piyasalara bakış
Transkript
piyasalara bakış
Alternatif Piyasalar EMTİA PALADYUM 5 Mart 2013 PALADYUM Platin grubu metaller (PGM) olarak bilinen platinyum, paladyum, rodyum, rutenyum birbirlerine oldukça benzer özelliklere ve kullanım alanlarına sahip olan ve genellikle aynı bölgelerden çıkarılan madenler. Grup içerisinde paladyum, ısıtıldığında daha kolay şekil alabilen, yumuşak ve özellikle platine göre daha ekonomik bir metal. Güçlü katalitik özellikleri ve aşınmaya dayanıklı olması ile endüstride; otomotiv, elektronik, dişçilik, kuyumculuk gibi sektörlerde kullanımı hızla artıyor. Özellikle otomotiv toplam talebin %70’ini oluşturarak paladyum kullanımını ve fiyatları etkileyen oldukça önemli bir sektör haline gelmiş durumda. Biz 2013 yılı için paladyumu prim potansiyeli en yüksek metal olarak görüyoruz, bunun da ana sebepleri; global olarak rekor adetlere ulaşan araba satışları, hızlı şekilde artan spekülatif yatırımcı talebi ve aşağıda detaylı olarak tartışacağımız arz tarafında Güney Afrika ve Rusya’da üretim sıkıntıları nedeniyle yaşanan sıkışıklık. Özellikle global ekonomilerin daralmadan genişlemeye doğru geçişte olduğu bir dönemde; hem değerli metal özelliği ile güvenli liman, hem de endüstride kullanımıyla ekonomik genişlemeden olumlu etkilenecek bir metal olması paladyumu beğenmemizin diğer bir nedeni. Arz Sıkıntıları: Arz tarafında dünyada paladyum üretimi Rusya ve Güney Afrika’da yoğunlaşmış durumda öyle ki ihtiyacın %7080’lik kısmı bu iki bölgeden karşılanıyor. Dünyada toplam maden üretimi 2012’de %12 daralarak 6,600 koz seviyelerine inerken; Rusya yaklaşık 2,600 koz ile üretimde ilk sırada yer aldı, Güney Afrika 2,200 koz ile ikinci sırada; Kanada, ABD ve Zimbabwe de maden rezervi bulunan diğer ülkeler. Rusya’daki paladyum stok ve rezervlerinin (büyük bir kısmı kuzey Sibirya bölgesinde) durumu oldukça enteresan. Soğuk savaş döneminde hızlı bir şekilde paladyum depolayan ülkede, soğuk füzyon ve askeri amaçlarla paladyuma ihtiyaç duyulacağı düşünülmüştü, ancak bu teknolojiden beklenilen sonuçlar alınamadı. 2000’li yılların başında Rusya, bu dönemde arttırdığı rezervlerinden hiç satış yapmayacağını açıklamış ve fiyatlar GM, Ford gibi araba üreticilerinin panik alımlarıyla hızla yükselerek $1,100 seviyelerine çıkmıştı (daha sonra bu alımlardan şirketler bir milyar doların üzerinde zarar yazdılar.) 2002 yılının sonlarına doğru ise Rusya elindeki stokları satarak azaltmaya başladı. Tam olarak ne kadar stoğu kaldığı bilinmese ve bu konu fiyatlar üzerinde sıkça spekülasyona neden olsa da (Rusya bu konuyu devlet sırrı olarak saklı tutuyor), stok seviyesinin bir dönem ulaştığı 20 milyon oz seviyelerinin çok altında, hatta bitmek üzere olduğu konuşuluyor. Son senelerde Rusya’nın senelik yaptığı bir milyon onsa yakın stok satışları global arzı destekliyordu, ancak 2012’de bu satışlar da oldukça azalmış durumda. Rusya’dan İsviçre’ye olan paladyum ihracatı, Rusya’nın stoktan satışlarını gösteren iyi bir ipucu ve 2012 için bu rakam 155 koz ile %70 dolaylarında azalmış durumda, 2013 Ocak ayında ise hiç paladyum ihracatı yapılmadığı konuşuluyor. Güney Afrika’ya baktığımızda 2012 ortalarından bu yana devam eden grevler, karışıklık ve hükümetle maden şirketleri arasındaki anlaşmazlık zaman zaman üretimde durmalara ve arzda daralmaya yol açıyor. Ayrıca hükümetin vergi politikaları, elektrik fiyatlarındaki artış ve altyapı problemleri şirketlerin üretim maliyetlerini giderek yukarı çekerek kar marjlarını daraltan faktörler. Son olarak en büyük platin/paladyum üreticilerinden Anglo American Platinum’un (Amplats) yaşadığı sıkıntılarla 2012 üretiminin 300,000 oz azaldığını görmüştük. Şirket madenlerinin bir kısmını kapatmak istediğinde ise işçiler ve hükümetle karşı karşıya gelmiş ve tartışmalar alevlenmişti. Kısa vadede bu bölgedeki huzursuzluk devam edecek ve bu karışıklıklar üretimde kesintilere yol açarak önümüzdeki sene paladyum üretimini 2000 yılından bu yana en düşük seviyelere indirecek gibi görünüyor. Maden tarafından gelen üretime ek olarak, dönüşüm katkısının da fiyatların yükselmesini bekleyen hurda toplayan şirketlerin satışta isteksiz davranması dolayısıyla zayıf seyretmesi ve geçen seneye oranla dönüşümden gelen arzın yaklaşık %5 düşmesi bekleniyor. Toplam global arz/talep dengesini incelediğimizde paladyum için bu sene ile beraber önümüzdeki beş sene boyunca 800koz ile 1,000koz arasında bir arz açığı öngörülüyor. 2013 senesi için ise sektördeki en büyük şirketlerden Johnson Matthey’in tahmini 915,000 oz’luk bir arz açığı. 5 Mart 2013 Talep Artışı: Talep tarafında paladyumun endüstriyel kullanım, yatırım aracı ve mücevherat üretimi gibi değişik alanlarda kullanımının olması, ekonomik dalgalanmalara karşı diğer metallere göre daha avantajlı bir konumda olmasını sağlıyor. Büyümenin ön planda olduğu dönemlerde endüstriyel kullanım bacağının, ekonomik daralma dönemlerinde ise değerli metal özelliği ile (her ne kadar altın kadar olmasa da) güvenli liman özelliğinin öne çıkması önemli bir faktör. Sektör olarak otomotiv, toplam talebin yaklaşık %70’ini oluşturuyor. Elektronik, kimyasal, mücevherat, dişçilik diğer önemli kullanım alanları. Yatırımcı talebi ise 2012 senesinde toplam talebin %5’i iken bu sene bu talebin ciddi şekilde yükselmesi bekleniyor. Mücevher yapımında giderek popüler hale gelen paladyum, özellikle beyaz altın yapımında sıklıkla kullanılıyor ve alaşım halinde en çok kullanılan üç metalden birisi. 2000’li yılların ortalarından itibaren mücevher sektöründe paladyuma özellikle Çin’de giderek artan bir talep var. Paladyumun bir kullanımı da dişçilik ve sağlık sektörleri; nanoteknoloji yardımıyla geliştirilen yeni kemoterapi tedavilerinde paladyum kullanılıyor. Aşağıda en yaygın kullanım alanı olan otomotiv talebini daha detaylı olarak inceledik. Artan Otomotiv Talebi: PGM grubu metaller otomotivde motor egzozlarındaki çevreye zararlı maddelerin azaltılmasına yarayan bir parça olan katalitik konvertör yapımında kullanılıyor. Katalitik konvertör kanalları platin, paladyum veya rodyum ile kaplanarak yanmamış hidrokarbonlara ikinci bir yanma ve kirletici gazlara indirgenme ortamı sağlanmakta. Son senelerde çevreye zararlı gazların azaltılması için araçlarda belli emisyon standartlarına uygun motor, egzoz sistemleri ve yakıtların kullanılmasına yönelik girişim ve çalışmaların giderek arttığını gözlemliyoruz. Başta Avrupa Birliği olmak üzere tüm dünyada bu konuda regülasyon ve uygulamaların devreye girmesi, araçlarda katalitik konvertörlerde artan miktarda PGM grubu metallerin kullanımına yol açmakta. Şubat ayı içerisinde Çin’de uygulanmaya başlayan China-5 emisyon standartı, (2009 senesinde Avrupa’da uygulanan Euro 5 standartına yakın) emisyonları %40 oranında azaltmayı hedefliyor. Çin’deki yeni liderlerin alternatif yakıt kullanımını teşvik edici ve çevre kirliliğine duyarlı politikaları da bu yönde atılacak adımların devam edeceğini gösteriyor. Global bazda araba satışları 2012’de 80 milyon seviyelerinde seyrederken bu rakamın gelecek üç sene içerisinde 100 milyona ulaşması bekleniyor. Bu büyümenin önemli bir kısmı da Çin ve diğer gelişmekte olan ülkelerden gelecek. ABD’de giderek düzelen ekonomi ve güçlü yılsonu satışları ile 2012 yılı vasıta satışları senelik bazda %13,4 artarak, 14,4 milyon araçla son beş senenin en yüksek seviyelerine tırmandı. Bu aynı zamanda son yirmi yılın en yüksek artış hızı. 2013 senesi Ocak ayında da satışlar hız kaybetmedi ve beklentiler sene sonunda satışların 2012’nin de üzerine geçmesi yönünde. Çin’de Ocak ayında satışlar %49 artarak aylık bazda rekor seviyelere ulaştı. Avrupa’da ise 2012 senesinde araç satışlarında düşüşler görülürken, Ocak ayı da son senelerin en kötü başlangıçlarından birini yaptı ve Ocak ayında satışlar %8,7 gerileyerek 885,000 vasıta seviyesine düştü. Görüldüğü gibi Amerika ve Çin ekonomilerindeki toparlanma ve buna karşılık Avrupa’daki sıkıntılar otomotiv sektöründe de kendini gösteriyor. Ancak Avrupa’da daha çok dizel araba satışlarının yoğun olması, Amerika ve Çin’de ise benzinli arabaların ağırlıkla kullanılıyor olması paladyum için bir avantaj. *Amerika’da vasıta satışları- Kaynak: WSJ Paladyum benzinli arabaların katalitik konvertörlerinde yoğun olarak kullanılırken, platin metal özelliklerinden dolayı dizel arabalarda daha çok kullanılıyor. Platin ve Paladyum, birbirlerine fiziksel ve kimyasal özellikleri açısından oldukça yakın olup, benzer kullanım alanlarına sahip değerli metaller. Dolayısıyla birbirlerine korelasyonları genelde oldukça yüksek olan bu metallerin son aylarda korelasyonun 0,90 seviyelerinden 0,50’lere düşmesindeki en büyük nedenlerden bir tanesi, endüstriyel kullanımda platinin daha çok dizel arabalarda kullanılırken paladyumun benzinli arabaların katalitik konvertörlerinde tercih edilmesi. Aşağıdaki grafikte Hakan.halac@ykyatirim.com.tr 2 5 Mart 2013 platin/paladyum rasyosu ile yoğun olarak benzinli vasıta kullanılan Çin’deki araba satışları arasındaki ilişki dikkat çekici. Ocak ayında Çin’in paladyum ithalatının son ayların en yüksek seviyelerine çıkması da, Çin talebinin fiyatlara destek olacak başka bir faktör olarak ortaya çıkmasına neden oluyor. 2012 senesinde Çin’de stoktan kullanımın artmasıyla beraber paladyum ithalatı düşük seviyelerdeydi ancak sene sonuna doğru ve 2013 başında ithalatın arttığını gözlemliyoruz. *Kaynak: Bloomberg Araba satışlarının güçlü olması talep tarafında artışlara sebep olurken, aynı zamanda eski arabalardaki metallerin dönüştürülerek tekrar arza katılmasına neden oluyor. Dönüşümden gelen paladyum, 2012 yılında toplam arzın yaklaşık %17’sini oluşturuyordu; ancak 2013’de dönüşümden gelecek paladyum arzı, beklentinin altında kalacak gibi görünüyor. Bunun sebebi de fiyatların yükseleceğini öngören ve daha yüksek fiyatlardan satış yapmak isteyen hurda şirketlerinin topladıkları paladyumu satmakta çekingen davranması. Otomotiv sektöründe canlanmanın görüldüğü bir diğer bölge ise Japonya. Japonya’da Yen’deki düşüşün etkisiyle araba ihracatları hareketlendi ve Toyota, Nissan, Honda gibi şirketler üretimlerini arttırdılar. Önümüzdeki aylarda Japonya merkez bankasının kuru aşağı seviyelerde tutarak ekonomiyi canlandırma çabasını devam ettirmesi, otomotiv piyasasını güçlü tutmaya devam edecektir, bu da paladyum kullanımı için olumlu bir faktör. Yatırımcı Talebi: Johnson Mathey’e göre 2012’de paladyum arzı 6,570 koz iken yatırımcı talebi 385 koz (%5’i kadar) seviyesindeydi. Yani her ne kadar bir miktar yatırımcı talebi olsa da, diğer değerli metallere göre oldukça düşük seviyelerdeydi. Ancak bu sene ile beraber bu talep canlanmış durumda, 2013 yılında sadece paladyum ETF alımları 310koz’un üzerinde (2012 senesinin toplamına yakın.) ETF’lerde tutulan miktar ise 65 tonu aşarak son ayların en yüksek seviyelerine ulaştı. Bu trendin sene sonuna kadar sürmesini bekliyoruz. Vadeli piyasalarda açık pozisyonlara baktığımızda 3,800 koz görüyoruz ki bu miktar toplam paladyum üretiminin yarısına tekabül ediyor ve uzun pozisyon taşıyan yatırımcı sayısı rekor seviyelerde. Görüldüğü gibi paladyum yatırımcılar arsında hızla popüler bir yatırım aracı haline gelirken, dikkat edilmesi gereken bir nokta; paladyumun platin kadar likiditesi yüksek bir piyasa olmaması ve dolayısıyla gerek aşağı yönde gerekse de yukarı yönlü hareketlerin etkisinin daha sert olabileceği. Teknik olarak incelediğimizde aşağıda görülen haftalık grafikte 2008 yılından bu yana yükselen trend dikkatleri çekiyor. Biz, orta vadede yatırım yapmak isteyen yatırımcılar için $680-$710 bandına geri çekilmeleri uzun Hakan.halac@ykyatirim.com.tr 3 5 Mart 2013 pozisyon açmak için alım fırsatı olarak değerlendiriyoruz. Kısa vadede $710 önemli bir destek seviyesi iken yukarida $750 ve $800 ilk göze çarpan dirençler. Arz/talep dinamiklerinde bir değişiklik olmadığı takdirde biz önümüzdeki sene içerisinde $800 üzerinde fiyat hareketleri görebileceğimizi düşünüyoruz. Paladyum Grafik Paladyum almak isteyen yatırımcılar yatırım aracı olarak vadeli piyasaları, fiziki alımı veya hisse senetlerini tercih edebilirler. Hisse senedi olarak Stillwater Mining (NYSE:SWC) Amerika’da halka açık en büyük paladyum şirketi, geçtiğimiz günlerde bilanço açıklayan şirket hisse başına $0,11 kar ile beklentilerin üzerinde kar rakamı açıkladı. 2013 senesinde şirket 500koz PGM üretimi hedefliyor. Hisse senedi riski almak istemeyen yatırımcılar Physical Palladium Shares (NYSEArca:PALL) gibi fiziki paladyuma dayalı borsa yatırım fonlarını da tercih edebilirler. Bizim tercihimiz vadeli piyasalarda, paladyum aktif vade kontratında (PAM3- Jun13) pozisyon almak yönünde. Sonuç: Aşağıda özetlediğimiz nedenlerden ötürü paladyumun orta vadede diğer metallere göre güçlü kalacağını düşünüyoruz. - Arz tarafında Rusya ve Güney Afrika’daki sıkıntılar nedeniyle daralma. - Amerika ve Çin’de rekor araba satışları nedeniyle güçlü talep. - 2013 yılı ile paladyum ETF’leri rekor talep ile artmaya başlayan spekülatif yatırımcı ilgisi. - Ekonomilerde durgunluktan genişlemeye doğru geçildiği dönemde hem değerli metal hem de endüstriyel metal ayakları olan paladyumun çeşitli kullanım ve yatırım alanları. - Artmaya başlayan Çin talebi. - Çevre kirliliği yaratan egzoz gazlarının azaltılmasına yönelik regülasyon ve girişimler. Hakan.halac@ykyatirim.com.tr 4 ÇEKİNCE BİLDİRİMİ Bu rapor, yönlendirici nitelikte işlem ve faaliyetlere ilişkin olmadığı gibi; yorum ve tavsiyeler içermemekte; tarafsız ve dürüst bir bakış açısıyla düzenlenmiş olup, alıcısının menfaatlerine ve/veya ihtiyaçlarına uygunluğu gözetilmeksizin ve karşılığında maddi menfaat elde etme beklentisi bulunmaksızın hazırlanmış bir derlemedir. Bu raporda yer alan bilgi ve veriler, araştırma grubumuz tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenmiş olup doğrulukları ayrıca araştırılmamıştır. Bu nedenle, bu bilgilerin tam veya doğru olmamasından, kullanılan kaynaklardaki hata ve eksik bilgilerden dolayı doğabilecek zararlar konusunda Kurumumuz ve Kurumumuz çalışanları herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Bu rapor yatırımcıların genel olarak bilgi edinmeleri amacıyla hazırlanmış olup, yatırımcıların bu rapordan etkilenmeyerek kararlarını vermeleri beklenmektedir. Bu rapor hiçbir şekilde yatırım tavsiyeleri içermediği gibi, bu rapora ilişkin olarak yatırımcılara Kurumca herhangi bir garanti verilmemektedir. Bu raporun ticari amaçlı kullanımı sonucu oluşabilecek zararlardan dolayı Kurumumuz hiçbir sorumluluk üstlenmemektedir. Bu rapor hiç bir şekilde dayanak varlığın satın alınması veya satılması için bir teklifi veya aracılık teklifini içermemektedir. Raporun pair trading için kullanım yöntemleri içermesi halinde; pair trading için kullanılan yöntemlerin her zaman doğru sonuç vermeyeceği göz önüne alınmalıdır. Bu rapor içerisindeki veriler değişkenlik gösterebilir. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri Kurumumuzca yürütmekte olduğumuz yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu raporun tümü veya bir kısmı Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz, yayınlanamaz, üçüncü kişilere gösterilemez veya ileride kullanılmak üzere saklanamaz.