kesim güveni, 100’ün altına indi. ebsohaber 45 temmuz 2008 MECLİS Yorgancılar: Ekonominin önü açılmalı Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis mun CD’sinin Meclis toplantısı öncesinBaşkanı Ender Yorgancılar, Haziran de dağıtıldığını belirtti. EBSO Meclis Başkanı Ender Yorayında Türk Ulusu olarak, A Milli Futbol Sunumunda özellikle kredi kartları ile gancılar, ekonomide tehlikeli Takımımız’ın çeyrek finale yükselmesi ilgili slaytları arttırdığını, banka önlerinde virajlara girildiğini belirtirken, yaile son derece başarılı, gururlu günler kredi kartı dağıtıldığı, cep telefonlarına pay gündemlerle zaman kaybına yaşadıklarını, ülkemizin tüm dünyada tüketici kredisi için mesajlar geldiği bu tahammül olmadığını söyledi. izlenmesi, bayrağımızın sürekli olarak dönemde gerek kart sayısında, gerekse televizyonlarda dalgalanması ve milli borç miktarındaki artışların kendisini takımımız ile ülkemiz adının sürekli gündemde tutulmasından endişelendirdiğini, makro ekonomik göstergelerin kötüleşmesi büyük mutluluk ve gurur duyduklarını belirten Yorgancılar, ve gelirlerin artan enflasyon karşısında yetmemesinin, vatandaşı ülkemize bu büyük heyecanı yaşatan, tarihimizin altın sayfalarınasıl borçlanmaya ittiğini, yapay gündemlerle ve siyasi polemikna giren Türkiye A Milli Futbol Takımı’na yaşattıkları gurur için, lerle ekonomimizin neden artık daha fazla zaman kaybetmeye başta Teknik Direktörümüz Fatih Terim olmak üzere kadroda tahammülünün olmadığını rakamlarla göstermeye, bir kez daha bulunan tüm oyunculara teşekkür etti. gelinen noktanın, gerek özel kesim, gerek kamu, gerekse de sade Yorgancılar, ülkemizin sporun bir çok dalında yakalamış olvatandaşı nasıl olumsuz etkilediğine dikkatleri çekmeye çalıştığıduğu başarıyı, ne yazık ki ekonomide gösteremediğini, özellikle nı ifade etti. son bir yıldır Meclis kürsüsünden ülkemizin gidişatında tehliSanayi ve Ticaret Bakanımız’ın Aliağa Organize Sanayi keli virajlara girildiğini, bunların telafisinin olamayacağına dair Bölgesi’ndeki fabrikaların açılışı ve temel atma törenleri için düşüncelerin defalarca dile getirildiğini, kendisinin daha önce İzmir’e geldiğini, gerek Aliağa OSB’nde gerek Odamızda yaphazırladığı, rakamlarla Türkiye’nin resmini çekmeye çalıştığı mış olduğu konuşmalardan ilginç bulduğu noktaları Meclis ile ekonomik raporu, cari açıktan, kurlara, özel sektörün borçlapaylaşmak istediğini söyleyen Yorgancılar, Maliye Bakanlığı’nca rından, vatandaşın kredi borçlarına, yabancı sermayeden kâr yapılmış olan bir araştırmanın neticesinde; Gelir ve Kurumlar transferlerine kadar içeriğini daha da genişleterek revize ettiğini, Vergisi mükellef sayısının 2 milyon 300 bin adet olduğunu, müdaha önce basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaştığı bu sunukelleflerin yapmış oldukları 1,7 trilyon YTL net satış hasılatından ebsohaber 46 temmuz 2008 MECLİS 95 milyar YTL’lik kâr beyanlarının bulun45 ülkeden sadece 31 ülke ile yapılan duğunun tespit edildiğini, bunun oranlayazışmalar sonucunda ülkemizin 28 mil“İşverenin üzerindeki yükler dığı zaman mükellefin ortalama %6 kâr yar dolar petrol ithalatı yaptığının tespit sürekli ağırlaşıyor, maliyetler ile çalıştığının görüldüğünü, bu şirketlerin edildiğini, ancak Türkiye’nin kayıtlarınartıyor. Her zam ürüne yansıtılaiçinde %20-25 kâr ile çalışan olduğu gibi da 12 milyar dolar akaryakıt ithalatının mıyor. Dış talep daralıyor, ithalat başa baş %1-2 kâr marjlarıyla çalışanların gözüktüğünü, aradaki farkın ülkemize artıyor. Önlem alınmıyor.” da bulunduğunu, işverenin üzerindeki ne yazık ki kaçak olarak sokulduğunu yüklerin ağırlığının, bugün maliyetleri gösterdiğini belirtti. nasıl her geçen gün arttırdığının, her yeni gelen zammın ürüne Yorgancılar, her şeyin kayıt içinde olmasını, kayıt dışı ile müanında yansıtılamamasının verdiği güçlüğün kârlılığı daha da cadele edilmesini her platformda dile getirdiklerini, bundan sonaşağıya çektiğini, ihracatçılarımızın kârlılıklarının da her geçen raki zaman diliminde Hükümetin, artık daha ekonomi ağırlıklı gün kötüye gittiğini, bir yandan göreli olarak daralan ve daha da çalışmaların içinde bulunmasını, geçtiğimiz seçim döneminde daralacak olan dış talep, bir yandan da her geçen gün zorlaşan yapmış oldukları makro reformların bu dönemde de desteklenerekabet şartlarının, ihracatçılarımızı sırf pazar kaybetmemek rek devam etmesini, sanayi ve ticaretin önünü açacak tedbirlerin uğruna asgari kârla satış yapmak durumunda bıraktığını söyledi. acilen alınmasını temenni ettiklerini ifade etti. Maliyet artışlarına en büyük sebebin ise bugün tüm dünEnder Yorgancılar, Yönetim Kurulu Sayman Üyemiz Cengiz yayı etkisi altına alan petrol fiyatlarının artışı olduğunu, dünya Kocagil’in annesinin vefat ettiğini, Oda olarak gerekli vecibepiyasalarında varil fiyatı her geçen gün artan ham petrolün, lerimizin yerine getirildiğini söyleyerek, merhumeye Allahtan Türkiye’ye faturasının giderek ağırlaştığını, Türkiye’nin, son ayrahmet, ailesine ve yakınlarına bir kez daha başsağlığı dileğinde larda aşırı pahalanan ham petrol, akaryakıt, doğal gaz, sıvılaştıbulundu. rılmış petrol gazı ve kömür gibi enerji maddeleri ithalatına yılın Yorgancılar, Meclis üyemiz Ali Aktaş’ın anjiyo olduğunu ilk dört aylık döneminde ödediği döviz miktarının 15.1 milyar belirterek, sağlık durumu iyi olan Aktaş’a bir kez daha geçmiş Dolar olduğunu, toplam ithalatın yaklaşık dörtte birini oluşturan olsun temennisinde bulunduğunu söyledi. Genel Sekreterimiz bu rakam karşısında ne yazık ki hiç bir tedbir alınmamasının çok Mustafa Kalyoncu’nun kızının evlenmesi nedeniyle, Kalyoncu düşündürücü olduğunu ifade eden Yorgancılar, TBMM Araştırailesini bir kez daha tebrik ettiğini ve yeni evli çifte mutluluklar ma Komisyonu’nca ülkemizin petrol ithalatını yapmış olduğu diledi. ebsohaber 47 temmuz 2008 MECLİS Taşkın: Kaybedecek zamanımız yok... Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim sanayide, spor ve sanatın tüm dallarında Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Meclis kobaşarıyı yakalamamız gerektiğini söyEBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanuşmasına toplantı davetlerini kırmayaledi. 2003-2005 yılları arasında yapmış mer Taşkın, “Bir an önce ekonomi, rak teşrif eden İzmir Valisi Cahit Kıraç ile oldukları yurt dışı seyahatlerinde ülke üretim, yatırım, ihracat, verimlilik, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz ekonomimizde yaşanan olumlu değişikzenginlik, tasarruf gibi gerçek Kocaoğlu’na teşekkür ederek, kendilerini liklerden dolayı büyük övgü toplamalagündeme dönülmeli” dedi. ağırlamaktan duydukları memnuniyeti rının bunun güzel bir örneği olduğunu, dile getirerek başladı. Taşkın, geride dünya standartlarında sunulan imkanlar, kalan zamanda ekonomimizde yaşanan tüm olumsuzluklara eğitim, tecrübe, çalışma azmi, sistemli ve disiplinli çalışmaların rağmen Sanayi ve Ticaret Bakanımız’ın katılımları ile Aliağa insanları başarıya ulaştırdığını belirtti. Organize Sanayi Bölgesi’nde temelleri atılan firmalara başarılar Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu üyediledi. liği görevi nedeniyle yapmış olduğu yurt içi seyahatlerinde Taşkın, 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Türkiye A Anadolu’daki şehirlerin valisi, belediye başkanı, oda başkanları, Milli Futbol Takımımız’ın dünyanın en iyi takımları ile başa basını ile müthiş bir beraberlik içinde, şehirlerini daha ileriye baş mücadele ederek, Avrupa üçüncülüğü ile neticelenen hiç götürebilmek için büyük çaba sarf ettiklerini gördüğünü, aynısıküçümsenmeyecek bir başarıya imza attığını ve tüm dünyanın İzmir’de de artan bir şekilde yaşanmasını temenni ettiğini, ne nın sempatisini kazandığını, herhangi bir dalda elde edilen bir mutlu ki sevilen, sayılan, her zaman pozitif enerjilerinden faydabaşarının aynı zamanda insanların sempatisini nasıl topladığını landıkları başta çok değerli Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkagösteren bu olaydan ders alıp sadece futbolda değil, siyasette, nımız ile şehrimizdeki başarıyı, daha etkili, daha efektif yapacak ebsohaber 48 temmuz 2008 MECLİS kalkınma ajansına sahip olduklarını, ve devlet büyüklerinin büyük bir kısmını bunun büyük bir şans olduğunu, birlikhemşerilik duygusu içerisinde kendi şe“Üretim odaklı yeni politikalar teliğin getirdiği kuvvet ve başarının ferdi hirlerine yönlendirdiklerini, bu bakımdan gerekli. Ancak sanayi envanteri olarak sağlanamayacağına inandığını ülkemize gelen heyetleri İzmir’e getirme olmadan da nereye ne yatırımıifade etti. Taşkın, EXPO 2015 çalışmaları görevinin kendilerine düştüğünü belirtti. nın yapılacağı, hangi sektörlerin çerçevesinde elde etmiş oldukları bilgi ve Üç buçuk yıldan bu yana ne yazık ki destekleneceği bilinmiyor.” tecrübenin şehrimize hiç küçümsenmetersane konusunda herhangi bir gelişim yecek faydalar getireceğine inandığını, kaydedemediklerini, bulunduğu bölgeye, nitekim Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün önerisi üzerine kasabaya, köye müthiş bir zenginlik katan marina konusunda İzmir Kalkınma Ajansı’nın 7-8 Haziran 2008 tarihleri arasında da bir türlü engellerin kaldırılamadığını söyleyen Taşkın, kanuni İzmir Valisi Sayın Cahit Kıraç ve Büyükşehir Belediye Başkanı yükümlülüklerini, çevreye olan görevlerini yerine getirdikleri Sayın Aziz Kocaoğlu'nun da aralarında yer aldığı İzmir'in 52 takdirde madencilikten, balıkçılığa tüm sektörlerin arkasında kanaat önderinin katılımları ile bir arama konferansı gerçekleşolduklarını, ancak ülkemizde olumsuz en küçük bir örnekte tirildiğini, yeni fuar merkezinden organik tarıma, termal turizmtüm sektörün lekelendiğini ve o sektörün kapatılması konusuden kentsel dönüşüm projelerine kadar İzmir’e gelecek vadenun tartışıldığını, bu bakımdan gemi sektörümüzü, demir-çelik decek projelerin masaya yatırıldığı konferansın sonucunda 15 fabrikalarımızı, balıkçılığımızı savunmamız gerektiğini ifade etti. maddelik bir eylem planının hazırlandığını, burada önemli olan Taşkın, Hong Kong seyahati sırasında çektiği fotoğrafları göskonunun; yapılacakları klasifike edip, her birinin gerçekleştiriltererek, Hong Kong’un zenginliğinin dünyadaki diğer örnekler mesi olduğunu, bu konuda Odamız’ın üzerine düşen her görevi gibi limanına bağlı olduğunu, ülkemizde ise limanlarımızın nasıl yerine getireceğini belirtti. kapatılacağı konusunun tartışıldığını, İzmir Limanı’na inen ve 10 Taşkın, 3,5 yıldan bu yana yürütmüş olduğu Yönetim Kurulu yıldan bu yana tamamlanmayan yolların aksine Trieste’den limaBaşkanlığı görevi süresi içerisinde, Ege Bölgesi Sanayi Odası na inen üst geçitleri, limanın hemen yanında bulanan marinayı, olarak, yerel yöneticilerimiz ile hiç bir zaman konuları basın plajı, rafineriyi, tersaneyi, demir çelik fabrikasının yan yana aracılığıyla görüşmediklerini, çözüm bekledikleri konularına olduğu fotoğrafları göstererek, şehrin bunlarla övündüğünü, gerek Vali gerekse Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından sahip bunlarla zenginleştiğini söyledi. çıkıldığını, ya çözümlendiğini, ya da niçin çözemediklerini anlaÜlkemizin kaybedecek zamanının olmadığını, bir an önce şılır gerekçelerle izah ettiklerini, o nedenle bugüne kadar vermiş ekonomi, istikrar, yatırım, zenginlik, üretim, verimlilik, ihraoldukları değerli desteklerinden dolayı kendilerine teşekkür cat, sevgi, saygı, tolerans, tasarruf gibi onlarca sayılabilecek ettiklerini söyledi. kelimelerden oluşan gündemine geri dönmesini beklediklerini, Odamız’ın büyük fedakârlık göstererek kurmuş olduğu orgainsanların günün koşuşturması içinde yaşarken fark edemediği, nize sanayi bölgeleri için emeği geçen, mesai harcayan herkese ancak üzerinden zaman geçtikten sonra kaçırmış olduğu fırsatlar her zaman şükranlarını sunduklarını, her Yönetim Kurulu’nun, için pişmanlık duyduğunu, nitekim istihdam yaratmaktan ziyade her Başkanın kendi döneminde bu tip bir aktiviteyi neticelenartık işçi çıkartılan bir döneme girildiğini, buna karşılık SSK radirmek isteyeceğini, bu bakımdan İzmir Büyükşehir Belediye kamlarına bakıldığında müthiş bir artışın söz konusu olduğunu, Başkanı ve Bağyurdu Belediye Başkanı’nın destekleri ile Otomo- insanların neredeyse bebeklerini bile sigorta ettirerek SSK’nın tiv İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin, yine İzmir Büyükşehir üzerindeki yükü daha da arttırdığını, dünyanın ikinci büyük Belediye Başkanı ve Aliağa Belediye Başkanı’nın destekleri ile endüstrisine sahip Almanya’nın bile emeklisinin parasını ödeDöküm İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması konuyemeyeceğinden dolayı emeklilik yaşını 65 yaşından 69 yaşına sunda çalışmaların hız kazanmasının kendilerini sevindirdiçıkardığının altını çizdi. ğini, zira otomotiv yan sanayi ve döküm sanayinin Avrupa’ya Dünyada yaşanan ekonomik kriz ve sorunların devam ettiihracatta müthiş geleceği olan sanayi kolları olduğunu belirtti. ğini, 6 ay önce petrol fiyatlarının hayal edilemeyecek boyutlara Taşkın, geçtiğimiz ay içerisinde Valimizin Odamız’a gelerek tüm ulaştığını ve daha ne kadar artacağının da bilinmediğini, bizim organize sanayi bölgelerine ait hazırlanan brifingi dilediğini, gibi enerji kaynakları kısıtlı, petrole, doğalgaza dışa bağımlı olan daha sonra Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyaret ettiğini, ülkeler için bu durumun bedelinin ağır olduğunu, acilen ekonobir program çerçevesinde diğer tüm organize sanayi bölgelerine mimizde yatırım ve üretim odaklı yeni politikaların geliştirilmesi ziyaret edeceğini ve gereken desteği vereceğini belirtti. Taşkın gerektiğini, ancak Sanayi ve Ticaret Bakanımızın da bu konuyu ayrıca matbaacılar, fırıncılar ve yemek sanayicilerinin bir sanayi sanayi envanterine bağladığını, çünkü sanayi envanteri olmasitesine kavuşmaları gerektiğini, bu sektörlerin hem halka hem dığı müddetçe neyin yatırımın yapılacağı, neyin desteklenmesi de işyerlerine hizmet sunmaları nedeniyle muhakkak İzmir’in gerektiğinin bilinemeyeceğini ifade etti. aksları üzerinde şehre yakın yerlerde bulunmaları gerektiğini Taşkın, istihdam paketinin istihdama ne derece katkısı olasöyledi. cağının hep beraber görüleceğini, hükümetin işveren üzerindeki Tamer Taşkın, ülkemizin her şehrinin vatanımızın bir parçası zorunlu istihdam yüklerini hafifletmesini ve SSK primlerinde 5 olması nedeniyle önem arz ettiğini, ancak hemşerilik denilen puanlık indirim yapmasını sevinçle karşıladıklarını, ekim ayında güçlü olgunun da yadsınmaması gerektiğini, zira devletin üst uygulanması öngörülen yeni istihdam paketi ile 50 veya daha kademesinde görev alanların, ülkemize gelen resmi heyetleri fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde eski hükümlü çalıştırma, özürlü ebsohaber 49 temmuz 2008 MECLİS konularına da bir çözüm getirileceğini, ancak sanayiciler için en önemli konulardan biri olan kıdem tazminatı fonunun bir yasadan diğerine havale edilmeye devam edildiğini, ne yazık ki çözüme ulaştırılmadığını söyledi. Var olan üretimin arttırılmadığı müddetçe istihdamın artmasının da mümkün olamayacağını, her krizde yaptıkları iyileştirmelerle, eğitimlerle, verimlilik çalışmaları ile daha çok malı, daha az işçi ile yapmak zorunda kaldıklarını, başka türlü maliyetleri aşağıya çekemediklerini, bu yüzden de, iş yaratan, girişimciliği ve yatırımı destekleyen, istihdamı teşvik eden, eğitim ve mesleki eğitim ile nitelikli işgücü yetiştiren istihdam dostu politikaların uygulamaya başlandığı takdirde ülkemizin kalkınacağını ve ilerleme kaydedeceğini ifade etti. Taşkın, sanayicinin ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücüne dolayısı ile eğitimine büyük önem verdiklerini, bu yüzden ihtiyaç duyulan branşların tespiti ve bu branşların derslerini tekrar değerlendirmek için Meslek Komiteleri Başkanlarından Haziran ayı toplantılarını Ege Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu’nda yapmaları ricasında bulunduğunu, ancak 45 meslek komitesinden sadece iki komitenin bu konuya gerekli hassasiyeti gösterdiğini belirterek, yeni eğitim dönemi başlamadan önce meslek yüksek okulu hocaları ile sanayicinin beklentilerinin tartışılmasının faydalı olacağını belirtti. Taşkın, Odamızda 2009 yılının Ocak-Şubat aylarında gerçekleştirilecek olan organ seçimleri ile ilgili olarak, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Mesleklerin Gruplandırılması Rehberi’ne uygun üyelerimize yeni NACE kodları verilerek, meslek gruplarımızın kanun ve yönetmeliklerde belirlenen esaslar dahilinde Meclisimizin oluru ile yeniden yapılandırıldığını, TOBB’nin 23.06.2008 tarih ve 26377 sayılı yazılarıyla, Meclisimizin uygun gördüğü 67 meslek grubunun tasdik edildiğini belirterek, mevzuat gereği üyelerimize yeni meslek grupları tebliğ edilerek itirazları var ise 10 gün içinde yapmalarının isteneceğini ve itirazların Temmuz 2008 ayı Meclis toplantısına getirileceğini belirtti. Taşkın, Brüksel’de gerçekleştirilen Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği’nin yıllık olağan toplantısına kendisinin de katıldığını, dünyanın en modern, gelişmiş ülkelerinin tartıştığı, konuştuğu sorunların bizim ülkemizdekinden farksız olduğunu, AB’ndeki 23 milyon KOBİ’nin 40 bininin, 250 kişi ve üstü işçi çalıştıran işletmeler olduğunu, yapmış oldukları çalışmalarda önümüzdeki iki yıl içerisinde 600 bin KOBİ’nin kapanacağının tespit edildiğini, dolayısı ile nasıl tedbir almaları konusunun tartışıldığı bu toplantıda çıkan sonuçların bizim ülkemizdeki KOBİ’ler içinde geçerli olacağını, KOBİ’ler arasındaki haksız rekabetin ve kopyalamanın önlenmesi, finans olanaklarının, marka oluşturmalarının tescil patentlerinin, Ar-Ge çalışmalarının, dünyaya açılmalarının, ihracat olanaklarını, rakiplerini iyi tanımalarının, sektörlerinde yaşanacak fırtınalar konusunda farkındalıklarının sağlanmasının gerektiğini ifade etti. Cumhuriyetin kurulmasından bu yana ülkemizde 25 tane demir çelik fabrikasının bulunduğunu ve bu sektörün müthiş bir ihracat potansiyelinin olduğunu, ancak en büyük ihracat pazarımız olan bu sektör için Orta Doğu’da 46 adet demir- çelik fabrikasının temelinin atılmasının, sıkıntılı günlerin yaşanacağının bir habercisi olduğunu, dolayısı bu örnekten yola çıkarak her sanayicinin kendi sektörünün dünyada nereye gittiğini, nasıl bir felaketin geleceğini takip etmesi ve diğer sektör temsilcilerine aktarması gerektiğini söyledi. Taşkın üyeleri cevaplandırdı Meclis Üyesi sanayicilerin konuşmalarından sonra tekrar kürsüye gelen Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, yaşanan sıkıntılar nedeniyle herkesin çok hassas bir durumda olduğunu, ancak önlerinde iki seçenekleri bulunduğunu, birincisinin bağırarak, isyan ederek sıkıntılarını duyurmak, ikincisinin ise bu dönemi nasıl atlatabilecekleri konusunda var güçleriyle çalışmak olduğunu söyledi. Taşkın, her fırsatta Sanayi ve Ticaret Bakanı’nın içlerinden çıkan bir Bakan olduğunu söylediklerini, kendisinin gerek bir sanayici olarak gerekse geçmiş dönem oda başkanlığı yapması nedeniyle yaşamış oldukları sıkıntıları ve bunların çözümlerini en iyi bilen ve yaşayan insanlardan biri olduğunu, ancak 30 bin kişinin çalıştığı, icabında ideolojik farklılıklardan dolayı işlerin kilitlendiği, masadan masaya, ya da bir bakanlıktan diğer bakanlığa yazıların yerini bulmadığı, kimsenin “memleketimiz nasıl daha ileriye gidebilir, nasıl refaha kavuşturulabilir” demediği bir düzen içerisinde, kimseden doğru şeyleri bir anda yapmasının beklenemeyeceğini, o nedenle kendisinin Sanayi ve Ticaret Bakanı’na güvendiğini, en azından kendisine bir yıl süre tanınması gerektiğini ama bir taraftan da ardı ardına gelen zamlar altında ezilen sıkıntı içerisinde bulunan sanayinin bekleyecek zamanın da bulunmadığının altını çizdi.Taşkın geçmişte Odamız’ın Ankara’ya trenle yapmış olduğu çıkarmada kendisinin de o dönemde Yönetim Kurulu üyesi olduğunu, Denizli’ye de gittiklerini, yapılan girişimin ses getirdiğini, tarihe de geçtiğini, ancak neticesinin ne olduğunun da değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Taşkın, toplantıda daha çok akaryakıt kaçakçılığı üzerinde konuşulduğunu, ancak ülkemizde kaçakçılığın, adaletsizliğin, kanunsuzluğun, ÖTV, KDV gibi vergilerden dolayı içki, sigara, şeker elektrik gibi hemen hemen her yerde karşımıza çıktığını, Türkiye’nin kanunlara uyan en doğru, en dürüst şehrinin insanları olarak yaşanan kanunsuzluklara, adaletsizliklere isyan ettiklerini söyledi. Ülkemizde yaşanan rant ekonomisinin hiç küçümsenmeyecek boyutta olduğunu, İzmir gökdelenler bölgesinde temel atacak bir İzmirlinin isminin geçmediğini, yabancı firmaların olduğunu, ne yazık ki İzmirlinin gökdelenler bölgesinde temel atabilecek herhangi bir birikiminin bulunmadığını, Tükiye’nin ilk 500 firmasının toplam cirosunun %68’sinin İstanbul firmaları tarafından yapıldığını, bunun zenginliğin ülkemizde ne kadar bozuk bir şekilde bir şehirde toplandığının ve İzmir ile İstanbul arasındaki farkın ne yazık ki ne kadar açıldığının göstergesi olduğunu belirtti. Taşkın, Odamız binasının asansörlerden, bilgisayarlara, klimalarına kadar tüm elektrik sistemini karşılayacak jeneratör alımına karar verildiğini söyledi. Taşkın, kendisinin de basının konularına göstermiş olduğu ilgi için teşekkürlerini sunduğunu, her türlü basın toplantılarının, bültenlerinin, güncel ekonomik konulara ilişkin görüşlerinin her gazetede yer aldığını, ancak gazetelerin yerel eklerinin olması nedeniyle ulusal basının ana sayfalarında Odamız’ın haberlerinin ne yazık ki yer bulamadığını ifade etti. ebsohaber 50 temmuz 2008 MECLİS Kıraç ve Kocaoğlu’ndan umut veren sözler İzmir Valisi Cahit Kıraç ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın (EBSO) Haziran ayı meclis toplantısına konuk oldu. Kıraç ve Kocaoğlu kente ilişkin görüşlerini açıklarken sanayicilerin sorularını da cevaplandırdı. İzmir Valisi Kıraç, EXPO 2015 hedefi etrafında toplanan İzmir'in önemli şeyler başardığını, tüm aktörlerin çok güzel bir ekip çalışması örneği gösterdiğini belirtti. Kıraç, “EXPO'yu kaybettik, ancak inancımızı kaybetmedik” dedi. EXPO’nun İzmir için “kendi kendini bağlama projesi” olduğunu ifade eden Kıraç, İzmir kazanmış olsaydı taahhüt edilen tüm projelerin 2015’ten önce tamamlanmış olacağını hatırlattı. Kıraç, “Bundan sonra İzmir olarak bizim yapmamız gereken bu projelerin peşine düşmektir. EXPO kazanılsaydı bu projelerin tamamlanmış olacaklarını düşünerek, en yakın zamanda yapılmasını sağlamaktır” diye konuştu. İzmir’in bir dünya şehri olması ve tanıtımı konusunda daha fazla mesafe alınması için Dışişleri Bakanlığı ile diyalog içinde olunması gerektiğini kaydeden Kıraç, yakın zaman içinde bir büyükelçinin Dışişleri Bakanlığı temsilcisi olarak İzmir’de çalışacağını açıkladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, Aliağa Menderes raylı sistem projesinden İzmir’in içmesuyuna, alt-üst geçitlerden kentsel yenileme projelerine kadar İzmirli sanayicilerin merak ettiği tüm soruları samimiyetle yanıtladı. Konuşmasında Aliağa Menderes raylı sistem projesinin İzmir için önemine değinen Kocaoğlu, hattı Bergama’ya kadar uzatma hedeflerinde olduğunu söyleyerek, “Şimdi Torbalı öne alınıyor. Bu konuda TCDD ile protokol imzalayacağız. Alt-üst geçitleri ve istasyonları belediye olarak biz yapacağız. Sinyalizasyon ve diğer çalışmaları TCDD yapacak. Türkiye’ye örnek bir çalışma içindeyiz” dedi. Meclis üyelerinden gelen sorular üzerine Naldöken’deki taşocaklarının kaldırılacağını ve bu konuda çalışıldığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Taşocaklarını mühürlemeyeceğiz. Çünkü mühür çözüm değil. Direkt olarak kaldıracağız, taşıyacağız” diye konuştu. EBSO ile Bağyurdu’nda otomotiv yan sanayi konusunda çalışmalar yaptıklarını kaydeden Aziz Kocaoğlu, Aliağa’da koruma bandı olacak şekilde bir Döküm İhtisas OSB kurulmasının planlandığını bildirdi. Suda sorun olmayacak Kocaoğlu, İzmir sularında yapılan incelemelerde 2007 yılına kadar hiç arsenik görülmediğini belirterek, ilk kez 2007 yılında arsenik ile karşılaştıklarını ve incelemeye aldıklarını, sudaki arseniğin kış aylarında yok olduğunu, buna karşın havaların ısınmasıyla tekrar tespit edildiğini kaydetti. İzmir suyunda yapılan testlerde suda 13-15 mikrogram arseniğe rastlandığını, Türkiye’de 1 Ocak 2007’ye kadar 50 mikrogram olan yasal sınırın bu tarihten sonra geriye çekildiğini belirten Kocaoğlu, “Bornova-Karşıyaka aksı için söylüyorum, etik olarak ben bu suyu için diyemem. Çünkü, Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği rakamlar var” dedi. ebsohaber 51 temmuz 2008 MECLİS Sanayicinin gündemi Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Üyesi sanayiciler, elektrik fiyatlarına 1 Temmuz’an geçerli olmak üzere yapılan yaklaşık yüzde 23’lük zamma sert tepki gösterdi. 2008 yılı başından bu yan yana enerji zamlarının yüzde 40’ı bulduğunu belirten sanayiciler, TOBB Sanayi Odaları Konseyi’nin Türkiye’deki bütün sanayi odalarını olağanüstü toplantıya çağırmasını, hatta enerji politikasızlığına dikkat çekmek üzere İzmir’de Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na yürüyüş düzenlenmesini gündeme getirdi. Sanayiciler, üreten kesimin istihdam üzerindeki yükler, yüksek vergiler altında ezildiğini söyledi. enerji ve ekonomi Salih Esen Enerji politikasızlığına karşı çıkalım EBSO Meclis Üyesi Salih Esen, her ne kadar Meclis ve Yönetim Kurulu Başkanları ekonomi ile ilgili görüşlerini aktarsa da kendisinin de Meclis kürsüsünden düşüncelerini aktarmak istediğini söylerken, kendi firmasının zirai sulama, kamu yatırımlarına yönelik alt yapı ve inşaat sektörü olmak üzere üç ana sektöre yönelik ürün ürettiğini, bu üç sektöre bakıldığında, zirai sulama sektörünün Ziraat Bankası kredileri ile desteklenmesi nedeniyle bir hareketlilik içerisinde olduğunu, ancak diğer iki sektöre bakıldığında hiçbir hareketliliğin yaşanmadığını, geçmiş yıllara oranla son derece düşük bir talebin olduğunu, arz talep dengesizliğinin, herhangi bir katma değer yaratmadan çalışmasına sebep olduğunu, geçmişte yaşadıkları kriz ortamlarından, kötü tecrübelerden aslında çalışmamanın en az zarar etmek anlamına geldiğini çok iyi bildiğini belirtti. Esen, TOKİ’ye iş yapan müteahhitlerin paralarını alamadıkları için, ödemelerini de yapamadıklarını, piyasada gerçekten müthiş bir parasızlığın yaşandığını, bu parasızlığın ise karşılıksız çekler, protestolu senetlerin artışı, erteleme talepleri ve nakit döngüsü gibi bir takım sıkıntılara neden olduğunu belirti. Cari açığın, dış ticaret açığının geçmişte de olduğu gibi bugün de olduğu, petrolün iki ay önce 130 dolar iken bugün 140 dolar olduğu, sıcak para akışı ile beslenen ekonomimizde, sıcak para akışında da herhangi bir aksama olmadığı da göz önünde bulundurulunca, tüm bunlara rağmen iki ay içerisinde ne oldu da birden vanaların sıkıldığını, ülkemizin gerçekten neden böyle bir parasızlığa itildiğini ve böylesine zor zamanların yaşandığını anlayamadığını, değişen tek şeyin AKP’nin kapatılma davası olduğunu söyledi. Herhangi bir kasıt aramak ve bir bağlantı kurmak istemediğini ancak, kendisinin AK Parti iktidarının sanki öç almak istercesine kendi sıkıntılarını, piyasalara yaşatmak istedikleri gibi bir duygu içerisine girdiğini, ülke olarak yaşanılan sıkıntının had safhada olduğunu ifade etti. Ocak ayında %17, bugün itibariyle %22 olmak üzere elektriğe yapılan %40’lık artışın Türkiye’nin rekabet gücünü çok olumsuz bir şekilde etkileyeceğini, otomatik fiyatlandırma şeklinde adlandırılan bu zamların hangi parametrelere bağlı olarak, neyi baz alarak yapıldığını anlayamadığını, yine petrol fiyatlarında da, diğer ülkelerle kıyaslandığında çok büyük farkların bulunduğunu söyleyen Esen, elektriğe ve bu sebepleri ortadan kaldırmak için de bir çaba sarf edilmesi gerektiğini belirtti. Esen, Başbakanın Türkiye’de elektrikte %15 kayıp-kaçak oranı olduğunu ifade ettiğini, oysa sanayiciler olarak yıllardan beri elektrikte yaşanan kayıp ve kaçaklara dikkat çektiklerini, uyarılarda bulunduklarını söyleyerek, Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da %70’ler, İstanbul gibi bir şehirde %30–35‘ler arasında olan kayıp-kaçaklara bir de bazı bölgelerin teşviklerle kendilerinden yarı fiyatına ucuz kullandıkları elektrik ücretlerinin, neden kendilerinden sübvanse edildiğini anlayamadığını, böyle bir adaletsizliğin olamayacağını, her şeyden önce ortada mevcut olan adaletsizliğin giderilmesi gerektiğini ifade etti. Sanayiciler olarak enerji fiyatlarının kendileri için hayati önem taşıdığını, enerji fiyatlarında öncelikle kayıp kaçak oranlarının düşürülmesi, yok edilmesi ve arkasından da mutlaka dağıtım ihalelerinin yapılması gibi bir mecburiyetin söz konusu olduğunu, bu iki unsurun yerine getirilmeden yapılmış olan zammın kolaycılığa kaçmaktan, popülist bir tutum içerisinde olmaktan başka bir şey olmayacağını, konutlara %20 zam yapılırken sanayiye yapılan %22’lik zammın ne yazık ki bugüne kadar izlenen enerji politikalarının değil, enerji politikasızlığının bir sonucu olduğunu, son beş yıl boyunca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ne yeni enerji kaynaklarının devreye girmesi hususunda ne de elektrikte yaşanan kayıp ve kaçakları önlemek adına çaba sarf etmediğini, şu anda yaşadıkları sıkıntının temeline indiklerinde ne yazık ki hükümetin ilgisizliği ile karşı karşıya kaldıklarını, bugün parlamentonun iki ebsohaber 52 temmuz 2008 MECLİS gündemi olduğunu, birincisinin “tele kulak olayı” ikincisinin ise “AK Parti’nin kapatılması davası” olduğunu belirtti. Esen, yatırım yapma, rekabet gücü ellerinden alınan sanayiciler olarak yaşamış oldukları sıkıntılara artık sessiz kalmamaları gerektiğinin altını çizerek, önerisinin sadece Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak değil diğer 11 sanayi odası mensuplarının, belirlenecek bir günde kendilerini bu noktaya getiren, ülkemizi enerji politikasızlığına mahkum eden politikacıları yüce Atatürk’e şikayet edilmesi olduğunu söyledi. Baki Özay Üreticinin durumu her geçen gün kötüleşiyor EBSO Meclis Üyesi Baki Özay, geçen seneye kadar elektrikle pamuk tarlalarını sulayacakları için sevindiklerini, ancak bu sene 3,12 YTL’ye mazot alıp pamuk sulamaya çalıştıklarını, gübrenin torbasının da 42 YTL’ye ulaştığını, bu şartlarda Türk çiftçisinin nereye varacağının hesabını hep beraber yapmak zorunda olduklarını söyledi. Özay, elyaf ve lif bakımından dünyada Mısır pamuğundan sonra en güzel pamuk olarak bilinen Bergama pamuğunun ne yazık ki eskisi gibi ekilmediğini, Bergama’da pamuk diye bir şeyin kalmadığını, geçen seneye nazaran Bergama’da %45 oranında bir azalmanın söz konusu olduğunu, enerji ve gübre fiyatları nedeniyle çiftçilerin kuru tarlalarına buğday ektiğini, ne sulama ne de gübreleme yapıldığını, çiftçinin ne ürün çıkarsa ona razı olduğuna üzülerek şahit olduğunu, çiftçinin durumunun da sanayiciler gibi günden güne kötüleştiğini ifade ederken Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın’ın katıldığı toplantılarda bu konuya da dikkat çekmesini istedi. Erdoğan Çiçekçi Enerjide yatırım eksikliği bugünlere getirdi EBSO Meclis Üyesi Erdoğan Çiçekçi, iştigal konusunun plastik sektörü olması nedeniyle özellikle elektrik enerjisinin kendileri için büyük önem taşıdığını, 8 Mayıs tarihinden bu yana neredeyse plastik hammaddesine beşinci zammın yapıldığını, işlerinin adeta bıçak gibi durduğunu söyledi. Çiçekçi, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in elektrik enerjisi ile ilgili olarak yeterli kaynağın bulunmadığı, tekrar kömür, hidroelektrik santrallerine dönüleceği, iki yıl içerisinde nükleer enerji yatırımını tamamlayacakları ve yenilenebilir enerji konusunda çalışmaların hızlandırıldığına ilişkin basında çıkan haberini işaret göstererek, hükümetin beş yıldan bu yana iktidarda bulunduğunu, bu zaman zarfında göz göre göre gelen bu kötü gidişat için herhangi bir şeyin yapılmamasına bir anlam veremediğini söyledi. Çiçekçi, çeşitli ortamlarda farklı sektörden arkadaşları ile sohbet fırsatı bulduğunda bazı sektörlerin küçük, orta, büyük ölçekli sanayi fark etmeksizin ticari kazanç anlamında inanılmaz memnun olduklarını, bazılarının ise tam tersi işlerinin batma noktasına geldiğini gördüğünü belirterek, adım adım felakete doğru giden sektörlerin gerek Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği gerekse Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından tespit edilerek, sektörel bazda gerekli önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini, zira işyerlerini kapatma tehlikesi ile karşı karşıya kalan bir çok sanayici ve bu işyerlerinde çalışan bir çok işçi ve ailesinin mağdur durumda kalacağını ifade etti. Hükümetin enerji konusunda altı yıldan bu yana gerekli alt yapıyı sağlayamamasının bu noktaya gelinmesine neden olduğunu, Elektriğe %22 oranında yapılan zammın kabul edilemez olduğunu, Esen’in görüşüne katıldığını ancak politikacıları Atatürk’e şikayet yerine artık haklarını adalet önünde aramaları gerektiğini, zammın geri alınması için dava açılmasını önerdiğini, Meclis üyesi olarak görevlerinin Ege Bölgesi Sanayi Odası üyelerinin yaşamış olduğu sıkıntıları hükümete aktarmak, çözüm önerileri bulmak olduğunu, haklı oldukları yerde mutlaka gerekli reaksiyonu Oda olarak göstermek zorunda olduklarını, elektrik meselesinin çok önemli ciddi bir konu olduğunu vurguladı. Hilmi Uğurtaş Enerji açığı her geçen gün büyüyor EBSO Meclis Üyesi Hilmi Uğurtaş, ülkemizde ne yazık ki özellikle son beş altı yıldan bu yana bir enerji politikasızlığının hüküm sürdüğünü, Türkiye’nin 35.000 megavat kurulu gücü bulunduğunu, her yıl en az 3000 megavat yeni güç kurulması gerekirken, son beş yılda her yıl ancak 1000 megavat’lık yeni santralin kurulduğunu, her yıl 2000 megavatlık açık oluştuğunu, 2009 yılına gelindiğinde elektrik üretimi ile tüketiminin başa baş geleceğini, bunun da büyük sıkıntılar yaratacağını söyledi. Ülkemizde, tüm eleştirilere rağmen, elektrik enerjisinin %55’inin doğalgaz santralleri ile karşılandığını, hayati önem taşıyan elektrik üretiminin doğalgaza bağımlı olmasının, doğalgaz için de başka ülkelere bağımlı olunmasının, dışarıda olacak her dalgalanmanın ülkemizdeki elektrik fiyatlarına aynı derecede yansımasına neden olacağını belirten Uğurtaş, ülkemizin bugün zengin kaynaklara sahip olmasına karşın bu kaynakların kullanılmasının tercih edilmediğini, kurulmasının 8-10 yıl gibi bir süreç gerektiren termik, hidroelektrik, linyit, rüzgar santrallerinin kurulmasından ziyade iki yılda kurulabilen, en kolay yöntem olarak doğalgaz santrallerinin kurulduğunu, hidroelektrik, termik santrallerinde elektriğin maliyetinin 1 cent iken doğalgaz santrallerinde 10 cent olduğunu, bir de otoprodüktörlerden alınan enerji de hesaba katıldığında elektriğin paçal maliyetinin 18-20 cente çıktığını söyledi. Uğurtaş, bugün sanayicilerin bir çoğunun doğalgaz çevrim ebsohaber 53 temmuz 2008 MECLİS santrali kurmaya çalıştığını, çevrim santrallerinin makinalarını satan firmalardan makina alabilmek için iki yıl sıra beklendiğini, buna paralel fiyatlarda da %20 gibi bir artışın söz konusu olduğunu, çevrim santrali kuran sanayicilerin zamların yapılmasından da memnun olduğunu, hatta zam yapılmasını bile istediğini, bunun nedeninin ise hazır aç bir pazar varken, 120 bin liraya mal ettiği enerjiyi 200 bin liradan satıyor olmalarından kaynaklandığını belirtti. Yılbaşından bu yana sanayiye toplamda %39 civarında zam yapıldığını, dünyada en pahalı enerjiyi ülkemizin kullandığını, ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın bir beyanatında ise tam tersine en ucuz enerjiyi ülkemizin kullandığını söylediğini, bu hesabı kendisinin neye göre yaptığını anlayamadığını ifade eden Uğurtaş, Güney Doğu Anadolu başta olmak üzere elektriğin %70’inin kaçak olarak kullanıldığını, hem kaçak kullanımların hem de enerji dağıtım hatlarındaki ciddi kayıpların önüne geçilmediği sürece en kolay yöntem olan zamların kaçınılmaz olacağını, kendisinin uzun süredir elektriğe yapılan zammın haklı tarafının olup, olmadığı konusunda hesap yaptığını ancak işin içinden bir türlü çıkamadığını, birilerine bedava elektrik vermeye devam edildiği veya bütçeye gelir yaratılmak istendiği sürece zamlara devam edileceğini söyledi. Uğurtaş, sanayiciler olarak, hem dünyanın en pahalı yakıtını, elektriğini, doğalgazını kullanıp, hem de yatırım yaparak, işsizliğe çare bulmalarının söz konusu olamayacağını, kaldı ki sanayicilerin işletmelerini ayakta tutabilmek için büyük savaş verdiğini, dolayısı ile son derece sıkıntı içerisinde olduklarını böyle bir ortamda elektriğe, doğalgaza, akaryakıta gelecek zamların kabul edilemez olduğunu, Esen’in önerisine katıldığını, sanayiciler olarak tepkilerini göstermek zorunda olduklarını, ülkemizin zor günlerden geçtiğini, Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın’ın Meclis’in bu önerilerini değerlendirip, seslerini gür bir biçimde hükümete duyurmasını istedi. EBSO Meclis Üyesi İbrahim Gökçüoğlu, Meclis’te konuştukları, sanayiciler için hayati önem taşıyan konuların Mecliste kalmaması gerektiğini, Esen ve Çiçekçi’nin görüşlerine katıldığını, Meclis’in bugün bir karar alarak, tepkilerini ortaya koyabilecekleri, seslerini duyurabilecekleri bir organizasyonun Yönetim Kurulumuzca gerçekleştirilmesini istedi. Gökçüoğlu, Sosyal Güvenlik Yasası çıkarılırken, sendikaların göstermiş oldukları tepkilerin yerini bulduğunu ve sendikaların Yasa’nın bazı maddelerini istedikleri gibi çıkartabildiklerini örnek göstererek, sanayiciler olarak kendilerinin de bir an önce gereken tepkiyi vermeleri gerektiğini söyledi. Meclis Başkanı Ender Yorgancılar da, Bugüne kadar genel teamülün, Meclis toplantılarında dile getirilen sorun ve önerilerin ilgili mercilere aktarılması konusunda icranın Yönetim Kurulu’nda olduğunu, Esen, Çiçekçi ve Uğurtaş’ın tepkilerini anladığını, ekonomik açıdan gelinen noktada herkesin aynı şekilde canının yandığını ancak Ankara’ya yürümenin, mahkemeye vermenin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini, toplantı öncesinde dağıtılan CD’de hükümetin uygulamaları, ekonomik açıdan ülkemizin nereye gittiğine dair tüm kriter ve rakamların yer aldığını, her şeyin ortada olduğunu, kendisine göre seslerini duyurmanın en doğru yolunun, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Sanayi Odaları Konseyi ile İzmir’de bulunan Oda ve Borsaların oluşturduğu Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı vasıtası ile sorun ve çözüm önerilerinin kamuoyuna, ilgili Bakanlıklara duyurulması olduğunu söyledi. EBSO Meclis Üyesi Gürbüz Salgar, Tüpraş’ın internet sitesinden mazot fiyatlarını takip ettiğini, ancak son iki aydan bu yana mazotun son nihai fiyatının yazıldığını, vergilerin yazılmadığını gördüğünü söyledi. Salgar, elektriğe, mazota yapılan zamların esas nedeninin bütçe açığının kapatılması konusunda İMF’nin baskısı olduğunu, zaten hiçbir politika geliştirmeyen hükümetin IMF ve Dünya Bankası’nın her dediğini yerine getirdiğini söyledi. Salgar ayrıca mazotun içine karıştırılan baz yağların fiyatının ÖTV dahil en fazla 2 YTL’ye ulaştığını, mazotun 3,5 YTL olduğunu, bu nedenle tüm otobüs ve nakliye firmalarının bunu tercih ettiğini, kullanmayanların ise iflas ettiğinin bir gerçek olduğunu belirtti. Remzi Peköz Ekonominin ağır şartları altında eziliyoruz EBSO Meclis Üyesi Remzi Peköz, herkesin kendisine göre siyasal yaklaşımları olduğunu, ancak ne olursa olsun tüm yolların ülkemizin selameti için birleşmesi gerektiğini, bu bağlamda Sanayi ve Ticaret Bakanımız’ın dünya görüşünü beğenip, beğenmeme haklarının bulunduğunu, ancak kendisinin samimi çabalarına inandığını, gerek halkın, gerekse aydınlar ve sanayicilerin bir şeylerin yaptırılmaması hususunda gerekli güce sahip olduklarını, ancak üst üste yaşanan ekonomik krizlerin kendilerini yabancılaştırdığını, herkesi yaralı ve korkak hale getirdiğini, o nedenle kürsüye çıkıp, yürekli tavır koymanın zorlaştığını ifade etti. Peköz, oğlunun İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden mezun olduğunu, mezuniyet törenine Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan’ın da katıldığını, Çağlayan’ın Odamız’da da yapmış olduğu konuşmanın bir benzerini yaptığında, AKP’nin genel ekonomi ile ilgili pembe yalanlarını anlatmaya başladığı anda, Çağlayan’ın şahsı ile ilgili olmamasına rağmen törende bulunanlar tarafından alkış ve ıslıklarla protesto edildiğini belirtti. Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis’inde 15-16 yıldan bu yana görev yaptığını, Meclis kürsüsünden sorunlarını dile getiren, feryat eden, daha sonra ekonominin ağır şartları altında yitip giden bir çok arkadaşına şahit olduğunu, yine bu zaman zarfında hükümete seslerini duyurmak adına Ankara’ya da gittiklerini, ancak kendilerinin sonuçta birer sanayici olduklarını, zaten zor koşullar altında bulundukları bu dönemde ekmek teknelerinin başından ayrılma şanslarının bulunmadığını, var güçleri ile işlerine konsantre olmaları gerektiğini, 20 yıllık bir sanayici olarak bugüne kadar ağlayıp sızlamalarının, şikayet etmelerinin kendilerine bir fayda getirdiğini görmediğini, kendilerine verilmiş toplumsal roller çerçevesinde siyasetçilerin siyaseti adam gibi yapması, sanayicilerin de sanayiyi adam gibi yapması gerektiğini ebsohaber 54 temmuz 2008 MECLİS bu bağlamda siyasileri ülkeyi adam gibi yönetmeye davet ettiğini söyledi. Peköz, bir televizyon programında Nobel ödüllü Ekonomist Joseph Stiglitz‘in ülkemiz ile ilgili olarak, Merkez Bankası’nın sürekli faizleri arttırdığını bunun bir politika olamayacağını, faizin artırılması ile birlikte dışarıdan para geldiğini, işsizliğin arttığını, işsizliğin artmasıyla fiyatların düştüğünü ve ülkenin daha da yoksulluğa itildiğini, oysa yatırım yapılarak, işsiz bir çok insana iş ve aş yaratılması, üreterek değer yaratılması gerektiğini vurguladığını belirtti. Toplantı öncesinde nakliye firması olan bir arkadaşı ile görüştüğünde, Uluslararası Nakliyeciler Derneği olarak İzmir’de bölge toplantısı düzenlediklerini ve bir eylem kararı aldıklarını öğrendiğini ifade ile ekonomik koşulların artık insanları eylem noktasına getirdiğini söyledi. Meclis Başkanı Yorgancılar, Meclis toplantısına gelmeden önce, kendisinin de eczacı bir arkadaşı ile görüştüğünü, eczaneler ile Sosyal Güvenlik Kurumları arasında ödemelerden kaynaklanan anlaşmazlıklar nedeni ile üç günlük kepenk kapatma eyleminin içine girebileceklerini öğrendiğini, halkın sağlığını yakından ilgilendiren bu sektörde bu tür protestoları doğru bulmadığını, o nedenle anlaşmazlıklarının bir an önce giderilmesini temenni ettiğini söyledi. EBSO Meclis Üyesi Hüseyin Arıcı, gerek toplumumuzda gerekse Meclisimizde edinmiş olduğu izlenimlerden, politikacıların, hükümet yetkililerinin toplum içerisinde yapmış oldukları konuşmaların içeriğine, doğru söyleyip, söylemediğine bakılmaksızın topluluk tarafından alkışlandığını, bunun bir hastalık olduğunu, en azından kendilerinin Meclis’e gelen siyasilere tepkilerini göstermek adına, kim olursa olsun doğru bulmadıkları hiç kimseyi alkışlamamalarını istedi. EBSO Meclis Üyesi Vedat Mecik, sanayicilerin dile getirdiği sıkıntılara basının yeterince ilgi göstermediğini söylerken, Meclis Başkanı Yorgancılar, Odamızla ilgili haberlerin aktarılması konusunda gazetelerin duyarlı davrandığını, ancak yerel basınla sınırlı kalındığını belirtti. Mevlüt Taga Namusu ile çalışan kesim fakirleşiyor EBSO Meclis Üyesi Mevlüt Taga, öncelikle Meclis Başkanı Yorgancılar’a cesaretli konuşmalarından dolayı teşekkür ettiğini, 2005 yılında seçimler sonrasında gerçekleştirilen toplantılardan birinde ülkemizde ne yazık ki kaçakçılar ve rüşvetçilerin zenginleştiğini, namusu ile çalışan vergisini ödeyen üretici kesimin ise fakirleştiğini, adeta dibe vurduğunu dile getirdiğini, “Nereden Buldun Kanunu”nun yeniden konması gerektiğini vurguladığını belirtirken, Yorgancılar’ın akaryakıtta yaşanan kaçağın ne kadar büyük olduğunu rakamlarla sunduğunu, ancak kaçağın sadece akaryakıtta değil hemen hemen tüm sektörlerde yaşandığını, o nedenle bugünde 2005 yılında dile getirdiği konuların altını çizerek tekrarlamak istediği- ni, bu düzene artık dur denilmesi gerektiğini söyledi. Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Üyesi olmasının en büyük sebebinin sanayinin yaşadığı, sektörünün yaşadığı sıkıntıları dile getirerek, çözüm bulmak, mücadele etmek olduğunu, işletmelerini ayakta tutmanın gün geçtikçe zorlaştığını, kendisinin de iki sektörde faaliyet gösterirken yapı grubunda faaliyet gösteren firmasını uluslararası iki firmaya sattığını, kompresör ve pompa grubunda ise küçülerek yoluna devam etmeye çalıştığını, bu süreç içerisinde bir arazisini satmak isterken başından geçenleri anlatan Taga, kamu kurumundan gelen birisi olarak devlet dairelerinde memurların kendisine ve diğer vatandaşlara karşı olan tavırlarının hiç hoş olmadığını, gerekli özenin gösterilmediğini gözlemlediğini söyledi. Taga, ayrıca herkesin bilgi sahibi olmasını istediği için satış işlemleri sırasında başından geçenleri anlatarak, kendisinden ilişiksizlik belgesinin istendiğini, çok küçük bir borçla ilgili olsa bile herhangi bir icranın gelmesi halinde tüm vergi dairelerine yazı gönderilerek gayri menkullerin satışının durdurulabileceğini öğrendiğini söyledi. Meclis Başkanı Yorgancılar, Zekeriya Temizel’in Maliye Bakanı olduğu dönemde çıkartılan “Nereden Buldun Yasası” ile Türkiye’den yurt dışına transfer olan mevduatların, Yasa’nın yürürlülükten kaldırılması ile ne yazık ki ancak %40’nın ülkemize geri döndüğünü dikkatlere sunarak, önemli olanın kayıp ve kaçakları önleyecek sistemin doğru bir şekilde oturtularak, iyi bir şekilde çalışmasının sağlanması olduğunu söyledi. EBSO Meclis Üyesi Esen, konuşması sırasında kendisinin bir öneride bulunduğunu, yapılan son zamlara ilişkin olarak Odamız ve Yönetim Kurulu’nun tavrının duyurulmasını istediğini söyledi. Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, Esen’in konuşması sırasında, Genel Sekreter’e dönerek, TOBB Sanayi Odaları Konsey Başkanı’na, 12 sanayi odası başkanının derhal toplanması konusunda bir yazı yazılmasını istediğini, dolayısı ile gerçekleştirilecek o toplantıda alınacak karar doğrultusunda bir uygulama yapılmasının daha doğru olacağını söyledi. EBSO Meclis Üyesi Çiçekçi, Esen’in önerisini desteklediğini, ancak kendisinin aynı zamanda yapılan zamların uygulamasının mümkün olmadığı gerekçesi ile iptali için İdari Mahkemesi’ne dava açılmasını önerdiğini, konunun sadece tüketiciler derneğinin inisiyatifine bırakılmaması, sanayiciler olarak tavırlarını koymaları gerektiğini söyledi. EBSO Meclis Üyesi Vedat Sabırlı, arkadaşlarının önerilerine katıldığını, ancak sıkıntıları ile birlikte somut önerilerinin de ortaya konulması açısından Meclisimizce hukuk danışmanlarının da katılımı ile bir komisyon kurulmasını ve bu komisyon çalışması ile birlikte konunun dile getirilmesini istedi. Meclis Başkanı Yorgancılar, TOBB Sanayi Odaları Konsey Başkanı’na, 12 sanayi odası başkanını toplayarak, zamlar konusunda ortak hareket edilmesi ve Odamız üyelerinin Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na bir protesto yürüyüşü düzenlemesi hususunda Yönetim Kurulu’na yetki verilmesine ilişkin Esen’in önerisini oylamaya sundu. Oylamada, ülkemizi enerji politikasızlığına mahkum eden politikacıları Ulu Önder Atatürk’e şikayet etmek üzere Odamız üyelerince Atatürk Anıtı’na yürüyüş düzenlemek ve ayrıca tüm sanayi odası başkanlarının bir araya geleceği toplantı için Yönetime yetki verildi. ebsohaber 55 temmuz 2008 VEFAT Faralyalı’yı sonsuzuğa uğurladık Yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak hayata veda eden Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu eski Başkanlarından olan, aynı zamanda TOBB Yönetim Kurulu Başkanlığı ile 49. Hükümette Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görev yapan Ersin Faralyalı, İzmir’de toprağa verildi. Faralyalı’yı son yolculuğuna “en yakışıklı başkanımız” diyen İzmir iş, siyaset ve spor dünyası uğurladı. Siyaset ve iş dünyasında önemli görevlerde bulunan iki çocuk babası, 69 yaşındaki Faralyalı’nın ölümü büyük üzüntü yarattı. Ersin Faralyalı için gerek 1981-1988 yıllarıs arasında 8 yıl yönetim kurulu başkanlığını yaptığı EBSO önünde gerekse Bostanlı Beşikçioğlu Camii’nde düzenlenen cenaze törenine İzmir Valisi Cahit Kıraç, Vali Yardımcısı Halis Peker, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, oğulları Serdar ve Ahmet Faralyalı, gelinleri Begümhan Doğan Faralyalı, Ebru Ansel Faralyalı, kardeşi Hikmet Faralyalı, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, Doğan Yayın Holding CEO’su Mehmet Ali Yalçındağ, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, eski bakanlardan Hasan Denizkrurdu, Rifat Serdaroğlu, Ekrem Pakdemirli, Akın Gönen, EBSO Meclis ve Yönetim Kurulu eski başkanları, EBSO Meclis Üyesi sanayiciler ile İzmirli Oda başkanları katıldı. Hüzünlü tören Ege Bölgesi Sanayi Odası önündeki törende konuşan EBSO Meclis Başkanı Ender Yorgancılar, Ersin Faralyalı’nın İzmir’in yetiştiriği en özel insanlar arasında yeraldığını, herkesin sevgisini kazanmayı başardığını belirterek, organize sanayi bölgeleri ve serbest bölgelerin kurulmasında sağladığı katkının kent adına unutulmayacağını ifade etti. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın da, Faralyalı’nın EBSO meclis üyeliğinin ilk olarak 1966 yılında başladığını belirterek, hayatındaki başarılı yükselişleriyle TOBB Başkanlığı yaptığını belirtti. Taşkın, “Faralyalı siyasete atılarak Enerji ve Tabii Kaynak- ebsohaber 56 temmuz 2008 VEFAT İş ve siyaset dünyasının önemli ismi lar Bakanlığı gibi gayet kutsal görevlerde bulunarak hayatına devam etti. Amerikan İş Konseyi, TÜSİAD’daki görevleriyle onu bir kez daha anıyorum. Odamızda bilgisayar hizmetlerinin ilk olarak başlamasına sağlayan başkanımızı güler yüzü ve pozitif enerjisiyle hatırlıyoruz” dedi. EBSO eski Meclis ve Yönetim Kurulu Başkanı Şinasi Ertan, Faralyalı’yla ilk olarak basketbol oynarken tanıştıklarını ifade etti. 1966 yılında Faralyalı’yla EBSO Meclisi’nde yeniden bir araya gelerek, çalışma fırsatı bulduklarını söyleyen Ertan, onun bulunduğu kurumlarda herkesin sevgisini kazandığını aktardı. Ertan, “TOBB ve İzmir en yakışıklı başkanını kaybetti” diye konuştu. EBSO eski Meclis Başkanı Kemal Çolakoğlu da, dürüstlük, açık sözlülük ve ülke menfaatlerini her şeyin üstünde tutma ilkelerini Faralyalı’dan öğrendiklerini belirterek, “Koltuktan güç alan değil, koltuğa güç veren başkandı. Aldığı kararların hayata geçmesini sonuna dek beklerdi. Mayıs ayında dünyaya gelen torununu da bekledi. Hepimiz onu çok özleyeceğiz” diye konuştu. İzmirliler’den istek Ersin Faralyalı’nın kardesi Hikmet Faralyalı ise ağabeyinin İzmir’i çok sevdiğini aktararak, “İzmirli işadamlarının mevcut olan potansiyellerini birleştirmelerini ve bu gücü ortaya koyarak, Türk ekonomisindeki hak ettikleri yeri almasını isterdi. Ailesi ve evlatları adına hakkınızı helal edin” dedi. Faralyalı’nın cenazesi daha sonra Bostanlı’daki Beşikçioğlu Camii’nde ikindi namazının ardından cenaze namazından sonra oğukkuyu Mezarlığı’nda defnedildi. Türk iş dünyasının yetiştirdiği duayen isimlerden olan Ersin Faralyalı, 1958 yılında Robert Kolej’den mezun oldu, yüksek öğrenimini Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde tamamladı. Ersin Faralyalı, 1966-1991 yılları arasında, 25 yıl içinde Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda (EBSO) önce meclis üyesi olarak görev yaptı. Ardından 1981 yılında EBSO başkanlığına seçilerek, 1988 yılına kadar bu görevini yürüttü. EBSO başkanlığı yaptığı dönemde, 1985 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanlığı’na seçilen Faralyalı, ayrıca 18 yıl İktisadi Kalkınma Vakfı’nda (İKV), 2 yıl Türk Sanayiciler ve İşadamları Derneği’nde (TÜSİAD) yönetim kurulu üyeliği yaptı. Faralyalı, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) kuruluşunda yer aldı. Kurucusu olduğu DEİK Türk-Amerikan İş Konseyi’nin de 2 yıl başkanlığını yürüttü. Ersin Faralyalı, 1991 yılında siyasete atıldı. 20 Ekim 1991 seçimlerinde Doğru Yol Partisi’nden İzmir milletvekili seçildi. 49’uncu hükümette Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görev yaptı. Faralyalı, gerek iş dünyası gerekse politikada aktif görevlerde bulunduğu dönemlerde Türkiye’de organize sanayi bölgeleri ile serbest bölgelerin yaygınlaştırılması için de büyük çaba harcadı. ebsohaber 57 temmuz 2008 VEFAT Faralyalı sanayi ve ekonomiyi savundu Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği eski başkanlarından, Enerji ve Tabii Kaynaklar Eski Bakanı Ersin Faralyalı, EBSO’da Meclis Üyeliğine adım attığı andan itibaren son güne kadar sanayi ve ekonomiyi savunmasıyla dikkat çekti. Faralyalı, EBSO Meclisi’nde 1968 yılında yaptığı ilk konuşmada sanayicinin sorunlarının sürekli gündemde tutulmasını isterken, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası tarafından önceki yıllarda verilen sınai mamül ihracatı fonunun yeniden işlerlik kazanmasını, ihracatta vergi iadesi konusundaki çalışmaların hızlandırılmasını gündeme taşıyordu. Ersin Faralyalı, EBSO Meclisi’ne veda ettiği 1991 yılındaki son konuşmasında ise “Cumhurbaşkanı üretimi artırın, tüketimi özendirin, vadeli satış yapın, reklam harcamalarınızı artırın diyor. Ancak bu beyan, tam bankaların kredi faizlerini 17-19 puan birden artırdıkları bir zamana rastladı. Öte yandan, Güneydoğu’da esnaf kepenklerini kapatıyor. Çekler, senetler ödenemez durumda. Deri imalatçıları “bu ay sonunda çalışanlarımızın ücretlerini ödeyemeyiz” diyor. Böyle bir ortamda Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı, “sıcak harbe girmediğimiz taktirde bu kriz bizden teğet geçer” diyor. Acaba bizi yönetenler gerçekten Türkiye’de yaşamıyor mu?” diyordu. Ekonomik kriz nedeniyle müteahhitlik hizmetleri veren firmaların sıkıntıya düştüğünü, devlet tarafından buna ilişkin olarak yapılan ilk açıklamalarda bu zararların Türkiye’ye verilecek yardımlardan karşılanacağının bildirildiğini ifade eden Faralyalı, o güne kadar gelen yardımların dış borç ödemelerinde kullanıldığına dikkat çekiyordu. Enflasyonla mücadele, ihracatta artış Ersin Faralyalı, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı sıfatıyla kürsüye çıktığı 1981 yılında, gerçekleştirmeyi planladıkları çalışmaları, “Serbest piyasa ekonomisinin işlerliğini artırmak üzere alınması gerekli tedbirleri hazırlamak. Enflasyonla mücadele. Sınai ürün ihracatını geliştirmek ve devamlılık sağlamak için çalışmalar yapmak, tedbirler geliştirmek ve yetkililerle bu konuda devamlı temas halinde olmak, ayrıca diğer döviz kaynakları hakkında görüşleri tespit etmek. Üretimi ve yatırımları artırıcı tedbirlerin uygulamaya aktarılmasını sağlamak. Çalışma hayatının yeniden düzenlenmesinde kesimler arası dengenin sağlanmasını temin etmek için çalışmalar yapmak” maddeleri halinde sıralıyordu. Daha önceki yönetimin başlattığı çalışmaların da sürdürüleceğini bildiren Faralyalı, özel sektörün birlik içinde davranması için gayret göstereceği sözünü veriyordu. Önümüzü görmek istiyoruz Ersin Faralyalı, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı olarak 1989 yılındaki son konuşmasında ise oldukça karamsar bir tablo çiziyordu. Bakanlar Kurulu’nun yeniden teşekkül ettiğini, bakanlık sayısının artırıldığını, bu kadar sık değişiklik içinde kime başvurulacağının bilinmediğini anlatan Faralyalı, ekonominin uzunca bir süre Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın elinde olacağının anlaşıldını belirtiyordu. Faralyalı, gümrük vergileri ve fonları indirerek ithalatta yüzde 30 ucuzluk sağladıklarını söyleyen bir Devlet Bakanı’nın sanayiciyi suçlayarak “Mamüllerine yüzde 30 zam yaptılar” demesi üzerine de, “Sanki üretimimizde kulladığınız girdilerin hepsi ithal malı. Hesap yapmasını bilmeyen olarak bizi suçlamaları yerine kendileri daha ciddi olarak Türkiye’deki sanayinin girdilerini tetkik etseler sanırım daha iyi olacak” diyordu. Son üç yılda (1986-1989) Türk müteşebbisini teşvik edicilikten uzak birçok icraat yapıldığını hatırlatan Faralyalı, ekonomideki sorunların yönetim tercihlerinden kaynaklandığını, icra organlarını yanlış kararlardan vazgeçirebildikleri ölçüde görevlerini yerine getirdiklerini ifade ediyordu. ebsohaber 58 temmuz 2008 HABER Devalüasyon uyarısı Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Ayakta kalan firmalar Meclis Başkanı Ender Yorgancılar, özel EBSO Meclis Başkanı Yorgancılar, parmakla sayılacak sektörün dış borcuna yüksekliğine dikkat Yorgancılar, 2002-2007 arası dönemdövizle borçlanan özel sektörün çekerek olası bir develüasyon halinde de, iç borçta yüzde 70, dış borçta yüzde büyük risk altında olduğunu belirayakta kalan şirketlerin parmakla gösteri91 ve özel sektörün dış borcunda yüzde terek, olabilecek devalüasyonun lir hale geleceğini belirtti. 267 artış gerçekleştiğini belirterek, “Bu firmaları yok edeceğini söyledi. Karşıyaka Rotary Kulübü’nün borç miktarı ile özel sektör ciddi risk toplantısına konuk olarak katılan altındadır. Toplam dış borcun içinde özel Yorgancılar, ülkedeki ekonomik gidişata ilişkin bilgiler vererek sektörün payı çok ciddi oranlarda artarak yüzde 64’lük bir orana varolan darboğazdan kurtulmak için Türkiye’deki şahıs, şirket ulaştı. Bütün bunların üstüne gerçekleşecek olası bir develüasve kamu kuruluşlarının tasarrufu öğrenmesi gerektiğini söyledi. yon sonucu Türkiye’de ayakta kalan firmalar parmakla sayılır Son zamanlarda açıklanan dış ticaret verilerine göre üretmeden hale gelecektir” uyarısında bulundu. tüketir bir konuma gelindiğini kaydeden Yorgancılar, iç borçlanYorgancılar, Türkiye’ye gelen yabancı sermayenin önemli bir ma konusunda ise kredi kartı sorununun önemine dikkat çekti. kısmının doğrudan yatırımdan ziyade, sıcak para olarak adlandıTürkiye’de kişi başına 2.1 adet kredi kartı düştüğü bilgisini veren rılan kısa vadeli ve kalıcı olmayan yatırımlar olduğuna da vurgu Yorgancılar, 2002 yılında 4 milyar YTL olan ödenmemiş kredi yaptı. kartı borcunun 2007’de 26 milyar YTL’ye çıktığını dile getirerek sözlerine şöyle devam etti: Sektörel teşvik isteği “Görüldüğü gibi bu borçlanmanın en büyük sebeplerinden Ege Bölgesi’nin potansiyelinin de iyi değerlendirilmesi biri kredi kartlarının kolay ediniliyor olması. Bizim sanayicimiz, gerektiğini söyleyen Yorgancılar, İzmir’in en genç nüfusa sahip iş adamımız maalesef tasarruf yapma alışkanlığına sahip değil. illerden biri olduğunu hatırlatarak bölgedeki 6-7 üniversiteyle Biz bütçe yapmayı bilmiyoruz. Giderek yaygınlaşan tüketici kre- birlikte değerlendirilmesini ve potansiyeli üretime yönlendirecek dileri sayesinde şirketler de, şahıslar da, ülke de para kaybetme- sektörel destek niteliğinde bir sistem kurulmasını istedi. ye mahkum. Önce tasarruf ve bütçeye önem vererek harcamalaIhracatçının ve şirketlerin kar edemediğini de anlatan rı da buna göre düşünmek gerekir.” Yorgancılar, bunun için faiz oranlarının düşürülmesi ve döviz Kredi kartı satışının belli şartlara bağlanması ve taksitli satışın kurunun yukarı çekilmesinin hayati öneme sahip olduğunu vurortadan kaldırılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Yorgancıguladı. Yorgancılar, hükümetin ilk döneminde uygulanan makro lar, Türkiye’deki çalışanların büyük çoğunluğunun taksit süresini reformların ikinci dönemdeki mikro reformlarla desteklenmesi kapsayacak iş garantisine sahip olmadığının altını çizdi. halinde büyümenin sağlanabileceğini kaydetti. ebsohaber 59 temmuz 2008 YOLHARİTASI Bilişimi öngörebilmek Gelecekte bilişimin hayatınızdaki anlamı yok. Bilgiyi üretenler ise çok değeryerini öngörebilmek. En zoru bu! Bu liler, fiyatlarını mutlaka buluyorlar. Bilgiyi zamana kadar kimler denemedi ki? Dikullanabilenler ise en güçlüleri. Çünkü lerseniz ilk akla gelenleri sayalım.. öngörebiliyorlar. • 1899 yılında ABD Patent Dairesi yetkilisi Charles Duell, “Bugüne kadar KOBİ’ler ve bilişim keşfedilmesi gereken her şey keşfedilTürkiye İstatistik Kurumu www.tuik. miştir” diyordu. gov.tr tarafından ilk defa gerçekleştirilen • 1926 yılında Audion tüpünün KOBI’lerde bilişim teknolojileri kullanımı mucidi Lee DeForest, “Televizyonun araştırması sonuçlarını (01/2005) aktarıMemet Özkan üretilmesi kuramsal ve teknolojik açıdan yorum: Bilgisayar kullanımı % 87,76, inbilgi@danismend.com mümkün olsa da, mali ve ticari açıdan ternet erişimi oranı % 80, 43 olarak tespit bunun imkansız olduğunu düşünüyoedilmiştir. rum” diyordu. 250 ve daha fazla çalışanı olan giriBilişimin bugününü yaratan kişiler • 1943 yılında IBM Başkanı Thomas şimlerde internet erişimi % 99,22 iken, Watson, “Dünya piyasasında beş bilgisabile yarattıkları dünyanın ufukları10-49 çalışanı olan girişimlerde bu oran yardan fazlasına yer yoktur” diyordu. % 77,97’dir. İnternete erişimde, araştırma nı tahmin etmekte yetersiz kaldı• 1956 yılında British Astronomer kapsamındaki sektörler dikkate alındılar. Peki biz, bilişimin gelecekteki Royal’de yazan Richard Wooley, “Uzayğında % 95,44’lük oran ile “sinema ve oluşumunu öngörebiliyor muyuz? da yolculuk tamamen bir zırvalıktır” video filmleri ile ilgili faaliyetler-radyo diyordu. ve televizyon faaliyetleri” ilk sırada yer • 1977 yılında Digital Equipment Corp’un başkanı Ken almaktadır. Girişimlerin interneti kullanma amaçları çoğunlukla Olson, “Kimsenin evinde bilgisayar bulundurması için bir neden bankacılık ve finansal hizmetlere yöneliktir. Bilgisayar kullanılan yoktur” diyordu. girişimlerde çalışanların % 40,15’i haftada en az bir kez bilgi• 1981 yılında Microsoft’un kurucusu Bill Gates “Herkese sayar kullanmaktadır. Aynı dönemde, internet erişimine sahip 640 KB’lık bellek yeterli olacak” diyordu. girişimlerde haftada en az bir kez internete bağlanan çalışanların oranı ise % 35,83’tür. Internet erişimine sahip olanlar % 35,26’sı Bilişimin bugününü yaratan bu kişiler bile, yarattıkları modem (telefon hattı ile çevirmeli bağlantı) ve % 6,75’i ISDN dünyanın ufuklarını tahmin etmekte yetersiz kaldılar. Şimdi bu olmak üzere darbant erişimine sahiptir. Girişimlerin yarısından satırlarda, onların öngörülerinin zayıflığına gülümsüyoruz. Biraz fazlası ise genişbant bağlantılardan DSL (ADSL, SDSL vb) ve % da düşünelim. Peki ya biz, bilişimin gelecekteki oluşumunu ne 9,42’si kablo vb. gibi diğer genişbant bağlantı tipine sahiptir. kadar öngörebiliyoruz? Öngörülerimiz ne kadar gerçekçi, ne İnternet erişimine sahip girişimlerin % 63,22’si kamu kurum ve kadar hayal ürünü? Ne oldu ve nasıl oldu da, dünün hayal ürünü kuruluşları ile iletişimlerinde interneti kullanmaktadır. İletişim düşünceleri, bugün burnumuzun dibinde yaşayan gerçeklere faaliyetlerinde bilgi almak ilk sırada iken, kamu ihalelerine dönüştüler? Bugün hayal ürünü diye burun kıvırdıklarımız, ne elektronik ortamda teklif verme oranı tüm sektörlerde düşüktür. zaman gerçek olacak? Yarın mı, yoksa birkaç saat sonra mı? Bili- Kamu ihalelerine elektronik ortamda teklif vermede gayrimenşimin gerçekleştirdiği öngörülerin sonuçlarını doğru ve zamanın- kul, kiralama ve iş faaliyetleri sektörü % 11,53 ile ilk sıradadır. da kullananlar ne gibi avantajlara sahip olacaklar, kullanamaKendi web sitesine sahip olan girişimlerin oranı % 48,20’dir. yanlar neleri kaybedecekler? Görmek için bekleyelim mi, yoksa 250 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerde web sitesi sahipliği, bunu da öngörebilir miyiz? 10- 49 çalışanı olan girişimlerin iki katından daha fazladır. Web Bilişimi öncelikle öngörmek zorundayız. Ardından bilişimi üzerinden sunulan hizmet türleri içerisinde, ürünlerin pazarlanüretmeliyiz. Ancak tüm bunları yapabilmek için bilişimi mutlaka ması ilk sırada yer almaktadır. ve sürekli olarak kullanarak, uzmanlaşmak zorundayız. İhtiyaçSonuçları değerlendirmek gerekirse: rakamlar her alanda larımızı gidermek için bilişimi kullanır ve üretirken, bilişimi oldukça düşük ve bilişim fonksiyonlarının kullanım yerleri hatalı sürekli kullanıyor olmanın getirdiği yeni ihtiyaçlarla da tanışaca- ya da eksik. Neden? ğız: yeni bilgileri aramak. Bilişim araçlarını kullanmamanın gerekçesi olarak, bilişim Bilgi ekonomisi içerisinde yaşayan toplumlar olarak bilişimi donanım ve hizmetlerinin maliyetlerini öne süremeyiz. Bilgisakullanmak, yaşamsal bir öneme sahiptir. Bilgi toplumu olmayar fiyatları giderek düşüyor, hızlı İnternet bağlantısı, kullanım nın yolu bilgi insanı olmaktan geçiyor. Bilgi insanı üç sacayağı sürenize göre çok daha hesaplı hale geldi, web sitesi yapmak o üzerinde duruyor. Bilgiyi üretmek, bilgiye sahip olmak ve bilgiyi kadar ucuzladı ki neredeyse bedava yaptıracaksınız. Dolayısı ile kullanmak. Bilgiyi kullanamadıktan sonra ona sahip olmanın bir maliyet, engelleyici bir unsur değil; itiraf edebilirseniz gerekçe- ebsohaber 60 temmuz 2008 YOLHARİTASI niz bilgisizliktir. Öte yandan Internetin birincil kullanım amacı, KOBI’ler açısından baktığımızda eğlence, bilgi alma ya da banka vb. zorunlu finansal işlemler olmamalıdır. Sanayici açısından bilişim ve Internet, para kazandıran araçlardır. Bunları kullanarak nasıl para kazanacağınızı öğrenmelisiniz. Böyle olduğu zaman, kullanım oranları ve sıklığı da artacaktır. Teknoloji, medya, telekomünikasyon trendleri Nerede olduğumuzu gördük. Peki bilişimin trendleri nereye gidiyor? Geçtiğimiz yıllarda Deloitte’un, Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon (TMT) endüstri grubu, TMT Trendleri raporunu (2006) yayımladı. Bu çalışma, bilişim trendlerini öngörme ve bu trendlere göre pozisyon alabilme, fırsatları değerlendirebilme açısından herkes için önem taşıyor. TMT Trendleri raporu, Deloitte’un teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektörlerinde dünya çapında 5000’i aşkın iş ortağı ve üst düzey yöneticilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Teknoloji, telekomünikasyon ile medya ve eğlence sektörlerini içeren raporda yer alan öngörülerden bazıları şöyle: Teknoloji • Arama motorları en çok kullanılan uygulama haline gelecek. Bilgi bombardımanı altında kalacak olan kullanıcılar, arama motorlarını daha fazla kullanacaklar. İnternet’te yer alan görsel malzemelerin çoğalması, bu alanda gelişmeye olan ihtiyacı artırarak önemli bir potansiyel yaratacak. • Cihazlara İnternet erişimi kazandırılacak. Fotoğraf makinelerinden otomobillere kadar, birçok araç ve cihaza on-line güncelleme ve eklemeler yapılacak. Bu eklemeler sayesinde, üreticiler tüketici ihtiyaçlarını daha iyi anlayacak, hizmet kalitesini yükseltecek ve yeni gelir fırsatlarını belirleyecek. • Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki dijital uçurumda bir iyileşme sağlanamayacak. Dijital çağı yakalayamayanlar, medya, İnternet, elektronik iletişim ve bilgiye erişemediklerinden daha da geriye düşecekler. Telekom • Cep telefonu sektöründeki büyüme, gelir ve kârın büyük bölümü yine 2. kuşak şebekelerden gelecek. • Telekom sektörü, makine ve cihazların İnternet üzerinden iletişim kapasitesini artıracak, bu da uzaktan süreç izleme, malların takibi, trafik akışının izlenmesi vb. uygulamalara imkan verecek. • Geleceğin hakimi Mobil sanal şebeke operatörleri (MVNO’lar) olabilir. Bu şirketler, telefon trafiğini artırarak telefon operatörlerine ek gelir sağlıyor, piyasaya yeni bir dinamizm kazandırıyorlar. Medya ve Eğlence • Cep televizyonundaki yeni gelişmeler beklenen ölçüde benimsenmeyecek. • Bilgisayar oyunları sektörü çok daha büyük kitleleri çekmeye çalışacak. Oyunlar yeni gruplara, özellikle de genç kızlara ulaşacak. • Radyo istasyonları da, televizyon kanallarını takip ederek reklam yerine abonelikten gelir elde etmeye çalışacaklar. İnternet tabanlı hizmetler vb. yeni dağıtım kanalları hayata geçirilecek. ebsohaber 61 temmuz 2008 HABER İzmirli zeytin ve zeytinyağcıların ihracat ödülü mutluluğu Zeytin ve Zeytinyağı Sektöründe 2007 yılında en fazla ihracat yapan 20 firma, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği tarafından ödüllendirildi. Ege Bölgesi Sanayi Odası üyesi firmalar ambalajlı zeytin ve zeytinyağı ihracatındaki başarılarıyla dikkat çekti. Olivos, Genel Ambalajlı Zeytinyağı ile Markalı Ambalajlı Zeytinyağı ihracatı dallarında iki birincilik ödülü aldı. Urla Gıda, Ekiz, Kristal, Tariş, Verde ve Nejat Atalan Dış Ticaret firmaları da ödüle layık görüldü. Ege İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleştirilen ödül törenine katılan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, dünyada savaşların artık topla, tüfekle değil market raflarında sürdüğünü savundu. TİM Başkanı Satıcı, Türkiye’nin yıllar önce kestiği zeytin ağaçlarının önemini yeniden anladığını ve tekrar ağaç dikmeye yöneldiğini belirtti. Ağaç sayısının artmasına rağmen iç tüketimin sınırlı düzeyde kaldığını ifade eden Satıcı, zeytinyağı tüketiminin yoğun olduğu Ege ve Akdeniz kıyılarında kalp ve damar hastalıkların daha az görüldüğüne dikkat çekti. Sektörde yaşanan sıkıntılara rağmen üretici ve ihracatçıların birbirinden kopmadığını hataları kendi aralarında düzelterek yola devam ettiklerini belirten Satıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz dönem herkes tarafından yarı yolda bırakılmış olsalar da ihracatçılar yollarına devam ettiler. Ambalajlı ihracatta büyük kazanımlar sağladılar. Dünyada savaşlar artık topla, tüfekle değil market raflarında sürüyor. Kazanılan cepheler marketlerin tabelalarında, ürünlerin etiketlerinde ortaya çıkıyor. Bir bakıyorsunuz bir Alman markasını Fransız olmuş, bir marketten Türk markası çıkmış Brezilya markası girmiş. Küresel piyasaların hepimize dayattığı zorluklar var bunları göğüslemek zorundayız. Ancak zeytinyağı sektörünün oyuncuları köklü kuruluşlar, bir kaç kuşaktır devam eden şirketler var. Bu sene 125 milyar doları aşan ihracatla Türkiye’nin kalp ve damar sağlığını kuvvetli tutacağız. Sağladığımız dövizlerle ülkenin damarlarında akan kanı dolaştırıyoruz. İnşallah ekonomiyi yönetenler de damar sağlığını güçlendirirse kan sıkıca dolaşacak. Sayın Kürşad Tüzmen’in bahsettiği gibi kur keneleri var. Kur keneleri o damarlardan bu kanı emip bitiriyorlar. Ama bugün şikayet etmeyeceğiz.” “Ayakta kalmayı başaran bir sanayi kurduk” Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Nedim Güreli, tarıma dayalı sanayi sektörlerinin yüksek faiz ve girdilere rağmen ayakta kalmayı başaran bir sanayi kurmayı başardığını belirtti. Türkiye’nin tüm üretim alanlarında markalı, katma değeri yüksek ürün arayışına girdiği bir dönemde genel ihracat kategorisi dışında markalı ve ambalajlı ihracat yapan firmaları teşvik etmek istediklerini bildiren Güreli, “Rakamlar küçük gelebilir, ama göreceksiniz ki seneden seneye bu rakamlar büyüyecek. Kutulu, markalı ihracat yapan arkadaşlar ülkemize cephe kazandırıyor marketleri saf saf fethediyoruz. Rakamların şimdilik bir önemi yok” dedi. Türk Kalp Vakfı Başkanı Çetin Yıldırımakın ise zeytinyağında iç tüketimin isenen seviyeye çıkamadığını dile getirerek, dünyanın önde gelen zeytinyağı üreticisi ülkelerinin yok pahasına aldıkları Türk zeytinyağını kendi markalarıyla pazarlamalarının önüne geçilmesini istedi. ebsohaber 62 temmuz 2008 HABER Ayakkabıda gelecek sezon Yaz mevsiminin en sıcak günleri yaşanırken, Uluslararası İzmir Fuar Alanı’nda kış mevsiminin hazırlığı yapıldı. Ayakkabıcılar, yeni sezon ürünlerini İzmir’de görücüye çıkardı. 3-6 Temmuz 2008 tarihleri arasında düzenlenen Ayakkabı / Kış - 24. İzmir Ayakkabı, Çanta ve Aksesuarları Fuarı, gelecek sezonun ürünlerini profesyonel alıcılarla buluşturdu. İzmir Valisi Cahit Kıraç, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nedim Kalpaklıoğlu’nun temsil ettiği fuarın açılışında yaptığı konuşmada, 2006 yılı verilerine göre sektörde 40 bin işletme bulunduğunu ve 400 bin kişinin istihdam edildiğini anlattı. Kıraç, 2.3 milyar dolarlık ticaret hacmine sahip sektörün, gayri safi milli hasılanın yüzde 1,4’ünü sağladığını ve toplam yatırımda yüzde 2 payı olduğunu belirtti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Yusuf Ali Karaman ise ayak sağlığının ruh ve beden sağlığının en temel göstergesi olduğunu söyledi. İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Tahsin Güzel de Çin mallarının insan sağlığını tehdit ettiğini, ithalatta bazı standartlar getirilmesi gerektiğini vurgularken, Ege Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Celal Sezerler de dış satıma önem verilmesi gerektiğini, 2007 yılında sektörde 316 milyon dolarlık ihracata karşın, 569 milyon dolarlık ithalat yapıldığını bildirdi. İzmir Ayakkabıcılar Odası, Ege Ayakkabı Sanayicileri Derneği ve sektör temsilcilerinin desteği ile İzmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat İşleri Ticaret A.Ş. (İZFAŞ) tarafından düzenlenen fuara Adana, Adapazarı, Antalya, Bursa, Gazian- tep, Hatay, İstanbul, İzmir, Konya, Manisa, Trabzon ile İtalya ve Hindistan’dan 168 firma katıldı. Fuarı, aralarında Almanya, Azerbaycan, BAE, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Gürcistan, Hollanda, İspanya, İsrail, İtalya, Makedonya, Romanya, Slovenya, Suriye ve Yunanistan’ın da bulunduğu 15 ülke ve 41 ilden gelen toplam 8 bin 596 kişi ziyaret etti. Geçtiğimiz yılki fuarı 8 bin 153 kişi ziyaret etmiş, 2007 Ayakkabı Kış’a altı ülkeden ziyaretçi gelmişti. 24. İzmir Ayakkabı, Çanta ve Aksesuarları Fuarı, Türk ayakkabı ihracatına katkı yapacak iş bağlantılarıyla dikkati çekti. 12 bin 500 metrekare alan üzerinde gerçekleşen fuarda Azerbaycan’dan gelen alım heyetinin firmalarla kurduğu bağlantılar, İzmirli ayakkabıcıların yönünü Türk Cumhuriyetlerine çevirdi. Yılın moda renkleri Bay-bayan-çocuk ayakkabı, bot, çizme modelleri ile çanta, bavul, cüzdan ve kemer tasarımlarının sergilendiği Ayakkabı Kış Fuarı, gelecek sezonun moda renk ve modellerinin vitrinlerden önce buluştuğu ilk organizasyon oldu. Kış mevsiminde çizmenin yanısıra botların gözde olacağı, renk alternatiflerinde ise kışın vazgeçilmez renkleri siyah ve kahverenginin yanısıra haki, kırmızı, yeşil, turuncu ve sarının sıkça kullanıldığı gözlendi. İZFAŞ Genel Müdürü Doğan İşleyen “Yerli ve yabancı ziyaretçilerimiz ülkelerine önemli iş bağlantılarıyla döndü. Bu durum, fuarımızın kökleştiğinin ve başarısının kanıtı” dedi. ebsohaber 63 temmuz 2008 HABER REACH için geri sayım başladı Ege Bölgesi Sanayi Odası, Avrupa lar Ajansı (AKA) (European Chemicals Birliği’nde (AB) kimyasallar alanındaki Agency-ECHA) yönetimindeki merkezi AB’ye kimyasal madde ihraç mevcut 40 direktif ve yönetmeliğin yebir veri tabanına kaydettirmeleri zorunlu edenlerin REACH tüzüğünün önrini alan ve kimya sektörünü doğrudan bulunuyor. Kayıt işleminin yerine getirilgördüğü şartlarda üretim yapması etkileyecek olan REACH tüzüğü hakkınmemesi ürünlerimizin AB’ye ihraç edilmeve Avrupa Kimyasallar Ajansı’na da firmaları bilgilendirme çalışmalarına sine engel olabilir. kaydettirmesi gerekiyor. aralıksız devam ediyor. Avrupa Birliği’ne ihracat yapacak Ön-kayıt: REACH düzenlemesi 1 firmaları doğrudan etkileyecek olan REACH düzenlemesi hakHaziran 2007 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Ancak 1 Hakında Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İstanbul Maden ve Metaller ziran 2007’den 1 Haziran 2008’e kadar olan süreçte fiili olarak İhracatçı Birliği Genel Sekreterliği ile işbirliği yapılarak KOBİ gerçekleştirilmesi gereken bir yükümlülük bulunmuyor. Fiili ilk Okulu kapsamında 11 Şubat, 17 Mart, 9 Mayıs tarihlerinde 3 uygulama 1 Haziran 2008 tarihinde başlayacaktır. Bu tarihten bilgilendirme semineri daha düzenlendi.. Firmaların yoğun ilgi 1 Haziran 2008 tarihine kadar ön kayıt yapılması söz konusu. gösterdiği seminerlerde firmalara REACH sistemi hakkında temel Ön kayıt konusunda firmalarımızın önümüzdeki yıllarda AB’ye bilgiler verilirken, soru-yanıt bölümleriyle firmalar sisteme ilişkin ihraç etmeyi planladıkları tüm kimyasalları AKA’ya bildirmeletüm sorularının yanıtlarını öğrenme olanağı buldu. ri gerekiyor. REACH kapsamında kimyasalların kayıt edilmesi süreci 2018 yılına kadar devam edecek. Son tarihler, maddenin tehlike özelliğine göre ve pazara sürülen maddelerin yıllık toREACH Bilgilendirme Dosyası najına bağlı olarak 2010,2013 ve 2018 yılları olarak belirlendi. REACH, kimyasalların ve bunların güvenli kullanımına dair Ön kayıt yapılması yoluyla, 2018 yılına kadar REACH sistemine yeni bir Avrupa Birliği düzenlenmesini teşkil ediyor. REACH sisteminin uygulanmasını öngören 1907/2006 (EC) sayılı REACH kayıt edilmesi gereken maddelerin, AB pazarına satışına ara verilmeden devam edilmesi mümkün olacaktır. yönetmeliği 1 Haziran 2007 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. Bu yönetmelik AB’de kimyasallar alanındaki mevcut 40 direktif ve yönetmeliğin yerini aldı. Ön kayıt yaptırılacak kimyasal maddeler REACH (Registration, Evaluation And Authorisation of CheFaz içi (phase-in) maddeler, micals - Kimyasalların kaydı, değerlendirilmesi, izni ve kısıtlanEINECS’de (Avrupa Mevcut Ticari Maddeler Envanteri) listeması) tüzüğüne göre, AB’de faaliyet gösteren yılda bir tondan lenenler, fazla kimyasal madde üreten veya ithal eden firmaların kimyasal 1 Haziran 2007 tarihinden önceki on beş yıl içinde en az bir maddeleri, Avrupa Kimyasallar Ajansı (AKA) yönetimdeki yeri kez üretilmiş fakat piyasaya sürülmemiş olanlar ( ara ürünler ve veri tabanına kaydettirmeleri gerekiyor. Ayrıca ihtiyaç duyulması arge kimyasal maddeleri gibi) halinde, çeşitli testlerin gerçekleştirilmesi ve söz konusu ajanstan 1 Haziran 2007 tarihinden önce piyasaya sürülen polimer izin alınması zorunlu. olmayan kimyasal maddeler ( no-longer polymer). REACH tüzüğü hem kimyasallardan kaynaklanan risklerin yönetiminde hem de üretilen kimyasal maddeler hakkında Ön kayıtta istenen belgeler sağlıklı bilgilerin sağlanması konusunda sanayiye büyük soMaddenin tanımı, rumluluklar ve yüksek maliyetler yüklüyor. REACH tüzüğünün IUPAC veya diğer uluslar arası kimyasal ismi, Türkiye’nin henüz AB’ye üye olmamasından dolayı Yurt içi Diğer isimler (genel ismi, ticari ismi, kısaltmalar), kimya üretimimizde kısa vadede doğrudan etkisi yoktur. AnEINECS veya ELINICS numarası (eğer varsa ve uygunsa), cak ülkemizden AB’ye yapılacak kimyevi madde ihracatından EINECS numarası: (European Inventory of Existing Comihracatçı firmalarımızın REACH tüzüğünün öngördüğü şartlarda mercial Chemical Substances) Avrupa Mevcut Ticari Kimyasal üretim yapmaları ve ürünlerini Avrupa Kimyasallar Ajansına Maddeler Envanteri numarası. kaydettirmeleri gerekiyor. Diğer taraftan AB’ye üye olmamız duBilgi için: http://ecb.jrc.it/esis/index.php?PGM=ein rumunda REACH kapsamında düzenlemelerin kimya sektöründe ELINICS numarası: (European List of Notified Chemical Substüm üretim faaliyetlerinde uygulanması zorunlu hale gelecektir. tances) Avrupa Bildirilmiş Kimyasal Maddeler Listesi numarası. Bilgi için: http://ecb.jrc.it/esis/index.php?PGM=ein REACH aşamaları CAS ismi ve CAS numarası (eğer varsa), REACH sistemi “Kayıt” , “Değerlendirme”, “İzin” ve “KısıtlaCAS numarası: Chemical Abstracts Service Numarası, ma” olmak üzere dört temel aşamadan oluşur. Bilgi için: http://ecb.jrc.it/esis/index.php?PGM=ein Kayıt (Registration): AB üye ülkelerinde faaliyet gösteren ve Diğer tanımlama kodları (eğer varsa), yılda bir tondan fazla kimyasal madde üreten veya ithal eden Kayıt yaptıranın adı ve adresi, firmaların, söz konusu kimyasal maddeleri Avrupa KimyasalTemas edilecek kişinin adı, ebsohaber 64 temmuz 2008 HABER Tek temsilcinin adı ve adresi, tan, ithalatçıların kayıt işlemini (Kayıt ve Gelecek üç yılda satışa sunulması Bürokrasi sürecinin uzunluğuna bağlı Firmalarımızın AB’ye ihracat yaöngörülen ortalama miktar, olarak) kendi üzerlerine almak konupabilmek için iki alternatifleri var: Öngörülen kayıt süresi, sunda isteksiz davranmaları söz konusu Birincisi AB’de yerleşik ithalatçı, Çapraz okuma (read-across) veya (Q) olabilir. ikincisi Türk üretici ve ihracatçılaSARs (Structure Actitivy Relationships) İkinci alternatif ise, Türk üretici/ihrarın tek temsilci ataması.. yöntemleri kullanılıyor ise bu madde(ler) catçılarının tek temsilci (Only Represanin tanımı, tative) atamalarıdır. Tek temsilci AB’de SIEF alanında arabulucu-facilitator olmak isteniyorsa belirtilyerleşik bir gerçek veya tüzel kişi olabilir. Tek temsilci AKA’nın melidir. (Bu husus isteğe bağlıdır.) ve sistem içerisinde yer alan diğer AB kurumlarının tek muhatabı Ön Kayıt işlemi IUCLID beş elektronik ortamda gerçekleştirikonumundadır. AB kurumları Türk firmalarla REACH sürecine lecektir. ilişkin resmi ilişki içerisinde bulunmayacaklardır. Tek temsilci İhraç edilmek istenen maddeleri AKA’ya kaydettirecek ve REACH Değerlendirme (Evaluation): Kaydı yapılmış olan tüm madde kapsamında tek sorumlu olacaktır. Bu durumda ithalatçı firma dosyaları kayıt yükümlülüklerine uygunluk yönüyle Avrupa Kim- alt kullanıcı durumunda olup, REACH kapsamındaki bazı uyguyasallar Ajansı (AKA) tarafından değerlendirmeye tabi tutulabilamaları (Kimyasal Güvenlik Değerlendirmesi (KGD), Kimyasal lecektir. Ayrıca bazı kimyasallar, insan sağlığı ve çevre üzerinde Güvenlik Raporu (KGR), Maruziyet Senaryosu (MS), Güvenlik risk taşıması şüphesiyle AKA tarafından değerlendirmeye tabi Bilgi Formu (GBF) vb. Rapor, belge ve verileri) tek temsilciden tutulabilir. talep edecektir. İzin (Authorisation): Tıpkı değerlendirme aşamasında olduğu gibi izin aşaması da sadece bazı maddeleri kapsıyor. İzin işlevi, çok tehlikeli kimyasal maddelerin (Örneğin; kanserojen maddeler veya doğada biriken maddeler gibi) kullanım veya pazara sürümesi durumunda gündeme gelmektedir. Bir kimyasal madde izne tabi maddeler listesinde yer alırsa söz konusu maddenin piyasaya sürülme aşamasında, ajanstan izin alınası zorunludur. İzne tabi maddeler listesi, REACH Tüzük metninde Ek 14’te (ANNEX 14) yer alıyor. Söz konusu liste, şu anda boştur ve ön kayıt sürecinin tamamlanmasından sonra AKA tarafından kamuoyuna duyurulacaktır. Kısıtlama (Restriction): Bazı kimyasal maddelerin AB pazarında kullanılması ve pazara sürülmesi AKA tarafından yapılacak değerlendirme sonucu kısıtlanabilir veya tamamıyla yasaklanabilir REACH sistemine nasıl başvurulabilir? REACH sistemi AB’de üretilen ve AB’ye AB üyesi olmayan ülkelerden ithal edilen kimyasalları düzenliyor.AB bu süreçte sadece AB’de yerleşik özel/tüzel kişileri muhatap kabul etmemektedir.Türkiye’deki üretici/ihracatçı firmalar REACH sistemine göre AB dışı üretici kategorisindedir.Bu kategori çerçevesinde bulunan firmalarımızın AB’ye doğrudan başvuruları mümkün değildir. Firmalarımızın AB’ye ihracat yapabilmeleri için iki alternatif vardır. Birincisi, AB’de yerleşik bir ithalatçı, Türkiye’den ithalatını yaptığı maddeleri bizzat kendisi REACH sistemine kaydedecektir. Bu durumda ithalatçının sorumluluğu herhangi bir AB’li üreticiyle aynıdır. İthalatçı firmanın Türk üretici /ihracatçı adına kayıt dosyasını hazırlayıp Avrupa Kimyasallar Ajansı’na (AKA) sunması için gerekli tüm veriler (Gizlilik derecesi ne olursa olsun) Türk firma tarafından ithalatçı firmaya verilecektir. Bu alternatifin önemli bir olumsuz yanı ithalatçının maddeye/formülasyona ilişkin tüm bilgileri elde edebilmesidir. Diğer taraf- ebsohaber 65 temmuz 2008 HABER İzmir’in lider kadınları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin belirten Hisarcıklıoğlu, kadın girişimcilik desteği ve Birleşmiş Milletler Kalkınhareketini bütün bölgede geliştirmek ve İzmir’in Lider Kadınları projesi ma Programı Bin Yıl Kalkınma Hedefkadınların da ekonomik hayata katılkapsamında 8 ay eğitim alan, iş leri kapsamında Ege Bölgesi Sanayi masına destek olmak amacıyla TOBB dünyası ve politikada söz sahibi Odası’nın İzmir Valiliği, İzmir Büyükşeolarak çeşitli projeler gerçekleştirdiklerini hemcinsleriyle biraraya gelen kahir Belediyesi ve İzmir Yerel Gündem belirterek, “Tek kolumuz bağlı şekilde dınlara sertifikaları törenle verildi. 21 işbirliği ile yürüttüğü ‘İzmir’in Lider ringe çıkıp mücadele etmeye çalışıyoruz. Kadınları Projesi’ne katılan iş dünyası, siİnsanlarımızın dörtte birini iş ortamından vil toplum örgütleri temsilcileri ve muhtarlardan oluşan 40 kadın uzak tutarak küresel rekabette var olmaya çalışıyoruz. Böylesine sertifikalarını törenle aldı. bir insan kaynağı israfına göz yumacak lüksümüz yok” dedi. Kadınların karar alma süreçlerine daha etkin katılımı hedefTOBB olarak kadınların girişimci olması yolunda yaptıklalenen ve yıl başından bu yana süren projenin kapanışı, TOBB rı çalışmalardan örnekler verirken, kadınların özellikle eğitim Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet seviyelerinin yetersiz oluşu, onların ekonomik hayata katılımlarıEski Bakanı Işılay Saygın’ın yanısıra İzmir Vali Yardımcısı Haluk nın önündeki en büyük engellerden biri olduğunu ifade eden HiTunçsu, EBSO Meclis Başkanı Ender Yorgancılar, Yönetim Kusarcıklıoğlu, “Kadınlarımızın eğitimi, istihdamı ve toplum hayatı rulu Başkanı Tamer Taşkın, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı içindeki yeri konusunda ilerleme sağlayamadığımız takdirde, Necip Kalkan, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı sadece ekonomik hedefleri tutturarak AB'nin bir parçası olmayı Aydın Kesen, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı beklemeyelim, bu olmayacaktır. Gelişmişliğin hangi tanımını Zekeriya Mutlu’nun katıldığı bir toplantıyla gerçekleşti. kullanırsak kullanalım kadınlarını toplum hayatına, üretim süreçProje Koordinatörü Özlem Değirmencioğlu’nun açış ve tanılerine sokamamış bir topluma 'gelişmiş' diyemeyiz” dedi. tım konuşmasından sonra kürsüye gelen TOBB Başkanı Hisarcıkİmkan tanındığında Türk kadınının karşılaştığı her türlü lıoğlu, kadınların özellikle eğitim seviyelerinin yetersiz oluşunun zorluğu aşacak azme sahip olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, onların ekonomik hayata katılmalarının önündeki en büyük kadınların pekçok alanda başarı elde ettiğine dikkat çekti. Hiengellerden biri olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Tek kolumuz sarcıklıoğlu, Türkiye’de kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik bağlı şekilde ringe çıkıp mücadele etmeye çalışıyoruz” dedi. önemli yasal düzenlemeler yapıldığını hatırlatarak, bunların Kadınların eğitimi, istihdamı ve toplum hayatı içindeki yeri fiiliyata geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Kadınları toplum konusunda ilerleme sağlayamadığımız takdirde sadece ekonohayatına ve üretim sürecine sokamamış bir toplumun ‘gelişmiş’ mik hedefleri tutturarak AB’nin bir parçası olmanın beklenemeolarak nitelendirilemeyeceğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, böyle yeceğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, kadınların çalışma hayatınbir toplumun gelecek vaad eden, muasır medeniyet seviyesine da daha aktif rol oynaması gerektiğini dile getirdi. Türkiye’de ulaşmış bir toplum olamayacağını söyledi. Rifat Hisarcıklıoğlu, kadınların yalnızca dörtte birinin çalışma hayatında yeraldığını İzmir Lider Kadınları Projesi, kadınların iş ve toplum hayatına ebsohaber 66 temmuz 2008 HABER katılmalarını artırmayı hedeflediğini açıkladı. Taşkın: Proje başarılı oldu EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın ise, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın Türkiye’de iş dünyasının katkısıyla yaygınlaştırmak için başlatılan Bin Yıl Kalkınma Hedefleri’nde ilk dönemde desteklenen “İzmir’in Lider Kadınları” projesinin başarıyla tamamlanmasıdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Tamer Taşkın, kadınları EBSO’da meclis üyeliğine ve yönetim kurulu üyeliğinde yer almaya davet ederek, iş hayatında daha aktif rol almalarını istedi. Düşük eğitim düzeyi ve toplumsal yaklaşımların kadınların ekonomik hayata doğrudan katılımının önünde engel oluşturduğuna dikkat çeken Taşkın, “Dünyadaki dar gelirli insanların büyük bir çoğunluğu kadın. Eğitim almamış insanların büyük çoğunluğu yine kadınlar. Kadınlar bugün ülkemizde de erkeklere göre daha az istihdam, ücret ve kariyer gerçeği ile karşı karşıyalar. Halbuki bütünlük içinde yaşamak ve üretmek, sosyal gelişim ve kalkınmışlık için kadınlar da temel insan haklarından yararlanma, kendilerini geliştirme imkanlarına sahip olmalı” dedi. Tamer Taşkın, kadınların iş hayatına, karar alma süreçlerine, yönetim organlarına ve sivil topulm hayatına daha fazla katılmasının sağlanması amacıyla gerçekleştirilen projeye kültür ve eğitim düzeyi yüksek, modern İzmirli hanımların ilgi gösterdiğini, proje sürecinde özveri ve sorumluluk anlayışı ile çalıştığını ifade etti. Kadınlara yönelik gelişim çabalarına ışık tutacak bilgi paylaşımları yapmak ve bir sinerji oluşturmanın hedeflendiği İzmir’in Lider Kadınları Projesi öncesi ve sonrasını değerlendiren Taşkın, şu bilgileri verdi: “İzmir’in Lider Kadınları Projesi’ne başlamadan önce yaptığımız ankete göre siyasete girmek isteyen kadınlar yüzde 7 oranında iken, proje sonrası bu oran yüzde 13.3’e taşındı. 8 aylık bir çalışma dönemi olan proje sayesinde kendini geliştirmek, topluma ve çevreye yarar sağlamak ifadeleri ön plana çıkmıştır. Bu projeden elde ettiğiniz kazanımları nasıl değerlendiriyorsunuz veya arzu ediyorsunuz sorusuna ilk araştırmada ağırlık olarak çevremle paylaşma yanıtı verilirken, proje sonunda yapılan değerlendirmede bu ifade, ‘İş ve sivil toplum dünyasına değer katmak’ olarak değişmiştir. ” Yeni proje hazırlanıyor: “İzmir’in Üreten Kadınları” İzmir’in Lider Kadınları Projesi’nin başarıyla sonuçlandığını bildiren Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, projeye katılanların çalışmayı sürdürmeyi talep ettiklerini söyledi. Tamer Taşkın, kadınların daha çok cesaretlendirilmesi ve desteklenmesi gerektiğine dikkat çekerken, İzmir’in lider ve girişimci hanımlarını bir araya getirerek sivil toplum ve iş dünyasında daha fazla yer almasını sağlamak amacıyla İzmir’in Üreten Kadınları Projesi’nin hazırlıklarına başladıklarını açıkladı. ebsohaber 67 temmuz 2008 HABER İzmirli girişimci kadınlar başkan seçti Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde 2007 yılı ekim ayında oluşturulan Kadın Girişimcilik Kurulu çalışmaları çerçevesinde İzmirli girişimci kadınlar da başkanlarını seçti. Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Tamer Taşkın‘ın da katıldığı İl Kadın Girişimciler Kurulu Çalışma Esasları çereçevinde yapılan seçim sonucunda, 50 kurul üyesi arasından Mine Tüzemen Özçelik Başkan, Hande Hiçyılmaz ve Şahika Aşkıner de Başkan Yardımcısı oldu. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, bir çok konuda lider olmayı başaran İzmirli girişimci kadınların oluşturduğu İzmir İl Kadın Girişimciler Kurulu‘nun çalışmalarında koordinatör Oda olarak çalışmaktan memnuniyet duyacaklarını ve bu kurulun artık Odaların kimliklerinden bağımsız olarak ama ilgili tüm Odaların tam desteği ile İzmir’in kalkınması için, iş dünyası için kadın adına çalışırken aslında, toplum için önemli bir hizmet sunacağına inandığını belirtti. TOBB Kadın Girişimcilik Kurulu, 2007 yılı ekim ayında çalışmalarına başladı. Toplumun farklı kesimlerinden üyelerin oluşturduğu Kadın Girişimcilik Kurulu’nda, TOBB, Youth for Habitat, KOSGEB, Başbakanlık Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü, üniversiteler, bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları ile TOBB Başkanlık danışmanları arasından davet edilen üyeler yer alıyor. Bu kapsamda her ilde, ticaret ve sanayi odaları, ticaret borsaları bünyesinde kurulan ve sayıları 10 ile 50 arasında değişen Kadın Girişimci Kurulları ile 1630 kadın girişimciye ulaşıldı. İzmir‘de; TOBB Kadın Girimcilik Kurulu için Ege Bölgesi Sanayi Odası‘ndan 12, İzmir Ticaret Odası‘ndan 19, İzmir Ticaret Borsası‘ndan 12, Ödemiş ile Aliağa Ticaret Odaları‘ndan 2‘şer, Torbalı, Tire ve Bergama Ticaret Odaları‘ndan da 1‘er olmak üzere toplam 50 kadın girişimci üye belirlendi. Sosyal Diyalog Platformu’na temel olabilecek bir yapı olarak görülen TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, TOBB bünyesinde kadın girişimcilik konusunda genel politikalar geliştiren ve görüş oluşturulmasına katkıda bulunan istişari bir kurul ve aynı zamanda kadın girişimcilere eğitim, kapasite geliştirme desteğiyle girişimci fikirlerini hayata geçirmelerinde destek sağlayacak. Kurul; Türkiye’deki kadın girişimci potansiyelinin nicelik ve nitelik bakımından geliştirilmesi ve daha donanımlı hale getirilmesi için politika belirlemek ve girişimcilik kültürünün kadınlar arasında gelişmesine öncülük etmeyi hedefliyor. ebsohaber 68 temmuz 2008 HABER KOBİ’lere Basel 2 uyarısı Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Dolayısıyla, KOBİ’lerin derecelendirme EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Ekononotunun öneminin bilincine varmaları ve mik Gelişmeler Işığında Türk Bankacılık gerekli düzenlemeleri yapmaları gerekiTamer Taşkın, finanstaki Basel 2 Sektörü ve BASEL II Kriterlerine Farklı Bir yor.” Sistemin başarılı olmasının öncedüzenlemesinin KOBİ’lerin kreYaklaşım seminerinde yaptığı konuşmalikle enflasyonun yüzde 5’lere düşmesi, di kullanımlarını çok yakından da BASEL II uygulamasının başlangıçta KOBİ’lerin kredi pastasından daha çok ilgilendirdiğini söyledi. KOBİ’lere sıkıntı vereceğini, ilerleyen pay alması ile mümkün olacağını, BASEL aşamada yararının görüleceğini söyledi. II sisteminin başlangıçta KOBİ’leri olumTürk bankacılık sektöründe 1980 sonrası uygulamaya kosuz etkileyeceğini kaydeden Taşkın “Sistemin getireceği yaptınulan reform politikaları ile sektörün karşılaştığı başlıca temel rımlar işletmeleri kısa vadede oldukça sıkıntıya sokabilecektir. sorunların; ekonomik istikrarsızlık, mali riskler, yüksek kaynak Ancak hepimiz kabul ediyoruz ki, mevcut sistemin devam etmemaliyeti, haksız rekabet koşulları, teknolojideki hızlı gelişmesi mümkün değildir. Çağdaş bir ülkede işletmelerin kayıt içinde ler, özkaynakların yetersizliği ve yeniden yapılanma sorunları olmaları, daha kurumsal bir yapıya sahip olmaları ve daha şeklinde sınırlanabileceğini kaydeden Taşkın, “Bu sorunlar da verimli bir şekilde yönetilmeleri gerekmektedir” diye konuştu. ister istemez ülkemiz ekonomisinde önemli paya sahip olan Taşkın, BASEL II standartlarının işletmeleri bu yöne sevk KOBİ’lere olumsuz olarak yansımaktadır. Türkiye’de faaliyet ederek sisteme uyum sağlayan firmaların maliyetlerinin azalmagösteren işletmelerin yüzde 99.5’i KOBİ sınıflandırması kapsını sağlayacağını rekabet güçlerini artıracağını söyledi. Bu kosamındadır. Bu işletmeler istihdamın yaklaşık yüzde 64’ünü nuda KOBİ’lerin hükümetten önemli beklentileri olduğunu vuryaratmakta, GSMH’ya da yaklaşık yüzde 36 oranında katkıda gulayan Taşkın, “Kayıt altına girecek KOBİ’lerin teşvik edilmesi, bulunmaktadırlar” dedi. vergi yüklerinin azaltılması ve kredi teşviklerinden daha fazla Taşkın, ülkemiz ekonomisinde pek çok açıdan önemli bir yararlanması gerekmektedir. Bu değişim sürecinde KOBİ’lerin konuma sahip olan KOBİ’lerin uluslararası ekonomik ilişkilerde daha güçlü desteklere ihtiyacı bulunmaktadır” dedi. yaşanan gelişmeler, rekabet koşullarında, teknolojilerdeki hızlı değişmeler ve dünyada ekonomik faaliyetleri etkileyen düzenleKOBİ’leri etkilemeyecek melerdeki değişikliklerden önemli ölçülerde etkilendiğini belirtti. Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Son dönemlerde uluslararası finans sisteminde yoğun olarak Hasan Eken de, Basel 2 kriterlerinin teminatları satartışılmakta olan BASEL II düzenlemesinin, KOBİ’leri çok yakın- dece kredi riski ağırlıklı aktiflerin hesaplanmasında dan ilgilendirdiğini ifade eden Taşkın, bu işletmelerin küçükgözönüne alındığını, bankaların kredi verirken telüklerinin kendilerine sağladığı esneklik ve uyum kabiliyetini en minatları değerlendirip değerlendirmemelerine kaiyi şekilde değerlendirerek, rekabet avantajı sağlayan işletmeler rışmadığını anlattı. Gözetim sermayesinin maliyeti ile varlıklarını gelişerek sürdürdüklerini söyledi. Taşkın, bunu çerçevesinde Basel 2 kriterleri ile KOBİ’lerin kredi sağlayamayan işletmelerin ise gittikçe büyüyen sorunlarıyla uğmaliyetleri arasında kurulabilecek yine KOBİ’lerin raşmak zorunda kalacaklarını kaydederek, “Bu bağlamda BASEL lehine dolaylı bir ilişki olduğunu söyleyen Doç. Dr. II kriterlerinin KOBİ’lere önemli etkileri olacaktır” dedi. Eken, “Basel 2 kriterleri KOBİ’lere yönelik bir tür BASEL II düzenlemesinin uygulanmaya başlaması ile birlikte pozitif ayrımcılık yapmaktadır. Ancak yapılan özellikle KOBİ’lere de bir takım sorumluluklar düşeceğini hatırbu pozitif ayrımcılık KOBİ’lerin kredi latan Taşkın, şöyle konuştu: temin olanaklarına ve maliyetlerine “Bunların başında da firmaların düzenli, şeffaf ve gerçekçi kayda değer bir etki yapmıyor. kayıt sistemine sahip olmaları ve bunun için gerekli önlemleri Ya da bu etki gözardı edilealmaları geliyor. Şeffaf, gerçekçi ve düzgün kayıt sistemi; hem bilecek kadar küçük olakredi maliyetlerini düşüreceğinden, hem de zaman kaybını en cak” diye konuştu. aza indireceğinden kayıt dışı faaliyetlerin bir an önce kayıt altına alınması gerekmektedir. Şeffaflık ve kayıt altına alma sisteminin düzgün olması, KOBİ’lerin önümüzdeki dönemde finansal kesimden borçlanmalarının da önünü açacaktır. BASEL II’ye göre; firmalar bilanço, aktif, pasif sermayeleri ve tüm varlıkları ile değerlendirilerek, derecelendirme notu alacaklardır. Gerek bankalar, gerekse uluslararası denetim şirtketlerince yapılabilecek değerlendirme sonucu verilecek derece notu, firmalara düşük ya da yüksek kredi maliyeti uygulanmasında bir ölçüt olacak. ebso- HABER Kurumsallaşın şirketiniz güçlensin Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim meleri daha sonraki aşamalarda bunların Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, kurumsermaye piyasalarına yatırım yapmalarını Birden çok ortağın yatırımlarının sal yönetimin en yalın hali ile şirketi da engellemektedir. Şirket skandallarıyla yönlendirildiği çok ortaklı anonim yönetenler ve ona kaynak sağlayanlar ortaya çıkan kurumsal yönetim başarısızşirketler, kaynakların etkili ve arasındaki ilişkilerin düzenlenmesini lıkları sonucunda Amerika başta olmak verimli kullanılması açısından özel kapsadığını söyledi. Birden çok ortağın üzere pek çok ülkede yasal düzenlemeler bir önem taşıyor.. yatırımlarının yönlendirildiği çok yapılmıştır. Amerika’daki yasal düzenlemeortaklı anonim şirketlerin kurumsal ler ‘Sarbanes-Oxley-Act’ (SOX) adı altında yönetim açısından özel bir önem taşıdığına dikkat çeken Taşkın toplanmaktadır. Türkiye’de kurumsal yönetim ile ilgili düzenle“OECD’nin, 1998 yılında yönlendirici bir altyapı oluşturmak meler Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yapılmaktadır. amacıyla başlattığı çalışmalar sonucunda, 1999 yılında yayınSPK, 2003 yılında Kurumsal Yönetim İlkeleri’ni yayımlamıştır” lanan ve 2004 yılında revize edilen Kurumsal Yönetim ilkeleri diye konuştu. oluşturulmuş ve bu ilkeler Türk iş hayatında da önemli bir etki Taşkın, söz konusu düzenlemelerle, şirketlerin hem hissedar yaratmıştır” dedi. olmayan yöneticilere şirket yönetiminde görev vermeleri ve Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın üyelerini bilgilendirmek profesyonelleşme avantajından faydalanmaları hem de yönetim amacıyla düzenlediği Kurumsal Yönetim ve İç Denetim konulu kurulu ve hissedar olmayan yöneticiler nedeniyle ortaya çıkabiseminerin açılış konuşmasını yapan Taşkın, kurumsal yönetimin lecek sorunları önceden önlemelerinin hedeflendiğini anlattı. bu kadar önemli olmasının nedenlerinden birinin ortaklıkların Bu çerçevede 2002 yılında TÜSİAD çatısı altında oluşturulan yönetiminde gözlemlenen yüksek profilli başarısızlık ve suisKurumsal Yönetim Çalışma Grubunun, en iyi uygulama kodunu timaller olduğunu ifade etti. Tamer Taşkın diğer bir nedenin hazırdığını ve bu çalışmanın TÜSİAD tarafından yayımlandığını de gelişmekte olan ekonomiler ve gelişen piyasalarda yaşanan hatırlatan Taşkın sözlerini şöyle sürdürdü: finansal kriz olduğunu söyledi. Kurumsal yönetim anlayışının “Ülkemizde halka açık şirketlerin faaliyetlerini düzenleyen gelişmemesi ve iyi işlememesinin, küçük ortakların zamanında Sermaye Piyasası Kurulu da (SPK) 2003 yılında OECD İlkeleri’ni yeterli ve doğru bilgiye ulaşamamaları ve dolandırılmalarının temel alarak, SPK Kurumsal Yönetim İlkelerini yayımlamış ve krizde ciddi boyutlarda etkin olduğunu belirten Taşkın, “Ayrıca, 2004 yılında OECD’nin değişikliklerini ek bir düzenleme ile ilözellikle küçük ortakların kriz ortamlarında daha fazla zarar gör- kelere yansıtmıştır. Kurumsal yönetim, gerek tek bir şirket özelin- ebsohaber 70 temmuz 2008 HABER de, gerekse daha geniş ekonomide kaynakların etkin kullanımını özendirmektedir. Ekonomik sistemin sağlıklı işlemesi için, borç ve özsermaye niteliğindeki kaynaklar, bunları en etkin şekilde yatırıma dönüştüren şirketlere yönelmelidir. Bu açıdan kurumsal yönetim, kıt kaynakların korunmasına ve büyümesine yardımcı olarak, toplumsal ihtiyaçların tatmin edilmesini sağlamaktadır. Kurumsal yönetim, temel olarak şirketin hissedarlarının ve şirketle ilgili grupların çıkarlarını korumayı hedeflemektedir. Bu amaçla dünyada ve Türkiye’de çeşitli düzenlemeler yapılmıştır ve yapılmaya da devam edilmektedir. Örneğin, Borsa Yönetim Kurulu tarafından 2005 yılında alınan bir kararla İMKB Kurumsal Yönetim Endeksi’nin oluşturulması önemli bir adım olmuştur.” İç denetim de önemli Seminerde kurumsal yönetimin yanında İç Denetim kavramına da değinen Taşkın, işletmelerin büyümesi, faaliyetlerinin gelişmesi, işletmelerin niteliklerinin karmaşıklaşması sonucu ortaya çıkan uzmanlaşma olgusunun, çok sayıda pay sahibinin görev aldığı işletme yönetimlerini, işletme faaliyetlerini daha iyi izleyebilmeleri açısından iç denetime yönelmeleri gereğini ortaya çıkardığını söyledi. Iç denetim faaliyetinin varoluş sebebinin sistemlerin öngörüldüğü şekilde işleyip işlemediğini tespit etmek ve varsa olumsuzlukların giderilmesini sağlayarak, bütün olarak banka sisteminin hedeflenen sonuçlara ulaşacağı konusunda ilgili taraflara makul düzeyde bir güvence vermek olduğunu belirten Taşkın, şöyle konuştu: “Günümüzde iç denetçilik dünya çapında örgütü olan, bu örgüt tarafından belirlenen standartları bulunan ve yine bu örgüt tarafından ahlak kuralları saptanmış olan bir meslektir. Bu örgüt, merkezi ABD’de de bulunan ve 1941 yılında kurulmuş Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü’dür. Bu örgütün önemli çabaları doğrultusunda iç denetim verimliliğinin sahası genişlemektedir. Türkiye İç Denetim Enstitüsü, 1995 yılında kurulmuş olup, iç denetim mesleğinin uluslararası örgütlenmesi, mesleğin çalış- ma standartları, sorumlulukları ile ilgili terminolojinin yazılı olarak belirlenmesini, mesleki yeterliliğin uluslararası düzeyde belgelendirilmesini sağlamak suretiyle önemli bir görevi yerine getirmiş olup, bu görevini büyük bir sorumluluk anlayışı ile sürdürmektedir.” İç denetim fonksiyonunun işletme yönetimine ihtiyaç duyduğu her konuda yardımcı olurken, bu fonksiyonun uygulanmasında bir takım sorunları da beraberinde getirdiğini ifade eden Taşkın, söz konusu sorunların saptanmasının, önlenmesinın ve denetim faaliyetlerinin firmaların belirlediği hedefler doğrultusunda sürdürülebilmesi için etkin ve verimli bir iç denetim fonksiyonunun oluşturulması gerektiğini söyledi. Kaynaklar etkin kullanılacak EBSO Ekonomik Güncel Mali İşler Vergi Finans Bankacılık ve Sigorta Çalışma Grubu Başkanı Sezer Bozkuş Kahyaoğlu’nun yönettiği toplantıda, İMKB Eğitim ve Yayın Müdürü Dr. Murat Kayacan ile Merkez Bankası İç Denetim Genel Müdür Yardımcısı Erhan Yazgan da kurumsal yönetime ilişkin görüşlerini açıkladı. Kurumsal yönetimin gerek şirket özeli gerekse ekonomide kaynakların etkin kullanımını özendirdiğini belirten konuşmacılar, “Ekonomik sistenin sağlıklı işlemesi için borç ve özsermaye niteliğindeki kaynaklar, bunalrı etkin şekilde yatırıma dönüştüren şirketlere yönelmeli. Kurumsal yönetim böylece kıt kaynakların korunmasına ve büyümesine yardımcı olarak toplumsal ihtiyaçların tatmin edilmesini sağlıyor. Iç denetim faaliyetinin varoluş sebebi; sistemlerin öngörüldüğü şekilde işleyip işlemediğini tespit etmek ve varsa olumsuzlukların giderilmesini sağlayarak, bütün olarak sistemin hedeflenen sonuçlara ulaşacağı konusunda ilgili taraflara makul düzeyde bİr güvence vermek şeklinde konulmuştur” görüşlerini ifade etti. Kurumsal yönetimin şirket hissedarları ve şirketle ilgili grupların çıkarlarını korumayı hedeflediğini de anlatan konuşmacılar, bu amaçla yapılan düzenlemelere İMKB’de Kurumsal Yönetim Endeksi’nin oluşturulmasını örnek gösterdi. Türkiye’ye özgü kurumsallaşma Türkiye’de “kurumsallaşma” işletmeleri; sürekliliği ön planda tutan, işlerin yürütülmesinde ve sorumlulukların belirlenmesinde kişisellikten uzaklaşmış örgütlere dönüştürmeye yönelik yönetsel çabalar olarak algılanmaktadır. Kurum olmak ön plandadır. Kurumsallaşan işletmelerin belirsizlik ortamlarından kurtulacağı, etkin ve verimli faaliyet göstereceği, yönetimin devamlılığının sağlanacağı, işlerin ve eylemlerin sistematik bir şekilde yürüyeceği varsayılmaktadır. İş örgütlerinin büyümesi, özellikle aile işletmelerinin ve KOBİ’lerin yaşam eğrilerinin biçimlenmesinde en kritik faktörlerden birisidir. İşletmenin kuruluş yıllarında girişimci ya da kurucu ortakların enerjisi, işlerin ve işlevlerin kendilerince ya da aile üyelerince yerine getirilmesine olanak vermektedir. Pazarın gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan büyüme, girişimcileri eninde sonunda fiziksel ve zihinsel kapasitelerinin sınırına ulaştırmaktadır; artık her işe yetişememekte, her şeyi kontrol edememektedirler. İşletmenin kuruluşunu takip eden yıllarda -bir şekilde- yeterli olan gözetim, denetim mekanizmaları ve iş yapma biçimleri işletme belli bir büyüklüğe eriştikten sonra yetersiz kalmaktadır. Özellikle aile işletmelerinde aile ile iş ilişkilerinin birbirine karışması sorunların büyümesine yol açmaktadır. Siparişlerin yetiştirilemediği ya da pazar kaybının hızlandığı, işletme içi iletişimin aksamaya başladığı, iş tatmininin en alt seviyeye indiği, iş fırsatlarının kaçırıldığı bir noktada, işlerin ve pazarın gereklerine uyum sağlayabilmek üzere çeşitli önlemlerin alınması gereklidir. İşte kurumsallaşma-Türkiye’de algılanan biçimiyle- düşüncesi bu noktada devreye girmektedir. Oluşturulacak kurumsal bir yapıyla büyümenin getirdiği sancılardan kurtulmanın mümkün olacağı düşünülmektedir. ebsohaber 71 temmuz 2008 GÖRÜŞ Başarılı bir “Birleşme ve Satınalma İşlemi” için şirket sahiplerine öneriler Serkan Tarmur PricewaterhouseCoopers Danışmanlık Hizmetleri Ortağı Şirketin ilerleyen yıllarda gerçek performansını göstereceği düşünülüyorsa satıcı bu performansı da içeren bir fiyatlama mekanizması üzerinde durmalı. 1990’lı yıllarda çok küçük olan ve inişli çıkışlı bir seyir izleyen birleşme ve satın almalar (M&A), özellikle 2002 yılından itibaren daha istikrarlı bir ekonomik ve politik ortam ile birlikte bir patlama yapmış ve 2007 yılında 20 milyar doları aşmıştır. Son 5 yılda ise gerek özelleştirmeler gerekse özel sektör işlemleri neticesinde Türkiye’ye toplam 56 milyar dolarlık yabancı sermaye yatırımları gerçekleşti Öncelikle belirtmemiz gereken nokta M&A işlemlerinde danışmanlık hizmeti çok büyük oranda deneyimle gelişen bir yetkinlik. Her bir M&A işleminde alıcı ve satıcının, beklentilerin, işleme konu olan şirket/operasyonun vb farklı olması çok sayıda deneyimin önemini ortaya koymaktadır. Son 10 seneye baktığımızda şirket olarak 600’ün üzerinde proje yaptık, Türkiye’ye gelen yabancı sermayenin büyük bir kısmında danışman olarak görev aldık. Bu nedenle bu yazımızda geçmiş deneyimlerimizden yola çıkarak M&A aşamasında olan yerli şirket ortaklarına nelere dikkat etmelerine dair kısa notlar vermek istedik. Deal’lar niye gerçekleşmez? Kantitatif bir çalışma yapmamakla birlikte deal’ların (Anlaşma) bozulmasının en önemli nedeni alıcı ve satıcı arasındaki beklenti farklılıklarıdır. Bu beklentilerin temelinde fiyatlama olmakla birlikte, devre konu hisse oranı ile sözleşme hüküm ve şartları da deal’ları bozan (“deal breaker”) ana etkenlerdir. Bu bağlamda satış düşünen şirket sahiplerine önerimiz öncelikle beklentilerini (fiyatlama, devrolacak hisse oranı ve önemli sözleşme konuları) rasyonel bir şekilde belirlemeleridir. Bundan sonraki aşamada potansiyel alıcılara bu beklentilerini ilk aşamada net bir şekilde ileterek görüşmelere devam etmeleridir. Bir alıcıyı en çok rahatsız eden nokta satıcının deal sürecinde bu beklentilerini değiştirmesidir. Kurumsal yapıdaki alıcılar için bu en temel ve kendilerince haklı deal bozucu nedendir. Deal dinamikleri: Her alıcının bir yoğurt yiyişi vardır.. Yukarıda bahsettiğimiz beklentilerin farklılığı ile birlikte aynı sektörde faaliyet gösteren benzer büyüklükteki şirketlerde dahi deal’lar farklılık arz eder. Bazı deal’larda satıcılar bir potansiyel alıcı ile görüşmelere devam ederken, bazı deal’larda birden fazla alıcı sürece dahil edilebilir. Yine devrolacak hisse oranı ile fiyatlama mekanizmalarındaki farklılık deal’ların yapısını değiştirebilir. Alıcılar tarafında ise temel olarak stratejik bir yatırımcı uzun vadeli bir perspektifte değerlendirme yaparken bir finansal ortak 3-5 yıllık bir yatırım dönemini planlar. Bu da deal’ların yapısını değiştirebilir. Bu nedenle, bir deal’ın dinamiklerini anlamadan kendi satış işleminiz için “benchmark” olarak kullanmamanız önerilir. Satışa hazırlık: Ev temizliği haftada bir olmaz Satış düşünen şirket sahiplerinin planlaması gereken önemli noktalardan biri de şirketin satışa hazırlığıdır. Satışa hazırlık alıcılara güvenilir ve tam bilgilerin verilebilmesi için gerekli hazırlıkları içermektedir. Örnek olarak, bağımsız denetimden geçmiş mali tabloların temin edilmesi, faaliyet sonuçları ile ilgili detaylı bilgiler önem taşır. Kritik nokta ise verilen tüm bilgilerin muhasebe ile tutarlı olmasıdır. Bu nedenle satıştan önceki 2-3 yıla ait detaylı ve denetlenmiş bilgiler alıcılar için önem taşır. Şirket sahipleri bu bilgilerin hazırlanmasını normal iş süreçlerinin bir parçası haline getirdikleri takdirde bir sıkıntı yaşanmaz. Ancak sadece satış işlemi için bazı bilgiler hazırlanıyorsa ciddi yönetici zamanı gerekir ve bilgilerin tutarlılığı ile ilgili problemler yaşanabilir. Fiyatlama: Şirketin değeri her bir alıcı için farklıdır! Fiyat müzakerelerinden sağlıklı bir sonuçla ayrılmak için satıcıların bazı temel kavramları bilmeleri gerekmektedir. Değer teorik olarak hesaplanan bir potansiyeli yansıtırken fiyat iki tarafın (istekli bir satıcı ile istekli bir alıcı) karşılıklı anlaşma noktasını ifade eder. Bu bağlamda anlaşılan fiyat teorik olarak hesaplanmış olan değerden yüksek veya alçak olabilir. İkinci önemli husus ise şirketin değeri alıcının ileriye dönük beklentileri ile şekillendiği için farklı alıcılar aynı şirketi farklı şekilde değerler. Şirket sahibinin bilmesi gereken temel nokta mevcut durumda şirketin yaratacağı değer (“as is” senaryosu)’dur. Bu müzakereler için temel teşkil edebilir. Alıcının yaratacağı sinerjileri içeren senaryoda oluşan değerin “as is” senaryosuna göre daha yüksek olması beklenir ancak satıcının bu konuda daha sınırlı bilgisi vardır; bu nedenle alıcı sinerjilerini içeren bir müzakere stratejisi satıcı için oldukça güçtür. Özellikle şirketin ilerleyen yıllarda gerçek performansını göstereceği düşünülüyorsa, satıcı için önerimiz gelecek yıllar performansını da içeren bir fiyatlama mekanizması üzerinde anlaşılmasıdır. Özel inceleme: Kim korkar due diligence’dan? Tipik bir M&A işleminde, eğer bir potansiyel alıcı mevcutsa ebsohaber 72 temmuz 2008 GÖRÜŞ alıcı ile satıcı bir niyet mektubu ile bir ön anlaşma yapar. Niyet mektubu imzalanması beklenen hisse devir sözleşmesi öncesi yükümlülükleri belirler ve hukuki işleme yönelik bir taahhüt oluşturmaz (aksi anlaşılmadıkça). Bu anlaşmada tahmini bir fiyat dışında bir özel inceleme çalışması yapılması da belirlenir. Due diligence (Özel inceleme) alıcının doğru kararları vermesi için ihtiyaç duyduğu bilgileri ortaya koyan bir çalışmadır. Burada alıcının alması gereken kararlar, nihai fiyat teklifi, hisse devir sözleşmesi maddeleri, satıcıdan istenecek garantiler, hisse devrine kadar alınması gereken aksiyonlar gibi işlemin alıcı için en risksiz bir şekilde yapılmasını sağlayan konulardır. Due diligence bir denetim çalışması değildir. Satıcı için dikkat edilmesi gereken nokta bir niyet mektubu imzalanmış olsa dahi bunun nihai bir anlaşma olmaması ve satışın olmayabileceği gerçeğidir. Bu nedenle özellikle ticari açıdan önem arz edecek konular alıcıya daha sonraki bir aşamada temin edilebilir. Bu yaklaşım mevcut risklerin alıcıdan saklanmasından ziyade satıcının ticari sır olarak atfettiği bilgilerin korunması amaçlı olmalıdır. Aynı şekilde satış işlemi personel arasında hassasiyet yaratıyorsa due diligence çalışmasının amacı personelden gizlenebilir. Bu konularda alıcılar satıcıların hassasiyetine saygı duyarlar. Due diligence’da satıcının yapılan çalışmanın sonuçlarının her iki taraf için de yararlı olacağının bilincinde olması ve çalışmaya destek vermesi önemlidir. Vergi konuları: Son 5 yıllık geçmiş önemli! Satıcıların bilmesi gereken en temel konu, satın alma öncesine ait olan tüm risklerin (vergi riskleri dahil) satıcı tarafından karşılanmasıdır. Vergi alanında Türk kanunlarına göre yükümlülük süresinin beş yıl olması nedeniyle geçmiş döneme ait vergi riskleri de (eğer varsa) due diligence esnasında gündeme gelir. Burada risklerin boyutu da önemli olmakla birlikte birçok durumda riskler deal’ı bozucu bir noktaya getirmez. Ancak, satıcının belirli garantileri vermesi veya aksiyon alması beklenebilir. Danışmanın rolü: Nerede başlar nerede biter? M&A sürecinde ana danışman süreci yönetmek ve değerleme alanında destek olmanın yanında alıcı ve satıcının beklentilerini bir noktada buluşturmak anlamında yardımcı olur. Satıcı için danışmanın rolü, teknik anlamda değerleme konularında ve süreçte destek olmanın yanında, satıcıya önemli kararlarda bir danışma kurulu rolü oynamasıdır. Bunun için bilgili, deneyimli ve yerel piyasayı çok iyi tanıması gerekmektedir. Bu nedenle danışmanın şirketin faaliyet alanını ve lokal piyasayı bilen ve deneyim sahibi olması kritiktir. Burada unutulmaması gereken temel nokta stratejik kararların yine satıcı tarafından alınması gerekliliğidir. Bu nedenle danışmanın rolü ve görev tanımı kontratta açık bir şekilde yapılmalıdır. Zamanlama: Acele işe şeytan karışır M&A işlemleri işlemin yapısına bağlı olmakla birlikte (tek bir alıcı veya birçok alıcı) genelde uzun ve zorlu bir süreçtir. Özellikle potansiyel bir alıcının belirli olmadığı durumda 6 – 12 aylık bir zaman sürecinden bahsetmek yanlış olmaz. Burada kritik nokta satıcının aceleci davranmaması ve alıcıya incelemeleri için gerekli zamanı vermesidir. Alıcılar genelde daha kurumsal bir yapıda olmaları nedeniyle inceleme, değerlendirme ve teklif verme süreçleri uzun zaman alabilmektedir. Bununla birlikte bir kez satış sürecine başlandığında (özellikle birden fazla alıcı sürece dahil ise) önceden belirlenen zaman çizelgesine uymak ve süreci canlı tutmak kritiktir. Yukarıdaki liste tamamen geçmiş deneyimlerimizden yola çıkılarak hazırlanan önerilerimizi veya öğrendiğimiz dersleri içermektedir; bu nedenle birçok deal’a uygundur. Aynı şekilde unutulmamalıdır ki yukarıdakiler için genelleme yapmak da yanlıştır. Her bir deal farklı özellikler arz eder ve kendisine göre doğruları vardır. Bu nedenle önerimiz süreçte yine doğru danışmanla çalışarak profesyonel destek almaktır. ebsohaber 73 temmuz 2008 HABER Torbalı’da ekonomi zirvesi Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'de sanayiciler, KOBİ'ler ve esnafın sıkıntılarının bulunduğunu, ancak bunun, Türkiye'nin yapısal değişim ve dönüşümden geçmesinden kaynaklandığını söyledi. Tükiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, yüksek büyüme rakamlarının özel sektörün başarısı olduğunu vurgularken, ülkede gündemin ekonomi olması gerektiğini savundu. Torbalı Ticaret Odası’nın aralarında Ege Bölgesi Sanayi Odası’na da üye firmaların bulunduğu vergi rekortmenlerini ödüllendirdiği tören, ekonomi politikalarının en yetkili ağızlardan ortaya konulduğu platform oldu. EBSO’yu Meclis Başkanı Ender Yorgancılar ile Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın’ın temsil ettiği törene katılan Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Torbalı Ticaret Odası'na bağlı mükelleflerin, İzmir'in ödediği verginin yarıya yakınını karşıladığını belirtirken bundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bakan Çağlayan, Türkiye'de 1 milyon 570 bin gelir vergisi, 530 bin de kurumlar vergisi mükellefi bulunduğunu, bunların 2007 yılındaki toplam satışlarının 1,7 trilyon YTL olduğunu açıkladı. Türkiye'de bugün sanayicilerin, KOBİ'lerin ve esnafın sıkıntıları bulunduğunu ifade eden Çağlayan, şöyle konuştu: “Herşey güllük gülistanlık değil. Çünkü Türkiye, yapısal değişim ve dönüşümden geçiyor. 25 yıl yüksek enflasyonla yaşamış, verimliliği ve rekabeti hissetmeden, sadece fiyatlara yüzde 60-70 oranında zam yaparak geçinilen bir dönemden tek haneli enflasyonun yaşandığı bir döneme geçtik. Koy yüzde 70 zammı, satamazsan stoktan para kazan dönemi bitti. Enflasyonun tek haneli rakama geçmesiyle birlikte rekabet ve verimlilik gibi değerler yeniden ön plana çıkmaya başladı. İçinde bulunduğumuz sıkıntılar, bu yapısal değişim ve dönüşüm sürecinden kaynaklanıyor. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde çift haneli enflasyon yok. Türkiye, tek haneli enflasyonu sürdürülebilir hale getirmek zorundadır. Bundan hiç kimsenin taviz vermesi beklenemez.” Hisarcıklıoğlu: Gündem ekonomi olmalı TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Hisarcıklıoğlu, plaket takdiminin ardından yaptığı konuşmada, Türkiye'de vergi oranlarının artırılmasının kayıtdışı ekonomiyi büyüteceğini, vergi oranlarının düşürülmesiyle toplanan vergilerin artacağını söyledi. Türkiye'nin, 2002-2005 yılları arasında yüzde 7'lik büyüme oranı yakalamasının, Türk özel sektörünün başarısı olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Sizler risk aldınız. Risk almadan yatırım olur mu?” diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, 2007'den itibaren hükümete yönelik uyarılara başladığını ifade ederek, şunları söyledi: “2007'den itibaren ikaz etmeye başladık. 'Arkadaş ekonomi iyiye gitmiyor' dedik. Kimseyi inandıramadık. Çünkü siyaset var. Ekonomi bitti, Türk insanının zenginleşmesi bitti, siyasilerin kavgası ön plana çıktı. Bizi, vatandaşı herkes unuttu. Büyüme yüzde 4.5'a indi. 4.5 kötü arkadaşlar. Türkiye'nin gündemine ekonomiyi oturtmazsak şikayet etmeye devam ederiz.” “Acaba herkes vergisini veriyor mu?”, “Toplanan vergiler yerine harcanıyor mu?” sorularını gündeme getiren Rifat Hisarcıklıoğlu, ekonominin kayıtlı hale gelmesi gerektiğini savundu. ebsohaber 74 temmuz 2008 HABER Hisarcıklıoğlu’ndan istikrar uyarısı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yaptık, büyümeyi yüzde 4.5’e indirdik. (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 2008’de yüzde 4’e düştü. Yüzde 7’nin TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, her “Büyüme hızı, 2007’de yüzde 4,5’a altındaki büyüme başarısızlıktır” dedi. yıl 700 bin gence iş bulunması düştü. 2008’de de yüzde 4’e geriledi. Dünyanın büyük bir pazar olduğunu gerektiğini belirtirken, yüzde 7’nin Türkiye'nin gündemine ekonomiyi oturifade eden Hisarcıklıoğlu, “Ne üretiyoraltındaki büyümeyi başarısızlık tulmazsa şikayet etmeye devam ederiz” san artık dünya için üreteceksin. Bütün olarak nitelendirdi. dedi. dünya büyük bir pazar. İşlerimizi her TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, geçen gün büyütmemiz gerekir. Çok üreAyvalık, Edremit, Burhaniye ve Akçay’da Odalar tarafından ten, çok alan ve çok satan olacağız. Aksi halde rekabet edemedüzenlenen vergi başarı ödül törenlerine katıldı. TOBB Başkanı yiz. İşi büyütmek için kayıt altına girmemiz gerekir. KurumsallaşRifat Hisarcıklıoğlu’nun programına; TOBB Başkan yardımmak lazım. Değilse biz bu yarışı kazanamayız.” cısı Halim Mete, TOBB Yönetim Kurulu üyesi ve Ege Bölgesi Türk iş adamlarında ortaklık kültürünün de bulunmadığını Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, DEİK İcra belirten TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “küçük olsun benim Kurulu ve Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Rona Yırcalı, Aliağa olsun” zihniyetiyle kimsenin rekabet etme şansının bulunmadıTicaret Odası Başkanı Adnan Saka, Bergama Ticaret Odası ğını kaydetti. Başkanı Ali İhsan Süter katıldı. Euro 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Türk Milli Ayvalık Ticaret Odası’nın vergi ödemede başarılı üyelerinTakımı’nın üçüncülük elde etmesinin mutluluk kaynağı olduden bazılarının ödüllerini TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Ege ğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, başarının temelinde dünya ile Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın rekabette altyapıya önem vermenin yattığını anlattı. Rifat Hisarverdi. cıklıoğlu, “Eskiden 1-0 yenildiğimizde “Yenildik ama ezilmedik” manşetleri atılırdı. Şimdi manşetler “Ezdik ama yenildik” diye değişti. Bu başarının temelinde 1990’lardan bu yana altyapıya Gençlere iş lazım TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Odalar tarafından düzen- önem vermek, dünya ile eşit şartlarda rekabeti sağlamak yatıyor. Devlet altyapıyı yaparsa ekonomide de başarılı oluruz. Türk lenen Vergi Başarı Ödül Törenlerinde yaptığı konuşmada birlik sanayicisi ve işadamı da dünyadaki rakipleriyle eşit şartlarda ve beraberlik çağrısı yaptı. mücadele etmeli” diye konuştu. İşsizlik sorununun hızla arttığına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu; “Her yıl gelen 700 bin gence iş bulmamız lazım. Bu her yıl katlanıyor. 2.5 milyon insan işsiz şu an. 2 milyon 700 bin insan Kürsesel ısınmaya dikkat da artık iş aramaktan vazgeçmiş. Umutsuzca yaşıyor. Kaynağı iyi TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Körfez bölgesindeki ziyaretyönlendiremezsek yarın en büyük problemi burada yaşayacağız. lerinde Küresel ısınma, çevre kirliliği ve susuzluk konularına da Ekonomiyi ölçen tek alet büyümedir. Türkiye’de 2002-2006 değindi ve “Akarsularımızı kirletirsek, yeraltı sularımızı bitirirsek yılları arasında yüzde 7 büyüme tutturuldu. 2007’de üç seçim açlık, susuzluk çekeriz” dedi. ebsohaber 75 temmuz 2008 HABER Orman yangınına karşı keçi Ege Bölgsi Sanayi Odası Et Süt ve Su olduğu alanlarda kıl keçilerinin M.Ö EBSO Et Süt ve Su Ürünleri Meslek Ürünleri Meslek Komitesi Başkanı ve 4000 yıllarından bu yana varlıklarını Komitesi, ormanlarda kontrollü Meclis Üyesi Rıfat Demirli, ormanlarda sürdürdüğünü anlatan Demirli, “Keçinin keçi otlatmanın yangınları önleyeceğine otlandığı makilik Akdeniz bitki örtüsünde keçi otlatılmasının hem değerli bir dikkat çekti. Kecilerin anne sütüne en dip temizlemeden dolayı daha az yangın süt kaynağını hem de ormanları yakın özellikte süt verdiğini de vurgulaçıktığı da bilinen gerçektir. Keçiler ormakoruyacağını ortaya koydu. yan Demirli, keçi varlığının artırılması nın genç fidanlarına zarar verebilir ancak sayesinde bu sütün kullanıldığı yoğurt keçilerin olduğu ortamda ormanların ve özllikle peynir gibi ürünlerde besleyicilik ve kalite artışının varlığını günümüze kadar sürdürmüştür” diye konuştu. sağlanacağını bildirdi. Temmuz ayı başından bu yana artan hava sıcaklıklarıyla peş Kontrollü keçi otlatılması yararlı peşe çıkan orman yangınları; can kayıpları, boşaltılan köyler ve Keçilerin ormanların fahri dip temizliyicileri olduğunu vurgutelef olan hayvanlarla Türkiye gündemine damgasını vururken, layan Rıfat Demirli, Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. İzmirli sanayiciler de yıl başından bu yana 650 kadar yangında Dr. İbrahim Ortaş’ın da konu hakkındaki görüşlerinden alıntılar 20 bin dekardan fazla yeşil zenginliğin kararmasına duyarsız yaparak şu bilgileri verdi: “Keçilerin orman içinde yarattıkları kalmadı. seyreltme olayı ve açtıkları patika yollardan dolayı hem yangın Gıda alanında dünyada söz sahibi ülkemizde hayvan varçıkması ve yayılması engellenmiş olmakta hem de yangın çıklığının çoğaltılarak proteini zengin besinler açısından et ve süt ması olasılığında iç alanlara ulaşılmasında yarar sağlayan etkisi üretiminin artırılması çalışmalarına katkıda bulunan EBSO Et Süt bulunmaktadır. Keçilerin özellikle makilikler arasında koridorlar ve Su Ürünleri Meslek Komitesi, hayvancılık yapılan yerlerde açarak olası yangınları önlemeleri ormancılar tarafından benimorman yangınlarının görülmediğini belirledi. Komite Başkanı ve senmektedir. Kemirgen ve selülozu yüksek bitkileri tercih eden Meclis Üyesi Rıfat Demirli, İzmir’in Karaburun ve Çeşme gibi keçiler makiliklerde bir tarafta dipte biriken otları temizlerken gözde turizm merkezlerine yakın köylerde süt üretimi için keçi diğer taraftan ağaçları üst dallarını 1.5-2 m kadar tırmanarak beslendiğini belirtirken, “Zeytineli ve Yağcılar köylerinde 100 besinlerini sağlarken doğal olarak ağaçları budayarak yangından yıldan fazladır orman yangını görülmüyor. Keçilerini ormanda korur. Keçinin olmaması durumunda diğer otlar gelişmekte ve otlatan köylüler hem ağaçların dip temizliğinin gerçekleştirilmeyazın kuruyan otlar mercek etkisi yapan cam kırıkları nedeniyle sine yardımcı oluyor hem de geçim kaynakları hayvancılık ve yangına davetiye çıkarılmaktadır. Keçilerin sürgünlerin olduğu orman olduğu için sigara dumanı kadar dumanda dahi alarma dönemin dışında otlatılması bu konuda orman köylülerinin geçip göz yummuyor” dedi. bilinçlendirilmesi ve ormanın sürdürülebilirliğinin sağlanması Orman yangınlarının çıkış sebepleri arasında insanların bakımından önemlidir. Özellikle vurgulanması gereken kontneden olduğu anız yakmadan piknik ateşine hatta sigara izmarirollü otlatma ve keçi yetiştiricilerinin bilinçlendirilmesi orman tine kadar pekçok unsurun yanısıra enerji hatlarının da ormanlık yangınlarının önlenmesi ve ormanların doğasına uygun korunalandan geçirilmesinin yanlışlığına değinen Rıfat Demirli, yanması için yapılması yararlı bir işlemdir.” gının hızla yayılmasındaki en önemli sebeplerden birinin orman Rıfat Demirli, keçi-ekosistem-yangın ilişkisinin araştırılmasını diplerinin temizlenmemesi olduğuna dikkat çekti. isterken, orman köylüsünün desteklenmesi, doğaya adapte bitki Halk arasında keçilerin ormana zarar verdiği kanaatinin türü zenginliğine dönülmesi ve keçi ile maki bitki örtüsünün yaygın olduğunu, halbuki Akdeniz bitki topluluğunun hakim korumalı duruma getirilmesinin yararlı olacağına işaret etti. ebsohaber 76 temmuz 2008