Stoke Newington`da Korkutan Irkçılık
Transkript
Stoke Newington`da Korkutan Irkçılık
telgraf.co.uk Carşamba, 31/12/2014 Stoke Newington’da Korkutan Irkçılık Toplumumuzun da yoğun yaşadığı Stoke Newington bölgesinde Yahudilere ait 27 araç ve birçok eve Yahudi karşıtı slogan ve semboller yazıldı. Evlerin duvarlarına ve onlarca arabanın üzerine nefret içerikli sloganlar ve Hitler sembolü olarak hafızalarda kalan Swastika sembolünü çizen ırkçı saldırganlarla ilgili polisin araştırması devam ederken, toplumun birçok kesiminden olaya tepki geldi. Sayı HAFTALIK HABER GAZETESİ 449 Kaçak İçki Ve Sigara Satan İşletmelere Yönelik Operasyonlar Arttı Belediyeler ve vergi dairesi (HMRC) kaçak içki ve sigara satan işyerlerine yönelik yürüttüğü operasyonlara hız verdi. Operasyonlar toplumumuzun yoğun olarak yaşadığı Hackney, Haringey, Enfield ve Waltham Forest’ta bulanan birçok işyerine yapılan operasyonlarda çok sayıda işletmenin ruhsatı iptal edildi. Ruhsat sorunlarına ilişkin davalara bakan, London Solicitors ortaklarından, avukat Ömer Kahraman, 2003 Ruhsat Yasası çerçevesinde, belediyelere ruhsat iptal etme yetkisinin verildiğini belirtti. Belediyeler, kaçak içki ve sigara satıldığı tespit ettiği işyerlerininilk suç olsa da, ya da az sayıda ürün ele geçirilse bileruhsatlarını komite kararı sonucunda iptal edebilirler. Haberin devamı sayfa 7’de Kahraman, belediyelerin kaçak içki ve sigara satışını tespit ettiği işyerlerine üç ayrı caydırıcı yaptırım kararı alabileceklerini belirtti: ruhsatın tamamen iptali; üç aylık bir süreye kadar ruhsatın askıya alması; ruhsat koşullarının ağırlaştırması, örneğin yasal satış yapmaya ilişkin kurslara gidilmesi, her ürünün faturasının bulundurulup, belediyeye verilmesi, gibi idari koşullar. Haberin devamı sayfa 4’te ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 2 Maraş ve Roboski katliamları Londra’da anıldı mecesinden çıktığını hatırlatan Şeker, 3 Ocak 1979 tarihli belgenin içeriğinde yer alan bilgileri paylaştı; ‘Kahraman Maraş olayı MİT’in müşterek planlamalarıyla çıkarılmıştır. Türkeş Maraş olayını rahatlıkla tertip ettirmiştir. Mit olayın içinde olmasaydı Maraş’tan her türlü istihbaratı aylar evvel alır ve olayın zuhur etmesine meydan vermezdi.’ Maraş katliamı etnik soykırım amaçlı bir devlet operasyonudur Maraş katliamının 36, Roboski katliamının 3’üncü yıldönümü vesilesiyle başkent Londra’da bir anma etkinliği düzenlendi. Kürt Toplum Merkezi’nde ‘Maraş’tan Roboski’ye Unutmadı Unutturmayacağız’ adı altında yapılan anmada, Türk devletinin kendi karanlık geçmişiyle yüzleşme çağrıları yapıldı. Britanya Demokratik Güçbirliği Platformu tarafından organize edilen anma etkinliğine, Mehmet Şeker, Aziz Tunç, Ahmet Güven’in yanı sıra Roboski’den Ferhat Encü skype üzeri programa katıldı. Maraş katliamının bazı mağdur ve tanıkları da anmada birer konuşma yaparken, Almanya’da yaşayan Hozan Temelli adlı Kürt şair anmada iki tane şiir okudu. Maraş ve Roboski’de yaşamını yitirenlerin yanında Kobane ve Şengal’de yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan anma Maraş katliamı unutulmaz adlı belgesel gösterimi ile devam etti. Belgesel gösteriminin ardından ilk konuşmayı Maraş katliamının tanıklarından da olan araştırmacı Mehmet Şeker yaptı. Maraş’ın coğrafik ve demografik yapısıyla ilgili genel tekniki bilgiler verdikten sonra Maraş katliamında, resmi rakamlara göre 111 Maraş katliamını konu alan ‘Maraş Kıyımı’ ve ‘Beni Sen Öldür’ adlı kitapların yazarı Aziz Tunç ise Maraş katliamının, etnik arındırma ve soykırım amaçlı bir devlet operasyonu olduğunu ifade etti. Tunç konuşmasında şunları belirtti; ‘‘Maraş ve Roboski katliamı gibi, yaşanan tüm katliamlar devletin siyasal operasyonlarıdırlar. Siyasal egemen devlet yönetmek durumunda olduğu toplumları yönetmekte acze düştüğü zaman bu katliamları değişik formatlarda gerçekleştirmektedir. Hem Maraş, Hem de Roboski katliamlarının üstü örtüldü. Maraş katliamı bir Kürt katliamıdır, Alevi katliamıdır, Solcu katliamıdır şeklinde kategorileştirmeye gerek yok, Devlet ne Kürtlüğümüzü, ne Aleviliğimizi, ne de solculuğumuzu tasnif etmeden koşulları olduğunda bizi öldürebiliyor.’’ Maraş, Roboski katliamları ve 19 Aralık operasyonlarında yaşamlarını yitirenleri anarak başlayan yazar Ahmet Güven, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi boyunca Alevilere yönelik sürdürülen baskı ve zulümlere değindi. Güven’in konuşmasından sonra Kaşanlı köyleri adına Rüstem Özdemir bir konuşma yaparak, katliamda yaşamını yitirenleri andı. Katliamda annesini kaybeden, ve katliam yaşandığında 5 yaşında olan konuşma ve duyma yetisini kaybeden Dilek Boz işaret diliyle duygularını anlattı. Yasımız devam ediyor kişinin öldürüldüğünü, 1000’den fazla kişinin yaralandığını, 552 ev ve 289 işyerinin yakıldığını ve katliam sonuncunda binlerce ailenin göç ettirildiğini ifade etti. Katlim MİT ve MHP tarafından gerçekleştirildi Katliamın belgesinin Bülent Ecevit’in çek- Bir süre önce çekilen ‘Gidenlerin Ardından’ adlı belgesel gösteriminin ardından Roboski’den programa skype aracılığıyla katılan Ferhat Encü, Roboski’deki son durumu anlattı. Encü şunları belirtti; ‘‘Halen acılarımız ilk günkü gibi tazedir. Köyde hiç bir şey eskisi gibi değil. Yasımız halen devam ediyor. Belli olan failler hakkında hiç bir şey yapmamanın yanında bizim yürüttüğümüz adalet mücadelemizde dahi bize sürekli sıkıntı çıkartmaktadırlar.’’ Davanın yasal gidişatını da eleştiren Encü, tüm engelleme ve baskılara rağmen adalet arayışlarının devam edeceğini belirtti. HAFTALIK HABER GAZETESI ROJNAMEYA NÛÇEYAN A HEFTANE Editör Alaettin Sinayiç editor@telgrafnews.com Muhabirler Esra Türk Erem Kansoy haber@telgrafnews.com Grafiker Yüksel Adıgüzel grafiker@telgrafnews.com Yayın Sahibi Tel News Ltd. Adres 33 Dalston Lane London E8 3DF Telefon 0207 9230 838 0742 9481 490 Web www.telgraf.co.uk Reklam reklam@telgrafnews.com Soru ve görüşleriniz: director@telgrafnews.com BÜYÜK REKLAM KAMPANYASI Kürt ve Türk toplumuna ulaşmanın en iyi yolu Tüm reklamlarınızda %30 indirim Yeni yıl kutlamalarınızda %40 indirim Tüm seri ilanlarınız ÜCRETSİZ www.telgraf.co.uk reklam@telgrafnews.com 07429481490 | 02079230838 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 Yeni yılın sağlık, huzur, mutluluk ve başarı getirmesi dileğiyle, yeni yılınız kutlu olsun. 3 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 4 Baş sayfadaki haberin devamı... Haber: Esra Türk Kaçak İçki ve Sigara Satanlar Ruhsatlarını Kaybediyorlar Son dönemde, Waltham Forest belediyesi ruhsat iptal etme yetkisini daha sık kullandığı görülüyor. Waltham Forest belediyesinde, Şubat ayında 50 işyerine yapılan arama sonucunda, beş dükkanın lisansı belediye tarafından iptal edildi. Dükkanların birinde 90 litre şarap, 14,080 sigara ve 0.9 kilo tütün ele geçirildi; diğer bir dükkan da ise 84 litre şarap ve 0.35 kilo tütün ele geçirildi. Belediye yanı sıra, gümrük ve vergi dairesi, HMRC, işyerlerine yaptıkları aramalarda, faturasız, yani vergisi ödenmeyen ürün veya sahte ürün bulursa, işyerinin sahibi mahkemeye çıkartılıp hapis cezası, para cezası ya da kamu hizmeti cezası alabilir. Mahkemede suçlu bulunan kişinin siciline bu ceza işlenir ve, örneğin, öğretmenlik yapamaz, taksi ruhsatı alamaz. İşletme sahiplerinin ruhsat yasalarına dikkat etmeleri gerektiğini belirten, Kahraman şöyle konuştu: ‘‘Kaçak sigara, ya da vergisi ödenmeyen içki satışından, kısa vadede yapılan kar, yakalandığınız taktirde size çok daha büyük zarar verir. Kesinlikle bu riski almanıza değmez. İçki satma ruhsatınızı kaybederseniz, yasal olarak yaptığınız içki ve sigara satışının kaybı işyerinin yüzde 60’a kadar ciro kaybetmesi anlamına gelebilir. Bu da işletmenin karlılığının ve değerinin düşmesi anlamına gelir. Bunun yanında, eğer mahkemeye verilirseniz, kriminal suç işlemiş olursunuz ve siciliniz zedelenebilir.’’ Belediye bir işletmenin ruhsatını iptal ederse, o işletmenin 21 gün içerisinde itiraz etme hakkı bulunuyor. Fakat mahkeme masraflarını işletme sahibi karşılar. Waltham Forest belediyesinin iptal ettiği ruhsat sahipleri mahkemeye itirazda bulundular. Enfield Belediyesi, HMRC ile, 13 işyerine gerçekleştirdiği operasyonda, dört işyerinde çok sayıda kaçak sigara, tütün ve votka ele geçirdi. Toplamda 1460 adet sigara, 900 gram tütün ve 12 şişe sahte votkanın ele geçirildiği dört işyeri hakkında soruşturma başlatıldı. Belediye, bu işyerlerinin ruhsatlarının iptal edilebileceğini ve sahiplerinin hapis cezası alabileceklerini açıkladı. Enfield Belediyesi Çevre ve Toplum Güvenliği Kabine üyesi, Encümen Chris Bond operasyonların önemi hakkında şöyle konuştu: ‘‘Yasadışı içki satıp, sigara ve içki için gümrük vergisi ödemeyen tüccarlar devleti dolandırıp, önemli hizmetler için kullanılacak para kaynağını engelliyorlar. ‘‘Sadece bu değil, yasal çalışıp vergilerini ödeyen işyerlerinin üz- erinden haksız üstünlük sağlıyorlar. Bu adil değil, yasal değil ve kabul edeceğimiz bir durum değil.’’ Haringey Belediyesi’nin gerçekleştirdiği organize suçlara karşı eylem gününde, polis ile birlikte işyerlerinde aramalar gerçekleşti. HMRC, kaçak sigara ve içki operasyonunda, belediye içerisinde 3,860 sigara, 4.55 kilo tütün ve 77 şişe şarap ele geçirdi. Ruhsatsız satış yapan, çöp döken ve çevreyi kirleten işyerleri ve kişilere cezalar kesildi. Aynı zamanda, Wood Green’de yapılan operasyonda, bir işyeri kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle geçici olarak kapatıldı ve bir kişi göz altına alındı. Haringey Belediyesi Çevreden sorumlu Encümen Stuart McNamara şöyle konuştu: ‘‘Başka kurumlarla ortak çalışmalar yaparak belediyemizi daha temiz ve düzenli, sakinleri de güvende tutabiliriz. ‘‘Böyle adımlar atmaya devam edeceğiz ve, böyle eylem haftaları düzenleyerek, Haringey’in, insanların yaşamaktan gurur duyacağı güvenli ve temiz bir belediye olmasını sağlayacağız.’’ Belediyeler, kaçak sigara ve içki satan işyerlerinin önüne geçmek için operasyonlarına devam edeceklerini belirttiler. ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 5 Dersimliler Gağan gecesinde bir araya geldi Londra’da yaşayan Dersimliler, DersimDer tarafından organize edilen Gağan etkinliğinde bir araya geldi. Yoğun bir ilginin olduğu gecede salonun tamamen dolduğu görüldü. Der eşbaşkanları birer konuşma yaptı. Geçtiğimiz hafta Perşembe günü Dalston’da bulunan Epic salonunda yapılan Gağan gecesi ses sanatçısı Sezgin Coşkun’un şarkılarıyla başladı. Sezgin Coşkun’un seslendirdiği Kürtçe ve Türkçe ezgilerden sonra Dersim- Koma Sersi’nin başarılı sahne performansıyla beraber çekilen halaylardan sonra Ahmet Aslan sahneye çıktı. Ahmet Aslan’ın performansından sonra davul zurna eşliğinde çekilen halaylar ile gece geç saatlere kadar devam etti. Gecede yapılan konuşmalarda birlik-beraberlik vurguları ön plana çıkarken Dersim bölgesine ait kültürel değerlerin korunmasının önemine değinildi. Gağan kutlaması boyunca açılması planlanan Dersim Kültür Merkezi için maddi yardım çağrıları yapıldı. Gecede ayrıca yapılan çekilişlerde birçok hediye dağıtıldı. 6 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 7 Glasgow’da Ebola Virüsü Taşıyan Hasta Londra’ya Getirildi İskoçya›nın Glasgow şehrinde, Batı Afrika’dan dönen bir sağlık çalışanı Ebola teşhisiyle karantinaya alındı. taneye transfer edilmesinin beklendiği belirtildi. Bu arada, sağlık çalışanıyla temasta bulunan herkese ulaşılacağı bildirildi. Sağlık çalışanının dün akşam British Airways ile Sierra Leone’dan Casablanca ve Heathrow Havalimanı aktarmalı Glasgow Havaalanı’na geldiği ifade edildi. Ulusal basında yer alan haberlerde, Sierra Leone’dan hafta sonu dönen ve ismi açıklanmayan Başbakan David Cameron, halkı Ebokadın sağlık çalışanının, Glasgow ‘daki Gartnavel la virüsünden korumak için tüm önlemlerin Hastanesinde gözetim altında tutulduğu kaydedildi. Sağlık çalışanının kendini iyi hissetmey- alınacağını söyledi. erek Glasgow’daki hastaneye gittiği ve Londra’da gelişmiş karantina ünitesinin bulunduğu bir has- Sağlık çalışanında tespit edilen virüs, Birleşik Krallık’taki ilk Ebola vakası oldu. Meriç ve Ayanoğlu Old Bailey Tarafından Suçlu Bulundular Mayıs ayında West Green Road’ta yaşanan silahlı çatışmadan kaynaklı tutuklanan Sedat Meriç ve Oktay Ayanoğlu adam yaralamaya teşebbüs etmek için silah taşımaktan suçlu bulundular. Cezaları 9 Ocakta belirlenecek. West Green Road’da gerçekleşen olayda Ulusal Suç Biriminin (National Crime Agency) memurları ve zanlılar arasında karşılıklı silahlı çatışma çıkmıştı. OKTAY ŞAHBAZ Urswick Ortaokulu Bilgisayar Bölüm Başkanı oktyshbz@googlemail.com Çocuklarımızda öğrenme isteğini arttırma “Çocuğum ders çalışmıyor”, “Her sabah okula zorla gönderiyorum”, “Eve gelince hiç ders yapmıyor” bu ve buna benzer lafları ya kendimizden yada başkalarından duymuşuzdur. Hatta ve hatta, bazen ileride giderek, “Türkiye’deki eğitim sistemi daha iyi ez azından orda okulda kalmak var” gibi sitemler ederek çocuklarımızın eğitim konusunda hiç çaba göstermediğinden şikayet ederiz. Peki, ‘‘Süper anne” yada ‘‘Süper baba’’ olmak sorunu çözüyor mu? Acaba çocuklarımızın ev ödevlerini yaparken üzerlerine titreyerek, sürekli öğretmenleri ile görüşerek, okullarına sık sık giderek yada sayısız ders aldırarak başarılı olmalarına yardımcı olabiliyor muyuz? Bu sorunun cevabını araştıran bir grup akademisyene göre cevap hayli ilginç. Bu konuyu araştırmak için yapılan bir araştırmada değişik kültürlerden yaklaşık 25 bin öğrenci ile görüşüldü. Yaklaşık 20 yıl süren bu araştırmada çıkan sonuç ise ne kadar ‘Süper anne’ yada ‘Süper baba’ olursak olalım, yukarıda belirtilenleri yapmak çocuklarımızın başarılı olacağı garantisini vermiyor. Peki o zaman çözüm ne? Bu haftaki yazımızda tamda bu soruna bakarak çocuklarımızın başarılı ve okulu sevmeleri için neler yapabileceğimize bakmak olacak. Sorun eğitime nasıl baktığımız? Meriç ve Ayanoğlu cinayete teşebbüs ve silah taşımaktan yargılanıyorlardı. Stoke Newington’da Korkutan Irkçılık Toplumumuzun da yoğun yaşadığı Stoke Newington bölgesinde Yahudilere ait 27 araç ve birçok eve Yahudi karşıtı slogan ve semboller yazıldı. 28 ve 29 Aralık tarihlerinde gelişen olaylarla ilgili şimdiye kadar bir kişinin gözaltına alındığı duyuruldu. Birçok farklı toplumun ve inancın birarada yaşadığı Hackney’de yaşanan ırkçılık olayı yetkilileri harekete geçirdi. Hackney polisi adına Joef Bull yaptığı açıklamada, Yahudi karşıtlığına ve hiçbir ırkçılığa izin vermeyeceklerini ve konuyla ilgili mutlaka faillerin yakalanacağını belirtti. Evlerin duvarlarına ve onlarca arabanın üzerine nefret içerikli sloganlar ve Hitler sembolü olarak hafızalarda kalan Swastika sembolünü çizen ırkçı saldırganlarla ilgili polisin araştırması devam Eğitim Köşesi ederken, toplumun birçok kesiminden olaya tepki geldi. Yahudi gönüllü polis gücü olan Shomrim adlı kurumun direktörü Bary Bard konuyla ilgili yaptığı açıklamada bunun bir nefret suçu olduğunu ve olayın faillerinin yakalanması için polis ile ortaklaşa çalışacaklarını belirtti. Bu tür ırkçı olayların daha önce de yaşandığını belirten Bard, konuyla ilgili bilgisi olanlara yardım çağrısı yaptı. Her ne kadar veli olarak çocuklarımıza okulun önemi hakkında her gün bir şeyler söylesek te, pratikte çocuklarımızın yanında daha çok yaptığımız şey ise okulu ve eğitim sistemini eleştirmek oluyor. Bundan daha da ötesi ve belki de yaptığımız daha büyük yanlışlık ise eğitimi sadece yalın bir akademik çalışma olarak görüp aslında onun akademik özelliğinin yanında aynı zamanda sosyal bir geliştirme aracı olduğunu görmemek. Yani, kısacası, çocuğum 10 tane A* alsın ama çevresine ve ailesine karşı sorumlu bir birey olmuş, saygılı olmuş, toplumu ve yaşadığı dünyayı düşünen biri olmuş, bana ne! Gerek bizim toplumuzda gerekse de diğer toplumlarda sıkıntı aslında ‘Eğitimin değerini’ çocuklarımıza iyi ve doğru anlatamama. Eğer eğitimin doğru değerini çocuklarımıza küçük bir yaştan itibaren doğru anlatabilirsek, yani yukarıda belirtiğimiz haliyle, onların başarılı bireyler olacağı ihtimalini daha da çok artırmış olmuş oluyoruz. Bir çocuğun başarılı olmasındaki en büyük etken ve motivasyon gücü anne ve babadan gelir. Fakat bu deyim yerindeyse ambulans gibi, her acil durumda ortaya çıkmak ile olmaz. Eğer anne baba evde çocuklarına güvenli, düşünceli, cesaret verici bir ortam sağlarsa, çocuk bu pozitiften yola çıkarak başarıyı hem okulda hem de ondan sonra iş hayatında elde edebilir. Güvenli, düşünceli , cesaret verici bir ortam nasıl sağlanır? Her ne kadar da kolay gibi görünse de güvenli, düşünceli , cesaret verici bir ortam sağlamak bazı aileler için büyük engeller aşmak anlamına gelir. Bu ortamın oluşabilmesi için gereken en temel şey ‘İyi bir tutum’ olacaktır. Buradan aslında niyetimiz çocuklarımızın bizim ne dediğimizi değil, ne yaptığımızı yaptıkları gerçeğini anlamamız ile olacaktır. Çocuklarımızın sorumlu olmalarını istiyorsak bunu söylemek kadar pratikte de göstermek önemli. Bir çok çocuk, kabul edelim yada etmeyelim, anne ve babalarının ‘kopyaları’ gibidirler. Okul hakkında nasıl bir tutum sergilemelerini istiyorsanız o tutumu önce kendiniz sergileyin. Eğitimi ve öğrenmeyi ilginç, eğlenceli ve heyecan verici görmelerini sağlayın. Pozitif olun ve “ben bunu yapamam” yerine “ben bunu nasıl yaparım” anlayışını geliştirin. İyi bir tutum kadar iyi bir sağlıkta önemli. Donuk ve halsiz çocuklar okulda başarılı olamazlar. Fast-food ve hazır yiyeceklerden uzak durun ve onların her vitamin alabilecekleri yiyecekler yemelerini sağlayın. Çabuk pes etmeyin ve onları yiyecekleri sağlıklı yemekler konusunda ikna edin. Hazır yiyeceklerin zararlarını beraber araştırın ve bunları beraber okuyun. Tembel olmalarını engellemek için spor yapmaları konusunda ikna edin ve en önemlisi odalarına elektronik aletleri sokmayın. Bunu yaptıktan sonra, son olarak yapacağımız şey ise iyi ilişkiler kurmalarını sağlamak. Okulda çocuklar hem yaşıtları hem de öğretmenleri ile iyi ilişkiler kurup kimi zaman grup ödevlerinde kimi zaman iki kişilik grup (buddy) olarak çalışmak zorundalar. Onlara iyi ilişki nasıl kurulur gösterin, ne kendiniz nede çocuklarınız hakkında gereğinden fazla eleştirisel olmayın. Arkadaş yanlısı, dürüst ve açık olup inandıklarınız konusunda sonuna kadar mücadele etmeyi gösterin. Onlara saygılı, düşünceli ve başka insanların düşüncelerine saygılı olmayı öğretin. Yukarıda bahsettiğim noktalar belki çok basit olarak görünüyor ama aslında bir çok ailenin halen düzeltmek için büyük mücadele ettikleri noktalar. İyi bir tutum, iyi bir sağlık ve iyi davranışlar, bunların biri yada ikisi değil, üçünü de başarmak çocuklarımızı başarıya daha çok yakınlaştıracak. Herkese kolay gelsin… ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 8 Oyuncak Deyip Geçmeyin! Birçok kişinin oyuncak diye alıp hediye ettiği İnsansız Hava Uçaklarını keyfi şekilde kullanmanın artık cezası var. İngiltere›de bu yıl en popüler Noel hediyelerinden biri insansız hava araçları (İHA) oldu. İngiltere Sivil Havacılık İdaresi, İHA›ların kullanımının yaygınlaşması üzerine, “bu araçları tehlikeli ve keyfi şekilde kullananlara yargı yolu görünebileceği” uyarısında bulundu. Havacılık İdaresi yetkilileri, İHA›ların resmi izin olmadan kalabalık bölgelerde veya insanlarla binaların yaklaşık 50 metre yakınlarında kullanılamayacağını vurguladı. Uyarı metninde, kurallar dışında İHA kullananlara 5 bin sterline kadar para cezası verileceği ve bu kişiler hakkında dava açılacağı belirtildi. Sivil Havacılık İdaresi Sözcüsü Gerry Corbett, İHA teknolojisinin giderek geliştiğini, maliyetinin de düşmesiyle bu araçlara erişimin kolaylaştığını söyledi. Aralık ayı başında Londra’daki Heathrow Havaalanı’nda bir yolcu uçağı, iniş sırasında çok yakınından geçen bir insansız hava aracı ile çarpışma tehlikesi atlatmıştı. İngiliz Press Association haber ajansına konuşan uçuş güvenliği uzmanı Steve Landells, “İHA kullananların risklerin farkında olmaları ve kuralları bilmeleri gerçek- Teknik Arızadan Kaynaklı Yapılan Zorunlu İnişten Sonra Gatwick Havaalanı Bir Süreliğine Kapatıldı Pazartesi günü “Virgin Atlantic” havayollarına ait yolcu uçağı, iniş takımındaki teknik arızadan dolayı Londra’daki Gatwick Havaalanı’na geri dönerek, zorunlu iniş yaptı. ten önemli” dedi. Landells sözlerini şöyle sürdürdü: “Noel Günü hediye paketlerinden çıkan İHA›ların bazıları 2 bin fit (yaklaşık 600 metre) havalanabiliyor. Yakın zamanda İHA›ların uçaklara yalnızca birkaç metre mesafede kullanıldığını gördük. Bu çok tehlikeli. Uçaktaki yolcuların ve karadakilerin güvenliklerini riske atıyor» dedi. İngiltere›de geçtiğimiz yıl sınırlı uçuşa izin verilen hava sahasında İHA kullanan bir kişiye 800 sterlin para cezası verilmişti. Bu olay dünyada İHA kullanımına verilen ilk ceza olarak kayda geçmişti. İngiltere›de yaklaşık 50 sterlinden başlayan İHA fiyatları, araçların özelliklerine göre yüzlerce sterline kadar çıkabiliyor. Londra Gatwick Havaalanı’ndan ABD’nin Las Vegas şehrine doğru giden Boing 747 tipi uçak, bir süre yakıt tüketimi için havada kaldıktan sonra Gatwick Havaalanı’na geri döndü. Virgin Atlantic havayolu şirketinden yapılan açıklamada, “Uçak, güvenli şekilde Gatwick Havaalanı’na inmiştir. Önceliğimiz, yolcularımızdır” denildi. Gatwick Havaalanı’ndan yapılan açıklamada da bazı yolcuların hafif şekilde yaralandıkları ancak ciddi bir durumun olmadığı belirtildi. Uçağın zorunlu inişinin ardından Gatwick Havaalanının pisti kapatıldı havaalanına yapılan uçuşlar ve Londra’daki Heathrow ve Luton gibi diğer havaalanlarına yönlendirildi. ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 UCFL Yeni Yönetimini Belirliyor Toplumun siyasette daha aktif bir şekilde yer alması için çalışmalarını yürüten UCFL (Isçi Partili Birleşik Topluluklar (United Communities For Labour) yeni yönetimini belirlemek için kongreye gidiyor. 10 Ocak Cumartesi günü Edmonton’da bulunan İşçi Parti bürosunda yapılacak 9 kongrede UCFL’in yeni yönetimi belirlenecek. Britanya’nın Ulusal ve güncel siyasetini takip eden ve bu bağlamda Britanya’da yerel yönetimlerde toplumumuzun sorunlarına çözüm üretmeyi hedefleyen bir çalışma grubu olan UCFL, son yerel seçimlerde Haringey, Hackney ve İslington seçim bölgelerinde 5 tane meclis üyesi çıkarmıştı. UCFL tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada, UCFL olarak, İşçi Parti bünyesinde siyaset yapmak isteyen toplum temsilcilerimizin seçiminde ve eğitiminde önemli çalışmalar yaptıklarını ve bu çalışmaların yeni yönetim kadrosu ile birlikte daha da ileriye taşınacağı belirtildi. Herkesi kongreye katılmaya davet eden UCFL yönetimi, yönetim kadrolarında yer BÜYÜK almak isteyen ve düşüncelerini bizlerle paylaşmak isteyen herkesi kongremize davet ediyoruz. Kongrede yapılacak seçimlerde, 2 eşbaşkan, başkan yardımcısı, koordinatör, genel sekreter, sekreter ve sayman seçilecek. Kongre, 10 Ocak Cumartesi günü, saat 17:00’de, 205 Fore Street, N18 2TZ adresinde bulunan Edmonton Labour Party bürosunda yapılacak. Yeni Güvenlik Önlemleri Başkent Londra’daki Buckingham Sarayı’nın dışında nöbet tutan kraliyet askerleri, gelebilecek olası bir terör saldırısı endişesiyle geri çektirildi. Mail On Sunday gazetesinin haberine göre, “yalnız kurt” olarak adlandırılan terör saldırısı tehlikesine karşı bazı özel güvenlik birimleri, demir parmaklıklı kapıların ön tarafından arka tarafına alındı. Bazıları ise bulundukları yerlerden geri çektirildi. Söz konusu adımın geçtiğimiz yıl Londra’da sokak ortasında öldürülen Lee Rigby cinayeti ile iki ay önce Kanada Parlamentosu önünde silahlı saldırı Kürt ve Türk toplumuna ulaşmanın en iyi yolu %30 indirim %40 indirim Buckingham Sarayı’nın yanı sıra İngiltere›nin tarihi binaları arasında yer alan Clarence House, St. James Palace, Windsor Castle ve Horse Guards Parade’da da askerler geri alındı. Yeni yılın sağlık, huzur, mutluluk ve başarı getirmesi dileğiyle, yeni yılınız kutlu olsun. KAMPANYASI Tüm reklamlarınız olaylarına benzer saldırıların yaşanma endişesine karşı alındığı belirtiliyor. Prens William ile Prens Henry’nin çalışma ofislerinin bulunduğu St James’s Palace ve Prens Charles ile eşi Camilla’nın Londra’daki ikamet adresleri Clarence House binalarının önündeki özel güvenlik birimleri bıçaklı bir intihar saldırısı olasılığına karşı demir parmaklıkların arkasına yerleştirildi. REKLAM Yeni yıl kutlamalarınız ücretsiz Tüm seri ilanlarınız Emniyet yetkilileri söz konusu değişikliklerin güvenlik nedenleriyle alındığını doğruladı. www.telgraf.co.uk reklam@telgrafnews.com 07429481490 | 02079230838 2014 YILINDA ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 10 EBOLA ÖLDÜRMEYE DEVAM EDİYOR; TEDAVİ BULUNAMIYOR KOBANE DESTANI SADECE 2014’E DEĞİL, İNSANLIK TARİHİNE İSMİNİ BÜYÜK HARFLERLE YAZDI Kobanê’de YPG-YPJ önderliğinde IŞİD çetelerinin saldırılarına karşı başlayan direniş 108. gününde… Rojava’da Ortadoğu halklarına yeni bir model olarak doğan özyönetim modeli, bölgedeki güç dengelerini alt üst etti. AKP ve cihatçı çeteler Rojava Devrimi’ni boğmak için 2012’den itibaren çeşitli biçimlerde başlattığı saldırılarını 2014 başı itibariyle yoğunlaştırdı. Temmuz ayında Şengal ve Mahmur’a yönelik saldırıları çok daha büyük katliamlar yaşanmadan püskürtülen IŞİD, yönünü Kobanê’ye çevirdi. 15 Eylül’de üç cepheden başlayan Kobanê saldırısı, bölgede eşi tarihte az görülen bir halk direnişini doğurdu. 1 Kasım dünya Kobane günü nedeniyle tüm dünyada yüzbinlerce kişi Kobane direnişini selamlamak ve dayanışmasını göstermek adına alanlara çıktı. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir dayanışma örneği sağlayan Kobane eylemleri tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Kuzey Kürdistan’da 6-7 Ekim tarihlerinde yaşanan Kobane Serhildanlarında 40 yakın insan yaşamını yitirdi. Tüm dünyanın ilgisini çeken Kobane direnişine koalisyon güçleri de daha fazla sessiz kalamayıp harekete geçti. 15 Eylül’den bu yana Suruç’ta insanlar aralıksız olarak Kobane için nöbette. Kobane’den göç etmek zorunda kalan yüzbinlerce insan için uluslararası alanda yardım kampanyaları devam ediyor. 2015 yılı Kobane şahsında insanlığın barbarlığa karşı kazandığı yıl olacaktır. Mart ayından bu yana en az 6 bin 400 kişinin yaşamını yitirmesine yol açan ebola virüsüne karşı aşı çalışmalarında henüz bir ilerleme sağlanamadı. Kanada’da hazırlanan iki ebola aşısının İsviçre’de devam eden testleri de, deneklerde görülen ağrılar nedeniyle iptal edildi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, ağırlıklı olarak Batı Afrika ülkeleri Liberya, Sierra Leone ve Gine’de yayılan eboladan şimdiye kadar 6 bin 388 kişi yaşamını yitirdi. Toplamda 17 bin 942 vaka tespit edilirken, vakaların üçte birinden fazlası ölümle sonuçlanmış oldu. Ebola virüsü 7 bin 897 vaka ile en çok Sierra Leone’de görülürken, vakaların bin 768’i ölümle sonuçlandı. 7 bin 710 vakanın görüldüğü Liberya’da ise 3 bin 177 kişi yaşamını yitirdi. Liberya, eboladan en çok ölümlerin yaşandığı ülke durumunda. Gine’de ise 2 bin 292 kişinin yakalandığı eboladan ölenlerin sayısı bin 428’e ulaşmış durumda. Gine’de virüse yakalananların yarısından fazlası yaşamını yitirirken, Liberya’da ölümlerin toplam vakalara oranı yüzde 41 civarında. Sierra Leone’de ise her ne kadar ölümlerin toplam vakalara oranı yüzde 22 olsa da, tespit edilen yeni vaka sayısının yüksekliği korkutuyor. Bu da, önümüzdeki haftalardaki ölü sayısının artacağı anlamına geliyor. İLK HALK OYUYLA SEÇİLEN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN OLDU Türkiye’de ilk defa halkın sandık başına gittiği cumhurbaşkanlığı seçimlerinde katılım oranının yüzde 74’te kaldığı seçimin ilk turunda oyların yüzde 51,7’sini alan Erdoğan, ikinci tura gerek kalmadan Türkiye’nin 12’inci Cumhurbaşkanı oldu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu oyların yüzde 38,5’ini alırken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) adayı Selahattin Demirtaş’ın oy oranı yüzde 9,7 oldu. ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 11 HAFIZALARIMIZA KAZINAN ÖNEMLİ GELİŞMELER İSKOÇYA BAĞIMSIZLIK REFERANDUMUNDA ‘HAYIR’ ÇIKTI 18 Eylül’de İskoçya’da bağımsızlık referandumuna katılanların y ü z d e 55.4’ü, ülkenin Birleşik Krallık’ta kalmasından yana oy kullandı. Bağımsızlık yanlıları yüzde 44,6’da kaldı “İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı?” sorusunun yönetildiği ve 4 milyondan fazla İskoç’un sandık başına gittiği referanduma katılım oranı, yüzde 85 oldu. Londra ile Edinburgh yönetimleri arasında bağımsızlık referandumunun 18 Eylül 2014›te yapılması için 15 Ekim 2012›de Edinburgh Anlaşması imzalanmıştı. Birlik yanlıları ile karşıtları yaklaşık iki yıl boyunca kampanyalar yürüttü. ÜNLÜ OYUNCU ROBİN WİLLİAMS EVİNDE ÖLÜ BULUNDU Ölü Ozanlar Derneği ve Can Dostum filmleri ile dünyada geniş hayran kitlesi edinen Oscar ödüllü ünlü oyuncu Robin Williams, 11 Ağustos tarihinde Tiburon kentindeki evinde ölü bulundu. Polis, ünlü oyuncunun evinde asılı bulunduğunu belirtti. Kendini kemerle asarak intihar ettiği düşünülen Williams’ın sol bileğinde yüzeysel kesikler olduğu ve cansız bedeninin yanı başında bir çakı bulunduğu açıklandı. 2014’TE NİJERYA’DA ‘BOKO HARAM’ ADLI BARBARLARIN VAHŞETİ HİÇ DİNMEDİ 25 Şubat’ta Nijerya’nın Yobe vilayetinde bir okula düzenlenen silahlı saldırıda 29 öğrenciyi öldürdü. Örgüt, 14 Nisan 2014’de Nijerya’nın kuzeydoğusundaki Borno eyaletine bağlı Çibok Köyü’ndeki okula saldırarak 200’den fazla okul çağındaki genç kadını kaçırdı. Nijerya’nın başkenti Abuja’daki 14 Nisan 2014’de büyük otobüs garajını hedef alan bombalı saldırıda 71 kişi öldü 124 kişi yaralandı. 05 Haziran 2014: Maiduguri şehrinde gerçekleşen saldırıda en az 45 kişi hayatını kaybetti. 10 Haziran 2014: Nijerya’da Bako Haram isimli örgüt, 20 kadını kaçırdı. 24 Haziran 2014: Boko Haram, Nijerya’da bir köye yaptığı baskında 60 kız çocuğunu kaçırdığı, 30 köylüyü de öldürdüğü bildirildi. 28 Haziran 2014: Nijerya’nın kuzeyinde faaliyet gösteren Boko Haram örgütüne karşı ordu tarafından düzenlenen operasyonlar sırasında 52 kişinin öldüğü bildirildi. Nijerya’nın kuzeydoğusundaki Yobe eyaletinde 10 Kasım’da bir okulda meydana gelen patlamada en az 47 öğrenci hayatını kaybetti. 79 öğrenci de yaralandı. Nijerya’nın kuzeydoğu bölgesinde bulunan Kano eyaletinde 28 Kasım 2014’te düzenlenen bombalı saldırılarda en az 120 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. 30 MART’TA TÜRKİYE’DE YEREL SEÇİMLER GERÇEKLEŞTİ 30 Mart tarihinde Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da yapılan yerel seçim sonuçları genel olarak çok farklı değerlendirmelere sahne oldu. Yerel seçimden çok genel seçim havasında geçen yerel seçimler AKP ve BDP dışındaki partiler açısından başarısızlıkla sonuçlandığı genel kabul gören görüşlerden birisiydi. Tüm devlet imkanlarını kullanan AKP hükümeti istediği sonuca ulaşsa da arkasında çok şaibeler bıraktı. Birçok merkezde elektriklerin kesilmesi, oyların çalındığı iddiası, BDP’nin birçok oyunun yakılmış halde çöplerden çıkması AKP hükümetinin kazanmak için tüm yolları kullandığını gösterdi. GÜNEY KORE’DE FERİBOT BATTI: 304 ÖLÜ G ü n e y Kore’nin I n c h e o n kentinden turistik Jeju Adası’na giden 6325 ton ağırlığındaki Sewol feribotu, 16 Nisan’da Byungpoong Adası’nın 20 kilometre açığında sahil güvenliğe yardım çağrısı gönderdikten sonra yan yatmış ve hızla soğuk sulara gömülmüştü. Kaptan ve mürettebatın terk ettiği feribotta bulunan 325’i lise öğrencisi 476 kişiden sadece 172 kişi kurtulmuştu. Kazanın ardından başlatılan ve aylar süren arama çalışmalarında 295 kişinin cesedi bulunmuştu. Dokuz kişinin cesedine ulaşılamamıştı. Arama çalışmaları sırasında iki dalgıç da yaşamını yitirmişti. Yolculardan önce feribotu terk eden Sewol feribotunun kaptanı, 36 yıl hapse mahkum edilirken, feribotun baş makinisti 30 yıl, mürettebattan 13 kişi de beş ile yirmi yıl arasında değişen cezalar aldı. OSMANLIDAN SONRA YENİ BİR BARBARLIK HİLAFETİ Dünya, uzun bir aradan sonra tekrardan başta kafa kesme olmak üzere, birçok barbarlığa Daiş ile yeniden tanık oldu. Dünyanın gündemini sarsan Daiş barbarlığı 2014 yılı içerisinde giderek büyüdü. 10 Haziran 2014 tarihinde Irak’ın ikinci büyük kenti Musul’un bir gecede Daiş’in kontrolüne geçmesinden sonra, Irak Şam İslam Devleti (Daiş) hilafet ilan etti. İnternette yayımlanan yeni bir sesli mesajında örgütün lideri Ebu Bekir el Bağdadi, Osmanlı Devleti’nin yıkılmasıyla birlikte son bulan hilafeti Suriye ve Irak topraklarında yeniden kurduklarını dünyaya duyurdu. Halifelik makamına kendi liderleri el Bağdadi’nin oturduğunu kaydeden örgütten, ayrıca isimlerini ‘İslam Devleti’ olarak değiştirdikleri yönünde bir açıklama da geldi. ÊZİDİLERİN YAŞADIĞI EN AĞIR TRAJEDİ 2 Ağustos sabahı dünya büyük bir insanlık dramıyla güne başladı. Daiş çeteleri büyük bir güçle Ezidi yerleşim yeri olan Şengal merkezine ve civar köylerine saldırdı. Dağ başlarında büyük kitleler halinde çocuklu, kadınlı, erkekli, yaşlı kervanların görüntüleri dünya televizyonlarının ekranları aracılığıyla insanlığa hediye ediliyordu. Açlıktan, susuzluktan, sıcaktan ölen çocukların bedenleri, sırtlarda taşınan hasta ve yaşlılar, geride sahipsiz bırakılan çocuklar, her kameranın yöneldiği insanın gözyaşları günlerce insanlık vicdanının kapılarında dolaştı. Trajedinin sonuçları halen tam olarak net olmasa da Birleşmiş Milletlerin raporuna göre: 5 bin erkek DAİŞ tarafından katledildi, 5 ile 7 bin kadın ve çocuk kaçırıldı, 350 bin kişi de yerinden edildi. Trajedinin üzerinden 5 aya yakın geçen bir zamandan sonra geçtiğimiz hafta, HPG, YJA STAR, YPG, YPJ, YBŞ ve Peşmergelerin operasyonuyla Şengal şehir merkezini özgürleştirme hamlesi başlatıldı. Şehir merkezinde çatışmalar halen yoğun bir şekilde devam ediyor. BİR YILDA MALEZYA HAVAYOLLARINA AİT ÜÇ UÇAK FACİASI 29 Aralık’ta Endonezya’dan Sinagpur’a giderken kaybolan Malezya hava yolu şirketi AirAsia’ya ait Airbus A320-200 tipi uçağın parçaları Cava denizinde bulundu. AirAsia uçağında 155 yolcu ve yedi mürettebat vardı. Bu son olayla birlikte bu yıl Malezya bağlantılı üçüncü hava yolu faciası gerçekleşmiş oldu. Malezya Hava Yolları’na ait MH 370 sefer sayılı Boeing 777 tipi yolcu uçağı 239 yolcu ve mürettebatla 8 Mart’ta Kuala Lumpur-Pekin seferini yaptığı sırada kayboldu ve halen uçak bulunamadı. 17 Temmuz’da ise yine aynı şirkete ait aynı model uçak Amsterdam’dan Kuala Lumpur’a giderken sırada Ukrayna üzerinde düşürüldü. Uçakta bulunan 298 yolcu ve mürettebattan kurtulan olmadı. DEVLET SOMA’DA KATLİAM YAPTI Yetersiz güvenlik tedbiri ve denetimsizlikten kaynaklı 13 Mayıs 2014’te Türkiye’nin Manisa ilinin Soma ilçesindeki kömür madeninde çıkan yangında 301 madenci feci şekilde can verdi. 301 işçinin yaşamını yitirmesine sebep olan olay, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazası olarak kayıtlara geçti. Yangın, vardiya değişimi sırasında meydana geldi ve 787 işçi patlama sırasında yer altında kaldı. Düşük güvenlik seviyesi sebebiyle maden kazalarının yoğun olduğu Türkiye’de, resmi istatistiklere göre 1941’den bu yana kazalarda 3000’den fazla madenci hayatını kaybetti. 2012 yılında 78, 2013 yılında ise 95 madenci maden ile ilgili kazalarda öldü. Bu kazaya kadar, Türkiye madencilik tarihinde en çok ölüm olan kaza ise 1992 yılında 263 madencinin öldüğü 1992 Kozlu kömür madeni faciası olmuştu. PAKİSTAN’DA KANLI OKUL BASKINI! 16 Aralık tarihinde Pakistan’ın Peşaver kentinde Taliban tarafından düzenlenen en kanlı saldırılarından biri olarak gösterilen okul saldırısında, 132’si öğrenci, 9’u öğretmen olmak üzere 141 kişi hayatını kaybetti. 10 YILLIK YOLCULUKTAN SONRA KUYRUKLU YILDIZA İNİŞ YAPILDI Dünya tarihinde bir ilk daha yaşandı. Ay ve Mars’a yapılan yolculuk sonrası insanlık adına büyük bir adımda kuyruklu yıldıza yapılan yolculuk oldu. Plilae uzay aracı ile ilk defa bir kuyruklu yıldıza bir uzay aracı başarı ile iniş yapmış oldu ve kısa süre içerisinde kuyruklu yıldızdan elde ettiği bilgi ve fotoğrafları dünya ile paylaşmaya başladı. Dünyadan 510 milyon kilometre uzaktaki “67P Churyumov–Gerasimenko” kuyruklu yıldızına Rosetta uydusundan çarşamba günü inmeyi başaran ancak pili giderek azalan uzay modülü Philae’den kötü haber geldi. Çamaşır makinesi büyüklüğündeki Philae, Avrupa Uzay Ajansı’na (ESA) fotoğraf ve ses kayıtları gönderse de bir kayanın gölgesinde kalmasından ötürü üzerindeki paneller güneş ışığı alamadığı için pili tükendi. ESA’nın açıklamasına göre, 3 gün ara vermede çalışan ve son enerjisini de topladığı bulguları Dünya’ya geçmek için kullanan Philae, uyku moduna geçti. Philea’nın 2015’in sonuna kadar 4.5 milyar yaşındaki kuyruklu yıldızda kalması hedefleniyordu. Enerji problemi sebebiyle Philae’nin devre dışı kalması halinde dahi, göktaşının yörüngesindeki Rosetta’nın 67P’yi gelecek yılın sonuna kadar takip edeceği açıklanmıştı. ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 12 Cardiff’te Kobane ile dayanışma konseri yapıldı Galler’in Cardiff kentinde yaşayan Kürdistanlılar, Kobane ile dayanışma amacıyla bir konser düzenledi. Geçtiğimiz hafta Perşembe günü düzenlenen konsere çok sayıda kişi katıldı. Gecede toplanan tüm gelir Heyva Sor a Kurdistan aracılığıyla Daiş’in saldırılarından kaynaklı göç eden Kobanelilere gönderilecek. Devrim şehitleri anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşundan sonra bir konuşma yapan Britanya Kürt Halk Meclisi üyesi Ercan Akbal, Rojava, Kuzey Kürdistan’daki son siyasi gelişmeleri değerlendirdi. Akbal konuşmasının büyük bir bölümünü ayırdığı Kobane direnişi ile ilgili şunları belirtti; ‘‘Kobane direnişi ile beraber Kürt özgürlük mücadelesini yeni bir evreye taşıdı. Daiş çetelerine karşı amansız bir direnişin sergilendiği Kobane’de zafer yakındır, ve bu zafer Kürt halkı için özgürlüğe doğru büyük bir adım olacaktır. Biz Avrupa’da yaşayan Kürtlerin bu tarihsel süreçte Kürdistan’da yürütülen mücadeleyi her zamankinden daha fazla sahiplenip, destek vermesi gerekiyor. Kobane’de verilen mücadele hepimizin geleceğidir aynı zamanda.’’ Akbal’ın konuşmasından sonra, sanatçılar Serhat Çarnewa, Koma Zelal, Hozan Aydın ve İbrahim Rahman sahneye çıktılar. Konser çekilen halaylar ile son buldu. Özcan Çelik: Her öğrencinin ilgi duyduğu Karakoçanlılar Kobane’li ve başarılı olacağına inandığı bir alan vardır Çocuklar İçin Biraraya Geldi İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi, ailelere yönelik “Bilinçli Aile, Başarılı Çocuklar” konulu bir eğitim toplantısı organize etti. Cemevi’nin Dalston’da bulunan binasında geçtiğimiz Cumartesi günü düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak Cemevi Başkanı Yaşar Demiralay ve Kültür Sanat Komisyonu Başkanı Özcan Çelik katıldı. Saat 14.00 sıralarında kadınların ve çocukların katıldığı toplantıda ilk sözü alan Cemevi Başkanı Yaşar Demiralay kurum olarak eğitim çok önem verdiklerini ifade ederek, topluma ve değerlerine saygılı, sağlam kişilikli bireyler yetiştirmeyi amaçladıklarını söyledi. Ailelerin çocuklarına yönelik yaptıkları fedakarlıkların farkında olduklarını ifade eden Demiralay, Cemevi olarak bizler çocuklarımızın gelecekte uyumlu ve başarılı olabilmeleri için en sağlıklı eğitim yollarının geliştirilmesi çabası içindeyiz. Bu konuda desteğiniz çok önemli, tatil gününde çocuklarınızla birlikte buraya gelmeniz bunun bir göstergesi, bütün ailelere teşekkür ediyorum” dedi. Daha sonra söz alan matematik öğretmeni Özcan Çelik ise, İngiltere’deki eğitim sistemini nasıl çalıştığını anlatan başarılı bir sunum yaptı. Çelik sunumunda, İnglitere’de eğitim sisteminin 1870 yılana kadar özel bir enstitüye bağlı kaldığını ve bu tarihten sonra da devlet idaresi ile kontrol edilmeye başladığını anlattı. Özcan Çelik konuşmasında ülkenin eğitim sisteminin yüzde 93’nün devlet okullarından ve yüzde 7’nin de özel okullardan oluştuğunu ifade etti. Bir çocuğun nitelikli olması için sadece derslerden aldığı yüksek notların yeterli olmayacağını kaydeden Çelik, “ Aynı zamanda konuşabilme, kendini anlatabilme ve topluma engetre olabilmeli yapısı çok önemlidir” diye konuştu. “Çocuğun en çok istediği şey onu gelecekte mutlu kılan şeydir” diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dolayısıyla siz çocuğunuza doğru bilgiyi o anda seçtiği mesleği küçümseyerek verirseniz o çocuğun özüyle oynarsınız. Çocuk çöpçü olabilir, bir çocuğun çöpçü olması kötü bir şey değil, bu bir meslek, bu ülkede bunu birileri yapıyor. Dolayısıyla çocuğunuz çöpçü olabilir ve dersleri de A* olabilir. Önemli olan çocuğunuzun nitelikle yapısı var mı buna bakın” Ailelerin çocuklarına ne vermesi gerektiğini çok iyi bilmeleri gerektiğini ifade eden Çelik ailelere şu mesajı verdi: ‘Biz bir bütünüz ama, aynı zamanda bireysel kararlar alma özgürlüğüne sahibiz’ çocuğunuza bunu vermeniz gerekiyor. Her ailenin bazı gereksinimleri vardır. Bu gereksinimlerin aile içindeki bireylerin sağlıklı bir şekilde yetişebilmesi için işliyor olması gerekir. Eğer aile içinde yetişenleri bu gereksinimler karşılayamıyorsa o zaman insan potansiyelini bulamıyor gelişemiyor. Ailenin vazgeçilmez bir parçasısın, bu aile senin varoluşunla kendini bütünlüyor . Sen olmadığında çok önemli bir eksiklik olur” Britanya’da yaşayan Karakoçanlılar, Kobaneli çocuklarlarla dayanışma etkinliği düzenledi. 25 Aralık Perşembe günü Haringey’de bulunan Kürt Toplum Merkezinde yapılan etkinliğe çok sayıda Karakoçanlı katıldı. Yöresel yemeklerin sunulduğu etkinliğin biletleri 10 Sterlinden satılmış ve gelirin tümü Kobaneli çocuklara ulaştırılmak üzere Heyva Sor a Kurdistan vakfına teslim edildi. Etkinlikte Britanya Kürt Halk Meclisi adına yapılan konuşmalarda Avrupada yaşayan halkımızın dayanışmasının önemine vurgu yapıldı. Yapılan konuşmalardan sonra yerel sanatçılar sahneye çıktı. Kaşanlılar Kahvaltıda Biraraya Geldi Londra’da yaşayan Kaşanlılar Pazar günü Haringey’de bulunan Kürt Toplum Merkezinde yapılan kahvaltıda bir araya geldi. ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 13 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 14 İngiltere’de Milliyetçilik Yükselmeye Devam Edecek Parlamentosu’ndaki milletvekili sayısını artırmasına kesin gözüyle bakılıyor. Avrupa’nın birçok ülkesinde olduğu gibi İngiltere’de de sağ partilerin yükselişi devam ediyor. 2015’te yapılacak genel seçimler öncesi başta UKİP gibi ırkçı partiler olmak üzere, muhafazakar partinin göçmen karşıtı politikaları da hız kazandı. İngiltere›de bu yıl iki bölgede yapılan ara seçimde parlamentoya iki milletvekili sokan Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi›nin (UKIP) yükselişinin 2015 yılında da sürmesi ve bu nedenle ülkede, Avrupa Birliği (AB) ve göçmen karşıtı söylemlerin artması bekleniyor. Liderliğini Nigel Farage’ın yaptığı AB ve göçmen karşıtı görüşleriyle bilinen UKIP, Birleşik Krallık’ın 1973 yılından bu yana üyesi bulunduğu AB’den ayrılması gerektiğini ve bunun için referanduma ihtiyaç olmadığını savunuyor. UKIP, “demokratik ve özgürlükçü” bir siyasi parti olduğunu bildirse de ülkedeki göçmen sayısının artmasının engellenmesini istiyor. Kimi zaman ırkçı söylemlerde de bulunan UKIP, “ırkçı ve aşırı sağcı bir UKIP’in genel başkanı Nigel Farage’ın Türkiye›nin AB üyeliğine ilişkin ise keskin görüşleri bulunuyor ve Türkiye›nin birliğe üyeliğine karşı çıkıyor. UKIP lideri geçen yıl yaptığı bir açıklamada, “İngiltere’deki Muhafazakar Parti, İşçi Partisi ve Liberal Demokrat Parti hepsi, Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyor. UKIP bunun ‘çılgınlık’ olduğuna inanıyor. Türkiye’nin AB’de olması demek birçoğu yoksul olan 80 milyon insana kapıları açmak demek. Bu da tam anlamıyla deliliktir” ifadelerini kullanmıştı. parti” olduğu eleştirilerine ise karşı çıkıyor. UKIP, bu yılki Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde büyük başarı elde etti. Farage’ın partisi AP seçiminde oyların yüzde 27’sini alarak, AP’ye en fazla milletvekili sokan İngiliz partisi oldu ve milletvekili sayısını 13’ten 24’e yükseltti. UKIP ayrıca genel seçim oy eğilimi anketlerinde uzun süredir, Birleşik Krallık’ta en fazla destek alan ilk üç siyasi parti arasında bulunuyor, İşçi Partisi ve Muhafazakar Parti’den sonra üçüncü sırada yer alıyor. Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi’ne destek yüzde 12 ila 19 arasında değişiyor. Dolayısıyla UKIP’in, 7 Mayıs 2015’te yapılacak genel seçim sonucu İngiliz UKIP’in gelecek yılki genel seçimde olası bir koalisyon hükümetinde yer almasının, Türkiye’nin AB üyeliğine güçlü destek veren İngiltere’de söylem değişikliklerine neden olup olmayacağı merak ediliyor. Fakat Avrupa’da, Almanya’daki Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) partisi gibi bazı partilerin Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıktıkları ancak daha sonra yer aldıkları koalisyon hükümetlerinde üyeliği bloke eden bir tavır içerisine girmedikleri görülüyor. GÖÇMEN KARŞITLIĞI YARIŞI Genel seçimin yaklaşması ve David Cameron liderliğindeki Muhafazakar Parti’nin bu yıl iki ayrı bölgedeki ara seçimde de milletvekili koltuklarını UKIP’e kaptırması sonucu, Cameron’ın AB ve göçmen karşıtı söylemlerini artırdığı görülüyor. Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine koşulsuz ve güçlü destek veren İngiltere’nin, birlikten ayrılmak istemesi, Birleşik Krallık’ın AB içerisindeki ağırlığını zayıflatıyor. Bu da TürkiyeAB ilişkileri açısından olumsuz bir etken olarak değerlendiriliyor. David Cameron, lideri olduğu Muhafazakar Parti gelecek yılki genel seçimi kazanırsa 2017 yılında ülkesinin AB üyeliğini referanduma götürmek istiyor. Brüksel ile Londra arasındaki ilişkilerin önce yeniden düzenlenmesini, daha sonra da bunun İngiliz kamuoyuna sorulması gerektiğini ifade eden Cameron, serbest dolaşım gibi göçmenlerle ilgili konulara da sınırlamalar getirilmesi gerektiğini kimi zaman dile getiriyor. İngiltere’nin güçlü ticari ve ekonomik ilişkiler dolasıyla AB ile bağlarını tamamen koparması beklenmiyor. Referandum halinde çıkacak olası bir ayrılık kararı sonunda, İngiltere’nin AB ile ilişkilerini yeni bir ortaklık altında düzenleme ihtimali bulunuyor.; UKIP lideri Farage’ın ülkenin göç politikasıyla ilgili de keskin görüşleri bulunuyor. Farage şubat ayında yaptığı bir konuşmada, Birleşik Krallık’ın “yabancılar tarafından istila edildiğini” ve ülkesinin “tanınmaz hale geldiğini” söylemişti. Farage, bir diğer açıklamasında ise İngiltere’ye ülke dışından yerleşilmesine 5 yıl yasak getirilmesi ve yaşayan göçmenlerin ülkeye geldikleri ilk 5 yıl boyunca devlet yardımı almamaları gerektiğini savunmuş, bu sırada da “ülkenin göç politikasının iyileştirilmesi gerektiğini” ifade etmişti. Sadece AB dışından gelen göçmenlerin değil, Avrupalı göçmenlerin de Birleşik Krallık’a gelerek “İngilizlerin ellerinden işlerini aldığını” savunan Farage, bir gazetecinin “Einiz Alman ve sizin sekreteriniz olarak İngiltere’de çalışıyor, eşiniz İngilizlerin işlerini ellerinden almış olmuyor mu?” sorusuna, “Çok zor çalışma saatlerinde eşim benimle birlikte çalışıyor. Başka hiç kimse bu işi yapmak istemez” yanıtını vermiş ve eleştirilere maruz kalmıştı. PERRY PARTİDEN İHRAÇ EDİLDİ Farage, Birleşik Krallık’ın «İslamlaşmasına» karşı çıkılması ve ülkenin Hristiyanlıkla ilgili değerlerinin korunması gerektiğini de savunuyor. Farage, İslam karşıtı olmadığını dile getirse de lideri olduğu UKIP’in bazı üyeleri kimi zaman İslam karşıtı ifadeler kullanıyor. UKIP’ten belediye meclisi üyesi adayı olan Harry Perry, “İslamiyetin şeytani” olduğunu sosyal medyada yazmış ve bu yıl partisinden ihraç edilmişti. Sık sık elinde birayla barda poz verirken fotoğrafları basına yansıyan 50 yaşındaki Farage, 2010 yılından bu yana UKIP’in genel başkanlığını yapıyor. Muhafazakar Parti geçmişi olan ve 1992 yılında Muhafazakarlardan ayrılan Nigel Farage, 1999 yılından bu yana ise Avrupa Parlamentosu’nda İngiltere’nin güney doğusunu temsil ediyor. ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 15 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 16 2015 AB’nin Masasında Neler Olacak? 2015’te Avrupa Birliği ülkelerini hangi zorluklar bekliyor? Avrupa bu konulara yeni yanıtlar bulabilecek mi? DW editörlerinden Bernd Riegert’in analizi. AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Jucker DW’nin Ab’yi 2015’te ne gibi zorluklar beklediği yönündeki sorusuna “Avrupa Birliği’nin yeni rüzgarlarla karşılaşacağı ancak bir fırtına beklemedikleri” yanıtını veriyor. Ab Komisyonu’nın hedefi Ab’ye yeni yılda yeni bir atılım kazandırmak. Bu bağlamda Komisyon özellikle yeni istihdam olanakları sağlanması ve 315 milyar euroluk yatırım programı konularına odaklanmayı hedefliyor. Juncker buna rağmen İtalya ve Fransa gibi kriz ülkeleriyle ilgili aşırı beklentileri sınırlayarak “kamu bütçelerinin yeniden yapılandırılması konusunun önemini korumaya devam edeceğini” vurguluyor. Ab Komisyonu’nun ekonomik tahminleri 2015 yılında Euro ülkeleri için yüzde 1,1’lik bir büyüme öngörürken, söz konusu bu ülkelerin durumu ise birbirinden büyük farklılıklar gösteriyor. Almanya görece iyi durumda bulunurken, Euro Bölgesi’nin diğer büyük ülkelerinde ise durgunluk söz konusu. Atlatıldığı düşünülen Euro krizinin de 2015’te sert bir şekilde geri dönmesi mümkün. Yunanistan’da yapılacak erken genel seçimlerden radikal sol muhalefet Syriza’nın galip çıkması halinde finans piyasalarında büyük bir güven kaybı yaşanacağı kaydediliyor. Yunanistan’ın Uluslararası Para Fonu ve farklı Ab kurumlarına toplamda 250 milyar euro borcu bulunuyor. Yunanistan’da yaşanacak yeni bir trajedi elbette yeniden Kıbrıs, İtalya, Portekiz ve hatta belki de Fransa’nın ekonomisini sarsabilir. İngiltere Birlik’ten ayrılacak mı? Başbakan David Cameron’un serbest dolaşımı kısıtlama planları, Almanya ile İngiltere’yi karşı karşıya getirmişti. Başbakan David Cameron seçmenlerine İngiltere için daha fazla bağımsızlık sözü vermiş ancak Almanya Başbakanı Angela Merkel “AB’de serbest dolaşımdan ödün verilemeyeceğini” savunmuştu. Cameron Ab vatandaşlarının İngiltere’ye yerleşmelerine sınırlama getirilmesini hedefliyor. Cameron, 2015’te yapılacak genel seçimlerde yeniden başbakan olursa İngiltere’nin Ab üyeliğini referanduma götürme sözü vermişti. Yani İngiltere’nin önümüzdeki Mayıs ayında Ab’ye “hoşça kal” demesi mümkün. Afganistan’da NATO’nun rolü kalmadı 13 yıl süren savaş ardından NATO’nun Afganistan’daki muharip rolü resmen sona erdirdi. Bu günden başlayarak NATO adına Afganistan topraklarında bulunan müttefik Uluslararası Güvenlik Destek Gücü ISAF’ın rolünün yerel Afgan polisi ve askerlerini eğitmek ve danışmanlık yapmakla sınırlı olacağını iddia ediliyor. Taliban hareketinin tekrar güçlenerek saldırılar gerçekleştirerek ölümlere sebep olduğu bir dönemde dahi olsa NATO’nun Afganistan’dan çekilmesi Afgan halkınca iyi haber olarak algılanıyor. Birkaç yılın değerlendirilmesi ile ulaşılan verilerden hareketle yapılan açıklamada; “2014’te ülkenin birçok yerinde isyancılar saldırılarını yoğunlaştırdı. Komuta son aylarda zaten Afgan güçlerindeydi ve ağır bir bedel ödediler. Sadece bu yıl 5,000’den fazla Afgan güvenlik görevlisi öldürüldü. Bu savaşın başlamasından bu yana bir yılda verilen en büyük kayıp. 2001’den bu yana, uluslararası güçte görevli 3485 asker öldü” deniyor. 2014’ten sonra Afganistan’da 17,000-18,000 bin askerin kalacağı, bu askerlerden 12,000’inin “Resolute Support” (Kararlı Destek) görev gücünü oluşturacağı belirtiyor. Feribot Yangınında Onlarca Ölü Pazar günü sabaha karşı Yunanistan’ın Patra kentinden İtalya’nın Ancona kentine giderken yanan 478 kişilik feribotta kalan yolcular tahliye edildi. Yolculardan biri kaçmaya çalışırken yaşamını yitirdi, denizden de dokuz ceset çıkarılmasıyla ölü sayısı 10’a çıktı. “Norman Atlantic” adlı feribotta 422 yolcu ve 56 mürettebat vardı. İtalya Ulaştırma Bakanı Maurizio Lupi, feribottaki 51 kişiye ulaşamadıklarını söyledi. Son olarak Kaptan Argilio Giacomazzi, “imdat sinyali” verdikten 36 saat sonra bugün feribotu terk edip kontrolü İtalyan donanması yetkililerine teslim etti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu feribottan 13 Türk vatandaşının kurtarıldığını, ölenlerin arasında Türk vatandaşı bulunmadığını açıkladı. ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 17 Umut ve başarı dolu yeni bir yıl dileğiyle, Mutlu Yıllar 18 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 Sağlıklı Yaşayarak Kanser Riskini En Aza İndirebilirsiniz Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmaya göre, daha sağlıklı bir yaşam tarzıyla, her 10 kanser vakasından dördünün önlenmesi mümkün olabilecekti. İngiliz Kanser Araştırmaları Derneği›nin yayımladığı verilere göre, sigara en büyük önlenebilir risk faktörü. Bunu sağlıksız beslenme izliyor. Dernek bu nedenle insanları ‘yeni yıl kararlarında’ sağlıklarını düşünmeleri çağrısını yapıyor. Alkolün azaltılması ve düzenli egzersiz de derneğin tavsiyeleri arasında yer alıyor. 2007-2011’i kapsayan 5 yıllık dönemde, İngiltere’de sigarayla bağlantılı 300,000 kanser vakası görüldü. Çok fazla işlenmiş gıda içeren sağlıksız beslenmeyle ilişkilendirilen kanser vakası sayısı ise 145,000. Bunu 88,000 vakayla obezite, 62,000 vakayla da alkol izliyor. Güneşin cilde verdiği zarar ve hareketsizlik de kansere neden olan ana faktörler arasında yer alıyor. Londra Üniversitesi’nden Prof Max Parkin, “Yaşam tarzı tercihlerinin kanser riskinde büyük etkisi olduğuna artık şüphe yok. Dünya genelindeki tüm araştırmalar aynı temel risk faktörlerine işaret ediyor. Sağlıklı bir yaşam tarzı, kansere yakalanmamayı garanti etmiyor ama atacağımız adımlarla gelecekte kansere yakalanma riskimizi azaltabiliriz” diyor. 19 Zehirleyici Maddelerle Sahte Votka Üretiliyor Binlerce şişe, zehirli olabilecek, sahte votka yıl başı arifesinde gerçekleşen baskınlarda ele geçirildi. Sahte votkada bir çok zaman arabalarda donu önlemek için kullanılan anti-freeze’in içerisinde bulunan maddelerin kullanıldığı bildirildi. Temizlik malzemeleri ve asitonda bulunan kimyasal maddelerin de kullanıldığı bildirildi. Ticari Standartlar dairesinden memurların, Derbyshire kentinde yasadışı bir fabrikada gerçekleştirdikleri baskında 20 bin adet boş votka şişesi, doldurma aletleri ve kullanılmış anti-freeze tenekeleri ele geçirildi. Somerset’de gerçekleşen baskınlarda zararlı maddeler içeren şişelenmiş sahte votka ele geçirildi. Luton’da, işyerlerine yapılan baskınlarda, üç dükkandan, Glens, Smirnoff ve Kommissar etiketli, 166 şişe sahte votka ele geçirildi. Uzmanlar, bu tür içki içmenin körlüğe de yol açabileceğini belirttiler. Bu tür sahte içkilerin, sarhoşluk hissi verebildiklerini, fakat, aynı zamanda çok tehlikeli de oldukları bildirildi ve içen kişinin ne içtiğini bilmediklerinin uyarısı yapıldı. Gerçekleşen baskınlara rağmen, yetkililer sahte votka satan işyerlerinin olabileceğinin uyarısını yaptı. Sahte votka alıp, sağlığınızı riske atmamak için aşağıdaki bütün unsurlara dikkat edin: Aldığınız şişenin kapağının açılmamış zedelenmemiş olmasına dikkat edin. ve Şişenin üzerinde barkot olmasına dikkat edin. Akıllı telefonlara, barkotların gerçek olup olmadığını tespit eden, uygulama indirebilirsiniz. Votka tamamen şeffaf olur ve herhangi bir renk, ya da tortu içermez. Aldığınız şişedeki sıvıyı bunun için inceleyin. Şişenin üzerindeki etikette yazım hataları var mı diye bakın. Sahte içkilerde bu sıkça görülür. Güvendiğiniz esnaflardan içkilerinizi alın ve tezgah altı teklif edilen herhangi bir ürün satın almayı kabul etmeyin. Birleşik Krallık vergi dairesi (HMRC) etiketi olduğuna dikkat edin. Fiyatı ‘inanılmayacak kadar iyi’ ise, ürünün sahte olma ihtimali çok yüksek. Oje gibi kokuyorsa eğer, kesinlikle içmeyin. ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 20 n lık ızı ğ ıl m sa y lkı ar, bir . ha tl lu riz m ı ku do ile Tü ılın luk izi d y u ni tl en ye mu irm ve geç ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 21 Bir yılın sonunda usa takılanlar! Ali ERDOĞAN elbistanliali@fsmail.net Sevgili okurlar, yeni bir yıla giriyoruz. Ne yapacaktım, ne yaptım ve ne yapacağım diye düşünüyor insan. Giden zamanın geri gelmeyeceğini bildiği için hüzünleniyor. Sırası mı şimdi acemi hüzünler kuşanmanın? Neylersin ki, reyhan renkli acılar-özlemler sardı yüreğimi yine. Yalnızlığımı koyulaştırmak istedim belki de. Kendimden kendime çok yol varmış meğer. Yolumun suyunkinden uzun olduğunu çok geç anladım. Size anlatacak, sizinle paylaşılacak o denli çok şey var ki. Tüm tadı tuzuyla sizlere anlatamamaktan korkuyorum. Çünkü yaş 72, ikindiye doğru yol almaktayım. Bir hocamız “yaşamın her alanını sevmek ve dolu dolu yaşamak gerekir, zorluklara teslim olmadan” derdi. Türkiye’nin köy adresli tek edebiyat dergisi Akköy’de Şair Hayrettin Geçkin, “Geleceğe inanç taşımayan, dünyayla hesaplaşmayan, itiraza ve başkaldırı özelliği göstermeyen şiirler yazmayacağım” demiş. Bir şairden beklenen bir davranış. Dergiyi (sayı:82 yıl:15 Kasım-Aralık-Ocak 2014-15) üç-dört kez eledim, bu özelliği taşıyan bir dize bulamadım. Dergide, Ezidi ve Kobane halkıyla ilgili ne tek dize ve nede tek satır yoktu. umutlarımızı kahvaltı niyetine Kobane sınırında mayınlara sundunuz mu? değerleri arasındaki uçurumu görebiliyor muyuz? Her gün kendimizi yeni düzeyde örgütleyemezsek, çıkacak genel sorunlar karşısında yönümüzü tayin edemeyiz. Okuduklarımızı, yaşamımızla bütünleştirdiğimiz oranında başarı grafiğimiz yükselme gösterir. Örgütsüz, özbilinçten yoksun, hayal gücü olmayan ve vicdanın gücünden nasiplenmeyenler geleceğine yön verebilir mi? Onurlu olmak, ahlaklı olmak ve doğrunun yanında ölümüne olmak için bir çaba içerisinde miyiz, yoksa yüzümüz kızarmadan hasta çocuğunu parasızlıktan doktora mı götürememiş, işkencedeyken... kadının ırzına mı geçilmiş; Ali, Veli, Berkin Elvan,... ve Maho faili meçhul bir şekilde mi öldürülmüş... Sana ne be kardeşim. “El için yanma nara. Yak çubuğunu bak sefana”mı diyeceğiz? İnsanoğlu, içinde bulunduğu yaşamı ileriye dönük değişimi tasarlarken, bilinç düzeyi yeterli değilse, günlük yaşıyorsa ve sağlam ilkelere dayanmıyorsa, örgütlü halkıyla bütünleşmemişse hedefine varır mı? Avuçlara sinmiş vatan hasretini tattınız mı? Mantığın inbiğinden damıtılmış acılara paydaş oldunuz mu? Coğrafyanızın kan ve barut kokan acı diyarlarına daldınız mı, bir suyun akışında? Vatan toprağın sevdasına yaslanarak, kaya diplerinde uyudunuz mu? Düşünüzde bile olsa Şengal dağına çıkıp, Ezidi Halkı’n çektiği çileye tanık oldunuz mu? Baba toprağından zorla uzaklaştırılıp naylon çadırlarda yaşam mücadelesi veren Kobane halkına misafir olup bir yürek kıpırtısını hissettiniz mi? Ya oralarda kirpiklere asılı kalan düşlerin başka baharlara ertelendiğine tanık oldunuz mu? Peki geleceğe dair Yaşamamızın sağlamasını yapabiliyor muyuz. Doğru yolda mıyız? Yaptığımız işin sonunda ezilen halka ne verebiliyoruz? Yaraların sarılmasında, acıların hafiflemesinde katkı sunabiliyor muyuz? İnsan çevresinden hiç ayrılmadan da tüm evreyi algılayabilir. Ama bir şartla: alt yapısı sağlamsa. Yazılı ve görsel basınla tanışıklığı varsa ve kültür sofrasında yeterli nasibini almışsa.... Hergün üstümüze üstümüze yıkılan dünyaya-bozuk düzene karşı duruşumuz nasıl olmalı? Gemiyi kurtaran kaptan mı olacağız? Bunun için da utanmaz bataklıklara mı dalacağız? Yok sa, yaşanan acılara ortak olup, onları bal eylemeye mi uğraşacağız? Gelecek kuşakların tiksinerek bizden söz etmesini istemiyorsak ikinci yolun yolcusu olmalıyız bence. Toplumun görmeyen gözü, duymayan kulağı olup, Ceyhan, Dicle,... ve Fırat nehirlerindeki akıntı misali iyi ve güzel olan şeyleri günümüze taşıyabiliyor muyuz? Yaşamın gerçekleriyle insanlık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sarayı günün konusu olmaya devam ediyor. Nasıl olmasın ki, Milyonlarca halk açlık sınırının altın yaşam mücadelesini verirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyüklük egosunu tatmini için bir saray yaptırdı. Öylesine bir bütçe harcadı ki. TOKİ diyor ki:” sarayın maliyeti açıklanırsa, ülke ekonomisi zarar görür.” Son olarak küçük bir hikayeyle yazımı noktalayayım: Günün birinde ağanın biri, sırf keyif almak için köylünün evini ateşe verir. Duyduğu zevki çay yudumlayarak tadarken, şiddetli bir rüzgar ters istikamette eser, ağanın konağını, ağılını ve samanlığını da kül eder. Yangın hep başladığı yerden durmaz/durmuyor. Kim bilir, zaman neyi gösterecek.... 21 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 Umut ve başarı dolu yeni bir yıl dileğiyle, Mutlu Yıllar ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 23 Tüm müşterilerimizin ve halkımızın yeni yılını en içten dileklerimizle kutlar sağlıklı ve mutlu yıllar dileriz. 24 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 25 Ambulansları İdareli Kullanın Uyarısı Yeni yıl süresi ve kış aylarında artan acil sağlık hizmeti talebi üzerine, Londra belediyelerinden ‘ambulans servislerini sadece en acil durumlarda kullanın’ uyarıları geldi. Acil olmayan durumlarda vatandaşların ambulans aramamalarının önemli olduğunu açıklayana belediyeler, ihtiyaca göre gerekli hizmete başvurun uyarısını yaptılar. Hackney Belediyesi, web sayfasında yayınladığı açıklamada sağlık hizmeti seçenekleri aktarıldı. Acil, hayati ve anında müdahale gerektiren Anketlere göre nüfusun yüzde 51’i AB’den çıkma yanlısı Gallup adlı araştırma şirketinin yaptığı anketin sonucuna göre, İngiltere’de nüfusunun yüzde 51’inin Avrupa Birliği’nden ayrılmak istiyor. Araştırma şirketi aynı anketi İngiltere ile beraber 12 ülkede daha yaptı. Anket kapsamında 12 binden fazla kişinin görüşleri alındı. Diğer ülkelerdeki anket sonuçlarına göre çoğunluk AB’den yana durumlarda 999 aranıp ambulans çağrılması gerektiğinin, fakat daha az acil durumlarda farklı seçeneklerin olduğu belirtiliyor. Hastanelerin acil servisine ya da kliniklerine kendi aracınızla gidin tavsiyesinin yapıldığı açıklamada, yeni uygulanmaya başlayan, NHS 111 hattının aranması tavsiye ediliyor. Yeni 111 hattının, hızlı müdahale gerektiren fakat acil olmayan durumlarda aranması tavsiye ediliyor. Bu hat aranarak, sağlık sorununuza ilişkin bilgi alıp, gerekli hizmete yönlendirilebilirsiniz. Daha az acil durumlarda ise, evde bakım yapılması, eczaneye danışılması, mahalle doktoruna gidilmesi ya da hastanelerde bulunan kliniklere gidilmesi öneriliyor. olurken, İngiltere’de yüzde 51’lik bir kesim AB’den çıkma yanlısı. Başbakan David Cameron, lideri olduğu Muhafazakar Parti’nin önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimleri kazanıp tek başına iktidara gelmesi halinde, ülkesinin AB üyeliği koşullarını yeniden müzakere etme ve 2017’de AB üyeliğini referanduma götürme sözü vermişti. Muhalefetteki İşçi Partisi ile koalisyon ortağı Liberal Demokrat Parti ise AB referandumuna karşı çıkıyor. Ülkenin AB›den ayrılmasını savunan ve göçmen karşıtı politikalarıyla da bilinen İngiltere Bağımsızlık Partisi (UKIP), bu yıl yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ilk sırada yer almıştı. Yapılan son kamuoyu araştırmaları, UKIP’in yüzde 12-16 aralığında bir oyla genel seçimlerde üçüncü parti olacağını ve milletvekili sayısını artıracağını gösteriyor. Beynindeki Tenya ile 4 sene yaşadı Cambridge’te 50 yaşındaki bir adamın beyninden 5 santimetre uzunluğunda tenya çıkarıldı. Tenyayı inceleyen Chambridge Sanger Enstitüsü bilim adamları parazitin hastanın Asya gezisinde çiğ olarak yediği kurbağa etinden gelmiş olabileceğini açıkladı. Chambridge Sanger Enstitüsü görevlisi bilim adamı Neuropatalog Andrew Dean, önce baş dönmesi ve kramp şikayeti ile hastaneye başvuran hastada tenyanın tesadüf olarak bulunduğunu söyledi. Focus dergisinin haberine göre, adamın beyninde dört yıl boyunca büyüyen ‘Spirometra erinacei europaei’ tipi tenyanın İngiltere’de ilk kez ortaya çıktığı belirtildi. Ameliyat sonrası sıhhatine kavuşan ve adı açıklanmayan ingiliz’in Cambridge Üniversitesi Kliniği’nden taburcu olduğu belirtildi. “Spirometra erinacei europaei” tipi tenyalar, genelde Akdeniz Bölgesi ve Doğu Asya’da bulunuyor. 75 santimetreye kadar büyüyebilen bu tenyalar, 8 milimetre kalınlığa ulaşabiliyor. Konut Fiyatları Artışında Aralık Ayında Düşüş Yaşandı Ev fiyatlarının yıllık bazda artış hızı aralık ayında yüzde 7,2’ye gerileyerek yılın en düşük seviyesine ulaştı. İngiltere’de inşaat ve konut sektörüne ilişkin araştırmalar yapan ve ülkenin en büyük mortgage kredisi sağlayıcılarından Nationwide’ın verilerine göre, ülkede konut fiyatlarının artış hızı bu yılın kasım ayında yıllık bazda yüzde 8,5 seviyesinden aralık ayında yüzde 7,2 seviyesine geriledi. İngiltere’de aralık ayında aylık bazda konut fiyatları yüzde 0,2 artış kaydederken, ortalama konut fiyatı 188 bin 559 sterline yükseldi. Nationwide tarafından yapılan açıklamada, İngiltere’deki konut fiyatlarının artış hızındaki yavaşlamanın geçici olduğu belirtilirken, birkaç ay içerisinde fiyatların artış hızının artabileceği kaydedildi. NATİONWİDE Başekonomisti Robert Gardner, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “2014 yılını sonuna yaklaştıkça yıllık bazda konut fiyatlarının artış hızı azalmaya devam etti” dedi. Konut fiyatlarının artış hızının azalmasının istihdam piyasasındaki olumlu gelişmeler, ücretlerdeki artış ve düşük seviyede mortgage faiz oranlarının devam etmesinden kaynaklandığını belirten Gardner, “Eğer ekonomik ortam iyileşmeye devam ederse, konut piyasasının önümüzdeki aylarda yeniden ivmelenme kazanmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı. Gençlerin Oyları 2015 Genel Seçim Sonucunu Belirlecek Genel seçim yılına girerken yapılan bir araştırma üç milyon kadar genç seçmenin kararsız olabileceğini gösteriyor. Genel seçimlerle ilgili, 18-25 yaş arası 1,000 kişiyle yapılan ankette, yüzde 44’ünün hangi partiye oy vereceklerine karar veremediklerini, yüzde 77’sinin de oy kullanacaklarını söyledikleri görüldü. Üç milyon genç seçmenin henüz hangi partiye oy vereceklerine karar verememiş olmalarının, 2015 genel seçimini gençlerin oylarının karar vereceği analizi yapıldı. Gençlerin, yaşam koşulları, konut ve iş gibi meseleler konusunda daha çok endişe duydukları ortaya çıktı. Düşünce kuruluşu, Demos’un yaptığı anket gençlerin oyların etkileyecek üç unsurun, uzun vadeli iş garantisi, yüksek eğitim harçlarının indirilmesi ve asgari ücretin yükseltilmesi olduğunu gösterdi. Ankete katılan gençlerin endişe duydukları ve oy kararlarını etkileyecek konuların şöyle olduğu aktarıldı: %69’u yaşam masraflarından endişeli; %62’si uygun ücrette evlerin olmasını düşünüyor; %58’i de sağlık ve işsizlik konularından endişe duyduklarını belirtti. Gençlerin çevre, göç, vergi kaçakçılığı ve Avrupa Birliği hakkında daha az endişe duydukları görüldü. The Guardian gazetesinin gerçekleştirdiği diğer bir anket ise gençlerin, yabancı karşıtlığıyla gündeme gelen UKİP’ten daha çok Yeşiller’e oy verme olasılıklarının olduğunu gösterdi. 17-22 yaş arası gençlerle yapılan anket, UKİP liderinin en az sevilen parti lideri olduğunu gösterdi. Anket, gençlerin siyasete katılımını arttırmak için sosyal medyanın daha fazla kullanılabileceğini de gösterdi. İskoçya’da bağımsızlık referandumuna gençlerin yoğun ilgisi ve katılımı heyecan yaratmıştı- seçme yaşının 16’ya indirilmesi de daha fazla gencin siyasetle ilgilenmesini sağlamıştı. İngiltere ve Galer’de de seçme yaşının 16’ya düşürülmesine ilişkin tartışmalar devam ediyor. ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 26 ‘2014 yılı ezilen halkların ışıldayan mücadelelerine tanık oldu’ Britanya Demokratik Güç Birliği Platformu yayınladığı bildiri ile tüm toplumun yeni yılını kutlarken, 2014 yılını değerlendirdi. Küresel gerici güçlerin tüm saldırılarına rağmen 2014 yılının ezilen halkların ışıldayan mücadelelerine tanık olduğu belirtilen açıklamada, 2014 yılının Kobane’nin zafer yılı olduğu ifade edildi. Britanya Demokratik Güçbirliği Platformunun yayınladığı bildiride şunlar belirtildi; ‘‘Genel isimlendirme ile karşı-devrim olarak adlandırdığımız egemenlerin sömürmek, ele geçirmek, güçlerini pekiştirmek ve genişletmek amacındaki emperyalist-kapitalistler ve bunların sistemine şu veya bu düzeyde bağımlı durumundaki küresel gerici güçlerin işçi sınıfına, ezilen halklara, uluslara ve ezilen inançlara ve cinslere yönelik öldürme de dahil her türlü vahşi saldırılara uğrayan kadın ve LGBT’lilere karşı tam tekmil saldırılara 2014 yılında da tanık olduk. Bütün bu saldırılar demokrasi, insan hakları, barış ve özgürlük adı altında yaptılar. Kendi aralarındaki dalaşmalarında bile en büyük zararı yine dalaştıkları ülke veya bölge yolsul halklarına yaşattılar. İşte Karmaşık ilişkiler ve çatışmalar ağı içinde yer alan dünya egemenlerinin Ukrayna, Luhanks, donetsk’te yaptıkları bunlardan sadece bir kaç örnektir. Yoksulların henüz gerçekleri kavrayamadıkları, ilerici öncü güçlerin devrede olmadığı yer ve zamanlarda, “dev” gerici güçlerin ayakları altında ezilmeye mahkum olduklarını yukarıda adlarını sıraladığımız ülke hakların pratiğinden biliyoruz. 2014 YILI KOBANE’NİN ZAFER YILIDIR Bu olumsuz durumun yanısıra, 2014 yılı, ezilen halkların şanlı ve ışıldayan mücadelelerine de tanık oldu. Dünyanın bazı başka yerlerinde olduğu gibi, umut ve kazanma coşkusu yaratan başkaldırılar içinde en çarpıcı olanı esas olarak devrimci Kürt kadını başta olmak üzere halkın silah elde dövüştüğü 2014 Kobani zaferidir. Sözün gerçek manada kadının özgürlük isyanı olan bu direniş, sadece Kobani’yi değil, dünyayı ayağa kaldırıcak kadar onurlu, başı dik ve öğretici bir çıkış olmasıydı ki, bu hala da böyledir. Bu direnişin özgünlüğü, ezilen Kürt ulusunuın özgürlük çığlığı olmasının yanısıra, Orta-Doğu bölgesini çıkarları için yeniden diyazn etmek amacındaki emperyalistlerin ve bölgedeki Türkiye gibi faşist ve gerici devletlerin, şu veya bu kadar, şu veya bu düzeyde destekleyip besledikleri, eğittikleri DAİŞ (İŞİD) ve diğer katiller sürüsü gibi güçlerin kadın, çocuk-yaşlı vs katliam saldırılarına adeta herkesin teslim olduğu bir zaman diliminde, en önde Kürt kadınları olmak üzere, yürütülen ve kazınılan destansı direniştir. Kobani dersleri ve tecrübeleri ezilenlere bir kez daha şunu öğretmiştir. Örgütlü bir halkın kazanma imkanı çok çok büyüktür. Hele öndeliğini kadın yapıyorsa o devrimin dalgaları yer küremizin gericiler lehine buza kesmiş, adeta lal olmuş dilini çözer devrim lehine harekete geçirir. Kobani, Gezi-Haziran direnişi örneğinin çok daha ötesinde dünya halklarının dikkatini bölgemiz üzerine çekmedi mi? O bölgelerden şu veya bu nedenle Avrupa’ya gelmiş biz göçmen emekçiler üzerindeki rehaveti parçalamadı mı? En suskun ve umutsuz olanımızı bile “KOBANİ direnişi için ne yapabilirim” sorunusunu sordurarak harekete geçmemizi sağlamadı mı? Bu tastamam böyledir. Ve biz göçmen emekçiler politik, ulusal ve inanç kurum ve örgütlerimiz önderliğinde gerek dünyamızda gerek yaşadığımız ülkelerde ve gerekse de içinden çıkıp geldiğimiz topraklarda olup biten olaylara asla sessiz kalmadık/ kalmayacağız! İlerici her bir direnişi, başkaldırıyı, haklı mücadeleleri desteklerken, ezilen halkların alehine olan gerici, haksız savaş ve gelişmelere karşı kararlıca mücadele etmeye çalıştık. Dünyanın gerici egemen güçleri sadece Orta-Doğu’da değil, her yerde emekçilerin kazanılmış haklarına saldırmaktadırlar. Britanya’da, İspanya’da, Fransa2da, Belçika’da ve yunanistan’da hak gasplarına karşı değişik çapta kitle mücadeleleri patladı. Bu türden gelişmelere sessiz kalmamaya gayret ettik. Elbette aldiğimiz her tavir kendiliğinden değil, birlikte yanyana durarak yapmaya çalıştık. Britanya Demokratik Güç Birliği içinde birleşerek yürüdük. Zira, biliyoruzki biz güçlüyüz ancak gücümüzün sırlarından biri, ezilenlerin imkanlarını birleştirmesi, ortaklaştırmasındadır. Ama bu yetmez! Henüz örgütlenmelerden uzak duran, örgütlenme bilincine ulaşmamış emekçilerin ortaklaştırdığımız birlikteliklerin içinde sıkı sıkıya yer almalarıyla çok ileri kazanımlar elde edebiliriz. Uluslararsı çapta oldukça sıkı örgütlenmiş, büyük yönetme deneyimlerine sahip gerici güçleri ancak alternatif örgütlenmeler ve birliktelikler yaratarak yenebiliriz! Dünya KOBANİ gününü yaratan gerçeğin sırrı, KOBANİ denilen o küçük kasabanın ilham veren o büyük direnişin gücüyle ortaya çıktığını unutmayalım! YÜZLERCE İŞÇİ KATLEDİLDİ Türkiye’nin faşist rejimi tarafında Soma, Ermenek maden kazasında yüzlerce işçi bile bile katledildiğini biliyoruz! Kadın ve LGBT cinayetlerinin yüzde bin dörtyüz arttığını biliyoruz! Yüzlerce çocuğun öldürüldüğünü biliyoruz! Bütün bunlar olurken ne yazıkki geniş kitleler hala sessiz kalmaktadır. Hala gerici-faşist güçler halk kitlelerinden büyük oranda destek görmekte ve gercilerden medet ummaktadır! Bunda elbette ilericidevrimci güçlerin sorumluluğu büyüktür. Kitlelerin örgütsüzlüğünden bizler sorumluyuz! Örgütlenmeye çağrımız ve çığlığımız bu nedenledir. Bütün olup bitenler ve tarihi tecrübeler tekrar tekrar göstermektedirki egemenler kar hırlarından asla vazgeçmeyeceklerdir. Çıkarlarını korumak için katliamlar da dahil, gerektiğinde her türlü uygulamalara başvurmaktan çekinmeyeceklerdir. Amaçlarına ulaşmak için türlü yalan ve hilelere yelteneceklerdir. Bu durum ise biz ilerici-devrimci-yurtsever güçlere büyük görevler yüklemektedir. Farklı fikirlerimizin olması be doğrultuda tartışmalar yürütmemiz gayet doğaldır. Ama bu farklı görüşler ezilenler, yani dost güçler arasındandır ve dost güçler düşmana karışı birlikteliklerini sımsıkı koruyarak yürümekle mükelleftirler. Kazanmanın bir yolu da ezilenlerin mücadelelerinde ortaklaşmalarında yatmaktadır. Bu vesile ile Britanya Demokratik Güç Birliği olarak yılı yılınızı dostluk duygularımızla kutlar, daha ileri mücadele birlikteliklerimizde buluşmayı diliyoruz.’’ Britanya Demokratik Güçbirliği Platformu’nu oluşturan kurumlar: Britanya Kürt Halk Meclisi, Day-Mer, DersimDer, El-Com, Göçmen İşçiler Kültür Derneği (Gik-Der), İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi, Kırkısraklılar Dayanışma Merkezi, Komkar, Londra -Koçgirililer Derneği,Tilkililer Derneği, Tohum Kültür Merkezi, Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi, Kaşanlılar Derneği ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 27 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 28 Umut ve başarı dolu yeni bir yıl dileğiyle, Mutlu Yıllar ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 29 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 30 İndirim Adı Altında Yaratılan Alışveriş Hastalığı Ala-Turka Tiyatro Grubu ‘Mahmud ile Yezida’ Oyunu İle Sahneye Çıkıyor Arcola tiyatrosu bünyesinde çalışmalarını yürüten Ala-Turka tiyatro grubu başarılı çalışmalarına yeni bir oyun ekliyor. Ala-Turka ekibi Mahmud ile Yezida oyunu ile sahneye çıkacak. Aylin Bozok tarafından yönetilen oyun 6 Ocak ve 11 Ocak tarihlerinde Arcola tiyatrosunda sahnelenecek. Murathan Mungan tarafından yazılan oyun farklı dinlere mensup Mahmud ile Yezida’nın aşkını anlatıyor. Kutsal bir ağaç, kimsenin geçemeyeceği, tebeşirden çizilmiş bir daire ve her şeyi gözetleyen Melek Tavus «Tavus Kuşu Meleği». Mahmud ile Yezida ayrı dünyalara ait iki genç sevgilidirler. Mahmud bir müslüman, Yezida ise kadim inançlardan birisi olan Yezidi dinine mensuptur. Zulüm ve hoşgörüsüzlükten dolayı ayrılmışlardır. Aileleri, besledikleri kinin bedelini öderken onları gerçekten kaybetme olasılığı ile karşı karşıya gelmek zorundadırlar. Murathan Mungan’ın Romeo ve Juliet üzerine güçlü bir çeşitlemesi olan Mahmud ile Yezida, Türk tiyatrosunun en çok oynanan ve sevilen metinlerinden biridir. Oyun Türkçe olup, İngilizce üst yazılıdır. Arcola tiyatrosu katılım sorumlusu Nick Connaughton yaptığı açıklamada şunları belirtti; “ Arcola, AlaTurka’nın, yerel bir tiyatro grup olmaktan, önemli ve saygin ve profesyonel bir tiyatro grubu olmaya dogru gösterdiği gelişime hak ettiği destegi vermekten gurur duyuyor. Ayrıca Mahmud ile Yezida ‘yı Arcola’ya getirebildiğimiz için heyecanlıyız ve Türk olsun olmasin, tum seyirci kitlesi tarafından beğenileceğini umuyoruz. “ DİZİN BİLGİSİ: Murathan Mungan’dan Mahmud ile Yezida 6 Ocak 2015 Salı - 11 Ocak 2015 Pazar Yönetmen : Aylin Bozok Işık Tasarımı: Jamie Platt Hareket Yönetmeni : Özer Ercan Başkent Londra’da Noel’in ertesi günü başlayan indirimlerden yararlanmak isteyen yüzbinlerce kişi mağazalara akın etti. Sabahın erken saatlerinden itibaren mağazaların önünde uzun kuyruklar oluştu. Oyuncular : Tuncay Akpınar, Ozan Atmaca, Ada Burke, Serpil Delice, Susku Ekim Kaya, Özer Ercan, Gökmen Güvener, Rıza Keskin, Dursun Kuran, Buke Soyusinmez ve Abdullah Tercanlı Salı-Pazar akşamları saat 8’de £9 / indirimli £7 Cumartesi ve Pazar Matineleri saat 3.30’da £9 / indirimli £7 Daha fazla bilgi ve bilet satışları için ; http:/www.arcolatheatre.com/production/arcola/mahmud-ile-yezida Gişe : 0207 503 1646 Londra’da, Noel’den sonraki gün olan ve alışverişte büyük indirimlerin yapıldığı ’Boxing Day’de, yüzbinlerce kişi alışveriş yaparak, milyonlarca sterlin harcadı. Yetkililer, ülkede boxing day’de nüfusun yüzde 75’inden fazlasının alışveriş yaptığını tahmin ediyor. Ayrıca internet üzerinden yapılan alışverişlerin 748 milyon sterline (yaklaşık 3 milyar liraya) ulaşması bekleniyor. Bu da dakikada 600 bin sterline karşılık geliyor. Özellikle başkentin, ünlü mağazalarının bulunduğu Oxford Circus, Regent Street gibi caddelerle çok sayıda insan yüzde 50’ye varan indirimlerden yararlanmak için mağazaların önünde sabah erken saatlerden itibaren uzun kuyruklar oluşturdu. İngilizce kutu kelimesinden gelen ve geleneksel olarak Noel’in ardından düşkünlere ve fakirlere yardım edilen ’hayır günü’ olarak bilinen, bankaların ve işyerlerinin tatil olduğu bu gün, zamanla insanların yardımdan çok indirimli alışveriş yaptığı bir güne dönüşmüş. ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 31 32 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 33 34 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 35 36 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 37 38 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 39 40 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 41 42 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 43 44 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 45 46 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 47 48 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 49 ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 50 SERi iLANLAR İlanlarınızı reklam@telgrafnews.com adresine gönderebilirsiniz Bu sayfada 1 kutu ilan £10 0742 948 1490 İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz. YETER CLEANİNG GOOD LUCK ŞOFÖR OKULU İşyerleri ve Evler itina ile temizlenir. Kısa sürede fazla para harcamadan ehliyet almak, güvenli sürücü olmak için vitesli & otamatik direksiyon dersleri verilir. 07803506942 07909539577 Erken test günü alınır Ali 07723921216 Sağlıklı ve zinde bir vücuda sahip olmak için henüz gec değil, özel ve grup dersleri ile kendinizi yeniden kesfetme zamanı. Deniz Dogrusoz Personal Trainer 07455947693 www.deniz-personal-tranining.com ALTUN CLEANING SERVICES 07427424619 Ufuk Kaya 07405891522 MEM Painting and Decoration El sanatları kursu verilir Takı, Mosaic, geleneksel el sanatları. Her türlü boya ve dekorasyon işi itina ile yapılır. Hurdar Sinop Tel:07448 654 828 07984 513 968 TOPCU MOBILE CAR MECHANIC Her türlü araba tamiri işleriniz yapılır REPAIRS SERVICING DIAGNOSTICS PRE-MOT/FAILURES AHMET TOPCU 07415106521 07405756462 Horizon Books Kitap Satış Temsilcisi Hurdar Hand Crafts Özel Türkçe Dersi Türkçe diksiyon ve gramer dersleri verilir. Diren Yalçın 07504 662756 Mahmut Söylemez BALINZA LAUNDRY & CLEANING SERVICES Her türlü çamaşır yıkama işi yapılır. Evden alıp eve teslim servisimiz mevcuttur. One 2 One English for children and adults 07428336181 OREL BOOKKEEPING & ADMIN 07768282295 sunaorel@hotmail.com Yıldız Adıgüzel Qualified English Language Teacher SATS, GCSE, A LEVEL, ESOL, IELTS & BUSINESS ENGLISH For more information and Free consultation: t 0753 4491 623 e yildizadiguzel@hotmail.co.uk ÇARŞAMBA, 31 ARALIK 2014 SERi iLANLAR İlanlarınızı reklam@telgrafnews.com adresine gönderebilirsiniz 51 Bu sayfada 1 kutu ilan £30 0742 948 1490 İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz. PRIVATE MATHS LESSON POZITIVE MATHS TEACHING Erdal Çetinkaya KS1,KS2,KS3, A-LEVELS,GCSE 07577927419 Sevin Bookkeping Rezan Uygur 078013934448 sevinbookkeping.co.uk BÜYÜK REKLAM KAMPANYASI Kürt ve Türk toplumuna ulaşmanın en iyi yolu %30 %40 indirim ücretsiz Tüm reklamlarınız Yeni yıl kutlamalarınız Tüm seri ilanlarınız indirim www.telgraf.co.uk reklam@telgrafnews.com | 07429481490 | 02079230838 Grup WXQ Her türlü düğün, nişan, kına gecesi, doğum günü yada partilerinizde profesyonel müzik ekibimizle hizmetinizdeyiz... Di dawet, şîranî, şeva hinê, pîrozbahiya rojbûnên we de bi Koma WXQ di xîmeta we de ne. 0793 9412 553 ÇARŞEM, 31 BERFANBAR 2014 Bi hêviya rojên xweş sersala we pîroz be. 95 ÇARŞEM, 31 BERFANBAR 2014 4 Ey mirovahî, cihê vê di ti pirtûkê de nîne... BOTAN GULAN - ŞENGAL/ANF Ji vî çiyayê pîroz, em li deşta mîna deryayê bêserûbin e temaşe dikin. Dora vî çiyayê pîroz, bi gundên Êzidiyan hatiye dorpêçkirin. Bajarê kevnare li başûrê Şengalê hatiye avakirin. Hemû cihên pîroz jî yan li ser serê çiyê yan jî li quntarên çiyê hatine çêkirin. Cihên pîroz ên Êzidiyan Çilmêra, Şebîl Qasim, Silavgeha Şêx Hadî, Quda Serêkaniyê li ser vî rêze çiyayê 60 kîlometreyî ne. Kabeya Êzidiyan Tirba Şerfeddîn li binê Qubeya Çilmêra ya li ser serê çiyayê Şengalê ye. Piştî ku rejîma Baasê Êzidî ji cihên pîroz daxist deşta Şengalê, li dû bajarê qedîm Şengalê, Êzidiyan, Şîa û civakên din bajarekî nû yê Şengalê ava kirin. Dîroka vî bajarî ez jî gotin û serpêhatiyan dizanim. Girîng e her tiştên şaş ên dîroka nivîskî li ser vê dewlemendiya çandî ya rengî nivîsandiye, bê jêbirin. Di rojên Fermana 74’an de Şêxekî Êzidî yê extiyar gotibû, li çiyê û derdora bajêr 77 gundên Êzidiyan hebûn. Êzidiyên ku dîroka wan bi qirkirin û komujiyan dagirtî ye, ji bo xwe biparêzin xwe li hev girtine û li piraniya van gundan nifûs gihaştiye deh hezarî. Bi berbanga sibehê re em berê xwe didin navenda bajarê Şengalê. Berxwedêr dibêjin ku li bajêr pevçûn ji duh bi şev ve bê navber dewam dike. Her çend em dixwazin biçin cihê şer jî, fermandarê gerîla yê bi navê Çekdar, ji me re dibêje herêm xetere ye û ew vê gavê nikare wan bişîne herêma şer. Ji neçarî em disekinin. Piştî demeke kurt di ser re derbas bû, hêzên berxwedanê ji cîhaza têkilî û ragihandinê tekmîlê didin; “Li navenda bajarê Şengalê Sûka Qesaban ji çeteyên DAIŞ’ê hat rizgarkirin.” Bi vê agahiyê re, Şengal a kevin, bajarê Şengalê yê qedîm bi temamî, dikeve destê Derwêş û Edûlê yên roja îro Hêzên Berxwedana Şengalê. Em jî ji şervanan re dibêjin pîroz be. Fermandar Çekdar dibêje heta nîvro em dikarin biçin Şengalê. Piştî bêhnvedanekê milîtanê MLKP’ê Yilmaz dibe rêhevalê me. Em ê bi hev re biçin heta cihê Hêzên Berxwedana Şengalê lê ne. Nûnerên leheng ên gelên Anatoliyê jî li van çiyayan şer dikin, gelo wê Koroglû dengê me bibihîze... Ji nava xaniyên ji beton ên nû li jora bajarê Şengalê hatine çêkirin, em ji rêyeyeke wesayîtan a ji heriyê derbas dibin û diçin ber bi xaniyên li binê depoyên avê ya li girê jora bajarê qedîm. Yilmaz, piştî rêya wesayîtan a ji heriyê, me di şiverêyekê de dibe. Guhê me li dengê çekan ê ji nava bajêr tê ye. Rêberê me Yilmaz e û ji me re dibêje, “Ji vir baz bidin û derkevin ser gir. Ji ber ku li vê beşê çeteyên DAIŞ’ê sûîkastê dikin.” Û Yilmaz bi çeka B-7 û rokêtên li pişta xwe, bi lez dibeze û derdikeve ser gir. Piştre em jî baz didin û xwe digihînin ser nuqteya herî bilind a bajarê qedîm ê Şengalê. Dema me xwe gihandin ser gir, ji qulên bi hors di nava 7-8 xaniyan de hatine vekirin em derbas dibin û xwe digihînin maleke ewle ya Hêzên Berxwedana Şengalê lê ne. Wextê me zêde nîne, em ê hînê bajarê qedîm Şengalê bibînin. Lê belê rêberê me şevanê MLKP’ê li vê derê ji me vediqete, eniya wî li pêş e. Dema em li benda rêber disekinînin şervanê YBŞ’ê Berxwedan depoyên avê yên li ser gir nîşanî me dide û dibêje, “Li jêrê wir tirb û Goristana Sît Zeynep hene. Çeteyên DAIŞ’ê dema Şengal dagir kirin, destpêkê ew der teqandin. Ew der dîrokek bû, sembola Şengalê bû.” Çi dibe bila bibe, êrîşa li hemberî çand û dîrokê bi awayekî harbûyî, mejiyê min fêm dike, lê dilê min qebûl nake. Ev agahiyên nexweş in, dilê me diêşe. Gelo çend Şîa li binê wê qubeyê secadeya xwe raxistin û dûa kirin, çend Xirisityanan bi lêdana zengilê dêrê ji bo biratiyê destê xwe vekirin, çend Êzidiyan bi berbanga sibehê re bi bêdengî û dizî bi hestên ji dil, destê xwe li ber rojê veki- rin. Ey mirovahî, cihê vê di ti pirtûkê de nîne... Gerîlayê HPG’ê yê bi navê Şahîn, cihên nêz ên nas dike nîşan dide. Li hin cihan pêşmerge hene. Em li beşên nêz ên bajarê qedîm digerin. Di nava xaniyên ji kevir û kerpîçan, ji nav kolanên teng xwe ber didin xwarê. Em li nava malan dinêrin, bi qubeyên xwe û deriyên xwe, şopa dîrokê nîşan didin. Ev der, bajarekî din ê kevnare yê Kurdan Mêrdînê tîne bîra miovan. Diyare hemû bajarên qedîm dişibin hev. Lê ev cihê kevnare veguheriye xirbeyekî, ev yek jî dilê me diêşîne. Û wêneyê her cihê em lê digerin bi berxwedêran nîşan didim. Bi têgihiştina ku dîrok ji nû ve tê nivîsandin, wêneyê van kêliyan dikşînim. Em vedigerin, gerîlayan di çaydanê reş de çay çêkirine, çayek jî dibe para me û çaya xwe ji destê gerîla Şahîn vedixwin. Wêneyê wî kenê bedew ê gerîla Şahîn û bi kêfxweşiya serketinê li rûyê wî xwe dide der, dikşînim. Piştre ji me re dibêjin gerîlayekî bi navê Kawa yê ji Rojhilatê Kurdistanê, temamiya Şengalê nas dike. Bi rêberê xwe gerîla Kawa û berxwedêrekî din ê Şengalê re em li nava kolanên Şengalê digerin. Ji taxa Berberoj ber bi aliyê Sûka Jor, ji wir heta Sûka Jêr em li temamiya sûka Şengalê digerin. Em wêneyên van qadan li gel gerîla dikşînin. Em diçin Sûka Qesaban, dêr û avahiya dibistanê ya nû ji çeteyan hatin rizgarkirin. Li avahiya dibistanê em bi koma bi fermandariya fermandarê YPG’ê yê bi navê Cîger ê ji Qamişlo re sohbetê dikin. Rêberê me Kawa diçe cihê xwe yê wezîfeyê, ji niha û pê ve wê Cîger pêşengiyê ji me re bike. Cîger dibêje ku temamiya koma wan ji Qamişlo ye û bi armanca piştgirîdayîna Yekîneyên Berxwedana Şengalê weke yekîneyeke YPG’ê ew hatine Şengalê. Cîger dibêje, “Em Apoyiyên Rojavayê Kurdistanê ne” û destnîşan dike: “Bê me nabe.” Cîger me dibe dêra nû ji çeteyên DAIŞ’ê hatiye rizgarkirin û ji wir derbasî Sûka Qesaban dike. Em ji Sûka Qesaban bi hay ji xwe heyî derbas dibin, ji ber ku segvanên çeteyan dûr bin jî hene. Sûka Qesaban taxa herî dawî ya ji aliyê Hêzên Berxwedana Şengalê ve hatiye rizgarkirin e û ev der nuqteya me ya dawî ya çûyînê ye. Li vê derê şervanên YBŞ’ê li refên herî pêş şer dikin. Em bi wan re sohbet dikin. Bi pêşengê xwe Cîger re em diçin beşa herî bilind a bajêr. Li her cihê em diçin, em bi şervanan re sohbetê dikin. Delîla ya ji Kobanê, Şahîn ê ji Colemêrgê, Kawa yê ji Rojhilatê Kurdistanê, Merwan ê ji Başûrê Kurdistanê û hînê gelekî din... Bajarê qedîm Şengal îro ji çar aliyên Kurdistanê mirovên leheng ber bi xwe ve dikşîne, Derwêş û Edûlêyên roja me ay îro li dora xwe dicivîne. Êdî dema xatirxwestinê hatiye. Em berê xwe didin Çiyayê Şengalê. Û ji bîr nekin, di van rojên zehmet de pêwîstiya civaka Êzidî bi piştevanî û alîkariya we heye. ÇARŞEM, 31 BERFANBAR 2014 3 Malbatên Roboskiyî: Hezar sal derbas bibin jî em ê şopdarên doza xwe bin Çalakiyên ji bo bîranîna qurbaniyên Komkujiya Roboskî dewam dikin. Di bîranîna li ser gora 34 ciwanên Kurd ên ji ber bombebarana balafirên şer ên artêşa Tirk de jiyana xwe ji dest dan, malbatan diyar kirin ku 1095 roj in ew li hemberî hikûmeta AKP’ê li ber xwe didin û destnîşan kirin, ku ew ê têkoşîna xwe dewam bikin. Li dû merasîma bîranînê ya li Meydana Roboskî, bi deh hezaran kes çûn ser gora 34 ciwanên Kurd ên hatin qetilkirin. Li ser navê Dayikên Roboskiyî Emîne Urek, Serokê Roboskî-Der Velî Encu û Narîn Ant li vir axivîn. Urek diyar kir ku Serokwezîrê demê R. Tayyîp Erdogan, Serokê Fermandariya Giştî Necdet Ozel û rayedarên MÎT’ê berpirsyarên komkujiyê ne û got, “Em dayika hemû zarokên Roboskiyî, dayika gerîla ne. Bi êşa xwe re em bûn yek, divê êdî gelê Kurd jî bibe yek.” Serokê Roboskî-Der Velî Encu jî di daxuyaniya xwe ya li ser navê malbatan de diyar kir ku li gel 3 salên di ser komkujiyê re derbas bûne jî mirovahî hînê bêdeng e û got, “Kujerên zarokên me hînê li qoltixên meqaman rûdinên. Li şûna darizandina kujeran, em malbatên hesabê zarokên xwe dip- irsin û mirovên piştevaniya me dikin, tên darizandin.” Encu ragihand ku doza Roboskî niha li Dadgeha Destûra Bingehîn tê dîtin û anî ziman ku ji dema komkujiyê û vir ve ji bo nixumandina komkujiyê û parastina kujeran gelek qanûnên nû hatine derxistin. Encu diyar kir ku rayedar dixwazin vê komkujiyê veşêrin û binixumînin. Encu di dewama axaftina xwe de da xuyakirin ku ew 1095 roj in li dijî hikûmeta AKP’ê li ber xwe didin û got, “Bila vê baş zanibin; yên zextê li me dikin, me hîn bêhtir li hemberî xwe xurtir dikin. Ne sê sal, hezar sal jî di ser re derbas bibin em ê şopdarê doza xwe bin û têkoşîna xwe heta dawiyê bidomînin. Em ji tevahiya gelê xwe û mirovên xwedî wijdan dixwazin ku di vê doza me ya mafdar de, me bi tenê nehêlin.” Rola NATO yê li Afganistanê nema Piştî şerê 13 salan rola NATO ya şer a li Afganistanê bi awayekî fermî bi dawî bû. Tê îdîakirin ji îro û pê ve vê li ser navê NATO rola Hêza Piştgiriyê ya Ewlekariya Navneteweyî (ISAF) perwerde û şêwirmendiya polîs û leşkerên Afgan be. Tevî di pêvajoyeke ku careke din tevgera Talîban bihêz bûye, êrîşan pêk tîne dibe sedema mirinan jî vekişîna leşkerên NATO ji Afganistanê ji aliyê gelê Afgan ve wek nûçeyeke baş tê nirxandin. Hat ragihandin ku piştî 2014’an li Afganistanê wê 17,000-18,000 leşker bimînin, ji van leşkeran wê 12,000 leşker “Resolute Support” (Piştgiriya bibiryar) wek hêza wezîfeyê bimînin. Heyva Sor ji bo Kobanê banga alîkariya mirovî û dermanan kir Xebatkarên Heyva Sor a Kurdistanê, bang li raya giştî ya navneteweyî û saziyên alîkariyê kirin ku alîkariya mirovî ya lezgîn bikin, ji tenduristvanan jî xwestin bên Kobanê. Xebatkarên Heyva Sor a Kurdistanê yên Kobanê, bi armanca banga alîkariya mirovî û dermanan bikin li ber avahiya ku kar dikin daxuyaniyeke çapemeniyê dan. Daxuyanî ji aliyê xebatkarê Heyva Sor a Kurdistan ê li Kobanê Doktor Menaf Kitkanî ve hat kirin. Kitkanî bang li rêxistinên tenduristiyê yên navneteweyî û saziyên alîkariyê yên mirovî kir ku û got ku bi awayekî lez pêwîstî bi alîkariya mirovî û dermanan heye. Kitkanî diyar kir di mijara ku pêdivî werin bicihanîn divê her saziyek a wezîfeya dikeve ser milê xwe pêk bîne û bang li tenduristvanan kir ku werin Kobanê û di nav xebatên tenduristiyê de cih bigirin. ‘Ji penaberên ketin rêya hêviyê’ 3 hezar û 400 kesan jiyana xwe ji dest dan Di sala 2014’an de 3 hezar û 419 penaberên ku xwestin bi riya behrê derbasî ewrupayê bibin di behrê de fetisîn. 419 penaberên xwestin bi riya behrê derbasî Ewrupayê bibin di behrê de fetisîn jiyana xwe ji dest dan. Li Rojhilata Navîn û li gelek welatên bakûrê Efrîqayê gelek kesên ji ber şer û pevçûnên nav xweyî xwestin li Ewrupayê bicih bibin di “rêya hêviyê de” jiyana xwe ji dest dan. Li gorî daxuyaniya di konferansa Lijneya Bilind ya Neteweyên Yekbûyî (HUNHCR) de hate ragihandin ku di sala 2014’an de 3 hezar û Pispor UNHCR’ê diyar kirin ku ji ber windakirina canan riya herî bi talûke riya Behra Spiye, bi vê minasebetê hêjmara penaberên bi riya behrê derbazî Ewrupayê jî bûn gihiştiye 207 hezar. Irmak: Berpirsiyar hêzên tarî yên di nava dewletê de ne Hevseroka KCD’ê Selma Irmak diyar kir ku bûyerên li Cizîrê di navbera partiya wan û Partiya Hur Dava de nehatine jiyîn û wiha got: “Em difirkirin ku hêzên tarî yên di nava dewletê de ji bo pêvajoya çareseriyê ya Rêberê Gelê Kurd Birêz Ocalan daye dest- pêkirin têk bibin pêk anîn.” Li ber avahiya Rêxistina DBP’ê ya Cizîrê têkildarî pevçûnên li navçeya Cizîrê ya Şirnexê yên ku 3 kesan jiyana xwe ji dest da û gelek kes jî birîndar bûn daxuyanî hat dayîn. Hevseroka KCD’ê Selma Irmak, Parlementera HDP’ê Ayla Akat Ata, hevşaredar û gelek kes tevlî daxuyaniyê bûn. Di daxuyaniyê de dirûşmeyên “Şehîd namirin”, “Bijî Serok Apo” û “Bijî berxwedanê ciwanan” hatin berzkirin. Hevseroka KCD’ê Selma Hêjayî gotinê ye ku konferansa wê du rojan bidome û di konferansê de tedbirên li hember windahiyan were girtin. Irmak daxuyanî xwend. Irmak diyar kir ku li Kurdistanê serhildana 6-8’ê cotmehê serhildana salên dawî ya herî mezin bû. Irmak anî ziman ku sedema vê serhildanê çeteyên DAIŞ’ê yên Tirkiyeyê weke baregeha leşkerî û îstîxbaratê bikarîtnin, çavkaniya mirovan bikartîne û hikûmeta AKP’ê ji van re çavan digire bû. ÇARŞEM, 31 BERFANBAR 2014 2 Xaçepirs Gotinên Pêşiyan Bersiva Hefteya Borî Evqas Bese Delal Tu bûyî penceşêr û Ketî laşê min Ne dikûjî, ne jî sax dibî Dihelînî roj bi roj Kêlî bi kêlî… Te ez kirim hêvîdarê mirinê Û derdê bê derman Te ez kirim qêrîneke bêdeng Û Di wê bêdengiya qêrînê de min difetisînî Wekî ku Heyfa sedê salan dihilînî… Lê evqas bese Delalê Yan bikûje, yan jî bikûje… Aras Ararat Carina mirov ji mecburî goştê kewan jî dixwe. Cêr di riya avê de dişkê Çave li deriya, xwelî li seriya. Çum li sere çiya, zuriyam weke gura, birazî nabin bira. telgraf.co.uk Çarşem, 31/12/2014 Komkujiyên Mereş û Roboskî li Londonê hatin şermezarkirin Sayı ROJNAMEYA HEFTEYÎ 449 Ji bo bîranîna 36´emîn salvegera Komkujiya Mereş û 3´yemîn salvegera Komkujiya Roboskî li Paxtext Londonê merasîmeke bîranînê hat li dar xistin. Di bernameya bîranîna di bin navê “Ji Mereşê heta Roboskî me ji bîr nekir em nadin jibîrkirin”, bang hat kirin ku dewleta Tirk bi paşeroja xwe ya tarî re rû bi rû were. Di bîranîna ku ji aliyê Platforma Yekîtiya Hêzê ya Demokratîk a Brîtanyayê ve li Navenda Civaka Kurd hat lidarxistin, Mehmet Şeker, Azîz Tunç, Ahmet Guven û ji Roboskî Ferhad Encu bi rêya skype beşdarî bernameyê bû. Hin mexdûr û şahidên komkujiya Mereşê jî di bîranî de axivîn, Hunermendê Kurd Hozan Temellî yê Elmanyayê dijî du helbest xwendin. Wekî din di bernameyê de belgefîlmên li ser komkûjiya Mereş û Roboskî hatin nîşandan. Yek ji şahidên komkûjiya Mereşê Nivîskar û lêkolîner Azîz Tunç di axaftina xwe de bal kişand ser rola dewletê ya di komkûjiyê de û anî ziman ku ev komkûjî operasyoneke dewleta Tirk ya bi armanca qîrkirin û paqijiya etnîkî kiriye ye. Yek ji axaftvanê bernameya bîranînê Mehmet Şeker bal kişand ser rewşa demografîk ya Mereşê û wiha berdewam kir; “Di komkûjiyê de li gorî qeydên fermî 111 kes hatin kûştin, bi hezaran hatin birîndar kirin, 552 mal û 289 kargeh hatin şewitandin. Bi hezaran malbat hatin koçber kirin.” Ji gundê Roboskî Ferhat Encu jî bi rêya Skype tevlî bernameyê bû anî ziman ku hîna şîna wan berdewam dike. Encu da zanîn ku hîna êşa Roboskî teze ye û tiştek li Roboskî ne wek berê ye. Wekî din jî Encu anî ziman ku lêgerîna wan ya edaletê berdewam dike û heta sûcdar bên darizandin dê bidome. Bername bi axaftinên mexdûrên komkûjiyê bi dawî bû.