Gerçek Türkiye`nin Grafikleri
Transkript
Gerçek Türkiye`nin Grafikleri
200 2-2016 MART 2016 Hazırlayan Önder DOĞAN GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ SUNUŞ Siyasetin bir görevi de halkın nesnel gerçekliği doğru bir şekilde algılamasını sağlamak, objektif verilere ulaşarak ülkenin gerçek durumu hakkında bilgi sahibi olarak karar vermesine yardımcı olmaktır. Bu görev özellikle halkı yanıltmaya, objektif verileri çarpıtarak bir kanaat oluşturmaya ve gerçeklere değil algı yönetime dayalı olarak toplumsal kabul aramaya mecbur kalan baskı rejimlerde daha açık olarak ortaya çıkmaktadır. Bu gibi durumlarda halkın gerçeği algılaması, toplumun geleceğini şekillendirecek temel unsurdur. Elinizdeki çalışma AKP’nin tek başına iktidar olduğu 14 yılda bir döneme ait resmi rakamlar ve verilere dayalıdır. Partimizin bir grup bilim adamı ile birlikte hazırlamış olduğu bu eserde yer alan grafikler AKP’nin ürettiği yanılsama ile “Gerçek Türkiye”nin ne kadar farklı olduğunu çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır. AKP yönetiminde geçen 14 yılda ekonomimiz rakiplerine oranla gerilemiş, büyüme oranları Türkiye’nin potansiyelinin altında kalmış, işsizlik ve yoksulluk yaygınlaşmış, gelir adaletsizliği artarak büyümüş ve Türkiye’nin üretim gücü aynı düzeydeki ülkelere göre azalmıştır. Bugün ülkemiz orta gelir ve orta teknoloji tuzağına sıkışmış, yeni bir ekonomik model ihtiyacı içerisindedir. Partimiz bu ihtiyaç doğrultusunda, çağdaş dünyanın gerçeklerine uygun, geleceği inşa edecek yeni bir ekonomik kalkınma modeli sunmaktadır. Demokrasi ve eğitim alanında yapısal bir dönüşümü de içeren bu model ile Türkiye katma değeri yüksek ürünler üreten bilgi toplumuna geçişi sağlayacak, rakipleri ile arasındaki farkı kapatacak, potansiyelini tam olarak kullanarak insani gelişmişlik sıralaması bakımından ilk 20 ülkeden biri olma hedefine ulaşacaktır. AKP’nin ürettiği ekonomik modelin nasıl iflas ettiğini ve hep birlikte nasıl yeni bir gelecek inşa etmemiz gerektiğini ispatlayan bu çalışmayı hazırlayanlara teşekkür ediyor, ülkemizin algı yönetimi ile değil objektif veriler, akıl ve mantıkla yönetildiği aydınlık günler diliyorum. Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan Mart 2016 Sayfa | 3 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ BAŞLANGIÇ AKP tarafından ortaya konulan rakamlara bilimsel bir gözlükle baktığımız zaman ortaya konan algı yönetiminden farklı gerçeklerle karşılaşıyoruz. Reel büyüme oranlarına bakıldığında dönemdeki performansın önceki 50 seneden daha aşağı düzeyde olduğu görülüyor. Türkiye’nin her zaman içinde yer aldığı dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasındaki yeri ise ekonomideki kötü yönetim nedeniyle tehdit altında. 2001 krizi sonrasında uygulanan ekonomi politikalar dış konjonktürün etkisiyle kısmi alanda olumlu sonuçlar üretse de, bu dönem ortaya çıkan şansı yapısal bir dönüşüm ile desteklenmemesi, demokratikleşme, hukuk devleti ve kamu yönetimi gibi alanlarda yapılması gereken reformların yapılmaması, eğitim hayatının çağın gereklerine uygun olarak düzenlenmemesi nedeniyle Türkiye önemli bir fırsat kaçırdı. Buna karşın AKP dönenimde özel sektörün kontrolsüz borçlanmasını teşvik edici bir ortam sağlandı, sonucu da istikrarlı yüksek büyümenin sürdürülmesini engelleyecek dış açıklar ve borç stoku oldu. ABD Merkez Bankası’nın likidite artırımını durdurması ve fazla likiditeyi azaltacağı ilişkin sinyaller vermesiyle birlikte Türkiye ekonomisinin dayandığı dış fon girişleri olumsuz etkilenmeye başladı. Bunun etkileri önce para piyasalarında, faizlerde, döviz kurlarında görüldü. Şimdi reel sektöre ve hatta bankalara yansımaya başladı. Yanlış ekonomi politikalarıyla önemli bir fırsatı harcayan Türkiye şimdi bunun faturası ile karşı karşıya. Çözüm cari açık ve dış finansmana bağımlı büyüme modelinin değiştirilmesi. Bunun sağlamak için iç tasarrufların teşviki, hukuk ve vergi sistemlerinin üretici yatırımları teşvik etmesi ve yolsuzluk üreten, rant dağıtıcı hale getirilmiş ekonomi yönetim kurumlarının yeniden düzgün çalışır hale getirilmeli gerekiyor. CHP bu büyük ekonomik dönüşümü sağlayacak kadroların ve politikaların adresidir. Biz üretime destek olan bir Türkiye istiyoruz. Biz yüksek katma değerli ürünler üreten, yenileşmeye yatırım yapan, nitelikli istihdam alanları sağlayan bir Türkiye istiyoruz. Biz rantiye ile değil üreticiyle ve emekçiyle yürüyen bir devlet istiyoruz. Bu kitapta bulunan verilerin bu gerçekler ışığında Türkiye’yi geleceğe taşıyacak bir ekonomi politikasına öncülük etmesini umuyor, ülkemize refah ve huzur dolu günler diliyorum. Saygılarımla, Ekrem Kerem Oktay Mart 2016 Sayfa | 5 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ İÇİNDEKİLER ..............................................................................................1 SUNUŞ.........................................................................................................................................3 BAŞLANGIÇ.................................................................................................................................5 .........................................................................................................................13 TÜRKİYE EKONOMİSİ BÜYÜMEYİ UNUTTU..........................................................................15 ÇEYREKLER İTİBARİYLE BÜYÜME HIZILARI ...........................................................................17 ÇEŞİTLİ ÜLKELERDE BÜYÜME.................................................................................................18 EKONOMİNİN BÜYÜME HIZI 2016 YILINDA DA POTANSİYELİN ALTINDA .....................19 DÜŞÜK BÜYÜME YÜKSEK CARİ AÇIK TUZAĞI .....................................................................20 EKONOMİ DIŞARIDAN GELEN PARAYLA BÜYÜYEBİLİYOR ................................................21 ENFLASYON MİLLİ GELİRİ ŞİŞİRDİ .........................................................................................22 KUR MİLLİ GELİRİ ŞİŞİRDİ .......................................................................................................23 DEĞERLİ TÜRK LİRASIYLA ŞİŞEN BALON..............................................................................24 DOLAR KURU VE ENFLASYONA GÖRE OLMASI GEREKEN KUR .......................................25 KİŞİBAŞINA DÜŞEN GELİR YENİDEN 10 BİN DOLARIN ALTINDA .....................................26 TÜRKİYE KİŞİ BAŞINA GELİRDE AB’NİN EN ALT SIRALARINDA .........................................27 TÜRKİYE SON 10 YILDA KİŞİ BAŞINA GELİRDE 10 BASAMAK DÜŞTÜ..............................28 İMALAT SANAYİİNDE SANKİ HER 100 FABRİKADAN 25’İ KAPALI ....................................30 ÖZEL SEKTÖR YATIRIMLARINDA AZALMA SÜRÜYOR .......................................................31 TASARRUF ORANI DİBE VURDU ............................................................................................32 EKONOMİYE GÜVEN DİP NOKTADA ....................................................................................33 ......................................................................35 DEVLETİN BORCU 677 MİLYAR LİRAYI AŞTI ........................................................................37 KİŞİ BAŞINA KAMU BORCU 5 BİN LİRA ARTTI.....................................................................38 DEVLET SON 13 YILDA 650 MİLYAR LİRA FAİZ ÖDEDİ.......................................................39 BÜTÇEDEN ASLAN PAYINI FAİZ ALIYOR ..............................................................................40 TÜRKİYE İÇ BORÇLANMA FAİZİNDE İKİNCİ SIRADA ..........................................................41 TÜRKİYE İÇ BORÇLANMA FAİZİNDE ÜST SIRALARDA .......................................................42 DIŞ BORÇ STOKU 406 MİLYAR DOLAR ................................................................................43 KAMUNUN DIŞ BORCU 12 YILDA 35,4 MİLYAR DOLAR BÜYÜDÜ....................................44 IMF’YE BORÇ BİTTİ AMA KAMUNUN TOPLAM DIŞ BORCU ARTTI ...................................45 ÖZEL SEKTÖRÜN DIŞ BORCU 290 MİLYAR DOLARA ÇIKTI ...............................................46 DIŞ BORÇTA YENİDEN ÇOK BORÇLULUĞA DOĞRU GİDİLİYOR .......................................47 BORÇLA DÖVİZ REZERVİ BİRİKTİRİLDİ..................................................................................48 DÖVİZ REZERVİ KISA VADELİ BORCU KARŞILAMIYOR ......................................................49 DÖVİZ REZERVİ SADECE 5,8 AYLIK İTHALATA YETİYOR ....................................................50 ÖZEL SEKTÖRÜN DIŞ BORCU İHRACATIN İKİ KATINI GEÇTİ .............................................51 ŞİRKETLER KESİMİNİN KREDİ BORCU 1,4 TRİLYON LİRA ...................................................52 ŞİRKETLERİN KUR RİSKİ 27 KAT ARTTI .................................................................................53 Mart 2016 Sayfa | 7 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ...................................................................................................................55 TÜRKİYE CARİ İŞLEMLER AÇIĞINDA REKORLAR KIRDI ......................................................57 TÜRKİYE, EN FAZLA CARİ AÇIK VEREN ÜLKELERDEN BİRİ .................................................58 CARİ AÇIK KÜÇÜLDÜ FİNANSMAN AÇIĞI BÜYÜDÜ ...........................................................59 KAYIT DIŞI DÖVİZ GİRİŞİ SÜRÜYOR ......................................................................................60 TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI YATIRIM AÇIĞI 376 MİLYAR DOLAR .................................61 ÇARKLAR SICAK PARAYLA DÖNÜYOR .................................................................................62 YABANCILAR PORTFÖY YATIRIMLARINI AZALTIYOR .........................................................63 YATIRIMCI TÜRKİYE’YE GÜVENMİYOR .................................................................................64 ...............................................................................................................................65 MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ..................................................................................................67 MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE DENGESİ ....................................................................................68 TÜRKİYE’DE DEVLETİN SOSYAL HARCAMALARI OECD’NİN YARISI .................................69 SOSYAL GÜVENLİĞE YAPILAN TRANSFERLER 8 KAT ARTTI ..............................................70 VERGİ GELİRLERİ DOLAYLI VERGİLERE DAYANIYOR ..........................................................71 TÜRKİYE DOLAYLI VERGİ ORANI YÜKSEK ÜLKELERDEN BİRİ ............................................72 TÜRKİYE DOLAYSIZ VERGİ YÜKÜ EN DÜŞÜK ÜLKELERDEN BİRİ ......................................73 VATANDAŞIN VERGİ YÜKÜ ARTIYOR ...................................................................................74 GENİŞ ANLAMDA VERGİ YÜKÜ ÇOK DAHA FAZLA ARTTI .................................................75 VERGİ GELİRLERİNİN YÜZDE 15’İ AKARYAKITTAN .............................................................76 KAYNAKTAN ALINAN GELİR VERGİSİNİN YÜZDE 68’İ ÜCRETLİLERDEN ..........................77 GELİR VERGİSİ ALT DİLİMİNDEN YÜZDE 15 VERGİ ALINIYOR ..........................................78 TÜRKİYE ASKERİ HARCAMALARDA ÖN SIRALARDA ..........................................................79 .................................................................................................................................81 İHRACAT AZALIYOR ................................................................................................................83 DIŞ TİCARET AÇIĞI ..................................................................................................................84 TÜRKİYE DIŞ TİCARET AÇIĞINDA DÖRDÜNCÜ SIRADA ....................................................85 TÜRKİYE DÜŞÜK TEKNOLOJİ İHRAÇ EDİYOR.......................................................................86 İLERİ TEKNOLOJİ İTHALATÇISI ...............................................................................................87 TÜRKİYE İLERİ TEKNOLOJİ İHRACATINDA SON SIRALARDA.............................................88 100 DOLARLIK ÜRETİM İÇİN 43 DOLARLIK İTHALAT YAPILDI ..........................................89 SEKTÖRLERİN İTHALATA BAĞIMLILIK ORANLARI...............................................................90 BİR DOLARLIK İTHALATA KARŞILIK SEKTÖRLERİN YAPTIĞI İHRACAT .............................91 TÜRK SANAYİCİSİ ÜRETTİĞİNİ YURT İÇİNDE SATIYOR ......................................................92 İMALAT SANAYİNİN İTHALATA BAĞIMLILIĞI NİÇİN ARTIYOR .........................................93 İMALAT SANAYİ ÜRETİMİ YÜZDE 76, İTHALAT YÜZDE 165 ARTTI ...................................94 ...................................................................................................................95 İŞSİZLİK ORANI YÜKSELİYOR .................................................................................................97 TÜRKİYE İŞSİZLİK ORANINDA ÜST SIRALARDA ..................................................................98 Mart 2016 Sayfa | 8 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ İSTİHDAM ORANI EN DÜŞÜK ÜLKE ......................................................................................99 İŞSİZ SAYISI AKP DÖNEMİNDE REKOR KIRDI ....................................................................100 EĞİTİMLİ İŞSİZLERİN ÜLKESİ ................................................................................................101 GERÇEK İŞSİZLİK ÇOK DAHA YÜKSEK.................................................................................102 İŞGÜCÜNÜN YÜZDE 20’Sİ ATIL DURUMDA ......................................................................103 KADINLAR EVE KAPANIYOR.................................................................................................104 GENÇ NÜFUS EKONOMİ İÇİN FIRSATA DÖNÜŞMÜYOR .................................................107 İSTİHDAMIN ÜÇTE BİRİ KAYIT DIŞI .....................................................................................109 TÜRKİYE’DE ÇALIŞANLAR KİŞİSEL KAZANÇTA EN SONDA..............................................111 ÜZERİNDEKİ KAMUSAL YÜKLER İSTİHDAMI CAYRIDIYOR ..............................................112 ...............................................................................................................113 VATANDAŞLARIN BANKALARA BORCU 57 KATINA ÇIKTI...............................................115 AİLELERİN TOPLAM BORCU 424 MİLYAR ..........................................................................116 AİLELERİN EN BÜYÜK ALACAKLISI BANKALAR .................................................................117 VATANDAŞIN BORCU GELİRİNİN YÜZDE 55’İNE ULAŞTI.................................................118 BATIK TÜKETİCİ KREDİSİ BORÇLARI 58 KAT ARTTI ...........................................................119 2,6 MİLYON KİŞİ BANKALARA BORCUNU ÖDEYEMİYOR ................................................120 BORÇLARIN VARLIKLARA ORANI YÜZDE 45’E ÇIKTI ........................................................121 TÜKETİCİLER SON 8 YILDA BANKALARA 223 MİLYAR LİRA FAİZ ÖDEDİ.......................122 TÜKETİCİ BANKALARA HALA YÜKSEK REEL FAİZ ÖDÜYOR .............................................123 TÜKETİCİNİN GÜVENSİZLİĞİ SÜRÜYOR .............................................................................124 .......................................................................................................................125 KARŞILIKSIZ ÇEKLER 2015 YILINDA YÜZDE 15 ARTTI.......................................................127 KARŞILIKSIZ ÇEKLERİN TUTARI YÜZDE 37 ARTTI ..............................................................128 PROTESTOLU SENETLER .......................................................................................................129 PROTESTOLU SENETLERİN TUTARI YÜZDE 22 ARTTI .......................................................130 İCRA DOSYALARININ SAYISI 24 MİLYONA YAKLAŞTI ......................................................131 SON ALTI YILDA BORCUNU ÖDEYEMEYEN 758 BİN KİŞİYE CEZA EVİ YOLU GÖZÜKTÜ .................................................................................................................................................132 .................................................................................................133 GELİR DAĞILIMI EN ADALETSİZ ÜLKELERDEN BİRİ...........................................................135 YOKSULLUK SÜRÜYOR .........................................................................................................137 VATANDAŞLARIN YÜZDE 61’İ BORÇ ÖDEMEKTEN ŞİKÂYETÇİ .......................................139 VATANDAŞLARIN YÜZDE 54’Ü ET, BALIK, TAVUK YİYEMİYOR .......................................140 AİLELER GIDA İÇİN BİLE YETERLİ PARA BULAMIYOR........................................................141 BANKALARDAKİ MEVDUATIN YARIYA YAKINI BÜYÜKLERİN ..........................................142 HİSSE SENETLERİNİN YÜZDE 78’İ BÜYÜK YATIRIMCILARIN ............................................143 TÜRKİYE SERVETİN EN ADALETSİZ DAĞILDIĞI ÜLKELERDEN BİRİ..................................144 SERVET GİDEREK KÜÇÜK BİR AZINLIĞIN ELİNDE TOPLANIYOR .....................................145 MALİ ZENGİNLİKTE OECD’NİN EN SONUNCUSU .............................................................146 Mart 2016 Sayfa | 9 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ...........................................................................................147 ENFLASYON BEŞ YILDIR HEDEFİN ÜZERİNDE ...................................................................149 HALKIN ENFLASYONU DAHA YÜKSEK ...............................................................................150 ENFLASYON BİRÇOK ÜLKEDEN HALA YÜKSEK .................................................................152 BİRÇOK GIDA MADDESİNDE FİYAT ARTIŞI ENFLASYONU SOLADI ................................153 AÇLIK SINIRI YÜZDE 280 ORANINDA ARTTI......................................................................154 YOKSULLUK SINIRI YÜZDE 308 BÜYÜDÜ ...........................................................................155 EKMEĞİN FİYATI AKP DÖNEMİNDE YÜZDE 248,5 ARTTI .................................................156 HAM PETROL FİYATLARINDAKİ DÜŞÜŞ AKARYAKITA YANSIMIYOR .............................157 AKARYAKITTA YÜKSEK FİYATIN NEDENİ VERGİ ................................................................158 VERGİLERİN PAYI BENZİNDE YÜZDE 66, MOTORİNDE YÜZDE 60 .................................159 ELEKTRİK, GAZ, SU VE KÖMÜRE İNSAFSIZ ZAM ...............................................................160 ..........................................................................................163 İŞÇİ EMEKLİ AYLIĞI 26 GÜNLÜK BESLENMEYİ KARŞILIYOR ............................................165 BAĞ-KUR EMEKLİSİNİN AYLIĞI 18 GÜNLÜK BESLENMEYE YETİYOR .............................166 MEMUR EMEKLİ AYLIĞI AÇLIK SINIRINI ZOR KARŞILIYOR ..............................................167 ASGARİ ÜCRET 22 GÜNLÜK BESLENMEYE YETİYOR .........................................................168 TÜRKİYE DÜŞÜK ASGARİ ÜCRETİ UYGULAYAN ÜLKELERDEN BİRİ ................................169 ........................................................................................................................171 TARIM BÜYÜMEDE EN İSTİKRARSIZ SEKTÖR OLDU .........................................................173 TARIMIN EKONOMİ İÇERİSİNDEKİ PAYI KÜÇÜLÜYOR .....................................................174 TARIMDA YARATILAN KATMA DEĞER DİĞER SEKTÖRLERİN ÜÇTE BİRİ .......................175 TARIM İSTİHDAMIN BEŞTE BİRİNİ SAĞLIYOR....................................................................176 YEDİ TÜRK ÇİFTÇİSİ BİR ABD’Lİ ÇİFTÇİ KADAR ÜRETEMİYOR .........................................177 TARIM ALANLARI 12 YILDA 2,6 MİLYON HEKTAR DARALDI ...........................................178 TÜRKİYE TARIMDA DA İTHALATÇI ......................................................................................179 TARIM ÜRÜNÜ İTHALATINA 12 YILDA 121 MİLYAR DOLAR ÖDENDİ ...........................180 TARIM ÜLKESİ TÜRKİYE ET İTHALATÇISI OLDU .................................................................181 BUĞDAY ÜRETİMİ YERİNDE SAYIYOR.................................................................................182 TÜRKİYE BUĞDAY İTHALATÇISI OLDU ...............................................................................183 ARPA ÜRETİMİ AZALDI .........................................................................................................184 ÇELTİK ÜRETİMİ ARTTI ..........................................................................................................185 MISIRDA ÜRETİM DE İTHALAT DA ARTTI ...........................................................................186 AYÇİÇEĞİ ÜRETİMİ ARTIYOR ................................................................................................187 KURU BAKLAGİL ÜRETİMİ AZALDI ......................................................................................188 KÜTLÜ PAMUK ÜRETİMİ YENİDEN AZALIYOR...................................................................189 ŞEKERPANCARI ÜRETİMİ YENİDEN AZALIYOR ..................................................................190 FINDIK ÜRETİMİNDEKİ İSTİKRARSIZLIK SÜRÜYOR ...........................................................191 YAŞ ÇAY ÜRETİMİ ..................................................................................................................192 Mart 2016 Sayfa | 10 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ................................................................................................................193 CEZAEVLERİ DOLUP TAŞTI ...................................................................................................195 AÇILAN CEZA DAVASI SAYISINDA AVRUPA LİDERİ .........................................................196 HÂKİM SAYISINDA İSE SON SIRADA KALIYOR .................................................................197 BOŞANAN ÇİFT SAYISI TIRMANIYOR .................................................................................198 BOŞANMA HIZI BİNDE 1,7’YE ULAŞTI ................................................................................199 TÜRKİYE EĞİTİM SÜRESİNDE 186 ÜLKE ARASINDA 109’UNCU ......................................200 TÜRKİYE EĞİTİMDE DE SINIF SONUNCUSU.......................................................................201 EĞİTİME EN AZ PARA AYIRAN ÜLKELERDEN BİRİ .............................................................203 YÜKSEKÖĞRENİMLİ NÜFUS ORANINDA DA EN ALTTA ...................................................204 TÜRKİYE SAĞLIĞA EN AZ PARA AYIRAN ÜLKELERDEN BİRİ............................................205 KİŞİ BAŞINA SAĞLIK HARCAMALARI ..................................................................................206 HER 1000 KİŞİYE SADECE 2,5 HASTANE YATAĞI DÜŞÜYOR ...........................................208 TÜRKİYE HEKİM SAYISINDA AVRUPANIN ÇOK GERİSİNDE ............................................209 TÜRKİYE BEBEK ÖLÜMLERİNDE YİNE ÜST SIRALARDA ....................................................211 TÜRKİYE KİŞİ BAŞINA ENERJİ ÜRETİMİNDE SON SIRALARDA ........................................212 AR-GE’YE EN AZ KAYNAK AYIRAN ÜLKELERDEN BİRİ......................................................213 AİLELERİN BİLGİSAYAR SAHİPLİĞİ OLDUKÇA DÜŞÜK ......................................................214 REKABET GÜCÜ DÜŞÜK ........................................................................................................215 Mart 2016 Sayfa | 11 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE EKONOMİSİ BÜYÜMEYİ UNUTTU Milli Gelir GSYH Büyüme Oranı (%) 12,0 9,4 10,0 8,0 6,2 9,2 8,4 8,8 6,9 5,3 4,7 6,0 4,2 2,9 4,0 0,7 2,0 3,4 2,1 0,0 -2,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015(*) -4,0 -4,8 -6,0 Kaynak: TÜİK (*)2015 Ocak-Eylül 9 Üretimi ve yatırımları artıracak bir yapısal dönüşüm yerine, tüketimi ve inşaat sektörünü teşvik etmeye dönük ekonomik politikalar, Türkiye ekonomisinin büyüme dinamizmini kaybetmesine yol açtı. 9 İktidarın, bağımsız yargıyı yok eden, hukukun egemenliğini ortadan kaldıran girişimleri, AB normlarından ve çağdaş değerlerden uzaklaşması, komşularının tümüyle sorunlu bir dış politika izlemesi, Türkiye’ye olan yatırımcı güvenini yok ederken, ekonominin büyüme hızının da yıllık ortalama yüzde 3’lere kadar gerilemesine yol açtı. 9 2009 ekonomik krizini izleyen yıllarda yüzde 9’un üzerine çıkan büyüme hızı 2012 yılında yüzde 2,1’e kadar geriledi. Bu düşük baza rağmen büyüme oranı 2013 yılında da yüzde 4,2 ile potansiyelin altında kaldı. 9 2014 yılını yüzde 2,9 gibi düşük bir büyümeyle tamamlayan Türkiye ekonomisi 2015 yılının ilk dokuz ayında ise yüzde 3,4 büyüdü. 9 Türkiye ekonomisinin büyüme hızı son üç yılda yüzde 5 olan potansiyelinin altında kaldı. Hükümetin OVP’de yüzde 4 olarak tahmin etmesine rağmen, 2015 yılında büyümenin yüzde 3,5 civarında kalması kaçınılmaz gözüküyor. Mart 2016 Sayfa | 15 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ Dönemler İtibariyle GSYH Büyüme Oranı (Dönem Ortalaması; %) 7,2 5,3 4,4 4,3 3,4 1,5 1982-1986 1987-1991 1992-1996 1997-2001 2002-2006 2007-2014 Kaynak: Hazine Müsteşarlığı –Türkiye Ekonomisi Sunumu 9 AKP döneminde Türkiye’nin yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 5’in altında kaldı, son 7 yılda ise yüzde 3,4’e kadar geriledi. AKP’nin günü kurtarmaya dönük politikaları Türkiye ekonomisinin büyüme dinamizmini kaybettirdi. 9 Dünya Bankası, Ocak 2016’da yayımladığı Küresel Ekonomik Beklentiler raporunda Türkiye'de büyüme üzerinde birçok faktörün etkisinin bulunduğunu, siyasi belirsizlikler ve liradaki değer kaybının yatırımları yavaşlattığı ifade ediliyordu. 9 Dünya Bankası, büyümenin hızlanmasının güneydoğuda gerilimin azalmasına ve Suriye kaynaklı göçmen krizinin yönetilebilmesine bağlı olduğunu kaydediyor. Mart 2016 Sayfa | 16 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ÇEYREKLER İTİBARİYLE BÜYÜME HIZILARI 12,4 5,3 3,1 2,7 1,5 1,3 3,1 4,7 4,3 4,6 5,1 2,4 1,8 2,4 2,5 3,8 4,0 9,3 8,7 9,3 5,3 5,9 8,1 10,0 11,9 8,1 8,0 8,5 7,7 7,6 9,8 5,9 9,7 6,3 5,7 8,1 3,8 3,2 4,2 7,0 2,6 0,9 5,0 4,0 4,3 5,2 10,0 12,6 10,4 Çeyrekler İtibariyle Büyüme Hızları (%) 15,0 -2,8 0,0 -10,0 -15,0 2003 2004 2005 2006 2007 1. Çeyrek -7,8 -7,0 -5,0 -14,7 2009 2008 2. Çeyrek 2010 3. Çey. 2011 2012 2013 2014 2015 4. Çey. Kaynak: TÜİK 9 Gayri safi yurtiçi hâsıla (GSYH), AKP’nin seçim kazanmak amacıyla artırdığı kamu harcamalarına rağmen 2015 yılının ilk çeyreğinde 2014 yılının aynı çeyreğine göre sadece yüzde 2,5, ikinci çeyrekte yüzde 3,8, dördüncü çeyrekte ise yüzde 4 oranında büyüyebildi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış rakamlara göre ise GSYH bir önceki çeyreğe göre birinci çeyrekte, yüzde 1,5, ikinci çeyrekte 1,4 oranında büyüdü, dördüncü çeyrekte ise yüzde 1,4 oranında arttı. 9 Türkiye ekonomisinin büyüme oranının bu yıl da önceki üç yılda olduğu gibi yüzde 5 olan potansiyelin altında kalması bekleniyor. Hükümet, Orta Vadeli Program (2016-2018)’da 2015 yılı için büyüme tahminini yüzde 4, 2016 için de yüzde 4,5 olarak açıkladı. 9 2015 yılı büyüme oranının yüzde 4 olabilmesi için, yılın son çeyreğinde ekonominin yüzde 5,6’nın üzerinde büyümüş olması gerekiyor. Mart 2016 Sayfa | 17 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ÇEŞİTLİ ÜLKELERDE BÜYÜME 8,0 5,7 5,4 4,7 3,9 3,4 3,4 3,3 3,3 3,3 3,2 3,2 3,1 3,0 2,9 2,8 2,6 2,5 2,5 2,4 2,3 2,0 1,5 1,5 1,4 1,1 0,9 0,8 0,7 0,7 0,6 0,5 10,0 8,2 7,2 6,9 Bazı Ülkelerde 2015 Yılı GSYH Büyüme Oranı Tahmini (%) 6,0 4,0 2,0 0,0 -2,0 Filipinler Hindistan Çin Pakistan Malezya Endonezya Peru Çek Cumh Polonya Türkiye Kolombiya İsrail İsveç Tayvan İspanya Macaristan Singapur Şili G.Kore ABD Meksika Hong Kong Avustralya Hollanda Danimarka Almanya G.Afrika Kanada İsviçre Avusturya Norveç İtalya Japon Yunanistan Brezilya Rusya -6,0 -3,4 -3,8 -4,0 Kaynak: The Economist ( http://www.economist.com/news/economic-and-financial-indicators/21620277output-prices-and-jobs ) 9 Türkiye ekonomisinin 2015 yılını, yüzde 3,3 civarında bir büyüme hızıyla tamamladığı tahmin ediliyor. 9 Filipinler, Hindistan, Çin, Pakistan, Malezya, Endonezya, Peru, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerin 2015 yılını, Türkiye için yüzde 3,3 olarak tahmin edilen büyüme hızının üzerinde büyüme hızlarını gerçekleştirdikleri tahmin ediliyor. 9 Türkiye’nin gelişmiş ülkelerle arasındaki farkı azaltabilmesi için yıllık ortalama yüzde 5’in üzerinde bir büyüme hızına ulaşması gerekiyor. Türkiye’nin son yıllardaki düşük büyüme hızlarıyla gelişmekte olan ülkelerle arasındaki farkı azaltmak bir yana, diğer gelişmekte olan ülkeleri bile izleyemediği gözleniyor. Mart 2016 Sayfa | 18 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ EKONOMİNİN BÜYÜME HIZI 2016 YILINDA DA POTANSİYELİN ALTINDA Türkiye İçin GSYH Büyüme Tahminleri (%) 5,0 4,0 3,5 4,5 4,2 4,5 3,0 3,0 2,9 3,1 4,0 3,5 3,4 3,0 3,2 2,5 2,0 1,5 1,0 0,5 0,0 IMF (Ekim 2015) OECD (Kasım 2015) Dünya Bankası (Ocak 2016) 2015 Avrupa Komisyonu (Kasım 2015) Hükümet (OVP 20162018) 2016 9 Türkiye ekonomisi kaybettiği büyüme dinamizmini yakalayamıyor. Bütün tahminler Türkiye ekonomisinin 2016 ve izleyen yıllarda da potansiyelinin oldukça altında büyüme hızlarıyla yetinmek zorunda kalacağına işaret ediyor. 9 Uluslararası Para Fonu’nun, Ekim 2015’te yaptığı tahminlere göre Türkiye 2015 yılında 3,0 büyüdü, 2016 yılında ise yüzde 2,9 oranında büyüyecek. 9 Dünya Bankası Ocak 2016’da yayımladığı Küresel Ekonomik Beklentiler Raporunda, 2015 yılı için yüzde 4,2, 2016 için yüzde 3,5, OECD Kasım 2015’te açıkladığı raporunda 2015 için yüzde 3,1, 2016 için yüzde 3,4, Avrupa Komisyonu 2015 Sonbahar Ekonomik Tahmin Raporu’nda, 2015 için yüzde 3, 2016 için yüzde 3,2 oranında büyüme tahmin etti. 9 Hükümet, bu yılbaşında yenilediği Orta Vadeli Program da (20162018) 2015 yılı için yüzde 4 büyüme tahmini yaptı. 2016 yılı için de yüzde 4,5 büyüme hedefledi. Mart 2016 Sayfa | 19 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ DÜŞÜK BÜYÜME YÜKSEK CARİ AÇIK TUZAĞI GSYH Büyüme Oranı ve Cari İşlemler Açığı 9,4 10,0 6,2 8,8 8,4 6,9 5,3 9,2 4,7 4,2 5,0 0,0 0,7 -0,3 2002 2003 -2,5 -5,0 2004 -3,6 2005 2006 2007 2008 -2,0 2009 -6,0 -5,8 -5,4 -4,8 -4,5 2,9 4,0 2,1 2010 -6,2 2011 2012 2013 2014 -5,8 -6,2 -10,0 2015 -4,4 -7,9 GSYH Büyüme Oranı(%) -9,7 Cari Açık/GSYH Kaynak: TCMB, TÜİK 9 2011 yılında milli gelirin yüzde 10’una yakın cari işlemler açığı veren Türkiye’nin sonraki yıllarda açığı frenlemeye çalışması büyüme oranının potansiyelinin altına inmesine yol açtı. Büyüme hızının yavaşlamasına rağmen açık yeterince indirilemedi. 9 2012 yılında GSYH büyüme oranının yüzde 2,1’e kadar gerilemesine rağmen, cari işlemler açığının GSYH’ye oranı sadece yüzde 6,2’ye inebildi. 2013 yılında büyüme oranının, yüzde 4,1’e çıkmasıyla birlikte cari açık oranı yeniden yüzde 7,9’a yükseldi. Büyüme oranının yüzde 2,9’da kaldığı 2014 yılında da Türkiye GSYH’sinin yüzde 5,8’i oranında cari açık verdi. 9 Ham petrol fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak enerji faturasında yaşanan yüzde 50’ye yakın düşüşe rağmen Türkiye 2015 yılında da GSYH’nin yüzde 4,4’ü kadar açık verdi. 9 Gelişmeler, 2011 yılından bu yana büyüme oranından daha yüksek oranda cari açık veren Türkiye ekonomisinin “düşük büyüme- yüksek cari işlemler açığı” kapanına sıkışıp kaldığına işaret ediyor. Mart 2016 Sayfa | 20 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ EKONOMİ DIŞARIDAN GELEN PARAYLA BÜYÜYEBİLİYOR Ekonomik Büyüme Net Dış Finansman Girişi 80.000 9,2 70.000 60.000 9,4 6,2 5,3 42.685 72.721 10,0 8,0 60.099 4,2 6,0 2,9 4,7 3,4 40.000 42.689 30.000 20.000 2003 2004 2005 0,0 -2,0 10.751 -4,8 1.172 2006 2007 2008 Net Finansman (Milyon Dolar) 4,0 2,0 42.762 9.879 7.162 2002 2,1 34.761 0,7 17.702 10.000 0 12,0 71.068 8,8 8,4 6,9 49.287 50.000 67.039 -4,0 -6,0 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015(*) GSYH Büyüme Oranı (%) Kaynak: TCMB ve TÜİK (*) 2015 yılına ilişkin finansman rakamı Ocak-Kasım, büyüme oranı ilk dokuz ay 9 Yurt içi tasarruf eğiliminin azalması yüzünden Türkiye giderek daha fazla dış kaynak girişine ihtiyaç duyuyor. Yeterince dış kaynak girişi sağlanamayan yıllarda ekonominin büyüme hızı azalıyor. 9 Uluslararası piyasalarda paranın bol bulunduğu yıllarda, cari işlemler açığından daha yüksek miktarda dış finansman girişi yaşanan Türkiye ekonomisinde yüksek oranda büyümeler kaydedilirken, finansman girişin azaldığı ya da finansman girişinin cari işlemler açığını karşılayamadığı için finansman açığı verilen yıllarda ise büyüme oranı önemli ölçüde azaldı. 9 Türkiye 2014 yılından sonra 2015 yılında da finansman açığıyla karşı karşıya kaldı. 2014 yılında 3,8 milyar dolar, 2015 yılının ilk 11 ayında ise 17 milyar dolarlık finansman açığı yaşandı. Bu nedenle de büyüme oranları her iki yılda da yüzde 3 civarında kaldı. Mart 2016 Sayfa | 21 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ENFLASYON MİLLİ GELİRİ ŞİŞİRDİ Cari ve Sabit Fiyatlarla Milli Gelir (Milyon TL) 2.500,0 1.963,0 2.000,0 1.297,7 1.500,0 1.000,0 500,0 350,5 72,5 101,3 101,9 97,0 105,9 115,2 117,6 122,6 126,1 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015(*) 90,5 96,7 2005 2006 76,3 83,5 2003 2004 454,8 1.098,8 952,6 843,2 648,9 1.747,4 950,5 758,4 559,0 1.416,8 1.567,3 131,2 0,0 2002 Cari Fiyatlarla GSYH ( Milyon TL) 1998 Yılı Fiyatlarıyla (Milyon TL) Kaynak: TÜİK (*) OVP 2016-2018 tahminleri 9 Son zamanlarda Türkiye’nin Türk lirası cinsinden trilyonluk bir ekonomi olmasıyla “övünülüyor”. Oysa övünç kaynağının büyük bölümünü enflasyon oluşturuyor. 9 Milli gelir ülkelerin kendi paraları cinsinden ve o yıl piyasada geçerli olan fiyatlar (cari fiyatlar) üzerinden hesaplanır. Bu fiyatlar içerisinde enflasyonun etkisi de bulunuyor. 9 Cari fiyatlarla TL cinsinden milli gelir 2003-2015 yıllarını kapsayan son 13 yılda yüzde 460,1 oranında arttı. Ancak hesaplama bu dönemde yüzde 209,7 olan enflasyondan (deflatör) arındırılarak (sabit fiyatlarla) yapıldığında ise milli gelirdeki gerçek büyüme yüzde 80,9 olarak gerçekleşiyor. 9 Dolayısıyla “trilyonluk bir milli gelire sahip olmak”la övünmek de boş bir övünmeden öteye geçmiyor. Mart 2016 Sayfa | 22 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ KUR MİLLİ GELİRİ ŞİŞİRDİ Cari ve Sabit Fiyatlarla Milli Gelir (Milyon $) 1.000,0 742,1 800,0 648,8 600,0 481,5 731,6 774,0 786,3 366,1 373,9 823,0 799,0 722,0 616,7 526,4 390,4 304,9 400,0 200,0 230,5 336,6 389,5 400,7 416,9 321,8 324,0 308,3 2003 2004 2005 2006 2007 Cari Kurla GSYH (Milyon $) 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015(*) 2002 Sabit Kuruyla GSYH (Milyon $) 242,6 265,4 287,6 307,5 0,0 2002 Kaynak: TÜİK (*)2015 yılına ilişkin GSYİH 2002 sabit kuruyla,2016-2018 OVP’de yer alan GSYİH büyüme tahmini dikkate alınarak hesaplandı,. 9 Türk parasının değerlendiği dönemlerde dolar cinsinden hesaplanan milli gelir, hem TL’nin değerlenmesi hem de enflasyon nedeniyle büyüyor. Diğer bir ifadeyle önceki yıllarda Türkiye’de de gözlendiği gibi enflasyon artarken ortalama dolar kuru düşmüşse, dolar cinsinden milli gelirdeki şişme katmerleniyor. 9 Döviz kurunun, enflasyondan daha düşük oranda artması nedeniyle; Türkiye ekonomisinde reel büyümenin yüzde 80,9 olduğu 2002-2015 yılları arasında, cari kurla hesaplanan milli gelir yüzde 213,2 oranında artmış gözüküyor. 9 Bu hesaplama milli geliri olduğundan daha yüksek gösteriyor. GSYH’ye oranlanarak bulunan değerler de daha olumlu görünüyor. Böyle olunca da yöneticiler başarılı, ekonomi büyük ve sağlam, borçlanma ve geri ödeme olanakları yüksek gözüküyor. 9 Nitekim 2015 yılında TL yüksek oranda değer kaybedince, milli gelirin de dolar cinsinden yaklaşık 77 milyar dolar düzeyinde azalarak 722 milyar dolara kadar indiği tahmin ediliyor. Mart 2016 Sayfa | 23 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ DEĞERLİ TÜRK LİRASIYLA ŞİŞEN BALON Değerli Türk Lirası ile Gelen Sanal Zenginlik (Milyar Dolar) 900,0 742,1 800,0 648,8 700,0 600,0 481,5 500,0 300,0 304,9 230,5 62,3 125,0 200,0 100,0 326,9 193,9 219,0 823,0 799,0 774,0 786,3 407,9 412,4 433,5 398,9 308,9 413,1 722,0 616,7 526,4 390,4 400,0 731,6 395,1 418,2 308,4 287,6 307,5 321,8 323,9 308,3 336,5 373,9 400,1 265,3 389,5 242,6 366,1 230,5 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015(*) 0,0 Düşük Kurdan Kaynaklanan Artış Kurun Enflasyon Kadar Artması Durumunda Milli Gelir Mevcut Kurla Milli Gelir 9 Türkiye’nin cari dolar kurlarıyla 2002 yılında 230,5 milyar dolar olan milli gelirinin (GSYH), 2015 yılında 722 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Buna göre son 13 yılda Türkiye’nin milli geliri dolar bazında yüzde 213,2 oranında büyüdü. Oysa aynı dönemde Türkiye ekonomisinin toplam büyüme oranı yüzde 80,8 olarak hesaplanıyor. 9 Ekonomi yüzde 80,8 büyürken dolar bazında milli gelir artışının yüzde 213,2 olmasının altında, toplam enflasyonun (GSYH fiyat deflatörü) yüzde 209,7 oranında arttığı son 13 yılda ortalama dolar kurunun sadece yüzde 78,8 artması diğer bir deyişle Türk parasının değerlenmesi yatıyor. 9 Nitekim TL cinsinden sabit fiyatlarla ekonominin yüzde 2,9 oranında büyüdüğü 2012 ve yüzde 4’e yakın bir büyüme tahmini yapılan 2015 yıllarında yıllık ortalama dolar kurunun yüzde 42,2 oranında artması, dolar cinsinden milli gelirde 101 milyar dolarlık bir küçülmeye yol açtı. Mart 2016 Sayfa | 24 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ DOLAR KURU VE ENFLASYONA GÖRE OLMASI GEREKEN KUR Yıllık Ortalama Dolar Kuru (TL) 4,7516 5,0000 4,3669 4,5000 4,0000 3,5000 2,9343 3,0000 2,5000 1,8744 2,1068 2,2560 2,4666 3,0896 3,2650 3,5450 3,7897 4,0236 2,6200 2,7188 2,0000 1,5205 1,5000 1,8019 1,9043 1,5446 1,5019 1,6767 1,5205 1,4916 1,4320 1,3477 1,4406 1,2997 1,2809 1,0000 2,1869 0,5000 0,0000 2002 2003 2004 2005 2006 Ortalama Dolar Kuru 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015(*) Enflasyona göre (TÜFE) olması gereken dolar kuru (*)2015 yılı ortalama dolar kuru OVP (2016-2018) tahminleri esas alınarak hesaplandı. . 9 2015 yılında ortalama dolar kuru 2,718 TL olarak gerçekleşti. Enflasyonun (TÜFE) toplam yüzde 212,5 oranında arttığı 2003-2015 yıllarını kapsayan 13 yıllık dönemde dolar kuru ise yüzde 78,8 oranında artış kaydetti. 9 Eğer dolar kuru yıllık ortalama enflasyon oranında artsaydı, ortalama dolar kurunun 2015 yılında 4,75 TL düzeyine yükselmesi gerekecekti. Böylece 722 milyar dolar olarak tahmin edilen 2015 yılı milli geliri ancak 413 milyar dolar olacaktı. 9 Hesaplamalar, son iki yılda yaşanan azalmaya rağmen, TL’nin değerinde gözlenen artışın milli gelirde son 13 yılda 308,9 milyar dolarlık bir sanal artışa yol açtığını gösteriyor. Mart 2016 Sayfa | 25 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ KİŞİBAŞINA DÜŞEN GELİR YENİDEN 10 BİN DOLARIN ALTINDA Kişi Başına Milli Gelir (Dolar) 12.000 10.444 9.247 10.000 7.036 8.000 4.565 1.850 4.660 10.428 10.459 10.822 10.390 9.286 8.561 7.597 5.775 6.000 10.003 5.700 5.194 5.401 5.496 5.486 3.986 5.885 4.281 2.833 3.160 4.000 3.492 0 2.000 5.300 4.437 4.587 4.559 4.280 4.601 4.932 4.973 5.122 5.210 3.492 3.632 3.925 4.203 932 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015(*) Düşük Kurdan Kaynaklanan Artış Kurun Enflasyon Kadar Artması Durumunda Kişi Başına Milli Gelir Mevcut Kurla Kişi Başına Milli Gelir Kaynak: TÜİK (*)2015 yılına ilişkin kişi başına düşen gelir OVP 2016-2018 tahmini. . 9 Cari kurlarla 2002 yılında 3 bin 492 dolar olan kişi başına düşen milli gelirin 2015 yılında 9 bin 286 dolara olduğu tahmin ediliyor. Bu dönemde kişi başına gelirde yaşanan 5 bin 794 dolarlık artışın, sadece 1.808 doları reel büyümeden, 3 bin 968 doları ise dolar kurunun enflasyondan daha düşük oranda artmasından kaynaklandı. 9 Buna rağmen son 7 yıldır yerinde sayan kişi başına düşen gelir 2015 yılında da 10 bin doların altına indi. İlk kez 2008 yılında 10 bin 444 dolarla, 10 bin dolar sınırını aşan kişi başına düşen gelir, 2014 yılında ise 10 bin 390 dolara geriledi. 9 2008-2014 yılları arasında 11 bin dolar sınırını aşamayan kişi başına düşen gelir 2015 yılında hem ekonominin büyüme hızının yavaşlaması hem de kur artışının hızlanmasıyla birlikte 10 bin doların altına indi. 9 Hükümetin OVP 2016-2018 da yer alan tahminleri kişi başına düşen gelirin 2015 yılında 9 bin 286 dolara kadar gerilediğine işaret ediyor. IMF ise Türkiye için 9 bin 290 dolarlık kişi başına gelir tahmini yapıyor. Mart 2016 Sayfa | 26 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE KİŞİ BAŞINA GELİRDE AB’NİN EN ALT SIRALARINDA Avrupa Ülkelerinde SPG'ye Göre Kişi Başına GSYH (2014; AB28=100) Lüksemburg Norveç İsviçre İrlanda Hollanda Avusturya İsveç Danimarka Almanya İzlanda Belçika Finlandiya İngiltere Fransa Euro Bölgesi 19 İtalya İspanya Güney Kıbrıs Malta Çek Cumhuriyeti Slovenya Portekiz Slovakya Litvanya Estonya Yunanistan Polonya Macaristan Letonya Hırvatistan Romanya Türkiye Bulgaristan Karadağ Makedonya Sırbistan Arnavutluk Bosna-Hersek 263 179 161 132 130 128 124 124 124 121 119 110 108 107 107 97 93 85 85 84 83 78 76 74 73 72 68 68 64 59 54 53 45 39 36 35 29 28 0 50 100 150 200 250 300 Kaynak: TÜİK 9 Satın alma gücü paritesine (SPG) göre yapılan hesaplamalara göre kişi başına düşen gelir düzeyinde Türkiye, 28 AB ülkesinin ortalamasının oldukça altında kalıyor. 9 AB 28 ortalaması 100 olan kişi başına düşen gelir Türkiye için ise 53 olarak hesaplandı. 2014 yılında Türkiye bir basamak gerilerken Romanya, Türkiye’yi geçti. Bu haliyle Türkiye, sadece Bulgaristan, Karadağ, Sırbistan, Makedonya, Arnavutluk ve Bosna-Hersek’in üzerine çıkabildi. Mart 2016 Sayfa | 27 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE SON 10 YILDA KİŞİ BAŞINA GELİRDE 10 BASAMAK DÜŞTÜ Milli Gelir ve Kişibaşına Gelirde Türkiye'nin Dünyadaki Sıralaması 2002 2003 23 22 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 18 18 18 18 18 18 18 18 18 18 18 18 58 56 57 57 58 60 60 62 64 64 67 65 -10 -20 -30 -40 -50 -60 63 70 -70 Milli Gelir Sıralaması Kişi Başına Gelir Sıralaması Kaynak: IMF World Economic Outlook Database, October 2015 9 2001 krizinden sonra hem milli gelirde yaşanan küçülme hem de Türk parasının yüksek oranda değer kaybetmesi nedeniyle, Türkiye, GSYH sıralamasında dünyada 23’üncülüğe kadar inmişti. Ancak ilerleyen yıllarda hem kriz sonrası yakalanan ekonomik büyüme hem de TL’nin değer kazanmasının etkisiyle 2004 yılında 18’inciliğe yükselen Türkiye, o yıldan bu yana bu sırada duruyor. 9 GSYH büyüklüğü açısından 18’inci sırada bulunan Türkiye kişi başına düşen gelirde ise ilk 50 ülke arasına bile giremiyor. 2002 yılında kişi başına düşen gelirde 70’inci sırada olan Türkiye, ilerleyen yıllarda sıralamasını yükseltti 2005 yılında 56’ncı sıraya kadar yükseldi. 9 Ancak Türkiye ilerleyen yıllarda kişi başına düşen gelir sıralamasında gerileyerek 2014 yılında 67’nciliğe indi. 2015 yılında ise 65’inci oldu. 2005-2015 arasında Türkiye kişi başına düşen gelir sıralamasında 10 sıra geriledi. Mart 2016 Sayfa | 28 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ SANAYİ SEKTÖRÜNDE ÇARKLAR HIZLANMIYOR Sanayi Üretiminde Yıllık Değişim (%) 20,0 14,0 15,0 9,4 10,0 12,8 10,1 9,8 8,7 7,3 7,0 5,0 2,5 3,0 3,6 2012 2013 2014 -0,6 0,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 -5,0 -10,0 -9,9 -15,0 Kaynak: TÜİK 9 Sanayi sektörü üretiminde 2012 yılında başlayan düşük artış eğilimi 2013 ve 2014 yıllarında da sürdü. Sektörün çarkları 2015 yılında da yavaş dönmeye devam etti. 9 2014 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 3,6 oranında artış kaydeden sanayi üretiminde, 2015 yılının ilk 11 aylık döneminde ise yüzde 3,1 oranında artış yaşandı. Sanayi Üretiminde Aylık Değişim (%) 15,0 14,8 12,7 10,0 7,6 5,1 4,9 4,9 5,0 1,8 4,5 0,9 0,0 Ocak -5,0 Şubat Nisan 4,5 4,5 1,5 3,9 4,4 3,6 1,6 0,5 Mart 8,5 6,8 Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Kasım Aralık -1,2 -4,5 -2,2 Ekim -7,9 -10,0 2014 2015 Kaynak: TÜİK Mart 2016 Sayfa | 29 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ İMALAT SANAYİİNDE SANKİ HER 100 FABRİKADAN 25’İ KAPALI İmalat Sanayii Yıllık Ortalama Kapasite Kullanımı (%) 83,0 81,6 80,3 81,0 80,2 78,5 79,0 77,0 81,0 76,7 76,2 75,4 75,0 74,9 74,2 74,6 74,4 74,7 2012 2013 2014 2015 2016(*) 72,6 73,0 71,0 69,0 67,0 65,2 65,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 (*) Ocak ayı Kaynak: TCMB 9 İmalat sanayi sektörünün 2009 krizi öncesinde yüzde 80’in üzerinde seyreden kapasite kullanımı, 2013 yılında yüzde 74,6, 2014 yılında ise yüzde 74,4 düzeyinde kaldı. 9 Kapasite kullanım oranındaki düşük seyir 2015 yılında da devam etti. 2015 yılında sektör ortalama yüzde 74,7 kapasiteyle üretim yaptı. 9 İmalat sanayi sektörünün kapasite kullanımı bu yılın ilk ayında ise yüzde 74,9 olarak hesaplandı. 9 Bu kapasite kullanım oranı, çok yüksek bir işsizlik oranıyla karşı karşıya bulunan Türkiye’de neredeyse her 100 fabrikadan 25’inin üretim yapmadığına işaret ediyor. Mart 2016 Sayfa | 30 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ÖZEL SEKTÖR YATIRIMLARINDA AZALMA SÜRÜYOR Yatırım Harcamalarındaki Yıllık Değişim (%) 40,0 30,5 28,4 30,0 20,0 14,7 18,0 17,4 14,2 13,3 10,0 4,2 3,1 3,3 -1,3 0,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 -10,0 2012 -2,5 2013 2014 2015 Oc-Eyl. -6,2 -20,0 -19,0 Kaynak: TÜİK 9 Normal yıllarda bile milli gelirine göre diğer ülkelerden oldukça düşük oranda yatırım oranına sahip olan Türkiye’de, 2004 yılından sonra giderek artış hızı yavaşlayan yatırımlar 2008 ve 2009 yıllarında büyük bir darbe aldı. Yatırım harcamaları 2012 yılında yüzde 2,5 oranında azaldı. 2013 yılında sadece yüzde 4,2 artan yatırımlar 2014 yılında ise yüzde 1,3 oranında azaldı. 2015 yılının ilk dokuz ayında ise sadece yüzde 3,3 arttı. Kamu ve Özel Sektör Yatırımlarındaki Değişim (%) 60,0 50,0 36,1 40,0 30,0 20,0 10,0 33,6 25,0 23,7 16,9 12,7 17,7 6,3 8,3 23,4 8,9 16,2 0,0 -15,1 -10,0 22,3 15,0 -6,6 0,4 2,6 2,6 -0,6 -2,2 -9,0 -20,0 -30,0 0,5 4,3 -1,9 -4,5 -8,8 -22,5 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Kamu 2009 2010 Özel 2011 2012 2013 2014 2015 Oc-Eyl Kaynak: TÜİK 9 Kamu yatırımları 2015 yılının ilk dokuz ayında yüzde 1,9 azalırken, özel sektör yatırımları ise yüzde 4,3 oranında arttı. Mart 2016 Sayfa | 31 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TASARRUF ORANI DİBE VURDU Yatırım ve Tasarrufların GSYH'ye Oranı (%) 26,0 23,6 24,0 22,1 21,1 22,0 19,4 20,0 18,0 16,0 17,6 21,8 20,0 20,6 20,2 20,6 17,6 17,3 14,0 20,1 19,5 15,1 15,7 15,4 16,0 15,1 14,9 16,1 12,0 12,8 16,0 13,3 13,9 14,4 13,9 12,6 10,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Yatırımlar/GSYH 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Tasarruflar/GSYH Kaynak: IMF World Economic Outlook Database April 2015 9 Türkiye ekonomisi, ağırlıklı olarak iç taleple büyümeye dönük bir modeli sürdürmeye çalıştığı için yurtiçi tasarruf oranı hızla azaldı. Yatırım harcamaların GSYH’ye oranıyla tasarrufların oranı arasındaki fark da doğal olarak açıldı. 9 En son 2011 yılında yatırımların oranı yüzde 23,6’ya çıkarken, tasarrufların oranı yüzde 13,9’a kadar indi ve Türkiye tarihinde ilk kez milli gelirinin yüzde 10’una yakın cari işlemler açığı verdi. 9 2015 yılında ise Türkiye’nin milli gelirinin yüzde 16’sı kadar tasarruf yaptığı, yatırım harcamalarının GSYH’ye oranının ise yüzde 20,6 olarak gerçekleştiği tahmin ediliyor. 9 IMF, yatırım harcamaları ve tasarruf oranının 2016 yılında da 2015 yılı düzeyine yakın seyretmesini bekliyor. Yurt içi tasarrufların düşük düzeyde seyretmesi, Türkiye’nin cari işlemler açığı sorununun kronikleşmesine yol açıyor. Mart 2016 Sayfa | 32 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ EKONOMİYE GÜVEN DİBE ÇAKILDI Ekonomik Güven Endeksi 115,0 110,7 110,0 105,0 95,0 96,3 96,8 96,7 100,0 96,0 95,3 95,0 97,8 95,7 90,0 104,8 100,8 103,2 103,8 101,6 93,8 94,9 92,3 86,087,0 86,5 86,5 91,6 85,0 84,1 80,0 83,9 82,6 83,5 75,0 71,5 72,6 70,0 12 12 1 20122013 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 1 2 2014 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 1 2015 2 2016 Kaynak: TÜİK Not: Güven endeksi 100’ün üzerindeyken, güvene, 100’ün altındayken ise güvensizliğe işaret etmektedir. 9 TÜİK’in, tüketiciler, reel kesim, hizmet sektörü, perakende ticaret ve inşaat sektörlerinde ayrı ayrı anketlerle belirlediği endekslerinden oluşturduğu Ekonomik Güven Endeksi, güven ekonomiye olan güvenin Şubat 2016 itibariyle dip noktaya indiğini gösteriyor. 9 Hesaplanmaya başlandığı Ocak 2012’de 108,9 olan ekonomiye güven, o tarihten bu yana en yüksek noktaya 117,9’la Kasım 2013’te çıktı. 9 17-25 Aralık operasyonlarıyla birlikte ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet çarkı AKP hükümetine duyulan güvenin yanı sıra ekonomiye olan güvenin de giderek azalmasına yol açtı. 9 Ekonomik güven endeksi Eylül 2015’te 72,6’ya kadar geriledi. 1 Kasım seçimlerinden sonra toparlanarak 104,8’e çıkan güven endeksi, izleyen üç ayda yüzde 31,7 oranında azalarak Şubat ayında 71,5’e kadar indi. 9 Ekonomiye güvenin azalması yerli ve yabancı yatırımcıları yatırım konusunda ihtiyatlı davranmaya, işverenleri yeni istihdamdan kaçınmaya hatta istihdamlarını azaltmaya yöneltiyor. Mart 2016 Sayfa | 33 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ DEVLETİN BORCU 677 MİLYAR LİRAYI AŞTI Kamu Brüt Borç Stoku (Milyar TL) 677,6 700,0 585,8 600,0 518,3 532,0 500,0 441,5 400,0 282,8 300,0 242,7 200,0 92,8 100,0 612,0 88,4 149,9 345,1 333,5 316,5 331,5 92,0 86,7 93,6 78,2 380,3 111,5 473,6 120,7 149,6 145,5 237,5 182,8 197,3 105,5 244,8 251,5 255,3 274,8 194,4 224,5 440,1 386,5 403,0 414,6 330,0 352,8 368,8 0,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 İç Borç 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Dış Borç Kaynak: Hazine Müsteşarlığı 9 Kamunun, iç ve dış borçlarından oluşan brüt borç stoku AKP iktidarından önceki 80 yılın sonunda 242,7 milyar lira olarak gerçekleşmişti. 9 Devlet son 13 yılda 435 milyar lira yeni borç biriktirdi. Brüt borç stoku, 2015 yılı sonu itibariyle 677,6 milyar liraya kadar tırmandı. 9 Son 13 yıllık dönemde kamu brüt borç stokunda yüzde 179,2 oranında bir büyüme kaydedildi. 9 2002 yılından sonra kamunun iç borçları yüzde 193,7 oranında artarak 149,9 milyar liradan 440 milyar liraya yükselirken, dış borçlar ise yüzde 155,9 oranında artarak 92,8 milyar liradan 237,5 milyar liraya çıktı. Mart 2016 Sayfa | 37 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ KİŞİ BAŞINA KAMU BORCU 5 BİN LİRA ARTTI Kişi Başına Kamu Borcu (TL) 8.717 9.000 7.702 8.000 7.958 6.984 7.077 7.000 6.475 6.129 6.000 5.353 5.000 4.682 4.844 4.979 4.753 2004 2005 4.234 4.000 3.677 3.000 2002 2003 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 (*)Yıl ortası nüfus tahminlerine göre hesaplandı. 9 Dünyaya gelen her, gözlerini 8 bin 717 liralık kamu borcuyla açıyor. 9 Türk parası cinsinden hesaplandığında kişi başına düşen ortalama kamu borcu son 13 yılda yüzde 137,1 oranında arttı. 9 Önceki 80 yılın sonunda 3 bin 676 lira olan kişi başına düşen ortalama kamu borcu son 13 yılda 5 bin lira artarak 8 bin 717 liraya kadar yükseldi. Mart 2016 Sayfa | 38 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ DEVLET SON 13 YILDA 650 MİLYAR LİRA FAİZ ÖDEDİ 41.062.226 51.870.659 58.609.163 56.488.490 45.679.532 45.962.709 48.752.883 50.661.300 53.200.891 46.458.764 42.231.558 48.416.048 49.986.050 49.907.201 53.005.740 Bütçeden Yapılan Faiz Ödemeleri (Bin TL) 70.000.000 60.000.000 50.000.000 30.000.000 20.000.000 10.000.000 31 75 87 211 441 674 1.331 2.266 4.978 8.259 13.966 24.073 40.298 116.470 298.284 576.116 1.497.401 2.277.917 6.176.595 10.720.840 20.439.862 40.000.000 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 0 Kaynak: Maliye Bakanlığı 9 Türkiye 1980 yılından 2002 yılına kadar olan dönemde bütçeden toplam 135 milyar liralık faiz ödemesi gerçekleştirdi. 9 2003-2015 yıllarını kapsayan son 15 yıllık dönemde bütçeden yapılan faiz ödemeleri ise 649,4 milyar lirayı buldu. 9 2016 yılında ise 56 milyar liralık faiz ödemesi yapılması öngörülüyor. Böylece Türkiye’nin son 14 yılda yapacağı faiz ödemesi 705 milyar lirayı aşacak. Mart 2016 Sayfa | 39 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ BÜTÇEDEN ASLAN PAYINI FAİZ ALIYOR Bütçeden 2003- 2015 Döneminde Faize ve Yatırıma Ayrılan Tutarlar (Milyon TL) 328 Milyar 245 Milyon TL; 33,6% 649 Milyar 360 Milyon TL; 66,4% Yatırım Faiz Kaynak: Maliye Bakanlığı 9 Türkiye 2003-2015 yıllarını kapsayan son 13 yıllık dönemde Devlet bütçesinden faiz ödemeleri için 649 milyar lira ayırırken, yatırımlara ayrılan tutar ise sadece 328 milyar lira düzeyinde kaldı. 9 Buna göre faiz ödemeleri bütçeden yatırım harcamalarının iki katına yakın pay aldı. 9 Kamu sektörünün içerisinde bulunduğu borçluluk düzeyi ve yüksek faiz oranları kamunun kalkınma için harcayabileceği kaynakların faiz ödemesi olarak yerli ve yabancı bir avuç yatırımcıya ödenmesine yol açıyor. Mart 2016 Sayfa | 40 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE İÇ BORÇLANMA FAİZİNDE İKİNCİ SIRADA 10 Yıl Vadeli Devlet Tahvili Faiz Oranı (Ocak 2016; Yıllık) Brezilya Türkiye Rusya Yunanistan Güney Afrika Pakistan 16,50 11,10 10,20 9,90 9,63 9,56 Kolombiya Hindistan Meksika Filipinler Malezya Macaristan Yeni Zellanda Polonya 8,65 7,79 6,13 4,30 3,86 3,62 3,28 3,21 Çin Portekiz Avusturalya Tayland Singapur ABD Güney Kore İsrail 2,78 2,76 2,68 2,50 2,37 2,04 2,01 1,96 İngiltere İspanya Hong Kong İtalya Norveç Litvanya Kanada Tayvan 1,75 1,74 1,65 1,50 1,49 1,45 1,25 0,99 İrlanda Finlandiya Belçika Slovakya Fransa Danimarka İsveç Avusturya Çek Cumhuriyeti Hollanda Almanya Euro Bölgesi Japonya İsviçre 0,92 0,86 0,82 0,82 0,75 0,73 0,69 0,68 0,68 0,56 0,45 0,45 0,22 -0,27 -2,00 0,00 2,00 4,00 6,00 8,00 10,00 12,00 14,00 16,00 18,00 Kaynak: The Economist Mart 2016 Sayfa | 41 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE İÇ BORÇLANMA FAİZİNDE ÜST SIRALARDA Üç Ay Vadeli Borçlanma Faiz Oranı (Yıllık; Ocak 2016 veya en yakın ay) Arjantin 27,00 Ukrayna 22,00 Venezuela 15,30 Brezilya 14,30 Rusya 12,60 Türkiye 12,00 Mısır 11,60 Endonezya 8,46 G. Afrika 6,66 İzlanda 6,55 Pakistan 6,36 Kolombiya 6,08 Vietnam 5,20 Malezya 3,79 Meksika 3,56 Çin 3,11 Y. Zelanda 2,70 Avustralya 2,40 S. Arabistan 1,70 Güney Kore 1,59 Filipinler 1,51 Polonya 1,50 Tayland 1,45 Peru 1,20 Norveç 1,20 Kanada 0,81 Hong Kong 0,69 ABD 0,62 İngiltere 0,57 Şili 0,47 Çek Cum. 0,29 İsrail 0,10 Japonya Danimarka 0,08 -0,06 Euro bölgesi -0,16 İsveç -0,30 İsviçre -0,75 -5,00 0,00 5,00 10,00 15,00 20,00 25,00 30,00 Kaynak: The Economist Mart 2016 Sayfa | 42 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ DIŞ BORÇ STOKU 406 MİLYAR DOLAR Dış Borç Stoku (Milyar Dolar) 450,0 389,1 400,0 339,0 350,0 280,9 300,0 250,0 250,0 100,0 50,0 292,0 303,9 268,9 268,0 282,5 289,6 208,1 200,0 150,0 402,7 406,0 129,6 144,2 161,1 170,7 160,7 200,3 188,5 172,3 191,4 120,8 48,9 64,1 84,9 21,4 15,4 15,7 15,8 14,1 13,2 11,6 9,3 22,0 24,4 64,5 70,8 75,7 70,4 71,6 73,5 78,3 83,5 89,1 94,3 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 43,1 227,9 7,1 2,5 5,2 1,6 104,0 115,9 117,7 114,8 0,0 Kamu Merkez Bankası Özel 2012 2013 2014 2015 Eyl. Toplam Dış Borç Kaynak: Hazine Müsteşarlığı 9 Kamu ve özel sektörün dış borçlarından oluşan Türkiye’nin dış borç stoku da AKP döneminde hızla büyüdü. 9 2002 yılında 129,6 milyar dolar olan Türkiye’nin dış borç stoku 276,4 milyar dolar artarak Eylül 2015 sonu itibariyle 406 milyar dolar olarak gerçekleşti. 9 Kuruluşunda Osmanlının dış borçlarını da üstlenen Türkiye Cumhuriyetinin 80 yılda biriktirdiği borçtan çok daha yüksek bir dış borç birikimi AKP iktidarındaki son 13 yılda yapıldı. Mart 2016 Sayfa | 43 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ KAMUNUN DIŞ BORCU 12 YILDA 35,4 MİLYAR DOLAR BÜYÜDÜ Kamu Dış Borç Stoku (Milyar Dolar) 121,2 120,2 111,1 120,0 100,0 80,0 95,2 97,1 86,5 24,4 85,8 87,3 89,3 15,4 15,7 15,8 21,4 22,0 92,4 14,1 96,7 13,2 100,7 103,6 11,6 70,8 75,7 70,4 71,6 73,5 78,3 83,5 64,5 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 40,0 2,5 116,4 1,6 7,1 9,3 60,0 89,1 5,2 94,3 2011 104,0 115,9 117,7 114,8 20,0 0,0 Kamu Merkez Bankası 2012 2013 2014 2015 Eyl. Toplam Kaynak: Hazine Müsteşarlığı 9 Genel yönetim, kamuya ait finansal kuruluşlar (kamu bankaları) ve finansal olmayan kuruluşların dış borcu 2002-Eylül 2015 arasında 50,3 milyar dolar artarak 64,5 milyar dolardan 114,8 milyar dolara çıktı. 9 Bu dönemde özellikle IMF’ye olan borçların süreç içerisinde Hazine’ye geçmesi ve yurt dışındaki Türklere ait olan KMDT hesaplarındaki azalma nedeniyle Merkez Bankası’nın dış borçları 20,4 milyar dolar azalarak 22 milyar dolardan 1,6 milyar dolara geriledi. 9 Merkez Bankası da dâhil kamu kesiminin toplam dış borcu 2002Eylül 2015 arasındaki 13 yıllık dönemde 30,2 milyar dolarlık artışla 86,5 milyar dolardan 116,4 milyar dolara kadar yükseldi. Mart 2016 Sayfa | 44 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ 92.354 96.841 101.025 104.177 8.524 7.958 5.627 2.877 0 89.326 7.158 864 87.265 10.762 97.078 21.507 85.836 95.217 24.092 22.086 71.479 14.646 20.000 891 40.000 14.117 60.000 4.174 80.000 55.113 100.000 64.171 120.000 86.536 140.000 110.841 IMF'ye Borç ve Kamu Borcu (Milyon Dolar) 121.210 IMF’YE BORÇ BİTTİ AMA KAMUNUN TOPLAM DIŞ BORCU ARTTI 0 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Kamu + M. Bankası Dış Borcu IMF'ye Borç Kaynak: Hazine Müsteşarlığı 9 AKP hükümeti, sürekli olarak kendisinden önce hükümetlerin IMF’den aldığı borçları ödemekle övünüyor. 9 Gerçekten de 2002 yılı sonunda Türkiye’nin IMF’ye 22,1 milyar dolarlık borcu bulunuyordu. Bu borç AKP’nin iktidarda olduğu 2003 yılı sonunda 24,1 milyar dolarla zirveye çıktıktan sonra giderek azaldı ve 2012 yılı sonunda 864 milyon dolara, Mayıs 2013 itibariyle de sıfırlandı. 9 AKP hükümeti IMF’ye olan borcu başka kaynaklardan yeni dış borç alarak ödedi. Bu nedenle 2002 yılı sonunda 86,5 milyon dolar olan kamu kesimi ve Merkez Bankası’nın toplam dış borcu Haziran 2013 sonunda 115 milyar dolara yükseldi. Yani IMF’ye olan borç ödenmesine rağmen toplam kamu borcu 28,5 milyar dolar arttı. 9 Başka bir ifadeyle AKP hükümeti bu dönemde IMF’ye yaptığı geri ödemeleri dışarıdan borçlanarak gerçekleştirdi. Üstüne de net 28,5 milyar dolar yeni dış borç aldı. Mart 2016 Sayfa | 45 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ÖZEL SEKTÖRÜN DIŞ BORCU 290 MİLYAR DOLARA ÇIKTI Özel Sektörün Dış Borç Stoku (Milyar Dolar) 300,0 268,0 227,9 250,0 188,7 200,0 161,0 150,0 121,1 0,0 92,9 84,7 100,0 50,0 282,3 289,6 63,9 172,4 117,9 103,7 105,7 106,5 62,8 48,9 30,8 12,2 33,2 15,6 38,9 58,3 68,1 74,8 65,9 23,7 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 45,8 Finansal Kuruluşlar 117,4 118,3 111,6 114,0 43,1 40,2 191,3 200,3 87,5 94,6 2010 2011 116,3 2012 Finansal Olmayan Kuruluşlar 171,3 150,1 164,8 2013 2014 2015 Eyl. Toplam Kaynak: Hazine Müsteşarlığı 9 AKP döneminde Hazine’nin iç borcu, özel sektörün ise dış borçları hızla büyüdü. 9 2002 yılında 43 milyar dolar olan özel sektörün dış kredi borcu Eylül 2015 sonu itibariyle 289,6 milyar dolara kadar yükseldi. 9 80 yılda ancak 43 miyar dolar dış borç biriktiren özel sektör son 13 yılda ise dış borçlarını 246,6 milyar dolar artırdı. 9 Bu dönemde finansal kuruluşların dış borcu 159,1 milyar dolar artarak 12,2 milyar dolardan 171,3 milyar dolara çıkarken, reel sektörün dış borcu ise 87,5 milyar dolarlık büyümeyle 30,8 milyar dolardan 118,3 milyar dolara kadar yükseldi. Mart 2016 Sayfa | 46 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ DIŞ BORÇTA YENİDEN ÇOK BORÇLULUĞA DOĞRU GİDİLİYOR Dış Borç Stokunun Milli Gelire Oranı(%) 60,0 56,2 50,0 40,0 54,7 47,3 41,3 35,5 37,5 31,2 30,0 24,9 39,5 43,6 38,5 37,9 16,6 13,8 12,5 23,0 24,8 25,4 2006 2007 2008 15,7 39,9 43,1 39,3 14,1 14,7 50,4 15,0 15,7 13,8 13,4 25,9 29,0 35,4 26,2 32,6 39,0 27,9 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 (*) 17,8 20,0 10,0 47,3 18,7 16,1 16,4 17,6 2002 2003 2004 2005 0,0 Özel Sektör Dış Borcu/GSYH Kamu Dış Borcu/GSYH Dış Borç Stoku/ GSYH (%) Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, TÜİK (*) Eylül 2015 sonu itibariyle yıllık GSYH esas alınarak hesaplandı. 9 2002 yılı sonunda yüzde 56,2 olan dış borç stokunun milli gelire oranı 2011 yılında yüzde 39,3’e geriledi. Ancak dış borç stokunun milli gelire oranının bu ölçüde gerilemesi dış borçlanmanın azalmasından değil, Türk lirasının değerlenmesi ve enflasyon nedeniyle dolar cinsinden milli gelirin yüksek hesaplanmasından kaynaklanmıştı. 9 Nitekim 2012 yılından sonra TL’nin nispeten daha fazla değer kaybetmesi, büyüme oranının yavaşlaması ve dış borçların artması nedeniyle bu oran 2014 yılında yeniden yüzde 50’nin üzerine çıktı. 9 Eylül 2015 sonu itibariyle yüzde 54,7’e kadar çıkan dış borç stokunun GSYH’ye oranının 2015 yılı sonunda ise 2002 yılındaki yüzde 56 düzeyine yeniden yükseldiği tahmin ediliyor. 9 Dış borç stokunun GSYH’ye oranının yüzde 50’nin üzerine çıkması, çok borçluluk göstergelerinden biri sayılıyor. Mart 2016 Sayfa | 47 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ BORÇLA DÖVİZ REZERVİ BİRİKTİRİLDİ Dışborç Stoku ve Merkez Bankası Rezervi (Milyar $) 450,0 389,2 400,0 339,0 350,0 280,9 300,0 250,0 250,0 268,9 129,6 144,2 161,1 170,7 122,1 130,3 126,4 117,9 100,0 50,0 292,0 303,9 208,1 200,0 150,0 402,4 406,0 28,3 35,3 37,6 2002 2003 2004 50,2 60,7 2005 2006 74,7 72,9 74,8 86,0 87,8 2008 2009 2010 2011 0,0 Dış Borç Stoku 2007 2012 2013 2014 2015 Merkez Bankası Rezervi (Döviz+Altın) Kaynak: Merkez Bankası, Hazine Müsteşarlığı 9 AKP iktidarının son dönemde övündüğü önemli gelişmelerden biri de Merkez Bankası’nın döviz rezervlerindeki büyüme oldu. 9 2002 yılı sonunda 27 milyar dolar olan Merkez Bankası’nın altın dâhil döviz rezervi Eylül 2015 sonunda 117,9 milyar dolara yükseldi. Ancak Türkiye gibi yüksek cari işlemler açığı veren bir ülkede döviz rezervindeki artışın arkasında dış borç artışı ve sıcak para yatmaktadır. 9 Döviz rezervinin 89,6 milyar dolar arttığı AKP döneminde, dış borç stokundaki artış 276,4 milyar doları buldu. 9 Bu haliyle Türkiye, aldığı borçla mevduat hesabı açan “sözde tasarrufçuya” benziyor. Türkiye dışarıdan yüksek faizle borçlandığı dövizi, daha düşük faiz getirisi olan araçlarda rezerv olarak tutuyor. Mart 2016 Sayfa | 48 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ DÖVİZ REZERVİ KISA VADELİ BORCU KARŞILAMIYOR Merkez Bankası Döviz Rezervi'nin Kısa Vadeli Dış Borcu Karşılama Oranı (%) 190,0 170,0 165,9 164,4 146,5 150,0 144,3 136,1 124,2 130,0 132,7 110,0 111,8 104,4 95,3 101,5 84,6 90,0 80,0 82,4 2014 2015 Eyl. 70,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Kaynak: Merkez Bankası 9 Türkiye gibi bir yandan cari işlemler açığı verip bir yandan da döviz rezervi biriktiren bir ülke için döviz rezervinin kısa vadeli dış borçları karşılama oranı önemli gösterge haline geliyor. 9 Son yıllarda yaşanan artışa rağmen döviz rezervi (altın hariç) Türkiye’nin kısa vadeli dış borçlarını karşılamaktan uzak bulunuyor. 9 Döviz rezervinin kısa vadeli dış borçları karşılama oranı 2002 yılının gerisinde kalıyor. 2002 yılında 100 dolarlık kısa vadeli borca karşılık 164,4 dolar döviz rezervi bulunuyordu. 9 Eylül 2015 sonunda ise döviz rezervi 120,8 milyar dolar olan kısa vadeli dış borç stokunun ancak yüzde 82,4 ünü karşılıyor. Diğer bir ifadeyle 100 dolarlık kısa vadeli dış borca karşılık 82,4 dolarlık döviz rezervi bulunuyor. Mart 2016 Sayfa | 49 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ DÖVİZ REZERVİ SADECE 5,8 AYLIK İTHALATA YETİYOR Döviz Rezervinin İthalatını Karşıladığı Ay Sayısı 6,5 6,3 6,0 5,8 6,0 5,8 5,5 5,2 5,0 5,0 5,2 5,0 5,3 5,3 2013 2014 5,0 4,5 4,4 4,0 4,1 3,9 3,5 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2015 Kaynak: TCMB ve TÜİK 9 Döviz rezerviyle ilgili bir önemli gösterge de rezervin kaç aylık ithalatı karşılamaya yettiğidir. 9 Türkiye’nin döviz rezervinin 27 milyar dolar düzeyinde bulunduğu 2002 yılında aylık ortalama ithalat ise 4,3 milyar dolar düzeyinde seyrediyordu. 2015 yılında aylık ortalama ithalat 17,3 milyar dolar oldu. 9 Buna göre 2002 yılında 6,3 aylık ithalatı karşılayabilen döviz rezervi, 2015 yılında ise ancak 5,8 aylık ithalata yetti. Mart 2016 Sayfa | 50 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ÖZEL SEKTÖRÜN DIŞ BORCU İHRACATIN İKİ KATINI GEÇTİ Özel Sektörün Borcu/İhracat Geliri (%) 201,2 200,0 176,5 179,1 180,0 168,7 168,0 160,0 149,8 142,8 141,3 149,5 140,0 148,5 119,4 115,6 120,0 103,6 101,4 100,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: TCMB, TÜİK 9 Dış borç stokunun milli gelire oranının yeniden 2002 yılındaki seviyesine yükselmesiyle birlikte, dış borçlanmayla ilgili diğer göstergelerdeki olumsuzluk da büyüyor. 9 Nitekim özellikle özel sektörün dış borç stokuyla Türkiye’nin toplam ihracat gelirlerini karşılaştırdığımızda gerçek ortaya çıkıyor. 2002 yılında Türkiye’nin her 100 dolarlık ihracatına karşılık özel sektörün 119 dolarlık dış borcu bulunuyordu. 2004 yılında 101’e kadar gerileyen bu oran, dış borcun ihracattan daha hızlı artması yüzünden izleyen yıllarda ise hızla arttı. 9 2015 yılında Türkiye’nin her 100 dolarlık ihracatına karşılık özel sektörün 201,2 dolarlık dış borcu bulunuyor. Mart 2016 Sayfa | 51 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ŞİRKETLER KESİMİNİN KREDİ BORCU 1,4 TRİLYON LİRA 1.384,9 Şirketlerin Kredi Borcu (*) (Milyar TL) 1400,0 1200,0 1.081,8 1000,0 915,9 800,0 671,8 592,0 600,0 434,8 400,0 200,0 56,2 62,6 83,3 119,9 2002 2003 2004 2005 179,3 317,0 322,9 2008 2009 225,3 0,0 2006 2007 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kas. Kaynak: Merkez Bankası ve TBB Risk Merkezi- Sektör Kredileri (*) 2010 yılından itibaren şirketlerin finansal kiralama ve faktöring şirketlerine olan borçları da dahil edilmiştir. 9 Şirketler kesiminin Türkiye’deki bankalara olan kredi borçları ve bu bankaların teminatıyla dışarıdan kullandığı krediler de bu dönemde hızla büyüdü. 9 2002 yılında 56,2 milyar lira olan şirketlerin bankalara, finansal kiralama ve faktöring şirketlerine olan borçları, Kasım 2015 sonu itibariyle 1 trilyon 385 milyar liraya kadar yükseldi. 9 Şirketlerin, Türkiye’deki bankaların teminatıyla dışarıdan kullandıkları borçlar da dâhil toplam kredi borçları son 13 yılda 1 trilyon 329 milyar lira artarak 24 katına çıktı. Mart 2016 Sayfa | 52 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ŞİRKETLERİN KUR RİSKİ 27 KAT ARTTI 113,3 280,5 99,3 225,0 89,9 85,5 200,3 77,8 176,3 84,2 77,0 147,2 80,5 151,1 76,1 129,7 62,7 91,1 45,4 67,1 30,2 48,6 100,0 25,1 31,6 200,0 37,7 56,6 300,0 264,3 400,0 287,7 Finans Kesimi Dışındaki Şirketlerin Döviz Açığı (Milyar Dolar) 0,0 -100,0 -6,5 -18,4 -18,9 -21,7 -28,5 -53,6 -70,6 -70,2 -200,0 -92,1 -122,5 -139,4 -174,4 -181,1-174,4 -300,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Ekim Varlıklar Yükümlülükler Net Döviz Pozisyonu Kaynak: Merkez Bankası- Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri 9 Türkiye’nin yüksek oranda cari işlemler açığı verdiği süreç reel sektörün döviz cinsinden borçlanmalarını artırarak önemli bir kur riski oluşmasına yol açtı. 9 Bankalar dışındaki şirketlerin döviz cinsinden yükümlülükleri 2002 yılı sonu ile Ekim 2015 arasında 256 milyar dolar artarak 287,7 milyar dolara, döviz cinsinden varlıkları ise sadece 88,2 milyar dolar artarak 113,3 milyar dolara yükseldi. 9 Böylece şirketlerin döviz açığı (kur riski) 167,9 milyar dolarlık büyümeyle 6,5 milyardan 174,4 milyar dolara çıktı. 9 Türkiye’de ekonomik büyümenin yavaşlaması ve TL’nin değerinde yaşanan istikrarsızlık nedeniyle önemli bir kur riskiyle karşı karşıya kalan reel sektör, 2015 yılında döviz yükümlülüklerini azaltarak, üstlendiği kur riskini küçültmeye çalışıyor. Mart 2016 Sayfa | 53 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE CARİ İŞLEMLER AÇIĞINDA REKORLAR KIRDI Yıllık Cari İşlemler Dengesi (Milyon $) 0 -10.000 -626 -7.554 -11.358 -14.198 -20.000 -20.980 -30.000 -31.168 -36.949 -39.425 -40.000 -32.192 -44.616 -50.000 -43.552 -47.961 -60.000 -63.608 -70.000 -80.000 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 -74.402 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: Merkez Bankası - Ödemeler Dengesi İstatistikleri 9 AKP döneminde patlama yapan en önemli makroekonomik büyüklük cari işlemler açığı oldu. 9 Tüketimi körüklemeye yönelik bir ekonomik politika izleyen AKP’nin 1 milyar doların altında devraldığı cari işlemler açığı yıllar itibariyle yükselerek 2011 yılında 74 milyar dolarla rekor kırdı. 9 Büyümenin yüzde 2,1’e kadar indiği 2012 yılında 48 milyar dolara gerileyen cari açık 2013 yeniden yükseldi ve 63,6 milyar doları buldu. 9 Büyüme oranının yüzde 3’ün altına indiği 2014 yılında 43,5 milyar dolar olan cari açık 2015 yılında ise düşen enerji fiyatlarının etkisiyle 32,2 milyar dolara geriledi. Türkiye’nin, büyümenin önemli ölçüde yavaşladığı 2015 yılında da milli gelirin yüzde 4,4’ü oranında cari işlemler açığı verdiği hesaplanıyor. 9 80 yılda 44 milyar dolar cari açık veren Türkiye son 13 yılda 468 milyar dolarlık açık verdi. Mart 2016 Sayfa | 57 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE, EN FAZLA CARİ AÇIK VEREN ÜLKELERDEN BİRİ 2014 Yılı Cari İşlemler Açığı (Milyon $) ABD -410.627 İngiltere Brezilya Türkiye Avustralya Kanada Fransa Hindistan Meksika Endonezya Kolombiya Güney Afrika Lübnan Libya Cezayir Peru Irak Yeni Zelanda Polonya Fas Mozambik Kenya Panama Ukrayna Tanzanya -450.000 -162.210 -91.289 -45.846 -39.875 -39.372 -29.907 -29.473 -26.545 -26.233 -19.291 -19.055 -12.451 -12.391 -9.289 -8.234 -7.748 -6.972 -6.675 -6.384 -5.797 -5.604 -5.257 -5.228 -4.868 -400.000 -350.000 -300.000 -250.000 -200.000 -150.000 -100.000 -50.000 0 Kaynak:IMF World Economic Outlook Database, April 2015 9 IMF’nin verilerine göre 2014 yılını Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 128 ülke cari işlemler açığıyla tamamladı. Türkiye, ABD, İngiltere ve Brezilya’dan sonra dünyanın en fazla cari işlemler açığı veren dördüncü ülkesi oldu. 9 Ancak Türkiye’nin cari açığının milli gelirine oranı, üzerindeki üç ülkeden de yüksek bulunuyor. Türkiye’de yüzde 5,8 olan bu oran ABD’de yüzde 2,4, İngiltere’de yüzde 5,5, Brezilya’da ise yüzde 3,4 düzeyinde kalıyor. Mart 2016 Sayfa | 58 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ CARİ AÇIK KÜÇÜLDÜ FİNANSMAN AÇIĞI BÜYÜDÜ Ödemeler Dengesi Finansman Dengesi (Milyon Dolar) 30.000 25.000 23.737 21.705 20.000 15.432 11.521 12.330 15.000 9.355 10.000 5.000 3.504 546 0 -392 -5.000 -1.522 -4.725 -10.000 -2.028 -7.281 -15.000 -20.000 -25.000 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 -21.489 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: Merkez Bankası - Ödemeler Dengesi İstatistikleri 9 23,2 milyar dolarlık cari açık verilen 2015 yılında Türkiye’ye sermaye hareketleri yoluyla gelen para ise net 10,7 milyar dolarda kaldı. Bu dönemde Türkiye 21,5 milyar dolarlık finansman açığı verdi. 9 2014 yılında da 43,4 milyar dolarlık cari açığa rağmen 41,6 milyar dolarlık bir finansman girişi yaşanmış, 2 milyar dolarlık finansman açığı oluşmuştu. 9 2015 yılındaki açığın, 11,8 milyar doları rezervlerden karşılanırken, 9,7 milyar doları ise mali sistem dışından mali sisteme kayıt dışı döviz girişi olarak da isimlendirebileceğimiz net hata ve noksan kaleminden karşılandı. 9 Türkiye ekonomisinde yaşanan istikrarsızlık, başta doğrudan portföy yatırımları olmak üzere Türkiye’ye yönelik finansman girişini azaltarak büyüme hızının giderek yavaşlamasına yol açıyor. Mart 2016 Sayfa | 59 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ KAYIT DIŞI DÖVİZ GİRİŞİ SÜRÜYOR Ödemeler Dengesi Net Hata ve Noksan (Milyon Dolar) 12.000 9.658 10.000 8.295 8.000 6.000 4.489 4.000 2.000 838 1.966 2.314 1.495 1.408 1.560 0 -2.000 -758 2002 2003 2004 -896 2005 -315 2006 2007 -464 2008 2009 -916 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: Merkez Bankası - Ödemeler Dengesi İstatistikleri 9 Finansman girişinde azalma yaşanan Türkiye’ye önemli bir kayıt dışı döviz girişi yaşanıyor. 2015 yılında Türkiye’ye kayıt dışı olarak giren para 9,7 milyar dolar olarak hesaplandı. 9 Cari işlem gelir-giderler ve finansman kalemleriyle ilgili bilgilerde bir hata yoksa mali sisteme, sistem dışından, diğer bir ifadeyle kayıt dışı olarak giren söz konusu para 2008, 2009 ve 2011 yıllarında da cari işlemler açığının finansmanını kolaylaştırmıştı. 9 Yüksek oranda bir kayıt dışı ekonomiye sahip bulunan Türkiye’de sisteme kayıtışı olarak yüksek miktarlarda para girişi ve çıkışlarının gelecek yıllarda da yaşanması kaçınılmaz gözüküyor. Mart 2016 Sayfa | 60 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI YATIRIM AÇIĞI 376 MİLYAR DOLAR Uluslararası Yatırım Dengesi (Milyar $) 800 600 484 400 200 148 62 179 74 458 386 350 282 214 170 144 107 86 186 186 182 638 548 667 619 602 495 231 226 214 180 227 0 -200 -86 -106 -128 -175 -400 -200 -206 -314 -276 -362 -315 -423 -600 2002 2003 2004 2005 2006 Varlıklar 2007 2008 2009 Yükümlülükler 2010 2011 2012 -393 2013 -436 2014 -376 2015 Yatırım Açığı Kaynak: Merkez Bankası 9 2002 yılı sonrasında, iç tasarrufların azalmasıyla giderek artan miktarlarda cari işlemler açığı veren Türkiye’nin uluslararası yatırım pozisyonundaki açık da hızla büyüdü. 9 2002 - 2015 arasında Türkiye’nin uluslararası varlıkları yüzde 264,3 oranında artarak 227 milyar dolara yükseldi. Aynı dönemde yüzde 307,7 oranıyla varlıklardan çok daha yüksek oranda artan uluslararası yükümlülükler ise 602 milyar dolara kadar çıktı. 9 Bu nedenle de uluslararası yatırım pozisyonundaki açık aynı dönemde yüzde 329 oranında büyüyerek 86 milyar dolardan 367 milyar dolara çıktı. 9 2015 yılında dış yükümlülüklerde gözlenen azalma Türkiye’deki varlık fiyatlarında (özellikle hisse senetleri) yaşanan azalmadan kaynaklandı. Mart 2016 Sayfa | 61 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ÇARKLAR SICAK PARAYLA DÖNÜYOR Türkiye'deki Sıcak Para (Milyar Dolar) 158,1 160 143,6 140 128,9 120 105,6 100,3 58,1 50,9 60 31,6 40 20 77,5 65,4 80 102,2 92,9 100 6,6 15,7 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: Kalkınma Bakanlığı 9 Cari işlemler açığının önemli ölçüde büyüdüğü AKP döneminde, büyüyen bir başka rakam da Türkiye’deki sıcak para oldu. 9 2002 yılında 6,6 milyar dolar düzeyinde olan Türkiye’deki sıcak para 2012 sonunda 158,1 milyar dolara kadar yükseldi. 9 Ancak hisse senedi fiyatlarının düştüğü, faiz oranlarının ve döviz kurunun arttığı, yabancı yatırımcıların da portföylerini net olarak azalttığı 2015 yılında sıcak para stoku da küçüldü. 9 Yabancı yatırımcıların İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’ndaki hisse senedi yatırımları, Türkiye’deki bankalarda bulunan döviz ve Türk Lirası cinsinden mevduatları ile Hazine’nin iç borçlanma kâğıtlarına yaptıkları yatırımlardan oluşan sıcak para stoku 2015 sonunda 102,2 milyar dolar oldu. Mart 2016 Sayfa | 62 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ YABANCILAR PORTFÖY YATIRIMLARINI AZALTIYOR Yabancıların Net Menkul Kıymet Alım Satımları (Milyon $) 22.959 25.000 20.000 15.000 14.206 11.646 13.911 7.922 10.000 5.789 1.822 2.681 1.101 5.000 0 -5.000 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 -4.169 -10.000 -9.921 -15.000 Hisse Senedi Devlet İç Borçlanam Kağıtları Toplam Kayak: Merkez Bankası 9 Yabancı yatırımcıların Türkiye’deki menkul kıymet piyasalarına (hisse senedi ve repo işlemleri de dâhil devlet iç borçlanma kâğıtlarına) yaptıkları yatırımlar altı yıl aradan sonra ilk kez azalmaya başladı. 9 Piyasa fiyatı ve kur değişiminden arındırılarak yapılan hesaplamaya göre 2015 yılında yabancı yatırımcıların hisse senedi portföyünde net 2,8 milyar dolarlık, devlet iç borçlanma kâğıtları ve repo portföyünde ise 7,1 milyar dolarlık net azalış yaşandı. 9 2015 yılının tümünde yabancıların portföyünde net olarak 9,9 milyar dolarlık azalma yaşandı. 9 Hem Türkiye ekonomisindeki olumsuz gelişmeler hem de uluslararası gelişmeler nedeniyle Türk Lirasının son aylarda değer kaybetmesi, yabancıları Türkiye portföylerini azaltmaya yönlendiriyor. Mart 2016 Sayfa | 63 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ YATIRIMCI TÜRKİYE’YE GÜVENMİYOR 1,67 1,68 1,69 1,68 1,69 1,70 1,69 1,71 1,72 1,71 1,74 1,73 1,74 1,79 1,75 1,79 1,80 1,79 1,80 1,89 1,87 1,95 2,00 1,94 2,10 2,50 2,00 Yabancı Doğrudan Yatırım Güven Endeksi (2015) 1,50 1,00 0,50 0,00 Kaynak: AT Kearney - Global Business Policy Council 9 Ülkelerin politik, ekonomik ve düzenleyici değişikliklerden nasıl etkilendiğini gösteren Yabancı Doğrudan Yatırım Güven Endeksi’nde Türkiye en alt sıralarda yer aldı. 9 2015 yılında, yabancı doğrudan yatırımın yapılacağı en iyi ülke 25 ülke arasında 2,1 puanla ABD oldu. ABD’yi 2,0 puanla Çin ve 1,95 puanla İngiltere izledi. 9 Finlandiya’nın en son sırada yer aldığı 2015 yılında Türkiye 1,69 puanla 22. Sıraya geriledi. Mart 2016 Sayfa | 64 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ 100,0 506,0 448,8 425,4 361,9 332,5 314,6 296,8 293,4 254,3 268,2 227,0 209,6 204,1 190,4 178,1 159,7 152,8 152,1 123,0 141,2 101,0 79,4 200,0 119,6 300,0 173,5 400,0 215,5 500,0 408,2 600,0 389,7 Merkezi Yönetim Bütçe Gelir ve Giderleri (Milyar TL) 483,4 MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ 0,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Harcama 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Gelir Kaynak; Maliye Bakanlığı 9 AKP döneminde, merkezi yönetim bütçe gelirleri 508,6 oranında artarken, bütçe harcamaları ise yüzde 323,1 oranında artış kaydetti. 9 Bütçe gelirlerinde söz konusu dönemde sağlanan artış büyük ölçüde dolaylı vergi yükü artırılarak sağlanırken, harcamaların daha düşük oranda artması ise faiz ödemelerinin reel olarak azaltılası, ödenen maaş ve ücretlerin son yıllarda baskı altına alınması etkili oldu. 9 2002-2015 yılları arasında gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler yüzde 484,4 oranında artarken, mülkiyet üzerinden alınan vergilerdeki artış yüzde 1066,4’ü buldu. KDV tahsilatı yüzde 434,3, özel tüketim vergisi hasılatı ise yüzde 623,9 oranında büyüme kaydetti. Mart 2016 Sayfa | 67 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE DENGESİ Bütçe Dengesi (Milyar TL) 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 0,0 -10,0 -6,9 -4,6 -13,7 -20,0 -17,4 -17,8 -18,5 -23,4 -22,6 -30,0 -29,1 -29,4 -40,0 -40,0 -40,2 -40,2 -50,0 -52,8 -60,0 Kaynak; Maliye Bakanlığı 9 2009 yılında 52,8 milyar liraya kadar yükselen devletin bütçesindeki açık, 2010 yılında 40 milyar, 2011 yılında da 17,8 milyar liraya gerilemişti. 9 2012 yılında 29,4 milyar liraya kadar yükselen bütçe açığı 2013 yılında yeniden azalarak 18,5 milyar liraya geriledi. 2014 yılında 22,3 milyar lira olan bütçe açığı 2015 yılında 22,6 milyar liraya indi. 9 Başta, motorlu taşıtlar, dayanıklı tüketim malları, içki ve sigara üzere birçok ürün üzerinden alınan dolaylı vergilere son yıllarda yapılan zamların bütçe gelirlerinde yol açtığı artış bütçe açığının reel olarak azaltılmasını sağladı. Mart 2016 Sayfa | 68 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE’DE DEVLETİN SOSYAL HARCAMALARI OECD’NİN YARISI OECD Ülkelerinde Devletin Sosyal Harcamalarının GSYH'ye Oranı (%) Fransa İsveç Avusturya Belçika Danimarka Almanya İtalya Finladiya Macaristan Portekiz İspanya Yunanistan Norveç Lüksemburg İngiltere Slovenya Hollanda Polonya OECD Ort. Çek Cumhuriyeti Japonya İsviçre Yeni Zellanda Kanada İrlandoa ABD Avusturalya Slovakya İsrail İzlanda Estonya Şili Türkiye Kore Meksika 28,4 27,3 26,4 26,3 26,1 25,2 24,9 24,8 22,9 22,5 21,6 21,3 20,8 20,6 20,5 20,3 20,1 19,8 19,2 18,8 18,7 18,5 18,4 16,9 16,3 16,2 16,0 15,7 15,5 14,6 13,0 10,6 10,5 7,6 7,2 0,0 5,0 10,0 15,0 20,0 25,0 30,0 9 Son yıllarda özellikle AB ülkelerine göre kamu mali disiplini konusunda öne çıkan Türkiye’nin sergilediği bu olumlu tablonun altında ise devletin sosyal yönünün küçük bırakılması yatıyor. Mart 2016 Sayfa | 69 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ SOSYAL GÜVENLİĞE YAPILAN TRANSFERLER 8 KAT ARTTI Sosyal Güvenlik Sisteminine Bütçeden Yapılan Transfer (Milyon TL) 77.336 80.000 80.818 71.264 70.000 60.000 52.600 55.244 58.728 52.772 50.000 40.000 33.060 35.016 30.000 15.884 20.000 10.000 18.830 23.322 22.892 9.684 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: SGK 9 Sosyal güvenlik sistemine, sistemin açıkları ve diğer isimler altında bütçeden yapılan transferler son 13 yıllık dönemde yüzde 734,6 oranında artış kaydetti. 9 2002 yılında 9,7 milyar lira olan sisteme çeşitli isimler altında bütçeden yapılan transferler 2015 yılında 81 milyar lira ile rekor kırdı. 9 Sisteme 2015 yılında bütçeden yapılan transferlerin 30,2 milyar liralık kısmı görev zararları, 50,4 milyar lirası ise Hazine yardımları oluşturdu. Mart 2016 Sayfa | 70 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ VERGİ GELİRLERİ DOLAYLI VERGİLERE DAYANIYOR Dolaylı ve Doğrudan Vergilerin Vergi Gelirleri İçindeki Payı (%) 100% 90% 80% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 10% 0% 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Dolaylı 66,3 67,0 68,9 69,4 68,5 66,1 64,9 64,5 68,4 67,7 66,8 69,2 67,5 68,5 Doğrudan 33,7 33,0 31,1 30,6 31,5 33,9 35,1 35,5 31,6 32,3 33,2 30,8 32,5 31,5 Kaynak: Hazine Müsteşarlığı 9 1990’lı yıllardan itibaren kamu gelirlerini artırma ihtiyacı duyulan her dönemde, hükümetler dolaylı vergi yükünü artıracak önlemlere başvurdular. Bunun sonucu olarak da dolaylı vergilerin vergi gelirleri içerisindeki payı giderek yükseldi vergi gelirlerinin büyük bir kısmını oluşturmaya başladı. 9 KDV, ÖTV, BSMV, özel iletişim, şans oyunları, harç ve benzeri isimlerle alınan dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içerisinde 2002 yılında yüzde 66,3 olan payı 2015 yılında yüzde 68,5 oldu. Gelir ve servet üzerinden alınan dolaysız vergilerin payı ise yüzde 33,7’den yüzde 31,5’e kadar geriledi. 9 Dolaylı vergi yükünün bu ölçüde yüksek seyretmesi kayıt dışı ekonominin büyüklüğünden kaynaklanıyor. Hükümet, kayıt dışılığı azaltarak vergi tabanını genişletmek yerine KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergileri artırarak kısa vadede gelir artışı sağlamayı yeğliyor. Mart 2016 Sayfa | 71 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE DOLAYLI VERGİ ORANI YÜKSEK ÜLKELERDEN BİRİ Dolaylı Vergi Yükü (DolaylıVergilerin GSYH'ye Oranı; 2012) Macaristan Danimarka Finlandiya Slovenya Estonya Portekiz İzlanda İsveç Yeni Zelanda Polonya Yunanistan Türkiye İsrail Çek Cumhuriyeti Avusturya Hollanda İngiltere İtalya Belçika Norveç Fransa Almanya Meksika Şili Lüksemburg İrlanda Slovakya İspanya Kore Kanada Avustralya İsviçre Japonya ABD 17,5 15,2 14,4 14,2 13,7 13,1 12,9 12,8 12,8 12,7 12,6 12,5 12,4 11,9 11,9 11,6 11,6 11,3 11,3 11,1 11,0 10,7 10,7 10,6 10,6 9,9 9,8 8,7 8,4 7,5 7,2 6,1 5,2 4,3 0,0 2,0 4,0 6,0 8,0 10,0 12,0 14,0 16,0 18,0 20,0 Kaynak: OECD ve Maliye Bakanlığı 9 Yerel yönetimlerin vergi gelirleri de dâhil edilerek yapılan belirlemelere göre Türkiye OECD içerisinde dolaylı vergi yükü en yüksek ülkeler arasında yer alıyor. Mart 2016 Sayfa | 72 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE DOLAYSIZ VERGİ YÜKÜ EN DÜŞÜK ÜLKELERDEN BİRİ Dolaysız Vergi Yükü (Dolaysız Vergilerin GSYH'ye Oranı, 2012) Belçika İtalya Danimarka İsveç Avusturya Norveç Finlandiya Lüksemburg Hollanda Almanya İzlanda İspanya İngiltere Çek Cumhuriyeti OECD - Ort. Japonya Kanada Slovenya İsviçre Macaristan Yunanistan Yeni Zelanda ABD Polonya Portekiz Avustralya İsrail Estonya Slovakya İrlanda Kore Türkiye Şili Meksika 34,0 33,1 32,8 31,5 31,3 31,1 29,6 27,2 27,0 26,9 24,3 24,1 23,7 23,6 23,4 23,4 23,2 23,2 22,1 21,4 21,2 20,1 20,0 19,6 19,3 19,3 19,2 18,8 18,6 18,4 18,4 15,2 10,3 9,1 0,0 5,0 10,0 15,0 20,0 25,0 30,0 35,0 40,0 Kaynak: OECD ve Maliye Bakanlığı 9 Yerel yönetimlerin vergi gelirleri de dâhil edilerek yapılan belirlemelere göre Türkiye OECD içerisinde dolaysız vergi yükü en düşük ülkelerden biri konumunda bulunuyor. Mart 2016 Sayfa | 73 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ VATANDAŞIN VERGİ YÜKÜ ARTIYOR Genel Bütçe Vergi Yükü (%) (*) 25,0 20,0 17,0 18,5 19,9 20,3 19,9 20,3 2004 2005 2006 2007 19,4 19,9 2008 2009 20,8 21,2 21,6 2010 2011 2012 22,6 22,2 22,8 2013 2014 2015 15,0 10,0 5,0 0,0 2002 2003 Kaynak: Maliye Bakanlığı (*) Mahalli idareler ve fon payları dâhil, ret ve iadeler hariçtir.2008-2015 yılları asgari geçim indirimi hariç tutarlarıdır. 9 AKP döneminde kamu maliyesinde gözlenen nispi toparlanmanın ardında dolaylı vergilere yapılan insafsız zamlarla vatandaşın vergi yükünün artırılması oldu. 9 2002 yılında yüzde 17 olan sadece genel bütçe vergi gelirlerinin GSYH’ye oranı 2015 yılında yüzde 22,8’e çıktı. 9 AKP’nin iktidarda olduğu 12 yılda vatandaşın vergi yükü 5,8 puan arttı. Mart 2016 Sayfa | 74 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ GENİŞ ANLAMDA VERGİ YÜKÜ ÇOK DAHA FAZLA ARTTI Geniş Anlamda Vergi Yükü (Bütçe Vergi Gelirleri+SGK Primi) 35,0 30,0 25,0 20,0 21,2 4,2 23,2 4,7 30,1 29,9 30,4 7,0 7,5 7,7 7,6 24,8 25,1 25,6 26,9 28,6 25,4 25,5 28,1 25,1 4,9 4,8 5,5 5,2 5,7 5,7 6,1 6,9 15,0 10,0 18,5 19,9 20,3 19,9 20,3 19,4 19,9 20,8 21,2 21,6 22,6 22,2 22,8 17,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 5,0 0,0 Gelen Bütçe Vergi Yükü SGK Prim Yükü Toplam Yük Kaynak: Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, TÜİK 9 AKP döneminde sosyal güvenlik prim yükü de önemli ölçüde artış kaydetti. 2002 yılında GSYH’nin yüzde 4,2’si kadar olan sosyal güvenlik prim tahsilatı, 2015 yılında yüzde 7,6’ya kadar çıktı. 9 Genel bütçe vergi gelirleri ile sosyal güvenlik sistemi primlerinin birlikte oluşturduğu geniş anlamdaki vergi yükü ise yüzde 21,2’den yüzde 30,4’e yükseldi. 9 AKP döneminde geniş anlamda vergi yükü 9,2 puandan fazla artış kaydetti. Mart 2016 Sayfa | 75 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ VERGİ GELİRLERİNİN YÜZDE 15’İ AKARYAKITTAN Akaryakıttan Alınan ÖTV ve KDV (Milyar TL) 62,8 70 52,7 60 44,3 50 35,6 40 30 23,1 20 10 0 24,8 26,4 38,8 44,0 29,4 28,4 25,9 27,1 31,0 37,6 17,5 18,1 19,0 20,0 21,9 6,7 7,4 8,4 7,5 9,7 11,7 13,3 15,1 18,8 5,6 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 (*) KDV ÖTV Kaynak PETDER Sektör Raporları (*) 2014 yılına ilişkin ÖTV ve KDV dağılımı tahmini. 9 Türkiye’de son yıllarda dikkat çeken kamu maliyesindeki “düzelmenin” arkasında, Türk halkının dünyanın en pahalı akaryakıtını tüketmeye mahkûm edilmesinin önemli bir payı bulunuyor. 9 Akaryakıt üzerinden alınan katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi miktarı 2014 yılında 62,8 milyar liraya kadar tırmandı. Devlet 2014 yılında akaryakıt üzerinden 44 milyar lira özel tüketim vergisi, 18,8 milyar lira da KDV topladı. 2014 yılında vergi gelirlerinin yüzde 18’i tek başına akaryakıttan alındı. 9 Hükümet, uluslararası gelişmelere bağlı olarak akaryakıtın rafineri fiyatı arttıkça vergi miktarlarını azaltarak, rafineri fiyatları azaldığında da vergi miktarını artırarak fiyatlarda belli bir istikrar sağlamak yerine artan akaryakıt fiyatlarını vergi toplama aracı olarak kullandı. Mart 2016 Sayfa | 76 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ KAYNAKTAN ALINAN GELİR VERGİSİNİN YÜZDE 68’İ ÜCRETLİLERDEN Gelir Vergisini Kim Ödüyor (2014; Milyon TL) Faiz 10,73% Tarım+hayvancılık 1,56% Diğer 1,97% Karpayı 4,69% Yatırım fonu+Bireysel emeklilik 0,27% Kira 6,59% İnşaat 3,32% Serbest Meslek Sahipleri 2,74% Ücretliler 68,15% Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı; 2014 Yılı Faaliyet Raporu 9 Türk vergi sisteminde önemli bir çarpıklık da gelir vergisi tahsilatında yaşanıyor. Türkiye’de gelir vergisinin büyük bölümü ücretler üzerinden alınıyor. 9 2014 yılı verilerine göre, muhtasar beyanname ile beyan edilerek ödenen (kaynaktan kesilen) gelir vergisinin yüzde 68’ini ücret ve diğer ödemeler nedeniyle ücretlilerden kesilen vergi oluşturdu. 2014 yılında ücretliler 55,5 milyar liralık gelir vergisi ödedi. 9 Faiz gelirlerinden stopaj yoluyla alınan gelir vergisi 8,7 milyar lirada, kira gelirleri üzerinden alınan vergi ise 5,8 milyar lirada kaldı. Mart 2016 Sayfa | 77 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ GELİR VERGİSİ ALT DİLİMİNDEN YÜZDE 15 VERGİ ALINIYOR Gelir Vergisi Alt Dilimi Oranı (2013;%) 25 20 15 25 23 23 21 20 20 19 18 16 16 15 15 15 14 13 12 12 10 10 30 6 5 5 5 10 0 0 0 0 0 0 0 0 0 2 2 5 Belçika İtalya İzlanda Estonya İrlanda İngiltere Slovak Cum. Polonya Macaristan Slovenya Kanada Çek Cum. Türkiye Norveç İspanya Yeni Zelanda Portekiz İsrail Amerika Kore Şili Japonya Danimarka Hollanda Meksika Avusturalya Avusturya Finlandiya Fransa Almanya Yunanistan Lüksemburg İsveç İsviçre 0 Kaynak: OECD, Maliye Bakanlığı 9 Türkiye, özellikle ücretlileri ilgilendiren gelir vergisi tarifesinin en alt diliminden, birçok OECD ülkesinden daha yüksek oranda vergi alıyor. 9 İsviçre, İsveç, Lüksemburg, Yunanistan, Almanya, Fransa, Finlandiya, Avusturya gibi ülkelerde sıfır, Hollanda, Meksika gibi ülkelerde yüzde 2, Şili, Danimarka, Japonya gibi ülkelerde yüzde 5 gibi oldukça düşük oranlarda kalan en alt gelir diliminden alınan gelir vergisi oranı Türkiye’de ise yüzde 15 olarak uygulanıyor. 9 Türkiye gelir vergisinde en üst dilime uygulanan yüzde 35’lik vergi oranıyla da birçok OECD ülkesini geride bırakıyor. Mart 2016 Sayfa | 78 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE ASKERİ HARCAMALARDA ÖN SIRALARDA Askeri Harcamalar ve GSYH'ye Oranı (2014) 700,0 15,0% 609,9 10,4% 600,0 10,0% 500,0 3,5% 400,0 5,1% 4,5% 2,2% 2,2% 2,4% 2,06% 1,2% 1,0% 2,6% 2,2% 1,4% 1,5% 1,8% 300,0 5,0% 0,0% 200,0 100,0 216,4 84,5 -5,0% 80,8 60,5 50,0 46,5 62,3 0,0 45,8 36,7 31,7 30,9 25,4 22,8 22,6 -10,0% Harcama (Milyar $) Milli gelire oranı (%) Kaynak: Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü 9 Türkiye, Dünya’da en fazla askeri harcama yapan ilk 15 ülke arasında yer alıyor. 9 Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SPRI) açıkladığı rapora göre Türkiye 2014 yılında askeri harcamalar için 22,6 milyar dolarlık kaynak ayırdı. Türkiye’nin askeri harcamalar için ayırdığı kaynak milli gelirinin yüzde 2,2’si kadar bir büyüklük oluşturdu. 9 Türkiye, askeri harcamaların GSYH’ye oranı bakımından Almanya, İtalya, Brezilya, Avusturalya, Japonya, Çin gibi ülkelerin üzerinde yer aldı. Mart 2016 Sayfa | 79 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ İHRACAT AZALIYOR Dış Ticaret (Milyar $) 300,0 240,8 236,5 250,0 185,5 170,1 140,9 139,6 150,0 116,8 97,5 100,0 51,6 50,0 0,0 36,1 2002 47,3 2003 134,9 132,0 69,3 107,3 63,2 2004 73,5 2005 102,1 85,5 2006 242,2 207,2 202,0 200,0 251,7 2007 2008 İhracat 2009 152,5 151,8 157,6 143,9 113,9 2010 2011 2012 2013 2014 2015 İthalat Kaynak: TÜİK 9 Türk parasının yüzde 30’a yakın değer kaybettiği 2015 yılında ihracat bir önceki yıla göre 8,7, ithalat ise yüzde 14,4 oranında azaldı. İthalattaki azalma büyük ölçüde düşen ham petrol fiyatları nedeniyle azalan enerji faturasından kaynaklandı. 9 İhracattaki azalma da ise Euro/dolar paritesindeki değişimin yanı sıra Türkiye’nin geleneksel ihracat pazarları olan AB ülkeleri ile komşularında gözlenen talep daralması etkili oldu. 9 İhracat 2015 yılında 157,6 milyar dolardan 143,9 milyar dolara, ithalat ise 242,2 milyar dolardan 207,2 milyar dolara geriledi. 9 AKP döneminde (2002-2015) Türkiye’nin yıllık ihracatı yüzde 299,2 oranında artarken, ithalatta yaşanan artış ise yüzde 301,9 olarak gerçekleşti. Mart 2016 Sayfa | 83 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ DIŞ TİCARET AÇIĞI Dış Ticaret Açığı (Milyar Dolar) 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 0,0 -20,0 -15,5 -22,1 -40,0 -34,4 -38,8 -43,3 -60,0 -54,0 -62,8 -80,0 -69,9 -63,3 -71,7 -84,1 -100,0 -120,0 -105,9 -84,6 -99,9 Kaynak: TÜİK 9 AKP döneminde Türkiye ekonomisinin karşılaştığı en olumsuz gelişmelerden biri dış ticaret açığında gözlenen büyüme oldu. 9 2002 yılında 15,5 milyar dolar olan Türkiye’nin yıllık dış ticaret açığı, artan ham petrol fiyatlarının da etkisiyle 2011 yılında 105,9 milyar dolara kadar yükselerek rekor kırdı. 9 İzleyen yıllarda azalarak 2015 yılında 63,3 milyar dolara kadar inen dış ticaret açığı bu azalmaya rağmen ciddi bir sorun olarak kalmaya devam ediyor. 9 2002 yılında yüzde 70 düzeyinde olan ihracatın ithalatı karşılama oranı ise son 2013 yılında yüzde 60,3’e kadar indi. 2015 yılında ise yüzde 69,5 olarak gerçekleşti. Mart 2016 Sayfa | 84 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE DIŞ TİCARET AÇIĞINDA DÖRDÜNCÜ SIRADA Dış Ticaret Dengesi (Aralık 2015 veya en yakın ay itibariyle son 12 Ay) -760,9 ABD İngiltere Hindistan Türkiye Hong Kong Fransa Mısır Venezuella İspanya Pakistan Kanada Yunanistan Meksika Portekiz Japonya Filipinler Avusturalya İsrail Lüksemburg Güney Afrika Vietnam Litvanya Letonya Estonya Avusturya Finlandiya Ukrayna İsveç Arjantin Polonya Slovakya Şili Endonezya Macaristan Danimarka Tayland Tayvan Çek Cumhuriyeti Brezilya Belçika Malezya Norveç İsviçre Singapur İrlanda İtalya Hollanda Güney Kore Rusya Suudi Arabistan Almanya Çin -800,0 -195,4 -124,4 -63,1 -57,1 -50,5 -38,9 -36,2 -27,2 -22,1 -18,8 -18,8 -14,5 -11,4 -9,9 -9,3 -9,1 -7,9 -6,6 -4,0 -3,1 -2,7 -2,5 -1,7 -1,1 -0,5 0,6 1,7 2,4 3,0 3,9 4,1 7,5 8,6 9,5 11,7 16,4 18,1 19,7 21,3 24,6 29,1 38,1 49,9 50,2 50,3 55,3 90,4 149,2 168,3 277,1 601,9 -600,0 -400,0 -200,0 0,0 200,0 400,0 600,0 Kaynak: The Economist Mart 2016 Sayfa | 85 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE DÜŞÜK TEKNOLOJİ İHRAÇ EDİYOR Teknoloji Yoğunluğuna Göre İmalat Sanayii İhracatı (2015; Milyon $) İleri teknolojili ürünler 3,7% Düşük teknolojili ürünler 35,0% Orta yüksek teknolojili ürünler 31,8% Orta düşük teknolojili ürünler 29,5% Kaynak: TÜİK 9 Türkiye’nin dış ticarette bu kadar yüksek miktarlarda açık vermesinin en önemli nedenini imalat sanayi üretiminin ve dolayısıyla ihracatının düşük teknolojili ürünlere dayanması yatıyor. 9 Türkiye’nin 2015 yılında ihraç ettiği her 100 dolarlık malın sadece 3,7 dolarlık kısmını ileri teknolojili ürünler oluşturdu. İmalat sanayi ihracatının yüzde 35’ini ise “yükte ağır, pahada hafif ürün” diye de niteleyebileceğimiz düşük teknolojili ürünler oluşturdu. 9 Ülke olarak AR-GE’ye bazı uluslararası şirketlerden bile daha az kaynak ayıran Türkiye, düşük teknolojili ürün ihracıyla, bir yandan kendi insanının emeğini ucuza satarken, bir yandan da uluslararası rekabette sınıfta kalıyor. Mart 2016 Sayfa | 86 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ İLERİ TEKNOLOJİ İTHALATÇISI Teknoloji Yoğunluğuna Göre İmalat Sanayii İthalatı (Milyon $) İleri teknolojili Düşük teknolojili ürünler 13,5% ürünler 15,7% Orta düşük teknolojili ürünler 26,5% Orta yüksek teknolojili ürünler 44,3% Kaynak: TÜİK 9 Türkiye üretemediği ileri teknoloji ürününü ithal ediyor. Türkiye’nin 2015 yılında 166,8 milyar dolar olan imalat sanayi ürünü ithalatının yüzde 15,7’sini (26,2 milyar dolar) ileri teknoloji ürünleri meydana getirdi. 9 İleri teknoloji ürünü ihracatı 4,9 milyar dolar olan Türkiye, ileri teknoloji de 21,3 milyar dolarlık dış ticaret açığı verdi. Toplam dış ticaret açığının üçte biri, imalat sanayii dış ticaret açığının ise yarısına yakını ileri teknoloji ürünü dış ticaretinde verildi. 9 Türkiye’nin imalat sanayi ihracatında yüzde 31,8 payı bulunan orta ileri teknoloji ürünü ithalatının, imalat sanayi ürünü ithalatı içerisindeki payı ise yüzde 44,3’ü buluyor. 9 İhracat ve ithalatın teknoloji yoğunluğuna göre dağılımı, düşük katma değerli mal ihraç eden Türkiye’nin yüksek katma değerli mal ithal ettiğini ortaya koyuyor. İhraç edilen ürünlerden ülke içinde düşük bir katma değer kalması ihracatın ekonomik büyümeye katkısını azaltıyor. Mart 2016 Sayfa | 87 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE İLERİ TEKNOLOJİ İHRACATINDA SON SIRALARDA 2,6 2,5 2,3 1,8 Karadağ Sırbistan Türkiye Portekiz Makedonya 3,7 3,6 Yunanistan 5,1 3,9 Romanya 5 Bulgaristan 6,4 Litvanya 5,3 6,6 6,4 Finlandiya 6,7 6,6 İtalya Hırvatistan 8,9 Kıbrıs 10 7,7 9,7 9,2 Letonya 9,7 Belçika Slovakya Almanya 12,9 14,4 14,2 Avusturya 9,9 14,4 Macaristan 15 Danimarka 15,6 15,3 Çek Cum. 15,6 İngiltere AB (28 ülke) 17,8 16,3 İrlanda 20 Estonya 19,8 19,3 Lüksemburg 28,9 20,6 25 Fransa 30 İleri Teknoloji Ürünleri İhracatının Toplam İhracat İçerisindeki Payı (%; 2014) İspanya Slovenya Polonya İsveç Hollanda Malta 0 Kaynak: Eurostat 9 AB ülkeleriyle Türkiye, karşılaştırıldığında Türkiye, ileri teknoloji ürünleri ihracatında son sırada yer alıyor. 9 Eurostat’ın verilerine göre ileri teknoloji ürünleri ihracatının toplam ihracat içerisindeki payı Türkiye’de yüzde 1,8 düzeyinde kalıyor. 9 Türkiye, ileri teknoloji ürünü ihracatında, Malta, Fransa, Lüksemburg, İrlanda, Hollanda, Estonya, İngiltere, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Avusturya, Almanya, İsveç gibi ülkelere yaklaşamıyor. 9 Sırbistan, Makedonya, Portekiz, Yunanistan, Bulgaristan, Slovenya, Romanya, Litvanya, Hırvatistan gibi ülkelerin ihracatındaki ileri teknolojili ürünlerin payı Türkiye’nin üzerinde seyrediyor. Mart 2016 Sayfa | 88 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ 100 DOLARLIK ÜRETİM İÇİN 43 DOLARLIK İTHALAT YAPILDI Türkiye'de İmalatın İthalata Bağımlılığı (İthal Ara ve Yatırım Malının Üretim İçerisindeki Payı) 44,0% 43,0% 43,0% 42,0% 41,0% 41,0% 40,0% 40,0% 39,0% 38,0% 38,0% 37,0% 36,0% 35,0% 2008 2009 2010 2011 Kaynak: Ekonomi Bakanlığı 9 Türkiye’nin ithalatı genellikle ihracattan daha yüksek oranda artıyor. Çünkü ihracat artışı aynı zamanda ithalatı da gerekli kılıyor. 9 Türk sanayisi 100 dolarlık üretim yapabilmek için 2008 yılında 41 dolarlık, 2009 yılında 38 dolarlık, 2010 yılında 40 dolarlık ithalat yaptı. 9 İhracatın 134 milyar dolarda kaldığı, ithalatın da 240 milyar dolara çıkarak rekor kırdığı 2011 yılında ise 100 dolarlık üretim için yapılması gereken ithalat miktarı 43 dolara çıktı. Mart 2016 Sayfa | 89 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ SEKTÖRLERİN İTHALATA BAĞIMLILIK ORANLARI Sektörlerin İthalata Bağımlılık Oranı (%) Gübreler Demir-Çelik Bilgisayar ve veri işleme makinaları Kimyasallar Motorlu kara taşıtları Diğer metaller ve mamulleri Hava taşıtları Plastik Kauçuk Tekstil Optik tıbbi ölçüm ve fotoğrafçılık alet ve cihazları Kâğıt ve kâğıt hamuru Beyaz eşya ve tüketici elektroniği Deri ve kürklü deriler Tıbbi ve eczacılık ürünleri Elektrik makinaları, cihazlar ve teçhizatlar Gemi ve tekne yapımı Bitkisel yağlar, yağlı tohum Parfümeri, kozmetik ve temizlik ürünleri Mantar, Ağaç ve odun Hayvan Yeni Mücevherat ve değerli taş Metal Eşya Demiryolu taşıtları Hububat Makine Maden ve mineraller Hazır giyim Hayvancılık ürünleri Diğer gıda Mobilya İçecekler Sebze Meyve Tütün ürünleri 0% 56% 51% 51% 49% 45% 45% 43% 43% 41% 40% 38% 37% 37% 34% 33% 33% 31% 31% 29% 27% 27% 25% 25% 20% 19% 16% 12% 11% 10% 9% 8% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 72% 69% 67% 70% 80% Kaynak: Ekonomi Bakanlığı 9 Türkiye’deki temel sektörlerin önemli bir bölümü çok yüksek oranda ithal ara malı ve yatırım malına bağımlı bulunuyor. 9 Gübre sektörü üretiminde yüzde 72 oranında ithal mal kullanmak zorunda bulunuyor. Bu oran demir-çelik sektöründe yüzde 69’u, bilgisayar ve veri işleme makinelerinde yüzde 67’yi, kimya sektöründe yüzde 56’yı, diğer metaller ve mamullerinde yüzde 51’i, motorlu kara taşıtlarında da yine yüzde 51’i buluyor. 9 Türkiye hava taşıtları üretiminde yüzde 49, kauçukta yüzde 45, plastikte yüzde 45, tekstilde yüzde 43 oranlarında ithalata bağımlı bulunuyor. Mart 2016 Sayfa | 90 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ BİR DOLARLIK İTHALATA KARŞILIK SEKTÖRLERİN YAPTIĞI İHRACAT Bir Dolarlık Ara ve Yatırım Malına Karşılık Yapılan İhracat (Dolar) 10,0 9,0 8,6 8,0 7,0 6,6 5,4 6,0 4,4 4,2 4,1 5,0 4,0 3,7 3,4 3,4 2,7 2,6 2,6 3,0 2,0 2,2 2,2 2,1 2,0 1,9 1,9 1,9 1,8 1,7 1,4 1,0 0,0 Kaynak: Ekonomi Bakanlığı 9 Yoğun olarak ithal aramalı ve yatırım malı kullanan sektörlerin yaptığı ihracatın Türkiye’ye bıraktığı katma değer de düşük miktarda kalıyor. 9 Örneğin çok yüksek bir ithalat bağımlılığı bulunan demir-çelik sektörü 1 dolarlık ihracatla ancak 1,4 dolarlık ithalat yapabiliyor. Kimyasallarda bu rakam 1,7 dolar, motorlu kara taşıtları, diğer metaller ve mamulleri, plastik gibi sektörlerde 1,9 dolar, kauçukta 2, tekstilde 2,1, tüketici elektroniğinde, kâğıt-kâğıt hamurunda 2,2 dolarda kalıyor. Mart 2016 Sayfa | 91 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRK SANAYİCİSİ ÜRETTİĞİNİ YURT İÇİNDE SATIYOR İmalatın İç Pazara Bağımlılığı 67,00% 66,60% 66,07% 66,00% 65,00% 64,28% 64,00% 63,00% 62,61% 62,00% 61,00% 60,00% 2008 2009 2010 2011 Kaynak: Ekonomi Bakanlığı 9 Ekonomi Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre Türk imalat sanayi sektörü büyük ölçüde iç pazara bağlı üretim yapıyor. 9 Türkiye’de gerçekleştirilen her 100 dolarlık üretimin 2008 yılında 62,6 dolarlık kısmı iç pazara satılıyordu. Bu rakam, 2009 yılında 64,3 dolara, 2010 yılında 66,6 dolara kadar yükseldi. 9 2011 yılında ise her 100 dolarlık üretimin 66,1 dolarının iç pazara satıldığı belirlendi. Mart 2016 Sayfa | 92 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ İMALAT SANAYİNİN İTHALATA BAĞIMLILIĞI NİÇİN ARTIYOR İmalatın İthalata Bağımlılığı(2010-2011) 60,0% 50,2% 50,0% 40,2% 40,0% 30,0% 25,7% 20,0% 10,0% 0,0% İmlalat sanayi ortalaması Ortalamanın üzerinde büyüyen sektörlerin ithalata bağımlılığı Ortalamanın altında büyüyek sektörlerin ithalata bağımlılığı Kaynak: Ekonomi Bakanlığı 9 Türkiye’nin üretim yapan en büyük sektörlerinde «ithalat bağımlılığı», Türkiye ortalamasının üstünde seyrediyor. 9 2011’de Türkiye sanayi üretim ortalamasından daha yüksek büyüme performansı gösteren sektörlerin «ithalat bağımlılığı» diğerlerine göre daha yüksek çıktı. 9 Sanayinin yurtiçi satışlarındaki bir birimlik artış, ithal girdi miktarını 0,38 birim artırmaktadır. Bu açıdan ithal ara/yatırım malı kullanımının en temel belirleyicisi, üretimin yurtiçine giden kısmıdır. Mart 2016 Sayfa | 93 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ İMALAT SANAYİ ÜRETİMİ YÜZDE 76, İTHALAT YÜZDE 165 ARTTI İmalat Sanayii Üretim ve İthalatı (2002=100) 280,0 252,0 260,0 223,4 240,0 220,0 200,0 160,3 160,0 127,0 140,0 120,0 100,0 109,3 2002 2003 120,7 126,4 2004 2005 135,5 170,0 175,7 2013 2014 192,9 182,1 180,0 265,4 223,2 220,5 198,2 263,2 245,3 144,6 159,9 163,5 2011 2012 144,6 142,5 126,3 100,0 2006 2007 2008 İmalat San. Üretim End. 2009 2010 İm. San. İthalat Miktar Endeksi 9 2002 yılından sonra Türkiye’nin imalat sanayi ürünü ithalatı imalat sanayi üretiminden daha hızlı arttı. 9 TÜİK’in imalat sanayi üretim endeksi ve ithalat miktar endeksi verileri esas alınarak yapılan hesaplamalara göre 2002 yılında 100 olan imalat sanayi üretimi 2014 yılında 175,7’ye çıkarken, imalat sanayi ithalat miktar endeksi ise 100’den 265,4’e yükseldi. 9 Endekslerdeki gelişmeler uygulanan ekonomik politikaların üretim yerine ithalatı özendirdiğini açıkça gösteriyor. Mart 2016 Sayfa | 94 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ İŞSİZLİK ORANI YÜKSELİYOR Yıllık Ortalama İşsizlik Oranı (%) 15 14 13,1 13 12 10,3 10,5 11 10,7 10,5 10,0 9,5 10 9 11,1 10,8 9,9 9,0 9,2 9,1 8,4 8,4 9,0 8 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2014 2015 Kasım Kasım Kaynak: TÜİK 9 AKP’nin iktidarda olduğu 2003-2014 yıllarını kapsayan son 12 yıllık dönemde işsizlik oranı Türkiye rekorunu kırdı. 9 2009 yılında yüzde 13,1’le rekor kıran işsizlik oranı 2010 yılında ortalama yüzde 11,1, 2011 yılında yüzde 9,1, 2012 yılında ise yüzde 8,4 düzeyine geriledi. 9 2013 yılında yıllık ortalama bazda yüzde 9’a yükselen işsizlik oranının 2014 yılının tamamında ise yüzde 9,9 olarak gerçekleşti. İşsizlik oranındaki yükseklik 2015 yılında da devam etti. 9 Kasım 2014’te yüzde 10,7 olan, 15 yaş ve üzerindeki nüfus arasındaki işsizlik oranı Kasım 2015’te yüzde 10,5’le yüksek iki haneli oranlarda kalmaya devam etti. Mart 2016 Sayfa | 97 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE İŞSİZLİK ORANINDA ÜST SIRALARDA Çeşitli Ülkelerdeki İşsizlik Oranı (%) (Ağustos 2015 veya en yakın tarih) Yunanistan İspanya Mısır Portekiz İtalya Slovakya Türkiye Fransa Polonya Letonya Finlandiya Litvanya İrlanda Hollanda Belçika Brezilya Kolombiya Lüksemburg Kanada Almanya Macaristan Peru İsveç Çek Cumhuriyeti Endonezya Venezuella Şili Yeni Zelanda Arjantin Pakistan Avusturalya Avusturya Rusya Suudi Arabistan Filipinler İsrail Estonya İngiltere ABD Hindistan Norveç Danimarka Meksika Çin Tayvan Vietnam İsviçre Japonya Hong Kong Güney Kore Malezya İzlanda Singapur Ukrayna Tayland 24,5 21,4 12,8 11,9 11,3 10,6 10,5 10,1 9,8 9,7 9,2 9,0 8,8 8,2 7,8 7,5 7,3 7,2 7,1 6,3 6,2 6,2 6,2 6,2 6,2 6,1 6,1 6,0 5,9 5,9 5,8 5,8 5,8 5,7 5,6 5,4 5,2 5,1 5,0 4,9 4,6 4,5 4,4 4,1 3,9 3,4 3,4 3,3 3,3 3,2 3,2 2,8 1,9 1,9 0,9 0,0 5,0 10,0 15,0 20,0 25,0 Kaynak: The Economist Mart 2016 Sayfa | 98 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ İSTİHDAM ORANI EN DÜŞÜK ÜLKE İstihdam Oranı (Çalışanların, çalışma çağındaki nüfusa oranı; 2014) 81,4 79,7 İzlanda İsviçre İsveç Norveç Y. Zelanda Almanya Hollanda Danimarka Japonya Kanada İngitlere Avustralya Avusturya Estonya Çek… G7 Finlandiya ABD İsrail Lüksemburg OECD -Ort Kore AB (28 ülke) Fransa Euro alanı… Slovenya Portekiz Şili Macaristan Belçika Polonya İrlanda Slovakya Meksika İspanya İtalya Yunanistan Türkiye G. Afrika 0,0 75,1 75,1 74,3 74,0 73,9 73,1 72,8 72,2 72,0 71,6 70,9 70,0 69,2 68,7 68,6 68,2 67,8 66,3 65,7 65,5 65,0 64,1 64,0 63,8 63,0 62,1 62,0 62,0 62,0 61,9 61,1 60,2 56,1 55,8 49,6 49,3 42,6 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 80,0 90,0 Kaynak:OECD 9 Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde istihdam oranı en düşük ülkelerden biri konumunda bulunuyor. 34 ülkede yüzde 60’ın üzerinde seyreden istihdam oranı, Türkiye’de yüzde 50’ye bile ulaşmıyor. Mart 2016 Sayfa | 99 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ İŞSİZ SAYISI AKP DÖNEMİNDE REKOR KIRDI İşsiz Sayısı (Bin kişi) 3.500 3.095 3.000 2.500 2.464 2.493 2.385 2.058 1.980 2.044 2.000 2.853 2.737 2.295 3.096 3.125 2.328 2.204 2.445 1.500 1.000 500 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2014 2015 Kasım Kasım Kaynak: TÜİK 9 AKP döneminde Türkiye’deki işsiz sayısı tavan yaptı. 9 TÜİK’in, 2005 yılından itibaren güncellediği yeni Hanehalkı İşgücü Anketi serisinin sonuçlarına göre, 2006 yılında 1 milyon 980 bine kadar gerileyen işsiz sayısı, 2008 yılında 2 milyon 295 bine, 2009 yılında ortalama 3 milyon 95 bine kadar yükseldi. 9 2012 yılında da 2 milyonun 204 bine kadar gerileyen işsiz sayısı 2013 yeniden yılında ise 2 milyon 445 bine kadar yükseldi. 9 İşsiz sayısında 2013 yılında yeniden başlayan artış trendi Türkiye ekonomisinin büyüme hızının önemli ölçüde yavaşladığı 2014 ve 2015 yıllarında da devam etti. 9 Üçer aylık hareketli ortalamalara göre hesaplanan “resmi işsiz” sayısı Kasım 2015 itibariyle 3 milyon 125 bin kişiyle geçen yılın aynı dönemindeki düzeyinin 29 bin kişi üzerinde seyretti. Mart 2016 Sayfa | 100 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ EĞİTİMLİ İŞSİZLERİN ÜLKESİ İşsizlerin Eğitim Durumu (Ekim 2015) Okuma Yazma Bilmeyen 2,0% Okuma Yazma Bilen Fakat Bir Okul Bitirmeyen 4,3% Yüksek Öğretim 24,4% İlkokul 24,6% Lise Dengi Mesleki Okul 10,3% İlköğretim 13,9% Genel Lise 12,6% Ortaokul 8,0% Kaynak: TÜİK 9 Türkiye, son yıllarda yüksekokul mezunları arasında artan işsizlik oranıyla dikkat çekiyor. Eğitim arttıkça işsizlik oranının azalması beklenir. Oysa Türkiye’deki işsizlerin yüzde 24,4’ünü yükseköğretim mezunları meydana getiriyor. 9 Ekim 2015 itibariyle 3 milyon 146 bin olan resmi işsizlerin 768 binini yükseköğrenim mezunları oluşturuyor. Söz konusu dönemde ortalama işsizlik oranı yüzde 10,5 iken, yükseköğrenim mezunu işgücü arasındaki işsizlik oranı ise yüzde 11,7 düzeyinde seyrediyor. 9 Türkiye’deki işsizlerin yüzde 24,6’sını ilkokul, yüzde 13,9’unu ilköğretim, yüzde 12,6’sını genel lise, yüzde 10,3’ünü ise lise dengi meslek lisesi mezunları meydana getiriyor. Mart 2016 Sayfa | 101 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ GERÇEK İŞSİZLİK ÇOK DAHA YÜKSEK Gerçek İşsizlik Oranı (%) 22,0 20,6 21,0 20,0 18,3 19,0 18,0 17,0 17,2 16,8 17,0 16,0 16,5 15,1 17,4 17,4 17,3 17,7 17,3 16,6 15,9 15,0 13,5 14,0 13,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2014 2015 Kasım Kasım Kaynak: TÜİK 9 Türkiye’de bir de iş aramadığı için işsiz sayılmayan büyük bir kitle bulunuyor. TÜİK, iş bulamayacağı için iş aramayan ancak iş bulsa hemen çalışabilecek durumda olanları işsiz saymıyor. 9 Bu durumda olan ve sayıları 2014 yılında 2 milyon 578 bini bulan “işsiz sayılmayan işsiz” de dikkate alındığında işsizliğin gerçek boyutu yüzde 17,3’ü buluyor. 9 Bu tanımlamaya göre işsizlik oranı Kasım 2015 itibariyle ise yüzde 17,3 olarak hesaplanıyor. Gerçek işsiz sayısı ise 5 milyon 580 bin kişiyi buluyor. Gerçek işsizlik oranı Kasım 2014 için yüzde 17,4, gerçek işsiz sayısı ise 5 milyon 568 bin kişi olarak hesaplanmıştı. Mart 2016 Sayfa | 102 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ İŞGÜCÜNÜN YÜZDE 20’Sİ ATIL DURUMDA Atıl İşgücü (Kasım 2015; Bin Kişi) Mevsimlik işsizler ; 100 İş aramayıp çalışmaya hazır olanlar; 2.355 İşsiz; 3.125 Eksik ve yetersiz istihdam; 949 Kaynak: TÜİK 9 İş bulma umudu kalmadığı ya da başka nedenlerle iş aramayan, ancak iş bulsa hemen çalışabilecek durumda olanlar, mevsimlik işsizler de dâhil edildiğinde 33 milyon kişiyi geçen Türkiye’nin toplam işgücünün yüzde 19,7’si atıl durumda bulunuyor. 9 Kasım 2015 itibariyle atıl işgücü 6 milyon 529 bin kişi olarak hesaplandı.. Bunun 3 milyon 125 binini “resmi işsizler”, 2 milyon 355 binini istatistiklerde işsiz olarak gösterilmeyen ancak iş aramayıp iş bulsa hemen çalışabilecek olanlar, 949 binini zamana bağlı eksik ya da yetersiz istihdamdakiler, 100 binini de mevsimlik işsizler oluşturuyor. 9 TÜİK, esas işinde ya da diğer işinde/işlerinde haftada 40 saatten az çalışan ancak daha uzun süre çalışabilecek olanları zamana bağlı eksik istihdam, son dört hafta içinde mevcut işini değiştirmek için ya da işine ek olarak yeni iş arayanları da yetersiz istihdam tanımıyla istihdamda gösteriyor. Mart 2016 Sayfa | 103 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ KADINLAR EVE KAPANIYOR 25,6 25,5 26,9 26,0 25,7 28,3 26,0 25,8 27,8 26,6 26,4 28,1 27,7 27,6 28,2 28,8 28,4 31,5 29,4 28,9 33,8 30,0 29,4 35,1 37,6 25,7 25,7 26,1 30,7 29,9 30,3 29,6 36,5 Kadınların İşgücü, İstihdam ve İşsizler İçindeki Payı (%) 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 40,0 35,0 30,0 25,0 20,0 15,0 10,0 5,0 0,0 İşgücü içindeki payı İstihdamdaki Payı İşsizler içindeki payı 9 Türkiye’de 2014 yılı ortalamalarına göre yüzde 50,5 olan işgücüne ve yüzde 45,5 olan istihdama katılım oranları diğer ülkelere göre oldukça düşüktür. İstihdam ve işgücüne katılım oranlarının bu ölçüde düşük kalmasının en önemli nedenlerinden birini kadınların işgücüne katılımının düşüklüğünden oluşturmaktadır. Kadınlara İlişkin İşgücü Göstergeleri (%) 32,0 30,8 30,0 28,8 27,6 28,0 26,0 26,0 24,5 24,0 23,3 23,3 23,6 23,6 22,0 20,8 20,7 21,0 21,0 2004 2005 2006 2007 21,6 30,3 29,5 27,1 26,7 2013 2014 26,3 25,6 24,0 22,3 20,0 2008 İstihdam Oranı 2009 2010 2011 2012 İşgücüne Katılım Oranı 9 Türkiye ortalaması yüzde 50,5 olan işgücüne katılım oranı kadınlarda yüzde 30,3, istihdama katılım oranı da yüzde 26,7 düzeyinde bulunuyor. Yani Türkiye’deki çalışabilir yaştaki üç kadından biri çalışmakta ya da çalışmak istemekte, ancak her 4 kadından sadece biri çalışabilmektedir. Mart 2016 Sayfa | 104 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ 9 15 ve daha yukarı yaştaki kurumsal olmayan nüfus içerisindeki payı yüzde 50,6 olan kadınların işgücü içerisindeki payı ise yüzde 30,3 düzeyinde kalmaktadır. İstihdam edilenler içerisinde kadınların payı ise yüzde 29,9 düzeyindedir. 9 Aslında istihdam edilen kadınların da yarısına yakını ücretsiz aile işçisi konumundadır. 2014 yılında çalışan 7 milyon 689 bin kadından 2 milyon 266 bini, diğer bir ifadeyle çalışan her 100 kadından 29’u ücretsiz aile işçisi olarak sınıflandırılıyor. 9 Tarım sektörünün şişirilmiş istihdam yapısı toplam istihdamda olduğu gibi kadın istihdamını da “olduğundan iyi” göstermektedir. Türkiye genelinde istihdam edilen kadınların 2 milyon 553 bini (çalışan her 100 kadından 33’ü) tarım sektöründe istihdam edilmekte ve bunların da 2 milyon 47 bini ücretsiz aile işçisi olarak istatistiklere yansıtılmaktadır. Kadınlar Arasındaki İşsizlik Oranları (%) 24,0 21,9 22,0 20,0 20,2 19,6 18,7 17,9 18,0 17,3 18,1 17,7 16,0 16,5 14,3 13,0 14,0 12,0 17,4 16,4 11,0 11,2 11,1 11,0 2004 2005 2006 2007 11,6 11,3 11,9 11,9 2013 2014 10,8 10,0 2008 İşsizlik Oranı 2009 2010 2011 2012 Tarım Dışı İşsizlik Oranı 9 Düşük işgücüne katılım oranına rağmen kadınlar arasındaki işsizlik erkeklerin oldukça üzerinde seyretmektedir. Türkiye genelinde işsizliğin yüzde 9,9 olarak hesaplandığı 2014 yılında kadınlar arasındaki işsizlik oranı ise yüzde 11,9 düzeyinde bulunmaktadır. İşgücü içerisindeki payı yüzde 30,3 olan kadınların işsizler içerisindeki payı ise yüzde 36,5 düzeyinde gerçekleşmiştir. Mart 2016 Sayfa | 105 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ 9 Türkiye genelinde yüzde 12 olan 2014 yılı tarım dışı işsizlik oranı kadınlar arasında yüzde 16,5’e kadar çıkmaktadır. 9 Kadınların büyük bölümü de kayıt dışı olarak çalıştırılmaktadır. 2014 yılında Türkiye genelinde yüzde 35 olan kayıt dışı çalışma oranı, kadınlar arasında yüzde 48’i bulmaktadır. İstihdamda gözüken 7 milyon 689 bin kadından 3 milyon 724 bini kayıt dışı olarak çalışmaktadır. 9 İstatistikler Türkiye’de kadınların büyük bir bölümünün ücretsiz aile işçisi, büyük bir bölümünün de merdiven altı tezgâhlarda kayıt dışı olarak çalıştırıldığına işaret etmektedir. Mart 2016 Sayfa | 106 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ GENÇ NÜFUS EKONOMİ İÇİN FIRSATA DÖNÜŞMÜYOR Genç İşsizliği (15-24 Yaş; %) 29,8 29,0 26,6 25,9 27,0 24,2 25,0 22,5 23,0 23,3 24,2 25,3 22,0 21,0 20,9 21,0 19,0 22,1 21,7 20,6 19,9 17,0 19,1 20,0 20,5 18,4 18,7 17,5 17,9 15,0 2004 2005 2006 2007 2008 İşsizlik Oranı (%) 2009 2010 2011 2012 2013 2014 Tarım dışı işsizlik oranı (%) 9 Türkiye’nin en temel problemi olan işsizliğin, en dikkat çeken yanlarından birini gençler arasındaki yüksek işsizlik oluşturuyor. 9 Genç nüfus Türkiye’nin diğer ülkelere göre önemli bir üstünlüğü olarak değerlendiriliyor. Nüfusun genç olmasının Türkiye için önemli bir fırsat olması gerekiyor. Ancak, genç nüfus arasındaki işsizliğin yüzde 20’ye yakın oranlarda gezinmesi, genç nüfusu Türkiye için bir fırsat olmaktan çıkarıyor. 9 2013 yılı ortalamalarına göre 4 milyon 789 bin kişi olan Türkiye’deki genç işgücünün (çalışanlar + çalışmak için iş arayanlar) yüzde 17,9’u iş bulamıyor. 2014 yılında Türkiye genelinde 2 milyon 855 bin olan işsizlerin 858 binini gençler meydana getiriyor. Toplam işgücü içeresindeki payı yüzde 16,6 olan gençlerin işsizler içeresindeki payı ise yüzde 30’u buluyor. 9 Bu arada tarım sektörünün büyüklüğü genç işsizliğinin de gerçek boyutunu gizliyor. Çünkü kırsal kesimde bulunan gençlerin önemli bir bölümü istatistiklere ücretsiz aile işçisi olarak yansıtılıyor. Bu nedenle yine tarım dışı işsizlik oranı gençler arasında yüzde 21’e kadar yükseliyor. Mart 2016 Sayfa | 107 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ 9 İstihdamda gözüken gençlerin çok önemli bir bölümü (2014 yılında ortalama 88 bin kişi) de haftada toplam 40 saatten daha az süre çalışan, daha fazla süre çalışmak istediğini belirten ve mümkün olduğu takdirde daha fazla çalışmaya başlayabilecek olan gençlerden( Zamana bağlı eksik istihdam) oluşmaktadır. 9 Çalışanların 102 bini ise bir işte çalışmakla birlikte mevcut işini değiştirmek için veya mevcut işine ek olarak başka bir iş daha arayanlardan (yetersiz istihdam) meydana geliyor. Okuma Yazma Bilmeyen 1,05% İlkokul 0,70% Yüksek Öğretim 23,01% Lise Dengi Mesleki Okul 14,49% Genel Lise 12,62% Okuma Yazma Bilen Fakat Bir Okul Bitirmeyen 5,37% Genç İşsizlerin Eğitim Durumu İlköğretim 40,77% Ortaokul Veya Dengi Meslek Ortaokul 1,99% Kaynak: TÜİK 9 Genç işsizler arasında üniversite mezunlarının yüzde 23’ e yakın bir pay alması Türkiye’de yüksek eğitimini yeni tamamlamış genç işgücünün istihdamında önemli sorunlar yaşandığını göstermektedir. 9 Eğitimli olmanın işsiz kalma riskini azaltması beklenir. Ancak Türkiye’de durum bu beklentinin karşılanmadığını, lise ve yüksekokul-fakülte eğitimini yeni bitirmiş çok sayıdaki gencin iş bulamadığı gözleniyor. Mart 2016 Sayfa | 108 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ İSTİHDAMIN ÜÇTE BİRİ KAYIT DIŞI Kayıtdışı Çalışanların Oranı (2014; %) Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık 82,3 Diğer Hizmet Faaliyetleri 47,7 İnşaat 36,6 ORTALAMA 35,0 Kültür, Sanat, Eğlence, Dinlence ve Spor 34,4 Konaklama Ve Yiyecek Hizmeti Faaliyetleri 33,0 Elektrik, Gaz, Buhar, Su Temini Ve… 29,8 Toptan ve Perakende Ticaret 26,5 Gayrimenkul Faaliyetleri 26,3 Ulaştırma ve Depolama 24,8 İnsan Sağlığı ve Sosyal Hizmet Faaliyetleri 24,7 İmalat 20,2 İdari ve Destek Hizmet Faaliyetleri 15,3 Bilgi ve İletişim 13,2 Mesleki, Bilimsel ve Teknik Faaliyetler 11,1 Madencilik ve Taş Ocakçılığı 6,7 Kamu Yönetimi ve Savunma, Zorunlu… 4,1 Eğitim 3,5 Finans ve Sigorta Faaliyetleri 3,3 0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 80,0 90,0 Kaynak: TÜİK 9 TÜİK’in hesaplamalarına göre, çalışan her 100 kişiden 35’İ herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı bulunmuyor. Tarım sektöründe yüzde 82,3’ü bulan kayıt dışılık oranı tarım dışı sektörlerde ise yüzde 22,3 düzeyinde seyrediyor. 9 Tarım dışı sektörlerden madencilikte çalışanların yüzde 6,7’si, imalat sanayiinde çalışanların yüzde 20,2’si, elektrik, gaz su ve kanalizasyon sektöründe çalışanların yüzde 28,9’u, inşaat sektöründe çalışanların yüzde 36,6’sı, ticaret sektöründe çalışanların yüzde 26,5’i, konaklama ve yiyecek sektöründe çalışanların yüzde 33’ü, ulaştırma ve depolama sektöründe çalışanların yüzde 24,8’i, gayrimenkul faaliyetlerinde Mart 2016 Sayfa | 109 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ çalışanların yüzde 26,3’ü, kültür, sanat eğlence dinlence ve spor alanında çalışanların yüzde 34,4’ü, diğer hizmet faaliyetlerinde çalışanların yüzde 47,7s’i kayıt dışı olarak istihdam edilmektedir. 9 Kayıt dışı istihdam şimdiye kadar sadece yol açtığı vergi ve sigorta kayıpları açısından ele alındı. Oysa kayıt dışı çalışmak zorunda olanlar, sosyal güvenlik kapsamı dışında kalmanın yanı sıra Anayasa ve çalışma yasalarıyla kendilerine sağlanan hiçbir hakkı da kullanamamakta, sağlıksız çalışma ortamlarında, korumasız ve istismara açık bir şekilde düşük ücretlerle çalışmaya zorlanmaktadırlar. Sosyal güvencesiz, iş güvenliğinden yoksun, iş güvencesi olmadan çok düşük ücretlerle çalıştırılarak sömürülen vatandaşlar Türkiye’nin en temel ekonomik ve sosyal sorunlarının başında gelmektedir. 9 Unutmamak gerekir ki kayıt dışı istihdam edilme toplumun en yoksul ve korunmaya muhtaç kesimi arasında yaygındır. Mart 2016 Sayfa | 110 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE’DE ÇALIŞANLAR KİŞİSEL KAZANÇTA EN SONDA 60.000 50.000 40.000 30.000 20.000 56.340 56.021 55.716 54.236 50.449 50.282 49.506 48.347 48.082 47.590 46.911 45.199 43.682 41.192 40.818 40.242 40.060 36.354 36.118 35.609 35.405 34.824 34.561 32.037 28.817 25.503 23.688 22.655 22.101 20.948 20.885 20.338 20.307 18.944 17.177 16.919 16.193 Kişisel Kazanç(Dolar) 10.000 ABD Lüksemburg İzlanda İsviçre Avustralya Norveç İrlanda Danimarka Belçika Hollanda Kanada Avusturya Almanya İngiltere İsveç Fransa Finlandiya Kore OECD Yeni Zelanda Japonya İspanya İtalya Slovenya İsrail Yunanistan Portekiz Polonya Şili Macaristan Rusya Çek Cum. Slovak Cum. Estonya Brezilya Türkiye Meksika 0 Kaynak: OECD 9 OECD’nin üyesi olan 34 ülke ile birlikte Brezilya ve Rusya’yı dikkate alarak oluşturduğu Daha İyi Yaşam Endeksi kapsamındaki kişisel kazanç sıralamasında Türkiye, Brezilya’dan sonra OECD’nin en düşük kişisel kazancını sağlayan ülkesi oldu. 9 OECD ülkelerinde ortalama 36 bin 118 dolar olan, çalışan başına ortalama kişisel kazanç Türkiye için 16 bin 919 dolar olarak hesaplandı. 9 Kişisel kazancın en yüksek olduğu ABD’de kişisel kazanç Türkiye’nin üç katına çıktı. OECD, ABD için kişisel kazancı 56 bin 340 dolar olarak hesapladı. Mart 2016 Sayfa | 111 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ÜZERİNDEKİ KAMUSAL YÜKLER İSTİHDAMI CAYRIDIYOR Evli ve İki Çocuklu Aile İçin Ortalama Ücret Üzerindeki Vergi ve Sigorta Primi Yükü (%) Fransa Belçika İtalya İsveç Yunanistan Finlandiya Avusturya Macaristan Türkiye İspanya Estonya Almanya Hollanda Norveç Polonya Danimarka Portekiz İngiltere Slovakya Slovenya Japonya Çek Cum. Kore Kanada İsrail ABD Meksika İrlanda İzlanda Avustralya Lüksemburg İsviçre Şili 42,1 39,6 37,2 37,1 36,6 36,6 36,6 36,3 35,9 33,8 33,5 32,6 30,8 30 28,4 27,1 26,9 26,8 22,6 22,4 21,6 21,2 17,5 17,3 16,9 16,3 15,5 13,4 12,7 12,1 11,2 8,3 6,2 0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 Kaynak: OECD 9 Kayıt dışı istihdam oranını yüksek olan Türkiye’de kayıtlı istihdam üzerinde ise çok yüksek vergi ve sigorta yükü bulunmaktadır. OECD’nin iki çocuklu bir aileyi esas alarak yaptığı karşılaştırma, Türkiye’de ücretler üzerindeki vergi ve sigorta primi yükünün yüzde 35,9’u bulduğunu gösteriyor. Bu yük bir yandan istihdamı caydırırken bir yandan da istihdamın kayıt dışına çıkmasına yol açıyor. Mart 2016 Sayfa | 112 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ VATANDAŞLARIN BANKALARA BORCU 57 KATINA ÇIKTI Tüketicilerin Bankalara Olan Borçları (Milyon TL) 450.000 381.936 381.310 353.606 330.414 400.000 350.000 264.314 300.000 223.428 250.000 170.513 200.000 150.000 100.000 50.000 25.548 6.605 12.842 45.204 67.265 92.074 126.714 112.961 0 2002 2003 2004 2005 Tüketici Kredileri 2006 2007 2008 Kredi Kartları 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 Tüketicilerin Bankalara Toplam Borcu Kaynak: BDDK 9 AKP döneminde patlama yapan bir başka ekonomik büyüklük ise vatandaşların bankalara olan borçları oldu. 9 2002 yılında 6,5 milyar lira olan vatandaşların bankalara olan tüketici kredisi ve kredi kartı borçlarının toplam tutarı 2015 yılı sonunda da 381,9 milyar liraya çıktı. 9 Vatandaşların bankalara olan borçlarında 13 yılda 57 kat artış yaşandı. 9 Bu dönemde kredi kartı borçları 4,3 milyar liradan 76,5 milyar liraya, tüketici kredisi borçları ise 2,3 milyar liradan 305,4 milyar liraya yükseldi. 9 Tüketici kredisi borçları 134 kat, kredi kartı borçları ise 17 kat artış kaydetti. Mart 2016 Sayfa | 115 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ AİLELERİN TOPLAM BORCU 424 MİLYAR Aileler Kime Borçlu (Milyar TL; Aralık (*) 2015) Finansman Şirketlerine; 9,5 TOKİ'ye; 12,0 Varlık Yönetim Şir.; 11,8 Kredili Mevduat; 9,2 Kredi Kartı; 76,5 Tüketici Kredisi; 305,4 Kaynak: BDDK ve Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu (Kasım 2015) (*)TOKİ’ye, Varlık Yönetim Şirketlerine, Finansman Şirketlerine ve Kredili Mevduat borçları borçlar Eylül 2015 itibariyle) 9 Türkiye’deki ailelerin, vadeli konut alımları nedeniyle Toplu Konut İdaresi ile bankalardaki batık kredileri satın almış olan varlık yönetim şirketlerine olan borçları da dâhil toplam finansal borçları 2015 yılında 424,4 milyar lirayı buldu. 9 Bu borcun, 303,4 milyar lira ile en büyük büyük bölümünü tüketici kredisi borçları oluşturuyor. 9 2015 sonunda 76,5 milyar liralık kredi kartı borcu bulunan vatandaşların, bankalardaki kredili mevduat hesaplarına olan toplam borcu da Eylül 2015 itibariyle 9,2 milyar lira düzeyine çıkmış gözüküyor. 9 Vatandaşların, batık kredileri satın alan varlık yönetim şirketlerine 11,8 milyar lira, TOKİ’ye 12 milyar lira, tüketici finansman şirketlerine ise 9,5 milyar lira borcu bulunuyor. Mart 2016 Sayfa | 116 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ AİLELERİN EN BÜYÜK ALACAKLISI BANKALAR Aileler Kime Borçlu(*) (Milyar TL) Finansman Şirketlerine; 9,5 TOKİ'ye; 12 Varlık Yönetim Şir.; 11,8 Bankalara; 391,1 Kaynak: BDDK ve Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu (Kasım 2015) (*)TOKİ’ye, Varlık Yönetim Şirketlerine, Finansman Şirketlerine ve Kredili Mevduat borçları borçlar Eylül 2015 itibariyle. 9 2002 yılından itibaren hızla borçlanan ailelerin, en büyük alacaklısı ise bankalar. Ailelerin, ihtiyaç, konut ve taşıt kredileri ile kredi kartı harcamaları nedeniyle bankalara olan toplam borcu 2015 yılında 391 milyar lira olarak hesaplanıyor. 9 Ailelerin, vadeli konut alımları nedeniyle Toplu Konut İdaresi’ne olan toplam borçları 12 milyar lira düzeyinde bulunurken, tüketici finansman şirketlerine olan borçları ise 9,5 milyar lira seviyesinde seyrediyor. 9 Varlık Yönetim Şirketleri de 11,8 milyar liralık alacak için vatandaşları takipte tutuyor. Mart 2016 Sayfa | 117 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ VATANDAŞIN BORCU GELİRİNİN YÜZDE 55’İNE ULAŞTI Ailelerin Borcunun Harcanabilir Gelirene Oranı (%) 60 55,2 50 45,3 40 36,6 36,4 2008 2009 47,4 48,8 2011 2012 31,1 27,5 30 20 14,4 9,4 10 5,5 0 2003 2004 2005 2006 2007 2010 2013 Kaynak: Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu Kasım 2013, Sayı: 17 9 AKP döneminde vatandaşların borcu gelirlerinden çok daha yüksek oranlarda artış gösterdi. 9 Vatandaşların, bankalara ve katılım bankalarına olan borçlarının yanı sıra TOKİ’ye olan taksitli konut borçlarının toplamından oluşan finansal borçları 2003 yılında harcanabilir gelirlerinin yüzde 5,5’i kadar bir büyüklük oluşturuyordu. 9 2013 yılı sonu itibariyle ise ailelerin borcunun harcanabilir gelirlerine oranı yüzde 55,2’ye kadar yükseldi. 9 Merkez Bankası’nın son yıllarda hesaplamayı bıraktığı bu oranın yüzde 60’ı bulduğu tahmin ediliyor. Mart 2016 Sayfa | 118 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ BATIK TÜKETİCİ KREDİSİ BORÇLARI 58 KAT ARTTI Tüketicilerin Bankaların Takibindeki Borcu (Milyon TL) 18.000 16.756 17.192 16.000 14.000 12.222 12.000 9.647 10.000 8.293 8.000 6.000 7.877 6.655 4.446 4.000 2.000 7.430 353 278 725 1.555 2.124 2.822 0 2002 2003 2004 2005 2006 Tüketici Kredileri 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 Kredi Kartları Tüketicinin Takipteki Toplam Borcu Kaynak: BDDK 9 2002 yılını izleyen yıllarda tüketicilerin bankalara zamanında ödeyemediği, diğer bir deyişle batık krediler de tavan yaptı. 9 Tüketicilerin zamanında ödeyemedikleri için bankalar tarafından takibe alınan borçlarının tutarı 2002 yılında 278 milyon lira düzeyinde bulunuyordu. 9 Batık tüketici kredileri 2009 yılında 8,3 milyar liraya yükseldi. 2011 yılı sonunda 6,7 milyar lira olarak gerçekleşti. 9 2012 yılıyla birlikte yeniden artmaya başlayan ve yılsonunda 7,9 milyar liraya yaklaşan batık tüketici kredisi borçları, 2013 yılı sonunda 9,6 milyar lira 2014 sonunda 12,2 milyar lira, 2015 yılı sonunda da 16,8 milyar lira oldu. 9 Batık tüketici kredileri 2016 yılında da artmaya devam ediyor. Söz konusu krediler 22 Ocak 2016 itibariyle 17,2 milyar liraya dayandı. Mart 2016 Sayfa | 119 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ 2,6 MİLYON KİŞİ BANKALARA BORCUNU ÖDEYEMİYOR Bankalara Kredi Kartı ve Tüketici Kredisi Borcunu Ödeyemeyen Vatandaşlar 3.000.000 2.623.848 2.500.000 2.000.000 1.555.998 1.500.000 1.257.397 1.121.660 1.000.000 1.297.132 1.331.305 1.209.119 910.117 500.000 0 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2015 Sonu İtibariyle Borcu Devam Eden Sayısı Kaynak: TBB Risk Merkezi 9 Geliri yeterince artmayan vatandaşlar giderek daha fazla borçlandıkları için, borcunu ödeyemeyen vatandaş sayısı da her geçen yıl artıyor. 9 2014 yılında tüketici kredisi ve kredi kartı borcunu zamanında ödeyemediği için kara listeye alınan isim sayısı 1 milyon 297 bin kişiyi buldu. 9 2015 yılında ise toplam 1 milyon 331 bin 305 kişi kredi kartı ve tüketici kredisi borcunu ödeyemediği için kara listeye alındı. Geçen yıl kara listeye alınanların sayısı 2014 yılına göre yüzde 2,6 oranında artış gösterdi. 9 Kara listeye alındıktan sonra borcunu ödeyenler düşülerek hesaplanan borcu devam eden vatandaş sayısı ise 2015 sonu itibariyle 2 milyon 623 bin 848 kişi olarak hesaplandı. Mart 2016 Sayfa | 120 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ BORÇLARIN VARLIKLARA ORANI YÜZDE 45’E ÇIKTI Hane Halkının Finansal Borçlarıyla İlgili Oranlar 52,9 55,0 45,0 48,1 49,7 44,9 39,9 45,0 35,0 35,0 34,4 33,9 27,9 22,6 25,0 14,4 15,0 4,9 8,5 4,9 7,5 9,4 2005 2006 11,7 12,8 14,3 2007 2008 2009 16,4 17,8 19,4 2010 2011 2012 22,9 22,3 21,6 2013 2014 2015 5,0 -5,0 1,9 2002 2,9 2003 2004 Fin. Yükümlülükler/Fin. Varlıklar (%) Fin. Yükümlülükler/GSYH (%) Kaynak: Merkez Bankası 9 2002 yılından sonra ailelerin borçları, finansal varlıklarından çok daha yüksek oranda arttı. 9 2002 yılında ailelerin borçları finansal varlıklarının yüzde 4,9’u kadar bir büyüklük oluşturuyordu. 2013 sonunda ise bu oran yüzde 52,9’a kadar yükseldi. 2014 sonunda yüzde 49,7 olan söz konusu oran 2015’te yüzde 44,9 olarak hesaplandı. 9 Ailelerin finansal borçlarının milli gelire oranı da aynı dönemde yüzde 1,9’dan yüzde 21,6’ya kadar tırmandı. 9 AKP döneminde vatandaşların tasarrufları yerine borçları arttı. Mart 2016 Sayfa | 121 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜKETİCİLER SON 8 YILDA BANKALARA 223 MİLYAR LİRA FAİZ ÖDEDİ Tüketicilerin Bankalara Ödediği Faiz (Milyon TL) 42.856 45.000 37.410 40.000 32.618 35.000 28.969 30.000 25.000 20.000 19.013 20.501 19.807 2009 2010 22.414 15.000 10.000 5.000 0 2008 2011 Tüketici Kredilerinden Alınan Faiz 2012 2013 2014 2015 Kredi Kartlarından Alınan Faiz Kaynak: BDDK 9 AKP döneminde bankalara hızla borçlandırılan vatandaşlar artık gelirlerinin çok önemli bir bölümünü faiz olarak bankalara aktarmak zorunda kaldılar. 9 Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun verileri vatandaşların bankalara ödediği yıllık faiz miktarının son altı yılda yüzde 100’den fazla arttığını gösteriyor. 9 2008 yılında 16 milyar lira olan vatandaşların tüketici kredisi ve kredi kartı borçları için bankalara ödediği faiz 2015 yılında 42,8 milyar liraya, ulaştı. 9 2008 - 2015 yıllarını kapsayan son 8 yılda vatandaşlar bankalara toplam 223 milyar lira faiz ödedi. Mart 2016 Sayfa | 122 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜKETİCİ BANKALARA HALA YÜKSEK REEL FAİZ ÖDÜYOR Tüketici Kredisi Yıllık Faiz Oranı ve Enflasyon (%) 50 45,8 45 40 35 31,6 30 24,6 25 20 23,8 22,9 21,7 25,3 18,9 13,5 15 15,2 17,6 15,9 17,6 13,3 10 10,6 5 10,1 10,5 8,8 10,4 6,3 8,6 6,5 8,9 7,5 8,9 7,7 2014 2015 0 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Tüketici Kredisi (İhtiyaç) Faiz Oranı 2010 2011 2012 2013 Tüketici Fiyatları Yıllık Ortalama Artış Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Haftalık Sunum ve TÜİK 9 Tüketicilerin, bankalara her yıl milyarlarca liralık faiz ödemek zorunda kalmasının en önemli nedenini, tüketicilerin bankaların insafına terkedilmesi oluşturuyor. 9 Bankalar, tahsilat riski diğer kredi türlerine göre çok daha düşük olmasına rağmen yıllardır tüketicilerden çok yüksek oranlarda faiz alıyorlar. 9 2014 yılında yıllık ortalama enflasyon yüzde 8,9’a indiği halde bankalar tüketicilerden yüzde 15,6 faiz aldı. 2015 yılında yıllık ortalama enflasyon (TÜFE) yüzde 7,7 olurken, tüketici kredisi faizleri ise yıllık ortalama yüzde17,6’ya çıktı. 9 2003-2015 yılları arasında tüketiciler bankalara yüzde 4,5 ile yüzde 19 oranları arasında reel faiz ödedi. Mart 2016 Sayfa | 123 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜKETİCİNİN GÜVENSİZLİĞİ SÜRÜYOR Tüketici Güven Endeksi 95,0 91,9 90,0 86,2 85,0 77,8 80,7 80,0 78,8 73,6 78,8 75,0 75,0 73,6 70,0 67,7 65,6 65,0 66,6 60,0 56,7 55,0 50,0 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 Şubat Kaynak: TÜİK 9 Tüketici Güven Endeksi, tüketicilerin ekonomik politikalara olan güvensizliğinin giderek derinleştiğine işaret ediyor. 9 2004 yılında 91,9 seyreden Endeks, 2005 yılından itibaren artan bir tüketici “güvensizliğine” işaret ediyor. 9 2008 yılı sonunda 56,7’ye kadar geriledikten sonra 2011 yılında 78,8’e yükselen güven endeksi 2015 yılı sonunda 73,6 oldu. Bu yıl Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 10 oranında azalarak 71,6’ya geriledi. 9 TÜİK’in hazırladığı Tüketici Güven Endeksi 100’ün üzerinde “tüketici güvenini” 100’ün altında ise “güvensizliği” gösteriyor. Mart 2016 Sayfa | 124 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ KARŞILIKSIZ ÇEKLER 2015 YILINDA YÜZDE 15 ARTTI Karşılıksız Çek Sayısı (Adet) 2.000.000 1.756.773 1.800.000 1.537.197 1.600.000 1.324.664 1.400.000 1.144.740 1.200.000 1.006.557 893.939 831.302 800.000 742.968 943.136 1.000.000 860.026 774.898 747.740 673.385 580.952 600.000 400.000 200.000 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: Merkez Bankası, TBB Risk Merkezi 9 AKP iktidarı döneminde patlama yapan bir başka büyüklük de ibrazında karşılıksız çıkan çekler oldu. 9 2002 yılında 743 bin civarında olan karşılıksız çıkan çek sayısı 2009 yılında 1 milyon 756 bine kadar yükseldi. Karşılıksız çek sayısı 20022009 yılları arasında yüzde 136 oranında arttı. 9 2010 yılında 860 bine, 2011 yılında 581 bine kadar gerileyen karşılıksız çekler 2012 yılında yeniden 943 bine çıktı, 2013 yılında 748 bine, 2014 yılında da 673 bine geriledi. 9 Karşılıksız çek sayısı 2015 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 15 oranında artarak 775 bine yaklaştı. Mart 2016 Sayfa | 127 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ KARŞILIKSIZ ÇEKLERİN TUTARI YÜZDE 37 ARTTI Karşılıksız Çeklerin Tutarı (Milyon TL) 27.279 28.000 23.012 23.000 20.909 18.000 19.914 18.057 15.743 13.297 11.728 13.000 11.513 9.604 8.000 3.000 -2.000 5.497 2.204 2002 6.975 3.494 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: Merkez Bankası, TBB Risk Merkezi 9 2002 yılında karşılıksız kalan çeklerin toplam parasal tutarı 2 milyar 204 milyon lira düzeyinde gerçekleşmişti. 9 Karşılıksız çeklerin içerdiği parasal tutar 2009 yılında ise 23 milyar liraya kadar tırmandı. 2010 yılında 13,3 milyar, 2011 yılında da 11,5 milyarlık çek karşılıksız çıktı. 9 2012 yılında yeniden 20 milyar liranın üzerine yükselen karşılıksız çeklerin tutarı 2013 yılında ise karşılıksız çek sayısına paralel olarak azalarak 18,1 milyar liraya geriledi, 2014 yılında ise yeniden 20 milyar liraya yaklaştı. 9 2015 yılında karşılıksız çıkan çeklerin toplam tutarı önceki yıla göre yüzde 37 oranında artarak 27,3 milyar lira ile rekor kırdı. Mart 2016 Sayfa | 128 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ PROTESTOLU SENETLER Protesto Edilen Senet Sayısı (Bin Adet) 1.800 1.600 1.471 1.400 1.216 1.178 1.200 1.075 1.092 921 1.000 800 600 1.574 1.600 919 1.004 991 590 499 480 2002 2003 400 200 0 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: Merkez Bankası, TBB Risk Merkezi 9 AKP döneminde zamanında ödenmediği için protesto edilen senetlerin sayısında da rekor bir düzeye ulaşıldı. 9 2002 yılında 499 bin olan Türkiye genelinde protesto edilen senet sayısı 2009 yılında 1 milyon 600 bine kadar yükseldi. 9 2002-2009 yılları arasında yüzde 220 oranında artan protesto edilen senet sayısı 2010 yılında 1,2 milyonu geçti, 2011 yılında ise 919 bine kadar gerilemesine rağmen 2012 yılında 1 milyon 75 bin, 2013 yılında 1 milyon 92 bin, 2014 yılında da 1 milyon 4 bin adet oldu. 9 Protesto edilen senet sayısı 2015 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 0,4 oranında azalarak 999 bine indi. Mart 2016 Sayfa | 129 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ PROTESTOLU SENETLERİN TUTARI YÜZDE 22 ARTTI Protesto Edilen Senet Tutarı (Milyon TL) 12.000 10.081 10.000 8.221 7.771 8.000 6.949 6.760 5.769 5.732 6.000 7.494 4.902 4.055 4.000 2.000 2.803 1.652 816 908 2002 2003 0 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: Merkez Bankası, TBB Risk Merkezi 9 Protesto edilen senetlerin tutarında ise AKP döneminde 11 kattan fazla artış yaşandı. 9 2002 yılında 816 milyon lira olan protesto edilen senetlerin toplam parasal tutarı, hızla artarak 2009 yılında 7 milyar 771 milyon liraya yükseldi. 9 2010 yılında 5 milyar 769 milyon liraya, 2011 yılında ise 4 milyar 902 milyon liraya inen protesto edilen senetlerin toplam tutarı, 2012 yılında ise 6 milyar 949 milyon liraya kadar tırmandı. 9 Protesto edilen senetlerin tutarı 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8,2 oranında artarak 7,5 milyar liraya, 2014 yılında da yüzde 9,7 artarak 8,2 milyar liraya çıktı. 9 2015 yılında ise protesto edilen senet sayısında gözlenen azalışa rağmen, bu senetlerin tutarı bir önceki yıla göre yüzde 22,6 oranında artarak 10,1 milyar liraya ulaştı. Mart 2016 Sayfa | 130 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ İCRA DOSYALARININ SAYISI 24 MİLYONA YAKLAŞTI İcra Müdürlüklerine Gelen Dosya Sayısı (Bin Adet) 23.825 25.000 20.507 20.772 21.007 20.000 17.826 13.947 15.000 10.000 21.839 8.226 8.614 8.010 7.798 8.461 9.469 10.444 5.000 0 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 Kaynak: Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü 9 AKP döneminde icra dosyalarının sayısında da hızlı bir patlama yaşandı. 9 2001 gibi ağır bir krizden çıkış yılı olan 2002 yılında icra müdürlüklerinde toplam 10 milyon 26 bin icra dosyası işlem görüyordu. 9 2010 yılında Türkiye’deki icra müdürlüklerinde işlem gören dosya sayısı 20 milyonu, 2012 yılında ise 21 milyonu geçti. 9 Ekonominin büyüme hızının yavaşlamasına paralel olarak icra dairelerindeki dosya sayısı 2014 yılı sonunda ise 23 milyon 825 bine kadar çıktı. Mart 2016 Sayfa | 131 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ SON ALTI YILDA BORCUNU ÖDEYEMEYEN 758 BİN KİŞİYE CEZA EVİ YOLU GÖZÜKTÜ Taahhüdü İhlal Suçundan Açılan Davalar ve Mahkumiyet Alanlar (Sanık Sayısı) 350.000 299.873 300.000 250.000 209.375 200.000 282.753 227.141 199.348 197.626 170.860 163.557 141.169 150.000 119.182 103.374 100.000 33.563 50.000 0 2009 2010 2011 Açılan Dava 2012 2013 2014 Mahkumiyet Kaynak: Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü 9 2004 Sayılı İcra ve İflas Yasası’nın 340’ıncı maddesi, icraya verilmiş borcunu “ödeyeceğim” diye taahhütte bulunup, ödeyemeyenlere üç ay tazyik hapis cezası verilmesini öngörüyor. 9 “Taahhüdü ihlal” ya da yasadaki adıyla “ödeme şartını ihlal” gibi ekonomik bir suçtan her yıl binlerce vatandaş hapis cezası alıyor. Son altı yılda bu nedenle açılan davalarda toplam 1 milyon 400 bine yakın vatandaş yargılanırken, 758 bini üç ay hapis cezasıyla cezalandırıldı. 9 Bu durumdaki vatandaşların büyük bölümünü çiftçilerimiz oluşturuyor. Taahhüdü ihlalden ceza almış birçok vatandaş hapse girme tehdidi karşısında işini, tarlasını, köyünü, evini terk etmiş durumda bulunuyor. Mart 2016 Sayfa | 132 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ GELİR DAĞILIMI EN ADALETSİZ ÜLKELERDEN BİRİ Eşdeğer Hanehalkı Kullanılabilir Gelirin Yüzde 10’luk Gelir Dilimlerine Göre Dağılımı (Pay %, 2014) 2,4% 3,8% 4,9% 1 %10 5,9% 2 %10 7,0% 30,3% 3 %10 8,3% 4 %10 5 %10 9,8% 15,6% 11,9% 6 %10 7 %10 8 %10 Kaynak: TÜİK 9 Türkiye en zengin yüzde 10’luk kesimle en yoksul yüzde 10’luk kesim arasında gelir açısından 12,6 katlık bir fark bulunuyor. Kullanılabilir gelirin 2014 yılında yüzde 30,3’ünü en zengin yüzde 10’luk kesim alırken, en yoksul yüzde 10’luk kesimin aldığı pay ise yüzde 2,4 olarak gerçekleşti. Yüzde 5'lik Gelir Dilimlerinin Milli Gelirden Aldığı Pay(%) 25,0 20,0 19,6 15,0 10,8 10,0 5,0 8,4 7,1 6,3 5,6 5,1 4,7 4,3 4,0 3,7 3,4 3,1 2,8 2,6 2,3 2,1 1,8 1,4 1,0 0,0 20. 19. 18. 17. 16. 15. 14. 13. 12. 11. 10. 9. 8. 7. 6. 5. 4. 3. 2. 1. %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 %5 9 Yüzde 5’lik dilimlere göre bakıldığında ise uçurum biraz daha netleşiyor. En zengin yüzde 5 pastanın yüzde 19,6’sını alırken en yoksul yüzde 5’in pastadan aldığı pay yüzde 1’de kalıyor. En zengin ve en yoksul yüzde 5’lik kesimler arasındaki gelir farkı 19 katı buluyor. Mart 2016 Sayfa | 135 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ 9 Mutlu azınlık diyebileceğimiz en zengin yüzde 5’lik kesimin aldığı pay, en yoksul yüzde 40’lık kesimin aldığı payın üzerinde bulunuyor. İzlanda İsveç Çek Cumhuriyeti Hollanda Slovenya (*) Belçika Finlandiya (*) Danimarka Slovakya (*) Malta (*) Avusturya (*) İsviçre Macaristan (*) Almanya Fransa İrlanda İngiltere Polonya (*) Lüksemburg G.Kıbrıs Hırvatistan Estonya İtalya (*) İspanya (*) Portekiz Romanya Litvanya (*) Yunanistan (*) Letonya ((*) Bulgaristan Makedonya Sırbistan Türkiye (*) 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 39,1 38,0 37,0 35,5 35,4 35,0 34,5 34,2 34,0 33,7 32,9 32,7 32,4 30,9 30,8 30,4 30,2 30,1 30,0 29,7 28,5 27,9 27,7 27,6 27,5 26,1 25,9 25,6 25,1 25,0 24,9 24,6 24,0 Eşdeğer Hanehalkı Kullanılabilir Gelire Göre Gini Katsayısı Kaynak: Eurostat, Türkiye için TÜİK (*) İşaretli ülkeler 2014, diğer ülkeler için 2013 verisidir. 9 100’e yaklaştıkça gelir dağılımlarındaki adaletsizliğin arttığı, 0’a yaklaştıkça ise adaletsizliğin azaldığına işaret eden Gini katsayısı ise 2014 yılı için 39,1 olarak hesaplandı. 9 Gini katsayısı Türkiye’nin bu haliyle Avrupa ülkeleri içerisinde gelirini en adaletsiz dağıtan ülke konumunda bulunduğunu gösteriyor. Mart 2016 Sayfa | 136 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ YOKSULLUK SÜRÜYOR Gelire Dayalı Göreli Yoksulluk Sınırlarına Göre Yoksul Sayıları, Yoksulluk Oranı (2014) 35 25.000 29,4 30 20.000 21,8 25 15.000 20 15 22.223 10.000 8,7 15 16.501 10 11.332 5.000 5 6.572 0 0 Yoksulluk riski, % 40 Yoksulluk riski, % 50 Yoksul sayısı(Bin kişi) Yoksulluk riski, % 60 Yoksulluk riski, % 70 Yoksulluk oranı (%) NOT: “Göreli yoksulluk”: Bireylerin ortalama refah düzeyinin belli bir oranının altında olması durumu olarak tanımlanıyor. Bu tanıma göre, toplumun genel düzeyine göre belli bir sınırın altında gelir elde eden birey veya aileler göreli anlamda yoksul sayılıyor. Bu araştırmada, eşdeğer fert başına düşen (eşdeğer hane halkı kullanılabilir) gelirleri kullanılarak, eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelir medyan değerine göre belirlenen çeşitli göreli yoksulluk sınırları (%40, %50, % 60 veya % 70) hesaplanmıştır. 9 TÜİK’in yaptığı yoksulluk analizleri, yoksulluk sınırı için esas alınan gelir veya harcama miktarlarının düşüklüğü nedeniyle Türkiye’deki yoksulluğun gerçek boyutunu gösermiyor. 9 Bu düşük yoksulluk sınırı rakamlarına göre bile, hane halkı ortalama gelir düzeyi esas alınarak yapılan farklı yoksulluk hesaplamaları Türkiye’deki yoksulluk oranını yüzde 8,7 ile yüzde 29,4 oranları arasında değiştiğini gösteriyor. 9 Yoksulluk oranı; yoksulluk sınırı olarak eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelir medyan değerinin (Medyan gelir: Gelirler küçükten büyüğe sıralandığında ortaya düşen değer medyan geliri ifade etmektedir) yüzde 40’ı esas alındığında yüzde 8,7, yüzde 50’si esas alındığında yüzde 15, yüzde 60’ı esas alındığında yüzde 21,8 ve yüzde 70’i esas alındığında da yüzde 29,4 olarak hesaplanıyor. Mart 2016 Sayfa | 137 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ 9 Bu tanımlamalara göre de yoksul fert sayısı 6 milyon 572 binle 22 milyon 273 bin kişi arasında hesaplanıyor. Yoksulluk Riski Altındaki Nüfus 17.400 17.200 26% 17.165 25,4% 17.123 16.963 17.000 16.600 16.400 16.200 16.741 16.706 23,8% 16.569 24,1% 23,4% 25% 24,3% 16.714 16.800 16.501 22,9% 22,7% 24% 23% 22,4% 16.053 22% 21,8% 16.000 15.800 21% 15.600 20% 15.400 1 2 3 4 5 Seri 2 6 7 8 9 Seri 1 Kaynak: TÜİK 9 Türkiye’de yoksulluk sınırı olarak genellikle ortalama gelirin yüzde 50’si ve daha azı gelir elde edenler dikkate alınıyor. Bu tanıma göre bakıldığında 2014 yılında Türkiye’deki yoksul sayısı 11 milyon 332 bin kişi olarak gözüküyor. 9 Avrupa Birliği ise daha çok ortalama gelirin yüzde 60’ı ve daha azı gelir elde edenleri yoksul olarak kabul ediyor. Buna göre de Türkiye’deki yoksul sayısı 2014 yılında 16 milyon 501 bin kişi, yoksulluk oranı ise yüzde 21,8 olarak hesaplanıyor. Mart 2016 Sayfa | 138 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ VATANDAŞLARIN YÜZDE 61’İ BORÇ ÖDEMEKTEN ŞİKÂYETÇİ Konut masrafları Evden uzakta Borç ve taksit ödemeleri (Konut bir haftalık tatili karşılama alımı ve konut masrafları durumu dışında) Seçilmiş Yaşam Koşulları (%) Karşılanamıyor 78,5 Karşılanabiliyor 21,5 Borç / Taksiti olmayanlar 34,6 Yük getirmiyor 4,5 Biraz yük getiriyor 34,6 Çok yük getiriyor 26,3 Yük getirmiyor 15,6 Biraz yük getiriyor 63,4 Çok yük getiriyor 21,0 0,0 20,0 40,0 60,0 80,0 100,0 Kaynak: TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2014 9 TÜİK’in yaşam koşulları araştırmasına göre vatandaşların yüzde 78,5’i evden uzakta bir hafta tatilin giderlerini karşılayamıyor. 9 Vatandaşların büyük bölümü borç taksit ödemelerinden şikâyet ediyor. Yüzde 26,8’i taksit ödemelerinin çok yük getirmesinden, yüzde 34,6’sı ise yük getirmesinden şikâyet ediyor. 9 Vatandaşların yüzde 21’i konut masraflarının çok yük getirdiğini, yüzde 63,4’ü ise biraz yük getirdiğini belirtiyor. Mart 2016 Sayfa | 139 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ VATANDAŞLARIN YÜZDE 54’Ü ET, BALIK, TAVUK YİYEMİYOR İki günde bir et, tavuk yada balık içeren yemek yeme durumu Beklenmedik harcamaların karşılanma durumu Evin ısınma ihtiyacının yeterince karşılanabilme durumu Yıpranmış ve eskimiş mobilyaların yenilenebilme durumu Seçilmiş Yaşam Koşulları (%) Yenilenemiyor 75,5 Yenilenebiliyor 24,5 Karşılanamıyor 29,3 Karşılanabiliyor 70,7 Karşılanamıyor 49,0 Karşılanabiliyor 51,0 Yiyemiyor 46,1 Yiyebiliyor 53,9 0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 80,0 Kaynak: TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2014 9 Yüzde 75,5’i yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme olanağına sahip bulunmuyor. 9 Yüzde 29,3’ü evinin ısınma ihtiyacını tam olarak karşılayamıyor. 9 Yüzde 49’u beklenmedik bir harcamaları karşılayamıyor. 9 Vatandaşların yüzde 46,1 ise iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek yeme olanağı bulamıyor. Mart 2016 Sayfa | 140 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ AİLELER GIDA İÇİN BİLE YETERLİ PARA BULAMIYOR 45,0 40,0 35,0 30,0 25,0 20,0 15,0 10,0 5,0 0,0 38,3 32,7 31,5 30,6 27,8 23,4 21,1 21,0 18,4 17,9 17,2 16,7 16,3 15,1 14,7 13,2 13,2 12,7 11,8 11,5 10,9 10,2 10,0 10,0 9,5 9,3 9,0 8,4 8,1 8,0 7,9 7,0 6,2 6,0 5,9 5,7 4,8 4,6 4,5 4,1 Geçtiğimiz 12 Ay İçerisi Gıda Ürünleri Almak İçin Yeterli Paranızın Olmadığı Zamanlar Oldu Mu? ("Evet" Diyenlerin Oranı) Kaynak: OECD http://dx.doi.org/10.1787/888932965991 9 OECD’nin, yaptığı bir araştırma, dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 1.447 TL, asgari ücretin ise net 1.301 TL olduğu Türkiye’de, ailelerin büyük bölümünün, diğer ihtiyaçlar bir yana gıda almak için bile para bulamadığı zamanlar olduğunu ortaya koyuyor. 9 Araştırmaya göre, Türkiye’deki ailelerin yüzde 32,7’si, son 12 ayda gıda ürünü alabilmek için yeterli parayı bulamadığını ifade etti. Türkiye bu oranla Meksika’dan sonra olumsuz ikinci ülke oldu. 9 Endonezya, Macaristan, Şili Estonya, Polonya, krizdeki Yunanistan, Hindistan, İsrail, Çin, gibi ülkelerde bu oran Türkiye’nin altında kaldı. 9 Araştırmanın bir başka önemli sonucu ise Türkiye’de bu oranın 20062007 yıllarına oranla artmış olması. 2006-2007 yılında gıda için yeterli para bulamadığını söyleyenlerin oranı yüzde 26,6 olarak ölçülmüştü. Mart 2016 Sayfa | 141 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ BANKALARDAKİ MEVDUATIN YARIYA YAKINI BÜYÜKLERİN Bankalardaki Mevduatın Büyüklüğüne Göre Dağılımı (2015;Milyar TL) 10.000-50.000 TL 10.000 TL'ye kadar; 42,2 milyar TL; 4% Arası; 112,8 milyar TL; 10% 50.000-250.000 TL; 222,5 milyar TL; 19% 1.000.000 TL Üzeri; 594,7 milyar TL; 51% 250.000 -1.000.000 TL Arası; 188,8 milyar TL; 16% Kaynak: BDDK 9 Bankalar ve katılım bankalarındaki mevduatın da büyük bölümü az sayıda hesapta bulunuyor. 9 BDDK’nın verilerine göre, bankalardaki mevduatın yüzde 51’i, 1 milyon lira ve üzerinde mevduat bulunan 93 bin hesapta bulunuyor. 9 İçerisinde 10 bin liraya kadar mevduat bulunan 61 milyon 510 bin hesapta ise toplam mevduatın sadece yüzde 3,6’sı tutuluyor. Bankalardaki Mevduatın Hesap Büyüklüklerine Göre Dağılımı (Aralık 2015) On Bin TL’ye Kadar On Bin-Elli Bin TL arası Elli Bin-İki yüz elli Bin TL arası İki yüz elli Bin - Bir Milyon TL Bir Milyon TL Üzeri Toplam Mart 2016 Hesap sayısı (Bin adet) 61.510 4.552 2.041 398 93 64.658 Mevduat (Milyon TL) 42.152 112.788 222.453 188.800 594.661 1.160.855 Hesabın Payı % Mevduatın Payı % 89,67 6,64 2,98 0,58 0,14 100,0 3,63 9,72 19,16 16,26 51,23 100,00 Sayfa | 142 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ HİSSE SENETLERİNİN YÜZDE 78’İ BÜYÜK YATIRIMCILARIN Yerli Yatırımcıların İMKB'de Sahip Olduğu Hisse Senetlerinin Büyüklük Dağılımı (Aralık 2015) 10.000 TL'ye kadar 1% 10.00050.000 TL Arası 4% 50.000-250.000 TL 8% 250.000 -1.000.000 TL Arası 9% 1.000.000 TL Üzeri 78% Kaynak: Merkezi Kayıt Kuruluşu 9 İMKB’de işlem gören hisse senetlerine yapılan yatırımların da çok büyük bir bölümü yüksek miktarlı hesaplarda bulunuyor. 9 Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun verilerine göre İMKB’de yerli yatırımcılara ait hisse senetlerinin yüzde 78’i sadece 4 bin 845 hesapta bulunuyor. 9 10 bin liraya kadar olan 894 bin bin hesapta bulunan hisse senetlerinin payı ise yüzde 1’de kalıyor. Borsa'daki Hisse Senetlerinin Hesap Büyüklüklerine Göre Dağılımı (Aralık 2015) Hesap sayısı (Adet) On Bin TL’ye Kadar On Bin-Elli Bin TL arası Elli Bin-İki yüz elli Bin TL arası İki yüz elli Bin - Bir Milyon TL Bir Milyon TL Üzeri Toplam Mart 2016 808.859 150.691 69.660 15.523 4.845 1.049.578 Portföy (Milyon TL) 894 3.572 7.320 7.310 66.017 85.114 Hesabın Payı % Portföyün Payı % 77,07 14,36 6,64 1,48 0,46 100,00 1,05 4,20 8,60 8,59 77,56 100,00 Sayfa | 143 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE SERVETİN EN ADALETSİZ DAĞILDIĞI ÜLKELERDEN BİRİ En Zengin Yüzde 10'luk Kesimin Toplam Servetten Aldığı Pay(%) Rusya Türkiye HongKong Endonezya Filipinler Tayland ABD Hindistan Peru Brezilya Mısır İsviçre Malezya Arjantin Güney Afrika Şili İsveç Danimarka Çek Cumhuriyeti İsrail Suudi Arabistan Norveç Kolombiya Meksika Çin Avusturya Polonya Kore Tayvan Almanya BAE Singapur İrlanda Portekiz Yeni Zelanda Kanada Yunanistan İspanya Hollanda Finlandiya İngiltere Fransa İtalya Avustralya Japonya Belçika 84,8 77,7 77,5 77,2 76,0 75,0 74,6 74,0 73,3 73,3 73,3 71,9 71,8 71,8 71,7 68,9 68,6 67,5 67,3 67,3 66,4 65,8 65,2 64,4 64,0 63,8 62,8 62,8 62,0 61,7 60,4 59,6 58,5 58,3 57,0 57,0 56,1 55,6 54,8 54,5 54,1 53,1 51,5 51,1 48,5 47,2 0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 80,0 90,0 Kaynak: Credit Suisse, Global Wealth Report 2014 Mart 2016 Sayfa | 144 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ SERVET GİDEREK KÜÇÜK BİR AZINLIĞIN ELİNDE TOPLANIYOR Türkiye'de Servetin Dağılımı (%) 77,7 66,7 70,2 80 60 40 33,3 20 29,8 22,3 0 Yüzde 90'ın Aldığı Pay En Zengin Yüzde 10'un Aldığı Pay Kaynak: Credit Suisse, Global Wealth Report 2014 9 Credit Suisse’in hazırladığı “Küresel Servet Raporu” gelir dağılımı en adaletsiz ülkelerden biri olan Türkiye’de aynı durumun servet dağılımında da yaşandığını gösteriyor. AKP döneminde, yoksullardan zenginlere doğru önemli bir servet transferi yaşandığını ve servetin giderek küçük bir azınlığın elinde toplandığını gösteriyor. 9 Yapılan çalışmanın sonuçlarına göre 2000 yılında yüzde 66,7 olan en zengin yüzde 10’luk kesimin sahip olduğu servetin ülkenin toplam serveti içerisindeki payı, 2007 yılında yüzde 70,2’ye, 2014 yılında ise yüzde 77,7’ye yükseldiğini gösteriyor. 9 Türkiye, bu haliyle Rusya’dan sonra Dünya’da servetin en adaletsiz dağıldığı ikinci ülke konumunda bulunuyor. Özelleştirmeler ve kamu yatırımlarına ilişkin ihalelerini AKP döneminde belli grupların kazanması ve yolsuzlukların bu sonuçta etkili olduğu tahmin ediliyor. Mart 2016 Sayfa | 145 100.000 80.000 60.000 40.000 20.000 0 45.000 40.000 35.000 30.000 25.000 20.000 15.000 10.000 5.000 0 108.823 86.764 83.876 77.961 67.913 61.765 60.778 60.328 54.987 52.933 50.394 49.887 48.741 47.657 44.488 43.045 31.580 31.245 29.091 28.290 24.774 18.761 18.465 17.733 17.299 14.579 13.277 10.919 9.056 8.797 8.663 7.680 6.844 3.412 3.251 120.000 ABD İsviçre Japonya Belçika Hollanda Kanada Lüksemburg İngiltere İsveç İtalya İsrail Almanya Avusturya Fransa Avustralya Danimarka İzlanda İrlanda Portekiz Kore Yeni Zelanda İspanya Finlandiya Slovenya Şili Çek Cum. Yunanistan Macaristan Polonya Meksika Norveç Slovak Cum. Estonya Brezilya Rusya Türkiye 140.000 Hanehalkı Net Kullanılabilir Gelir (Dolar) 41.355 38.951 33.492 33.491 31.588 31.252 31.173 29.365 29.185 28.799 28.307 27.927 27.888 27.029 26.491 26.111 25.908 25.166 23.965 23.917 23.815 22.477 22.104 20.086 19.510 19.326 19.292 18.575 18.404 17.852 17.503 15.442 15.167 14.533 14.095 13.085 11.664 145.769 160.000 ABD Lüksemburg Norveç İsviçre Avustralya Almanya Avusturya Kanada İsveç Fransa Belçika Finlandiya Hollanda İngiltere Danimarka Japonya OECD - Ort İtalya İzlanda İrlanda Yeni Zelanda İspanya İsrail Portekiz Kore Slovenya Rusya Yunanistan Çek Cum. Polonya Slovak Cum. Macaristan Estonya Şili Türkiye Meksika Brezilya GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ MALİ ZENGİNLİKTE OECD’NİN EN SONUNCUSU Hanehalkı Mali Zenginliği (Dolar) Kaynak: OECD, TÜİK 9 OECD'nin üye 34 ülke ile birlikte Brezilya ve Rusya için hesapladığı “Daha İyi Yaşam Endeksi”nde Türkiye mali zenginlikte en sonda yer aldı. Hanehalkı kullanılabilir gelir de ise Brezilya ve Meksika dışındaki tüm ülkelerin altında kaldı. Kaynak: OECD, TÜİK Mart 2016 Sayfa | 146 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ENFLASYON BEŞ YILDIR HEDEFİN ÜZERİNDE Yıllık Enflasyon (TÜFE; %) 40,00 35,00 Hedef (TÜFE) 30,00 25,00 20,00 15,00 9,58 10,00 5,00 0,00 TÜFE Hedef (TÜFE) 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 29,70 18,40 2002 9,35 7,72 9,65 8,39 10,06 6,53 6,40 10,45 6,16 7,40 8,17 8,81 9,58 12,0 8,0 5,0 4,0 4,0 7,5 6,5 5,5 5,0 5,0 5,0 5,0 5,0 Hedef (TÜFE) 35,0 20,0 Kaynak: TÜİK 9 Para politikasını “enflasyon hedeflemesi rejimi” stratejisine göre sürdürmeye çalışan Türkiye, Merkez Bankası’nın siyasi otorite karşısındaki bağımsızlığını fiili olarak yitirmeye başladığı son beş yılda, bir türlü enflasyonu hedeflenen düzeye yaklaştıramıyor. 9 2010 yılında yüzde 5,5 olan hedefe rağmen enflasyon (TÜFE) yüzde 10,45, sonraki yıllarda ise yüzde 5’lik hedefe rağmen, 2012 yılında yüzde 6,16, 2013 yılında yüzde 7,4, 2014 yılında da yüzde 8,17, 2015 yılında da yüzde 8,81 oldu. 9 Enflasyon 2016 yılına da hızlı bir yükseliş eğilimiyle başladı. Yıllık enflasyon Ocak 2016 sonunda yüzde 9,58’e kadar yükseldi. 2016 yılında da yüzde 5 enflasyon hedefleniyor. 9 Özellikle dar ve sabit gelirlilerin harcamalarının büyük bölümünü oluşturan birçok temel üründe fiyat artışları bu dönemde kaydedilen enflasyonun oldukça üzerinde gerçekleşti. 9 Hükümet vergi gelirlerini artırabilmek için halkın kullandığı birçok temel ürünün fiyatının yüksek kalmasına göz yumdu hatta ÖTV artışları yoluyla fiyat artışına kendisi neden oldu. Mart 2016 Sayfa | 149 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ HALKIN ENFLASYONU DAHA YÜKSEK Enflasyon ve Gıda Enflasyonu (2003=100) 300 293 261 250 200 150 100 100 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Enflasyon 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Gıda Enflasyonu Kaynak: TÜİK 9 TÜİK’in enflasyonu hesaplarken kullandığı sepette gıda harcamalarının payı yüzde 23,68, konutla ilgili harcamaların payı ise yüzde 15,93 olarak dikkate alınıyor. Oysa en yoksul yüzde 10’luk kesim harcamalarının yüzde 30,9’unu gıdaya, yüzde 34,8’ini de konut ve kiraya ayırıyor. 9 Son yıllarda hem gıdada hem de konutla ilgili harcamalarda fiyat artışları genel enflasyonun üzerinde seyrediyor. 2003 yılında 100 olan yıllık ortalama TÜFE’e endeksi 2015 sonunda 261’e çıkarken, yine 2003 yılında 100 olan gıda fiyatları endeksi ise 293’e yükseldi. 9 Diğer bir ifadeyle ortalama enflasyonun yüzde 161 olduğu 2003-2015 yılları arasında gıda fiyatları yüzde 193 oranında artış kaydetti. 9 Konut harcamalarıyla ilgili endeks ise aynı dönemde 299’a çıktı. Diğer bir ifadeyle, genel enflasyonun yüzde 161 olduğu 2003-2015 yılları Mart 2016 Sayfa | 150 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ arasında konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar için yapılan toplam harcamalar ise yüzde 200’e yakın oranda artış gösterdi. Enflasyon ve Konutla İlgili Harcamalar (2003=100) 300 299 261 250 200 150 100 100 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Enflasyon 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Konut Harcamaları Kaynak: TÜİK 9 Enflasyondan çok daha yüksek oranda artan bu iki harcama kaleminin (gıda ve konut) yoksulların harcamaları içerisindeki payının toplamda yüzde 65,7 gibi oldukça yüksek bir ağırlığa sahip olması, yoksul kesimin yaşadığı gerçek enflasyonun, ortalama enflasyona göre oldukça yüksek seyrettiğine işaret ediyor. 9 Bu nedenle de TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları özellikle yoksul kesimlerin yaşadığı gerçek enflasyonu gizliyor. Mart 2016 Sayfa | 151 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ENFLASYON BİRÇOK ÜLKEDEN HALA YÜKSEK Bazı Ülkelerde Enflasyon (TÜFE, 2015 Yıllık Değişim; %) 12,9 Rusya Mısır Brezilya Türkiye Kolombiya Hindistan Güney Afrika Şili Peru Endonezya Pakistan Malezya Suudi Arabistan Norveç Meksika İzlanda Avustralya Çin Kanada Filipinler Belçika Güney Kore Lüksemburg Avusturya Macaristan Vietnam Hollanda Danimarka Portekiz Japonya Almanya Fransa İngiltere Çek Cumhuriyeti Yeni Zelanda İsveç İspanya İtalya İrlanda Tayvan Letonya Litvanya Finlandiya Slovenya Slovakya Polonya Singapur Estonya Tayland İsrail İsviçre Yunanistan -2,6 11,1 10,7 8,8 6,8 5,6 5,2 4,4 4,4 3,4 3,2 2,7 2,3 2,3 2,1 2,0 1,7 1,6 1,6 1,5 1,5 1,3 1,1 1,0 0,9 0,8 0,7 0,5 0,4 0,3 0,3 0,2 0,2 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 -0,1 -0,1 -0,2 -0,4 -0,5 -0,5 -0,6 -0,9 -0,9 -1,0 -1,3 -3,0 -1,0 1,0 3,0 5,0 7,0 9,0 11,0 13,0 Kaynak: The Economist Mart 2016 Sayfa | 152 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ BİRÇOK GIDA MADDESİNDE FİYAT ARTIŞI ENFLASYONU SOLADI Bazı Gıda Maddelerinde Yıllık Fiyat Artışı (2015; %) 107,9 Zeytinyağı Sarımsak Yeşil Soğan Ispanak Dolmalık Biber Karnabahar Yer Fıstığı Sivri Biber Kuru Soğan Çarliston Biber Limon Badem İçi Pırasa Mercimek Baharat Sakatat Kabak Kuru Üzüm Dana Eti Domates Ayçiçek Yağı Patlıcan Balık Kırmızı Lahana Hazır Çorbalar Beyaz Lahana Kahve Çay Marul Nohut Mandalina Yumurta Koyun Eti Ceviz İçi Konserveler Reçel Çikolata Krem Mısırözü Yağı Zeytin Dondurma Muz Portakal Salam Leblebi Baklava Tulum Peyniri Tuz Su Kola Maydonoz Pasta Çikolata Madlen Kesme Şeker Çikolata Tablet Kabartma Maddeleri Toz Şeker Sirke 59,7 57,9 48,0 43,9 43,7 42,5 41,4 37,7 34,4 32,0 30,2 30,0 27,7 25,6 25,0 24,3 23,7 23,4 23,0 20,8 20,1 18,6 17,7 17,4 17,4 16,8 16,7 16,7 16,6 16,5 16,5 15,1 14,9 14,7 14,5 13,9 13,4 13,3 12,7 12,6 12,3 12,2 11,8 11,4 11,1 11,0 10,9 10,6 10,4 10,1 9,9 9,5 9,4 9,3 9,2 9,1 0,0 20,0 40,0 60,0 80,0 100,0 120,0 Kaynak: TÜİK Mart 2016 Sayfa | 153 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ AÇLIK SINIRI YÜZDE 280 ORANINDA ARTTI Dört Kişilik Ailenin Açlık Sınırı (Yıl sonu;TL) 1500 1385 1232 1300 1082 1100 900 700 500 1.447 380 460 514 543 615 688 740 795 868 940 985 300 100 -100 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 (*) Kaynak: Türk-İş (*) Ocak 9 Türkiye İsçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş) her ay düzenli olarak yaptığı hesaplamaya göre, dört kişilik bir ailenin dengeli ve düzenli beslenebilmesi için gereken parasal tutarı gösteren dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2002-2015 yılları arasında yüzde 264,4 oranında artış gösterdi. Aynı dönemde enflasyon ise yüzde 214,3 olarak gerçekleşti. 9 Ocak 2016 sonunda 1.447 liraya çıkan açlık sınırında AKP iktidarı döneminde yaşanan toplam artış yüzde 280’i buldu. 9 Aralık 2002’de dört kişilik bir aile ortalama 380 liralık harcamayla dengeli ve düzenli beslenebiliyordu. Bu tutar 2015 yılı sonunda 1.385 lira Ocak 2016’da ise 1.447 lira olarak hesaplandı. Mart 2016 Sayfa | 154 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ YOKSULLUK SINIRI YÜZDE 308 BÜYÜDÜ Dört Kişilik Ailenin Yoksulluk Sınırı (Yıl Sonu; TL) 5000,0 4512,3 4714,0 4500,0 4014,2 4000,0 3523,1 3500,0 3063,2 3208,5 2826,7 3000,0 2500,0 2241,2 2409,4 2588,4 2004,0 2000,0 1500,0 1382,8 1562,0 1768,6 1155,0 1000,0 500,0 0,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016(*) Kaynak: Türk-İş (*) Ocak 9 Dört kişilik ailenin beslenme harcamalarının yanı sıra, giyim, barınma, eğitim, kültür, sağlık, ulaşım ve diğer harcamaları dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk sınırı ise 2002-2015 yılları arasında yüzde 290,7 oranında artış kaydetti. Yoksulluk sınırında yaşanan artış aynı dönemdeki enflasyonun oldukça üzerinde gerçekleşti. 9 2002 sonunda 1.155 lira olan yoksulluk sınırı 2015 yılı sonunda 4.512,3 liraya yükselirken, Ocak 2016 sonunda ise 4 bin 714 lira olarak gerçekleşti. 9 Yoksulluk sınırında AKP iktidarı döneminde yaşanan toplam artış ise yüzde 308’i buldu. Mart 2016 Sayfa | 155 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ EKMEĞİN FİYATI AKP DÖNEMİNDE YÜZDE 248,5 ARTTI Ekmek Fiyatı (TL/Kg) 4,00 3,59 3,37 3,50 2,92 3,00 2,61 2,50 2,14 2,00 2,18 2,03 2,10 1,69 1,42 1,50 1,03 1,15 1,18 1,22 1,00 0,50 0,00 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: TÜİK 9 Tüketici fiyatlarındaki toplam artışın yüzde 206 düzeyinde gerçekleştiği AKP döneminde ekmek fiyatlarında ise yüzde 240’a yakın oranda artış yaşandı. 9 2002 yılı sonunda Türkiye genelinde ortalama 1 lira olan bir kilo ekmeğin fiyatı 2015 sonunda 3,50 lira olarak gerçekleşti. 9 Büyük şehirlerde 2016 yılı başından itibaren yapılan yüzde 33 oranındaki zamla birlikte bir kilo ekmeğin fiyatının 4,5 lirayı geçtiği hesaplanıyor. Mart 2016 Sayfa | 156 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ HAM PETROL FİYATLARINDAKİ DÜŞÜŞ AKARYAKITA YANSIMIYOR Kurşunsuz Benzinin Fiyatı (TL/LT) 4,89 5,00 4,62 3,84 4,00 3,37 3,50 3,06 3,00 2,56 2,76 2,78 2,30 2,50 2,00 4,28 4,31 4,25 4,25 4,50 1,66 1,76 1,50 1,00 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 Kaynak: TÜİK 9 AKP döneminde benzin fiyatları yüzde 156 oranında artış kaydetti. 2002 sonunda 1,66 TL olan benzin fiyatı 4,25 TL’ye çıktı. Motorin Fiyatı (Litre/TL) 5,00 4,53 4,20 4,50 3,85 4,00 3,25 3,50 3,00 2,50 2,00 1,50 1,80 2,02 2,23 2,52 2,44 3,85 3,45 3,52 2,68 1,30 1,36 1,00 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 9 AKP döneminde motorinin litre fiyatı da yüzde 170 oranında artarak 1,30 TL’den 3,97 TL’ye yükseldi. 9 Son bir yılda ham petrol fiyatlarında yüzde 43 oranında düşüş yaşanmasına rağmen, aynı dönemde benzin fiyatında yüzde 1, motorin fiyatında ise yüzde 8,5 düşüş yaşandı. Mart 2016 Sayfa | 157 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ AKARYAKITTA YÜKSEK FİYATIN NEDENİ VERGİ Akaryakıtta ÖTV Miktarı (TL/LT) 2,5000 2,1765 2,0000 1,5780 1,5945 1,5000 1,2100 1,0000 0,7934 0,5341 0,5670 0,3696 0,5000 0,0052 0,0230 0,0000 Benzin(Litre) Motorin (Litre) LPG (Kilo) 2002 2012 Otogaz (Kilo) Doğalgaz (Metreküp) 9 Türkiye’deki AKP döneminde dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanan ülke haline geldi. 9 Bu gelişmede hükümetin akaryakıttan alınan özel tüketim (ÖTV) miktarlarını yüzde 200’e yakın oranlarda artırmasından kaynaklandı. 9 2002-2012 yılları arasında ÖTV benzinde yüzde 174,3, motorinde yüzde 198,5, LPG’de yüzde 227, oto gazda yüzde 178,3, doğalgazda yüzde 344,8 oranında arttı. 9 Türkiye’de son yıllarda akaryakıt fiyatlarının yüksek seyretmesini sadece ham petrol fiyatlarının artışıyla açıklamak gerçeğin bir kısmını gizliyor. Oysa hükümet, ham petrol fiyatlarının akaryakıt fiyatları üzerinde zam baskısı yaptığı dönemlerde ÖTV miktarlarını indirerek fiyat istikrarı sağlayabilirdi. Mart 2016 Sayfa | 158 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ VERGİLERİN PAYI BENZİNDE YÜZDE 66, MOTORİNDE YÜZDE 60 Akaryakıtta Fiyat Oluşumu (TL/LT) 5 4,33 4,31 4 3 2,84 3,53 3,55 2,13 2,14 2,84 2 1 0,43 0,43 0,47 0,49 0,99 0,99 0,89 0,89 0 Benzin (95) Benzin(Diğer) Motorin Motorin(Diğer) Ürün Fiyatı Toptancı Marjı Gelir Payı Dağıtıcı ve Bayi Marjı Toplam Vergi Satış Fiyatı Kaynak: EPDK Fiyatlandırma Raporu Ağustos 2015 9 Türkiye’nin dünyadaki hemen hemen tüm ülkelerden daha pahalı akaryakıt kullanmasının altında bu ürünler üzerindeki yüksek dolaylı vergiler yatmaktadır. 9 Vatandaşın benzin için ödediği her 100 liranın 66 lirası, motorin için ödediği 100 liranın da 60 lirası KDV ve ÖTV olarak devlete gitmektedir. Benzin 95 Oktan Vergi; 2,84 TL; 66% Vergisiz Fiyat; 1,47 TL; 34% Motorin Vergi; 2,13 TL; 60% Vergisiz Fiyat; 1,40 TL; 40% Not: Rafineri, dağıtıcı ve bayi payları vergisiz fiyata dâhildir. Mart 2016 Sayfa | 159 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ELEKTRİK, GAZ, SU VE KÖMÜRE İNSAFSIZ ZAM Elektrik Fiyatı (Kuruş/KWh) 45,00 41,73 39,08 39,08 40,00 35,70 35,85 35,00 29,58 30,00 26,43 26,72 24,24 25,00 20,00 15,78 15,00 16,00 15,59 15,56 16,00 15,73 10,00 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 Kaynak: TÜİK 9 AKP döneminde ailelerin ısınma, aydınlanma, su ve benzeri barınmayla ilgili zorunlu harcamalarına devlet eliyle çok yüksek oranlarda zamlar yapıldı. 2002 yılından sonra konutlarda kullanılan elektriğin vergiler ve diğer kalemler dâhil fiyatı yüzde 164,2 oranında arttı. Elektriğin 15,8 Kuruş olan kilovat fiyatı 41,73 Kuruşa kadar çıktı. Kömür Ücreti (TL/Ton) 700,0 579,81 596,87 530,2 542,1 549,3 600,0 475,9 500,0 465,5 402,3 400,0 303,2 322,3 300,0 192,3 385,9 237,7 214,9 234,6 200,0 100,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 9 Konutlarda ısınmak için kullanılan kömürün Türkiye genelindeki ortalama fiyatı da AKP döneminde yüzde 210,4 oranında artırıldı. 2002 yılında 192,3 lira olan kömür fiyatı 2015 yılı sonunda 597 liraya çıktı. Mart 2016 Sayfa | 160 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ 9 Aynı dönemde konutlarda kullanılan doğalgaz fiyatlarında yaşanan artış ise yüzde 208, olarak gerçekleşti. Doğalgazın 38,8 kuruş olan metreküp fiyatı Aralık 2015’te 119,5 kuruş oldu. Doğalgaz Fiyatı (Kuruş/Metreküp) 120,0 110,0 100,0 90,0 80,0 70,0 60,0 50,0 40,0 30,0 20,0 107,4 105,6 116,7 119,5 107,0 82,1 71,6 61,0 49,0 61,0 71,3 40,8 38,8 32,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 9 Benzin ve motorin gibi ürünlerde olduğu gibi doğalgaz da devletin önemli vergi kaynaklarından birini oluşturuyor. Doğalgaz Tüketici Fiyat Oluşumu Dağıtım Payı; 8,00% KDV+ÖTV; 17,50% BOTAŞ Satış Fiyatı; 74,50% Kaynak: EPDK “Doğalgaz alamadığı için kömürden zehirlenenlerin” haberlerinin manşetleri süslediği bir ülkede vatandaşın doğalgaz için ödediği her 100 liranın da yaklaşık 20 lirası KDV ve ÖTV adı altında devlete aktarılıyor olması düşündürücüdür. 9 AKP döneminde önemli ölçüde zamlanan bir başka ürün de tüp gaz oldu. Çoğunlukla mutfaklarda kullanılan 12 kilogramlık tüp gazın fiyatı 21,44 liradan 64,5 liraya kadar çıktı. Bu dönemde tüp gaz fiyatlarında yüzde 201 oranında artış yaşandı. Mart 2016 Sayfa | 161 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ 12 Kg Tüpgaz Fiyatı (TL) 80,0 73,4 66,4 70,0 60,6 60,0 45,6 50,0 40,3 40,9 40,0 30,0 64,5 62,6 64,5 55,9 30,3 34,3 21,4 21,2 23,1 20,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 Kaynak: TÜİK 9 Belediyeler tarafından sağlanan su fiyatlarında da bu dönemde yüzde 174 oranında artış kaydedildi. Türkiye ortalaması esas alınarak yapılan belirlemelere göre 2002 yılında 1,44 TL olan suyun metreküp fiyatı 2015’te 3,94 TL’ye kadar çıktı. Konut Su Fiyatları (TL/Metreküp) 4,50 3,94 4,00 3,37 3,50 3,04 3,00 2,66 2,50 2,11 2,00 1,44 1,63 1,75 1,62 1,78 1,85 2007 2008 2,78 2,32 1,46 1,50 1,00 2002 2003 2004 2005 2006 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: TÜİK Mart 2016 Sayfa | 162 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ İŞÇİ EMEKLİ AYLIĞI 26 GÜNLÜK BESLENMEYİ KARŞILIYOR İşçi Emekli Aylıkları ve Açlık Yoksulluk Sınırı (TL) 5.000 4.714 4.500 4.000 2.196 2.049 1.007 1.100 1.242 1.417 2009 923 2008 852 2007 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 1.191 2006 782 2005 692 608 1.090 2004 575 1.031 2003 527 943 2002 477 865 401 717 500 332 575 1.000 240 462 1.500 450 805 2.000 1.301 2.500 1.877 3.000 2.381 3.500 1.447 0 En Düşük İşçi Emekli Aylığı En Yüksek İşçi Emekli Aylığı Açlık Sınırı Yoksulluk Sınırı Kaynak: SGK, Türk-İş 9 2002 yılından sonra refah artışından pay alamayan işçi (eski SSK) emeklilerine Ocak ayında yapılan 100 liralık seyyanen zamla birlikte ödenen en düşük aylık 1.242 TL oldu. Bu zamlı tutar bile Türk-İş’in Ocak 2016 için ortalama 1.447 TL olarak hesapladığı dört kişilik ailenin açlık sınırının yüzde 86’sını karşılıyor. 9 Buna göre işçi emeklilerine ödenen en düşük aylık, dört kişilik bir ailenin 26 günlük beslenmesine güçlükle yetiyor. 9 Ocak 2016’da 2.381 liraya yükselen en yüksek işçi emekli aylığı ise aynı ay için 4 bin 714 lira olarak hesaplanan yoksulluk sınırının ise ancak yüzde 50’sini karşılayabiliyor. Mart 2016 Sayfa | 165 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ BAĞ-KUR EMEKLİSİNİN AYLIĞI 18 GÜNLÜK BESLENMEYE YETİYOR Bağımsız Çalışan Emekli Aylıkları ve Açlık ve Yoksulluk Sınırı (TL) 5.000 4.714 4.500 4.000 3.500 2.500 2.000 1.500 500 66 1.000 370 166 470 201 569 232 651 249 700 274 763 300 835 317 883 391 976 469 1.078 510 1.174 553 1.271 603 1.388 747 1.487 876 1.645 3.000 1.447 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 En Düşük Bağımsız Çalışan Emekli Aylığı En Yüksek Bağımsız Çalışan Emekli Aylığı Açlık Sınırı Yoksulluk Sınırı Kaynak: SGK ve Türk-İş 9 Bağımsız çalışan (eski Bağ - Kur) emeklilerine 2016 yılı başından itibaren zamlı olarak ödenmeye başlanan en düşük 876 liralık aylık (1’ici basamak) açlık sınırının yüzde 60’ını zor karşılıyor. 9 Diğer bir ifadeyle serbest çalışanların emeklilerine ödenen en düşük aylık dört kişilik bir ailenin sadece 18 günlük beslenme harcamasına yetiyor. 9 Bağımsız çalışanlara ödenen 1.645 liralık en yüksek (24’üncü basamak) emekli aylığı ise yoksulluk sınırının ise ancak yüzde 35’ini karşılayabiliyor. Mart 2016 Sayfa | 166 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ MEMUR EMEKLİ AYLIĞI AÇLIK SINIRINI ZOR KARŞILIYOR Memur Emekli Aylığı ve Açlık ve Yoksulluk Sınırı (TL) 7.000 5.779 6.000 4.781 5.000 4.000 3.000 2.088 2.243 2.532 2.751 2.959 3.215 3.731 3.431 3.968 4.305 2.000 1.000 377 448 513 577 620 689 743 810 864 6.172 5.129 5.274 939 4.714 1.554 1.261 1.456 1.042 1.118 1.447 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 En Düşük Memur Emekli Aylığı En Yüksek Memur Emekli Aylığı Açlık Sınırı Yoksulluk Sınırı 2015 2016 Kaynak: SGK ve Türk-İş 9 Memur emeklilerinin 2016 yılı başında eline geçen 1.554 liralık en düşük aylık, Ocak 2016 için 1.447 lira olarak hesaplanan dört kişilik bir ailenin açlık sınırını güçlükle karşılıyor. 9 Memur emeklilerine Ocak 2016 itibariyle ödenen 6 bin lira düzeyindeki en yüksek aylık ise aynı ay 4 bin 714 lira olarak hesaplanan açlık sınırının üzerinde yer alıyor. 9 En düşük memur emekli aylığı açlık sınırını güçlükle karşılarken en yüksek emekli aylığının yoksulluk sınırının yüzde 30 üzerinde seyretmesi, hem memur emeklileri arasındaki, hem de tüm emekliler arasındaki büyük adaletsizliği ortaya koyuyor. Mart 2016 Sayfa | 167 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ASGARİ ÜCRET 22 GÜNLÜK BESLENMEYE YETİYOR Asgari Ücret ve Açlık ve Yoksulluk Sınırı (TL) 5.000 4.714 4.500 4.000 3.500 3.000 546 599 659 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 1.301 503 2005 1.001 419 2004 804 380 2003 350 2002 318 500 226 1.000 184 1.500 740 2.000 891 2.500 2015 2016 1.447 0 Asgari Ücret Açlık Sınırı 2014 Yoksulluk Sınırı Kaynak: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türk-İş 9 2016 yılı başında net 1.300 liraya çıkarılan asgari ücret Türk-İş’in aynı ay için hesapladığı 1.447 liralık açlık sınırının ancak yüzde 89’unu karşılayabiliyor. 9 Buna göre asgari ücret dört kişilik bir ailenin ancak 27 günlük beslenmesine yetiyor. 9 Asgari ücret yoksulluk sınırının ise üçte birinden bile az bir büyüklük oluşturuyor. 9 AKP’nin son 13 yıllık döneminde asgari ücret ve emekli aylıkları ile yoksulluk sınırı arasındaki farkın giderek açıldığı gözleniyor. Mart 2016 Sayfa | 168 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE DÜŞÜK ASGARİ ÜCRETİ UYGULAYAN ÜLKELERDEN BİRİ 1.467 214 184 233 215 350 366 405 234 157 200,00 353 400,00 370 430 408 518 431 684 1.502 1.473 600,00 618 800,00 764 1.000,00 728 1.200,00 1.155 1.400,00 1.529 1.600,00 1.508 1.923 1.800,00 1.546 2.000,00 Çeşitli Ülkelerde Brüt Asgari Ücret (Euro) 0,00 Kaynak: Eurostat 9 Çalışan ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını sağlayacak en düşük ücret “olarak tanımlanan” ve en önemli sosyal koruma mekanizmalarından biri olan asgari ücret diğer ülkelerin oldukça gerisinde kalıyor. 9 Eurostat’ın Ocak 2016 itibariyle geçerli olan asgari ücret tutarlarına göre yaptığı belirlemelere göre Türkiye 518 Euro’luk brüt aylık asgari ücretle AB ülkeleri içerisinde düşük sayılabilecek düzeyde asgari ücret uygulayan ülkeler arasında kalıyor. 9 Türkiye’de asgari ücret Portekiz, İspanya, Slovenya, Yunanistan, İngiltere, Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, İrlanda ve Lüksemburg gibi ülkelerin oldukça altında seyrediyor. Mart 2016 Sayfa | 169 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TARIM BÜYÜMEDE EN İSTİKRARSIZ SEKTÖR OLDU Tarım Sektöründe Büyüme Hızı (%) 12,0 10,0 8,0 9,3 6,2 4,6 6,0 3,1 6,6 4,0 3,5 3,7 2,0 2,4 1,3 2,7 0,0 -1,9 -2,0 -2,2 -4,0 -6,0 -7,0 -8,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Tarım Sektörü Büyüme Hızı 2009 2010 2011 2012 2013 2014 GSYH Büyüme Hızı Kaynak: TÜİK 9 Dünya Bankası ve IMF’nin 2000’li yılların başında Türkiye’ye dayattığı ve AKP hükümeti tarafından uygulanan tarımsal politikalar tarım sektöründe önemli bir istikrarsızlığa yol açtı. 2003 yılından 2008 yılına kadar tarım sektörünün büyüme hızı Türkiye ekonomisinin büyüme hızının altında kaldı. 9 2011 yılında da Türkiye ekonomisi yüzde 8,8 oranında büyürken, tarım sektörünün büyüme hızı yüzde 6,2 oldu. 2013 yılında ise tarım sektörü yüzde 3,1 büyürken, GSYH büyüme hızı yüzde 4,1 oldu. 2014 yılında da Türkiye ekonomisi yüzde 2,9 büyürken tarım sektörü yüzde 1,9 oranında küçüldü. 9 2002-2014 yılları arasında Türkiye ekonomisi toplam yüzde 73,9 oranında büyürken, tarım sektörünün toplam büyüme hızı yüzde 24,4’te kaldı. Mart 2016 Sayfa | 173 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TARIMIN EKONOMİ İÇERİSİNDEKİ PAYI KÜÇÜLÜYOR Tarım Sektörünün GSYH İçerisindeki Payı (%) 12,5 12,2 12,0 11,4 11,5 11,0 10,7 10,6 10,5 10,1 10,0 10,0 9,4 9,3 9,5 9,3 9,2 9,2 8,9 8,8 9,0 8,5 8,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 Kaynak: TÜİK 9 Ekonominin diğer sektörlerinden daha düşük oranda büyüyen tarım sektörünün, buna bağlı olarak ekonomi içerisindeki payı da küçüldü. 9 Tarım sektörü 2002 yılında Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılasına yüzde 12,2 oranında katkı sağlıyordu. 9 Tarımın ekonomi içerisindeki payı AKP döneminde sistemli bir şekilde aşağı doğru gitti ve 2007 yılında yüzde 8,9’a kadar geriledi. 9 Türkiye ekonomisinin genel olarak yüzde 4,8 oranında küçüldüğü 2009 yılında tarımın payı yüzde 10,1’e yükselmekle birlikte izleyen yıllarda yeniden azaldı ve 2014 yılında yüzde 8,8 olarak gerçekleşti. 9 Türkiye nüfusunun faaliyetlerden yaklaşık sağladığı dörtte dikkate birinin alındığında, geçimini kırsal tarımsal kesimdeki yoksulluğun boyutu ortaya çıkıyor. Mart 2016 Sayfa | 174 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TARIMDA YARATILAN KATMA DEĞER DİĞER SEKTÖRLERİN ÜÇTE BİRİ Tarım Sektörünün Üretim ve İhracatı (Milyon Dolar) 70.000 61.806 61.981 60.737 61.744 56.422 60.000 49.494 50.000 57.166 50.997 45.046 43.494 37.007 40.000 17.534 16.576 15.309 12.089 10.545 10.689 9.084 5.969 4.860 3.735 10.000 8.001 23.712 20.000 7.722 30.000 14.534 30.260 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 Üretim 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 İhracat Kaynak: TÜİK 9 Toplam milli geliri 2014 yılında, Türkiye’nin milli geliri 800 milyar dolara gerilerken, Türkiye’nin, tarım sektörünün yarattığı katma değer ise 57,2 milyar dolara düştü. GSYH’deki 23 milyar dolarlık küçülmenin 3,5 milyar doları tek başına tarım sektöründen kaynaklandı. 9 Türkiye’nin nüfusunun ve istihdamının beşte birini sağlayan tarım sektöründe çalışan başına yaratılan katma değer 2014 yılında 10,5 bin dolar düzeyinde kalırken, tarım dışı sektörlerde bu rakam 36,3 bin dolara yaklaştı. 9 Bu arada tarım sektörünün (işlenmiş gıda dâhil) ihracatı ise 2014 yılında 17,5 milyar dolara yükseldi. Mart 2016 Sayfa | 175 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TARIM İSTİHDAMIN BEŞTE BİRİNİ SAĞLIYOR Tarım Sektörünün Ekonomi ve İstihdam İçindeki Payı (%) 34,9 33,9 33,0 29,1 28,0 25,5 23,3 23,0 22,5 22,4 23,3 23,1 23,3 22,1 21,2 21,1 18,0 13,0 12,2 11,4 10,7 10,6 10,0 10,1 8,9 9,3 2007 2008 9,4 9,2 9,3 9,2 8,8 2010 2011 2012 2013 2014 8,0 2002 2003 2004 2005 2006 Ekonomi içindeki payı 2009 İstihdam İçindeki Payı Kaynak: TÜİK 9 Türkiye’nin üretimine katkısı yüzde 10’un altına inen tarım sektörünün istihdama katkısı ise hala önemini koruyor. 9 Ekonomi içerisindeki payı onda biri bile bulmayan tarım sektörü istihdamın ise beşte birini sağlıyor. 2014 yılında tarım sektörünün toplam istihdam içerisindeki payı yüzde 21,1 olarak gerçekleşti. 9 Türkiye’nin 2014 yılında toplam 25 milyon 933 bin kişi olan istihdamının 5 milyon 933 binini tarım sektöründe çalışanlar oluşturuyor. Mart 2016 Sayfa | 176 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ YEDİ TÜRK ÇİFTÇİSİ BİR ABD’Lİ ÇİFTÇİ KADAR ÜRETEMİYOR Sektörde Çalışan Kişi Başına Tarım Üretimi ($) 100.000 93.414 90.000 74.581 80.000 70.000 62.907 60.000 58.455 44.654 50.000 40.000 43.874 38.836 38.700 31.148 30.000 16.402 20.000 10.450 10.000 0 9 Türk tarımının ve kırsal kesimdeki yoksulluğun en önemli nedeni tarımda çalışan başına verimliliğin düşük olması. Tarımda çalışan bir kişi Türkiye’de yıllık 10 bin 450 dolarlık üretim yapıyor. 9 Oysa tarımda çalışan kişi başına, Avusturalya’da 93 bin, ABD’de 75 bin, Kanada’da 63 bin, Fransa’da 58 bin, İtalya’da 45 bin, Almanya’da 44 bin, İngiltere ve İspanya’da 39 bin, Japonya’da 31 bin dolarlık üretim yapılıyor. 9 ABD’de 2 milyon 333 bin tarım çalışanı, Türkiye’deki 5 milyon 470 bin tarım çalışanının 2,5 katı tarımsal üretim yapıyor. Türkiye’de 9 tarım çalışanı başına üretimi Avusturalya’da 1 tarım çalışanı yapıyor. Mart 2016 Sayfa | 177 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TARIM ALANLARI 12 YILDA 2,6 MİLYON HEKTAR DARALDI Tarım Alanları (Bin Hektar) 14.617 14.617 14.617 14.617 14.617 14.617 14.617 14.617 19.761 19.897 19.749 19.709 20.582 20.540 20.719 2003 21.164 22.399 2002 10.000 22.131 22.975 15.000 22.881 20.000 2.674 2.717 2.780 2.831 2.895 2.909 2.950 2.943 3.011 3.091 3.201 3.232 3.238 22.918 25.000 14.617 30.000 14.617 35.000 14.617 41.196 40.644 41.210 41.223 40.493 39.505 39.122 38.911 39.012 38.231 38.399 38.423 38.560 14.617 40.000 14.617 45.000 2013 2014 5.000 0 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Çayır ve mera Meyveler, içecek ve baharatbitkilerin alanı Sebze bahçeleri alanı Tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin alanı (Nadas dahil) Toplam tarım alanı Kaynak: TÜİK 9 Tarım sektöründe son 10 yıla damgasını vuran en önemli gelişme tarım alanlarının özellikle de tahıllar ve diğer bitkisel ürünler ekilen alanların önemli ölçüde daralması oldu. 9 TÜİK’in verilerine göre 2002 yılında 41 milyon 196 bin hektar olan Türkiye’deki tarım alanları, 2 milyon 636 bin hektar azalarak 2014 yılında 38 milyon 560 bin hektara kadar indi. 9 Buna göre Türkiye, 12 yılda Ankara’nın il sınırları kadar bir tarım toprağını kaybetti. 9 Tarım topraklarının kaybolmasına seyirci kalan Türkiye’nin tarımsal ürün ithalatının artması şaşırtıcı olmamalı. Mart 2016 Sayfa | 178 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE TARIMDA DA İTHALATÇI Türkiye'nin Tarım Ürünü İthalatı (Milyon Dolar) 16.000 14.427 13.444 12.753 12.457 13.951 14.000 12.000 10.259 9.979 10.000 7.384 8.000 6.000 4.227 4.000 4.735 5.009 7.612 5.440 3.110 2.000 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: TÜİK 9 Son 13 yıllık dönemde tam bir ithalat patlaması yaşayan Türkiye’de tarım ürünü (işlenmiş tarım ürünleri de dâhil) ithalatında da önemli bir artış kaydedildi. 9 Son yıllarda özellikle canlı hayvan ithalatıyla gündeme gelen Türkiye’nin, tarım ve hayvancılık, ormancılık ve tomrukçuluk, gıda ürünleri ve içecek ile tütün ürünleri ithalatı için 2015 yılında ödediği para 2002 yılındaki düzeyinin dört katına ulaştı. 9 2002 yılında 3,1 milyar dolar olan yıllık tarım ürünü ithalatı 2014 yılında 14,4 milyar dolarla rekor kırdıktan sonra 2015 yılında 12,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Mart 2016 Sayfa | 179 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TARIM ÜRÜNÜ İTHALATINA 12 YILDA 121 MİLYAR DOLAR ÖDENDİ 2003-2015 Yılları Arasındaki Tarım İthalatı Gıda ürünleri ve içecek; 47.085 Milyon Dolar Tütün ürünleri; 1.354 Milyon Dolar Ormancılık ve tomrukçuluk; 2.660 Milyon Dolar Tarım ve hayvancılık; 70.246 Milyon Dolar Kaynak: TÜİK 9 Türkiye 2003-2015 yıllarını kapsayan 13 yıllık dönemde tarım ürünü ithalatı için toplam 121 milyar dolarlık ödeme yaptı. 9 Nüfusunun hala önemli bir bölümün ekmeğini tarımsal faaliyetlerden sağladığı Türkiye’de bitkisel ve hayvansal ürün ithalatı için son 13 yılda 70,2 milyar dolar ödedi. 9 Aynı dönemde işlenmiş gıda ürünleri ve içecek için 47,1 milyar dolar, ormancılık ürünleri için 2,7 milyar dolar, tütün ve tütün ürünleri için de yaklaşık 1,4 milyar dolar ödedi. Mart 2016 Sayfa | 180 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TARIM ÜLKESİ TÜRKİYE ET İTHALATÇISI OLDU 1.535,1 Canlı Hayvan, Kümes Hayvanı ve Bunların Etlerinin Dış Ticareti (Milyon $) 1600,0 469,5 423,1 138,6 360,5 208,6 172,0 28,7 46,3 14,8 31,2 10,2 37,1 11,9 24,4 7,5 22,3 9,7 200,0 41,4 8,4 400,0 94,9 31,7 600,0 533,3 567,1 800,0 389,5 1000,0 619,0 1200,0 675,1 943,9 1400,0 0,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 İhracat İthalat Kaynak: TÜİK 9 AKP döneminde Türkiye tarımının çöküşüne işaret eden en önemli gösterge hayvancılık sektöründe yaşanan gelişme oldu. 9 Türkiye bu dönemde özellikle kümes hayvanı etlerinde önemli bir ihracatçı konumuna gelirken, kırmızı et ihtiyacının önemli bir bölümünü ise gerek kasaplık sığır gerekse de et ithal ederek karşılamaya başladı. 9 Türkiye’nin 2002 yılında 8 milyon dolar, (bunun tamımı da canlı kümes hayvanı idi) olan canlı hayvan ve et ithalatı 2011 yılında 1 milyar 535 milyon dolara kadar yükseldi. 2012 yılında ise bu rakam 943 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2013 yılında ise 360 milyon, 2014 yılında 139 milyon, 2015 yılında da 423 milyon dolarlık canlı hayvan ve et ithal edildi. 9 Ülke hayvancılığını yeterince desteklemeyen AKP hükümeti, ithalat yoluyla diğer ülkelerin hayvancılık sektörünü desteklemiş oldu. Mart 2016 Sayfa | 181 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ BUĞDAY ÜRETİMİ YERİNDE SAYIYOR Buğday Üretimi (Bin Ton) 25.000 21.000 21.500 20.000 19.500 19.000 20.600 20.010 19.776 22.600 22.050 21.800 20.100 17.234 17.782 19.000 15.000 10.000 5.000 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: TÜİK 9 Türkiye’nin tahıl üretiminin önemli bir kısmını buğday üretimi meydana getiriyor. 2002 yılında 19,5 milyon ton olan buğday üretimi 2008 yılında 17,8 milyon tona kadar indi. 9 2009 yılında ise 20,6 milyon ton olarak gerçekleşen buğday üretiminin 2010 yılında ise 19,8 milyon tona indi. 9 2011 yılında 21,8 milyon tona yükselen buğday üretimi, 2012 yılında 20,1 milyon ton, 2013 yılında yeniden 22 milyon tona yükseldikten sonra 2014 yılında yeniden 19 milyon tona geriledi. 9 Buğday üretiminin 2015 yılında ize 22 milyon 600 bin tona çıktığı tahmini yapılıyor. Mart 2016 Sayfa | 182 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE BUĞDAY İTHALATÇISI OLDU Buğday İthalat ve İhracatı (Milyon Dolar) 1.800 1.623 1.546 1.483 1.600 1.289 1.400 1.126 1.200 1.000 800 655 570 600 278 400 200 1.103 902 222 150 10 0 0 2003 2004 52 25 101 53 9 201 6 61 3 34 79 35 33 0 2002 2005 2006 2007 2008 İhracat 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 İthalat Kaynak: TÜİK 9 Nüfus artışına rağmen buğday üretimi yıllar itibariyle azalan Türkiye, AKP döneminde önemli bir buğday ithalatçısı konumuna geldi. 9 2002 yılında 150 milyon dolarlık buğday ithal eden Türkiye, 2008 yılında buğday ithalatına 1,5 milyar dolar, 2011 yılında 1,6 milyar dolar ödedi. 9 Türkiye’nin buğday ithalatı 2012 yılında 1,1 milyar dolar, 2013 yılında 1,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2014 yılında ise 1 milyar 546 milyon dolarlık, 2015 yılında ise 1,1 milyar dolarlık ithalat yapıldı. 9 Tarım alanları giderek daralan Türkiye, buğday üretiminde de kendi çiftçisini desteklemek yerine, ithalat yaptığı ülkelerin çiftçisini destekler konuma geldi. Mart 2016 Sayfa | 183 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ARPA ÜRETİMİ AZALDI Arpa Üretimi (Bin Ton) 12.000 9.500 9.551 10.000 9.000 8.300 8.100 8.000 7.307 7.300 7.250 7.100 5.923 6.000 8.000 7.900 7.600 6.300 4.000 2.000 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: TÜİK 9 Türkiye’nin 2002 yılında 8,3 milyon ton olan arpa üretimi 2008 yılında 5,9 milyon tona kadar geriledi. 9 2009 yılında 7,3 milyon tona çıkan arpa üretimi 2010 yılında da yaklaşık aynı düzeyde kaldı 2011 yılında 7,6 milyon tona çıktı. 9 Ancak 2012 yılında 7,1 milyon tona gerileyen arpa üretimi 2013 yılında 7,9 milyon tona çıktı. 2014 yılında ise üretim 6,3 milyon tona kadar geriledi. 2015 yılında ise 8 bin tona çıktığı tahmin ediliyor. Mart 2016 Sayfa | 184 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ÇELTİK ÜRETİMİ ARTTI Çeltik Üretimi (Bin Ton) 1.000 900 860 800 696 600 600 753 880 920 900 830 750 648 490 360 400 372 200 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: TÜİK 9 AKP döneminde üretimi artan ender ürünlerden biri çeltik oldu. 2002 yılında 360 bin ton olan Türkiye’nin çeltik üretimi, bu dönemde sürekli artarak 2013 yılında 900 bin tona yükseldi. 2014 yılında ise 830 bin tona inen çeltik üretiminin 2015 yılında 920 bin tona yükseldiği tahmin ediliyor. Pirinç İthalat ve İhracatı (Milyon Dolar) 300 277 265 250 200 173 150 123 113 97 86 100 152 135 166 151 111 89 78 62 74 48 50 8 1 1 1 1 2 2 2002 2003 2004 2005 2006 2007 20 21 8 25 0 2008 İhracat 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 İthalat 9 Bu arada Türkiye, pirinç ithalatını da sürdürüyor. 2002 yılında 86 milyon dolar olan pirinç ithalatı 2010 yılında 265 milyon dolara yükselirken 2012 yılında ise 111 milyon, 2013 yılında da 151 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2014 yılında 277 milyon, 2015 yılında da 166 milyon dolarlık ithalat yapıldı. Mart 2016 Sayfa | 185 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ MISIRDA ÜRETİM DE İTHALAT DA ARTTI Mısır Üretimi (Bin Ton) 7.000 6.400 5.900 5.950 6.000 5.000 4.200 4.000 3.811 4.274 4.250 4.310 4.200 4.600 3.535 2.800 3.000 3.000 2.100 2.000 1.000 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: TÜİK 9 Türkiye’nin mısır üretimi 2002 yılından sonra artan çok az tarım ürününden biri oldu. 9 2002 yılında 2,1 milyon ton olan mısır üretiminin 2014 yılında ise 6 milyon tona yaklaştı, 2015 yılında ise 6,4 milyon tona çıktı. 9 Bu üretim artışına rağmen mısır Türkiye’nin hala önemli ölçüde ithal ettiği tarım ürünü olma özelliğini koruyor. Türkiye 2015 yılında mısır ve mısır yağı ithalatı için 372 milyon dolar ödedi. Mısır ve Mısır Yağı İhracat ve İthalatı (Milyon Dolar) 600 521 521 500 400 100 372 289 258 300 200 375 368 345 207 196 137 18 22 30 48 102 66 2002 2003 2004 2005 2006 180 99 21 32 2007 2008 50 193 137 76 78 93 92 2014 2015 0 İhracat Mart 2016 2009 2010 2011 2012 2013 İthalat Sayfa | 186 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ AYÇİÇEĞİ ÜRETİMİ ARTIYOR Ayçiçeği Üretimi (Bin Ton) 1.800 1.637 1.680 1.523 1.600 1.320 1.355 1.370 1.400 1.118 1.200 1.000 850 800 900 1.057 992 975 854 800 600 400 200 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: TÜİK 9 Yağlı tohumlarda açığı bulunan Türkiye’de, mısırdan sonra 2002 sonrası üretimi artan bir başka ürün de ayçiçeği oldu. 9 2002 yılında 850 bin ton olan Türkiye’nin ayçiçeği üretiminin 2015 yılında 1 milyon 680 bin tona ulaştı. 9 Ancak ayçiçeği Türkiye’nin yüksek miktarda ithalat yaptığı bir tarım ürünü olma özelliğini koruyor. Türkiye’nin 2015 yılında ayçiçeği tohumu ve ayçiçeği yağı ithalatı 1,5 milyar dolar oldu. Ayçiçeği Tohumu ve Ayçiçeği Yağı İhracat ve İthalatı (Milyon Dolar) 1.800 1.617 1.600 1.200 900 755 800 200 1.540 1.061 1.000 400 1.606 1.361 1.400 600 1.534 399 464 332 220 262 195 108 102 63 39 31 27 12 759 739 420 147 518 596 160 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 İhracat Mart 2016 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 İthalat Sayfa | 187 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ KURU BAKLAGİL ÜRETİMİ AZALDI Kuru Baklagil Üretimi (Bin Ton) 1.600 1.510 1.400 1.437 1.454 1.433 1.431 1.265 1.235 1.200 1.101 1.000 1.131 1.191 1.148 1.035 1.079 855 800 600 400 200 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: TÜİK 9 Bakla, bezelye, nohut, kuru fasulye, mercimek gibi Türk halkının beslenmede yoğun olarak kullandığı ve protein kaynağı olan kuru baklagiller üretimi uygulanan tarımsal politikalardan büyük darbe yedi. 9 2002 yılında 1,5 milyon ton olan kuru baklagiller üretimi 2008 yılında 855 bin tona kadar indi. 2009 yılında 1,1 milyon ton, 2010 yılında 1,2 milyon, 2011 yılında 1,1 milyon ton, 2012 ve 2013 yıllarında ise 1,2 milyon ton oldu. Kuru baklagiller üretim 2014 yılında 1 milyon, 2015 yılında ise 1,1 milyon tona indi. 9 Kuru baklagiller üretimindeki azalma söz konusu ürünlerin fiyatlarının önemli ölçüde artmasına yol açıyor. Mart 2016 Sayfa | 188 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ KÜTLÜ PAMUK ÜRETİMİ YENİDEN AZALIYOR Kütlü Pamuk Üretimi (Bin Ton) 3.000 2.542 2.500 2.346 2.580 2.550 2.455 2.275 2.240 2.320 2.250 2.350 2.150 2.050 1.820 1.725 2.000 1.500 1.000 500 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: TÜİK 9 Tekstil sektörünün en önemli girdisi olan pamuk üretiminde de 2002 yılından sonra önemli ölçüde azalma yaşandı. 2002 yılında 2,5 milyon ton olan kütlü pamuk üretimi 2009 yılında 1,7 milyon tona kadar indi. Üretimin 2012 ve 2013 yıllarında ise 2,3 milyon, 2014 yılında 2,4 milyon, 2015 yılında ise 2,1 milyon ton oldu. 9 Pamuk üretimini artıramayan Türkiye’nin pamuk ithalatı ise tavan yaptı. 2002 yılında 493 milyon dolar olan pamuk ithalatı 2011 yılında 1,9 milyar dolara kadar yükseldi. 2015 yılında ise 1,2 milyar dolar oldu. Kütlü Pamuk Dış Ticareti (Milyon Dolar) 2000 1800 1600 1400 1200 1000 800 600 400 200 0 1.720 1.850 1.278 836 908 1.681 1.750 1.275 1.232 1.000 1.003 970 667 493 43 113 78 53 88 99 111 62 64 146 107 100 88 76 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 İhracat Mart 2016 İthalat Sayfa | 189 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ ŞEKERPANCARI ÜRETİMİ YENİDEN AZALIYOR Şeker Pancarı Üretimi (Bin Ton) 20.000 18.000 17.274 16.523 15.181 16.000 14.000 12.623 13.517 17.942 16.483 16.743 16.462 16.126 15.488 15.000 14.452 12.415 12.000 10.000 8.000 6.000 4.000 2.000 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: TÜİK 9 Türkiye genelinde yaygın bir ekim alanı bulunan şeker pancarı üretimi 2002 yılında 16,5 bin ton düzeyindeydi. İzleyen yıllarda azalan üretim, 2007 yılında 12,4 milyon tonda kaldı. Üretim 2009 yılında 17,3 milyon tona, 2010 yılında 17,9 milyon tona çıktı. 9 2011 yılında 16 milyon ton, 2012 yılında 15 milyon ton, 2013 yılında da 16,5 milyon ton olan şeker pancarı üretiminin, 2014 yılında 16,7 milyon tona yükseldi. 2015 yılında ise 16,5 milyon tona kadar indi. Mart 2016 Sayfa | 190 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ FINDIK ÜRETİMİNDEKİ İSTİKRARSIZLIK SÜRÜYOR Fındık Üretimi (Bin Ton) 900 801 800 700 661 660 600 600 600 530 480 500 530 646 549 500 440 412 350 400 300 200 100 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: TÜİK 9 2002 sonrası uygulanan destekleme politikalarındaki istikrarsızlıklar fındık üretiminin de dalgalı bir seyir izlemesine yol açtı. 9 2002 yılında 600 bin ton düzeyindeyken, 2004 yılında 350 bin tona kadar gerileyen üretim, 2008 yılında ise 801 bin tona kadar çıktı. 9 2009 yılında 500 bin tonda, 2010 yılında 600 bin tonda kalan fındık üretimi 2011 yılında 440 bin tona indi. 9 Fındık üretimi, 2012 yılında ise yeniden 660, 2013 yılında ise 549 bin tona olurken, 2014 yılı üretimi ise 412 bin tonla 2004 yılından sonraki en düşük üretim düzeyine geriledi. 9 2015 yılında ise üretimin 646 bin tona yükseldiği tahmin ediliyor. Mart 2016 Sayfa | 191 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ YAŞ ÇAY ÜRETİMİ Çay Üretimi (Bin Ton) 1.400 1.306 1.192 1.200 1.105 1.000 800 1.121 1.145 1.100 1.103 1.231 1.250 1.260 1.320 1.180 869 792 600 400 200 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kaynak: TÜİK 9 2002 yılından sonra üretiminde az da olsa artış yaşanan ürünlerden biri de çay oldu. 9 2002 yılında 792 bin ton olan yaş çay üretimi 2008 yılında 1,1 milyon ton olarak gerçekleşti. 2009 yılında yine 1,1 milyon ton olan yaş çay üretiminin 2010 yılında 1,3 milyon tona çıktı. 9 2011 yılında da 1,2 milyon ton civarında gerçekleşen yaş çay üretimi 2012 yılında 1,3 milyon, 2013 yılında 1,1 milyon ve 2014 yıllarında da 1,3 milyon ton oldu. 9 Yaş çay üretiminin 2015 yılında da 2014 yılındaki düzeyine yakın bir noktada 1,3 milyon ton civarında gerçekleştiği tahmin ediliyor. Mart 2016 Sayfa | 192 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ CEZAEVLERİ DOLUP TAŞTI 60.000 70.277 55.870 57.930 80.000 64.296 100.000 59.429 120.000 34.238 35.987 59.759 53.229 176.116 158.837 136.020 31.707 25.981 22.306 28.898 150.135 58.028 104.313115.280 86.566 92.617 136.531 40.000 28.550 31.581 31.920 31.012 43.941 20.000 45.207 30.879 32.715 26.010 24.858 26.336 37.608 0 120.814 90.837 140.000 103.235 160.000 116.340 180.000 128.604 200.000 144.178 Cezaevlerindeki Tutuklu ve Hükümlü Sayıları (Kişi) 56.581 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Kasım Hükümlü Tutuklu Toplam Kaynak: Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü 9 AKP döneminde gerek suç oranlarında gözlenen artış gerekse de yersiz tutuklamaların artması ve uzun tutukluluk uygulamaları ceza evlerinin dolup taşmasına yol açtı. 9 2002 – Kasım 2015 döneminde cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü sayısı yüzde 196 oranında artarak 59 bin 429’dan 176 bin 111’e kadar yükseldi. 9 30 Kasım 2015 itibariyle cezaevlerinde 25 bin 981’i tutuklu ve 150 bin 135’i de hükümlü olmak üzere toplam 176 bin 116 kişi bulunuyor. 2002 yılı sonunda cezaevlerinde 30 bini 879 tutuklu, 28 bin 550’si hükümlü toplam 59 bin 429 kişi bulunuyordu. Mart 2016 Sayfa | 195 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ AÇILAN CEZA DAVASI SAYISINDA AVRUPA LİDERİ Her 100.000 Kişi Başına Açılan Ceza Davası Sayısı 2.500 2.260 2.229 2.000 1.711 1.677 1.664 1.500 1.037 1.000 549 500 0 Türkiye İtalya Hollanda Fransa Portekiz Almanya İspanya 9 Türkiye, açılan ceza davalarında birçok Avrupa ülkesini geride bırakıyor. 9 Yapılan bir aştırmaya göre Türkiye’de her 100 bin kişi başına yılda ortalama 2 bin 260 ceza davası açılıyor. Türkiye’yi İtalya izliyor. 9 En az ceza davası ise 549’la İspanya’da açılıyor, 100 bin kişi başına Almanya’da yılda ortalama 1.037 dava, Portekiz’de 1.664 dava, Fransa’da 1.677 dava, Hollanda’da 1.771 dava açılıyor. Mart 2016 Sayfa | 196 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ HÂKİM SAYISINDA İSE SON SIRADA KALIYOR Her 100.000 Kişiye Düşen Hakim Sayısı 30,0 25,0 24,5 20,0 17,4 15,0 12,7 11,9 11,0 10,0 10,1 9,0 5,0 0,0 Almanya Portekiz Hollanda Fransa İtalya İspanya Türkiye 9 Avrupa ülkelerinde içerisinde, 100 bin kişiye düşen dava sayısında ilk sırada yer alan Türkiye, hâkim sayısında ise en alt sıralarda kalıyor. 9 Yapılan belirlemelere göre Türkiye’de her 100 bin kişi için 9 hâkim düşüyor. Almanya’da ise 100 bin kişi başına düşen hâkim sayısı 25 olarak hesaplanıyor. 9 Seçilen Avrupa ülkelerinde, hem hâkim sayısının yüksekliği hem de açılan davaların azlığı nedeniyle adalet çok hızlı bir şekilde işlerken, Türkiye’de davalar yıllarca sürüyor. Bu nedenle de ya suçlular cezalandırılamıyor ya da suçsuz insanlar yıllarca mağdur olabiliyor. Mart 2016 Sayfa | 197 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ 2007 2010 2011 2012 2013 130.913 125.305 2006 123.325 2005 120.117 2004 99.663 91.022 2003 94.219 92.637 2002 100.000 93.489 95.323 120.000 95.895 140.000 114.162 Boşanma Sayısı (Çift) 118.568 BOŞANAN ÇİFT SAYISI TIRMANIYOR 80.000 60.000 40.000 20.000 0 2008 2009 2014 Kaynak: TÜİK 9 Türkiye’de özellikle 2000 yılından sonra boşanmalarda rekor kırıldı. 9 2000 yılında ve ondan önceki yıllarda 30 binlerde olan boşanan çift sayısı 2001 yılında 92 bine, 2002 yılında 95 bine çıktı. 9 İzleyen yıllarda da artış eğilimini sürdüren boşanan çift sayısı 2011 yılında 120 bini aştı, 2014 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 4,5 oranında artarak 130 bin 913’e çıktı ve rekor kırdı. 9 Boşanma sayısı 2002-2014 yılları arasında ise yüzde 37,3 oranında artış kaydetti. Mart 2016 Sayfa | 198 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ BOŞANMA HIZI BİNDE 1,7’YE ULAŞTI Kaba Boşanma Hızı (Binde) 1,80 1,70 1,58 1,62 1,62 1,64 1,65 2010 2011 2012 2013 1,70 1,60 1,50 1,40 1,38 1,40 1,32 1,28 1,33 1,34 1,28 1,30 1,20 1,10 1,00 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2014 Kaynak: TÜİK 9 Her bin nüfus başına düşen boşanma sayısını gösteren boşanma oranı da son yıllarda hızla tırmanıyor. 9 2004 yılında binde 1,28 olan boşanma hızı, 2007 yılında binde 1,34’e, 2008 yılında binde 1,4’e, 2009 yılında ise binde 1,59 düzeyine tırmandı. 9 Boşanma oranı 2010 ve 2011 yıllarında ise binde 1,62 olarak gerçekleşti. 2014 yılında ise tüm zamanların en yüksek oranı olan binde 1,7’ye çıktı. Mart 2016 Sayfa | 199 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE EĞİTİM SÜRESİNDE 186 ÜLKE ARASINDA 109’UNCU Çeşitli Ülkelerde Ortalama Eğitim Süresi (Yıl) Almanya ABD Avustralya Norveç İsrail Yeni Zelanda Litvanya Çek Cum. İngiltere Kanada İsviçre Gürcistan Danimarka Estonya Slovenya Hollanda Polonya G.Kore İsveç Rusya İrlanda Slovakya Japonya Letonya Macaristan Ukrayna Azerbaycan Fransa Hırvatistan Belçika Avusturya Ermenistan Romanya Bulgaristan Küba Yunanistan İtalya Arjantin Şili İspanya Portekiz Türkiye 12,9 12,9 12,8 12,6 12,5 12,5 12,4 12,3 12,3 12,3 12,2 12,1 12,1 12,0 11,9 11,9 11,8 11,8 11,7 11,7 11,6 11,6 11,5 11,5 11,3 11,3 11,2 11,1 11,0 10,9 10,8 10,8 10,7 10,6 10,2 10,2 10,1 9,8 9,8 9,6 8,2 7,6 0,0 2,0 4,0 6,0 8,0 10,0 12,0 14,0 Kaynak: UNDP - Human Development Report 2014 Mart 2016 Sayfa | 200 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE EĞİTİMDE DE SINIF SONUNCUSU Eğitime Katılım Oranı (%) 89 89 88 86 86 85 85 85 83 82 82 82 78 78 78 76 75 75 74 73 73 72 71 68 57 57 55 Türkiye Meksika Brezilya 38 37 34 Portekiz Şili İspanya İtalya Yunanistan Belçika İzlanda Fransa Hollanda OECD Yeni Zelanda İrlanda Avustralya İngiltere Lüksemburg Norveç Danimarka Kore Macaristan Avusturya İsrail Slovenya İsviçre Finlandiya İsveç Almanya ABD Kanada Estonya Polonya Slovak Cum. Çek Cum. Rusya 45 Japonya 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 94 94 92 92 90 90 Kaynak: OECD Daha İyi Yaşam Endeksi 2015 9 25-64 yaş arasındaki yetişkinlerden orta öğretimi bitirenlerin payını gösteren, “eğitime katılım oranında” Türkiye yüzde 34 ile OECD ülkeleri arasında en sonuncu sırada yer alıyor. Türkiye yüzde 75 olan OECD ortalamasının yarısına bile yaklaşamıyor. 20 15 19,8 19,7 19,4 19,4 19,3 18,9 18,7 18,6 18,4 18,4 18,2 18,1 18,1 17,9 17,7 17,6 17,6 17,6 17,6 17,5 17,5 17,3 17,2 17,2 17 16,8 16,5 16,4 16,4 16,4 16,3 16,3 16,3 16,0 15,8 15,1 14,4 Eğitimde Geçen Yıl (Yıl) 25 10 Meksika Lüksemburg İsrail Rusya Brezilya Slovak Cum. Türkiye Japonya Fransa İngiltere Şili İtalya Avusturya Kanada ABD İsviçre Kore Estonya Portekiz Macaristan İspanya OECD İrlanda Norveç Yeni Zelanda Almanya Çek Cum. Slovenya Polonya Yunanistan Hollanda İsveç Belçika Avustralya Danimarka İzlanda 0 Finlandiya 5 Kaynak: OECD Daha İyi Yaşam Endeksi 2015 9 OECD’nin 5-39 yaş arasındakilerin eğitimde kaç yıl geçebileceğine ilişkin verisine göre Türkiye 16,4 yılla, 17,2 yıl olan OECD ortalamasının altında kalıyor. Eğitimde geçen süre İzlanda ve Finlandiya, Avusturalya, Danimarka İsveç gibi ülkelerde 20 yıla yaklaşıyor. Mart 2016 Sayfa | 201 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ 9 Öğrencilerin, matematik okuryazarlığı, fen bilimleri okuryazarlığı ve okuma becerilerinin ölçüldüğü OECD’nin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) kapsamında Türkiye, 462 puanla Şili, Meksika ve Brezilya’dan sonra en düşük puanı alan dördüncü OECD ülkesi oldu. 500 542 540 529 526 522 521 519 518 516 515 512 509 509 502 500 500 500 499 498 497 496 492 490 490 490 488 487 484 482 481 474 472 466 462 436 417 402 Öğrenci Becerileri (Ortalama Puanlar) 600 400 300 200 Brezilya Şili Meksika Türkiye Yunanistan İsrail Slovak Cum. İsveç Rusya İzlanda Portekiz Macaristan İtalya Lüksemburg ABD İspanya OECD Norveç Danimarka Fransa Slovenya Çek Cum. İngiltere Avusturya Belçika Yeni Zelanda Almanya Avustralya İsviçre İrlanda Hollanda Kanada Polonya Estonya Finlandiya Kore 0 Japonya 100 Kaynak: OECD Daha İyi Yaşam Endeksi 2015 9 En yüksek puanı alan Kore ve Japonya gibi ülkelerle Türkiye arasında 100 puana yakın bir fark olması dikkat çekiyor. Mart 2016 Sayfa | 202 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ EĞİTİME EN AZ PARA AYIRAN ÜLKELERDEN BİRİ Eğitim Harcamalarının GSYH'ye Oranı (Kamu ve Özel; 2008) İzlanda Kore İsrail 0,71 7,17 4,75 2,81 5,90 ABD Danimarka Şili 1,44 5,14 2,10 6,54 0,55 4,32 2,75 Belçika Yeni Zelanda 6,31 0,26 5,41 İsveç Kanada Fransa 1,15 6,13 0,17 4,59 1,45 5,49 OECD Ort Finlandiya Meksika 0,49 0,90 4,99 5,73 0,14 4,66 Estonya Polonya İngiltere 1,11 5,55 0,22 5,01 0,74 5,12 Hollanda İrlanda Slovenya 0,59 0,81 4,79 0,32 5,23 0,63 4,81 Avusturya Portekiz Avusturalya 0,25 5,17 0,49 4,73 1,44 3,74 İspanya Japonya İtalya 0,64 4,47 1,66 3,27 0,35 4,47 Almanya Rusya Çek Cum 0,70 4,10 0,67 4,07 0,57 3,94 Slovakya Türkiye 0,59 3,46 0,01 3,61 0,00 1,00 2,00 3,00 4,00 Kamu Özel 5,00 6,00 7,00 8,00 Kaynak: OECD Factbook 2011-2012: Economic, Environmental and Social Statistics (Türkiye için 2011 verisidir ve kaynağı ise Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim 2011-2012) Mart 2016 Sayfa | 203 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ YÜKSEKÖĞRENİMLİ NÜFUS ORANINDA DA EN ALTTA Yüksek Öğrenim Görmüş Nüfusun Oranı (%) Kore 63,1 13,2 Kanada 56,1 40,7 Japonya 55,7 27,4 Rusya 55,5 44,5 İrlanda 20,2 Norvceç 27,2 Yeni Zelanda 46,7 33,7 İngiltere 44,9 28,7 Avusturalya 44,8 29,3 Danimarka 44,7 25,8 Lüksemburg 44,5 24,9 Fransa 43,2 18,0 42,9 45,0 İsrail Belçika 42,5 23,4 İsveç 42,3 26,9 41,1 40,8 40,1 ABD Hollanda 27,4 İsviçre 40,0 28,3 Finlandiya 39,4 29,0 İspanya 38,2 16,6 OECD Ort. 37,1 22,4 Estonya 32,8 İzlanda 22,8 Polonya 34,9 16,6 Slovenya 30,4 16,7 Yunanistan 29,4 15,0 25,7 25,3 25,1 Almanya Macaristan 16,3 Portekiz 23,3 7,4 Avusturya 21,1 15,9 Slovakya 12,1 Çek Cum. 20,2 9,8 İtalya 10,3 Türkiye Brezilya Çin 3,1 0,0 6,1 9,9 11,6 8,9 10,0 20,6 20,2 10,8 Meksika 36,6 35,8 35,4 12,6 Şieli 47,6 46,8 20,2 16,6 20,0 30,0 25-34 Yaş 40,0 50,0 60,0 70,0 55-64 Yaş Kaynak: OECD Factbook 2011-2012: Economic, Environmental and Social Statistics Mart 2016 Sayfa | 204 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE SAĞLIĞA EN AZ PARA AYIRAN ÜLKELERDEN BİRİ OECD ülkelerinde Kamu ve Özel Sağlık Harcamalarının GSYH'ye Oranı ABD 9,1 2,7 11,6 2,7 11,6 3,3 11,4 3,9 11,4 1,7 11,1 2,6 11,0 3,7 10,7 2,6 10,5 4,2 10,2 1,7 10,1 1,6 9,6 2,5 9,6 1,8 9,6 2,7 9,5 1,8 9,5 1,4 9,4 1,9 9,3 1,8 9,3 2,8 9,2 2,9 9,1 2,5 9,0 3,2 9,0 4,2 4,8 9,0 6,5 2,4 9,0 3,9 5,0 8,9 6,6 2,3 8,9 3,8 4,1 8,0 6,6 1,3 7,9 5,0 2,7 7,8 4,6 2,8 7,5 6,3 1,2 7,5 4,1 3,0 7,1 5,0 1,9 7,0 5,0 1,3 6,3 2,9 3,3 6,2 4,4 1,6 6,1 3,2 1,9 5,1 2,7 2,4 5,1 1,2 2,9 4,1 1,3 1,3 2,6 17,6 8,5 9,0 8,9 8,1 7,4 9,5 8,4 7,1 8,0 6,1 8,4 8,0 7,1 7,7 6,7 7,6 8,1 7,4 7,5 6,4 6,2 6,6 5,8 Almanya İsviçre Avusturya Belçika Yeni Zelanda İspanya OECD Norveç İzlanda Avustralya Slovakya AB 27 Finlandiya Lüksemburg İsrail Kore Estonya Türkiye Çin Endonezya 0,0 2,0 4,0 6,0 Kamu 8,0 10,0 Özel 12,0 14,0 16,0 18,0 20,0 Toplam Kaynak: OECD 9 Türkiye’de sağlık için GSYH’nin yüzde 6,1’i kadar harcama yapabiliyor. Devletin sağlık için yaptığı harcama GSYH’nin yüzde 4,4’ü, vatandaşların yaptığı harcama ise yüzde 1,6’sına denk geliyor. Bu haliyle Türkiye birçok ülkeden daha az kaynak ayırıyor. Mart 2016 Sayfa | 205 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ KİŞİ BAŞINA SAĞLIK HARCAMALARI OECD Ülkelerinde Kişibaşına Sağlık Harcaması (2012; SGP'ye göre Dolar) ABD 8.745 Norveç (**) 6.758 İsviçre 6.080 Hollanda (*) 5.219 Avusturya 4.896 Almanya (**) 4.884 Danimarka 4.698 Kanada 4.602 Lüksemburg 4.578 Belçika 4.419 Fransa 4.288 İsveç 4.106 Avustralya(*) 3.997 İrlanda 3.890 Finlandiya (**) 3.686 Japonya 3.649 İzlanda (**) 3.642 İngiltere 3.289 İtalya (**) 3.183 Yeni Zelanda (*) 3.172 İspanya (*) 2.998 Slovenya 2.667 Portekiz (*) 2.642 Kore (**) 2.411 Yunanistan 2.409 İsrail (1) 2.304 Slovak Cumhuriyeti 2.105 Çek Cumhuriyeti 2.077 Macaristan 1.803 Şili (**) 1.663 Polonya 1.540 Estonya (*) 2011 yılı verisi (**) 2013 yılı verisi 1.447 Meksika 1.048 Türkiye 984 0 1.000 2.000 3.000 4.000 5.000 6.000 7.000 8.000 9.000 10.000 Kaynak: OECD Mart 2016 Sayfa | 206 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ OECD Ülkelerinde Cepten Yapılan Sağlık Harcamasının Toplam Sağlık Harcaması İçindeki Oranı, 2011 40,0 30,0 20,0 10,0 36,9 35,2 30,5 27,3 26 26 25,8 22,6 22,3 20,7 19,7 19,3 19,3 18,6 18,2 18,1 18 17,6 17 16,2 15,8 15,4 14,7 14,7 14,4 13,2 12,8 11,8 11,6 11,5 10,9 9,9 7,5 6 50,0 49 60,0 Meksika Şili Kore Yunanistan Portekiz İsrail Macaristan İsviçre Slovakya Polonya İspanya Belçika OECD Avustralya Finlandiya İzlanda İrlanda İtalya Estonya Avusturya İsveç Norveç Türkiye Çek Cum. Kanada Japonya Almanya Danimarka Slovenya ABD Lüksemburg Yeni Zelanda İngiltere Fransa Hollanda 0,0 Kaynak: OECD 9 Türkiye, satın alma gücü paritesiyle yapılan hesaplamalara göre kişi başına 984 dolarlık sağlık harcaması yapıyor. Bu haliyle Türkiye sağlığa en az devlet harcaması yapan ülkeler arasında yer alıyor. 9 Sağlık harcamalarının yüzde 15,4’ünü vatandaşlar kendi ceplerinden karşılıyor. 9 Türkiye’de vatandaşların cepten yaptığı sağlık harcamaları, birçok AB ülkesinden daha düşük oranda olmasına rağmen, Japonya, Almanya, ABD, İngiltere, Fransa, Hollanda gibi ülkelerden daha yüksek seyrediyor. Mart 2016 Sayfa | 207 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ HER 1000 KİŞİYE SADECE 2,5 HASTANE YATAĞI DÜŞÜYOR 10.000 Kişiye Düşen Hastane Yatağı Sayısı 70,0 60,0 60,0 56,0 55,4 50,0 37,0 40,0 30,0 30,0 26,5 20,0 10,0 0,0 DSÖ Avrupa Bölgesi Üst Gelir Grubu Avrupa Birliği Ülkeler Üst-Orta Gelir Grubu Ülkeler Dünya Türkiye Kaynak: Sağlık Bakanlığı 9 Türkiye’nin batı ülkelerinden önemli önemli ölçüde geride kaldığı bir gösterge de hastane yatağı sayısı. 9 10.000 bin kişiye 26,5 hastane yatağının düştüğü Türkiye, bu alanda da en alt sıralarda yer alıyor. 9 Dünya genelinde her 10.000 kişiye 30 hastane yatağı düşerken, Avrupa ülkelerinde bu oran 60 yatağa kadar çıkıyor. Mart 2016 Sayfa | 208 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE HEKİM SAYISINDA AVRUPANIN ÇOK GERİSİNDE Yüzbin Kişiye Düşen Hekim Sayısı (2014) Türkiye Yüzbin Kişiye Düşen Pratisyen Hekim Sayısı (2013) Türkiye 175 AB ortalaması 325 Avrupa Ortalaması Avrupa Ortalaması 331 AB ortalaması 0 100 200 300 50 63 87 0 400 20 40 60 80 100 Kaynak: Sağlık Bakanlığı 9 Türkiye’de 175 olan yüzbin kişiye düşen toplam hekim sayısı AB ülkelerinde 325’i, Avrupa ülkelerinde ise ortalama 331’i buluyor. Türkiye’deki hekim sayısının AB ortalamalarına ulaşabilmesi için yaklaşık 115 bin hekime daha ihtiyaç bulunuyor. 9 Sağlık Bakanlığı’nın kendi verilerine göre Türkiye’de 50 olan yüz bin kişiye düşen pratisyen hekim sayısı, Avrupa Birliği ülkelerinde 87’ye kadar çıkıyor. Yüzbin Kişiye Düşen Uzman Hekim Sayısı (2013) Türkiye Türkiye 96 AB ortalaması 100 200 50 AB ortalaması 269 0 29 Avrupa Ortalaması 239 Avrupa Ortalaması Mart 2016 Yüzbin Kişiye Düşen Diş Hekimi Sayısı (2013) 300 61 0 20 40 60 80 Sayfa | 209 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ Yüzbin Kişiye Düşen Eczacı Sayısı (2013) Türkiye Yüzbin Kişiye Düşen Ebe ve Hemşire Sayısı (2013) Türkiye 35 Avrupa Ortalaması 60 AB ortalaması AB ortalaması 77 0 20 40 252 60 571 Avrupa Ortalaması 80 100 842 0 200 400 600 800 1000 9 Yine Türkiye’de 96 olan yüzbin kişiye düşen uzman hekim sayısı AB ülkelerinde 239’a ulaşıyor. 9 Türkiye’de yüz bin kişiye düşen diş hekimi sayısı AB ülkelerinin yarısına bile ulaşamıyor. AB ülkelerinde 61 olan yüzbin kişiye düşen diş hekimi sayısı Türkiye’de 29’da kalıyor. Türkiye’nin diş hekimi sayısında AB ortalamalarına yaklaşabilmesi için yaklaşık 25 bin yeni diş hekimine ihtiyaç bulunduğu hesaplanıyor. 9 Aynı tespit, eczacı ve ebe-hemşire sayıları için de yapılabilir. AB ülkelerinde 751 olan ebe ve hemşire sayısı Türkiye’de 252’ye kadar düşüyor. Türkiye’nin AB ülkelerine ulaşabilmesi için ebe ve hemşire sayısını yüzde 100 oranında artırması gerekiyor. Mart 2016 Sayfa | 210 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE BEBEK ÖLÜMLERİNDE YİNE ÜST SIRALARDA OECD Ülkelerinde Bebek Ölüm Hızı (Her 1000 bebek başına) Meksika (**) Şili (*) Türkiye ABD (*) Slovak Cumhuriyeti Yeni Zelanda (*) Macaristan Kanada (*) Polonya İngiltere Belçika Hollanda İsviçre İsrail (1) Estonya İrlanda Fransa Portekiz Danimarka Almanya Avustralya Avusturya İspanya Kore İtalya Yunanistan İsveç Çek Cumhuriyeti Norveç Lüksemburg Finlandiya Japonya Slovenya İzlanda 13,0 7,7 7,4 6,1 5,8 5,2 4,9 4,8 4,6 4,1 3,8 3,7 3,6 3,6 3,6 3,5 3,5 3,4 3,4 3,3 3,3 3,2 3,1 2,9 2,9 2,9 2,6 2,6 2,5 2,5 2,4 2,2 1,6 1,1 0,0 2,0 4,0 6,0 8,0 10,0 12,0 14,0 Kaynak: OECD 9 OECD’nin verilerine göre Türkiye her 1000 canlı doğum başına 7,4 bebek ölümüyle bebek ölümlerinde de OECD ülkelerine fark atmış durumda bulunuyor. Mart 2016 Sayfa | 211 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ TÜRKİYE KİŞİ BAŞINA ENERJİ ÜRETİMİNDE SON SIRALARDA Kişi Başına Enerji Arzı (Petrol eşdeğeri ton) Hindistan Endonezya Brezilya Türkiye Meksika Çin Dünya Ortaması Şili Portekiz Yunanistan Macaristan Polonya İspanya İtalya İsrail Güney Afrika Slovakya İngiltere İrlanda AB27 İsviçre Slovenya Danimarka Japonya Avusturya Çek Cum Almanya Fransa Estonya Yeni Zelanda OECD Ortalama Rusya Hollanda Kore Belçika İsveç Avustralya 0,58 0,88 1,24 1,44 1,57 1,7 1,8 1,83 2,21 2,39 2,55 2,67 2,77 2,84 2,89 2,92 3,19 3,28 3,29 3,31 3,39 3,44 3,56 3,9 3,94 4,04 4,06 4,09 4,09 4,19 4,4 4,56 5,01 5,05 5,23 5,41 5,67 Norveç 6,39 6,65 7,2 7,53 Finlandiya ABD Kanada Lüksemburg 8,31 İzlanda -1 16,79 1 3 5 7 9 11 13 15 17 Kaynak: OECD Factbook 2011-2012: Economic, Environmental and Social Statistics Mart 2016 Sayfa | 212 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ AR-GE’YE EN AZ KAYNAK AYIRAN ÜLKELERDEN BİRİ AR-GE Harcamalarının GSYH'ye Oranı (%; 2010 veya en yakın yıl) İsrail Finlandiya İsveç Kore Japonya Danimarka İsviçre ABD Almanya Avusturya İzlanda OECD Ort Fransa Avusturalya Belçika AB 27 Slovenya Hollanda İngiltere Kanada İrlanda Norveç Çin Lüksemburg Portekiz Çek Cum. Estonya İspanya İtalya Rusya Yeni Zelanda Macaristan Güney Afrika Türkiye Polonya Yunanistan Slovakya Şili Meksika 4,25 3,84 3,62 3,36 3,33 3,02 3,00 2,79 2,78 2,75 2,64 2,33 2,21 2,21 1,96 1,90 1,86 1,82 1,82 1,80 1,79 1,76 1,70 1,68 1,66 1,53 1,44 1,38 1,27 1,24 1,17 1,15 0,93 0,85 0,68 0,59 0,48 0,39 0,37 0,00 0,50 1,00 1,50 2,00 2,50 3,00 3,50 4,00 4,50 Kaynak: OECD Factbook 2011-2012: Economic, Environmental and Social Statistics Mart 2016 Sayfa | 213 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ AİLELERİN BİLGİSAYAR SAHİPLİĞİ OLDUKÇA DÜŞÜK Evde Bilgisayar Olan Hanelerin Oranı (%) İzlanda 92,5 Hollanda 90,8 Lüksemburg 87,9 Norveç 87,6 İsveç 87,6 Japonya 87,2 Danimarka 86,2 Almanya 84,1 Kore 81,4 İngiltere 81,2 İsviçre 81,0 Finlandiya 80,1 Yeni Zelanda 80,0 Kanada 79,4 Avusturalya 78,0 Avusturya 74,5 İsrail 74,4 İrlanda 72,8 Slovenya 71,2 Belçika 71,1 Fransa 69,2 İspanya 66,3 Polonya 66,1 Estonya 65,1 Slovakya 64,0 Macaristan 63,0 ABD 61,8 İtalya 61,3 Çek Cum 59,6 Portekiz 56,0 Yunanistan 47,3 Şili 40,0 Rusya 33,0 Türkiye 27,3 Meksika 26,8 Brezilya 24,0 0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 80,0 90,0 100,0 Kaynak: OECD Factbook 2011-2012: Economic, Environmental and Social Statistics Mart 2016 Sayfa | 214 GERÇEK TÜRKİYE’NİN GRAFİKLERİ REKABET GÜCÜ DÜŞÜK Küresel Rekabet Gücü (142 Ülke İçinde Türkiye'nin Yeri) Kadının işgücüne katılımı Verginin etkinliği Fikri mülkiyet hakları Matematik ve fen eğitimi kalitesi Polisin güvenilirliği İlköğretimin kalitesi Eğitimin kalitesi Bilimsel araştırma kurumlarının kalitesi Yargı bağımsızlığı Denetim standartları Ortaöğretime kayıt oranı Yaşam süresi Çocuk ölümleri Elektrik arzının kalitesi Kamu harcamalarının yerinde kullanılması Mülkiyet hakları İnovasyon kapasitesi Ortalama Rüşvetin önlenmesi Firmaların etik davranması Okulda internete erişim oranı Ar-Ge harcamaları Sabit telefon hattı sayısı Yeni teknolojiye ulaşılabilirlik İlkokula kayıt oranı Yatırımcıyı koruma Devlet politikalarında şeffaflık Finansal hizmetlerin ulaşılabilirliği Otoyolların kalitesi İşe başlama için gerekli işlem sayısı Altyapının kalitesi Bankaların sağlamlığı Tekel karşıtı politikaların etkinliği Yerel rekabetin yoğunluğu 133 122 108 103 103 100 94 89 88 86 85 85 79 73 72 72 71 70 68 65 64 62 53 52 52 47 44 43 42 34 34 33 33 13 0 20 40 60 80 100 120 140 Kaynak: Dünya Ekonomik Formu (The Global Competitiveness Report 2012-2013) Mart 2016 Sayfa | 215