Counselors and Administrators: The Collaborative Alliance
Transkript
Counselors and Administrators: The Collaborative Alliance
Eurasian Journal of Educational Research, Issue 36, Summer 2009, 23-38 Counselors and Administrators: The Collaborative Alliance in Three Countries Fidan Korkut-Owen* Dean W. Owen** Victor Ballestero*** Okul Psikolojik Danışmanları ile Yöneticilerin Üç Ülke Örneğinde İşbirliğine Dayalı Ortaklıkları (Özet) Yüz yıldan daha fazla bir zamandır okulların yapılarına ve örgütlenmelerine bakış açısında ciddi değişiklikler olmaktadır. Bu değişikliklerden birisi ve belli ki de en yaygın olanı okullardaki okul psikolojik danışmanlığının eğitimle bütünleşmesidir. Orijinalde “rehberlik” olarak tanımlanan kavram ilk önce Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) ortaya çıkmış olsa da gelişmiş ülkelerde geniş olarak kabul edilmiştir. Okulların sadece bilgileri öğreten yerler olmaması, aynı zamanda öğrencileri gelecekte üretken, yetişkin dünyasına daha anlamlı katkıları olan kişiler olarak hazırlayan yerler olmaları gerektiği fikri yaygınlaşmıştır. Bu fikir, okullarda, okul psikolojik danışmanlığı ve rehberliği programlarının eğitimin bütünleyici bir parçası olmalarına yol gösterici olmuştur. Okul psikolojik danışmanları eğitim sistemine, bir çok ülkelerde, sınıf ve alan öğretmenleri ve eğitim yöneticilerinden sonra üçüncü ana öğe olarak katılmıştır. Bu makalede, Kosta Rika, Türkiye ve ABD’de okul psikolojik danışmanlığının gelişimi, statüsü, uygulanması, yönetimsel açıdan ele alınışı, okul yöneticileriyle okul psikolojik danışmanlarının ilişkisi gözden geçirilerek uluslar arası bir bakış açısıyla sunulmaktadır. Büyük tarihsel, kültürel ve politik farklılıklarına rağmen, karşılaştırılan bu üç ülkede okul psikolojik danışmanlığı kendi eğitim sistemlerine kendilerine özgü yollarla bütünleşmiştir. Türkiye ve Kosta Rika’da, tüm eğitim sistemi yüksek derecede merkezileşmiş bir yapı gösterirken ABD’de eyaletlerin ve bölgenin gereksinimlerine ve koşullarına göre farklılaşan yerelleşmiş bir eğitim sistemi sergilenmektedir. ABD’de psikolojik danışmanlık ve rehberlik, 20. yüzyılın başında tamamen ülkenin sosyal, eğitimsel ve benzeri gereksinimleri dikkate alınarak ve mesleki rehberlik olarak başlayan bir harekettir. Kosta Rika’da 1956’da Kosta Rika Üniversitesi’nin ABD’nin etkisiyle Psikolojik Danışma Lisans * Professor, Hacettepe University, Faculty of Education, korkut@hacettepe.edu.tr ** Professor, Morehead State University, College of Education, d.owen@moreheadstate.edu *** Associate Professor, Morehead State University, College of Education, v.ballestero@moreheadstate.edu 23 24 Fidan Korkut-Owen et. al. Programı açması ile başlayan psikolojik danışmanlık ve rehberlik, Türkiye’de de Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen uzmanlarının önerilerinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kabul edilmesiyle 1950’lerde başlamıştır. Dolayısıyla psikolojik danışma ve rehberliğin ilk ülkede yüz yıldan daha uzun bir geçmişi varken diğer ülkelerdeki geçmişi yarım yüzyıldan biraz fazladır. Gelişimsel olarak ele alındığında da psikolojik danışma alanının daha önce başlamış olmasının da etkisiyle mesleki olarak tanımlanmasının, kabul edilmesinin, psikolojik danışman eğitiminin standartlaştırılmasının ve kalite güvencesi çalışmalarının en fazla ABD’de geliştiği görülmektedir. ABD’de sınıf öğretmeni iken, en az master derecesi alarak okul psikolojik danışmanı olunabiliyorken, diğer iki ülkede psikolojik danışman olabilmek için yaygın olarak lisans düzeyinde eğitim verilmektedir. Türkiye’de lisans eğitiminin yanı sıra yüksek lisans ve doktora düzeyinde de psikolojik danışma eğitimi verilirken, Kosta Rika’da lisanın yanı sıra sadece lisans üstü düzeyinde eğitim verilmektedir. Okul psikolojik danışmanlığının yönetsel düzeyde tanımlanması da üç ülkede farklılık göstermektedir. Şöyle ki, ABD’de daha belirgin olan psikolojik danışmanların rol ve işlevlerinin, Türkiye’de biraz daha belirsiz, Kosta Rika’da ise en belirsiz olarak tanımlandığı görülmektedir. Her üç ülkede de psikolojik danışmanlığın en önemli görevlerinin öğrencilerin akademik, sosyal/kişisel ve mesleki alanlarda gelişimlerini desteklemek olduğu üzerinde durulmaktadır. Aslında bu konular, öncelikle Amerikan Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği’nin üzerinde durduğu gelişimsel alanlar olması nedeniyle önce ABD’de vurgulanmış, ardından diğer ülkelerde de benimsenmiş gibi görülmektedir. Okullarda görece yeni ve kendine özgü rol oynasa da okul psikolojik danışmanlığı en fazla okul yöneticilerinden etkilenmektedirler. Bunun en önemli kaynaklarından birisi okul yöneticilerinin her üç ülkede de okuldaki her tür etkinliğin yanı sıra psikolojik danışma ve rehberlik servislerinin de ana sorumluları olmalarıdır. Okullarda, yıllar içinde çok iyi tanımlanmış rol ve sorumlukları olan, öğretmen ve yöneticilerin, rolleri hala tanımlanma süreci içinde olan okul psikolojik danışmanlarla olan ilişkilerinin niteliği okulun verimliliğini etkileyen önemli unsurlardandır. Okul psikolojik danışmanlarının rol ve işlevlerinin, özellikle okul yöneticilerince nasıl algılandığı, psikolojik danışma ve rehberliğin işlevlerini okul için ne kadar önemli buldukları konusu bu anlamda büyük önem taşımaktadır. Yapılan çalışmalar Türkiye’deki okullardaki yöneticilerin psikolojik danışma ve rehberliğin rol ve işlevlerini algılamaları ile ilgili farklı sonuçlar göstermektedir. Şöyle ki okul yöneticilerinin psikolojik danışmanların rol ve görevlerin iyi bilmediklerini ve onlara görevleri dışında işler yüklediklerini gösteren araştırma sonuçlarının yanı sıra yöneticilerin psikolojik danışmanlığı çok destekleyen tavırlar içinde olduğunu gösteren araştırma sonuçlarına da rastlanmaktadır. Okul yöneticilerinin psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerini, okulun misyonunun gerçekleştirilebilmesi için çok önemli bulduklarını ve bu hizmetin gerekliliğini vurguladıklarını gösteren araştırma sonuçları da vardır. Genel olarak bakıldığında okul Eurasian Journal of Educational Research yöneticilerinin bu hizmeti daha önemli bulduklarına ilişkin araştırma sonuçlarına daha fazla rastlanmaktadır. Türkiye’de psikolojik danışmanların okul sistemindeki yerleri yöneticiliğe ya da öğretmenliğe yakın olarak değil, daha belirsiz bir statüde algılanmaktadır. Kosta Rika’da ise okul yöneticileri, psikolojik danışmanları bir bakıma müdür yardımcısı gibi algılamakta ve yönetsel işlerin yapılmasında onlardan destek almaktadır. O nedenle psikolojik danışmanlar, yönetime daha yakın bir statüde algılanmaktadır. Bu tip bir yapılanma nedeniyle yöneticilerle psikolojik danışmanlar arasında mesleki roller konusunda fazla çatışmaya rastlanmamaktadır. Amerika Birleşik Devletlerindeki araştırmalarda da psikolojik danışmanların yönetsel işlere daha fazla katkıda bulundukları biçiminde algılamaları olduğunu gösteren çalışmaların yanı sıra son yıllarda bu iki grubun psikolojik danışmanların rol ve işlevlerini benzer biçimde algıladığını gösteren çalışmaların sayısı daha fazla gibi görünmektedir. Bu iki meslek grubunun etkili bir işbirliği içinde çalışmaları halinde okulun başarısının arttığı ve okulun işlerini rahatlıkla yerine getirildiği üzerinde duran araştırma sonuçları da vardır. Okul sistemi açısından bakıldığında ise psikolojik danışmanlar öğretmenlerden biraz daha fazla, yöneticilerden daha az statülü olarak ele alınmaktadırlar. Sonuç olarak her üç ülkede de psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin etkili olarak verilmesinde okul yöneticilerinin rolü çok büyüktür. Yapılan çalışmalar psikolojik danışmanların ve okul yöneticilerinin birbirlerinin rol ve işlevlerini iyi anladıkları ve işbirliği içinde oldukları bir okul ortamının daha etkili olabileceği göstermektedir. Dolayısıyla psikolojik danışman ve eğitim yöneticisi yetiştiren programlarda, her iki gruba da diğer grubun rol ve işlevlerinin daha ayrıntılı verilmesi ve nasıl işbirliği yapılabileceğinin üzerinde durulması anlamlı görülmektedir. Anahtar sözcükler: Okul psikolojik danışmanlığı, eğitim yöneticileri, Kosta Rika, Türkiye ve ABD 25