XIV. ve XV. ASIRLARDA RUMELİ`NİN TÜRELER TARAFINDAN

Transkript

XIV. ve XV. ASIRLARDA RUMELİ`NİN TÜRELER TARAFINDAN
X I V . ve X V . A S I R L A R D A RUMELİ'NİN TÜRELER
TARAFINDAN İSKANINA DAİR
M. Münir
Aktepe
XIV. ve X V . asırlarda, Anadolu yarımadasiyle Balkanlardaki dev­
letlerin siyasî durumu gözden geçirilirse, Şark'da, Osmanlı beyliğinin,
Germeyan oğulları, Saruhan oğullan, Karesi oğulları ve sair Anadolu
beyliklerini istilâ ederek ileride vücude gelecek imparatorluğun temel­
lerini attığı; Garb'da ise Bizans'ın taht kavgalariyle meşgul, Bulgaristan,
Sırbistan ile Eflâk prensliğinin de bekalarını muhafaza için Osmanlı'la­
ra karşı mücadele halinde bulundukları anlaşılır. Bilhassa bunlar için­
den, Yakm-Şark'da, Ortaçağ'm en medenî hükümeti olan Bizans'ın ehem­
miyetli buhranlar geçirdiği herkesin malûmudur.
XIV. asrın ortalarında, Osman oğulları Garbî ve Şarkî Trakya'yı
fethe başladıkları sırada, Bizans'da Jean Cantacuzène, Anne de Savoie'
mn ve oğlu Jean V . Paléologue'in tarafdarlarına karşı Orhan Bey'in yar­
dımına sığınmakta, J. Cantacuzène'nin tahttan feragatini müteakip Jean
V. ile Mathieu Cantacuzène arasındaki mücadeleler devam etmekte i d i .
Bilâhire Avrupa'dan- talep edilen yardım teşebbüsleri de hiç bir faide
sağlamamış, diğer taraftan şark ve garp kiliselerinin arası tamamen
açılmıştı. Pétrarque (1304—1380), Papa Urbain V. (1362—1380)ye yaz­
dığı bir mektupta :
« ... Osmanlılar sadece düşmandırlar,
rafızî ramlar- ise düşman­
lardan daha beterdirler. Osmanlılar bize karşı o kadar kin beslemez­
ler, çünki bizden o kadar korkmazlar, halbuki ramlar bütan ruhlariyle
hem bizden korkar, hem nefret ederler»
diyordu; velhâsıl Bizans'da
tam mânasiyle siyasî bir buhran hüküm sürmekteydi^ Diğer taraftan,
. Şarkî Trakya'da vukubulan zelzeleler, mütemadî seylâp ve fırtınalar
yüzünden hâsıl olan sefalet, sârî hastalıkların zuhuruna ve bir çok
kimselerin ölümüne sebep olmuş, tahsil olunan ağır vergilerle birlikte
bu gibi haller, halkı çok fakir düşürmüştü. Bilhassa Gelibolu yarım1
1 L â t i n c e metni için
bit-
H . A . Gibbons,
( R e g ı p Hulusi tercemesi), İ s t a n b u l 1928,- s. 112.
Osmanlı
imparatorluğunun
kuruluşa
M. M ü n i r
300
Aktepe
adasında ve bu yarımadanın şimal bölgesinde bir çok yerler boş ve
harap bir hale gelmişti. Sakinleri daha şimale, harap olmıyan şehir­
lere doğru çekiliyorlardı . Bu sebeple Osmanlı padişahları ve ümerası
Rumeli'de fethettikleri yerleri sadece İşgal etmekle ve oralara askerî
kuvvetler sevk etmekle kalmadılar. Bu bölgeleri tam mânasiyle kendi­
lerine bend edebilmek için teşkilâtiyle de meşgul oldular. Anadolu'dan
buralara bir kısım nüfus nakliyle, harap yerleri îmâra, halî sahaları
iskâna ve muhtelif şekillerde (köprülerin, derbendlerin, menzil mahal­
lerinin muhafazası, hâlî yerlerin emniyetini temin maksadiyle) yeni yeni
köyler kurmağa çalıştılar ve muvaffak oldular.
2
Derhal şunu kaydedelim k i , Anadolu Türklerinin Rumeli'ye geçiril­
mesi, muayyen bir devrede ve muayyen bâzı hâdiseler üzerine vuku
bulmuş mahdud bir g ö ç hareketi değildi. Bu geçişler, zaman zaman
olmak üzere, Osman oğullarının Şarkî Trakya'yı zapt etme teşebbüs­
lerinden önce başlamış ve senelerce sistemli bir şekilde devam etmiş­
tir. XIV. asırda Bizans krallarına yardım maksadiyle Trakya'ya geçen
Anadolu beyliklerine mensup kuvvetlerin bir kısmı buralarda kaldığı
g i b i ; Osman oğullarının Gelibolu yarımadasını fethetmeleri üzerine
bir çok Türk muhacirleri de iskân için Trakya'ya nakl olunmuştu. Eli­
mizdeki kroniklere istinat ederek, fetihten sonra hicret ettirilen ilk
muhacir kafilesinin, Süleyman Paşa zamanında, Karesi vilâyetinden
Gelibolu yarımadasiyle bunun şimal kısmına iskân edilmiş olduğunu
söyleyebiliriz (1356-57)*.
3
Sultan Murad I . devrinde ise, Lala Şahin Paşa'nın Kavala, Drama,
Serez ve Karaferya havalisini açmasını müteakip, Saruhan'daki göçer
yürüklerin Serez tarafına getirildiklerini görüyoruz (I374-75) . Ayni
hâl Yıldırım Bayezid asrında da devam etm;kte idi. Aşık Paşa-zâde
bu hususta şunları kaydetmektedir:
... Anı beyan eder kim Saruhan ilinin göçer halkı vardı
Mene­
men ovasında kışlardı ve ol iklimde tuz yasağı vardı Anlar ol yasağı
kabûl etmezdi. Bayezid Han'a bildirdiler
Oğlu Ertuğrul'a haber gön­
derdi O göçer evleri CtVj\ zapt eyle yarar kullarına
zsmarlagasın,
5
a
2
Cantacuzene, Histoire
163; E . de Muralt, Sssai
de Constantinople
de chranographte
İL, p. 642/43, 46, 54; A . V a s İ l i e v , Histoire
3
1
i
B
(trd. par Cousiu),
Bgzantine
de l'eupire
{1057-1453),
Byzzntin,
Paris 1685, V I I I . , p.
Snt.
Petersburg
Bu hususta, 1919 senesinde y a p t ı ğ ı m ı z doktora tezinde t a f s i l â t
A ş ı k P a s a - z â d e , Tevarlh-i
O r u ç bin  d i l , Tevarih-i
âl-Osman,
âl-Osman,
İ s t a n b u l 1332,
H a a o o v e r 1925,
'•' Bıı kelime iki manaya gelmektedir]: a - ö g e t :
g ü r e l {W.
Redhause,
262);
( H ü s e y i n K â z ı m , Büyük
b - Ö g a t : | Çağatay
Türk
Lügıti,
vardır.
3. 49—50.
e.
24.
garb t ü r k ç e s i n d e , iyi, m ü k e m m e l ,
tiirkçesindi
İstanbul 1927,
1870,
Paris 1932, I I . , p. 306/7.
a ğ ı r ve muntazam
I, s. 416)
demektir.
yürüyüş
XIV. ve XV. asırlarda Rumeli'nin Türkler tarafından iskânına dair
301
Filibe yöresine
gönderesin,
Ertuğrul dahi atasının sözünü kabûl etti
Ol göçer evleri Filibe yöresine gönderdi Şimdiki
hinde
Saruhan-beğlû
kim dirler, RamelVnde Paşa Yiğit Bey ol kavmin ulusuydu Ol zaman­
da anlarla bile gelmiş
İdi...» ,
Bu kayıd bize, siyasî inkişaflar ile birlikte muhaceretlerinde bir
sistem dahilinde icra edilmiş olduğunu ve gelen birlikler arasında kıy­
metli devlet adamlarının, Uc beylerinin de bulunduğunu göstermektedir.
Nitekim Rumeli'ye icra edilen bu tehcir ve iskân faaliyetinin Yıldırım
Bayezid devrinden sonra da devam etmesi; Çelebi Mehmed'in, Sam­
sun'un zaptını müteakip avdeti esnasında, İskilip'deki Tatarları, Filibe
yöresine ve jL*»- J^j^ (Konuşhisar?) havalisine yerleşdirmesi ; Fatih S.
Mehmed devri vüzerasından Gedik Ahmed Paşa'nın, Kastamoni ve
Sinob'u fetihten dönerken, 16 senedir beylik etmekte ve âlim, fâzıl bir
zat olan İsfendiyar oğlu İsmail Bey'i bütün cemaatiyle birlikte Filibe
havalisine iskân eylemesi-(145S)° gibi meseleler de bu hususu takviye
eder mahiyettedir.
7
8
Bunlar haricinde, Başvekâlet arşivinde mevcud Tapu-tahrir
defter/er/'ndekİ yüzlerce kayıd sureti ise, X V . ve X V I . asırlar boyunca,
Türklerin, kendi arzulariyle veya hükümetin icbarı üzerine, ferden veya­
hut grup halinde Rumeli'ye geçerek muhtelif bölgelere yerleştiklerini
bize göstermektedir. Şimdi misâl olmak üze-re X V . asra aid şu kayıd
suretlerim gözden geçirmek faideü olur:
/. «Timar. Umur Hoca, Hatib ve Pir Ali Engürülü, sarulab gel­
miş, merhum Saltan /Çelebi Mehmed] zamanında
Mehmed ve Toros
ve Süleyman
yİrmiş, sonra Nusret'e ve mezkûr Pir Ali'ye
vermiş­
ler... Karyeri Sıkrati j l j i — nahiye-İ Edirne ...> . 2. <Timar. Salı. 7araklu-borlu'dan sûrSiiib gelmiş..." .
5; <Timar. Ahmed veled-i Hacı
ibrahim, Taraklu-borlu'dan sarulab gelmiş, merhum Sultan [Çelebi Meh­
med} zamanında Atası yirmiş, ölmüş, Sultanımız
zamanında
mezkûra
vermişler...
Karye-i Kerenbe
tâbi-i Edirne...* 4. «Timar.
Hamlu
11
11
za, Canik'den sÜriilüb gelmiştir,
merhum Sultan [Çelebi Mehmed] za­
manında Atası yirmİş, ölmüş, Sultanımız
zamanında
oğlu
mezkûra
vermişler . . . T . 5. "Tımar. Turmuş ve Yusuf veled-i Mü' min, Canik'den
sürülüb gelmişler...» .
6. ıTimar. Silâhdar Ali ve Tovi oğlu Ali, ikisi
1 1
u
ve
'
A ş ı k P a ş a - z â d e , ayn.
8
O r u ç bin A d i l , ayn.
esr.,
s.
B
O r u ç bin A d i l , ayrı.
esr.,
s. 7 3 ;
Akkoyıınlu,
10 Rumeli
"
Ayn.
esr-,
Karakayunltı
takrir
Deft.,
defteri,
s. D4.
510.
devletleri,
İsmail H a k k ı U z u n ç a r ş ı h , Anadolu
A n k a r a 1337, s.
beylikleri
25.
H i c r î 835 (1431-32), s. 30, B a ş v e k â l e t a r ş i v i , N D . M I .
s. 31, 32, 36
38; bunlardan maada, 40, 42, 41, 46. sabitelerde k a -
sos
M. Münir Ak t epe
dahi Saruhanludur... Karye-İ J V k a r y e - i
...» .
7. t Tımar.
Şahin gulâm-ı mir ve Yusuf, Saruhanludur, / İ t a s ı kapucudur .„> .
8. tTimar. Mamza veled-i Çeltik, Saruhanludan sürülüb gelmiş...
Karye~i • ^y^- jj* ; Karge-İ i
• •» . 9. < Timar. Şahin gulâm-ı mır ve
Hızır,
Kastamonulu...
Karye-i j ^ . u - * tâbi-i ^ ; Karye-i *>jrf tâbi-i
ci...»1*.
10. tTimar. Yusuf Saruhanlu, sürülüb gelmiş...
Karye-i
; Karye-i â V j » j r , , . . » H . / / . «Timar. Şeydi Engürülüdür
ve Gazi
Saruhanludur
kendi rızasile gelmişlerdir...
Karye-i ^ ' J J J ; Karye-i
p!İ**"«* ı
/ 2 . Timar. Kara-Bıyzİd,
Yeni-şehirlüdür,
Saruhan ilinde
Umar yirmiş, Saruhanlular ile bile sürülüb gelmiş... Karye-i °Î«j• • • » .
' 5 , *Tİmar. Musa veled-i Yahşi, Saruhanludur, Merhum Saltan [ÇelebiO
I
2
ı a
ıa
k
U
ı z
a
Mehmed] zinanında
Atası yirmiş... Karge-i
Karye-i ^y'f • • • > ,
"Kapacu Togan Lûlû Bey nevgerler indendir ve Hacı Saruhanlu sü­
rülüb gelenin aaratın almış... Karge-İ I £ J • • • » . 15. Timar. Tursan
veled-İ Kadı, Saruhanludur, sürülüb gelmiş, merhum Sultan
[Çelebi
Mehmedf zamanından berü glgü gelmiş, elinde Paşa bitişi var... Kar­
ge-i °*j_)İf—'jl . . . » . 16. tTimar. Hasan, Kocaili'nden
sürülüb
gelmiş,
merhum Sultan zamanından bera yiyü gelmiş...»**«
11. tTimar. Musa,
Kocaili'nden
kendi rizaşile gelmiş, merhum Sultan zamanında
Karla
oğlu Andre ve... ulu kâfirler yirmiş, ikisinden dahi alub Sultanumuz
[Marad İL] zamanında mezkûra vermişler. Akçahisar
nahiyesine
tâbi
Karye-i
; Karye-i »jt^y . . « *
18. «Timar. Tura ve Reis îlgas,
ikisi dahi Kocaili'nden sürülüb gelmişler...»
. 19. tTimar. Kasım ve­
led-i İsmail, mezkûr ismail Kocaili'nden sürülüb gelmiş, merhum Sal­
tan [Çelebi Mehmed] zamanında ismail girmiş..,»'*.
20 tTimar.
Toyran Kocaili'nden sürülüb gelmiş, merhum Sultan [Çelebi Mehmed] za­
manından berû yiyügelmİş
elinde Sultan berâtı vardır* . 21. tTimar.
Karamanla Mahmud. Merd-i kal'a-i Kilidülbahr...* .
22. "Timar.
Kâw
ls
u
u
rt
yldlı olan bâzı t i m ı r sahihlerinin Çauilc'den g e l m i ş o l d u k l a r ı n ı ve E d i r n e c i v a r ı n d a k i
köylere yerleştirilmiş bulunduklarını görüyoruz.
11 Ayn. Dejt,
s. 77,"9l, 93, 94, 96, 102, 104 ; şükredilen m i s â l l e r d e n b a ş k a , 99 100,
108, 105-108, 111-115. sahifelerde S a m h a n d a n s ü r ü l ü b g e l m i ş t ı m a r sahiblerinin isimle­
rini g ö r ü y o r u z . Bu timar sahihlerinin tasarruf ettikleri k ö y l e r ise Belgrad c i v a r ı n d a ,
t."ıs v i l â y e t i n e b a ğ l ı d ı r . Bk. Adı ge;. deft., s. 77.
»8 Ayn. Deft., s. 147, 150-152; Belgrad'a b a ğ l ı buluuau bu nevi daha bir hayli
k ö y d e , Saruhan'dan sürülüb g e l m i ş türkleriu timar sahibi olduklarını g ö r ü y o r u z . Bk.
Ayn. deft. s. 1 5 i , 151, 156-158, 160-166.
14 Rumeli tahrir difteri, H i c r i 815 {UHl 32), s. 250, 259, 2Ö4, 266 B a ş v e k â l e t a r ­
ş i v i No. M 1.
iö Gelibolu Sancağı
mufassalı,
H i c r î 925. (1519), 118 b, B a ş v e k â l e t a r ş i v i , No. 75.
v
XIV. ve XV- asırlarda Rumeli'nin Türkler tarafından iskânına dair
303
tib Hızır Bâli ve Mustafa Sinablu A^t" merdan-ı kal'a-i
Kilidiilbahr;
Karye-i
Ulgar j ^ j l deresi, tâbi-i Eceovası...» .
23. «Timar.
Hisar
Bey, Karakoyunlu.
Kapudan bervech-i çiftlik verilmiş, tasarruf eder.
Kapudan dahi on akçe ulûfe yir, bölük-başıymış,
Hacı Şadi-oğlu bölü­
ğünden. Karye-i Korucı...*
24 tTimar. Hacı Bey, Karakoyunlu, garib
yigitlerün
sübaşısıdtr...*
Nihayet Firecik nahiyesi hududları dahilinde ikamet etmekte olan
Çakırcıyan zümresinden ve bunlara aid çiftliklerden bahsedilirken;
25. tAkçakoyanlaki
Anadolu'dan sürüb getürdiler. llcek
yerleşüb
kışın bunda kışlarlar, yazın gayri yere vururlar. Bunlarun âdeti heman
iki koyuna bir akçe beyliğe virürlermiş,
ziyade kimseye nesne virmezlermiş...*
. denildiğini görüyoruz.
Bunlardan maada yine bir kısım arşiv kuyudatı, Rumeli'ye nakle­
dilen nüfusun, sadece Anadolu beyliklerine mensup Türkler arasından
olmayıp, tatarların da kütle halinde buraya hicret ettirilmiş ve Rume­
li'nin muhtelif yerlerine yerleştirilmiş olduğunu açıklamaktadır.
Meselâ hicrî 835 (1431/32) tarihînde, Sarıca Paşa-zâde Umur bey
mübaşeretile yazılmış olan mezkûr Rumeli cihetine ve bilhassa Sırbis­
tan havalisine aid tahrir defterinde şu kayıdlar»-tesadüf ediy,oruz :
/. tTimar. Balaban gulâm-ı mîr, merhum Sultan [Çelebi Mehmed]
zamanında Anadolu dan sürülüb gelen tatarlar yirmiş. Karye-i
p*jS'
Karye-i
...» , 2. tTimar. İbrahim veled-i Uzun Balaban,
gulâm-ı
mîr, merhum Sultan zamanında sürülüb gelen tatarlar yirlermlş.
Kar­
ye-i ISJJ^* Karye-i
...» .
3. tTimar. Ali birader-i Ayas Hamza
Bey, merhum Sultan zamanın la tatarlar yirmiş. Sultanımız
[MuradlL]
zamanında mezkûrâ vermişler, elinde Sultanımızın
beratı var. Karye-i
iljjt* Karye-i Sjo&
...» *.
Anlaşılıyor ki Çelebi Sultan Mehmed zamanında Anadolu'dan Ru­
meli'ye bir hayli tatar naklolunmuş, bilâhire bunların yerleştirilmiş
oldukları köyler ise Türklere timar olarak verilmiştir. Maamafih tatar­
ların muhaceretinin daha sonraki seneler esnasında da devam ettiğini
görüyoruz. Meselâ Yanbolu vilâyetine aid timar kaytdlanm ihtiva eden
hicrî 860 (1456J tarihli Rumeli tahrir defteri'ade de şu kayıdlar mev­
cuttur :
w
17
17
iw
,B
,8
l
18 Gelibolu
Sancağı
mufassalı,
H i c r i 925 (1519), 131b,
B a ş v e k â l e t a r ş i v i . No.
I
Rumeli
tahrir defleri,. Hieri 860 (1455-56), 9 . 121, 149, 94,
İnkılâp. K ü t ü p h a n e s i , M. Cevdet kısmı, No. 0,89. (Bu k a y ı d l a r ayni
l u n d u ğ u n d a n ayrı ayrı yer g ö s t e r i l m e m i ş t i r , ancak sahife No. l a n ,
tanzim e d i l m i ş t i r ) .
'8 Rumeli takrir defteri, H i c r i 835 (1431-32), E . 211-13, B ş v .
7
75..
İstanbul B e l e l i y e s i ,
defter dahilinde bu­
kayıd s ı r a s ı n a g ö r e
a r ş . No.
Mİ.
S04
M. Münir Aktepe
4. < Bölük J?i*> an smur-ı o [Karye-i Masa-Koca]', yeni tatar­
lardır . . . s . 5. <BÖlük ı ^ j r . J l an tataran-ı nev an smur-ı o ["^j?
kar­
yesine bağlı Jfjp smurunda], gemi ile yeni gelen tatarlardır.
Çift1 9
n
5
l û: 8, Benâk:
3, Bitte: */, Hasıl; 723». .
6. <BÖlük j - l / j
Tor
şan-tepesi dahi derlermiş, an stnur-ı o, tataran-ı nev. Çiftlâ:
8, Be­
nâk: 3, Bive: 1, Hasıl: 284* . 7. «Karye-i Tatarlar an sınıır-ı o [Kar­
ye-i Kadı] an tataran-ı nev, haylisi gayri sinara ekerler... Çiftlu:
15
Ulufeci çift: J, Hasıl: 477* , 8. «Karye-i Tatar an sınar-ı o [Karye-i
Sarubeğ], tataran-ı nev, Yağlu Hoca cemaatinden
Çift: 211 imam: 1, Çift ulâfeci: 2, Beylik için yay veren: Çtft:*7,
Benâk: 4, imam: 1 Hasıl: 377h
,e
t
16
10
*
Türklerin külliyetli mikdarda Rumeli'ye hicret ettiklerini ve burada
yerleştiklerini isbat eden diğer esaslı bir menbada, yine X V . ve X V I .
asır Tahrir defterlerinde gördüğümüz köy isimleridir. Bu isimler, Ana­
dolu'nun nerelerinden ve hangi beyliklere mensup Türk oymak, boy ve
aşiretlerinin Rumeli'ye geçmiş olduklarını bize gösterdiği gibi, bunların
nasıl bir sistem dahilînde Balkanlara iskân edilmiş olduklarını açıkla­
ması bakımından da pek mühimdir. Aşağıdaki kayıdlara dikkat edilir­
se, bilhassa her nahiye veya kazaya, bir boy veyahut beyliğe, oy­
mağa mensup birliklerin yerleştirildiği ve kendi namlarına muzaf köy­
lerin vücude geldiği görülüyor. Şimdi daha iyi bir fikir edinebilmek
için, toponomi bakımından büyük bir ehemmiyeti haiz olan bu köyle­
rin, tedkik eylediğimiz, devletin resmf tahrir defterlerinde mevcud
olanlarının isimlerini gözden geçirelim:
10
1 *Karye-i Arablu tdbi-i Bolayır...» ;
2 <Karye-i Saruhanlu tâbi-i
Hırala der kaza-i Mialkara...»
; 3 tKarye-i
Tatarlar tâbi-i Hırala,
iki bölük otururlar...*'* ;
4 t Karye-i Ebri Germiyanlu dahi derler, tâbi
-i Ebri...*™; 5 tKarye-İ Oğulbeyi nam-ı diğer Dereköy, fâbi-i Ebri...* ;
S L
1
23
19 Rumeli
2 0
takrir
Arablu'nuu,
defteri,
Musacılu,
H i c r i 860 (1455-56), s
Dögerli,
Kadirli,
tiirkrnen aşairİnden
birinin İsmi o l d u ğ u n u g ö r ü y o r u z .
Aşiretleri,
1930,
*1
75;
İstanbul
Gelibolu
Kamını
Sancağı
devri
«
Gelibolu
23
Oğul-beyi
vesika No.
mufassalı,
Gelibolu
tahrir
124, 144
Sancağı
defteri,
Hicrî
tahrir
925
kazaları
(1519), V r . 304,
925
tahrir
228,
ve
234.
Çepni
gibi
Anadolu-
Bk. Ahmed Refik, Anadoltıda
Türk
(1519), Y r .
V r . 161,
110,
Başvekâlet
Başvekâlet
arşivi,
a r ş i v i , No.
Hicrî 879 (1474-75), s. 102,125, M . C e v d e t K t p . N o .
defteri,
Başvekâlet
227,
201.
defteri,
{¿1- J J C J ' ) , O g u l b e ğ l u "(JÇUl
birinin ismidir. Bic. A h m e d R e l i k , acil geçen
ve Mialkara
ve
226,
Boıkoyunlo
eser,
Başvekâlet
arşivi
No.
ıJ-tUey),
75.
Boz
vesika No.
Ulus'a
124;
tâbi
Fatih
arşivi, No. 12; Gelibola
No.
434,
0.79.
oemaatlerden
devri
mufassalı,
Gelibolu
Hicri
XIV. ve XV. asırlarda Rumeli'nin Türkler tarafından iskânına dair
306
2İ
6 *Karye-i Tatarlar tâbi-i Mialkara...* ;
7 < Karye-i Saruhanlu nam'i
diğer Kastamonili, tâbi-İ Mialkara, iki köy bir yerde otururlar...* ;
8 tKarye-i Hamidlu, tâbi-i Mialkara...*^;
9 t-Karye-i îymur tâbi-i Mialkara ...» ; 10 <Karye-i Yıva tâbi-i Mialkara . . . » ;
I I tKarye-i
Masacılu tâbi-i Evreşe...* ; 12 tKarye-i Türkmenlü, tâbi-i Çorlu...*' ;
13 <Karye-i Geredeli tâbİ-i Babaeski* ;
14 <Karye-i
Saruhanlu
tâbi-i Kırkkilise...» ;
15 tKarye-i
Sarakanla tâbi-i İpsala ...» î
16 tKarye-i
Tatarlar tâbi-i ipsala...** ;
17 <Karye-i
Bayailu-viran,
nam-ı diğer Çavuşköy tâbi-i ipsala...»
; 18 ıKarye-i Aydınla
tâbi-i
Kanyaya...* ;
19 <Karye-i Kayacık tâbi-i Keşan...* ; 20 " Karye-i
Türkman tâbİ-i Keşan...*' ;
21 «Karye-i Kayağılu tâbi-i
Keşan,..* *;
22 * Kar ye-i Kınmlu tâbi-i Keşan...* ;
23 <Karye-i Hisarbaşı
nam-ı
diğer Aydınla,
tâbi-i Firecik...* *>;' 24 ıKarye-İ Ağzıkara tâbi-i Firecik . . . > ' ; 25 «Karye-i Çekirdeklû,
Menteşelûköy
dahi derler,
tâbi-i
Gümülcine...* ;
26 ıKarye-i Bayatlar, tâbi-i Gümülcine...* ;
27 *Karye-i Karakocalar,
tâbi-i Gümülcine..;
28 *.Karye-i Saruhanlu tâbi-i
u
2 8
27
i s
iV
30
31
9 3
3
3 1
33
S B
6,1
3
33
41
i2
21
Fafih
2 5
i3
devri
Rumeli'nin
Gelibolu
ve Mialkara
kazaları
takrir
Yaycıyan,
Küreciyan
ve saire
rüsum
defteri, s. 225, B ş v . arş. No. 29.
Gelibolu
ve Mialkara
kazaları
defteri,
s. 81, M. C e v d e t K ü ­
defteri,
s. 230, B ş v . a r ş . N o .
t ü p h a n e s i , No. 0.65.
2 G
Fatih
devri
tahrir
12 ; E y m u r I j j i j ) , O ğ u z l a r ı n Ü ç ok boluna mensup T a ğ H a n o ğ u l l a r ı n d a n bir o y m a ğ ı n ,
ismidir. Bk. S . Lokman, Hünernâme,
2 7
Y ı v a ('>_)
31b, T o p k a p ı M ü z e s i , Hazine K t p . , No. 1523.
O ğ u z l a r ı n Ü ç ok koluna
mensup Dingiz H a n o ğ u l l a r ı n d a n bir oy­
m a ğ ı n ismidir. Bk. S e y i d L o k m a n , ayn. esr., 33b, Toplcapı M ü z e s i , Hazine K t p . No. 1523.
2
8
j'lîtî'j"
Gelibolu
1
^rf-y
Sancağı
' J*-^-y
H i c r î 925 (1519), B a ş v e k â l e t arşivi No. 75; I J J . L . J *
mufassalı,
şekillerinde,
arşiv
k u y u d a t ı a r a s ı n d a g e ç e n bıı isim, Anadolu
T ü r k m e n a ş i r e t l e r i n d e n birine b a s t ı r . Bk. A h ı n e d Refik, ayn. esr., vesika No. 124, 137, 212.
2 8
Rumeli'ye
aid
Yaycıyan,
Küreciyan
ve saire rüsum
defteri,
H i c r i 924 (1518),
s. 91, M . C e v d e t K ü t ü p h a n e s i , No. 0 65.
M
T a y y i b G ö k b i l g i n , Rumeli'de
3 1
A y n . Mülf., Adı geçen
83 Rumeli
tahrir
88 Rumeli
Yaycıyan
Yürük
ve Tatarlar
« B a b a e s k i N a h i . k ö y list.*, 1942
tez, " K ı r k k i l i s e nah. K ö y list.
defleri,
H i c r i 860 (1455-56), s. 128, M. C e v d e t K t p . No. 0.89.
ve Küreciyan
K ü t ü p h a n e s i No-, 0.65. Kanun!
Sultan
rüsum
defteri,
Süleyman
devri
H i e r i 924 (1518), a. 74, M . C e v d e t
Gelibolu
Sancağı
mufassalı,
Vtv
125, B a ş v e k â l e t a r ş i v i No. 434.
84 Rumeli
35
tahrir
Gelibolu
38 Rumeli
87 Ayn.
deft.,
livası
tahrir
deft.,
defteri,
defteri,
s. 1 2 3 ; -
s. 76 ; — « Ayn. deft.,
— MAyn.
deft.,
H i c r i 860 (1455-56), s. 108, M. C e v d e t K t p . No. 0 89.¬
mufassalı,
s. Ab; Hicrî
H i c r î 925 (1519), V r . 119, B a ş v e k â l e t arşivi No. 75.
H i c r i 860, s. 119, M , C e v d e t K ü t ü p h a n e s i No. 0.89.
W Ayn.
defi.,
s. 1 2 8 ; — ® Ayn.
2
s. 82 ; — * Ayn.
s. 3 8 ; -
defi.,
s. 117; — ® Ayn.
« A y n . deft.,
1022 (1613) t a r i h l i bir vesikada (Afamed Refik, adı
eser, s. 69), Anadolu'da K a r a - K o c a l a r « J^y^J
cud o l d u ğ u n u
deft.,
s. 4 6 ;
geçen
• namiyle bir T ü r k m e n cemaatinin mev-
görmekteyiz.
T ü r k i y a t M e c m u a s ı — 20
M. Münir Aktepe
306
i5
4 0
Edİrae...» ;
29 tKarye-i
Ger ¿déli tâbi-i Edirne ...» ; 30 «Karye-i
Tatarlar tâbi-i Edirne... ;
31 tKarye-i Yarlikler tâbi-i Edirne..."
;
32 ıKarye i* Hamidlu, nsfs Ergene...* ®;
33 tKarye-i
Salurlu, nefs
Ergene...* ";
31 tKarye-i
Sarakan,
tâbİ-i nahtye-İ
Dimetoka ...»
35 tKarye-i Çavdarlı nam-ı diğer Akviran, der Edirne an nahiye-i Çirm e n . . . > i 36 «Karye-i Sarakanla
tâbi-i Çirmen ...» ; 37
tKarye-i
B ayındtr tâbi-i Çirmen..." ;
38 <Karye-i Kayı tâbi-i
Üsküdar...* ";
39 tKarye-i Germ'yanlu tâbİ-İ Ahyolu...*° ;
40 tKarye-i
Geredeli tâbi-i
Aydos...* ;
41 «Karye-i Germiyanlu tâbi-i Aydos...* ;
42 tKar­
ye-i Sarakanla tâbi-i Karinâbâd...* ;
43 tKarye-i Ahlatlt tâbi-i Karinâbâd...»" ;
44 tKarys-i Saruhanla-i küçük tâbi-i Karinâbâd...* ;
45
tKarye-i
Geredeli tâbi-i KarinâHâd , . . » ; 46 tKarye-i
Germiyanlu
tâbİ-İ Karinâbâd...* ;
47 tKarye-i Yürükler tâbi-i
Yenİce-Kızıtağaç...» ;
45 "Karye-i Sarakanlu tâbi-i Ye tice-Kızılağaç ...* ° ; 49 tKarye-i
Ger­
miyanlu tâbi-i Yenice-Ktzılağaç..." ;
5û tKarye-i
Germiyanlu
tâbi-i
Yanbolu...*" ;
51 tKarye-i
Karamanla tâbi-i Yanbalu...* ; 52 tKa­
rye-i Sarakanla tâbi-i Yanbalu..;
53 tKarye-i
Tatarlar
tâbi-i Yanbolu . . , » ; 54 'Karye-i
Karaasman Yöregirİiköy
dahi derler,
tâbi-i
Yanbolu...* ; 55 tKarye-i Kay ağıla Hacı an svıar-ı o yürüklerdir,
tâbi-i
Yanbalu...* ;
56 «Karye-i Danişmendli
tâbi-i Yanbolu...»™;
57 «Kar147
J8
4
0
Dİ
M
S 3
5İ
0
a
51
5&
a!>
0
il
o a
113
01
t,
w
1
0 8
T0
11
n
4 5
T a y y i b GÖkbilğİn, Rumeli'de
i a
Ayı.
Rimeli
yer ; —
mufassalı,
1 7
Vr.
W SuWi
Yürük
,4jn. yer ; —
1 8
Ayn.
16, B a ş v e k â l e t arşivi
fafınV defteri,
ve
Tatarlar
«Edirne
4
yer;
— * Kananı
No.
370.
merkez l i s t e s i » .
Saltan
Süleyman
devri
H i c r î 860 (1455-56), s. 5, M. C e v d e t K t p . No. 0.89;
Sa-
l u r l a r , Omuzların Ü ; ok koluna ta snsup I"ağ Han o ğ u l l a r ı n d a n bir o y m a ğ ı n İsmidir.
'61 Rumeli
tahrir
defteri,
Livası
Evkaf
B i
Çirmen
53
Rumeli'nin
Yayciyan,
C e v d e t K ü t ü p h a n e s i No.
B i
Ayn.
deft.,s.
H i c r î 860, s. 19, M. C e v d e t K ü t ü p h a n e s i No.
difteri,
Küreciyan
s. 21, M. Cevdet k ü t ü p h a n e s i
ve
saire
rüsum
defteri,
defteri,
H i c r î 830, s.
56.70 T a y y i b G ö k b i l g i o , Rumeli'de
7
1
( J ^ J J .
1
Rumeli
—
1
1
171 ve
Yürük
ve
nahiyeleri listelerine bakınız* Adı
tahrir
Ji "" ' j J
)
defteri,
Hicrî
8<İ0, S. 232,
7 3
midir.
Rameli
Ayn.
defi.,
eser.
Tatarlar,
geçen
M.
« K a r i n â b â d , Yenice - K ı z ı l ­
tez.
C e v d e t K ü t ü p h a n e s i , No.
0.89;
O ğ u z ' l a r ı n Ü ç ok koluna mensup T a ğ H a n o ğ u l l a r ı n d a n bir o y m a ğ ı n
tahrir
Buoların
L o k m a n , adı geçen
192, M . C e v d e t K t p . No. 0.89.
ismidir. B k . Seyid Lokman, y u k a r ı d a zikredilen ejer ve
1-
924 (1518), M .
54, 56, M. C e v d e t Ktp. No. 0.15 ; Bayındır, O ğ u l l a r ı n Ü ç ok koluna
tahrir
a ğ a ç ve Yanbolu
Hicrî
0.65.
mensup G ü n Hau o ğ u l l a r ı n d a n bir o y m a ğ ı n İsmidir. Bk. Seyid
65- Rameli
0,89.
No. 0.116/4.
difteri,
s. 285;
yere.
H i c r î 860 s. 235, M . C e v d e t K ü t ü p h a n e s i No. 0.89.
Dani;:neadlu, Anadolu'daki Türk a ş i r e t l e r i n d e n
birinin
is­
daha ziyade, S i v a s havalisiyle G a r b i Anadolu'daki S u ğ l a ( < l ü ) sanca­
ğ ı n a tâbi V i r a n ş e h i r , T o r b a l ı ve B a l ı k e s i r s a n c a ğ ı n a bağlı S u s ı ğ ı r l ı ğ ı ile Ö m e r k ö y k a r ­
yeleri
c i v a r ı n d a sakin
k a l a r k ı s m ı No.
147 ve
olduklarını
157.
görüyoruz.
Bk. Ahroed Refik,
Adı
geçen
eser,
vest?
X I V . ve X V . a s ı r l a r d a E u u ı e l i ' ı ı i n T ü r k l e r t a r a f ı n d a n i s k â n ı n a d a i r
307
1
ge-i Musacılu iâbi-i Eskihisar...» *;
58 «Karye-i Avşarlu iâbi-i Eskihisar...» ; 59 <Karye-i Karaman tâbi-i Eskihisar ,..* ;'
60 ^Karye-i
Alayuntlu, tâbi~i Eskihisar.,.» y
61 tKarye-: Sülemiş cemaât-ı
Akkeçilâ tâbi-i Eskihisar...»'' ;
62 «Karye-iDanismend,
tâbi-i
Eskihisar...* ;
Ö3 tKarye-i Hamidlu tâbi-i Akçakızanlık...*® ;
64 * Ka^ye-İ
Menteşelu
iâbi-i Filibe..." ; 65 <tKarye-i Aydınla, tâbi-i Hasiöy...» ;
66 .<Ka3 -l İğdırlı tâbi-i Hasköy.,.* ;
67 ıKarye-i Büyük-Sarahanlu,
tâbi-i
Borvadi...' ;
68 uKarye-i Salurlu, nn smur-ı haric-i ez defter, tâbi-i Bor•uadi.,.* ; 69 «Karye-i
Oğulbeğlü tâbi-i Borvadi ...» ;
70 i-Karye-i
Kayacık, tâbi-i Şıımnı...** ;
71 «Karye-i Kocacıklar ,tâbi-i
Şamnı...* ;
72 «Karye-i Yürükler tâbi-i Şumnı...»* ;
73 «Karye-i
Aydınla
tâbi-i
Varna...* ;
74 tKarye-i Sarakan tâbi-i Silistire . . . » i ; 75
tKarye-i
Selçuk tâbi-i Hırsova...s> ;
76 «Karye-i' Aydın tâbi-i
Hırsova...» .
1 n
ıa
11
6
13
3
3 1
r
Si
e
is
Si
%3
aZ
1
w
0
110
31
3i
05
Netice itibariyle, bu tarzdaki araştırmalara devam edildiğ-i takdirde,
daha bir çok numunelerine tesadüf edebileceğimiz bu kabil misâllere
müsteniden diyebiliriz ki, Osmanlı'lar, zaman zaman Anadolu'daki fü­
tuhatlarını inkişaf ettirip Şark'a doğru yayıldıkça, buralardaki Türk
sekenesinden bâzı kısımları Rumeli'ye nakl ile mezkûr ktt'ayı türkleş¬
tirmeyi ihmal etmemişlerdir. Gelibolu yarımadasından başlamak üzere
şimale ve şimal-i garbiye doğru, Osmanoğullarmın fütuhatiyle birlikte
T ü r k müstâmirleri de ilerlemişlerdir.
Rumeli'nin
'4
Yagcıgan,
18, M . C e v d e t K ü t ü p h a n e s i
75
Agn.
Kürecigan
No,
deft., s. 18; A v ş a r , O ğ u z l a r ı n
l a r ı n a aid bir o y m a ğ ı n ismidir.
R e f i k , agn.
7(1
esr-,
vesika No. 40, 90, 102, 124,
Rumeli'nin
Yagcıgan,
7
Adı
geçen
defi-, s.
defteri,
rüsum
H i c r î 924 ( İ 5 1 8 ) ,
Kürecigan
Bk. A h m e d
154.
ve saire
Rüsum
defteri,
H i c r î 924 (1518), s.
0.65.
17 ve 2 2 ;
Aiayuntlu ( J r y ' y i ) ,
O ğ u z l a r ı n Ü ç ok koluna
mensup T a ğ H a n o ğ u l l a r ı n d a n bir o y m a ğ ı n ismidir. B k . S e y i d L o k m a n , agn.
7 8
Rumeli'nin
Yagcıgan,
Kürecigan
ve saire
defteri, H i c r î
Rüsum
kihisar nahiyesi kayıdları», M. Cevdet K ü t ü p h a n e s i No. 0.65; A k k e ç i l u
t a h y a k a z a s ı dahilinde de t e s a d ü f etmekteyiz. Bk. A h m e d Refik, agn.
.
7 8
Rumeli'nin
Yagcıgan,
Kürecigan
ve saire
Rüsum
k i h i s a r nahiyesi kayıdları», M . C e v d e t K ü t ü p h a n e s i No.
80-83 Agn.
No. 0.65;
defter,
defteri,
Yürüklerine Kü­
87-89 k a n u n î
tahrir
Saltan
defteri,
geç.
vesika No. 29.
H i c r î 924 (1518), « E s ­
0.65.
Hicrî 924 (1518), s. 29, 42, 45, 49 ve 52,
o y m a ğ ı n ismidir. Bk. Seyid L o k m a n , Adı
ger.
924 (1518), ' E s ­
esr-,
M. Cevdet Kütüphanesi
İğdır ( j-iSCj ) , O ğ u z l a r ı n Ü ç ok koluna mensup Diugiz H a n
öi-afl Rumeli
s.
Boa ok koluna mensup Y ı l d u z H a n okul­
Anadolu'da bir ç o k c e m a a t l a r ı mevcud idi.
1 7 ve 22, M . C e v d e t K ü t ü p h a n e s i No.
?
.ve saire
0.65.
oğullarından
Hicrî 860, s. 148, 157 ve 159, M. C e v d e t K ü t p . No.
Sülegman
devri
b a ğ l ı k ö y l e r ' , B a ş v e k â l e t arşivi, No.
Niğebolu
Evkaf
defteri,
0.89.
' Ş u m ü l nahiyesine
382.
T a y y i b G ö k b i l g i n , Rumeli'de
listelerine b a k ı n ı z ' A d ı g*çen tez,
bîr
esr.
1942.
Yürük
ve
Tatarlar,
"Varua,
Sil İs tır e,
Hırsova
M. Münir Aktape
308
Burada derhal şunu da kaydedelim k i , ilk Osmalı sultanları, Ana­
dolu'daki nüfusun bir kısmını Rumeli'ye geçirmek suretiyle ne sadece
bir tehcir ameliyesi yapmışlar ve ne de bu nüfusun kâffesini, Rumeli'­
de mevcud köy ve kasabalara iskân ederek, yalnız hrıstiyanlar nezdinde emniyeti temin gayesi gütmüşlerdir. Yine Başvekâlet arşivindebulunan tahrir defterleri, Osmanlı hükümdar ve ümerasının, yeni feth­
ettikleri arazi üzerinde mevcud bir çok boş sahalarda yeni yeni köyler
kurmak suretiyle buraları içtimaî bakımdan kalkındırmağa çalıştıkla­
rını da bize göstermektedir. Mülk, vakıf veya ıktâ şeklinde, tımar ve
zeamet erbabından itibaren hükümdarlara kadar bir çok kimselere
taksim edilen bu toprakların îmân, devletin vezaifi arasında daima
birinci plâr.ı işgal etmiştir. İmparatorluğun hâlî yerler üzerinde, muay­
yen prensipler dahilinde köyler kurdurduğu ve bilhassa Balkan yarım­
adasının muhtelif istikametlerine uzanan yol güzergâhlarında mevcud,
derbendlerin, köprülerin muhafazası ve tamiri ile menzil noktalarında
yolcuların istirahat ve emniyetini, maden sahalarında bunların işletil­
mesini temin gayesiyle köyler teşkil ettirdiği sabit olmuştur.
Bunlardan maada mülk, vakıf ve mukataâ şeklinde taksim olunan
arazi üzerinde, muhtelif sebep ve şekiller dahilinde daha bir çok köy­
lerin kurulmuş olduğunu da söyleyebiliriz. Şimdi bunlardan birini yâni
mülk topraklar üzerinde köylerin tesisi meselesini kısaca tedkik edelim.
Osman oğullarının Büyük Selçuk imparatorluğunda ve Anadolu
Selçukîlerinde gördüğümüz usule uygun olarak Rumeli'de fethettik­
leri yerlerin mühim bir kısmını, evvelâ Uc beylerine yâni fatihlerine
temlik ettiklerini ve onlara geniş salâhiyetler verdiklerini görmekteyiz.
Meselâ bu meyanda, Sultan Murad I.'in, Gümülcine, Serez, Manastır,
Hurpeşte havalisini Gazi Evranos B e y ' e ; Filibe havalisini Lala Şahin
P a ş a ' y a ; Yıldırım Bayezid'in, Plevne ve Niğebolu havalisini Mihalo ğ u l l a r ı n a tevdi eylemiş olduğu zikredilebilir. Bu kabil misâller daha.
yeni zamanlar için de bahis mevzuudur. Hudud boylarında daimî müca­
dele halinde olan bu nevi arazi sahibi ümerâ ve Uc beylerinin ise, ken­
dilerine verilen toprağın düşman eline geçmemesi için bütün gayret­
lerini sarfedeceklerinde ve onu bütün varlıklariyle müdafaa eyliyeceklerinde şüphe yoktur. Yeni elde ettikleri arazi üzerine kendi adamla­
rını, akrabalarını yerleştirmek, meskûn köyler vücude getirmek ve
04
0 5
ec
** Sultan Murad ! . ' i n , G a ı i E v r e ı o s
reti için bk.
T. O. E. M.,
B 5
Hammer, Devtet-i
96
Kananı
Sultan
Bey'e g ö n d e r m i ş
olduğu temlikuâmenin
s a y ı 28, sene 1330, s. 246/47 ve s a y ı 31, a.
Osmaniye
Süleyman
tarihi
devri
(M. A t a t r c ) , İstanbul 1328,
Niğebolu.
Livası
tımar,
evkaf
" N i ğ e b o l u nahiyesi, beş numaralı k ö y k a y d ı - , B a ş v e k â l e t arşivi No.
su­
433.
ve
382.
I, s.
219.
emlâk
def
teri,
X I V . ve X V . a s ı r l a r d a R u m e l i ' n i n T ü r k l e r t a r a f ı n d a n i s k â n ı n a d a i r
309
nihayet bu topraklardan âzami derecede istifade edebilmek kendi
menfaatleri icabı bulunuyor, hükümetin bunlara bahşettiği bâzı vergi
muafiyetleri ise, ellerindeki toprağı daha ziyade imâra teşvik, eyliyordu. Bu bakımdan mülk sahihleri, hududlarının genişleyebilmesi için
siyasî ve genişleyen toprakları dahilinde fazla gelir temin edebilme­
leri için de içtimaî cihetten bütün enerjilerini harcıyorlardı. Şimdi bu
nevi ümeranın kendilerine verilen topraklar üzerinde nasıl çalıştıklarını,
Tapu-tahrir defterlerindeki kayıdlardan takip edeceğiz:
/. «Karye-i Jrh? tâbi-i Plevne der kaza-i
Niğebolu:
Karye-i j l y tâbi-i Plevne bundan akdem Mihaloğlu Ali Bey mer­
humun emlâki Plevne'nin hududu dahilinde Jrh nam gûhistdn
hâli
ve haramı tur ağı yir olub mezkûr mahâl ihya olmak içün
Mihal­
oğlu Mehmed Bey kendünün akrabasından Halil Voyvoda nam adamisine mahall-i mezbûr jjlj cemi hududu ve hukuku ve tevabii ve le~
vâhikî ile hibe ve temlik edübMerkum
Mihal oğlu Mehmed Bey
J i * - ? nam karyesi reâyasmdan
sûret-i defter-i Padişahide
mukayyed
ve mestur olan mülk reayetlerinden mezkûr Halil Voyvodaya bi'l-esami
gîrmi beş esami mülk reayetlerin ihraç edüb haliya .evlâdı ile otuz iki
nefer olub temlik eyleyüb ve hudud-ı mezkûr ile memdud olan
nam mahalle kondurub ziraat ve haraset edüb ..,»
jfh
B7
2. tKarye-i
Tirsink Bunârbaşı tâbi-i
Niğebolu:
Mezkûr karye-i Tirsink Plevne sınarunda hâli Bunârbaşı olub Meh­
med Bey Hersek sancağına mutasarrıf
iken J ^ i nam kafayı
fetheyledikde on beş nefer ulu kâfir çıkarub getürüb zikr olan mevzide tes­
kin etdirüb ve sonra oğlu Hızır Bey dahi Breseve sjl—»jr kal'asin feth
etdikde on nefer ulu kafir dahi çıkarub götürüb karye-i mezbûrede tes­
kin etdirüb mülkiyet üzere mutasarrıflar
imiş...*
ss
3. Tımar. Hızır ve Ali evlâd-ı Evranos bin Mihal, ellerinde Sultanumuz Hazret [Fatih Sultan Mehmed] babası tevki'i var. Berât:
Yarayınceler kendi ammüleri ibrahim eşe deyû. Şimdi yetimin biri eşmeğe yaramış.
Karye-i
B î
Kanunî
Niğebolu
S. Süleyman
Çiftlu:
devri
12, Benâk:
Niğebala
2
L i v a s ı tımar,
Hâsıl
evkuf
nahiyesi ve kazalar k ı s m ı , B ş v . a r ş . No. 882; Niğebolu
H i c r i 1022,
V r . 123,
98 Kanunî
•nahiyesi E v k a f
Livası
Mihal, Raiyet,
Evkaf
B a ş v e k â l e t a r ş i v i No.
S. Süleyman
kısmı,
defteri,
devri
Niğebolu
emlâk
defteri,
Evkaf
defteri,
713.
Livası
36 numaralı k ö y k a y d ı .
Hiori 1022,
ve
Livası
1614
Evkaf
ve
Emlâk
B a ş v e k â l e t arşivi
V r . 74, B a ş v e k â l e t a r ş i v i No.
defteri,
Niğebolu
No. 382 ve
Niğebolu
.713.
M. Münir Aktepe
310
Şimdiki halde bu tımar ataları kardaşları ibrahim'e ve Bayezid'e
müşterek verildi. Müşterek gigüb nöbetle eşerler tarih fi evâil-i
Zilhicce
860 der Edirne»™.
Bunlardan maada yine Mihal oğullarının hizmetkârlarından Yusuf'a,
hâlî ve ıssız bir kısım yer verilerek, başkasına aid bulunmıyan kefere
taifesinden 20 kişi ve kendi akrabalariyle beraber burayı iskân eyle­
diğini ve şenlendirdiğini görüyorum . Bu kayıdlar gayet bariz şekil­
de, bir kısım arazinin küçük parçalara taksim olunarak imâr edildiğini
ve meskûn hale sokulduğunu isbat etmektedir. Hicrî 860 tarihli Rume­
li'ye aid diğer bir tahrir defterinde mevcud aşağıdaki kayıdlarında bu
hususu teyid ettiğini söyleyebiliriz. Mezkûr kayıdlar şunlardır:
m
/ — «Karye-i Helvacı çiftliği ve nam-ı diğer Evranos Bey
vakfı.
[Gümülcine
vilâyetine aid köy kayıdları
meyamndadır];
Azadsuz kulları oğullarıdır.
Hasılların üç bölüb ikisi tekye içün
alunurmaş birisi anlara konurmuş... Taallûkat-ı Evranoslıyan
hane: 16,
Çiftlu: 34, Benâk: 2, Kethüdâ:
1, asiyab :
Dolab: 1, Kıraç: 1. Göz: 2, Hasıl: meblâğ, gagr-i ez güle 14555*
m
2. tMülk. Murad Bey veled-i Timurtaş Bey. Mülkiyet üzere Sultonumuz Hazret [Fatih Sultan Mehmed] babasından tevkİ-i şerif var:
[Fekli nahiyesine bağlı köy isimleri
meganındaji
Karge-İ Saru-Yakublu ve nam-ı diğer Timurtaş
köyü.
Raiyet
Çiftlu:
12, Benâk: 8, Münazaâlu çiftlu:
/.
Karye-i Karun nam-ı diğer Timurtaş Bey köyü. Mülk-i
mezkûr
Murad Bey veled-i Timurtaş Bey. Tâbi-i Dimetoka:
Raiyet,
Çiftlu:
7, Benâk:
1, Edirmlu çiftlu: 2, Murad Bey
adamı çiftlu: 1, Ehl-i divân çiftlu: 3, Hasıl: 4033 »
t
m
3. tMülk. Muslihiddin Kâtib veUd-i Yahşifakih.
Elinde Sultanumuz Hazret [Fatih Sultan Mehmed] tevki'i var. Mülkiyet üzere ta­
sarruf eder. Geçmiş padişahlardan dahi mektubu var: [Nahiye-i
Fekli].
Karye-i Yahşifakîh,
Raiyet, Çiftlu: 12, Edirnelu çiftlu: 3,
': Ehl-i divân çiftlu: 2,
Yamak müsellem çift: l, Asyab-ı mülk-i mezkûr Göz:
6* .
m
i»
100
gisi',
Takrir
defteri,
Ö m e r Lûtfi Barkan,
A n k a r a 1942,
101
0,89;
Rumeli
Rumeli
Paşaelî,
H i c r î 860 s. 212, M . C e v d e t K t p . No.
Koloniıatör
103 Aun.
Dervişleri
0.89.
"Vakıflar
Der­
II, a. 361.
takrir
Göstendil,
defteri,
H i e r î 860 (3455-56), s. 59, M . C e v d e t K ü t ü p h a o e s i
Prezrîn,
Alacahisar,
(1530-31), V r . 7, B a ş v e k â l e t arşivi No.
10Î Rumeli
Türk
tahrir
deft., s.
defteri,
218.
Hersek,
Bosna
mufvssah,
Hicri
167.
H i c r î 860, 3. 219, M. C e v d e t K ü t ü p h a n e s i No.
0,89.
No.
937
XIV.
VB X V . a s ı r l a r d a R u m e l i ' n i n T ü r k l e r t a r a f ı n d a n i s k â n ı n a d a i r
81İ
4. tMülk.
Jskerder Bey Kethüda-!
Edirne veled-i Hacı
Toğar,
elinde mülkiyet
üzere Sultan Mehmed Han ve Sultan Murad Han ve
Sultan....
Velmüslimin
Sultanvmuz Hazret [Fatih Sultan
Mehmed]
tevkîleri ve şer'î mektupları vardır. Karaca Hacı değirmeni
korşusvnda
cemi yerlerini ve değirmenleri yerlerini Borvadi' smurundan beru deyu
yazılmıştır.
•• •
Karye-i
Raiyet,
Hacı Doğan çiftliği derkenar-t Karccaköy:
Çift: 2, Çift sohİb-i mülk azadsuz kulları
[Bcrvadi]
sürer...»
.
i a i
Buradaki kariye isimlerine dikkat edilirse, mülk sahipleri namına,
mezkûr mahallerde birer köyün vücude geldiği görülür- Şüphe yok k i
Mihal oğullan ailesi gibi Evrenos oğulları, Timurtaş Bey oğulları aile­
si de kendilerine temlik olunan topraklar üzerirde boş durmamışlar,
bunlar ve bunlara mümasil meselâ, Paşa Y i g i d , Hamza Bey, Turhan
Bey gibi
daha bir çok meşhur ailelerde ayni haklardan istifade
ederek kendilerine verilen yerleri imâre çalışmışlar, bizim birer misâl
İle zikrettiğimiz şekilde, ihtimal daha bir çok köyler vücude getirmiş­
lerdi. Nitekim daha muahhar devirlerde gördüğümüz ciğer bâzı kayıd­
lar bu fikrimizi teyid eder mahiyettedir. Meselâ Evliya Çelebi, Seyahatnâme's'mde
, Gümülcine havalisini anlatırken «Evrenos Bey Yöresi»
diye bir bölgeden bahsediyor.
105
m
Demek oluyor k i X I V . ve bilhassa X V . asırlaıda Rumeli'de devamlı
bir imar ve iskân faaliyeti mevcuttu. Rumeli'ye aid hicrî 835 tarihli
tahrir defterinde
gördüğümüz aşağıdaki kayıd sureti ise, Tüıkler'in
nasıl bir azimle çalıştıklarını göstermesi bakımından mühimdir:
e-Timar. Süleyman, garib kişidir. Merhum Sultcn [Çelebi Mehmed]
zamanında îlyas yirmiş, köy gâvurları
mezkûr îlyas'ı öldürüb dağıl­
mışlar Sonra Lala Şahin ve Ya^kub Bey mezkûrâ vermişler kim şenelde Elinde Lala Şahin bitişi var, Mezkûr îlyas, Bey kulu
imiş...* .
İşte gayet sarih olarak anlaşılıyor k i Bey kulu olan İlyas bir yerin
imarına ve idaresine memur edilmiş, fakat maiyetindeki gâvurlar ken­
disini Öldürüp dağılmışlar, Lâkin hükümet yerine Süleyman'ı getirmiş
ve tekrar ayni yerin şenlendirilmesine ehemmiyet vermiştir.
Netice itibariyle yukarıdan beri vermiş olduğumuz kayıdlar gözönünde bulundurulacak olursa, Osmanlı devletinin Rumeli'deki siyasî
ita
Rumeli tahrir defteri, H i c r î 860, s. 164, M . C e v d e t K i p . No, 0,89.
105 Ayıt. deft,, s. 6-10 ; Kananı Saltan Süleyman devri Paşaeli tahrir defteri
104
• D i m e t o k a k a z a s ı k a y ı d l a r ı » V r . 20, B a ş v e k â l e t arşivi No.
108
İ s t a n b u l 1935,
I X , s.
47.
107
B a ş v e k â l e t a r ş i v i , No. M I .
370.
812
M. Münir Aktepe
İnkişafiyle birlikte, Anadolu'nun muhtelif bölgelerinden bir çok Türk
kafilelerinin zaman zaman Rumeli'ye geçirilmiş olduğu ve muayyen bir
sistem dahilinde yeni feth olunan yerlere bu türkler iskân edilerek,
bahis mevzuu sahaların imâr ve asayişinin te'min oluduğu ; bu bakı­
mından Osmanlı Devletine büyük faideler sağlandığı gibi, dolayısiyle
Balkanlar'ın eskisine nazaran daha meskûn ve mamûr bir hale getiril­
miş olduğu da aşikâr bir hâl alır. Gerek sürgün suretile, gerek kendi
arzusu ile Rumeli'ye gelen türkler sadece siyasî bakımdan buranın
Osmanlı İmparatorluğuna bağlı kalmasını te'mine memur edilmemişler,
ayni zamanda içtimâi sahada da Balkanları türkieştirmeye, türklüğü
buralarda bakî kılacak müesseseler kurmağa çalışmışlardır.

Benzer belgeler

Erzurum-koylerinde-ermenilerce-katledilen-islam-nufusu-ile

Erzurum-koylerinde-ermenilerce-katledilen-islam-nufusu-ile ve zararları hakkındaki evrâkın doğruca cebheye irsâli vilâyet-i celîleden emr ü izbâr buyrulmakla bu kerre elde edilen ma‘lûmâtı hâvî tanzîm edilen evrâk merbûten arz u takdîm kılınmış olduğu ma‘r...

Detaylı