heidegger ve varlık yorumu
Transkript
heidegger ve varlık yorumu
HE DEGGER VE VARLIK YORUMU P nar Demirta 20. yy. felsefesi, problemler felsefesidir. 20. yy. da öne ç kan problemlerden ikisi “varl k ve varolu ” problemidir. Heidegger “Varl k nedir?” sorusunu hep kuramsal olarak aç klam t r. Onun bulmak istedi'i cevap, “Varl ' n anlam nedir?” sorusunun cevab d r. Heidegger, bu iki sorunun içinden yepyeni bir soru do'urur: “Varl ' n anlam nedir?” Di'er bir deyi le, “Varl k olman n anlam nedir?” Heidegger’e göre varolmak, ancak zamansall k içinde anlam kazan r, yani cevap uzayda veya zaman n d nda aranmamal d r. Heidegger, felsefesine “Platon” ile giri yapm t r. Platon ile varl k anlam nda metafiziksel dü ünce ba lam t r. Heidegger’in niçin Platon’un etkisinde kald ' na yap lan di'er bir yorum, “Belki de Platon’un di'er dü ünürlerden farkl olarak, bireysel insan varl ' n n problemlerinden kalkarak, de'i mez ve gerçek metafiziksel varl klara ula mas d r.”1 Platon’un ana ç k noktas sevgi, ölüm, adalet gibi do'rudan varolu olgular d r. Bu olgulardan hareketle Platon, idealar dünyas na ula m t r. A. de Waelhens, Heidegger felsefesini öyle özetler: “Heidegger felsefesi üç plan üzerinde yükselir... O önce, genel olarak varl k kavram n n yap s n n incelenmesine haz rl k olarak kuramsal bir felsefe geli tirmi tir... Bunun yan nda, “Varl k ve Zaman” adl temel yap t nda, bu varl k felsefesine (existential philosophie) kar t olarak, bir varolu ya da varolan (existentiell philosophie) felsefesi buluruz. Bu daha çok fenomenolojik bir insan felsefesidir. . Son olarak da Heidegger bizlere, Nietzsche’den esinlendi'i bir felsefeyi a k nl k içinden ç k p yeryüzüne do'ru inen bir ara t rma yaparak, ya am n her türlü katlan lmazl ' na ve dayan lmazl ' na kar n bu sonlu ve s n rl varl 'a bir ilaç sunar. Sonluluk, insan taraf ndan kabul edilemez bir durumdur. Çünkü sonluluk, s n rl ya am, vb. insan için katlan lmaz bir deneyimdir ve insan onu herhangi bir yerde ve anda a mak ister ve a mal d r.2 George Steiner ise Heidegger’in “Was ist das -die Philosophie?” Sorusunun çevrisini öyle yapar: “... die Philosophie’yi ayr yerle tirmekle 1 2 Çüçen, A Kadir, Heidegger’ de Varl k ve Zaman., Bursa: Asa Kitap Evi, 2000, s. 20. A. de Waelhens, Philosophie de Heidegger, s. i 75. 1 ontolojik merak n en genel biçimi (yani bu ve ya am yani herhangi bir ey nedir?) ile gerçekte görülen nesne aras nda bir bo luk ve durak koyarak, Heidegger ustal kl bir çifte etkiyi ba ar r. Bizim gündelik ve güvenilirlik denetimini talep edebilece'imiz ‘felsefe’ kavram n tuhaf ve rak k lar; onun daha büyük daha s k olan ‘var-l k’ ile ‘ne-lik’ (varolu ve ne olu ) sorusu ve kavram na ba' ml ve yard mc k lar. Böylelikle Heidegger ba l ' n n daha tam bir çevirisi okunabilir: ‘Ne soru1mal - bu eyin felsefesinin ne oIu u.3 Heidegger’in kar s na ald ' felsefe ‘Geleneksel Felsefe’dir. Daha önce belirtti'imiz gibi iki soru varl 'a yöneliktir. I) Varl k nedir? II) Varl ' n anlam nedir? Geleneksel felsefe birinci soruyu ortaya atm ve varl ' n üstünü örtmü tür. Geçmi le hesapla arak, yani varl k tarihini tahrip ederek, varl ' n üstü aç lmal d r. Yap lacak olan tek ey Bat felsefesiyle tekrar hesapla makt r. Yani üzerinde çal lacak olan tam olarak “varl ' n kendisi”dir. Bat felsefesi varl ' gizlemeye çal an felsefedir; oysa sorgulanan ey, rast gele de'il seçilmi olan kendi kendine var olan eydir, ‘Varl k’ t r. Platon’a göre varl k “to on” ya da “ov”, Almanca’da “seiend” Bngilizce’de “things” ya da “beings”, k saca kendi bilincinde olmayan nesnelerdir. Heidegger, Platon’un “on “ya da “ov” olarak kar lad ' varl ' , klasik felsefeden tamam yla ay r r. Heidegger’in ilgilendi'i varl k “Sein”d r. Heidegger’in arac s z varl ' ” Dasein” (orada-burada varl k) ‘Varl k felsefesine’ yeni bir bak kazand rm t r. Yani gidi arac s z varl ktan, dolayl varl 'a do'rudur. Bu konuyu Dasein kavram n incelerken tekrar ele alaca' z. Heidegger’in ‘varl k’ konusu üzerinde durma sebebi ise, hiçbir felsefenin varl k tan m yapmadan çal amayacak olu udur. Varl k kendi içinde ve felsefede daima öncelik ta r . Varl k sorusu, içinde pek çok metafiziksel yakla m ta r. Zaman içinde varl k sorununa yöneltilen sorular ve verilen cevaplar, varl k problemine çözüm getirmek yerine, onu karma kla t rm t r. “Belirsizli'in nedeni asl nda Yunanl lar n, Varl k yorumuna yapt klar ilk katk lardan biri olan ‘Varl k en evrensel ve en ba kavramd r’ dogmas ndan kaynaklan r. Geleneksel felsefe ak m kendi içinde üç hatal varl k tan m ta r: 3 Steiner, Georg, Heidegger,çev. Süleyman KaIkan, Ankara: Vadi Yay nlar 1996, s.33-34. 2 1) ‘Varl k en büyük evrensel kavramd r.’ Bu tan mda evrensel kavram n n tan m havada kalmaktad r. Bu noktada bu tan m bir aç klama olmaktan ziyade, bizi bir karanl 'a sürükler. 2) ‘Varl k kavram tart lamaz.’ Bu tan m ise varl ' n anlam olarak içini bo altmakta ve onun hakk nda soraca' m z sorular k s tlamaktad r. 3) ‘Varl k kendi kendine bir kan tt r.’ Buradan ç kan sonuç ise e'er bir ey kendi kendine bir kan t ise o eyi tart maya gerek yoktur. Zaten o ey kendisine kan tt r ve yeni bir eye ihtiyaç yoktur.4 Heidegger’in ara t rma nesnesi olan varl k, kendi kendine bir kan t say lamaz. Bu nedenle Heidegger, varl ' sorgulamaktad r. Bu noktada Heidegger’in ‘Varl k’ üzerine yap lm tüm çal malar eksik ve yetersiz bulu nedenini ana hatlar yla aç klam say l r z. Bat felsefesinde eksik olan, sadece ‘varl ' n anlam n n’ sorgulanmam olmas de'il, ba ka bir bak la yöntem problemidir. Heidegger, yeni bir yöntem fikrini öyle aç klar: “Biz varl ' öncelikle do'ru bir ekilde yorumlamak zorunday z.”5 Varl k, Heidegger aç s ndan bir anlama sahiptir. “Heidegger, varl ' n anlam n n -Dasein kavram n -, zaman kavram içinde çözümsel ve varolu çu bir yakla mla aç klanabilece'ini iddia eder ve savunur.”6 Heidegger’in geleneksel felsefeyi tahrip etme çabas n n di'er bir nedeni ise, Bat felsefesinin içinde ta d ' önyarg lar yüzünden, varl ' n tan m ya da aç klamas n arkada b rakmas d r. Buradan da anla ld ' gibi, varl 'a yönelik sorgulama Heidegger göre metafizi'in d nda tutulmal d r. Heidegger’in tahrip etmeye çal t ' Bat felsefesinin geçmi ine bakarsak, Bat metafizi'inin temelinde, tüm di'er varl klar n nedensel olarak kendisine ba'l oldu'u, tüm de'erlerin temelinde bulunan ve dolay s yla hem aç klay c , hem hakl k l c anlam içinde ilk olan varl k ya da varl klar n varolmas kanaati yatar. Geleneksel felsefe filozoflar i te bu kanaatle, mutlak bir biçimde ko ulsuz olan varl k ya da varl klar aram lard r. Heidegger, Bat kültürünün onun kendisine kar tav r ald ' bilimsel akl n, bütün bu giri imlerinin bir sonucu olarak ortaya ç kt ' n söylemi tir. Buna göre bilimsel ak l da, söz konusu temel metafiziksel inanc korur. Burada geçen bilimsel ontolojinin ayr bir yere oturmas Heidegger’e göre, Bat kültürünün tek gerçek bilgi türü olarak, bilime ve dolay s yla bilimsel 4 4)Martin Heidegger, Varl k ve Zaman, s.77. Ag.e., s.13. 6 Çüçen, A Kadir, Heidegger’ de Varl k ve Zaman, s.77-78. 5 3 yönteme itibar etmesi sonucunu do'urmu tur. “Öyleyse, bilimsel akl n egemenli'ine kar ç kabilmek için, öncelikle Bat metafizi'inin temel kabullerini y kmak gerekmektedir.”7 Ancak Heidegger, bilimsel akl n kavray n yok etmek için; töz kavram n yok etmek için, sadece öznelli'i öne ç karman n yeterli olmad ' n dü ünür. Zira nesnelcilik kadar öznelcilik de Bat dü üncesinin hastal ' say l r. Bu nedenle geriye gidilmeli ve varl ' n ne oldu'u soru1mal d r. “Heidegger varl k problemini çözümleme a amas nda ontik olanla tarihsel olan , nesnel olanla öznel olan uzla t rmaya çal r.”8 Buradaki uzla t rma çabas n n temelindeki sav, ya ama ili kin bir kavray sa'lamakt r. “Heidegger’e göre varl k hem ontik hem de tarihsel olan kucaklar... O, bu ba'lamda ‘varolman n ne anlama geldi'i’ sorusunu yan tlarken, varl k sorusunun en iyi biçimde insan varl klar n n bak aç s ndan sorulmas gerekti'ini söyler. Zira Bnsan varl ' yaln zca var olmaz; o, ne oldu'una ili kin bir kavray a da sahiptir. Onun insan varolu u için kulland ' terim Dasein’d r.”9 Buradan da anla ld ' gibi Heidegger’in temel problemi, Bat gelene'inde metafizik ile örtülmü sorular n hala günümüzde havada ve tan ms z kavramlar olarak kar m za ç kmalar d r. Heidegger’e göre “varl ' n anlam n sorabilen varl ' n kendisi, ‘Varl kt r’.” Dasein, varl ' n anlam kavray sa'layacak bir araç de'il, Heidegger’e göre ontolojinin temelini olu turacak bir çekirdektir. Kelime anlam olarak orada-burada olmak olarak ayr r. Heidegger Dasein ile sadece “insan varl ' n ” kastetmemektedir. “Almanca kullan m nda Dasein insan varl ' na i aret etse de insan varl ' ndan farkl bir varl k türüne at fta bulunur.Bunun yan nda Dasein, di'er felsefecilerin ‘insan varl ' ’ ile e anlamda kulland klar ve pek çok karma k ve muhtemelen bir o kadar da hataya neden olabilecek teorile tirmelerindeki kavramlardan sak nma olana' verir. Eski ça'lardan gelen bir kutsanm l 'a sahip gibi gözüken ‘öznellik’, ‘bilinç’, ‘tin’ veya ‘ruh’ gibi kavramlar Heidegger’in gözünde tarafç l ktan öteye gidemez. Ayr ca Dasein gibi bir kavram bir ‘tabula rasa’, bo levhad r;: bütün hatal yorumlardan ar nm olaca' ndan sadece ve 7 Cevizci, Ahmet, Felsefe Sözlü(ü, Bstanbul: Paradigma, 1999, s. 406. Ag.e., 407. 9 Ag.e., 407. 8 4 sadece Heidegger’in bu kavramlara yüklemek istedi'i anlamlar ta yacakt r.”10 Heidegger e göre tüm varolanlar, zaman mekan ba'lam nda yüz yüze gelinebilen varl klar eklinde kar m za ç karlar. Örne'in baz varl klar birer canl olarak varolu ta rlar. Fakat canl lar aras nda sadece Dasein için hayat n ak ile bu hayat n biçimleni i üzerine kafa yorulmas ya da ilgilenilmesi gerekmektedir. Heidegger’in metafizi'i ve dolay s yla Geleneksel felsefeyi ele tirdi'i di'er bir nokta ise “varl k ve tek varl k” ayr m d r. Heidegger’e göre insan ku atan her ey ve insan n kendisi tek varl kt r. Burada yap lan ayr mda öyle der: “Üzerine konu tu'umuz, dü ündü'ümüz, kar s nda u ya da bu biçimde davrand ' m z her eyin yan s ra, bizzat bizim oldu'umuz ey ve o eyi olu tarz m z da ‘Tek varl k’ olarak varoland r.”11 Bochenski, Heidegger ve yaratt ' Dasein kavram üzerine öyle der: “Varl ' n kavran lmas n n kendisi, Dasein’ n varl ' n n bir belirlenmesidir. Bu nedenle öteki bütün olanlar yaln zca ‘varl ksal’ iken, Dasein, ‘varl kbilimsel’ dir. Kar s nda, Dasein’ n u ya da bu biçimde davrand ' varl ' n kendisi ise varolu olarak adland r l r...Dasein’ n özü varolu unda yatar ve her zaman da bu varolu ile aç klan r”12 Dasein’da varl k kendisini aç k ve belirgin yapma olas l ' n yakalayacakt r -ki bu tarz bir özgürlük,aç kl k,anla l rl k Bat felsefesinde mevcut de'ildir, klasik felsefe her eyin üzerini örtmü tür. Dasein asla kavramsal, teorik, bilgi aç s ndan kavranan bir varl k olamaz... Dasein ontolojik bir varl kt r. Dasein, her eyden önce kendi ontolojik yap s n kendi kendine ortaya koyacakt r. Dasein’ n yap s , nesnel soru-cevapla aç 'a ç kart lamaz. Heidegger ontolojiyi epistemolojinin ve geri kalan tüm bilimlerin önüne koyar. Ancak Heidegger ontolojisi ile geleneksel felsefenin ontolojisi kar t r lmamal d r. Heidegger’in temel ontolojisi, varl ' n kendisini kendisinden açmas d r. Bu noktada Dasein’ n kendi kendi kendisini açmas için önce kendisini kavramas gerekmektedir. Varl ' n kendisini kavramas , ‘bireysel kavrama’, ‘ontik’ kavramad r. Dasein’ n ontolojide çekirdek ya da 10 MulhaI, Stepi en l, Heidegger ve Varl k ve Zaman., çev. Kaan Öktem; Bstanbul: Sarmal, 1998,s. 29-30. 11 Martin Heidegger, Varl k Ve Zaman. (Metafizi'e Giri ) 12 Bochenski,M., Ça(da* Avrupa Felsefesi., çev. Serdar R fat K rko'lu, Bstanbul: Kabalc , 1997, s.194. 5 önde olu undaki sebep ontik kavraman n önceli'idir. Ba lang ç noktas ontik olan sorgulaman n sonucu ontolojik olarak ortaya konur. Burada yap lan aç klamaya “ontiko- ontolojik aç l m” ad verilir. Heidegger ‘in deyi iyle “Dasein’ n ontik olarak ay rt edici özelli'i ontolojik olmas ndan kaynaklan r.”13 Dasein ya ar, hareket eder ve sürekli olarak kendisini tekrar tekrar kavrar ancak Dasein’ n ili kisi sadece kendi varl ' yla olan ili kisi de'ildir. Ancak ontik-ontolojik ili kide öncelik Dasein kendisinde yani ontik kavray tad r. Dasein’ n kendi varl ' kendisi için temel konuyu olu turur, bu nedenle hareketleri temel olarak kendi varl ' n n belirli bir anlay çerçevesinde hareket eder. “Heidegger’e göre, Dasein, kendi ontikli'inde ontolojik varolmay açabilen ve varolman n anlam n olanakl yapan varl kt r. Bu anlamda Dasein insan varl ' de'il; insan olma olas l ' d r... Dasein ontik-ontolojik varl k olarak, ontik varl ' kendine en yak n olan, ontolojik varl ' ise kendisine en uzak olan yap s d r.”14 Heidegger’in iki net amac bu noktada ekillenir. Blk görevi Dasein’ n yap s n , onun günübirlik ya am durumlar nda, ikinci olarak da onun zamansall ' nda bulmak... Burada Heidegger’in çal ma tasla' önümüze ç kar. Varl ' zaman fenomeni ile birlikte ara t rmak ve varl ' n zamansall ' n ortaya ç kartmak. .. Heidegger bu görevleri gerçekle tirirken kendine varl k tarihini yok etme tasla' n hedef olarak seçer ve bunu yapmak için yöntem olarak fenomenolojiyi hedef al r... O halde taslak varl k tarihinin yeniden yorumlanmas (tahrip edilmesi) yöntem ise fenomenolojidir.”15 Heidegger’in varl ' tahrip çabas n n temelinde yatan nedenleri tekrarlarsak; geleneksel felsefenin varl ' kavramak için usa-vurumu tümdengelimi klasik mant ' temel almas ve metafizikle varl ' n üzerini örtmesidir. Böylelikle Dasein, kendini dünyasall 'a ve zamana açacakt r. Heidegger Dasein kavram ya da varl ' n anlam n n aç klamas ile herhangi bir felsefi disiplinin taleplerini kar lamay veya yeni bir felsefi disiplin kurmay amaçlamamaktad r. ‘Varl ' n anlam sorunsal ’ felsefenin temel problemidir. Bu sorun ancak fenomenoloji yöntemi ile çözümlenebilir. Fenomenoloji burada nesneleri de'il yöntemi belirlemektedir. Fenomenoloji do'al ak tan kurtulmu duyulardan ba' ms z tav rd r.” Geleneksel felsefe, 13 Martin Heidegger, Varl k Ve Zaman. Çüçen, A Kadir, Heidegger’ de Varl k ve Zaman, s. 25. 15 A.g.e., s.26-27. 14 6 fenomen denince anlam olarak ‘görünü ’ü baz almaktad r. Oysa Heidegger’de fenomen, varl ' n kendisini aç 'a ç kartt ' görünü olarak kar m za ç kar. Görünmek,’kendi kendini göstermek’ demektir. Bu noktada fenomen görünü lere de'il, görünü ler fenomene ba'l d r. “Görünmek (d görünü olarak), fenomenin anlam içinde kendi kendisini göstermek anlam nda olmamas na ra'men, sadece bir eyin kendi kendisinin temeli üzerinde mümkündür. Fakat görünü ü mümkün k lan kendi kendisini gösterme e'ilimlidir. E'er biz hala kar k ve bulan k olan görünü kavram n n yard m yla fenomeni tan mlarsak, her ey tepe taklak olur.”16 Yani görünü ü geleneksel felsefe baz nda ele alm oluruz. Oysa görünü kavram iki anlam ta r: Blki ‘kendini bilinir k lma yetisini kendinde , ta yan ey’, ikincisi ‘onun kendisini göstermesindeki mukavemet’. “Sonuç olarak kendisini göstermek olarak fenomenin gerçek anlam için, terim olarak görünü ü kullan r.”17 Fenomen Heidegger’e göre, bir eyin kendi kendisini göstermesidir. Yani ilk anlamda kendisini kendisinde gösteren olarak anla lmal d r. Heidegger’e göre, “nas l tarihi olmaks z n felsefe olmazsa, temel ontolojinin tarihi olmaks z n da temel ontoloji olamaz.”18 Heidegger kendi incelemeleri ile temel ontolojinin tarihi aras nda ne olumlu ne de olumsuz bir ba'lant kurmaktad r. Yani Heidegger’in yapt ' tahribat bir parçalama veya yeniden kurma de'ildir. Daha ziyade yap bozumudur (yap -çözümü); yani tarihe kar Heidegger’in tutumu bir k r p dökme de'ildir. Heidegger’e göre fenomenoloji; ‘metodoloji’ veya ‘teoloji’ gibi kavramsal akrabalar ndan tamamen farkl d r. Kelimenin semantik iki ö'esi ‘fenomenon’ ve ‘logos’ tur. Logos kelimesinin anlam Heidegger’e göre söylemdir. “Bu noktada söylemin anlam , iddia veya ileti im de il, daha çok bir ki inin konu mas s ras nda ne hakk nda konu tu'unun aç 'a kavu mas d r.”19 Fenomenolojistlerin as l ilgi alan bu ba'lamda varolanlar n ‘Varl klar n n’ temel olarak if a edilmesi veya aç 'a ç kar lmas d r. Bu aç dan bak l rsa fenomenler gün ' nda olan ya da gün ' na ç kart labilecek eylerin bütününü olu turmaktad rlar. Heideggerce yap lan fenomenoloji Dasein’ n fenomenolojisidir. Kalem, tahta, s ra vb. nesneler ikinci elden görünü ta rlar, oysa as l görünü kendini sorgulayan Dasein’ n görünü üdür. 16 A.g.e., s.29. A.g.e., s.29. 18 MullhaIl, Stephen, s. 40-41 19 A.g.e., s.43. 17 7 Heidegger fenomenlerin görünümü hakk nda öyle der; “Yayg n anlam yla fenomenden önce gelen ve her durumuyla ona e lik eden görünümü/belirmesi içinde kendisini zaten gösteren ey kendini tematik olmayan biçimde gösterse de tematik olarak kendisini gösterir hale getirebilir ve kendisini bu ekilde-kendinde-gösterenler (‘sezgi biçimleri’) bu durumda fenomenolojinin fenomenleri olur.”20 Fenomenoloji Heidegger’e göre fenomenlerin logosuyla ilgilidir; yani kendisini gösterenin kendisini gösterdi'i gibi görünmesine yol açan ey fenomenolojidir. Temel ontolojinin fenomenoloji olarak adland r lmas veya fenomenolojinin Heideggerce yöntem olarak kabulü, bu yöntemin ara t rma alan na uygulu'undan kaynakl d r. Fenomenoloji, var olanlar n varl klar n n bilimi ya da inceleme yöntemidir. Heidegger’e göre “logos anlam nda dil varl ' n kendini ortaya koyu , varl ' n tüm varolanlar n birbirleriyle ili ki içinde bir araya toplan eklinde ya an d r.”21 Heidegger’in gözünde fenomen; “öncelikle ve genellikle kendisini göstermeyendir. .Kendisini gösterenle kar la t r ld ' nda ‘örtük’ oland r. Ayn zamanda kendisini gösterene aittir... Fevkalade anlamda sakl kalan veya örtük hale geri dönen veya kendisini yaln zca ‘tedbili k yafette’ gösteren ey, u veya bu varolan de'il önceki gözlemlerinde gösterdi'i gibi varolan n ‘Varl k’ d r. Bu o kadar sakl ve örtülü olabilir ki unutulabilir, kendisine ve anlam na ili kin art k hiç bir soru sorulmuyor olabilir.”22 Bu noktadan yola ç karak fenomonolojinin, varl ' n varolu unu ortaya ç karan bir fark etme hali oldu'unu söyleyebiliriz. Buradan ç kan anlam ise fenomenolojinin her türlü bilimsel bilgiyi önceleme nedeninin de'er oldu'udur. Çünkü varl ' n önce anlam kazanmas , sonra bilgiye yönelmesi gereklidir. Felsefe bu noktada fenomenolojik ontolojiye dönü ür, Ontoloji olmadan felsefe; (bilgi,siyaset,a k,vb”,) varolamaz, Fenomenolojik ontoloji, Dasein’ n hermeneuti'idir. Dasein’ n yorumlanmas görevi hermeneuti'e aittir. Onun yapmas gerekenlerden ilki “üstü hiç aç lmam , ke fedilmemi olan ke fetmektir; di'er görevi ise unutulmas sa'lanan n üstünü açmakt r.”23 Bkinci görev, tam olarak geleneksel felsefenin üzerini örttü'ü, incelemedi'i, tan ms z b rakt ' varl k anlay d r. Heidegger’de varl ' n temel yap s n 20 Martin Heidegger, Varl k Ve Zaman Tarhan , Belk s Ayhan, Patikalar, (makale) “Özne, Ben ve Tarih Hakk nda”, Ankara: Bmge,1997, s.45 22 Çüçen, A Kadir, Heidegger’ de Varl k ve Zaman, s.33 23 Martin Heidegger, Varl k Ve Zaman 21 8 ortaya koyan iki temel vard r, Her eyden önce Dasein’ n konusu daima kendi kendisidir, bu noktada söylenecek olan Dasein’ n özü onun varolu udur,.. Ancak Heidegger’in anlad ' varolu skolastik varolu tan ayr oldu'u gibi,Sartre varolu çulu'undan da ayr d r. Sartre’ n varolu çuluk anlay nda varl k özneden önce gelir. Ancak Heidegger, Sartre’ n görü ünün skolastik dü ünceden çok uzak olmad ' n savunur. Sartre’ n varolu çulu'u özcülü'ü temel almaktad r. Heidegger bu iddian n, temel ontolojiyle ba'lant s z oldu'unu savunur. Ona göre Sartre da bir çe it metafizik iddia ortaya koymu tur. Dasein’ n varl ' n n özünün varolmak olu u, bir meyvenin çekirde'inin kendisinin tohumu olmas olarak ifade edilebilir. Meyve çekirde'i özünde o meyvenin varolu mecburiyetini ta r. Heidegger’in ifade olarak kulland ' “öz” kesinlikle tanr özü gibi bir kavramla kar t r lmamal d r. Heidegger varl ' n n temel yap s n ortaya koyan ikinci özellik ise Dasein’ n yap s n n, her zaman, her tür varolu unda, kendisine kendisini konu yap yor olmas , ‘benim’ diyebilmesidir. Bu noktada Dasein haz r, önümüze gelen herhangi bir nesne de'ildir. Haz r olan varl klar n tümü bilgi nesneleridirler. Bunlara ek olarak Dasein tekbenci, solipsist bir varl k de'ildir. Kendisi d ndaki varl klar n varl ' n kabul eden Dasein’ n amac kendi ontikli'inde ontolojik olan aç 'a ç kartmakt r. Otantik Dasein toplum içindeki “das Man”dan farkl özelliklere sahiptir. Toplum içindeki Daseinlar kendi varolu lar n ta mazlar ve kat ks z de'ildirler. Heidegger’in Modern Felsefede Gördü ü Dünya Resmi Yeni ça' ön plana ç kartan ve tarihten ayr bir yere koyan temel nokta Yeni ça' n bilimidir. Bu ça'da varolanlar n kendini ortaya koyu amac yla seçtikleri metot, modern teknolojidir. Ancak modem teknoloji varl klar kendi hallerinde özgür b rakmaz. “Modem teknolojinin esas . olan ‘çerçeveleme’ (yeni dünya resmi) insano'lunu ‘reel’ emrine amade görmeye iter...”24 Bu bak n nedeni bireyin önünde haz r olan nesnelerin varl ' dolay s yla, insan n bir haz rc l k, efendilik, sahip olma duygusuna kap lmas d r. Bu noktada insan art k ‘özne’dir (subiectum). 24 Tarhan , Belk s Ayhan, Patikalar, s.40. 9 Yeni ça' içinde kültür art k insan n hizmetindedir. Sanat ve esteti'in görü alan geni lemi , kültür insano'lunun iyili'inin gözetilmesi için kullan l r olmu tur. Art k tanr lar yitirilmi tir, tanr lardan geriye kalan bo luk ise tarihsel, ruhbilimsel ara t rmalarla doldurulmaktad r. Yeni ça'da bilimin özünü ara t rma olu turur. Bilme, do'ada veya tarihte izlenen yol olarak kar m za ç kar; ancak izlenen yol sadece yöntem olarak adland r lmaz. “Bilim tasar mlanan plan ile bu plan n ilerlemenin kesinli'inde güvence alt na akmas arac l ' yla ara t rmaya dönü ür...”25 Bilim her etkinli'inde nesnelle eni, do'a ve tarih (varolan) kar s nda güvence alt na al r. Art k kütüphaneden ç kmayan,ara t rmalar n n yan ndan ayr lmayan bilim adam tipi ortadan kalkm t r. Ara t rmac lar okuyup bilgilenmek yerine çal malar n n kesinli'i ile ilgilenmeye ba larlar. Dergiler, yeni olu mu konsensuslar, konseyler, kurullar, vb. Yeni ça'da ara t rmac n n bilgi ald ' temel noktalard r. Yeni ça' bilimi, kendisini di'er bilimlere nazaran bireyle tirmi tir. Uzmanla m ara t r c lar ya da ara t rma kurumlar ve teknik okullar ,bilime ki ili'ini kazand r r. Yeni ça' biliminin di'er bir özelli'i ise topluma yararl tüm çal malar n kamuya ma1olmu lu'una geri dönme zorunlulu'udur. Yeni ça' bilimi ara t rmaya dönü mü ve modern ça'da hakikat,temsilin nesnelli'i ve kesinli'i olarak anla lmaya ba lanm t r. Bu noktada, do'a ve tarih aç klay c göz önüne getirmenin nesnesine dönü ür. Do'a ve tarih, hesaba kat larak, nesnenin varl ' kabul görür. “Ara t rma olarak,,bilime;varolan n varl ' bu nesnellik göz önüne al narak ara t r ld ' nda ula l r. Varolan n nesnelle tirmesi, bu göz önüne getirme eyleminde yerine getirilir.”26 Yani göz önüne getirmenin kesinlik kazand ' nokta, hakikate ula t ' noktad r. “Ki inin özneye dönü mesi; insan n kurdu'u tüm ba'lar kopartmas de'il, insan n özneye dönü ürken özünün de'i mesidir.”27 Öznecilik ve bireycili'in do'u u kesinlikle Yeni ça' insan n n çabas ile ortaya ç km t r. Daha önceki ça'larda birey asla bu kadar önemli olmam t r. Buradaki önem öznecilik-nesnecilik aras ndaki zorunlu ili kidir. Özne (subiectum) önce gelen,temel olarak her eyi üzerine toplayan demektir. Bnsan tek ve gerçek subiectum oldu'u taktirde, di'er tüm varolanlar n üzerinde temellendi'i varolan haline gelir. B te bu noktada, her 25 Heidegger, Martin, Nietzsche’nin Tanr Öldü Sözü ve Dünya Resimleri Ça( ., çev. Levent Öz ar, Bursa: Asa Kitap Evi 2001, s. 69. 26 A.g.e., s.75 27. 27 A.g.e., s.76. 10 ey insan n emrine amade, elinin alt ndad r. Bu yolla insan, kendini “dünyan n efendili'ine atam olur”. Dünya resmi dendi'inde, ‘dünya, bütünlü'ünde varolanlar adland r r’. Yani dünyayla ili kisi olan her ne varsa sonuçta o, dünya temellidir. Resim dendi'i zaman akla ilk gelen ise bir eyin kopyas olma durumudur. Ancak dünya resmi, varolanlar n tümünün resmi tan m ndan daha fazla ey ifade etmektedir. Resim taklit anlam ndan çok ‘kendini resme koyma’ anlam na gelir. Buradan anlayabilece'imiz ey modern teknolojinin esas itibariyle dünya resmi içine ald ' varl k, varolanlar n kendilerini aç 'a ç kar anlam na gelmektedir. Ancak, “ bu varolu ekli varolan bir yere hapseden, s n rlayan, hükmeden, müdahale eden ve di'er tüm varolu olanaklar n kapayan yap ortaya ç kartm t r”28 “Dünya resmi kavram , öz itibariyle dünyan n resmi demek de'il, dünyay resim olarak kavramakt r...”29 Bnsan bu kavray içinde kendisini varolandan önce gelen bir ey olarak resme koyar. Bu, insan n kamusal alana ç kmas ndan ba ka bir ey de'ildir. Bnsan olma durumu, insan n kendisi taraf ndan kurdu'u durumunu aç k aç k sürdürmesidir. Bnsanl ' n olanakl geli iminin temeli, insan olma durumu ile olanakl k l nacakt r. “Dünyan n resme dönü mesi insan n varolan n ortas nda özneye dönü me süreciyle ayn d r.”30 Sonuçta özetlersek; Yeni ça' içindeki insan özneye, dünya resme dönü mü tür... Bnsan n dünyaya kar önde gelen tavr ya da yerini önde almas beraberinde geleneksel felsefeden farkl bir hümanizmay do'urur. “Modern felsefede, hümanizme, insandan yola ç karak, bütünde varolan insan n oldu'u yerden, insana göre aç klayarak, de'erlendirerek insan n felsefi yorumlan n i aret eder.”31 Bnsan n varl ' n temeline oturmas yla, onun ‘Tanr ’ kar s nda özgürle me giri imi de Yeni ça' n insan ön plana ç kartan tavr yla kesinle ti. Modem dünya ile insan tüm gücünü; her eyi planlama, hesaplama, belirleme için kullan r. Bnsan n bu çabas ise Yeni ça' en kal c ça' olarak niteler. “Bütün bu temsil mekanizmas n n içinde, nesneleri özne konumunun yak n nda, elinin alt nda bekler görür insan. Çerçevelenen bir dünya 28 Tarhan , Belk s Ayhan, Patikalar, s.44. Heidegger, Martin, Nietzsche’nin Tanr Öldü Sözü ve Dünya Resimleri,s.80. 30 A.g.e., s. 81. 31 A.g.e., s. 81. 29 11 resminin içine yerle tirir onlar , kendinin de bu resim içerisindeki yerini çoktan alm oldu'unu fark etmeden, dünyaya f rlat lm l ' n unutarak.”32 SONSÖZ Heidegger felsefesine bir yorum getirmek istersek; ele almam z gereken belli ba l dünyasal kavramlar , Heidegger’in, Dasein olarak niteledi'i varl ' n “orada varl k” olu u ve dü ü ü konusuna de'inmemiz yerinde olur. “Dasein’ n günübirlik varl ' ,kendini bo konu mada (söylemde) ,belirsizlikte, merakl l kta, dü ü te ve at lm l kta ortaya ç kart r” Bo konu ma Dasein için bir çe it gizlenmedir; varl ' n kapanmas d r bo konu ma. Bo konu man n yeni yorumlar ve ara t rmay engellemesi onun tehlikeli taraf d r. Dasein, bo konu ma ile kendisiyle ve dünyayla olan gerçek ili kisini ortadan kald r r. Merak ise Dasein’da bilme merak olarak ortaya ç kar. Dasein’ n dikkatlili'i bilmeyi do'urur. Dikkatsiz ilgi ise, Dasein’ kendi gerçekli'inden ay r r. Nesnelerin belirsizli'ini kendine örnek alan Dasein kendini yanl yorumlarsa,kar m za geleneksel felsefenin insan yorumlar ç kar. Dasein’ n günübirlik ya am ndaki belirsizli'inde,kendisiyle de'il de d nesnelerle özde le mesi sonucunda kendi olanaklar n n de'il de, di'erinin olanaklar n n pe inde ko an varl k olmas onun dü ü üdür. Ancak burada kullan lan dü ü ün anlam olumludur. Dünyaya dü ü , Dasein’ n di'erleriyle birlikteli'ine dü ü tür. Bu dü ü Dasein’ n otantikli'ini kaybetti'i an do'urur. Art k Dasein kendisiyle bir de'ildir. Dasein’ n at lm l ' onlarla birliktelik konusunda yeni bir ba lang çt r. Dasein’ n varl ' n ortaya ç karan temel varolu sal karakter ise “kayg “,endi e,tedirginliktir. Dasein’ n kendisi olmas ve dü ü ün ortadan kalkmas -nesnelere yönelik olmayan- bir endi e duymas na ba'l d r. Çünkü kayg ,korkunun ön ko uludur. Kayg sonucu kendisi ve di'erleriyle kar la t ran Dasein, kendisini, ‘onlar’ n ve nesnelerin önüne geçirir. Kayg sayesinde kendisinin önüne geçmeyi ba aran Dasein, asla kendi taml ' na ula amaz. Ne zaman taml 'a ula rsa o zaman dünya içinde varl k olma özelli'ini kaybeder. “Ne zaman Dasein ölümünde, kendi taml ' na ula rsa, o zaman ayn anda kendisinin orada varl k olmas nda yitirir. Fakat o, temelde di'erleriyle birlikte varl k oldu'undan, ölümü nesnel biçimde tecrübe edebilir. Kendisi 32 Tarhan , Belk s Ayhan, Patikalar, s.46. 12 ontik olarak tecrübe edemedi'i ölümdeki taml ' n ,ba kas n n ölümünde, Varl ' n olanakl taml ' n n nesnelli'ini ontolojik olarak tecrübe edebilir”.Henüz olmayan ey;son ve taml kt r. Hepimiz, kendimiz için belirlenmi görevlerin varoldu'u bir dünyaya geliyoruz. Salt kültürden kaynaklanan ya da toplum yap s ndan kaynaklanan görevler yerine, dünyan n -Heidegger’in deyimiyle dünyasall ' n- bize yükledi'i y ' nla görevi s rt m zda ta yoruz. Dönem dönem, de'i en kal plar içinden ç km insanlar... Ki inin içinden gelmeyen,d ar dan ald ' y ' nla bilgi, gerekli bilgiler, gereksiz bilgiler, taklitler, eksiklikleri kapatmak için maskeler, yamalar. . . Geçmi , gelecek ve imdi aras nda s k m varl klar olarak biz insanlar Maddi s k nt lar asla bitmeyen, doyumlar hep d ar da arayan, eksik her eyi çevresinden “alan” kendisine yamayan insanlar. Modern ça' ile ba layan varolu çu felsefe ve insan felsefesi ya da humanizim ak m . .. Hangi noktadan yola ç karsak ç kal m her ey bir kar la t rma, her ey bir skala, her ey d ar da ba ka bir eyin kar s nda ölçülen ey. .. Ve Heidegger ‘kendisini kendisinde var edebilmek’ için kayg ile çabalayan Dasein’ ortaya koyuyor. Nesnel dünyadan ba' ms z, kendi eksikliklerini ve kendi kendisini özgürce ortaya koyabilmek için çabalayan, yeni ‘anlaml varl ' ’... Kendisine ait olmayan y ' nla özelli'i sadece kendisine yamalayarak kendi kendisini gerçekle tiren insanlar ça' nda, Dasein ütopik bir ki ilik çiziyor. Bnsan olmadan, varl k olman n anlam n ar yor Dasein. . . Heidegger’in çizdi'i bu karakter, ya ad ' m z dünyada Heidegger’in belirtti'i gibi de'il -yani ölümü ya da sonu deneyimleyerek de'il- henüz d dünyadan kopma çabas ndayken ‘yok olur’ fikri ister istemez dü üyor insan n kafas na. Ancak her ne kadar 21. yüzy l felsefesini yapma çabas nda, Dasein’a ütopik desek de gerçek olan her yüzy lda Dasein’lar n kendilerini fark nda olmadan dahi varl k ta d klar d r. D dünya ile kurdu'umuz ileti imin geni li'i bu gün bizim için ne kadar önem ifade ediyor ise Dasein’ n içimizde bir varolu ta d ' fikride o derece önem ta mal bir noktada... Kitle ileti im araçlar yla d dünyada ula abildi'imiz yerlerin uzakl ' n tart t ' m z anlarda akl m z n bir kö esinde ta d ' m z di'er bir problem de, iç dünyada nerede oldu'umuz; d dünyan n bize yükledi'i görevlerden önce bizim kendi içimizde vermemiz gereken sorular n cevaplar n n birikmi li'i olsa, ya ama kar duru lar m zda belirgin - olumlu veya olumsuz- bize ait farklar olurdu. Benzerleri aras nda farklar ta mayan 13 insan konusundaki problem, insan n teknik zemin üzerinde ya ayan yurtsuz,kendisine ait olmayan ve ço'unlukla kendisini ait hissetmedi'i mekanlar payla yor, kendi varl ' n yaratmay denemek yerine, kendisini kendisinin içinde bulunmad ' ,ait olmad ' mekanlarda ar yor olmas ile olu an insani bo luklar n varl ' problemidir. Önemli olan nokta insan n özünden veya aidiyetinden ayr lm olmas d r. Heidegger’in çabas da insan d dünya ile kurdu'u s k ili ki dolay s yla koptu'u özüne varl 'a yakla t rmakt r. Tüm bunlardan ç kar labilecek olan bilgi ise Dasein’a dayal ya amak demek, kim oldu'una ve kendi varl ' n n özelliklerine ili kin bir yakla ma sahip olmak demek yani ya am Dasein’ a göre kurmak demektir. SONUÇ Heidegger’in amac , Kartezyen gelene'e ba'l olan epistemoloji temelli düalist varl k anlat n yeniden yorumlamak (tahrip etmek), yerine ontoloji temelli varl k anlay n getirmekti. Bat filozoflar , (Spinoza, Leibniz, Locke, Berkeley, Kant, Fichte, Schelling, Hegel, Dilthey. . .) Descartes’ n ‘cogito’ sunu de'i ik formlarda ortaya koymu lard r. Heidegger’e göre bu gelene'i ilk y kan Nietzsche’dir.Cogito gelenekli felsefe 17. yüzy ldan, 20. yüzy la kadar devam etmi tir. Cogito felsefesi sürekli, ‘zaman’ kavram n terminoloji d b rakm ve ontolojiye üstü kapal deyimlerle yakla arak, epistemolojiye a' rl k vermi tir Heidegger’ e göre Kant zaman kavram na de'inmi ancak Kartezyen gelene'e olan ba' onu, bu modern dönem kavram ndan uzakla t rm t r. Geleneksel felsefe filozoflar n n bu tavr sonucu ortaya ç kan sonuçlar, Heidegger’i varl k alan na yöneltmi tir. Kierkegaard’ n yeniledi'i (Hegel’in geli tirdi'i) sistem felsefesi ve bireyi ön plana ç kartan tav r Heidegger’i etkilemi tir. Dilthey’ n tarih kuramlar ve elbette Nietzsche’nin geleneksel felsefeye kar ç k lar n n ard ndan, Husserl’in fenomenolojik yöntemini kendine örnek alan Heidegger, yapt ' felsefeyle ontolojinin, epistemoloji kar s nda ne kadar mu'lak, cevaps z, ara t r lmas gereken bir felsefe oldu'unu kan tlamaya çal m t r. ÇATI)MA NOKTASI Heidegger’ de bo luklar dolduramad ' m bir nokta ise onun srarla üzerinde durdu'u varl ' n, “insan” oldu'u kabulüne uzakl ' . 14 Dasein kavram n n kar t n ; halk, das Man, vb... olarak ortaya koyan Heidegger; ‘her ey kar t yla birlikte varl k ta r, kar t olmayan hiçbir ey ya da nesne anlamland r lamaz’, fikrinde bir çeli ki yaratmaktad r. Onun, varl k konusunda yaratt ' yeni ak m n, Modern felsefede açt ' ç ' r göz ard edilemeyecek bir önem ta maktad r. Ancak, insani özellikler say lan; kayg , korku, endi e, vb... kavramlar deneyimleyebilen, insan d nda bir varl k varsay m , Heidegger’in srarla “kendisini kendisinde aç 'a ç karan varl ' na” bir belirsizlik yüklemektedir. 15