PDF ( 3 )
Transkript
PDF ( 3 )
Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Derg. 35 (l-2), ı 17·124,2004 Koyunlarda Kızgınhk Senkroııizasyoııuve Süperovulasyon Ebru Emsen Atatürk Üniversitesi, Ziraat ]~aküıtesi, Zoorelmi Bölümü, 25240, Erzurum (ccmsen@aIaunÜdu.tr) Geli:~ Tarihi: 25.09.2003 ÖZET: Koyunlarda döl verimini kısa sllrede ve ekonomık bir ~ekiıde artırabilmek için kızgınlık, ovu[asyon, gebelik ve do~m gibi yavru verimini dolayısıyla da diger verimleri dogrudan betirleyen farkllllreme stireçlen eksogen hormon uygulamaları ile derıetlenebilmektedir. Eksogen hormon uygulamaları il~ dogal aşım mevsiminde dogum ve doguran koyun başına kuzu sayısının artırılmasmm yanında anöstrus döneminde de kızgınlık ve gebelik saglanabilmektedir. Bu çalışmada farklı yöntemlerle kızgınhk senkronizasyonu ve sllperovulasyon ile ilgilı yapılan çalışmalar irdelenerc;k koyunlarda yüksek döl verimi elde etmede kuUanılan eksogen hormon uygul-ama yöntemleri karşılaştırılmıştır. Anahtar Kelimeler: Koyun, Eksogen Hormon, Üreme Perform_ıllSl Estrus Synchronization and Superovulatlon in Sheep ABSTRAeT : Different reproductive sıages meludıng eslrus, ovu1ation, pregnaney and parturiıion, which directly affect fecundity and olher reproduclive perfonnance, ean be eontroııed by ex.ogenous hormone applieations to inerease fertiliry in sheep in a short lerm period. Ex.ogenous honnone treatmeniS are able lo irıerease the number of Jamb per lambing ewe in the breeding season and obtain estrus and pregnaney in the out of lm:eding season. ın this study, estrus s}nchranization and Supero\ulation regimes were evaIuated. Thus, the most suitahle treatment and evaluation "'ere eompared to obtain high fertility in shıx:p. Key words: Sheep, Exogenous hormones, Repraduelive Petfomıance GİRİŞ Koyun ıslah çalışmalarında damızhk degeri yüksek materyal temini büyük önem taşımaktadır. Gerek yerli gerekse kültür ırkı damızhklardan etkin bir şekild;~ yararlanabilmek için en ucuz ve hızlı ıslah yöntemi olan yapay tohumlamanın devreye sokulması gerekir. Yapay tohumlamada başarılı olabilmenin en önemli koşullarından biri kızgınhgm düzenlenmesidiL Uzun vadede genetik ıslahı ülkesel projeler ile gerçekleştirilrneye çalışılırken, çevresel dUzenlemeler de de döl veriminin artırılması suretiyle daha kısa vadede sonuca yönelik ilerlemeler sa~lanabilecegi bilinmektedir. Genetik ıslahta kısa sürede sonuca u!laştıracak olan yapay tohumlama çal~malarının yanı sıra üreme veriminde dışardan müdahalelerle artış saglanması.nda, eksogen hormon uygulaması honnon b'ilgilerin oıtaya konUıuşW1dan bu yana oldukça yaygın bir kuııanım alanı bulmuştur. Bu amaçla kullanılan bomııanlarm genel hedefi, nonnaI döngüdeki mekanizmaları harekcte geçirmek yada durdurmaktır. Kızgınlıgm düzcnlenmesiyle birlikte uygulanan gonadotropinler ile çoklu yumurtlamayı saglayarak kuzu sayısında da artışlar saglanabilmektedir. Hormon uygulamasıının bagımSlz veya flushing ile kombine edilerek, erken yaşta damızlıkta kullanma, kuzulama aralıgının kısaltılması ve embriyo aktanmı gibi seçeneklerinden biri veya birka~:J ile birlikte kullanılması ile koyunculukta yıllık et üretiminin anınlrnası, böylece bu sektörün sıgırcılık ve tavuk:çuluk.1a rekabet edebilir konuma gelmesi mUnıkili! olabilecektir. Eksogen Hormon KullanımınınAmaçları Koyunculukta ileri ülkelerde yaygın bir şeYilde kullanılan hormon uygulamaları, Türkiye'de özellikle Marmara ve Batı Anadolu Bölgesinde kuzu üretiminin artırılıp et açıgının kapatılmasında, genetik çalışmalar yanında ikinci bir yolalarak önem kazanmaya başlamıştır. Hormon uygulamasının en önemli amaçlarını aşa~ıdaki şekilde özetlemek mümkündür (Kayrnakçı ve Sönmez 1996). ı. Kızgınlık ve yumurtlamayı denetim altına almak, 2. Aşımı toplwaştınp kuzulamayı kısa bir süreye sıkıştınnak, 3. Böylece; sütten kesim, besi ve pazarlarna için ~ ve canlı agırlık bakımından bomojen kuzu materyali elde etmek, 4. İk.izligi artırmak, 5. Mevsim dışı kuzulatma)'ı (turfanda kuzu) saglamak, Bakun, besleme, iş gücü, bina ve diger kaynaklann verimli ve ekonomik kullanımını 6. sa~amak, 7. 8. 9. Kuzulamayı, buna ba~h olarak süt üretimini tüm yıla yaymak, Embriyo aktarımı ve yapay tohwnlarna teknigine iınkan saglamak, Bilimsel araştınnalar için aynı zamanda dogmuş öz veya üvey kardeşler elde etmektir. Kullanılan Başlıca Hormonlar Eksogen hormon uygulamalannda kızgınlık dU~~nleyici olarak yaygın bir şekilde prostaglandinf2 ıı> progestagenler kullanılmakta yumutlam.anın uyarılması ve çoklu yumurtlama saglanmasında ise gonadotropinlerden yararlanılmaktadır. Gonadotropinler Koyunlarda Kııgınlık Senkroniı.asyonu ve Soperovulasyon folikUl uyarıcı ve yumurtlatıcı olmak üzere iki grupta incelenir. Bunlardan folikül uyarıcı hormonların başında; folileiil uyancı hormon (FSH) ve gebe kısrak homıonu (eCG veya PMSG) gelmektedir. FolikUI uyanc:! gonadotropinler foliklller gelişiminin olmadlgı anöstrus dönemde, eşeysel olgunluk öncesi dişi kuzularda ya da süperovulasyon saglamak üzere ergin dişi koyunlarda kullanılmaktadır. Bu gruptaki gonadotropinler kızgınt.ık döngus!.lne baglı kalmaksızın foliküllerde gelişmeye yo: açarlar. ikinci grup, yumurtlatıcı gonadotropinler js~: yumurtlamaya hazır folikUI veya foHk1merin mevcut olması durumunda kullanılırlar. Yumurtlama saglayan gonadotropinler kızgınh~a neden olmadıgı için bu tür honnonların diger hormon preparatlarıyla kullanılmas. gerekmektedir. Yumurtlamanm uyanlmasınd,ı gonadotropin salıcı hormon (GnRH), luteinleştiric. hormon (LH), human chorionic gonadotropin (HCG) kullanılmaktadır (Jainudeen ve Hafez 1987, Alaçam 1993). Bu honnonlann yanı sıra son yıllarda bilimse.: çalışmalarda human menaposal hormonu (HMH), bOVinf: follicular fluid (BFF), rekombinant FSB (rFSH) ve urinat) FSH (UFSH) hormonları da kullanılmaktadır. Bu hormonlardan progesteron, aşım dönemind{: korpus luteurnun aktif oldu~ dönemi kontrol altındııı tutarak kızgınlıgın eş zamanlı oluşmasını sa~ıamaktadır (Hansen ve Convey 1983). Progesteron ile a)mı et.kiyi. gösteren ve progesteronun sentetik analoglan olan progestagenlerin (veya progestinler) başlıcaları:, Melengesterol Asetat (MGA), Medoxyprogest'~ron Asetat (MAP) ve Fluorogeston Asetat'dır (FGA). Aralarındaki fark ise progestagenlerin daha uzun süreli. etkili olmaları; progesteronların ise progestagenlere göre' vücuttan daha kısa sUrede atılmalarıdır. Progesteron ve' progestagenler koyunlarda gerek çiftleşme döneminde ve gerekse anöstrus (kızgınlık döngüsUnUn görülme:digi dönem) dönemde yaygın bir şekilde kl!111anılmaktadıı" (Henderson 1991, Gordon 1997). Progestagenlerin farkh dozlarının aşım mevsimi içinde ve dışında buhınan koyunlarda kızgınlık, gebelik ve kuzulama üzerine: etkileri yapılan çok sayıdaki laboratuvar çalışmalarıyla. incelenmiştir (Robinson vd. 1968, Aııison ve Robinson 1970, Smith vd. 1981, Robinson 1988, Greyling vd. 1997). Bu konuda TUrkiye'de farklı ırk ve dozlarda. kullanılan eksogen hormon uygulamaları ile ilgili araştırma sonuçları Tablo 1'de özetlenmiştir. Gerek kızgınlıgm toplulaştınlmasmda, gerekse foliküler gelişimi uyarmak. ve çoklu yumurtlama (süperovulasyon) saglaınak amacıyla uygulanan birçok yöntemin avantaj larının yanında dezavantajları da bulunmaktadır. ku ııan ılan Kızgınlıgın toplulaştırılmasLnda progestagenlerin spl~rmatozoit1erin taşınmasında ve yumurtanın döllenmesinde azalmalara yol açarak döl veriminde kayıplara neden oldugu bilinmektedir (Quinlivan ve Robinson, 1969). Bunun.la birlikte düşük dozda uygulanan progestilgenlerin aktif korpus luteumun bulunmacllgı dönemde, LH salınımın] baskılamakta yeterli olamaması nedeniyle öncedı~n 118 şekillenen foliknııerde LH'nın ısrarcı bir gelişmeye yol ve uygulamanın sona erdirilmesiyle bu yaşlı folikUllerden yumurtlamanın gerçekleştigi bildirilmiştir. Progestagen uygulaması sırasında gelişmeye devam eden dominant folikillden salgılanan östrojen döl verimi düştiklUklerinin nedeni olarak gösterilmektedir. Evans vd. (2:001), yaptıkları bir çalışmada; progestagen uygJLIlanan koyunlarda folikül yaşının embriyo kalitesi Uzerine etkili olmadıgını saptamışlardır. Ticari olarak yaygın ve etkili bir şekilde kuııanılan çoklu yumurtlatıcı hormonların başında eCG (eski adıyla PMSG) ve FSH gelmektedir. Bu hormonlardan PMSG kısraklarm gebeliklerinin takriben 40-180. günleri arasında kan serumlarından, FSH ise domuz hipotiz bezinden elde: edilmektedir. Bu hormonların temel etki mekanizmaları küçllk ve orta büyükIlikteki folikütlerde FSH reseptörlerini aktiye etmek ve ba~anmak suretiyle folikül gelişimini uyannalarıyla açıklanmaktadır. Bu preparatların en önemli dezavantajlarından biri, özellikle eCG preparasyonundaki LH bioaktivitesidir. Ayrıca ticari FSH preparasyonları da iz miktarda LH içermektedir. 1988 yılmda Çin'de hamsterların yumurta hllcre zarlarından FSH alt üniteli genlerinin bir başka hücreye transfeksiyonu ile elde edilen rekombinant FSH'lerin artan dozlarının yumurtalıklarda hipersitüınülasyon sendromuna yol açtıgı bildirilmiştir (Bayram vd. 2001). Koyunlarda PMSG ve FSH'nın tek olarak uygulanması klZgınhgl uyarmada etkili olmamaktadır (Wal'e vd. 1986). PMSG ve FSH'nın çoklu yumurtlama etkisini hayvanın ırkı, canlı agırlıgı, yaşı, dogurn sonrası süre, mevsim ve besleme düzeyi etkilemektedir (Quinlivan ve Robinson, 1969). açtıj~ı Uygulanan Hormon Dozu ve Süresı Kızgınlık döngüsünün dışardan müdahalelerle denetimi, dengeli bir endokrin ilişkiye dayandınlarak döl verimini maksimum düzeyde artırma hipotezine dayannıaktadır. Kızgınlık ve yumurtlama zamanına müdahalt: edici bir uygulama, en uygun bir döl veriıni saglanması durumunda uygulanmalıdır. Eksogen honnon kullarolUmda döl verimini etkileyen etmenler arasında, en önemlisi sentetik progestagen tipi ve bu amaçla kuııarolan preparatıarın dozudur. Öınegin yaygın bir şekilde kullanılan honnon emdirilmiş süngerIerde, emdirüen miktardan ziyade süngerden salınacak steroidin gerçek miktarı ve uygulama boyunea bu miktarın bir örnek olup olmadıgı daha büyük. önem taşımaktadır. Gatson-Parry vd. (1988) farklı sürelerde FGA uygulamasını izleyen sürede kanda yaptıkları radioimmunoassay analiz sonucu, FGA içeren süngerierin (12 gün süre ile) vajinaya bırakılmasının etkin bir kızgınlık oluşturmada yeterli olaca~nı bildirmişjerdil'. Ayrıca Crosby vd. (1991) tarafından yapılan çalışmada, farklı vagina içi progestagen uygulamalarının (FGA, MAP, 500 mg progesteron ve 0.4 g Controlled Intravagina! Drug Rekase;), PMSG dozlarının ve çiftleşme yönteminin \o >-'" >-'" Anörtrus MAP MAP i FGA MAP i i 14 14 14 __J~ 9 9 i 250ml!;GnRH 500LU.PMSG 500 LU .PMSG 60 60 150o .ı.u. PMSG + Flusbing Flushing 6oo.I.U. 500 I.U. PMSO 800.LU.PMSG 200 LU. PMSO 40{} I.U. P~fSG 600 LU. PMSa 600 I.U. PMSG 60 40 0.25 40 14---- FGA MGA 40 14 i 40 14 i 40 40 14 if--------:-:--- ---i FGA FGA FGA Ii FGA 14 MAP 60 500.1.U.PMSG 40 14 FGA +Flushinıı; 500 LU.PMSG 40 14 FGA x i i i 80 60 Tuj Merinosu Tuj 80 967 lOG 66.7 93.3 94 97 100 60.3 i 301 20 18 18 40 75 21 100 65 58 95 96.7 97.7 Kızl!:ınhk Oranı (%) Anadolu Merinos [yesi Morkokaraman MorkardıIlan ivesi Akkaraman Akkaraman j Akkaraman Akkaraman Border Leicester x İvesi İle de Francc x 8ı 65 59 18 İvesi 560 n uygulamalarına ilişkin çalışmalardan h'esi Merinosu [yesi Anadolu Sakız Kıvırcık Tablo 1. Çiftleşme mevsimi ve anöstrus dönemde Türkiye'de fiırlclı koyun ırkıarında yapılan hormon Irle: Ilave Uygulama Hormon Tipi i Uygulama Süresi (gün) Doz (mg) IÇifileşme Mevsimi Cronolone i 17 30 Merinos İntravaginal Akkaraman Corluton r 5 ls Merinos x İntramuscular Alckaraman KIVTrcık Progesteron i 13 1200 LU. 30 PMSG elde edilen bUll!,ular. aşım A ......... .ı:·"':llu.ı aşım 30 70 Do~al Aşım 54.4 70 83.3 !o.O 94.4 93.3 87 97 81.8 96.6 77.9 !OO 98.7 49.5 95.6 DoğatAşırn DogaıAşım Doltal Aşım Elde aşım Elde aşım Elde aşım Elde aşım Elde Elde aşım Elde aşım Yapay Tohumlama Yapay tohumlama L.J CIA Yapay tohumlama Elde aşım Dogal Do~aşım i I' 96.1 Aşım 95.3 90.3 Do~al Aşıın Dogal 86.6 Döl Verimi Doga\ Aşım i Çiftleşme Sistemi i Sayısı 1.36 i. i l.2 1.44 i.33 1.77 1.7 1.67 1.56 2.43 1.44 L55 1.64 1.75 Kuzu 1988 1980 Vd .. 1995 ı 1988 BekyOrek, 1993 Aşkın, Güler, 1988 Emsen vd.. 2003 . Em.seıI,2oo2 2001 Başaran ve DcHal,1997 Esen ve Bozkurt, 1996 Başaraa Başaran, Özcan vd, 1993 Aşkııı, Kaymakçı, Özkoca,1968 Referanslar tIL 9 ~ tn Koyunlaıda Kızgınlık Senkronizasyonu ve SUperovulasyon ve kuzulama ile ilgi!.ı koyun sayısı Vf: kuzulama sonuçlan açısından, sentetik progestagen (FGA ve MAP) uygulamaları dogal progesteron uygulamalarına oranla istatistiki olarak yüksek bulunmuştur. Anöstrus döneminde ise bu özellikler bakımından herhangi bir farklılık olmamıştır. PMSG grupları açısından aşım döneminde birinci aşımmı kuzulama oranlan artan PMSG dozu ile artış göstermiştir. Serbest ve elde aşım sonuçlarında ise istatistiki olarak önemli bir fark bulunamam~tır, Normal aşım mevsiminde yapılan bir di~~er araştımıada ivesi koyunlarında kızgınlık denetimi amacıyla 60 mg MAP'ın vagina içi, döl veriminin artırılması amacıyın 200, 400, 600 l.u. PMSG 'nin kas içi uygulamas i sonunda yüksek oranda. kızgınlık elde edilirken, döl verimi ve çoklu kuzulama oranı, uygulama gruplarında artan PMSG dozuyla artmış ve bu oranlar kontrol gruplarından elde edilen oranlardan çok yilksek bulunmuştur (Başaran 1995). Serbest aşım yaptırılan Kıvırcık koyunlaonda ise progestagen (40 mg FGA) kullanımının kızgınlıkları etkin bir şekilde toplulaştırdıgı ve döl veriminin artan PMSG (O, 500. 700) dozuyla önemli ölçüde arttıgı bildirilmiştir (Koyuncu vd. 2000). Aşım mevsiminde kızgınlı~ın denetlenmesinde kullanılan prostaglandin F ı alfa (PGFıJ, aşını ve anöstrus dönemde uygulanabilen progestagenler ıle birlikte FSH ve PMSG gibt gonadotrapık hormonların kullanılması kızgınlık senkronizasyonundaki etkinli~j v~: hormonlarm uygulama dozlarına ba~lı olarak sÜ1Üdeki döl verimi oranını da artınnaktadır (Dellal vd. 1996). uygulamalarında uygulanal. Çoklu yumurtlama hormonun artan dozu ile döl verimindeki artışın yanı sıT<, en dtlştlk dozun bile hormon uygulanmayan gruplardan çok önemli ölçüde yüksek döl verimi sağladıgı farklA ırklarda yapılan araştırmalarla tespit edilmiştir (Başaran ve Denal 1996, Zarkawi vd, 1999, Emsen 2002), Hill vd. (J 998), farklı progestagenlerin artan PMSG dozuyla döl verİmi üzerine etkilerint inceledikleri araştırmalarında,. 200 LU. PMSG (%62.4) dozunun 250 (%72.9), 30(1 (%79.1), ve 375 (%69.4) I.U. PMSG uygularm. dozlarından önemli derecede düşük oranda gebelik (serbest ve elde aşım) kızgınlık sonuçları araştmlnuştır. Çiftleştirilen oluşturdug;unu belirlemişlerdir. Yukarıda verilen araştırma sonuçlannın ortak bulgusu olan PMSG'nin artan dozlannın döl verimi ve kuzu sayısı üzerine etkisi degerlendirilirken, özellikle vajina içi sünger uygulamasıyla birlikte uygulan PMSG hormonu ile ilgili iki önemli sınırlayıcı etmen göz önünde bulundurulmalıdır. Bunlardan birincisi. PMSG'nin sürekli olarak. antral folilcü! gelişimine neden olan uzun sUren biyolojik etkinli~idir. Bu biyolojik etkinlik antral folilcüllerde yumurtlama gerçekleşmeden gelişmeye ve yumurtlamanın gerçekleşmedigi folikü/ saYLSında artışa neden olur. Yumurtlamamn olmadı~ı foliküllerden salgılanan östrojen, gebelik oranının 120 düşmesine ya da embriyo kalitesi üzerine olumsuz belirlenen bir di~er sınırlayıcı etmen ise; PMSG'nin rutin kullanımında meydana gelen döl verimi kayıplarıdır. PMSG'nin rutin bir uygulama haline getirildigi sUrillerın kan degerlerinde PMSCJ"ye karşı Uretilen antikor sayımında, anti PMSG antikorlannın bUyilk ölçüde artış gösterdigi belirlenmiştir. Anti PMSG antikorlarının uygulama sonrası kızgınlık oluşumunu erteledigi ve yumUl1alıklarda işlev bozukluklanna yol açtıgı bildirtımiştir (Wildeus, 1999). etkilerde bulunmaktadır. Yakın geçmişte Kızgınhk YlJımurtl:ilma Destekleyici Senkroni:ıasyonu ve Çoklu Hormon Protokollerinde Hormon Uygulamalan ve Beslemenİn Etkisi uygulamalarında incele:nen bir diger etmen ise kızgınhgm toplulaştınıması ile birlikte uygulanan çoklu yumurtlamayı saglayal1 honnonların Ureme mekanizmasında etkili diger hormonlarla ve besleme ile desteklenmesidir. Destekleyici hormonlann tipi ve kullanım dozu, eksogen hormon uygulaması yapılan mevsime büyük ölçüde baglılık gösterir. Anöstrus dönemde gün uzunlugundaki artışa baglı olarak melatonin salgısı azalmaktadır, Bu dönemde melatonin yüksek oranda gebeılk elde etmede progestagen uygulamalarıyla birlikte kullanılmaktadır. Niteknn, Fan:ada vd. (1999) Rasa Aragonesa koyunlarında eksogen homıon protokolünün (FGA + PMSG) melatonin ile desteklenmesinin döl verimine etkisi üzerine yaptıkları çalışmalarında, eksogen hormon uygulaınasmd'iln bir ay önce 18 ıng melatonin ile deri altı uygulamasını yapmışlardır, 40mg FGA içeren süngerIerin vajinaya bırakılmasının 14. gününde süngerierin ~;ıkanlmasını izleyen 500 LU. PMSG enjeksiyonun melatonın uygulaması yapılmayan grup ile uygulama grubu arasında döl verimi bakımından farklılıklar önemsiz bulunurken, La!iotis vd. (1997) ise progestagen emdirilmiş sünger uygulamasının melatonin ile desteklenmesinin döl verimini melatonin destegi yapılmayan gruba göre önemli derecede artırdıgını saptamışlardır. PGFııı 'nın FGA+PMSG uygulamasıyla birlikte kullanımının kızgınlık ve döl verimi üzerine etkisinin incelendi~i araştınnada ise, 40 mg FGA ve 500 IU, PMSG kullanılarak kızgınlık ve çoklu yumurtlama saglanan ancak çiftleşmelerine izin verilmeyen koyunlara ilk kızguılıgı izleyen ıO. günde 15 mg PGFııı enjeksiyonu yapılmış, 24 saat sonra ise dogal aşım gerçekleştirilmiştir. PGFııı enjeksiyonu yapılmamış FGA+PMSG uygulamasıyla saglanan ilk k:ızgınlıkta 31 koyı.ından %66'sından kuzu alınırken bu oran ilave PGllı ıı enjeksiyonu yapılan 31 koyunda %60 olarak edilmiştir. Araştırma sonucunda PGFııı tespit enjeksiyonunun FGA+PMSG uygulaması ile kullanılmasının koyunlarda iirerne etkinli~ini artınnadıgı bildirihni.ştrr (Hackett vd. 1981). GnRH; özellikle yılda Hormon E.Emsen iki kuzularnanın saglandıgı sürülerde dogum sonrası döngUnün uyarılınasında ve gebdik oranının altınlmasında kul1anılan bir honnondur. GnRH kullanımının ve farklı çoklu yumurtlama tekniklerinin yumurtalık ve embriyo üretimi üzerine etkilerinin araşhnıdı~ bir çalışmada, PGF2 ıı kullanarak kızgınhklan senkronize edilen RambuDiet ve Bharat Merinos koyunlarına 25 LU. FSB, 200 LU, PMSG ve 200 LU. PMSG+GnRH (4 ~g Buserelin) uygulanrmştır. En düşük çoklu yumurtlama oranı FSB tatbik edilen grupta gözlenirken, döllenme oranı PMSG ("1085.?) ve PMSG+GnRH (%50) uygulanan gruplardan yüksek bulunmuştur (Naqvi vd. 2002). Bir diger çalışmada ise Naqvi ve Gulyani (1999), Rambouillet koyunlarında uyguladıkları faklı çoklu yumurtlatına tekniklerinden PMSG (800 IU) + GnRH (4mg) uygulamasıyla en yUksek oranda (%100) döllenmiş embriyo elde etmişler ve laparoskopik inceleme ile yumurtlama oranını 2,6 olarak belirlemişlerdir, Diger çiftlik hayvanları gibi koyunlar da döl verimi bakurundan çevreye ve özellikle beslerneye önemli düzeyde bagımlıIık göstermektedir, Bu nedenle, koyuıı yetiştiriciliginde de döl verimini artırmak için kimi çevre etmenlerinin iyileştirilmesi modem, teknik, ekonomik bir üretim açısından ayrı bir önem taşımaktadır (Özcan 1989). Embriyo y~ama oranı yumurtlama oranı ile ilgili olup, yumurtlama oranından etk::itenmektedir. Yumurtlama oranının yüksek olması damı fazla embriyo ölüme neden olmaktadır (Edey 1969). Bu nedenle honnon kullanmak suretiyle birden fazla yumurta elde: edilen döL verimi d~ük sürillerde embriyo yaşama gücünün yüksek tutulması rasyonel bir besleme ile çevre koşullarının kontrol alhna alınmasında büyük önem t.aşır, Böylece çoklu yumurtlama teknikleriyle hedeflenen birden fazla yavru elde etme, sadece yumurta sayısının artırılmasıyla sınırlandırılmamış olacaktır. Nitekim, Esen ve Bozkurt'un (2000) Akkaraman koyunlarında yaptıgı flushing ve östrus senkronizasyon çalışmasında, flushing uygulanan koyunların kızgınlıklan FGA (Fluoro gestone acetate) içeren süngerierin vaj inaya yerleştirilmesi ile toplulaştırılmış ve 600 LU. PMSG ile çoklu yumurtlama saglanmıştır. Ek yemleme destekli çoklu yumurtlama uygulamasının döl verimini çok önemli ölçüde artudıgı bildirilmiştir. Prostaglandin F 2Cl kullanılarak kızgınlık senkronizasyonu saglanan ince kuyruklu Javanese koyunlarında PGF 2u p,5 mg)+PMSG (?OO I,U.) uygulamasıyla düşük ve yüksek düzeyde enerji içeren rasyonlada gebelik ve lalctasyon süresince beslemenin çoklu yumurtlama, kuzu dogum agırııgı ve sütteıı kesimde büyüme özellikleri üzerirLe etkilerinin incelendigi araştırmalarda, kuzu dogwn a:~ırlıgı üzerindu çoklu yumurtlama uygulamasının ve dUşUk-yüksek enerjili rasyonlarla beslemenin önemli etkisi bulunmadıgı bildirilmiştir (Manalu vd. 2000). Çoklu yumurt1ama uygulamasıyla çoklu dogum arasındaki etkileşimi belirleyen araştırıcılar, uygun bakını beslemeyle çoklu yumurtlama uygulaması yapılmayan koyunlardan dogan ikiz ve üçtiz yavruların dogwn agırlıldarının tek doganlara göre dUşük, çoklu yumurtlama uygulanan koyunlarda ise kuzu dogwn agırlığı bakımından tek ve çoğ;uı: dogan kuzular arsındaki farkı önemsiz bulmuşlardır. Bunun yanında, uygulama grubu (PGF 2Cl (7.5 mg)+PMSG (?OO LU.) hayvanlann süt verimleri kontrol grubu hayvanlardan daha yüksek bulunurken, çoklu dogumda PMSG uygulanan koyunlardan olma kuzuların dogum agırlıkları kontrol grubu koyunların kuzularınkinden daha yüksek bulunmuştur. Eksogen Hormon Kullanma Teknigi Kızgınlık senkronizasyonu için iki temel yaklaşım vardır, Bunlar; progesteron ve progestinlerle döngünün uzatılması veya PGF2o: ile folikUler fazın başlatılması esasma dayanmaktadır. Progesteron ve bunların anologlan olan sentetik progestagenler kızgınlık döngUsünde korpus luteumllil etkin oldugu döneme eşit zaman aralıgında (12-14 gün) uygulandıgında kızgınlık ve dolayısıyla yumurtlamayı baskılamaktadır, Uyguıamanın sona erdirilmesi ile saglanan LH salgısındaki senkronizasyon ile kızgınlık ve yumurtlama eş zamanlı olarak oluşur. Progesteronlar yem katkısı olarak oral yolla (Melengesterol Acetate, MGA), deri altına yerleştirilmesi (Norgestomet, Synchromate B), vajina içi sünger (FGA; fluorogestone acetate, MA?; medroxyprogesteron acetat, progesteron) ve vajina içi plastik implal1t (CIDR-G; controllU ilaç salıcı implant) olarak kullanılmaktadır. Çiftleşme döneminde, gebeligin oluşmadıgı kızgınhgın başlamasını izleyen 11-12. günlerde uterustan salgılanan PGF2u, korpus luteumun yıkımını saglayarak yeni bir döngünUn başlatılmasında roloynar. Bununla birlikte sentetik PGF2a'nın kızgınlı~ 5. gününe kadar korpus luteumun regresyonunda etkili olmadıgı ve belli oranda hayvanda kızgınlık senkronizasyonu sagladıgı unutulmamalıdır. Bu nedenle, PGF2a uygulaması ile etkin bir kızgınlık sağlamak için 9-ll gün ara ile uygulanması önerilmektedir (Godfrey vd., 1998). Kızgınlık senkronizasyonunda en ekonomik yöntem olarak; koç katımı öncesi hayvan başına günde iki kez 0.125 mg MGA'nın 9 gün stlreyle uygularımasının, kızgınlıkları ] -4 gUn gibi kısa bir zaman aralıgında topladıgı bildirilmiştir (labbar vd., 1994, Powell vd., i 996). Cook (200]), steroidler içerisinde besi hormonu olarak da bilinen MGA kullanımının canlı agırhk ve vücut kondiliyonunda önemli artışlar sagıadl~l tespit etmiştir. Ovule olan yumurta sayısı ile canlı agırlık arasındaki pozitif korelasyon göz önünde bulundurulduğunda, MGA kullanımı ile kızgınlıklarm toplulaştırılmasının yanında yumurta sayısında da artış saglanabilecegi d uşUnüleb ilir. Bununla birlikte, MGA'nm ilk kızgınlık zamanındaki geniş varyasyonun nedeni ile yapay tohumlama çallşmalarında tek başına kullanılması pratik bir çözüm olarak görUlınemektedir. 121 Koyunlarda Kızgınlık Senlcronizasyonu ve SUperovulasyon Özellikle yapay tohumlama ı;alışmalannda, uygulanacak kızgınlık senkronizasyon yöntemi, kızgınlık ve yumurtlama anımn kesin olarak bilimnesi açısından çok önemlidir. Bu nedenle seçile<;ek kızgınlık senkronizasyon yönteminin çok güvenilir olması gerekmektedir. Freitas vd. (I 996) kızgınlıgın senkronizasyonunda kullanılan yöntemleri karşılaştırdıklan çalışmalaırında, 1.5 mg Norgestome! uygulanan grubun (27.8 saat) vajinal sünger uygulanan gruptan (33 saat) daha önce kızgı:ılıga geldigi" kızgmlıgın toplulaştınlmasında uygulanan 45 mg Fluorogestone acetate içeren sünger, J.5 w 3 mg Norgestomet içeren içeren kulak implantasyonlanndan, FGA içeren sünger uygulamasının her iki kulak implantasyonundan daha. yüksek döl verimi sagladıgi bildirilmiştir. Bir başka çalışmada ise, Romeıno vd, (1995), 60mg MAP, 30mg FGA ve 2S0 LU PMSG uygulayarak yapay tohumlama yaptıkları Corridale koyunlarında kızgınlıkların FGA yada MAP ile toplulaştınlmasımn döl verimi özellikleri bakunından farklı olmadı~nı ifade etmişlerdir. Kızgınlık senkronizasyonunda kullanılan farklı progestagenler, ilk kızgınlık zamanında ve yumurtlama öncesi LH 'nın en yüksek noktaya ulaşma zamanında büyük varyasyonlara neden olmaktadırl,ar. Bu farklı preparatların neden oldugu degişim döl veriminde gözlenen dOşüklOgün nedeni olarak düşüni,ilebilir. Bwltl göz önünde bulunduran araştırıcılar hormon exndiri1mi~ sünger, kulak implantasyonları ve bunun gibi uygulamaların miktarını artırarak döl verimi üzerine etkisini incelemişlerdir. Thompson vd. (1992) çoklıı yumurtlama uygulanan koyunlarda kızgınlık oranını t4~k CIDR uygulanan hayvanlarda çift CIDR uygulımarı hayvanlardan daha d~ük bulurken, Freitas vd. (1996) keçilerde 45 mg FGA içeren sünger uygulamasının 7. ve 9. günlerde tekrar edilmesinin kızgınlık ve ywnurtlama oranı ile ilk kızgınlık saati üzerine etkisi bulunmadıgını tespit etmişlerdir. Godfrey vd. (1998), yapagı tipi koyunlarda 3 farklı kızgınlık senkronizasyon yöntemini uygulayarak, etkinlikleri bakımından bu yöntemleri karşılaştırmışlardır. Bu amaçla, PGFıCl (l5 mg), CIDR (300 mg progesteron) ve vajina içi sünger (500 mg progesteron) uygulaması yapmışlar ve en yüksd:. kızgınlık oranının CIDR (300 mg progesteron} uygulanan gruptan elde edi1digini ve yapay tohumlama. yapılan koyunlardan CIDR kullanılarak kızgınııgı senkronize edilenlerde döllenme oranını diger gruplardan daha yüksek olarak bildirmi~;lerdir. KusiIl2. vd. (1999) isc progesteron emdirilmiş sünger, kulak implantı, cloprostenol ve bunların kombinasyonlarını kullanarak Mashona keçilerinde kızgınlık serıkronizasyonu ve döl verimi üzerine etkilerini. araştırdıkları çalışmalarında, döl verimi ve kuzulama, oranı bakımından gruplar arasındaki farkın önemsiz oldugunu ve uygulanan dört kızgınlık senkr()nizasyor.~ yönteminin kızgınlıkları etkili bir şekilde toplulaştırdıgın! bildinnişlerdir. 122 Özellikle embriyo aktarımı programlarında çoklu yumurtlama uygulamaları normal sayıdan daha fazla embriyo elde etmede ve ticari olarak embriyo akıarımı programlarında büyük bir önem taşımaktadır. Bu alanda çok sayıda çoklu yumurtlama çalışmaları yapılmasma ragmen, bu uygulamalarda elde edilen sonuçlar başarılı embriyo aktarıını programları İçin gerekli aşamalarda hala daha üzerinde durulması ve gdiştirilmesi gereken bir konudur (Seidel ve Elsden i 989). Çoklu yumurtlama uygulamalannda varyasyonun nedenlerini koyun ırkı, hormon dozu ve mevsim gibi etmenler oluşturmuştur (Gherardi ve Lindsay 1980, Mutiga ve Baker 1982, Bondurant 1986, Torres vd. 1987). Nitekim, Sakız koyunlcmnda ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde PMSG uygulamasının çoklu yumurtlama oluşturmasına etkisinin ince:tendigi araştırmada, 4 farklı dozda (500 LU., 750 LU ve 1000 L.U, 1500 LU.) PMSG ile çoklu yumuıilama saglanan koyunların kızgınlıkları MAP vajina içi sünger uygulamasıyla senkronize edilmiştir. ilk kızgınlık anı bakımından sonbahar döneminde yapılan uygulamada daha kısa silrede kızgınlık gözlenirken, çoklu yumurt1ama oranı ve döllenen yumurta sayısı bakımından gruplar arasındaki farkın önemsiz oldugu bildirilmiştir. En yüksek ovule olan yumurta sayısının ise (5.9) 1000 LU. PMSG uygulanan gruptan elde edildigi ifade edilmiştir (Samartzi vd. 1995). Farklı .ay ve .sürelerde progestagen (FGA; 45 mg) ve çoklu yumurtlama saglayıcı eksogen (PMSG; 1000 LU.) hormon kullanımının Corridale koyunlarında kızgınlık ve yumurtlama oranlan üzerine etkilerinin araştırıldıgı çalışmada, en yüksek ovule olan yumurta sayısmın Agustos ayında yapılan uygulama ile 7.6 olarak elde edildigi ve bu degerin Temmuz. ayında yapılan uygulamada oYule olan yumlUta sayısından (5.2) daha yüksek oldugu bildirilmiştir. Aynı zamanda, 9 gün vajinada bırakılan progestagen sünger uygulamasının uzıın dönem (14 gün) uygulama kadar etkili oldu~u sonucwıa varılmıştır (Mufti vd. 1997). Hill vd. (1998), progestagen tiplerini ve farklı dozlarda PMSG uygulamalarını karşılaştırdıkları araştırmalannda, Merinos koyunlarında MAP (%64) içen~n sünger uygulamasıyla elde edilen gebelik oranının 30mg FGA (%74.7), 40mg FGA (%72.1) ve CIDR (% 71.7) uygulamasından elde edilen gebelik oranlarından daha düşük oldu~u bildirmişlerdir. En uygun sünger uygulamasının ve optimum PMSG dozunun belirlenmesi amacıyla İvesi koyunlarında yapılan araştırmada, birinci denemede üçayrı İvesi sürüsüne 30 ve 40 mg FGA, ile 60mg MAP içeren süngerIerin vajinada 12 gün kalmasını izleyen farklı dozlarda (300, 450, 600 ve 750) LU. PMSG enjekte ediımıştir. Ge:nI~1 olarak, 600 LU. PMSG ve 60mg MAP içeroen sünger uygulamasımn döl verimi ve kızgınlık senkronizasyonunda daha iyi sonuç verdigi bildirilmiştir (Abdullah 2002). E.Emsen SONUÇ Progestagenlerin kızgınlık senkronizasyonunda kullanılan diger hormon preparatlarına göre daha etkili sonuç verdigi ve artan PMSG ve FSH dozlarının çoklu yumurtlamada elde edilen başarıyı artırdıgı söylenebilir. Progesteron veya progestagen uygularnalanyla gerek belli zaman aralıgında kızgınlıga gelen hayvan sayısında artış, gerekse bu hayvanların dar bir zaman aralıg,mda kızgınlık göstermeleri saglanırken, progestagen uygulamalanın izleyen ilk kızgınlıkta vajina içi uygun olmayan şartların spennatozoit nakli ve döllenmede olumsuz etkileri göz önUnde bulunduruldugunda aşınI yada tohumlamanın takıp eden ikinci kızgınlıkuı gerçekleştirilmesi ya da yeterli sayıda spe:rmatoza (2,5 x i 08) ile yapay tohumlama yapılm~.ı önerilebilir. Bununla birlikte, çoklu yumurtlama amaoyla uygulanaıı PMSG'ye karşı vücutta lifetüen antikorlarm yumurtahklarda işlev bozukluklarına yol açabilecegi ve yüksek dozda FSH'nın embriyo ve ilitlis ölümlerini artırabilecegi riski göz önünde bulundurulınalıdır. Derlenen araştırmalar sonucunda, e~~ogen hormon uygulamasında başarının bUyük ölçude ırka ve çiftleşme dönemine bagh oldugu sonucuna varılmıştır. Çoklu yumurtlama uygulamalarının uygulandıgı sUrillerde, bakım beslemenin artan bir öneme sahip oldugu ve rasyonel bir besleme ile gerek embriyo gerekse dogum sonrası yaşama gücünun artırıldıgı sonucu dikkat çeken bir konudur. Gerek ülke gerekse dünya pratiı~inde hormoJl uygulamaları işletme tipine, hayvan ırkına ve çevm şartlarına göre belirlenmelidir. Hormon uygulamalanndan en ekonomik ve az iş gücU gerektiren MGA uygulaması, duşük gelir düzeyine s.ahip işletmeler için öncelikli olarak göz önUnde bulundurulması gereken bir uygulama olarak karşınııza çıkmaktaıdır. Kuzulama aralıgının kısaltılmasının ve yılda birden fazla kuzu almanın hedeflendigi işletmelerde, aııö:ıtrus dönemde progestagen preparatlarmm PMSG ile birlikte kullanımı etkin bir kızgınlık ve yumurtlama sa~~lamada tercih edilebilir. Bununla birlikte yapay tohmulama ve embriy() aktarımında yumurtlama zamanının tam olarak bilinmesi açısından sürü ve ırk bazında çalışmalar yapılması önerilmektedir. KAYNAKLAR Abdullah, A.Y., Husein M.Q. , Kridli R.T., 2002. l'rolocols for esiru,; sYl1chronization in Awass.i ewes under aı~d environmente.1 conditions. Asia-Australasian Journal of Animal &iences, 15, 957·962. Alaçam. E., 1993. Koyunlarda sildik dilren ve üremenin denetlenmesi. Hayvancıhk: Araştırma Dergisi, 3,65-69. Allison, A. l, Robinson TJ., 1970. The effecl of dose leve! of intravaginal progestagen on sperrn transport, fertilization and lambing irı the eyclic Merino ewes. J. Reprod. FertiL., 22, 515· 53 ı. Aşkın, Y. 1988. Anadolu Merinoslarında eksogen hormon kullanarak yılda iki kez kuzulama olanakları tlzenne araştırmalar. Ank Gni. Zir. Fak. Yay. 1101. Başaran, D.A., 1995. lvesi koyunlarında ek.~ogen hormon kuııanarak kızgınlık denetimi ve döl verimini artırma olanakları. Doktora Tezi. Fen. BiL. Ens. Ankara. Başaran, A.D.,Karkaya, A., Eliçin A., J996. Ile de France X Akkaraman ve Border uiebester x Akkaraman melezi koyunlarda progestagen ve farklı dozda PMSG kullanımının klZgınlı~ın denetimi ve döl verimini artırma olanakları. Hayvancılık Arll.'it1rma Dergisi i i .03. i 996. Başaran, AD., Dellal G., i 997 Akkaraman koyunlarında progestagen ....e PMSG kuııanarilk. klZgınlı!';ln denetimi ve döl verimini artırma olanakları. Trakya Oni. Tekirda!l Ziraat Fak. ıOolekni BölUmO.Trakya Bölgesi 2. Hayvancılık Sempozyumu. Bayram, K, van Wely, M., van Der Veen, F., 2003 Rocombinant FSH in alternative doses or versus urinary gonadoU'opbins for ovularion induction in subfertility associated with polycystic ovary syndrome: a systematic review based on a CochrlUle review. Human Reproduction, 18; 6, 1143-1149. Bekyurel_, T. 1993. Anöstıils dönemindeki Tuj koyunlarında östnısun uyarılması. TUrk J. Vel. Anim Sei. 18,11.15. Bondurant, R.H., 1986. Embryo transfer in sheep lUId goals. In: D.A. Mormw (Editor). Current Therapy in Theriogenology 2. W.B. Saıınders. Phi1adelphia, PA, 63·66. Cook, R.B., 2001. Effect of immunization against GnRH, melengesternl aeetate, lUId a trenbolene acetatefestrodiol implanl on growth and careass eharaeterislics of beef heifers. Theriogenology, 55, 973-981. Crosby, TF., BOllUId, M.P., Gordon i. 1991. Effeeet of progestagen treaıments on the ineidenee of oeslrus and pregnaııey Tates in ewes. Anim. Reprod. SeL, 24,109-118. Delial, G., Başaran DA, Karakaya, A., 1996. Koyunlarda döl verimini artırmak amacı ile uygulanlUl çevresel yöntemler ve bunları TArkiye'de sahaya aklllIabilm~ olanakları. Hayvancılık 96 Ulusal Kongresi,1znıir, 176-185. Edey, T. N., 1969. Prenatal mortalitiy in sheep. Anim. Breed. Abs., 78, ın Emsen, E., 2002. Vitamin E + Se ve Eksogen Hormon Kullanımının h'esi Ve Morkarımıan Koyunlarında Döl Verimi, Kuzularda Buytime ve Yaşama GüeU Özellikleri Üzerine Etkileri. Doktora Tezi. Fen. BiL. Ens. ErLUrum. Emsen E. Yaprak, M. Emsen, B. Koyee~z, F., Kutluea, M. 2003. Eslrus synchronization in fat tailed sheep using Melengestrol Aeetate (MGA) in breeding season, Basılmamış lIJ'RŞtırma. Esen, F., Bozkuıt T., 2000. Akkaraman ırkı koyunlarda flushing ve östrus senlcronizasyonu uygulımıasının döl verimi Uzerine etkisi. Türk L Vet. Aniın. SeL, 25, 365-368. Evans,A. C. O., Flynn, J. D., Quinn, K. M., Duffy, P., Quinn, P., Madgwick, S., Crosby, T. F., Boland, M. P., Beard A. P. Ovulation of aged follieles does nol affect embryo qııality or fertility af'ler a 14-day progesıagen estrus synehronization prolocol in ewes. Thcriogenology, 56,923-936 Foreada, F., Abecia J.A., Lozano J.M., Ferrer L.M. , Lııca.sla D., 1999. The effects on reproductive performanee in the short and medium term of comhined use of exogenous melalonin lUId progeslagen pessaries in ewes with a short seasonal anoestrous period. Veterinary Researeh Comminicalions, 23, 257-263. Freitas, V. L F., Baril G., Bese M. , Saumande J., 1996. The in!1uenee of ovarilUl status on response to estrus syııchronization treatment ir., dairy goals during the breeding season. Theriogen010gy, 45, 1561-1567. Gatson·Parry, O., Heasman K., Nemorin lK. , Robinson TJ., 1988. A nıdioıınmunoassay for fluorogesrone acetate (FGA) and its applieation to the measuremenl of plasma FGA and progesterone in ewes treated with FGA-imprcgnat:d intr1lvaginal sponges. Austrnlian Journal ofBiologieal Scienoes. 4 1,57-56. Gherardi, P. B. , Lind.say D.R., 1980. The effect of season on the ovutatory response of Menna ewes to serum from pregnant mares. J. Reprod. FertiL., 60, 425-429. Godfrey, R.W., Collins JR, Hensley E.L. , Wbeaton lE., 1998. Estrus synehronizalion and artifical insemination of hair sheep ewes in the tropics. Tberiogenology. 51, 985-997. 123 Koyunlarda Kızgınlık Senkronizasyonu ve Superovulasyon Gordon, 1., 1997. Conrrolled reproduetion in sheep and goats. CAF International, WalUngford, Oxon, U.K., 212·222 Greyling, I.P.C., Erasmus J.A., Taylor GJ. , van der Merwe S., 1997 Synebronization of estrus in sheep using proge5tagen ane inseroinaling with ehilled seroen during the breedıng 5eason Smail Rumin. Res., 26,137-143. Güler, M. 1988. AnOstruslaki koyunlarda ovariyel aktivitenir, Medroxyprogesteron Asetat (MAP) ve GnRH uygulamaları ık uyarılması üzerine çalışma. A.Ü. SaB:.BiI.Ens. Doktora Tezi Ankara Hackeu, AJ., Robertson RA. , Wolyncız M.S., \981. Effecls of prostoglandin F2 alpha and pregnan! mares serum gonadotropin (PMSO) on the reproductiye perfonnance of Ouorogeslone acetate PMSO-treaıed ewes. Iournal of Animal Science, 53, 154.. 159. Hansen, W. , Convey E.M., 1983. Physiology of the estrus cyCle. J. Anim. Sci. 54, 1205-121 i. Henderson, D.C., 1991. The reproduclive cycle and its manipulfltion. In: Martin, W.B., Aitk.en, TD. (Eds.), Diseases Of Sheep Blackwell, Oxford, U.K. Hill, J.R., Thompson J.A. , Perkirıs N.R, 1998. Factors affecting pregnancy mles fol1owing hparoscopic insemınaıion of 28, 44~' Meıino ewes under commercial conditions: a survey. Theriogenology, 49, 697-709. Jabbar G, Umberger SH, Lewis GS.,1994. Melen~:estrol dcetate and norgestomet for the induction of synchronized estrus in seasonaııy anovular ewes. J Anim Sei., 72, 3049. Iainudeen, M.R. ,Hafez E.S.E., 1987. Sheep and goııı. In: E.S.E. Hafez (Ediıor), Reproduction In Fann Animals, Lea Febiger, Ph iladelphia. Kaymakçı, M., Sönmez S., 1996 Ileri Koyım Yetiştiriciliği. i. Baskı. Ege Ünjv., Basımevi, Bomova, İzmir. Kaymakçı, M. 1980. Çeşitli genelik yapıdaki koyunlarda dili veriıniııin artırılması ve do&um1arın senkronizasyonu Ilzerine Bıraştım~alar Oo&a VHAGrrOAG, 18-23. Koyuncu, M., Uzun K.Ş., ŞengOl L., 2000. Kıvırcık koyunlanndu progesIeren ve farklı dozda PMSO kullanımm kııgınlık denetimİ ve döl verimini artırma olanakları. Türk Vet. Anim. Sci., 25, 971 .. 974. Kusina, N.T., Tarwirei F., Hamuclikuwanda R, Agumba G., Mukw~'mı 1., 1999. A comparison of the effects of progegıerone sponges and ear ımplanlS, POF2alpha, and their combinaıion on efficacy of estnıs synchronization and fertiUty of ma,horuı goat does. Etsevier Science Ine. AbsIT. Theriogenology, 53, 1567-1580. Lalioıis, A., Vosniakou, A., lafrakas, A., Lymberopoul06, A., Alifakiolis, T., 1998.The effect ofmelatonin on lambing and lilleır size in milking ewes after advancing ıhe breeding season with progestagen and PMSG followed by artificial inseroinstion. Smail Rumi nant Res. 31: 79-81. Manalu, W., Sumaryadi, M.Y., Sudjalmogo, MY. and Satyaninglijııs AS., 2000. The effect of superovulation of Javanese thin-tail ewes prior to mating on lamb birth wcight and preweaning growth. Entomologia Sinica, 13,292-299. Multi, A. M., Wani O.M., Wani NA, Mir M.M. , Khan M.l., 1997. Superovulatory respOl18e in Corriedale shoop during differ,ent months of the breeding season. Small Ruminan! Research, 25(2}, 181-184. Mutiga, E. R, Baker A.A., 1982. Superovulatory response in Menno ewes to three PMSG dose levels. Theriogenology, (Abstr.),17, 100. 124 Naq\~ S.M.K., Gulyımi R., 1999. Ovarian response and ernbryo recovery ro different superovulatory regimens in ~bouilleı eWf:S under semi-arid conditions Smail Ruminant Res. 34: 127131. Naq\'i, S.MK, aulyani R. , Pareek S.R., 2002. Effect of sLlperovulaıory regimf:lls on ovman response and embryo production in fıne wool shef'P in lropics. Asian-Australasian J(ıumal of Animal Sciences, IJ, 595-599. Özc<ın, 1.., 1989. Kllçükbaş Hayvan Ye:tişlirme. ıı. Koyun ve Yapagı Üretimi. Çuk. Oniv. Zir. Fak., Ders Kitapları No: 106, 376 s, Adana. Özcan, L., Toru.n, O., Pekel, E., Gürsoy, O. 1993. Ceylanpınar lvesilerde del veriminin !ıormonal dt:l1eıiminle (choronogest) artın~ası. Hayvancılık Kongresi 12-15 Mayıs 1993. Şanlıurfa. Olkoca, A. 1968. Tohumlarna mevsiminde esl:nıs'un düzenlenmesi bakımından koyunlara progesteron'un intra musculer ve intra vııginal olarak uygulanmasından elde edilen sonuçlar. Lalahan Zoo. Araş. Ens. Der.,7,29-34 Powcll MR, Kaps M, Lambernon WR, Keısler DH., 1996. Use of melerıgestrol acetalc-based rrealments to i,.,duce and synchronize estrus in seasonally anÖ.5trus ewes. Journal of Aniınal Science, 74, 2292-2302. Quinliv8n T.D., Robinson LT., 1969. Number of spermatoıos in the genimi !rael atler artifidal inseminaıion of progesıagen-treated ewes. i Reprod fertil.,19, 73-86. Robinson, T. J., Quinlivan TD. , Sax,er C., 1968. The relatiorıship bctween dose of progestagen and method of preparation of intravaginal sponges on their effecltveness for the eontrol of owlation İn the ewe. J. Reprod. FeniL, \7,471-483. Robıns'on, Tl" 1988. Controlled sbeep breeding: Updaıe 1980-1985. Aust. I. Biol. Sci., 41,1-13. Romano, J.E., Rodas E., Ferreira A, Lago L. ,Benech A., 1995. Effects ofprogestagen, PMSG and at1ifical insemination time on fertility and prolifıcacy in Comedale ewcs. Smail Ruminant Res., 23, 157-162. Samanz.i, F., Boscas C., Vainas E., Tsaka.lof, P., 1995. Superovulatory respensc of Chios sheep to PMSG during spring and autumn. Animal Reproduction Science, 39, 215-212. Seidel, G. E. , Elsden R.P., 1989. Embryo transfer in dairy cattle. W.D. Hoarrl & So'ng. Wl, i O1. Smith, P. A., Boland M.P., Oordon L, 1981. Effect of dese of eronolone in intravaginal spOll.ges on lambing outcome to fixedtime A.I. 1. Agric. Sci., Cambridge, 96, 253-254. Thomps(ln, 1.0., Simpson A. C, James RW., Tervit H.R., Asher O.W.. Peterson A.J., 1992. Timing of Ihe LH peak and ovulalions in guperovulated Coopworth ewes synçhronised with progesterone-containing CIDR devices. Proc of N Z Sac Anim Prod., 52, 171-174. Tom:s, S., Cognie Y., Colas G., ı 987. Transfer of superovulated sheep eınbryos obtained with dilIerent FSH·P. Theriogenology, (Absrr), 2L,262. Ware, C.B., Crosby T.F., Oordon 1., 1986. The influence of progestagen or prostaglandin on the syııchronization in sheep treated wiıh horse anterior pituiaıry extract. Irish Vetmnary Journal,40, 13- 16. Wildeus, S. Current coneepts in synchrlJl11ization of estrus: Sheep and goa.ls. Web dok.ümanı adresi: h:!1p://www.asııs.org(jas/ synıposia/proceedings/OO 16.pdf larka"'';, M., AI·Mercstanİ MR , Wardeh M.F, 1999. Induetion of synchroniz«l oestrus and early pregnımey di agnosis i n Syrian Awassi ewes, outside tbe breeding season. SmaJl Ruminanl Res., 33,99-102.