Deniz mahsulleri çiftliklerinde kullanılan yenilikçi su altı metod
Transkript
Deniz mahsulleri çiftliklerinde kullanılan yenilikçi su altı metod
Aqua Life Of Turkey Türkiye’den Dünya’ya “Suda Yaşam Dergisi” ŞUBAT 2016 Bilim Dalış Uzmanı Hessu Turunen Deniz Bilimleri ve Teknolojisi 18 Mart Üniversitesi Prof. Stavros Kaniklides Faculty of life and Earth Sciences Bircham International University Çeviri: Erdinç Ergün Deniz mahsulleri çiftliklerinde kullanılan yenilikçi su altı metod, uygulama ve teknolojik araçları. Deniz ürünleri çiftliklerinin altında oluşan ses ve gürültüler doğal ortamdakinden daha farklıdır. Özellikle balık çiftliklerindeki balıklar çok farklı seslere maruz kalır. Doğal ortamlarında kaçma fırsatı varken burada strese kapılırlar. Açık sistem tüplü dalışlarda (OC) dalgıçların çıkardıkları baloncuklar, yapılan araştırmalara göre (Turunen 2015), balık ölümlerinin bir sebebi olabilir. Bu yüzden çiftliklerde kulanılan dalış ekipmanının çıkardığı seslere odaklanmamız gerekmektedir. Genel olarak bilinir ki balıklar seslere duyarlıdır. Günümüzde denizler oldukça gürültülüdür. Bu hem doğal hem de insan tarafindan yapılan gürültüdür. İnsanların yaptığı su altı ses kirliliği olarak değerlendirilebilir ve bunun su altı memelilerine ve balıklarina etkisi gözlemlenmiştir. İnsanlar tarafindan yaratılan gürültünün balıklar üzerinde strese yol açtığıi gözlemlenmiştir. Balıklarla bir anlaşma yapmış olsaydık, onlar yarattığımız gürültü nedeniyle anlaşmamız çoktan iptal edilmişti! Sessiz dalış teknolojisi Bu makale sessiz dalış teknolojisi olan kapalı devre (rebreather, CCR) nin balık çiftlikleindeki faydalarını ispat edecektir. (sieber&phyle, 2010) (lepawsky&wong 2001) Balıklardaki ölümün sebeplerinden biri maruz kaldıkları ve OC, açık devre tüplü dalış yapan dalgıçların çıkardıkları gürültü olabilir. (Turunen 2015). Bu işletmelerde finansal kayıplara yol açmaktadır. Açık devreye nazaran kapalı devre hem çiftliklerdeki dalgıçlara hem de bilimsel çalışma yapanlara baloncuksuz bir dalış imkanı sağlamaktır. Pek çok deniz canlısı için baloncuk problem demektir. Bu baloncukların salınımı çok gürültülü olmakta ve canlıları korkutup kaçırmaktadır. Bazı türler diğerlerine nazaran daha hassas olmaktadır (Roy 2015). Bilimsel sonuçlarKapalı devrenin deniz bilimlerindeki değeri 1940’larda Prof. Dr. Hans Hass tarafindan bulunmuştur. Bu alanda kapalı devre sistemlerinin öncüsüdür (Prof.Hass 2015). Sonrasındaki çalışmalar bize göstermiştir ki gürültü balıklar üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir. Açıik devre dalgıçların bulunduğu ortam ve yari kapali devre dalgiclarinin bulundugu ortamdaki balık sayısı arasındaki fark 1995 - 2006 arasında yapılan bir analiz sırasında tespit edilmiştir. 1990’larda CCR teknolojisinin avantajları Prof.Dr. Richard Pyle tarafindan tespit edilmiştir. ( Pyle 1999). Kapalı devrenin maliyet avantajları özellikle derin su araştırmalarında ortaya çıkmıştır. (Phyle& Sharkey 1993) Dr. Kepner Antartika bölgesinde göllerde dalgıçların doğal dengelere olan etkilerini incelemiştir. (Kepner 2000) İncelen ya da sayılan balık sayısındaki baloncukların olumsuz etkisi üzerine yapılmış başka çalışmalar da vardır. Çalışma sırasında baloncuklar balık sayısında %41- 77 oranında bir azalmaya sebep olmaktadır (Stanley& Wilson 1995). Bununla birlikte kapalı devre sistemlerinde baloncuk seslerinin azaltılması ve yok edilmesi gözlemlenen balıkların sayılarında artışa neden olmuştur. Kapalı devre sistemlerinin günlük olarak kullanımı açık devre gibi pratik ve ekonomiktir bana göre. Bu verimli veri toplamadaki dalış maliyeti ve verimliliği ile ilgilidir. Veri toplamada açık devre sistemlerinden çıkan baloncuk sesleri verimi en az %40 oranında düşürmektedir. Kapalı devre kullanımı çok daha uzun dip zamanına sahiptir. Özellikle sığ sularda dalgıçlara gözlem ve veri toplama imkani vermektedir (Lobel 2001). Dalgıçların bulunduğu ortamda bilimsel gözlemde büyük etki yaratmalarına rağmen bu bilimsel tekniklerle düzeltilebilir. Ancak dalgıçların yarattığı fiziki zararlar konusunda da çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar eğlence maksatlı yapılan dalışlarda dalgıçların kırılgan çevreye verdikleri zararlar üzerinedir. Bilimsel dalgıçlar bu calışmaları karayipler (Hawkins1999), doğu Avustralya(Harriott, Davis&Banks 1997), Güney Afrika Jordan &Samways 2001), Yeni Zellanda (Miller, Mundy& Chaddeton 2004) ve Kızıldenize kadar uzanan pek çok yerde yapmışlardır. Dalgıçların bu kırılgan çevrede mercan ve balıklara zarar verme potansiyelleri olduğu kadar koruma konusunda da önemli bir rolleri vardır (Barker&Roberts2004). Genel olarak bu zarar belirli bölgelerde ve kısıtlıdır. Büyük boydaki mercanlar üzerinde daha çoktur. Bunun dışında dalgıçların balıklar üzerinde ticari maksatlı ve tüketim maksatlı zaraları da vardır. (Eggleston, Johnson, Kellison&Nadeau 2003) Tüplü dalışta dalgıçların çıkardıkları baloncuklar düşük frekanstadır. 200 m’den duyulabilir ve 30 m’den görülebilir ve dalgıçların vahşi yaşama yaklaşmaları gerekir. Bu etkiler bilimsel çalışmalarla tespit edilmiştir. (Lobel P.S 2005) Çalışmalar göstermiştir ki, tüplü dalışta çıikan sesler su altı gürültü kirliliğinin önemli etkilerinden birisidir. Bunun olumsuz etkileri balık davranışlarında görülebilir. Bu veri dalgıçların sessiz ekipman kullanımı için bir zorunluluk değil ancak öneri olabilir. Bilimsel çalışmalar göstermiştir ki dalış ekipmani sonuçlarda önemli bir etkiye sahiptir. Bu konu değerlendirmeye alınmalıdır. Kabarcıkların negatif etkisi hesaplamalarda dikkate alınmalıdır. Ikinci husus ise calışmalarda doğaya minimum zarar verme etiğidir. Bu yüzden su altı bilimsel çalışma yapanlarda açık devre tüplü dalış sistemi yerine kapalı devre sistemleri kullanımı tavsiye edilmektedir. Balık çiftliklerinde ise baloncuklar balıklara olumsuz etki eder ve finansal kayıplara sebep olur. Kapalı devre sistemleri balık üzerindeki stresi azaltır ve ölümler azalır. Kapalı devre sistemi kullanımı balık ölümlerini azaltarak, dalgıçların daha az sayıda ancak daha uzun süre emniyetli dalışlar yapmalarına sebep olacağından çok kısa bir sürede kendisini amorti edecektir.