küçükbaş hayvanlarda eşeysel davranışlar ve
Transkript
küçükbaş hayvanlarda eşeysel davranışlar ve
1 Küçükbaş Hayvanlarda Eşeysel Davranışları Etkileyen Etmenler 2 3 4 Funda ERDOĞAN ATAÇ* Mustafa KAYMAKÇI Turgay TAŞKIN Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ,Zootekni Bölümü, 35100 Bornova-Đzmir *e-posta: funda.erdogan.atac@ege.edu.tr, Tel: +90 (232) 388 40 00 / 1453-13 5 Özet 6 Eşeysel davranışlar, ırklara ve soylara göre önemli ayrımlar göstermekte, her ırka özgü bazı davranış 7 kalıpları bulunabilmektedir. Eşeysel davranışlar ile çiftleşmelerin başarısı ve döl verimi arasında 8 doğrudan ilişki vardır. Bu nedenle eşeysel davranışları şekillendiren etmenlerin bilinmesi gerekmektedir. 9 Küçükbaş hayvanlarda eşeysel davranışlar, kalıtsal ve çevre etmelerinden etkilenmektedir. 10 Anahtar kelimeler: Küçükbaş, eşeysel davranış, kalıtsal etmenler, çevresel etmenler 11 The Factors that Influence to Sexual Behaviour of The Small Ruminant 12 Abstract 13 There are the different sexual behaviours between another breed, and related to between the mating and 14 fecundity and sexual behaviour. Therefore, the factors that influence to sexual behaviour had to know. 15 Genetic and environmental factors affected the sexual behaviours of small ruminants. 16 Key words: Small ruminant, sexual behaviour, genetic factors, environmental factors 17 Giriş 18 Hayvanlardan yüksek düzeyde verim alınabilmesi, çevre koşullarının iyileştirilmesinin 19 yanı sıra davranış özelliklerinin bilinmesi ile olasıdır. Bu davranış şekillerinden biri ve 20 belki de en önemlisi de eşeysel davranışlardır. Eşeysel davranışlar, özel bir davranış 21 şeklidir ve çiftleşmeye ön hazırlık olarak bilinmektedir. Çiftleşmeyi garantiye alarak 22 döllenmeye ve gebeliğin oluşmasına olan katkısı ile kendini göstermektedir (Ewer, 23 1968; Veliz et al., 2002). Bununla birlikte eşeysel davranışların, döl verimini doğrudan 24 etkilediği belirtilmektedir (Delgadillo et al., 2002; Avdi et al., 2003). Dolayısıyla, 1 25 çiftleşme sırasında gerçekleşen olayların anlaşılması, erkek ve dişinin çiftleşme 26 başarısını etkilemektedir. 27 Küçükbaşlarda eşeysel davranışlar, kalıtsal ve çevresel etmenlerin çeşitliliğine bağlı 28 olarak değişebilmektedir (Houpt and Wolski, 1982). Bunlar; kalıtsal etmenler ve 29 çevresel etmenler olarak iki ana grup altında incelenebilir (Bearden and Fuquay; 1997; 30 Hafez, 1997; Kaymakçı, 2006a). 31 Kalıtsal Etmenler 32 Küçükbaşlarda eşeysel davranışlar bakımından ırklar arasında önemli ayrımlar 33 bulunabilmektedir. Süt tipi ırklar, et tipi ırklara, ikiz doğuranlar ise tek doğuranlara göre 34 yüksek düzeyde eşeysel etkinlik göstermektedirler (Lynch et al., 1992; Kaymakçı, 35 2006a). Örneğin koyunlarda, Merinos ırkında dürtme sıklığı, çiftleşme sıklığı fazla olan 36 Suffolk koçlarına göre daha fazladır. Dinlenme periyodunun uzunluğu da bir kaç 37 dakikadan bir saatin üzerine kadar çeşitlilik gösterebilmektedir. Ejakulasyon sırasında 38 başın arkaya atılması ile öne doğru itilme davranışı, Merinos’da Suffolk ya da Border 39 Leicester koçlarındakinden daha açık olarak sergilenmektedir. Britanya dağ koyunları 40 ya da et tipi koyun ırklarında ise bu davranış gözlemlenmemiştir (Lynch et al., 1992). 41 Yerli ırkların da kültür ırklarına göre daha belirgin eşeysel etkinlik gösterdiği 42 belirlenmiştir (Kaymakçı, 1978; Kaymakçı, 2006b). 43 Anatomik yapı bakımından incelendiğinde de, merkezi sinir sistemi, üreme hormonları 44 ve davranışlar arasında karmaşık ve türlere özgü bir ilişki olduğu belirlenmiştir. 45 Örneğin; domuzda kızgınlık davranışlarını sadece östrojen ortaya çıkarırken koyun ve 46 keçide ise ayrıca progesteron gereklidir (Houpt and Wolski, 1982). 47 Çevresel Etmenler 2 48 Çoğu evcil memeli hayvanlarda olduğu üzere küçükbaş hayvanların da eşeysel 49 davranışlarını etkileyen genel çevre etmenleri bulunmaktadır. Bununla birlikte, ortamda 50 bulunan erkekler, insanlar tarafından izlenmek gibi diğer bazı etmenler de eşeysel 51 davranışlarını değiştirebilmektedir. Ayrıca çevresel etmenlerden, genellikle erkekler, 52 dişilere göre daha fazla etkilenmektedir (Houpt and Wolski, 1982). Kimi önemli çevre 53 etmenleri aşağıda verilmiştir. 54 Yaş 55 Küçükbaşlarda eşeysel davranışların düzeyi yaşla birlikte gelişmektedir. Eşeysel 56 olgunluk öncesi dönemde, eşeysel aktiviteler yoğunluktadır. Erkek kuzu ve oğlakların 57 oynaşı sıklığının, dişi yoğunluğuna ya da davranışlarına bağlı olmadığı belirlenmiştir. 58 Birbirinin üzerine atlama gibi oyunlar ise eşeysel davranışların bir parçasıdır ve bu 59 davranışlar iç salgı sistemine dayalıdır. Eşeysel etkinlik erkeklerde bu dönemde 60 başlamaktadır ve ileri yaşlara kadar kesintisiz sürmektedir (Bearden and Fuquay, 1997). 61 Genç küçükbaşlarda ise eşeysel etkinlikler erginlere daha çok benzemektedir, ancak 62 daha seyrek tekrarlanmaktadır. Diğer yandan genç küçükbaşlar, heteroseksüel ilişki, 63 erkeklerin eşeysel davranış modelini etkilemektedir (Hafez, 1997). Erginlerde ise 64 eşeysel istek ve çiftleşme isteği, gençlere göre daha belirgindir (Kaymakçı, 2006a). 65 Örneğin, eşeysel olgunluğa henüz yeni ulaşmış olan erkek çepiçlerde, dişinin üzerine 66 atlamadan önce yapılan yalama, çifteleme gibi kur davranışlarında azalmalar 67 görülebilmektedir. Tekeler çepiçlerden daha fazla duruş şekli sergilemekte ve böylece 68 dişiyi etkilemeye çalışmaktadırlar. Çepiçler, erginlere benzer eşeysel performans 69 göstermelerine rağmen, daha az beceriklidirler. Erkekler, yaş ile birlikte artan sosyal 70 statüleri nedeniyle sürü içinde denetimi elinde tutabilmekte, kızgınlık gösteren dişileri 71 bulup, sürü içinde çiftleşmede de başat olabilmektedirler (Kilgour and Dalton, 1984). 3 72 Erginler gençlere göre, beslemeyle ilişkili stres gibi sorunlara karşı da daha 73 dayanıklıdırlar (Cupps, 1991). Ancak, erkeklerin yaşlanmasıyla birlikte, ayak 74 hastalıkları ve fiziksel kondisyonlarının zayıflaması gibi çiftleşmelerini önleyen sağlık 75 problemleri riskleri de daha fazla olmaktadır. Bununla birlikte, ilkine gebe dişilerde de 76 erginlere göre gebe kalma oranı daha azdır (Hafez, 1997). Genç dişilerin kur 77 davranışına tepki düzeyleri, erginlere göre daha düşük olabilmektedir (Kilgour and 78 Dalton, 1984; Lynch et al., 1992; Hafez, 1997). 79 Kızgınlık süresi uzunluğu da yaşla birlikte değişmektedir. Đlk defa kızgınlık gösteren 80 çepiçlerin kızgınlık süresi normal kızgınlık süresinden daha azdır (Houpt and Wolski, 81 1982; Kilgour and Dalton, 1984). 82 Mevsim ve Đklim 83 Genellikle mevsime bağlı türler olan koyun ve keçilerin erkekleri, eşeysel davranışlar 84 açısından dişileri kadar değişken değildirler. Küçükbaş erkekler gün ışığından bir 85 ölçüde etkilenmektedir, ancak testisleri kesin bir dinlenme devresine girmemektedir. 86 Ancak sperma verimi ve yoğunluğu gibi özellikler mevsimlere göre değişebilmektedir 87 (Bearden and Fuquay, 1997; Hafez, 1997; Price et al., 2000; Prado et al., 2002). 88 Tekelerin, LH ve FSH seviyelerinin düşük olduğu erken yaz ve ilkbahar dönemlerinde; 89 eşey 90 spermatozoidlerin dölleme yeteneğinde azalmalar ve anormal spermatozoid oranında 91 artış görülmektedir. Genellikle bu dönemde testesteron üretimi de düşüktür (Mowlen 92 1988; Lynch et al., 1992; Delgadillo et al., 2002; Kaymakçı, 2006a). 93 Eşeysel davranışlar, çevre koşullarından, özellikle hava koşullarından önemli düzeyde 94 etkilenmektedir. Sıcak, soğuk ve sert havaların eşeysel davranışları engellediği ya da hormonu düzeyinde, aşım isteğinde, 4 spermatozoid yoğunluğunda, 95 davranışların yoğunluğu değiştirdiği bilinmektedir (Houpt and Wolski, 1982). Örneğin 96 çok sıcak günlerde tekenin eşeysel etkinliklerinde gerilemeler, hatta durmalar 97 gözlemlenebilir (Kaymakçı, 1984; Lynch et al., 1992; Bearden and Fuquay, 1997). 98 Çiftleşme mevsiminin engellenmesinden dolayı bu duruma, yaz kısırlığı adı 99 verilmektedir (Kaymakçı, 1978; Kaymakçı, 2006b). Bununla birlikte, hava sıcaklığının 100 keçilerin kızgınlık belirtilerinin gözlenmesinde de önemli etkisi bulunmaktadır 101 (Kaymakçı ve Aşkın, 2006). Eşeysel etkinlik, genellikle öğle saatlerinde en düşük 102 düzeydedir (Lynch et al., 1992). Öte yandan sabah ve akşam vakti serin saatlerin, 103 çiftleşme için en uygun zaman aralığı olduğu (Alvarez et al., 2003; Kaymakçı ve Aşkın, 104 2006) ve döl verimi üzerinde olumlu etkisi bulunduğu bildirilmektedir (Hafez, 1997). 105 Gün Uzunluğu 106 Çiftleşme bir dizi uyarıma bağlıdır ve bunların içinde en önemlisi gün uzunluğudur 107 (Kaymakçı, 1984; Kaymakçı, 2006b). Bu bağlamda koyun ve keçilerde çiftleşme 108 mevsimi uzunluğu büyük ölçüde içinde bulunduğu enlem derecesine göre 109 şekillenmektedir. Ekvator bölgelerinin değişmeyen ışık süresi altında ve gün 110 uzunluğundaki değişimin az olduğu tropikal bölgelerde ise, yılın her mevsiminde 111 çiftleşme isteği gözlemlenebilmektedir (Houpt and Wolski, 1982; Kaymakçı, 1978, 112 2006a). Bu nedenle ılıman iklimde yetiştirilen ırklar, tropik bölgelere götürüldüklerinde 113 kendi mevsimsel üreme özelliklerini kaybedebilmekte ve yeni çevreye uyum 114 sağlayabilmektedirler (Hafez, 1997). Koyunlar ve keçiler, gün uzunluğunun giderek 115 kısalmaya başladığı günlerde çiftleşme isteği gösterdikleri için kısa günlerde çiftleşenler 116 olarak da bilinmektedirler (Gall, 1981; Copland, 1984; Kaymakçı, 2006a). Delgadillo et 117 al. (2002) tarafından yapılan çalışmada, tropik bölgelerde yetiştirilen ancak bu 118 bölgelerden uzaklaştırılan tekelerin, yapay gün uzunluğu ya da bununla birlikte 5 119 melatonin hormonu verilerek, eşeysel isteklilik göstermeleri sağlana bilinmiştir. Doğal 120 koşullarda uzun günler, üreme mevsiminin başlamasında önemli bir rol oynamaktadır 121 (Malpaux et al., 1989; Barrell et al., 2000; Delgadillo et al., 2002). Yapay uzun 122 günlerden kısa günlere dönüş, üreme etkinliğinin uyarılmasına neden olmaktadır. 123 Sadece gün uzunluğu ile üreme etkinliğinin belirlenebilmesi ve yönetimi, egzogen 124 hormonlara ihtiyaç duyulmadığı, kolay ve pahalı olmayan bir teknik olduğu için tercih 125 edilmektedir (Delgadillo et al., 2002). 126 Beslenme Düzeyi 127 Yetersiz ya da aşırı besleme ve belirli besin maddelerinin yetersizliği, küçükbaşlarda 128 üreme kapasitesini bozan önemli nedenlerdendir. Genel olarak, enerji ve protein 129 eksikliği hormonları baskı altına almaktadır. Bununla birlikte, çiftleşme isteği üzerine 130 etkisi çok az ya da hiçbir etkisi yoktur. Oysa aşırı beslemenin eşeysel etkinliği azalttığı, 131 kimi besin maddelerinin eksikliğinde çiftleşme sırasındaki fiziksel yetenekleri 132 düşürdüğü bildirilmektedir (Cupps, 1991). Çiftleşme mevsimi boyunca küçükbaş 133 erkekler, diğer erkeklerle rekabet halinde olduğundan, yem tüketimi için daha az zaman 134 harcamakta ve canlı ağırlık kaybetmektedir. Bununla birlikte, canlı ağılık kaybının çok 135 olması ile libido ve ejakulat kalitesinde de azalmalar görülebilmektedir. Çiftleşme 136 mevsiminde kondisyonun iyi olması için enerjice zengin yemler ile besleme yapmak 137 gerekmektedir (Özkan, 2006; Veliz et al., 2002). 138 Küçükbaş dişilerde ise protein, enerji, mineral madde ve vitamin dölerme üzerine etki 139 eden en önemli besin maddeleridir. Bu maddelerin yetersizliğinde kızgınlık aksamakta 140 ve çeşitli düzensizlikler görülebilmektedir (Özkan, 2006). 141 Deneyim ve Büyütme Yöntemi 6 142 Eşeysel etkinlik, bir başka deyişle eşeysel istek, deneyimle gelişme göstermektedir 143 (Price et al., 1998a; Ataç ve ark., 2004). Eşeysel deneyim ise eşeysel olgunluk öncesi 144 uygulanan büyütme yöntemlerine büyük ölçüde bağlıdır (Savaş ve ark., 2001; Ataç ve 145 ark., 2004; Kaymakçı, 2006a). Örneğin; erkekler ve dişilerin birlikte büyütülmesi ile 146 eşeysel olgunluk çağından sonra olabilecek eşeysel sapmaların önüne geçilebilmektedir 147 (Bearden and Fuquay, 1997). Erkek çepiçlerin ilk yıllarında heteroseksüel deneyimleri 148 olmuşsa, eşeysel davranış ve istekliliklerinin normalin altında olması beklenmemektedir 149 (Price et al,. 1998b). 150 Genç ve eşeysel deneyimi olmayan erkek ve dişi küçükbaşlar ilk kez bir araya 151 geldiklerinde, genellikle yeterince etkili olamamaktadırlar. Erginlere göre daha az 152 eşeysel davranış göstermektedirler (Flores et al., 2000; Veliz et al., 2002). Örneğin 153 tekelerde, biniş ve ejakulasyon sayısı da gençlerde daha azdır (Kaymakçı, 2006a). 154 Deneyim 155 gerçekleştirmişlerdir (Price et al., 1998a). Bununla birlikte, özellikle tekelerin 156 duyularına güvenmesinde deneyimin önemli bir rolü olabilir (Lynch et al., 1992). 157 Küçükbaşlarda eşeysel deneyim yoksunluğu, eşcinselliğe ya da başka anormal eşeysel 158 davranışlara da yol açabilmektedir (Houpt and Wolski, 1982). 159 Dişilerin 160 belirlenememektedir (Houpt and Wolski, 1982). Ancak, dişiler erkeklerin ilgisini 161 çekmek 162 sergileyebilmektedirler. Bu davranışlara, keçilerin erkeğin genital bölgesine burnuyla 163 baskı yapması, kuyruk sallaması, bazı eşzamanlı kızgınlık gösteren dişiler arasında 164 erkeğe ulaşmak için heyecanlı davranışlar içeren bir yarışmanın, dövüşmenin, kazananlar eşeysel için yaş ise daha davranışlarında ve deneyim az atlayış deneyimin ile birlikte 7 ancak etkisi, daha daha fazla erkekler da gelişen ejakulasyon kadar tam davranışlar 165 kıskanmanın ve bunun bir etkisi ile de tekeye sürtünme davranışının olması örnek 166 olarak verilebilir (Houpt and Wolski, 1982; Kilgour and Dalton, 1984). 167 Başatlık 168 Başatlık, hayvanlar arasından birinin önder durumuna geçmesi durumudur (Kaymakçı, 169 2006a). Besin yarışındaki hiyerarşik düzenin, eşeysel hiyerarşi düzenine uygun olduğu 170 görülmektedir (Houpt and Wolski, 1982). Başatlık, yaban hayatta ya da daha çok 171 hayvanların serbest olarak otlatıldıkları ve barındırıldıkları yetiştirme şartlarında ortaya 172 çıkmaktadır. Sosyal baskınlık, sadece kızgınlık gösteren dişiler için çok sayıda erkek 173 olduğu durumlarda olmakta ve bu durumlarda erkekler dövüşmek için zaman ve güç 174 harcamaktadırlar (Kilgour and Dalton, 1984; Kaymakçı, 2006a). Başatlığı belirleyen 175 etmenler ise sürüye yeni katılma, canlı ağırlık ve yaş gibi etmenlerdir. Örneğin, erginler 176 gençlere, iri olanlar zayıflara ve sürüdeki eski hayvanlar sürüye yeni alınanlara başattır. 177 Yapılan kimi çalışmalarda ise, çiftleşmeler gözlemlenmiş ve bu dönemde hiyerarşik 178 düzenin uygulanmadığı belirlenmiştir. Đri tekelerin rakiplerini durduracak yetenekte 179 olmalarına rağmen, çepiçlerin dahi etrafında olan tekelere aldırmaksızın, kızgınlığını 180 tespit ettiği keçinin üstüne atladığı bildirilmiştir (Houpt and Wolksi, 1982). Serbest teke 181 ya da koç katımlarında da başatlık durumunu engellemek oldukça zordur. Başat 182 erkekler, çekinik erkeklerin eşeysel etkinliklerini engellemektedirler (Houpt and 183 Wolski, 1982; Kilgour and Dalton, 1984; Kaymakçı, 2006a). Elden teke ya da koç 184 katım yönteminde, çekinik erkeklere de döl verme şansı sağlanabilmektedir (Kilgour 185 and Dalton, 1984; Kaymakçı, 2006a). Genelde, boynuzlu ve iri erkekler baskın 186 olduğundan, boynuz köreltme uygulamalarının yapılması önerilmektedir (Kilgour and 187 Dalton, 1984). 188 Uyarıcı Teke ya da Koç Katımı 8 189 Küçükbaşlarda çiftleşme mevsiminin başlamasına yakın dönemde, dişilerin arasına 190 üreme organları kapatılan uyarıcı erkeklerin (Kaymakçı, 2006b) katılmasıyla, 191 çoğunlukla bir hafta içinde dişilerin kızgınlığı uyarılmaktadır (Hafez, 1997; Daşkın and 192 Yurdaydın; 1997). Dolayısıyla, dişi ve erkekler, eşeysel davranışlarını sürdürmeye 193 devam edebilmektedirler. Erkeklerin de çiftleşme için boşuna zaman ve enerji 194 harcamaları engellenmiş olmaktadır (Veliz et al., 2002). 195 Duyular 196 Küçükbaş hayvanlarda eşeysel istek ve çiftleşme isteğinin oluşturulmasında duyusal ve 197 görsel uyarımların etkisi önemlidir. Kur sesleri, çiftleşme feromonları, koku salımı, 198 koklama, iri olmak, boynuzluluk, çekicilik gibi üreme sinyalleri, karşı cinsi 199 çekmektedir. Bu sinyaller, dişilerde kızgınlığın ortaya çıkmasını, erkeklerde ise dişilerin 200 kızgınlığını belirlemek amacıyla kullandıkları duyularını harekete geçirmektedir. 201 Duyusal uyarımların başında gelen koku, içinde heyecanı da taşımakta ve kurda bu rolü 202 de oynayabilmektedir (Lynch et al., 1992). 203 Sürü içinde erkeklerin varlığı, görsel uyarımla birlikte dişilerde kızgınlığın ortaya 204 çıkmasını uyarmakta, böylece yumurtlayan dişi oranında artış ve kızgınlık 205 toplulaştırılmasını sağlamaktadır (Houpt and Wolski, 1982; Veliz et al. 2002; Keskin, 206 2003; Bearden and Fuquay, 1997; Kaymakçı, 2006a). Örneğin tekelerin sürü içindeki 207 varlığı ile kızgınlıkların %15 oranında arttığı belirlenmiştir (Walkden-Brown et al., 208 1993; Veliz et al., 2002). 209 Üreme davranışı olarak sessel uyarımın rolü de önemlidir. Kızgınlık gösteren keçi, 210 erkeği çağırıcı, teke de özellikle kur sırasında dişiyi cezp edici sesler çıkartabilmektedir 211 (Lynch et al., 1992; Kaymakçı, 2006a). 9 212 Uyarıcı Dişi Değişimi 213 Çiftleşmeden sonra, dişilerin erkekler üzerinde uyarıcı etkisinin azalması, erkeğin 214 eşeysel istekliliğini etkileyen en büyük nedenlerden biridir. Yeni bir dişinin varlığının 215 uyarıcı etki yaptığı ise çeşitli çalışmalarda bildirilmiştir (Prado et al., 2002; 2003). 216 Eşeysel uyarım ile çiftleşmeye kadar geçen aşamalar, spermatozoit üretiminde çok 217 önemlidir. Bu nedenle, özellikle sperma toplamada, eşeysel uyarımı sağlamak için, yeni 218 bir dişi kullanımı önerilebilmektedir (Houpt and Wolski, 1982; Prado et al., 2003). Dişi 219 değişimi ile erkeğin ejakulasyon süresi kısaltılmış, ejakulasyonun kalitesi ve miktarı da 220 artırılmıştır (Houpt and Wolski, 1982; Prado et al., 2002, 2003). Bununla birlikte, 221 birden fazla kızgınlık gösteren dişi olduğunda ise erkekler, daha az atlamaya eğilimli 222 olmakta, hızla ejakulasyon yapmakta ve diğer bir dişiye ilgi göstermektedirler (Prado et 223 al., 2002; Taşkın, 2004) 224 Kastrasyon 225 Kastrasyon, diğer bir deyişle kısırlaştırma, erkek hayvanların üreme yeteneklerinin 226 giderilmesi için yapılan işlemdir. Genellikle, kastrasyon ile eşeysel davranışlar 227 engellenmektedir. Bununla birlikte, özellikle kaste edilmiş erginlerde testosteronun 228 fiziksel salınımı durdurulduğu halde, eşeysel davranışlar ve çiftleşme isteği birkaç yıl 229 daha gözlemlenebilmektedir. Kastrasyonun, eşeysel olgunluk öncesi dönemde 230 yapılmasıyla ise çiftleşme isteği engellene bilinebilmektedir (Bearden and Fuquay, 231 1997). Yapılan kimi çalışmalarda, kastre edilmiş erkeklere yüksek dozlarda östrojen 232 uygulamasının erkeklere özgü çiftleşme davranışlarının ortaya çıkmasını sağladığı, 233 yumurtalıkları alınmış dişilerde ise yüksek dozlarda verilen testesteron ve diğer 234 androjenlerin dişi davranışlarını başlattığı belirtilmiştir. Karşı cinsin hormonları ile 10 235 neden kendi cinsi ile uyumlu eşeysel yanıtlarının geliştiği ise henüz tam olarak 236 belirlenememiştir (Ganong, 1996). 237 Çiftleşmede Çekicilik 238 Çiftleşme sırasında çiftlerden birinin eşeysel çekiciliğini kaybetmesinin, yetiştiriciler 239 tarafından önemsenmese de hormonal mekanizma kadar önemli olduğu belirlenmiştir 240 (Houpt and Wolski, 1982). Örneğin keçilerin tümü aynı tekeyi tercih etmeyerek, 241 feromen salgılanması gibi tekenin kimi fizyolojik özelliklerine ait geçmiş deneyimlerine 242 göre seçim yapabilmektedirler. Keçilerde erkeğin çekiciliği ayırıcı bir özellik olarak 243 kendini göstermektedir. Küçükbaş dişiler, özellikle iri ve boynuzlu erkekleri tercih 244 etmekte, bununla birlikte küçük yapılı ve boynuzsuz olanları ile çiftleşmemektedirler 245 (Houpt and Wolski, 1982; Flores et al., 2000) 246 Emzirme, Sağım ve Gebelik 247 Küçükbaş dişilerde eşeysel etkinlik, çiftleşme döneminde kızgınlık süresince şekillenir 248 (Kaymakçı, 1984). Sütçü keçilerde laktasyon etkinliğinin, kızgınlığı yüksek düzeyde 249 etkilemediği gözlemlenmektedir (Kaymakçı ve Aşkın, 2006). Kilgour and Dalton, 250 (1984) keçinin kızgınlık göstermesi için sağımın bir engel olmadığını bildirmektedir. 251 Bununla birlikte, laktasyon döneminde olan keçilerin, tekelere ilgi düzeyleri düşük 252 olabilmektedir. Bu dönemde keçilerin kızgınlık gösterip göstermemesi, tekeler 253 tarafından sergilenen davranışlara bağlı olarak değişmektedir (Veliz et al., 2002). Islah 254 edilmiş keçiler, emzirme sırasında gebe kalabilmekte ve bu keçilerin sağımlarına devam 255 edile bilinmektedir (Kilgour and Dalton, 1984). 256 Çiftleşme Günü 11 257 Çiftleşme mevsimin başlamasıyla kızgınlık gösteren keçiler ile bir araya gelen 258 tekelerde, ilk günlerde, ilerleyen günlere kıyasla ejakulasyon oranının daha az olduğu 259 belirlenmiştir (Price et al., 1998a;Bench et al., 2001). 260 Çiftleşmenin Gerçekleşeceği Alan 261 Küçükbaşlarda çiftleşmelerin gerçekleştirileceği alanın dar olması istenir. Eşeysel 262 davranışların belirlenmesi amacıyla yapılan kimi çalışmalarda, 4mx5m, 5mx5m alanlar 263 kullanılmıştır (Price et al., 1998a; Walkden-Brown, 2001; Prado et al., 2002). Bununla 264 birlikte, sürekli çiftleştirilmelerin yapıldığı bir alanın olması da tercih edilmelidir. 265 Eşeysel isteklilik ve çiftleşme etkinliği koku nedeniyle, belki de erkekler arasındaki 266 rekabetten dolayı, daha da artabilmektedir. Bununla birlikte, yüksek dağlık yerlerin de 267 çiftleşme mevsimini kısalttığı, dolayısıyla eşeysel davranışların etkilenebileceği 268 bildirilmiştir (Öziş ve Kaymakçı, 2003). 269 Kaynaklar 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 Alvarez, L., Martin, G.B., Galindo, F. and Zarco, L.A., 2003. Social dominance of female goats affects their response to the male effect, App. Animal Behaviour Sci. 84, 119-126. Ataç, F.E., Taşkın, T. ve Kaymakçı, M., 2004. Küçükbaş dişi hayvanlarda eşeysel davranışlar, 4. Zootekni Bilim Kongresi, Eylül Isparta. Avdi, M., Leboeuf, B. and Terqui, M., 2004. Advenced Breeding and “buck effect” in ındigenous Greek goats, Livestock Production Science 87: 251-257. Barrell, G.K., Thrun, L.A., Brown, M.E., Viguie, C., and Karsch, F.J., 2000. Importance of photoperiodic signal quality to entrainment of the circannual reproductive rhythm of the ewe, Biol. Reprod. 63: 769-774. Bearden, H.J. and Fuquay, T.W., 1997. Applied animal reproduction. fourty edition, New Jersey, U.S.A, ISBN: 0-13508029-0. Bench, C.J., Price, E.O., Dally, M.R., and Borgwardt, R.E., 2001. Arti ecial selection of rams for sexual performance and ıts effect on the sexual behavior and fecundity of male and female progeny, App. Animal Behaviour Sci. 72, 41-50. Copland, J.W., 1984. Goat production and research in the tropics, proceedings of a workshop held at the University of Queensland, Brisbane, Australia, 6-8 februarry. Cupps, P.T., 1991. Reproduction in domestic animals, fourth edition Davis-California, 670 pages. Daşkın, A. and Yurdaydın, N., 1997. The effects of buck ıntroduction on ınducing, synchronizing of oestrus and short cyclicity on Angora Goats, Turkish J. of Vet. and Anim. Sci. 21: 387-392. Delgadillo, J.A., Flores, J.A., Veliz, F.G., Hernandez, H.F., Duarte, G., Vielma, J., Poindron P., Chemineau, P. and Malpaux, B., 2002. Induction of sexual activity in lactating anovulatory female goats using male goats treated only with artificially long days, J. Animal Sci. 80: 2780-2786. Ewer, R.F., 1968. Ethology of mammals, courtship and mating, Lodas press Ltd. Flores, J.A., Veliz, F.G., Perez-Villanueva, J.A., Martinez De La Escalera, G., Chemineau, P., Poindron P., Malpaux, B., and Delgadillo, J.A., 2000. Male reprodactive condition is the limiting factor of 12 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 efficiency in the male effect during seasonal anestrus in female goats, biology of reproduction, 62, 1409-1414, ISBN:0006-3363, (http://www.biolreprod.org). Gall, C., 1981. Goat production, academic press, London, P: 414-416. Gonong, W.F., 1996. Tıbbi fizyoloji, çeviri Türk Fizyolojik Bilimler Derneği Ankara, Barış Kitabevi, ISBN: TK 975-95331-9-7. Hafez, E.S.E., 1997. Reproduction in farm animal, 6. edition. Houpt, K.A. and Wolski, T.R., 1982. Sheep and goats domastic animal behavior for veterinarians and animal scientists, page 114-122. Kaymakçı, M., 1978. Çeşitli genetik yapıdaki koyunlarda döl veriminin artırılması ve doğumların senkronizasyonu üzerine araştırmalar, doktora tezi, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Đzmir. Kaymakçı, M., 1984. Kimi yerli koyun ırklarında temel dölerme özelliklerinin değişimi üzerine araştırmalar, Çayır-Mera ve Zootekni Araştırma Enstitüsü, Yayın No:92, Ankara. Kaymakçı, M., 2006a. Üreme biyolojisi, dördüncü baskı, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No: 503 Bornova-Đzmir. Kaymakçı, M., 2006b. Đleri koyun yetiştiriciliği genişletilmiş ikinci baskı, Đzmir Đli Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birliği Yayınları No: 1, p:79-96, Bornova-Đzmir. Kaymakçı, M., ve Aşkın, Y., 2006. Keçilerde üreme, genişletilmiş ikinci baskı, keçi yetiştiriciliği ed. M. Kaymakçı, p. 41-52. Keskin, M., 2003. Influence of buck effect and exogenous hormone treatments on oestrus synchronisation and litter size in Shami (Damascus) goats, Turkish Journal of Veterinary and Animal Sci. 27: 453457. Kilgour, R. and Dalton, C., 1984. Livestock behaviour sheep, goats, page 64-94, Granada publishing. Lynch, J.J., Hinch, G.N. and Adams, D.B., 1992. The reproductive behavior of sheep, the behaviour of sheep biological principles and ımplications per productions, CAB-Australlia. Malpaux, B., Robinson, J.E., Wayne, N.L. and Karsch, F.J., 1989. Regulation of the onset of the breeding season of the ewe: ımportance of long days and of an endogenous reproductive rtythm, J. Endocrinol 122: 269-278. Mowlem, A., 1988. Goat farming, farming press, United Kingdom. Öziş, Ş. ve Kaymakçı, M., 2003, Tekelerde Eşeysel davranışlar, hayvansal üretim dergisi, Bornova-Đzmir. Özkan, K., 2006. Keçilerde üreme, genişletilmiş ikinci baskı, keçi yetiştiriciliği ed. M. Kaymakçı, p. 139158. Prado, V., Orihuela, A., Lozano, S. and Perez-Leon, I., 2002. Managment of the female stimulus during semen collection and ıts association with libido re-establishment and semen characteristic of goats, J. Animal Sci. 80: 1520-1523. Prado, V., Orihuela, A., Lozano, S. and Perez-Leon, I., 2003. Effect on enjaculatory preformance and semen parameters of sexualy satiatal male goats (capra hivcus) after changing the stimulus female, theriogenology 60, 261-267. Price, E.O., Brogwardt, R. and Orihuela, A., 1998a. Early sexual experience fails to enhance sexual performance in male goats, J. Animal Sci. 76: 718-720. Price, E.O., Brogwardt, R., Orihuela, A. and Dally, M.R., 1998b. Sexual stimulation in male sheep and goats, App. Animal Behaviour Sci. 59, 317-322. Price, E.O., Bench, C.J., Brogwardt, R. and Dally, M.R., 2000. Sexsual permormance of twin ram lams and the effect of number and sex of contenporary siblings, App. Anim. Behavior Sci. 68, 199-205. Savaş, T., Yurtman, Y., Karaağaç, F., ve Köycü, E., 2001. Effect of ıntensive group condition and sex on the oral stereotypes and some behaviour traits in fattening lambs, archiv feur tierzucht / archives of animal breeding heft 3 Germany. Taskin, T., 2004. A Research on sexual performance in rams and bucks, Pakistan Journal of Biological Sci. 7(11): 1950-1952, 2004. Veliz, F.G., Moreno, S., Duarte, G., Vielma, J., Chemineau, P., Poindron, P., Malpaux, B. and Delgadillo, J.A., 2002. Male effect ın seasonally anovulatory lactating goats depends on the presece of sexually active bucks, but not estrow females, Anim. Rep. Sci., 72:197-207, published by Elesvier. Walkden-Brown, S.W., Restall, B.J. and Henniawati, 1993. The male effect in the Australian Cashmere Goat, 3. Enhancement with buck nutrition and use of oestrous females, Anim. Reprod. Sci. 32:6984. Walkden-Brown, S.W., 2001. Reproduction in goat, P & C Murray Consulting Services Pty Ltd., www.goat.online.com 13