3.1. Kendine Güven
Transkript
3.1. Kendine Güven
3.1. Kendine Güven Bazen en büyük engel tırmanmak değil kendinizsinizdir. Bir şefin son derece gerekli olan niteliği kendisine güvenmesidir. Bu tutum kişinin hem zihninde hem de başka insanların gözünde böyle olmalıdır. John Bianchi bir hobi olarak Kendisi için meşin tabanca kılıfları yapıyordu (o dönemde bir polis memuruydu). Sonrasında bu uğraşını çok büyük bir üretim atölyesine dönüştü ve ülkedeki silahlı kuvvetler için deri kemer ve tabanca kılıfları üretmeye başladı. Onun şirketi, Bianchi International, daha sonrasında daha büyük bir üretim şirketine satıldı ve John burada danışman olarak çalışmaya başladı. John Bianchi bu endüstri içinde olağanüstü bir karizmaya sahipti. O özel üretimlerini sergilediği zaman ülkenin pek çok yerinden meraklılar bunları görmek için geliyorlardı. Bir şarkıcı gibi hayran kitleleri oluşmaya başlamıştı. O, kendi endüstrisi içinde bir yıldızdı. Aynı zamanda John Wayne'in bir arkadaşı idi. Onun filmlerinde kullandığı deri tabanca kılıflarını o hazırlıyordu. Kişisel ve iş başarısına ek olarak ulusal Güvenlik Birliği'nin bir üyesiydi. John Bianchi kendisine güveniyordu. O bana şu öyküyü anlattı: "Buna inanmayabilirsiniz fakat yaklaşık otuz sekiz yıl önce, bir çocukken, ben bir kahve dükkanında çalışıyordum. Oraya şirket sahipleri gelirdi. Onları izlerdim ve kendi kendime sorardım, 'onları farklı kılan şey nedir' diye. Onlar ne yapıyorlar. Belki bu konuda çalışma yapmalıydım. Kendim için büyük bir şey keşfettim—onların baskın olan nitelikleri kendilerine olan güvenleriydi. Onlar korkuya sahip değillerdi. Kendilerine inanıyorlardı. Ben onlardan korkunun pek çok sorunun kaynağı olduğunu öğrendim. Siz kendinize güvenmelisiniz. Bunu siz yapmazsanız, başkaları asla size güven duymayacaktır." Mükemmele yakın CEO'lar kendilerine güvenmeleri ile başkalarından ayrılırlar. Onlar yukarıda olmak için çok önemli bir özelliğe sahiptirler. Ben her zaman için kendime güvenmişimdir. Kendime çok fazla inanırım. Benim de hatalarım olduğuna hiç kuşku yok. Ben kendimi sürekli olarak eleştiririm. Ancak ben kendime inanırım. Çocukluğumdan beri bu inanca sahibim.-JOHN DONAHVE CEO ve Başkan BBNHark System Corporation Üst düzey CEO'lar insanların kendilerine güvenmelerini isterler. Bazıları için bu basit bir ifade olarak görülebilir fakat insanların kendileri gibi kişilerle çalışmayı tercih ettiklerini hatırlayın. Onlar çevrelerindeki insanların kendilerine güvenlerinin olmasını bir tehdit olarak görürler. Mükemmele yakın CEO'lar kendilerine güvenden yoksun olan bireylerin kendileri için daha fazla soruna yol açtıklarını bilirler. John Wilson bir danışma şirketi olan USC firmasının başkanıdır. Bu şirket insan kaynakları konusunda uzmanlaşmıştır ve müşterilerinin iş etkinliklerini arttırma konusunda çalışmalar yapmaktadır. Ben ona kendine güveni az olan birinin zeki, çalışkan ve yetenekli olması durumunun bir fark yaratıp yaratmadığını sormuştum. Wilson güven olmaksızın yüksek derecede etkin bir yönetimin olamayacağını söyledi. Siz nesneleri ve insanları yönetirsiniz. Yönetim büyük ve kapsamlı bir işlemdir. Liderlik, doğal olarak, insanları motive etme ve yönlendirme yeterliliğidir. Her ikisi de saygı gerektirmektedir. Ancak siz bundan yoksunsanız bunu başkalarından bekleyemezseniz. Benim düşünceme göre, pek çok şirket bu konuda sıkıntılar yaşamaktadır. Kanada'nın en başarılı petrol firmalarından birinin başkanı olan Herb Finder aynı zamanda iyi bir hokey oyuncusuydu. O iyi bir hokey oyuncusu ile büyük bir oyuncu arasında yeterlilik bakımından çok az fark bulunduğunu söylemişti. Aradaki tek fark kendine güven idi. Ve o bireyin kendine güveninin tüm takımı etkilediğini sözlerine ekledi: "Ben kariyerimin başında başkalarını etkileyemediğim için çok fazla sıkıntılar çektim. Daha sonrasında benim olumsuz düşüncelerimin çevremdekileri de olumsuz olarak etkilediğini kabul etmeyi öğrendim." Bundan sonra bunun olmasına izin vermeyecektim. Artık işe aldığım kişilerde ilk olarak onların kendilerinden emin olup olmadıklarına bakıyorum." CEO'lar bana başkalarını ikna etmek için kendinizden emin olmanız gerektiğini söylediler. Bu ifadeyi pek çok CEO'dan duydum. Güçsüz olma durumu bir zihin durumundan başka bir şey değildir. Ve böyle bir zihin durumu içinde olmak kendinizin potansiyelinizi kullanamamanız anlamına gelmektedir. Bu olumsuzluk ilişkide bulunduğunuz herkesi -ailenizi, arkadaşlarınızı, onların şirketlerini, iş arkadaşlarınızı etkileyecektir. Sizin rızanız olmaksızın hiç kimse böyle bir duygu yaratamayacaktır. Ben eğer düşünce tarzım değişirse her şeyin daha iyi olacağından emin değilim. Neşeli olmamım tüm sorunları çözeceğinden emin değilim… benim kendim hakkında hissettiklerim bunlardan ibaretti. Bu düşüncemi ancak kendimden emin olduğum zaman üzerimden atabildim ve bu benim iş verimliliğime yansıdı. Harekete geçmek için gerekli olan şey buydu. CAKOLYM DUFF Başkan, WomenWorks, INC. Kendinizden emin olmak her dağcının gerekli olan araçlar listesinin neredeyse en üstünde yer almalıdır. Eğer bir CEO Kendisine güvenmediğinin işaretlerini gösterirse basamak basamak dağdan aşağı yuvarlanmaya başlayacaktır. Philips şirketinin (dünyanın üçüncü en büyük elektronik şirketi) CEO'su şirket hissedarlarına şirketin çok satan ürün araştırması konusunda uğraş içinde olduğunu anlatıyordu. O, kendinden emin bir ses tonuyla "Engeller var, biz onları aşacağız," demişti. Tepe noktasında bile bazı güvensizlikler görülmektedir. Şefler her zaman kendilerinden tam olarak emin değillerdir. Onu ölçmenin bazı yollan olsaydı, CEO'lar çoğu başka çalışanlardan daha fazla kendine güvene sahip olacaktır. Ancak bu onların her zamân için buna sahip oldukları anlamına gelmez. Kendi kendine güven, bazı konularda güvensizliğin aşılması ile elde edilebilir. Başarısızlık korkusu etkin bir itici güçtür. CEO'lar yarın hakkında ve belli dönemlerde gelecek hafta hakkında çok fazla düşünürler; onların istedikleri şey başarılı olmak ve başarısızlıktan kaçınmaktır. -GREGG MİLLER Başkan, RACOM Şirketi Konuştuğunuz kişinin hissedar, müşteri, ya da bankacınız olmasına bakmaksızın kendi etkinliğiniz hakkında belli bir seviyenin üzerinde olmalısınız. Korku ve kaygılarınızı içinizde tutun. Amacınıza yoğunlaşın ve belirsizlikleri düşünmeyin. Herkes zaman zaman korkularının esiri olur. Başkanlardan Clinton, Bush, Reagan, Carter ve daha öncekiler zaman zaman korku ve kaygı içinde olmuşlardır. Liderler ilerlemek ve gerekeni yapmak konusunda kendilerinden yeterince emin olmalıdırlar. Sizin de öyle.Derin bir nefes alın. Yüzünüze dingin bir gülümseme yerleştirin. Kendinizden eminmişsiniz gibi davranın. Kendi kendine güven herkes için zaman ve deneyim gerektirir. Başarılar, doğal olarak buna yardımcı olur. Bazı alanlarda başarılı olduğunuz ilk kez sizin kendinize güven duymanızı sağlamıştır. Ancak bunun yalnızca bir şanstan ibaret olduğunu düşünmüş olabilirsiniz. Aynı alanda ikinci kez başarılı olduğunuz zaman daha alçakgönüllü bir şekilde, 'Sanırım şans ikinci kez kapımı çaldı/ diyebilirsiniz. Son olarak, üçüncü kez başarılı olduğunuzda bunun kendinize bağlı bir şey olduğunun farkına varırsınız. Hangisi gerçektir. Daha önce söylemiş olduğum gibi kendinizden emin bir şekilde davranın. Bu, genellikle gerçekten kendinizden emin olmanın ilk basamağıdır. Missi- on Bay Yatırım şirketinin CEO'su Curt Carter kendinizden eminmiş gibi davranmanın, kendinizden emin olmak kadar önemli olduğuna inanmaktadır (şaşırtıcı bir şekilde etrafta kendinden eminmiş gibi davranmayan çok sayıda kendinden emin insanlar bulunmaktadır). Carter şöyle söylemektedir, "Gülümseyin. Basit bir şekilde dingin bir gülümsemeye sahip olun. Eğer gülümsemiyorsanız sizin rakibiniz sizi alt edecektir." Ve şunları eklemektedir, "televizyondaki asık suratlı, boş bakışlı, gülümsemeyen kişileri düşünün. Siz herhangi bir seviyede benzer bir görünüm içinde olmamalısınız." Kendinden emin olmanın başka bir şekli aşırı güven dolu davranan insanlardır. Oysa onlar kendilerinden emin değildir. Bu kişiler olasılıkla en güvensiz kişilerdir ve boş laflarla kendilerinden emin gözükmektedir. Bazen kendilerinden emin olmayan insanlar böyle gözükerek başarılı olabilirler. "Çok sayıda insan kendine güvenmemektedir. Onlar başarılı olurlar çünkü kendilerine olan güvensizliklerini örtmek için çok çalışırlar/' der Deloitte Tocche ortağı Den- nis Wu. Duane Pearshall son derece mülayim, yumuşak tarzda konuşan, kendinden emin biridir. O, evlerde duman alarm endüstrisinin gelişimi konusunda çalışmalar yapmaktadır ve pil ile çalışan ilk güçlü duman detektörünün tanıtım görevi ona verilmiştir. Yaklaşık yirmi yıl sonra Statitrol şirketini kurmuş ve onu bin kişinin çalıştığı bir firmaya dönüştürmüştür. Şirketinin başarılı olmasıyla ilgili olarak şu öyküyü anlatmıştır: "Bir zamanlar kariyerimde kendime güven eksikliğinin çok büyük sorunlara yol açtığını fark ettim. Ben ürün satarken ses tonum alçalıyordu. Bu da karşı tarafa yanlış mesajların iletilmesine yol açıyordu. Beraber çalıştığım yöneticiler öncelikli olarak bu sorunun çözülmesi üzerine çalışmalar yapmamız gerektiğini söylediler ve bu tarz bir yönetim türü altında devam edemeyeceğimize karar verdik. Ben özür diledim ve bunu durduracağıma söz verdim. Ancak ertesi ay aynı şey oldu ve ben ayrıldım. Eğer ayrılmasaydım zaten kovulacaktım." Siz kişinin kendi kendine güvenmesinin gerekliliği konusunda zihninizde çeşitli sorulara sahip olabilirsiniz. Bir şirket dağına tırmanmayı denerken bunun mutlaka gerekip gerekmediğini sorgulayabilirsiniz. Eğer böyle düşünüyorsanız, benim bir danışman olarak yönetici, müdür ve CEO'larla kendine güven eksikliği konusunda ne kadar çok konuştuğumu, bu konuda ne kadar çok zaman harcadığımı görseniz çok şaşırırsınız. Bir endüstri kurmuş olan bir CEO ile ilk tanışmamızı asla unutmayacağım. O, dünya çapında üst düzey iş çevrelerinde tanınmaktadır. O, birkaç kitabın yazarıdır ve şirket kaynakları ve kendi kişisel parası açısından çok iyiliksever bir yapıdadır. Onun endüstri alanında çalışan neredeyse her CEO bu kişinin yaratıcılığı, vizyonu ve iş yeteneği konusunda hayranlık duymaktadır. Bizim ilk karşılaşma anımızda, ben onun bürosuna girdim, kapıyı kapadım ve ağzımdan şu sözcükler döküldü: "Ben kendime güvenden yoksunum." Ben sizi temin ederim ki böyle bir yorumda bulundum. Günlük telefon konuşmalarımda ya da profesyonel etkinlik konusunu tartıştığım insanlarla buluştuğumda genellikle şuna benzer bir konuşma geçer, "Debra, ben çok rahatım ve benim için çalışan ve benim ile çalışan insanlarla ilişki halindeyim. Hiçbir sorunum yok. Ancak benim rapor verdiğim insanlar ve patronumun patronu ve onun patronu bana gözdağı veriyorlar. Ben bütün bunlarla uğraştığım için kendimden emin olamıyorum." Eğer herhangi biriyle ilgiliyken, herhangi bir yerde, herhangi koşullarda iken kendinizden emin olamıyorsanız, herhangi bir koşul altında, herhangi bir yerde, herhangi biriyle iletişim kuramazsınız. Eğer siz gerçekten kendinize inanıyorsanız, onlar size inanmak için bir nedene sahiptirler (ya da bir nedene sahip olduklarını düşünürler). Çocuklar kendi kendilerinden kuşkulu olarak doğmazlar, onlar bunu öğrenirler. Biz kendi kendimizden kuşkuya düşmeyi öğrenmeden önce yetişkin olarak kuşkularımızdan arınmış olmamız hoş olmayacak mıdır? Hatırlatma: biz bir şey yapmak istiyoruz ve onu yapmayı deniyoruz. Eğer başarısız olursak, başka bir şey deneriz. Eğer yine başarısız olursak, başka bir şey deneriz. Biz durup ben bunu yapamam diye düşünmeyiz. Yalnızca başka bir şey deneriz. Ta ki bir gün bir büyüğünüz, arkadaşınız, öğretmeniniz, vb. bize "Şey, sen bunu yapamazsın," diyene kadar. Böylece biz Kendimizden kuşku duymaya başlarız. Etkin şefler kendi içlerindeki bu "çocuğu" açığa çıkarırlar. Onlar kendi kendilerinden kuşku duymaksızın yeni mücadelelerle yüz yüze gelirler ve yeterli olduklarına dair bir duygu hissederler. Çok sayıda insan aile çevrelerinden, öğretmenlerinden, bakanlardan, patronlardan ya da başka bililerinden kendi kendilerinden kuşku duymayı öğrenmişlerdir ve kendilerine haksızlık ederler. Sizin bu kendinizi kısıtlayan düşünceleri durdurma çeneğiniz vardır ya da kendi kendinizi sınırlamaya devam edersiniz. Sizin davranışınız sizin kontrolünüz altındadır.