Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Polt: Kosova baðýmsýz olacak Kosova Mayýs sonunda baðýmsýzlýðý ilan edecek Kosova Baþbakaný Agim Çeku, Mayýs sonunda baðýmsýzlýk ilan edeceklerini ifade etti. Ç Polt, Konseyin bölgeyi ziyaret etmesini taraflar arasýnda görüþmelerin yeniden baþlatýlmasýnýn bir adýmý olarak algýlanmasýna þiddetle karþý çýkarken, Kosova’nýn yaza kadar uluslar arasý denetim altýndaki baðýmsýzlýðýna kavuþacaðý müjdesini verdi. eku, New York Times gazetesindeki mülakatýnda, baðýmsýzlýklarýna dair güçlü bir uluslar arasý destek olduðunu söyledi. Baþbakan Çeku, “Kosova’nýn mayýs sonunda baðýmsýzlýk ilan edeceðini sanýyorum. ABD’de bu konuda çok kesin kararlýlýk var. ABD artýk iþi bitirmek istiyor. Ýngiltere Baþbakaný Tony Blair de bu kanaattedir” dedi. Kosova’nýn gelecek statüsünün önümüzdeki haftalarda Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi tarafýndan belirlenmesi bekleniyor. A BD Belgrat Büyükelçisi Michael Polt, Belgrat medyasýna yaptýðý konuþmasýnda diðerleri arasýnda Kosova sorununun çözümüne de deðindi. Kosova statü sürecinin önemine deðinen Polt, “Kosova yaza dek uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýðýný kazanacaðýný” ileri sürdü. d e v a m ý s a y f a 9 ’d a KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ SAYI: 375 YIL: 9 Perþembe, 3 Mayýs 2007 Fiyatý: 0.50 Sanatla uyanýyoruz 5. Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleni görkemli bir açýlýþla baþladý 30 Nisan — 6 Mayýs 2007 tarihleri arasýnda gerçekleþecek þölende bir dizi kültürel etkinlik düzenlenecek. Þölene Ayþe Kulin ve Gani Müjde katýlýyor. P Taner Güçlütürk rizren Belediyesinin ev sahipliðinde düzenlenen geleneksel Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleninin beþincisi 30 Nisan Pazartesi akþamý, “Gazi Mehmet Paþa” Hamamýnda düzenlenen görkemli bir törenle baþladý. 5. Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleni Tertipleme Kurulu Baþkaný Ercan Þpat, töreninin açýlýþýnda yaptýðý konuþmada, katýlýmcýlarý tek tek selamladý ve uluslararasý çapa ulaþan þölenin beþinci yýldönümüne varmasýnýn mutluluðunu yaþadýðýný vurguladý. Þpat, þölenin mekan olarak “Gazi Mehmet Paþa” Hamamýnda düzenlenmesinin baþlýca amacýnýn bu tarihi eserimizin içerisinde bulunduðu duruma dikkat çekmek olduðunu vurguladý. d ev a m ý s a y f a 8 ’ d e Priþtine testten baþarýyla geçti Haftalardýr merakla beklenen Güvenlik Konseyi heyeti Sýrbistan’dan sonra Kosova’yý ziyaret ederek Kosova’da yerli ve uluslararasý sivil ve askeri yetkilerle bir araya gelerek Kosova’daki süreçle ilgili bilgi aldýlar. Kosovalý liderler bu ziyareti bir test olarak görürken, üyeler Kosova’nýn testi geçtiklerini söylediler. BM Güvenlik Konseyi heyetti Belgrat ziyaretini tamamlar tamamlamaz Priþtine’ye hareket ettiler. Öðleden sonra Priþtine hava limanýna iniþ yapan konsey üyeleri, Priþtine ziyaretleri çerçevesinde ilk olarak BM Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker ve KFOR Komutaný General Kater ile bir araya geldiler. Belçika BM Büyükelçisi Yohan Verbeke baþkanlýðýndaki BM Güvenlik Konseyi heyeti Kosova ziyaretlerinin ikinci gününde Kosova müzakere heyetti, bakanlýklar ile Meclis Baþkaný Kol Beriþa baþkanlýðýndaki Meclis Gurup Baþkan vekilleri ile ayrý ayrý görüþmelerde bulundular. BM Güvenlik Konseyi heyetti bu görüþmelerin ardýndan iki bölüme ayrýlarak, iki gurup halinde temaslarýný sürdürdüler. Bir grup Kosova Sýrp liderleri ile bir araya gelirken diðer grup ise Kosova Ýslam ve Katolik cemaati yetkilileri ile bir fikir alýþ veriþinde bulundular. Kosova üst düzey yetkilileri BM Güvenlik Konseyi üyeleri ile gerçekleþtirdikleri görüþmeyi baþarýlý olarak deðerlendirirken, Kosova standartlarýný hayata geçirilmesi testini baþarýyla geçtiklerini belirttiler. Diðer taraftan konsey üyeleri de yaptýklarý açýklamalarda Kosova’dan memnun edici bir izlenim aldýklarýný ve buradan umutlu bir þekilde ayrýlacaklarýný ifade ettiler. Gani Müjde hemþehrileriyle bir araya geldi T ürkiye’nin ad yapmýþ senaryo yazarý ve karikatür ustasý Gani Müjde, 5. Uluslar arasý Sanatla Uyanmak Þöleni Çerçevesinde 2 Mayýs Salý akþamý “Gazi Mehmed Paþa” Hamamýnda konferans verdi. Prizren kökenli Müjde, konferansýnda dünden bugüne sanat yaþamý, karikatür, çok sayýda dizi ve filim senaryo yazarlýðý çalýþmalarýyla ilgili konuþma yaptý. Ýleriye yönelik projelerinden bahseden Müjde, konferans sonrasýnda katýlýmcýlarýn sorularýný yanýtladý. Yöneltilen sorular üzerine en çok etkilendiði edebiyatçýlar üzerine duran Müjde, en çok Aziz Nesin ve Ephraim Kiþon’un eserlerinden etkilendiðini vurguladý. Kitaplarýný “Nesin Vakfý” yararýna Prizrenli okuyucularýna imzalayan Müjde, Prizren’i ilk olarak 1972 yýlýnda ziyaret ettiðini ve çok etkilendiðini anlattý. “Ýlk o zamanlarda Kosova-Prizren’de renkli televizyon gibi en son geliþmiþ teknolojiyi burada görmüþtüm” diyen Müjde, geçmiþe kýyasla memleketi Prizren’de kendine güvenen ve iyi yetiþmiþ bir genç nesli bulduðunu söyledi. Türk Toplumunu da daha rahat ve ilerlemiþ bir toplum olarak gördüðünün altýný çizen Müjde, ilerideki çalýþmalarýnda ister hemþehri tiyatrocularý, ister de Prizren ve Kosova konusunu projelerine dahil edip, bu deðerlere sahip çýkacaðýna söz verdi. Kosova müzakere ekibi üyeleri görüþme ardýndan gazetecilere yaptýklarý açýklamada “BM Güvenlik Konseyi üyelerine Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn bölgede istikrarýn saðlanmasýný garanti altýna alacaðýný ve Kosovalýlarýn bütün topluluklarýn haklarýný garanti altýna alacak olan demokratik bir devletin kurulmasý yönünde çaba sarf edeceklerinin sözünü verdiklerini” bildirdiler. Baþkan Fatmir Seydiu, “BM Güvenlik Konseyi heyeti bizler tarafýndan topluluklarýn haklarýnýn garanti altýna alýnmasý ile ilgili göstermiþ olduðumuz kararlýlýðý taktir ettiler” dedi. Toplantýda Kosova tarafý olarak görüþmelerin devam etmesi taraftarý olmadýklarýný dile getirdiklerini belirten Seydiu, BM Güvenlik Konseyi’nin mayýs ayý içinde Kosova ile ilgili yeni bir karar alacaðýna inandýðýný sözlerine ekledi. Baþbakan Agim Çeku da Güvenlik Konseyi heyeti ile görüþmeleri baþarýlý olarak deðerlendirirken, heyete www.yenidonem.org Taner GÜÇLÜTÜRK Kosova’nýn baðýmsýz bir devlet olarak hareket etmeye hazýr olduðunu ispatladýklarýný ifade etti. Meclis Baþkaný Kol Beriþa, kendilerinin Marthi Ahtisari tarafýndan hazýrlanan çözüm öneri paketi dýþýnda hiçbir þey kabul etmeyeceklerini dile getirdiðini söyledi. PDK Baþkaný ve Kosova müzakere heyeti üyesi Haþim Thaçi, baðýmsýzlýðýn Kosova için tek çözüm olduðunu belirtirken, baðýmsýz Kosova’nýn bölge istikrarýna olumlu etki edeceðini söyledi. ORA Baþkaný Veton Suroi, Kosova için tek seçeneðin BM Güvenlik Konseyi masasýnda bulunan öneri olduðunu ifade etti. Güvenlik Konseyi üyeleri de Kosova’da yaptýklarý ziyaretten memnun olduklarý dile getirirken, Kosova’dan iyimser bir þekilde ayrýldýklarýný dile getirdiler. d e v a m ý s a y fa 2 ’ d e Kosova Priþtine testten baþarýyla geçti Haftalardýr merakla beklenen Güvenlik Konseyi heyeti Sýrbistan’dan sonra Kosova’yý ziyaret ederek Kosova’da yerli ve uluslararasý sivil ve askeri yetkilerle bir araya gelerek Kosova’daki süreçle ilgili bilgi aldýlar. Kosovalý liderler bu ziyareti bir test olarak görürken, üyeler Kosova’nýn testi geçtiklerini söylediler. A BD BM Büyükelçisi Zalmay Khalilzad, Kosova’da gerçekleþtirdiði görüþmelerden memnuniyet duyduðunu belirtirken, BM Güvenlik Konseyi birkaç hafta içinde Kosova hakkýnda yeni bir karar alacaðýný söyledi. Khalilzad, “Kosova’da büyük ilerlemeler kaydedildiðine tanýk olduk. Kosovalý liderleri uluslararasý toplum yetkilileri ile gerçekleþtirdikleri uyumlu ve yapýcý çalýþmalarýndan dolayý kutladýk. Ahtisari tarafýndan hazýrlanan çözüm öneri paketi çerçevesinde yeni kararý almalýyýz. Önümüzdeki haftalarda Ahtisari’nin paket önerisine göre yeni bir karar alýnacaktýr” dedi. Fransa BM Büyükelçisi Jan Mark de Sabliyer, Kosovalýlarýn BM Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin çözüm öneri paketinin hayata geçirilmesi için gösterdikleri özenden dolayý duygulandýðýný itiraf etti. Belçika BM Büyükelçisi Yohan Verbeke, BM Güvenlik Konseyi, Kosova statüsü ile ilgili karar almadan önce, heyetin Kosova’da mevcut durum hakkýnda bilgi edinmek için gönderildiðini söyledi. Verbeke, “New York’a dönüyoruz. Konseyde bu sorunun çözümün nasýl olacaðý ile ilgili danýþmalarýmýzý sürdüreceðiz” dedi. BM Güvenlik Konseyi heyetti Kosova ziyaret- leri çerçevesinde Mitroviça’yý ikiye bölen köprüyü yaya geçerek kuzeyde bulunan Kosova Sýrp temsilcileri ile bir araya geldiler. Basýna kapalý yapýlan toplantýda Güvenlik Konseyi heyetine Kosovalý Sýrp yetkililerin Kosova’daki mevcut durumla ilgili bilgi verdikleri tahmin ediliyor. Görüþme ardýndan Sýrp yetkilileri gazetecilere yaptýklarý açýklamalarda Konsey üyelerine Ahtisari’nin çözüm öneri paketinin Sýrplar için kabul edilemez olduðunu ilettik. Kosova Dönüþ ve mülteciler Bakaný Branislav Grbiç, Kosova statüsü ne olursa olsun, Kosovalý Sýrplarýn evlerine dönmeleri için yapýlan ve yapýlmasý gereken çalýþmalarýný sürdürülmesinin gereðine iþaret etti. Güvenlik Konseyi heyeti ziyaretleri çerçevesinde Kosova Elektro Ýktisadisini (KEK) ziyaret ederek kurumun çalýþmalarý ile ilgili bilgi aldýlar. 15 üyeden oluþan Güvenlik Konseyi heyetti cumartesi günü Küçük Kruþa’yý ziyaret ederek akýbeti bilinmeyen kiþilerin aileleri ile bir araya geldiler. Güvenlik Konseyi üyeleri ardýndan iki yýl önce evlerine dönen Brestovik köyündeki Sýrp ailelerini ziyaret ettiler. Güvenlik Konseyi heyetinin ilk duraðý Brüksel oldu. Heyetle görüþen Schefer, Kosova için acil bir çözüm talep derken, Rehn, Kosova sorununun Avrupa Birliði’nin esas sorunu olduðunu söyledi. edilmesi talebinde bulundu. Rehn, “Kosova için kabul edilecek yeni karar, uluslararasý topluma ve Avrupa Birliði’ne Kosova’da çalýþmalarýný yürütmeleri için yasal yetki verecektir” dedi. Kosova sorununun Avrupa Birliði’nin esas sorunu olduðunu belirten Rehn, AB’nin Kosova’da güvenlik, istikrar, barýþ ve özgürlüðün korunmasý için çalýþmaya hazýr olduðunu söyledi. Rehn, AB’nin Marthi Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketini desteklediðini yinelerken, konsey üyelerinden yeni bir karar alýnmasýnýn tam zamaný olduðunu söyledi. Brüksel’de BM Güvenlik konseyi heyeti ile gerçekleþen görüþmede AB Ortak Dýþ siyaset ve güvenlik sorumlusu ve ayný zamanda AB’nin Kosova sivil yöneticisi Piter Feyt de hazýr bulundu. NATO Basýn sözcüsü Ceyms Apaturai görüþme ile ilgili yaptýðý açýklamada “NATO Genel Sekreterinin Kosova sorununun çözülmesinde kendilerinin sürece nasýl katkýda bulunabilecekleri hakkýnda bilgi verdiðini söyledi. Apaturai, “Schefer, çok kýsa bir zaman içinde BM Güvenlik Konseyi üyelerinden Kosova ile ilgili yeni bir kararýn kabul edilmesi çaðrýsýnda bulundu. NATO, Marthi Ahtisari’nin Kosova paket önerisini desteklemektedir. Biz, Güvenlik Konseyi’nin Kosova sorununu daha ciddi bir biçimde ele almasý taraftarýyýz. Güvenlik Konseyi’nde Ahtisari’nin hazýrladýðý çözüm öneri paketi dikkate alýnarak bir kararýn alýnmasýný istediðimizi heyet üyelerine bildirdik” dedi. BM Güvenlik konseyi heyetti Belçika Dýþiþleri Bakaný Karel de Guht ile de bir araya geldi. Heyetten acil çözüm istemi K osova statü sürecinin son dönemecine girilen bu günlerde bölgede incelemelerde bulunacak olan BM Güvenlik Konseyi heyettin ilk duraðý Brüksel oldu. Güvenlik Konseyi heyetti Brüksel ziyaretleri esnasýnda NATO Genel sekreteri Jap Hoop de Schefer ve AB Geniþlemeden sorumlu komiseri Oli Rehn ile bir araya geldi. Güvenlik Konseyi heyetine Kosova’da mevcut durum hakkýnda bilgi veren NATO Genel Sekreteri Schefer, “Kosova sorunu, Avrupa’da istikrarýn saðlanmasýnda önemli bir sorunu oluþturmaktadýr. Biz NATO olarak Kosova statüsünün bir an önce çözülmesinden yana olduðumuzu sürekli dile getiriyoruz. Kosova’da bugün mevcut olan sakin ortam kalýcý ve uzun süreli deðildir. Bu yüzden hemen çözüm taraftarýyýz” dedi. NATO’nun Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketini desteklediðini heyete hatýrlatan Schefer, bu önerinin ileride atýlacak olan adýmlar için olumlu bir temel oluþturacaðýný ifade etti. NATO üyelerinin Kosova statüsünün herhangi bir gecikmeye yada ertelenme durumundan üzüntü duyacaðýný belirten Schafer, Kosova’da KFOR birliklerinin barýþ ve istikrarý korumak için her zaman hazýrda olduðunu söyledi. AB Geniþlemeden sorumlusu Oli Rehn, konsey üyelerinden Kosova için yeni bir karar kabul Ýsteiðiniz þekilde standartlar bahçesini yetiþtirdik. www.yenidonem.org 2 Sýrbistan’a baðýmsýzlýk denetim testi Perþembe, 3 Mayýs 2007 Rusya’nýn istemi üzerine oluþturulan heyet Brüksel’den sonra Belgrat’tý ziyaret etti. Üst düzey Sýrp yetkilileri ile bir araya gelen üyeler, Sýrp yetkililerinden süreçle ilgili bilgi alýþ — veriþinde bulundular. BM Güvenlik Konseyi heyetti Kosova statü süreci ile ilgili deliler toplamak için bölge ziyaret çerçevesinde ilk olarak Belgrat’ý ziyaret etti. Brüksel’den Belgrat’a gelen 15 kiþiden oluþan heyet ziyaretleri çerçevesinde Sýrbistan üst düzey yetkilileri ile bir araya geldi. Belçika BM Büyükelçisi Yohan Verbreke baþkanlýðýndaki heyet, Sýrbistan üst düzey yetkililerinden Sýrplarýn Kosova ile düþünceleri hakkýnda bilgi edindiler. BM Güvenlik Konseyi heyeti baþkaný Yohan Verbreke görüþmelerden sonra yaptýðý açýklamasýnda Kosova sorununa çözüm bulmak için iyi niyetleri gözlemlediðini söyledi. Verbreke, “Sýrp yetkilileri Kosova statüsünün belirlenmesi ardýndan herhangi bir güç kullanmayacaklarýný söylediler” dedi. Verbeke, BM Güvenlik Konseyi heyetti zaman darlýðýndan dolayý Sýrbistan - Kosova sýnýrýnda bulunan yerleri ziyaret edemeyeceklerini ifade etti. Belgrat’a gerçekleþtirdikleri ziyareti olumlu olarak deðinen Verbreke, “Ziyaretimiz kýsa ve dengeli bir ortamda gerçekleþmiþtir. Bizim yaptýðýmýz bu ziyaretlerin amacý herhangi bir karar almak deðil, sadece bilgi toplamak amaçlýdýr” dedi. BM Güvenlik Konseyi heyetti Belgrat ziyaretleri esnasýnda ilk olarak geçenlerde görev süresini dolduran Sýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuniça ile bir araya geldi. Koþtuniça’nýn danýþmaný Slobodan Samarciç görüþme sonrasý yaptýðý açýklamada, heyet üyelerine Kosova’da “gerçek durum” ile Viyana görüþmeleri hakkýnda Sýrbistan’ýn takýndýðý tutum hakkýnda bilgi verildiðini söyledi. Samarciç, Baþbakan Koþtuniça’nýn görüþmede Sýrbistan’ýn görüþmeler sürecinde yapýcý bir tavýr sergilediðinin altýný çizdiðini ve Sýrbistan’ýn uluslararasý toplum tarafýndan önerilen uluslar arasý bir denetim altýnda Kosova’ya baðýmsýzlýk verilmesini kabul etmeyeceklerini dile getirdiðini ifade etti. Samarciç, “Heyete BM 1244 sayýlý kararýna saygý duyulmadýðý ile ilgili uyarýlarda bulunduk” dedi. Samarciç, Baþbakan Koþtuniça’nýn heyete Kosova’da Sýrplarýn durumu, insan haklarý ihlalleri, sýnýrýn ihlali, evlerin ve kiliselerin yýkýlmasý gibi konularda bilgi sunduðunu söyledi. Samarciç, Baþbakan Koþtuniça’nýn ricasýna raðmen heyetin, evlerini terk eden binlerce Kosovalý Sýrplýnýn yaþadýðý Kosova sýnýrýnýn yakýnýnda bulunan Yarine’yi ziyaret etmeyeceklerini ileri sürdü. Baþbakan Koþtuniça’nýn diðer danýþmaný Aleksandar Simiç, Büyük Britanya Büyükelçisi Karen Pirs, BM 1244 sayýlý kararýn Kosova statüsünü belirlemediðini sadece bu karar ile örgüt Kosova’da geçici kurumlarýn kurulmasý ve nihai statü görüþmelerin yapýlmasý için olanaklar yaratmasý için kabul edildiðini ifade ettiðini söyledi. Simiç, Koþtuniça’nýn Büyük Britanya Büyükelçisinin açýklamasýndan memnun olmadýðýný ve heyeti BM Beyannamesine saygýlý davranmaya davet ettiðini belirtti. Simiç, Büyük Britanya Büyükelçisi Pirs’in Arnavutlarýn, Sýrbistan’ýn önerdiði özerkliði kabul etmesi takdirde NATO Genel Sekreteri Schefer’in bölgedeki askeri sayýsýný artýrmasý gerektiði dile getirdiðini söyledi. Schefer, Koþtuniça’ya NATO askerlerinin sayýsý Kosova statüsünün belirlenmesine etki edemeyeceðini söyledi. ABD BM Büyükelçisi Zalmey Kalilzad, görüþmede Koþtuniça’ya BM Güvenlik Konseyi’nin Ahtisari’nin çözüm öneri paketini kabul etmesi halinde Sýrbistan’ýn ne yapacaðý sorusunu Koþtuniça bir varsayým ve inanýlmaz bir þey olarak niteledi. Koþtuniça, Marthi Ahtisari tarafýndan hazýrlanan çözüm öneri paketinin görüþmeler sonucu oluþturmadýðýný ifade ederken, bu önerinin Arnavutlarý tutuðunu söyledi. Ahtisari’nin önerisinin gerçekleri yansýtmadýðýný belirten Koþtuniça, önerinin BM Beyannamesini ihlal ettiðini söyledi. Arnavut milliyetçilerinin Kosova baðýmsýz olmadýðý taktirde çýkabilecek olan olasý kargaþa ile tehdit ettiðini ileri süren Koþtuniça, uluslararasý toplumun bu tür tehditlere sert önlemler almasý gerekliliðine iþaret etti. BM Güvenlik Konseyi heyeti Belgrat ziyaretlerini tamamladýktan sonra 26 Nisan’da öðleden sonra Priþtine’ye geçti. 3 Perþembe, 3 Mayýs 2007 Kosova Polt: Kosova baðýmsýz olacak K osova’da incelemelerde bulunmak için bulunan Güvenlik Konseyi heyetinin ziyaretine deðinen Büyükelçi Polt, heyetin Kosova’da mevcut durumu tespit etmek ve bununla ilgili konseye rapor hazýrlamak için bölgeyi ziyaret ettiklerini söyledi. Heyetinin esas görevinin Kosova’da insan haklarýnýn ne durumda olduðunu tespit etmek olduðunu ifade eden Polt, heyetin hazýrlayacaðý rapor Kosova için yeni kararýn alýnmasýnda önemli katkýsý bulunacaðýný söyledi. Güzel sözler Kusurlarýnýzý size söyleyebilecek arkadaþlar bulun. Ýki taraf arasýnda görüþmelerin yeniden devem etmesine karþý olduklarýný yineleyen Büyükelçi Polt, artýk Kosova ile ilgili yeni bir kararýn alýnmasýnýn tam zamaný olduðunu sözlerine ekledi. Polt, “Bu ziyaretler yeni görüþmelerin baþlangýcý olarak algýlanmasýn. Biz yeni görüþmelerin baþlamasýna þiddetle karþýyýz. Temas Artý gurubu ile yeni kararýn hazýrlanmasý için iþbirliði içindeyiz. Kosova ile ilgili yeni bir kararýn kabul edilmesini bekliyoruz. Kosova’nýn yaza kadar uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýðýný kazanacaðýna inanýyorum” dedi. (NÝCOLAS BOÝLEAU) Kosova’ya insan haklarýndan geçerli not Kosova’da insan haklarýnda hatýrý sayýlýr ilerlemelerin gözlemlediðinin altýný çizen Vnendt, bunun yanýnda yasalarýn üstünlüðünde de olumlu adýmlar atýldýðýný söyledi. A GÝT Misyonu þefi Verner Vnendt ve Hýrvatistan Sýrplarýn lideri ve ayný zamanda danýþmaný olan Milorad Pupovac ile beraber Almanya ziyaretinde bulundular. Vnendt ile Pupovac, Almanya ziyaretleri çerçevesinde Almanya Bundestag Ýnsan haklarý ve Ýnsancýl Yardým Konseyi üyeleri ile bir araya geldiler. Yaptýklarý konuþmalarda Kosova’da insan haklarýnýn bugünkü durumu ile bilgi verirken Vnend ve Pupovac, Kosova’da 1999 yýlýndan beri tüm topluluklar için insan haklarýnda hatýrý sayýlýr ilerlemeler saðlandýðýný dile getirdiler. Ýnternet sayfasýnda yayýnlanan bildiride, Kosova AGÝT Misyonu þefi Kosova insan haklarýnýn korunmasýnda kurumsal çerçeve oturtulduðuna dikkat çekti. Kosova’da çok sayýda yasanýn kabul edildiðini de belirten Vnendt, ama bu yasalarýn uygulanmasýnda halkýn pek istekli olmadýðýný söyledi. Kosova statüsü görüþmeleri esnasýnda Kosova’da yasalarýn üstünlüðünde bir artýþýn var olduðunu belirten Vnendt, Arnavutlarýn uzlaþmalar için büyük ilgi göstermeye baþladýklarýný ifade etti. Hýrvatistan Sýrp lideri ve Vnendt’in danýþmaný Milorad Pupovac, Kosova’da insan haklarýnýn korunmasýnda önemli mesafeler kat edildiðini belirtirken, Sýrplarýn Kosova kurumlarýnýn çalýþmalarýna katýlmamalarý insan haklarýnda ilerlemelerin kaydedilmesine olumsuz etki ettiðini belirtti. Pupovaca göre, Kosova’da bazý gruplar arasýnda var olan psikolojik farklar ve güvensizlik duygusunun bu gibi olumsuzluklardan geldiðini ileri sürdü. AB’nin Kosova’da rolü hakkýnda açýklamalarda bulunan Vnendt, Balkanlarýn parlak bir Avrupa geleceði olmasý gerektiðini belirtirken, Balkanlar için Kosova statüsü deðil, Avrupa geleceðinin olmasýnýn daha çok önemli olduðunu söyledi. Kosova’da insan haklarýnda ilerlemeler saðlandýðýný belirten Pupovac, Kosova tüm vatandaþlarýn olduðuna vurgu yapmanýn önemine deðindi. Marthi Ahtisari’nin hazýrlamýþ olduðu çözüm öneri paketinin büyük bir bölümünün her iki taraf açýsýndan da kabul edilebilir olduðunu ifade eden Pupovac, vatandaþlarýn bu öneri ile ilgili daha fazla bilgilendirilmesi gerektiðine iþaret etti. Kosova’da Romlarýn durumuna deðinen Vnendt ve Pupovac, Romalarýn Kosova’da olduðu gibi tüm Balkanlarda durumunun “çok kötü” olduðunu ifade ettiler. NATO, süreçte aceleci NATO Dýþiþleri Bankalarýný bir araya getiren Oslo’daki toplantýda Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile acil bir yeni karar alýnmasý istenirken, NATO Genel Sekreteri Schefer, Kosova sürecinin kesintiye uðramasýnýn istikrarsýzlýðý doðuracaðýný söyledi. K osova statü süreci dünyanýn gündeminden bir türlü düþmüyor. Oslo’da bir araya gelen NATO Dýþiþleri Bakanlarý Kosova sorununu masaya yatýrdýlar. Açýlýþ konuþmasýný yapan NATO Genel Sekreteri Jap Hoop de Schefer, “BM Güvenlik Konseyi’nde Ahtisari tarafýndan hazýrlanan çözüm öneri paketi kabul edilirse o zaman Kosova statüsünün belirlenmesinde desteðimizi sürdürmeye devam edeceðiz” dedi. BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari tarafýndan hazýrlanan önerinin gerçek bir çözüm önerisi olduðunu belirten Schefer, Kosova statüsünde bir ertelemenin, istikrarsýzlýk getireceðine dikkat çekti. BM Güvenlik Konseyi tarafýndan alýnacak yeni kararla çözüme olumlu bir adým atýlacaðýný belirten Schefer, aksi takdirde kontrol altýna alýnamayan ve sonu gelmeyen bir süreçle karþý karþýya kalýnabileceðini söyledi. Kosova’da þiddet olaylarýna deðinen Schefer, Kosova’da her tür þiddet olaylarýna karþý olduklarýný ve NATO güçleri olarak her tür þiddet olayýný önlemek için hazýrlýklý olduklarýný söyledi. NATO Dýþiþleri bakanlarý toplantýdan sonra yayýnladýklarý bildiride “NATO, BM Güvenlik Konseyi’nden Marthi Ahtisari tarafýndan konseye sunulan çözüm öneri paketi çerçevesinde Kosova statüsünün belirlenmesi için bir karar alýnmasý” isteniyor. NATO Basýn sözcüsü Ceyms www.yenidonem.org Apaturai toplantý ile ilgili yaptýðý açýklamada “NATO Dýþiþleri Bakanlarý Avrupa’da güvenliðin saðlanmasýnýn Kosova sorununun çözülmesinde öncü rol oynadýðý fikrinde birleþtiklerini söyledi. NATO, Sýrbistan ile iyi iliþkilerin yürütülmesinden yana olduðunu belirten Sözcü Apaturai, Belgrat’tan savaþ suçlularýný Lahey Mahkemesine teslim etmesini ve NATO ile iþbirliðine girmesinin dile getirildiðini belirtti. NATO Dýþiþleri Bakanlarý ayrýca NATO - Rusya konseyi çerçevesinde Rusya Dýþiþleri bakaný Sergey Lavrov ile bir araya geldi. Resmi olmayan açýklamalara göre NATO Dýþiþleri Bakanlarý Lavrov’u Ahtisari tarafýndan hazýrlanan Kosova çözüm öneri paketinin kabul etmesin için ikna giriþimlerinde bulunduklarý ileri sürüldü. ABD Dýþiþleri Bakaný Condeliza Rice, Rusya Dýþiþleri Bakaný ile gerçekleþtirdiði görüþmede Moskova’nýn Ahtisari’nin çözüm öneri paketinin kabul edilmesi ile ilgili giriþiminde bulunduðu iddia edildi. K Rusya, Sýrbistan ve Balkanlar Fevzi Karamuço osova nihai statüsünde sona doðru adým adým ilerliyoruz. Bugün bulunduðumuz konuma gelmek için epeyce zaman harcandý. Çözüm için artýk yýllar deðil, en çok birkaç ay yani haziran ayý son adým olarak görülüyor. Süreç beklendiði gibi baðýmsýzlýkla sonuçlanýrsa dünya en yeni üyesine kavuþacaktýr. Dünyaya gelecek olan bu yeni devlet, uluslararasý birliði ve Kosova halkýnýn verdiði zor mücadelenin bir ürünü olarak uluslararasý arenaya sýyrýlacaktýr. Bu uðurda verilen mücadele hiçbir zaman hafýzalardan silinmeyecek gibi görülüyor. Uluslararasý birliði tarafýndan sürekli dile getirilen “Kosova özel bir olaydýr”, deyimini bir þekilde doðrular nitelikte. Uzun doðum sancýlarý ardýndan Kosova, nihayet dünyaya gelmek için zamanýný bekler vaziyete geçmiþ durumda bulunuyor. Doðumun en geç haziran ayýna kadar gerçekleþmesi bekleniyor. Uluslararasý birliðinde söz sahibi devletlerin baþýný çeken ABD ve Büyük Britanya, Rusya’nýn karþý çýkmasýna raðmen doðumun sezaryenle yani acilen gerçekleþtirme taraftarý durumunda bulunuyorlar. Kosova sorununun bugünlere gelinmesinin en önemli baþ rol oyuncularýnýn baþýnda bulunan ABD, sorunun artýk sorun olmaktan çýkarýlýp çözüme kavuþturulmasýnýn zamanýnýn geldiðini sürekli dile getiriyor. Kosova statüsünün sorunsuz bir þekilde sonuçlanacaðýna hiç kimse inanmýyor. Uluslararasý birliðinin her ne olursa olsun baþlattýðý oyunu sona erdirmekte kararlý davranýþlar sergiliyor. Artýk iþin sonuna doðru gelinmiþken süreci ertelenmenin sorun yaratmaktan baþka bir þeye yol açmayacaðý göz önünde bulundurularak Kosova sorunun artýk en kýsa zamanda sorun olmaktan çýkarýlmasý için düðmeye basýlmýþ bulunuyor. Kosova’da sekiz yýl süren belirsizliðin sonucu herkes tarafýndan merak edilen konular baþýnda bulunuyor. Her yeni doðum gibi bu doðumun da sancýsýz bir þekilde gerçekleþmesini beklemek hayalden baþka bir þey olmaz. Ama uluslararasý birliði ne olursa olsun artýk doðumu gerçekleþtirmede kararlý görünüyor. Yýllardýr Avrupa’nýn kanayan yarasý olarak yorumlanan Kosova sorunu, þu sýralar gerçekten de Avrupa’yý etkisi altýna almýþ durumda. Bir ortak anayasa etrafýnda tek bir devlet olma yolunda ilerleyen Avrupa Birliði, bahçesinde bulunan bu çatlaðý tamir ederek örgüt içindeki hukuki sürece kendini vermek istemektedir. Bu yüzden de Avrupa Birliði artýk Kosova sorununu çözerek Avrupa’da barýþ ve istikrarý saðlama alma peþinde koþmaktadýr. Kosova sorununun çözümünde sona yaklaþtýðýmýz bu günlerde süreci sekteye vurabilecek bir Rusya ile karþý karþýya kalabiliriz. Rusya, son günlerde yaptýðý açýklamalarda Sýrbistan’ý desteklerken, görüþmelerin devam etmesini talep ediyorlar. Viyana’da taraflar arasýnda bir buçuk yýl kadar süren görüþmelerde hiçbir anlaþma saðlanmadýðý herkes tarafýndan bilinen bir gerçek. Taraflar sadece görüþme masraflarýný ortak karþýlamayý kabul ettiler. Rusya’nýn görüþmelerin devam etmesini istemesi çözümü ertelemekten baþka bir anlama gelmemektedir. Çünkü taraflar on yýl daha bir araya gelse aralarýnda bir anlaþmaya varamayacaklarý taraflar tarafýndan da çok iyi biliniyor. Rusya tarih kitaplarýnda Balkanlarla yakýndan ilgilenen ve bölgeyi etkileyen devletler arasýnda yerini almýþ bulunuyor. Ruslarýn, Osmanlý’ya karþý yürüttüðü savaþlar bir bakýma Balkanlar’a inme poli- Bunlar iþçi deðil, iþsizlerdir : 3 75 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Muhabirler: Taner GÜÇLÜTÜRK Enis TABAK Yüksel POMAK Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Kadýn: Sezen HASKUKA Gençlik: Sinem ÞÝÞKO Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ Spor: Ýsmail MAKASÇÝ Luan MORÝNA Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Perþembe, 3 Mayýs 2007 tikasý olarak görülebilir. Balkan topraklarýnda yaþayan Slavlarý hamiliðini üstlenerek Balkan politikasýný yürütmeye çalýþmýþtýr. Plevne savaþý ile epeyce Balkanlara yaklaþan Ruslar, Aya Stefanos anlaþmasý ile kendini Balkan Yarýmadasý’nda bulmuþtur. Batý devletleri, öncelikle Ýngiltere, Berlin anlaþmasý ile Ruslarý Balkanlardan uzak tutmayý baþarmýþtýr. Rusya’nýn bugünlerde Sýrbistan’a arka çýkmasý beklenmektedir. Ama iki ülke arasýnda tarihi iliþkilerine göz atmamýzda yarar var diye düþünüyorum. Ýki ülke arasýnda ilginç iliþkiler de baþ göstermiþtir. Sýrplar’ýn Batý’ya yakýnlaþmasýna raðmen Rusya ile yine iliþkiler kesilmemiþ ayný seyirde sürdürülmüþtür. Sýrplara saldýran Avusturya Macaristan’a karþý Rusya da savaþa dahil oldu. Batý devletleri de bu noktada Sýrplarýn yanýnda yer aldý. Arnavutluk’a çekilmek zorunda kalan Sýrp askerlerini Fransýzlarýn yardýmý ile Korfu Adasý’na taþýndýlar. Selanik cephesinde yer alan Sýrplara, Batý devletleri askeri yardýmda bulunmaya devam etmiþtir. Versay barýþ anlaþmasý ile Sýrp — Hýrvat - Sloven Krallýðý kuruldu. Batý devletlerinin bu devletin kurulmasýnda payý büyüktü. Ýleride uluslararasý birliðine baþ aðrýsý yaratacak olan Kosova’da bu krallýk içinde yerini almýþ oldu. Kosova nüfusunun çoðunluðunu oluþturan Arnavutlar istememelerine raðmen krallýk içinde kendilerini buldular. O süre zarfýnda Rusya deðiþimlere sahne olmuþtu. Ýktidara Lenin’in yönetimindeki Bolþevikler gelmiþti. Bolþevik Rusya ve Kominterna bu krallýðý suni bir varlýk olarak deðerlendirirken krallýk içinde devrime karþý kiþilerin var olduðu gerekçesi ile krallýk ile iliþkileri dondurma faslýna geçmiþtir. Bolþevik Rusya, kendisinin eðittiði komünistleri krallýðý yýkmakla görevlendirdi. Ýkinci dünya savaþýnýn sona ermesi ile krallýkta yönetimi Tito’nun liderliðindeki komünistler devraldý. Tito ile Sovyetler Birliði arasýnda iki yýl süren “dostluktan” sonra iliþkiler bozuldu. Ýki komünist devlet proletarya enternasyonalizm anlayýþýnda anlaþamayarak iki yol ayrýmýna gittiler. Bununla birlikte Ruslar, Balkanlarda söz sahibi olma inisiyatifini kaybetmiþ oldu. Rusya’nýn Balkanlar ile yakýndan ilgilenmesi Batý devletleri tarafýndan tepki ve kuþku ile karþýlanmýþtýr. Batýlý devletler ellerinden geldiðince Ruslarý Balkanlardan uzak tutmak için çeþitli önlemler almýþlardýr. Rusya, artýk Balkanlara müdahale edemeyeceðinin farkýnda. Çünkü son yirmi yýl içinde Rusya büyük deðiþmelere sahne oldu. Bir tarafta Kýzýl imparatorluk parçalandý. Kremlin’den dünyaya hakim olmak isteyen “kýrmýzý çarlar” artýk sahneden çekilmiþ durumdalar. Ama Rusya son yirmi yýl içinde büyük deðiþikliklerle karþý karþýya kaldý. Gorbaçov’un reformlarý sonucu sarsýlan Rusya eski gücünü kaybetti. Baþkan Yelcin ne kadar çabalasa da Rusya’yý düzlüðe çýkarmakta baþarýlý olmadý. Bir bakýma Rusya’nýn iki süper gücünden biri olma imajýný kaybetmiþ oldu Yelcin’den sonra Rusya’da baþkanlýk görevini üstlenen Vladimir Putin, Yelcin’in baþaramadýðý bazý þeyleri hayata geçirmek için harekete geçti. Putin, Sovyetler Biriliði Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. Web: www.yenidonem.org Web tasarýmý ve günceleme: Erhan JABLE e-mail: yenidonem@hotmail.com yenidonem_kosova@yahoo.com www.yenidonem.org 4 zamanýnda olduðu gibi uluslararasý arenada söz sahibi olmayý bir amaç olarak görmeye baþladý. Çünkü, NATO, Rusya sýnýrlarýna kadar dayanmýþ bulunuyordu. Rusya’ya bu kuþatmadan rahatsýz olduðunu Putin vasýtasýyla dile getirmeye baþladý. Putin, batýnýn gözünün ülke içindeki doðal kaynaklarda olduðunu farkýnda ve o günden bu yana dek doðal gazý batý ülkelere yönelik bir silah olarak kullanýyor. Bugün Rusya, Balkanlardan çok uzak kalmýþ durumda bulunuyor. Soðuk savaþ döneminde, Sovyetler Birliði’nin müttefiki olan Bulgaristan, Romanya ve Macaristan þu an AB yada NATO üyesi. Ama, Sovyetler Birliði’nin parçalanmasý ile durum tümüyle deðiþmiþ bulunuyor. Rusya bu daðýlma ile Balkanlardan çok uzaklaþtý. Artýk, Rusya’nýn Balkanlardan bir þeyler beklediði söylenemez. Ama bölgede çýkarlar her zaman vardý bugünde vardýr. Rusya, Kosova sorununu ön plana çýkararak ABD ve NATO’yu kendi sorunlu olan bölgelerinden uzak tutmayý hedeflemektedir. ABD, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne radar ve füze sistemleri yerleþtirerek bir bakýma Rusya’yý tehdit ediyor. Ayrýca Rusya’nýn doðal zenginlikleri de batýnýn iþtahýný kabartýyor. Yelcinin baþkanlýk döneminde Kosova’ya yönelik NATO hava müdahalesi baþladý. On bir hafta süren müdahale ile NATO güçleri, Kosova’da Miloþeviç rejimini kýrarak Sýrp askerlerini bölgeden arýndýrýyor. Bu dönemde Rusya’dan büyük destek bekleyen Miloþeviç, hayal kýrýklýðýna uðruyor. Batýlý devletler Baþkan Yelcin’e bazý vaatlerde bulunarak onu Kosova’ya müdahalede oyunun dýþarý tutmayý baþardýlar. Baþkan Yelcinin Sýrp halkýna yapabileceði yani yaptýðý tek þey NATO güçlerinden önce Bosna’da bulunan Rus birliklerinin Kosova’nýn en önemli yeri olan Priþtine hava limanýný iþgal etmesi oldu. NATO, Ruslarýn Kosova’da barýþ gücü çerçevesine görev almalarýna izin verdi. Rus askerleri Kameniça belediyesinde görevde bulundular. Ama Ruslarýn, Kosova’daki bu serüvenleri kýsa sürdü. Sýrplarýn din kardeþi olarak bilinen Rusya, tarihte Sýrplara sahip çýkmamýþtýr. Ruslar, 1804 yýlýnda Birinci Sýrp ayaklanmasýnda din kardeþlerine yardýmda bulunurken Napoleon Bonaparta’nýn Rusya’ya yaptýðý saldýrý yüzünden askeri yardýmý keserek askerlerini geri almýþtýr. Balkanlarda Slav halkýný kendi çýkarlarý için kullanan Rusya, her zaman çýkarlarý çerçevesinde siyasetler izlemiþtir. Çýkarlarý çatýþtýðý zaman Slavlara sýrtýný çevirmesi de olmuþtur. Tarih sayfalarý bu gibi olaylarla doludur. Bir Ýngiliz atasözü söyle der: “Hep ama hep, önce çýkardýr”. Ruslarýn, din kardeþleri Sýrplarýn bu zor durumunda nasýl bir tavýr takýnacaðý merak edilen en önemli konular arasýnda yerini almýþ bulunuyor. Sýrp yetkililer yaptýklarý açýklamalarda Rusya’nýn Ahtisari tarafýndan hazýrlanmýþ olan Kosova çözüm öneri paketini veto edeceðine inandýklarýný sürekli dile getiriyorlar. Rus yetkililer de konseydeki görüþmelerde takýnacaklarý tavýr ile net açýklama yapmazken, sürecin nasýl sonuçlanacaðý merak konusu. Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Baský: “SIPRINT” basýmevi Prizren “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý yayýnýdýr. Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði Baþkaný) Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) 5 Kosova Dronov’dan samimi açýklama Perþembe, 3 Mayýs 2007 Uluslararasý yetkililer Kosova statü süreci ile vatandaþlarý bilgilendirme ziyaretlerine tam gaz devam ediyorlar. Rüker, Kosovalý Sýrplara Ahtisari çözüm öneri paketinin Sýrplar açýsýndan kabul edilebilir olduðunu dile getirirken, General Kater, KFOR’un ayrým göz etmeden güvenliði saðlamaya devam edeceðini söyledi. Dronov, Sýrp vatandaþlarýna Rusya’nýn Kosova olayýndan dolayý ABD ile iliþkilerini bozmayacaðýný ifade etti. K osova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker, KFOR Komutaný Roland Kater ve Rusya Priþtine Eþgüdüm Bürosu þefi Andrey Dronov, Gilan belediyesinde Sýrplarýn yaþadýklarý Parteþ köyünü ziyaret ederek köy sakinleri ile Marthi Ahtisari’nin çözüm öneri paketi ile ilgili bilgi verdiler. Marthi Ahtisari’nin Kosova paket önerisine deðinen Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker, Ahtisari’nin taraflar arasýnda bir buçuk yýl yapýlan görüþmelerden sonra bu çözüm öneri paketini hazýrladýðýný hatýrlatýrken, önerinin Güvenlik Konseyi’ne havale edildiðini ve kýsa bir zaman içinde de Kosova ile ilgili yeni bir kararýn edilmesinin beklendiðini söyledi. Rüker, Ahtisari’nin çözüm öneri paketinin büyük bir bölümünü Sýrplara ayýrdýðýna dikkat çekerken, bunun Sýrplarýn da Kosova’da bir geleceði olduðunun göstergesi olduðunu ifade etti. Kosova’nýn uluslar arasý denetim altýnda baðýmsýz bir devlet olacaðýna inandýðýný ifade eden Rüker, BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’un Ahtisari’nin raporunu olumlu olarak deðerlendirdiðini söyledi. Uluslararasý toplum Balkanlarýn çözülmemiþ olan son sorununu teþkil eden bu sorunu çözmeye hazýr olduðunu belirten Rüker, sýnýrlarýn eskisi kadar pek bir anlam ifade etmediðini çünkü Balkan devletlerin geleceðinin Avrupa Birliði’ne dahil olmak olduðunu söyledi. Kosova kendi baþýna bir ada olmayacaðýný ifade eden Rüker, Avrupa’nýn bir bölümü olacaðýný söyledi. Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketinde Sýrplar açýsýndan kabul edilebilir olduðunu belirten Rüker, “Bu öneri ile Sýrplara ademi merkezcilik çerçevesinde yeni belediyelere sahip olabilme hakkýný vermektedir. Öneri ile Sýrplarýn güvenliði ile kültür miraslarýnýn korunmasý da garanti ediliyor. Ayrýca öneride Sýrplarýn ekonomik sorunlarýnýn çözümü de hedeflenmektedir” dedi. KFOR Komutaný General Kater yaptýðý konuþmada Kosovalý Müftü Týrnava, Amerika keþfinde Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için lobi faaliyetleri çerçevesinde ABD’de bulunan Ýslam Birliði Baþkaný Týrnava, temaslarýna tam gaz devam ediyor. Týrnava, Amerikan yetkilileri ile gerçekleþtirdiði görüþmelerde Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna destek verilmesini talep ederken, sürecin baðýmsýzlýkla sonuçlanmasý için elinden geleni yapmaya çalýþýyor. K osova’nýn baðýmsýzlýðý için destek bulma ziyaretleri çerçevesinde ABD’de bulunan Kosova Ýslam Birliði Baþkaný Müftü Naim Týrnava, Amerika’da temaslarýný sürdürüyor. Müftü Týrnava, destek ziyaretleri sýrasýnda ABD Baþkaný Milli Güvenlik konseyi danýþmanlar ve temsilcileri ile Dýþiþleri Bakanlýðý Güneydoðu Avrupa sorumlusu ile bir araya geldi. Müftü Týrnava gerçekleþtirdiði bu görüþmelerde, Amerika yetkililerinden Washington’un Marthi Ahtisari’nin Kosova’ya uluslararasý denetim altýnda bir baðýmsýzlýk önerisi için destek istedi. Görüþmelerde Týrnava’nýn ABD’li yetkililerden olumlu mesajlar aldýðý iddia edildi. Amerikan yetkilileri görüþmeler sýrasýnda Týrnava aracýlýðýyla Kosovalýlardan, statüsün sonuçlanmasýna dek sabýrlý olmalarý istenirken, Amerikan yetkililerinin Kosova Ýslam Birliði ile baþkanýnýn bu süreç içinde gösterdikleri anlayýþ ve çabalardan dolayý tebrik edildiði iddia edildi. Müftü Týrnava, ABD kongresine gerçekleþtirdiði ziyaret esnasýnda Kosova dostu olarak bilinen Amerikan Kongre üyesi Eliot Encel ile bir araya geldi. Eliot Encel’in, yirmi yýllýk zaman diliminde Kosova’nýn baðýmsýzlýk mücadelesinde her tür desteði sunduðunu hatýrlatan Müftü Týrnava, Encel’e Kosova statü süreci ve öncesi sunmuþ olduðu katkýlardan dolayý teþekkür etti. Eliot Encel, 19 yýl Amerikan Kongre üyesi olarak siyasi hayatýnýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile sona ermesinden büyük mutluluk duyduðunu belirtti. Encel, Týrnava’ya kongrede, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý yönünde çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdi. Kosova Müftüsü Naim Týrnava, ABD de diðer bazý eyaletlerde de lobi faaliyetlerinde bulunacaðý bildirildi. Müftü Týrnava, New York’a gerçekleþtirilmesi beklenen ziyaretinde Güvenlik Konseyi üye temsilcileri ile bir araya gelmesi bekleniyor. Müftü Týrnava ayrýca Amerika temaslarý çerçevesinde Amerika’da yaþayan Arnavut temsilcileri ile bir araya gelmesi bekleniyor. Sýrplarýn statü süreci ile ilgili herhangi bir endiþeye kapýlmamalarý gerektiðini, KFOR birliklerinin Kosova’da barýþ ve huzuru saðlamak için görevini sürdüreceðini ifade etti. NATO’nun Marthi Ahtisari’nin çözüm öneri paketini desteklediðini hatýrlatan General Kater, Kosova’da herhangi bir ayrým göz etmeden herkesin güvenliðinin saðlamaya devam edeceklerini dile getirdi. Kater, “Hepinize parlak bir gelecek için güvenliðinizi korumak için buradayýz. Görevimizi gerektiði kadar sürdüreceðiz. 2007 ile 2008 yýllarý arasýnda Kosova’da KFOR güçlerinin görevlerinde herhangi bir deðiþme söz konusu deðildir” dedi. Rusya’nýn tarih boyunca Sýrplarýn dostu olduðunu söyleyen Rusya Priþtine Eþgüdüm Bürosu þefi Andrey Dronov, Kosova sorununun Rusya’nýn ABD ile iliþkilerini bozmasý için bir sebep olamayacaðýný söyledi. Rusya’nýn uluslararasý toplumun önde gelen devletleri arasýnda olduðunu belirten Dronov, kendilerinin bu sorunun çözüme kavuþturulmasý için yapýlacak olan adil çalýþmalara destek vereceðini söyledi. Rusya’nýn Kosova sorununun çözümünü desteklediðini belirten Dronov, Marthi Ahtisari’nin hazýrlamýþ olduðu çözüm öneri paketinde kabul edilebilir ile kabul edilemeyecek noktalarý olduðunu ama kendilerinin bu planý desteklemediklerini belirtti. Kosova statüsünün çözümü için taraflar arasýnda iki defa görüþüldüðünü belirten Dronov, Rusya hükümetinin Ahtisari çözüm öneri paketinin iki tarafý da tatmin etmediðini ifade ederken, “Rusya iki tarafý tatmin edecek bir çözümden yanadýr” dedi. Rusya’nýn taraflar arasýnda görüþmelerin devam edilmesinden yana olduðunu hatýrlatan Dronov, her bir sorunun uluslararasý hukuk çerçevesinde çözülmesi gereðine iþaret etti. Dronov, “Kosova statü sürecini Moskova’da görüþtük. Görüþmeler çok aðýr bir ortamda sürdü. Çözüm bulmak için daha çok çalýþmalýyýz” dedi. Tartýþmaya katýlan Parteþ köyü sakinleri konuþmalarýnda Marthi Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketine karþý olduklarýný dile getirdiler. Gilan belediyesi asbaþkaný Bojidar Periç, Ahtisari’nin planýna karþý olduðunu belirtirken, baðýmsýz bir Kosova’nýn Balkanlarda istikrarsýzlýðýn kaynaðý olacaðýný ileri sürdü Sýrplar protestolarýna son verdiler Güvenlik Konseyi heyetinin Kosova’ya gerçekleþtirdiði ziyareti fýrsat bilen Kosovalý Sýrplar, yaþadýklarý zor þartlarý dile getirmek amacýyla Kosova — Sýrbistan sýnýr bölgesinde protestolar düzenlediler. K osova savaþýndan sonra Kosova’yý terk eden Sýrplar, BM Güvenlik Konseyi heyetinin dikkatini çekerek var olan sorunlarýný dile getirmek amacýyla Sýrbistan Kosova sýnýrýnda toplandýlar. BM Güvenlik Konseyi heyetinin Sýrbistan ve Kosova’ya gerçekleþtireceði ziyaretleri fýrsatýndan yararlanmak isteyen Kosovalý Sýrplar, heyet ile görüþmek istediklerini duyurdular. Kosovalý Sýrplar Güvenlik Konseyi heyetinin Kosova’da bulunacaðý süre içinde Kosova’ya zorla girecekleri tehdidini savurdular. Sýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuniça, Belgrat ziyaretinde bulunan Güvenlik Konseyi heyetinden evlerini terk ederek mülteci durumuna düþen Kosovalý Sýrplarla görüþmeleri isteminde bulundu. Güvenlik Konseyi heyeti Baþkaný Yohan Berbeke, zaman kýsýtlýlýðýný dile getirerek bu isteði geri çevirdi. Raþka ve Yarine’de bir araya gelen 7 bin kadar Kosovalý Sýrplý, aðýr durumlarýna iþaret etmek için uluslararasý toplumdan evlerine dönmeleri için giriþimde bulunmalarýný dile getirdiler. Kosovalý Sýrplar, Güvenlik Konseyi heyetinin www.yenidonem.org Mitroviça’ya yapacaðý ziyaret sýrasýnda hazýrlamýþ olduklarý 19 maddeyi içeren listeyi heyete sunmaya hazýrlanýyorlar. Mitroviça Polis birlikleri basýn sözcüsü yaptýðý açýklamada 7000 kadar Sýrplýnýn iki akþamdan beri hazýrladýklarý sýðýnaklarda barýndýklarýný söyledi. Polis sözcüsü, Kosova’ya zorla girmek isteyenlere izin verilmeyeceðini, ama Güvenlik Konseyi heyetine hazýrlamýþ olduklarý listeyi vereleri için izin verilebileceðini ifade etti. Mitroviça bölgesi KFOR komutaný General Klemon Bole, Kosova sýnýrýnda toplanan protestocularý ziyaret ederek onlarla bir araya geldi. General Bole konu ile ilgili yaptýðý açýklamada bölgede durumun sakin olduðunu belirtirken, “Kendim oraya gittim. Orada büyük bir kalabalýk ve geriye dönen boþ otobüsleri gördüm. Ýnsanlar sýnýr boyunca geziyorlar. Durum çok rahat ve sakin” dedi. BM Güvenlik Konseyi heyeti Kosova’da görüþmelerini tamamladýktan sonra, iki gün süren protesto ardýndan Kosovalý Sýrplar sakin bir þekilde sýnýrdan ayrýldýlar. Hacý Baþkim Çabrat’týn 45. Sanat yýldönümü nedeniyle… Sanatla 45 Yýl Baþkim ÇABRAT D Yo r u m Türk Sanat ve Halk müziðine âþýk oldu, Türk Tasavvuf Müziðinin tadýyla zehirlenerek bu müzikten zevk aldý ve onun kölesi oldu. Sanat ve Tasavvuf müziði ünyada, kuruluþunalanýnda emek vermiþ dan günümüze Sayýn Hacý Baþkim kadar yaþayan Çabrat’a yer almaktadýr. insanlarýn hayatlarýnýn büyük bir bölümünde sýralý Sanatçýmýzýn kýsaca yaþam mücadelesi yanýnyaþam öyküsü: da, kültürel etkinlikler Baþkim, Çabrat 23. önemli bir yer almaktadýr. Aðustos. 1947 yýlýnda Bu kültürel etkinliklerinde Prizren’de doðmuþtur. mütenevvi sanat dallarý yer Anaokulunu Cuma alýrken, bu muhtevada müzik özel bir yere sahiptir. RAÝF VIRMÝÇA Camiin karþýsýndaki Ýsmail Bin Beytulah mektebi Çünkü müzik insanýmýzýn diðer edinimleriyle birlikte duygusunu, binasýnda müteakiben Aliþanlarýn ev okulunda ilköðretimine devam etmiþtir. düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna Daha ilkokul okul sýralarýnda iken olarak, insanýmýzýn maddi ve manevi türkü söylemeye baþlamýþ. Okul deðerlerinin kuþaktan kuþaða da piyeslerine katýlarak güzel sesiyle bu taþýyýcýsý olduðunu tefhim ederken piyeslerde rol icabý türkü ve þarký da Sanat ve müzik her toplumun önemli söylermiþ. ve çok deðerli unsuru olmakla ona sahip çýkmanýn da o halkýn deðerli vazifelerinden biri sayýlmaktadýr. Bir toplumda müziðe ve sanata sahip çýkmanýn yolu o sanatýn ve müziðin bütün kurallarýný öðrenmekten geçer. Bunu da baþarmasý için insan ilk önce sanatý ve müziði sevmelidir ve bu sahada baþarmasý için de hep çaba içinde bulunmasýdýr. Her toplumun kendine has bir sanatý ve müziði vardýr. Bugün Kosova’da yaþamakta olan Türk toplumun da kendine has bir sanatý ve müziði vardýr. Kosova Türk toplumu yýllar boyunca yaþatmýþ olduðu sanatý ve müziðiyle kendini bugünlere kadar taþýmýþ ve diðer edinimleriyle birlikte bu ortamýn kopmayan parçasý olmakla birlikte, bu topraklarda geleceðimizi ve mevcudiyetimizi belirleyecek ve yaþatacak önemli ve deðerli unsurlarýmýzdan Ýlkokul tamamladýðýnda, müzik okuluna devam etmek istemiþ, fakat babasý biri olduðunu geniþ bir çevreye ispatbuna izin vermemiþ ve onu zanaata lamýþtýr. göndermiþ ve ,,Famipa,, fabrikasýnda Ýkinci Dünya savaþýndan sonraki metal iþletmecisi çýraðý olarak çalýþdönemi kendine özel þartlar altýnda maya baþlamýþ. Zanaat yaný sýra Çabrat deðerlendirmeye çalýþtýðýmýzda, bu dönemde bilakis 1951 yýlýnda meydana meslek okulunda eðitim görmeye baþlamýþtýr. Üç yýl sonra bu okuldan gelen toplumsal geliþmeler, burada mezun olmuþtur. yaþamakta olan Türk halkýnýn yeniden 1971 yýlýnda Famipa’dan ulaþým þirketi doðuþunu ve “DOÐRU YOL” TKSD ,,Kosovatransýn,, oto yedek parçalarý derneðinin kuruluþunu da beraberinde deposuna transfer olmuþtur. Bu iþte getirdiðini görmüþ oluruz. Kosova Türkleri için bir dönüm noktasýný oluþ- otomotiv üzerine yýllarca uðraþ vererek büyük tecrübe edinmiþ ki ileriki yýllarturan 1951 yýlýnda Prizren’de Türk da bu deneyim onun branþýda þirket dilinde ilk ve ortaokullar yaný sýra açmasýna neden olmuþtur. Bu arada “DOÐRU YOL” derneðinin ve diðer Türk kurum ve kuruluþlarýn açýlmasý ve Ýpek þehrinde bulunan yüksek ticaret okuluna kaydýný yaptýrarak üç yýl geliþmesi yanýnda bura Türk halkýnýn sonra bu okuldan mezun olmuþ, ardýnda yeniden sahneye çýkýp kültür, sanat dan da ayný þirkette ,,Muhasebecilik,, ve müzik alanýndaki geliþmesini yapmaya baþlamýþ ve bu þirkette 1994 saðlamýþtýr. yýlýna kadar kalmýþtýr. 1992 yýlýnda ise Bugün bir ekol olarak bilinen bu ,,Burak,, adýnda kendi maðazasýný dernekte kuruluþundan günümüze açmýþ ve daha sonra maðaza küçük bir kadar Türk kültürünün ve sanatýnýn þirkete dönüþmüþtür ve 15 yýldýr dehasý sergilenip geniþ bir çevreye ,,Burak,, þirketi baþarýlý olarak çalýþTürk kültürün ve sanatýn damgasý, bu masýna devam etmektedir ve þehrimdernekte yetiþen yüzlerce sanatçýnýn izde ve Kosova’da ad yapmýþ ve ün katkýlarýyla vurulduðu bir gerçektir. kazanan þirketlerden biri olmaya baþarÝþte bu damganýn vurulmasýnda emeði mýþtýr. geçen sanatçýlarýn baþýnda 45 yýldan 1962 yýlýnda “Doðru Yol” Derneði fazla bu derneðin Türk halk, Türk Perþembe, 3 Mayýs 2007 6 sekreteri görevinde bulunan ve o zamanda Baþkim Çabrat’ýn Türkçe öðretmeni olan Muhammed Þerif, sesini güzel bulduðu için bir gün Baþkim’i elinden alýp Doðru Yol derneðine götürmüþtür. Büyük bir heyecanla okuduðu türkü ve þarkýlardan sonra sesini beðendiren Çabrat, bu dernekten girdiði günden günümüze kadar hiç ayrýlmamýþtýr. Doðru Yol derneðinde büyüyen ve bugün bu derneðin en deðerli ve en deneyimli Baþkim Çabrat’ýn 35. Jübile sanatçýlarýndan biri olan Baþkim konserinden bir kesit Çabrat, küçük yaþtan “Doðru Yol” derneðine solist olarak gelip, kýsa tasavvuf müziðini bu derneðin repertuzamanda kanun akabinde de baðlamayý arýna oturtmasý ve bu nevi müziðin çalmaya öðrenmiþtir. “Doðru Yol”un Kosova’da ilk temel taþlarýný atan biri bütün faaliyetlerine katýlan Çabrat, olmasý yanýnda, bugüne kadar sanat ve Türk Sanat Müziði ve Türk Halk müzik alanýnda sunmuþ olduðu Müziði kolu baþkaný görevlerinde bulu- katkýlarýnýn ve baþarýsýnýn en deðerlisinarak usule, makama büyük önem ver- ni ve en önemlisini oluþturmaktadýr. erek, teveccühünde halkýmýza çok Bu aþamada Baþkim Çabrat’ýn Eski deðerli konserler sunulmuþtur. Son on Prizren þairlerinden derlemiþ ve beþ yýlda Türk Tasavvuf Müziði Kolu bestelemiþ olduðu ilahiler, Kosova’da baþýnda bulunan Çabrat, sanat müzbu nevi yapýlan bestelerin ilkini oluþiðinde gibi tasavvuf müziðinde de turmakla Çabrat,ý Kosova Türk büyük baþarýlara imza atmýþ, Kosova Tasavvuf Müziðinin kurucusu mertebeTürk sanatýnýn ve müziðinin sine ulaþtýrmýþtýr. Çünkü bugün geliþmesinde ve bugünkü seviyesine Kosova’da Türk Tasavvuf müziði ulaþmasýnda Kosova Türk sanatçýlarýn dendiðinde, herkesin aklýna Baþkim baþýnda gelmektedir. Son yýllarda Çabrat gelmektedir. Çabrat, bu çalýþPrizren þairlerinin yazmýþ olduðu ilahi- malarýyla buralarda yaþayan halkýn her leri derleyip ve besteleyip Kosova’da günkü hayatýna bu müziði de kendini ilk Türk tasavvuf bestecisi sevdirerek sokmuþ ve onu her günkü mertebesine mazhar etmiþtir. müziðimizin kopmayan parçasý haline Çabrat’ýn bu baþarýsý ise onun özel getirmiþtir. Bu yüzden bu konuda onu yanlarýndan biri olan, sanata, müziðe sadece kutlamak deðil tekdir etmek ve kültüre karþý göstermiþ olduðu ilgisi yanýnda ödüllendirmek gerekir. ve hayatý boyunca sanatla ve müzikle Çabrat’ýn bu nevi çalýþmalarý bugünden iç içe olmasýndan kaynaklanmaktadýr. deðil bundan 12 yýl önce Türkçe, Müziði hayatý kadar seven Çabrat, Boþnakça ve Arnavutça yayýnlamýþ hiçbir zaman müzikten ayrý kalmayýp olduðu “Prizren’de okunan Mevlidi onunla bütünleþip yetiþmiþtir ve bugün- Þerif” kitabýyla baþlamýþ ve kitabýn lere kadar gelip son 10 yýl içinde kýsa bir zamanda her Türkün evine sanatýn zirvesine ulaþmýþtýr. girmesiyle devam etmiþtir. Bu kitap Hayatý boyunca müzikten ve sanatherkese mevlit okuma imkânýný tan hiç kopmayan sanatçý, bu yönde saðladýðý için, Çabrat ve onun mevlit kendini çok geliþtirerek baþlangýçta kitabý, son on iki yýlda Prizren halkýnda “Doðru Yol” derneðinin sýralý ses en çok okunulan kitaplardan biri sanatçýsý üyesi olma yanýnda baðlama olmaya baþarmýþtýr. Dolayýsýyla ve kanun çalmaya baþlamýþtýr. Kýsa bir Kosova’da bu nevi müziðin kurucusu zamanda bu sahada kendini ispatlayan olarak gördüðümüz Baþkim Çabrat, Çabrat, bu özellikleriyle derneðin nadir Kosova’da hemen hemen bütün sanatçýlardan ve kendi neslinin en tasavvuf konserine katýlmýþ, onlarýn mümtaz ve en baþta gelen üyelerinden hazýrlamasýný yaparak yönetimiyle bir olmaya baþarmýþtýr ve günümüze üstlenmesi yanýnda, 2001 yýlýndan kadar da öyle kalmaya baþarmýþtýr. baþlayarak her yýl Kosova’nýn muhtelif Bugün 60 yaþýnda olmasýna raðmen yerlerinde Hz Peygamberimizin doðum Çabrat, hala genç bir müzisyen ve günü vesilesiyle kutlanan Doðum sanatçý gibi bu nevi faaliyetlerine Kutlu haftalarýnda bütün tasavvuf müzbüyük bir hevesle devam etmektedir. iði konserlerinin de bu sanatçýmýzýn Doðru Yol derneðinin ikinci neslinden teveccühünde gerçekleþmesine vesile gelen Baþkim Çabrat, 45 yýldýr bu olmuþtur. derneðe þeyler veren, Türk sanat müziði alanýnda hep yenilikler peþinden koþan, makam ve usule büyük ehemmiyet veren ender sanatçýlar muhtevasýnda yer almaktadýr, Bu göz gönlü müzik ve sanatla dopdolu olan yolda, Çabrat’ýn “Doðru Yol” derneðinin muhtelif faaliyetleri muhtevasýnda, son on beþ yýl içinde Akþehir - Nasrettin Hoca Þenlikleri - 1982 www.yenidonem.org 7 Perþembe, 3 Mayýs 2007 Son on iki yýlda ciddi bir þekilde sürdürmüþ olduðu bu nevi müzik çalýþmalarýyla Çabrat, hep yeni þeyler öðrenmek ve öðretmek içinde bunup, bunlarýn en iyi örneklerini teþhir edip, Doðru Yol derneðinin ileriye dönük olarak, sadece Türk halk ve sanat müziði alanýnda deðil, tasavvuf müziði alanýnda da gündemde kalmasýný amaç edinmiþtir. Çabrat, ailesi ve hayatý kadar sevdiði Doðru Yol’a ve onun çoðu sanatçýlarýna belli durumlarda güç ve moral vererek, hayatýnýn büyük bir bölümünü bu derneðe adamýþ ve derneðin toplumda örnek bir dernek olmasýnda çaba sarf eden sanatçýlarýmýzýn baþýnda gelmektedir. O yapmýþ olduðu müziðiyle ve sanatýyla, kendini, mutlu, güçlü, onurlu ve saygý gösterilen insanlar olarak yetiþtirmeye çalýþmýþtýr. Yaþamýþ olduðu hayatý boyunca müzik ve sanat onun için sevilen deðil, en çok sevilen ve kutsal bir iþ veya meslek olarak olmuþ. O yapmýþ olduðu müziðiyle ve sanatýyla seyircisine þarký ve türkülerimizin ve ilahilerimizin tadýný, içtenliðini ve duygusallýðýný dile getirmeye çalýþýrken, kývrak sesiyle müziðimizi bize sevdirmiþtir. Onun mertliði, insan ve hayýrseverliði yanýnda ses ve saz alanýnda yüksek aþamadaki profesyonelliði, onun diðer arkadaþlarýndan farklý kýldýðý hususiyetlerinden biridir. Her hususta çok yönlü bir sanatçý olan Baþkim Çabrat’â, kültürümüze olan katkýlarýndan ve müziðimizin tanýtýlmasýnda ve özel yere sahip olmasýnda, deðerli bir þahýs olarak teþekkür etmemiz gerekir. Ýnsanlýðýn, yakýnlýðýn, dostluðun, dürüstlüðün yanýnda, derlenip unutulmuþluktan kurtulan Safuþum, “Vurdu Da Beni Bir Delikanlý” gibi derlemiþ ve o kývrak sesiyle okumuþ olduðu türküleriyle de ad yapan ve kendini geniþ bir çevreye tanýtan sanatçý dinleyicisinin yüreðine yerleþmiþ adeta bu türkülerin baþkalarý tarafýndan seslendirmesine fýrsat býrakmamýþtýr. Çabrat, 45 yýllýk sanat hayatýnda yapmýþ olduðu çalýþmalarýyla örnek olmuþ, genç meslektaþlarýna her türlü yardýmda bulunmuþ, sevdalý ve yakýnlýk tutumuyla çalmýþ olduðu baðlama ve kanunuyla kendini sevdirmiþ, davranýþlarýyla ve bunca yýl sahne tutumuyla seyircisine ve meslektaþlarýna örnek bir sanatçýnýn numunesini teþhir etmiþtir. Bunca konser, festival, radyo, TV, düðün ve diðer merasimlere katýlan Çabrat’ýn 45 yýllýk muhtevasýnda müzik ve genelde kültür sanat dünyamýza sonsuz katkýlar sunduðu Yo r u m aktarýlan sanat ve bilinen bir müzik kültürümüz, hakikattir. diðerleri arasýnda Çünkü 45 yýl bu tür ender çalýþmalarýnda sanatçýlarýmýzdan dur nedir da süzülüp gelerek bilmeyen derneðin ve genç Çabrat, Türk sanatçýlarýmýzýn sanat müziðine baþarýlarýnýn görünâþýk oldu, Türk meyen yanýný oluþtasavvuf müzturur. iðinin kölesi Çabrat’a göre oldu, bu müzsanat, din ve felsefe iðinin tadýyla gibi, insaný günlük “zehirlenerek bu hayatýnýn dar kalýmüzikten zevk plarýndan kurtaran aldý ve onun bir teneffüs aný etkisi altýnda gibidir. Sanatta kaldý. Bu aþagüzeli aramak mada Hacý aslýnda kendini araÖmer Lütfü, maktýr. Her sanat Âþýk Ferki, var olan bir þey ile, Hafiz Feti gibi bir nesne ile ilgiunutulmayan lidir, belli bir varPrizren þairlerlýðý anlatýr, ondan imizden ilahiler bir kesit ortaya derledi ve Baþkim Çabrat, Ala Geyik koyar. Örneðin Bir besteledi ve türküsünü söylerken 1971 þiir ya da müzik bütün bunlarý parçasý, ya tabiattan güzel, kývrak, ya da insan ruhundan, insan duygugür ve doyurucu sesiyle okudu seyirlarýndan bir anlatýmdýr. Sanatçýnýn cisinin yüreðine bu tür müziði de gördüðü, kavradýðý ve gerçeklik olarak sindirdi. belirlediði varlýðýn bilgisi, sanatýn öz Konya’da 2005 yýlýnda Hz. konusunu oluþturur. Mevlana’nýn vuslat yýldönümü Sanatçýda, diðer insanlarda nedeniyle Þeb-i Aruz Þenliklerine diðer sanatçý arkadaþlarýyla birlikte katýlarak görülmeyen kurma gücü, duyarlýk ve duygu üstünlüðü, çaðrýþým zenginliði bu tür müziðimizin ve özel Prizren ve baþka özellikler bulunmaktadýr. aðzýyla ve üslubuyla okunan Mevlid’i Fakat asýl ayýrýcý özellik, sanatçýnýn Þerif’i de icra ederek, bu tür müzalgýsýndadýr çünkü sanatçý bir iðimizin zenginliðini ve içtenliðini yaratýcýdýr ve duyum, sanatýn bir teþhir ederek Doðru Yol derneðinin bu alanda da bir ilke imza atmasýna vesile baþlangýç noktasýdýr. Sanat ýn içinden alýnmýþ bir kesittir. Örneðin bir olarak büyük takdir kazanmýþtýr. müzisyen coþkulu, lü huzur verici Çabrat, bugün Kosova Türk müziði sahasýnda zirveye ulaþmýþ sanatçýlardan duygularý kulaktan kalbe indiren ve hissettiren ve yansýtan bir dýr, çünkü bir olarak, sadece ilahileri deðil daha sanat bir güçtür ve sanatýn larýnda etkönce belirtildiðine göre, Prizren’de ileme yeteneði vardýr. söylenen türküleri, aslýna uygun olan Sanatçý, karþýlýk beklemeden, sürekbu yörenin telafli kendisinden verendir. Sanatçý, fuzuyla söyleyerek herkesin duyduðunu, herkesin meclislerde özlem duyanlarýn kalplerine gördüðünü, herkesin hissettiðini, herkesin düþündüðünü, farklý þekilde mehlem olmuþtur. duyan, farklý þekilde gören, farklý þekTabi ki Çabrat’ýn ilde hisseden, farklý þekilde düþünen, bütün bu sanat alanfarklý þekilde yorumlayan, farklý þeklarýnda baþarýlý ilde yansýtan bir kiþidir. Dolayýsýyla olmasý, baþka Sanatçý topluma örnek olan, yol sanatçýlarý gösteren kiþidir. Bu nedenle en iyiyi, küçümsemeden, en i sunabilmek için çalýþmalý kendini baþkasýna yük geliþtirmeli ve sürekli yenilemelidir. olmadan, kendini Sanatçýlar bir toplumun nadir kiþibaþkasýndan üstün lerinden sayýlýrlar. Toplumda daha az saymadan, hep alçak bulunduklarýndan dolayý deðeri de daha gönüllü, hayýrsever büyüktür ve toplum açýsýndan daha ruhuyla ve erdemli tutumuyla baþardýðýný faydalýlar. Müzik sanatçýsý yani iyi bir ses söylemek gerekir. sanatçýsý olmak için ilk önce yetenek Baþkim Çabrat’ýn Türk kültür ve deðil, aksine iyi sesin olmasý gerekir. sanat yaþamýnda iliþkin örnekler her Akabinde yetenek zamanla kazanýladönemde dikkati çekecek kadar çoðalbilen bir unsur olarak ikinci planda maya baþlamýþtý. Bu bazen ilk sanat gelmektedir. Bunun dýþýnda fizik yýllarýnda yönettiði bir Türk Sanat veya görünüþü ve eðitim de büyük önem halk müziði konseri veya son yýllarda taþýmaktadýr. Bizim ortamýmýzda yönettiði bir Tasavvuf konseri de olaböyle özelliklerin pek nadir biliyordu. Dolayýsýyla ilk dönemlerden olduðunu söylemek gerekir. Oysa baþlayarak günümüze kadar uzanan buna raðmen bugün Kosova’da mevçok zengin müzik sanatýmýzýn geliþme- cut olan bütün sanatçýlarýmýzýn si Çabrat’ýn da köklü ve zengin izlerini bugüne kadar yapmýþ olduklarý etkintaþýmaktadýr. Bu yüzden “Doðru likleri sayesinde, bu topraklarda Yol”un yýllardýr ulaþtýðý sanat ve müzik müziðimizin, kültürümüzün, baþarýlarý rastlantý olarak gösterilemez. sanatýmýzýn ve diðer edinmelerimizin Aksine dernekte nesilden nesle belirli bir seviyeye ulaþmasýnda www.yenidonem.org büyük katkýsý olmuþtur. Bu sanatçýlarýmýzýn sayesinde eskiden kalan, yenisi de dahil buralarda Türkün sanat dehasý sergilenmeye devam etmektedir ve eskiden vurulan Türk damgasý hala korunmaktadýr. Çabrat, sanatýn önemi ve gücünden söz ederken þunlarý da vurgulamaktadýr: “Balkan savaþý ardýndan meydana gelen büyük göçlere raðmen kültürümüzün, sanatýmýzýn yaþatýlmasýna sahip çýkan Türklerin bunu inançla koruduklarý ve günümüzde de korumaya çalýþtýklarý bir gerçektir. Bu dönemde gösterilen faaliyetler, konserler, eðlenceler, müsamereler, tiyatro oyunlarý vb. insan unsurumuzun ne kadar canlý ve dinamik olduðunun en büyük bir kanýtýdýr. Etkin bir yaþamý elden býrakmadan sürdürmek aðýzdan, dilden dile dolanan türkü ve þarkýlarýmýzýn yaratýcý heyecanýný, ateþini söndürmemek, bilakis daha da parlak kýlmak halkýmýzýn ve sanatçýlarýmýzýn geçmiþten geleceðe taþýdýðý özelliklerden sadece birisidir. Bu nedenle Ýkinci Dünya savaþýn karmaþýklýðý ve tehlikelerine raðmen bu topraklarda yaþayan Türklerin de bütün alanlarda yaþantýsýný etkilemiþ, kesintiye uðratmýþ, fakat hiçbir þekilde söndürememiþtir. Çünkü toplumsal bir olay olarak savaþýn yararlarýnýn sýralamasýnda sanatýmýzýn ve kültürümüzün bizlere verdiði umut, sunduðu yaþama direncinin her þeyden üstün olduðunu kanýtlamýþtýr. 1951’lerden sonra bu topraklarda yetiþen sanatçý, yazar, þair, tiyatro sanatçýsý, ressam, aydýn, tek sözle Türklüðün ve Türkçenin bayraðýný dalgalandýranlarýn büyük bir çoðunluðu çeþitli derneklerden duygu ve beceri aþýsýný almýþ, bu amaçta hizmeti en kutsal ve onurlu bir görev olarak bilmiþtir. Bugüne kadar düzenlendiði sayýsýz konserler, katýldýklarý ulusal ve uluslararasý festival ve yarýþmalarda, þiir dinletilerinde, yayýnladýklarý dergileriyle, katýldýklarý her nevi kültür ve sanat þenliklerinde, bu yörelerde biz Türklerin sayýca az olmamýza raðmen, sanat alanýna bir dev olduðumuzu ispatlamýþlardýr. Bu yüzden Kosova halký kendi sanatçýsýný saymakla birlikte onun kopmayan bir parçasý olduðunu da kanýtlamýþtýr. Çünkü Kosova Türk halký ve seyircisi her zaman sanatýn geniþ yararlý olma niteliðini göz önünde tutarak, Türk musikisinin ve diðer sanat etkinliklerin estetik deðerlerine önem vererek bu topraklarda Türk musikisinin sanat dehasý hep güncel olarak kalmýþtýr ve hala da kalacaktýr. Güncel/Kosova Ölümünün birinci yýldönümünde Hasan Mercan’ý anýyoruz Yazýnla dopdoldu ve gurbetin kucaðýnda Pürzerrin özlemiyle noktalanan bir ömür H Taner GÜÇLÜTÜRK asan Mercan, bir yýl önce (29 Nisan 2006 tarihinde) Ankara’daki evinde geçirdiði bir kalp krizi sonucunda 62 yaþýnda hayatýný kaybetti. Cenazesi ayný gün ikindi namazý ile Sincan Cimþit Köyü Mezarlýðý’nda topraða verildi. Son günlerinde ölüme iyice yaklaþtýðýný hisseden yazarýn, en son giydiði gömleðinin cebinden çýkan veda ve sorgu niteliðindeki son þiirinde ölümü kendine yakýþtýrmaz. Çünkü yapacaðý daha çok iþi, Türk Edebiyatýna kazandýrmayý düþündüðü onca eseri ve çalýþmasý vardýr, bitirilmemiþ: “...Demek ki bir süre sonra/ bir birimize yakýþmýyoruz.../ ve kendi kendimizi terketmek zorundayýz /yoksa ölüm dedikleri þey/ böyle mi baþlýyor./ Yavaþ yavaþ bizler bizsiz kalarak/ Bana yakýþmaz diye diye.../ Ve kendimizden uzakta/ Cümleler bunlar anlamlar derin/ Ýnsan (Ben) ve Ölüm/ (Kimin Ölümü?)” (Mezar taþýndan) 1999 yýlý Kosova savaþý sýrasýnda Türkiye’ye ailesiyle birlikte göç etmek zorunda kalan Mercan, yaþadýðý sýkýntýlar ve Priþtine’deki dairesinde basýma hazýr el yazýlarýnýn talan edilmesi üzerine yaþadýðý derin üzüntü sonucunda kalp krizi, ardýndan da yakalandýðý akciðer hastalýðý onu iyice yorar. Mercan’ýn yaþamýnda ‘Sevinç (hep) Uzak Bir Düþtür. Yüreði tarifsiz sýzýlarla doludur çünkü. Elde tek kalan varý ‘Hüzün’dür onun. “Birkaç Söz” baþlýklý yazýsýnda þöyle diyordu: “Ardýmda kalanýn hepsi yalanda, dolanda, talanda, hepsi alevde, kayýpta, kýyamette; daire, kitaplýk, el yazýlarý, her þey. Tarihim bile.” Artýk onlarý, anayurdunda gönüllü sürgün olduklarý bir yaþam beklemektedir. Onun bu geliþi bir baþka sevdadýr (Ümit Sarýaslan). Ancak anavatanda yabancýdýr. Hayal kýrýklýðý içerisindedir. Ana ülkesinde “yabancý” olmak, bir iki dostu hariç, onlar dýþýnda aranmamak, ilgisizliðe mahkum kýlýnmak onu hayal kýrýklýðýna sürükler. Ýþte bu yabancýlýk ve ilgisini beklediði dostlarýnýn arayýp sormamasý onu derinden yýkar. Üzerine geçim sýkýntýsý da eklenince... Bir süre sonra Bilkent Üniversitesinde konuk araþtýrmacý görevi verilir. Prof. Dr. Talat Sait Halman’ýn desteðiyle yeni eserler yazmaya baþlar. Beþ yýl boyunca Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlýðý Döner Sermayesi Ýþletmesinde çalýþan Hasan Mercan, Halk Kültürü Kütüphanesi hizmetlerinde görevlilere yardýmcý oldu. Hasan Mercan, 30 Aðustos 1943 tarihinde Prizren’de (Pürzerrin’de) doðdu. Annesiz, babasýz geçen bir çocukluk ve ömür, daha sonra onun yaþamý ve edebiyatý üzerine de büyük etkisini býraktý. Ýlk ve ortaokulu Prizren’de okudu. Lisede öðrenim görürken, ondaki yazma yeteneðini keþfeden Hocasý Muhammed Þerif’in önerisiyle Yugoslavya (bugün Makedonya) Türk Edebiyatýnýn önemli yazarlarýndan Fahri Kaya tarafýndan Üsküp’e götürüldü. Üsküp’te bir yandan Birlik gazetesinde gazetecilik yaparak ekmeðini kazanýrken, diðer yandan Yüksek Pedagoji Okuluna kaydýný yaparak okumaya devam etti. On yedi yýl sonra aradýðý annesi Fethiye Hanýmý bu sýrada Üsküp’te buldu. “Tomurcuk” adlý çocuk dergisiyle “Sevinç” dergisinin yayýn yönetmenliðine getirildi. Priþtine’ye gidinceye kadar bu görevlerini sürdürdü. 1961 yýlýnda Meyrem Hanýmla yaptýðý ilk evliliðinden Kurtuluþ adýnda bir kýz çocuðu dünyaya geldi. Ancak 9 ay sonra geçirdiði bir rahatsýzlýk sonucu küçük kýzýný kaybetti. 13 yýl süren evlilikte 1968 yýlýnda Barýþ isminde bir çocuðu dünyaya geldi. 1969 — 1971 yýllarý arasýnda iki yýl Ýstanbul’da Cumhuriyet gazetesinde gazetecilik stajý yaptý. Bu staj ona ekmek Kosova Türk Gazeteciler Derneðinden laik, çaðdaþ ve demokratik Türkiye’ye destek K osova Türk Gazeteciler Derneði, 30 Nisan Pazartesi günü Prizren’de düzenlediði yönetim kurulu toplantýsýnda, Türkiye’deki son siyasi geliþmeler ýþýðý altýnda Cumhuriyet ilkelerinin korunmasý ve yaþatýlmasý için verilen desteði, takdirle karþýladý. Konuyla ilgili basýna yayýnlanan bildiride, Atatürk’ün kurduðu Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, çaðdaþ ve demokratik yapýsýnýn muhafaza edilmesi için çabalarýn süreceði inancýnýn tam olduðu görüþü paylaþýldý. Yayýnlanan basýn bildirisinde diðerleri arasýnda þöyle dendi: “Kosova Türk Gazeteciler Derneði (KTGD), sivil toplum kuruluþu olarak, Türkiye’deki son siyasi geliþmeler ýþýðý altýnda Cumhuriyet ilkelerinin korunmasý ve yaþatýlmasý için verilen desteði, takdirle karþýlamaktadýr. KTGD, Yüce Atatürk’ün kurduðu Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, çaðdaþ ve demokratik yapýsýnýn muhafaza edilmesi için çabalarýn süreceði inancýnýn tam olduðu görüþündedir. Yaþanan geliþmelerin en kýsa zamanda Türkiye Cumhuriyetine yakýþýr þekilde çözüleceðine inanýyoruz. Türkiye’nin dünyadaki yer ve rolünün daha da güçlenmesine her kesimin katký sunacaðýna güveniyoruz.” Toplantýnýn devamýnda, derneðin önümüzdeki dönemde düzenlemeyi planlaþtýrdýðý diðer etkinlikler de ele alýndý. Perþembe, 3 Mayýs 2007 8 teknesinin kapýlarýný ve dünyaya açýlmasýnýn imkanlarýný yarattý. Mercan 1975 yýlýnda Nurten Haným’la gerçekleþtirdiði ikinci evlikte mutluluðu yakaladý ve Âdile, Ali ile Yaþar adlarýnda üç çocuklarý dünyaya geldi. 1975 yýlýnda Priþtine’ye yerleþti. Kýsa bir süre TAN Gazetesi, ardýndan da Priþtine Televizyonu Türkçe Yayýnlar Bölümünde program yapmaya baþladý. Bu þehirde yayýmlanan “Tan” gazetesi ile “Çevren” ve “Çýð” dergilerinde, Makedonya, Sýrbistan ve Türkiye’de de eserleri yayýnlandý. “Tan” Gazetesi ‘nde köþe yazarlýðý yaptý. “Kuþ” adlý çocuk dergisinin de yöneticisi idi. Yugoslavya (Kosova) Türk Edebiyatý ve bu edebiyatýn ikinci kuþaðýn bütünleþmiþ bir kimliði sayýlan Mercan’ýn edebiyatýn her türünde 74 özgün ve 27 çeviri eseri gün yüzünü gördü, 15 eseri daha yayýnlanmayý bekliyor. Eser verimliliði açýsýndan diðer Kosovalý ve Makedonyalý Türk yazarlarýna kýyasla en önde yer aldý. Röportaj türüyle Yugoslavya Türk Basýn ve Yayýnýna çýðýr açan Mercan, Pulitzer ödülüne aday gösterildi, çok sayýda yerel ve uluslararasý yazýn ödülünün sahibi oldu; Türk edebiyatý dünyasýnda kurduðu köprü ve iliþkiler sayesinde bir nevi kültür elçiliði yaptý. Bugünlerde Priþtine Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümü Yüksek Lisans uzmanlarý tarafýndan hayatý ve edebiyatý irdelenen Hasan Mercan’ýn, çalýþmalarý ve eserleri ilk defa bilimsel olarak araþtýrýlýyor. Çalýþmanýn tamamlanmasý üzerine kitap halinde de basýmdan çýkýp edebiyat severler ile uzmanlarýnýn eline ulaþmasý bekleniyor. Hasan Mercan’ýn son dönemlerde Ankara’da yazdýklarý, “anýlara saygýydý”, “... yaþayanlara bir tepki (sitem) olsun diyerek, bir ‘korku’yla bir ‘kuþku’nun dillendirilmesiydi” dediði gibi. Gurbete düþtüðü Ankara’da yazmýþ olduðu þu þiirde doðum þehri Prizren’e seslenen yazar, ona hem dert yandý, hem de onun özlemiyle þu dizelerle terki diyar eyledi: “Gelecekte þöyle dursun/Düþ’te bile çocuklarýna/Korku ve kuþkuyu/Miras olarak býrakamazsýn/inan bana kentim/Sende yaþayanlarýn çoðunu/Benim kadar tanýyamazsýn/Bu kadar isli yalnýzlýða/Yanaþmýyor yüreðim/Bunca oynak kalabalýða/zor anlarsýn/Darýlma bana kentim/Sen benim kadar aðlayamazsýn.” Tarkan Haziran’da Kosova’da Kosova’da Arnavutça çýkan yüksek tirajlý günlük gazetelerden Lajm, Türkiye’nin mega starý Tarkan’ýn Haziran ayýnda Kosova’nýn baþkenti Priþtine’de görkemli bir konser vereceðini yazdý. H abere geniþ yer veren gazete, Tarkan konserini Kosova’da ‘yüzyýlýn sanat olayý’ olarak niteledi. Tarkan’ýn dünya çapýnda bir star olduðu belirtilen geniþ haberde, dünyada gençlerin yüreðinde taht kuran mega star Tarkan’ýn Priþtine’ye 80 kiþilik bir kadro ile geleceði yazýldý. L-entertainment þirketi tarafýndan organize edilecek konserin kent stadyumunda düzenleneceði ve 30 bin biletin satýþa çýkarýlacaðý belirtildi. “Tarkan Kosova’yý sallayacak” ifadesine yer verilen haberde, Tarkan www.yenidonem.org konseri için cihaz ve tesisat taþýyan 12 TIR’ýn Priþtine’ye geleceði ileri sürüldü. Haberde, konserden Kosova’da þimdiye kadar görülmemiþ göz kamaþtýrýcý, görkemli bir kültür sanat olayý olarak söz ediliyor. Konserin kesin tarihinin verilmediði ancak bu yýlýn Haziran ayý içerisinde yapýlacaðý belirtilen haberde, Tarkan’ýn menajerlerinin geçenlerde Priþtine’de temaslarda bulunduðu kaydedildi. Tarkan, Kosovalýlar’ýn en çok sevdiði sanatçýlarýn baþýnda geliyor. 9 Balkan Ývica Racan, 1944-2007 Perþembe, 3 Mayýs 2007 S osyal Demokrat Parti’nin (SDP) kurucusu ve uzun zamandýr genel baþkaný olan Ývica Racan, kansere karþý giriþtiði mücadelede yenik düþerek 29 Nisan Pazar günü 63 yaþýnda vefat etti. Racan, hastanedeki yataðýnda eþi Diana Plestina yanýndayken þafaktan önce uykusunda öldü. Son arzusu, cenazesine yalnýzca ailesi ve en yakýn dostlarýný katýlmasý oldu. Bu yüzden cenaze tarihi halka açýklanmayacak. Racan arkasýnda güçlü bir siyasi miras býraktý. Ülkenin en popüler siyasilerinden biri olmayý sürdürüyor ve genelde hiçbir büyük skandala karýþmamýþ dürüst ve adil bir kiþi olarak tanýnýyor. Baþbakanlýkta kararlýlýk eksikliði gösterdiði ve yolsuzlukla mücadelede etkili olamadýðý düþünülmesine karþýn, anlaþma, baþkalarýnýn görüþlerini dinleme ve uzlaþma arama isteði gösterdi. ktidardaki Demokrat Parti (DP) genel baþkaný ve Baþbakan Sali Beriþa hafta sonu yaptýðý açýklamada, iktidar koalisyonu içinde kabineyi tehdit edecek derecede ciddi kavgalar olduðunu açýk bir dille yalanladý. Beriþa koalisyon içinde “kabul edilebilir derecede görüþ farklýlýðý” olduðunu kabul etmesine karþýn, hükümetin istikrarlý ve belirlenen reformlar üzerinde baþarýlý bir þekilde çalýþmakta olduðunu vurguladý. Son zamanlarda yerel basýnda koalisyon ortaklarýndan bazýlarýnýn DP’nin yasa önerileri ve Beriþa’nýn kabinedeki yakýn tarihli kadro deðiþikliklerini eleþtirdikleri yönünde söylentiler yer alýyordu. Deðiþikliðe, Dýþiþleri Bakaný Besnik Mustafay’ýn geçen haftaki sürpriz istifasý yol açmýþtý. BH ve Hýrvatistan’a UAD kararýna yanýt gelmedi D ýþiþleri Bakaný Vuk Draskoviç yaptýðý açýklamada, Belgrad’a Uluslararasý Adalet Divaný’nýn BH’nin Sýrbistan’a açmýþ olduðu soykýrým davasýnda erdiði kararla ilgili olarak Saraybosna ve Zagreb’e göndermiþ olduðu diplomatik notayla ilgili olarak henüz resmi bir yanýt gelmediðini syledi. Sýrbistan geçen hafta, BH ve Hýrvatistan’dan UAD’nin almýþ olduðu ve Sýrbistan’ý Temmuz T 1995’te Srebrenica’da gerçekleþen soykýrýmda doðrudan sorumluluk sahibi olmaktan temize çýkaran kararý aleyhinde yürütülen Belgrad’ýn deyimiyle “kötü niyetli” kampanyaya son vermelerini istemiþti. Pazar günü, BH cumhurbaþkanlýðýnýn Boþnak üyesi Haris Silayciç Sýrbistan’ýn hareketini sert bir dille eleþtirerek bunu baþka bir devletin egemen haklarýna müdahale etme giriþimi olarak nitelendirdi. Bulgar Hemþireler davasý sürüyor rablusgarp bölge mahkemesinin tartýþmalý bir HIV salgýný davasýnda idam cezasýna çarptýrýlmýþ olan altý yabancý saðlýk görevlisi aleyhindeki iftira davasýnýn bir sonraki ve muhtemelen de son duruþmasý 6 Mayýs’ta gerçekleþecek. Yargýçlar, yedi Libyalý polis memurunun beþ Bulgar hemþire ve bir Filistinli doktor aleyhinde sun- Ankara Mektubu E-posta:eturbedar@gmail.com Beriþa “Kavga Yok” dedi Ý E RH A N T ÜR B E DA R duklarý þikayeti incelemek üzere 29 Nisan Pazar günü altýncý defa toplandýlar. Saðlýk görevlileri, polisin HIV davasýnda suçlarýný itiraf etmeleri için kendilerine iþkence yaptýðýný öne sürmeleri üzerine suçlanmýþlardý. Suçlu bulunduklarý takdirde hapis cezasý ve yüklü bir tazminat ödemeye mahkum edilebilirler. G Sýrbistan’ýn Notasý eçtiðimiz günlerde Sýrbistan Dýþiþleri Bakanlýðý, Hýrvatistan ile Bosna-Hersek’e bir nota gönderdi. Notada, Sýrp ve Karadaðlýlarýn aleyhine BosnaHersek’in açmýþ olduðu davaya istinaden Uluslararasý Adalet Divaný’nýn (UAD) 26 Þubat 2007 tarihinde açýklamýþ olduðu kararý artýk tartýþmayýn deniyor, tabi diplomatik kelimelerle. Bu ne anlama geliyor? Sýrbistan, UAD kararýnýn revizyona uðratýlmasý doðrultusunda uluslararasý bir kamuoyunun oluþabileceðinden endiþeleniyor ve bu yüzden Hýrvat ile Boþnaklardan “kararý artýk kurcalamamalarýný” istiyor. Söz konusu notalarý imzalayan, Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Draþkoviç. Bir baþka ifadeyle, 1990’larda Hýrvatistan ve BosnaHersek’te savaþ suçu iþleyen “Sýrbistan gönüllülerini” örgütleyenlerden biri olan Draþkoviç, þimdi de savaþ suçlarýna uðrayan insanlara, “adalet peþinde koþmayýn” diyor. Bu ne biçim zihniyet! Sýrbistan’ý bu yöndeki notalar göndermeye iten þey, UAD’ye kullandýrýlmayan Yugoslavya Savunma Konseyi’nin toplantý tutanaklarýdýr. Bu tutanaklar kýsmen, Eski Yugoslavya Üzerine Uluslararasý Ceza Mahkemesinin Slobodan Miloþeviç davasýnda kullanýldý. Ne var ki, ayný deliller, oynanan oyunla, UAD’ye kullandýrýlmamýþ, Boþnaklarýn UAD’nin kararýyla ilgili en çok isyan ettikleri noktalardan biri bu. Yugoslavya Savunma Konseyi’nin toplantý tutanaklarýnda ne tür bilgilerin bulunduðunu elbette ki bilemeyiz. Ancak, bir araþtýrmacýnýn bu olaydan çýkarabileceði basit bir sonuç þudur: Orada bir yerde bir takým deliller varsa ve gizlenmeye çalýþýlýyorsa, o zaman bu delilerin, Bosna-Hersek’in UAD’de görülmüþ olan soykýrým davasýnýn sonucu etkileyebilirdi. Hatýrlatmak gerekirse, Bosna’nýn soykýrým davasý üzerine www.yenidonem.org UAD’nin aldýðý kararda; “Soykýrým sadece Srebrenitsa’da gerçekleþmiþ” denmekte ve bu fiilden “Bosnalý Sýrplarýn Ordusu” sorumlu tutmaktadýr. Srebrenitsa dýþýndaki kýyýmlar, yeterince delil olmadýðý gerekçesiyle, soykýrým olarak nitelenmiyor. Sýrbistan’a gelince, bu ülke Soykýrým Sözleþmesi’nin 3. maddesinde etkili cezalarýn verilmesini öngören hususlarýn hiçbirinden sorumlu tutulmuyor. Sýrbistan sadece, Srebrenitsa’daki soykýrým suçunu gerçekleþtirenleri engelleme yükümlülüðüne uymadýðý ve soykýrýmý gerçekleþtiren þahýslarý tutuklayýp, Eski Yugoslavya Üzerine Uluslararasý Ceza Mahkemesi’ne teslim etmediði yönünde suçlandý. UAD’nin kararý, 5 Mayýs 2007’de Ýstanbul’da düzenlenecek olan “Uluslararasý Suçlar: Bosna-Hersek Örneði” isimli uluslararasý sempozyumda katýlacak. Avrasya Stratejik Araþtýrmalar Merkezi (ASAM) bünyesinde kurulmuþ olan Ýnsanlýða Karþý Suçlar Enstitüsü’nün (IKSAREN) düzenlemekte olduðu bu uluslararasý sempozyumda, konunun uzmanlarý konuþacak. Kimler mi var? Bosna ve Hersek Federasyonu, Kayýp Kiþilerin Araþtýrýlmasý Komisyonu Baþkaný Amor Maþoviç, Srebrenitsa Belediyesi Baþkaný Abdurahman Malkiç, 1992-1993 yýllarýnda Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’nin Baþkanlýðýný yapan Venezüellalý diplomat Diego E. Arria, Ýnsancýl Hukuk Vakfý Baþkaný Nataþa Kandiç, UAD’de görülen soykýrým davasý duruþmalarýnda Bosna-Hersek’in yardýmcý dava vekili, Phon van den Biesen vb. (Sempozyum ile ilgili diðer ayrýntýlarý adresinden öðrenebilirisiniz). Sempozyumun verimli geçeceðinden kuþkum yok. Ancak, umarým, Sýrbistan bu sempozyum yüzünden de, “bir nota göndermez.” B Dünya Blair görevi býrakýyor aþbakanlýk koltuðundaki 10. yýlýný kutlayan Blair,görevinden ne zaman ayrýlacaðýna yönelik tartýþmalarý haftaya noktalayacaðýný söyledi. Ýngiliz GMTV televizyonuna konuþan Blair, “Gelecek hafta duruma netlik kazandýracaðým.” dedi. Blair, “Baþbakanlýk için 10 yýl uzun bir süre. Artýk yeni bir takýmýn baþa gelmesi lazým.” þeklinde konuþtu. Blair, muhtemel veliahtý Maliye Bakaný Gordon Brown’un da “çok iyi bir baþbakan” olacaðýný söyledi. Brown’un bakanlýktaki performansýný puanlamasýný “ isteyen televizyona Blair, Brown’a 10 üzerinden 10 verdiðini kaydetti. Blair, “Onun her zaman iyi bir baþbakan olacaðýný söyledim. Buna inanýyorum.” dedi. Ýngiltere Baþbakaný Blair’in 3 Mayýs’taki yerel seçimlerin ardýndan görevinden ayrýlacaðý iddia ediliyordu. Baþka bir iddia da Blair, Kuzey Ýrlanda meclisinin gelecek hafta yapacaðý toplantýnýn ardýndan istifa edeceði yönünde. Venezuela IMF Üyeliðinden Çýkýyor Bundan böyle, ne IMF’ye, ne de Dünya Bankasý’na ihtiyacýmýz var.”Bu sözler, Uluslararasý Para Fonu IMF ve Dünya Bankasý’ndan ayrýldýklarýný açýklayan Venezuela Cumhurbaþkaný Hugo Chavez’e ait. Chavez, ülkesinin, “Amerikan emperyalizminin emrinde” olduðu gerekçesiyle, bu iki kurumun üyeliðinden ayrýldýðýný bildirdi. Dünyanýn beþinci büyük petrol ihracatçýsý olan Venezuela, IMF’ye ve Dünya Bankasý’na 2012 yýlýna kadar olan bütün borçlarýný geçen ay ödeyerek kapatmýþtý. Venezuela Cumhurbaþkaný Hugo Chavez, 1 Mayýs Ýþçi Bayramý dolayýsýyla katýldýðý bir toplantýda, “Bundan böyle, ne IMF’ye, ne de Dünya Bankasý’na ihtiyacýmýz var. Artýk Washington’a gitmek zorunda deðiliz” dedi. Bu iki kuruluþu Güney Amerika’nýn içinde bulunduðu yoksulluktan sorumlu tutan Chavez, bölge ülkelerinin kendi aralarýnda alternatif bir kredi kurumu oluþturmalarýný öneriyor. Bu fikre, Arjantin, Bolivya, Ekvador ve Brezilya da destek EL Kaide’nin Irak lideri öldürülüdü El Kaide terör örgütünün Irak’taki uzantýsýnýn lideri Ebu Eyyüb El Masri’nin, militanlar arasýnda çýkan çatýþmada öldürüldüðü kaydedildi. Ýçiþleri Bakanlýðý sözcüsü, El Masri’nin baþkent Baðdat’ýn kuzeyinde bugün militanlar arasýnda çýkan iç çatýþmada öldürüldüðünü bildirdi. Tuðgeneral Abdül Kerim Halef, Reuters’a yaptýðý açýklamada, El Masri’nin bugün öldürüldüðüne dair ellerinde kesin istihbarat bilgilerinin olduðunu söyledi. Ýklim deðiþiklik görüþmelerinde ilerleme saðlandý AB Komisyonu Baþkaný Jose Manuel veriyor. Ekvador Cumhurbaþkaný Rafael Correa da ülkesinin IMF’ye olan borcunu ödediðini ve kurumla baðlarý koparacaðýný açýklamýþtý. Bu arada Venezuela’da dünyanýn en büyük petrol alanlarýndan birinin kontrolü, özel sektörden devlete geçiyor. Altý uluslararasý þirket, Chavez’in belirlediði koþullarla çoðunluk hisselerinden vazgeçti. Barroso, iklim deðiþikliði konusunda ABD ile yapýlan görüþmede ilerleme olduðunu belirtti. Beyaz Saray’daki AB-ABD zirvesinin ardýndan düzenlenen ortak basýn toplantýsýnda Barroso, ABD Baþkaný Baþkaný George W. Bush ile yapýlan görüþmede ilerleme olduðunu kaydetti. Bush da ‘’iki tarafýn bir sorun olduðunu ve yeni teknolojileri teþvik ederek küresel ýsýnmayý yavaþlatmak için birlikte çalýþmalarý gerektiðini kabul ettiðini’’ söyledi. Ancak Bush, 1997 yýlýnda müzakere edilmesinden bu yana ABD’nin onaylamayý reddettiði, Koyoto Antlaþmasý uyarýnca diðer ülkelerin kabul ettiði formülün benzeri olan karbon gazý salýmý konusunda Avrupa’nýn zirve çaðrýlarýndan söz etmedi. Prens Asker Olarak Irak’a Gidiyor Perþembe, 3 Mayýs 2007 10 Fransa’da Tansiyon Yükseliyor F ransa’da Pazar günü yapýlacak olan cumhurbaþkanlýðý seçiminin ikinci turu öncesinde, tansiyon giderek yükseliyor. Yapýlan son anketler, Nicholas Sarkozy’nin önde olduðunu gösteriyor, ancak Segolene Royal de giderek arayý kapatýyor. Ülkede yapýlan son anket, oylarýn yüzde 52’sinin Sarkozy’ye, yüzde 48’inin ise Royal’e gideceðini gösteriyor. Ankete göre, seçmenlerin yüzde 16’sý hala kararsýzlýðýný koruyor. Ýlk turda elenen merkez-sað aday Francois Bayrou’nun seçmenlerinin de, kýsmen Royal’e yöneldiði belirtiliyor. Siyasi gözlemciler, “Sarkozy ve Royal’in katýlacaðý ve çarþamba günü televizyonda yayýnlanacak tartýþma programýnýn, kararsýz seçmenleri etkileyeceðini” belirtiyor. Guantanomo Zanlýlarýnýn Davasý G uantanomo tutuklularýna yargý engeli. Amerikan Temyiz Mahkemesi, iki Guantanamo tutuklusunun askeri mahkemelerin yasallýðýna iliþkin davasýný görüþmeyi reddetti. Amerikan Temyiz mahkemesi, biri Kanada diðeri Yemen vatandaþý iki Guantanamo zanlýsýnýn, 11 Eylül’den sonra kurulan özel askeri mahkemelerin yasalara uygunluðunu sorgulayan davasýný görüþmeyi reddetti. Yüksek mahkeme, iki zanlýnýn temyize baþvurmadan önce duruþmalarýnýn yapýlmasý kararýnda ýsrar etti. Davacýlardan Yemenli Salim Ahmed Hamdan, geçen yýl Amerikan Temyiz Mahkemesinin “askeri yargýlama sisteminin yasa dýþý olduðuna dair hükmü” ile dönüm noktasý olarak nitelenen davayý kazanmýþtý. Her iki zanlý da askeri mahkemede duruþmaya çýkarýlmadan önce davalarýnýn Temyiz mahkemesinde görüþülmesini ve anayasa ile korunup korunmadýklarýna dair Temyiz Mahkemesinin karar vermesini talep etmiþti. Küba Adasý’ndaki Guantanamo askeri üssünde yaklaþýk 400 terör zanlýsý bulunuyor. Tutuklularýn, dýþ dünyadan baðýmsýz, adil olmayan bir yargýlama süreciyle karþý karþýya olmasýndan dolayý Guantanamo Üssü, insan haklarý kuruluþunca sýk sýk eleþtiriliyor. Düny a Turu Ýngiliz tahtýnýn varislerinden Prens Harry asker olarak Irak’a gidiyor. Ýngiltere Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Richard Dannatt, Prens Harry’nin, Irak’a gitmesine karar verdiðini açýkladý. Orgeneral Dannatt, BBC’ye yaptýðý açýklamada, Prens Harry’nin Irak’a konuþlanmasýyla ilgili spekülasyonlarý sona erdirmeyi istediðini belirterek, Harry’nin Irak’a gitmesi kararýnýn alýndýðýný söyledi. Prens Charles ile Lady Diana’nýn oðlu olan 22 yaþýndaki Prens Harry’nin, Irak’taki Ýngiliz askerlerinin rotasyonu çerçevesinde önümüzdeki haftalarda “Blues and Royals” birliðinin baþýnda Irak’a gitmesi bekleniyor. Harry’in 6 ay boyunca 11 kiþilik bir tank ekibine komuta etmesi planlanýyor. Azerbaycan’dan Rusya’ya Nota www.yenidonem.org Azerbaycan Rusya Büyük Ansiklopedisinde Daðlýk Karabað’ýn baðýmsýz bir devlet olarak gösterilmesi dolayýsýyla Rusya’ya nota verdi. Rusya’nýn Azerbaycan Büyükelçisi Vasili Ýstratov, Azerbaycan Dýþiþleri Bakanlýðý’na çaðrýlarak, Büyük Ansiklopedi’de Daðlýk Karabað’ýn baðýmsýz bir devlet olarak gösterilmesinden duyulan rahatsýzlýk kendisine iletildi. Ansiklopedideki yayýnýn gerçekleri saptýrma çabasý olduðu belirtilerek, bu tür kasýtlý yanlýþlarýn Rusya’nýn Daðlýk Karabað konusundaki arabuluculuk rolüne olumsuz yansýyacaðý büyükelçiye hatýrlatýldý. Azerbaycan Dýþiþleri Bakanlýðý, 2006 yýlýnda yayýnlanan bu ansiklopedide deðiþiklik yapýlmasýný ve daðýtýlan nüshalarýn toplatýlmasýný içeren notayý Rusya’nýn Azerbaycan Büyükelçisi Vasili Ýstratov’a verdi. Türkiye Sezer’den Yargýtay’a Atama Çaðlayan: Bir devir teslim töreni 11 Perþembe, 3 Mayýs 2007 C umhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer, Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna, Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcý vekili Abdurrahman Yalçýnkaya’yý atadý. Cumhurbaþkanlýðý Basýn Merkezi’nden verilen bilgiye göre, Sezer, Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðý görevine Yargýtay Büyük Genel Kurulu’nca gösterilen adaylar arasýndan Abdurrahman Yalçýnkaya’yý seçti. Yalçýnkaya, görevine 21 Mayýs 2007 tarihinde baþlayacak. Ý Ýstanbul’da Cumhuriyet Mitingi stanbul Çaðlayan Meydaný’nda “Cumhuriyet mitingi” yapýldý. Türkiye’nin çeþitli illerinden gelen vatandaþlar ellerinde Türk bayraklarý ve büyük önder Atatürk’ün fotoðraflarýný taþýyarak, “Laik, Çaðdaþ, Baðýmsýz Türkiye” sloganlarýyla Çaðlayan Meydaný’ndaki yerlerini aldý. Sivil toplum örgütlerinin katýlýmýyla gerçekleþtirilen mitingde bazý siyasi parti temsilcileri de bulundu. Sanatçýlarýn þarkýlarýný seslendirdiði miting saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý ile baþladý. Katýlýmcýlarýn, þarký ve türkülerle çoþtuðu mitingde, Ata’nýn gençliðe hitabesi ve Nazým Hikmet’in memleketim þiiri okundu. Mitingte yapýlan Konuþmalarda da Cumhuriyete sahip çýkýlmasý istenirken, laiklik ilkesinin önemi vurgulandý. Miting dolayýsýyla Ýstanbul’da geniþ güvenlik önlemleri alýndý. 7 bin polisin görev yaptýðý mitingde 19 kontrol noktasý kuruldu. Çaðlayan’daki Cumhuriyet Mitingi, geniþ katýlýma karþýn herhangi bir olay yaþanmadan sona erdi. Ýstanbul’da 1 Mayýs kutlandý Ý stanbul’da, valiliðin izin vermemesine karþýn 1 Mayýs’ý Taksim’de kutlamak isteyen bazý gruplara polis müdahale etti. Bini aþkýn kiþi gözaltýna alýndý. Valilikçe izin verilen Kadýköy’deki açýk hava toplantýsý ise olaysýz sona erdi. Ýstanbul Kazancý yokuþunda sabah Türk-Ýþ tarafýndan, 1 Mayýs 1977’deki olaylarda hayatýný kaybedenler için anma töreni düzenlendi. Türk-iþ yetkilileriyle siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri, ilk olarak Gümüþsuyu’ndan Taksim Kazancý yokuþuna yürüyerek karanfil býraktý. Yapýlan konuþmalarýn ardýndan Türk-Ýþ yetkililerince Taksim Cumhuriyet Anýtý’na çelenk konuldu. Ýstanbul Valisi Muammer Güler, bu kiþilerin bazýlarýnda gaz maskeleri, spreyler, bilyeler ve tabanca ele geçirildiðini bildirdi. Güler, toplantý ve gösteri kanununa uygun olmayan 1 Mayýs kutlamalarýna izin verilmediðini ve verilemeyeceðini belirterek, buna yönelenler hakkýnda da suç duyurusunda bulunacaklarýný söyledi. Anma töreninin ardýndan Çaðdaþ Yaþamý Destekleme Derneði’ni kurduklarýnda Türkân Saylan Cumhurbaþkaný Evren’e gitmiþ. Sormuþ: “18 yaþýna kadar çocuða dünyanýn öküzün boynuzunda durduðu anlatýlýrsa biz bu bilgiyi nasýl düzeltiriz?” Evren geçiþtirmiþ: “Namuslu çocuklar onlar, iyi olurlar.” (“Güneþ Umuttan Þimdi Doðar”, Ýþ Kültür Y., 2004) Saylan, askeri darbelerin geri kafalýlýðý engelleyemeyeceðine orada inanmýþ olmalý... O inançladýr ki kurduðu dernek, Türkiye’de çaðdaþ yaþam uðruna büyük bir mücadeleye giriþti; pazar günü de Çaðlayan mitingine diðerleriyle birlikte imza attý. Orada Saylan, hükümeti eleþtirdikten sonra (Tandoðan’dan farklý bir yaklaþýmla) þöyle dedi: “Bizler bütün bunlarýn çözümünün darbeler olmadýðýný da yaþayarak, kurbanlar vererek öðrendik.” *** Çaðlayan, birçok anlamda Türkiye’de bir ilktir: Ýlk kez bu kadar büyük bir kitle bir arada ve olaysýz yürümüþtür. Partilerüstü kitlenin mesajý çok net verilmiþ ve daha da önemlisi sonuç alýnmýþtýr: Cumhuriyetin sahipsiz olmadýðý kanýtlanmýþ; gür bir sesle “sivil bir muhtýra” imzalanmýþtýr. Bu ses, iktidarca da muhalefetçe de alkýþlanmýþtýr. “Birleþin” çaðrýsý en saðýr kulaklarda bile yankýlanmýþtýr. Dahasý, bu tür bayraklý mitinglerde görmeye alýþtýðýmýz “Ordu göreve” pankartlarý indirilmiþtir. “Hazýr ol” komutunun hemen ardýndan gelen bu “Rahat” çaðrýsýyla sivil toplum rüþtünü ispat etmiþ, parti liderleri de muhtýrayla arasýna mesafe koymak zorunluluðu hissetmiþtir. Böylece Çaðlayan, sivillerin cumhuriyet nöbetini askerden devraldýðý bir bayrak töreni olmuþtur ayný zamanda... Bu nedenle de ve belki de en çok bu nedenle alkýþlanmalýdýr. *** Bu coþkun nehrin, totaliter bir yataða kaymadýðý sürece önümüzdeki dönemde birçok bariyeri aþabileceðine inanýyorum. Bir defa “yalnýz deðiliz” hissi, toplumdaki paniði dindirecektir. Ýkincisi, kitleler, gerçek kudretin kendi ellerinde olduðunu, birleþince imkânsýzýn mümküne döndüðünü fark edecek; bugüne kadar uzak durduðu politikaya katýlým konusunda cesaretlenecektir. Mitinge hâkim olan çok seslilik ve demokratik katýlýmcýlýðý partilerden de bekleyecek, “lider sultasý”nýn karþýsýna dikileceklerdir. Bu anlayýþ, muhtemel ittifak çabalarýna ve çaðlayan bu nehri sandýða yansýtma arayýþlarýna da yön verecektir. Ve umuyorum ki mitingin barýþçýl havasý, karþýt görüþ sahiplerinin benzeri mitinglerine yönelik bir hoþgörüyü de beraberinde getirecektir. *** slogan atarak yürüyüþe geçen ve Ýstiklal Caddesi giriþinde toplanan 200-300 kiþilik gruba polis müdahale etti. DÝSK Genel Baþkaný Süleyman Çelebi ise, Taksim’de yaþanan gerginliðin ardýndan DÝSK Genel Merkezi’nde düzenlediði basýn toplantýsýnda, “Artýk Taksim 1 Mayýs alanýdýr” diye konuþtu. Amaçlarýnýn yalnýzca 1977 yýlýnda ölen arkadaþlarýný anmak olduðunu belirten Çelebi, anlayamadýklarý bir þekilde engellendiklerini ifade etti. www.yenidonem.org Mitinge 600 sivil toplum örgütünün imza atmasý, askerin göreve çaðrýlmamasý, tersine kürsüden darbelerin kýnanmasý ibret ve umut vericidir. Þimdi partilere düþen, toplumdaki bu olgunluðun, bu tepkinin, hakkýyla siyasi mecraya akýtýlmasý, Meclis’e yansýtýlmasýdýr. Bu kritik günün sabahýndaki yazýmý, mitingin açýlýþýný yapan Bulutsuzluk Özlemi’nin o gün kürsüden seslendirdiði 20 yýllýk “Acil Demokrasi” þarkýsýnýn hâlâ güncel olan talepleriyle bitireyim: “Bugünlerde nüksetti baþým yine/ Saða çarptým, sola çarptým ha bire/ Her yaným yara bere içinde/ Hür demokratik/ parlamenter sistemde Olaðanüstü haller/ geçiþ dönemleri / sýkýyönetimler/ “Þimdi sýrasý deðil”ler/ Fikir suçlarý (..)/ Böyle mi geçsin ömrüm?/ Acil demokrasi! Acil demokrasi!” (Can Dündar’ýn yazýsý Milliyet’ten alýnmýþtýr) Güncel/Kosova Prizren’de “Printeks” iplik ve dokuma sanayisi P Zahit Volkan rizren’in “Printeks” iplik ve dokuma sanayisi 16 hekterlik bir arazi üzerine inþa edilmiþtir. Fabrikanýn 10 hekterlik bölümüne makineler kurulmuþtur. Geri kalan kýsmý da boþ araziden ibarettir. 1961 yýlýnda inþa edilmeye baþlayan fabrikanýn teknolojisi Almanya’ya aittir. Alman mühendislerinin monte ettiði fabrikadan bir gurup iþçi Almanya’ya gönderilerek, makineler üzerine gerekli eðitimden geçmiþlerdir. Fabrikadaki iþçi ve görevli sayýsý toplam 2800’dü. Fabrikanýn Reçana ve Jur köylerinde olmak üzere iki kolu (bölümü) daha vardý. Fabrika þu çalýþma bölümlerinden oluþurdu: Ýplik iþ bölümü, Dokuma iþ bölümü, Konfeksiyon iþ bölümü, Hidrofil ve sanatiriyum iþ bölümü, Enerji iþ bölümü, Ýdari iþ bölümü ve Tekstil araþtýrma iþ bölümü. Fabrikanýn üzerinde inþa edildiði arazi, Prizren’in en verimli arazilerinden oluþup, Prizrenli bahçývanlar bu arazi üzerinde sebze yetiþtirirlerdi. Üretilen iplikler çeþitli kalýnlýklardan oluþup deðiþik renklerden oluþurdu. Üretilen ipliklerin bir kýsmý ayný fabrikanýn dokuma iþlerinde kullanýrdý. Pamuk ve poliesterden oluþan karýþýk iplikler, dantel ipliði olarak ta kullanýlýr, çeþitli boyalý iplikler de masa örtüleri, sofra bezi, deðiþik pafta ile çocuk bezlerinin üretiminde yararlanýlýrdý. Sentetik iplikler ile (þuþkavac) dediðimiz yaðmurluklar ve naylon gömlekler üretilirdi. Dokuma iþ bölümünde renksiz bezler dokunurdu. Basma denen bu bezler deðiþik renklerde boyanýrdý. Bu ürünler Kosova’nýn ve Yugoslavya’nýn deðiþik þehirlerinde satýlýrdý. Konfeksiyon iþ bölümünde iç çamaþýr üretimi gerçekleþtirilirdi. Bu bölüm dýþýnda 1975 yýlýnda terzicilik iþ kolu da kuruldu. Ismarlama üzerine iþ yapan bölümde erkeklere yönelik takým elbise dikilirdi. Hidrofil ve sanatiriyum iþ bölümünde pamuktan iplik üretilirdi. Arta kalan ikinci kalite pamuklar yýkanýp dezenfekte edildikten sonra kadýnlara yönelik hijyen malzemeleri, kulak temizleyici pamuklar ve deðiþik ürünler üretilirdi. Tekstil araþtýrma bölümünde yüksek tahsilli on kadar kiþi çalýþýrdý. Enerji bölümü tüm zanaatçýlardan oluþurdu. Marangozcu, elektro motor tamircileri, Eðitim Fakültesinde þiir þöleni 5. Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleni çerçevesinde G örkemli bir açýlýþla baþlayan 5. Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleninin ikinci gününde Prizren’in Eðitim Fakültesi anfisinde þiir þöleni düzenlendi. Þölene Ayþe Kulin ve Gani Müjde de katýldý. Kosovalý þairlerin þiirleriyle yer aldýðý þölende Ayþe Kulin ve K Gani Müjde sohbetleriyle renk kattý. Eðitim Fakültesi Türkçe Eðitim Bölümü öðrencilerinin misafirlere soru sorma fýrsatýný yakaladýklarý sohbette, Ayþe Kulin “Töre” þiirini okudu. Þölen öðrencilerin imzalattýklarý kitap ile çektirdikleri hatýra fotoðraflarýyla son buldu. Sanatla uyanýyoruz osova Demokratik Türk Partisi Genel Baþkaný Mahir Yaðcýlar, Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleninin ulaþtýðý beþinci yýldönümünde toplumsal, kültürel ve eðitim açýsýndan epeyce ilerlemelerin kaydedildiðini ifade etti. Yapýlan giriþimler neticesinde “Gazi Mehmet Paþa” hamamýnýn restorasyon çalýþmalarýna yakýnda baþlanacaðýný kaydeden Yaðcýlar, bu süreçte desteklerini esirgemeyen Türkiye Cumhuriyetinin deðiþik kuruluþlarýna teþekkür etti. Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlýðý Araþtýrma ve Eðitim Genel Müdürü Celil Güngör, böyle bir þölende yer almaktan büyük mutluluk duyduðunu ve kendini Prizren’de memleketindeymiþ gibi hissettiðini ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti Akdeniz Üniversitesi Alanya Ýþletme Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Ahmet Aktaþ ise, Prizren’in havasý ve mimari yapýsýndan oldukça etkilendiðini söyledi. Aktaþ, doðru bir þekilde deðerlendirildiði takdirde Prizren’in kültürel ve turizm merkezine dönüþebileceðini, bu yönde de kendilerinin her türlü desteði sunmaya hazýr olduklarýný kaydetti. Ardýndan sözü alan resim sanatçýsý Emel Özgen 12 þoför, araç tamircileri, makine ustalarý bu bölümde iþ balý yaparlardý. Ýdari iþ bölümünde ise fabrikanýn idari iþleri yürütülürdü. 1990 yýlýnda Belgrat’tan fabrikanýn deðerini biçmeye gelen uzmanlar, yaptýklarý deðerlendirmeden sonra 10 hekterlik arazi üzerindeki fabrikanýn deðerinin 230 milyon dolar olduðunu belirlemiþlerdir. Özelleþtirme politikalarý ardýndan elde ettiðim bilgilere göre, fabrika yaklaþýk 3 milyon euroya satýlmýþtýr. Fabrikanýn özelleþtirilmesinden sonra yaþanan geçiþ döneminde fabrikanýn tekrar üretime geçip geçmeyeceði, ayný üretimi yapýp yapmayacaðý, eski iþçilerin iþyerlerine dönüp dönmeyeceði bilinmiyor. Buradan yetkililerimize sesleniyor, daha önce fabrikada çalýþan binlerce iþçimizin iþ yerlerinden olmalarýna müsaade etmemelerine çaðrý yapýyorum. Ferhat Derviþ’e yardým konseri düzenlendi Konserde Derviþ’e geçmiþ olsun dilekleri iletilirken, sevenlerinin ve dernek üyelerinin maddi ve manevi olarak her zaman yanlarýnda olacaklarý vurgulandý. “Filizler” Türk Kültür Sanat Derneði, 26 Nisan Perþembe akþamý deðerli öðretmen, aydýn ve sanatçýmýz Ferhat Derviþ’e geçirdiði rahatsýzlýk yüzünden maddi ve manevi yardým sunmak amacýyla konser düzenledi. “Filizler Derneði” üyelerinin yer aldýðý konserde, “Filizler” derneði üyelerinin yaný sýra Fikret Refeya, Reyhan Kantarcý ve Mavi Duvar Grubu sahne aldý. Konserde tiyatrocularýmýz tarafýndan da skeçler sunulurken, Ferhat Derviþ’e geçmiþ olsun dilekleri iletildi. Filizler Derneði Baþkaný Ferhat Derviþ, bir süre önce rahatsýzlanmýþ ve Belgrat’ta acil bir ameliyata alýnmýþtý. Bu yardým konseri, Türk aydýný ve kültür iþçisi Ferhat Derviþ’e moral verdi. Baþarýlý ameliyatýn ardýndan Ferhat Derviþ, Prizren’e döndü. Seyrantepe, Balkan Türk Ressamlarý Karma Resim Sergisinin açýlýþýný yaptý ve seriye katýlan sanatçýlarýn eserleri hakkýnda bilgi verdi. Sergide, Bulgaristan’dan Nedret Yaþar, Makedonya’dan Mustafa Asým ve Bilge Koçitsa, Türkiye’den Gültekin Sebest ve Emel Özgen Seyrantepe, Gagauzya/Moldavya’dan Dimitri Ayoðlu ile Kosova’dan Ethem Baymak ve Reþit Ýsmet’in eserleri yer aldý. Gece, ses sanatçýmýz Nevzat Þundo’nun Türk Sanat Müziði Konseri ve verilen kokteyl ile son buldu. Açýlýþa yerel ve uluslararasý olmak üzere çok sayýda davetli katýldý. Hafta boyu bir dizi etkinlik 5. Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleni, 1 Mayýs günü Prizren Eðitim Fakültesinde düzenlenen þiir þöleniyle, ayný günün akþamý da Gani Müjde’nin konferansýyla devam edecek. 2 Mayýs tarihinde Priþtine ve Mitroviça’da Ayþe Kulin, Gani Müjde ve Reþit Ýsmet’in konuk olduðu “Sazdan Söze” buluþmasý ve Kosova Türk Þairlerinin Þiir Dinletisi düzenlenecek. 2 Mayýs akþamý saat 19:00’da düzenlecek konferans ile Ayþe Kulin Kosovalý okur ve sevenleriyle bir araya gelecek. 3 Mayýs akþamý Raif Výrmiça’nýn hazýrladýðý sanatçýmýz Baþkim Çabrat’ýn portresi sunulacak. Ayný akþam UNESCO’nun 2007 yýlýný ilan ettiði Mevlana’nýn doðumunun 800. yýldönümü kaydedilecek. 4 Mayýs akþamý saat 19:00’da Esengül Leskovçalý tarafýndan “Kosova Türk Tiyatrosu” konferansý, saat 20:00’de de kültür evinde Hasan Hüseyin, ustasý Tacettin Diker’le “Karagöz ve Hacivat” temsili sunulacak. Ayný temsil 5 Mayýs saat 12:00’de Gilan’da, saat 16:00’da da www.yenidonem.org Perþembe, 3 Mayýs 2007 Priþtine’de sunulacak. Ayný günün akþamýnda Prizren’de Fahri Ali, Ýlhami Emin, Fahri Kaya’nýn katýlýmýyla “Makedonya Türk Þiiri” paneli ve Enver Baki’nin basýmdan çýkan “Salýncak” ile “Altay Suroy”un “Kosova’da Türk Dernekleri ve Kuruluþlarýnýn tanýtýmý gerçekleþtirilecek. 6 Mayýs saat 12:00’de Mamuþa kültür evinde Hasan Hüseyin, ustasý Tacettin Diker’le “Karagöz ve Hacivat” temsili sunulacak. 6 Mayýs akþamý saat 19:00’da da Nevzat Þundo’nun “Prizren Türküleri” konseriyle son bulacak. 5. Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleni, Prizren Belediyesi Baþkan Vekili Ercan Þpat himayesinde, Prizren Belediyesi Kültür, Gençlik ve Spor Müdürlüðü organizasyonuyla düzenleniyor. Þölen, Kosova Kültür, Gençlik ve Spor Bakanlýðý ve Türk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ýdaresi Baþkanlýðý (TÝKA) tarafýndan destekleniyor. 13 Perþembe, 3 Mayýs 2007 Kültür ÝZLENÝMLER ÝS KE N DE R MU Z BE G Hasan Mercan Gerçek Dostluklardan Yana Bir Þairdi - Ölümünün 1. yýlýnda þairi saygýyla anýyoruz - Deðerli þair, dost Hasan Mercan bir yýl önce bu hayata gözlerini yummuþtu. Onun ölüm haberi hemen duyulmuþ, hiç gecikmemiþti! Çaðdaþ iletiþim çaðýnda her haber hele hele ölüm haberleri, özellikle bu haber bir sanatçýnýn ölümüne dair olunca, çok çabuk gelirmiþ meðer... Evet, geçen yýlýn nisan ayýnýn son günlerinin birinde Ankara’dan üzücü bir haber dünyaya yayýlmýþtý. Þairliðiyle de bilinen gazeteci yazar Þecaettin Koka’nýn imzasýyla internet üzerinden Prizrenliler Sitesi aracýlýðýyla yayýnlanan haber kýsaca þöyle idi: Ankara’da 1999 yýlý Kosova Savaþýndan bu yana yaþamakta olan Kosova Türk Yazarlar Derneði’nin en verimli yazarý Hasan Mercan bu sabah saat beþte Ankara’daki evinde vefat etti. Kosova Türklerine gazeteci ve yazar olarak yazýlarýyla çok önemli katký sunan Hasan Mercan (...) 1944’te Prizren’de doðdu.Otuz yýldan daha fazla gazetecilikte ekmeðini kazanan ozan ve yazarýn elliden çok kitabý yayýnlandý. Birçok ödüller alan Hasan Mercan’ýn eserleri 12 dile çevrildi. Türkiye’de de ondan çok kitabý yayýnlandý. Üsküp Halklar Tiyatrosunda, Prizren, Gilan ve Priþtine tiyatrolarýnda, Priþtine, Üsküp radyolarýnda, Priþtine televizyonunda,Prizren’in Doðru Yol Derneði dram kolunca 14 oyunu sahnelenip gerçekleþti. Hasan Mercan bir süre röportaj türünde de Türk okurlarýna önemli yazýlar yazdý ve bu türde Türkler arasýnda çýðýr açtý. Ayrýca tercüme alanýnda da çok verimli olan yazar 3o’un üzerinde oyun, roman, þiir kitaplarýný dilimize kazandýrdý. Takvimler 29 Nisan 2006’yý gösteriyordu. Ayný gün Ankara’da topraða verilmiþti dost Hasan Mercan. ... Ve ben, bunun ardýndan bu köþede diðerleri arasýnda þunun altýný çizmiþtim 2006 mayýsýnda: Hasan Mercan’ý da kaybettik. Süreyya Yusuf’u, Necati Zekeriya’yý, Fahri Mermer’i kaybettiðimiz gibi... Bugün bu satýrlarý yeniden okurken, bunun devamýna þu cümlenin de eklenmesi gerektiðini seziyorum: Bir bütünü oluþturan Makedonya ve Kosova Türk edebiyatýnýn önemli simalarýndan Þükrü Ramo’yu, Naim Þaban’ý, Ýsmail Tamnik’i, Lütfi Seyfullah’ý ve burada adlarýný anamadýðým ama kaybettiðimiz diðer sanatçýlarý gibi, Hasan Mercan’ý da kaybettik. Gerçek bir dostu kaybettik yani. Cana yakýn bir sanatçýyý kaybettik.” Benim, iyi veya kötü, bir huyum vardýr: Sanatçý dostlarýmdan herhangi biri bir baþarýya imza attý mý, onun baþarýsýný kendi baþarým olarak kutlarým ve kütüphanemin ayrý bir köþesinde bulunan o sanatçýyla ilgili dosyama baþ vurur, dosyadaki notlarýma, bana gönderilen mektuplara vb. bir göz atar, dost ile adeta saatlerce süren konuþmalara dalarým. Bugün avukatlýk görevini icra ettiðim ofiste de sanatçý dostlarýma ayrýlan bir köþe — bir Sanat Köþesi vardýr. O köþedeki bilgiler en az ayda bir kere deðiþtirilir, yenilenirler. Örneðin söz konusu ofisteki Sanat Köþesi’nde nisan ayýnýn sonuna kadar Zeynel Beksaç’ýn soyut resimlerini içeren, Zeynel’in son Priþtine Resim sergisiyle ilgili kitapçýk bulunmaktaydý. Þu sýrada bu köþede Sanatla Uyanmak kitapçýðý, doðrusu bu kitapçýðýn 8. ve 9. sayfalarý yani UNESCO 2007 Mevlana’nýn 800. Doðum Yýldönümü ve Baþkim Çabrat Portresi ile ilgili bölümler bulunmaktadýr. Mehmet Âkif’te “Medeniyet” (7) Büyüklerimiz M . Akif’e göre bizim ihtiyacýmýz Batý medeniyetinin ilmi, fenni, sanayisi, edebiyatý gibi özellikleridir. Tanzimat’la birlikte birçok genç, Batýlýlaþma fikriyle Avrupa’ya gönderilmiþtir. Ancak Batý’ya giden bu gençler, geri döndüklerinde, ülkemize, Avrupa’nýn ilmi yerine yaþam þeklini, kültürünü getirmiþlerdir. Akif bu durumdan son derece muzdariptir. Onun netice-i ikâzýdýr ki: “Avrupalý” / Denince rûhu saðýr, kalbi his için kapalý, / Müebbeden bize düþman bir ümmet anlardýk. (1990, s. 275) M. Akif bu mýsralarda da bazý sýfatlarý kullanarak Avrupa’yý tanýmlamaktadýr. Avrupa’nýn ruhu saðýr, kalbi hissizdir. Özellikle Þark milletlerine yapýlan zulümler karþýsýnda, Avrupa’nýn bu özellikleri net bir þekilde görülmektedir. Bu, yanmadýk yeri kalmýþsa, kaðþamýþ yurda, / Meðerse Avrupa kundak sokar dururmuþ da! (1990, s. 281) mýsralarýnda ise M. Akif, Avrupa’nýn “kundakçý” olduðunu söylemektedir. Türk Dil Kurumu’nun hazýrladýðý Türkçe sözlüðü göre kundakçý, yangýn çýkarmak için kundak koyan kimse ve ara bozcu anlamlarýnda kullanýlmaktadýr. (T.D.K, 1988)) Buna göre Avrupa, siyasi anlamda, diðer milletleri birbirine düþürerek onlarýn arasýný bozan, onlarýn siyâsî istikbalînî ortadan kaldýrmaya çalýþan bir özelliðe sahiptir. Bunun somut örnekleri çoktur. Avrupa, özellikle Ýngilizler, Mýsýr, Hindistan gibi Asya’daki sömürgelerinin siyasi varlýklarýný ortadan kaldýrmýþlar, bugün bile bu topraklarý yangýn yerine çeviren kundaðý bu topraklara koymaktan çekinmemiþlerdir. Bugün sýkýntýlarýný çektiðimiz Kýbrýs meselesi, Ermeni sorunu, Adalar meselesi, Ortadoðu vb. problemlerde Batýlý devletlerin kundakçýlýðýnýn rolü elbette ki inkar edilemez. Ne hayasýzca tahaþþüd ki ufuklar kapalý! / Nerde-gösterdiði vahþete “bu bir Avrupalý” / Dedirir-yýrtýcý-his yoksulu, sýrtlan kümesi, / Varsa gelmiþ, açýlýp mahbesi, yâhud kafesi! (1990, s. 354) M. Akif, bu mýsralarda “Kimi Hindû, Þu anda ben, þair dost Hasan Mercan’ýn ölümünün 1. yýlý nedeniyle kütüphanemdeki Hasan Mercan dosyasýný karýþtýrýyorum; Gerçek dost Hasan’ýn manevi huzurunda saygýyla eðiliyorum. Neler mi var bu dosyada? Hasan Mercan var iþte... Koca bir Hasan, bileþik bir Mercan. Mektuplar, mektuplar... Hasan Mercan’ýn þiir ve düzyazýlarýnýn yayýnlandýðý gazete kupürleri... Örneðin Hasan’ýn 24.09.1977 tarihli “Tan”da (Priþtine) yayýnlanan ve “Çevren” Dergisi Öykü Yarýþmasý’nda Ýkinci Ödül’ü kazanan “Ahmet” öyküsü, 20.01.1979 tarihli “Tan”da yayýnlanan “Elez” öyküsü, 29.03.1980 tarihli “Birlik”te (Üsküp) yayýnlaan “Sami” öyküsü... Dilerseniz, Hasan Mercan’ýn yaratýcýlýðýna saygý ve bu yaratýcýlýktaki güzellikleri yaþamak adýna burada þimdi “Elez” baþlýklý öykünün bir bölümünü beraber okuyalým: “Dedem tamamen iþsiz kalmýþtý. (...) Ninem de, Yel Teyzenin halamýn yataðýna bir kýz evlat getirmesi yüzünden onlara konuk olmuþ, (...) evde dedemle kalmýþtým. (...) Ertesi gün (...) dedemle baþlanmýþtým en güzel baðlara iye olan Bülbül Deresi bayýrcýðýna doðru. Bülbül Deresi derdik de ortalýkta dere adýna tek bir iþaret yoktu. Çokça yaðan yaðmurlarýn aþaðýya aþaðýya , Terziler Sokaðý’nýn bitimindeki meydanlýða dek sularýn aktýklarýndan, kara, kuru, çatlak taþçýklarla karýþýk topraklarý kemire kemire açtýklarý kocaman , insanboyu çukurlarý vardý ortalýðýn, o kadar! Etrafýnda Kýptý kadýnlarý kara boya çapalar, onlarý yumurta þeklinde yapýp avlularý büyük evlere iye olan hanýmlara satar, geçinirlerdi.” Hasan Mercan’ýn öykülerinde bu yazarýn müthiþ bir betimleme gücüne rastlamak mümkündür. Bülbül Deresi’ni veya Prizren’in bir baþka semtini olduðu gibi, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ…” diye nitelediði Avrupa devletlerinin Çanakkale savaþlarýnda ortaya çýkan özelliklerini bazý sýfatlarý kullanarak ortaya koyar. Avrupa yýrtýcý, his yoksulu bir varlýk olarak nitelenirken, Çanakkale Savaþý sýrasýnda Avrupa devletlerinin ortaya koyduðu vahþet, Akif’in böylesine vahþi bir medeniyete karþý oluþunu da haklý kýlmaktadýr. Ah o yirminci asýr yok mu o mahlûk-i asîl, / Ne kadar gözdesi mevcûd ise, hakkýyle sefîl, / Kustu Mehmedciðin aylarca durup karþýsýna, / Döktü karnýndaki esrârý hayâsýzcasýna. / Maska yýrtýlmasa hâlâ bize âfetti o yüz... / Medeniyyet denilen kahbe, hakîkat, yüzsüz. (1990, s. 355) Akif’in ‘Çanakkale Þehitleri’ne ithaf ettiði þiirinde geçen bu mýsralarda, M. Akif bazý sýfatlarý kullanarak Batý medeniyetini tanýmlamakta, ona yeni anlamlar yüklemektedir. Buna göre Batý medeniyeti iki yüzlüdür. Yüzüne sevimli bir maske takan Avrupalý, yýllarca diðer milletlere karþý þirin gözükmüþtür. Ancak Batý’nýn bu maskesi Çanakkale Savaþlarýnda yýrtýlýnca, bu medeniyetin gerçek yüzü ortaya çýk- www.yenidonem.org bu semtlerde yaþayan insanlarýn karakterlerini de anlatýrken Hasan yalýn bir dile, ayný zamanda da yoðun imgelere baþ vurmakta, bu iþte baþarýlý olmaktadýr. Hasan Mercan’ýn þiirinde de, okuyucu, isterse eðer, imge sýradaðlarýna týrmanabilir ve dünyayý oradan seyredebilir. Ben Hasan Mercan’ýn þiirlerini “Birlik”, “Sevinç” ve “Tomurcuk”ta ilk okuyanlardan biriyim. Hasan’ýn “Birlik”in “Özel Ýlave”sinde yayýnlanan þiirlerini ayrý bir ciddiyetle okuduðumu hatýrlýyorum çünkü “Özel Ýlave” aslen bir sanat dergisi niteliðindeydi. Hasan Mercan’ýn mektuplarýna gelince, Hasan Mercan’ýn gazetecilik ve yazarlýðýnýn 35.yýldönümü törenli kutlamalarýnda (23.12.1995) okuduðum “Hasan Mercan’la Dostluðumuzun Otuzuncu Yýlý”baþlýklý makalemden bir alýntý yapmak istiyorum: “Hasan Mercan’ýn bana göndermiþ olduðu mektuplardan, onun yüreðinin pek büyük, duygularýnýn dostsever, tavýrlarýnýn yakýnlýklý, düþüncelerinin dürüst olduðunu biraz daha çok anlýyorum.” Sözü þiire getirdiðimizde, aþaðýda Hasan Mercan’ýn gazete sayfalarýnda yayýnlanmýþ ve bir bakýma bizim þiirimize yön vermiþ dizelerinden birkaçýný beraber okuyalým: Bu bir gerçek Ýnsan öldükçe / Þiir gülecek Daha daha / Sabaha doðru Ve aniden kanatlanýp / Uuçacak ak kumru Gururu / Onuru / Ve uðuru Defne dalý gagasýnda Armaðan edecek insanlýða Demek ki / Gelecek Kokmayacak yalnýzlýða Ýnsan güldükçe / Þiir gebeleþecek. (Hasan Mercan: Nazým Hikmet’in Yaðmurlarý’ndan”, “Birlik” gazetesi, Üsküp, 24.02.1981). mýþtýr. Kuvvete dayanan, zayýfý ezen, kendisinden baþkasýna yaþama hakký vermeyen bu medeniyet, gerçekte kahpe ve yüzsüzdür. Hayasýz, sefil olan Batý medeniyeti, Çanakkale Savaþlarý’nda her türlü vahþeti sergileyerek bu vahþî tarafýný ortaya koymuþtur. Garb’ýn âfâkýný sarmýþsa çelik zýrhlý duvar; / Benim îman dolu göðsüm gibi serhaddim var. / Ulusun, korkma! Nasýl böyle bir îmâný boðar, / “Medeniyyet!” dediðin tek diþi kalmýþ canavar? (1990, s. 441) Ýstiklâl Marþý’nda geçen ve Mehmet Akif’in en çok medeniyet düþmaný olduðuna hükmettiren bu mýsralarda ‘medeniyet’ tek diþi kalmýþ canavara benzetilmiþtir. Buradaki medeniyet kelimesi ile kastedilen, milletimiz üzerinde alçakça emelleri bulunan Avrupa’dýr. Rýdvan Caným ve Etem Çalýk’ýn hazýrladýklarý “Mehmet Âkif ve Ýstiklâl Marþý” adlý eserde, bu dörtlük þöyle tahlil edilmektedir : “Bu dörtlükte Batýlý milletler ile Türk milletinin karþýlaþtýrýlmasý yapýlmaktadýr. Batý, çelik zýrhýný kuþanmýþ ehl-i salîb (haçlý ordusu) ruhuyla medeniyet adýna Türk milletini yutmak için saldýrmaktadýr. Röportaj Demiri Terbiye Edenler Onlar demiri ateþle imtihan edip, suyla terbiye edenlerdi. Onlar ateþe ve suya ve sevgiye ve barýþa sahip olanlardý. Onlar bu öðeler olmadýðý sürece Romlarýn da yani kendilerinin de olamayacaðýný söyleyenlerdi. Prizrenli Rom demirciler böyle anlatýyorlardý kendilerini, kendilerine HARTÂSI yani demirci diyerek. “Hade usta hade buyrun ... tungatjeta” diyerek baþladýk sohbete dedelerinden devraldýðý mesleðe sahip olan Türan Halabat ile. Türan Halabat 30’larýna yaklaþan veya 30’larýnda olan bir genç. Demir döverek, demiri terbiye ederek, demirden aletler edavatlar yaparak kazanýyor hayatýný. Ama son zamanlarda zanaatýnýn kýymetinin pek kalmadýðýndan yakýnarak yetkililerden vergilerin de indirilmesini istiyor. “Zanaatýmýz son zamanlarda biraz düþtü, artýk insanlar tarým alanýnda pek çalýþmýyorlar. Yaptýk çapalar, yaptýk kazmalar ama pek gitmiyor. Demir çok pahalý ama demirden yaptýðýmýz aletler ucuza gidiyor” diyor Türan, belki de farkýnda olmadan Kosova’nýn iþlenmeyen tarýmýna da dikkat çekiyor aslýnda. Zanaatlarýný nereden öðrendiklerini sorduðum zaman ise bir uzun “Ooooo...” çektikten sonra “Dedelerden; yüzlerce sene biz bu iþi yapýyoruz” dedi ve gururlu gururlu þu laflarý etti demirci ustasý: “Dünyada Allah’ýn yarattýðý her þey bizden oldu. Fabrikalar bizden yapýldý. Yemek içmek gene bize baðlýdýr. Topraðý iþleyen saban olmazsa buðday da yetiþmez ve ekmek de olmaz. Çapayý, kazmayý, küreði biz ürettik bunlar bizim zanaatýn bir parçasýdýr. Sonradan fabrikalar geliþti ama her þeyin temelinde biz varýz.” Hurdaya atýlmýþ demir parçalarýný ateþle iþleyip, suyla terbiye ettikten sonra demir parçalarýndan aletler üretiyordu demirciler. Romlarda ateþin ayrý bir önemi olup olmadýðýný soruyorum Rom entelektüellerinden Kujtim Paçaku’ya: “Vardýr. Romlar için üç temel öðe önemlidir. Su, ateþ ve sevgi Romlarýn karakteristik üç özelliðidir. Ustanýn da dediði gibi demircilik Kosova’da belki de tüm Balkanlarda Romlarýn Demir bir heykel misali duruyor Skender Halabat’ýn küçük oðlu. Biz sohbeti tamamladýktan sonra yanýmýza geldi ve bu fotoðrafa bir heykel misali dikildi. en eski mesleðidir. Bundan dolayý Romlarýn bir kýsmý Rom ‘kovaç’ veya Rom demirci olarak bilinirler. Demircilikte ateþin önemi olduðu kadar suyun da önemi vardýr. Isýtýlan demirin hangi derecede suya daldýrýlmasý gerektiði demircilik mesleðinin püf noktalarýndan biridir. Rom felsefesinde sevgi ve barýþ da çok önemlidir. Eðer sevgi ve barýþ yoksa o zaman Romlar da Rom olamaz. Ancak sevginin ve barýþýn hüküm sürdüðü yerde Romlar özgürce Rom olabilirler. Romlarýn serbestçe konuþma, çalýþma, þarký söyleme özgürlüðü olmadýðý zaman onlar Rom olamazlar. Çünkü Romlar barýþçý bir millettir.” kötülükler yapýlan topluluktu da ayný zamanda. Paçaku devam ediyor konuþmasýna “Daha önce de dediðim gibi Romlar hep iki ateþ arasýnda kalmýþtýr. Mesela savaþta veya olaðanüstü durumlarda birilerinin, baþka milletleri korkutmak için Romlarý dövmesi, aþaðýlamasý, hakaret etmesi gerekiyordu ve bunlar sistematik bir biçimde yapýldý. Kötülük yapmanýn bir geleneðidir bu ve kötülükler hep Romlardan baþlar. Yani kötülükler önce Romlara yapýlýr.” Ya eðitim durumu ne olacak eðitim durumu... Mesleklerini yüzlerce yýl sürdürdüklerini söyleyen Türan’ýn babasý Skender Halabat, torununun fýrsat bulursa okumasýný istiyor. Tahmini 50 yaþlarýndaki baba þöyle anlatýyor demircilik mesleði ile iliþkilerini: “Biz Osmanlýnýn bu bölgeye gelmesinden bu yana Romca Hârtasi diyorlar demirciye. demircilik mesleði ile Bilgisayar bile inat ediyor a harfine ters uðraþmaktayýz. Biz sadece þapkayý giydirme konusunda. Doðrusu Hindistan’dan deðil; bizim yazdýðýmýz gibi deðil, fotoðrafta dedelerimin aktardýðýna görüldüðü gibi. göre Ýran, Irak, Türkiye, Halep gibi yerlerden de Oysa ki her barýþ bir savaþý da göçüp buralara yerleþtik ve hep çaðrýþtýrýyordu kendi içinde. Barýþ demircilikle uðraþtýk. Biz bu bölortamlarý nedense ya savaþla gelere geldiðimiz zaman elimizde kazanýlmýþtý veya savaþ sonrasý ortaya zanaatýmýz vardý ve gelen Romlar çýkan durumlara barýþ denilmiþti. Ama buralarda fayton yaptýlar, araba yapRomlar, tarihin hiçbir zamanýnda savaþtýlar, tezgâh yaptýlar ve küçük parça mamýþlardý. Onlar barýþý bulmaya demirlerle iþleyerek her çeþit alet çalýþanlar deðil, barýþa sahip olanlar idi. edavat yaptýlar ve diðer topluluklarla Tarihte Romlar hiç savaþ yapmýþlar beraber yaþadýlar. mýdýr? Ordular kurup ülkeler fethetCamiiler inþa edilirken bizler demir miþler midir dediðim zaman net bir parmaklýklarýný yaptýk; taþlarý bir“Hayýr” cevabý geldi Kujtim birine baðlayan demir kelepçeler Paçaku’dan, biraz da gülümseyerek. ürettik. Biz zanaat sahibi topluluktuk “Hayýr, Romlar bunu hiçbir zaman ve aþaðýlýk insanlar deðildik. Ama yapmamýþlardýr. Romlar hiçbir uslu insanlar olduðumuz için, zaman savaþmamýþlardýr. Bir efsanburadaki millet bizi bu hale getirdi. eye göre Romlar demir toplamak için Biri itip kaktýðý zaman biz karþýlýk gezinirken, Türklerin savaþtýðýný görvermedik, baþ kaldýrmadýk. Fakat müþler ve Romlar bu savaþta maalesef sadece zanaatla kaldýk, okuTürklere yardým etmiþler. Bu yardýmadýk; okuyamadýk. Hep aðýr ma bir teþekkür olarak Türkler, meslekleri yaptýk.” Romlara bir sancak (bir bayrak) emanet etmiþtir. Bu bayrak bugün Siz zanaatý babanýzdan öðrendiniz; o da hala Terzi Mahallesindeki Rom kendi babasýndan... zanaatý oðlunuza sokaðýnda korunmaktadýr. aktardýnýz peki torununuzun da bu Romlar her zaman iki ateþ arasýnda mesleði devam ettirmesini ister misiniz kalan bir top misalidir. Tarihte bu sorusuna kararlýlýkla “Hayýr” diyor hep böyle olmuþtur, bugün de Skender usta: “Hayýr, okumasýný böyledir.” isterim. Eðer yapabilirsek okumasýný isteriz. Madem buraya Avrupa Romlar sadece iki ateþ arasý kalan kurumlarý geldi bizim de biraz haktopluluk deðil; hor görülen, itilip larýmýzýn olduðunu düþünüyorum. kakýlan, eðitimsiz býrakýlan, en büyük www.yenidonem.org Perþembe, 3 Mayýs 2007 14 Ýþte Halabat ailesinin ekmek kapýsý küçük demirci dükkanlarý. Fotoðrafta Türan Halabat görülüyor, arkada babasý Skender. Çünkü daha önce kimse bize bu hakký vermemiþti. Çocuklarýmýz okullara gitmekten korktu; okulda bizim çocuklarýmýz aþaðýlandý, dövüldü. Hep baþka dillerde eðitim gördük hatta o dereceye varan vakalar oldu ki kendi dilini yani Romca’yý konuþmaya korkanlar var. Aramýzda cahillik de var ve dilimizi kaybedenler var.” Delikanlý Türan’a soruyorum, mesleðinizi devam edilebilir olarak görüyor musun diye... þöyle bir diyalog geliþiyor ardýndan: “Ben nereye kadar götürebilirsem devam edeceðim ama benim çocuklarýma tavsiye etmem.” Peki ne olmalarýný istersin? “Büyük adam olmasýný isterim. Mektepli olsunlar.” Buradaki toplum çocuðunuzun serbestçe okumasýna olanak tanýyor mu? “Vallah biraz zor. Bizim tek tük okumuþlarýmýz var ama onlarý da adam yerine koymuyorlar. Okumuþ bir insanýmýza Macup diyorlar veya sizinkiler (Türkleri kast ederek) Çingene diyorlar. Halbuki Allah Kuran’ý Kerim’de Çingene veya baþka bir þey yazmadý. Biz hepimiz kardeþiz. Benim de damarlarýmý kestiðiniz zaman kan çýkacak týpký sizinkilerin gibi...” Bugün Romlarýn bir kýsmý en eski meslekleri olan demirciliðin bile Romcasýný bilmiyorlar. Oysa Skender usta, ocaðýnýn baþýna tebeþirle HARTÂSI yazmýþ. Bu sözü kendilerine Kujtim’in anlattýðýný ve öðrettiðini belirten ustalar bugün Romca demirciye HARTÂSI denildiðini bilmenin gururunu yaþýyorlar. Herkese öðretmek istercesine de ocaðýn baþýna yazmýþlar kelimeyi. Türan þöyle anlatýyor: “Demirciliðe Romca HARTÂSI denir ama maalesef bunu pek çok Rom bile bilmiyor. Bu ismi dil çalýþmasý ile bizim baba dediðimiz Kujtim Paçaku buldu. Ama bu kelimeyi bilmedikleri için bize Arnavutça ve Sýrpça bir söz olan kovaç demektedirler; veya Türkçe demirci derler. Fakat bazýlarýndan aþaðýlayýcý laflar da duyuyoruz. ‘Macup veya Çingeneye gidiyoruz’ diyenler de oluyor. Bu bize yapýlan bir aþaðýlamaktýr ama ne yapalým o tür insanlar çoban olarak doðmuþ ve öyle ölecekler.” (Devam edecek: Haftaya Romlarýn eðitimi ve Çingene kavramý) 15 Perþembe, 3 Mayýs 2007 Türkçenin Kosova’sý Ý Güncel Alpay ÝÐCÝ Prizren’ime Yakýþýr nsan, doðduðu topraðý ayrý bir þekilde deðerlendirir. Çok önemli ve büyük rahatsýzlýklar verici olaylar dahi kiþiyi baþka yönlere savursa da doðum yeri ayrýdýr. Tabii doðduðu yer gerçekten de onun milletine ait bir yerse bu durum geçerlidir. Yoksa Londra’da doðan bir Türk için Londra’nýn “memleket” olma özelliðinin ne kadar olduðunu bilemem. Olduðundan emin deðilim zira beyin orayý farklý algýlar. Ýstisnalar kaideyi bozmaz. Benim doðduðum yýllarda Prizren eski gücünde deðildi. Büyüklerimin bana anlattýklarý, bu düþünceye sahip olmamý saðladý. Daha doðru bir deyiþle, benim doðduðum yýllardan bugüne gelindiðinde Prizren’in durumu düzelmedi, kötüleþti diyebilirim. Tabii, kötüleþmekten kastýmýn ne olduðunu anlatmam gerekecek. Zira kötülük kiþiden kiþiye deðiþir. Mesela Prizren’in Arasta Camisi’nin yýkýlmasý benim için büyük kayýp, vahþet iken baþka birisi için normal olabilir. Tabii, bu gibi durumlarý “norm”al karþýlayan bir kiþinin Prizren’in kanýndan olmasý çok zordur. Mesela, Prizren’de Türkçemin gücü günden güne azaltýldý. Hepsini saymaya kalksam, uykunuz gelebilir. Bugünlerde Prizren’de yeni bir etkinlik baþladý. 30 Nisan—6 Mayýs tarihleri arasýnda yapýlacak olan 5. Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleni’nin Prizren’ime hayýrlý uðurlu olmasýný dilerim. Pazartesi akþamýnda açýlýþý yapýlan ve birçok seçkin konuðun katýldýðý törenlerin çoðalmasý þarttýr. Bu ve bunlara benzer etkinlikler, þölenler, toplaþmalar olunca hoþlanmanýn yanýnda baþka duygular da kaplýyor beni. Özlemini duyduðum bazý þeyleri aramaya, onlarý daha da çoðalmasýný istemeye baþlýyorum. Derken derinlere dalýyorum. Nereden girip baþlasam, nerelere varsam bilemiyorum. Osmanlý’nýn Prizren’i yaþandý gitti. Osmanlý Prizren’inde yaþayanlar da gitti. Hatta o gidenlerin ardýnda býraktýklarý torunlarýnýn bir kýsmý da Prizren’den gitti. Sonuçta bugünkü Kosova ortaya çýktý. Kosova’nýn Türkleri azaldýkça azaldý. Statü görüþmelerinin baþlarýnda yazmýþ olduðum bir yazýda, bu günlerde Kosovalý Türklere çok iþ düþtüðünü söylemiþtim. Statü belgesindeki haklarýný almak, Kosova’daki yer adlarýnýn Türkçede kullanýlacak þekillerini oluþturmak veya kullanýma çýkarmak... Bu gibi küçüklü büyüklü eksiklikleri düþünürüm ve bazen ahlara vahlara dalarým. Bir yerlerde hatalar yapýlmýþtý ki sonraki nesiller o sorunlarýn devamýný getirdi, bir þeyler elden çýktý. Gün düzeltme günüdür. Aðlamak, dert yanmak faydasýz ve gereksizdir artýk. Çalýþmak, çalýþmak ve yine çalýþmak lazým. Prizren þehri, bütün bozma çalýþmalarýna raðmen, Osmanlý þehridir. Türklüðün kalelerinden biridir. Müslüman ahalisini Müslüman mimarîsiyle gösteren tatlý bir yerdir. Bunlarý söylemek lazým ama bunlarý söylemekle yetinmemek lazým. Prizren’in bu durumunu daha da iyiye getirmek için planlar üretmek, yapýlmasý gerekenlerin baþýnda gelir. Sonrasý da bu planlarý iþleme sokmak, yeni planlar üretmek... 5. Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleni’nden Prizren, alnýnýn akýyla çýkacaktýr. Güzel anlar yaþanacaktýr. Ben, buradan daha büyük etkinliklere koþulmasýnýn gerekliliðini görüyorum. Prizren’in kullanacaðý çok güzellikleri var ve ister Türk, ister Müslüman dünyasýnda olsun, önemli bir yeri var Prizren’in. Tabii, sadece Prizren’in deðil. Ancak, Prizren’in Türk Dünyasýndaki duyulmuþluðu artýyor, bu durumdan yararlanmak lazým. Gilanlý, Mitroviçalý dostlar bana kýrýlmasýnlar. Prizrencilik yapmak olmaz þu Kosova dendiðinde. Çok açýk olan bir þey vardýr ki iþlemeyen demir pas tutar. Ýþlemeyen fikir de unutulur. Hele iþlemeyen milletlerin akýbeti çok fenadýr. Yok olurlar, yok. Yeni Kosova’ya ilerlenen böyle bir dönemde Prizren ve Prizren gibi þehirler için bir þeyler yapmak lazýmdýr. Bu tarz organizasyonlarýn sayýsýný ve þeklini arttýrmak ilk aþamada yapýlacaklardandýr. Prizren’e Türkiye’den gelen Türkiye Türklerinin sayýsýnýn artmasý, her iki Türk grubu açýsýndan da önemlidir. Kosovalý Türkler, yalnýz olmadýklarýný görürlerken, Türkiyeli Türkler, Kosova’nýn yabancý ve sýnýr ötesinde farklý bir bölge olmadýðýný bir kez daha görmüþ olurlar. Görenler de Kosova’ya daha bir yaklaþmýþ olurlar. Ýnsan denen varlýk mekanik deðildir, robot deðildir. Ýnsanla ilgili bütün kültürel olgular için de durum aynýdýr. Yani, insanlarý birbirine yaklaþtýrmak masa baþlarýnda olacak iþ deðildir. Dünyanýn en eski dönemlerin bugüne varýncaya dek defalarca yapýlan planlarýn, ortaya koyulan ideolojilerin bazýlarýnýn iþlememesinin sebebi de budur. “Efendim, Müslümanlar kardeþtir. Kudüs bizimdir” cümlelerine “Demek öyle. E Müslüman kardeþ, bugün Kudüs için ne yaptýn? Kudüs’le ilgili neler bildin?” diye sormak yanlýþ olmasa gerektir. Ayný þekilde, Dünya Türklerinin bir ve ayný olduklarýný kolayca söyleyip, haritada parmaðýn vardýðý bütün Türk bölgelerinin birleþeceklerini dile getirmek de ayný mantýðýn eseridir. Devletler, sýnýrlar vardýr. Hep de olacaktýr. Devletler sýnýrlarýný geniþletip daraltabilirler de. Esas olan milletler ve kültür daireleridir. Ayný kültürün uzak çocuklarý birbirine yaklaþsýn, birbirini tanýsýn. Bunlarý ayný devlet içinde olup olmamalarý ayrý bir konudur. Bugün, kültürlerin birbirlerine yakýnlaþtýklarý söyleniyor. Doðrudur ama bu taným sanki biraz eksiktir. Bazen yakýnlaþma oluþurken her iki taraf da hareket etmeyebiliyor. Yan yana duran bir kýz ve bir oðlandan, oðlanýn kýza yanaþmasýný düþünün. Hafiften geliyor ve kýza bir gül veriyor. Kýz yerinden oynamadan oðlana yakýnlaþmýþ oluyor ve sadece gülümsüyor. Ýþte, bugünkü dünyamýzýn kültürel etkileþimi bazen böyle oluyor. Az önceki örnekte kýz da erkek de masum olabilir. Ancak, kültürel etkileþim için ayný þey söylenemiyor kolayca. Batýdan gelen bir yel var ve ensemizde esiyor. Bizi üþütecek gibi. Aman dikkat! Tam da bu anda, Türklerin ve Müslümanlarýn kültürel etkileþimleri düþünülebilir. Birbirimize gitmeden, birbirimizle konuþup dertlerimizi bilmeden bir þeylerden bahsetmek abestir. Kosova Türkleri yalnýz deðillerdir ve olamazlar da. Onlar, kocaman Türk Dünyasýnýn bir parçasý olarak büyük bir mirasýn Balkanlar’daki bekçilerindendirler. Ayrýca, Kosova topraðýnda, diðer milletlerle beraber Kosova’nýn yýlmaz bekçileridirler. Kosova’nýn oluþumunda asýl unsurlardan biridirler. Kosova’da ve onun önemli þehirlerinde 5. Uluslararasý Sanatla Uyanmak Þöleni gibi daha nice nice þölenlerin olmasýný dilerim. Sadece Türklerin kendi aralarýnda yaptýklarý etkinlikler olmasý da þart deðil. Kosovalý Arnavutlarla ortaklaþarak, beraberce bir etkinliðe de imza atýlabilir. Kosovalý Türkler, Kosova’ya Birleþmiþ Milletler’in uçaklarýndan paraþütle atlayarak gelmediler. Onlar bu topraklarda, binlerce yýldýr vardýlar. Geçmiþte de Kosova’yý þekillendirdiler, yarýnda da þekillendirecekler. Þölenler de bu þekillendirme ve sahiplenmenin bir bölümüdür. Prizren’in, Priþtine’nin, Gilan’ýn, Mitroviça’nýn, Ýpek’in, Yakova’nýn, Dobýrçan’ýn Mamuþa’nýn ve daha birçok yerin Türk Dünyasýnda daha fazla bilinmesi lazýmdýr. Þölen gibi nice günler dileðiyle... www.yenidonem.org Prizren Vilayeti (4) Osmanlý zamanýnda topraklarýmýz S Prizren Vilayetinde nüfüs, köy ve evlerin sayýsý ultan Muhamed II. Sýrplarýn son istikameti olan Novo Brdo’yu XV. y.y. ele geçirince, Bütün bu etraf topraklarý da ele geçiriyorlar ve Prizren’de 21. Haziran 1455 y.Osmanlýlar eline geçiriyor. XV. y. sonra Osmanlýlar aldýklarý bu topraklarda çok defa aðýz þartlar altýnda nufus sayýmý yapýyorlar fakat daha fazla resmi olan sayýlar XIX. y.y yapýlan nufus sayýlarýymýþ. Salnamet yazýlara göre nufus sayýsý buralarda yaþayan topluluk çeþitleri (Türk, Arnavut, Sýrp, Vlah, Bulgar, Yunan vs.) sayýsýný göstermiyorsadece Müslüman ve Müslüman olmayan nufus sayýsýný gösteriyormuþ. Müslüman olanlara Türkler ve Arnavutlar düþerken, Müslüman olmayanlara ise Sýrplar, Vlahlar Katolik Arnavutlar, Bulgarlar, Yunanlar düþüyormuþ. O zamanlarda nufus sayýsýný çok aðýr þartlar altýnda yapýyorlarmýþ. Hatta bazý bölgelerde sayým yapmak gayri kabilmiþ. Mesela Kazasýnda, bazý Výçýtýrýn kazasýnýon mahiyelerinde ve debre sancaðýnýn Mati, yukarý ve aþaðý Mamahiye kazalarýnda. Nufus sayýmýnda Salnamet yazýlardan mada seyatanemelerinde yazýlarý “Prizren” gazetesinde yazýlanlar ve tarihi kitaplarda bulunan yazýlar ele geçirilmiþtir. Fakat yine bazý yanlýþlar mevcuttur. Zira bazý kaza ve mahiyelerde ebeveyinler askerilik sebebinden genç erkekleri yazdýrmýyorlarmýþ. Dolayýsýyla bazý genç bayanlarýnda sivil defterlere yazýlmaktan kaçýnýyorlarmýþ. Göze çarpan yanlýþlýklarda Niþ sancaðýna düþen Znepole kazasýnda 7000’den fazla nufüs ve 94 köyde yalnýz 208 evin mevcut olmasý gayri kabildir. Nufus sayýsýyla birlikte Vilayet, sancak ve kazalarda köy ve ev sayýlarýnda salnamet yazýlarda gösteriyor. Prizren Vilayetinde sancak ve kazalarda nufus, köy ve ev sayýsý: Sürecek Süleyman Randobrava To p l u m Din ve Toplum M.Tevfik Yücesoy tyucesoy@mynet.com tyucesoy@hotmail.com Lâiilâhe Ýillallah Lâ Ýlâhe Ýllallah -Allah’tan baþka ilâh yoktur-, Ýslâm dininin temel rüknüdür. Yani uluhiyyeti, yaratýcýlýðý, Rabliði, saltanatý ve hâkimiyeti sadece Allah’a tahsis etme kaidesi. Lâ Ýlâhe Ýllallah, kelime-i tevhid * olarak da bilinir. Allah (c.c)’ýn birlik davasýný anlatmakta ve Muhammed (s.a.s)’in O’nun rasûlü olduðunu açýklamaktadýr. “Lâ Ýlâhe”, hiçbir ilâh yoktur manâsýný taþýmaktadýr. Ýlâhýn ýstýlâhî manasý ise; tapýlacak, rýzýk veren, herþeyi bilen, yaratan, doðmayýp doðurmayan, yücelerin yücesi demektir. “Ýllallah”, sadece Allah vardýr, manâsýný taþýr. Ýçindeki (Arapça) “illâ” edatý, istisna edatlarýndandýr. Bu edat, kendisinden sonra gelen kelimeyi müstesna kýlar, yani öncekilerin dýþýnda býrakýr. Yani “hiçbir ilâh yoktur sadece Allah vardýr” manâsýnýn ortaya çýkmasýný saðlar. Dolayýsýyla “Lâ Ýlâhe Ýllallah”, Allah’tan baþka ilâh yoktur, demektir. Ýslâmiyet, tevhid dinidir. Tevhid, iki ana temelden meydana gelir. Bunlar birbirini tamamlamaktadýrlar. Ýkisi de ayrý ayrý, yalnýz baþýna düþünülemez. “Lâ Ýlâhe Ýllallah” kelime-i tevhidini, “Muhammedün Rasûlullah” yani “Muhammed Allah’ýn Resûlüdür” cümlesi tamamlar. “Lâ Ýlâhe Ýllallah”ý kabul edip “Muhammedün Rasûlullah”ý reddetmek, tevhidi ortadan kaldýrýr. “Lâ Ýlâhe Ýllallah”, bir hareket tarzýný gerektirir. Bu kelimenin yüklediði manâlar vardýr. Tevhidi kabullenen kimse, artýk bu yükümlülüðün altýna girmiþtir. Allah katýnda o yükümlülükleri yerine getirenler için büyük mükâfat, terkeden kimseler için de büyük ceza vardýr. Bu yüzden “Lâ Ýlâhe Ýllallah” þahadetiyle “Muhammedun Rasûlullah” þehadeti kesinlikle birbirinden ayrýlmazlar. Ýkisi beraber olduðu müddetçe, ancak bir bütünlük arzederler. Allahu Teâlâ’ya kul olma ilkesi, her þeyden önce Rasûlullah (s.a.s)’ýn rehberliðine dayanmaktadýr. Nitekim Allahu Teâlâ bu hususta Kur’an-ý Kerim’de: “Rasûlullah size ne getirdiyse onu alýnýz, kabul ediniz. Size neyi de yasaklýyorsa, onu yapmaktan vazgeçiniz” (el-Haþr, 59/7) buyurmaktadýr. Allahu Teâlâ kullarýna, Kur’an-ý Kerim’de kulluklarý için gerekli olan her þeyi belirtmiþ, Rasûlullah (s.a.s)’de onlarý en güzel þekilde insanlara açýklamýþtýr. Rasûlullah (s.a.s), âyetle de sabittir ki kendi hevâ ve hevesinden hiçbir þey söyleyemez, ancak kendine vahyolunaný konuþur. Onun sünneti, Allah’ýn koyduðu þerîatýn bir bölümü, bir parçasý ve açýklayýcýsý, canlý bir tatbikatý mahiyetini taþýr. Çünkü Rasûlullah (s.a.s)’a uymak, Allah’a uymak demektir. Kur’an-ý Kerim’in beyanýna göre imanýn varlýðý ve yokluðu Allah’ýn dinine ve Rasûlullah’ýn sünnetine tabi olmaya baðlýdýr. Kelime-i Tevhid’in bize verdiði mesajlar olarak zikrettiðimiz nitelikleri Allah (c.c) Kur’an-ý Kerim’in bazý âyetlerinde þu þekilde beyan ediyor: Allah’tan baþka ilâh olmadýðýna dair: “Eðer yerle gökte Allah’tan baþka ilâh olsaydý, ikisi de bozulurdu. Arþýn Rabbi olan Allah, onlarýn vasýflandýrdýklarýndan münezzehtir” (el-Enbiya, 21/22). Allah çocuk edinmemiþtir. O’nun yanýnda hiçbir ilah yoktur. Olsaydý, her ilâh kendi yarattýðý ile beraber gider ve birbirinden üstün olmaya çalýþýrlardý. Allah, onlarýn vasýflandýrdýklarýndan münezzehtir” (el-Mü’minun, 23/91). Allah, üçün üçüncüsüdür, diyenler kâfir olmuþlardýr. Tek ilâhtan baþka hiç bir ilâh yoktur. Eðer vazgeçmezlerse, aralarýndaki kâfirler acý bir azaba çarptýrýlacaklardýr” (el-Maide, 5/73). Perþembe, 3 Mayýs 2007 16 Ressam Ethem Baymak’ýn Belfast’ta resim sergisi açýlýyor Balkan Türk ressamlarýnýn ad yapmýþ ismi Ethem Baymak’ýn uluslar arasý arenada bir baþarýsý daha. K Ahmet S. Ýðciler uzey Ýrlanda’nýn Belfast þehrinde 1-7 Mayýs 2007 tarihlerinde sürecek olan törenli bir atmosferde sýrasýyla 65. kiþisel sergisi bugün açýldý. Comnunity Relations Council giriþimiyle gerçekleþen sergide ressam Ethem Baymak’ýn 30 eseri yer alýyor. 20 yaðlý boya yaný sýra 10 kara çalýþmasýnýn sergilendiði galeride NÝTECA genel müdürü Ali Çopur’un mütevazi bir deðerlendirmesiyle sergi açýldý. Belfast’ýn en köklü üniversitelerinden olan Queen’s Üniversitesinde “Traditional Turkish Decorative Arts” adý altýnda düzenlenen festival vesilesiyle ressam Ethem Baymak’ýn eserlerinin sergilendiði salonda Sufi müzik de eþlik etti. Ressam Ethem Baymak’ýn Balkanlar’da Osmanlý-Türk mimarisini ölümsüzleþtiren tablolar resim severler tarafýndan çok beðenildiði ve tarihe birer belge olarak kalacaðý inancýyla bu tür sergilerin daha sýk sýk düzenlenmesi isteminde bulundu. DUYURU Mamuþa Pilot Belediye Birimi AGÝT iþbirliðiyle Belediye Þeffaflýðý Projesi çerçevesi içerisinde Cuma, 4 Mayýs tarihinde saat 11:00’de Mamuþa Belediyesi binasýnda sýrasýyla halka açýk ikinci toplantýyý düzenliyor. Düzenlenecek halka açýk toplantýda vatandaþlara, belediye tarafýndan standartlarýn uygulanmasý hakkýnda bilgiler verilecektir. Tüm vatandaþlar toplantýya davet edilmektedir. LAJMËRIM Me datën 4 Maj në ora 11:00 Pilot Njësia Komunale e Mamushës në bashkpunim me OSBE-në do të organizoj mbledhje të hapur publike të dytën me radhë në kuadër të Projektit për Transparencën në Komunë. Në këtë mbledhje të hapur, qytetarëve do të ipen informata në lidhje me përmbushjen e standardeve nga ana e Komunës. Ftohen të gjithë qytetarët të marrin pjesë në mbledhje. Düzelti Geçen hafta Fevzi Karamuço imzalý karikatüründe yazýlý metin yazýmýnda hata yapýlmýþtýr. Metnin doðrusu, “Çocuklar 16 ay berberdiler anlaþamýyorlar, þimdiden sonra anlaþacaklarýna inanmýyorum” olmalýydý. Okurlarýmýzdan özür dileriz. “O, gökte de, yerde de ilah olandýr” (ez-Zuhruf 43/84). “Onlar hâlâ o Cahiliyye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Yakînen bilen bir toplum için Allah’tan daha iyi hüküm veren kim vardýr?” (elMaide, 5/50) buyurmakta ve mü’minlere “Lâ Ýlâhe Ýllallah”ýn taþýdýðý anlam ve gerçeði en açýk bir þekilde göstermektedir. www.yenidonem.org Asim (Rüstem) Pala’yý Ölümünün 40. gününde rahmetle anýyoruz. Sen baþýmýzýn tacý evimizin direðiydin. Ölümsüzlüðe gittiðinden bu yana içimizde ki yangýn hiç sönmedi, sönmeyecekte. Ayrýca bizler var oldukça sende bizlerle birlikte içimizde yaþayacaksýn. Mekanýnýn cennet olmasý için Allah’a duacýyýz. Ruhun þad olsun. Ananlar: Eþi: Saniye, Oðlu: Orhan, Kýzlarý: Ümran, Özcan, Severcan, Gelin: Sebahat, Damatlarý: Nezir, Rami, Luan ve torunlarý. 17 Perþembe, 3 Mayýs 2007 Ýlan DUYURU “ESNAF’” Ýþadamlarý ve Esnaflar Derneði Prizren “ESNAF” Ýþadamlarý ve Esnaflar Derneði üyeleri ve diðer iþverenlere çalýþtýklarý mesleklerde uzmanlaþma aracýlýðýnda bulunacak. Mesleki ara eðitim Türkiye Cumhuriyetinde düzenlenecek. Mesleki ara eðitime 18 — 25 yaþ arasý gençler katýlabilecek. Mesleki ara eðitime katýlmak isteyen adayýn Türkçe bilmesi gerekir. - Pasaport — vize iþlemleri adaylara aittir. Ýþadamlarý ve Esnaflar Derneði ofisinde saat 10 — 13 ve 18 — 22 arasýnda Mbretresha Teuta No. 17 / Eski peynir pazarý - Vakýf binasý üst katýnda / karþýsý yapýlýr. Daha geniþ bilgi (029) 41931 numaralý telefondan edinebilirsiniz. Kayýt için gereken evraklar: 1. Tamamladýðý okul diplomasý, 2. Çalýþma belgesi / en az bir yýllýk, 3. Üç adet fotoðraf ve 4. Pasaport fotokopisi Kayýtlar “ESNAF” - Son baþvuru tarihi: 31 Mayýs 2007. Adnan Fuþa Komisyon Baþkaný Kaliteli bir ortam ve profesyonel eðitime sahip eðitimcilerin olduðu bir okul öncesi kurumda çocuðunuzun eðitim görmesini ister miydiniz? Çocuðunuzun bu iki dilliliði tanýmasýný ve toplumsal faydalar elde etmesini ister miydiniz? Kendi komþularýnýn kültürünü ve dilini tanýma imkaný olacaðý bir gelecek için çocuðunuzu hazýrlamak ister miydiniz? Mozaik Guruplar çok yakýnda Prizren ve Ýpek’teki çocuk yuvalarýnda açýlacaktýr. Bu sýnýflar, farklý etnik guruplara Prizren’in “Yllka” Çocukyuvasý’n- sahip bölgelerdeki uluslar arasý bir da iki “Mozaik” Gurubuyla çalýþproje olan Mozaik modeline maya baþlanacak. Gurubun birinde dayanmaktadýr. Sýnýflar, iki çalýþtýrýcýdan biri Arnavutça, Makedonya Search for Common diðeri ise Boþnakça konuþacak. Ground destekleri ve USAÝD’in Mozaik gurup, 3-5 yaþ arasý en maddi yardýmlarýyla, Kosova’daki fazla 20 çocuktan oluþuyor. Save the Children ve Eðitim, Sýnýftaki çocuklarýn yarýsý, her bir Bilim ve Teknoloji Bakanlýðý etnik gurup mensubudur. Çocuklar (EBTB) tarafýndan düzenlenmekve eðitimciler, diðerleriyle yan tedir. yana diðerlerinin dil ve kültürünü birlikte, karþýlýklý öðreniyorlar. Kendi çocuðunuzu Mozaik gurubuna kaydýný yapmak için www.yenidonem.org ilgileniyor yada çocuðunuz için Mozaik tarafýndan sunulan imkanlar hakkýnda daha fazla bilgi için lütfen aþaðýdaki adresler üzerinden irtibata geçiniz: Prizren çocuk yuvasý “Yllka” Tel: + 381 (0) 29 42 166 Ýçerik hakkýnda Birleþik Krallýk Save the Children sorumluluðundadýr ve USAID ya da Amerika Devleti görüþlerini yansýtacaðý anlamýna gelmez. S Gençlik 18 Aðanýn atlarý Perþembe, 3 Mayýs 2007 BU YAZIN MODASI DOÐALLIK ýcak günlere az kaldý. Bu yaz her zaman olduðu gibi rahat ve kullanýþlý saç modelleri yine ön planda olacak. Saç modasýyla ilgili son trendleri, kuaför Levent Yýldýz ile konuþtuk, onun önerilerini dinledik… - Bu yaz hanýmlar saçlarýnda ne tür deðiþiklikler yapacak? Bu yaz saçlarda çok fazla deðiþiklik olmayacak. Çünkü tüm kýþ saçýyla uðraþmak hanýmlarda býkkýnlýk yarattýðýndan yazýn daha salaþ ve yýkayýp çýkabilecekleri modelleri tercih edeceklerdir. Gerek sýcak hava gerek deniz havuz aktivitelerinden dolayý da kuaföre bile uðramak istemeyecekler. Bunun içinde bu yaz çoðu kadýnýn baþýnda bandanalar, tül fularlar ve aksesuarlar görürseniz Þaþýrmayýn. Daðýnýk kadýnlar farkýnda olmadan bir akým yaratacaklar sanýrým! Bence de doðrusu bu, ne öyle yazýn sýcaðýnda kuaförde özenle yapýlmýþ saçla dolaþmak, mevsime bile aykýrý. Ne yapmalý at kuyruklarý basit örgüler veya kýsacýk kesimlerle yaz atlatýlmalý. Yazýn düðün ve gece davetlerinin bol olduðu bir mevsim, bu tür anlarda da saçý uzun olanlara sýký ense topuzlarý ya da çok doðal dalgalar öneriyoruz, ne de olsa 60’lar geri geldi. - Kýsa saç modelleri, çok da riskli bir grup galiba… Yazýn en favorisi kýsa kesimlerdir. Gerek sýcak havalar gerek rahat bir kullaným için kýsa saç deðiþmez bir yaz modelidir. Ancak kýsa kesimlerde en çok dikkat edilmesi gereken unsur kiþinin kuaförden çýktýktan sonra da kendinin de rahatça þekillendirip kullanacaðý modeller olmalý. Ayrýca kýsa saçý ön plana çýkaran renktir ve renklendirilmemiþ kýsa bir saçýn havasý olmaz. Renklendirirken de çabuk akýp solacak renklerden uzak durun bunun içinde daha çok sarý ve tonlarýný öneriyoruz. - Bunun dýþýnda öne çýkan bir renk olacak mý? Bu senenin renkleri devam edecek. Yine karameller hafif ya da yoðun bakýrlar daha yumuþak ve doðal tonlar tercih edilmeli. Bu yazýn modasý doðallýk ve bu yaza doðal kadýnlar damgasýný vuracak. Eflatun’a iki soru sormuþlar… Birincisi; “Ýnsanoðlunun sizi en çok þaþýrtan davranýþlarý nedir?” Eflatun tek tek sýralamýþ: -Çocukluktan sýkýlýrlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarýný özlerler… -Para kazanmak için saðlýklarýný yitirirler ama K saðlýklarýný geri almak için de para öderler… -Yarýndan endiþe ederken bugünü unuturlar. Dolayýsýyla ne bu günü ne de yarýný yaþarlar… -Hiç ölmeyecek gibi yaþarlar, ancak hiç yaþamamýþ gibi ölürler… Sýra gelmiþ ikinci soruya ; “Peki sen ne öneriyorsun?” Bilge yine sýralamýþ; -Kimseye kendinizi “sevdirmeye” kalkmayýn! Yapýlmasý gereken tek þey, sadece kendinizi “sevilmeye” býrakmaktýr… -Önemli olan; hayatta “En çok þeye sahip olmak” deðil, “En az þeye ihtiyaç duymaktýr”. -Sizi seven çok kiþi vardýr ama onlar duygularýný nasýl ifade edeceklerini bilmeyebilirler… -Bazen baþkalarý tarafýndan affedilmek yetmez, siz de kendinizi affedebilmelisiniz… Yýlýn Telesekreter Mesajý onumuz California´daki Pacific Palisades adlý okul.. Burada okuyan çocuklarýn velileri, bütün okulu ve öðretmenleri dava ediyor, çünkü bütün dönem boyunca 15 ile 30 gün arasýnda devamsýzlýk yaptýklarý halde çocuklarýnýn derslerden kalmalarýný kabul etmiyorlar.. Velilerin neredeyse tehdide varan itirazlarýyla baþ edemeyen okul yönetimi, en sonunda telesekreter mesajýný aþaðýdaki þekilde deðiþtiriyor, ve “YILIN TELESEKRETER MESAJI” ödülünü kazanýyor. “Merhaba! Pacific Palisades´e hoþgeldiniz. Bu bir otomatik mesajdýr. Lütfen seçenekleri tek tek dinleyerek istediðiniz departmanla ilgili tuþa basýnýz. Çocuðunuzun neden devamsýzlýk yaptýðý konusunda yalan söylemek için 1´e Çocuðunuzun neden ödevlerini yapmadýðý konusunda yalan söylemek için 2´ye Bizim hangi konularda iþe yaramadýðýmýzý belirtmek için 3´e Evinize gönderilen ve alýcý imzanýz üzerinde olduðu halde almadýðýnýzý iddia ettiðiniz uyarý mektuplarý için 4´e Müdür ve diðer yetkililere küfür etmek için 5´e Çocuðunuzu her sabah en az 10 dakika bekleyen okul otobüsü hakkýndaki þikayetleriniz için 6´ya Süper kabiliyetli mükemmel çocuðunuzun beceriksiz öðretmeninden yakýnmak için 7´ye Býraksanýz bütün okulu yiyecek çocuðunuzun yetersiz bulduðu okul menüsünden þikayet etmek için 8´e basýnýz. Çocuðunuzun gerçek bir dünyada yasadýðýnýn farkýndaysanýz ve sorumluluk almayý öðrenmesini istiyorsanýz, bunun için de ona verilen ödevleri zamanýnda ve tam olarak yapmasýnýn çok önemli olduðuna inanýyorsanýz, ayrýca eðitimin ilk önce ailede baþladýðýnýn bilincindeyseniz, artýk telefonu kapatabilirsiniz.. iyi günler dileðiyle. Ben arýyým, dersin, balýn var mýdýr? (AÞIK VEYSEL) Þöhret, zehirli bir baldýr. (BEDÝÜZZAMAN) 21 Mart - 20 Nisan Akýl ve dirayetin ak saçlýlarýnki gibi, ama yüreðin mâsum çocukluk yüreði olsun. (SCHÝLLER) Bir ülkenin büyüklüðü, topyekün o ülkede yaþayanlarla temsil edilir. (M.F.GÜLEN) Aðzýnda bal olan arýnýn, kuyruðunda iðnesi vardýr. (JOHN LYLY) Felaket, dost sayýsýný sýfýra indirir. (W. SHAKESPEARE) Her fert, kendisi ve milleti için gerekli olan þeyleri öðrenip deðerlendirmeli ve gereksiz þeylerle ömrünü beyhude zayi etmemelidir. (M. F. GÜLEN) Büyük saadetler büyük acýlarýn yaný baþýndadýr. (H.ERHAN BENER) www.yenidonem.org Dolunayýn enerjisi parasal yükümlülükleri, insanlarla iþbirliði yapmayý, ve de yardýmlaþmayý hayatýnda daha önemli bir konuma yerleþtirecek. Aþkta ve de iþte kendini baþarýlý hissedebilirsin. Sana kendine yönelme fýrsatýný verecek. Ýnsanlarla daha fazla ilgilenmeye, daha fazla zaman ayýrmaya baþlayabilirsin. Ýyimserliðin artmasý seni rahat tutacak. Yardýmlara açýk olman aile ve iþ iliþkilerini güzelleþtirecek. 21 Mayýs - 21 Haziran 23 Temmuz - 22 Aðustos 22 Haziran - 22 Temmuz Bu hafta sana önemli bir keþif getirecek, önemli bir kavrayýþ ve de karar. Ev ve aile içinde çok daha fazla iþ, sorumluluk, olay seni yoðun tutmaya baþlayabilir. Ama ayný zamanda pek çok iþin üstesinden kolaylýkla geleceksin. Bu hafta sana garip bir güven, cesaret getirecek, hayatýn dizginlerini ellerinde hissedeceksin. Yeni fikirler ve de kavrayýþlar aþk hayatýna heyecan getirebilir. Bir þeyin açýklýða kavuþmasý senin yeni bir karar almana neden olabilir. 23 Eylül - 22 Ekim 21 Nisan - 20 Mayýs Bu hafta sana geliþme, ilerleme þansýný sunacak. Bu nedenden dolayý çok daha fazla hareket etmek, çalýþmak durumunda kalabilirsin. Geçmiþle baðlantýlý bir durum da bu hafta alýnacak bir kararla neticeye ulaþacak. Bu hafta sana bir tür gerçeði, bir tür paylaþýmý yaþatacak. Duygusal yönden çok heyecanlý olabilirsin. Aþk damarlarýndan dýþarý sýzabilir ama kapalý kapýlar ardýndan. Hafta sonu bir insan belki seni zorlayabilir. Devletin hazinesi adalettir. (KONFÝÇYUS) Affetmek, zaferin zekatýdýr. (HADÝS-Ý ÞERÝF) Z engin bir köy aðasý vefat eder. Vasiyeti açýlýr. Mallarýnýn yarýsýný(1/2) büyük oðluna, dörtte birini(1/4) ortanca oðluna ve beþte birini(1/5) küçük oðluna býrakmýþtýr. Bütün mallar paylaþýlýr ancak Ortada 19 tane de “at” vardýr. 19’u ne ikiye, ne dörde, ne de beþe bölmek mümkündür. Köyün en akýllý adamýna gidip akýl danýþýrlar. Adam da onlara yardýmcý olabileceðini söyler. Der ki: -”Benim de bir atým var. Alýn bunu size veriyorum. Oldu mu 20 at? Yarýsýný sen al bakalým (10). Dörtte birini de (5) ortanca kardeþin alsýn. Beþte birini de (4) en küçüðünüze verelim. On, beþ daha onbeþ. Dört daha ondokuz. Verin bakalým þu bizim geriye kalan düldülü...! 23 Aðustos - 22 Eylül Bu hafta sana yoðun heyecan ve de hareket getirecek. Özellikle yeni bir karar almanla aþk ve iþ hayatýn farklý bir güce eriþecek. Bazý kavrayýþlar sana yeni gerçekler sunacak. Kendini daha özgür hissedebilirsin, maddi açýdan da olumlu geliþmelerle karþýlaþabilirsin. Diðer insanlara odaklý hareket edebilirsin, iliþkiler ve de anlaþmalar hayatýnda farklý bir önem kazanabilir. 23 Ekim - 21 Kasým 22 Kasým - 20 Aralýk Bu hafta içsel olarak daha fazla hayal ve düþünce seni gizli bir biçimde sarmalayacak. Bir tür baþarý kendini tekrar edebilir. Ve de bu baþarý sana iþ hayatýn, günlük düzeninde yeni bir karar aldýrtabilir. 20 Ocak - 18 Þubat Duygusal açýdan baðlý olduðun, sevdiðin biri senin aklýný karýþýk tutabilir. Hayatýnýn bazý noktalarý, özellikle aþk, eðlenmek ve de keyif almakla alakalý önemli bir kavrayýþ neticesinde seni bazý yönlerden harekete geçirecek Bu haftaki geliþmeler þans ve de baþarýyla kaynaþmýþ bir biçimde hayatýnda belirecek. Bir hedefe, bir amaca ulaþmak senin için önem kazanacak. Sadece, iletiþim kurarken ve de aile içinde kýrýlganlýðýn artabilir. Bu hafta ev ve ailenle ilgili yeni kavrayýþlar, olaylara farklý gözlerle bakmana neden olacak. Hafta sonu iletiþim trafiðin yoðunlaþabilir, çok daha hýzlý hareket edebilirsin.Sosyal hayatýn renklenebilir. 21 Aralýk - 19 Ocak 19 Þubat - 20 Mart 19 Perþembe, 3 Mayýs 2007 “Yeþil bina” Ne Demek? “Yeþil bina” ne demek? Çevreyle dost evler, fabrikalar ve ofisler demek… Konuyla ilgili yetkili kiþi olan Holowka’nýn açýklamasýna göre yeþil yapý, “yapýlarýn topraða olan etkilerini azaltmak” anlamýna da geliyor. Holowka’ nýn dediðine göre Amerika’da elektrik üretiminin % 65’ i binalar için kullanýlýyor. Ýþte bu yeþil yapýlar su ve enerji tüketimini azaltýyor. Ayný zamanda insanlar arabalarýný daha az kullansýn diye bu binalar metro ve otobüsler gibi halkýn ulaþým yerlerinin yakýnlarýnda kuruluyor. Bu çevre için iyi çünkü arabalar benzin gibi doðal kaynaklarý kullanarak çevreyi kirletiyorlar. Yeþil binalar gelecekte geniþletilebilecek alanlara kuruluyor ve böylece binalar ormanlarý ve doðal yaþamý yok etmiyor. Marty Dettling, bu fikirleri ortaya koyan proje yöneticisi. Ülkenin oturulan ilk yeþil yüksek binasýnýn adý ise Solaire. Dettling “Enerji tüketimimizin 1/3 ünü geri kazanýrýz ve su tüketimimizin de % 50 sinden tasarruf ederiz.” diyor. The Solaire, güneþ enerjisi kullanarak, enerjide tasarruf yapacak. “Binanýn bir yüzü güneþ panelleri dediðimiz panellerle kaplý. Bu paneller güneþ ýþýðýný emiyor ve elektrik enerjisine çeviriyor” diye açýklýyor Dettling. Solar ayný zamanda insanlar odadan çýktýklarýnda ýþýðý otomatik olarak kapayacak. Buna ek olarak binanýn birçok camý var. Bu insanlara gün boyunca lamba ýþýðý yerine gün ýþýðýný kullanmalarýný saðlayacak. The Solaire suyu tekrar kullanarak tasarruf saðlayacak. Bina, kullanýlmýþ suyu alýp, duþlara ve tuvaletlere tekrar yollayacak. Holowka çocuklarýn normal evlerinde yaþarken de ayný tasarrufu yapabileceklerini söylüyor. Kullanmadýðýnýzda su musluklarýný kapatýrsanýz veya odadan çýktýðýnýzda elektriði söndürürseniz çevreye faydalý olursunuz. Þimdilik kimse yeþil binalara talep göstermiyor. Bazý insanlar yýllar sonra güneþ enerjisi panel fiyatlarýnýn geleneksel enerji kaynaklarýndan daha pahalý olacaðýný düþünüyor. Ne olursa olsun Holowka gelecekte yeþil binalarýn yaygýnlaþacaðýný düþünüyor. ATLAMALAR 1-Yüksek Atlama: Seyretmesi en zevkli yarýþmalardan biridir. Koþarak hýz alýnýr ve iki dik ayaðýn üzerinde duran çýtaya yaklaþýldýðýnda, tek bacak ile sýçranarak, çýtayý düþürmeden diðer tarafa geçmeye çalýþýlýr. Atletler istedikleri yükseklikten yarýþmaya baþlayabilirler. Yada bir yüksekliði pas geçebilir, bir sonra ki yüksekliði deneyebilirler. Eðer 3 baþarýsýz atlayýþý 3 defa üst üste yaparlarsa elenirler. 2-Uzun Atlama (tek adým atlama) Yaklaþýk 45m.yi bulan hýz alma mesafesinden baþlar ve basma tahtasýnda belirlenen alaný geçmeden kum havuzuna atlanýr. Basma tahtasýnýn üzerine macun gibi bir madde döþenir ve sporcunun ayaðýnýn geçip geçmediðine bakýlýr. Ayak, basma tahtasýný geçmiþse atlayýþ, havaya kaldýrýlan kýrmýzý bayrakla geçersiz sayýlýr. Bu nedenle sporcular, nereye kadar nasýl koþacaklarýný iþaretlerler. Basma tahtasýnýn bitiminden, sporcunun en son deðdiði yere kadar ölçüm yapýlýr. Bu nedenle sporcular, atlayýþtan sonra geriye düþmemeye özen gösterirler. Atletlerin 6 atlayýþ hakký vardýr. En uzun olaný en iyi atlayýþý olarak sayýlýr. büyük adým atar ve atlayýþýný yapar. Basma tahtasýna yine dikkat edilmelidir. Ve uzun atlamada olduðu gibi atletin 6 atlayýþ yapma hakký vardýr. 4-Sýrýkla Atlama: Yaklaþýk 5m.uzunluðunda, 2kg. aðýrlýðýnda özel madden yapýlmýþ sýrýklar kullanýlarak, yükseklik geçilmeye çalýþýlýr. Ýzlemesi çok zevklidir ancak zor bir atlayýþ türüdür. Yarýþmacý istediði yükseklikten yarýþmaya baþlar. Ayný yükseklikte 3 defa çýtayý devirirse elenir. Dilerse iki hatalý atlayýþtan sonra sonuncu hakkýný daha yüksek bir çýtada deneyebilir. Atlet hýz koþusu (Sýrýk saplama yapar ve sýrýðýný, sýrýk sandýðýna yerleþtirerek oradan alýnan güçle sandýðý) havaya yükselmeye çalýþýr. Sýrýk kýrýlýrsa hata sayýlmaz. 3-Adým Atlama: Hýz mesafesi uzun atlamada olduðu gibi 45m.dir.Atletler yine süratli Bir koþuyla baþlarlar,Kum havuzuna yaklaþtýðýnda 3 www.yenidonem.org O Elektrikçi nlar olmadan, ýþýklar yanmaz, bilgisayarlar çalýþmaz , televizyonlar duvarlara yerleþtirilmezdi. Elektrikçiler bize elektriði saðlar. Onlar evlere, ofislere ve fabrikalara elektrik kablosu baðlar. Ayný zamanda elektrikli aletleri monte eder. Elektrikçiler, elektriðin akýþ þemalarýný gösteren haritalarý okuyarak iþe baþlarlar. Haritalar kablolarýn, elektrik gereçlerinin ve çýkýþlarýn nerelere baðlanacaðýný gösterir. Yeni bir bina için çalýþýrken elektrikçiler yeni haritalar yaparlar. Sonra, kablolarý ve tüpleri duvarlarýn içine yerleþtirirler. Elektrik kutularýný ve anahtarlarýný duvara monte ederler. Bu yol elektrik devresi olarak adlandýrýlýr. Bütün bu yaptýklarý yerleþtirme olayýndan sonra, ohm metre, voltmetre ve osiloskoplarý kullanarak yaptýklarý devrenin doðru çalýþýp çalýþmadýðýný kontrol ederler. Bazý elektrikçiler fabrikalarda çalýþýr. Motorlarý, jeneratörleri ve elektronik robotlarý üretirler. Yöneticilere elektrik tesisatýnýn yenilenmesi gerektiðini yada tehlikeli olduðunu haber verirler. Bazý elektrikçiler tozlu, kirli yada sýcak yerlerde çalýþmak zorundadýrlar. Elektrikçiler elektrik þokundan, kesilme ve düþmelerden sakýnmalýdýr. E ski Romalýlar yeni teknolojiler yaratmak ve inþa etmek konusundaki becerileriyle meþhurlardý. Bugün bu teknolojiler artýk sýradan olsa da 2000 yýl önce insanlar bunlarýn hiçbirisini bilmiyordu. Su kemerleri bir sýra kemerin bir araya gelmesiyle oluþturulmuþ ve su taþýmak amacýyla yapýlmýþtý. Ýtalya Roma’nýn ve çevre kasabalarýn su ihtiyacýný bu þekilde karþýlanýrdý. Su, içmek, temizlik ve Roma’daki çeþmelere su saðlamak için hayati önem taþýrdý. Romalýlar ilk ilkel merkezi ýsýtma sistemini kurmuþlardý. Evler taþ kümelerden inþa edilmiþti ve sýcak hava bu taþlarýn arasýnda hareket ederek binayý ýsýtýyordu. Sýcak hava ise köleler tarafýndan yakýlan ocaklardan gelirdi. Kanalizasyon, Romalýlarýn yaptýðý icatlarýn en az çekici olaný olsa da en önemlisi olduðuna þüphe yok. Þehir ve kalelerde yeraltý kanalizasyon aðý geliþtirilmiþti. Bunun anlamý ise eski zamanlarda Romalýlar diðer medeniyetlere oranla hastalýða yakalanma riskini azaltmýþlardý. Spor Þampiyon Ýnönü’de mi Belli Olacak? F ortis Türkiye Kupasý yarý finalinde Beþiktaþ’a elenerek büyük moral bozukluðu yaþayan Fenerbahçe, 30. haftanýn son maçýnda Denizlispor ile 2-2 berabere kalarak, þampiyonluk yarýþýnda çok önemli 2 puan kaybetti. Sarý-lacivertli ekip, buna raðmen bu hafta sonunda da 60 puanla liderliðini korudu. Beþiktaþ, deplasmanda Sivasspor’u 1- 3-1 1-1 2-1 1-2 1-1 1-2 0-3 0-1 2-2 Ç.Rizespor-Ankaragücü Ankaraspor-Vestel Manisa Kayserispor-Konyaspor Gençlerbirliði-Kayseri.E. Bursaspor-Gaziantepspor: Antalyaspor-Trabzonspor: Sakaryaspor-Galatasaray: Sivasspor-Beþiktaþ: Fenerbahçe-Denizlispor: 1.FENERBAHÇE 2.BEÞÝKTAÞ 3.GALATASARAY 4.KAYSERÝSPOR 5.TRABZONSPOR 6.SÝVASSPOR 7.ANKARASPOR 8.KONYASPOR 9.GENÇLERBÝRLÝÐÝ 10.BURSASPOR 11.ANTALYASPOR 12.VESTEL MANÝSA 13.ANKARAGÜCÜ 14.GAZÝANTEPSPOR 15.ÇAYKUR RÝZESPOR 16.DENÝZLÝSPOR 17.KAYSERÝ ERCÝYESS 18.SAKARYASPOR Perþembe, 3 Mayýs 2007 30 30 30 30 30 30 30 30 30 30 30 30 30 30 30 30 30 30 60 58 54 48 45 41 40 39 39 38 37 37 36 36 35 35 32 21 0 yenerek puanýný 58’e çýkardý. Beþiktaþ, lider Fenerbahçe’nin de haftayý 1 puanla kapatmasý sonucunda aradaki puan farkýný 2’ye indirdi ve þampiyonluk yolunda büyük avantaj yakaladý. Puan cetvelinde 3. sýrada bulunan Galatasaray, Sakaryaspor’u deplasmanda 3-0 yenerek puanýný 54’e çýkardý ve puan tablosundaki yerini korudu. Fenerbahçe’nin Brezilyalý futbolcusu Alex, önde götürdüðü gol krallýðý yarýþýnda bu hafta da lider durumda bulunuyor. Denizlispor karþýsýnda 2 gol bulan Alex, gol sayýsýný 19’a çýkardý. Alex’i 2. sýradan takip eden Galatasaraylý Ümit Karan da, bu hafta Sakaryaspor’a 2 gol atarak 17 golle yerini korudu. Trabzonspor-Sivasspor, V.Manisaspor-Kayserispor, Gaziantepspor- Ankaraspor, Ankaragücü-Sakaryaspor, Konyaspor-Gençlerbirliði, Denizlispor- Bursaspor, K.Erciyesspor-Ç.Rizespor, Beþiktaþ-Fenerbahçe, Galatasaray-Antalyaspor PFDK Fenerbahçe’ye Ýnter þampiyonluðu Manchester mutlu sona yakýn kutladý ceza yaðdýrdý… S P FDK, Türkiye Kupasý’nda Saracoðlu’nda Fenerbahçe ile Beþiktaþ arasýnda oynanan karþýlaþma sonrasý Tahkim Kurulu’na sevk edilenlerin cezalarýný açýklandý. Buna göre PFDK’nýn verdiði cezalar þöyle: Aziz Yýldýrým: 1 yýl, 20 bin YTL. Murat Özaydýnlý: 6 ay, 10 bin YTL. Ali Koç: 2 yýl, 30 bin YTL. Mahmut Uslu: 1 ay. Zico: 1 maç. Aurelio: 2 maç. Fenerbahçe: 1 maç seyircisiz, 30 bin YTL para cezasý. Beþiktaþ: 25 bin YTL. erie A’da geçen hafta þampiyonluðu ilan eden Inter, Empoli’yi 3-1 yenerek uzun süre sonra gelen zaferi sahasýnda kutladý ve kupasýný kaldýrdý. Milano ekibinin San Siro’daki þampiyonluk kutlamalarý karþýlaþma öncesinde baþladý. Interli oyuncular çocuklarýyla birlikte San siro’ya çýktýlar ve kutlamalara baþladýlar. Karþýlaþmada ise Cruz, Stankovic ve Recoba’nýn golleri skoru 3-1 olarak belirledi. Asýl kutlamalar ise maç sonundaydý. Tribünlerle bütünleþen Lacivert siyahlýlar, 18 yýl sonra aldýklarý kupayla taraftarlarý selamladý. Interli yýldýzlar stadý uzun süre terketmedi. Ligde kalma mücadelesi devam ediyor K osova Futbol þampiyonasý sonuna dek daha yedi maç kaldý. Liria ile Vlaznimi futbol takýmlarý arasýnda ligde kalma mücadelesi sürüyor. Prizren’de Liria ile Vlaznimi takýmý arasýnda oynanan maç berabere sona ermesiyle, bu iki takýmýn ligde kalma belirsizliðini daha da artýrdý. 5.000 kiþi önünde oynanan maçta Liria takýmý daha üstün bir oyun sergilemesine raðmen oyun 0 : 0 sonuçla biti. Kosova Süper lig XXIII hafta oynanan maçlarda ev sahipleri 4 galibiyet, üç maç ise beraber ve Flamurtari deplasmanda Kosova (P) takýmýný 4:1 yenmeye baþardý. Kosova Süper lig XXIII hafta oynanan maçlarda 17 gol kaydedildi. Kosova Süper lig XXIII hafta sonuçlarý: Dreniça - Priþtine Trepça 89 - Besa Besiana - Ferizovik Kos. (P) - Flamur. Gilan - Kos. (V) Liria - Vlaznimi KEK - Trepça Hüsi - Þçiponya 1. Besa 2. Priþtine 3. Trepça 89 4. Dreniça 5. Flamurtari 46 45 43 34 33 1:1(0:1) 3:0(2:0) 1:0 (1:0) 1:4 (1:1) 2:1(2:1) 0:0 0:0 2:1 (0:1) 6. Kosova (V) 7. Besiana 8. Þçiponya 9. Hüsi 1o. Gilan 11. Trepça 12. KEK 13. Ferizovik 14. Liria 15. Vlaznimi 16. Kosova (P) 33 33 32 31 31 30 28 28 26 (-3) 23 6 5 ile 6 Mayýsta oynanacak Kosova Süper lir futbol þampiyonasý maçlarý: Priþtine — Hüsi, Þçiponya — KEK; Trepça — Liria; VlaznimiGilan; Kosova (V) — Kosova (P); Flamurtari — Besiana; FerizovikTrepça 89 ve Besa — Dreniça. Ý ngiltere Premier Lig’inde yapýlan 35. hafta maçlarý ardýndan, Everton’ý deplasmanda 20’dan 4-2 maðlup eden lider Manchester United, bitime 3 hafta kala Chelsea ile arasýndaki puan farkýný 5’e çýkardý. Ligin 36. haftasýnda kýrmýzý þeytanlar, Manchester derbisinde City ile karþýlaþýrken Chelsea zorlu Arsenal deplasmanýna çýkacak. 9 Mayýs’ta oynanacak ligin 37. hafta mücadelesinde ise Chelsea evinde Manchester United’ý konuk edecek. Parlak bir kariyerin sonu 25 yaþýndaki Hýrvat kayak yýldýzý Janica Kosteliç, 19 Nisan’da düzenlediði basýn toplantýsýnda profesyonel kayaða veda ettiðini açýkladý. Dört altýn ve iki gümüþ Olimpiyat madalyasý, üç kez Dünya Kupasý þampiyonu ve bir yýl içinde Alp disiplininde üç altýn madalya kazanan tek kadýn olarak kayak tarihi yazmýþ olan, Hýrvat basýný ve halkýnýn taktýðý lakapla “Kar Kraliçesi”, sporu býraktýðýný açýkladý. Kendi sözleriyle, “sýradan bir kýzýn” basit, özel hayatýný yaþamayý seçti. Janica Kosteliç’in basketbol efsanesi Drazan Petroviç ile ayný kefede olduðunu yazýyor.