tıklayınız.
Transkript
tıklayınız.
T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü İnönü Bulvarı No.36, Emek 06510 ANKARA Tel: +90-(312)-204 73 12 0 Faks: +90 (312)-212 89 16 http://www.ekonomi.gov.tr http://www.yoikk.gov.tr TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 2012 İçindekiler Tablolar...........................................................................................................................5 Grafikler.........................................................................................................................6 Kısaltmalar.....................................................................................................................7 Önsöz ............................................................................................................................9 Giriş ............................................................................................................................. 11 Yönetici Özeti............................................................................................................. 13 I. Makroekonomik İstikrar A. Temel Makroekonomik Göstergeler................................................................. 21 1.Büyüme............................................................................................................ 21 2. İstihdam........................................................................................................... 22 3. Para Politikası ve Enflasyon.......................................................................... 23 4. Döviz Piyasaları.............................................................................................. 27 B. Dış Ticaret............................................................................................................. 30 C. Yatırım.................................................................................................................... 34 1. Uluslararası Doğrudan Yatırımlar ve Cari İşlemler Dengesi .................... 34 2. Yatırım Teşvikleri ............................................................................................ 36 D. Kamu Harcamalarının Yeniden Yapılandırılması ve Mali Konsolidasyon... 37 E. Mali Piyasaların Derinliğinin Artırılması........................................................... 43 II. İş Ortamı A. Kayıt Dışı Ekonomi ile Mücadelenin Sürdürülmesi....................................... 49 B. Hukuki Çerçevenin İş Hayatının İhtiyaçlarına Cevap Verecek Şekilde Düzenlenmesi....................................................................................................... 52 C. Yargı Sisteminin Hızının, Etkinliğinin, Tutarlılığının ve Öngörülebilirliğinin Artırılması.......................................................................... 55 D. Altyapının Geliştirilmesi...................................................................................... 59 1. Enerji Sektörünün Liberalizasyonu............................................................. 59 2. Ulaşım Altyapısının Geliştirilmesi................................................................ 65 E. KOBİ’lerin Desteklenmesi.................................................................................. 72 F. Gümrük Süreçlerinin İyileştirilmesi................................................................... 80 G. İş Ortamının İyileştirilmesine Yönelik Diğer Öneriler................................... 83 1. Mesleki Eğitim Sisteminin Geliştirilmesi, Eğitim ve İstihdam İlişkisinin Güçlendirilmesi............................................................ 83 2. Türkiye Algısının İyileştirilmesi.................................................................... 85 3. Vergi Sisteminin Etkinliğinin ve Öngörülebilirliğinin Artırılması........... 88 4. İdari İzin Süreçlerindeki Prosedür Sayısının Azaltılması ve Kamu Yönetimi Uygulamalarının İyileştirilmesi.................................................... 95 5. Yaygın Sulama Sistemleri Yoluyla Sürdürülebilir Tarımın Güçlendirilmesi .............................................................................................. 99 3 4 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 III.İş Gücü Piyasasının Etkinleştirilmesi IV. Yenilik A. Özel Sektör ARGE Yatırımlarının Artırılması............................................... 107 B. Sanayi Üniversite Diyaloğunun Geliştirilmesi................................................ 119 C. Yenilik Merkezleri ve Teknoparkların Güçlendirilmesi................................ 121 D. Bilgi ve İletişim Teknolojileri Altyapısının Geliştirilmesi............................. 123 E. Fikri ve Sınai Mülkiyet Haklarının İyileştirilmesi........................................... 127 Sonuç 5 İçindekiler Tablolar Tablo 1: Katma Değer Artış Hızları ve Sektörlerin GSYH İçindeki Payları........................22 Tablo 2: Mevsim Etkilerinden Arındırılmamış Temel İşgücü Göstergeleri..........................23 Tablo 3: 2011 ve 2012 Yıllarında Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantıları ve Gecelik Faiz Oranına İlişkin Kararları........................................................................26 Tablo 4: Türk Lirası Zorunlu Karşılık Oranlarına İlişkin Kararlar........................................27 Tablo 5: TCMB Döviz Müdahale ve İhaleleri...........................................................................28 Tablo 6: Yıllara Göre Dış Ticaretin Gelişimi............................................................................31 Tablo 7: İhracatın Ülke Gruplarına Göre Dağılımı..................................................................32 Tablo 8: Cari İşlemler Dengesi....................................................................................................36 Tablo 9: Kamu Borç Stoku..........................................................................................................37 Tablo 10: 2012-2014 Dönemi AB Tanımlı Genel Yönetim Brüt Borç Stoku Tahminleri.......................................................................................................................38 Tablo 11: 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Tahminleri ve Gerçekleşmeleri.....................38 Tablo 12: Merkezi Yönetim Bütçesi Tahminleri (2012-2014)...................................................39 Tablo 13: Uluslararası Para Fonundan (IMF) Sağlanan Net Finansman.................................40 Tablo 14: Türkiye’de Kamu Yatırımları (2002-2011)..................................................................41 Tablo 15: Sabit Sermaye Yatırımlarının Sektörel Dağılımı........................................................42 Tablo 16: Küresel Rekabet Gücü Endeksi - Finansal Piyasaların Gelişmişliği Alt Bileşeni......................................................................................................................45 Tablo 17: Doğal Gaz Piyasasında Verilen Lisansların Dağılımı................................................61 Tablo 18: 2011 Yılı İçerisinde Verilen ve Yürürlükte olan Lisans Türü ve Sayısı..................63 Tablo 19: Bölünmüş Yol Uzunluğu...............................................................................................65 Tablo 20: YİD Modeli ile 2011-2023 Döneminde Gerçekleştirilmesi Planlanan Projeler..........................................................................................................66 Tablo 21: Sivil Trafiğe Açık Havalimanları Sayısı.......................................................................70 Tablo 22: Havayolu Yolcu Trafiği.................................................................................................71 Tablo 23: KOSGEB Tarafından KOBİ’lere Sağlanan Destek Miktarı...................................74 Tablo 24: Kredi Faiz Destekleri kapsamında Sağlanan Destek Miktarı..................................75 Tablo 25: KOBİ’lere KGF A.Ş. Öz Kaynakları ve Hazine Desteği ile Sağlanan Kefalet ve Yaratılan Kredi Hacmi...............................................................76 Tablo 26: 2010-2011 Global Medya Kampanyası.......................................................................86 Tablo 27: Vergi Dairelerinde ve Elektronik Ortamda Gerçekleştirilen Vergi Ödemeleri (01.01.2011-31.12.2011)..................................................................91 Tablo 28: Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları...............................................................92 Tablo 29: Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı Kapsamında Damla Sulama ve Yağmurlama Projelerine Sağlanan Hibe Tutarları.................. 100 Tablo 30: Ziraat Bankası Tarafından Kullandırılan Kredi Tutarı ve Yararlanıcı Sayısı.......................................................................................................... 101 6 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Tablo 31: Bazı Temel Bilim, Teknoloji ve Yenilik Göstergelerinde Türkiye’nin Konumu.................................................................................................. 110 Tablo 32: Çeşitli Kanunlar Kapsamında Yararlanılan ARGE İndirimi ve Mükellef Sayıları.......................................................................................................... 112 Tablo 33: TÜBİTAK TEYDEB Destekleri............................................................................. 114 Tablo 34: TEYDEB Destekleri Kapsamında Desteklenen Firma ve Proje Bilgileri............................................................................................................... 115 Tablo 35: AB 7. ÇP’de Türk Ortakların Aldıkları Fon Miktarları......................................... 115 Tablo 36: San-Tez Programı Kapsamında Sağlanan Destekler............................................. 117 Tablo 37: KOSGEB Tarafından Verilen Yenilik Destekleri................................................... 117 Tablo 38: TTGV Desteklerine İlişkin Sayısal Veriler.............................................................. 118 Tablo 39: Yetkilendirme ve Hizmet Türlerine Göre İşletmeci Sayıları................................. 124 Tablo 40: Bağlantı Çeşidine göre İnternet Abone Sayıları ve Artış Yüzdeleri.................... 125 Tablo 41: Bilgi ve İletişim Teknolojilerine ilişkin Temel Göstergeler................................... 126 Tablo 42: PCT Başvuruları......................................................................................................... 128 Grafikler Grafik 1: Enflasyon Hedef ve Gerçekleşmeleri (TÜFE)....................................................... 24 Grafik 2: Döviz Kuru Gelişmeleri............................................................................................. 27 Grafik 3: Yıllara Göre Uluslararası Doğrudan Yatırımlar...................................................... 34 Grafik 4: Gelişmekte Olan Piyasalarda Hisse Senetleri Yıllık Toplam İşlem Hacmi Karşılaştırması................................................................................................ 44 Grafik 5: Tahvil ve Bono İşlemleri............................................................................................ 44 Grafik 6: EVD ile Tescil Edilen Beyannamelerin Toplam Beyannamelere Oranı (İhracat)............................................................................................................. 80 Grafik 7: Elektronik Ortamda Onaylanan Beyanname Oranı (İhracat).............................. 81 Grafik 8: Elektronik Ortamda Onaylanan Beyanname Oranı (İthalat)............................... 81 Grafik 9: ARGE Harcamalarının GSYH’ya Oranı............................................................... 108 Grafik 10: GSYH ve GSYARGEH Yıllara Göre Tutarları.................................................... 108 Grafik 11: Gerçekleştiren Sektörler Bazında Ar-Ge Harcamaları Oranı............................. 109 Grafik 12: TZE ARGE İnsan Gücü......................................................................................... 110 Grafik 13: Teknoloji Geliştirme Bölgelerine İlişkin Sayısal Veriler...................................... 122 Grafik 14: Patent ve Faydalı Model Başvurularının Yıllara Göre Dağılımı........................ 127 Grafik 15: AB ülkelerinin Avrupa Patenti Başvuruları........................................................... 129 Grafik 16: Marka Başvurularının Yıllara Göre Dağılımı........................................................ 129 Grafik 17: Tasarım Başvurularının Yıllara Göre Dağılımı..................................................... 130 7 İçindekiler Kısaltmalar AB AİS ARGE AYF BAŞKENTGAZ BİLGE BİT BOTAŞ BROP BTK BTP-UP BTYK CNG ÇED ÇSGB DAP DFY DHMİ DSİ DTVT EBYS e-DTR EPDK EPO EVD GAP GİB GİD GSYARGEH GSYH HSYK IMF IPA IVCI İBBS İFM İKMEP İMKB İŞKUR İTEP JAP KDVİRA KGF KİD KİK KOBİ KOP KOSGEB LNG LPG MEB Avrupa Birliği Avrupa İstihdam Stratejisi Araştırma-Geliştirme Avrupa Yatırım Fonu Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş. Bilgisayarlı Gümrük Etkinlikleri Bilgi ve İletişim Teknolojileri Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları Uygulama Planı Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu Sıkıştırılmış Doğal Gaz Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Doğu Anadolu Projesi Değişken - Çoklu Fiyat Yöntemi Devlet Hava Meydanları İşletmesi Devlet Su İşleri Devlet Teşkilatı Veri Tabanı Elektronik Belge Yönetim Sistemleri e-Dönüşüm Türkiye Projesi Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Avrupa Patent Ofisi Elektronik Veri Değişimi Güneydoğu Anadolu Projesi Gelir İdaresi Başkanlığı Genç İstihdamının Desteklenmesi Gayri Safi Yurtiçi ARGE Harcamaları Gayrisafi Yurtiçi Hasıla Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Uluslararası Para Fonu AB Katılım Öncesi Yardım Aracı İstanbul Risk Sermayesi Girişimi İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması İstanbul Uluslararası Finans Merkezi İnsan Kaynaklarının Mesleki Eğitim Yoluyla Güçlendirilmesi Projesi İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Türkiye İş Kurumu İleri Teknoloji Projeleri Türkiye’de İstihdamla İlgili Öncelikler Konusunda Ortak Değerlendirme Belgesi KDV İadesi Risk Analizi Projesi Kredi Garanti Fonu Kadın İstihdamının Desteklenmesi Kamu İstihdam Hizmetlerinin Geliştirilmesi Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Konya Ovası Projesi Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Sıvı Doğal Gaz Sıvılaştırılmış Petrol Gazı Milli Eğitim Bakanlığı 8 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 MEGEP MERSİS MKK MYO NABUCCO OVP ÖTV PPK PRODİS PTİ PTT SAGP San-Tez SFY SGK STA TAKBİS TAREKS TBMM TBP TCDD TCK TCMB TEKNOGİRİŞİM TEYDEB TGB THY TOBB TPE TTGV TÜBİTAK TÜFE TÜİK TÜPRAŞ TYDTA TZE UBTYS UDY UİS UNCITRAL UNICEF UYAP ÜFE VOB VPN WEF WFE WIPO YDK YİD YOİKK YÖK Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi Merkezi Sicil Sistemi Merkezi Kayıt Kuruluşu Meslek Yüksekokulları Türkiye-Bulgaristan-Romanya-Macaristan-Avusturya Doğal Gaz Boru Hattı Orta Vadeli Program Özel Tüketim Vergisi Para Politikası Kurulu Proje Değerlendirme ve İzleme Sistemi Proje Teşvik İkramiyesi Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü Satınalma Gücü Paritesi Sanayi Tezleri Sabit Fiyat Yöntemi Sosyal Güvenlik Kurumu Serbest Ticaret Anlaşması Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi Türkiye Büyük Millet Meclisi Tahvil ve Bono Piyasası Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Türk Ceza Kanunu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Teknoloji ve Yenilik Odaklı Girişimleri Destekleme Programı Teknoloji ve Yenililik Destek Programları Başkanlığı Teknoloji Geliştirme Bölgesi Türk Hava Yolları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Türk Patent Enstitüsü Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Tüketici Fiyatları Endeksi Türkiye İstatistik Kurumu Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Tam Zaman Eşdeğeri Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Ulusal İstihdam Stratejisi Birleşmiş Milletler Ticaret Hukuku Komisyonu Tahkimi Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu Ulusal Yargı Ağı Projesi Üretici Fiyatları Endeksi Vadeli Opsiyon Borsası Sanal Paylaşımlı Ağ World Economic Forum Dünya Borsalar Federasyonu Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü Yatırım Danışma Konseyi Yap-İşlet-Devret Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu Yükseköğretim Kurulu Önsöz Y atırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarına uluslararası bir bakış açısı kazandırılması amacıyla 2004 yılında oluşturulan Yatırım Danışma Konseyi üyelerinin tavsiyeleri doğrultusunda ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarının katkısı ile hazırlanan “Türkiye Yatırım Danışma Konseyi İlerleme Raporu”nun altıncısını sunmaktan gurur duyuyorum. Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın başkanlığında 10 Haziran 2010 tarihinde altıncısı gerçekleştirilen Yatırım Danışma Konseyi toplantısı sonrasında Konsey üyeleri, küresel ekonomik büyümedeki yavaşlama ve yatırımlara yönelen sermaye akımlarındaki azalmaya rağmen Türkiye’nin küresel ekonomik dalgalanmaların oluşturduğu riskleri yönetmedeki başarısını önemle vurgulamışlardır. Dünya ekonomilerinde yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye, uygulamakta olduğu istikrar odaklı makroekonomik politikalar ve yapısal reformlar neticesinde 2011 yılında yüzde 8,5 oranında büyüyerek ülkenin rekabet gücünün korunması ve güçlendirilmesi doğrultusunda güçlü ve kararlı bir yönetim yapısına sahip olduğunu göstermiştir. 2011 yıl sonu itibarıyla toplam 375,8 milyar ABD Doları seviyesinde ticaret hacmine ulaşan Türkiye, 15,9 milyar ABD doları tutarındaki 2011 yılı uluslararası doğrudan yatırım girişiyle bir önceki yıla oranla %76’lık bir artış oranı yakalamıştır. 2002-2011 yılları arasında 110,7 milyar ABD Doları düzeyinde gerçekleşen uluslararası doğrudan yatırım tutarı, son 10 yılda Türkiye’nin yatırımcılar açısından güvenli bir liman haline geldiğinin en somut göstergesidir. Türkiye’nin son yıllarda sahip olduğu yüksek ekonomik performansının sürdürülebilir hale getirilmesi, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat politikaları arasında bütünlüğün sağlanması, ülkemizde ihtiyaç duyulan hammadde ve ara maddelerin üretilmesi ve emek-yoğun teknolojiden bilgi-yoğun teknolojiye doğru geçişin sağlanmasına bağlıdır. Bu kapsamda ülkemizin üretim yapısının yeniden şekillendirilmesi amacıyla genel, bölgesel, büyük ölçekli yatırımlar ile stratejik yatırımların teşvikinden oluşan dört temel bileşene sahip yeni teşvik sistemi oluşturulmuş ve yatırımcılara yeni olanaklar sağlanmıştır. Diğer taraftan, yatırımların artırılması ile yatırımcıların güveninin kazanılması, yatırımlar açısından uygun hukuki ve idari altyapının oluşturulması ve yatırım ortamının özel sektörün ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirilmesiyle de yakından ilişkilidir. Bu doğrultuda çalışmalar yürüten Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulunun (YOİKK) ekonominin değişen öncelikleri ve özel sektörün görüş ve önerileri doğrultusunda 2012 yılının Ocak ayında yeniden yapılandırılmış ve daha önceki yapıda yer almayan Adalet Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı da YOİKK yapısına dahil etmiştir. Önümüzdeki dönemde 10 Teknik Komite aracılığıyla çalışmalarını sürdürecek olan YOİKK, Konsey tavsiye kararlarıyla da örtüşen yapısal reformların hayata geçirilmesi çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir. 9 10 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Konsey tavsiye kararlarına ilişkin yatırım ortamıyla ilgili görev ve sorumluluğu bulunan kurum ve kuruluşlardan elde edilen bilgiler doğrultusunda oluşturulan ve YOİKK gündemine de alınarak takip edilen 2010-2011 yılı gelişmelerini içeren bu raporu, Konsey üyelerimizle paylaşmaktan büyük mutluluk duymaktayım. Bu yıl yedincisini gerçekleştireceğimiz Yatırım Danışma Konseyi toplantısının, Türkiye’nin yatırım yeri olarak cazibesinin artırılması amacıyla yürütülmekte olan çalışmalara önemli katkı sağlamaya devam edecek başarılı bir platform olacağına yürekten inanıyorum. Zafer ÇAĞLAYAN Ekonomi Bakanı Giriş 10 Haziran 2010 tarihinde Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN başkanlığında gerçekleştirilen Yatırım Danışma Konseyi’nin altıncı toplantısında, 17 çokuluslu şirketin üst düzey yöneticileri, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Yatırım Bankasının başkanları ile Dünya Bankası Başkan Yardımcısının yanı sıra Türk özel sektörünü temsil eden dört sivil toplum kuruluşunun başkanları, yatırım ortamıyla ilgili görev ve sorumluluğu olan kabine üyeleri ve ilgili bürokratlarla bir araya gelerek bir önceki yıl yapılan toplantıdan bu yana sağlanan gelişmeleri değerlendirmişlerdir. Toplantıda Konsey üyeleri, Türkiye’yi küresel bir yatırım merkezi haline getirecek unsurları değerlendirmiş ve Türkiye’nin uluslararası doğrudan yatırımlar için daha da cazip bir merkez haline getirilmesi için alınması gereken önlemler hakkında önerilerde bulunmuşlardır. Türkiye’nin küresel ekonomik dalgalanmanın oluşturduğu riskleri başarılı bir şekilde yönettiğini ifade eden Konsey üyeleri, verimliliğin artırılması, küresel piyasalardaki rekabet gücünün korunması ve güçlendirilmesi amacıyla Türkiye’de yatırım ortamı reformlarına tüm hızıyla devam edilmesinin önemini vurgulamıştır. Toplantı sonrasında kamuoyuyla paylaşılan sonuç bildirisinde Konsey üyeleri, Türkiye’nin yatırım yeri olarak cazibesini artıracak önlemler konusundaki önerilerini, dört ana başlık altında toplamışlardır: I. Makroekonomik İstikrar II. İş Ortamı a. Kayıt dışı ekonomi ile mücadele b. Hukuki çerçevenin iş hayatının ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirilmesi c. Yargı sisteminin hızının, etkinliğinin, tutarlılığının ve öngörülebilirliğinin artırılması d. Altyapının geliştirilmesi e. KOBİ’lerin desteklenmesi f. Gümrük süreçlerinin etkinliğinin artırılması g. Mesleki eğitim sisteminin güçlendirilmesi h. Türkiye için daha güçlü bir global marka oluşturularak Türkiye algısının gerçek durumu yansıtması i. Vergi sisteminin etkinliğinin ve öngörülebilirliğinin artırılması j. İşletmeleri ilgilendiren idari izin süreçlerindeki prosedür sayısının azaltılması k. Yaygın sulama sistemleri yoluyla sürdürülebilir tarımın güçlendirilmesi 11 12 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 III. İşgücü Piyasası IV. Yenilik a. Özel sektör ARGE yatırımlarının artırılması b. Üniversite ve iş dünyası arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi c. Yenilik merkezleri ve teknoparkların güçlendirilmesi d. Yeni bilgi ve iletişim teknolojilerinin geliştirilmesi e. Fikri ve sınai mülkiyet haklarının geliştirilmesi Konsey tavsiye kararlarında vurgulanan hususlar, yatırım ortamı ile ilgili görev ve sorumluluğu bulunan kamu kurum ve kuruluşların gündemlerinde öncelikli olarak yer almakta olup YOİKK Teknik Komite Eylem Planlarının oluşturulması sürecinde de dikkate alınmaktadır. Türkiye’nin yatırım yeri olarak cazibesinin artırılması ve uluslararası yatırımcılar nezdindeki algısının olumlu yönde geliştirilmesi amacıyla YOİKK tarafından yürütülen çalışmaların da etkisiyle Türkiye’nin uluslararası yatırım yeri endekslerinde kaydettiği ilerlemeler sürmektedir. Nitekim, uluslararası danışmanlık kuruluşu olan AT Kearney tarafından yayımlanan Doğrudan Yabancı Yatırımlar Güven Endeksinde Türkiye, 10 basamak ilerleme kaydederek 13. sıraya yükselmiştir. Yine, yatırımlar konusunda referans yayınlardan biri olan ve dünya ekonomilerini işe başlama, şirket tasfiyesi ve dış ticaret gibi yatırım ortamıyla ilişkili 10 başlıkta değerlendiren Dünya Bankasının 2012 İş Ortamı Raporuna göre Türkiye, revize edilen 2011 sıralamasına göre 2 sıra ilerleme göstererek 183 ülke arasında 71. sırada yer almıştır. Altıncı Konsey toplantısından bu yana ülkemiz yatırım ortamına ilişkin hususlarda Konsey kararları doğrultusunda sağlanan gelişmelerin, Mart 2012 itibarıyla yer aldığı ve yaklaşık 50 kurum ve kuruluştan derlenen bilgilerle oluşturulan 2012 yılı Yatırım Danışma Konseyi İlerleme Raporu, Konsey üyelerinin ve kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır. Yönetici Özeti I. Makroekonomik İstikrar A.Temel Makroekonomik Göstergeler • Dünya ekonomilerinde yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye, 2011 yılında %8,5 oranında büyüyerek bu alandaki istikrarlı performansını sürdürmüştür. • 2011 yılında ise işsizlik geçen yılın aynı dönemine göre 431 bin kişi azalarak, 2 milyon 615 bin kişiye gerilemiştir. • 2012 yılının ilk iki ayında tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini korumuş olsa da, TCMB’nin 2012 yılındaki I. Enflasyon Raporuna göre, 2012 yıl sonu enflasyon oranının %5,1-%7,9 aralığında gerçekleşeceği öngörülmektedir. • Ancak değişen küresel piyasa koşulları doğrultusunda TCMB tarafından 2011 yılının Temmuz ayına kadar olan dönemde döviz alım ihaleleri, 2011 yılının Ağustos ayından itibaren ise döviz satım ihaleleri gerçekleştirilmiştir. B. Dış Ticaret • 2011 yılında ihracat, bir önceki yıla göre %18,5 oranında artış göstererek 135 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir. • Ayrıca, ihtiyaç duyulan girdilere daha etkin ve düşük maliyetli olarak ulaşılması ve ara malı ithalatına olan bağımlılığın azaltılması ile cari açığın sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması amacıyla 23 Mart 2011 tarihinde “Girdi Tedarik Stratejisi” açıklanmıştır. • 2002 yılında, komşu ve çevre ülkelere 9,3 milyar ABD Doları seviyesinde olan ihracat, 2010 yılı itibarıyla 5 katın üzerinde artış göstererek 49 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir. C. Yatırım • 2011 yıl sonu uluslararası doğrudan yatırım girişleri, 2010 yılına göre %76 oranında artarak 15,9 milyar ABD Doları seviyesine ulaşmıştır • Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından 2012 yılında cari açığın GSYH’ye oranının % 7,4 olarak gerçekleşmesi tahmin edilmektedir. • Genel, bölgesel, büyük ölçekli yatırımlar ile stratejik yatırımların desteklenmesi temellerinden oluşan yeni teşvik sistemi, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat politikaları arasında bütünlüğün oluşturulması, ülkemizin ihtiyaç duyduğu 13 14 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 hammadde ve ara maddelerin üretilmesi ve emek-yoğun teknolojiden bilgi-yoğun teknolojiye doğru geçişin sağlanmasını hedeflemektedir. D. Kamu Harcamalarının Yeniden Yapılandırılması ve Mali Konsolidasyon • Kamu harcamalarında sağlanan disiplin ile 2002 yılında %61,5 seviyesinde bulunan kamu net borç stokunun GSYH’ye oranının, 2010 yılı sonu itibarıyla %28,9’a, 2011 yılı sonu itibarıyla ise %22,4 seviyesine inmiştir. • 2008 yılında %5,3 ve 2009 yılında %5,6 olan faiz harcamalarının GSYH’ya oranı, 2010 yıl sonu itibarıyla %4,4 seviyesinde, 2011 yılı sonu itibarıyla ise %3,3 seviyesinde gerçekleşmiştir. • 2014 yılı sonunda ise merkezi yönetim bütçe açığının %1’e düşürülmesi hedeflenmektedir. • 2002 yılında 9,4 ay olan nakit iç borçlanmanın ortalama vadesi, 2012 Mart ayı itibarıyla 60,8 aya çıkarılarak likidite riski azaltılmıştır. • 2012 yılında özel kesim sabit sermaye yatırımlarının reel olarak %7,7 oranında artış göstereceği tahmin edilmektedir. E. Mali Piyasaların Derinliğinin Artırılması • İMKB şirketlerinin halka açık piyasa değeri içindeki yabancı payı ise Şubat 2012 döneminde %62 olarak gerçekleşmiştir. • Özellikle finans sektöründe en önemli paya sahip olan bankacılık sektörü, sermaye, kârlılık ve risk göstergeleri açısından sağlıklı gelişim sürecini sürdürmektedir. Sektörün toplam aktifleri Aralık 2011 itibarıyla %21 oranında artış göstererek 1.218 trilyon TL’ye ulaşmıştır. • Faizlerdeki gerilemenin de etkisiyle kredi hacmi aynı dönemde %29,9 oranında artmış ve mevduatın krediye dönüşüm oranı %100’e yaklaşmıştır. • Mali piyasalar içinde önemli bir rol oynayan Türk sigortacılık ve özel emeklilik sektöründe 2012 yılı Mart sonu itibarıyla 59 sigorta ve emeklilik şirketi, 2 reasürans şirketi bulunmaktadır. II. İş Ortamı A.Kayıt Dışı Ekonomi ile Mücadelenin Sürdürülmesi • 2003 yılında %32,7 seviyesinde olan kayıt dışı ekonomi oranı, 2010 yıl sonu itibarıyla %28,3 seviyesine gerilemiştir. • 2008-2010 Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı kapsamında, sektörler itibarıyla belirlenen mükellef gruplarının Risk Analizi Modeli ile denetlenmesi uygulamasına geçilmiştir. • 2010 Ocak döneminden itibaren hayata geçirilen KDV İadesi Risk Analizi Projesi Uygulaması (KDVİRA) ile KDV iade süreci hızlandırılmıştır. • 2010 yılında uygulamaya başlanılan e-Fatura sistemi ile faturalaşma işlemlerinin daha hızlı ve güvenli yapılması sağlanmıştır. 15 Yönetici Özeti • 21 Aralık 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 2011-2013 Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı kapsamında 47 eylem belirlenmiştir. B.Hukuki Çerçevenin İş Hayatının İhtiyaçlarıyla Uyumlu Hale Getirilmesi • Başta teknoloji olmak üzere ticaret hukukunu ilgilendiren ulusal ve uluslararası gelişmeler, Türkiye’nin AB mevzuatına uyum yükümlülükleri ile finans ve sermaye piyasalarında yaşanan değişimlerin ışığında yenilenen Türk Ticaret Kanunu, 13 Ocak 2011 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiştir. • Ulusal ihtiyaçlar ve uluslararası en iyi uygulamalar çerçevesinde gözden geçirilen Türk Borçlar Kanunu yenilenerek 11 Ocak 2011 tarihinde kabul edilmiştir. C.Yargı Sisteminin Hızının, Etkinliğinin, Tutarlılığının ve Öngörülebilirliğinin Artırılması • Yeni 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile yargı reformu kapsamında uygulamadan kaynaklanan aksaklıkların giderilmesine; davaların basit, hızlı, en az giderle ve etkili bir biçimde görülmesine; mahkeme dışı çözüm yolları ile sulh veya uzlaşmayı mümkün kılacak ve teşvik edecek bir altyapının oluşturulmasına yönelik düzenlemelere yer verilmektedir. • Vatandaşların, avukatların, bilirkişilerin, kolluk birimlerinin ve kurumların/şirketlerin kendileri için hazırlanan portallar üzerinden yargısal işlemlere elektronik ortamda erişimi/işlem yapmaları sağlanmıştır. D.Altyapının Geliştirilmesi • 2012 yılı Mart ayı itibarıyla toplam 21 elektrik dağıtım şirketinden 13’ü özel sektör tarafından işletilmektedir. • 2011 yıl sonu itibarıyla 55 doğal gaz dağıtım bölgesinin ihalesi tamamlanmış, 62 şirkete dağıtım lisansı verilmiştir. • Yenilenebilir enerji kaynakları ile elektrik üretimi yapacak santrallerde yerli üretim aksamı kullanımına teşvikler getirilmiştir. • Toplam karayolu ağı, 2012 yılı Mart ayı itibarıyla 65.219 km’ye ulaşmıştır. • “Ankara-Konya Yüksek Hızlı Tren Projesi” tamamlanarak, 24 Ağustos 2011 tarihinden itibaren hızlı tren işletmeciliğine açılmıştır. • 2011 yılı itibarıyla 47 havalimanı sivil trafiğe açık bulunmaktadır. E.KOBİ’lerin Desteklenmesi • KOBİ desteklerinin etkinliğinin artırılmasını hedefleyen KOSGEB Destek Programları Yönetmeliği çerçevesinde 7 yeni destek unsuru tanımlanmıştır. • 2011 yılında KOSGEB tarafından KOBİ’lere yönelik olarak son 6 yılda sağlanan destek miktarının %86’sı tutarında destek sağlanmıştır. • KOBİ’lerin finansmana erişim olanakların artırılması amacıyla uygulamada olan, Hazine Müsteşarlığı destekli kredi kefalet sisteminin süresi 14 Temmuz 16 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 2013 tarihine kadar uzatılmış, kefalet oranı %65’den %75’e çıkarılmış, kredilerin vadesi 4 yıldan 8 yıla yükseltilmiştir. • Kredi Garanti Fonu A.Ş. ve Hazine Müsteşarlığı tarafından, 2011 yılında toplam 3.197 KOBİ’ye 1 milyar TL tutarında kefalet sağlanarak birikimli toplamda 3,07 milyar TL kefalet ve 4,35 milyar TL kredi hacmine ulaşılmıştır. • Küçük İşletmeler Yasası’ndaki temel prensiplerin Türkiye’de de benimsenmesi ve uygulanmasına yönelik çalışmalar 2010 ve 2011 yıllarında yaygınlaştırılmıştır. F.Gümrük Süreçlerinin İyileştirilmesi • 2011 yılında ihracat beyannamelerinin %93’ü Elektronik Veri Değişimi (EVD) aracılığıyla onaylanmıştır. • 1 Ocak 2012 tarihi itibarıyla NCTS (Yeni Bilgisayarlı Transit Sistemi) ülkemizde ulusal düzeyde uygulanmaya başlanmıştır. • Dış ticaret denetimlerinin risk analizi yoluyla etkinleştirilmesi, kalitesiz ve güvensiz ürünler üzerine yoğunlaştırılması, bürokrasinin azaltılması ve maliyetlerin azaltılması amacıyla yürütülen Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi (TAREKS) kapsamında düzenlemeler yapılarak, pilot uygulamalara 2011 yılında başlanılmıştır. • 2012 yılı Mart ayında Gümrüklerde ortaya çıkan zaman kaybını ve maliyetleri azaltmak için, “Tek Pencere” sisteminin kurulması çalışmalarına başlanmıştır. G.İş Ortamının İyileştirilmesine Yönelik Diğer Öneriler 1. Mesleki Eğitim Sisteminin Geliştirilmesi, Eğitim ve İstihdam İlişkisinin Güçlendirilmesi • Mesleki ve teknik eğitimin teknolojik gelişmeler ve iş piyasasının talepleri doğrultusunda geliştirilmesi amacıyla hazırlanan “İstihdam ve Mesleki Eğitim İlişkisinin Güçlendirilmesi Eylem Planı”nda yer alan 38 tedbirden 2012 Şubat ayı itibarıyla 24’ü gerçekleşmiştir. • Mesleki eğitim ve öğretimin iş piyasasından gelen talepler ile uyum düzeyinin arttırılması ve eğitim kalitesinin yükseltilmesi amacıyla başlatılan “Mesleki Eğitim ve Öğretim Stratejisi” hazırlık çalışmaları 2011 yılında da devam etmiştir. • 2012 yılı Şubat ayı itibarıyla ortaöğretimdeki brüt okullaşma oranı %92,56’ya, mesleki eğitimin genel ortaöğretim içindeki payı da %47,95’e çıkmıştır. • 2012 Şubat ayı itibarıyla toplam 249 adet meslek standardı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 2. Türkiye Algısının İyileştirilmesi • Sermaye Piyasası Kanunu Taslağı ile İstanbul’un uluslararası finans merkezi haline getirilmesi için önemli bir bileşen olan yargısal altyapının iyileştirilmesi konusunda önemli bir adım atılmıştır. 17 Yönetici Özeti 3. Vergi Sisteminin Etkinliğinin ve Öngörülebilirliğinin Artırılması • 2010 ve 2011 yıllarında yapılan vergisel düzenlemeler ile verginin tabana yayılması ve daha adil, tutarlı ve öngörülebilir bir vergilendirme sistemi oluşturulmasına yönelik önemli tedbirler hayata geçirilmiştir. • 2011 yılı itibarıyla mükelleflerin vergi ödemelerinin adet bazında %37’si elektronik ortamda gerçekleştirilmiştir. • Ülkemiz ile bugüne kadar 76 ülke arasında Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması imzalanarak yürürlüğe girmiştir. 4. İdari İzin Süreçlerindeki Prosedür Sayısının Azaltılması ve Kamu Yönetimi Uygulamalarının İyileştirilmesi • 2010 yılı başında gerçekleştirilen Yönetmelik değişikliği ile çalışma iznine ilişkin başvuruların elektronik ortamda yapılması sağlanmıştır. • 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklikle ticaret sicil kayıtlarının ve ticari defterlerin elektronik ortamda tutulmasına ilişkin hukuki altyapı oluşturulmuştur. • Sağlıkta E-Randevu Projesi, 2011 yılında ülke geneline yaygınlaştırılmıştır. 5. Yaygın Sulama Sistemleri Yoluyla Sürdürülebilir Tarımın Güçlendirilmesi • Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında, toplu basınçlı sulamaya yönelik 5.312 projeye 139,8 milyon TL tutarında hibe sağlanmıştır. • Tarımsal sulama alanında kullandırılan yatırım ve işletme kredilerine yönelik sübvansiyon oranı, 2011 yılı itibarıyla %60’dan %100 oranına çıkarılmıştır. • Kamu yatırım programında sulama projelerine ayrılan kaynaklarda ciddi bir artış sağlanmış olup, 2008-2012 yılları arasında Devlet Su İşleri (DSİ) Tarım Sektörü yatırım ödeneğinde 4 kat artış gözlenmiştir. • Katılımcı su kullanım yönetiminin güçlendirilmesine yönelik Sulama Birlikleri Kanunu 22 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. • Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Eylem Planı kapsamında 2011 yıl sonu itibarıyla 370.418 hektar alan sulamaya açılmıştır. III. İş Gücü Piyasasının Etkinleştirilmesi • İş gücü piyasası dışında kalan ve iş gücü piyasasına erişimi önünde engeller bulunan hedef gruplara yönelik olarak başlatılan 3 temel operasyon kapsamında çalışmalar sürdürülmektedir. • 2010 yılında özel istihdam büroları aracılığıyla işe yerleştirilen kişi sayısı 27.651 olup, 2011 yılında 35.564 kişi işe yerleştirilmiştir. • Kadınların sosyo-ekonomik konumlarının güçlendirilmesi, kadın istihdamına ilişkin sorunların tespit edilmesi amacıyla 2010 yılında "Kadın İstihdamı Ulusal İzleme ve Koordinasyon Kurulu" oluşturulmuştur. 18 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 • İstihdamla İlgili Öncelikler Konusunda Ortak Değerlendirme Belgesi (JAP) çalışmalarının hem AB 2020 Stratejisi hem de Ulusal İstihdam Stratejisi (UİS) taslağı ile uyumlu şekilde yeniden düzenlenmesi ve güncellenmesine yönelik yürütülen çalışmalar 2012 yılı başında tamamlanmıştır. IV. Yenilik A.Özel Sektör ARGE Yatırımlarının Artırılması • ARGE harcamalarının GSYH içindeki payının 2023 yılına kadar %3’e çıkarılması hedeflenmektedir. • ARGE ve yenilik faaliyetlerinde bulunan işletmelerin; kamu kurum ve kuruluşları, kanunla kurulan vakıflar ile uluslararası fonlardan aldıkları destekler Kurumlar Vergisinden muaf tutulmuştur. • TÜBİTAK TEYDEB destekleri kapsamında 2010 yılında 1.367 KOBİ Projesine 159 milyon TL tutarında hibe sağlanırken 2011 yılında 1.416 KOBİ Projesine 162,7 milyon TL tutarında hibe sağlanmıştır. B.Üniversite ve İş Dünyası Arasındaki İşbirliğinin Geliştirilmesi • Girişimcilik olgusunun teknoloji ve yenilik odaklı firmalara yönelmesini ve lisans, yüksek lisans veya doktora düzeyinde eğitimli öğrenci ve mezunların bilgi ve araştırmalarını ticari ve katma değeri yüksek ürünlere dönüştürebilmelerini teşvik etmek 2007 yılından itibaren uygulamada olan TEKNOGİRİŞİM kapsamında gerçekleştirilen düzenleme ile her yıl ayrılan 10 Milyon TL ödenek, 50 Milyon TL’ye yükseltilmiştir. C.Yenilik Merkezleri ve Teknoparkların Güçlendirilmesi • Aralık 2011 sonu itibarıyla Türkiye’deki aktif 43 Teknoloji Geliştirme Bölgesinde (TGB) faaliyet gösteren 1.800 firmada 15.822 personele istihdam sağlanmaktadır. • TGB'lerde yürütülen toplam ARGE proje sayısı Aralık 2011 sonu itibarıyla 4.979 adettir. D.Bilgi ve İletişim Teknolojileri Altyapısının Geliştirilmesi • 2012 yılı Mart ayı itibarıyla elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösteren işletmeci sayısı 362 olup, bu işletmecilere verilen yetkilendirme sayısı 570’tir. • 2011 yılı dördüncü çeyreği itibarıyla Türkiye’deki toplam internet abone sayısı 14,1 milyona ulaşmıştır. • Mobil telefon abone sayısı da 2003 yılındaki 27,9 milyon seviyesinden 2011 yılı Aralık ayı itibarıyla 65,3 milyon seviyesine yükselmiştir. 19 Yönetici Özeti E.Fikri ve Sınai Mülkiyet Haklarının Geliştirilmesi • 2011 yılında Türkiye’de gerçekleştirilen patent ve faydalı model başvuru sayısı, bir önceki yıla kıyasla %18,5 oranında artış göstererek 7.262’si yerli ve 6.223’ü yabancı olmak üzere toplam 13.485’e ulaşmıştır. • Uluslararası Patent İşbirliği Anlaşması kapsamında gerçekleştirilen uluslararası patent başvuruları çerçevesinde Türkiye 2011 yılında, AB’ye 2004 yılından sonra üye olan son 12 ülke ile karşılaştırıldığında 1., AB-27 sıralamasında ise 11. sırada yer almıştır. • Avrupa Patent başvurusu sıralamasında ise Türkiye 2011 yılında, başvuruda bulunan 114 ülke arasında 24., AB ülkeleri arasında 12. ve AB’ye 2004 yılından sonra üye olan 12 ülke arasında 1. sırada yer almıştır. • 2011 yılında marka başvurularındaki %50’nin üzerindeki artışla Türkiye, Avrupa’da en fazla ulusal marka başvurusunun yapıldığı ülke konumuna gelmiştir. 20 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 21 Makroekonomik İstikrar I.Makroekonomik İstikrar Özellikle 2008 yılından bu yana dünya genelinde gözlemlenen olumsuz ekonomik koşullar nedeniyle ülkelerin reform ajandalarında daha üst sıralara taşınmaya başlanan makroekonomik istikrarın sağlanması hususu, Türkiye’nin yürütmekte olduğu reform programının öncelikli gündem maddeleri arasında yer almaktadır. VI. Yatırım Danışma Konseyi (YDK) toplantısında da, Konsey üyeleri sürdürülebilir kamu finansmanı ve dış denge ile fiyat istikrarına bağlı olan makroekonomik istikrarın, özel sektörün Türkiye’deki uzun dönemli iş planlarının temel unsuru olduğunu vurgulayarak, bu alandaki politikaların kararlı bir şekilde uygulanmasının önemini ifade etmiştir. A. Temel Makroekonomik Göstergeler 1. Büyüme 2008 yılında gelişmiş ekonomilerde başlayan finansal kriz, 2009 yılında küresel bir boyuta ulaşmış ve dünya ekonomisi %0,7 oranında daralmıştır. Bu süreç uluslararası kamuoyunun odağını “büyüme”den “sürdürülebilir büyüme”ye çevirmiş ve Türkiye de bu eğilim doğrultusunda politikalar uygulamaya başlamıştır. Küresel krizin etkilerini azaltmak amacıyla uygulamaya konulan yurt içi talep ve üretimi artırmaya odaklanmış önlemler sonucunda Türkiye ekonomisi, 2009 yılının ikinci çeyreğinden itibaren canlanma eğilimine girmiştir1. Küresel ekonomik krizin etkilerinin yo- ğun olarak hissedildiği 2009 yılının ilk yarısında %11,2 oranında daralan Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH), yılın ikinci yarısında toparlanma eğilimi göstermiş ve %1,2 oranında büyümüştür. GSYH’de 2009 yılının ikinci yarısından itibaren etkili olan artış eğilimi, 2010 yılında artarak devam etmiş ve 2010 yılı büyüme oranı %6,8’lik beklentinin de üzerine çıkarak %9,2 olarak gerçekleşmiştir. 1 Mevsimsel düzeltilmiş verilere göre. 22 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 2011 yılında ise dünya ekonomilerinde yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye %8,5 oranında büyüyerek bu alandaki istikrarlı performansını sürdürmüştür. Büyümenin önümüzdeki dönemde bir miktar yavaşlayarak, 2012 yılında %4 oranında gerçekleşmesi öngörülmektedir2. Dünya ekonomilerinde yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye, 2011 yılında %8,5 oranında büyüyerek bu alandaki istikrarlı performansını sürdürmüştür. 2010 yılındaki büyüme oranlarında, özellikle sanayi ve hizmetler sektörlerindeki katma değer artışları etkili olmuştur. Sanayi üretimi, kapasite kullanım oranları ile tüketici güvenindeki iyileşmelerin devam etmesi ve baz etkisi dikkate alındığında sanayi sektörü katma değeri 2010 yılında %12,8 oranında artış göstermiştir. 2010 yılında hizmetler sektöründe görülen artış oranı ise %8,7’dir. Tablo 1: Katma Değer Artış Hızları ve Sektörlerin GSYH İçindeki Payları 2008 2009 2010 2011 2012(*) Sabit Fiyatlarla, % Değişim Tarım 4,3 3,6 2,4 5,3 3,0 Sanayi 0,3 -6,9 12,8 9,2 3,5 Hizmetler 0,3 -5,2 8,7 8,7 4,3 GSYH 0,7 -4,8 9,2 8,5 4,0 Cari Fiyatlarla, % Pay Tarım 7,6 8,3 8,4 8,1 8,2 Sanayi 19,8 19,1 19,4 20,1 19,1 Hizmetler 72,6 72,6 72,1 71,8 72,7 GSYH 100 100 100 100 100 * Program Kaynak: 2012 Yılı Programı, s. 15 2011 yılındaki büyüme oranlarında da sanayi sektörü ve hizmetler sektöründe- ki artışlar etkili olmuştur. Bu kapsamda, sanayi sektörü katma değeri öngörülenin üzerinde %9,2 oranında, hizmetler sektörü katma değeri ise %8,7 oranında artış göstermiştir. 2. İstihdam 2011 yılında ise işsizlik geçen yılın aynı dönemine göre 431 bin kişi azalarak, 2 milyon 615 bin kişiye gerilemiştir. 2010 yılında istihdam, bir önceki yıla göre 1,31 milyon kişi artarak 22,59 milyon kişiye ulaşmıştır. Bu çerçevede, işsizlik oranı %14’ten %11,9’a gerilemiş, iş gücüne katılım oranı ise 2010 yılında bir önceki yıla göre 0,9 puan artarak %48,8 olarak gerçekleşmiştir. 2011 yılında ise işsizlik geçen yılın aynı dönemine göre 431 bin kişi azalarak, 2 mil- yon 615 bin kişiye gerilemiştir. İşsizlik oranı 2,1 puanlık azalarak %9,8’e gerilemiş, 2 2012 Yılı Programı, s.15. 23 Makroekonomik İstikrar iş gücüne katılım oranı ise 1,1 puanlık artışla %49,9 olarak gerçekleşmiştir. 2011 yılında istihdam edilenlerin %25,5’i tarım, %19,5’i sanayi, %7’si inşaat ve %48,1’i hizmetler sektöründe çalışmaktadır. 2012 yılında, öngörülen büyüme ve yatırım artışlarına paralel olarak, istihdamın 147 bin kişi artması, işsizlik oranının ise %10,4 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Tablo 2: Mevsim Etkilerinden Arındırılmamış Temel İşgücü Göstergeleri (Bin Kişi, %) Türkiye Geneli Kentsel Yerler Kırsal Kesim 2010 2011 2010 2011 2010 2011 Kurumsal olmayan nüfus (Bin Kişi) 71.343 72.376 49.170 49.535 22.172 22.841 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus (Bin Kişi) 52.541 53.593 36.576 36.973 15.965 16.620 İşgücü (Bin Kişi) 25.641 26.725 17.105 17.594 8.536 9.131 İstihdam (Bin Kişi) 22.594 24.110 14.679 15.508 7.915 8.603 3.046 2.615 2.425 2.087 621 528 48,8 49,9 46,8 47,6 53,5 54,9 43 45 40,1 41,9 49,6 51,8 İşsiz (Bin Kişi) İşgücüne katılma oranı (%) İstihdam oranı (%) İşsizlik oranı (%) 11,9 9,8 14,2 11,9 7,3 5,8 Tarım dışı işsizlik oranı (%) 14,8 12,4 14,6 12,3 15,9 12,8 Genç nüfusta işsizlik oranı (1)(%) 21,7 18,4 24,8 21,2 15,3 12,7 26.901 26.867 19.472 19.378 7.429 7.489 İşgücüne dahil olmayanlar (Bin Kişi) (1) 15-24 yaş grubundaki nüfus Not: Rakamlar yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir. Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 3. Para Politikası ve Enflasyon Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), fiyat istikrarının sağlanması ve sürdürülmesi amacı doğrultusunda, para politikası uygulamalarını 2006 yılı başından itibaren açık enflasyon hedeflemesi çerçevesinde sürdürmektedir. Ayrıca TCMB finansal sistemde istikrarı sağlayıcı tedbirleri alma görevini de yerine getirmektedir. Küresel krizin etkisinin hakim olduğu 2009 senesinde tüketici enflasyonunun düşük seviyelere ulaşmasını müteakiben, 2010 yılında da enflasyon genel eğilime paralel bir seyir izlemiştir. Bu doğrultuda, 2010 yıl sonu itibarıyla Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yıllık artış oranı %6,40 düzeyinde gerçekleşmiş olup, enflasyon oranı yıl sonu hedefinin altında kalmıştır. 24 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 2011 yılında ise ağırlıklı olarak döviz kuru ve ithalat fiyatlarındaki gelişmeler ile, fiyatı yönetilen veya yönlendirilen ürünlerdeki ayarlamalara bağlı olarak enflasyon yılın son çeyreğinde yükselişe geçmiştir. Bu doğrultuda 2011 yılı Aralık ayında TÜFE bir önceki yılın aynı dönemine göre %10,45, Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) ise bir önceki yılın aynı ayına göre %13,33 oranında artış göstermiştir3. 2012 yılının ilk iki ayında tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini korumuş olsa da, TCMB’nin 2012 yılındaki I. Enflasyon Raporuna göre, 2012 yıl sonu enflasyon oranının %5,1-%7,9 aralığında gerçekleşmesi öngörülmektedir. TCMB’nin 2012 yılındaki I. Enflasyon Raporuna göre, 2012 yıl sonu enflasyon oranının %5,1-%7,9 aralığında gerçekleşeceği öngörülmektedir. Grafik 1: Enflasyon Hedef ve Gerçekleşmeleri (TÜFE) 40,00 35,00 30,00 % 25,00 20,00 15,00 10,00 5,00 0,00 Hedef 2002 35,00 2003 20,00 2004 12,00 2005 8,00 2006 5,00 2007 4,00 2008 4,00 2009 7,50 2010 6,50 2011 5,50 Gerçekleşme 29,70 18,40 9,30 7,70 9,70 8,40 10,10 6,50 6,40 10,45 Hedef Gerçekleşme Kaynak: TCMB Krizin finansal piyasalar üzerindeki etkisinin hafiflemesiyle birlikte, kriz döneminde uygulanan genişletici para politikasının kademeli olarak normalleştirilmesi amacıyla, 14 Nisan 2010 tarihinde “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Çıkış Stratejisi” açıklanmış ve bu kapsamda, piyasaya sağlanan ihtiyacın üzerindeki likiditenin kademeli bir biçimde azaltılması süreci başlatılmıştır. Bu çerçevede, likidite 3 www.tuik.gov.tr 25 Makroekonomik İstikrar yönetimi stratejisinin daha etkili kullanılabilmesine yönelik olarak operasyonel çerçevede değişiklik yapılmıştır. Bir haftalık repo ihale faiz oranları politika faizi olarak belirlenirken, faiz koridoru sistemi korunmuştur. Küresel piyasalardaki normalleşme doğrultusunda, yabancı para zorunlu karşılık oranı Nisan, Temmuz ve Eylül 2010 dönemlerinde yapılan düzenlemelerle toplamda 2 puan artırılarak %11 düzeyine yükseltilmiştir. Ayrıca, uluslararası likidite koşullarında gözlemlenen iyileşme dikkate alınarak, 15 Ekim 2010 tarihinden itibaren TCMB’nin Döviz ve Efektif Piyasaları döviz depo piyasasındaki aracılık işlemlerine son verilmiştir. Kredi piyasasında yaşanan genişleme doğrultusunda, Türk Lirası zorunlu karşılık oranı ağırlıklı ortalaması 2010 yılı Eylül ve Kasım aylarında 0,50’şer puan, Aralık ayı içerisinde 1,4 puan ve 2011 yılı Ocak ayında 2 puan artırılarak %9,4 düzeyine yükseltilmiştir. Buna ek olarak, Türk Lirası zorunlu karşılıklarına faiz ödenmesi uygulamasına 2010 yılı Eylül ayı içerisinde son verilmiş; 2010 yılı Aralık ayından itibaren zorunlu karşılık oranları artan vadelerde azalacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Ancak küresel piyasalardaki ve Türkiye’deki ekonomik gelişmelere bağlı olarak TCMB tarafından uygulanan politikalar da değişikliğe uğramıştır. TCMB, 2010 yılının sonlarından itibaren uyguladığı politikalarla orta vadeli enflasyon görünümünü bozmadan ekonomiyi kademeli olarak daha sağlıklı bir büyüme kompozisyonuna doğru yönlendirmeyi amaçlamıştır. 2010 yılı sonlarına doğru, hızlı artan cari açık ve kısa vadeli sermaye girişleri ekonominin kırılganlığını artırmıştır. Bu kapsamda, TCMB makro finansal kırılganlıkların kontrol altına alınması amacıyla kısa vadeli sermaye girişlerini caydırmaya ve kredi genişlemesini yavaşlatmaya yönelik politikalar izlemiştir. TCMB bu dönemde daha düşük bir politika faizi, daha geniş bir faiz koridoru ve daha yüksek zorunlu karşılık oranlarının uygun bir bileşim olacağını değerlendirmiştir. Yeni politika bileşimi kapsamında, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faizi oranı, 2010 yılı Aralık ve 2011 Ocak aylarında alınan kararlarla %7’den %6,25’e düşürülmüştür. Politika faizindeki indirimlere ek olarak, kısa vadeli faizlerde aşağı yönde oynaklığı artırarak çok kısa vadeli sermaye girişlerini caydırmak amacıyla, gecelik borçlanma faizi de aynı dönemde 450 baz puan düşürülerek %1,5’e çekilmiştir. Gecelik borç alma ve borç verme faizleri arasındaki koridorun genişletilmesiyle, kısa vadeli faizlerin konjonktürün gereğine göre daha dalgalı bir seyir izleyebilmesine olanak verilmiştir. Küresel piyasalardaki gelişmelere bağlı olarak 4 Ağustos 2011 tarihinde gerçekleşti- rilen Para Politikası Kurulu toplantısında, yurt içi iktisadi faaliyet üzerinde durgunluğa yol açma riskinin azaltılması amacıyla politika faizi 50 baz puan düşürülmüştür. Politika faizi indiriminin yanı sıra, kısa vadeli faizlerde oluşabilecek aşağı yönlü oynaklığın azaltması amacıyla gecelik borçlanma faizi 350 baz puan artırılarak faiz koridoru daraltılmıştır. 26 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Bazı Avrupa ülkelerinin kamu borcu sorununa ilişkin endişelerin derinleşmesiyle birlikte gözlenen kısa vadeli sermaye çıkışları ve Türk Lirasının aşırı değer kaybı üzerine, orta vadeli enflasyon beklentilerinin olumsuz yönde etkilenmemesi amacıyla TCMB, 2011 yılı Ekim ayında gecelik vadede borç verme faizlerini önemli ölçüde artırarak faiz koridorunu yukarı doğru genişletmiştir. Bu çerçevede, TCMB piyasaya yapılan fonlama miktarını ayarlayarak para piyasasındaki gecelik faiz oranlarının politika faizinden daha yüksekte oluşmasına izin vermeye başlamıştır. Tablo 3: 2011 ve 2012 Yıllarında Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantıları ve Gecelik Faiz Oranına İlişkin Kararları (%) PPK Toplantı Tarihleri 1 Hafta Vadeli Repo Gecelik Borç Alma Gecelik Borç Verme 20 Ocak 2011 6,25 1,50 9,00 15 Şubat 2011 6,25 1,50 9,00 23 Mart 2011 6,25 1,50 9,00 21 Nisan 2011 6,25 1,50 9,00 25 Mayıs 2011 6,25 1,50 9,00 23 Haziran 2011 6,25 1,50 9,00 21 Temmuz 2011 6,25 1,50 9,00 4 Ağustos 2011 5,75 5,00 9,00 23 Ağustos 2011 5,75 5,00 9,00 20 Eylül 2011 5,75 5,00 9,00 20 Ekim 2011 5,75 5,00 12,50 23 Kasım 2011 5,75 5,00 12,50 22 Aralık 2011 5,75 5,00 12,50 24 Ocak 2012 5,75 5,00 12,50 21 Şubat 2012 5,75 5,00 11,50 Kaynak: TCMB TCMB, uyguladığı yeni para politikası doğrultusunda 2011 yılı Ağustos ayında döviz satım ihalelerine başlamış ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarında bu tarihten itibaren kademeli indirimlere gitmiştir. Döviz likiditesine yönelik alınan bir diğer önlem de, döviz ve efektif piyasasında TCMB taraflı işlemlerde borç verme faiz oranının hem ABD Doları hem de Avro için düşürülmesidir. Bu politika doğrultusunda, Türk lirası zorunlu karşılık oranları, 27 Ekim 2011’de ağırlıklı ortalama olarak 2 puan düşürülmüştür. Ayrıca, Türk Lirası zorunlu karşılıkların döviz olarak tutulabilecek kısmı %40’a yükseltilmiş, yine Türk Lirası zorunlu karşılıkların %10’una kadar olan kısmının altın olarak tutulabilmesine ilişkin düzenleme yapılmıştır. 27 Makroekonomik İstikrar Tablo 4: Türk Lirası Zorunlu Karşılık Oranlarına İlişkin Kararlar (%) Karar Tarihi Vadesiz 1 aya kadar 3 aya kadar 6 aya kadar 1 yıla kadar 1 yıl ve daha uzun Mevduat/ katılım dışı diğer* 16 Ekim 2009 5,0 5,0 5,0 5,0 5,0 5,0 5,0 23 Eylül 2010 5,5 5,5 5,5 5,5 5,5 5,5 5,5 12 Kasım 2010 6,0 6,0 6,0 6,0 6,0 6,0 6,0 17 Aralık 2010 8,0 8,0 7,0 7,0 6,0 5,0 8,0 24 Ocak 2011 12,0 10,0 9,0 7,0 6,0 5,0 9,0 23 Mart 2011 15,0 15,0 13,0 9,0 6,0 5,0 13,0 21 Nisan 2011 16,0 16,0 13,0 9,0 6,0 5,0 13,0 6 Ekim 2011 16,0 16,0 12,5 9,0 6,0 5,0 11,0 27 Ekim 2011 11,0 11,0 11,0 8,0 6,0 5,0 11,0 *17 Aralık 2010 tarihli düzenlemeyle bankaların TCMB ve kendi aralarında yaptıkları hariç olmak üzere, repo işlemlerinden sağladıkları fonlar da zorunlu karşılık kapsamına alınmıştır. Kaynak : TCMB 4. Döviz Piyasaları TCMB, enflasyon hedeflemesinin yanı sıra dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasına devam etmektedir. Ancak değişen küresel piyasa koşulları doğrultusunda TCMB tarafından 2011 yılının Temmuz ayına kadar olan dönemde döviz alım ihaleleri, 2011 yılının Ağustos ayından itibaren ise döviz satım ihaleleri gerçekleştirilmiştir. Grafik 2: Döviz Kuru Gelişmeleri 2.5 2 1.5 1 0.5 ABD DOLARI Kaynak: TCMB AVRO 2012Ç1 2011Ç3 2011Ç1 2010Ç3 2010Ç1 2009Ç3 2009Ç1 2008Ç3 2008Ç1 2007Ç3 2007Ç1 2006Ç3 2006Ç1 2005Ç3 2005Ç1 2004Ç3 2004Ç1 2003Ç3 2003Ç1 2002Ç3 2002Ç1 2001Ç3 2001Ç1 2000Ç3 2000Ç1 0 TCMB tarafından 2011 yılının Temmuz ayına kadar olan dönemde döviz alım ihaleleri, 2011 yılının Ağustos ayından itibaren ise döviz satım ihaleleri gerçekleştirilmiştir. 28 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Bu kapsamda TCMB, 2010 yılı içerisinde de güçlü bir döviz rezervine sahip olabilmek amacıyla, kuralları önceden açıklanmış şeffaf ihaleler aracılığıyla döviz alımları gerçekleştirmiştir. TCMB, yeni politika çerçevesine geçilen Kasım 2010’dan Avrupa ekonomisindeki belirsizliklerin hızla yoğunlaştığı Ağustos 2011’e kadar olan dönemde, kısa vadeli sermaye akımlarının sınırlanması ve döviz kurundaki aşırı değerlenmenin önlenmesini amaçlamıştır. Bu dönemde, risk iştahının güçlü olması ve sermaye akımlarının kısa vadede yo- ğunlaşması nedeniyle, TCMB faiz koridorunu aşağı doğru genişletmiştir. Böylece gecelik piyasada oluşan faiz oranlarının politika faiz oranından daha düşük seviyede oluşmasına izin verilerek, gecelik piyasa faizlerinde aşağı yönlü oynaklığın artırılması ve çok kısa vadeli sermaye girişlerinin azaltılması mümkün olmuştur. TCMB, 25 Temmuz 2011 tarihinde döviz alım ihalelerine ara verme kararı vermiş ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarını uzun vadeli yükümlülükler için azaltmıştır. Bu kararı takiben TCMB, 4 Ağustos 2011 tarihinde politika faizini düşürdüğünü, gecelik borçlanma faizini önemli ölçüde artırarak faiz koridorunu daraltmaya ve gerek gördüğü günlerde döviz satım ihaleleri yoluyla piyasaya döviz likiditesi sağlanmasına karar vereceğini açıklamıştır. Ayrıca, bankalararası döviz piyasasında döviz likiditesinin akışkanlığının artırılmasına katkıda bulunmak amacıyla uluslararası piyasalarda artan belirsizliklerin ortadan kalkmasına kadar geçecek sürede TCMB, Döviz ve Efektif Piyasaları döviz depo piyasasındaki aracılık faaliyetlerine 10 Kasım 2011 tarihinden itibaren yeniden başlamıştır. Tablo 5: TCMB Döviz Müdahale ve İhaleleri Milyon ABD Doları Yıl Döviz Alım İhaleleri Döviz Satım İhaleleri Döviz Alım Müdahaleleri Döviz Satım Müdahaleleri 2002 795 2003 5.652 2004 4.104 2005 2006 2007 Toplam Net Döviz Alımları - 16 12 799 - 4.229 - 9.881 - 1.283 9 5.378 7.442 - 14.565 - 22.007 4.296 1.000 5.441 2.105 6.632 9.906 - - - 9.906 2008 7.584 100 - - 7.484 2009 4.315 900 - - 3.415 2010 14.865 - - - 14.865 2011 6.450 11.210 - 2.390 -7.150 2012* TOPLAM * 23 Mart 2012 itibarıyla Kaynak: TCMB - 1.450 - 1.006 -2.456 65.409 14.650 25.534 5.522 82.167 29 Makroekonomik İstikrar 2010 yılı içerisinde döviz piyasasının etkin işleyişi ve likidite akışında herhangi bir olumsuzluk gözlemlenmemesine paralel olarak TCMB, döviz satım müdahalesinde bulunmamıştır. Ancak, son dönemde gelişmekte olan ülkelerin döviz kurlarında aşırı oynaklık ve düzensizlik hareketleri gözlenmeye başlamıştır. Bu tespit doğrultusunda gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları döviz kurlarına uygun gördükleri araç ve yöntemlerle güçlü ve etkili müdahalelerde bulunmaya başlamışlardır. 30 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 B. Dış Ticaret Sürdürülebilir büyümenin tesis edilmesi ve üretim olanaklarının yurt içi piyasalarla sınırlı kalmaması açısından dış ticaret, ülke ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Bu kapsamda Konsey üyeleri tarafından, Konseyin VI. toplantısında dile getirilen makroekonomik istikrar başlığının altında dış ticaret konusunun da ele alınmasında fayda görülmektedir. 2011 yılında ihracat, bir önceki yıla göre %18,5 oranında artış göstererek 135 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir. 2005 yılında 73,5 milyar ABD Doları seviyesinde bulunan ihracat, 2008 yılında 132 milyar ABD Dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. Ancak 2009 yılında yaşanan küresel ekonomik krizle birlikte, özellikle Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa Birliği (AB) bölgesinde ciddi talep daralmaları yaşanmış ve buna paralel olarak, Türkiye’nin ihracatı 2009 yılında %22 oranında daralarak 102 milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Buna karşın, 2010 yılı ile birlikte, dünya ekonomilerinde yaşanan toparlanma ve Türkiye’nin dış ticaret pazarlarının çeşitlendirilmesine yönelik çalışmalar sonucu, 2010 yılında ihracat yeniden artış eğilimine girmiş ve bir önceki yıla oranla %11 artarak, 114 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir. 2011 yılında ihracat, bir önceki yıla göre %18,5 oranında artış göstererek 135 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir. İhracattaki büyümeye paralel olarak ithalat da 2005-2010 döneminde genel olarak artma eğilimi göstermiştir. 2005 yılında yaklaşık 117 milyar ABD Doları seviyesinde bulunan ithalat, 2008 yılında 201 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir. 2009 yılında küresel ve yurt içi piyasalarda yaşanan talep daralması ithalatı da olumsuz yönde etkilemiştir. Buna karşın ülke ekonomilerinde yaşanan toparlanmaya paralel olarak, 2010 yılında ithalat da %31 oranında artarak 185 milyar ABD Doları seviyesine ulaşmıştır. 2011 yılında ithalat, bir önceki yıla göre %29,8 oranında artış göstererek 240,8 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir. 31 Makroekonomik İstikrar Tablo 6: Yıllara Göre Dış Ticaretin Gelişimi (Milyar ABD Doları, %) Yıllar İhracat Değişim (%) İthalat Değişim (%) İhracatın İthalatı Karşılama Oranı% 2007 107,3 25,4 170,1 21,8 63,1 2008 132,0 23,1 201,9 18,7 65,4 2009 102,1 -22,6 140,9 -30,2 72,5 2010 113,9 11,5 185,5 31,6 61,4 2011 134,9 18,4 240,8 29,8 56,0 2012* 148,5 10,1 248,7 3,3 59,7 2013* 165,7 11,6 272,5 9,6 60,8 2014* 185,1 11,7 295,9 8,6 62,5 * Orta Vadeli Program (2012-2014) Kaynak: TÜİK, Kalkınma Bakanlığı İhracatın ve dünya ihracatından Türkiye’nin aldığı payın artırılması ve rekabet gücünü artıracak çözümlerin üretilmesi amacıyla 24 Mart 2011 tarihinde “2023 İhracat Stratejisi” açıklanmıştır. 2023 İhracat Stratejisi ile, Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar ABD Dolarlık ihracat yapan bir ülke konumuna gelmesi hedeflenmektedir. Bu hedefi gerçekleştirmeye yönelik olarak ihracata dönük üretimde yüksek katma değerli, teknoloji yoğun, yenilikçiliği ve istihdamı destekleyen; hammadde ve ara malı maliyetlerini azaltmayı, verimliliği artırmayı öngören ve yeni pazarlara açılmaya yönelik politikalar oluşturulmuştur. Ayrıca, ihtiyaç duyulan girdilere daha etkin ve düşük maliyetli olarak ulaşılması ve ara malı ithalatına olan bağımlılığın azaltılması ile cari açığın sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması amacıyla 23 Mart 2011 tarihinde “Girdi Tedarik Stratejisi” açıklanmıştır4. Türk Eximbank tarafından 2011 yılında ihracat sektörüne 6,5 milyar ABD Doları tutarında kısa vadeli ihracat nakdi kredi desteği ve 5,8 milyar ABD Doları tutarında sigorta imkanı sağlanarak toplam 12,3 milyar ABD Doları seviyesinde bir destek verilmiştir. Yaşanan küresel ekonomik kriz sonrası dönemde, ihracatta pazar çeşitlendirmesini sağlamak amacıyla çeşitli politikalar uygulanmaya konulmuştur. Bu kapsamda; Pazar eksenli yürütülen bu çalışmalar neticesinde, 2010–2011 yılları için ABD, Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya, Kanada, Polonya, Nijerya, Mısır, İran, Suudi Arabistan, Cezayir, Libya, Ürdün ve Katar, 15 hedef ülke olarak belirlenmiştir5. 4 5 Ekonomi Bakanlığı Internet Sitesi, www.ekonomi.gov.tr Yine aynı dönem için, Meksika, Şili, Peru, Güney Kore, Endonezya, Malezya, Vietnam, Pakistan, Ukrayna,Kazakistan, Türkmenistan, Gürcistan, Azerbaycan, Irak, Suriye, Lübnan, Umman, BAE, Tunus, İsveç, Hırvatistan, Kosova, Güney Afrika Cumhuriyeti (G.A.C.), Kenya, Gana, Senegal, Tanzanya 27 Öncelikli Ülke olarak tespit edilmiştir. İhtiyaç duyulan girdilere daha etkin ve düşük maliyetli olarak ulaşılması ve ara malı ithalatına olan bağımlılığın azaltılması ile cari açığın sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması amacıyla 23 Mart 2011 tarihinde “Girdi Tedarik Stratejisi” açıklanmıştır. 32 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Bu dönemde pazara girişin kolaylaştırılması amacıyla çeşitli ülkeler ile Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) imzalanmaya devam edilmiştir. Halen EFTA Ülkeleri, İsrail, Hırvatistan, Bosna Hersek, Makedonya, Karadağ, Tunus, Filistin, Fas, Mısır, Suriye, Gürcistan, Arnavutluk, Sırbistan, Ürdün ve Şili ile STA yürürlüktedir. Ayrıca, Lübnan ve Morityus ile imzalanan STA’ların da iç onay süreçlerinin tamamlanmasının ardından yürürlüğe girmesi beklenmektedir. Diğer taraftan, “Türkiye Cumhuriyeti ile Kore Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret Alanı Tesis Eden Çerçeve Anlaşma” (Çerçeve Anlaşma) ve “Türkiye Cumhuriyeti ile Kore Cumhuriyeti Arasında Mal Ticareti Anlaşması”nın (Mal Ticareti Anlaşması) 2012 yılının ilk yarısında imzalanacağına ilişkin “Ortak Beyan” 26 Mart 2012 tarihinde Güney Kore’nin başkenti Seul’de imzalanmıştır. Bununla birlikte, 13 ülke veya ülke grubu ile müzakerelere devam edilmektedir. Türkiye’nin temel ihracat pazarı olan AB bölgesine yönelik ihracat, 2007 yılında top- lam ihracatın %56’sını oluşturmaktayken, bu oran 2011 yılında %46’ya gerilemiştir. Bu doğrultuda, Yakın ve Orta Doğu ülkeleri ile ticaret hacmini genişleten Türkiye; 2007 yılında toplam ihracatın %14’ünü bölge ülkelerine yaparken, 2011 yılında bu oranı %21 seviyesine yükselmiştir. Tablo 7: İhracatın Ülke Gruplarına Göre Dağılımı (%) Ülke Grubu 2007 2008 2009 2010 2011 AB-27 56,30 48,01 46,03 46,26 46,21 Kuzey Afrika 3,76 4,43 7,26 6,17 4,97 Diğer Afrika 1,81 2,43 2,68 1,98 2,69 Kuzey Amerika 4,23 3,64 3,50 3,73 4,05 Güney Amerika 0,48 0,68 0,66 1,09 1,36 14,06 19,26 18,79 20,46 20,70 Yakın ve Orta Doğu Kaynak: TÜİK 2002 yılında, komşu ve çevre ülkelere 9,3 milyar ABD Doları seviyesinde olan ihracat, 2010 yılı itibarıyla 5 katın üzerinde artış göstererek 49 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir. Türkiye, komşu ve çevre ülkelerle6 olan dış ticaret ilişkilerinde de son yıllarda önemli mesafe kat etmiştir. Bu kapsamda 2002 yılında, komşu ve çevre ülkelere 9,3 milyar ABD Doları seviyesinde olan ihracat, 2010 yılı itibarıyla 5 katın üzerinde artış göstererek 49 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir. 2011 yılında, komşu ve çevre ülkelere yapılan ihracat 57,2 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Benzer şekilde, Türkiye’nin söz konusu ülkelerden 2002 yılında gerçekleştirdiği 12,8 milyar ABD Dolarlık ithalatı, 2010 yılında 60,7 milyar ABD Doları seviyesine yükselmiştir. 6 Komşu ve Çevre Ülkeler: Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan-Nahcivan, Bahreyn, Bangladeş, Beyaz Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Cibuti, Eritre, Etiyopya, Fas, Filistin, Gürcistan, Hırvatistan, Irak, İran, İsrail, Karadağ, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, Kosova, Kuveyt, KKTC, Libya, Lübnan, Macaristan, Makedonya, Mısır, Moğolistan, Moldova, Özbekistan, Pakistan, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Slovenya, Somali, Sudan, Suriye, Suudi Arabistan, Tacikistan, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna, Umman, Ürdün, Yemen ve Yunanistan. 33 Makroekonomik İstikrar 2011 yılında ise söz konusu ülkelerden yapılan ithalat ise 78 milyar ABD Doları düzeyinde gerçekleşmiştir. 2011 yılı incelendiğinde, Orta Doğu ülkelerine olan ihracat geçen yılın aynı döne- mine göre %18,2’lik artışla 24,8 milyar ABD Doları; Balkan ülkelerine7 olan ihracat %12,4’lük artışla 8,6 milyar ABD Doları ve Orta Asya ve Kafkas ülkelerine olan ihracat %30,5’lik artışla 6,3 milyar ABD Doları tutarına yükselmiştir. Bununla birlikte, Türkiye’nin 2011 yılında Orta Doğu ülkelerinden yaptığı ithalat 24,1 milyar ABD Doları, Balkan ülkelerinden yaptığı ithalat 10,3 milyar ABD Doları ve Orta Asya ve Kafkas ülkelerinden yapılan ithalat ise 6,4 milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir. 2010 ve 2011 yılları içerisinde dış ticarette ürün güvenliğine yönelik çalışmalar da gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda temel amacı dış ticaret denetimlerinin risk analizi yoluyla etkinleştirilmesi, kalitesiz ve güvensiz ürünler üzerine yoğunlaşılarak ürün güvenliğinin tesis edebilmesi olan Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemine (TAREKS) 368 farklı başlıktaki ürün dahil edilmiştir. Bu ürünlerin yıllık işlem hacmi 18 milyar ABD Doları civarındadır. TAREKS bünyesinde yaklaşık 6.300 firma adına yetkilendirilen 10.500 kullanıcı sistemi aktif olarak kullanmaktadır. 2012 Mart sonu itibarıyla sistem üzerinden gerçekleştirilen işlem sayısı yaklaşık 300.000’e (256.563 ihracat, 47.441 ithalat) ulaşmıştır. Ayrıca, uluslararası piyasalarda rekabet gücüne sahip olan Türk markalarının geliştirilmesini teminen; 2006/4 sayılı Tebliğ8 çerçevesinde Ekonomi Bakanlığınca yurt dışında yürütülen markalaşma faaliyetleri desteklenmektedir. Bu kapsamda, 77 Türk firmasının 87 markası TURQUALITY® Programı kapsamında, 29 Türk firmasının 32 markası ise Marka Programı kapsamında olmak üzere; toplam 106 firmanın 119 markası desteklenmektedir. Bunun yanı sıra, Türk markalarının yurt dışında ofismağaza açma işletme ve marka tanıtım faaliyetlerinin desteklenmesine yönelik olarak yürürlükte bulunan 2005/4 sayılı Tebliğ9, 2010/6 sayılı Tebliğ10 ile revize edilmiş ve destek oranları, süreleri, limitleri ve desteklenecek birim sayıları artırılmıştır. Arnavutluk, Bulgaristan, Bosna-Hersek, Yunanistan, Romanya, Moldova, Slovenya, Hırvatistan, Kosova, Makedonya, Karadağ, Sırbistan. 8 2006/4 sayılı “Türk Ürünlerinin Yurt Dışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve TURQUALITY®’nin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ” (R.G. 24.05.2006/26177). 9 2005/4 sayılı Yurt Dışında Ofis-Mağaza Açma, İşletme ve Marka Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (R.G. 25.11.2005/26004). 10 2010/6 sayılı “Yurt Dışı Birim, Marka ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (R.G 18.08.2010/ 27676). 7 34 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 C. Yatırım 1. Uluslararası Doğrudan Yatırımlar ve Cari İşlemler Dengesi Küresel ekonomik kriz ile birlikte sermaye hareketlerinde yaşanan daralmaya paralel olarak uluslararası doğrudan yatırımlar (UDY) ülke ekonomileri açısından ayrı bir önem kazanmıştır. Bu doğrultuda makroekonomik istikrar başlığı altında bu hususunda değerlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye uyguladığı istikrarlı ekonomi politikaları sonucunda 2007 yılında tarihinin en yüksek tutarı olan 22 milyar ABD Doları seviyesinde UDY çekmiştir. Ancak Dünya genelinde yaşanan ekonomik kriz ile birlikte küresel UDY akımlarında ciddi bir daralma yaşanmıştır. Söz konusu daralmaya paralel olarak Türkiye’ye yönelik UDY akımlarında da bir gerileme yaşanmıştır. Bu kapsamda Türkiye’ye yönelik UDY girişi, 2010 yılında 9 milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Gerek dünya ekonomilerinin toparlanma sürecine girmesi, gerekse Türkiye’nin te- mel makroekonomik göstergeler açısından bir çok ülkeden olumlu yönde ayrışması, Türkiye’ye yönelik UDY akımlarını da olumlu yönde etkilemiştir. Bu doğrultuda, 2011 yıl sonu uluslararası doğrudan yatırım girişleri, 2010 yılına göre %76 oranında artarak 15,9 milyar ABD Doları seviyesine ulaşmıştır. 2011 yılında gerçekleşen sermaye girişlerinin yaklaşık %71’i AB ülkeleri kaynaklıdır. Türkiye’nin yurt dışında gerçekleştirdiği doğrudan yatırımlarda da son yıllarda bü- yük bir artış gözlemlenmektedir. 2010 yılında 1,5 milyar ABD Doları seviyesinde bulunan yurt dışında doğrudan yatırımlar, 2011 yılında %67 oranında artış göstererek 2,5 milyar ABD Doları seviyesine ulaşmıştır. Grafik 3: Yıllara Göre Uluslararası Doğrudan Yatırımlar 25.000 20.000 Milyon ABD Doları 2011 yıl sonu uluslararası doğrudan yatırım girişleri, 2010 yılına göre %76 oranında artarak 15,9 milyar ABD Doları seviyesine ulaşmıştır. 15.000 10.000 5.000 0 2007 2008 2009 GİRİŞ Kaynak: TCMB ÇIKIŞ 2010 2011 35 Makroekonomik İstikrar 2006 yılında %6,1 düzeyinde olan cari açığın GSYH’ye oranı, 2007 yılında %5,9’a, 2008 yılında ise %5,7’ye gerilemiş, 2009 yılında ise krizin etkisiyle azalan ithalat sonucunda %2,3 seviyesine düşmüştür. 2010 yılında ihracat rakamlarındaki %11,5’lik artışa rağmen ithalatta gözlemlenen %31,7 oranındaki artış neticesinde, Cari İşlemler Dengesi 46,6 milyar ABD Doları tutarında açık vermiştir. Bu dönemde cari açığın GSYH’ye oranı %6,3 olarak gerçekleşmiştir. 2011 yılında ise, Cari İşlemler Dengesi 77,2 milyar ABD Dolarlık açık vermiş olup cari açığın GSYH’ye oranı %10 olarak gerçekleşmiştir. Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından 2012 yılında cari açığın GSYH’ye oranı- nın % 7,4 olarak gerçekleşmesi tahmin edilmektedir11. Bununla birlikte, 2012–2014 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programda (OVP) 2012 yılı için ihracatın 148,5 milyar ABD Doları, ithalatın 248,7 milyar ABD Doları ve cari açığın GSYH’ye oranının %8 olması beklenmektedir. 2014 sonunda ise ihracatın 185,1 milyar ABD Doları seviyesine ulaşması ve cari açığın GSYH’ye oranının 2014 itibarıyla %7 olması beklenmektedir. Krizle birlikte azalan cari açığa bağlı olarak dış kaynak girişlerinde keskin bir düşüş yaşanmasına rağmen, 2010 yılı içerisinde fon girişlerinde hızlı bir toparlanma sağlanarak 56,7 milyar ABD Doları seviyesine gelen sermaye girişleri, 2011 yılında 63,2 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. 11 IMF Dünya Ekonomik Görünümü Raporu, Eylül 2011. Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından 2012 yılında cari açığın GSYH’ye oranının % 7,4 olarak gerçekleşmesi tahmin edilmektedir. 36 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Tablo 8: Cari İşlemler Dengesi Cari İşlemler Dengesi Dış Ticaret Dengesi İhracat (FOB) İhracat (FOB) Bavul Ticareti ve Uyarlama İthalat İthalat (CIF) Navlun ve Sigorta ve Uygulama Hizmetler Dengesi Gelir Gider Turizm Gelir Gider Gelir Dengesi Gelir Gider Yatırım Geliri Dengesi Doğrudan Yatırımlar Portföy Yatırımları Diğer Yatırımlar Faiz Geliri Faiz Gideri Uzun Vade Cari Transferler 2008 -41,5 -53,0 136,3 132,0 4,3 -187,7 -202,0 14,2 17,7 35,6 -17,8 18,4 22,0 -3,5 -8,4 6,9 -15,3 -8,3 -2,6 1,0 -6,7 2,0 -8,7 -8,0 2,1 2009 -13,4 -24,9 104,3 102,1 2,2 -132,1 -140,9 8,8 17,3 33,9 -16,6 17,1 21,3 -4,1 -8,2 5,2 -13,4 -8,1 -2,7 0,3 -5,6 1,7 -7,3 -6,8 2,4 2010 -46,6 -56,4 117,9 113,9 4,0 -173,9 -185,5 11,6 15,5 34,7 -19,3 16,0 20,8 -4,8 -7,1 4,5 -11,6 -7,0 -2,2 -0,5 -4,3 1,1 -5,4 -5,1 1,4 (Milyar ABD Doları) 2011 2012* -77,2 -65,4 -89,4 -81,8 140,6 152,6 135,0 148,5 5,6 4,2 -225,2 -232,4 -240,8 -248,7 15,6 16,3 18,2 21,5 39,0 42,8 -20,7 -21,3 18,0 21,0 23,0 26,0 -5,0 -5,1 -7,7 -6,9 4,0 5,0 -11,7 -11,9 -7,6 -6,8 -2,8 -2,6 -0,9 -0,3 -3,9 -3,9 1,2 1,4 -5,1 -5,3 -4,5 -4,7 1,7 1,8 * 2012 Yılı Programı Kaynak: TCMB Ödemeler Dengesi İstatistikleri (Ocak 2012) 2. Yatırım Teşvikleri Yeni teşvik sistemi, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat politikaları arasında bütünlüğün oluşturulmasını, ülkemizin ihtiyaç duyduğu hammadde ve ara maddelerin üretilmesi ve emek-yoğun teknolojiden bilgiyoğun teknolojiye doğru geçişin sağlanmasını hedeflemektedir. Türkiye’nin son dönemde yaşamakta olduğu yüksek ekonomik performansın kalıcı hale getirilmesi amacıyla yatırımların artırılması büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda oluşturulan yeni teşvik sistemi, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat politikaları arasında bütünlüğün oluşturulması, ülkemizin ihtiyaç duyduğu hammadde ve ara maddelerin üretilmesi ve emek-yoğun teknolojiden bilgi-yoğun teknolojiye doğru geçişin sağlanması amaçlarına sahiptir. Yeni teşvik sistemi kapsamında genel, bölgesel, büyük ölçekli yatırımlar ile stratejik yatırımların teşvikinden oluşan dört ana başlık altında yatırımcılara; KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, asgari ücret üzerinden hesaplanan sigorta primi işçi ve işveren hissesi desteği, faiz desteği, yatırım yeri tahsisi, gelir vergisi stopajı desteği ve KDV iadesi desteklerinin tamamından ya da bir bölümünden yararlanma imkanı getirilmektedir. 37 Makroekonomik İstikrar D. Kamu Harcamalarının Yeniden Yapılandırılması ve Mali Konsolidasyon Kamu harcamalarının yeniden yapılandırılması ile altyapı öncelikli olmak üzere kamu yatırımlarına ayrılan kaynakların artırılması ve mali konsolidasyonda ilerleme sağlanması hususu, Konsey üyeleri tarafından daha önceki toplantılarda olduğu gibi, VI. YDK toplantısında da üzerinde durulan öncelikli konular arasında yer almıştır. Küresel krizle birlikte yaşanan eko- nomik daralma ve bütçe açığındaki artışın etkisiyle, AB tanımlı genel yönetim nominal borç stokunun GSYH’ye oranı, 2009 yılında %46,1 olarak gerçekleşmiş, ancak alınan önlemler ve uygulanan ekonomik program çerçevesinde 2010 yılı sonu itibarıyla tekrar düşüşe geçerek %42,4 oranına gerilemiştir. Bu oran 2011 yılı sonu itibarıyla %39,4 olarak gerçekleşmiştir. Bunun yanı sıra, kamu harcamalarında sağlanan disiplin sonucunda 2002 yılında %61,5 seviyesinde bulunan kamu net borç stokunun GSYH’ye oranının, 2010 yılı sonu itibarıyla %28,9’a, 2011 yılı sonu itibarıyla ise %22,4 seviyesine gerilediği gözlemlenmektedir12. Tablo 9: Kamu Borç Stoku (Milyon TL, %) 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Merkezi Yönetim Brüt Borç Stoku 331.520 345.050 333.485 380.321 441.508 473.561 518.343 Merkezi Yönetim Brüt Borç Stoku /GSYH (%) 51,1 45,5 39,6 40,0 46,3 43,1 40,0 342.055 352.835 336.595 380.390 439.338 465.858 510.553 52,7 46,5 39,9 40,0 46,1 42,4 39,4 270.287 258.202 248.441 267.992 309.886 317.628 290.459 41,7 34,0 29,5 28,2 32,5 28,9 22,4 AB Tanımlı Genel Yönetim Nominal Borç Stoku AB Tanımlı Genel Yönetim Nominal Borç Stoku / GSYH (%) Kamu Net Borç Stoku Kamu Net Borç Stoku / GSYH (%) Kaynak: Hazine Müsteşarlığı 12 Hazine Müsteşarlığı. Kamu harcamalarında sağlanan disiplin ile 2002 yılında %61,5 seviyesinde bulunan kamu net borç stokunun GSYH’ye oranı,2011 yılı sonu itibarıyla %22,4 seviyesine inmiştir. 38 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Ekim 2011 tarihinde yayınlanan OVP kapsamında, AB tanımlı genel yönetim brüt borç stokunun GSYH’ye oranının 2012-2014 döneminde de azalmaya devam edeceği ve 2014 yılı sonunda %32 seviyesine ineceği öngörülmektedir. Tablo 10: 2012-2014 Dönemi AB Tanımlı Genel Yönetim Brüt Borç Stoku Tahminleri AB tanımlı genel yönetim brüt borç stoku /GSYH (%) 2012 2013 2014 37,0 35,0 32,0 Kaynak: Hazine Müsteşarlığı 2008 yılında %5,3 ve 2009 yılında %5,6 olan faiz harcamalarının GSYH’ya oranı, 2010 yıl sonu itibarıyla %4,4 seviyesinde, 2011 yılı sonu itibarıyla ise %3,3 seviyesinde gerçekleşmiştir. 2010 yılı merkezi yönetim kesin bütçe gerçekleşmeleri içerisinde, faiz dışı giderler 246.060 milyon TL, giderler 294.359 milyon TL, gelirler ise 254.277 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde bütçe açığının GSYH’ye oranı öngörülen %4,9 seviyesinin de altında, %3,6 düzeyinde gerçekleşmiştir. Merkezi yönetim bütçe faiz dışı fazlasının GSYH’ye oranı ise %0,7 düzeyinde gerçekleşmiştir. 2011 yılında merkezi yönetim bütçe gerçekleşmeleri içerisinde, faiz dışı giderler 271.090 milyon TL iken giderler 313.302 milyon TL, gelirler ise 295.862 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. 2010 ve 2011 yılları içerisinde faiz harcamalarında önemli ölçüde azaldığı görülmektedir. Bu kapsamda 2008 yılında %5,3 ve 2009 yılında %5,6 olan faiz harcamalarının GSYH’ya oranı, 2010 yıl sonu itibarıyla %4,4 seviyesinde, 2011 yılı sonu itibarıyla ise %3,3 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu oranın Ekim 2011’de yayımlanan OVP’ye göre ise 2014 yılı itibarıyla %3,2 seviyesine kadar azalacağı öngörülmektedir. Faiz harcamalarının bütçe harcamaları içerisindeki payı 2010 yılı itibarıyla % 16,4’e, 2011 yılı itibarıyla ise %13,5’e gerilemiştir13. Tablo 11: 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Tahminleri ve Gerçekleşmeleri (Milyon TL) (%GSYH) 2011 Bütçe Kanunu 2011 Yıl Sonu Gerç. Tahmini* 2011 Geçici Gerç. 2011 Bütçe Kanunu 2011 Yıl Sonu Gerç. Tahmini* 2011 Geçici Gerç. 312.573 313.172 313.302 25,7 24,4 24,2 265.073 270.562 271.090 21,8 21,1 20,9 Faiz Giderleri 47.500 42.610 42.212 3,9 3,3 3,3 Bütçe Gelirleri Bütçe Giderleri Faiz Dışı Giderler 279.026 290.941 295.862 23,0 22,7 22,8 Faiz Dışı Denge 13.954 20.380 24.773 1,1 1,6 1,9 Bütçe Dengesi -33.546 -22.230 -17.439 -2,8 -1,7 -1,3 *OVP Kaynak: Hazine Müsteşarlığı 13 Hazine Müsteşarlığı. 39 Makroekonomik İstikrar 2011 yılı Bütçe Kanunu’nda merkezi yönetim bütçe açığının GSYH’ya oranının %2,8 olacağı öngörülmüşken, 2011 yılı sonu itibarıyla söz konusu oran %1,3 olarak gerçekleşmiştir. 2014 yılı sonunda ise merkezi yönetim bütçe açığının %1’e düşürülmesi hedeflenmektedir. Merkezi yönetim faiz dışı fazlasının GSYH’ya oranı 2011 yılı sonu itibarıyla %1,9 düzeyinde gerçekleşmiş olup, 2014 yılı itibari ile ise bu oranın %2,1 düzeyine yükselmesi beklenmektedir. Tablo 12: Merkezi Yönetim Bütçesi Tahminleri (2012-2014) (%GSYH) 2012 2013 2014 Bütçe Giderleri 24,6 24,2 23,6 Faiz Dışı Giderler 21,1 20,9 20,4 Faiz Giderleri 3,5 3,4 3,2 Bütçe Gelirleri 23,1 22,9 22,5 Faiz Dışı Denge 2,0 2,0 2,1 Bütçe Dengesi -1,5 -1,4 -1,0 Kaynak: OVP 2012-2014, Kalkınma Bakanlığı 2011 yılında uygulamaya konulan 6111 Sayılı Kanun14 ile kamu alacaklarının yeniden yapılandırılarak uygun vadelerde ödenmesi imkanı getirilmiş ve bu kapsamda, başta vergi ve sigorta olmak üzere kamu kurumu ve meslek kuruluşlarının alacakları yapılandırma kapsamına alınmıştır. IMF ile yapılmış olan 19. Stand By düzenlemesi, 2008 yılı Mayıs ayında tamamlanmıştır. Öte yandan, 2010 yılında IMF’ye 1.423 milyon SDR’si anapara ve 85 milyon SDR’si faiz olmak üzere toplam 1.508 milyon SDR ödeme yapılmıştır. 2011 yılında ise 1.780 milyon SDR’si anapara ve 46 milyon SDR’si faiz olmak üzere toplam 1.826 milyon SDR ödeme yapılmıştır. Bu kapsamda Türkiye’nin IMF’ye olan toplam borç stoku 1.874 milyon SDR’ye gerilemiştir. 14 6111 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (R.G. 25.02.2011/27857-Mükerrer). 2014 yılı sonunda ise merkezi yönetim bütçe açığının %1’e düşürülmesi hedeflenmektedir. 40 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Tablo 13: Uluslararası Para Fonundan (IMF) Sağlanan Net Finansman(1) (2) (Milyon SDR) 2000-2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 TOPLAM I. Kullanım 23.431 1.666 1.999 749 2.248 0 0 0 30.093 I. Borç Servisi 12.524 5.910 5.635 3.741 1.502 582 1.508 1.826 33.229 Anapara 10.232 5.267 5.092 3.373 1.244 458 1.423 1.780 28.868 2.292 644 543 368 258 124 85 46 4.361 III. Net Kullanım (I-II) 10.907 -4.245 -3.637 -2.992 746 -582 -1.508 -1.826 -3.136 V. Faiz Hariç Net Kullanım 13.200 -3.601 -3.094 -2.624 1.004 -458 -1.423 -1.780 1.225 V. IMF Borcu (Dönem Sonu) 60.745 10.247 7.154 4.530 5.534 5.076 3.654 1.874 - Faiz (1) Hazine Müsteşarlığı ve TCMB toplamını içermektedir. TCMB en son 2001 yılında kaynak kullanmış olup, borç geri ödemelerini ise 2005 yılında tamamlamıştır. (2) 31 Aralık 2011 tarihi itibarıyla $/SDR kuru 1,5395’tir. Kaynak: Hazine Müsteşarlığı Kamu Borç Yönetimi Raporu, Ocak 2012 2002 yılında 9,4 ay olan nakit iç borçlanmanın ortalama vadesi, 2012 Mart ayı itibarıyla 60,8 aya çıkarılarak likidite riski azaltılmıştır. 2003 yılından itibaren uygulanmakta olan stratejik ölçüt politikası ve borçlanma stratejileri kapsamında, kamu borcunun risk profilinde de önemli iyileşmeler yaşanmıştır. Bu kapsamda, 2003 yılı sonunda %46,3 düzeyinde bulunan döviz cinsi/ dövize endeksli borçların merkezi yönetim borç stoku içerisindeki payı, 2012 yılı Şubat ayı sonunda %27,3 seviyesine düşmüştür. 2003 yılı sonunda %51,1 seviyesinde olan değişken faizli borçların merkezi yönetim borç stoku içerisindeki payı ise, 2011 yılı sonunda %39,8 düzeyine gerilemiştir. Ayrıca, 2002 yılında 9,4 ay olan nakit iç borçlanmanın ortalama vadesi, 2012 Mart ayı itibarıyla 60,8 aya çıkarılarak likidite riski azaltılmıştır15. 2011 yılında, mahalli idare yatırımları ve yatırım işçilik giderleri hariç olmak üzere, ülkemizde; toplam tutarı 2011 yılı fiyatlarıyla 303,7 milyar TL, 2010 sonu kümülatif harcaması 140,6 milyar TL ve 2010 yılı başlangıç ödeneği 31,3 milyar TL olan 2.534 adet kamu yatırım projesi yürütülmektedir. Bu projelerde; Ulaştırma sektörünün payı % 43,2 zz Diğer kamu hizmetlerinin payı % 20,7 zz Eğitimin payı %11,6 zz Tarım sektörlerinin payı % 9,4 zz Enerji sektörünün payı %5,1 zz Sağlık sektörünün payı ise %4,2 zz düzeyinde olmuştur. 15 Hazine Müsteşarlığı. 41 Makroekonomik İstikrar Tablo 14: Türkiye’de Kamu Yatırımları (2002-2011)(1) (Milyar TL, %) 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Proje Sayısı (Adet) 4.414 3.851 3.555 2.627 2.525 2.710 2.759 2.332 2.425 2.534 Toplam Proje Tutarı (Cari Fiyatlarla, Milyar YTL) 166,8 187,1 196,1 206,7 200,4 209,3 219,0 245,8 273,4 303,7 Cari Yıl Öncesi Kümülatif Harcama (Cari Fiyatlarla, Milyar YTL) 66,0 80,4 86,8 84,0 86,5 93,5 102,4 110,9 118,4 140,6 Toplam Program Ödenek (Cari Fiyatlarla, Milyar YTL) 10,6 12,5 12,0 16,2 17,5 17,1 17,1 21,5 27,8 31,3 Toplam Program Ödenek/ Toplam Proje Tutarı (%) 6,3 6,7 6,1 7,8 8,7 8,2 7,8 8,7 10,1 10,3 (1) Mahalli idare yatırımları, kamulaştırma harcamaları ve yatırım programında toplam dışı tutulan yatırımlar hariçtir. Kaynak: 2012 Yılı Programı Küresel krizden çıkışla birlikte toparlanan Türkiye ekonomisinde 2011 yılında özel kesim sabit sermaye yatırımlarının reel olarak %22,3 oranında artması öngörülmektedir. Bu dönemde, özel kesim sabit sermaye yatırımları içinde tarım, madencilik, imalat, enerji sektörlerinin paylarının artacağı, ulaştırma, turizm, konut eğitim, sağlık ve diğer hizmetler alt sektörlerinin paylarının ise azalacağı tahmin edilmektedir16. 2012 yılında özel kesim sabit sermaye yatırımlarının reel olarak %7,7 oranında artış göstereceği tahmin edilmektedir. 2012 yılında özel kesim sabit sermaye yatırımları içinde tarım ve ulaştırma alt sektörlerinin paylarının bir önceki yıla göre artacağı, eğitim sektörünün payının aynı kalacağı, diğer sektörlerin paylarının ise azalacağı öngörülmektedir17. 16 17 2012 Yılı Programı, s.24. 2012 Yılı Programı, s.25. 2012 yılında özel kesim sabit sermaye yatırımlarının reel olarak %7,7 oranında artış göstereceği tahmin edilmektedir. 42 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Tablo 15: Sabit Sermaye Yatırımlarının Sektörel Dağılımı(1) (Cari Fiyatlarla, Milyon TL) 2011 Yılı (Gerçekleşme Tahminleri) 2010 Yılı Sektörler Kamu Özel TOPLAM Kamu Kamu Özel TOPLAM 4.635 3.766 8.401 5.348 6.814 12.162 6.883 8.020 14.903 Madencilik 879 2.676 3.555 1.611 3.762 5.373 1.240 4.154 5.394 İmalat 384 62.192 62.577 435 90.161 90.596 763 99.173 99.936 Enerji 3.054 9.194 12.248 2.885 16.490 19.376 4.010 18.174 22.184 20.545 33.185 53.730 24.647 45.326 69.973 20.366 60.624 80.989 Turizm 240 10.320 10.560 359 12.258 12.617 444 13.286 13.730 Konut 715 27.969 28.684 947 34.235 35.182 1.233 37.914 39.147 Eğitim 4.873 1.817 6.690 6.624 2.265 8.888 8.323 2.535 10.858 Sağlık 2.248 5.010 7.258 2.405 5.990 8.396 2.825 6.596 9.421 Diğer Hizmetler 9.491 7.200 16.691 11.850 8.278 20.129 14.585 9.035 23.620 47.064 163.330 210. 394 57.111 225.580 282.691 60.671 259.511 320.181 Tarım Ulaştırma TOPLAM Özel TOPLAM 2012 Yılı (Planlanan) (1) Merkezi yönetim bütçesinde yatırım işçiliği dahildir. Kaynak: 2012 Yılı Programı 2012 yılında, sektörel ve bölgesel önceliklerin yanı sıra devam eden projelerden: 2012 yılı içinde tamamlanarak ekonomiye kazandırılabilecek projelere, zz Uygulamasında önemli fiziki gerçekleşme sağlanmış projelere, zz Başlatılmış bulunan diğer projelerle bağlantılı veya eş zamanlı olarak yürütülmesi zz ve tamamlanması gereken projelere, zz Mevcut sermaye stokunun daha etkin kullanılmasına ve korunmasına yönelik idame-yenileme, bakım-onarım, rehabilitasyon ve modernizasyon türü yatırım projelerine, zz Afet risklerinin azaltılması ve afetlerin önlenmesi ile afet hasarlarının telafisine yönelik projelere, zz AB’ye üyelik yönünde ortaya konulan politika ve önceliklerin hayata geçirilmesi için sürdürülen çalışmaların gerektirdiği projelere, zz e-Dönüşüm Türkiye Projesi ve Bilgi Toplumu Stratejisi ile uyumlu projelere zz ağırlık verilecektir. 43 Makroekonomik İstikrar E. Mali Piyasaların Derinliğinin Artırılması Mali piyasaların derinliğinin artırılması bir ülkede yatırımların artırılmasına, kalkınma ve sürdürülebilir büyümenin tesis edilmesine, mali istikrarın korunmasına ve enflasyon başta olmak üzere temel makroekonomik göstergelerin istikrarlı olmasına katkı sağlamaktadır. İlk kez Konseyin III. toplantısında gündeme getirilen bu hususa ilişkin, son yıllarda İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), Vadeli Opsiyon Borsasındaki (VOB) yıllık ve günlük işlem hacimlerindeki değişimler, sigorta sektöründe gerçekleştirilen ilerlemeler ve yasal altyapıda sağlanan iyileşmeler incelendiğinde, önemli gelişmeler sağlandığı gözlemlenmektedir. 2009 ve 2010 yıllarında etkisini özellikle mali ve finansal piyasalar üzerinde gösteren küresel ekonomik krize rağmen Türkiye’deki mali piyasalar, güçlü pozisyonlarını 2011 yılında da korumayı başarmıştır. 2012 yılı Şubat ayı itibarıyla İMKB’de işlem gören şirket sayısı bir önceki yılın Şubat ayına göre yaklaşık %7 oranında artış göstererek 374’e ulaşmış, küresel piyasalardaki durgunluğa paralel olarak hisse senedi piyasası aylık ABD Doları bazında ortalama günlük işlem hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık %28 oranında azalarak 1,564 milyar ABD Doları seviyesine gerilemiştir. İMKB şirketlerinin halka açık piyasa değeri içindeki yabancı payı ise Şubat 2012 döneminde %62 olarak gerçekleşmiştir. İMKB 2012 yılı Şubat ayı itibarıyla hisse senetleri yıllık toplam hacmi açısından, gelişmekte olan ülkeler ile karşılaştırıldığında, sahip olduğu 58,6 milyar ABD Doları seviyesindeki işlem hacmi ile gelişmekte olan ülkeler arasında 8. sırada yer almıştır. Dünya Borsalar Federasyonu (WFE) verilerine göre, borsalarda gerçekleşen Tahvil ve Bono işlemleri göz önünde bulundurulduğunda İMKB, tescil işlemleriyle beraber, Tahvil ve Bono Piyasasında sahip olduğu 79.445 milyon ABD Doları seviyesindeki yıllık toplam işlem hacmi ile gelişmekte olan ülkeler sıralamasında 8. sırada yer almıştır. 2012 yılı Şubat ayı itibarıyla, Tahvil ve Bono Piyasasında aylık işlem hacmi yaklaşık 364,4 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. İMKB şirketlerinin halka açık piyasa değeri içindeki yabancı payı ise Şubat 2012 döneminde %62 olarak gerçekleşmiştir. 44 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Grafik 4: Gelişmekte Olan Piyasalarda Hisse Senetleri Yıllık Toplam İşlem Hacmi Karşılaştırması* Çin-Şangay Çin-Şenzen Kore BM&FBOVESPA Tayvan Hindistan-Ulusal Johennesburg İMKB Tayland Hindistan-Bombay Malezya Meksika Endonezya Varşova İsrail Santiago Kolombiya Filipinler Mısır Budapeşte 424.598 371.281 327.580 158.322 139.457 114.127 59.503 58.564 37.149 24.551 23.576 20.010 17.235 11.178 8.953 8.125 8.007 6.776 2.988 2.793 50.000 100.000 150.000 200.000 250.000 300.000 400.000 350.000 450.000 milyon ABD Doları * Şubat 2012 itibarıyla Kaynak: WFE Grafik 5: Tahvil ve Bono İşlemleri* İspanya-BME Londra ABD-NASDAQ Johennesburg Kolombiya Kore Norveç-Oslo İMKB Gretai MICEX/RTS İsrail İsveç SIX Santiago Hindistan-Ulusal Çin-Şangay İrlanda Almanya Buenos Aires Hindistan-Bombay 424.598 770.220 489.334 471.970 152.090 150.544 104.188 79.445 59.104 41.472 41.197 41.193 32.674 26.774 17.933 13.767 7.701 4.993 3.437 500.000 1.000.000 1.500.000 2.000.000 2.500.000 milyon ABD Doları * Şubat 2012 itibarıyla Kaynak: WFE 45 Makroekonomik İstikrar İMKB’de 2011 yılı içerisinde görülen gelişmeler, Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlanan Küresel Rekabet Gücü Endeksinde de yer almaktadır. Türkiye, endeksin hesaplanmasında %17 oranında katkıda bulunan “Finansal Piyasaların Gelişmişliği” alt göstergesinde 2011 yılında 6 basamak ilerleme sağlayarak 4,26 puanla 55. sıraya yükselmiştir18. Tablo 16: Küresel Rekabet Gücü Endeksi - Finansal Piyasaların Gelişmişliği Alt Bileşeni Sıralama Değerleri Finansal Piyasaların Gelişmişliği Alt Bileşenine ilişkin göstergeler Birleşik Bulgaristan Krallık Türkiye Avustralya ABD Yunanistan Macaristan Finansal hizmetlerin erişebilirliği 43 21 13 4 106 68 42 Finansal hizmetlerin maliyeti 40 25 18 12 119 86 91 Yerel hisse senedi piyasası finansmanı 42 16 28 19 88 91 110 Kredilere kolay erişim 73 23 24 50 48 111 93 Risk sermayesinin varlığı 82 21 12 23 66 103 117 Bankaların sağlamlığı 33 4 90 111 101 106 75 Hisse senedi piyasasının düzenlenmesi 32 10 48 28 102 84 39 Yasal haklar endeksi 89 8 20 8 20 105 39 FİNANSAL PİYASALARIN GELİŞMİŞLİĞİ SIRALAMASI 55 6 22 20 75 110 63 Kaynak: Dünya Ekonomik Forumu (WEF) 2011 yılları içerisinde İMKB’de işlem hacimlerinde yaşanan gelişmelere ek ola- rak, piyasaların gelişmesine yönelik olarak bazı önlemler alınmıştır. Bu doğrultuda; Borsada halka arzda, birincil piyasada uygulanan mevcut yönteme ilave olarak iki yeni halka arz yöntemi geliştirilmiştir. Sabit Fiyatla Talep Toplama ve Satış Yöntemi 18 Dünya Ekonomik Forumu Küresel Rekabet Gücü 2011-2012 Raporu. 46 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 (Sabit Fiyat Yöntemi - SFY) ve Değişken Fiyatla Talep Toplama ve Satış Yöntemi (Değişken - Çoklu Fiyat Yöntemi - DFY) olarak adlandırılan bu yöntemlerin işleyiş esasları 11 Mart 2011 tarihinde duyurulmuştur. Yine aynı duyuru ile Hisse Senetleri Piyasası Birincil Piyasa Seans saatleri 10:30 – 12:00 olarak değiştirilmiştir. Buna paralel olarak Toptan Satışlar Pazarı işlemleri de 10:30 – 12:00 saatleri arasına alınmıştır. Söz konusu yeni yöntemler ve birincil piyasanın yeni saatleri 4 Nisan 2011 tarihinden itibaren devreye alınmıştır19. İMKB’nin Tahvil ve Bono Piyasası (TBP) bünyesinde 7 Ocak 2011 tarihinde Bankalararası Repo-Ters Repo Pazarı oluşturulmuştur. AB’de yaşanan sorunlara karşı etkili politikaların uygulamaya konamamış olması nedeniyle borç sorununun giderek yayıldığı ve küresel ekonomi ve finansal sistem üzerinde baskı yarattığı gözlenmiştir. Yaşanan sorunlar ve görünüme ilişkin kaygılar risk iştahında bozulmaya yol açmış ve piyasalarda dalgalanmaya neden olmuştur. Piyasalardaki dalgalanma nedeniyle borçlanma imkanları sınırlanmış ve maliyetlerde artış yaşanmıştır. Ancak, uygulanan etkin piyasa çeşitlendirilmesi politikaları sayesinde 2011 yılında toplam 4,3 milyar ABD Doları tutarında Eurobond ihracı gerçekleştirilebilmiştir. 2012 yılının başlarında piyasalarda bir önceki yıla nazaran daha olumlu bir hava olmasının etkisiyle, ilk iki ayda 2,5 milyar ABD Doları Eurobond ihracı gerçekleştirilirken, Mart ayı içerisinde 90 milyar Japon Yeni (1.1 Milyar ABD Doları) tutarında bir ihraç daha gerçekleştirilmiştir. Bankacılık sektörünün toplam aktifleri Aralık 2011 itibarıyla %21 oranında artış göstererek 1,218 trilyon TL’ye ulaşmıştır. Faizlerdeki gerilemenin de etkisiyle kredi hacmi %29,9 oranında artmış ve mevduatın krediye dönüşüm oranı %100’e yaklaşmıştır. 2011 yılında AB merkezli ülke borcu krizi ve küresel ekonomide yaşanan yavaşlama, dünya genelinde finans piyasalarını olumsuz etkilemiştir. Bu dönemde Türkiye’de finans sektörü görece sağlamlığıyla ön plana çıkmıştır. Özellikle finans sektöründe en önemli paya sahip olan bankacılık sektörü, sermaye, kârlılık ve risk göstergeleri açısından sağlıklı gelişim sürecini sürdürmektedir. Sektörün toplam aktifleri Aralık 2011 itibarıyla %21 oranında artış göstererek 1.218 trilyon TL’ye ulaşmıştır. Faizlerdeki gerilemenin de etkisiyle kredi hacmi aynı dönemde %29,9 oranında art- mış ve mevduatın krediye dönüşüm oranı %100’e yaklaşmıştır. OVP’de öngörülen %4’lük GSYH büyüme hedefi ve reel sektör ile finansal sektör arasındaki etkileşim göz önünde bulundurulduğunda, 2012 yılında GSYH büyüme hızındaki yavaşlamanın kredi büyümesinde ılımlı bir yavaşlamaya neden olması beklenmektedir. 2011 yılı içerisinde gerek bankacılık sektörünün gerekse bankacılık dışı finansal sektörlerin mali yapısının ve kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi amacıyla çeşitli önlemler alınmıştır. Bu kapsamda, bankaların sermaye yeterliliği, özkaynakları, bağımsız denetimi, kurumsal yönetimi, iç sistemleri ile bankacılık dışı finansal şirketlerin sermaye ve yönetimleri gibi konulara ilişkin düzenlemelerde değişiklikler yapılmıştır20. 19 20 Borsa Birincil Piyasada İlk Halka Arzlarda Uygulanacak Yeni İşlem Yöntemleri Hakkında 11.03.2011 tarih ve 366 sayılı Genelge. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2011 yılı Faaliyet Raporu. 47 Makroekonomik İstikrar Diğer taraftan Türk Bankacılık Sisteminin Basel 2 ile uyumlu olan yeni sermaye yeterliliği düzenleme taslakları yayımlanmıştır. Basel 2’ye geçiş için 1 Temmuz 2011 – 31 Haziran 2012 arasındaki bir yıllık dönem paralel uygulama şeklinde bir geçiş süreci olarak belirlenmiştir. Ayrıca Basel Bankacılık Komitesince öngörülen bir dizi reformun ilk aşamasını teşkil eden ve kamuoyunda Basel 2,5 olarak bilinen ilke ve standartlar, paralel uygulama sürecine tabi tutulmuş olan Basel 2 Düzenleme Taslaklarının ilgili kısımlarına derc edilmiştir. 2005 yılında açılan ve Türkiye’nin ilk ve tek türev araçlar borsası olma özelliğine sahip olan VOB’un 2011 yılı itibarıyla yıllık işlem hacmi yaklaşık 440 milyar TL’ye ulaşmıştır. Mali piyasalar içinde önemli bir rol oynayan Türk sigortacılık ve özel emeklilik sektöründe 2012 yılı Mart sonu itibarıyla 59 sigorta ve emeklilik şirketi, 2 reasürans şirketi bulunmaktadır. Sigorta ve Emeklilik Şirketlerinde çalışan toplam personel sayısı 2011 yılı Aralık sonu itibarıyla 16.571’dir. Son 20 yılda istikrarlı biçimde büyümesini sürdüren sigortacılık sektörünün 2011 yılı Aralık sonu itibarıyla toplam prim üretimi 17,16 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. 1981 yılında 4,5 ABD Doları tutarında olan kişi başına özel sigorta prim harcaması ise, 2011 yılı Aralık sonunda 136,88 ABD Doları tutarına ulaşmıştır. 2011 yılı Aralık sonu itibarıyla sigortacılık sektörü toplam prim üretimi içinde, hayat dışı branşların payı %84,34 ve hayat branşının payı ise %15,66’dir. Türk sigortacılık ve özel emeklilik sektöründe 2012 yılı Mart sonu itibarıyla 59 sigorta ve emeklilik şirketi, 2 reasürans şirketi bulunmaktadır. 48 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 49 İş Ortamı II. İş Ortamı A. Kayıt Dışı Ekonomi ile Mücadelenin Sürdürülmesi Kayıt dışı ekonomi ile mücadele, ekonomi politikasının temel unsurları arasında yer almaktadır. Bu çerçevede son Konsey toplantısında üyeler, hükümetin kayıt dışı ekonomi ile mücadele sürecinde yürüttüğü çalışmaları desteklediklerini belirtmişlerdir. Bununla birlikte, söz konusu çalışmaların, adil rekabetin sağlanmasına, işletme verimliliğinin arttırılmasına, finansmana erişimin kolaylaştırılmasına, vergi tabanının genişletilmesine ve işçilerin sosyal haklarının korunmasına katkıda bulunacağını belirterek, bu alandaki çalışmaların sürdürülmesinin önemini vurgulamışlardır. Kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye yö- nelik çalışmalar 2008 yılından itibaren “Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planları”21 kapsamında yürütülmekte olup, bu kapsamda gerçekleştirilen çalışmalar ve denetimlerin etkinleştirilmesine yönelik faaliyetler neticesinde son dönemde kayıt dışı ekonomi oranında iyileştirmeler sağlanmış; 2003 yılında %32,7 seviyesinde olan kayıt dışı ekonomi oranı, 2010 yılı itibarıyla %28,3 seviyesine gerilemiştir. 2003 yılında %32,7 seviyesinde olan kayıt dışı ekonomi oranı, 2010 yıl sonu itibarıyla %28,3 seviyesine gerilemiştir. 2008-2010 Eylem Planı kapsamında; Sıvılaştırılmış Petrol Gazı (LPG) ve akaryakıt sektörüne yönelik denetim faaliyetleri artırılmış, akaryakıt sektöründeki kayıp ve kaçağın önlenmesi amacıyla fiilî tespitlerin yapılması, sektörün kayıt altına alınarak kayıt dışılığın ve kaçakçılığın önlenmesi ve kayıt düzeninin sağlanması amacıyla ilgili kurumlar ile işbirliği yapılmıştır. zz Sektörler itibarıyla belirlenen mükellef gruplarının Risk Analizi Modeli ile denetlenmesi sağlanmıştır. Risk analizi projeleri, mükelleflerin gönüllü uyumunun temin edilmesi, matrah ve vergi farklarının ortaya çıkarılması, vergi kayıp ve zz 21 Kayıt Dışı Ekonomi ile Mücadele Stratejisi Eylem Planı ile İlgili 2009/3 Sayılı Başbakanlık Genelgesi (R.G. 05.02.2009/27132); 2011/21 sayılı Başbakanlık Genelgesi (R.G. 21.12.2011/28149). Sektörler itibarıyla belirlenen mükellef gruplarının Risk Analizi Modeli ile denetlenmesi uygulamasına geçilmiştir. 50 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 kaçağının azaltılması yoluyla kayıt dışı ekonomi ile mücadele sürecine büyük katkı sağlamaktadır. Bu yöntem ayrıca, sektörler itibarıyla mükelleflerin büyüklüklerinin belirlenerek sektörel ve bölgesel analizlerin yapılmasına ve mükelleflerin vergisel uyum davranışlarının ölçülmesine de imkan vermektedir. zz 2010 yılı içerisinde uygulanmaya başlanan e-Fatura22 sistemi ile faturalaşma işlemlerinin daha hızlı ve güvenli yapılması sağlanmış; iş gücü, zaman ve faturalaşma maliyetlerinde önemli ölçüde tasarruf kaydedilmiştir. 2011 yılı Ağustos ayı itibarıyla 3.020 mükellef elektronik fatura uygulamasından yararlanmıştır. zz Lisanslı Depoculuğun teşvikine yönelik düzenlemeler yapılmıştır23. Bu kapsamda; lisanslı depoya teslim edilen ürün için üreticiye verilen ürün senetlerinin el değiştirmesinden doğan kazançlar 31 Aralık 2014 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergilerinden istisna tutulmuş, ürünlerin lisanslı depolara ilk tesliminde ve borsadaki alım satımında KDV istisnası getirilmiştir. Lisanslı depo işletmesi ile yapılan sözleşmeler ve ürün senetleri damga vergisinden istisna tutulmuştur. zz 2010 Ocak döneminden itibaren hayata geçirilen KDV İadesi Risk Analizi Projesi Uygulaması (KDVİRA) ile KDV iade süreci hızlandırılmış, iş gücü ve zaman tasarrufu sağlanmış, doğrudan riskli noktalar üzerine yoğunlaşıldığından denetimde etkinlik ve verimlilik temin edilmiştir. Ayrıca, KDV iadelerinin Bilgi İşlem Merkezince değerlendirilmesiyle Türkiye genelinde uygulama birliği sağlanmıştır. zz Kayıt dışılığa yönelik ihbarlar Türkiye genelinde Vergi İletişim Merkezi aracılığıyla tek bir merkezden alınmaya başlanmıştır. Bu kapsamda, 540.056 mükellefin vergisel sorularına cevap verilmiştir. zz Mükelleflerin gönüllü uyumunu artırmak amacıyla broşürler basılarak, beyanname dönemlerinde illere gönderilmiş ve internet üzerinden paylaşılmıştır. zz Mükelleflerin işlemlerini kanunlar çerçevesinde yürütmelerinin teşvikine yönelik olarak eylem planı döneminde çeşitli bilgilendirme faaliyetleri düzenlenmiştir. Yine, mükellef-vergi dairesi çalışanı ilişkisinin geliştirilmesine yönelik olarak yaklaşık 35.000 personele eğitim verilmiştir. zz Ayrıca, vergi bilincinin artırılmasına yönelik faaliyetler kapsamında, ilköğretim okullarında eğitim faaliyetleri düzenlenmiştir. e-Fatura sistemi ile faturalaşma işlemlerinin daha hızlı ve güvenli yapılması sağlanmıştır. KDV İadesi Risk Analizi Projesi Uygulaması (KDVİRA) ile KDV iade süreci hızlandırılmıştır. “Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi 2008-2010 Eylem Planı kapsamında kayıtlı istihdamın artırılması amacıyla ise; zz Sigorta primi işveren hissesinin 5 puanlık kısmının Hazine tarafından karşılanması ile işveren üzerindeki istihdamdan doğan prim yükü azaltılmıştır24. 397 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (R.G. 05.03.2010/27512). 5904 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (R.G.03.07.2009/27277). 24 5763 Sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (R.G.26.05.2008/26877). 22 23 51 İş Ortamı Kadınları ve 18-29 yaş arası gençleri istihdam eden iş yerleri için kademeli olarak işveren prim hisselerinin İşsizlik Fonundan karşılanması konusunda düzenleme yapılarak, gençlerin ve kadınların kayıtlı çalışmaya katılımları teşvik edilmiştir25. zz Özürlü çalıştırmanın maliyeti düşürülerek, kota dahilinde özürlü çalıştıran işverenlerin prim hisselerinin tamamının; kota fazlası özürlü sigortalı çalıştıran veya yükümlü olmadığı halde özürlü sigortalı çalıştıran işverenlerin prim hisselerinin yarısının Hazine tarafından ödenmesi uygulaması başlatılmıştır26. zz En az on işçi çalıştıran işverenlere ücretlerin banka vasıtasıyla ödenmesi zorunluluğu getirilmiştir27. zz Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planının 2011-2013 yıllarını kapsayacak şekilde yeniden hazırlanması çalışmaları Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) koordinasyonunda ilgili kurumların katkısı ile tamamlanmış olup, Planda; Gönüllü Uyumun Artırılması, zz Denetim Kapasitesinin Güçlendirilmesi, zz Yaptırımların Caydırıcılığının Artırılması, zz Veri Tabanı Paylaşımı ve zz Toplumsal Farkındalığın Artırılması zz amaçları çerçevesinde 47 eylem belirlenmiştir28. Eylem Planı; yılda en az bir defa Sayın Başbakanın başkanlığında toplanacak Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Yüksek Kurulunda, en az altı ayda bir Ekonomi Koordinasyon Kurulu üyesi bakanlar ve ilgili bakanlardan oluşan İzleme ve Yönlendirme Kurulunda, üç ayda bir ise GİB başkanlığında ilgili kurum yöneticilerinden oluşan Yürütme Kurulunda değerlendirilecektir. Kayıt dışı ekonomiyle mücadele çalışmaları kapsamında ayrıca, denetimlerde idari para cezalarının miktarı arttırılarak denetimde etkinlik sağlanmış ve denetim elemanlarının görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit kullananlar hakkında idari para cezası uygulamasının yanı sıra, Türk Ceza Kanununa (TCK) göre suç duyurusunda bulunulması sağlanmıştır29. 25/03/2009 tarihli ve 2009/52 sayılı Genelge. 5763 Sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (R.G.26.05.2008/26877). 27 Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelik (R.G.18.11.2008/27058). 28 2011/21 sayılı Başbakanlık Genelgesi (R.G. 21.12.2011/28149). 29 5754 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G.08.05.2008/26870). 25 26 2011-2013 Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı kapsamında 47 eylem belirlenmiştir. 52 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 B. Hukuki Çerçevenin İş Hayatının İhtiyaçlarına Cevap Verecek Şekilde Düzenlenmesi Türkiye’deki hukuki altyapının, iş dünyasının gelişen ihtiyaçları ve teknolojik gelişmeler çerçevesinde geliştirilmesi, mevzuatın küresel standartlara ve en iyi uygulamalara uygun şekilde güncellenmesi, Üyelerin üzerinde hassasiyetle durduğu konular arasında yer almaktadır. Bu çerçevede VI. YDK Toplantısında Konsey üyeleri, 1950’li yıllardan beri yürürlükte olan Türk Ticaret Kanunu başta olmak üzere temel bazı yasal düzenlemelerin yenilenmesinin gerekliliğine vurgu yapmışlardır. Bu kapsamda bazı temel kanunların yenilenmesine yönelik olarak uzun süreden beri yürütülmekte olan çalışmalar 2011 yılı içerisinde sonuçlandırılmış olup, yatırım ve ticaret ortamı üzerinde doğrudan etki yaratacak değişiklikler yapılmıştır: 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu yenilenerek 13 Ocak 2011 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiştir. 1957 yılından beri uygulanmakta olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, başta tek- noloji olmak üzere ticaret hukukunu ilgilendiren ulusal ve uluslararası gelişmeler, Türkiye’nin AB mevzuatına uyum yükümlülükleri ile finans ve sermaye piyasalarında yaşanan değişimlerin ışığında yenilenmiş ve yeni Kanun, 13 Ocak 2011 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kabul edilmiştir30. 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6201 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nun, Türkiye’deki yatırım ortamını doğrudan etkileyecek yenilikleri arasında; Tek pay sahipli anonim ve limited şirket kurulmasının, ayrıca anonim şirket yönetim kurulunun ve limited şirket müdürünün tek kişiden oluşmasının mümkün hale gelmesi, zz Yönetim kurulu veya müdürler toplantısı ile genel kurul toplantılarının elektronik ortamda yapılabilmesinin sağlanması, zz Güvenli elektronik imza ile karar alınabilmesi, zz Sermaye şirketlerinin web sitesi kurmasının ve şirketle ilgili bilgi, rapor, açıklama vb.nin siteye konmasının öngörülmesi, böylece şirket işlemlerinde şeffaflığın arttırılmasının sağlanması, zz Uluslararası muhasebe ve raporlama standartları ile mevzuatın uyumlaştırılması, bununla birlikte bu hususun Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeler (KOBİ) için ilave yük getirmesini önleyecek kolaylıkların düzenlenmesi, zz Kurumsal yönetim ilkelerinin güçlendirilmesi, zz Pay sahiplerinin ve azlığın haklarının güçlendirilmesi yer almaktadır. zz 30 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (R.G. 14.02.2011/27846). 53 İş Ortamı Kanun, şirketlerle ilgili olarak tescil ve ilana tabi hususların düzenli olarak depolandığı ve elektronik olarak kullanıcılara sunulabildiği bir bilgi bankasının Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)” yerine “bilgi bankasının ticaret sicil memurlukları nezdinde kurulmasına ve karar alma sürecinin kolaylaştırılmasına yönelik hükümleri de içermektedir. Yine 1926 tarihinden beri yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu ulusal ihtiyaçlar ve uluslararası en iyi uygulamalar çerçevesinde gözden geçirilmiş ve 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu, 11 Ocak 2011 tarihinde kabul edilmiştir31. Kanun ile getirilen yeniliklerin başında, güvenli elektronik imzanın da, islak imzanın imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğurmasının kabul edilmesi gelmektedir. Ayrıca Kanun, satış sözleşmesi başta olmak üzere özel borç ilişkilerini tesis eden sözleşmelerin akdedilmesinde ve ifasında taraflar arası menfaat dengesini gözeten ve sözleşmelerin değişen koşullara uyarlanmasını öngören ilişkin pek çok yenilik getirmekte ve adi ortaklıklarla ilgili olarak günümüz gereksinimlere uygun düzenlemeler içermektedir. Küresel ekonomik kriz ortamında özel sektörün kamuya olan borç yükünün azaltılması, maliye ve para politikalarının daha etkili şekilde uygulanması, istihdamın ve ekonomik kalkınmanın desteklenmesi amacıyla hazırlanan ve kamuoyunda “Torba Yasa” olarak bilinen 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun32, 13 Ocak 2011 tarihinde TBMM tarafından kabul edilmiştir. Söz konusu Kanun ile; Özel sektörün çeşitli kamu idarelerine olan borçları yeniden yapılandırılmış veya ödeme kolaylığı getirilerek ihtilafların sonlandırılması öngörülmüş, zz Vergi tabanının genişlemesine yönelik düzenlemeler yapılmış, zz Sosyal güvenlik reformunun uygulanması aşamasında tespit edilen eksiklik ve aksaklıkların giderilmesini sağlayacak tedbirlere yer verilmiş, zz Çırakların, mesleki eğitim görenlerin, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) kursiyerlerinin ve staj gören öğrencilerin sosyal sigorta olanaklarından yararlanması ve mesleki eğitim gören öğrencilerin uygulamalı staj imkanlarının genişletilmesi sağlanmış, zz Kadınlar, gençler ve özürlüler gibi iş gücüne katılım açısından dezavantajlı grupların istihdamının arttırılmasına yönelik sosyal güvenlik prim indirimi yeniden düzenlenmiş ve zz Esnek çalışma biçimlerinin uygulanabilirliğinin arttırılmasına yönelik tedbirlere ve düzenlemelere yer verilmiştir. zz 31 32 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (R.G. 04.02.2011/27836). 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G. 25.02.2011/27857 [1.Mükerrer]). 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yenilenerek 11 Ocak 2011 tarihinde kabul edilmiştir. 54 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Uluslararası muhasebe ve denetim standartları ile uyumlu düzenlemelerin temini ve güncellenmesi amacıyla, “Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu Kanunu Tasarısı” ve “Türkiye Denetim Standartları ve Kamu Gözetim Kurumu Kanunu Tasarısı” ilgili tarafların görüşü alınarak hazırlanmıştır. Söz konusu Tasarıların ilgili TBMM komisyonlarında görüşmeleri devam etmektedir. Bahsi geçen kanuni düzenlemelerle, işletmeler nezdinde yapılan bağımsız dış denetimlerde uygulanan farklı denetim usul ve tekniklerinin ortadan kaldırılması, ülke genelinde mali tablolara standart getirilmesinde mevcut kurumsal altyapının güçlendirilmesi hedeflenmektedir. 55 İş Ortamı C. Yargı Sisteminin Hızının, Etkinliğinin, Tutarlılığının ve Öngörülebilirliğinin Artırılması Yargı sisteminin hızının, etkinliğinin, tutarlılığının ve öngörülebilirliğinin artırılması hususu, ilk Konsey toplantısından bu yana vurgulanan önemli öncelikler arasında yer almaktadır. Bu çerçevede, son yıllarda özellikle Adalet Bakanlığı koordinasyonunda sağlanan çalışmalar ile önemli iyileştirmeler sağlanmıştır. Hukuk yargılamasını düzenleyen temel kanun niteliğindeki 1927 tarihli Hukuk Usulü Muhakeme Kanunu’nu yürürlükten kaldıran yeni 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile yargı reformu kapsamında, uygulamadan kaynaklanan aksaklıkların giderilmesine; davaların basit, hızlı, en az giderle ve etkili bir biçimde görülmesine; mahkeme dışı çözüm yolları ile sulh veya uzlaşmayı mümkün kılacak ve teşvik edecek bir altyapının oluşturulmasına; ayrıca karşılaştırmalı hukuktaki gelişmelerin hukuk yargılamasına yansıtılmasına yönelik düzenlemelere yer verilmektedir33. 1 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe giren Kanun, alternatif bir çözüm yöntemi olarak yatırımcılar için büyük önem arz eden tahkimin ülkemizde yaygınlaştırılmasına ve tahkim kültürünün yerleştirilmesine yönelik hükümleri de içermektedir. Bu kapsamda ulusal tahkime ilişkin usul ve esaslar, Birleşmiş Milletler Ticaret Hukuku Komisyonu Tahkimi (UNCITRAL) Model Kanunu esas alınarak hazırlanan 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu çerçevesinde yeniden düzenlenmiştir. Böylece ulusal ve uluslararası tahkim kuralları uyumlu hale getirilerek, ulusal tahkim kurallarının UNCITRAL kuralları çerçevesinde şekillenmesi sağlanmıştır. Ayrıca alternatif yargılama yöntemlerinin yaygınlaştırılmasını hedefleyen bu düzenlemenin yargı sisteminin hızının ve etkinliğinin artırılmasına katkıda bulunulacağı öngörülmektedir. Ayrıca, devlet hizmetlerinin ve adaletin hızlandırılması, yargının etkililiğinin ve ve- rimliğinin artırılması ve mahkemelerin iş yükünün azaltılması hususlarına yönelik olarak Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve çeşitli kanunlarda değişiklik öngören tasarı yasalaşmıştır. Söz konusu Kanun34 ile; zz Yüksek mahkemelerin iş yükünün azaltılmasını teminen hukuki yollara başvuru için harç uygulaması getirilmiş35, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (R.G. 04.02.2011/27836). 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G.14.04.2011/ 27905). 35 492 sayılı Harçlar Kanunu (1) ve (2) sayılı tarife değişikliği. 33 34 56 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Miras belgesi verilmesi, terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi gibi bazı çekişmesiz yargı işlemlerinin noterler tarafından da yerine getirilebileceğine ilişkin düzenleme yapılmış36, zz Cumhuriyet başsavcılıkları arasında yetkisizlik kararı verilmek suretiyle soruşturma evrakının sürüncemede kalması ve yargılama sürecinin uzamasının önlenmesine yönelik olarak Ceza Muhakemesi Kanunu’nda değişiklik yapılmış37, zz Doğrudan verilen adli para cezasına mahkumiyet hükümlerine karşı kanun yoluna müracaatlarında parasal bir sınır getirilerek bölge adliye mahkemeleri ve Yargıtay’ın iş yükünün azaltılması hedeflenmiş38 ve zz Cumhuriyet savcılarının daha etkin ve süratli biçimde soruşturmaları yürütebilmeleri amacıyla bazı davalarda bulunma zorunlulukları kaldırılmıştır39. zz Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri alanların ve özel hukuk ilişkisinden doğan anlaşmazlıkların, süratli ve etkin bir şekilde tahkim veya alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleriyle çözülmesini sağlamak üzere, bağımsız yapıya sahip İstanbul Tahkim Merkezinin kurulması amacıyla hazırlanan Kanun Tasarısı Taslağı Başbakanlığa sevk edilmiştir. Kamu hizmetlerinin verimli, hızlı ve etkili sunumu hedefi çerçevesinde, kağı- da dayalı süreçlerin elektronik ortama taşınması amacını taşıyan Kanun Taslağı40, Başbakanlığa sevk edilmiştir. Söz konusu Taslak ile her türlü dava usul işlemlerinin, icra ve iflas işlemlerinin, idari davalar ve vergi davaları ile ilgili her türlü hukuki işlemin ve ceza muhakemesi hukukunu ilgilendiren işlemlerin Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) vasıtasıyla elektronik ortamda ve daha hızlı biçimde yapılabilmesi öngörülmektedir. Teknolojik araçlar kullanılarak kamu hizmetinin hızlandırılması çalışmaları, sonuçları itibarıyla söz konusu hizmetlerin yargıya intikal etmesi halinde yargılama sürecini de daha etkin kılması öngörülmektedir. Bu kapsamda; Vize ve pasaport başvurularının elektronik ortamda yapılabilmesi ve sonuçlandırılabilmesi, zz Noterlik işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilebilmesi, zz Sağlık hizmetlerinin sunumunda elde edilen kişisel sağlık verilerinin değerlendirilme koşullarının belirlenmesi, zz e-Devlet projelerinde gerekli koordinasyonun sağlanması ve zz Güvenli elektronik imzanın bankacılık ve finans başta olmak üzere mali sektörlerde kullanımı amacıyla çok sayıda kanun ve kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılması öngörülmektedir. zz Noterlik Kanunu 71 inci madde değişikliği. 5271 sayılı CMK 161 inci madde değişikliği. 38 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 45 inci madde. 39 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Geçici 3 üncü madde . 40 Kamu Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı 36 37 57 İş Ortamı Yüksek mahkemelerce sağlanan adalet hizmetlerinde sürat ve etkinliğin arttırılması- nı teminen, 6110 sayılı Kanun41 ile Yüksek Mahkemelerin üye sayılarının artırılmasına ve bu Mahkemelerde dairelerin birden fazla heyetle çalışabilmesine yönelik yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsamda, Yargıtay’ın 32 olan daire sayısı 38’e ve 250 olan üye sayısı 387’ye; Danıştay’ın 12 olan daire sayısı ise 15’e ve 87 olan üye sayısı 156’ya çıkarılmıştır. Yargı hizmetlerinde etkinliğin arttırılmasına yönelik üçüncü paket kanun değişikliği niteliğindeki “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı”, 30 Ocak 2012 tarihi itibariyle TBMM’ye sevk edilmiştir. 650 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin42 yayımlanması ile birlikte, hakim ve savcı sayısının arttırılmasına yönelik etkili tedbirler yürürlüğe konmuş; bunun yanı sıra, 2011 yılında kadrolu ve sözleşmeli olmak üzere toplam 5.642 personel alımı gerçekleştirilmiştir. 2011 yılında yeni kurulan 293 mahkeme ile birlikte Türkiye’deki mahkeme sayısı 6.223’e ulaşmıştır. Yargı süreçlerinde zamandan ve dava giderlerinden tasarruf sağlanması amacıyla her türlü yargısal ve idari işlemin elektronik ortamda yürütülmesini temin eden UYAP, 2009 yılı sonu itibarıyla tüm yargı birimlerinde kullanıma açılmıştır. Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör kuruluşları arasında bu kapsamdaki temas ve entegrasyon çalışmaları sürdürülmektedir. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)’nun görüşü43 ve Adalet Bakanlığı’nın kararı44 doğrultusunda, 9 olan bölge adliye mahkemesi sayısı 15’e çıkarılmış ve başsavcıların atamaları tamamlanmıştır45. Söz konusu mahkemelerin, altyapı hizmetlerinin tamamlanmasını müteakip 2013 yılında faaliyete geçirilmesi öngörülmektedir. 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 13. maddesinin yeniden düzenlenmesi suretiyle kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ve gerçek kişilere, elektronik olarak adli sicil sistemine erişip, kendi iş ve işlemleri için sorgulama yapma imkânı sağlanmış; ayrıca söz konusu erişimin altyapısının oluşturulmasına yönelik Projenin başlatılabilmesini teminen finansmanla ilgili düzenlemeler, 2012 yılında tamamlanmıştır. İcra hizmetlerinin verimliliğini artırmak ve icra dairelerinin kurumsal kapasite- lerini güçlendirilmek amacıyla, Adalet Bakanlığı tarafından “İcra Dairelerinin Kapasitesinin Arttırılması Projesi” yürütülmeye başlanmıştır. AB ile bir eşleştirme projesi niteliğinde olan ve başlangıç aşamasında bulunan Projenin temel hedefi, icra dairelerin daha verimli ve hızlı çalışmasını temin etmek, icra daireleri ile ilgili 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G.14.02.2011/ 27846). Adalet Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (R.G.26.08.2011/ 28037). 43 07.06.2011 tarihli ve 187 sayılı görüş kararı. 44 13.06.2011 tarihli Bakan oluru. 45 HSYK’nın 19.06.2011 tarihli ve 1035 sayılı Kararnamesi. 41 42 58 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 şikayetlerin azaltılmasını ve vatandaşın icra dairelerine olan güveninin artırılmasını sağlamaktır. Yine, AB’deki en iyi uygulamalar çerçevesinde, yargının mevcut iş yükünü azaltmak, yargılama süresinin uzamasını önlemek, kişilerin yargıya yaptıkları başvurulardan daha etkin sonuçlar almalarını sağlamak ve bir mahkeme yönetim sistemi kurulması ile bu sistemin işletilmesini sağlayacak teknik alt yapıyı oluşturmak üzere Adalet Bakanlığı, “Mahkeme Yönetim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi”nin ikinci aşamasını yürütmeye başlamıştır. Projenin bahsi geçen hedefleri doğrultusunda ilk aşamasında çeşitli adliyelerde oluşturulan sistemin, halihazırda yürütülmekte olan ikinci aşama Proje ile, 20 pilot adliyede daha uygulanması öngörülmektedir. Türkiye’deki ceza adalet sisteminin Avrupa standartları ile uyumlu hale getirilmesi ve insan hakları standartlarının geliştirilmesi amacıyla 2012 yılında AB ile ortaklaşa “Ceza Adalet Sisteminin Geliştirilmesi Projesi”nin uygulanmasına başlanacaktır. Proje sonucunda, vatandaşların ceza adaletine olan güvenini arttırılması, daha hızlı işleyen ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla uyumlu bir ceza yargılaması sisteminin kurulması hedeflenmektedir. Gerekli hukuki ve idari prosedürlerin tamamlanmasının ardından HSYK, Danıştay ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı UYAP Sistem Merkezini, UYAP Doküman Yönetim Sistemini ve internet hizmetini kullanmaya başlamıştır. Bu gelişme ile, yargı birimleri arasında elektronik ortamda etkili, hızlı bir bilgi ve belge alış verişini sağlayacak önemli bir adım atılmıştır. Vatandaşların, avukatların, bilirkişilerin, kolluk birimlerinin ve kurumların/şirketlerin kendileri için hazırlanan portallar üzerinden yargısal işlemlere elektronik ortamda erişimi/işlem yapmaları sağlanmıştır. Vatandaşların, avukatların, bilirkişilerin, kolluk birimlerinin ve kurumların/şir- ketlerin kendileri için hazırlanan portallar üzerinden yargısal işlemlere elektronik ortamda erişimi/işlem yapmaları sağlanmıştır. Ayrıca, yargı sürecinde kırtasiyeciliğin azaltılmasını ve bürokratik prosedürlerin sadeleştirilmesini temin için hakim, Cumhuriyet savcısı ve diğer yargı personeline verilen e-imza sayısı 49.761’e ulaşmış; adliye sınırları dışından UYAP sistemine erişimin sağlanmasını teminen ayrıca, hakim ve savcıların sanal paylaşımlı ağ (VPN) sertifikaları tanımlanmıştır. Soruşturma ve kovuşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme- ce dinlenilmesine gerek görülen kişilerin Türkiye’nin neresinde olursa olsun Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi kullanılarak video konferans yöntemiyle dinlenilmesine yönelik mevzuat çalışmaları tamamlanmıştır46. Acil ve felaket anında devreye girmek üzere UYAP Acil Durum Merkezi faaliye- te geçirilmiştir. UYAP’ta bulunan bilgi ve belgelerin yargı bağımsızlığına ve kişisel verilerin korunması kurallarına uygun olarak, güvenli bir ortamda saklanması ve sistemin her türlü saldırılara karşı korunması için Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Standardı olan ISO 27001 standardına ulaşma çalışmaları ile UYAP Sistem Merkezi yönetiminin uluslararası standartlara kavuşturulmasına yönelik çalışmalar, Adalet Bakanlığı bünyesinde sürdürülmektedir. 46 Ceza Muhakemesinde Ses ve Görüntü Bilişim Sisteminin Kullanılması Hakkında Yönetmelik (R.G.20.09.2011/ 28060). 59 İş Ortamı D. Altyapının Geliştirilmesi Enerji, ulaştırma ve bilgi teknolojileri sektörlerinde liberalizasyon çalışmalarına devam edilmesi ve artan talebin karşılanması için mevcut altyapının güçlendirilmesi, Türkiye açısından stratejik politika alanlarından biridir. Sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın sağlanmasında büyük rol oynayan güçlü bir ulaştırma altyapısı oluşturulması ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılması konularında 2011 yılında önemli çalışmalar yürütülmüştür. 1. Enerji Sektörünün Liberalizasyonu Elektrik Piyasası 2011 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin elektrik arzı yaklaşık 228 milyar kWh, elekt- rik tüketimi ise 229 milyar kWh olarak gerçekleşmiştir. Elektrik enerjisi üretiminin %45’i doğal gazdan, %18’i yerli kömürden, %23’ü hidrolik kaynaklardan, %10’u ithal kömürden, %2’si petrol türevlerinden ve kalan %2’si de rüzgar ve jeotermal gibi diğer kaynaklardan elde edilmiştir. Özel sektör tarafından üretilen elektriğin, tüketicilere rekabetçi bir piyasa yapısı içerisinde serbest olarak ulaştırılması amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), serbest tüketici limitini 2002 yılından itibaren düşürmekte olup, bu limit 2011 yılı için 30.000 kWh olarak belirlenmiştir. Böylece, kullanımları yıllık 30.000 kWh’in üzerinde olan tüketicilere toptan satış piyasalarına doğrudan erişim olanağı tanınmış ve tüketicilerin enerji gereksinimlerini, tedarikçiler ile ikili anlaşmalar yaparak serbestçe karşılayabilmelerinin önü açılmıştır. Serbest kullanıcı limitinin azaltılmasına devam edilmesi ve 2012 yılı sonuna kadar meskenler dışındaki tüm tüketicilerin, 2015 yılına kadar ise tüm tüketicilerin serbest kullanıcı olması hedeflenmektedir47. 2010 yılı içerisinde Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle serbest tüketicilerin tedarikçilerini değiştirmelerine ilişkin süreç basitleştirilmiştir48. Ayrıca, Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik49 ile elektrik piyasasında, yalnızca kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kojenerasyon tesisi kuran, mikro kojenerasyon veya kurulu gücü azami 500 kW olan yenilenebilir Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi, 2009. Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G.17.04.2010/27555) ve Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G.06.11.2010/27751). 49 Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine ilişkin Yönetmelik (R.G.03.12.2010/27774). 47 48 60 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinde üretim faaliyetinde bulunan gerçek veya tüzel kişiler lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaf tutulmuştur. 2012 yılı Mart ayı itibarıyla toplam 21 elektrik dağıtım şirketinden 13’ü özel sektör tarafından işletilmektedir. Elektrik Enerjisi Sektörü Reformu ve Özelleştirme Strateji Belgesi ile Türkiye’nin dağıtım şebekesi 2004 yılında coğrafi yakınlık, yönetim yapısı, enerji talebi ve diğer etkenler dikkate alınarak 21 dağıtım bölgesine bölünmüştür. Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (TEDAŞ)’ne bağlı 20 bölge özelleştirme programına alınmıştır. Dışarıda bırakılan tek dağıtım bölgesi, işletme hakkı 1990 yılında Kayseri ve Civarı Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye devredilen Kayseri’dir. 1 Ocak 2012 tarihi itibarıyla TEDAŞ’a bağlı oluşturulan 20 bölgesel elektrik dağıtım şirketinden Başkent, Sakarya, Meram, Osmangazi, Çamlıbel, Uludağ, Yeşilırmak, Çoruh, Fırat ve Trakya Elektrik Dağıtım Anonim Şirketlerinin hisse devri yapılarak özelleştirme işlemleri sonuçlandırılmıştır. Dicle, Vangölü, Ayedaş, Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin ise devir süreci devam etmektedir. 2012 yılı Mart ayı itibarıyla toplam 21 elektrik dağıtım şirketinden 13’ü özel sektör tarafından işletilmektedir. 18 adet termik santral, 27 adet hidroelektrik ve 56 adet akarsu santrali olmak üzere toplam 101 santralin özelleştirilme çalışmaları Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yürütülmektedir. Bu santraller içerisinden, 52 adet akarsu santrali 19 grupta toplanmış ve 2010 yılında ihalesi tamamlanmıştır. 2012 yılı Şubat ayı sonu itibarıyla 19 gruptan 10’unun devri yapılmış; 5 grubun ise devir işlemleri devam etmektedir. Doğal Gaz Piyasası 2011 yıl sonu itibarıyla 55 doğal gaz dağıtım bölgesinin ihalesi tamamlanmış, 62 şirkete dağıtım lisansı verilmiştir. Türkiye’nin artan enerji talebinin karşılanmasında doğal gazın payı ve önemi giderek artmaktadır. 2011 yıl sonu itibarıyla 55 dağıtım bölgesinin ihalesi tamamlanmış, 62 şirkete dağıtım lisansı verilmiştir. Dağıtım lisansı almış olan şirketler tarafından lisans kapsamındaki dağıtım bölgelerinde 2,5 milyar TL üzerinde yatırım yapılmış; yaklaşık 2 milyon abone sayısına ulaşılmıştır. 2011 yıl sonu itibarıyla 71 ilin doğal gaz iletim hattı tamamlanmıştır. Bu çerçevede genişleyen kullanım alanı ile birlikte 2011 yılında 39,2 milyar Sm3, 2012 yılı Şubat ayı sonu itibarıyla ise 8,2 milyar Sm3 doğal gaz ithalatı gerçekleştirilmiştir. Ayrıca 2011 yılında 714 milyon Sm3 , 2012 yılı Şubat ayı sonu itibarıyla ise 55 milyon Sm3 doğal gaz ihracatı gerçekleştirilmiştir. Mevcut doğal gaz boru hattının geliştirilmesi çalışmaları kapsamında, Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ) tarafından inşa edilen doğal gaz boru hatlarının uzunluğu, 2011 yıl sonu itibarıyla 12.215 km’ye ulaşmıştır. 2011 yılı içerisinde, 8 adet ithalat (spot LNG), 3 adet toptan satış, 6 adet iletim sıvı doğal gaz (LNG), 6 adet sıkıştırılmış doğal gaz (CNG) iletim-dağıtım, 6 adet CNG satış ve 2 adet dağıtım olmak üzere toplam 31 adet lisans verilmiştir. Böylece, 2011 yıl sonu itibarıyla toplam lisans sayısı 243’e ulaşmıştır. 61 İş Ortamı Tablo 17: Doğal Gaz Piyasasında Verilen Lisansların Dağılımı Lisans Türü Lisans Sayısı İthalat 12 İthalat (Spot LNG) 30 İhracat 4 Toptan satış 37 Depolama 4 İletim 1 İletim (LNG) 22 CNG Satış 46 CNG İletim Ve Dağıtım 25 Dağıtım 62 TOPLAM 243 Kaynak: EPDK Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş.’nin (BAŞKENTGAZ) %80 hissesine tekabül eden Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait hisseler, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 2 Temmuz 2009 ve 28 Haziran 2011 tarihli kararları çerçevesinde özelleştirme programına alınmış; 26 Temmuz 2011 tarihinde de ihale ilanı yayımlanmıştır. Başkentgaz’ın Ankara Büyükşehir Belediyesi, belediyeye bağlı kuruluşları ile iştiraklerine ait %20 ’lik hissesinin özelleştirilmesi işlemleri ise Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülmekte olup, 2012 yılında ihalenin gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Doğal gazın yer altında depolanması ve böylece mevsimsel talep değişikliklerinin karşılanabilmesi amacıyla yürütülen projeler kapsamında 20 Eylül 2010 tarihinde Tuz Gölü Doğal Gaz Yer Altı Depolama Projesinin ihalesi yapılmış olup, 15 Haziran 2011 tarihinde çalışmalara başlanmıştır. Dünya petrol rezervlerinin %65’i ve doğal gaz rezervlerinin %71’i Türkiye’yi çevre- leyen Hazar Havzası ve Ortadoğu ile Rusya’da bulunmaktadır. Dolayısıyla, Türkiye, gerek coğrafi, gerekse jeopolitik konumu ile Orta Doğu ve Orta Asya’nın üretiminin dünya pazarlarına ulaşmasında köprü ve terminal olma özelliği taşımaktadır. Bu kapsamda Türkiye’de, Doğu-Batı ve Kuzey-Güney ekseninde birçok proje geliştirilmektedir: Hazar Bölgesi ülkelerinde üretilecek doğal gazın Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine taşınmasını öngören Hazar-Türkiye-Avrupa Doğal Gaz Boru Hattı Projesi kapsamında, Azerbaycan-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı ile 2007 yılı Temmuz ayından itibaren doğal gaz tedarik edilmektedir. Hattan 2012 yılı Şubat ayı sonu itibarıyla yaklaşık 19,9 milyar Sm3 doğal gaz alımı gerçekleştirilmiştir. zz 2007 yılında başlatılan Türkiye-Yunanistan-İtalya Doğal Gaz Boru Hattı Projesinin Türkiye – Yunanistan kısmından Yunanistan’a 2012 yılı Şubat ayı sonu itibarıyla yaklaşık 2,6 milyar Sm3 doğalgaz ihraç edilmiştir. zz 62 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Türkiye-Bulgaristan-Romanya-Macaristan-Avusturya Doğal Gaz Boru Hattı (NABUCCO) Projesine ilişkin olarak 13 Temmuz 2009 tarihinde imzalanan Hükümetler arası Anlaşma, 1 Ağustos 2010 itibarıyla yürürlüğe girmiştir. 8 Haziran 2011 tarihinde ise NABUCCO Projesi’nin geçtiği ülkelerin her birinin Enerji Bakanlıkları ile projeyi yürüten NABUCCO Uluslararası Şirketi arasında Proje Destek Anlaşmaları imzalanmıştır. Yıllık maksimum 31 milyar m³ kapasiteye sahip olacak hattın 2017 yılında işletmeye alınması planlanmaktadır. zz Mısır ve Suriye gazını Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırmayı amaçlayan Arap Doğal Gaz Boru Hattı Projesinin Mısır ve Suriye arasındaki bölümü tamamlanmıştır. Türkiye-Suriye doğal gaz şebekelerinin de 2012 yılında birbirine bağlanması hedeflenmektedir. Bu kapsamda, Kilis Doğal Gaz Boru Hattı Yapım İşi Projesine ait sözleşme 15 Mart 2011 tarihinde imzalanmıştır. zz Azerbaycan’ın Şah Deniz Konsorsiyumunun üreteceği Faz II gazının yıllık 10 milyar m³ hacminin BOTAŞ doğal gaz iletim sistemi üzerinden Bulgaristan ve/ veya Yunanistan sınırından Avrupa ülkelerine transit iletimine ilişkin hükümetler arası anlaşma ve ticari anlaşmalar paketi 25 Ekim 2011 tarihinde; hükümetler arası mutabakat zaptı ise 24 Aralık 2011 tarihinde imzalanmıştır. zz Petrol Piyasası Petrol piyasasında 2011 yıl sonu itibarıyla 1.457 bayilik, 7 adet dağıtıcı lisansı, 6 adet depolama lisansı, 7 adet ihrakiye50 teslimi lisansı, 4 adet iletim lisansı, 67 adet madeni yağ lisansı, 16 adet serbest kullanıcı lisansı, 38 adet taşıma lisansı (demir yolu ve deniz yolu) ve 1 adet işletme lisansı verilmiştir. 2011 yıl sonu itibarıyla geçerli olan lisans sayısı 13.658’e ulaşmıştır. Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı’ndan 2011 yılında 257 milyon varil; 2012 yılı Şubat ayı sonu itibarıyla ise 43 milyon varil ham petrol yüklemesi yapılmıştır. 2010 yılı Mart ayında süresi biten Kerkük–Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı Anlaşması 19 Eylül 2010 tarihinde yenilenmiştir. Kerkük–Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı ile taşınan ham petrol miktarı 2011 yılında 163 milyon varil; 2012 yılı Şubat sonu itibarıyla ise 23 milyon varildir. LPG Piyasası 2011 yılı içerisinde LPG piyasasında toplam 1.267 lisans verilmiştir. Böylece, piyasadaki toplam lisans sayısı 9.739’a ulaşmıştır. 50 Ülkenin karasuları ve/veya karasuları bitişiğinde deniz vasıtalarına veya hava meydanlarında yerli ve yabancı hava taşıtlarına vergili veya vergisiz sağlanan akaryakıt ve madeni yağ. 63 İş Ortamı Tablo 18: 2011 Yılı İçerisinde Verilen ve Yürürlükte olan Lisans Türü ve Sayısı 2011 yılı içerisinde Verilen Lisans Sayısı Yürürlükte Olan Lisans Sayısı LPG Dağıtıcı Lisansı 7 71 LPG Depolama Lisansı 3 78 11 45 4 116 Lisans Türü LPG Taşıma Lisansı (15 adet karayolu, 6 adet denizyolu, 24 adet boru hattı) LPG Tüpü Muayenesi, Tamiri ve Bakımı Lisansı LPG Tüpü İmalatı Lisansı 10 LPG Otogaz Bayilik Lisansı 1.242 9.419 TOPLAM 1.267 9.739 Kaynak: EPDK 2011 yılında 3.746.025 ton LPG tüketimi gerçekleşmiştir. Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. (TÜPRAŞ) ve LPG dağıtım firmalarınca 2011 yılında gerçekleştirilen toplam ithalat miktarı 3.047.948 ton; toplam ihracat miktarı da 105.159 tondur. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımının Artırılması Yenilenebilir enerji alanında, 18 Mayıs 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun (YEK Kanunu) özellikle rüzgar enerjisine ve hidrolik enerjiye olan ilgiyi büyük ölçüde artırmıştır. 8 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6094 sayılı Kanun ile YEK Kanunu’nda kapsamlı değişiklikler yapılmıştır51. Bu doğrultuda; Yenilenebilir enerji kaynakları ile elektrik üretimi yapacak santrallerde yerli üretim aksamı kullanımına bazı teşvikler getirilmiştir. Güneş enerjisinden elektrik elde etmek için sağlanacak teşviklerin uygulamasına ilişkin idari düzenleme çalışmaları devam etmektedir. zz İşletmedeki ilk 10 yıl boyunca; tüketicilere elektrik enerjisi satışı yapan tedarikçilere yönelik olarak, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriği satın zz 51 6094 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G. 08.01.2011/27809). Yenilenebilir enerji kaynakları ile elektrik üretimi yapacak santrallerde yerli üretim aksamı kullanımına teşvikler getirilmiştir. 64 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 alma yükümlülüğü getirilmiş ve bu yolla üretilen elektriğe kaynak bazında belirlenen fiyatlardan alım garantisi sağlanmıştır. 2011 yıl sonu itibarıyla rüzgâr ve jeotermal enerjiden üretilen elektrik enerjisi miktarı toplam elektrik üretiminin %2,4’üne ulaşmıştır. 2011 yıl sonu itibarıyla elektrik kurulu gücüne eklenen 3.527 MW’lık yeni santrallerin %46’sı yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yöneliktir. Bu kapsamda 2011 yılı içerisinde 372 MW’lık rüzgâr, 1.249 MW’lık hidroelektrik ve 20 MW’lık jeotermal kaynaklı elektrik üretim santralleri işletmeye alınmıştır. 2010 yılı sonunda 1.320 MW olan rüzgâr enerjisi kurulu gücü, 2011 yıl sonu itibarıyla %30’un üzerinde artış göstererek 1.729 MW seviyesine ulaşmıştır. 2011 yıl sonu itibarıyla 6.860 MW rüzgar elektrik santrali lisansı verilmiştir. 2010 yılı sonunda 53,21 MW olan çöp gazı enerjisi kurulu gücü, 2011 yıl sonu itibarıyla %13’ün üzerinde artış göstererek 60,43 MW seviyesine ulaşmıştır. 2013 yılı sonuna kadar iletim sistemine 600 MW kurulu gücünde güneş santrali bağlanması öngörülmektedir. 12 Ocak 2012 tarihi itibarıyla hidroelektrik santraller için yaklaşık 18.164 MW lisanslı proje bulunmakta olup, bu projelerin tesisi ile Türkiye kurulu gücünde yenilenebilir enerjinin oranının 2023 yılına kadar %30’u bulması hedeflenmektedir. 2023 yılına kadar güneş ve rüzgâr enerjisi kurulu gücünün 20.000 MW’a, 2013 yılına kadar ise jeotermal enerjiden elde edilen elektrik üretiminin 600 MW’a çıkarılması hedeflenmektedir. 2012 yılında da yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanılması, enerji verimliliği potansiyelinin belirlenmesi, mevzuat iyileştirilmesi ve yeni uygulamaların geliştirilmesine yönelik çalışmalara devam edilecektir. Bu kapsamda, nükleer enerji alanında bağımsız bir düzenleme ve denetlemenin sağlanması amacıyla yasal ve kurumsal altyapıların oluşturulması; temiz kömür yakma teknolojilerinin kullanılması ve geliştirilmesi; elektrik üretimi ve dağıtımının özelleştirilmesi; doğal gaz depolama kapasitesinin artırılması; petrol piyasasının sağlıklı ve güvenli bir şekilde işlemesinin sağlanması amaçlarıyla Ulusal Petrol Stok Ajansı’nın kurulması önümüzdeki dönemde yürütülecek çalışmalar arasındadır52. 52 2012 yılı Programı. 65 İş Ortamı 2. Ulaşım Altyapısının Geliştirilmesi Karayolu, demiryolu, havayolu ve deniz ulaşımı altyapısının geliştirilerek, Türkiye’nin ulaştırma koridoru olarak stratejik konumunun güçlendirilmesine yönelik çalışmalara 2011 yılında da devam edilmiştir. Karayolu Ulaşımı 2011 yılı sonu itibarıyla 65.167 km olan toplam karayolu ağı, 2012 yılı Mart ayı itibarıyla 65.219 km’ye ulaşmıştır. Türkiye’nin bölünmüş yol ağı, 2011 yılı Aralık ayı itibarıyla 21.227 km’ye ulaşmış olup bölünmüş yol uzunluğunun 2012 yılı sonunda 22.500 km’ye ulaşması hedeflenmektedir. Tablo 19: Bölünmüş Yol Uzunluğu (Km) Devlet ve İl Yolları Otoyollar TOPLAM 2002 4.387 1.714 6.101 2003 1.323 39 1.362 2004 1.765 26 1.791 2005 2.045 5 2.050 2006 1.240 241 1.481 2007 1.082 2008 1.477 14 1.491 2009 2.002 114 2.116 2010 2.156 72 2.228 2011 1.514 11 1.525 18.991 2.236 21.227 TOPLAM 1.082 Kaynak: Karayolları Genel Müdürlüğü Karayolları fiziki altyapısının geliştirilmesine yönelik önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi planlanan ve toplam maliyeti yaklaşık 221 milyar TL olarak belirlenen projelerin finansmanında Yap-İşlet-Devret (YİD) modelinin de kullanılması planlanmaktadır. Toplam karayolu ağı, 2012 yılı Mart ayı itibarıyla 65.219 km’ye ulaşmıştır. 66 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 YİD modeli ile 2011-2023 yılları arasında gerçekleştirilecek 5.550 km uzunluğun- daki otoyol projelerinin toplam maliyeti 86 milyar TL olarak tahmin edilmektedir. Bu projelerin hayata geçirilmesiyle Türkiye’nin otoyol ağı uzunluğu yaklaşık 7.827 km’ye ulaşacaktır. Tablo 20: YİD Modeli ile 2011-2023 Döneminde Gerçekleştirilmesi Planlanan Projeler (Km) Proje Adı Uzunluk Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu 421 Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (3. Boğaz Köprüsü dahil) 414 Sabuncubeli Tüneli Projesi 4 Ankara-Niğde Otoyolu Projesi 342 Ankara- Kırıkkale- Delice Samsun Otoyolu Projesi 472 Aydın-Denizli-Burdur Otoyolu Projesi, Aydın-Denizli kesimi 175 Aydın-Denizli-Burdur Otoyolu Projesi, Denizli- Burdur kesimi 155 Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Otoyolu Projesi 359 Ankara-İzmir Otoyolu Projesi 535 Afyonkarahisar-Antalya-Alanya Otoyolu Projesi 490 Sivrihisar-Bursa Otoyolu Projesi 202 Şanlıurfa-Habur Otoyolu (Diyarbakır bağlantısı dahil) Projesi 445 Gerede-Merzifon-Gürbulak Otoyolu Projesi, Gerede- Merzifon kesimi 357 Gerede-Merzifon-Gürbulak Otoyolu Projesi, Merzifon- Gürbulak kesimi 919 Yalova- İzmit Otoyolu (Özelleştirme kapsamından çıkarılmıştır) 81 Mersin- Silifke (Taşucu) Otoyolu (Özelleştirme kapsamında yapılacak) 98 Çiğli- Aliağa- Çandarlı Otoyolu (Özelleştirme kapsamında yapılacak) 81 TOPLAM 5.550 Kaynak: Karayolları Genel Müdürlüğü Kuzey-Güney Aksları Projesi ile, Karadeniz bölgesinin Güneydoğu ile Akdeniz bölgesine yüksek standartlı karayolları aracılığıyla bağlanması hedeflenmektedir. Bu doğrultuda, 15 Mart 2012 tarihi itibarıyla 11.797 km uzunluğunda olan KuzeyGüney karayolu koridorlarının 8.511 km’sinin fiziki ve geometrik iyileştirilmesi tamamlanmıştır. Kuzey-Güney karayolu koridorlarının 2015 yılına kadar tamamlanması hedeflenmektedir. 67 İş Ortamı Demiryolu Ulaşımı Demiryolu yük ve yolcu taşımacılığının geliştirilmesi amacıyla kamu-özel sektör işbirliği ile çeşitli hızlı tren projeleri ve altyapı çalışmaları yürütülmektedir: Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), 8.324 km ana hat, 446 km ikin- ci hat olmak üzere toplam 8.770 km konvansiyonel ana hat uzunluğuna sahiptir. 2.342 km tali hat ile toplam konvansiyonel hat uzunluğu 11.112 km’ye ulaşmaktadır. Yüksek hızlı tren hat uzunluğu ise 888 km’dir. Böylece, 2011 yılı sonu itibarıyla toplam konvansiyonel ve hızlı tren hat uzunluğu 12.000 km olmuştur. Ankara-İstanbul arasındaki seyahat süresinin azaltılması, hızlı, konforlu, güvenli bir ulaşım imkanı yaratılarak ulaşımda demiryolu payının artırılmasını amaçlayan “Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren Projesi”nin tamamlanması ile Ankara-İstanbul arası mesafenin 576 km’den 533 km’ye; seyahat süresinin ise 3 saate düşmesi öngörülmektedir. Ankara merkez olmak üzere İstanbul-Ankara-Sivas, AnkaraAfyonkarahisar-İzmir, Ankara-Konya, Ankara-Bursa, Ankara-Sivas-Erzincan koridorlarından oluşan çekirdek ağ üzerinde Ankara-Eskişehir arası 13 Mart 2009 tarihinde günde 8 seferle hızlı tren işletmeciliğine açılmıştır. Artan yolcu talebi ile birlikte sefer sayısı günde 20’ye ulaşmıştır. 2009 yılı Mart ayı ile 2011 yılı sonu arasında Ankara-Eskişehir arasında 4 milyon 979 bin kişi taşınmıştır. Projenin 2.Etabı olan İnönü-Vezirhan ve Vezirhan-Köseköy kesimlerinde ise inşaat çalışmaları sürdürülmektedir. Ankara-İstanbul Hızlı tren projesinin 2013 yılı sonunda tamamlanması planlanmaktadır. Yapımına Nisan 2006 tarihinde başlanılan “Ankara-Konya Yüksek Hızlı Tren Projesi” tamamlanarak, 24 Ağustos 2011 tarihinden itibaren hızlı tren işletmeciliğine açılmıştır. Ankara-Konya arasındaki seyahat süresinin 1 saat 30 dakikaya inmesiyle birlikte, 24 Ağustos-31 Aralık 2011 tarihleri arasında 408.328 yolcu taşınmıştır. Ankara-İstanbul Hızlı Tren projelerinin tamamlanmasından sonra İstanbul-Konya arasındaki seyahat süresi 3 saat 30 dakikaya inecektir. Ankara-İzmir Hızlı Tren Projesinin Polatlı-Afyon kesimi için ihaleye çıkılmış olup 28 Aralık 2011 tarihinde ihale teklifleri alınmıştır. Uşak (Eşme)-İzmir arası proje ihalesi için çalışmalar devam etmektedir. Ankara-Sivas ve Bursa-Bilecik Hızlı Tren Projeleri de altyapı çalışmaları devam eden diğer hızlı tren projeleridir. Organize sanayi bölgelerine yakın ve yük potansiyeli yüksek olan bölgelerde diğer ulaşım sistemleri ile entegre olarak kombine taşımacılığı geliştiren lojistik merkezlerin kurulması hedeflenmektedir. Lojistik merkezlerin öncelikle İstanbul, İzmit (Köseköy), Samsun (Gelemen), Eskişehir (Hasanbey), Kayseri (Boğazköprü), Balıkesir (Gökköy), Mersin (Yenice), Uşak, Erzurum (Palandöken), Konya (Kayacık), Denizli (Kaklık), Bilecik (Bozüyük), İstanbul (Halkalı), İstanbul (Yeşilbayır), Mardin, “Ankara-Konya Yüksek Hızlı Tren Projesi” tamamlanarak, 24 Ağustos 2011 tarihinden itibaren hızlı tren işletmeciliğine açılmıştır. 68 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Kahramanmaraş (Türkoğlu), Kars, İzmir ( Kemalpaşa), Sivas ve Habur olmak üzere 19 merkezde kurulmasına yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda, Samsun (Gelemen) lojistik merkezi tamamlanarak işletmeye alınmıştır. Denizli (Kaklık) ve İzmit (Köseköy) lojistik merkezlerinin 1.Etap çalışmaları tamamlanmıştır. Diğer lojistik merkezlerde yürütülen proje ve kamulaştırma çalışmaları devam etmektedir. Kombine taşımacılığın geliştirilmesi ve taşımacılıkta demiryolunun payının artırılması amacıyla; Tekirdağ Limanının mevcut demiryolu ağına bağlanması ile Derince ve İstanbul limanlarındaki sıkışıklığın önlenmesi; Ege bölgesinin Avrupa’ya bağlantısı noktasında yaklaşık 600 km mesafenin kısalması ve boğaz trafiğinin azaltılması amacıyla planlanan Tekirdağ-Muratlı Demiryolu projesinin inşaat çalışmaları tamamlanmıştır. Karasu Limanının mevcut demiryolu ağına bağlanması amacıyla, “Adapazarı-Karasu Limanı ve Sanayi Tesisleri ile Demiryolu Bağlantısı ve İstasyon Tesisleri Altyapı İnşaatı” çalışmaları devam etmektedir. Asya-Avrupa kıtaları arasında denizaltından kesintisiz demiryolu bağlantısını sağla- yacak olan “Gebze-Haydarpaşa-Sirkeci-Halkalı Banliyö Hattının İyileştirilmesi ve Demiryolu Boğaz Tüp Geçişi İnşaatı (Marmaray) Projesi”ne yönelik çalışmalar devam etmektedir. Avrupa’yı Türkiye üzerinden Kafkasya ve Orta Asya Cumhuriyetlerine bağlamayı amaçlayan Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan Demiryolu (Kars-Ahılkelek-Tiflis-Bakü) Projesi kapsamında çalışmalar sürdürülmektedir. Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi Demiryolu Bağlantı Hattı inşaat çalışmalarının 2012 yılında tamamlanması planlanmaktadır. Ankara-İstanbul Hızlı Demiryolu projesinin devamı ve Avrupa ile entegre olacak yüksek standartlı bir demiryolu hattı oluşturmak amacıyla; Halkalı-Bulgaristan Hududu Demiryolu Etüt Proje ve Mühendislik Hizmetleri işi 2008 yılı Ekim ayında tamamlanmış olup, proje 2012 yılı yatırım programında yer almaktadır. Demiryollarının, yük ve yolcu taşımacılığındaki payının artırılması amacına yönelik olarak 10. Ulaştırma Şurası’nda önerilen ve Ulaştırma Bakanlığınca belirlenen 2023 hedefleri kapsamında; Yüksek hızlı demiryolu ağına öncelik verilerek 10.000 km çekirdek ağın tamamlanması, 10.000 km yüksek hızlı ve 4.000 km konvansiyonel hat inşası ile toplam demiryolu ağının 2023 yılına kadar 25.940 km’ye, 2035 yılına kadar ise 28.376 km’ye ulaşması, Demiryolu payının yolcu taşımacılığında %10’a; yük taşımacılığında %15’e çıkartılması amaçlanmaktadır. 69 İş Ortamı Deniz Ulaşımı Deniz ulaşımının geliştirilmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında; Ulaşım, turizm ve balıkçılık sektörlerine hizmet vermek üzere kıyı bölgelerinde inşa edilecek altyapı tesislerinin ve ilave kapasitelerin etkin bir biçimde planlanmasını amaçlayan Kıyı Yapıları Master Plan ve Turizm Kıyı Yapıları Master Plan Çalışmaları 2010 yılında; Balıkçılık Kıyı Yapıları Durum ve İhtiyaç Analizi Çalışması ise 2011 yılında tamamlanmıştır. Ana limanların karayolu ve demiryoluna bağlanması ile limanların kombine taşımacılık yapılabilen lojistik merkezler haline getirilmesi amacıyla; Ege Denizi’nde Çandarlı Limanı, zz Akdeniz’de Mersin Konteyner Limanı ve zz Karadeniz’de Filyos Limanının yapımına tamamlanmıştır. zz yönelik uygulama projeleri Limanların hinterlant ulaşımının demiryoluna öncelik verilerek sağlanmasına yönelik; Aydın-Güllük Limanı bağlantısı ve Ereğli, Filyos, Zonguldak, Bartın Liman bağlantıları uygulama projeleri ile Erzincan-Trabzon demiryolu bağlantısının avan proje çalışmaları tamamlanmıştır. zz Kırıkkale-Samsun demiryolu bağlantısının uygulama projesi ise devam etmektedir. zz YİD modeli ile deniz ulaşımı ve yat turizmi için gerekli altyapının oluşturulması amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında; Turgutreis, Didim, Çeşme, Sığacık, Yalova, Alanya, Mersin ve Kaş Yat Limanları projeleri tamamlanmıştır. zz Gazipaşa, Kumkuyu, Muğla Ören ve Datça Yat Limanları ile Dalaman Yat Limanı ve deniz otobüsü yanaşma yeri projelerinin yapımına devam edilmektedir. zz Karasu Limanı üst yapı inşaatı ile İzmir Karaburun, İzmir Yenifoça, Balıkesir Avşa Adası Türkeli, Silivri, Trabzon, İzmir Seferihisar Ürkmez, İzmir Çeşme Şifne ve Tekirdağ Yat Limanlarının ihale çalışmalarına devam edilmektedir. zz Mevcut kamu limanlarının işletme hakkı devri yöntemi ile özelleştirilmeleri kapsamında; İskenderun Limanının işletme hakkı 2011 yılı Aralık ayında 36 yıllığına Limak Yatırım Enerji Üretim İşletme Hizmetleri ve İnşaat A.Ş.’ye devredilmiştir. İzmir limanının kruvaziyer turizminden aldığı payın son yıllarda artış gösterme- si nedeniyle kruvaziyer yolcularına hizmet verecek uluslararası standartta terminal hizmetlerinin verilebilmesi ve liman geri sahasından turistlerin azami ölçüde 70 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 faydalanabilmesi amacıyla TCDD İzmir Limanı kruvaziyer limanı ve yük limanı olarak ikiye bölünmüştür. Kruvaziyer limanının imar planı çalışmalarında son aşamaya gelinmiş olup; 2012 yılında özelleştirme ihalesinin tamamlanması planlanmaktadır. İstanbul’un tek kruvaziyer limanı olan, Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş.’ye ait İstanbul Salıpazarı Limanı’nın, geri planındaki tarihi ve doğal değerlerin de öne çıkarılarak yenilenmesi amacıyla imar planı çalışmaları yürütülmektedir. Hava Ulaşımı Havayolu ulaşımı sektöründe oluşturulan rekabetçi piyasa ile birlikte yürütülen altyapı tesisi, modernizasyon ve ilave kapasite çalışmaları sonucunda havayolu yolcu taşımacılığında önemli ilerleme kaydedilmiştir. 2011 yılı itibarıyla 47 havalimanı sivil trafiğe açık bulunmaktadır. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü tarafından işletilen havalimanı sayısı 43’e ulaşmıştır. Anadolu Üniversitesi tarafından işletilen Eskişehir Anadolu Havalimanı ve özel sektör tarafından işletilen İstanbul Sabiha Gökçen, Zonguldak Çaycuma ve Antalya Gazipaşa Havalimanları ile birlikte 2011 yılı itibarıyla 47 havalimanı sivil trafiğe açık bulunmaktadır. Tablo 21: Sivil Trafiğe Açık Havalimanları Sayısı Sivil Hava Trafiğine Açık Havalimanları Sayısı Uluslararası Statüde Olan Havalimanı Sayısı 2003 37 24 2004 37 24 2005 37 24 2006 39 25 2007 42 28 2008 44 32 2009 45 35 2010 46 35 2011 47 36 Kaynak: DHMİ 2011 yıl sonu itibarıyla, bir önceki yıla göre; iç hat yolcu trafiği % 15,3 artışla 58 milyona; dış hat yolcu trafiği % 13 artışla 59 milyona ulaşmış olup, toplam yolcu trafiği ise % 14,4 artış ile 118 milyona ulaşmıştır. 71 İş Ortamı Tablo 22: Havayolu Yolcu Trafiği (Yolcu Sayısı) İç Hat Yolcu Trafiği Dış Hat Yolcu Trafiği 2003 9.147.439 25.296.216 Transit Yolcu Trafiği Toplam Yolcu Trafiği - 34.443.655 2004 14.460.864 30.596.507 - 45.057.371 2005 20.529.469 35.042.957 547.046 56.119.472 2006 28.774.857 32.880.802 616.217 62.271.876 2007 31.949.341 38.347.191 418.731 70.715.263 2008 35.832.776 43.605.513 449.091 79.887.380 2009 41.226.959 44.281.549 492.935 86.001.443 2010 50.575.426 52.224.966 736.121 103.536.513 2011 58.329.262 59.018.318 671.531 118.019.111 Kaynak: DHMİ Hava ulaşımı altyapısının geliştirilmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında: YİD modeli ile, Kütahya-Afyon-Uşak Bölgesel (Zafer) Havalimanın ihalesi yapılmış olup, 23 Aralık 2010 tarihinde uygulama sözleşmesi imzalanmış; 21 Nisan 2011 tarihinde ise yer teslimi yapılmıştır. İzmir Adnan Menderes Havalimanı mevcut dış hatlar terminali, CIP, iç hatlar terminali ve mütemmimlerinin işletme devri 2 Ocak 2012 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Çukurova Havalimanının uygulama sözleşmesi 25 Ocak 2012 tarihinde imzalanmıştır. Kiralama modeli ile ihalesi gerçekleştirilmesi planlanan Nevşehir (Kapadokya) Havalimanı ve Samsun (Çarşamba) Havalimanının ihale yoluyla kiralanması ve/veya işletme hakkının devri hususunda ihale hazırlık çalışmalarına başlanmıştır. Altyapı Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında; Balıkesir Körfez Havaalanı, Ağrı Havaalanı pistinin genişletilmesi, Eskişehir Havaalanı PAT sahaları geliştirilmesi ve Iğdır Havaalanı altyapı ikmal işleri tamamlanmıştır. zz Bingöl ve Hakkari (Yüksekova) Havaalanlarının ise inşaat çalışmaları devam etmektedir. zz Iğdır Havaalanı, Elazığ Havaalanı ve Şırnak Havaalanı üstyapı ve müteferrik işler inşaatının 2012 yılı sonuna kadar tamamlanarak, havaalanlarının işletmeye açılması planlanmaktadır. Uçuş başvurularının daha hızlı, doğru ve kolay bir biçimde yapılabilmesi için “PERSİS” otomasyon sistemine geçilmiştir. zz 72 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 E. KOBİ’lerin Desteklenmesi 2010 yılı verilerine göre Türkiye’deki toplam ihracatın %60,1’ini, toplam ithalatın ise %42’sini53 gerçekleştiren KOBİ’lerin54 finansman olanaklarının artırılması, büyümelerinin teşvik edilmesi, yönetim kapasitelerinin geliştirilmesine yönelik politikaların uygulamaya konulması ve üretim-tedarik zincirleri arasındaki bağlantının güçlendirilmesi hususları Yatırım Danışma Konseyi’nin kurulduğu 2004 yılından itibaren, Konsey üyelerinin önemle üzerinde durdukları hususlar arasında bulunmaktadır. Bu husus özellikle finansmana erişimin güçlendirilmesi ve KOBİ’lerin büyüme kapasitelerinin geliştirilmesi boyutlarıyla çeşitli uluslararası yayınlarda da sık sık gündeme gelmekte ve Türkiye’nin öncelikli politikaları arasında yer almaktadır. KOSGEB Destek Programları Yönetmeliği çerçevesinde 7 yeni destek unsuru tanımlanmıştır. 2009 yılında Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Kuruluş Kanunu’nda gerçekleştirilen düzenlemeler55 doğrultusunda, KOBİ’lerin bölge, sektör ve ölçek parametrelerine göre farklılaşan ihtiyaçlarına yönelik olarak hazırlanan KOSGEB Destek Programları Yönetmeliği, 15 Haziran 2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir56. KOBİ desteklerinin etkinliğinin artırılmasını hedefleyen söz konusu Yönetmelik çerçevesinde, 7 temel destek unsuru tanımlanmıştır: KOBİ Proje Destek Programı zz Tematik Proje Destek Programı zz İşbirliği - Güçbirliği Destek Programı zz Araştırma- Geliştirme (ARGE), İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı zz Genel Destek Programı zz Girişimcilik Destek Programı zz Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı57 zz Girişim özelliklerine göre dış ticaret istatistikleri-2010. “Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik” gereğince çalışan sayısı 250’den az ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu 25 milyon TL’yi geçmeyen işletmeler KOBİ olarak tanımlanmaktadır. Sermayesinin veya oy haklarının %25’inden fazlası kamu kurum veya kuruluşunun kontrolünde olan işletmeler, bu limitlerin içinde olsalar bile KOBİ sayılmamaktadır. 55 Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G. 05.05.2009/27219) ile KOSGEB’in imalat sanayi dışındaki sektörlere de destek verilebilmesi temin edilmiş ve bu gelişme ile KOSGEB’in hedef kitlesi yaklaşık 10 kat artış göstererek 3 milyon KOBİ’ye ulaşmıştır (Ayrıntılı bilgi için bknz YDK İlerleme Raporu 2009). 56 Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Destek Programları Yönetmeliği (R.G. 15.06.2010/27612). 57 KOSGEB Desteklerine ilişkin ayrıntılı bilgi www.kosgeb.gov.tr adresinden temin edilebilir. 53 54 73 İş Ortamı KOSGEB Destek Programları Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesini müteakiben, 2010 yılının ikinci 6 aylık döneminde, yeni destek unsurları kapsamında toplam 11,14 milyon TL tutarında destek sağlanmıştır. 2011 yılında ise söz konusu destek unsurlarının etkinliği artırılmış ve 2010 yılına kıyasla 15 katın üzerinde artış sağlanarak 170,28 milyon TL tutarında destek sağlanmıştır. 2010 yılı içerisinde KOSGEB tarafından, diğer destek unsurları ile birlikte sağlanan toplam destek miktarı 2009 yılına kıyasla %73,7 oranında artış göstermiş ve 20052010 yılları arasında sağlanan toplam KOSGEB destek tutarı 205 milyon TL’ye ulaşmıştır. 2011 yılında sağlanan toplam destek miktarı ise 2010 yılı toplam destek miktarının 3,6 katını aşarak 177,5 milyon TL’ye ulaşmıştır. Böylece 2011 yılında son 6 yılda sağlanan destek miktarının %86’sı tutarında destek sağlanmıştır. 2011 yılında KOSGEB tarafından son 6 yılda sağlanan destek miktarının %86’sı tutarında destek sağlanmıştır. 74 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Tablo 23: KOSGEB Tarafından KOBİ’lere Sağlanan Destek Miktarı* TL Destek Unsuru 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Danışmanlık ve Eğitim Destekleri 5.720.501 1.588.763 934.897 141.036 944.607 926.962 20.197 Bilişim Destekleri 507.948 1.778.947 1.054.721 543.701 449.074 1.370.936 127.277 Teknoloji Geliştirme ve Yenilik Destekleri 12.483.852 5.457.501 4.418.588 6.819.782 6.631.706 5.606.972 1.303.100 Kalite Geliştirme Destekleri 574.161 243.459 348.558 507.057 616.075 570.993 137.404 Pazar Araştırma ve İhracatı Geliştirme Destekleri 3.551.425 2.551.933 2.529.504 5.072.667 8.499.340 10.685.716 1.711.921 Uluslararası İşbirliği Geliştirme Destekleri 44.728 22.043 23.024 21.691 26.352 195.898 10.292 Bölgesel Kalkınma Destekleri 18.274.982 5.715.913 5.406.457 5.983.925 6.668.285 7.337.313 3.305.129 1.960.823 644.374 398.995 982.458 1.352.027 643.172 266.802 Girişimciliği Geliştirme Destekleri KOBİ Proje Destek Programı 293.319 20.540.659 Tematik Proje Destek Programı - 197.611 İşbirliği-Güçbirliği Destek Programı 1.364.636 12.451.150 ARGE ,İnovasyon End. Uyg. Destek Programı 4.161.762 43.294.757 Genel Destek Programı 4.959.644 67.538.532 Girişimcilik Destek Programı Diğer (İştirakler-ProjelerIVCI**- Ulusal/ Uluslararası İlişkiler) TOPLAM 358.292 26.252.955 1.217.222 5.816.309 2.628.408 23.097.753 2.686.162 9.938.184 302.847 44.335.642 23.819.242 17.743.152 43.170.070 27.873.628 48.413.799 177.460.633 * 15 Haziran 2010 tarihinde yürürlüğe giren KOSGEB Destek Programı Yönetmeliği kapsamındaki destek unsurları kırmızı ile gösterilmiştir. Söz konusu yönetmelik kapsamında tanımlanan bir diğer destek unsuru olan Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı uygulamasına başlanmakla birlikte henüz destek sağlanmamıştır. Başvuruların alınmasına devam edilmektedir. ** İstanbul Risk Sermayesi Girişimi Kaynak: KOSGEB 75 İş Ortamı KOBİ’lere kısa vadeli finansman sağlanması amacıyla 2004 yılında alınan Bakanlar Kurulu Kararı58 gereğince uygulanmakta olan Kredi Faiz Destekleri kapsamında ise, KOSGEB Kuruluş Kanunu’ndaki değişiklik sonrasında59 7,3 milyar TL tutarında faizsiz kredi kullandırılmış ve 464 milyon TL tutarındaki faiz KOSGEB tarafından karşılanmıştır. Bu kapsamda 2004 yılından itibaren KOSGEB tarafından karşılanan toplam 892 milyon TL tutarındaki kredi faizinin %52,1’i, 2009-2011 tarihleri arasında kullandırılan kredilerden kaynaklanmıştır. Söz konusu destekten yararlanan toplam 203.736 işletmenin %78,9’u yine aynı dönemde yararlanmıştır. Tablo 24: Kredi Faiz Destekleri Kapsamında Sağlanan Destek Miktarı (Milyon TL) KREDİ TÜRÜ Yararlanan İşletme Sayısı Kullandırılan Kredi Tutarı KOSGEB Tarafından Karşılanan Faiz KOBİ İhracat Finansman Destek Kredisi (27.02.2009-31.12.2009) 4.838 1.210,54 28,60 0 Faizli Diyarbakır İli İşletme Sermayesi Destek Kredisi (19.10.2009-24.12.2010) 2.008 58,31 8,27 84.155 2.019,73 148,33 1.449 127,35 20,27 631 137,18 22,31 Ölçek Endeksli Büyüme Destek Kredisi (22.11.2010-31.12.2011) 62.118 2.408,32 206,9 KOBİ İhracat Finansman Destek Kredisi 2010 (22.11.2010-31.12.2011) 4.625 1.268,21 16,63 964 84,38 12,75 3 0,09 0,02 160.791 7.314,11 464,08 100.000 KOBİ Destek Kredisi (02.11.2009-31.07.2010) Acil Destek Kredisi (20.11.2009-24.12.2010) Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Bölgesi Makine Teç. Kredisi (20.11.2009-24.12.2010) Acil Destek Kredisi 2011 (23.09.2011-31.12.2011) Van İli İşletme Sermaye Destek Kredisi (09.12.2011-31.12.2011) TOPLAM Kaynak: KOSGEB Gelişen İşletme Piyasası’nda işlem görmek üzere payları halka arz edilecek KOBİ’lerin ilk halka arz işlemine ilişkin maliyetlerinin60 desteklenmesi amacıyla KOSGEB tarafından yürürlüğe konulan Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek 2004/7131 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı. Mayıs 2009- Ekim 2011 tarihleri arasında. 60 İMKB, SPK ve MKK kayıt ücreti, Aracılık Komisyonu, Bağımsız Denetim Ücreti, Piyasa Danışmanı Ücreti gibi. 58 59 76 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Programının da KOBİ’lerin kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi ve daha şeffaf hale getirilmesine önemli ölçüde katkıda bulunacağı öngörülmektedir. Hazine destekli kredi kefalet sisteminin süresi 14 Temmuz 2013 tarihine kadar uzatılmış, kefalet oranı %65’den %75’e çıkarılmış, kredilerin vadesi 4 yıldan 8 yıla yükseltilmiştir. KOBİ’lerin büyümesinin önündeki en önemli engellerden biri olan finansmana eri- şim alanındaki olanakların artırılması hususunda oldukça önemli bir rol üstlenen kredi garanti kuruluşlarının etkinliğinin artırılmasına yönelik olarak; 2010 yılı içerisinde gerçekleştirilen yasal düzenlemeler ile Hazine desteğinden faydalanacak KOBİ’lerin desteğe başvuru süreçleri kolaylaştırılmış ve 2011 yılı içinde yapılan düzenleme ile Hazine destekli kefalet sisteminden daha fazla firmanın faydalanmasını sağlamak amacıyla, desteğin süresi 14 Temmuz 2013 yılına kadar uzatılmıştır. Ayrıca, sistemden faydalanan işletme sayısını artırmak amacıyla, kefalet oranı %65’den %75’e çıkarılmış, bununla birlikte destek sağlanacak KOBİ kredilerinin vadesi 4 yıldan 8 yıla yükseltilmiştir61. zz Bu kapsamda 2010 yılı içerisinde Hazine kefaleti ve Kredi Garanti Fonu A.Ş.(KGF) öz kaynakları ile sağlanan toplam 938,92 milyon TL tutarındaki kefalet ile yaratılan kredi hacminde %65 oranında artış sağlanmış ve 2010 yılı sonu itibarıyla 1,3 milyar TL tutarında kredi hacmi yaratılmıştır. 2011 yılında ise toplam 3.197 KOBİ’ye 1 milyar TL tutarında kefalet sağlanarak birikimli toplamda 3,07 milyar TL kefalet ve 4,35 milyar TL kredi hacmine ulaşılmıştır. zz 2011 yılında toplam 3.197 KOBİ’ye 1 milyar TL tutarında kefalet sağlanarak birikimli toplamda 3,07 milyar TL kefalet ve 4,35 milyar TL kredi hacmine ulaşılmıştır. Tablo 25: KOBİ’lere KGF A.Ş. Öz Kaynakları ve Hazine Desteği ile Sağlanan Kefalet ve Yaratılan Kredi Hacmi* (sayı, Milyon TL) 19942006 Kefalet Sayısı 2007 2008 2009 2010 2011 Hazine Desteği KGF Öz Kaynakları Hazine Desteği KGF Öz Kaynakları TOPLAM 2.529 305 1.138 2.605 708 2.382 1.363 1.834 12.864 Kefalet Tutarı (Milyon TL) 185,63 52,99 284,59 565,35 275,9 663,02 441,4 601,4 3.070,28 Yaratılan Kredi Hacmi (Milyon TL) 280,86 75,45 402,58 790,65 434,1 868,31 681,2 812,5 4.345,65 *Hazine Desteği ile gemicilik ve denizcilik sektöründe faaliyet gösteren KOBİ dışındaki firmalara yönelik olarak da destek sağlanmakta olup, tablodaki rakamlara söz konusu destekler dahil edilmemiştir. Bu kapsamda Ocak-Aralık 2011 tarihlerinde Hazine desteği ile gemicilik sektöründeki 10 KOBİ’ye sağlanan 80,9 milyon TL tutarındaki kefalet ile 128,5 milyon TL tutarında kredi hacmi yaratılmıştır. Kaynak: Kredi Garanti Fonu A.Ş. 61 2010/263 sayılı Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanacak Hazine Desteğine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar (R.G. 10.04.2010/27548), 2011/2016 sayılı Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanacak Hazine Desteğine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar (R.G. 03.07.2011/27983). 77 İş Ortamı AB Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programı kapsamında, KGF A.Ş. ve Finansbank ile Avrupa Yatırım Fonu (AYF) arasında kredi garantileri anlaşması imzalanmıştır. KGF A.Ş. ile AYF arasında imzalanan “Yenilikçilik ve Rekabet Edebilirlik (CIP) Programı” kapsamında 112,5 milyon Avro’luk kredi hacmine ulaşılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda KGF A.Ş. tarafından uygulanmakta olan “Her Köye Bir KOBİ” Projesi’nde 2011 yıl sonu itibarıyla 523 KOBİ’nin 670 talebi karşılanmış olup, sağlanan 86,1 milyon Avro tutarındaki destek ile 107,7 milyon Avro tutarında kredi hacmi sağlanmıştır. zz AB Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) kapsamındaki “Büyüyen Anadolu’ya Kredi Kolaylıkları Projesi” ise 2010 yılı Ekim ayında uygulanmaya başlanmış olup, Proje kapsamında hedef bölgede62 500 milyon Avronun üzerinde kredi hacmi oluşturulması hedeflenmiştir. Bu çerçevede 2011 yıl sonu itibarıyla 2.700 KOBİ’ye toplam 180 milyon Avro tutarında kredi kullandırılmıştır. Ayrıca Proje kapsamındaki “Mikro KOBİ’lere Mikro Krediler Projesi” çerçevesinde de KGF A.Ş. tarafından 181 KOBİ’ye yönelik olarak sağlanan 2,5 milyon TL tutarındaki kefalet ile 3,2 milyon TL tutarında kredi hacmi yaratılmıştır. zz IPA kapsamında 2011 yılı içerisinde başlatılan, AYF ve İstanbul Risk Sermayesi Girişimi (IVCI) ile birlikte uygulanacak 16,3 milyon Avro bütçeli “Gelişen 43 Anadolu Girişim Sermayesi Fonu” Projesi kapsamında ise 2012 yılı içerisinde Türkiye’nin az gelişmiş bölgelerindeki KOBİ’leri hedefleyen yeni bir girişim sermayesi fonu oluşturulması ve fon tarafından yenilikçi sektörlerde faaliyet gösteren KOBİ’lere yatırım yapılması planlanmaktadır. zz Konsey üyelerinin VI. Yatırım Danışma Konseyi Toplantısında üzerinde önemle durduğu hususlardan biri olan, KOBİ’lerin üretim ve tedarik zincirleri arasındaki bağlantının güçlendirilmesi hususunda da önemli projeler yürütülmüştür. Bu kapsamda 2007 yılında uygulanmaya başlanan Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi çerçevesinde; 32 küme kategorisi belirlenmiş, 10 pilot iş kümesi için yol haritaları hazırlanmıştır63. zz Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı (BROP)64 kapsamındaki 11 pilot küme65 için de kümelenme analizleri yapılmış ve 11 pilot kümenin mevcut durumu ile kümelenme alanında ihtiyaç duyduğu temel hususlar ortaya konulmuştur. zz Kişi başı milli geliri Türkiye ortalamasının %75’inin altında bulunan, Türkiye’deki KOBİ’lerin %25’ine ev sahipliği yapan ancak KOBİ kredilerinin yalnızca %10’unun ulaştığı, İBBS II bölge sınıflandırmasında yer alan 43 il. 63 Mersin İşlenmiş Gıda İş Kümesi, Ankara Yazılım İş Kümesi, Ankara Makine İş Kümesi, Denizli-Uşak Ev Tekstili İş Kümesi, Konya Otomotiv Yan Sanayi İş Kümesi, Muğla Yat Üretimi İş Kümesi, Eskişehir-Bilecik-Kütahya Seramik İş Kümesi, İzmir Organik Gıda İş Kümesi, Manisa Elektrik Elektronik Aletler İş Kümesi, Marmara Otomotiv İş Kümesi. 64 BROP kapsamında, istatistiki bölge birimi sınıflandırılmasına göre İBBS-II bölgesinde bulunan toplam 43 ilde destek sağlanabilmektedir. 65 11 Pilot Küme; Kayseri-Mobilya; Gaziantep-Makine Halısı; Kahramanmaraş-Tekstil; Sivas-Doğal Taşlar; Yozgat-Mobilya; Trabzon-Ağaç İşlemeciliği; Samsun-Dış Ticaret İşlemleri; Malatya-Kayısı; Erzurum Kars-Kış Turizmi; Mardin-Turizm; Çorum-Makine. 62 78 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 zz Kümelenme çalışmalarında yer alan tüm paydaşların yararlanabilmesini teminen Kümelenme Portalı oluşturulmuştur. Kümelenme çalışmalarının tamamlanması ile birlikte, kümelerde yer alan KOBİ’lerin KOSGEB desteklerinden ve danışmanlık hizmetlerinden daha etkili ve verimli bir şekilde yararlanması sağlanabilecektir. Yine firmalar arası iş birliklerinin artırılmasına yönelik olarak, IPA kapsamın- da başlatılan AB destekli “Kümelenme ile Ağ Oluşturma ve Bölgesel İşbirliği için KOBİ’lerin Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında Samsun, Trabzon, Çorum, Gaziantep ve Kahramanmaraş illerinde; firmalar arası iş birliğinin artırılması ile verimliliklerinin ve katma değerlerinin geliştirilmesine, zz bölgedeki ihracatçı birlikleri ve sanayi odaları gibi yerel aktörler tarafından sunulan destek hizmetlerinin çeşitlendirilmesine, zz firmaların teknolojiye erişimlerinin kolaylaştırılmasına, zz üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesine ve zz firmaların uluslararası pazarlardaki rekabet gücünün artırılmasına yönelik önlemlerin uygulamaya konulması planlanmaktadır. zz Ayrıca, 2010 yılı Eylül ayı içerisinde yayımlanan tebliğ66 ile, kümelenme anlayışı ve proje yaklaşımı çerçevesinde, işletmelere yönelik proje bazlı veya yurt dışı pazarlama hususlarındaki eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin KOBİ grupları için uygulanabileceği bütünleşik bir destek mekanizması tasarlanmıştır. Bu kapsamda ihtiyaç, ölçek ve donanımlarına göre gruplandırılan her bir KOBİ grubu için ayrı eğitim ve danışmanlık programları uygulanarak işletmelerin uluslararası rekabet gücünün geliştirilmesine katkıda bulunulması hedeflenmektedir. KOBİ’lerin gerek kurumsal kapasitelerinin ve rekabet güçlerinin artırılması, ge- rekse sağlanan desteklerin ihtiyacı olan KOBİ’lere kısa zamanda ulaştırılabilmesi açısından danışmanlık sistemi oldukça önem taşımaktadır. Türkiye’deki KOBİ’lere yönelik olarak gerçekleştirilen çeşitli uluslararası yayınlarda da sıklıkla bu hususun üzerinde durulmaktadır. Bu kapsamda; zz 66 67 KOBİ’lerin sektörel olarak ihtiyaç duydukları danışmanlık hizmetlerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi hedefi çerçevesinde, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ile KOSGEB işbirliğinde “Türkiye’de KOBİ Danışmanlık Sistemi Projesi Çalışması” başlatılmıştır67. KOBİ danışmanlık hizmetine ilişkin standartların tespit edilmesi ve kalitesinin artırılmasının hedeflendiği Projenin 2012 yılı içerisinde tamamlanması planlanmaktadır. Proje kapsamında ayrıca, “KOBİ 2010/8 sayılı “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (R.G.23.09.2010/27708). Proje,2011/1274 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince Milletlerarası Antlaşma olarak yürürlüğe girmiştir (R.G.18.02.2011/27848). 79 İş Ortamı danışmanlığı”na ilişkin meslek standartların oluşturulması için Mesleki Yeterlilik Kurumu nezdinde gerekli çalışmalar da yürütülmektedir. zz Ayrıca, 50 ülkede faaliyet göstermekte olan Avrupa İşletmeler Ağı kapsamında Türkiye’de kurulan 7 konsorsiyum ve bunlara bağlı 33 Merkez tarafından, işletmelere fikri mülki haklar, teknoloji ve iş analizleri, AB kaynaklı finans ve Avrupa İşletmeler Ağı alanına giren diğer konularda özel danışmanlık hizmeti verilmektedir. Özellikle AB ülkeleri tarafından yaygın olarak uygulanmakta olan Küçük İşletmeler Yasası’ndaki temel prensiplerin Türkiye’de de benimsenmesi ve uygulanmasına yönelik olarak çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda; Avrupa Küçük İşletmeler Yasası›nın ilgili taraflara tanıtımının sağlanması ve Yasaya ilişkin farkındalık ve bilincin artırılması amaçlarıyla 30 Haziran 2010 tarihinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından temsilcilerin katılımıyla bir çalıştay ve Avrupa KOBİ Haftası etkinlikleri kapsamında 7 Ekim 2011 tarihinde “Avrupa Küçük İşletmeler Yasası: Tanıtım ve Türkiye Uygulamaları” konulu etkinlik düzenlenmiştir. zz Yasanın “Önce Küçük Olanı Düşün” prensibi çerçevesinde, KOBİ’lerin finansman problemlerine çözüm üretmek üzere, geç ödemelerde alacaklının korunmasına dair hükümler 14 Şubat 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Ticaret Kanunu’nda yer almıştır68. zz Yasa kapsamında yürütülecek çalışmaların etkinliği açısından, KOBİ’lerle ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından gereken destek ve yardımın sağlanması ve KOBİ’lerle ilgili oluşturulacak her türlü politika, strateji, eylem planı, uygulama, vb. çalışmalarda Yasa’da belirtilen prensiplerin göz önünde bulundurulması amacıyla Başbakanlık Genelgesi yayımlanmıştır69. zz Yurt dışında fuarlara katılan firmaların tanıtım faaliyetlerinin desteklenmesine yöne- lik olarak 2005 yılından itibaren yürürlükte olan Tebliğ, değişen koşullar çerçevesinde revize edilmiş olup70, bu çerçevede destek kapsamı, oranları, süreleri, limitleri ve desteklenecek birim sayısı yeniden düzenlenmiştir. Girişimciliğin desteklenmesine yönelik çalışmalar kapsamında ise 2011 yılı içerisinde düzenlenen 1.404 adet uygulamalı girişimcilik eğitimi programından yaklaşık 48.000 katılımcı faydalanmış ve bunlardan 2.400’ü kendi işletmelerini kurmuştur. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu (R.G. 14.02.2011/27846). 5 Haziran 2011 tarih ve 2011/6 sayılı “Avrupa Küçük İşletmeler Yasası Prensipleri” hakkındaki Başbakanlık Genelgesi. 70 2010/6 sayılı Yurt Dışı Birim, Marka ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (R.G. 18.08.2010/27676). 68 69 Küçük İşletmeler Yasası’ndaki temel prensiplerin Türkiye’de de benimsenmesi ve uygulanmasına yönelik çalışmalar 2010 ve 2011 yıllarında yaygınlaştırılmıştır. 80 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 F. Gümrük Süreçlerinin İyileştirilmesi Önceki toplantılarda olduğu gibi son YDK toplantısında da Konsey üyeleri, firmaların dünya piyasaları ile ilişkilerinin güçlendirilmesi amacıyla gümrük süreçlerinin iyileştirilmesinin kritik bir önem taşıdığını ifade etmişlerdir. Bu çerçevede üyeler, gümrük altyapısının uluslararası standartlarla uyumlu hale getirilmesinin, ihracatçılar ve ithalatçılar açısından maliyetlerin azaltılmasına katkıda bulunacağına dikkat çekmiş; gümrük süreçlerinin şeffaflığının ve hızının artırılmasına yönelik çalışmaların sürdürülmesinin gerekliliğini vurgulamışlardır. Konsey üyelerinin önerileri doğrultusunda, gümrük süreçlerinin iyileştirilmesine yönelik çalışmalara 2010 ve 2011 yıllarında da devam edilmiştir. Beyanname bilgilerinin gümrük müşavirleri, ithalat-ihracat şirketleri ve taşıyıcı firmalar tarafından elektronik ortamda transferini sağlayan Elektronik Veri Değişimi (EVD) aracılığıyla onaylanan beyanname oranı, 2006 yılından bu yana artış göstermekte olup bu oran 2011 yılında %93 olarak gerçekleşmiştir. Grafik 6: EVD ile Tescil Edilen Beyannamelerin Toplam Beyannamelere Oranı (İhracat) 100 90 80 70 60 83 86 87 90 93 76 50 % 2011 yılında ihracat beyannamelerinin %93’ü Elektronik Veri Değişimi (EVD) aracılığıyla onaylanmıştır. 40 30 20 10 0 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Kaynak: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrük müşavirleri, ithalat ve ihracat şirketleri, Veri Giriş Salonunda, Bilgisayarlı Gümrük Etkinlikleri (BİLGE) Sistemi aracılığıyla beyanname verebileceği gibi EVD aracılığıyla kendi bürolarından da beyanname verebilmektedir. Son yıllarda, EVD aracılığıyla beyanname veren gümrük müşavirleri ve ithalat- ihracat şirketlerinde artış gözlemlenmeye başlamıştır. 2011 yılında ihracat beyannamelerinin %93’ü 81 İş Ortamı EVD aracılığıyla, %7’si veri giriş salonunda onaylanırken; ithalat beyannamelerinin de %92’si EVD aracılığıyla %8’i veri giriş salonunda onaylanmıştır. Grafik 7: Elektronik Ortamda Onaylanan Beyanname Oranı (İhracat) 100 90 80 70 60 % 50 83 88 90 89 91 93 12 10 11 9 7 2008 2009 40 30 20 10 0 17 2006 2007 Veri Giriş Salonu 2010 2011 EVD Kaynak: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Grafik 8: Elektronik Ortamda Onaylanan Beyanname Oranı (İthalat) 100 90 80 70 % 60 70 50 78 84 85 16 15 2008 2009 88 92 40 30 20 10 30 22 0 2006 2007 Veri Giriş Salonu 12 8 2010 2011 EVD Kaynak: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren mavi hat71 kapsamındaki ihracat beyannamelerinde kağıtsız beyanname uygulamasına geçilmiştir. 71 Mavi hat, A ve B sınıfı onaylanmış kişi statüsüne sahip kişilerin ithalatta ve ihracatta, C sınıfı kişi statüsüne sahip kişilerin ise yalnızca “1000” rejim kodu ile yapılan ihracatta yararlandığı, eşyanın belge kontrolüne veya muayeneye tabi tutulmadığı hattır. 82 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Posta ve hızlı kargo taşımacılığının etkinliğinin artırılması amacıyla hazırlanan Gümrük Genel Tebliği, Ocak 2010’da yürürlüğe girmiştir72. Teknik altyapı çalışmaları, 7 Mart 2011 tarihinde tamamlanarak uygulamaya geçilmiştir. Söz konusu Tebliğ ile hızlı kargo firmaları ve Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü (PTT), belirli limitler dahilindeki ticari olmayan eşyanın işlemlerini, eşyanın alıcısından herhangi bir vekalet almaksızın takip edip tamamlayabilecektir. Böylece işlemlerin hızlanması, kırtasiyeciliğin azalması ve maliyetlerin düşürülmesi amaçlanmaktadır. Gümrük işlemlerinde maliyetin azaltılması ve sürecin kısaltılması amacına yönelik olarak, ihracatın e-imza uygulaması ile düzenlenmesi çalışmaları kapsamında, Kasım 2010’da sistemin Ankara TIR Gümrük Müdürlüğünde pilot uygulamasına başlanmıştır. Sistemin tüm gümrük idarelerine yaygınlaştırılması çalışmaları ise devam etmektedir. 1 Ocak 2012 tarihi itibarıyla NCTS (Yeni Bilgisayarlı Transit Sistemi) ülkemizde ulusal düzeyde uygulanmaya başlanmıştır. Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi (TAREKS) kapsamında düzenlemeler yapılarak, pilot uygulamalara 2011 yıılında başlanılmıştır. Gümrüklerde ortaya çıkan zaman kaybını ve maliyetleri azaltmak için, “Tek Pencere” sisteminin kurulması çalışmalarına başlanılmıştır. Ülkemizin Ortak Transit Sözleşmesine taraf olmak üzere yürüttüğü çalışmalar kap- samında 1 Ocak 2012 tarihi itibarıyla Yeni Bilgisayarlı Transit Sistemi (NCTS) ülkemizde ulusal düzeyde uygulanmaya başlanmıştır. 2012 yılı başında NCTS’nin yanı sıra, Önceden Özet Beyan verilmesi (deniz ve hava yolunda) uygulamaları kapsamında -emniyet ve güvenlik amaçlı- risk analizi ve değerlendirmesi çalışmalarına başlanmıştır. 2012 yılı sonuna kadar her iki uygulama kapsamında etkili ve seçici risk analizi ve değerlendirmesi yapılmaya başlanmış olacaktır. İhracat, ithalat ve iç piyasa pamuk denetimlerinin elektronik ortamda yapılmasına, e-imza kullanılmasına ve firmaların 7 gün 24 saat işlem yapmasına olanak sağlayan TAREKS’in hayata geçirilmesine yönelik düzenlemelere Ekim 2010’da başlanmıştır. TAREKS ile, dış ticaret denetimlerinin risk analizi yoluyla etkinleştirilmesi, kalitesiz ve güvensiz ürünler üzerine yoğunlaştırılması, bürokrasinin azaltılması ve maliyetlerin azaltılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda Aralık 2010’da seçilmiş tarım ürünleri ithalatında pilot uygulama başlatılmış olup73 seçilmiş sanayi ürünleri ithalatı74, tarım ürünleri ihracatı75, iç piyasa pamuk76 ile pil ve akümülatörlerin ithalatı77 denetimlerinde uygulamalar devam etmektedir78. Gümrüklerde ortaya çıkan zaman kaybını ve maliyetleri azaltmak için, ilgili kurum ve kuruluşlar arasında entegre bir yönetim sistemi tesis edecek olan “Tek Pencere” sisteminin kurulması çalışmalarına Ekonomi Bakanlığı tarafından başlanmıştır79. Gümrük Genel Tebliği (Posta ve Hızlı Kargo Taşımacılığı)(Seri No:1)(R.G. 28.01.2010/27476). 08.12.2010 tarihinde pilot uygulama başlatılmıştır. 2010/42 sayılı Bazı Tarım Ürünlerinin İthalat Denetimlerinin Dış Ticaret Veri Sistemi Üzerinden Yapılmasına Dair Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği (R.G. 03.12.2010/27774). 74 01.01.2011 tarihinde pilot uygulama başlamıştır. 2010/43 sayılı Bazı Kişisel Koruyucu Donanımların İthalat Denetimlerinin Dış Ticaret Veri Sistemi Üzerinden Yapılmasına Dair Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği (R.G. 25.12.2010/27796). 75 09.02.2011 tarihinde pilot uygulama başlamıştır. 2011/22 sayılı Ticari Kalite Denetim Yeterlik Belgesi Kapsamında Gerçekleştirilen Bazı Tarımsal Ürünlerin İhracat Denetimlerinin Dış Ticaret Veri Sistemi Üzerinden Yapılmasına Dair Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği (R.G. 30.01.2011/27831). 76 31.12.2010 tarihli ve 48324 sayılı Ekonomi Bakanlığı Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirme Genel Müdürlük onayı. 77 13.03.2011 tarihinde pilot uygulama başlamıştır. 2011/29 sayılı Pil ve Akümülatörlerin İthalat Denetimlerinin Dış Ticaret Veri Sistemi Üzerinden Yapılmasına Dair Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği (R.G. 03.03.2011/27863). 78 TAREKS ile ilgili detaylı bilgi, I/B Dış Ticaret bölümünde yer almaktadır. 79 Gümrük Hizmetlerinde Tek Pencere Sistemi başlıklı 2012/6 sayılı Başbakanlık Genelgesi (R.G. 20.03.2012/28239). 72 73 83 İş Ortamı G. İş Ortamının İyileştirilmesine Yönelik Diğer Öneriler 1. Mesleki Eğitim Sisteminin Geliştirilmesi, Eğitim ve İstihdam İlişkisinin Güçlendirilmesi Türkiye’deki mesleki ve teknik eğitimin iş gücü piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda yenilenmesi, yatırım ortamının temel bileşenleri arasında yer almaktadır. Nitekim, VI. YDK Toplantısında Konsey üyeleri, Türkiye’de yeni ve daha nitelikleri iş alanlarının yaratılabilmesini teminen, eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirilmesinin önemini yeniden vurgulamışlardır. Mesleki ve teknik eğitimin teknolojik gelişmeler ve iş piyasasının talepleri doğrultusunda geliştirilmesi, hayat boyu öğrenme anlayışı içinde aktif iş gücü piyasası politikalarının etkinleştirilmesi ve mesleksizlik sorununun giderilerek iş gücünün istihdam edilebilirliğinin artırılması amacıyla, 2010 yılında “İstihdam ve Mesleki Eğitim İlişkisinin Güçlendirilmesi Eylem Planı” hazırlanmıştır80. Eylem Planı, dokuz öncelikli alan altında toplanan 38 tedbirden oluşmaktadır. 2012 Şubat ayı itibarıyla gerçekleşen tedbir sayısı 24’tür. 2010 Yılı Programı kapsamında, mesleki eğitim ve öğretimin iş piyasasının taleple- riyle uyum düzeyinin arttırılmasına, eğitim kalitesinin yükseltilmesine, mali kaynakların çeşitlendirilmesine ve iş dünyasının yönetimde rol almasına yönelik olarak başlatılan “Mesleki Eğitim ve Öğretim Stratejisi” hazırlanması çalışmaları, 2011 yılında da sürdürülmüştür. Yine 2012 yılı Programı kapsamında, mesleki eğitimin payı ve kalitesinin artırılması ve özel sektör ile meslek örgütlerinin mesleki eğitim sürecine idari ve mali yönden aktif katılımının sağlanması için ihtiyaç duyulan düzenlemelerin yapılmasına devam edilecektir. 9. Kalkınma Planı, Hükümet Programı, Şura Kararları ve Orta Vadeli Programı ışığında hazırlanan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Stratejik Planı (2010-2014) kapsamında, plan dönemi sonuna kadar ortaöğretimde brüt okullaşma oranının %90’ı aşması, mesleki eğitimin genel ortaöğretimdeki payının ise %50’ye ulaşması hedeflenmektedir. 2012 yılı Şubat ayı itibarıyla ortaöğretimdeki brüt okullaşma oranı %92,56’ya, mesleki eğitimin genel ortaöğretim içindeki payı da %47,95’e çıkmıştır. 2011-2015 yılları arasındaki 5 yıllık dönemi kapsayan ve T.C. Hükümeti ile Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) arasında imzalanan Ülke Programı Eylem Planı kapsamında, 2011-2012 Çalışma Planı yürütülmektedir. Ortaöğretimde okullaşma oranının arttırılmasına yönelik yürütülen söz konusu plan kapsamında, okul terk ve sınıf tekrarlarının nedenlerinin belirlenmesi ile 14-18 yaş grubunda 80 İstihdam ve Mesleki Eğitim İlişkisinin Güçlendirilmesi Eylem Planı Hakkında Karar (R.G. 15.07.2010/27642). “İstihdam ve Mesleki Eğitim İlişkisinin Güçlendirilmesi Eylem Planı”nda yer alan 38 tedbirden, 2012 Şubat ayı itibarıyla 24’ü gerçekleşmiştir. ”Mesleki Eğitim ve Öğretim Stratejisi” hazırlık çalışmaları 2011 yılında da devam etmiştir. 2012 yılı Şubat ayı itibarıyla ortaöğretimdeki brüt okullaşma oranı %92,56’ya, mesleki eğitimin genel ortaöğretim içindeki payı da %47,95’e çıkmıştır. 84 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 olup örgün eğitim dışında olan çocukların özelliklerinin, ihtiyaçlarının ve beklentilerinin tespit edilerek politikaya dönüştürülmesi amacıyla iki araştırma yapılmaktadır. Araştırmaların 2012 yılı sonunda tamamlanması ve sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılması planlanmaktadır. Son yıllarda meslek yüksekokulları (MYO)’nın sayısı ile, MYO’ya devam eden öğ- renci sayısında önemli bir artış gözlenmektedir: Son 5 yıllık dönemde, MYO sayısı yaklaşık %30’luk artış göstererek 687 olarak gerçekleşmiştir. MYO’lara devam eden öğrenci sayısı ise yaklaşık %22,5 oranında artarak, 2010-2011 öğretim yılı itibarıyla 614.873’e (açıköğretim öğrencileri hariç) ulaşmıştır. MYO öğrencilerinin (açıköğretim öğrencileri hariç) toplam yükseköğretim öğrencileri içindeki payı ise, 2010-2011 öğretim yılı itibarıyla %29,24’dür. Mesleki eğitim sisteminin geliştirilmesi, eğitim ve istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi amacıyla 2006 yılından bu yana yapılan “İşgücü Piyasası İhtiyaç Analizleri” ile, iş gücü piyasası ile ilgili periyodik ve güvenilir bilgi elde edilmekte, kısa vadede istihdamda artış veya azalış beklenen sektörler ile meslekleri tespit edilmekte ve böylece bu mesleklerde ihtiyaç duyulan beceri ve yetenekler belirlenerek istihdam politikalarının oluşumuna katkı sağlanmaktadır. Uygulanan anket sonuçları çerçevesinde şekillenen politikalar neticesinde, 2011-2012 eğitim öğretim yılında MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlı okullarda öğrenci sayısı 1.547.935 iken, mesleki ve teknik eğitimin genel ortaöğretim içindeki oranı %48’i bulmuştur. Bunun yanı sıra, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlı okullardaki öğrenci sayısında son bir yılda %12’lik bir artış sağlanmıştır. Okullardan gelen talepler ile ticaret ve turizm sektörlerinin beklentileri doğrultusun- da yapılan çalışmalar sonucunda, meslek liselerindeki ders yükü, staj çalışmalarına daha fazla zaman ayırmalarına imkan tanımak üzere, 2010-2011 eğitim ve öğretim yılından itibaren kademeli olarak uygulanmak üzere azaltılmıştır. Mesleki ve teknik eğitim öğrencilerinin yabancı dil bilgisinin geliştirilmesi amacıyla ticaret ve turizm eğitimine yönelik alanlar ile yaygın eğitim programlarında mesleki yabancı dil dersi de eklenmiştir. Bu kapsamdaki eğitimlere 2011 yılında başlanmıştır. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve MEB işbirliğinde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bulunan 8 pilot ildeki81, 8 pilot sektörde82; 16’sı mesleki ortaöğretim kurumu, 5’i mesleki eğitim merkezi ve 8’i MYO olmak üzere toplam 29 eğitim kurumunda yürütülen “İnsan Kaynaklarının Mesleki Eğitim Yoluyla Güçlendirilmesi Projesi” (İKMEP) 2010 yılı itibarıyla tamamlanmıştır. Proje çalışmaları sonucunda, 20 meslek için ön lisans programları ve eğitim standardı dokümanı, 52 öğretim programı, 64 meslek programı ve 19 sertifika programı tamamlanmış ve 2010-2011 öğretim yılından itibaren yükseköğretim kurumlarında uygulanmaya başlanmıştır. 81 82 Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya, Şanlıurfa, Van. Bilişim teknolojileri, elektrik-elektronik, gıda, makine, metal işleri, otomotiv, tekstil, turizm. 85 İş Ortamı İKMEP programlarının MYO’da uygulamaya konulması ile birlikte, ilgili uzaktan eğitim programı da hayata geçirilmiş olup, 60 uzaktan eğitim merkezi ve 300 lokasyonla nokta bağlantısı sağlanmıştır. Türkiye’de “Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi”nin (MEGEP) yanı sıra, 2005 yılından bu yana mesleki eğitimin modernizasyonu yoluyla Türkiye’deki insan kaynakları gelişiminin desteklenmesi amacıyla Dünya Bankası desteğiyle “Ortaöğretim Projesi” yürütülmektedir. Anılan proje kapsamında, ortaöğretim ve yükseköğretim programları arasında program bütünlüğü sağlanmış; adalet alanındaki mesleki dallar için ihtiyaç analizleri ve yeterlilik tabloları çalışmaları tamamlanarak, alanın uygulanacağı okullara yönelik donanım hazırlanmıştır. Mesleki ve teknik eğitimde uygulanmakta olan örgün eğitim programları, Uluslararası Eğitim Programlarının Sınıflandırılmasına (ISCED-97) uygun hale getirilmiş ve 2011 yılı sonu itibarıyla 60 alan ve 226 dal programı hazırlanmıştır. 25544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu’nda83, 2011 yılında eğitim ve öğre- tim kurumlarının akreditasyonuna yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeler ile, akredite olan eğitim ve öğretim kurumlarından mezun olanlara kazandıkları meslekî yeterliliklere uygun Meslekî Yeterlilik Belgesi verilmesi öngörülmektedir. 2012 Şubat ayı itibarıyla toplam 249 adet meslek standardı, Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 2. Türkiye Algısının İyileştirilmesi Konsey üyeleri, 2010 yılında gerçekleştirilen VI. Toplantıda da Türkiye algısının gerçekle uyumlaştırılmasının yatırım ortamının iyileştirilmesine katkıda bulunacak önemli hususlardan olduğunu vurgulamışlardır. Bu kapsamda, geçtiğimiz dönemde Türkiye’nin yatırım ortamı ile tarihi, kültürü ve turistik değerlerinin tanıtımı amacıyla çeşitli faaliyetler yürütülmüştür. Yatırım Tanıtım Faaliyetleri 2006 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA), 2011 yılında da Türkiye’nin yatırım ortamının tanıtılması amacıyla çeşitli tanıtım faaliyetlerine devam etmiştir. 83 5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu’nda (R.G.07.10.2006/26312) , 11.10.2011 tarih ve 665 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişiklik yapılmıştır. 2012 Şubat ayı itibarıyla toplam 249 adet meslek standardı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 86 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Türkiye’nin yatırım ortamının tanıtımına ilişkin 2011 yılında 3.500 adet kitapçık, 656.000 adet broşür; 2012 yılı Ocak-Mart aylarında ise 720 adet kitapçık, 2.200 adet broşür dağıtılmıştır. Türk Hava Yolları (THY) ile gerçekleştirilen işbirliği çerçevesinde THY uçuşlarında 2011 yılında yaklaşık 529.000; 2012 yılı Ocak-Mart aylarında ise yaklaşık 70.000 adet broşür dağıtılmıştır. 2010-2011 Global Medya Kampanyası çerçevesinde, CNN, Emirates Open Skies Magazine, The Economist ve Bloomberg Businessweek gibi medya kuruluşları ile sözleşmeler imzalanmıştır. Tablo 26: 2010-2011 Global Medya Kampanyası TV Yayın Miktarı AL Jazeera CNN International Lufthansa Inflight TV Skynews 12.000 sn. 100.000 sn. 12 ay 36.000 sn. Dergi Bloomberg Businessweek 12 yayın British Airways High Life Magazine 12 yayın Emirates Open Skies Magazine 12 yayın Lufthansa Magazine 12 yayın Singapore Airlines Silverkris Magazine 12 yayın The Economist 12 yayın The Turkish Perspective 7 yayın Gazete Financial Times 160 yayın Kaynak: TYDTA Türkiye’nin ticaret ve yatırım potansiyelini uluslararası çevrelere daha etkin tanıtmak amacıyla, Ekonomi Bakanlığı’nın yurt dışı temsilcilik ağının güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda, Ekonomi Bakanlığı yurt dışı ticaret müşavirliği sayısı 2010 yılında 77 ülke ve 3 uluslararası örgüt nezdinde 100 merkezde toplam 115 iken; 2011 yılı sonunda müşavirlik sayısı 89 ülke ve 3 uluslararası kuruluş nezdinde 136 merkezde toplam 195’e ulaşmıştır. 2012 yılında Ekonomi Bakanlığı yurt dışı teşkilatının 105 ülke ve 3 uluslararası örgüt nezdinde 159 merkezde toplam 250 müşavir ile faaliyet göstermesi planlanmaktadır. 87 İş Ortamı Ülkenin Uluslararası İmajının Geliştirilmesi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’nin uluslararası imajının geliştirilmesi amacıyla 2011 yılında yürütülen çalışmalar kapsamında; CNN kanalının Amerika, Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Asya Pasifik bölgelerindeki yayınlarında Ocak-Mart 2011 tarihleri arasında Türkiye tanıtım filmleri yayınlanmıştır. Living İzmir Projesi kapsamında 25 farklı ülkeden yaklaşık 66 medya mensubu 1419 Mayıs 2011 tarihleri arasında İzmir’de ağırlanmıştır. Istancool Festivali kapsamında dünyaca ünlü sanatçı, edebiyatçı ve modacılar 27-29 Mayıs 2011 tarihleri arasında İstanbul’da bir araya gelmiştir. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Projesi Türkiye’nin uluslararası imajının geliştirilmesi ve uluslararası alanda Türkiye algısının iyileştirilmesine yönelik atılan adımlardan biri de İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) oluşturulmasına yönelik yürütülen çalışmalardır. İstanbul’un bir finans merkezi haline getirilmesine yönelik çalışmalar, ekonomik işleyişin fiziksel, kurumsal ve yasal altyapısını güçlendirecektir. Diğer taraftan, finans merkezi çalışmaları kapsamında yürütülecek olan tanıtım faaliyetlerinden elde edilecek sonuçlar, yalnızca İstanbul ve finans konuları ile sınırlı kalmayacak, Türkiye’nin global marka olarak algısının güçlendirilmesine de katkı sağlayacaktır. 2 Ekim 2009 tarihinde yürürlüğe giren İFM Stratejisi ve Eylem Planı’nda; uluslara- rası standartlarda işleyen bir hukuk altyapısının oluşturulmasına, finansal ürün ve hizmet çeşitliliğinin artırılmasına, vergi sisteminin basitleştirilmesine ve etkinleştirilmesine, düzenleyici ve denetleyici çerçevenin geliştirilmesine, fiziksel ve teknolojik altyapının güçlendirilmesine, nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılayacak bir eğitim altyapısının sağlanmasına ve dünya ölçeğinde tanıtım ve izleme yapacak bir organizasyon yapısının oluşturulmasına yönelik öncelikler ile eylemler belirlenmiştir84. 1 Mayıs 2010 tarihinde yayımlanan Başbakanlık Genelgesiyle İFM idari yapılanması oluşturulmuştur. Bu çerçevede, İFM Yüksek Konseyi, İFM Ulusal Danışma Kurulu, İFM Koordinatörlüğü, 8 adet çalışma komitesi ve Yüksek Konseye tavsiyede bulunmak üzere İFM Uluslararası Danışma Konseyi kurulmuştur. 2012 yılı Şubat ayı itibarıyla İFM Stratejisi ve Eylem Planı’nda yer alan 71 eylemin 12’si sonuçlandırılmış, 24 eylemde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu kapsamda; 84 İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı, Ekim 2009 http://bit.ly/I1QXqj 88 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na ek olarak Sermaye Piyasası Kanunu Taslağı hazırlanmıştır. Taslak ile İstanbul’un uluslararası finans merkezi haline getirilmesi için önemli bir bileşen olan yargısal altyapının iyileştirilmesi konusunda önemli bir adım atılmıştır. zz Yabancı menkul kıymetlerin yurt içi piyasalarda işlem görmesi için gerekli mevzuat değişikliği yapılarak, yabancı şirketlerin borsaya kotasyonu için gereken Maliye Bakanlığı izni kaldırılmış ve gerekli altyapı oluşturulmuştur. zz Pay sahipliğinin kaydi olarak takibine ilişkin Takasbank ve Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK)’nun altyapısı güçlendirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen kaydî ortaklık haklarının elektronik ortamda kullanımına ilişkin hazırlıklar tamamlanmış; MKK bünyesinde elektronik genel kurul hizmetlerine olanak sağlanmıştır. zz Sermaye Piyasası Kanunu Taslağı ile İstanbul’un uluslararası finans merkezi haline getirilmesi için önemli bir bileşen olan yargısal altyapının iyileştirilmesi konusunda önemli bir adım atılmıştır. 2012 yılı içerisinde borsaların hukuki statülerinin netleştirilerek anonim şirket şek- linde yapılandırılmak suretiyle genel kamu idaresi kapsamından çıkarılması; Bireysel Katılım Sermayesi Piyasası Kanunu Taslağının TBMM’ye sevk edilmesi; şirketlerin halka açılmalarının ve halka açıklık oranlarını arttırmalarının teşvik edilmesine yönelik çalışmaların tamamlanması planlanmaktadır. 3. Vergi Sisteminin Etkinliğinin ve Öngörülebilirliğinin Artırılması Vergi sistemindeki yapısal problemlerinin çözümlenmesi, vergi idaresinin çağdaş ve etkin bir yapıya kavuşturulması, ekonomik ve teknolojik gelişmelerin yarattığı imkanların vergilendirmede kullanılmasına yönelik çalışmalar büyük bir kararlılıkla sürdürülmüş ve bu çerçevede, kayıt dışı ekonomi ile mücadele çalışmalarına da hız kazandırılmıştır85. 2010 ve 2011 yıllarında yapılan vergisel düzenlemeler ile verginin tabana yayılması ve daha adil, tutarlı ve öngörülebilir bir vergilendirme sistemi oluşturulmasına yönelik önemli tedbirler hayata geçirilmiştir. 201086 ve 2011 yıllarında yapılan ver- gisel düzenlemeler ile verginin tabana yayılması ve daha adil, tutarlı ve öngörülebilir bir vergilendirme sistemi oluşturulmasına yönelik önemli tedbirler hayata geçirilmiştir. Bu kapsamda: zz 85 86 Gelir vergisi tarifesinin üçüncü ve dördüncü diliminde ikili bir ayırıma gidilerek ücret gelirleri ile diğer gelir unsurları ayrıştırılmıştır. Böylece, ücret geliri elde edenlerin, diğer Kayıt dışı ile mücadele kapsamındaki gelişmeler II/A bölümünde incelenmekte olup, ayrıntılı bilgi için bknz. s. 49. 6009 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G. 01.08.2010/27659). 89 İş Ortamı gelir unsurlarından gelir elde edenlere nazaran daha geç %35’lik dilime girmesi sağlanmıştır87. zz Stopaj yönünden tam ve dar mükellefler arasındaki ayırıma88 son verilmiş, sermaye şirketlerinde (yatırım fonları dahil), menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası kazançları için banka ve aracı kurumlarca yapılacak vergi tevkifatı oranı %0 olarak yeniden belirlenmiştir. zz Kazancın yetersiz olması nedeniyle, indirilemeyen ve sonraki dönemlere devreden yatırım indirimi istisnasından yıl sınırlaması olmaksızın yararlanılmaya devam edilmesi sağlanmış olup, indirim konusu yapılacak tutarın ise ilgili kazanç tutarının %25’ini aşmaması öngörülmüştür. zz KOBİ’lere kredi sağlayan kredi garanti kurumlarına tanınmış olan muafiyetin yeniden düzenlenmesi suretiyle, kredi garanti desteği ihtiyacı bulunan büyük ölçekli işletmelere de kredi garantisi sağlanması ve böylece ekonomik etkinliğin arttırılması sağlanmıştır. zz Geciken vergi borçlarının ödenmesini kolaylaştırmak üzere amme alacaklarına uygulanan gecikme zammı oranı, 19 Ekim 2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık %1,95’den, %1,40’a89; tecil faiz oranı ise 21 Ekim 2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yıllık %19 oranından, %12 oranına indirilmiştir90. zz Gelişen teknolojiye paralel olarak mükelleflere yapılacak tebligatın mükelleflerin elverişli elektronik adreslerine yapılması imkanı getirilmiştir. zz Türkiye’de kurulu vadeli işlem ve opsiyon borsalarında gerçekleştirilen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri nedeniyle lehe kalan tutarlar için banka ve sigorta muameleleri vergisi istisnası getirilmiştir. zz Yurt içinde Türk Lirası cinsinden ihraç edilen tahvillerin geri alım ve satım taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılması ile vadesi beklenmeksizin satışı nedeniyle lehe alınan paralara uygulanacak banka ve sigorta muameleleri vergisi oranı % 5’ten % 1’e indirilmiştir91. zz Varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarının geri alım ve satım taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılması ile vadesi beklenmeksizin satışı nedeniyle lehe alınan paralara uygulanacak banka ve sigorta muameleleri vergisi oranı % 5’ten % 1’e indirilmiştir92. Ücret gelirlerinde 76.200 TL ve üzeri gelirler 4. dilim kapsamında değerlendirilirken diğer gelir unsurları için 3. dilime ait üst limit 50.000 TL olarak belirlenmiştir. 88 Türkiye’de yerleşmiş, resmi Daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları tam mükellef sayılırlar ve gerek Türkiye gerekse yurt dışında elde ettikleri gelirlerin tamamı üzerinden vergilendirilirler. Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler dar mükellef sayılırlar. Bu kişiler sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler. Yurt dışında çalışan Türk vatandaşları dar mükellef olarak kabul edilmektedir. Kurumlar açısından ise kanuni ve iş merkezleri Türkiye’de olmayan şirketler dar mükellef olarak değerlendirilirler. 89 2010/965 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (R.G.19.10.2010/27734). 90 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu’nun 48 inci maddesi gereğince Maliye Bakanlığına tanınan yetki kullanılmıştır. 91 20.12.2010 tarihli ve 2010/1182 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (R.G.29.12.2010/27800). 92 26.04.2011 tarihli ve 2011/1854 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (R.G.29.06.2011/27979. 87 90 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 25 Şubat 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun ile alacakların yeniden yapılandırılması, ihtilaflı alacakların ihtilaflarının sonlandırılması, ihraç edilecek ürünlerin imalatı ile gemi imal ve inşası ile ilgili olarak yapılacak teslim ve hizmetlerin istisna kapsamına alınması ve yatırımlarda devlet yardımları hakkında karar gereğince yapılan yatırımlarda kurumlar vergisi indirimi oranlarının artırılması gibi çeşitli vergisel tedbirler hayata geçirilmiştir93. zz 2011 yılında yapılan bir düzenleme ile, yatırım Teşvik Belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makine ve teçhizatın, finansal kiralama şirketleri tarafından kiralanması ve gümrük tarife istatistik pozisyonları itibarıyla sayılan amortismana tabi iktisadi kıymet niteliği taşıyan makine ve cihazların finansal kiralama şirketlerine teslimi ve bu malların finansal kiralama şirketleri tarafından kiralanması ve teslimi indirimli orana tabi tutulmuştur94. zz Anonim ve limited şirket statüsünde olup 2011 yılı sonu itibarıyla e-fatura uygu- lamasından gönüllü olarak yararlanan kullanıcı sayısı 262 adet olup, düzenlenen e-fatura sayısı 347.669 adettir. E-fatura aracılığı ile faturalaşma işlemlerinin daha hızlı ve güvenli yapılması sağlanmış; iş gücü, zaman ve faturalaşma maliyetlerinde önemli ölçüde tasarruf kaydedilmiştir. Uygulama ile ayrıca belli sektörlerde ticari aktivitelerin takibi ve ekonomik büyüklüklerin tahmini mümkün hale gelmiş; denetim birimlerine hızlı, kolay ve işlenebilir veri akışı sağlanmıştır. Elektronik Defter ile ilgili çalışmalar 2011 yılı sonunda tamamlanmıştır95. www.edef- ter.gov.tr internet adresi içeriği oluşturularak yayına başlamıştır. E-defter kılavuzları oluşturularak ilgili internet adresinde üzerinden yayınlanmıştır. Vergide otomasyona geçilmesi ve elektronik vergi ödemelerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar sürdürülmüş, bu kapsamda 6 Şubat 2011 tarihi itibarıyla 24 banka e-tahsilat sistemine geçmiştir. E-tahsilat uygulaması kapsamında, yapılan tahsilatlar başka bir işleme gerek olmaksızın, tahsilat anında mükellefin vergi dairesi hesaplarına işlenmektedir. Uluslararası muhasebe ve denetim standartları ile uyumlu düzenlemelerin temini ve güncellenmesi amacıyla yapılan düzenleme ile96, işletmeler nezdinde yapılan bağımsız dış denetimlerde uygulanan farklı denetim usul ve teknikleri ortadan kaldırılmakta, ülke genelinde mali tablolara standart getirilmesinde mevcut kurumsal altyapı güçlendirilmektedir. İnternet Vergi Dairesinden elektronik ortamda yapılan işlemlerle ilgili olarak; R.G. 25.02.2011/27857 (1. Mükerrer) 27.12.2011 tarih ve 28155 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/2604 sayılı Kararname ile 2007/13033 sayılı Kararname eki (I) sayılı listeye eklenen hükümler ile. 95 1 Sıra Nolu e-Defter Genel Tebliği (R.G. 13.12.2011 / 28141). 96 660 Sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (R.G. 02.11.2011/28103). 93 94 91 İş Ortamı Şubat 2011 tarihinden itibaren, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler aracılık yaptığı mükelleflerin beyanname ve bildirimlerini gönderebilmelerine ilişkin aracılık/aracılık ve sorumluluk sözleşmelerinin girişini İnternet Vergi Dairesinden elektronik ortamda yapabilmektedir. zz Ocak 2011 tarihinden itibaren mükellefler bandrol bildirimlerini İnternet Vergi Dairesinden elektronik ortamda verilebilmektedir. zz Mart 2011 tarihinden itibaren, Noterler veya Noterlik Görevini İfa ile Mükellef Olanlar Tarafından Tasdik Edilen Belgeler ile Defterlere İlişkin Bildirimler İnternet Vergi Dairesinden elektronik ortamda gönderilebilmektedir. zz Mayıs 2011 tarihinden itibaren, mükelleflerin vergi levhaları İnternet Vergi Dairesinden elektronik ortamda alınmaya başlanmıştır. zz 1 Kasım 2011 tarihi itibarıyla, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Beyannameleri İnternet Vergi Dairesinden elektronik ortamda alınmaktadır. zz 2011 yılı itibarıyla mükelleflerin vergi ödemelerinin adet bazında %37’si elektronik ortamda gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla 2003 yılında %24’lerde olan bu oranda görülen artış, vergi mükelleflerinin elektronik ödeme imkanlarından yararlanma alışkanlıklarında önemli iyileşmeler sağlandığını göstermektedir. Tablo 27: Vergi Dairelerinde ve Elektronik Ortamda Gerçekleştirilen Vergi Ödemeleri (01.01.2011-31.12.2011) Tahsilat Şekli Ödeme Sayısı Oranı (%) Tahsilat Tutarı (milyon TL) Oranı (%) Vergi Dairesi Tahsilatı 89.636.821 62,90 71.335,59 30,54 Banka Tahsilatı 52.864.787 37,10 162.279,71 69,46 Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı 2012 yılında yapılan vergisel düzenlemeler ile; Gerekli şartları taşıyan mükelleflerin yatırım indirimi istisnasından yıl ve oran sınırlaması olmaksızın yararlanması sağlanmıştır97. zz Türev ürünlerinden elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine ilişkin olarak mükelleflerin tereddütlerinin giderilmesi ve uygulama kolaylığı sağlanması amacıyla hazırlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği Resmi Gazete’de yayımlanmıştır98. Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları, gelirin hem elde edildiği devlette, hem de geliri elde edenin mukim olduğu devlette ayrı ayrı vergilendirilmesini sağlamaktadır. Bu anlaşmalar ile, diğer devlette yatırım yapan, teknoloji götüren veya hizmet sunan kişilerin diğer devletin tam mükelleflerine kıyasla daha ağır vergilendirilmesi zz Anayasa Mahkemesinin 09.02.2012 tarihli ve Esas No:2010/93, Karar No:2012/20 sayılı iptal Kararına ilişkin yürütmeyi durdurma kararı, 18.02.2012 tarihli ve 28208 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 98 5 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (R.G.19.01.2012/28178) 97 2011 yılı itibarıyla mükelleflerin vergi ödemelerinin adet bazında %37’si elektronik ortamda gerçekleştirilmiştir. 92 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 önlenmekte, yabancı yatırımcılar veya diğer girişimciler bakımından vergilemeyi belli prensiplere bağlamak suretiyle iç mevzuattaki değişkenliğin uzun vadeli planlama açısından yaratacağı sakıncaları ortadan kaldırmaktadır. Ülkemiz ile bugüne kadar 76 ülke arasında Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması imzalanarak yürürlüğe girmiştir. Ülkemiz ile bugüne kadar 76 ülke arasında Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması imzalanarak yürürlüğe girmiş olup, buna ilişkin ayrıntılı tablo aşağıda yer almaktadır99: Tablo 28: Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Taraf Devlet 1) İmza Tarihi Resmi Gazete Tarih-No Yürürlük Uygulama Başlangıç Tarihi Avusturya 03.11.1970 01.08.1973 – 14612 24.09.1973 01.01.1974 Avusturya (revize) 28.03.2008 26.06.2009 – 27270 01.10.2009 01.01.2010 2) Norveç 16.12.1971 21.12.1975 – 15445 30.01.1976 01.01.1977 Norveç (revize) 15.01.2010 28.05.2011 – 27947m. 15.06.2011 01.01.2012 3) Güney Kore 24.12.1983 02.10.1985 – 18886 25.03.1986 01.01.1987 4) Ürdün 06.06.1985 15.07.1986 – 19165 03.12.1986 01.01.1987 5) Tunus 02.10.1986 30.09.1987 – 19590 28.12.1987 01.01.1988 6) Romanya 01.07.1986 21.08.1988 – 19906 15.09.1988 01.01.1989 7) Hollanda 27.03.1986 22.08.1988 – 19907 30.09.1988 01.01.1989 8) Pakistan 14.11.1985 26.08.1988 – 19911 08.08.1988 01.01.1989 9) İngiltere 19.02.1986 19.10.1988 – 19964 26.10.1988 01.01.1989 10) Finlandiya 09.05.1986 30.11.1988 – 20005 30.12.1988 01.01.1989 11) K.K.T.C. 22.12.1987 26.12.1988 – 20031 30.12.1988 01.01.1989 (1) 12) Fransa 18.02.1987 10.04.1989 – 20135 01.07.1989 01.01.1990 13) Almanya 16.04.1985 09.07.1986 – 19159 30.12.1989 01.01.1990 (2) 14) İsveç 21.01.1988 30.09.1990 – 20651 18.11.1990 01.01.1991 15) Belçika 02.06.1987 15.09.1991 – 20992 08.10.1991 01.01.1992 (3) 16) Danimarka 30.05.1991 23.05.1993 – 21589 20.06.1993 01.01.1991 17) İtalya 27.07.1990 09.09.1993 – 21693 01.12.1993 01.01.1994 18) Japonya 08.03.1993 13.11.1994 – 22110 28.12.1994 01.01.1995 19) B.A.E. 29.01.1993 27.12.1994 – 22154 26.12.1994 01.01.1995 (4) 20) Macaristan 10.03.1993 25.12.1994 – 22152 09.11.1995 01.01.1993 21) Kazakistan 15.08.1995 08.11.1996 – 22811 18.11.1996 01.01.1997 22) Makedonya 16.06.1995 07.10.1996 – 22780 28.11.1996 01.01.1997 23) Arnavutluk 04.04.1994 05.10.1996 – 22778 26.12.1996 01.01.1997 24) Cezayir 02.08.1994 30.12.1996 – 22863 30.12.1996 01.01.1997 25) Moğolistan 12.09.1995 30.12.1996 – 22863 30.12.1996 01.01.1997 26) Hindistan 31.01.1995 30.12.1996 – 22863 30.12.1996 01.01.1994 99 Almanya ile 16.04.1985 tarihinde imzalanan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması feshedilmiş olup, 01.01.2011 tarihinden sonraki vergilendirme dönemleri için uygulanmayacaktır. Bahse konu Anlaşmayı revize eden ÇVÖ Anlaşması 19.09.2011 tarihinde imzalanmış olup henüz yürürlüğe girmemiştir. 93 İş Ortamı Taraf Devlet İmza Tarihi Resmi Gazete Tarih-No Yürürlük Uygulama Başlangıç Tarihi 27) 27.09.1994 30.12.1996 – 22863 31.12.1996 01.01.1997 Malezya 28) Mısır 25.12.1993 30.12.1996 – 22863 31.12.1996 01.01.1997 29) Ç.H.C. 23.05.1995 30.12.1996 – 22863 20.01.1997 01.01.1998 30) Polonya 03.11.1993 30.12.1996 – 22863 01.04.1997 01.01.1998 31) Türkmenistan 17.08.1995 13.06.1997 – 23018 24.06.1997 01.01.1998 (5) 32) Azerbaycan 09.02.1994 27.06.1997 – 23032 01.09.1997 01.01.1998 33) Bulgaristan 07.07.1994 15.09.1997 – 23111 17.09.1997 01.01.1998 34) Özbekistan 08.05.1996 07.09.1997 – 23103 30.09.1997 01.01.1997 35) A.B.D. 28.03.1996 31.12.1997 – 23217 19.12.1997 01.01.1998 36) Beyaz Rusya 24.07.1996 22.04.1998 – 23321 29.04.1998 01.01.1999 37) Ukrayna 27.11.1996 22.04.1998 – 23321 29.04.1998 01.01.1999 38) İsrail 14.03.1996 24.05.1998 – 23351 27.05.1998 01.01.1999 39) Slovakya 02.04.1997 03.10.1999 – 23835 02.12.1999 01.01.2000 40) Kuveyt 06.10.1997 28.11.1999 – 23890 13.12.1999 01.01.1997 41) Rusya 15.12.1997 17.12.1999 – 23909 31.12.1999 01.01.2000 42) Endonezya 25.02.1997 15.02.2000 – 23965 06.03.2000 01.01.2001 43) Litvanya 24.11.1998 10.05.2000 – 24045 17.05.2000 01.01.2001 44) Hırvatistan 22.09.1997 10.05.2000 – 24045 18.05.2000 01.01.2001 45) Moldova 25.06.1998 25.07.2000 – 24120 28.07.2000 01.01.2001 46) Singapur 09.07.1999 18.07.2001 – 24466 27.08.2001 01.01.2002 47) Kırgızistan 01.07.1999 12.12.2001 – 24611 20.12.2001 01.01.2002 48) Tacikistan 06.05.1996 24.12.2001 – 24620 26.12.2001 01.01.2002 49) Çek Cum. 12.11.1999 15.12.2003 – 25317 16.12.2003 01.01.2004 50) İspanya 05.07.2002 18.12.2003 – 25320 18.12.2003 01.01.2004 51) Bangladeş 31.10.1999 15.12.2003 – 25317 23.12.2003 01.01.2004 52) Letonya 03.06.1999 22.12.2003 – 25324 23.12.2003 01.01.2004 53) Slovenya 19.04.2001 23.12.2003 – 25325 23.12.2003 01.01.2004 54) Yunanistan 02.12.2003 02.03.2004 – 25390 05.03.2004 01.01.2005 55) Suriye 06.01.2004 28.06.2004 – 25506 21.08.2004 01.01.2005 56) Tayland 11.04.2002 08.01.2005 – 25694 13 01 2005 01.01.2006 57) Sudan 26.08.2001 17.09.2003 – 25232 31.01.2005 01.01.2006 58) Lüksemburg 09.06.2003 08.01.2005 – 25694 18 01 2005 01.01.2006 59) Estonya 25.08.2003 04.07.2004 – 25512 21.02.2005 01.01.2006 60) İran 17.06.2002 09.10.2003 – 25254 27.02.2005 01.01.2006 61) Fas 07.04.2004 22.06.2005 –25853 18.07.2006 01.01.2007 62) Lübnan 12.05.2004 17.08.2006 – 26262 21.08.2006 01.01.2007 63) Güney Afrika Cum. 03.03.2005 20.11.2006 – 26352 06.12.2006 01.01.2007 64) Portekiz 11.05.2005 15.12.2006 - 26377 18.12.2006 01.01.2007 94 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Taraf Devlet İmza Tarihi Resmi Gazete Tarih-No Yürürlük Uygulama Başlangıç Tarihi 65) Sırbistan-Karadağ 12.10.2005 08.08.2007 - 26607 10.08.2007 01.01.2008 66) Etiyopya 02.03.2005 09.08.2007 - 26608 14.08.2007 01.01.2008 67) Bahreyn 14.11.2005 21.08.2007 - 26620 02.09.2007 01.01.2008 68) Katar 25.12.2001 05.02.2008 - 26778 11.02.2008 01.01.2009 69) Bosna-Hersek 16.02.2005 08.04.2007 - 26487 18.09.2008 01.01.2009 70) Suudi Arabistan [*] 09.11.2007 03.02.2009 - 27130 m. 01.04.2009 01.01.2010 71) Gürcistan 21.11.2007 10.02.2010 - 27489 15.02.2010 01.01.2011 72) Umman 31.05.2006 13.03.2010 - 27520 15.03.2010 01.01.2011 (6) 73) Yemen 26.10.2005 13.03.2010 - 27520 16.03.2010 01.01.2011 74) İrlanda 24.10.2008 10.08.2010 - 27668 18.08.2010 01.01.2011 75) Yeni Zelanda 22.04.2010 04.07.2011 – 27984m. 28.07.2011 01.01.2012 76) Kanada 14.07.2009 29.04.2011 – 27919m. 04.05.2011 01.01.2012 (1) Anlaşmanın 5 inci maddesinin 2 nci fıkrasının (h) bendinin 2 nci fıkrası, 11 inci maddesinin 3 üncü fıkrasının (c) bendi ve 14 üncü maddesinin 2 nci fıkrası gereğince bir Akit Devlette vergilendirilmeyecek olan kazanç ve iratlar hakkında 1.1.1987 tarihinden itibaren başlayan vergilendirilme dönemleri için yürürlüğe girmiştir. (2) Anlaşmanın deniz ve hava taşımacılığına ilişkin hükümleri 1.1.1983 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmıştır. Ancak söz konusu Anlaşma feshedilmiş olup, 01.01.2011 tarihinden sonraki vergilendirme dönemleri için uygulanmayacaktır. Revize edilen Anlaşma ise 19.09.2011 tarihinde imzalanmış olup henüz yürürlüğe girmemiştir. (3) Anlaşma uçakların uluslararası trafikte işletilmesinden sağlanan kazançlar yönünden 1.1.1987 tarihinden itibaren elde edilen gelirler üzerinden alınan vergilere uygulanacaktır. (4) Anlaşma hava taşımacılık faaliyetlerinden elde edilen gelirler ile bu kazançlar için açtırılan mevduat hesabı dolayısıyla elde edilen faiz gelirleri için 1.1.1988 tarihinden itibaren uygulanacaktır. (5) Anlaşma hükümleri müteahhitlik yönünden 17.8.1995; diğer hükümler yönünden ise 1.1.1998 tarihinden itibaren uygulanacaktır. (6) Anlaşma, Gulf Air tarafından uluslararası trafikte hava taşımacılığı işletmesinden elde edilen kazançlar ile işletilen vasıtaların veya bunların işletilmesiyle ilgili menkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar yönünden 1.1.1987 tarihinden itibaren uygulanacaktır. [*] Diğer taraftan, “Türkiye Cumhuriyeti ile Suudi Arabistan Krallığı Arasında İki Akit Devletin Hava Taşımacılık Teşebbüslerinin Faaliyetleri Dolayısıyla Alınan Vergilerde Karşılıklı Muafiyet Anlaşması” 11.01.1989 tarihinde imzalanmıştır. Anlaşma 09.08.1990 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, hükümleri 01.01.1987 tarihinden itibaren uygulanmaktadır. Söz konusu Anlaşma, yalnızca Akit Devletlerin hava taşımacılık faaliyetleri dolayısıyla alınan vergileri kapsamaktadır. Kaynak: GİB 95 İş Ortamı 4. İdari İzin Süreçlerindeki Prosedür Sayısının Azaltılması ve Kamu Yönetimi Uygulamalarının İyileştirilmesi İdari izin süreçlerinin rasyonel hale getirilmesi ve kamu yönetimi uygulamalarının iyileştirilmesi, yatırım ortamının kalitesi bakımından önem arz etmekte olup söz konusu hususlarda son yıllarda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. İdari İzin Süreçlerindeki Prosedür Sayısının Azaltılması 6 Ekim 2010 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmelik100 ile taşınmaz mülkiyeti ve ayni hak edinimine ilişkin olarak başvuru sahiplerinden istenen belgeler yeniden düzenlenmiştir. Bu kapsamda, uygulamada valilikler tarafından istenen ve/veya ibrazının gerekli görüldüğü bazı belgelere101 başvuru belgeleri arasında yer verilmiş, uygulamada gerekli olmadığı görülen belgeler102 ise madde metninden çıkarılmıştır. Böylelikle, başvurunun sınırlı ayni hak veya ipotek tesisine yönelik olması halinde ise, daha az sayıda belge ile başvuru olanağı sağlanmıştır. Aynı Yönetmelik ile başvuru sürecinin kolaylaştırılmasına yönelik olarak da usule ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun’da103 yapılan değişiklik ile izin süre- cinin kolaylaştırılmasını teminen mesleki hizmetler kapsamında çalışacak yabancı mühendis ve mimarlara, akademik ve mesleki yeterliliğe ilişkin prosedürün tamamlanması sürecinde bir yıla kadar ön izin verilmesi sistemi getirilmiştir. Söz konusu Kanun değişikliği ile; usulüne uygun olarak yapılan başvuruların sonuçlandırma süresi 90 günden 30 güne indirilmiştir. Ayrıca 2010 yılı başında gerçekleştirilen Yönetmelik değişikliği ile çalışma iznine ilişkin başvuruların elektronik ortamda yapılması ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) tarafından çalışma izinlerinin elektronik olarak verilebilmesi imkanı getirilmiştir104. Bunun yanı sıra yabancıların çalışma izin işlemlerinin daha seri ve hızlı bir şekilde sonuçlandırılabilmesi ve işlemlerin elektronik ortamda yürütülmesi amacıyla hazırlanan Yabancıların Çalışma İzinleri Otomasyon Projesi, 2 Ağustos 2010 tarihi itibarıyla başlatılmıştır. Projeyle, yabancıların çalışma izin talepleri, internet üzerinden elektronik başvuru yapılmak suretiyle kabul edilmekte ve işlemlerin tüm aşamaları hakkında başvuru sahiplerine elektronik ortamda bilgi verilmektedir. Bu sistemle: Yabancı Sermayeli Şirketlerin Taşınmaz Mülkiyeti ve Sınırlı Aynî Hak Edinimine İlişkin Yönetmelik (R.G. 06.10.2010/27721). Koordinatlı çap örneği, imza sirküleri ve Merkezi Kayıt Kuruluşundan alınan belge. 102 Şirketin bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi numarası, şirket bilançosu, yöneticilere ilişkin bilgiler ve ortakların kimlik belgesi suretleri veya faaliyet belgesi. 103 4817 sayılı Kanun m.12 (Değişiklik Tarihi 05.02.2010). 104 Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 21.01.2010/27469). 100 101 2010 yılı başında gerçekleştirilen Yönetmelik değişikliği ile çalışma iznine ilişkin başvuruların elektronik ortamda yapılması sağlanmıştır. 96 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Hizmet alıcıları, 24 saat elektronik izin başvurusu yapabilmekte ve başvuru sürecini takip edebilmektedir. zz Karar süreçleri hızlandırılarak izin işlemleri daha seri ve süratle sonuçlandırılmakta, zaman ve kağıt tasarrufu sağlanmaktadır. zz AB tanım norm ve standartlarına uygun uluslararası faaliyet ve meslek standartlarına uygun veri tabanı oluşturulması, veri tabanının sürekliliği ve bilginin güvence altına alınması sağlanmaktadır. zz Kurumlardan görüş alma işlemi ve veri paylaşımı ilgili kurumlarla imzalanan protokoller neticesinde elektronik işbirliği ile gerçekleştirilmekte, yapılan işlemler elektronik ortamda takip edilebilecektir. zz Hizmet alıcılarına yönelik harç, eksik evrak gibi tüm bildirimlerin e-posta üzerinden yapılması ile postadan kaynaklanabilecek zaman kaybı önlenmektedir. zz Anayasa Mahkemesinin Maden Kanunu’nun bazı maddelerini105 iptal etmesi üzerine Maden Kanunu’nda yapılan değişiklik 24 Haziran 2010 tarihinde106 ve buna paralel olarak hazırlanan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği107 6 Kasım 2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kapsamda; Arama ruhsatı verilmesi aşamasında rezerv güvenliği dikkate alınarak teknik ve mali konularda yeterlilik şartı getirilmiştir. Bu sayede, maden arama ve işletme ruhsatlarının verilmesi ve kullanılması aşamalarında uluslararası standartlar uygulamaya konulmuştur. zz Özellikli alanlarda ruhsat düzenlenebilmesi için ilgili kurumlardan 1 yıl içinde izin alınması şartı getirilmiştir. Böylece, yatırımların güvenceye alınması sağlanmıştır. zz Madencilik faaliyetleri için arazi sahibinden alınan mülkiyet izni108, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu (ÇED) belgesi, işyeri açma ve çalışma ruhsatı ve diğer izinlerin alınması süreçleri basitleştirilmiştir. zz Arama ruhsat müracaat belgelerinin aynı gün içinde değerlendirilerek sonuçların www.migem.gov.tr ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü ilan panosu aracılığıyla kamuoyuna duyurulması uygulaması başlatılmıştır. zz Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’da yapılan değişiklik109 lisans geçerlilik süresi uzatılmış ve lisans müracaatları kolaylaştırılmıştır. Bu kapsamda, medya hizmeti sağlayıcısı kuruluşlara verilen lisans süresi 5 yıldan 10 yıla yükseltilmiş ve bu kuruluşlardan alınmakta olan yayın lisans ücreti ve yayın iletim yetkilendirme ücretinin lisans veya yetki belgesi verilmesini müteakip altı ay içinde eşit taksitlerle alınabilme imkanı tanınmıştır. 7 nci maddenin birinci ve sekizinci fıkraları ile 10 uncu maddesinin altıncı fıkrası. 5995 sayılı Maden Kanunu’nun Bazı Maddeleri ile Diğer Kanunların Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapan Kanun (R.G. 24.06.2010/ 27621). 107 Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği (R.G. 06.11.2010/ 27751). 108 İrtifak hakkı, intifa hakkı, kiralama, satın alma, orman izni, vb. 109 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun (R.G.03.03.2010/27863). 105 106 97 İş Ortamı Ruhsatlandırılmış özel hastanelerin mesul müdür ve yardımcısı atama ve değişiklik işlemleri yapma yetkisi 17 Şubat 2011 tarihi itibarıyla valiliklere devredilmiş olup110, işlemlerin kısa sürede mahallinde sonuçlanması amaçlanmıştır. Kamu Yönetimi Uygulamalarının İyileştirilmesi Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik111 kapsamında oluşturulan; hizmet envanteri veri tabanı, kamu veri envanteri ve Devlet Teşkilatı Veri Tabanı (DTVT) 3 Ocak 2011’de uygulamaya geçmiştir. Aynı tarih itibarıyla, kamu kurumları tarafından veri girişi eğitimleri ve veri girişi yapılmaya başlanmıştır. Elektronik Belge Yönetim Sistemleri (EBYS) ile resmi yazışmalarda e-imzanın kul- lanımına ilişkin esasların düzenlemesi amacıyla Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Taslağı konusunda kurumların görüşlerinin alınması süreci devam etmektedir. E-devlet reform paketi kapsamında, 11 adet proje hazırlanmıştır: 1 Temmuz 2010 tarihinden itibaren ülke genelinde uygulanmakta olan e-Çevre İzni Projesi kapsamında, tek çevre izni uygulamasına geçilmiş olup, başvurular elektronik ortamda e-imza ile yapılabilmektedir. Proje, 2010 yılında e-Dönüşüm Türkiye Projesi (e-DTR) kamudan iş dünyasına kategorisinde birincilik ödülü almıştır. zz Online Araç Tescili Projesi kapsamında 2 Mayıs 2010 tarihinde uygulamaya geçen “İkinci El Araç Satışı” uygulaması, 2010 yılında, kamudan vatandaşa e-hizmetler kategorisinde e—DTR birincilik ödülü almıştır. zz Adli Sicil Projesinin hayata geçirilmesine ilişkin teknik altyapı ile ilgili hazırlıklar Nisan 2010 itibarıyla tamamlanmış olup, Projenin Birinci e-Devlet Reform Paketinin yasalaşması ile uygulamaya konması beklenmektedir. zz Çevrim İçi Şirket Kuruluşu Projesi kapsamında Merkezi Sicil Sistemi (MERSİS) Mersin’de pilot olarak uygulanmakta olup projenin yaygınlaştırma çalışmaları sürdürülmektedir. Bu kapsamda 237 adet ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı ticari işletmeler, şahıs işletmeleri, yabancı şirket Türkiye temsilcilikleri, sermaye şirketleri ve kooperatiflere ait çeşitli bilgilerin veritabanına aktarımı sağlanacaktır. Veri aktarımı ile ilgili çalışmalara 80 ticaret sicil müdürlüğünde devam edilmektedir. Projenin 2012 yılında ülke geneline yaygınlaştırılması beklenmektedir. zz E-İhale Projesi kapsamında, sağlık sektöründe pilot uygulama başlatılmıştır. Bu kapsamda 7 Mart 2011 tarihinde, Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde ilk kağıtsız ihale gerçekleştirilmiş olup, Projenin ikincil mevzuat çalışmaları Birinci e-Devlet Reform Paketinin yasalaşması sonrasında yapılacaktır. zz 110 111 17.02.2011 tarihli ve 2228 sayılı Sağlık Bakanlığı talimatı. Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik (R.G. 31.07.2011/27305). 98 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 zz Çevrim İçi Dava İşlemleri Projesi kapsamında, “Çevrim İçi İlan İşlemleri” ile deneme uygulaması başlatılmış olup112 Projenin, Birinci e-Devlet Reform Paketinin yasalaşması sonrasında yaygınlaştırılması beklenmektedir. “Online Dava Açma İşlemleri” çerçevesinde ise avukatlar 16 Mart 2011 tarihinden beri bürolarından dava açabilmekte iken, Birinci e-Devlet Reform Paketinin yasalaşması sonrasında vatandaşlar da teknik altyapısı hazırlanan sistemden faydalanabilecektir. Ayrıca, “E-Tebligat İşlemleri” projesinin teknik altyapısı tamamlanmış olup, Proje Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle hukuk davaları açısından tamamlanmış olacaktır. Projenin tamamıyla uygulamaya geçmesi için e-Tebligat’a ilişkin Kanun113 kapsamındaki ikincil düzenlemelerin yürürlüğe girmesi beklenmektedir. 26 Nisan 2010 tarihinde tamamlanan Tüketici Portalı Projesi, çerçevesinde, vatan- daşı bilgilendirmek amacıyla hizmete açılan www.tuketici.gov.tr adresi e-devlet kapısına entegre edilmiştir. Tüketici hakem heyetleri ile tüketici mahkemelerini entegre eden www.tubis.gov.tr isimli internet sitesi ise test aşamasındadır. Yurt Dışında e-Ticaret Projesi kapsamında İhracat Yönetmeliğinde114 yapılan değişiklikle, e-ticaret yoluyla yurt dışına mal gönderme imkanı sağlanmıştır. http:// www.e-ticaret.gov.tr sitesi sayesinde, e-ticarete ilişkin ihtiyaç duyulabilecek bilgiler tek pencereden sunulmaktadır. Belediyelerde E-Vergi Projesinin e-devlet kapısı ile entegrasyonu sağlanmış olup, 4 vergi türü115 için beyanname ara yüzleri hazırlanmıştır. Bu kapsamda, TÜRKSAT tarafından GİB, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Özürlüler İdaresi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile pilot belediyeler arasında entegrasyon sağlanmıştır. Sağlıkta E-Randevu Projesi, 2011 yılında ülke geneline yaygınlaştırılmıştır. Sağlıkta E-Randevu Projesi çerçevesinde, 10 ilde canlı operatörlerden randevu alı- nabilmesi sağlanmıştır116. Bu uygulamanın e-devlet kapısı ile entegrasyonunun tamamlanmasının ardından, 2011 yılında hizmetin ülke geneline yaygınlaştırılması sağlanmıştır. Halihazırda, e-devlet kapısı üzerinden “Yeşilkart Bilgi Sistemi”, “Ulusal Organ Bekleme Listesi” ve “Aile Hekimim Kim” hizmetleri verilmektedir117. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklikle118; https://vatandas.uyap.gov.tr/login.uyap. 6099 sayılı Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G. 19.01.2011/27820). 114 İhracat Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (12.07.2008/26934). 115 Emlak, çevre, ilan-reklam ve eğlence. 116 1 Haziran 2010’da Yalova, 1 Temmuz 2010’da Eskişehir ve 26 Temmuz 2010’da Bilecik, Çanakkale, Edirne, Kırklareli, Sakarya ve Tekirdağ illerinde pilot uygulama başlamıştır. 117 “Yeşilkart Bilgi Sistemi” 2010 yılından beri, “Ulusal Organ Bekleme Listesi” 2008 yılından beri ve “Aile Hekimim Kim” 2005 yılından beri hizmet vermektedir. Söz konusu üç projenin TÜRKSAT üzerinden entegrasyon ile verilmesine 2010 yılında başlanmıştır. 118 Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G. 12.04.2011/27903). 112 113 99 İş Ortamı Ticaret sicil kayıtlarının ve ticari defterlerin elektronik ortamda tutulmasına ve ticari işletmeyle ilgili gönderilmiş her türlü belgenin bir kopyasının elektronik ortamda saklanmasına ilişkin hukuki altyapı hazırlanmıştır. zz Ticaret şirketleri ile gerçek ve tüzel kişi diğer tacirlerin 6762 sayılı Kanun çerçevesinde gerçekleştirmek zorunda olduğu bütün işlemlerin elektronik imza ile yapılması mümkün kılınmıştır. zz Aralık 2000’de başlatılan ve taşınmaz mülkiyet bilgilerinin hızlı, doğru ve güncel bir şekilde üretilmesi ve sunulmasının hedeflendiği Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) Projesinin tapu sicil müdürlüklerindeki yaygınlaştırma çalışmaları kapsamında 28 Mart 2012 tarihi itibarıyla 945 tapu müdürlüğü, 32 kadastro müdürlüğü çevrim içi işlem yapacak şekilde işletime alınmış olup projenin 2012 yılının ilk yarısında tamamlanması hedeflenmektedir. 10 pilot ilde farklı tapu sicil müdürlüklerinden vatandaşların alım-satım yapmalarına yönelik hizmet sunumu başlatılmıştır. Coğrafi veriye ilişkin içerik ve değişimi standartlarının oluşturulması ve kamu kurum ve kuruluşlarının sorumlu oldukları coğrafi bilgilerin ortak bir portal üzerinden kullanıcılara sunulmasını hedefleyen Coğrafi Bilgi Sistemleri Altyapısı Projesinin 2014 yılından önce bitirilmesi planlanmaktadır. 5. Yaygın Sulama Sistemleri Yoluyla Sürdürülebilir Tarımın Güçlendirilmesi Türkiye’deki arazilerin miras yoluyla parçalanması, işletme ölçeklerinin küçük olması ve eksik örgütlenme nedenleriyle tarımsal arazilerdeki sulama yetersizliği, milli gelirin yaklaşık %8’ini oluşturan tarım sektöründe ciddi bir dönüşüm ihtiyacını ortaya koymaktadır. Bu husus özellikle yaygın sulama sistemlerinin güçlendirilmesi boyutu ile 2010 yılında Konsey üyelerinin de gündeme getirdikleri hususlardan biri olmuştur. Türkiye’nin ekonomik ve sosyal yapısı içerisinde önemli bir konuma sahip olan tarım sektörü, son yıllarda yaşanan küresel gıda krizleri ve güçlenen gıda güvencesi hassasiyetleriyle birlikte daha da önem kazanmıştır. Doğa şartlarına bağımlı bir üretim yapısı bulunan tarım sektöründe son dönemde ileri teknoloji kullanımı artmış ve tarımsal üretimde istikrar yakalanmıştır. 2007 yılında Türkiye’de yaşanan şiddetli kuraklığın haricinde, son 8 yıldır büyümesini sürdüren tarım sektörü 2010 yılında % 2,4 oranında büyümüştür. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklikle ticaret sicil kayıtlarının ve ticari defterlerin elektronik ortamda tutulmasına ilişkin hukuki altyapı oluşturulmuştur. 100 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Tarım sektörünün GSYH içerisindeki payı ise 2002-2007 yılları arasındaki düşüşe rağmen, 2008-2010 yıllarında yükselişe geçmiş ve 2010 yılında % 8,4 olarak gerçekleşmiştir. Ancak özellikle sulama açısından problem yaratan arazi parçalılığının giderilmesi ihtiyacı, tarımsal üretimin ve verimin artırılması açısından önem taşımaktadır. Bu kapsamda, işletmelerin çok parçalılığını gidermeye yönelik olarak miras yoluyla bölünmelerinin önlenmesi amacıyla Türk Medeni Kanunu ile Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin çalışmalar devam etmektedir. Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında, toplu basınçlı sulamaya yönelik 5.312 projeye 139,8 milyon TL tutarında hibe sağlanmıştır. 2006-2010 döneminde her yıl ortalama 69 bin hektarın üzerinde bir alanda su kaynağı yetersizliği nedeniyle sulama yapılamamış olması, sulama sistemlerinin etkinliğinin artırılması gerekliliğini ön plana çıkarmıştır. Bu doğrultuda daha etkin sulama yöntemlerinin kullanımının teşviki amacıyla, Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında, toplu basınçlı sulama konularındaki projelere %50 ile %75 arasında değişen oranlarda hibe sağlanmakta olup, bu kapsamda 5.312 projeye 139,8 milyon TL tutarında hibe sağlanmıştır. Tablo 29: Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı Kapsamında Damla Sulama ve Yağmurlama Projelerine Sağlanan Hibe Tutarları Destek Sağlayan Kurum/Kuruluş Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Proje Sayısı Yararlanan Çiftçi Sayısı Sağlanan Hibe (Milyon TL) Sulama Yapılan Alan (hektar) 5.312 59.484 139,8 55.800 Kaynak: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal sulama alanındaki yatırım ve işletme kredilerine yönelik sübvansiyon oranı, 2011 yılı itibarıyla %60’dan %100 oranına çıkarılmıştır. T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatiflerince 2007 yılından itibaren ta- rımsal sulama alanında kullandırılan yatırım ve işletme kredilerine yönelik sübvansiyon oranı ise 2011 yılı itibarıyla %60’dan %100 oranına çıkarılmıştır119. Bu kapsamda 2011 yılında Ziraat Bankası kredilerinden yararlanan çiftçi sayısında % 25 oranında artış gözlenmiştir. 119 2011/1240 Sayılı BKK (R.G. 06.01.2011/27807). 101 İş Ortamı Tablo 30: Ziraat Bankası Tarafından Kullandırılan Kredi Tutarı ve Yararlanıcı Sayısı Yararlanan Çiftçi Sayısı Sağlanan Kredi (Milyon TL) 2007 6.371 80 2008 28.458 368 2009 17.200 236 2010 16.854 258 2011 21.080 277 TOPLAM 89.963 1.219 Basınçlı Sulama Yatırımları için sübvansiyonlu kredi kullandırılmaya başlandığı 2007 yılından 31.12.2011 tarihine kadar uygulamadan yararlanan üretici sayısı ve kullandırılan kredi tutarıdır. Kaynak: Hazine Müsteşarlığı 2008 yılında Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Eylem Planının ilan edilmesi ile başlayan süreçte, GAP120, Doğu Anadolu Projesi (DAP)121 ve Konya Ovası Projesi (KOP) başta olmak üzere kamu yatırım programında sulama projelerine ayrılan kaynaklarda ciddi bir artış sağlanmış ve cari fiyatlarla 2008 yılı başında 1 milyar TL civarında olan Devlet Su İşleri (DSİ) Tarım Sektörü yatırım ödeneği, 2012 yılı bütçesinde 4 kat artış göstererek 4 milyar TL seviyelerine yükselmiştir. Kamu yatırım programında sulama projelerine ayrılan kaynaklarda ciddi bir artış sağlanmıştır. Söz konusu çalışmalarla birlikte, sulama yatırımlarında hızlı bir artışın hedeflenme- sinin yanında, bu yatırımlarda sulama suyunun daha etkin kullanılmasına yönelik bir perspektif benimsenmeye başlanmıştır. Özellikle yeni planlama ve projelendirme çalışmalarında sulama sistemleri, ağırlıklı olarak su tasarrufu sağlayıcı kapalı sistemler şeklinde tasarlanmakta, yine eski ve yıpranmış sulama şebekelerinin rehabilitasyonuna yönelik çalışmalarda kapalı sistemler esas alınmaktadır. Bunun yanı sıra, 22 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe giren Sulama Birlikleri Kanunu ile su varlık ve kaynaklarının tarımda etkin ve rasyonel kullanımını sağlamak amacıyla katılımcı su kullanım yönetiminin güçlendirilmesi hedeflenmiştir. Sulama Birlikleri Kanunu 22 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesinin sahip olduğu kaynakların değerlendirilerek bölgenin kalkınmasına katkıda bulunulması amacıyla başlatılan GAP kapsamında 15 baraj tamamlanmış ve 1 milyon hektar alanı sulayacak su depolanmıştır. Su kaynağı hazır öncelikli projelerde ana kanal ve şebeke inşaatlarının tamamlanmasının hedeflendiği GAP Eylem Planının tamamlanmasını müteakiben 1,06 milyon hektar alanın daha sulamaya açılması planlanmakta olup, 2011 yıl sonu itibarıyla 370.418 hektar alan sulamaya açılmıştır. GAP Eylem Planı kapsamında ihaleleri yürütülen ana kanal inşaatları ve sulama projelerinin tamamlanması ile sulama alanlarında önemli bir artış beklenmektedir. Güneydoğu Anadolu Projesi İlleri: Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak. Doğu Anadolu Projesi İlleri: Ağrı, Ardahan, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Tunceli, Van. 120 121 GAP Eylem Planı kapsamında 2011 yıl sonu itibarıyla 370.418 hektar alan sulamaya açılmıştır. 102 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Ayrıca, sulama kaynaklarının etkin kullanımına yönelik farkındalığın artırılması amacıyla çeşitli eğitim programları uygulanmaya devam edilmiştir. Bu kapsamda Almanya’nın işbirliği ile 1993 yılında uygulamaya konulan “Sulu Tarım Alanlarında Tarımsal Mekanizasyon Eğitim Merkezi Projesi” kapsamında122 gerek sulama yayımcısı olarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Personeline, gerekse çiftçilere sulama eğitimleri verilmekte olup, proje başlangıcından itibaren 81 temel eğitim kursunda 1.419 sulama yayımcısı yetiştirilmiş ve özellikle damla sulama ile yağmurlama sulama teknikleri ile ilgili olarak 75 kurs düzenlenerek, 970 personele teknik eğitim verilmiştir. Bunun yanı sıra, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından, bölgede sulamaya açılacak alanlardaki çiftçilerin sulama konusunda gerekli bilgi ve becerileri edinmelerini sağlamak amacıyla uygulanmak üzere, Nisan 2011 içerisinde ‘‘GAP Tarımsal Eğitim ve Yayım Projesi” uygulamaya konulmuştur. Sulama kaynaklarının etkin kullanımında büyük önem taşıyan arazi toplulaştırılması- na yönelik olarak yürürlüğe giren Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun123 özel arazi toplulaştırmaya dair hükümleri 2009 yılında yayımlanan ikincil mevzuat124 ile işlerlik kazanmıştır. Tarım arazilerinin miras yoluyla parçalanmasının kısıtlanması amacıyla ilgili kanunlarda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalar ise devam etmektedir. Tarımsal sulama sistemlerinin geliştirilmesinde yenilenebilir enerji kaynakları- nın kullanımı da tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliği ve geliştirilebilmesi açısından oldukça önem taşımaktadır. Bu çerçevede “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımının ve Enerji Verimliliğinin Artırılması Projesi” kapsamında, özellikle GAP bölgesinde güneş pili teknolojisi ile tarımsal sulamanın yaygınlaştırılmasına yönelik önemli ilerlemeler sağlanacağı öngörülmektedir. Sulamada kullanılan enerji maliyetleri ürün maliyetlerinin önemli bir bölümünü oluşturmakta olup, GAP illerinde tarımsal sulama için kullanılan elektrik enerjisinin yıllık maliyeti 160 milyon TL’dir. Güneş pili teknolojisi ile hem elektriğin ulaşamadığı ve mazotlu pompaların erişemediği bölgelerde de güneş enerjisi sayesinde sulama gerçekleştirilebilecek hem de önemli bir maliyet unsuru olan enerji maliyetinden tasarruf edilebilecektir. Proje kapsamında çiftçileri eğitmek üzere sulama yayımcıları yetiştirilmektedir. Sulama yayımcıları, suyun tarımsal alanda bilinçli bir şekilde kullanılması amacıyla, ekonomik ve modern sulama tekniklerini, arazi tesviyesi, drenaj, sulama suyu kalitesi, tuzluluk, pompa özellikleri ve pompa seçimi gibi sulama açısından önemli konuları çiftçilere aktarmakta ve daha etkili sulama tekniklerinin kullanımının yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmaktadır. 123 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu (R.G. 19.07.2005/25880). 124 Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Arazi Toplulaştırmasına İlişkin Tüzük (R.G. 24.07.2009/27298). 122 103 İşgücü Piyasasının Etkinleştirilmesi III. İş Gücü Piyasasının Etkinleştirilmesi Türkiye’de yeni ve daha nitelikli iş alanlarının yaratılması açısından, iş gücü piyasasının etkinliğini artıracak reformlar önem arz etmektedir. Mali disiplinin korunmasıyla birlikte kayıtlı istihdam maliyetinin azaltılması, eğitim ve istihdam arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi ve iş gücü piyasası esnekliğinin artırılması bu alanda atılacak önemli adımlar arasında yer almaktadır. Bu kapsamda bahsi geçen hususlar, Konsey üyelerinin daha önceki toplantılarda olduğu gibi son toplantıda da üzerinde hassasiyetle durduğu konular arasında yer almıştır. İstihdam odaklı sürdürülebilir büyüme çerçevesinde, iş gücü piyasasında dezavantajlı gruplara yönelik destekleyici politikalar, piyasanın geliştirilmesi yönünde varlığını sürdürmektedir125. Bu çerçevede; esneklik ile güvence arasındaki dengenin sağlandığı, verimliliği esas alan ücret sisteminin oluşturulduğu, teknolojik gelişme ve değişime uyum sağlayabilecek istihdam olanakları ile herkese, başta cinsiyete dayalı eşitlik olmak üzere, eşit hak ve fırsatların sunulduğu etkin bir iş gücü piyasası oluşturulması çalışmaları devam etmektedir. AB katılım sürecinde AB tarafından sağlanan “Türkiye’de AB Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı” (Instrument for Pre-Accession Assistance-IPA) (2007-2013) kapsamında insan kaynaklarının geliştirilmesine katkı sağlama, iş gücü piyasası dışında kalan ve iş gücü piyasasına erişimi önünde engeller bulunan hedef gruplara yönelik olarak 3 temel operasyon yürütülmektedir. Bunlar; • Kamu İstihdam Hizmetlerinin Geliştirilmesi (KİK) Operasyonu KİK operasyonunun amacı, İŞKUR’un, ÇSGB’nin, İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurullarının ve sosyal tarafların istihdam hizmetlerinin kalitesinin ve etkinliğinin geliştirilmesi amacıyla idari kapasitelerini güçlendirmektir. 125 2011 Yılı Programı s.190,191. İş gücü piyasası dışında kalan ve iş gücü piyasasına erişimi önünde engeller bulunan hedef gruplara yönelik olarak başlatılan 3 temel operasyon kapsamında çalışmalar sürdürülmektedir. 104 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Anılan operasyon kapsamında, çeşitli illerimizde geliştirilip uygulama çalışmaları başlatılan “Model Ofis Kavramının”, 15 cazibe merkezi ve art alanlarını kapsayan 43 ili barındıran 12 İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS)- II düzeyinde yaygınlaştırılarak uygulamaya geçilmesi planlanmaktadır. KİK operasyonunun Kasım 2011 tarihinde tamamlanan değerlendirme sürecinin ardından hazırlanan değerlendirme raporu, AB Türkiye Delegasyonu’nun onayına sunulmuştur. Raporun 2012 yılı içerisinde onaylanması öngörülmektedir. • Kadın İstihdamının Desteklenmesi (KİD)Operasyonu Operasyonun amacı, özellikle kadınların iş gücü piyasasına katılımını arttırarak daha fazla insanın istihdam edilmesini ve istihdamda kalmalarını sağlamaya yönelik politikalar geliştirmek ve uygulamak amacıyla mevcut kapasitenin geliştirilmesidir. KİD Operasyonu çerçevesinde, Temmuz 2010 itibarıyla sona ermiş olan Hibe Değerlendirme süreci sonucunda 131 proje hibe almaya hak kazanmıştır. Uygulamaya konan projelerin izleme süreci devam etmektedir. • Genç İstihdamının Desteklenmesi (GİD)Operasyonu IPA 2008 yılı programlaması kapsamında hazırlanan operasyon, 12 İBBS II bölgesinde uygulanmaktadır. Operasyonun amacı, uygulanacak aktif iş gücü programları ile gençlerin istihdam edilebilirliklerinin artırılmasıdır. Hibe bileşeni kapsamında, 15-29 yaş arasındaki gençlerin istihdam edilebilirliğini artırmaya yönelik olarak uygulanan 127 hibe projesi, 2010 yılı son çeyreğinde başlamış ve 2011 yılı sonunda tamamlanmıştır. IPA IV. Bileşen kapsamında hazırlıkları devam eden ve önümüzdeki dönemde baş- laması öngörülen GİD- II Operasyonu ile Türkiye’de Aktif İçermenin Desteklenmesi (AİD) Operasyonu olan iki operasyon daha mevcuttur. 2008 yılı Ocak ayında başlatılan ve İŞKUR ile Hollanda Hükümeti ve MATRA ta- rafından yürütülen “Uzun Dönemli İşsizlerin İstihdam Edilebilirlikleri Yararına İşgücü Piyasası Aracılık Faaliyetlerinin Arttırılması Projesi” kapsamında, çeşitli eğitim programları ve dokümanları hazırlanmış olup, çalışmalar 2012 yılında da sürdürülmektedir. 2010 yılında özel istihdam büroları aracılığıyla işe yerleştirilen kişi sayısı 27.651 olup, 2011 yılında 35.564 kişi işe yerleştirilmiştir. 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu126 ile, iş arayanların elverişli oldukları işlere yerleştirilmelerine ve çeşitli işler için uygun işçiler bulunmasına aracılık etme yetkisi verilen özel istihdam bürolarına kamu kurum ve kuruluşları hariç, yurt içinde ve dışında iş ve işçi bulmaya aracılık faaliyetinde bulunabilmekte, iş gücünün istihdam edilebilirliğini ve verimliliğini artırıcı faaliyetler ile insan kaynakları yönetimi alanında danışmanlık hizmetlerini de yürütebilmektedirler. Bu kapsamda uygulamanın başladığı 2004 yılından itibaren 2011 yılına kadar toplam 250.542 kişi işe yerleştirilmiştir. 126 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanun, m.17. 105 İşgücü Piyasasının Etkinleştirilmesi 2010 yılında özel istihdam büroları aracılığıyla işe yerleştirilen kişi sayısı 27.651 iken 2011 yılında bu sayı 35.564 kişi olarak gerçekleşmiştir. 2008 yılından bu yana uygulanmakta olan 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük gençler ile yaş şartı aranmaksızın 18 yaşından büyük kadınlara verilen prim teşviki yeniden düzenlenmiştir.127 Bu düzenleme; başta kadın ve gençler olmak üzere çeşitli kategorilerdeki işsiz ve çalışanlar için 6-54 ay süresince sigorta primi teşviki öngörmektedir. Teşvikten yararlanacak kişilerin İŞKUR’a kayıtlı işsizler arasından işe alınmaları halinde ilave olarak altı ay süreyle bu teşvikten faydalandırılacaktır. Yine, 6111 sayılı Kanun’da yapılan düzenlemeyle, 5 puanlık prim indirimiyle diğer sigorta prim teşvik uygulamalarından aynı sigortalı ve aynı dönem için birlikte yararlanılabilmesi imkanı getirilmiştir. Ayrıca 6111 Sayılı Kanun128 ile, çalışma hayatında esnek çalışma biçimlerinin uygulanabilirliğinin artırılması ve yaygınlaştırılması amacıyla: Kısmi sureli iş sözleşmesi ile çalışan sigortalıların, kısmi sureli çalıştıkları aylara ait eksik sürelerini ileriki yıllarda geriye dönük olarak borçlanabilmeleri imkanı getirilmiş, zz Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar bakımından isteğe bağlı sigorta hükümleri kapsamında işsizlik sigortası primlerinin de ödenmesi ve işsizlik sigortası ödeneği alınabilmesi için gereken prim ödeme gün sayısına ulaşabilme imkanı sağlanmış, zz Küresel ekonomide artan rekabet ve işsizlikle mücadelede başarı sağlanması amacıyla “çağrı üzerine çalışma”, “evden çalışma” ve “uzaktan çalışma” gibi esnek çalışma modelleri yasal dayanağa kavuşturulmuştur. Kadınların sosyo-ekonomik konumlarının güçlendirilmesi, kadın istihdamına ilişkin sorunların tespit edilmesi, toplumsal yaşamda kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma amaçlarına ulaşılması amaçlarıyla 2010 yılında bir Başbakanlık Genelgesi129 yayımlanmıştır. Genelge kapsamında, kamu ve özel sektör temsilcilerini bünyesinde barındıran “Kadın İstihdamı Ulusal İzleme ve Koordinasyon Kurulu” oluşturulmuştur. Söz konusu Kurul, 2010 ve 2011 yıllarında sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile 70 ilde 218 adet Kurul toplantısı gerçekleştirmiştir. zz Ülkemizin AB’ye adaylığının kesinleşmesinin ardından, Avrupa İstihdam Stratejisi’ne (AİS) dahil olma çalışmaları kapsamında “İstihdam Durum Raporu” hazırlanmıştır. Bunu takiben, istihdam politikası için kritik sorunların analiz edildiği ve aday ülkenin Avrupa İstihdam Stratejisi doğrultusunda iş gücü piyasası ve istihdam konusunda yapması gerekenlerin taahhüt edildiği bir politika dokümanı olan “Türkiye’de İstihdamla İlgili Öncelikler Konusunda Ortak Değerlendirme Belgesi (JAP)“ çalışmaları 25 Şubat 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 6111 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenmiştir. 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (25.02.2011/ 27846). 129 2010/14 sayılı Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması Konulu Başbakanlık Genelgesi (R.G. 25.05.2010/27591). 127 128 2010 yılında “Kadın İstihdamı Ulusal İzleme ve Koordinasyon Kurulu” oluşturulmuştur. İstihdamla İlgili Öncelikler Konusunda Ortak Değerlendirme Belgesi (JAP) çalışmalarının hem AB 2020 Stratejisi hem de Ulusal İstihdam Stratejisi (UİS) taslağı ile uyumlu şekilde yeniden düzenlenmesi ve güncellenmesine yönelik yürütülen çalışmalar 2012 yılı başında tamamlanmıştır. 106 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 başlatılmıştır. JAP’ın hem AB 2020 Stratejisi hem de Ulusal İstihdam Stratejisi (UİS) taslağı ile uyumlu olacak şekilde yeniden düzenlenmesi ve güncellenmesine yönelik olarak 2011 yılı içinde konu ile ilgili kurum ve kuruluşların da dahil edildiği bir çalışma başlatılarak 2012 yılı başında tamamlanmıştır. UİS, temel olarak iş gücü piyasasındaki yapısal sorunların çözülmesi ile orta ve uzun vadede büyümenin istihdama katkısının artırılarak, işsizlik sorununa kalıcı çözüm sağlanmasını amaçlamaktadır. 107 Yenilik IV. Yenilik A. Özel Sektör ARGE Yatırımlarının Artırılması ARGE ve yenilik faaliyetlerinin yaygınlaştırılması, 2000’li yılların başından itibaren Türkiye’nin öncelikli gündem maddeleri arasında yer almaktadır. Son yıllarda rekabetçi ekonomik yapının güçlendirilmesine yönelik olarak ARGE yatırımlarının artırılması amacıyla önemli politikalar hayata geçirilmiş ve bu sayede gerek ARGE yatırımlarında gerekse ARGE harcamalarında önemli artışlar sağlanmıştır. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun (BTYK) 27 Aralık 2011 tarihinde gerçekleş- tirilen 23. Toplantısında 2023 yılında ülkemizin ilk 10 ekonomi arasına girebilmesi ve diğer ulusal hedeflere (yerli otomobil, yerli uçak, yerli helikopter vb.) ulaşılabilmesi için Ulusal Yenilik Sistemi 2023 yılı hedeflerinin aşağıdaki şekilde belirlenmesine karar verilmiştir130: Ar-Ge harcaması/GSYH: % 3 zz Özel sektör Ar-Ge harcaması/GSYH: % 2 zz Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) araştırmacı sayısı: 300 bin zz Özel sektör TZE araştırmacı sayısı: 180 bin zz BTYK’nın 27 Aralık 2011 tarihli toplantısında belirlenen ARGE harcamalarının GSYH içindeki payının 2023 yılına kadar %3’e çıkarılması hedefi doğrultusunda; son dönemde ARGE harcamalarının artış hızına ivme kazandırılmış ve 2010 yılında gerçekleştirilen 9,8 milyar TL’lik ARGE harcamalarının GSYH’ye oranı %0,84 olarak gerçekleşmiştir. 130 BTYK 23. Toplantısı 2011/101 nolu ”Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri” kararı ARGE harcamalarının GSYH içindeki payının 2023 yılına kadar %3’e çıkarılması hedeflenmektedir. 108 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Grafik 9: ARGE Harcamalarının GSYH’ya Oranı 0.9 0.8 0.7 % 0.6 0.5 0.48 0.54 0.53 2001 2002 0.48 0.52 0.59 0.60 2005 2006 0.72 0.73 2007 2008 0.85 0.84 2009 2010 0.4 0.3 0.2 0.1 0 2000 2003 2004 Kaynak: TÜİK Son dönemde gerçekleştirilen ARGE harcamaları sayısal olarak da artmaya devam etmiş ve 2010 yılında Gayri Safi Yurt İçi ARGE Harcamaları (GSYARGEH) bir önceki yıla kıyasla yaklaşık %15 oranında artış göstererek, 2011 yılı sabit fiyatlarıyla 9,8 milyar TL’ye ulaşarak 2000’li yılların başına kıyasla 3 katına çıkmıştır. Grafik 10: GSYH ve GSYARGEH Yıllara Göre Tutarları 1168 12000 1051 10000 1000 9805 699 556 6000 7591 2989 3209 3377 ) 610 5296 3193 800 8560 4000 2000 935 764 667 7660 600 5647 400 3960 200 0 0 2000 2001 2002 2003 2004 GSYARGEH (Milyon Kaynak: TÜİK 1200 1008 2005 ) 2006 2007 2008 GSYH (Milyar 2009 ) 2010 (Milyar (Milyon ) 8000 896 1056 109 Yenilik 2023 yılı hedeflerinden bir diğeri olan özel sektörün ARGE harcamalarının toplam GSYH içindeki payının %2’ye yükseltilmesi hedefi doğrultusunda ise 2010 yılında özel sektörün payı % 0,36 oranında gerçekleşmiş olup toplam ARGE harcamaları içerisindeki payı % 42,5’e yükselmiştir. Grafik 11: Gerçekleştiren Sektörler Bazında Ar-Ge Harcamaları Oranı 80 70 60.4 60 64.3 66.3 67.9 58.9 54.6 53.2 48.2 % 50 40 44.2 33.4 33.8 33.7 23.2 20 10 6.2 7.4 7.0 2000 2001 2002 10.4 41.3 43.8 24.2 8.0 46.0 35.6 28.7 30 47.4 40.0 42.5 11.6 11.2 10.6 12.0 12.6 11.4 2005 2006 2007 2008 2009 2010 0 2003 Yükseköğretim Sektörü 2004 Özel Sektör Kamu Sektörü Kaynak: TÜİK BTYK’nın 27 Aralık 2011 tarihli toplantısında belirlenen bir diğer hedef olan TZE araştırmacı sayısının 2023 yılına kadar 300 bine yükseltilmesi hedefi doğrultusunda; 2010 yılında yaklaşık 82 bin TZE ARGE personeline ve 64 bin TZE araştırmacıya ulaşılmıştır. Ayrıca 2003-2010 döneminde TZE ARGE personelini ve TZE araştırmacı sayısını sırasıyla %100 ve %84 oranında artıran Türkiye, bu göstergelere ilişkin en hızlı artış gösteren ülkeler arasındadır. 2003 yılında 38 bin TZE ARGE personeline sahip Türkiye, 2009 yılında 74 bin TZE ARGE personeli ile 13. sıraya ulaşmıştır. 110 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Grafik 12: TZE ARGE İnsan Gücü 82 90 74 80 70 60 49 Bin Kişi 50 40 30 20 10 67 63 27 23 24 2000 2001 2002 53 50 29 23 64 40 38 28 54 33 34 2003 2004 39 58 43 0 2005 TZE ARGE Personeli 2006 2007 2008 2009 2010 TZE Araştırmacı Kaynak: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ARGE harcamaları, TZE ARGE personeli sayısı ve bilimsel yayına ilişkin çeşitli temel göstergelerde de Türkiye son yıllarda önemli ilerleme kaydetmiş ve bu göstergelerde sağlanan ilerleme ile uluslararası sıralamalarda daha üst sıralara taşınmaya başlamıştır. Tablo 31: Bazı Temel Bilim, Teknoloji ve Yenilik Göstergelerinde Türkiye’nin Konumu TÜRKİYE DEĞERLERİ Gösterge GSYARGE Harcamaları (Milyar cari SAGP* ABD Doları) GSYARGEH/GSYH 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 3,0 2,8 3,6 4,6 5,4 7,1 7,7 8,7 Hedef 2023 9,4 - 0,53 0,48 0,52 0,59 0,60 0,72 0,73 0,85 0,84 3 Toplam Araştırmacı (Bin TZE) 24 33 34 39 43 50 53 58 64 300 Toplam ARGE Personel (Bin TZE) 29 38 40 49 54 63 67 74 82 - Bilimsel Yayın (Bin) 11 13 16 17 20 24 25 28 28 - 28,7 23,2 24,2 33,8 35,6 41,3 44,2 40,0 42,5 67 Özel Sektör Tarafından Gerçekleştirilen GSYARGEH/ Toplam GSYARGEH Kamu Sektörü Tarafından Gerçekleştirilen GSYARGEH/Toplam GSYARGEH Yüksek Öğretim Sektörü Tarafından Gerçekleştirilen GSYARGEH/Toplam GSYARGEH * SAGP: Satınalma Gücü Paritesi Kaynak: TÜİK, MSTI 2011/1, ISI Veritabanı 7,0 10,4 8,0 11,6 11,2 10,6 12,0 12,6 11,4 - 64,3 66,3 67,9 54,6 53,2 48,2 43,8 47,4 46,0 - 111 Yenilik Türkiye’nin 2023 yılına yönelik olarak bilim, teknoloji ve yenilik atılımının zeminini oluşturan Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları Uygulama Planı (BTP-UP), 20052010 aracılığıyla yakalanan ivmenin sürdürülebilirliğini sağlamak üzere hazırlanan Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi (UBTYS) 2011-2016, BTYK’nın 15 Aralık 2010 tarihli 22. Toplantısında kabul edilmiştir. ARGE Destekleri ARGE Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Kapsamında Sağlanan Destekler 31 Temmuz 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5746 sayılı Kanun131 kapsamında Reka- bet Öncesi İşbirliği Projeleri, teknoloji merkezi işletmeleri ve Teknogirişim Sermayesi Desteğinden yararlanan işletmelere; ARGE harcamalarında %100’lük matrah indirimi yoluyla kurumlar vergisi istisnası sağlanmıştır. zz Kamu personeli hariç ARGE personelinin ücretleri üzerinden hesaplanan gelir vergisinin %80’i, doktoralı olanlarda ise %90’ı istisna kapsamına alınmıştır. zz Kamu personeli hariç ARGE personelinin ücretleri üzerinden hesaplanacak sigorta primi işveren hissesinin yarısının, 5 yıl süreyle bütçeden karşılanması düzenlenmiştir. zz Bu faaliyetlerle ilgili düzenlenen kâğıtlara damga vergisi istisnası getirilmiştir. zz Teknoloji alanında sahip olduğu orijinal fikri hayata geçirmek isteyen ve teknik alanda eğitimini tamamlamak üzere olan ya da yeni tamamlamış olanlara, teminat aranmaksızın 100.000 TL’ye kadar teknogirişim sermaye desteği verilmesi düzenlenmiştir. zz ARGE ve yenilik faaliyetlerinde bulunan işletmelerin; kamu kurum ve kuruluşları, kanunla kurulan vakıflar ile uluslararası fonlardan aldıkları destekler Kurumlar Vergisinden muaf tutulmuştur. zz Bu kapsamda 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanu- nu ve 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında yararlanılan teşvik miktarları ve mükellef sayıları aşağıda sunulmaktadır: 131 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun (R.G. 12.03.2008/26814). ARGE ve yenilik faaliyetlerinde bulunan işletmelerin; kamu kurum ve kuruluşları, kanunla kurulan vakıflar ile uluslararası fonlardan aldıkları destekler Kurumlar Vergisinden muaf tutulmuştur. 112 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Tablo 32: Çeşitli Kanunlar132 Kapsamında Yararlanılan ARGE İndirimi ve Mükellef Sayıları Mükellef Sayısı Miktar (milyon TL) ARGE İndirimi (GVK’ya göre) 48 4 ARGE İndirimi (5746 sayılı Kanuna göre) 12 2 Toplam ARGE İndirimi 60 6 ARGE İndirimi (K.V.K. Mad. 10/1-a) 237 509 ARGE İndirimi (5746 Sayılı Kanun Mad. 3) 162 76 Toplam ARGE İndirimi 399 585 ARGE İndirimi (GVK’ya göre) 46 4 ARGE İndirimi (5746 sayılı Kanuna göre) 24 4 Toplam ARGE İndirimi 70 8 ARGE İndirimi (K.V.K. Mad. 10/1-a) 280 770 ARGE İndirimi (5746 Sayılı Kanun Mad. 3) 265 515 Toplam ARGE İndirimi 545 1.285 ARGE İndirimi (GVK’ya göre) 51 3 ARGE İndirimi (5746 sayılı Kanuna göre) 27 7 Toplam ARGE İndirimi 78 10 ARGE İndirimi (K.V.K. Mad. 10/1-a) 250 482 ARGE İndirimi (5746 Sayılı Kanun Mad. 3) 377 1.000 Toplam ARGE İndirimi 627 1.482 ARGE İndirimi 107 5 ARGE İndirimi (K.V.K. Mad. 10/1-a) 320 572 ARGE İndirimi (5746 Sayılı Kanun Mad. 3) 717 1.137 1.037 1.709 Gelir Vergisi 2008 Kurumlar Vergisi Gelir Vergisi 2009 Kurumlar Vergisi Gelir Vergisi 2010 Kurumlar Vergisi Gelir Geçici Vergisi 2011 (Ocak-Haziran Dönemi) Kurumlar Geçici Vergisi Toplam ARGE İndirimi Kaynak: Maliye Bakanlığı 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve 5746 Sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun 132 113 Yenilik Özel sektör ARGE projelerinin teşvik edilmesi amacıyla Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Teknoloji ve Yenililik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) tarafından dört başlık altında destek sağlanmaktadır: 1501 Sanayi ARGE Projeleri Destekleme Programı: Firma düzeyinde katma değer yaratan kuruluşların ARGE çalışmalarını teşvik etmek ve bu yolla Türk sanayisinin ARGE yeteneğinin yükseltilmesine katkıda bulunmak üzere 1995 yılında oluşturulan program kapsamında hibe desteği sağlanmaktadır. 2010 yılı içerisinde gerçekleştirilen yasal düzenleme ile daha önce TÜBİTAK ve Ekonomi Bakanlığı tarafından verilen hibe destekleri, tamamıyla TÜBİTAK bütçesinden karşılanmaya başlanmıştır133. Düzenleme ile hibe destek ödemelerinin tek bir kurum kaynağından ve daha hızlı yapılabilmesi yoluyla bürokrasinin azaltılması amaçlanmıştır. Program kapsamında, 2011 yılında, 524 projenin desteklenmesine karar verilmiş, aynı dönemde 404 proje sonuçlanmış ve desteklenen projelere 191,15 milyon TL. destek ödemesi yapılmıştır. 1995-2011 yılları arasında ise, 4.084 proje sonuçlanmış olup, 5.119 projeye toplam 1,74 milyar TL tutarında hibe destek sağlanmıştır. zz 1505 TÜBİTAK KOBİ Yararına Teknoloji Transferi Destek Programı: Ulusal Yenilik Sistemi içerisindeki KOBİ’lerin rolünün güçlendirilmesine yönelik olarak tasarlanan program kapsamında üniversite/kamu araştırma kurumlarındaki bilgi birikiminin, KOBİ’lerin ihtiyaçları doğrultusunda, ürüne ya da sürece dönüştürülerek KOBİ’lere aktarılması yoluyla ticarileştirilmesine katkı sağlanması amaçlanmaktadır. Projelere sağlanacak olan destek miktarı, projenin niteliğine göre belirlenecek ve proje bütçesinin %75’i TÜBİTAK, geriye kalan %25’i ise KOBİ tarafından karşılanacaktır. Proje bütçesi için üst sınır 300.000 TL ve destek süresi proje bazında en fazla 18 ay olarak belirlenmiştir. Proje bütçesine ek olarak yürütücüsü kuruluşa, Proje Teşvik İkramiyesi (PTİ) ve destek kapsamına alınan proje bütçesinin % 5’i Proje Kurum Hissesi olarak TÜBİTAK tarafından ödenir. Proje başvuruları 1 Ağustos 2011 tarihinden itibaren sadece elektronik ortamda http://eteydeb.tubitak.gov.tr adresindeki çevrim içi uygulama Proje Değerlendirme ve İzleme Sistemi (PRODİS) ile alınmaya başlamıştır. 2011 yılında, program kapsamında 5 proje başvurusu gerçekleşmiş olup, program kriterlerine uymayan 2 proje reddedilmiştir. 2011 yıl sonu itibarıyla, 3 projenin değerlendirme süreci devam etmektedir. zz 1507 KOBİ ARGE Başlangıç Destek Programı: KOBİ ölçeğindeki işletmelerin rekabetçi hale getirilmesi, kurumsal araştırma ve teknoloji geliştirme kültürüne sahip olmaları ve ulusal/uluslararası destek programlarında daha etkin yer almaları amacıyla geliştirilen programın uygulamasına 16 Mart 2007 tarihinde başlanmıştır. Programda proje tutarının %75’ine varan oranlarda hibe sağlanmakta olup, 2009 ve 2010 yıllarında 1.113 projenin desteklenmesine karar verilmiştir. Sonuçlanan 933 projeye toplam 145 milyon TL tutarında hibe sağlanzz 98/10 Sayılı Araştırma-Geliştirme Yardımına İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ No:2010/7 (R.G. 23.09.2010/27708). 133 114 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 mıştır. 2011 yılında, 512 projenin desteklenmesine karar verilmiş, aynı dönemde 399 proje sonuçlanmış ve desteklenen projelere 74 milyon TL. destek ödemesi yapılmıştır. Projenin başlatıldığı 2007 yılı ile 2011 yılları arasında ise, 2.836 projenin desteklenmesine karar verilmiş, bu dönemde 1.385 proje sonuçlanmış olup, toplam 237 milyon TL. tutarında hibe destek sağlanmıştır134. zz 1509 Uluslararası Sanayi ARGE Projeleri Destekleme Programı: EUREKA ve EUROSTARS gibi uluslararası ortak proje destek programlarında135 yer alan, Türkiye’de yerleşik katma değer kazandıran kuruluşların araştırma, teknoloji geliştirme ve yenilik projelerine, büyük ölçekli kuruluşlar için %50-%60; KOBİ’ler için %75 oranında hibe destek sağlanması amacıyla, 8 Temmuz 2007 tarihi itibarıyla başlatılmıştır. Program kapsamında 2011 yılında, 34 projenin desteklenmesine karar verilmiş, aynı dönemde 15 proje sonuçlanmış ve bu dönemde desteklenen projelere 13 milyon TL. hibe destek sağlanmıştır. 2007-2011 yılları arasında, 129 projenin desteklenmesine karar verilmiş olup, bu projelerden 25 tanesi sonuçlanmış, toplam 20 milyon TL tutarında hibe destek sağlanmıştır. TÜBİTAK TEYDEB destekleri kapsamında toplamda, 2010 yılında 1.848 proje için karar oluşturulmuş olup, bunlardan 1.075 projenin (%58) desteklenmesi uygun bulunmuştur. 2011 yılında ise, 1.690 proje için karar oluşturulmuş olup, bunlardan 1.070 projenin (%63) desteklenmesi uygun bulunmuştur. Bu kapsamda 2010 yılında ise 1.348 firmaya 288,3 milyon TL tutarında hibe sağlanmıştır. 2011 yılında ise, 1.402 firmaya 278,6 milyon TL hibe destek sağlanmıştır. Tablo 33: TÜBİTAK TEYDEB Destekleri 2009 2010 2011 Proje Başvurusu 2.001 1.755 1.688 Proje Başvurusu Yapan Firma Sayısı 1.495 1.350 1.338 926 741 717 Desteklenmesine Karar Verilen Proje Sayısı 1.185 1.075 1.070 Yürürlükte olan Proje Sayısı 1.792 1.654 1.804 901 1.107 828 Hibe Destek Verilen Proje Sayısı 1.892 1.847 1.938 Hibe Destek Verilen Firma Sayısı 1.378 1.348 1.402 412,10 288,3 278,6 Proje Başvurusu Yapan Yeni Firma Sayısı Sonuçlanan Proje Sayısı Hibe Destek Tutarı (Milyon TL) (cari) Kaynak: TÜBİTAK 2010 yılında 1.367 KOBİ Projesine 159 milyon TL tutarında hibe sağlanırken 2011 yılında 1.416 KOBİ Projesine 162,7 milyon TL tutarında hibe sağlanmıştır. 2011 yılı itibarıyla. EUREKA, pazar odaklı, kısa sürede ticarileşebilecek ürün ve süreçlerin geliştirilmesine yönelik projelerin desteklendiği ve 1985 yılında Türkiye’nin de içinde bulunduğu 18 ülke ile AB katkısı ile kurulan uluslararası işbirliği platformudur. EUROSTARS, Avrupa Komisyonu ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu EUROSTARS üyesi 32 ülkenin Avrupa’daki KOBİ’lerin rekabetçiliğinin arttırılması için başlattıkları KOBİ’lere özel, hızlı ve etkin bir destek programıdır. 134 135 115 Yenilik Tablo 34: TEYDEB Destekleri Kapsamında Desteklenen Firma ve Proje Bilgileri Firma Sayısı KOBİ Büyük Ölçekli İşletme TOPLAM Proje Sayısı Hibe Tutarı (bin TL) 2009 2010 2011 2009 2010 2011 2009 2010 2011 1.203 1.169 1.190 1.400 1.367 1.416 195.930 159.000 162.700 522 216.170 128.700 115.900 1.378 1.348 1.402 1.892 1.847 1.938 412.700 288.300 278.600 175 179 212 492 480 Kaynak: TÜBİTAK TÜBİTAK Destek Programlarının etkinliğinin artırılması ve başvuru işlemlerinin ko- laylaştırılması amacıyla başlatılan PRODİS’in 1 Temmuz 2008 tarihinde uygulamaya konulması ile birlikte başvurular sadece elektronik ortamda alınmaya başlanmıştır. Proje izleme süreçlerindeki tüm aşamaların elektronik ortama taşınması çalışmaları ise Kasım 2010’da tamamlanmıştır. 2011 yılında, Ağustos ayında yeni başlatılan “1505 KOBİ Yararına Teknoloji Transferi Destek Programı” için başvuruların PRODİS üzerinden elektronik ortamda alınabilmesi sağlanmıştır. Ayrıca, bu dönemde projelerin değerlendirme ve izleme süreçlerinde iyileştirme çalışmaları da devam etmiştir. AB 7. Çerçeve Programı (ÇP) 2007-2013 dönemi için 53,2 milyar Avro değerinde fon büyüklüğü bulunan AB 7. ÇP kapsamında 2010 yılında 110 Türk ortağa 8,5 milyon TL tutarında fon aktarılmıştır136. Proje kapsamında, Türk ortakların toplam 442 projesine 82,4 milyar TL tutarında fon aktarılmış olup, Türk ortakların yer aldığı projelerin toplam portföy büyüklüğü 1,1 Milyar Avro’ya ulaşmıştır. Tablo 35: AB 7. ÇP’de Türk Ortakların Aldıkları Fon Miktarları Hibe Katkısı (Milyon €) Ulusal Kaynak (Milyon €) TOPLAM Katkı (Milyon €) Türk Ortakların Aldığı Fon Miktarı (Milyon €) Desteklenen Türk Ortak Sayısı 2007 12,5 9,9 22,4 27,4 147 2008 4,5 26,3 30,8 19,9 128 2009 16,6 24,6 41,2 28,8 173 2010 34,3 19,8 54,1 27,3 207 2011 12,3 50,2 62,5 17,8 ( ) 88 TOPLAM 80,2 130,8 211 121,2 ( ) 743 Türk ortakların yer aldığı projelerin toplam portföy büyüklüğü * ** 2 Milyar Avro * 2011 yılında kapanan 9 çağrının sonuçları henüz yayınlanmamıştır. 2011 yılında halen açık olan 42 çağrı henüz kapanmamıştır. ** Avrupa Komisyonu veri tabanındaki maddi hatalar TÜBİTAK tarafından düzeltilmiştir. Kaynak: TÜBİTAK 136 2010 yılında kapanan 44 başvurunun sonuçları henüz duyurulmamıştır. TÜBİTAK TEYDEB destekleri kapsamında 2010 yılında 1.367 KOBİ Projesine 159 milyon TL tutarında hibe sağlanırken 2011 yılında 1.416 KOBİ Projesine 162,7 milyon TL tutarında hibe sağlanmıştır. 116 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 TÜBİTAK AB Çerçeve Programları Ulusal Koordinasyon Ofisi tarafından Türkiye’deki üniversiteleri, araştırma merkezlerini, KOBİ’leri ve diğer özel sektör kuruluşlarını 7.ÇP hakkında bilgilendirmek ve gerekli yetkinlikleri kazandırmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu kapsamda 2010 yılında düzenlenen 108 etkinliğe 4.000 araştırmacı ve iş dünyası temsilcisi, 2011 yılında düzenlenen 131 etkinliğe ise 7.500 araştırmacı ve iş dünyası temsilcisi katılmıştır. Ayrıca TÜBİTAK bünyesinde, 7.ÇP’ye katılımın teşvik edilmesi ve kolaylaştırılma- sı amacıyla, AB ÇP’ye Katılımı Özendirme Ödül Desteği, Konsorsiyum Oluşturma Amaçlı Yurt Dışı Seyahat Desteği ve Proje Önerisi Ön-Değerlendirme Destek Programları yürütülmektedir. Bu destek programları kapsamında 2009 yılında yaklaşık 74 araştırmacı ve iş dünyası temsilcisine 174.627 TL, 2010 yılında da yaklaşık 94 araştırmacı ve iş dünyası temsilcisine 263.860 TL destek verilerek birçok 7.ÇP projesine ortak olarak katılmaları sağlanmıştır. Marie Curie Araştırma Programları ve Bursları kapsamında tersine beyin göçünü destekleyen programda ise Türkiye’nin başarısı artmaktadır. Türkiye 2011 yılında Avrupa dışından yapılan başvurularda en çok tercih edilen ülke olmuştur. Ar-Ge yeteneği düşük olan KOBİ’lere teknoloji tabanlı ürün ve süreçleri üretmeleri ve kullanmaları için destek olan AB 7.ÇP “KOBİ’ler Yararına Araştırmalar” alt programında Türk KOBİ, KOBİ Birlikleri ve üniversiteleri 2010 yılı çağrılarında 4,8 milyon Avro’luk fon almaya hak kazanmıştır. Türk ortaklar bu alt programdan 2007-2010 yılları arasında 12,6 milyon Avro’luk fon sağlamıştır. AB 7.ÇP Araştırma Altyapıları Alanı 2010 yılı çağrılarında Türkiye’deki araştırma merkezleri 2,1 milyon Avro’luk fon almaya hak kazanmıştır. 2007-2010 yılları arasında 33 projede 46 ortak 9,2 milyon Avro’luk fon almaya hak kazanmıştır. Ayrıca bu kapsamda fonlanan merkezlerin uluslararası erişime açılması ile Türk araştırmacılar Avrupa’nın en prestijli merkezlerinde 2 hafta ile 4 ay arasında bir süre zarfında araştırmalarını tamamlama fırsatı elde etmektedir. Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Destekleri Sanayici-üniversite-kamu işbirliğinin kurumsallaştırılması ve KOBİ’lerin teknolojik ürün ve üretim yöntemlerini kullanmalarının teşvik edilmesi amacıyla uygulanmakta olan Sanayi Tezleri (San-Tez) Programı kapsamında, 2006-2011 yılı arasında toplam 1.180 başvuru yapılmış ve bunlardan 509’u desteklenmeye değer bulunmuştur. Desteklenmeye karar verilen projelerden 28 Eylül 2011 tarihi itibarı 350 tanesi ile sözleşme imzalanmış olup, diğer projeler ile sözleşme öncesi süreçler devam etmektedir. Sözleşme imzalan projelerin dönemsel ödemelerinin % 75’i Bakanlık, %25’i proje ortağı firma tarafından karşılanmaktadır. 117 Yenilik Tablo 36: San-Tez Programı Kapsamında Sağlanan Destekler (Milyon TL) (Adet) % 2006 2007 2008 2009 2010 2011 TOPLAM Ödenek Miktarı 5 10 15 20 22 30 102 Gerçekleşen Bakanlık Ödemesi 0 6,20 9,90 13,46 18,73 3,92 52,21 Proje Başvuru Sayısı 42 183 120 174 241 420 1,180 Desteklen Proje Sayısı 17 68 45 76 111 192 509 40,5 37,2 37,5 38,03 46 46 43 Destekleme Yüzdesi Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ayrıca 2008 yılında yürürlüğe giren ARGE Kanunu çerçevesinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca uygun bulunan projelere Teknogirişim Sermayesi Desteği altında 100.000 TL’ye kadar hibe sağlanabilmektedir137. Bilgi yoğun ve yenilikçi girişimcilik konusundaki farkındalığın artırılmasının yanında yüksek eğitimli, nitelikli gençlerin iş hayatına kazandırılmasını amaçlayan 2009 yılında başlatılan Teknogirişim Sermayesi Desteği kapsamında 2011 yılında 859 girişimci başvuruda bulunmuş ve 288 girişimci desteklemeye değer bulunmuştur. KOSGEB Destekleri KOSGEB tarafından 2010 yılı içerisinde geliştirilen yeni destek programı çerçevesinde ARGE, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı, Haziran 2010’dan itibaren uygulamaya alınmıştır138. Bu çerçevede ARGE ve Yenilik Projeleri, ARGE ve İnovasyon Programı ile Endüstriyel Uygulama Programı olmak üzere birbirini tamamlayan iki ayrı program kapsamında desteklenecektir. Tablo 37: KOSGEB Tarafından Verilen Yenilik Destekleri (TL) Teknoloji Geliştirme ve Yenilik Destekleri 2007 2008 2009 2010 2011 4.418.588 6.819.782 6.631.706 5.606.972 1.303.100 4.161.762 43.294.757 9.768.834 44.597.857 ARGE,İnovasyon End. Uyg. Destek Programı TOPLAM 4.418.588 6.819.782 6.631.706 Kaynak: KOSGEB Yıllık toplam ödenek tutarı 10 milyon TL’dir. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Destek Programları Yönetmeliği (R.G. 15.06.2010/27612). 137 138 118 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Destekleri TTGV tarafından sanayi kuruluşlarının ARGE projelerine geri ödeme koşullu ola- rak ödenen sermaye desteği139 kapsamında, 2009 ve 2010 yıllarında 160 projeye 39 milyon TL tutarında destek kullandırılmıştır. 2011 yılında ise, geçmiş yıllarda desteklenen ve 2011 yılı içerisinde devam etmekte olan projelere destek kullandırımına TTGV kaynaklarından devam edilmiştir. Bu kapsamda projesi devam eden firmalara toplam 11,1 milyon ABD Doları tutarında ödeme yapılmıştır. Öte yandan mevcut destek yapısına kıyasla daha esnek yapıda tasarlanan İleri Tek- noloji Projeleri (İTEP) Destek Programı kapsamında 2011 yılında başvurular alınmaya başlanmış ve bu doğrultuda 7 adet proje başvurusu gerçekleşmiş, 3 tanesi ile destek sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu 3 proje için 2011 yılı sonu itibarıyla 0,8 milyon ABD Doları tutarında TTGV katkısı sağlanmıştır. Tablo 38: TTGV Desteklerine İlişkin Sayısal Veriler (Sayı, Milyon ABD Doları) 2009 2010* 2011 Proje Başvuru Sayısı 228 162 7 Desteklenen Proje Sayısı 113 47 3 Bağıtlanan Sözleşme Tutarı 33,1 12,7 6,9 Kullandırım Tutarları 24,8 14,2 11,9 95 98 90 Tamamlanan Proje Sayısı Kaynak: TTGV Ayrıca, TTGV’nin TGP’lerde prototip geliştirme aşamasını tamamlayan firmaların proje çıktılarının ARGE çalışmalarını takip eden pazara hazırlık ve ihtiyaçlarının desteklenmesi amacıyla sunulan Ticarileştirme Projeleri Desteği kapsamında 20062008 yılları arasında 11 pilot desteklenmiştir. Pilot uygulama halinde olan programın genelleştirilmesine yönelik çalışmalara devam edilmektedir. TTGV 4 Kasım 1998 tarih ve 23513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Para Kredi ve Koordinasyon Kurulu’nun 98/10 sayılı ARGE Yardımına ilişkin Tebliği ve DTM ile TTGV arasında 17 Haziran 2005 tarihinde imzalanan protokol çerçevesinde imzalanan protokol çerçevesinde uygulamacı kuruluş olarak Destekleme Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) kaynağından sağlanmaktadır. 139 119 Yenilik B. Sanayi Üniversite Diyaloğunun Geliştirilmesi Proje Pazarları Destekleme Programı Özel sektör ile üniversiteler ve araştırma merkezleri arasındaki işbirliklerinin TÜBİTAK TEYDEB Destek Programları kapsamında oluşumuna ve gelişimine önem verilmiş ve bu kapsamdaki çalışmaların desteklenmesine yönelik olarak Proje Pazarları Destekleme Programı geliştirilmiştir. Proje pazarları, somut ARGE düşünce ya da proje önerilerine sahip olup, bunları gerçekleştirmek için kendi yetenekleri dışında başka uzmanlık alanlarında katkıya gereksinim duyan, proje öneri veya sonuçlarına ilişkin talep varlığını araştıran, arz edilen proje işbirliği önerilerine teknolojik veya finansal katkıda bulunmak isteyen üniversite, araştırma ve özel sektör kuruluşlarından temsilcilerin bir araya gelerek aktif katılımları ile projelerini birbirlerine tanıtmaları yoluyla işbirliği olanaklarına ortam oluşturulmasına yönelik düzenlenen ulusal ve/veya uluslararası etkinliklerdir. Program kapsamında, üniversite, araştırma kurumları ve sanayi kuruluşları arasında etkileşimli teknolojik işbirliği ortamı oluşması için düzenlenen etkinliklere en fazla 20.000 TL ve etkinliğin uluslararası katılımlı olması durumunda en fazla 25.000 TL destek verilmektedir. 2010 yılında Kocaeli Üniversitesi, Giresun Üniversitesi, Uludağ İhracatçılar Birliği Genel Sekreterliği, Eskişehir Sanayi Odası, Erciyes Üniversitesi, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası, Ege Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Gaziantep Sanayi Odası ve Selçuk Üniversitesi’nden toplam 13 adet proje pazarı başvurusu desteklenmiş ve 177.100 TL tutarında hibe sağlanmıştır. Teknoloji ve Yenilik Odaklı Girişimleri Destekleme Programı (TEKNOGİRİŞİM) Girişimcilik olgusunun teknoloji ve yenilik odaklı firmalara yönelmesini ve lisans, yüksek lisans veya doktora düzeyinde eğitimli öğrenci ve mezunların bilgi ve araştırmalarını ticari ve katma değeri yüksek ürünlere dönüştürebilmelerini teşvik etmek amacını taşıyan ve 2007 yılından itibaren uygulamada olan TEKNOGİRİŞİM kapsamında, girişimcilerin firmalarını kurmalarının ardından, proje giderlerinin %75 oranında, en fazla 100.000 TL ve bir yıl süre ile desteklenmesi öngörülmektedir. 120 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 2007 yılından itibaren uygulamada olan TEKNOGİRİŞİM kapsamında gerçekleştirilen düzenleme ile her yıl ayrılan 10 Milyon TL ödenek, 50 Milyon TL’ye yükseltilmiştir. Program kapsamında 2009 yılı için 10 Milyon TL ve 2010 yılı için 10 Milyon TL olmak üzere 20 Milyon TL ödenek tahsis edilmiştir. 12 Nisan 2011 tarihli düzenleme140 ile Teknogirişim Sermayesi Desteği için her yıl ayrılan 10 Milyon TL ödenek, 50 Milyon TL’ye yükseltilmiştir. Program kapsamında 2009–2010 yılında toplam 180 mezun ya da girişimcinin pro- jeleri desteklenmeye değer bulunmuş ve bu projelere 15,2 milyon TL tutarında destek sağlanmıştır. 2011 döneminde ise 288 kişinin projesi kabul edilmiştir. 140 6215 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Md.5 (R.G. 12.04.2011/27903) 121 Yenilik C. Yenilik Merkezleri ve Teknoparkların Güçlendirilmesi ARGE Merkezleri “Araştırma ve Geliştirme Faaliyet- lerinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama ve Denetim Yönetmeliği”141 kapsamında ARGE indirimi, gelir vergisi stopajı teşviki ve sigorta primi desteğinden yararlanmak isteyenlerin ARGE Merkezi Belgelerinin bulunması şartı getirilerek ARGE Merkezlerinin kurulması teşvik edilmiştir. ARGE Merkezleri ile, ARGE altyapısını oluşturmuş, çok sayıda ARGE personeli çalıştıran ve Türkiye’nin GSYH’deki ARGE payının artırılması hedefine önemli ölçüde katkıda bulunan büyük işletmelerin bu çalışmalarını bir araya getirerek geliştirmelerine, kendi teknolojilerini üretmelerine ve ARGE faaliyetlerini kurumsallaştırmasına imkan sağlanmıştır. Türkiye’de sanayinin en yoğun olduğu Marmara Bölgesi başta olmak üzere endüst- riyel gelişime paralel olarak faaliyette olan 87 ARGE Merkezinde ARGE ve yenilik projeleri çalışılmakta olup, bu merkezlerde toplam 12.599 adet ARGE çalışanı yer almaktadır. Bu işletmelerin taahhüt ettiği ARGE Harcaması 2009 yılı için 1,67 milyar TL, 2010 yılı için ise 1,96 milyar TL tutarındadır. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin geliştirilmesine yönelik olarak 2010 yılı Programında da yer alan tedbirler doğrultusunda Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca ilgili kurumların katkıları ile çalışmalar yürütülmüş olup bu kapsamda: 6170 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 12 Mart 2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.142 Kanunla, uygulamadan kaynaklanan problemlerin çözülmesi, bölge kuruluşuna ilişkin mevzuatın basitleştirilmesi ve etkinleştirilmesi, imar planları, uygulama projelerinin ve bölgede yapılacak tesislerin inşası ile ilgili ruhsat ve izinlere ilişkin hukuki boşluğun giderilmesi; bölgelerde yürütülen ARGE ve yenilikçiliğe dayalı faaliyetlerin sonuçlarının ülke ekonomisine ve toplumsal refaha katkı sağlayacak şekilde geliştirilmesi amaçlanmıştır. 141 142 Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama ve Denetim Yönetmeliği (R.G. 31.07.2008/26953) 6170 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (R.G. 12.03.2011/27872). 122 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Aralık 2011 sonu itibarıyla Türkiye’deki aktif 43 Teknoloji Geliştirme Bölgesinde (TGB) faaliyet gösteren 1.800 firmada 15.822 personele istihdam sağlanmaktadır. Grafik 13: Teknoloji Geliştirme Bölgelerine İlişkin Sayısal Veriler 18000 50 16000 45 14000 40 35 12000 30 Sayı 10000 25 8000 20 6000 TGB Sayısı Aralık 2011 sonu itibarıyla Türkiye’deki aktif 43 Teknoloji Geliştirme Bölgesinde (TGB) faaliyet gösteren 1.800 firmada 15.822 personele istihdam sağlanmaktadır. 15 4000 10 2000 5 0 0 2003 2004 2005 Firma Sayısı 2006 2007 İstihdam 2008 2009 2010 2011 TGB Sayısı Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı TGB’lerde yürütülen toplam ARGE proje sayısı Aralık 2011 sonu itibarıyla 4.979 adettir. TGB’lerde ağırlıklı olarak sırasıyla yazılım, bilişim, elektronik ve ileri malzeme tek- nolojileri başta olmak üzere tasarım, nanoteknoloji, biyoteknoloji, otomotiv, tıp teknolojileri ve yenilenebilir enerji konularında çalışan yenilikçi firmalar yer almakta olup, bölgelerde yürütülen toplam ARGE proje sayısı Aralık 2011 sonu itibarıyla 4.979 adettir. TGB’lerde faaliyet gösteren firmaların bu güne kadar 301 patent başvurusu onaylanmıştır. 123 Yenilik D. Bilgi ve İletişim Teknolojileri Altyapısının Geliştirilmesi Özel sektör kaynaklı yeniliğin geliştirilmesi için uygun ortam oluşturulmasında bilgi ve iletişim teknolojileri önemli rol oynamaktadır. Bu doğrultuda, bilgi ve iletişim teknolojileri altyapısının güçlendirilmesi; böylelikle genişbant internet ve kişisel bilgisayar kullanım oranının artırılmasına yönelik son dönemde önemli çalışmalar yürütülmüştür. Genişbant internet ve kişisel bilgisayar kullanım oranının artmasında önemli rol oynayan internet servis sağlayıcılığı işletmecilerine yönelik hayata geçirilen önemli düzenlemelerden biri Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliğidir143. Söz konusu Yönetmelik ve 7 Mayıs 2009 tarihli Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Kararı ile işletmecilerin WLAN (Kablosuz Yerel Erişim ŞebekesiWi-Fİ) sistemleri kurması ve işletmesi suretiyle internet kullanıcılarına bina içi ve bina dışı alanlarda kablosuz internet erişim sunmalarına imkan sağlanmıştır. Bu kapsamda, 2011 yılı Şubat ayında alınan diğer bir Kurul Kararı ile, daha önce bazı bandlarda kullanımına izin verilen Wi-Fi frekanslarının kullanıldığı bandlara 5470- 5725 MHz frekans bandı da ilave edilerek, internet hizmetinin daha yaygın, etkin ve verimli sunulmasının sağlanması amaçlanmıştır. 2012 yılı Mart ayı itibarıyla elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösteren işletmeci sayısı 362 olup, bu işletmecilere verilen yetkilendirme sayısı 570’tir. 143 Elektronik Haberleşme Sektörüne ilişkin Yetkilendirme Yönetmeliği (R.G. 28.05.2009/27241). 2012 yılı Mart ayı itibarıyla elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösteren işletmeci sayısı 362 olup, bu işletmecilere verilen yetkilendirme sayısı 570’tir. 124 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Tablo 39: Yetkilendirme ve Hizmet Türlerine Göre İşletmeci Sayıları Yetkilendirme Sayısı Yetkilendirme Türü Hizmetler Görev Sözleşmesi Uydu ve Kablo TV Hizmetleri İmtiyaz Sözleşmesi GSM PAN Avrupa Mobil Telefon Sisteminin Kurulması ve İşletilmesi ve IMT-2000/UMTS Altyapılarının Kurulması ve İşletilmesi ile Hizmetlerinin Sunulması 1 Çeşitli Telekomünikasyon Hizmetleri 1 Uydu Haberleşme Hizmeti 23 Uydu Platform Hizmeti 4 Altyapı İşletmeciliği Hizmeti 69 İnternet Servis Sağlayıcılığı Hizmeti Bildirim Kapsamında Sabit Telefon Hizmeti Hizmet Veren İşletmeciler Kablolu Yayın Hizmeti 146 61 14 GMPCS Mobil Telefon Hizmeti 6 Hava Taşıtlarında GSM 1800 Mobil Telefon Hizmeti 1 Sanal Mobil Şebeke Hizmeti Kullanım Hakkı Kapsamında Hizmet Veren İşletmeciler 3 37 GMPCS Mobil Telefon Hizmeti 2 Ortak Kullanımlı Telsiz Hizmeti 63 Altyapı İşletmeciliği Hizmeti 4 Sabit Telefon Hizmeti 115 Rehberlik Hizmeti 14 Sanal Mobil Şebeke Hizmeti 6 TOPLAM 570 Kaynak: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) 2011 yılı Hanelerde Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre 16-74 yaş grubundaki bireyler arasında son üç ay içinde bilgisayar ve internet kullananların oranı sırasıyla %46,4 ve %45’e ulaşmıştır. 2011 yılında hanelerde internet erişim oranı ise %42,9 olup, internet erişimine sahip hanelerin %91,5’inde genişbant erişim bulunmaktadır. 2011 yılı Girişimlerde Bilişim Teknolojileri Kullanım Anketi sonuçlarına göre bilgisayar kullanan girişimlerin oranı %94, internet erişimine sahip girişimlerin oranı ise %92,4’tür. 2011 yılı dördüncü çeyreği itibarıyla Türkiye’deki toplam internet abone sayısı 14,1 milyona ulaşmıştır. 2011 yılı dördüncü çeyreği itibarıyla Türkiye’deki toplam internet abone sayısı 14,1 milyona ulaşmıştır. Türkiye internet aboneliğinde 2011 yılının dördüncü çeyreğinde, bir önceki üç aylık döneme göre %6,9 artış gerçekleşmiş olup; fiber, kablo ve özellikle mobil internet abonelerinin artmasıyla birlikte internet abone sayılarındaki genel artış eğilimi de devam etmiştir. Toplam internet abone sayılarının yıllık büyüme oranı ise hızlanarak %62,8 olarak gerçekleşmiştir. 125 Yenilik Tablo 40: Bağlantı Çeşidine göre İnternet Abone Sayıları ve Artış Yüzdeleri (Abone Sayısı) (%) 2010Ç4 2011Ç3 2011Ç4 Çeyrek Büyüme Oranı (2011Ç3 –2011Ç4) Yıllık Büyüme Oranı (2010Ç4 – 2011Ç4) xDSL 6.640.911 6.792.013 6.776.036 -0,2 2,0 Mobil Bilgisayardan İnternet 1.344.540 1.547.421 1.448.020 14,1 345,8 Mobil Cepten İnternet 4.310.904 4.907.380 Kablo İnternet 273.908 407.502 460.451 13,0 68,1 Fiber 154.059 220.777 267.144 21,0 73,4 Diğer 155.478 129.858 159.383 22,7 2,5 8.672.376 13.205.594 14.117.815 6,9 62,8 TOPLAM Not: Mobil bilgisayardan internet ve mobil cepten internet verileri 2011 yılı 3. Çeyrekten itibaren ayrı ayrı tutulmaya başlanmıştır. Kaynak: BTK 2010 yılı itibarıyla Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) pazarının yüzde 70’i telekomünikasyon sektöründen, geri kalan yüzde 30’luk kısmı ise bilgi teknolojileri sektöründen oluşmaktadır. Donanım, paket yazılım ve hizmetler alt kırılımlarından oluşan bilgi teknolojileri pazarı içerisinde en büyük payı 6,08 milyar ABD dolarlık donanım pazarı alırken, yazılım pazarının büyüklüğü 584 milyon ABD doları, hizmetler pazarının büyüklüğü ise 909 milyon ABD doları seviyesindedir. 2011 yılında ise bilgi ve iletişim teknolojileri pazar büyüklüğünün %34’ünün bilgi teknolojileri; %66’sının ise telekomünikasyon sektöründen oluşması beklenmektedir144. Mobil telefon abone sayısı da 2003 yılındaki 27,9 milyon seviyesinden 2011 yılı Ara- lık ayı itibarıyla 65,3 milyon seviyesine yükselmiştir. Temmuz 2009’da 3G hizmet sunumunun başlamasıyla Aralık 2011 itibarıyla 3G abone sayısı 31,4 milyona ulaşmıştır. 144 2012 yılı Programı. Mobil telefon abone sayısı da 2003 yılındaki 27,9 milyon seviyesinden 2011 yılı Aralık ayı itibarıyla 65,3 milyon seviyesine yükselmiştir. 126 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Tablo 41: Bilgi ve İletişim Teknolojilerine ilişkin Temel Göstergeler Mobil Telefon Abone Sayısı (Bin kişi) Mobil Telefon Abone yoğunluğu (%) Genişbant Abone Sayısı (Bin kişi) Genişbant Abone yoğunluğu (%) BİT Pazar büyüklüğü (milyar ABD Doları) - Telekomünikasyon - Bilgi teknolojileri * Gerçekleşme Tahmini Kaynak: BTK, Kalkınma Bakanlığı 2009 2010 2011* 62.800 61.800 65.300 86,6 83,9 88,6 6.783 8.562 14.050 9,4 11,6 19,1 22,2 25,4 24,2(*) 15,5 17,8 16,0(*) 6,7 7,6 8,2(*) 127 Yenilik E. Fikri ve Sınai Mülkiyet Haklarının İyileştirilmesi Fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması ve mevzuatın uluslararası standartlarla uyumlu olarak daha da güçlendirilmesi ilk Konsey toplantısından itibaren üyelerin vurguladığı önemli hususlardandır. 2010 yılı itibarıyla krizden çıkış politikalarının etkisi, sınai mülkiyet sisteminin geliştirilmesine yönelik yapısal çalışmalar ile tanıtım ve bilinçlendirme faaliyetlerine paralel olarak artan yatırımcı güveni sayesinde yenilikçi projelere hız kazandırılmış ve bu dönemden itibaren sinai mülkiyet başvurularında önemli artışlar gözlemlenmeye başlamıştır. Bu kapsamda, Türkiye’de patent ve faydalı model başvurularında 2003 yılından itibaren yakalanan ivme 2010 ve 2011 yıllarında da sürdürülmüştür. 2011 yılında gerçekleştirilen patent ve faydalı model başvuru sayısı, bir önceki yıla kıyasla %18,5 oranında artış göstererek 7.262’si yerli ve 6.223’ü yabancı olmak üzere toplam 13.485’e ulaşmıştır. Özellikle uluslararası patent başvurularında gözlemlenen %21 oranındaki artış ise, yabancı yatırımcı ve sanayicilerin Türkiye’ye olan ilgisindeki artışı göstermesi açısından önem arz etmektedir. Grafik 14: Patent ve Faydalı Model Başvurularının Yıllara Göre Dağılımı 8.000 7.262 7.000 6.244 6.000 5.430 5.000 6.223 5.132 4.693 4.000 3.000 2.000 1.000 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Yerli Kaynak: Türk Patent Enstitüsü (TPE) Yabancı 2011 yılında Türkiye’de gerçekleştirilen patent ve faydalı model başvuru sayısında, bir önceki yıla kıyasla %18,5 oranında artış gözlenmiştir. 128 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Uluslararası patent başvuruları çerçevesinde Türkiye 2011 yılında, AB’ye 2004 yılından sonra üye olan son 12 ülke ile karşılaştırıldığında 1., AB27 sıralamasında ise 11. sırada yer almıştır. 2011 yılında Uluslararası Patent İşbirliği Anlaşması (PCT) kapsamında gerçekleş- tirilen uluslararası patent başvurularında da önemli artışlar yaşanmış olup, bu kapsamda 2011 yılında gerçekleştirilen Türkiye kaynaklı PCT başvurularında bir önceki yıla kıyasla gözlemlenen %12,7 oranındaki artış, %10,7 olan dünya ortalamasının üzerinde seyretmiştir. Ayrıca Türkiye, 2010 ve 2011 yıllarında gerçekleştirdiği PCT başvurularında AB’ye 2004 yılından itibaren üye olan son 12 ülke145 ile karşılaştırıldığında 1., AB-27 sıralamasında ise 11. sırada yer almıştır. Tablo 42: PCT Başvuruları* Sıralama Ülke 2007 2008 2009 2010 2011 Değişim (%) 1 ABD 54.042 51.642 45.627 45.008 48.596 8.0 2 Japonya 27.743 28.760 29.802 32.150 38.888 21.0 3 Almanya 17.821 18.855 16.797 17.568 18.568 5.7 4 Çin 5.455 6.120 7.900 12.296 16.406 33.4 5 Kore 7.064 7.899 8.035 9.669 10.447 8.0 6 Fransa 6.560 7.072 7.237 7.245 7.664 5.8 7 Birleşik Kral. 5.542 5.467 5.044 4.891 4.844 -1.0 8 İsviçre 3.833 3.799 3.672 3.728 3.999 7.3 9 Hollanda 4.433 4.363 4.462 4.063 3.494 -14.0 10 İsveç 3.655 4.136 3.568 3.314 3.466 4.6 11 Kanada 2.879 2.976 2.527 2.698 2.923 8.3 12 İtalya 2.946 2.883 2.652 2.658 2.671 0.5 359 392 389 480 541 12,7 12.236 13.334 12.267 12.866 13.848 7.6 159.926 163.240 155.406 164.316 181.900 10.7 Türkiye Diğer Ülkeler TOPLAM * 2011 verileri 05.03.2012 güncelleme tarihi itibarıyladır. Kaynak: Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) Avrupa Patent başvurusu sıralamasında Türkiye 2011 yılında, AB’ye 2004 yılından sonra üye olan 12 ülke arasında 1. sırada yer almıştır. Türkiye’nin 2011 yılında gerçekleştirdiği Avrupa Patent başvurusu ise 2011 yılına kıyasla %16 oranında artış göstermiştir. Bu kapsamda Türkiye, Avrupa Patent başvurusu sıralamasında, başvuruda bulunan 114 ülke arasında 24., AB ülkeleri arasında 12. ve AB’ye 2004 yılından sonra üye olan 12 ülke arasında 1. sırada yer almıştır. Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovenya, Macaristan, Malta, Letonya, Litvanya, Güney Kıbrıs, Estonya, Slovakya, Bulgaristan ve Romanya. 145 129 Yenilik Grafik 15: AB ülkelerinin Avrupa Patenti Başvuruları 35.000 30.000 Başvuru Sayısı 25.000 20.000 15.000 10.000 5.000 2010 Litvanya Bulgaristan Malta Letonya Polonya Lüksemburg Çek Cum. Slovenya Macaristan Yunanistan Portekiz Slovakya Güney Kıbrıs Estonya Romanya İsveç Finlandiya Belçika İspanya Avusturya Danimarka Türkiye İrlanda Almanya Fransa Birleşik Krallık Hollanda İtalya - 2011 Kaynak: Avrupa Patent Ofisi (EPO) Türkiye’de son yıllarda marka başvurularında da büyük bir hareketlilik yaşanmaktadır. Bu kapsamda 2011 yılında marka başvurularındaki %50’nin üzerindeki artışla Türkiye, Fransa’yı da geride bırakarak Avrupa’da en fazla ulusal marka başvurusunun yapıldığı ülke konumuna gelmiştir. Uluslararası marka başvurularına ilişkin süreçlerin yürütüldüğü Madrid Sistemi kapsamında ise, Türkiye 2011 yılında 983 başvuru ile 13. sırada yer almıştır. Grafik 16: Marka Başvurularının Yıllara Göre Dağılımı 120.000 103.744 Başvuru Sayısı 100.000 80.000 73.142 60.000 40.000 13.960 5.132 20.000 Kaynak: TPE 11 20 10 09 20 08 20 20 07 06 20 05 20 04 Yabancı 20 20 03 02 20 01 Yerli 20 20 00 99 20 19 98 19 97 96 19 19 19 95 - 2011 yılında marka başvurularındaki %50’nin üzerindeki artışla Türkiye, Avrupa’da en fazla ulusal marka başvurusunun yapıldığı ülke konumuna gelmiştir. 130 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Türk tasarımcılarının ve tasarımlarının dünya pazarında tercih edilir konuma ge- tirilmesi ve dünya kamuoyunda “Türk Tasarımı” imajının oluşturulması hedefiyle 2009 yılında kurulan Türk Tasarım Danışma Konseyi, 2011 yılında Tasarım Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nı tamamlamıştır. Bu doğrultuda 2011 yılında tasarım başvurularında %20 oranında artış sağlanmış ve Türkiye tasarım başvurularında Fransa ve Almanya ile birlikte Avrupa’daki ilk üç ülke arasına yerleşmiştir. Grafik 17: Tasarım Başvurularının Yıllara Göre Dağılımı 40.000 35.451 35.000 29.467 Başvuru Sayısı 30.000 25.000 20.000 15.000 10.000 5.000 974 1.127 11 10 20 09 20 08 20 20 07 20 06 05 20 04 20 03 20 02 20 01 Yerli 20 20 00 99 20 98 19 19 97 96 19 19 19 95 - Yabancı Kaynak: WIPO 2010 ve 2011 yıllarında sinai mülkiyet başvurularında gözlemlenen bu ilerlemelerde son dönemde yürütülen çalışmaların da önemli etkisi olmuştur: 2011 yılında “Üniversitelerde Sınai Mülkiyet Bilgisinin Yaygınlaştırılması Projesi” kapsamında, yüksek katma değer sağlayacak buluşların üretilmesinde kritik öneme sahip olan üniversitelere yönelik olarak ve sınai mülkiyet eğitimi konusunda çeşitli bilinçlendirme ve bilgilendirme faaliyetleri yürütülmüştür. Yine WIPO işbirliğinde Bilkent Üniversitesi’nde fikri mülkiyet alanında uluslararası bir yüksek lisans programı açılmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir. zz Ayrıca 2010 yılı içerisinde TPE ve WIPO işbirliği ile başlatılan Türkiye’de Fikri Mülkiyet Akademisi kurulması çalışmaları sürdürülmüştür. zz KOBİ’lerin inovasyon kapasitelerinin artırılmasına yönelik olarak 2007 yılında başlatılan Hezarfen Teknoloji ve Tasarım Projesi ise 2011 yılında Kocaeli’de uygulanmış olup, Kocaeli’de faaliyet gösteren firmalara, ARGE mühendisliği, ürün geliştirme mühendisliği, iş geliştirme mühendisliği, ARGE kurma ve yönetme, bire bir tasarım geliştirme çalışmaları, sınai mülkiyet hakları ve patent araştırmazz 131 Yenilik sının önemi konularında danışmanlık verilmiştir. 2011 yılında ayrıca, Ankara’daki medikal firmalara eğitim ve danışmanlık verilmesine yönelik olarak Ankara Hezarfen Medikal Projesi başlatılmıştır. zz Sınai mülkiyet mevzuatının Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar ile getirilen yeniliklere uyumunu sağlamak, uygulamada ortaya çıkan sorunlara çözüm getirmek ve sınai mülkiyet mevzuatının suç ve cezalara ilişkin hükümlerinin kanunla düzenlenmesini sağlamak amacıyla bir hazırlanan Kanun Taslağının 2012 yılında yasalaşması beklenmektedir. 132 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Sonuç Yatırım Danışma Konseyi (YDK) İlerleme Raporu, 10 Haziran 2010 tarihinde Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN başkanlığında gerçekleştirilen Konsey toplantısının ardından kamuoyuna açıklanan tavsiye kararlarına ilişkin sağlanan gelişmeleri içermektedir. Türkiye’deki yatırım ortamıyla ilgili gelişmeleri kapsamlı bir biçimde ele alan bu rapor, makroekonomik istikrar, iş ortamı, işgücü piyasası ve yenilik adlı dört ana başlık altında yatırım ortamıyla ilgili görev ve sorumluluğu bulunan yaklaşık 50 kurum ve kuruluştan derlenen bilgiler doğrultusunda oluşturulmuştur. Dünya ekonomilerinde yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, 2011 yılında bir önceki yıla göre %76’lık bir artışla 15,9 milyar ABD Doları seviyesinde uluslararası doğrudan yatırım çeken Türkiye, 2002-2011 döneminde 110,7 milyar ABD Doları düzeyine ulaşarak önceki 10 yıllık döneme kıyasla 10 katın üzerinde gerçekleşen artışla dünya genelinde 2 kat, gelişmekte olan ülkelerde 3 kat olarak gerçekleşen artış oranının oldukça üzerinde bir performans göstermiştir. 2011 yılında %8,5 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, istikrarlı ve dinamik yapısı ile yatırımcıların tercih ettiği güvenilir bir merkez haline gelmektedir. Uygulanmakta olan istikrar odaklı politikalar sonucunda mali disiplin alanında sağlanan gelişmeler sürdürülmüştür. 2002 yılında %61,5 seviyesinde bulunan kamu net borç stokunun GSYH’ye oranının, 2010 yılı sonu itibarıyla %28,9’a, 2011 yılı sonu itibarıyla ise %22,4 seviyesine inmiştir. 2008 yılında %5,3 ve 2009 yılında %5,6 olan faiz harcamalarının GSYH’ya oranı, 2010 yıl sonu itibarıyla %4,4, 2011 yılı sonu itibarıyla ise %3,3 seviyesinde gerçekleşmiştir. 13 Ocak 2011 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen yeni Türk Ticaret Kanunu ile ulusal ihtiyaçlar ve uluslararası en iyi uygulamalar çerçevesinde gözden geçirilerek yenilenen Türk Borçlar Kanunu, hukuki çerçevenin iş ortamının ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirilmesi amacıyla gerçekleştirilen iki temel düzenleme niteliğindedir. Özel sektörün yenilikçi yapısının desteklenmesi amacıyla ARGE harcamalarının GSYH içindeki payının Cumhuriyetin kuruluşunun 100. Yıldönümü olan 2023 yılına kadar %3’e çıkarılması hedefi doğrultusunda başta TÜBİTAK olmak üzere pek çok kurum ve kuruluş, ARGE ve yenilikçilik alanında çeşitli destek mekanizmaları uygulamaktadır. Bu doğrultuda uygulanan desteklerden biri olan TÜBİTAK TEYDEB destekleri kapsamında 2010 yılında 1.367 KOBİ Projesine 159 milyon TL tutarında hibe sağlanırken 2011 yılında 1.416 KOBİ Projesine 162,7 milyon TL tutarında hibe sağlanmıştır. 133 134 TÜRKİYE YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ İLERLEME RAPORU 2012 Ülkemizin küresel rekabet gücünün artırılması ve son dönemlerdeki yüksek ekonomik performansının sürdürülebilir hale getirilmesi, yatırımların artırılmasıyla doğrudan ilişkilidir. Türkiye’de yatırım yapılmasını çok daha cazip hale getirecek olan yeni teşvik sistemi, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat politikaları arasında bütünlüğün oluşturulması, ülkemizin ihtiyaç duyduğu hammadde ve ara maddelerin üretilmesi ve emek-yoğun teknolojiden bilgi-yoğun teknolojiye doğru geçişin sağlanmasını hedeflemektedir. Türkiye’nin rekabet gücünün artırılması amacıyla yürütülen yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmaları, kalkınma planları ve yıllık programlar gibi makro düzeyde uygulanmakta olan politika metinlerinin de ana unsurlarından biri niteliğindedir. Bu çerçevede, yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarına uluslararası bir bakış açısı kazandırılması amacıyla oluşturulan YDK tarafından belirlenen tavsiye kararları, yatırımlarla ilgili kurum ve kuruluşların öncelikli gündem maddeleri arasında yer alması ve YOİKK çalışmalarına yön vermesi açısından büyük önem taşımaktadır.