Büyük Piramit`teki Pi`nin Sırrı
Transkript
Büyük Piramit`teki Pi`nin Sırrı
Erich von Däniken Uzun Yürüyüşte. Mathquake de Öyle Erich von Däniken (Büyük Giza Piramiti, Giza, Mısır), tüm zamanların en başarılı kurgu olmayan yazarı, şimdiye kadar 26 kitap yazdı ve dünya genişliğinde 60 milyondan fazla kitabı satıldı. Kitapları 32 dile çevrildi. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ulaşılması güç satış rakamlarına erişen Tanrıların Arabaları, ünlü araştırmacı Däniken’in gerçekten olay yaratan yapıtlar dizisinin ilki ve Sfenks’in Gözleri’nde de Nil’in kıyısındaki eski ülkeye yöneltilmiş yeni sorular sorarak eski rivayetleri ve güncel Piramit Teorileri’ni inceliyor. Büyük Piramit’teki π’nin Sırrı ile ilgili Däniken’in bu 2 kitabından bizi ilgilendiren bölümler aşağıya çıkarılmıştır: Erich von Däniken, Tanrıların Arabaları (Chariots of the Gods), 1968, 70. Baskı, Bölüm 7: Piramitler neden bugün durdukları yerde inşaa edildi?, Sayfa: 81-82’den: Charles Piazzi Smith 1864’te yayınladığı 600 sayfalık Dur Inheritancein the GreatPyramid (Büyük Piramit’teki Mirasımız) adlı kitabında, piramitle dünyamız arasında tüyler ürperten birçok bağıntıyı açıklamıştır. Kitapta çok eleştirici bir incelemeden sonra bile bizleri düsünmeye itecek birtakım gerçekler bulunmaktadır. Eski Mısırlıların güneşle ilgili bir dine bağlı oldukları çok iyi bilinen bir gerçektir. Güneş Tanrıları Ra, göklerde gemisiyle yolculuk yapardı. Eski Krallığa ait Piramit yazıları firavunun, tanrılar ve gemileri aracılığıyla, göklerde tanrısal gezintilere çıktığından söz eder.Yani, Mısırlıların da firavun ve tanrıları uçabilirlerdi... 1. Keops Piramidi’nin yüksekliğinin bir milyarla çarpımımın yaklaşık olarak güneşle dünyamız arasındaki uzaklığı vermesi bir rastlantı mıdır? (149.504.000 km) 2. Piramidin üstünden geçen meridyenin karaları ve denizleri tam 2 eşit parçaya bölmesi bir rastlantı mıdır? 3. Taban çevresinin, yüksekliğinin 2 katına bölünmesinin Pi = 3.14 sayısını vermesi bir rastlantı mıdır? 1 4. Piramitte dünya ağırlığını gösteren hesapların bulunması bir rastlantı mıdır? 5. Piramidin kurulduğu kayalık alanın büyük bir özen ve doğrulukla düzeltilmiş olması bir rastlantı mıdır? Keops Piramidi’nin kurucusu Firavun Kufu’nun, anıtı yaptırmak için neden özellikle o kayalık taraçayı seçtiğini açıklamaya yarayacak bir tek ipucu bile yoktur. Kayada doğal bir yarık olduğu ve firavunun bundan yararlandığı düşünülebilir mi? Bir açıklama da firavunun, piramidin inşaasını yazlık sarayından izlemek için orayı seçtiğini ileri sürer. Bunların ikisi de sağduyuya aykırıdır: Bir kere, Firavun’un taşıma zorluklarını ortadan kaldırmak için, doğudaki taş ocaklarına yakın bir yeri seçmesi gerekirdi. Sonra yıldan yıla artan gürültü patırtıya bile bile katlanması imkansızdı. Kitaplardaki açıklamalara karşı söylenebilecek birçok şey olduğuna göre, tanrıların burada da işe burunlarını sokup sokmadıklarını sormak daha akıllıca olmaz mı? Ancak, rahipler aracılığıyla, tanrıların piramidin kuruluş yerini seçtirdiklerini kabul edersek, insanlığın geçmişiyle ilgili kuramıma bir delil daha kazandırmış oluruz. Çünkü piramit, yalnız karaları ve denizleri 2 eşit parçaya ayırmakla kalmaz, aynı zamanda dünyanın ağırlık merkezinin de tam ortasında bulunur. Şimdiye kadar sözünü ettiğim olgular birer rastlantı değillerse ki böyle olduğuna inanmak pek güçtür; piramidin kurulacağı alanın, dünyanın küre biçimini ve kıtalarla denizlerin dağılımını çok iyi bilen varlıklarca seçildiği ortaya çıkar. Bu arada Piri Reis’in haritalarını da unutmayalım! Bütün bunların rastlantı olduğunu, peri masalları gibi açıklanabileceğini sananlar yanılmaktadırlar. Kayalık taraça hangi güçle, hangi makinelerle, hangi teknik kaynaklarla düzeltilmişti? Kaya mezarları hangi imkanlarla ve nasıl kazılmıştı? Nasıl aydınlatılmıştı? Piramitlerde ve Firavunlar Vadisi’ndeki kaya mezarlarında meşale ya da benzeri bir aydınlatıcı kullanılmamıştı. Duvarlarda ve tavanlarda ne bir kararma, ne de kararmanın silinip yok edildiğini gösterecek bir iz bulunmuştu. Taş bloklar ocaklardan nasıl ve neyle çıkarılmıştı? Keskin kenarlar ve pürüzsüz yüzeyler nasıl sağlanmıştı? Tonlarca ağırlıktaki bu kayalar nasıl taşınmış ve santimetrenin binde biri gibi bir yakınlıkla nasıl birleştirilmişlerdi? Elbette burada da karşımıza bir sürü açıklama çıkmaktadır; eğimli düzlükler, üstünde taşların itildiği yollar, rampalar v.b. bir de doğal olarak yüz binlerce Mısırlı kölenin emeği; fellahlar, mimarlar ve tas isçileri. Bu açıklamalardan hiçbiri, eleştirici bir yoklamaya dayanacak güçte değildir. Büyük Piramit, hiçbir zaman anlaşılamamış olan bir tekniğin gözle görülür tanıklığını yapmaktadır. Günümüzde, yani 21. yüzyılda, hiçbir mühendis, bütün kıtaların teknik kaynakları emrine verilse bile Keops Piramidi’nin bir benzerini yapamaz. Erich von Däniken, Sfenks’in Gözleri (Die Augender Sphinx), Nil’in kıyısındaki eski ülkeye yöneltilmiş yeni sorular, 1989, 2. Baskı, Bölüm 3: Adı Olmayan Dünya Harikası, Sayfa: 151152’den: Rastlantılar Daima Işin İçinde Rastlantı mı? Öyle olsa gerek. Aksi halde, eski Mısırlıların, ekvatordaki devir hızını bildiklerini ve hesaplarına saniyeyi ölçü olarak aldıklarını varsaymamız lazım gelir. İsin asıl şaşırtıcı yani, 2 rastlantıların tek tek karşımıza çıkmayıp dev bir kül oluşturmalarıdır. Matematik konusunda çok usta bir tanıdığım, Büyük Piramitle ilgili tartışmalı verileri bir broşürde yayınlamıştı. Şöyle ki: 1. Piramit 4 ana yöne göre düzenlenerek inşaa edilmiştir. 2. Piramit dünyanın kara kitlesinin merkezinde yer alıyor. 3. Giza’dan geçen boylam, dünyanın denizleriyle anakaralarını 2 eşit parçaya böler. Bu boylam ayrıca kara üstünden geçen en uzun kuzey-güney yönlü boylam olup, bütün yer küresinin uzunluğuna ölçümünde doğal sıfır noktasını oluşturur. 4. Piramitin açıları Nil’in delta yöresini eşit 2 yarıya bölerler. 5. Piramit kusursuz bir jeodezik yöneliş noktasıdır. Nirengi sayesinde göze görünen tüm karaların ölçülebildiğini Napolyon’un bilginleri saptayarak şaşkınlığa düştüler. 6. Giza'nın 3 piramiti aralarında bir Pisagor üçgeni oluşturacak biçimde düzenlenmişlerdir. Bu üçgenin kenarlarının birbirlerine göre orantısı 3:4:5’dir. 7. Piramitin yüksekliğiyle çevresi arasındaki oran bir dairenin yarı çapıyla çevresi arasındaki oranın dengidir. Dört kenarlar dünyanın en büyük ve en çarpıcı üçgenleridir. 8. Piramitle hem kürenin hacmi hem de dairenin yüzeyi hesaplanabiliyor. 9. Piramit dev bir güneş saatidir. Ekim ortasıyla Mart başı arasında düşürdüğü gölgeler mevsimleri ve yılın uzunluğunu gösterirler. Piramiti çeviren taş levhaların uzunluğu bir günün gölge uzunluğuna eşittir. Bu gölgenin taş levhalar üstünde gözlenmesiyle günün 0,2419. bölümünde yılın uzunluğu yanlışsız olarak saptanabiliyordu. 10. Piramitin dörtgen biçimli tabanının normal kenar uzunluğu 365,342 Mısır endazesine denk gelir. Bu sayı tropik güneş yılının günlerinin sayısına eşittir. 11. Büyük Piramitle dünyanın merkezi arasındaki uzaklık, Kuzey Kutbuyla arasındaki uzaklığa eşittir ve Kuzey Kutbuyla dünyanın merkezi arasındaki uzaklığa eşittir. 12. Piramitin tabanının yüzeyi, anıtın yarısının 2 katına bölündüğünde pi = 3,1416 sayısı elde edilir. 13. Piramitin 4 yüzünün toplam yüzölçümü piramit yüksekliğinin karesine eşittir. 14. Büyük piramitin tepesi Kuzey Kutbunu, çevresi Ekvatorun uzunluğunu temsil eder ve iki uzunluk aynı karşılaştırmaya uygunluk gösterir. Bu matematik ve geometrik raslantılar sıralaması alabildiğince uzatılabilir. Keskin zekalı düşünürler bu konuda kalın ciltler kaleme almışlar, bunlar, aynı derecede keskin zekalı başkaları tarafından çürütülmüştür. Mathquake’in Açıklaması: Erich von Däniken’in altın renkle işaretlenen ve kendisi tarafından bunları bir yandan raslantı olarak kabul ederken, diğer taraftandan da birçok doğrunun birarada bulunmasının açıklanamamasına hayret etmektedir. Bu durumu daha önceden Matrix’in ilk filminde de görmüş ve orada evrim geçiren Neo’ya Morpheus ilk gerçekleri açıklarken de, Neo bir ara aklını kaçırmak üzereydi. Oysa bulunduğu ortamdan son derece gelişmişlik düzeyi yüksek bir ortama geçen Neo’nun gördüğü gerçekleri algılayamaması, kelimenin tam anlamıyla bir ŞOK idi. Ve bu şoku atlatmanın yolu da gerçekleri öğrenmekle başlar. Öyle Erich von Däniken’in 3 dediği gibi veya bu yazılardan dolayı onu şarlatanlıkla şuçlayanların dediği gibi Büyük Piramit’teki bu kadar doğrunun biraraya gelmesiyle oluşan gerçekler birer tesadüf değildir. Gerçekleri anlayamayan bu şarlatanlara söylenebilecek tek söz varsa, o da bu gerçekleri anlamaktan uzak olmalarıdır, yani bilgileri yetersizdir, dolayısıyla bu gerçekleri anlayamadıkları gibi anlamaya çalışanları da şarlatanlıkla suçlamışlardır. Bugün bu konuda sevindirici bir gelişme gördüm. 2004 Yaz, Matematik Dünyası, Yıl: 13, Sayı: 2 dergisinin kapağında “π rasgele mi?” yazısını gördüm. Bu konunun işlendiği 106-108. sayfalarda geçen Yayın Dünyası, David Blatner’ın “π Çoşkusu”nda şu temel soru sorulmaktadır: “π sayısı normal mi, tesadüf mü?”. Eğer imkanınız varsa, sırf bu yazıyla bile tesadüf ile normalin, yani gerçeğin arasındaki farkı bir de πlook (pi bakışı) atarak görebilirsiniz. Şu anda 8 Temmuz 2004’ten beri başladığım çalışmamın son aşamalarındayım. Bakalım orada ilk bakışta veya doğruları biraraya getiremediğimiz için tesadüf olarak gözüken bilgiler nasıl görünecek. Burada bu çalışma için iddialı olmak gibi bir niyetim yok. Çünkü bu çalışmanın benden çektiği enerji tahmin edemeyeceğiniz kadar çoktur. Dolayısıyla oldukça yorgunum, ama merak edenler olursa 1. http://dpamuktulum.tripod.com/archives/archives.htm 2. http://mathquake.0catch.com 3. http://mathquake.wtcsites.com sitelerime bakabilirler. Öte yandan eski Yunan filozofu Plato’ya da kulak verelim. Plato eski Mısırlılar için diyor ki; “Biz Yunanlılar, Mısırlıların yanında çocuk sayılırız. Geleceğe geçmişimizle ilgili ne bırakacağız. Oysa Mısırlılar tapınak duvarlarını kaplayan yazıtlarla, geçmişlerini belgelemekte ve en güzel şekilde korumaktadırlar.” Modern Dünyanın Kaynağı Tarih Öncesi Çağlardan Günümüze Mısır, Sayfa: 8 Bazı kaynaklara göre önce taş ocaklarından piramit inşaatına kadar uzanan yol yapılıyor, sonra inşaatına başlıyordu. Böyle büyük örnek için yolun 10 yıl, piramidin 20 yıl sürdürülebileceği hesaplanıyor. 5000 yıl öncesine göre bunu yapan ustalar öylesine yetenekliydi ki, büyük piramitlerin uzunluk ve açı ölçülerindeki yanlışlıkları, W. M. Flinders Petrie’nin (The Pyramids and Temples of Gizeh, Field and Tuer, London, 1883, First Edition) dediği gibi, “başparmakla örtmek” olasıydı (W. M. Flinders Petrie Sir uvanına sahiptir). Arap yazar Abdüllatif’in hayranlıkla söz ettiği Keops piramidinin büyük divanhanesinde fotoğraf makinesi ve flaşla saptayabileceği gibi taşların ek yerlerine “ne bir iğne, ne de bir saç teli sokulabilir”. Modern Dünyanın Kaynağı Tarih Öncesi Çağlardan Günümüze Mısır, Sayfa: 24 4 1000’lerce Yıllık Tecrübe Işığında Büyük Piramit’teki π’ nin Sırrı & φ’nin Terslerinin Kuvvetlerinin Ters Tanjantları ile π İçin Yeni Bir Türdeki Formüller ¾ Resim http://mathquake.wtcsites.com sitesindeki A New Version: Problem solving with ATA formula according to Cayley-Menger determinants for tetrahedrons in the mini album: ATA formulas for the area of a simple polygon in a multidimensional space, 2004 & the 2'nd album: ATA Polygons, 2005 by Mathquake, 12.05.2004 çalışmasından alınmıştır. ¾ MathQuake logosu Büyük Piramit’teki π’yi veren çalışmadan elde edilmiştir.