Okuma ve Takip Listem
Transkript
Okuma ve Takip Listem
Okuma ve Takip Listem İlke Konumla ilgili yüzlerce kitap okuyup her şey hakkında az bilgi sahibi olmaktansa benim düşünce tarzıma yakın az sayıda kitabı “çok iyi” anlamayı ve işime uygulayabilmeyi tercih ettim. Flaubert’in bir lafı var; “insan on kitabı dikkatle okursa büyük bir alim olur” diye. Kendi adıma şimdiye kadar 3-4 kitabı çok iyi okuyabildiğimi düşünüyorum. Özetle; Makul okur çok gezerim. Pazarlama ve Marka Yönetimi Kitapları 1. Jack Trout ve Al Ries’in seksenlerde yazdıkları ortak kitaplar mutlaka okunmalıdır. İlk kitapları “Positioning” bir klasiktir. Pazarlamada çığır açmıştır. “Marketing Warfare” pazarlama stratejileri ile savaş stratejileri arasında bağ kuran yenilikçi bir kitaptır. İkilinin gözden kaçmış “Bottom-up Marketing” ise planlama-bütçe konularında çok iyi yaklaşımlar getirir. Bu ikili ikibinlerde ayrıldı. Sonrasında biraz tekrara girdiler. Söyledikleri temelde doğru olsa da günümüz çok markalı karmaşık yapılarını anlatmakta yetersiz kalıyorlar. Akademik alanda da eski itibarları yok. Eskiler mutlaka okunmalıdır; Yeni kitaplarını okumasanız da olur. Okursanız da eski tezlerin tekrarı olduğunu görürsünüz. 2. David Aaker benim üstadımdır. Onun tüm kitaplarını iyi okuduğumu düşünüyorum. Daha da önemlisi, oradan öğrendiğim Marka Kimliği modelini işlerime uyguluyor, tüm problemleri (tabii ki kendi özgün yorumlarımı katarak) çözüyorum. Marka kimliği sistemi sınırları net çizilmiş kutulardan oluşmuyor. İşin ruhunu anlarsanız gerisi geliyor. Marka gibi bir konuyu kutulara-kurallara sıkıştırmak ise zaten işin temeline (farklılaşma) aykırıdır. Kendisinin Building Strong Brands adlı kitabı önceliklidir. Ayrıca Erich Joachimsthaler ile ortak yazdıkları Brand Leadership de pazarlama organizasyonu açısından ilginç ufuklar açar. Çözüm getirmez çünkü bu işin bir nihai çözümü yoktur. Biri yapar, öbürü yıkar... 3. Philip Kotler pazarlamanın babasıdır. O yüzden Kotler eserleri olmazsa olmaz ders kitaplarıdır. Ortak yazarlarla kaleme aldığı kitaplar da mevcut ancak son zamanlarda bu ortak kitapları okuduğundan emin değilim. Bulabildiğiniz birkaç Kotler kitabı elinizin altında olmalı. 4. Jean-Noel Kapfarer ve Kevin Lane Keller de diğer ünlü marka yazarları. Kapfarer’inki mantıklı bir yaklaşım ama Aaker bana yetiyor. İkisi de benzer şeyleri farklı terimnoljiyle ele alıyorlar. Yani ikisini birden kullanamazsınız. Keller’den ise fazla etkinenmedim. Güncel bir Kotler gibi daha çok. 5. Martin Lindström’ün Duyusal Pazarlama üzerine yazdıkları çığır açıcıydı. Son dönem beyin üzerine yaptığı araştırmalar ise şimdilik hayal kırıklığı. Ama yine de BUYOLOGY okunmalı. Neuromarketing takip edilmesi gereken bir alan. 6. Rijkenberg’in Concepting ve Dan Ariely’nin Akıl Dışı ama Öngörülebilir kitaplarını öneririm. Ariely özellikle fiyatlandırma konusunda ilginç şeyler söylüyor. Alanı biraz farklı olsa da Nassim Nicholas Taleb’in Siyah Kuğu’su çok etkiledi beni. 7. Ve Clotaire Rapaille’in Kültür Kodu kitabı 2012’nin keşfi oldu. Öneririm. 8. Kendi kitabım diye söylemiyorum ama Bu Topraklardan Dünya Markası Çıkar mı? da iyidir. Makaleler 1. Theodore Levitt’in efsane makalesi “Marketing Myopia” çağdaş pazarlamanın başlangıcı olarak kabul edilir. Ürün temelli düşünceden tüketici/fayda temelli yaklaşıma dönüşün başlangıcıdır. (HBR-1960) 2. Jack Trout’un “Positioning” başlıklı makalesi de 1969 yılı Haziran ayında Industrial Marketing dergisine yayınlanmıştır. Tarihi önemi vardır. 3. Jennifer Aaker’ın Ağustos 1997 tarihli Journal of Marketing Research dergisinde yayınlanan “Dimensions of Brand Personality” makalesi de marka kişiliği konusuna yeni bir bakış getirmiştir. 4. Economist dergisinde 1994 yılında yayınlanan “Death of Brand Manager” makalesi de “markalara ne oluyor?” diye kaleme alınan, klasik Brand Management sisteminin açıklarının ilk kez sorgulandığı bir makaledir. 5. Onun dışında Harvard Business Review’in makalelerini takip etmenizi öneririm. 6. Bir de artık o kadar blog yazarı ve iyi makale var ki bu alanda spesifik önerilerde bulunmak anlamsız hale geldi. Arayın bulun işte. Dergiler: 1. Sektör dergileri Brand Age, Media Cat, Marketing Türkiye ve Campaign izlenmelidir. 2. Ekonomi dergilerinden Capital’i sürekli okurum. Son yıllarda biraz CEO ve işadamı reklamına dönse de hala çok bilgi doludur. 3. Yabancı dergiler arasında düzenli takip ettiğim yok. Fırsat buldukça HBR alırım. Başlığına göre Economist. Gazeteler: 1. Bir pazarlama profesyoneli sıklıkla Hürriyet ve Posta okumalıdır. Aksi halde iletişim anlamında günceli kaçırabilir. Arada sırada da tüm gazetelere, özellikle de bizim görüşlerimize uymayanlara bakmakta fayda vardır. Birileri onları yazıyorsa okuyan ve öyle düşünen de vardır. Pazarlamacının işi insanları anlamaktır öncelikle. 2. Dünya gazetesine büyük sempatim var. Hem bu ülke iş dünyasını onyıllardır yakından takip eden deneyimli kadroları var, hem de tek iş gazetesi. Her gün mutlaka okurum. İnternet: 1. Bloglar ve siteler o kadar arttı ki, hangi birini söyleyim? Açıkçası düzenli takip yerine sosyal medyadaki yansımalara göre girip bakıyorum. Temel Aksoy ve Selim Tuncer’in yeri ayrı. İş haber kaynağı olarak da Patronlar Dünyası iyidir. 2. Dışarıda da her gün girip baktığım yerler yok. O da genellikle sosyal medyadan yönlendirme oluyor. BrandChannel ayrı. 3. Markam blogu da artık okunacaklar listesinde. Unuttuğum şeyler vardır illaki... Güven Borça Marka Danışmanı Mayıs 2013 www.markam.com.tr / www.guvenborca.com / Twitter: @guvenborca