entegre bir avrupa-akdeniz alanı oluşturmayı amaçlayan rekabet
Transkript
entegre bir avrupa-akdeniz alanı oluşturmayı amaçlayan rekabet
“ENTEGRE B R AVRUPA-AKDEN Z ALANI OLU TURMAYI AMAÇLAYAN REKABET GÜCÜ VE SOSYAL BÜTÜNLE ME ETK LER ” HAKKINDA ORTAK RAPOR Çalı ma grubu Raportör : spanya ekonomik ve sosyal Konseyi (CES) Cezayir ekonomik ve sosyal ulusal Konseyi (CNES) Ekonomi ve çalı ma ulusal Konseyi (CNEL) Tunus ekonomik ve sosyal ulusal Konseyi (CES) Malta ekonomik ve sosyal ulusal Konseyi (MCESD) Yunanistan ekonomik ve sosyal ulusal Konseyi (OKE) Türkiye ekonomik ve sosyal karma danı ma komitesi (ESC) 1 Ç NDEK LER UYGULAMA ÖZET ................................................................................................................................ 3 I. GR .................................................................................................................................... 7 II. REKABET GÜCÜ ÜZER NDE ETK S OLAN ETKENLER ............................................................ 9 III. TOPLUMSAL BÜTÜNLE ME ÜZER NDE ETK S OLAN UNSURLAR ........................................ 26 IV. AKDEN Z N K KIYISI ARASINDA ENTEGRASYON VE V. SONUÇLAR VE TAVS YELER ................................................................................................. 48 Genel ekonomik durum........................................................................................................ 10 Ticaret ve do rudan dı yatırımlar akı ı .............................................................................. 12 Siyasi, kurumsal ve hükümetle ilgili genel durum ............................................................... 14 Giri im ile ilgili çevre .......................................................................................................... 15 Ta ımacılık, enerji ve telekomünikasyon altyapıları............................................................ 16 R&D’de teknoloji ve yatırımlar transferi ............................................................................. 19 Bilgisayar toplumu, sayısal kırılma ve ortak kültürel yayılma............................................. 21 nsan sermayesi ve formasyon ............................................................................................. 23 Yoksulluk ve e itsizlik ......................................................................................................... 26 Demografik etkenler ve toplumun geli imi.......................................................................... 27 Göç ile ilgili akımlar ............................................................................................................ 28 Çalı ma pazarı...................................................................................................................... 31 Çalı ma hakkı ve toplu görü me .......................................................................................... 34 Sosyal diyalogun rolü .......................................................................................................... 35 Sivil toplumun geli mesi...................................................................................................... 36 B RL .......................................... 38 Avrupa-Akdeniz bölgesinde, rekabet gücü ve toplumsal bütünle me üzerinde etkisi olan i birli i finansal mekanizmaları ......................................................................... 38 AB 25 ülkesinin kom uluk politikası................................................................................... 39 Avrupa-Akdeniz ortaklı ına do ru yeni atılım .................................................................... 42 Güney-Güney bölgesel ortaklı ı .......................................................................................... 43 Avrupa-Akdeniz bölgesinde geli me ortaklı ı dahilinde sosyal partnerlerin rolü ............... 44 Çevre ve sürekli geli me ...................................................................................................... 47 EK I. REKABET GÜCÜ LE LG L EK II. NSAN SERMAYES N N E STAT ST KLER.................................................................... 56 T M VE FORMASYONU...................................................... 69 EK III. TOPLUMSAL BÜTÜNLE ME LE LG L EK IV. D STAT ST KLER........................................... 83 ER TABLOLAR .................................................................................................................. 90 2 UYGULAMA ÖZET Bu raporun amacı, Avrupa-Akdeniz bölgesinde rekabet gücü ve toplumsal bütünle me (sosyal bütünle me) üzerinde etkisi olan çe itli unsurların nicel ve nitel bir analizinin sentetik olarak hazırlanması ve güçlü noktalarının ve zayıf noktalarının ortaya konulması ile durum üzerinde bir ilk tespitin sunulmasıdır. Rapor aynı zamanda, bütünle mi bir Avrupa-Akdeniz alanının olu turulmasında yer alan bütün sosyal ortakların ve hükümetlerin gelecekteki faaliyetlerini ortaya koyan sonuç ve talimatları da toplamaktadır. Rekabet gücünün geli tirilmesi, toplumsal bütünle me üzerinde olumlu sonuçlar ortaya çıkarır ve aynı zamanda, e itsizliklerin ço alması ve toplumsal bütünle menin bozulması, zamanla bütün ekonominin performansını ve rekabet gücünü azaltmaktadır. Bu sebeple rapor, ikisi arasında mevcut olan bütünleyicilikten, 1995’te Barselona süreci ile ba layan ve ardından 2005–2010 yeni toplu hareket programının onaylanması ile güçlenen Avrupa-Akdeniz ortaklı ı çerçevesinde de i ik politikalarda ve gerçekle tirilen giri imlerden faydalanılmasının yerinde olaca ını göz önünde bulundurmaktadır. Ortaklı ın bölgedeki ba arısı, her zaman ekonomik kalkınma ve i , hakkaniyet ve dayanı manın, her ülkenin kendine has gerçekleri ile uyumlu stratejiler sayesinde do ru ekilde birle tirilmesinden geçmektedir. Bir ekonominin rekabet gücü üzerinde etkisi olan etkenlerle ilgili olarak, Akdenizli ortak Ülkelerin modernle me ve dünya ekonomisine katılma sürecinin gerçek bir hal alması için gerekli olanlar raporda incelenmektedir. Bu etkenler arasında, siyasi, sanayi ve hükümetle ilgili, giri imlerle ilgili, nakliye ve enerjiye özel bir dikkat göstererek altyapıların olu u ve geli tirilmesi ile, teknolojik boyutlar ve bilgisayar toplumu tarafından sunulan olu umlar ile, insan sermayesi için gerekli tanıtım ile ve bütün bu üretken ve ekonomik potansiyelin en iyi ekilde kullanılması için kalite e itimi ile ilgili ba lamlar ele alınmaktadır. Güney Akdeniz’deki kıyı ülkelerinin, bu son senelerde önemli bir çaba sarf edip sonucunda Avrupa birli inde kayıtlı olan rakamlardan daha yüksek olan brüt iç üretim (PIB) büyüme yüzdeleri elde ettiklerinin altının çizilmesi gerekmektedir. Buna ra men, bu büyüme, halkın ya am seviyesinin düzelmesi için yeterli de ildir; bunun ba lıca sebebi ise nüfusun artı ı ve bu artı ın kar ılanabilece i hızda istihdam yaratma zorluklarıdır. Dolayısıyla i birli inin arttırılması ve Akdeniz’in iki kıyısı arasında hala mevcut olan gelir farkını azaltmak için ciddi birlik çabaları göstermek gerekmektedir; bunun için de bir taraftan, sürekli bir zenginlik yaratmak amacıyla ekonomik kalkınmanın yükseli inin korunması ve di er taraftan da bin yıllık kalkınma Hedeflerine 3 göre yoksullu u ve e itsizlikleri azaltmak için zenginli in en iyi ekilde da ılımını sa lamanın cesaretlendirilmesi gerekmektedir. Avrupa birli i ile ortak Akdeniz Ülkeleri arasındaki ticari alı veri lerin son senelerde güçlü bir ekilde artmı olmasına ra men, ortak Akdeniz ülkeleri bölgeleri arasındaki ticaret, aralarında çok az bölgesel uyum olması sonucunda zayıf kalmaktadır. Akdeniz bölgesinde ticareti sınırlayan ve bölgenin rekabet gücünü zayıflatan halen devam etmektedir. Her ne olursa olsun, Akdeniz’in iki kıyısı arasındaki ticari ve finansal akı ların arttırılması için, ticari veya mevcut olan ba ka her türlü anla maların yo unla tırılması gerekmektedir. Ayrıca buna paralel olarak, bölgede rekabet gücünü artıracak yöresel bir uyum sürecinin de geli tirilmesi gerekmektedir. Bu ba lamda, ortak Akdeniz ülkelerinin Avrupa Birli i kom uluk politikası çerçevesinde öngörülen hareket planlarının, bu tarihten 2010’a kadar Avrupa-Akdeniz serbest bölgesini olu turmak için var olan engelleri ortadan kaldırması umulmaktadır. Aynı zamanda, bölgede alı veri i geli tirmek için, halen yürürlükte olan bölgeler arasındaki Agadir anla masına ve bütün ortaklık anla malarına hız kazandırmak gerekmektedir. Bölgede yatırımcı havasının düzelmesini takip etmek ve do rudan yabancı yatırımlar üzerindeki engelleri ortadan kaldırmak amacıyla, Avrupa-Akdeniz alanındaki ortaklı ın, sermayeleri çekmeye yönelik gerekli tedbirlerin kabul edilmesi ile, yatırımların te vik edilmelerine ve tanıtımlarına öncelik tanıması gerekmektedir. Gerçekten de, yatırımcı havası, giri imcilik kadrosu ve rekabet gücünün artması, her zaman çok sayıda etken tarafından sınırlanmaktadır; bu etkenler arasında a ırı idari düzenleme, finansal sistemin zayıflı ı veya kredi ve mülk alımının zorlu unun altını çizebiliriz. Bütün bunlar için, yapısal reformları ve finansal sektörün güçlendirilmesini takip ederek ve sanayi, hukuki ve idari anlamda iyile tirmeleri te vik ederek bölgenin makro ekonomisinin istikrar kazanmasına yönelik önlemler geli tirilmesi gerekmektedir. Bu aynı zamanda, giri imler ve giri imcilerin kalkınma motoru olarak ve zenginlik ve istihdam yaratıcısı olarak oynadıkları roller dikkate alındı ında, özel te ebbüssün, giri imci ruhun ve geni bir giri im kültürünün geli mesini de kapsar. Kurumsal kadro ile ilgili olarak, kamu sektörü idaresi, Hukuk devletinin güçlenmesi ve bölgede elde edilen temel özgürlüklerdeki artan geli melere ra men, bölgede barı ve refahı sa layabilecek istikrarlı kurumsal ve politik bir kadro olu turmak için gösterilen çabaların takip edilmesi gerekmektedir. Bu da, gerek ulusal düzeyde gerekse bölgesel ve yerel düzeyde Avrupa-Akdeniz bölgesinin bütününde iyi bir hükümet yönetiminin geli tirilmesine öncelik tanımayı gerektirir. Yine bu aynı alanda, gayri resmi ekonomiye, sahtecili e ve haksız rekabete kar ı mücadele de önemlidir: bölgede rekabet gücünü arttırmak amacıyla ciddi bir ekilde mücadele etmek gerekti i sorunları. 4 Tüm Avrupa-Akdeniz bölgesindeki rekabet gücünün arttırılması, aynı zamanda insanların ve malların dola ımının hızlı ve etkili bir ekilde artmasını sa lamak için, ta ımacılık ve telekomünikasyon alt yapılarının eksiksiz olarak geli mesini de gerektirmektedir; bu sebeple her türlü muamele bedellerinin azaltılması amacıyla, Akdeniz’in iki kıyısı arasında ve Akdeniz ortak ülkelerinin kendi aralarında alı veri in artması ve böylece bölgede rekabet gücünün kazanılması arttır. Aynı zamanda, tüm üretim alt yapısı üzerinde etkilerin daha iyi yayılabilmesi için ara tırma ve geli tirme alanında da büyük çabalar gösterilmesi gerekmektedir. Bunun için, teknolojik potansiyeli yüksek sektörleri destekleyen ve ta ımacılık ve telekomünikasyon gibi bilimsel ve teknik alt yapıların geli tirilmesini te vik ederek, bölgede R&D’ye (Ara tırma&Geli tirme) yönelik kamu harcamalarının arttırılması amacıyla Avrupa Birli ine çok büyük yükümlülükler dü mektedir. Bu da aynı zamanda iki kıyı arasında ara tırmacıların e itiminin ve bilgi alı veri inin geli tirilmesini gerektirmektedir. Uzmanlıkların geli tirilmesi gerçekten de bütün ekonominin rekabet gücü ve toplumsal bütünle mesi (sosyal bütünle me) üzerinde etkileri olan ortak bir unsurdur. Bu ba lamda, i çili in kalitesinin arttırılması için uygun bir e itim ve insan sermayesine yatırımın ekonomik kalkınma üzerinde etkileri bulunmakta ve bölgede gelirler, cinsiyet konularındaki e itsizliklerin azaltılmasını sa lamaktadır. Son senelerde, Akdeniz ortak ülkeleri e itim konusunda önemli geli meler kaydetmi olsalar da, özellikle kadınlar olmak üzere gençlerin okuma-yazma bilmeme oranının azaltılmasının ve tüm e itim sistemi seviyelerine eri imin ve e itim kalitesinin yükseltilmesini sa layacak olan e itim anslarının geli tirilmesinin takip edilmesi gerekmektedir. Kalitenin arttırılması ve çalı anların e itime eri melerini sa lamak amacıyla, mesleki e itim sistemlerinde bir reform yapılması arttır; bu da bu tip e itimlere yönelik kamu harcamalarının artması, finansman kaynaklarının e itlenmesi ve özel sektörün katılımın te vik edilmesi anlamına gelecektir. Öte yandan, ortaklı ın zaten var olan e itim programları dahilinde, e itim ve insan sermayesinin geli tirilmesi ve daha kalıcı bir kalkınma sa lamak için, bu düzeylere yönelik yatırım ve temel e itime verilen önem eksikli i dikkate alınarak, ilk ve orta ö renime daha fazla öncelik verilmelidir. Üniversite e itim sistemlerinin daha iyi entegrasyonunu sa lamak amacıyla, bu sistemlerin PPM’ler (Ortak Akdeniz Ülkeleri) içerisine ve Avrupa Birli inin esinlendi i yüksek ö renimin Avrupa Alanı içerisine entegre edilmesi gerekecektir. 5 E itim ile ilgili olarak ve i imkânlarının geli tirilmesi amacıyla, aynı zamanda ö renim hayatından mesleki hayata geçi i kolayla tıran araçlar üzerinde ve i kapasitesini arttırmak için kilit etkenleri, sürekli e itimi te vik ederek bilgilerin güncellenmesi üzerinde yo unla mak gerekmektedir. Bu sebeple, iki kıyı arasındaki i birli inin, bilgi alı veri lerini te vik etmesi ve mesleki e itime ve tüm hayat boyunca sürekli e itime özel bir dikkat göstererek tüm e itim düzeylerinde e itim ve ö retimin düzeltilmesi gerekmektedir. Çalı ma piyasası ile ilgili olarak ise, ortak Akdeniz ülkelerinin üzerinde durmaları gereken en önemli konular yaratılan i imkânlarının kalitesini arttırarak çalı ma piyasasına girmek isteyen yüksek sayıdaki genç ve kadın nüfusunu kapsayabilmek için istihdam yaratma hızının arttırılma gereksinimi ile ilgilidir. Bunun için etkin istihdam politikalarını te vik etmek, istihdamla ilgili kamu hizmetlerini te vik etmek ve geli tirmek ve gençler ile ilgili olarak, okuldan i hayatına geçi i kolayla tırarak Akdeniz’in iki kıyısı arasında uzmanlık alı veri ve koordinasyonunu te vik etmek gerekmektedir. Avrupa-Akdeniz bölgesinde kadının mesleki katılımını geli tirmek aynı zamanda sadece ailevi alanda sınırlanan geleneksel rolün a ılması ve kadınların sadece i hayatına atılması için de il, orada kalıcı olabilmeleri için de gerekli alt yapı ve hizmetlerin de geli tirilmesi anlamına gelmektedir. Bu ba lamda, tüm Avrupa-Akdeniz bölgesinde, her türlü ayrımcılı ı engellemeye ve ans e itli i sa lamaya yönelik yasa ve yönetmeliklere uyulması te vik edilmelidir. ki Akdeniz kıyısı arasında do ru olarak idare edilen göçler, Avrupa-Akdeniz bölgesinin ili kileri ve alı veri lerinin hızlandırılması ve zenginle tirilmesi için bir fırsat olu turmaktadır. Bu yüzden, Avrupa Birli i çerçevesinde, ortak bir göç politikası yaratmak ve Avrupa Birli i ile üye ülkeler arasında dayanı ma, kar ılıklı güven ve payla ılan sorumluluk üzerine kurulu global bir konum benimseyerek PPM’ler ile i birli i ve yardımla ma ortamı yaratmak gerekmektedir. Bunu yaparken de bunun bölgedeki göç olayının eksiksiz bir ekilde kar ısında durmanın tek yolu oldu u dü ünülmelidir. verenlerin ve sendikaların birle me özgürlükleri ve ortak görü me hakkı, demokrasinin temel dire i olarak çalı anların ve i verenlerin temel hak ve yükümlülüklerinin bir kısmını olu turmaktadır; bu da rekabet gücünü ve sosyal kohezyonu güçlendirmektedir. Bu yüzden, sosyal ortakların, Avrupa-Akdeniz bölgesinde OIT’nin uluslar arası antla malarının özellikle halen beklemede olan normları ve i yerindeki temel hak ve ilkeler hakkındaki Deklarasyonun prensiplerini onaylamayı ve ekillendirmeyi desteklemeye devam etmesi gerekmektedir. Ayrıca 6 bölgenin rekabet gücünün artı ının çalı ma ko ullarına zarar veren dü ük maa masrafları üzerine dayanmasını engellemek için ortak görü melerin te vik edilmesi de gereklidir. Ekonomik kalkınma, geli me ve sosyal bütünle me arasındaki dengeyi sa lamakta sosyal diyalog çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu sebeple, yeterli olmadı ı veya hiç olmadı ı yerlerde sosyal diyalogun desteklenmesi ve olu turulması amacıyla, sendika kurumlarının ve i veren temsilciliklerinin ço altılması ile toplumsal-mesleki ili ki sistemlerinin de erlendirilmesi ve desteklenmesi yerinde olacaktır. Ayrıca, sivil toplum katılımının, yerel, bölgesel, ulusal düzeyde ve Akdeniz’in iki kıyısı arasındaki ortaklık alanlarının da te vik edilmesi de gereklidir. Avrupa-Akdeniz ortaklı ının kurulu una sivil toplumun da girmesi için gösterilen çabalara ra men, katılımı hala zayıftır ve bu sebeple bu çerçevede olu turulan de i ik kurumların, önümüzdeki senelerde, sivil toplumun ve katılımının Avrupa-Akdeniz ortaklı ında daha etkin olması sa lanarak iki kıyı arasındaki diyalogu te vik edebilecek bir rol oynamaları gerekmektedir. I. 1) G R 2005 Kasım ayında Amman’da gerçekle tirilen Avrupa-Akdeniz ekonomik ve sosyal Zirvesinin sonuçları, 2006 senesinde Slovenya’da gerçekle tirilen AvrupaAkdeniz ekonomik ve sosyal Zirvesi için geçici bir rapor hazırlanmasını öngörmekteydi. Bu belgenin 2007' de «Bir Avrupa-Akdeniz entegre alanının olu turulması için rekabet gücü ve sosyal bütünle me etkenleri » konusunu ele alan nihai bir raporun tanzim edilmesini sa laması gerekmektedir. 2) Cezayir ekonomik ve sosyal ulusal konseyi (CNES) ve talya ekonomik ve sosyal ulusal konseyi (CNEL) i birli i ile spanya ekonomik ve sosyal konseyi yönetimine verilen bu rapor, 15–17 Kasım 2006 tarihleri arasında Slovenya’da gerçekle tirilen Avrupa-Akdeniz ekonomik ve sosyal zirvesi esnasında sunulmu tur. Böylece ba ka CES’lere de, Kasım 2007’de Yunanistan’da gerçekle tirilecek olan AvrupaAkdeniz ekonomik ve sosyal zirvesinde sunulacak olan nihai raporun hazırlanmasına katılım imkânı sa lamı tır. Sonuç olarak, spanya ekonomik ve sosyal Konseyi yönetimindeki i bu nihai rapor, Cezayir ekonomik ve sosyal ulusal konseyi (CNES), talya ekonomik ve sosyal ulusal konseyi (CNEL), Tunus ekonomik ve sosyal konseyi, Malta ekonomik ve sosyal geli im konseyi, Yunanistan ekonomik ve sosyal konseyi ve Türkiye ekonomik ve sosyal konseyi karma danı ma komitesinin dayanı masına güvenmektedir. 7 3) Bu raporun hazırlanması talebi, üstü kapalı olarak iki önemli konuyu içermektedir. Öncelikle rekabet gücünü ve sosyal kohezyonu, ayrı ayrı sorunlar olarak de il de toplumların geli mesine kesin olarak ba lı ortak bir ko ul olarak de erlendirilmesi uygun olacaktır. Ardından, bu de erlendirmeyi, çok yönlü etkile imi etkilemek için hem ulusal alanlar hem de Akdeniz kıyıları için a mak ve yeni ortaklık, i birli i ve entegrasyon senaryoları sunmak gerekmektedir. Bu ba lamda, bu raporun amacı, Avrupa-Akdeniz bölgesinde rekabet gücü ve sosyal bütünle me üzerinde etkisi olan farklı unsurların nitel ve nicel analizlerini yapmaktır. Aynı zamanda, güçlü ve zayıf noktalarını ortaya çıkararak durum de erlendirmesi yapılmasını da sa layacaktır. Son olarak rapor, entegre bir Avrupa-Akdeniz alanının olu umunda bulunan bütün sosyal ortakların ve hükümetlerin gelecekteki eylem planlarını yansıtan bir sonuç ve tavsiyeler bütününü bir araya toplamaktadır. 4) Her zaman daha açık ve rekabet gücü yüksek ekonomik çevreler içerisinde halkın refahının artması, ekonomik kalkınmayı sa layacak ekonomik ve sosyal politikaların gerçekle tirilmesini gerektirmektedir. Rekabet gücünün azalmasının sosyal bütünle me üzerinde olumsuz etkileri vardır. Sosyal kohezyonun e itsizliklerinin ve ayrımcılıklarının artması sonucu bir ekonominin etkisi veya rekabet gücü azalır. Bunun için, bu iki noktanın birlikte güçlendirilmesi gerekmektedir. 5) Üstelik, her zaman daha fazla dünya çapında olan bir ekonomik çevrede, bu dünya çapında olu un kar ısında durabilmek için gerekli olan ekonomik faaliyetler kapsamındaki rekabet gücünün ve de i ikliklerin artı ı, bazen kısa vadede sarsıcı olabilecek ve böylece sosyal bütünle me üzerinde olumsuz bir etkisi olabilecek uygulamaların gerçekle tirilmesini gerektirebilmektedir. Bunu önlemek için, bu düzenlemelerin olması gerekti i gibi önceden gerçekle tirilmesi ve toplumun bütününün faydalanması amacıyla beraberlerinde kamu hareketleri de olması gerekmektedir. 6) Rekabet gücünün ve sosyal kohezyonun birbirlerine sıkıca ba lı olmalarından dolayı, birini etkileyen politikaların di erini de etkileyece i göz önünde bulundurularak, bu iki kavram arasındaki mevcut potansiyel bütünleyici unsurlardan faydalanılması önemlidir. Bunun için bu raporun II ve III. bölümlerinde rekabet gücünün ve sosyal kohezyonun etkenlerinin de i ik ekillerde açıklandı ı gibi, bunların bu iki kavram üzerinde etkili oldu unun belirtilmesi uygun olacaktır. 7) Barselona sürecinde önerildi i gibi, Avrupa-Akdeniz bölgesinin barı , refah ve payla ılan güvenlik bölgesi olmasını sa lamak için, rekabet gücünün ve sosyal kohezyonun bu bölgede geli tirilmesi gerekmektedir. Bu ba lamda, çok sayıda 8 insan kaybına sebep olan Arap- srail çatı ması sonucunda bölgede istikrarsızlı ın artması, bölgede üretim ve ticari ve turistik faaliyet altyapısının bozulması, kısa ve orta vadede tüm bölgenin rekabet gücü ve sosyal bütünle me durumunu olumsuz etkileyecektir. Bunun için, istikrarı etkili ve sürekli bir ekilde yeniden sa lamak için acil bir ekilde harekete geçmek gerekmektedir. 8) Akdeniz bölgesinde, Avrupa Birli i ve Akdeniz ortakları arasında 1995 senesinde bildirilen Barselona süreci, bölge ülkelerinin gerek kendi aralarında gerekse dünya ekonomisine entegrasyonunu te vik etmeyi amaçlamaktadır. ki kıyı arasındaki i birli i, tüm bölgede sosyal, ekonomik ve güvenlik fırsatları sunmak amacıyla saptanan araçlardan biridir. Amman ekonomik ve sosyal konseylerinin1 AvrupaAkdeniz zirvesinde ortaya konuldu u gibi, artan bölgesel entegrasyonu sadece ticari alı veri lerin ve yatırımların artmasını de il aynı zamanda istikrarlı ve sürekli bir i birli ini de gerektirmektedir. Bu durum ülkeler arasında ve içinde mevcut olan e itsizliklerin, sosyal kohezyonun te vik edilmesi ve yoksullu un ortadan kaldırılması ile önlenmesini sa layacaktır. Bu ba lamda ve bu raporun IV. bölümünde Avrupa-Akdeniz’in bölgesel i birli inin daha somut bir ekilde i lemesi üzerine, bunun geni bir konu olmasından dolayı, II ve III. bölümlerde i lenen farklı noktalarda da bu konu mevcut olacaktır. II. 9) REKABET GÜCÜ ÜZER NDE ETK S OLAN ETKENLER Bir ekonominin rekabet gücü genellikle borçların yapısı ve ilgili bedele ba lı olan ticari sonuçlara ba lıdır. Bununla birlikte, fiyat-rekabet gücünün üzerine çıkan rekabet gücünün yapısal yakla ımı, refahın artmasını açıklayabilecek etken olarak üretkenlik üzerine dayanmaktadır. Bu durumda üretim gücünün artı ı, ara tırma, geli tirme ve yenili e ve bunun ekonominin bütününe yansımasına ba lıdır; bu da altyapılara ayrılan ödenekler, insan sermayesi kalitesi, giri imlerin stratejik ve organizasyon kapasitesi ve kaynakların do ru kullanımını sa layacak kurumsal bir çevrenin varlı ına ba lıdır. Bu yansımanın aynı zamanda tüm topluma da faydası olacak ve faaliyetlerinin güçlendirecektir. geli mesindeki ekonomik aktörlerin güvenini 10) Bu yakla ımı izleyen bu bölüm, Avrupa-Akdeniz bölgesindeki ülkelerin genel ekonomik durumlarını ve dı ticaret ve do rudan yabancı yatırımlar konularındaki sonuçlarını açıkladıktan sonra, Akdeniz Ortak Ülkelerinin (PPM) modernle me ve 1 CES’in La cooperación industrial y tecnológica y la deslocalización en la región euromediterránea [Avrupa-Akdeniz bölgesinde endüstriyel ve teknolojik i birli i ve delokalizasyon] ,hakkındaki raporuna bakınız, Kasım 2005. lerde Amman raporu 2005 olarak anılacaktır. 9 dünya ekonomisine katılma süreçlerinin gerçek bir hal alması için gerekli etkenler üzerinde duracaktır. Bu etkenler arasında, siyasi, sanayi ve hükümetle ilgili, giri imlerle ilgili, nakliye ve enerjiye özel bir dikkat göstererek altyapıların olu u ve geli tirilmesi ile, teknolojik boyutlar ve bilgisayar toplumu tarafından sunulan olu umlar ile, insan sermayesi için gerekli tanıtım ile ve bütün bu üretken ve ekonomik potansiyelin en iyi ekilde kullanılması için kalite e itimi ile ilgili ba lamlar ele alınacaktır. Genel Ekonomik Durum 11) Son be sene içerisinde, Avrupa Birli i, doksanlı yılların ikinci kısmına oranla belirgin bir yava lama göstermi tir. Bu durum kendini, özellikle 2005’in ikinci üç aylık döneminden itibaren gösterilen geli me sayesinde 2001 ve 2006 seneleri arasında PIB’in (Brüt ç Üretim) ortalama % 1,9 büyüme oranı olarak göstermi tir. Aynı ekilde, istihdamın yükseli i sınırlandırılmı ve bu da faal nüfusun artı ı ile birle ip 2004 senesinde en yüksek seviyeye çıkan i sizlik oranını, 2006' da % 7,9 oranına indirmi tir. Dü ük kar oranları ba lamında enflasyon, Avrupa Merkez Bankasının amaçladı ı % 2 civarlarında tutulmu tur. 12) Bu ba lamda, Akdeniz’in güney kıyısındaki ülkelerin geli mesi, Avrupa Birli inden yüksek ve dünya kalkınmasına daha yakın bir ortalama göstermi tir. 2001 ve 2006 seneleri arasında PIB’in (Brüt ç Üretim) ortalama büyüme oranı neredeyse tüm ülkelerde % 3,0 oranını geçmi tir; en yüksek artı lar Ürdün’de (%6,2), ardından % 5’e yakın oranlarla Cezayir’de, Fas’ta, Tunus’ta ve Türkiye’de görülmü tür. Bununla birlikte, bu büyüme, halkın ya am seviyesini düzeltmek için yetersizdir. stihdamın artı ı, çalı an halkın artı ını desteklemeye yetmemi tir. Sonuç olarak Avrupa Birli ine girmeye aday ülkelerden Cezayir’de2 en yüksek ve Türkiye’de en dü ük olarak de i iklik gösteren yüksek i sizlik oranları gözlemlenmi tir (Tablo A.1- 1). 13) Ki i ba ına brüt milli gelir (RNB), 2005’de satın alım gücü paritesi olarak, srail haricinde, Suriye için 3 740 Dolar ve Türkiye için 8 420 Dolar arasında duraklamı tır. 1999 senesinden bu yana ciddi bir büyüme gözlemlenmesine ra men, PPM’lerin ki i ba ına brüt milli geliri AB’nin 25 ülkesinin brüt milli gelirinin % 30’unu korumu tur, bu da 1999’da AB-15 ülkesinin ki i ba ına brüt 2 OIT’nin Laborsta verileri tabanına göre, Cezayir için verilen en son rakam 2004 senesine tekabül etmektedir ve i sizlik oranı % 17,7 oranında bulunmaktadır. Bununla birlikte, ulusal istatistiklere göre , 2006’da bu oran % 12,1’e dü ecektir. Di er yandan Eurostat rakamları Türkiye’nin i sizlik oranını 2006’da % 9,4 olarak belirlemi tir. 10 milli gelirinin iki puan altındadır. Bu veriler, Akdeniz ortaklarının en geli mi ekonomilere ve özellikle Avrupa Birli ine yönelme zorluklarını yansıtmaktadır (). 14) Di er geli me ve e itsizlik göstergeleri de bu Avrupa Birli i’ne yönelme çabalarını korumak gerekti ini göstermektedir. Bu durumda, PPM’ler için ortalaması 38’in üzerinde bulunan bireyler ve konutlar arasındaki gelir e itsizliklerini hesaplayan gösterge olan Gini katsayısını3 veya srail hariç 0,77’ye e it veya daha dü ük olan insan geli imi göstergesi (IDH)4, PPM’leri Birle mi Milletler sıralamasına göre 80 ülkenin arkasına yerle tirmektedir. 15) Son senelerde ciddi de i ikliklere u rayan üretim yapısıyla ilgili olarak, 2005’de Mısır, Fas ve Suriye için % 14' ü a tı ı halde, PIB bütününde tarım a ırlı ı PPM' lerde dü ü göstermi tir. Sanayi ise, %61’e ula an Cezayir haricinde %30’unu te kil etmekte idi. Hizmetler PIB’e katılımlarını giderek arttırmı ve ülkelerin ço unda, %50’nin altında kalan Cezayir, Mısır ve Suriye haricinde, %55’in üzerine çıkmı lardır. Aynı ekilde, nüfusun önemli kısmının tarım sektöründe çalı tı ı gözlemlenmesine ra men, istihdam hizmet sektöründe yo unla mı tır. Nüfusunun %44’ü tarım sektöründe çalı an Fas ayrı bir yerdedir ki bu da PIB’in sadece % 2,5’unu te kil etmektedir. 16) Genel olarak enflasyon oranı 1995’ten bu yana belirgin bir ekilde dü ü gösterse de, PPM’lerde fiyat geli imi e itsiz bir tutum sergilemektedir. Ürdün, Fas, Suriye ve Tunus haricinde bütün PPM’lerde 1997’ye oranla enflasyon oranı dü mü tür. 1997’de enflasyon oranı % 85,0 olan ve son on senede önemli çabalar göstererek 2006’da bu oranı % 9,3’ dü üren Türkiye’nin durumunun altı çizilmelidir. 2006’da çıkı göstererek PPM’lerin ortalamasında % 5,0’a yakın oranlara ula ıldı ı halde bu veriler son senelerde bu ülkelerde ula ılan fiyatların artı ındaki istikrarı göstermektedir. (Tablo A.1- 3). 17) Avrupa Birli i ve PPM’ler arasındaki ticari ili kilerle ilgili olarak, bu ülkelerle gerçekle tirilen dı ticaretin Barselona sürecinin ba ından bu yana yo unla tı ını belirtmek gerekir. 2005’te Avrupa Birli inin 25 ülkesinin PPM’lerle gerçekle tirdi i dı ticaret di er dünya ülkeleri ile gözlemlenenin çok üzerinde bir artı göstermi tir. PPM’lerle ithalatlar % 17 oranında artmı tır oysaki, Avrupa Birli inin 25 ülkesinin di er dünya ülkeleri ile ticaretinin % 14 ve % 10’luk artı ı 3 Gini katsayısı 0 ve 100 arasında de i mektedir, 0’a yakın bir de er gelirlerin kusursuz bir ekilde e it oldu unu göstermektedir. 4 IDH, insan geli iminin ölçülmesini ve bir ülkenin ortalama kalkınmasını de erlendirilmesini üç hususa göre sa lamaktadır : uzun sürelilik ve iyi bir sa lık, ö renime eri im ve saygın bir ya am seviyesi. IDH' yi hesaplamak için referans de erleri unlardır: a) Do umdaki ya ama umudu; b) yeti kinlerin okuma yazma bilmeme oranı; c) ilk, orta ve yüksek ö renimin birlikte brüt oranı; ve d) ki i ba ına Brüt ç Üretim (PPA dolar olarak). 11 kar ısında ihracatlar % 11’lik bir geli me göstermi tir. Sürekli dü me e iliminde olmasına ra men ticari bakiye Avrupa Birli i lehine olmaya devam etmektedir, çünkü PPM’lerden gelen ithalatlar, Avrupa Birli inden bu ülkelere ihracatlardan daha hızlı artı göstermi lerdir (Tablo A.1- 4). Ticaret ve do rudan dı yatırımlar akı ı 18) Bir ekonominin rekabet gücü, ticari sonuçlarına, büyüme kapasitesine veya dünya pazarlarındaki varlı ını korumasına ba lıdır. Bu yüzden, dı sektörün tutumunun de erlendirilmesi ve bir ülkenin ürünlerinin dünya pazarlarında bulunması veya bulunmaması rekabet gücü seviyesinin belirlenmesini sa lamaktadır. 19) Fiyat de i ikli inin malların potansiyel rekabet gücünü etkileyen önemli bir etken olmasına ra men, bu fiyatlarda yapı acak indirimler her zaman rekabet gücü kazanılması ile sonuçlanmamaktadır. Ürünün kalitesi, talebi kar ılama kapasitesi, satı sonrası servisi, da ıtım a ları, yenilik veya finansman ko ulları, organizasyon ve kurumsal tür görüntüleri veya teknolojik tür büyük önem ta ımaktadır. Bir ekonominin dünya pazarlarındaki varlı ını arttırma kapasitesi, büyük ölçüde, ürünlerinin kalitesini arttırmasına ba lıdır. Bu da, yenilik ve teknolojiye ayak uydurma, insan sermayesinin e itimi ve kalitesi gibi üretim gücünün dayandı ı etkenlere ba lıdır. 20) Bir önceki bölümde belirtti imiz gibi, AB’nin 25 ülkesi ile Akdeniz ortakları arasındaki ticaretle ilgili analiz sonuçları, son on yıllık süre içerisinde bu iki bölge arasındaki ticari alı veri lerde net bir artı ı gözler önüne sermektedir. Bu bilgiler, Akdeniz ortaklarının AB-25 ülkesi ile dı ticaretin a ırlı ındaki artı ı yansıtmaktadır. 2005’te, AB-25 ülkesinin PPM’lerden yaptıkları satın alımlar toplamın % 7,5’unu te kil etmekteydi, bu da bir önceki senedekinden iki on kat daha fazla ve Barselona sürecinin ba ında, 1995' te te kil ettiklerinin bir buçuk puan üzerinde bir rakamdır. AB-25 ülkesinin PPM' lere satı larının a ırlı ı ise, 200 senesinde bu yana % 9,5 civarlarında seyretmektedir. (Tablo A.1- 4). 21) Ülkelere göre, son seneler içerisinde, Türkiye, Cezayir ve Fas ile olan ticarette bir artı gözlemlenmektedir. Türkiye’nin durumunda, AB ile olan ticari alı veri in artı ı 1996 senesinde Avrupa Birli i ile imzalanan Gümrük Birli i anla masından kaynaklanmaktadır. Cezayir’in durumunda, bu ülkeden gelen ithalatların güçlü artı ı özellikle petrol ve gaz ihracatlarının de erlerinin artı ını kar ılamaktadır. Avrupa Birli i’ne belli bir miktarda ihracat gerçekle tiren di er ülkeler arasında, Tunus 1995-2005 seneleri arasında en dü ük artı ları gösteren ülke olarak kaydedilmektedir; onu srail ve Mısır takip etmektedir. Son olarak Suriye’nin ihracatları her zaman zayıftır. Aynı ey Ürdün ve Lübnan için de geçerlidir. 12 22) Avrupa Birli i, PPM’lerin ithalat ve ihracatlarının ba lıca çıkı ve varı yerini temsil etmektedir, oysaki bu ülkeler arasındaki, toplam ticaretinin sadece %5’ini a an ve özellikle hidrokarbür sektöründe yo unla an ticaret hala çok sınırlıdır. PPM’lerin kendi aralarındaki çok dü ük alı veri seviyesi, ticari anlamda yasal kadrolardaki uyum eksikli i, bölgeler arası ticari anla maların yeni yeni ba laması, malların men elerinin açık bir ekilde düzenlenmesini engelleyen men e kuralları ile ilgili mevcut farklı rejimler, kar ılıklı para birimlerinin kambiyo zorlukları ve kısıtlamaları, gümrük engellerinin devam edi i ve özellikle ta ımacılık konusunda bölgesel altyapı eksikli i ile açıklanabilir. Ku kusuz tüm bu ko ullar bölgenin rekabet gücünü yıpratmaktadır ve Güney-Güney bölgesel ortaklıkla ilgili IV. bölümde görece imiz gibi, Avrupa-Akdeniz entegrasyonunu derinle tirmek amacıyla bu ko ulların yava yava bertaraf edilmesi uygun olacaktır. 23) PPM’ler arasında ticareti engelleyen etkenler, genellikle do rudan yabancı yatırımları da frenlemektedir. PPM’lere yapılan yatırım akı ları ile ilgili olarak, 2004 senesinde, do rudan yabancı yatırım (IED) giri inde % 2,4 oranında bir dü ü gözlemlenmi tir ancak 2005 senesinde bu durum geni bir ekilde telafi edilmi tir. Aynı ekilde PPM’lere IED giri leri, 2004 senesinde 12,163 milyar dolardan, 2005 senesinde 30,046 milyar dolara geçerek üçe katlanmı tır. 1999-2005 dönemi için PPM’lerde kaydedilen IED yüzdesindeki en büyük artı , büyük makro-ekonomik istikrar ve gelecekte Avrupa Birli i’ne katılımı sebebiyle gerçekle tirilen yapısal reformlar sayesinde Türkiye’de kaydedilmi tir. (Tablo A.1- 5). 24) Son seneler içerisinde, Avrupa Birli inin Akdeniz’in güney kıyısı ülkelerine do rudan yabancı yatırım akımları artı ritimlerinde yava lama göstermi lerdir ve ba ka bölgelere, özellikle sivrilen Asya ülkelerine ve orta ve do u Avrupa ülkelerine do ru kaymı lardır. Gerçekten de, son seneler içerisinde, Avrupa Birli inin yeni on ülkesi, Akdeniz ortaklarının on ülkesinden çok daha önemli do rudan yabancı yatırım akımları görmü lerdir. Avrupa Birli inin PPM’lere yönelik do rudan yabancı yatırım akımları 2001-2005 döneminde % 13 oranında artı göstermi olmasına ra men Avrupa Birli inin yeni on ülkesinde bu sayı ikiye katlanmı tır (Tablo A.1- 6). 25) Ekonomilerinin büyüklü üne oranla, IED stoku PPM’lerde, Avrupa Birli inin yeni ülkelerine göre daha dü üktür. Bu ülkelerin be inde, yabancı yatırım stoku PIB' lerinin % 50' sini a maktadır oysaki, PPM' lerde sadece Tunus ve Suriye bu e i i geçmi tir ve Cezayir ve Lübnan %10' lara yakla mı lardır. 26) Akdeniz ülkelerinin yabancı yatırımları çekmek için ku kusuz çok sayıda avantajları bulunmaktadır: Avrupa Birli i ile co rafi yakınlık, makro ekonomi istikrarı, pazarlarının belirgin boyutu, iyi ekillenmi i çilikleri, dü ük çalı ma 13 bedelleri ve do al kaynak imkânları. Bununla birlikte, sonuçlar, bu elveri li etkenlere bakarak beklenebilecek sonuçlardan çok uzaklardır. Bu durumu açıklayan sebepler, Akdeniz’in güney kıyısı ülkeleri arasında yabancı ve ulusal irketlerin bölgesel giri im stratejisi geli tirmesini engelleyen zayıf ticari entegrasyon ve özellikle üretim sisteminin i lemesi üzerinde etkisi olan ve giri kararları alınmasını engelleyen mevcut kurumsal etkenler ve siyasi riskler olarak sayılabilir. Siyasi, kurumsal ve hükümetle ilgili genel durum 27) 1995’deki Barselona sürecinin ba ından bu yana, Akdeniz bölgesinde istikrarı, barı ı ve refahı sa lamak için temel bir unsur olarak, olabildi ince effaf, dura an politik ve kurumsal bir ko ul sa lamanın gereklili i konusunda ısrar edilmektedir. Temel özgürlüklere uyarak ve bunları uygulayarak bir HUKUK Devleti ve demokrasiyi geli tirmeyi gerektirmektedir. Ayrıca, ahlak bozuklu una kar ı mücadeleye öncelik vermek ve irketlerin de erlendi i ve geli ti i kurumsal, hukuki ve idari ko ulun iyile tirilme sürecinin de takip edilmesi uygun olacaktır. 28) Haziran 2006’da Tunus’ta5 gerçekle tirilen Avrupa-Akdeniz bölgesinin Maliye Bakanları toplantısı esnasında, Akdeniz ülkelerinin kamu sektörünün idaresi konusunda ilerlemeye devam ettikleri ve Ürdün ve Fas’ta gerçekle tirilen geli melerinde gösterdi i gibi bazı ülkelerde kamu yönetimi kalitesinin arttı ının altı çizilmi tir. 29) Buna ra men, politik, kurumsal ve hükümetsel ko ulların iyile tirilmesi için, bazı konuların hala i lenmesi gerekmektedir; bu konular arasında, hükümetlerin faaliyetlerinin çok fiili olmaması, kamu yönetiminin en iyi kalitede olması veya sorumluluk ve bir bilgi dönü ü gerektiren kurumsal ko ulların olmaması sayılabilir. Bunun için öncelikli konular olarak, kamusal müdahalelerin etkisini ve kamu hizmetlerinin kalitesini arttırmak için, e itim, sa lık veya altyapılar gibi kalıcı kalkınmaya en ba lı görevlerde Devlet’in rolünü yeniden yönlendirme ve güçlendirmeyi belirtmek yerinde olacaktır. 30) Di er bir taraftan, 2005 Amman raporunda da altının çizildi i gibi, giri imcilik sektörünün sorunlarından biri pazarları yöneten yasal yönetmeliklerin zayıflı ı ve hükümetlerin gayri resmi ekonomi ve çalı mayı kontrol etmek ve azaltma zorluklarıdır6. Bu durum, dolaylı olarak vergi kaçakçılı ını ve ahlak bozuklu unu 5 Avrupa Komisyonu, Euro-Mediterranean Ecofin Ministerial Meeting, Issues paper for discussion:“Fiscal performance, quality of public finances and budget management in Mediterranean countries:creating conditions for growth and job creation”, Tunus, 25-26 Haziran 2006. 6 Akdeniz ülkelerinin ço unda, yasadı ı sektör brüt gelirin % 30 civarlarını temsil etmektedir, bu spanya’daki % 22 oranından ve OCDE ülkelerinin ortalama %17 oranından yüksektir. 14 kolayla tırmaktadır; elbette bunun sonucunda yabancı yatırımlar engellenmekte ve ekonomik kalkınma frenlenmektedir. Bu yüzden, gerek ulusal gerekse bölgesel ve yerel düzeyde iyi bir hükümet yönetimine ba lı sorunlar ve vergi kaçakçılı ının ve/veya i yeri tefti lerinin en iyi ekilde kontrol edilmesi sayesinde gayri resmi ekonomiye kar ı mücadele, kurumsal çevreyi geli tirmek ve bölgenin yatırım havasını ve ekonomik geli imini te vik etmek için müdahale edilmesi gereken konulardır. Giri im ile ilgili çevre 31) Zenginli in ve istihdamın yaratılması ve rekabet gücünün arttırılması, özel imtiyazın kalkınma motoru olarak önemli bir rol oynadı ı güçlü bir üretim zemini gerektirmektedir. Bu ba lamda, giri imsel zihniyetin ve geni bir giri im kültürünün geli mesi, Avrupa-Akdeniz bölgesinde üzerinde durulması gereken kilit unsurlardır. 32) PPM' lerin (Akdeniz Ortak Ülkeleri) giri imsel zemini, beyan edilen veya edilmeyen yaratılmı istihdamların en büyük kısmından sorumlu olan küçük firmaların üstünlü ü ile tanımlanmaktadır. Femise7’in son raporunda i aret edildi i gibi, PPM’lerin firmalarının % 90’ı 1 ile 49 arasında ücretli çalı an bulundurmaktadır, bu ekonomilerin katma de erinin % 30 ila %50’sini idare etmektedirler ve bölgede yaratılan istihdamın % 60 ile %70’inden sorumludurlar. Mısır’da, firmaların %97’si PME/PMI’dirler (Küçük ve Orta Firmalar/ Küçük ve Orta Sanayiler) ve yaratılan istihdamın %62’sini idare etmektedirler. Lübnan’da, firmaların %96’sı mikro firmalardır ve toplam istihdamın %50’sini te kil etmektedirler. Fas’ta, PME/PMI’ler firmalar toplamının %99’unu ve toplam istihdamın %70’den fazlasını te kil etmektedirler. 33) Di er taraftan, Avrupa Birli inde firmalar toplamının %10’unu temsil eden ve istihdamın8 %8’inden sorumlu olan sosyal ekonomi firmaları da (kooperatif firmalar, kar ılıklı yardım kurulu ları, geli me kurumları, vakıflar ve çalı anların hisse sahibi oldu u di er firma ekilleri) PPM’lerin bünyesinde önemli bir role sahiptirler. PPM’lerin bütünü için benzer verilerin olmamasına ra men, Türkiye, Mısır ve Fas’ta, katılımcı veya hissedar sayısı 8 ile 12 milyon ki i arasında olan çok sayıda kooperatif ve yardım kurumları kaydedilmi tir. 7 8 Femise, Avrupa-Akdeniz ortaklı ı hakkında 2005 Femise Raporu, ubat 2006. Bakınız http://cepes.artempus.net/articulo3.cfm?idArticulo=47&iddisciplina=1). PPM’lerde sosyal ekonomi firmaları ile ilgili daha geni bilgi için, Kasım 2005 Avrupa-Akdeniz Devlet ve hükümet ba kanları Zirvesindeki Avrupa-Akdeniz sosyal ekonomi a ı deklarasyonuna bakınız. 15 34) Yukarıda belirtilen dü ük do rudan yabancı yatırımlar seviyesi, bölgedeki giri im çevresi kalitesinin her zaman yetersiz oldu unu göstermektedir. Gerçekten de, bölgenin yatırımlar havasında olumsuz etkisi olan etkenler arasında, daha önce de belirtti imiz gibi, bir bürokrasinin ve a ırı derecede yönetmelik baskısının varlı ı, effaflık eksikli i, yasal ve kurumsal taslakların karı ıklı ı veya bir firma kurmak için gerekli ko ulların yerine getirilme zorlukları sayılabilir. Tüm bunlar aynı zamanda bozulmayı kolayla tırabilir ve i bedellerini arttırabilir (Tablo A.1- 7). 35) Tüm Akdeniz ortaklarının, MED BEST9 raporunda belirtilmi olan ve Amman 2005 raporunda yeniden ele alınmı olan firma kurulu larını kolayla tırma çabalarına ra men, firma kurulu ve likidasyonu için kar ıla ılan zorluklar ve firma sahiplerinin üstlenmek zorunda oldukları yüksek mebla lar halen önemli düzeyde bulunmaktadır. Bu sebeple, PPM’lerin ço u, bir i kurmak için en çok zorluklarla kar ıla an Avrupa Birli i ortak ülkeleri arasında yer almaktadırlar. 36) Kredi alabilme ve mülkiyet hakları, giri imcilik sektörünün geli mesini kolayla tıran veya engelleyen di er temel unsurlardır. Özel sektör için kredi alabilme imkânları her zaman çok sınırlıdır. Bu durum, güney kıyısındaki çok sayıda ülkede, bankacılık sektörünün ve banka olmayan finansal kurulu ların az geli mi olmasından kaynaklanmaktadır. Kredi için genellikle Devlet firmalarına müracaat ediliyor, çok yüksek teminatlar talep ediliyor ve bazen borçların hukuki yollarla geri alınması zor olmaktadır. Kredi alabilmenin zor olması, daha önce bahsetti imiz gayri resmi faaliyetlerin artmasına sebep olan bir ba ka unsurdur. Mülkiyet hakkı ile ilgili olarak, mülkiyet eri imini kolayla tıracak hukuki ve kurumsal bir kadronun peki tirilmesi için, tüm PPM’lerin, kendi aralarında daha fazla i birli ine ihtiyaçları vardır. (entelektüel mülkiyet dahil). Ta ımacılık, enerji ve telekomünikasyon alt yapıları 37) Ticari muamele bedellerinin azaltılması, Akdeniz’in iki kıyısı ve PPM’ler arasındaki alı veri i arttırmak ve bölge düzeyinde rekabet gücü kazanılması için, uyarlanmı ta ımacılık, enerji ve telekomünikasyon alt yapılarının bulunması gerekmektedir. Gerçekten de, 2010 yılında PPM’ler ve Avrupa Birli i arasında bir serbest bölge kurma hedefi, etkili ve güvenli bir ekilde i leyen ve bölgede istikrar ve kalkınma sa lanmasına katkıda bulunan bir alt yapı sistemi geli tirilmesini gerektirmektedir. 9 17 Eylül 2004, SEC Avrupa Komisyonu (2004). Report on the measures implemented by the Mediterranean partners to stimulate entrepreneurship and competitiveness (Med Best Report). 16 38) Alt yapı projelerindeki yatırımlarla ilgili bilgiler, özel bir katılımla gerçekle tirilen yatırım projelerinin büyük ço unlu unun telekomünikasyon sektöründe, ardından enerji sektöründe ve daha az ölçüde ta ımacılık sektöründe oldu unu göstermektedir. Pratik olarak tüm PPM’ler telekomünikasyon alt yapıları için yatırım projelerine katılmı lardır ama sadece Mısır, Ürdün ve Fas di er iki sektörde de katılmı lardır. Türkiye, tüm sektörlerdeki katılımı haricinde, aynı zamanda di er ülkelerden çok daha önemli mebla larda yatırımda bulunmu tur (TablO A.1- 8). 39) PPM’ler tarafından gerçekle tirilen altyapı yatırımlarının halen yetersiz oldu u gözlemlenmektedir; bu da pazarları birle tirmek için bölgeler arası yeterli altyapı a ının olmamasına sebep olmaktadır. 2000-2004 dönemi süresince yol kalitesi artmaya devam etse de, tüm PPM’ler ortalamasında, bu yolların % 70’inden azı asfaltlanmı tır. Bu alanda, Türkiye asfaltlanmı % 42 km ile ve Suriye % 20 km ile kendini göstermektedir. (Tablo A.1- 9). Ayrıca, demiryolları ve denizyolları a ının ara ba lantıları konusunda yo unla ılması uygun olacaktır. Bu ba lamda, Avrupa Birli i ile PPM’ler arasında iyi ba lantılar sunan, bir Avrupa-Akdeniz ta ımacılık sisteminin geli tirilmesini desteklemek için, öncelikli eylem planları, sektörün yönetimi için eksiksiz kurumsal ve yasal reformların gerçekle tirilmesi, Akdeniz ötesi çok ekilli bir ta ımacılık a ının geli tirilmesi ve altyapı konusunda belirgin yatırımlar yapılması üzerinde yo unla mı tır. 40) Bu alanda Avrupa-Akdeniz ortaklı ı, sürekli çabaların gösterilmesini gerektiren eksiklikler gözlemlenmesine ra men yava yava ve gittikçe daha önemli ilerlemeler göstermektedir. 1998’de kurulmasından bu yana, Forum Euromed Transport, deneyimlerini payla arak ve farklı projeler gerçekle tirerek bir durum de erlendirmesi yapılmasını sa lamı tır. Bu forum çerçevesinde, Kasım 2005’te, «Avrupa-Akdeniz bölgesinde ta ımacılık hakkında mavi kitap » hazırlanmı tır. Bir durum de erlendirmesi yaptıktan sonra, gelecek seneler içerisinde bir ta ımacılık entegre sisteminin geli tirilmesi için ba lıca yönlendirmeleri bir araya toplamaktadır. 41) Bu belge, Aralık 2005’te gerçekle tirilen Avrupa-Akdeniz ula tırma bakanları Konferansı esnasında görü me tabanı olarak kullanılmı tır. Pazarların açılması konusunda ve fonksiyonların ayrılması için gösterilen çabalar konusunda son senelerde gösterilen geli meler tespit edildikten sonra, bölgede sürekli ekonomik ve sosyal kalkınma elde edebilmek amacıyla bu alanda i birli i yapmanın ihtiyacı üzerinde durulmu tur. Finansman ile ilgili olarak, bölgede yeni projeleri desteklemek için Femip aracının ve 2007’den itibaren Meda yerine geçecek olan (bakınız bölüm IV) yeni kom uluk politikasının finansal aracının öneminin altı çizilmi tir. 17 42) Enerji alanında, Avrupa-Akdeniz ortaklı ı, bölgede enerji pazarlarının dereceli entegrasyonuna devam etmi lerdir. 1996’da, Avrupa-Akdeniz enerji forumunun yaratılmasını kolayla tıran enerji sektöründe Avrupa-Akdeniz ortaklı ı hakkındaki Konferanstaki tutum, ba lıca eylem planları olarak, farklı ülkeler arasında ba lantı altyapılarının geli mesi sayesinde ikmal güvenli i ve 2010’da sektörün serbestle tirilmesini ve çevre korumasını sa lamak amacıyla enerji ba lantılarını güçlendirmek amacıyla enerjiye ba lı endüstrilerin rekabet gücü belirlenmi tir. BU ba lamda, Akdeniz havzasının enerji ba lantılarının geli tirilmesi ve güçlendirilmesi için önemli adımlar atılmı tır. Bölgesel projelerin geli tirilmesi, AB-Magreb elektrik pazarının ve AB-Mashreq gaz pazarının kademeli olarak kurulması ve srail ve Filistin arasında ortak çıkarlı enerji projelerinin tanıtımı konuları üzerinde yo unla mı tır. Ayrıca, Akdeniz ülkeleriyle ortak bir enerji politikası ve i birli i sergilemek için bir Avrupa-Akdeniz enerji platformu da (REMEP) kurulmu tur. 43) Barselona sürecinin ba ından bu yana, PPM’ler üretim artı ında bir buçuk puanı geçen Avrupa Birli inden daha iyi bir üretim ve tüketim artı ı ritmi yakalamı lardır. Ülkelere göre, Mısır, Suriye ve Cezayir tükettiklerinden çok daha büyük miktarda enerji üretmi lerdir. Cezayir’in durumu 2004’de özellikle daha belirgindir; üretimleri tüketimlerinden be kat fazlasına ula mı tır. srail haricinde PPM’lerin bütününde, ki i ba ına elektrik olarak enerji tüketimi, AB-25 ülkesinde kaydedilen tüketimin çeyre i dolaylarında bulunmaktadır (Tablo A.1- 10). 44) Özellikle bugün, yüksek gaz ve petrol fiyatlarıyla ve enerji talebinde genel bir artı la faydalandı ımız çevrede, enerji alanında ortak bir kadro olu turulması do rultusundaki geli imini devam ettirmek için, Mart 2006’da Avrupa Komisyonu « sürekli, rekabet gücü yüksek ve güvenli bir enerji için Avrupa stratejisi » Ye il Kitabını onaylamı tır. Bu belge PPM’lerle ili kileri çerçevelemektedir. Enerji konusunda, yatırımı ve kalkınmayı ve aynı zamanda AB-25 ülkesi ve kom uları için güvenli ikmali destekleyen istikrarlı bir kadro ve effaf bir pazar yaratmak amacıyla en yakın ülkeleri entegre etmek için pazarı geni leterek tutarlı bir dı politika geli tirmek için global bir anla ma yapma gereklili i üzerinde durmaktadır. Ye il kitap böylece, AB-25 ülkesinin gazını tedarik etti i için önemli olması sebebiyle Cezayir' le10 özel bir ortaklık kurmak gibi yeni bir anla ma veya iki yanlı anla malar sayesinde enerji konusunda Avrupa devletlerini bir araya toplayan bir topluluk kurma imkânını hedeflemektedir. 10 Bu sektörün en çok kapsadı ı üçüncü ülkelerle diyalogu desteklemek amacıyla, Avrupa Birli i , 2006 sonunda enerji konusunda bir Avrupa-Akdeniz konferansı gerçekle tirecektir. Bu konferans Ab' nin sektörde büyük dı politika hatlarının belirlenmesini ve ikmalin sa lanmasını sa layacaktır. 18 45) Mart 2007’de, Avrupa için bir enerji politikasının tanımlanması ile ilgili 20072013 Eylem planının onaylanması, Birli in yabancı politika ve bunun sonucunda PPM' lerle ili kiler konusunda eylem hatlarını yeniden ele almaktadır. Bu ülkelerle ili kilerin güçlendirilmesi ve enerjinin Avrupa Birli inin tüm yabancı ili kilerinin merkez unsuru olarak görülmesi ihtiyacının altını çizmektedir11. R&D’de teknoloji ve yatırımlar transferi 46) Uluslararası ticaret ve yatırımlar sayesinde dı arıdan üretilen yeniliklerin entegrasyonundan ba ımsız olarak, üretimsel yapının bütününe do ru etkileri sonucundaki ço alma ile, PPM’lerin rekabet gücünün artması, önemli ara tırma ve geli tirme çabalarını gerektirmektedir. 47) irketler tarafından yeni teknolojilerin kabul edilmesi, ekonomik kalkınmada temel bir rol oynamaktadır. R&D (Ara tırma & Geli tirme) alanında yapılan yatırımlar, ticari alı veri lerin desteklenmesini ve üretim gücünü arttırarak, en iyi katma de erle yeni istihdamların yaratılmasını sa lamaktadır. Ayrıca, alıcı ülkenin bakı açısına göre, ara tırma ve geli tirmenin uluslararası düzeye getirilmesi, sadece ba ka bir ülkede yaratılan bir teknolojinin transferini sa lamakta de il aynı zamanda ülkede teknoloji yaratma sürecini desteklemektedir. Böylece, gerekli teknolojik ve yenilikçi kapasiteyi elde edebilselerdi PPM’lerin rekabet gücü artacaktı. 48) PPM’lerin ço unda, R&D faaliyetlerine yönelik kaynakların oranı, 1987 ve 1997 arasında PIB' in (Brüt ç Üretim) %0,7' sini a arken, 2000-2004 döneminde % 1,1’e ula arak son on sene içerisinde belirgin bir ekilde artmı tır. Buna ra men, Avrupa Birli inin % 1,5’luk ortalamasının altında kalmaktadır (Tablo A.1- 11). Ayrıca, 2000-2004 dönemi esnasında, PPM’lerde R&D’deki ara tırmacıların sayısı, bir önceki on senelik döneminkinin be kat fazlası bir ortalama ula mı tır; oysaki bu rakam AV-25 ülkesinin milyon ki i ba ına dü en 2 800 ara tırmacısının çok uza ında bir rakamdır. Yabancılarla yapılan ender yüksek teknoloji veya lisans ihracatları bu alanda çaba gösterilmesinin gerekti inin kanıtıdır. 49) Bu yüzden, ara tırma ve geli tirmeye yönelik kamu harcamalarını arttırmak amacıyla AB-25 ülkesinin daha güçlü bir yükümlülük alması gerekmektedir. E itimi ve aynı zamanda iki kıyı arasındaki alı veri in desteklenmesini de sa layacakladır. Ayrıca, teknolojik potansiyelli sektörleri destekleyerek harcamalara öncelik verilmesi ve sürekli ve artan bir ekilde Avrupa-Akdeniz 11 Brüksel Avrupa Konseyi (2007): Ba kanlık sonuçları, 8-9 Mars 2007 ve COM (2007), 1 final, 10 Ocak, Avrupa için bir enerji politikası. 19 bölgesinin rekabet gücünün desteklenmesi amacıyla bilimsel ve teknik altyapıların, ta ımacılık ve telekomünikasyonun geli tirilmesini de desteklemek gereklidir. 50) Avrupa Birli inin ve Akdeniz ortaklarının ara tırma ve geli tirme konusundaki i birli i, ba arı bugüne kadar yava lamı olsa da belirgin olarak bu konuları amaçlamaktaydı. Bu i birli i 1995’ten bu yana, Birli in R&D kadrosu programları dahilinde INCO-Med programları ile geli mi tir. L’INCO-Med III (2000-2006) halen yürürlüktedir. Ara tırma ve geli tirme 6. kadro programı olarak yerini almı tır ve çevre, kültürel mirasın korunması ve sa lık üzerinde odaklanmaktadır. 51) 2005 Amman raporunun da belirtti i gibi, INCO-Med programlarının sonuçlarının analizi, özellikle bu ülkelerin kadro programına katılmalarını kolayla tıran altyapıların olmaması sebebiyle PPM’ler bünyesinde sınırlı bir ba arı göstermektedir. Bu sebeple, 6. PCRD’deki gibi, Komisyon, dünyanın kalanına ve özellikle bu bölgeye Avrupa ara tırma bölgesini açarak Akdeniz ülkelerini daha iyi entegre etme arzusunu ifade etmi tir. « Akdeniz ülkelerine ara tırma Avrupa bölgesinin açılı ı » projesi, aynı zamanda halen Türkiye’de var olan a ın geli tirilmesini sa layarak üç Akdeniz ülkesinde (Fas, Ürdün ve Tunus) bir bilgi Noktaları i lemsel a ının kurulması için gerekli tedbirlerin tasarlanması ve uygulanmasını amaçlamaktadır. 52) Di er taraftan, Haziran 2006’da Viyana’da gerçekle tirilen Avrupa-Akdeniz12, ortaklı ı için takip Komitesinin son toplantısı, bölgenin önceliklerini tanımlayan, PPM’ler ile i birli ini kolayla tıran ve iki taraflı i birli i programlarının geli tirilmesi sayesinde mümkün oldu u kadar çok ülkeyi kapsayan bir AvrupaAkdeniz R&D politikasının sa lamla tırılmasının gereklili ini kabul etmi tir. Ayrıca, 18 Aralık 2006’da kabul edilen ve i birlikleri, fikirler, ki iler ve kapasiteler13 olmak üzere dört özel programın tasarlanmasına dayanan 7. kadro Programı tarafından önerilen sırada, bilim ve teknoloji alanlarında Avrupa-Akdeniz i birli inin olu turulmasını tavsiye etmi tir. PPM’lerin durumunda, 7. kadro 12 Haziran 2003’de kurulan, Avrupa-Akdeniz ortaklı ı için takip Komitesi (Monitoring Committee, MoCo), tavsiyelerini, bilim ve teknoloji konularında iki yanlı, bölgesel ve çok yanlı i birli i sinerjilerini iyile tirme ve AB’nin ve PPM’lerin Avrupa R&D programlarına katılımlarını desteklemek için iyi uygulamaların tanımlanması ihtiyaçları üzerine odaklamaktadır. 13 birli i programı, tüm ülkelerin R&D faaliyetlerine katılmaları ile teknolojik geli menin kilit alanlarını yo unla tırmak amacıyla endüstri ve üniversite arasındaki i birli ini desteklemeyi amaçlamaktadır. Fikirler programı, dinamizm, yaratıcılık ve mükemmel Avrupa ara tırmasına yönelik ara tırmaları desteklemekte ve üçüncü ülkelerden gelen yüksek vasıflı ara tırmacıları te vik etmektedir; yeni kurulmu olan Avrupa ara tırma Konseyi tarafından uygulanacaktır. Ki iler programı, bilim ve teknoloji anla maları sayesinde AB ve kom u ülkeleri arasında bir de i kenlik ba lamı yaratmayı amaçlamaktadır. Son olarak kapasiteler programı, ara tırma ve yenilik kapasitelerini ve üretim sektörüne transferlerini kolayla tırır. 20 Programı, zaten var olanlara14 eklenen yeni bir bilim ve teknoloji i birli i iki bölgeleri platformunun (INCO-Net) tasarlanması ve Avrupa-Akdeniz yenilik alanının yaratılma ihtimali sayesinde ülkelerin çok iyi katılımını görmü tür. Bilgisayar toplumu, sayısal kırılma ve ortak kültürel yayılma 53) Yeni teknolojilere en iyi eri im sayesinde (TIC) bilgisayar toplumunun geli mesi, ekonomilerin modernle mesini ve geli im farklılıklarının azalmasını sa lamaktadır. Yeni teknolojilerin eri im ve yayılması ve gelir seviyesi veya bir ülkenin kalkınma seviyesi arasında güçlü bir ili ki mevcuttur. UNCTAD15’a göre, en yüksek teknolojinin yayılma oranlarına ula an (bir ülkenin ba lanabilirli i/ba lantısı ve halkın TIC’e eri imi ölçülmektedir) 30 ülke, en iyi insan geli imi göstergesi (IDH) ve ki i ba ına en güçlü PIB’i kaydeden ülkeler arasında yer almaktadırlar. UNCTAD’ın bu göstergesi ile, 2004’de, PPM’ler, srail için 17. sıradan Mısır için 134. sıraya (toplam 180 ülke üzerinden) kadar de i en konumlarda bulunuyorlardı. 1997-2004 döneminde, Libya ve Suriye için olumsuz anlamda olsa da, bu sıralamanın konumunda Ürdün, Fas ve Türkiye için iyi yönde bir geli me olmu tur. Gerçekten, PPM’ler tarafından bilgi teknolojiklerinin kullanım düzeyinde önemli geli meler kaydedilmi , nternet kullanıcı sayısı, ki iye özel bilgisayar sayısı veya mobil telefon aboneleri sayısı 2001 ve 2005’de ikiye katlanmı tır (Tablo A.1- 12). 54) 2005’16de Tunus’ta gerçekle tirilen bilgisayar toplumu hakkındaki Dünya Zirvesinin 2. safhasında belirtildi i gibi, hala TIC’lere herkesin, evrensel, hakkaniyetli eri imini engelleyen engellerin kaldırılması gerekse de, bilgisayara eri im ve bilgilerin alı veri i ve yaratılması bir ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda kalkınmasını sa lamaktadır. Böylece, insan faaliyetlerinin tüm alanlarına daha fazla sayıda ki inin eri mesi kolayla tırılacaktır. 55) PPM’lerin TIC’leri ( nternet, mobil telefon, vs…) kullanım düzeyinde gösterilen geli melere ra men, farklı toplum gruplarının eri imi hala e it de ildir. Bu durum kendini bazen düzeltilmesi zor, Teknolojik a ın ve/veya hizmet sa lama yetersizli i (uyarlanmamı yasal kadro, geni bant üzerinde az ba lantı, altyapı a ının yetersizli i ve bunun doygunlu u) ile bedel ve gelir etkenlerine ba lı önemli bir sayısal kırılma ve çok dü ük okuma yazma bilen oranı olarak göstermektedir. 14 Bazıları Asbimed, Knowledge Base, Estime, Innformed, veya Euromedanet . 15 UNCTAD, The Digital Divide Report: ICT Diffusion Index 2005, 2006. 16 UNESCO tarafından desteklenen bili im toplumu hakkındaki dünya Zirvesinin Cenevre safhası bin yıl Deklarasyonuna ba lı kalkınma hedeflerine ula mak ve sayısal kırılması a mak için yeni teknolojilerin kullanımı alanında bir dizi hareket içeren bir eylem planı onayladı. Bakınız http://www.itu.int/wsis. 21 Bilgisayar toplumunun geli mesi sadece teknolojik düzeye de il aynı zamanda kullanımını kolayla tıran toplum e itim düzeylerine de ba lıdır. 56) Avrupa-Akdeniz bölgesinde, TIC’lere eri im, daha önce 2003’de Malta’da gerçekle tirilen ekonomik ve sosyal Konseyler Zirvesinde, Avrupa-Akdeniz ortaklı ının önceli i olarak ele alınmı tı. Bu ortaklık, TIC’lerin yayılma ve ö renilmesinin vazgeçilmez ko ulu olarak, bilgi üzerine kurulu, iki kıyı arasında ö rencilerin, e itmenlerin ve ara tırmacıların de i kenli ini te vik eden bir ekonominin ihtiyaçlarını kar ılamak için azami sayıda kayna ın harekete geçirilmesini ve e itim sistemlerinde reformu gerektirmektedir. Böylece iki kıyı arasındaki mevcut farklılıkların kapatılmasını sa lanacaktır. 57) Ortak kültürel yayılma ile ilgili olarak, Barselona süreci, Avrupa-Akdeniz bölgesinde ortaklık tabanı üç eksen arasına, dolaylı olarak insan kaynaklarının geli mesi, sivil toplumlar arasında kültürler ve alı veri ler arasında anlayı sa layarak, sosyal, kültürel ve insani alanda i birli i ve ortaklı ı da katmı tır. Bu ba lamda, 90’lı senelerin sonlarından beri farklı öncelikler uygulanmı tır. Kültürel alanda, Euromed görsel-i itsel, 17, Euromed miras, Euromed gençlik programları ve aynı zamanda kültürler arası diyalog için yeni kurulan Avrupa-Akdeniz Anna Lindh18 Vakfı kaydedilmektedir. 58) Bu çabalara ra men, sonuçlar, Akdeniz’in iki kıyısı arasında ortak kültürel yayılma alanında beklendi i kadar olumlu olmadı. Güney kıyısı üzerindeki ileti im araçlarının zayıf geli me seviyesi, Avrupa Birli inin medya devlerinin, bazen Avrupa kültür modellerini, aynı anda ba ka modellerin benzer yayılımını olu turmadan güçlendirmesini ve yaymasını sa lamı tır. Dolayısıyla, iki kıyı arasında ileti im ve basmakalıp dü ünce zorluklarını a an ortak bir bilgi alanı olu turmak amacıyla, hala bazı tedbirlerin alınması gerekmektedir. 17 Euromed görsel i itsel programının hedefi, AB ve PMM halkı arasında kar ılıklı anla mayı sa lamak için, iki Akdeniz kıyısı arasında görsel-i itsel alanda diyalogu ve alı veri i desteklemektir. Bölgenin kültürel çe itlili ine oldu u gibi ortak de erlere de dayanmaktadır. 20 milyon Euro gelirli görsel i itsel Euromed I (2000-2004), Avrupa-Akdenizin yardımcı üretimlerinin üretim, da ıtım ve i letmesine deste i kapsayan altı projeyi finanse etmi tir. 2004-2007 dönemi için, 15 milyon Euro gelirli görsel i itsel Euromed II, sinema ve radyo ortak mallarının korunmasını desteklemek ve telif haklarını korumaya yönelik hukuki bir kadro olu turma ve kültürel fırsatlara çe itlilik getirmeyi hedeflemektedir. 18 2002’deki Valensiya Avrupa-Akdeniz Konferansı esnasında ba latılan Avrupa-Akdeniz Anna Lindh vakfı, faaliyetlerine 2004 sonunda ba lamı tır. Merkezi skenderiye’de bulunan vakıf, üye Devlet ba ına bir tane olmak üzere 35 Devlet a ından olu maktadır. Bireylerden, merkezlerden, kurumlardan, üniversite departmanlarında ve sivil toplum kurulu lardan olu tu u için a ların a ı eklinde tasarlanmı tır. 22 59) Anna Lindh Avrupa-Akdeniz Vakfının, önümüzdeki senelerde, toplumlar arasında yakınla ma ve en iyi ekilde anla mayı tanımlayarak, destekleyerek ve geli tirerek daha verimli bir rol oynaması umulmaktadır. Böylece, daha iyi bir kültürel diyalog, alı veri tanıtımları, bir i birli i ve ki ilerin iki kıyı arasında daha fazla gidip gelmeleri sayesinde kar ılıklı algılamaları da geli ecektir. nsan sermayesi ve e itim 60) Bilginin geli imi, gerek bireysel bakı açısına göre gerekse sosyal ve ekonomik etki olarak tüm toplum için bir hedeftir. Her ekonomi için rekabet gücü ve sosyal kohezyonun temel bir unsurunu te kil etmektedir. Bu ba lamda, bugünden tezi yok gerekli kalkınma süreçlerinin gerçekle tirilmelerini kolayla tırmak için yüksek vasıflı insan kaynaklarına –yöneticiler ve teknisyenler – güvenme umutları özel bir önem ta ımaktadır. Di er yandan, sadece altyapıları ve e itim sistemlerini de il aynı zamanda idareyi ve giri imcilik organizasyonunu da geli tirmek için özellikle teknolojik e itim olmak üzere bilgi ve vasıfların fırsat ve idareleri için ko ullar yaratılması gerekmektedir. Bu yüzden, e itim kalitesini yükselecek olan yüksek profesyonel vasıflı insan kaynakları ara tırma ve bulma, bilgisayar teknolojisinin kullanımında ısrarcı olmak, e itim hayatı ile meslek hayatı arasında en iyi geçi imkânlarını sa lamak ve sürekli e itim sayesinde bilgilerin tazelenmesini te vik etmek gerekmektedir. 61) Son on yıl içerisinde, PPM’ler e itim konusunda önemli çabalar sarf etmi lerdir. Bu çabalar sonucunda, toplumun genel katılımı ve okuma yazma oranı artmı tır. 2000 senesinden beri, UNESCO19’nun i aret etti i gibi, PMM’ler herkes için bir E itim (EPT) hedeflerine ula mak amacıyla geli me göstermi lerdir. Bunun sonucunda, ilkö retimin evrenselle mesi konusunda önemli bir ilerleme ve orta ö renime katılım sayısında artı kaydedilmi tir (bu bölümle ilgili daha fazla detay için bakınız ek II). 62) Bununla birlikte, bazı alanlarda ve bazı ortaklar için hala bazı ihtiyaçlar mevcuttur. Gerçekten de, 15-24 ya arası gençlerin okuma yazma oranı nispeten alt düzeylerde kalmı tır ve 2004’de Avrupa Birli inin ortalamasının yedi puan altında olan ortalama %91 seviyelerinde yer almı tır (TABLO A.1-13). Yakla ık 6 milyon genç (iki çeyre i kadınlardan olu uyor) kendini bu durumda buluyordu. E er gösterilmesi gereken çabalar gerçekle tirilirse, 2015’de okuma yazma bilmeyen gençlerin sayısının 4 milyona dü ebilece i tahmin edilmektedir. 19 UNESCO, Education For All, the Arab States Report, 2007. 23 63) lkö retim konusunda, net katılım ortalamasının pratik olarak AB-25 ülkesi seviyelerine ula masına ve çocuklarının ço unun bu ö renim dönemini bitirmesine ra men, 2004’de PMM’lerde daha çok kız çocuklarının ma dur oldu u yakla ık iki milyon çocuk okula gitmemi tir ki bu da Avrupa Birli inin on kat fazlası bir rakam etmektedir. Bu e itim düzeyinde okulu bırakma oranı da aynı seviyededir; Avrupa Birli inin % 2,0 oranına kar ı PMM’ler de ortalama % 7,0. 64) Orta ö renime katılım oranı, sınıf seviyelerine göre ilerledikçe azalan oranlarla hala çok dü ük seviyelerde yer almaktadır ( Avrupa Birli inin 91 oranına kar ı PPM’lerin bütününde ortalama 70). Bo luk, Cezayir’de Filistin’de, Suriye’de ve Tunus’ta neredeyse % 40’lık bir oranlar orta ö renimin ilk ve ikinci safhalarında yer almaktadır20. Bu sebeple, ö rencilerin orta ö renimde kalmasını sa lama zorlu u PMM’lerde görülen ba lıca sorunlardan biridir. 65) Gerçekten de, orta ö renim yüksek terk etme oranı özellikle mesleki e itim seçimi konusunda zayıf kalite ve fırsatlarla birle ti inde, bölgede çok sayıda genci etkileyen ö renim hayatından mesleki hayata geçi teki zorlu u göstermektedir. Bu sebeple, PPM’lerin büyük ço unlu unda, mesleki e itim oynaması gereken rolü oynamamaktadır. Çok ender olarak de erlendirilmekte ve her zaman i piyasasının talebine tekabül etmeyen bilgileri vermektedir. Bunun sonucunda, bugün, gençlerde daha ilerde de i lenece i gibi çok yüksek bir i sizlik oranı olu maktadır. Dolayısıyla, mesleki e itim sistemlerinin kalitelerini, finansmanlarını geli tirerek, özel sektörün daha fazla katılımı sa layarak i piyasasına daha uyarlanmı bir e itim sunarak bu geçi in kolayla tırılması ve çalı an kesimin çalı anların mesleki e itim sistemine eri melerini sa lanması gerekmektedir. 66) Bu sebeple, e itim sisteminin her seviyesine eri imi destekleyerek ve e itim kalitesini geli tirerek, erkekler için oldu u kadar kadınlar için de e itim konusunda ansların arttırılması üzerinde daha fazla durulmalıdır. Bunun için, uyarlanmı ve orta vadede öngörülebilen bir finansmana güvenebilmek gerekmektedir. Bu ba lamda ve ki i ba ına PIB’e oranla e itimde toplam harcama ülkeden ülkeye çok de i ken olsa da, PPM’lerin ortalama harcaması AB-25 ülkesinin ortalamasından çok farklı de ildir. Bununla birlikte, ö renci ba ına kamu harcaması, ki i ba ına PIB yüzdesinde, ö renci ba ına kamu harcaması PMM’lerde AV-25 ülkesine göre ilkö retimde kısmen dü ük, orta ö retimde aynı ve üniversite ö reniminde çok daha yüksektir (TABLO A.1-14). 67) E itime ayrılan harcamanın artması dı ında, aynı zamanda bu harcamaların etkisinin de arttırılması ve iyile tirilmesi gerekmektedir. Bu gayretin, okulların ve 20 UNESCO, Education For All, the Arab States Report, 2007. 24 e itimsel altyapıların olu turulması, e itmenlerin e itimi, gençlere, i sizlere ve çalı anlara yönelik mesleki e itim veya tüm ya am boyu sürekli e itim konularında gösterilmesi gerekmektedir. 68) Bilgi zinciri sektörlerindeki sürekli ve etkili kamusal veya özel bir yatırım, i çili in kalitesini arttırmak ve en iyi kalkınma ve istihdam oranlarına eri menin kilit etkenidir. Ayrıca, tüm toplumun ö renim ve e itime eri mesini destekleme olgusu, gelir veya cinsiyet farklılıkların sebep oldu u e itsizlikleri azaltmayı da sa lar. Dolayısıyla bu, en iyi bir sosyal kohezyona ula mak için temel bir unsurdur. 69) Avrupa-Akdeniz ortaklı ı ile ilgili olarak, her türlü ortaklık politikasının insan faktörünü entegre etme ve destekleme kapasitesine dayandı ını onaylayan iki yanlı bir anla ma mevcuttur. Genel ö renim ve e itimi desteklemek, ö renim hayatı ile çalı ma hayat arasındaki geçi i desteklemek, i çili i geli tirmek ve sürekli güncellemek için, daha iyi bir i birli i sa lamak ve deneyimleri payla mak gerekmektedir. 70) Meda21 programına katılan Akdeniz ortaklarına Haziran 2000’de Tempus programının geni letilmesinden sonra, bu alanda iki kıyı arasındaki ortaklık özellikle yüksek ö renim üzerine odaklanmı tır. 2000-200622 dönemi için bu programın hazırlanması, bu aracın kesin etkilili ini ortaya koymu tur. Gerçekten de, beklenen sonuçlara ula ılmı ve yüksek ö renim konusunda yasak ve tüzüksel de i iklikler üzerinde durulmu , kurumlar arası uluslararası i birli i ve sorumluların e itilmesi veya Avrupa ve katılan ülkeler kurumları arasında kurulu ların olu turulması gibi konular desteklenmi tir. u anda görü ülen bir sonraki Tempus IV (2007-2013) programlaması için, ö renim hayatı ile mesleki hayat arasındaki geçi leri yumu atmak amacıyla üniversite ve firma arasındaki i birli i üzerinde öncelikle durulması gerekmektedir. 71) Yüksek ö renim konusunda i birli i önemli de olsa ve desteklenmesi de gerekse, PMM’lere yardımın daha çok ilk ve orta ö renim konusunda odaklanması gerekti i dü ünülmektedir. Gerçekten de, ilkö retim (i.e. Anna Lindh Vakfı) veya mesleki e itim (i.e. Meda-Ete) (Bakınız ek II), konularında yakın zamanda ortaklık öncelikleri olu turulmu olsa da, bu seviyelere yönelik fonların azlı ı ve e itimi ve toplumun insan sermayesini geli tirmek ve daha iyi bir kalkınma sa lamak için 21 Tempus 2005 son senelik Raporuna göre,bu program için ayrılan 57 milyon Euro üzerinden 16 sı Meda ülkelerine yöneliktir ki bu da fon toplamlarının % 28,2’sini te kil etmektedir. Bakınız SEC (2006). 22 COM (2004) 157 final, Report from the Commission to the Council, on the Interim evaluation of the third phase of the Tempus Programme. 25 temel e itime verilen öncelik göz önüne alındı ında, bunların daha fazla desteklenmesi uygun olacaktır. III. SOSYAL BÜTÜNLE ME ÜZER NDE ETK S OLAN ETKENLER 72) Avrupa-Akdeniz bölgesinde sosyal kohezyonun tanıtımı, yoksullu a ve e itsizli e kar ı gerçek ve etkili bir mücadeleyi gerektirmektedir. Bu da, herkese temel haklara ve istihdama eri im için gerçek imkânlar sunmak ve böylece toplum bünyesinde aktif bir katılım elde etmek ve ekonomik kalkınmadan faydalanabilmek amacıyla, demokrasinin bütünlü ünü parçalamadan daha e itlikçi ve dayanı macı toplumları desteklemeyi gerektirmektedir. Bölgedeki ortaklı ın ba arı elde etmesi, her ülkenin kendine özel gerçeklerine entegre ve adapte edilmi stratejilerin uygulanması ile ekonomik kalkınma ve istihdam, e itlik ve dayanı mayı eksiksiz bir ekilde birle tirmekten geçmektedir. 73) Bu ba lamda, bölgede hala var olan yoksulluk ve e itsizli i azaltmak ve geli me için on yıllık Hedeflere uyulmasını desteklemek amacıyla23, Avrupa-Akdeniz ortaklı ının, sosyal bütünle me üzerinde etkisi olan unsurlar üzerinde odaklanması gerekmektedir. Bu unsurlar arasında, insan faktörü, göç akımlarından eksiksiz bir ekilde çıkar sa lamak ve bunların iyi idaresi, i pazarının iyile tirilmesi, mesleki hakların tanıtılması ve ortak görü me, sosyal diyalog ve sivil toplum geli imi üzerinde durmak sayılabilir. Yoksulluk ve e itsizlik 74) 80’li yılların ortasından bu yana, insan geli imi ile ilgili göstergelerin iyi yönde olmasına ra men güney kıyısı ülkelerinin ço unda yoksullu u azaltmak için dü ük bir geli me kaydedilmi tir. Gerçekten de, PPM’lerin bütününde IDH’nin 1990’ 0,664’ten 2003’de 0,741’ geçerek ilerleme kaydetmi olsa da, yoksulluk oranındaki dü ü 80’li yılların sonunda yava lamı tır. Bu durum, 90 yıllar esnasında bölgede gözlemlenen kalkınma yava lamasından kaynaklanmaktadır. 75) IDH’nin geli mesi, PMM’lerin ya am kalitesinin yükselmesini sa layan özellikle kadınların e itimini desteklemeyi, çocuk ölümlerinin azaltılmasını ve do umdaki ya am umudunun artmasını amaçlayanlar olmak üzere, e itim ve sa lık ile ilgili 23 Eylül 2000’de, Birle mi Milletler üye ülkeleri, kendilerine, dünyada yoksullu u yok etmek için gösterilen çabaları arttırma yükümlülü ü veren on yıllık Deklarasyonu onaylamı lardır. 2015 senesine kadar ula ılması gereken ve takibi senelik olarak yapılacak olan bir hedefler bütünü (8 hedef ve 16 amaç) düzenlemi lerdir. (bakınız TabLO A.3- 1). 26 göstergelerin artmasına ba lıdır. Bununla birlikte, farklı topluluk grupları arasında önemli hala önemli tutarsızlıklar oldu undan, PMM’lerin ço unda zenginler ile fakirler arasındaki kırılmayı gösteren farklılıklar oldu undan, bu geli me e it olmamı tır. 76) Daha önce bahsedilen Gini katsayı ise, son on yıllık dönem içerisinde, PMM’lerin ço unda, 1985’den bu yana belirgin bir geli me göstermeden 35 ile 40 arasında duraklamı tır. PMM’lerin bütünü için, bu gösterge, AB-25 ülkesi ortalamasının yedi puan üzerindedir. 77) Bu ba lamda, 2015 senesine kadarki geli me için on senenin Hedeflerinin senelik takibi, daha önce belirtilen bazı de i kenlikler tarafından kaydedilen geli melere ra men, tüm halkın ya am kalitesinin artmaya devam etmesi için bölge ülkelerinin e itim, ans e itli i, sa lık ve yeni teknolojiler konusunda hala fazladan gayret göstermeleri gerekti ini ortaya koymaktadır. (TabLO A.3- 1 y 78) Tablo A.3- 2). 79) Avrupa –Akdeniz bölgesinde, geli me için on yıllık Hedefler dahilinde, ülkeler arasında ve içinde var olan yoksulluk ve e itsizli in ortadan kaldırılması için, Akdeniz’in iki kıyısı arasında istikrarlı ve sürekli bir i birli inin daha güçlü bir ekilde te vik edilmesi gerekmektedir. Bölgenin entegrasyon sürecinin dı ında kalan veya en faydalanamayan sektör ve ki ilerin faydalanmasını sa layan sosyal a lar ve halkaları geli tirmek ve güçlendirmek için bir yeniden yayılma ve koruma kurumsal mekanizmasının olu turulması gerekmektedir. Bu ba lamda, PIB içinde tarım sektörünün a ırlı ı ve kırsal kesimde ya ayan halkın Avrupa birli ine oranla yüksek yüzdesi göz önünde bulundurarak özellikle PPM’lerde ekonomik ve sosyal geli meyi desteklemek ve sosyal kohezyonun iyile mesini sa lamak amacıyla kırsal kesimlerin geli mesini sa lamak gerekmektedir. Demografik etkenler ve toplumun geli imi 80) Daha önce de belirtti imiz gibi, PPM’lerde gözlemlenen ekonomik kalkınma, toplumun ço unlu unun ya am seviyesini iyile tirmek için yetersiz kalmı tır. Bu durum özellikle toplumun yüksek artı hızından kaynaklanmaktadır. Gerçekten de, 2000-2005 dönemi içerisinde, Akdeniz’in tüm güney kıyısı ülkelerinde nüfus çok hızlı artmı tır. Oranlar % 1,0 ile 2,0 arasında de i mektedir, oysaki bu geli me aynı dönem için Avrupa Birli i ülkelerinde % 0,5’den daha azdır (bu dönemde göçmenlerin hızlı artı ı sebebiyle spanya hariç). Bu hız belli bir oranda dü se de, önümüzdeki 25 sene için Birle mi Milletlerin nüfus tahmini PMM’lerde hala % 27 0,5 ile 1 arasındadır; oysaki Avrupa Birli i ülkelerinin ço unda azalma göstermektedirler (Tablo A.3- 3). Beklenen farklı büyüme ritmi, Avrupa Birli i ve PPM' lerin çalı ma ya ı nüfusu arasında özellikle önemlidir. Ku kusuz bu geli me, gerek e itim sistemi seviyesinde gerekse i piyasası üzerinde PPM’leri etkilemektedir. E er i piyasası gerekti i gibi entegre olmazsa bu büyüme kendini i sizli in artması olarak gösterecektir ki bunun sonucunda sosyal bütünle me üzerinde olumsuz etkiler olu acak, yoksulluk artacak ve göç akımlarını daha da ço altacaktır. 81) Hala seviyesi yüksek olan do urganlık oranındaki dü ü e ra men, PMM’lerde hala yüksek nüfuslar gözlemlenmektedir; bu da son yirmi sene içerisindeki ya ama umudunun artı ı ile açıklanmaktadır. PMM’lerin bütününde, bu gösterge, 20002005 dönemi için 70 ya civarlarında yer almaktadır ki buda 1980-1985 dönemi için kaydedilenden 10 ya fazladır. En belirgin artı lar Mısır’da, Fas’ta ve Cezayir’de gözlemlenmi tir. 82) AB-25 ülkesinin hızlı bir ritimle ya lanan toplumuna kar ı PMM’lerde daha genç bir nüfus ile, Akdeniz’in iki kıyısındaki nüfus olu umu belirgin bir ekilde farklıdır. Di er bir yandan, AB-25 ülkesinin nüfusunun ço unlu u yirmi be seneden beri kentle mi olsa da PPM’lerde hızlı bir kentle me sürecine tanık olunmaktadır. Kentsel nüfusun ortalama yüzdesi 1980’de % 55 iken 2005’de % 67’ye ula mı tır (Tablo A.3- 4). Göç akımları 83) Avrupa-Akdeniz bölgesi, göç hareketlerinin yo unlu u ve boyutu açısından önde gelen co rafi bölgeler arasında yer almaktadır. Kaynaklarını güney kıyısı üzerinde bulan göç akımları, bir yandan Avrupa Birli i ülkelerine di er yandan ise Golf ortaklık Konseyi üyesi ülkelere do ru önemli bir göç olu turmaktadırlar. Di er bir yandan, son seneler içerisinde, PPM’ler sadece Avrupa Birli ine do ru önemli bir göç akımı te kil eden ülkeler haline gelmemi aynı zamanda kayna ı ba ka ülkelerden olan göç hareketlerinin transit ülkeleri haline de gelmi lerdir. 84) 2004’de CES Valensiya Zirvesi esnasında belirtildi i gibi, Avrupa-Akdeniz bölgesindeki göçler do ru yönetildiklerinde, iki kıyı arasındaki ili kilerin ve alı veri lerin hızlanma ve zenginle me fırsatını do urmaktadırlar. ki bölge arasındaki göç akımlarının siyasi, ekonomik ve sosyal etkisi inkâr edilemez: alıcı ülkelerde, toplumun ya lanma etkilerini yava latır, i piyasasının bazı ihtiyaçlarını kapsarlar ve sosyal koruma sistemlerinin geleceklerini destekleyerek ekonomik kalkınmayı te vik ederler. Göçün kayna ı olan ülkeler için, binlerce ki inin hayat beklentilerinin iyile mesini ve ehirlerin ve bölgelerin geli mesini 28 destekleyebilecek fon transferi sayesinde çok sayıda ailenin mali destek görmesini sa larlar24. 85) Bu imkânların haricinde, iki kıyı arasındaki göç hareketleri önemli sorunlar da yaratmaktadırlar. Göçün kayna ı olan ülkeler için, gelecekteki kalkınmalarını aksatabilecek olası bir insan sermayesi kaybı ve yapısal bozulma riskine sebep olmaktadırlar. Alıcı ülkeler için ise ciddi bir uyum çabası gerektirerek sorun ya atmaları söz konusudur. 86) 2005’te, AB-25 ülkelerinde PPM’lerden gelen yakla ık 5 milyon yabancı bulunmakta idi. Bu rakam Birli in ulusal olmayanlarının % 20’sini te kil etmektedir25. Almanya ve Fransa toplamın neredeyse iki çeyre ini kabul etmektedir. Yabancıların toplamına oranla PPM’lerden gelen yabancı nüfusunun a ırlı ı çok e itsizdir (Avrupa Birli inde örne in Yunanistan için oran % 3,2 iken Fransa için % 42’dir) (Tablo A.3- 5). 87) Fon transferleri ile ilgili olarak, son seneler içerisinde, geli me yolundaki bütün ülkelerde, tutarları belirgin bir ekilde artı göstermi , do rudan yabancı yatırımlardan sonra ikinci sermaye giri kayna ı olmu lardır26. Fon transferlerinin, ekonomilerin daha bir sosyal kohezyona sahip olmalarını sa layabilecek önemli bir etken oldukları inkâr edilemez. Çünkü alıcı ailelerin ihtiyaçlarını kar ılamakta ve yoksullu u azalmaktadırlar. Para gönderileri öncelikle ihtiyaç sahibi ailelerin tüketim harcamalarını kar ılamayı ve bunların e itim ve sa lık imkânlarının iyile tirilmesini finanse etse de, aynı zamanda küçük firmaların kurulması için kredi olarak da kullanılabilmektedirler. PPM’lerin bütününde, kalkınmaya ayrılan resmi katkı 1999 ve 2004 seneleri arasında %2 oranında bir ritme artmı olsa da, göçmenlerin para gönderimler 1990’dan bu yana % 32 oranında artı gösterip 2004' te 18,498 milyar dolara yani aynı sene içerisinde kalkınmaya katkı için ayrılan fonların dört katına ula mı lardır. Fas, Mısır ve Lübnan 2004 senesinde göçmenlerinden en fazla miktarda parayı elde eden Akdeniz’in güney kıyısı ülkeleridir. (TABLO A.3-6). 88) Avrupa Birli inin göç politikası ile ilgili olarak, 2005 senesinde çabalar gerçekle tirilmi olsa da, bunlar hala yetersiz görünmektedir. Gerçekten de, ortak bir göç politikası ile ilgili bir anla maya varılması hala çok uzak bir ihtimaldir. 24 Bakınız 2004 senesinde Valensiya ekonomik ve sosyal Konseyler Zirvesi esnasında sunulan « Avrupa-Akdeniz bölgesi ülkeleri arasında göçmenlik ve i birli i » hakkındaki Belge CES/2005. 25 Bakınız Eurostat, Statistics in Focus,8/2006. 26 Dünya Bankasına göre 2005’te, göçmen para gönderimi 232 milyar doları a mı tır ; bunun 167 milyar doları geli me yolundaki ülkelere gönderilmi tir. Bu rakamlara, toplamının bu rakamın artı %50’si oldu u dü ünülen kaçak a larla gönderilen paranın da eklenmesi gerekmektedir. 29 Ayrıca PPM’lerle ilgili olarak, Avrupa Birli i öncelikle göç olayının ortak bir ekilde ele alınması gerekti ini dikkate almalıdır; bunun için de Akdeniz’in iki kıyısı arasında ortak bir hareket kadrosu ile bir kar ılıklı görü me alanının olu turulması gerekmektedir. Bu, göç alımlarının olumsuzluklarını koordine olarak ve etkili bir ekilde ele almanın tek yoludur. 89) Elde edilen geli meler arasında, Aralık 2005’te Avrupa Konseyi bünyesinde, Afrika ve Akdeniz (Fas, Cezayir ve Libya) ülkelerinden gelen göç akımlarının idaresi üzerine odaklanmı bir dizi tedbiri içeren göç hakkında global bir yakla ımın onaylanmı olmasının altı çizilmektedir. Ayrıca, yeni kurulan sınırlar idaresi Acentesi (FRONTEX)27 sayesinde Akdeniz’in iki kıyısı arasında pratik i birli inin iyile tirilmesi (2006 senesi içerisinde bu i birli inin zorla masına ra men), kaçak göçe kar ı mücadele etme, diyaloga önem vermek, bu göç gerçe inin göçlerin kaynaklandı ı ülkelerin geli meleri üzerinde pozitif bir etkisi olması için göçmenler tarafından fon transferlerini kolayla tıran öncelikler olu turmak istenmi tir. Di er bir yandan, Avrupa Komisyonu, Birli in bünyesinde göçmenlerin uyumu ile ilgili ortak bir programın geli tirilmesinde ilerleme kaydetmi tir.28. Fonlarının 2007-2013 finansal perspektiflere gitmesi gereken bir Avrupa Entegrasyon Fonunun kurulmasını da önermi tir29. 90) 10 ve 11 Temmuz 2006’da Rabat’ta gerçekle tirilen göç ve kalkınma hakkındaki Avrupa-Afrika bakanlık Konferansı, iki Akdeniz kıyısı arasında öle ilgili i birli inin geli tirilmesine yönelik yardımcı bir adımdır. (). ÇERÇEVE 1 GÖÇLER VE KALKINMA HAKKINDAK AVRUPA-AFR KA KONFERANSI ESNASINDA KABUL ED LEN EYLEM PLANI Göç ve kalkınma hakkındaki Rabat Avrupa-Afrika Konferansına katılan 57 ülkenin dı i leri bakanları, gelecek seneleri için, on farklı alanda toplanan 62 somut tedbiri içeren Eylem Planının uygulanmasına karar vermi lerdir: 1. Göç ve kalkınma • Göç olayının kalkınma için pozitif bir unsur oldu unu varsayan, ülkeler arasında en iyi ekonomik i birli i sayesinde kalkınma tanıtımı. • Ortak kalkınmayı kolayla tıran finansal araçların ortaya konulması. • Bilgi ve uzmanlıkların iletilmesinin tanıtımı ve yeterli yetkilerin Afrika ülkelerinin kalkınması için uygun 27 Avrupa sınırlar yönetimi acentesi (FRONTEX) Kasım 2004’te, üye Devletlerin ve üçüncü ülkelerin bünyesinde i birli i yapaca ı Birli in sınırların yönetimi ile ilgili entegre bir politikasını olu turmak amacıyla kurulmu tur. Merkezi Var ova’da bulunan Acente, faaliyetine Haziran 2005’de, 2005 için 6,28 milyon Euroluk ve 2006 için 9,95 milyon Euroluk bir bütçeyle ba lamı tır. 28 1 Eylül 2005 tarihli COM (2005) 389 final, Entegrasyon için ortak program. Üçüncü ülkelerden gelen yabancıların Avrupa Birli inde entegrasyonu ile ilgili kadro. 29 Komisyon tarafından önerilen entegrasyon için Avrupa Fonlarının yardımı, Avrupa sosyal fonlarını tamamlayacak ve referans olarak 2000-2006 dönemi boyunca göçmenlerin i piyasasına entegrasyonu konusunda yenilikçi hareketleri destekleyen ortak imtiyaz EQUAL’ı alacaklardır. 30 olmasını sa lamayı amaçlayan tedbirlerin kabul edilmesi. • Bilimsel ve teknik kurumlar arasında ortaklıkların geli mesi. • birli inin e itim konusunda güçlendirilmesi. 2. Yasal göç • Yasal göçün idaresi konusunda i birli i programlarının düzenlenmesi. • Çalı anların ve ki ilerin dola ımını kolayla tıran tedbirlerin kabul edilmesi. 3. Gayri resmi göç • Gayri resmi göçe kar ı mücadelede i birli i. • Transit ve çıkı ülkelerinin ulusal sınırlarında kontrol kapasitesinin güçlendirilmesi. 4. Polisle ilgili ve hukuki i lemsel i birli i ve kurbanlara yardım 5. Finansman • Uygun finansal mekanizmaların uygulanması 6. Kurumsal kadro ve takip Kaynak: http://www.maec.goc.ma 91) Son olarak, 14 ve 15 Aralık 2006’da gerçekle tirilen Avrupa Konseyi, göç olayı ile ilgili olarak, Birli in dı politikasına entegre olmaları gereken üçüncü ülkelerle gerçek bir i birli i ve önemli çabalar gerektiren dayanı ma, kar ılıklı güven ve sorumluluk temelinde global bir yakla ımı onaylamak amacıyla 2007 senesi için bir dizi eylemler ilan etmi tir30. Bu eylemler unlardır: a) üçüncü kaynak ülkeleri ve transit ülkeler ile uluslararası diyalogu ve i birli ini bütünle tirmek ve derinle tirmek; b) üye Devletler arasında kaçak göçe kar ı mücadelede i birli ini güçlendirmek; c) sınırların entegre bir ekilde yönetilmesi temelinde Avrupa Birli inin dı sınır yönetimini iyile tirmek; d) üye Devletlere imdiki ve gelecekteki i çilik ihtiyaçlarını kaplamak ve gayri resmi ekonomiye kar ı mücadele etme konularında yardım etmek amacıyla düzgün göç politikaları olu turmak; e) entegrasyonu ve kültürler arası diyalogu te vik etmek ve üye Devletler düzeyinde her türlü ayrımcılı a kar ı mücadele etmek; f) 2010 sonundan önce, 2007’de birinci evresinin ön hazırlı ından ba layarak, Avrupa ortak sı ınma sistemini gerçekle tirmek; g) göç için global bir politika uygulamak amacıyla yeterli kaynakları kullanmak. piyasası 92) Avrupa Birli inde, son be senenin ekonomik kalkınması daha önce belirtildi i gibi kendini, 2001-2006 dönemi için AB-25 ülkesinin bütününde ortalama yıllık büyüme % 0,8 oranı ile istihdamda yava bir artı olarak göstermi tir. Her eye ra men, son senelerde gözlemlenen hızlanma, be milyondan fazla istihdam yaratılmasını sa lamı tır; öyle ki, AB-25 ülkesinin özellikle kadın çalı an kesim oranının artı ı (% 53,6’dan % 57,3’e) ile destek gören çalı an kesim oranı 2000’de % 62,4’ten 2005’te % 63,8’e ve 2006’da % 64,7’ye yükselmi tir. sizlik oranı 2004’te en yüksek seviyeye ula tıktan sonra 2006’da dü ü göstererek % 7,9’a gerilemi tir. 30 Avrupa Konseyi ; « Ba kanlık Sonuçları », 14-15 Aralık 2006 31 93) PPM’lerde ise, bahsetti imiz özellikle çalı ma ya ındaki insanların nüfusunun hızlı bir ritimle artı ı sonucunda, etkin nüfusun büyümesini kar ılayamayacak bir istihdam artı ı olmu tur. Son on senelik süre içerisinde, tüm PPM’lerde % 3’ten fazla artı göstermi tir. PPM’lerin bütününde mevcut istihdam istatistikleri e it olmasa ve kar ıla tırması zor olsa da, OIT’nin Laborsta verilerine göre, 2000 ve 2003/2004 arasında, istihdam Tunus’ta ortalama % 3,8 oranında ve Fas’ta % 3 oranında artmı tır. Mısır ve srail’de % 1,7 ve 2 arasında duraklamı ve Türkiye için sadece % 0,3 oranında artı göstermi tir. Bu istihdam yaratma hızı yetersizdir ve Avrupa Komisyonunun tahminlerine göre PPM’lerin halklarına en iyi ya am ko ullarını sunabilmek için 5 milyon i imkânı yaratmaları gerekmektedir31. Ayrıca, yaratılan istihdamın kaliteli olması da gerekmektedir böylece üstün bir kalkınma ve çalı anların daha fazla üretim sürecine katılmalarını kolayla tırarak potansiyellerinin te vik edilmesi sa lanacaktır. 94) Bu durumda, srail ve Türkiye haricinde i sizlik oranları % 10’un üzerinde yer almaktadır. sizlik özellikle gençlerde ve kentsel kesimde yüksek e itim seviyesi olanlarda görülmektedir. Gerçekten de, son senelerde 25 ya altının i sizlik oranı fazla geli medi inden gençlerin durumu kaygı vericidir. Genel olarak, yeti kinlerin i sizlik oranının iki katını te kil etmektedir (son senelerde % 17' ye ula arak yani genel i sizlik oranının altı puan altında bulunarak hafif bir geli me gösteren Fas’ta hariç). sizlik durumu aynı zamanda kadınları erkeklerden daha fazla etkilemektedir; onların i sizlik oranı erkeklerinkinden fazladır ve hatta Mısır ve Suriye’de oldu u gibi erkeklerinkinin üç katına ula maktadır. (Tablo A.3- 7). 95) Etkin nüfusun artı ı, özellikle genç kadınlarda etkin kadın nüfusunun artı ından kaynaklanmaktadır. Son on senelik süre içerisinde, kadınların i hayatına katılımlarında belirgin bir artı görülse de, benzer bir geli me seviyesindeki di er ülkelerde kaydedilen en dü ük seviyelerde kalmaktadır. srail hariç, PPM’lerde kadıların i hayatına katılım oranı Mısır’da % 21,6 ve Suriye’de % 39,3 seviyeleri arasındadır, bu rakam erkek katılım oranının yarısından daha azdır. Genel olarak, kadınlardaki e itim seviyesinin yükselmesi ve son senelerde kaydedilen do urganlıktaki dü ü göz önüne alındı ında PPM’lerdeki kadın katılım oranı beklenenden dü üktür. Bu da kendini ekonomik ve sosyal etkenlerin32 mevcut olan 31 COM (2005) 139 final, 12 Nisan 2005, Avrupa-Akdeniz ortaklı ının onuncu ya günü:gelecek be senenin imkanlarının özetlenmesi için çalı ma programı. 32 piyasasına kadınların dü ük katılımı sonucunda ya lılık döneminde emeklilik maa ına eri en sayısı azalmakta ve bu da yoksulluk durumlarına dü me riskini do urmaktadır. 32 bile imi olarak göstermektedir ki bu da kadının i piyasasına girmesi ve burada kalıcı olabilmesini engellemektedir33. 96) Di er bir yandan, zayıf katılım olması bazen resmi kayıtlarda dikkate alınmayan gayri resmi piyasaya katılımı gizlemektedir. « Görünmez » çalı maların dı ında, erkeklere göre kadınlar daha çok vasıfsız ve iyi ücret ödenmeyen i leri yapmaktadır ki bu bazen e itim seviyelerinden ve bazen de ayrımcılıkla ilgili sebeplerden kaynaklanmaktadır. Bunun için, sadece kadınların daha iyi bir e itim almasını sa lamak de il aynı zamanda ayrımcılı ı yasaklayan ve ans e itli ini güçlendiren yasa ve yönetmeliklerin geli tirilmesi de gerekmektedir. 97) Gayri resmi ekonomi tarafından ne kadar istihdam sa landı ı bilinmese de bazı tahminlere göre PPM’lerin toplam istihdamının % 20' si civarlarında oldu u 34 dü ünülmektedir . Her ne olursa olsun, gayri resmi ekonomi dahilindeki çalı anlar ve firmalar genellikle tanınmamakta, düzenlenmemekte ve yasalar tarafından korunmamaktadırlar. Dolayısıyla, OIT’nin ko ullarına göre, yasa dı ı istihdamların daha iyi i lenerek herkes için uygun çalı ma ansını sa layabilmesi amacıyla bu tip i imkânlarının açı a çıkarılmasını sa layacak yasal ve kurumsal kadro olu turulması her zaman gereklidir.35 98) Gayri resmi ekonomide çalı anların e itime devam etmek ve böylece üretim gücünü arttırmak ve daha iyi bir kalkınma sa lamak için gerekli olan insan sermayesinin geli tirilmesi konularında daha fazla zorlukları oldu unun unutulmaması gerekmektedir. Gayri resmi bir ekonominin varlı ı, çalı anlarının ma dur olabilece i resmi ekonomiye göre haksız rekabet durumlarını ortaya çıkarmaktadır. 99) Ayrıca, istihdam üzerindeki olumsuz etkileri sebebiyle gayri resmi ekonomiye ba lı pratiklerin aynı zamanda çalınma veya sahtecilikler ile mülkiyet hakkı üzerinde de etkisi bulunmaktadır; bu durum da firmalar için ciddi gelir kayıpları do ar ve yenilik ve yaratıcılık sekteye u rar. Üstelik Amman zirvesi esnasında belirtildi i gibi, genellikle kalitesi dü ük ve ender olarak kontrol edilen sahte ürünlerin üretimi ve da ıtımı tüketicileri tehlike altına sokabilir. 33 Dünya Bankası,“Sustaining gains in poverty reduction and human development in the Middle East and North Africa”, (2006).. 34 Euromed sendika forumu, « Akdeniz Güney ve Do u ortak ülkelerinde sosyal diyalog ve isti are », 2004. 35 OIT, “Informal economy, undeclared work and labour administration”, Paper nº 9, Haziran 2005. 33 Çalı ma hakkı ve toplu görü me 100)Ki iler için mesleki hayatının temel kalitesinin önemi dikkate alındı ında, AvrupaAkdeniz ortaklı ı, çalı ma konusundaki temel yasa ve hakların evrensel olarak çok dikkatle uygulayarak ve temel insan de erlerine uymak ve bu de erleri korumak için çalı an ve i verenler organizasyonları ve hükümetler tarafından alınan yükümlülüklerin ardından temel çalı ma hak ve ilkeleri ile ilgili Deklarasyon ve OIT Konvansiyonu36 gibi dokunulmazlı ı olan sosyal ve mesleki haklar belirleyerek ilerlemeye devam etmek gerekti inin altını çizmektedir. 101)Avrupa-Akdeniz bölgesinin bütününde, son seneler içerisinde, OIT’nin ba lıca sözle melerini kabul etmek konusunda geli meler kaydedilmi tir. Buna ra men, dernek ve toplu görü me özgürlü üne ba lı alanlarda bu sözle melerin kabul edilme sayısın dü ük oldu u gözlemlenmi tir. (Tablo A.3- 8). Gerçekten de, zorunlu çalı ma (29 ve 105 konvansiyonlar) veya i ve meslek düzeyinde ayrımcılı ın kaldırılması (100 ve 111 konvansiyonlar) ile ilgili konvansiyonların bütün Avrupa-Akdeniz bölgesi ülkeleri tarafından kabul edilmesine ra men, aynı durum sendika özgürlü ü (87, 98, 135 ve 144 konvansiyonlar) hakkındaki konvansiyonlar için geçerli de ildir. Çocukların çalı tırılmasının kaldırılması ile ilgili konvansiyonlarla ilgili olarak asgari çalı ma ya ı hakkındaki konvansiyon 138 tüm PPM’ler tarafından kabul edilmi tir ve hepsi – srail hariç – çocukların en kötü çalı tırılma ekilleri hakkındaki konvansiyon 182’yi kabul etmi lerdir. 102)Farklı konvansiyonların kabul edilmesinin haricinde, bunların ulusal yönetmeli e geçirilmesi ve etkin bir ekilde uygulanması da göz önünde bulundurulmalıdır. Farklı konvansiyon ve tavsiyelerin uygulanmasını denetleyen OIT bilirki i Komisyonuna göre,37 Avrupa-Akdeniz bölgesinde 2005 senesinde önemli geli meler kaydedilmi tir. Tatminkâr ve faydalı tedbirler arasında,38 sayabileceklerimiz Cezayir hükümetleri tarafından konvansiyonlar 100 ve 111 ile ilgili yürütülenler, konvansiyon 111 ile ilgili Mısır tarafından yürütülen, konvansiyon 105 için Ürdün tarafından yürütülenler, konvansiyonlar 111 ve 115 için Lübnan tarafından yürütülenler, konvansiyonlar 138 ve 182 için Fas tarafından yürütülenler ve konvansiyonlar 100, 111, 138 ve 182 ile ilgili Türkiye tarafından 36 1998’de onaylanan Deklarasyon, dört temel alanı hedeflemektedir : dernekle me özgürlü ü, sendika özgürlü ü ve toplu görü me hakkı; zorlu veya zorunlu çalı manın kaldırılması; çocukların çalı tırılmasının kaldırılması ve i veya mesleki düzeyde ayrımcılı ın kaldırılması. 37 OIT, “Konvansiyonların ve tavsiyelerin uygulanmasında bilirki i Komisyonu genel Raporu ” (2006). 38 Bilirki i Komisyonu tarafından tespit edilen geli me örnekleri arasında, tatminkar olan ve bir fayda sa layan durumların birbirinden ayrılması gerekmektedir. Bunlar gelecekte geli melere umulmasını sa layan yeterince ilerlemi tedbirler içermektedir (örnek: teklif edilen yasama projeleri, hükümet ve sosyal ortaklar danı ması, yeni politikalar, vs...). 34 yürütülenlerdir. Son on yıllık dönem içerisinde, Komisyon tarafından PPM’ler ilgili yapılan çok sayıda gözlemler konvansiyon 87 (sendika özgürlü ü ve sendika hakkının korunması), konvansiyon 98 (organizasyon ve toplu görü me hakkı) ve konvansiyon 105 (zorlu çalı tırmanın kaldırılması) ile ilgilidirler. 103)Öte yandan, sendika veya i veren kurulu larının hükümetleri hakkında sendika özgürlüklerini zedelemeleri konusunda – ilgili ülke konu ile ilgili konvansiyonları kabul etmi olsun veya olmasın- ikâyetlerini incelemekle görevli OIT Sendika Özgürlü ü Komitesi, PPM’lerden ve ço unlukla Fas ve Türkiye' den gelen çe itli ikâyetler almı tır. 104)Çalı anların temsil edilmesi ile ilgili olarak, PPM’ler, genelde politik yetkilere oranla sendika kurulu larının i lemesi düzeyinde güçlü bir ba lantı ile birlikte, Tunus’un ve Ürdün’ün sıkı tekli sendikacılı ından Fas ve Cezayir’in çoklu sendikacılı ına kadar giden bir kutupla ma göstermektedirler. Öte yandan, sendika ve i verenler organizasyonları, politik makamların takdir yetkilerine önemli manevra alanları sa layan açık ve iyi tanımlanmı yasal yönetmelik eksikli i göstermektedirler. Ayrıca, sendikala ma oranları hakkında güvenilir verilerin eksikli i, açık bir durum de erlendirilmesi yapılmasını engellemektedir, bununla birlikte, a a ıdaki etkenler sebebiyle, PPM’lerdeki sendika katılımlarının çok yüksek olmadı ı dü ünülmektedir: Devlet’in bazı görevlilerinin sendikala maya getirdikleri kısıtlamalar; istihdamdaki istikrarı tehdit eden ve sendika ile ilgili yükümlülüklerinden caydıran mesleki ili kilerin güvenilmez olu u; sendika kurulu larının inandırıcılı ının zayıf olu u ve son olarak önemli bir gayri resmi sektörün varlı ı. 105) Toplu görü me ile ilgili olarak, Akdeniz’in güney kıyısındaki bazı ülkeler bu konuda anla malar yapsa da, di erlerinin genellikle konu ile ilgili bir yönetmeli i bulunmamaktadır ve tarafların görü me zorunlulu u olmadı ı için her ey büyük ölçüde sosyal i birlikçiler arasındaki güçlü ili kilere ba lıdır. Öte yandan, bazı ülkelerde görü meler, bunlar üzerinde gerçek bir kontrol uygulayan kamu yetkileri ile güçlü bir merkeziyetle belirginle mektedirler. Bu da Avrupa-Akdeniz ortaklı ı dahilinde aynı zamanda, mesleki ili kileri sosyal diyalogun temel bir aracı olarak yeniden de erlendirilmesi için PPM’lerde toplu görü menin de olu turulması gerekti ini yansıtmaktadır. Sosyal diyalogun rolü 106) veren ve çalı anların organizasyonlarının OIT’nin yukarıda belirtilen konvansiyon ve tavsiyelerinin uygulanmasındaki önemli rolü göz önüne alındı ında, Avrupa-Akdeniz bölgesinde, sosyal diyalogu te vik edebilecek ve 35 sosyo-ekonomik de i ikliklere ayak uydurabilecek daha güçlü sendika ve i veren organizasyonlarının geli tirilmesinin desteklenmesinin art oldu u görülmektedir. 107)Gerçekten de, hükümetler, i verenler ve çalı anlar arasında her türlü görü me, danı ma veya sadece bilgi alı veri i olarak alınan sosyal diyalogun yadsınamaz bir de eri vardır çünkü ba lıca amacı, üretim gücü ve ekonomik kalkınma üzerinde olumlu etkisi ile iyi bir yönetimi ve sosyal barı ı sa layan sosyal diyalog yapılarının geli tirilmesi, meslek hayatının i birlikçilerinin anla malarını ve demokratik katılımlarını desteklemektir. Buna göre, sosyal diyalog sadece fırsat e itli ini ve – sosyal bütünle me düzeyinde müdahale eden unsurlar kadar - özgür, güvenli ve saygın çalı mayı desteklemiyor aynı zamanda istihdam yaratma ve ekonomik kalkınmada temel bir rol de oynamaktadır. 108)Bununla birlikte, sosyal diyalog tüm PPM' lerde aynı hukuki kadroya sahip de ildir. Durumlar, Tunus’ta ve Fas’ta üç partililik ile ilgili özel metinlerin varlı ından, Ürdün ve Filistin’de tamamen olmamasına kadar de i iklik göstermektedirler. Üç partili yapılar bazen bulunmaktadır ancak ülkelere göre aralarından ço u etkin de ildirler veya sadece tesadüf, olarak i lemektedirler. Bu durumda, bölgenin sosyal i birlikçileri arasındaki, diyalog genellikle iki partilidir39. Bu ko ullarda, sosyal diyalogun oynaması gereken rolü gerçekle tirmesi daha zordur. Sivil toplumun geli mesi 109)Daha önce de belirtti imiz gibi, Avrupa-Akdeniz ortaklı ının veya i birli inin üçüncü dayanak ekseni, di erleri ile birlikte iki Akdeniz kıyısının sivil toplumları arasında alı veri leri güçlendiren sosyal, kültürel ve insani eksendir. Sivil toplum kavramı homojen olmasa ve ülkelere göre farklı gerçekleri belirlese de, sivil toplumu « Üyeleri demokratik bir süreç sayesinde genel bir çıkar sa layan ve kamu güçleri ile vatanda lar arasında arabulucu olarak hareket eden bütün kurulu ları bir araya toplayan ortak hareket ve ö renme alanı » olarak tanımlayan genel bir kanı bulunmaktadır.40 110)Avrupa-Akdeniz ortaklı ının bu on senesi içerisinde ve Avrupa Komisyonunun ve farklı üye Devletlerin Avrupa-Akdeniz ortaklı ının yapılanmasında sivil toplumun geni olarak katılması için çaba göstermi olsalar da, sivil toplum katılımı hala 39 Cezayir’de, sendikalar ve i verenler 2006’da ilk tedbiri çalı anların ücretlerinin revize edilmesi için faaliyet sektörü ba ına ortak görü melere ba lamak olan ulusal bir ekonomik ve sosyal Antla ma imzalamı lardır. 40 Bakınız CESE’bib bilgiler Belgesi, Eylül 2003, “Avrupa-Akdeniz ortaklı ında organize olan sivil toplumun ulusal ve bölgesel düzeylerde artan katılımı için ». 36 sınırlı düzeyde kalmaktadır. Öte yandan Malta Avrupa-Akdeniz ekonomik ve sosyal Zirvesinde (2003) tanımlanan sorunların devam etti ini de belirtmemiz gerekiyor. Bu sorunlar arasında, prosedürlerin karma ıklı ı ve effaflık eksikli i sebebiyle bilgi eksikli i ve toplumsal fonlara zayıf eri imin altını çizmekteyiz. Ayrıca, sivil toplum temsilcileri ve ulusal otoriteler arasındaki diyalogun açık ve temsili yapılarının yaratılması ve güçlendirilmesinin desteklenmesinin gereklili i özellikle alı veri lerin zayıf oldu u veya hiç olmadı ı yerlerde hala günceldir.41 111)Avrupa-Akdeniz ortaklı ı alanında sivil toplumun önceliklerinin pozitif görünümleri arasında, 2001’de Napoli’de gerçekle tirilen CES’ler ve benzer kurumların Avrupa-Akdeniz Zirvesinde harekete geçirilen TRESMED projesinin rolünün altının çizilmesi gerekmektedir. Olu umundan bu yana TRESMED projesi, demokratik toplumlarda danı ma kurumlarının rolünü ve sivil toplum temsilcileri arasındaki ba ların güçlendirilmesi ve bunların Barselona sürecine aktif katılımlarını güçlendirmeyi üstlenerek CES' ler ve Akdeniz’in iki kıyısının ekonomik ve sosyal ortakları arasında istikrarlı bölgesel bir ortaklı ı te vik etmi tir. 112)2004’te sivil Avrupa-Akdeniz Forumu42 tarafından sivil toplum ile kamu otoriteleri arasında sürekli bir danı ma mekanizması olarak kurulan Euromed Platformu, yeni kom uluk politikası dahilinde Avrupa-Akdeniz ortaklı ı ile ilgili kararlar seviyesinde daha iyi bir uyum ve daha büyük bir etki sa layaca ını umdu umuz sivil toplumun geli mesi sayesinde elde edilen en yeni çabaların ba ka bir örne idir. 113)Her ne olursa olsun, Avrupa-Akdeniz bölgesinin sosyal kohezyonunu ve rekabet gücünü arttırmak için, büyüyen bir sosyal sermaye ve iki kıyı arasındaki ortaklı ın bütün alanlarında sivil toplumun sürekli katılımı üzerinde ısrar etme gereklili i bulunmaktadır. Bu hedefe ancak eksiksiz bir demokrasi, insan hakları savunması ve ayrımcılı a kar ı mücadele ile ve tüm sivil toplumun geli mesi için gerekli istikrar ile ula ılabilir. 41 Bakınız Belge 9/2003, VIII Kasım 2003’de Malta’da gerçekle tirilen Avrupa-Akdeniz ekonomik ve sosyal Zirvesi. 42 Son toplantısı 2005’te Lüksemburg’da gerçekle tirilen Avrupa-Akdeniz sivil Forumu, sivil toplumun rolünün yeniden de erlendirilmesi, görü bildirme ve Avrupa-Akdeniz ortaklı ının farklı hareket alanlarına müdahale etmek için 1995' ten beri düzenli olarak faaliyet göstermektedir. 37 IV. AKDEN Z'N K KIYISI ARASINDA ENTEGRASYON VE B RL . Avrupa-Akdeniz bölgesinde, rekabet gücü ve sosyal bütünle me üzerinde etkisi olan ortaklık finans mekanizmaları 114)Barselona sürecinin i leyi inin son on senesinin bilânçosu, iki kıyı arasındaki Meda fonları gibi finansal ortaklık ana mekanizmasının ba arılarını ve yetersizliklerini açık bir ekilde ortaya çıkarmı tır. Gerçekten de, bu program sayesinde, Avrupa Birli i ile Akdeniz ortakları arasında ekonomik ortaklı ın geli mesi yadsınamaz kapalılıklar göstermektedir. Oysa ki 1995-2001 dönemi süresinde i birli i önemli idi, tüm potansiyelinin kullanılmadı ı ve fonların idaresinde önemli bo luklar oldu u konusunda görü birli ine varılmı tır. Gerçekten, 2003’de yedi ülkede (Cezayir, Mısır, Ürdün, Lübnan, Fas, Suriye ve Tunus) gerçekle tirilen de erlendirmenin de i aret etti i gibi43, Avrupa Birli inin ekonomik i birli i öncelikler ve aciliyetler üzerine yeterince odaklanmamı tır.44 115)Ayrıca, Akdeniz bölgesinde Avrupa yatırımlar Bankasının (BEI) kredi i lemlerinin kalitesini ve etkisini artırmayı amaçlayan bir araç olarak 2002' de kurulan ve 2004' de güçlendirilen teknik yardıma destek Fonu (Femip),45 u anda AvrupaAkdeniz ortaklı ının temel finansal dire idir. Oysa, finansal i birli i mekanizmalarının önümüzdeki seneler içerisinde, 1 Ocak 2007 tarihinden bu yana MEDA fonlarının yerini alan yeni Avrupa kom uluk politikası ile i birli i halinde, Avrupa-Akdeniz bölgesinin rekabet gücü ve sosyal kohezyonu üzerinde müdahale gücü olması öngörülmü tür. 116)Femip, kurulu undan 2005 senesinin sonuna kadar, 7,2 milyar Euro’ya kadar operasyonları finanse etmi tir. 2005 senesi süresince, % 42’si Türkiye’ye ve ardından Mısır ve Suriye’ye (%14,1 ve % 13,7) olmak üzere 23 operasyon için toplam 2,194 milyar Euro tahsis edilmi tir. Faaliyet sektörlerine göre, kredilerin yarısından ço u enerji ve ta ımacılık sektörlerine yöneltilerek altyapıların geli tirilmesine öncelik verilmi tir (Tablo A.4- 1). Öncelik her zaman 2005’te % 43 http://europa.eu.int/comm/europeaid üzerinde rapora bakınız : Evaluation of Economic Cooperation between the European Commission and Mediterranean countries, Final Report, novembre 2003. 44 Amman, 2005 raporuna bakınız. 45 Femip, altyapı, insan kaynakları yatırımları ve çevre korunmasını amaçlayan projelerin finanse edilmesi için olu turulmu bir araçtır. Bu da, krediler, sermaye yatırımları veya teknik yardım i lemlerine katkıda bulunarak gerçekle tirilmi tir. Bu ekilde bölgesel entegrasyonlar te vik edilmi ve PPM' lerin ekonomilerini modernle tirerek, 2010 yılına kadar serbest pazar bölgesine girmi olmaları sa lanacaktır. 38 35’, özellikle PME/PMI’ler düzeyinde üretimsel yatırımların geli tirilmesi amacıyla yerel banka tarafından getirilen fonların % 51’ini yo unla tıran özel sektöre verilmi tir. Teknik yardıma katkı da, 25 milyon Euro de erindeki 33 operasyonun finanse esilmesi ile 2005’te yükseli göstermi tir. 117)Femip’in gelece i ile ilgili olarak, 26 Haziran 2006’da Tunus’ta gerçekle tirilen toplantısı esnasında bakanlık komitesi, tamamlayıcı bir ekilde hareket edebilmeleri için bu Fonun topluluklara yönelik müdahalelere ba lanmasının gereklili ini ortaya koymu tur. Ekonomik durumu geli tirmek ve do rudan yabancı yatırımları kolayla tırmaya yönelik tavsiyeler arasında en önemlileri unlardır: a) yerel seviyede giri im ruhunu ve do rudan yabancı yatırımları frenleyen idari yükümlülüklerin azaltılmasına yönelik reformların daha iyi tanımlanması, ve b) Teknik yardım katkılarının geli tirilmesi sayesinde sivil toplumun daha fazla ve daha adapte edilmi bir ekilde sa lamayı unutmadan, mesleki derneklerle ve ticaret odaları ile i birli i halinde firmalara yönelik hizmet tekliflerini te vik etmek. AB-25 ülkesinin kom uluk politikası 118)2004’de Avrupa Birli inin geni lemesi ardından yeni bir kom uluk politikasının olu turulması, beraberinde 1995’de Barselona sürecinin ba latılmasından bu yana ba arısızlı a u rayan konuları güçlendirerek Avrupa-Akdeniz ili kilerinin yeniden tanımlanmasını getirmi tir. Bununla birlikte, ikili ili kilerin te vik edilmesinin çok yanlı boyutun aleyhine olu turabilece i riskten kaçınmak için kom uluk politikasının Barselona sürecini tamamlaması gerekti inin altını çizelim. Bu ba lamda, çok sayıda alanda reform hedeflerinin tanımlanması sayesinde Avrupa Birli i ve her üye ülkenin herkes için bir istikrar, güvenlik ve refah bölgesi yaratılmasını sa layacak daha yo un bir politik ili ki ve ekonomik entegrasyon sunmak için kom uluk politikasının bugüne kadar var olan ili kilerin üzerinde oldu unun not edilmesi gerekmektedir. 119)Böylece kom uluk politikası, AB-25 ülkesi ile PPM’ler arasındaki ili kilerin yeni referans çerçevesi haline gelmektedir. Bu durum Birli e girmek için aday olan Türkiye için hariçtir ve bunların ulusal eylem planları olu turulması sayesinde programları ve politikaları ile AB-25 ülkesinin iç pazarında daha aktif katılımını sa laması umulmaktadır. Bu eylem planları, ortaklık Anla malarının üzerindedir, çünkü ortaklı ın u andaki anla malarında amaçlananlardan daha geni (ve umarız daha i lemsel) politik temel kurallar içermektedirler. 120)2005 ve 2006 seneleri içerisinde, Avrupa Birli i, bu kom uluk politikası dahilinde on iki eylem planının görü ülme ve kabul edilmesi konusunda geli me kaydetmi tir. Akdeniz bölgesinde, bazılarının onaylanması Mısır ve Lübnan 39 tarafından hala görü me a amasında olsa da yedi eylem planı amaçlanmaktadır (Filistin, Mısır, srail, Ürdün, Lübnan, Fas ve Tunus)46 (TABLO A.4- 2). Bu planlar, üç ile be sene arasında de i en sürelerde farklı alanlarda detaylı reform hedefleri içermektedirler: yoksullu a kar ı mücadele etmek ve yasal ve giri imsel boyutları geli tirmek için makro ekonomik reformlar, ticari serbestle tirme, ta ımacılık, enerji, bilgisayar teknolojileri ve Ara tırma & Geli tirme ve çevre koruma konularında i birli i, organize suçlara kar ı mücadeleyi de içeren özgürlük, güvenlik ve adalet konusunda i birli i ve göç sorunları ile ilgili i birli i ve ayrıca hukuki sistemlerin reformu ve modernle tirilmesi ve e itim reformlarının te vik edilmesi ile insan sermayesinin geli tirilmesi. 121)Aralık 2006’da, bütünle tirilmesini ve gelecekteki geli mesini sa layacak olan yeni tekliflerin hazırlanması amacıyla Komisyon kom uluk politikasının47 ilk de erlendirmesini gerçekle tirdi. Kom uluk politikası bugün iyi sonuçlar vermektedir. Pozitif noktalar arasında, birlik ve ortakları ile ilgili unsurların tek bir kadroda entegrasyonu, politik düzeyde görü ülen bir çalı ma programının üstlenilmesi, planların uygulanmasını kolayla tıran somutla tırılması ve detayı ve topluluk ile ilgili kaynaklardan daha iyi faydalanma tespit edilmi tir. Aralarında yoksulluk ve i sizli in sürmesi, tutarsız ekonomik sonuçlar, bölgede var olan politik bozulma ve anla mazlıklar bulunan önemli eksiklikler halen bulunmaktadır. 122)Komisyona göre, Avrupa Birli inin kom uluk politikasını güçlendirmek ve bütünle tirmek amacıyla geli tirilmesine daha fazla katkıda bulunması gerekmektedir. Bu yüzden çabalarının, kendileri için en iyi ekonomik faydayı sa layacak alanlara eri imi serbest bırakarak üye ülkelere daha iyi bir ticari ve ekonomik entegrasyon sa lama yönünde olması gerekmektedir. Kom uluk politikasına, vatanda ların alı veri ve gidi geli lerini kolayla tıran ve Avrupa Birli inin mevcut bölgesel ve çok yanlı mekanizmalardaki varlı ını arttırarak bu ülkelerdeki anla mazlıkları çözme konusunda daha aktif bir yükümlülük aldıran ki isel bir boyut kazandırmaları gerekmektedir. 123)Komisyon raporunda, kom uluk politikasında, çok yönlü bir ba lamda ele alınması gereken ve aynı faydaların ve kaygıların payla ıldı ı, enerji, ta ımacılık, çevre, bilgisayar toplumu, sınırların veya göçlerin idaresi gibi bugüne kadar dikkate alınmayan bazı alanların dikkate alınması gerekti i de savunulmaktadır. 46 SEC (2005) 1521, 22 Kasım 2005, Implementing and promoting the European Neighbourhood Policy. Daha fazla detay için aynı zamanda bakınız: Avrupa Komisyonu, “European Neigbourhood Policy : Economic review of ENP countries”, European Economy nº 25, Haziran 2006. 47 COM (2006) 726 final, 4 Aralık 2006, Komisyonun Avrupa kom uluk politikasının güçlendirilmesi ile ilgili Konsey ve Avrupa Parlementosu ile ileti imi. 40 124)PPM’lerin (Filistin, srail, Ürdün, Fas ve Tunus) eylem Planlarının de erlendirilmesi ile ilgili olarak, Komisyon, ekonomik ve politik reformların kabul edilmesi ile ilgili ço u tarafından elde edilen geli meleri tespit etmi tir (Çerçeve 2). Ayrıca, 2007’de, Mısır ve Lübnan’ın 2006 sonbaharında sonuçlandırılan eylem Planlarını kabul etmeleri ve 1 Eylül 2005’te Avrupa Birli i ile ortaklık anla masının onaylanmasından sonra Cezayir’deki durum hakkında bir rapor düzenlenmesi için Komisyon çalı malarına devam etmektedir. ÇERÇEVE 2 PPM’LER TARAFINDAN KABUL ED LEN EYLEM PLANLARINDA GEL MELER PPM Filistin Uygulanan eylem Planlarının de erlendirilmesi Orta Do u ile çatı ma ve neden oldu u siyasi durum sonucunda 2005 ve 2006 senelerinde, AB ile ili kiler düzeyinde geli me sınırlı kalmı tır. Sadece kamu finansları kontrolünde önemli bir geli me kaydedilmi tir. En acil olanı, insani ve refah ihtiyaçlarını kapsamak ve yeni hükümetin kurulması ve AB, Birle mi Milletler, ABD ve Rusya tarafından belirlenen ilkelerin kabul edilmesinden sonra, en kısa sürede Eylem Planını yeniden etkinle tirmektir. Eylem Planının uygulanması, siyasi diyalog, ticaret ve yatırım tanıtımı, adalet ve emniyet, srail bilim ve teknoloji veya yüksek ö renim gibi bazı alanlarda geli melere göstererek, AB ile ili kiler ve ortaklık çerçevesinin daha iyi tanımlanmasını sa lamı tır. Bununla birlikte, çok sayıda alanda i birli ini arttırmak için çözümler aranmaktadır. Kasım 2005’te, Eylem Planının içeri ine dayanan Ulusal Ajanda adında, uzun vadede bir Ürdün reformlar programının tanımlanması. Düzenin bozulması, kamusal finansların kontrolü veya insan haklarının korunması, tarım ve hizmet ürünleri alanında serbestle tirmelerle ticari i birli i gibi sorunların üzerine giderek, politik ve ekonomik reformların gerçekle tirilmesi gereklili i hakkında çok sayıda anla ma imzalanmı tır. Bununla birlikte, sonuçlar enderdir ve tavsiyeler anla maları daha somut geli melerle maddeselle tirmeye yöneliktir. AB ile ili kiler konusunda di er ülkelerden daha ileri bir düzeye ula mak amacıyla Fas Fas Eylem Planını gerçekten üstlenmi tir. Bunun sonucunda, bu ülke için, Planın kabul edilmesinden itibaren i birli i güçlenmi tir ve bu plana kar ı reform süreci ba lanmı tır. Politik, ekonomik ve sosyal alanlarda (görsel i itsel sektör, finansal sektör, insan hakları, ula ım, çevre, havacılık, balıkçılık, göç alanında i birli i, …) çok sayıda reformlar yapılmı ve anla malar elde edilmi tir. Ba lıca geli meler arasında, adaletin modernle mesi, yoksullu un azalması ve istihdamın yaratılması kaydedilmi tir. Eylem planı 2006’dan bu yana i lemseldir, dolayısıyla fazla eylem marjı olu mamı tır. Tunus Reform konusundaki öncelikler ekonomik ve ticari alanlarda anla malar yapmak için referans haline gelen Eylem Planına ba lıdır. Ta ımacılık, enerji ve bilimsel ara tırma gibi bazı sektörlerde ekonomik ve sosyal reformlar konusunda geli meler elde edilmi tir; insan hakları, demokrasi, ifade özgürlü ü veya hukuki sistemin modernle tirilmesi gibi politik sorunlarda daha az ölçüde geli me kaydedilmi tir. Kaynak: Filistin, Ürdün, srail, Fas ve Tunus’un Eylem Planlarındaki geli meler hakkındaki Raporlar baz alınarak kendi imkânlarımızla düzenlenmi tir. 125)2007-2013 finansal perspektifleri, kom uluk politikası ülkeleri için 12 milyar Euro’ya yakın bir bütçe öngörmektedir ki bu 2000-2006 perspektiflerinin öngördü ünden % 32 daha fazla bir rakamdır. 1 Ocak 2007’den itibaren, bu bütçe Avrupa kom uluk ve ortaklık Aracı (IEVP) tarafından yönetilecektir. IEVP’nin, önceki araçlardan (MEDA ve TACIS) daha esnek olması ve u andaki iki yanlı ve bölgesel ortaklı a eklenerek uluslar arası ortaklı ı desteklemesi arzu edilmektedir. 41 Ayrıca, Komisyon 2007-2013 dönemi için iki ek finansal araç öngörmü tür. Bir yandan, kom uluk politikası için, bu ülkelerde uluslararası finansal kurumların kredilerini desteklemek ve te vik etmek için kullanılacak 700 milyon Euro’luk bir yatırım fonunun yaratılması di er yandan, amacı eylem planlarında öngörülen reformları gerçekle tirmede geli me kaydeden ülkelere ek bir katkı sa lamak olan 300 milyon Euro’luk bir ödenek ile yeni bir yönetim mekanizması.48 Avrupa-Akdeniz ortaklı ına do ru yeni atılım 126)27 ve 28 Kasım 2005 tarihinde Barselona’da gerçekle tirilen Devlet ve hükümet ba kanları Avrupa-Akdeniz zirvesi, özellikle Barselona sürecinin ba ından bu yana geçen on senenin ba arıları ve eksikliklerinin de erlendirilmesi konularına odaklanmı ve a a ıdaki ba lıca sonuçların altını çizmi tir: a) 2005—2010 dönemi için, dört safha üzerine kurulan Akdeniz’in iki kıyısı arasında ortaklı ın yeniden ba latılmasını amaçlayan yeni bir eylem planı üzerinde uzla ma (Çerçeve 3): politik ortaklık ve güvenlik; reformlar ve kalıcı sosyo-ekonomik geli me; akademik ve sosyo-kültürel alı veri ler; göçler, sosyal uyum, güvenlik ve adalet. b) farklılıklara ra men Avrupa, Arap ve srail konumlarını birle tirmeyi beceren terörizme kar ı tavır yasasının kabul edilmesi. Terörizm kavramı burada tanımlanmı olmasa da, finansmanlara ve silahlara eri imin daha iyi kontrol edilmesi sayesinde ve insan hakları ve temel özgürlüklere yasal olarak uyma dahilinde mevcut olan olası ebekelerin da ıtılması sayesinde terörizme kar ı mücadele için çabalarını arttırmak amacıyla birlikte çalı mak için politik farklılıklarını a maya karar veren 35 ülke tarafından çok büyük bir adım atılmı tır. ÇERÇEVE 3 AVRUPA-AKDEN Z ORTAKLI INA DO RU YEN ATILIM: 2005-2010 TOPLULUK HAREKET PROGRAMI Kasım 2005’de Barselona’da gerçekle tirilen zirvede kabul edilen ve Avrupa-Akdeniz bölgesinde ortaklı ın geli tirilmesini amaçlayan eylem planı u ekilde finanse edilecektir: Meda fonlarının ödeneklerini arttırarak; 2007’den itibaren mevcut Tacis ve Mdeda programlarının yerini alacak olan yeni Avrupa kom uluk politikası Aracı (ENPI); üye Devletlerin iki yanlı katkıları; ödene i i leyi inin de erlendirilmesine göre artabilecek olan Avrupa yatırımlar Bankası Fonları (FEMIP).Planın ba lıca hedefleri unlardır: 1. Politik ve güvenlikle ilgili ortaklık • Elveri li bir politika kavramının geli tirilmesi sayesinde vatanda katılımını desteklemek ve yerel düzeyde vatanda ların kararların alınmasına katılımlarını arttırmak. 48 COM (2006) 726 final, 4 Aralık 2006, Komisyonun Avrupa kom uluk politikasının güçlendirilmesi ile ilgili Konsey ve Avrupa Parlementosu ile ileti imi. 42 • Kadınların karar alma süreçlerine katılımlarını arttırmak. • Dernekle me ve ifade özgürlüklerini sa lamak. • Sivil toplumun rolünü desteklemek. • ONU’nun sivil, politik ve sosyo-ekonomik haklar hakkındaki konvansiyonlarının uygulanması 2. Reformlar ve kalıcı sosyo-ekonomik kalkınma • Özellikle PME/PMI’lerin idari ve tüzel engellerini azaltarak giri imcilik kavramını geli tirmek. • Finans sektörünün serbestle tirmesi aracılı ı ile özel sektörün kredi eri imini kolayla tırmak. • Makro ekonomik istikrarı sa lamak, kamu finanslarının ve genelde kamu kurulu larının yönetimini iyile tirmek. • Özellikle en yoksun kalanlar için sosyal koruma sistemlerini te vik etmek. • Aktif kadın oranını ve özel sektördeki profesyonellerin oranını arttırmak. • Teknik ve mesleki e itimi ve teknolojik transferi destekleyerek i üretim gücünü geli tirmek. • Özellikle istihdam yaratılmasını sa layanlar olmak üzere do rudan yabancı yatırımları arttırmak. • Ortak çıkar alanlarında finansal katkı sayesinde bölgesel ortaklı ı desteklemek. 3. E itimsel ve sosyo kültürel alı veri ler • Bugünden itibaren 2010’a kadar okuma yazmaya bilmeyenlerin sayısını yarıya indirmek. • 2015’te bütün çocukların en azından ilkö retimi tamamlamalarını sa lamak. • Kadınların ve zorlukları olan ö rencilerin farklı akademik seviyeleri tamamlama oranlarını arttırmak. • Yüksek ö renimi ve e itim ve ara tırmada ortaklı ı geli tirmek. 4. Göçler, sosyal uyum, güvenlik ve adalet • Ki ilerin yasal hareketini, para gönderimlerini kolayla tırmak ve "akıllı beyinlerin" kaçı ını durdurmak. • Ki ilerin kaçak göç ve dola ımlarını azaltmak. • Vatanda lar için adalete eri imi sa lamak ve adli idareyi modernle tirmek. • Sınırlarla ilgili sorunlar da dahil hukuki ortaklı ı güçlendirmek. Kaynak: http://europa.eu.int/comm/external_relations/euromed/summit1105/five_years.pdf. Güney-Güney bölgesel ortaklı ı 127)Daha önce bölüm II ve III’te belirtildi i gibi, güney kıyısında demografik artı ı kapsayabilecek bir ekonomi kalkınma olu turmanın zorlu u, tespit edilen farklı ihtiyaçları kar ılayabilmek için ba latılan ekonomik reformların yava lı ı, ulusal ve yabancı yatırımın zayıflı ı ku kusuz PPM' lerde gerek uluslararası düzeyde gerekse bölgesel düzeyde rekabet gücü eksikli ini do urmu tur. Bu ba lamda, bölgede rekabet gücünün artmasını sa layacak alt-bölgesel entegrasyon ile paralel bir sürecin geli tirilmesi gereklili ini birkaç seneden beri tespit etmekteyiz. 128)Son on sene boyunca ve 1995’den bu yana Avrupa Birli i ile bu ülkeler arasındaki anla malar ve 2004’ten bu yana yeni kom uluk politikasının ve ilgili eylem planlarının harekete geçirilmesi dı ında, Mısır, Ürdün, Fas ve Tunus kendi aralarında iki yanlı farklı ticari anla malar gerçekle tirmi lerdir (Tablo A.4- 3). Bu anla malar, ticari anla maların üzerinde Güney-Güney ortaklı ının geli tirilmesine yönelik olumlu bir adım olan ve 2010’a kadar bir Avrupa-Akdeniz serbest bölgesinin kurulması için önemli bir geli me olan bir önceki Agadir Anla masını olu turmaktadır. (Çerçeve 4). Ayrıca, Ocak 2005’te, Arap Birli inin 17 ülkesinin, sanayi ürünlerinin gümrük tarifelerini kaldırma ve katılan Devletlerin ekonomilerini için bölgede tek bir Pazar olu turulması amacıyla tarım ürünleri alı veri inin serbestle tirilmesi konularında anla maya vardıklarını da belirtelim.49 49 2008’de bir Arap serbest bölgesinin olu turulması 1997’de Arap Birli i tarafından te vik edilmi tir. 2005’de bunu ilerleterek, u anda a a ıdaki ülkelerin katıldı ı büyük Arap serbest bölgesi olu turuldu: 43 ÇERÇEVE 4 AGADIR ANLA MASI ubat 2004’te, Mısır, Ürdün, Fas ve Tunus arasında imzalanan Agadir Anla ması, ekonomik faaliyeti, istihdam fırsatlarının yaratılmasını, üretimin arttırılmasını ve bu ülkelerde halkın ya am ko ullarının iyile tirilmesini destekleyerek ve bir tarafta anla mayı imzalayan ülkeler arasında bir serbest bölgenin olu turulması ve di er yandan bir men e kuralları ortak sisteminin olu turulması sayesinde bölgeye yatırımları çekmek için yeni imkânlar sunarak söz konusu dört ülkede 100 milyon ki iden fazla ve yakla ık toplam 150 milyar Euro PIB’lik bir entegre pazar yaratmayı amaçlamaktadır. Ortaklar arasında tercihli ili kilerin var olmasının gerektirdi i Avrupalı men elerin bir araya gelmesinin, ekonomik ortaklara önemli faydalar getirece i ve endüstri ikmal kaynaklarını geni letece i umulmaktadır.50 Anla manın bölgede ticari alı veri leri attıraca ını umdu umuz avantajları arasında unlar sayılabilir: a) anla mayı imzalayan ülkelerin sanayi tabanının benzerli i ve ihracatların çe itlili i; b) bu ülkeler arasında dü ük gümrük tarifesi farkları ve c) hracatları desteklemek için bu ülkelerde ba latılan reformların geli mesi. Anla ma politik ve finansal düzeylerde Avrupa Komisyonunun deste ine güvenmektedir. Gerçekten de, Avrupa Birli inin 2005 senesi süresince Akdeniz kom uları ile bölgesel ortaklı ı güçlendirmek ve hareketlerini geli tirmek için öngördü ü 57 milyon Euro üzerinden dört milyon Euro Meda programı sayesinde teknik yardım için anla mayı imzalayan ülkelere tahsis edilmi tir. Yürürlü e girmesi 2005 senesinin ba ı olarak öngörülmü olsa da, imzalayan ülkelerin onaylamalarının gecikmesi ve nihayet Nisan 2006’da gerçekle mesi, süreci ciddi ekilde uzatmı tır. 129)Bu anla mayı de erlendirmek için çok erken olsa da, sürecin a ır i lemesi ve umuldu u gibi bölgenin di er ülkelerinde hala entegre olmamı olması51, sürecin Güney-Güney ortaklı ının atılımında gerçek anlamda referans olabilmesi için hızlandırılması gerekti ini dü ündürmektedir. Bu ortaklı ın, entegre olan ülkeler arasındaki ekonomik kalkınma ve yatırımları kolayla tırmak ve uluslararası sahnede etkisini güçlendirerek politik istikrara ve ba arısızlıkların önlenmesine daha sa lam bir taban sa lamak için, bölgede son on sene boyunca di er ortaklık ve entegrasyon süreçlerinin hatalarından ve ba arıların ders çıkararak geli meleri güçlendirmesi gerekmektedir.52. Bununla birlikte, Akdeniz’in iki kıyısı arasında Güney-Güney ortaklı ının desteklenmesi bize iki Akdeniz kıyısı arasındaki ili kileri ve tüm düzeylerdeki çok yönlü ili kileri unutturmamalıdır. Avrupa-Akdeniz bölgesinde geli mede ortaklık dahilinde sosyal ortakların rolü 130)Barselona sürecinin ba ından itibaren, sosyal ortaklar Avrupa-Akdeniz ortaklı ının hızlandırılmasında özellikle ekonomik ve sosyal Konseylerin zirveleri sayesinde önemli bir rol oynamı lardır. Bu katılım aynı zamanda sosyal ortakların Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır, Arap Birle ik Emirlikleri, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Libya, Fas, Oman, Filistin, Katar, Sudan, Suriye, Tunus ve Yemen. 50 Bakınız COM (2005)/139 fin, opus. cit. 51 Lübnan, 2004’te bu anla maya katılma niyetini ilan etmi tir ama u an için bu alanda hiçbir belirgin geli me kaydedilmemi tir. 52 Burada 2008 için 1997’de Arap birli i tarafından desteklenen bir Arap serbest bölgesinin olu turulmasından söz ediyoruz; 1989 kurulan Arap Magrep Birli i veya Golg ortaklı ı Konseyi tarafından. 44 görü melerinden çıkan sonuç ve tavsiyelerle güçlenmi tir: Avrupa-Akdeniz i verenler zirveleri, Avrupa-Akdeniz sendika Forumu toplantı ve görü meleri ve sosyal ekonomi Avrupa-Akdeniz A ı (ESMED) hareketleri. Daha yakın zamanda ise, Barselona sürecinin onuncu yıldönümü dolayısıyla Kasım 2005' de sosyal ortaklar ve sivil toplum öncelikli çe itli görü meler düzenlenmi tir. 131) Valensiya' da 1995’te ba latılan Avrupa-Akdeniz i verenleri arasında uzun i birli i gelene i dahilinde ve Valensiya’da Kasım 2005’te gerçekle tirilen ve Marake , Atina ve stanbul’da gerçekle tirilen zirvelerle devam eden VI. Avrupa-Akdeniz i verenler zirvesinden bahsedelim. Bu zirve özellikle üç sorun üzerine odaklanmı tır: PPM’lerin ekonomik kalkınmasını ve istihdamını te vik etmek için tedbirlerin tasarlanması, 2010’a kadar Avrupa-Akdeniz serbest bölgesinin kurulması ve ortak yatırım tanıtımları ve teknolojik ve endüstriyel ortaklık baz alınarak gerçekle tirilen giri imcilik ile ilgili ortaklık. Zirve, ekonomik kalkınma, istihdam yaratılması ve iki kıyı arasındaki entegrasyon konularındaki sonuçlar yetersiz oldu undan daha güçlü bir politik arzu ile ortaklı a yeni bir katılım olu turmanın gereklili ini belirtmektedir. Zirvenin nihai Deklarasyonu, AvrupaAkdeniz hükümet ve Devlet ba kanları Barselona Zirvesine sunulmu tur (Çerçeve 5). 132) ÇERÇEVE 5 2005 AVRUPA-AKDEN Z VERENLER Z RVES N N BA LICA TAVS YELER Zirvenin nihai Deklarasyonu a a ıdaki tavsiyeleri bir araya toplamı tır: • Özel imtiyaz ve Pazar ekonomisi üzerine kurulu bir ekonomik modelin olu turulması için gerekli reformları geli tirmek ve yapısal reformları devam ettirerek ve finans sektörünü ve giri im havasını güçlendirerek makro ekonomik istikrarı iyile tirmek. • Banka sistemini ve finans piyasalarını geli tirmek ve risk sermaye operasyonlarını te vik etmek. • Akdeniz' in bu kıyısının do rudan yabancı Yatırımlarda (IDE) daha etkili olması için Güney-Güney ekonomik entegrasyonunu desteklemek. • Gümrükle ilgili olmayan engelleri kaldırmak amacıyla Akdeniz ortak ülkelerinin standart ve teknik ko ullarını Avrupa Birli ininkilerle bütünle tirmek. • 2010’da gerçek bir serbest Bölgeye eri ebilmek için hizmet ticaretlerini serbestle tirmek ve kurulu özgürlü ü görü melerini ba latmak. • Ekim 2005’de Avrupa Birli i Konseyi tarafından kabul edilen men e normlarının toplanması için Avrupa-Akdeniz sistemini yürürlü e sokmak. • AB ile ebekelerin birbirleri arasında ba lantılarını destekleyerek Avrupa-Akdeniz i verenleri ile sıkı bir i birli i ile altyapılar hakkında bölgesel eylem Planını gerçekle tirmek. • Ara tırma ve geli tirme, teknoloji transferi ve giri im organizasyonları tarafından daha önemli bir yükümlülük ile firmalar ve üniversiteler arasında ili kilerin artırılması gibi sektörlerde endüstriyel i birli ine yönelik kaynakları kullanmak. • BEI’nin, PME/PMI’lerin finansmana eri imlerini kolayla tırmak için özellikle esneklik ve yenilikçi ürünler üzerinde durarak bir Avrupa yatırımlar Bankasına yönelik Avrupa-Akdeniz yatırım ve 45 ortaklık Fonunu (FEMIP) güçlendirmek. • 2007-2013 finansal çerçevesinde Avrupa kom uluk ve ortaklık Aracı sayesinde Barselona sürecinin finansal deste ini esnekle tirmek ve daha etkili hale getirmek. 133)Ayrıca, 6 ve 7 Kasımda Barselona’da gerçekle tirilen Euromed sendika Dorumunun III. Birle imi, çok az ba arıya ra men Avrupa-Akdeniz ortaklı ının hala Akdeniz' in iki kıyısı arasındaki ortaklı ı desteklemek için uygun bölgesel bir kadro oldu unu tespit etmi tir. Buna ra men, demokratikle me ve insan haklarının tanıtılması dahilinde, bu ortaklı ın daha sıkı bir yükümlülükle yenilenmesi ve güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu Birle im, Akdeniz’in iki kıyısında istihdam kalitesini sa lanması ve PPM’lerin ve AB-25 ülkesinin kalkındırması gereken ba lıca konu olan tüm vatanda lar için temel sosyal hakların te vik edilmesi gereklili ini belirtmi tir. Bu sebeple, bu ülkelerin istihdam yaratması ve ekonomik ve sosyal haklarının geli tirilmesinin bölgenin vazgeçilmez hedefleri olarak belirlenmesi gerekmektedir. Bunu ba arabilmek çözüm arayı ları ve ortak stratejilerin kabul edilmesini gerektirmektedir. (Çerçeve 6). ÇERÇEVE 6 2005 AVRUPA-AKDEN Z SEND KA FORUMUNUN BA LICA TAVS YELER III. Birle imin nihai Deklarasyonu, ortaklı a yeni bir atılım getirmek için a a ıdaki tavsiyelerde bulunmu tur: • Farklı projelerin tamamlayıcı olmalarına dikkat ederek, politik önceliklerin çoklu una ba lı yanlı anlamaların engellenmesini sa layan tutarlı bir projenin desteklenmesi. • Yabancı yatırımları çekebilecek ve gerekli bilimsel, teknik ve kültürel i birliklerini geli tirebilecek daha geni bir pazarın temellerini atmak amacıyla özellikle Güney-Güney bölgesel ve alt bölgesel entegrasyonunu desteklemesi için Avrupa kom uluk politikası üzerinde durarak çok yanlı tarafı ve bölgesel entegrasyonları güçlendirmek. • Uluslararası çalı ma normlarına uyarak, daha fazla istikrar ve ya am düzeylerinin e itsizliklerinin azaltılmasını sa layan etkili bir kadronun olu turulması sayesinde ortak geli meyi desteklemek. • Güney kıyısında Avrupa yatırımlarının desteklenmesini kolayla tırmak ve özellikle geli me projelerinde yeniden yatırımı yapılarak dı borcu hafifletmek için finansal araçların (Avrupa yatırımlar Bankası, Meda, Femip) yeniden tanımlanması. Meda programının yerine geçecek olan yeni PEV finansal aracının (2007-2013) Akdeniz için gerekli finansman imkânlarını sa laması gerekmektedir. • stihdam yaratılmasının enine bir unsur olması ve öncelikli hedeflerden biri olması gerekti inden etkin bir istihdam politikası geli tirmek. • Göçmen haklarını geli tirmek, bunun için, göçmen haklarının e itli ini sa lamak ve men e ülkelerinde kalıcı geli me ve istihdam sa lanması için Kuzey’den Güney’e kabul eden ülkelerin mücadele edebilmesini sa layacak ortak ve global bir cevabın olu turulması. Bu da çalı an göçmenlerin ve ailelerinin haklarının Korunması için Birle mi Milletler Konvansiyonunun onaylanmasını gerektirmektedir. • nsan haklarını ve cinsiyet e itli ini savunmak; çünkü sosyal geli me, temel haklara saygı duyulması, bunların evrenselli i ve bölünmezli i olmadan (sivil ve siyasi özgürlükler, ekonomik, sosyal ve kültürel haklar) ve kadınlar ve erkekler arasında fırsat e itli i sa lanmadan sosyal geli me olamaz. 46 • Birle mi Milletler tarafından olu turulan medeniyetler ttifakı üzerindeki önceli e uyarak global ve sürekli barı ı savunmak. • Euromed Platformu sayesinde sivil toplum katılımını te vik etmek. 134)16 Kasım 2005’te Madrid’de Avrupa-Akdeniz sosyal ekonomi A ı tarafından düzenlenen görü me, sonuçlarını sosyal ekonomiyi, Avrupa-Akdeniz ortaklı ının, sosyal kohezyonu, katılımcı demokrasiyi, sürekli kalkınmayı, istihdam yaratılmasını, giri imcilik ruhunu desteklemeyi, yerel düzeyde zenginlik yaratmayı ve daha iyi bir yönetimi sa layan ekonomik ve sosyal bir aktörü olarak de erlendirmenin gereklili i üzerine odaklamı tır. (Çerçeve 7). ÇERÇEVE 7 2005 ESMED A I GÖRÜ MES N N BA LICA TAVS YELER • Avrupa-Akdeniz ortaklı ının, payla ımlı refah bir Avrupa-Akdeniz bölgesinin yaratılmasını sa layan ticari akımların ve yatırımların serbestle tirilme süreçleri ile giri imcilik ruhunun tanıtılmasına ve sosyal kohezyonu yaratan mekanizmalara daha fazla dikkat etmesi gerekmektedir. • ESMED a ı tarafından temsil edilen sosyal ekonomi, sosyal ekonominin farklı aktörleri arasında i birli i ve eylem kapasitesini arttırarak ve Avrupa-Akdeniz bölgesinin çe itli i birli i programlarına katılarak Barselona sürecinin gelece ini güçlendirmek ve desteklemek için kamu güçleri ve sivil toplumun di er aktörleri ile çalı mayı gerektirmektedir. • Akdeniz toplumları için sosyal ekonominin öneminin daha iyi anla ılmasını sa lamak ve ekonomik ve sosyal geli menin içinde bulunan aktörler olarak kamu güçleri ve sivil toplum arasında sürekli danı ma ve i birli ine katılarak, Avrupa-Akdeniz ortaklı ının gelecekteki geli mesini göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Çevre ve sürekli geli me 135)Ekonomilerin artan dünyala ması ve çevresel ve do al kaynakların idaresini etkileyen baskı, sürekli bir kalkınma yararına ulusal ve uluslararası düzeylerde çabaları gerektirmektedir. Çevre ile ilgili hedefleri sadece dünyala manın ekonomik bir boyutunun bir bölümü olarak de il aynı zamanda sosyal boyutun da bir bölümü olarak takip etmek gerekmektedir.53 136)Avrupa-Akdeniz ortaklı ı alanında, yukarıda belirtilen rekabet gücü ve sosyal bütünle me üzerinde etkilerini gösteren çevresel etkenler ile farklı ekonomik ve sosyal unsurlar arasındaki etkile im göz önünde bulunduruldu unda aynı zamanda daha kalıcı üretim ve tüketim modellerini de te vik etmek gerekmektedir. 137)Akdeniz’de bölgenin en acil sorunlarını çözebilecek kalıcı bir geli menin arayı kaygısı yeni de ildir.54 Avrupa-Akdeniz ortaklı ı alanında, çevre ile ilgili sorunlar, 53 Bakınız OIT (2004),do ru bir dünyala ma için: herkes için fırsatlar yaratmak. 54 Akdeniz tam olarak, Birle mi Milletler çerçevesinde Akdeniz için eylem Planının olu turulması ile çevre alanında 1975’lere kadar giden bölgesel ortaklı ı piyon bölgelerinden biridir. O zamandan beri ulusal veya yerel ba ka programlar da Avrupa ölçe inde birbirini izlemi tir (Ajanda MED21). 47 çevre için öncelikli eylemler programı (SMAP) sayesinde 1997’de entegre edilmi lerdir. u anda üçüncü baskısında olan ve Meda, BEI ve kamu ve özel katkılara güvenen bu program a a ıdaki be hedef üzerine kuruludur: suyun entegre yönetimi; atıkların entegre yönetimi; kritik bölgelerin korunması; entegre kıyı yönetimi ve çölle meye kar ı mücadele. 138)Daha sonra, 2002’de, tüm Akdeniz bölgesi ortaklık politikalarına a a ıdaki öncelikleri entegre etmek için kalıcı geli me Akdeniz Stratejisi harekete geçirilmi tir55: a) Akdeniz kıyısının kalıcı yönetimini olu turmak ve kıyılardaki bozulmayı durdurmak; b) daha kontrollü bir kentsel geli me olu turmak; c) kaliteli tarımı ve kalıcı kırsal geli meyi desteklemek; d) gelecek için su talebini daha iyi idare etmek; e) uzun vadede enerji talebini daha iyi idare etmek ve iklim de i ikliklerinin etkilerini yumu atmak; f) turizmin bölgenin kalıcı geli mesinin belkemi i olmasını sa lamak. 139)Kasım 2005’te gerçekle tirilen Devlet ve hükümet ba kanları Barselona zirvesinin Deklarasyonu, bu stratejinin daha iyi geli tirilmesinin ve 2020’ye kadar Akdeniz’in kirlili inin giderilmesi için bir takvimin onaylanması gerekliliklerini açıkça belirtmektedir. Bütün bunlar için, bazı teknik ve finansal ödenekleri ve kalıcı geli me Akdeniz Stratejisinde tanımlanan geli me ve çevre sorunlarının, Ab-25 ülkesinin PPM’lerle kom uluk politikası dahilinde geli tirilen ulusal eylem planlarına entegrasyonunu gerektirmektedir. V. SONUÇLAR VE TAVS YELER 1. Rekabet gücü ve sosyal bütünle me birbirlerine sıkı sıkıya ba lı kavramlardır; öyle ki, rekabet gücü düzeyindeki gerilemeler sosyal bütünle me üzerinde olumsuz bir ekilde yansımaktadır ayrıca sosyal kohezyonun e itsizliklerinin ve bozulmalarının artması sonucunda bir ekonominin etkilili i veya rekabet gücü azalmaktadır. Bu yüzden, Barselona süreci ile ba layan ve yeni 2005-2010 topluluklarla ilgili hareket programının onaylanması ile güçlenen Avrupa-Akdeniz ortaklı ı çerçevesinde, rekabet gücünün ve sosyal kohezyonun kar ılıklı olarak güçlenmesi için gerçekle tirilen farklı politikalar ve önceliklerin bu bütünlükten fayda çıkarması uygun olacaktır. Oysa ki, yeni kom uluk politikası dahilinde Avrupa Birli i ve PPM’ler arasında kabul edilen eylem planlarının, Barselona ruhunu 55 Akdeniz kalıcı geli me Komisyonu tarafından tanımlanan kalıcı geli me Akdeniz Stratejisi, bin yıllık geli me hedefleri, Johannesbourg eylem Planı, Akdeniz eylem Planı ve Avrupa Birli ini kalıcı geli me Stratejisi gibi zaten var olan öncelikleri göz önünde bulundurmaktadır. 48 desteklemesi ve u ana kadar çok az geli en sosyal kohezyonla ilgili sorunlara daha fazla önem vermesi gerekmektedir. Akdeniz’in güney kıyısı ülkeleri, bu son seneler içerisinde önemli bir büyüme çabası göstermi lerdir. Bunun sonucunda, ilgili konularda geli me zayıf olsa da, Avrupa Birli inde kaydedilen oranlardan daha yüksek büyüme oranları ortaya çıkmı tır. Büyüme, halkın ya am seviyesini arttırmak için yetersiz kalmı tır; bunun büyük ölçüde sebebi de nüfusun artı ı ve aktif nüfusun artı ını kar ılayabilecek bir hızda istihdam yaratma zorluklarıdır. Daha belirgin olarak, PPM’lerde ki i ba ına RNB, AB-25 ülkesinin RNB’sine oranlar %30’larda kalmı tır; Avrupa Birli i ile ekonomik birlik seviyesinde çok az geli me kaydedilmi tir. Bu sebeple, ortaklı ın hızlandırılmasını ve Akdeniz’in iki kıyısı arasında hala var olan gelir farkını azaltmak için birlik düzeyinde ciddi çabalar gösterilmesini öneriyoruz. Bu da, elveri li ekonomik ve endüstriyel planlarla rekabet gücünü arttırmak ve ekonomik kalkınmayı te vik etmek ve kalıcı bir zenginlik yaratmak için giri im ruhunu ve insan sermayesinin kullanımını desteklemek zorunlulu unu do urmaktadır; dolayısıyla bölgenin entegrasyon süreci tarafından en fazla dı lanan sektör ve bireylerin tazmin edilmesini sa layan kurumsal yeniden da ıtma ve koruma mekanizmalarını destekleyerek ve sosyal politikalara ve vazgeçilmez sosyal hizmetlerin iyile tirilmesi konularına özel bir dikkat göstererek, bin yıllık geli me Hedeflerine göre yoksulluk ve e itsizliklerin azaltılmasını sa layan zenginli in yeniden da ıtılmasını te vik etmek gerekmektedir. 2. Avrupa Birli i ile PPM’ler arasındaki ticari alı veri lerin son senelerde belirgin bir ekilde artmı olmasına ra men, PPM’ler arasındaki bölgeler arası ticaret hala sınırlıdır. Bunun sebebi Akdeniz bölgesinde ticareti sınırlayan ve bölgede rekabet gücünü aksatan engellerin var olmasına ba lı olarak PPM’lerin zayıf bölgesel entegrasyonudur. (ticari konudaki yönetmeliklerin zayıf uyumu, bölgeler arası ticari anla maların yenili i, mevcut men e kuralları hakkındaki farklı rejimler, gümrükle ilgili olan veya olmayan engellerin hala bulunması ve özellikle ta ımacılık konusunda bölgesel altyapıların eksikli i). Akdeniz’in iki kıyısı arasındaki ticari ve finansal akımların arttırılmasını desteklemek amacıyla, var olan ticari anla maları ve di er düzenlemelerin derinle tirilmesi gerekmektedir. Böylece, Avrupa Birli inin kom uluk politikası dahilinde PPM’lerin eylem planlarının, 2010’a kadar bir Avrupa-Akdeniz serbest alı veri bölgesinin kurulması için mevcut engelleri a ması umulmaktadır. Ayrıca, bölgede kar ılıklı alı veri leri te vik etmek amacıyla, Agadir Anla masına ve bölgeler arasında halen yürürlükte olan bütün i birli i anla malarına daha büyük bir atılım getirilmesi gerekmektedir. 49 4. Do rudan yabancı yatırım akımları 2005’te ciddi bir ekilde artı göstermi olsa da, dünya ve Avrupa ülkeleri seviyesinde PPM’lere do ru do rudan yabancı yatırım akımları son senelerde dü ü göstermi tir; büyük ölçüde özellikle Asya ülkelerine ve orta ve do u Avrupa ülkelerine olmak üzere ba ka bölgelere yönelmi lerdir; üstelik yabancı yatırımları çekmek için bu ülkelerin Avrupa Birli ine co rafi yakınlı ına ra men. Yatırımları daha iyi çekebilmek ve hala yabancı yatırımları frenleyen engelleri a mak için, ortaklı ın Akdeniz seviyesinde, sermayeleri çekmek için gerekli tedbirlerin alınması ile yatırımların tanıtılmasına ve te vik edilmesine daha büyük bir öncelik tanıması gerekmektedir. Ayrıca, yatırımların eksikli ini gizlemek ve yabancı yatırımlar için çok çekici olmayan bölgelerde ekonomik ve sosyal geli me imkânlarını arttırmak için, sosyal ekonomi alanında her türlü ortak giri imcilik imtiyazlarını te vik etmek ilgi çekici olacaktır. 5. Gerçekten de, yatırımların havası, giri imcilik kavramı ve rekabet gücünün artması, a ırı idari yönetmelikler, finansal sistemin zayıflı ı, kredi ve mülk alımının zorlu u ve daha önce belirtilmi olan di er etkenler sebebiyle her zaman sınırlı kalmaktadırlar. Bütün bu sebepler yüzünden, PPM’lerin yapısal reformların takibi, finans sektörünün güçlendirilmesi ve giri imlerin geli ti i kurumsal, hukuki ve idari ba lamlarda geli melerin desteklenmesi ile makro ekonomik istikrarın sa lanması için gerekli tedbirleri alması gerekmektedir. Bu ba lamda, özel imtiyazın, giri imcilik ruhunun te vik edilmesi ve giri imler ve giri imcilerin kalkınmanın motoru ve zenginlik ve istihdam yaratıcıları olarak oynadıkları rol göz önünde bulundurularak bir giri im kültürünün yayılması yerinde olacaktır. Femip bakanlar komitesinin tekliflerine göre, mesleki derneklerin ve ticaret odalarının i birli i ile giri imlere yönelik hizmet imkânlarını te vik etmek ve teknik yardıma katkıları desteklemek için giri im ruhunu frenleyen engelleri azaltmak amacıyla gerekli reformların daha iyi tanımlanması öncelikli görünmektedir. Avrupa-Akdeniz ortaklı ını destekleyen finansal araçlar arasına, mikro giri imlere, PME/PMI’lere ve sosyal ekonomi firmalarına, yerel seviyede zenginlik ve istihdam yaratma üzerindeki etkisi dikkate alınarak dünya çapında rekabet gücü yüksek bir ekilde kalkınma sa layacak teknik yardım mekanizmalarının, do ru uygulama alı veri lerinin, iki kıyı arasında giri imcilik platformları yaratma ve e lik tedbirlerinin de eklenmesi gerekmektedir. 50 6. PPM’ler, kamu sektörü yönetimi, hukuk Devletinin derinle tirilmesi ve temel özgürlüklere saygı konularında düzenli geli meler kaydetmi lerdir. Buna ra men, bölgede barı ve refahı sa layabilecek daha istikrarlı politik ve kurumsal ortam olu turmak amacıyla bu geli melerin sa lamla tırılmalarının takip edilmesi gerekli görünmektedir. PPM’ler aynı zamanda a a ıdaki hususların da geli tirilmesi için tedbirler almaya devam etmelidirler: kamu yönetimi düzeyinde effaflık ve bozulmaya kar ı mücadele, demokratik kurumsal bir sistemin sa lamla tırılması ve etkili bir idarenin desteklenmesi. Bütün bunlar için tüm Avrupa-Akdeniz bölgesinde, gerek ulusal gerekse bölgesel ve yerel seviyede iyi bir hükümet yönetimi üzerinde durma konusunda daha büyük bir öncelik sa lanması gerekmektedir. Gerekli kurumsal ortam ve iyi bir hükümet yönetimi konularının geli tirilmesi alanında, kaçak ekonomiye kar ı mücadele, sahtecilikler ve haksız rekabet çok sık görülmektedir; bölgede rekabet gücünün artırılması için daha büyük bir hırsla mücadele edilmesi gereken o kadar da sorun. 7. Her türlü geçi i lemi bedellerinin azaltılması, iki Akdeniz kıyısı arasında ve PPM’lerin kendi aralarındaki alı veri i artırmak ve bölgede rekabet gücünü artırmak için, ki ilerin ve malların geçi lerinin hızlı ve etkili bir ekilde artırılmasını sa layacak eksiksiz ta ımacılık ve telekomünikasyon altyapıları her zaman gereklidirler. Bu sebeplerden dolayı, Femip ve yeni kom uluk politikası finansal aracı (ENPI) sayesinde, Avrupa-Akdeniz ortaklı ı dahilinde, yatırımların ve bu alanlarda teknik yardımların desteklenmeye devam edilmesi gerekmektedir. 8. Enerji ile ilgili olarak, Avrupa-Akdeniz ortaklı ı, yatırımlar üzerinde durarak bölgede pazarların artan entegrasyonunu takip etmi tir. Buna ra men, yatırımları ve kalkınmayı ve aynı zamanda gerek Avrupa Birli i gerekse PPM’ler düzeyinde ikmal güvenli ini te vik eden istikrarlı bir kadro ve effaf bir Pazar olu turmak amacıyla uyumlu bir dı enerji politikası geli tirmek için global bir anla ma sa lanması gerekmektedir. 9. Tüm Avrupa-Akdeniz bölgesinde rekabet gücünün artırılması için, aynı zamanda PPM’lerin, etkilerinin eksiksiz bir ekilde üretim yapısı bütünü üzerine yayılmasını sa layan ticaret e risi ve uluslararası yatırım akımları tarafından dı arıdan üretilen yenilikleri entegre etmeleri unsurundan ba ımsız olarak, ara tırma ve geli tirme düzeyinde önemli bir çaba sarf edilmesi de gerekmektedir. Avrupa-Akdeniz bölgesinde rekabet gücünü artırmak amacıyla, geni teknolojik potansiyelleri olan sektörleri desteklemek amacıyla harcamalara öncelik vererek ve 51 aynı zamanda ta ımacılık ve telekomünikasyon gibi bilimsel ve teknik altyapıların geli tirilmesini te vik ederek ara tırma ve geli tirmeye yönelik kamu harcamalarını artırmak için AB-25 ülkesinin büyük bir yükümlülük alması gereklidir. Bu da aynı zamanda iki kıyı arasındaki e itim ve ara tırmacı akı ını te vik etmeyi gerektirmektedir. 10. Bilgisayar toplumun geli mesi ve yeni teknolojilere (TIC) en fazla eri im, ekonomilerin modernle tirilmesini, bilgilerin artmasını ve ekonomik kalkınma farklarını azalmayı getirmektedir. Bununla birlikte, son seneler içerisinde, çok sayıda PPM’de bilgisayar toplumunu geli tirmek ve yeni teknolojilere en fazla eri imi sa lamak için gösterilen çabalar ra men, hala evrensel, adil ve TIC’lere eri ilebilirli i (teknolojik ve ikmal a ında bedel, getiri, yetersizlik etkenleri ve ayrıca nüfusun yetersiz okuma yazma bilirlik seviyesi) engelleyen engellerin kaldırılması gerekmektedir. 11. Bilgilerin geli tirilmesi, tüm ekonominin rekabet gücü ve sosyal bütünle me üzerinde belirgin bir etkisi vardır çünkü i çili in eksiksiz nitelendirili i daha büyük bir ekonomik kalkınma ile sonuçlanmakta ve gelir, cinsiyet veya her türlü e itsizliklerin azaltılmasını sa lamaktadır. PPM’lerin son senelerde e itim konusunda önemli geli meler kaydetmelerine ra men, gençlerin ve özellikle kadınların okuma yazma bilmeme oranının dü ürülmeye devam edilmesi ve sadece tüm e itim sistemi seviyelerine eri imi sa lamak de il aynı zamanda e itim kalitesini de geli tirilmesini de sa layan e itim fırsatlarının geli tirilmesi gereklidir. Bu da, okul açmak ve e itim altyapıları olu turmak gibi eylemlerle, tüm e itim seviyelerinde kamu harcamalarının etkisini artırmak ve geli tirmeyi gerektirmektedir. Okum ayazma bilmeme unsuruna kar ı mücadele ve belli bir orta ö renim ve mesleki e itim kalitesi üzerinde ısrar etmek konuları, erken okul terk etme oranını azaltmak, orta ö renime daha fazla katılımı kolayla tırmak ve e itim sistemi ile i piyasası arasındaki geçi i kolayla tırmak için, aynı zamanda AB’nin PPM’lerle eylem Planları tarafında da desteklenmesi gerekmektedir. Bu son durumda, Tempus programının daha dürüst olarak yeniden yönlendirilmesi, i piyasası için bilgiler konusunda arz ve talebin denkle tirilmesini kolayla tıracaktır. Ayrıca, çalı anlar için e itim kalitesini ve eri iminin geli tirilmesinin vurgulanması amacıyla, mesleki e itim sistemlerinde bir reform yapılması gereklidir ki bu da aynı zamanda bu tip e itime yönelik kamu ödeneklerinin, finansman kaynaklarının çe itlili inin ve özel sektörün katılımının tanıtımının artırılmasını gerektirmektedir. 52 Ortaklı ın mevcut ö renim programlarında, bu seviyelere ayrılan çok az sayıda fon sebebiyle ve e itim ve nüfusun insan sermayesini geli tirmek ve kalıcı bir kalkınmaya eri mek için e itimin önemi sebebiyle ilk ve orta ö renime daha fazla öncelik tanımak yerinde olacaktır. üniversite e itim sistemleri arasında i birli i sa lamak için Avrupa Birli inin yüksek e itim Avrupa Alanı’nı esinleyen hatlarda kendi aralarında daha iyi bir bütünle meyi desteklemek de gereklidir. 12. Aynı zamanda i anslarının geli tirilmesi düzeyinde de ilerleme sa lamak için istihdamı artırmak için kilit etkenlerin ve sürekli e itimin ilerletilmesi sayesinde e itim hayatı ile meslek hayatı arasındaki geçi i ve bilgilerin güncellenmesini kolayla tıran araçlar üzerine odaklanmak gereklidir. Bu sebeple, iki kıyı arasındaki ortaklı ın, mesleki e itime ve bütün hayat boyunca süren e itimin geli tirilmesine özel bir önem vererek, deneyim alı veri lerini desteklemesi ve ö renimi ve tüm düzeylerde herkes için e itimi sa laması gerekmektedir. 13. piyasası ile ilgili olarak, Akdeniz ortak ülkelerinin te4spit etmeleri gereken en önemli eksiklikler, i piyasasına girmek isteyen çok sayıdaki genç ve kadınların ihtiyacını kar ılamak ve yaratılan istihdamın kalitesini artırmak için istihdam yaratma hızını arttırma gereklili i üzerine yo unla maktadır. Bunun için, e itimi i piyasasının talebine uyarlamak dı ında, etkin i politikalarını desteklemek, bu gruplar üzerine özel bir ekilde müdahale edebilmek için istihdam kamu hizmetlerini desteklemek ve geli tirmek ve gençler için, Akdeniz’in iki kıyısı arasındaki i birli ini ve deneyim alı veri ini desteklemek ve okul ve i hayatı arasındaki geçi i kolayla tırmak da gereklidir. 14. Avrupa-Akdeniz bölgesinde kadının meslek hayatına katılımının artırılması için, kadının geleneksel ev hanımı kimli ini sınırlamak ve kadınların sadece i piyasasına girebilmeleri için de il aynı zamanda burada kalıcı olabilmeleri için de gerekli altyapıların ve hizmetlerin geli tirilmesi gereklidir. Kadınların sürekli e itiminin geli tirilmesinin dı ında, Avrupa-Akdeniz bölgesinin bütününde, ayrımcılı ı engelleyen ve ans e itli i sa layan yasalara ve yönetmeliklere uyulmasını da te vik etmek gerekmektedir. 15. Akdeniz’in iki kıyısı arasında do ru olarak yönetilen göçler, iki kıyı için birlikte saptamamız gereken önemli bir eksiklik olmakla beraber aynı zamanda AvrupaAkdeniz bölgesinde ili kilerin ve alı veri lerin hızlandırılması ve zenginle tirilmesi fırsatını da olu turmaktadır. Bu yüzden, iki kıyı arasında a a ıdakiler üzerinde daha katı bir etki elde etmek için daha büyük bir i birli inin ve göç ve ortaklık politikalarının eksiksiz olarak 53 tasarlanmasının te vik edilmesi her zaman gereklidir: i piyasasına ba lı süresi belirli veya belirsiz akımların yönetimi; gayri resmi göçü yöneten ve besleyen sebeplere ve insan trafi i ebekelerine kar ı mücadele; mültecilerin, göçmenlerin ve ailelerinin sosyal ve mesleki uyumu; ve para gönderimlerinin kabul eden ülkelerin geli mesi üzerinde olumlu etkisi olmasını sa layan ortak mekanizmaların olu turulması. Dolayısıyla Avrupa Birli i alanında ortak bir göç politikası yaratmak ve bölgenin göç olayının do ru ekilde ele alınmasını sa layan tek yol olarak PPM’lerin bütünü ile daha iyi bir i birli i ve ortaklı ı desteklemek gereklidir. Ayrıca, PPM’ler ile AB arasındaki eylem planlarının Akdeniz’in iki kıyısı arasındaki göç akımları ile ilgili bütün sorunları daha somut bir ekilde ele alması gerekmektedir. 16. Sendika ve i veren derneklerinin özgürlü ü ve toplu görü me hakkı, i verenlerin ve çalı anların temel hak ve zorunluluklarını olu turmaktadır ve rekabet gücünü ve sosyal kohezyonu güçlendirdikleri için demokrasinin temel dire ini olu turmaktadırlar. Bu sebepler, sosyal ortakların Avrupa-Akdeniz bölgesinde özellikler devam eden anla malarla ilgili olarak OIT’nin uluslararası anla malarının onaylanmasını ve yönetmeliklere yerle tirilmelerini desteklemeye devam etmeleri ve bunların i te temel ilke ve haklar Deklarasyonuna dahil olan ilkelere uymalarını kontrol etmeleri gerekmektedir. Böylece ve bölgenin rekabet gücünün artı ının çalı ma ko ullarını bozan dü ük maa lar üzerine kurulu olmasını engellemek için, sosyal bir mutabakat tabanındaki farklı durumları uyarlayarak toplu görü me unsurunun te vik edilmesi gerekmektedir. 17. Sosyal diyalog, ekonomik kalkınma, geli me ve sosyal bütünle me arasındaki dengeyi sa lamak için temel bir rol oynamaktadır. Bu sebeple, ve zayıf oldu u veya hiç olmadı ı yerlerde sosyal diyalogu düzenli bir ekilde desteklemek ve kurmak amacıyla, güçlü sosyo profesyonel ve temsili kurulu ların çoklu unu geli tirerek mesleki ili kiler de erlendirilmesi ve güçlendirilmesi uygun olacaktır. sisteminin yeniden 18. Avrupa-Akdeniz bölgesinde rekabet gücünü ve sosyal kohezyonu geli tirmek için, sivil toplum katılımının sadece yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde de il aynı zamanda Akdeniz’in iki kıyısı arasındaki i birli inin bütün alanlarında da ilerleme kaydetmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, sivil toplumun Avrupa-Akdeniz ortaklı ının olu umuna katılması için gerçekle tirilen çabalara ra men, katılımı hala zayıftır. 54 Bu ba lamda, var olan ve daha önce raporda belirtilen farklı kurumların gelecek seneler içerisinde, sivil toplumu güçlendirerek ve Avrupa-Akdeniz ortaklı ındaki katılımını daha etkin bir hale getirerek iki kıyı arasındaki diyalogu destekleyebilecek kapasitede hızlandırıcı bir rol oynaması mutlaka gereklidir. 19. Akdeniz’in iki kıyısı arasındaki ortak kültürel yayılma ile ilgili olarak, u ana kadar geli tirilen programların ve eylemlerin çok zayıf bir etkisi oldu u gözlemlenmi tir. Bütün bu sebeplerden dolayı, mevcut ileti im sorunlarını çözmek ve kar ılıklı algılamayı geli tirmek amacıyla toplumlar arasında yakınla mayı ve anla mayı sa lamak için iki kıyı arasında ortak bir alan olu turulması konusundaki tedbirlerin desteklenmesine devam edilmesi uygun olacaktır. Var olan görsel ve i itsel Euromed programlarını geni letmek ve özellikle iki kıyı ülkelerinin kamu radyo ve televizyonlarında ortak görsel ve i itsel programların olu turulması somut bir ekilde iyi olacaktır. 20. Entegre bir Avrupa-Akdeniz alanı olu turmak amacıyla, 1995’te Barselona süreci dahilinde ekonomik ve istikrarlı bir refah bölgesinin gerçekten yaratılabilmesi için, topluluklarla ilgili 2005-2010 yeni planını te vik etmek amacıyla Avrupa –Akdeniz ortaklı ının bütün düzeylerinde ve bütün alanlarında daha etkin olarak ve daha fazla politik istekle çalı ılması gerekmektedir. Bunu sa lamak için, Avrupa Birli inin Akdeniz ortak ülkelerine olu turulan finansal kaynakların daha önemli bir yükümlülük ve i birli i içerisinde olması gerekmektedir. AB’nin Akdeniz ortakları ile i birli i alanındaki mevcut eylemlerin, düzenlemelerin, programların ve önceliklerin çoklu u ve bu eylemlerin sentetik de erlendirilme eksikli i göz önüne alındı ında, bu alanda bir çaba gösterilmesi iyi olacaktır çünkü eylemlerin gelecek senelerde daha etkili kılınabilmesi için sadece eksiksiz bir de erlendirme bu eylemlerin yeniden yönlendirilmesini veya de i tirilmesini sa layacaktır. Bu sebeple, ortaklık düzeyinde eri ilmi bir geli menin kar ıla tırılabilir ve temsili göstergeleri üzerine dayanılmasını öneriyoruz. Aynı zamanda Avrupa Birli i bünyesinde, çok yönlü boyuta daha fazla önem vererek iki yanlı anla maların a ılması gereklili inin ortaya konulması da uygun olacaktır. 21. Sonuç olarak, aynı zamanda sosyal dengesizlikleri azaltarak herkesin ya am kalitesini artıran entegre bir Avrupa-Akdeniz alanının tanıtımının, bölgede rekabet gücünün ve sosyal kohezyonun geli tirilmesini bir Avrupa-Akdeniz entegre alanının olu umunda belirgin ve somut adımlarla artırılmasını sa layan tedbirlere yönelmesi gerekmektedir. 55 EK I. REKABET GÜCÜ LE LG L STAT ST KLER TABLO A.1- 1 AVRUPA-AKDEN Z BÖLGES NDE 2005’DE ÜRET M YAPISI Pays Union européenne Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Slovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Pays Bas Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume Uni Rép. Tchèque Suède UE-25 Bulgarie Roumanie UE-27 PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc Syrie Tunisie Turquie PPM Valeur (millions $) Croissance moyenne annuelle (%) VAB sectoriel (% PIB) 2005 2005 1995-2000 2001-2006 Agriculture Industrie Services 2.781.900 304.527 364.735 15.418 254.401 46.412 34.030 1.123.691 13.107 193.176 2.110.185 213.698 594.755 109.154 196.388 1.723.044 15.771 25.495 33.779 5.570 299.151 173.085 2.192.553 122.345 354.115 13.300.485 26.648 98.559 13.425.692 2,0 2,8 3 3,8 2,9 4,2 4,3 4,3 5,9 4,6 2,7 3,2 3,9 4,1 9,7 2,1 4,6 4,8 7,8 5,4 5 3,1 1,5 3,3 2,9 -0,1 0,5 2,9 1,0 1,7 1,8 3,3 1,7 5,2 3,8 3,3 8,8 3,0 1,7 4,4 1,5 4,3 5,3 0,9 8,8 7,7 3,6 0,8 3,5 0,9 2,5 4,1 2,7 1,9 5,6 6,1 2,0 0,9 1,5 1,0 1,8 3,5 2,5 3,3 4,0 2,9 2,2 5,2 2,1 3,8 2,5 2,3 4,1 5,7 0,4 4,8 2,9 1,0 2,9 1,1 2,7 9,6 10,1 3,3 29,7 30,7 24,0 24,6 29,4 34,1 29,5 29,4 29,6 20,9 20,8 24,4 31,1 37,3 26,9 22,1 33,5 16,3 30,7 24,6 26,2 37,2 28,2 27,9 61,6 35,0 29,5 69,4 67,8 74,9 73,5 67,2 63,4 67,2 66,6 67,5 76,9 74,0 73,6 65,1 60,2 70,9 73,8 60,8 83,3 64,5 72,5 72,8 59,8 70,7 69,4 58,7 54,9 68,4 102.257 89.336 123.434 12.861 22.210 51.745 26.320 28.683 363.300 820.146 3,2 5,7 5,4 3,7 3,0 2,0 2,0 5,1 4,6 3,9 4,6 4,2 2,5 6,2 3,3 4,7 2,8 4,6 4,8 4,2 8,5 14,9 2,8 6,5 14,1 23,3 11,6 11,9 11,7 61,5 36,1 29,6 22,3 29,9 35,3 28,7 23,7 33,4 30,1 49,0 67,6 71,2 55,9 41,4 59,7 64,5 54,9 Taux de chômag e Emploi par secteur d'activité Agric. Indust. Serv. 8,4 4,8 8,2 4,7 3,9 13,4 6,0 8,5 5,9 7,7 9,4 8,9 3,9 7,5 4,4 6,8 6,8 5,6 4,7 7,3 13,8 7,7 5,3 7,1 7,0 7,9 9,0 7,3 7,9 2,2 12,6 1,9 4,8 3,1 3,7 10,2 5,6 5,3 4,9 3,6 14,1 3,3 4,9 5,9 4,0 11,2 14,0 1,3 1,8 19,2 18,0 1,3 3,8 2,3 6,5 10,1 35,7 - 25,9 22,0 20,5 24,0 21,2 33,7 35,2 30,1 33,7 25,8 20,5 22,9 17,3 32,4 27,6 28,6 26,5 29,0 20,9 29,2 26,9 28,8 22,2 38,3 22,3 26,6 32,8 29,8 - 71,9 65,4 77,6 71,2 75,7 62,6 54,5 64,3 61,0 69,4 75,9 62,7 79,5 62,7 66,6 67,4 62,3 57,0 77,9 69,0 53,9 53,2 76,6 57,9 75,4 66,9 57,1 34,5 - 17,7 11,0 9,0 11,0 11,7 14,2 9,4 12,0 20,7 29,9 1,8 43,9 30,3 18,7 34,0 25,6 26,0 19,8 22,6 20,2 26,9 32,3 23,0 24,4 53,1 50,4 75,6 36,0 42,8 49,0 43,0 50,0 Uyarılar: a) PIB ortalama kalkınması ile ilgili rakamlar, Birli in tüm ülkeleri ve Türkiye için Eurostat de erleridir. Di er PPM’ler için rakamlar FMI’den gelmektedir. b) Avrupa Birli i ve Türkiye’deki i sizlik ile ilgili rakamlar Eurostat' dan alınmı tır ve 2006 senesi ile ilgilidirler. Di er Akdeniz Ortakları ülkelerin istihdam ve i sizlik rakamları OIT’den alınmı tır ve 20002005 döneminin uygun son senesi ile ilgilidirler. Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators 2007, Geli me için Birle mi Milletler Programı, nsan Geli imi hakkında Rapor, 2006, Eurostat ve uluslararası para fonu. 56 TABLO A.1- 2 ÜRET M VE GEL ME Pays Union européenne Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Slovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Pays Bas Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume-Uni Rép. tchèque Suède Moyenne UE Bulgarie Roumanie UE 27 PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. palestinienne Syrie Tunisie Turquie Moyenne PPM Revenu national brut par habitant en PPA (en $) Coefficient de Gini Année du sondage 1999 2005 23.510 24.600 25.710 25.600 10.430 16.050 17.850 8.190 22.600 23.020 15.800 24.410 11.050 22.460 22.000 6.220 6.490 8.390 15.860 22.220 12.840 22.150 17.611 4.840 3.460 18.070 3.880 3.320 3.450 5.700 6.440 6.145 29.210 33.140 32.640 22.230 33.570 15.760 22.160 25.820 15.420 31.170 30.540 23.620 32.480 16.940 34.720 28.840 13.480 14.220 65.340 18.960 13.490 19.730 32.690 20.140 31.420 26.309 8.630 3.830 24822 2000 2000 2000 1997 1996 1998-99 2000 2003 2000 1995 2000 1999 2002 2000 2000 2003 2003 2002 1997 1999 1996 2000 6.770 4.440 25.280 5.280 5.740 4.360 1.026 3.740 7.900 8.420 7.296 1995 1999-2000 2001 2002-2003 1998-99 2000 2003 2003 2003 a Indicateur de développement b humain (IDH) , 2004 Indice Valeur Ranking 28,3 29,1 33,0 24,7 25,8 28,4 34,7 35,8 26,9 32,7 34,3 30,9 26,9 34,3 36,0 37,7 36,0 34,5 38,5 36,0 25,4 25,0 31,6 29,2 31,0 31,5 0,932 0,944 0,945 0,903 0,943 0,856 0,910 0,938 0,858 0,947 0,942 0,921 0,947 0,869 0,956 0,940 0,845 0,857 0,945 0,875 0,862 0,904 0,940 0,885 0,951 0,913 0,816 0,805 0,905 21 14 13 29 15 42 27 19 37 11 16 24 12 35 8 17 45 41 12 32 37 28 18 30 6 54 60 - 35,3 34,4 39,2 38,8 39,5 39,8 43,6 38,7 0,728 0,702 0,927 0,76 0,774 0,640 0,736 0,716 0,760 0,757 0,750 102 111 23 86 78 123 100 107 87 92 - Uyarılar: a) Gini göstergesi, 1995-2003 dönemi için her ülkedeki anket gerçekle tirilme senesine tekabül etmektedir. b) IDH, bir ülkenin insan geli iminin üç unsura göre ölçülmesini sa layan bir araçtır: uzun ömürlülük, la ö renim ve okuma yazma bilme ve ya am seviyesi. IDH’yi hesaplamak için referans de erleri unlardır: a) do umda ya am umudu; b) yeti kinlerin okuma yazma bilme oranı; c) ilk, orta ve yüksek ö renimin birle tirilmi brüt oranı ve d) ki i ba ına PIB (PPA dolar olarak). c) Filistin’in ki i ba ına RNB rakamı 2003 senesine aittir. Kaynak: Geli me için Birle mi Milletler Programı, nsan geli imi hakkında Rapor, 2006 ve Dünya Bankası, World Development Indicators, 2007. 57 TABLO A.1- 3 AKDEN Z ORTAKLARI ÜLKELER NDE VE AVRUPA B RL (F YATLARIN SENELER ARASI DE Pays Union européenne Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Slovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Pays Bas Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume-Uni Rép. tchèque Suède Bulgarie Roumanie Zone euro Union européenne PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestinienne Syrie Tunisie Turquie Moyenne PPM NDE ENFLASYON, 1997-2006 M ORANI) 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 1,5 1,2 1,5 3,3 2,0 6,0 8,3 1,9 9,3 1,2 1,3 5,4 1,9 18,5 1,3 1,9 8,1 10,3 1,4 3,9 15,0 1,9 1,8 8,0 1,8 154,8 1,6 1,7 0,6 0,8 0,9 2,3 1,3 6,7 7,9 1,8 8,8 1,3 0,7 4,5 1,8 14,2 2,1 2,0 4,3 5,4 1,0 3,7 11,8 2,2 1,6 9,7 1,0 18,7 59,1 1,1 1,3 0,6 0,5 1,1 1,1 2,1 10,4 6,1 2,2 3,1 1,3 0,6 2,1 2,0 10,0 2,5 1,7 2,1 1,5 1,0 2,3 7,2 2,2 1,3 1,8 0,5 2,6 45,8 1,1 1,2 1,4 2,0 2,7 4,9 2,7 12,2 8,9 3,5 3,9 2,9 1,8 2,9 2,3 10,0 5,3 2,6 2,6 1,1 3,8 3,0 10,1 2,8 0,8 3,9 1,3 10,3 45,7 2,1 1,9 1,9 2,3 2,4 2,0 2,3 7,2 8,6 2,8 5,6 2,7 1,8 3,7 5,1 9,1 4,0 2,3 2,5 1,6 2,4 2,5 5,3 4,4 1,2 4,5 2,7 7,4 34,5 2,3 2,2 1,4 1,7 1,6 2,8 2,4 3,5 7,5 3,6 3,6 2,0 1,9 3,9 3,9 5,2 4,7 2,6 2,0 0,3 2,1 2,6 1,9 3,7 1,3 1,4 1,9 5,8 22,5 2,2 2,1 1,0 1,3 1,5 4,0 2,0 8,4 5,7 3,1 1,4 1,3 2,2 3,4 2,2 4,7 4,0 2,8 2,9 -1,1 2,5 1,9 0,7 3,3 1,4 -0,1 2,3 2,3 15,3 2,1 2,0 1,8 2,0 1,9 1,9 0,9 7,5 3,7 3,1 3,0 0,1 2,3 3,0 1,4 6,8 2,3 2,3 6,2 1,2 3,2 2,7 3,6 2,5 1,3 2,6 1,0 6,1 11,9 2,1 2,0 1,9 2,1 2,5 2,0 1,7 2,8 2,5 3,4 4,1 0,8 1,9 3,5 1,5 3,5 2,2 2,2 6,9 2,7 3,8 2,5 2,2 2,1 2,1 1,6 0,8 5,0 9,1 2,2 2,2 1,8 1,7 2,3 2,2 1,9 4,3 2,5 3,6 4,4 1,3 1,9 3,3 1,7 4,0 2,2 6,6 3,8 3,0 2,6 1,3 3,0 2,3 2,1 1,5 7,3 6,6 2,2 2,2 5,7 6,2 9,0 3,0 7,7 1,0 1,9 3,6 85,0 13,7 5,0 5,0 5,4 3,1 4,5 2,7 -1,0 3,1 82,1 12,2 2,6 3,7 5,2 0,6 0,2 0,7 -3,7 2,7 61,4 8,2 0,3 2,8 1,1 0,7 -0,4 1,9 -3,9 2,3 53,2 6,4 4,2 2,4 1,1 1,8 -0,4 0,6 3,4 2,0 56,8 8,0 1,4 2,4 5,7 1,8 1,8 2,8 -0,5 2,7 47,0 7,2 2,6 3,2 0,7 1,6 1,3 1,2 5,8 2,7 25,3 4,9 3,6 8,1 -0,4 3,4 1,7 1,5 4,4 3,6 10,1 4,0 1,6 8,8 1,3 3,5 -0,7 1,0 7,2 2,0 8,1 3,6 2,5 4,2 2,1 6,3 5,6 2,3 10,0 4,8 9,3 5,2 Kaynak: FMI, Dünya ekonomisi perspektifleri, Nisan 2006 ve Eurostat. 58 TABLO A.1- 4 AVRUPA B RL (AB-25) VE AKDEN Z ÜLKELER N N DI T CARET , 1995-2005 (milyar Euro olarak) Importations PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestinienne Syrie Tunisie Turquie Total % commerce extérieur de l' UE25 Exportations 1995-2005 1995 2000 2005 4,8 2,2 4,7 0,1 0,1 4,0 1,7 3,4 9,2 30,3 16,6 3,5 10,5 0,2 0,3 6,1 3,5 3,6 5,6 18,2 68,0 20,8 5,1 9,6 0,4 0,2 9,0 2,7 2,9 6,8 33,5 90,9 Var% 329,8 132,4 104,9 157,1 90,9 124,4 68,2 102,7 262,2 200,2 6,0 6,4 7,5 - Solde commercial 1995-2005 1995 2000 2005 4,7 5,1 9,7 1,1 2,5 4,7 1,4 4,2 13,4 46,6 6,2 8,2 16,2 1,7 2,9 7,8 0,9 1,8 7,3 30,7 83,7 10,4 8,3 13,4 2,3 3,0 11,7 0,6 2,8 7,9 41,9 102,3 Var% 119,9 64,4 38,7 119,0 21,5 147,4 102,9 89,9 212,9 119,5 8,7 9,6 9,5 - 1995 2000 2005 -0,1 2,9 5,0 0,9 2,4 0,7 -0,4 0,8 4,2 16,3 -10,4 4,7 5,7 1,5 2,7 1,7 -2,6 -1,7 1,8 12,5 15,7 -10,4 3,2 3,9 1,9 2,8 2,7 -2,1 -0,1 1,1 8,4 11,4 - - - Uyarı: Filistin için uygun son rakam 2003 senesine aittir. Kaynak: Eurostat, External and Intra-European Union Trade, Monthly Statistics, 7/2005 ve 7/2006 ve Geli me için Birle mi Milletler Programı, nsan geli imi hakkında Rapor, 2005 Filistin hakkındaki veriler için. TABLO A.1- 5 AKDEN Z ÜLKELER NDE DO RUDAN YABANCI YATIRIMLAR, 1999-2005 (Milyon dolar olarak) PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestinienne Syrie Tunisie Turquie Total PPM 2000 1999 2001 2002 2003 2004 2005 1999-2005 Valor Valor Var% Valor Var% Valor Var% Valor Var% Valor Var% Valor Var% Valor % s/ Total 292 1.065 3.130 156 872 1.639 438 1.235 5.067 815 964 471 50,2 16,0 61,9 421,0 10,6 -71,3 1.113 510 3.630 138 1.451 2.875 154,1 -58,7 -28,3 -83,1 50,5 510,9 1.065 647 1.765 75 1.336 534 -4,3 26,9 -51,4 -45,9 -7,9 -81,4 634 237 3.941 436 2.860 2.429 -40,5 -63,3 123,3 485,5 114,1 355,1 882 2.157 1.753 651 1.899 1.070 39,1 808,8 -55,5 49,3 -33,6 -56,0 1.081,3 5.375,6 5.587,3 1.531,9 2.572,9 2.933,2 22,6 149,2 218,7 135,3 35,5 174,2 5.505 11.228 24.872 3.803 11.955 11.950 5,7 11,7 25,8 3,9 12,4 12,4 189 62 -67,1 20 -67,4 -5 -124,5 - - - - - - 263 368 783 8.756 270 779 982 11.082 2,7 111,7 25,4 1,6 110 486 3.352 13.686 -59,3 -37,5 241,3 23,1 115 821 1.137 7.489 4,5 68,9 -66,1 -39,5 180 584 1.752 13.053 56,5 -28,9 54,1 56,4 275 639 2.837 12.163 52,8 9,4 61,9 -2,4 500,0 81,8 782,4 22,5 9.681,0 241,2 30.046 173,2 266 0,3 1.713 4.460 20.524 96.275 1,8 4,6 21,3 100,0 Kaynak: UNCTAD. 59 TABLO A.1- 6 AKDEN Z ÜLKELER NDE AB’N N DO RUDAN YABANCI YATIRIMLARI, 2001-2005 (M LYON EURO OLARAK) PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. palestinienne Syrie Tunisie Turquie Total PPM a 10 Nouveaux EM de l'UE 2001 523 309 209 2.940 2002 1.306 204 227 802 2003 995 131 1.707 1.163 2004 1.131 180 167 1.131 2005 787 702 690 3.252 2001-2005 4.742 1.526 3.000 9.288 4.883 2.543 4.501 4.182 5.547 21.656 17.520 6.892 4.678 16.530 27.248 72.868 Uyarı: a) Eurostat, Mısır, srail ve Fas haricinde detaylı bilgi vermemektedir. Di er PPM’ler için rakamlar, Avrupa-Akdeniz ortaklı ının Akdeniz ülkeleri ba lı ında toplanmı tır. Aynı zamanda Kıbrıs ve Malta’yı da içermektedirler. Kaynak: Eurostat. 60 TABLO A.1- 7 YATIRIMCI ÜZER NDE ETK S OLAN POL T K, KURUMSAL VE HÜKÜMET YÖNET M KAVRAMLARI Taxes et règlementation administrative Pays Unión Europea Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Slovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Pays Bas Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume-Uni Rép. tchèque Suède Moyenne UE 25 Bulgarie Roumanie Moyenne UE 27 PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. palestinienne Syrie Tunisie Turquie Moyenne PPM Année du sondagea Incertitude politique Corruption 2005 2005 2005 2005 2005 2005 2005 2005 2005 2005 2005 2005 2005 2005 2005 2005 2005 5,8 12,7 11,3 10,1 5,1 9,1 25,5 5,6 21,8 22,1 39,9 21,2 21,7 16,3 27,4 35,9 26,5 2002 2004 2006 2004 2003 2005 - 38,8 63,8 54,1 39,2 26,4 31,1 42,9 Ratios des impôts Durée des démarchesb Durée des formalités douanièresc 3,9 10,0 3,6 7,6 4,2 9,8 10,3 3,0 8,9 13,2 15,0 14,3 20,2 9,5 18,4 27,6 18,5 29,6 8,2 12,6 18,7 2,8 27,5 49,7 17,4 29,2 40,7 55,4 19,6 58,9 28,5 20,4 34,0 27,6 3,5 3,0 3,7 0,8 2,3 3,7 5,3 2,3 2,9 5,1 3,8 3,2 2,1 3,2 2,8 1,5 2,5 5,7 5,8 2,9 3,7 1,9 4,9 3,3 2,6 1,7 1,8 3,1 6,6 2,7 3,6 1,7 2,6 2,6 34,3 50,3 64,9 16,9 57,1 16,7 41,2 44,6 80,0 61,2 62,6 62,3 37,6 60,7 2,1 12,0 7,5 10,3 8,8 8,9 8,6 4,8 6,4 2,0 5,6 4,5 4,7 Uyarılar: a) Dünya Bankasının yatırımcı havası hakkındaki ara tırması ile ilgili veriler, ülkenin yatırımcı havasının çok zorlayıcı unsurları gibi çe itli farklılıklar kaydeden cevap veren ki i oranını belirtmektedir. b) bu, idari ba vuru ve sorunları çözmek için yönetici veya idareciler tarafından harcanan haftalık süre ile ilgilidir. c) Yöneticiler veya idareciler tarafından malların ithalatı hakkındaki gümrük formalitelerini çözümlemek için harcanan gün sayısı olarak ortalama süre ile ilgili. Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators, 2007. 61 TABLO A.1- 8 ÖZEL B R KATILIM LE ALTYAPI PROJELER YATIRIMLARI (2000-2004)ª (Milyon dolar olarak) Pays PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc Syrie Tunisie Turquie PPM Moyen Orient et Afrique du b Nord Télécommunications 1995-1999 Transport 2000-2005 1995-1999 2000-2005 Énergie Eau et assainissements 1995-1999 2000-2005 1995-1999 2000-2005 1.915 40 486 1.240 3.270 6.950 3.423 3.361 1.589 138 5.993 583 751 12.516 28.354 124 182 610 916 822 153 3.944 4.918 700 5.978 265 2.992 9.935 962 678 1.049 30 6.570 9.289 1.000 942 1.942 510 169 679 3.973 19.220 573 1.498 7.126 4.883 1.000 679 Uyarı: a) Rakamlar, Dünya Bankası tarafından gerçekle tirilen telekomünikasyon, ta ımacılık ve enerji altyapılarında özel katılım hakkındaki projenin sonuçlarının bir kısmına tekabül etmektedir. b) Türkiye ve Cibuti haricinde, PPM’ler dı ında ran, Libya, Oman, Suudi Arabistan ve Yemen’de dahil edilmi lerdir. Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators, 2007. 62 TABLO A.1- 9 TA IMACILIK ALTYAPILARI, 2000-2005ª Pays Union européenne Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Slovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Pays Bas Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume-Uni Rép. tchèque Suède UE 25 Bulgarie Roumanie UE 27 PSM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestinienne Syrie Tunisie Turquie PPM Total de routes (km) Routes pavées Voies de (% par rapport chemin de fer au total) (km) Trafic portuaire (milliers de tonnes) Trajets aériens internationaux (milliers) 2000-2004 2000-2004 2000-2005 2005 2005 231.581 133.928 150.567 71.847 43.000 38.451 666.292 56.856 78.158 951.220 114.931 126.110 159.568 96.602 484.688 69.532 79.331 423.997 78.470 387.674 127.672 424.947 4.995.422 44.033 198.817 5.238.272 100 100 78 100 87 100 99 24 65 100 44 100 100 100 91 70 100 100 87 99 51 80 34.228 5.781 3.542 2.212 3.659 1.228 14.484 959 5.732 29.286 2.576 2.813 7.950 1.919 16.751 2.375 1.772 16.599 2.839 16.208 9.513 9.867 192.293 4163,0 10781,0 207.237 13.507,0 7.890,0 1.321,0 9.170,0 1.313,0 3.840,0 1.779,0 9.521,0 980,0 9.856,0 428,4 905,0 8.599,0 1.217,0 70.326,4 771,0 71.097 1.024 142 152 160 14 18 586 8 107 728 131 241 47 304 446 23 12 79 149 1.018 75 146 5.610 10,0 39,0 5.659 108.302 92.370 17.446 7.500 7.300 57.493 94.890 19.232 426.906 831.439 70 81 100 100 85 57 20 66 42 68,9 3.572 5.150 899 293 401 1.907 2.702 1.909 8.697 25.530 3.691,0 1.525,0 561,0 3.170,0 8.947,0 46 45 34 20 12 49 17 21 146 390 a) 2000-2005 dönemi için kullanılabilir son seneye ait veriler. Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators, 2007. 63 TABLO A.1- 10 ENERJ VE ELEKTR K, 2004 Production totale d'énergie Pays Union européenne Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Slovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Pays Bas Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume-Uni Rép. tchèque Suède UE-25 Bulgarie Roumanie UE-27 PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestinienne Syrie Tunisie Turquie PPM Énergie utilisée Électricité Moyenne Milliers de Moyenne Miles de annuelle du par habitant (Kg. tonnes annuelle du taux toneladas pétrole taux de équivalentes de variation equivalentes équivalent) variation 1990de pétrole 1990-2004 (%) de petróleo 2004 (%) Production Consommation par habitant billions kWh kWh 136.000 9.900 13.500 31.000 6.500 3.400 32.500 3.600 15.900 137.400 10.300 67.900 10.200 1.900 30.100 2.100 5.200 78.800 3.900 225.200 34.200 35.100 894.600 10.300 28.100 933.000 -1,9 1,6 0,2 15,0 1,6 1,5 -0,4 -0,9 2,2 1,6 0,9 0,9 -2,0 -3,3 1,4 11,6 1,3 -1,5 1,1 0,6 -1,1 1,3 0,1 0,5 -2,2 0,0 348.000 33.200 57.700 20.100 18.300 7.200 142.200 5.200 38.100 275.200 30.500 82.100 26.400 15.200 184.500 4.600 9.200 91.700 26.500 233.700 45.500 53.900 1.749.000 18.900 38.600 1.806.500 0,0 1,9 1,3 0,4 -0,3 2,7 3,4 -1,2 2,0 1,3 2,5 1,3 -0,2 3,5 1,6 -1,8 -1,0 -0,9 3,3 0,6 -0,3 0,7 0,9 -2,0 -2,9 0,7 4.218 4.060 5.536 3.279 3.716 3.407 3.591 3.331 3.835 7.286 4.547 2.755 5.045 2.608 3.738 3.171 1.988 2.666 9.472 2.236 2.403 2.528 3.906 4.460 5.998 3.991 2.434 1.778 3.852 610,0 61,6 84,4 40,5 30,5 15,3 277,1 10,3 85,8 567,1 58,8 100,8 33,7 25,2 293,0 4,7 18,8 152,6 44,8 393,2 83,8 151,7 142,9 41,4 56,5 3.144 7.029 7.850 8.576 4.759 6.631 5.088 6.835 5.924 5.484 16.780 7.900 5.148 6.920 3.680 6.169 5.640 2.549 3.145 15.935 4.867 3.418 4.526 6.206 6.224 15.424 6.908 3.965 2.221 6.626 165.700 64.700 1.700 300 200 700 29.500 6.800 24.100 293.700 4,2 1,3 23,2 3,6 7,1 -0,9 2,3 0,8 -0,5 2,6 32.900 56.900 20.700 6.500 5.400 11.500 18.400 8.700 81.900 242.900 2,2 4,4 4,0 3,7 5,9 3,8 3,2 3,4 3,4 3,8 613 783 3.049 1.219 1.525 384 993 876 1.151 1.177 31,3 101,3 49,1 9,0 10,2 19,3 32,1 13,1 150,7 416,1 812 1.215 6.803 1.602 2.499 595 1.317 1.157 1.782 1.976 Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators, 2007. 64 TABLO A.1- 11 TEKNOLOJ N YARATILMASI VE YAYILMASI Pays Union Européenne Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Eslovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Hollande Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume-Uni R. Thèque Suède Moyenne UE-25 Bulgarie Roumanie Moyenne UE-27 PPM Algérie Egypte Israël Jordanie Líban Maroc A. Palestinienne Syrie Tunisie Turquie Media PPM Exportations a a de haute Dépenses en R&D Chercheurs en R&D Brevets alloués Articles techniques et scientifiques technologie aux résidents en en 2003 (% 2004 (% PIB) (Par million d'hab) exportations manufactures) 2005 (Par million d'hab) Nombre (Par million d'hab) 1987-97 2000-04 1987-97 2000-04 17 13 9 22 7 5 7 18 25 20 10 30 25 8 5 6 4 9 28 13 17 14 4,0 3,0 12,7 156 95 72 1 28 7 115 39 4 222 156 29 116 15 80 22 38 18 234 45 20 10 64 29 275 76 11,0 43,0 74,8 44.305 4.906 6.604 5.291 943 969 16.826 368 5.202 31.971 3.770 13.475 2.503 1.758 24.696 153 322 6.770 2.625 48.288 2.950 10.237 10.679 784,0 249,0 9.397,9 1 1 19 5 2 10 1 5 2 5 1 35 18 285 1.720 6.941 263 223 428 67 452 6.224 1.845 537,0 598,3 629,0 0,0 979,8 174,6 484,5 387,7 283,1 1.000,4 525,0 339,6 826,7 247,8 418,6 421,4 66,5 94,7 0,0 0,0 177,2 250,0 802,1 289,2 1.137,4 23,3 101,8 11,5 19,3 0,0 8,7 23,2 1.005,9 47,8 61,9 14,2 0,0 3,5 45,2 86,3 7,3 2,4 1,5 1,6 2,0 1,1 1,5 0,9 0,6 2,8 2,3 0,5 2,1 0,7 1,6 2,2 0,4 0,7 0,8 0,6 2,0 1,2 3,8 1,5 1,5 2,5 2,3 1,9 0,3 2,6 0,5 1,6 1,1 0.9 3,5 2,1 0,6 1,9 0,9 1,2 1,1 0,4 0,7 1,7 0,6 0,8 1,9 1,3 3,8 1,5 0,5 0,4 1,5 2.831 1.627 2.272 209 3.259 1.866 2.251 1.305 2.017 2.799 2.659 773 2.219 1.099 2.319 1.318 1.049 2.028 1.358 1.182 2.448 1.222 3.826 1.910 1.910,3 3.261 2.968 3.065 5.016 1.984 2.543 2.195 2.523 7.832 3.213 1.413 2.482 1.472 2.674 1.213 1.434 2.136 3.757 1.581 1.949 2.706 1.594 5.416 2.801 1263,0 976,0 2.608,0 0,2 2,4 0,3 0,2 0,3 0,5 0,7 0,2 4,5 0,6 0,2 0,6 0,7 1,1 459 94 30 125 291 200 1.613 1.927 782 29 1.013 341 951 Uyarı: a): Veriler belirtilen dönem için kullanılabilir en yakın sene ile ilgilidir. Kaynaklar: Geli me için Birle mi Milletler Programı, nsan Geli imi hakkında Rapor, 2005 ve 2006; Dünya Bankası, World Development Indicators, 2007. 65 TABLO A.1- 12 TEKNOLOJ N N KULLANIMI, 2001-2005 Pays Union européenne Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Slovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Pays Bas Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume-Uni Rép. tchèque Suède Moyenne UE-25 Bulgarie Roumanie Moyenne UE-27 PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. palestinienne Syrie Tunisie Turquie Moyenne PPM Usagers internet PC Lignes téléphoniques Abonnés aux téléphones portables (Pour 100 d'hab.) (Pour 100 d'hab.) (Pour 100 d'hab.) (Pour 100 d'hab.) Taux de diffusion des TIC 2001 2005 2001 2005 1998 2005 2001 2005 2004 37,6 39,2 31,0 21,8 42,9 12,5 30,1 18,3 30,0 43,0 26,4 8,6 49,1 14,8 23,3 26,9 7,2 6,8 36,4 25,3 9,8 28,1 33,0 14,7 51,6 26,7 - 45,5 48,6 45,8 36,1 52,7 46,4 54,5 34,8 51,3 53,4 43,0 18,0 73,9 29,7 27,6 47,8 44,8 35,8 59,7 75,0 26,2 27,9 47,3 26,9 76,4 45,5 28,3 20,8 43,6 38,0 34,0 23,3 24,7 54,2 14,9 27,6 16,8 17,5 42,4 32,9 8,1 42,8 9,5 39,1 19,5 15,3 7,6 52,3 23,0 8,5 11,7 36,6 14,7 56,1 26,8 - 54,5 60,7 34,8 27,0 65,6 35,8 40,4 27,7 48,3 48,1 57,5 8,9 68,2 14,6 49,4 36,7 21,7 15,5 62,0 25,5 19,3 13,4 60,0 24,0 76,3 39,8 5,9 11,3 37,5 56,7 50,1 49,5 61,4 66,0 28,5 36,3 41,4 34,4 55,1 58,4 52,2 59,2 33,6 44,1 45,3 30,2 30,1 68,7 49,9 22,8 41,3 55,4 36,3 72,2 47,2 - 66,7 45,0 46,1 40,4 61,9 22,2 40,8 42,2 32,8 40,4 58,6 56,8 46,6 33,3 48,9 42,7 31,8 23,5 30,9 40,1 52,8 31,4 71,7 43,8 32,1 20,3 43,0 96,0 99,1 90,3 50,7 101,0 84,3 87,9 95,2 107,4 99,7 78,9 90,4 97,0 2,4 101,2 123,2 81,4 127,5 76,4 108,5 108,8 115,1 93,5 92,0 80,7 61,7 90,3 0,646 0,635 0,578 0,546 0,748 0,499 0,562 0,549 0,635 0,672 0,597 0,493 0,723 0,494 0,611 0,602 0,469 0,479 0,815 0,579 0,444 0,526 0,680 0,555 0,768 0,596 - 0,6 0,9 27,7 4,5 7,8 1,4 1,8 0,4 4,2 5,1 5,4 5,8 6,8 47,1 11,8 19,6 15,2 4,6 5,8 9,5 22,2 12,4 0,7 1,6 24,6 3,3 7,5 1,4 1,6 2,6 3,9 5,2 1,1 3,8 74,0 5,6 11,4 2,5 3,6 4,2 5,7 5,2 11,7 5,0 6,5 46,9 10,7 17,7 5,0 5,8 9,5 8,1 26,7 14,2 7,8 14,0 42,4 11,9 27,7 4,4 10,2 15,2 12,5 26,3 17,2 68,1 81,4 74,7 45,6 74,0 39,9 73,7 73,4 45,5 80,4 62,4 75,2 76,7 49,8 77,4 88,3 27,9 27,7 93,1 61,1 25,9 77,2 77,0 68,0 80,6 65,0 º 0,3 4,3 90,7 16,7 22,9 16,4 9,1 1,2 4,0 28,6 19,4 41,6 18,4 112,0 30,4 27,7 41,1 27,8 15,5 56,6 60,5 43,2 0,248 0,236 0,648 0,312 0,330 0,245 0,277 0,300 0,364 0,329 Kaynak: Geli me için Birle mi Milletler Programı, nsan Geli imi hakkında Rapor, 2006; Dünya Bankası, World Development Indicators, 2007. 66 TABLO A.1- 13 E Pays T M S STEM NE KATILIM VE SONUÇLARI Taux a Taux d'alphabétisation 15-24 Ratio net de participation en d'achèvement du ans 2005 primaire En primaire En secondaire Union européenne Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Slovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Pays Bas Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume-Uni Rép. tchèque Suède Moyenne UE-25 Bulgarie Roumanie Moyenne UE-27 PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestinienne Syrie Tunisie Turquie Moyenne PPM Taux total d'alphabétisation des adultes (>15 ans) 2005 1990 2004 1990 2004 99,8 - 100,0 100,0 100,0 96,8 95,2 99,6 99,4 97,3 99,8 100,0 98,6 96,0 100,0 99,4 98,4 99,7 99,6 95,7 87,9 98,1 85,8 99,8 99,8 100,0 97,8 98,2 97,3 97,8 69,9 71,4 97,1 89,9 52,3 92,4 79,6 74,3 87,4 79,4 98,0 97,0 99,0 98,8 99,9 97,0 99,7 99,5 97,3 99,5 99,6 99,6 99,0 96,0 96,4 99,6 98,0 92,3 91,8 94,4 97,5 99,9 100,0 97,0 98,6 97,8 96,6 95,0 97,7 97,0 92,0 95,0 97,0 90,0 94,0 96,0 87,0 89,0 92,0 87,0 92,0 94,0 90,0 82,0 95,0 98,0 92,2 88,0 81,0 90,6 96,0 99,0 99,0 102,0 109,0 101,0 100,0 102,0 100,0 95,0 101,0 101,0 92,0 98,0 100,0 104,0 104,0 99,1 98,0 93,0 100,0 99,7 99,8 99,6 99,8 99,5 99,7 99,8 99,8 99,8 97,5 99,8 99,5 99,5 99,4 99,3 99,5 99,8 99,8 98,9 99,5 99,8 99,8 99,7 96 99,2 98,2 97,8 99,0 94,3 99,6 96,3 99,8 94,9 99,1 97,7 99,8 99,3 88,4 99,6 87,2 96,3 97,2 97,1 96,5 99,0 97,2 97,7 94,7 95,3 86,7 91,0 98,2 98,5 89,3 94,8 66,0 79,0 89,0 81,0 35,0 84,0 62,0 67,0 70,4 96,0 95,0 105,0 97,0 94,0 80,0 77,3 61,3 98,7 96,7 92,1 55,3 79,9 84,1 92,7 82,0 90,1 84,9 99,8 99,1 70,5 98,7 92,2 94,3 95,6 91,7 52,9 47,1 91,4 81,5 80,3 38,7 64,8 59,1 77,9 66,0 111,0 97,0 88,0 95,9 Uyarı: a) Net katılım oranı, ö retim sistemine günlük kayıt olan çocukların aynı ya grubundaki toplam çocuk sayısına göre oranına ile tanımlanmı tır. Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators, 2007. Geli me için Birle mi Milletler Programı, nsan Geli imi hakkında Rapor, 2006 ve UNESCO, EPT tarafından takip edilen dünya raporu, 2007. 67 TABLO A.1- 14 E Pays Union européenne Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Slovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Pays Bas Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume-Uni Rép. tchèque Suède Moyenne UE-25 Bulgarie Roumanie Moyenne UE 27 PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestinienne Syrie Tunisie Turquie Moyenne PPM T MDEK KAMU HARCAMALARI VE D ER KAVRAMLAR Dépense publique en enseignement (% PIB par habitant) Ratio du nombre d'élèves par professeur dans l'enseignement primaire Primaire Secondaire Supérieur Total (% PIB) 16,6 23,2 20,2 25,5 13,0 30,0 18,6 20,1 18,7 17,6 16,1 18,7 21,9 13,9 25,9 20,6 14,4 22,9 24,4 18,4 12,9 24,0 19,9 19,0 19,4 22,3 28,6 23,1 35,0 17,8 25,7 23,8 27,7 28,1 29,6 22,5 23,6 26,8 20,0 29,2 24,5 20,1 21,7 33,0 28,4 23,4 26,8 25,5 20,9 23,2 45,7 37,1 67,2 29,3 26,4 22,7 23,2 37,4 33,9 24,3 43,0 31,9 24,8 24,1 14,4 20,6 19,7 27,8 28,1 33,6 46,9 31,5 28,3 29,9 4,7 5,5 6,3 8,4 4,4 6,0 4,3 5,7 6,5 5,9 4,0 5,3 5,9 4,5 4,9 5,3 5,2 5,6 5,9 5,5 4,5 7,5 5,6 4,2 3,6 5,4 14 13 12 18 15 14 14 16 19 11 10 18 11 13 15 13 12 18 18 10 14 17 17 14 11,3 22,8 14,0 7,2 22,9 14,2 24,1 11,8 17,3 17,1 23,4 16,9 7,6 39,6 26,3 24,1 14,8 23,2 30,0 15,9 93,0 80,6 44,7 52,8 7,3 2,6 6,7 8,1 4,0 5,7 25 22 12 20 14 27 25 21 21 Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators 2007. 68 EK II. 1) NSAN SERMAYES N N E T M VE Ö RET M E itimi ve ö renimi geli tirmek, rekabet gücü ve sosyal kohezyonu etkileyen etkenler olarak oynadıkları rol göz önüne alındı ında, bölgedeki insan geli imi ve ekonomik refah için kesin bir bahistir. Daha önce de i ledi imiz gibi, geli me için bin yıllık Hedefler dahilinde e itimin, yoksullu a kar ı mücadelede ve kadının toplum içerisindeki rolünün güçlendirilmesinde vazgeçilmez bir i levi bulunmaktadır. Okuma yazma bilmeme oranını dü ürmek, en küçük ya tan itibaren e itimi desteklemek ve e itim sisteminin bütün evrelerinde e itime eri imi ve e itim kalitesini geli tirmek söz konusudur. 2) Bu ba lamda, 2000 senesinde Dakar’da gerçekle tirilen e itim hakkındaki dünya Forumu, hedef olarak 2015’te herkes için kaliteli e itim sa lamayı belirlemi tir. Bunun için, küçük ya tan aktif hayata hazırlanma dönemine kadar e itime eri imi kolayla tırmak ve e itim kalitesini artırmak ve özellikle kadınlar üzerinde durularak okuma yazma bilmeme oranını dü ürmek amacıyla bir Eylem Planı belirlenmi tir. UNESCO tarafından tavsiye edilen herkes için e itim (EPT) hedeflerine ula mak için orta vadede uygun ve önceden kestirilebilir bir finansman gereklidir. 3) Bu bölümde, öncelikle PPM’lerde herkes için e itimin geli im göstergelerinin de erlendirilmesi, okuma yazma bilmeme unsuruna kar ı mücadele, çok küçük ya tan itibaren e itimin desteklenmesinin önemi ve orta ö renime kadar e itim sisteminin durumunu i leyece iz. kinci bir bölümde, üniversite e itimi ve mesleki e itime özel olarak dikkat çekerek e itim sistemi ile aktif hayat arasındaki geçi i inceleyece iz. Son olarak Avrupa-Akdeniz bölgesindeki mevcut i birli i programlarını ele alaca ız. Özellikle PPM’lerde mesleki e itimin durumu ve e itim kalitesi ve bunların i piyasası ile ilgisi ile alakalı detaylı verilerin elde edilmesinin zor oldu u göz önünde bulundurularak Avrupa-Akdeniz bölgesinde e itim ve ö retim alanında ülkeler arasındaki en belirgin farklılıkların bir tasla ının çıkarılmasının söz konusu oldu unu hatırlatmak isteriz. 1. Herkes için e itim: orta ö renimde erken e itim 4) 2015’te herkes için E itim (EPT)’ye ula mak için UNESCO tarafından belirlenen hedefler unlardır: 1) Özellikle en hassas ve dı lanan çocukların olmak üzere çocukların korunma ve e itilmelerinin geli tirilmesi ve iyile tirilmesi; 2) Bütün çocukların zorunlu ve ücretsiz kaliteli bir ilk ö retim almasını ve bunun takip edilmesini sa lamak; 3) Aktif hayatta gerekli olan bilgi ve yetkilerin elde edilmesi 69 konulu eksiksiz programlara e it bir eri im sa layarak bütün genç ve yeti kinlerin e itim ihtiyaçlarını kar ılamak; 4) 2015’e kadar yeti kinlerin okuma yazma oranını % 50 artırmak; 5) 2010’a kadar ilk ve orta ö renimde cinsiyetler arasındaki ayrımcılı ı ortadan kaldırmak; 6) Herkes için bilinen ve sayılandırılabilir ö renme sonuçlarını (okuma, yazma, hesaplama) elde edecek ekilde e itim kalitesini artırmak. 5) Fas ve Suriye hariç tüm PPM’ler bu hedeflere ula mak için geli me kaydetmi lerdir. 2003 ve 2004 arasında PPM’ler bütünü için EPT geli im ortalama göstergesi56 0,882’den 0897’ye geçmi tir, oysa AB-25 ülkesinde 0,975’den 0,981’e geçmi tir. (Tablo A.2. 1) 6) PPM’lerde bu göstergenin geli me kaydetmesi, özellikle yeti kinlerin okuma yazma bilme oranının artmasından ve ilk ö retimin be inci senesine kadar okuyanların oranındaki yükselmeden kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, bölgede hala okuma yazma bilmeyen 15-24 ya arası gençlerin oranı çok yüksektir ve bu oranın 2015' e kadar azalması umulmaktadır (Tablo A.2. 2). 7) Ayrıca, son on yıllık süre içerisinde, ilk ö retimin genelle tirilmesi için önemli geli meler kaydedilmi tir. Bununla birlikte, 2004’te PPM’lerin bütününde hala iki milyon okul ya ındaki çocuk okula gitmemektedir, oysaki bu rakam AB-25 ülkesinde 220 000’e ula maktadır (Tablo A. 2. 3). Türkiye’de okula gitmeyen 900 000 çocuk, Fas’ta 528 000 çocuk ve Mısır’da 220 000 çocuk bulunmaktadır ki bu ilkö retim toplam nüfusunun % 11,4, 13,0 ve 2,8’ini te kil etmektedir. Cinsiyet sorunları ile ilgili olarak, PPM’lerin bütününde okula gitmeyen kız çocuklarının sayısı erkek çocuklarınkinden iki kat daha fazladır. Aile ilgili farklı ara tırmalar, okula gitmemenin kırsal kesimlerde, gelir seviyeleri dü ük ailelerde ve annelerin okumamı oldu u ailelerde ortaya çıktı ını göstermektedir. Bu çocukların okula gitmesini sa lamak için, durumlarının geli tirilmesini sa layan özel programlar tasarlayabilmek amacıyla sosyal ve ailevi yapılarının daha iyi tanınması gerekmektedir. 8) Son birkaç seneye kadar, ilkö retimden önceki ba langıç e itimi ve okul öncesi e itime fazla önem verilmemekte idi, ama kadının i piyasasına artan katılımı ve erken ya ta e itime ba lanmasından itibaren sa lam temeller atılmasının yarattı ı 56 UNESCO tarafından hesaplanan EPT geli me göstergesi, a a ıdaki de i kenlerin aritmetik ortalaması sonuçlarıdır: a) ilkö retime net katılım oranı ile ortalama ilkö retim e itimine eri im; b) yeti kinlerin okur yazarlık oranı ; c) ilkö retimin 5.senesinden sonra okula devam oranı ile ölçülen e itim kalitesi; d) ilkö retimde, orta ö retimde ve yeti kinlerin okur yazarlı ında brüt okula gitme oranları için cinsiyetler arasındaki paritenin göstergesinin ortalaması olan cinsiyetler arası parite. Gösterge 0 ve 1 arasında de i mektedir, 1’e yakın bir de er, ülkenin veya bölgenin EPT hedeflerine yakın oldu unu gösterir. 70 olumlu etkiler bu ya dilimi için artan bir fayda sa lamı tır. Gerçekten de anaokulu e itimi temel e itimin bir parçası ve EPT hedeflerine ula mak için gerekli bir evre olarak görülmektedir.57 Bu ba lamda, ço unlukla genelinde e itim konusunda ve küçük ya ta çocu un sorumlulu unu alma konusunda zorunlu bir yönetmelik olmamasından dolayı topluluk tarafından uygulanan eylemler olsa da PPM’ler önemli bir geli me kaydetmi lerdir. Örne in sadece Mısır, Ürdün, Lübnan, Filistin ve Suriye’nin tutumları farklı olsa da resmi programları bulunmaktadır.58 9) Genel olarak, ilkokula ba layan çocukların ço unlu u e itim dönemini tamamlamaktadır. Gerçekten de PPM’lerin bütününde ilk ö retimin be inci senesine kadar okuyan çocukların ortalama oranı % 95’e yakındır. Bununla birlikte, 2003’te ilkokulu terk etme oranı ülkeden ülkeye, Ürdün için % 2,2 ile Fas için % 24,5 arasında de i iklik göstermektedir. Bölgenin bütünü için ortalama % 7,0 idi ki bu rakam AB-25 ülkesinin % 2,0’ına oranla yüksektir. Erkeklerin % 6,6 ve kadınların % 10,4 oranında okulu bırakma oranının kaydedildi i Türkiye hariç cinsiyet farklılıkları çok belirgin de ildir (Tablo A. 2. 3). 10) AB-25 ülkesinde orta ö renim pratik olarak genelle mi olsa da, PPM’lerin ço unda aynı durum söz konusu de ildir. Gerçekten de, 2004’te, oranları % 35 ve % 58 olan Fas ve Suriye haricinde ço unlukla % 60 ile % 80 arasında de i en oranlarla PPM’lerde orta ö renim oranı % 70 seviyelerinde bulunmaktadır (Tablo A.2. 4). Di er taraftan ülkelerin ço unda, sınıf seviyesinde ilerledikçe katılım oranı azalmaktadır. PPM’lerin kar ıla tı ı asıl problem orta ö renimde okulu bırakma oranının yüksekli i59 ve özellikle ileride i leyece imiz gibi mesleki e itim seçimlerinin zayıf kalitesidir. 11) Di er bir taraftan, orta ö renim talebi artıyor olsa da, kesinlikle hakkaniyetli de ildir çünkü bazı gruplar genellikle hariç kalmaktadırlar. Böylece orta ö renimden genel olarak hariç tutulanlar, sıkıntılı ailelerden, bazı etnik gruplardan gelen çocuklar, özürlüler ve ülkelere göre kız çocuklarıdır. UNESCO tarafından hesaplanan e itim sistemi parite göstergesine göre, 2204’te PPM’lerin bütününde, ülkelere göre büyük farklılıklar olmasına ra men orta ö renimde cinsiyet 57 E itim, beslenme üzerindeki etkileri ve ö renim sonuçları dikkate alındı ında UNESCO’ya göre anaokulu e itimi insan sermayesi için iyi bir yatırımdır. Özellikle bulunmadı ı yerlerde daha fazla desteklenmelidir. Bakınız « EPT hakkında dünya takip raporu », UNESCO (2007). 58 UNESCO, Education For All, the Arab States Report, 2007. 59 AB-25 ülkesinde, Komisyonun « Kalkınma ve istihdam hakkındaki geli meler yıllık raporunda » belirtti i gibi, 18-24 ya arasındaki yakla ık 6 milyon genç orta ö retimin ilk evresini tamamlamı ve hiçbir e itim ve ö retime devam etmemektedirler. 2010 senesine kadar bu rakamı yarıya indirmek istenmektedir. 71 pariteleri pratik olarak % 97’ye ula maktadır. Gerçekten de Türkiye ve Fas orta ö renimde kız ve erkek çocukları arasında en büyük e itsizlikleri gösteren iki ülkedir. Onların parite göstergeleri % 75 ve % 84 arasında yer almaktadır (Tablo A.2. 5). Bununla birlikte, cinsiyetle ilgili farklılıklar orta ö renimde ilk ö retimde oldu undan daha karma ıktır. Ülkelerin bazılarında, ayrımcılık kızların aleyhine bazılarında ise ço unlukla çırak veya aile i ine yardımcı olarak i hayatına daha çabuk atılan erkekler aleyhinedir. E itim sisteminin finansmanı ve kalitesi 12) PPM hükümetleri tarafından ki i ba ına PIB’e oranla e itime ayrılan toplam harcama, srail haricinde Lübnan’da % 2,6 ile Tunus’ta % 6,4 arasında de i mektedir. AB-25 ülkesinin bütününde ortalama benzer oranlar kaydedilmektedir. PPM’lerin ço unlu unda okuma yazma ö renme programlarına ayrılan bütçe sadece % 1,0 oldu undan okuma yazma bilmeme unsuruna kar ı mücadelede dü ü oldu u varsayılmaktadır60. 13) Di er yandan, hükümetler tarafından EPT hedeflerine ula mak için gerçekle tirilen çabalar do rultusunda, e itime yönelik geli me resmi yardımının artırılması gerekmektedir. Bu durumda, orta gelirli ülkelerin durumu göz önüne alınarak PPM’ler bu amaçlara yönelik fazla bir geli im resmi yardımı almamaktadır. 2004’te, PPM’lerin bütünü e itim için geli mi ülkeler tarafından onaylanan toplam resmi yardımın % 11’ini almı lardır. Bu 933 milyon dolarlık bir giri i temsil etmektedir (1999’da alınan 763 milyon dolara kar ı). Bununla birlikte, bu yardımın da ılımı ülkeler arasında hiç e it de ildir. ki çeyre e yakını iki veya üç ülkeye yo unla mı tır (2004’deyardımın iki çeyre i Fas’a, Cezayir’e ve Türkiye’ye yöneliktir oysa ki 1999’da Türkiye’ye, Mısır’a ve Fas’a yöneliktir). Buna ra men, sadece ki i ba ına rakamları inceleyerek, Mısır ve Türkiye’nin 2003-2004 dönemi için e itimde daha dü ük bir yardım aldıkları oysa ki Lübnan ve Tunus’un daha yüksek oranlar aldıkları tespit edilmektedir. (Tablo A.2. 6). 14) Temel e itime yardım de erlendirmesi, PPM’lerin bütününde, 1999 ve 2004 arasında toplam e itim yardımının % 22’sinden % 10’una dü ü göstermi tir. Bu durum bölgenin bütünü için belirtti imiz okuma yazma ö renme ihtiyaçlarının aksine temel e itime çok az verilen önceli i yansıtmaktadır. Bu e ilimin, önümüzdeki seneler içerisinde, e itime yönelik yardımın artırılması ve en çok ihtiyacı olan toplumlara verilmesi sayesinde tersine dönmesi gerekmektedir. 60 Caroline Vakfı, « Akdeniz’in güney ülkelerinde temel e itim eksiklikleri », çalı ma belgesi n° 8, Aralık 2006. 72 15) Bununla birlikte, e itim konusunda ulusal harcamaların ve/veya önemli geli im yardımlarının e itim kalitesini garanti etmediklerinin altını çizmekteyiz. Kaynakların iyi idare edilmesi veya e itim sisteminin bütününde olu turulan imkânların etkili olu u gibi de i kenleri göz önünde bulundurmak yerinde olacaktır. E itimin kalitesi konusunda, daha önce bahsetti imiz okulu bırakma veya temel bilgilerin elde edilememesi sunulan e itimin kalitesinin dü ük oldu unu gösteren iki unsurdur. Genellikle kullanılan bir ba ka gösterge de ö retmen ba ına dü en ö renci sayısıdır. PPM’lerde, bu gösterge son senelerde ilkö retimde dü ü göstermi tir. AB-25 ülkesinin ula tı ı orandan uzakta bulunmaktadır (PPM’lerdeki ortalama 21’e kar ı 14). 16) Avrupa Birli inde oldu u gibi, PPM’lerin bütününde, e itim kalitesi konusundaki eksiklikler, e itim altyapılarında bulunan eksikliklerden, e itmen gövdesinin olu umundan ve özellikle orta ö retim devrelerinde e itim sistemlerinin ö rencileri tutabilme kapasitesinden kaynaklanmaktadır. Süreçlerin modernle tirilmesi ve i piyasasının ihtiyaçları ile veya e itimde uygulanabilir yeni teknolojilerin potansiyellerinin i leyi i ile bütünle tirilmesi de önemli unsurlardır. 2. Çalı ma hayatına do ru geçi 17) Daha önce de belirtti imiz gibi, e itim sistemine katılım oranı son senelerde dü ü göstermi tir öyle ki, orta ö renimde gözlenen katılım oranı aynı zamanda üniversite e itiminde de görülmektedir. Gerçekten de, 2002’de, üniversite e itimine katılım oranları Fas için % 10,8 ile Lübnan için % 44 arasında de i iklik göstermektedir. PPM’lerin bütünü için ortalama yakla ık % 29’larda yer almakta idi (Tablo A.2. 4). 18) EPT’nin bir hedefi olmasa da yüksek ö renim, cinsiyet e itli ini ve özellikle e itim sisteminin e itmen ve yöneticileri çıkarma ölçüsünde do rudan bu hedeflere eri ilmesine ba lıdır. PPM’lerdeki yüksek e itimler hakkında detaylı verilere sahip olunmasa da, UNESCO pedagoji ve sosyal bilimlere ba lı üniversite bölümlerinde kadınların varlı ının daha fazla oldu unu belirtmektedir. Bilimsel ve teknolojik konulara katılımları daha azdır. Bu durum toplumda ayrımcılı ın kadınlar aleyhine i lemesini getirmektedir. Gerçekten de, seçilen e itim i e alınma, ücretlendirilme ve sorumluluk gerektiren ve yönetim görevlerine getirilme imkânlarını etkilemektedir.61 61 UNESCO, EPT takibi hakkında dünya raporu, 2007. 73 19) Üniversite e itiminin dı ında, çalı ma hayatına geçi , e itim ile mesleki faaliyete eri imi kolayla tıran mesleki e itimden itibaren gerçekle mektedir. Buna kar ılık, firmaların geli im ve rekabet gücü için gerekli insan sermayesinin üretim sektörüne sunulması ve i çili i teknolojik geli imlere uyarlama söz konusu oldu unda mesleki e itim vazgeçilmez bir önem ta ımaktadır. Aynı ekilde mesleki e itim aynı zamanda çalı ma hayatında insanların uyumu için de faydalıdır. nsanların çalı ma piyasasının gereklilikleri ile denk dü melerini kolayla tıran gerekli teknik bilgilerin elde etmelerini sa lamaktadır. 20) AB-25 ülkesinde oldu u gibi, i sizlikle mücadele etmek ve sosyal uyumu destelemek amacıyla e itici kurumlar ile firmalardaki e itim alanları arasında mesleki sunumu belirginle tirebilecek bir araç olmak istiyorlarsa aynı eksiklikleri ta ısalar da, PPM’lerdeki e itim sistemi de çe it çe ittir ve geli meleri e it de ildir. 21) Bu ba lamda, bu ülkelerdeki mesleki e itimin, tüm e itim tasarımında sosyal aktörlerin ve özel sektörün daha güçlü katılımı ile, esnek ve merkezi olmayan bir yönetime dayanması gerekmektedir. Mesleki e itim sistemlerinin firmaların de i en ihtiyaçlarına adapte olmaları gerekmektedir. Buna ra men, ö retime veya temel e itime veya sürekli e itime daha fazla öncelik tanınması ile yakla ım de i ebilmektedir. Ders sunumları da aynı ekilde de i ebilmektedir. Seminerler eklinde, farklı süreli kurslar eklinde veya açık bir ekilde mesleki olarak yönlendirilmi daha zorlu kurslar eklinde olabilirler. 22) Mısır, Ürdün, Lübnan ve Tunus’taki mesleki e itim konusunda E itim için Avrupa Vakfı62 tarafından gerçekle tirilen bir ara tırmaya göre bu tür e itimlerin bu ülkelerdeki özellikleri genellikle unlardır: dü ük kalite, ö renciler ve aileleri tarafından fazla de er görmeyen, genellikle okulda kötü sonuçlar alan ö rencilere önerilen, en uygunsuz sosyo-ekonomik ortamlardan gelen ö renciler teknik bölümlerden yüksek ö renime geçi ler olmadı ı için sık sık hakkaniyet sorunu ya ayan ö rencilere önerilen e itimler. 23) Bu durumda, mesleki e itim rolünü gerçekle tirememektedir çünkü bölgenin çalı ma piyasasının ihtiyaçlarına uyarlanmamı bilgiler sunmaktadır. Bu yüzden sistemin güçlendirilmesi için yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Mesleki e itim sistemlerinin ve idarelerinin geli tirilmesi için, e itim için Avrupa Vakfı unları önermektedir: a) mesleki e itimi bir kalite seçimi olarak tanımlamak bunun için de kariyer imkânları, daha iyi ücretlendirme, e itim metotlarını 62 E itim için Avrupa Vakfı, « Orta Do u’da ve Kuzey Afrika’da e itim ve teknik ve mesleki e itim reformu, Deneyimler ve eksiklikler », 2005. 74 geli tirme ve teorik ve pratik bilgilerin uyarlanmasını geli tirme imkânları sa lanarak e itmenlerin geli tirilmesini gerektirmektedir; b) ad hoc komiteleri kurarak ve sisteme her katılımcının sorumluluklarını tanımlayarak sosyal ortakların katılımını sa lamak; c) özel sektörün katılımını artırarak kamu ve özel sektör arasındaki koordinasyonu geli tirmek; d) mesleki e itim sistemlerinin yetkilerini geni letmek; e)sonuçlara göre kamu fonlarını artırmak ve finansman kaynaklarını çe itlendirmek; f) bir de erlendirme kültürü olu turmak. 24) Hayat boyunca ö renme ve bilgi edinme konusu ile ilgili olarak, bu tip program sunanların çe itlili i ve çoklu u AB ülkelerinin bütününde belirgin bir fikir edinmeyi zorla tırmaktadır. Hatta PPM’lerde kimin hangi tür e itim sundu unu bilmek daha da zordur. UNESCO’ya göre, bazı ülkeler yasal e itim sisteminin dı ında sunulan ö retim faaliyetlerinin takibini sa lamak için çaba sarf etmektedirler. Bununla birlikte, bu ba lamda güvenilir bilgiler edinmek pratik olarak imkânsızdır. Buna kar ılık bu alanda takibin geli tirilmesi için fazladan çaba sarf edilmesi gerekmektedir63. 3. E itim konusunda Avrupa-Akdeniz ortaklı ı 25) MEDA programı sayesinde u ana kadar e itim konusunda Avrupa-Akdeniz ortaklı ı ile ilgili olarak, 1995 ve 2005 seneleri arasında, TEMPUS programı aracılı ıyla % 52’si ilk ö retime, % 8’i orta ö retime ve % 40’ı üniversite ö renimine yönelik olan toplam 379,5 milyon Euro’luk bir yatırım ile 9 genel e itim programı finanse edilmi tir. Bu da okuma yazma bilmeme unsuruna kar ı mücadelenin, orta ö retim ve mesleki e itim kalitesinin geli imi konularının ihmal edildi ini göstermektedir. 26) Bu ba lamda, Barselona Zirvesinin onuncu yıldönümü fırsatı ile Kasım 2005’te onaylanan eylem Planı, okuma yazma bilmeme unsuruna kar ı mücadele etmek, 2015’te bütün çocukların ilkö retimlerini tamamlamı olmalarını sa lamak, özellikle kadınlar ve zor durumda olan ö rencilerin e itim oranlarının geli tirilmesi amacıyla e itimsel ve sosyo kültürel alı veri lere ba lı sorunlara özel bir önem vermektedir. 27) Ayrıca, Anna Lindh Vakfı, çalı ma programında 2005-2007 dönemi için oldu u kadar 2007-2009 dönemi için de a a ıdaki hedefleri belirlemi tir: okullar arasında evrensel de erleri ve i birli ini sa lamak; okullar arasında ve orta ö retim ö rencileri arasında ba lantılar olu turma; iki artı iki formülüne göre okul grupları 63 Somut olarak, Ürdün’de u anda, sonuçları u anda zor alınan ve UNESCO’nun tasarladı ı resmi olmayan e itim yönetimi için bir bilgisayar sistemi modeli denenmektedir. 75 sayesinde yenilikçi ö retim programları. Bu iki yanlı i birli i formülü, altyapıların geli tirilmesi, e itim merkezlerindeki e itmen ve yönetici personelinin e itimi, yeni e itim malzemelerinin hazırlanması veya okullarda TIC’lerin kullanılması64 gibi ba ka amaçlarda da kullanılabilir. 28) Mesleki e itim konusundaki i birli indeki geli me ile ilgili olarak, 2005-2010 dönemi için 5 milyon Euro’luk bir bütçe ile a a ıdaki unsurlar sayesinde PPM’leri mesleki e itim politikaları olu turmak için destekledi ini belirten MEDA-EYE programı sayesinde e itim için Avrupa Vakfı tarafından kaydedilen son çabaları belirtmek gereklidir: bölgede bilgi ve do ru uygulamaların alı veri a ının olu turulması; mesleki e itimde TIC’lerin kullanımının desteklenmesi; ve ba ımsız olarak çalı abilmeleri veya mikro firmalar kurabilmeleri65 için genç i sizleri desteklemek. 29) Amacı üniversite ile ilgili reformları destekleyerek ve Bolonya süreçleri66 esnasında geli en akademik de i iklilikleri entegre ederek kurumsal alanda i birli ini desteklemek olan ve üniversite e itimi üzerinde odaklanan tek program olan TEMPUS programı ile ilgili olarak Komisyon u anda 2007-2013 dönemi için TEMPUS IV programını gerçekle tirmektedir. 2007’nin ikinci üç aylık döneminden itibaren 50 milyon Euro’luk bir bütçeyle i lemesi umulmaktadır. 1990’da olu turulmasından bu yana TEMPUS, AB ve ortak ülkelerde 2 000 üniversite ile 6 500 projeyi finanse etmi tir. Üniversite konusunda i birli ini geli tirmek için temel bir unsuru olu turmu tur. 30) Komisyonun, TEMPUS67 üniversiteler ve firmalar raporuna göre, bu i birli konuları yeterince geli mi programından faydalanan ülkelerde gerçekle tirilen arasındaki i birli i ile ilgili yakın dönemdeki bir inin sadece yüksek ö renim ve akademik ara tırma oldu unda i leyecek gibi görünmektedir. PPM’lerde, üniversiteler ve firmalar arasındaki i birli i genel olarak kültürel engellerin olması ve her birinin rolünün tasarlanması sebebiyle ender olarak i lemektedir. Dolayısıyla TEMPUS programının PPM’lerde bu üniversite firma i birli inin 64 Caroline Vakfı, « Akdeniz’in güney ülkelerinde temel e itim eksiklikleri », çalı ma belgesi n° 8, Aralık 2006. 65 E itim için Avrupa Vakfı, Regional Meda project “Education and Training for Employment (ETE)”, Annual Progress Report 2005, janvier 2006. 66 Haziran 1999’da Bolonya’da toplanan Avrupa ülkesi e itim bakanları tarafından onaylanan Bolonya Deklarasyonu, kalite, devingenlik, de i kenlik ve rekabet ilkelerine uygun olarak düzenlenmi ve AB bünyesinde istihdamı arttırmaya ve dünyanın ba ka bölgelerindeki ö renciler ve ö retmenler için bir çekim kutbuna do ru bir Avrupa yüksek ö renim sistemini oturtmaya yönelik bir Avrupa yüksek ö renim Alanı (EEES) olu turulma sürecinin resmi ba langıcını i aret etmektedir. Tüm Avrupa Birli i üye Devletleri ve gelecekte üye olmaya aday ülkeler EEES’ye katılmaktadırlar. 67 Avrupa Komisyonu, Linking the worlds of work and education through Tempus, 2007. 76 geli mesine yönelik olması için çok mesafe bulunmaktadır; bu da e itim hayatı ile meslek hayatı arasında köprüler kurmayı sa layacak ve i piyasasındaki en elveri li bilgilerin arz ve talebi arasındaki birle meyi kolayla tıracaktır. 31) Son olarak, üniversite düzeyindeki i birli i ile ilgili olarak, ortak akademik projeler geli tiren Bir Avrupa-Akdeniz yüksek ö renim ve ara tırma bölgesinin olu turulmasını destekleyen bir üniversiteler ve yüksek ö retim kurumları a ı olan Euromed68 sürekli üniversite Forumunun olu turulmasını sayabiliriz. 32) AB ile PPM’ler arasındaki alı veri lerle ilgili olarak, aynı zamanda, gençler için resmi olmayan e itim faaliyetleri ve geli imindeki destek imkânlarını ve gönüllülüklerini olu turmak amacıyla ilk evresinde 1998’de onaylanan Eurmoed gençlik eylem Programını sayabiliriz.69 u ana kadar program, kalitesi sürekli artan 800 proje ile 15-25 ya arasındaki 20 000 gencin Avrupa-Akdeniz bölgesinde resmi olmayan e itim faaliyetlerine, de i toku lara katılmalarını u anda Komisyon, PPM’lerde gençlik konusunda daha fazla sa lamı tır. sorumluluk sa lamak çalı maktadır. için programın yetkisinin geni letilmesi üzerinde 68 2006 sonbaharında AB-25' in Finlandiya ba kanlı ında olu turulan daimi Euromed üniversite Forumu, ba lıca hedefi kalite düzeylerini artırmak için Avrupa-Akdeniz bölgesi üniversiteleri arasındaki i birli i ve diyalogu desteklemek olan, Rovira i Virgili Üniversitesi tarafından koordine edilen yüksek ö renim kurum ve üniversiteleri a ırdır (27’si PPM’lerin olan Avrupa –Akdeniz bölgesinin 62 üniversitesi u anda bu a a katılmı durumdadır). 69 Euromed Gençlik, gençlik organizasyonları sorumlularına, kurucularına ve liderlerine ve yerel veya ulusal düzeyde gençlikle ilgili sorunlar sorumlularına yönelmektedir. 2003’te, faaliyetleri en iyi uygulamaların de i toku u amacıyla Avrupa-Akdeniz bölgesi gençlik organizasyonlarının ve i birli inin geli mesi konularında odaklanan Avrupa-Akdeniz gençlik Platformu ( 77 TABLO A.2. 1 AB-27’DE VE PPM’LERDE HERKES Ç N E T M N (EPT) GEL M GÖSTERGES , 2003- 2004 Pays Ratio de Taux Indice de développement alphabétisation participation nette d' de l' EPT en primaire des adultes % Var Union européenne Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Slovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Hollande Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume-Uni R. Tchèque Suède Moyenne UEBulgarie Roumanie Moyenne UEPPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestine Syrie Tunisie Turquie Moyenne PPM , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , - - , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , - , , , , , , , , - , , , , , , , , , - , , , , - , - , - , , , , , , , , , , , , , , , - , - , , , % Var , , , , , , , , , , , , - - , , , , , , , , , , , , , , , , - - , , - , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , - , - , , - , - , , , Égalité des sexes Taux de maintien jusqu' à la ème classe % Var % Var % Var , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , - , , , , , , , , , , , , , - , - , , , , , , , , , , , - , , , , , , , , , , , , , - , , , , , , , , , , , , , , , - , , , , , , , , , , , , , , , , - - - - , , - , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , - , , , - , , , , , , , , , , , , , , , , , , , - , , - , , , , , , , , , , , , - , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , - , , - , , , , , , , , , , , , , , , , , , , 1) UNESCO tarafından hesaplanan EPT geli im göstergesi, a a ıdaki de i kenlerin aritmetik ortalaması sonucudur: a) ilk ö retim net katılım oranı ile ortalama ilk ö retim eri imi; b) yeti kinlerin okuma yazma bilme oranı; c) ilk ö retimin 5. senesinin üzerinde olu an oranla ölçülen e itim kalitesi; d) ilk ve orta ö renim oranının parite göstergesi ortalaması olan cinsiyetlerin e itli i. Kaynak: UNESCO, EPT üzerinde takip edilen dünya Raporu, 2007. 78 TABLO A.2. 2 2000-2004 DÖNEM Ç N PPM’LERDE OKUMA YAZMA B LMEME VE 2015 Ç N TAHM NLER (B N K OLARAK) Adultes analphabètes 2000-2004 PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestine Syrie Tunisie Turquie Total PPM 2000-2004 Jeunes (15-24) analphabètes Projections 2015 2000-2004 Projections 2015 Total % sur total % Femmes Total % sur total % Femmes Total % sur total % Femmes Total % sur total % Femmes 6.423 14.210 330 10.106 153 2.348 1.878 6.389 41.837 20,4 20,4 6,4 34,1 4,4 13,3 19,1 9,1 16,9 66 71 74 65 78 65 68 81 71 5.638 14.526 228 9.022 82 1.653 1.549 4.607 37.305 14,8 16,8 3,3 26,3 1,6 7,0 13,8 5,6 12,4 69 70 77 68 75 77 71 82 73,6 705 2.382 10 1.888 7 333 118 583 6.026 9,9 16,5 0,9 30,1 1,1 8,1 5,8 4,3 11,8 69 67 61 67 57 62 67 77 65,9 381 1.810 6 1.147 7 121 40 519 4.031 5,9 11,8 0,5 18,8 0,7 2,8 2,2 3,7 7,7 51 60 37 69 29 58 53 71 53,5 Kaynak: UNESCO, EPT üzerinde takip edilen dünya Raporu, 2007. 79 TABLO A. 2. 3 AB-27’DE VE PPM’LERDE OKULA G TMEYEN ÇOCUKLAR VE LKOKULDA OKULU BIRAKMA, 1999-2004 Pays Union européenne Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Slovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Hollande Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume-Uni R. Tchèque Suède Moyenne UE-25 Bulgarie Roumanie Moyenne UE-27 PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestine Syrie Tunisie Turquie Moyenne PPM Âge de la scolarisation obligatoire 6-18 6-15 6-18 6-15 7-16 6-16 7-15 6-16 7-15 7-16 6-16 6-15 6-17 7-16 6-15 6-16 7-15 7-16 6-15 5-16 7-18 6-15 5-16 6-15 7-16 7-16 7-14 6-16 6-13 5-15 6-16 6-12 6-14 6-15 6-12 6-16 6-14 - Enfants non scolarisés (milliers) 1999 Total Garçons Abandon scolaire en primaire (%) 2004 Filles Total Garçons - 2003 Filles Total Garçons Filles 0,7 1,3 2,4 1,1 2,3 0,2 1,7 2,4 3,5 1,7 1,5 1,0 0,3 1,6 - 1,1 2,5 1,6 2,9 0,5 1,2 2,5 4,0 1,2 1,7 1,4 1,7 - 0,4 0,7 2,2 0,7 1,6 2,2 2,3 3,0 2,1 1,2 0,5 1,4 - 8,0 1,3 8,0 0,5 13,0 0,2 5,0 9,0 31,0 6,0 15,0 31,0 9,0 4,0 0,9 2,0 20,0 2,0 4,0 0,7 4,0 0,1 2,0 6,0 17,0 0,1 8,0 16,0 2,0 0,6 1,0 20,0 - 4,0 0,7 3,0 0,4 0,2 3,0 3,0 14,0 6,0 7,0 14,0 9,0 2,0 0,3 0,7 0,5 2,0 7,0 0,8 0,4 0,2 13,0 3,2 2,0 14,0 3,0 14,0 18,3 15,0 11,0 14,0 13,5 2,9 1,8 73,2 0,8 0,9 9,5 0,2 3,0 1,9 0,9 11,0 3,0 9,7 8,0 4,0 7,0 7,1 1,5 0,9 40,6 0,8 4,4 3,0 0,4 10,0 1,3 1,0 4,0 3,0 11,0 8,6 7,0 7,0 7,0 6,4 1,4 0,9 32,6 0,8 0,2 5,2 165,9 81,5 69,8 218,5 108,8 110,8 1,6 1,9 1,5 5,0 1,6 1,0 - 4,0 1,6 10,0 47,0 5,0 23,0 5,0 24,0 6,3 4,8 6,9 5,3 5,7 4,2 172,5 82,5 75,4 275,5 136,8 139,8 2,1 2,6 2,1 4,0 0,4 0,4 - 362,0 320,0 33,0 13,0 1.114,0 4,0 137,0 72,0 - 141,0 28,0 18,0 4,0 456,0 3,0 22,0 30,0 - 221,0 293,0 15,0 9,0 659,0 1,0 115,0 42,0 - 41,0 220,0 43,0 20,0 528,0 40,0 32,0 17,0 900,0 58,0 26,0 10,0 218,0 22,0 11,0 354,0 41,0 161,0 17,0 10,0 310,0 19,0 32,0 6,0 546,0 6,6 1,4 2,2 3,7 24,5 1,5 8,2 6,7 8,4 8,4 1,7 2,0 7,1 24,0 1,8 8,4 7,2 6,6 4,6 1,0 2,4 25,1 1,2 8,0 6,1 10,4 2.055,0 702,0 1.355,0 1.841,0 699,0 1.142,0 7,0 7,5 7,4 Kaynak: UNESCO, EPT üzerinde takip edilen dünya Raporu, 2007. 80 TABLO A.2. 4 PPM’LERDE E PPM T M S TEM NE KATILIM ORANI, 2002-2004ª Maternelle Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestine Syrie Tunisie Turquie Moyenne PPM Primaire Secondaire Universitaire - - - - - a) Anaokulunda ve üniversite e itimi için, Arap Emirliklerinin EFA Raporundan alınan 2002’ye ait okula gitme oranlarıdır; oysaki ilk ve orta ö renim için veriler 2004 senesine aittir ve dünyada EPT takibi raporu 2007’den alınmı lardır. Kaynak: UNESCO EFA 2007 Arap Emirlikleri ve UNESCO, EPT üzerinde takip edilen dünya Raporu, 2007. TABLO A.2. 5 PPM’LERDE E T M S STEM PAR TES , 1999-2004 Indice de parité (% Femmes/hommes) PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestine Syrie Tunisie Turquie Moyenne PPM Primaire Secondaire - - - - - - - Kaynak: UNESCO. EFA 2007 Arap Emirlikleri ve UNESCO, EPT üzerinde takip edilen dünya Raporu, 2007. 81 TABLO A.2. 6 PPM’LER TARAFINDAN E T M Ç N ALINAN RESM GEL ME YARDIMI, 1999-2004 (M LYON DOLAR OLARAK, 2003 F YATLARI) AOD total pour l'enseignement PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestine Syrie Tunisie Turquie Total PPM , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , par tête (moyenne ) , , , , , , , , , , AOD pour l'enseignement de base , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , par tête (moyenne ) , , , , , , , , , , Kaynak: UNESCO, EPT hakkında dünya takip raporu, 2007. 82 - EK III. SOSYAL BÜTÜNLE ME LE LG L STAT ST KLER TABLO A.3- 1 B N YILLIK DEKLARASYONUN GEL ME HEDEFLER HEDEFLER AMAÇLAR • Nüfusun, geliri günlük bir dolardan dü ük olan oranını 2015’e 1. Yoksulluk ve açlık farklılı ını kadar yarıya indirmek. kaldırmak • Nüfusun açlık sınırındakiler oranını 1990 ve 2015 arasında yarıya indirmek 2. Herkes için ilkö retimi • 2015’e kadar, kız ve erkek bütün çocuklara, dünyanın her yerinde, sa lamak ilkö retimlerini tamamlama imkânı sa lamak. • 2005’e kadar ilk ve orta ö renimde ve mümkünse en geç 2015’e 3. Kadınların e itli ini ve kadar tüm e itim düzeylerinde cinsiyetler arasındaki ayrımcılı ı özerkli ini sa lamak kaldırmak. • 1990 ve 2015 seneleri arasında 5 ya ından küçük çocuk ölümleri 4. Çocuk ölümlerini azaltmak oranını iki çeyrek azaltmak. • 1990 ve 2015 seneleri arasında anne ölümleri oranını üç çeyrek 5. Anne sa lı ını iyile tirmek azaltmak. • 2015’e kadar HIV/Aidsin yayılmasını durdurmu olma ve güncel 6. HIV/AIDS, sıtma ve di er e ilimini ters çevirmeye ba lamı olmak • 2015’e kadar, sıtmayı ve ba ka büyük hastalıkları durdurmak ve hastalıklarla mücadele güncel e ilimini ters çevirmeye ba lamı olmak • Ulusal politikalarda kalıcı geli me ilkelerini entegre etmek; çevresel kaynakların yok olması ile ilgili e ilimi ters çevirmek • 2015’e kadar, sürekli olarak içme suyu sa lama imkânı olmayan 7. Kalıcı bir çevre sa lamak nüfus oranını yarıya indirmek • 2020’ye en az 100 milyon gecekonduda ya anan hayatı iyile tirmeye çalı mak • Açık, kanunlar üzerine kurulu, önceden kestirilebilir ve ayrımcı olmayan çok yönlü ticari ve finansal sistemin olu turulmasını sa lamak. • En az geli en ülkelerin ihtiyaçlarını kar ılamak. Bu hedef unları gerektirmektedir: o ihracatlarının samimiyetle ve kontenjansız kabul edilmesi, o çok borçlu fakir ülkelerin borçlarının hafifletilmesi için güçlendirilmi programın uygulanması ve resmi alacaklılar kar ısındaki iki yanlı borçların iptal edilmesi, o yoksullu a kar ı mücadelede istekli davranan ülkelere 8. Geli me için dünya çapında geli me kamu yardımı ba ı lanması bir i birli i sa lamak • Ku atılmı devletlerin ve geli me zorlu u çeken küçük devletlerin özel ihtiyaçlarını kar ılamak. • Geli mekte olan ülkelerin borç problemini borçlarını ulusal ve uluslararası tedbirlerle uzun vadeye uzatarak global olarak ele alma. • Geli mekte olan ülkelerle i birli i içerisinde, gençler için uygun ve üretken i imkânları yaratmak. • Ecza sanayi ile i birli i içerisinde, geli mekte olan ülkelere uygun ve kullanılabilir temel ilaçları tedarik etmek. • Özel sektörle i birli i içerisinde, özellikle bilgisayar ve ileti im olmak üzere yeni teknolojilerin herkes tarafından kullanılabilmesini sa lamak. Kaynak: PNUD, Birle mi Milletler Genel Kurulunun 8 Eylül 2000 tarihli 55/2 kararıyla kabul edilen Bin yıllık Deklarasyon’dan yola çıkarak gerçekle tirilen 2004 insan geli imi Raporu. 83 TABLO A.3- 2 AKDEN Z ÜLKELER N N B N YILLIK HEDEFLER N N TAK B Objectif 1 (Éliminer l'extrême pauvreté) Pays PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc Syrie Tunisie Turquie Pays UE France Grèce Italie Espagne Pays MED Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc Syrie Tunisie Turquie Pays UE France Grèce Italie Espagne Objectif 3 (Promouvoir l'égalité des sexes) Objectif 4 (Réduire la mortalité infantile) % Population vivant sous le seuil de pauvreté (1 $ par jour) 1998a 2004 Taux de consommation du cinquième le plus pauvre (%) 1998a 2004 Achèvement de l'enseignement primaire (% scolarisés/diplômés) a 2001-2004 Scolarisations dans l'enseignement secondaire (brutes, %) 2004 Rapport filles/garçons dans l'enseignement primaire et secondaire (%) 2004 3,1 <2 <2 3,4 8,6 5,7 6,5 6,0 5,3 94 93 101 94 67 107 94 - 81 87 93 102 89 47 63 77 85 99 94 99 100 102 88 94 102 85 15,5 21,6 48,9 40,8 26,2 18,2 25,3 20,6 40 36 6 4 31 43 16 25 32 81 97 81 99 96 95 98 95 81 - 6,7 6,5 99 103 110 96 99 100 101 99 47,0 41,1 41,2 5 5 5 86 88 84 - 7,0 - 117 102 40,7 5 97 Objectif 5 (Améliorer la santé maternelle) Pays Objectif 2 (Parvenir à l'enseignement universel) Nbre. de naissances Taux de mortalité assistées par une maternelle (pour équipe de santé (% 100.000 naissances par rapport au total) vivantes) 2000 2000-2004 Objectif 6 (Combattre le VIH/SIDA et autres maladies) Prévalence VIH (% de population de 15-49 ans) 2003 Incidence de la tuberculose (pour 100.000 d'habitants) 2004 Pourcentage de femmes Vaccin contre la Taux de mortalité salariées dans le secteur d'enfants âgés de rougeole (% non agricole (% du total moins de 5 ans pour d'enfants âgés de d'emplois non agricoles) 1.000 12 à 23 mois) 2003 Objectif 7 (Assurer un environnement durable) Objectif 8 (Mettre en place un partenariat mondial pour le développement -nouvelles technologies-) Lignes téléphoniques et Accès aux sources d'eau Accès aux équipements Usagers d'Internet abonnés au meilleure (% population) sanitaires améliorés (% (pour 1.000 téléphone portable 2002 population) 2002 habitants) 2004 (pour 1.000 habitants) 2004 140 84 17 41 150 220 160 120 70 96 69 100 63 90 83 0,1 -0,1 0,1 -0,1 0,1 0,1 -0,1 -0,1 - 54 27 9 5 11 110 41 22 28 87 98 100 91 100 80 79 82 93 92 68 93 98 61 77 80 83 215 235 1.499 407 429 357 269 480 751 26 54 471 110 169 117 43 84 142 17 9 5 4 - 0,4 0,2 0,5 0,7 12 19 7 25 - - 1.299 1.465 1.541 1.321 414 177 501 336 Uyarı: Dönem için kullanılabilen son seneye ait veriler. Kaynak: IMF, Global Monitoring Report 2006. 84 TABLO A.3- 3 AB VE PPM’LER N NÜFUS GEL Pays Union européenne Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Slovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Pays Bas Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume-Uni Rép. tchèque Suède Moyenne UE-25 Bulgarie Roumanie Moyenne UE-27 PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestinienne Syrie Tunisie Turquie Moyenne PPM M , 1980-2030 Population totale Croissance de la population Taux net de migration Millions % Pour 1000 habitants Espérance de vie 1980-85 2000-05 2025-30 2,7 2,4 1,3 2,2 0,4 1,0 2,8 0,0 1,5 1,0 3,1 1,8 1,0 4,7 2,1 -0,9 -1,2 8,3 -0,4 4,7 2,2 1,0 2,2 1,9 -1,3 -0,9 1,7 73,8 73,1 73,7 74,6 70,6 71,1 75,8 69,6 73,9 74,7 75,2 76,0 69,1 73,1 74,5 69,3 70,8 73,6 70,9 72,2 74,0 70,7 76,3 72,9 71,2 69,7 72,7 78,6 78,9 78,8 77,1 74,0 76,3 79,4 71,2 78,4 79,4 78,2 78,3 72,6 77,7 80,0 71,4 72,2 78,4 74,3 77,2 78,3 75,5 80,1 76,8 72,1 71,3 76,4 81,8 82,4 81,8 80,2 78,0 80,0 82,6 76,5 82,1 82,5 80,4 81,2 77,3 81,1 83,0 76,6 77,0 81,7 78,2 80,3 81,4 79,0 83,3 80,4 76,0 75,4 80,0 -0,9 -1 3,3 0 -0,7 -2,1 0 -0,4 -0,1 -0,2 61,4 56,5 74,5 63,7 67,0 59,3 56,6 64,6 64,0 61,0 63,6 71,0 69,6 79,6 71,2 71,9 69,5 72,4 73,2 73,1 68,6 72,0 76,2 75,5 82,7 76,3 76,8 75,4 77,6 77,5 74,5 76,9 1980 2005 1980-85 2000-05 2025-30 1995-00 2000-05 2005-10 78,3 7,5 9,9 5,1 5,0 1,8 37,5 1,5 4,8 53,9 9,6 14,2 10,7 3,4 56,4 2,5 3,4 0,4 35,6 9,8 55,5 10,3 8,3 425 8,9 22,2 456 82,7 8,2 10,4 5,4 5,4 2,0 43,1 1,3 5,2 60,5 11,1 16,3 10,1 4,1 58,1 2,3 3,4 0,5 38,5 10,5 59,7 10,2 9,0 458 7,7 21,7 488 -0,2 0,1 -0,0 -0,0 0,7 0,6 0,5 0,7 0,5 0,5 0,6 0,5 -0,2 0,8 0,1 0,5 0,8 0,2 0,9 0,5 0,2 0,0 0,1 0,4 0,22 0,47 0,36 0,1 0,2 0,2 0,3 0,0 0,0 1,1 -0,6 0,3 0,4 0,3 0,5 -0,3 1,8 0,1 -0,6 -0,4 1,3 -0,1 0,5 0,3 -0,1 0,4 0,3 -0,69 -0,37 0,19 -0,1 -0,0 -0,0 0,2 -0,4 -0,4 -0,1 -0,4 0,0 0,1 -0,1 0,2 -0,5 0,7 -0,3 -0,8 -0,7 1,0 -0,5 0,0 0,3 -0,5 0,3 -0,1 -0,97 -0,59 -0,14 2,8 1,1 1,9 3,2 0,3 0,8 3,4 -6,6 0,8 0,7 5,6 2,1 1,9 4,8 2,1 -4,6 -6,1 9,3 -0,4 3,5 2,0 1,0 1,4 1,3 -1,2 -3,1 1,1 2,7 2,5 1,3 2,3 0,2 1,0 9,7 -1,5 1,6 1,0 3,2 1,9 1,0 9,8 2,1 -1,0 -1,2 8,7 -0,4 4,8 2,3 1,0 3,5 2,5 -1,3 -1,4 2,2 18,8 43,9 3,8 2,2 2,7 19,5 1,3 9,0 6,5 46,3 153,9 32,9 74,0 6,7 5,7 3,6 31,5 3,5 19,0 10,1 73,2 260,2 3,2 2,5 1,7 3,9 0,7 2,6 3,8 2,6 2,4 2,6 1,5 1,9 2,0 2,7 1,0 1,5 3,6 2,5 1,1 1,4 1,7 0,8 1,2 0,9 1,3 0,6 0,8 3,0 1,3 0,6 0,7 0,9 -1,3 -1,6 9,6 1,5 -1,8 -2,1 -0,4 -0,4 0,4 0,4 -0,6 -1,3 4,9 3,7 -2 -2,6 -0,3 -0,4 -0,7 0,1 Uyarı: Filistin için verilen rakamlar kullanılabilir son verilerin oldu u 1975-2003 dönemine aittir. 2015’e kadar nüfus tahmini. Kaynak: Birle mi Milletler, Nüfus Bölünme, World Population Prospects: The 2004 Revision and World Urbanization Prospects. 85 TABLO A.3- 4 AB VE PPM’LER N NÜFUS ÖZELL KLER , 1980-2030 Pays Union européenne Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Slovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Pays Bas Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume-Uni Rép. tchèque Suède Moyenne UEBulgarie Roumanie Moyenne UEPPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc Syrie Tunisie Turquie Moyenne PPM Densité de population Population urbaine hab./km % - - - - , - , , , , , , , , , , , , , , , , - , , , , , , , , , , , , , Population de moins (% du total) ans Population de ans et plus (% du total) , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , - - - - - - - - - , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , - - - - - - - - - , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , Uyarı: Filistin için verilen rakamlar kullanılabilir son verilerin oldu u 1975-2003 dönemine aittir. 2015’e kadar nüfus tahmini. Kaynak: Birle mi Milletler, Nüfus Bölünme, World Population Prospects: The 2004 Revision and World Urbanization Prospects. 86 TABLO A.3- 5 2005’TE AB-25 ÜLKES N N PPM’LERDEN GELEN YABANCI NÜFUSUª Non ressortissants de l'UE Allemagne Autriche Belgique Danemark Espagne Slovaquie Slovénie France Grèce Finlande Pays Bas Hongrie Italie Lituanie Luxembourg Portugal Royaume-Uni Rép. tchèque Suède Total UE Provenant des PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestinienne Syrie Tunisie Turquie Total PPM % PPM/total de non ressortissants 14.480 330 7.382 329 41.820 21 2 477.482 267 221 834 250 18.736 7 103 101 15.415 432 544 578.756 10.309 4.721 744 551 2.270 29 12 8.208 7.448 215 2.840 247 52.865 10 27 71 9.450 202 683 100.902 9.151 1.201 1.614 615 1.648 140 10 2.262 348 288 1.790 732 2.109 187 43 104 6.383 539 616 29.780 8.145 291 239 744 1.174 37 10 498 672 124 248 233 2.608 7 2 80 0 183 693 15.988 40.908 382 1.011 1.874 1.309 29 3 10.724 1.277 89 343 121 3.209 65 36 192 3.693 227 2.225 67.717 73.027 515 90.657 2.902 461.544 11 3 504.096 526 621 91.558 32 294.945 1 252 567 8.334 143 1.510 1.531.244 118 27 25 468 243 10 76 208 3 1 10 0 97 1.286 27.741 583 813 593 2.315 41 5 3.728 5.552 114 697 684 3.008 7 1 78 0 340 4.217 50.517 22.429 1.194 3.337 453 1.403 34 4 154.356 231 203 1.307 36 78.230 1 138 38 1.443 239 889 265.965 1.764.318 127.226 47.044 29.956 1.347 120 31 208.049 7.881 2.359 100.574 629 11.077 56 207 101 43.100 520 12.269 2.356.864 1.970.508 136.561 152.868 38.017 514.830 487 80 1.369.871 24.445 4.244 200.191 3.040 466.995 344 810 1.342 87.818 2.922 23.646 4.999.019 27,0 19,2 18,1 14,2 15,3 2,2 0,2 42,0 3,2 3,9 28,6 2,1 19,4 1,1 0,5 0,6 3,6 1,1 4,9 21,2 Uyarılar: a) Veriler 2005’e aittir, Sadece Avusturya, Belçika, Fransa, Yunanistan, Lüksemburg, Portekiz ve ngiltere için 2002’ye aittir. b) Estonya, Kıbrıs, Malta ve Polonya için veri mevcut de ildir. Kaynak: Eurostat ve "Avrupa-Akdeniz bölgesi ülkeleri arasında göç ve i birli i " hakkında CES/2005 Raporu TABLO A.3- 6 AKDEN Z ORTAK ÜLKELER N N FON TRANSFERLER VE RESM KALKINMA YARDIMLARI, 1990-2004 Pays partenaires Méditerranéens Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc a A. Palestinienne Syrie Tunisie Turquie Total PPM Aide Officielle au Développement (Millions dollars) 2000 2005 201 371 1.328 926 800 552 622 199 243 419 652 972 158 78 222 376 327 464 4.206 4.704 Envois d'argent (Millions dollars) 1990 2004 352 2.460 4.284 3.341 812 398 499 2.287 1.818 2.700 2.006 4.221 385 855 551 1.432 3.246 804 13.953 18.498 Uyarı : a) Filistin’in rakamı 2003 senesine aittir. Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators 2007. 87 TABLO A.3- 7 2004-2006’DE PPM’LERDE ÇALI MA PAZARI Pays Union européenne Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Slovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Pays Bas Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume-Uni Rép. tchèque Suède Moyenne UEBulgarie Roumanie Moyenne UEPPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc Syrie Tunisie Turquie Moyenne PPM Taux d'activité (% ) - Hommes Femmes , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , Taux de chômage (% a ) Emploi par secteur d'activité Agriculture Industrie Services hommes femmes , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , % hommes % femmes % hommes % femmes % hommes % femmes , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , Uyarı: a) AB-25 ülkesi için i sizlik oranları hakkındaki veriler 2006’ya aittir oysaki PPM’ler için son sene ile ilgili veriler 2000-2005 dönemi içindir. Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators 2007 ve Eurostat. 88 - TABLO A.3- 8 Pays Union européenne Allemagne Autriche Belgique Chypre Danemark Slovaquie Slovénie Espagne Estonie Finlande France Grèce Pays Bas Hongrie Irlande Italie Lettonie Lituanie Luxembourg Malte Pologne Portugal Royaume-Uni Rép. tchèque Suède Roumanie Bulgarie PPM Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc A. Palestinienneb) Syrie Tunisie Turquie Libre association et négociation collective Élimination du travail forcé et obligatoire Élimination de la Interdiction du discrimination dans l'emploi et au travail des enfants travail C87 C98 C135 C144 C29 C105 C100 C111 C138 C182 X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X - X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X ÇALI MA HAKLARI: BA LICA OIT KONVANS YONLARININ ONAYLANMASI Uyarılar: a) C29 = Zorlu çalı ma hakkında Konvansiyon; C87 = Sendika özgürlü ü hakkında konvansiyon; C98 = Organizasyon ve toplu görü me hakkı üzerine konvansiyon; C100 = Ücretlendirme e itli i hakkında konvansiyon; C105 = Zorla çalı manın kaldırılması hakkında konvansiyon; C11 = te ayrımcılık hakkında konvansiyon; C135 = Çalı an temsilcilerinin korunması hakkında konvansiyon; C138 = Asgari i e kabul edilme ya ı hakkında konvansiyon; C144 = Üç partili danı malar hakkında konvansiyon; C182 = Çocukların kötü çalı ma ekillerinin yasaklanması hakkında konvansiyon. b) Filistin OIT gözlemcisidir, dolayısıyla bu konvansiyonların onaylanması ile ilgisi yoktur. Kaynak: OIT, ILOLEX. 89 EK IV. D ER TABLOLAR TABLO A.4- 1 2005’TE ÜLKELERE VE SEKTÖRLERE GÖRE FEMIP KRED LER Crédits accordés Millions d'euros 10 309 170 160 55 300 260 930 2194 Millions d'euros 548,5 131,64 636,26 109,7 87,76 43,88 636,26 2194 Par pays Algérie Égypte Israël Jordanie Liban Maroc Autorité palestinienne Syrie Tunisie Turquie Total Par secteurs Énergie Industrie et services Transport Télécommunications Environnement Capital risque Crédits globaux Total Kaynak: http://www.eib.org. Poids (en %) 0,46 14,1 7,7 7,3 2,5 13,7 11,9 42,4 100,0 Poids (en %) 25,0 6,0 29,0 5,0 4,0 2,0 29,0 100,0 TABLO A.4- 2 AVRUPA B RL VE AKDEN Z ORTAKLARI ARASINDA EYLEM PLANLARI VE B RLE ME ANLA MALARI Plans d'action en fonction de la nouvelle politique de Plan d'action de la Adoption formelle par Ratifié par Ratification PEV l'UE le pays Algérie / / Égypte Accordé en automne / / En cours / / Israël Accordé fin / / / / / / Jordanie Accordé fin / / / / / / Líban Accordé fin / / En cours / / Maroc Accordé fin / / / / / / Accordé fin / / / / / / A. Palestinienne Syrie / / Tunisie Accordé fin / / / / / / En vigeur depuis le / / En vigeur depuis le / / En vigeur depuis le / / En vigeur depuis le / / En vigeur depuis le / / En vigeur depuis le / / En vigeur depuis le / / En processus de ratification En vigeur depuis le / / Turquíab) En vigeur depuis le PPM - - - / / Accords d'association Situation / / Uyarılar: a) Bir Avrupa-Akdeniz birle me anla ması beklenirken geçici birle me anla ması. b) Gümrük Birli inin son safhasının gerçekle tirilmesi anla ması. Kaynak: Avrupa Komisyonu IP/06/1676, 4 Aralık 2006. 90 TABLO A.4- 3 AGAD R ANLA MASININ ÖNCÜLLER : AKDEN Z’ N GÜNEY KIYISI ÜLKELER ARASINDA K L ANLA MALAR Pays signataires Tunisie-Égypte Tunisie-Maroc Tunisie-Jordanie Jordanie-Maroc Jordanie-Égypte Égypte-Maroc Ratification de l'accord Mars 1998 Mars 1999 Avril 1998 Juin 1998 Décembre Mai 1998 et Mai 2000a Situation En vigueur depuis le 01/09/2005 En vigueur depuis le 01/06/2004 En vigueur depuis le 01/06/2000 En vigueur depuis le 01/05/2002 En cours de ratification En vigueur depuis le 01/03/2000 Fin de la période transitoire Décembre Décembre 10 ans 12 ans Décembre 12 ans Uyarılar: a) Ba ka 28 ürünün tamamen veya kısmi olarak serbestle tirilmesi için ek protokol. 91