17.04.2015 ÜÇ AYLAR VE REGAİB KANDİLİ Değerli Mü`minler!
Transkript
17.04.2015 ÜÇ AYLAR VE REGAİB KANDİLİ Değerli Mü`minler!
İLİ TARİH : KÜTAHYA : 17.04.2015 ÜÇ AYLAR VE REGAİB KANDİLİ Değerli Mü'minler! Okuduğum ayeti kerimede Yüce Allah, ahiret için hazırlık yapmamızı emrederek şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Allah’tan korkun, herkes yarına ne hazırladığına baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının, çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.”1 Üç aylara girmek üzereyiz. Bu aylar, imandan gelen bir heyecanla ibadet hayatımızın daha canlı tutulduğu feyizli, bereketli bir mevsimdir. Recep ayında, Regâib ve Miraç, Şaban ayında Berat ve Ramazan ayında ise Kadir gibi dört ayrı mübarek gece bulunmaktadır. Bu geceler, üç ayların manevi atmosferinin bereketli ve hikmetli yıldızları gibidir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) bu aylarda daha çok ibadet eder ve “Allah’ım! Recep ve Şabanı hakkımızda mübarek kıl, bizi Ramazan’a kavuştur”2 diye dua ederdi. Muhterem Müslümanlar! Bu aylar, duaların Allah’a arz edilmesi, pişmanlık gözyaşlarıyla günahların silinmesi, yapılan ibadetlere verilen sevabın katlanması bakımından büyük bir fırsattır. Bu günlerde nefis muhasebesi yapılmalı, ana sermayemiz olan ömrümüzün nerede tüketildiği gözden geçirilmeli, amel defterimize neler yazıldığı, Mahşer günü kurulacak Büyük Mahkemenin tek Hakimi Yüce Allah’ın hakkımızda nasıl bir hüküm vereceği düşünülmelidir. Çünkü Yüce Rabbimizin ikram ettiği bu dünya hayatını ibadet ve itaatle değerlendirmeyenlerin o gün pişman olacaklarını Cenab-ı Allah “Keşke bu hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim!”3 ayeti ile hatırlatmaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), hastalık, mal-mülk edinme, yaşlılık, aniden gelen ölüm gibi engeller çıkmadan, ibadet için eldeki fırsatların güzelce değerlendirilmesini istemiş ve şöyle buyurmuştur: “Yedi şey gelmeden önce, ibadetleri yerine getirmede acele ediniz! İnsana her şeyi unutturan fakirlik, taşkınlığa götüren zenginlik, sağlığı bozan hastalık, takati kesen yaşlılık, hayatı sona erdiren ölüm, beklenilen ve ne zaman çıkacağı fark edilmeyen büyük şer ve çok ürpertici ve çok acı bir gün olan Kıyamet.”4 Aziz Cemaat! İdrak edeceğimiz üç aylar ve mübarek geceler, öncelikle Rabbimize, ailemize, milletimize ve ülkemize karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı, hatalarımızdan ve günahlarımızdan tövbe etmemize vesile olmalıdır. Nitekim Yüce Allah, engin rahmetine sığınıp, tövbe etmemizle ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: “(Ey Muhammed!) De ki: Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin, doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü O bağışlayandır, merhamet edendir.”5 Ayrıca büyüklerin gönülleri alınmalı, eş ve dostlarımızın hatırları sorulmalı, garipler aranmalı, sofralarımıza davet edilmeli, yetimler gözetilmeli, yardıma muhtaç kimselere yardım edilmelidir. Aramızdaki kırgınlıklar, dargınlıklar, şahsi çıkar hesapları bir tarafa bırakılmalı, hoşgörü, kardeşlik ve birlik içerisinde olunmalıdır. Hazırlayan: İbrahim HAZAR Üçbaş Köyü Camii İH. Şaphane/KÜTAHYA Redaksiyon: İl Vaaz ve İrşat Kurulu 3 1 Haşr, 59/18-19 2 Ahmet b. Hanbel, Müsned, I, 259 Fecr, 89/24 Tirmizi, Zühd, bab, 3, IV,552,H.No: 2306 5 Zümer, 53 4