Şekil Hatırlamalı Co-Ni-Al-Si Alaşımında Yaşlandırma Olayının

Transkript

Şekil Hatırlamalı Co-Ni-Al-Si Alaşımında Yaşlandırma Olayının
T.C.
KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ŞEKİL HATIRLAMALI Co-Ni-Al-Si ALAŞIMINDA YAŞLANDIRMA
OLAYININ MARTENSİTİK FAZ DÖNÜŞÜMÜ ÜZERİNE ETKİLERİ
AHMET ÇETİN AKİS
DANIŞMAN: YRD. DOÇ. DR. MURAT ESKİL
YÜKSEK LİSANS TEZİ
FİZİK ANABİLİM DALI
TEMMUZ 2012
KİLİS
KABUL VE ONAY SAYFASI
Yrd. Doç. Dr. Murat ESKİL danışmanlığında, Ahmet Çetin AKİS tarafından hazırlanan
‘‘Şekil Hatırlamalı Co-Ni-Al-Si Alaşımında Yaşlandırma Olayının Martensitik Faz
Dönüşümü Üzerine Etkileri ” adlı tez çalışması …./…../2012 tarihinde aşağıdaki jüri
tarafından oy ……… ile Kilis 7 Aralık Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik
Anabilim Dalı’nda YÜKSEK LĠSANS TEZĠ olarak kabul edilmiştir.
Jüri Üyeleri Unvanı, Adı Soyadı Ġmza
(Kurumu)
BaĢkan …….Dr ………………
(………………… Üniv. …………... Fak. …………… ABD)
Üye …… Dr. ……………….
(………………… Üniv. …………... Fak. …………… ABD)
Üye ……Dr. ………………..
(…………………. Üniv………………….. Fak. …… ABD)
Bu tezin kabulü, Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulunun ……/……/2012 tarih ve
….…/……. sayılı kararı ile onaylanmıştır.
Tez No: ……….
Bu tez çalışması Kilis 7 Aralık Üniversitesi Bap Birimi tarafından desteklemiştir.
Prof. Dr. Ahmet ÇAKIR
Enstitü Müdürü
ii
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
ġEKĠL HATIRLAMALI Co-Ni-Al-Si ALAġIMINDA YAġLANDIRMA
OLAYININ MARTENSĠTĠK FAZ DÖNÜġÜMÜ ÜZERĠNE ETKĠLERĠ
Ahmet Çetin AKİS
Kilis 7 Aralık Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Fizik Anabilim Dalı
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Murat ESKİL
Yıl: 2012
Sayfa: 121
CoNiAl ve CoNiAlSi gibi Co bazlı şekil hatırlamalı alaşımlar ticari uygulamalar için
kullanışlıdır. Co bazlı şekil hatırlamalı malzemelerin kullanım alanları; sırasıyla uzay ve
havacılık endüstrisi, otomotiv endüstrisi ve tıbbi uygulamalar olarak gruplandırılabilir.
Özellikle mekanik araçlarda yay malzemesi, türbin motoru, robotik aletler ve klima
sanayisinde performans arttırıcı olarak tercih edilmektedir.
Bu çalışmada şekil hatırlamalı CoNiAlSi alaşımından elde edilen numunelerin,
yaşlandırma etkileri sonucunda dönüşüm sıcaklıklarının belirlenmesi için Diferansiyel
Tarama Kalorimetresi (DSC) ölçümleri, örgü mesafelerinin ve düzenin belirlenmesi için
X-ışını difraksiyonu, sertlik değişimleri için Vickers sertlik ölçümleri, Işık Mikroskobu
ile metalografik gözlemleri ve korozyon testi ile korozyon dayanımları incelendi. Şekil
hatırlamalı CoNiAlSi alaşımı üzerine yapılan araştırmaların incelemesi ile elde edilen
sonuçlar özetlendi.
Anahtar Kelimeler: Co Bazlı Alaşımlar, Martensitik Dönüşüm, Şekil Hatırlama Olayı,
Yaşlandırma, Dönüşüm Sıcaklıkları
iii
ABSTRACT
MSc. Thesis
EFFECT of AGING PHENOMENON on MARTENSITIC PHASE
TRANSFORMATION on SHAPE MEMORY Co-Ni-Al-Si ALLOY
Ahmet Çetin AKİS
Kilis 7 Aralık University
Graduate School of Natural and Applied Sciences
Department of Physics
Supervisor: Asst. Prof. Dr. Murat ESKİL
Year: 2012
Page: 121
Co-based shape memory alloys such as CoNiAl and CoNiAlSi are suitable for
commercial applications. The uses of Co-based shape memory materials can be grouped
as aerospace aviation , automative industry and medical applications. They are preferred
as spreading material turbine engine, robotic instruments, especially in mechanical tools
and as performance enhances in air conditioning industry.
In this study, we examined the samples obtained from CoNiAlSi shape memory alloy
by using Differential Scanning Calorimetry (DSC) measurements, X-ray diffraction
measurements, Vickers hardness measurements, metallographic observations, by optical
microscopy corrosion resistance by corrosion tests were evaluated for the determination
of transformation temperatures after the heat treatment of certain effects of aging. The
results obtained by examining the studies on CoNiAlSi shape memory alloy were
summarized.
Keywords: Co-based Alloys, Martensitic Trasformation, Shape-Memory Event, Aging,
Transformation Temperatures
iv
TEġEKKÜR
Yüksek lisans tez konusunun belirlenmesinde, araştırılması ve yazımı sırasında sahip
olduğu bilgi birikimi ve tecrübesi ile çalışmayı yönlendiren ve her türlü yardımı
esirgemeyen saygıdeğer danışman hocam Yrd. Doç. Dr. Murat ESKİL’e, araştırma
sırasında yardımlarını esirgemeyen Doç. Dr. Kani ARICI, Yrd. Doç. Dr. Erdoğan
KANCA, Doç. Dr. Metin BEDİR’e, Yrd. Doç. Dr. Halim AVCI’ ya,
GAZİANTEP ÜNİVERSTESİ Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü’ne,
Ayrıca desteklerini, yaşamımın her anında eksik etmeyen aileme teşekkür ederim.
Finansal olarak bu tezin tamamlanmasında desteği bulunan Kilis 7 Aralık Üniversitesi
BAP birimine teşekkür ederim.
Ahmet Çetin AKİS
Kilis, Temmuz 2012
v
Oğlum Selim ve Kızım Elif’e
vi
ĠÇĠNDEKĠLER
ÖZET.............................................................................................................................. III
ABSTRACT ................................................................................................................... IV
TEġEKKÜR ................................................................................................................... V
ĠÇĠNDEKĠLER ........................................................................................................... VII
SĠMGELER ve KISALTMALAR DĠZĠNĠ ................................................................. IX
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ ...................................................................................................... XI
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ ........................................................................................... XVII
1. GĠRĠġ ........................................................................................................................... 1
2. MARTENSĠTĠK FAZ DÖNÜġÜMLERĠ ................................................................. 4
2.1. Termoelastik Martensitik Dönüşümler ................................................................... 6
2.1.1 Atermal Martensitik Dönüşümler ......................................................................... 7
2.1.2. İzotermal Martensitik Dönüşümler ..................................................................... 8
3. ġEKĠL HATIRLAMA OLAYI ............................................................................... 10
3.1 Tek Yönlü Şekil Hatırlama Olayı .......................................................................... 11
3.2 Çift Yönlü Şekil Hatırlama Olayı .......................................................................... 12
4. SÜPER ÖRGÜLER VE Co BAZLI ġEKĠL HATIRLAMALI ALAġIMLARIN
KRĠSTOGRAFĠSĠ ........................................................................................................ 14
4.1 Co Bazlı Şekil Hatırlamalı Alaşımların Kristografisi ........................................... 15
4.2. Co Bazlı Alaşımlarda Faz Diyagramları .............................................................. 17
5. Co BAZLI ALAġIMLARINDA TERMAL YAġLANDIRMA ETKĠLERĠ ........ 20
5.1 Ana Fazda Termal Yaşlandırma Olayı .................................................................. 20
5.2 Martensit Fazda Termal Yaşlandırma Olayı ......................................................... 20
6. ġEKĠL HATIRLAMALI ALAġIMLARIN ENDÜSTRĠYEL UYGULAMALARI
......................................................................................................................................... 25
6.1 Genel Uygulama Alanları ...................................................................................... 25
6.2 Şekil Hatırlamalı Aktüatörler ................................................................................ 31
vii
6.3 Şekil Hatırlamalı Alaşımlardan İmal Edilmiş Aktüatör Örnekleri ........................ 31
7. DENEYSEL ĠġLEMLER ......................................................................................... 34
7.1 X- Işını Difraksiyon Ölçümleri ............................................................................. 36
7.2 Diferansiyel Tarama Kalorimetresi (DSC) Ölçümleri .......................................... 36
7.3 Korozyon Ölçümleri .............................................................................................. 36
7.4 Metalografik Gözlemler ........................................................................................ 37
7.5 Sertlik Ölçümleri ................................................................................................... 37
8. DENEYSEL SONUÇLARI VE SONUÇLARIN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ ...... 38
8. 1. X-ışını Difraksiyonu Sonuçları ........................................................................... 38
8. 1. 1 CoNiAlSi Alaşımından elde edilen X-ışını sonuçları ...................................... 40
8. 2 Diferansiyel Tarama Kalorimetresi (DSC) Sonuçları .......................................... 60
8. 2. 1. Yaşlandırma Süresinin Alaşım Üzerine Etkileri ve DSC Sonuçları ............... 63
8. 2. 2. Yaşlandırma Sıcaklığının Alaşım Üzerine Etkileri ve DSC Sonuçları ........... 73
8.3. Korozyon Deneyi Ölçümü Sonuçları ................................................................... 86
8. 4 Optik Mikroskop Gözlem Sonuçları .................................................................... 93
8. 4. 1. Yaşlandırma Süresinin Alaşım Üzerine Etkileri ve Optik Mikroskop Gözlem
Sonuçları ...................................................................................................................... 95
8. 4. 2. Yaşlandırma Sıcaklığının Alaşım Üzerine Etkileri ve Optik Mikroskop
Gözlem Sonuçları ...................................................................................................... 102
8.5. Sertlik Ölçümü Sonuçları ................................................................................... 106
9. YORUMLARLAR ve TARTIġMALAR .............................................................. 112
10. ĠLERĠ ÇALIġMALAR ĠÇĠN ÖNERĠLER ......................................................... 114
KAYNAKLAR ............................................................................................................ 115
viii
SĠMGELER ve KISALTMALAR DĠZĠNĠ
1.Simgeler
As
: Martensit→austenit dönüşümünde austenit başlama sıcaklığı.
Af
:Martensit→austenit
dönüşümünde
austenit
yapının
tamamlandığı
sıcaklık.
Ms
: Austenit → martensit dönüşümünde martensit başlama sıcaklığı.
Mf
: Austenit →martensit dönüşümünde martensit yapının tamamlandığı
sıcaklık.
T0
: Austenit ve martensit fazların dengede bulunduğu sıcaklık
Tc
: Curie sıcaklığı
d
: Kristal yapıda düzlemler arası mesafe.
γ
: Yüksek sıcaklık fazı
γ
: Çökelti fazı
L10
: Martensit fazı
DO3
: Fe3Al tipi süper örgü
L21
: Cu2MnAl tipi süper örgü
β
: Brass tipi süper örgü
β1
: DO3 tipi süper örgü 75:25 kompozisyon oranına sahip faz
2H
: AB
İstiflenme Modundaki Ramsdell Sıkı Paket Tabaka Yapısı
Notasyonu
3R
: ABC İstiflenme Modundaki Ramsdell Sıkı Paket Tabaka Yapısı
9R
: ABC
BCA
CAB
İstiflenme Modundaki Ramsdell Sıkı Paket
Tabaka Yapısı Notasyonu
M9R
: 9R Ramsdell Notasyonunun Monoklinik Distorsiyona Uğramış Hali
18R
: Soy Metaller için Bir Tür İstiflenme Gösterimi Olan Ramsdell
Notasyonu
a
: Kristal yapıda x-ekseni boyunca örgü parametresi.
b
: Kristal yapıda y-ekseni boyunca örgü parametresi.
c
: Kristal yapıda z-ekseni boyunca örgü parametresi.
hkl
: Kristal yapıda düzlemleri belirleyen indis sistemi (Miller indisleri).
Ea
: Aktivasyon enerjisi.
ix
R
: Evrensel Gaz sabiti.
T
: Sıcaklık ( K).
: Isıtma ve soğutma hızı.
H
: Planck sabiti.
c
: Işık hızı.
ΔH
: Entalpi değişimi
ΔS
: Entropi değişimi
2.Kısaltmalar
DSC
: Diferansiyel tarama kalorimetresi
LSW
: Lineer sweep voltametre
bcc
: Cisim merkezli kübik yapı.
fcc
: Yüzey merkezli kübik yapı.
fct
: Yüzey merkezli tetragonal yapı.
bct
: Cisim merkezli tetragonal yapı.
hcp
: Hekzagonal sıkı paket yapı.
x
ġEKĠLLER
Şekil 2.1. Austenit ve martensit fazların kimyasal serbest enerjilerinin sıcaklıkla
değişimi. ............................................................................................................................ 6
Şekil 2.2. Termoelastik (AuCd) ve termoelastik olmayan (FeNi) martensitik
dönüşümlerin histerisiz eğrileri ........................................................................................ 8
Şekil 3.1. Şekil hatırlama olayının mekanizması ............................................................ 11
Şekil 3.2. Tek yönlü şekil hatırlama olayı ...................................................................... 12
Şekil 3.3. Çift yönlü şekil hatırlama olayı ...................................................................... 13
Şekil 4.1. Şekil hatırlama özelliğine sahip düzenli kristal yapı birim hücreleri ............. 15
Şekil 4.2. Co Bazlı alaşımların kristal örgüleri ............................................................... 17
Şekil 4.3. CoNiGa alaşımlarının faz diyağramı ............................................................. 18
Şekil 4.4. CoNiAl alaşımının faz diyağramı .................................................................. 19
Şekil 5.1. Co bazlı alaşımlarda yaşlandırma sıcaklıklarına karşı T0 ve Tc sıcaklıklarının
durumu ............................................................................................................................ 21
Şekil 5.2. Co bazlı alaşımlarda tavlama sıcaklığı ve ısı akışı arasındaki ilişki .............. 22
Şekil 5.3. Co bazlı alaşımlarda tavlama sıcaklığı ile Tm ve Tc arasındaki ilişki............ 23
Şekil 6.1. Metal boru bağlantıların kaynaksız birleştirilmeleri ....................................... 25
Şekil 6.2. Şekil hatırlamalı alaşım yay ve öngerilmiş yay kullanılarak geliştirilmiş
araştırma valfi. (a) İç yapı görülmektedir. Makaranın pozisyonu ve çıkış suyunun
sıcaklığı, sıcaklık kontrolörü döndürülerek ayarlanır. Kontrolörün dönüşü, şekil
hatırlamalı alaşımın boyutunu değiştirmektedir. (b) Geliştirilmiş karıştırma valfinin dış
görünümü. (c) Otomobiller için termostat radyatörü ..................................................... 26
Şekil 6.3. Shinkansen hızlı trenlerinde otomatik yağlama ünitesinde şekil hatırlamalı
alaşımların uygulanması. (a) Otomatik yağlama ünitesinin uygulandığı Shinkansen
xi
Nozomi-700 hızlı trenin fotoğrafı ve kullanılan şekil hatırlamalı alaşımların valfi (b),
(c) Şekil hatırlamalı alaşımlardan yapılan valfin iç yapısının düşük ve yüksek
sıcaklıklardaki durumu ................................................................................................... 27
Şekil 6.4. Damarlardaki kan pıhtısının tutulması için şekil hatırlamalı alaşımlardan
yapılmış filtre ................................................................................................................. 28
Şekil 6.5. Damarlardaki tıkanma sorunlarının çözümü için şekil hatırlamalı alaşımlardan
yapılmış stent .................................................................................................................. 39
Şekil 6.6. Medikal uygulamalarda kullanılan kateterler için süperelastik kılavuz ......... 30
Şekil 6.7. Ortodontik düzeltme işlevli kavisli tellerin dişlerde kullanılarak üç haftada
alınan sonuçlar ................................................................................................................ 30
Şekil 6.8. Tek yönlü aktüatör uygulaması ....................................................................... 32
Şekil 6.9. (a) Tek yönlü şekil hatırlamalı alaşımların ön gerilmeli yay ile tasarımı. (b)
Ağırlık Motoru ............................................................................................................... 32
Şekil 6.10. İki yönlü aktüatör .......................................................................................... 33
Şekil 8.1.1 CoNiAl alaşımının farklı sıcaklıklarda X-ışını pikleri ................................ 39
Şekil 8.1.2. A numunesinden alınan X-ışını difraktogramı. ........................................... 41
Şekil 8.1.3. B numunesinden alınan X-ışını difraktogramı. ............................................ 41
Şekil 8.1.4. C numunesinden alınan X-ışını difraktogramı ............................................. 42
Şekil 8.1.5. D numunesinden alınan X-ışını difraktogramı ............................................ 43
Şekil 8.1.6. E numunesinden alınan X-ışını difraktogramı ............................................. 44
Şekil 8.1.7. F numunesinden alınan X-ışını difraktogramı ............................................. 45
Şekil 8.1.8. G numunesinden alınan X-ışını difraktogramı ............................................ 46
Şekil 8.1.9. H numunesinden alınan X-ışını difraktogramı ............................................ 47
xii
Şekil 8.1.10. I numunesinden alınan X-ışını difraktogramı ............................................ 47
Şekil 8.1.11. K numunesinden alınan X-ışını difraktogramı .......................................... 48
Şekil 8.1.12. L numunesinden alınan X-ışını difraktogramı ........................................... 49
Şekil 8.1.13. M numunesinden alınan X-ışını difraktogramı .......................................... 50
Şekil 8.1.14. N numunesinden alınan X-ışını difraktogramı .......................................... 51
Şekil 8.1.15. .
örgü parametresinin yaşlandırma süresine göre değişimi ................ 52
Şekil 8.1.16.
örgü parametresinin yaşlandırma sıcaklığına göre değişimi.............. 52
Şekil 8.1.17. aγ örgü parametresinin yaşlandırma süresine göre değişimi ...................... 53
Şekil 8.1.18. aγ örgü parametresinin yaşlandırma sıcaklığına göre değişimi .................. 54
Şekil 8.1.19. aB2 örgü parametresinin yaşlandırma süresine göre değişimi .................... 55
Şekil 8.1.20. aB2 örgü parametresinin yaşlandırma sıcaklığına göre değişimi ................ 55
Şekil 8.1.21. aγ örgü parametresinin yaşlandırma süresine göre değişimi ..................... 56
Şekil 8.1.22. aγ örgü parametresinin yaşlandırma sıcaklığına göre değişimi ................. 56
Şekil 8.2.1. B numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri.... 63
Şekil 8.2. 2.C numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri.... 64
Şekil 8.2. 3.D numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri.... 65
Şekil 8.2. 4. E numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri.... 65
Şekil 8.2. 5. F numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri.... 66
Şekil 8.2. 6. G numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri. .. 66
Şekil 8. 2.7. B, C, D, E, F, G numunelerinin 5°C/dakika ısıtma hızları için DSC eğrileri.
......................................................................................................................................... 67
xiii
Şekil 8.2.8. B, C, D, E, F, G numunelerinin 5°C/dakika soğutma hızları için DSC.......68
Şekil 8.2.9. Numunelerin yaşlandırma süresine göre As değerlerinin değişimi.. ............ 69
Şekil 8.2.10. Numunelerin yaşlandırma süresine göre Amax değerleri............................69
Şekil 8.2.11. Numunelerin yaşlandırma süresine göre Af değerleri................................70
Şekil 8.2.12. Numunelerin yaşlandırma süresine göre Ms değerleri ............................... 70
Şekil 8.2.13. Numunelerin yaşlandırma süresine göre Mmax değerleri ............................ 71
Şekil 8.2.14. Numunelerin yaşlandırma süresine göre Mf değerleri. .............................. 72
Şekil 8.2.15. Numunelerin yaşlandırma süresine göre Tm değerleri ............................... 72
Şekil 8.2.16. Numunelerin yaşlandırma süresine göre Amax-Mmax değerlerinin değişimi.
......................................................................................................................................... 73
Şekil 8.2.17. H numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri. . 74
Şekil 8.2.18. I numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri. ... 74
Şekil 8.2.19. K numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri. . 75
Şekil 8.2.20. L numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri. .. 76
Şekil 8. 2.21. B, H, I, K, L numunelerinin 5°C/dakika ısıtma hızları için DSC eğrileri. 77
Şekil 8.2.22. B, H, I, K, L numunelerinin 5°C/dakika soğutma hızları için DSC eğrileri
......................................................................................................................................... 77
Şekil 8.2.23. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre As değerleri ............................ 78
Şekil 8.2.24. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre Amax değerleri ........................ 79
Şekil 8.2.25. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre Af değerleri ........................... 79
Şekil 8.2.26. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre Ms değerleri ........................... 80
xiv
Şekil 8.2.27. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre Mmax değerleri ....................... 81
Şekil 8.2.28. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre Mf değerleri ........................... 81
Şekil 8.2.29. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre Tm değerleri ........................... 82
Şekil 8.2.30. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre Amax-Mmax değerleri...............83
Şekil 8.2.31. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre ısıtma entalpi (ΔH) değerleri
.........................................................................................................................................83
Şekil 8.2.32. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre soğutma entalpi (ΔH)
değerleri ..........................................................................................................................84
Şekil 8.2.33. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre ısıtma entropi (ΔS) değerleri.
......................................................................................................................................... 84
Şekil 8.2.34. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre soğutma entropi (ΔS) değerleri
......................................................................................................................................... 85
Şekil 8.3.1. Tipik üçlü elektrot sistemi. .......................................................................... 87
Şekil 8.3.2. %3’lük NaCI sulu çözeltisinde 1 dakika bekletilmiş olan numunelerin LSV
sonuçları .......................................................................................................................... 89
Şekil 8.3.3. %3’lük NaCI sulu çözeltisinde 20 dakika bekletilmiş olan numunelerin LSV
sonuçları. ......................................................................................................................... 91
Şekil 8.4.1. A Numunesi içerisinde (a) Martensit morfolojisi (b) Tane sınırları ve
süreksiz çökeltiler............................................................................................................ 94
Şekil 8.4.2. B Numunesi içerisinde farklı yönelimdeki martensit yapıları. .................... 95
Şekil 8.4.3. C Numunesine ait a) Tane yapıları ve tane sınırındaki çökelti fazları. b)
Aynı yönelimdeki martensit yapıları.. ............................................................................. 97
Şekil 8.4.4. D numunesine ait dendritik yapılar. ............................................................. 98
xv
Şekil 8.4.5. E numunesi içerisinde (a) Martensit morfolojisi (b) Mızrak şekilli martensit
yapılar (c) Sürekli çökeltilerin oluşturduğu tane sınırı . ............................................... 100
Şekil 8.4.6. F numunesi içerisinde (a) Martensit morfolojisi. (b) Tane yapılarının genel
görüntüsü……………………………………………………………………………...101
Şekil 8.4.7. G numunesi içerisinde tane ve martensit morfolojisi. ............................... 102
Şekil 8.4.8. H numunesi içerisinde martensit morfolojisi ve tane sınırını oluşturan
çökelti yapılanmaları. .................................................................................................... 102
Şekil 8.4.9. K numunesi içerisinde martensit morfolojisi. ............................................ 103
Şekil 8.4.10. L numunesi içerisinde martensit morfolojisi. .......................................... 104
Şekil 8.4.11. M numunesi içerisinde martensit morfolojisi . ........................................ 105
Şekil 8.4.12. N numunesi içerisinde farklı yönelimlere sahip martensit morfolojisi.... 105
Şekil 8.5.1. CoNiAlSi Alaşımı için Vickers Sertliğinin. (a) Yaşlandırma süresine göre
değişimi. (b) Yaşlandırma sıcaklığına göre değişimi……………......................……..109
Şekil 8.5.2. CoNiAlSi Alaşımı için ortalama Vickers Sertliğinin. (a) Yaşlandırma
süresine göre değişimi. (b) Yaşlandırma sıcaklığına göre değişimi…………………..110
xvi
ÇĠZELGELER
Çizelge 2.1: Martensitik dönüşüm tiplerinin genel karakteristikleri . ............................... 7
Çizelge 2.2: Şekil hatırlama ve sunielastiklik özelliği gösteren bazı alaşımlar ............... 9
Çizelge 5. 1. Co bazlı Alaşımların ∆Tm, Tm , ∆Tc değerleri ............................................. 24
Çizelge 7. 1: Bu çalışmada kullanılan alaşımların atomik ve ağırlık yüzdeleri .............. 34
Çizelge 7. 2:Tüm numunelere uygulanan ısıl işlemler.................................................... 35
Çizelge 7. 3: Bu çalışmada kullanılan numunelerin adları. ............................................ 35
Çizelge 7. 4: Tüm numunelerin kütle değerleri. ............................................................. 36
Çizelge 8. 1. 1: Yaşlandırma süresine göre yüksek sıcaklık fazları için hesaplanan aγ,
aB 2 örgü sabitleri ............................................................................................................. 57
Çizelge 8. 1. 2: Yaşlandırma sıcaklığına göre yüksek sıcaklık fazları için hesaplanan aγ,
aB 2 örgü sabitleri ............................................................................................................. 57
Çizelge 8. 1. 3: Yaşlandırma süresine göre martensit fazı için hesaplanan a L10, c L10 ve c
L10 / a L10 örgü
sabitleri ve oranları .................................................................................... 58
Çizelge 8. 1. 4: Yaşlandırma sıcaklığına göre martensit fazı için hesaplanan a L10, c L10 ve
c L10 / a L10 örgü sabitleri ve oranları .................................................................................. 58
Çizelge 8. 1. 5: Tüm numunelerde bulunan fazlar. ......................................................... 59
Çizelge 8.2.1: A, B, C, D, E, F, G numunelerine uygulanan ısıtma ve soğutma programı
için elde edilen deneysel sonuçlar. .................................................................................. 67
Çizelge 8.2.2: A, B, H, I, K, L, M, N numunelerine uygulanan ısıtma ve soğutma
programı için elde edilen deneysel sonuçlar. .................................................................. 76
Çizelge 8.3.1. %3’luk NaCI sulu çözeltisinde yaşlandırma süresine göre 1 dakika
bekletilerek alınmış olan potansiyodinamik polarizasyon ölçüm sonuçları ……...........90
xvii
Çizelge 8.3.2. %3’luk NaCI sulu çözeltisinde yaşlandırma sıcaklığına göre 1 dakika
bekletilerek alınmış olan potansiyodinamik polarizasyon ölçüm sonuçları. .................. 90
Çizelge 8.3.3. %3’luk NaCI sulu çözeltisinde yaşlandırma süresine göre 20 dakika
bekletilerek alınmış olan potansiyodinamik polarizasyon ölçüm sonuçları ................... 92
Çizelge 8.3.4. %3’luk NaCI sulu çözeltisinde yaşlandırma sıcaklığına göre 20 dakika
bekletilerek alınmış olan potansiyodinamik polarizasyon ölçüm sonuçları ................... 92
Çizelge 8.5.1. Numunelerin yaşlandırma süresine göre elde edilen sertlik değerleri
( VSN).......................................................................................................................….106
Çizelge 8.5.2. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre elde edilen sertlik değerleri
( VSN).......................................................................................................................….107
Çizelge 8.5.3. Numunelerin yaşlandırma süresine göre elde edilen ortalama sertlik
değerleri ( VSN)............................................................................................................107
Çizelge 8.5.4. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre elde edilen ortalama sertlik
değerleri ( VSN)............................................................................................................107
xviii
1. GĠRĠġ
Metal ve alaşımlar farklı fiziksel etkiler altında değişik özellikler sergilemeleri
nedeniyle teknolojide önemli bir yere sahiptir. Özellikle sıcaklık, basınç, zor ve bunların
farklı kombinasyonları şeklindeki etkiler, bazı metal ve alaşımlarda mikro yapısal
değişiklikler meydana getirir. Sözü edilen etkiler sonucu alaşım veya metal atomlarının
komşulukları aynı kalarak sadece kristal yapının değiştiği dönüşümlere martensitik faz
dönüşümleri denir. Bu dönüşüm ilk kez A. Martens tarafından gözlendiğinden, bu bilim
adamının adıyla anılır (Friend, 1986). Bu dönüşüm sonunda oluşan makroskopik şekil
değişimlerini kontrol edebilme amacı, bu alaşımların hem ticari kullanımlarına hem de
metalürjik araştırmalara hız vermiştir. Yoğunlaştırılan araştırmalar sonucunda, demir
bazlı alaşımlar dışında metalik özellik taşımayan materyallerin bir kısmında da
martensitik dönüşümün gözlendiği bilinmektedir.
Malzemeler üzerinde homojen sınırlarla ayrılmış ve özellikleri farklı olan bölgelere faz
denir. Malzemedeki basınç, bileşim ve sıcaklıktaki herhangi bir değişim faz
dönüşümüne neden olabilmektedir. Malzeme içerisindeki sıcaklık değişimleri, faz
dönüşümünün en önemli nedenidir. Fcc yapının-bcc yapıya dönüşmesi katı-katı faz
dönüşümüne örnektir. Bir malzeme faz dönüşümüne maruz kaldığında buna bağlı olarak
bazı özellikleri de değişmektedir. Homojen olarak dizilmiş atomlar belirli bir fazı
oluştururlar. Fakat şartlar değişirse denge bozulur. Atomlar başka bir denge konumuna
geçip değişik biçimde dizilerek yeni bir faz oluştururlar. Birden fazla atom içeren çok
bileşenli sistemlerin dengesi oldukça karmaşıktır. Sıcaklık ve basıncın yanında
malzemenin bileşimi de iç yapı oluşumunu etkiler. Bunlar değiştiği zaman farklı tür
fazlar meydana gelebilir.
Dönüşüm
olayına
göre
metal
ve
alaşım
sistemlerindeki
faz
dönüşümleri,
çekirdeklenme-büyüme dönüşümleri ve martensitik dönüşümler olmak üzere ikiye
ayrılır. Çekirdeklenme-büyüme dönüşümleri sabit sıcaklıkta termal etkileşme ile
difüzyonlu olarak meydana gelir. Martensitik dönüşüm ise sistemin sıcaklığı
değiştirilerek veya deforme edilerek meydana gelebileceği gibi, her iki etkinin birlikte
uygulanması ile de gerçekleşebilir. Sıcaklık etkisiyle oluşan martensitik dönüşümler
alaşım sistemlerine göre atermal ve izotermal olmak üzere iki şekilde görülebilir
(Soğuksu, 2006). Martensitik dönüşümlerde belli bir kristal yapıya sahip materyal
1
fiziksel etkilere maruz kaldığında daha düşük serbest enerjili düşük sıcaklık fazındaki
yeni bir kristal yapıyı tercih eder. Yüksek sıcaklık fazına austenit, düşük sıcaklık fazına
da martensit adı verilir (Güngüneş, 2005). Martensitik dönüşümlerin termoelastik olan
ve termoelastik olmayan iki tipi vardır. Termoelastik dönüşüm sergileyen alaşımlar
şekil hatırlamalı alaşımlardır. Şekil hatırlamalı alaşımlar ısıl işlemlere duyarlı
fonksiyonel malzemelerdir. Temel özellikleri kritik dönüşüm sıcaklığının altında ve
üstünde iki farklı şekil veya kristal yapısına sahip olmalarıdır. Şekil hatırlama
mekanizmasında atomların yer değiştirme miktarı çok büyük olmamasına rağmen,
hepsinin birden hacimsel olarak aynı doğrultuda olması nedeniyle, makroskopik bir
şekil değişimi olur. Düşük sıcaklıklarda deforme edilebilen bu alaşımlar, daha yüksek
sıcaklıklarda deformasyon öncesi şekillerine dönebilirler (Işık, 2007).
Termoelastik dönüşümlerde sadece orijinal kristal yapı ve yönelimi eski halini almakla
kalmayıp mikroyapı da eski halini hatırlar. Bu tür dönüşümlerde, sıcaklık düşürüldükçe
martensit plakaları oluşup büyürler. Bu plakalar soğutma işleminin devam etmesiyle
birbirlerine ya da tane sınırına ulaşıncaya kadar büyümeye devam ederler. Sıcaklık
yükseltildiğinde ise ara yüzeyin geri hareketiyle martensitik oluşumlar büzülerek ana
faza dönüşür (Kayalı, 1993).
Son zamanlarda kobalt esaslı şekil hatırlamalı alaşımlar üzerinde çalışmalar
yapılmaktadır. Bu alaşımlar arasında CoNi, CoNiGa ve CoNiAl ısıl işlemlerle
martensitik dönüşüme sahip oldukları için eğitilerek şekil hatırlama özelliği
kazandırılabilmektedir. CoNiAl alaşımlı şekil hatırlamalı malzemelerin kullanım
alanları dört ana başlık altında toplanabilir. Bunlar sırasıyla tıbbi endüstri ve teknolojisi,
uzay ve havacılık endüstrisi, otomotiv endüstrisi ve diğer uygulamalar olarak
gruplandırılabilir. Özellikle mekanik araçlarda yay malzemesi, türbin motoru, robotik
aletler ve klima üretiminde performans arttırıcı olarak tercih edilmektedir (Xu Guo ve
ark., 2006).
Bu araştırmada, üzerinde çalışılan CoNiAlSi alaşımında martensitik dönüşüm üzerinde
termal yaşlandırma sonunda meydana gelen makroskobik ve mikroyapısal değişimler
incelendi. Bu alaşım numunelerinden kesilen küçük parçalar belirli ısıl işlemlerden
sonra X-Işınları Parça Difraktogramları, Korozyon, Optik Mikroskobu, Vickers Sertlik
2
ölçümleri alınarak araştırıldı. Termal yaşlandırma sonucu dönüşüm sıcaklıklarında
ortaya çıkan değişiklikler Diferansiyel Tarama Kalorimetresi (DSC) tekniği kullanılarak
elde edildi.
3
2. MARTENSĠTĠK FAZ DÖNÜġÜMLERĠ
Faz diyagramları, faz dönüşümleri neticesinde oluşturulur. Ergime, katılaşma,
buharlaşma ve katı halde kristal yapının değişmesi (allotropik dönüşüm) gibi olaylara
faz dönüşümü adı verilir. Sıcaklığa ve malzemenin içindeki yabancı maddelere bağlı
olarak malzemede meydana gelen değişikliklerin gösterildiği şemalara faz diyagramları
denir. Fizik alanında faz dönüşümü, sistemin bir fazdan diğer bir faza geçmesi olayıdır.
Faz dönüşümü, diğer termodinamiksel değişkenler sabit tutulduğunda, belli bir
sıcaklıkta oluşur ve bu sıcaklığa kritik sıcaklık denir.
Faz diyagramları, bir maddenin çeşitli fazlarının termodinamik açıdan kararlı olduğu
element konsantrasyonu ve sıcaklık bölgelerini gösteren diyagramlardır. Faz sınırları
olarak adlandırılan ve bölgeleri ayıran çizgiler, iki fazın dengede olduğu basınç ve
sıcaklık değerlerini gösterir. Faz diyagramları özellikle iki maddenin karışıp
karışmayacağına, değişik şartlar altında dengenin var olup olmadığına veya sistem
dengeye ulaşmadan önce basıncın, sıcaklığın ve kompozisyonun belirli değerlere
ayarlanmasının
gerekli
olup
olmadığına
karar
vermek
için
kullanılır.
Faz
diyagramlarının ticari ve endüstriyel açıdan önemli kullanım alanları vardır. Genel
olarak, faz diyagramları metaller, yarı iletkenler, seramikler, çelikler ve alaşımlar için
kullanılır (Işık, 2007).
Martensitik faz dönüşümleri ilk olarak 1864 yılında Sorby tarafından ve daha sonra
1866 yılında Tschernoff ve 1878 yılında Martens tarafından demir bazlı alaşımlarda
gözlenmiştir. Martens‟in tanımına benzer bir gözlem 1895 yılında Osmond tarafından
yapılmış ve ürün faz martensit, yüksek sıcaklık fazı austenit ve bu olaya da martensitik
geçiş adı verilmiştir (Aydoğdu, 1995). Martensitik faz dönüşümü, metal ve alaşım ana
fazda (austenit faz) iken sıcaklık ile zor etkisinin ayrı ayrı veya birlikte uygulanması ile
meydana gelir. Martensitik dönüşüm olayı bir kristal yapıdan yeni bir kristal yapıya
dönüşüm olmasına rağmen, dönüşüm öncesi faz olan ana fazdaki atomların
komşulukları, dönüşüm sonrası martensitik fazda aynı kalır. Metal ve alaşımlarda
birinci derecede yapısal değişim olan bu dönüşüm difüzyonsuzdur. Difüzyonsuz
martensitik dönüşümler çelik gibi birçok metal alaşım ve bileşiklerde gözlenmektedir.
4
Difüzyonsuz faz dönüşümleri en genel şekilde; yüksek sıcaklık fazında belirli bir kristal
yapıda bulunan numunenin sıcaklık, zor ve bunların farklı kombinezonlarının etkisiyle,
daha küçük serbest enerjili düşük sıcaklık fazındaki bir kristal yapıyı tercih etmesi
şeklinde bilinir. Difüzyon olmadığı için dönüşüm öncesi atomik komşuluklar
dönüşümden sonra da aynı kalır. Malzeme deforme edildiğinde, martensitik tabakaların
konfigürasyonunda iç değişimler meydana gelmektedir. Martensitik dönüşümler,
alaşımlarda kesme gibi mekanizmalarla oluşur. Ürün faz içerisinde dislokasyonlar,
ikizlenmeler ve istiflenme kusurları gibi örgü kusurları meydana gelir. Isıtma, manyetik
alanın kaldırılması ve kuvvetin kaldırılması gibi işlemlerle malzeme ilk haline
martensitik dönüşümle dönebilmektedir (Işık, 2007).
Austenit kristal yapı, bir T0 sıcaklığında termodinamik dengededir. Kristal yapı bu
sıcaklıktan hızla soğutulursa kritik bir Ms sıcaklığından sonra, austenit kristal yapı
içerisinde martensit yapı oluşmaya başlar. Bu Ms sıcaklığına martensit başlama sıcaklığı
denir ve değişik alaşımlar için farklı değerlere sahiptir. (T0–Ms) sıcaklık farkı, fazlar
arasındaki kimyasal serbest enerjiyi, bu enerji de Şekil 2.1‟ de görüldüğü gibi dönüşüm
için gerekli sürücü kuvveti doğurur. Bu anda dışarıdan uygulanacak bir mekanik zor ile
Ms sıcaklığı T0 sıcaklığının çok altına düşmeden dönüşüm başlayabilir. Dışarıdan
uygulanan bu mekanik zor Ms yi artırdığı gibi dönüşen hacim miktarını da artırır (Işık,
2007). Ms sıcaklığında başlayan martensitik dönüşüm belli bir sıcaklık aralığında devam
eder ve durur. Dönüşümün bittiği bu sıcaklığa martensit bitiş sıcaklığı (Mf) denir.
Martensit haldeki dönüşmüş numune ısıtılınca tekrar ana faz olan austenit yapıya
dönüşür. Ters dönüşüm de martensitik dönüşümde olduğu gibi belli bir sıcaklıkta
başlayıp belli bir aralıkta devam ettikten sonra tamamlanır. Bu sıcaklıklar da austenit
başlama (As) ve austenit bitiş (Af) sıcaklıkları olarak adlandırılır.
Martensitik dönüşümlerin genel özellikleri şu başlıklar altında özetlenebilir (Aydoğdu,
1995) ;
1) Martensitik faz, ara bir katı çözeltidir.
2) Dönüşüm difüzyonsuzdur. Yani kristaldeki atomların dönüşüm öncesindeki
komşulukları dönüşüm sonrasında da korunur.
5
3) Dönüşüm, sınırlı bir şekil değişikliğiyle meydana gelir. Ana faz durumunda,
numunenin sıcaklığı düşürülürse yüzey üzerinde meydana gelen martensitik fazlı
bölgeler kabartılar şeklinde gözlenir.
4) Bir martensitik dönüşümde bozulmamış olarak kalan ve ana faz ile ürün fazı
ayıran düzleme yerleşme düzlemi (habit plane) denir.
5) Austenit faz ile martensitik faz örgüleri arasında sınırlı bir dönme bağıntısı
vardır.
6) Dönüşümde kristal örgü kusurları da oluşur.
ġekil 2.1. Austenit ve Martensit fazların kimyasal serbest enerjilerinin sıcaklıkla
değişimi (Soğuksu, 2006).
2.1. Termoelastik Martensitik DönüĢümler
Sıcaklık etkisiyle meydana gelen martensitik dönüşümler, alaşım sistemlerine göre
atermal ve izotermal olarak meydana gelir. Martensitik dönüşümlerin izotermal ve
atermal olması alaşımın kimyasal bileşimine bağlı değildir. Bu yüzden izotermal ve
atermal dönüşümlerin her ikisi aynı alaşım içerisinde meydana gelebilir. Ancak
meydana gelen dönüşümlerin bu iki tipi için dönüşüm sıcaklıkları ve dönüşüm sonrası
6
ürün yapıları farklıdır. Tek yönlü şekil hatırlama etkisi termomekanik etki ile oluşur
(Işık, 2007).
2.1.1. Atermal martensitik dönüĢümler
Atermal martensitik dönüşümlerde ana fazdaki numunenin sıcaklığı, Ms sıcaklığına
düşürüldüğünde, alaşımın bütün kısmı bu sıcaklıkta martensit faza dönüşür ve dönüşüm
tamamlanır. Dönüşüm çok hızlı, yani patlama reaksiyonları şeklinde meydana geldiği
için şekil hatırlama olayı gözlenmez.
Şekil 2.2 ve Çizelge 2.1‟de martensitik dönüşümlerin termoelastik olan ve olmayan
tipleri karşılaştırılmıştır. Şekil 2. 2 de büyük histerisize sahip Fe-Ni alaşımı termoelastik
olmayan ve küçük histerisize sahip Au-Cd alaşımı ise termoelastik dönüşüm
gerçekleştirmektedirler. Çizelge 2.2 de ise şekil hatırlama olayı gösteren bir grup alaşım
ve bazı özellikleri verilmiştir.
Martensit plakaların atermal olarak oluşmaya başladığı sıcaklık (Ms) değeri soğutma
hızından bağımsızdır. Geçen yüzyılın ortalarından bu yana austenit-martensit faz
dönüşümleri üzerinde yapılan yoğun çalışmalarda, dönüşüm olayının atermal olarak,
sesin katılardaki yayılma hızı ile saniyenin 10-7 de biri kadar zamanda, duyulabilir bir
ses eşliğinde oluştuğu veya izotermal olarak gözle izlenebilecek bir hız ile ortaya çıktığı
bulunmuştur (Eskil, 2006).
Çizelge 2.1: Martensitik dönüşüm tiplerinin genel karakteristikleri (Eskil, 2006).
Tip
Çekirdeklenme
Büyüme
Kristal kusurları
Termoelastik
Soğutma etkisi
Sıcaklık düşüşüyle
Dönüşüm etkili
orantılı
Termoelastik
olmayan
Soğutmanın ani etkisi Ani ve hızlı, soğutma
hızından bağımsız
Dönüşüm etkili
ve plastik
deformasyonla
7
ġekil 2.2. Termoelastik (AuCd) ve termoelastik olmayan (FeNi) martensitik
dönüşümlerin histerisiz eğrileri (Eskil, 2006).
2.1.2. Ġzotermal martensitik dönüĢümler
İzotermal martensitik dönüşümde austenit haldeki numunenin sıcaklığı düşürülerek
belirli bir (Ms) sıcaklığına gelindiğinde ana faz içinde martensit faz oluşmaya başlar. Bu
dönüşüm olayı sıcaklık düşüşüyle devam eder ve (Mf) sıcaklığında tamamlanır.
Austenit-martensit dönüşümleri tersinir dönüşümlerdir. Martensit kristalleri, sıcaklık
değişimi tersine çevrildiği zaman yani T0 sıcaklığının üzerinde (As) sıcaklığında bu defa
martensit faz içinde austenit faz oluşmaya başlar. Bazı alaşımlarda dönüşüm
sıcaklığının (As-Af) histerisizi aşırı derecede geniştir. Bu genişlik yaklaşık olarak 400°C
dir. Bazı alaşımlarda ise bu histerisiz son derece dardır, örneğin CuZnAl alaşımı için
yaklaşık olarak 15 °C dir (Şekil 2.2). Şekilde termoelastik olmayan (FeNi) ve
termoelastik (AuCd) martensit sıcaklık histerisizinin karşılaştırılması görülebilir
(Aydoğdu, 1995).
8
Çizelge 2.2: Şekil hatırlama ve sunielastiklik özelliği gösteren bazı alaşımlar
(Eskil, 2006).
Alaşım
Kompozisyon
Yapı değişimi
(atomik %)
14-32 Mn
Fe-Mn-Si
1-6 Si
Sıcaklık
histerisizi ( C)
Düzen
durumu
düzensiz
FCC HCP
FCC BCT
100-200
FCC FCT
Au-Cd
Cu-Zn
Cu-Zn-X
38.5 41.5Zn
Birkaç at.%
(X=Si, Sn, Al, Ga)
Cu-Al-Ni
düzenli
46.5 50Cd
B2 2H
15
düzenli
B2 9R, rombohedral M9R
10
düzenli
(DO3)
B2 (L21)
9R (18R)
10
M9R (M18R)
düzenli
28 29Al
DO3 2H
35
3 4.5Ni
Cu-Sn
15Sn
Cu-Au-Zn
23 28Au
düzenli
DO3 2H, 18R
düzenli
Heusler 18R
6
B2 3R
10
B2 Monoklinik
20 100
45 47Zn
Ni-Al
36 38Al
Ti-Ni
49 51Ni
düzenli
düzenli
1 2
B2 Rombohedral
In-Tl
Ag-Cd
Mn-Cu
18 23Tl
düzensiz
FCC FCT
4
B2 2H
15
düzenli
44 49Cd
5 35 Cu
düzensiz
FCC FCT
9
3. ġEKĠL HATIRLAMA OLAYI
Şekil hatırlama özelliği, malzeme martensitik fazda deforme edilip daha sonra austenit
faz sıcaklığına kadar ısıtıldığında, austenit fazda sahip olduğu ilk şeklini hatırlaması
olayına verilen isimdir. Malzemenin deformasyonundan sonra düzelip ilk şeklini alması,
bu çeşit malzemelerin önemli bir yeteneğini ifade eder. Şekil hatırlama etkisi alaşımın
termoelastik dönüşüm sergileyebilmesi ile ilgilidir. Termoelastik dönüşümlerde sadece
orijinal kristal yapı ve yönelimi eski halini almakla kalmayıp mikroyapı da eski halini
hatırlar. Bu tür dönüşümlerde, sıcaklık düşürüldükçe martensit plakaları oluşup
büyürler.
Bu plakalar soğutma işleminin devam etmesiyle birbirlerine ya da tane
sınırına ulaşıncaya kadar büyümeye devam ederler. Sıcaklık yükseltildiğinde ise ara
yüzeyin geri hareketiyle martensitik oluşumlar büzülerek ana faza dönüşür (Işık, 2007).
Şekil hatırlama olayı gözlenmeyen martensitik dönüşümlerde ise soğutma sırasında
oluşan martensit plakaların büyüme oranı sınırlıdır. Oluşan bu martensit plakalar, yapı
içinde sabitlenmiş olarak kalır. Malzeme ısıtılsa dahi oluşan plakalar austenit faza
dönüşemez. Şekil hatırlamanın gözlenebilmesi için dönüşüm oranının yüksek olması
gereklidir. Sonuç olarak termoelastik dönüşüm sergilemeyen bu tür malzemeler şekil
hatırlama etkisi gösteremez.
Şekil hatırlamalı alaşımlar Şekil 3.1‟ de görüldüğü gibi Mf sıcaklığının altında mekanik
olarak deforme edilirlerse, Af sıcaklığının üzerine ısıtılana kadar deforme edilmiş
şekillerini korurlar. Malzeme, Af sıcaklığının üzerine kadar ısıtıldığında deformasyon
etkisini kaybeder. Alaşım austenit haldeki orijinal şeklini kazanır. Şekil hatırlama
olayının gerçekleşebilmesi için gerekli şartlar aşağıdaki şekilde sıralanmıştır (Eskil,
2006);
a) Martensitik dönüşüm termoelastik olmalıdır.
b) Deformasyon, dislokasyon kayması ile değil ikizlenme benzeri bir mekanizma ile
olmalıdır.
c) Ana faz düzenli olmalıdır.
10
ġekil 3.1. Şekil hatırlama olayının mekanizması (Eskil, 2006)
3.1 Tek Yönlü ġekil Hatırlama Olayı
Şekil hatırlamalı bir alaşımın, soğutma üzerine yapısının martensit fazına dönüşmesine
rağmen herhangi bir şekil değişimine uğramaması tek yönlü şekil hatırlama olayıdır.
Numune martensitik fazdayken deforme edildiğinde bu şekil bozukluğunu Af
sıcaklığının üzerine ısıtılana kadar muhafaza eder. Fakat ısıtılmış bu malzeme,
martensitik faza döndüğünde deforme edilmiş şeklini kendiliğinden kazanamaz.
Deforme
edilmiş
şeklin
kazanılabilmesi
yeniden deformasyonla
mümkündür.
Martensitik dönüşümü ve yeniden yönelimle zorlanma oluşturma özelliği ve ısıtma
11
sonucunda deformasyon öncesi orijinal faz yöneliminin tekrar elde edilebilmesi, tek
yönlü şekil hatırlama olayının temel mekanizmasıdır (Friend, 1986). Şekil 3.2‟de tek
yönlü şekil hatırlama olayının mekanizması verilmiştir (Soğuksu, 2006).
ġekil 3.2. Tek Yönlü Şekil Hatırlama Olayı (Işık, 2007).
3.2 Çift Yönlü ġekil Hatırlama Olayı
Şekil hatırlamalı alaşımlarda gözlenen dönüşüm, uygulanan zor ve sıcaklık etkisine
bağlı olarak tersinirlik gösterir. Bu nedenle, bu alaşımlar diğer alaşım sistemlerinden
farklı mekaniksel davranış sergilerler. Tersinir şekil hatırlama olayının mekanizması
12
Şekil 3.3‟te şematik olarak gösterilmiştir. Mf sıcaklığının altında tamamen martensitik
fazdaki bir numuneye dışarıdan zor uygulanarak şekli değiştirilebilir. Uygulanan zor
kaldırılarak numune sıcaklığı Af „nin üstüne yükseltildiğinde deformasyonla kazanılan
şekil yok olur ve malzeme orijinal şeklini alır. Sıcaklık tekrar Mf‟nin altına düşürülürse
deforme edilmiş şekil yeniden kazanılır. Bu durum iki yönlü şekil hatırlama olayının
sonucudur. Malzeme, ısıtma ve soğutma işlemlerinin tekrarlanması durumunda oluşan
fazın şeklini alır. NiTi, CuZnAl, CuAlNi, CoNiGa, CoNiAl, FePd, NiFeGa, TiPd gibi
alaşımlar ticari şekil hatırlama uygulamaları için kullanışlıdır (Gökdemir, 2006).
ġekil 3.3. Çift Yönlü Şekil Hatırlama Olayı (Işık, 2007).
13
4. SÜPER ÖRGÜLER VE Co BAZLI ġEKĠL HATIRLAMALI ALAġIMLARIN
KRĠSTOGRAFĠSĠ
Şekil hatırlama olayı gösteren pek çok materyal, yüksek sıcaklıkta düzensiz yapıdayken
daha düşük sıcaklıklarda düzenli yapıya geçer. Kritik bir değerin üzerindeki
sıcaklıklarda rastgelelik hâkimdir fakat sıcaklık kritik değerin altına düşünce düzen
kurulur ve sıcaklık düştükçe düzen derecesi artar. Düzenli yapılarda, atomlar bir kural
dahilinde yerleşirler. Süper örgülü yapılar genellikle düşük sıcaklıklarda uzun periyotlu
olabilir. AB ve AB3 tipindeki alaşım kompozisyonları uzun periyotluluğa yatkındır.
Şekil hatırlama özelliğine sahip alaşımlarda süper örgülerin temeli, bcc örgülerdir. Bu
örgüler aşağıdaki gibi sınıflandırılır (Aydoğdu, 1995).
i. B2 beta (β) brass tipi süper örgüler: Bu yapı iç içe girmiş iki tane basit kübik yapı
olarak görülebilir. Başka bir söylemle bu yapının bazı iki atomludur. Bu süper örgüye
CsCl yapı da denir. Şekil 4.1.a‟da görüldüğü gibi Cl atomları küpün köşelerine, Cs
atomları merkeze yerleşecek şekilde dağılır. Bu tip süper örgülere şekil hatırlamalı
alaşım sistemlerinde sık sık rastlanır. CsCl tipi B2 süper örgüsü 50 : 50 kompozisyon
oranı ile sağlanır ve β2 fazıyla temsil edilir. ZnCu, AuCd, AlNi, LiTl alaşımları buna
örnek olarak gösterilebilir
ii. Fe3Al yapı ve DO3 tipi süper örgüler: bcc tipinde birim hücrelerle, CsCl tipi
hücrelerin periyodik olarak yan yana gelmeleriyle oluşan bir yapıdır. Bu oluşumda, bcc
alt yapının bütün örgü noktaları ile CsCl tipi alt yapının köşelerinde Fe türü atomlar ve
CsCl yapının cisim merkezinde ise Al türü atomlar bulunur. DO3 birim hücresini
tanımlamak için bcc ve CsCl tipi dört hücreye ihtiyaç vardır. DO3 tipi süper örgü 75:25
kompozisyon oranına sahip β1 fazı ile temsil edilirler. Bu örgünün birim hücresi
Şekil.4.1.b‟de görülmektedir. DO3 tipi süper örgülerin en tanınan özelliği her bir
atomun maksimum sayıda benzemeyen atom tarafından çevrilmiş olmasıdır. Örneğin;
Cu3Al, BiLi3, Fe3Si.
iii. Cu2MnAl yapı veya L21 tipi süper örgüler: Köşelerinde Cu türü atomlar ve cisim
merkezinde sırasıyla periyodik olarak Mn ve Al türü atomlar bulunan CsCl tipi birim
hücrelerin yanyana gelmesiyle oluşan düzenli bir yapıdır. Birim hücre tanımı için sekiz
14
tane CsCl tipi hücreye ihtiyaç vardır. Bu hücre Şekil 4.1.c de görülmektedir. Cu2NiAl,
Zn2CuAu, Cu2MnSn gibi alaşımlar bu yapıya iyi birer örnektir.
ġekil 4.1. Şekil hatırlama özelliğine sahip düzenli kristal yapı birim hücreleri a) CsCl
yapı, b) Fe3Al yapı, c) Cu2MnAl tipi yapı (Aydoğdu, 1995).
4.1 Co Bazlı ġekil Hatırlamalı AlaĢımların Kristografisi
Co bazlı şekil hatırlamalı alaşımlarda martensitik dönüşümler düzenli L10 ana fazından
meydana gelir. Yüksek sıcaklıkta γ fazı soğutma ile kısa mesafeli düzenli dönüşüme
uğrar ve L21 süper örgü yapı meydana gelir. Soğutma ile en yakın komşu düzeni oluşur
ve alaşım kompozisyonuna, soğutma hızına bağlı olarak L10 süper örgü yapısı hakim
olur (Liu J. ve ark, 2006).
15
Liu ve arkadaşlarının (2006) yapmış olduğu çalışmada elde edilen örgü parametresi
değerinin aksine Chatterjee ve arkadaşlarının (2008) yapmış oldukları çalışmada ise B2
fazına ait örgü parametresi 5,8 A° olarak bulunmuştur. Şekil 4.2 de ise β austenit bcc
fazına ek olarak fcc γ fazı, L10 martensit fazı ve L12 çökelti fazına ait kristal yapılar
gösterilmektedir. Yapısal sebeplerden dolayı yeteri kadar hızlı soğutmalarda β fazının
kararlı olmadığı düşük sıcaklık bölgelerinde de β fazı kalıntıları olabilir. γ fazı
çökeltileri ise yavaş soğutma ile gözlenir. β fazı, γ fazı görülmeden 1400 ˚C gibi yüksek
sıcaklıktan buzlu suya atılarak görülebilir. Oikawa ve arkadaşlarının (2006) belirttiği
gibi fcc γ fazı Co içeriği fazla olan bir fazdır. Bu durum ise matrix kompozisyonunda
Co içeriğini azaltacak yönde olur ve elektron konsantrasyonunu da düşürür. Liu ve
arkadaşları da (2004) L10 martensit fazına ait örgü parametrelerini
A° ve
3,79
3,15 A° olarak bulmuştur. Diğer taraftan yapı bozulması B2 düzenli ana
fazın cisim merkezli tetragonal bir yapıya dönüşmüş hali olarak kabul edilebilir. Bunlar
sadece kristalografik eksenlerin seçimiyle değişir. Tetragonal yapı ve L10 yapısı
arasındaki örgü sabitinin ilişkisi şu şekildedir (Liu ve ark., 2004);
= 3,79 A°
(4.1)
= 3,15 A°
(4.2)
Bu durumda abct = bbct = 2,68 A° ve cbct = 3,15 A° olarak çıkar. L10 fazın da c/a = 0,83
ve
olur. Burada elde edilen modüle edilmiş martensit yapısı, geneldeki
ifadesi ile zıt bir sonuç çıkartmıştır. Liu ve arkadaşları da (2004) yapmış
olduğu çalışmada bulunan L10 fazının c/a oranı Kainuma ve arkadaşlarının bulmuş
oldukları 0,8 oranına daha yakındır.
a0 örgü sabitine sahip kübik ana fazın (100)
yönelimi, cisim merkezli tetragonal birim hücrenin martensitik tetragonal fazının a ve c
eksenleriyle yakından ilgilidir. Morito ve arkadaşlarının (2010) X ışınları piklerinden
elde ettikleri ana faz için örgü sabiti a0 = 2,87 A° ve martensit fazın örgü sabitleri a0 =
2,71 A°, c=3,15 A° ve c/a = 1,16 olarak ölçülmüştür. Co41Ni32Al27 için c/a oranı 1.16,
Co47,5Ni22,5Ga30 sistemleri için bu oran 1,18 olarak belirlenmiştir.
16
ġekil 4.2. Co Bazlı alaşımların kristal örgüleri (Liu J. ve ark, 2006)
4.2. Co Bazlı AlaĢımlarda Faz Diyagramları
CoNiAl alaşımları, geniş bir sıcaklık ve kompozisyon aralığında β fazı ile kararlı olan
A1 tip γ fazına sahiptir. γ fazının hacmi, biçimi ve dağılımı martensitik dönüşüme büyük
bir etki yapar. CoNiAl sistemleri, kompozisyona bağlı olarak 93 ve 393 °K sıcaklıkları
arasında β austenit fazından (B2 kübik), L10 (tetragonal) martensit yapıya dönüşürler.
Alaşımın Tc (kritik) sıcaklığı Co miktarının arttırılmasıyla yükseltilebilir. Tc sıcaklığı
martensit fazı dönüşüm sıcaklığından yüksek olduğu zaman, martensit faz dönüşümü
manyetik alan uygulanması ve kendisine eşlik eden ferromanyetiklikle meydana gelir
(Liu ve ark, 2006).
Polikristal malzemedeki tek β fazı son derece sert ve gevrektir ama yüzey merkezli
kübik yapıya sahip olan (fcc) γ fazı sünektir. Yüksek sıcaklıklardan soğuma ile CoNiAl
17
alaşımları termoelastik martensit dönüşümüyle paramagnetik yapıdan ferromagnetik
yapıya geçerler (Jian Liu ve ark, 2005).
Şekil 4.3 de CoNiGa alaşımının faz diyagramı verilmiştir. Yüksek sıcaklık bölgelerinde,
atomik olarak Ga kompozisyonu civarında bcc yapılı β faz bir denge durumunda;
ötektik ayrışma ile 393 K‟de γ ve α faza (fcc) ayrışmış olur. Eğer numune β faz
bölgesinden hızlı olarak soğutulursa ötektik ayrışım önlenir ve Ms‟nin altındaki
sıcaklıklarda martensitik dönüşüm ortaya çıkar (Liu ve ark, 2005).
Şekil 4.4 de verilen CoNiAl sisteminde, Al oranı yüksek olunca β faz bölgesinden
uzaklaşılır, termoelastik martensitik dönüşüm ortaya çıkmaz ve γ fazının çökelmesi
hızlı soğutmayla da önlenemeyebilir (Liu ve ark, 2006).
ġekil 4.3. CoNiGa alaşımının faz diyagramı (Liu ve ark, 2005).
18
ġekil 4.4. CoNiAl alaşımlarının faz diyagramı (Liu ve ark, 2006).
19
5. Co BAZLI ALAġIMLARINDA TERMAL YAġLANDIRMA ETKĠLERĠ
Şekil hatırlama olayı geniş çapta soy metal bakır bazlı alaşımları içine alan bir seri
alaşım sistemlerinde görülen bir olaydır. Yapılan çalışmalarda, yaşlandırma olayının
ana fazda veya martensit fazda olmasının, alaşımların şeklini geri kazanmanın
derecesini etkilemede önemli bir rol oynadığı görülmüştür (Lam 1997).
5.1 Ana Fazda Termal YaĢlandırma Olayı
Co bazlı alaşımlarda ana fazdaki yaşlandırma işlemi, soğutmadan sonra düzen
derecesinin değişmesi ve çökelti fazlarının meydana gelmesi gibi, homojenliği bozan
etkiler ortaya çıkarabilir (Maziarz, 2008). Co bazlı alaşımlarda, soğutma esnasında
reaksiyon düzeni iki aşamada ortaya çıkar (Chumlyakov, 2008). Birinci aşamada
düzensiz örgü belli bir sıcaklık bölgesinde B2 tipi süper örgüye, ikinci aşamada ise daha
düşük bir sıcaklık bölgesinde B2 süper örgüsü L10 tipi süper örgüye dönüşür. Bu
alaşımlarda özellikle L10 düzeni ve Ms sıcaklıkları alaşımın kompozisyonuna sıkı sıkıya
bağlıdır. Sıcaklık düşüşü ile alaşım kompozisyonuna bağlı olarak β austenit fazından
(B2 kübik) L10 (tetragonal) martensit düzenli yapıya dönüşürler (Liu ve ark., 2005).
5.2 Martensit Fazda Termal YaĢlandırma Olayı
Şekil hatırlamalı alaşımlardaki martensitik dönüşüm sıcaklığı, bu sıcaklığın üzerindeki
ve altındaki sıcaklıklarda yaşlanmayla farklı şekilde etkilenebilir. Bu şartlar altında
doğal olarak ters dönüşüm de etkilenebilir. Co bazlı şekil hatırlamalı alaşımlar düşük
sıcaklık yaşlandırma etkilerine karşı hassas olup yaşlandırma bu alaşımların dönüşüm
davranışlarını değiştirebilir (Chumlyakov, 2004). Ms değerindeki değişimler, ya Ms
üzerindeki yaşlandırma işlemlerinden ya da alaşımın Ms üzerinde farklı soğutma
işlemlerine tabi tutulmasından doğar (Xu Guo ve ark., 2006). Şekil 5.1‟e göre dönüşüm
sıcaklıkları yaşlandırmanın ilk saatlerinde ani değişimler göstermiştir. Daha sonraki
yaşlandırma zamanlarında sıcaklıklar aynı kalmış, neredeyse hiç değişmemiştir.
Yaşlandırmanın ilk saatlerindeki düşüşler (Şekil 5.1) de ilk kararlılığın bozulduğunu
göstermektedir. Co bazlı alaşımlarda Ni ve Al oranı azaldıkça Curie sıcaklığı (Tc)
değerinde artış görülür.
20
ġekil 5.1. Co bazlı alaşımlarda yaşlandırma sıcaklıklarına karşı To ve Tc sıcaklıklarının
durumu (Tanaka ve ark., 2006).
Hamilton ve arkadaşları (2005) yapmış oldukları çalışmalarda (Şekil 5.2.), 1275 C ‟de
yapılan tavlama sonucunda termal histerisinin 25 C olduğu ve martensitik dönüşüm
sıcaklıklarının artan tavlama süresi ile arttığını görmüşlerdir. Bu alaşımlarda yüksek
sıcaklıkta kararlı olan austenit fazı ve düşük sıcaklıkta kararlı olan farklı bir kristal
yapısına sahip martensit fazı bulunmaktadır ( Liu ve ark. 2004). As - Ms arasındaki fark
ne kadar az ise alaşımın termoelastiklik özelliği o kadar kalitelidir (Akis ve ark., 2011).
21
ġekil 5.2. Co bazlı alaşımlarda tavlama sıcaklığı ve ısı akışı arasındaki ilişki (Hamilton
ve ark., 2005).
Tc ve Ms sıcaklıkları homojenizasyon sıcaklığının değişimi ve kimyasal kompozisyonun
değişimine bağlıdır. Hem austenit ve martensit fazların dengede bulunduğu sıcaklık To,
hem de Curie sıcaklığı (Tc) soğutma sıcaklığı ile lineer bir ilişki içindedir. Her 10 C
artan soğutma sıcaklığı ile To, değeri ortalama 9 C, Tc, değeri ise ortalama 7,5 C artar
(Şekil 5.3). Malzemenin tane büyüklüğü ve tane sınırlarının da geniş olması Ms
sıcaklığını düşürmek için kullanılabilecek önemli bir faktördür. Ana fazın
güçlendirilmesi mekanizmanın martensitik dönüşüm sürücü kuvvetini arttıran ve Ms
sıcaklığını da azaltan bir sonuç getirir (X.U. ve ark., 2006).
Martensit fazının örgüsünün e/a oranı ile Ms sıcaklığı arasında orantılı bir ilişki olduğu
saptanmıştır. Bu ilişki şu şekilde ifade edilebilir; Martensit fazının e/a oranının küçük
olması, örgü deformasyonunun da az olduğunu gösterir. Bu durum ise dönüşüm
esnasında enerji değişikliğinin de küçük olmasına yol açar; bu küçük enerji değişikliği
de martensitik dönüşüm sıcaklığını azaltacak şekilde malzemeyi etkiler, dislokasyonlar
ve kalıcı martensit zor alanları Ms sıcaklığını malzeme üzerinde yapılacak her bir işlem
döngüsü için arttıracaktır (Akis ve ark., 2011).
22
ġekil 5. 3.Co bazlı alaşımlarda tavlama sıcaklığı ile Tm ve Tc arasındaki ilişki (X.U. ve
ark., 2006).
X.u ve arkadaşları (Çizelge 5. 1) de martensitik dönüşüm sıcaklığı olarak Tm kavramını
ve Tm için ise
Tm= (As+ Ms)/2
(5.2.1)
ifadesini kullanmışlardır (Xu. ve ark, 2006). β fazlı Co-Ni-Al alaşımları B2→L10 faz
dönüşümü gösterir. Malzemeye Al yanında Sb eklenmesi ile soğutma işlemi
yapıldığında martensitik dönüşüm sıcaklıklarında azalma meydana gelir. Martensitik
dönüşüm sıcaklık aralığı
∆Tm= [(Ms-Mf) + (As-Af)] / 2
(5.2.2)
formülü ile verilir (Xu. ve ark, 2006). Bu sıcaklık aralığı değeri ferromagnetik şekil
hatırlama olayının gerçekleşmesinde önemli bir faktördür.
23
Çizelge 5. 1. Co bazlı Alaşımların ∆Tm, Tm , ∆Tc değerleri (Xu Guo ve ark., 2006).
Martensitik Dönüşüm
Sıcaklığı ( C)
Alaşım
Co41Ni32Al27
Co41Ni32Al24Sb3
Yaşlandırma
Sıcaklığı ( C)
1150
1200
1250
1300
1350
1150
1200
1250
1300
Ms
-54
-41
29
-83
-34
20
34
Mf
-93
-79
-25
105
-57
-2
7
As
-183
-132
-85
-44
-1
-73
-24
24
31
ΔTm=(Ms-Mf+Af-As)/2; Tm=(As+Ms)/2
24
∆Tm( C) Tm( C) ∆Tc ( C)
Af
-134
-83
-43
-3
54
-47
-2
47
62
-226,0
-224,0
-232,0
-233,5
-218,5
-249,0
-250,5
-250,5
-244,0
-144,0
-93,0
-48,5
-22,0
41,5
-65,0
-18,0
33,5
48,7
-8
28
59
102
141
11
55
91
119
6. ġEKĠL HATIRLAMALI ALAġIMLARIN ENDÜSTRĠYEL UYGULAMALARI
6.1 Genel Uygulama Alanları
Şekil hatırlama etkisinin kullanıldığı uygulama alanlarını şu şekilde sınıflandırabiliriz
(Eskil, 2002) ;
-Birleştirmeler (Bağlantılar)
-Akıllı malzemeler
-Yaylar (Actuators)
Genelde bilindiği gibi şekil hatırlamalı alaşım elemanı, martensitik durumdayken
deforme edildiğinde serbest enerjiye sahip olur ve ısıtıldığı zaman bünyesinde
bulundurduğu bu serbest enerjiyi kullanarak daha önceki şekline geri döner. Bu
davranıştan yararlanılarak elde edilen en başarılı uygulama ise hidrolik kaplinlerdir.
Şekil 6.1‟de görülen bu kaplinler, birleştirilecekleri metal tüpden çok az küçük olacak
şekilde tasarlanmış silindirik bileziklerdir. Çapları, malzeme martensitik fazda iken
genişletilir, montajı yapılır ve daha sonra ısıtılarak austenit faza getirilir. Böylece çap
yeniden daralıp eski boyutuna dönmeye çalışır ve sıkı bir şekilde metal tüpe montelenir
(Aygahoğlu, 1996). Metal tüp kaplinin orijinal çapına dönmesini engeller ve yaratılan
gerilme sayesinde kaynak işlemi ile elde edilen bir bağlantıya eşdeğer üstün bir birleşme
sağlanmış olur.
ġekil 6.1. Metal Boru Bağlantıların Kaynaksız Birleştirilmeleri (Toptaş, 2006)
25
Aynı prensibe dayanarak, CuZnAl şekil hatırlamalı alaşımların bu alanda birçok
uygulamaları mevcuttur. Yine bunlardan biri, yangın durumunda yanıcı ve zehirli
gazların çıkışını kapatacak şekilde tasarlanmış CuZnAl engelleyicilerden oluşan yangın
güvenlik valfleridir (Toptaş, 2006).
ġekil 6.2. Şekil Hatırlamalı Alaşım Yay ve Öngerilmiş Yay Kullanılarak Geliştirilmiş
Karıştırma Valfi. (a) İçyapı görülmektedir. Makaranın pozisyonu ve çıkış suyunun
sıcaklığı sıcaklık kontrolörü döndürülerek ayarlanır. Kontrolörün dönüşü şekil
hatırlamalı alaşımın boyutunu değiştirmektedir. (b) Geliştirilmiş karıştırma valfinin dış
görünümü (Toptaş, 2006). (c) Otomobiller için termostat radyatörü (Aygahoğlu, 1996).
Dönüşümün belirli bir sıcaklık aralığında meydana gelmesinden yararlanarak seçilen
belirli bir geri kazanım miktarıyla kesin bir mekanizma hareketi sağlamak için şekilsel
26
geri kazanımın bir kısmı kullanılabilir. Bunu sağlayan düzenek, bir valfi istenilen
miktarda kapatmayı veya açmayı sağlayan bir tertibattır. Şekil hatırlamalı alaşımdan
yapılmış yay sıcaklığa duyarlı olduğundan boyutlarını değiştirerek çıkış akışkanının
sıcaklığını ayarlar. Alaşımın duyarlı olması istenilen sıcaklık değeri manuel ayarlanır.
Şekil 6.2‟de karıştırma valfi ve parçaları görülmektedir.
Şekil 6.3 (a)‟da gösterildiği gibi şekil hatırlamalı alaşımlar ile yapılan endüstriyel
uygulamalardan bir diğeri ise Shinkansen hızlı trenlerinde uygulanmıştır. Şekil 6.3 (b)
ve Şekil 6.3 (c)‟de gösterildiği gibi şekil hatırlama özelliği gösteren yay trende otomatik
yağ seviye ayarlayıcısı olarak kullanılmıştır.
ġekil 6.3. Shinkansen hızlı trenlerinde otomatik yağlama ünitesinde şekil hatırlamalı
alaşımların uygulanması. (a) Otomatik yağlama ünitesinin uygulandığı Shinkansen
Nozomi-700 hızlı trenin fotoğrafı ve kullanılan şekil hatırlamalı alaşımların valfi (b), (c)
şekil hatırlamalı alaşımlardan yapılan valfin içyapısının düşük ve yüksek sıcaklıklardaki
durumu (Toptaş, 2006).
Burada tren yüksek hızlara çıktığında şekil hatırlamalı yay ortamdaki sıcaklığın artması
ile birlikte öngerilmeli yayı yenerek valfin açılmasını sağlamaktadır. Buradaki amaç, iki
27
odaya ayrılan dişli kutusunun arasındaki bağlantıyı sağlayan deliğin açma-kapama
işlemini etkin bir şekilde gerçekleştirmesidir. Düşük sıcaklıklarda iki oda arasındaki yağ
akışı açıkken, sıcaklığın artması durumunda ise yağın iki oda arasındaki bağlantısı
sınırlandırma yoluna giderek akışkan basıncı ayarı yapılmaktadır (Toptaş, 2006).
Bazı uygulamalarda şekil hatırlamalı eleman, düşünülen hareket sınırları çerçevesinde
güç üretmek amacıyla tasarlanır. Örnek bir uygulama Beta Phase Inc. tarafından
geliştirilen devre kartlı konnektörlerdir. Elektrikle çalışan rabıtalı sistemde şekil
hatırlamalı engelleyici, rabıta ısındığında bir yayı açmak için kuvvet yaratmak amaçlı
kullanılır. Bu kuvvet ile rabıtadaki devre kartının geri çekilmesi sağlanır. Soğutma
durumunda NiTi engelleyici zayıf kalır ve yay engelleyiciyi deforme ederken devre
kartı rabıtaya sıkıca kapanır. Böylece bağlantı gerçekleşir (Akdoğan, 2003).
Şekil hatırlamalı alaşımların bu fonksiyonel özelliklerinin avantajından ötürü
biyomedikal uygulamalarda kullanılan damarlar içindeki kan pıhtılarını yakalayan bir
filtre geliştirilmiştir. NiTi alaşımlı telden yapılmış çapa şeklindeki filtre damar içine
sokulmadan önce düz bir tel haline getirilir. Şekil 6.4‟de gösterildiği gibi damar içine
yerleştirildikten sonra tel, vücut ısısı ile harekete geçerek filtre fonksiyonu sağlayacak
orijinal şekline döner ve toplardamarın içinden geçmekte olan pıhtıları tutar (Toptaş,
2006).
ġekil 6.4. Damarlardaki kan pıhtısının tutulması için şekil hatırlamalı alaşımlardan
yapılmış filtre (Toptaş, 2006).
28
Yine Şekil 6.5‟de gösterildiği gibi NiTi alaşımından yapılan ve yukarıda bahsedilen
konuya benzer olarak üretilen stent, damar tıkanıklarında kullanılmaktadır. NiTi telden
yapılmış stent damar içine sokulmadan önce düz bir hale getirilir. Damar içine
yerleştirildikten sonra tel, vücut ısısı ile harekete geçerek damarın tıkanan yerinde
orijinal şekline döner bu şekilde damardaki tıkanıklığın açılması sağlanmaktadır
(Toptaş, 2006).
ġekil 6.5. Damarlardaki tıkanma sorunlarının çözümü için şekil hatırlamalı alaşımlardan
yapılmış stent (Toptaş, 2006).
Çok büyük deformasyonları dahi absorbe ederek zarar görmeyen süperelastik NiTi
alaşımdan gözlük çerçeveleri üretilmektedir. Canlının vücudundaki damarlara
29
yerleştirilen, Şekil 6.6 (b)‟de görüleceği üzere NiTi kılavuz tellerden ibaret kontrol
edilebilir kateterler yapılmıştır. Ayrıca Şekil 6.7‟de gösterildiği gibi dişlere geniş bir
hareket imkanı sağlayan ve yıllardır kullanılan ortodontik düzeltme işlevli kavisli teller
şeklinde NiTi ürünler vardır (Akdoğan, 2003).
ġekil 6.6. Medikal uygulamalarda kullanılan kateterler için süperelastik kılavuz tel
(a) Beyine ait bir uygulama, (b) Kılavuz telin görünümü (Eskil, 2002).
ġekil 6.7. Ortodontik düzeltme işlevli kavisli tellerin dişlerde kullanılarak üç haftada
alınan sonuçlar (Toptaş, 2006).
NiTi alaşımlar, sahip oldukları üstün özellikler sayesinde özellikle biyomedikal
uygulamalarda geniş bir kullanım alanı bulmuştur. Bu alaşımlar korozyona karşı son
derece dayanıklı olup mükemmel bir biyolojik uyumluluk gösterir. Günümüzde
uygulama alanlarına baktığımızda biyomedikal malzemelerden, uçak uzay sanayi gibi
30
ileri teknoloji gerektiren parçalar, kalorifer tesisatlarında kullanılan termostatik vanalar,
klimalar, otomotiv sanayinde ve gözlük çerçevesi gibi gündelik hayatta sıkça
kullandığımız ve çoğumuzun farkında olmadığı mekanik sistemler örnek olarak
gösterilebilir (Otsuka, 1999).
6.2 ġekil Hatırlamalı Aktüatörler
Şekil Hatırlamalı Alaşımlar, doğru bir biçimde dizayn edilirse ve eğitilirse, bu değişim
tamamen tersinir kılınabilmekte ve bu alaşımlar aktüatör olarak kullanılabilmektedir.
Uygulamalarda şekil hatırlama etkisi gösteren çok sayıda alaşımların olmasına karşılık
en çok ilgi görenler NiTi alaşımları ile bakır esaslı alaşımlardır. Bu malzemeler bu
üstün
özelliklerinin
keşfedilmesiyle
birlikte
endüstri
içerisinde
çok
değişik
uygulamalarda yerini almıştır. Bu uygulamalar içerisinde önemli bir pay ise mekanik
sistemlerde kullanılan tetikleyecilerdir.
Sistemin mekanik durumu verilen anda sahip olduğu enerji seviyesi açısından
tanımlanabilir. Sistemin mekanik durumundaki değişimi çevresi ile enerjisinin etkin
olarak etkileşimi sonucu olmaktadır. Sahip olduğu enerji değişimine örnek olarak, pasif
mekanizmaların herhangi birinin diğer sistemle aktif etkileşim sonucunda değişen enerji
mekanizması şeklinde verilebilir. Aktüatör, bu durumda birleştirildiği sistemin mekanik
durumunu değiştiren bir konumda rol almaktadır. Aktüatörler mekanik sistemler
içerisinde girdilerin işlenmesiyle durumların değişimini sağlamaktadır. Aktüatör girişçıkış değerleri arasında enerjinin akışını kuran sistem olarak görülebilir (Toptaş, 2006).
6.3. ġekil Hatırlamalı AlaĢımlardan Ġmal EdilmiĢ Aktüatör Örnekleri
Şekil hatırlamalı alaşımlar temel manada tasarımı yapılacaksa şu temeller baz alınabilir
(Toptaş, 2006): tek yönlü aktüatör tasarımı Şekil 6.8‟de gösterildiği gibi olmaktadır.
Burada şekil hatırlamalı alaşımlardan imal edilmiş yayın görevi bir F kuvveti ile veya
yerçekiminin etkisi ile çekilen yayın veya telin uygun ısı prosedürü kullanıldığında ters
yönde kuvvet üreterek cisimlerin ters yönde hareketlerini sağlamaktır.
31
ġekil 6. 8. Tek yönlü aktüatör uygulaması (Toptaş, 2006).
Kullanılabilecek diğer bir tasarımda Şekil 6. 9 (a) da gösterildiği gibi şekil hatırlamalı
alaşımların karşısına standartlara uygun bir yay konulmasıdır. Burada şekil hatırlamalı
alaşımların ısınması anında göstereceği tepki kuvvetinin büyümesinden yola çıkılmıştır.
Şekil hatırlamalı alaşımlar normal durumda standart yayın tepki kuvvetine yenik
düşebilmektedir. Fakat bu alaşımlar uygun ısı prosedürü uygulandığında içerisinde
meydana gelen faz dönüşümlerinin etkisi ile oluşturduğu tepki kuvveti, ilk
konumdakine göre fazla olacağından karşısındaki yayın tepki kuvvetini yenerek
hareketin sağlanması amaçlanmıştır. Ama şekil hatırlamalı alaşımlara uygulanan ısı
kesilir ise şekil hatırlamalı alaşımlar kolay deformasyon gösterebilecek konuma gelerek
karşı yayın tepki kuvvetine yenilerek başlangıç konumuna geçmiş olacaktır (Toptaş,
2006). Şekil 6. 9 (b) de bu sistemden üretilmiş ağırlık motoru tasarımı görülmektedir.
ġekil 6.9. (a) Tek yönlü şekil hatırlamalı alaşımların ön gerilmeli yay ile tasarımı
(Toptaş, 2006). (b) Ağırlık Motoru ( Işıkçı, 1993).
32
Diğer bir tasarım olarak iki yönlü aktüatör tasarımı Şekil 6.10 da verilmektedir.
Buradan
şekil
hatırlamalı
alaşımların
kontrolü
iki
yönlü
olarak
gerçekleştirilebilmektedir. Yani P cisminin hareketi hangi yönde isteniliyor ise o
yöndeki yaya verilen uygun ısı değeri yeterli olacaktır.
ġekil 6.10. İki yönlü aktüatör (Toptaş, 2006).
Şekil hatırlamalı aktüatörlerin tasarımı yapılırken orijinal şekil ile deformasyona
uğramış şekil arasında oluşacak doğrusal ve dönme hareketleri düşünülerek
şekillendirme
gerçekleştirilmelidir.
Çünkü
tasarlanmış
malzeme
deformasyon
esnasından sonra ısıtıldığı esnada orijinal şekline dönmek isteyecektir. Bu durumda iken
alaşım orijinal şekline dönerken birbiri içerisine girerek birbirlerine engelleme söz
konusu olabilmektedir.
Şekil hatırlamalı alaşımlardan yapılan malzemeler konusundaki son gelişmeler,
araştırmacılara, çevresel değişimlere istenilen şekilde yanıt vermek için kendi kendini
düzenleyen akıllı tekstillerin üretilmesi konusunda esin kaynağı olmaktadır. Şekil
hatırlamalı alaşımlar değişik formlarda tekstil malzemeleri ile birlikte kullanılmaktadır
(Bedeloğlu, 2011).
33
7. DENEYSEL ĠġLEMLER
Şekil hatırlama özellikleri incelenen bir adet CoNiAlSi alaşımı, TÜBİTAK MAM‟da
hazırlandı. Ergitme işleminde Balzers VSG02 model vakum indüksiyon ocağı ve
Zirkonya esaslı ZR93TC pota kullanıldı. Numunelerin dökümü esnasında, ergitme
işleminde Co ve Ni elementleri pota içerisine, Al ve Si elementleri ise ocak içerisindeki
alaşım katkı bölmesine yerleştirildi. Vakumlama yapıldıktan sonra 200 Torr argon
atmosferinde ergitme yapıldı. Pota içerisindeki karışım ergidikten sonra Al ve Si ilave
edildi. Döküm sıcaklığına gelindiğinde vakum kaldırılıp kapak açıldı ve önceden
ısıtılmış seramik kalıba döküm yapıldı. Sıcaklık bu aşamada 1500 C ile 1600 C
arasında kontrol edildi. Alaşımların, bir Spectrolab marka M5 model cihaz kullanılarak
yapılan analizleri Çizelge 7. 1 de verilmiştir.
Bu çalışmada kullanılan alaşım numunelerine Çizelge 7. 2 de belirtilen ısıl işlemler
uygulandı.
Elektron/Atom (e/a) oranı alaşımda atom başına ortalama serbest (valans) elektron
sayısıdır. e/a oranı aşağıdaki formül ile hesaplanır (Gökdemir, 2006);
e / a = Σi (valans)i x(atomik oran)i
(7.1.1)
burada; i; alaşımlardaki elementlerin toplamını gösterir. Örneğin; atomik %38 Co- % 36
Ni-% 23Al- % 3 Si oranına sahip alaşım için elektron konsantrasyonu (Co→9, Ni→10,
Al→3, Si→4 değerlikli olduğundan); bu verilere göre CoNiAlSi kompozisyonu için e/a
= 7.83 olur. Co bazlı alaşımlarda e/a oranı önemli bir veridir. Bu oranın artırılması ile
Co bazlı şekil hatırlamalı alaşımlarda As ve Ms sıcaklıkları da düzenli bir şekilde artış
gözlenir (Zhang ve ark. 2008).
Çizelge 7.1. Bu çalışmada kullanılan alaşımların atomik ve ağırlık yüzdeleri
Co
Ni
Al
Si
Atomik (%)
38
36
23
3
Ağırlık (%)
44,32
41,36
12,09
2,61
34
e/a oranı
7,83
Çizelge 7. 2. Tüm numunelere uygulanan ısıl işlemler
A
B
C
D
E
F
G
H
I
K
L
M
N
Döküm Numunesi
1100 C° Homojenizasyon
1100 C° Homojenizasyon
1100 C° Homojenizasyon
1100 C° Homojenizasyon
1100 C° Homojenizasyon
1100 C° Homojenizasyon
1100 C° Homojenizasyon
1100 C° Homojenizasyon
1100 C° Homojenizasyon
1100 C° Homojenizasyon
1100 C° Homojenizasyon
1100 C° Homojenizasyon
300
300
300
300
300
100
200
300
400
500
600
C de 1 Saat
C de 2 Saat
C de 3 Saat
C de 4 Saat
C de 5 Saat
C de 1 Saat
C de 1 Saat
C de 1 Saat
C de 1 Saat
C de 1 Saat
C de 1 Saat
yaşlandırma
yaşlandırma
yaşlandırma
yaşlandırma
yaşlandırma
yaşlandırma
yaşlandırma
yaşlandırma
yaşlandırma
yaşlandırma
yaşlandırma
Çizelge 7. 3: Bu çalışmada kullanılan numunelerin adları.
Deney Türü
Yaşlandırma
Yaşlandırma
Süresi( saat)
Sıcaklığı( C)
A
-
-
B
-
-
C
1
300 C
D
2
300 C
E
3
300 C
F
4
300 C
G
5
300 C
H
1
100 C
I
1
200 C
K
1
300 C
L
1
400 C
M
1
500 C
N
1
600 C
Numune Adı
35
Bu çalışma boyunca incelenen CoNiAlSi alaşım numunelerinin çeşitleri ve uygulanan
ısıl işlemleri Çizelge 7. 3 de verilmiştir. İlerideki yazımlarda numune adları bu tabloya
göre ifade edilmiştir.
7.1 X- IĢını Difraksiyon Ölçümleri
Alaşım numunelerinden parçalar kesildi. Numuneler Çizelge 7.2 ile gösterilen ısıl
işlemlere tabi tutuldu. X-ışını difraktogramları için, bilgisayar kontrollü bir RIGAKU
RADB DMAX-III X-ışını difraktometresi kullanıldı. Difraktometrede süzülmüş
1,54056 Å dalgaboylu Cu-K ışını kullanıldı. Alınan tüm difraktogramlar esnasında
difraktometrenin 2 açısı tarama hızı 6 /dakika olarak seçildi.
Çizelge 7. 3 de verilen numunelerden elde edilen X-ışını difraksiyon pikleri indislendi,
tüm numunelerin örgü parametreleri ve kristal yapıları belirlendi.
7.2 Diferansiyel Tarama Kalorimetresi (DSC) Ölçümleri
Çizelge 7. 4 de verilen kütle değerlerine sahip numuneler Çizelge 7. 2 ile gösterilen ısıl
işlemlere tabi tutulduktan sonra dönüşüm sıcaklıklarının tayin edilmesinde Perkin Elmer
Pyris 6 DSC termal analizörü kullanıldı.
Çizelge 7. 4. DSC analizinde kullanılan numunelerin kütle değerleri
A
47,9
B
42,5
C
45,2
D
48,4
E
35,7
F
47,5
G
47,2
H
44,3
I
41,6
K
45,2
L
34,3
M
36,8
N
40,5
7.3 Korozyon Ölçümleri
Malzemelerin korozyon ölçümleri Lineer Sweep Voltametre (LSW) yöntemiyle CH
Instruments (USA) CH 1100 model elektro depolama sistemi kullanılarak alınmıştır.
Bu ölçümler alınırken elektrotlardan biri Ag/AgCl referans elektrodu, diğeri platin
elektrod ve numunenin bulunduğu üçlü elektrod sistemi kullanılmıştır. Deneyde %3
36
„lük NaCl çözeltisi kullanılmıştır. Numuneler çözelti içerisinde 1 dak ve 20 dak
bekletilerek LSW ölçümleri alınmıştır.
7.4 Metalografik Gözlemler
Alaşımlardan küçük parçalar kesilerek Çizelge 7. 2 de belirtilen ısıl işlemlere tabi
tutuldular. Isıl işlemli bu parça numuneler soğuk kalıplama yöntemiyle polyestere
gömüldü. Sırasıyla 250, 800, 1000, 1200 lük zımparalarla su altında parlatıldılar ve
daha sonra 1 mikronluk elmas pasta kullanılarak parlatıldılar. % 75 Etanol- % 25 HCl
dağlama reaktifi kullanılarak kimyasal dağlama yapıldı. Numuneler dağlandıktan sonra
metalografik gözlemleri Nikon MA 100 marka Optik Mikroskobu ile yapıldı.
7.5 Sertlik Ölçümleri
Metalografik incelemeler için hazırlanmış numunelerin Vickers sertlik ölçümleri
yapıldı. Vickers sertlik ölçümleri için bir “ KB-Prüftechnik Üniversal” sertlik cihazı
kullanıldı. Tüm sertlik ölçümleri 10kg lık sabit bir yük kullanılarak yapıldı ve her
numuneden bir ölçme anında beş ölçüm alındı.
37
8. DENEY SONUÇLARI VE SONUÇLARIN DEĞERLENDĠRMESĠ
8. 1. X-ıĢını Difraksiyonu Sonuçları
Faz diyagramları alaşım sistemlerinin araştırılmasında önemli bir adımdır. Faz
kararlılığı ve faz dönüşümleri, alaşımların ve mümkün teknolojik uygulamaların temel
özelliklerinin anlaşılmasında önemli referans noktalarıdır (Ferro ve ark., 2004).
Faz diyagramlarına göre Co iki kristal yapıda ortaya çıkabilir. Bunlar bct ve fcc‟dir.
Fakat her iki fazın kararlılığıda örgünün yapı bozulmasının (distorsiyon) derecesi ve
kristal büyüklüğü kadar tavlama sıcaklığına da bağlıdır. 450 ˚C nin altında sadece bct
yapının kararlı olmasına rağmen nadiren de olsa malzeme her iki kristal yapıda
görülebilir (Tanaka ve ark., 2005).
CoNiAl alaşımlarında sırasıyla ötektik reaksiyon katılaşma esnasında L + γ → β
şeklinde gerçekleşir. Tavlanmış numunelerde γ direkt olarak β fazı matriksinden
oluşmuştur. Çünkü γ çökeltisi β →L10 martensitik dönüşümü ile meydana gelir.
CoNiAl alaşımları birçok alaşım türünden farklı olarak yüksek sıcaklıklarda birden fazla
faz bulundurabilir ve bu bölgede genellikle β(B2)+γ(A1) çift faz yapısına sahiptirler. γ
(fcc) fazı kırılgan olan β fazının aksine malzemenin sünekliğini arttırır. γ fazı
martensitik dönüşüme yol açmaz ve ilerleyen martensit plakalarının ilişkilerini olumsuz
etkiler (Şehitoğlu ve ark., 2004).
(8. 1. 1)
eşitliği yardımı ile bcc β (B2) austenit yapının örgü parametreleri bulunur.
(8. 1. 2)
eşitliği yardımı ile bct (L10) martensit yapının örgü parametreleri bulunur.
Yüksek sıcaklıkta görülen β fazı ((Ni, Co) Al) B2 tipi bir düzene sahiptir. Yüksek
sıcaklıkta görülen diğer bir faz ise düzenli fcc γ fazıdır (Murakami, 2002). β fazı,
38
yüksek sıcaklık bölgesinden soğutma sonrasında L10 (bct) martensit yapısına dönüşür.
Bu martensitik dönüşüm CoNiAl alaşımlarının şekil hatırlama özelliğinden ve suni
elastikliğinden sorumludur. Bu malzemeler, polikristal durumda yüksek derecede sertlik
ve kırılganlığa sahiptir. Bundan dolayı malzemede γ fazının varlığı zayıf olan sünekliği
önemli ölçüde arttırır. Bu yüzden Sünekliği, martensit fazı varken artırabilmek için
malzeme içinde γ fazının da bir miktar bulunması gerekir (Morito ve ark., 2010).
CoNiAl alaşımına ait X-ışınları difraktogramında β fazının karakteristik pikleri Şekil
8.1.1‟ de açıkça görülmektedir. Bu alaşımlar kuvvetli bir şekilde düzenli intermetalik
alaşımlar içerirken, yüksek güç, yüksek süneklik ve iyi bir oksidasyon özelliği
göstermektedir (Tanaka ve ark., 2006).
ġekil 8.1.1 CoNiAl alaşımının farklı sıcaklıklarda X-ışınları pikleri (Tanaka ve ark.,
2006)
Dadda ve arkadaşlarının (2006) yaptığı çalışmada CoNiAl alaşımı için martensitik
piklerinin yanında bazı farklı pikler de görülmüştür. Bu pikler 2θ = 44,04º, 47,50º de
39
ortaya çıkmıştır. Bu düşük dereceli difraksiyon piklerinin varlığı düzenli yapı fazına
işarettir (Dadda, 2006) . Bu yapı düzenli fcc L12 fazı ya da γ fazı olarak adlandırılır.
Morfolojik olarak γ fazı genellikle çökelti fazı olarak görülür ve birbirinden çok farklı
çokgensel şekiller halinde ortaya çıkar. CoNiAl alaşımına ait faz diyagramlarına
bakıldığında γ fazının düşük sıcaklık işlemlerinde çökelti fazı olarak çıktığı görülür.
Diğer yandan uzun süreli yaşlandırmanın ise β fazını arttırdığı görülmektedir.
X-ışını piklerinde düşük sıcaklıklarda yapılan tavlamalarda sadece β fazı, sıcaklığın
artmasıyla da diğer fazların (β, γ ve γ ) ortaya çıktığı açıkça görülmektedir. Tavlama
sıcaklığı azaldıkça β fazı arttığı, tavlama sıcaklığının artması ile γ fazının miktarının
önemsenecek derecede fazlalaştığı görülmüştür.
8. 1. 1 CoNiAlSi AlaĢımından elde edilen X-ıĢını sonuçları
A numunesinden alınan X-ışını difraktogramı indislenmiş haliyle Şekil 8.1.2 de
gösterilmiştir. Bu X-ışını difraktogramından A numunesi içerisinde üç farklı fazın
mevcut olduğu tespit edildi. Bu fazlar, bct yapıya sahip L10 martensit fazı, fcc yapıya
sahip yüksek sıcaklık fazı γ ve bcc yapıya sahip B2 austenit fazlarıdır. Bu fazlar Şekil
8.1.2 deki X-ışını difraktogramının
parametreleri;
= 3,8314 Å,
, pikinden martensit fazına ait örgü
= 3,1742 Å ve
/
= 0,8315 olarak, (220)γ
yüksek sıcaklık fazının örgü parametresi; aγ = 3,5587Å ve (210)B2 austenit fazına ait
örgü parametresi ise; aB2= 2,8135Å olarak bulundu.
B numunesinden alınan X-ışını difraktogramı indislenmiş haliyle Şekil 8.1.3 de
gösterilmiştir. Bu X-ışını difraktogramından B numunesi içerisinde üç farklı fazın
mevcut olduğu tespit edildi. Bu fazlar, bct yapıya sahip L10 martensit fazı, fcc yapıya
sahip yüksek sıcaklık fazı γ ve bcc yapıya sahip B2 austenit fazlarıdır. Bu fazlar Şekil
8.1.3 deki X-ışını difraktogramının
parametreleri;
=3,8314 Å,
pikinden martensit fazına ait örgü
= 3,1516 Å ve
/
= 0,8225 olarak, (220)γ
yüksek sıcaklık fazına ait örgü parametresi; aγ = 3,5587Å ve (210)B2 austenit fazına ait
örgü parametresi ise; aB2= 2,8134Å olarak bulundu.
40
ġekil 8.1.2. A numunesinden alınan X-ışını difraktogramı.
ġekil 8.1.3. B numunesinden alınan X-ışını difraktogramı.
41
C numunesinden alınan X-ışını difraktogramı indislenmiş haliyle Şekil 8.1.4 de
gösterilmiştir. Bu X-ışını difraktogramından C numunesi içerisinde dört farklı fazın
mevcut olduğu tespit edildi. Bu fazlar, bct yapıya sahip L10 ve düzenli fcc yapıya sahip
γ ( L12) martensit fazları, fcc yapıya sahip yüksek sıcaklık fazı γ ve bcc yapıya sahip B2
austenit fazlarıdır. Bu fazlar Şekil 8.1.4 deki X-ışını difraktogramının
pikinden martensit fazına ait örgü parametreleri
=3,8462 Å ve
= 3,1386 Å
/
= 0,8160 olarak, (200)γ martensit fazına ait örgü parametresi; aγ =3, 5694 Å ve
(220)γ yüksek sıcaklık fazına ait örgü parametresi; aγ = 3,5632 Å ve (210)B2 pikleri
kullanılarak austenit fazına ait örgü parametresi ise; aB2= 2,8169 Å olarak bulundu.
ġekil 8.1.4. C numunesinden alınan X-ışını difraktogramı
D numunesinden alınan X-ışını difraktogramı indislenmiş haliyle Şekil 8.1.5 de
gösterilmiştir. Bu X-ışını difraktogramından D numunesi içerisinde dört farklı fazın
mevcut olduğu tespit edildi. Bu fazlar, bct yapıya sahip L10 ve düzenli fcc yapıya sahip
γ ( L12) martensit fazları, fcc yapıya sahip yüksek sıcaklık fazı γ ve bcc yapıya sahip B2
austenit fazlarıdır. Bu fazlar Şekil 8.1.5 deki X-ışını difraktogramının
42
pikinden martensit fazına ait örgü parametreleri
/
=3,8462 Å,
= 3,1350 Å ve
= 0,8150 olarak, (200) γ martensit fazına ait örgü parametresi; aγ = 3, 5694 Å
ve (220)γ yüksek sıcaklık fazına ait örgü parametresi; aγ = 3,5474 Å ve (210)B2 austenit
fazına ait örgü parametresi ise; aB2= 2,8301 Å olarak bulundu. D numunesine ait
diftaktogramda (220)γ ve (210)B2 fazı piklerinin diğer numunere ait (220)γ ve (210)B2
fazı piklerinden daha büyük olduğu görülmüştür.
E numunesinden alınan X-ışını difraktogramı indislenmiş haliyle Şekil 8.1.6 da
gösterilmiştir. Bu X-ışını difraktogramından E numunesi içerisinde dört farklı fazın
mevcut olduğu tespit edildi. Bu fazlar, bct yapıya sahip L10 ve düzenli fcc yapıya sahip
γ ( L12) martensit fazları, fcc yapıya sahip yüksek sıcaklık fazı γ ve bcc yapıya sahip B2
austenit fazlarıdır. Bu fazlar Şekil 8.1.6 daki X-ışını difraktogramının
martensit fazına ait örgü parametreleri
=3,8462 Å,
= 3,1511 Å ve
pikinden
/
0,8192 olarak ve (200)γ martensit fazına ait örgü parametresi; aγ = 3, 577 Å ve (220)
=
γ
yüksek sıcaklık fazına ait örgü parametresi; aγ = 3,5674 Å ve (210) B2 austenit fazına ait
örgü parametresi ise; aB2= 2,8203 Å olarak bulundu.
43
ġekil 8.1.5. D numunesinden alınan X-ışını difraktogramı
ġekil 8.1.6. E numunesinden alınan X-ışını difraktogramı
F numunesinden alınan X-ışını difraktogramı indislenmiş haliyle Şekil 8.1.7 de
gösterilmiştir. Bu X-ışını difraktogramından F numunesi içerisinde dört farklı fazın
mevcut olduğu tespit edildi. Bu fazlar, bct yapıya sahip L10 martensit fazı, fcc yapıya
sahip yüksek sıcaklık fazı γ ve bcc yapıya sahip B2 austenit fazlarıdır. Şekil 8.1.7 deki
X-ışını difraktogramının
= 3,8648 Å ve
pikinden martensit fazına ait örgü parametreleri
= 3,1373 Å ve
/
= 0,8117 olarak (220) γ yüksek sıcaklık
fazına ait örgü parametresi; aγ = 3,5666 Å ve (210)
B2
austenit fazına ait örgü
parametresi ise; aB2= 2,8196 Å olarak bulundu.
G numunesinden alınan X-ışını difraktogramı indislenmiş haliyle Şekil 8.1.8 de
gösterilmiştir. Bu X-ışını difraktogramından G numunesi içerisinde dört farklı fazın
44
mevcut olduğu tespit edildi. Bu fazlar, bct yapıya sahip L10 ve düzenli fcc yapıya sahip
γ ( L12) martensit fazları, fcc yapıya sahip yüksek sıcaklık fazı γ ve bcc yapıya sahip
B2 austenit fazlarıdır. Bu fazlar Şekil 8.1.8 deki X-ışını difraktogramının
pikinden martensit fazına ait örgü parametreleri
/
=3,8362 Å ve
= 3,1557 Å ve
= 0,8226 olarak (200) γ martensit fazına ait örgü parametresi; aγ = 3, 5778 Å
olarak ve (220) γ yüksek sıcaklık fazına ait örgü parametresi; aγ = 3,5657 Å ve (210) B2
austenit fazına ait örgü parametresi ise; aB2= 2,8190 Å olarak bulundu.
ġekil 8.1.7. F numunesinden alınan X-ışını difraktogramı
H numunesinden alınan X-ışını difraktogramı indislenmiş haliyle Şekil 8.1.9 da
gösterilmiştir. Bu X-ışını difraktogramından H numunesi içerisinde dört farklı fazın
mevcut olduğu tespit edildi. Bu fazlar, bct yapıya sahip L10 ve düzenli fcc yapıya sahip
γ ( L12) martensit fazları, fcc yapıya sahip yüksek sıcaklık fazı γ ve bcc yapıya sahip
45
B2 austenit fazlarıdır. Bu fazlar Şekil 8.1.9 daki X-ışını difraktogramının
pikinden martensit fazına ait örgü parametreleri
/
= 3,8558 Å ve
= 3,1261 Å ve
= 0,8107 olarak, (200)γ martensit fazına ait örgü parametresi; aγ = 3, 5642 Å
olarak ve (220)γ yüksek sıcaklık fazına ait örgü parametresi; aγ = 3,5561Å ve (210)B2
austenit fazına ait örgü parametresi ise; aB2= 2,8114Å olarak bulundu.
ġekil 8.1.8. G numunesinden alınan X-ışını difraktogramı
I numunesinden alınan X-ışını difraktogramı indislenmiş haliyle Şekil 8.1.10 da
gösterilmiştir. Bu X-ışını difraktogramından I numunesi içerisinde üç farklı fazın
mevcut olduğu tespit edildi. Bu fazlar, bct yapıya sahip L10 ve düzenli fcc yapıya sahip
γ ( L12) martensit fazları, fcc yapıya sahip yüksek sıcaklık fazı γ ve bcc yapıya sahip
B2 austenit fazlarıdır. Bu fazlar Şekil 8.1.10 daki X-ışını difraktogramının
pikinden martensit fazına ait örgü parametreleri
/
= 3,8558 Å ve
= 3,1129 Å ve
= 0,8073 olarak (220)γ yüksek sıcaklık fazına ait örgü parametresi; aγ = 3,5604
Å ve (210)B2 austenit fazına ait örgü parametresi ise; aB2= 2,8147 Å olarak bulundu.
46
ġekil 8.1.9. H numunesinden alınan X-ışını difraktogramı
ġekil 8.1.10. I numunesinden alınan X-ışını difraktogramı
47
K numunesinden alınan X-ışını difraktogramı indislenmiş haliyle Şekil 8.1.11 de
gösterilmiştir. Bu X-ışını difraktogramından K numunesi içerisinde dört farklı fazın
mevcut olduğu tespit edildi. Bu fazlar, bct yapıya sahip L10 ve düzenli fcc yapıya sahip
γ ( L12) martensit fazları, fcc yapıya sahip yüksek sıcaklık fazı γ ve bcc yapıya sahip
B2 austenit fazlarıdır. Bu fazlar Şekil 8.1.11 deki X-ışını difraktogramının pikinden
martensit fazına ait örgü parametreleri
0,8160 olarak, (200)
γ
=3,8462 Å ve
= 3,1386 Å ve
/
=
martensit fazına ait örgü parametresi; aγ = 3, 5694 Å ve (220)γ
yüksek sıcaklık fazına ait örgü parametresi; aγ = 3,5632 Å ve (210)B2 pikleri kullanılarak
austenit fazına ait örgü parametresi ise; aB2= 2,8169 Å olarak bulundu.
ġekil 8.1.11. K numunesinden alınan X-ışını difraktogramı
L numunesinden alınan X-ışını difraktogramı indislenmiş haliyle Şekil 8.1.12 de
gösterilmiştir. Bu X-ışını difraktogramından L numunesi içerisinde dört farklı fazın
mevcut olduğu tespit edildi. Bu fazlar, bct yapıya sahip L10 ve düzenli fcc yapıya sahip
γ ( L12) martensit fazları, fcc yapıya sahip yüksek sıcaklık fazı γ ve bcc yapıya sahip B2
austenit fazlarıdır. Bu fazlar Şekil 8.1.12 deki X-ışını difraktogramının
48
pikinden martensit fazına ait örgü parametreleri
/
= 3,8236 Å ve
= 3,1699 Å ve
= 0,8290 olarak, (200)γ martensit fazına ait örgü parametresi; a γ = 3, 5628 Å
ve (220)γ yüksek sıcaklık fazına ait örgü parametresi; aγ = 3,5638 Å ve (210)B2 austenit
fazına ait örgü parametresi ise; ve aB2= 2,8174 Å olarak bulundu.
ġekil 8.1.12. L numunesinden alınan X-ışını difraktogramı
M numunesinden alınan X-ışını difraktogramı indislenmiş haliyle Şekil 8.1.13 de
gösterilmiştir. Bu X-ışını difraktogramından M numunesi içerisinde dört farklı fazın
mevcut olduğu tespit edildi. Bu fazlar, bct yapıya sahip L10 ve düzenli fcc yapıya sahip
γ ( L12) martensit fazları, fcc yapıya sahip yüksek sıcaklık fazı γ ve bcc yapıya sahip
B2 austenit fazlarıdır. Bu fazlar Şekil 8.1.13 deki X-ışını difraktogramının (
pikinden martensit fazına ait örgü parametreleri
/
= 3,8612 Å,
= 3,1222 Å ve
= 0,8086 olarak, (200) γ martensit fazına ait örgü parametresi; aγ = 3, 5678 Å
olarak ve (220)γ yüksek sıcaklık fazına ait örgü parametresi; aγ = 3,5570 Å ve (210)B2
austenit fazına ait örgü parametresi ise; aB2= 2,8174 Å olarak bulundu.
49
ġekil 8.1.13. M numunesinden alınan X-ışını difraktogramı
N numunesinden alınan X-ışını difraktogramı indislenmiş haliyle Şekil 8.1.14 de
gösterilmiştir. Bu X-ışını difraktogramından N numunesi içerisinde dört farklı fazın
mevcut olduğu tespit edildi. Bu fazlar, bct yapıya sahip L10 ve düzenli fcc yapıya sahip
γ ( L12) martensit fazları, fcc yapıya sahip yüksek sıcaklık fazı γ ve bcc yapıya sahip B2
austenit fazlarıdır. Bu fazlar Şekil 8.1.14 deki X-ışını difraktogramının
pikinden martensit fazına ait örgü parametreleri
/
= 3,8194 Å ve
= 3,1456 Å ve
= 0,8235 olarak, (200)γ martensit fazına ait örgü parametresi; aγ = 3, 5746 Å
olarak ve (220)γ yüksek sıcaklık fazına ait örgü parametresi; aγ = 3,5966 Å ve (210)B2
austenit fazına ait örgü parametresi ise; aB2= 2,8174 Å olarak bulundu.
50
ġekil 8.1.14. N numunesinden alınan X-ışını difraktogramı
Şekil
8.1.15
de görüldüğü
gibi
yaşlandırma
süresine
göre
değerleri
karşılaştırıldığında en yüksek değerin F numunesinde yani 300°C de 4 saat
yaşlandırılmış numunede, en düşük değerin ise A numunesinde yani döküm
numunesinde olduğu görülmektedir. Şekilden yaşlandırma süresini arttırma işleminin
değerini yükselttiği anlaşılmıştır. Şekil 8.1.16 da yaşlandırma sıcaklığına göre
değerleri karşılaştırıldığında en yüksek değerin M numunesinde yani 500°C de 1 saat
yaşlandırılmış numunede, en düşük değerin ise A numunesinde yani döküm
numunesinde olduğu görülmektedir. Martensit fazı L10 a ait diğer örgü parametreleri
değişimlerinde ise anlamlı değişim bulunamadığından burada değerlendirilememiştir.
51
ġekil 8.1.15.
örgü parametresinin yaşlandırma süresine göre değişimi
ġekil 8.1.16.
örgü parametresinin yaşlandırma sıcaklığına göre değişimi
52
Şekil 8.1.17 de yaşlandırma süresine göre aγ değerleri karşılaştırıldığın da en yüksek
değerin D numunesinde yani 300°C de 2 saat yaşlandırılmış numunede, en düşük
değerin ise A numunesinde yani döküm numunesinde olduğu görülmektedir. D
numunesinin X-ışını pikleri incelendiğinde β ve γ fazına ait yansımalar diğer
numunelerden daha yüksek çıkmaktadır. Ayrıca optik mikroskop gözlemleri de diğer
numunelerden farklı morfolojik görüntüler vermektedir. Tüm bu durumlar D
numunesinde yüksek sıcaklık fazlarının etkisinin diğer numunelerden daha fazla etkili
olduğunu göstermektedir. Şekil 8.1.18 de yaşlandırma sıcaklığına göre aγ değerleri
karşılaştırıldığında en yüksek değerin B numunesinde yani homojenize edilmiş ve
yaşlandırma işlemi uygulanmamış numunede, en düşük değerin ise M numunesinde
yani 500°C de 1 saat yaşlandırılmış numunede olduğu görülmektedir.
ġekil 8.1.17. aγ örgü parametresinin yaşlandırma süresine göre değişimi
53
ġekil 8.1.18. aγ örgü parametresinin yaşlandırma sıcaklığına göre değişimi
Şekil 8.1.19 da yaşlandırma süresine göre aB2 değerleri karşılaştırıldığında en yüksek
değerin D numunesinde yani 300°C de 2 saat yaşlandırılmış numunede görülmektedir.
Diğer numunelerin ise birbirine yakın değerler aldığı ve D numunesine göre oldukça
düşük değerlere sahip olduğu görülmektedir. Şekil 8.1.20 de yaşlandırma sıcaklığına
göre aB2 değerleri karşılaştırıldığında en yüksek değerin M numunesinde yani 500°C de
1 saat yaşlandırılmış numunede, en düşük değerin ise H numunesinde yani 100°C de 1
saat yaşlandırılmış numunede olduğu görülmektedir.
Şekil 8.1.21 de yaşlandırma süresine göre aγ değerleri karşılaştırıldığın da en yüksek
değerin G numunesinde yani 300°C de 5 saat yaşlandırılmış numunede, en düşük
değerin ise D numunesinde 300°C de 2 saat yaşlandırılmış numunede olduğu
görülmektedir.
Şekil
8.1.22
de
yaşlandırma
sıcaklığına
göre
aγ
değerleri
karşılaştırıldığında en yüksek değerin N numunesinde yani 600°C de 1 saat yaşlandırma
işlemi uygulanmış numunede, en düşük değerin ise K numunesinde yani 300°C de 1
saat
yaşlandırılmış
numunede
olduğu
54
görülmektedir.
Her
iki
şekilde
değerlendirildiğinde hem yaşlandırma süresinin yaşlandırma sıcaklığının arttırılmasının
γ ( L12) fazına ait örgü parametresini arttıracağı sonucunu ortaya koymaktadır.
ġekil 8.1.19. aB2 örgü parametresinin yaşlandırma süresine göre değişimi
ġekil 8.1.20. aB2 örgü parametresinin yaşlandırma sıcaklığına göre değişimi
55
ġekil 8.1.21. aγ örgü parametresinin yaşlandırma süresine göre değişimi
ġekil 8.1.22. aγ örgü parametresinin yaşlandırma sıcaklığına göre değişimi
56
Çizelge 8. 1. 1: Yaşlandırma süresine göre yüksek sıcaklık fazları için hesaplanan aγ ve
aB2 örgü sabitleri
A
γ
a γ (Å)
3,5587
B2
aB2 (Å)
2,8135
B
3,6012
2,8134
C (1 saat)
3,5632
2,8169
D (2 saat)
3,6241
2,9591
E (3 saat)
3,5674
2,8203
F (4 saat)
3,581
2,8196
G (5 saat)
3,5657
2,8190
Çizelge 8. 1. 2: Yaşlandırma sıcaklığına göre yüksek sıcaklık fazları için hesaplanan aγ
ve aB2 örgü sabitleri
A
γ
a γ (Å)
3,5587
B2
aB2 (Å)
2,8135
B
3,6012
2,8134
H (100 °C)
3,599
2,8114
I (200 °C)
3,564
2,8147
K (300 °C)
3,5632
2,8169
L (400 °C)
3,5638
2,8174
M (500 °C)
3,5570
2,8530
N (600 °C)
3,5966
2,8433
57
Çizelge 8. 1. 3: Yaşlandırma süresine göre martensit fazı için hesaplanan a L10, c L10 örgü
sabitleri ve c L10 / a L10 oranları ile γ çökelti fazı için hesaplanan aγ örgü sabiti
L10
c L10(Å)
a L10 (Å)
γ
aγ (Å)
c L10/ a L10
A
3,8171
3,1742
0,8315
-
B
3,8314
3,1516
0,8225
-
C (1 saat)
3,8462
3,1386
0,8160
3,5694
D (2 saat)
3,8462
3,1350
0,8150
3,5694
E (3 saat)
3,8462
3,151
0,8192
3,577
F (4 saat)
3,8648
3,1373
0,8117
-
G (5 saat)
3,8362
3,1557
0,8226
3,5778
Çizelge 8. 1. 4: Yaşlandırma sıcaklığına göre martensit fazı için hesaplanan a L10, c L10
örgü sabitleri ve c L10 / a L10 oranları ile γ çökelti fazı için hesaplanan aγ örgü sabiti
a L10 (Å)
L10
c L10(Å)
c L10/ a L10
γ
aγ (Å)
A
3,8171
3,1742
0,8315
-
B
3,8314
3,1516
0,8225
-
H (100 °C)
3,8558
3,1261
0,8107
3,5642
I (200 °C)
3,8558
3,1129
0,8073
-
K (300 °C)
3,8462
3,1386
0,8160
3,5694
L (400 °C)
3,8236
3,1699
0,8290
3,5628
M (500 °C)
3,8612
3,1222
0,8086
3,5678
N (600 °C)
3,8194
3,1456
0,8235
3,5746
58
Çizelge 8. 1. 5: Tüm numunelerde bulunan fazlar.
A
C
D
E
F
G
H
I
K
L
M
(1saat)
(2saat)
(3saat)
(4saat)
(5saat)
(100°C)
(200°C)
(300°C)
(400°C)
(500°C)
(600°C)
γ
γ
γ
γ
γ
γ
γ
γ
γ
γ
γ
γ
B2
B2
B2
B2
B2
B2
B2
B2
B2
B2
B2
B2
L10 L10 L10
L10
L10
L10
L10
L10
L10
L10
L10
L10
L10
γ
γ
γ
γ
γ
γ
γ
γ
γ
B2
-
B
-
γ
N
CoNiAlSi numunelerine uygulanan tüm ısıl işlemler sonucu alınan ve yukarıda verilen
X ışını difraktogramlarından elde edilen örgü parametreleri Çizelge 8. 1. 1, Çizelge 8. 1.
2, Çizelge 8. 1. 3 ve Çizelge 8. 1. 4 de görülmektedir. Çizelge 8.1.5‟de ise her bir
numunede tespit edilen fazlar belirtilmiştir.
Tüm bu verilerden aşağıdaki sonuçlar çıkarılmıştır:
a) Tüm numunelerde L10 fazına rastlanmıştır ve en baskın faz L10 martensit fazıdır.
Buda tüm numuneler için B2→L10 martensitik dönüşümünün gerçekleştiğini gösterir.
Ayrıca tüm numunelerde γ ve B2 fazınada rastlanmıştır. B2 fazı malzemeye kırılganlık
katarken, γ fazı ise malzemeye süneklik kazandırmaktadır (Tanaka ve ark., 2006).
b) Yapılan tüm ısıl işlemler kıyaslandığında, F ve L numunelerinde yani 300°C de 4
saat yaşlandırılan ile 400°C de 1 saat yaşlandırılan numunelere ait L10 martensit fazının
a örgü sabiti genel olarak en yüksek değerleri almışlardır. Bu yüzdende
/
oranları en yüksek numuneler F ve L numunelerine aittir.
c) C, D, E, G, H, K, L, M, N numunelerinde γ
intermetalik fazına rastlanmıştır. γ
(L12) martensit fazıdır. Bu faz malzeme içerisinde çökelti şeklinde oluşmaktadır. γ
(L12) fazı malzemenin şekil hatırlama etkisi azaltıcı yönde etki eder (Tanaka ve ark.,
2006). Yaşlandırma işlemi γ ( L12) fazının oluşumunu genel olarak arttırmaktadır.
59
d) D numunesinde yüksek sıcaklık fazlarının etkisinin diğer numunelere göre daha
yüksek olduğu ortaya çıkmıştır.
Burada elde edilen X-ışını sonuçlarının, diğer araştırıcıların sonuçları ile uyum içinde
olduğu gözlenmiştir.
8. 2 Diferansiyel Tarama Kalorimetresi (DSC) Sonuçları
Üzerinde çalışılan Çizelge 7. 1 de verilen numunelere ait Ms, Mmax, Mf, As, Amax ve Af
değerlerinin ve dönüşüm entalpilerinin (ΔH) belirlenmesi için diferansiyel tarama
kalorimetresi (DSC) tekniği kullanıldı. Çizelge 7. 2‟ de ağırlık oranları verilen Alaşıma
ait Çizelge 7. 4 de kütleleri verilen numuneler için ileri ve ters dönüşümün
gerçekleşmesinde gerekli olan aktivasyon enerjisini tespit etmek amacıyla 5°C/dak. hız
ile alınan ısıtma ve soğutma DSC eğrileri aşağıdaki bölümlerde sırasıyla incelenmiştir.
Bu eğrilerden, martensit (L10: bct yapı)→austenit (B2: bcc yapı) ters dönüşümünün
endotermik, austenit→martensit ileri dönüşümünün ise ekzotermik bir reaksiyonla
ortaya çıktığı görülmektedir. A, M ve N numunelerinden DSC sonuçları alınamamıştır.
Austenit–martensit faz dönüşümünde, kristal yapının değişimi ile hacim değişikliği de
gözlenir. Bu durumda termodinamik yasalar gereği kapalı bir sistemin, sabit bir P
basıncına karşı hacmi V1‟den V2‟ye değiştirilecek olursa; termodinamiğin birinci
kanununa göre enerji E1‟den E2‟ye değişmiş olur, bu durumda da ΔE enerji değişimi;
ΔE = E2 – E1 = ΔQ – P(V2 –V1)
(8.2.1)
olur. Böyle bir değişim esnasında sistemin ΔQ ısı enerjisi değişimi, yukarıdaki ifadeden
hesaplanırsa;
ΔQ = E2 + PV2 – E1 + PV1
(8.2.2)
bulunur. Sabit P basıncına karşı iş yaparak hacim değiştiren kapalı sistemin ısı
enerjisinde meydana gelen ΔQ farkı, iki ifade farkına eşittir. (E + PV) toplamından
ibaret olan bu ifadeye sistemin içerdiği ısı veya “entalpi” adı verilir. Buna göre, sistemin
60
ısı enerjisindeki değişim, ilk ve son termodinamik durumlardaki entalpilerinin farkına
eşittir. Genel olarak entalpi H ile gösterildiğine göre;
H = E + PV
(8.2.3)
ΔQ = H2 – H1
(8.2.4)
bağıntıları yazılabilir. Austenit ve martensit arasındaki öz ısı farkı ihmal edilirse;
austenit-martensit dönüşümünde ölçülen ısı, martensit-austenit dönüşümde buna karşılık
gelen ısıdan mutlak değer olarak daha büyük olmasına rağmen; numunenin entropi
değişimi, her iki dönüşüm için aynıdır.
Ergime, buharlaşma gibi faz dönüşümlerinde basınç sabit kalmak kaydıyla, enerji
değişimine rağmen sistemin sıcaklığı değişmez. Bu bakımdan sabit sıcaklıkta entropi
değişiminin hesaplanması önemlidir. Buna göre sabit basınçta entalpi ifadesinin türevi;
ΔH = ΔE + PΔV
(8.2.5)
şeklindedir. Buna göre, termodinamiğin birinci kanunundan faydalanarak,
ΔE = ΔQ – PΔV
(8.2.6)
ΔH = ΔQ
(8.2.7)
yazıldığında;
bulunur. Buradan sabit basınçta entropi değişimi;
ΔS=
=
(8.2.8)
şeklinde verilir. Prado ve arkadaşları (1995), entalpi değişimini,
ΔS M→A = ΔH M→A/ T0
(8.2.9)
61
formülüyle hesaplamışlardır burada T0 ise denge sıcaklığını temsil eder. T0 denge
sıcaklığının, dönüşüm sıcaklıklarına bağlı olarak hesaplanması için iki farklı yaklaşım
geliştirilmiştir. Bunlar;
Salzbrenner ve Cohen tarafından kabul edilen T0 denge sıcaklığı,
T0 =
(Ms+As)
(8.2.10)
şeklindedir. Tong ve Wayman‟a göre T0 denge sıcaklığı ise,
T0 =
(Ms+Af)
(8.2.11)
olarak alınmıştır (Gökdemir, 2006).
B numunesi için elde edilen DSC eğrileri Şekil 8.2.1 de gösterilmiştir. Buradan tespit
edilen dönüşüm sıcaklıkları As, Amax, Af, Ms, Mmax ve Mf sırasıyla 80°C, 100°C, 22°C,
128°C, 88°C, 64,81°C ve 55,04°C olarak belirlenmiştir. Numune için tespit edilen
ısıtma ve soğutma dönüşüm entalpileri sırasıyla 2,4516 J/g ve -1,1179 J/g dır. DSC
eğrilerine ait alanın genişliği, DSC ölçümleri esnasında ısıtma ya da soğutma işlemleri
için faz dönüşümünün ne oranda gerçekleştiği hakkında bilgi verebilir. DSC
ölçümlerinden elde edilen eğri ne kadar genişse meydana gelen faz dönüşümü de o
kadar fazladır. Am-Mm sıcaklık farkının bu numune için 35,41°C olduğu tespit edilmiştir.
62
Şekil 8.2.1. B numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri.
8.2.1. YaĢlandırma Süresinin AlaĢım Üzerine Etkileri ve DSC Sonuçları
C numunesine ait DSC eğrileri Şekil 8.2.2 de gösterilmiştir. Buradan elde edilen
dönüşüm sıcaklıkları As, Amax, Af, Ms, Mmax ve Mf sırasıyla 84,6°C, 98,3°C, 116°C,
87°C, 66,8°C ve 55,83°C olarak belirlenmiştir. C numunesi için ısıtma ve soğutma
dönüşüm entalpileri sırasıyla 2,7253 J/g ve -1,5313 J/g dır. Am-Mm sıcaklık farkının bu
numune için 31,50°C olduğu tespit edilmiştir.
D numunesine ait DSC eğrileri Şekil 8.2.3 de gösterilmiştir. Buradan elde edilen
dönüşüm sıcaklıkları As,
Amax, Af,
Ms, Mmax ve Mf sırasıyla 96,34°C, 111,69°C,
129,3°C, 84,88°C, 75,56°C ve 66,16°C olarak belirlenmiştir. D numune için ısıtma ve
soğutma dönüşüm entalpileri sırasıyla 2,6385 J/g ve -1,1181 J/g dır. Am-Mm sıcaklık
farkının bu numune için 36,13°C olduğu tespit edilmiştir. D numunesi Am-Mm histerisiz
farkının yaşlandırma süreleri karşılaştırıldığında en yüksek olduğu numunedir.
E numunesine ait DSC ergileri Şekil 8.2.4 de gösterilmiştir. Buradan elde edilen
dönüşüm sıcaklıkları As, Amax, Af, Ms, Mmax ve Mf sırasıyla 89,29°C, 101°C, 125,6°C,
63
98,8°C, 68,71°C ve 58,33°C olarak belirlenmiştir. Numune için tespit edilen ısıtma ve
soğutma dönüşüm entalpileri sırasıyla 2,5821 J/g ve -1,5185 J/g dır. Am-Mm sıcaklık
farkının bu numune için 32,29°C olduğu tespit edilmiştir.
ġekil 8.2.2. C numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri.
F numunesine ait DSC eğrileri Şekil 8.2.5 de gösterilmiştir. Buradan elde edilen
dönüşüm sıcaklıkları As,
Amax, Af,
Ms, Mmax ve Mf sırasıyla 94,11°C, 105,82°C,
116,1°C, 84,88°C, 70,26°C ve 60,66°C olarak belirlenmiştir. F numune için ısıtma ve
soğutma dönüşüm entalpileri sırasıyla 2,7917 J/g ve -1,2344 J/g dır. Am-Mm sıcaklık
farkının bu numune için 35,56°C olduğu tespit edilmiştir.
G numunesine ait DSC eğrileri Şekil 8.2.6 da gösterilmiştir. Buradan elde edilen
dönüşüm sıcaklıkları As, Amax, Af, Ms, Mmax ve Mf sırasıyla 87,66°C, 99,91°C, 116,6°C,
64
80,33°C, 67,28°C ve 55,55°C olarak belirlenmiştir. G numune için ısıtma ve soğutma
dönüşüm entalpileri sırasıyla 2,4560 J/g ve -1,2089 J/g dır. Am-Mm sıcaklık farkının bu
numune için 32,63°C olduğu tespit edilmiştir.
ġekil 8.2.3. D numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri.
ġekil 8.2.4. E numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri.
65
ġekil 8.2.5. F numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri.
ġekil 8.2.6. G numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri.
66
Çizelge 8.2.1. A, B, C, D, E, F, G numunelere uygulanan ısıtma ve soğutma programı
için elde edilen deneysel sonuçlar.
Numune
Amax
(°C)
-
Af
(°C)
-
Ms
(°C)
-
Mmax
(°C)
-
Mf
(°C)
-
∆Hıs
( J/g)
∆Hsoğ.
( J/g)
A
As
(°C)
-
B
80,00
100,22 128,0 88,00 64,81 55,04
(J/g)
(J/g)
2,4516 -1,1179
C
84,60
98,30 116,0 87,00 66,80 55,83
D
96,34
E
∆Sıs
∆Ssoğ Am-Mm
( J/g°C) ( J/g°C) (°C)
0,0227
-0,0103
35,41
2,7253 -1,5313
0,0268
-0,0150
31,50
111,69 129,3 84,88 75,56 66,16
2,6385 -1,1181
0,0246
-0,0104
36,13
89,29
101,00 125,6 98,80 68,71 58,33
2,5821 -1,5185
0,0230
-0,0135
32,29
F
94,11
105,82 116,1 84,88 70,26 60,66
2,7917 -1,2344
0,0277
-0,0122
35,56
G
87,66
99,91 116,6 80,33 67,28 55,55
2,4560 -1,2089
0,0249
-0,0122
32,63
ġekil 8.2.7. B, C, D, E, F, G numunelerinin 5°C/dakika ısıtma hızları için DSC eğrileri.
67
ġekil 8.2.8. B, C, D, E, F, G numunelerinin 5°C/dakika soğutma hızları için DSC
eğrileri.
Şekil 8.2.9 de yaşlandırma süresine göre As değerleri karşılaştırıldığında en yüksek
değerin D numunesinde yani 300°C de 2 saat yaşlandırılmış numunede, en düşük
değerin ise B numunesinde yani homojenize edilmiş ve yaşlandırma işlemi
uygulanmamış numunede olduğu görülmektedir.
Şekil 8.2.10 de yaşlandırma süresine göre Amax değerleri karşılaştırıldığında en yüksek
değerin D numunesinde yani 300°C de 2 saat yaşlandırılmış numunede, en düşük
değerin ise C numunesinde yani 300°C de 1 saat yaşlandırma işlemi uygulanmış
numunede olduğu görülmektedir.
68
Şekil 8.2.9. Numunelerin yaşlandırma süresine göre As değerleri.
ġekil 8.2.10. Numunelerin yaşlandırma süresine göre Amax değerleri.
Şekil 8.2.11 da yaşlandırma süresine göre Af değerleri karşılaştırıldığında en yüksek
değerin D numunesinde yani 300°C de 2 saat yaşlandırılmış numunede, en düşük
değerin ise B numunesinde yani homojenize edilmiş ve yaşlandırma işlemi
uygulanmamış numunede olduğu görülmektedir.
69
Şekil 8.2.11. Numunelerin yaşlandırma süresine göre Af değerleri.
Şekil 8.2.12 de yaşlandırma süresine göre Ms değerleri karşılaştırıldığında en yüksek
değerin E numunesinde yani 300°C de 3 saat yaşlandırılmış numunede, en düşük
değerin ise G numunesinde yani 300°C de 5 saat yaşlandırma işlemi uygulanmış
numunede olduğu görülmektedir.
ġekil 8.2.12. Numunelerin yaşlandırma süresine göre Ms değerleri.
70
Şekil 8.2.13 de yaşlandırma süresine göre Mmax değerleri karşılaştırıldığında en yüksek
değerin D numunesinde yani 300°C de 2 saat yaşlandırılmış numunede, en düşük
değerin ise B numunesinde yani homojenize edilmiş ve yaşlandırma işlemi
uygulanmamış numunede olduğu görülmektedir.
ġekil 8.2.13. Numunelerin yaşlandırma süresine göre Mmax değerleri.
Şekil 8.2.14 de yaşlandırma süresine göre Mf değerleri karşılaştırıldığında en yüksek
değerin D numunesinde yani 300°C de 2 saat yaşlandırılmış numunede, en düşük
değerin ise B numunesinde yani homojenize edilmiş ve yaşlandırma işlemi
uygulanmamış numunede olduğu görülmektedir.
71
ġekil 8.2.14. Numunelerin yaşlandırma süresine göre Mf değerleri.
Şekil 8.2.15 de yaşlandırma süresine göre Kısım 5.2 de belirtilen Tm değerleri
karşılaştırıldığında en yüksek değerin E numunelesinde yani 300°C de 4 saat
yaşlandırılmış numunede olduğu görülmektedir.
ġekil 8.2.15. Numunelerin yaşlandırma süresine göre Tm değerleri.
72
Şekil 8.2.16 da yaşlandırma süresine göre Amax-Mmax değerleri karşılaştırıldığında en
yüksek değerin D numunesinde yani 300°C de 2 saat yaşlandırılmış numunede, en
düşük değerin C numunesinde yani 300°C de 1saat yaşlandırılmış numunede olduğu
görülmektedir.
ġekil 8.2.16. Numunelerin yaşlandırma süresine göre Amax-Mmax değerleri.
8. 2. 2. YaĢlandırma Sıcaklığının AlaĢım Üzerine Etkileri ve DSC Sonuçları
B numunesi için elde edilen sonuçlar 8.2 ve 8.2.1 de verilmiştir. H numunesine ait DSC
eğrileri Şekil 8.2.17 de gösterilmiştir. Buradan elde edilen dönüşüm sıcaklıkları As,
Amax, Af, Ms, Mmax ve Mf sırasıyla 90,85°C, 101,39°C, 111,1°C, 75,96°C, 67,62°C ve
52,14°C olarak belirlenmiştir. Numune için tespit edilen ısıtma ve soğutma dönüşüm
entalpileri sırasıyla 2,3107 J/g ve -1,584 J/g dır. Am-Mm sıcaklık farkının bu numune için
33,77°C olduğu tespit edilmiştir.
I numunesine ait DSC eğrileri Şekil 8.2.18 de gösterilmiştir. Buradan elde edilen
dönüşüm sıcaklıkları As,
Amax, Af,
Ms, Mmax ve Mf
sırasıyla 81,55°C, 94,93°C,
126,3°C, 88,3°C, 67,48°C ve 51,6°C olarak belirlenmiştir. Numune için tespit edilen
73
ısıtma ve soğutma dönüşüm entalpileri sırasıyla 2,9598 J/g ve -1,2552 J/g dır. Am-Mm
sıcaklık farkının bu numune için 27,15°C olduğu tespit edilmiştir.
ġekil 8.2.17. H numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri.
ġekil 8.2.18. I numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri.
74
K numunesine ait DSC eğrileri Şekil 8.2.19 da gösterilmiştir. Buradan elde edilen
dönüşüm sıcaklıkları As, Amax, Af, Ms, Mmax ve Mf sırasıyla 83,91°C, 98,3°C, 114,1°C,
83,26°C, 66,8°C ve 51,87°C olarak belirlenmiştir. Numune için tespit edilen ısıtma ve
soğutma dönüşüm entalpileri sırasıyla 2,7253 J/g ve -1,5313 J/g dır. Am-Mm sıcaklık
farkının bu numune için 31,50°C olduğu tespit edilmiştir.
L numunesine ait DSC eğrileri Şekil 8.2.20 de gösterilmiştir. Buradan elde edilen
dönüşüm sıcaklıkları As,
Amax, Af,
Ms, Mmax ve Mf sırasıyla 96,02°C, 114,46°C,
135,2°C, 88,09°C, 71,17°C ve 56,65°C olarak belirlenmiştir. Numune için tespit edilen
ısıtma ve soğutma dönüşüm entalpileri sırasıyla 2,819 J/g ve -1,4111 J/g dır. Am-Mm
sıcaklık farkının bu numune için 43,29°C olduğu tespit edilmiştir.
ġekil 8.2.19. K numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri.
75
ġekil 8.2.20. L numunesinin 5°C/dakika ısıtma ve soğutma hızları için DSC eğrileri.
Çizelge 8.2.2. A, B, H, I, K, L, M, N numuneleri için uygulanan ısıtma ve soğutma
programı için elde edilen deneysel sonuçlar.
Numune
As
(°C)
Amax
(°C)
Af
(°C)
Ms
(°C)
Mmax
(°C)
Mf
(°C)
∆Hıs
( J/g)
∆Hsoğ.
( J/g)
∆Sıs
( J/g°C)
-
∆Ssoğ
(
J/g-°C)
A
-
-
-
-
-
-
-
-
0,0227
-0,0103
35,41
AmMm
(°C)
-
B
80,00
100,2
128,
(J/g)
(J/g)
88,00 64,81 55,04 2,4516 -1,1179
H
90,85
2
0
101,3 111,
75,96 67,62 52,14 2,3107 -1,5840
0,0247
)
-0,0169
33,77
I
81,55
9
1
94,63 126,
88,30 67,48 51,60 2,9598 -1,2552
0,0275
-0,0116
27,15
K
83,91
98,30
3
114,
83,26 66,80 51,87 2,7253 -1,5313
0,0276
-0,0155
31,50
L
96,02
114,4
1
135,
88,09 71,17 56,65 2,8190 -1,4111
0,0252
-0,0126
43,29
M
-
6
-
2
-
-
-
-
-
-
-
-
-
N
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
76
ġekil 8. 2.21. B, H, I, K, L numunelerinin 5°C/dakika ısıtma hızları için DSC eğrileri.
Şekil 8.2.22. B, H, I, K, L numunelerinin 5°C/dakika soğutma hızları için DSC eğrileri.
77
Şekil 8.2.23 de yaşlandırma sıcaklığına göre As değerleri karşılaştırıldığında ise en
yüksek değerin L numunesinde yani 400°C de 1saat yaşlandırılmış numunede, en düşük
değerin ise B numunesinde yani homojenize edilmiş ve yaşlandırma işlemi
uygulanmamış numunede olduğu görülmektedir.
Şekil 8.2.23. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre As değerleri.
Şekil 8.2.24 de yaşlandırma sıcaklığına göre Amax değerleri karşılaştırıldığında en
yüksek değerin L numunesinde yani 400°C de 1 saat yaşlandırılmış numunede, en
düşük değerin ise I numunesinde yani 200°C de 1 saat yaşlandırma işlemi uygulanmış
numunede olduğu görülmektedir
Şekil 8.2.25 de yaşlandırma sıcaklığına göre Af değerleri karşılaştırıldığında en yüksek
değerin L numunesinde yani 400°C de 1 saat yaşlandırılmış numunede, en düşük
değerin ise H numunesinde yani 100°C de 1 saat yaşlandırma işlemi uygulanmış
numunede olduğu görülmektedir.
78
ġekil 8.2.24. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre Amax değerleri.
ġekil 8.2.25. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre Af değerleri.
Şekil 8.2.26 da yaşlandırma sıcaklığına göre Ms değerleri karşılaştırıldığında en yüksek
değerin L numunesinde yani 400°C de 1 saat yaşlandırılmış numunede, en düşük
79
değerin ise H numunesinde yani 100°C de 1 saat yaşlandırma işlemi uygulanmış
numunede olduğu görülmektedir.
ġekil 8.2.26. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre Ms değerleri.
Şekil 8.2.27 de yaşlandırma sıcaklığına göre Mmax değerleri karşılaştırıldığında en
yüksek değerin L numunesinde yani 400°C de 1 saat yaşlandırılmış numunede, en
düşük değerin ise B numunesinde yani homojenize edilmiş ve yaşlandırma işlemi
uygulanmamış numunede olduğu görülmektedir.
Şekil 8.2.28 de yaşlandırma sıcaklığına göre Mf değerleri karşılaştırıldığında en yüksek
değerin L numunesinde yani 400°C de 1 saat yaşlandırılmış numunede, en düşük
değerin ise I numunesinde yani 200°C de 1 saat yaşlandırma işlemi uygulanmış
numunede olduğu görülmektedir.
Şekil 8.2.29 da yaşlandırma sıcaklığına göre Kısım 5.2 de belirtilen Tm değerleri
karşılaştırıldığında en yüksek değerin L numunesinde yani 400°C de 1 saat
yaşlandırılmış numunede olduğu görülmektedir.
80
ġekil 8.2.27. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre Mmax değerleri.
ġekil 8.2.28. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre Mf değerleri.
81
ġekil 8.2.29. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre Tm değerleri.
Şekil 8.2.30 da yaşlandırma sıcaklığına göre Amax-Mmax değerleri karşılaştırıldığında en
yüksek değerin L numunesinde yani 400°C de 1 saat yaşlandırılmış numunede, en
düşük değerin ise I numunesinde yani 200°C de 1 saat yaşlandırma işlemi uygulanmış
numunede olduğu görülmektedir.
Şekil 8.2.31 de yaşlandırma sıcaklığına göre ısıtma entalpi (ΔH) değerleri
karşılaştırıldığında en yüksek değerin I numunesinde yani 200°C de 1 saat
yaşlandırılmış numunede, en düşük değerin ise H numunesinde olduğu görülmektedir.
Şekil 8.2.32 de yaşlandırma sıcaklığına göre soğutma entalpi (ΔH) değerleri
karşılaştırıldığında en yüksek değerin H numunesinde yani 100°C de 1saat numunede,
en düşük değerin ise B numunesinde olduğu görülmektedir.
Şekil 8.2.33 de yaşlandırma sıcaklığına göre ısıtma entropi (ΔS) değerleri
karşılaştırıldığında B numunesinden başlamak üzere K numunesine kadar arttığı, en
düşük değerin ise B numunesinde olduğu görülmektedir. Şekil 8.2.34 de yaşlandırma
sıcaklığına göre soğutma entropi (ΔS) değerleri karşılaştırıldığında en yüksek değerin H
numunesinde yani 100°C de 1saat yaşlandırılmış numunede, en düşük değerin ise B
numunesinde olduğu görülmektedir.
82
ġekil 8.2.30. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre Amax-Mmax değerleri.
ġekil 8.2.31. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre ısıtma entalpi (ΔH) değerleri.
83
ġekil 8.2.32. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre soğutma entalpi (ΔH) değerleri.
ġekil 8.2.33. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre ısıtma entropi (ΔS) değerleri.
84
ġekil 8.2.34.
Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre soğutma entropi (ΔS)
değerleri.
Numunelerden elde edilen DSC bulgularından aşağıdaki sonuçlar çıkartılabilir:
a) Tüm ölçümlerde gözlenebilen Ms sıcaklığının oda sıcaklığının üzerinde olduğu tespit
edilmiştir. Ms sıcaklığının oda sıcaklığının üzerinde olması termal etkili martensitik
dönüşümün gerçekleşmesini kuvvetli bir şekilde destekler. Bu durum ise zor etkili
martensitik dönüşüm oranını termal-etkili martensitik dönüşüme göre azaltır.
b) Şekil hatırlama özelliğine sahip diğer alaşımlara kıyasla Co-Ni-Al-Si alaşımında
görülen martensitik dönüşümler termoelastik olan ve Af - Ms sıcaklık farkı 100 C den
daha az bir histerisize sahiptir.
c) Yaşlandırma sıcaklığı deneylerinden hesaplanan Am-Mm değerleri incelendiğinde en
yüksek değerin D numunesine ait olduğu gözlenmiştir. D numunesinin morfolojik
yapısı diğerlerinden farklı yapıdadır.
Burada elde edilen DSC sonuçlarının, diğer araştırıcıların sonuçları ile uyum içerisinde
olduğu gözlenmiştir
85
8.3. Korozyon Deneyi Ölçümü Sonuçları
Korozyon, metallerin içinde bulundukları ortam ile kimyasal veya elektrokimyasal
reaksiyonlara girerek metalik özelliklerini kaybetmeleri olayıdır. İki farklı metal bir
korozif ortama daldırılır ve elektriksel bir bağ ile birbirine bağlanırsa, bir pil oluşur. Bu
metallerden elektrot potansiyeli daha elektronegatif olan metal anot olarak korozyona
uğrar. Korozyon hızı, iki metal arasında oluşan potansiyel farkına bağlıdır. Metallerden
hangisinin anot olacağı, elektrot potansiyeli göz önüne alınarak anlaşılabilir. Korozyon
olaylarında, metaller hiç bir zaman kendi iyonları ile denge halinde bulunmaz. Bu
nedenle galvanik korozyon olaylarında standart elektrot potansiyeller yerine, galvanik
seride yer alan deniz suyu içindeki potansiyellerinin alınması daha uygundur. Galvanik
bir hücrede korozyon hızı, yürütücü kuvvet olan anot ve katot arasındaki potansiyel
farkına bağlıdır. Ancak bu fark, polarizasyon nedeniyle zamanla azalır. Polarizasyon
genellikle katot bölgesinde görülür (Bard, 1980).
Korozyon olayları metal yüzeylerinde oluşan korozyon hücrelerinin anot ve katodunda
meydana gelen elektrokimyasal reaksiyonlar ile yürür. Bir korozyon hücresinin
oluşması için şu üç koşulun bir arada bulunması gerekir (Brett, 1993);
1. İyon içeren bir sulu çözelti (elektrolit)
2. Yeteri kadar negatif potansiyelli bir anot
3. Anottan daha pozitif potansiyelli bir katot.
Bu üç koşuldan birinin bulunmaması halinde korozyonun oluşmayacağı kesin olarak
söylenebilir. Ancak bu üç koşulun bulunması halinde bile, eğer kinetik koşullar mevcut
değilse, örneğin elektrolit direnci çok yüksek veya anot-katot arasındaki potansiyel farkı
çok düşük ise, korozyon olayı pratik olarak yine de gerçekleşmeyebilir (Bard, 1980).
Elektrokimyasal bir sistemin kalbi potansiyostattır. Potansiyostat bir çift elektrot arasına
bir potansiyel (veya gerilim) uygulayan ve aynı anda bir analitin (kimyasal çözelti)
içinden akan akımı ölçen bir cihazdır. Doğrusal Taramalı Voltametri (LSV) ölçümünde;
doğrusal bir potansiyel dalga şeklinde uygulanır ve potansiyel zamanın doğrusal bir
86
fonksiyonu olarak değiştirilir. Zaman ile potansiyelin değişim oranı, tarama hızı olarak
adlandırılır (Bagotskii, 1993).
%3‟lük NaCI olarak hazırlanmış olan sulu elektrolit çözeltisi içerisine daldırılmış olan
elektrotlar yardımıyla yük alış-verişi ve elektrolit içindeki potansiyel değişimler
gözlenebilmektedir. Bu elektrotlar; çalışma elektrotu, referans elektrot ve karşıt
(yardımcı) elektrot olarak adlandırılırlar. Korozyon hızının belirlenmesinde günümüzde
en çok kullanılan
yöntemler Galvanostatik
ve Potansiyostatik
yöntemlerdir.
Şekil.8.3.1‟de de görüldüğü gibi üçlü elektrot yöntemi en yaygın olarak kullanılan
yöntemdir.
ÇalıĢma Elektrotu: Çalışma elektrotu üzerinde elektrokimyasal reaksiyonun meydana
geldiği elektrottur. İdeal bir çalışma elektrotu, analit iyon aktivitesindeki değişimlere
hızlı ve tekrarlanabilir cevaplar verir. Çalışma elektrotu olarak genellikle altın, platin,
gümüş ve bazı metaller tercih edilir.
Yardımcı (KarĢıt) Elektrot: Karşıt elektrotun görevi devreyi tamamlayarak akımın
iletilmesini sağlamaktır. Elektrokimyasal reaksiyonlarda karşıt elektrot olarak genelde
altın, platin, grafit, karbon ve çeşitli metal oksitler kullanılmaktadır.
A
V
Çalışma
Elektrotu
Karşıt
Elektrotu
Referans
Elektrot
ġekil 8.3.1. Tipik üçlü elektrot sistemi (Bagotskii, 1993).
Referans Elektrot: Referans elektrotlar, yarı hücre potansiyeli sabit, çalışılan
çözeltinin bileşiminden bağımsız ve potansiyel değeri bilinen elektrotlardır. Referans
87
elektrot, çalışma elektrotunun potansiyelini ölçer ve reaksiyon ile hiçbir ilgisi yoktur.
İndirgenme
ve
yükseltgenme
potansiyellerinin
tam
olarak
belirlenebilmesi,
bağlantılardaki ve çözelti içindeki potansiyel kaybının ve ayrıca çözelti direncinin
giderilmesi için referans elektrot kullanılmalıdır. Genellikle referans elektrotlar polarize
olmayan elektrotlardan seçilir. Kalomel elektrot, referans elektrotu olarak çok kullanılan
elektrotlardan bir tanesidir. Elektrotta,
Hg2Cl2 + 2e ↔ 2Hg + 2Cl-
(8.3.1)
reaksiyonu cereyan eder. Böyle bir reaksiyonun potansiyeli ortamdaki klor iyonu
konsantrasyonuna bağlıdır. Elektrot kabında çökmüş halde bol miktarda kalomel olmak
şartıyla (doymuş çözelti), klor iyonu konsantrasyonuna göre üç kalomel elektrotundan
söz edilebilir. Bunların verdikleri potansiyeller az çok sıcaklığa bağlıdır (Bockris,
1993). Bu elektrotlardan en çok kullanılanı doymuş kalomel elektrottur (doymuşluk
potasyum klorürcedir). Sıcaklıkla potansiyeli çok değişmesine rağmen akım
alınmalarına karşı çok dayanıklıdır (Bagotskii, 1993).
Korozyon ölçümleri alınırken elektrotlardan biri Ag/AgCl referans elektrotu, diğeri
platin elektrot ve numunenin bulunduğu çalışma elektrotu olan üçlü elektrot sistemi
kullanılmıştır. Deneyde %3 „lük NaCl çözeltisi kullanılarak malzemeler yapay olarak
korozyona uğratılmıştır. Numuneler çözelti içerisinde 1 dakika ve 20 dakika boyunca
bekletilerek LSV ölçümleri alınmıştır. Ölçümlerin logaritmik grafikleri aşağıda
verilmiştir. Korozyon ölçümleri; -1.5 ile 0.5 volt aralığında 0.1 V/sn hızında tarama
yapılarak alınmıştır. Her bir ölçüm için taze %3‟lük NaCI çözeltisi hazırlanarak örnek
çözelti içerisinden çıkarılmadan ilk 1. dakikada ve 20. dakikada korozyon ölçümleri
alınmıştır.
Şekil 8.3.2‟de malzemelerin korozyon ölçümlerinin potansiyodinamik polarizasyon
eğrilerinden elde edilen veriler aşağıdaki Çizelge 8.3.1‟de de görüldüğü gibi, Tafel
değerlerinin verilmiş olduğu sütundaki voltaj değerleri korozyon dirençliğini
göstermektedir. Bu değerler karşılaştırıldığında, -1.0 ile -1.2V arasındaki örneklerin
yaşlandırma süreleri en az olanlardır. Korozyon dirençleri -1.0V altında olan örnekler
ise yaşlanma süreleri daha yüksek olan örneklerdir. Bu sonuçlara göre, yaşlanma
sürelerinin korozyon ile ilişkisi olduğu söylenebilir. Tüm numunelerin korozyon
88
dirençleri karşılaştırıldığında, B örneğinin korozyon direnci -1.144 V‟dan E örneğinin
korozyon direnci -0.797 V‟a pozitif yönde değişim göstermiştir. Bu korozyonun anodik
yönde olduğunu, oksijen gaz çıkışının azaldığını ve korozyon hızının yavaşladığını
gösterir.
Çizelge 8.3.1 ve Çizelge 8.3.2 de görüldüğü gibi genel olarak; 300 0C‟de 1, 2, 3, 4, 5
saat süre ile yaşlandırılan numunelerin korozyon potansiyelleri 100, 200, 300, 400, 500,
600 0C „de 1 saat yaşlandırmaya bırakılan numunelerin korozyon potansiyellerinden
daha pozitif olduğu görülmektedir. 400 0C de 1 saat yaşlandırılan numunenin korozyon
direncinin diğerlerinden daha fazla olduğu söylenebilir. Ancak 300 0C deki değerle
hemen hemen aynı sonuç olduğuna dikkat çekmek gerekmektedir.
Bu da
göstermektedir ki, yaşlandırma sıcaklığı numunenin korozyon direncini etkilemektedir.
Şekil 8.3.3‟te 20 dakika boyunca %3‟lük NaCI sulu çözeltisi içinde bekletilmiş olan
örneklerden alınan LSV sonuçları, Çizelge 8.3.2‟de verilmiştir.
ġekil 8.3.2. %3‟lük NaCI sulu çözeltisinde 1 dakika bekletilmiş olan numunelerin LSV
sonuçları
89
Çizelge 8.3.1. %3‟luk NaCI sulu çözeltisinde yaşlandırma süresine göre 1 dakika
bekletilerek alınmış olan potansiyodinamik polarizasyon ölçüm sonuçları
Örnek Adı
A
B
C
D
E
F
G
Ep (V)
-0,807
-1,144
-0,818
-0,83
-0,798
-0,811
-0,808
Ip (A)
-1.892
-2,497
-2,193
-1,861
-2,278
-2,167
-2,312
An ( C )
-0,673
-0,4323
-0,4529
0,3607
-0,4968
-0,4382
-0,4248
Tafel Değerleri
Volt ( V )
-0,807
-1,144
-0,818
-0,829
-0,797
-0,8121
-0,8092
Akım ( A )
-4,105
-3,519
-4,341
-4,161
-3,996
-3,999
-3,741
Çizelge 8.3.2. %3‟luk NaCI sulu çözeltisinde yaşlandırma sıcaklığına göre 1 dakika
bekletilerek alınmış olan potansiyodinamik polarizasyon ölçüm sonuçları
Örnek Adı
A
B
H
I
K
L
M
N
Ep (V)
-0,807
-1,144
-1,109
-1,044
-0,818
-0,812
-1,076
-1,099
Ip (A)
-1.892
-2,497
-2,411
-2,876
-2,193
-2,448
-2,26
-2,233
90
An ( C )
-0,673
-0,4323
-0,5919
-0,4763
-0,4529
-0,6013
-0,4678
-0,5168
Tafel Değerleri
Volt ( V )
-0,807
-1,144
-1,1084
-1,0421
-0,818
-0,8121
-1,0767
-1,0996
Akım ( A )
-4,105
-3,519
-3,496
-3,041
-4,341
-4,036
-3,755
-3,233
ġekil 8.3.3. %3‟lük NaCI sulu çözeltisinde 20 dakika bekletilmiş olan numunelerin
LSV sonuçlarını göstermektedir.
Çizelge 8.3.3 ve Çizelge 8.3.4 de görüldüğü gibi, örneklerin yaşlanma süresi arttıkça
korozyon direncinde de artış olduğu görülmektedir. Çizelge 8.3.3 de görüldüğü gibi B
örneğinin korozyon direnci -1.123 V‟dan K örneğinin korozyon direnci -0.714 V‟a
pozitif yönde değişim göstermiştir. Bu, korozyonun anodik yönde olduğunu, oksijen gaz
çıkışının azaldığını ve korozyon hızının yavaşladığını gösterir. Yapay korozyon
ortamında aynı sürelerde bekletilen örneklerin korozyon dirençlerinde zaman içinde
oluşan değişim -1.144 ile -0.722 V aralığında pozitif yönde oluşmuştur. Bu değerler
örneklerin korozyona karşı bir direnç gösterdiğini belirtmektedir.
91
Çizelge 8.3.3. %3‟luk NaCI sulu çözeltisinde yaşlandırma süresine göre 20 dakika
bekletilerek alınmış olan potansiyodinamik polarizasyon ölçüm sonuçları.
Örnek Adı
Ep (V) Ip (A)
An ( C )
A
B
C
D
E
F
G
-0,959
-1,123
-0,847
-0,83
-0,723
-0,728
-0,805
-0,5203
-0,4973
-0,4138
-0,3413
-0,4615
-0,6143
-0,4003
-3
-2,905
-1,855
-2,204
-2,476
-2,68
-2,262
Tafel Değerleri
Volt ( V ) Akım ( A )
-0,959
-3,482
-1,123
-3,335
-0,846
-4,161
-0,829
-3,903
-0,722
-4,271
-0,728
-3,696
-0,806
-3,695
Çizelge 8.3.4. %3‟luk NaCI sulu çözeltisinde yaşlandırma sıcaklığına göre 20 dakika
bekletilerek alınmış olan potansiyodinamik polarizasyon ölçüm sonuçları.
Örnek Adı
Ep (V) Ip (A)
An ( C )
A
B
H
I
K
L
M
N
-0,959
-1,123
-1,101
-0,714
-0,847
-0,716
-0,795
-1,089
-0,5203
-0,4973
-0,6215
-0,6947
-0,4138
-0,7109
-0,4591
-0,5537
-3
-2,905
-3,889
-3,375
-1,855
-2,936
-2,636
-2,529
Tafel Değerleri
Volt ( V ) Akım ( A )
-0,959
-3,482
-1,123
-3,335
-1,099
-3,352
-0,714
-3,703
-0,846
-4,161
-0,717
-4,254
-0,794
-3,711
-1,091
-3,171
Numunelerden elde edilen Korozyon Deneyi bulgularından aşağıdaki sonuçlar
çıkartılabilir:
a) B numunesinin korozyon direnci -1.123 V‟dan K numunesinin korozyon direnci 0.714 V‟a pozitif yönde değişim göstermiştir. Bu, korozyonun anodik yönde olduğunu,
oksijen gaz çıkışının azaldığını ve korozyon hızının yavaşladığını gösterir.
b) Yapay korozyon ortamında aynı sürelerde bekletilen örneklerin korozyon
dirençlerinde zaman içinde oluşan değişim -1.144 ile -0.722 V aralığında pozitif yönde
oluşmuştur. Bu değerler örneklerin korozyona karşı bir direnç gösterdiğini
belirtmektedir.
92
c) 300 0C‟de 1, 2, 3, 4, 5 saat süre ile yaşlandırılan numunelerin korozyon potansiyelleri
100, 200, 300, 400, 500, 600 0C „de 1 saat yaşlandırmaya bırakılan numunelerin
korozyon potansiyellerinden daha pozitif olduğu görülmektedir.
d) 400 C0‟de 1 saat yaşlandırılan numunenin korozyon direncinin diğerlerinden daha
fazla olduğu söylenebilir.
e) Yaşlandırma sıcaklığı numunenin korozyon direncini etkilemektedir.
8. 4 Optik Mikroskop Gözlem Sonuçları
Çizelge 7. 1 de verilen CoNiAlSi alaşımı, Çizelge 7.3 de gösterilen ısıl işlemlere tabi
tutulup, parlatıldıktan ve Bölüm 7 de belirtilen dağlama çözeltisi ile dağlandıktan sonra
optik mikroskopta metalografik olarak incelendi. Polikristal olan bu numunelerin tane
yapıları ve martensit morfolojileri gözlendi. Yaşlandırma işlemine bağlı olarak ortaya
çıkan martensit morfolojileri, tane yapıları ve çökelti fazları gözlendi. Bu yapıların
yaşlandırma işlemine göre yapısal değişimleri incelendi.
Şekil 8.4.1 (a) da A numunesine ait morfolojiyi göstermektedir. Mikrografın orta
bölgesinde ve bu bölgenin sol alt köşesine doğru inildikçe görülen martensit
plakalarının aynı yönelimlere sahip oldukları anlaşılmaktadır. Bu şekilde meydana
gelen martensit plakaları bir dış etkinin uygulanması veya bu etkinin kaldırılması
üzerine ileri ve geri doğru hareket ederler. Birbirleriyle uyumlu kabartı grupları
genellikle (A1) ve
(B2) faz bölgesinden ani soğutma işlemleri sonunda
(B2) L10
( ) dönüşümü geçirerek ortaya çıktıkları gibi Ms sıcaklığının üstündeki bir sıcaklıktan
soğutma ile de oluşabilirler (Şehitoğlu ve ark., 2004). Mikrografı dolduran plakalar
genel olarak tek yönde istiflenmemişler, fakat sol üst kısımda bir yönde istiflenen
plakalara dik bir şekilde ikinci bir istiflenme daha gerçekleştirmişlerdir.
Şekil 8.4.1 (b) de malzeme içerisinde tane yapılarının çökelti fazları ile oluşturulmuş
doğal sınırlarını göstermektedir. Sol alt ve sağ üst kısımda görülen iki ayrı büyük tane
ortasında daha küçük bir tanenin oluştuğu anlaşılmıştır. Ortada oluşan küçük tane
sınırının yönü, büyük taneleri ayıran tane sınırının yönü ile aynıdır. Tane içlerinde hiç
çökelti görülmemesine rağmen tane sınırlarında bol miktarda sürekli olmayan çökelti
gözlenmektedir.
93
(a)
(b)
ġekil 8.4.1. A Numunesi içerisinde (a) Martensit morfolojisi (b) Tane sınırları ve
süreksiz çökeltiler.
B numunesine ait Şekil 8.4.2‟de verilen mikrografın orta bölgesi ve ayrıca sağ ve sol üst
bölgelerinde görülen martensit plakalarının farklı yönelimlere sahip oldukları
anlaşılmaktadır. Yaşlandırma işlemine tabi tutulmadan, homojenizasyon işlemi
sonucunda havada soğutulan numunenin içerisindeki martensit yapıların birbirleriyle
uyumlu ve ikiz lath morfolojide oldukları anlaşılmaktadır (Liu ve ark., 2005; Zhang ve
Liu, 2008). Hava ortamında soğutulan numune üzerinde yoğun miktarda martensit
94
plakalarının görülmesi, üretilmiş olan CoNiAlSi alaşımının
(B2) L10 ( )
dönüşümünü oda sıcaklığının üzerinde gerçekleştirdiğini ve malzemenin Ms dönüşüm
sıcaklığının DSC ölçümlerinde elde edilen sonuçlarla birbirlerini desteklediğini
göstermektedir. Doğrudan döküm sonucunda elde edilen A ve havada soğutulan B
numunelerinde
fazı çökeltilerinin neredeyse hiç görülmemesi, daha çok martensit
plakalarına rastlanması bu numunelerin dönüşüm sıcaklıklarını oda sıcaklığı
değerlerinin çok üstünde çıkmasının sebeplerinden birisidir.
fazı çökeltileri
malzemenin martensitik dönüşüm sıcaklığını oda sıcaklığına doğru düşüren önemli bir
faktördür (Xu Guo vd., 2006).
ġekil 8.4.2. B Numunesi içerisinde farklı yönelimdeki martensit yapıları.
8. 4. 1.
YaĢlandırma Süresinin AlaĢım Üzerine Etkileri ve Optik Mikroskop
Gözlem Sonuçları
Şekil 8.4.3 (a) da gösterilen mikrograf C numunesine aittir. Burada 5 tane mevcuttur.
Dikkatli bakıldığında taneler içerisinde yoğun miktarda çökelti fazları olduğu
görülmektedir. Tüm tanelerin iç kısmındaki martensit plakalarının lath martensit
kabartılarından
oluştuğu
rahatça
anlaşılmaktadır.
Bu
martensit
yapılarının
yönelimlerinin de birbiri ile uyumlu olduğu söylenebilir. Tane sınırlarında doğrudan
döküm sonucu elde edilen numunede olduğu gibi süreksiz küçük çökelti fazları
oluşturmaktadır.
95
Şekil 8.4.3 (b) deki mikrograf da ise C numunesinde bir tanenin içerisinden bir bölüm
görülmektedir. Mikrograf içerisinde geniş bir bölgede aynı yönelime sahip martensit
yapılanmaları görülmektedir. Bu martensit yapıların sağ alt köşeleri tıpkı bir mızrak ucu
şeklindedir. Tüm matrix bölgesinin martensit dışındaki faz yapısının bcc kristal
yapısındaki
fazı olduğu tahmin edilmektedir. Matrix bölgenin morfolojisi, Bartova ve
arkadaşlarının çalışmalarında da mikroskop görüntüleri için benzer şekilde sonuçlar
vermiştir (Bartova vd, 2007). L10 fazı şeklinde oluşan martensit plakaları kalın ve
seyrek bir şekilde istiflenmiştir.
D numunesine ait yüzey morfolojisi Şekil 8.4.4 de verilmiştir. Bu numunede diğer
numunelerden farklı olarak dendritik bir morfoloji elde edilmiştir. Bu dendrit yapılar iki
farklı bölgeden oluşmaktadır. Bu ayırım farklı bölgelerde meydana gelen kompozisyon
içeriğinin birbiri ile aynı olmamasından kaynaklanmaktadır. Her iki şekil içerisinde de
koyu ve açık bölgeleri boydan boya geçen L10 martensit plakaları görülmektedir. L10
martensit, yüksek sıcaklık bölgesinde oluşan bcc β fazının, daha düşük sıcaklıklarda
kristal yapısının değişerek bir habit düzlemi üzerinden bct kristal yapıya dönüşmesi
sonucu meydana gelir.
(a)
96
(b)
ġekil 8.4.3. C Numunesine ait a) Tane yapıları ve tane sınırlarındaki çökelti fazları. b)
Aynı yönelimdeki martensit yapıları.
(a)
97
(b)
(c)
ġekil 8.4.4. D numunesine ait dendritik yapılar.
E numunesine ait Şekil 8.4.5 (a) da görülen mikrografın orta bölgesinde martensit
plakaları görülmemekte fakat mikrografın sağ ve sol üst bölgelerinde görülen martensit
plakalarının aynı yönelimlere sahip oldukları anlaşılmaktadır. Bu martensit yapıların
birbirleriyle uyumlu ve ikiz lath morfolojide oldukları anlaşılmaktadır. Şekil 8.4.5 (b)
98
de ki mikrografta martensit plakalarının farklı yönelimlere sahip oldukları ve plaka
uçlarının mızrak ucu şeklinde sivri olduğu görülmektedir. Şekil 8.4.5 (c) de mikrografı
boydan boya kesen tane sınırı görülmektedir. Bu tane sınırının
sonucu oluşmaktadır.
(a)
(b)
99
fazı çökeltilerinin bir
(c)
ġekil 8.4.5. E numunesi içerisinde (a) Martensit morfolojisi (b) Mızrak şekilli martensit
yapılar (c) Sürekli çökeltilerin oluşturduğu tane sınırı.
F numunesine ait Şekil 8.4.6 (a) da görüldüğü gibi farklı yönelimlere sahip ve birbiriyle
kesişmekte olan martensit plakalarına rastlanmaktadır. Bu martensit yapılarının
yönelimlerinin de birbiri ile uyumlu olduğu söylenebilir. Şekil 8.4.6 (b) de malzeme
içerisinde yer yer tane yapılarının çökelti fazları ile oluşturulmuş doğal sınırlarını
göstermektedir. Sol alt ve sağ üst kısımda görülen iki ayrı büyük tane ortasında daha
küçük bir tanenin oluştuğu anlaşılmıştır. Ortada oluşan küçük tane sınırının yönü, büyük
taneleri ayıran tane sınırının yönü ile aynıdır. Büyük tanelerin içerilerinde martensitik
yapılar gözlenmektedir.
Şekil 8.4.7 de gösterilen mikrograf G numunesine aittir. Burada dikkatli bakıldığında
çökelti fazlarının çizgisel olarak tane sınırlarını oluşturduğu görülmektedir. Tüm
tanelerin iç kısmındaki martensit plakalarının lath martensit kabartılarından oluştuğu
rahatça anlaşılmaktadır. Bu martensit yapılarının yönelimlerinin de birbiri ile uyumlu
olduğu söylenebilir. Ayrıca şekilde sağ kısımda görülen iki ayrı büyük tane oluştuğu
anlaşılmıştır. Büyük tanelerin içerilerinde martensitik yapılar gözlenmektedir. Tüm
matrix bölgesinin martensit dışındaki faz yapısının, fcc kristal yapısındaki γ ve bcc
kristal yapısındaki
fazı olduğu tahmin edilmektedir.
100
(a)
(b)
ġekil 8.4.6. F numunesi içerisinde (a) Martensit morfolojisi (b) Tane yapılarının genel
görüntüsü
101
ġekil 8.4.7. G numunesi içerisinde tane ve martensit morfolojisi.
8. 4. 2 YaĢlandırma Sıcaklığının AlaĢım Üzerine Etkileri ve Optik Mikroskop
Gözlem Sonuçları
Şekil 8.4.8 de H numunesi içerisinde tane yapılarının çökelti fazları ile oluşturulmuş
doğal sınırlarını göstermektedir. Mikrograf‟ ın alt taraftaki tane içerisinde yönelimleri
aynı ve birbiriyle uyumlu yoğun bir şekilde istiflenmiş martensit plakaları
görülmektedir. Tane sınırlarında bol miktarda sürekli çökelti gözlenmektedir.
ġekil 8.4.8. H numunesi içerisinde martensit morfolojisi ve tane sınırını oluşturan
çökelti yapılanmaları
102
Şekil 8.4.9 (a) ve (b) de gösterilen mikrograflar K numunesine aittir. Şekil 8.4.9 (a) da
alt ve üst kısımda iki büyük tane ve üst sağ köşede başka bir tanenin küçük bir kısmı
görülmektedir. Tüm tane yapılarının içerisinde martensit plakaları görülmektedir. Her
bir tane içerisindeki plakalar birbirlerine göre farklı yönelime sahiptirler. Şekil 8.4.9 (b)
ye bakıldığında taneler içerisinde yoğun miktarda martensit plakalarının olduğu
görülmektedir. Tüm tanelerin iç kısmındaki martensit plakalarının lath martensit
kabartılarından
oluştuğu
rahatça
anlaşılmaktadır.
Bu
martensit
yapılarının
yönelimlerinin de birbiri ile uyumlu olduğu söylenebilir.
(a)
(b)
ġekil 8.4.9. K numunesi içerisinde bulunan martensit morfolojileri.
103
L numunesine ait Şekil 8.4.10 da malzeme içerisinde martensit plakaları çok belirgindir.
Fotoğrafın sağ tarafında bulunan martensit plakalarının yönelimleri ters V şeklinde
birbirleriyle belli bir açı yapacak şekildedir.
ġekil 8.4.10. L numunesi içerisinde martensit morfolojisi.
M numunesine ait Şekil 8.4.11 de görülen mikrografta bir tanenin içerisinden bir bölge
görülmektedir. Yapılan bu yaşlandırma işleminin sonunda, numunelerin içerisinde aynı
yönelime sahip ve çok sık martensit plakaları oluşmuştur. Mikrografın üst sağ kısmında
diğer yapılanmalara göre daha açık renkte salkımlanmış çökelmelerin olduğu dikkat
çekmektedir.
N numunesine ait Şekil 8.4.12 deki mikrograftan da görülebileceği gibi martensit plaka
yapılanmaları bulunmaktadır. Martensit plakalarının yönelimleri bazı bölgelerde
birbiriyle aynı, bazı bölgelerde ise kesişen plakaların yönelimleri birbirleriyle belli bir
açı yapacak şekildedir. Özellikle orta kısımda boydan boya uzanmış şerit şeklinde plaka
yapılanmaları görülmektedir.
104
ġekil 8.4.11. M numunesi içerisinde martensit morfolojisi .
ġekil 8.4.12. N numunesi içerisinde farklı yönelimlere sahip martensit morfolojisi.
Sonuç olarak;
a) Metalografik incelemeler malzemelerin morfolojisinde birçok yüzey kabartılarının
olduğunu göstermektedir. Bu gözlem sonuçları X-ışını analizleri ile birleştirilince, bu
morfolojik gözlemlerin L10 martensit yapıları olduğu kesin bir şekilde anlaşılmaktadır.
b) D numunesinde diğer numunelerden farklı olarak dendritik yapılara rastlanmıştır. Bu
yapıların ısıl işlem sonucunda oluştuğu açıkça görülmektedir. Şekil 8.1.21deki
105
yaşlandırma süresine göre aγ örgü parametrelerine ve Şekil 8.1.23 deki yaşlandırma
süresine göre aB2 örgü parametrelerine bakıldığında D numunesinin en yüksek değeri
aldığı görülmektedir, buda ölçümlerin birbiriyle uyumlu olduğunu göstermektedir.
c) Özellikle tane sınırlarında olmak üzere bazı numunelerde çökelti fazlarına
rastlanmıştır.
8.5. Sertlik Ölçümü Sonuçları
Çizelge 7. 1 de ağırlık yüzdeleri verilen CoNiAlSi alaşımına Çizelge 7. 2‟ de gösterilen
ısıl işlemler uygulandı. Şekil 8.5.1 de CoNiAlSi Alaşımı için Vickers Sertliğinin
yaşlandırma zamanına göre değişimi verilen ısıl işleme tabi tutulmuş numunelere ait
sertlik ölçümleri görülmektedir.
Tüm ölçümlerde uygun mekanizmanın sağlanabilmesi için 10kg lık sabit bir yük
kullanıldı. Yaşlandırma süresine göre malzemelerin ortalama sertlik değerleri ve sertlik
değerlerinin ortalamaları Çizelge 8.5.1 ve Çizelge 8.5.3‟ de, yaşlandırma sıcaklığına
göre sertlik değerleri ve sertlik değerlerinin ortalamaları Çizelge 8.5.2 ve Çizelge 8.5.4
de açıkça görülmektedir.
Çizelge 8.5.1. Numunelerin yaşlandırma süresine göre elde edilen sertlik değerleri
( VSN)
A
B
C (1 saat)
D(2 saat)
E(3 saat)
F(4 saat)
G(5 saat)
Ölçüm I
Ölçüm II
448,6
454,5
478,3
327,8
422,6
488,2
397,8
449,10
454,40
476,40
329,10
424,30
487,30
396,40
106
Ölçüm III Ölçüm IV Ölçüm V
447,50
453,90
479,80
328,60
424,60
486,60
397,20
447,20
455,00
475,10
327,00
423,30
485,20
398,00
448,40
454,20
474,40
329,60
452,20
485,90
397,20
Çizelge 8.5.2. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre elde edilen sertlik değerleri
( VSN)
A
B
H (100 0C)
I (200 0C)
K (300 0C)
L (400 0C)
M (500 0C)
N (600 0C)
Ölçüm I
Ölçüm II
Ölçüm III
448,6
454,5
530,8
452,8
478,3
484,25
449,4
505,15
449,10
454,40
532,10
451,70
476,40
488,10
450,10
511,25
447,50
453,90
531,90
451,90
479,80
474,45
449,90
510,45
Ölçüm IV Ölçüm V
447,20
455,00
531,10
452,20
475,10
475,45
450,10
506,75
448,40
454,20
532,60
452,30
474,40
478,00
451,00
515,40
Çizelge 8.5.3. Numunelerin yaşlandırma süresine göre elde edilen ortalama sertlik
değerleri ( VSN)
448,16
454,4
476,8
328,42
429,4
486,64
397,32
A
B
C (1 saat)
D(2 saat)
E(3 saat)
F(4 saat)
G(5 saat)
Çizelge 8.5.4. Numunelerin yaşlandırma sıcaklığına göre elde edilen ortalama sertlik
değerleri ( VSN)
448,16
454,4
531,7
452,18
476,8
480,05
450,1
509,80
A
B
H (100 0C)
I (200 0C)
K (300 0C)
L (400 0C)
M (500 0C)
N (600 0C)
107
Alaşım numunelerinin yaşlandırma süresi değiştirildiğinde sertliklerinin 328,42 VSN ile
486,64 VSN arasında değerler aldığı görülmüştür. Bu işlem sonunda Alaşıma ait sertlik
ortalaması,
431,59
VSN
dir.
Alaşım
numunelerinin
yaşlandırma
sıcaklığı
değiştirildiğinde ise sertliklerinin 450,1 VSN ile 531,7 VSN arasında değerler aldığı
görülmüştür. Bu işlem sonunda alaşıma ait sertlik ortalaması, 483,43 VSN olarak
bulunmuştur. Vickers sertliğinin artması, daha kararsız durumdan daha kararlı duruma
geçişin bir ölçüsüdür (Eskil, 2006).
Şekil 8.5.2 (a) da ki yaşlandırma süresine göre ortalama Vickers Sertliği değerleri
karşılaştırıldığında D numunesinin sertlik değerinin diğer numunelere göre düşük
olduğu görülmektedir. D numunesinin sertlik ortalaması diğer değerlerden çok daha
düşük bir değerdedir. B2 fazının kırılgan olması malzemenin sert olmasını sağlar. Bu
durumda D numunesinde daha çok hakim olan yüksek sıcaklık fazının γ fazı olduğu
düşünülebilir. D numunesinin sertlik değerlerinin diğerlerinden farklı çıkması dendiritik
yapıda olmasına bağlanabilir. Diğer numunelerin martensit fazı yoğunlukları daha
fazladır. Şekil 8.5.2 (b) de yaşlandırma sıcaklığına göre ortalama Vickers Sertliği
değerleri karşılaştırıldığında ise en yüksek değerin H numunesinde yani 100°C de 1saat
yaşlandırılmış numunede, en düşük değerin ise A numunesinde olduğu görülmektedir
(a)
108
(b)
ġekil 8.5.1. CoNiAlSi Alaşımı için Vickers Sertliğinin. (a) Yaşlandırma süresine göre
değişimi. (b) Yaşlandırma sıcaklığına göre değişimi
(a)
109
(b)
ġekil 8.5.2. CoNiAlSi Alaşımı için ortalama Vickers Sertliğinin. (a) Yaşlandırma
süresine göre değişimi. (b) Yaşlandırma sıcaklığına göre değişimi
Böylece, alaşımdan aldığımız ölçümler doğrultusunda yapılan yaşlandırma işlemlerinin
alaşımların kararlılık derecesini ne derece arttırdığı sonucuna varabiliriz. Yapılan termal
işlemler sonucunda sertlikte meydana gelen artışlarda aşağıdaki faktörlerin etkin olduğu
sonucuna varılmıştır:
(a) İncelenen numunelerin sertliklerinde meydana gelen artışlar, uygulanan farklı ısıl
işlemlerden dolayı numunelerde meydana gelen yapı kusurlarından kaynaklanmaktadır.
(b) Alaşımda sertlik değerlerinin birbirinden farklı olmasının sebebi, yaşlandırma
sıcaklıklarının ve yaşlandırma zamanının farklı olmasından kaynaklanmaktadır.
Yaşlandırma sıcaklıklarının değiştirildiği numunelerin sertliklerinde azda olsa
yaşlandırma sıcaklığının artışıyla bir miktar artış olmuştur. Bu durum martensit fazın bir
miktar stabilize olması ile açıklanabilir.
110
(c) Isıl işleme tabi tutulan numunelerde sertlikte meydana gelen artışlar kararlılık
derecesinin bir ölçüsü olarak yorumlanmıştır.
d) Yaşlandırma süresine göre ortalama Vickers Sertliği değerleri karşılaştırıldığında D
numunesinin sertlik değerinin diğer numunelere göre düşük olduğu görülmektedir. Bu
D numunesinin yüksek sıcaklık fazlarından diğer ısıl işlemler görmüş numunelere göre
daha fazla etkilemesinden kaynaklanmaktadır.
111
9. YORUMLAR ve TARTIġMALAR
Bu araştırmada, üzerinde çalışılan Co-Ni-Al-Si numunelerinden elde edilen sonuçlar,
toplu olarak aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
L10 fazına tüm numunelerde rastlanmıştır ve en baskın faz L10 martensit fazıdır. Buda
tüm numuneler için B2→L10 martensitik dönüşümünün gerçekleştiğini gösterir. L10
martensit fazının a örgü sabiti yapılan tüm ısıl işlemler kıyaslandığında genel olarak F
ve L numunelerinde en yüksek değerleri almışlardır. Bu yüzdende
/
oranları en
yüksek numuneler F ve L numunelerine aittir. F ve L numunelerinde bct fazı için
/
diger numunelere göre daha yüksek çıkmasının diger bir nedeni de bu
malzemelere uygulanan ısıl işlemden kaynaklanmaktadır. γ ve B2 fazına tüm
numunelerde rastlanmıştır. B2 fazı malzemeye kırılganlık katarken, γ fazı ise
malzemeye süneklik kazandırmaktadır. γ intermetalik fazına C, D, E, G, H, K, L, M
numunelerinde rastlanmıştır. Bu faz malzeme içerisinde çökelti şeklinde oluşmaktadır.
γ (L12) fazı malzemenin şekil hatırlama etkisini azaltıcı yönde etki eder. Yaşlandırma
işlemi γ ( L12) fazının oluşumunu arttırmaktadır.
Tüm ölçümlerde Ms sıcaklığının oda sıcaklığının üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Ms
sıcaklığının oda sıcaklığının üzerinde olması termal etkili martensitik dönüşümün
gerçekleşmesini kuvvetli bir şekilde destekler. Bu durum ise zor etkili martensitik
dönüşüm oranını termal-etkili martensitik dönüşüme göre azaltır. Yaşlandırma süresi ile
ilgili deneyler incelendiğinde hesaplanan Am-Mm değerleri en yüksek olan numunenin D
numunesi olduğu gözlenmiştir. D numunesinin morfolojik yapısı diğerlerinden farklı ve
dendritik yapıdadır. CoNiAlSi alaşımında görülen martensitik dönüşümler termoelastik
özellik göstermektedir ve Af - Ms sıcaklık farkı 100 C den çok daha küçük bir histerisize
sahiptir.
B numunesinin korozyon direnci -1.123 V‟dan K numunesinin korozyon direnci -0.714
V‟a pozitif yönde değişim göstermiştir. Bu, korozyonun anodik yönde olduğunu,
oksijen gaz çıkışının azaldığını ve korozyon hızının yavaşladığını gösterir. Yapay
korozyon ortamında aynı sürelerde bekletilen örneklerin korozyon dirençlerinde zaman
112
içinde oluşan değişim -1.144 ile -0.722 V aralığında pozitif yönde oluşmuştur. Bu
değerler örneklerin korozyona karşı bir direnç gösterdiğini belirtmektedir. 300 0C‟de 1,
2, 3, 4, 5 saat süre ile yaşlandırılan numunelerin korozyon potansiyelleri 100, 200, 300,
500,
600
0
C
„de
1
saat
yaşlandırmaya
bırakılan
numunelerin
korozyon
potansiyellerinden daha pozitif olduğu görülmektedir. 400 0C‟de 1 saat yaşlandırılan
numunenin korozyon direncinin diğerlerinden daha fazla olduğu söylenebilir.
Yaşlandırma sıcaklığı numunenin korozyon direncini etkilemektedir.
CoNiAlSi alaşımındaki metalografik incelemeler malzemelerin morfolojisinde birçok
yüzey kabartılarının olduğunu göstermektedir. Bu gözlem sonuçları X-ışını analizleri ile
birleştirilince, bu morfolojik gözlemlerin L10 martensit yapıları olduğu kesin bir şekilde
anlaşılmaktadır. Özellikle tane sınırlarında olmak üzere bazı numunelerde çökelti
fazlarına rastlanmıştır. D numunesinde diğer numunelerden farklı olarak dendritik
yapılara rastlanmıştır. Bu yapıların ısıl işlem sonucunda oluştuğu açıkça görülmektedir.
İncelenen numunelerin sertliklerinde meydana gelen artışlar, uygulanan farklı ısıl
işlemlerden dolayı numunelerde meydana gelen yapı kusurlarından kaynaklanmaktadır.
Alaşımda sertlik değerlerinin birbirinden farklı olmasının sebebi, yaşlandırma
sıcaklıklarının ve yaşlandırma zamanının farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Isıl
işleme tabi tutulan numunelerde sertlikte meydana gelen artışlar kararlılık derecesinin
bir ölçüsü olarak yorumlanmıştır. Yaşlandırma sıcaklıklarının değiştirildiği numunelerin
sertliklerinde azda olsa yaşlandırma sıcaklığının artışıyla bir miktar artış olmuştur. Bu
durum martensit fazın bir miktar stabilize olması ile açıklanabilir.
113
10. ĠLERĠ ÇALIġMALAR ĠÇĠN ÖNERĠLER
(1) CoNiAlSi Alaşımlarında Tane Büyüklüğünün Şekil Hatırlama Özellikleri ve
Dönüşüm Sıcaklıklarına Etkileri
(2) CoNiAlSi Alaşımlarında Kristalografik Dönüşüm Parametrelerinin Şekil Hatırlama
Özelliklerine Etkilerinin İncelenmesi
(3) Tavlama Sıcaklığının CoNiAlSi Alaşımlarında Şekil Hatırlama Davranışı Üzerine
Etkileri
(4) CoNiAlSi Alaşımlarının Mekaniksel Alaşımlama Yöntemiyle Üretimi ve Şekil
Hatırlama Davranışlarının Karakterizasyonu
(5) CoNiAlSi Alaşımlarının Farklı Termal ve Mekaniksel İşlemler Altında Örgü
Parametrelerindeki Değişimin Şekil Hatırlama Davranışı Üzerine Etkileri
(6) CoNiAlSi Alaşımlarında Çökelti Oluşumunun Şekil Hatırlama Davranışı Üzerine
Etkileri
(7) CoNiAlSi Alaşımlarında Dönüşüm Sıcaklıklarının Şekil Hatırlama Davranışı
Üzerine Etkileri
(8) CoNiAlSi Alaşımlarında Faz Kararlılığı
(9) CoNiAlSi Alaşımlarında İstiflenme Hatalarının Şekil Hatırlama Davranışı Üzerine
Etkileri ve TEM Gözlemleri
114
KAYNAKLAR:
Akdoğan A., Nurveren K. 2003. Şekil Hafızalı Alaşımlar, Mühendis ve Makine Dergisi,
521
Akis Ahmet Ç., Eskil M. ve Sevval E. 2011. Farklı Etkiler Altında Şekil Hatırlamalı
CoNiAl Alaşımlarının Martensitik Dönüşüm Sıcaklıklarındaki Değişimler. eJournal of New World Sciences Academy, 6, 1, 1A0167
Aydoğdu, A., Şekil Hatırlamalı Cu-Al-Ni Alaşımlarındaki Martensitik Dönüşümler
Üzerinde Termal Yaşlandırma Etkileri, Doktora Tezi, Fırat Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü, Fizik Anabilim Dalı, 1995.
Aygahoğlu, A., Şekil Bellekli Alaşımlar ve Uygulama Alanları, Yüksek Lisans Tezi,
Dumlupınar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstititüsü, Makine Mühendisliği Ana
Bilim Dalı, 1996.
Bard J., Faulkner L. R., Bockris J., S.U.M. Khan Electrochemical Methods,
Fundamentals and Applications, Surface Electrochemistry: A Molecular Level
Approach, Plenum Press, New York and London 1993.
Bedeloğlu, A., 2011.
Şekil Hafızalı Alaşımlar ve Tekstil Malzemelerindeki
Uygulamaları. The Journal of Textiles and Engineers, 18, 27-37.
Bagotskii V. S., Fundamentals of Electrochemistry, Plenum Press, 1993.
Brown, Gandy P.J., Ishida A.P., Kainuma K., Kanomata R., Morito T. M., Neumann H.,
Oikawa K.-U, Ouladdiaf K., Ziebec B., K.R.A., 2007. Magnetic Shape Memory
Behaviour, Journal of Magnetism and Magnetic Materials, 310, 2755–2760.
Brett C. M. A., Brett A. M. O., Electrochemistry: Principle Methods and Applications,
Oxford University Press 1993.
115
Chatterjee, S. Thakur, M. Giri, S. Majumdar, S. Deb, A.K. De. S.K., 2008. Transport,
Magnetic and Structural Investigations of Co–Ni–Al Shape Memory Alloy.
Journal of Alloys and Compounds, 456, 96–100.
Chumlyakov Y. I., Kireeva I. V., Karaman I., Panchenko Y. E., E. Zakharova G.,
Tverskov A. V., Ovsyannikov A. V., Nazarov K. M. and Kirillov V. A.. 2004.
Orıentatıonal Dependence of Shape Memory Effects and Superelastıcıty in
CoNiGa, NiMnGa, CoNiAl, FeNiCoTi, and TiNi Sıngle Crystals. Russian Physics
Journal, 669, 893-911.
Chumlyakov Y. I., Kireeva I. V., Panchenko Y. E., Timofeeva E. E., Pobedennaya Z.
V., Chusov S. V., Karaman I., Maier H., Cesari E. and Kirillov V. A., 2008. HighTemperature
Superelasticity
in
CoNiGa,
CoNiAl,
NiFeGa,
and
TiNi
Monocrystals. Russian Physics Journal. 669, 1016-1036
Dadda, J. Maier, H.J. Karaman, I. Karaca, H.E. Chumlyakov, Y. I., 2006.
Pseudoelasticity at Elevated Temperatures in [001] Oriented Co49Ni21Ga30 Single
Crystals Under Compression. Scripta Materialia, 55, 663-666.
Efstathiou C., Şehitoglu H., Wagoner Johnson A. J., Hamilton R.F., Maier H.J.,
Chumlyakov Y.. 2004. Large Reduction in Critical Stress in Co–Ni–Al upon
Repeated Transformation. Scripta Materialia, 51, 979–985.
Eskil, M., Demir Bazlı Şekil Hatırlamalı Alaşımların Termodinamiği, Doktora
Semineri, Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Fizik Anabilim Dalı, 2002.
Eskil, M., Fe-Mn-Si Alaşımlarının Mekanik Ve Termal Etkiler Altında Şekil Hatırlama
Özelliklerini İncelenmesi, Doktora Tezi, Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü. Fizik Anabilim Dalı, 2006.
116
Friend, C.M., 1986. The Effect of Applied Stress on the Reversible Strain in CuZnAl
Shape Memory Alloys. Scripta Metallurgica, 20, 995-100
Gökdemir, N., Şekil Hatırlamalı Cu-%14,70Al-%4,72Ni Alaşımında Martensitik
Dönüşümün Kristalografik ve Kinetik Özellikleri, Yüksek Lisans Tezi, Gazi
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Anabilim Dalı, 2006.
Güngüneş, H., Fe-%24.5Ni-%4.5Si Alaşımında Austenit ve Martensitik Faz
Dönüşümleri Üzerine Çalışmalar, Doktora Tezi, Kırıkkale Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü, Fizik Anabilim Dalı, 2005.
Işık, A., FePd Ferromagnetik Şekil Hatırlamalı Alaşımının Kristalografisi, Yüksek
Lisans Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Ana
Bilim Dalı, 2007.
Işıkçı, G., Şekil Bellekli Alaşımlar ve Üretimi, Yüksek Lisans Tezi, Anadolu
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Ana Bilim Dalı, 1993.
Liu J. and Li J.G., 2006. Magnetic Force Microscopy Observations of Co–Ni–Ga and
Co–Ni–Al Alloys with Two-Phase Structures. Scripta Materialia 55, 755–758.
Liu J., Zheng H.X., Xia M.X., Huang Y.L., Li J.G., 2005. Martensitic Transformation
and Magnetic Properties in Heusler CoNiGa Magnetic Shape Memory Alloys.
Scripta Materialia, 52, 935–938.
Liu J., Xie H., Huo Y., Zheng H., Li J., 2006. Microstructure Evolution in CoNiGa
Shape Memory Alloys. Journal of Alloys and Compounds, 420, 145–157.
Liu J., Zheng H., Huang Y., Xia M., Li J., 2005. Microstructure and Magnetic Field
Induced Strain of Directionally Solidified Ferromagnetic Shape Memory CoNiAl
Alloys. Scripta Materialia, 53, 29–33.
117
Karaca H. E., Karaman I., Chumlyakov Y. I., Lagoudas D. C., Zhang X., (2004).
Compressive Response of a Single Crystalline CoNiAl Shape Memory Alloy.
Scripta Materialia, 51, 261–266.
Karaca, H.E. Karaman, I. Chumlyakov, Y.I. Lagoudas, D.C. Zhang. X., 2004.
Compressive Response of a Single Crystalline CoNiAl Shape Memory Alloy.
Scripta Materialia, 51, 261–266.
Oikawa K., Ota T., Imano Y., Omori T., Kainuma R., and Ishida K., 2005. Phase
Equilibria and Phase Transformation of Co-Ni-Ga Ferromagnetic Shape Memory
Alloy System. Basic and Applied Research, 27, 75-82.
Kayalı, N., CuZnAl Alaşımlarında Martensit Stabilizasyonu ve Yaşlandırma Etkileri,
Doktora Tezi, Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Anabilim Dalı,
1993.
LAM, C.W.H., CHUNG, C.Y., LĠNG, C.C., FUNG, S., BELING, C.D., 1997.
Removal of Martensite Stabilisation in CANTiM Shape Memory Alloy by Postquench Ageing. Journal Of Materials Processing Tecnology, 600-603.
Liu, J. Hongxing, Z. Yanlu, H. Mingxu, X. Jianguo, L., 2005. Microstructure and
Magnetic Field Induced Strain of Directionally Solidified Ferromagnetic Shape
Memory CoNiAl Alloys. Scripta Materialia, 53, 29–33.
Liu, J. Hongxing, Z. Xia, M.X. Huang, Y.L. Jianguo,
L., 2005. Martensitic
Transformation and Magnetic Properties in Heusler CoNiGa Magnetic Shape
Memory Alloys. Scripta Materialia, 52, 935–938.
Liu, J. Li, J.G., 2006. Magnetic Force Microscopy Observations of Co–Ni–Ga and Co–
Ni–Al Alloys With Two-Phase Structures. Scripta Materialia, 55, 755–758.
118
Liu Z. H., Dai X. F., Zhu Z. H., And Chen J.L., 2004. Martensitic Transformation and
Magnetic Properties of Co–Ni–Al Shape Memory Alloys Ribbons. Scripta
Materialia 37, 2643–264.
Maziarz W., 2008. Structure Changes of Co–Ni–Al Ferromagnetic Shape Memory
Alloys after Vacuum Annealing and Hot Rolling. Journal of Alloys and
Compounds, 448, 223–226.
Morito, H. Fujita, A. Fukamichi, K. Kainuma, R. Ishida K., 2002. Magnetocrystalline
Anisotropy in Single-Crystal Co–Ni–Al Ferromagnetic Shape-Memory Alloy.
Department of Materials Science, 980, 1657-1659.
Morito, H. Oikawa, K. Fujita, A. Fukamichi, K. Kainuma, R. Ishida K., 2010. Large
Magnetic-Field-Induced Strain in Co-Ni-Al Single Variant Ferromagnetic Shape
Memory Alloy, Scripta Materialia, 5, 1-6.
Murakami, Shindo Y., Oikawa D., Kainuma K., Ishida R. K., 2002. Magnetic Domain
Structures in Co–Ni–Al Shape Memory Alloys Studied by Lorentz Microscopy
and Electron Holography. Acta Materialia, 50, 2173–2184.
Nishiyama, Z., 1978. Martensitic Transformation. Academic Press, NewYork.
Otsuka, K. Ren, X., 1999. Recent Developments in the Research of Shape Memory
Alloys, Intermetallics, 7, 511- 528.
Soğuksu, A.K., Şekil Hatırlamalı Cu-Al-Ni Ve Cu-Zn-Al Alaşımların Üretilmesi ve
Özelliklerinin İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Kahramanmaraş Sütçü İmam
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2006.
Tanaka, Y. Oikawa, K. Sutou, Y. Omori, T. Kainuma, R. Ishida, K., 2006. Martensitic
Transition and Superelasticity of Co–Ni–Al Ferromagnetic Shape Memory Alloys
119
with β+γ Two-Phase Structure. Materials Science and Engineering, 438–440,
1054–1060.
Toptaş, E., Şekil Hafızalı Metaller ile Aktüatör Tasarımı, Yüksek Lisans Tezi,
Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Makine Eğitimi Anabilim Dalı
Makine Eğitimi Programı, 2006.
Xu G., Yın Z., Luo F., Mou S., 0ikawa K.. 2006. Martensitic and Magnetic
Transformation of Co41Ni32A124Sb3 and Co41Ni32A127 Alloys. Transactions of
Nonferrous Metals Society of China. 16, 776-782.
Tanaka Y., Oikawa K., Sutou Y., Omori T., Kainuma R., Ishida K.. 2006. Martensitic
Transition and Superelasticity of Co–Ni–Al Ferromagnetic Shape Memory Alloys
with β +γ Two-Phase Structure. Materials Science and Engineering. 438-440,
1054–1060.
Valiullin A.I., Kositsin S.V., Kositsina I.I., Kataeva N.V., Zavalishin V.A.. 2006. Study
of Ferromagnetic Co–Ni–Al Alloys with Thermoelastic L10 Martensite. Materials
Science and Engineering, A 438–440. 1041–1044.
Zhang P.N., Liu J., 2008. Microstructure and Mechanical Properties in Co–Ni–Ga–Al
Shape Memory Alloys with Two-Phase Structure. Journal of Alloys and
Compounds, 462, 225–228.
Zhuhong L., Shuyun Y., Hong Y., Guangheng W., Yinong L., 2008. Phase Separation
and Magnetic Properties of CoNiAl Ferromagnetic Shape Memory Alloys.
Intermetallics, 16, 447-452.
120
ÖZGEÇMĠġ
Adı Soyadı
:Ahmet Çetin AKİS
Doğum Yeri
:Kilis
Doğum Tarihi
:09/03/1977
E posta
:ahmetcetinakis@hotmail.com
Yabancı Dili
:İngilizce
Eğitim Durumu (Okul, baĢlama ve mezuniyet yılı, Ģehir) :
Ġlkokul
:Aslanbey İlkokulu
Ortakokul
:Kilis Ortaokulu
Lise
:Kilis Lisesi
Lisans
:Karadeniz Teknik Üniversitesi, 1995-1999, Trabzon
Yayın ve/veya Bildirileri:
1. Akis Ahmet Ç., Eskil M. ve Sevval E. (2011). Farklı Etkiler Altında Şekil Hatırlamalı
CoNiAl Alaşımlarının Martensitik Dönüşüm Sıcaklıklarındaki Değişimler. e-Journal of
New World Sciences Academy, Volume: 6, Number: 1, Article Number: 1A0167
121