061 yavuz sultan selim han - Atlantis

Transkript

061 yavuz sultan selim han - Atlantis
OSMANLININ EN BÜYÜK PADİŞAHI YAVUZ SULTAN SELİM HAN
Yazan: Haydar Aksakal
Üzerinde yaşadığımız dünyada birçok imparatorluklar kuruldu. Bunlar tarih sahnesinde
yerlerini aldı. Bazıları iz bıraktı, bazıları da yok edildi. En önemli imparatorluklardan birisi de
Osmanlı İmparatorluğu, 623 yıl hüküm sürdü. Dünya tarihinin tanıdığı en geniş, güçlü ve
kudretli bir imparatorluk oldu.
Başarısı, devlet teşkilatının mükemmelliği, adalet düzenindeki üstünlük ve askeri güçlerinde
kullandığı teknikten geliyordu.
İmparatorluk içinde, bazı devlet adamları ön plana çıktı. Yavuz Sultan Selim Han, Osmanlı
İmparatorluğunun en büyük padişahı, ilk halifesidir. Babası II. Bayezit, annesi Gülbahar
Hatun’dur. 10 Ekim 1470 yılında doğdu, 22 Eylül 1520 de vefat etti. Dokuzuncu padişah
olarak 8 yıl saltanat sürdü.
Kendisini İslam birliğine adadı. Edebiyatla ilgilendi, Farsça şiir divanı yazdı. Türkçe’yi en
güzel kullanan şair padişahlardan birisi oldu. Türkçe şiirleri azdır. Matematik, doğu dilleri,
felsefe ve Ulumi İslamiyet’i derinlemesine tahsil etti.
Devlet işlerinde tecrübe sahibi olması için 14 yaşında Trabzon’a gönderildi, 24 yıl valilik
yaptı. Âlimler, edebiyatçılar, sanatkârlarla sohbet ederdi. Halkın arasında dolaşır, onların
dertlerini dinler, sorunlarını çözmeye çalışırdı.
Karadeniz dağlarında ve yaylarında saf at ırkı yetiştirmeye gayret etti, at meraklısıydı. Ülke
ve dünya coğrafyası ile ilgilenir, Piri Reis’in haritalarını yanından eksik etmezdi. Askerlik
bilgisini devamlı geliştirdi. Padişahlık yaptığı süre içinde Osmanlı topraklarını genişletti,
Beylikleri Osmanlıya bağlayarak Anadolu birliğini gerçekleştirdi.
20 Nisan 1514 yılında İran seferine çıktı. Şah İsmail geri çekiliyordu. Osmanlı askeri
sızlanmaya başlamıştı. İki ordu Çaldıran ovasında karşılaştı. Şah İsmail karısını ve ordusunu
orada bırakarak kaçtı. Zaferden sonra Yavuz Sultan Selim Tebriz kentine girdi. Tebrizli ilim
ve sanat adamlarına özel ilgi gösterdi, onları İstanbul’a davet etti. Kışı, Azerbaycan’ın
Karadağ bölgesinde geçirdi.
1516’da Mısır seferine çıktı. Memluk Ordusu ile Mercidabık Ovası’nda karşılaştı. Sekiz saat
içinde sultanın hazinesi, çadırı Yavuz’un eline geçti. 13 günde Sina çölünü aştı ve Mısır’ı aldı.
Osmanlı Ordusu, 22 Ocak 1517’de 425 000 kişiye ulaşan Memluk ordusuyla Ridaniye’de
tekrar karşılaştı. Osmanlı topları karşısında Memluklar ağır zayiat vererek çekildi. Böylece
Mısır tamamen alınmış oldu. Selim 15 Şubat 1517’de Memlukların sarayına girdi. Kahire
halkı Yavuz Sultan Selim Han’ı görmek için sokak ve pencereleri doldurdu. 10 Eylül 1517’de
Kahire’den ayrıldı.
Dönüşünde Şam’a uğradı. Muhit din’i Arabî’nin Cami ve türbesini merasimle açtı. 25
Temmuz 1518 yılında İstanbul’a, 13 Ağustos 1518’de Edirne’ye döndü.
Edirne’de bulunan Rumeli Taht Muhafızı oğlu Şehzade Süleyman’ı Manisa’ya gönderdi.
Venedik ve Macaristan’la yeni sulh anlaşmaları yaptı.
İstanbul’a gelen Mısır Ulemaları ile Osmanlı Uleması Yavuz Sultan Selim Hanın Halife
olmasını kararlaştırdı. Halife olan 3’ncü Mütevekkil Ayasofya Camii’nde minbere çıkarak
Selim’in halifeliğini ilan etti. Hırkasını çıkararak Yavuz Sultan Selim’e giydirdi. Mukaddes
Emanetler İstanbul’a getirildi.
1520 yılında Yavuz Sultan Han yeni bir sefere hazırlanmak için Edirne’ye gidiyordu.
Babasının vefat ettiği Uğraş Köyü’ne geldi. Sırtında çıkan Şir’i Pençe isimli çıbanı kopardı.
Yaranın bulunduğu yer büyüdü ve bir delik haline dönüştü. Bu çıban, Cihan padişahı Yavuz
Sultan Selim Han’ın ölümüne neden oldu.

Benzer belgeler

ecorbit panel broşür

ecorbit panel broşür Profesyonel tarafsız kuruluş tarafından sabah, akşam ve bulutlu havada zayıf ışıma olan günlerde yapılan testlerde iyi performans göstermiştir.

Detaylı