Ve görüşmeler start aldı - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Ve görüşmeler start aldı - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Lahey’in adaleti: Soykýrým var;
ama Sýrbistan masum
Uluslararasý Adalet Divaný, Srebrenitsa’da
yaþayan 8 bin Müslüman’ýn 1995 yýlýnda
Sýrplar tarafýndan katledilmesini ‘soykýrým’
olarak nitelendirdi. Ancak Sýrbistan devletinin,
hukukî açýdan sorumlu olmadýðýna hükmederek Belgrad’ý akladý.
B
osna Savaþý sýrasýnda oðullarýný, eþlerini ve
yakýnlarýný kaybeden Srebrenitsa anneleri,
Lahey’deki mahkemenin, Sýrbistan’ý aklayan
kararýný gözyaþlarý içinde izledi.
Mahkemenin Sýrbistan aleyhine karar vermesi
halinde Bosnalý Müslümanlara tazminat yolu açýlacaktý. Can ve mal kaybýna karþýlýk olarak Belgrad
yönetiminden milyarlarca dolar talep etmeye hazýrlanan Boþnaklar, hayal kýrýklýðýna uðradý.
Lahey’deki mahkemenin verdiði karar ‘nihai’ olduðu
için temyize gitme þansý yok. Birleþmiþ Milletler’in
en yüksek yargý organý olan Adalet Divaný,
Boþnaklarýn kitlesel þekilde öldürüldüðü diðer olaylarýn da ‘soykýrým’ olarak kabul edilemeyeceðini
belirtti.
d e v a mý s a y fa 9 ’ d a
KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Ve görüþmeler start aldý
SAYI: 366
YIL: 9
Perþembe, 1 Mart
2007
Fiyatý: 0.50
Merakla beklenen görüþmelerin startý verildi. Taraflar arasýnda son tango olarak
görülen Viyana görüþmeleri 21 Þubatta Athisari baþkanlýðýnda heyetler
arasý toplantýlar ile baþladý.
V
iyana’da 13 Þubata yapýlmasý gereken
ama ertelenen görüþmeler 21 Þubatta
“Austria Center Viena” sarayýnda
10:00 sularýnda start aldý. BM Kosova Baþ
müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin baþkanlýðýnda startý verilen toplantýda Athisari’nin yardýmcýsý Albert Rohan, AB Kosova özel temsilcisi
Stefan Lehne, UNOSEK temsilcileri ile
UNMIK yöneticisini siyasi danýþmaný da hazýr
bulundular.
Priþtine’yi görüþmelerde Veton Suroi
baþkanlýðýnda Stratejin Siyasi temsil ederken
gurubu görüþmelerin ilk gününde Baþbakan
yardýmcýsý ve Yerel Yönetim Bakaný Lütfi
Haziri yalnýz býrakmadý. Görüþmelerde
Belgrat’tý ise Leon Koen ve Slobodan
Samarciç temsil ettiler.
Kosova Stratejik Siyasi gurubu baþkaný
Veton Suroi görüþme öncesi gazetecilere yaptýðý açýklamada Viyana görüþmelerinin
Kosova’yý baðýmsýzlýða taþýyacaðýný belirtirken, “Viyana’ya bu inançla geldik ve onunla
döneceðiz” dedi. Kosova statüsünün belirlenmesi ile ilgili bir yýl görüþtüklerinin altýný
çizen Suroi, Viyana’ya Marthi Ahtisari’nin
paketinde deðiþmeler yapýlmasý için gelmediklerini hatýrlattý. Suroi, “Biz Ahtisari’nin planýný
kabul ediyoruz. Plana sadece ek önerilerde
bulunacaðýz. Sonra da önerilerimizi yetkili
makamlara sunacaðýz” dedi.
Sýrp tarafýnýn önerilerini kabul edip
etmeyecekleri sorununa Suroi, kendilerinin
Sýrplara hiçbir zaman kapýlarý kapatmadýklarýný
ifade erken, “Belgrat’ýn bir yýl içinde kaçýrdýðý
fýrsatlarý bir yýl içinde yerine getirmek çok zor.
Belgrat oradaki Sýrplar için deðil, toprak için
görüþmelerde bulunuyor. Biz ise insanlar için
konuþmaktan yanayýz. Halkýmýzý görüþmelerin
sonunda kadar sabýrlý olmalarýný istiyoruz”
dedi.Toplantý, taraflarýn Ahtisari’nin paketinin
genel ilkeleri ve paketin genel deðerlendirmesi
ile baþladý.
BM Kosova baþ müzakerecisi Marthi
Ahtisari görüþmeler baþlamadan önce
görüþmelerden çýkacak sonuç için iyimser
olmadýðý açýklamasýnda bulundu. Ahtisari,
“Viyana’da yapýlacak görüþmelerde Priþtine ile
Belgrat’ta yaptýðý ziyaretler sýrasýnda sunduðu
çözüm planýnýn taraflar arasýnda bir anlaþmayla sonuçlanmasýnýn iyi bir fýrsat olduðunu
söyledi. Ahtisari, “ Bu görüþmelerin yeniden
baþladýðý anlamýna gelmemektedir. Þimdiye
dek taraflar arasýnda 15 görüþme yapýldý.
UNOSEK yetkilileri Priþtine ile Belgrat’ta 25
görüþme gerçekleþtirdi. Taraflarýn,
plana yapacaklarý önerilerin birden
bire kabul edilmesini beklemiyoruz. Taraflarýn birbirlerine
yapacaklarý öneriler çok büyük
önem arz etmektedir” dedi. Ýki
taraf arasýnda görüþmelerin gelecek haftaya kadar devam etmesini
planladýðýný belirten Ahtisari, 10
Martta final görüþmelerinin
yapýlacaðýný söyledi.
Athisari’nin yardýmcýsý Albert
Rohan’ýn ise daha Athisari’ye
oranla daha iyimser olduðu
gözlenirken, taraflarýn paketin bazý
bölümlerinde anlaþmaya varabileceklerini söyledi. Rohan, taraflarýn
ademi merkezciliðin bazý noktalarý, din objeleri ile güvenlik bölgelerinin
korunmasýnda taraflarýn anlaþmaya varabileceklerine inandýðýný söyledi.
de vam ý s ayf a 6’ da
www.yenidonem.org
Bosna Savaþý sýrasýnda oðullarýný, eþlerini ve
yakýnlarýný kaybeden Srebrenitsa anneleri,
Lahey’deki mahkemenin, Sýrbistan’ý aklayan
kararýný gözyaþlarý içinde izledi.
TÝKA, Kosovalý
çiftçiye sahip çýktý
Türk Ýþbirliði Ve Kalkýnma Ýdaresi Baþkanlýðý-TÝKA
Kosova çiftçisine sahip çýktý. Bugüne kadar her türlü
destekle Kosova halkýnýn yanýnda olan TÝKA; din, dil, ýrk
ayrýmý gözetmeksizin ihtiyaç sahiplerinin yanýnda olmaya
devam ediyor.TÝKA Kosova Koordinatörü Metin
Arslanbaþ dün Mamuþa ve Büyük Kruþa’da toplam 276
çiftçiye 24 bin 622 kilogram sera naylonu daðýttý.
T
Enis TABAK
ürk Ýþbirliði Ve Kalkýnma Ýdaresi Baþkanlýðý-TÝKA
Kosova çiftçisine sahip çýktý. Bugüne kadar her türlü
destekle Kosova halkýnýn yanýnda olan TÝKA; din, dil,
ýrk ayrýmý gözetmeksizin ihtiyaç sahiplerinin yanýnda olmaya
devam ediyor.
TÝKA Kosova Koordinatörü Metin Arslanbaþ geçtiðimiz
Çarþamba günü Mamuþa ve Büyük Kruþa’da toplam 276
çiftçiye 24 bin 622 kilo aðýrlýðýnda sera naylonu daðýttý.
d e v a m ý s a y f a 6 ’d a
Azýnlýk medyalarý
sýkýntýda
Kosova’da azýnlýk dillerindeki medyalarýn karþýlaþtýklarý
sorunlar, “Medya ve Azýnlýklar” konulu konferansta
masaya yatýrýldý. Kosova’da savaþýn sona erdiði 1999
yýlýndan sonra azýnlýk dillerinde sayýsý hýzla artan yazýlý,
görsel ve iþitsel medyanýn maddi sýkýntýlarla boðuþtuðu
belirtilen konferansta, baðýþçýlarýn desteðiyle kurulan bu
medyalarýn giderek azalan baðýþçý desteði yüzünden
ayakta duramayacaðýna dikkat çekildi.
K
osova’da azýnlýk dillerindeki medyalarýn karþýlaþtýklarý sorunlar, 24 Þubat Cumartesi günü “Medya ve
Azýnlýklar” konulu konferansta masaya yatýrýldý.
Toplantýda Kosova’da özellikle Türkçe ve Boþnakça yayýn
yapan özel medyanýn maddi durumunun alarm verici olduðu
belirtildi.
d e v a mý sa y fa 2 ’d e
Yasalaþma
sürecinde el ele
Hafta içinde bir araya gelen Þuk ile Beriþa, Priþtine’de
meydana gelen patlamayý kýnarken, Meclis ile
UNMIK’in kanunlarýn yasalaþma sürecinde iþbirliðini
süreceðini belirttiler.
K
osova UNMIK vekili Peter Þuk, Kosova Meclis
Baþkaný Kol Beriþa ile bir araya geldi. Kosova’da
son günlerde yaþanan güncel konularýn ele alýndýðý
toplantýda Priþtine’nin “Dodona” semtinde yaþanan ve üç
UNMIK aracýnýn kullanýlmaz hale gelmesine neden olan
patlama kýnandý.
Kosova Meclisi Haberleþme Bürosu tarafýndan yapýlan
açýklamada Beriþa ve Þuk arasýnda yapýlan görüþmelerde
UNMIK Yasalar Bürosu ile Kosova Meclisi’nin özellikle
yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesinde iþbirliðinin
yapýlmasýnýn ele alýndý bildirildi. Þuk ve Beriþa’nýn iki
taraf arasýnda son zamanlarda yapýlan iþbirliði sayesinde
baþta yasalarýn kabul edilmesi olmak üzere yürütülen iliþkilerden memnun olduklarý duyuruldu. Ýki üst düzey yetkilinin de iþbirliðinin devam etmesi için elinden gelen her
þeyi yapacaklarýnýn sözünü verdiklerinin altý çizilirken son
günlerde ki Kosova Ombusman seçiminde yaþanan olumsuzluklarýn da en kýsa zaman içinde çözüleceðine inandýklarý bildirildi.
Beriþa ile Þuk görüþme ardýndan yaptýklarý açýklamada
Kosova için büyük önem taþýyan bu dönemde her tür þiddet olayýnýn Kosova’nýn geleceði için tehlikeli olacaðýný
belirtirken halký bu süreçte daha yapýcý olmaya davet ettiler.
Kosova Meclis Baþkaný Kol Beriþa “Dodona” semtinde
yaþanan olayý kýnarken güvenlik güçlerinin olayýn aydýnlatýlmasý için ellerinden geleni yapacaklarýna inandýðýný
dile getirdi.
Görüþmeye katýlan UNMIK Yasalar Bürosu þefi
Aleksandar Borg Olivier, bu hafta içinde dokuz yasanýn
kabul edildiðini belirtirken önümüzdeki iki hafta içinde
diðer yasallarýn da kabul edileceðini ileri sürdü.
Önümüzdeki günlerde kabul edilmesi beklenen yasalarla
hiçbir sorun olmadýðýný belirten Olivier, bazý makamlardan
yasalarla ilgili görüþ beklediklerini söyledi.
Askerler görüþtü
General Kater, son günlerde gündemden düþmeyen
Kosova’da Arnavut Kurtuluþ Ordusu’nun gizliden oluþturulduðuyla ilgili herhangi bir kanýta
ulaþamadýklarýný belirtti.
FOR Komutaný Alman General Roland Kater,
Sýrbistan Genel Kurmay Baþkaný General Zdravko
Ponoþ ile Niþ’te bir araya geldi. Görüþme ardýndan
gazetecilerin sorularýný yanýtlayan General Kater, KFOR
birliklerinin Kosova’da olasý þiddet olaylarýna izin vermeyeceðini söyledi. Kosova’da Arnavut Kurtuluþ
Ordusunun kurulduðuna inanmadýðýný belirten General
Kater, Kosova’da yaþanan son þiddet olaylarý ardýnda adý
geçen örgütün olduðuna inanmadýðýný ifade etti. General
Kater “Böyle bir örgütün var olduðuyla ilgili þimdiye
kadar hiçbir delile ulaþamadýk. Son günlerde Kosova siyasi
liderleri baþta olmak üzere diðer yetkili makamlarla
konuyla ilgili görüþmelerde bulundum. Herkes bu eylemlerin ardýnda kriminel elemanlarýn bulunduðuna inanmaktadýr. Durumu UNMIK ve yerel yönetim yetkilileri ile
dikkatle izliyoruz. Þiddet olaylarýna izin vermeyeceðiz”
dedi. Kosova’da güvenlik durumun sakin olduðuna dikkat
çeken General Kater, Kosova vatandaþlarýnýn çoðunun þiddet olaylarýný desteklemediðini belirtti. General Kater,
Kosova - Sýrbistan sýnýrýnda durumun sakin olduðunu
belirtirken bazý küçük kriminel etkinliklerin ara sýra
yaþandýðýný belirtti.
UNMIK ve Sýrbistan üst düzey askeri yetkilileri teknik
sorunlarý görüþmek için zaman zaman bir araya geliyorlar.
K
2
Kosova
Kosova’ya baðýmsýzlýk yok
Perþembe, 1 Mart 2007
Tadiç: “Kosova’yý baðýmsýzlýða taþýyacak herhangi bir çözümü kabul etmeyeceðiz.
Viyana görüþmelerinde Sýrbistan heyetti tarafýndan sunulacak öneri ile baþta
Kosova’daki Sýrplar ile Arnavut olmayan diðer topluluklar güvenlik
altýna alýnacaktýr” dedi.
S
ýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç
Belgrat ziyaretinde bulunan Bulgaristan
Cumhurbaþkaný Georgi Parvanov ile bir
araya geldi. Görüþme ardýndan gazetecilere
açýklamada bulunan Boris Tadiç, Viyana
görüþmelerinin kolay olmayacaðýný belirtirken,
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile bu yöndeki hiçbir
çözümü kabul etmeyeceklerini yineledi.
Tadiç gazetecilere yaptýðý konuþmasýnda
Viyana’da görüþmelere katýlan heyettin
Ahtisari’nin kendilerine sunduðu planýna ek
önerilerde bulunacaklarýný bildirdi. Tadiç,
Sýrbistan heyetti tarafýndan sunulacak öneri ile
baþta Kosova’daki Sýrplar ile Arnavut olmayan
topluluklarýn da güvenlik altýna alýnacaðýný ileri
Ýpek’te patlama
26
Þubat sabahý saat üç sularýnda Ýpek’te
patlayan 2 bomba sonucu Avrupa
Güvenlik ve Ýþbirliði Teþkilatý’na ait
6 araç hasar gördü. Olayla ilgili hiçbir görgü
tanýðýnýn olmadýðý ve güvenlik birimlerinin
içeride olduðu belirlendi. AGÝT araç park
sürdü. Sýrbistan’ýn Kosova sorununun
görüþmeler çerçevesinde çözümünden yana
olduðunu belirten Tadiç, Kosova’da þiddet
olaylarýn önlenmesi için UNMIK ve KFOR’un
sorumlu olduðunu belirtti.
Bulgaristan Cumhurbaþkaný Georgi
Parvanov ise görüþme sonrasý yaptýðý konuþmada BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi
Ahtisari tarafýndan sunulan planýn taraflar
arasýnda görüþmelerin sürdürülmesine
olanaðýný yarattýðýný belirtirken, Bulgaristan’ýn
uluslararasý birliði tarafýndan kabul edilecek
planý destekleyeceðini söyledi.
yerinde bulunan araçlardan 6’sý AGÝT, 1’i
Ombudsperson 2’si de yakýnlarda park edilmiþ
özel araçlardan oluþuyor.
Ýpek Polis Basýn Sözcüsü Avni Cevukay, park
yerine iki el bombasýndan birinin patlamadýðýný,
patlamada 9 araçta hasar tespit edildiðini söyledi. Polis, park yeri güvenliðine bakan kiþinin
patlama sýrasýnda dýþarýda olmadýðýný, patlamanýn meydana geldiði sýrada dairelerinde
bulunduðunu açýkladý.
Berns, “Rusya Kosova konusunda
net bir tutum sergilemedi”
Amerika Devlet Sekreteri Yardýmcýsý Nikolas Berns, “Rusya Kosova hakkýnda hala net
bir tutum sergilemedi” dedi. Berns, Amerika Birleþik Devletleri ile Batý ülkelerin statüyle
ilgili düþüncelerinin galip geleceðini söyledi.
A
merika Devlet Sekreteri Yardýmcýsý
Nikolas Berns, “Rusya Kosova hakkýnda hala net bir tutum sergilemedi” dedi.
Berns, açýklamasýnda, Kosova’nýn nihai statüsü
hakkýnda Rusya’nýn net bir tutum
sergilemediðini, ancak Amerika Birleþik
Devletleri ile Batý ülkelerin statüyle ilgili
düþüncelerinin galip geleceðini söyledi.
Berns, Ahtisari planýný açýkladýktan sonra
uluslararasý topluluk tarafýnca uzlaþma
saðlanacaðýný ve siyasi süreçten çözüm olarak
çýkacak nihai statüyü Amerika Birleþik
Devletlerinin güçlü bir þeklide destekleyeceðini
ileri sürdü.
edya temsilcileri, azýnlýk
medyalarýnýn mutlaka Kosova
hükümeti tarafýndan desteklenmesi
ve bütçeden kaynak saðlanmasý gereðini ortaya
attýlar. Kendi kendilerini finanse edemeyen
azýnlýk medyalara pek fazla reklam da verilmediðinden þikayetçi olan medya temsilcileri,
mali destek saðlanmamasý halinde azýnlýk
medyalarýn yayýn hayatlarýný sürdürmelerinin
mümkün olamayacaðýnýn altýný çizdiler.
Konferansta, kamu kuruluþu olan Kosova
Radyo Televizyon kurumunda azýnlýk dillerinde yayýn sürelerinin ve çalýþan
sayýsýnýn artýrýlmasý talep edildi. Prizren
yakýnlýðýndaki Boþnak köyü Reçan’da
gerçekleþtirilen konferans, ABD Priþtine
Ofisi ve Prizren merkezli “Etnik
Topluluklarýn Entegrasyon Merkezi”
tarafýndan düzenlendi.
Kosova Baðýmsýz Medya Komiserliði,
ABD Priþtine Ofisi, Kosova Meclisi
Medya Komisyonu, Kosova Radyo
Televizyonu Kurumu ve medyalara destek
veren ABD’nin “ÝREX “ kuruluþu temsilcileri, azýnlýk medyalarýnýn yer aldýðý kon-
feransta, Kosova’da çok uluslu, demokratik ve
çok kültürlü toplumun kurulmasýnda tartýþýlmaz
rölü olduðuna vurgu yapýldý. Ayrýca azýnlýk dillerindeki medyanýn entegrasyon konusunda da
büyük önem taþýdýðý ifade edildi.
Kosova’da gazeteler haricinde, toplam 115
radyo ve televizyon bulunuyor. Arnavutça
yayýn yapan 73 radyo ve 15 televizyon, Sýrpça
yayýn yapan 35 radyo ve 6 televizyon, Türkçe
yayýn yapan 4 radyo ve 1 televizyon, Boþnakça
yayýn yapan 7 radyo kanalý bulunuyor.
Azýnlýk medyalarý sýkýntýda
M
www.yenidonem.org
3
Kosova
Lavrov, Sýrbistan’a
Ýnsanlarý sevip, sevdiðini de hissettirmek aklýn yarýsýdýr.
baský yok
Perþembe, 1 Mart 2007
Güzel sözler
R
Lavrov: “Rusya, Sýrbistan’a Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kabul ettirmek
için bir görev üstlenmeyecek” dedi.
usya Dýþiþleri Bakaný
Sergey Lavrov Almanya
ziyareti sýrasýnda Almanya
Dýþiþleri bakaný Frank Walter
Steinmeier ile
bir araya
geldi.
Almanya
Dýþiþleri
Bakaný
Steinmeier ile
yaptýðý
görüþme
ardýndan
gazetecilerin
sorularýný
yanýtlayan
Lavrov,
“Rusya’nýn
Sýrbistan’a
Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný kabul etmek için
görevlendirmeyeceðini söyledi.
Lavrov ,“Ýki taraf yani Belgrat ve
Priþtine Kosova için çözüm
kararýný alabilirler. Kimse onlara
baský yapamaz. Rusya bu tür
oyunlara karýþamamakta kararlýdýr” dedi. Marthi Ahtisari’nin
çalýþmalarýný desteklediðini
belirten Lavrov, Athisari’nin
Kosova için karar verme yetkisi
olmadýðýný söyledi. Lavrov,“Biz
sadece bu iþin tamamlanmasý için
anlaþtýk. Baþka þeyler için deðil”
dedi.
Rusya’nýn BM 1244 kararýn
gerçekleþmesinden memnun
olmadýðýný belirten Lavrov,
“Sadece Arnavutlarý konu alan
bölümler hayata gerçekleþti” dedi.
Kosova’da güvenlik duruma da
deðinen Lavrov, “Kosova’yý terk
etmek zorunda kalan yüzde doksan
Sýrp, Rom ve diðer topluluklar
hala evlerine dönemediler.
Uluslararasý birliðinin çabalarýna
raðmen Kosova’da hala güvenlik
saðlanmýþ deðildir” dedi.
Sýrbistan sonunda doðru
yolu buldu
B
Tadiç, Sýrbistan’ýn Kosova’yý savaþla deðil, diplomatik
yollarla savunacaðýný söyledi.
udapeþte’de düzenlenen
Belgrat’ýn bütün eski Yugoslavya
Macaristan Sosyalist
cumhuriyetleri ile iþ birliðini devam
Demokrat partisi toplantýsýna etmeye hazýr olduðunu belirten
katýlan Sýrbistan Cumhurbaþkaný
Tadiç, Sýrbistan’ýn esas amacýnýn
Boris Tadiç, Macaristan Baþbakaný
AB ve NATO’ya üye olmak
Ferenc Curçany ve Avusturya
olduðunu belirtti.
kanselarý ve Avusturya Sosyalist
Demokrat partisi baþkaný Alfred
Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris
Guzenbauer ile bir araya geldi.
Tadiç toplantýdan sonra Macaristan
baþbakaný Ferenc Curçany ile bir
Tadiç, Macaristan Sosyalist
araya geldi. Macaristan Baþbakaný
Demokrat partisi toplantýsýnda yapgörüþme sonrasý yaptýðý açýklamada
týðý konuþmada Sýrbistan’ýn
hükümetinin Viyana görüþmelerini
Kosova’yý savaþla deðil, diplomatik özenle izlediklerini belirtirken
yollarla savunacaðýný ifade etti.
Kosova sorununun çözümünün
Tadiç, “Sýrbistan þu anda büyük
Balkanlarýn istikrara kavuþmasýna
sorunlarla karþý karþýyadýr. Biz bu
katkýda bulunacaðýný söyledi.
sorunlarý savaþla deðil de Avrupa
ölçütleri ile yani diplomatik yollarla Avusturya Kanselarý Guzenbauer,
çözmek için çaba göstermekteyiz”
Kosova sorununun barýþ yoluyla
dedi.
çözülmesinden yana olduðunu belirtirken Sýrp tarafýnýn da Avrupa’ya
Viyana’daki görüþmelerin iki tarafý
entegrasyonunda iyi niyet göstermememnun edecek bir sonuçla
si gerektiðini söyledi. Guzenbauer,
sonuçlanmasýnýn büyük önem
Sýrbistan’ýn Avrupa’ya yönelik bir
taþýdýðýný belirten Tadiç, bunun
hükümeti göreve getirmesinin
Balkanlarýn istikrara kavuþmasýna
büyük önem taþýdýðýný söyledi.
katkýda bulunacaðýný ileri sürdü.
(M. F. GÜLEN)
Bu Prizren`in yerlisidir. Üstelik
de LDK üyesi deðil. Müdür
olamaz.
Çeku’dan Rüker’e söz
K
Rüker ile bir araya gelen Baþbakan Çeku, Viyana görüþmelerinde Kosova
heyetinin yapýcý bir tavýr içinde olacaðýnýn sözünü verdi.
osova UNMIK Yöneticisi
Yoakim Rüker ve Baþbakan
Agim Çeku geleneksel haftalýk görüþmeleri çerçevesinde cuma
günü bir araya geldiler. Gerçekleþen
görüþmede, Viyana görüþmeleri, BM
Güvenlik Konseyi standartlar deðerlendirme toplantýsý, UNMIK yetkilerinin Kosova kurumlara devredilmesi gibi konular masaya yatýrýldý.
Görüþme ardýndan gazetecilere
açýklamada bulunan Baþbakan Çeku,
“Rüker ile yaptýðým görüþmede ona
Kosova tarafýnýn Viyana
görüþmelerinde yapýcý bir tutum
sergileyeceðinin sözünü verdim.
Kosova statüsünün belirlenmesi için
hazýrlanan dokümanýn daha fonksiyonel olmasý için çabamýzý sarf edeceðiz. Biz görüþmelerin sona ereceði
10 Martta kadar yapýcý tutumumuzu
devam ettireceðiz. Ahtisari’nin nisan
ayýnýn baþýnda BM Güvenlik
Konseyi’ne Kosova statüsü ile ilgili
“Kosova baðýmsýzlýðýný kazanmasýyla
vatandaþlarýmýz kendi devlet belgelerine sahip olmalýdýrlar. Bunun gerçekleþmesinde herhangi bir gecikmenin
olmamasý gerekiyor” dedi. Çeku,
Kosova vatandaþlarýndan Kosova
Müzakere ekibine güvenmelerini ve
siyasi süreç devam ederken güvenliði
ihlal etmemeleri isteminde bulundu.
Kosova Baþbakaný Agim Çeku’dan
Viyana görüþmeleri hakkýnda bilgi
aldýðýný belirten Kosova UNMIK
Yöneticisi Yoakim Rüker, Ahtisari’nin
önerisini sayfa sayfa incelediklerini
söyledi. Çeku ile yaptýðý görüþmede
Kosova standartlarýnýn gerçekleþmesi
konusu da deðerlendirdiklerini
belirten Rüker, “BM Güvenlik
Konseyi’nde Kosova ile ilgili
sunacaðým raporu görüþtük.
Toplantýya beraber katýlacaðýz. Mart
ayýnýn ortasýnda yapýlacak toplantýda,
Kosova Standartlarýnýn siyasi ve
teknik deðerlendirmesini yapacaðým”
önerisini sunmasý ve bizlerle paylaþmasýný bekliyoruz” dedi. Baþbakan,
Rüker ile gerçekleþtirdiði görüþmede
ayrýca Kosova kurumlarýna uluslararasý birliði tarafýndan yetkilerin
devredilmesi konusunun da ele
alýndýðýný söyledi. Baþbakan Çeku,
dedi.
Kosova UNMIK Yöneticisi
Yoakim Rüker’in mart ayýnda Kosova
Standartlarýnýn üç aylýk serüveni
hakkýnda BM Güvenlik Konseyi’nde
rapor sunmasý bekleniyor.
www.yenidonem.org
Kosova
Sýrplardan protesto
Danimarka’dan
Kosovalý Sýrplar Graçaniça’da Athisari planýný protesto
destek sözü
ederken, Kosova’nýn Sýrbistan’dan ayrýlmasýný öngören
Perþembe, 1 Mart 2007
kararlarý kabul etmeyeceklerini dile getirdiler.
Sýrplarýn yoðun yaþadýklarý Graçaniça’da bir araya gelen iki
bin kadar Sýrp Ahtisari’nin Kosova planýný protesto ettiler.
Graçaniça’da bir araya gelen Sýrplar, Ahtisari’nin planýnýn
Sýrplara karþý olduðunu ve bunun kabul edilemez olduðunu
ileri sürdüler. Protesto gösterilerinde konuþan Kosova Sýrp
temsilcisi Sýrcan Vasiç, protestolarýn kimseye karþý
olmadýðýnýn altýný çizerken buranýn Kosova Sýrp halkýnýn
meclisi olduðunu ifade etti.
Sýrp yetkililer protesto gösterilerinde yaptýklarý konuþmalarda kendilerinin Ahtisari’nin sunmuþ olduðu Kosova
planýna karþý olduklarýný belirtirken Sýrbistan’ýn bölünmesine
yol açacak her türlü plana karþý olduklarýný ve hiçbir zaman
kabul etmeyeceklerini savundular. Yetkililer, Sýrbistan’ýn
Kosova’da eðitim, saðlýk ve sosyal alanlardaki hakimiyetini
savunurken Athisari’nin sunduðu çözüm önerisinin ise bunlarý
ortadan kaldýrýlmasýný amaçladýðýný ileri sürdüler. Yetkililer
ayrýca, 27 Þubata ABD Belgrat Büyükelçiliði önünde düzenlenecek olan protestolara katýlým çaðrýsýnda bulundular.
Protestolar, Graçaniça’daki Sýrp Ortodoks manastýrý
etrafýný yapýlan yürüyüþ ile olaysýz bir þekilde noktalandý.
D
Moller, “Kosova çözüm paketini destekliyoruz. Kosova’ya dün, bugün olduðu gibi yarýn
da desteklerimizi sunacaðýz” dedi.
animarka Dýþiþleri Bakaný Per Stig
Moeller Cuma günü Priþtine’ye yaptýðý ziyaret sýrasýnda Baþkan Fatmir
Seydiu ve Baþbakan Agim Çeku ile bir araya
geldi. Moeller’in Kosova üst düzey yetkilileri
ile yaptýðý görüþmelerde BM Kosova Baþ
müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin Kosova
paketi ile diðer güncel konularý görüþtüðü
öðrenildi.
Moeller Seydiu ile yaptýðý görüþme ardýndan yaptýðý açýklamada BM Kosova Baþ
müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin Kosova ile
ilgili hazýrladýðý paketi desteklediklerini
belirtti. BM Güvenlik Konseyi’nin Kosova ile
ilgili alacaðý kararý destekleyeceklerini
belirten Moeller, “Danimarka bölgede sorunlarýn çözülmesinde büyük çaba sarf etmektedir. Þimdiye dek sunduðumuz finans yardýmlarý ileride de sürdürmeye kararlýyýz” dedi.
Ahtisari’nin BM Güvenlik Konseyi’ne
sunacaðý raporun destek göreceðini belirten
Alman Askerlerinin gece tatbikatý...
General Fröhlich: “Þiddete Hayýr”
K
Enis TABAK
osova’nýn statüsüne iliþkin
görüþmelerin baþladýðý þu
günlerde Çokuluslu Güney
Tugayý Alman Komutanlýðýnýn hafta
içerisinde akþam geç saatlerde
düzenlediði tatbikat, olaydan habersiz vatandaþlarýn yüreklerini aðýzlarýna getirdi.
Tarihi olduðu kadar kritik bir
4
dönemde geçen Kosova’da son günlerde yaþanan çatýþmalarda 2 kiþi
ölmüþ, 80 kiþi de yaralanmýþtý.
Herhangi bir olaya karþýn NATO’nun
5 gün süreyle baþlattýðý “Balkan
Þahini” tatbikatý çerçevesinde Alman
askerlerinin Prizren bölgesinde bir
tatbikat düzenledi. Ana caddelerin
kapatýldýðý ve askeri konvoylarýn
arda arda geçtiði, köprülerin kapatýldýðý, helikopterlerin havada
Moeller, Güvenlik Konseyi toplantýsýnda
Kosova’nýn geleceðinin belli olacaðýný ileri
sürdü. Kosova’da olumlu geliþmeleri her
zaman desteklediklerinin altýný çizen konuk
bakan, her zaman Kosova’ya her tür yardým
sunmaya devam edeceklerinin sözünü verdi.
Moeller ile yaptýðý görüþme sonrasý medya
mensuplarý karþýsýna çýkan Baþbakan Çeku,
Danimarka’nýn Kosova sorununun
çözülmesinde takýndýðý olumu tavrýný desteklediklerini ifade erken Kosova sorununun
olumlu çözülmesinin sadece Kosova’ya deðil
bölgeye de olumlu etki edeceðini ileri sürdü.
Çeku, “Kosova sürecinde olumlu adýmlarla
ilerleniyor. Bu sürecin sonucunda Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýna kavuþacaðýna inanýyorum”
dedi. Danimarka’nýn Kosova’nýn yeniden
kalkýnmasýnda büyük katkýda bulunduðunu
için müteþekkir olduðunu ifade eden Çeku, bu
tür yardýmlarýn ileride de devam edeceðine
inandýðýný söyledi.
uçtuðu tatbikatta olaydan habersiz
vatandaþlar bir anlýk panik yaþadý.
Zýrhlý araçlarý, sokaklarý dolduran
askerleri biranda karþýlarýnda gören
halk, yaþananlarýn bir tatbikat
olduðunu öðrenince rahatladý.
Kosovalý üst düzey yetkililere
UNMIK binasý terasýnda brifing
veren Alman askeri yetkililer, yaþanabilecek herhangi olasý bir þiddet
karþýsýnda ne gibi önlemler alacaklarýný anlattý.
Yaklaþýk bir buçuk saat süren tatbikat ardýndan basýn mensuplarýnýn
sorularýný yanýtlayan Çokuluslu
Güney Tugayý Komutaný General
Hans-Joachim Fröhlich, yaþanabilecek her hangi bir þiddet olayýna karþý
Kosova Polis teþkilatýyla birlikte
hareket edeceklerini ve þiddet olaylarýna müsaade etmeyeceklerinin
söyledi. Fröhlich, “Bizim sorumluluk
bölgemizde bu tür olaylar yaþanýrsa,
Alman KFOR’u olarak müdahale
ederiz”ifadelerini kullandý. Fröhlich,
son olarak Kosova’da güvenlik durumunun sakin olduðunu dolayýsýyla
da Prizren’de de her hangi bir olayýn
yaþanmadýðýný belirtti.
Rusya vetolamayacak
Rusya Dýþiþleri Bakaný Lavrov, Rusya olarak kendilerinin iki taraf
arasýnda var olacak bir anlaþmanýn yapýlmasýndan yana olduklarýný
belirtirken, Kosova ile ilgili alýnacak olasý kararý veto
etmeyeceklerini yineledi.
R
: 3 66
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Balkan ve Ankara Muhabiri:
usya Dýþiþleri Bakaný
Sergey Lavrov, Moskova’da
düzenlediði basýn toplantýsýnda diðer güncel konular yanýnda BM Kosova Baþ müzakerecisi
Marthi Ahtisari’nin paketine de
deðindi. Kosova statüsünün belirlenmesi için Belgrad ile Priþtine
aralarýnda bir anlaþmanýn yapýlmasý
gerektiðini belirten Lavrov, “Biz
Rusya olarak iki taraf arasýnda var
Erhan TÜRBEDAR
Yazýlarda ortaya atýlan
Muhabirler:
fikirler, yazarlara
Taner GÜÇLÜTÜRK
aittir. Gazetemizin resmi
Enis TABAK
görüþü deðildir.
Yüksel POMAK
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Yazýlarýn sorumluluðu
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
yazarlara aittir.
Kadýn: Sezen HASKUKA
Gençlik: Sinem ÞÝÞKO
Web: www.yenidonem.org
Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ
Web tasarýmý ve günceleme:
Spor:Ýsmail MAKASÇÝ,Luan MORÝNA Erhan JABLE
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
e-mail:
yenidonem@hotmail.com
yenidonem_kosova@yahoo.com
www.yenidonem.org
olacak bir anlaþmayý kabul edeceðiz” dedi.
Rusya’nýn BM Güvenlik
Konseyi toplantýsýnda veto hakkýný
kullanýp kullanmayacaðý sorusuna
Lavrov, bunun için gereksinme
olmadýðýný ifade ederken, “BM
Güvenlik Konseyi’ne Kosova ile
ilgili hiçbir ön karar sunulmadý”
dedi.
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
Banka: Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Baský: “SIPRINT” basýmevi
Prizren
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý
yayýnýdýr.
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk
Uzmaný)
Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði
Baþkaný)
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi
Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu
Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
5
Perþembe, 1 Mart 2007
Kosova
Suroi, umut daðýttý
Koþtuniça’dan
Ahtisari’ye eleþtiri
Sýrbistan Baþbakaný Koþtuniça, BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi
Ahtisari’nin “Taraflar aralarýnda statü için bir anlaþmaya varamazlar”
açýklamasýný eleþtirirken Kosova statüsünün uluslararasý anlaþmalar
çerçevesinde çözülmesini istediklerini dile getirdi.
S
ýrbistan Baþbakaný Voyislav
Koþtuniça Sýrbistan’da bir dizi
temaslarda bulunan Bulgaristan
Cumhurbaþkaný Georgi Parvanov ile
bir araya geldi. Görüþme ardýndan
gazetecilerin karþýsýna çýkan
Koþtunica, BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin “Taraflarýn
aralarýnda statü için anlaþamazlar”
açýklamasýný sert bir dille eleþtirdi.
Koþtunica, “Eðer uluslararasý anlaþmalar, nice ki BM Beyannamesine,
BM’nin almýþ olduðu 1244 sayýlý
karara saygýlý davranýlýrsa Kosova
statüsü ile ilgili bir anlaþmaya çok
kýsa bir zaman içinde varýlabilir. Yok
ama bunlarý dýþlayacak bir karar
Kosova statüsünün kalýcý bir çözüme
varýlmasýný engelleyecektir” dedi.
Konuk Cumhurbaþkaný Parvanov,
Viyana’da taraflar arasýnda yapýlan
görüþmelerin yapýcý geçmesini temeni
ederken belli edilen zaman sürecinde
görüþmelerin yapýlmasýndan yana
olduðunu söyledi.
Haradinay Lahey’e yol aldý
AAK Partisi Baþkaný Ramuþ Haradinay, Pazartesi günü Laheye yol
aldý. Haradinay 5 Mart tarihinde mahkeme önüne çýkacak. Evi
önünde bekleyen çok sayýda vatandaþ, Haradinay’ý
hava alanýna kadar uðurladý.
A
AK Partisi
Baþkaný
Ramuþ
Haradinay, 26
Þubat Pazartesi
sabahý Lahey’e yol
aldý. Haradinay’ý,
Kosova kurum
temsilcileri,
Baþbakan Agim
Çeku, Hükümet
Bakanlarý ile iþ
arkadaþlarý
uðurladý.
Lahey’e
gitmeden önce Haradinay, parti
yönetimini bir araya toplayarak
süreçlere zarar veren faaliyetlerden
uzak durmalarýný istedi. Kendisine
yürütülen hukuki süreçle ilgili
Haradinay, nihayetinde adaletin
kazanacaðýný ve
yakýnda Kosova’ya
döneceði inancýný
paylaþtý.
Kosova eski
Baþbakaný Ramuþ
Haradinay, Lahey’e
gitmeden önce yerli
ve uluslararasý üst
düzey yetkiliklerle
yaptýðý görüþmelerde,
üst düzey yetkililer,
Kosova’daki
süreçlere sunduðu
katký nedeniyle
Haradinay’ýn çalýþmalarýný takdir
etti ve suçsuz olduðunu ispatlayarak
Kosova Kurtuluþ Ordusunun
mücadelesini temize çýkartacaðý
ümidini dile getirdiler.
Kosova ve Türkiye Adalet
Bakanlýklarý arasýnda iþbirliði
giriþimi
T
ürk Ýþbirliði ve Kalkýnma
Ýdaresi Baþkanlýðý Kosova
Program Koordinatörü Metin
Arslanbaþ, Kosova Adalet Bakaný
Jonuz Salihay ve yardýmcýsý Altay
Suroy ile görüþmelerde bulundu.
Görüþmede Türkiye ve Kosova
arasýnda çok eskiye dayanan ve
günümüze kadar süren dostluk iliþkilerinden duyulan memnuniyet dile
getirildi.
Tanýþma niteliðindeki görüþmede,
Kosova ve Türkiye Adalet Bakanlýðý
arasýnda iþbirliðine zemin yaratýlmasý gereðine de iþaret edildi. TÝKA
Kosova Koordinatörü Metin
Arslanbaþ, Kosova Adalet Bakanlýðý
tarafýndan gönderilecek projelerin
desteklenmesinin önem taþýdýðýný
söyledi. Arslanbaþ, hakim ve
savcýlara bilgilendirme ve uzmanlaþma içerikli seminerler ve ziyaretler,
ayrýca TÝKA’nýn Adalet
Bakanlýðý’na teknik donaným
yardýmýnda da bulunmaya hazýr
olduðunu bildirdi. Adalet
Bakanlýklarý arasýnda bilgi deðiþtokuþu yaný sýra Adli Týp Kurumlarý
arasýnda da iþbirliði gereðine iþaret
edilen görüþmede, bir an önce projelerin þekillendirilmesi karara baðlandý.
Viyana görüþmeleri ile izlenimlerini basýnla paylaþan Suroi, “Biz Athisari
paketinin büyük bir kýsmýný kabul ettiðimizi belirttik. Görüþmeler sonrasý
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþacaðýna inancýmýz tam” dedi.
V
iyana görüþmelerine katýlan
Kosova Strateji Siyasi gurubu
baþkaný Veton Suroi Kosova’ya
döndü. Veton Suroi, ORA partisi
merkezinde düzenlediði basýn toplantýsýnda Kosova tarafýnýn Ahtisari
paketinde yer alan önerilerin büyük bir
kýsmýný desteklediðini belirtirken Sýrp
tarafýnýn Kosova’nýn Sýrbistan’ýn bir
özerk bölgesi olduðu tutumunu savunduðunu söyledi. Suroi “Ýki gün yaptýðýmýz görüþmelerde Ahtisari’nin paketine genel deðerlendirmede ve üç ek
öneride bulunduk. Ahtisari’nin paketine
yaptýðýmýz bu üç ek öneri görüþmelerimizin esas platformunu oluþturuyor”
dedi.
Veton Suroi, Sýrp tarafý ile Ahtisari
tarafýndan sunulan planla ilgili yapacaklarý görüþmelerin baðýmsýzlýkla noktalanacaðýný ileri sürdü. Sýrbistan’dan her
tür iyi niyetli adýmlarý kabul edeceklerini belirten Suroi, Kosova statüsünün
belirlenmesi ardýnda Sýrbistan’la bir
sürü paket anlaþma imzalayacaklarýný
belirtti. Viyana görüþmelerinde taraflar
aralarýnda sadece bir konu üzerinde
anlaþtýklarýný belirten Suroi, o da
Kosova baþkaný topluluklarla ilgili alýnan karardan memnun olmadýðý
takdirde kararý yeniden meclise iade
edilmesi olduðunu söyledi.
Görüþmelerde Kosova’da uluslararasý birliðinin sivil ve askeri görevini sürdürmesi ile ilgili bir açýklamalarda
bulunduklarýný belirten Suroi,
“Kosova’da uluslararasý birliðinin sivil
ve askeri görevde bulunmasýnýn Kosova
yetkili makamlarý tarafýndan kabul
edilmesini ortaya attýk. Kosova’da
onlarýn görevde olmasý iliþkilerin kurulmasý açýsýndan önem arz etmektedir. Ýki
taraf da bunu kabul edeceðine inanýyorum” dedi. Suroi’ye göre, “Kosova’da
uluslararasý birliðinin görevine devam
etmesinin Kosova’nýn Kuzey Atlantik
örgütlerine entegre olmasýnda büyük
önem arz etmektedir” dedi. Suroi,
Haviyer Solana’nýn Kosova’ya yaptýðý
son ziyaret sýrasýnda Kosova’nýn
Avrupa Birliði’ne katýlmasý için yardýmda talep ettiklerini söyledi.
Topluluklar ve
Arabuluculuk Komitesi
Ortak Toplantý Düzenledi
Prizren Belediye Meclisi Salonunda 27 Þubat Salý günü ortak olarak
Topluluklar ve Arabuluculuk Komitesi toplantý düzenledi.
P
Yüksel POMAK
rizren Belediye Baþkan
Yardýmcýsý Çemayl Kurteþi,
UNMÝK ve AGÝT temsilcilerinin
de katýldýðý Topluluklar ve
Arabuluculuk Komitesi ortak toplantýsý
27 Þubat Salý günü Prizren Belediyesi
Meclis Salonunda düzenlendi.
Adnan Yaðcýlar tarafýndan yürütülen
toplantýda Prizren Belediyesi
Topluluklar Dairesi’nin bir aylýk raporu
ve iki komitenin bundan böyle ortak
çalýþmalarý konusu görüþüldü.
Topluluklar Dairesi Müdürü Bedriya
Eyupagiç sunmuþ olduðu raporda, son
bir ay içerisinde Prizren’e 1’i Boþnak
www.yenidonem.org
2’si Sýrp olmak üzere toplam 3 kiþinin
geri dönüþ yaptýðýný bildirdi. Eyupagiç
ayrýca yardýmlaþma kuruluþlarýnýn
iþbirliðiyle geri dönüþ yapanlara yardým
edileceðini de vurguladý.
UNMÝK temsilcisi Sait Aticulah,
Prizren’de dillerin kullanýmý ve finansý
araçlarýn daðýtýmý konusunda þikâyetlerin var olduðunu belirtirken,
komitelerin bu konularla daha yakýndan
ilgilenmeleri gerektiðini belirtti.
Jupa bölgesinde ki çöplerin belli belirsiz yerlere atýlmasýyla ilgili konuþan
Prizren Belediyesi Baþkan Yardýmcýsý
Çemayl Kurteþi bu konunun en kýsa bir
süre içinde çözümlenmesi gerektiðini
dile getirdi.
Güncel
Ve görüþmeler start aldý
G
örüþme ardýndan gazeteciler
açýklamada bulunan Kosova
Strateji Siyasi gurubu baþkaný
Veton Suroi, Sýrbistan müzakere ekibinin Kosova’yý baðýmsýzlýða taþýyacak
olan planýný kabul etmemek için
direndiðini söyledi. Sýrbistan ekibinin
esas amacýnýn görüþmeleri baþlangýç
noktasýna getirmek olduðunu ifade
eden Suroi, “Sýrbistan, Ahtisari’nin
sunduðu pakette esas deðiþmelerin
yapýlmasýný amaçlýyor. Bundan dolayý
da tutumlarýmýzýn ortak bir noktaya
nasýl varacaðýný tahmin edemiyorum.
Biz karþý taraf ile bazý noktalarda
anlaþma saðlamaya hazýrýz. Ama
Sýrbistan’ýn izlemekte olduðu tutumu
buna izin vermiyor” dedi. Sýrp tarafýnýn
yeni görüþmelerin yapýlmasýný
amaçladýklarýný belirten Suroi, Sýrplar
Ahtisari’nin önerisini deðil,
Sýrbistan’ýn 1997 yýlýnda ortaya attýðý
tutumunu görüþmek istediðini söyledi.
Sýrbistan Müzakere ekibi koordinatörü Leon Koen görüþme ardýndan
yaptýðý açýklamada görüþmelerde
Sýrbistan’ýn tutumunu açýkladýklarýný
ve BM Kosova baþ müzakerecisi
Marthi Ahtisari’nin kendilerine sunmuþ
olduðu çözümle ilgili ek önerilerde
bulunduklarýný söyledi. Koen,
“Ahtisari’nin paketinde Sýrbistan’ýn
Kosova üzerindeki toprak bütünlüðünü
ve egemenliðini hiçe sayan bölümlere
önerilerimizi sunmuþ bulunuyoruz”
dedi.
Sýrbistan Müzakere ekibi ikinci
koordinatörü Slobodan Samarciç, Sýrp
ekibinin yapýcý tavýr sergilediðini ileri
sürdü. Samarciç, “Ahtisari’nin tüm
planýna karþý deðiliz. Yalýnýz
Sýrbistan’ýn egemenliðini ve toprak
bütünlüðünü hiçe sayan bölümlere
karþýyýz” dedi.
Ýkinci günde de taraflardan ayný
tutum
Viyana görüþmelerinin ikinci gününde
Ahtisari paketinde yer alan I. ek bölüm
Anayasa, II. ek bölüm Topluluklarý
haklarý ve IV. Ek bölüm Adalet düzeni
gündemin ana noktalarýný oluþturdu.
Sýrp tarafý görüþmelerin ikinci
gününde Ahtisari planýna ek öneriler
getirirken planda birçok deðiþme yapýlmasý isteminde bulundu. Ahtisari paketinin anayasa bölümünde deðiþmeler
yapýlmasýný talep eden Sýrp tarafý,
Kosova Anayasasý’nýn Sýrbistan
Anayasasýna uygun olmasýný,
Kosova’nýn Sýrbistan’ýn bir özerk bölgesi olduðu tanýnýn yapýlmasý yönünde
tavýr bildirdiler. Üç saat görüþülen bu
noktalarda taraflar farklý görüþler
ortaya atarken herhangi bir somut ilerleme kaydedilemedi.
Veton Suroi, görüþme ardýndan
gazeteciler yaptýðý açýklamada Sýrp
tarafýnýn 90’lý yýllardaki hatta 80’li yýllarda tutumunu savunduðunu söyledi.
Suroi, “Aramýzdaki farklar derinleþiyor. Sýrbistan, Kosova anayasasýnýn
Sýrbistan anayasasý ile uygun olmasý
isteminde bulundu. Bu kabul edilemez
ve anakronik’tir. Sýrbistan heyeti
bununla kalmayýp Sýrbistan anayasasýnda Kosova’nýn Sýrbistan’ýn bir parçasý
olduðuna dair bir maddenin konulmasýný talep etti” dedi.
Sýrp heyeti görüþmelerin ikinci
gününde Kosova’da Sýrp bölgelerinin
kurulmasýný dile getirdiler. Sýrp heyeti
üyesi Duþan Batakoviç’e göre
Kosova’da Sýrplar yapýcý unsur ve dillerinin ikinci resmi dil olduðundan
Sona doðru
adým adým
Athisari, Kosova statüsü ile ilgili planýna
Mart ayýnýn ortasýna kadar son halini
vereceðini belirtti.
BM
Kosova Baþ müzakerecisi
Marthi Ahtisari,
Belgrat’ýn B 92 ve
Priþtine’nin “Koha vizyon” tarafýndan
gerçekleþen ortak yayýnýna verdiði
demeçte “2 ila 10 Martta önerisinin final
versiyonunu tamamlayacaðýný” söyledi.
BM Güvenlik Konseyi’ne mart ayýnda
Kosova statüsünün son þekliyle
sunacaðýný belirten Ahtisari, “Temas Artý
gurubunun Kosova statüsünün halkýn
iradesi ile çözülmesi ilkesini destekliyor”
dedi.
Kosova’da hazýrlamýþ olduðu planla
ile ilgili düzenlenen protestolara deðinen
Ahtisari, protestocularýn çözüm planýný
okumadýklarýna inandýðýný belirtti.
Ahtisari, “Önerimi okusaydýlar, bunlar
yaþanmazdý. Onlar hayal ettiklerini
engellemeye çalýþýyorlar” dedi. Ahtisari,
uluslararasý birliði tarafýndan çözüm
planýnýn destekleneceðine inandýðýný sözlerine ekledi.
Perþembe, 1 Mart 2007
dolayý topluluk olarak gösterilmesini
kabul etmeyeceklerini söyledi.
Batakoviç “Ahtisari’nin bize sunmuþ
olduðu çözüm önerisinde Kosova’da
Arnavutça ve Sýrpça iki resmi dil
olarak kabul ediliyor. Bu gösteriyor ki
Sýrp halký Kosova’da de facto yani
yapýcý unsur olarak tanýmlanýyor. Þimdi
ise bu haklar topluluk olarak kýsýtlanmaya çalýþýlýyor” diye konuþtu.
Topluluklar haklarý görüþmelerine
katýlan Fatmir Limay, Kosova’da
Sýrplarýn yapýcý unsur olarak tanýmasýnýn yeni çatýþmalara yol açacaðýný
ileri sürdü. Limay, “Devlet kurma konsepsiyonu çatýþmalara yol açacaktýr.
Bunu Hýrvatistan, Bosna ve Kosova’da
gördük. Biz baþka bir yönde çalýþmalarýmýzý sürdürüyoruz. Biz vatandaþ
konseptinden yanayýz. Kosova orada
yaþayan tüm vatandaþlarýnýndýr.
Vatandaþlar arasýnda milliyetlerine göre
farklar bulunmamaktadýr. Kosova’da
vatandaþlýk ilkelerine göre bir devlet
kurulmasýndan yanayýz. Tüm
Kosovalýlar arasýnda hak ve görevler
ayný þekilde paylaþýlacaktýr” dedi.
Üçüncü noktada da yapýlan
görüþmeler taraflar arasýnda anlaþmazlýklarla noktaladý. Sýrp tarafý Ahtisari
paketinde yer alan polis, adalet, eðitim,
kültür alanýnda Sýrplara daha yetki verilmesini talep ettiler. Sýrp heyeti
tarafýndan ortaya atýlan bu ek önerileri
Kosova heyeti tarafýndan kabul görmedi ve bu noktada da herhangi bir ilerleme saðlanmadý.
Ekonomi sorunlar üzerinde
de uzlaþma yok
Viyana görüþmelerin üçüncü gününde
taraflarýn ana gündem noktasýný
ekonomik sorular ile özel ve kamu
mülkiyet gibi oluþturdu. Kosova tarafý
6
Ahtisari paketinde yer alan önerilerin
büyük bir bölümünü kabul ettiklerini
açýklarken Sýrp tarafý ise hazýrladýðý ek
önerilerle pakette çok sayýda deðiþmenin yapýlmasý isteminde bulundular.
Kosova Strateji Siyasi ekibi ekonomi koordinatörü Skender Hüseni
görüþme sonrasý gazetecilere verdiði
demeçte Ahtisari paketinde yer alan
ekonomik noktalarý kabul ettiklerini
ifade etti. Kosova’da ekonomik sorunlarýn çözümünün kolay olacaðýný ileri
süren Hüseni, Sýrp tarafý ile uzlaþmaya
varýlmasýnýn çok zor olduðunu söyledi.
Kosova tarafýnýn Sýrbistan’ýn uluslararasý birliðine var olan borçlarýný
kabul etmeye hazýr olduðunu belirten
Hüseni, bu sorunu Kosova statüsünün
belirlenmesi ardýndan Belgrat’la bire
bir çözeceklerini ileri sürdü. Hüseni,
“Belgrat’la bu sorun bir yýl içinde
çözülmezse uluslararasý arabuluculuða
baþvuracaðýz. Kosova’nýn borçlanmasý
sosyalist Yugoslavya’nýn borçlanmasýyla paralellik arz etmektedir. Bundan
dolayý Kosova’da bu paylaþmaya katýlmalýdýr” dedi.
Sýrp müzakere ekibi ekonomi koordinatörü Deyan Popoviç, Ahtisari
paketinde yer alan ekonomi sorunlarýn
sosyalist Yugoslavya’nýn suksesiyon
(mallarýn paylaþýmý) ile ilgisi
olmadýðýnýn vurgularken Badenter
komisyonu tarafýndan bu sorunun
çözüldüðünü söyledi. Popoviç, “Bu
sorun Badenter komisyonu tarafýndan
sosyalist cumhuriyetler arasýnda paylaþýlmasýna karar verilerek sonuçlanmýþtýr. Kosova Sosyalist Yugoslavya
zamanýnda cumhuriyet deðildi. Bundan
dolayý sosyalist Yugoslavya’nýn mallarýnýn bölünmesine katýlma hakký
bulunmamaktadýr. Biz bu hakký kabul
etmiyoruz” dedi.
TÝKA, Kosovalý çiftçiye sahip çýktý
M
amuþa Belediyesini
ziyaret eden TÝKA
Kosova Koordinatörü
Metin Arslanbaþ, Mamuþa
Belediye Baþkaný Arif Bütüç
tarafýndan karþýlandý. Görüþmeler
ardýndan çiftçiye sera naylonlarýný
daðýtan Arslanbaþ, TÝKA olarak
her türsü destekle Kosova
halkýnýn yanýnda olacaklarýný
söyledi.
Mamuþa Belediyesi Baþkaný Arif
Bütüç ise, TÝKA’nýn sunmuþ
olduðu yardýmlardan dolayý
Türkiye’ye ve TÝKA temsilcisine
teþekkür etti.
Mamuþa’daki sera naylonu
daðýtým ardýndan savaþ sýrasýnda
en çok hasar gören ve 200’ün
üzerinde kiþinin öldüðü Büyük
Kruþa’ya gidildi. Burada da “Per
Drini Tarýmcýlar Derneði”
aracýlýðýyla 62 çiftçiye 110 kilo aðýrlýðýnda sera naylonu
daðýtýldý.
“Per Drini Tarýmcýlar Derneði” Ýsa Dina yaptýðý konuþmasýnda Türkiye ve TÝKA’ya teþekkürlerini sundu. Drina,
zor durumda olan çiftçimize TÝKA’nýn sahip çýkmasý bizleri çok mutlu etmiþtir açýklamasýnda bulundu.
1999 yýlýndaki NATO müdahalesi sýrasýnda atýlan on binwww.yenidonem.org
lerce bombanýn etkisiyle Kosova’da tarýmcýlýk büyük
hasara uðradý. Açýk alanda sebzelerin yetiþmemesi
nedeniyle Kosovalý çiftçi büyük zarara uðradý.
Sebzelerini seralarda yetiþtirmeye baþlayan çiftçi, maddi
sýkýntýlar yüzünden sera naylonlarýný alamýyordu.
TÝKA’nýn bu desteði hem Kosovalý çiftçiyi hem de
tüketiciyi memnun etti.
7
Perþembe, 1 Mart 2007
Güncel/Kosova
Yeni Dönem Gazetesi’ne Tekzip
Talebi
Deðerli
basýn mensuplarý,
Kosova
Demokratik
Türk Partisi Prizren Þubesi Basýn
Sözcüsü olarak, göreve baþladýðým günden itibaren faaliyetlerimizle ilgili basýna
nesnel bir biçimde faaliyetleri aktarma
çabasýnda içerisindeyim. Görevimi icra
ederken, basýn yayýn organlarýna ve
basýn mensuplarýna ayný mesafede yaklaþmak ve çalýþmalarý her zaman kolaylaþtýrmak için azami gayret sarf ettiðimi
belirtmek isterim.
KDTP Prizren ªubesi’nin 6 Þubat
2007 tarihinde düzenlediði toplantýda,
Ahtisaari’nin öneri paketiyle ilgili 8
Þubat’ta Prizren’deki Türk sivil toplum
kuruluþlarý temsilcileri, konunun uzmanlarý ve ilgili kiþilerle bilgilendirme ve
danýþma nitelikli bir toplantý düzenleme
kararý aldýðýna dair bir bildiri yayýnlamýþtým. 8 Þubat’ta düzenlenen toplantýyla iliþkili olarak bazý basýn yayýn
kuruluþlarýnýn temsilcileri benimle
temasa geçmiþtir. Kendilerine toplantýnýn
basýn tarafýndan takibiyle ilgili KDTP
Prizren Þubesi’nin belirlediði tutum
hakkýnda bilgi verilmiþtir.
Yeni Dönem Gazetesi’nin 27 Þubat
2007 tarihli baskýsýnýn 7’inci sayfasýnda
yayýnlanan “KDTP Ahtisaari’nin önerisini de ‘basýna kapalý kapýlar ardýnda’
görüþtü” baþlýklý haberin son paragrafýnda, “Basýna kapalý kapýlar ardanda
toplantý düzenlemeyi sürdüren
KDTP’nin, Kosova Haber Gazetesi
25 Þubat 2007, Prizren
eþliðinde böyle bir toplantý düzenlemesi,
‘basýna kapalý kapýlar’ tutumuna sadýk
kalmadý ve basýn söz konusu iken ayrýmcýlýðý gözler önüne serdi” denilmektedir.
Bu tür bir iddianýn asýlsýz olduðunu vurgularken, toplantýya katýlan Kosova
Haber Gazetesi Editörü Sayýn Raif
Kýrkul’un gazeteci kimliðiyle deðil,
Kosova Türk toplumunun bir aydýný
olarak toplantýya iþtirak ettiðini, ayný
toplantýya Yeni Dönem KTM Sahibi ve
Genel Müdürü Sayýn Mehmet Bütüç’ün
de davet edildiðini, ancak kendilerinin
bu toplantýya katýlmadýklarýný bildirme
ihtiyacý duyuyorum. Toplantýyla ilgili
Yeni Dönem KTM muhabiri Enis
Tabak’ýn benimle devamlý temasta
olduðunu ve kendisine her tür kolaylýðý
saðladýðýmý da ifade etmek isterim.
Ayrýca toplantýyla ilgili 9 Þubat tarihinde
bir basýn açýklamasý yaptýðýmýzý
ve KDTP ile toplantýya katýlan sivil
toplum kuruluþlarýnýn ortak kaygýlarýný
dile getirdiðimizi vurgulama gereði
duyuyorum.
Bu tür bir hatanýn Yeni Dönem
KTM’nin çok deðerli çalýþanlarý tarafýndan düzeltileceðini umuyor, tüm
kamuoyuna, KDTP Prizren Þubesi
olarak Kosova Türk basýn yayýn organlarý arasýnda kimseye ayrýmcýlýk yapma
ve kimseye ayrýcalýk tanýma niyetinde
olmadýðýmýzý bildiririm.
Saygýlarýmla,
Güner Ureya
KDTP Prizren Þubesi Basýn Sözcüsü
Almanya’dan destek var
A
Shefer: “Güvenlik Konseyi’nin Ahtisari’nin paketini desteklemesini
bekliyorum” dedi.
lmanya Dýþiþleri Bakanlýðý Siyasi
müdürü Michael Shefer cuma
günü Kosova ziyareti sýrasýnda
Kosova üst düzey siyasi temsilcileri ile
bir dizi temaslarda bulundu.
Baþkan Fatmir Seydiu ile gerçekleþtirdiði görüþme ardýndan gazetecilere
açýklmalarda bulunan Shefer,
Almanya’nýn Avrupa Birliði Dönem
Baþkanlýðý sýrasýnda Kosova statüsünün
belirleneceðine
inandýðýný söyledi.
Almanya olarak BM
Kosova Baþ müzakerecisi Marthi
Ahtisari’nin Kosova
statüsü ile ilgili çalýþmalarýný desteklediðini belirten Schefer,
Kosova sürecinin
baþarýyla
sonuçlanacaðýna
inandýðýný söyledi.
Schefer, “Taraflarýn önerilerini göz
önünde bulunduracak olan Ahtisari,
önümüzdeki ay içinde BM Güvenlik
Konseyi’ne önerisini teslim edeceðine
inanýyorum” dedi.
Seydiu, Shefer ile yaptýðý görüþmeyi
yapýcý olarak deðerlendirirken Kosova
sürecinin kýsa bir süre içinde tamamlanacaðýný ve baðýmsýzlýðýna kavuþacak
olan Kosova’nýn Avrupa Birliði’ne katýlmasý yönünde çalýþmalarý sürdüreceklerini
belirtti.
Almanya Dýþiþleri Bakanlýðý Siyasi
müdürü Michael Shefer, Seydiu ile
temaslarýný tamamladýktan sonra
Baþbakan Çeku ile bir araya geldi.
Baþbakanlýk tarafýndan görüþme ile ilgili
yayýnlanan bildiride Kosova’da mevcut
durum olmak üzere BM Kosova Baþ
müzakerecisi Marthi
Ahtisari’nin Kosova
paketini ele alýndýðý
duyuruldu. Bildiride,
Baþbakan Çeku’nun
Marthi Ahtisari’nin
kendilerine verdiði
ödevleri yerine getirmeye hazýr olduklarýný
söylediði belirtiliyor.
Diðer taraftan Schefer,
AB’nin Ahtisari’nin
planýný desteklediðini
belirttiðinin altý
çizilirken Kosova statüsünün çözümünde
belirtilen süreçlere saygýlý davranmasýndan yana olduklarýný dile getirdiði belirtiliyor.
Almanya Dýþiþleri Bakanlýðý Siyasi
müdürü Michael Shefer ayrýca Kosova
Meclis Baþkaný Kol Beriþa, PDK Baþkaný
Haþim Thaçi ve ORA Baþkaný Veton
Suroi ile de bir araya geldi.
Sayýn okuyucularýmýz,
Sayýn KDTP üyeleri ve üst düzey
yöneticileri,
22.12. 2007 tarihli ve 366 sayýlý
gazetemizde “KDTP Ahtisaari’nin
önerisini de ‘basýna kapalý kapýlar
ardýnda’ görüþtü” adlý haberimizle
ilgili yayýnladýðýmýz ve KDTP
tarafýndan gönderilen TEKZÝP mektubuna þu açýklamayý yapma gereði
duyuyoruz:
“Böyle kýsýtlý bilgilerle dar bakýþlý
bir haber, KDTP ve yine onun basýna
koyduðu engellemelerin ürünüdür.
‘Basýna kapalý kapýlar’ derken ilk
önce þunu belirtmek istiyoruz.
Bugüne kadar KDTP’nin sadece
seçim kampanyalarý dýþýnda bütün
toplantýlarýnýn basýna kapalý olmasý
sadece bizim deðil bütün basýn yayýn
kuruluþlarýnýn ve mensuplarýnýn
dikkatini çekmiþtir.
Partilerin ‘kimi’ toplantýlarýnýn
basýna kapalý olmasý gerektiði de
herkesçe anlayýþla karþýlanacak bir
durumdur. Ancak kamuoyunun ve
bilhassa Kosova Türk Toplumunun
bilmesi gereken, onlarý ilgilendiren
önemli konularýn da ele alýndýðý
KDTP toplantýlarýn her defasýnda
basýn mensuplarýna kapalý kapýlar
ardýnda düzenlenmesi
düþündürücüdür. Hele KDTP’nin
Ahtisari’nin Kosova’nýn geleceðiyle
ilgili sunduðu planý sivil toplum
kuruluþlarýyla ele aldýðý son toplantýsý gibi... Veya Kosova Türklerini
yakýndan ilgilendiren buna benzer
hayati konularýn ele alýndýðý toplantýlar gibi....
Bugün Kosova’daki bütün siyasi
partiler ve bütün kuruluþlar
Ahtisari’nin paketi ve buna benzer
hayati konularý halkla ve sivil
toplum kuruluþlarýyla, basýnla birlikte yaptýðý toplantýlarda açýk bir þekilde ele alýrken, KDTP’nin her
defasýndaki böyle bir yanaþýmý tercih
etmesi, dikkatimizi çekmemesi
mümkün deðildir. Devlet sýrrý teþkil
etmediðini zannettiðimiz Ahtisar’i
paketi karþýsýnda, KDTP ile Türk
Sivil Toplum Kuruluþlarýnýn tutumu
da kamuoyu için gizem içerisinde
kalmasý gereken bir toplantý olmamasý gerektiði inancýndayýz.
Basýna servis edilen bildirilerin
ise arkasýna nasýl gizlenilebileceði,
üzerinde her zaman rahatça kelime
oyunlarýyla manipüle edilebileceði
ve þekilden þekile sokulabileceðini
vurgulamaya gerek kalmamalý.
KDTP’nin basýnla iletiþim ve
iliþkilerinde sadece ‘basýn bildiri
yöntemini’ tercih etmesi, ayný
zamanda ne derece saðlýklý bir
iletiþim kurma felsefe ve mantýðýný
da tercih ettiðini en güzel bir þekilde
gözler önüne sermektedir. Böyle bir
iletiþim dururken, basýn toplantýlarýna ve buna benzer basýn eþliðindeki
organizasyonlara ne gerek vardýr
deðil mi?
“Yeni Dönem” Kosova Türk
www.yenidonem.org
AÇIKLAMA
Medyasý bünyesindeki yayýn birimlerinin, okuyucusunu, dinleyicisini
ve izleyicisini, geniþletilmiþ toplantýlarý yakýndan takip etmek ve ayrýntýlarýyla kamuoyuyla paylaþma giriþimleri her defasýnda KDTP tarafýndan engellenmiþtir. Muhabirlerimiz
dýþarý atýlmýþ, kamermanlarýmýzýn
görtüntü almasýna müsaade
edilmemiþtir. Bize konan bu engellemenin sadece “Yeni Dönem” Kosova
Türk Medyasýna konan bir engel
deðil, onun hitap ettiði kamuoyuna
da engel konulduðunun farkýnda
olunmamýþtýr. Yine aynýsýný vurguluyoruz, böyle kýsýtlý bilgilerle dar
bakýþlý bir haber, KDTP ve yine
onun basýna koyduðu engellemelerin
ürünüdür.
KDTP’nin Ahtisari’nin sunduðu
planýný Kosova Türk Sivil Toplum
kuruluþlarýyla ele aldýðý son toplantýsýný izlemek isteyen muhabirimiz
Taner Güçlütürk’e, KDTP Prizren
Þubesi Yönetim Kurulu ve Medya
Ýliþkiler Komisyon Baþkaný Ergin
Kala tarafýndan, parti genel
baþkanýndan aldýðý talimata göre
toplantýnýn basýna yine kapalý olduðu
bilgilendirilmiþ ve toplantýda basýn
mensuplarýnýn yer alýp izleyemeyeceði vurgulanmýþtýr. Muhabirimiz
Enis Tabak’a verilen demeç, bilgi ve
saðlanan kolaylýklar ise Yeni Dönem
adýna deðil, Türkiye’nin CÝHAN
Haber Ajansý adýna olmuþtur.
KDTP üst düzey yöneticileri
tarafýndan konan engeller,
Medyamýzýn KDTP’nin çalýþmalarýný
daha yakýndan izleyebilmesini
imkansýz kýlmýþtýr.
Gazetemiz, radyomuz ve televizyonumuz halkýnýn ve kamuoyunun
sesi olduðu gibi onun da
hizmetindedir. Sýrasý geldiðinde
halký ve kamuoyu adýna
baþarýlarýnýzý alkýþladýðýmýz, kampanyalarda manþetlere taþýdýðýmýz gibi,
sýrasý geldiðinde de yapýlan yanlýþlara göz yummayýp tenkit etme
sorumluluðunu yerine getirmiþtir.
Basýn mensuplarý sürekli kapýdan
kovulup bacadan girmeye barýþýktýr.
Engellenirse bilgiyi doðrudan deðil
de dolaylý yollardan almaya beceriklidir. Tercihimiz bu deðil, sizin de
olmamalý.
Seçim kampanyalarýnýzda ve
baþarýlarýnýzda basýný yanýnýzdan
ayýrmamaya gösterdiðiniz hassasiyet
gibi, önemli olan ayný cesareti ve
olgunluðu da hatalarýnýz tenkit edilip
dersler çýkarýrken göstermeyi
öðrenebilmektir.
Seçmenlerinize, üyelerinize, basýna ve toplumunuza, açýk ve þeffaf bir
siyaset adýna günahýnýzla sevabýnýzla, hatalarýnýzla baþarýlarýnýzla,
basýna kapýlarýnýzý açmaya hazýrsanýz, biz burdayýz.
Yoksa siz hala basýn bildirilerinizin arkasýnda mý gizleniyorsunuz?”
Yeni Dönem KTM
Ekonomi
Kosova Enerji Stratejisi 2007-2013 (1)
Y
Cemil LUMA
Perþembe, 1 Mart 2007
Haber
Yorum
Analiz
Kosova’nýn Bugünkü Enerji Durumu
ýllar öncesi yapýlan
araþtýrmalara dayanarak, Kosova’nýn
bölgede enerji üretiminde
lider olabileceðini göstermektedir. Kosova’da enerji üretimi
genellikle linyite yani kömüre
dayanarak planlarýný
yapmaktadýr. Fakat
yüzdelikleri daha az
olsa da, Enerji ve
Madencilik Bakanlýðý
tarafýndan yapýlan
analizlere göre
kömürle çalýþan termik santralleri üretim
kapasitesinin sadece
%60’ýný üretmektedir.
Bugünkü var olan
üretim þöyle
özetlenebilir. Kosova
Elektrik Enerjisi Üretimi genellikle linyite,
kömüre dayalý ve
baðýmlýdýr. Bugün Kosova’da
iki büyük kömür yataklarý kullanýlmaktadýr. Biri Kosova ve
diðeri Dugacini yataklarýdýr.
Bu yataklarýn linyit rezervleri
12-14 milyar ton olarak tespit
edilmiþtir. Þu an yani günlük
kullanýmda açýk olan iki
maden ocaðý çalýþmaktadýr.
Bunlarda Miraþ ve Bardhi’dýr
ve bu maden ocaklarýndan termik santrallerine yýlda 7 milyon ton kömür temin edilmektedir. Kosova’da elektrik enerji daðýtýmýnýn ve iþletmesinin
tümünü devlete ait olan
Kosova Enerji Þirketi “KEK”
yürütmektedir.
Enerji bakýmýnda bugünkü
aktüel durum þöyle sýrala
nabilir:
hizmet sektörü ve aile tüketimi elektrik harcamalarý
%26’dan %75’e üretimde
yükselirken, endüstri harcamalarý ise %67’den %12’ye
düþmüþtür.
Yapýlan araþtýrmalara
Elektrik enerji kapasitesi
Kosova’da son 10 yýl elektrik
enerjisine ihtiyaçlarýn tüketiciler tarafýndan deðiþtiði
görülmektedir. Bu dönemdeki
durumun, elektrik enerji harcamalarýnda kategorilerin de
deðiþmesine neden olmuþtur.
10 yýl önce fabrikalarýn tam
kapasite ile çalýþmalarý, elektrik enerji üretiminin büyük
bir kýsmýný tüketmekteydi.
Fakat son yýllarda fabrikalarýn faaliyette olmamasý
ve endüstriyel geliþmenin
durmasý, elektrik tüketimi
göre elektrik enerji ihtiyaçlarý
þöyle görünmektedir:
Elektro enerjisinin yüksek
gerilim ihtiyacý yýlda %5,5
büyümektedir ve yýlda 3,769
GWh ihtiyaç vardýr. 2010
yýlýna kadar bu ihtiyacýn
4.988 GWh olacaðýný araþtýrmalar tespit etmektedir.
Bu ihtiyaçlarýn ise 2020
yýlýnda 8.353 GWh olacaðý
tahmin edilmektedir. En yüksek maksimum ihtiyaçlar
2005 yýlýnda 796 MW’tan
2010 yýlýnda ise 1.061 MW
ve 2020 yýlýnda 1960 MW
olacaðý tahmin edilmektedir.
Araþtýrmalarýn orta gerilimin ise 3,9% büyümesi beklenmektedir.
Taþýyýcý Hatlar ve Daðýtýmý
Kosova’da bulunan
bütün elektrik taþýyýcý
hatlarýn uzunluðu
(400KV, 220 KV ve 110
KV) 1.187 KM’dir.
Kosova’da ana taþýyýcý
hatlar 400 KV’lýk ve
220 KV’lýktýr ve bunlar
bölge entegre sistemine
baðlý olan vericilerdir.
Taþýyýcý sistem komþu
ülkelerle 400 KV
gücüne baðlýdýr. Bir tek
Arnavutluk’ta sadece
220 KV güce baðlý
olmaktadýr.
Daðýtým sisteminde
yaklaþýk %44,4 kayýp vardýr.
Bu daðýtým sisteminde %17
teknik nedenlerden enerji
kaybýna uðramaktadýr. Ayný
zamanda %27,4 ticari kayý-
AB elektriðe ÖTV istedi
Avrupa Birliði, elektriðin de enerji ürünleri
kapsamýnda özel tüketim vergisine (ÖTV) tabi
tutulmasýný istedi.
A
vrupa Birliði yetkilileri, AB Direktifleri
çerçevesinde, Türkiye’de konutlarda kullanýlan elektriðe asgari yüzde 1, sanayide
kullanýlan elektriðe ise yüzde 0.5 oranýnda özel tüketim vergisi uygulanmasý talebinde bulundu.
T.C. Maliye Bakanlýðý bürokratlarý da, AB’ye uyum
çalýþmalarý çerçevesinde özel tüketim vergisi uygulamasýnda bu yönde bir deðiþiklik yapýlabileceðine
belirtiyor.
Maliye bürokratlarý, Bakan Unakýtan ile Enerji
Bakanlýðý’na þu öneriyi
götürmeye hazýrlanýyor:
“Elektrikteki yüzde 2’lik TRT
payý kaldýrýlsýn ve
TRT, bütçeden
finanse edilsin.
Bunun yerine elektriðe ya herhangi
bir ayrým yapýlmaksýzýn yüzde
1’lik ya da sanayi
için yüzde 0.5,
konutlar için de
yüzde 1 oranýnda özel tüketim vergisi
getirilsin. Bu þekilde, hem elektrik
üzerindeki vergi yükü azaltýlýr ve sanayicilerin elektrik fiyatlarýyla ilgili þikayetleri bir ölçüde
azaltýlarak, sanayinin elektrik girdi maliyetleri
düþürülür. Hem de, AB Direktifleri çerçevesinde
hareket edilerek, AB’ye uyum saðlanýr.”
Gelir Ýdaresi Baþkanlýðý’ndan bir üst düzey yetkili
de, elektrik üzerindeki TRT payýnýn sürekli eleþtiri
konusu yapýldýðýna dikkati çekerek, þu deðerlendirmeyi yaptý: “TRT payý kaldýrýlarak, bunun yerine ÖTV’nin konulmasý en akýlcý yol. ÖTV oraný
www.yenidonem.org
8
plar da vardýr. Bu durumun
yýllardýr devam ettiði gözükmektedir. Bunun düzeltilmesi
için her ne kadar giriþimler
yapýlmýþsa da, enerjide kayýplarýn azaltýlmasýný yetkililer
baþaramamýþtýr. Kömür yatak
zenginliði olmasýna raðmen,
bir yandan eskimiþ teknoloji
diðer yandan da sorumsuzluk
yaný sýra yolsuzluklarýn da
büyük olduðu göz önüne
alýnýrsa, yýllardýr Kosova’nýn
karanlýkta kalmasýný büyük
ölçüde etkilemiþtir. Elektrik
enerji sisteminin plansýz
kesintileri, üreticilere uzun
yýllardýr büyük sorunlar
yaratmaktadýr. Elektriðin
kesilme ve yeniden verilmesi
arasýnda, dikkatsizliklerden
ve sorumsuzluklardan dolayý,
aynýca elektriðin öncekinden
ters yöne deðiþtirilmesi, çok
büyük zararlara neden olmuþtur.
Ekonominin enerji eksiklikleri ve sabit olmamasý
nedenlerinden dolayý,
geliþmesi de imkansýzdýr.
Yeni üretim sistemlerinin,
kesintisiz ve sabit enerji kaynaklarýna ihtiyacý var. Dýþ
yatýrýmlarýn olmamasý
nedeninden, Kosova’nýn bu
kötü enerji durumu en büyük
ölçüde etkilenmiþtir.
daha düþük tutularak, elektriðin tüketiciye maliyeti
de azaltýlýr. TRT’ye de istenirse bütçeden kaynak
aktarýlmasý, hem içerdeki, hem de AB nezdindeki
sorunlarý çözer diye
düþünüyoruz.”
Elektrikte halen yüzde
18’lik KDV’nin yaný sýra
brüt hasýlat üzerinden hesaplanan yüzde 2 TRT payý,
yüzde 1 Enerji Fonu,
sanayi kullanýmýnda yüzde
1, konutlarda da yüzde 5
oranýnda tahsilat esasýna
dayalý Belediye Tüketim
Vergisi bulunuyor.
KDV ÝNDÝRÝMÝ ÝÇÝN ÇALIÞMA SÜRÜYOR
Öte yandan Maliye Bakanlýðý’nda baþta gýda maddeleri ve turizm olmak üzere, çeþitli mal ve
hizmetlerdeki KDV indirimine dönük deðerlendirme
çalýþmalarý da sürüyor. Bu çalýþmalarda olasý bir
KDV indiriminin, bütçeye ve iç turizme ne kadar
yansýyacaðý da tartýþýlýyor.
T.C. Maliye Bakanlýðý yetkilileri, turizmde yüzde
18’lik KDV’nin yüzde 8’e düþürülmesi halinde, bundan sadece dýþ operatörlerin yararlanabileceði
endiþesi taþýyor.
9
Perþembe, 1 Mart 2007
Balkan
Lahey’in adaleti: Soykýrým
var; ama Sýrbistan masum
Bosnalýlar, etnik temizlik planlarý
yapan Sýrbistan’ýn, 1992-1995 yýllarý arasýnda 200 bin kiþinin
ölümüne sebep olduðunu vurguluyordu. Sýrbistan ise suçlamalarý reddederek olaylarýn iç savaþ sonucu
meydana geldiðini savunuyordu.
Ýkinci Dünya Savaþý’ndaki Nazi
soykýrýmýndan sonra BM’nin
1948’deki sözleþmesi uyarýnca
soykýrýmdan ilk kez bir devletin
yargýlandýðý davada karar dün açýklandý. Birleþmiþ Milletler’in en yüksek yargý organý olan Uluslararasý
Adalet Divaný, Sýrbistan aleyhine
açýlan soykýrým davasýnýn karar
duruþmasýnda Srebrenitsa’da
1995’te Boþnaklara yönelik yapýlan
katliamýn, soykýrým tanýmýnýn þartlarýný karþýladýðýný bildirdi. Kararý
okuyan Adalet Divaný’nýn Baþkaný
Yargýç Rosalyn Higgins, “mahkemenin, Srebrenitsa’da yapýlanlarýn,
Soykýrým Sözleþmesi (1948) uyarýnca soykýrýma girdiði sonucuna
vardýðýný’’ kaydetti. Srebrenitsa
dýþýnda, Boþnaklarýn kitlesel þekilde
öldürüldüðü diðer olaylarýn
soykýrým kabul edilemeyeceðine
hükmeden mahkeme, Sýrbistan’ýn
Srebrenitsa soykýrýmýndan doðrudan
sorumlu olmadýðý ve soykýrýma iþtirak etmediði yolundaki kararýný 13’e
karþý 2 oyla aldý. Böyle kritik bir
davada yargýçlarýn birlik içinde
karar vermesinin ‘olaðandýþý’ olduðu
belirtiliyor. Ancak ayný kararda,
Sýrbistan’ýn soykýrýmý önlemeyerek
uluslararasý hukuku ihlal ettiði
bildirildi. Yargýçlar, Sýrp liderlerin,
Bosna Sýrp ordusu üzerindeki nüfuzlarýný kullanmadýðýný belirterek, bu
nüfuzun yeterince güçlü olmadýðý
savunmasýný reddetti. Belgrad’ýn,
ayrýca sorumlularý cezalandýrmayarak suç iþlediði de kaydedildi.
Tepkiler çýð gibi büyüyor
Adalet Divaný’nýn Srebrenitza kararý
Boþnaklar’da hayal kýrýklýðý yarattý.
Birleþmiþ Milletlere baðlý
Uluslararasý Adalet Divaný’nýn,
Sýrbistan devletini Srebrenitza
katliamýndan aklamasý, Boþnak ve
Hýrvat temsilcilerin tepkisi sürüyor.
Uzmanlar, olayda maðdur olanlarýn
hakkýný Bosna mahkemelerinde aramaya devam edebileceklerine iþaret
ediyorlar. Bosna üçlü baþkanlýk konseyinin Boþnak üyesi Haris Sladziç,
‘’Sýrbistan ve Karadað’ýn soykýrýmdan ve soykýrýma karýþmaktan
mahkum olmamasýndan üzüntü duyduðunu’’ söyledi.
Boþnaklar isyan etti: Belgrad nasýl
suçlu olmaz?
Uluslararasý Adalet Divaný’nýn
Sýrbistan’ý soykýrým suçundan
aklayan kararý Bosnaklarý isyan
ettirdi. Davayý izlemek üzere Adalet
Divaný’nýn önünde toplanan 150
kadar Srebrenitsa Anneleri Derneði
temsilcisi, Sýrbistan’ý dolaylý olarak
suçlayan ifadelerin yer aldýðý
kararýn, acýlarýný dindirmediði
mesajý verdi.
Srebrenitsa Kurbanlarý Derneði
Baþkaný Münire Subasiç, “Avrupa,
bir kez daha Müslümanlara karþý
olduðunu gösterdi.” ifadesini kullandý. Zaman’a konuþan Edin
Salkoviç, ‘’Karar yeterince adil
deðil. Srebrenitsa’da 10 bin
Boþnak’ýn Sýrp General Krstiç
tarafýndan öldürülmesi soykýrým
olarak tescillendi. Oysa BosnaHersek’te 300 bin kiþi katledildi.
Bunlara neden soykýrým denilmiyor?
Kararda Sýrplarýn gücünü kullanmadýðý ve bu katliamlarý durduramadýðý ifadeleri yer aldý. Bu,
acýmýzý dindiremez. Karara itiraz
edeceðiz.’’ dedi. 4 oðlu ile eþi,
Sýrplar tarafýndan katledilen Selma
Elviroviç ise, “Adalet Divaný’na
soruyorum: Soykýrým olmasý için
daha ne olmasý lazým? Bir milletin
topyekûn yok edilmesi mi gerekir?”
diye konuþtu. Adalet Divaný’nýn
önünde toplanan Boþnaklar, Sýrplarý
ve Sýrbistan’ý protesto etti,
mahkemeden çýkan Sýrplara da
“katiller” diye baðýrdý. Avrupa
Birliði’nin ‘memnuniyetle’
karþýladýðý karara Hýrvatlar da tepkili. Bosna Üçlü Baþkanlýk
Konseyi’nin Hýrvat üyesi Zeljko
Komsiç, Belgrad’ýn soykýrýmdan
mahkum olmamasýndan üzüntü duyduðunu söyleyerek, “Bosna’da olan
bizler, savaþýn baþlangýcýndan
itibaren neler olduðunu biliyoruz ve
çocuklarýmýza ne öðreteceðimizi
biliyoruz.” dedi. Bu arada, kararýn
ardýndan bir açýklama yapan
Sýrbistan Devlet Baþkaný Boris
Tadiç, parlamentoyu, Srebrenitsa’da
Boþnaklarýn katledilmesi olayýný
kýnamaya çaðýrdý.
Lahey’in ‘adaleti’ Miloseviç’in partisini de þaþýrttý
Eski Yugoslavya Devlet baþkaný
Slobodan Miloþeviç’in Sirbistan
Sosyalist Partisinin lideri Ývica
Daciç, Uluslararasý Adalet
Divanýnýn Sýrbistan kararýnýn,
Uluslararasý Savaþ Suçlarý
Mehkemesinin Miloseviç’e yönelttiði suçlamalarla çeliþtiðini savundu.
Daciç, yaptýðý açýklamada,
“Devletimiz soykýrým yapmadýysa
Miloseviç’e ve diðer eski Yugoslav
liderlerine yöneltilen suçlamalarý
haklý çýkarmanýn zor olacaðýný”
ifade etti.
Parti lideri, mahkemenin
kararýnýn, Miloþeviç hakkýndaki
suçlamalarý gülünç duruma
düþürdüðünü ileri sürdü.
Soykýrýmla suçlanan dönemin
Devlet Baþkaný Miloþeviç, BM
savaþ suçlarý mahkemesinde 4 yýldýr
süren davasýnýn sona ermesine haftalar kala geçen yýl Lahey’de gözetim altýnda ölmüþtü.
Bosna: Yüzyýlýn
Davasýna Yüz
Kýzartýcý Karar
20
Mart 1993’te, Birleþmiþ
Milletlerin (BM) “Soykýrým
Suçunun Önlenmesi ve
Cezalandýrýlmasý Sözleþmesi”nin
(Soykýrým Sözleþmesi) ihlal edildiði
gerekçesiyle, Bosna-Hersek dönemin
Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’ne
(YFC) karþý Uluslararasý Adalet Divaný
(UAD) huzurunda dava açtý. 13 yýllýk
bir aradan sonra dava, 27 Þubat
2006’da görülmeye baþladý ve duruþmalar 9 Mayýs 2006’ya kadar sürdü. 15
kiþiden oluþan hakimler heyeti, davayla
ilgili kararý 26 Þubat 2006’da açýkladý.
Açýklanan kararla ise, adaletsizlik zafer
kazandý.
Açýklanan kararýn metni 170 sayfa
civarýnda. Nitekim kararýn açýklanmasý
tam üç saat sürdü. Kararda, deðiþik
hukuki-teknik hususlar tartýþýlýyor. Her
þeyden evvel, dava Yugoslavya Federal
Cumhuriyeti’ne açýlmýþ, bugün ise bu
ülkenin yerine baðýmsýz iki devlet —
Sýrbistan ve Karadað — var. Bu konudaki hukuki sorumluluklar ve UAD’nin
davaya bakmaya yetkili olduðu meselesi netliðe kavuþturularak, Bosnalý
Müslümanlar üzerinde soykýrým iþlenip
iþlenmediði ve Sýrbistan’ýn bu konuda
rolünün ne olduðu üzerine karar
kýlýnýyor. Bu son hususu deðerlendirmeden önce, soykýrým hukukunu
hatýrlamakta fayda var.
Soykýrým Hukuku
Bir tarihçi, bir sosyolog veya bir
siyaset bilimcisi, çok sayýda ölümle
sonuçlanan bir fiili “soykýrým” olarak
nitelemeye eðilimlidir. Ancak uluslararasý hukukta durum farklýdýr.
Bilindiði gibi 9 Aralýk 1948’de
“Soykýrým Suçunun Önlenmesi ve
Cezalandýrýlmasý Sözleþmesi”
(Soykýrým Sözleþmesi) kabul edilmiþtir.
Bu sözleþmenin 2. maddesine göre,
soykýrým; bir milli, etnik, ýrki veya dini
grubu, grup niteliðiyle, kýsmen veya
tümüyle, yok etmek kastýyla; grubun
mensuplarýný katletmek ya da ciddi
bedensel ve psikolojik zarar vermek,
grubun bedeni varlýðýnýn kýsmen veya
tamamen yok olmasýna yol açacak
hayat þartlarýna kasten tabi tutmak, ya
da grup içinde doðumlarý önlemek
amacýyla önlemler dayatmak, grubun
çocuklarýný bir baþka gruba zorla
nakletmektir. Ayný sözleþmenin 3. maddesi gereðince ise soykýrýmda bulunmak, bulunulmasý için iþbirliði yapmak,
soykýrýmda bulunulmasýný doðrudan ve
aleni surette kýþkýrtmak, soykýrýmda
bulunmaya teþebbüs etmek, soykýrýma
iþtirak etmek biçiminde sýnýflandýrýlan
suçlardan yargýlananlara ve suçlu bulunanlara etkili cezalar verileceði belir-
www.yenidonem.org
ER HA N
TÜ R BE D AR
Ankara
Mektubu
tiliyor.
E-posta:eturbedar@gmail.com
Aslýnda Soykýrým Sözleþmesi’nin tam
bir tanýmlar labirenti olduðu
söylenebilir. Bu yüzden soykýrým
araþtýrmacýlarý arasýnda tanýmlar
hususunda görüþ birliði bulunmyor.
Soykýrým hukukunu ayrýntýlarýyla tartýþmak, bu yazýnýn amacýný aþýyor. Ancak
yine de kaba hatlarýyla, tartýþmanýn
genel olarak þu dört tanýmlama
çerçevesinde sürdürüldüðünü belirtmekte fayda var: “Korunan grup”,
“niyet”, “saik” ve “korunan grubun tam
veya kýsmi yok ediliþi”.
Soykýrým Sözleþmesi’nde korunan
grup milli, etnik, ýrki veya dini grup
olarak tanýmlanýyor. Bu tanýmlama
günümüz koþullarýnda yetersiz kalýyor
ise de, bu makale açýsýndan korunan
grup Boþnaklardýr. Diðer taraftan,
soykýrým suçunda iki unsur aranýyor.
Birincisi “actus reus”dur ve korunan
grup üzerinde iþlenen suçun fiziksel
unsurunu (öldürmek, bedensel veya
psikolojik zarar vermek, hayat þartlarýný yok etmek vb.) oluþturuyor.
Suçun ikinci unsuru “mens rea” olarak
adlandýrýlmakta ve suç iþleme anýnda
var olmasý gereken zihni durumu belirtiyor. Türkçe’de bu zihni duruma genel
olarak “niyet” deniyor. UAD
tüzüðünün 30. maddesinde, suçun bu
zihni unsuru þu þekilde tanýmlanýyor.
“Aksi öngörülmediði sürece, bir kiþinin
iþlediði suçtan dolayý sorumlu tutulmasý ve UAD’ýn yargýlama yetkisiyle
cezaya çarptýrýlabilmesi için, suçun
maddi unsuru “niyet” ve “bilgi” ile
gerçekleþmiþ olmasý gerekiyor. Þahýs
bir davranýþta bulunmayý ve bu
davranýþla ortaya çýkacak sonucun da
gerçekleþmesini isterse veya söz
konusu sonucun, olaylarýn doðal akýþý
içinde gerçekleþeceðinin bilincindeyse,
kiþinin suçun gerçekleþmesini niyet
ettiði kabul ediliyor.”
Soykýrým hukuku açýsýndan niyet
tek baþýna yeterli deðil, suçun hangi
sebeple gerçekleþtirildiði de son derece
önemli. Hukukçular bu sebebi “saik”
olarak adlandýrýyor. Suçun niyet ve saik
unsurlarý kesinlikle birbirinin yerine
geçen kavramlar deðil. Örneðin, birkaç
kiþi ayný suçu iþlemeyi niyet etmiþ olabilir, ancak bunlarýn suçu iþleme sebepleri (saik) birbirinden çok farklý olabilir. Son olarak, “korunan grubun tam
veya kýsmi yok ediliþi” etrafýndaki
tartýþmadan anlaþýldýðý gibi, bir suçun
soykýrým sayýlabilmesi için, korunan
grubun ne kadarýnýn veya hangi kýsmýnýn yok edilmiþ olmasý gerektiði
meselesi sorgulanýyor.
devamý gelecek sayýda
A
Dünya
Dünya’yý kurtarmak için
sadece 13 yýlýmýz kaldý
lmanya’nýn yüksek tirajlý gazetesi Bild,
manþetten duyurduðu haberde, gizli
iklim raporunu açýkladý.
“Gizli iklim raporu” baþlýðý ile
yayýnlanan haberde,
“Dünyayý kurtarmak için
sadece 13 yýlýmýz kaldý.
Gereken önlemler alýnmazsa iklim felaketi
yaþanacak” denildi.
“Torunlarýmýz deðil,
bizler maðdur olacaðýz”
yazýlý haberde, 2020 yýlýna kadar iklim felaketinin
önlenmesi için 10 acil önlemi açýkladý: Yenilenebilir enerji kaynaklarý yaratýlmalý. Güneþ ve
rüzgar santralleri, atom santralleri kurulmalý. Otomobiller daha küçük ve hafif yapýlmalý. Hybrid otolar, benzinli otolarýn yerini
almalý. Evler iyi izole edilmeli. Uçak seyahatlerine kýsýtlama getirilmeli. Daha az et
tüketilmeli, metan gazý daha az üretilmeli.
Özel otomobil kullanýmýndan vazgeçilerek,
toplu taþým araçlarýna yönelmeli.
Enerji tasarruf lambalarý kullanýlmalý, stand by’lý elektronik
aletler yasaklanmalý. Daha
az gübre kullanýlmalý,
geliþmekte olan ülkelerde
kuru tarým desteklenmeli. Geçtiðimiz günlerde Paris’te açýklanan
Birleþmiþ Milletler
Hükümetler Arasý Ýklim
Deðiþikliði Uzmanlar
Grubu Raporu’nda, küresel
ýsýnmanýn son 50 yýlda yüzde
90 oranýnda insan eliyle yaratýldýðý
ve asýrlarca süreceði belirtilmiþ ve 2100
yýlýna kadar sýcaklýðýn 1.8 ila 4 derece artacaðý,
okyanuslardaki su seviyesinin 18 ila 59 santimetre yükseleceði vurgulanmýþtý
Azýnlýk haklarý konusunda çalýþan Minority
Rights Group’un (Azýnlýk Haklarý Grubu)
raporunda, Irak nüfusunun yüzde 10’unu oluþturan etnik ve dini azýnlýklarýn “görülmemiþ
oranda” þiddete maruz kaldýklarý ve yok olma
tehlikesiyle karþý karþýya olduklarý belirtildi.
“Asimilasyon, göç, ortadan kaldýrma: Irak’ta
2003’den bu yana azýnlýk toplumlarý” adlý
raporda, “Irak’taki etnik ve dini azýnlýklar
görülmemiþ oranda bir þiddetle karþý karþýyadýr
ve ülkelerinden tamamen yok olma riski
bulunmaktadýr” uyarýsýnda bulunuldu.
Raporda, bazýlarýnýn 2 bin yýldan daha fazla bir
süredir Irak’ta yaþadýðý belirtilen bu azýnlýk-
larýn arasýnda, Türkmenler, Ermeni
Hristiyanlarý, Asuri-Keldaniler, Filistinliler,
Yahudiler, Bahailer ve Yezidiler’in bulunduðu,
bu azýnlýklarýn, toprak ve iktidar için savaþýmýn
fiilen artýþý çerçevesinde Þii, Sünni ve Kürt
toplumlarýnýn hedefi olduðu ifadeleri yer aldý.
Raporda, saldýrý, kaçýrýlma ve tehdit kurbaný
olan bu azýnlýklarýn “güvenilmez bir durumda”
olduklarý belirtildi. Raporun yazarý Preti
Taneja, uluslararasý toplum ve Irak hükümetine, ülkedeki azýnlýklarýn bu özel durumunu
kabul etmeleri çaðrýsýnda bulunduklarýný kaydetti.
“Irak’taki Azýnlýklar Yok
Olacak Mý?
Ý
Ahmedinejad: “Nükleer trenin freni ve
geri vitesi yok”
ran Cumhurbaþkaný Mahmud Ahmedinejad,
nükleer programdan vazgeçmeyeceklerini
belirterek, ‘’Ýran’ýn nükleer treninin freni ve
geri vitesi yok’’ dedi. ÝSNA’nýn haberine göre,
Ahmedinejad, baþkent Tahran’da, polis yetkilileri ve bazý din adamlarýný kabulünde, nükleer programa deðindi. Nükleer yakýt teknolojisini elde ettiklerini ve nükleer programdan
vazgeçmelerinin mümkün olmadýðýný belirten
Ahmedinejad, þunlarý söyledi: ‘’Ýran’ýn nükleer
teknolojide ilerlemesi, freni ve geri vitesi
olmayan, tek yönlü ray üzerinde hareket eden
bir tren gibidir. Onda duraklama, geri vites ve
fren yok. Biz daha önce bu trenin geri vitesini,
Hocalý Katliamýnýn 15.
Yýlý
Hocalý katliamýnýn 15. yýldönümünde
soykýrýmda hayatýný kaybedenler
Bakü’de törenle anýldý. Ermenilerin
Hocalý’da iþledikleri insanlýk suçundan, bu soykýrýmdan dünya
kamuoyunu haberdar etmek amacýyla
Azerbaycan’da çeþitli etkinlikler
frenini söktük ve uzaða fýrlattýk’’ Ýran’a askeri
saldýrý tehditlerine de deðinen Ahmedinejad,
þunlarý kaydetti: ’’Düþmanlarýmýz bize güçleri
yetmediði için silaha davranýyor. Silah dönemi,
nükleer silahý kullanma dönemi bitmiþtir. Artýk
nükleer silahlarýn bir etkisi de yoktur. Eðer
nükleer silahýn bir faydasý olsaydý ABD Irak’ta
baþarýlý olurdu.’’Ýran Dýþiþleri Bakan
Yardýmcýsý Manuçehr Muhammedi, yeni bir
BM Güvenlik Konseyi kararýna raðmen, nükleer faaliyetleri sürdüreceklerini belirterek,
‘’Savaþ dahil bütün koþullara karþý kendimizi
hazýrladýk’’ dedi.
düzenlendi.
Cumhurbaþkaný Ýlham Aliyev, baþkent
Bakü’deki Hocalý Anýtý’na çelenk
koyarak saygý duruþunda bulundu.
Azerbaycan Milli Meclisi de 613
Türkün katledildiði Hocalý katliamýna
dünyanýn dikkatini çekmek amacýyla
Azerbaycan’daki yabancý ülke
büyükelçilerinin de davetli olduðu
özel bir gündemle toplandý.
Perþembe, 1 Mart 2007
Rumlarýn Türkleri Yok
Etme Planlarý
K
ýbrýs Rum yönetimi eski liderlerinden Glafkos
Klerides, Rum yönetimi
lideri Tasos
Papadopulos’un Kýbrýslý
Türkleri hiçbir zaman
toplum olarak
görmediðini, onlara
klasik azýnlýk haklarýndan baþka hak tanýmayý asla kabul etmediðini belirterek,
‘’Papdopulos, Kýbrýslý Türkleri azýnlýk olarak görüyor’’ dedi.
Rumlarýn Kýbrýslý Türkleri yok etme planlarýný içeren Akritas
Planýnýn büyük bölümünü Papadopulos’un yazdýðýný kaydeden Klerides, Papadopulos’un, 1964’te ABD Büyükelçiliðine
giderek meþhur, ‘’Türkler adaya çýkmaya kalkýþýrlarsa
Kýbrýs’tan Türkleri temizlemek için 1 saat 45 dakikamýz var’’
sözlerini söylediðini de doðruladý. ‘’Sonunda olacak olan,
Kuzey’deki rejimin doðrudan ayrý egemenlik olarak deðil
hukuki olarak tanýnmasýdýr’’ diyen Klerides, ‘’Kendisine
birkaç yýl verecekler ve ayrýlýþ bugünkü bölücü hatlar
temelinde gerçekleþecek’’ ifadesini kullandý. Klerides, 1960
Anayasasýnýn iþlevsel olduðunu ve Türkiye’nin arzusunun da
anayasanýn iþlemesi yönünde olduðunu ifade ederek, o
dönemde, Kýbrýs sorunununu, iki tarafýnýn aþýrýlarýnýn
görüþtüðüne dikkati çekti. Klerides, ‘’Tasos Papadopulos’un
Kýbrýslý Türkleri hiçbir zaman toplum olarak tanýmadýðýný,
aksine, onlarýn (Türklerin) Kýbrýs Cumhuriyeti içerisinde azýnlýk olarak var olduklarýna inandýðýný’’ dile getirdi.
ABD, Ýran’a Hava Saldýrýsý
Planlarý Yapýyor
P
ulitzer ödüllü Amerikalý araþtýrmacý gazeteci Seymour
Hersh, ABD’nin Ýran’a karþý düzenleyebileceði hava
saldýrýlarýnýn planlarýný hazýrlamak üzere Pentagon’da bir
birim oluþturulduðunu ve Baþkan George W. Bush’un esas
hedefinin Ýran rejiminin devrilmesi olduðunu yazdý. Hersh, The
New Yorker dergisinde yayýmlanan son makalesinde, isimlerini
belirtmediði görevdeki ve eski yönetim yetkililerine dayanarak
bu birimin, vurulabilecek nükleer ve askeri hedefler üzerinde
çalýþtýðýný belirtti. Yazýda, Amerikan özel kuvvetlerinin de,
Ýran’a sýzarak Tahran yönetimine karþý mücadele eden Kürt,
Azeri ve Belucý gruplarýyla birlikte çalýþtýðý kaydedildi. Bu özel
kuvvetlerin, hem havadan vurulabilecek hedeflere iliþkin bilgi
topladýðý, hem de daha genel olarak “etnik gerginliði artýrmayý
ve Ýran yönetiminin altýný oymayý amaçladýðý” yazýda dile getirildi. Hersh, Bush yönetimindeki bazý yetkililerin, askeri kanadýn
karþý çýkmasýna raðmen, Ýran’ýn nükleer tesislerine karþý gerektiðinde küçük boyutlu nükleer taktik silahlar kullanýlmasý
seçeneðini de göz ardý etmediðini belirtti. Yazýda, Ýran’ýn nükleer tesislerinin yaný sýra önemli bütün askeri imkanlarýnýn da
potansiyel hedefler arasýnda yer aldýðýna iþaret edildi. Bush
yönetiminin esas arzusunun, Tahran’daki dini rejimin devrilmesi olduðu vurgulandý. Sözcü, “ABD, Ýran ile savaþa girmeyi
planlamýyor. Bunun tersini savunan her iddia, yanlýþ ve
yanýltýcý” dedi. Vietnam Savaþý’nda Mai Lai katliamýný ortaya
çýkarmasýnýn ardýndan Pulitzer ödülüne layýk görülen Seymour
Hersh, Irak’taki Ebu Greib cezaevi skandalýný da aydýnlatan
isim olarak biliniyor.
Düzenlenen sergilerde yeralan
fotoðraflar, Ermenilerin iþlediði bu
insanlýk suçunu, bu soykýrýmý bütün
çýplaklýðýyla gözler önüne serdi.
Ülke Doðal Afetlerle
Boðuþuyor
Küresel ýsýnmanýn yol açtýðý iklim
www.yenidonem.org
10
Düny a Turu
deðiþiklikleri ve doðal olaylardaki
þiddetlenme deðiþik ülkelerde kendini
hissettiriyor. Bolivya ve Zambia þiddetli yaðýþlarýn sebep olduðu sel ve su
baskýnlarýyla mücadele ediyor.
Amerika Birleºik Devletleri’nin
Arkansas eyaletinde ise ºiddetli hortum büyük zarara yol açtý.
11
C
Perþembe, 1 Mart 2007
Baykal’dan Kuzey Irak Tepkisi
HP Genel Baþkaný Deniz
Baykal, ulusal egemenliðin, toprak bütünlüðünün
müzakere konusu olmamasý
gerektiðini belirterek, ‘’Toprak
bütünlüðünü, ulusal egemenliðini
tartýþma konusu yapmak isteyenlerle bunu görüþmeye hazýr
olduðunu söylüyorsan, sen hiçbir
kutsalý kalmamýþ bir noktaya
gelmiþsin demektir’’ dedi.
Baykal, partisinin TBMM
grubunda yaptýðý konuþmada,
hiçbir ülkenin parçalanmasýndan mutluluk duymay-
I
Türkiye
acaklarýný ifade etti.
Irak’ta yaþananlarýn acý
bir tablo olduðunu dile
getiren Baykal, bu durumun baþka ülkelere yansýmasý olasýlýðýnýn,
sorumlu olan herkesi
ilgilendirmesi gerektiðini
vurguladý. Deniz Baykal,
herkese saygýlarýnýn
olduðunu, Türkiye’nin
güvenliðini, ulusal
bütünlüðünü sahiplenmek ve sürdürmek istediklerini belirtti.
“Kürdistan’a Alýþýn” Açýklamasýna Tepki
rak’ýn kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetiminin lideri Mesud Barzani’nin, ‘’Kürdistan’a alýþýn’’ sözleri Türkiye’de rahatsýzlýk yarattý. Barzani’ye
yanýt veren Baþbakan Erdoðan, gelecek ay Irak’ý
ziyaret edeceði yönündeki haberleri de yalanladý.
Bakanlar ve AK Parti’li milletvekilleri de Barzani’nin
sözlerini deðerlendirdi. ‘’Bunu kendisine sormak
lazým. Alýþan olur, alýþmayan olur, onu bilmek
mümkün deðil tabi’’ dedi. Fýrat, ‘’Türkiye’nin siyaseti
belli, açýk, net. Bu konuda tereddüt hasýl edecek bir
þey yok. Baþbakan, Dýþiþleri Bakaný bu konudaki
tavýrlarýný ortaya koymuþlardýr. Bunun üstüne ilave
edecek bir þey göremiyorum’’ cevabýný verdi. Devlet
Bakaný Kürþad Tüzmen de ayný konudaki deðerlendirmesinin sorulmasý üzerine, Türkiye’nin uluslararasý platformda, Irak’la olan iliþkilerde hep
merkezi Irak hükümetini muhatap aldýðýný söyledi.
‘’Yani iç politikaya dönük birtakým sýkýntýlarý kaþýyýcý
mesajlar verilmemesi lazým. Bizim Irak’ta Türkmen,
Kürt ve Arap kardeþlerimiz var. Biz hepsiyle de barýþ
içerisinde huzurlu bir þekilde yaþamak istiyoruz.
Daha önce yaptýðýmýz çalýþmalar, bugüne kadar petrol
ticareti ve petrol karþýlýðý gýda yardýmý programlarý,
hep bu bölgedeki insanlarýn gelir seviyesinin artmasý,
eðitim ve saðlýk hizmetlerinin iyi bir þekilde yapýlabilmesi için yaptýðýmýz çalýþmalardýr.
ÖK Baþkaný Prof. Dr. Erdoðan Teziç baþkanlýðýnda oluþturulan Strateji Komisyonunca
hazýrlanan rapor, kitap haline getirildi. YÖK
Baþkaný Erdoðan Teziç, kitabýn önsözünde raporun
son yýllarda yükseköðretim üzerinde yoðunlaþan
tartýþlamalara açýklýk getirmeyi amaçladýðýný kaydederek, çalýþmanýn bunun yaný sýra doðrudan yasal
düzenlemeden yola
çýkýlarak yükseköðretim
sorununun aþýlamayacaðý ya
da bir sonuca ulaþmanýn
mümkün olamayacaðý
endiþesinin bir ürünü olarak
ortaya çýktýðýný ifade etti.
251 sayfadan oluþan raporda, Türkiye’nin
Yükseköðretim Stratejisi,
”Yükseköðretim
Sistemlerinden Beklentiler:
Dünya ve Türkiye’deki Yeni
Eðilimler”, “Türkiye’de
Yükseköðretim Sisteminin
Bugünkü Yapýsý ve
Performansý”, “Türkiye Ýçin
Yükseköðretim Stratejisi”
baþlýklarý ile ele alýndý.
Kitabýn “Sunuþ” bölümünde
Yükseköðretim Kurulunun sürekli olarak Türkiye’nin
gündeminde önemli bir yer tuttuðu, deðiþik dönemlerde eleþtirildiði, bazý bakýmlardan baþarýlý olduðu,
bazý sorunlarý çözmede ise yeterince baþarýlý olamadýðý kaydedilerek, Türkiye’nin yükseköðretim sisteminin, geliþerek 68 devlet, 25 vakýf üniversitesinden
oluþan toplam 93 üniversite ile daha karmaþýk bir
duruma geldiði belirtildi. Son yýllarda, üniversitelerle
ilgili tartýþmalarýn öncelikli konularýnýn ”türban” ve
“katsayý” konularý olduðu kaydedilerek, þöyle denildi:
“Türban diye adlandýrýlan ve “Ýslami simge” haline
getirilen, genç kýzlarýn örtünme biçiminin, kamusal
alanda kullanýlmasýnýn yasaklanmasý ile ilgili bir ön
tespit yapmakta yarar vardýr. Zira bu örtünme biçi-
minin, kamusal alanda yasaklanmasý, önce ulusal
yargý organlarýmýzýn, ardýndan da uluslar arasý
mahkemelerin baðlayýcý kararlarýna dayanmaktadýr.
Üniversiteler de diðer bütün kurumlar gibi, bu kararlara uymakla yükümlüdür. Hemen ekleyelim, bu tür
yasaklamalardan hoþnut olmayanlar, bunlarýn deðiþtirilmesinin hukuki yollarýný hiç kuþkusuz kullanabilirler. Ancak, bir hukuk
devletinde, kurallara ve
mahkeme kararlarýna
uymak bir yurttaþlýk
görevi olduðu gibi, aksi
yöndeki tutum ve
davranýþlar karþýsýnda
uygulanacak yaptýrýmlara
katlanma sorumluluðu da
vardýr. Bu açýklamalar
dikkate alýnmadan
YÖK’ü ve üniversiteleri
sürekli olarak töhmet
altýnda býrakmak isabetli
olmamaktadýr.” Sunuþ
bölümünde “katsayý”
konusuna da deðinildi.
Üniversiteye giriþ
sýnavýnda öðrencilere
uygulanan farklý katsayýlarýn, meslek liselerinden mezun olanlar için
“üniversiteye giriþ yolunu týkadýðý” iddiasý ile sýð bir
tartýþmanýn baþlatýlmýþ olduðu ifade edilerek, “katsayý
ile ilgili düzenlemeler, ortaöðretim (meslek liseleri ve
genel liseler) öðrencilerinin, üniversite giriþ sýnavýndaki baþarýlarý deðerlendirilirken, lise döneminde
seçmiþ olduklarý alanlara göre kendilerine bir avantaj
saðlamayý hedeflemektedir. Hiçbir ayrým yapmadan,
bütün lise mezunlarýna üniversiteye giriþte tek bir katsayý uygulamasý yapmak, koþullarý eþit olmayan bir
yarýþma yaptýrmakla eþ anlamlýdýr. Bu iki konu
etrafýnda kümelenen tartýþmalar, yeni ufuklar açmaktan çok, týkanýklar ve gerilemeler yaratmýþtýr” denildi.
Y
Üniversiteye yeni model
www.yenidonem.org
Kerkük’te referandum
olacak mý?!
I
rak Anayasasý’nýn 140. maddesine göre bu
sene sonuna kadar Kerkük’te nüfus sayýmý,
ona göre de referandum yapýlmasý gerekiyor.
Aðzýný açan her Amerikan yetkilisi de “Anayasa
uygulanacak” diyor; yani Kerkük’te referandum
yapýlacak. Acaba öyle mi?! Çeþitli kaynaklardan
derlediðim bilgilere dayanarak yazýyorum:
“Sene sonuna doðru ABD, Kerkük’te referandum için uygun þartlar yok diyerek referandumu
ertelerse, bu sürpriz olmaz!” Peki öyleyse neden
ABD durmadan, Irak Anayasasý’nýn 140. maddesini hatýrlatýyor? “ABD’nin kendisinin de
Irak’ta yeni düzeni kurmasýnýn dayanaðý Irak
Anayasasý’dýr. Bunu kendisi kolay kolay
delebilir mi? Bunun için zorlayýcý þartlarýn
ortaya çýkmasý lazým, bu bir. Ýkincisi, ABD,
Bush’un 20 bin asker takviyesiyle baþlattýðý
asayiþ operasyonunda baþarý saðlamalýdýr, bu
süreçte bir de baþýna Kürt ve Kerkük sorunlarýný
açmak istemediði için, anayasa uygulanacak
diyor.”
Nüfus sayýmý?!
Görüþtüðüm kaynaklar, referandumun ertelenmesine yol açacak “hukuki” faktöre de dikkat
çekiyor:” Irak Anayasasý’na göre, Kerkük’te
önce nüfus sayýmý yapýlacak. Ondan sonra
referanduma gidilecek; Baðdat’a mý, Kürt özerk
bölgesine mi baðlanmak istiyorsunuz diye!”
Kerkük’te þiddetin týrmanmaya baþlamasý,
Amerikalý Baker-Hamilton raporunda da
“Kerkük’ün saatli bomba olmasý”nýn göstergesi
sayýlmýþ ve referandumun ertelenmesi istenmemiþti. Bush yönetimi bu raporu benimsememiþ gözüküyor ama, demokrasilerde bir
çözüm mekanizmasý olan referandumun
Kerkük’te bir dinamit etkisi yapacaðýný Bush
yönetimi de görüyor elbette.
Kerkük referandumunu Sünni olsun, Þii olsun
Araplar ve Türkmenler meþru kabul etmeyecek.
Zaten Irak Kürdistaný’nda yüzde 99 oranýnda
“evet” oyu alan “Yeni Irak Anayasasý”, Sünni
Musul’da ancak yüzde 14, hele de ABD’nin
adeta terör bataðýna saplandýðý Anbar eyaletinde
sadece yüzde 2 oranýnda “evet” oyu alabilmiþti.
“Bush yönetimi de görüyor ki, Kerkük’te mevcut þartlarda sayým ve referandum yaptýrmak,
Baðdat hükümetinin Þii Araplar nezdinde de
meþruiyetini kaybettirecektir; bunu görmemeleri
imkânsýz. Göze almalarý da çok zor!”
Zamanlama sorunu
Öyleyse neden ABD çýkýp açýkça “Nüfus
sayýmýný bile yapmak çok zor, referandumu bu
þartlarda yapamayýz” demiyor? ABD yönetimi
bunu þimdiden söylerse, anayasaya dayanan
Baðdat hükümetinin meþruiyet zeminini yok
etmiþ, mevcut mezhep þiddetine ‘erken’ bir
Kerkük þiddeti eklemiþ, kendi çekilme takvimini
çýkmaza sokmuþ olur.
Ýlave 20 bin askerle Baðdat’ta ve bir ölçüde
Anbar eyaletinde asayiþ saðlanabilirse, ABD
bunu canýna minnet bilecek, yýl sonuna doðru
bir de Kerkük yüzünden yeni bir kan ve þiddet
fýrtýnasý çýkmasýný istemeyecektir! Referandum
ertelenecek mi yani?”Zemin öyle kaygan ki,
yine de ‘kesin’ deðil, ‘büyük ihtimalle’ demek
daha iyi.”
O zaman Kürtler þiddete baþvurmaz mý?
“ABD’yi o çapta rahatsýz etmeyi, karþýlarýna
almayý, ABD’yle birlikte Baðdat’la çatýþmayý
göze alabilirler mi? Bu konuda tecrübeleri
vardýr.” Herkesin lehine olan, “Kerkük
Iraklýlarýndýr” formülüdür.
(Taha Akyol imzalý yazý, Milliyet’ten alýnmýþtýr)
Güncel
BALKANLARDA
KADÎM BÝR OSMANLI ÞEHRÝ : PRÝZREN
Rýdvan CANIM
Düþtük yollara
Asfalt yerine yüreðimizi döþeyerek
Göç bizim hasret bizim
Bir söðüt dalý gibi soyulan
Ömür bizimdi
Böyle söylüyor bir þiirinde
Prizrenli þair Zeynel Beksaç.. Tarihin
derinliklerine doðru bir yolculuða
çýkarsanýz eðer karþýnýza kanlý bir savaþ
çýkacaktýr. Bir milletin padiþahýný þehit
verdiði bir savaþtýr bu.. Adý Kosova
Savaþý’dýr.. Uðruna Murad Hüdâvendigâr
gibi bir alpereni þehid verdiðimiz
Kosova..
Bu yer babamýn yeri
Babamýn, babasýnýn
Gidenlerimizin, soðuk kalanlarýmýzýn
sýcak teri
Dünyaya gelecek olanlarýmýzýn sýcak teri
Bu yer benim yerim
Köylümün, kentlimin
Bu ter benim terim.
Bu mezar dedemin mezarý
Dedemin, dedesinin
Gidenlerimizin kapanýk, kalanlarýmýzýn
açýk mezarý
Dünyaya gelecek olanlarýmýzýn açýk
mezarý
Bu mezar benim mezarým
Köylümün, kentlimin
Bu ölü benim ölüm
Fethin üzerinden uzun asýrlar geçmiþ,
devir dönmüþtür.. Osmanlý’nýn tam 500
yýl adaletle yönetip medeniyetler kurduðu bu topraklar bugün öksüz,
üzerindekiler yetim kalmýþtýr.. Yaklaþýk
ll.000 km2’lik bir toprak parçasý
üzerinde, müstakil bir devlet olmanýn
mücadelesini veren Kosova’da yaþayanlarýn neredeyse üçte ikisi Arnavut
bugün.. Türkler de þimdi hatýrý sayýlýr bir
topluluk Kosova’da.. Ülke topraklarýnda
konuþulan üç dil de Arnavutça, Türkçe
ve Sýrp-Hýrvatça’dan ibaret.. Kosova’nýn
toplam nüfusu ise 2 milyon civarýnda.
Þimdi Balkanlarda, neredeyse Ýstanbul
ile beraber Türk vataný olmuþ bir þehir
düþünün... Bu þehir, Osmanlý’nýn bu
topraklardaki kadîm þehirlerinden biri,
Prizren’dir.. Tarih boyunca Prisren,
Prisrend, Prezdra, Perzerin gibi adlar
taþýyan bugünkü Prizren’e giden yolumuz üzerinde Ferizaj, Stimne ve Suha
Reka (Suvareka=Susuz Dere)’yý
ardýmýzda býrakýyoruz birer birer..
Ýþte Osmanlý’nýn bir zamanlar “þairler
yurdu” adýný verdiði Prizren.. Osmanlý
þuara tezkireleri bu þehri tanýtýrken þöyle
diyorlar : “Prizren’de bir erkek çocuk
dünyaya gelse diviti belinde doðar”.
Yani bu þehrin çocuklarý analarýndan þair
olarak doðarlar. Evet, bahçeli evleriyle,
cami, tekke ve mescitleriyle, çeþme ve
sebilleriyle, Bitriça üzerindeki taþ köprüleriyle, han ve hamamlarýyla, hepsinden
öte güzel insanlarýyla Prizren þehridir
burasý.. Ýnce, bembeyaz minareleriyle
Bursa’nýn maketi, þairler yurdu Prizren..
Osmanlýlarýn buralarý fethinden önce l4.
asýrda, eski Sýrbistan’ýn baþkenti imiþ
þairler ve ozanlar yurdu, civanlar otaðý
Prizren.. Bugün 100 bini aþan nüfusuyla
eskiden beri bir kültür ve ticaret merkezi
olmuþ Prizren. Hatta öyle ki bir zamanlar Adriyatik denizinde Dubrovnik’in
önemi ne ise Balkanlarda Prizren’in
önemi de o imiþ.. Bu yüzden bazý
yazarlar Prizren’e “Balkanlarýn
Dubrovnik”i adýný takmýþlar. Ben de ona
“Balkanlarýn Bursa’sý” adýný verdim..
Nice kavimlere yurt olmuþ, nice kültürlerle yoðrulmuþ, havasýyla ve suyuyla
Balkanlarýn bu güzel þehri, güneyinde
yer alan Þar daðlarýnýn kuzey eteklerine
kurulmuþ.. Osmanlý ile tanýþmasý ise taa
Fatih dönemine gidiyor.. Ýstanbul’un
fethinden iki yýl sonraya, yani 1455 yýlýna kadar.. Bu tarihten sonra Prizren artýk
bir serhat þehri, bir “akýncýlar” þehridir.
Prizren’de ilk Cuma namazý Fatih
tarafýndan Ortodoks kilisesinde kýldýrýlýr.
Zamanla Evrenosoðullarýnýn þehri imar
faaliyetleri; köprüler, camiler, hanlar,
hamamlar ve daha nice eserlerle süsler
Prizren’i..
Osmanlý ordularýnýn Adriyatik’in
güney kýyýlarýný fethetmesiyle birlikte
Prizren-Ýþkodra yolu, tabiri caizse doðubatý arasýnda bir atardamar olur. Artýk
Prizren, kervanlarýn uðrak yeridir.
Örneðin XVI. yüzyýlda þehrin en büyük
zenginlerden biri olan Kukli Bey’in
Prizren’de 117 dükkaný, 6 deðirmeni 1
kervansarayý vardýr. Romen tarihçisi
Beldicenu, “Balkanlarda yeni bir kent
uygarlýðýnýn ilk temellerini Türklerin
burada attýðýný ve Türk kültürü etkisinin
günümüzde hâlâ yaþadýðýný” söyler.
Zaman izçinde Prizren’de, Arnavut, Türk
ve Sýrp edebiyatýna önemli katkýlarý
olmuþ çok sayýda edib yetiþir. Bunlar
arasýnda, 15.000 beyitlik ünlü
“Gazavatname”siyle Prizrenli tarihçi ve
þair Suzi Çelebi, kardeþi Nehari Çelebi,
þair Þem’i ve Sücûdî, yaþadýðý çaðda
Bosna tarihini de yazan Pyeter Mazreku
sayýlabilir. 17. asýrda Prizren, Balkan
Yarýmadasý’nýn önemli sancak merkezlerinden biridir.
Bugün ismi “Fatih Sultan Mehmed
Namazgahý”’na çevrilen Namazgah,
diðer ismiyle Kýrýk Cami, Suzi Çelebi,
Kukli Beg ya da Saraçhane, Mehmet
Paþa Külliyesi ya da Bayraklý,
Beylerbeyi Sinan Paþa’nýn yaptýrdýðý
Sinanpaþa, Maksut Paþa ya da Maraþ
camileriyle Gazi Mehmet Paþa Hamamý,
Prizren’deki Osmanlý yadigarlarýndan
sadece birkaçýdýr.
18. asýr sonlarýnda Prizren, Ýstanbul,
Selanik, Ýþkodra, Dubrovnik, Sarayova,
Belgrad ile birlikte balkanlarýn büyük
kentlerinden biri haline gelir. 19. asýr
baþlarýnda ise þehirde ham derici, demirci, saraç ve terzilerden baþka mutafçý,
býçakçý ve tüfekçi esnaflarý geliþir. Hatta
tüfekçilik o kadar geliþir ki Prizren’de
yüze yakýn tüfekçi dükkaný açýlýr.
“Martinka” diye de anýlan Prizren tüfeklerinin þöhreti Anadolu ve Mýsýr’a kadar
yayýlýr.
Osmanlý ile fiilen beraberliði 1912 yýlýna
kadar sürmüþ Prizren’in.. Bu beraberlik
asýrlarýnda Prizren altýn çaðlarýný
yaþamýþ tabiri caizse.. Kültür, sanat ve
edebiyatta, zanaat ve ticarette bugün
çoðuna hasret kaldýðý muhteþem günler
yaþayan Prizren’de hâlâ Türk kültür ve
sanatý adýna birbirinden deðerli ürünler
veren þair ve sanatkârlarýn varlýðý insaný
sevnidiriyor kuþkusuz.. Zeynel Beksaç,
Osman Baymak, Naim Þaban, Murtaza
Büþra, Etem Baymak, Mehmet Bütüç,
Ýskender Muzbeg, Altay Suroy, Bayram
Ýbrahim, Esin Muzbeg, Ahmet Ýðciler,
Agim Rifat ve Özcan Micalar gibi ..
Bugün 30 civarýnda ibadete açýk caminin
bulunduðu þehirde, Þar Daðýnýn eteklerinde kurulmuþ Maraþ Camii’nden
baþlýyoruz gezmeye Prizren’i.. Nedense
Maraþ Camii isminden çok etkileniyorum. Bilindiði üzere Maraþ’ýn Elbistan
kazasýnda da muhteþem bir Þar Daðý
vardýr.. Hem Maraþ, hem Þar Daðý.. Ýþte
Osmanlý coðrafyasýnda belki birbirinden
habersiz iki ayrý güzel mekân..
Makedonyalý þair Aziz Serbest de
“Prizren” adlý þiirinde bu güzel þehir
karþýsýndaki duygularýný þu dizelerle dile
getiriyor..
Yitirilmiþ bir ahþap evin
Bir sevgiyi doðrulamasýdýr bu
Cumbadan yükselen sesler gibi
Derenin aðlamýsýdýr duyulan
Taþ köprü neyi anlatýr bizlere
Hadi artýk saçlarýný yalayan rüzgârla
Prizren’in gönençli bahçývanlarýna sor
Ýlkyaz ikindilerinin sessiz sokaklarýnda
Nedir ihtiyar atlarýna taþýttýklarý?
Prizren’in ortasýndan geçen þirin Bistriça
Nehri’nin sularý hayli azalmýþ.. Ýçinde
gezerek elleriyle balýk tutmaya çalýþanlarý görüyorum.. Ve Bistriça üzerindeki
taþ köprülerden birinde bir hatýra
fotoðrafý çektiriyoruz ardýndan..
Köprünün ayaðýnda kasetler satan
delikanlýya bize Prizren’den hatýra kalacak orijinal Prizren halk müziðine dair
birþeyler istiyorum ama nafile.. Türkçe
birþey yok diyor.. Aah Rumeli türkülerim neredesiniz ve niçin Prizren’de yoksunuz þimdi ? Biz de Arnavutça bir
müzik kaseti alýyoruz çaresiz..
Bir ara þehir merkezindeki tarihî
Sûfî Sinan Paþa Camii’nin þerefesinde
dalgalanmakta olan kýrmýzý bayrak
dikkatimi çekiyor.. l6l5 yýlýnda aslen
Prizrenli olan Sinan Paþa yaptýrmýþ bu
güzel eseri.. Çarþý pazarýyla, o daracýk
sokaklarýyla, köhnemiþ kahvehaneleriyle
Türklüðün nabzý Rumeli’deki can
damarlarýndan birisinde, burada,
Prizren’de atýyor hâlâ..
Kosova’nýn þu andaki statüsü çok
belirgin olmasa bile gelecekte az çok ne
olabileceði konusunda yüreklere su serpen bir tablonun habercisi gibi geliyor
bu bizlere.. Bayraklý Camii, yanýndaki
hamamla birlikte Sultan Mehmed
www.yenidonem.org
Perþembe, 1 Mart 2007
12
zamanýnda Gazi Mehmet Paþa tarafýndan
yaptýrýlmýþ.. Ramazan günlerinde “iftar
vakti”, bu caminin minarelerine çekilen
bayrakla bildirildiði için bu ismi almýþ
Bayraklý Camii.. Camiin hemen
yanýbaþýndaki sokakta cývýl cývýl oynaþan
Türk çocuklarýna Türkiye’den getirebildiðimiz hediyeleri daðýtýyoruz..
Sevinçten neredeyse boynumuza sarýlacaklar.. Prizren’de þu anda önemli eðitim
kurumlarýndan birisi de yaklaþýk 200
civarýndaki öðrencisi ile Prizren
Medresesi imiþ.. Savaþ süresince de hep
açýk kalmýþ burasý..
Bugünlerde Prizren’de en fazla konuþulan Suzi Çelebi köprüsünü görme(?!) fýrsatýný da buluyoruz gezilerimiz esnasýnda.. Tabii hemen yakýnýndaki Suzi
Çelebi Camii ve kabristanýnda uzun asýrlarýn uykusuna yatmýþ meþhur
“Gazavatname” yazarý, þair Suzi
Çelebi’nin kabrini de ziyaret ediyoruz. O
anda Prizrenli þair Mehmet Bütüç’ün
mýsralarý geliyor hatýrýma..
“Þimdi yaðmurlar yýkar
Sûzî Çeþmesi’nin susamýþlýðýný
bir gözyaþý misâli
Bistriça deresinde yýkanýp
sevinç dolu çocuk çýðlýklarý
geçmiþte kaldý
renkli bir masal misâli
Dalgalarýn ve köprünün seviþme türküsü
duyulmaz oldu yeni tarihin gürültüsünden
Unutturulmuþ Türkçem’den
sessiz oldu Sûzî Camiindeki vaazlar
Bi tek dizeleri
duyulur kaldýrým taþlarýnda Prizren’in”
Resmî yetkililer köprü için; “Zaten yýkýlmak üzereydi, aslýna sadýk kalýnarak
yenisi yapýlacak” açýklamasýný yapadursun, Prizrenli dostlarýmýz, bugüne kadar
bu þehirdeki —neredeyse- bütün ata-dede
yâdigârý eserlerin ayný bahanelerle ya da
benzer gerekçelerle tarihin derinliklerine
gömüldüðünü söylüyorlar ve ne yazýk ki
çoðu bu resmi açýklamalarý samimi bulmuyorlar. Köprü inþaatý devam ediyor
gerçi ama bir süre sonra ortaya çýkacak
köprünün ne kadar “Suzi Köprüsü” olacaðý meçhul..! Ya da mâlum..!! Üstüne
üstlük Prizren Belediye Meclisi, bugünlerde düzenlediði bir toplantýyla Prizren
sokaklarýnýn, meydanlarýn ve semtlerin
daha çok Arnavutlarýn isimlerinden
oluþan yeni isimlerini de kabul etmiþ..
Bakalým gelecek günler ne getirir..
Bu küçük þehir gezintisinin ardýndan
Mehmet Bütüç’ün sahibi bulunduðu haftalýk “Yeni Dönem” Gazetesi’ne uðruyoruz kýsa süreli de olsa.. Esin Muzbeg,
gazetenin genel yayýn yönetmeni.. 1912
yýlýndan bu yana, Kosova Türklerinin ilk
baðýmsýz gazetesi olmuþ Yeni Dönem..
2500’e ulaþan tiraja sahip.. Bu sayýnýn
500 kadarý Makedonya’ya gidiyormuþ..
Ve genç gazeteci Muzbeg ; “Yeni
Dönem” bugün, hem ilk sayýsýnýn çýktýðý
günden itibaren 6. yýlýný doldurmanýn
gururunu, hem de 300’üncü sayýsýna
ulaþmanýn heyecanýný yaþýyor. 300
sayýsýný telâffuz etmek dile kolay. Ýçinde
hem zorlu ama azimli, hem de çok zevkli dönemler oldu.
(devamý gelecek sayýda)
13
Perþembe, 1 Mart 2007
Kültür
ÝZLENÝMLER
A
Yeni Anayasa Hazýrlýklarý ve Biz
htisaari’nin Kosova’nýn Nihai Statü Öneri
Paketi’ne göre Kosova’nýn ileride kendi
insanlarý tarafýndan hazýrlanmýþ ve kabul
edilmiþ Anayasasý olacaktýr. Yine Ahtisaari Öneri
Paketi’ne göre, sözkonusu anayasa diðerleri arasýnda
þunlarý mecburen saðlamalýdýr: Kosova tüm vatandaþlarýnýn eþitliðine dayanan bir multietnik birliktir;
Kosova’nýn multietnik karakterinin bir belirtisi olan
kendi bayraðý (…), milli marþý olacaktýr; resmi
dillere gelince, Kosova’nýn resmi dilleri Arnavutça
ve Sýrpça’dýr.
Anlaþýlacaðý üzere, Türkçe bu mecburiyetin dýþýnda
býrakýlmýþtýr.
Dil konusunda böyle bir düzenleme, þimdiye kadar
Kosova’da anayasal nitelikteki düzenlemelerde dillerin kapsanmasý bakýmýndan, eksik bir düzenlemedir. Bunu anlamamýz için Kosova’nýn anayasa
tarihine ve eski anayasalarýndaki düzenleme kurallarýna bakmamýz yeter.
Þimdiye kadar ister 1969 Anayasa Kanunu’nda, ister
1974 Anayasasý’nda ister de 1990 Kaçanik
Anayasasý’nda Türkçe’ye belli bir yer verilmiþtir.
Böylece, Kosova’da 1969 yýlýndan itibaren, anayasal
düzenlemelere gereklik duyulduðu çeþitli zaman dilimlerinde Türkçe, dolayýsýyla Kosova’da yüzyýllarca
yaþayan Türkler göz ardý edilmemiþ, Kosova
Türkleri’nin sayýsý, bunu izleyen matematikler veya
matematik oyunlarý nazari dikkate alýnmamýþ, aksine,
Kosova’da Türkçe’nin varlýðýna anayasal nitelik
kazandýrýlmýþ, dilimizin bu niteliði çeþitli zaman dilimlerinde yeniden gündeme getirilmiþ, teyit
edilmiþtir yani burada Türkçe’nin garanti trendi, bir
takým gelgitler dýþýnda, durmadan yükselmiþtir.
Geçen yazýlarýmýn birinde bu konuyla ilgili ileri
sürülen örneklerin burada bir daha belirtilmesi
uygundur:
1969 Kosova Sosyalist Özerk Bölgesi’nin Anayasa
Kanunu
Kosova’nýn anayasa niteliðinde ilk temel yasasý
sayýlan Kosova Sosyalist Özerk Bölgesi’nin Anayasa
Kanunu’ndaki (1969) düzenlemelere göre Kosova
SÖB`nde Arnavut, Sýrphýrvat ve Türk dilinin ve bu
dillerin yazýlarýnýn hak eþitliði saðlanýr.” (madde 10,
fýkra 1); Türklerin de yaþadýðý yerlerde Arnavut,
Sýrphýrvat ve Türk dili ve bu dillerin yazýlarý eþit
olarak kullanýlýr. (madde 70, fýkra 2).
Bu Anayasa Kanunu’nda dillerin eþitliði konusunda
çok sayýda düzenlemelerin yanýnda Türkçe ile ilgili
þöyle somut bir düzenleme de yer almýþtýr: Bu
Anayasa Kanunu “Kosova SÖB Resmi Gazetesi”nde
özdeþ metinler olarak Arnavut, Sýrphýrvat ve Türk
dilinde yayýnlanýr ( 153. madde, 1. fýkra).
Anayasa Kanunu`nun Ýkinci Baþlýðý`nda, Kosova
SÖB`nin hak ve görevleri çerçevesinde dil ve
yazýlarýn hak eþitliðine özel bir yer verilmiþ, bu hak
eþitliði altý maddeyle düzenlenmiþtir.
1974 Kosova Anayasasý
1974 Kosova Anayasasý’nda Türkçe ile ilgili þu
düzenleme yer almýþtý:
“Kosova SÖ Bölgesi’nde Arnavut, Sýrphýrvat ve Türk
dilinin ve bunlarýn yazýlarýnýn hak eþitliði saðlanýr”.
(madde 221).
1974 Anayasasý’nda Arnavut, Sýrphýrvat ve Türk
dilinin eþitliði bir anayasal ilke olarak düzenlenmiþtir. Bu eþitlik ilkesinin Kosova’da gerçekleþtirilmesi ve dillerin eþitliði ilkesinin somut bir biçimde
uygulanmasýyla ilgili koþullar yasa ile ve diðer genel
düzenleme kurallarýyla saptanýr (madde 221) denmiþtir.
1990 Kaçanik Anayasasý
1990 Kaçanik Anayasasý’nda da Türkçe ile ilgili þu
düzenleme yer almýþtýr:
Kosova(...) nýn diðer milliyetlerinin yaþadýðý bölgelerde, Sýrphýrvat ve Türk dili ve yazýlarý da, yasaya
uygun bir biçimde eþit resmi kullanýþtadýr (madde
11, fýkra 2).
Görüldüðü üzere, Türk halkýnýn varlýðý baþta olmak
üzere, somut toplumsal siyasal düzenin sunduðu
olanaklar, bu olanaklara dayanarak Türk halký ve
mensuplarý tarafýndan olduðu gibi, yýllar boyunca
çeþitli görevleri üstlenen diðer kimseler tarafýndan da
gerçekleþtirilen etkinlikler ve giriþimler Kosova’da
Türkçe’nin anayasal nitelik kazanma sürecine katkýda bulunmuþtur.
Kosova’nýn yeni anayasasý hazýrlanacaktýr. Bu
anayasa hazýrlýklarýnýn baþladýðý bugünlerde biz,
durumumuz ve konumumuz itibariyle her zamandan
daha çok çalýþmalý, çok didinmeli; anayasayla ilgili
hazýrlýklar sürecinde giriþim ardýna giriþim yapmalý,
dil bakýmýndan yýllar boyunca kazanýlmýþ, son birkaç
yýl içinde ise elimizden alýnmýþ haklarýmýzýn yeni
anayasa ile bize iade edilmesini istemeli, dilimizin
ÝS KE N DE R MU Z BE G
son zamanlarda uðramakta olduðu erozyondan ötürü
duyduðumuz rahatsýzlýðý her fýrsatta ve her yerde dile
getirmeliyiz.
Böyle bir çalýþma, giriþkenlik ve azim ister, bilgi ve
görgü ister, yetenek ister. Böyle bir çalýþmanýn
gerçekleþtirilebilmesi için ilgili ve yetkililer dil
konusunda kiþisel çýkarlarý kenara atabilmeli, halkla
bütünleþme coþkusuna ulaþma becerisine sahip olabilmelidirler.
Kosova’nýn yeni anayasasý hazýrlanýrken biz dilimizin yeniden anayasal nitelik kazanmasýyla ilgili
önerilerimizi sunarken siyasal otorite olarak da, sivil
toplum kuruluþlarý olarak da tarihsel sorumluluk
merdiveninin en son basamaðýna çýkmalý, bu
basamaktan yola baþlayarak sen ben çekiþmesini
kenara atmalý, dil eþitliði enginlerine topluca açýlmalýyýz.
Bu enginlere doðru giderken her þeyden önce,
yukarýda belirtilen anayasalardaki eþitlik ilkelerinin
bizim için birer kazanýlmýþ hak olduðunu ileri
sürmeli, bunu hiç çekinmeden, korkmadan ve býkmadan savunmalýyýz.
Dünyada dil eþitliði ilkelerini düzenleyen çok sayýda
anayasa vardýr. Biz demin belirtilen enginlere doðru
giderken, dünyada dil eþitliði ilkelerine geniþ yer
veren anayasalarý da örnek göstermeli, yolumuzun
doðru bir yol olduðunu ispatlamalýyýz.
Biz bu dönemde bütün kültürel etkinliklerimizi dilimizin yeniden anayasal ilke niteliðine ulaþmasý
doðrultusunda gerçekleþtirmeliyiz. Resim sergimiz
de, geleneksel etkinliklerimiz de, þiir saatimiz de,
tiyatro oyunumuz da, konserimiz de, dergi ve
gazetelerimiz de dilimizin anayasal niteliðini
çaðrýþtýran içeriklere yer vermelidirler. Gideceðimiz
her yerde, yapacaðýmýz her görüþmede bunu dile
getirmeliyiz. Yani sen ben olarak deðil, halk olarak,
topluluk olarak, toplum olarak bunu yapmalýyýz.
Bunu herkese öyle hissettirmeliyiz ki, bizim dilimizin anayasal niteliðini çalanlar yaptýklarý bu hatanýn
farkýna varmalý, bu hatayý düzeltmek için bize yanaþmalýdýrlar.
Bizim burada biz olarak kalma ve dilimizi koruma
stratejimizin birinci noktasý bu olmalýdýr. Kosova’nýn
yeni anayasasý hazýrlanýrken bunu dil stratejimize
ikinci nokta olarak yerleþtirir isek, bu, bizim bu
konuda baþarýsýzlýk yolunu kendimizin seçtiðimiz
anlamýna gelir.
Mitroviça’da Türkçe’nin resmiyeti gündeme geliyor
“Kosova haber” gazetesi internet sayfasýnda “Mitroviça’da Türkçe’nin Resmileþmesinde Ýlk Adým” atýldýðýný yazdý. Türk topluluðunun baþvurusundan sonra Mitroviça’da Türkçe’nin geleneksel dil kapsamýnda resmi kullanýmda dil olmasý için ilk adýmlar atýldý. Cuma günü, KDTP Mitroviça
Þubesi baþvurusunu görüþen ilgili komiteler “evet” dedi ve Mitroviça Belediyesi’nin ilk meclis toplantýsýnda gündeme alýnmasýný karara baðladý.
Türk Dili’nin görüþüleceði Mitroviça Belediye Meclisi’nin sýralý oturumunun 10 Mart 2007 tarihinde yapýlmasý bekleniyor.
K
DTP Mitroviça Þube Baþkaný Ergin Köroðlu,
belediye meclisi iktidar partileri, muhalefet
partileri, Mitroviça AGÝT ve UNMÝK temsilcileriyle gerçekleþtirdiði görüþme turlarýnda
Mitroviça Türklerinin dil üzere taleplerini ileterek,
bu yöndeki ilk giriþimlerini baþlattý. Köroðlu,
Türkçe’nin Mitroviça’da Dillerin Kullanýmý
Yasasý’na dayanarak, geleneksel bir dil olarak hiçbir
baraja tabi tutulmadan “Resmi Kullanýmda Dil”
olarak kabul edilmesi baþvurusunda bulunmuþtu.
23 Ocak Cuma günü Mitroviça Belediye Meclis
komiteleri bu baþvuruyu görüþerek, Türkçe’nin
resmileþmesi yönünde yeþil ýþýk yaktý. KDTP
Mitroviça Þube Baþkaný Ergin Köroðlu, Topluluklar
Komitesi’nde AGÝT temsilcisi ve Komite üyeleriyle
konuyu görüþürken, ayný saatlerde Mitroviça
Belediyesi Mali ve Siyasi Komitesi de Türkçe’nin
resmileþmesi konusunu görüþmek üzere bir araya
geldi. Komiteler, Dillerin Kullanýmý Yasasý’nýn
saðladýðý olanakla, Türkçe’nin bu belediyede “Resmi
Kullanýmda Dil” olarak kabul edilmesini onayladý.
Prosedür gereði komiteler, kararlarýný Mitroviça
Belediye Meclisi toplantýsýna sunacak. Türk Dili’nin
görüþüleceði Mitroviça Belediye Meclisi’nin sýralý
oturumunun 10 Mart 2007 tarihinde yapýlmasý
bekleniyor.
www.yenidonem.org
Kültür
Perþembe, 1 Mart 2007
Kosova Türk Toplumunun Mihenk Taþlarýndan “Doðru Yol” Derneði ve Kosova’da Türkçe Eðitim
Gerçekler Iþýðýnda Kosova’da Türkçe
Eðitimin 55. Yýldönümü
TEFRÝKA 22
Emektar Öðretmenlerimizin
Türk Eðitimine Katkýlarý
Sayýn Necat Matrancý
Raif
VIRMÝÇA
“Gerçekler Iþýðýnda Kosova’da Türkçe eðitimin 55. yýldönümü”
kutlamalarý adý altýnda baþlattýðýmýz tefrikamýzýn ilk konuðu,
Kosova’da Türkçe eðitimin çok deðerli ve en baþta gelen öðretmenlerinden “Kosova’da Türkçe Öðretimin Babasý” ve “Öðretmenlerin Öðretmeni” olarak bilinen Sayýn Necat Matrancý’dýr.
1951 yýlýnda Türk dilinde okullarýn açýlmasýyla, Prizren’de
yaþayan Türk ailelerin çocuklarý ana dilinde Türkçe olarak açýlan
yeni sýnýflara geçiþ yaparak eðitimlerini devam ettirmeye
baþlamýþlardýr. Güçlüklerle baþlayan bu geçiþ kýsa bir zamanda
büyük boyut kazanarak, Türk sýnýflarýnýn ve öðrenci sayýsýnýn artmasýna sebep olmuþtur. Dolayýsýyla o dönemdeki demokratik bir
sistemin muhtevasýnda bu topraklarda Türkçe eðitimin ve
Türklüðün ilk kaideleri de atýlmaya baþlanmýþtýr. Türkçe eðitimin
baþlamasýyla o dönemde önemli ve deðerli bir eðitim kadrosu
olarak bilinen Sayýn Necat Matrancý ve arkadaþý Ülkü Jýlta ile birlikte Devlet Türk Real Lisesinin üst sýnýflarýna öðretmen olarak
tayin olurken, meslektaþlarý Cemil Þengör ve Abidin Ýmam lisenin
alt sýnýflarýna tayin edilmiþti.
Necat Matrancý, Türkçe eðitimin baþladýðý ilk günden
günümüze kadar mesleðine sadýk kalmýþ, yüzlerce öðrenciye ders
vermiþ, nesilden nesle yetiþtirdiði öðrencilerinin çoðunun þimdiye
kadar ulaþtýklarý baþarýlara kuþkusuz en çok payý geçen öðretmenlerden biridir. Hayat boyunca yapmýþ olduðu çalýþmalarýnda kendi
mesleðinde örnek olmuþ. Genç meslektaþlarýna ve bütün öðrencilerine her türlü yardýmda bulunmuþ, sevdalý tutumuyla öðretmen
mesleðini sevdirmiþ, çalýþmalarýyla ve davranýþlarýyla öðrenciöðretmen arasýndaki sevgi ve saygýnýn nasýl olduðunun numunesini vermiþtir. Bilgisiyle ve dürüstlüðüyle öðrencileri tarafýndan
büyük bir otoriteye sahip olan Necat Matrancý, öðrencilerine okumanýn, bilginin ve Türkçemizin, rengini, tadýný, içtenliðini ve
bütün zenginliðini aþýlamýþ, bu Türklüðün ve Türk kalmanýn köklerini dikmeye baþarmýþtýr. 1951’lerde Türkçe okullarýn ve diðer
Türk dernek ve kuruluþlarýn açýlmasýnda, daha sonraki yýllarda
Türkçe eðitimimizin geliþmesinde ve Türkçe okullarýmýza yeni
kadrolarýn saðlanmasýnda sunmuþ olduðu katkýlarý büyük saygýya
deðerdir.
Uzun yýllar doðduðu evde huzur içinde aile hayatýný sürdüren
Sayýn Necat Matrancý, yaþlarýnýn ilerlemesine raðmen bizi kýrmayýp, evine konuk ederek gazetemize demeç verdi. Demeci
verdiðinden dolayý ona bütün Türk öðretmenleri ve öðrencileri ve
Yeni Dönem Medyasý çalýþanlarý adýna teþekkür ederek ilk önce
kendilerine hayat öyküsünü anlatmasýný istedik.
Necat Matrancý. 6 Aðustos 1921 yýlýnda Prizren’de doðmuþtur.
Annesi Þasivar ailesinden olan Naciye hatundu, babasý Recep
Þuaip Efendi de Jandarma Çavuþuydu. Küçük Necat ailenin birinci çocuðuydu. Beþ yýl sonra dünya gelen bir kýs kardeþi oldu. Bu
dört kiþilik mesut ailede, Necatýn anneannesi de birlikte yaþamaktaydý. Hemen doðuþtan ve daha sonraki çocuk dönemlerinde yapmýþ olduðu davranýþ ve faaliyetleriyle yabancý dillere özel bir sevdasý ve özlemi vardý.
Ýlkokulun birinci ve ikinci sýnýfýný 1927/28 okul yýlýnda
bitirdikten sonra, 1929 yýlýnda babasý Recep Efendinin hizmetle
Makedonya’nýn, Gradsko adýnda kasabaya tayin edilmesiyle
Necat ilköðrenimin kalan sýnýflarýný bu küçük kasabada tamamladýktan sonra, Gevgeli’de liseye kaydýný yaptýrdý ve 1935/36
eðitim yýlýnda bu okuldan mezun olduktan sonra, lisenin yüksek
sýnýflarýný tamamlamasý kaydýyla eðitimine Kalkandelen’de devam
etti.
1941 iþgal yýlýnda ailesiyle birlikte Kalkandelen’den Prizren’e
döndüler. 1941/42 okul yýlýnda Pnþtine’de Arnavut dilindeki
eðitime öðretmen kadrolarýný saðlamak amacýyla Priþtine’de
düzenlenen üç aylýk pedagoji kursunu bitirdi. Büyük bir baþarýyla
bitirdiði kurstan sonra iki yýl Prizren belediyesine tabi olan
köylerde Arnavut dilinde öðretmenlik yaptý.
14
Doðru Yol Türk Kültür Sanat Derneðinin
TEFRÝKA 22
55. Kuruluþ Yýldönümü
2002 YIL ETKÝNLÝKLERÝ
1. 12.03.2002. tarihinde “Sultan Murat”
kýþlasýnda konser düzenlendi. Konserden elde
edilen gelir (642 E) Reþat Sinik’in ailesine verildi.
2. 04.04.2002. tarihinde “Namazgâh”ýn açýlýþ
nedeninden Kültür evinde konser düzenlendi
3. 06.04. 2002. tarihinde “Namazgâh”ýn açýlýþ
törenine derneðin Halk danslarý ekibi katýldý
4. 23.04.2002. tarihinde 1. Balkan Ülkeleri
Çocuk Festivaline Erkan Laya Halk danslarý
ekibi katýldý
5. 01.05. 2002 tarihinde demek sanatçýlarý ve
folklor ekibi Manisa ve Salihlide düzenlenen
Hýdrellez þenliklerine katýldý. Bu iki þehirde
konserler düzenlendi.
6. 19.05.2002. tarihinde Makedonya’nýn
Kocacýk köyünde Gençlik ve Spor Bayramý
Uluslararasý Þenliklerine derneðimizin halk
danslar ekibi katýldý.
7. 26.05.2002. tarihinde “Doðru Yol” derneði
salonunda “Gerçek” dergisinin tanýtýmý yapýldý.
Bu vesileyle ”Nazým Hikmet” ve “Naim Þaban”
yazýn kollan üyeleri ortaklaþa bir yazýn saati
düzenlediler.
8. 05.06.2002. tarihinde “Doðru Yol” demeði
Tekirdað “Kiraz festivaline” folklor ekibiyle
katýldý.
9. 4-5 Temmuz 2002 tarihinde “Doðru Yol”
demeðinin giriþimiyle Kosova”da tüm Türk
Kültür sanat dernekleri ortaklaþa faaliyetler
düzenlediler. Bu etkinlikler çerçevesinde
Hamamda resim sergisi, þiir dinletisi, Ata
çocuklarý resitali yapýldýktan sonra Kültür evinde konser düzenlendi.
10. 15.07.2002. tarihinde TTGKK komutanýnýn
devir teslim töreni için demeðimiz müzik ve
folklor ekibi ile özel bir programla katýldý
11. 20.09.2002 tarihinde Demek binasýný T.C.
Emniyet Genel Müdürü ve Eþgüdüm daire þefi
sayýn Metin Kýlýç ziyaret etmesi þerefine folklor
ekibi, Ata çocuklarý ve Rehan Kantarcý bir program düzenlediler.
12. 2002. yýlýnýn ekim ayýnda KDTP’in tanýtýmý
dolayýsýyla Derneðimiz konserler düzenledi.
Derneðimiz ayný amaçla Prizren’den baþka
Priþtine, Gilan ve Mamuþa’da konserler düzenledi.
13. 28.Kasým 2002. tarihinde T.C. Cumhuriyeti
Bayramý dolayýsýyla Kültür evinde demeðimiz
konser düzenledi.10.10.2002. tarihinde
Atatürk’ün ölüm yýldönümü nedeniyle tüm
demeklerle ortaklaþa yapýlan programa
demeðimiz de iþtirak etti.
2003 YIL ETKÝLÝKLERÝ
1. 16.01.2003 tarihinde “Doðru Yol” derneðini
Kosova UNMNÝK Yöneticisi Mihayel Þtayner
ziyaret etti.
2. 18.03. 2003 tarihinde TTGK konuðu olan
Orgeneral Oktar Ataman’ýn þerefine hazýrlanan
“Mena” restoranýnda demeðimiz bir program
düzenledi.
3. 26.04.2003 tarihinde 23 Nisan Çocuk ve
Egemenlik Bayramý dolayýsýyla Atat Çocuklarý
Spor merkezinde düzenlenen Çocuk Þenliðine
katýldý.
4. 07.04. 2003 tarihinde Ýstanbul ve Ýzmit
þehirlerinden gelen bir heyet Demeðimizi
ziyaret ettiler. Bunlarýn þerefine dernekte bir
program sunuldu.
5. 06.05.2003 tarihinde “Doðru Yol” derneði
www.yenidonem.org
“Durmiþ Aslano”, “Þarski Behar”, ver “Agimi
kültür- sanat demekleriyle Hýdýrlez-Bahar
Bayramý nedeniyle Kültür evinde ortaklaþa bir
konser düzenledik.
6. 16.05.2003 tarihinde Kutlu Doðum haftasý
nedeniyle Tasavvuf müziði konseri düzenlendi.
7. 18.05.2003 tarihinde Kurila semtinde
“Gençlik Parký”nýn açýlýþý nedeniyle folklor
ekibi bir folklor gösterisi sundu.
8. 21.05.2003 tarihinde Azerbaycan televizyonu
45 dakikalýk bir program derneðimiz hakkýnda
çizdi.
9. 04.06. 2003 tarihinde “Doðru Yol “derneði
ikinci kez Tekirdað ”Kiraz festivali’ne katýldý.
10. 30.07.2003 tarihinde Mehmetçiðin
Kosova’ya geliþi yýl dönümü þerefine
Hamamda düzenlenen programa resim, kolu,
Atat Çocuklarý ve Ýrfan Þekerci katýldý..
11. 1 Temmuz ve 4 Temmuz 2003 tarihlerinde
Derneðimiz Mamuþa ve Priþtine’de konser
düzenlediler.
12. Mehmetçiðin toplu sünnet yaptýðý nedeniyle
Demeðimiz 6 Temmuz Pnzren’de ve 10
Aðustos 2003 tarihinde Výçitýrýn’da sünnet
törenlerini katýldý (program sundu).
13. 30.Aðustos 2003 tarihinde folklor ve
müzisyen ekibi Sultan Murat kýþlasýnda bir
konser düzenledi.
14. 26.09.2003 tarihinde demeðimizi T.C.
Genel Emniyet Müdürü, Eþgüdüm baþkaný
Metin Kýlýç ve KDTP yöneticileri ziyaret ettiler.
Bu vesileyle Ata Çocuklan kýsa bir program
sundular.
15. 24.10.2003 tarihinde Cumhuriyet Bayramým
dolayýsýyla Taburda düzenlenen programa
derneðimizin sanatçýlarý da katýldý. ,
16. 17.10.2003 tarihinde derneðimizi Belgrat
askeri ataþesi ziyaret etti. Derneðimizde kýsa bir
program verildi.
17. 09.11.2003 tarihinde demek binasýnda
Atatürk için anma saati düzenlendi. Þiir yanaþmasýnda derece alan öðrencilere ödüller
daðýtýldýktan baþka Atatürk’ün sevdiði þarkýlar
dile getirildi.
18. 16.11 ve 22.t 1. 2003 tarihilerinde Priþtine
ve Prizren’de Baþkim Çabrat yönetiminde
ilahiler konseri düzenlendi.
2004 YIL ETKÝLÝKLERÝ
1. t 7.01.2004 tarihinde 8. uluslararasý
Süleyman Brina Türk Kültür Hizmet ödülü
töreni yapýldý.
2. 13.02.2004. tarihinde demek binasýnda
“Tekerlekli sandalye” kitabý tanýtýldý.
3. 14.02.2004 tarihinde Nüsret Diþo’ya adanmýþ
bir þiir saati düzenlendi.
4. 13.03.2004 tarihinde demek binasýnda Org.
Fevzi Türker’i ve Korg. Ömer Keçecigil’i aðýrladý. Bu misafirlere foklar ekibi ve Müzik
gurubumuz bir program sundular.
5. Çocuk ve egemenlik bayramý dolayýsýyla 22
Nisanda Taburda ve 24 Nisanda Spor
merkezinde derneðimiz programa katýldýlar.
6. 02.05.2004 tarihinde Kültür evinde Kutlu
doðum hafta nedeniyle Baþkim Çabrat yönetiminde ilahiler konseri düzenlendi.
7. Gençlik Bayramý nedeniyle t 7.05.2004 tarihinde demek binasýnda Atat çocuklan ve Yazýn
kolu ortaklaþa bir program yaptýlar.
8. Demeðimize 31.05 2004 tarihinde
Tümgeneral Ýsmail Hakký Pekin, 09.06.2004
15
Perþembe, 1 Mart 2007
Türkçenin Kosova’sý
Güncel
SÝLÝNMEZ MÜHÜR
G
eçenlerde yolum Ýstanbul’a
düþtü. Yolum ilk kez Ýstanbul’a düþmemiþti ama bu kez,
uzun bir aranýn sonunda ve daha da
bilinçli bir þekilde Ýstanbul’daydým.
Oldukça güzel ve anlamlý bir zaman
geçirdim. Evime döndüðümde,
kafamdaki birçok þey tamamen yerine
oturmuþtu. Zihnime, hiçbir þekilde
silinmez bir mühür vuruldu.
Büyüklüðünü bildiðim birçok deðeri
bir kez daha tasdik ettim ve ruh ferahlýðý içinde Ýstanbul’dan ayrýldým.
Bu satýrlarda, insanlýðýn en büyük
devletlerinden Osmanlý Devleti’nden
birçok kez söz açmýþýmdýr. Bazen
doðrudan Osmanlý’dan bahsetmiþimdir, bazen de cümleler beni
Osmanlý’ya götürmüþtür.
Osmanlý medeniyeti uzunca bir
süre bu dünyada, gerçekliðiyle
yaþandý. Osmanlý Devleti’nin yýkýlmasýyla o da yok olmadý, bugüne dek
geldi. Gelmesine geldi ama tarz
deðiþtirdi; her geçen yýlda biraz daha
silikleþti, biraz daha kayboldu,
izlerinin silinmesi için çok çabalar
sarf edildi... Günümüzde artýk, kulaklarda kalan hoþ bir sada oldu. Gururla
ve ruh ferahlýðýyla hatýrlanan muazzam dönemler ve hayýflanmayla dile
gelen ibret verici olaylar... Üsküp,
Prizren, Ýzmir ve Baðdat’ýn ayný evin
öz çocuklarý olduðu dönemleri
düþünür, o dönemlerin nasýl zamanlar
olduðunu anlamaya çalýþýrým. Bu
kadar geniþ bir bölgede yüzyýllarca
yaþayabilen bir devlet nasýl bir devletti? Türk, Arnavut, Arap, Yahudi, Fars,
Boþnak, Yunan, Sýrp, Macar, Habeþ
ve daha birçok millet bunca sene
beraber yaþadý. Bunu iyice düþünmek
ve anlamak lazýmdý. Ben tarihe
daldýðým anlarda bu sorulara yanýtlar
aradým, bunlarýn örneklerini bulmaya
çalýþtým. Osmanlý döneminde doðmadýðým, yaþamadýðým için kitaplardaki bilgilerin dýþýnda, elle tutabileceðim kanýtlarýn olmasý önemliydi.
Þadýrvan’ýn bekçisi Sinan Paþa
Camisi’ne her dokunuþumda duyduðum güzel duyguyu Ýstanbul
Sultanahmet Camisi’nde de duydum.
Ýstanbul’a ulaþtýðým ilk andan
itibaren o malum yerlere gitmek için
zaman yaratmaya baþladým. Malum
yerler dediðim de Osmanlý eserlerinden baþkasý deðil. Uzun bir
aradan sonra, alanýnda geliþmiþ ve
daha bilinçli olmuþ bir kiþi olarak
onlarý görecektim. Onlarý algýlamam
daha da kolaylaþacaktý. Halletmem
gereken iþlerim bitmiþ ve esas iþim
baþlamýþtý. Her yaný tarihle dolu bu
þehirde ve özellikle de bu þehrin tarihî
yarýmadasýnda gezerken zamanda yolculuðum baþlamýþtý bile. Bu zaman
yolculuðuyla ben Osmanlý’yý bir kez
daha algýlamaya çalýþýyordum.
Bugünlerde dünyada düzensizlik
çoktu ve düzeni kuran Osmanlý
Devleti bu bakýma dikkate deðerdi.
Acaba düþüncelerimde yanýlýyor muydum? Osmanlý, düþündüðüm kadar
büyük ve önemli miydi? Zihnimdeki
sorular çoktu. Prizrenli bir Balkan
çocuðu için hiç de basit olmayan
sorulardý bunlar. Biz zaten o
medeniyeti doðduðumuzdan itibaren
daha da belirgin biçimde yaþayan
kiþileriz. Osmanlý bizim için her
zaman daha farklý olmuþtur. Ýþte ben
de Ýstanbul’da gezerken tarih kokan
eserlere bu gözle bakýyordum. Biz,
Osmanlý hoþgörüsünü Arnavut,
Boþnak dostlarýmýzla beraber
yaþarken görmüþ, öðrenmiþizdir.
Osmanlý’nýn mimarîsini Taþ Köprü’de
hissetmiþizdir. Size Ýstanbul’u sýrasýyla anlatacak deðilim. Zaten birçoðumuz Ýstanbul’u defalarca görmüþtür.
Ben size kendi iç muhasebemin bir
kýsmýný yansýtacaðým. Ýçimdeki silinmez mührün hükmünden söz edeceðim. Belki siz de benzer duygularý
yaþamýþsýnýzdýr.
Havanýn kararmaya baþladýðý bir
gündü ve yaðmur hafiften yaðýyordu.
Sarayburnu’nda yürüdükten sonra
Sultanahmet tarafýna doðru yol
almýþtým. Ýstanbul surlarýný seyrede
seyrede ilerliyordum. Yanýmda
arkadaþlarým vardý ve sohbet ediyorduk. Yaðmura aldýrýþ etmiyordum.
Sahil yolundan içeri kývrýlýp sokaklardan geçtim ve beni karþýlayan muazzam mabetle göz göze geldim. Ýstanbul’da beni ilk karþýlayan büyük eser
Fatih’in eseriydi: Aya Sofya Camisi.
Yaðmur artýk yaðmýyordu, hava da
son derece ýlýktý. Aydýnlatma ve ay
ýþýðýyla aydýnlanan Aya Sofya, bana
bilge bir derviþ edasýyla selam vermiþti. Kýzýl rengi ve kalýnca
minareleriyle asýrlarýn tanýðý bilge
Aya Sofya’dan öðrenilecek çok þey
vardý. Fethin önemli anýtlarýndandý ve
Türk Ýstanbul’un imzasýydý. Ona
büyülü gözlerle bakarken kafamý
azcýk çevirdiðimde dev bir eserle
Türkçe’mize “bypass” gerek!
Özcan MÝCALAR
Kimi yazýlar ilaç gibidir. Uykuya
dalmýþlarý faaliyete geçirir. Gurup
çalýþmasý baþlar. Yanlýþlarý görür,
gözünü, kulaðýný kapatmayanlar hemen
iþbaþýna geçer hatalarý düzeltmeye
çalýþýr. Ya rüyalarýna devam edenlere
ne denilmeli? Kendilerinden bir gün
hesap sorulmaz mý? Ne yazýk gün-
begün zehirleniyor Kosova Türklerinin
ciðeri. Bol oksijenle doldurmak gerek.
Zehirleri temizleyecek bir güç, bir
pompa gerek. Ýþte o güç bizleriz.
Organlarýmýz parçalanmýþ, kalbimizde
çarpýntý var. Kosova’da Türkçe’miz
kalp krizi geçiriyor. Parçalarý toplayacak ilaç elimizde kendimize güvenip
bypass yaptýralým Türkçe’mize. Virüs
kapmadan aþý yaptýralým genç nesle.
daha karþýlaþtým: Aya Sofya’nýn
kardeþi Sultanahmet Camisi. Onlarý
ilk kez görmüyordum. Heyecaným
bundan deðil, onlarý bir kez daha yerlerinde dimdik görmektendi. Onlar
geçmiþle bugünün baðlarýydý, onlar
güzel günlerin yadigârlarýydý. Altý
minareli Sultanahmet Camisi heybetiyle duruyordu. Ýstanbul’dan
ayrýldýðýmda düþündüðüm gibi, bu ve
bunlar gibi eserler Osmanlý
Devleti’nin nasýl bir devlet olduðunu
gösteren kanýtlardý. Onun büyüklüðü
biraz da bunlardandý. Ýlk karþýlaþmalarý Topkapý Sarayý, Kapalýçarþý,
Kýz Kulesi ve daha birçok eser izledi.
Ýlk selamlaþma gününün akþamýnda tarihî Sultanahmet Köftecisi’nde
köfte yedim. Bizim Prizren köftesini
andýran köfte lezzet doluydu. Günün
güzelliði köfteye ayrý bir tat katmýþtý.
Benim gezdiðim yerlere, baktýðým
eserlere birçoðunuz da bakmýþ olabilir. Sultanahmet köftesini tatmýþ
olabilir. Bakmak deðil görmektir
mesele. Eminim o eserlerden herkesin
çýkaracaðý benzer ve farklý dersler
vardýr. Herkes kendisine göre bir
þeyler bulur. Size Ýstanbul gezimi
anlatmamýn en büyük sebebi Ýstanbul’u tanýtmaktan ziyade Osmanlý’nýn
soluk aldýðýný ve büyüklüðünü hatýrlatmak içindir. Ýstanbul, bu büyük
medeniyetin merkeziydi. Prizren,
Selanik, Halep, Kahire gücünü ondan
aldý ve ona güç verdi. Topkapý
Sarayý’na girdiðimde ve onun son
kapýsýndan çýktýðýmda durup
bakakalmýþtým. Topkapý Sarayý
kapýlarýnýn büyüklüðü ve iþlemeleri
beni düþüncelere sevk etmiþti.
Osmanlý’yý kavramak için Ýstanbul’a,
bu bahsettiðim yerlere gelmek
lazýmdýr. Topkapý Sarayý’nýn en dýþ
kapýsý çýkýþýnda, Aya Sofya Camisi
yanýnda bulunan büyük çeþmedeki
iþlemeler benim için son noktaydý. O
anlarda ben sadece bu yerlerin eski
hâlini, eski sahiplerini düþünüyordum.
Topkapý Sarayý’ndan çýkan padiþah
ilerlerken saðýnda kalan Aya Sofya’ya
bakýnca neler düþünmüþtür acaba?
Aklýmdan bu geçti.
Osmanlý Devleti kuruldu, yaþadý
ve sona erdi. Yerinde bugün birçok
farklý devlet var. Bazý bölgeleri rahat
ama birçok yerinde de savaþlar var.
Balkanlar, bir türlü rahata ulaþmadý.
Bu mantýkla ulaþamayacak da.
Osmanlý Devleti egemenliðinden çýkBizleri eritip yok etmeye çalýþanlar
kendini bir gün ateþte bulacak. Biz
Türk gençleri kendilerinden bir gün
hesap sormaz mýyýz? Türkçe’m bir
dünya dilidir, anamýn dilidir. Ýnsan
anasýný ret eder mi? Ýnsan canýndan
vazgeçer mi? Ýnsan kolay kolay kendini katil eder mi? Türlüðümüzden
vazgeçmek kendimizi katil etmek
demektir. Atalarýmýza ihanettir!
Türkçe’mizin aþký o kadar kolay söner
mi? Biran önce temiz havanýn, oksijenin bol olduðu bir ortam yaratmalýyýz
www.yenidonem.org
týktan sonra bir sürü savaþ geçirdi ve
hâlâ rahat deðil. Orta Doðu’nun durumu daha da kötü. Kanýn akmadýðý
zaman yok. Irak’tan söz etmeme
gerek yok. Televizyonlarda bazen ama
beyinlerde her zaman o kötü görüntülerle yer alacaktýr. Kafkaslar’ýn altý
ve üstünde de huzursuzluk eksik
olmadý. Azerbaycan’ýn Karabað’ýnda
Ermeni iþgali, Çeçenistan’da sorun,
Gürcistan’da huzursuzluk...
Afrika’nýn durumu da ayrý bir dert.
Osmanlý coðrafyasý, Osmanlý
Devleti’nin sonlarýnda kaynadý.
Kanlarla boyandý, Osmanlý Devleti
parçalandý. Yerine devletler kuruldu.
Bunlardan biri olan Yugoslavya kanlarla boyanýp paramparça oldu.
Filistin topraklarý oyulup Ýsrail kuruldu. Azerbaycan ile Türkiye arasýna
Ermenistan sokuldu. Yunanistan’ýn
Batý Trakya’daki Türkiye sýnýrý bana
hep tekme indiren bir çizmeli ayaðý
andýrdý. Bunlarýn yanýna birçok örnek
daha getirilebilir. Bu konular beni
düþündürüyor. Osmanlý’yý bir kez
daha incelemeye veya ona bir kez
daha hayran olmaya sebep oluyor.
Son dönemlerinde yapýlan tarihî yanlýþlar da benim için büyük ibretlik
olaylar oluyor. Osmanlý, sadece
güzellikleriyle var olmadý.
Statü üzerine düþüncelerin
yürütüldüðü, kafalarýn yorulduðu
böyle bir zaman bile bana Osmanlý’yý
hatýrlatýyor. Geçmiþle yaþanmaz;
yaþanmamalý. Bu kesin ama
geçmiþten ders almak ve ondaki
güzellikleri sürdürmek lazým. 1810’a,
1455’e dönülemez. Dönülmemeli ama
1455’in bu topraklara getirdiði
düzenin nasýl bir þey olduðunu iyi
deðerlendirmek lazýmdýr. Resmî belgelerde Türkçenin yer alýp almamasý,
Türklerin haklarýnýn olup olmamasý
beni cidden sýkmaða baþladý. Bu
topraklardaki herkes Türkçenin derinliðini ve baðlayýcýlýðýný iyice bilmeli.
Balkanlar’ý güzelleþtiren bir
medeniyetin dilini bu topraklardan
çýkarmaya çalýþan zavallýlarý Ýstanbul’a Sultanahmet’e davet ediyorum.
Ýstanbul’a gelemezlerse de zararý yok.
Prizren Þadýrvan’ýnda durup Sinan
Paþa Camisi’ne iyice baksýnlar. Ýnsan
isteyince küçücük bir nesneden bile
koskocaman þeyler çýkarabilir.
Ýstanbul, Osmanlý medeniyetinin
baþkentiydi. O nedenle eserlerine
bakýnca birçok þey görünebiliyor.
Osmanlý yok edildi, artýk hükmü yok.
Ondan bize eserleri, hoþgörüsü,
anlayýþý, yaþam tarzý vb büyüklükleri
kaldý. Tabii, ayný zamanda,
Osmanlý’dan kötü miras da devraldýk
ama örnek iyiden olur. Kosova’nýn
yeni yapýlanmasýnda herkes
Osmanlý’yý durup düþünmeli.
kendimize, saðlýklý düþünüp saðlýklý
karar vermeliyiz. Türkçe konuþuyorsak,
Türkçe’miz için mücadele veriyorsak ,
Türkçe’mizle eðitelim çocuklarýmýzý,
daha kaliteli bir eðitim ortamý
yaratalým kendimize.
Gün gelir, “beni niye Türkçe’mle okutmadýn” diye çocuklarýmýz hesap sormaz mý? Kendimizi eleþtirelim,
eleþtiriye baþladýðýmýz an baþarýya bir
adým atmýþ olacaðýmýza inanýyor yolumuz geleceðimiz aydýn olsun diyorum.
Din ve Toplum
M.Tevfik Yücesoy
S
To p l u m
üzüm suyuna düþerler.Ýþte
bu faydalý mikroplar
faaliyete geçerek, üzüm
suyunu sirkeye çevirirler.
Midesi saðlam olanlarýn
zevkle yediði turþular da
tyucesoy@mynet.com
mikroplarýn mârifetiyle
tyucesoy@hotmail.com
olur. Turþusu yapýlacak
ürünler ayýklanarak temizce yýkanýr. Plâstik
bidon, fýçý veya küplere
saðlar.
koyulur. Üzerine tuzlu su
doldurulur. Arzu edilirse acý
Yoðurt da mikroplarýn bize
biber, sarýmsak, hardal gibi
bir hediyesidir. Bildiðiniz
tat ve koku verici maddeler
gibi, yoðurt yapmak için
de katýlýr. Kapaklarý kapsüt içerisine yine yoðurt
atýlarak birkaç hafta bekkatýlýr. Katýlan bu yoðurtta
lenir.
baþlýca iki tür bakteri
Bu bekleme sýrasýnda,
vardýr. Bu bakteriler
ürünlerde bulunan faydalý
çoðalarak sütü yoðurt
mikroplar derhal çalýþmaya
haline getirirler. Böylece
biz de yoðurt yeme imkâný- koyulurlar. Sebze veya
meyvelere güzel bir tat ve
na kavuþmuþ oluruz. Bu
lezzet kazandýrarak onlarý
bakteriler olmasaydý, seve
turþuya dönüþtürürler.
seve yediðimiz çok faydalý
bir gýda olan yoðurttan
Peynir yapýmýnda da mikromahrum kalacaktýk.
plardan yararlanýlýr.
Penisilyum adý verilen küf
Sirkenin nasýl hazýrmikroplarý bazý peynirlere
landýðýný görenleriniz
özel olarak katýlýr. Bunlar
olmuþtur. Sirke çoðunlukla
peynire hoþ bir koku ve
üzüm suyundan yapýlýr.
lezzet verir. Katýlan küf
Önce üzüm sýkýlarak suyu
çýkarýlýr. Bu su, birkaç hafta türüne göre, çok deðiþik tat
ve lezzette peynirler elde
kendi haline býrakýlýr. Bu
süre içerisinde tadý, kokusu edilir.
deðiþir ve üzüm suyu sirkBazý peynirlerde mavi-yeþil
eye dönüþür.
benekler görmüþsünüzdür.
Ýþte bunlar çoðunlukla
Acaba, üzüm suyu bekpenisilyum küfleridir. Bu
letilmeyle neden sirke
olmuþtur? Bu iþte de mikro- küflerin, antibiyotik elde
edilmesinde de kullanýlýrlar.
plar rol oynamýþtýr.
Mikroplar toprakta, havada, Mikroplarýn peynirlere
katkýsý sadece bu kadarla
suda kýsaca her tarafta
bulunur. Üzüm üzerinde de kalmaz. Bilirsiniz, peynir
mikroplar vardýr. Bu mikro- yapýldýktan hemen sonra
tüketilmez. Ýþtahla
plar üzüm sýkýlýrken üzüm
yenilebilmesi için birkaç ay
suyuna geçerler. Ayrýca
bekletilir. Bu süre
havadaki mikroplar da
içerisinde peynir “olgun-
HÝÇ MÝKROP YEDÝNÝZ MÝ ?
ize, “Hiç mikrop
yediniz mi?” diye bir
soru sorulsa, herhalde
“Mikrop da yenilir
miymiþ?!” diye cevap
verirsiniz. Halbuki
yediðimiz gýdalarýn birçoðu
mikroplar ile hazýrlanmaktadýr. Prof. Dr Selahaddin
Sert’in mikroplarla
kuþatýlmýþ hayatýmýzý
anlatýyor.
Meselâ, her gün üç vakit
soframýzdan eksik
etmediðimiz ekmek, bunlardan sadece birisi.
Bilindiði gibi, hamura
maya denilen bir madde
ilâve edilir. Ýþte, bu maya
içerisinde faydalý mikroplar
bulunmaktadýr.
Maya mikroplarý hamura
katýlmasaydý, yediðimiz
ekmeðin, ne buram buram
tüten kokusu, ne o lezzetli
tadý, ne de sünger gibi
yumuþaklýðý olurdu. Biz de
kaskatý bir ekmek yemek
zorunda kalýrdýk.
Evimize gelecek misafir
için, çeþit çeþit çörekler ve
pastalar hazýrlanýr. Bunlarýn
içerisine hamur mayasý
veya baþka isimle satýlan
mayalardan katýlýr. Ýþte bu
mayalar da, pastalarýn
kabarmasýný, yumuþamasýný
ve tadýnýn güzel olmasýný
laþarak”, daha lezzetli bir
tada ve hoþ bir korkuya
kavuþur. Ýþte bu olgunlaþmayý da yine mikroplar
yapar.
Ayrýca, olgunlaþma sýrasýnda faydalý mikroplar,
çýkardýklarý bazý maddelerle, peynirdeki zararlý
mikroplarý da öldürürler.
Sabah kahvaltýsýnda parlak
siyah rengi, kendine has bir
tadý ve güzelliði ile
soframýzý süsleyen zeytini,
pek çoðumuz severek yeriz.
Ancak, aðacýndan yeni
koparýlmýþ zeytinde o nefis
tat ve lezzeti bulmak
mümkün deðildir. Üstelik
bu zeytinler yenilemeyecek
kadar da acýdýr.
Bu iþte de mikroplarýn rol
oynamaktadýr. Þöyle ki:
Önce, zeytinler aðaçtan
toplanýr. Yaralý-bereli olanlar ayrýlýr. Saðlam zeytinler,
içerisinde tuzlu su bulunan
fýçýlara veya havuzlara
koyulur. Birkaç ay bekletilir. Ýþte bu esnada faydalý mikroplar faaliyete
geçerler. Fermantasyon
denilen bir olay meydana
getirirler. Fermantasyon ile
acýlar gider, yerini hoþ bir
tada býrakýr.
Mikroplar sayesinde
ekmek, yoðurt yiyebiliyor,
ayran içebiliyoruz. çeþit
çeþit peynirler, sirke ve
turþular hep mikroplarýn
hediyesi. Öyle ise, bu
mikroplar ordusunu
bizim hizmetimize koþturan ve bize sayýsýz nimetleri yedirip içiren Allah’a
þükretmeliyiz...
Ölümünün 7. gününde rahmetle anýyoruz.
Hamze BRAHA
G
eçenlerde ansýzýn geçirdiðim
hastalýk esnasýnda ve yaþanan
can pazarýnda Allah’u (c.c)
lütfü ve izniyle tedavimin baþarýlý
geçmesinde payý geçen aþaðýda adýný
zikrettiðim veya zikretmediklerime en
derin saygýlarýmla yürekten büyük bir
insana
Teþekkür etmek istiyorum.
Ýlk önce atak esnasýnda hastaneye
kaldýrýldýðým acil servis doktoru ve
þoförüne,
3. katta bulunan dairemden kucaklarýnda taþýdýklarý ve indirdikleri teknisyenlere, hastanede ilkyardým veren nöbetçi
dahiliye doktor ve hemþirelerine,
hastalýðýmýn bütün esnasýnda baþarýlý
tedaviyi yürüten Dr. Þemso ve diðer
doktorlara, kroner ünitesi ve yoðun
bakým hemþire ve teknisyenlerinden
kapýcý ile temizleyicilerine kadar sonsuz teþekkürler.
Tüm bu zaman içinde baþýmdan ayrýlmayan ve seferber olan çocuklarýma,
hanýmýma, kardeþim ve ailesine, kýz
kardeþlerim ve ailelerine ve bilhassa
ertesi gün Türkiye’den gelen kýz
kardeþim ve aslan gibi, Hýzýr (a.s) gibi
yetiþen ve tedavimin baþarýlý
geçmesinde büyük payý olan Dr.
Celal’e hissettiðim dualarý ile haftalarca
beni yalnýz býrakmayan tüm akraba,
arkadaþ, tanýdýk bir sözle caný dostlarýma; tedavim devamýnda T.C. Kocaeli
Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi
Kardiyoloji Bölümünden Doç. Dr.
Ertan Bey’e ve Yrd. Doç. Dr. Tayfun
Bey’e ve arada çalýþan tüm doktor,
hemþire ve personele, tüm bu süre
esnasýnda hizmetimde bulunan ve bütün
hastalýðýmýn aðýrlýðýný taþýyan kýz
kardeþim ve eniþteme, yeðenim Bekir
Bey ve ailesine ve bilhassa yeðenim
Bahar Haným ve ailesine sonsuz
teþekkürler.
Hepsinden Allah (c.c) razý olsun.
Saygýlarýmla
Dr. Güner Ramadan BUÞ
Ölümünün 7. gününde rahmetle anýyoruz.
Aradan yýllar geçse de dünde, bu günde, yarýnlarýmýzda, hasretinle canýmýzda, özleminle kalbimizde, hayalinle özümüzde,
sýcaklýðýnla her an yer yerde bizimle birliktesin. Aldýðýmýz her
nefeste sen varsýn, yaþadýðýmýz her an senle ve “senin için”...
Dayýsý Ýbrahim, Eþi Makiþa, Kýzý Leyla ve Eþi Ergin, Oðullarý
Erdoðan ve Ömer.
Deðerli eþim, babamýz...
Aramýzdan ayrýlýþýnýn 6. ayýnda seni rahmetle anýyoruz. Seni hiçbir zaman unutamýyoruz, gittiðin günden bu yana dualarýmýz hep seninle. Topraðýn bol,
mekanýn cennet olsun.Seni hiçbir zaman
unutamayan:
Teþekkür
Muharrem KÝSERÝ’yi
Muharrem KÝSERÝ’yi
Seni hiçbir zaman unutamayan Annen Neime, Eþin Nesrin, Kýzýn Sara, Kayýnpederin
Þükrü, Kayýnvaliden Ramize ve Kayýnbiraderin Nehari.
16
Damadýmýz ve deðerli dostumuz
Oðlum, eþim, babam ve damadýmýz
Aramýzdan ani ayrýlýþýn bizleri derinden üzdü. Gençliðin ve
yaþamýn en güzel dönemindeki ebediyete terk ediþinin acýsý
içimize kor gibi düþtü. Sevginle varlýðýný, hatýralarýnla güler
yüzünü unutmak mümkün olamayacak. Kalbimizin her
atýþýnda bizle birlikte yaþayacaksýn. Rahmetle anar,
mekanýnýn Cennette olmasý için yüce Mevla’ya duacýyýz.
Perþembe, 1 Mart 2007
Tacudin ZURNACÝ
Deðerli kardeþim ölümünün 3. senesinde seni rahmetle
anýyoruz. Mekanýnýn cennette olmasý için yüce Mevla’ya
her gün duacýyýz. Seni hiçbir zaman unutamayan:
Eþin: Feriha, Kýzýn: Nadire
www.yenidonem.org
Ablan: Hadiye
Güncel
Oscar’ýn yýldýzý Köstebek
17
Perþembe, 1 Mart 2007
S
inema dünyasýnýn zirvesinde yer
alan Akademi Ödülleri 79. kez
sahiplerini buldu. Emmy ödüllü
talk showcu Ellen Degeneres’in sunduðu Oscar ödül töreninde büyük sürprizler yaþanmadý. ‘The Departed’ en
iyi film dalýnda Oscar’a layýk
görülürken, filmin yönetmeni Martin
Scorsese en iyi yönetmen Oscar’ýný
havaya kaldýran isim oldu. William
Monahan da ‘The Departed’la en iyi
uyarlama senaryo ödülünü kazandý. En
iyi kurgu dalýnda da ödül ‘The
Departed’a gitti. En iyi kadýn oyuncu
ödülünü The Queen’deki performansýyla Helen Mirren alýrken, Forest
Whitaker, The Last King of
Scotland’daki rolüyle en iyi erkek
oyuncu Oscar’ýný kucakladý. Gecenin
ilk sürprizini Alan Arkin yaptý. Arkin,
Dreamgirls filminde oynayan Eddie
Murphy’nin favorisi olarak gösterildiði
en iyi yardýmcý aktör kategorisinde
ödüle, Little Miss Sunshine’daki
rolüyle layýk görüldü. En iyi yardýmcý
kadýn oyuncu ödülünü ‘Dreamgirls’teki
rolüyle Jennifer Hudson aldý. Eski
ABD Baþkan Yardýmcýsý Al Gore’un
hazýrlayýp
sunduðu
küresel
ýsýnmanýn
zararlarýný
konu alan
belgesel
film
‘Uygunsuz
Gerçek’ en
iyi belgesel
ve En iyi
orjinal
þarký: I
Need to
Wake
Up’la 2
CEMRE
Ahmet S. Ýðciler
dalda ödül aldý. 6 dalda aday gösterilen, Meksikalý yönetmen Guillermo
del Toro’nun filmi ‘Pan’ýn labirenti’,
en iyi görüntü yönetmeni, en iyi sanat
yönetmenliði ve en iyi
makyaj olmak üzere 3
dalda Oscar aldý.
Yönetmen Alejandro
González Iñárritu’nun 7
dalda aday gösterilen
‘Babil’i ise Oscarlar’da
aradýðýný bulamadý ve
sadece en iyi film müziði
dalýnda Oscar alabildi. En
iyi yabancý film, ‘The
Lives of Others’la
Almanya’ya gitti. En iyi
kýsa metraj filmi ödülü de
‘Batý Þeria Hikayesi’nin
oldu. Onur ödülüne,
Ýtalyan besteci Ennio Morricone layýk
görüldü. Ödülünü Clint Eastwood’un
elinden alan Morricone, aralarýnda
‘Cinema Paradiso’ ile ‘Ýyi, Kötü,
Çirkin’ filmlerinin de bulunduðu
400’den fazla filme müzik yaptý.
Çevre kirliliðine karþý
duyarlý
olunmasý,
sosyal bir
vazife
olarak ön
plana
çýkartýldý ve
bu konudaki
duyarlýlýðýyla bilinen
eski ABD
baþkan yardýmcýsý Al Gore ile
Leonardo Di Caprio, daha fazla gayret
sarfedilmesi gerektiði mesajýný verdi.
George Clooney, en iyi yardýmcý aktris
ödülünün takdiminden önce yaptýðý
konuþmada, “Al Gore ile içerde içiyorduk. Sanýyorum artýk baþkan olmayacak” þeklinde esprisi salonda kahkahalara neden oldu. Celine Dion, Onur
Ödülü alacn Morricone’ya ait ‘I Knew
I Loved You’ adlý yeni þarkýsýný ilk kez
seslendirdi.
‘Zarfa bir daha bakar mýsýnýz?’
Daha önce 7 kez Oscar’a aday gösterilen Martin Scorsese, hayatýnýn ilk
Cemre, ilkbahara doðru, önce havada, sonra suda,
nihayet toprakta, yediþer gün aralýkla meydana geldiði
kabul edilen bir sýcaklýk yükseliþidir.
Cemre, yanmýþ kömür parçasý, kor anlamýna gelen
Arapça bir kelimedir. Cemrenin düþüþü, Kasým günlerine göre olur. Birinci cemre Kasýmýn 105’inde,
ikinci cemre 112’sinde, üçüncü cemre de 119’unda
düþer (20 Þubat, 27 Þubat ve 6 Mart). Üçüncü cemre
artýk yýllardýr Mart ayýnýn 5’ine rastlar. Birinci cemre,
kýþýn soðuk günlerini artýk arkada býrakmak üzere
olduðumuzun müjdecisidir.
Ýnsana ilk umut verici haberi cemreler getirir. Çünkü
herkes, aðýr ve uzun soðuklu kýþ günlerinden kurtulmayý bir an önce ister ve sýcak günlerin geliþini
sabýrsýzlýkla bekler. Bu nedenle cemreler düþmeye
baþlayýnca, insanlarda yeni umut tohumlarýn boy
verdiði iþaretleri görülür.
Oscar’ýný bu yýl kazandý. Scorsese
karar açýklandýðýnda, “Zarfa bir daha
bakabilir misiniz?” dedi. O ana kadar,
“Amerika’nýn Oscar kazanmamýþ en
büyük sinemacýlarýndan biri” olarak
gösterilen Scorsese, ödülü aldýðý ilan
edildiðinde, “Acaba zarfa tekrar bakabilir misiniz”
demekten kendini
alamadý. Ýlk kez
26 yýl önce
“Kýzgýn Boða”
(Raging Bull) ile
1981’de en iyi
yönetmen ödülüne
aday gösterilen
Scorsese, daha
sonra “Sýký
Dostlar”
(Goodfellas-1991),
“Günaha Son
Çaðrý” (The Last
Temptation of Christ-1989), “New
York Çeteleri” (The Gangs of New
York-2003) ve “Göklerin Hakimi” (The
Aviator-2005) filmleri ile en iyi yönetmen, “Sýký Dostlar” (1991) ve
“Masumiyet Çaðý” (The Age of
Innocence1994) filmleri
için de en iyi
senaryo
ödülüne aday
gösterilmiþ,
ancak hiç ödül
alamamýþtý.
KÝM, HANGÝ
KATEGORÝDE
KAZANDI
En iyi film: The
Departed
En iyi yönetmen:
Martin Scorsese (The
Departed)
En iyi kadýn oyuncu:
Helen Mirren (The
Queen)
En iyi erkek oyuncu:
Forest Whitaker (The
Last King Of Scotland)
En iyi sanat yönetmenliði: Eugenio Caballero
ve Pilar Revuelta
(Pan’s Labyrinth)
En iyi belgesel: An
Inconvenient Truth
En iyi film müziði: Gustavo
Prizren’de sýcak günlerin müjdecileri olan cemrelerle
ilgili çeþitli inançlar vardýr. Derler ki, cemreler
düþtükten sonra havalar ýsýnmaya, göçmen kuþlarý
dönmeye, çayýrlar, ovalar yeþermeye, dað tepelerindeki karlar erimeye, kardelen çiçekleri boy vermeye
baþlar. Tek sözle, cemreler düþtükten sonra bütün
doða baþka türlü nefes alýr ve tüm canlýlar þen ve
neþeli davranýrlar.
Prizren halký, cemrelerin düþmesinden önce baharýn
gelmeye baþladýðýný kumrularýn ötmesinden anlar.
Çünkü bu güzelim kuþlarýn guguklamalarý baharýn
geliþini bildirirler.
Cemrelerin düþmesiyle, evlerde temizleme iþleri
baþlar. Ýnsanlar neþeli görünür, kuþlar sevinçle uçar,
rüzgârlar daha tatlý eser, çiftçi ise tarlasýna konmak
için hazýrlýklarýna baþlar. Birinci cemre Kasým günlerinin 105’inde düþtüðü nedeniyle, Prizren halkýnda
“Yüz on tarlaya kon” deyimi geçmektedir.
Baþka bir sözle, cemrelerin düþmesiyle insanlar daha
sevinçli düþünür, daha canlý hareket eder, yeni umutlar belirmeye baþlar. Bundan dolayý sýcak günlerin
www.yenidonem.org
Santaolalla (Babil)
En iyi özgün senaryo: Michael Arndt
(Little Miss Sunshine)
En iyi orjinal þarký: I Need to Wake Up
- Melissa Etheridge (An Inconvenient
Truth)
En iyi kurgu: The Departed
En iyi makyaj: David Marti, Montse
Ribe (Pan’s Labyrinth)
En iyi kýsa animasyon: Danish Poet
En iyi kýsa metraj: West Bank Story
En iyi ses kurgusu: Alan Robert
Murray, Bub Asman (Letters From Iwo
Jima)
En iyi ses miksajý: Michael Minkler,
Bob Beemer ve Willie Burton
(Dreamgirls)
En iyi yardýmcý erkek oyuncu: Alan
Arkin (Little Miss Sunshine)
En iyi animasyon: Happy Feet
Sinemaya uyarlanan en iyi senaryo:
William Monahan (The Departed)
En iyi kostüm: Milena Canonero
(Marie Antoinette)
En iyi görüntü yönetmeni: Guillermo
Navarro (Pan’s
Labyrinth)
En iyi görsel efekt: John
Knoll, Hal Hickel,
Charles Gibson ve Allen
Hall (Pirates Of The
Caribbean: Dead Man’s
Chest)
En iyi yabancý film: The
Lives Of Others
(Almanya)
En iyi yardýmcý kadýn
oyuncu: Jennifer Hudson
(Dreamgirls)
En iyi kýsa metraj belgesel: The Blood
Of Yingzhou District
gelmesi sabýrsýzlýkla beklenir.
Cemrelerin düþmesiyle günler de uzamaya baþlar.
Günün uzamasý ile ilgili inançlar bir yana, zamaný
mevsimlere göre deðiþtiðini görmek gerekir. Çünkü,
herkesin bildiði gibi, günün uzamasý Erbainin girmesiyle baþlar. Bununla ilgili Prizren’de halk þöyle der:
“Günün uzamasý horozun adým attýðý mesafeyle olur.”
Yani her günün uzamasý, bir horoz adýmý kadar olurmuþ.
Düþtü mü birinci cemre havaya
Birden baþlar tabiat ýsýnmaya
Ýkincisi suya düþtükten sonra
Üçüncüsü iner geniþ ovaya
Not: Yazý, yazarýn henüz yayýmlanmamýþ
“PRÝZREN’DE ESKÝ HALK ÝNANÇLARI” kitabýndan alýnmýþtýr.
18
Güncel/Kosova
Çeku: “Haradinay’ýn
Ýhale Mobitel ve
davranýþý bir örnektir”
Ýpko Net’in
Perþembe, 1 Mart 2007
Baþbakan Çeku haftalýk konuþmasýný, Haradinay’ýn Lahey mahkemesine gidiþi ve
onun, Kosova’nýn geliþmesine yönelik katkýlarýna adadý. Kosova Baþbakaný Agim
Çeku, Kosova eski baþbakaný Ramuþ Haradinay’ýn Lahey mahkemesine hareket
etmeden önce, Haradinay’ýn davranýþýný örnek bir davranýþ olarak deðerlendirdi.
Çeku’ya göre böyle bir davranýþ eski
Yugoslavya’nýn hiçbir yerinde görülmemiþtir.
Haradinay konusu ile Kosova kurtuluþ savaþý
arasýnda bir baðlantý yaparak, Lahey
mahkemesinde de doðruluðun hüküm süreceði
inancýný belirtti.
Kosova Baþbakaný Agim Çeku,
Haradinay’ýn sadece kendisini deðil, kurtuluþ
savaþýný da savunacaðýný vurguladý.
AAK Partisi liderini barýþýn elçisi olarak
adlandýran Çeku, Kosova için önemli olan tüm
süreçlerde katkýsýný deðerlendirdi. Ramuþ
Haradinay ve diðer arkadaþlarýnýn Lahey
mahkemesiyle yüzleþmelerini Baþbakan Çeku,
Kosova için büyük bir fedakârlýk ve mücadele
olarak deðerlendirdi. Konuþmasýnýn sonunda
Kosova Baþbakaný Agim Çeku, AAK Baþkaný
Ramuþ Haradinay’ýn kýsa bir zaman içerisinde
geri döneceðini ve Kosova’nýn, onun katkýsýna
ihtiyacý olduðunu sözlerine ekledi.
Omega 3 kalp ve böbrek
için yararlý
Bilim adamlarý bazý balýk çeþitlerinde bulunan Omega-3 yaðý bakýmýndan zengin
gýdalarýn çok yararlý olduðunu vurguluyor. Yeni araþtýrmalarýn sonuçlarý Omega 3’ün
kalp krizi ve böbrek kanserine yakalanma riskini azaltabileceðini gösteriyor.
S
oðuk su
balýðý,
somon,
uskumru, alabalýk
ve ton balýðý gibi
en yaygýn yaðlý
balýk çeþitlerinin az
bir miktar da olsa
civa içerdiði
biliniyor. Ancak
birçok bilim adamýna göre yararlarý
zararlarýndan çok
daha fazla. Ýsveç’in
en büyük týp eðitim ve araþtýrma merkezi olan
Karolinska Enstitüsü’nden Doktor Alicja
Wolk, hastalarýna daha fazla balýk yemelerini
tavsiye ediyor. Araþtýrmalara göre kalp krizi ve
böbrek kanseri riskini azaltmasýnýn yanýnda,
Omega-3 yaðý, Alzheimer hastalýðýnýn ilerlemesini de önlüyor ve depresyonu azaltýyor.
Amerika Ulusal Saðlýk
Enstitüsü Omega 3
yaðlarýný kullanarak
alkol ve sinir bozukluðu
sorunu olan hastalarý
iyileþtirmek için de bir
çalýþma yürütüyor.
Doktorlar Omega 3
yaðlarýnýn, ani kalp krizlerine yol açan düzensiz
kalp atýþý riskini de
önlediðini söylüyor.
Omega 3 yaðlarý ayrýca
kan dolaþýmýndaki
yaðlarý ve atardamarlarda týkanýklýk riskini de
azaltýyor. Bu verileri duyan tüketiciler, balýk
yaðý ve Omega 3 haplarý kullanmaya baþladý.
Omega 3 takviyeli besinler arasýnda tahýl, margarin ve yumurta da var. Omega 3 yaðlarýyla
zenginleþtirilmiþ yüzlerce ürün mevcut ve
yenileri geliþtiriliyor.
Amerikalýlar’dan Ahtisaari
planýna tam not
Amerika’lýlar, Marti Ahtisari’nin planý üzerine yaptýklarý deðiþik analizler neticesinde,
Kosova’nýn nihai statüsüyle ilgili sunulan planýn þimdiye dek en iyi olduðunu,
dolayýsýyla da bu planýn bir an önce resmileþtirilmesi için uluslar arasý topluluðuna
çaðrýda bulundu.
A
merika’lýlar, Marti Ahtisari’nin planý
üzerine yaptýklarý deðiþik analizler neticesinde, Kosova’nýn nihai statüsüyle
ilgili sunulan planýn þimdiye dek en iyi
olduðunu, dolayýsýyla da bu planýn bir an önce
resmileþtirilmesi için uluslar arasý topluluðuna
çaðrýda bulundu. Amerika’nýn “The New York
Times” günlük ancak etkili gazetesi,
makalesinde, Ahtisari planýnýn taraflarýn memnun kalmadýðý, ancak Kosova’nýn ileriye
gitmesi için bu planýn iyi bir þansý ve kimi
sýnýrlandýrmalarla birlikte baðýmsýzlýk
saðladýðýný yazýyor. Gazete, sürecin hýzlandýrýlmasýnda Ahtisari paketinin etkili olduðunu,
ancak bu yönde yaþanan duraksamalar için
Avrupa’nýn sorumlu olduðunu savunuyor.
Ahtisaari, statü taným içerikli önerisini BM’ye
Martta iletiyor
Birleþmiþ Milletler Kosova Statü Özel temsilcisi Marti Ahtisaari, statünün tanýmý içerikli
önerisini BM Güvenlik Konseyi’ne Mart ayýnda ileteceðini belirtti. Ahtisaari, Kosova
statüsü önerisini 2-10 Mart tarihleri arasýnda
tamamlayacaðýný söyledi. Ahrtisaari Viyana
müzakerelerinin, Priþtine ve Belgrat arasýnda
uzlaþma için son þans olduðunu vurgularken,
müzakerelerde Balkanlarda daha önce görev
almýþ uzman kiþilerin yer aldýðýný ve þimdiye
kadar yapýlan çalýþmalarla memnun olduðunu
da belirtti. Marti Ahtisaari, durumu iyi tanýyanlarýn yorumlarý deðerlendirilirse görüþülen
önerinin iyi olduðuna inandýðýný söyledi.
www.yenidonem.org
K
osova Telekomünikasyon Denetleme Kurumu
tarafýndan yapýlan açýklamada; Kosova’nýn ikinci
cep telefonu operatörü lisansýný Slovenya
Telekomu/Mobitel ve Ýpko Net konsorsiyumuna verilme
kararýnýn alýndýðý bildirildi. Adý geçen kuruluþ alýnan bu
karar ardýndan 75 milion euro deðerinde belirlenen miktarýn
tamamýný Kosova Telekomünikasyon Denetleme Kurumu
hesabýna yatýrdýðý ve o günden itibaren Kosova’nýn ikinci
cep telefonu operatörü lisansý “Slovenya Telekomu/Mobitel
ve Ýpko Net” e verilmesi resmen karara baðlandýðý açýklandý.
Açýklamanýn devamýnda Kosova Telekomünikasyon
Denetleme Kurumu komisyonu tarafýndan deðerlendirmeye
alýnan dört þirketin notlamalarýný da basýna daðýtýldý. Bu
güne kadar gizli tutulan bu notlamalara göre, Avusturya’nýn
“Mobilkom” 631, “Kosmocell” 630, “Slovenya
Telekomu/Mobitel ve Ýpko Net” 589 ve “Team Kosova”
630 puan aldýðý açýklandý.
Avusturya “Mobilkom” þirketi yetkilileri tarafýndan
yapýlan açýklamada, Avusturya’nýn “Mobilkom”þirketi daha
önce de lisans için düzenlenen ihalenin yeterli derecede þeffaf olmadýðý gerekçesiyle Kosova Telekomünikasyon
Denetleme Kurumuna þikayette bulunulduysa da þimdilik
konu ile ilgili gereken cevabý alýnmadýðý, söz konusu kuruma üçüncü defa þikayette bulunulduðu ve mahkeme tarafýnca alýnacak kararlarýn merakla beklendiði duyuruldu.
Ademi Merkeziyetçilik
de masaya yatýrýldý,
ancak...
V
iyana’daki Kosova statü müzakerelerine Salý
günü devam edildi. Priþtine ile Belgrat arasýnda
yapýlacak müzakerelerin gündeminde, teknik
sorunlarýn en hassas noktasýný oluþturan ademi
merkeziyetçilik yer aldý.
Priþtine tarafý etnik esasýna dayanmayan bir vatandaþlýk âdemi merkeziyetçiliðini isterken, Belgrat, Sýrp
belediyeleri için daha fazla yetkinin verilmesini ve bu
belediyelerin Sýrbistan makamlarýyla daha sýký iþbirliðin
kurulmasýný istedi. Kosova heyetine baþkanlýk yapan
Lütfi Haziri, etnik çizgisi üzere ilkesel ayýrýmýn, tutumlarýn yakýnlaþmasýný engelleyeceðini belirtti. Haziri,
“Sýrbistan heyeti, ademi merkeziyetçilik sürecine ait
ilkelerini, iki topluluðun ayrýlmasý üzerine, çoðunluðun
ve azýnlýðýn ayrýlmasýna, baþka deðiþle bu etnik gruplarý
arasýndaki toprak ayrýmý üzerine kurmuþ bulunuyor”
dedi. Haziri, Sýrp tarafýnýn Kosova konusunda, bölgesel
açýsýndan ayrýlmýþ bulunan Arnavut çoðunluðu ve Sýrp
azýnlýðý olarak bir yaklaþýmda bulunduðunu ifade etti.
19
Perþembe, 1 Mart 2007
Sevgili
okuyucularýmýz,
Düzenlediðimiz
yarýþmamýz
sonuçlanmýþtýr.
Katýlýmlarýnýzdan
dolayý teþekkür ederiz.
“Ders Kitaplarým, Bilgi
Kaynaðým” adlý konunun kazananlarý:
1.Aiþa Haciahmetoviç, “Mustafa
Baki” Ýlköðretim okulu II-5 sýnýf
öðrencisi
2. Berk Paçolar, “Emin Durak”
Ýlköðretim okulu V-5 sýnýf öðrencisi
3. Hira Sipahi, “Mustafa Baki”
Ýlköðretim okulu III-5 sýnýf öðrencisi
“2007 Yýlýndan Beklentilerim”
adlý konunun kazananlarý:
1. Senem Sipahi, “Emin Durak”
Ýlköðretim okulu VI-5 sýnýf öðrencisi
2. Arzu Dýrvar, “Çiriaz Kardeþler”
Ýlköðretim okulu VII-7 sýnýf öðrencisi
3. Demet Volkan “Emin Durak”
Ýlköðretim Okulu VI-5 sýnýf öðrencisi
Hediyelerinizi 8 Mart 2007 tarihinden itibaren Yeni Dönem binasýndan gelip alabilirsiniz.
Ders Kitaplarým, Bilgi
Kaynaðým
B
en kitaplarýmý çok severim. Kitaplarýmý güzel
güzel okur, onlarý korurum, hiç yýrtmam ve içinde hiç
yazmam. Bazen küçük kýz
kardeþim kitaplarýmý karalýyor,
ben çok öfkeleniyorum ve çok
kýzýyorum. Ama kardeþimi
üzmemek için sinirimi belli
etmiyorum. Benim için her
kitap deðerlidir. Her bir kitap
insaný eðitir ve bilgi edindirir.
Biz öðrencilerin bilgi kaynaðýmýz kitaplardýr. Daha bir
yýl önce ders kitaplarýmdan ve
öðretmenlerimden okumayý
öðrendim. Þu anda ikinci sýnýfa
gidiyorum ve okumayý, yazmayý tamamen çözmüþ oldum.
Ben kitaplarýmdan bilgiyi,
saygýyý, sevgiyi ve güzel dinimiz olan Müslümanlýðý
öðrendim.
Umarým bu yeni yýlda her
çocuðun kitap okuma imkaný ve
her çocuðun öðrenebileceði ve
bilgi kaynaðý olacaðý kitabý
olur. Ben öðretmenim Lumniye
Muzbek’i çok seviyorum.
Aiþa Haciahmetoviç
2007 Yýlýndan Beklentilerim
Ben 2007 yýlýnda saðlýklý ve huzurlu bir yaþam
diliyorum. Türkçe Dili’nin her yerde yaygýn
olmasý bence çok önemlidir. Çünkü hemen
bazýlarýmýz diðer dilleri bilmiyoruz. Kurila
semtinde bulunan meydan tabelasýnda anlamsýz
yanlýþlýðýn 2007 yýlýnda tekrarlanmamasýný bekliyorum. Ayrýca 2007 yýlýnda daha fazla Türkçe ders
kitabýn basýlmasý biz öðrenciler için çok önemlidir.
Her yýl olduðu gibi bu yýlda Kosova’nýn elektrik
sorunu var. 2007 yýlýnda bu sorunun giderilmesini
Ders Kitaplarým, Bilgi Kaynaðým
Benim öðretmenimin bir sözü
vardýr: “Kitap en iyi arkadaþtýr.
Çünkü o ne küstürür, ne küser.”
Ders kitaplarýmý çok temiz
tutarým. Çünkü onlar benim geleceðime önem veriyor. Bazý
çocuklar “derslerimi çalýþýp ne
olacaðým” diyor. Bu çok yanlýþ
bir karar. Bu çocuklarý uyarýyorum çalýþmazlýk yapmasýnlar
ilerde piþmanlýk duyacaklardýr.
Ders kitaplarýmý okuduðum
zamanlar içinde hiçbir yalan
olmadýðýndan kitaplarýmla gurur
duyuyorum. Zaten kitaplar bizim
doðruyu ve yanlýþý ayýrmamýz
için basýlýyor. Kitaplar bize bilgili olma imkaný veriyor. Bilgili
olursak bize neler yok neler ama
bilgisiz çoban mý?, hamal mý?
oluruz bilemiyorum. Bazý çocuklar “zor iþte yapamýyoruz” diyorlar. Bunlara yanýtým yine bir
öðretmenimin sözü olan:
“Çalýþýnca hiçbir þey zor
gelmez.”
Ders kitaplarýmý okumazsam
uzaydaki 9 gezegeni, hücre
kýsýmlarýný, duyu organlarýný,
kesirleri, asal ve asal olmayan
sayýlarý nereden bilebilirim.
Kitaplarýmý okumazsam notlarýmýn hepsi kýrýk not olur ama
ben kitaplarýmý okuyup derslerime iyi çalýþtýðým için þimdiye
kadar ki tüm notlarým pek iyidir.
Hayatta her insan kitap okuyup
bilgi kazanmalýdýr.
Bunlarý söylememe bana fýrsat
verdiði için Yeni Dönem gazetesine teþekkür ederim.
Berk Paçolar
Ders Kitaplarým, Bilgi
Kaynaðým
B
ence biz küçüklerin en iyi dostu
ders kitaplarýdýr. Yalnýzca biz
küçüklerin deðil, bizden büyük
olan aðabey ve ablalarýnda en iyi dostu
kitaplardýr bence. Ama bazý çocuklar
ders kitaplarýný korumuyorlar, yýrtýp
karalýyorlar. Size sesleniyorum kitaplarýnýzý yýrtmayýn, güzel kaðýtla
sararak, kardeþlerinize kalsýn bu güzel
umutla bekliyorum. Sadece bu deðil, sokaklarda
gezen birçok iþsizin bu yýl iþ bulmalarý bizleri
sevindirir. Çünkü sokaklarda birçok iþsiz geziniyor. Ýnþallah her yýl olduðu gibi bu yýlda sevgi,
saygý, hoþgörü ve mutluluðun eksik olmadýðý bir
yýl olur.
Yeni Dönem gazetesinin bizlere bu yarýþmayý
düzenlediði için çok teþekkür ederim ve bu yarýþma beni çok sevindirdi.
2007 Yýlýndan Beklentilerim
Doðrusu 2007 yýlýndan o kadar çok
beklentim yok ama bende her kiþi gibi
2007 yýlýnýn bana ve tüm çocuklara iyi
bir ders yýlý ve tüm büyüklere baþarýlý
bir yýl getirmesini dileri.
Ýsterim kin, nefret ve savaþýn yerini,
iyilik, mutluluk ve barýþ alsýn.
Sevginin deðerini tüm dünya anlasýn.
Ýnsanlar bu yýlda içlerindeki temiz
sevgiyi daha çok ortaya atsýnlar.
Çocuklar her kiþiye yeniden bir kez
daha sevginin deðerini anlatsýnlar.
Sevginin deðerini bilmeyen mutluluðu
tatmamýþ olan insanlar bu yýlda
sevginin deðerini bilip mutluluðu tatsýn.
Hiçbir zaman unutmayýn:
“Dünyada en büyük beklenti sevgi,
dostluk ve mutluluðun bir arada
2007 Yýlýndan Beklentilerim
Yeni bir yýl yeni bir baþlangýç
demektir. Sevdiklerimizle, bu yeni
baþlangýca baþlamamýz ayrý bir sevinçtir bizim için.
Önümüzde koskoca 365 günlük
bir yýl bizleri bekliyor. Kollarýný bize
sonuna kadar açmýþ onun sürprizlerle
dolu dünyasýna girmemizi sabýrsýzlýkla bekliyor sanki. Ýster istemez hepimiz giriyoruz ve acý veya tatlý birçok
sürprizlerle karþýlaþýyoruz.
Sürprizlerle beraber biz de birçok
hatalar yapabiliyoruz. Ama yine de
365 gün acýsýyla tatlýsýyla bitiveriyor.
2006 yýlý da böyle baþladý ve böyle
bitti.
2007 yýlýnda her þeyden önce
saðlýk ve mutluluk bizimle olsun.
Paranýn satýn alamayacaðý manevi
deðerler bizimle oldukça biz
dünyanýn en zengin insanlarý oluruz.
Çevremize de bu manevi deðerlerden
pay sunabiliriz. Böylece dünyamýzý,
vatanýmýzý, kentimizi zor da olsa
yaþanýlýr bir hale dönüþtürebiliriz.
2007 yýlýnda:
ve temiz kitaplar.
Biz ders kitaplarýmýzdan bilgiyi,
saygýyý, sayý saymayý, resim yapmayý
ve güzel dinimiz olan Müslümanlýðý
öðreniriz. Bizim ders kitaplarýmýz
olmasaydý düþünebiliyor musunuz? Ne
kötü olurdu. Mesleðimiz olmazdý...
Mesela öðretmen, doktor, mühendis ve
en önemlisi yazar olamazdýk. Çünkü
yazý yazmayý bilmiyor olurduk.
Böylece ders kitaplarýmýzýn deðerini
bilmeliyiz. Ýki yýl önce birinci sýnýfa
gidiyordum. Daha ilk günlerde öðret-
www.yenidonem.org
Arzu Dýrvar
olmasýdýr.”
Ne mutlu bize ki bunu biraz olsun
hissedebiliyoruz, ne mutlu bize ki
bunu birazcýk da olsa anýmsýyoruz ve
ne mutlu bana ki sevgi, dostluk ve
merhamet dolu bir yerde yaþýyorum.
Sanmanýn ki bu yazýyla dünyada dilekler gerçekleþmeyecek, sanmanýn ki
bunu okuyan bazý taþ kalplilerin
yüreðinde sevgi tomurcuðu yetiþmeyecek ama bilin ki bunlarý bilenin içinden sevgi, barýþ ve yüzünde gülücük
eksilmeyecek.
Benim ise sevgi ve dostluktan baþka
2007 yýlýnda dileyeceðim hiçbir þey
yok.
Çünkü dünyada en büyük varlýk
sevgidir, bunu asla kimse unutmasýn.
Demet Volkan
- Her yerde barýþ olsun, savaþlar dursun artýk!
- Filistin’de, Irak’ta masum çocuklar
ölmesin!
- Herkes kendi çýkarlarý için yaþamaktan vazgeçsin!
- Para için insanlýk satýlmasýn!
- Herkes okula gidebilme imkaný bulsun!
- Afrika’da çocuklar aç kalmasýn.
- Çocuklar sigaraya bulaþmasýn.
- Uyuþturucu, alkol kimseye bulaþmasýn.
- Herkes kitap okuyabilme imkaný
bulsun.
- Prizren’de yeni ders kitaplarý basýlsýn. Eski (Türkçe olan) kitaplarýmýzýn
yerine yeni Türkçe kitaplar basýlsýn.
Bunlar beklentilerimin sadece bir
bölümü, tüm beklentilerimi yazmaya
kalkýþsam satýrlar yetmez ki...
Yeni bir yýlda mutluluklarýmýz
denizdeki dalgalar kadar kalýcý,
hüzünlerimiz deniz köpükleri kadar
geçici olsun.
Senem Sipahi
menim A, B, C... harflerini söylüyordu.
Bir de ders kitabýmýzý almýþtý eline,
yazýyordu tahtada bizim için kýsa ama
eðlenceli yazýlan okuma parçalarýný.
Þimdi ise üçüncü sýnýftayým ders
kitabýmýzda yazýlan alfabeyi çözdüm
artýk. Öðretmenimin ve ders kitabýmýn
sayesinde okuma parçalarýný gayretsizlikle okuyorum. Yazýyý çok kýsa bir
þekilde bitirmek istiyorum bizim bilgi
kaynaðýmýz ders kitaplarýmýzdýr bence.
Hira Spahi
T
Spor
Kartal Trabzon`da Karadeniz
Fýrtýnasýa Kapýldý 3-2
urkcell Süper Lig’de
Trabzonspor, sahasýnda 22.HAFTA
K.Erciyes -V.Manisa 1: 0
Beþiktaþ’ý 3-2 yendi.
Trabzonspor Teknik Direktörü Galatasaray -Denizli 1-1
A.gücü -Gaziantep 2-1
Ziya Doðan, bordo-mavili
takýmýn futbolcularýnýn, ikinci Trabzon -Beþiktaþ 3-2
yarýdta maçý çevirmesini bildik- Sakarya —Bursa 1: 3
lerini söyledi. Beþiktaþ Teknik Ç.Rize -Ankaraspor 1:1
Direktörü Jean Tigana ise yenil- Sivasspor -Konya 1:3
G.Birliði -Kayseri 2:2
giden dolayý üzgün olduðunu
Antalya -Fenerbahçe 1: 0
söyledi. Tigana, Trabzonspor
karþýsýnda çok iyi bir ilk yarý
çýkardýklarýný belirterek, ‘’Ama ikinci yarýnýn baþýnda, ilk 20 dakikada bunlarý yitirdik. Ersen Martin’in
Büyükler kayýp
oyuna girmesi bizi olumsuz etkiledi’’ dedi. ‘’Maçý 20 dan çevirmek bana takým olduðumuzun çaðrýþýmýný Turkcell Süper Lig’de 22. haftaya en yakýn rakibiyle
yapýyor. Futbolda 45 dakikanýn uzun süre olduðunu
arasýnda 7 puan farkla önde lider giren Fenerbahçe,
futbolculara söyledik. Onlar da maçý çevirdi. Ýlk 10
Antalyaspor’a deplasmanda 1 - 0 maðlup oldu.
dakika gol bulmak önemliydi, golü bulduktan sonra
Açýlýþ maçlarýnda Galatasaray, Denizlispor’u Kayseri
Beþiktaþ takýmýnýn psikolojik olarak tedirgin olaErciyesspor da Vestel Manisaspor’u konuk etti.
caðýný biliyorduk. 2. gol de peþinden gelince çok
Þampiyonluk mücadelesi veren Galatasaray, Ali Sami
farklý bir Trabzonspor’u sahada seyretmeye baþladýk.
Gerets’le 1 yýl daha
G
ALATASARAY’da ,
Beþiktaþ derbisi
öncesinde sürpriz
geliþme yaþandý. Sarý kýrmýzýlý kulüpte aylardýr
tartýþýlan “teknik direktör”
krizine son nokta konuldu ve
þampiyonluk maratonunda
kritik bir viraja giren
G.Saray’da yönetim dün gece
Erik Gerets ile Florya’da
masaya oturarak, sözleþmesini bir yýllýðýna uzattý. G.Saray idarecilerinin alýnan her
baþarýsýz sonucun Gerets ile olan sözleþme krizine dayanmasý
üzerine takýmdaki kenetlenmeyi saðlamak adýna bu adýmý
attýðý ortaya çýktý. Özellikle G.Saray yönetiminin, Belçikalý
çalýþtýrýcýnýn takým içinde futbolcularýna söz geçiremediði
iddialarý ve yönetimle problem yaþadýðý söylentilerinin önüne
geçmek için bu kararý aldýðý ifade edildi.
Ben olsam Zico’yu gönderir,
Rýdvan’ý getirirdim...
F
ENERBAHÇE eski baþkaný Ali Þen, özel açýklamalarda bulundu. Þen, Zico’nun bu imkanlarý hiç bir yerde
bulamayacaðýný kaydederek, “Ben
olsam Zico’yu
göndermiþtim.
Rýdvan Dilmen’i
takýma getirmiþtim” ifadelerini
kullandý. Aziz
Yýldýrým ve yönetim kurulunun bu kulübe her þeyi verdiðini
söyleyen Ali Þen, söyle konuþtu: “Dünya’daki en büyük 10
takýmda ne varsa, Fenerbahçe’de de var. Zico’da çok büyük
hayal kýrýklýðýna uðradým. Zico bu parayý, bu yönetimi hiçbir
yerde bulamaz. Ben olsam Zico’yu göndermiþtim. Rýdvan
Dilmen’i takýma getirmiþtim.” Þen, futbolculara da
üzüldüðünü belirterek, “Bu verilen imkanlarý deðerlendiremiyorlar. Futbolcular bu kötü gidiþe dur diyecek. Ayýp oluyor. Hem taraftarlara, hem de Aziz Yýldýrým’a ayýp oluyor.
Adam her þeyini verdi kulübe. Her takýmda 3-4 tane cazgýr
futbolcu olmalý. Takýma bazen müdahale edecek. Aziz
Yýldýrým futbolculara her türlü desteði veriyor. Ben de bu
kadar sabýr olmazdý” diye konuþtu.
Perþembe, 1 Mart 2007
Takým
O P
1 Fenerbahçe 22 44
2 Galatasaray 22 38
22 36
3 Beþiktaþ
4 Kayseri
22 35
5 Konya
22 34
6 G.Birliði
22 34
7 Bursa
22 32
8 Sivasspor
22 31
9 Trabzon
22 30
10 V.Manisa
22 29
11 Ankaragücü 22 29
Yen’de karþýlaþtýðý
12 Antalya
22 29
Denizlispor karþýsýnda tutuk
13 Ankaraspor 22 27
bir oyun ortaya koyarken,
14 Gaziantep 22 27
beraberliði de zor kurtardý.
15 Ç.Rize
22 25
26 golün atýldýðý ligin bu haf16 Denizli
22 20
tasýnda 4 maçý ev sahibi
17 K.Erciyes 22 19
takýmlar kazanýrken, 2 maçta
18 Sakarya
22 16
da deplasman takýmlarý galip
geldi. 3 karþýlaþma ise
beraberlikle sonuçlandý. Gol krallýðý yarýþmasýnda
Galatasaraylý Ümit Karan ile Fenerbahçeli Alex
12’þer golle ilk sýrada yer alýyorlar. Bu oyuncularý 10
golle Trabzonsporlu Umut Bulut, 9 golle Beþiktaþlý
Bobo, 8 golle Galatasaraylý Ýliç, Vestel Manisasporlu
Rafael ve Gençlerbirliði’nden Okan.
23.Hafta
Bursa-Antalya
Kayseri-Ç.Rize
Denizli- Ankaragücü
Beþiktaþ- Galatasaray
Gaziantep- K.Erciyes
V.Manisa -G.Birliði
Ankaraspor -Sakarya
Konya Trabzon
Fenerbahçe- Sivasspor
Barcelona’dan Muhammed’e açýk çek
B
arcelona, Beþiktaþ’ýn 12 yaþýndaki
yýldýzý Muhammed Demirci
için kesenin aðzýný açtý.
Ýspanyol kulübü, yetiþtirme parasý
olarak siyah beyazlýlara 3 milyon
Euro önerdi. Beþiktaþ alt yapýsýndan yetiþen “Yerli Maradona”
lakaplý Muhammed Demirci, özel
davetle gittiði Ýspanya’da izleyenleri hayran býrakýrken, transferi için
Barcelona kesenin aðzýný açtý.
Witty, “Muhammed’in tekniðine
S
fiyat biçilmez. Bu nedenle onun tüm okul masraflarýný, aile geçimini temin
edecek bir iþ teklif ediyoruz.
Ayrýca Beþiktaþ Kulübü de bu
transferde önemli miktarda
para kazanacak. Muhammed, B
takýmýnda oynarsa 1 milyon
Euro, A takýmýnda yer alýrsa 3
milyon Euro’yu Beþiktaþ
Kulübü’ne vermeye hazýrýz”
dedi.
Ronaldo’nun gönlü
R.Madrid’de
ezon sonunda
Manchester United’ý
býrakýp Ýspanya’ya
transfer olacaðý iddia edilen
Cristiano Ronaldo, gitmek
istediði takýmý açýkladý.
Barcelona ve Real’in ýsrarla
istediði yýldýz, Madrid ekibinin ilk tercihi olduðunu
söyledi. Portekizli yýldýzýn menajeri Jose
Mendes, Ronaldo’nun idolünün Luis Figo
olduðunu bu nedenle Real
Madrid’te futbol hayatýný
sürdürmek istediðini söyledi.
Mendes, Mijatovic ve baldini
ile ilk görüþmeyi yaptýklarýný
bile söyledi. Real Madrid
Baþkaný Calderon, Portekizli
için 35 milyon pound ödemeyi
düþünüyor ancak United, açýk
artýrmaya 45 milyon poundtan baþlayacaðýný
açýklamýþtý.
ýrbistan derbisinde Kýzýlyýldýz,
Partizan’a 6 yýl sonra kaybedince
taraftarlar polisle çatýþtý. Sýrbistan
Süper Ligi’nde þamipyonluk mücadelesi
veren iki takýmdan Kýzýlyýldýz’ýn ezeli
rakibi Partizan’a 4-2 yenildiði maçýn
ardýndan Belgrad’da olaylar çýktý. 6 yýl
sonra ilk kez Partizan’a yenilen
Kýzýlyýldýz’ýn yüzlerce taraftarý, takýmlarýný prostesto etmek için Belgrad caddelerinde gösteri yaparken, taraftarý
daðýtmak için müdahale eden polis,
topluluðun hedefi haline geldi.
Taraftarlar, güvenlik güçlerine taþ ve çeþitli
maddeler atarken, polis öfkeli kalabalýða jopla
karþýlýk verdi. Olaylar sonucu biri polis 13 kiþi
yaralandý, 27 kiþi de tutuklandý. Sýrbistan
Süper Ligi’nde 18 hafta sonunda Kýzýlyýldýz,
Partizan’ýn 9 puan önünde lider durumda
bulunuyor.
S
Belgrad’da olay var