Çevre ve Orman Bakanlığı Yayın No: 320
Transkript
Çevre ve Orman Bakanlığı Yayın No: 320
Enstitü Yayın No: 55 ISSN: 1300-8579 BATI AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ DERGİSİ Journal of South-West Anatolia Forest Research Institute ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BATI AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ ANTALYA/TÜRKİYE South-West Anatolia Forest Research Institute YIL: 2011 SAYI : 11 CİLT : II YAYIN KURULU Editorial Board Başkan Head Dr. Mehmet Ali BAŞARAN Üyeler Members Melahat ŞAHİN Dr. Ufuk COŞGUN Şenay ÇETİNAY Kader Hale GÜLER YAYINLAYAN Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü P.K.: 264 07002 ANTALYA Published by South-West Anatolia Forest Research Institute P.O. Box: 264 07002 ANTALYA TURKEY Tel.: +90 (242) 345 04 38 Fax: +90 (242) 345 04 50 E-posta: baoram@ogm.gov.tr Web: http//www. baoram.gov.tr ACAR OFSET Tel : +90 (242) 242 65 01 Faks: +90 (242) 243 88 82 Enstitü Yayın No: 55 ISSN: 1300-8579 BATI AKDENĠZ ORMANCILIK ARAġTIRMA ENSTĠTÜSÜ DERGĠSĠ Journal of South-West Anatolia Forest Research Institute YIL: 2011 SAYI: 11 CĠLT: II ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BATI AKDENĠZ ORMANCILIK ARAġTIRMA ENSTĠTÜSÜ South-West Anatolia Forest Research Institute SAFRI HAKEM LĠSTESĠ Yrd. Doç. Dr. Barbaros YAMAN Bartın Üniversitesi Bartın Orman Fak. Orman Müh. Böl. Bartın Doç. Dr. Erdoğan ATMIġ Bartın Üniversitesi Bartın Orman Fak. Orman Müh. Böl. Bartın Yrd. Doç. Dr. Ġsmail Gökhan DENĠZ Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Antalya Prof. Dr. Ġsmet DAġDEMĠR Bartın Üniversitesi Bartın Orman Fak. Orman Müh. Böl. Bartın Yrd. Doç. Dr. Mehmet KORKMAZ Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Müh.Böl. Doğu Kampüsü 32260 Çünür/Isparta Doç. Dr. Necmi AKSOY Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü Düzce Doç. Dr. Sezgin ÖZDEN Çankırı Karatekin Üniversitesi, Çankırı Orman Fakültesi, Çankırı * Hakem listesi isim sıralamasına göre yapılmıştır. ÖNSÖZ Değerli okuyucularımız, Bildiğiniz gibi son yıllarda, dünyadaki gelişmelere de bağlı olarak ülkemizde de ormancılık ve orman işletmeciliği anlayışında bazı değişiklikler olmuş ve ormanların ürettiği odun dışı mal ve hizmetler geçmişe oranla daha fazla önem kazanmıştır. Bu kapsamda, ülkemiz ormanlarının sahibi ve işleticisi olan Orman Genel Müdürlüğü de bir politika değişikliği yapmış ve daha önce “Şube Müdürlüğü” düzeyinde hizmet verdiği odun dışı orman ürünleri için bu yıl “Odun Dışı Orman Ürün ve Hizmetleri Daire Başkanlığı” adında bir daire başkanlığı kurarak bu konuda daha etkin hizmet vermeyi kararlaştırmıştır. Müdürlüğümüz görev alanı olan Batı Akdeniz Bölgesi, sahip olduğu farklı topografik ve zengin ekolojik koşullar ile uygun iklim koşulları zengin biyolojik çeşitliliğe ve dolayısıyla zengin odun dışı orman ürünü yetişmesine olanak sağlamaktadır. Dolayısıyla bölgemiz için önemli olan bu konu Müdürlüğümüz programında da öncelikli konular arasında yer almakta ve konu ile ilgili sonuçlanmış veya halen yürütülmekte olan çok sayıda projeli ve projesiz çalışma bulunmaktadır. Yukarda bahsedilen önemine binaen, dergimizin bu sayısını dört adet bilimsel makale ile odun dışı orman ürünleri konusuna ayırmış bulunuyoruz. Dergimizin bu kapsamı ile bölgemiz ormancılığına faydalı olacağından hiç kuşku duymuyoruz. Saygılarımla Dr NeĢat Erkan Enstitü Müdürü ĠÇĠNDEKĠLER CONTENTS Sayfa No: Dr. Mehmet Ali BAŞARAN, Dr. Saime BAŞARAN, Sadettin GÜLER, Şenay ÇETİNAY, Kader Hale GÜLER Antalya Orman Bölge Müdürlüğü’nde Bazı Odun DıĢı Orman Ürünlerinin Üretim ve Gelir Durumu ile Ġzlenmesi Gereken Stratejilerin Ortaya Konulması………………………………………... 1 Yield, Income Status of Some Non Wood Forest Products and Determining of Strategies to be followed in Antalya Forest District Directorate Sadettin GÜLER, Kader Hale GÜLER, Dr. Saime BAŞARAN Batı Akdeniz Bölgesinde Doğadan Toplanan Ġzmir Kekiği, Ġstanbul Kekiği, Naneruhu, Dağçayı ve Yaylaçayı Türlerinin Genel Özellikleri ve Kuruma Endeksleri…………………………..…………………………. 29 General characteristics and drying indekses of Turkish Oregano, Greek Oregano, Mint-melt, Mountain tea and Garden thyme species which are collected from natural areas on West Mediterranean region Dr. Ufuk COŞGUN, Selma COŞGUN Odun DıĢı Orman Ürünlerine Yönelik Değerlendirmeler ve Batı Akdeniz Bölgesinde Mersin (Myrtus Communis L.) Örneği…………. 59 Evaluations of Non-Wood Forest Product and A case study of Myrtle (Myrtus communis L.) In Mediterranean Region Dr. Zerrin AY Odun DıĢı Orman Ürünlerinden Taç Çelenk Üretimi……………….. 89 Crown Wreath Production of Non Wood Forest Products ODC: 892; 28 ANTALYA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ’NDE BAZI ODUNDIġI ORMAN ÜRÜNLERĠNĠN ÜRETĠM VE GELĠR DURUMU ĠLE ĠZLENMESĠ GEREKEN STRATEJĠLERĠN ORTAYA KONULMASI Yield and Income Status of Some Non-wood Forest Products and Determining of Strategies to be followed in Antalya Forest District Directorate Dr. Mehmet Ali BAŞARAN* Dr. Saime BAŞARAN* Sadettin GÜLER* Şenay ÇETİNAY* Kader Hale GÜLER* *Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü, ANTALYA malibasaran2000@yahoo.com Makalenin Yayın Kuruluna Sunuş Tarihi: 25/02/2011 BATI AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ South West Anatolia Forest Research Institute SAFRI 1 2 ÖZET Bu çalışma,1990-2010 yılları arasında Antalya Orman Bölge Müdürlüğü‟ne bağlı 13 adet orman işletme müdürlüğünün aylık olarak hazırlamış olduğu “Tali Orman Ürünlerine Ait Aylık Üretim Satış ve Stok Durumu” cetvelleri esas alınarak hazırlanmıştır. Bölgede doğadan toplanan odun dışı orman ürünlerinden adaçayı, laden, çalba, defne, fıstıkçamı kozalağı, keçiboynuzu, kekik, mersin yaprak, mersin meyve ve sandal türlerine çalışmada yer verilmiştir. Bu türlere yönelik üretim miktarları (ton) işletme, yıl ve aylara göre belirlenmiştir. Bu ürünlerden elde edilen gelir (TL/YTL),Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası döviz kurları esas alınarak USD $‟a dönüştürülmesiyle reel olarak hesaplanmıştır. Antalya genelinde 21 yıllık süre içerisinde yukarıda belirtilen odundışı orman ürünlerinden toplam 33615,2 ton üretime karşılık 1108861 $ gelirin elde edildiği ortaya konulmuştur. Bu sonuçlara göre Antalya Orman Bölge Müdürlüğü‟nün yıllık ortalama 52803 $, işletme başına yıllık ortalama 4062 $ ve işletme başına aylık ortalama 338 $ gelirin elde edildiği hesaplanmıştır. Üretimde en büyük paya sahip işletmelerin Serik (256119 $) ve Manavgat (219293 $) orman işletmeleri olduğu, en fazla gelirin elde edildiği ürünlerin kekik (361025 $), defne (232232 $) ve fıstıkçamı kozalağı (188225 $), en yüksek gelirin elde edildiği yılların2008 (126037 $), 2004(117502 $) ve 2005 (103154 $), en yüksek gelirin elde edildiği ayların ise ekim (214640 $), eylül (197749 $) ve kasım (140339 $) ayları olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Odun Dışı Orman Ürünleri, ODOÜ, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler, Bitkisel Üretim, Ticareti Yapılan Bitkiler, Antalya 3 ABSTRACT In this study was prepared based on tables of the amount of monthly production, sales and stock of non-wood forest productsof 13 forest management directorate in Antalya Forest Management Regional Directorate between 1990-2010 the years. In this study was given place to sage, rockrose, laurel, stone pine, carob, thyme, myrtle and strawberry tree in this region. Amount of productions for this species was determined according to forest management directorate, yearly and monthly. The income from those products (TL/YTL) was calculated by changing based on exchange rates of the Central Bank of the Republic of Turkey. It was determined the amount of production of non-wood forest productsis 33615.2tons and the income from non-wood forest products is 1108861 $ for 21 years in general Antalya region. It was calculated income of Antalya Forest Regional Directorate is 52803 $, annual average income of per forest management directorate (13 numbers) is 4062 $ and monthly average income of per forest management directorate is 338 $ was obtained from non-wood forest products. It was determined the total income is obtained from production of non-wood forest products in Serik (256119 $) and Manavgat (219293 $) Forest Management Directorates; the maximum income is obtained from thyme (361025 $), laurel (232232 $) and stone pine cone (188225 $); the highest income years is obtained from 2008 (126037 $), 2004 (117502 $) and 2005 (103154 $); the highest income months is obtained from October ($ 214,640), September ($ 197,749) and November ($ 140,339). Key Words: Non-wood Forest Products, NWFP, NTFP, Medicinal and Aromatic Plants, Herbal Production, Traded Plants, Antalya 4 1. GĠRĠġ Ülkemiz florasının zenginliği sebebiyle geçmişten günümüze Anadolu‟da yaşamış pek çok uygarlık bitkilerden değişik şekillerde (gıda, baharat, eczacılık, boya, kozmetik, vb.) faydalanmayısürdürmüş ve halen yoğun olarak devam ettirmektedir. Farklı yörelerimizde aynı bitkinin değişik amaçlarla kullanıldığını görmek mümkündür. Bu nedenle insanlar doğrudan kendilerinin faydalanmaları yanında ekonomik olarak da gelir sağlamak amacıyla büyük miktarlarda doğadan toplamaya başlamışlardır. Günümüzde yerel bitki toplayıcıları aracı firma ve şirketlere toplanılan ürünleri satarak belli gelir elde etmektedir. Bu bitkilerin toplanması orman alanlarından olması nedeniyle 6831 sayılı Orman Kanunu çerçevesinde yönetilmektedir. 37. ve 40. madde hükümlerine göre orman alanlarından bitki toplanması izne tabidir ve bölgedeki orman bölge şefliklerine rusümadı altında bir gelirinödenmesi gerekmektedir. Yerel toplayıcıların izinli olarak bitki toplamalarının yanında toplanması yasak olan bitkileri de çok değişik yöntemlerle toplayıp aracı firma, şirket veya kişilere satarak gelir elde ettikleri de bilinmektedir. Bu ürünlerin yurtiçi ve yurt dışı pazarlara satışı gerçekleşmektedir. Tüm dünyada odun dışı orman ürünleri içerisinde yer alan doğal bitkilere olan ilgi her geçen gün artmaktadır. Başta insanlar alternatif tedavi yöntemlerinden biri olan doğal bitkileri kullanarak kendilerini tedavi etme yoluna geçmişten günümüze devam etmektedir. Direkt olarak bitkinin kendisini geleneksel yöntemler uygulayarak kullanmaktadırlar. Hatta Avrupa ülkelerinde bu amaçla tıbbi olarak kullanılan bitkilerin üretimine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. “Günümüzde Almanya‟da 500 farklı bitkiden bitkisel ilaç üretimi için yararlanılmakta ve bunların 200‟ü çok sık olarak kullanılmaktadır. Yapılan bir araştırmaya göre Almanların % 76‟sı yararlı etkilerinden dolayı bitkisel çayları tüketmekte, %52‟si ise önemsiz hastalıkların ilk tedavisi için bitkisel ilaçları kullanmaktadır. Romanya, Macaristan, Bulgaristan gibi ülkelerde bitkilerle tedavi bir devlet politikası hâlindedir. Bu ülkelerde tıbbi bitkilerin yetiştirilmesi bir gelenektir ve ilk olarak ham drog (yarı mamul madde) talebi bu ülkelerce karşılanmıştır. Avrupa‟da tıbbi bitkilerin yetiştirildiği alanlar gün geçtikçe artmaktadır. Örneğin Melisa officinalis 30 ha, Hypericum perforatum 100 ha, Fagopyrum esculentum 180 ha, Gentianalutea 200 ha, Foeniculum vulgare 200 ha, Oenothera biennis 200 ha, Valeriana officinalis 400 ha, Digitalis officinalis 400 ha, Mentha piperita 1000 ha, Matricari arecutita 1000 ha, Carduus marianus 2000 ha, Linum usitatissimum 3000 ha, Cucurbita pepo 3700 ha alanda ekilmektedir” (Sayar ve ark., 1995). 5 Bunun yanında eczacılık, kozmetik, boya vb. birçok sanayi kolunda kullanılmalarından dolayı da, doğadan toplanılan bitkilere verilen ağırlık her geçen gün artmaktadır. Bu durum bitkilerin toplanırken bilinçsizce tahrip edilmesine neden olmaktadır. Diğer doğal kaynaklarımızın kullanımında olduğu gibi sürdürülebilir kullanım ilkesini göz önünde tutarak yararlanmayı sağlamak gerekmektedir. Çok yakın bir tarihe kadar tıbbi bitkilerin ticari amaçlarla doğadan toplanması, kullanımı, ulusal ve uluslar arası ticareti konusu gözardı edilmiş ve bunun sonucunda gerekli önlemlerin alınarak yasal düzenlemelerin getirilmesinde geç kalınmıştır. Bu konuda WHO (Dünya Sağlık Örgütü), IUCN (Dünya Doğayı Koruma Birliği/Word ConservationUnion) ve WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı/Word WideFundFor Nature) birlikte hareket ederek tıbbi bitkilerin uluslar arası bir platformda tartışılması amacıyla 21-27 Mart 1988 tarihlerinde Tayland‟da bir konferans düzenlemişlerdir. Bu konferans sonunda yayınlanan “Chiang Mai Deklarasyonu” nda tıbbi bitkilerin önemi vurgulanmış ve bazı koruma koruma tedbirlerinin alınması gerektiğine dikkat çekilmiştir. Deklarasyonda her ülkenin ulusal düzeyde toplantılar düzenlemesi, bir araya gelen uzman ve yetkililerin mevcut durumu değerlendirerek tıbbi bitkilerin korunması için bir “Milli Koruma Stratejisi” oluşturulması gerekliliği vurgulanmıştır (Özhatay ve ark. 1997). Ülkemizin bitki türlerinin doğal ortamlarında korunması amacıyla taraf olduğu sözleşmeler CITES (Convention on International Trade in Endangered Species of Wild Fauna and Flora/Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme), Bern (The Convention on the Conservation of European Wildlife and Natural Habitats/Avrupanın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi) ve Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (The Convention on Biological Diversity)‟dir. Türkiye Bern‟e 20.02.1984, CITES„e 30.09.1994 ve Biyolojik Çeşitlilik sözleşmesine 03.09.1996 yıllarında taraf olmuştur. CITES ek liste II‟de Orchidaceae familyasının tüm üyeleri, Galanthus. Cyclamen ve Sternbergia cinsine ait tüm taksonlar yer almaktadır. Doğal ortamlarından toplanılan bitkiler için izin ve kontrol sisteminin bu listede yer alan taksonlar için iyi çalışması gerekmektedir. Bu açıklanan nedenlerle birlikte düşünüldüğünde doğal ortamlarından toplanılarak ticareti yapılan bitkileri tanımak ve ona göre gerekli önlemleri almak gerekmektedir. Aşağıda yer alan taksonların tanıtıcı özellikleri için Flora of Turkey 10 cilt (Davis, 1965-1988), Flora of Turkey 11. cilt (Güner ve ark. 2000), Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Ekim ve ark. 2000), Türkiye‟de Bitkiler ile Tedavi (Baytop, 1984), Türkçe Bitki Adları Sözlüğü (Baytop 1994), 6 Bitkilerin Bilimsel Adlarındaki Niteleyiciler ve Anlamları (Baytop, 1995), Türkiye‟nin Doğal Tıbbi Bitkileri Hakkında Bir Çalışma (Özhatay ve ark. 1997), Otsu Bitkiler Sistematiği (Yaltırık ve Efe, 1989), Tıbbi Bitkiler II (Ceylan, 1996), Türkiye‟de Orman Yan Ürünleri (Bozkurt ve ark., 1982), Türkiye Ormanlarında Odun Dışı Ürünler (Anonim, 2004), Tohumlu Bitkiler Sistematiği (Seçmen ve ark., 1995), Botanik Kılavuzu (Baytop, 1998) gibi kaynaklardan yararlanılmıştır. 2. ÇALIġMAYA KONU EDĠLEN BĠTKĠLERĠN TANITIMI 2.1. Salvia L. (Adaçayı) Botanik Özellikleri: Çok yıllık, çalı görünüşünde, yaprakları yoğun tüylü, basit ve kuvvetli kokuludur. Yaprakların içeriklerinde uçucu yağ, triterpenler ve flavon türevleri bulunmaktadır. Çiçekli dallar veya yapraklar çay olarak kullanılmaktadır. Kullanım Alanları: Çay olarak tüketilmektedir. Gaz söktürücü, antiseptik (boğaz ve burun hastalıklarında), kuvvet verici ve uyarıcı etkileri bulunmaktadır. YayılıĢı: Türkiye‟nin değişik bölgelerinde farklı türler yayılış göstermektedir. Tehlike Kategorisi: Ülkemizde 86 adaçayı türü bulunmaktadır. Bunlardan 43 tanesi endemiktir. Toplanıp ticaretinin yapılması gündemde olduğundan dikkatli olunmalıdır. 2.2. Sideritis L. (Dağçayı) Botanik Özellikleri: Çok yıllık, çalı görünüşünde ve kuvvetli kokulu otsu bitkilerdir. Yapraklar basit, yoğun tüylü açık yeşil renklidir. Çiçekleri türlere göre beyaz, sarı, eflatun ve mor renklerde olmaktadır. Çiçekli ve yapraklı dallar çay olarak içilmektedir. Ülkemizde 43 türü bulunan Sideritis L. cinsinin 33 tanesi endemiktir. Yaprakların bulunmaktadır. bileşiminde uçucu yağ, tanen ve acı madde Kullanım Alanları: Bitkinin yapraklı ve çiçekli dalları çay olarak özellikle kış mevsiminde içilmektedir. YayılıĢı: Türkiye‟nin hemen her yerinde farklı türleri yayılış göstermektedir. 7 Tehlike Kategorisi: Ülkemizde 43 türü bulunan Sideritis L. cinsinin 33 tanesi endemiktir. Bu nedenle ticaretinin mutlaka kontrol edilmesi gerekmektedir. 2.3. Cistus L. ( Laden, Karağan) 2.3.1. Cistus creticus L. ( Pembe çiçekli laden, Karağan) Botanik Özellikleri: 1 m‟ye kadar boylanabilen, sık dallı, bodur bir çalıdır. Yaprak uzunluğu 2-5 cm, her iki yüzü de tüylü, oval eliptik şekilli ve yaprak sapı vardır. Çiçekler pembe-açık eflatun renkli, 4-5 cm çapında mart-haziran aylarında çiçeklidirler. Kullanım Alanları: Bitkinin yaprakları rezin, uçucu yağ ve tanen taşımaktadır. Yaprakları kurutularak çay olarak içilmektedir. Yurtdışına ihraç edilmektedir. YayılıĢı: Ülkemizde sahil kesimlerinde, makilerde ve seyrek kızılçam ormanlarında, özellikle kurak yerlerde yalnız başlarına veya Cistus salviifolius ile birlikte bulunmaktadır. Türkiye dışında Kırım, Avrupa ve Gürcistan‟da bulunmaktadır. Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde değildir. 2.3.2. Cistus salvifolius L. ( Adaçayı yapraklı laden, Karağan) Botanik Özellikleri: 50-60 cm boyunda bodur bir çalıdır. Genç sürgünler ve yapraklar tüylü, yapraklar kısa saplı, oval şekillidir. Yaprakların boyları 1,5-2 cm, kenarları hafif dalgalıdır. Çiçekler beyaz, 3-4 cm çapında, sürgünler üzerinde teker teker veya 2-3 tanesi bir arada bulunur ve çiçek sapları tüylüdür. Mart-Mayıs aylarında çiçeklidirler. Kullanım Alanları: Bitkinin yaprakları rezin, uçucu yağ ve tanen taşımaktadır. Yaprakları kurutularak çay olarak içilmektedir. Yurtdışına ihraç edilmektedir. YayılıĢı: Ülkemizde sahil kesimlerinde, makilerde ve seyrek kızılçam ormanlarında, özellikle kurak yerlerde yalnız başlarına veya Cistuscreticus ile birlikte bulunmaktadır. Türkiye dışında İran, Kafkasya ve Avrupa‟da bulunmaktadır. Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde değildir. 8 2.4. Phlomis L. (Çalba, ġalba) Botanik Özellikleri: Lamiaceae (Labiatae) familyasına ait olan Phlomis cinsine ait türler tomentoz veya piloz tüylü çok yıllık otsular veya küçük çalılardır. Yapraklar basit, kenarları tam veya krenat, dentat şeklindedir. Çiçekler yaprak koltuklarında az veya çok sayıda çıplak veya taşıyıcı yapraklar tarafından sarılmıştır. Korolla mor, pembe veya sarı renkli, iki dudaklı, tüpü kaliksi geçmeyen uzunluktadır. Kullanım Alanları: Baharat olarak yaprakların kullanımı yaygındır. Yapraklar tanen, acı madde ve uçucu yağ (%1-4) taşımaktadır. Terletici, antiseptik ve midevi etkilere sahiptir. YayılıĢı: Dünya üzerinde Akdeniz‟den Çin‟e kadar olan bölgelerde yayılış göstermektedir. 70 civarında türü vardır. Türkiye‟de ise 34 türü bulunmaktadır, deniz seviyesinden başlayarak 2400 m‟ye kadar yayılış göstermektedir. Tehlike Kategorisi: Phlomislerin Türkiye‟de doğal yayılış yapan 10 türü için tehlike kaydı bulunmaktadır. Bu nedenle ticaretinin mutlaka kontrol edilmesi gerekmektedir. 2.5. Laurus nobilis L. (Defne, Tehnel) Botanik Özellikleri: 15 m‟ye kadar boylanabilen, herdem yeşil çalılar veya ağaçlardır. Yapraklar 3-10 (-11) x 2-4 (-5) cm boyutlarında, yapraklar deri gibi sert, aromatik kokuludur. Çiçekler mart-nisan aylarında açar, meyve 10-12 (-20) mm uzunlukta, elipsoid şekildedir ve olgunlaşınca siyah renk alır. 1200 m‟ye kadar çıkmaktadır. Kullanım Alanları: Baharat olarak yaprakların kullanımı yaygındır. Yapraklar tanen, acı madde ve uçucu yağ (%1-4) taşımaktadır. Terletici, antiseptik ve midevi etkilere sahiptir. YayılıĢı: Türkiye‟de Marmara, Ege, Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde yayılış göstermektedir. Dünya üzerinde Güney Avrupa, Kuzeybatı Afrika, Batı Suriye ve Kırım‟da bulunmaktadır. Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde değildir. 2.6. Pinus pinea L. (Fıstıkçamı) Botanik Özellikleri: Fıstıkçamı Coniferae sınıfının Pinoidae alt familyasının Pinus cinsine dâhil bir tür olup, bugüne kadar bir varyetesine rastlanmamıştır (Selçuk, 1964). Fıstıkçamı 15-20 m ye kadar boylanabilen 9 ibreli bir ağaç türüdür. Gövdesi aşağı kısımlarında dalsız yukarılara doğru çatallanmış, yan dallar yatay, yukarılarda dik ve kuvvetli bir yapıya sahiptirler. Kabuk, yaşlı ağaçlarda derin çatlaklı, dahilen kırmızımtrak haricen yaşlandıkça ağaran tabakalar halinde gri kahverengidir. Tepe, yan dalların kuvvetli bir şekilde oluşması ve aynı seviyeye yükselmeleri ile genişlemiş ve üst kısımda basık şekli ile şemsiyeyi andırdığından şemsiye çamı ismini de almıştır (Fırat, 1943). Tepenin şemsiye biçimini alması, bu ağaç türünün ışık isteğinin çok yüksek, gölge toleransının az olmasından ileri gelir. Dolayısıyla fıstıkçamı tipik bir ışık ağacıdır. (Saatçioğlu, 1971). Kullanım Alanları: Çam fıstığı meyveleri tatlı, pasta ve yemeklerde tat ve çeşni vermek üzere kullanılmaktadır. Çam fıstığı yağı ise, tatlıcılıkta, sebze yemeklerinde, mayonez, margarin yapımında ve kozmetik sektöründe tercih edilmektedir. Yurtiçinde kullanımının yanı sıra yurtdışına da ihraç edilmektedir. YayılıĢı: Akdeniz havzasında (İspanya, Portekiz, Yunanistan, Türkiye ve Arnavutluk) ılıman iklimin hâkim olduğu Lauretum zonunda yayılış göstermektedir. Türkiye‟deki toplam fıstıkçamı alanı 30-35 bin ha olarak gösterilmektedir. Bergama-Kozak (8-10 bin ha), Aydın ve MuğlaMazon mıntıkası (20 bin ha)‟nda geniş bir alanda yayılış göstermektedir (Saatçioğlu, 1971). Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde değildir. 2.7. Ceratonia siliqua L. (Keçiboynuzu, Harnup) Botanik Özellikleri: 6-10 m boyunda geniş tepeli bir ağaçtır. Gövdesinin gri esmer renkli çatlaklı kabuğu vardır. Herdem yeşil tek tüysü yapraklar 5-9 yaprakcıktan oluşmuştur. Bir cinsli iki evciklidir. Erkek çiçekler salkım veya kedicik halinde yaşlı dallar üzerinde yer almaktadırlar. Çiçekler eylül-kasım aylarında açarlar. Keçiboynuzu şeklindeki meyveleri 10-20 x 1,5-2 cm ebatlarında, olgunlaştığında koyu kahverengidir. Meyvenin bileşiminde % 60-70 karbonhidratlar, % 30 sakkaroz, % 18 glukoz, selüloz, azotlu bileşikler, tanen ve sabit yağ bulunmaktadır. Kullanım Alanları: Meyveleri çerez olarak yenir, ayrıca pekmezi yapılır arta kalan posası hayvan yemi olarak değerlendirilir. Tohumları çıkarıldıktan sonra meyvelerden elde edilen un gıda maddeleri yapımında kullanılmaktadır. Yurtdışına ihraç edilmektedir. YayılıĢı: Türkiye ile birlikte Avrupa, Kıbrıs, Suriye ve Afrika‟da bulunmaktadır. 10 Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde değildir. 2.8. Thymus L. (Kekik) Botanik Özellikleri: Çok yıllık, beyaz veya mor çiçekli, kuvvetli kokulu bitkilerdir. Toprak koruyucu olarak kuvvetli kök sistemlerine sahiptirler. Değişik türler baharat ve çay olarak kullanılmaktadır. Bileşiminde: Uçucu yağ (% 0,5-3,5), acı madde ve tanen taşımaktadır. Uçucu yağ içinde timol (% 20-50) ve karvakrol bulunmaktadır. Midevi, yatıştırıcı, antiseptik, kurt düşürücü ve kan dolaşımını uyarıcı etkileri vardır. Kullanım Alanları: Baharat olarak ve çay olarak kullanımı vardır. YayılıĢı: Türkiye‟nin değişik yerlerinde farklı türler yayılış göstermektedir. Dünya üzerinde de geniş yayılışlıdır. Tehlike Kategorisi: Ülkemizde 37 türü bulunmaktadır. Bunlardan 23‟ü endemiktir. 2.9. Origanum L. (Kekik) 2.9.1. Origanum onites L. (İzmir Kekiği) Botanik Özellikleri: 65 cm‟ye kadar boylanan çok yıllık otsu bitkilerdir. Gövdeler ve yapraklar tüylü, yumurtamsı yapıda 3-22 x 2-19 mm, yaprak ucu sivridir. Beyaz renkli çiçekler nisan-ağustos aylarında açmaktadır. 1400 m yüksekliğe kadar çıkmaktadır. Yapraklarında uçucu yağ, acı madde ve tanen taşımaktadır. Midevi, yatıştırıcı, antiseptik, kurt düşürücü ve kan dolaşımını uyarıcı etkileri vardır. Kullanım Alanları: Baharat ve çay olarak kullanılmaktadır. YayılıĢı: Ülkemizin kuzey, batı ve güney kesimlerinde yetişmektedir. Dünya üzerinde Sicilya, Yunanistan ve Ege Adalarında yayılış göstermektedir. Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde değildir. 11 2.9.2. Origanum minutiflorum O.Schwarz&P.H.Davis (Tota kekiği) Botanik Özellikleri: Yarı çalımsı 35 cm kadar boylanan yoğun tüylü bitkilerdir. Her gövdede10 çift dal çıkabilen, yapraklar saplı veya yarı saplı, 3-16mm x 1-12 mm boyutlarında, çiçekler 2,5-4 mm beyaz renklidirler. Temmuz-Ağustos döneminde çiçeklenir. Kullanım Alanları: Baharat ve çay olarak kullanılmaktadır. YayılıĢı: Ülkemizde sadece Antalya çevresinde yayılış yapmaktadır. Tehlike Kategorisi: Endemiktir. Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı‟nda LR (nt) olarak simgelenen az tehdit altında fakat gelecekte tehdit altına girebilir durumdadır. 2.10. Myrtus communis L. (Mersin, Murt) Botanik Özellikleri: Herdem yeşil, 1-5 m boylanabilen çalılardır. Yapraklar yumurtamsı sivri uçlu, 2-5 cm boyunda tüysüz ve aromatiktir. Çiçekler haziran-eylül aylarında açar ve 3 cm çapındadır. Meyve elipsoid, 7-10 mm uzunluğunda, olgunlaştığında mavimsi-siyah renklidir. Yetişme ortamı olarak olarak 550 m‟ye kadar olan yüksekliklerdeki kayalık yamaçları, çam ormanları, makilik alanları tercih etmektedir. Yapraklarında tanen (% 14-19), uçucu yağ maddeler taşımaktadır. (% 0,3-0,5) ve acı Kullanım Alanları: Yaprak ve meyveler kabız, mikrop öldürücü iştah açıcı ve kan dindirici etkilere sahiptir. Yapraklı dallar taşıdığı tanen nedeniyle mazı ile birlikte derilerin tabaklanmasında kullanılmaktadır. YayılıĢı: Ülkemizin kuzey, batı ve güney kesimlerinde yetişmektedir. Dünya üzerinde Güney Avrupa, Kuzey Avrupa, Batı Suriye, Kıbrıs, Doğu Pakistan ve Orta Asya‟da yetişir. Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde değildir. 2.11. Arbutus andrachne L. (Sandal) Botanik Özellikleri: Ericaceae (Fundagiller) familyasının, Arbutoideae altfamilyasında yer almaktadır. Sandal bu familyada yer alan ağaççcık durumunda, herdem yeşil bir doğal türümüzdür. Sandalın gövde kabuğu parlak kızıl kahverengindedir. Bileşik salkım durumunda olan çiçekleri beyaz renkte olup, ilkbahar döneminde çiçeklenme 12 gerçekleşmektedir (Davis, 1965-1988; Gökmen, 1973). Sandalın meyvesi portakal renginden kızıla doğru değişmekte olup, kocayemişin meyvesine kıyasla daha küçük boyutta ve daha az tatlıdır (Gökmen, 1973). Kullanım Alanları: Kan dolaşım sistemi üzerine etkisi olan ve bunun yanında kanamayı durdurucu ve üriner antiseptik özellikleri olan bir bitkidir (Clarke, 2000; Sakar ve ark., 1991; Waystaff, 1994). Kabukları monotropein, stilbericoside, unedoside ve catechin içerirken; yaprakları arbutin, monotropein, stilbericoside, unedoside, catechin ve epicatechin içermektedirler (Sakar ve ark., 1991). Meyveleri ise triterpenoids ve steroids (Grishkovets ve ark., 1980) ve tanen içermektedir (Karım ve Quraan, 1998). YayılıĢı: Kuzey Amerika‟nın batısında Akdeniz iklimine yakın bölgede kuraklığa adapte olmuştur. Arbutus cinsi, Kuzey Amerikanın batı kıyıları, Meksika, Avrupanın batısı, Akdeniz kıyıları, Afrikanın kuzey kesimi ve Orta Doğu‟nun bazı kesimlerinde yayılış göstermektedir (Hileman ve ark., 2001). Tehlike Kategorisi: Şu anda herhangi bir tehlike kategorisinde değildir. 2. MATERYAL VE YÖNTEM Bu çalışmada Antalya Orman Bölge Müdürlüğü‟ne bağlı işletme müdürlüklerinden gelen “Tali Orman Ürünlerine Ait Aylık Üretim Satış ve Stok Durumu” cetvellerinin (Anonim, 2004) 21 yıllık kayıtları incelenmiştir (Anonim, 1990-2010). Bölgede üretimi yapılan odun dışı orman ürünlerinden; adaçayı, laden, çalba, defne, fıstıkçamı kozalağı, keçiboynuzu, kekik, mersin yaprak, mersin meyve ve sandala ait yıl, ay ve işletmelere göre üretim durumları ile bu ürünlerden orman işletmelerinin elde ettiği gelir miktarları (TL/YTL) belirlenmiştir. Ancak ülkemizde yaşanan yüksek enflasyondan dolayı TL/YTL cinsinden elde edilen gelirin gerçeği daha doğru yansıtmayacağı düşünülerek, gelirin döviz cinsinden (USD $) değerlendirilmesi yöntemi kullanılmıştır. Bu amaca yönelik 1990-2010 yılları arasında T.C. Merkez Bankası‟nın her aya ait ortalama USD $ kuru bilgileri veri tabanına girilmiş ve gelir hesaplamaları bu değerler üzerinden yapılmıştır (TCMB, 1990-2010). Belirlenen odun dışı orman ürünlerine ait toplam 1423 kaydın veritabanına girilmesi sonucu ürünlerin; yıllara, aylara ve işletmelere göre dağılımları ile hangi odun dışı orman ürününden ne kadar üretim yapıldığı ve bunların döviz cinsinden (USD $) değeri gibi bilgiler MS Excel ortamında sorgulanabilir yapı haline getirilmiştir. 13 3. BULGULAR 3.1. Odun DıĢı Orman Ürünlerinin ĠĢletme Müdürlüklerine Göre Dağılımı Antalya Orman Bölge Müdürlüğü‟ne bağlı orman işletme müdürlüklerinde, 1990-2010 yılları arasında belirlenen bazı odun dışı orman ürünlerinde toplam 33 615,2 ton üretimin gerçekleştiği (Çizelge 1), bu üretim sonucunda orman işletmelerinin toplam 1 108 861 $ gelir elde ettiği belirlenmiştir (Çizelge 2). En fazla üretimin Manavgat (6 533,9 ton), Serik (5 905,6 ton) ve Taşağıl (5 277,6 ton), en fazla gelirin ise Serik (256 119 $), Manavgat (219 293 $) ve Kaş (180 571 $) orman işletmelerinde gerçekleştiği tespit edilmiştir. En fazla üretimi Manavgat Orman İşletmesi yaparken en yüksek geliri Serik Orman İşletmesi‟nin yapma nedenini Serik Orman İşletmesi‟nde fazla miktarda üretimi yapılan ve görece daha değerli olan fıstıkçamı kozalağına bağlamak mümkündür. Bazı işletmelerin (Elmalı ve Korkuteli) bu ürünler dikkate alındığında üretim ve gelir açısından göreli olarak oldukça düşük düzeyde kaldıkları görülmektedir. 584,0 460,2 951,6 591,2 Antalya KaĢ Finike Akseki Kumluca GazipaĢa GündoğmuĢ Alanya Korkuteli Elmalı 254,2 349,3 1073,6 96,7 1,5 57,6 137,4 5,3 7,4 69,4 0,5 2998,4 81,4 24,8 6533,9 82,8 1 927,2 237 334,5 66,0 1542,8 17,0 9,0 591,2 263,8 1085,9 967,8 4,0 395,7 15 26,5 5,0 1882,9 1391,7 557,3 231,0 22,0 6,0 1 1301,7 674,1 6,0 39,6 637,6 484,0 133,4 908,8 903,7 335,9 78,3 42,3 353,3 243,1 157,7 42,4 174,8 216,6 9,9 21,0 217,8 4,4 67,1 19,8 1,1 714,2 1448,8 195,5 359,6 Toplam (Ton) 2 41,8 1549,7 Sandal 66,6 511,8 Mersin Yaprağı 107,1 2785,0 564,4 1810,7 Mersin Meyve 323,8 524,8 Kekik Çalba 171,6 Serik TaĢağıl Keçiboynuzu Cistus Manavgat ĠĢletme Defne Adaçayı Fıstıkçamı Kozalağı Çizelge 1. İşletmelere Göre ODOÜ‟nin Üretim Miktarları Table 1. The yield amounts of non wood forest products according to enterprises 27,0 5905,6 5277,6 451,5 10,1 4069,6 31,2 5,0 14,0 3762,0 1924,5 Toplam 2394,4 3626,9 1981,4 7412,6 2021,8 1013,8 11665,0 1066,6 2381,6 248,7 5,5 51,1 33615,2 En fazla üretim yapan Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü‟nde üretimin % 45.9‟unu kekik, % 42.6‟sını ise defne, Serik Orman İşletme 14 Müdürlüğü‟nde ise üretimin % 26.2‟sini fıstıkçamı kozalağı, % 24.5‟ini ise mersin yaprağının oluşturduğu tespit edilmiştir. Gelir açısından bakıldığında Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü‟nde gelirin % 50.3‟ü defne, % 41.1‟i kekik, Serik Orman İşletme Müdürlüğü‟nde ise % 61.3‟ü fıstıkçamı kozalağı, % 13.4‟ü ise mersin yaprağından olduğu saptanmıştır. 63,4 8,5 Antalya TaĢağıl 18,3 7,1 0,3 9,3 26,4 0,4 14,4 Akseki 1,2 0,1 10,3 6,3 1,6 34,4 0,4 1,1 0,3 6,1 60,8 0,1 1,6 0,7 180,6 2,5 31,1 0,6 12,7 0,4 121,6 0,1 56,9 2,6 5,0 2,9 101,5 96,3 57,2 40,8 0,1 53,5 27,7 0,5 0,1 51,7 13,9 8,1 0,6 0,1 34,3 0,7 3,8 6,3 0,1 0,6 17,8 0,9 2,5 6,4 0,2 13,1 0,2 0,6 6,6 7,3 0,1 70,6 256,1 219,3 5,3 0,1 Toplam Kekik 16,8 90,2 3,7 5,8 Toplam (x1000 $) Keçiboynuzu 20,7 1,4 5,2 7,6 Korkuteli Elmalı 1,3 24,4 GazipaĢa 1,6 46,4 14,4 1,3 GündoğmuĢ 3,6 26,9 Finike Alanya 157,0 110,4 6,2 11,0 Kumluca Fıstıkçamı Kozalağı 4,5 Defne 2,8 5,2 Çalba 12,4 3,9 Sandal KaĢ 10,2 Mersin Yaprağı Manavgat Mersin Meyve Serik Cistus ĠĢletme Adaçayı Çizelge 2. İşletmelere Göre ODOÜ‟den Elde Edilen Gelir Durumu Table 2. Income status that obtained from NWFP according to enterprises 62,6 232,2 188,2 13,8 361,0 0,2 22,3 55,1 1,5 1108,9 İşletmeler arasında odun dışı orman ürünleri üretimi ve gelir durumları farklılık gösterirken, gelirin oransal bakımdan üretimin altında kaldığı, ancak bu durumun Kaş işletmesinde farklı bir yapı gösterdiği anlaşılmaktadır (Şekil 1). 15 300 Üretim (Ton) 6000 250 Gelir (x1000$) 5000 200 4000 150 3000 100 2000 50 1000 0 Gelir Miktarı (x1000$) Üretim Miktarı (Ton) 7000 0 ġekil 1. İşletmelere Göre ODOÜ‟nin Üretim ve Gelir Durumu Figure 1. Yield and income status of NWFP according to enterprises 3.2. Odun DıĢı Orman Ürünlerinin Yıllara Göre Dağılımı Antalya bölgesinde bazı odun dışı orman ürünlerinin üretim miktarları ile elde edilen gelirin yıllara göre değerlendirilmesinde en yüksek üretimin bugüne kadarki üretimlerin %10.5‟inin gerçekleştiği 2004 (3528.5 ton) ile % 8.6‟sının gerçekleştiği 2005 (2886.6 ton) yılı olduğu, en fazla gelirin ise bugüne kadarki toplam gelirin %11.4‟ünün gerçekleştiği 2008 (126000 $) ile %10.6‟sının gerçekleştiği 2004 (117500 $) yılı olduğu belirlenmiştir (Çizelge 3 ve Çizelge 4). 1990 41,5 1991 1992 185,7 39,1 1993 67,4 3,1 1994 1995 94,0 78,7 6,5 138,0 1996 1997 22,8 122,9 12,5 32,2 Toplam (Ton) Sandal 393,0 8,2 281,0 3,6 5,4 134,6 238,2 106,7 98,6 555,0 831,8 985,6 1213,1 1,2 421,1 107,3 970,6 1570,7 625,5 147,0 102,0 60,9 7,8 809,9 1433,1 632,6 2268,9 1867,1 0,5 291,8 16,4 100,8 41,1 368,7 1263,6 16 1,0 Mersin Yaprağı Mersin Meyve Kekik Keçiboynuzu Fıstıkçamı Kozalağı Defne Çalba Cistus Yıl Adaçayı Çizelge 3. Yıllara Göre ODOÜ‟nin Üretim Miktarları Table 3. Yield amounts of NWFP according to years 1,0 724,8 420,9 1853,3 1998 426,6 27,0 134,4 145,6 238,0 971,6 1999 379,4 31,3 286,8 123,4 436,6 1257,5 2000 2001 195,3 88,9 349,2 129,8 72,5 48,3 710,4 289,7 120,7 2,4 528,2 290,6 2002 2003 53,8 44,2 346,9 24,3 46,2 78,8 330,4 482,1 3,4 22,0 299,3 170,6 2004 2005 141,5 49,6 328,5 556,6 276,6 446,2 526,3 326,8 304,9 323,6 18,5 67,5 2006 119,7 573,3 282,7 455,5 126,4 2,1 2823,5 2007 2008 40,8 49,1 435,5 445,5 63,0 246,9 238,6 203,6 44,2 88,8 15,0 22,0 674,5 307,2 200,2 15,0 168,5 17,0 1726,9 1548,5 2009 2010 40,6 112,9 56,2 130,4 269,6 140,3 774,8 401,7 78,7 58,9 1,5 8,5 389,0 196,0 92,0 14,0 166,1 3,0 1716,4 1217,8 Toplam 2 111,5 1996,2 961,2 16,0 11,0 147,2 1087,6 988,5 589,6 316,3 616,6 211,5 726,0 588,5 3528,5 2886,6 892,6 220,6 150,5 2394,4 3626,9 1981,4 7412,6 2021,8 1013,8 11665,0 1066,6 2381,6 51,1 33615,2 188,2 17 0,2 0,3 0,2 0,1 13,8 361,0 0,4 11,3 6,9 3,8 22,3 55,1 0,1 0,6 0,5 0,3 Toplam (x 1000 $) 62,6 232,2 0,4 0,7 2,1 0,6 1,8 0,3 2,6 11,7 18,6 3,4 6,2 2,7 2,4 4,9 Sandal 70,6 0,3 Mersin Yaprağı Toplam 101,5 0,1 9,4 13,9 28,6 32,7 27,2 28,6 18,6 10,5 12,3 5,5 9,4 31,5 5,3 6,2 12,2 34,9 12,1 25,9 27,6 9,0 5,8 3,2 Mersin Meyve 0,2 19,5 24,2 10,6 16,8 79,3 12,0 7,2 0,1 2,2 1,0 1,6 1,4 0,9 2,4 3,1 2,1 1,7 1,8 Kekik 3,9 0,3 1,8 4,3 6,5 15,6 9,4 2,4 6,9 6,1 5,2 8,8 3,2 7,1 27,9 4,1 4,3 17,7 17,7 7,5 17,0 13,9 10,3 25,1 8,7 22,0 7,3 7,0 6,2 13,7 3,0 Keçiboynuzu 0,2 3,8 0,4 0,8 0,6 0,5 9,7 0,5 4,2 0,3 5,7 11,4 14,4 6,9 8,2 0,9 2,0 0,1 Defne 1,6 10,7 1,6 4,6 4,0 3,4 0,5 2,1 10,4 7,9 6,0 3,0 2,9 3,1 9,6 4,7 9,3 3,9 8,8 1,1 2,3 Çalba 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Cistus Yıl Adaçayı Fıstıkçamı Kozalağı Çizelge 4. Yıllara Göre ODOÜ‟nden Elde Edilen Gelir Durumu Table 4. Income status that obtained from NWFP according to enterprises 37,6 48,9 42,4 39,6 48,0 39,1 13,7 27,5 21,9 26,5 81,4 15,0 19,8 41,1 117,5 103,2 93,8 78,5 126,0 54,0 33,5 1,5 1108,9 Üretim ve gelir miktarına 1990 yılından itibaren bakıldığında genelde dalgalı bir yapı gözlense de 2004 yılı üretimin en yüksek olduğu yıl şeklinde ortaya çıkarken 2004 yılından sonra üretimde belirgin bir düşüşün olduğu gözlerden kaçmamaktadır (Şekil 2). Üretimden elde edilen gelirde de benzer bir yapı görülmesine karşın 2008 yılında elde edilen yüksek gelir dikkat çekmektedir. Üretimde en yüksek paya sahip ve üretilen ürünlerin % 34.7‟sini oluşturan kekiğin (11 665 ton), en fazla 1994 (1 433.1 ton, %12.3) yılında üretildiği, ardından gelen defne üretiminin toplam üretimin % 20.1‟ini oluşturduğu, en fazla üretimin ise 2009 yılında %10.4 olarak gerçekleştiği tespit edilmiştir. Gelir olarak bakıldığında toplam gelir içerisinde kekiğin % 32.6, defnenin % 21 ve fıstıkçamı kozalağının da %17‟lik bir paya sahip olduğu anlaşılmaktadır. 4000 3000 120 Gelir (x1000$) 100 2500 80 2000 60 1500 40 1000 Gelir Miktarı (x1000$) Üretim Miktarı (Ton) 3500 140 Üretim (Ton) 20 500 0 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 0 ġekil 2. Yıllara Göre Odun Dışı Orman Ürünlerinin Üretim ve Gelir Durumu Figure 2. Yield and income status of NWFP according to years Yıllar itibariyle işletmelerin üretim ve gelir performansları dikkate alındığında en yüksek üretimi yapan Manavgat (6533,9 ton) işletmesinin 928.4 tonluk üretimi 1997 yılında gerçekleştirdiği, ikinci sırada yer alan Serik (5905,6 ton) işletmesinin 1461.5 tonluk üretimi 2004 yılında, üçüncü olan Antalya (4069.6 ton) işletmesinin de 1054.2 tonluk üretimi 2006 yılında gerçekleştirdiği saptanmıştır (Çizelge 5). En fazla gelirin ise Serik (256119 18 $) orman işletmesinde 2008 (80700 $) yılında gerçekleştiği belirlenmiştir (Çizelge 6) Toplam (Ton) TaĢağıl Serik Manavgat Kumluca Korkuteli KaĢ GündoğmuĢ GazipaĢa Finike Elmalı Akseki Alanya Antalya Çizelge 5. Yıllara ve İşletmelere Göre ODOÜ‟nin Üretim Miktarları Table 5. Yield amounts of NWFP according to years and enterprises Yıl 1990 3,6 69,5 35,6 58,3 2,4 26,0 12,5 477,3 39,6 1991 55,8 35,2 48,3 36,4 7,3 207,5 53,3 225,2 316,6 985,6 1992 29,5 231,5 2,3 82,2 41,2 3,1 124,4 37,8 94,7 383,7 182,6 1213,1 1993 253,4 355,0 223,8 10,1 15,9 460,1 187,5 1570,7 1994 99,3 400,8 2,1 107,5 14,6 42,8 352,9 25,3 979,5 244,1 2268,9 1995 102,6 197,3 338,3 138,6 42,8 743,8 63,1 98,7 141,9 1867,1 121,8 90,4 21,5 9,4 19,7 158,1 420,9 153,5 96,5 35,6 928,4 206,3 1853,3 64,9 1996 1997 1998 71,9 133,4 145,0 369,2 74,4 1999 2000 90,5 2001 63,4 2002 213,7 2003 2004 82,1 63,9 62,2 182,8 13,5 219,9 164,0 62,3 44 74,4 30,4 239,1 14,8 51,3 90,3 57,5 224,5 59,0 53,7 95,6 101,6 92,3 127,8 106,4 5,4 212,5 71,3 32,0 77,8 167,6 12,2 51,0 23 21,8 47,5 50,3 187,4 2005 104,4 62,8 304,4 19,1 83,5 7,2 109,6 2006 173,1 3,3 1054,2 8,1 26,0 29,8 132,0 2007 67,9 11,6 149,1 33,6 54,0 16,5 203,4 2008 91,6 77,4 94,7 1 113,0 24,0 144,2 7,0 2009 126,6 33,3 78,6 58,8 5,1 101,5 30,8 1,7 2010 72,0 43,9 156,8 163,0 50,5 23,1 Toplam 1882,9 637,6 4069,6 1,1 5,5 122,7 31,4 56,1 16,5 724,8 212,4 971,6 580,5 369,2 1257,5 582,5 322,3 168,6 259,3 63,0 1996,2 31,5 961,2 280,9 1087,6 925,6 3528,5 315,6 6,5 8,6 333,3 988,5 201,6 1461,5 208,9 27,6 955,8 1003,4 2886,6 130,1 285,6 263,3 709,5 2823,5 24,4 92,5 122,7 95 1726,9 30,6 65,8 272,7 617,7 1548,5 76,6 566,5 88,9 548,0 1716,4 62,3 180,2 101,0 211,0 1217,8 1924,5 1301,7 674,1 3762,0 248,7 1391,7 6533,9 5905,6 5277,6 33615,2 19 (x 1000 $) 0,8 37,6 14,4 7,0 48,9 1992 0,3 5,2 3,5 1,4 0,4 5,3 0,3 3,2 17,8 5,0 42,4 1993 3,1 4,5 8,9 0,6 0,8 14,3 3,6 39,6 1994 0,9 3,5 1995 0,8 2,8 0,1 3,9 0,1 1996 1997 0,5 1998 2,9 4,9 5,1 0,5 0,7 14,5 1,1 18,3 3,3 48,0 10,7 4,9 0,7 13,0 1,9 2,2 2,1 39,1 3,6 2,8 0,2 0,3 0,7 6,1 13,7 3,7 2,6 0,5 4,5 3,9 27,5 4,9 21,9 12,0 6,1 26,5 47,7 5,6 6,4 0,8 1999 2000 2,7 2001 0,5 2002 4,8 2003 1,9 2,4 1,6 6,1 0,6 7,2 4,5 1,3 4,8 7,8 0,9 6,6 0,2 0,9 0,8 0,5 6,1 1,2 1,7 0,8 1,6 1,3 5,6 1,1 6,4 0,1 5,6 2,8 1,4 2,0 10,4 12,3 2004 0,1 1,0 8,8 1,1 1,3 0,8 14,1 2005 1,6 0,9 14,4 1,7 1,4 0,5 9,8 2006 2,4 4,2 36,1 0,8 0,3 0,5 15,2 2007 1,1 0,2 8,0 0,5 13,1 0,3 19,6 2008 2,0 1,3 4,7 0,2 1,7 0,4 14,0 2009 1,7 0,5 6,0 0,8 2,2 1,6 1,6 2010 1,4 0,9 8,4 2,2 3,7 0,7 2,7 0,3 Toplam 34,3 17,8 121,6 53,5 51,7 13,1 180,6 7,3 0,1 0,2 Toplam 27,3 3,6 TaĢağıl Manavgat 1,1 15,6 Serik Kumluca 2,0 0,8 Korkuteli 0,3 0,9 KaĢ 1,1 3,1 GazipaĢa 3,3 2,2 Finike 1,7 1,2 Elmalı 0,1 1991 Antalya 1990 Alanya Yıl Akseki GündoğmuĢ Çizelge 6. Yıllara ve İşletmelere Göre ODOÜ‟nden Elde Edilen Gelir Durumu Table 6. Obtained Incomes from NWFP according to years and enterprises 1,7 0,5 3,1 2,6 81,4 0,2 15,0 1,7 19,8 41,1 0,4 8,4 9,9 41,0 30,5 117,5 1 0,4 45,7 16,8 103,2 0,6 6,6 4,7 9,5 12,9 93,8 1,8 3,7 15,5 14,7 78,5 8,4 3,1 80,7 9,5 126,0 3,1 20,8 8,5 7,2 54,0 2,2 4,0 4,2 2,8 33,5 57,2 219,3 256,1 96,3 1108,9 0,1 3.3. Odun DıĢı Orman Ürünlerinin Aylara Göre Dağılımı Odundışı orman ürünleri üretiminin aylar açısından değerlendirilmesi sonucunda en yüksek üretimin 7311.3 ton ile ekim, en az üretimin ise 853.2 ton ile ocak ayında gerçekleştiği belirlenmiştir. Üretimin en fazla yapıldığı ekim ayında 2482.8 ton kekik, 2427.7 ton defne ve 1048.1 ton mersin yaprağı üretimi yapıldığı anlaşılmaktadır. Ürünlerden elde edilen gelir açısından bakıldığında ise en yüksek gelirin 214600 $ ile ekim, en düşük gelirin ise 13500 $ ile şubat ayında gerçekleştiği belirlenmiştir (Çizelge 7 ve Çizelge 8). Üretimin ekim ve eylül aylarında en yüksek seviyeye ulaşma nedeni makalede incelenen odundışı orman ürünlerinin üretiminin ağırlıklı olarak bu aylarda gerçekleştiğine bağlamak mümkündür. 20 Mersin Yaprağı Toplam (Ton) Mersin Meyve 4 27,4 41,7 36,6 144,0 86,7 481,5 71,7 8,0 27,0 10,3 853,2 315,4 Mart Nisan 3,6 95,2 217,0 603,7 63,1 34,1 25,5 96,8 143,7 144,3 13,7 612,6 39,0 46,5 52,3 18,8 557,8 1651,9 Mayıs 107,4 654,5 55,8 119,2 22,4 142,3 12,1 65,2 1178,9 Haziran Temmuz 87,8 227,1 550,7 483,1 23,0 226,6 56,7 146,5 51,3 3,3 100,3 901,5 28,7 34,3 73,5 932,8 2061,6 Ağustos Eylül 361,2 467,6 101,9 382,6 625,5 378,1 349,1 1386,7 8,7 7,3 5,1 569,3 1395,4 2425,0 158,5 275,5 59,0 562,2 Ekim 389,7 493,7 222,2 2427,7 88,0 89,3 2482,8 Kasım Aralık 87,6 373,5 57,2 42,5 172,0 1546,1 141,0 1192,8 355,1 967,0 305,0 45,1 1315,7 1722,5 Cistus Sandal Fıstıkçamı Kozalağı 192,3 1,5 Kekik Defne Ocak ġubat Ay Adaçayı Çalba Keçiboynuzu Çizelge 7. Aylara Göre ODOÜ‟nin Üretim Miktarları Table 7. Yield amounts of NWFP according to months 5,0 8,0 3098,5 6433,4 47,9 1048,1 22,0 7311,3 421,3 2,1 266,0 12,1 191,9 4,0 4538,0 4682,3 Toplam 2394,4 3626,9 1981,4 7412,6 2021,8 1013,8 11665,0 1066,6 2381,6 51,1 33615,2 70,6 62,6 232,2 188,2 21 13,8 361,0 22,3 5,2 6,4 0,9 6,8 Toplam (x 1000 $) 101,5 0,3 0,5 0,6 0,8 0,4 0,5 0,1 9,0 1,3 3,0 0,4 24,5 1,3 0,4 14,4 2,2 4,0 27,5 52,0 88,1 77,1 32,6 37,0 Sandal 3,4 8,0 39,6 41,3 1,4 20,6 1,1 0,1 1,0 11,3 18,1 42,4 0,5 1,1 0,6 1,3 0,7 2,1 1,6 10,5 25,1 7,2 4,4 0,2 0,3 0,5 0,3 0,2 32,1 13,5 46,9 74,6 23,1 43,6 73,4 119,6 197,7 214,6 140,3 129,4 55,1 1,5 1108,9 Mersin Yaprağı 1,6 0,8 2,8 2,8 1,7 3,9 14,9 41,7 68,5 61,9 31,6 Mersin Meyve 0,5 0,9 1,1 2,3 1,2 1,1 9,4 23,3 8,2 5,5 6,5 2,7 Kekik Fıstıkçamı Kozalağı 0,1 1,8 2,8 2,0 16,5 20,6 25,1 17,1 2,7 9,3 0,7 3,1 10,6 10,9 13,1 13,0 1,6 7,4 7,5 1,5 1,3 3,5 Keçiboynuzu Defne Toplam Çalba Ocak ġubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Adaçayı Ay Cistus Çizelge 8. Aylara Göre Odun Dışı Orman Ürünlerinden Elde Edilen Gelir Durumu Table 8. Yield amounts of NWFP according to months Aylık üretim ve gelir durumu birlikte değerlendirildiğinde ocak ayından ekim ayına kadar düzenli bir artış, sonraki aylarda da düşüş yaşandığı görülmektedir (Şekil 3).Ayrıca ürünün görece az üretildiği aylarda gelirin arttığı, üretimin arttığı aylarda ise gelirin azaldığı anlaşılmaktadır. 7000 250 Üretim (Ton) 200 6000 5000 150 4000 100 3000 2000 50 1000 0 Gelir Miktarı (x1000$) Üretim Miktarı (Ton) 8000 0 ġekil 3. Aylara Göre Odun Dışı Orman Ürünlerinin Üretim ve Gelir Durumu Figure 3. Yield and income of NWFP according to months İşletme müdürlüklerinin aylar itibariyle üretim performanslarına bakıldığındaen yüksek üretimi yapan Manavgat (6533.9 ton) işletmesinin en yüksek üretimi ekim (1844.3 ton), en düşük üretimi ise ocak (2 ton) ayında yaptığı anlaşılmaktadır (Çizelge 9). İşletmelerin gelir performanslarına bakıldığında en yüksek geliri elde eden Serik (256100 $) işletmesinin en yüksek geliri nisan (45500 $), en düşük geliri ise üretimi ise temmuz (3900 $) ayında elde ettiği anlaşılmaktadır (Çizelge 10). Ancak işletmelerin aylar itibariyle kazançlarına bakıldığında Manavgat (56100 $) işletmesinin ekim ayında en yüksek geliri elde ettiği anlaşılmaktadır. 22 Toplam (Ton) TaĢağıl Serik Manavgat Kumluca Korkuteli KaĢ GündoğmuĢ GazipaĢa Finike Elmalı Antalya Alanya Ay Akseki Çizelge 9. Aylara ve İşletmelere Göre ODOÜ‟nin Üretim Miktarları Table 9. Yield amounts of NWFP according to months and enterprises Ocak 22,4 5,0 8,0 1,6 9,5 2,0 378,6 426,0 853,2 ġubat 36,0 11,3 3,7 1 10,6 44,4 74,5 125,0 315,4 Mart 45,6 29,7 21,1 5,0 0,4 41,9 273,8 115,4 557,8 25,0 133,4 52,5 Nisan Mayıs 34,7 Haziran Temmuz 2,6 81,9 17,3 56,5 32,0 9,5 79,0 16,5 10,9 1,3 26,5 20,7 39,1 1,0 4,1 83,7 327,6 1,1 212,0 98,3 39,8 265,5 45,0 265,7 284,0 76 1651,9 338,2 232,8 389,2 1178,9 17,3 3,2 209,0 188,8 415,0 932,8 113,8 254,3 119,7 541,7 2061,6 Ağustos 167,1 17,0 494,0 Eylül 443,0 73,3 867,2 1,2 647,3 295,2 198,4 882,8 84,2 530,4 625,5 737,2 1047,8 6433,4 Ekim 603,8 119,3 1347,7 2,1 120,9 Kasım 342,0 80,6 389,8 Aralık 173,3 25,0 501,9 1,2 272,5 Toplam 1882,9 637,6 4069,6 5,5 1924,5 1301,7 674,1 3762,0 248,7 1391,7 6533,9 5905,6 5277,6 33615,2 293,0 107,9 38,6 715,1 46,9 186,6 281,4 421,2 329,6 3098,5 29 121,8 876,1 72,6 246,6 1844,3 1158,2 507,9 7311,3 355,5 231,6 88,8 602,9 52,4 1032,8 975,0 386,6 4538,0 68,4 136,3 376,1 238,1 1594,4 1061,8 233,4 4682,3 Çizelge 10. Aylara ve İşletmelere Göre ODOÜ‟nden Elde Edilen Gelir Durumu Kumluca Korkuteli KaĢ GündoğmuĢ Finike Elmalı Antalya GazipaĢa 23 0,7 17,3 37,5 47,8 39,8 17,0 18,6 180,6 0,6 1,3 0,1 1,2 2,1 2,4 1,7 7,3 0,1 8,5 13,4 17,2 7,0 2,2 6,8 57,2 Toplam (x 1000 $) 3,1 7,2 6,7 11,0 3,9 34,3 5,5 0,2 1,3 2,1 1,8 0,4 17,8 0,1 0,5 0,3 0,9 TaĢağıl 0,6 0,3 0,2 4,9 1,3 0,2 0,3 0,7 0,2 1,2 1,8 1,5 0,1 1,6 0,7 1,7 0,4 0,4 0,6 5,2 8,2 0,1 8,8 5,4 0,6 16,1 14,9 2,3 0,8 20,5 14,5 9,7 4,8 42,2 0,1 4,2 15,7 1,5 16,4 6,0 4,7 1,8 13,7 4,3 3,2 3,0 121,6 0,2 53,5 51,7 13,1 Serik 0,3 0,6 0,5 Manavgat Ocak ġubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam Alanya Ay Akseki Table 10. Obtained incomes from NWFP according to months and enterprises 1,8 1,2 6,0 7,0 5,7 9,6 11,8 39,2 56,1 48,4 32,4 219,3 7,1 6,5 4 45,5 5,5 24,4 3,9 12,3 17,4 29,8 24,8 39,1 256,1 23,5 2,0 1,7 13,0 5,8 6,1 5,6 5,1 15,8 7,6 6,1 4,1 96,3 32,1 13,5 46,9 74,6 23,1 43,6 73,4 119,6 197,7 214,6 140,3 129,4 1108,9 4. TARTIġMA SONUÇ ve ÖNERĠLER Günümüzde odun dışı orman ürünlerine olan ihtiyaç giderek artış göstermekte ve kullanım alanları genişlemektedir. Dolayısıyla bu ürünlerin ekonomik değeri de aynı oranda artmaktadır. Bu ürünlerin hemen tamamı orman rejimine giren alanlardan toplanmakta olduğu göz önüne alındığında, OGM tarafından alınmakta olan Tarife Bedellerinin oldukça düşük olduğu görülmektedir. Bu durum, hem OGM‟nün bu ürünlerden elde edebileceği kazancın az olmasına ve ürünlerin çok az tarife bedeli ücretlerle toplattırılmasından dolayı da bu ürünlerin doğadaki varlıklarının giderek azalmasına da neden olmaktadır. Ancak, tarife bedellerinin gereğinden fazla artırılmasının kaçak faydalanmayı teşvik edeceği dikkate alınarak, bu konudaki bütün paydaşların görüşleri de alınarak uygun oranlarda artışlar yapılmalıdır (Güler ve ark. 2011). Makalede konu edilen Antalya Orman Bölge Müdürlüğü‟nün orman işletmeleri bazında orman köylülerine toplatma izni verdiği bazı odun dışı orman ürünlerinin üretim miktarları ve bu ürünlerden elde ettiği gelirler, işletme, yıl ve ay değişkenleri dikkate alınarak hesaplanmıştır. Antalya Orman BölgeMüdürlüğü olarak 21 yıllık süre içerisinde bazı odun dışı orman ürünlerinden (adaçayı, laden, çalba, defne, fıstıkçamı kozalağı, keçiboynuzu, kekik, mersin yaprak, mersin meyve ve sandal) toplam 33615,2 ton üretime karşılık 1 108 861 $ gelir elde ettiği anlaşılmaktadır. Bu sonuçlara göre Antalya Orman Bölge Müdürlüğü‟nün odundışı orman ürünlerinden yıllık ortalama gelirinin 52803 $, işletme başına yıllık ortalama gelirinin 4 062 $ ve işletme başına aylık ortalama gelirinin ise 338 $ düzeyinde olduğu belirlenmiştir. Ancak bazı işletmelerin aylık ortalama gelirinin 1 016 $ (Serik) olurken, bazı işletmelerin gelirlerinin de (Elmalı 1 $, Korkuteli 29 $) çok düşük düzeylerde kaldığı görülmektedir. Makalede yıllara göre odundışı orman ürünlerinin üretim miktarlarında bazı ürünlerin örneğin keçiboynuzunun 1995 yılında 810 ton civarında üretildiği görülürken birçok yılda hiç üretilmediği, çalbayla ilgili olarak da 1994-1999 arasında hiç üretim yapılmadığı görülmektedir. Gelir durumu incelendiğinde de benzer şekilde üretime paralel olarak gelir elde edilmediği görülmektedir. Bu durumun nedenleri kayıtların dikkatli ve düzenli tutulmaması, konunun yeterince önemsenmemesi veya o yıllarda ihracatçı birliklerinin o ürüne olan talebinin olmaması olabilir. Ancak bugüne geldiğimizde Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde Odundışı Ürün ve Hizmetler Dairesi Başkanlığı‟nın kurulmuş olması konuya bundan sonra daha da önem verileceğinin bir göstergesi olarak algılanabilir. 24 Elmalı ve Korkuteli gibi bazı odun dışı orman ürünleri (adaçayı, kekik ve çalba) bakımından zengin olan bölgelerde üretim ve gelir durumunun düşük olması, yörede meyvecilik ve hayvancılık faaliyetlerinin yoğun olarak yapılmasına bağlanabilir. Bu bölgelerde, yukarıda sayılan endemik ve tehlike altında olan türler (adaçayı, kekik ve çalba) bulunmasından dolayı işletme olarak üretiminin düşük tutulması bir gerekçe olarak ortaya sürülüyorsa, bu durumun oldukça korumacı bir yaklaşım olacağını ifade etmek mümkündür. Ancak aynı ürünlerin örneğin Akseki işletmesinde 57.6 ton adaçayı, 484 ton çalba ve 395 ton kekik üretiminin yapılmış olması bir çelişki olarak ortaya çıkmakla beraber, korumacı yaklaşım konusuna ihtiyatla bakılmasını sağlamaktadır. Araştırmaya konu edilen odun dışı orman ürünlerinin göreceli olarak düşük üretildiği Elmalı ve Korkuteli işletmelerinde, yöre insanının tarım ve hayvancılık yapma olanağının bulunması, odun dışı orman ürünlerini toplama konusuna yönelmeyi engelleyen bir faktör olarak düşünülebilir. Ancak Akseki gibi tarım yapmanın daha zor olduğu bölgelerde de, yöre insanının odun dışı orman ürünlerini doğadan toplamak suretiyle üretmek konusunda, bir zorunluluğunun bulunmakta olduğunu söylemek mümkün olabilecektir. Kırsal bölgelerde ve orman içinde yaşayan insanların bir bölümü geçimlerini binlerce yıldır, odun dışı orman ürünleri üreterek ve bunları kullanarak karşılamışlardır. Odun dışı orman ürünlerinin kalkınmakta olan ülke ekonomilerinde son yıllarda önemli bir rol üstlendiği bilinmektedir. Ancak az sayıda ürünün ticarete konu olması nedeniyle, Ulusal Ormancılık Politikalarında odun dışı orman ürünlerine beklenen önem verilmemiş, bu ürünler orman yöneticilerinin ve politikacıların dikkatini yeterince çekememiştir (Mukerji 1997). Ülkemizde özellikle İzmir ve İstanbul‟da bulunan ihracatçı firmalar, aracılardan aldıkları bitkileri ham olarak ihraç etmektedirler. Yurt dışında bu bitkilerden çeşitli kimyasal işlemler sonucunda elde edilen etken maddeler ilaç, kozmetik vb. ürünlerin terkibine dâhil edilmekte ve bu ürünler yüksek fiyatlar karşılığında ülkemize ithal edilmektedir. Ülkemiz, odun dışı orman ürünleri potansiyeli bakımından oldukça zengin kaynaklara sahiptir. Buna rağmen, konuya yeterince önem verilmemiş, uygun politika ve stratejiler geliştirilememiş, dolayısıyla bu alanlardaki sanayi yeterince teşekkül edememiştir. ODOÜ‟lerden elde edilen etken maddeler ve bu maddelerin yapısında yer aldığı ilaç, kozmetik vb. ürünler, büyük bütçeler ayrılarak yurt dışından ithal edilmektedir (Güler ve ark. 2011). ODOÜ‟nin çok büyük bir bölümü ham madde ve/veya yarı mamul madde (drog) olarak yurt dışına ihraç edilmektedir. Buna rağmen, son 25 yıllarda odun dışı orman ürünlerinin ihracatından elde edilen gelirin asli ürünlerle başa baş gitmesi, bazen de asli ürünlerden elde edilen gelir miktarını geçmesi, bu ürünlerin insan hayatı için arz ettiği önem düzeyinin ve ekonomik değerinin ne denli yüksek olduğunun bir göstergesidir. ODOÜ‟nin üretim ve satış işlemleri ve bu kapsamdaki tarife bedeli uygulamalarının etkin bir şekilde yürütülebilmesi için, öncelikle bölgesel düzeyde önemli ve yoğun şekilde doğadan toplanan bitki türlerinin, bölgede görev yapan Orman ve Su Bakanlığı personeli tarafından tanınması, önem ve özelliklerinin bilinmesi gerekmektedir. Bu kapsamda meslek içi eğitim seminerleri düzenlenmeli ve bu eğitimler arazi ve laboratuar çalışmaları ile desteklenmelidir. Eğitim faaliyetleri kapsamında ayrıca, yöre halkına yönelik olarak ODOÜ‟nin üretim zamanları, hasat teknikleri, kooperatifleşme, elde edilen ürünlerin ambalajlama ve sertifikalandırma süreçleri konusunda görsel, yazılı ve uygulama destekli eğitim programları düzenlenmelidir. Böylece, Odun Dışı Orman Ürünlerinden sürdürülebilir en yüksek gelirin elde edilmesiyle, bölge ve ülke ekonomisine önemli oranda katkı sağlanmış olacak ve buna yönelik olarak da çok önemli bir altlık hazırlanmış olacaktır. Bu çalışma, Odun Dışı Orman Ürünleri konusunun en önemli paydaşları olan Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile orman köylüsünün, odun dışı orman ürünlerinden geçmişten bugüne hangi düzeyde üretim yaptığı ve ne kadar gelir elde ettiğini göstermesi bakımından önemli bilgi ve bulguları içermektedir. Ayrıca, bundan sonra Odun Dışı Orman Ürünleri konusunda yapılacak olan bütün çalışmalara ve özellikle sosyo-ekonomik nitelikli çalışmalara önemli bir altlık oluşturacak ve yön gösterici nitelik arz edecektir. Bu tür çalışmaların ülke genelinde yapılması, odun dışı orman ürünlerinin üretimi ve ihracatı konusunda ileriye dönük projeksiyonların ortaya konulmasına katkı sağlayacaktır. TEġEKKÜR Bu makalenin hazırlanmasında yardımlarını gördüğümüz Antalya Orman Bölge Müdürlüğü İşletme Pazarlama Şube Müdürlüğü‟ne teşekkürü bir borç biliriz. 5. KAYNAKÇA ANONĠM, 1990-2010. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü Odun Dışı Orman Ürünleri Kayıtları, Antalya. 26 ANONĠM, 2004. Türkiye Ormanlarında Odun Dışı Ürünler, Çevre ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Ankara. BAYTOP, T., 1984. Türkiye‟de Bitkiler ile Tedavi(Geçmişte ve Bugün), İ.Ü.Yayınları No:3255, Eczacılık Fakültesi No:40, İstanbul. BAYTOP, T., 1994. Türkçe Bitki Adları Sözlüğü, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu Yayınları:578, Ankara. BAYTOP, A., 1995. Bitkilerin Bilimsel Adlarındaki Niteleyiciler ve Anlamları, İ.Ü. Eczacılık Fakültesi, Üniversite Yayın No:3889, Eczacılık Fakültesi Yayın No:69, İstanbul. BAYTOP, A., 1998. Botanik Kılavuzu, İ.Ü.Yayınları No:4058, Eczacılık Fakültesi Yayın No:70, İstanbul. BOZKURT, Y., YALTIRIK, F., ÖZDÖNMEZ, M.. 1982. Türkiye‟de Orman Yan Ürünleri, İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları, İ.Ü.Yayın No:2845, O.F.Yayın No:302, İstanbul. CEYLAN, A., 1996. Tıbbi Bitkiler II, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayın No: 481, İzmir. CLARKE, J.H., 2000. A Dictionnary of practicalMaterialMedica, Copyright ©, Médi-T ®. DAVĠS, P.H.. 1965-1988. Flora of TurkeyAndThe East Aegean Islands, Vol:1-10, Edinburg. EKĠM, T., KOYUNCU, M., VURAL, M., DUMAN, H., AYTAÇ, Z., ADIGÜZEL, N., 2000. Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Eğrelti ve Tohumlu Bitkiler), Ankara. FIRAT, F., 1943. Fıstıkçamı Ormanlarımızda Meyve ve Odun Verimi Bakımından Araştırmalar ve Bu Ormanların Amenajman Esasları. Yüksek Ziraat Enstitüsü Yayını, Sayı: 141. GÖKMEN, H., 1973. Kapalı tohumlular (Angiospermae). I. Cilt., Şark Matbaası, s. 577. GRISHKOVETS, V.I., SERGIENKO, T.V. and CHIRVA, V.Y., 1980.Triterpenoidsandsteroidfromthefruit of Arbutusandrachne L. Chemistry of Natural Compounds, 15, 799. GÜLER, S., BAġARAN, S., GÜLER, K.H., 2011. Batı Akdeniz Bölgesinde Doğal Yayılış Gösteren Önemli Bazı Odundışı Orman Ürünlerinin Yaş/Kuru Ağırlık Oranları, Batı Akdeniz Ormancılık 27 Araştırma Müdürlüğü Yayınları, Teknik Bülten Serisi No: 45, Antalya. GÜNER, A., ÖZHATAY, N., EKĠM, T., BAġER, K.H.C., 2000. Flora of Turkey and The East Aegean Islands (Suplement 2), Vol:XI, Edinburg HILEMAN, L.C., VASEY, M.C., PARKER, V.T., 2001. Phylogenyand Biogeography of the Arbutoideae (Ericaceae). Implications for the Madrean-Tethyan Hypothesis, Systematic Botany 26 (1), p. 131143. KARIM, F.M. and QURAAN, S.A., 1986. Medicinal Plants of Jordan. Irbid: YarmoukUnv. MUKERJĠ, AK., 1997. Odun Dışı Orman Ürünlerinin Önemi ve Sürdürülebilir Kalkınma Stratejileri.XI. Dünya Ormancılık Kongresi Bildirileri, Cilt: 3-4, Antalya. ÖZHATAY, N., KOYUNCU, M., ATAY, BYFIELD, A., 1997. Türkiye‟nin Doğal Tıbbi Bitkileri Hakkında Bir Çalışma, İstanbul. SAATÇĠOĞLU, F.,1971. Silvikültür I, İ.Ü. Orm. Fak. Yayını, no: 172. SAKAR, M.K., BERKMAN, M.Z., CALIS, I. & RUEDI, P., 1991. Constituents of Arbutusandrachne. Fitoterapia, 62, 176–177. SAYAR, A., GÜVENSEN, A., ÖZDEMĠR, F., ÖZTÜRK, M., 1995. Ot Sistematik Botanik Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, Ankara. SEÇMEN, Ö., GEMĠCĠ, Y. GÖRK, G. BEKAT, L. LEBLEBĠCĠ, E. 1995. Tohumlu Bitkiler Sistematiği, Ege Üiversitesi Fen Fakültesi, Kitaplar Serisi No:116, İzmir. SELÇUK, H., 1964. Fıstıkçamı (Pinus pinea L.)‟nın Özellikleri, Ekonomik Değeri ve Yetiştirme Bakım Tekniği Hakkında Rapor. OGM Teknik Haberler Bülteni, sayı: 10. TCMB, 1990-2010. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Kayıtları, Ankara. WAYSTAFF, J. D., 1994. Arbutusandrachne L. Ericaceae. United States Food and Drug Administration Center for Food Safety and Applied Nutrition. VascularPlantListing. Office of Plantand Dairy Foods and Beverages. YALTIRIK, F. EFE, A., 1989. Otsu Bitkiler Sistematiği, İ.Ü. Yayın No:3568, Fakülte Yayın No: 3, İstanbul. 28 (ODC: 285; 754) BATI AKDENĠZ BÖLGESĠNDE DOĞADAN TOPLANAN ĠZMĠR KEKĠĞĠ, ĠSTANBUL KEKĠĞĠ, NANERUHU, DAĞÇAYI VE YAYLAÇAYI TÜRLERĠNĠN GENEL ÖZELLĠKLERĠ VE KURUMA ENDEKSLERĠ General Characteristics and Drying Indekses of Turkish Oregano, Greek Oregano, Mint-Melt, Mountain Tea and Garden Thyme Species Which Are Collected From Natural Areas on West Mediterranean Region Sadettin GÜLER 1 Kader Hale GÜLER 1 Dr. Saime BAġARAN 1 1 Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü sadettinguler@hotmail.com Makalenin Yayın Kuruluna Sunuş Tarihi: 05/09/2011 BATI AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ South West Anatolia Forest Research Institute SAFRI 29 30 ÖZ Bu araştırma projesiyle; Batı Akdeniz Bölgesi itibariyle önemli beş adet bitki türünün (İzmir Kekiği (Origanum onites L.), İstanbul Kekiği (Origanum vulgare L.), Naneruhu (Ziziphora tenuoir L.), Dağçayı (Sideritis libanotica Labill.) ve Yaylaçayı (Dorysteas hastata Boiss. at Heldr. Ex Bentham) Yaş/Kuru Ağırlık Oranlarının (Kuruma Endeksleri) ortaya konulması amaçlanmıştır. Yaş/Kuru oranlarının belirlenmesiyle, Antalya ve Isparta Bölgelerinde Odun Dışı Orman Ürünleri (ODOÜ)‟nin üretim ve satış işleri daha etkin ve düzenli bir şekilde yürütülecektir. Ayrıca, bu ürünlerden elde edilen gelirin bütün paydaşlar arasında adaletli bir şekilde dağıtılmasına katkı sağlanmış olacaktır. Anahtar Kelimeler: Kuruma Endeksi, Yaş/Kuru Ağırlık Oranları, ODOÜ, Tarife Bedeli ABSTRACT It was aimed to determine wet/dry rates for five species of NWFP (Turkish Oregano (Origanum onites L.), Greek Oregano (Origanum vulgare L.), Mint-melt (Ziziphora tenuoir L.), Mountain tea (Sideritis libanotica Labill.) and Garden thyme (Dorysteas hastata Boiss. at Heldr. Ex Bentham)) those are important for Antalya and Isparta regions by the project. Production and sales jobs of NWFP will be executed more efficiently and orderly by the dermining of wet/dry rates in Antalya and Isparta region. Besides, these results of the study will be contributed to distribute fairly of obtained incomes from these products between Forest General Directorate, Subcontractor Organizations and Exporter Organizations. Key Words: Drying Index, Wet/Dry Weight Rates, NWFP, NTFP, Wages-tariff 31 1. GĠRĠġ Tıbbi, aromatik ve diğer kullanım potansiyeli olan bitkilerden koruma-kullanma dengesi içinde faydalanmaya özen gösterilmesi çok önemlidir. Bitki türlerinin varlığını sürdürmesi, kaynakların “Sürdürülebilir Kullanım” ilkesine uygun olarak kullanılabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır (Özhatay ve ark., 1997). Ticarete konu olanbitkilerin çok az bir kısmı tarlada üretilmekte olup, geri kalan çok büyük kısmı ise doğadan toplanarak değerlendirilmektedir (Ceylan, 1995). Günümüzde artık geçerli ve kullanılmakta olan Avrupa Farmakopesi‟nde, 235 adet bitkisel monograf yer almaktadır (Başer, 2009). Günümüzde bitkiler, ilaçların ham maddesi olma yönünde çok önemli bir konumdadırlar. Bu önemlilik gün geçtikçe daha da artmaktadır. İnsanların sentetik ilaçlardan beklentisinin azalması, bitkisel kaynaklı ilaçlara olan eğilimi artırmaktadır. Devletlerin bu alana ayırdığı ödenek, her geçen gün daha da artmaktadır. Nitekim 1998‟de dünya çapında bitkisel ilaçların pazarı 14 milyar dolar dolayında olurken, 1991-2000 yıllarının ortalamalarına göre, dünya yıllık tıbbi ve aromatik bitkiler dış alımı 400 bin ton ile 1.3 milyar dolar civarında gerçekleşmiştir. Bu miktarın % 80‟i, en fazla dış satım yapan 12 ülke (Çin, Hindistan, ABD, Almanya, Meksika, Mısır, Şili, Bulgaristan, Singapur, Fas, Pakistan, Türkiye) tarafından karşılanmaktadır. Bu ülkelerin başında % 34‟lük pay ile Çin gelirken, Türkiye % 5‟lik pay ile 12. sırada yer almaktadır (Ceylan, 1995; Başer, 2001; Özgüven ve ark., 2005). Odun Dışı Orman Ürünleri (ODOÜ); 6831 sayılı yasanın 37. maddesinin 1. fıkrası gereğince tarife bedeli ödemek kaydıyla, yasanın ilgili maddesinde yazılı yerlerde halka izin verilmek suretiyle Orman Genel Müdürlüğü (OGM)‟nün 283 nolu tebliğine uygun olarak yapılmaktadır (Anonim, 1995). ODOÜ‟nin üretim ve satış işlerinde kuualnılmakta olan „Tarife Bedeli‟ değerlerinin belirlenebilmesi için, bu ürünlere ait „Kuruma Endeksi‟ değerlerinin bölgeler itibariyle bilinmesine ihtiyaç duyulmaktadır. OGM‟nin, bazı dönemlerde Orman Bölge Müdürlüklerine gönderdiği resmi yazılarında; ODOÜ‟nin Kuruma Endekslerinin, Bölge Müdürlükleri itibariyle tespit edilmesinin gerekli ve önemli olduğu ifade edilmiştir. Ülkemizde, ODOÜ‟nin yaş/kuru oranlarına ilişkin bugüne kadar belirli bir bilimsel araştırma ve değerlendirme yöntemine uygun olarak gerçekleştirilmiş tek çalışma, ÖNAL tarafından 1993‟de Muğla yöresinde 32 yapılmıtır. Bu konuda yapılmış olan diğer bir araştırma projesi ise, Antalya ve Isparta yörelerinde, GÜLER ve arkadaşları tarafından 2010 yılı itibariyle sonuçlandırılmış olup, bugün itibariyle yayım aşamasında bulunmaktadır. Bu araştırma çalışmasıyla, ihraç edilen ODOÜ arasında yer alan ve Batı Akdeniz Bölgesi itibariyle önemli oranda üretimi yapılan beş adet bitki türünün Yaş/Kuru Ağırlık Oranları (Kuruma Endeksleri)‟nın ortaya konulması amaçlanmıştır. 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Kapsam ve Uygulama Yerleri Araştırma, Antalya ve Isparta Orman Bölge Müdürlükleri görev ve sorumluluk alanlarında yürütülmüştür. Araştırmada, ODOÜ niteliğinde olan dört farklı cinse ait toplam beş adet bitki türüne ait toprak üstü kısımlar (yaprak, sürgün, çiçek) materyal olarak kullanılmıştır (Çizelge 1). Bitki türlerinin yoğun yayılış gösterdikleri alanlar literatür (Davis, 1982; Birand, 1952; Karamanoğlu, 1976) yardımıyla belirlenmiştir. Arazi çalışmaları, bitkilerin çiçeklenme dönemlerinde bu alanlarda gerçekleştirilmiştir. Çizelge 1. Araştırma Kapsamındaki Bitki Türleri Table 1. The plant species in this research Latince Adı Origanum onites L. Origanum vulgare L. Ziziphora tenuoir L. Sideritis libanotica Labill. Dorysteas hastata Boiss. at Heldr. Ex Bentham Türkçe Adı İzmir Kekiği, Bilyalı Kekik İstanbul Kekiği, Güvey otu Naneruhu, Morkız çayı, Karınağrısı otu Dağçayı, Acemarpası, Altınbaş, Çayotu, Yaraotu Yaylaçayı, Çukuryayla çayı 3.2. Bitkilerin Genel Özellikleri 3.2.1. Ġzmir Kekiği Familya: Lamiaceae Cins: Origanum Tür: Origanum onites L. Ingilizce Adı: Turkish Oregano, Organic Oregano Kullanılan Kısımları: Yaprak ve Çiçekleri Toplama Zamanı: Temmuz-Ağustos 33 Dünya üzerinde 50 kadar türle temsil edilen Origanum türleri çoğunlukla Akdeniz bölgesinde ve Balkanlarda yayılış gösterirler. Origanum türleri, birden fazla dik gövdesi olan, çok yıllık otsu veya yarı çalımsı bitkiler olup çiçekleri salkımsı veya gövde uçlarında toplu halde bulunmaktadır (Davis, 1982). Zengin bir bitki örtüsüne sahip olan Anadolu‟da, pek çok Origanum türü halk arasında yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Origanum cinsi Türkiye‟de 23 tür 32 takson, dünyada 41 tür 52 taksonla temsil edilir. Origanum türleri ticari öneme sahip, büyük miktarlarda ihraç edilen bir bitkidir. 2000 yılı dış ticaret istatistiklerine göre doğada toplanarak ihraç edilen kekik miktarı yaklaşık 7 000 tondur (Davis, 1982; Başer, 2000). İzmir kekiği olarak bilinen Origanum onites Ege ve Akdeniz bölgelerinde taşlık ve yamaçlık yerlerde yaygın, 40-50 cm boyunda çok yıllık bir bitkidir. Yapraklarının her iki yüzü sık örtü ve salgı tüyleri ile kaplıdır. Tohumdan, çelikle veya bitkiyi bölerek üretimi yapılır. Kekikte antifungustik ve antiparazitik özelliklere sahip olan karvakrolün yüksek olması aranan bir özelliktir. Midevi ve antispazmotik etkisi yanında antiseptik ve ekspektoran etkiye de sahiptir (Gül ve ark., 2002) (Şekil 1). ġekil 1. Burdur-Ağlasun Yöresinde İzmir Kekiği Bireyleri Figure 1. Turkish Oregano in Burdur-Ağlasun region 34 Origanum onites L., 65 cm ye varan gövde uzunlukları ve 13 cm ye varan dal uzunlukları ile Labiatae familyasının bir üyesidir (Davis, 1982). Origanum onites bitkisinin yöresel isimleri İzmir kekiği, Bilyalı kekik, Taş kekiği, Güve kekiği ve Peynir kekik‟dir. Bitki; Herba-İnfüzyon olarak soğuk algınlıkları ve karın ağrısına karşı, uçucu yağ şeklinde analjezik, antioksidan, antifungal olarak, yaprak–infüzyonu olarak gargara yapılarak diş eti nevraljisi ve baş ağrısına karşı ve Aromatik Su halinde dâhilen ve gargara şeklinde mide ağrıları ve diş ağrılarına karşı kullanılmaktadır (Baytop, 1999; Hartwell, 1982). Orta büyüklükteki çok yıllık bu bitkiler, genellikle sıcak iklimi sever ve kurak, besince zengin, çoğunlukla kireçli, topraklarda iyi yetişirler. Günümüzde Origanum türleri doğal olarak doğadan toplanıldığı gibi bazılarının çelikle ve tohumla üretimi de yapılmaktadır (Kokkini, 1996). Origanum onites Türkiye‟de ticareti yapılan beş tür arasında en çok ihracatı gerçekleştirilen türdür. Ülkemizde Ege ve Akdeniz Bölgelerinde doğal olarak yetişir. Halk arasında „Bilyalı kekik, Taş kekik, Peynir Kekiği, İzmir Kekiği‟ gibi yöresel adlarla bilinen Origanum onites, doğal floramızın bir ürünü olmasının yanı sıra kültür bitkisi olarak yetiştirilen tek ticari Origanum türüdür. Origanum onites‟in Ege bölgesinde tarımı yapılmaktadır. Tarım alanları son yıllarda 6 300 dönüme ulaşmıştır. Oldukça yaygın kullanıma sahip ve ekonomik açıdan önemli bu bitki, halk arasında yemeklerde baharat olarak ve çeşitli şekillerde hastalıkların tedavisinde kullanılır. Toprak üstü kısımlar midevi olarak, soğuk algınlığı, baş ağrısı gibi durumlarda kullanılır. Uçucu yağı ile yapılan çalışmalarda analjezik etkisi tespit edilmiştir. Yüksek miktarda fenol içermesi nedeni ile antibakteriyal, antispazmodik ve antiseptik etkileri bilinmektedir (Başer ve ark., 1993; Özhatay ve ark., 1997). Origanum türü kekik bitkilerinin uçucu yağındaki kaliteyi belirleyen en önemli unsur karvakroldür (Başer ve ark., 1993). Origanum cinsi bitkiler arasında uçucu yağı zengin olan gruba giren Origanum onites, % 2'den daha fazla yağ içerir. Uçucu yağının bileşiminde yüksek oranda bulunan bileşenlere göre yapılan değerlendirmede ise fenolik bileşenleri yüksek olan grupta yer almaktadır (Padulosi, 1997). Origanum onites Avrupa‟da bilinen adı ile „Turkish Oregano‟ ile yapılan çalışmalarda %1-5 verim, % 50-82 karvakrol tespit edilmiştir. Antalya ve Isparta‟da yetişen kemotipinde linalool (% 91,9) ana bileşiktir (Baytop, 1991; Öğütveren ve ark., 1992). 35 Kaliteli bir kekikte; gölgede kurutularak (35 °C'yi aşmayan) kendine has yeşil rengi kazanmış olması , %7- 12 nem içeriyor olması, yaprak içinde %3'den fazla sap parçaları ve % 0.5'den fazla toz, toprak, böcek kalıntısı içermiyor olması, en az % 2.5 oranında uçucu yağ içeriyor olması ve yağındaki karvakrol oranının olabildiğince yüksek (>%75) olması gibi bir takım özellikler aranmaktadır (Anonimus, 1996). Bitkinin toprak üstü kısımlarının damıtılmasıyla elde edilen yağı da parfümeri ve likör endüstrilerinde kullanılır (Azırak, 2007). Karpouhtsis ve ark. (1998), tıbbi olarak ve farmakolojik uygulamalarda kullanılan İzmir kekiği‟nin uçucu yağları ile yaptıkları çalışmalar neticesinde bu maddenin sitotoksik ve genotoksik olduğunu tespit etmişlerdir. Bakkali ve ark. (2005), İzmir kekiği‟nden elde ettikleri uçucu yağın Saccharomyces cerevisiae D7 suşunda mutajen olduğunu ve ayrıca toksik etkisinin bulunduğunu saptamışlardır. Bu uçucu yağın ayrıca mitokondrial DNA üzerinde de mutasyonlar meydana getirdiği bildirilmiştir. İpek ve ark. (2005), İzmir kekiği‟nin uçucu yağının genotoksik ve antigenotoksik etkilerini Ames Salmonella/microsome testi ile tespit etmişlerdir. İzmir kekiği uçucu yağının, kuluçkalık yumurta dezenfektanı olarak kullanılabilirliğinin araştırıldığı bir çalışmada, 21 ve 42. günlerdeki gövde ağırlıkları ölçülmüş; kekik uçucu yağ konsantrasyonlarının artışı ile canlı ağırlık kazancı artışı ve toplam yem tüketim miktarlarının artırdığı ortaya konulmuştur (Copur ve ark., 2010). 3.2.2. Ġstanbul Kekiği Familya: Labiatea Cins: Origanum Tür: Origanum vulgare L. subsp. hirtum (Link) (Ietswaart) Ingilizce Adı: Greek Oregano Kullanılan Kısımları: Yaprak ve Çiçekleri Toplama Zamanı: İlkbahar İstanbul kekiği (Origanum vulgare L. subsp. hirtum (Link) Ietswaart) çok yıllık, sık tüylü, beyaz veya pembe çiçekli, kuvvetli kokulu, 50-80 cm boylanabilen, kaliks tüp biçiminde, 5 dişli ve tüylü, Temmuz-Ağustos aylarında çiçeklenen bir türdür. Trakya, Batı ve Güney Anadolu'da yaygın olarak bulunmaktadır (Davis, 1982) (Şekil 2). Avrupa‟da Greek Oregano olarak bilinen, Türkiye‟de ise İstanbul kekiği, Çanakkale kekiği gibi yöresel adlara sahip Origanum vulgare subsp. 36 hirtum ihracatı gerçekleştirilen, ekonomik değere sahip ve Doğu Akdeniz elementi durumundadır. Avrupa Yakası, Batı-Güney Anadolu, İzmir, Aydın, Muğla gibi geniş bir alanda yayılış göstermektedir. ġekil 2. Isparta-Aksu Yöresinde İstanbul Kekiği Bireyleri Figure 2. Greek Oregano in Isparta-Aksu Region Origanum vulgare subsp. hirtum bitkisi ile yapılan çalışmalarda uçucu yağında % 1-7 verim, % 23-80 oranında karvakrol tespit edilmiştir. Bitki çok değişik şekillerde kullanıma sahiptir. Baharat ve çay olarak kullanılmasının yanı sıra halk ilacı olarak da baş ağrısına ve mide ağrılarına iyi geldiği bilinmektedir (Başer ve ark., 1993). Bitkinin kurutulmuş yaprakları tümörlere karşı ve herba-infüzyonu midevi olarak kullanılmaktadır (Baytop, 1999; Hartwell, 1982). İstanbul Kekiği‟nin sulu koşullarda kültüre alınmasında, verim açısından en uygun sıra arası mesafe 30-50 cm ve en uygun sıra üzeri mesafe ise 30 cm olarak belirlenmiştir (Sarıhan ve ark., 2006). Günümüzde modern analiz yöntemleri kullanılarak Origanum vulgare ssp. hirtum bitkisinin kimyasal analizlerinde esansiyel yağının yüksek miktarlarda çok etkili sinerjik etkileri saptanmış, otuzun üzerinde fenolik bileşik içerdiği belirlenmiştir. Dört bileşen (carvacrol % 79.6, ρcymene %8.7, thymol %2.5 ve γ –terpinene %2.1) toplam bileşiğin %93‟ünü içermektedir. Hayvan yemlerine premix olarak eklenen doğal ve kullanımı kolay bir ürün olan Origanum vulgare ssp. hirtumun bitki toz ekstraktının 37 içerisinde bulunan esansiyel yağın, aktif komponentleri olan fenollerin, antimikrobiyal olarak etkilediği mikroorganizma yelpazesi oldukça geniştir. Tüm gram (-) ve gram (+) mikroorganizmalara karşı etkilidir ve antibakterial, antikoksidiyal, antifungal, antioksidan ve doğal bir antiseptik gibi özellikleri vardır (Gill, 1999). Esansiyel yağların yapısında bulunan fenoller, bakterinin hücre duvarını bir arada tutan proteinleri yapısını bozarak hücrenin geçirgenliğini değiştirir. Hücre geçirgenliği bozulan bakterinin sitoplazmasında bulunan H+ ve K+ katyonların yoğunluğuna bağlı olarak su kaybetmesi, hücrenin ölümüne neden olur (Heipieper ve ark., 1991). Gemci (2006)‟ tarafından yapılan araştırmada, alternatif yem katkı maddesi olan Origanum vulgare ssp. hirtum bitki toz ekstraktının etlik piliçlerde, Escherichia coli bakterisine karşı antimikrobiyal bir etki göstererek sayısını azalttığı ve bunun sonucunda da Origanum vulgare ssp. hirtum bitki toz ekstraktının yem tüketimini azalttığı ve yemden yararlanma oranını iyileştirdiği ortaya konulmuştur. 3.2.3. Naneruhu, Morkız çayı, Anuk Familya: Lamiaceae Cins: Ziziphora Tür: Ziziphora tenuior L. Ingilizce Adı: Thym Kullanılan Kısımları: Çiçekli sürgünleri ve Yaprakları Toplama Zamanı: Temmuz-Eylül Gövde uzunlukları 5-15 cm, tek veya çok dallı olan bitki tek yıllık ve kısa dikenlidir. Yapraklar linear veya linear lanseolat ve belirgin damarlı olup, çiçek düzeni yogun, oblong sivri bir uç seklindedir. (Davis, 1982) (Şekil 3). Ziziphora (Labiatae), Türkiye‟de 5 türe ait 6 adet taksonla temsil edilmektedir (Başer, 2002). Z. tenuior‟ un metanolik ekstreleri, Morganella morganii ve Candida albicans üzerinde önemli derecede antimikrobiyal etki göstermektedir (Elgin ve ark., 2006). Hindistanda ekspektoran, karminatif ve afrodiziak olarak kullanılmaktadır (Sezik ve Tümen, 1984). 38 ġekil 3. Antalya-Çığlıkara Yöresinde Naneruhu Bireyi Figure 3. Thym in Antalya-Çığlıkara Region Tıbbi bitkilerin, hastalık belirtilerin giderilmesinde ve çeşitli enfeksiyonların tedavisinde geleneksel olarak kullanımı yüzyıllar öncesine dayanır. Son yıllarda İran ve diğer ülkelerde, doğal ve doğal olmayan bitkilerin tıbbi amaçlar için toplama ve kullanım alanının genişlemesi ve önemli oranda artmıştır. Ziziphora tenuior, İran‟ın tamamında yaylış gösteren ve Lamiaceae familyasının tek yıllık bir üyesidir. Bu tür, geleneksel olarak aromatik lezzet verici, antiseptik, antibakteriyel ve antiparazitik etken madde olarak kullanılmaktadır. En önemli uçucu yağ bileşenleri Pulegon, Limonel ve Cineole dir. Genellikle, 250-350 mm yıllık yağışa sahip soğuk ve yarı kurak bölgelerde, 1000-1800 m rakımlarda yetişmektedir (Hatar ve ark., 2010). Ziziphora türlerinin biyolojik aktiviteleri ile ilgili yalnızca birkaç yayın bulunmaktadır. Salehi ve ark. (2005)‟ Z. clinopodioides subsp. rigida türüne ait, % 45,8 Pulegone içeren uçucu yağının, antibakteriyel ve antioksidan aktivitelerini ortaya koymuşlardır. Bazzaz ve Haririzadeh (2003)‟ ise Z. tenuior in metanolik ekstraktlarının, Morganella morganii and Candida albicans üzerinde önemli etki yaptığını belirlemişlerdir. 3.2.4. Dağçayı Familya: Labiatae Cins: Sideritis Tür: Sideritis libanotica Labill. subsp. Linearis (Bentham) Bornm. Ingilizce Adı: Mountain tea Kullanılan Kısımları: Çiçekli sürgünleri ve Yaprakları Toplama Zamanı: Temmuz-Eylül 39 Lamiaceae, yüksek düzeyde çeşitlilik gösteren ekolojisiyle, Akdeniz bölgesinin karakteristik bir bitki familyasıdır (Estrelles ve ark., 2004). Türkiye, birçok aromatik bitkiyi içeren Lamiaceae familyası için bir gen merkezidir. Bu familya 45 cins, 546 tür ve toplamda 731 takson içermektedir. Sideritis cinsi, Lamiaceae (Labiatae) familyasının subtropik ve ılıman bölgelerde yaygın bir dağılış gösteren ve 20-75 cm boylanabilen çalı formunda bir üyesidir (Davis, 1982) (Şekil 4). ġekil 4. Antalya-Çığlıkara Yöresi Dağçayı Bireyleri Figure 4. Mountain tea in Antalya-Çığlıkara Region Dünyada ve ülkemizde geniş yayılış gösteren Labiatae familyasının önemli bir cinsi olan Sideritis L., özellikle Akdeniz havzasında olmak üzere dünyada tek yıllık ve çok yıllık yaklaşık 150 tür ile (Barber ve ark. 2002), Türkiye‟de ise özellikle Akdeniz bölgesinde olmak üzere 41‟i endemik olmak üzere toplam 54 tür ve tür altı seviyede takson ile temsil edilmektedir (Huber ve Morath, 1982; Aytaç ve ark., 2002). Türkiye‟de doğal olarak yayılış gösteren Sideritis libanotica alt türleri aşağıda verilmiş ve endemik olanlar (E) kısaltması ile belirtilmiştir (Huber ve Morath, 1982; Davis ve ark., 1988; Duman ve ark.,1988; Aytaç ve Aksoy, 2000): - Sideritis libanotica Labill. subsp. libanotica - Sideritis libanotica Labill. subsp. kurdica - Sideritis libanotica Labill. subsp. linearis (Bentham) Bornm. (E) - Sideritis libanotica Labill. subsp. microchylamys - Sideritis libanotica Labill. subsp. violascens (P.H. Davis) P.H. Davis (E) 40 Türkiye‟de, 25 adet endemik Sideritis cinsine ait 31 adet takson doğadan toplanmakta ve ihraç edilmektedir (Ozhatay ve ark., 1997). Sideritis L. cinsinin ismi Yunanca kökenli bir kelime olan ve demir anlamına gelen „Sideros‟dan gelmektedir. Bu isim bu cinse ait bitkilerin yaraları iyileştirme özelliğinden dolayı verilmiştir (Yordanova ve Apostolova, 2000). Bu türler Akdeniz ülkelerinde ve ülkemizde halk ilacı ve bitkisel çay olarak geniş çapta kullanılmaktadır. Bu bitkilerden sağlanan çaylar soğuk algınlığına karsı, gastrointestinal rahatsızlıkları giderici ve diüretik olarak oldukça önem taşımaktadır (Baytop 1984). Sideritis cinsinin çeşitli hastalıklara karşı halk arasında bitkisel çay olarak geniş çapta kullanımı bu bitkide birçok farmakolojik araştırma yapılmasına neden olmuş ve böylelikle birçok önemli özelliğinin ortaya çıkarılması sağlanmıştır. Yapılan çalışmalarda, bu cinsin antipiretik, antioksidatif, antienflamatuar, antispazmotik, antiülser, antikatarak, bağışıklık sistemini düzenleyici ve analjezik gibi birçok özelliği ortaya konulmuştur (Ayaz, 2008). Sideritis türlerinin birkaçının toprak üstü kısımlarının infüzyonu; tonik, gaz giderici, antienflamatuar (enfeksiyon giderici), antispazmodik (spazm giderici), diüretik (idrar söktürücü) ve hazmı kolaylaştırıcı ve soğuk algınlığının tedavisinde kullanılmaktadır (Özcan ve ark., 2001). Aynı zamanda sinir sistemi uyarıcısı, yatıştırıcı, antitüssif (öksürük kesici), midevi, antikonvülzan (bilinçsiz çırpınmayı önleyen) ve beslenme davranışını düzenleyici etkileri de bulunmaktadır (Everest ve Özturk, 2005). 3.2.5. Yaylaçayı, Çukuryayla çayı Familya: Labiatae Cins: Dorystoechas Tür: Dorystoechas hastata Boiss. & Heldr. ex Bentham Ingilizce Adı: Highland tea Kullanılan Kısımları: Çiçekli sürgünleri ve Yaprakları Toplama Zamanı: Haziran-Temmuz Yaylaçayı dünyada; Akdeniz bölgesinde kuzeybatıda Pirene ve Cantabrien dagları sınır olusturmak üzere İberik yarımadasının büyük bir kısmı, İtalya‟nın kuzeyi, Balkan yarımadası, Karadeniz bölgesinin denize bakan yamaçları ile Türkiye‟nin kuzeydogusu hariç bütün Türkiye, Fransa‟nın güneydogu kısımları (Apeninler), Akdeniz adaları, Fas, Kuzey 41 Cezayir, Tunus, Tripolis‟in kuzeybatısı, Sirenak, Lübnan ve Filistin‟in büyük bir kısmı, batı Suriye, Lübnan, İran‟ın bir kısmı ve Kırım yarımadasının güney kısımlarında yayılış göstermektedir (Akman, 1993). Yayılıs alanı Antalya ili, Beydagları ile sınırlandırılmıs olan, monotipik Dorystoechas cinsine ait tek tür olan D. hastata, relikt endemik bir bitkidir. Taksonun, bu özelliklerinden dolayı biyolojik, sistematik, ekolojik ve ekonomik yönden üzerinde ciddi bir sekilde durulması gerekmektedir. D. hastata‟nın yayılıs alanlarında topraklar, kimyasal özellikleri bakımından hafif ve orta alkali, kireç miktarı bakımından ise kireçli ve çok kireçli toprak sınıfına girmektedir. D. hastata, ülkemiz için dar yayılıslı endemik oldugundan tehlike kategorisi belirlenmistir. Bu tür, Antalya ili, Beydagları‟nda yayılıs gösteren bir türdür ve VU (Zarar görebilir) tehlike kategorisinde bulunmaktadır (Ekim ve ark., 2000). D. hastata Antalya yöresinde yakın akraba türler olan Phlomis ve Salvia türleriyle beraber çayı yapılarak tüketilmektedir. Yapılan arazi çalısmaları sırasında D. hastata‟ya ait bir Türkçe isim bulunmamasının, yayılısının dar olması ve dolayısıyla fazla tanınmıyor olmasından kaynaklandığı değerlendirilmektedir (Yılmaz, 2006). D. hastata hali hazırda süs bitkisi olarak kullanılmamakla beraber, bazı Avrupa ülkelerinde botanik bahçelerinde yetistirilmektedir (Valant-Vetschera ve ark., 2003). Dogu Akdeniz elementi olan D. hastata endemik bir türdür. Monotipik olan bu cins, odunsu bir çalı olup, basit yapraklıdır. Bitkinin tüm kısımları güçlü bir sekilde aromatik, 40-100 cm uzunlugunda olup, 650-2000 m rakımlarda, kayalar ve frigana etrafında yayılış göstermektedir. Bitki yogun yumusak tüylü, çok sayıda sapsız salgı organı bulunan bir çalıdır. Yaprakları mızraksı, hastat, sık yumusak tüylü, pürüzlü ve küçük oymalı yapıdadır. Çiçek durumu ince, dik ve silindirik bir başak seklindedir. Yalancı çevrel çiçek durumu hemen hemen sık, çiçekleri biseksüel ve bazen erkek organları verimsizdir. Yalancı çevrel çiçek durumu 10-25 çiçekli, meyve durumu sert ve sonraki mevsime kadar kalıcı ve çiçeklenme 5-7. aylarda gerçekleşmektedir (Davis, 1988) (Şekil 5). 42 ġekil 5. Antalya-Serik Yöresinde Dağ çayı Bireyleri Figure 5. Highland tea in Antalya-Serik Region D. hastata, çok yıllık, aromatik, yogun tüylü, odunsu kazık köklü, dipten dallanan, herdem yesil bir çalıdır. Kalker kayaları substrat olarak kullanır, kaya yarıklarından dısarı uzanır. Kök, odunsu, kazık, 20-30 cm uzunlukta ve 1,7-2,4 cm kalınlığındadır. Yan kökler az sayıda olup, ana kökün boyunu geçmez. Genç köklerde, korteks tabakasının altında bulunan dokular, kimyasal içerikleri sebebiyle kırmızımsı bir renge sahiptir (Ulubelen ve ark., 2004). Ulusal düzeyde yapılan bilimsel çalışmalar incelendiğinde; Dorystoechas hastata türüne herhangi bir Türkçe ismin verilmediği ve yöre halkı tarafından da bu bitkinin dağçayı, adaçayı vb. şeklinde yanlış olarak isimlendirildiği görülmüştür. Bitkinin genellikle yüksek alanlarda ve yaylalarda yayılış göstermesi ve Antalya-Kemer-Tahtalı-Çukuryayla mevkiinde yoğun olarak bulunuşu ile ince, uzun ve sivri bir çiçek kuruluna sahip olması dolayısıyla; Yaylaçayı, Çukuryayla çayı ve Sivriçay şeklinde isimlendirilebileceği tarafımızca değerlendirilmiştir. Uluslar arası düzeyde yapılan bilimsel çalışmaların taramasında, bu bitkiye verilmiş herhangibir İngilizce isme de rastlanamamıştır. Bu nedenle, tarafımızca yapılan Türkçe isimlendirmede verilen Yaylaçayı isminden hareketle, bitkiye İngilizce olarak „Highland tea‟ isminin verilebileceği öngörülmüştür. 43 3.3. Yöntem Bitkilerin Yaş / Kuru Ağırlık Oranları (Kuruma Endeksleri)‟nın belirlenmesine yönelik bitki örnekleri almak üzere, bitkilerin yoğun yayılış gösterdikleri alanlara gidilmiştir. Her bitki türü için yoğun yayılış gösterdiği alanda, basit rasgele örnekleme yöntemine uygun olarak 80-100 adet veya daha fazla bitkinin toprak üstü kısımlarından karıştırılarak 8‟er adet örnek alınmıştır. Alınan bütün bitki örnekleri, araziden toplandıktan hemen sonra arazide hassas terazi yardımıyla tartılarak Yaş Ağırlıkları belirlenmiştir. Bitki örnekleri delikli poşetler içerisine konularak etiketlenmiştir. Bitki örneklerine yapıştırılan etiketler üzerine örnek numarası, bitki tür adı, toplandığı yerin adı, toplanma tarihi ve GPS yardımıyla belirlenen koordinatlar kaydedilmiştir. Aynı gün içerisinde Araştırma Müdürlüğü merkezine getirilen bitki örnekleri yerden yüksek tezgâhlar üzerine serilen gazeteler üzerine yayılarak, kısmen gölgelenen bir alanda hava kurusu hale getirilmek üzere bırakılmıştır. Ortalama bir hafta ile 10 gün süreyle buralarda tutulan bitkiler, çürümelerinin ve kızışmalarının önlenmesi ve tam olarak hava kurusu hale gelebilmeleri için her gün, gün içerisinde birkaç kez olmak üzere alt üst edilmiş ve karıştırılmıştır. Bitkilerin kurutulduğu yerin temiz, kuru ve havalandırmaya elverişli olmasına özen gösterilmiştir. Kurutma süreçleri, bitki örneklerinin avuç içerisinde hafifçe sıkıldığında kolayca dağılabilmesi (Önal, 1993) bir gösterge olarak kabul edilerek sonlandırılmıştır. Hava kurusu hale gelen bitki örnekleri hassas terazi yardımıyla tartılarak bitkilerin Kuru Ağırlıkları belirlenmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen verilerin değerlendirilmesinde aritmetik ortalama, standart sapma, varyans gibi basit istatistikler kullanılmıştır. 4. BULGULAR VE TARTIġMA 4.1. Bulgular 4.1.1. Ġzmir Kekiği (Origanum onites L.) İzmir Kekiği önemli yayılışlarından birini, Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanında, Burdur ili Ağlasun ilçesi sınırları içerisindeki Katranınıkus mevkiinde yapmaktadır. Doğu bakıda ve ortalama % 20-30 eğimde bulunan bu alana 28.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri toplanmış, alana ve bitki örneklerine ilişkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiştir (Çizelge 2). 44 Çizelge 2. Alan ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler - Burdur-Ağlasun Table 2. Datas of area and plant samples - Burdur-Ağlasun İzmir Kekiği Burdur-Ağlasun Origanum onites L. Katranınıkus Yükselti (m) 1 277 Örnek Kuruma No Endeksi 1 2,09 2 2,08 3 2,18 4 2,09 5 1,98 6 1,94 7 2,01 8 2,06 Ortalama 2,05 Standart Sapma 0,08 Koordinatlar x y 4164061 Toplandığı Yer 287332 Bitki Adı İzmir Kekiği diğer önemli yayılışlarından birini, Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanında, Isparta ili Aksu ilçesi sınırları içerisindeki Karağı Boğazı mevkiinde yapmaktadır. Karağı Göleti yakınında taşlık ve kayalık nitelikte olan bu alanda Pinus nigra, Juniperus excelsa, Quercus coccifera, Phlomis, Verbascum ve Filago pyramidalis türleri ile bir arada bulunmaktadır. Güneydoğu bakıda ve ortalama % 50 eğimde bulunan bu alana 30.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri toplanmış, alana ve bitki örneklerine ilişkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiştir (Çizelge 3). Çizelge 3. Yayılış Alanı ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler - Isparta-Aksu Table 3. Datas of area and plant samples - Isparta-Aksu Isparta - Aksu Karağı Boğazı Yükselti (m) 1 356 45 Örnek No 1 2 3 4 5 6 7 8 Ortalama Standart Sapma Koordinatlar x y 4185460 İzmir Kekiği Origanum onites L. Toplandığı Yer 333760 Bitki Adı Kuruma Endeksi 1,74 1,75 1,75 1,79 1,86 1,76 1,89 1,85 1,80 0,06 Bitki örneklerinin yaş ve kuru ağırlıkları arasındaki değişimleri grafik üzerinde gösterilmiştir (Şekil 6, 7). Kuru Ağırlık Örnek Ağırlığı (gr) Yaş Agırlık Örnek Numarası ġekil 6. İstanbul Kekiği Örnekleri Yaş-Kuru Ağırlık İlişkisi - Burdur-Ağlasun Figure 6. Relation of wet-dry weight of plant samples Burdur-Ağlasun Kuru Ağırlık Örnek Ağırlığı (gr) Yaş Agırlık Örnek Numarası ġekil 7. İstanbul Kekiği Örnekleri Yaş-Kuru Ağırlık İlişkisi - Isparta-Aksu Figure 7. Relation of wet-dry weight of plant samples - Isparta-Aksu 4.1.2. Ġstanbul Kekiği (Origanum vulgare L.) İstanbul Kekiği, Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki önemli yayılışlarından birini, Isparta ili Eğirdir ilçesi sınırları içerisindeki Sayacak Yaylası mevkiinde yapmaktadır. Yakaköy civarında, karaçam meşceresi altında az taşlı bir alanda; Rosa, Sambucus, Digitalis, Graminae, Teverium, Calamintha touricolis, Centaurea, Compositea, 46 Asyneuma, Verbascum, Berberis, Euphorbia, Vicia, Astragalus, Daphne cinslerine ait türleri ile bir arada bulunmaktadır. Kuzey bakıda, ortalama % 30 eğimde ve yayılış alanına 30.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri toplanmış, alana ve bitki örneklerine ilişkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiştir (Çizelge 4). Çizelge 4. Yayılış Alanı ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler - Isparta-Eğirdir Table 4. Datas of area and plant samples - Isparta-Eğirdir Isparta – Eğirdir Sayacak Yaylası Yakaköy Yükselti (m) 1 611 Koordinatlar x y Örnek No Kuruma Endeksi 1 2 3 4 5 6 7 8 Ortalama Standart Sapma 4174010 İstanbul Kekiği Toplandığı Yer 347691 Bitki Adı 2,86 2,95 2,85 2,79 2,75 2,69 2,86 2,69 2,81 0,09 Bitki örneklerinin yaş ve kuru ağırlıkları arasındaki değişimleri grafik üzerinde gösterilmiştir (Şekil 8). Kuru Ağırlık Örnek Ağırlığı (gr) Yaş Agırlık Örnek Numarası ġekil 8. İstanbul Kekiği Örnekleri Yaş-Kuru Ağırlık İlişkisi - Isparta-Eğirdir Figure 8. Relation of wet-dry weight of plant samples Isparta-Eğirdir 47 4.1.3. Naneruhu (Ziziphora tenuoir L.) Naneruhu, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki yoğun yayılışlarından birini Antalya ili, Elmalı ilçesi sınırları içerisindeki Çığlıkara-Tekkegediği Mevkii mevkiinde yapmaktadır. Kuzeybatı bakıda ve ortalama % 40-50 eğimde bulunan bu alana 24.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri toplanmış, alana ve bitki örneklerine ilişkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiştir (Çizelge 5). Çizelge 5. Yayılış Alanı ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler - Antalya-Çığlıkara Table 5. Datas of area and plant samples - Antalya-Çığlıkara Antalya Naneruhu Çığlıkara Ziziphora tenuoir L. Tekkegediği Yükselti (m) 1 907 Örnek No 1 2 3 4 5 6 7 8 Ortalama Standart Sapma Koordinatlar x y 4045973 Toplandığı Yer 755912 Bitki Adı Kuruma Endeksi 2,19 2,14 2,11 2,08 2,04 2,11 2,10 2,46 2,15 0,13 Naneruhu, Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki en yoğun yayılışlarından birini, Isparta ili Aksu ilçesi sınırları içerisindeki Yayladere mevkiinde yapmaktadır. Taşlık ve kayalık yapıdaki bu alanda; Euphorbia ve Graminae cinslerine ait türler ile bir arada bulunmaktadır. Batı bakıda ve ortalama % 50 eğimdeki yayılış alanına, 30.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri toplanmış, alana ve bitki örneklerine ilişkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiştir (Çizelge 6). 48 Çizelge 6. Yayılış Alanı ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler - Isparta-Aksu Table 6. Datas of area and plant samples - Isparta-Aksu Naneruhu Isparta-Aksu Ziziphora tenuoir L. Yayladere Yükselti (m) 1 531 Koordinatlar x y Örnek No 1 2 3 4 5 6 7 8 Ortalama Standart Sapma 4185570 Toplandığı Yer 338436 Bitki Adı Kuruma Endeksi 2,20 2,45 2,15 2,34 2,22 2,12 2,09 2,22 2,22 0,12 Bitki örneklerinin yaş ve kuru ağırlıkları arasındaki değişimleri grafik üzerinde gösterilmiştir (Şekil 9, 10). Kuru Ağırlık Örnek Ağırlığı (gr) Yaş Agırlık Örnek Numarası ġekil 9. Naneruhu Örnekleri Yaş-Kuru Ağırlık İlişkisi - Antalya-Çığlıkara Figur 9. Relation of wet-dry weight of plant samples - Antalya-Çığlıkara 49 Kuru Ağırlık Örnek Ağırlığı (gr) Yaş Agırlık Örnek Numarası ġekil 10. Naneruhu Örnekleri Yaş-Kuru Ağırlık İlişkisi - Isparta-Aksu Figure 10. Relation of wet-dry weight of plant samples - Isparta-Aksu 4.1.4. Dağçayı (Sideritis libanotica Labill.) Dağçayı, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki yoğun yayılışlarından birini, Antalya ili Elmalı ilçesi sınırları içerisindeki Çığlıkara yöresinde yapmaktadır. Tekkegediği mevkiinde, Kuzeybatı bakıda ve ortalama % 40-50 eğimde yer alan yayılış alanına 24.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri toplanmış, alana ve bitki örneklerine ilişkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiştir (Çizelge 7). Çizelge 7. Yayılış Alanı ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler - Antalya-Çığlıkara Table 7. Datas of area and plant samples - Antalya-Çığlıkara Dağçayı Antalya-Elmalı Sideritis libanotica Çığlıkara-Tekkegediği Yükselti (m) 1 907 Koordinatlar x y 4045973 Toplandığı Yer 755912 Bitki Adı Örnek No Kuruma Endeksi 1 2 3 4 5 6 7 8 2,26 2,11 2,25 2,27 2,31 2,18 2,32 2,35 Ortalama Standart Sapma 50 2,26 0,08 Bitki örneklerinin yaş ve kuru ağırlıkları arasındaki değişimleri grafik üzerinde gösterilmiştir (Şekil 11). Kuru Ağırlık Örnek Ağırlığı (gr) Yaş Agırlık Örnek Numarası ġekil 11. Dağçayı Örnekleri Yaş-Kuru Ağırlık İlişkisi - Antalya-Çığlıkara Figure 11. Relation of wet-dry weight of plant samples - Antalya-Çığlıkara 4.1.5. Yaylaçayı (Dorysteas hastata Boiss. at Heldr. Ex Bentham) Yaylaçayı, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki yoğun yayılışlarından birini, Antalya ili Kemer ilçesi sınırları içerisindeki Tahtalı dağında yapmaktadır. Yaylakuzdere yolu kuzeyinde ve ortalama % 15-20 eğimdeki yayılış alanına, 23.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri toplanmış, alana ve bitki örneklerine ilişkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiştir (Çizelge 8). Çizelge 8. Yayılış Alanı ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler - Antalya-Kemer Table 8. Datas of area and plant samples - Antalya-Kemer 4051181 Toplandığı Yer 267135 Yükselti Koordinatlar Örnek Kuruma (m) No Endeksi x y 1 2,47 2 2,24 3 2,34 4 2,22 Dağçayı Antalya-Kemer 1 553 Dorysteas hastata Tahtalı Dağı-Yaylakuzdere 5 2,30 6 2,22 7 2,13 8 2,28 Bitki Adı Ortalama Standart Sapma 51 2,27 0,10 Bitki örneklerinin yaş ve kuru ağırlıkları arasındaki değişimleri grafik üzerinde gösterilmiştir (Şekil 12). Kuru Ağırlık Örnek Ağırlığı (gr) Yaş Agırlık Örnek Numarası ġekil 12. Yaylaçayı Örnekleri Yaş-Kuru Ağırlık İlişkisi - Antalya-Kemer Figure 12. Relation of wet-dry weight of plant samples - Antalya-Kemer 4.2. TartıĢma Odun dışı orman ürünleri, orman rejimine giren alanlarda tarife bedeli üzerinden orman köylülerine toplattırılmaktadır. OGM tarafından belirlenen tarife bedeli cetveli, ürünlerin yaş ağırlıkları üzerinden hazırlanmaktadır. Ancak uygulamada, ürünlerin toplanması ile orman işletme müdürlükleri tarafından tartım yapılması ve tarife bedeli uygulanması arasında zaman geçtiği için ürünler kurumaktadır. Odun dışı orman ürünlerinin yaş/kuru ağırlık oranları (Kuruma Endeksi)‟nın bölgeler itibariyle farklılıklar göstermesi kaçınılmazdır. Bu nedenle ülkemizin her bölgesinde, her bir odun dışı orman ürünü için tek bir Kuruma Endeksi değerinin uygulanması veya basit tahmin usulleriyle belirlenmiş olan Kuruma Endeksi değerlerinin uygulanması alıcı ile satıcı arasında anlaşmazlıklara neden olmaktadır. Bunun yanı sıra orman rejimine giren alanlardan elde edilen yıllık ürün miktarının ve buna bağlı olarak ürün üretim planlarının da hatalı olmasına yol açabilmektedir. Bu konuya yönelik olarak ÖNAL (1993)‟ tarafından Muğla yöresinde yapılan araştırmada Kuruma Endeksleri; Defne türü için 2.4, Adaçayı için 3.2 ve Mersin için 2.4 olarak hesaplanmıştır. 52 Antalya ve Isparta yöresinde gerçekleştirilen bu araştırmada ise aynı türlere yönelik Kuruma Endeksleri; Defne türü için Antalya 1.8 ve Isparta 2.0, Adaçayı için Antalya 2.8 ve Isparta 2.2 ve Mersin için Antalya 2.0 ve Isparta 2.4 olarak hesaplanmıştır. Bu durum odun dışı orman ürünlerinin Kuruma Endeksi değerlerinin bölgeler itibariyle farklılıklar gösterdiğini ortaya koymaktadır. Proje süresince yapılan literatür çalışmalarında odun dışı orman ürünlerine yönelik olarak, ÖNAL (1993)‟ tarafından Muğla yöresinde yapılan araştırma dışında herhangi bir çalışmaya rastlanamamış, bu nedenle tartışma bölümünde yalnızca bu çalışmanın sonuçlarıyla bir karşılaştırma mümkün olabilmiştir. 5. SONUÇ VE ÖNERĠLER Proje sonucunda elde edilen Kuruma Endeksleri (Yaş/Kuru Oranları), Antalya ve Isparta Orman Bölge Müdürlükleri görev ve sorumluluk alanları içerisinde gerçekleştirilecek olan odun dışı orman ürünlerinin üretim ve satış işlemlerinde kullanılabilecektir (Çizelge 9). Çizelge 9. Bitkilerin Bölgeler İtibariyle Kuruma Endeksi Değerleri Table 9. Wet-Dry indekses of plants according to regions Türkçe Bitki Adı Latince Bitki Adı Orman Bölge Müdürlüğü Kuruma Endeksi Antalya Isparta İzmir Kekiği Origanum onites - 1,93 İstanbul Kekiği Origanum vulgare - 2,81 Naneruhu Ziziphora tenuoir 2,15 2,22 Dağçayı Sideritis libanotica 2,26 - Yaylaçayı Dorysteas hastata 2,27 - Kuruma Endeksi değerleri; 1 kg kuru bitkinin elde edildiği yaş bitkinin kg olarak miktarını ifade etmektedir. Örneğin, Antalya yöresinden toplanarak hava kurusu hale getirilen 10 kg İzmir Kekiği, 19,3 kg (10x1,93) yaş İzmir Kekiği bitkisinden elde edilmektedir. Bu çalışma ile ortaya konulmuş olan ODOÜ‟ne ait Kuruma Endeksi değerleri, bundan sonra bu türlere yönelik yapılacak olan envanter çalışmaları kapsamında kullanılabilecektir. Uygun metotlarla gerçekleştirilecek olan envanter çalışmalarıyla ortaya konulacak olan 53 tahmini yaş servet miktarları üzerinden, kuruma endeksleri yardımıyla tahmini kuru servet miktarları belirlenebilecektir. Kuru servet miktarlarına bağlı olarak da toplam servetten idarenin ve diğer paydaşların tahmini toplam kazançları hesaplanabilecektir. Bölgesel düzeyde önemli olan ve yoğun şekilde doğadan toplanan bitki türlerinin arazide ve kurutulmuş halde tanınması, bitkinin güncel ve potansiyelin değerinin, bölgelerde görevli personel tarafından bilinmesi önemlidir. Bu kapsamda meslek içi eğitim seminerleri düzenlenmeli ve bu eğitimler arazi ve laboratuar çalışmaları ile desteklenmelidir. Eğitim faaliyetleri kapsamında ayrıca, yöre halkına yönelik olarak ODOÜ‟nin üretim zamanları, hasat teknikleri, kooperatifleşme, elde edilen ürünlerin ambalajlama ve sertifikalandırma süreçleri konularında görsel, yazılı ve uygulama destekli eğitim programları düzenlenmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir. KAYNAKÇA AKMAN, Y., 1993. Biyocografya, Palme Yayınları, Ankara. ANONĠM, 1995. Orman Tali Ürünlerinin Üretim İşleri. T.C. Orman Bakanlığı, Tebliğ No: 283, Tasnif No: IV-1434, Ankara. AYAZ, A., 2008. Sıderıtıs HololeucaBoıss.&Heldr. Apud Bentham ve Sıderıtıs lıbanotıca Labill. Subsp. violascens Ekstraktlarının Antibakteriyel Aktivitelerinin Belirlenmesi. T.C. Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Konya. AYTAÇ, Z. ve AKSOY, A., 2000. A new Sideritis L. species (Labiatae) from Turkey. Flora Meditt.,10:181-184. AZIRAK , S., 2007. Thymol ve Carvacrol‟un In Vıvo Genotoksik Etkilerinin Araştırılması. Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim Dalı, Adana. BAKKALI, F., AVERBECK, S., AVERBECK, D., ZHIRI, A., and BAġER, K.H.C., 2002. Aromatic biodiversity among the flowering plant taxa of Turkey Pure Appl. Chem., Vol. 74, No. 4, pp. 527–545, 2002. © 2002 IUPAC BAġER, K. H. C., 2000. DİE, Devlet İstatistik Enstitüsü İhracat Ruloları. BAġER, K. H. C., 1994. Essential oils of Lamiaceae from Turkey: Recent results, Lamiales Newsletter, 3, 6-11. 54 BAġER, K. H. C., 2001. Her Derde Deva Bir Bitki Kekik, Bilim ve Teknik Dergisi, 402: s.74-77. BAġER, K. H. C., 2009. Avrupa Farmakopesi'nin bitkisel drogları. Modern Fitofarmakoterapive Doğal Farmasötikler, 1(1) 14-24. BAġER, K. H. C., ÖZEK M., TÜMEN, G., SEZĠK, E., 1993. Composition of the Essential Oils of Turkish Origanum Species with Commercial Importance. Essent.Oil Res., 5:619-623. BAYTOP T., 1999. Türkiye‟de Bitkiler ile Tedavi, İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Nobel Yayınları, İstanbul, s. 253-255. BAYTOP, T., 1984. Türkiye' de Bitkiler ile Tedavi, İst. Üniv. Yayın No: 3255 Ecz.Fak. Yayın No:40, İstanbul. BAYTOP, T., 1999. Therapy with Medicinal Plants in Turkey (Past and Present). Nobel Tip Publications, Istanbul, p 193. BAYTOP, T., 1999.Türkiye’de Bitkiler ile Tedavi (Geçmişte ve Bugün), p. 194. 2nd ed. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevi. BAZZAZ B.S.F. and HARIRIZADEH G., 2003. Screening of Iranian plants for antimicrobial activity. Pharm. Biol. 41 (8): 573-583. BĠRAND, H., 1952. Türkiye Bitkileri (Plantae Turciceae) Ankara Ünv. Fen Fak. Yayınları Um. 58 Botanik. 1, Ankara. CEYLAN, A., 1995. Tibbi Bitkiler I, E.Ü. Ziraat Fak., yayın No. 312. COPUR G., ARSLAN, M., DURU M., BAYLAN M., CANOĞULLARI S. ve AKSAN E., 2010. Use of oregano (Origanum onites L.) essential oil as hatching egg disinfectantAfrican Journal of Biotechnology Vol. 8 (17), pp. 2531-2538, 26 April, 2010 Available online at http://www.academicjournals.org/AJB ISSN 1684–5315 © 2010 Academic Journals. DAVIS, P. H., 1988.Flora of Turkey and the Aegean Islands, Edinburg University Pres, 7, 461-462. DAVIS, P.H., 1982. "Flora of Turkey and the East Aegean İslands", Edinburgh Univ.Press, Edinburgh, 7, 395. DAVIS, P.H., MILL, R.R., TAN, K., 1988. Flora of Turkey and Aegean Islands. Edinburg University Press, Edinburg, 10: 203. DUMAN, H., 1988.Sideritis L. Flora of Turkey and Aegean Islands supplement II. GÜNER, A., ÖZHATAY, N., EKİM, T., BAŞER, K.H.C., (Eds), 11: 201-204. Edinburg University Press,Edinburg. 55 EKĠM, T., KOYUNCU M., VURAL, M., DUMAN, H., AYTAÇ, Z. ve ADIGÜZEL, N. 2000. Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Egrelti ve Tohumlu Bitkiler). Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Türkiye Tabiatını Koruma Dernegi, Ankara, 54–61. ELGĠN, G., YAVASOGLU, N.Ü.K., ÖZTÜRK, B., 2006. "Antimicrobial Activity of Endemic Ziziphora taurica subsp. cleonioides (Boiss) P. H. Davis Essential Oil", Acta Pharmaceutica Sciencia, 48, 55. ESTRELLES, E., F. ALBERT, A. NAVARRO, J. PRĠETO AND A.M. IBARS, 2004. Germination behaviour of Labiatae SW distributed in the Iberian Peninsula. 4th European Confrence on the conservation of wild plants, Planta Europa IV Proceedings, 17- 20th September 2004, Valencia (Spain). EVEREST, A. and OZTURK, E., 2005. Focusing on the ethnobotanical uses of plants in Mersin and Adana provinces (Turkey). Journal of Ethnobiology and Ethnomedicine, 1: 6. GEMCĠ, Ġ., 2006.Orıganum Vulgare Ssp. Hırtum Bitki Ekstraktının Broyler Piliçlerinin Performansına Etkileri. Yüksek Lisans Tezi, K.S.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı, Kahramanmaraş. GILL, C. 1999. Herbs and plant extracts as growth promoters. Feed International, pp. 20– 23. GÜL, S., ÇEVĠK, Ġ., GÜL, M., ÖZEL, N., 2002. Ege Bölgesinde İzmir Kekiği (Origanum onites) ve Adaçayının (Salvia triloba) Yağ Analizlerinden Yararlanarak Yörelere Göre Kesim Zamanının Belirlenmesi. Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü, Teknik Bülten Serisi No: 21, Orman Bakanlığı Yayın No: 153, Müdürlük Yayın No: 28 İzmir, Türkiye. HARTWELL, J.L., 1982. Plants Used Against Cancer, Quarterman Publications, Lawrence-Massachusets. HATARĠ, Z., ZAMANĠ, Z., NAZERĠ JONEGHANĠ, V., 2010. Morphological Variation in Ziziphora tenuior L., a Medicinal and Aromatic Plant. Genetıc Resources: New Tools For The Conservatıon and Management of Genetıc Resources in Hortıculture. S12.064 IHC, Lisboa. HEIPIEPER, H.J., KEWELOH, H., REHM, H.J. 1991. Influence of phenols on growth and membrane permeability of free and immobilized Escherichia coli. Appl Environ Microbiol, 57(4): 1213–7. 56 HUBER-MORATH A., 1982. Phlomis. In: Flora of Turkey and the East Aegean Islands (ed.P. H. Davis), Vol. 7. University Press, Edinburgh, pp. 102.126. KARAMANOĞLU, K., 1976. Türkiye Bitkileri, Cilt 1. Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Yayınları, Sayı: 33, Ankara. KOKKINI, S. 1997. Taxonomy, divesity and distribution of Origanum species. In: Padulosi S, ed. Oregano. Proceedings of the IPGRI International Workshop on Oregano, 8-12 May 1996, Valenzano (Bari), IPGRI, 2-12 Italy. Rome. KOKKINI, S., 1996. Taxonomy, diversity and distribution of Origanum species Proceedings of the IPGRI International Workshop on Oregano, CIHEAM, Valenzano (Bari), p:12. ÖZHATAY, N., KOYUNCU, M., ATAY, S. ve BYFIELD, A., 1997.Türkiye’nin Doğal Tıbbi Bitkilerinin Ticareti Hakkında Bir Çalışma. Doğal Hayatı Koruma Derneği, İstanbul, Turkiye. pp. 6163. ÖĞÜTVEREN, M., ERDEMGĠL, F. Z., KÜRKÇÜOĞLU, M., ÖZEK, T., BAġER, K.H.C., 1992. Composition of the Essential oil of Origanum Onites, In: Proceedings of the 8st National Symposium on Chemistry and Chemical Enginering, Marmara Üniversitesi Publ, Vol. 2, s.119-124. ÖNAL, S., 1993. Bazı Orman Tali Ürünlerin Kuru Ağırlıkları. Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları, Teknik Rapor Serisi, No: 64, Ankara. ÖZCAN, M., J.C. CHACHAT AND A. AKGÜL, 2001. Essential oil composition of Turkish mountain tea (Sideritis spp.). Food Chemistry, 75(4): 459- 463. ÖZGÜVEN, M., KIRICI, S., 2002. Composition of the Essential of Thymus Vulgaris L.Clones of Different Origins in The Çukurova Conditions. Work Shop on Agricultural and Quality Aspects of Medicinal and Aromatic Plants. May 29-June 01-2001 Adana/ TURKEY, s.255-261 ÖZGÜVEN, M., SEKĠN, S., GÜRBÜZ, B., ġEKEROĞLU, N., AYANOĞLU, F. ve EKREN, S., 2005. Tütün, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Üretimi ve Ticareti. VI. Teknik Tarım Kongresi Bildiri Kitabı, Cilt.1: 481-501, 3-7 Ocak 2005, Ankara. PADULOSI, S., 1997. Oregano Promoting the Conservation and Use of Underutilized and neglected crops. 14. Proceedings of the IPGRI 57 International Workshop on Oregano, 8-12 May 1996, CIHEAM, Valenzano (Bari), Italy. SALEHI P., SONBOLI A., EFTEKHAR F., NEJAD-EBRAHIMI S. AND YOUSEFZADI M. (2005). Essential oil composition, antibacterial and antioxidant activity of the oil and various extracts of Ziziphora clinopodioides subsp. rigida (Boiss.) Rech.f. from Iran. Biol. Pharm. Bull. 28 (10): 1892-1896. SARIHAN, E. O., ĠPEK, A. ARSLAN, N., GÜRBÜZ, B., 2006. Farklı Sıra Arası ve Sıra Üzeri Mesafelerinin Kekik (Origanum vulgare var. hirtum)‟de Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi. Tarım Bilimleri Dergisi, 12 (3) 246-251, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi. SEZĠK, E. ve EZER, N., 1983. Turkiye‟de halk ilacı ve cay olarak kullanılan bitkiler uzerinde morfolojik ve anatomik araştırmalar I. Sideritis congesta Davis et Huber-Morath. Doğa Bilim Dergisi Tıp 7: 163– 168. SEZĠK, E., TÜMEN, G., 1984. Türkiye'de Halk İlacı ve Çay Olarak Kullanılan Bitkiler Üzerinde Morfolojik ve Anatomik Araştırmalar II. Ziziphora taurica Bieb. Subsp taurica, Doğa Bilim Dergisi, seri C, 8,98-103. Kırımer, N., Tabanca, N., Tümen, G., Duman, H. ve Baser, K. H. C. 1999. Composition of essential oils of four endemic Sideritis species of Turkey. Flavour and Fragrance Journal., 14: 421425. ULUBELEN, A., 1964. Cardioactive and antibacterial terpenoids from some Salvia species. Phytochemisry, 64, 395-399. ULUBELEN, A.,MERICLI, A. H., MERĠÇLĠ, F., 2004.Diterpenes and Norditerpenes from the Roots of Dorystoechas hastata, Pharmazie, 59(4),301-3 (2004). VALANT-VETSCHERA, K., ROITMAN, J. N. and WOLLENWEBER, E., 2003. Chemodiversity of Exudate Flavonoids in Some Members of the Lamiaceae, Biochemical Systematics and Ecology, Pergamon, 31, 1279-1289. YILMAZ, G., 2006.Dorystoechas hastata‟nın (Lamiaceae) Biyolojik ve Ekolojik Özellikler.Anadolu Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi. YORDANOVA, M., APOSTOLOVA, I., 2000. Estimation of the status of representative populations of Sideritis scardica Griseb. in the Rhodopi Mts. Phytologia Balcanica, 6 (1): 43–57. 58 ODC: 892 ; 905 ODUN DIġI ORMAN ÜRÜNLERĠNE YÖNELĠK DEĞERLENDĠRMELER ve BATI AKDENĠZ BÖLGESĠNDE MERSĠN (Myrtus communis L.) ÖRNEĞĠ Evaluations of Non-Wood Forest Product and A case study of Myrtle (Myrtus communis L.) In Mediterranean Region Dr. Ufuk COŞGUN* Selma COŞGUN* *Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü, ANTALYA ufukcosgun@gmail.com Makalenin Yayın Kuruluna Sunuş Tarihi: 28/06/2010 BATI AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ South West Anatolia Forest Research Institute SAFRI 59 60 ÖZET Bu çalışmada, Ulusal Ormancılık Programı çerçevesinde Odun Dışı Orman Ürünlerine yönelik hedefler, yasal durum ve uluslararası sözleşmelerdeki yeri, sertifikasyon ve standardizasyon konuları irdelenmiştir. Ayrıca bu çalışmada Antalya Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Orman İşletme Müdürlüklerinde Odun Dışı Orman Ürünü olarak mersinden yararlanma ve üretim potansiyeli irdelenmiştir. Tıbbi ve aromatik bitkiler vb. odun dışı orman ürünleri (ODOÜ); Akdeniz bölgesinin yerel veya ulusal ekonomilerine önemli katkı sağlamaktadır. Mersin (Myrtus communis L.) Akdeniz florasının değerli doğal türlerinden biridir. Bilinen en eski tıbbi bitkilerdendir. Meyve ve yaprakları ilaç endüstrisinde hammadde olarak kullanılması dışında, sürgünlerinden çelenk yapımında yararlanılmaktadır. Anahtar Sözcükler: Odun Dışı Orman Ürünleri, Mersin, Akdeniz Florası, Tıbbi Bitkiler 61 ABSTRACT In framework National Forestry Programme; the objectives of nonwood forest product, legal condition and ıts position in international agreement, certification, standardization subjects were studied. Besides, in this study It‟s examined for benefit and harvesting potentials of myrtle as a non-wood forest product in forestry enterprises of Regional Forestry Directorate of Antalya. Non-wood forest products (NWP) such as medicinal and aromatic plants etc. contribute significantly to the local or national economies of the Mediterranean region. Myrtle (Myrtus communis L.) is one of the important native species of Mediterranean basin. It is known that Myrtle is one of the oldest medicinal plants and its fruit and leaves are used as raw material for medicine industry. In addition ıts branches are useful for making wreaths. Key Words: Non Wood Forest Products, Myrtle, Flora of Mediterranean, Medicinal Plants 62 1. GiriĢ Odun dışı orman ürünleri; orman içinde ve açıklıklarında yetişen, insanların ve diğer canlıların kendi ihtiyaçlarını karşılamak veya ticaretleri ile gelir sağlamak suretiyle yararlandıkları her türlü bitkisel veya hayvansal ürünler olarak tanımlanmaktadır (DPT, 2001). Başlangıçta ikincil ürün olarak anılan odun dışı orman ürünleri son yıllarda ekonomik boyutu nedeniyle önemli bir nitelik kazanmıştır. Bakanlığımız tarafından bu oluşum dikkate alınarak, 1980‟li yılların başında Orman Bölge Müdürlükleri tarafından Odun dışı orman ürünlerine (ODOÜ) yönelik ilk envanter çalışmaları başlatılmıştır. ODOÜ‟ne ilişkin çeşitli yaklaşımların değerlendirildiği ilk uluslararası toplantı “Harvesting of Non-Wood Forest Products” adıyla 2000 yılında İzmirde gerçekleştirilmiştir. İlk uluslararası ODOÜ sempozyumu Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından “I. Uluslararası Odun Dışı Orman Ürünleri Sempozyumu” adıyla Trabzonda düzenlenmiştir.. Ülkemizde dünya dış ticaretinde öneme sahip ODOÜ sayısı 150 civarındadır ve yıllık dış ticaret hacmi 1,1 milyar $ olduğu tahmin edilmektedir. İthalatın %60‟ı ABD, AB ülkeleri ve Japonya tarafından yapılmaktadır. İthalatçı ülkelerin başında; Çin, Hindistan, Malezya, Tayland, Brezilya ve Sudan gelmektedir (İlter ve Ok, 2007). ODOÜ‟nin OGM ve orman bölge müdürlükleri düzeyindeki üretimleri ve satışlarından sağlanan gelirler önemli miktarlara ulaşabilmektedir. Pazarlama başta olmak üzere, standardizasyon, sertifikasyon, koruma ve uluslar arası yasal mevzuat, sürdürülebilir işletmeciliği gibi konular ayrı ayrı irdelenmesi ve değerlendirilmesi gereken konulardır. Diğer yandan, ODOÜ‟nin botanik ve etnobotanik yönü ile kültüre edilerek üretilmesi, orman fidanlıklarında üretim olanakları gibi noktalar da ürünler bazında incelenmesi gereken başlıca konulardır. Bu çalışmada kaynak tarama yöntemiyle çeşitli kurum ve kuruluşlardan elde edilen veriler kullanılmıştır. İrdelenen tür bazında OGM ve Antalya Orman Bölge Müdürlüğü İşletme ve Pazarlama Şubesi verileri değerlendirilmiştir. Genel olarak; ODOÜ‟lerinin yasal süreci, standardizasyon ve sertifikasyonu, envanteri, pazarlanması, özel olarak çalışma için seçilen ürün bazında Mersin (Myrtus communis L.)‟inülke ve bölge bazındaki üretim-tüketimi, botanik ve etnobotanik özellikleri ve kültürü ile fidan üretim süreçleri değerlendirilmektedir. 63 2.ODOÜ’nin Ulusal Ormancılık Programında Yeri ve Hukuksal Durum ODOÜ‟ye ilişkin UOP‟da; ormanlardan gizli/kaçak odun ve odun dışı ürün faydalanmalarının azaltılması ve verdiği zararlarının önlenmesi için, orman yönetim ve faydalanma planlarının hazırlanması sırasında, yerel köylülerin odun ve odun dışı orman ürünleri ihtiyaçlarının belirlenmesi ve ormanların kapasitesi dahilinde yasal yollardan karşılanmasının geliştirilmesi, orman köylülerinin ormanların odun dışı ürün ve hizmetlerinin gelir potansiyellerinden yararlanmalarının artırılması için uygun modellerin ve gerekli tedbirlerin orman teşkilatı, yerel halk ve diğer ilgi grupları işbirliği ile yürütülecek çalışmalarla geliştirilmesi ve uygulamaların yaygınlaştırılması, ormanlarda odun dışı ürünlerden (tıbbi ve aromatik bitkiler, hayvan yemi, su, meyve, mantar, vb.) faydalanmanın önemi konusunda orman teşkilatı ve yerel halk arasında bilinçlenme ve ilginin artırılması vb. stratejiler belirlenmiştir (Anonim, 2004). UOP‟de ayrıca ODOÜ‟nün günümüzdeki durumu ile gelecekteki durumunu düzenlemek amacıyla; • Odun dışı orman ürünleri kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilir faydalanmasının geliştirilmesi amacıyla pilot projelerin katılımcı olarak hazırlanması ve uygulanması, • Tehdit altındaki ODOÜ türlerinin belirlenmesi ve koruma altına alınması için bir envanter araştırma çalışmasının planlanması ve uygulanması, • ODOÜ‟nin önemi ile ilgili bilinçlendirme programlarının, ODOÜ ile ilgili envanter, planlama, koruma, üretim, faydalanma, pazarlama, izleme ve değerlendirme konularında eğitim programlarının hazırlanması ve gerçekleştirilmesi, • Orman köylüleri ve kooperatifleri için ODOÜ kaynaklarının korunması gibi çeşitli eylem dizileri geliştirilmiştir (Anonim, 2004). 3. ODOÜ’nin Değerlendirilmesi 3.1. Anayasal ve Yasal Durum Türkiye‟de ODOÜ‟nin korunmasında yasal duruma yönelik saptamalar AYAZ, 2006‟ya göre aşağıda ana hatlarıyla vurgulanmaktadır. 1982 Anayasası, 43. 44. 45. 46. 168. 169 ve 170. maddelerinde doğal kaynakların mülkiyeti ve kullanımı konusuna yer vererek korunmasına yönelik temel ilkeleri ortaya koymuştur. Anayasanın 43. maddesi ile, deniz, 64 göl ve akarsu kıyılarıyla sahil şeritlerinden faydalanmada öncelikle kamu yararı gözetileceğini, 44 madde ile, ülke topraklarının verimli olarak işletilmesi, bu kullanımın orman varlığının küçülmesine neden olmayacak biçimde ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğurmayacak biçimde olmasını, 45. madde ile, devletin, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önleyeceği, 46. madde ile, devlet ve kamu tüzelkişilerinin, kamu yararının gerektirdiği hallerde, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkili olduğu belirtilmektedir. 168., 169 ve 170. maddelerde, ormanların korunması gözetilmesi ve işletilmesinin devlate ait olduğu, orman köylülerine istihdam ve orman ürünlerinden yararlanmada birtakım öncelikler sağlanmaktadır (R. G., 1982). Odun dışı orman ürünlerinin arasında en çok tahrip görenler soğanlı bitkilerdir. Türkiye‟de 1991 yılına kadar bu konuda kapsamlı bir düzenleme yoktur. Doğadan toplanan bitkiler, basit bir işlem (menşei sağlık belgesi düzenlenerek) sonrası ihraç edilebilmekte idi. 1991 yılında ilk kez uygulamaya konulan “Doğal Çiçek Soğanlarının Sökümü, Üretimi ve İhracatına Ait Yönetmelik” esasında, 1973 yılında ABD de imzalanmış “Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES)'ye, dayanılarak hazırlanmıştır. Oluşturulan Doğal Çiçek Soğanları Uzman Kurulu (CITES), (Orman Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, gönüllü dernek ve kuruluşların temsilcileri gibi 28 temsilciden oluşur) görüşleri doğrultusunda, ihracatı yasak olan bitkiler belirlemektedir. Bu yolla, her yıl için “Çiçek Soğanları İhracat Listesi” hazırlanmakta yayınlanan bu tebliğde ihracatı yasak veya kotaya bağlı türler belirtilmektedir (www.yabanhayatvet.org). Odun dışı orman ürünlerinin korunmasında sivil toplum örgütlerinin de birtakım çabalarının olduğu bilinmektedir. Örneğin; FFI (Fauna ve Flora International) ile Doğal Hayatı Koruma Derneği işbirliği ile Türkiye‟de belli bölgelerde (Akdeniz, Doğu Karadeniz vb.) bitki tespiti yapılmıştır. Bu örgütlerce geliştirilen projelerle, soğanlı bitkilerin orman köylüleri tarafından üretimi sağlanmış ve önemli miktarda ürün yetiştirilerek ihraç edilmiştir. Diğer bir ODOÜ olan yaban hayvanlarının korunması, kontrollü avlanması vb. konuları düzenleyen ve Kara Avcılığı Kanunu uygulamadadır. 2003 yılında yenilenmiş olan bu kanunun 16. maddesi ile av ve yaban hayatı yönetimi kurallara bağlanmıştır. Kanunda av hayvanların üretim esasları ve ticareti de kurallara bağlanmıştır. Ayrıca, av ve avlakların korunmasında 65 genel kolluk kuvvetlerinden ayrı olarak, av koruma memurları ve saha bekçilerinden oluşan koruma örgütü kurulmuştur (R. G., 2003/A) 3.2.Çok Uluslu SözleĢmelerde ODOÜ Özellikle son 30-40 yıllık dönemde, doğanın tahribinin ulusal ve bölgesel sınırların dışına taşan olumsuz etkileri fark edilmeye başlanmış, dünyayı tehdit eden bu gelişmeler üzerine çok uluslu önlemler alınması gereği ortaya çıkmıştır. Doğal dengenin, genetik kaynakların, dünya değerlerinin korunması amacıyla harekete geçen birçok uluslararası örgüt tarafından organize edilmiş toplantılar sonucu alınmış çok uluslu kararlar bulunmaktadır. Dünya genelinde veya bölgesel nitelikteki bu kararlar imza koyan devletler için önemli yaptırımlar içermektedir. Birleşmiş Milletler, FAO gibi etkin uluslar arası kuruluşlar ve diğer birlikler tarafından düzenlenmiş ve birçok ulus tarafından imza edilerek kabul edilmiş sözleşmelerde, genel olarak doğal kaynakların korunması öngörülmektedir. ODOÜ öncelikle korunması gerekli, yoğun tahribat tehlikesi altında olan, doğal kaynaklardandır. Türkiye‟nin de imzaladığı önemli uluslarası çevre sözleşmeleri, Paris Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme (1984), Bern Sözleşmesi (1983), Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, olarak sayılabilir (www.dhkd.org/ek2.htm). Uluslararası alanda kabul gören ve birçok doğa koruyucu sözleşmede yer alan koruyucu önlemler ana hatları ile aşağıda özetlenmiştir. - Doğal kaynaklar; hiç bir topluluk, sınıf veya katmanın emeği karşılığı üretilemeyen, bu nedenle de herhangi bir gerekçeyle kimsenin sahiplenme hakkı iddia edemeyeceği kaynaklardır. Dolayısıyla da tanımı gereği bu kaynakların tasarruf hakkı toplumundur. - Ülkeler, Birleşmiş Milletler ve uluslararası hukuk prensiplerine göre, kendi çevre politikalarına uygun olarak kendi kaynaklarını işletme hakkına sahip ve yetkileri dâhilindeki bu faaliyetleri yerine getirme ya da yine ulusal yetki sınırları içerisinde diğer ülkelerin ya da bölgelerin çevrelerine zarar vermeden kontrol sağlamakla yükümlüdür. - Ormanların çok yönlü değerlerini sürdürmek için onları hava kirliliği de dâhil olmak üzere kirlilikten, yangından, zararlı böcek ve hastalıklardan korumak üzere orman ve orman alanlarının yönetimi, korunması ve sürdürülebilir gelişimi için hazırlanan programların ve kurumların geliştirilmesini ve güçlendirilmesini kapsayan bir çalışma programı sağlamalıdır. 66 - Orman kaynakları ve orman alanları, günümüz ve gelecek kuşakların sosyal, ekonomik, kültürel ve ruhsal ihtiyaçlarını karşılamak üzere sürdürülebilir bir şekilde yönetilmelidir. Bunlar, odun ve odun ürünleri, su, yiyecek, yem, ilaç, yakıt, barınak, istihdam, rekreasyon (dinlenme ve eğlenme), yaban hayatı yetişme muhiti, peyzaj çeşitliliği, karbon yatakları ve rezervleri gibi orman ürünleri ve hizmetlerine olan ihtiyaçlardır (OGM, 2006/A). 3.3. ODOÜ’nin Korunması Odun dışı orman ürünlerinin korunmasına yönelik kurallar ve kuralların ihlali halinde ön görülmüş yaptırımlar kanunlarda yer almıştır. Genel nitelikteki Türk Ceza Kanunu‟ndan başka Orman Kanunu, Çevre Kanunu ve Kara Avcılığı Kanunu‟nda bu hususta cezai hükümler vardır. Özel olarak odun dışı ürünlere yönelik yaptırımlar içeren kanunlar, Orman Kanunu ve Kara Avcılığı Kanunu‟dur. Ormanların ve çevrenin korunması, korunacak alanların tespiti, yönetimi, gelitirilmesi ve işlettirilmesi görevi 4856 Sayılı Kanun gereğince Cevre ve Orman Bakanlığının uhdesinde bulunmaktadır (R. G., 2003/B). Orman Kanununun 14. maddesinde, devlet ormanlarının korunmasına yönelik hükümler arasında, orman ağaçlarından yalamuk çıkarma, orman ağaçlarından kabuk veya çıra veya katran veya sakız çıkarma, palamut, ıhlamur çiçeği, her çeşit orman örtüsü, mazı kozalağı tıbbi ve sınaî nebatları veya orman tohumlarını toplayıp götürme suç sayılarak yasaklanmıştır. Yine aynı madde, bir başka odun dışı orman ürünü olan su ürünlerine yönelik olup, ormanlardaki göl, gölet, baraj ve derelerde dinamit atmak veya zehir bırakmak suretiyle avlanmayı yasaklamaktadır. Orman Kanununun 91 maddesi ile işlenen orman suçlarına yönelik cezalar tayin edilmiştir. Kara Avcılığı Kanunu‟nda suçlar ve suçluların takibinde genel kolluk kuvvetlerinden başka av koruma memurları ve saha bekçileri görevlendirilerek koruma yapılmaktadır. Kanunda suçlular için öngörülen para ve hapis cezaları oldukça caydırıcıdır. 3.4.ODOÜ’de Standardizasyon Standardizasyon, yer yüzünde bulunan ve çoğu kez kıt olan ekonomik değere sahip kaynakların optimum değerlendirilmesinde kaliteli mal ve hizmet üretimini sağlayan günümüzdeki önemli şartlardan birisidir. Standardizasyonu pek çok şekilde tarif etmek mümkün olsa da “ can ve mal güvenliği başta olmak üzere standartlaştırılacak mal, ürün ve hizmetler için kabul edilebilecek esas, ölçü ve kriterlerin tayini ile bu kriterlerin alt ve üst 67 sınırlarının tespitidir” şeklinde tanımlamak mümkündür (Öktem ve Özer, 2006). Standartlaşma uluslararası ticari ilişkilerin gelişmesinde de çok büyük bir rol oynamıştır (Bayraktar, 2000).Odun dışı orman ürünleri konusunda standartlaşma, biyolojik çeşitliliğin, ekolojik dengenin ve doğanın korunması için olmazsa olmaz bir koşuludur. OGM‟nin 161-A sayılı üretim tebliği ile odun dışı orman ürünlerinin üretim, toplama, taşıma saklama ve depolama koşulları belirlenmiştir. Ancak bu tebliğde sınırlı sayıda ürün konu edildiğinden günün değişen koşullarına ayak uydurmak üzere 1995 yılında Orman Genel Müdürlüünce odun dışı orman ürünlerinin üretim ve satış esasları başta olmak üzere yukarda bahsedilen diğer kriterleri de dikkate alan ve ürün bazında hazırlanmış olan 283 sayılı Tebliğ (Tasnif No: IV-1434) yayınlanmıştır (OGM, 1995). Bu tebliğde üretimde uygulanacak genel hükümler, yıllık üretim programına alınmış veya alınmamış odun dışı orman ürünlerinin üretim teknikleri yanında üretim ve toplamanın yaptırılması usulleri, üretim-taşıma ve satışlarına ait esaslar yer almaktadır. Bu tebliğde reçine, sığla yağı, çıralı çam kök odununa ait üretim, toplama, depolama, saklama koşulları ve satışı ile ilgili bazı hükümler yer almaktadır. Defne yaprağı, sakız, ıhlamur, kestane, meyan kökü, erika kökü, sumak, meşe palamudu, mazı, çam fıstığı gibi 18 bitki türü, çok sayıda kekik, adaçayı gibi otsu bitki, yumrulu bitki, mantarlar ve bazı üretim artıkları gibi yıllık üretim programlarına alınmamış ürünlere ait üretim, toplama, kurutma, nakliye, depolama, saklama koşulları ve satış işlerine ilişkin talimatlar yer almaktadır. 283 no lu Tebliğde, orman ürünleri ile ilgili olarak hazırlanan kurallar, standartlar, terimler, muayene metodları mevcuttur. 3.5. ODOÜ ve Sertifikasyon Sertifikasyon, orman yönetim biçiminin önceden belirlenmiş olan ölçütler ve prensiplere göre bağımsız olarak incelenmesini ve elde edilen ürünün üretim aşamalarını gözlemleyerek ürünü etiketlemeyi kapsar. Dünyada sertifikasyon ihtiyacı geniş bir coğrafyada ticaret yapılması ile ortaya çıkmıştır. Sertifikasyonun amacı orman kaynakları yönetiminde çevresel, sosyal ve ekonomik koşulların iyileştirilmesini sağlayarak ölçütlere uygun olarak üretilmiş ürünün piyasaya sunulmasına olanak vermektir (Açıkgöz ve Altunel, 2006). ODOÜ sertifikasyonu odun ürünlerine nazaran çeşitliliği, sosyal ve ekonomik yönden kompleks olması bakımlarından zordur. Yine de uluslararası piyasalarda tüketicilerin ‘yeĢil’ veya ’adil ticaret’ ürünlerine olan talebinin artması ODOÜ sertifikasyonunda gelişmeleri mecburi 68 kılmıştır (Merry ve Diğ., 1997). Sertifikasyon uluslararası piyasalarda ekolojik sürdürülebilirlik ve sosyal sorumlulukla üretilmiş ürünlerin yer almasına, diğer ürünlerden ayrılmasına olanak sağlamaktadır. Piyasadan işlenmemiş ODOÜ materyali alan firmalar da sosyal ve çevresel açıdan duyarlı grupta yer almak açısından sertifikalı ürünleri tercih eder olmuşlardır. Ayrıca sertifikasyon firmalara ürünlerini satmada ve yeni pazarlara açılmalarında da avantaj sağlamaktadır (Pierce, 1999). Açıkgöz veAltunel, 2006, Lange 1998‟e atfen; Dünya ticaretinde 1996‟da Rattan(Bambu gibi bitki mobilya anamaddesi) gelirinin $ 6.5 milyar, tıbbi ve aromatik bitkiler, temizlik malzemeleri ve kozmetik sektörü gelirinin ise $1.3 milyar olarak gerçekleştiğini bildirmektedir. ODOÜ‟nin gelecekte ticaret hacmine yönelik olarak Gruenwald, 1999‟ya atfen; Avrupa ve Asya ülkelerinin tıbbi bitki ürünlerinin ticaretinde gelirlerinin ortalama $20 milyar olacağı öngörüsü bulunduğuna dikkate çekmektedirler. Sonuç olarak ODOÜ pazarlama ve yönetim stratejileri koruma ve geliştirme programları ile beraber düşünülmektedir. Bu programlar yerel halk için alternatif gelir olanakları da araştırarak orman kaynağı üzerindeki baskıyı da azaltmayı amaçlamaktadırlar. Her sertifikasyon programının kendine has öncelikleri olmasına rağmen hepsinin genel amacı üretim sistemlerinin sürdürülebilir olmasına yönelik” olduğu belirtilmektedir (www.efi.fi).” Dünyada ormancılıkta pek çok sertifikasyon sistemi bulunmasına rağmen ODOÜ sertifikasyonu ile direkt olarak ilgili olan üç tanesi sayılabilir. Bunlar, FSC (Forest Stewardship Council), IFOAM Movements), (International Federation of Organic Agriculture FLO (Fairtrade Labelling Organization) dur (Ervin, ve Diğ. 2002). Sürdürülebilir orman ve ODOÜ yönetiminde çok sayıda ölçüt belirlenmiştir. Bunları ekolojik, ekonomik ve sosyal ölçütler olarak sınıflandırmak mümkündür. Sertifikasyon sürecini tamamlamak bu ölçütlerin yerine getirilmesine bağlıdır. Ekolojik sürdürülebilirliği amaç edinen bu ölçütler ormanda biyolojik çeşitlilik, su ve toprak kaynaklarının korunması ve devamını güven altına almayı amaçlarlar. Bunun için örneğin, ekosistem yönetim planlarının uygulanmasının devamlı izlenmesi, yaşlı orman oranı belli bir oranın üzerine çıkmaması, koruma altına alınmış olan 69 bitki ve hayvanların güvenli ortamda bulunmasının sağlanması, kimyasal ilaçlamalardan kaçınılması vb tedbirler alınmalıdır (FAO, UNEP, 1996). Ekonomik ölçütlerin amacı ise, orman kaynağından elde edilen odun ve odun dışı ürünlerin devamlı artan bir eğilim izlemesini sağlayarak ekonomik devamlılığı korumaktır. Bunun için de yapılması gerekenlerden bazıları; hasat işlemleri sırasında kaynağa zarar vermemek, hasat yapılan bölgede tekrar ürün alınmasını güven altına almak, gerekli silvikültürel tedbirleri almak, orman yolları için planlama yapmak gibi ölçütler sayılabilir. Sosyal ölçütlerin amacı, orman kaynağının yönetiminde sosyoekonomik ve kültürel değerlerin korunması olarak açıklanabilir. Bunun için orman kaynakları yöneticisi çalışanlarına ve ilgili tüm gruplara eğitimler vermek suretiyle kaynağı korur, yerel halkın orman kaynağından yararlanma hakları korunur, tarihi ve kültürel miraslarımız koruma altına alınır, ormanda yaşayan yerli halkın geleneklerine göre yaşamaları ve üretim işleri sırasında rahatsız edilmemeleri sağlanır. Sertifikasyon yerel toplayıcılarla uluslar arası pazar arasında bir zon oluşturarak ODOÜ üretimi ve satışında sosyal ve kültürel değerleri dikkate alarak ODOÜ yönetim planlarının yapılmasına önayak olmaktadır. Sertifikasyon yolu ile gelebilecek olan, ODOÜ üzerinde geleneksel olarak bulunan haklarının azalması veya kaynak yönetiminde dışlanmaları, çevresel zararların oluşması ve hatta yerel halkın kurallara karşı koymaları ile sonuçlanabilecektir. Yerel halkla iyi ilişkiler içinde olunması kaynak yönetimi açısından uzun dönem faydalar oluşturmaktadır (www.europa.eu.int). 3.6. ODOÜ’nin Envanteri ODOÜ‟nin belirgin bir envanter yöntemi bulunmamaktadır. Türler düzeyinde bazı çalışmaların yapıldığı görülmektedir. Örneğin BAŞ ve GÜLER, 2006‟in Defneliklerde Alan ve Servet Envanteri İle Faydalanmanın Düzenlenmesi” çalşmaları ile GÜLER ve BAŞ, 2006‟nin Defne (Laurus nobilis L.) Yaprak Verimi Tahmininde Yeni Bir Yaklaşım” gibi çalışmalar alan ve servet envanteri konularındaki araştırmalardandır. Daha önceden de defne türü için belirli bir yaklaşımla yapıla gelen envanter çalışmaları günümüzde yapılan araştırmalarla da önemli bir aşama kat etmiştir. Ancak, ne yazık ki bu gelişmeyi diğer türler için söylemek olanaklı olamamaktadır. 6831 sayılı Orman Kanununun 37. ve 40. maddeleri uyarınca odun dışı orman ürünlerinin bir bölümünün (reçine, sığla yağı, sırık, şimşir, çubuk, çıra ve çıralı kök odunu) üretim ve piyasaya arzı doğrudan OGM tarafından yıllık üretim programlarına göre gerçekleştirilir. Döner Sermaye Bütçesiyle yıllık üretim programlarına alınan ODOÜ‟nin üretimi, amenajman ve 70 silvikültür planları bütçe esasları ile bu konudaki “Orman emvalinin istihsaline ait yönetmelik” ve bu tebliğ hükümlerine göre yapılmaktadır (OGM, 1995). Yıllık üretim programına alınmış orman ürünlerinin dışındaki her çeşit orman artık ve ürünlerinin üretimi idarece belirlenecek yerler ve süreler içerisinde yapılmak üzere tarife bedeli ödemeleri şartıyla izin verilerek yaptırılmaktadır. Bu yerler halkının veya kooperatiflerinin bu işe istekli olmadıkları ya da iş güçlerinin yeterli bulunmadığının tespiti halinde ise yıllık üretim programına alınmamış bu ürün ve artıklarının toplanması için diğer isteklilere aynı şartlarla izin verilir veya idarece üretilerek satılabilir (OGM, 1995). Ülkemizde ODOÜ‟lere ilişkin en önemli sorunlardan bir tanesi, yeterli envanter çalışmalarının yapılmamış olması ve mevcut envanterin de periyodik olarak tekrarlanmamasıdır. Orman envanteri ve amenajman planlaması, ODOÜ boyutuna pek az ilgi göstermektedir. Özellikle ticari amaçlarla ormanlık alanlardan toplanan ODOÜ'ler; plansız, bilinçsiz, hatalı ve aşırı faydalanma sonucunda hızla tahrip edilmektedir. Bu ise, bazı önemli türlerin yok olmasına neden olmaktadır. Öte yandan, odun hammaddesi üretimi ve ağaçlandırmalar sırasında ODOÜ potansiyelinin zararına uygulamalar yapılmaktadır. Gizli toplamalarla yapılan tahribatın önüne geçmek için gerekli olan teknik, yasal ve kurumsal düzenlemeler de yeterli düzeyde değildir (TÜRKER ve ark, 2006/b). ODOÜ‟nin envanterinde bazı gelişmeler görülmektedir; gerek OGM, ve Orman Fakülteleri gerekse bakanlığın Araştırma Müdürlüklerinin tekil çalışmaları görülmektedir. Ne yazık ki, ulusal ve uluslar arası sempozyumların oluşturulmasına rağmen ulusal bir envanter stratejisinden bahsedildiği görülememektedir. Oysa başta üretim alanları ve üretim miktarları dikkate alınarak, biyolojik çeşitlilik açısından önemlilik durumları ve dış satım gelirleri vb dikkate alınarak envanter önceliklendirmesi ortaya konulabilmiş değildir. Dolayısıyla, dış ticaretinde rol alan taraflarda olmak üzere diğer tüm taraflar bir araya gelerek ODOÜ‟nin envanter stratejini belirlemek durumundadırlar. Bu stratejiye göre envanter sorununun aşılması çalışmalarına planlı bir yön verilmesi gerekmektedir (Sivrikaya ve Diğ. 2006). 3.7. ODOÜ’nin Pazarlanması ODOÜ‟lerinden faydalanma, Çevre ve Orman Bakanlığı‟nın iznine tabiidir. Bu olguya rağmen faydalanmanın düzeyini tahmin güçlük arz etmektedir. Sonuçta, özellikle denetimsizlik nedeniyle bu kaynakların devamlılığı tehlikeye düşmüş durumdadır (Geray, 1998). Bu ürünlerin bir 71 bölümü için, Orman Genel Müdürlüğü tarafından amenajman planları çerçevesinde yıllık üretim programı yapılmakta ve pazarlanmakta; bir bölümü yerel halk tarafından kendi ihtiyaçları için kullanılmakta; diğer bir bölümü ise, yine bu kesim tarafından ürün işleyenlere veya iç pazarlara satılmaktadır. ODOÜ‟lerinin önemli bir bölümü ise, ihraç konusu olmaktadır. Ancak, ihracat genelde hammadde ya da yarı mamul şeklindedir ve birkaç firma tarafından yapılmaktadır. Bütün bunlara göre, “odun-dışı orman ürünleri gelirinin paylaşımı kırsal kesim yararına değildir” denilebilir (Geray, 2001). Üretimi yapılan ODOÜ ülkemizde bu ürünlerle ilgili yeterli teknik eleman, bilgi, teknolojik aletler vb. gibi konuların yetersizliğinden dolayı, gerçek manada üretim yapılamamaktadır (Geray, 1998). Özellikle, ODOÜ üretimi esnasında yanlış üretim sonucu, ekonomik kayıplara uğranılması, bu ürünlerden gereği gibi yaralanılamamasının (Özuğurlu ve Düzgün, 2001) nedeni olarak gösterilmektedir. ODOÜ pazarlarında, üretimin sürekliliğinin sağlanamamış olması, piyasaya sunulabilen ürünlerin standartlaştırılmasındaki zorluklar, fiyat istikrarsızlıkları, üretici, dağıtıcı, müşteri şeklinde yerlemiş Pazar yapılarının oluşmasını zorlaştırmakta, bu orman ürünlerinin, düzensiz bir biçimde üretilen-satılan ürünler olarak görülmesine neden olmaktadır. Aslında ODOÜ pazarları, diğer ülkelerde de genelde yerel pazarlar şeklinde oluşmuştur. Ancak, uluslararası alanda yürütülen çalışmalar, bu durumu değiştirebilecek ölçüde gelişmektedir (İlter ve Ok, 2007). Ülkemizin Avrupanın en önemli ODOÜ üreticisi olması gibi büyük bir avantajı da bulunmaktadır. Ancak, ODOÜ‟ne yönelik olarak, pazar ve pazarlama araştırmaları, türler ve üretim alanları varlığı ile üretim potansiyelleri ve bunların planlanması, nakliye, üretim, işleme, sınıflandırma ve ambalajlama ile etiketlendirme, depolama, tutundurma vb gibi yaklaşımlar açısından genel olarak pazarlama karması unsurları açısından değerlendirmelerin oldukça eksik olduğu görülmektedir. Bu bağlamda olmak üzere, pazar büyüklüğü ve pazar geliştirme stratejileri, hedef pazar seçimi, fiyat ve dağıtım stratejileri, marka olma gibi unsurların hangi ürünlerde öncelikle saptanaması gerektiğine ilişkin yaklaşımların da yeterince ortaya konulmamış olduğu görülmektedir. 4. Batı Akdeniz Bölgesinde Mersin (Myrtus communis L. ) 4.1. Mersin’in Botanik Özellikleri Mersin, yöresel olarak bilinen adı ile bahar, murt (Myrtus communis L. ) Myrtaceae familyasına ait Akdeniz florasının karakteristik türlerinden 72 1-5 m ye kadar boylanabilen çalı formunda herdem yeşil bir türdür (Şekil 1).Meyveleri olgunlaştığında 7-10 mm büyüklüğünde, mavimsi siyah renkte ve yeşilimsi beyaz renklidir. Güney Avrupa, Kuzey Afrika, Batı Suriye, Kıbrıs, ġekil 1. Mersin (Myrtus communis L.) Çiçekli Sürgünleri Figure 1. Flowered branches of Myrtle (Myrtus communis L.) Asya, Pakistanda yayılış gösterir. Ülkemizde kıyı şeridini takip ederek Trabzondan İskenderuna kadar geniş bir çerçevede yayılışı mevcuttur. Kızılçam ormanları ve maki içerisinde yayılış gösterir. (Davis, 1972, Donner ve Çolak, 2007). Çiçekleri beyaz renkli 5 parçalı, çok tohumlu bir bitkidir. Meyvaları beyaz renkli olan varyete(var. leucocarpa DC.) Fethiye bölgesinde “Aşılı Mersin” ismiyle tanınır ve süs bitkisi olarak kullanılır. %14-19 oranında tanen içeriğine sahiptir. Yapraklı dallar taşıdığı tanen nedeniyle eskiden beri Anadolu da mazı ile birlikte derilerin tabaklanmasında kullanılmaktadır (Baytop, 1984). Çok yönlü kullanım olanağı olan bu tür antik çağlarda Afrodit‟in ve onun Romadaki karşılığı Venüs‟ün kutsal bitkisidir ve aşkın sembolüdür. Herdem taze olması ölüm karşısında yaşamın gücünü temsil ettiğinden, antik ayinlerde ve kutlamalarda ayrıca mezarları süslemede 73 kullanılan bu tür günümüzde de Batı ve Güney Anadolu daki köy mezarlıklarında benzer amaçlarla kullanılmaktadır (Özkan ve Güray,2009). Anadolu antik mitolojisinde bu bitki kendisi de Akdenizli (Patara) olan Tanrıça Artemisin bitkisidir, hatta antik cağda bu bitkiye Artemis‟in kendisi olarak tapınılmıştır. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde en yoğun üretime sahip Serik ilçesi ve köylerinde dini ritüellere konu olan bir türdür. Dini bayramlarda mezar ziyaretlerinde mezarların üzerine mersin yapraklı sürgünleri bırakılmaktadır. Antalya Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı İşletme Müdürlükleri içerisinde Antalya İşletme Müdürlüğü, Asar ve Çakırlar, Kaş İşletme Müdürlüğünde Gürsu, Kasaba, Lengüme ve Sütleğen, Manavgat işletme Müdürlüğünde Yaylaalan, Şelale, Yalçıdibi, Serik işletme Müdürlüğünde Serik, Akbaş, Gebiz, Kırbaş ve Pınargözü, Taşaağıl İşletme Müdürlüğünde Sağirin, Kapan, Karabük, İkizpınar, Finike İşletmesinde Finike, Pınarcık ve Yeşilbağ, Gündoğmuş İşletme şeflikleri sahalarında yayılış alanlarına sahiptir(Anonim, 2009) ve üretime konu olmaktadır. 4.2. Mersin (Myrtus communis L.)’in Üretim-Tüketim Durumu Akdeniz bölgesinde Mersinin dal ve sürgün kısımları çelenk yapımında kullanılan materyaller arasında önemli bir yer tutmaktadır. Odun dışı bitkisel orman ürünlerinin toplanması; 6831 sayılı yasanın 37. maddesinin 1. maddesi gereğince tarife bedeli ödemek kaydıyla, yasanın ilgili maddesinde yazılı yerlerde halka izin verilmek suretiyle Orman Genel Müdürlüğü (OGM)‟nün 283 nolu “ Orman Tali Ürünlerinin Üretim ve Satış Esasları” tebliği‟ne uygun olarak yapılmaktadır. Orman Genel Müdürlüğü 2005-2009 yılları arasında ODOÜ toplam üretimi içerisinde mersin 2005 yılında %7.048 oranıyla üçüncü sırada gelmiştir. 2006 yılında %3,417 ile beşinci sırada yer almakta, 2007 yılında %0,866 oranıyla yedinci sırada yer almakta, 2008 yılında %1,675 oranıyla sekizinci sırada yer almakta ve 2009 yılında ise; %0,854 oranıyla onbirinci sırada yer almakta olduğu görülmektedir (Çizelge 1). ODOÜ olarak mersinin ülke genelindeki üretim miktarlarının yıllara göre değişim göstermesi yararlanma düzeylerinin farklı olduğunu göstermektedir. Orman ürünlerinden “devamlılık” ilkesine göre yararlanmanın sağlanabilmesi için de yararlanmanın iyi planlanması gerekmektedir. 2009 yılı verilerine göre Antalya Orman Bölge Müdürlüğü, İşletme ve Pazarlama Şube Müdürlüğünün resmi kayıtlarına göre 40.000 kg/yıl üretim söz konusudur. Yayılışı ve yıllık üretim potansiyeli Çizelge 2‟de verilmiştir. 74 Çizelge 1. OGM ODOÜ Üretim Miktarlarının Dağılımı (2005-2009) Table 1. Distribution of NWFP production amounts Ürün Adı Adaçayı (kg) Kekik (kg) Biberiye (kg) Çalba otu (kg) Eğrelti otu (kg) Sarmaşık (kg) Laden (kg) kardelen (kg) Eranthis (kg) Anemone (kg) Cyclamen (kg) Deve tabanı (kg) Tavşan memesi(rizom) (kg) Her çeşit soğan (kg) Fıstık çamı kozalağı (kg) Harnup (kg) Sandal meyvesi (kg) Defne sürgünü (kg) Erica(funda) (kg) Mersin (kg) Sumak yaprağı (kg) Kabuk (kg) Kocayemiş yaprağı (kg) Göknar dalı (kg) Diğer dallar (kg) Diğer sürgünler (kg) Her çeşit boş kozalak (kg) Her çeşit tohumlu kozalak (kg) Ayı mantarı (kg) Diğer mantarlar (kg) Fidan (kg) Topraklı fidan-ağaç (adet) Zeytin sürgünü(delice) (adet ) Çıralı çam kök odunu (kg) Çırasız çam kök odunu (kg) Her çeşit kök (kg) Çıra (kg) Yosun (kg) Her türlü artık (kg) Her türlü bitki artığı-humus (kg) Çalılar (kg) 2005 441.320 974.407 45.709 378.020 25.300 16.550 605.868 22.180 11.286 67.464 123.348 401 220.813 6.697 2.346.991 207.415 40.000 8.564.429 57.000 1.190.594 49.980 83.770 35.500 6.350 6.159.950 41.250 148.616.389 5.000 679.922 1.740 323.519 305 19.512 6.958.300 5.000 1.724.886 15.000 103.603 0 0 624.585 2006 390.417 892.392 53.000 1.500 105.230 19.950 585.013 32.406 5.461 20.509 119.453 675 74.105 6.563 3.545.861 528.894 9.000 7.746.311 0 775.404 26.686 2.361.487 84.500 3.000 138.320.099 125.011 1.965.582 97.400 360.530 2.970 280 10.015 108.541 832.215 10.000 429.387 0 259.237 2.405.121 193.590 6.819.441 75 2007 910.070 3.863.150 359.395 148.070 134.325 65.860 752.478 18.713 20.741 5.302 95.168 1.189 25.800 0 3.772.362 128.740 92.246 11.685.929 200 503.600 13.050 419.253 75.825 1.500 22.727.429 176.061 2.193.720 110.739 62.075 3.000 106 317 41.005 89.000 0 216.600 13.670 140.495 670 718.475 35.018.587 2008 1.489.015 2.049.818 224.735 99.700 51.806 32.850 518.516 16.524 14.154 11.781 121.783 0 800 6.275 3.051.855 114.560 46.521 7.025.425 32.300 366.700 17.000 450.433 70.800 8.000 8.525.876 2.289.100 2.302.674 331.875 191.745 50 428 2.047 27.392 260.008 0 343.056 2 203.027 20.000 7.066.475 3.507.652 2009 748850 973400 352400 272646 35505 32500 83940 23529 8933 19237 75140 1976 100750 12205 5030675 629900 7707 18259100 104000 246826 174000 655365 25240 5000 16597100 253635 2245008 35800 314745 150475 20 45118 117193 234000 51590 1078737 120000 137794 12182392 7365050 796286 Mersin yaprağı yayılış alanı sıralamasında Antalya Orman İşletme müdürlüğü ilk sırada, Serik Orman İşletme Müdürlüğü ikinci ve Taşağıl Orman İşletme Müdürlüğü üçüncü sırada yer almaktadır. Yıllık mersin yaprağı üretim kapasitesi bakımından konu incelendiğinde Kaş Orman İşletme Müdürlüğünün ilk sırayı almaktadır. Serik ve Taşağıl Orman İşletme Müdürlükleri bunu izlemektedir (Çizelge 2). Çizelge 2. Antalya Orman İşletmelerinde Mersinin Yayılış Alanları ve Üretim Kapasitesi Table 2. Distribution areas and production capacity of Myrtus in forest enterprises of Antalya Orman ĠĢletme Müdürlükleri Alanya Antalya Finike Gündoğmuş Kaş Manavgat Serik Taşağıl Toplam YayılıĢ Sahası (Ha) 2550 5500 1350 350 1850 300 4100 2850 18850 YayılıĢ Sahası Oranı % 13,53 29,18 7,16 1,86 9,81 1,59 21,75 15,12 100,00 Yıllık Kapasitesi (Kg) 158000 260000 400000 8000 874000 18000 610000 590000 2918000 Yıllık Kapasitesi Oranı % 5,41 8,91 13,71 0,27 29,95 0,62 20,90 20,22 100,00 Çizelge 3. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü‟nde Mersin Yaprağı Üretimi Table 3. Leaves production of Myrtus in Antalya Forestry Regional Directorate Orman ĠĢletmesi Akseki Alanya Antalya Elmalı Finike Gazipaşa Gündoğmuş Kaş Korkuteli Kumluca Manavgat Serik Taşağıl Toplam 2005 2006 2007 2008 2009 Toplam 5.000 1.200 100 1.125 382 92.900 100.707 11.350 1.000 28.500 2.000 1.900 48.500 287.844 105.500 486.594 9.572 44.000 6.000 29.000 5.000 62.666 44.000 200.238 3.000 3.000 139.800 22.700 168.500 2.000 19.000 19.000 40.000 16.350 11.772 77.600 8.000 32.025 56.500 509.692 284.100 996.039 76 2005 yılından itibaren incelenen Bölge Müdürlüğü verilerinee göre Taşağıl ve Serik Orman İşletme Müdürlükleri üretimde ilk sırada yer almaktadırlar (Çizelge 3) (Tunç, 2009). ODOÜ‟nin yayılış alanı bakımından sıralanmasında ilk on sırada yer alan türler içerisinde Mersin; Kekik, Çalba, Adaçayı, Laden ve Mercanköşk‟ten sonra altıncı sırada yer almaktadır. ODOÜ‟nin Yıllık kullanılabilecek kapasite bakımından sıralanmasında ilk on sırada yer alan türler içerisinde ise Kekik‟ten sonra ikinci sırada gelmektedir. ODOÜ olarak Mersin yaprağı üretimine yönelik planlama çalışmaları ile üretim gerçekleşmesinin de tutarlılık gösteremediği görülmektedir. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü, Planlama Şube Müdürlüğü verileri ODOÜ üretim planlama ile uygulamanın yeterince uyum göstermediğini ortaya koymaktadır. Yıllara göre ürüne yönelik piyasa talebinde değişiklikler olması beklenen bir gelişmedir. Ancak, planlanan üretimin gerçekleşme oranlarının oldukça düşük sevilerde olduğu da bir gerçektir (Çizelge 4). Çizelge 4. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü‟nde Mersin Yaprağı Üretimi Planlama ve Gerçekleşme Durumu Table 4. Plannind and realization status of leaf production of Myrtus in Antalya Forestry Regional Directorate Üretim Yapılan Yıl 1996 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Toplam Plana Göre Çıkacak Bütçe Ġle Verilen UygulamaSonucu Çıkarılan Tali Ürün Kg Tali Ürün Kg Tali Ürün Kg 3.896.780 9.451.610 6.314.857 13.272.931 1.324.433 4.531.138 3.286.960 42.078.709 - 120 30.000 70.000 211.735 420.416 476.158 824.207 644.005 619.500 407.672 116.648 155.600 3.976.061 Planlanan Üretimin GerçekleĢme Oranı % 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 12,22 8,72 10,20 4,67 30,78 2,57 4,73 9,45 Yıllara göre ODOÜ‟den sağlanan toplam gelir içerisindeki payları dikkate alındığında her bir yıl için sıralamanın değiştiği görülmektedir. 77 Antalya Orman Bölge Müdürlüğü, Üretim ve Pazarlama Şube Müdürlüğü ecetveli verileri; öncelikle yararlanmaların düzenli bir yapıda olmadığını göstermektedir. Planlama olmaksızın yapılan yararlanmalar ürünlerin toplanma yoğunluğunu da etkilemektedir. Ürünlerin toplanmasında her ürünün biyolojisinin etkisi olmasına karşın üretim miktarlarındaki değişimlerle elde edilen gelirlerin paralellik göstermesi yukarıdaki yargıyı güçlendirmektedir. Özellikle 2007-2009 yılları arasında elde edilen gelirin dağılımının büyük değişimler gösterdiği görülmektedir. Bunda en büyük payın fıstıkçamı kozalağından kaynaklandığı görülmektedir (Çizelge 5). Çizelge 5: Antalya Orman Bölge Müdürlüğü ODOÜ Üretim Gelir Durumu Table 5 Production income of NWFP in Antalya Forestry Regional Directorate Ürün adı Reçine (Kg) Andız Çekirdeği (Kg) Defne Yaprağı (Kg) Fıstık Çamı Kozalağı (Kg) Çıra (Ton) Çıralı Çam Kökü (Ton) Kekik (Kg) Adaçayı (Kg) Sumak Yaprağı (Kg) Diğer Gövde Dallar (Ton) Meşe Mazısı (Kg) Kuzu Göbeği Mantarı (Kg) Yaban Çileği (Kg) Diğer Tabii Mantarlar (Kg) Deve Tabanı (Kg) Kardelen (Kg) Yoğurt Çiçeği (Kg) Diğer Kökler (Kg) Sarı Kokulu Kar Çiçeği Kg) Sıklamen (Kg) Mersin Yaprağı (Kg) Her Çeşit Bitki Artığı (Kg) Yosun (Kg) Laden (Kg) Diğer Otlar (Kg) Diğer Yapraklar (Kg) Harnup Meyvesi (Kg) Çalba Otu (Kg) Sütleğen (Kg) Diğer Çalılar (Ton) Üretim artığı (ton) To p l a m 2005/ 2006/ 2007/ 2007/ 2008/ 2008/ 2009/ 2009/ Miktarı Tutar (TL) Miktarı Tutar (TL) Miktarı Tutar (TL) Miktarı Tutar (TL) 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 9975 200 1150 70 0 0 35000 1750 238550 17110 203570 13738 254357 34610 16740 1674 44225 21810 88750 101794 78657 17752 0 0 3 221 7 442 100 70 0 0 65 3706 59 3722 220 3512 6000 600 674535 20325 307182 12149 27362 8822 0 0 40735 5015 49072 10609 40550 1665 0 0 0 0 12000 240 0 0 1 83 358 1414 307 1755 15000 286 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 296 148 0 0 1850 925 2100 105 15000 680 17000 690 14000 490 0 0 0 0 1200 600 165 16 0 0 4500 225 9 445 0 0 0 0 18536 7415 20445 8178 14344 5738 0 0 9338 1401 24854 3313 5667 850 7750 381 876 7716 4000 10 1596 160 0 0 12466 1170 6724 1076 5704 856 0 0 10209 1021 803 80 3253 325 28500 1425 200238 7682 168500 3514 59076 3812 8000 410 100 10 0 0 1350 135 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 435240 9047 445500 10468 56166 1404 81160 5661 30687 926 1205 77 12418 724 0 0 0 0 2700 135 0 0 0 0 15000 300 16000 320 1500 300 0 0 62980 3127 195770 7627 269646 9326 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 240 3698 630 347 203 267 0 0 42 2093 662 32157 35 15593 0 12.089 0 116.459 0 215.626 0 107.637 78 4.3. Mersin’in Kullanım Alanları Orman ürünlerinden elde edilen ürünlerin başında odun hammaddesi gelmektedir. Ancak son yıllarda; çiçek, bitki yumru ve soğanları, meyve, yaprak, kozalak ve reçine gibi odun dışı orman ürünlerinin başlıca eczacılık, kimya, boya, tıp gibi farklı endüstriyel alanlarda değerlendirilme olanakları, kullanım alanları artmıştır. Mersin bilinen en eski tıbbi bitkilerdendir. Yayılış gösterdiği bölgelerde geleneksel kültür içerisinde mikrop öldürücü olarak iltihaplı hastalıklara Örneğin bronşit, akciğer iltihaplarına egzamaya karşı kullanıldığı bilinmektedir. Son yıllarda mersin yağı da önem kazanmış ergenlik sivilcelerine karşı ve yağlı ciltlerde kullanılmaktadır. Mersin esansı (Oleum Myrti) yaş yapraklardan su buharı distilasyonu ile elde edilir. 100kg yapraktan 300gr esans elde edilmektedir. Mirtenol, terpenler, ve sineol taşımaktadır. Gıda ve parfümeri sanayinde önemli bir maddedir (Baytop, 1984). Bugün birçok bilimsel makalede ekstraktlarından antibakteriyel, antifungal ve antioksidan bileşikler elde edildiği bildirilmektedir (Sacchetti ve Ark. 2007). Korsika ve Sardunya adalarında mersin meyve ve yapraklarının kullanımı ile aromatik kokulu likör üretimi yapılmaktadır (Guarrera ve Diğ. 2006). Akdeniz bölgesinde mersin yaprakları kurutularak çay gibi demlenerek şeker hastalığı ve yüksek kolestrole karşı kullanılmaktadır. Isparta çevresinde mersin yaprakları ve meyveleri geleneksel olarak yapılan aşure tatlısının içerisinde şifalı olduğu gerekçesiyle değerlendirilmektedir. Meyveleri hem taze hem de kurutularak tüketime sunulur. Meyveları uçucu yağ, tanen, şekerler ve organik asitler (sitrik ve malik) taşımaktadır (Baytop, 1984). Travest ve Diğ. (2001) mavi ve beyaz meyve veren türlerden alınan meyve örneklerine kurutma işlemi uyguladıktan sonra morfolojik ve besin kompozisyonu bakımından özelliklerini belirlemişler ve istatistiksel olarak fark olmadığını bildirmektedirler (EK-1). Mersin herdem yeşil ve sık yapraklarından dolayı peyzaj içinde değerli bir türdür, bahçe kenarlarına koruyucu amaçlı canlı çit olarak dikilmektedir. Meyvesi doğadan toplanarak yerel pazarlarda değerlendirilen bu tür‟e ait bahçe kuruluşları yoktur. Oysa çok yönlü kullanıma sahiptir ve önemli ekonomik gelir potansiyeline sahip bir türdür. 4.4.Mersin (Myrtus Communis L.)’in Ekolojisi ve Fidan Üretim Yöntemleri Mersin Kızılçam ormanlarının ve makinin içerisinde yer aldığı için kızılçam ormanları yayılış gösterdiği alanlardaki anakaya ve toprak tipi bu tür içinde benzerlik göstermektedir. Atalay (2002) tarafından Akdeniz Alt 79 Bölümü olarak isimlendirilen bölgede özellikle karstik alanlarda nötr ve hafif alkalen reaksiyon gösteren kil içeriği yüksek kırmızımsı orman toprakları görülür. Manavgat Demircilerde hâkim maki türünün mersin olduğu yöreden alınan toprak örneklerinde toprak türü olarak balçıklı kum, Kumlu Killi Balçık tesbit edilmiştir. pH 7.95 ile 8.64 arasında değişmektedir. Organik madde içeriği %2 den düşük olduğundan dolayı organik maddece fakir olduğu ve % Total kireç içeriği de yaklaşık % 50 saptandığından Çok Yüksek Kireç içerdiği görülmüştür. Türün CaCO3‟a karşı yüksek tolerans gösterdiği söylenebilir. Akdeniz Bölgesinde yayılış alanlarında Akdeniz iklim tipi hâkimdir. Örneğin en yoğun yayılışa ve üretime konu olan Serik‟te en yakın istasyonun uzun süreli kayıtları göre (1975-2008) bölgenin yıllık yağış miktarı 1059mm‟dir. En fazla yağış 229.4 mm ile Ocak ayındadır ve daha çok yağmur şeklindedir. En soğuk ay da 5 °C ortalama ile Ocak ve Şubat aylarıdır. Ağustos ayı 34,9 °C ile en sıcak ay ortalamasına sahiptir. Bağıl nem Haziran-Temmuz ayları arasındaki dönemde düşüş göstermektedir (%59-%57). Hâlihazırda Akdeniz bölgesinde mersinden yararlanma şekli Kızılçam ormanları ve maki içerisinde doğal bireylerden meyvelerinin toplanması ve sürgünlerinin biçilmesi yöntemiyledir. Özel bahçe kuruluşları yoktur. Orman fidanlıklarında Mersin fidanı üretilmektedir (Tüplü 1+0 (0,57 TL/Adet) ve 2010 yılı üretim programına göre; Artvin-Şavşat, İzmir-Torbalı, Tarsus, ve Ordu Orman Fidanlıklarının üretim programında yer almaktadır. Fidan üretimi generatif ve vejetatif yöntemler kullanılarak yapılmaktadır. İtalya‟da Traveset ve Diğ..(2001) yaptığı araştırma çalışmasında elde edilen bilgilere göre; Mersin çiçeklerinin tozlaşması böceklerle oluşmaktadır ve tohumun yayılmasında ise kuşlar, memeliler ve karıncalar etkindir. Tohumlarında dormansi yoktur (Baskın ve Diğ. 1998), Tohum olgunlaşması Kasım-Aralık aylarındadır, ışıklı koşullarda ilkbahar döneminde %100 çimlenme başarısına sahiptir (Öztürk ve Diğ.,1983). Etli kısımlar ayrıldıktan sonra tohumlar yüzdürülme işlemine tabi tutulur ve boş tohumlar elimine edilir. 3-6 hafta gibi kısa bir dönem soğuk katlamada saklandıktan sonra ekim işlemi yapılır. Ancak ekim işlemi tohum toplama işleminin hemen ardından da yapılabilir. Herhangi bir ön işleme gerek yoktur. Fidan gelişimi yavaş olduğundan yaz aylarında %60 gölgeleme uygulaması önerilmektedir. Çelikle üretim için yaz ayları önerilmektedir (Apat, 2003). Italya‟da yapılan Mersinin çelikle üretim çalışmasında %50‟nin üzerinde köklenme başarısı elde edilmiştir. Farklı dönemlerde başarıyı irdeleyen çalışmada 80 özellikle Ağustosun ikinci yarısında alınan çeliklerde köklenme başarısı Nisan dönemine göre daha yüksek olduğu bu nedenle yarı odunlaşmış çelikleri önerilmektedir. (Pignatti ve Crobeddu, 2005). Doku Kültürü yöntemi ile çoğaltım Ruffonı ve Diğ. (2009) tarafından meyve boyutu, peyzaj yönünden uygun formlu, yaprak boyutu internod uzunluğu gibi özellikler dikkate alınarak seçilen genotiplerde sürgün uc tomurcukları kullanarak Modifiye edilmiş MS (0,5 mg/L BA ve 0,2 mg/L IAA eklenerek) ortamı kullanarak köklenme başarısı elde edilmiştir. Ayrıca IAA ya da IBA hormonlarının 0,5 mg/L oranında artışı da kök sayısı üzerinde etkili olmuştur. 5. Sonuç ve TartıĢma Planlama açısından ele alındığında ülkemizde uzun yıllar odun üretimine odaklanılmış, ODOÜ‟ne gereken ilgi gösterilmemiştir. Ekonomik bakımdan önemli görülen reçine, sığla, ıhlamur gibi çeşitli ODOÜ, bazı planlarda işletme sınıfı olarak ayrılmıştır. Ancak, bu planlarda da alansal ayırım (işletme sınıfı) yapılmasına rağmen, genelde planın öngördüğü üretim yapılmamıştır. Diğer ODOÜ ise planlamaya konu olmamış ve planlarda yer almamıştır. Ancak son yıllarda diğer ODOÜ‟nin de ekonomik olarak farkına varılmış ve geniş bir yelpazede yararlanmanın yaygınlaştığı görülmüştür. İşletme şefliği bazında hazırlanan “Hâsılat Planları” ile eğrelti otu, yosun, likenin de içinde bulunduğu yaklaşık 50 farklı ODOÜ‟nden plan dâhilinde yararlanma eğilimi oluşmuştur. Antalya Orman Bölge Müdürlüğünde 2003 yılından bu yana mersin için plana bağlı olarak üretim hedefleri konulsada üretim hedeflerin altında gerçekleşmiştir. Bölgede yasal çerçevede mevcut uygulama; İşletme Şeflikleri bazında düzenlenen tali ürün hâsılat planları ile öncelikleri dâhilinde talep edenlere ürünlerin toplattırılması ve nakline müsaade edilmesi şeklindedir. Örneğin; Mersin herdem yeşil bir tür olduğundan dolayı özel bir yaprak hasad dönemi planlanmamıştır. Farklı amaçlar için yıl içerisinde özel bir mevsim öngörülmeden üretimi söz konusudur. Bu konuda bitkinin gelişiminin sürekliliği bakımından yasal bir dönem sınırlamasına gerek olduğu düşünülmektedir. Piyasa koşullarının analiz edilerek yıllık gereksinim düzeyi hakkında veriler üretilmesi ve bu veriler çerçevesinde de piyasaya ürün sunumunun belirlenmesi gerekmektedir. Ancak, böylece üretimin dengeli ve elde edilen gelirin yüksek olması sağlanabilecektir. Bu amaçla da pazarlama unsurları olarak değerlendirilebilecek olan “pazarlama karması” konusu iyi algılanmalı ve yaşama geçirilmelidir. Diğer bir pazarlama yaklaşımı olan 81 “stratejik pazarlama” kavramının ise ODOÜ için uygun bir yaklaşım olduğu ve/veya olabileceği ön görülmektedir. Bu nedenle de pazarlamanın bu kavramına yönelik çalışmaların aşamalar halinde yaşama geçirilmesi gerekmektedir. ODOÜ‟lerinden birisi olan mersin üretimin ülke genelindeki üretim miktarlarının 2005-2009 yılları arasındaki dağılımının “devamlılık” ilkesi ve temel pazarlama kuralları dikkate alınarak gerçekleştirilemediği görülmektedir. ODOÜ‟nin pazarlanma olanaklarının geliştirilme süreci bu ürünlerin tescillendirilmesi ile standartlara kavuşturulması ve sertifikasyon olgusunu ortaya çıkarmaktadır. Özellikle ODOÜ‟nin ülke ve bölge ve yöre düzeyinde sertifikasyonunun sağlanmasına yönelik çalışmalara hızla başlanılmalıdır. Bu süreç ürünlerin pazarlanmasında da büyük olanaklar sağlayacaktır. Yine bu sürecin gerçekleştirilmesi üretim-son ürün arasındaki fiyat farklılıklarının orman köylülerinin lehine gelişmesini sağlayacak bir aşama olacaktır. Bu nedenle de oldukça önemlidir. Doğal kaynaklardan bilinçli ve doğal dengeyi bozmadan yararlanma, sürdürülebilir kullanım ve biyolojik çeşitliliğin korunması gibi iç içe geçen temel olgular ormancılık sektörünün öncelikleri arasında ilk sırada olmalıdır. Kızılçam ormanları ve maki içerisinde doğal ve münferit yayılış gösteren mersin doğal ekosistemin bir parçasıdır. Sürdürülebilir yararlanma ve pazarlama olanaklarının geliştirilmesine gereksinim bulunmaktadır. Sonuç olarak; Mersin Odun Dışı Orman Ürünü statüsünde yer alan ve kırsal kesimde sosyo-ekonomik girdi oluşturabilecek ürün çeşitliliği kapasitesine sahip bir türdür. Mersin sürgünlerinden yapılan çelenkler Avrupa ülkelerine ihraç edilmektedir. Orman köylüsünün özellikle ev kadınları bu sektörde işlendirilmektedir. Örneğin Burdur‟da Kocaaliler kasabasında 2002 yılında itibaren noel çelenkleri imal edilerek, Antalya limanından Avrupa Birligi ülkelerine ihraç edilmektedir. Çelenk isletmesini kuranlar Antalya ilinden gelen girişimcilerdir. Noel çelengi üretiminde Mersin ağacı kullanılmaktadır. Noel çelengi üretiminde kullanılan diğer bitkiler; Ladin ağacı, sincan (sarmaşık), sandal, kepez, gök erik, armut ve antep fıstığıdırr. Erkek is gücü çelengin çemberini yaparken, kadın is gücü de örme işlemiyle uğraşmaktadır. Çelenk örme işlemi, Ağustos ayının 20‟sinde baslar ve Aralık ayının 20‟sine kadar 5 ay devam etmektedir. Çelenk satısı esnasında kullanılan tarife çelenk basına 2003 yılında 1,5 milyon ile 2 milyon TL civarında gerçekleşmiştir (Arbaş ve Demirkaya, 2006) 82 Akdeniz Bölgesinde maki içerisinde karakter tür örneklerinden olan mersinden yararlanma direkt doğadan ve tüm yıl içerisinde bir dönem gözetmeksizin gerçekleşmektedir. Türün sürekliliğini tehdit eden bu yaklaşımdan vazgeçilerek bir yönetim planlaması yapılması gereksinim vardır. Akdeniz bölgesi orman yangınlarının çok sık yaşandığı bir bölgedir. Yangın yöre ormancılığı ve ormanları için sürekli bir tehdit oluşturmaktadır. Kentleşmenin de hızla arttığı bu bölgede türün kültüre alınması ve üretimin bahçe kuruluşlarından sağlanması teşvik edilmelidir. Meyve üretimi ve sürgün gelişimi bakımından iyi ırkların ve varyetelerin belirlenerek kültüre alınması, bilinçli yetiştiricilik yapılması durumunda elde edilen değerlerin çok üzerinde gelir sağlayabilecek potansiyele sahip bir türdür. Aynı zamanda türün genetik çeşitliliği de korunmuş olacaktır. Bu konuda yapılacak araştırma ve yetiştiricilik çalışmalarının desteklenmesi yerinde olacaktır. Bölge içerisinde türün yayılışına yönelik envanter çalışmasının günümüz teknolojilerini kullanarak yapılması ve gerçek potansiyelin ortaya konulması acilen gerçekleşmelidir. Biyolojik çeşitliliğin ve türün devamlılığı bakımından yararlanmanın bilinçli yapılması ve toplama işlemlerini yapan şahıs, kuruluş, kooperatif, aracı vs. eğitimli/sertifikalı olmaları gerekmektedir. Kaynakça AÇIKGÖZ-ALTUNEL, T., 2006. Odun Dışı Orman Ürünleri Ve Sertifikasyon, I. Uluslararası Odun Dışı Orman Ürünleri Sempozyumu, 1-4 Kasım, Trabzon. ANONĠM, 2004. Ulusal Ormancılık Programı T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Ankara. ANONĠM, 2009. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü, İşletme Pazarlama Şube Müdürlüğü verileri, Antalya, APAT, 2003. Seed Propagation of mediterranean trees and shrubs, Agency for The protection of the environment and for technical services,s. 34-35, Italy ARIBAġ, K., DEMĠRKAYA H., 2006. Melli Yöre‟sinin (Bucak) Beserî Ve Ekonomik Cografyası, Afyon Kocatepe Ü. Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt VIII, Sayı: 1 ATALAY, Ġ., 2002. Türkiye‟nin Ekolojik Bölgeleri, Orman Bakanlığı Yay.No:163, İzmir. 83 AYAZ, H., 2006. Türkiye‟de ODOÜ‟nin Korunmasında Yasal Durum, I. Uluslararası Odun Dışı Orman Ürünleri Sempozyumu, 1-4 Kasım, Trabzon. BASKIN, C.C. ve BASKIN J. M., 1998. Seeds Ecology. Biogeography and Evolution of Dormancy and Germination. Academic Press., London, BAġ, M.N., GÜLER, S., 2006. Defneliklerde Alan ve Servet Envanteri İle Faydalanmanın Düzenlenmesi, I. Uluslararası Odun Dışı Orman Ürünleri Sempozyumu, 1-4 Kasım, Trabzon. BAYRAKTAR, B., 2000. İktisadi Büyümenin Gerçekleşmesi İçin Gerekli şartlar. Standart TSE Yayını Nisan 2000 Sayı:460 Sayfa 85-92 Ankara. BAYTOP, T., 1984. Türkiye‟de Bitkiler ile Tedavi (Geçmişte ve Bugün), İ.Ü. Yayın No: 3255, Eczacılık Fak. No:40, s.326-327, İstanbul DPT, 2001. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Ormancılık Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Yayın No: DPT: 2531-ÖİK:547, 539s, Ankara DAVIS, P. H., 1972. Flora of Turkey, Edinburg Universitesi, Vol:4, s. 172, Edinburg, DONNER,J., ve ÇOLAK A. H. 2007. Türkiye Bitkileri Yayılış Haritaları, s.81, İstanbul ERVIN, J.B., MALLET, P., 2002. The rise of certification, the current state of the playing field for NTFP certification programmes and future prospects. Tapping the Green Market: Certification & Management of Non-Timber Forest Products. London, 7–20. FAO, 1995. Non-wood forest products for rural income and sustainable forestry. Non-Wood Forest Products 7, Rome, 125 p. FAO/UNEP, 1996. Report of the FAO/UNEP Expert Meeting on Criteria and Indicators for Sustainable Forest Management in the Near East. 1996. Cairo, 35 p. GERAY, U., 1998. Orman Kaynakları Yönetimi, DPT Yayını, 115 s., Ankara. GERAY, U., 2001. Ormancılık Kurumları (2. Yazım), Ulusal Ormancılık Programı-Ormancılık Kurumları Çalışma Grubu Ulusal Danışman Raporu, 76 s., İstanbul. 84 GERAY, U., ġAFAK, Ġ., 2007. Ege Bölgesi Odun Dışı Bitkisel Orman Ürünleri Yönetimindeki Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Ormancılık Eğitiminin 150. Yılında Orman Kaynaklarının İşlevleri Kapsamında Darboğazlar, Çözüm Önerileri ve Öncelikler Sempozyumu, s. 467482, İstanbul. GÜLER, S., BAġ, M.N., 2006. Defne (Laurus nobilis L.) Yaprak Verimi Tahmininde Yeni Bir Yaklaşım, I. Uluslararası Odun Dışı Orman Ürünleri Sempozyumu, 1-4 Kasım, Trabzon. GUARRERA P.M., SALERNO, G., CANEVA, G., 2006. Food, flavoring and feed plant traditions in the Tyrrhenian sector of basilicata, Italy in Journal of Ethnobiology and Ethnomedicine, 2:37, Italy ĠLTER, E., OK, K., 2007. Ormancılık ve Orman Endüstrisinde Pazarlama İlkeleri ve Yöntemi, Ankara. KIKER, C.F. and PUTZ, F.E., 1996. Ecological sertification of forest products: Economic challenges. Ecological Economics 20: 37–51. MERRY, F.D. and CARTER, D.R., 1997. Certified wood markets in the US: implications for tropical deforestation. Forest Ecology and Management 92: 221–228. MĠSTEPE, M.U., 1999. Orman Ürünleri Sanayiinde TS-EN-ISO 9000 Kalite Güvencesi ve Yönetim Modelleri. Standart TSE Yayını Sayı:46, Şubat 1999 Sayfa: 49-56 Ankara. OGM, 1995. Orman Tali Ürünleri Üretim ve SatıŞ Esasları, Tebliğ No: 283, Tasnif No: IV – 1434, OGM İşletme ve Pazarlama Dairesi Başkanlığı, Ankara. OGM, 2006/A. Rio Süreci, www.ogm.gov.tr/rio/rio1.htm. Eri_im 06 Ocak 2006. OGM, 2006/B. www.ogm.gov.tr/ Erişim 4 Eylül 2006. ÖZKAN, GENÇLER, A.M.,GÜRAY, GENÇLER, Ç., 2009. A Mediterranean: Myrtus communis L. (Myrtle), Plants and cultura seeds of the cultural heritage of Europa, s.159-167, Italy ÖKTEM, E. ve ÖZER, S., 2006. Odun Dışı Orman Ürünleri Standardizasyonu Ve Önemi, , I. Uluslararası Odun Dışı Orman Ürünleri Sempozyumu, 1-4 Kasım, Trabzon. 85 ÖZUĞURLU ve DÜZGÜN, 2001. Policies to Promote Sustainable Operations and Utilization Non- Wood Forest Products in Turkey (Seminar on Harvesting of Non-Wood Forest Products, 2-8 October 2000 Menemen – İzmir, Turkey, 2-8 October 2000), Seminar Proceedings “Harvesting of Non-Wood Forest Products”, Ministry of Forestry of Turkey, Ankara. ÖZTÜRK, M., SEÇMEN, O., GÖRK, G., KONDO, K., SEGAWA, M.,1983. Ecological studies od maccia elements in Aegean region of Turkey.Memories of the faculty of Integrated Arts and Sciences Hiroshima University Series IV, 8, s. 51-56 RG, 1956. Orman Kanunu, RG. Sayı: 9402. RG.1982. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, RG. Sayı: 17844. RG. 2003/A. Kara Avcılı_ı Kanunu, RG. Sayı: 25165. RG. 2003/B. Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, RG. 2004. RG. Türk Ceza Kanunu, RG. Sayı: 25611. PIGNATTI, G., CROBEDDU, S., 2005. Effect of rejuvenation on cutting propagation of Mediterranean shrub species , Forest 2 (3): 290295,Italy. PIERCE, A.R., 1999. The challenges of certifying nontimber forest products. Journal of Forestry, Vol 97, No 2: 34–37. RUFFONI, B., MASCARELLO, C., SAVONA, M., 2009. In Vıtro propagation of orna mental Myrtus (Myrtus communis L.), Protocols for in vitro propagation of ornamental plants, Methods in molecular Biology, Vol:589, s. 257-269, Italy SACCHETTI, G., MUZZOLI, M., STATTI, G.A., CONFORTI, F., BIANCHI, A, AGRIMONTI, C., BALLERO, M., POLI, F., 2007. Intra –species Biodiversity of Italian Myrtlethroug chemical markers profile abd Biological activities of leaf methanolic extracts in natural product research volume 21, No:2 , Italy SHANLEY, P., LAIRD, S.A., PĠERCE, A.R., GUILLEN, A., 2002. NTFPs and certification. Tapping the Green Market: Certification & Management of Non-Timber Forest Products. London, 3–7. 86 SĠVRĠKAYA, F., KARAHALĠL, U., KELEġ, S., KĠRĠġ, R., 2006. Bazı Odun Dışı Orman Ürünlerinin (Reçine, Defne, Sığla) Amenajman Planlama Felsefesi Açısından Değerlendirilmesi, I. Uluslararası Odun Dışı Orman Ürünleri Sempozyumu, 1-4 Kasım, Trabzon. ġAFAK, Ġ., 2009. Odun Dışı Bitkisel Orman Ürünleri Yönetimindeki Sorunlar ve Çözüm Önerileri, OGM Odun Dışı Orman Ürünleri Paneli, Ankara. TRAVESET, A., NURIA, R., MAS, R., 2001. Ecology of fruit-colour polymorphism in Myrtus communis and differential effect of birds and mammals on seed germination and seedling growth, Italy. TUNÇ, S., 2009. Tali Ürünlerin Hasadında Karşılaşılan Sorunlar ve Antalya Örneğinde Çözüm Önerileri, Odun Dışı Orman Ürünleri Paneli, s.121,İzmir. TÜRKER, M., F., YENĠ, A., GENÇ, C, 2006. Türkiye‟de Odun Dışı Orman Ürünleri Yönetimi Ve İşletmeciliğinin Beş Yıllık Kalkınma Planları Ve Ulusal Ormancılık Programı Kapsamında Değerlendirilmesi, I. Uluslararası Odun Dışı Orman Ürünleri Sempozyumu, 1-4 Kasım, Trabzon. TÜRKER, M., F., PAK, M., ÖZTÜRK, A., DURUSOY, Ġ., 2006/b. Türkiye‟ De Odun Dışı Orman Ürünlerinin Sürdürülebilir İşletmeciliği: Mevcut Durum, Sorunlar Ve Çözüm Önerileri, I. Uluslararası Odun Dışı Orman Ürünleri Sempozyumu, 1-4 Kasım, Trabzon. www.dhkd.org/ek2.htm Türkiye‟nin Taraf Olduğu Uluslar arası Çevre Sözleşmeleri, www.yabanhayatvet.org: http://efi.fi/cis/english/background/faq.html, 13.07.1999 http://europa.eu.int/comm/dg08/forests/en/en3_t06.html, 09.04.1999. WWF Guide to Forest Certification 1997, Appendix. Principles and criteria for forest stewardship. Revised March 1996, edited October 1996. 87 EKLER EK-1 Mavi ve Beyaz renkli Mersin Meyvesinin Özellikleri Appendix-1Characteristics of Blue and white colour morphs of Myrtle fruits ĠĢlem Meyve Uzunluğu(mm) Meyve Genişliği(mm) Meyve Ağırlığı (g) Tohum Ağırlığı (g) Tohum Uzunluğu (mm) %Yağ %Protein %Şeker %Su Makro E. ppm N P K Ca Mg Na Mikro E. ppm Cu Fe Mn Zn Mavi Renkli 11,03±0,09 10,21±0,06 0,54±0,009 7,16±0,23 3,33±0,06 1,02 2,97 48,2 65 Beyaz Renkli 10,87±0,11 10,58±0,09 0,58±0,001 7,02±0,27 3,27±0,07 0,79 2,28 44,4 69 0,310 0,043 0,750 0,274 0,131 0,192 0,313 0,035 0,643 0,287 0,132 0,087 3,5 32 9 7 4,0 28 6 6 Kaynak :TRAVESET, A. ve Diğ.. 2001, Journal of Ecology kaynağından alınmıştır. 88 ODC: 892 ; 51 ODUN DIġI ORMAN ÜRÜNLERĠNDEN TAÇ ÇELENK ÜRETĠMĠ Crown Wreath Production of Non-wood Forest Products Dr. Zerrin AY* *Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü, ANTALYA zerrin.ay@hotmail.com Makalenin Yayın Kuruluna Sunuş Tarihi: 12/05/2011 BATI AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ South West Anatolia Forest Research Institute SAFRI 89 90 ÖZET Bu çalışmada odun dışı orman ürünlerinden taç çelenk yapımında faydalanılması ele alınmıştır. Odun dışı orman ürünlerinin dal, yaprak, meyve ve kozalak gibi bölümleri taç çelenklerin yapımında kullanılmaktadır. Ülkemizde üretilen taç çelenklerin tamamına yakını ihraç edilmektedir. Bu araştırmada, Türkiye‟de taç çelenk üretimi, ihracat verileri, kullanılan odun dışı orman ürünleri, üretim şekilleri gibi konular irdelenerek tartışılmıştır. Düğün ve cenazelere gönderilen çelenkler ile buket ve aranjmanlar kapsam dışında tutulmuştur. Anahtar kelimeler: Taç çelenk üretimi, odun dışı orman ürünleri 91 ABSTRACT In this study, benefit from non-wood forest products in the decoration of the crown wreath is considered. Non-wood forest products‟ such parts as branch, leaf, fruit and pine cone used in decorating the crown wreaths. Almost all of the crown wreaths which are produced in in Turkey are export. In this study, the production of the crown wreath, export data, used non-wood forest products in Turkey, production patterns and such as examining issues are discussed. Wreaths which have sent to weddings and funerals and bouquet and arrangements are excluded from coverage. Key words: Crown wreath production, non-wood forest products. 92 1. GĠRĠġ 1.1. OdundıĢı Orman Ürünlerine Genel Bir BakıĢ Türkiye coğrafi konumu, iklimi ve topoğrafik özellikleri nedeniyle zengin bir floraya sahiptir. Şimdiye kadar tespit edilen bitki türü sayısı 10.000 civarındadır ve bunlardan % 33‟ü endemiktir (TUBİVES, 2009). Bitkilerden elde edilen ürünlerin başında odun hammaddesi gelmektedir. Bunun yanında son yıllarda, farklı bitkilerden elde edilen ve çeşitli endüstriyel alanlarda (gıda, tıp, eczacılık, kimya, boya ve kozmetik vb.) değerlendirilebilen yaprak, çiçek, meyve, kozalak, reçine ve terebentin gibi ürünlerin kullanımı artmıştır. Odun dışı bitkisel ürünler (ODBÜ) olarak adlandırılan bu ürünlere yönelik iç ve dış piyasalardan gelen talep gittikçe artmaktadır. Ayrıca, orman köylüleri başta olmak üzere, ev ekonomisi kapsamında bu ürünlerden yaygın bir faydalanma söz konusudur (Geray, 1998). ODBÜ‟nün önemi, ortaya çıkan faydanın çok yönlü (ekonomik, sosyal, kültürel, ekolojik) oluşunun yanında, faydalanan kitlenin ve faydalanma alanlarının genişliğinden de kaynaklanmaktadır. Gerçekten de bugün Türkiye‟de bu ürünler, özellikle kırsal kesimde, gelir dengesi, işlendirme ve ekolojik turizm vb. açılardan dikkat çekmektedir. ODBÜ bazı yörelerde kırsal kesime, klasik ormancılık ve odun hammaddesi üretiminden daha büyük gelir sağlayabilmektedir (Geray, 2002). Odun dışı orman ürünlerine yönelik çalışmaların geçmişte çok az sayıda olmasının başında bu ürünlerin odun hammaddesine verilen önemin yanında ikinci planda kalmasının önemli etkileri bulunmaktadır. Odun üretimi uzun yıllar boyunca ormancılık politikası gereği her zaman öncelikli olmuştur. Odun dışı orman ürünlerinin envanterinde karşılaşılan bilgi ve yöntem eksikleri nedeniyle bu ürünler planlamaya konu olamamıştır. Odun dışı orman ürünleri belli başlı bir kaç tanesi dışında (kekik, defne vb.) çoğunlukla geleneksel kullanımlara konu olmuş, hane halkı içinde tüketilmiş, mevsimlik özellikler göstermesi nedeniyle de hane halkı gelirleri içinde çoğunlukla dikkate alınmamıştır. Türkiye‟de odun dışı orman ürünlerinin üretim tekniği, kullanım yeri, ihracatı, talep durumu, ekonomiye katkıları, gibi konularda çalışmalar yapılmıştır. Ancak bu yöndeki çalışmaların arttığı görülmekle beraber, yeterli olduğu söylenemez. 93 Teknolojik gelişmeler, işlenmiş ürünler, çeşitli kimyasallar ile gıda güvenliğinin tehlikeye girmesi, doğal gıda arayışlarının gündemde yer almasıyla beraber Çevre ve Orman Bakanlığı çalışmalarında da odun dışı orman ürünleri önem kazanmıştır. Orman Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Türkiye Ormanlarında Odun Dışı Ürünler” adlı yayında odun dışı orman ürünlerinin Türkiye ve Orman Bölge Müdürlüklerine dağılımı (yayılış sahası hektar olarak, tahmini potansiyel ton, kg/ yıl olarak) verilmiştir (Anonim, 2004). Bilindiği gibi, 1992 yılında Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen Rio konferansında dünya için belirlenen en önemli sorunlar yoksulluk ve gelir dağılımındaki eşitsizlik olarak belirlenmiştir. Orman köylerinde yaşayan ve ülkemiz koşullarında en düşük milli gelire sahip olan köylüler için de odun dışı orman ürünleri kalkınmaya destek bir araç olarak kullanılabilir. ODBÜ işletmeciliğine yönelik yapılan çalışmalarda ODBÜ işletmeciliğinin değişik açılardan irdelendiği (yasal, kurumsal vb.) ve tedarikten pazarlamaya kadar geçen süreçte karşılaşılan sorunlar belirlenerek, çözüm önerilerinin geliştirildiği görülmektedir (Türker ve ark., 2001; Türker ve ark., 2002). Bunun yanında öne çıkan bazı türlerin ekonomik değerini ve hem yerel hem de ulusal ekonomiye katkılarını araştıran çalışmalar yapılmıştır (Karayılmazlar ve Yazıcı, 2002). 1.2. Çelenkler Çelenk; Türk Dil Kurumu‟nun sözlüğünde, çiçek, dal ve yapraklardan yapılmış halka olarak tanımlanmaktadır (Anonim, 2009). Odun dışı orman ürünlerinin dal, yaprak, meyve ve kozalak gibi bölümleri süs amacıyla yapılan çelenklerde özellikle de taç çelenklerde kullanılmaktadır. Bu çalışmada Şekil 1‟de görülen, daha çok Noel döneminde talep edilen canlı materyaller kullanılarak yapılan taç çelenkler incelenmiştir. Metinde çelenk terimi kullanıldığında bu tür çelenklerin ifade edildiği anlaşılmalıdır. Çelenkler de çiçekler gibi zorunlu tüketim maddesi değildir. Ancak gelişmiş toplumlarda duygu ve düşüncelerin en iyi şekilde ifade edilmesinde kullanılan araçlardan biridir. Bunun yanında doğaya olan istek ve özlemin de karşılanmasında yararlanılan bir araçtır. Antik çağlardan beri pek çok medeniyette sosyal ve dini açıdan çiçeğin her zaman önemli bir yeri olmuştur. Babil‟in Asma Bahçeleri bunun en önemli kanıtıdır. Doğu medeniyetleri ve Türkler‟de de çiçek sevgisi her zaman olmuştur. Bütün işleme sanatları, resim ve gravürlerde çiçek (lale, karanfil) desenleri yer 94 almıştır. XVIII. Yüzyılda yaşanan Lale Devri de Türk‟lerde çiçeğe verilen önemin göstergelerinden birisi sayılmıştır (Albayrak 1998). ġekil 1. Taç çelenk Figure 1. Crown Wreath Eski Yunan ve Roma medeniyetleri geniş bir çiçek kültürüne sahiptir. Bütün mabetleri, lahitleri çelenk ve çiçeklerle süslüdür. Spor törenlerinde başarılı sporcularını kır çiçeklerinden yapılmış çelenklerle ödüllendirmişlerdir. Galya‟lılar mersin bitkisini baş tacı etmişlerdir. Nane, defne ve mersin dallarından yaptıkları küçük çelenkleri taç şeklinde başlarına takarlardı (İzer,1988). Toplumlar ekonomik ve sosyokültürel anlamda ilerledikçe, üretim ve tüketimde çeşitlilik artmakta, süs bitkilerine çelenk ve çiçeklere olan talepler de artış göstermektedir. Ne var ki bu konulardaki teknik bilgi, yatırım, tesis, pazar olanaklarının iyi kullanılamaması ve diğer altyapı yetersizliği bu gelişmeyi sınırlamaktadır. Çelenk üretimi son yıllarda çiçek sektöründe fark edilir bir önem kazanmıştır. Dünyanın birçok yerinde, Kuzey Amerika ve Avrupa‟da herdem yeşil ağaç dallarının yoğun olarak kullanıldığı çelenkler yapılmaktadır. Amerika‟da birçok eyalette çelenk sektörü önemli bir yer tutmaktadır. Örneğin Minnesota‟da küçük ve büyük ölçekteki işletmelerin yıllık 10 milyon dolarlık satış yaptığı belirtilmektedir (Thomas and Schumann 1993). Amerika‟da yapılan bir başka araştırmada Ekim ayı ortası ve Aralık ayının başlarında her gün 100-150 yeni yıl çelenginin üretildiği ve 95 günlük yaklaşık 18.000 kg ağaç dalının kullanıldığına dikkat çekilmektedir (Savage, 1995). Çelenk üretiminde odun dışı orman ürünlerinin toplayıcıları bu sektörün ayrılmaz bir parçasıdır. Örneğin Amerika‟da eyalet dışında da faaliyetlerini yürüten Minnesota‟daki büyük çelenk firmaları Balsam Göknarı (Abies Balsamea L.) dallarının toplanmasında toplayıcılarla anlaşma yapmaktadırlar. Toplayıcı iyi bir günde 1000 pound kadar kazanabilmektedir. 1999 yılında, 12-36 inch (30.5-91.4 cm) uzunluğundaki dallar için 14-17 cent toplayıcılara ödeme yapılmıştır. Toplayıcılar bu dallardan ortalama 25-35 pound değerinde taşınabilir balyalar oluşturarak çelenk üreticilerine ulaştırmaktadırlar (Krantz, 2009). Çelenk yapımı bazı yerlerde daha yaz aylarında başlamaktadır. Örneğin Idaho, Montana ve Washington‟da Batı sarıçamı (Pinus Ponderosa L.) kozalakları yaz döneminde toplanıp boyanarak, çeşitli meyveler ve kurdelelerle bir araya getirilerek çok yoğun geçen ekim kasım aylarında çelenklerin dekore edilmesinde kullanılmak üzere hazırlanmaktadır. Birçok çelenk de çelenk firmalarının yaptığı anlaşmalar sonucu kuzey Minnesota‟da aileler tarafından evlerde üretilmektedir. Basit haliyle üretilen bu çelenkler daha sonra üretim merkezlerine getirilmekte ve son noktaya ulaştırılmadan önce kozalak, meyve, kurdele vb. malzemelerle tamamlanarak satışa sunulmaktadır. Bir sezonda bir ailenin ortalama geliri ise 20.000 US $ civarındadır (Krantz, 2009). 2. Türkiye’de Taç Çelenk Üretimi Türkiye‟de taç çelenk üretimi son yıllarda önem kazanmış olup yaklaşık 15 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. 2009 yılı itibarı ile İhracatçı Birlikleri kayıtlarında Türkiye‟de çelenk ve buket yapmaya elverişli malzemeler ihracatı yapan 31 işletme bulunmaktadır. Bu işletmelerin 16 tanesi Antalya‟dadır ve Türkiye‟de taç çelenk üretiminin en fazla yapıldığı il de Antalya‟dır. 2008 yılında süs amacına uygun çelenkler ile süs amacına uygun buket ve çelenk malzemeleri kalemlerinde Türkiye‟de 1.971.008 dolar (Çizelge 1) ihracat yapılmıştır (Anonim 2008a). Bu ihracatın % 96‟sı (1.883.562 dolar) Antalya‟daki işletmelerden yapılmıştır (Şekil 2). Bu nedenle çalışma Antalya bazında ele alınmıştır. Antalya‟da ihracatın yapıldığı işletmeler merkezde bulunmakla birlikte, taç çelenk üretimi ve bu üretimde kullanılan malzemelerin doğadan toplanmasında Burdur-Bucak ilçesi öne çıkmaktadır. Bucak ilçesinin Antalya ile sınır sayılabilecek Çamlık, Elsazı, Kargı, Çobanpınar, Kızılseki köyleri ile Kaş‟ın Davazlar köyü odun dışı orman ürünlerinin çelenk amaçlı en fazla toplandığı köylerdir 96 (Anonim, 2008b). Davazlar köyü dışındaki diğer köyler aynı zamanda Antalya çiçek sektörünün merkezi durumundaki Altınova‟ya en yakın yerleşim birimleridir. Bu yönüyle Antalya pazarda önemli bir etkiye sahiptir. İhracatın yapıldığı diğer iller içinde ise İzmir, Manisa, İstanbul ilk sıralarda gelmektedir. Ancak bu illerin toplam ihracat payı içindeki oranı yukarıda da değinildiği üzere % 4‟tür. Çelenk ihracatı yapılan ülkelerin başında ise Hollanda ve Almanya gelmektedir (Çizelge 2). Hollanda Avrupa çiçek pazarının merkezi konumundadır. Çelenk fiyatları da Hollanda‟daki çiçek borsasında belirlenmektedir. Çelenk üreticileri ile yapılan yüzyüze görüşmelerde; 2000-2001 yılında bu borsada 7-8 € fiyat bulan taç çelenklerin fiyatı 2008 yılında 2-4 € kadar düştüğü belirtilmiştir. Aynı şekilde 2004-2007 yılı ihracat verileri incelendiğinde ihracat miktarlarında bir düşüş dikkati çekmektedir. Üreticiler bu düşüşte Çin‟in pazarda etkili olmaya başlaması ve daha çok ihracat yapma çabası ile kaliteden ödün verilmesinin etkili olduğunu belirtmektedirler. Çizelge 1. Türkiye geneli süs amacına uygun çelenkler ile süs amacına uygun buket ve çelenk malzemeleri 2004-2008 yılı ihracat verileri* Table 1.Turkey general ornamental wreathswitha purpose bouquetandwreath ornament materials exportdata for2004-2008*. Miktar(Kg) Değer ($) Kg BaĢına Ġhracat Değeri (TL) Basit endeks Yıllar 2004 2.302.795 5.465.606 3,15 100 2005 1.895.298 3.249.313 2,29 73 2006 1.505.608 2.778.596 2,58 82 2007 1.103.244 2.594.170 2,70 86 2008 913.494 1.971.008 3,27 104 2004=100 *2004-2008 yılları için dolar karşılığı Tl fiyat verileri TC Merkez Bankasından alınmıştır. 97 ġekil 2. Antalya ve diğer illere göre süs amacına uygun çelenkler ile süs amacına uygun buket ve çelenk malzemeleri 2004-2008 yılı ihracat değerleri Figure 2. Ornamental wreaths with ha purpose bouquet and wreath ornament materials 2004-2008 export data‟s by Antalya and other cities. Çizelge:2 Ülkelere göre Süs Amacına Uygun Çelenkler İle Süs Amacına Uygun Buket ve Çelenk Malzemeleri 2008 Yılı Antalya İhracat Verileri Table 2. Ornamental wreaths with ha purpose bouquet and wreath ornament materials 2008 export data‟s by countries Ürün Ülke Süs Amacına Uygun Çelenkler Değer ($) Hollanda 658.845,00 1.352.355,16 Almanya 128.877,00 352.489,68 Birleşik Krallık 52.913,00 113.417,32 Belçika 4.724,00 22.829,00 İtalya 4.796,00 17.076,78 Japonya 1.953,00 14.022,84 100 30 3.520,00 11.342,00 855.728,00 1.883.562,78 Bulgaristan Süs Amacına Uygun Buket ve Çelenk Malzemeleri Miktar (kg) Almanya Toplam Çelenk üretimi genellikle Ağustos ayı sonlarında başlayıp Aralık ayı ortalarına kadar devam eden mevsimlik bir iş niteliğindedir. En fazla talebin 98 olduğu dönem Aralık ayı olup Noel dönemidir. Çelenk üretiminde daha çok kadınlar çalışmaktadır (Şekil 3). Kısa bir eğitim/kurs döneminden sonra kolaylıkla yapılabilen çelenkler bu yönüyle yerel halka bir gelir kaynağı da sağlamaktadır. Çelenk üretim işine, mevsimlik bir iş olması nedeniyle daha çok ek gelir yönüyle bakılmaktadır. Çelenk üretiminde çalışanlar ürettikleri çelenk başına ücret almakta yoğun dönemde günde ortalama 30-40 çelenk üretebilmektedirler. Çelenklerin yapılması kadar çelenk yapımında kullanılan hammaddenin doğadan toplanması da önemli bir mesai gerektirmektedir. Çelenk yapımında odun dışı orman ürünlerinin daha çok dal, meyve, yaprak ve kozalaklarından faydalanılmaktadır. Ancak bu ürünlerin doğadan toplanmasında toplama zamanı ve toplama yöntemleri konusunda gereken hassasiyetin gösterildiği söylenemez. Ayrıca hâlihazırda bu odun dışı ürünlerin toplanmasına yönelik yapılmış bir planlama da bulunmamaktadır. Bilindiği gibi odun dışı orman ürünlerinin doğadan toplanması; 6831 sayılı yasanın 37. maddesinin 1. maddesi gereğince tarife bedeli ödemek kaydıyla, yasanın ilgili maddesinde yazılı yerlerde halka izin verilmek suretiyle Orman Genel Müdürlüğü (OGM)‟nün 283 nolu tebliği‟ne uygun olarak yapılmaktadır. Odun dışı orman ürünlerinin toplanmasında daha çok orman köylerinde yaşayan yerel halktan kişiler çalışmaktadır. Çelenk üretiminde kullanılan odun dışı orman ürünlerinin doğadan toplanması da yerel halka ek bir gelir sağlaması bakımından önemlidir. ġekil 3. Çelenk üretim faaliyetleri Figure 3. Wreath production facilities 99 Üretilen taç çelenklerin canlılığını koruması, yeşil kalması çok önemlidir. Bu nedenle üretimin yapılmasından tüketiciye ulaşmasına kadar soğuk zincirin korunması gerekmektedir. Çelenkler üretimi yapılır yapılmaz soğuk hava depolarında muhafaza edilir ve en fazla üç gün içerisinde son noktadaki alıcılara ulaştırılır. Çelengin ömrü yapımında kullanılan materyallerin canlı görünümünü koruma süresiyle sınırlıdır. 3. Çelenk Üretiminde Kullanılan Malzemeler ve Belli BaĢlı OdundıĢı Orman Ürünleri Taç çelenklerin yapımında çeşitli çaplarda tel halkalar kullanılmaktadır (Şekil 4). Bu halkaların üzeri canlı materyallerle kapatılarak telin tamamen kaybolması sağlanmakta ve ince çiçek telleriyle sarılarak düzgün bir çember elde edecek şekilde sağlamlaştırılmaktadır. Doğadan toplanan materyaller bu çemberin üzerine estetik bir görünüm verecek şekilde yerleştirilmektedir. Son olarak bu materyallerin görsel açıdan dikkat çekici özellikte ve renklerde olanları da süslemede kullanılmaktadır. Süslemede en az 3 farklı materyal uygulaması tercih edilmektedir. Zaman zaman kuru materyallerden de süslemede faydalanılmaktadır. ġekil 4. Çelenk üretiminde kullanılan malzemeler Figure 4.The materials usedin producting wreath Türkiye‟de çelenk üretiminde kullanılan odun dışı orman ürünlerinin başında mersin (Myrtus communis L.) gelmektedir. Myrtus communis L. ülkemizde genellikle mersin olarak bilindiği halde özellikle güney sahillerimizde murt, hambeles ve adi mersin adlarıyla bilindiği yörelerimiz de vardır. Ayrıca bazı yerlerde yaprağına bahar adı verilmektedir (Oğur, 1994). Mersin yapraklarının yeşil rengini uzun süre koruyabilmesi nedeni ile genellikle çelengi oluşturan halka mersin dalları ile sarılır. Aslında estetik görünen ve dayanıklılığını koruyabilen bütün odun dışı orman ürünleri çelenk üretiminde kullanılabilir. Kuşburnu (Rosa canina L.), sandal (Arbutus 100 andrachne) meyveleri, çalba (Salvia sp.), kızılcık (Cornus sp.), dağ elması (Createagus sp.), dağ eriği (Prunus sp.), andız (Arceutos drupaceae) kozalakları, Amerikan Sarmaşığı (Parthenocissus sp.), Tesbih ağacı (Styrax officinalis) meyveleri, yine Mersingiller (Myrtaceae) familyasından okaliptüs (Eucalyptus camaldulensis) meyveleri de bu amaçla kullanılan odun dışı orman ürünleridir (Şekil 5). Ormanlık alanlardan toplanan odun dışı ürünlerin yanı sıra çelenk üretiminde kullanılmak üzere süs patlıcanı, biberi ve domatesi de üretilerek süslemede kullanılmaktadır. ġekil 5. Çelenk üretiminde kullanılan bazı odun dışı orman ürünleri Figure 5. Some ofnon-woodforestproductsused in the wreath production Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde 2009 yılında çelenk üretiminde kullanılmak üzere doğadan toplanan ürünler ve miktarları çizelge 3‟te verilmiştir (Anonim, 2008b). Çizelgeden görüldüğü gibi en fazla tercih edilen ürün mersin dallarıdır. 101 Çizelge 3. Antalya Orman Bölge Müdürlüğünden çelenk amaçlı toplanan odun dışı orman ürünü tür ve miktarları (2009) Table 3. Non-wood forest products types and quantities which are gathered for a wreath from AntalyaRegional Forestry Directorate (2009) KÖYLER Çamlık Elsazı Kargı Kızılseki Çobanpınar KaĢ-Davazlar Çelenk yapımında kullanılan Odun dıĢı Orman Ürünleri (kg) Mersin (Dal) Sandal (Meyve) Çalba (Yaprak) 10.000 1.000 0 10.000 1.000 0 17.000 3.000 1.000 8000 2.000 0 40.000 0 0 5.000 0 0 4. TartıĢma ve Sonuç Odun dışı orman ürünlerine yönelik araştırmalar ulusal planlarımızda öncelikli konulardır. Doğadan ve çoğunlukla orman alanlarından toplanan bu ürünlere ilişkin genellikle tür/miktar gibi resmi veriler bulunmamaktadır. Bunun yanında odun dışı orman ürünlerine yönelik çalışmalar çoğunlukla tıbbi ve aromatik bitkiler üzerinde yoğunlaşmıştır. Ürünlerin doğadan toplanma aşamasında sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi çok önemlidir. Bitkilerin ne zaman, hangi yöntemle, ne kadar toplanması gerektiği toplanan ürünlere yönelik araştırma geliştirme çalışmaları ile ortaya konmalı, envanterleri yapılmalıdır. Daha sonra bu bilgiler düzenlenecek eğitimlerle toplayıcılara öğretilmelidir. Odun dışı orman ürünlerinin toplanmasına ilişkin kayıtlar, toplayıcıların orman işletmelerine yaptıkları izin başvuruları ile sınırlıdır. Orman Bölge Müdürlüklerinin ilgili birimlerince konuyla ilgili planlamalar yapılması, denetimlere önem verilmesi durumunda doğadan toplanan ürünlere yönelik daha sağlıklı kayıtlar elde edilebilir. Çelenk üretimi kadar ihracat da oldukça önemlidir. Doğru pazarlama kanalları kullanarak tüketiciye en kısa yoldan ulaşılmalıdır. Bunun için sektör temsilcileri, Orman Bölge Müdürlüğünün ilgili birimleri, toplayıcılar, üreticiler her yıl üretim sezonu öncesinde bir araya gelerek planlı hareket etmeli işbirliği ve iletişim içinde bulunmalıdırlar. Yapılan ihracat miktarları dikkate alındığında çelenk üretimi işsizliğin önlenmesinde bir araç olarak kullanılabilir. Çelenk üretiminde daha 102 çok kadınlar çalışmaktadır ve bu nedenle kadınların istihdamı açısından konu önemle ele alınmalıdır. Sektörün yetişmiş ara eleman ihtiyacının karşılanması için gerekli düzenlemelerin yapılması kursların açılması gerekmektedir. Birçok alanda olduğu gibi bu sektörde de araştırma geliştirme çalışmaları maalesef sektörün gerisinde kalmaktadır. Ülkemizde çelenk üretimine yönelik bilimsel nitelikli çalışmaların olmayışı da bunun önemli bir göstergesidir. Üretim aşaması kadar pazarlama aşamasının da dikkatlice incelenerek araştırılması gerekmektedir. 5. Kaynaklar ALBAYRAK Y., 1998. “Türkiye‟de Kesme Çiçek Yetiştiriciliğinin Sorunları ve Kooperatifleşme”, I. Ulusal Süs Bitkileri Kongresi, Cilt:1, 26-31, Yalova. ANONĠM, 2004. Ulusal Ormancılık Programı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Ankara, 95 s. ANONĠM, 2008a, Antalya İhracatçı Birlikleri kayıtları. ANONĠM, 2008b. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü kayıtları. ANONĠM, 2009. Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe http://www.tdk.gov.tr/, [ Ziyaret tarihi:23.06.2009] Sözlük, GERAY, U., 1998. Orman Kaynaklarının Yönetimi, Ulusal Çevre Eylem Planı, DPT yayını, Ankara GERAY, U., 2002. Ormancılık Kurumları, Ulusal Ormancılık Programı Projesi TCP/TUR/0066. ĠZER, M., 1988. Baharatın izleri, İstanbul. KARAYILMAZLAR, S., YAZICI, H., 2002. Türkiye‟nin Odun Dışı Orman Ürünleri İçerisinde Batı Karadeniz Bölgesinde Yetişen Defne‟nin (Laurus nobilis L.) Ekonomik Değeri ve Önemi, II. Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi, Bildiri Kitabı, Cilt: 1, 15-18 Mayıs 2002, Trabzon, s. 289-295. KRANTZ J., 2009.The Wreath Industry In Minnesota, The Minnesota Approach to Non-timber Forest Product Marketing: The Balsam Bough Industry and Other Examples. OĞUR, R., 1994. Mersin Bitkisi (Myrtus Communis L.) Hakkında Bir İnceleme, Çevre Dergisi, Sayı:10, sayfa:21-25, Ankara. 103 SAVAGE, M. 1995. Pacific Northwest special forest products: an industry in transition. Journal of Forestry. 93(3): 6-11 THOMAS, M.G., SCHUMANN, D.R., 1993. Income opportunities in special forest products: selfhelp suggestions for rural entrepreneurs. Agric. Inf. Bull. 666. Washington, DC: U.S. Department of Agriculture, Forest Service. TUBĠVES, 2009, http://wwweski.tubitak.gov.tr/tubives/index TÜRKER, M.F., A. ÖZTÜRK, M. PAK VE E. TĠRYAKĠ, 2001. Türkiye Ormancılığında Odun Dışı Orman Ürünleri İşletmeciliğinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, I. Ulusal Ormancılık Kongresi, Türkiye Ormancılar Derneği, Ankara. TÜRKER, M.F., A. ÖZTÜRK VE E. TĠRYAKĠ, 2002. Ülkemiz Ormancılık Sektöründe Odun Dışı Orman Ürünleri Kapsamında Değerlendirilen Odun Dışı Bitkisel Ürünlerin İşletmeciliği, II. Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi, Bildiri Kitabı, Trabzon, Cilt: 1. 104