Fizik Tedavi Yöntemleri 5 - Afyon Kocatepe Üniversitesi
Transkript
Fizik Tedavi Yöntemleri 5 - Afyon Kocatepe Üniversitesi
Fizik Tedavi Yöntemleri Doç.Dr.Ümit Dündar Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD Fizik Tedavi Modaliteleri • • • • • • • • • • Sıcak Soğuk Ultrason Elektroterapi(Doğru akım, alçak frekanslı akımlar, orta frekanslı akımlar, yüksek frekanslı akımlar) İnfraruj Ultraviole Mekanik tedavi (masaj, traksiyon, manipulasyon, egzersiz) TENS Lazer Akapunktur • Fizik tedavi: Tedavi için enerji türlerinin uygulanmasıdır. • Lokomotor sistem hastalıklarında ; fonksiyon ve metabolizmanın düzenlenmesinde, tutukluk ve ağrının azaltılmasında ve özellikle fonksiyonel bağımsızlığın sürdürülmesinde uygulanır. Sıcak Tedavisi • Isı modaliteleri yüzeyel ve derin olmak üzere ikiye ayrılır. • Yüzeyel ısı uygulamaları: 1. sıcak paketler 2. parafin banyosu 3. hidroterapi 4. nemli hava 5. infraruj 6. Fluidoterapi Isı ajanlarının fizyolojik etkileri • Derin ısı uygulamaları: 1. Ultrason 2. Kısa Dalga 3. Mikrodalga • 1. Metabolik reaksiyonlar üzerine etkisi: • Isıdaki her 10 °C’lik yükselmede hücrelerin kimyasal aktiviteleri ve metabolik hızları 2-3 kat artar. • 2. Vazodilatasyon olur ve kan akımı artar • 3. Ağrı üzerine etkisi: Ağrıyı azaltır. Primer olarak sıcağın hem serbest sinir uçlarına hem de ağrıyı ileten sinir liflerine direkt etkisi sonucunda ağrı eşiği yükselmekte ve bu yolla analjezi sağlanabilmektedir(kapı kontrol teorisi). Ayrıca endorfin salınımına yol açarakta analjezi sağlar. • 4. Kas spazmı üzerine etkisi: Sıcak kas spazmını çözer, kas liflerinin uyarılabilirliğini ve istirahat halindeki kas tonusunu azaltır. • 5. Viskoelastik fonksiyonlara etkisi: Dokular ısıtıldıkça viskoelastik özellikleri artar. Ancak ısı ortadan kalktığında önceki davranışına geri döner. Sıcak uygulama ile birlikte egzersiz yapılırsa kalıcı bir etki elde edilebilir. • Yumuşak ve kolay uygulanabilir olması ve evlerde de uygulanabilir olması avantajlarıdır. • Sıcak paketlerle deriyi 42 °C ‘ye kas içini 38 °C ‘ye kadar ısıtmak mümkün olmaktadır. • Parafin Banyosu • Parafin erime noktası 51,7-54,5 °C arasında olan bir maddedir. Daha düşük ısılarda parafini erir durumda tutmak için 1/7 oranında likit formda parafin veya değişik yağlar karıştırılarak inceltilir. • Parafin elektrikle ısıtılan metal tanklarda veya sıcak su ile doldurulmuş kaplarda ısıtılır. Yüzeyel Sıcak Tedavisinin Uygulama Teknikleri • Sıcak Paketler: Bu paketler değişik çaplarda elde edilebilir ve tipik olarak içine silikat jeli doldurulmuş plastik veya sızdırmaz kumaş torbalardır. • Uygulama anında pakette ısı 71-79 °C civarındadır ve uygulama anında derinin tolere edebileceği ısı derecesi olan 44 °C aşılmamalıdır. Bu amaçla paketin üzeri bir kuru havluyla sarılır. Uygulama süresi 20-30 dakikadır. • Sıcak su torbası: Basit, ucuz, hazırlanması kolay, evde hazırlanabilen bir yöntemdir. Bu uygulamada dokulara ısının geçişi torbadaki suyun sıcaklığına bağlıdır ve bu suyun sıcaklığı sıcak paketlerin aksine kontrol altında değildir. 15-20 dakika sonra sıcak suyun değiştirilmesi ve yeniden su doldurulması gerekir. Çünkü su silikat jeli kadar ısıyı koruyucu değildir. • Bu yöntemin olumsuz yanı ısı kaybının çabuk olması ve sık sık değiştirilmesi gerekmesidir. • Uygulamada batırma ve daldırma olmak üzere 2 metod kullanılır: • Batırma metodu: Hasta elini sıvı parafine batırır, elinde ince bir parafin tabakası oluşunca çeker ve elinde kalın bir parafin tabakası oluşuncaya kadar bunu tekrarlar. Sonra ısıyı korumak için el bir havluyla 15-20 dakika sarılır. • Daldırma metodu(İmmersiyon): • Daha etkin bir ısı transferi sağlar. Bu yöntem en çok eller ve ayaklara uygulanır. İlk daldırmalarda deri hassaslaştığı için parmaklar kesinlikle hareket ettirilmez. Parafin yeterli kalınlığa ulaştıktan sonra naylon bir torba içine alınarak kuru bir havluya sarılır ve 15-20 dakika bekletilir. • Fluidoterapi: • Fizyoterapide yeni kullanılmaya başlanan bir yüzeyel ısı modalitesidir. • Termostat kontrollü özel bir kap içine yaklaşık 0,5 mm çapında cam bilye doldurularak içinden kuru sıcak hava geçirilir. • Özellikle el ve ayaklar cihazın içine sokularak bilyelerin ve havanın ısısından yararlanılır. • Hidroterapi • Hidroterapi uygun bir şekilde tecrübeli personel tarafından düzenlenen ve gözetim altında tutulan nöromüsküler iskelet fonksiyonunu iyileştirmek için tasarlanmış bir havuz tedavi programı olarak tanımlanır. • Parafin el ve ayak için daldırma yöntemiyle uygulanır. Vücudun diğer kısımlarına (kalça, omuz ve sırt gibi) parafine batırılmış havlularla veya fırça ile sürülerek uygulanabilir. • Bu metodlarla el ve ayaktaki eklemler gibi küçük eklemlerde üzerlerini örten yumuşak doku tabakası ince olması nedeniyle eklemde belirgin ısı artışı sağlanır. • Elde edilen doku ısısı üflenen hava sıcaklığına bağlıdır. • Fluidoterapide sıcağın etkisi yanı sıra, bilyelerin mekanik etkisi ile kapı kontrol mekanizması yoluyla da ağrı azalır. • Bu tedavi yöntemi ağrılı durumlarda, kan akımı yetersizliklerinde, yaraların iyileştirilmesinde , ödemin azaltılmasında olmak üzere geniş bir kullanım alanına sahiptir. • Hidroterapi uzun bir tarihi geçmişe sahiptir ve en eskiolanlarından birisidir. • Hidroterapi en iyi 34-35 °C ‘lik vücut ısısına yakın ısılarda tolere edilir. • Bu yöntemde su hareketli haldedir veya girdaplar çizer. Böylece belli bir yüzeyde deriye temas eden su kitlesi soğuduktan sonra daha sıcak bir su tabakası ile yer değiştirir.Dokuda ısınma etkisinin yanısıra, yüzeye çarpan su dolaşımı uyarıcı etki yapar. • Uygulama yöntemleri: • 1. Girdaplı banyo: Vücudun belli bir kısmı veya vücudun tümü suya daldırılır. Elektrik motoru ile suya girdaplar çizecek şekilde hareket verilmiştir. • Tüm vücut banyolarında su sıcaklığı 32-38 derece ve uygulama süresi 10-30 dakikadır. • Yerel uygulamada 44-45 derece olmalıdır. • 3. Nemli Hava: • Nemli hava hasta üzerine kabinlerde üflenerek uygulanır. • Bunlar saunaya benzer fakat burada nemli bir sıcak vardır. Nem oranı yaklaşık % 95 civarındadır. • İnfraruj: • Isıtılan bir madde belli bir sıcaklıkta, belirli bir dalga boyunda ışın yayar. • Kızılötesi ışınlar(infraruj) 750-400000 nanometre dalga boyuna sahip elektromanyetik dalgalar olarak kabul edilir. • Tedavide kullanılan dalga boyları 7600-150000 A°’dur. • 2.Hubbard tankları(Kelebek Banyoları): • Kelebek banyoları bütün vücudun içine grip kolaylıkla hareket edebileceği büyüklük ve şekilde banyo tanklarıdır. • Vücutlarında geniş yanık yüzeyleri olan hastaların tedavisinde kullanılır. • Suyun kaldırma kuvveti kol ve bacaklarda egzersiz yaptırılmasını sağlar • 4. Kontrast Banyolar: • Kontrast banyolarda ekstremite önce sıcak sonra soğuk suya daldırılır. Sıcak suda 3-9 dakika tutulan ekstremite aniden sıcak sudan çıkarılarak soğuk suya daldırılır ve 1-3 dakika tutulur. • Sıcak suda tutma süresinin soğuk suda tutma süresine oranı 3/1’dir. • Sıcak su ile başlandığı gibi yine en son olarak sıcak suya daldırılır ve dört siklus devam eder. • Bu tedavi ekstremitelerdeki incinme ve burkulmaya bağlı ağrıları azaltır ve refleks sempatik distrofi tedavisinde ödemi azaltmaya yardımcı olabilir. • Infraruj ışınları absorbe edildikleri dokuda moleküler ve atomik hareketlerin artışı ile ısı oluştururlar ve yüzeyel sıcak uygulamalarda tedavi edici ajan olarak kullanılırlar • İnfraruj kaynakları: • Doğal kaynak: Güneştir. Güneş ışığının ortalama %59’unu İnfraruj ışınları oluşturur. • Yapay kaynaklar: 1. Günışığı yayınlamayan alçak ısılı lambalar(50-1500 watt) 2. Günışığı yayınlayan yüksek ısılı, görünür ışınlı lambalar (500 W ve üzeri) • • • • • Uygulama tekniği: Kızıl ötesi ışınlar daima çıplak deri üzerine ve hastanın tatlı bir sıcaklık duyacağı dozda uygulanır. Işınlar uygulama alanına dik gelmelidir. Çünkü bu durumda absorbsiyon maksimumdur ve absorbsiyon bölgesine dik gelmeyen ışınların büyük bir kısmı geldikleri açı ile yansırlar. Isıtıcı lambalar olarak sıklıkla 250 watlık ampuller kullanılır ve genellikle hastanın 40-50 cm uzağına yerleştirilir. Uygulama süresi 15-30 dakika arasındadır. Soğuk Tedavisi(Kriyoterapi) • Tedavi amaçlı olarak soğuğun herhangi bir kullanım şekline kriyoterapi adı verilir. • Tedavi amaçlı soğuk tatbiki tıpta: kanamayı durdurmak veya yavaşlatmak, spastisiteyi azaltmak, ağrıyı hafifletmek, inflamasyonu durdurmak ve ödemin oluşumunu engellemek amacıyla kullanılır. Soğuk uygulama yöntemleri • 1. Soğuk torbalar • 2. Kimyasal buz torbaları(su emdirilmiş slika jeli plastik veya sızdırmaz torbalara konularak uygulanır. Kullanım süresi 10-20 dakikadır. • 3. Buz masajı • 4. Soğuk suya daldırma • 5. Soğuk havlular • 6. Spreyler Ultraviole • Ultraviole(UV)’nin fiziksel tedavide majör kullanım alanı deri ülserlerinin tedavisindedir. UV ışınları yara kenarında vaskülarizasyonu artırır ve yara iyileşmesini olumlu yöne etkiler ve hızlandırır. • UV ışın dozajı doku hasarından ve yara iyileşmesini yavaşlatmaktan sakınmak için 1 veya 2 MED(minimal eritem dozu) ile başlanır ve genellikle 5 MED’dan daha az olur. • Uygulamada tedavi edilecek bölgeye buz veya soğuk paket yerleştirilir. Ayrıca distal ekstremitelerin soğuk suya daldırılması da başka bir yöntemdir. • Uygulamada buharlaşarak soğutan spreyler de kullanılabilir. En sık kullanılan sprey flurometan gazının basınç altında sıvı olarak şişelenmiş formudur. Uygulama sırasında şişeden çıkan sıvı buharlaşmaya başlar ve buhar soğuyarak derinin ortaya çıkardığı ısı ile temas eder. Bu uygulama ile deri sıcaklığı 15 °C’ye kadar düşürülebilmektedir. Tedavide soğuk ve sıcak uygulama seçimi • Tedavide sıcak veya soğuğun hangisine seçileceğine karar verirken; • 1. Problem akut mu yoksa kronik mi? • 2. Hastanın sıcağa veya soğuğa toleransı nasıl? • 3. Hastanın genel durumu(hipotermi, hipertermi vb) • 4. Hasta evde tedavi uygulaması yapacaksa tedavinin etkili, pratik ve ekonomik olmasına dikkat edilir. • Soğuk genellikle inflamasyonun akut devresinde, sıcak ise kronik devrede tercih edilmektedir. • Eğer artritin veya akut yaralanmanın akut döneminde sıcak uygulamalar yapılırsa ağrı, ödem ve kanamada artma olabilir. Genellikle akut yaralanmalarda ve artritte soğuk uygulama tercih edilir. Elektroterapi • Elektrik akımının fiziksel etkilerinden tedavi amacıyla yararlanılması elektroterapi adını alır • Sinir ve kas hücreleri uyarılabilir hücrelerdir ve membranları istirahatte -60 mV civarında bir potansiyele sahiptir. • Elektroterapi amacıyla kullanılan akımlara elektromedikal akımlar adı verilir. Elekromedikal akımlar akım yönü, frekansı, voltaj veya kuvveti, amperajı veya yoğunluğu açısından farklı fiziksel özellikler gösterirler ve bu özelliklerine göre sınıflandırılırlar; Elektroterapide kullanılan akımlar ve frekansları Akım Frekans Tedavide kullanılan frekanslar Doğru akım(Galvanik 0 akım) 0 Alçak frekanslı akımlar 1-1000 Hz 1-100 Hz Orta frekanslı akımlar (interferansiyel akım) 1000-10000 Hz 3000-4000 Hz Yüksek frekanslı akımlar 1 MHz ve üzeri 27 MHz, 433 MHz vb Uygulama Şekilleri • 1. Medikal Galvanizm: Galvani akımı tedavi edilecek bölgeye uygun yüzey elektrodları ile uygulanır • 2. İyontoforez: Galvani akımı kullanılarak organizmaya çeşitli iyonların epidermis veya mukoza membranları aracılığıyla sokulması olayına iyontoforez adı verilmektedir • 3. Su içi uygulamalar: Galvani akımı tek bir küvet içinde veya küçük küvetler (4 hücre banyosu) içine elektrodların yerleştirilmesiyle su içine uygulanabilir. Hasta üst ve alt ekstremitelerini küvetler içine sokar ve 20 dakika süreyle tedavi uygulanır. Özellikle diyabetik polinöropatilerde kullanılır • 4. Cerrahi galvanizm(elektroliz): Doğru Akım (Galvani Akım) • Aynı yönde ve aynı şiddette akan, frekansı sıfır olan elektrik akımlarıdır. • Kuru pil, akümülatörler ve motorlu üreteçlerden elde edilir. • İnsan vücudu iletken bir ortamdır. Doğru akımın bu yapıya uygulanması sonucunda ortamda iyonlarına ayrılma ve iyonlarında kendileriyle zıt kutuplara doğru hareketi ortaya çıkar. Bu olay iyon transferi adını alır. • Galvanik akım dokuda iyon hareketine neden olarak kimyasal olaylara yol açar. Faradik akım Alçak Frekanslı Akımlar • Alçak frekanslı akımlar frekansları 1-1000 Hz arasında değişen sürekli yön değiştiren akımlardır. • Analjezi oluşturmak ve normal ya da denerve kasta kontraksiyon sağlamak en önemli etkileridir ve çeşitli tipleri vardır. Bu nedenle aynı akım türünün farklı şekil ve frekanslarda kullanımı farklı uyarılar oluşturacağından aynı akım hem stimülasyon hemde analjezi için kullanılabilir. Diadinamik Akımlar • • • • • • • Eşit şekilde yön değiştiren sinüzoidal akımların(frekansı 50-100 Hz) bir kısmının yok edilmesiyle elde edilir. Diadinamik akımların 5 tipi vardır: 1. Difaze Fiks(DF) 2. Monofaze Fiks(MF) 3. Kısa devreli modüle akım(CP) 4.Uzun devreli modüle akım(LP) 5. Ritm Senkop • Frekansı 50-100 Hz arasındadır ve birbirine eşit olmayan iki fazdan oluşur. • Uyarıcı niteliktedir. Uygulama esnasında iğnelenme hissi duyulur ve kas kontraksiyonuna neden olur. Uyarım süresi kısa olduğundan denerve kası uyarmaz. • Uzun süre çalışmayan ancak motor sinir bağlantısı normal olan kasların atrofisini düzeltmek amacıyla kullanılır. • Kas kontraksiyonları venöz ve lenf dolaşımını kolaylaştırdığından travmatik veya venöz yetmezliğe bağlı ödem tedavisinde de kullanılabilir • Diadinamik akımlar esas olarak analjezik etki oluşturmak amacıyla kullanılmaktadırlar • Herhangi bir yan etkileri yoktur. • Dokuda iyon hareketine neden olmazlar ve galvanik akımlar gibi yanık oluşturmazlar. • Genel olarak karbon-silikon yüzey elektrodları kullanılır. • Elektrodlar cilde yerleştirilirken iletkenliği sağlamak için ıslak pedler kullanılmalıdır ve sıkıca temas etmeleri sağlanmalıdır.Elektrodlar paravertebral bölgeye veya ağrılı noktalara yerleştirilebilir. Diadinamik akımlar ve kullanım alanları Akım Tipi Alışkanlık Kullanım alanı DF Erken Ağrılı durumlar (alışkanlığı önlemek için daima LP veya MF ile devam edilmelidir MF Çok geç Ağrılı durumlar • CP Çok geç Tonusu artırmak için ve ödem tedavisi • • LP Çok geç Ağrılı kas spazmları, bel ve boyun ağrıları Ritm senkop Çok geç Kas kontraksiyonu, ödem ve tanısal amaçlı TENS • • • • • TENS: Transcutaneous Electrical Nerve Stimulation kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Frekans ve akım süresinde değişiklikler yapılarak çeşitli biçimlerde uygulanmaktadır; 1. Konvansiyonel Yöntem 2.Güçlü düşük hız yöntemi(akapunktur benzeri) 3. Kısa yoğun etki yöntemi 4. Patlayıcı uyarım yöntemi 5. Modüle yöntem 6.Hiperstimülasyon yöntemi İnterferansiyel(orta frekanslı) akımlar • TENS esas olarak analjezik etkisi için kullanılır. Genel olarak ağrıya neden olan tüm romatizmal hastalıklarda kullanılır. • TENS’in aynı amaçla kullanılmakta olan diadinamik akımlara göre bazı üstünlükleri vardır. Bilindiği gibi diadinamik akımların frekansı sabittir ve kolaylıkla alışma etkisi ortaya çıkabilmektedir. Oysa TENS’in frekansında değişiklik yapılabildiğinden alışkanlık olmaz ve ayrıca pille çalışan tiplerininde olması, kullanım kolaylığı, hastanın cihazı üzerinde uzun süre taşıyabilmesi diadinamik akımlara göre avantaj sağlamaktadır • Uygulama için karbon-silikon lastik elektrodlar kullanılır. Cilt üzerine yerleştirilirken araya iletken bir madde sürülmelidir • • • • • Orta frekanslı akımlar frekansları 1000-10000 Hz arasında değişen akımlardır. İnterferansiyel akımlar iki orta frekanslı akımın girişiminden elde edilir. İnterferansiyel akım oluşturmak için frekansı 4000 Hz olan bir akım ile frekansı 3900-4000 veya 4000-4100 Hz arasında değişen iki akım kullanılır. Böylece bu iki akımın doku içinde kesiştiği noktada aralarındaki farka bağlı olarak frekansı 1-100 Hz arasında değişen yeni bir akım meydana gelir. Orta frekanslı akımlar alçak frekanslı akımlara göre çok daha kolay ciltten geçerler ve daha derine iletilebilirler. Ancak bu frekanslarda sinir ve kaslarda uyarı meydana getiremezler. Oysa bu akımlara doku içinde girişim yaptırılır veya kesiştirilirse bu noktada alçak frekanslı yeni bir akım meydana gelir ve Alçak frekanslı olan bu yeni akım sinir ve kas liflerinde kolaylıkla uyarı oluşturacaktır. Yüksek Frekanslı Akımlar • Yüksek frekanslı akımlar 1 MHz ve üzerindeki frekanslara sahip olan akımlardır. • Alçak ve orta frekanslı akımlar gibi dokularda uyarı meydana getirmezler. • Elektrik akımı niteliğinden ziyade elektromanyetik dalga karakterini almışlardır ve oluşturdukları elektromanyetik alan içine giren dokularda derin ısı meydana getirirler. • Başlıca iki tiptir: 1. Kısa dalga 2. Mikrodalga Kısa Dalga Diatermi • Yüzeyel ısı uygulamaları ile cilt yüzeyi iyi bir şekilde ısıtılabilirken, subkutan yağ dokusu ısının derinlere iletilmesine engel olur. Bu nedenle derin dokuları cilt aracılığı ile ısıtmak pek mümkün değildir, çok yoğun ısı miktarına gereksinim vardır ki bu da ciltte yanıklara neden olur. • Oysa yüksek frekanslı akımlarla cilt bariyeri kolayca geçilir ve dokuların özelliklerine göre farklı oranlarda olmak üzere derin dokuda ısınma meydana gelir. • Kısa dalga diatermi 10-100 MHz arasında frekansa sahip yüksek frekanslı dalgaların derin dokuda ısı meydana getirmek amacıyla kullanılmasıdır. • Genellikle tedavide kullanılan frekanslar 27.12MHz ve 22 MHz’dir. • Frekans çok yüksek olduğundan bu cihazların elektrodları cam, lastik, mika gibi yalıtkan maddelerle örtülüdür. Uygulama şekli • Hasta metal olmayan tamamen tahtadan yapılmış bir masaya alınmalıdır. Tedavi edilecek alan kuru ve tamamen çıplak olmalıdır. Bu şekilde terleme ile ortaya çıkabilecek yanıklar önlenecektir. Hastanın üzerinde herhangi bir metal bulunmamalıdır, aksi takdirde yanıklar meydana gelebilir • Elektrodların karşılıklı yerleştirildiği ve tedavi edilecek dokunun elektrodların arasında bulunduğu uygulama şekli “kondansatör veya kapasitör” alan yöntemi olarak adlandırılır. Kablo şeklinde elektrodların ekstremitelere sarılması veya kendi etrafında sarmal şekle getirilerek uygulanması ise “indüksiyon” yöntemi olarak adlandırılmaktadır. Mikrodalga Diatermi • Mikrodalga frekansı 300 MHz-30 GHz arasında değişen yüksek frekanslı radyo dalgalarıdır. • Radar diye de bilinirler ve metaller tarafından yansıtılır veya kırılırlar. Bu özellikleri nedeniyle havacılıkta kullanılmaktadırlar. • Radyo dalgaları ile girişim yapmamaları için tedavi amacıyla kullanılan mikrodalgalar belirli frekanslarda üretilirler. • Dalga boyu 69 cm olan mikrodalgalar desimetrik dalga olarak da adlandırılır. Ultrason • Mikrodalga elektrik enerjisini elektromanyetik enerjiye çeviren ve çok yüksek frekanslı elektrik akımları üreten magnetron ossilatöründen elde edilir. • Mikrodalga diatermide şekil ve büyüklükleri farklı olan 4 tip başlık kullanılmaktadır. En sık kullanılan başlıklar koni ve dörtgen başlıklardır. • Başlıklar cilt yüzeyinden en az 2,5 cm mesafede olmalıdır. Koni başlıklar için 5 cm, dörtgen veya semer başlıklar için 15 cm uzaklık tercih edilir. • Mikrodalga diatermi uygulamasında metal olmayan bir masa kullanılmalıdır. Tedavi edilecek alan kuru ve tamamen çıplak olmalıdır • Ultrason üretimi amacıyla kuvartz, baryum titnat ve lityum sülfat kristalleri kullanılır. Bu kristaller yüksek frekanslı elektrik enerjisine maruz kaldıklarında periyodik olarak biçim değişikliğine uğrarlar ve yüksek frekanslı ses dalgaları üretirler. • Ultrason süreki veya kesikli olarak kullanılabilir. Yoğunluk birimi watt’dır ancak başlık yüzeyi göz önüne alınarak watt/cm² olarak belirtilir. • Ses maddesel ortamlarda longitudinal yayılan basınç dalgaları şeklinde mekanik titreşimlerdir. • Ultrason ise insanın işitebileceği seslerden çok daha yüksek frekansa sahip ses dalgalarıdır. • Tedavi amacıyla kullanılan ultrason dalgalarının frekansı 0,53,5 MHz arasındadır. • En sık kullanılan frekanslar 0,75 MHz, 0,87 MHz, 1 MHz, 1,5 Mhz ve 3 MHz’dir • Ultrasonik dalgaların dokularda absorbsiyonu esnasında ve kas kemik tendon gibi yapıların ara yüzeylerinde yansıma esnasında ısı enerjisi ortaya çıkar. Ultrason uygulaması ile kemik, eklem,kas, kapsül ve tendonları iyi bir şekilde ısıtmak mümkündür Ultrasonun etkileri • 1.Termal etki: Ultrason dokular tarafından absorbe edilirken ısı enerjisi ortaya çıkar. Ortaya çıkan ısı miktarı dokunun absorbsiyon özelliğine, uygulama süresine, doza uygulama şekline bağlı olarak değişir. Ultrason derin dokuları çeşitli derecelerde ısıtan bir diatermi yöntemidir • 2. Nontermal etki:İçinde erimiş gazlar bulunan sıvılarda ses dalgalarının gevşeme fazında ortam basıncı düştüğü için erimiş gaz parçacıkları baloncuklar oluşturabilir. Sıkışma fazında ise ya bu baloncuklar sıvı içinde dağılır ya da birleşerek büyür. Bu olaya kavitasyon denir. Kavitasyon iki şekilde olur. Dengeli kavitasyon ve dengesiz kavitasyon • Dengeli kavitasyon birkaç mikronluk küçük gaz taneciklerinin ultrasonik basınç dalgalarının etkisiyle ileri geri hareketidir ve ultrason tedavisi esnasında ortaya çıkar. • Dengesiz kavitasyon ise terapötik ultrason dozlarından daha yüksek dozlarda ortaya çıkar ve hızla büyüyen baloncuklar gelişerek hızlı hücre harabiyeti meydana gelir. Bunun sonucunda hemoliz nekroz ve kanama görülebilir. Bu etkiden kaçınmak için uygun dozlar kullanılmalı ve sürekli aynı noktaya tedavi uygulamamaya özen gösterilmelidir. Uygulama Tekniği • • • 1.Doğrudan temas tekniği: Tedavi başlığı cilde tam temas edilerek tedavi yapılır. Başlık ile cilt arasında hiç hava kalmayacak şekilde vazelin gibi bir ara madde kullanılmalıdır. Ultrasonik enerjinin herhangi bir noktada konsantre olmasını önlemek amacıyla başlık hiç kaldırılmadan ya ileri geri, yada dairesel veya sekiz çizecek şekilde birbiri üstüne binen hareketlerle gezdirilmelidir. Başlık cilt yüzeyine tam dik uygulanmalı ve hareketin hızı yavaş olmalıdır(saniyede 2,5 cm). Başlık cilde yerleştirildikten sonra cihaz açılmalıdır. 2. Su içi uygulama tekniği: Aşırı duyarlı veya girintili-çıkıntılı vücut yüzeylerinde tercih edilir. Tedavi edilecek kısım su dolu bir kap içine yerleştirilir. Tercihen kaynamış su kullanılır. Aksi takdirde başlık yüzeyi veya cilt üzerinde hava kabarcıkları birikecektir. Bu durumda arada sırada bu kabarcıklar silinerek tedavinin yararlı olması sağlanabilir. Topuk, el, dirsek gibi bölgelerin tedavisinde bu yöntem tercih edilir.