bir - Vakko
Transkript
bir - Vakko
MERHABA İLKBAHAR Moda dünyası genel anlamda ‘kendin ol’ mesajı verirken, bireyselliğin son yıllarda hiç olmadığı kadar öne çıktığı ve giyim kuşamda asıl fark yaratanın, kıyafetleri üzerinde taşıyanın karakteri olduğu bir sezona giriş yapıyoruz. Belki de 2016 İlkbahar/Yaz sezonu ile birlikte başlayan bu kolektif bireyselleşme hareketi, modanın özüne dönmesini, yani sadece bir imaj yaratmaktan ibaret olmayıp, ürün odaklı günlerini bize yavaş yavaş geri getirecek. 1938 yılında bir eşarp markası olarak doğduğu günden beri, üretimlerinin kumaş ve dikiş kalitesini hiç taviz vermeksizin en üst seviyede tutan Vakko, modaya akımlardan bağımsız yaklaşımının eseri koleksiyonlarıyla aslında hep 2 bunu yapıyor. Söz konusu koleksiyonlar, her ne kadar gözler önünde bir Vakko Kadın ve Vakko Erkek profili çiziyor olsa da, o kadın ve o erkek her sezon aynı çizgide ama farklı karakterler olarak karşımıza çıkıyor. Üzerindeki elbiseyi ya da takım elbiseyi, sadece ona biçilen imaj dolayısıyla seçmeyip, sezonlarla sınırlı kalamayacak zamansız çizgisi, üstün kalitesi ve detaylarda saklı incelikleri yüzünden tercih eden bireyler… Bu sezon da onları Vakko Koleksiyonu’nda doğallığı, sadeliği ve özgür olmayı savunan, şık ve özgün tasarımlar bekliyor. İlkbaharın mutlu rüzgarlarına kapılıp, sonra da kendilerini yaz mevsiminin enerjisiyle şarj ederlerken onlara eşlik edecek, eskiden kalma titiz alışkanlıklarla hazırlanmış yepyeni tasarımlar... 3 İÇİNDEKİLER 4 New & Now 72 Vakko Woman Life is Beautiful 132 Seyahat Patmos 12 Vakko Trends Aynı Çizgide Farklı Bir Vakko Kadını 80 Vakko Couture 136 Vakko Mare 20 Modern Jet Set Vakko 2016 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu 84 Vakko Wedding Yeni Bir Masal ve Bir Yaz Gecesi Rüyası 142 Vakko Chocolate 36 Vakko Shoes & Bags Egzotik Güzellik 102 Christofle 144 Vakko Kültür & Sanat 49 Röportaj Fabiana Filippi 104 Man Trolling Kusursuz Gömleğin Anatomisi 148 Vitali Hakko Kreatif Endüstriler Kütüphanesi’nin dünyasından seçkiler 52 Vakko Monogram - Vakko Eşarp Aksesuar Raporu 108 Vakko Man 150 Vakko Esmod 58 Röportaj 130 Stil İkonu 152 V2K designers Pablo Picasso New Season, New Attitude Yapım-Yayın VAKKO YAYINLARI Yayın Türü Ulusal - Süreli Sorumlu Müdür Filiz Sezer Sayı 3 / Mart 2016 Vakko Dünyasından En Yeni Haberler 2 Paula Cademartori Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi İşletmeleri’ni Temsilen İmtiyaz Sahibi Bülent Ahmet Turan Yönetim Yeri VAKKO HOLDİNG Altunizade Mahallesi Kuşbakışı Caddesi No: 35, Üsküdar/İstanbul 216 554 07 00 Sezonun Gece Modası Gelenek ve Yenilik Modern Dandy Katkıda Bulunanlar Zeynep Yener, Emre Güven, Serkan Emiroğlu Güneşin Rengi, Denizin Sesi Şimdi Tatlı Zamanı Fikret Muallâ Saygı Basım Yeri Promat Basım Yayın Sanayi ve Ticaret A.Ş. Orhangazi Mahallesi, 1673. Sokak No:34 34517 Esenyurt-İstanbul Tel:0212 622 63 63, İnfo@promat.com.tr www.promat.com.tr New & Now New & Now Denİzaltı YENİ GEOMETRİ İngiliz tasarımcı Sophia Webster, her sezon koleksiyonları aracılığıyla yeni bir hikaye anlatmakla kalmıyor, koleksiyonlarını sergileyiş biçimiyle de herkesi bu hikayelerin parçası olmaya davet ediyor. Ünlü tasarımcının 2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonunun tanıtımı için seçtiği denizkızı teması da, bu sezon okyanusları ayaklarımıza getireceğinin işaretiydi. Denizler altındaki yaşamı göz alıcı renkler ve eğlenceli motifler eşliğinde yansıtan ayakkabılar, kimi zaman akrilik yüzeylerinde grafik desenler, kimi zaman da topuklarında istiridye kabuklarından ilham alan formlar karşımıza çıkarıyor. Şayet bir süre daha deniz kıyısına gidemiyorsanız, denizi ayaklarınızda hissetmek için Sophia Webster’ın 2016 İlkbahar/ Yaz koleksiyonuna mutlaka göz atın. 2016 İlkbahar/Yaz sezonu hazır giyimden aksesuarlara, adeta geometri dersi veriyor. Çizgilerin hipnotize eden gücünü kullanan tasarımlar, yeni sezonun olmazsa olmazı haline gelirken; Anya Hindmarch koleksiyonundaki çizgiler ister istemez retinamıza takılıp kalıyor. 5 4 Mücevher aşkına… Fiyonk sadece bir detay olmaktan çıkarsa… New Yorklu tasarımcı Joshua Sanders’ın ayakkabı modasının merkezi İtalya’da kurduğu ve kendi adını verdiği markasında uyguladığı ‘street couture’ yaklaşımıyla sneakerların artık sadece sokaklara ait olmadığı fikrini iyice benimsedik. Parson’s School of Design diplomalı tasarımcının, mezuniyetinin ardından bir süre Paris’te Maje, Isabel Marant ve Sandro gibi markalar için çalıştıktan sonra, kendi kapsül sneaker koleksiyonunda da böyle bir yaklaşım sergilemesi aslında çok şaşırtıcı değil. İtalyan zanaat geleneğini kaykay ayakkabılarından ilham alan tasarımlar üzerinde konuşturan Joshua Sanders, sıradışı dokular, kalın kauçuk tabanlar ve iri fiyonkları markasının alametifarikaları yapıyor. Sonuç; tam manasıyla, ‘street couture’. Vakko Kadını’nın mücevher tutkusu, değerli taşları altın ve gümüşün kimyası ile buluşturarak mimariden ilham alan geometrik formlar üzerinde yorumlayan, modern ve zamansız bir koleksiyonda karşılık buluyor. Pırlanta ve elmasın yanı sıra renkli taşları da nefes kesen tasarımlara dönüştüren mücevher koleksiyonundaki her bir parça, kadının zarafetini küçük dokunuşlarla taçlandırıyor. New & Now Doğal olarak… New & Now ŞEHİRLİ VE SPORTİF AKSESUARLAR Sezon modasına hakimiyet kuran doğallık anlayışı, doğal malzeme ve dokulardan tasarımlara yön veriyor. Tamamında ya da sadece detaylarında rafyanın natürel dokusunu taşıyan tasarımları günün hangi saatinde giyeceğiniz tamamen sizin kişisel stil yorumunuza kalıyor. 7 6 Bir gezginin günlüğü Moda dünyasına yön veren tasarımcıların koleksiyonlarını hazırlarken uzak diyarlara yaptıkları yolculuklar ve farklı kültürlerle olan deneyimlerinden ilham almaları yeni bir şey değil. Ancak daha önce seyahat kavramının bizzat sözlük anlamıyla koleksiyonlara ilham verdiğine tanık olmamıştık. 2016 İlkbahar/ Yaz sezonunda gözünü uzak diyarlara diken tasarımcılar arasında ayakkabı ve çanta modasına yenilikçi ve eğlenceli bir bakış açısı getiren Charlotte Olympia var. Koleksiyonuna ‘I Married Adventure’ (Macerayla Evlendim) adını veren tasarımcı, 1910-30 yılları arasında fotoğrafçı eşiyle birlikte pervaneli uçağa atlayıp, dünyayı dolaşan Osa Johnson adlı bir gezgin kadının günlüğünden ilham alıyor. Moda dünyasında şık ve spor giyim arasındaki çizgiler giderek belirsizleşmeye başlarken, aksesuarlar da bu değişimden payını alıyor. Kolay taşınır ve çok cepli olmak gibi bir sırt çantasından beklediğiniz tüm fonksiyonel özellikleri, derinin rafine dokusu ile buluşturan şehirli versiyonlarını hiç kimse Vakko Erkeği’nden daha çok benimseyemez. Takım elbisesi ile ofise giderken ya da hafta sonu kaçamaklarına doğru yol alırken... Bu sezon onu sırt çantasız görmeniz neredeyse imkansız. Ayrıca klasik ayakkabılara özel, çift toka zarafetinin sneaker’larla tanıştığı modeller de, 2016 İlkbahar/Yaz Vakko ayakkabı koleksiyonunda takım elbiselerden ‘casual’ görüntülere farklı stilleri, aynı noktada buluşturuyor. New & Now New & Now 9 8 Çok özel bir kadın ve onun üç farklı ruh hali… VAKKO INFINITI for HER Katia, Piu Piu ve V de Vakko ile Türkiye’de kendi parfümünü üreten ilk moda markası olan Vakko, parfümlerin gizemli dünyasındaki yolculuğuna, Vakko Infiniti for Him’in ardından dünyanın en özel çiçek ve bileşenlerini üç farklı şekilde yorumlayan Vakko Infiniti for Her serisi ile devam ediyor. Fransız parfümörler tarafından uzun süren çalışmaların sonunda tasarlanan ve Fransa’da üretilen Vakko Infiniti for Her, her kadının günlük hayatının farklı anlarında farklı bir stil ve ruh haline bürünme yeteneğine duyulan hayranlığın eseri. Dünyanın en özel çiçek ve bileşenlerini bir araya getiren ve üç parfümden oluşan seri, Vakko Kadını’nın duru, zarif, iddialı, enerjik ve büyüleyici yönlerini akılda kalıcı notalarla anlatıyor. Vakko Infiniti for Her No.1 Gülün zarafeti, menekşenin saflığı ve vanilyanın duru aromasını büyülü bir şekilde buluşturan koku, şık ve zarif Vakko Kadını’nın gündüz stilini parfümüyle tamamlaması için tasarlandı. Böğürtlen ve pembe biber notalarıyla zenginleşen bileşim, benzersiz ve rafine bir koku ortaya koyuyor. Vakko Infiniti for Her No.2 Vakko’nun modaya zamansız yaklaşımını kokuların dünyasına uyarlayan parfüm, içeriğindeki saf ve duru portakal çiçeğine eşlik eden yasemin, amber ve vanilya notaları ile yaz mevsiminin heyecanını yansıtırken, aynı zamanda enerjik ve taze kokusuyla hafta sonu mutluluklarını çağrıştırıyor. Bir parfüm, sizi bir anda bambaşka bir havaya sokabilir. Ama aslında kokular, sizi olduğunuzdan farklı göstermek için değil, kim olduğunuza vurgu yapmak ve her zaman sizi hatırlatmak için tasarlanır. Bu yüzden Vakko Infiniti for Her üç farklı kokuya sahip. Çünkü kadınların ruh halleri değişkendir. Vakko Infiniti for Her No.3 Esrarengiz paçuli, konyak, viski ve pembe biber notalarını taze çiçek aromaları ile buluşturan, baş döndürücü bir kokteyl... Feminen ve tutkulu bir karışım olan parfüm, Vakko Kadını’nın gizemli çekiciliğini gece ışıkları altında vurguluyor. 10 11 Aynı çizgide, farklı bir 12 VAKKO KADINI Vakko Kadını, 2016 İlkbahar/Yaz sezonunu doğal, duru ve aynı zamanda dinamik bir stille karşılıyor. Şıklık ve rahatlığın dengeli birlikteliğinde hayat bulan tasarımlar; yalınlığı detaylarla farklılaştıran, dökümlü kesimleri belli bir disipline oturtan başka dengeler de kurarak, Vakko Kadını’na günün her saatinde özgür ve özgün bir silüet vadediyor. 13 1. MUTLU ÇİZGİLER Modanın kolay kolay gündeminden düşürmediği çizgililer, bu sezon en optimist yorumlarıyla Vakko koleksiyonundaki uzun elbise, etek ve dökümlü pantolonlara çarpıcı bir dinamizm getiriyor. Bu enerjiyi üzerinizde hissetmek ve çizginizi belli etmek için karşınızda çok seçenek var. Dikey, yatay, ince, kalın... Farklı formlardaki çizgilerin, kimi zaman siyah-beyaz ikilisinin vazgeçilmez gücü, kimi zaman da gökkuşağının tüm renkleriyle buluşarak, temposu ve grafik etkisi yüksek tasarımlara dönüştüğü sezonda, bu etkiyi ayakkabılarınızın topuklarına kadar hissedeceğinizden eminiz. 2. ‘BENİM STİLİM’ 4. KOKTEYL SAATİ 90’ların geri dönüşünü kutladığımız bir sezonda, dökümlü kumaşlardan bol ve uzun elbiselerin dayanılmaz hafifliği ile yeniden buluşmamızı da kutlamamız gerekmez mi? Gün daha Yalınlığın, ince düşünülmüş detaylarla buluşarak fark yarattığı bitmedi, gece henüz başlamadı. Ve siz, üzerinizde adeta görüntüler... Şık, rahat, net ve özgün... Tüm bu özellikleri gecelik gibi uçuşan, hatta dantelli yorumlarıyla bu hissi daha barındırması itibariyle, sizin de sahiplenmek isteyeceğiniz da vurgulayan elbiseniz içinde doğru zamanda doğru yerde bir stil... Bol ve uzun silüetlerinde bel hattına keskin vurgular olduğunuz gibi, gecenin ilerleyen saatlerine de hazırsınız. Tıpkı, yapan dökümlü parçalar, limon sarısı, mercan, turkuaz, saks 90’lı yıllarda Kate ve Carolyn gibi isimleri olan bazı stil sahibi mavisi gibi renklerle buluştuğunda sıcak rüzgarlar estirirken; kadınlar gibi... aynı stilin somon, lila, uçuk sarı ve gri tonlarındaki yorumları sakin, dingin ve duru bir profil çiziyor. 15 14 3. ADA HAYATI 2016 İlkbahar/Yaz yansıyan ‘rahat podyumlarının şıklık’ anlayışı, geneline Vakko koleksiyonunda rafine bir çizgiyle buluşuyor. Şehir hayatının yoğun temposu içinde bile, size sakin ve mutlu bir adada yaşıyor olduğunuz hissi veren, doğal kumaşların hafifliğine teslim 5. YENİ UFUKLAR Maceraperest bir ruh hali, doğayla iç içe ve farklı kültürleri keşfetmenin tasarımlar, şıklık ve rahatlık dengelerini bol kesim peşinde bir yaşam stilinin modaya yansıması... Vakko’nun bu sezon size pantolon ve tunikler, uzun elbise ve etekler ya fonksiyonel şıklığın üniformaları olarak önerisi, safari renklerinde, bol cepli da şortlar üzerinde sergilerken; sandalet ve pantolon ve tulumlar. Etnik desenlerin enerjisini yayan bol kesim elbise, spor ayakkabılar da fiyonk, düğüm ve boyama tulum ve şortlar ya da çiçek bahçelerinin nakış işlemelerle resmedildiği detaylarıyla bu mutlu tabloyu tamamlamak üzere tasarımları da bu karışıma dahil ettiğinizde, önünüzde sizi bekleyen bir koleksiyona dahil oluyor. Issız bir adaya düşseniz safari tatili ya da etnik coğrafyalara kaçış planı olmasa bile, tüm renk ve yanınıza alacağınız üç parçanın cevap anahtarı... desenleriyle doğanın gücü sizinle. Tabii, sadece üç parça ile yetinebilenler için... Modern JET SET İlk kez 1950’li yıllarda kullanılmaya başlanan ‘jet set’ terimi, o dönemde toplumların üst sınıfını ifade etmek üzere kullanılan ‘café society’ tabirini tahtından etmiş; jet motorlu uçaklarla çok uzaklardaki egzotik destinasyonların birinden bir diğerine geçen ve hayattan keyif almayı bilen 16 insanların oluşturduğu grubun adı olmuştu. Bugünün seyahat olanakları hava yolculuğunu demokratize etmiş olsa da, hayattan gerçek anlamda keyif almayı bilmek hala çok özel insanlara mahsus bir meziyet. Tıpkı Vakko Kadını ve Vakko Erkeği gibi… 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 Egzotik güzellİk Giyim stilinizi egzotik dokunuşlarla tamamlamak üzere dünyanın en ünlü moda ve aksesuar tasarımcıları tarafından yorumlandılar ve Vakko Shoes & Bags 2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonunda buluştular. Yeni sezonun en çarpıcı tamamlayıcıları, çok uzakları ayağınıza getirecek kadar iddialı ayakkabılar ve deri ile rafyanın doğal güzelliğini yansıtan clutch çantalar olarak karşınızda. Charlotte Olympia’nın akrilik clutch modelleri ise, modayı sadece kendini iyi hissetmek amaçlı kullanan ve stiline eğlence unsuru katmayı bilen kadınlar için… 36 Vakko 39 38 Charlotte Olympia Stuart Weitzman Brian Atwood 43 42 Vakko Santoni 45 44 Charlotte Olympia Casadei 47 46 Santoni Charlotte Olympia Röportaj Röportaj Bir Umbria hikayesi FABIANA FILIPPI 49 48 1985 yılında kurulduğundan beri Fabiana Filippi her sezon gelenek ve zanaate olan bağlılığını vurgulayan, ancak bir o kadar da çağdaş koleksiyonlara imza atıyor. Markanın ardındaki temel motivasyon ve bunu besleyen ilham kaynakları nedir? Fabiana Filippi’nin günümüz moda dünyasında yarattığı fark, markanın kumaş seçimlerinden dikiş kalitesine, giyim kuşama ürün odaklı yaklaşımının neticesi. Haliyle, bu ayrıcalık kendini en iyi siz o ürünlere dokunduğunuzda hissettirebiliyor. Bir de markanın kurucu ortağı ve başkanı Mario Filippi Concetta’nın tutku dolu sözlerinde... Fabiana Filippi, İtalya’nın tarihi zenginlikler bakımından en önemli bölgelerinden biri olan Umbria’da kuruldu. Dolayısıyla, markanın en büyük ilham kaynağı da burası. Kardeşim Giacomo ile birlikte otantik bir İtalyan markası yaratmaya karar verdiğimizde, bölgenin dünya çapında tanınan zanaat geleneğini, kendi mükemmelliyetçi bakış açımızla buluşturarak, modern bir tasarım vizyonuna dönüştürmeyi amaçladık. En başından beri bu böyle… Bir koleksiyonun etiketinde ‘Made in Umbria’ ibaresi olması neden bu kadar gurur verici bir şey? Bunun tek bir sebebi var, o da yüksek zanaat. Fabiana Filippi koleksiyonları için vazgeçilmez bir değer… İtalya’nın bu konudaki uzmanlığı, koleksiyonlarımızın kalite ve stil dengesinde gün ışığına çıkıyor ve harita üzerinde ne kadar küçük ölçekli olursa olsun, yüzyıllar boyu zanaat bilgisine gardiyanlık yapmış bir bölgedeki büyük potansiyeli gösteriyor. Fabiana Filippi koleksiyonları, Umbria’daki en iyi zanaatkarlarla yaptığımız profesyonel işbirliklerinin neticesinde ortaya çıkıyor. Zanaat geleneği ile bu derece iç içe bir tabloya, koleksiyonların kumaş ve üretim teknikleri söz konusu olduğunda inovasyon nasıl dahil oluyor? Yaptığımız işin özünde, koleksiyonların gerektirdiği yeni materyal karışımları ve özel işlemler konusunda deney yapmak var. Yüksek kalite standartlarımızı düşürmeden ve zanaat yaklaşımımızla birlikte marka kimliğimizi oluşturan tüm diğer değerlerimizi de koruyarak, koleksiyon oluşturmanın süreçlerini optimize etmek için çalışıyoruz. Moda dünyası giderek daha yoğun şekilde imaj üzerine kurulu bir dünya haline gelirken, ilgi odağına ürünün kendisini koyan bir marka olarak, belki de modanın yeniden özüne dönmesini tetikleyecek bir fark yarattığınızı düşünüyor musunuz? Röportaj Röportaj 51 50 Markamızın büyüme stratejisinde ürün bizim için hep yol gösterici oldu. Her zaman en büyük yatırımı kaliteye, yaratıcılığa, zanaate ve detaylara yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Çünkü bunların tamamı ‘Made in Italy’ demek. Bu kavramın sadece bir etiketle belgelenmesi de değil bizim için önemli olan. Asıl amacımız, o etiketin ifade ettiği tüm bu değerleri, kullanıcının o ürünle birlikte yaşayıp, bizzat deneyimleyebilmesi. Sahip çıktığı temel değerleri üzerinden tanınan ve tercih edilen bir marka olmakla ilgileniyoruz. Tüketici perspektifinden baktığınızda, bir kadının Fabiana Filippi koleksiyonlarını tercih etmesindeki en önemli etken sizce ne olabilir? Bu konuda Fabiana Filippi kadınlarına saygımız sonsuz. Biz onlara fonksiyonelliği güzellikle buluşturan, ayrıcalıklı ve modern koleksiyonlar hazırlıyoruz; onlar da koleksiyonlarımıza bu bilinçle yaklaşıyorlar. Sunduğumuz kıyafetlerin, şık ve zarif bir stil önermesinin yanı sıra, kendi karakterlerini de ortaya koymaya davet ettiğinin bilincindeler. Zamansızlık kavramını nasıl tanımlıyorsunuz? Bu tanımın içinde ‘eğer bir kıyafete yatırım yapıyorsanız, onu modanın öngördüğü altı aylık süre zarfından çok daha uzun süre kullanmalısınız’ mesajı da var mı? alışkanlığımız var. Diğer taraftan Fabiana Filippi’nin iş ahlakının en temelinde, çalışanlarına karşı adil ve dürüst olmak prensibimiz yatıyor. Onlara rahat, huzurlu, güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı sunuyoruz. Kesinlikle var. Ürünlerimizin uzun ömürlü olması için kaliteyi bu kadar önemsiyoruz. Ancak Fabiana Filippi’de zamansızlığın esas anlamı, koleksiyonlarımızın farkını ortaya koyan denge ve detay karışımında. Sadeliği küçük müdahalelerle yorumlayıp, kadınlara zaman kavramından tamamen bağımsız bir şıklık önerisinde bulunması… Etik değerlere sahip bir moda markası olarak yola devam etmenin önünüze çıkardığı engeller var mı? Bu sizi kısıtlayan bir şey mi? Etik moda kavramı ile ilk nasıl tanıştınız ve bu kulvarda ilerleme kararı aldınız? Bir ekosistem yaratmak adına başından beri sürdürülebilir kalkınmayı destekleyecek entegre yolların arayışında olduk. Bu kapsamın içinde, lokal ve uluslararası çapta sosyal çevremize saygılı olmak; yaptığımız işin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirecek kaynaklara yatırım yapmak ve tedarikçilerimize de bu anlayışı benimsetmek Eğer bir marka kendini etik olarak tanımlıyorsa, bu o markanın tüm faaliyetlerine yansıyan bir değerdir. İçeride ekonomik değer yaratmak ve sürekli gelişmek için çalışılan, huzurlu, motive ve işbirlikçi bir çalışma ortamı vardır. Böyle bir çalışma ortamını etik prensiplerinizle organize etmek, herkes için ortak fayda sağlar. İç kaynaklarımızı büyütmenin, şirketimizi büyütmekle eş anlamlı olduğuna inanan bir markayız biz. Son olarak, bizi 2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonunuzda bir tura çıkarır mısınız? 2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonu, açık ve ferah renk tonları, doğal ve saf materyallere olan bağlılığı ve yeni asimetrik hacimleriyle öne çıkıyor. Dünyanın en iyi iplik, kumaş ve derileri üzerine yaptığımız araştırma ve bu konudaki tutkumuzun eseri bir koleksiyon… Kaşmirler, pamuklu kumaşlar, keten tüller… Koleksiyonda kullandığımız kumaşların neredeyse tamamı hissedilmeyecek kadar hafif. Birçoğunun üzerine zanaat tekniği ile el boyaması desenler yapıldı. Pamuklu trikolarda ise çok özel örmeler kullandık. Bu koleksiyon, ayrıca, denim kumaşını da daha şık ve sofistike bir bakış açısı ve feminen detaylarla yorumluyor. Peki, bu koleksiyonun ‘mutlaka’sı nedir? Üzerinde vizon şeritler olan organze yelek… İpek şifondan uzun bir elbise üzerine giydiğinizde sonuç mükemmel olacaktır. Tafta dokusunda özel bir teknik kumaştan yapılmış maksi parkamızı da yumuşak süet pantolonlarla giyilmek üzere tasarladık. Ayrıca koleksiyondaki krepe kumaştan pantolonlarımızı eşofman kadar rahat olmaları için sadeleştirdiğimizi de söylemem lazım. Bir de sandaletleri bu sezon kadınları gündüzden geceye taşıyan, en kullanışlı ve en feminen aksesuarlar olarak görüyorum. Vakko Monogram - Vakko Eşarp AKSESUAR Raporu Sezon modası sadeliğin detaylarla farklılaştığı tasarımlara yönelirken, giyim stilinizdeki bu farklılığı bir adım öteye taşımak istediğinizde, Vakko Eşarp ve Vakko Monogram koleksiyonları karşınıza birbirinden şık tamamlayıcı aksesuarlar çıkarıyor. 53 52 İster saçında, ister boynunda ya da omzunda, isterse çantasına iliştirilmiş halde taşısın, her kadının şıklığını bütünleyen vazgeçilmez bir aksesuar olan eşarp, 2016 İlkbahar/Yaz Vakko Eşarp koleksiyonunda toplam 108 desen ve 692 renk seçeneğiyle yeniden yorumlanıyor. Çiçek bahçelerinden ilham alan desenler, etnik motifler ve denizci çizgilerini özel dokuma ipek kumaşlar üzerine taşıyan koleksiyon, aynı zamanda pastel tonlar ve minimal desenlere de yer açarak, kıyafet tercihlerinizle tamamlayıcı aksesuarlarınız arasında bir denge kurmanızı sağlıyor. Pastel tonları canlı renklerle buluşturan modelleriyle her kadının bir başka vazgeçilmez aksesuarı olan çantaları sezon modasının en ayrıcalıklı tamamlayıcılarına dönüştüren Vakko Monogram, 2016 ilkbahar/Yaz sezonunda deri üzerine lazer kesim tekniği ile işlenen desenleriyle yenilikçi çizgisini ortaya koyuyor. Sezonun olmazsa olmazı büzgülü çantalardan, küçük çanta tutkunları için özel olarak tasarlanmış zincir saplı modellere, gündüzden geceye, tüm ihtiyaçlarınıza şıklık ve fonksiyonellik denklemiyle cevap veren sayısız seçenek Vakko Monogram koleksiyonunda sizi bekliyor. 54 55 56 57 Röportaj Röportaj Günün birinde aksesuar tasarımcısı olacağınızı biliyor muydunuz? İlk kez ne zaman bir çanta ya da bir çift ayakkabıya gerçekten tutulmuştunuz? Modaya her zaman ilgim vardı. Çocukluğumdan beri özellikle aksesuarlara hep meraklı oldum. Büyükannemin gardırobundaki elbise, mücevher ve aksesuarları karıştırarak geçirdiğim uzun saatleri hala çok net hatırlıyorum. Sonra bu sıradan ‘oyun’ benim için peşinden koşulacak bir rüya haline geldi. ‘Prada flower’ sahip olduğum ilk İtalyan ayakkabısıydı. Kendi markanızı kurmadan önce iki yıl süreyle Versace’de aksesuar tasarımcısı olarak çalışmışsınız. Nasıl bir tecrübeydi sizin için? Bu deneyimin bugün kendi markanıza neler kattığını düşünüyorsunuz? Benim için büyük bir şanstı. Markanın tasarım ekibinde yer alıp, birebir Donatella’yla çalışmak, moda ve aksesuarlar hakkındaki bilgimi genişletti. Ve tabii profesyonel anlamda bu işin nasıl yapılması gerektiğini öğrendim. Versace’de geçirdiğim unutulmaz zamanlar süresince, bu uzun soluklu ve uluslararası markanın ruhunu anlama fırsatını yakaladım. Kendi markanız altında ilk tasarladığınız çanta hangisiydi? 58 ‘Sylvie bag’ adlı modeli tasarlamıştım. Şimdi hatırlıyorum da elimde sadece iki çeşit malzeme ve üç renk opsiyonu vardı. İkonik çanta tokam da, bu çantanın tasarımıyla birlikte ortaya çıktı. O ortaya çıkış anını çok seviyorum. Renklere sözünü geçiren tasarımcı PAULA CADEMARTORI Hikayesi tam olarak nedir bu tokanın? Brezilya’da yaşarken oradaki lokal bir takı markası için tasarımlar yapıyordum. Bu deneyimimin, bugün markamın logosu haline gelen çanta tokasının ortaya çıkmasında büyük etkisi var. Mücevheri anımsatan değerli bir element olarak görüyorum bu tokayı. Yüksek zanaat ürünü aksesuarlarıyla bir stil ifadesi ortaya koyan kadınlar için tasarlanmış, zamansız şıklığın sembolü… Yaratıcı süreçleriniz nasıl? Biraz İtalyan, biraz Brezilyalı… Şu sıralar kendine özgü geometrileri olan çok renkli çanta ve ayakkabı tasarımlarıyla moda gündeminde olan Paula Cademartori’nin koleksiyonları da tıpkı kendisi gibi: İtalyan zanaat ustalığı, ilhamını Brezilya’dan alan renk ve dokularla buluşuyor. İflah olmaz düzeyde meraklı bir insan olduğum için sanat, müzik, sinema, edebiyat gibi farklı alanlara ilgi duyup, onlardan besleniyorum. Cep telefonumda kocaman bir görsel arşivim var, gözümü okşayan her şeyi topluyorum. Aynı zamanda hem yeni ilhamlar hem de yeni teklifler almak üzere bütün önemli fuarlara gidiyorum. Yeni bir koleksiyon üzerinde çalışırken bakış açım her zaman çok kişisel. Duygularımı ifade ediyorum; onları formlar, renkler ve dokulara dönüştürüyorum. Detaylar aksesuar tasarımının çıkış noktasıdır. Ben de tüm hislerimi, tasarımlarımı farklı kılan o küçük detaylara yöneltiyorum. Bunların başında çanta tokam geliyor. Aynı zamanda örme deri saplar, yalın çizgiler, geometrik kesimler de bu bakış açımın neticeleri. Çanta ve ayakkabı tasarımlarımın zamansızlık mesajı taşıması ve her dönemde çağdaş, rafine ve kozmopolit görünmesi benim için önemli. Tasarımlarınızda kullandığınız renklere bakınca, bu yaratıcı süreçlerde Brezilya kökenizin de çok baskın olduğunu düşünüyoruz... Kesinlikle! Brezilyalı genlerim tasarımlarıma doğrudan yansıyor. Özellikle de farklı renk ve malzemeleri bir araya getirirken… günden beri de planımda hep bu vardı. Bence bu doğal bir evrim, gerek stil gerekse marka stratejisi olarak… Ayakkabı tasarımlarınız, çanta koleksiyonunuzu nasıl tamamlıyor? Aynı estetik değerlerle hayata geçtikleri için aynı amaca hizmet ediyorlar. O amaç da kadınlara kendilerini güzel ve özel hissettirmek. Topuklu ayakkabılarla yürümek konusunda başarılı mısınız? Tabii ki, bu konuda çok iyiyim! Hem bir kadın hem de bir tasarımcı olarak, kadınların ayakkabı ve çantalara olan tutkularını açıklayabiliyor musunuz? Doğru aksesuar her zaman fark yaratır! Bence tek sebep bu. Şu anda gardırobunuzda kaç çanta var? Ve bunlardan kaç tanesi kendi markanıza ait? Sanırım artık sayısını bilmiyorum ve hepsi kendi markamın çantaları. 2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonunuz hakkında neler söyleyeceksiniz? Bu koleksiyondaki başlıca referanslarım, dalgaların hareketi ve denizin pırıltılı renkleri. Üst kalite deriler, tasarıma zanaatsal yaklaşım ve zamansız şıklık kavramı her defasında olduğu gibi bu koleksiyonda da beni yönlendiren faktörler oldu. Bu çıkış noktalarımı feminen ve fonksiyonel bir estetikle yorumladım. Koleksiyonun dünyası ‘Heritage’, ‘Radical’, ‘Small Leather Goods’, ‘Les Minaudières’ ve ayakkabı bölümlerinden oluşuyor. İtalyan işçiliğini de yine ön planda tutuyoruz. 59 Paula Cademartori - Petite Faye Koleksiyondaki kişisel favoriniz hangi çanta modeli? Ayrım yapmam çok zor ama eğer sadece bir tane çanta modeli seçme hakkım olsaydı, herhalde ‘Carine’ adlı çanta modelimi seçerdim. Kendi markanız altında ayakkabı tasarımı yapmaya yakın zamanda başladınız; ama aslında sizin aksesuar tasarımcısı olarak yola çıkış noktanızda ayakkabılar vardı ve hatta 2009 yılında Vogue Talents yarışmasına da ayakkabı koleksiyonunuzla katılmıştınız... İlk ayakkabı koleksiyonumu 2015-16 Sonbahar/Kış sezonunda çıkarttım. Ama ayakkabılar benim için her zaman büyük bir tutkuydu ve aslında markamı kurduğum Paula Cademartori - Carine LIFE IS 60 Beautiful 2016 İlkbahar/Yaz sezonunda Vakko Kadını, ruhunu özgür bırakan tasarımlarla hayatı yeniden keşfediyor. Ona en çok yakışan, sadece kendisi olmak. 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 Vakko Couture BOHO ELBİSE Flamenko zamanı Chiara Boni Elie Saab Temperley Dantel ve transparan kumaşların katkısıyla yeni sezona hakimiyet kuran hafiflik, uzun romantik elbiseleri ilkbahar rüzgarlarına teslim ediyor. Elie Saab ve Temperley koleksiyonlarındaki bohem silüetler, sezonun stil mesajını veriyor. 80 Yeni sezonda gece elbiseleri ilhamını İspanya’dan ithal ediyor. Düşük omuzlar, volanlar ve farbalalar, uzun elbiseler üzerinde flamenko rüzgarları estirirken; bu feminen stil; kırmızının gücüyle buluştuğunda geceye çok yakışan, iddialı silüetler ortaya çıkıyor. RED ALERT VA KKO Couture Jenny Packham Naeem Khan Kırmızının 2016 İlkbahar/Yaz sezonunun rengi olduğuna ikna olmak için bir kez daha podyumları gözden geçirmek yeterli. Bu sezon tasarımcılar, en göz alıcı gece elbiselerini mat ya da parlak, açık ya da koyu tonlarda kırmızı kumaşlardan kesip biçti. 81 Vakko Couture puf etekler RENKLERİN GÜCÜ New Yorklu tasarımcı Gabriela Cadena’nın bu sezon gece elbiselerine ağırlıklı renk veren mavi tonu, Henri Matisse’in mavisine rakip geliyor. Renklerin gücüne yatırım yapan yalnızca Cadena değil. Badgley Mischka’dan Naeem Khan’a, moda dünyası bu sezon gece elbiselerine en çok saks mavisi ve fuşya gibi doygun renkleri yakıştırıyor. Naeem Khan Kabarık eteklerin sezonuna hoşgeldiniz! 2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonlarında çağdaş bir bakış açısıyla yorumlanan bu klasik etekler, kırmızı halı şıklığını gardrobunuza taşıyor. 82 Gabriela Cadena 83 Çicek bahçeleri MATICEVSKI FARKI Moda dünyasının ‘teknik dehası’ olarak anılan Avustralyalı genç tasarımcı Toni Maticevski, dramatik ve sanatsal silüetlere imza atma geleneğini bu sezon da sürdürüyor. Göz dolduran hacimli görüntüler, siyah ve beyazın yalınlığında vurgulanırken; kalın çizgiler ve soyut desenler de koleksiyona renk katan parlak turuncu ve sarı tonlarıyla buluşuyor. İlk kez bu sezon tasarımlarında çok ince tüller kullanmaya başlayan Toni Maticevski, feminen görüntülerine masalsı bir hafiflik katan bu kumaşlara drapelerle şekil vererek, ‘heykelsi’ ve ‘akışkan’ arasında denge kuran formlar yaratıyor. 1999 yılında Toni Maticevski tarafından kurulan Maticevski, genç tasarımcının gerek kumaş seçimleri gerekse deneysel kesimlerinin yenilikçi duruşuyla, modayı yakından takip edip, giyim stillerinde fark yaratmayı sevenler tarafından benimsenerek, kısa sürede kendi kitlesini yarattı. 2002 yılında L’Oreal Melbourne Fashion Festival’inde ‘En İyi Tasarımcı’ ödülüne layık görülen Toni Maticevski, kendi ülkesi Avustralya ve New York Moda Haftaları’nın en çok konuşulan isimleri arasında yer alıyor. Cynthia Rowley Badgley Mischka Monique Lhuillier Modanın, özellikle de İlkbahar/Yaz sezonlarında, romantik çiçek bahçelerinden ilham alan tasarımlara yer açması, yeni bir şey değil. Ancak Badgley Mischka, Cynthia Rowley, Monique Lhuillier ve daha pek çok tasarımcı koleksiyonunda gözlemlediğimiz üzere, bu sezon çiçekler hiç olmadıkları kadar büyük ebatlarda karşımıza çıkıp, çok daha büyük görsel etkiler yaratıyor. VA KKO 84 Wedding 85 Vakko Wedding Vakko Wedding 3. boyut Şeffaf etekler 86 YENİ bir MASAL Naeem Khan Monique Lhuillier Romantizmin ifadesi çiçekler, gelinliklerin vazgeçilmez motifi olmaya yeni sezonda da devam ederken; tasarımcıların ince işçilik ve üç boyutlu yorumlarıyla bu ifadesini somutlandırıyor. 87 Novia D’Art İkİncİ ten: Dantel Yeni sezonda iç astarı kısa bırakılmış eteklere sahip gelinlikler, klasik uzun modellere farklı, çarpıcı ve çok daha genç bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Modern zamanların ihtişamıyla ışıldayan ve hareketlenen şeffaf etekler, hayatının en özel gününde farkını ortaya koymak isteyen gelinlerin tercihi. Dünyanın en ünlü tasarımcı ve markalarının gelinlik koleksiyonlarını aynı çatı altında buluşturan Vakko Wedding’ in, 2016 İlkbahar/Yaz sezonunda evlenecek ve modern zamanlarda geçen bir masalın başkahramanı olacak gelin adaylarına önerileri... Zuhair Murad Romona Keveza Şeffaf tüllerin üzerine işlenen apliklerin yarattığı illüzyonlar, 2016 İlkbahar/Yaz sezonunda, danteli adeta gelinin teni ve ruhuyla bütünleştiren tasarımlar ortaya koyuyor. Vakko Wedding Vakko Wedding Bİr var, bİr yok etekler Cesur dekolteler Son yıllarda gelinliklerin bir başka vazgeçilmezi haline gelen iddialı ve cesur dekolteler, 2016 İlkbahar/Yaz sezonunda daha da derinleşirken, gelinlikler zarafet ve asaletinden asla ödün vermiyor. Fara Sposa Hacİm oyunları Zuhair Murad 89 88 Berta Bliss Zuhair Murad Tasarımcılar sizi düşünüyor ve gelinlik değiştirmeden düğün sonrası partiye devam edebilmeniz için, fonksiyonelliği bir üst noktaya taşıyan, çıkarılabilir etekleri yeniden icat ediyor. Kat kat tül ve dantel eteklerle yaratılan masalsı silüetler, gecenin ilerleyen saatlerinde eteğin çıkarılmasıyla birlikte şık gece elbiselerine dönüşüyor. Lusan Mandongus Geleneksel gelinliklerle özdeşleşen kabarık etekler, kat kat dantel ve tüller üzerinde oynanan yeni hacim oyunlarıyla modern zamanlara uyarlanıyor. Klasik stilin eğlenceli bir yorumla buluştuğu bu gelinlikler, 2016’nın bohem ruhlu gelinleri için... Bir Yaz Gecesi Rüyası Tasarımcı Jenny Packham’ın 2016 İlkbahar/Yaz gelinlik koleksiyonu, bir Shakespeare klasiğinden ilham alıyor ve tıpkı hikayenin içinde hakikat ile peri masallarının birbirine geçmesi gibi, gerçek aşkı masalsı tasarımlarla kutluyor. Swarovski şifonlar kristallerin ipek üzerinde koleksiyonda, çiçek ışıldadığı desenli dantel yorumları da, yıldızlarla aydınlanan bu yaz gecesine romantik bir hava katıyor. 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 Christofle 103 102 Lüks yaşam stili markaları arasında uzun soluklu geçmişi ve zengin mirasıyla tanınan Christofle’un kendini yenilemek konusunda gelenek ve inovasyonu buluşturan bir tutum izlemesi, markanın köklü tarihinden kopmaksızın zamanı yakalamasını ve her dönemde genç kalmasını sağlayan en önemli faktör. Yeni sezonla birlikte koleksiyona eklenen yeni ürünler de bir kez daha bu yaklaşımın doğruluğunu kanıtlıyor. GELENEK ve YENİLİK 1830 yılından bu yana Fransız şıklığının sembolü olmayı sürdüren markanın, bir süredir uyguladığı ‘sadece masa üzerinde olmaya değil, masanın etrafına da değer katmaya’ yönelik ürün stratejisi, Christofle bünyesinde bir başka zenginlik yaratırken, modern çizgisini gümüşün zamansızlığı ve cam ya da kristalin doğallığında bulan güncel tasarımlar, geleneksel yaratıcılığın yeni yorumları olarak karşımıza çıkıyor. Tıpkı, Christofle imzası taşıyan Uni vazo örneğinde olduğu gibi… Şık sofralar ve dekoratif aksesuarlar söz konusu olduğunda, lüks ve rafine zevkin Fransızca sözlüklerdeki karşılığı Christofle, yeni sezona geleneği yenilikçi bir anlayışla işleyen ürünlerle giriş yapıyor. Yalın tasarımını malzemesinin gücü ile vurgulayan Uni vazolar, Fransa’da Christofle tarafından yönetilen küçük bir atölyede, çift katlı camın içine gümüş üfleme tekniği kullanılarak, tamamı elde üretiliyor. Gri ve maviden oluşan iki renk karışımıyla hayata geçen Uni vazoların, el yapımı oldukları için renk yoğunluklarında farklılık göstermesi ise her bir vazoyu tek ve özel kılan bir artı değer. Şayet bu sadelik size göre değilse, bardak ve kadeh yorumlarıyla Christofle imzalı sofraların vazgeçilmezi olan Kawali koleksiyonu, bu sezon dekoratif vazolarla zenginleşiyor. Renklendirilmiş, çift kat kristalden üretilen el yapımı Kawali vazolar, göz alıcı renk paleti ve geometrik tasarımlarıyla bulundukları her ortamda fark yaratmaya hazır. Adını Christofle’un Madison Avenue üzerindeki ilk mağazasından alan ve tasarımında markanın arşiv ürünlerinin damgalarında bulunan petek motifinden ilham alınan Madison 6 serisi, geçtiğimiz yıl Christofle koleksiyonuna eklenmiş ve markanın gelenek ile yenilik arasındaki çizgisini net biçimde vurgulayan ürünler, günlük kullanıma uygun fonksiyonel çizgilerinin yanı sıra modern geometrileriyle de dikkat çekmişti. Madison 6 koleksiyonunun yakaladığı bu başarı, Christofle’a ilham verdi. Bu sezon, ev ve ofis kullanımına uygun farklı boylarda servis tepsileri, kartvizit tepsileri, kitap ayraçları ve vazolar koleksiyona dahil olurken; marka aynı zamanda anahtarlık ve USB gibi kişisel aksesuarlarla da bu rafine zevki her an yanında taşımak isteyenlere cevap veriyor. Vakko Özel Dikim Vakko Özel Dikim Kusursuz GÖMLEĞİN Anatomisi 105 104 Bize her altı ayda bir gardırobumuzu yenilememizi öneren moda, bu süreyi üç aylık zaman dilimlerine indirdiğinden beri hızına yetişmekte zorlandığımız bir gerçek. Hazır giyim, sürat yaptıkça yavaşlamak istememizin sebebi de bu belki. İster istemez oyumuzu raf ömrü uzun parçalardan yana kullanıyor ve o noktada da soluğu, klasik giyimin her zaman geçerli çizgisinde alıyoruz. Her erkeğin gardırobunda ayrı bir yeri olan ve konunun uzmanlarına göre her dönemde en az beşer adet bulunması gereken beyaz ve mavi gömlekler kadar zamansızlık ihtiva eden parçalara yöneliyoruz. Vakko Özel Dikim çatısı altında verilen gömlek servisi, hayatının her anında kendini farklı ve özel hissetmek isteyen erkeklere sınırsız seçenekler sunarken; ayrıntılarda gizli üstün kalite anlayışı bir bağlılığa sebep oluyor. Şimdi bir de o gömleklerin, kumaşından kalıbına, yaka ve kol manşetlerinden düğmelerine kadar, her şeyiyle sizi tanımladığını ve üzerinize tam istediğiniz gibi oturduğunu düşünün… Ne çok dökümlü, ne de içinde rahat hareket etmenize engel olacak kadar dar… Her unsuru ve tüm ince detaylarıyla, tam size göre bir gömlek… O gömleğe sahip olmak için 10 gün beklemek çok mu? Kendini özel hissetmek ve farklı olmak isteyen her erkeğin gardırobunda özel dikimin ayrı bir yeri var. Gün geçtikçe daha çok erkek, takım elbisesi ve smokini kadar, smokin içine giydiği şık gömleği ve daha da önemlisi, her gün işe giderken üzerine geçirdiği gömleklerin de kendisine özel olmasını talep ediyor. Özel dikim gömlek farkını bir kez üzerinizde hissettiğinizde, hayatınızın her anında bu ayrıcalığı yaşamak istemeniz, aslına bakarsanız çok doğal. Vakko Özel Dikim çatısı altında verilen gömlek servisi, bu ayrıcalığı kelimenin gerçek anlamıyla yaşamanızı sağlıyor. Üstelik, burada karşınıza çıkan sınırsız kumaş ve model seçenekleri, sadece klasik giyimin kurallarına bağlı kalmanızı da gerektirmiyor. Söz konusu servisin, sayıları giderek artan örneklerle babalar ve oğullarına eş zamanlı veriliyor olmasının sırrı da burada. Vakko imzalı kumaşların modern klasik çizgisi, ithal İngiliz kumaşların neo-geleneksel tavrı ve İtalya menşeli kumaşların renk ve desenleriyle yaratıcılığın sınırlarını zorlar halde karşınıza çıkıyor olmasının ortaya attığı zenginlik, Vakko’da her yaş grubu ve her zevke hitap eden özel dikim gömleklere vesile oluyor. Vakko Özel Dikim Birkaç GÖMLEK Üstün Vakko Özel Dikim gömleğin ayrıcalıklı özellikleri ile tanışın. - Classic, Fit ve Slim Fit olmak üzere, üç temel gömlek kalıbı kullanılıyor. Bu kalıplar, İtalyan tasarımcılar tarafından Vakko’ya özel olarak hazırlanıyor. - Gömleklerin yan dikişleri, ‘İngiliz dikişi’ tabir edilen ve makinede iki seferde dikilme sistemine tabi tutulan özel bir teknikle yapılıyor. 106 107 - Gömleklerin kolları, ‘Boss dikiş’ olarak adlandırılan ve yine iki seferde çalışılan bir teknikle birleştiriliyor. - Tüm dikişlerde bir santimetrede sekiz makine vuruşuna dayalı çok özel bir sistem kullanılıyor. Ortalama bir gömlekteki dört ile beş arasında değişen vuruş sayısı ile kıyaslandığında, gömleğin kalitesine yansıyan çok ciddi bir fark bu. - Yaka, kol manşetleri ve kuşaklarda farklı çeşitlerde telalar kullanılıyor. Dikim atölyesinde telaların verdiği tuşelerin, kumaşın tuşesini bozmadan gömleğe istenilen şekli vermek üzere titiz bir çalışma yürütülüyor. - Tüm Vakko Özel Dikim gömleklerde Avustralya sedefinden yapılma çok özel düğmeler kullanılıyor. Ölçülerinizin alınmasını takiben, vücut tipinize en uygun kalıbı belirledikten ve giyim zevkinize uygun kumaş seçeneğine karar verdikten sonra, hangi yaka ve kol manşetini isterseniz, Vakko Özel Dikim’in deneyimli ekibi parçaları sizin için birleştiriyor. Hatta gardırobunuzdaki en sevdiğiniz gömleği getirip, burada aynısından dikilmesini talep etme şansına da sahipsiniz. kumaşlar yumuşak dokularıyla çok daha cazip görünse de, şayet takım elbise gömleğinizin çabuk kırışmasını istemiyor ve kolay ütülenmesini arzu ediyorsanız, kumaş tercihinizi iplik numarası 100-140 arasında olanlardan yana yapmanızda fayda var. Spor gömleklerde ise, iplik sayıları 70-80 civarında olan kumaşlar en iyi sonucu veriyor. Bir sonraki adımda, adınızın baş harflerini ya da istediğiniz herhangi bir yazıyı gömleğinizin manşetine, göğüs altına, roba içi ya da cep üstüne işlenmesini ve özel dikimin “özelliğini” bir adım daha öteye taşımayı isteyebilirsiniz. Size ait tüm bu bilgilerle birlikte siparişiniz Vakko Üretim Merkezi’ne ulaştıktan sonra, uzman modelistler ölçü ve kalıbınıza göre bilgisayar ortamında modellemeyi yapıyor ve böylece gömleğinizin üretim süreci başlıyor. Kesimhanede kalıbınızın çıkmasının ardından, belirlediğiniz kumaş temin ediliyor ve dikim etabına geçiliyor. Dikimin tamamlanmasının ardından ise gömleğiniz üç aşamalı olarak kalite kontrolden geçiyor. Tüm bu işlemler sonrasında, seçtiğiniz kumaşın stoklu ya da ithal olmasına bağlı olarak, 10 ile 30 gün arasında değişen bir zamanda gömleğinizi giymeye başlayabiliyorsunuz. Ve bu beklemeye değer ayrıcalık, bir süre sonra sizde vazgeçilmez bir alışkanlığa dönüşüyor. Özel dikim gömleğinizin kumaş seçimini yaparken, kartelalardaki etiketlerde ortalama 80-100 ile başlayıp, 300-320’ye kadar çıkan rakamlara daha önce dikkat etmediyseniz, size önemli bir ipucu: Söz konusu rakamlar, kumaşın dokumasındaki iplik sayısını ifade ediyor. İplik sayısı düştükçe, kumaşlar daha sert ve dokulu olmaya; yükseldikçe, daha ince ve ipeksi bir dokunuşa sahip olmaya başlıyor. Her ne kadar yüksek iplik sayısına sahip Modern 108 DANDY Nasıl göründüğüne önem veren, bulunduğu sosyal ortama farklı renkler katan, hobileri olan ve tüm bu özelliklerini hayatının her anına yansıtan bir erkek. Çünkü o, modern zamanlarda yaşayan bir ‘dandy’... 109 110 111 Mavinin 50 tonu 2016 İlkbahar-Yaz Vakko Erkek Koleksiyonu, renklerini deniz, kum ve güneşten alırken; bu skalada bir adım öne çıkan maviler, en çok da koleksiyona asıl ruhunu veren yumuşak formlardaki ceketlere yakışıyor. Açık maviden başlayarak laciverte kadar uzanan geniş renk paletine sahip ceket ya da takımlar, kendi renklerinde gömleklerle kullanıldığında sezonun en güçlü stil mesajını veriyor. 113 112 Daha çok denim Yeni sezonda denim kumaşına gardırobunuzda daha çok yer açacağınızın sinyalleri... Genç ve özgür ruhlu Vakko Erkek Koleksiyonu, gömlek, ceket ve pantolonlardan aksesuarlara kadar sizi tepeden tırnağa indigo mavisine boyuyor. 114 115 Uygun adımlar Vakko Erkeği, kıyafet seçimlerinde hafifliğin peşinden giderken, bu stil yolculuğunda kendisine eşlik edecek ayakkabılar söz konusu olduğunda da, tercihlerini yine en hafif modellerden yana yapıyor. 116 117 119 118 Takım ruhu Geçmişten gelen şık ve zarif ‘dandy’ stilini sokak referanslarıyla birleştirerek güncellenen Vakko imzalı takım elbiseler, hafif kumaşlar ve rahat kesimleriyle de mevsime ayak uyduruyor. 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 Stil İkonu Popperfoto/Getty Images Turkey ‘Yenilikçi, maceraperest, 20. yüzyılın en büyük dehası…’ Tüm bunlar, Pablo Picasso’yu tanımlama çabasıyla kullanılan sıfatlardan sadece birkaçı. Georges Braque ile birlikte kübizmin temellerinin atılmasıyla başlayıp, farklı stillerdeki deneyimleriyle kendini yenileyerek devam eden kariyeri boyunca, sanatçı kimliğinin yanı sıra güçlü karakteriyle de iletişimde olduğu herkesi etkisi altına alan bir dahiyi anlatmaya çalışıyor hepsi de. Ve aslında, o uzun listeye bir de ‘stil ikonu’ ibaresi eklemek gerekiyor. 130 Arnold Newman / Getty Images Turkey Bir Stil İkonu PABLO PICASSO 20. yüzyılın tartışmasız en önemli sanatçılarından biri olan Pablo Picasso, bohem yaşamın ifadesi Akdenizli giyim stiliyle de, hiç şüphesiz döneminin en sıra dışı giyinen erkekleri arasındaydı. 1881 yılında İspanya’nın Malaga şehrinde dünyaya gelen ve henüz çok küçük yaştayken etrafındaki dünyanın farkında olup, kocaman siyah gözleriyle o dünyadaki güzellikleri görmeye çalışan bir çocuk... Okuldaki tüm diğer derslerinde başarısız bir öğrenci profili çizmesine rağmen, resim yapma yeteneğinin çok erken yaşta gelişmeye başlamasının ardında da muhtemelen bu gözlem becerisi yatıyor. 1895 yılında ailesi Malaga’dan Barcelona’ya taşındıktan sonra, şehrin en iyi sanat okulunda, üstelik de normal şartlarda kendisinden yaşça çok daha büyüklerin kabul edildiği bir okulda, giriş sınavında gösterdiği üstün başarı sebebiyle ayrıcalık tanınan bir öğrenci… Ama o, aykırı kimliğinin sinyallerini daha o günlerde göstererek, okul sıralarında ders almak yerine, şehrin sokaklarını keşfedip, resmetme yoluna gidiyor. Aynı kaçamakları, 16 yaşındayken kaydolduğu Madrid’deki San Fernando Sanat Akademisi’nde de yapıyor. Ve bir süre sonra yeniden Barcelona’ya dönerek, GJON MILI / The Life Premium Collection / Getty Images Turkey ‘El Quatre Gats’ adlı bir café’de takılan sanat ve edebiyatçıların arasına karışıyor. Bu radikal kitleye dahil olması, klasik metodları yok sayıp, hayatı boyunca yenilik ve yeni deneyimlerin peşinden giden bir sanatçının yeniden doğması ve 20. yüzyılın sanatı adına belki de en büyük kazanç anlamına geliyor. 20. yüzyılın başında Avrupa’nın kültür ve sanat başkenti Paris’e yerleşen Pablo Picasso, burada kendi stüdyosunu açarak, gerek yansıttığı ruh halleri gerekse kullandığı teknikler bakımından bugün sanat eleştirmenlerinin sanki bir Bugün, Picasso’nun etkisi her yerde. Sadece sanatla sınırlı kalmaksızın, onu girdiği her ortamda fark edilir kılan, şahsına münhasır bohem Akdenizli stili, Picasso etkisini her dönem modada da göstermeye devam ediyor. Robert DOISNEAU/Gamma-Rapho/ Getty Images Turkey değil, beş-altı farklı sanatçının işlerinden konuşuyormuş gibi, net çizgilerle belirli dönemlere ayırdığı sanat kariyerine başlıyor. Bugün, Picasso’nun etkisi her yerde. Sadece sanatla sınırlı kalmaksızın, onu girdiği her ortamda fark edilir kılan, şahsına münhasır bohem Akdenizli stili, Picasso etkisini her dönem modada da göstermeye devam ediyor. Hayatı boyunca tıpkı sanatta olduğu gibi giyim stilinde de farklı deneyler yapan Picasso’nun, genç yaşlarda İspanyol kökenin etkisiyle matadorlar gibi giyindiği, ardından bir süre etrafındaki diğer genç sanatçılara özenip, entel görünmeye çalıştığı ve asıl stilini saçlarını kaybettikten sonra daha yalın kıyafet seçimleri yaparak bulduğu biliniyor. Çoğu zaman çıplak ayak dolaşması ya da en fazla espadrillerinin ayaklarını yerden kesmesi de bu yalınlığın uzantısı. Bugünlerde iki yakası sıkı sıkıya birbirine bağlı bir gömlek yerine polo yaka tişörtler giymek, bizim için sıradan bir stil ifadesi, hatta bir ifade bile olmayabilir. Ancak Pablo Picasso’nun bunu bir yüzyıl kadar önce yaptığını ve üzerinde denizci çizgileri taşıyan tişörtleri üniforması haline getirdiğini düşünürsek, onun vizyonu ve radikal kimliğine bir de bu açıdan ikna olabiliriz. Paris’te, Jean Cocteau ile birlikte Coco Chanel’in en yakın dostları arasındaydı Pablo Picasso. Kim bilir, belki de stil konusunda bu dostluktan çıkardığı dersler de olmuştur. 131 Seyahat Seyahat Patmos’un volkanik jeolojisinden kaynaklanan doğal güzellikleri, rüzgar değirmenleri ve özellikle St. John Manastırı’nın yer aldığı en yüksek tepesi Chora, her yıl adanın yoğun turist akınına uğramasına sebep oluyor. 132 Tanrıların Adası PATMOS Tarihin mistik atmosferi ile Ege’nin özgün karakterini buluşturan Patmos, volkanik jeolojisi ve kutsal topraklarıyla olduğu kadar küçük, kolay keşfedilebilir ve özgün karakteriyle de vazgeçilmez bir yaz rotası. Mitolojiye göre Zeus’un, kızı Artemis’e hediyesi Patmos. Bu yüzden, adanın ilk sahibi Denizlerin Tanrısı Poseidon ve Genç kızların Tanrıçası Artemis olmuş. Patmos’un ünü bu kadarla da sınırlı değil: Evangelist rahip St. John’un MS. 95 yılında İncil’in en önemli kitaplarından biri olan ‘Book of Revelation’ı (Apocalypse) burada yazmış olması da adayı harita üzerinde ayrıca önemli bir noktaya taşıyor. edilmiş olan bölge. Saint John Manastırı’nı çerçeveleyen Bizans kalesi eteklerine kurulu Chora, avlulu beyaz evleri ve daracık sokaklarıyla sıcak bir Ege kasabası tablosu çiziyor. Adanın kutsal sayılmasından dolayı, özellikle Chora’daki evler, diğer Yunan Adaları’nın aksine çok daha değerli. Patmos’un sihrine kapılarak buradan ev alan ünlüler arasında, Jean Paul Gaultier ve Julia Roberts gibi isimler var. St. John’un kitabı yazdığı mağara ve adına inşa edilmiş manastırın neredeyse bir yüzyıl sonra keşiş Khristodoulos tarafından bulunup ortaya çıkartılmasıyla birlikte, adanın volkanik jeolojisinden kaynaklanan doğal güzellikleri, rüzgar değirmenleri ve özellikle Unesco tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmış olan Chora bölgesi, Patmos’a olan ilgiyi artırmaya devam ediyor. Adaya bu yoğun ilgiyi gösteren ve sık sık kutsal topraklarını ziyaret eden kitleler, sırt çantalarıyla dünyayı dolaşan gezginlerden Avrupa aristokrasisine kadar uzanıyor. Şayet o isimlerden biri değilseniz, Melóï Koyu ve su üzerinde adeta yüzüyormuş gibi duran küçük adacıklardan oluşan dramatik bir manzaraya bakan Porto Scoutari, Patmos’un en ünlü oteli olarak size ev ortamını aratmayacak seviyede konforlu konaklama sağlıyor. Otelin kalp şeklindeki deniz suyu havuzu, buradaki ‘romantik’ atmosferi pekiştirirken, aynı zamanda Porto Scoutari’yi evlilik törenleri için de çok tercih edilen bir destinasyon haline getiriyor. Üç kanattan oluşan otelin en özel odaları, ortadaki binada en üst katlarda konumlanan ve hidromasaj duşlara sahip odalar. Patmos’a ayak basanların ilk yöneldikleri Chora, eski şehir merkezini korsanlardan korunmak amaçlı olarak adanın en yüksek tepesine inşa Küçük, kolay keşfedilebilir ve özgün bir karakteri olan Patmos, sayısız bakir koylarıyla da özellikle tekne sahiplerini buraya çekiyor. 133 St. John Manastırı’nın çanları Seyahat çantanıza ekleyin! 134 Beyaz badanalı evleriyle Patmos Adası’nın en güzel plajı seçilen ve aynı zamanda en popüler koyu olan Agriolivadi, Skála’dan taksi-botlarla geçilen, güneydeki Psilí Ámmos ve adanın tartışmasız en güzel manzaralarını gözünüzün önüne seren Livadi Geranou bu koylardan sadece birkaçı. ‘Patmian’ usülü güzel bir akşam yemeği için sizi bekleyen restoranlar, çoğunlukla Skála Limanı ve Hora’da toplanıyor. Bunlar arasında 1958 yılından bu yana adanın en popüler geleneksel tavernası olmayı sürdüren Lambi, Skála’da konumlanan Tzivaeri Taverna, Hochlaka’da yer alan Tsipouradiko Tavern ve Chora konumlu Vangelis öne çıkıyor. Astivi Cafe 1673 ve Hora’nın en hareketli barı Stoa ise, geceyi keyifli saatlerle uzatmak isteyenler için ideal seçim. Dünyanın dört bir tarafından buraya gelen turistlerin doğal güzellikleri ve kutsal topraklarından yükselen spiritüel atmosfere kapılıp tekrar tekrar ziyaret ettiği Patmos, yılın neredeyse tamamında o kadar çok insan akınına uğruyor ki, küresel krizin Doğu Ege sularındaki bu küçük adaya hiç uğramamış olduğuna bir bakışta ikna oluyoruz. Nimo with Love Sophia Webster Elie Saab 135 Mare Vakko Mare 137 136 Sofia by VIX Güneşin rengi, DENİZİN SESİ Bir deniz sezonu daha yaklaşıyor. Sahilde geçecek uzun günler gecelere karışırken, tüm zamanların şıklık anahtarları sizi Vakko stilinin plajlardaki yansıması, Vakko Mare koleksiyonunda bekliyor. Melissa Odabash Caffe Mara Hoffman Lacivert, yeşil ve sarı renklerin hakimiyetindeki modern kesimli mayo ve bikiniler; dantel işlemeli romantik kaftanlar; tropik desenlerin zemin oluşturduğu tasarımlar; hasır dokulu, renk renk el işi aksesuarlar... Bir deniz sezonu daha yaklaşırken ve plaj şıklığı yeniden gündeme gelirken, Vakko Mare koleksiyonunun size sunduğu zengin seçeneklere dair sadece birkaç ipucu... TAJ Nimo with Love 138 Plaj modasına yön veren dünya markalarını aynı koleksiyonda buluşturan Vakko Mare, 2016 Yaz sezonunda da sizi Brezilya’dan Avustralya’ya, yeryüzünün en ünlü plajlarının ilham verdiği tasarımlarla buluşturuyor. VIX 139 Brezilyalı tasarımcı Liana Thomaz, markası Agua De Coco’da yüksek belli mayo ve bikinilerinin yanı sıra, plaj sonrası saatler için biçilmiş kaftanlarını da dantel paneller, file dokular ve el işlemeleriyle zenginleştirerek bir kez daha plaj modasında haute couture yaklaşımlarını sergiliyor. Bir başka Brezilyalı tasarımcı Adriana Degreas’ın ‘sörf hayatı’ temasından yola çıkarak hazırladığı koleksiyonda ise, tasarımlarının çıkış noktasındaki bu aktif fikirlerin, markanın özünde var olan ‘üst seviyede şıklık’ anlayışı ile buluşmasından ortaya çıkan görüntüler, sezona damgasını vuran ‘spor-lüks’ tanımının plajlardaki açılımını yapıyor. Miami sahillerinden denize açılan Melissa Odabash koleksiyonunda, dünyayı dolaşan ve günün her anından keyif almayı bilen bir kadınla tanışıyoruz. Florida’da wake-board yaparken ya da Toskana’da güneşi batırırken, şıklığından asla taviz vermeyen bir kadın… Bu yolculukta ona, vücuduna mükemmel uyum sağlayan mayo ve bikinilerle birlikte bohem işlemelerle zenginleşen kaftan ve bluzlar eşlik ediyor. Nimo with Love Melissa Odabash Adriana Degreas Agua de Coco 141 140 Aynı kadının bu yolculukta yanında Nimo With Love imzalı bir çanta taşımaması ve o çantanın içinde markanın renk renk, desen desen kaftanlarından en az bir tane bulundurmaması için hiçbir sebep göremiyoruz. 2009 yılında Münihli tasarımcı Nicole Mohrmann tarafından kurulan marka, Hindistan’da el boyaması kumaşlar üzerine el işlemeleri ile hayata geçen giyim ve aksesuar koleksiyonlarını, yaz günlerinde plajdan şehre, her ortama uygun tasarımlar olarak karşımıza çıkarıyor. Vakko Mare koleksiyonunda öne çıkan bir başka Brezilyalı marka Vix, kardeş markası Sofia by Vix ile birlikte, Güney Amerika sahillerine özgü renkli, bohem ve gösterişli plaj tasarımlarını, 2016 Yaz sezonunda da sahil gardıroplarının vazgeçilmezleri yapmaya hazır. Plaj modasına ikonik baskılarıyla yön veren Mara Hoffman, yeni sezon koleksiyonunun mayo ve bikinilerinde bir kez daha bu ustalığını sergilerken, plaj sonrası saatler için önerisi uzun elbise ve tulumlarda da renk ve desen kolajları yaratmak alışkanlığını sürdürüyor. Göz alıcı renkler eşliğinde gelen tropik motiflerin hakimiyetindeki Mara Hoffman koleksiyonunu, Vakko Mare reyonlarında fark etmemeniz neredeyse imkansız. Denizin derinliklerinden ilham alan Caffe koleksiyonunda ise, okyanus renkleri ve sular altındaki yaşamı çağrıştıran desenler, lüks kumaşlar üzerinde boy göstererek su yüzüne çıkıyor. Hepsi ve daha fazlası Vakko Mare 2016 Yaz koleksiyonunda. Agua de Coco Melissa Odabash Vakko Chocolate Vakko Chocolate 143 142 Bir kutu lezzet… Dondurma mevsimi başlıyor! BENZERSİZ VAKKO CHOCOLATE LEZZETİNİN HAFİF, SAĞLIKLI, BESLEYİCİ VE SERİNLETİCİ YORUMU: VAKKO ICE CREAM. Aslında onun mevsimi yok, bu sadece eskiden kalma bir alışkanlık ve biraz da yanlış bilinen bir doğru. Yine de küçükken büyüklerimizin söylediklerine kulak verecek olursak, yaz mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte, dondurma sezonunun da resmen açıldığını anons edebiliriz. Vakko Chocolate lezzetini dondurma ile buluşturan Vakko Ice Cream; çikolata, mandalina, vanilya ve sıcak yaz günlerinin vazgeçilmezi limonlu çeşitleriyle Vakko Chocolate İstinye Park ve Bodrum Palmarina mağazalarında sizleri bekliyor. BU BAYRAM SEVDİKLERİNİZE ÇİKOLATANIN HAFIZALARDA MUTLU İZLER BIRAKAN LEZZETİNİ HEDİYE EDERKEN, AYNI ZAMANDA NOSTALJİK BİR SÜRPRİZ DE YAPABİLİRSİNİZ. VAKKO CHOCOLATE DÜNYASININ ÜÇ AYRICALIKLI ÇEŞİDİ, ŞİMDİ ÖZEL TASARIM METAL KUTULARI İÇİNDE. Bayram zamanı yaklaşırken, Vakko Chocolate dünyasının damaklarda iz bırakan ve size sevdiklerinizle paylaşmanın doyumsuz mutluluğunu yaşatan benzersiz lezzetleri, yepyeni bir sunumla karşınıza çıkıyor. Nostaljik teneke çikolata kutularını Vakko şıklığıyla yorumlayan özel tasarım metal kutular, Vakko Chocolate dünyasının üç ayrıcalıklı lezzetinden oluşan içerikleriyle damaklara olduğu kadar göze de hitap ediyor. Bir Vakko Chocolate klasiği olan Praline, yoğun çikolata lezzeti inceliğinde gizli Extrafine ve bütün bademler ile akışkan hafif tuzlu karamelin sütlü çikolatayla kaplanmasından yaratılan yeni Vakko Chocolate lezzeti Karamelli Tuzlu Bademli Çikolata; kabartma motifli, şık metal kutuları içinde bu bayram da sevdiklerinize sunabileceğiniz en özel hediye seçenekleri. Tüm VAKKO, VAKKO Chocolate mağazaları ve Online Shop’ta… VAKKO ARTS AND CULTURE 145 Kültür & Sanat Kültür & Sanat Fikret Muallâ dünyanın en aydınlık şehri Paris’te de karamsar bir hayat yaşadı ve sıkıntılarını yine mutluluğun resimlerini yaparak gidermeye çalıştı. 146 FİKRET MUALLÂ SAYGI, - ‘Sokak’, Tuval üzerine yağlı boya, 36 x 57 cm VAKKO Sanat Koleksiyonu No. 667907900251 Cumhuriyet’in ilk kuşak ressamları arasında yer alan Fikret Muallâ, çalkantılı hayatından kaçmak ve mutlu olmak için resim yapan bir sanatçıydı. Gerçek hayatındaki mutsuzluklara inat, yaşama sevinci dolu hayallerin tablolarını yapan bir ressam… Bu kaçışın izlerini, onun hiçbir akıma bağlı kalmaksızın, sadece kendine ait duyguları aktardığı eserlerinde görmemek imkansız. 1938 yılında Paris’e yerleşmesinin ardından, bir süre hayata daha umutlu baktığı bilinse de, II. Dünya Savaşı’nın tüm insanlık üzerindeki negatif etkisi kendi iç huzursuzluklarıyla birleşince, Fikret Muallâ dünyanın en aydınlık şehrinde de karamsar bir hayat yaşamış ve sıkıntılarını yine mutluluğun resimlerini yaparak gidermeye çalışmıştır. FiKRET MUALLÂ SAYGI, 1903-1967 Olumsuzlukların yarattığı bu verimlilik, sanatçının 1954 yılında Paris’te ilk kişisel sergisini açmasına ve o güne dek yaptığı çalışmaları toplu halde kitlelerle paylaşmasına olanak tanımış; bu sergideki tüm eserleri sadece birkaç gün içinde satılan Fikret Muallâ, her ne kadar sergiyi organize edenler tarafından kandırılıp, vadedilen parayı alamamış olsa da, ‘Paris ressamı’ olarak tanınmayı başarmıştır. Hatta bu süreçte Picasso’nun da ilgisini çekmiştir. Fikret Muallâ, hayatının bundan sonrasına, Paris şehir hayatını konu alan resimler yaparak ve aniden değişen, inişli çıkışlı ruh yapısı yüzünden akıl hastanelerinde tedavi görerek devam etmiştir. Ta ki, geçirdiği ağır bir sinir krizi sonucu bakıma alındığı klinikte, 1967 yılında vefat edinceye kadar... Sadece kendi içinden geldiği gibi sanatını sürdürmüş bir ressam olarak Fikret Muallâ, yaşamı boyunca sanatçı kimliğini bohem hayatı ile birleştirmiş ve eleştirmenler tarafından da hiçbir ekolle bağlantısı kurulamayan eserler üretmiştir. Vakko Sanat Eserleri Koleksiyonu’ndaki Fikret Muallâ tablolarından sadece bir tanesi olan ‘Sokak’ adlı bu çalışması, sanatçının eserlerindeki tekrar eden en önemli tema olarak, Paris sokak ve bistrolarındaki sosyal yaşama bakış açısını en pozitif haliyle göstermektedir. 147 Kültür & Sanat 1. 1.The Impossible Collection of Fashion - Valerie Steele - Assouline 2. Gerçekleşmesi neredeyse imkansız ancak hayali bile güzel olan bir moda müzesi koleksiyonu var olsaydı, bu koleksiyon hangi parçaları içerirdi? İşte küratör Valerie Steele’in seçtiği Poiret’den Halston’a, Vionnet’den Fath’a, 20. Yüzyılın en ikonik 100 elbisesinin göz alıcı görsellerle yer aldığı “The Impossible of Fashion” bu koleksiyonu adeta gerçek kılıyor. 4.Michelangelo : Complete 2.Veruschka: From Vera to Works - Frank Zöllner, Veruschka - Johnny Moncada - Rizzoli 148 Vitali Hakko Kreatif Endüstriler Kütüphanesi’nin Dünyasından Seçkiler 1960’ların ikonik yüzü, ünlü model Veruschka’nın Johnny Moncada imzalı, daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış fotoğraflarının yer aldığı “Veruschka: From Vera to Veruschka”, Franca Sozzani’nin de önsözünde belirttiği gibi yalnızca bir fotoğraf ve moda kitabı değil, aynı zamanda müthiş bir fotoğrafçı ve genç bir modelin arasındaki ilham verici ilişkinin görsel hikayesi. 3.Gustav Klimt : From Drawing to Painting Christian M.Nebehay Moda, mimari, resim, fotoğraf ve sinema başta olmak üzere yaratıcı dünyalara dair zengin - Thames & Hudson kitap koleksiyonu ile öne çıkan ve bu yıl 4. yaşını kutlayan Vitali Hakko Kreatif Endüstriler Kütüphanesi sizi ilham verici dünyasına davet ediyor. Viyana Sezession grubunun en önemli üyelerinden biri olan Avusturyalı sembolist ressam Gustave Klimt’in etkileyici resimlerinin ve dramatik eskizlerinin yer aldığı “Gustav Klimt: From Drawing to Painting” onu hayatının son yılında tanıma fırsatını elde etmiş olan Christian Nebehay imzası taşıyor. 3. Christof Thoenes, Thomas Pöpper - Taschen Michelangelo’nun ölümünün 450. yılı sebebiyle hazırlanan ve bu büyük ustanın heykel, resim ve mimari alandaki değerli eserlerini fotoğraflar, eskizler ve kelimeler aracılığıyla anlatan “Michelangelo: Complete Works”, ilham verici bir koleksiyonun olmazsa olmazlarından. 5.Le Corbusier Le Grand Jean-Louis Cohen, Tim Benton 4. - Phaidon 20. yüzyıl mimarisinin devlerinden biri olan Le Corbusier’nin başyapıt sayılan eserlerinin yanı sıra tasarım hayatını şekillendiren olaylar ve insanların değerlendirildiği “Le Corbusier Le Grand”, formatı ve içeriğiyle arşiv niteliği taşıyor. Pazartesi-Cuma saat 10.00-17.00 arası kutuphane@vakko.com.tr adresine e-posta göndererek veya (0216) 554 08 54 no’lu telefonu arayarak randevu alabilir; koleksiyona erişmek için kutuphane.vakko.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz. 5. Bir Yaz Okulu ÜÇ FARKLI PROGRAM VAKKO ESMOD İSTANBUL, 2016 Yaz sezonuna hazır. Peki, ya siz? Türkiye’de moda endüstrisinin gelişimine fayda sağlamak misyonuyla, ülkenin en köklü moda markası Vakko ve dünyanın en köklü moda okulu Esmod işbirliğiyle kurulan VAKKO ESMOD MODA AKADEMİSİ, 175 eğitim yılını geride bırakırken, yeni yaz sezonuna da çok seçenekli bir giriş yapıyor. Moda endüstrisinin geleceğinin, geleceğin tasarımcılarını yetiştirmekle sınırlı kalamayacağının bilinciyle hareket ederek ders programlarının içeriğini çok daha kapsamlı tutan VAKKO ESMOD MODA AKADEMİSİ’nin, bu yaz deniz kenarında tatil yapmak yerine, ilerideki kariyerine yatırım yapmayı tercih eden öğrencilere üç farklı önerisi var. 150 Okulun iki temel eğitim programından biri olan Moda Tasarımı, yıl boyunca kısa dönem kurslar eşliğinde bu yaz da öğrencilere kapılarını açmaya devam ediyor. Katılımcıların çizim tekniklerinin yanı sıra yaratıcı düşünme yeteneklerini de geliştirmelerini amaçlayan ve koleksiyon oluşturma etaplarını içeren sertifika programı, Temmuz ayını İstanbul’da geçirecek tasarımcı adayları için kaçırılmayacak bir fırsat. VAKKO ESMOD MODA AKADEMİSİ eğitim programının diğer temel branşı olan Modelizm, farklı kalıp çıkarma ve dikiş tekniklerini içeren ders programıyla öğrencilere yaz aylarını verimli değerlendirmeleri için bir başka alternatif sunuyor. Program kapsamında, drapaj, mulaj ve düz kalıp tekniklerini geliştirmek isteyen öğrencileri, Esmod Kazablanka mezunu ve Esmod Çin eğitmeni Nadia Haouach yönetimindeki dersler bekliyor. Moda perakende sektöründe kariyer yapmak isteyen lise ve üniversite öğrencilerine yönelik hazırlanan Moda İş Dünyasına Giriş Kısa Dönem Sertifika Programı’nda ise, moda yönetimi, organizasyonu ve pazarlamasına dair kapsamlı bir eğitim veriliyor. MODA İŞ DÜNYASINA GİRİŞ KISA DÖNEM SERTİFİKA PROGRAMI MODELİZM KISA DÖNEM SERTİFİKA PROGRAMI MODA TASARIMI KISA DÖNEM SERTİFİKA PROGRAMI 16 Temmuz 2016, Cumartesi, 10.00-16.00 11-29 Temmuz 2016 Hafta içi her gün, 13.30-16.30 1-29 Temmuz 2016 Hafta içi her gün, 09.30-12.30 Toplam: 3 Hafta / 45 Saat Toplam: 3 hafta / 45 saat 23 Temmuz 2016, Cumartesi, 10.00-16.00 30 Temmuz 2016, Cumartesi, 10.00-16.00 Toplam: 18 Saat UNUTMAYIN! VAKKO ESMOD MODA AKADEMİSİ üç yıllık Moda Tasarımı ve Yönetimi Diploma Programı öğrencilerine, %50 burs ayrıcalığı sunuyor. Başvuru ve katılım şartları için bilgi@vakkoesmod.com vakkoesmod.com 151 V2K designers NEW SEASON 152 NEW ATTITUDE 153 SPRING SUMMER 16 Elizabeth & James V2K designers V2K designers İspanyol etkisi 10 CROSBY DEREK LAM Yeni bir stil… NEO-COOL Her yeni sezonla birlikte modanın normları değişiyorsa, 2016 İlkbahar/Yaz sezonu neden eksik kalıp, yepyeni bir stilin haberini vermesin? Bu defa işin içinde bol kesim pantolonlar başrol üstleniyor, pijama partisi rahatlığı ön plana çıkıyor ve platform sandalet ya da terlikler en önemli tamamlayıcılar olarak tüm dikkatleri üzerlerine çekiyor. Bu görüntüyü umursamaz bir tavırla bütünleştirdiğinizde, dünyada sizden daha ‘cool’ bir insan yok! Alexander Wang Acne Studios 155 154 10 Crosby Derek Lam Bu platformda buluşuyoruz TABAN FARKI Elizabeth & James Loeffler Randall Opening Ceremony New Yorklu tasarımcı Derek Lam’in ikinci markası 10 Crosby, bu sezon İspanyol esintileri taşıyan güçlü bir koleksiyonla rüştünü ispatlıyor. Bugüne kadar belki de markanın en eklektik sürümü olma özelliği taşıyan koleksiyonda, matador kostümlerine özenen kesimler, flamenko referansları yapan düşük omuzlar ve püskül detaylı aksesuarlar, İspanya etkisine dair ikna edici görevler üstleniyor. Modern, feminen ve picador ruhlu bir koleksiyon… Boyunu uzun göstermek derdine düşüp, düz taban ayakkabıları gardırobundan men etmek durumunda kalanlar için, 2016 İlkbahar/Yaz sezonunda çareler tükenmiyor. Kalın tabanlar, yeni sezonda da hayat kurtarıcılar olarak topuklu ayakkabılardan rol çalıyor. Bir de o kadar rahatlar ki… Hepsi ve daha fazlası, V2K designers koleksiyonunda! 30U V2K designers V2K designers 70’ler yeniden… (RE)BORN HIPPIE Güç sizde! RICK OWENS Rick Owens, 2016 İlkbahar/Yaz sezonu koleksiyonu hakkında konuşurken, “kendi küçük dünyamda kadınları anlamaya çalıştığım bir koleksiyon oldu,” yorumunu yapıyor. Biz onun dünyasının hiç de küçük olmadığını biliyoruz ve ‘Cyclops’ adını verdiği bu koleksiyonda, kadınları doğanın en güçlü varlıkları olarak gördüğünün izlerini çok net okuyabiliyoruz. Belki de bu yüzden, ünlü tasarımcının uçuşan ipek organze kumaşlardan drape elbiseleri, keskin hatlara sahip uzun ceketler ve en iyi bildiği yoldan giderek, imzası haline gelen deri ceketlerle buluşturmasını, bir kadının duygusal yönlerini dışarıya karşı kalkan olarak kullandığı güçlü kabuğu ile ört bas etmesi olarak yorumluyoruz. Duyguları bir kenara bırakıp, koleksiyonu salt giyim kuşam kadrajından alıcı gözüyle incelediğimizde de, organik formlardaki amorf elbiseleri ve tüy kadar hafif derileri bu sezon üzerimizden çıkarmayacağımıza bir kez daha emin oluyoruz. 156 Issa 70’lere geri dönmekten hiç sıkılmayacağımızın resmidir. 2016 İlkbahar/Yaz sezonunda tasarımcı ve markalar, bizi yeniden hippi olmaya zorluyor. Gardıroplarımıza renk ve desen taşıyan bu akımı, sezonun enerjisine uyan pozitif titreşimleri için de ayrıca seviyoruz. Rachel Zoe Seafarer Visconti & du Réau Güç sizde! RICK OWENS 157 İstanbul hatırası ANTON HEUNIS Anton Heunis “Boho Bling” Rick Owens “Cyclops” Beyazlar daha beyaz WHITE POSTURE Esmod mezunu genç Türk tasarımcı Pelin Dumlu tarafından 2013 yılında kurulan White Posture, beyaz gömleği alışılagelmiş kalıplarından çıkartarak, modern ve şehirli kadınlara avant-garde koleksiyonlar sunmaya devam ediyor. Yeni sezonda, yeniden V2K designers’da! White Posture 2004 yılından bu yana Madrid’deki atölyesinde modern-vintage mücevherlere imzasını atarak dünyaya açılan Anton Heunis, 2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonuyla yolunu bir kez daha V2K designers’a düşürüyor. Üstelik, bugüne dek Roberto Cavalli, Ungaro ve Matthew Williamson gibi isimlerin defileleri için de koleksiyonlar hazırlayan tasarımcının, bu sezon tasarımlarının ilham kaynakları arasında İstanbul da var. ‘Turkish Delight’ adını verdiği seride, bu ilhamı kendine özgü Art Deco yorumlarla mücevherlere dönüştüren Anton Heunis, ‘Boho Bling’ koleksiyonunda hippi kültürünü ve ‘Metropolis’ koleksiyonunda ise aynı adı taşıyan 1927 tarihli efsane bilim-kurgu filmi yorumlayarak, Swarovski taşlarla harikalar yaratıyor. Anton Heunis “Metropolis” Anton Heunis “Turkish Delight” V2K designers V2K designers Bekle bizi vahşi doğa! MANU ATELIER Ukrayna’dan sevgilerle… VALERY KOVALSKA Lucky Magazine’in eski editörü Eva Chen’in bir instagram postuyla, Pristine adlı çanta modelleri bir anda tüm dünyada tanınmaya başlayan ve bugün Gigi Hadid’in kendisi gibi modellik yapan kızkardeşi Bella Hadid de dahil, stiliyle konuşulan pek çok ünlü ismin kolunda boy gösteren Manu Atelier’e, V2K designers en başından beri inanıyor. Merve ve Beste Manastır kızkardeşlerin markası, dünyanın önde gelen mağazalarında yok satan çantalarına, vahşi doğadan ilham alan desenleriyle yeni sezon modellerini eklerken, bu koleksiyonun da raflardaki yerini alır almaz kapışılacağına dair en ufak bir şüphemiz kalmıyor. Manu Atelier 159 158 Valery Kovalska Ukraynalı genç tasarımcı Valery Kovalska, şu sıralar moda dünyasının basamaklarında hızlı ama emin adımlarla yükselmekle meşgul. Kendi adını taşıyan markasını hayata geçirmeden önce TV dizilerine styling yapması, görsel etkisi güçlü tasarımlarının açıklamasını yapıyor. İlk koleksiyonunu Mercedes-Benz Kiev Fashion Days kapsamında tanıtmasının ardından, Moskova Moda Haftası’na ve oradan da London Fashion Week’in ‘A La Mode’ departmanına transfer olan tasarımcı, modern zamanların güçlü kadınlarına, rahatlıklarından ödün vermeden şık olmanın anahtarını teslim ediyor. Valery Kovalska, 2016 İlkbahar/Yaz sezonunda erkek gömleğini yorumladığı tasarımlarıyla V2K designers koleksiyonunda. İki şehir, bir yorum AVELON Amsterdam merkezli moda markası Avelon’un 2016 İlkbahar/Yaz koleksiyonuna ‘KyotoParis’ adını vermesinin haklı sebepleri var. Giyim kuşam söz konusu olduğunda hiç kimsenin Fransız’ların eline su dökemediği o umursamaz tavrı, Japon titizliği ile yorumlayan marka; Parizyen şıklığa, dünyanın en zengin kültür miraslarından birine sahip şehri Kyoto’dan ilham alan detaylar ilave ediyor. Kimono kesimlerin sofistike adaptasyonları, göz alıcı renkler, geometrik desenler ve Japon kültüründe ayrı bir yeri olan puantiye… Tek marka, bir koleksiyon ve iki dünyanın füzyonu… Avelon VAKKO KADIN CARMEN MARC VALVO ALEXIS CUSHNIE ET OCHS ANTON HEUNIS CYNTHIA ROWLEY APERLAI DAVID MEISTER AVA ADORE ELIE SAAB AVELON GABRIELA CADENA CHELSEA PARIS GEORGES HOBEIKA SIGNATURE CHRISTOPHER KANE GH BY GOERGES HOBEIKA CLOVER CANYON HERVE LEGER CURRENT ELLIOT JENNY PACKHAM EACH OTHER ALEXANDER WANG JS COLLECTION ELIZABETH AND JAMES ANNA BAIGUERA KAUFMAN FRANCO EQUIPMENT ANYA HINDMARCH ML MONIQUE LHUILLLIER GARETH PUGH BALMAIN MONIQUE L’HUILLIER HALSTON HERITAGE BIONDA CASTANA NAEEM KHAN ISSA COUTURE BRIAN ATWOOD OSCAR DE LARENTA J.BRAND CASADEI PAMELLA ROLAND JAY GODFREY CECILIA MA PAULE KA JOIE CHARLOTTE OLYMPIA RACHEL GILBERT JOSHUA SANDERS COCCINELLE RAUWOLF KO STUDIO ELENA GHISELLINI ROMONA KEVEZA LIZZIE FORTUNATO ELIE SAAB RUBIN SINGER LOEFFLER RANDALL EMPORIO ARMANI TADASHI LOT 78 ERMANNO SCERVINO TEMPERLEY LONDON MANU ATELIER FABIANA FILIPPI TERI JON SPORTS MARGAUX LONNBERG FRATELLI ROSSETTI THEIA MARKUS LUPFER FRATELLI ROSSETTI ONE TONI MATICEVSKI MIH JEANS GIANMARCO LORENZI VAKKO COUTURE MIISTA GIORGIO ARMANI VERA WANG MILLY J.M.CAZABAT ZAC POSEN MM6 VAKKO ERKEK VAKKO MONOGRAM VAKKO EŞARP VAKKO SHOES & BAGS MOTHER DENIM JOSHUA SANDERS O JOUR VAKKO WEDDING N.NICHOLAS NICHOLAS LANCEL LES PETITS JOUEURS BERTA OPENING CEREMONY M MISSONI ELIE BY ELIE SAAB OYE MARY KATRANTZOU INBAL DROR R/R STUDIO MISSONI JENNY PACKHAM RACHEL ZOE MONIQUE LHUILLIER MONIQUE LHUILLIER RAOUL MSGM NAEEM KHAN RICK OWENS No21 OSCAR DE LA RENTA SEA OSCAR DE LA RENTA REEM ACRA SEAFARER PAUL&JOE SISTER ROMONA KEVEZA TIBI PAULA CADEMARTORI TEMPERLEY BRIDAL TOME PEDRO GARCIA VAKKO WEDDING VALERY KOVALSKA POLLINI VERA WANG VISCONTI &DU REAU POLLINI STUDIO ZUHAIR MURAD WHITE POSTURE ZIMMERMANN ROBERT CLERGERIE ZOE KARSSEN ROCIO ADRIANNA PAPELL STUART WEITZMAN ALLURE BRIDALS SANTONI AVENUE DIAGONAL SCERVINO STREET BLISS MONIQUE LHUILLIER SEBASTIAN FARA SPOSA BARTON P. SERAPIAN LA SPOSA BARTON PERREIRA SONIA RYKIEL LEGENDS BY ROMONA KEVEZA BLINDE 1 SOPHIA WEBSTER LUSAN MANDONGUS CHROME HEARTS SOPHIE HULME NOVIA D’ART DRIES VAN NOTEN STAU ST. PATRICK ERDEM V 73 TADASHI ILLESTEVA VERSACE THEIA JOHN VARVATOS VICINI WHITE ONE KRIS VAN ASSCHE WALTER STEIGER VAKKO EYEWEAR LINDA FARROW VAKKO CHOCOLATE VAKKO COUTURE MATTHEW WILLIAMSON PHILLIP LIM V2K designers SUNO SUPERDRY ADRIANNA PAPELL AIDAN MATTOX DEREK LAM 10 CROSBY THE ROW ALBERTA FERRETTI 30U TUMI ALBERTO MAKALI A.L.C. VARVATOS BADGLEY MISCHKA ACNE STUDIOS VICTOR&ROLF BASIX AG DENIM VICTORIA BECKHAM CAMILLA ALEXANDER WANG ZADIG & VOLTAIRE FRAMES 163