bülten 4 - Medicine Hospital
Transkript
bülten 4 - Medicine Hospital
Kadınlarda KALP KRİZİ belirtileri 15 SARI NOKTA Rutin kalp kontrolü hayatınızı kurtarabilir! 16 CHECK-UP 11 Medicine Hospital’ bültenidir ücretsizdir TÜP MİDE ile şişmanlığa veda Aşırı şişmanlar artık tüp mide ameliyatı ile fazla kilolarından kurtulabiliyor. Tüp mide ameliyatı olanlar istese de tekrar şişmanlayamıyor. Hasta, tüp mide ameliyatı ile ayda 8- 10 kilo, yılda 70-80 kilo verebiliyor. 11 gözünüzü kör etmesin 10 GÖZLERİNİZE İşitme kaybında bu testin önemi büyük! BERA 08 Sayı: 10 2015 KAPALI TAM ENDOSKOPİK BEL FITIĞI AMELİYATI En önemli sağlık sorunlarından biri haline gelen bel fıtığı artık endoskopik cerrahiyle tedavi edilebiliyor. Kapalı Tam Endoskopik Bel Fıtığı Ameliyatı, bel bölgesinde arkadan veya yan taraftan girilerek yapılır. Yan taraftan yapılan endoskopik girişimde bütün diğer yöntemlerden daha küçük bir cilt kesisi kullanılır. 18 Geçmeyen bel ve bacak ağrılarında İĞNE TEDAVİSİ SAÇ EKİM ÖNCESİ VE SONRASI DİKKAT 29 Beyin cerrahisinde başarılı bir ameliyat geçirdiniz yada doktorunuz ağrılarınıza cerrahi gereksinim duymadı. Fakat ağrılarınız bir türlü geçmiyor. Belden iğne tedavisi ile ağrılarınızdan kurtulmak mümkün. 19 BEYİN tümörlerinde erken teşhis hayat kurtarır 20 ÜNİVERSİTE ARAŞTIRMA HASTANESİ GELİYOR 02 Medicine Hospital 02 İKİ GÜZEL HABER 1 Medicine Hospital’in yanında yükselen dev yatırımlı ek hastane binası önümüzdeki 6-7 ay içinde hasta kabulüne başlayacak. YENİ EK BİNA Medicine Hospital Güneşli’deki hastanenin hemen yanına yapılan ek binası mevcut hastanenin tam 3 katı olacak. İnşaatı bitmek üzere proje ile 12.000 metrekarelik ana binaya ek olarak 35.000 metrekarelik yeni bir hastane ekleniyor. Yeni yapılacak dev tesis ile hastane binasının kapalı kullanım alanı 50.000 metrekareye çıkacak. Yaklaşık 1000-1500 ek personel ile bölgeye istihdam konusunda destek olacak. Göz kamaştıracak ek binada bir çok yeni bölümde hasta kabulü yapılacak. Burada onkoloji, organ nakli ve tüp bebek bölümleriyle birlikte bir çok yeni bölüm olacak. Tesis 6-8 ay içinde hasta kabulüne başlacak. Yeni bina son teknolojik araçlarla donatılacak. Akıllı binada bir çok şey elektronik olarak hizmet verecek. Medicine Hospital Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yusuf Elgörmüş yeni bina hakkında şunları söyledi: İnce eledik ve sık dokuduk, çağdaş modern sağlık hizmeti vermek adına herşeyin düşünüldüğü bu bina, çevrenizde gördüğünüz hastanelerden çok farklı olacak. Bu projeyi uzman mühendisler ve mimarlar iç yapısını kılıkırk yararak meydana getirdi. Son rötuşların ardından açalışını yapacağız. Yeni bina hizmete girdiğinde eski binamızın restarasyonuna başlayacağız. Tamamlandığında mükemmel kalite yakalamayı hedefliyoruz. 2 Medicine Hospital büyük hedefine adım adım yaklaşıyor. Artık araştırma hastanesi oluyor. Üniversite için gerekli tüm başvurular yapıldı. ÜNİVERSİTE GELİYOR Medicine Hospital Genel Müdürü Ramazan Metin üniversite olma yolunda büyük yol katettiklerini, üniversite sürecinin bu yıl nihayetleneceğini bildirdi. Ramazan Metin “ Uzun zamandır projlendirdiğimiz, alt yapısını ve mütevelli heyetini kurduğumuz ve gerekli izinleri aldığımız üniversite rüyamız gerçekleşmek üzere. Daha büyük hayalimiz ise ek bina ile üniversiteyi eş zamanlı açmak istiyoruz” dedi. Ramazan Metin tam teşekküllü sağlık üniversitesinin akıllı binalarıyla herkesi şaşırtacağını söyledi. Ramazan Metin sözlerine şöyle devam etti “ Bölge halkımızın bize olan güvenini arkamıza alarak, sağlık alanında yapılacak çok şeyler olacağını düşündük. Üniversite araştırma hastanesi her zaman rüyalarımızı süslemişti. Bölgede kuracağımız üniversite ile birlikte, “sağlıklı hayat” a, sağlıklı bireyler yetiştireceğiz. Sağlık alanında yapacağımız bu hedefleri bu yıl gerçekleştirmek istiyoruz. Bu hamleler önce bölge halkına olmak üzere, tüm Türkiye’ye hayırlı olur inşalah” www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital SAĞLIKLI MISINIZ? Genel Yayın Yönetmeni Uz.Dr. Atakan ÖZKAN Yazı İşleri Müdürü Mecit KILINÇARSLAN 444 0 205 TENEKECİOĞLU 6- Sigara kullanıyor musunuz? a) Evet kullanıyorum! (0 puan) b) Hayır kullanmıyorum!! ( 3 puan) 7- Yemeklerde hangi tür yağ kullanıyorsunuz? a) Ay çiçek yağını tercih ediyorum! (2 puan) b) Zeytin yağı tercih ediyorum! ( 3 puan) c) Margarin tercih ediyorum! (1 puan) d) Tereyağsız yapamıyorum!! (0 puan) 8- Hiç diyet yaptınız mı? a) Ben kilolarımla mutluyum diyete ihtiyacım yok! (2 puan) b) Gazete de bir diyet görmüştüm çok güzeldi!! Onu yaptım ama olmadı!! (0 puan) c) Doktora gittim o bana bir diyet verdi ve onu uyguladım!! (1 puan) d) Bir diyetisyene gittim ve bana düzenli beslenmesini öğretti!! ( 3 puan) 9- Balık sever misiniz? a) Çok balık yemem, ayda yılda bir kere!! (1 puan) b) Balık hiç sevmem! (0 puan) c) Balığa bayılıyorum, haftada bir kez mutlaka yerim! ( 3 puan) d) Severim ama her zaman yiyemiyorum, ama ayda bir mutlaka girer evimize!! (2 puan) Evet testimiz bitti, şimdi sıra geldi puanlarımızı toplamaya ! 0 – 9 arası puan Biraz daha sağlığınıza özen göstermeli ve biraz daha iyi beslenmeli ve yaşınız daha fazla ilerleyip hastalıklar ortaya çıkmaya başlamadan bir önce toparlanmalısınız! 10 – 19 arası puan Aslında iyi besleniyorsunuz ama ufak tefek eksikler var gibi! Daha fazla dikkat daha fazla sağlık kimseye bir şey kaybettirmez aksi gibi kazandırır ? 20 – 27 arası puan İşte budur! İnsanın kendini biraz sevmesi diyebiliriz!! Yaşamın tadına varmak, uzun yıllar sağlıklı yaşamak için özen gösterenlerdensiniz! Tebrikler! Haber Müdürü Ramazan METİN Haber Koordinatör Dr.Yakup UÇAR Görsel Yönetmen Güngör YILMAZ YAYIN KURULU Prof. Dr.Yüksel Tenekecioğlu Prof. Dr.Mustafa KÜÇÜK Prof. Dr.Batuhan ÖZAY EDİTÖRDEN Prof.Dr.YÜKSEL İnsan kendinin doktorudur derler, aşağıdaki testi çözerek kendinize ne kadar iyi bakıyor ve sağlıklı kalabilmek için ne kadar çaba harcıyorsunuz öğrenelim ? Kendinize uygun olan seçeneği işaretleyin ve dürüst olun, bu test sizin için… 1- Her gün aynı saatte mi yemek yiyorsunuz? a) Bütün öğünlerimin saatleri bellidir, sabah, öğle, akşam aynı saatlerde yerim. ( 3 puan) b) Sabah ve akşam yemek saatlerim bellidir fakat öğlen yemeğim belli olmuyor! (2 puan) c) Sabah kahvaltım belli olmuyor fakat öğle ve akşam düzenlidir! (1 puan) d) Ne zaman acıkırsam o zaman yiyorum! (0 puan) 2- Sabah kahvaltısı ile aranız nasıl? a) Sabah kalkınca kendimi iyi hissetmiyorum, canım kahvaltı istemiyor! (0 puan) b) Bir dilim ekmek, biraz peynir ve zeytinle beraber çayımı yudumluyorum! (2 puan) c) Meyve suyumla beraber, domates, salatalık vb.. kahvaltı soframa özen gösteriyorum! ( 3 puan) d) Kahvaltıda bir bardak demli çay içiyorum o kadar! (1 puan) 3- Meyve sever misiniz? a) Olursa yerim öbür türlü aramam (1 puan) b) Hergün muhakkak 2 porsiyon tüketirim ( 3 puan) c) Meyve yemem ama suyunu içerim ! (2 puan) d) Hayır meyveyi sevmediğim için yemem. (0 puan) 4- Dışarıda yemek yer misiniz? a) Param olursa dışarıda yerim! (1 puan) b) Çok güvenmiyorum dışarıda yemeğe ne olduğu belli değil! ( 3 puan) c) Fast-Food seviyorum, öyle restaurant falan hoşuma gitmiyor! (0 puan) d) Ben restaurant seviyorum ama çok incelerim güzelse giderim! (2 puan) 5- Sporla aranız nasıl? a) Arabam var! Neden yürüyeyim ? (0 puan) b) İş yerim yakın yürüyerek gidip geliyorum (1 puan) c) Her hafta sonu arkadaşlarla maç yapıyoruz!! (2 puan) d) Her akşam düzenli olarak bir saat tempolu yürüyüş yapıyorum! ( 3 puan) 03 Doç. Dr.Mahmut ÇAKMAK Doç. Dr. Ahmet HAMDİ TEFEKLİ Doç. Dr. Halil ÖZGÖR ARTUNAY Medicine Hospital Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Genel Koordinatör Üniversite ve araştırma hastanesi Nereden Nereye.... Çocuk büyüdükçe ihtiyaçları da büyüyor. Medicine Hospital 14 yıl önce açıldığında yeni doğmuş bir bebekti. Bebek büyüdükçe istekleri ve ihtiyaçları sürekli arttı. Biz velilerde bu ihtiyaçlarını yerine getirmeye çalıştık. Çocuk büyüdü okudu ve tecrübelerle dolu yılların ardından bize artık araştırma hastanesi ve üniversite olma yolunda sinyalleri gönderdi. Tamam dedik ve çalışmalara başladık. Hastanemizin yan tarafında devasa bir sağlık kompleksi meydana getirdik. Üniversitenin izin alma konusunda tüm prosedürlerini tamamladık. 2015 bu anlamda açılışlarımızın yılı olmaya aday. Medicine Hospital mutlu çocuk oldu şimdilik. Artık genç Medicine Hospital yatırım yapmaya daha da modernleşmeye yöneltiyor bizi. Hemen yan tarafımızda yükselen hastane ek binamızda aklınıza gelen her şey mevcut olacak. Daha ferah sağlık alanları, daha modern sağlık teçhizatları... Organ nakli, tüp bebek, onkoloji alanında en son teknoloji sizlerin hizmetinde olacak. Mevcut bölümlerimiz burada size daha iyi hizmet verecek. Medicine Hospital bu zamana kadar sadece bildiği iş için, sağlık için atılımlarda bulundu, bulunmaya da devam edecek. Bahsettiğimiz bu atılımlarla bulunduğumuz bölgeye ve çevre bölgelere insan kaynakları anlamında büyük destek vereceğiz. Medicine Hospital” Sağlıklı Hayat” sloganıyla çıktığı bu yolda, hayatınıza sağlık katmaya devam edecek. Siz yanımızda olun yeter... ADRES GÜNEŞLİ Barbaros Mah Hoca Ahmet Yesevi Cad. No: 149 Güneşli-Bağcılar-İstanbul KOSOVA MAGİJİSTRALJA PRİSHTİNE SHKUP, PREOC, 10000 PRİSHTİNE 444 0 205 www.medicinehospital.com.tr Ameliyathane Donanımı Bebek Bakım Cerrahi Aletler Ve Kutuları Hastabakımı Ve Sarf Malzeme Karyolalar Masaj Masaları Medikal Cihazlar Medikal Masalar Ve Koltuklar Muayenehane Donanımı Müdahale Arabaları Paslanmaz Tıbbi Donanım Sedyeler Solunum Cihazları Şeker Ve Tansiyon Ölçüm Cihazları Tekerlekli Sandalyeler Yürüme Destek Ekipmanı İMÇ 1. Blok, No: 1427 34230 Unkapanı / İstanbul (212) 526 58 73 (212) 522 90 14 0 552 211 75 45 metzen@metzen.com.tr www.metzen.com.tr Medicine Hospital MEME KÜÇÜLTME AMELİYATI Göğüsler dişiliğin simgesidir. Ancak her zaman istenilen boyutta ve şekilde olmayabilirler. Genetik, kilo alma-verme, hamilelik-emzirme, hormonal durumlar, yaş ve yerçekimi gibi nedenlerle göğüslerde aşırı büyüme ve sarkma oluşabilir. Bu durum ergenlik döneminin başlangıcında oluşabileceği gibi ilerleyen yaşlarda da meydana gelebilir. dermatozlar(kaşıntılı deri hastalıkları) Meme küçültme estetiği memelerin sayılabilir. Genç kızlarda çok büyük normalden büyük olmasından duyulan memeler birtakım psikososyal rahatsızlığın giderilmesi için, memelerin sorunlara da yol açar ki genellikle içindeki dolgunluk sağlayan dokunun, bunlar utanma nedenidir. Bazı yağların ve cilt fazlalığının alınmasıyla, olgularda büyüklük tek taraflı olup, memelerin vücuda uyum sağlamasıyla OP. DR. utanma duygusunu daha da artırabilir. uygulanır. Kadınlarda memelerin büyük CEM İNAN BEKTAŞ Ameliyat, işleme bağlı olarak 2,5-3 olması hem duygusal açıdan, hem de sağlık saat sürebilir. Ameliyat genel anestezi açısından sorun yaşanmasına neden olan ESTETİK PLASTİK CERRAHİ altında gerçekleştirilir. Daha önce bir durumdur. Memelerde olan ağırlık yapılan işaretlemelere uygun olarak yüzünden aktif bir yaşam fazla olan deri –yağ ve meme dokusunun engellenmektedir. Bu sorunlar meme küçültme çıkarılmasından sonra meme derisi ve meme ameliyatıyla giderilebilir. Bu ameliyatlar son derece bezinin ayrı ayrı şekillendirilmesi; meme başı ve fonksiyonel bir operasyondur. Kadınların kendilerine olan özgüveninde artış, sosyal çevreyle areolanın kanlanmasının ve duyusunun korunarak yeni anatomik yerine yerleştirilmesi uyum içinde olmaları sağlanmaktadır. Büyük yapılır. göğüsler kadınlarda psikolojik sorunlara, sırt ve Meme küçültme ameliyatında kullanılan boyun ağrısına neden olmaktadır. Meme tekniğe bağlı olarak meme başı çevresini içine küçültme estetiği hem fiziksel sorunları alan, ters “T”, veya düz dik bir iz olacaktır. Buradaki gidermekte, hem de manevi stresi azaltmaktadır. iz (skar) yaşam boyu kalır, başlangıçta görünüm Ameliyat hakkında: olarak rahatsız edici olsa da, zaman içinde iyi sonuç Meme küçültme memelerin derisi, yağ dokusu vermektedir. Bu yara izleri başlangıçta pembeve bezini eksilterek (kesip çıkartarak) yapılan bir kırmızı renkte iken; hastada patolojik yara ameliyattır. iyileşmesi söz konusu değilse aylar içinde giderek Büyük ve sarkık memeler fiziksel bir takım solar ve beyazlaşır. İzin genişliği en ideal rahatsızlıklara yol açarlar. Bunlar arasında, boyun, tekniklerle bile hastadan hastaya değişir. omuz ve sırt ağrısı, sutyenlerin omuzlarda Memedeki bu kalıcı izler genellikle hastalar oluşturduğu rahatsız edici oluklar, memelerde ağrı, tarafından problem olarak görülmemektedir. meme altında doku yumuşamaları ve 444 0 205 05 Meme küçültme ameliyatları ağrılı mıdır? Bu ameliyatlarda kas dokusu kesilmez ve ameliyatta uygulanacak özel yöntemlerle ağrı yok denecek kadar az hale getirilir. Ağrı önlenebilen bir durumdur. Meme küçültme ameliyatı olsam tekrar sarkma olur mu? Yaşlandıkça tüm vücudumuzda sarkma olur. Küçültülmüş memelerde sarkma daha az meydana gelir. Memelerim çok büyük acaba çocuk sahibi olduktan sonra ameliyat olsam daha mı iyi olur? Eğer yakın zamanda çocuk sahibi olacaksanız ameliyatı ertelemeniz daha iyi olur. Bebeğinizi emzirdikten sonra ne de olsa sarkmalar ve bozulmalar olacaktır. Ameliyat sırasında bu problemlerinizi de düzelttirebilirsiniz. Yakın zaman da çocuk düşünmüyor ve meme büyüklüğünüzden şikayetçi iseniz meme küçültme ameliyatı olabilirsiniz. Meme küçültme ameliyatı olursam ilerde süt verebilir miyim? İlerde süt vermeyi düşünen kişilere farklı teknikler uygulanır. Meme başına açılan süt kanallarını mümkün olduğunca korunur ve kişinin ileride süt vermesini sağlamaya çalışılır. Bilimsel yayınlar meme küçültme ameliyatı olan kadınların da süt verebildiğini gösteriyor. En önemli sorun az da olsa bazı kadınların ameliyat olmasa da doğal olarak süt verememesi. Ne yazık ki bunu önceden gösterecek bir test yoktur. Meme küçültme ameliyatı meme kanserine yol açar mı, ya da meme kanserini görmek zorlaşır mı? Hayır, bu ameliyatlar meme kanserine yol açmaz. Meme küçültme ameliyatı sırasında meme dokusu azaltıldığı için meme kanseri oluşma riskinin de azaldığı düşünülür. Meme küçültme ameliyatları öncesi meme kanseri taraması yapılır. Kanser şüphesi olan kişiler genel cerrahlara gönderilir. Uzman radyologlar için daha önce göğüs küçültme ameliyatı olmuş birinde meme kanserini tespit etmek kolaydır. Meme büyütme ameliyatında çok az iz kalıyormuş. Meme küçültme ameliyatında da aynı şey geçerli mi? Meme küçültme ameliyatlarında deri fazlalığının alınması gerektiği için daha çok iz kalıyor. Bu izler yeni tekniklerle en aza indirildi. Meme küçültme ameliyatı izlerinin boyu ne kadar çok küçültme yapılacaksa o kadar uzuyor. Estetik dikişlerle bu izleri azaltmak mümkün ama yine de kişinin yapısına göre bir miktar iz kalıyor. Bu izler aylar içinde yavaş yavaş soluyor. İz kalması ameliyat öncesi önemli bir kaygı. Birçok kadın göğüs şekli düzeldiği için ameliyat sonrası kalan izlere önem vermiyor. Meme küçültme ameliyatı sonrası göğüs ucu hissini kaybeder mi? Meme ucuna giden sinirlerin nereden geçtiği anatomik olarak bellidir. Bu sinirler korunarak meme ucu hissi korunur. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital Prostat kanserinde ERKEN TANI Prostat kanseri, erkek sağlığını tehdit eden en önemli sorunların başında geliyor. Bu kanser hastalığı erkeklerde, cilt kanserlerinden sonra en sık görülen kanser. Ülkemizde yapılan çalışmalar da, prostat kanserinin akciğer ve mesane (idrar kesesi) kanseri ile beraber en sık rastlanılan 3 kanserden biri olduğu vurgulamakta. Medicine Hospital Üroloji doktoru Doç. Dr. Ahmet Tefekli prostat ve kanseri hakkında bilgiler verdi. Doç. Dr. Ahmet Tefekli “Prostat, mesane çıkışında yer alan, içinden idrar yolunun bir bölümü geçen, erişkinde ortalama 25-30 gram ağırlığında, bilinen tek görevi meninin sıvı bölümüne katkıda bulunmak olan ikincil bir seks organıdır. Yaşlanma ile birlikte bu organ büyüyebilir (santral zon) ve bir grup hastada idrar yapma zorluğu oluşturur ve bu durum ‘iyi huylu prostat büyümesi, BPH’ olarak adlandırılır. Aynı anda organın bir başka bölgesinde ise (periferik zon) tamamen sessiz bir şekilde prostat kanseri gelişebilir” dedi. Uygun olmayan tedavi ile ölümcül hastalık olabiliyor A.B.D. verilerine göre yaklaşık 8 erkekten 1’inde prostat kanseri gelişeceği öngörüsünü hatırlatan Doç. Dr. Ahmet Tefekli “İlerleyen yaş, beslenme ve yaşam tarzı, ailesel kalıtsal özellikler prostat kanseri oluşumunda en önemli risk faktörleridir. Ülkemizde de yaş ortalaması giderek artmakta, beslenme tarzı da gün geçtikçe ‘Amerikanvari’ fast-food kaynaklı olmaktadır. Bu etkenler göz önüne alındığında, ülkemizde de prostat kanseri görülme sıklığının artacağına şüphe yoktur” diyor. Prostat kanseri, uygun tedavi edilmediği takdirde ölümcül bir hastalık olabilmekle beraber, en sık görüldüğü 50-60’lı yaşlar olması sebebiyle de, önemli sosyal sorunlar yaratabilmekte olduğunu belirten Doç. Dr. Ahmet Tefekli, “Bu yaştaki olgun erkekler genellikle sosyal açıdan aile reisi, yönetici, lider pozisyonlarda olmakta, 444 0 205 emeklilik yaşına gelenler ise rahat bir yaşam hayali kuruyor olabilmektedir. Bu nedenlerle, bu hastalığın erken tanı ve tedavisi bir kat daha fazla önem DOÇ. DR. kazanmaktadır” diye AHMET TEFEKLİ vurguladı. Neler yapılabilir? ÜROLOJİ Doç. Dr. Ahmet Tefekli bu karamsar tablo karşısında yapılabilecekleri anlattı. “Prostat kanserinde erken tanı ve tedavinin, bu hastalığa bağlı ölümleri belirgin olarak azalttığı açıkça ortaya konulmaktadır. Günümüz olanakları ile erken tanı konulduğunda, uygun tedavi ile prostat kanserine bağlı ölüm yok denecek kadar azalmakta, %90’lara varan kür elde edilebilmektedir. Prostat kanserinde erken tanı için ise ‘tarama programları’ uygulanmaktadır. Avrupa ve A.B.D. tedavi kılavuzlarında henüz kesin bir şart oluşturulamamış olsa da, genel olarak 50 yaş sonrası her erkeğin prostat muayenesi olması ve taramadan geçmesi önerilmektedir. Ailesinde (baba, amca, dede, dayı, kardeş vs) prostat kanseri olanlarda ise bu muayene yaşı 40 yaşında başlamalıdır. 06 TANI VE TEDAVİ Doç. Dr. Ahmet Tefekli Prostat kanserinin belirlenmesinde izlenen yolları da şöyle anlattı: Prostat kanseri taraması, parmakla yapılan prostat muayenesi ve kanda bakılan ‘PSA’ testi ile gerçekleştirilir. Dolayısıyla, ailesinde risk olmayan her erkek 50 yaşından sonra parmakla prostat muayenesi yaptırmalı ve kan ‘PSA’ düzeyini ölçtürmeli, ve bu muayeneleri belli bir süre her yıl tekrarlamalıdır. Parmak muayenesi üroloji uzmanının temel muayenesidir. Prostat kanseri erken tanı programının ise vazgeçilmez bir parçasıdır. PSA’nın normal olması parmak muayenesinden vazgeçilmesi sonucunu doğurmamalıdır. Prostat kanseri tanısını sadece parmak muayenesindeki bir asimetri, düzensizlik, sertlik yada nodül bulgusuna dayandırdığımız pekçok hasta vardır. Hekim muayene sırasında hem bu kıvam değişikliklerini hem de prostat hacmini belirler. Prostat kanserinde esas tanı, ‘transrektal prostat biyopsisi (prostattan parca alınması)’ ile konulur. Parmakla prostat muayenesinde sorun tespit edilen ve/veya kan PSA düzeyi yüksek olan hastalarda prostat biyopsisi yapılmalıdır. Prostat kanseri tanısı konulduğunda da tedavi seçenekleri hasta ve yakınları ile ayrıntılı olarak tartışılmalıdır. Günümüzde, tarama yöntemleri sayesinde prostat kanserlerinin önemli bir kısmı erken dönemde yakalanabilmekte ve uygun tedavi seçenekleri ile yüksek oranda kür sağlanabilmektedir. Yine günümüzde, erken evre prostat kanserinde en etkin tedavi seçeneği, prostat organın, meni kesecikleri ile beraber çıkarıldığı ‘Radikal Prostatektomi’ ameliyatıdır. Bu girişim açık yöntemle yapılabildiği gibi, son yıllarda giderek artan şekilde ‘Robot Yardımlı’ da yapılabilmekte ve son derece başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 07 İNMEMİŞ TESTİS kısırlık ve kansere neden oluyor Yenidoğan her yüz erkek bebeğin birinde görülen inmemiş testis, erken müdahaleyi gerektiriyor. Çünkü zamanında yapılmayan tedavi, kısırlıktan kansere kadar birçok ciddi sağlık sorunun da nedeni İnmemiş testis saptanan bebeğin testislerinin genellikle ya kasık kanalı civarında yada karın boşluğunda karın zarı arkasında olduğu da bilinmelidir. Bu konuda yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki, ,inmemiş testis, erkek çocuklarda ki cinsel organlara ait en sık yaşanan anomalidir. Her 100 bebekten 4’ünde görülür. Bu hastalık doğum tarihi ile de ilgisi vardır. Zamanında doğmuş bebekler, erken doğumlara göre daha şanslı, çünkü erken doğan bebeklerde bu hastalık, normal zamanında doğanlara göre 4 kat daha fazla görüldüğü tespit edilmiştir. Bunun sebebii testisler hamileliğin 8. ayında torbalara indiğinden erken doğumla bu sürecin kesintiye uğramış olmasıdır. İnmemiş testis nedir? Erkek bebekler doğmadan önce her iki testis bebeğin karın boşluğundadır. Bebek anne karnında gelişimine devam OP. DR. ederken testisler de torbaya MEHMET PAŞAOĞLU inmeye başlarlar. Karın içi ÇOCUK CERRAHİSİ boşluğundan sonra kasık bölgesini geçerek doğuma yakın torbaya yerleşirler. Nadiren bu torbaya iniş doğumdan sonraki ilk 1 sene içinde de devam eder. Yeni doğan bir erkek çocuk İnmemiş doğduğunda testisler şayet torbada değilse, bu duruma testisin riskleri? gerçek inmemiş testis adı verilir. Kısırlık nedeni olabilir. Çoğu zaman tek tarafta, bazen Testisin erken torbaya de çift tarafta birden olur. Gerçek indirilmesi kısırlık riskinin inmemiş testiste önemli özellik, düşürür. bir ya da iki testisin hiçbir zaman İnmemiş testis sorunu torbada olmamasıdır. olanların ileriki yaşlarda, Nasıl Anlaşılır? Bebeklerin altı açıldığında her iki testisin torbada olduğunun görülmesi gerekir. Testisler bebeğin torbasında saptanamıyorsa, skrotum gelişmemişse veya kuşkulu bir durum varsa mutlaka doktora testislerinde kanser gelişme başvurulmalıdır. Torbaya yerleşmemiş riski diğer erkeklere göre 15 Testislerin fizik testis nerede olabilir kat fazladır. muayenesi çok dikkatlice Bebek, anne karnında iken, iki İnmemiş testis durumuna yapılmalıdır. Ağlayan testis de torbada değil, karın zarı kasık fıtığı da eşlik eder. bebekte muayene zor arasında, böbreklere yakın bir Araştırmalar, inmemiş testisli olabilir. Fizik muayenede kişilerin yüzde 65’inde kasık yerleşimdedir. Hamileliğin 7. inmemiş testis saptanmış fıtığı olduğunu gösteriyor. ayından sonra, bebeğin bebek 6 aylık olunca, İlerki dönemlerde gelişmesiyle beraber, testisler teşhis ve tedavinin psikolojik ve estetik karın boşluğundan torbaya yönlendirilmesi amacıyla sorunlara yol açabilir. doğru inmeye başlar. Doğuma bir çocuk cerrahı yaklaşıldığı zamanda torbaya tarafından konsülte doğru ilerleyen testisler, kasık edilmelidir. İki taraflı inmemiş testisi olan kanalını geçer ve torbaya yerleşir. Bu yenidoğan bebekler ve inmemiş testisle migrasyon ( geçiş ) bazı çocuklarda birlikte peygamber sünneti (hipospadias) doğumdan sonrada devam edebilir. Çok az olan tüm bebekler ise beklemeksizin sayıda bebeğin doğumdan sonraki 6 ay çocukları ameliyat eden cerrahlarca içinde testinin yerleştiğini gözlemleriz. muayene edilmelidir. 444 0 205 Tek tedavi ameliyat İnmemiş testiste rastlanan bebeklerin tedavisi için kesin yöntem ameliyattır. Bazı merkezlerde inmemiş testis tedavisinde hormonal tedavi denenmektedir. Ancak bu tedavinin sonuçlarının yetersizliği ve hormonların verdiği yan etkilerden ötürü, kesin tedavi için ameliyat şart. Uzman bir hekim tarafında yapılan bir ameliyatın riski yoktur. Ameliyat ortalama 1 saat sürer ve 3 saat sonra hastaneden taburcu edilir. Ameliyat sonrası için verilen ağrı kesici ve antibiyotiklerle tedavi tamamlanır. Hasta 2 gün sonra normal hayatına döner ve 7. gün yıkanabilir. Ailelerin genellikle çocuğun küçük olduğunu düşünerek ameliyatla ilgili tedirginliklerini dile getirirler. Ancak bilindiği gibi, yeni cerrahi ve anestezi teknikleri ile olabilecek bütün olumsuzluklar ekarte edilmektedir. Ayrıca çocuklarda metabolizma gelişim hızı yüksek olduğundan yara iyileşmesi erişkine göre çok daha hızlıdır. Bu durum 2-3 hafta içinde kendiliğinden geçer. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 08 İşitme kaybında bu testin önemi büyük! BERA Çocuğunuza seslendiğinizde tepkisiz mi kalıyor? Sizi rahatsız eden seslerin çocuğunuzu etkilenmediğini mi fark ettiniz? Bugüne kadar yaptırdığınız testlerde çocuğunuzda işitme kaybı tespit edilemediği halde siz OP. DR. yine de FARUK AYDIN endişeleniyor musunuz? KBB Öyleyse mutlaka bir kulak burun boğaz hekimi ve odyoloji uzmanından çocuğunuzun işitmesi için gerekli değerlendirmeleri yapmaları için başvurun. Her 1000 bebekten 3'ünde işitme kaybı görülüyor.. İşitme kaybı gözle görülebilen bir sorun olmadığından özellikle bebeklik döneminde fark edilmesi güç bir sorundur. Bu durum olası bir işitme kaybının fark edilip bir uzmana başvurulma sürecini geciktirmekte ve dolayısı ile erken tanının konmasına engel olmaktadır. Ülkemizde 1000 bebekten 3’ünde doğumsal işitme kaybı görülmektedir. İşitme kaybında teşhis nasıl konur? Tarama amaçlı kullanılan iki farklı cihaz bulunmaktadır. Otoakustik emisyon testinde bebeğin kulağına yerleştirilen bir prob ile kulağa gönderilen sesin, iç kulaktan yansımasını kaydetmeye dayalı, kısa sürede tamamlanabilen bir test yöntemidir. Tarama amaçlı kullanılan bir diğer cihaz ise tarama ABR (işitsel beyin sapı cevabı) dir. Tarama ABR (BERA) testinde işitsel sinir ve beyin sapı tarafından oluşturulan elektriksel aktivite kafa cildi üzerine 444 0 205 yerleştirilen elektrot ile kaydedilmektedir. Yapılan tarama testlerinde şüpheli görülen durumlarda bebekler BERA (ABR) testine yönlendirilmektedir. İleri tanı aşamasında devreye odyoloji uzmanları girmekte ve tarama testinde şüpheli görülen durumu çeşitli test bataryalarını bir arada kullanarak değerlendirmektedir. BERA (İşitsel beyin sapı cevabı) testi nedir? İşitsel beyinsapı cevabı anlamına gelen bu testin ismi genellikle BERA, ABR ya da BAEP olarak anılmaktadır. Diğer odyolojik testlerin sonuçları ile birlikte yorumlandığında işitmenin objektif değerlendirmesini sağlar ve yüksek tanısal değere sahiptir. Testin uygulanması kadar yorumlanması kısmı da çok büyük önem taşımaktadır. ABR testi odyoloji uzmanları tarafından yorumlanması gereken alana dair bilgi ve tecrübe gerektiren çok özel bir testtir. BERA (ABR) Testi kimlere yapılır? ABR, hasta uyumu gerektirmediği için özellikle küçük çocuklar ve bebekler başta olmak üzere her yaş grubunda, diğer odyolojik testlere uyum gösteremeyen bilinci kapalı, herhangi bir farklı zihinsel engel, iletişim bozukluğu vb. durumu olan kişilere yapılabilmektedir. BERA (ABR) testi nasıl yapılır? Bu test doğal uykuda ya da uyku hali sağlanarak yapılabilmektedir. Kişinin kafasının belirli bölgelerine elektrotlar yardımıyla kulaktan gönderilen ses karşı beyin sapında oluşan aktiviteler kaydedilir. Kayıtların uygun koşullarda alınması kadar doğru yorumlanması da önemli olduğu için, testin odyoloji uzmanları tarafından yapılması ve yorumlanması önem taşımaktadır. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital Bademcik vücutta ne işe yarar? Geniz etinin bademcikten farkı nedir? Bademcikler (Tonsil) ve geniz eti (Adenoid) vücudun OP. DR. bağışıklık sisteminde rol HAKAN GÜLEN alan, lenfosit üretmekle görevli lenfoid dokulardır. KBB Bademcikler boğaz girişinde dil kökünün iki yanında, geniz eti ise nasofarenks denilen burun arkasındaki geniz bölgesinde yer alır. Vücudun bademciğe ihtiyacı var mıdır? Vücudumuzdaki her organ gibi bademciklerinde bazı görevleri vardı ancak bu olmazsa olmaz bir fonksiyon değildir. O yüzden halen dünya üzerinde özellikle çocuk yaşlarda uygulanan cerrahi müdahalelerin büyük bir kısmını bademcik ve geniz eti operasyonları oluşturur. Bademcikler neden şişer? Bademciklerin virüs veya bakterilerle enfekte olması sonucu boyutunun artması bademcik şişmesi olarak hissedilir. Boğaz ağrısı, ateş, yutma güçlüğü, halsizlik, ağızda kötü koku, boyun bezelerinde şişme, gibi şikâyetlerde eklenebilir. Bademcik alınmalı mıdır? Bademcik hep geniz eti ile birlikte mi alınır? Bademcik operasyonları gerekli durumlarda uygulanmalıdır. Bademciklerle geniz eti benzer lenfoid dokular olduğu için özellikle çocuk hastalarda çoğu zaman bademcik problemleri geniz eti problemleri ile birlikte olur ve operasyon gerektiğinde genellikle birlikte alınmaları gerekir. Bu lenfoid dokuların ameliyatla alınması genellikle iki nedenle gerekebilir. İlki bademcik ve geniz etinin boyutlarının artarak havayolunu tıkamaları, ikincisi ise sık iltihaplanmalarıdır. Bademcikler ne zaman alınmalıdır? Bademcikler gerekli olduğu durumlarda her yaşta alınabilir. Genellikle gece uykuda solunum durma atakları (apne) oluşması dışında bademcik operasyonları için 2,5 yaş sonrası beklenmelidir. Geniz eti operasyonları ise daha ufak yaşlarda güvenle uygulanabilir. Bademcik operasyonlarında üst yaş limiti yoktur fakat erişkin hastalarda operasyon sonrası kanama, ağrı gibi komplikasyonlar daha sık görülür. Yaşa bağlı olarak bademcikler daha çok mu sorun yaratır? Bademcik sorunları çocukluk çağından sonra genellikle azalır. Yaşla birlikte havayolu çapı artarak tıkayıcı durumlar daha az görülür, yaşla birlikte genel bağışıklık sisteminde de gelişmeler olduğundan bademcik enfeksiyonları yaşla birlikte azalabilir. Ancak erişkin bademcik enfeksiyonları çok daha ağır geçer, uzun iyileşme süresi iş kayıpları ve daha uzun sağlık sorunlarına neden olur. 1 2 09 10 SORUDA Bademcik ve Geniz Eti 3 4 5 6 444 0 205 Kaç yaşına kadar bademcik alınmalıdır? Bademcik operasyonları her yaşta uygulanabilir, genellikle 3 – 5 yaş grubunda daha sık uygulanmaktadır ancak bademcik operasyonları için gerekli şartlar ve zorunluluklar oluştuğunda, çocuk daha da büyüsün diye beklemek çoğu zaman faydadan çok zarar getirecektir. Bademcik ve geniz eti ameliyatı kararı nasıl alınır? Sık enfeksiyon geçirilmesi: Birbirini takip eden yıllarda, senede 3 veya daha enfeksiyon geçirilmesi. Bademciklerin yutmayı ve solunumu zorlaştıracak kadar büyümesi Bademciklerin tek taraflı büyümesi (Kötü huylu hastalıkların belirtisi olabilir) Bademcik üzerinde yiyecek birikerek kötü ağız kokusuna neden olması Geniz etinin solunumu bozacak kadar büyümesi 7 8 Geniz eti ve bademciklerin kulakta sıvı birikimine neden olarak işitme kaybı yaratması Sık sinüzit atakları ve kronik öksürüğe neden olacak kronik geniz eti iltihapları Bademcik ameliyatlarının mevsimi var mıdır? Bademcik operasyonları her mevsim yapılabilir. Operasyon sonrası ağrı nedeniyle ufak çocukların sıvı alımı kısıtlanabilir ve komplikasyon oranı artabilir. Genellikle kış ve ilkbahar daha uygun aylardır. Bademcik ameliyatı riskli midir? Bademcik ve geniz eti operasyonları nispeten riski az müdahalelerdir fakat her cerrahi müdahalenin belli riskleri vardır. Özellikle çocuk yaş grubunda bu operasyonlar daha sık uygulandığı için hem cerrahi, hem anestezi oldukça titiz yapılmalıdır. 9 10 www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 10 SARI NOKTA gözünüzü kör etmesin Makula Dejerasyonu (Sarı Nokta Hastalığı) Gözde makula ismi verilen bölgenin bozulmasıyla karakterize bir hastalıktır. Makula, gözün arkasında yer alan ve detayları görmemize sağlayan bir bölgedir. Bu bölge sayesinde okuyabilir ya da iğneden ipliği geçirebiliriz. Medicine Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Halil Özgür Artunay “Makula dejenerasyonu ilerledikçe kişi görme yeteneklerini kaybeder ve küçük el becerilerini yapma, DOÇ. DR. kitap veya gazete okuma, HALİL ÖZGÜR ARTUNAY alışveriş yapma, araba sürme, GÖZ televizyon seyretme gibi işlevlerde ve günlük hayatını sürdürme konusunda zorluklar yaşar, yaşam kalitesi ciddi oranda düşmeye başlar” diyor Sarı Nokta Hastalığı, kuru tip ve yaş tip olmak üzere iki alt tipten oluşur diyen Doç. Dr. Halil Özgür Artunay “Hastaların %80-90 gibi büyük bir çoğunluğunu kuru tip oluşturmaktadır. Yaşa bağlı makula dejenerasyonunun yavaş ilerleyen formudur. Yaş tip yaşa bağlı makula dejenerasyonu ise tüm olguların ancak %10-20'sinde görülmekle birlikte geri dönüşümsüz merkezi görme kaybının %80-90'ından sorumludur. Yaş tip yaşa bağlı makula dejenerasyonu retinada yeni damar oluşumu ile karakterizedir, hızlı ilerleyici özelliktedir ve tedavi edilmezse kalıcı görme kaybı ile sonuçlanabilmektedir. Kuru tip de bazen yaş tipe dönüşebilir” dedi. Doç. Dr. Halil Özgür Artunay sarı nokta hastalığının belirtilerini anlattı: “Hastalığın erken evrelerinde eğer tek göz etkilenmiş ise belirti görülmeyebilmektedir. Ayrıca hastalığın her iki tipi de acıya neden olmamaktadır. Ancak bir göz doktoru hastalığın erken belirtilerini gözlemleyebilmektedir. Bu nedenle düzenli aralıklarla göz muayanesi olunması erken belirtileri yakalamak açısından önemlidir. Kuru tip makula dejenerasyonu başlangıç safhalarında genellikle bulanık merkez görüşüne neden olmaktadır. Görüş alanının merkezi bulanık ve karanlık olabilmekte ve bu alan hastalık ilerledikçe büyümektedir. Kör noktalar giderek genişleyebilmekte; renkleri ve detayları görmek zorlaşabilmektedir. Yaş tip makula dejenerasyonunda yukarıdaki belirtilerin yanı sıra düz çizgiler de dalgalı görülmektedir. Ayrıca yine bu tip hastalıkta görüş kaybı hızla oluşmaktadır.” Makula dejenerasyonunun risk faktörleri nelerdir? Yaş – Makula Dejenerasyonunda en önemli risk faktörü ileri yaştır. 75 yaş üstü her üç yetişkinden birinde yaşa bağlı makula dejenerasyonu görülmektedir. Sigara kullanımı – Sigara kullanımı kişinin YBMD’ye yakalanma riskini artıran faktörlerden biridir. Retina yüksek oranda oksijen tüketimi gerçekleştirmektedir. Oksijenin retinaya ulaşmasını etkileyen her faktörün görüşe yönelik negatif etkisi bulunmaktadır. Genetik faktörler – Ailesinde sarı nokta hastalığı bulunan kişilerde bu hastalığın gelişme riski daha yüksektir. Cinsiyet – Kadınların sarı nokta hastalığına yakalanma oranları daha yüksektir. Ancak, kadınların yaşam süresi daha yüksek olduğundan; bu durum kadınların hastalığın gelişmesi için daha çok zamana sahip olmalarıyla da açıklanabilir. Uzun süre güneşe maruz kalma- Ultra Viole ışınlar doğrudan retina dokusuna zarar vermekte ve retinada zararlı ürünlerin birikmesine neden olmaktadır. Yağlı ve/ya da besin değeri düşük, antioksidan içermeyen beslenme tarzı – Yüksek yağ, kolestrol ve şekerli gıdalar tüketen ve besin değeri düşük, antioksidan içermeyen beslenme tarzına sahip kişilerde makula dejenerasyonuna rastlanma oranının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Hareketsizlik – Düzenli egzersiz yapmayan kişilerin yaşa-bağlı makula dejenerasyonundan etkilenme olasılığı daha yüksektir. Hareketsizlik sebebiyle kuru makula dejenerasyonunda, retinanın yeterli oksijen alamaması makulada hücre ölümüne neden olmaktadır. Kalp ve damar sağlığını iyileştirmeye yönelik egzersizlerin makula dejenerasyonunun gelişimine de olumlu yönde etki ettiği gözlemlenmiştir. Sarı nokta hastalığının tedavisi Yaş tip makula dejeneresyonunda amaç görme kaybını azaltmak ve mevcut görme keskinliği düzeyini korumaktır diyen Medicine Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Halil Özgür Artunay “Bu olgularda fotodinamik tedavi (halk arasında soğuk lazer olarak bilinen tedavi) ile uygulanan lazer tedavisi görme kaybının durdurulması sağlanmaktadır. Son yıllardaki en önemli gelişme göz içine ilaç uygulamalarıdır. Yaş tip makula dejeneresansına yol açan ve retina tabakası altında damar yumağı oluşumunu sağlayan VEGF isimli adlı maddeye karşı direkt etkili olan anti-VEGF ajanlar ile uygulanan ilaç tedavisi güncel bir tedavi yaklaşımı olmaktadır. Bu ilaçlar göz içine enjekte edilerek ve 4-6 haftalık aralıklarla uygulanmaktadır. Bu ilaçlarla olguların önemli bir kısmında görme korunmakta ve bir kısmında da görme artışı izlenmektedir” dedi. 444 0 205 www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 11 Göz check-up yapılması gereken önemli bir organımızdır. Zira göze ait olan bozukluklar ileri derecede olmadığı sürece hasta tarafından farkedilmeyebilir. Özellikle çocuklar gözle ilgili şikayetlerini ifade etmekten acizdirler. Diğer taraftan erişkinlerde görülen bazı hastalıklar sinsi seyirleri nedeniyle ileri evrelere kadar şikayet meydana getirmeyebilirler. GÖZLERİNİZE CHECK-UP hassasiyet ve mide bulantısı gibi şikayetler Görme değerlendirmesi göz muayene ve check-up'larının vazgeçilmez bir bölümünü meydana getirir. oluşturur. Görme düzeyi sonraki yapılacak Görme olayı gözle başlar ve başımızın tam arkasında bulunan beyin kısmının görüntüyü değerlendirmeler açısından önemli bir yer tutar. Muayenelerde özel büyüklükteki algılaması ile sona erer. Ayrıca değişik refleksler harflerle görme test edilir. ve göz hareketleri beynimizin belli bölümlerince OP. DR. Az görmenin önemli nedenlerinden biri kontrol edilir. Bu sistemlerle ilgili gerek ADEM ÖZTEKİN gördüğümüz gerekse göremediğimiz bölümlerin gözlerde miyop, hipermetrop veya astigmatizma gibi bir kusurun bulunuşudur. değerlendirilmesi açısından klasik röntgen GÖZ HASTALIKLARI Bu kusurlar çoğunlukla iki gözde mevcut olur. filmleri, bilgisayarlı tomografi, manyetik Bazen bir göz normal diğeri kusurlu olur, rezonans görüntüleme, karotid arter ultrasonografisi ve ilaçlı tetkikleri yaptırabiliriz. Gözün bazen de iki gözde farklı kusurlar bulunabilir. Kırılma kusurları yaşa göre farklı dağılım gösterir. Çocuklarda ve sinir ve damar tabakasının hastalıklarının tanısının konulmasında koldan ilaç verilerek çektirilen fundus küçük yaşlarda hipermetropi ön planda iken ileri yaşlarda miyop ve astigmatizma sıklığı artar. 40 floresein anjiografi ve indosyanin yeşili anjiografi gibi tetkikler yaptırılabilir. Sinir tabakası ve görme sinirinin yaşından sonra ise presbiyopi dediğimiz ve hipermetrop değerlendirilmesi için çok ileri yöntemler kullanılabilir. gibi tashihi yapılan yakın görme bozukluğu meydana Görme alanı tetkiki yaptırılarak glokom ve görme gelir. yollarının hastalıkları konusunda fikir sahibi olunabilir. Hastaların önemli bir kısmı göz tansiyonunun Teknolojik gelişmeler hergün yeni yeni imkanlar belirtilerini merak eder. Diğer taraftan oldukça fazla sunmakta ve hastalıkların tanısı daha da sayıda kişi başı veya gözü ağrıdığında göz tansiyonunun kolaylaşmaktadır. Geri dönüşü olmayan bir yola yükseldiğini zanneder. Kişinin göz tansiyonunun girilmeden önce çocuklarımızı en azından 3 yaşından belirtilerini öğrenmek istemesi veya başı ve gözü önce bir defa muayeneden geçirelim. Daha ileri yaşlarda ağrıdığında göz tansiyonundan şüphelenmesi yanlış da yılda bir defa check-up amaçlı göz muayenesini şeyler değildir. Gerçekten göz tansiyonu baş ağrısı, göz ihmal etmeyelim. ağrısı, gözde kızarıklık, görme bulanıklığı, ışığa karşı 444 0 205 1- GÖZ MUAYENESİ Bilgisayarlı muayene+ göz tansiyonu ölçümü+ gözlük muayenesi+göz dibi muayenesi 2- OCT (MAKÜLA) Görme merkezinin katlarını gösterir. Görme merkezini tutan hastalıkların tanısında önemli bir tetkiktir. 3-OCT (RNFL) Görme siniri katlarının analizini yapar. Körlüğe neden olan glokom (göz tansiyonu) gibi hastalıkların erken tanısında altın standart bir tetkiktir. 4- KORNEAL TOPOGRAFİ Gözün kornea tabakasının kalınlığı ve yükselti eğrileri hakkında bilgi verir. Keratokonus (Kornea dikleşme hastalığı) için altın standarttır. Eğer gözlük kullanıyorsanız, gözlükten kurtulmak için yapılacak olan Excimer Lasere karar vermede en önemli tetkiktir. Çünkü kornea tabakasının uygun olup olmadığı bu tetkikle ortaya çıkar. Ayrıca kontakt lens muayanesi içinde gerekli bir yöntemdir. 5-FUNDUS FOTOĞRAFLAMA Gözün retina tabakasının fotoğrafı çekilerek, önemli retina hastalıklarının tanı ve takibinde önemlidir. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 12 KURU İĞNELEME MUCİZESİ Kas-iskelet sistemi ağrılarında popüler tedavi tekniklerinden biri olan kuru iğneleme, akupunktur iğnesi gibi ince iğneler kullanılarak, kas romatizması, bel ve boyun fıtığı, sırt ağrıları gibi kas spazmı ağrılarına uygulanan bir yöntemdir. Yöntem deneyimli fizik tedavi hekimlerince yapıldığında yüzde 90-95 oranında başarı sağlıyor. Medicine Hospital Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Doktoru Gülis Kavadar Kuru iğneleme hakkında bilgiler verdi. Yöntemin akupunktur yöntemi ile UZ. DR. aynı olmadığını söyleyen GÜLİS KAVADAR Kavadar akupunkturda iğneler belirli bölgelere FİZİK TEDAVİ batırılır, kuru iğne tedavisi ise direk kas spazmlarının olduğu bölgelere uygulanır. Kuru iğneleme tedavisindeki amaç, kollajen lifler aracılığı ile sertleşmiş olan kasların içinde bulunan tetik noktaların gevşemesidir. Enjeksiyon tekniğini başarı ile uygulamak için tetik nokta lokalizasyonlarını iyi bilmek gerekir” diye konuştu. Kuru iğne tedavisi, yan etkisi olmayan, tedavi edici ve zararsız bir metotdur diyen Kavadar “İğne, herhangi bir ilaç içermediğinden ‘kuru iğne’ olarak adlandırılır “ dedi. Medicine Hospital Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Doktoru Gülis Kavadar “İğne fobisi olan hastalara 444 0 205 da uygulamak mümkün olmaktadır. Hasta iğneyi genellikle hissetmez. İğne, akupunkturdaki gibi uzun süre kalmaz, bazen birkaç saniye, bazen birkaç dakika sürer. Bu metod genellikle bir kanamaya da sebep olmaz, dolayısıyla, kan görmekten ürken hastalar açısından da uygun bir yöntemdir. Hamilelere belli koşullarla uygulanabilir” diye vurguladı. Doktor Gülis Kavadar “ Kuru iğneleme” tedavisinin yapılışı hakkında şunları söyledi “Kuru iğne tedavisi, hastanın muayenesi yapılıp, tanısı konduktan sonra, belli seanslar halinde planlanır, tedavi boyunca o bölgeye ait faaliyetlerin azaltılması önerilir. Tedavinin süresi, yani seans sayısı, problemin bulunduğu bölgenin genişliğine, problemin ne kadar eski olduğuna, hastanın yaşına, başka rahatsızlıkların eşlik edip etmediğine göre değişiklik gösterir. Bazen tek bir seans yeterlidir. En sık 3-5 seans olarak planlanır. Nadir durumlarda 8-10 seansı bulabilir. Genellikle haftada 1-2 seans olarak uygulanır” diyor. BU METOD Boyun fıtığı Bel fıtığı Siyatik ağrı Ankilozan Spondilit Fibromyalji sendromu Karpal tünel sendromu Migren ve sinüzit Gonartroz (Diz kireçlenmesi) Menisküs patolojileri Koksartroz (Kalça kireçlenmesi) Kondromalazi patella (Diz kapağı altında kıkırdak aşınması – kireçlenme) Omuz patolojileri (Omuz impingement sendromu, Omuz Periartriti, Rotator cuff sendromu – omuzda yırtık,donuk omuz) ve tüm kas ağrılarında uygulanabilir. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 13 TÜP MİDE ile şişmanlığa veda Aşırı şişmanlar artık tüp mide ameliyatı ile fazla kilolarından kurtulabiliyor. Tüp mide ameliyatı olanlar istese de tekrar şişmanlayamıyor. Hasta, tüp mide ameliyatı ile ayda 8- 10 kilo, yılda 70-80 kilo verebiliyor. Bir zayıflama hikayesi İleri derecede şişmanlık (Morbid obezite), hipertansiyon ve solunum sıkıntılarıyla hastanemiz Genel Cerrahi kliniğimize müracat eden hasta, uzun süredir kilo problemi OP. DR yaşadığını, mükerrer diyet NİHAT GÜLAYDIN programları uyguladığını ifade etmekteydi.Hasta her zorlu GENEL CERRAHİ geçen diyet programı sonrası birmiktar kilo verdiğini ancak bitiminden kısa süre sonra verdiği kiloları daha da fazla aldığını ve zamanla ümitsizlik ve çaresizlik duygusuyla artık diyet programlarının sorununu çözemeyeceğine kani olduğunu belirtmekteydi. Üstelik zamanla tansiyon hastalığı ve diyabetinin başladığını, oturduğu yerde solunum sıkıntılarının olduğunu,hafif bir eforda fenalaştığını, merdiven çıkamadığını ifade ediyordu.İşteki veriminin azaldığını, işe gitmekte zorlandığını, sosyal hayatının altüst olduğunu, kendine güvensizlik duygusunun geliştiğini, cesaretinin kırıldığını, çevresindeki insanların kendisine acıyarak ve ayıplayarak baktıklarını ifade ediyordu. Gittiği mağazalarda kendisine uygun kıyafet bulmakta zorlandığını, sürekli gardrobundaki giysileri yenilemek zorunda kaldığını ve çoğu zamanda terziye gitmek zorunda kaldığını ifade ediyordu. Hastanın yapılan ölçümlerinde boyu;1.67,kilosu;139 kg olup BMI ; 49(Aşırı obez) bulundu. Ameliyat öncesi hazırlık Hastayla yapılan görüşmelerde hastaya yapılacak olan ameliyat öncesi hazırlıkları, ameliyat şekli ve ameliyat sonrası dönemde yapacakları konularında bilgi verildi. Hastanın onayını müteakiben ameliyet öncesi hazırlıkları yapıldı.Bu hazırlık ameliyatın başarısı açısından önem arzetmekte olduğundan, hasta adeta check up programına alınmaktadır. Hasta dahili problemler (Hipertansiyon,diyabet ve diğer metabolik hastalıklar) yönünden ,solunum ve kalp hastalıkları açısından, endokrinolojik hastalıklar yönünden değerlendirildi. Hastaya anestezi altında gastroskopi yapılarak ameliyatına engel teşkil edebilecek hastalık olup olmadığı görüldü. Hastada hipertansiyon ve başlangıçta diyabet tespit edildi. Hastaya Sleeve Gastrektomi(Tüp mide operasyonu) yapılmasına karar verildi. Hasta ameliyattan bir gün önce hastanemize yatırılarak son hazırlık işlemleri yapıldı. Hasta ertesi gün ameliyata alındı. Obezite ameliyatları ileri derecede şişman ve yandaş sağlık problemleri olan hastalarda gerçekleştirildiğinden birtakım riskler taşımaktadır. Bu riskler bazenda istenmeyen sonuçlar doğurabilmektedir. İyi bir hazırlık kadar ameliyat ortamının yeterliliği, ameliyatta kullanılan malzemelerin kalitesi, en önemliside ameliyatı yapacak ekibin bu husustaki tecrübe ve deneyimidir. Hastamıza şahsım ve ekibim tarafından tüp mide (Sleeve gastrektomi) operasyonu başarıyla gerçekleştirildi. Postoperatif dönemde hasta 3 gün hastanemizde ÖNCESİ 444 0 205 SONRASI servis odasında takip edildi. Hastamıza ertesi gün ağızdan özel besleyici mama başlandı. Problemi olmayan hastamız 3. gününde taburcu edildi. Hastanın konrol takiplerinde diyabetinin gerilediği, tansiyonunun kısa sürede düzeldiği görüldü. Ameliyat sonrası diyetisyen kontrolünde diyet programına alındı. Ve mutlu son Halen takip edilen hastamız 3. Ayına gelindiğinde 30 kg,6. Ayına gelindiğindeyse 50 kg kilo verdi. Hastalarımızda 1. yılın sonunda fazla kilolarının %70 kadarını vermeyi hedeflemekteyiz. Hastamız 6 ayın sonunda rahatladığını,iş hayatının ve sosyal hayatının düzene girdiğini,kendine güvenin geldiğini, üzerindeki büyük yükten ve stresten kurtulduğunu, kendini normal hissetiğini ifade etmektedir. Kilo ameliyatları, hastanemizde son teknolojik yenilikler ışığında başarıyla gerçekleştirilmektedir. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 14 Reflünün belirtileri Mide içeriğinin yukarıya yani yutma borusuna doğru kaçmasına verilen isim olan reflünün belirtileri çoğu zaman başka sağlık sorunları ile karıştırılır. Yapılan araştırmalar ve incelemeler, tespit edilen bazı reflü belirtilerinin birçok kimseyi şaşırtabilecek düzeyde olduğunu, bazı belirtilerin UZ. DR. ise başka sağlık ABDÜLHALİM ŞENYİĞİT problemleriyle karıştırılabileceğini Medicine Hospital Başhekim ortaya çıkardı. Reflünün belirtileri İşte birçok araştırma sonucu ortaya çıkan reflünün belirtileri… Yemek sonrası ağrısı Yemek yedikten hemen sonra ortaya çıkan ağrı genellikle midenizin fazla dolduğu anlamına gelir. Bu his, ilaçlarla geçirilebilir. Size önerimiz, bu durumdan şikayetçiyseniz, hafif yiyecekler tüketmeniz ve alkol- sigara tüketiminizi de bırakmanız ya da azaltmanız olacaktır. Normalden çok salya üretimi Eğer ağzınız durduk yere daha fazla salya üretmeye başlarsa bunun nedeni reflü olabilir. Acı tat Midenizden yukarıya çıkan asit, boğazınıza ilerleyerek acı bir tat bırakabilir. Eğer bu durumdan şikayetçiyseniz, özellikle de geceleri, doktorunuza danışın. Size, asit bastırıcı ilaçlar verecektir. Yutkunmada zorluk Reflünün sürekli olarak sebep olduğu zarar zamanla yaralara neden olabilir. Bu da yutkunmada zorluklar ortaya çıkartabilir. Ses kısıklığı Üşüttüğünüzü sanabilirsiniz ama reflü de ses kısıklığına neden olabilir. Bunun nedeni, mide asidinin ses tellerinize zarar vermesidir. Göğüs ağrısı Özofagusa (yemek borusu) gelen mide asidi, göğüs ağrılarına neden 444 0 205 olabilmektedir. Bu ağrı yüksek dozda ve şiddetli olabilir ve bu nedenle sık sık kalp krizi ile karıştırılır. Yine de hiçbir göğüs ağrısını hafife almayın ve bunu yaşadığınız her an doktorunuzla temasa geçin. Dinlenirken daha çok ağrı duymak Midenizde durması gereken asidin özofagusunuza gelmesi, özellikle de uzandığınız ya da öne eğildiğiniz zamanlarda, reflüye neden olur. Dik oturduğunuz zaman ise yer çekimi, yiyeceklerin midede kalmalarına yardımcı olur. Reflüden şikayetçi olduğunuz zamanlar dik durmak iyi gelecektir. Ayrıca yatmadan önce yemek yememeye dikkat edin. Mide bulantısı Mide bulantısı pek çok şeyle alakalı olabilir, bu nedenle de reflüden kaynaklanabileceği çoğu zaman gözardı edilir. Bazı insanlarda reflünün tek belirtisi mide bulantısıdır. Eğer mideniz bulanıyorsa ve nedenini bilmiyorsanız reflüyü göz önünde bulundurun, özellikle de bulantınız yemeklerden sonra ortaya çıkıyorsa. Böyle bir durumda reflü için verilen mide asidi ilaçları size yardımcı olacaklardır. Öksürük Pek çok solunum yolları semptomunun nedeni, mesela kronik öksürük ya da hırıltılı solunum, reflü olabilir. Reflü, ciğerlere ulaşarak bu sorunları ortaya çıkartabilir. Boğaz ağrısı Bir diğer klasik nezle belirtisi olan boğaz ağrısının nedeni de sindirim sistemindeki sorunlar olabilmektedir. Eğer boğazınız özellikle yemeklerden sonra ağrıyorsa ve başka bir nezle semptomu yaşamıyorsanız bunun nedeni reflü olabilir. Astım Reflünün sebep olduğu öksürük ve hırıltılı soluma kötüye giderek astıma neden olabilir. Reflünüzün ne kadar ciddi olduğunu pH testi yaptırarak öğrenebilirsiniz. Eğer siz de reflü olduğundan şüpheleniyorsanız veya bu belirtilerden birine sahipseniz bir uzmana görünmenizi tavsiye ederiz. Medicine Hospital Reflü Kliniği Genel Cerrahi Dahiliye Gastroentoloji Diyetisyen ekibiyle sizi sağlığınıza kavuşturur Ayrıntılı bilgi için 444 0 205 www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital Kadınlarda KALP KRİZİ belirtileri Kalp krizi belirtileri erkeklerde ve kadınlarda büyük farklılıklar gösterir. Erkeklerde göğüste yanma veya baskı şekilde görülen tipik ağrı kadınlarda daha çok nefes darlığı, çabuk yorulma, uykusuzluk ve halsizlik şeklinde ortaya çıkar. Erkeklerde çok tipik olan göğüs orta hattaki baskı şikâyetini kadınlarda görmeyebiliriz. Kadınlarda kalp krizi yaşı son yıllarda hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarının da etkisiyle giderek düşüyor. Medicine Hospital Kardiyoloji Uzmanı Doktor Zeki Doğan, “Genel olarak yaygın bilinenin aksine kadınlardaki kalp krizi belirtileri erkeklerde görülen belirtilerden farklılaşabilmektedir. Yani kadınların kendilerine özgü kalp rahatsızlığı belirtileri ve semptomları vardır. Bu belirtiler bilinmez ise yanlış teşhise neden olabilir ve olayın daha ölümcül bir hal almasına yol açabilir” diyor. Uzman Doktor Zeki Doğan yapılan araştırmalarda kalp krizi geçiren kadınların en az % 50 sinin 444 0 205 kalp krizinin ardından hastaneye yetiştirilme süresinin erkeklere nazaran en az 15 dakika daha geç olduğu ortaya çıktığını belirtiyor. UZ. DR. ZEKİ DOĞAN Uyku apnesi: Uyku apnesi şikayeti olan Medicine Hospital kişilerin kalp krizi Kardiyoloji Bölüm Başkanı geçirme riski % 50 artmaktadır. Bu nedenle uyku apnesi ve horlama vb uyku bozuklukları şikayetleri olan kadınların kalp krizi geçirme riskini gözden geçirmeleri gerekmektedir. Kadınlarda göğüs ağrısı: Kalp ağrısı da denilen ve sırta, çeneye ve omuza doğru yayılan ağrı şikayetleri erkeklerde görülen kalp krizinin en tipik belirtileri arasındadır. Sütyen hizasında, çenede, sırtta, boyunda ve omuzdaki ağrılar göğüs ağrısının tipik belirtileridir. Ancak kadınlarda kalp krizi durumunda göğüs ağrısı şikayetleri tipik olmayabilir. Nefes alamama ve tıkanıklığı: Kadınlarda nefes tıkanıklığı şikayetleri de kalp krizinde sık biçimde görülebilen kadınlara özel kalp krizi belirtileri arasında sayılabilir. Nefes tıkanıklığının en önemli nedeni ise kalbin kan pompalamasında 15 görülen sıkıntılardır. Dolaşım bozukluğu neticesinde ciğerlerde basıncın yükselmesi, akciğerlerin olumsuz etkilenmesine ve nefes tıkanmasına yol açabilmektedir. Yorgunluk, sinirlilik ve tedirginlik hissi: Kalp krizi belirtilerinden bir tanesi de yorgunluk ve bilinç bulanıklığı bayılma hissi gibi belirtilerdir. Kronik yorgunluk genelde kalp hastalıklarında görülür. Bu nedenle iş hayatının, depresyonun veya diğer bir takım metabolizma hastalıklarının (guatr gibi) neden olduğu yorgunluk belirtileri ile karıştırılma riski bulunan kalp krizi yorgunluk belirtisine dikkat etmek gerekmektedir. Mide bulantısı: Kalp krizi mide bulantısına da neden olabileceği için kadınlarda genelde sindirim sistemi sorunu sanılabilir. Bu nedenle mide bulantısının kalp krizi nedeniyle ortaya çıkma ihtimali hiç akla gelmez. Kadınlarda erkeklere nazaran kalp krizi kendisini mide bulantısı biçiminde belirtiyle gösterebilir. Mide bulantısının yanı sıra kadınlarda kalp krizinde kusma, mide yanması gibi şikayetler de görülebilmektedir. Kalp çarpıntısı: Kadınlarda görülen kalp krizinin bir diğer yaygın belirtisi ise çarpıntı veya kalp çarpması adı verilen belirtidir. Kalbe giden kanın kesilmesi ve yeterince kalbi besleyememesi durumunda kalpte ritm bozukluğu (kalp aritmisi) gelişebilir. Bu durumda ise çarpıntı şeklinde belirti ortaya çıkmaktadır. Ancak kalp çarpıntısı panik atak gibi şikayetlerde de sıkça görüldüğü için kalp krizi yerine başka rahatsızlıkların akla gelmesi muhtemeldir. Çarpıntı genel olarak bir koroner veya kalp hastalığının varlığını akla getirmelidir. Yukarıda saydığımız mide bulantısı, nefes almada zorluk ve göğüs ağrısı gibi kadınlarda kalp krizi belirtileri ile birlikte görülüyorsa bu durumda kalp krizinden şüphe etmek gerekmektedir. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 16 Rutin kalp kontrolü hayatınızı kurtarabilir! Sağlık kontrolleri denince de aklınıza ilk önce kalp ve damarlarınızın kontrolü gelsin! Kalp hastalıkları sonucu ölümler hala tüm dünyada ilk sıralarda yer almakta. Oysa şikayetiniz olsun ya da olmasın rutin kalp kontrolü yaptırmanız hayatınızı kurtarabilir. UZ. DR. BÜLENT UZUNLAR KARDİYOLOJİ Kalp, öyle bir pompadır ki hayat süresince ancak saniyenin birimleri kadarlık sürelerle dinlenebildiği halde, 4 milyar kereden fazla kasılır ve koroner damarlar kalp kasına 10 milyon litreden fazla kan sağlar. Vücut dolaşımına ise 200 milyon litreden fazla kan atılır. Bu kadar yorucu bir işi üstlenmiş olan organın hastalanması da son derece doğaldır. Kalp hastalıkları; hipertansiyon, romatizmaya bağlı kapak hastalıkları, doğumsal kalp hastalıkları şeklinde sıralanabilir. Koroner damar hastalıkları gelişmiş ülkelerde en önemli ölüm nedenlerinin içerisinde ilk sıralarda yer alır. Romatizmal kalp hastalıkları,özellikle memleketimiz gibi gelişmekte olan ülkelerde oldukça sık görülmektedir. Doğumsal kalp hastalıkları yaşayan çocuklar da ortalama %0,5 olarak bildirmektedir. 30 yaşını geçen her sağlıklı kişi yılda bir kez kalp muayenesini yaptırması gerekmektedir. Eğer kişide aşağıda sıralanılan risk faktörü varsa; 1. Ailesinde kalp hastalığı varsa, 2. Sigara içiyorsa, 3. Alkol kullanıyorsa, 4. Hipertansiyonu varsa, 5. Obes ise, 6. Stresi fazla ise, 7. Spor yapmıyorsa, 8. Kan yağları ( kolesterol, trigliserid yüksek ise ), 9. Şeker hastalığı varsa bu kontrolün daha kısa aralıklarla yapılması uygundur. Spora başlamadan önce mutlaka kontrolden geçin! Yaş kaç olursa olsun spor yapmaya karar veren birinin öncesinde mutlaka rutin kalp kontrolünden geçmesi şarttır. Kişi önce bu sporu laboratuvar koşullarında hekim gözetiminde yapıp doktorun olurunu alması gerekmektedir. Ani sporcu ölümlerinin pek çoğu daha önce basit bir kardiyolojik muayeneyle ortaya konulup önlem alınabilecek hastalıklardan kaynaklanmaktadır. Özellikle 40-50 yaş arasında çok yaygın olan haftada bir gün yapılan halı saha maçlarında, düzenli spor yapmayan kişilerde ölüme sebep olabilen ciddi ritm bozukluğu ve tansiyon yüksekliği krizi ve ana damar yırtılmalarına kadar giden kalp krizi dışı ani ölüm sebepleri de hayatı tehdit edebilir. 444 0 205 Anne adaylarının hamilelik öncesi mutlak kalp kontrolünden geçmesi gerekir. Daha önce olduğu halde tanı konmamış ve hamilelikte tanı konan hastalarda kullanılması gereken ilaçların pek çoğunun ana karnındaki bebeği de etkilemesi tedavide büyük sıkıntılara neden olabilmektedir. Rutin kalp kontrolünde saptanacak örneğin kan yağları yüksekliği, hafif bir tansiyon yüksekliği gibi durumlarda önceden önlem alınarak daha sonra yaşanması muhtemel bir kalp krizi ya da inmeden korunmak mümkündür. Genelde herhangi bir bulgu vermediğinden yüksek kan yağları, yüksek tansiyon ve daha pek çok kalp hastalığı rutin kalp kontrollerinde ortaya çıkar. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 17 KALP kapağı hastası olabilirsiniz Nefes darlığı, yorgunluk ve çarpıntı kalp kapağı hastalıklarının belirtileri olabilir. Mitral kapak yetmezliği sonucunda da ağır kalp yetmezliği tablosu ortaya çıkabilir. Peki kapak değişimi mi, onarımı mı tercih edilmeli? Kalp içinde bulunan ve kanın kalp içindeki akış yönünü belirlemede görev alan kapaklar, toplam 4 tanedir. Zamanla ve çeşitli sebeplerden dolayı (doğuştan PROF. DR. kalp romatizması, BATUHAN ÖZAY kireçlenme veya kapak Medicine Hospital iltihabı) görevini yapamaz Kalp Damar Cerahisi hale gelir. Kapaklarda Bölüm Başkanı daralmalar veya yetersizlikler ortaya çıkar. En sıklıkla arıza gösteren kapaklar; Aort ve Mitral kapak adı verilen kapaklardır. Bu durumda bozulmuş olan kapaklar çıkarılır ve yerine ‘yapay kalp kapağı’ takılır. Bu işlem de by-pass ameliyatında olduğu gibi bir açık kalp ameliyatı gerektirir. Yapay kapak olarak mekanik kapak veya biyolojik kapak seçenekleri mevcuttur. Mekanik kapaklar çok daha dayanıklıdır, ancak ömür boyu kan sulandırıcı ilaç (Coumadin) kulanımı gerektirir. Biyolojik kapaklar ise daha kısa ömürlüdür ancak kansulandırıcı ilaç (Coumadin) kullanımı gerektirmez. Bazı özel durumlarda ‘arızalı kapak’ değiştirmek yerine kapak tamir edilmeye çalışılır. Bazen bu tamir oldukça zor bir teknik gerektirebilir, ancak kalbin kasılma performansı 444 0 205 açısından ve ‘Coumadin’ gerektirmediğinden dolayı yapay kapaklara göre daha fazla tercih edilir. Kalp kapağı hastalığı belirtileri nelerdir Kalp kapak hastalıklarında şikayetler, hangi kapakta sorun olduğuna bağlı olarak değişebilir. (Mitral kapak) Hastalığında en önemli belirti, dinlenme esnasında ve ya hareket halinde iken meydana çıkan belirtiler, çarpıntı, nefes darlığı, yorgunluk ve kanlı balgam gelmesi gibi şikayetlerin görüldüğü durumlar mitral kapak hastalığı olarak düşünülebilir. Türkiye’de en çok romatizmal kalp hastalığına bağlı, mitral kapak darlığı şeklinde rastlanır. Batı ülkelerinde ise genellikle yaşlılarda görülen, mitral kapak yetmezliği olarak görülür. Çoğu mitral kapak yetmezliklerinde, sol kulakçığın fazla genişlemesinden dolayı, ritim bozuklukları görülebilir. Mitral kapak darlığında ise sol kulakçıktaki, kanın yavaşlaması sebebiyle pıhtı oluşabilir. Bu pıhtı yerinden oynadığı taktirde kol, bacak ve ya beyin damarlarını tıkayıp daha ciddi problemlere sebep olabilir. (Aort kapak) Hastalığında en fazla görülen belirtiler, bayılma veya bayılma hissi, iş yaparken veya hareket halindeyken nefes darlığı, çarpıntı veya göğüs ağrısı olarak görülen belirtilerdir. Aort kapak yetmezliği kapağın kalbin gevşemesi sırasında tam olarak kapanamaması nedeniyle aortadan kanın geri kaçması olayıdır. Görülme sıklığı (5/ 10.000 ) civarındadır. Erkeklerde (3060) yaş arasında daha sık rastlanır. Nedenleri genelde romatizmal ateş, kalp iltihabı hastalığı, hipertansiyon , marfan sendromu, aort diseksiyonu, ankilozan sipondilit, reiter sendromu, bağ doku hastalığı ve sifiliz gibi bazı durumlar aort kapak yetmezliğinin nedenleri olarak bilinmektedir. Kapak ameliyatı nasıl yapılır? Cerrah göğüsü açarak, bazı durumlarda ise estetik görünüm sağlanması için meme altından veya koltuk altından açılarak, kalbin ve akciğerin yerini devralacak bir makine (Kalp- akciğer makinesi) kullanır. Bu makinenin devreye girmesiyle kalp ve akciğer devre dışı kalır. Vücut önemli doku ve organları korumak için soğutulur. Daha sonra kalp durdurulur ve hasarlı kapak değerlendirilir, mümkünse tamir edilir. Alternatif olarak yapay bir kapak ile hasarlı kapak değiştirilebilir. Kalp kapatılır, içindeki hava çıkarılır ve tekrar çalıştırılır. Dolaşım tatmin edici şekilde sağlanınca pompa ayrılır. Akciğerlerin tekrar genişlemesi ve biriken olası sıvıların dışarı boşalması için bir veya daha fazla göğüs tüpü geçici olarak göğüs boşluğunda bırakılabilir. Ameliyat sonrası erken dönemde kalp ritminin kontrol edilebilmesi için bir/iki adet pil teli önlem olarak kalbe takılır. Göğüs kemiği tellenir ve cilt kapatılır. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 18 KAPALI TAM ENDOSKOPİK BEL FITIĞI AMELİYATI En önemli sağlık sorunlarından biri haline gelen bel fıtığı artık endoskopik cerrahiyle tedavi edilebiliyor. Kapalı Tam Endoskopik Bel Fıtığı Ameliyatı, bel bölgesinde arkadan veya yan taraftan girilerek yapılır. Yan taraftan yapılan endoskopik girişimde bütün diğer yöntemlerden daha küçük bir cilt kesisi kullanılır. Bel fıtığı; Bel omurları arasında disk dediğimiz yastıkçıklar bulunmaktadır. Bu diskler omurganın öne-arkaya ve yana doğru eğilmelerini OP. DR. sağlar. Bu disklerin etrafı HALİL CAN bir bağ dokusu ile sarılıdır, içlerinde jelatin kıvamlı bir BEYİN CERRAHİSİ doku bulunmaktadır. Zamanla disk dokusunun etrafındaki bağ dokusunda yırtıklar oluşur, jelatin kıvamındaki yapı bu yırtıklarından sinir köküne ve omurilik kanalına doğru taşma yaparak sinir kökünü veya sinirlerin geçtiği omurilik kanalını sıkıştırır. Bu duruma bel fıtığı denir. Bel fıtığı bel ve bacaklarda ağrı, bacaklarda veya ayaklarda güçsüzlük, bacaklarda veya ayaklarda uyuşma, idrar ve gaita kaçırma gibi şikayetlere yol açabilir. Bel fıtığı hastalarının sadece % 10-15’ lik kısmına ameliyat öneriyoruz. Bel fıtığında çeşitli ameliyat yöntemleri vardır; 1- klasik açık bel fıtığı ameliyatı 2- mikrocerrahimikrodiskeketomi yöntemi (mikroskop altında yapılan) 3- laser nükleoplasti ameliyatı ( büyük bel fıtıklarına uygulanmıyor) 4- kapalı tam endoskopik bel fıtığı ameliyatı Kapalı tam endoskopik bel fıtığı ameliyatı ( perkutan full endoskopik lomber disk cerrahisi) : Küçük kurşun kalem kalınlığında bir borucuk sistemi içinden girilerek, ucunda kamera olan endoskop denilen özel ve ileri teknolojiyle geliştirilen özel cihazlar ile yapılır. Bu borucuk sistemi içerisinden taşmış veya patlamış fıtık dokusu 444 0 205 çıkartılır. Fıtığın çıkartılması esnasında laser ve radyofrekans gibi yakıcı sistemlerde kullanılır. Endoskopik yöntem beyin cerrahisinde bir çığır açmıştır.2 endoskopik yöntem vardır: 1. Belin orta hattından girilerek yapılan interlaminar yöntem 2. Belin yan tarafından girilerek yapılan transforaminal yöntem. Bu iki yöntemden hangisine karar verileceği, fıtığın yerleşim yerine (belin üst veya alt seviyeleri gibi), fıtığın aşağıya veya yukarıya taşmasına göre değişir Endoskopik bel fıtığı ameliyatı genel veya spinal anestezi altında uygulanabilir. Diğer bel fıtığı ameliyatlarında olduğu gibi kasların sıyrılması ve kemik çıkarılması gibi aşamalar gerekmez, bel fıtığı ameliyatı sonrası gelişen yapışıklık (nedbe dokusu) gelişmez. Bu nedenle hastanın ameliyat sonrası iyileşmesi, yürümesi ve işe dönmesi daha hızlı olur. Hasta ameliyat sonrası 3-4 saat içerisinde ayağa kaldırılıp yürütülür, aynı gün veya bir sonraki gün taburcu edilir. Ameliyat sonrası 4-5 gün içerisinde işine dönebilir. Amerika, Almanya ve Güney Korede uygulanmaya başlayan yöntem, ancak deneyimli ve gerekli eğitimlerden geçmiş cerrahlar tarafından uygulanabilir. Biz de gerek interlaminar, gerekse transforaminal endoskopik bel fıtığı ameliyatları için aylarca süren endoskopik anatomik çalışmalardan sonra ameliyatlara başlamış bulunmaktayız . Beyin cerrahları için öğrenme süreci uzun olduğundan, ileri ve pahalı teknolojik cihazlar gerekli olduğundan dünyada çok az merkez tarafından uygulanabilmektedir. AVANTAJLARI Ameliyat 0.4 cm lik bir kesiden yapılır. Kas ve kemik dokularda herhangi bir uygulama yapılmadığı için ameliyat sonrası erken dönemde bel ağrısı yoktur ve hasta aynı gün taburcu olabilir. Ameliyat sonrası iyileşme dönemi çok kısadır. Diğer bel fıtığı ameliyatlarında kemik ve bağ dokusunun çıkartıldığı alanlarda kasların omurilik zarına yapışması sonucu ortaya çıkan ameliyat sonrası kronik bel ağrıları görülmez. Yandan yapılan girişim (posterolateral transforaminal) hasta arzu ederse lokal anestezi ile yapılabilir. Mikrocerrahi sonrası nüks eden hastalarda emniyetle uygulanabilir. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 19 Geçmeyen bel ve bacak ağrılarında İĞNE TEDAVİSİ Beyin cerrahisinde başarılı bir ameliyat geçirdiniz ya da doktorunuz ağrılarınıza cerrahi gereksinim duymadı. Fakat ağrılarınız bir türlü geçmiyor. Belden iğne tedavisi ile ağrılarınızdan kurtulmak mümkün. Bu tedavi bel ve bacak ağrılarını geçirmek için yapılan bir ağrı tedavisidir. Ameliyat gerektirmeyen ancak diğer tüm ağrı kesici tedavilere rağmen (ağızdan DOÇ. DR. alınan ilaçlar, kalçadan ERDİNÇ CİVELEK yapılan iğneler, fizik tedavi) ağrıları geçmeyen veya BEYİN CERRAHİSİ geçse de kısa süre içinde tekrarlayan hastaların ağrılarını geçirmeye yarayan çok etkin bir tedavidir. Bu tedavi yapılırken hastaya narkoz verilmez, sadece iğne yapılacak bölge lokal anestezi ile uyuşturulur. Bu işlem sırasında kullanılan iğne o bölgedeki sinir köklerine zarar vermeyecek şekilde dizayn edilmiş özel bir iğnedir. Floroskopi denilen bir cihaz kullanılarak doktorunuz tarafından iğnelerin yapılacağı hedef noktalar belirlenir. İşlem sırasında damar yolunuzdan sizi rahatlatan bazı ilaçlar verilerek işlem sırasında ağrı duymanız engellenmeye çalışılır. Önceden belirlenmiş hedef noktalara iğne girilerek sinirler üzerine enjeksiyon yapılır ve işlem sonlandırılır. İşlem yaklaşık 15 dakika sürer. İşlem sonrası servis yatağınıza alınırsınız ve ertesi gün ayağa kaldırılıp yürütülürsünüz. BELDEN İĞNE TEDAVİSİ KİMLERE YAPILIR? Genellikle cerrahi gerektirmeyen ancak ilaç tedavisi ve istirahat ile ağrıları geçmeyen bel ve bacak ağrısı şikayeti olan bel fıtığı hastalarında tercih ettiğimiz tedavi yöntemidir. Bazen, ameliyat gerektiği halde ısrarla ameliyat olmak istemeyen fakat ağrılarından kurtulmak isteyen veya ameliyat gerektiği halde genel sağlık durumu ameliyat olmasına mani olan fakat bel ve bacak ağrıları nedeniyle yaşam standardı düşmüş hastalara da belden iğne tedavisi yapmaktayız. AĞRI TEDAVİSİ SONRASI FİZİK TEDAVİ YAPILIR MI? Belden iğne tedavisi yapılan hastalara bir hafta istirahat sonrası bel kaslarını güçlendirmek ve ağrıların tekrar nüksünü önleyebilmek için pasif bel egzersizleri öneriyoruz. SİNİR KÖKÜNÜN ÜZERİNE HANGİ İLAÇLAR YAPILIR? Bu tedavide düşük doz steroid ile bir tür 444 0 205 lokal uyuşturucu ilaç karışımı uygulanır. Bu ilaçlar fıtık nedeniyle ezilip çevresinde ödem olan sinirin üzerine yapılır. Bu sayede sinir çevresindeki ödem ortadan kaldırılır ve sinirin etkin şekilde çalışması sağlanarak ağrı geçirilir. İlaç karışımı içinde bulunan lokal etkili uyuşturucu ilacının sinir kökü üzerinde nöroversiyon diye tanımlanan (sinir iletimini geçici olarak durdurup tekrar düzenli olarak çalışmasını sağlama) etkisi vardır. BELDEN İĞNE TEDAVİSİ TAM OLARAK NEREYE YAPILIR? Klinik uygulamada genel olarak 3 farklı yere iğne yapıyoruz. Bunlar: Bacak ağrısına sebep olan sinir kökünün üzerine (Transforaminal enjeksiyon) Bel ağrısına sebep olan faset eklemi (omurların arka tarafda birbirlerine temas eden bölgesi) üzerine (faset eklem enjeksiyonu veya faset eklem radyofrekans ablasyonu) Kaudal enjeksiyon: Kuyruk sokumu aralığından (sakral hiatus) girilerek tüm epidural alana enjeksiyon yapılır ve tüm sinirlerin etkilenmesi sağlanır. Özellikle daha önce ameliyat olmuş ve nüks etmiş bel fıtığına bağlı ağrılarda, ameliyat bölgesindeki sinir kökü çevresindeki yapışıklıkları giderdiği düşünülen ağrı tedavi yöntemidir. BELDEN İĞNE TEDAVİSİNDEN FAYDA GÖRECEK MİSİNİZ? İYİ BİR ADAY MISINIZ? Eğer ameliyat gerektirmeyen bir bel fıtığınız varsa, bel ve bacak ağrısı çekiyorsanız ve ilaç tedavisinden fayda görmüyor yada hergün ilaç kullanmak zorunda kalıyorsanız iyi bir adaysınız demektir. Beyin cerrahi doktorunuzun yapacağı muayene tedavinizin etkinliği açısından belirleyici olacaktır. İĞNE TEDAVİSİNİN SONUÇLARI NASILDIR? Bazı hastalar bu işlemden diğerlerine göre daha çok fayda görürler. Bu işlemden sonra aylarca ağrısı olmadan yaşayan bel fıtığı hastaları olduğu gibi bir ay sonra ağrısı tekrarlayan hastalar da vardır. Genel olarak bu tedavinin etkinliği 1 yıl süreyle %75-%80 civarındadır. En önemli anahtar nokta ağrınıza sebep olan doğru sinirin üzerine enjeksiyon yapılmasıdır. BELDEN YAPILAN RF (RADYOFREKANS) TEDAVİSİ NEDİR? RF tedavisi bel ve sırt ağrılarını geçirmek için uygulanan, belden iğne ile girilerek yapılan bir tür ağrı tedavisidir. Bu tedavide özel bir iğne, bel ağrısına sebep olan bel eklemi (faset) üzerindeki hedef noktaya floroskopi denilen özel bir cihaz yardımıyla yerleştirilerek işleme başlanır. Özel bir cihazla bu iğne içerisinden radyodalgaları gönderilerek hedef noktadaki ağrı duymamızı sağlayan sinir uçları ısıtılır ve sinirlerin ağrı hissini iletmesi engellenir, böylece hastanın rahatlaması sağlanmış olur. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital BEYİriN nde tümörle s i h ş e t n e k r e r ı r a t r u k t a y a h da görülen İnsan vücudun e 10'u sinir d tümörlerin yüz dan n rı la u sistemi dok n yüzde 80oluşur. Bunları de gelişir. in 90'ı da beyin iç klar dahil cu Yeni doğan ço yaş m tü olmak üzere dönemlerinde yin e rastlanabilen b aş sonrası y tümörleri, orta hastaların i rl özelikle kanse de n büyük bölümü sı sonucu a m kanserin yayıl rülebiliyor. ö yaygın olarak g Beyin tümörleri erkeklerde yüzden ameliyat riskli ise ışın ve kadınlarda eşit oranlarda tedavisi ve ilaç tedavisi görülebilen, kafatası içinde yöntemi ile hastaya müdahale büyüyerek beyne baskı edilir. yapan tümörlerdir. Var olan İyi huylu beyin tümörleri, tümör büyümeye devam kanser hücreleri içermezler OP.DR. edip, genişlemeye başlayan ve ameliyat sonrası tekrar HÜSEYİN DOĞU bir hal alır ve beyne baskı büyüme riski yok denecek yapmaya başlar. Beyin kadar azdır. İyi huylu tümörler BEYİN CERRAHİSİ tümörleri ameliyat ile etrafındaki dokulara alınabilir aynı zamanda iyi bulaşmaz ancak bazı hassas huylu ve henüz başlangıç aşamasında yerlere baskı yapabilir bu yüzden bazı ise ışın tedavisi yapılabilir. Beyin ciddi sağlık sorunlara sebep tümörleri kişide baş ağrısı, epilepsiyi olabilmektedir. andıran bayılma şikayetleri, yaşanan Kötü huylu beyin tümörleri daha kısmi felçler, şiddetli derecede mide tehlikeli tümörlerdir, zira kanser bulantısı ile ortaya çıkan kusma, hücreleri içerir ve hayati tehlike söz kişilik bozuklukları, yazı yazma konusu olmaktadır. Çevre dokulara sorunları, konuşma sorunları, zaman dağılma, yayılma riski vardır. zaman unutkanlık, konuşurken ne Beyin tümörleri her ne kadar kadın söyleyeceğini unutma, dikkatsizlik, ve erkeklerde eşit derecede görülse denge kaybı, kas seğirmesi, kol ve de erkeklerde kadınlara nazaran bir bacaklarda dikkat çekici derece daha fazla görülebilir. Beyaz karıncalanma gibi şikayetlere sebep ırklı insanlarda diğer ırk insanlarına olur. göre daha sık görülebilir. Beyin Beyin tümörleri birincil beyin tümörlerinin görülme yaşı aralığına tümörleri veya ikincil beyin tümörleri bakıldığında genelde 9 yaş altı olarak kategorilendirilir ve bedenin çocuklar ile 70 yaş üzeri kişilerde herhangi bir yerinde başlayarak yoğunlaştığı görülür. Genetik beyne ulaşırlar. İyi huylu beyin etkenlere bağlı olarak da gelişen tümörleri yavaş yavaş ürerler ve beyin tümörleri, ailesinde beyin beyin dokusundan rahatlıkla tümörü olan kişiler için risk anlamına ayrılabilirler. Ameliyat esnasında gelebilir. İşi gereği radyasyon ve tümörün tamamı veya tamamına kimyasal maddelere maruz kalan yakını alınabilir. Bu sebeple beyin kişilerde, nükleer sanayi işçilerinde ameliyatı sonrasında başarılı sonuçlar beyin tümörü riski daha yüksektir. alınır. Şayet tümörün tamamı Beyin tümörü teşhisi için fiziksel alınamazsa kalan tümör için ameliyat muayene, nörolojik muayene, CT sonrası bölgesel ışın tedavisi tarama, MRI çekimi yapılırken, yapılabilir. Şayet tümör ister iyi huylu kafatası röntgeni, anjiyogram, omur olsun ister kötü huylu olsun, çok ilik sıvısı aspirasyonu, mylegram, hassas bir noktada bulunuyorsa ve bu biyopsi yöntemleri kullanılabilir. 444 0 205 20 Beyin tümörünün erken belirtileri 1) Baş ağrısı Beyninde tümör olan hastaların bir bölümünde baş ağrısı görülür. Bu ağrı çoğu zaman son birkaç aydır ortaya çıkmıştır ve gittikçe şiddetlenmiş olduğunu ifade eder hastalarımız. 2) Sara nöbetleri (epilepsi) Bilinç kaybı olarak ya da olmaksızın istem dışı kasılmalar, titremeler gelişebilir. Özellikle 20 yaş sonrası ortaya çıkan bu biçim nöbetler aksi ispatlanana dek beyin tümörüne bağlı olduğu düşünülerek incelenilmelidir. 3) Çift görme ve görme bulanıklığı Baş ağrısı ile beraber ya da baş ağrısı olmaksızın ortaya çıkan çift görme, bulanık görme, görmenin azalması beyin tümörlerinin belirtilerindendir. 4) Konuşma bozukluğu Konuşamama, anlama güçlüğü, konuşur iken yanlış kelime ifadeleri ya da sarhoşvari konuşma keza beyin tümörlerinin bulgusu olabilir. 5) Kol ve bacakta kuvvetsizlik, beceriksizlik, dengesizlik Son zamanlarda ortaya çıkan vücudun sağ ya da sol yarısında uyuşmalar, ellerde güçsüzlük, uyuşukluk, beceriksizlik görülebilir. Yürürken "sarhoşvari yürüme" ve "dengesizlik" bir beyincik tümörünün belirtisi olabilir. 6) Bulantı ve kusma Baş ağrısı ile beraber bulunması ve özellikle birkaç gün ya da haftadır mevcut olması önemlidir. Ancak burada baş ağrısı ve kusmanın uzun sürelerdir var olması ön planda migren gibi tümör dışı patolojileri düşündürür. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 21 Vücudunuz BAHARA hazır mı? Yeterli ve düzenli beslenin: DYT. SENA KAZAN BESLENME VE DİYET UZMANI Soğuk ve karlı kış mevsiminin yerini ılık, güneşli bahar mevsimine bıraktığı şu günlerde birçok kişide mevsim değişikliğine bağlı bahar yorgunluğu olarak adlandırdığımız halsizlik, yorgunluk, eklem ağrıları, uyku isteği, mutsuzluk, stres gibi ortak şikayetler görülmektedir. Yanlış beslenme alışkanlıkları, düzenli yemek yememe ,vitamin ve minerallerin besinlerle yeterli miktarda alınmaması, sedanter yaşam biçimi, bahar yorgunluğuna sebep olup yaşam kalitemizi ve çalışma tempomuzu da olumsuz etkileyebilir. Peki vücudumuz bahara hazır mı ? Medicine Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Kazan, birkaç basit önlemle mevsim değişikliklerinin getirdiği olumsuzlukları yenmenize yardımcı olacak? 444 0 205 Güne kahvaltıyla başlayın ve öğünlerinizi geçiştirmeyin. Güne kahvaltıyla başlamak sizi güne daha zinde başlamanızı sağlar ve öğlene kadar performansınızın düşmesini önler Sabah kahvaltıların öğle vaktine sarkması öğle öğünlerinin geçiştirilip akşam fazla yemeye neden olur. Bu sebeple aşırı yeme ataklarını engellemek ve iştah kontrolü sağlamak için az az sık sık beslenin ve beslenme programınıza ara öğünler eklemeyi ihmal etmeyin. Su tüketiminizi arttırın: Günde en az 1.5-2 litre su içerek hem vücuttaki toksik maddeleri uzaklaştırıp hem de kendinizi daha enerjik hissedebilirsiniz. Bağışıklık sisteminizi güçlendirin: Enfeksiyonlarla baş edebilmek için bağışıklık sistemini güçlendirmek gerekir. Bunun için de sebze meyve tüketimini arttırmamızda yarar vardır. Yeşil biber, maydanoz, roka, tere ıspanak, kivi, portakal , limon, mandalina, kuşburnu gibi besinler bol miktarda C vitamini içerirler. Sigara içenlerin C vitamini ihtiyacı normal kişilerin iki katıdır. Bu nedenle sigara tiryakileri C vitamini alımlarına ve beslenmelerine daha fazla özen göstermek zorundadırlar. Fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar ve kurubaklagillerde bulunan E vitamini güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminde görevlidir. Kafein tüketiminizi sınırlandırın: Bahar yorgunluğu ile savaşmak için kafein alımımızı sınırlandırmalıyız. Aşırı kafein tüketimi kalp çarpıntısı, uykusuzluk, baş ağrısı ve vücuttan su kaybına neden olabilir. Fiziksel aktivitenizi arttırın: Fiziksel aktivite her yaştaki birey için kaliteli yaşamın bir parçasıdır. Haftada en az 3 gün 30 dk lık tempolu yürüyüşler kendinizi iyi hissetmenizi sağlar ve sizi formda tutar. Metabolizmanızı hızlandırır, kalp kası ve diğer kasları kuvvetlendirir ve daha etkin çalışmasını sağlar, solunum kapasitesini arttırır, sindirimi kolaylaştırır ve sindirime yardımcı olur, kan yağlarının düzenlenmesini sağlar, iyi huylu kolesterolü (HDL) yükseltirken kötü huylu kolesterolü (LDL) azaltır, eklem ve kas esnekliğini arttırır, bel boyun ağrılarının hafifletir. Aynı zamanda yürüyüş yaparak seratonin seviyenizi yükseltebilir ve mutluluğa bir adım daha yaklaşabilirsiniz. Uyku düzeni de önemlidir: Beslenmenizle birlikte uyku düzeninizi de gözden geçirmelisiniz. Çünkü uykusuzluk ve düzensiz uyuma kendinizi daha yorgun hissetmenize neden olur. Bu durumun önüne geçebilmek için 6-8 saat uyumaya özen gösterin. Demir depolarınızı doldurun yorgunluğu giderin: Demir içeriği yüksek hayvansal ve bitkisel kaynakların tüketimini arttırın. Kırmızı et, ciğer, yumurta, tavuk, balık, kurubaklagil, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurutulmuş meyveler demir içeriği yüksek besinlerdir. Şunu belirtmeden de geçmeliyim ki hayvansal kaynaklardan sağlanan demire göre daha fazla emilime sahiptir. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 22 Nedeni, belirtileri, tedavisi ile MİYOMLAR Çoğu kişinin miyomların farkında olmayarak ömürlerini geçirdiklerini biliyor muydunuz? Doktorunuzun önerileri doğrultusunda, kafanızda büyük bir sorun haline getirmeden hareket ettiğinizde, miyomlar önemli bir problem oluşturmayacaktır. Miyom, rahimin en sık rastlanan iyi huylu tümörüdür. Doğurganlık çağındaki kadınların yüzde 20-25'inde görülür. 40 yaş ve üzerindeki kadınlarda bu oran yüzde 45 ile 50'lere kadar çıkar. Rahim dokusunun düz kas hücrelerinden kaynaklanırlar. Kadınlardaki östrojen hormonu sayesinde büyüyüp gelişirler. Miyomların çapı 2-3 mm'den 25-30 cm'ye kadar olacak şekilde değişik büyüklükte olabilirler. Tek bir tümör olabileceği gibi çok sayıda da olabilirler. Myomlar rahimin değişik yerlerinde yerleşebilirler. Rahimin içinde (adet görülen kısım), duvarında, dış yüzeyinde, ağzında veya rahime sapla tutunmuş şekilde karın içinde olabilirler. Miyom neden olur? Miyomların gerçek sebebi tam bilinmemektedir. Ailesinde, akrabalarında, anne, teyze, kızkardeş gibi miyom öyküsü bulunanlarda rastlanma ihtimali artabilmektedir. Bu da kalıtsal bir yatkınlığın sebep olabileceğini 444 0 205 desteklemektedir. Ayrıca, yumurtalıkların çalışması ile aratan östrojen hormonu miyomların büyümesini kolaylaştırmaktadır. PROF. DR. Dolayısıyla, gebelikte, adet MUSTAFA KÜÇÜK gören hanımlarda myom büyüyebilirken, adetten Medicine Hospital kesilmiş menopoza girmiş Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Bölüm Başkanı hanımlarda ise küçülme meyli göstermektedir. Miyom belirtileri Anormal kanama: Adet miktarında artma ve süresinde uzama yapabilir. Bununla birlikte kansızlık (demir eksikliği anemisi) görülebilir. Bunun yanında miyomlarda adet öncesi lekelenme ara kanamalar ve uzamış adet görülebilir. Ağrı: Miyomlarda ağrı genellikle degenerasyonlara (yapısının bozulmasına)bağlı ortaya çıkar. Yavaş yavaş artan kasık ağrısı olabileceği gibi akut bir ağrı olarak ortaya çıkabilir. Bazen de hastalar kramp tarzında ağrıdan yakınabilirler. Bel ve kasık ağrısı ve de kasıklarda dolgunluk hissi miyomlarla birlikte rastlanan belirtilerdir. Bası belirtileri: İdrar kesesine bası yaparak sık sık idrara çıkma gibi üriner belirtiler, kalın bağırsağa bası yaparak kabızlık ve tenezm gibi yakınmalara neden olabilir. Karındaki belirtiler: Bazen hastayı doktora getiren neden karnın şişmesi veya büyümesi olabilir. Zayıf hastalar karnındaki şişliği farkedebilirler. Kısırlık: Miyomlar bazen kısırlık nedeni olabilirler. Ancak diğer kısırlık nedenleri araştırılıp elendikten sonra miyom kısırlıktan sorumlu tutulabilir. Miyom nasıl teşhis edilir? Miyomların teşhisi en iyi jinekolojik muayene ile konur. Bunun yanında ultrasonografi, laparoskopi, bilgisayarlı tomografi (BT), magnetik rezonans görüntüleme (MR), histerosalpingografi (rahim filmi), histeroskopi ve küretaj yardımcı tanı yöntemleridir. Tedavi Miyomlarda tedavi miyomun büyüklüğüne, belirtilere ve hastanın şikayetlerine bağlı olarak planlanır. Hiçbir şikayete neden olmayan 10 cm'e kadar olan miyomlarda tedavi gerekmez. Ancak tedavi edilmeyen hastalar 6 ayda bir izlenerek miyomdaki büyüme takip edilmelidir. Şu durumlarda miyomlar ameliyatla alınmalıdır: Kontrol altına alınamayan kanama, ağrı Büyükse Menepozdan sonra büyümeye devam ediyorsa Kısırlık nedeni olarak görülüyorsa Miyom ve gebelik Gebeliklerin yüzde 5'inde rahimde miyom bulunur. Bunların büyük çoğunluğu gebeliğin seyrini etkilemez. Ancak büyük çoğunluğunda istenmeyen sonuçlar olabilir: Düşük riski 2 misli artmıştır. Erken gebelik kanamalarına neden olabilirler. Miyomların üçte biri gebelik sırasında büyür. Miyomla birlikte olan gebeliklerde plasenta yerleşme anomalileri sık olur. Miyomlar doğum yolunu tıkayarak doğumu engelleyebilir. Miyomla rahimlerde erken doğum, suların erken boşalması, bebekte pozisyon anomalisi, plasentanın erken ayrılması ve doğum sonu kanamaları olasılığı artar. Miyomla birlikte olan gebeliklerde sezeryan olma ihtimali fazladır. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 23 Ateşlendiğinde hemen telaşa kapılmayın Çocuğunuzun ateşini ne zaman düşürmek zorunda olduğunuzu, bunu nasıl yapabileceğinizi ve ne zaman uzmana danışmanız gerektiğini biliyor musunuz? Çocuklarda iştahsızlık yanında anneleri en çok endişelendiren konuların başında çocukların ateşlenmesi gelir. Eğer UZ. DR. siz de “Çocuğum ERKAN ASLAN Ateşlendiğinde Ne Yapmalıyım” diye ÇOCUK HASTALIKLARI telaş ediyor ve merak ediyorsanız bu sayfamızda ki bilgiler işinize yarayacaktır... Normal şartlarda, çocuklarımızın ateşi 37,0 ile 38,0ºC arasında dalgalanıp durur. Sabahları vücut ateşi genellikle düşüktür; öğleden sonra ve akşama doğru, çocuğun da hareketlenmesiyle ateş yükselir; ama yine normal sınırlar içinde kalarak. Vücutta neler oluyor? Beden, hastalığa neden olan faktörlere karşı koyabilmek için normal ısısını daha yüksek bir değere yükseltiyor. Aynı zamanda vücudumuzda şu değişiklikler gözlemleniyor: Kalp atışının hızlanması 444 0 205 Hemen doktora gidilmesi gereken durumlar: Üç aydan daha küçük ise Susmadan sürekli ağlıyorsa Burnu temizlendiği halde nefes almakta güçlük çekiyorsa Yutkunamıyor ya da sıvı içemiyorsa Durumdan emin olamıyorsanız Tuvaletini yaparken ağrısı oluyorsa 24 saatten fazla anlam veremediğiniz bir ateşi varsa Bu belirtiler yoksa vücut ısısı 38 derece üzerine çıkan çocuğunuza evde ilk müdahaleyi yapabilirsiniz. Şayet ateş aynı derecede devam ediyorsa derhal bir uzmana görünün. Daha hızlı nefes alıp verme Ateş yükseldiğinde titreme nöbetleri Çoğu zaman aşırı derecede terleme vücut ısısının düşmesine öncülük ediyor ve aynı zamanda iyileşmenin göstergesi olarak kabul ediliyor. Ateş nasıl ölçülür? Ateş çeşitli şekillerde ölçülebilir: Koltuk altı Oral (ağız içinden ölçüm) Rektal (makattan ölçüm) Timpana (kulaktan ölçüm) Ne zaman doktora götürmeli? Vücut ısısı makattan ölçüldüğünde 38 derecenin üstündeyse ateşten söz edilebilir. Ateşte baz alınan ı ölçüler şöyle: Isının yükselmiş olması: 37,5 - 37,9 derece Ateş: 38,0 - 39,4 derece Yüksek ateş: 39,5 - 40,0 derece Hayati tehlike: 40,5 derece ve sonrası Ateş çıktığında Ebebeynler çocuk ateşlendiğinde hemen ateşi düşürmeye çalışırlar. Eğer hikayesinde genetik bir yatkınlık yok ise, o ateş ona lazımdır. Enfeksiyon geçirdiğin de vücut ateşi yükseltir, yükselmesinin nedeni ateş mikropları daha kolay öldürmesidir. Bu duruma bir fırsat vermeli mutlaka . Vücut bu zamanlarda dinlenmek ister, çocuk yemek istemez. Bizler ne yapıyoruz, ateş düşürücü vererek vücudu yanıltıyoruz. Çocuk ayağa kalkıyor yürüyor, ama bu zamanda enfeksiyon daha da gelişiyor, iyileşme süresi uzuyor. Eğer ailede daha önce geçirilmiş ateşli havale hikayesi var veya çocuk daha önce ateşli havale geçirmiş ise, 38- 38,5 c üzeri veya diğer çocuklarda 39,5 c üzeri ateşler de aşağıda açıklandığı şekilde müdahale edilmelidir. Bu zamanda çocuk Odası serinletilmeli ve havalandırılmalıdır. Hafif giysiler giydirilmelidir. Başta su olmak üzere bol sıvı verilmelidir. Çocuğun dinlenmesi sağlanmalıdır Çocuk sürekli kusuyor ve ağızdan ilaç alamıyorsa hemen soyulmalı ya da ılık duş yaptırılmalıdır.. Ateş bu yöntemlerle düşürülemiyor veya devam ediyorsa doktorunuzla temasa geçin. www.medicinehospital.com.tr ROTA Virüsü nedir Medicine Hospital 24 Aşısı ne zaman yapılır Rota virüs küçük çocukların en sık rastlanan bağırsak epitel sistem hastalığıdır. 5 yaşına kadar olan bu çocukları tamamına yakını bu enfeksiyonla karşılaşır . Tüm dünyada her yıl 600 bin çocuğun ölümüne sebep olur ve özellikle bunların yüzde 85 i gelişmekte olan ülkelerde olmaktadır . Her 65 vakanın bir tanesinin hastaneye yatması gerekmektedir. Rota virüsü ne yazık ki her 293 çocuktan ölümüne yol açan bir enfeksiyon. Özellikle kış aylarında salgınlar yapıyor 2 yaş altında özellikle hastalığın yüzde 40 ile 60 2 yaş altında gözleniyor ölümlerin büyük bir kısmı 2 yaş altında gözleniyor. Rota virüsüne bağlı gastroenteritler bazı durumlarda özellikle dehidratasyonla meydana gelip ağır seyreder hastaneye yatış ve ölüm riski artar. Enterit nedeniyle ve su kaybı nedeniyle hastaneye yatış UZ. DR. olmaktadır bu hastalıkta ve bu ERDAL YAŞAR nedenle maliyeti olan bir hastalıktır bir çok yük getirir aile ve ülke için ÇOCUK HASTALIKLARI hem gelişmiş hem gelişmekte olan ülkelerde süt çocuklarında ve daha büyük çocuklarda da ağır dehidratasyonların da en büyük nedenidir . Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde aynı oranda görülmesine rağmen mortalite oranı bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde daha fazladır. Rota virüsü nasıl bulaşır? Bulaşma yolu genellikle oral yoluyla fekal oral yolu dediğimiz ağız yoluyla bulaşabilir ancak bazı durumlarda solunum yoluyla bulaştığı yönde söylemler vardır . Virüs dış çevre şartlarına oldukça dayanıklıdır o yüzden el yoluyla da bulaştığı için bazen sık salgınlar yapabilmektedir. Bazı dönemlerde ilk başlama süresi 2 gündür ve hastalık ortaya çıktıktan sonra 3 ile 8 gün arasında süren kusma ve ishal ile karakterizedir . Ateş ve karın ağrısı da beraberinde eklenebilir ve hastalık ortaya çıktıktan 10 gün sonrasına kadar bulaşıcılık devam ediyor. Hastalığa karşı tam bir immunite gelişmez değişik suşları vardır ama diğer bir kere geçirdikten sonra diğer suşlara karşı daha hafif seyretmektedir . Küçük çocuklarda daha çok anneden geçen antikorlarla korunabildiği için ilk 6 ay ağır seyretmez . Bundan koruyucu yöntem aşıdır. Rota Virüsü aşısı ne zaman yapılır? Son yıllarda ülkemizde de sık olarak yapılmaktadır oral yolla yapılır ilk dozu 6. haftadan sonra yapılmaktadır 14. haftadan sonra da yapılamaz 6 ve 14 arası ilk dozunun yapılması gerekmektedir . Yuvalarda alt değiştirmeler rota virüsün bulaşma riskini artırıyor Rotavirüs çocukların 5 yaşına kadar neredeyse en az bir kere yakalandıkları bir virüstür. Ateş, kusma, karın ağrısı ve ishal yapan rota virüs küçük çocuklarda, bebeklerde ağır seyredebilmekte, hastanede tedavi gerekebilmekte ve hayatı tehdit edebilmektedir. Bu rahatsızlık çoğu zaman yiyeceklerle değil, insandan insana ya da enfekte yüzeylerde canlı kalarak insanlara bulaşmaktadır. Bu nedenle örneğin yuvalarda alt değiştirmeler bulaşma riskini çok artırır. Rota virüs aşısı artık güvenli Bulaşıcı ve sık görülen bu hastalıktan çocukları korumak aşı ile mümkündür. İlk Rotavirüs aşı çalışmasında yan etki olarak bağırsak düğümlenmesi gözlemlenmiş olsa da, yapılan çalışmalar sonrasında ortaya çıkarılan yeni aşılar ile bu yan etki ortadan kaldırılmıştır. Rota virüs aşısı hakkında bilinmesi gerekenler Rota virüs aşılamasına ilk 6-12 haftada başlanmalıdır, aşının ilk dozuna başlama yaşı 3 ayı geçmemelidir. Toplam üretici firmanın aşısına göre 2 ay ara ile 2 veya 3 doz, ağızdan verilir. Son aşının 6-8. ayda tamamlanması gerekir. İki doz uygulanan rotavirüs aşısında son dozun en geç 6. ayda, 3 doz uygulanan firmanın aşısında son dozun en geç 8. ayda tamamlanması gerekir. Rota virüs aşıları ülkemizde uygulanan diğer çocukluk çağı aşılarıyla eş zamanlı verilebilir. Farklı rotavirüs aşılarıyla doz rejiminin tamamlanması önerilmez. Rota virüs aşıları, canlı viral aşılar olduğundan bağışıklık yetmezliği olan bebeklere önerilmez. 444 0 205 www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital Topuk dikeninin en çok anlaşıldığı zaman sabah uyandığımızda ayağımızdaki ağrıdır. Çünkü günlük ayak ağrıları uykuda topukta toplanır. Ayrıca bir yerde uzunca bir süre oturup kalkmaya çalıştığımızda topukta ağrı meydana geliyorsa bu büyük ihtimalle topuk dikenidir. Topuk dikeni kişide yürüme mesafesini azaltır ve yürürken şekil bozukluğuna neden olabilir. Hatalı ayakkabı TOPUK DİKENİ yapıyor Yaşam kalitesini ciddi boyutlarda düşürebilen topuk dikeni ayak tabanında yer alan ‘plantar fasya’ adlı zarın, kronik olarak hasarlanması sonucu OP.DR. gelişen bir hastalıktır. YUSUF PİRİNÇCİ Üstelik son yıllarda topuk dikeninin görülme ORTOPEDİ sıklığında da artış söz konusu. Bunun başlıca sebepleri arasında ise beslenme alışkanlıklarının değişmesi ve buna bağlı olarak kilo alımının artışı geliyor. Topuk dikeni; atletizm ve koşu gibi yüksek aktivite düzeyli sporlarla uğraşan sporcuların yanı sıra uzun süre ayakta duranlar, hatalı ve uzun süre kullanılmış ayakkabı giyenler ile kilolu kişilerde sıkça ortaya çıkıyor. En sık görülen nedeni olduğu için de tıbbı terminoloji olarak “Plantar fasit” isimi ile adlandırılıyor. Tedavisi nasıl yapılır? Topuk dikeni tedavisinde ilaç, ortopedik tabanlık, fizik tedavi ve egzersizler, enjeksiyon (Kortizon PRP) %90 oranında başarılı olmaktadır ancak bu tedavilere cevap vermeyen topuk dikeni için ameliyat seçeneği düşünülebilir. Kişinin şikayetine göre iltihaplanan bağ dokusu (plantar fascia) veya topuk dikeninin kendisi ameliyatla alınabilir. Ameliyat topuğun altında veya yan tarafında açılan küçük bir bölgeden gerçekleştirilir. Eskiden cerrahın herhangi bir alet kullanmadan tespit ettiği ve cerrahi müdahale ile dikeni veya bağı aldığı topuk dikeni ameliyatı günümüzde endoskopik kamera aracılığıyla yapılmaktadır. Topuk dikeni ameliyatında bölge genellikle lokal anesteziyle uyuşturulur ancak hastanın durumuna göre genel anestezi kullanılabilir. Topuk dikeni ameliyatından sonra kişi hemen taburcu edilebilir ve ayağa kalkabilir. Fakat açılan bölgenin zorlanmaması için genellikle 1 hafta kadar dinlenmesi önerilir. Operasyon bölgesindeki bandaj çıkarıldıktan sonra ortopedik ayakkabılar kullanılmalıdır. Kişinin ameliyat sonrasında normal ve ağrısız yürüyebilmesi 3 haftayı bulabilmektedir. 444 0 205 25 HATALI AYAKKABI SEÇİMİNİN YOL AÇTIĞI 5 HASTALIK 1. Başparmakta şekil bozukluğu Halluks valgus ayaktaki birinci parmağının ikinci parmağa doğru yer değiştirmesi nedeniyle birinci parmakla birinci tarak kemiği arasındaki kemikteki çıkıntıya bağlı oluşan şekil bozukluğudur. 2. Ayak parmakları arasındaki sinirde sıkışma Morton nöroması ayakta sıklıkla 3.ve 4. tarak kemikleri arasındaki sinirin sıkışmasına bağlı olarak kalınlaşmasıdır. 3. Başparmakta kireçlenme Başparmakta parmak ile tarak kemiği arasındaki eklemde oluşan kireçlenmedir. Başparmakta ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açıyor. 4. Çekiç parmak Ayak parmağının ilk ekleminden aşağı doğru bükülmesidir. Genellikle 2.,3.,4. ve 5. parmaklarda görülüyor. Genetik faktörler, travma ve parmakların sıkışmasına yol açan önü dar ayakkabıların kullanılması çekiç parmak oluşmasına neden olabiliyor. 5. Topuk dikeni Ayağın ön tarafından topuğa kadar uzanan ve plantar fasya olarak adlandırılan bant şeklinde bir fibroz yapı mevcut. Bu yapı vücudun tüm yükünü dengeliyor. Ancak yanlış ayakkabı seçildiğinde, uzun süreli yürüyüşlerle bu fasyada küçük enflamasyon oluşabiliyor. Bu duruma plantar fasiitis ismi veriliyor. www.medicinehospital.com.tr ACARLAR GIDA Dalından koparılmış kadar taze ve sağlıklı meyve-sebze sunumu Kalite odaklılık ve müşteri memnuniyeti Zamanında teslimat ADRES : İnönü mahallesi Maslak Çeşme Caddesi No: 207 Sefaköy Küçükçekmece-İSTANBUL TEL : 0212.696.48.44 GSM : 0532 342 54 69-Servet ACAR www.acarlartoptangida.com email : acarlargida34@gmail.com- info@acarlartoptangida.com Medicine Hospital 27 BASUR (HEMOROİD) Basur hemoroidin halk arasında kullanılan diğer adıdır. Anüs içinde toplardamarlar bulunur ve çeşitli sebeplerden dolayı bu OP.DR. damarların içindeki HANİFİ ÖNALAN basınç artar. Damarın yapısı genişlemeye GENEL CERRAHİ müsaittir. Bu yüzden damarlar artmış basıncı dengelemek için genişlerler ve makat bölgesinden dışarı çıkarlar. Dışarı sarkmış bu damar yumakları kırmızımor renktedir. Sık sık kanamaya sebep olur. Kanamanın sebebi bu damarların tahrip olması sonucu delinmesidir. Basur toplumda yaygın görülmekle birlikte çoğunlukla 50 yaşından sonra ortaya çıkar. Tedavi bölümünde bahsedeceğimiz alınacak çeşitli önlemlerle hastalık kontrol altına alınabilir fakat genelde, yapılan cerrahi yöntemlerle başarılı bir sonuç elde edilir. BASUR NİÇİN ORTAYA ÇIKAR? Hemoroid dediğimiz yapı vücutta normalde bulunan bir oluşumdur. Toplardamarların bozukluğu basurun ana nedenidir. Basurun başlıca sebepleri kronik kabızlık ve bu yüzden ıkınmak ve de hamilelik sonucu oluşan damar genişlemeleridir. Hamilelikte hormon miktarının da değişmesiyle damarlar genişler. Ikınınca ise basınç artar. Bu da damarlarda genişlemeye neden olur. Doğuştan gelen sebepler de basura yol açabilir. Örneğin damar duvarının doğuştan zayıf olması basurun kalıtsal yönünü ortaya koyar. Bu nedenlerden başka; Hareketsiz bir yaşam tarzı sürmek, şişmanlık, Alkol kullanmak, Makat bölgesine zarar verecek sporlar yapmak (bisiklet sürmek, vb.), Mesleği gereği sürekli oturarak çalışmak, Lifli gıdalarla yeterince beslenmemek, ishal, TİPLERİ VE HASTANIN ŞİKAYETLERİ İki tip basur vardır. İç basur: Makatın kapanmasını sağlayan bir kas vardır. Bu kasın üstündeki toplardamarların genişlemesi sonucu iç basur oluşur. İç basur dışarıya sarkar ve elle basınç uygulandığında içi boşalır. Bu yapılar damar yumakları şeklindedir. Sonuçta kanama ve iltihaplanma meydana gelir. Dış basur: Makatın kapanmasını sağlayan kasın altındaki toplardamarların genişlemesi sonucu oluşur. Genelde iç basurla birlikte görülür. Hastanın çoğu zaman makat bölgesinde kaşıntı ve yanma gibi şikayetleri vardır. Dışkılama hissi uyanır ve dışkılama sonucu ağrı artar. Ayrıca basur sonucu oluşan damar yumaklarının (torbalarının) içindeki kan pıhtılaşabilir. BASUR TANISI NASIL KONUR? Basur olduğunuzdan şüpheleniyor ya da yukarıdaki şikayetleriniz varsa genel cerraha muayene olmanız gerekir. Sizin şikayetleriniz, sırasında doktorunuzun yaptığı muayene sonucu basur tanısı konur. Basur 4 dereceye kadar sınıflandırılabilir. 4.derecede basur geriye itilemez. Bulgular daha şiddetlidir. Ayrıca herhangi bir tümör (kanser) oluşup oluşmadığını anlamak için makatın içi (anal bölge) kolonoskopi veya rektoskopi yöntemiyle incelenmelidir. BASUR TEDAVİSİ VE BASUR TANISI Basuru kontrol altına almak ve hastanın şikayetlerini azaltmak için doktorun uyguladığı tıbbi tedavi ve hastanın yapması gerekenler vardır. Amaç bağırsağın düzenli çalışmasını sağlamak ve kabızlığı ortadan kaldırmaktır. Günlük su alımı en az 2 litre olmalıdır. Alkol, kahve, kola gibi sindirim sistemine zarar verecek içeceklerden uzak durulmalıdır. Beslenirken lifli gıdalara ağırlık verilebilir fakat beslenmeyi çok fazla kısıtlamaya ve diyete gerek 444 0 205 yoktur. Yalnız fazla yemek yemekten kaçınmak gerekir. Şişliği önlemek için sıcak suyla yapılan oturma banyosu, rektal kremler, antihemoroidal kremler tavsiye edilir. Şişlikler için kremler önerilir. İkinci bir tedavi ise hastalığın kontrol edilemediği, şikayetlerin ortadan kaldırılamadığı durumlarda uygulanan cerrahi tedavidir. Hemoroidektomi ve stapler hemoroidektomi yöntemlerinden biri kullanılabilir www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 28 Öğrencilerin kabusu SINAV KAYGISI Bir ilköğretim öğrencisi, bir üniversite öğrencisi ya da kariyerinde ilerlemeyi hedefleyen bir yetişkin olarak her yaşta sınavlar hayatın bir gerçeği olarak karşımıza çıkıyor. Sık sık yaşanan bu deneyimler, sınav sürecinde her zaman kendimizi hazır hissetmemizi sağlamıyor. Sürekli deneyimlediğimiz bu sınavlar, her an herkesin yaşayabileceği bir duyguyu da beraberinde getirebiliyor: KAYGI. Kaygı korkuya benzer bir duygudur. Dışarıdan gelen bir tehlikeye karşı olan duygusal tepkiye korku denir. Kişi bir yılan görür ve korkuya kapılır süresi kısadır. Kaygıda ise kişi GÜLSÜM ERTEKİN korku uyarımı olmadan sıkıntılı ve gergindir, süresi uzundur. UZM. PSİKOLOJİK Kaygının bir türü olan sınav DANIŞMAN kaygısı öğrencilerin sıkça yaşadığı bir durumdur. Kaygının az düzeyde olması kişinin ders çalışma motivasyonunu arttırırken bu kaygının yükselmesi başarısızlığa yol açmaktadır. Üniversite giriş sınavlarında ise sınav kaygısı daha da yoğunlaşmaktadır. Sınav kaygısını yaşayan kişilerde şunlar gözlemlenmektedir: Hızlı kalp atışı Terleme Üşüme Kızarma Sararma Mide bulantısı Sinirlilik Gerginlik gibi duygusal ve bedensel tepkiler içermektedir. Genel olarak yüksek sınav kaygılı bireyler diğer kişilerin eleştiri ve yargılamalarına aşırı duyarlılık gösterirler. Sürekli olarak özeleştiride bulunma, davranışlarda savunucu olurlar, özgüven düşüktür. Evdeki sıkı disiplin, kısıtlayıcı ve güven kırıcı ebeveyn tutumları, okuldaki otoriter olumsuz ve kırıcı öğretmen ilişkileri, cezalar, zorlu sınıf geçme 444 0 205 koşulları sınav kaygısının küçük yaşlarda gelişmesine elverişli ortam hazırlar. Öğrencilerin okul başarısızlıklarına yetişkinlerin olumsuz değerlendirmeleri ve bunların çağrıştırdığı özgüvene tehdit duygusu sınav kaygısının gelişimine önemli alt yapı oluşturur. Öğrencide kendine yönelik olumsuz düşünceler ifade eder. “ başaramıyorum” “yapamıyorum, yapamayacağım” "daldım", "kendimi veremiyorum", "okuduklarımı anlamıyorum" "ben zaten yeteneksiz, beceriksiz biriyim". Sınav kaygısı, sınavı olumsuz yönde etkilediği için çözümlenmesi gereken bir sorundur. Anne ve babaların çocuklarını ve kendilerini hem iyi hem kötü sınav sonucuna hazırlayarak yaklaşmaları önemlidir. Her iki durumda da çocuğun yanında olunduğu mesajı verilmelidir. TEOG ve üniversiteye giriş sınavında sadece öğrenciler değil anne ve babalarda yoğun kaygı yaşamaktadırlar. Bu konuda uzman kişilerden yardım alınabilir. ÇOCUĞUN KAYGISINI AZALTMAYA YÖNELİK ÖNERİLER Beden dili ve ses tonu ile verdiğiniz mesajlara dikkat edin. Sözlerini, beden dili ve ses tonları desteklemiyorsa yani ağızlarından çıkan ile bedenlerinin söylediği çelişiyorsa öğrenci daha çok beden diline dikkat edecektir. En az şu kadar net yapmalısın. ‘’Kimya ve biyolojiden ful yapmalısın.’’ Başarılı olmalısın.’’ gibi sözleri mümkün olduğunca az kullanmaya çalışın. Çocuklarınıza tekrar tekrar “ders çalış” demeyin. Sorumluluğunu bilen ve sınavlara hazırlanan öğrenciler için ailelerin uyarılarına ihtiyaç yoktur. Bazı öğrenciler bu nedenle kendisi için değil ailesi için ders çalışması gerektiği düşüncesine kapılıp daha yoğun kaygı hissedebilir. Ya da ailesine tepki göstererek ders çalışmayı aksatabilir. Negatif motivasyondan uzak durun: Bazı anne babalar çocuklarının motivasyonunu artırmak için; “bu gidişle sen asla kazanamazsın”, “yata yata sınav kazanılmaz” “bu kadar çalışmayla kazanamazsın“, “bu kafayla gidersen zor kazanırsın" gibi sözler söylerler. Gereğinden fazla fedakârlıktan kaçının ve bunları hatırlatmayın. Örneğin bir yıl boyunca eve misafir çağırmamak, evde televizyonu açmamak gibi. Öğrenci bu durumu ailemin bu fedakârlıklarına yanıt vermek zorundayım biçiminde düşünerek daha fazla kaygılanabilir. Çocuğu sınavlara hazırlanan bazı aileler kendi hayatlarını bir kenara bırakarak çocukları için uğraşmaya başlamaktadırlar. Kendi hayatınızı unutmayın. Örneğin, çocuğuna daha fazla yardımcı olmak için annenin işinden ayrılması, annenin çocuğunu sınav salonlarının kapısında beklemesi. Çocuğunuzdan beklentilerinizde gerçekçi olmaya çalışın: Örneğin, sözel yeteneği olan bir öğrencinin sayısal alandan bir bölüm kazanmasını beklemeyin. www.medicinehospital.com.tr Medicine Hospital 29 SAÇ EKİM ÖNCESİ VE SONRASI DİKKAT Saç Ekimi Öncesi Saç Ekimi Sonrası Eğer alkol kullanılıyorsa operasyondan en az 3 gün önce alkol tüketiminin bırakılması gerekir. Aspirin gibi ilaçlar kanı sulandırdığından dolayı operasyondan bir hafta öncesine kadar alınmamalıdır. Saç ekimi operasyonuna girmeden önce operasyonu etkileyecek yapıda olan losyon ve saç kremi gibi ürünlerin kullanılmaması gerekir. Operasyona girmeden önce kronik(tansiyon, şeker, kalp, mide vb…) olarak var olan hastalıklar için kullanılan ilaçların belirtilmesi gerekir. Operasyon gününde banyo yapılarak ve saçlar yıkanarak sağlık merkezine gelinmesi gerekir. Operasyon sırasında kıyafetler çıkarılacağından dolayı mutlaka gömlek gibi daha rahat giyilip, çıkarılabilme olanağına sahip olan kıyafetlerin tercih edilmesi gerekir. Eğer sigara kullanılıyorsa operasyonu olumsuz yönde etkileyebileceğinden dolayı 1 gün öncesinden sigara bırakılmalıdır. Kafein içeren içeceklerin 1 gün önceden içilmemesi gerekir. Operasyona gelmeden önce kahvaltı yapılması önerilir. Eğer saç ekimi öğleden sonra yapılacak ise öğle yemeği de yenilebilir. Operasyonun başarılı bir şekilde sonuçlanabilmesi için mutlaka bu noktalara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bütün bu şartlara uyarak kliniğe başvuran kişiler ameliyathaneye alınarak, kişinin durumuna göre yaklaşık 7-8 saat süren bir operasyondan sonra taburcu olabilir. Saç ekimi operasyonu görsel olarak kişileri değiştireceğinden dolayı mutlaka başarılı sonuçlanmalıdır. Yapay görüntü oluşturan saçlar kişilerin psikolojilerinin daha fazla bozulmasına neden olabilir. 444 0 205 DR YAKUP UÇAR Operasyon sonrası saçlar en az 3 gün sonra bazı noktalara dikkat edilerek yıkanabilir. Yıkama esnasında doktorun verdiği özel losyonlar ve şampuanlar kullanılır. Ekilen saçlar yıkanırken öncelikle losyon kullanılarak saç derisi yumuşatılır. Losyon öncelikle ele dökülür ve ekilen saçların üzerine nazik el hareketleri ile asla sürtme ve tırnaklar ile kazıma yapmadan sürülür. Losyon yaklaşık olarak 1 saat bekletildikten sonra, şampuanda aynı şekilde saç derisine uygulanır ve saçlar nazik bir şekilde yıkanır. 2 hafta boyunca saçlar bu yöntem ile günde 1 ya da 2 kez yıkanmalıdır. 2 haftanın sonunda saçlar rahat bir şekilde yıkanabilir. Yaklaşık bir hafta sonra saç ekimi yapılan bölgelerde kabuklanma ve pullanma görülebilir. Kabuklanmanın doktor tarafından verilen losyonlar ve yumuşak taraklar ile giderilmesi sağlanır. Saçlar sağlıklı bir şekilde uzayana kadar güneşe maruz bırakılmamalı ve bir şapka ile korunmalıdır. Saç ekimi yapıldıktan yaklaşık 30 gün sonra arzu edilirse havuza ve denize girilebilir. 3.haftada saç ekilen bölgelerde dökülme sorunu yaşanabilir. Ancak dökülme işlemin başarılı olduğunun göstergesidir. 4. Ayın içerisinde dökülen saçlar yeniden çıkacak ve saçlar sağlıklı bir şekilde uzayacaktır. Yaklaşık 1 ay boyunca baş bölümünü zorlayacak olan spor aktivitelerinden kaçınılması gerekir. www.medicinehospital.com.tr KALİTE& GÜVEN DOĞADAN SOFRANIZA KOCASİNAN MERKEZ MAH. SAKIP SABANCI CAD. KAAN SOK NO:1 BAHÇELİEVLER / İSTANBUL Telefon : 0212 634 38 88 Gsm: 0532 208 31 63 www.okumusgida.com/ info@okumusgida.com ÜRÜN ZENGİNLİĞİ DOÇ. DR. ERDİNÇ CİVELEK OP. DR. HALİT TOGAY OP. DR. HALİL CAN OP. DR. HÜSEYİN DOĞU BEYİN CERRAHİSİ’NDE GÜÇLÜ KADRO Beyin Cerrahisi’nde, akademik bakış ve takım ruhu ile çalışan, sizin yerinize düşünen bir ekibimiz var...