Gençlik politikası için çağrı Alternatif bir turizm bölgesi BM Genel
Transkript
Gençlik politikası için çağrı Alternatif bir turizm bölgesi BM Genel
Sayı: 30 Haziran 2008 Gençlik politikası için çağrı Alternatif bir turizm bölgesi BM Genel Kurul Başkanı Türkiye'yi ziyaret etti İmzadan sonra Daha az suyla üretim Gençlik politikası için çağrı Mayıs ayının ilk günlerinde gençlik alanında çalışan 44 STK, hükümete, Türkiye için bir gençlik politikası geliştirmesi çağrısında bulundu. Ankara, Haziran 2008 Yayınladıkları basın bildirisinde, gençlik STKları, kamu ve özel sektörün yanı sıra STKların da etkin katılımı ve katkısı ile tüme dayalı ve kapsamlı bir gençlik politikası oluşturmada, UNDP tarafından yayınlanan “Türkiye’de Gençlik” başlıklı 2008 Ulusal İnsani Gelişme Raporu’nun tavsiyelerini desteklediklerini bildirdiler. Gençlik STKları, gençlerin gerek başarılarıyla gerek istekleriyle ve gerekse projeleriyle Türkiye’nin dinamiğini oluşturduklarını ve bu dinamiklerin geliştirilmesinin, korunmasının ve yaygınlaştırılmasının son derece önemli olduğunu vurguladı. Gençlik STKları gençlerin gelecekte görmek istedikleri Türkiye’nin mimarları olduğu ve gelecekte daha iyi bir Türkiye için gençlere yatırım yapılması gerektiğinin altını çizdi. Raporu destekleyen STKlar, sosyal ve siyasi faaliyetlerde eşit katılım sağlamanın yaşam kalitesini arttırmanın bir yolu olduğunu bildirdi ve hükümeti, gençleri “çözülmesi gereken bir sorun” olarak görmemesi gerektiği konusunda uyardı. Gençlik STKları, 12 milyon genç insanıyla Türkiye’nin genç nüfusunun birçok Avrupa ülkesinin toplam nüfusundan fazla olduğunu ancak Türkiye’nin gençlik politikası olmayan ender ülkelerden birisi olduğunu hatırlattı ve hükümeti, UNDP’nin 2008 Ulusal İnsani Gelişme Raporu’nda sunulan tavsiyeleri göz önünde bulundurarak bu potansiyelin ihtiyaçlarına cevap vermesi ve bir gençlik politikası oluşturmada gençlik STKlarının etkin katılımına izin vermesi konusunda çağrıda bulundu. Raporu destekleyen ve hükümeti harekete geçmeye çağrıda bulunan Türkiye’nin önde gelen STKlarından bazıları: AEGEE, Alternatif Yaşam Derneği, Arı Hareketi, Educaide, Gençlik Federasyonu, Gençlik Servisleri Merkezi, Uluslararası Çocuk Merkezi, Sosyal Sorumluluk Derneği ve Toplum Gönüllüleri Vakfı. Alternatif bir turizm bölgesi UNDP, Efes Pilsen Grubu ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geliştirilen “Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi” kapsamında Çoruh Vadisi’nde oluşturulan ilk pansiyonlar turistlere hizmet vermeye başladı. Ankara, Haziran 2008 Nisan 2007’de başlatılan Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi’nin genel amacı tarım dışında alternatif bir gelir kaynağı yaratarak bölgedeki farklılıkların ortadan kaldırılması. Özel amaç ise turizmi bölgede alternatif bir ekonomi kaynağı haline getirmek çünkü Çoruh Vadisi trekking, rafting ve kuş gözlemleme gibi doğa sporları açısından geniş bir potansiyele sahip, kilise ve camileriyle zengin bir kültürel ve tarihi birikimi var ve biyoçeşitlilik açısından da yine zengin bir bölge. Bu kampsamda, turistler için ilk pansiyonlar Çoruh Vadisi’nin İspir ve Uzundere’ye bağlı Sırakonaklar Köyü’nde oluşturuldu ve ilk yatak ve kahvaltı hizmetlerini Mayıs 2008’de vermeye başladı. Projenin ilk 14 ayı boyunca yenebilir meyveler, kuş envanteri ve yürüyüş rotaları belirlendi, organizasyonel kapasite, proje geliştirme, rehberlik, kamp, kuş gözlemleme rehberliği ve girişimcilik üzerine eğitimler verildi ve Çoruh Vadisi broşürler gibi görsel materyallerle ve festivallerle tanıtıldı. Mayıs ayının sonlarında ise UNDP, Efes Pilsen ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırımlar ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’ndeki proje ortaklarından oluşan yüksek seviye bir heyet proje alanında kaydedilen ilerlemeyi incelemek için bölgeyi ziyaret etti. Projenin gelecek günlerinde projenin uygulayıcıları mesleki beceriler üzerine eğitim vermeye, bölgede daha fazla konaklama tesisi oluşturmaya, etkinlikler düzenlemeye, iş geliştirme için yerel halka danışmanlık hizmeti vermeye ve bölgeyi potansiyel pazarlarda tanıtmaya odaklanacak. Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi, kamu ve özel sektör ortaklığının çok iyi bir örneğini sunuyor ve turizme dayalı sürdürülebilir bir ekonominin gelişmesine katıkıda bulunuyor. Proje bir yıl süreyle daha devam edecek. Her meclise bir genç Ankara’da 17-20 Mayıs tarihlerinde dördüncü kez toplanan Yerel Gündem 21 Ulusal Gençlik Parlamentosu, 2009’daki yerel seçimlere yönelik bir kampanya başlattı. Ankara, Haziran 2008 “Her Meclise bir Gençlik Temsilcisi” sloganıyla başlatılan kampanya çerçevesinde, her il genel meclisinde veya belediyede mutlaka bir gençlik temsilcisi olması için çalışılacak. UNDP, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Teşkilatı (UCLG-MEWA) ve Habitat için Gençlik Derneği tarafından düzenlenen 4. Olağan Genel Kurul toplantısına, 81 ilden 300 kişi ve gençlik meclisleri temsilcileri katıldı. Gençlikten sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Mustafa Yardımcı, UNDP İstanbul Program Yöneticisi Hansin Doğan ve Yerel Gündem 21 Ulusal Koordinatörü Sadun Emrealp’in de konuşmacı olarak katıldığı toplantıda her yıl olduğu gibi, bu yıl da, bölgesel sunumlar, söyleşiler, atölyeler, ve “Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin Yerelleşmesinde Gençlerin Rolü” konulu yuvarlak masa toplantıları yapıldı, yeni dönem sosyal projeler tanıtıldı. Ayrıca 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla bir resepsiyon düzenlendi, Yerel Gündem 21 Ulusal Gençlik Parlamentosu filmi gösterildi, yerel gençlik meclislerinin çalışmalarının aktarıldığı stantlar kuruldu ve halk oyunları gerçekleştirildi. Resepsiyona eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Selahattin Çimen ve Türk Parlamenterler Birliği Başkanı Hasan Korkmazcan da katıldı. Toplantı, Yerel Gündem 21 Ulusal Gençlik Parlamentosu Eğitim ve Koordinasyon Grubu’nun belirlenmesi, en iyi gençlik meclisinin açıklanma töreni ve ardından 20 Mayıs 2008’de ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 19 Mayıs Bildirgesi’nin okunmasıyla sona erdi. 2008 yılının en iyi gençlik meclisi ise Yerel Gündem 21 Diyarbakır Gençlik Meclisi seçildi. Yerel Gündem 21 Ulusal Gençlik Parlamentosu Mayıs 2004 yılında 75 ilden 297 delegenin katıldığı bir zirvede resmen kuruldu ancak kuruluşunun temelleri, Habitat için Gençlik Derneği ve Yerel Gündem 21 Gençlik Derneği’nin 1997 yılından bu yana Türkiye’nin çeşitli illerinde kurduğu gençlik meclisleri ve gençlik evlerinin 2003 yılında kendi aralarında ulusal bir ağ oluşturmak için biraraya geldiği zirvede atıldı. Gençliğin, gençlik politikalarının hazırlık ve uygulama aşamasında söz sahibi olamaması, planlama, karar alma ve uygulama süreçlerinden uzak kalması ve gençlerin başta hükümet olmak üzere diğer tüm kuruluşların karşısına eşit olarak çıkamıyor olması, bu gençlik meclislerinin biraraya getirilerek gençlerin yerel yönetimlere katılarak söz sahibi olmalarını sağlamak için bir platform oluşturmaya yöneltti. İmzadan sonra New York’taki Küresel İlkeler Sözleşmesi Ofisi, Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni yeni imzalamış şirketlere ilk basamaklarında yardımcı olmak ve Küresel İlkeler Sözleşmesi katılımcısı olarak onlara bu süreç boyunca yol göstermek amacıyla geçtiğimiz günlerde “İmzadan Sonra” başlıklı bir kılavuz yayınladı. Ankara, Haziran 2008 Daha kurumsal bir işletme olmak kolay değil ve birçok işletme ilk basamakları zor ve hatta zaman zaman yıldırıcı bulabiliyor. Bu sebeple New York’taki Küresel İlkeler Sözleşmesi Ofisi, Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni yeni imzalamış şirketlere ilk basamaklarında yardımcı olmak ve Küresel İlkeler Sözleşmesi katılımcısı olarak onlara bu süreç boyunca yol göstermek amacıyla geçtiğimiz günlerde “İmzadan Sonra” başlıklı bir kılavuz yayınladı. “İmzadan Sonra”, işletmeleri katılımın temel unsurlarını gösterme ve işletmeleri başarıya götürecek stratejileri geliştirmeye yardım etme yoluyla, Küresel İlkeler Sözleşmesi ve ilkelerini, iş stratejilerinin ve işleyişlerinin bir parçası haline getirmek için kılavuzluk yapmayı amaçlıyor. Kılavuz, sadece işletmelerin, katılımlarından neler beklendiğini anladıklarını sağlamakla kalmayacak ayrıca Küresel İlkeler Sözleşmesi üyeliğinin sunduğu yararları en üst seviyeye çıkarmalarını sağlayacak. Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin on ilkesini anlamak ve uygulamak işletmelere, yeni pazarlarda güven telkin etmelerini, sorumlu işler başarmalarını ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmelerini sağlayacak. “İmzadan Sonra” ayrıca şirketlerin, kurumsal politikaları, oluşumlarının bir parçası haline getirmede kaydettiği ilerlemeyi göstermenin yanı sıra hesap verebilirliği, şeffaflığı ve daha da öenmlisi sürekli gelişimleri için hazırlamaları gereken “İlerleme Bildirimi”nin üç aşaması olan yaratma, paylaşma ve sunma ile ilgili de bir bölüm içeriyor. Kılavuz ayrıca ortaklıklar, yerel ağlar, savunuculuk ve bilinç geliştime, politika diyalogları, öğrenme ve toplu faaliyet konularına değinerek şirketlerin katılımını en yüksek düzeye çıkarmanın yollarına da ışık tutuyor. “İmzadan Sonra” Türkçeye Ayşegül Hatay tarafından tercüme edildi ve British Council’ın desteğiyle Türkçe olarak da yayınlandı. 2000 yılında başlatılan Küresel İlkeler Sözleşmesi, küreselleşmenin zorluklarını aşmak için kamu ve özel sektörün yanı sıra çeşitli BM örgütlerini ve sivil toplumu bir araya getiren uluslararası gönüllü bir kurumsal vatandaşlık ağıdır. Küresel İlkeler Sözleşmesi insan hakları, işgücü, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarında on ilke etrafında çalışıyor ve işgücü ayrımcılığına son vermeyi ve çevresel sürdürülebilirliği arttırmayı amaçlıyor. Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin imza sahipleri şeffaflık ve sürdürülebilir kalkınma için bu on ilkeyi iş stratejilerinin bir parçası haline getiriyor ve durumları hakkında düzenli raporlar hazırlıyor. Bugün Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin 100 ülkede 4 binden fazla üyesi var. Daha az suyla üretim Coca-Cola Türkiye ve UNDP tarafından oluşturulan Hayata Ar tı Gençlik Programı kapsamında 2007 yılının sonunda fon alan projelerin uygulaması devam ediyor. Ankara, Haziran 2008 Bu projelerden biri de Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi (BİYOÇEV), Paşaköy Tarım Kredi Kooperatifi Müdürlüğü ve Pamukçu-Aslıhan Tepecik Ovaları Sulama Birliği tarafından geliştirilen “Bir Damla Bin Verim” projesi. Proje, pilot bölge olarak seçilen Paşaköy’de geleneksel sulama sistemlerinin yerine damla sulama kullanarak, tarımsal ürünlerde aynı oranda ya da daha fazla verimlilik sağlanabileceğini kanıtlamayı ve böylece yerel çiftçi ve üreticileri damla sulama sistemi kullanmaya teşvik etmeyi amaçlıyor. Proje kapsamında, ekim alanları belirlendi ve arazi sürüldü, toprak analizleri yapıldı ve damla sulamanın sadece bir üründe değil birçok üründe verimi arttırdığını göstermek için biber, mısır ve domates olmak üzere üç çeşit sebze ekildi ve ilk çapalama yapıldı. Ayrıca projeyi yerel çiftçilere tanıtmak ve damla sulamanın öneminin altını çizmek için bir panel düzenlendi. Proje kapsamında ayrıca damla sulama sistemi kuruldu ve komşu köylerle iletişimi sağlamak ve bilgi paylaşımını arttırmak amacıyla Yeşil Doğa Derneği kuruldu. Projenin sonlarına doğru, elde edilen ürünler, yüzey sulama kullanılarak elde edilmiş ürünlerle karşılaştırılacak. Karşılaştırma, bitki boyları ve çiçek sayısı gibi kriterler kullanılarak yapılacak ve sonuçlar raporlanacak. Proje kapsamında gelecekte yapılacak diğer faaliyetler arasında projenin sonuçlarını paylaşmak ve çiftçiler ile üreticiler arasında bilinç arttırmak için düzenlenecek paneller yer alıyor. Ayrıca Ağustos ayında ise bir Hasat Şenliği gerçekleştirilecek. Bu proje yoluyla, projenin uygulayıcıları damla sulama yöntemi kullanan çiftçi ve üretici sayısını arttırarak fazla su kullanımını ve toprak kaybını azaltmayı amaçlıyor. Mart 2008’de başlayan proje 12 bin 500 dolarlık bir bütçeye sahip ve proje Ağustos 2008’de sona erecek. Projeyi destekleyen diğer kuruluşlar Balıkesir Ovaları Sulama Birliği, Tarım İl Müdürlüğü, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri ve Balıkesir Üniversitesi. Hayata Artı Gençlik Programı, 16-26 yaş arasındaki gençler tarafından geliştirilen yenilikçi, yaratıcı, katılımcı ve sürdürülebilir projeleri destekliyor ve gençleri, çevresel ve toplumsal sorunlara çözüm bulan projeler üretmeye teşvik ediyor. Hayata Artı Gençlik Programı her proje için 3 bin ile 30 bin dolar arasında destek veriyor. BM Genel Kurul Başkanı Türkiye'yi ziyaret etti BM Genel Kurulu Başkanı Srgjan Kerim, 3-5 Haziran 2008 tarihinde Roma’da küresel gıda krizini görüşmek için yapılacak olan BM yüksek düzey toplantısına tüm desteklerini vermeleri için dünya liderlerine çağrıda bulundu. Ankara, Haziran 2008 BM Genel Kurulu Başkanı Srgjan Kerim, 7-10 Mayıs 2008 tarihleri arasında Türkiye’ye yaptığı ilk resmi ziyarette Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile görüşmelerde bulundu. Liderlerin ele aldıkları konular arasında küresel gıda krizi, Myanmar’daki kasırga ve BM Reformu vardı. Kerim, Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşmede küresel gıda krizinin “Birleşmiş Milletler’in tüm üye devletlerinin etkili ve uyum içinde faaliyet göstermesi gereken bir konu olduğunu” belirtti ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon tarafından oluşturulan Uluslararası Özel Kuvvet’in, krizin kapsamı ve doğası ile ilgili bir inceleme yapmalarının yanı sıra neler yapılması gerektiği konusunda da bir değerlendirme yapmalarını beklediğini ekledi. Kerim, Myanmar’da yaklaşık 1.5 milyon insanı insani yardıma muhtaç bırakan kasırga ile ilgili olarak Myanmar’daki yetkililerin başta BM olmak üzere uluslararası toplumla işbirliği yapmalarının aciliyetinin altını çizdi. BM Reformu, Kerim’in Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Gül ile ele aldığı konulardan bir diğeriydi. Liderler BM reformunun daha derin bir reform olması gerektiğinde anlaştılar. Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile görüşmesinde ise liderler Türkiye’nin BM’nin barışı sağlama faaliyetlerine verdiği destek ve Medeniyetler İttifikı Girişimi’ne odaklandılar. Ali Babacan görüşmede Nisan 2009 tarihinde Medeniyetler İttifakı Forumu’na ev sahipliği yapacağını hatırlattı. Kerim ayrıca Türkiye’nin orta gelirli, ve en az gelişmiş ülkelerin çıkarlarını gözeten bir ülke olarak kalkınma konularında oynadığı benzersiz role dikkat çekti. Ankara’daki ziyareti sırasında Kerim ayrıca Bilkent Üniversitesi’nde, küreselleşmenin hakim olduğu bir çağda BM’nin rolü üzerine bir konuşma yaptı. Kerim, yeni küresel bir çevrede uluslararası örgütlerin işleyişlerini değiştirmeleri gerektiğinin altını çizdi ve kriz durumlarında hızın, büyüklükten daha önemli olduğunu vurguladı. Kerim ayrıca geleneksel güç dengesinin, ortak çıkar dengesinin olduğu yeni bir anlayışa yol vermesi gerektiğini ekledi. Kerim, bu bakımdan BM’nin geniş küresel gündeminden ötürü en uygun çerçeveyi, evrensel üyeliği ve benzersiz bir biraraya getirme gücü sunduğunu belirtti. Diğer yandan kilit BM örgütlerinin başkanları, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) yanı sıra küresel çaptaki uzmanlardan oluşan Uluslararası Özel Kuvvet, küresel gıda krizi ile ilgili ilk toplantılarını Mayıs 2008’in ortalarında yaptılar. Gıda fiyatlarındaki artışla mücadele etmek için kapsamlı bir plan üzerinde çalışan Özel Kuvvet, eylem planını Haziran 2008’de Roma’da açıklayacak. Ayrıca Özel Kuvvet, faaliyetleri hakkında güncel bilgileri paylaşmak amacıyla da yeni bir internet sitesi kurdu. (Siteye ulaşmak için lütfen buraya tıklayınız - Türkçe). Diğer yandan Cenevre’deki İnsan Hakları Konseyi gıda kriziyle ilgili Mayıs 2008 sonlarında özel bir oturum düzenledi.