Öğrenciler Sendikalaşıyor - Birleşik Metal-İş

Transkript

Öğrenciler Sendikalaşıyor - Birleşik Metal-İş
16
Birleşik Metal-İş
Ekim 2006
“Müziği alıp satmayanlar, müziği yapanlarla birlikte, barış isteyenler, başka bir dünyaya
çapkınca göz kırpanlar, arsız muhalifler, biz yaramaz çocuklar 26-27 Ağustos'ta Sarıyer Mehmet
Akif Ersoy Piknik Alanı'ndayız. Ki gelen meydanlarda bağırmak ve sokak başlarında adını anmak
vaktidir… Gelen şarkı söyleme, tiyatro yapma, muhalefet icra etme, karikatür çizme, barış için
bin turna uçurma, çakırkeyif olma, kamera obscura ve şenlik ve şenlik ve şenlik mevsimidir.”
Bu çağrıya yaklaşık 80 bin kişi yanıt verdi.. Barışarock’un
dördüncüsü, büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi..
Bir yanda çadırlar, bir yanda demokratik kitle örgütlerinin
standları, bir yanda tiyatro gösterileri, bir yanda sinema
filmleri… bir yanda söyleşiler, bir yanda konserler.. ve
gençliğin büyük enerjisi vardı…
Karşı festivalde, konfederasyonumuz DİSK ve sendikamızın standları da yer aldı…Yayınlarımızın tanıtıldığı
standta eylem ve yürüyüşlerden görüntüler, savaş karşıtı afişlerimiz ve çadırlarımız vardı..
Moğollar'a, artık marşımız olan "Birşey Yapmalı" adlı
eserleri için bir teşekkür plaketi verdik.. Hep bir ağızdan savaşa
karşı ses çıkardık. Hükümete “Lübnan’a asker gönderme”
çağrısı yaptık.
Genel Başkanımızla birlikte gençlere broşür dağıttık,
sendikalı mücadeleye çağırdık.. Alanda sloganlarımızla
yürüyüş yaptık..
Öğrenciler Sendikalaşıyor
Üniversitelerin, liselerin giderek daha fazla oranda
özelleştirmeci, piyasacı yeni liberal politikaların etkisi
altında girdiği bir dönemdeyiz. Eğitimin bütünüyle ticaret
alanı haline geldiği bu süreçte, katkı payları, harçlar,
yurt ve kredi gibi sorunlar öğrenciler ve onların aileleri
için daha fazla içinden çıkılmaz bir hale geliyor.
Kamu hizmetlerinde yaşanan hızlı piyasalaşma eğilimi
ile daha fazla alana yayılan sermayeye nitelikli işgücü
yetiştirme amacı taşıyan meslek liseleri, yüksek okullar
ve fakülteler, geleceğin işçi ve kamu emekçisi olacak
gençleri, daha öğrencilik yıllarında emek sermaye
çelişkisinin acımasız kollarına itiyor.
Sosyal devletin bir gereği olan
parasız eğitim hakkı, IMF güdümlü
uygulamalarla gasp edilirken, bilgi
sermayeleşiyor. Giderek daha fazla
öğrenci ise, ucuz işgücü olarak
piyasada istihdam ediliyor.
Uzmanlık, yetkinlik, staj vb.
uygulamalar emek sömürüsünün
yeni alanları olarak biçimleniyor.
Müşteri-işçi ikilemi içine
sıkıştırılan öğrenciler, piyasalaşma
eğilimindeki üniversitelerde, ortak
dayanışma deneyimlerinden uzak,
bireyselliğin ve rekabetin kutsandığı
bir eğitimin içinde haklarını
aramaktan yoksun, sendikal
bilinçten, ortak çıkarları için
mücadele perspektifinden mahrum
bir biçimde
kendisine sunulana
itaat eden bir
konumda.
Emekçi çocukları, yetersiz krediler ve yurtlar, yüksek
harçlar yüzünden eğitim süreçlerini çalışarak yürütmek
zorunda kalıyor. Piyasa bu ucuz işgücünü emiyor, işçi
ücretlerini düşük tutmanın, kuralsız çalışmanın bir aracı
olarak kullanıyor.
Artık liselerde, üniversitelerde öğrencilerin birlik ve
dayanışması için sendikaları olacak. Artık çocuklarımız,
kardeşlerimiz daha onurlu ve güzel bir gelecek için
bizimle aynı konfederasyon çatısı altında mücadele
edecek. Geleceğin işçileri ve kamu emekçileri öğrencilik
yıllarında sendika ile tanışacak. Bölüşüm kavgasından
daha fazla pay almak için bizimle aynı safta yer alacak.
DİSK, bu anlamıyla Türkiye’de bir ilke imza atıyor. 2830 Temmuz 2000 tarihindeki Genel Kurul’da, “Gençlik
ve Sendikal Hareket” üzerine alınan “Karar”da, tüm
gençliğe yönelik yürütülecek faaliyetlerin yanı sıra,
öğrenci gençliğin örgütlenmesi için bir “Öğrenci
Sendikası” kurma çalışması başlatılması hedefi somut
biçimde ifade edilmişti. Öğrenci sendikaları için
çalışmalar başladı.