ülkeler... insanlar... sevdalar
Transkript
ülkeler... insanlar... sevdalar
ÜLKELER... ÝNSANLAR... SEVDALAR... -ÞÝÝRLER- Elçin ÝSGENDERZÂDE Türkiye – 2008 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... • ISBN 975 • Kapak Tasarýmý Erhan ÝVGÝN • Mizampaj Kültür Ajans Tanýtým ve Organizasyon Ltd. Þti. Konur Sok. 66/9 Bakanlýklar-ANKARA Tel: 0.312.425 93 53 Fax: 0.312.419 44 43 • Baský BRC Basým Matbaacýlýk Ltd. Þti. Büyük Sanayi 1. Cad. Elif Sk. No: 7/243 Akköprü/ANKARA Tel: 0.312.384 44 54 (pbx) • Baský Tarihi Nisan 2008 • Ýsteme Adresi A Tel: 0 2 ELÇÝN ÝSGENDERZÂDE 16 Eylül 1964 yýlýnda Azerbaycan’ýn Karabað Bölge si’nin Þuþa þehrinde doðdu. Orta okulu altýn madalyay la bitirdi. 1986 yýlýnda Azerbaycan Teknik Üniversitesi nin Mekanik Fakültesinden birincilikle mezun oldu. Öð renciyken iki ilmî buluþa imza attý, çeþitli SSCB ve ulus lararasý olimpiyatlarýn birincisi, ilmî sempozyumlarýn katýlýmcýsý oldu. Teknik ilimleri doktoru, profesördür. Uluslararasý Ekoenerji Akademisinin (2000), New-York Ýlimler Aka demisinin (2002), Kafkas Halklarý Uluslararasý Ýlimler Akademisinin (2003), Türk Dünyasý Araþtýrmalarý Uluslararasý Ýlimler Akademisinin (2004), Rusya Doða Bilimleri Akademisinin (2004), Uluslararasý Kadro Aka demisinin (2005), Avrupa Kültür Akademisinin (2006), Tebriz Akademisinin (2006) asil (akademik) üyesidir. Dünyanýn çeþitli ülkelerinde yapýlmýþ elliden fazla uluslararasý ilmi kurultay, kongre, sempozyum ve kon feranslara katýldý. Azerbaycan Yazarlar Birliðinin, Azerbaycan Gazete ciler Birliðinin, Ukrayna Yazarlar Birliðinin, Kýrgýzistan Yazarlar Birliðinin, Rusya Yazarlar Birliðinin, Bulgaristan Yazarlar Birliðinin, Kosova Türk Yazarlar Birliðinin, Ro manya Yazarlar Birliðinin, Türkiye ÝLESAM (Ýlim ve Ede biyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliði) ve TYS (Türkiye Yazarlar Sendikasý) üyesidir. II. Yeþilýrmak Þiir Þöleninde (Türkiye-Tokat), XI. ve XII. Hazar Uluslararasý Þiir Þöleninde (Türkiye-Elazýð), IX., Õ., XI., XII., XIII. KIBATEK Edebiyat Þölenlerinde (Romanya, Ukrayna, KKTC, Azerbaycan, Türkiye, Suri ye), II. Uluslarasý Fuzulî Þiir Þöleninde (Türkiye-Anka ra), III., V., VI. Karacaoðlan Þelale Þiir Þöleninde (Türki 3 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... ye-Tarsus), I. Uluslararasý Seyyit Ýmadettin Nesimî Sempozyumunda (Türkiye-Ankara), Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftasýnda (Türkiye-Eskiþehir), Uluslararasý Edebiyat Haftasýnda (Belçika, Gürcistan, Fransa), Çuku rova Uluslararasý Edebiyat Buluþmasýnda(Türkiye - An takya) Arap Yazar Birliði Assamblesinin toplantýsýnda (Mýsýr, Kahire) ve diðer uluslararasý toplantýlarda Azer baycaný temsil etti. Eserleri BDT halklarýnýn dillerine, ayný zamanda Ýn giliz, Alman, Fransýz, Arap, Bulgar, Sýrp, Arnavut, Ma kedon, Fars, Romen ve diðer dünya dillerine çevrilerek yayýnlandý. 1995 yýlýnda Uluslararasý Nizamî Aydýn ödülünü, 1998 yýlýnda Akademik Yusif Memmedaliyev ödülünü ve madalyasýný, 2000 yýlýnda Altýn Kalem ödülünü, 2002 yýlýnda Hacý Zeynelabdin Taðýyev ödülünü, 2004 yýlýnda Uluslararasý Resul Rýza ödülünü, 2004 yýlýnda KIBATEK Hizmet ödülünü, Dünya Genç Türk Yazarlar Birliði ödülünü ve Hüseyin Gazi Vakfý tarafýndan Türk Dünyasýna Hizmet ödüllerini ve Türkiye Avrasya Kurumu tarafýndan Türk Ýlmine ve Kültürüne Üstün Hizmet ödüllerini aldý. “VEKTÖR” Uluslararasý Ýlim Merkezinin kurucusu ve Genel Baþkaný, Türk Dünyasý Araþtýrmalarý Uluslara rasý Ýlimler Akademisinin Rektörüdür. 2005 yýlýnda Azerbaycan Yazarlar Birliðinin Millî Yaddaþ ödülünü, Ukrayna Uluslararasý Ýlimler Akademi sinin “Ýlmin ve eðitimin geliþmesindeki hizmetlerinden dolayý” altýn madalyasýný, Kýrgýzistan Yazarlar Birliðinin Millî ödülünü kazandý. Türkiye, Rusya Federasyonu, Letonya, Litvanya, Be yaz Rusya, Gürcistan, Kazakistan, Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti, Ýran, Romanya, Ukrayna, Suriye, Kýrgýzis tan ve baþka ülkelerde ilmî ve edebî kitaplarý basýldý. “VEKTÖR” uluslararasý ilim ve “BAYATI” uluslara rasý edebiyat ve sanat dergilerinin kurucusu ve genel yayýn yönetmenidir. “Sürmelim” (Türkiye), “Kümbet” (Türkiye), “Turna lar” (KKTC), “Kerkük” (Irak), “Mars” (Azerbaycan), “Alov” (Azerbaycan), “Yeni Neþrler” (Azerbaycan), “Kaynak” (Bulgaristan), “Türkçem” (Kosova) dergileri nin ve “Edebiyat” gazetesinin (Azerbaycan) yayýn ku rulu üyesi ve yayýn danýþmanýdýr. 2006 yýlýnda Türkçem dergisinin (Kosova) “Yýlýn ödülüne” sahib oldu. 2007 yýlýnda KIBATEK Uluslararasý Edebiyat ödülü nü aldý. 120’den fazla ilmî eserin, 36 buluþun, 13 monogra finin ve ders kitabýnýn, 64 edebî ve ilmî kitabýn yazarý dýr. Dünyanýn deðiþik ülke yazarlarýnýn 55 kitabýný Azerbaycan Türkçesine çevirmiþ ve yayýnlamýþtýr. 200’den fazla edebî ve ilmî kitaplarýn editörlüðünü üstlendi. 4 5 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... BÝR UMUT HARIBÜLBÜL 6 7 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... ÞEHÝT DÜÐÜNÜ - Deðerli Dost Dr. Özgen Keskin’e…- Bu evin yüzü gülmez, bu eve gelin gelmez, ne yapsýn þehit anasý, bir güzel aðlar komþuda, ah, bu kýz bir su sunasý. Sabah gün doðduðunda arzularý þafaklara boyanmaz. Yazýn aðaçlar uyanýr onun kaderi uyanmaz. Namaz kýlarken aðlar çaresiz bir kadýn da. Þehit düðünü yapýlýr bulutlardan yukarýda. Kýzlar beyazlar içinde Gençler beyaz atýnda… Melekler dans ederler Yýldýzlarýn altýnda… 8 9 Elçin Ýsgenderzâde MARTILI SEVDALAR Güneþin gülümsemesinde annesine naz yapan afacan çocuk gibi dalða dalða yayýlan altýn renkli sular … Mavi, masmavi dalgalarýn sevdasýnýn çilesine dayanamayan beyaz, bembeyaz martýlar martýlar... Milâttan bin yýl sonra yine elin yetmeyecek ünün varmayacak otuz sene önceki ilk buluþmaya, otuz sene önceki ilk seviþmeye. Bir tende çarpan iki yürek paramparça. Ýyi ki, hâlâ masmavi gökyüzü var, iyi ki, hâlâ çiçek açýyor aðaçlarýn dallarýnda ilk öpüþü hatýrlatan martýlý sevdalar… 10 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... CAM MUCÝZESÝ -Tüm karþýlýksýz sevgiler’e- Arada bir cam sýnýrý… Camýn öbür yüzünde içimizi büyüleyen yaz yaðmuru yaðmakta... Yüzünü soðuk cama yaslamýþ kaderine küskün bir çift kýz gözü aðlamakta... Yaðmur yaðmakta hâlâ ve kýz da bakmakta… Yaðmurdan ve gözyaþýndan ýslanmýþ pencerenin þiþesi. Ayrýlýk senfonisi çalýyor Yaz yaðmurunun boðuk sesi. Anîden yaðdýðý gibi, anîden durdu yaðmur. Bitti ayrýlýk senfonisi, peki, ya ayrýlýðýn kendisi?... 11 Elçin Ýsgenderzâde BÝR ASKERÝN ÖYKÜSÜ Sabahýn alacakaranlýðýnda karlý, kanlý siperlerin, hayata doyamamýþ henüz ölüme koþan askerlerin, omuz-omuza savaþtýðý þehitin son sözlerinin ve bakmadan gören gözlerinin tanýðý olmuþ bir askerin içinde son bulmuþ ümitleri baston gibi onu alýp götürür o adrese: -kul pazarý… Aðaçlar çiçek açmýþ ah, bir baþkaymýþ bu þehrin ilk baharý… Dilediði ekmek parasýna esir olmuþ þimdi bir zamanlar ölümden korkmayan asker, Karabað savaþýnýn þerefli gazisi. Bu yaz güller açmýþ o uzak daðlarda gülleri sarmýþ Vatan topraðýna sinmiþ kýpkýrmýzý kan. Sabahýn alacakaranlýðýnda þehirde gül mevsimi baþlýyor. Avutamaz artýk onu koþup da bastonuna sarýlan çocuðunun gülümseyiþi… 12 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... ÝHTÝYAR DÝLENCÝNÝN PORTRESÝ Ölümün kokusunu duymuþ gözleri günde en az bin kez taþ gibi suratlara bakar durur. Sýrf gururu ve açlýðý yüzünden baþý döner. Avuçlarý kendisinden, sözünden önde. O da bir insan Allahýn yaratdýðý, anasýnýn doðurduðu bizimle ayný þehri paylaþmýþ bir zamanlar. Þimdi el açýp dilenmekte ne yurdu var, ne yuvasý, baþýnda yalnýz hayat kavgasý... 13 Elçin Ýsgenderzâde GURBETE GÖNDERDÝM ÞÝÝRLERÝMÝ Bu yaz býktýrdý sevdalar beni, yaktý canýmý erik aðacýnýn çiçekleri. Deðiþik saldým rüyayla gerçeði. Býktým hem de nasýl, anlamsýz, taklitçi þairlerin Harýbülbül resmine gözyaþlarý içinde yazdýklarý dualardan. Her sabah, her sabah, penceremde sökünce tan, gurbete gönderdim þiirlerimi. Geri gelmedi hiçbirisi. Bir mum yaktým dizelerin arasýnda rüzgârlar esti, fakat sönmedi o mum. Kimi sadece gözyaþýný, kimi de kanýný akýttý bir zamanlar benim mukaddes bilip yüz sürdüðüm topraða. Yanýmdan geçerken bir anlýk dur, sen beni tanýrsýn herhâlde! Tamam! Ben þehit deðilim, ama, tanýðým iþte! Tanrým! Affet beni, þiirlerim gül kokuyor, aðzýmsa kan. Kan!!! Kan!!! Kan!!! 14 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... BULUT ÝÇÝNDE AY Üstümden geceler ötse de bile, Benim þafaklarým sökmüyor hâlâ. Bu dünyada gönül verdim bir güle, Çam balýyým, þan þan oldum, nideyim. Kavurdu içimi vurduðun yaran, Dünkü bembeyaz oldu bu gece kan. Melek bekliyordum, geldi bir yýlan Gönül verdim, düþman oldum, nideyim. Bulutlar hiç durmaz, akýp geçer, ah Ay bulut içinden bakýp geçer, ah, Bir güzel canýmý, yakýp geçer, ah, Dað baþýnda duman oldum, nideyim. 14 Ocak, 1999 15 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... GÖZÜMDE Benim bu dünyada elim yetecek, Ne kadar arzular kaldý gözümde. Hiç kimse takmayýp varýp gidecek, Dünyanýn lezzeti öldü gözümde. AYRILIK Simsiyah kül oldu köz içimdece Görmeyip kör oldu göz içimdece, Bir kuytu köþede öz içimdece, Sensiz de yaþamak olurmuþ, gülüm. Günah, þu hayatta yaþamak günah, Bilmem ki, doðacak nasýl gün, sabah. Umutum, direncim yok iþte, Allah, Gözyaþým sevdamý sildi gözümde. Âþýklar tuz döker aþk yarasýna Çevrilip cift gözün yaþ sýrasýna, Barýnarak dertle kalp arasýna, Sensiz de yaþamak olurmuþ, gülüm. Bilgeye verilen ekmek bayatsa, Cahilin sunduðu arzu, muratsa, Sürünmeðin ismi eðer hayatsa, Olum da, ölüm de birdi gözümde. 10 Kasým 1995 Sevdan göðsüm üstten geçip gittiyse, Geçtiði yollarý viran ettiyse, Þu sevgi isimli hayat bittiyse Sensiz de yaþamak olurmuþ, gülüm. 04 Temmuz 1990 16 17 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... ÇELÝÞKÝ Parmaðýnda tütüyor «Marlboro» sigarasý, elinde viski dolu kadeh. Kucaðýnda bir kýz, Güzel mi güzel bir geceye baðlý tüm sevgisi. Kulaðýnda cep telefonu, hayatý bu günle sýnýrlý. Umurunda deðil yarýn ne olacaðý... YALAN Dünyayý elinin tersiyle itip, Hakk’a tapan genç delikanlý. Sevdiðin meleklerle Günde en azý yüz kez seviþir þeytan. Ýyi kötüden, kötü iyiden doðulur, Her gerçek bir yalana hamile, Her yalanda birer gerçek boðulur. 10 Ocak 1991 18 Parmaðý tetikte, kulaðý seste. Omuzunda yaralý asker arkadaþý can çekiþmede, son nefeste. Ayaðýnýn altýnda kanlý vatan topraðý, hemen önünde kalleþ ölüm... Bilmem, anlatabildim mi çeliþkiyi? Bu memlekette þair olmak zulüm vallahi, zulüm!.. 31 Mart 1999 19 Elçin Ýsgenderzâde AY BAKIYOR GÖKYÜZÜNDEN Uyanýr, Türk’üm uyanýr… Her þehit mezarýndan bakar bir Bozkurt’um. Tebriz’den Ýrevan’a uzanýr anayurdum. Atlarýmýn nallarý çiðner taþlý yollarý. Semaya açýlmýþ elim, yolun sonunda ölüm. Ay bakar gökyüzünden, geçerim Cýdýr Düzü’nden. Cýdýr Düzü’nde ilkbahar, taþlý yollarda kan izi. Aðlama, aðlama beyaz atým, Gökte ay benim muradým. 05 Mayýs 1999 20 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... BU GÜN Yabancý arabalarýn acayip kornalarý, deliyor, kafamý, deliyor. Yarý çýplak güzellerin erotik danslarý, «Rock’in Roll»un tüyleri diken diken eden sesleri, beyaz “Kent”in acýsý, boyalý gülümsemeler, ihtiraslý bakýþlar, “Süpermarket”lerin camlarýnda yanýp, sönen ýþýklar soldu gözümde aniden. Ayaklarým kesildi bu topraktan, bu yerden…. Sabah pazarda gördüðüm, biz taraflarda biten mereçöðüt kokusu Aklýmý baþýmdan almýþ. Þükür, hâlâ dudaðýmda ana yurdun tadý kalmýþ. Sen bu kalleþ þehre nasýl alýþtýn arkadaþ. Felekle savaþtýn bir ara, sonra barýþtýn, arkadaþ. Ben barýþamadým henüz, ben alýþamadým daha. Mereçöðüt biliyor bunu, gurbetin ne olduðunu. 22 Nisan 1999 21 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... ABÞERON RÜZGÂRLARI Kafamda bir ulu savaþ türküsü, içimde Abþeron’un narýncý beyaz rüzgârý. Merdekan’da birbirine karýþmýþ Gilevarla yakýlmýþ ateþlerin tütsüsü. Gözlerimin karasýnda dert uyanýk, uyumuyor, sýcak çayým soðuyor, fakat hayat aþkým soðumuyor. Sol göðsümün altýndaký kýrmýzý gül izin vermez bu dünyadan vaz geçmeðe. Her gün bir az daha güzelleþir Merdekan’da Yesenin caddesi, Hocalý’daysa bir Rus askeri kan dökmekten asla doymaz. TANRI SENÝ KORUSUN, AKÝL ABBAS! Ölürsem mezarýmý Þuþa’da kazýn, Mezartaþýma bir Fuzulî dizesi yazýn, Tophane’de armut aðaçýndan Üç renkli bayrak asýn. Gök kiþnese, bulut aðlasa, Cýdýr Düzü’ne bir yaðmur yaðsa, Yaðmurun içinde bir harýbülbül Kalkýp da gök yüzüne baksa, Sakýn anam aðlamasýn. Mezarýmýn üzerinde Bozkurt ulusun, ya da yiðit bir Mehmetçik ulu zafer marþý çalsýn. Daðlar, taþlar uyansýn, Þehit oðullar yine kalkýp Safýmýzda dayansýn. Laçýn daðlarýndan bir müjde gelsin, Gargar’ýn sularý durulsun o gün. Bir güvercin kanat açsýn Askeran kalesinden, Aðdam’da düðün davullarý vurulsun o gün. Vah, benim zavallý caným, bir þehit duasýna aktý, karýþtý kaným… 01 Mayýs 1999 Tanrý Türkü korusun! Tanrý Kurtu korusun! Tanrý seni korusun, Akil Abbas! 05 Mayýs 1999 22 23 Elçin Ýsgenderzâde BAYRAM GÜNÜ... Bayram günü bugün sofrada kýrmýzý elma yeþil semeni, þekerparenin desenleri. Deli-divane ediyor beni yüreðimin gözyaþlarý... Ýçimde çarþamba ateþi gibi alevlenmiþ yanýyor Cýdýr Düzü’nün kayalarý, taþlarý... Bayram günü bugün daðlarýn yüreði kan... 18 Mart 2000 24 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... GURBETTE BAHAR Dýþarýda yaz sýcaðý, tomurcuklar hamile... Her aným dönmüþ seneye bekliyorum baharý. Bir gün kanat açýp uçsam eðer Doðduðum yerlere doðru, kesin orda dalýndan bir gül koparacaðým, ve kopardýðým o gülü sana göndereceðim... 21 Mart 2000 25 Elçin Ýsgenderzâde SON ÞÝÝR Bir ilkbahar gecesi baþýmýn üzerini Azrail’in aldýðýný, hayatýmda yalnýz bir gecemin kaldýðýný bilsem eðer, uykusuz gözlerim tan yýldýzý gibi kýpkýrmýzý oluncaya dek bir þiir yazardým. Benden sonra dünyanýn gecelerini, gündüzlerini, aðaçlarýný, denizlerini, insanlarýn kaderini, hayra tabir ederdim yine. Ve son defa gönül açardým bir telli saz sesine… Uyurdum kafamý yaslayýp ölümün sinesine. 05 Aðustos 1989 26 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... KALIR MI? -Hacý Ekber Rustamov’a- Daðlara yaðan karlar, Saçlarýna ak salar mý? Yurt oðulsuz, oðul yurtsuz, Olur mu, kardeþ olur mu? Bülbül öten o köþeler, Buz çeþmeler, sýk meþeler, Dermediðin menekþeler, Solar mý, bacý, solar mý? Daha umut yok hasrete, Azap verdiler bu millete, Kanýn öcü kýyamete KalIr mý, anam, kalIr mý? 28 Nisan 1994 27 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... DOST YÜREÐÝ -Reþat Mecit için- 28 KELEBEK KANATLARI -Ramiz Ruþen’e- Gönül dallarýna konmuþ, Bir kýrlangýç tebessümü. O gül dalýnda yýl boyu Bembeyaz çiçek mevsimi. Bu dünyayý baðýþladým, Çocuklarýn gözyaþýna. Bir kelebek uçup kondu Ana, kalbimin baþýna. Kayalardan damla damla, Sýzan altýn su ýþýðý. Bir yaz yaðmurundan sonra Sevdalý ebem kuþaðý. Gökyüzüne bir söz dedim, Kelebeðim uçtu, uçtu… Yerde gülleri býrakýp Yýldýzlara gönül açtý. Yaz gecesi dað baþýnda, Altýn renkli Ayýn sihri Ay yýldýzlý gökyüzünün Hâlâ yazýlmamýþ þiiri. Ýlahi, sen acý bana, Göðsümde sözüm kanadý. Bir kelebek kanatýymýþ Gerçek þairin kanatý. Yýldýzlardan yýldýzlara Uçan beyaz atlý melek. Yüreðimin baþýndaysa Her an güvendiðim yürek. 09 Mayýs 1999 O kelebek kanatýyla, Uçuyoruz gökyüzüne. Bu dünya yalan dünyaymýþ, Yalan bu, peki düzü ne?… 13 Mayýs 1999 29 Elçin Ýsgenderzâde 30 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... GURBET HAVASI Kol götürüp þu havaya, Oyna havasýz havasýz. Þairleri garip turna, Göçer, yuvasýz yuvasýz. MEZARLA ÇÝÇEK ARASI Bir mektup yürek yolladým, Geri döndü bir gül geldi. El attým gümüþ kýlýça, Elime beyaz tül geldi. Ben de bir garip þairim, Benden hiç küsme, kardeþim. Sen hiç üzülme, aniden, Þiirime akarsa gözyaþým. Dünyada benim hayatým, Bir kýlýçla tül arasý. Ne gezersin, deli gönlüm, Mezarla çiçek arasý. Bu benim kara mezarým, Bu kayaysa mezar taþým… Senin gözlerinden akan Benim kan dolu gözyaþým. 04 Mayýs 1999 Ben nelere gönül verdim, Bu dünyada yalan, gerçek. Kar altýnda çýplak ayak, Kar üstünde kanlý çiçek. 15 Mart 1999 31 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... KARABAÐ’A BÝZSÝZ GELÝYOR BU YAZ... -Þahmar Ekberzade’ye- Bülbül þakýmýyor, kuþlar ötmüyor, Burdan Tanrý’ya ünüm yetmiyor, Çadýr þehirlerde güller bitmiyor, Karabað’a bizsiz geliyor bu yaz... Bu þanssýzlýk, düþüyor kötü ele, Hayatýmýz kaderimize tele, Kafamýz karýþýk, yaþarýz hâlâ, Karabað’a bizsiz geliyor bu yaz ... Yaz üstünden böylece yaz ötüþür, Tophane’nin yüreðine od düþür, Deli gönlüm mereçöðüt yetiþir, Karabað’a bizsiz geliyor bu yaz... Kalbimizde hâlâ dertti gül açan, Kardelenin benim gibi baðrý kan. Harýbülbül, kavuþuruz ne zaman, Karabað’a bizsiz geliyor bu yaz... Mart 1998 32 KALEMÝM, ELÝM , KALBÝM Siyah kalemime sorarsanýz, Ne kimseden korkuyorum - der, Ne de kaderden çekindiðini söyler. Gerçeklerin yalnýz gerçeklerin hayranýdýr gördüðünüz þu kalem. Bazen þeytana uyar þair kalemi. Ve o an var ya, o an elim kalemin boðazýna sýmsýký sarýlýr, kalemin gözlerinden yaþ gelir. Sonra kalem elimin diktesi ile yaþar elimse kalbimin. Kalbim bir þey söyleyecek olursa sað elim kesin yapacak kalbimin söylediðini. Tanrým, fakat ne kadar acý olsa da, Bir itirafta bulunmak istiyorum: Sað elim kalemime, kalbim sað elime, dünyaysa þu kalbime idam sehpasýdýr, idam sehpasý… 18 Þubat 1991 33 Elçin Ýsgenderzâde KANLI ÞÝÝR Aðlayacak ne var ki, gülmek de bir þey deðil. Bu fani dünyadan göç edip ölmek de bir þey deðil. Karabaðlý olmak gerekiyor þu an, artý bir de garip þair, yüreði daðlý… Ve bir gün çekip gitsin Dörtyol’a doðru. Önünde Aðdam, çaprazýnda Þuþa. Yürek kanlý bir çiçek, Gönül kýrýk bir þiþe. Umudun tüm yollarý kapalý Acý gerçekleri saklý. Bir turnaya eþ olmak isterken uçmuþ kafasýndan aklý. Yol gidiyor gökyüzüne, yol gidiyor sola saða. Sen niçin aðlýyorsun?! Niçin kapanmýþ yaramý daðlýyorsun? Duyuyor musun? Dert dediðimiz iþte bu! Ben bu kara topraða eðilerek, onu mukaddes bilerek bir kader aðacý dikerek, ruhumu çarmýha çekerek, Dörtyol kavþaðýnda kaldým. Tanrý’ya isyan etmedim, kendi gönlümden öç aldým. 26 Þubat 1999 34 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... KISKANÇLIK Bakma her yoldan geçene, bakýþlarýn kaybeder sýcaklýðýný. Gülme her yoldan geçene, gülüþlerin kaybeder yüz aklýðýný. Seni hayatýnýn anlamý sansa, bir delikanlý alev alsa, bir delikanlý yansa Bakma! Söyleseler bir bakýþýn ilaç olacak tüm dertlere belalara, Bakma! Ne dosta bak, ne arkadaþa, ne sýrdaþa, ne yabancýya. Dünyanýn deðiþtiðini duysan baþtan baþa, yine bakma! Benim gözlerimdi senin gözlerin Bakma benim gözlerimle hiçbir kimseye BAKMA! 26 Aralýk 1986 35 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... BEYAZ DUA -Ressam Emrullah’a- Ateþte kavrulan dudaklarýma bir damla limon suyu sýksanýz, yeter. Fark etmez kýrmýzý bir lale de verseniz olur yanaðýný okþayýp acýsýz ölmem için. Dýþarýda kuþbaþý kar yaðýyor mezarým boyu, Uyu, gönlüm, uyu, uyu… GURBET HÜCRESÝNDE Dolanýp durur martýlar içimdeki sevda denizinde. Kýyýya vurmuþ bir balýk gibi dert titriyor yüzümde. Son umutlar can çekiþiyor kalbimin yalnýzlýðýnda, kimsesiz gurbet hücresinde. Bugün çektiðim her âhýn üzerinde Boncuk boncuk çýð damlalarý, (ve de kanlý) mezarýma sýzan gözyaþlarýn gibi parlýyor ay ýþýðýnda... 13 Mart 2000 36 Bembeyaz kar içinde kendi vatanlarýnda garip beyaz güvercinlerin kanatlarý. Felek acaba nereye götürdü böyle mavi denizlerden çýkmýþ hýrçýn atlarý. Hüsranlar, ölümler karlar altýnda kalacak. Kar içinden kardelen çiçeði gözüküp anîden beni benden alacak. Son duam çýktý dilimden, korkma, yavrum, korkma, vaz geçiyorum bugün ben Ayrýlýktan, ölümden 19 Mart 1999 37 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... SEVDALI KÝRAZ YAPRAÐI -Ebülfet Medetoðlu için- Bir minik serçenin karnýný doyurmak için akýttýðý gözyaþýndan dolayý, ilkbahar günü hazan vurdu bir sevdalý yapraðý. Koptu kiraz yapraðý, kopup düþtü dalýndan. Bir þair kaderini okudum bugün o kiraz yapraðýndan. Yüreðimi göksümden çýkarýp o kadersiz, zavallý yapraðý kalbimin içine sardým. Karnýný doyurmak için aðlayan o minik serçenin, dertten yeþil yaprak döken kiraz aðacýnýn ayaklarýna kapandým. Dilim yaðýr oldu VATAN demekten… Çocuðum doðduðu köyü Soruyor her gün benden. Susuyorum, kalbim aðrýyor… Susuyorum, gözlerim doluyor, Susuyorum, içim burkuluyor. Kafamda dolanýp duran Deli sevdalar neydi? Belâya saldýk Vataný, Vatan baþýmýn belâsý. Þimdi ben derdin çocuðuyum, çocuðum derdimin çocuðu. 01 Mayýs 1999 38 GECE KAHVESÝNDE Bir kahvede oturmuþum, Dýþarýda sarý akþam. Masa üzerinde þarap, Þimdi durup bir mum yaksam. Bak, yabancý arabalar Hýzla geçiyorlar burdan. Yine ölüyor yýldýzlar Gökyüzünde söktükçe tan. Belki kiralýk bir katil Kurþuna dizecek bizi… Yalanmýþ, yalanmýþ, anam, Fani dünyanýn her yüzü! 03 Mayýs 1999 39 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... YABAN MERSÝNÝNÝN GÜLLERÝ -Ýlham Kahraman’a -IDertten acýyan gözlerini kapa, kapa gözlerini sýmsýký… Duvarlarda að baðlayan zamanýn dýþýna çýk kafanda bir karanlýk dur, Bozkurt gibi bu gökyüzünü dinle bir anlýk. Öyle bir figan kopar ki, bu gece gönlün havalanýp çýksýn göðsünden. Sen ulusan eðer bu gece yarýsý Ay duyacak seni sesinden. Misri kýlýcýný çýkarýp Sür yüreðinin kýrmýzý kanýna. Sen þair deðilsin, Bozkurt deðilsin öç gününde kýymazsan, eðer tatlý canýna. Çýkar kýlýç gibi kinini, nefretini. Gökte Allah’ý çaðýr, Savaþta gayretini. Hani, nerde senin Bozkurt’un? hani, nerde senin ana yurdun?… 40 -IIAteþi yakýyor yüreðini, Tütsüsü gözbebeðini. Bu dünya nasýl dünyaymýþ Kanla yedik ekmeðini. Keten gömlek kýrçýn kýrçýn, Ora Þuþa, bura Lâçýn. Kurþun yedim savaþta ben, Ah, yaramý sarýn, açýn. Þuþa’nýn daðlarý yüce, Laçýn’ýn daðlarý haça. Deli gönlüm havalanmýþ Yine o daðlara uça! Yüce Vatan, sen aðlama, Saçýna kara baðlama. Ne þehidim, ne de gazi Ölmemiþim, yas saklama. 10 Mart 1999 41 Elçin Ýsgenderzâde -III Donsun gözünde gözyaþýn, baþýný kaplasýn duman. Salâmýn þiiri ananý aðlattý Ýlham Kahraman! O gün bir dostun þiirinde annemi görmüþtüm ben. Allah, garip þairleriz, annemiz de dertli göçmen. Þehit kaný damla damla, düþüyor ana topraða. Götür benim umudumu sarý yeþil bir yapraða. Gökyüzünde üç günlük ay mum gibi erisin, sönsün. umutlarým garip turna sýrasý bir yaz günü geri dönsün. 14 Mart 1999 42 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -IV O garip daðlarýn ruhu Girer þair uykusuna. Gece ay da uçup gelir Bir mersinin kokusuna. Ay ýþýðý kan gibiymiþ Bir mersinin çiçeðinde. Ayrýlýk bir yaraymýþ Annelerin yüreðinde. O çiçeðin kokusuna Uyanýr þehit ruhlarý. Yakmasýn þu daðý taþý Yaralý turna ahlarý. Yüz sür anamýz topraða Kanat aç gece yarýsý. Bu türküyü mersin gibi Demet baðla yarana sar. 22 Nisan 1999 43 Elçin Ýsgenderzâde KEMANIN ÇALDIÐI AYRILIK NAÐMELERÝ Bu garip þehirde, sevda dolu gecede VARYETE kýzlarýnýn kývrýlan bedeni gibi gergin keman tellerinden yayýlan ayrýlýk naðmesi, ne þu güzeller, ne de, gönlümün mahvolmuþ sarayýnda oturmuþ baykuþun ötüþü unutturamadý seni bana. Unutturamadýysa, þunu bilmeliyiz ki, gülüm, anlamsýzdýr ölüm. Fakat bu fâni dünya bir kaç kuruþa deðermiþ yine! Aðustos 1999 44 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... DANS EDEN KIZ Dans etmiyor, kanat açýp Uçuyor, ah, melek bu kýz. Ellerinde parmaklarý Gül açýyor, çiçek bu kýz. Gözünde sevda yaðmuru, Alnýnda kader yazýsý. Tanrým, bana acýyarak, N’olursun, koru bu kýzý. Gökyüzünden inip gelmiþ, Cilve yapýyor feleðe. Ne zamansa kýza dönmüþ, Bugün döndü kelebeðe. 21 Nart 1999 45 Elçin Ýsgenderzâde OTOPORTRE Gözlerimin yaþýnda, yüreðimin baþýnda bir bulut hüzün, bir yaprag hasret. Hayalimde harýbülbül, ilk sevdam gibi farz et. Hayatým siyah beyaz, tüm yollarým kapalý. Bugün benim dizelerim yolunu kaybetmiþ ormanda. Ýçimdeki kabarmalar, yüzümdeki tebessümüm hepsi çat verdi. Ne dünü hatýrlayýp güveneceðim ne gönlümü avutacaðým bir þey var, ne de yarýn gerçekleþecek arzular… Ayýn bembeyaz nuruna karýþmýþ gitmiþ bu gece akarsular… Aðaç yeþerten bahçývan gibi Yeþertmek istedim yüreðimi tomurcuk umutlardan… Þiirimin dizelerine bir þeyler damlýyor gökyüzünden bulutlardan… 46 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... SEVDALI BÝR KIÞ MASALI Kýþ gecesi, mum ýþýðýnda, gerçekle hayalin karýþýmýnda sobada yaktýðým çam aðacýnýn karanlýðý ürküten nefesi. Beyaz köpüklü þampanya kadehinde ýþýl ýþýl bir doðulu güzelin mâsum çehresi. Ansýzýn sýkýyor kalbimi bir eski aþkýn anýlarý… Bir eski aþkýn anýlarý alev almýþ yanýyor þu an sobada yaktýðým çam aðacýyla. Aynadaki mum ýþýðýnýn aydýnlýðýnda sana benzeyen bir gölge ve aynada mum ýþýðý. Uçuyor mum ýþýðýnda Sibel Can’ýn cilveli sesi. Ayrýlýðýn avucunda gönlümün ufak hisseciklere bölünmüþ, kýrýk dökük þiþesi… Kýþ gecesi, mum ýþýðý, gerçekle hayâlin karýþýmý… 47 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... KELEBEK ÖMRÜ Saçlarýndan göðsüne ipek perde sarmýþ bir kýz, on yedisinde henüz. Ýnsanlarýn içinde melek gibi, yalnýz… Geceler gökyüzüne dönmeyi, yýldýzlar gibi nur saçýp sönmeyi sönmeyi, nur saçmayý ve tüm insanlardan kaçmayý, geçirir gönlünden… Türküler söyler, gönlüne yatmaz, dualar eder, imdada yetmez. Yaðmurlu akþamlarda ettiði dualar mahsun, hayatýmýz kelebek hayatý gibi kýsa, sevda yollarýysa uzun, upuzun. ALIN YAZISI Ýlk aþký tatmadan önce sen, bir menekþe yanaðýndan öpmelisin, bir çalýnýn dibinden tatlý tatlý gülümseyen bir nazlý menekþenin hayýr dualarý garip sevgilerin alýn yazýsý… 48 Gülüm , çiçeðim, beyaz meleðim, Sakýn gökyüzüne, ve yýldýzlara umutlarýný baðlama umutlarýný baðlayýp da, hüsrana uðrayýp aðlama… 49 Elçin Ýsgenderzâde DUYGU YÜKLÜ DÝZELER -IBir nazlý,cilveli çeþme suyunun billur damlasýnýn ateþli öpüþüyle avunuyorsa sevdalý gönlün, anla ben kimim bugün kimim ben senin için? Deniz kýyýsýnda yalnýz mor bir kaya, bir eski aþk serüveni gözümde bu sihir dolu dünya. Bir damla düþü verdi önce avcuma, sonra bir damla daha … Gökte beyaz nurlu ay, Yerde gönlüm seviþiyor Tanrýsýna kul olmuþ o garip, yalnýz adamla… 50 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -IIHer damlasý bir sevda, alev almýþ göðsüne. Mutlusun, ay ýþýðý geldim iþte bu güne. Yukarýda gökyüzü, gökyüzü çadýr çadýr. Hüzünlü bir aþk þarkýsý figaný ora varýr. Gökyüzü uzak, uzak, gökyüzü çatlak, gönlüm, kafaný yasla gökyüzüne, kafaný yasla bu hüzünlü þarkýya sessiz sessiz uyu, uyu… Yardýmcýn olsun senin Ay ýþýðý, çeþme suyu… -IIIBir nane yapraðýnda bir inci çýð damlasý parlar durur. Bin sene önceki masum bir sevda bin sene önceki ay gibi gözlerimin önünde durur… 51 Elçin Ýsgenderzâde -IVAðaçlarýn, yapraklarýn, sevdalarýn gölgesinde boþ býraktým hayatýmý. Boþ býraktým kendimi. adamlar arasýnda. Niçin seni aradým menekþem, söyle niçin aradým seni bugün mavi beyaz güllerin sýrasýnda.. -VGüllerin üzerinde bir damla gözyaþý gibi geceden hatýra kalmýþ nem… Biliyormusun, neredeydim - bir yerde ki, ne cennet vardý, ne cehennem… Bu dünya da yoktu, ne evveli, ne sonu… Bulutlar ve melekler burda benden yukarý. Yalnýz Tanrý vardý gökte bakýyordu yeryüzüne. Tanrý gülümsüyordu þairlerin yüzüne… 52 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... ÝLKBAHAR GECESÝNDE ERÝK AÐACI Bir güzel ilkbahar gecesi taze gül açmýþ erik aðacý üç günlük ay gibi gülümsüyordu, bacý. Gökte ay saklanmýþ, süt gibi samanyolu. Gül açmýþ erik aðacý beyaz umutlarla dolu. Erik aðacýnda ay nuru, erik güllerinde Ay deseni, boyasý. Erik güllerinde þairlerin rüyasý. Bir güzel ilkbahar gecesi üç günlük ay sihir yapýyor beyaz erik aðacýna. Mutluydu erik aðacý unutmuþtu içindeki tatlý aðrý-acýyý. Þubat-Mart 2003 53 Elçin Ýsgenderzâde ÞAÝR KARDEÞLERÝME Açlýktan aðlayan beþ yaþlý göçmen çocuðun sesi doluyor tüm evlere sarsýyor herkesi... Televizyonda Afrika, Filistin, Angola, Irak, Afganistan, Hindistan. Bu dünyanýn her köþesinde siyah ekmek kan kokuyor, sýcak kan... Ah, þair kardeþlerim nasýl yazýyoruz biz, gülden, bülbülden. Mavi yaz akþamlarýndan, dertli gönülden geçip giden yazdan, gelen güzden, bir yalnýz yýldýzdan, bir güzel kýzdan... Ýlahi, nasýl yazýyoruz, nasýl? Televizyonlarda her gece... 54 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... YAÞAM TABLOSU Ben bu güzel dünyanýn neþesini, elemini, sevgisini, ölümünü, cennetini, cehennemini, bir þair gibi çekip geldim dergahýna Allahým. Diz çöküp dua ettim, Gerçek oldu sayende her duam, ahým. Ben gece gündüz demeden dua ettim sana her gece içimde bir mum titredi söndü, titredi söndü, sonra da tekrar yeniden yandý her gece kapýný çalacaðým yine, her gece kapýn kýbleye dönüþerek yýllardýr bu dünyada sürdüðüm yaþamý bir de, bir de yaþatacak bana... 55 Elçin Ýsgenderzâde BÝR AÞKIN SENFONÝK BESTESÝ (Þiir - Nöktürn) -Deðerli Kardeþim Hayrettin Ývgin’in “Melankolik Þiirler” hatýrasýna… melodi - 1 Senin numaraný tuþlayýp Telefonun ahizesinde Duysam kederli sesini ansýzýn; o geçen günler döner geri geçen günlere dönerim ben. Güz yaðmurlarý da, teklik ve yalnýzlýk da bir saz havasý gibi eðlendirir gönlümü... melodi - 2 Bu karlý kýþ gününde baþýma gelenler bir beyazlýk içinde baþka birisinin kaderiymiþ gibi gözükür bana. Bu karlý kýþ gününde bir eski aþk þarkýsýna, bir tatlý sözüne muhtacým yine... 56 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... melodi - 3 3 Ölürsem benimçin kara baðlama kara baðlama, aðlama. Anýmsa ilk tebessümü, anýmsa, ilk görüþü anýmsa, anýmsa, ilk öpüþü anýmsa... Þu an gece saat iki, ne sen benimkisin, ne de ben seninki... melodi - 4 4 Dostlar, kardeþler, Ýçimde ansýzýn bir kasýrga baþlar tüm cihanda , yalnýz kaldýðým bir anda. Yüreðim acýsa da bir türkü söylerim kendi kendime. Söylediðim türkü bittiðinde bir beyaz ruh takýlýr gözüme. Takýlýr bir anlýða ve ýþýk saçar içimdeki karanlýða... melodi - 5 5 Siyah mezar sessizliði gölgesiyle sarmýþ bu tanýdýk yerleri Allahým, neydi günahý yaz sýcaðýnda titreyerek donuyor bu yerlerden geçip giden garip yolcunun ahý. 57 Elçin Ýsgenderzâde melodi - 6 Ýlkbahar sabah çiðiyle bir dize þiir yazmýþ yeþil gül yapraðýna. Bir kuþcaðýz uçarak konuyor gül dalýna okuyor o þiiri. Bizse yalnýz o þiirin kokusunu duyuyoruz... melodi - 7 Ben bizim geçmiþimizde yaþýyorum sensiz. Bizim geçmiþimizde bulutsuz gökyüzü ve masmavi deniz... Þimdi geçmiþimizden geri dönemiyorum ben... melodi - 8 Ben seni kýskanýyordum gökte buluta, kuþa, yerde çiçeðe, güle. Gözlerini unutmuþum ama kalbimin belleðinde sessiz sessiz aðlýyorsun hâlâ... 58 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... 40 YAÞIN SEVGÝSÝ Kýrk yaþýnda öldürdüler John Lennon’u, bir akþam New York’ta hanýmýnýn gözü önünde bir manyak kurþuna dizdi onu. I LOVE YOU. Benim de kýrk yaþým var, kýrk bahar çiçeklenmiþ deli gönlüm. Kýrk bahar þu dünyada benden yan geçmiþ ölüm. I LOVE YOU. Þimdi senli anýlarým bir kýrmýzý çiçekti bir þiir defterinin sayfalarý arasýnda. I LOVE YOU. Yýldýzlar sayrýþýr her gece gülüm gözlerinin elasýnda... I LOVE YOU… 59 Elçin Ýsgenderzâde OTOPORTRE - 40 Kýrk pencere var benim yaþamýmda otuz dokuz pencereden baktým bu dünyaya ben. Kýrkýncý penceredeyim. Kýrkýncý pencerede nasip, kýsmet, sevda, hasret, nale, figan yurtsuzluk gözyaþý ve kan... Kýrk kapýlý dünyanýn otuzdokuzundan geçtim. Kýrkýncý kapýdayým Yine bu kaderi seçtim... 60 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... RÜYA Gurup vaktinde, elma baðýnda bir elma aðacýna baðladým beyaz atýmý, aðaçýn altýnda uyuya kaldým, uyuya kaldým, kýrmýzý güle battým. Ölümüm girdi rüyama elma aðacýný aðlayan gördüm, anamý karalar baðlayan gördüm. Gördüm Þuþa daðlarýnda, yeþil elma baðlarýnda bir melek indi yýldýzlarýn birinden. Ansýzýn bir at kiþnedi, Beni rüyamdan eyledi… 61 Elçin Ýsgenderzâde ÞAÝRLER Kuþlar özgür, aðaçlar bahtiyar. Uçan kuþun, çiçek açan aðacýn kendi yaþamý, rüyasý var. Bir de yýldýzlarýn bahçesinde þair ömrü, þair dünyasý var özgür, bahtiyar. Þairler sevdikleri kadýnlara yýldýzlardan taç örüyor. Þairler uçan kuþun, çiçek açan aðacýn rüyalarýný görüyor. 62 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... SENÝN RÜYALARIN Aynalardan bakýyorum kendime içimde doðan sevdalý ayýn þavký vuruyor çehreme. Bu güzelim dünya sanki tatlý bir rüya. Bazen bir rüyadan baþka bir rüyaya giriyorum ve senin rüyalarýný aydýnca görüyorum. Her rüyadan bir an bir çiçek, bir kelebek, bir renk, bir ahenk, bir ses, bir nefes ve bir umut menekþesi getiririm yine sana armaðan. Bazen aynalardan bakýyorum özüme, bir melek yavrusu gözüküyor gözüme... 63 Elçin Ýsgenderzâde BÝR ÞÖHRET ESÝRÝNE Nam zehriyle zehirlenmiþ gözlüklü adam televizyondasýn yine bu akþam. Ben hiç durmadan adýndan konuþtuðun, konuþtukça yanýp alýþtýðýn caný canýmdan, kaný kanýmdan halkýn oðluyum, ama sana eðilemem bir Allahýn kuluyum. Bu kutsal toprak sana babanýn babasýndan bir som altýn gibi miras mý kaldý? Seninçin kabareydi Vatan, benimçin siper. Vatan kýþta ovan, yazda yaylansa, görevin, araban, yalýnsa ben garibim, ben göçmenim – bu malum. Ben garibim kendi yurdumda, sen - melun. Bugün výz gelir bana söylediðin gazeller, senden daha gayretlidir boyalý güzeller. Demoklesin kýlýçýydý yalancý adýn, sahte gururun, gözlerine kan dolmuþ, kan. Ben kendimi boðarým, fakat asla kýlýcýnýn altýndan geçemem NADAN! 64 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... ÖZGÜRLÜK Gökyüzünde uçan kuþ uç kon benim omuzuma ben de senin kadar özgürüm bugün çiçekten çiçeðe uçan kelebek uç gel benim yüreðime ben de senin kadar özgürüm bugün uzaklardan geliyorum, çok uzaklardan çýk yoluma þafak yýldýzý ben de senin kadar özgürüm bugün çýk dalgalar koynundan çýk deniz kýzý ben de senin kadar özgürüm bugün 65 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... EY GARÝP ÞAÝRLER “Ben bir az þairim, bir az divane” Ey garip þairler Sizlere kardeþim. Gurbete uçup giden turnalara yoldaþým. Ali KIýnýk Damarlarýmýzdan ayný kan akýyor, affetsin bizi, Tanrýmýz gökten bakýyor. Akille akilim ben, divaneyle divane sevdalý gönlüm neden viranedir, virane? Aðaçlar alev gibi kalkýyor topraktan, umut el sallýyor bize uzaktan. 66 TANRI’NIN GÖZÜ ÜZERÝMÝZDE Analarýn gözü üzerimizde Feleðin bedduasý tutmaz bizi. Ayrýlýklar girse araya dostlar unutmaz bizi. Umudun gözü üzerimizde sevda yolcularýyýz bu dünyada. Sevdamýz baþa vurdu mu ölüm bile gelmez yada. Ölümün de gözü üzerimizde neler geçer gönlümüzden anlamaz, duymaz, içer gözyaþýmýzý, içer doymaz. Ama yine de þükür bizi özge ölümüyle ölmeðe býrakmaz. Tanrý’nýn gözü üzerimizde alnýmýzý desenliyor, gönlümüzü büyülüyor, günahlarý affediyor. 67 Elçin Ýsgenderzâde EVLAT ÝSTEÐÝ Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -Ayþen’e- Bebekleri rüyasýnda güldüren nedir acaba þeytan mý, melek mi, peri mi, felek mi?.. Ýman yerimdi bugün rüyada gülümseyen kýzýmýn Tanrý öpen ak alný. Ýlahi, eðer sana gerekse Helaldý o tebessüme bu þiiri yazan þairin yüreðinden akan kaný... 68 IRAKTA SAVAÞAN PARALI AMERÝKAN ASKERÝ JANE DÝK’E MEKTUP Önce iþsiz býraktý seni, içinde yandýrýp, yaktý seni. Sonra uyuþturucu baðýmlýsý yaptý «Rock’in roll» ve eroin özgürlüðü sonra eli kanlý katil... Þimdi yurtsuz yuvasýz bir canavarsýn nerde olsan, þimdi yirmi yaþlarýnda bir sefil. Her defa ölüm kokusunu duyduðunda kanlý ellerinde sen Özgürlük meleðine Amerika giydiriyor kefen... 69 Elçin Ýsgenderzâde KIRMIZI GÜLLERÝN ÜZERÝNE YAZILMIÞ DÝZELER... *** Yüz sene sonra topraðýn kanýný emerek mezarýmýn üzerinde bitecek bir menekþenin üzerine hasret bulaþmasýn diye Gözlerinin, yerin, göklerin hakký için bugün sev beni, n’olursun bugün sev beni!.. *** Ýlkbaharda açmadan solan çiçekler, belalý sevgiler, kýrýk yürekler, iyi ki, ahýmýz semaya yetmez, yetseydi kalmazdý orda melekler… *** Bu þiiri baþkalarý okusun diye yazmadým, bu þiiri gözlerine okudum, gözlerin bir rüyaydý, fakat tabir etmedim bu rüyayý. 70 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... *** Kirpiklerin her an senin gözlerini öpüyor, fakat… Ölüm kaþla göz arasýnda, kaþla göz arasýnda geçiyor rüya gibi bir hayat… *** Daha hiçbir yabancý el dokunmamýþ gözlerinin nuru doluyor bu sessiz geceye, sensiz, yýldýzsýz geceler sýkýyor kalbimi. Yalnýzým yapayalnýz bu gecenin ortasýnda yapayalnýz seviyorum bu dünyayý senin gözlerini sevdiðim kadar… *** Ne güneþ doðuyor hayatýma, ne kar yaðýyor, ne yaðmur. Aman Tanrým, rüzgâr bile esmiyor kapatarak gözlerini, bir «elveda» söylersin yaþamak tutkusuna. Ne güneþ doðuyor hayatýma, ne kar yaðýyor, ne yaðmur, ne bir dua hatýrlýyorum ne de bir beddua... 71 Elçin Ýsgenderzâde *** Diz çöküp topraða diktiðim aðaç, yýllarca acýsýný çektiðim aðaç yemyeþil bembeyaz tomurcuklar yerine ayrýlýklar gül açtý dallarýnda bu yaz… *** Gözlerim iyice zayýfladý, Gözlerim dünyayý Zor görüyor zor Kapkara karlar yaðýyor, Sonsuz karanlýklara… *** Kendileri þiirlerinden önce ünlü olmuþ þairlerin kara melekleri gülüyor, Þiirleri kendilerinden önce ölüyor… *** Birinin ayaðý yoktu, Öbürünün ayakkabýsý... Hani nerde bu dünyanýn kapýsý – Çekip gideyim! 72 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... *** Sabah erkenden insan soluðu duymadan aklýma sen düþtün, menekþe! *** Ahmet’in yurdu var, Suna’nýn yuvasý, Nataþa’nýn Moskova’sý! Peki benim Þuþa’m nerde?! Sen Þuþa’yý göster bana, Vatanýmý göster, baba!.. *** -Oðluma en sýrlý en tatlý rüyamsýn her gece rüyamdasýn Þahlanmýþ at üzerinde gülüyorsun, oðlum! Her gece rüyalarýma giriyorsun Geliyorsun, oðlum! Kýlýçla kýrarak tüm týlsýmlarý Geliyorsun, geliyorsun, Tanrýnýn mucize bir armaðaný gibi!... 73 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... *** Hayatýn yarý yolunda Sevda çiçekleriyle süslenmiþ Bembeyaz bir yaz günü Önünde secdeyle eðildim. Seni istediðim deðil Bildiðim kadarýyla Mutlu etmeyi baþardým!.. *** Bu güzeller içerisinde Gözüm beni zulme koydu Ne onlar bitip tükendi, Ne de Gözlerim doydu... *** Ana toprak Koynunda her zaman Sevgi olmuþ Sevgi de kalacak. Ama bu gidiþle Sevenlerin hali Nasýl olacak, Nasýl olacak? 16 Aðustos 2005 74 KIRMIZI UMUT Þair dostum, seni Rus sevmiyor, Japon çevirmiyor Ýngiliz okumuyor, Beyaz Rus duymuyor, Fransýz bilmiyor, kendi ulusun görmüyor sen de onlarý aynen... Sabahlarýn açýlýyor peki hangi aþkla?! Söyle nerden geliyorsun, söyle nereye gidiyorsun bir gün meleðin uçup indiðinde gökyüzünden, iki damla yaþ düþecek senin ela gözünden. Ýki damla gözyaþýn ya bir çift çiçeðe dönüþecek ya da son mumun sönecek. 27 Mart 1999 75 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... MEMLEKETÝN ÞAÝRLERÝ Bu yazdýðým þiirse, o zaman ben þair deðilim. Bu güzelim memlekette þairler þiir yazmýyor... Þairlerin bahtý hani? þiir yazmak için vakti hani? Bu nazende baþkentte garip göçmenler misali balkonlarýnda yabancý köpekler üren mermer binalarýn pencerelerinin ýþýklarýna hasretle bakýyor... bakýyor... bakýyor... Þairlerin kalbinden bugün kara kanlar akýyor, umutlarýnda þimþekler çakýyor... Karanlýk kiralýk bodrum katlarýnda, sanki batan gemilerde yavrularýnýn sönmüþ gözlerinde þairler kendi yüreklerine mavi mezar kazýyorlar. Mezarlarýný ninni misali gökyüzünden asýyorlar. Þiir yazmak bu dünyada ne sevapmýþ, ne de günah. Galiba bu yazdýðým da Þiir deðil pek de vallah. Temmuz 1999 76 BEBEK GÜLÜMSEYÝÞÝ Bana bir çocuk yüzü gösterin, bir bebek gülümseyiþi... Kaderimi deðiþtireyim azdýrayým gavur ölümü... 19 Mart 2000 77 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... MÂNÝ Bir þehit asker bacýsý içinde aðrý acýsý gözyaþýnda boðuluyor kardeþ düðünü, kardeþ düðünü... Uyu, güzel kardeþim, uyu, kardeþim, uyu... nemli, kanlý siperler, yirmisinde askerler... tutuþuyordu, soluyordu, gözyaþý inci inci, askerler için dokunan yün çorap desenlerinde ilmek ilmek okunuyordu kardeþ düðününün sevinci. Bu daðlar burcu burcu, bu daðlar bizim daðlar kardeþler savaþtan geri dönmedi, daðlara bakýnca bacýlar aðlar... 78 BANA Öylesine yaþýyorum Serçeler de söver bana. Zavallýya uzattýðým Elim dönüp vurur bana. Böyle mi yazmýþtý yazan, Ben divane, garip ozan Ne biçim hak, nasýl mizan Teraziler eðer bana. Tozlu yollar nereye gider, Ruhumu kaplar gam keder, Ýnsanlar kurþuna dizer Gökte melek güler bana. 09 Mayýs 1999 79 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... BENÝM ÞANS YILDIZIM Hakkýn dergahýna getirdim penah Gerçeðe secdedeyim etmeden günah Hakikatdir «La ilahe ilallah» Benim þans yýldýzým doðacak bir gün. «Düz düzde kalacak» – diyor çoðusu, Sis dolu gözlerde gaflet uykusu Ýçimden bakýnýyor ölüm kokusu Benim þans yýldýzým doðacak bir gün. Mevlânâ, Yunus Emre biçare tek Hakikat benimçin hava, su, ekmek Dünya hakikatle dönüyor, yürek Benim þans yýldýzým doðacak bir gün. 1989 80 AYÞE’N NÝN SORUSU Baba, baba, babacýðým, söyle bakalým hiç karþýna çýktý mý? dünyanýn resmini çiziyorum bilmiyorum, fakat kalpak koyayým mý kafasýna?! 28 Aðustos 1991 81 Elçin Ýsgenderzâde YENÝÇERÝ Kimi zaman bu dünyada onsekiz yaþlý yeniçeriye dönüþürüm. Ýçimde bir yeniçeri uyanýr ara sýra, uyanýp kan renkli görüyor Fuzulî’nin güllerini, kan renkli görüyor Turan illerini. O yüzden oluþuyor belki þiir defterimde kanlý bir leke... O yüzden belki kan kokuyor þiirim, sözüm Ben onsekiz yaþlý bir yeniçeriyim, öç alýyorum kendi kendimden... 82 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... DÜÞÜNCELER Ruzigâr feleðin çarkýn çevirmiþ Ruzigâr garipmiþ, felek fakirmiþ Tanrý gökyüzünden bir taþ indirmiþ Hadi girelim þu taþýn altýna. Dünyanýn keyfini gözle götürdük, Tesbih tanesi gibi günler geçirdik Yaþama benziyen bir þey yitirdik Ne kaldý gönülde sarmaða altýna? Ruhum yaranýþtan bembeyaz, çýplak, Bir gün dalýndan düþtü son yaprak Kemikleri çürüttü þu kara toprak, Üzeri neymiþ ki, olsun altý ne?... 21 Nisan 1999 83 Elçin Ýsgenderzâde ABBAS ABDULLAH’A MEKTUP Ucuz, beþpara etmez fakat pahalý þiir kitaplarý çoðalýyor gün geçtikçe... Nereye bakýyorsun birbirinin týpkýsý þairler. Dizeler arasýnda sarhoþ bir dümen. Ýlham perileri hüzünlü ve periþan... Abbas Abdullah, biliyor musun acaba el kadar kitabýn avcumda yüreðimle beraber. “aklý karalý dünya”n kaç senedir, kaç yýldýr bu memlekette genç bir þairi yaþatmada... 1989 84 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... KULU AKSES ÝÇÝN gözleri sürmeli haným kaþlarý vesmeli haným hiç bir þey gelmesin aklýna affet... gideyim... aðlama... beni ne gül tebessümün ne viski durdurur þimdi bir kara sevda meleði sana mý saldýrýr þimdi?!... ela gözler yaþla dolmuþ saçlarýn çiçek kokuyor televizyonda Müþerref Akay bir aþk þarkýsý söylüyor belki birileri aradý bir kimse telefon etti söyle yüreði Kulu’nun kalkýp þiirlerine gitti 20 Nisan 1999 85 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... MASUM MELEK MÝSALÝ BÝR ÇOCUK Babasýna kýsýlarak avaz avaz baðýrarak, inim inim inleyerek aðlýyor, aðlýyor, aðlýyor masum melek misali bir çocuk GEÇÝYOR -Famil Mehdi için- Allah’ým, al bu Vatanýn dertlerini Anlat birbirini sevmek sýrrýný Bu millet henüz birbirinin Ayaðýný ezip basýp geçiyor. Vatan, yurt satýlýyor bir kuruþ mala, Memleket açýk artýrmada bir kara pula Þükür o dünyaya götüren yola Üzerinden zengin, fakir geçiyor. Gönül bir umman, demezsem olmaz Kapalý kapýlarý çalmazsam olmaz Bu idam sehpasýný övmezsem olmaz Översem þairi asýp geçiyor. 04 Mayýs 1999 86 Baba yakýn, Tanrý uzak. Ayaklarý yeri deliyor, gözyaþlarý yanaðýný. Ýnsan evlatý mý, yoksa ne baba çocuðu aðlatýyor. «Evlat baldan da tatlýdýr, Acýsý bile bal tadýyor» Son dondurmayý da komþunun kýzý alýyor. Babanýn cebi gibi kutu iyice boþalýyor. Þu sýcacýk yaz gününde bir baba usul – usul aðlýyor kendi içinde. 04 Mayýs 1991 87 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... ERÝK ÇÝÇEKLÝ GECE Benim bu geceye çok umudum var Bu gece yýldýzlar çiçekleyecek. Erikler çiçeðe durdu bu sabah Sevenler, aþýklar gerçekleyecek. Benim bu geceye çok umudum var Bu gece turnalar göç edecekler. Bu gece daðlara kar yaðacak kar Beyaz kar üzerinde iz býrakacaklar. Benim bu geceye çok umudum var Eðer bu geceyi yaþayabilirsem Daðýn doruðunda eridiðinde kar Senin gözyaþýný eðilip silirsem... RÜYA Uyandým sabaha kadar uyuyamadým Bu gece iyice karýþtý uykum. Iþýða anlattým, suya söyledim, Yine de içimden çýkmadý korkum. Tersine tabir edilirmiþ meðerse rüya Bilemem yalan mý ya doðru, Allah! Bu gece rüyamda RÜÞVET görmüþüm, Benim yarýnýmý sen koru, Allah! 11 Ocak 1990 88 Benim bu geceye çok umudum var Bu gece melekler rüyama gelir Melekler rüyamda duramazlar ki, Melekler bir sevda demeti örer. Benim bu geceye çok umudum var Bu garip gecenin yolcusuyum ben. Gurbete götürür belki bu yollar Belki ay ýþýðý, akarsuyum ben. Benim gökyüzünde bir bulutum var, Benim bu geceye çok umudum var! 04 Mayýs 1999 89 Elçin Ýsgenderzâde KARANLIK, ZULMET, KAN VE GÖÇMENLÝK -Mina Reþit içinPencereden süzülen ay ýþýðý gurbet ve ölüm renginde kan kaplamýþ ayýn yüzünü gece misali simsiyah. Bu nedir, Allah, Havadan kan damlýyor Gargar boyu Cýdýr Düzü’nden Askeran’a kadar uçan rüzgâr misali Sanki sevinçten mahrum býrakýlmýþ tüm alem, sanki yaratýlýþtan önceki zamanýydý ne Havva anamýz vardý ne de ki Hazreti Adem. Nereye bakarsan bak zulmet. Nereye bakarsan bak karanlýk, Karanlýk, zulmet, kan ve göçmenlik!.. Eheyyy!.. Nerdesiniz? Eheyy!.. Nerdesiniz? Ehey!.. Ýnsanlýk, Eheyy!.. Ýnsanlýk, Eheyyy!.. Ýnsanlýk!!! 90 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... BEYAZ MELEÐÝN GECE DUASI bilmiyorum göðsümde yürek mi yoksa ne göðsümde çarpan çiçek mi yoksa ne geceler uykuma haram katarým geceler ruhum için birer bahane bahane arýyorum kadere, talihe dua ediyorum beyaz meleðe tekrar gelirsem fani dünyaya bir de sýrrýmý vermem çark-ý feleðe yine bu dünyadan çekip giderim göðsümü avcumda sýkýp giderim akarsular durulduðunda bir sabah ben akarsularla akýp giderim ben akýp giderim yýldýzlar kalýr tenhâlâr, garipler, yalnýzlar kalýr sen benim kadrimi bilmeyeceksin deli gönlüm yine de sýzlar kalýr. 04 Mayýs 1999 91 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... ÞÜKRANLIK Tanrý’nýn gönderdiði Baht, Talih, Kader... Kalan her þey gider... Yenilgilerin baþý üzerinde Sallanan beyaz bayraklar misali Gerçekleþmeyen arzularým Delip geçiyor kalbimi Etek etek... GÜZELÝM ömrümüz bir facia dramýydý her aþk gönlümün ilhamýydý bu dünya bir bayram akþamýydý sen de baktýn ben de baktým güzelim kýrýlsýn feleðin mýzrabý teli hayalim dalgalar koynunda deli yaþadýk parlayan yýldýz misali sen de aktýn ben de aktým güzelim ömür ölümlerin içinde bir ada tutuþtuk atýldýk yandýk bir oda baktým yarýn ne yazýk ki dünyada sen de yoktun ben de yoktum güzelim 1989 92 Ýçimdeki yanan ateþ Sönmüyor birce an... Yüreðimden usul usul akan Dert kokulu simsiyah kan. Gözlerimde Cýdýr Düzü Ana yurdun þehit yüzü Bir parça yavan ekmeðimi Kanýma bandýrarak yiyorum Üzerinden... Kanlý gözyaþlarý... Yarýna inanarak, Umutlara kýsýlarak Yine de þükür ediyorum Þükür ediyorum Tanrýma Þükür ediyorum insanlara! Nereye gidersek gidelim yaþam Yürekte bir saðalmayacak yara. 19 Mart 2007 93 Elçin Ýsgenderzâde OLAMADIM Herhâlde sütümde þairlik varmýþ, Þair oldum. Herhâlde sütümde ilim adamlýðý varmýþ Ýlim adamý oldum. Herhâlde sütümde oðulluk yokmuþ, Olamadým, Oðlun olamadým, Karabað! 25 Ekim 1998 94 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... EBEDÝ SORU Bu dünya böyle mi olmalýydý, baba? Ömür bir göz kýrpýmý O da insan kýyýmý! Bu dünya böyle mi olacak, yavrum? 95 Elçin Ýsgenderzâde 96 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... DERT yüzümden masumluk yaðar görenlerse fakir sanar içimde þimþekler çakar içim dýþýmýn düþmaný YAÞAM(AK) DERSÝ Artýk sýkýlmaktan korkmuyor gözüm, Sýkýlýp sýkýlýp polat olmuþum. Artýk yýkýlmaktan korkmuyor dizim Yýkýlýp yýkýlýp yine durmuþum. nasýl bozulmasýn moralim biri sadýk, biri zalim sol habis, sað akl-ý selim elim elimin düþmaný Çoðunun gölge misali izinde biten Iþýklý yaþamlar aramaz beni. Anlamsýz ihtiþam içinde yitmiþ O çirkef yaþamlar avutmaz beni. neden döndü, niçin döndü yad sözlere hemen döndü döndüðünde ateþim söndü dilim dilimin düþmaný 1989 Ezelden ihtiyaç içinde yandým Ýhtiyaç içimde yanýyor yine. Kaygýyla doðan yarýným, SELAM! Azaplar yaþamaðý öðretti bana... Haziran 1990 97 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... MEHMET ÝSMAÝL ÝÇÝN “Ben þair deðilim babam, kardeþim öðren bakalým bugünün þairi var mý?” M. Ýsmail Bak ne zamandýr, bak kaç yýldýr Baþsýzlar baþcýymýþ gibi baþa çekildi Milleti gasp edip çoðusu ine çekildi Millette suç var mý, Mehmet Ýsmail? KAN - Karabað müdafaa þahinleri’nin yiðit savaþcýsý Namýk Bedelov için- bilmiyorum kendisi bildi mi bilmedi mi... birce damla kaný kalmamýþ yaralý savaþcý, o kadar kansýz düþman kaný içmiþti ki, kansýzlýktan ölmedi... 28 Eylül 1992 Musa Naðýyev Hastanesi 98 Kaderdir diyerek hepimiz geçtik, Vicdana tükürüp parayý seçtik Seçerken gözleri kapalý seçtik Bundan kötü dert var mý, Mehmet Ýsmail? Kemikten iliðe iþlemiþ tamah1 Kardeþ kardeþine getirmez penah Deðerini bilmeyen millete Allah Hiç nazar eyler mi, Mehmet Ýsmail? Böyle zulümde kývranan halkýn Dünyada teklenmiþ kavrulan halkýn Topraðý göklere savrulan halkýn Þairi olur mu, Mehmet Ýsmail? 20 Haziran 1995 99 Elçin Ýsgenderzâde YETER Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -Ýlk þiir kitabým için- Okumak... Bu henüz dursun bir tarafa elin kitabýma deðdi ya, yeter. Ýçinde yüreðim çarpýyor onun avcunda cenneti duydu ya, yeter. YÜREÐÝMÝN SEVDA TÜRKÜLERÝ Yüzünü yüzüne varmamýþ þiirim, bu kadar yakýnlýk duymamýþ þiirim seni vasfetmekten doymamýþ þiirim ýlýk nefesinden doydu ya, yeter. Okþayýp okþayýp sýktýn göðsüne ya kendisi, ya da... söyle farký ne?! Saygýyla eðildim kitabým sana benimçin yaþam iþte buydu ya, yeter!... 02 Aðustos 1996 100 101 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... YAÐMUR TÜRKÜSÜ Yine ýlýk yaðmurlar yaðýyor hayatýma. Senin sevda meleðin bakýyor hayatýma. Bakýyor, beyaz bir oda, camýnda, yeþil kaktüs. Sakýn bir þey söyleme, hafifçe gülümse ve sus… Býrak yýldýzlar düþsün gecenin eteðinden. Yalnýz seni diledim ben sevda meleðinden… 102 103 Elçin Ýsgenderzâde 104 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... YALNIZLIK TÜRKÜSÜ Yine yaz yaðmurlarý çalacak penceremi ayrýlýk desenleri süsleyecek hücremi. GOBUSTAN TÜRKÜSÜ Gobustan’da bir kaya, kayanýn üstü resim. Kavaltaþ’ýn sesine karýþýr benim sesim. Yine affettim seni yaðmurlarýn hatrýna. Yazdým çektiklerimi Her þiir satýrýna… Orda dans ediyoruz kaya üstü resimde. Dudaðýmý yakýyor bugün çiçek ismin de. Sustu beyaz telefon, yýldýz falý da yalan. Bu yaz yaðmurlarýydý bana hatýra kalan… Sihir yapmýþsýn bana Gobustan kayasýnda. Belki yine görüþtük bir melek rüyasýnda. 105 Elçin Ýsgenderzâde 106 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... RÜYA TÜRKÜSÜ Bin sene önce görmüþtüm seni bir eþsiz kayada. Yine geldin hayatýma yaðmurlu bir rüyada. MENEKÞE TÜRKÜSÜ Menekþe ol, güzelim menekþe âþýðým sana, gönlüm de bir menekþe, aklý karýþmýþ dumana. Yine tuttun elimden, seni seviyorum dedin. Ne göklerde melek vardý, ne de yeryüzünde bir din. Sen menekþe, gece mesut sen de bulut, ben de bulut, sol göðsümün altýnda gül açýyor kýzýl umut. Yine geliyor rüyama, geliyor rüyama her gece. Gobustan’ýn kayalarý, Ve bundan bin sene önce… Unut beni menekþem ben unutayým özümü. Baþýmýn üstünden gitsin þu bulutlarýn dizimi... 107 Elçin Ýsgenderzâde 108 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... GURBET TÜRKÜSÜ Yine sevda dolu bir gün yaþadým Yine aklýmdan çýktý öz adým. SEVDA TÜRKÜSÜ Unut beni güzelim, unut, unutabilirsen, Avut garip gönlümü, avut, avutabilirsen. Yine dostlar hayýrsýz, yine yýldýzlar uzak. Yine gönüller yalnýz, gece kâbus, yýldýz ak. Unutuver sevdalarý menekþesin… Gülümse. Kapýmýzý çalarsa bir gün hoþ gelmiþ, eðer ölümse… Peki ya ben? Ben kimim? Kimim ben bu dünyada? Ben senin rüyandayým, sen de benim rüyamda. Cam önünde minik kuþlar, duvarda senin resmin… Gönlümde bir son sevda, dilimde senin ismin… 109 Elçin Ýsgenderzâde 110 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... BÝR SEVDA TÜRKÜSÜ DAHA Sana mektup yollamýþtým ben Oðuz illerinden. Henüz açamadan solan gurbetin güz güllerinden. RÜZGÂR TÜRKÜSÜ Bir güzel kýz camý açtý demin yedinci katta. Ben henüz görmemiþtim böyle bir güzel hayatta. Ayrýlýk günlerinde o mektubu aldýn mý? Harýbülbül açtýðýnda Sevdamýzý andýn mý? Ah, ben bir deli-divane, ötekiler hepsi yalan. Esiyor kara rüzgâr dert olur bana kalan. Ben senin son kaçamaðýn, sense benim ilk aþkým. Þunu, þunu iyi bil ki, yalnýz sana gönül açtým… Bakma benim gözyaþýma, býrak beni gideyim. Ýþte benim þiirlerim, iþte kalbim, iþte elim… 111 Elçin Ýsgenderzâde 112 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... GECE TÜRKÜSÜ Gece, yaðmurlu hava, gece, deniz sahili. Gobustan kayasýnda resimlerin lâl dili. KIR ÇÝÇEÐÝ TÜRKÜSÜ Eski bir aþk duasý çekip götürür beni. Tanrý daðlarýdýr kýzým, ruhumuzun vataný. Umut bir kuze4 gibi elimden kaydý, düþtü. Nerdesin deli gönlüm, gönlüm, bu son görüþtü. Orda Altay daðlarý feleklerle savaþýr. Ne yamaçtan kervan geçer, ne doruktan bulut aþýr. Rüyada boðuluyorum, kimse yetmiyor ünüme, uyanýyorum uykudan, yazýk benim bugünüme… Sabah sabah tan yelinde kanaryalar ötüyor. Yaz gecesi rüyalarým yeþil çayýr kokuyor… 113 Elçin Ýsgenderzâde VUSLAT TÜRKÜSÜ Davullarý çalýn dostlar, uyandýrýn Göktürkleri. Ýçimde hep uçuþuyor bir hayatýn türküleri. Mor daðlarýn doruðunda sevdalarla süslenmiþ ay. Kýlýçlar oynar havada mahvolmada altýn saray. Elveda, Tanrý Daðlarý, Beyaz melek, elveda. Belki yine görüþürüz, hiç görüþemeyiz ya da… 114 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... SON SEVDA TÜRKÜSÜ Ay ýþýðý yaðar gökten yaðar dudakta yakarýþ. Gönlüm, dünyayla savaþ, yine, kendinle barýþ. Doruklara kar yaðmada, benim içimde ilkbahar. Orda, Tanrý Daðlarýnda benim de bir duam var. Benim bu sonuncu sevdam, ölümlerden vefalý. Nere gitsem benim ruhum eþsiz ve gurbet havalý. 115 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... GAZÝ TÜRKÜSÜ Canýmýz canýndan Vatan topraðý, Kanýmýz kanýndan þehit bayraðý, Yardýma çaðýrýp yüce Allahý, Geliyoruz, bekle bizleri, Aðdam. Ah, garip Vatan, gözyaþýn akýyor, Dörtyol garip garip yola bakýyor, Viran gönülleri sevdan yakýyor, Geliyoruz, bekle bizleri, Aðdam. ÖLÜM TÜRKÜSÜ Mor daðlarýn baþý duman, alev almýþ tamam cihan. Nedir bu rüya, bu devran kaldýr Türk’ü, kurda yetir. Dayanmaz acýya sine, kavuþursam kederine. Çevir birer marþ sesine Tanrý, beni yurda yetir. Yalvaramam ben ecele, Yurtta þair garip öle. Beni de bir þehit eyle Ölümümü orda yetir. 116 Seni çok özledi Þuþa kardeþin, Gargar nehri akan kanlý gözyaþýn, Yiðitler siperi topraðýn, taþýn, Geliyoruz, bekle bizleri, Aðdam. Son savaþ zafer için bekliyor bizi, Ay gökten bakarak, izliyor bizi, Bugün þehit ruhlar çaðýrýr bizi, Geliyoruz, bekle bizleri, Aðdam. Geliyor evlatlarýn öcün almaða, Bir ulu savaþta kýlýç çalmaða, Geliyoruz, Aðdam, gazi olmaða, Geliyoruz, bekle bizleri, Aðdam. 07 Þubat 1999 117 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... VATAN TÜRKÜSÜ “Kimine düþtü hak yolu, Kimine de tutsak yolu. Dünyanýn en uzak yolu Þuþa’dan Allah’a kadar...” Musa Urud 118 GÖÇMEN TÜRKÜSÜ “Ku kuþlarý hayatlarýnda yalnýz bir kez ölüm anýndayken garip ga rip ötüyorlar.” Kesildi evlât ayaðý, düþman orda bu yaz çaðý, Yüreklerde Vatan daðý, kahroldum özüm özüme. Kýblemize döneceðiz, deðil mi? Yurdumuza döneceðiz, deðil mi? Alev alýp söneceðiz, deðil mi? Son türkümüz okunmamýþ, ku kuþu. Yolum vatan tarafadýr, düþün, izime izime. Ya zafer, ya da ölüm, katýl, sözüme sözüme. Irmaklarý bizsiz akýp çaðlýyor, yeþillikler kendin bize saklýyor, figan edip karlý daðlar aðlýyor, son türkümüz okunmamýþ, ku kuþu. Yücelt savaþ bayraðýný, yakýn zafer çýraðýný, ölsem, Þuþa topraðýný dökün, gözüme gözüme. 03 Þubat 1998 Ýki gözüm iki çeþme, akacak, analarýn derdi daðlar yýkacak, koca dünya nice tahtlar yýkacak son türkümüz okunmamýþ, ku kuþu. 25 Kasým 1996 119 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... SAVAÞ TÜRKÜSÜ Güzelim dünyadan niceler geçti, Kartal doruðundan cüceler geçti, Üzerimden kara geceler geçti, Dünyaya baktýkça, karardý gözüm. Tanrým, býyýk, sakal, göz düzeltiriz, bizler hala “dayan”, “döz” yeþertiriz, çorak topraklarda söz yeþertiriz, kýratlar kayboldu, kalmadý dözüm. Allah iznindedir hayat sona dek, bir gün sarar bizi toprak ana tek. Derbent’ten Tebriz’e, Ýrevan’a dek At sýrtýnda varýp gidecek sözüm. Savaþ rüzgârlarý esecek bir gün, Kýlýçlar kýnýný kesecek bir gün, Kanýmýz ay yýldýz çizecek bir gün, O karlý daðlara dönecek göçüm. 03 Mart 1999 120 TÜRKÜLER TÜRKÜSÜ Çýð düþmüþ, ah çýð düþmüþ bahçemizde güllere. Gönlüm, bir müjde gönder sevdalý gönüllere. Ah, benim türkülerim, ah, benim deli gönlüm. Beni senden ayýramaz ne ayrýlýk, ne ölüm… Bir gün Cýdýr Düzü’ne varýr olsan an beni. Bu geceyse hasretin elinden gel al beni. 121 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... TOKAT TÜRKÜSÜ “Tokat âlimler ve þairler þehridir” Bura gurbet deðil, gönül, burasý Vatan topraðý. Gökleri yýldýz yýldýz, bulutu gül yapraðý. Evliya Çelebi HALET TÜRKÜSÜ Davullar vurulsun, gönüller durulsun, Dað sýrtýnda, yamaçda ak çadýrlar kurulsun. Eðerleyin atlarý, açýlsýn kanatlarý, selamlayýn daðlarda yakýnlarý, yadlarý. Zeytin gözlü çocuklar ay parçasý, analarýn soluðu cennet kokulu. Irmaklarý doruklardan akýp durulur, vadileri allý, güllü, daðlarý ulu. Yýkasýn günahlarý, analarýn ahlarý, saçýlsýn yýldýzlara yiðitlerin oklarý. Güvercinler yuva yapar minarelerde, þairlerin kafasýnda Türklük ülküsü. Rüzgârla çarpýþýr Türkün bayraðý, uçuþur semada Tokat türküsü… Ozan Türkü tuttursun, dertleri unuttursun, kýzlar halay oynasýn, daðlar ayaða dursun. 122 123 Elçin Ýsgenderzâde ÝLKÝNLÝK TÜRKÜSÜ Anayurdum karlý daðlar, ayvalý, narlý daðlar, ayva gülü, nar çiçeði, ana yüreði… Anayurdum karlý daðlar, felek yollarý baðlar, Ay ýþýðý, bülbül sesi, akarsu, ayva gülü, nar çiçeði, nane kokusu. Anayurdum karlý daðlar, sabah namazýnda analar aðlar, duvarlarda hançer ölüm kokusu, namluda namus, kurþun kokusu… Anayurdum karlý daðlar, felek yollarý baðlar sabah namazýnda analar aðlar, ayva gülü, nar çiçeði, ana yüreði. 124 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... YEÞÝLIRMAK TÜRKÜSÜ Þanlý Tokat kalesinde ay doðmuþ, «Tokat’tan aldým yaprak kýnaný»… Hey, hey, eðerleyin kutsal atlarý, burdan gelip geçiyor tarih kervaný. Hey, hey davullarý vurun yiðitler, hey, hey, sýra daðlar, sýralý daðlar, buradan gözükmüyor Þuþa kalesi benim gönlüm gibi yaralý daðlar. Tokat kalesinde yine ay doðmuþ, Çamlýbel’den esiyor bahar yelleri, Yeþilýrmak yeþil türküdür yavrum, Ay askerleriydi Oðuz illeri. Tokat’tan Þuþa’ya bir yol uzanýr, baþýmýz üstünde þehitlik ruhu, þanlý, zafer günü bekliyor bizi, O mukaddes gün uzak mý, yahu! 125 Elçin Ýsgenderzâde 126 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... MÜJDE TÜRKÜSÜ Bir gün yurt savaþýnda þirin candan geçeriz. Þehitlik þerbetini bismillahla içeriz. ÇÝÇEK TÜRKÜSÜ Sen benim þiirimdesin Sen benim ruhumdasýn Gündüzün hayalimde Geceler uykumdasýn Ay bakip da gülümser, müjde gönderir bize bir türkü tuttururuz ölüm ile göz göze. Nereye gitsem melek gibi Baþýmýn üzerindesin Feleðin oyunundan Koruyorsun hep beni sen Türkülerde kalacak benim ömür gün sevdam O türkünü rüzgâra söyleyecek bir adam… Her þeyi unutmuþum Dilimde bir çiçek adýn. Belki bu bir yaþam deðil Belki bu bir rüyaydý... 127 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... ÜLKELER... ÝNSANLAR... SEVDALAR... 128 129 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... KÜLEBÝ YOLUNDA Cahit Külebi’yi anýmsadýk Külebi yolunda… Hey gidi Cahit Külebi, garip kuþu öldürdüler insanlar… Ýnsanlýðýmdan utandým ben de senin gibi… 130 131 Elçin Ýsgenderzâde 132 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... MERHABA TOKAT! Merhaba, Tokat kalesi, Seni gördüm mutluyum. Akarsu gibi sevdalý, Ses gibi umutluyum. GAZÝ OSMAN YATIRI Karþý yatan daðlarýn Bilinmez çöl çayýrý. Gök kubbesi altýnda Bir Gazinin yatýrý. Bulutlar gibi özgür, Kuþlar gibi bahtiyarým. Nerdeyse ney aðladý, Açýldý eski yaram. Alev içinde yanýyor Türkülerin sözleri. Arayýp bulur beni Rüzgârlarýn gözleri. Hey onbeþli, onbeþli, Hey, allý - güllü Tokat. Hayýr - dua et bana, Hey, turna telli Tokat. Mor daðlar, ak bulutlar, Yeþilýrmak ve orman Kalk ayaða, Paþam, kalk At beline, Gazi Osman… 133 Elçin Ýsgenderzâde ALÝ RIZA CAMÝÝ Ali Rýza camisinden Ezan sesi yükselir, Hayalime ana yurdum Þuþa daðlarý gelir. Aldanma paþa gönlüm, Her yolculuk bir kader. Kim demiþ dünya fani, Ýnsansa geldi gider?.. Kýble yeli süslüyor Aðaçlarý, kuþlarý. Sana gönderebilsem Rüyalarý, düþleri… Yüreðimin içini Hasret oyup, dert delir. Ali Rýza camisinden Ezan sesi yükselir… 30 Ekim 2003 Tokat 134 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... ATATÜRK ANIT MEZARI’NDA -Sayýn Nail Tan’a- Daðlardan aþýp gelir, baðlardan uçup gelir Denizden yüzüp çýkar, dalgadan süzüp çýkar, Ankarada ilkbahar. Mukaddes Türk topraðýnda bir Anýt mezarý var, “Ne mutlu Türk’üm” deyip uyuyor orda önder. Yücelerden yüce Tanrým bize bir müjde gönder. Atatürk mezarýndan keþke kalksa ayaða, güvercinler uçup konsa Ay yýldýzlý bayraða. Bir Anýt mezarýnda yaz bulutu gibi doldum. “Ne mutlu Türk’üm” dedim, en mesut þair oldum. 135 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... ÝSTANBUL’DA ÝLKBAHAR - Resul Rýza’nýn anýsýna - Bahar kuþ gibi kanat açarak uçup geldi gurbetten. Ýstanbul’un ilkbahar akþamýnda bir mutlu þairim ben. Akþam sarý, kýzýlý ve mor yangýnlarla þehrin, denizin üzerine çöküyor. Sularda mavi, beyaz, lacivert parýltýlar ýþýk saçýyor, aðaçlar, insanlar, ýþýklar hür. Renkler, sesler dünyasýnda birbirine karýþýyor sarý, kýzýlý, yeþil. “Deniz hangi renk? Mavi, öyle mi?” Resul Rýza sezimleri kaynaþýyor ýþýl ýþýl. Her dalga bir hayat, her dalga bir kanat. Sulara boncuk gibi daðýlan ýþýklarý yüreðimin içine yýðýyorum Üstad… 02 Mayýs 2004 Ýstanbul 136 ROMEN RESSAMI AUQUSTÝN KOSTÝNESKU’NUN ATÖLYESÝNDE Dünyanýn her yerinde güneþ hep ayný gurup ediyor akþamlar. Dünyanýn her yerinde birbirine benziyor yürekleri dert döven þairler, gözleri sarhoþ ressamlar. Bir daha sevdim dünyayý senin manzaralarýný gördükte resimlerin tomar tomar birikmiþ bir köþede Yaþanmýþ günlere döndüm, sizin kýzlar bizim kýzlar gibi aynen, masum, hayali. Sizin daðlar bizim daðlara benziyor, bizim daðlar gibi doruklarý karlý, vadileri kýnalý. Dünyanýn her yerinde güneþ hep ayný biçimde batýyor akþamlar. Dünyanýn her yerinde ayçiçeðidir adamlar. 137 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... VATAN KOKUSU - Büyükelçi Dr. Eldar Hasanov’a Tuna nehrinde bulutlar uçuyor, Tuna’da yüzen bulutlara bakýyorum. Bulutlar, bulutlar, beyaz bulutlar… Bulutlara takýlarak sularda akýyorum bu bulutlar nerden geldi bu yerlere, bu bulutlar nereye gidiyor. Gönlüm bulutlar gibi sevdalý ve hür. Bu gece rüyamda Þuþa’yý gördüm Tuna’nýn sularýna anlattým rüyamý. Bu þehirde kapýsýný çalabileceðim Bir þair yok mu ki, yani?!.. Tuna’da altýn balýktý yürek. Vatan kokusun anýmsattý senin sofranda yediðim ekmek… 30 Nisan 2004 Bükreþ 138 BÜKREÞ’ÝN KIZLARI Bükreþ’in melek kýzlarý Ak akasya gibi güzel, Gözleri iki damla Tuna, Þimdi burda çarpýlma gel. Bükreþ’te ak akasyalar Melek kýzlar gibi nazlý. Tuna da sayrýþan ýþýklar Allý, güllü, mavi, beyazlý… Gök üstünde kanat çalýp Uçuyor bir tutam bulut. Burda bahar yaðmurlarý Melek kýzlar kadar mesut. 139 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... NAZIM HÝKMET’E “Tuna’nýn sularýnda olayým…” N. Hikmet KARADENÝZ’ÝN ÜZERÝNDE YAZILMIÞ ÞÝÝR Ýstanbul’dan Bükreþ’e uçuyoruz biz uçuyoruz, Karadeniz’in üzerinden. Karadeniz, Karadeniz… Bir martý gibi kayýp geçtik Karadeniz’in gecesinden… Yüreðimi astým ben yazýlmamýþ bir þiirin ilk hecesinden… 140 Tuna’yý gördüm Hikmet’in oðlu, içimde ayrýlýk hüznü. Karadeniz’e akýyordu Tuna, sularýn aynasýnda gurbetin hüsnü. Bir köprü üzerindeyim þimdi, gökyüzünde bizim ilden bulutlar. Sularda ýþýl ýþýl en þirin dilekler, en tatlý umutlar. Gurbetten gurbete gideriz Hikmet’in oðlu. Üstad, bugün ben geçiyorum dün sen geçen yolu… Baþýmýz üzerinde ay, Ýþte, geldik, gidiyoruz, Hoþça kal, Tuna! 141 Elçin Ýsgenderzâde ADÝL MÝRSEYÝD’E BÜKREÞ MEKTUBU Bu gece Bükreþ’te rüyama girdin dostum. Gurbet gecelerinde þehrin geniþ caddelerinde seni aradým, bulamadým. Bükreþ’te misin yani? Kafelere, barlara girdim, sergi salonlarýnda aradým seni. Belki Paris’teydin o gece, belki Leki6 istasyonunda bir tren bekliyordun bekleme salonunda. … Bir zamanlar Paris’ten mektuplar yazardýn. Sen Paris’in sýrlarýný tabir ederdin. Ben tabir ediyorum bugün Bükreþ’in sýrlarýný. Kendin yoktun güvercinlerin burdaydý. Tuna’nýn sularýna okuyorlardý senin þiirlerini… …Akýyordu Tuna göðsünde altýn ay… 142 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... BÜKREÞ’TE YAÐMUR Yaðmur yaðýyor Bükreþ’te mayýs. Yaðmur altýnda ýslanýyor Güzelim mavi Tuna. Seni düþünüyorum Bükreþ’in yaðmurlu bir gününde, nere gideceðimi bilmeden durdum Eminescu sokaðýnda vitrinlerin önünde. Kafede Romen þarkýsý ýlýk bir tesellidir þarkýcýnýn sesi… Bükreþ’te bir gurbet akþamýnda seni düþünüyorum. Yaðmur yaðýyor üþüyorum… 03 mayýs 2004 Bükreþ 143 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... RÜYALAR ÞEHRÝ ÝSTANBUL Mutluluðun ne olduðunu duydum Ýstanbulun ilkbaharýnda. ÝSTANBUL’DA ÝLK GECE Bir ilkbahar gecesi indim göklerin maviliðinden, indim Ýstanbul’un koynuna. Kelebek gül kokusuna uçuyormuþcasýna uçtum, uçtum ýþýklarýn oyununa. Uçak kanatlarýndan baktým Ýstanbul’a uçak kanatlarý altýnda bulutlar, bulutlar, bulutlar… Iþýklar, minareler, türküler ve umutlar… 144 Ýstanbul rüyalar þehriydi dün, Ýstanbul rüyalar þehri bugün, Ýstanbul rüyalar þehri olacak yarýn da... Ýlkbaharda sokaklar, caddeler, camiler, minareler ve deniz gözlü kýzlar ve gönlümü çalan sazlar... Ýlkbahardý Ýstanbul, Ýçimde dýþýmda ilkbahar Ýçimde, dýþýmda Ýstanbul. Eski bir türkü kanatlanýr Turan elinden Türk kaný coþar damarlarýmda. 145 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... SEVDÝM SENÝ PRÝZREN’ÝM Asrlarýn yoldaþýsýn, Osmanlý’mýn sýrdaþýsýn Sen Þuþa’mýn kardeþisin Sevdim seni Prizren’im. Þar daðlarýn mihenk taþý, Terziler’in yüzük kaþý, Taþý, tarihimiz taþý Sevdim seni Prizren’im. Taþköprüyle Hançýnar’ýn Þah eseri bu diyarýn Mucizedir Þadýrvan’ýn Sevdim seni Prizren’im. Maraþ semti bir manzara Kalen mesken mert erlere Göðsün meydan camilere Sevdim seni Prizren’im. Mehmet Paþa hamamýnla Sen tarihi özelliksin. Her taþýnla, her kayanla Harikasýn, güzelliksin Sevdim seni Prizren’im Balkanlarda gözüm benim! 15 Nisan 2006 Prizren- Kosova 146 PÝYANOCU GALÝNA JUKOVA’NIN KONSERÝNDE Beyaz bir melek parmaklarýydý Sýr dolu parmaklarýn Sevda dolu, sevgi dolu, ses dolu... Ellerinden yüreklere yönlenir Sevda yolu, sevgi yolu, ses yolu... Bir Piter meleði Bir sihirli piyano Sahne kendi büyüklüðünde tatlý bir rüya Mutluluk kaplamýþ burda her yeri Ellerin üzerinde uçuþuyor Bu güzelim dünyanýn Sevdalarý, sevgileri, umutlarý... 23 Mayýs 2007 Moskova 147 Elçin Ýsgenderzâde KUTSAL TÜRKÇEM Tanrý daðlarýnda kartallardan güç alarak Issýkgöl’ün sularýna anne misali ninniler söyleyerek yüreðime kazýnan dilim, Kutsal Türkçem! 148 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... Hoþ günlerde nevraðýmsýn varlýðýmsýn, dayaðýmsýn. Sen savaþta bayraðýmsýn gayretimsin ana dilim Kutsal Türkçem! Ulu Manas kudretli Dedem Korkut hikmetlisin Nizamî misali derya deha Babek gibi kuvvetlisin gözlerimin nuru dilim Kutsal Türkçem! Tuna’mýn sularýna hopmuþsun Rodop’larda kendine yurt bulmuþsun Doðudan Batýya Vatan diye at çapmýþsýn Sen tarihi kimliðimsin ana dilim Kutsal Türkçem! Fuzulî’nin gam yaþýndan arýlmýþsýn, durulmuþsun Mevlânâ’nýn, Yunus’umun Sevgisinden yaranmýþsýn aþk odamsýn ana dilim Kutsal Türkçem! Seslendiðin her toprakta Gönül güler, göz sevinir sýcaklýðýn insanlara nur getirir, sevinç verir Ýnsanlýðýn kurtuluþu ana dilim Kutsal Türkçem! 30 Haziran 2005 Biþkek 149 Elçin Ýsgenderzâde PÝTERLÝ ANASTASÝYAYLA DÝYALOG - Az daha konyak olur mu? - Olur. - Bir tane sigara? - Buyur. - Biliyor musun, çok zor yaþamak – evde iki bebek geceye beþ altý müþteri. Öyle söylüyorlar yýlbaþýndan Her þey pahalanacak. - ... - Olsun ya önemli deðil hayat iþte, geçip gidiyor. Ama biliyorsunuz, En büyük facia nedir? - Nedir? - ANASIZLIK!!! 15 Eylül 2006 Kiev 150 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... BU GÜZELLER NE TÜKENÝR, NE BÝTER... Lale olup yamaçlara çýkarlar, Aya dönüp gökyüzünden bakarlar, Ateþ alýp güneþi de yakarlar, Bu güzeller ne tükenir, ne biter... Ne dil þaþýrýr, ne yürek yanýlýr Ömür yolu her an ona yan alýr, Yaranýþlar güzellikçin yaranýr Bu güzeller ne tükenir, ne biter... Ýlham perisidir, ruhtur, nefestir, Sevgidir, istekdir, aþktýr, hevestir Sevgimize, aþkýmýza kafestir Bu güzeller ne tükenir, ne biter... 16 Aralýk 2005 Novosibirsk 151 Elçin Ýsgenderzâde ERMÝTAGE YAÞANTISI Bu dünyada doðup Bu zamanda yaþadýðýma An be an, adým adým Þükür ettim, Þükür ettim Ermitage’da. Bu güzelim dünyada Ýnsan olduðuma, Ýnsanlýðýn Sýrlý, gizemli incileri arasýnda hayran kaldýðýma þükür ettim þükür ettim Ermitage’da. 152 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... Micallangelo, Leonardo Da Vinci’nin Zamandan boylanan üstad duruþlarý, Anýtlarýn sert ve maðrur Sevgi dolu bakýþlarý, yüzyýllarýn günümüze kavuþan ýlýk soluðu, solmaz desenleri... Van Gogh’un garip soluðu Gogen mucizesi. Anri Matisin «Güller ve meyvalar» resmi, «Dans» tablosu. Fransa ressamlýðýnýn dünkü bugünkü sýr dolu imajý Picasso kübizmi, Pablonun güvercinleri ve «Çocuk ve köpek» mucizesi ... Ve bir de çok aradýðým Fakat bir türlü göremediðim «Kepez’in gözyaþlarý» evrenin ender incisi, Settar Behlûlzade efsanesi. 28 Mayýs 2006 Sn.Petersburg 153 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... AHMET HÂÞÝM’ÝN ANISINA “En garip þair oldu” Ahmet Hâþým Kim bilir ne kadar umut, ne kadar sevda, hasret var gözle kaþ arasýnda Ve bir yol var, gider gelmez gözle yaþ arasýnda. Son damla gözyaþý misali kader baht donuyor bazen gariplerin yüzünde. Bazen dünya küçülür küçülür, küçülür bir damlaya dönüþür kadersiz insanlarýn gözünde. Gökte bir yýldýz akacak, Yerde bir çiçek solacak, ve gün gelecek bu dünya bir damla gözyaþý olacak... 154 AVRUPA BENZERLÝÐÝ Dikkat ederseniz eðer çok benziyor Avrupa’da ülkeler Ayný biçim, ayný elbise... Her yerde McDonald’s Beþ yýldýz Sheraton, Ya da Hilton. Ýhtiraslý kýzlar, Gay delikanlýlar Viski kokusu, sigara dümeni Hepsinin de canýnda Bir kuþ gribi Amerika korkusu... 2006 Brüksel 155 Elçin Ýsgenderzâde BÝRÝNCÝLÝK “Antakya’ya geldiðim ilk gün ak þam kýzým Aydan telefon açarak bi yoloji olimpiyatýnda birincilik ka zandýðýný söyledi.” Bugün güneþin Türk’ün gururuna benzer altýn ýþýnlarý altýnda Ýskenderun körfezinin gizemli sularýnda ýþýyan boncuk damlalar kadar bir Hatay mutluluðu yaþadým, mutluluk, ama nasýl bir mutluluk!!! Tanrým! Bir anýma bir Paris yaþamýný adarsýn! Bir anýma bir Londra hayatýndan vaz geçerek Bir Moskova yaþamýný kurban edersin! 156 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... Bugün Antakya’nýn antik sokaklarýnda Heredot’la görüþün gizeminde kay- boldum Gökyüzünde ýþýyan yýldýzlardan önce Ay yýldýzlý bayraklarýn nurunda kay- boldum Mozayik mucizeli bir memleketin iþveli güzelliklerini, Harbiye Þelalesi misali yüreðime akýtarak þaþýrdým. Senin telefonunla uyandým daldýðým sýrlý rüyadan. Kýzým, bu harikalar diyarýnda Birincilik haberin kutlu olsun! Sen Atatürk evladýsýn, her zaman her yerde birinci olmalýsýn! 2006 Antakya 157 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... EREN GÜLLÜ’NÜN KONSERÝNDE Sevdalý gönüller Dalýndan kopmuþ Bir yaprak misali Titriyor violençelin telleri üzerinde. ZEUGMA’NIN GÖZLERÝ Zeugma’nýn gözlerinden Güneþ doðar, ýþýk saçar. O ilâhî bakýþlardan Harbiye Þelalesi’nin Bembeyaz nuru akar. Zeugma’nýn gözlerinden Bir sevgi ölümsüzlüðü yaðýyor. O sevgi mabetinden Sevdalý gözlerime Ondört yaþlý aþkým bakýyor... 07 Kasým 2007 Antakya 158 Eski monastrýn Þövalye ruhu kopmuþ, Yosun tutmuþ Kan kokulu duvarlarýna Sarý bülbül gibi konuyor Parmaklarýndan uçuþan Debussi serenadasý. Allahým, bak nasýl mutlu Yüzyýllara gönül vererek Durup dayanmýþ Muzaffer kale duvarlarý Nisan yaðmuru gibi serpiliyor Yüzüne gözüne Violençelin dudaðýndan süzülen Ölümsüzlük melodileri. 16 Kasým 2004 Girne, KKTC 159 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... SEVDALI SESÝN SÝHRÝ -Sülün Karaaðaç için- Bu gece Akdeniz’in bembeyaz inci dalgalarý, gönülleri sarsan sevdalý bir sesin gizemiyle fýsýldýyordu ýlýk sevgi þarkýlarýný Baþýmýzýn üzerinde nazlý melek misali aþkla desenlenmiþ ay kýrparak kirpiklerini sesinin gizemiyle aydýnlattý Datça’nýn siyah gecelerini Akdeniz’re hale vurarak Mutlu mutlu uçan martýlar Ana koynuna kýsýlan Çocuk misali çarparak Denizin ýlýk soluðuna Bayýldýlar kutsal sesine Ýnsanlýðýn son barýþ türküsünü Söylediler bu güzelim yeryüzüne Saadetle gönüllere eðilmiþ baþlar Ýzlerken bir mucizenin gerçekleþmesini... Melek kanatýnda uçan hayalim Bulmuþtu tüm yaþamý boyunca aradýðýný... 21- 22 Aðustos 2007 Datça, Türkiye 160 DATÇA’NIN AYÝÞE SOKAÐINDA - Ürdünlü þair dostum Ayiþe K. Razem için Kara sevdanýn koynunda Bir ömür viran ruhun Filistin’in semasýnda Ateþ alýp yanan ruhun Ayiþe bacým, Gelir miydi hiç aklýna Dönüþecek bir çift gözyaþýna Güvercin misali kanat açýp Mutlu bir biçimde Dökülecek Datça’nýn Ayiþe isimli sokaðýna?!. Kanlý savaþ siperlerinde Bir namert kurþunuyla Yüreðinden vurulmuþ Yiðit Mahmut’unun Gözlerini kaplamýþ þehit kaný Ayiþe bacým, Gelir miydi hiç aklýna Bir gün dönüþecek al kýrmýzý lalelere Dökülecek Datça’nýn Ayiþe isimli sokaðýna?!. 161 Elçin Ýsgenderzâde Nazým’larýn, Lorca’larýn, Neruda’nýn, Vurgun’larýn, Kabbanî’nin, Cibran’larýn Barýþ üzerinde ateþ tutarak Meþaleye dönüþen kalplerine Dize dize, satýr satýr Destek olmuþ þiirlerin Ayiþe bacým, Gelir miydi hiç aklýna Kendisi kadar Güneþ olacak Nur saçacak Datça’nýn Ayiþe isimli sokaðýna?!. 22 - 23 Aðustos 2007 Datça, Türkiye 162 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... NEVA’NIN SAHÝLÝ Þehirler meleði Senpetersburg. «Reçnoy» istasyonu Neva’nýn kýyýsý... «Kuryakina Daça» restoranýnda sarhoþ kafalarýn ihtiraslý danslarý... birbirine karýþmýþ Siyahderili DJ - le Rafet El Roman’ýn Anlaþýlmaz sesleri. Kalbimde sen, Ýçimde buz gibi hasret. Gözlerimde gariplik ve Nazým Hikmet Neva’nýn sahili... Garipliðin yýlan dili... 29 Mayýs 2006 Senpetersburg 163 Elçin Ýsgenderzâde «GOTÝKA» KULÜBÜNDE Ressam dostum Cengiz Aziz’in Yarýmçýk bir sevgi resmini anýmsattý «Gotika» bana Bembeyaz bir Petersburg gecesi... Renk cümbüþüyle süslenmiþ Erotik gece kulübünün garip bir hücresi DJ – nin zevkli sesi Yarýçýplak Petersburg güzellerinin Kahkahasý, gamzeli neþesi Eurodan doðan yapay sevgi seli gözlerimde Cengiz Aziz’in Yarýmçýk «Muza» portresi. 29 Mayýs 2006 Senpetersburg 164 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... SON UMUT uçaktan aþaðýda Tanrý daðlarý Yukarýda ulu Tanrý saðýmda hasret dolu nemli gözlerle annesine bakarak göðsüne kýsýlmýþ beþ yaþlý masum bir çocuk fýsýltýsý: - Anneciðim, babamý bulamazsak geri dönmeyelim! Peki, anneciðim, arayalým babamý, Arayalým buluncaya dek! Uçaktan aþaðýda Tanrý Daðlarý Yukarýda Ulu Tanrý Saðýmda iniltili çocuk fýsýltýlarý Umut yalnýz sanadýr Ulu Tanrý!!! Ulu Tanrý!!! 10 Haziran 2006 Paris 165 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... BÝR MISIR GÜZELÝNE (Þakayla) Bu kýzýn ayaklarý Kýyýya dokunursa Sevinçten topraðýn Yüreði patlar, dayanmaz! Bu kýz su perisi gibi Denizin koynuna atýlýrsa Ateþ alýp yanacak Kýzýldeniz, sönmez! Bu kýzý Mýsýr’dan alýp Dünyanýn en aðýr hastasýna götür Dirilip ayaða kalkýp Ölmez! 02 Haziran 2007 El Ariþ, Mýsýr Arap Cumhuriyeti 166 BÝR UÇAK ETÜDÜ Burda nur içinde bayýlarak Beyazlýktan þaþýrmak olur... Bulutlarý özlediðinde Ana saçlarýna sarýlmak olur. 167 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... ÇERÇEVESÝZ RESÝMLER 168 169 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... VAN GOGH’UN AYÇÝÇEKLERÝ (Þiir - Requiem) “Çok yanýyordu Van Gogh, Kalbi hep çarpýyordu Bir güneþ yanýyordu sanatý, aþký için Gögsünde gögsü kadar, yüzünde yüzü kadar...” Ali Kerim -IAyçiçeði gördüðümde Van Gogh’u hatýrlýyorum. Deli gibi oluyorum ve bir eski mâni avutuyor beni… Bir hayat yaþadý o, ayçiçekleri gibi yanarak, kendi sözüydü bu: «adamlar içinde insaným». Adamlar içinde insan olan zavallýnýn Evi, barký, kedisi, köpeði olmadý, aslýnda hiç bir þeyi yoktu ayçiçeklerinden öte. Adamlar içinde 170 171 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... Ýnsan olan zavallýyý hapse, týmarhaneye atarlar hep ve ondan insan olmanýn öcünü alýrlar hep insan olmayý beceremeyenler. Ama o, umursamaz tüm olanlarý, gülümser durur sarý ayçiçeklerine… Hey ayçiçek adam, söyle, nereye gidiyorsun, böyle?.. Gögsünde kurþun yarasý… -IIUmut dolu günler çok uzakta þimdi. kalbime ayrýlýklar hüsranlar, acýlar indi. Resim çizdin sen çizdiklerinin pahasý yok, çizdiðin resimlerin ölümden korkusu yok. Beyaz keten önünde çarmýha çektin ruhunu, geceleyin uyurken herkes bölüyordun uykunu… Sen bir ayçiçeðinin Güneþten dilediðini istiyordun dünyadan. Haydi “Ayçiçek Adam”, uyan kötü rüyadan… 172 -III “Bir ressam gibi adamlar arasýnda kendini daha çok Ýnsan gibi görüyorsun”. Van Gogh’un mektuplarýndan Nereye gitsen ihtiyaç vefalý köpek gibi düþüyordu izine. Bazen ölüm meleði bile ayçiçeði görüntüsünde bakýyordu gözüne. Neyde yanýklý türküler çalarken, tatlý bir tebessüm fýrlatýrdý yüzüne, Gogen1 bir gün çekip gitti Haiti adasýna… Þimdi ruhu konuk iþte bir þair odasýna… 173 Elçin Ýsgenderzâde -IV “Arlda Gece Kahvesi” ve þansönyenin soðuk sesi. Gece - gündüz arasýnda geçti hayatýmýz, günümüz. Sesimiz ulaþmýyor gerekli beldelere, havadaca kayboluyor yalnýz ünümüz. Burda deli dühalar, burda sefil ressamlar, burda pezevenkler var. Hepsinin de içinde sapsarý hüsranlar ve ayrýlýklar… Ah, sarý ayrýlýklar, ah, Arl geceleri… Ölüm bir kâbus gibi dolanýr caddeleri. Gölge misali bir þair geçiyor burdan her akþam… Van Gogh’a ve Paul Gogen’e bizden ateþli selâm. “Arlda Gece Kahvesi” þansönyenin soðuk sesi… 174 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VParmaðýnýn ucundaký bir tutam siyah tütün, eriyen mum ve pipo, bir de eski rüyalar, ve de sarhoþ bir duman… Teo’nun mektuplarý, Gogen’in kahkahasý… Bu dünyaný dolanýr kabus misali ölüm… Eriyen mum ve pipo, bir de parmaðýnýn ucundaki bir tutam siyah tütün… Gözlerimiz yollarda, yollarý bekliyor tüm gün. Mum yanýyor, bitiyor, nerdesin, mösyö Van Gogh? Belki sen de bu gece dardasýn, mösyö Van Gogh? Haydi binelim beyaz atlarý, sürelim Cýdýr Düzü’ne… Bir çift ayçiçeði gibi bakalým gökyüzüne… 175 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VI “Eðer Van Gogh deli idiyse, o za man ben de deliyim. Sezan’I ise zincirde bekletmek gerekiyor”. Ö. Renuar Sen biliyordun bu sanat senden hayat alacak. Biliyordun senden sonra “Ayçiçekleri” kalacak. Sen biliyordun ressamlýk her gün yeni bir savaþ, kalplerde derin bir sýzý, gözlerdeyse kanlý yaþ. Elli frank senin için ne büyük paraydý, ah, bu dünyanýn kaderi içinde yaraydý ah… Eski bir sandalye, eriyen mum, palitra ve beyaz keten... Ucuz þarap, bayat ekmek, siyah tütün ve pipo… Ýþte intihar etti adamlarýn içinde kara sevdalý insan… 176 - VII Dolanýp durmada baþýmýn üstünde bir ressamýn meleði. Belki onun hakkýydý Þu gördüðümüz ayçiçeði kaderi. O, feleðe ne yapmýþtý, karþýlýðý bu muydu yaptýklarýnýn? Sevda dolu bir hayat kurþunla sona erdi… Yýldýzlara göz kýrpýyorum, gece geçiyor yarýdan. Bir ayçiçeði hayatýný diliyorum Tanrýdan. Penceremde aylý gece, tütün, þarap ve pipo… Ah, yine de simurg gibi Ölümden sonra doðuyor adamlar arasýnda göze görünmez Ýnsan… 20-25 Aðustos 2002 177 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... GOYYA (Þiir - Kapriço) “Benim üç öðretmenim var, Rembrant, Velaskes ve doða” F. Goyya -IMart rüzgârlarý esiyor, deli mi deli rüzgârlar. Mart çiçekleri açýyor, Beyaz, bembeyaz çiçekler. Saragos’tan uçup geliyor belki mavi rüzgârlar. Gönlümü avutuyor martta açan çiçekler. Saragos’ta boçarros, Abþeron’da gilevar. Goyya’nýn resimlerinde mutluluk umutlarý var. Boçarros’ta doðdu gurbette öldü Goyya. Resimlerine ruh verdi kendi ruhunu soyarak… Gökyüzünde Yaradan, dünyadaysa eski günah. Kendi ruhunu soyanlarý Sen koru, Yüce Allah… 178 -IIGoyyayla bir dünyada, Goyyayla bir rüyada Buluþuyoruz ara-sýra. O, ölümün, ayrýlýðýn farkýnda bile deðil. Resim çiziyoruz, þiir yazýyoruz, þarap içiyoruz, rüya tabir ediyoruz… Anlat, ilham perisi bu alemin sýrrý ne? Zaman, mekan karýþmýþ burda biribirine. Ne anlama geliyor insanýn kuþ gibi uçma arzusu? Gökyüzünde meleklere gönül açma arzusu… *** Þiir yazdýðým yerde kapatýyorum gözlerimi, ben Tanrýdan uçmak için Çifte kanat istiyorum. 179 Elçin Ýsgenderzâde -IIIGoyya molbert arkasýnda, elinde fýrça, iþte, ilham perisi gülümsüyor uça-uça… Gözlerimi açýyorum, Goyya yok o odada. Ýlham perisi uçuyor nerdeyse, çok uzakta. Ama molbert yerinde, palitra ve fýrçalar. Palitra - yedi renk, yedi renk ve binlerce boya… Gözlerimi kapatýp açtýðýmda, aradan tam yüz sene geçmiþti. Pek bir þey deðiþmemiþti, yüz sene önceki gibi yerde eski bir günah gökyüzünde Yaradan. 180 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -IVÝspaniya… Don Kiþot’lar vataný. Kaç kez kýzýl kan içinde boðdular seni. Savaþlarda, kan içinde kaç kez boðuldun, kaç kez kan içinden yeniden doðdun… Goyya da Don Kiþot gibi Seviyordu bu topraðý. Goyya, divane ressam, Yeþil zeytin dalý… Saragos’ta boçarros, boçarros – mart rüzgârý. Saragos’tan uçup gelmiþ belki de bu bulut meleði… Hersoginiya Alba yüz sene sonrasýnda da yüz sene öncesi gibi gülümsüyordu bana Uç bulut meleði, uç, uç, burdan götür beni. Ýspanya, Ýspanya Don Kiþot’lar vataný… Yüz sene önceki gibi gülümsüyor bir adam. Daha þimdi burdaydý nereye gitti ressam?… Kapatýyorum gözlerimi, Gülümsüyor deli Goyya. Goyya’nýn gözlerinden bakýyor bana Ýspanya. 181 Elçin Ýsgenderzâde -VKapatýyorum gözlerimi Goyya çýkýyor önüme yine. Bir beyaz ketenden çýkýp da Açarak gözlerini bakýyor bana. Kapatýyorum gözlerimi Geriye dönüyor zaman. Molbert kendi yerinde, fýrça, palitra, keten… Akýna karþý yüzmek, onun amacý þimdi. Zaman onun sevgisiyle geriye dönüyor þimdi. O, ellerini yýkýyor sonsuz zaman nehrinde Saragos’tan boçarros esiyor yine mart ayýnda… 182 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VIYine boçarros esiyor, geriye dönüyor zaman. Uzakta bir pencerede, ýþýk yanýyor zaman-zaman. Kapatýyorum gözlerimi, geriye dönüyor zaman. Bir resimde – «Çýplak Makha», öbüründe – “Katliam”. Geriye dönüyor zaman – “Katliam”, “Katliam”… Kurþun sesleri geliyor XVII. yüzyýldan, kurþun sesleri geliyor Ýspanya’dan, kurþun sesleri geliyor Karabað’dan, kurþun sesleri geliyor dünyadan… Goyya, Fransisco Goyya, kurþun sýkýyorlar bize, kurþun sýkýyorlar sýrtýmýza, kalbimize, kurþun sýkýyorlar her birimize… 183 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... LORCA VE SÝYAH AY (Ýspanyol Gitarý Ýçin Þiir) - Dostum Nizami Aydýnýn anýsýna“En kederli sevinç þair olmaktý. Baþka hiç bir þeyi tanýmýyorum. Hatta ölümü bile” F. G. Lorca -VIIBir resimde tatlý tebessüm, bir resimde kýzýl kan. Benim þiirlerimde geriye dönüyor zaman… Benim þiirlerimde gilevar havasý var. Dört mevsimi yaþýyorum bu gece, odamda ise dört duvar. Dört mevsimde Goyya ile bir dünyada, bir rüyada yaþýyorum sanki. O, zamanýn, ölümün farkýnda deðil sanki. Duyuyor musun, Goyya? Duyuyor musun, Ýspanya? 12-13 Ekim 2002 184 -I …Bir aðaç gölgesinde akþamleyin gurub vakti ve ya sabahleyin, saat altýda kurþuna dizecekler beni. Bir kurþunla hayat son bulur mu ki, yani?!. -IIHayat bir kurþunla son bulacaksa þiir yazmaya, rüya tabir etmeye, baþýmýz üzerinden sevdiðimiz kadýnlarýn sevda dolu, sevgi dolu resimlerini asmaða deðer mi hiç? Söylesene Federiko Garcia Lorca Deðer mi hiç? 185 Elçin Ýsgenderzâde - IIILorca, Lorca kalk ayaða gök yüzünde ay doðmuþ, Ay doðmuþ limon gibi. Ayrýlýklar bir keman misali çalýyor sevdalý gönlümü. Gönül var ya, þu gönül, yarý bülbül, yarý gül, kara sevda, beyaz bulut ilk aþkým harýbülbül. -IVLorca, Lorca kurþuna dizdiler seni Figaros’ta bir aðaç gölgesinde, son þiirine kan damladý sol cebinden. Lorca, Lorca ayrýlýk, hüsran çiçeðiydi gönlümün beyaz gülü, Lorca, Lorca hani, nerde Salvador Dali? 186 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VBenim bir dostum vardý Gence’de, Nizami Aydýn… Bir kutsal varlýk gibi tekrarlanýrdý dilinde senin adýn. Yýllar boyu korudu onu Senin þair kanatýn. Onun için bir örnekti Senin þair hayatýn. O da hep ayla seviþirdi gurbet gecelerinde. Umutlar gül açardý, sevdalar dil açardý, konuþurdu kalbinde, en derinde… Bir Endülüs gitarý aðlýyor yüreðimde. Ve bir kalleþ kurþun gömülüyor sýrtýmda… 187 Elçin Ýsgenderzâde -VIÝnsan kendi ölümüne bakýp gülemez mi hiç? Ýnsan kendi ölümüne aðýt yakamaz mý hiç? Sen tüm þiirlerinde aðýt yakmýþsýn ölüme Senin tüm þiirlerindeki kesin adresin Yemyeþil cennet baðý. Peki, biliyor muydun bu dünyada Cennetin ve cehennemin varlýðýný? Gözlerinden akan damlalarýn her birinin bir inci olduðunu? Sen þarkýný bitirmeden, bizler seni senin cennetini kaybettik… Seni bir gitar misali son yolculuða uðurladýk, Lorca… Fakat yine hüzünlü þarkýlar söylüyorsun gökyüzünde ay doðduðunda, fakat yine yere akýyorsun þarap gibi kýzýl kanda. Siyah ay nasýl bir þey, Ay siyah olur mu ki? Yine sevda gülleri açmadan solar mý ki? 188 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... Bir yaz gecesi bir siyah ayýn pencereden baktýðýný, ve o bakýþtan bu dünyaya kara sevda aktýðýný ben kendi gözlerimle görmüþtüm. Siyah ay çalsa bir gün kiminse kapýsýný, ölüm yaklaþýyor kesin koþarak adýmlarla, ölüm yaklaþýyor, kapa gözlerini… Uyu, þairim, uyu bizim de bir dizemiz var ölüme dair… Ýþte bu gibi þeyler… Gökyüzünde siyah ay, ninni, gönlüm, ninni! 189 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VIIYine umut yollarýný Rüzgârlar kapattý. Þairi öldürdüler Gökyüzünde ay aðladý. Gökyüzünde siyah ay, Ninni, Federico, ninni. 190 Zeytin aðaçlarýna Gönül verdi ilkbahar Yine de bu dünyada Ayrýlýk var, ölüm var. Ay nurunda bulutlar Sanki turna teleði Bu dünyada günahlarý Ýnsanoðlunun Gökyüzünde meleði. Gökyüzünde siyah ay, Ninni, Federico, ninni. Gökyüzünde siyah ay, Ninni, Federico, ninni. Bin yýllardýr zaman nehri Akýp akýp durulmuyor. Tanrým, neden þairlerin Rüyalarý gerçek olmaz? Ölüm deðil, topraktý Topraktý her þeyin sonu. Gökyüzünde gömülmek arzusundaydý Gökyüzü kabul etmez insanoðlunu. Gökyüzünde siyah ay, Ninni, Federico, ninni. Gökyüzünde siyah ay, Ninni, Federico, ninni. 191 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VIII “Ýlkbaharda çiçek açmak istiyorsan toprak ol. Ben toprak oldum. Ben rüzgârým!” F. G. Lorca Geceler yaðmur yaðýyor þairlerin mezarýna. Yaðmur yaðmur, hasret yaðýyor analarýn sabýr duvarýna. Son anýnda alev almýþ cayýr cayýr yanan tanký ölümün üzerine, savuran þair bir dizen var mý kadere, ölüme dair… Nizamî Aydýn! Ölümünden sonraki gün bir þiir yazdýn Ay gibi, güneþ gibi nur saçan çocuðuna, Ay gibi, güneþ gibi sevdiðin kadýna, bir þiir yazdýn ölümünden sonraki gün Ýnsanoðlunun büyük adýna… 192 -IXSimsiyah yaðmur yaðmada yaralý topraklara. Ah, avutmak imkânsýz anneleri, çocuklarý. Simsiyah yaðmurlar yaðýyor, gözlerimiz yollarda… Bir atlý geçiyor ordan Güneþin battýðý yerden, þehit þairlerin yattýðý yerden. Bir kuþ kanatlanýp uçar, Tanrýsýna gönül açar, gönlünde bir gül açar, yazýlmamýþ bir þiirden. 193 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -XI Þehitlerin mezar taþýna, analarýn gözyaþýna, derviþlerin garip yol yoldaþýna affeyle bizi, Allah. Bir güvercin bakýþýna, siyah gece yaðýþýna, alnýmýzýn nakýþýna affeyle bizi, Allah. Duamýza, þiirimize, Sevdamýza, sihrimize, Açýlmamýþ sýrrýmýza affeyle bizi, Allah... Baharlara, yazlara, Gül menekþe kýzlara, þu yalnýz yýldýzlara affeyle bizi, Allah… -XBen öldüðümde Þuþa’ya götürün beni. Býrak, yansýn ýþýklar, kapatmayýn pencereni. *** Yaðmur yaðýyor sevdalara, günahlara… Yaðmur yaðýyor, Doðmamýþ yarýnlara, çekilmemiþ ahlara… 194 *** Ýçimizde bir eski günah, affeyle bizi, Allah… *** Tanrým, öyle bir hâl yarat ki, gökyüzünde siyah ay gözükmesin bir daha. Tanrým, öyle bir hâl yarat ki, þairler umutla bakýversin yarýnlara… 19-28 Ocak 2003 195 Elçin Ýsgenderzâde PÝCASSO VE MÝNOTAVR (Kübo-F Fütürist Þiir) “Ben hep fark etmiþimdir ki, Picasso’nun çizdiði resimler genel olarak her þeyden önce XX. yüzyýldaký insa nýn reprezantif olgularýnýn ifade biçi midir. Çünkü, o, deðiþik biçim ve za manlarýn, insan yapýsýnýn ilginçlikleri ni ve çeliþkilerini kendinde toparla mayý becermiþtir”. Hose Palau- Ý. Rabere -ISen dünyayý gördüðün gibi deðil, dilediðin gibi çizerdin hep. Beyaz ketende umut fidanlarý diktiðini biliyorum. Picasso, ben de bu dünyayý dilediðim gibi görmek istiyorum. Beyaz bembeyaz yýldýzlardan oluþan taçlar örmek istiyorum. Ben bir Türk þairi, sense Paris’te yaþayan bir Ýspanyol ressam. Fakat nereye gitsek, nerde olsak Ýnsanýz, insanýz, Pablo, insan… Ýnsan olmanýn güzelliðinden, zorluðundan, kaderinden yazardý bize hep sizin Lorca, bizim Nazým Hikmet. Uzaklarda serap gibi gözükmede memleket… 196 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -II- Picasso’nun resimlerine bakýyorum, Lorca’nýn þiirlerini okuyorum, Kurþun sesleri geliyor kulaðýma. Kalkýp kapatýyorum kapýlarý, pencereleri; ve yalvarýyorum: Aman Tanrým, ne olursun kurþun sesini duymasýn çocuklarým Mikayýl Müþfik’in gençlik resmi bakýyor duvardan, öyle bir masum, gülümseyen çehresi var ki, aklýma bile gelmez bu þairin 1937’ de 29 yaþýnda kurþuna dizildiði Haydi, ressam dostum, al eline fýrçayý, Lorca’nýn, Müþfik’in resmini çiz. Ýkisinin de gözlerinde ayný sevgi, ayný hüzün, ayný sevda, ikisinin de göðsünde ayný yürek. Þiirlerinde ayný ýþýk, yüzlerinde ayný þýklýk. Göðüslerinde ayný kurþun yarasý… Meðerse bir kurþunluk uzaklýk varmýþ Ýspanya’yla Azerbaycan arasýnda… Ve bir kurþun ayýrýyormuþ benimle zavallý Picasso’yu… Nerdeyse kurþunlar büyük bir hýzla uçuyor havada, 197 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... nerdeyse kurþunlar isabet ediyor hedefe. Nerdeyse bir þair can çekiþiyor ve bir kurþun daha… Düþüyor topraða. Nerdeyse bir þairin mezarýndan yaralý bir dize kalkýyor ayaða… - III Hayýrsever bir Minotavr uyuyordu Picasso’nun içinde, bir ilkbahar gecesi ressam yorgun bir halde uyurken resim atölyesinin kuytu köþesinde Minotavr uyandý. Camdan dýþarý baktý, baktý, baktý, tanýyamadý bu dünyayý, anlayamadý nerde olduðunu, ismini hatýrlayamadý, hatýrlayamadý iyinin ve kötünün vasýflarýný Þarap içti, kadýn sevdi, her hâline þükür etdi, fakat yüzü gülmedi… 198 - IV “Picasso’nun dili metofizik þiir dili ne çok benziyor. Picasso resme þiir öðelerini; metafora, teþbih, ritim dizi mini getirdi. O, ressamlýða þiire öz gün yenilik ve özgürlük verdi”. Adil Mirseyid Ressam uyuyordu, Minotavrsa uyanýk. Eline fýrça alýp da Minotavr resimler çizdi Picasso’ya benzer. Metafizik bir dünyada yaþýyordu Picasso; iyi ki, bu dünyada güvercinleri vardý onun belki de sýrf bu yüzden tüm mevsimlerde o, içinde ilkbaharý doyasýya yaþýyordu. Picasso’nun güvercinleri dolanýp durdu dünyayý, bir beyaz güvercinin gözlerinde çarpýyordu belki de Picasso’nun caný… 199 Elçin Ýsgenderzâde -V- Yerden, gökden ayýrdý iþte beni yine þair hayalim. Sizde Hernika katliamý var, bizdeyse Hocalý… Birbirine karýþmýþ, çocuklarýn, annelerin, kuþlarýn, çiçeklerin figaný. Birbirine karýþmýþ þairlerin, meleklerin figaný. Apokalipsis epik þiiriymiþ gibi geldi bana senin “Hernikan”. Senin güvercinlerine kurþun sýkýldý, benim harýbülbülümünse baðrý kan. Yine bizim daðlarýn doruðunda duman… Her yerde birbirine benziyor daðlar, her yerde daðlarýn doruðunda duman… -VINe zamansa, bir ilkbahar günü güvercinlerle bir þiir göndermiþtim Paris’e Picasso’nun adresine, yüreðimi sarmýþtým o güvercinlerin sesine. Güvercinler Paris’te bulamamýþtýlar onu bir Minotavr’dý Picasso o gün, ben de bir Minotavr’dým belki melekler için. Bir mektup bekliyordum Þuþa’dan, o mektubu okuyup da elim bulaþmalýydý düþman kanýna… 200 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... - VII Nedenini anlamýyorum, fakat Picasso rüyalarýma geliyor ara sýra, rüyada kâh o Minotavr oluyor, kâh da ben, Paris’te hava yaðmurluysa, önemli deðil, Þuþa’da buluþuyoruz, ne savaþ, ne ölüm, ne kan kokusu yaklaþmýyor Picasso’lu rüyalara. - VIII Bir çocuk koþuyor karanlýkta elinde ateþ o ateþin ýþýðýnda biz gidiyoruz: Minotavr, ben ve ressam. Henrika geliyor rüyama, yanýsýra katledilmiþ Hocalý, uyanýyorum deli gibiyim. Baþým havalý… Þiir de yazýyoruz, resim de çiziyoruz, bu kara kanlý topraklara umut dolu filizler dikiyoruz… 6-8 Eylül 2001 201 Elçin Ýsgenderzâde RESSAMIN PENCERESÝ (Bölümlerle Aný Þiir) - Amadeo Modilyani ve Janna Ebyuteri’nin anýsýna*** “bir serseri ressam yaþýyordu Paris’te Paris, hem de ne Paris Paris bir cadý sakýn inanmayýnýz ona siz felek kandýrdý onu melek kandýrdý onu þeytan kandýrdý dostlar atdý Paris bir kýz dodaðýydý öptü, göz yaþý tadýyordu.” Adil Mirseyid 1984 -IÇocuk resimlerine benziyor insan hayatý bir tarafta güneþ, öbür tarafta ay, bir tarafta karlý kýþ, öbür tarafta sýcak yaz. Bir tarafta gerçekler, öbür tarafta rüyalar. Bir tarafta kuytu sessizlik, 202 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... öbür tarafta duygular. Gül açmýþ aðaçlar, karlý daðlar, beyaz bulut, sevda dolu gönüller, olum, ölüm ve umut… Mevsimler kargaþasý yaþanýyor, tüm mevsimler bu resimde baþ baþa. Gönlüm, bir dua oku gir bu çocuk resminin içine, mutlu ol saðlýklý bir hayat yaþa… -IIBazen çocuk resimlerine, benziyor þair yaþamý, bir gün camý açtýðýnda farklý görüntüye bürünecek alýþtýðýn gündüzün akþamý… - IIITanýmadýðýmýz bir þehirle karþýlaþýyoruz bazen penceremizden. Biliyor musun sen nerdesin, biliyor musun sen kimsin soruyor bir melek bizden. Bazen Þuþa kalesi, Bazen uzak mavi Paris. Bazen doruðunda kar bulunan daðlar, Bazen esintili deniz… 203 Elçin Ýsgenderzâde - IV Gönlümde sonbahar hüznü, dýþarýda sýcak, güneþ dolu bir yaz, pencereni açýyorum, önümde gerçek Monparnas. Bir adam geçiyor caddeden, daha þimdi çýkmýþ geceden, yýldýzlarýn arasýndan inmiþ bu dünyaya sanki, sanki hiç yaþamýyor, seyr ediyor etrafý hayalet gibi. Dýþarýda Monparnas. Monparnas’sa saðýr ve dilsiz. Yürümüyor, uçuyor bu adam, bir az Mecnun gibisinden yahu, bu adam kim acaba, anlayamýyorum ben. Belki Modilyani, belki de Ebyuteri… Penceremin önünde aðlýyor ilkbahar çiçekleri… 204 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VBir az deli gibiler belki de tüm ressamlar. Gündüzleri söyleyemem, fakat, fakat, akþamlar. Kesin bir þeyler oluyor, hele bir de yalnýzsa, fakirse ve hayat pahaysa. keten, fýrça ve renkler þarap, tütün pahalý. Bu güzelim Paris’te Hemen her gün pahalý Gözler soðuk, yürekler buz, insan ömrü çok ucuz!… Söyle, kimin var senin, bir Janna’dan öte Kime basacaksýn hava? Kardeþim Modilyani, bu güzelim Paris’te yalnýz ölüm bedava... Fakat mezar pahalý, mezar taþý bilakis. Kadehlerimizse boþ, Umutlarýmýzý kaplamýþ sis. 205 Elçin Ýsgenderzâde - VI Monparnas’ta kuytu bir hücre, tahta kapýsý yeþil. Bir kadýn yaþýyor burda, gözleri ýþýl ýþýl. Ah, madam Janna, Janna, ne bacý var, ne ana… Kolay mý zannediyordun, ressam karýsý olmak Sabah akþam pencerede bekleyip dur mak. Niçin geç kaldý Modi, acaba yine sarhoþ mu? Ýþte ýþýklar da geçti, þimdi caddeler boþ ve kimsesiz… Ah, yaprak gözlü Janna, ne bacý var, ne ana… Niçin baþý belalý bir ressamý sevdin sen. Tamam, lütfen, Allah aþkýna atma kendini pencereden… 206 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... - VII Her gün bir baþka oluyor gördüðümüz insanlar, sevdiðimiz kadýnlar, alýþtýðýmýz þehir þairler ve ressamlar… Yine hep ayný güneþin doðuþu, ve batýþý. Ne hayatým isteklerime uygun, ne de þiirim gönlüme yatýyor… Bir gün Þuþa’ya dönürsem, deðiþir mi ki, bu dünya? Bu dünya yalanla süslenmiþ, hayatsa bir tatlý rüya. Hayýr, hayýr… Hayat aslýnda bir acý sevda, Anlamýyorum rüyanýn, gerçeðin ne olduðunu. Dostlar, kim söyler bana, Kaderin, feleðin ne olduðunu? Niçin benim hayatým bir sevda yolu oldu? Paþa gönlüm gökyüzünde bir meleðin kulu oldu… 207 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... SALVADOR DALÝ ÝÇÝN MADRÝGAL (Sürrealist þiir) “Sürrealizm benim” S. Dali - VIII Dünyanýn her tarafýnda bir mum yakýn siz bugün, kalbinden vurulmuþ yaþamdan yorulmuþ gerçek sevgiler için. Mum yakýn siz Paris’te, mumlar yakýn Tebriz’de, mumlar yakýn Tiflis’te. Gökler için mum yakýn, Mum yakýnýz denizde… Garip ruhlar varýp gelsin Beyaz mumun ýþýðýna. Büyük sýrlar belli olsun en dertli Hakk aþýðýna… 10-15 Mart 2000 208 -ISen sürrealizmin kendisiydin, Sen feleðin gözü, Asrýn gerçek sözüydün, Salvador Dali… Belki sen farklý bir yaratýktýn, belki sen insan deðildin. Hayýr, sen gerçek bir ressamdýn, hayýr, sen deli deðildin. Dertli bir derviþ gibi siyah elbise giydiðini biliyorum… Benim deliden yalnýz bir farkým var ben deli deðilim, dediðini biliyorum. Her gece yýldýzlardan ve umutlardan bir örümcek gibi að örmek istiyorum ölüme. Senin rüyalarýnýn aynýsýný görmek istiyorum bir de… 209 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -III “Ben Hrýstiyan ve Katoliðim, fakat ressam olmak için bun larýn hiçbiri þart deðil” S. Dali -II “Ressam, asla laf oynatmaz.” S. Dali Sürrealist saatlerde zaman damla damla eriyor. Ölüm deniz kýyýlarýnda, kum üzerinde iz býrakmadan yürüyor… Anýlar Kurumuþ aðaçlara benziyor burda. Siyah yaðmurlar yaðýyor, yaðýyor Anayurd’a… 210 Paranoyik, hanibalist, kübist, sürrealist rüyalar görüyordu ressam Salvador Dali. Geceler yýldýzlardan örümcek gibi að örüyordu ressam Salvador Dali. Kendisi bir efsaneydi. efsaneler arasýnda: dünya dolanýp duruyordu onun gözlerinin karasýnda. Seni kabullendiðini söylemekten korkuyordu zavallýlar, kafasýnda rüzgârlar esen gönülleri havalýlar. Senin vatan aþkýn kimin içinse Tehditti, gözdaðýydý. Sen yýldýzlardan çok yukarýda sürrealist mavilikler içinde, bulutlar senden çok aþaðýda… Yýldýzlardan yukarýda nasýl gözüküyor dünya? Ayaklarýnýn altýnda beyaz duman süründükçe… 211 Elçin Ýsgenderzâde -IVKimsin sen Salvador Dali? Belki bir dahî, belki bir deli!.. -VBir romans okumak istiyorum senin için. Ýsminin resimlerinden ünlü olduðunu bildiðim için… Bugün gözükmüyor nedense gökyüzünde turnalar, dünyada rüzgâr kanatlý beyaz atlar. Seni anlamadýlar bir türlü ne yakýn eþ-dostun, ne de baþkalarý… Kendinle savaþtýn yalnýz yýllar yýlý býkmadan peki, mutluluk buldun mu, ya rahatlýk nasýl? Zavallý Salvador Dali, sürrealist ressam, uyu… 212 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VIYýllar yýlý savaþtýn sen kendinle benim gibi. Niçin böyle doðuyoruz, gönlümüze düþman gibi? Nereye gitsek, nasýl etsek bu dünya yalanlarýn ve yalancýlarýn dünyasý dur bir sýr açacaðým sana. Sen hiç harýbülbül gördün mü Katolon topraðýnda? Harýbülbülle þair, þairle harýbülbül ikiz doðuyor burda, harýbülbüllerin Karabað’ýnda. Hayatýný bir tiyatro gösterisine benzettin halkýna sunmak için Peki, o mutsuz kadýný Sen niçin sevdin, niçin?… 213 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VIII “Ressamlýk metafizik hipper realizme þu an oldukça yaklaþ mýþ durumda. Ufuk çizgisi fizikî anlayýþ, fakat ufuk cizgisinin ötesinde olan, her þey metofizik gibi anlaþýlýyor” S. Dali -VIIBenim atam Dede Korkut, Seninki ise Don Kiþot, fakat her ikimize ruh veriyor mukaddes ateþ. Ben ateþlerin çocuðuyum, sense denizlerin, gördüðün tüm putlarý korkmadan daðýt mýþsýn. Paris’te yaþamamýþsýn hiç, Vatana dönmüþsün yine Çok önceden duymuþsun Vatan savaþlarýný, iç çekiþmelerini, ÕÕ. yüzyýlýn dehþetlerini. Ýnsan kýlýðýnda dolaþan kocaman Mefstofel’in korkunç katliamlarýný ve vahþetlerini… 214 Sen gönüllü vazgeçtin ufukta görünen þu dünyadan, sen boyayla yarattýðýn resimlerinden oluþan dünyaya göç ettin. Picasso’nun ‘‘Henrika’’’sýnda gördüm seni bu akþam, bir çocuk vardý orda; orda karanlýðýn orta göbeðinde elinde Ýlâhî mum. Bizim de hayatýmýzda Bir Ýlâhî mum yanmada… Yine deli gönlümüz elimizdeki O Ýlâhî muma kanmada. Hayatýmýzdaki muma kanýp da umut yolcusu olduk kâh gökyüzünde bulut, kâh da akarsu olduk. Ne Paris, ne de New York durduramadý seni, nerde bulunman o kadar da önemli deðildi hep ufukta serap gibi gördün vataný… 215 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -XRüyamda nar gördüm bu gece, ne anlama geliyor, rüyada nar görmek, -IXSen nerde gördün, Dali, Savaþýn iðrenç yüzünü? Kendi kanýyla suladýlar bir zaman senin memleketini. Bir gün kurþun sýktýlar Lorca’nýn þair sözüne. Sen bir tokat atmýþtýn Savaþýn iðrenç yüzüne. Rüyalarýma ara-sýra kanlý savaþlar giriyor. Nerde olduðunu bilmiyorum, fakat, bir mezarlýkta Melek yüzlü bir ana Þehit mezarýnýn üzerinde aðýtlar yakarak aðlýyor… 216 Bir de rüyamda bir kadýn vardý; Yüzünü hatýrlamýyorum þu an, fakat narý hatýrlýyorum, kýpkýrmýzý nar tanesi oluk oluk kan gibi. Rüyamdaki kadýna nasýl anlatayým sevgimi? O kadýnýn rüyasýndan param parça olmuþ narýn içinden iki aslan fýrlýyor aniden… Gökyüzünde fil uçuyor o kadýnýn rüyasýnda. Eski bir macera bulmak mümkün yýldýzlarýn kokusunda… Kader yazýnda Tanrý’nýn eli, kimsin sen, Salvador Dali?! 03-16 Eylül 2002 217 Elçin Ýsgenderzâde SETTAR BEHLÛLZADE MASALI (Resimlerle Þiir) -IDiðer günlerden farksýz bir gün de geçti böylece. Bilmiyorum kimim, neyim, bilmiyorum nerdeyim ben… Bu sabah güneþ doðdu, bu sabah ýþýklar karanlýðý boðdu. Bu sabah da, bugün de Beni avutmadý þehir. Bir güvercin gelip kondu pencereme bu sabah. Bu sabah bir ilkbahar sabahý, Ve “ilkbahar korkuyormuþ gibi uðruyor þehre”… Ýyi kötü savaþýnda, Ýyi dediðimiz melek Zafer çalacak kötünün üzerinde… Bir müjde bekliyorum uzaklardan, ki, duman gidivermiþ bizim daðlardan… Daðlardan duman çekildiðinde, þehit kardeþlerin ruhu güldüðünde, turnalara karýþýp da uçacaðým Karabað’a bir kader aðaçý dikeceðim diz çökerek kara topraða… 218 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -IISettar bir resim çizmiþ “Kepez’in gözyaþlarý”… Bahar geldiðinde güller açar daðlarýn siyah taþlarý. Bu daðlarýn bulutlarý turna teleði gibi, kýnalý akþamlarý badem çiçeði gibi. -IIIBizim dereler þu an yeþil nane kokuyor. Birbirinden güzel kuþlar “Muðam” üstte hep þakýyor, Yeþili mavimsi, mavisi yeþilimtrak olan sular akar, durulur. Burda kuþlar aðaçlara, aðaçlar kuþlara çarpýlýr… Ressam bir resim çizmiþ, beyaz ketende eþi bulunmaz mavi mutluluk ve hasret “Kepez’in gözyaþlarý”yla aðlýyor tüm memleket… 219 Elçin Ýsgenderzâde -IV- Derviþ gibi, yoga gibi bir ressam yaþýyordu Apþeron topraðýnda. Çýð gibi kayboldu bir umut yapraðýnda. Fuzulî’nin dizeleri onun umut yeriydi. Çizdiði deniz tuzlu, martýlarsa olabildiðince þen ve de diriydi. Gönlü çocuk gibiydi Kanýyordu söylenilen her þeye. Hey uzaklarda yüzen gemi, bu gidiþin söyle nereye? Nereye yüzsen de bu dünyanýn her tarafý gurbetti, yine. Gözüken karlý daðlardan Haber gönderin n’olur bana… 220 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VTanrým! Benim içimde bir Babil Kulesi var, her gece kulaðýmda bir peygamber sesi var. Tanrým, ben bin bir dilde konuþuyorum ara sýra kendimle, bu dünyanýn en ücra köþesini ve en son beldesini görmekteyim içimle. Ben türlü türlü anlatýyorum derdimi içimdeki bir zavallý þaire. Bu dünyadan vazgeçtim ben bir dizenin aþkýna. Ölüm meleðim peþim sýra koþuyor, her zaman, her yerde bekliyor beni. Nerde mi? - Dinleyin o zaman aynalarda, vitrinlerde, camlarda, yazmadýðým þiirler için aldýðým ilhamlarda kýzlarýmýn gülümseyiþinde ve en son sevdiðim kadýnýn siyah, simsiyah gözlerinde… Ama ben bin senedir, iþte böylece senin rüyalarýna geliyorum her gece… 221 Elçin Ýsgenderzâde -VINevruz günü þair dostum bu dünyadan küsmüþtü, istemiyordu hiçbir þeyi yeri, göðü, melekleri. Þiirleri pek gençti, Kendisi ise çok ihtiyar. Ýlkbahar çiçek çiçek, ilkbahar gonca-gonca. Ben bir garip þairim her þeyden önce. Her þey düþündüðüm gibi olsa Tüm mevsimlerde kýþýn, ilkbaharda, son baharda ve yazýn, daha da deliymiþim gibi bakmasalar bir asýr hiç uyanmadan uyurdum bir aðaç gölgesinde güllerin kokusunu duyaraktan. Yüz yýl sonrasý acayip bir zindelikle rüyadan uyanýrdým rüzgârýn, yaðmurun, ay ýþýðýnýn nuruna yeni doðuyormuþum gibi sarýlýrdým. Ya bir horoz ötüþüyle ya da yaðmurun sesiyle uyanýrdým rüyadan. Artýk bir þey istemiyorum þu güzelim dünyadan… 222 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VIIGöðsümde kurþun yarasý kan kýrmýzý güller açýyor, bir dizenin aþkýna sarý bülbüller uçuyor. Al kan akýyor göðsümden, fakat ben acý duymuyorum. Bu fâni, kalleþ dünyanýn hiç yüzüne gülmüyorum. Bu ilkbahar gününde bulut gibi dolarým, sular gibi akarým, çiçek gibi solarým… -VIIIEmircan’da kabristan, Farz et ki, durmuþ zaman… -IXDostumun gözyaþlarý gizli saklý kendi içine akýyordu, ressam Settar Behlûlzade kalkýp da mezarýndan, uzaklara bakýyordu… 223 Elçin Ýsgenderzâde -XEmircan’da gömüldü Gömüldü kara topraða. Ve… Tunç anýta dönüþerek Yine kalktý ayaða. O gün irkildi mezar taþlarý Gönlümü avuttu benim «Kepez’in gözyaþlarý» Martýlarýn çýðlýðýyla Oluyor «Hazar’da sabah» Uzaklara dalýp gidiyor Tunç gözlerinde tunç keder. 224 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -XIHer insanýn içinde bir sevdalý gönül var, her gönülde bir umut, her gönülde bir gül var. Benim kýrýk gönlümde Garip harýbülbül var. Badem aðacý yeþermiþti Settar Behlûlzade’nin içinde, çiçek açýyordu her sene ilkbahar geldiðinde, ýþýk saçýyordu her sene ilkbahar geldiðinde Her ilkbahar geliþinde Emircan’da çiçek açmýþ badem aðacý gibi neþeleniyordu Settar. Vazgeçiyordu hayattan, dünyadan vazgeçiyordu, daha güzel bir dünyaya kanatlanýp uçuyordu… Çiçekler açmadan solmada, baktýkça gözlerim dolmada… 225 Elçin Ýsgenderzâde -XIIBir beyaz sevda çiçeði Doðacak bir kutlu Nevruz günü Settar yatan topraktan. O çiçek insan misali Dil açarak dua edecek O çiçek günahlarýmýzýn Affedilmesini Dileyecek Allah’tan. O çiçek Settar’ýn gülümseyiþiyle Gülümseyecek her gece. Yýldýzdan yýldýza kanat açarak Uçan meleklerin Yaktýðý Umut mumlarýna O çiçeðin tebessümü yayýlacak Memleketin garip akþamlarýna… 20-21 Mart 2001 226 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... UFUKTA KIRMIZI GÜNEÞ (Toðrul Nerimanbeyov Ýçin Senfonik Þiir) -IBir araba geçiyor sýcak yaz gününün içinden, aðýr aðýr, ufukta kýrmýzý güneþ. Gökten melekler bakýyor, ufukta kýrmýzý güneþ. Eski bir göç yolu uzadýkça uzuyor, ufukta kýrmýzý güneþ. Aðaçlar da böyle günde sýcaklýktan bilhassa usanýyor, ufukta kýrmýzý güneþ. Arabanýn tekerleði ceviz aðacýndan, ufukta kýrmýzý güneþ. Biz gidiyoruz tutarak yolun ucundan, ufukta kýrmýzý güneþ. Arabanýn tekerleði baðýra-baðýra zamaný getiriyor geri, ufukta kýrmýzý güneþ. Atlarýn gözleri hüzünlü, atlarýn gözleri elmadan iri, ufukta kýrmýzý güneþ. Atlarýn gözleri yaz akþamlarýyla dolu, ufukta kýrmýzý güneþ. Uzadýkça uzuyor eski bir göç yolu, ufukta kýrmýzý güneþ. 227 Elçin Ýsgenderzâde -IIBir dað yamaçýnda Yörük evi, daðlarýn doruðunda kar, yamacýnda güller çiçekler. Bu daðlar, bizim daðlar, taþýndan, topraðýndan tanýyorum. Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -IIIBir fayton geçiyor Ýçeriþehrin sokaklarýndan. Rüzgâr kokusu duyulur Bu þehrin gecelerinden. Gökyüzünde bulut yok, gökyüzü açýk bir dað yamaçýnda alaçýk. Duvarlara çarpýyor denizden esen rüzgâr. Kale duvarlarýnda sýcak kuþ barýnaðý var. Atlarýn gözleri mahsun, anneler, çocuklar mesut. Uzaklarda, ta uzaklarda bembeyaz bulut. Yakýlýyor ocaklar. Mesut ve hür idi atlar Bir at kiþniyor delice, bir köpek durmadan havlar, Bir fayton geçiyor denizin kýyýsýndan. Rüzgârda bir türkü uçuyor meleklerin dilinden. Sabahleyin denize açýlýyor burda tüm pencereler. Ay da gökten inerek at çapýyor burda geceler… Kýzlar çiçek ismetli, yiðitler baþý havalý. Sevdalý gönüller daðlara âþýk, Sevdalý gönüller ak alýnlý, vefalý. Bu rüzgâr Toðrul’undu, bu sabah onun sabahý. Gece Toðrul’un gecesi, þehir Toðrul’un þehri… 228 229 Elçin Ýsgenderzâde -IVGeceler ay uçup geliyor rüzgâr kokusuna. Geceleri nar aðaçlarý giriyor Toðrul’un uykusuna. Ay karþýlýk veriyor geceleyin rüzgârýn sesine. Üç nar düþüyor gaybden Toðrul’un sofrasýna. Üç nar kalkýp dans ediyor, Üç nar cezbe hâline geliyor. Ay ýþýðý taþ duvarýn bir anda tavanýný deliyor. Ressam uyanýyor uykudan, masada üç kýrmýzý nar. Pencerenin perdesiyle oynuyor mavi rüzgâr… 230 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VNar aðacý gül açýyor, ufukta kýrmýzý güneþ. Sevenler aþký duyuyor, ufukta kýrmýzý güneþ. Garip turnalar uçuyor, ufukta kýrmýzý güneþ. Gönüller huzur buluyor, ufukta kýrmýzý güneþ. Uzakta bir gemi var, ufukta kýrmýzý güneþ. Gemide mavi rüzgâr, ufukta kýrmýzý güneþ. Yaþam tatlý, ölüm acý, ufukta kýrmýzý güneþ. Toðrul bir nar aðacý, ufukta kýrmýzý güneþ.… 231 Elçin Ýsgenderzâde -VIParis’te bir pencere; Toðrul’un penceresi. Bir narýn içinde saklanmýþ bin derdin bir çaresi. Empressyonist bahar, Emprossyonist akþam. Yine Gökçay narýný çiziyor, Paris’te ihtiyar ressam. Fýrçasýnýn ucunda nar gülü, nar çiçeði. Fýrçasýnýn ucunda Çarpýyor þair yüreði. Gökçay narý gül açýyor yýlýn bu çaðlarýnda. Hazar’ýn kýyýsýnda, Apþeron baðlarýnda… Empressyonist akþam, cam önünde bir ressam… 232 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VIIBir çocuk yürüyor deniz kýyýsýnda. Yürüyor, yürüyor, doyasýya, yorulmadan. Denizde beyaz dalgalar, kýyýda rüzgâr. Çocuðun elinde sihir dolu bir nar. Çocuk sýmsýký sarýyor göðsüne o sihir dolu narý, yürüyor, yürüyor, yürüyor Güneþin gurub ettiði yere doðru… Aðustos 2003 233 Elçin Ýsgenderzâde ADÝL MÝRSEYÝD’ÝN GÜVERCÝNLERÝ (Bölümlerle Empresyonist Þiir) -IBu bir Tanrý mucizesi… Güvercinlerin son umut yeri bir þairin kiralýk hücresi… Güvercinler tatlý-tatlý söz ayýklýyor pencerede. Bir kaderin mumu yanýyor gece o garip hücrede. “Þükür” - sözcükleri dökülüyor dilinden siyah günlere, siyah ekmeðe, kýrmýzý þaraba, beyaz çiçeðe. Kalbini yediriyor Adil güvercinlere. Güvercinler, güvercinler, yine erik aðaçlarý çiçek açtý bu ilkbaharda… Pencerede barýnaðýnýz, suyunuz ve bir de suyun ýslattýðý bir parçacýk kuru ekmeðiniz var. Biliyor musunuz bugün kan damlýyor bir þairin sözlerinden. Bir þair korkuyor bugün bir güvercin gözlerinden. 234 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... Kendisi þu an burda, fakat ruhu gurbette. Kalbini bir ufacýk suda ýslanmýþ ekmek misali güvercinlere yediren bir þair mutlaka bulunmalý bu güzelim memlekette… -IIYüreðini güvercinlere Yediren bir þair olmalý Her sabah tanyerinde Umut çiçeklerine Sevda öbeklerine ilk çýð damlalarý düþmeden Tanrý affetsin bizi… *** Tanrý affetsin bizi Ay ýþýðýna, gün ýþýðýna Sevgi ýþýðýna, söz ýþýðýna Affetsin ki, þairler Bir daha diz çöküp dua etsin Kendi lambalarýna, Kendi ýþýðýna. *** Yüreðini güvercinlere yediren Bir þair bulunmuyorsa bu memlekette Demek ki, harýbülbülüm, Sen gurbette yaþýyorsun Gurbette… 235 Elçin Ýsgenderzâde -IIIMerhaba, Cýdýr Düzü, Merhaba, Eyfel Kulesi, Merhaba, gurbete uçurduðum bir garip turna sesi… Gökyüzünde bulutlar, bulutlar akýyor, onlarýn arkasýnca hasret dolu gözlerle yýldýzlar bakýyor, bulutlar gönlüme akýyor, yýldýzlar ruhuma bakýyor… Bulutlar mavi, bulutlar beyaz, aðaçlardan çok önce gözlerimde burcu-burcu kokuyor bu yaz. Gözlerimde inþaallah ya bir sevda, ya da ölüm çiçek açacak. Bu benim objektife son bakýþým, iþte nasýl görünüyorsam beni öyle kaydet anýlara. 236 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -IV- Aðaçlarýn ansýzýn gelen yazdan dolayý bayramlaþtýðý günde, bir pencere önünde yüzünden, gözünden dökülen, gözlerinin yaþýna bükülen kara sevda damlalarý can çekiþiyor ay ýþýðýnda. Kim bu talihli insan, cennetle müjdelenmiþ – gökte nur saçan beyaz ay, solunda beyaz melek, saðda Adil Mirseyid. ya sen, ya sen nerdesin, gönlüm, nerdesin, a, benim taze gülüm?… Yine, þükür bugün de bizi öldürmekten vazgeçti ölüm … 237 Elçin Ýsgenderzâde -VBakü’den Paris’e Güvercinlerin gagasýnda þiir uçurdum. Gözlerimdeki yaþa karýþtý yine Gurbetteki garip derdim. Güvercinler Picasso’yu Paris’te bulamadýlar, Güvercinler Paris’te Adil Mirseyid’in mekanýna varamadýlar. Güvercinler bir hayli dolaþtýlar, yüzdüler Sen nehrinde. Þu an harýbülbül açmýþ nisan ayýnda Þuþa’da Cýdýr Düzü’nde. Þuþa da güllerim kaldý, ah, yâr saçýna dizilmemiþ, gözyaþlarým üzerine akmadý, akamadý… Yüreðimde bir sýr var çözülmemiþ… Siz Sen’de yüzen kuþlar geri dönün, geri dönün. Gargar’ýn sularý alev aldý, Gargar’ýn sularý yanýyor bu gün. Kadir’in ‘‘Suna bülbülleri’’ figan edip, ah çektikçe, kalbim aðrýyor. ...Þiirimi yarýda kesiyorum, elimde kalem aðlýyor… 238 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VI Bakü’de ay doðmadý, Ay doðmadý Þuþa’sýz. Gönlüm bir garip haný, penceresi þiþesiz. Þimdi Cýdýr Düzü’nde Acaba o ay var mý?… Ay ýþýðý yapraklara yine en iyi yâr mý?… Geceye el sallýyor mu Gargar’ýn altýn sularý? Ay doðduðunda gerçekleþecek bir þairin arzularý… 239 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VIIIÇerçevesiz ketende ilâhî söz mucizesi, kýzýl kanla yazýlmýþ bir hayatýn faciasý. 240 -VII- Siyah, mukaddes topraðým, Sen utancýndan sarardýn. Orda bizim daðlarý karý düþman, sar aldý. Gül çiçeði sapsarý sarardý siyah toprak. Gökyüzünden bulutlar düþüyor yaprak yaprak. Göðsünde garip yüreði, fýrçasý turna teleði, aynada beyaz meleði, alnýnda kara yazý. Þah daðlardan akýp gelen akarsu da bulanýyor. O daðlarýn baþýnda bir garip ruh dolanýyor… Ara sýra o dünyadan, o dünyadan gelir sesi. Çerçevesiz ketende Adil Mirseyid efsanesi… Penceresinde ay doðar, Ay doðar gece yarýsý. Hüznünü aydýnlatýr Ay ýþýðýnýn limon sarýsý. 241 Elçin Ýsgenderzâde -IXFýrçanýn elvan rengi donuyorken bakýþlarda. Fülütün sýrlý ahengi ýslanýyor yaðýþlarda. Sesin sihrine dalmýþ, rengin fiiline uymuþ, iki gözü iki çeþme doymuþ, bu dünyadan doymuþ. Ýçine akan gözyaþý yüreðini oydu oydu. Kaybolan bir beyaz melek onu fânide yalnýz koydu… 242 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... - XAman Tanrým, suçum ne? bir þair korkuyor bugün bir güvercin gözlerinden. Kendisi þu an burda, fakat ruhu gurbette. Kalbini bir ufacýk suda ýslanmýþ ekmek misali Güvercinlere yediren bir þair mutlaka bulunmalý bu güzelim memlekette. Nisan 1999 243 Elçin Ýsgenderzâde RESSAM VE MELEK (Mâni Þiir) - Behruz Kengerli, Mircevat, Gennadi Brijyatuk ve tüm sevdiðim ressamlar için -IRüyamda karlý daðlar, Gökyüzünde bulutlar. Her bahar turnalarla Geri döner umutlar. Umutlar geri döner Erikler çiçeðe durur. Ama neden kör talih Gönülleri kavurur. Rüyamda ak bulutlar Uçtu gurbet illere Gönlümün çiçeðini Veremem yad ellere. Rüyamda bir ay doðmuþ, Ay doðmuþ dað baþýnda. Rüyamda aðlýyorsun, Ay batýr gözyaþýnda... 244 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -IIBir cenaze töreni Gördüm Ana, rüyamda. Ressamýn þans yýldýzý Solmuþtu bu dünyada. Bir gece ay babamýz Çekip götürdü onu. Ayrýlýklarla bitti Sevdalarýmýzýn sonu. Bir zaman gönüllerde Açýlan güller soldu. Ana, rüyalar gerçek, Gerçekler yalan oldu. Aydan gelmiþti belki, Yine aya çekildi. Belki þimdi bir bulut Ya da bir beyaz güldü. Ben de ay adamýyým, Garibim yeryüzünde. Bir dolunay doðdu Göðün Cýdýr Düzü’nde... 245 Elçin Ýsgenderzâde 246 Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -IIIYaþamý süresince her zaman Eski bir elbise giyiyordu. Hiç bir þeyi olmayýnca Yüreðini yiyordu. -IVFýrçanýn ucundaydý Onun helal rýzýðý. Paris’i seyretmekti Bu dünyada isteði. Kendi numarasýný bile Hep unuttuðu oluyordu. Gönlüyle savaþýrdý Kendini yýktýðý oluyordu. Yüzüne açýlmayan Kapýlarý çalýrdý. Fransýzça konuþur Monmartr’dan zevk alýrdý. Ölümüyle savaþta Fýrça da bir silahtý. Ölüme teslim olmak Affedilmez günahtý. Fakat Paris’i görmek Nasip deðilmiþ ona. Bir ömür bir hücrede Bir gece yetti sona... Unuturdu kimi zaman Duanýn sözlerini. Bakardý aynalardan Bir meleðin gözleri… Resimleri, fýrçasý, Aynasý yerindeydi… Ýçinden bir ah kopdu Uçup duvara deðdi... 247 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VAh sevdiði kadýnlar Yine seviyorlar onu. Meðer hüzün deðilmiþ Her sevdamýzýn sonu. Ayna gibi parçalanýp Döküldü karanlýða. Ay irkildi semada Ýrkildi bir anlýðýna... Anýlarý yaþýyor Sözlerde, öpüþlerde. Beyaz atlý prensesti Sevdalý görüþlerde. Her ayna parçasýnda Bir gümüþ ay parçasý. Yine de yerindeydi Palitra ve fýrçasý... Aynalar arasýnda Yaþýyordu o, sanki. Her aynada bir kadýn, Her aynada bir mevsim. Her Her Her Her Gün geldi bu þehirde Herkes onu unuttu... Ama ressam gönlünü Rüyalarda avuttu. aynada aynada aynada aynada bir bir bir bir boya çiçek rüya yürek. Her aynada bir bulut Bulutun kendi renki. Her sevdada bir umut Rengin kendi ahengi... 248 Görmediler ressamýn Ýçindeki çiçeði. Son anda uçup geldi Gökyüzünden meleði... 249 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... -VIBir melek bekliyordu Ressam yýllar yýlý Ama melek yýllarla Göstermedi yüzünü. Bir kimse yoktu yanýnda Ne dostu, ne karýsý. Yalnýz baþýna öldü o, Unutulmuþtu adý. Ressam en son anýnda Meleðine bakýyordu Ayýlýp bayýlýyordu Gözünden yaþ akýyordu. Belki de gerçek deðildi, Bir rüyaydý hayaldi O melek yavrusunun Resmi gözünde kaldý. Duvarlar gül açmadý, Aynalarda ilkbahar. Þimdi dünyada yalnýz Bir beyaz melek vardý... 250 Her gece uçup geldi Ressamýn hücresine Seyretti resimlerini Dikkat kesildi sesine. Þimdi yine de geldi Oturdu pencerede. Yine göze gözükmüyor Bu karanlýk hücrede. Ah, yine de ressamýn Gözü tok ve karný aç. Yine de bu hücrenin Hanýmý bir ihtiyaç... Kulaðýnda söylenir Son duanýn sözleri Yine bakýyor aynadan Bir meleðin gözleri. Aralýk 2003 251 Elçin Ýsgenderzâde Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... SÖZLÜK VE AÇIKLAMALAR “ilkbahar korkuyormuþ gibi uðruyor þehre”: Ünlü Azerbaycan þairi Ýsa Ýsmayýlzade’nin þiirinden bir dize. Abþeron: Bakü þehrinin bulunduðu yarýmada. Aðdam: Ermenilerin iþgal ettikleri bir Azerbay can bölgesi. akil: akýllý. alaçýk: Yörük çadýrý. Arlda Gece Kahvesi: Van Gogh’un dünyaca ün lü tablosu. at çapmýþsýn: at koþturmuþsun. birce: tek. boçarros: mart rüzgârý. boylanan: ortaya çýkan, yücelen. Cýdýr Düzü: Karabað’da ova. cüce: civciv. çat vermek: çatlamak. dayak: dayanak. deli düha: deli dahiler. Emircan: Ressam Settar Behlülzade’nin doðdu ðu ve yaþadýðý kasaba. gilevar: sýcak rüzgârýn yöresel adý. Gobustan: Azerbaycan’da eski uygarlýklarýn bulunduðu mekân. Gogen: Pol Gogen - Fransýz ressamý, Van Gogh’un sanat arkadaþý. 252 253 Elçin Ýsgenderzâde Gökçay: Azerbaycan’da bir il, narýn çok yetiþti ði ve narýn vataný olarak bilinen yer. harýbülbül: þu an Ermenilerin iþgalinde bulu nan Karabað’a özgü bir çeþit çiçek. havacada: havaya çýkar çýkmaz. Hocalý: Ermenilerin Ruslarýn desteðiyle 1992 yýlýnda katliam yaptýklarý þehir. kabere: gece kulübü. Kadir’in “Suna Bülbülleri”: Ünlü Azerbaycan müzisyeni Kadir’in eserinin adý. Kavaltaþ: Gobustan’da kaya resimlerinin de bu lunduðu bir daðlýk bölgedeki kayanýn adý. ku kuþlarý: kuðu kuþlarý. kuze: testi. Laçin: Ermenilerin iþgal ettikleri bir Azerbay can bölgesi. Leki: Azerbaycan’da bir kasaba. mereçöðüt: ilkbaharda biten bir yiyecek bitki türü. Ülkeler... Ýnsanlar... Sevdalar... polat: çelik. ruzigar: rüzgâr. sabah çiði: sabahleyin ortaya çýkan nemlilik, ýs- laklýk. sayrýþan: titreyen. sayrýþmak: oynaþmak, dolanmak, bir oraya bir buraya koþuþturmak. semeni: yeþertilmiþ buðday. Þuþa: Ermenistan iþgali altýnda bulunan bir Azerbaycan þehri. tamah: hýrs. tele: tuzak. Teo: Ressam Van Gogh’un kardeþi. Tophane: Karabað’da orman. vesme: kaþ boyasý, rastýk. yanýp alýþtýðýn: yanýp tutuþtuðun. yaranýþ: yaratýlýþ. Mikayýl Müþfik: Borçalý’da doðmuþ ve kurþuna dizilmiþ ünlü Azerbaycan þairi. misri kýlýç: Köroðlu’nun ünlü kýlýcý. nadan: cahil, iyi yetiþmemiþ, görgüsüz. nakam: karþýlýksýz. nevrag(h): yeni yolcu. od: Ateþ özüme: kendime. pahaysa: pahalýysa. penah: sýðýnma, sýðýnýlacak yer. pencerenin þiþesi: pencerenin camý. 254 255 Elçin Ýsgenderzâde 256