okullarda sosyal medya
Transkript
okullarda sosyal medya
OKULLARDA SOSYAL MEDYA Sandro Asatiani OKULLARDA SOSYAL MEDYA 2011 Bu kitabın basımı PH International – Gürcistan, Sandro’s Books ve Transition online amerikan kuruluşların ortak gayretleriyle sağlanmıştır. Kitaptaki görüşler yazara aittir ve PH International – Gürcistan, Sandro’s Books ve Transition online kurumunu bağlamaz. Kuruluşlar için daha fazla bilgi kitabın yedinci sayfasında bulunmaktadır. Bu yayında ye alan bilgiler Amerika Uluslararası Narkotik Dışişleri Bakanlığı Bьrosu ve iзişleri bцlьmьnьn gцrьşlerini yansıtmamaktadır. Bilgiler hakkında sorumluluğu sadece bu yayını hazırlayan mьellifler ьstlenmektedir. Yazar : Sandro Asatyani Editör : Tamar Kalkitaşvili Sanat Editörü : Sandro Asatyani Danışmanlar : Berdiya Natslişvili, Elza Ketsbaya Kitabın dağıtımı ücretsizdir . ©Sandro Books Basım Evi, 2011, tüm haklar sahibine aittir ISBN 978-608-4716-08-2 info@sandroasatiani.com YAZARIN NOTU İnternet yeni nesilin doğal ortamıdır. Günümüzde çocuklar bilgisayar kullanmayı öğrenmiyor, öğrenmek için bilgisayar kullanmaktadırlar. Arama sistemi üzerinden sorulan herhangi bir soruya cevap bulunabilmektedir. Gelecekte bilgisayarın insan hayatında çok daha büyük röle sahib olacağı kesindir. Temmuz 2010 yılında Gürcistanda PH International’ın Yasal Eğitim Proğramı yeni bir bileşeni gerçekleştirmeye başladı, „Okullarda sosyal medya“ küçük ve daha büyük olan öğrencilerde sosyal medyanın yardımıyla suç işlemenin önlenmesi için tasarlanan bir programı teşkil etmektedir. Bu kitabın yazılması için ilham, daha büyük öğrencilerle çalışma sürecinde oluşmuştur. Kitap kendi blogumda yazılan yazılar ve „Prime Time“ gazetesinde periyodik çıkan yazılarımdan oluşmaktadır. Kitap daha büyük öğrenciler, talebeler ve sosyal medyalarla ilgilenenlerin, kendi internet kaynaklarını yaratmalarında yardımcı olacaktır. A.Asatyani GİRİŞ Gürcistanda sosyal medyanın yaygınlaşmasında, Ocak 2011 yılı en önemli tarih olarak görülmektedir. Okuduğunuz bu kitap tam o zamanda yayınlanmıştır. Her şey 2010 yılında Amerikan State Department’ine bağlı: uluslararası narkotik şubesi ve kanunu uygulama (INL) finansman olarak detsteklenen, PH International – Gürcistan derneklerinden hukuk programı içinde uygulanan “Okullarda Sosyal Medya“ programının yürürlüğe konulmasıyla başlamıştı. Gürcistan’daki hukuk eğitiminin amacı, çocuklarda çocuk hukuk hakları bilincini artırarak öğrenci, öğretmen ve devlet kurumları arasındaki karşılıklı güveni sağlamak ve suç işleme oranını engelemektir. Projenin hedeflerini gözönüne alarak, 2010 yılında sosyal medyanın ve özellikle internetin çocukların kamuda açık olarak her çeşit soruları tartıştığı, farklı ve yenileyici daha önce rastlanmamış acil sorualara cevap verildiği, kullanılmamış bilinmeyen internet ve medya enstrümanlarının uygulandığı en iyi araç olarak görülmektedir. 2010 yılında Gürcistan hukuk eğitimi programı çerçevesinde “Okullarda Sosyal Medya“ bileşeninde Tbilisi, Rustavi, Kutaisi ve Batumiden küçük yaşta 100 öğrenci, sosyal medyayı nasıl kullanacaklarını ve internet ile bilgisayar üzerinden toplumsal yararlı değişimlerin yapılabileceğini öğrendiler. Bu arada “Okullarda Sosyal Medya“ bileşeni programına katılan daha büyük öğrencilerle çalışılması sırasında, bu kitabın yazılması fikri doğdu. Bu fikrin sonunda, medyanın gelişimine yönelik uluslarası kuruluş olan Transition online maddi desteğiyle sözkonusu kitabın yayınlanması sağlanıp onların lehine olan bir yayın olduğu ıspatlandı. Transition online kuruluşu Gürcistanda yeni medyanın gelişimi ile ilgilenmektedir. Bu örgüt birkaç eğitim ve çalıştay organizasyonu gerçekleştirerek sosyal medyaya, gazetecilere ve konu ile ilgilenen taraflara yönelik birkaç küçük kılavuz hazırlayıp yayınlamış bulunmaktadır. Bu kuruluş sosyal medyaların profesyonelleşmesine yönelik eğitim uygulamaları gerçekleştirerek bunu geleneksel haline getirme uğraşı içerisinde bulunmaktadır. Bu nedenlerden dolayı Transition online bu fikri maddi açıdan destekleme kararını aldı. Bu kitap, okul çağındaki ve diğer çocukların çeşitli tartışma ortamlarına katılmalarını ve tartışma becerilerini geliştirip, toplumda daha aktif olmalarını sağlayacak. Bunun yanısıra, yararlı fikirler geliştirip onların üretimi ve yaygınlaştırılmasını sağlayabilmelerinde yardımcı olacaktır. Bu kitabın içeriği, yapısı ve teoretik - pratik kısımlarının okuyucuların ilgisini çekeceğini ümit etmketeyiz. Berdiya Natsvlişvili Gürcistan PH International Müdürü Elza Kecbaya Gürcistan Trnasition online proje ofisi başkanı İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İnternetin çalışmasındaki temel prensipler.................................................9 Konu I İnternet nasıl icat edildi İnternet tarihi, belirli gerçekler, tarihler..............................................................11 Konu II İnternetin yeniden doğuşu Web 2.0 terminolojisi nasıl meydana geldi ve anlamı nedir..............................17 Konu III İntenrnet nasıl dünyayı değiştirdi İnternet insanların üzerinde nasıl bir etki yaptı ................................................21 Pratik çalışma: Basit web sitenin yapımı .....................................................25 İKİNCİ BÖLÜM Sosyal medyayı kullanma örnekleri...........................................................27 Konu IV Geleneksel ve sosyal medya Geleneksel medya sosyal medya’nın yerini nasıl aldı.......................................29 Konu V V Sosyal medya – gerçek değişim aracı Örnekler ve gerçekler......................................................................................32 Konu VI sosyal medyada riskler Sosyal medya ne gibi zararlara yol açabilir......................................................36 Pratik çalışma: Facebook sosyal ağına kaydolma...............................................39 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Bloglar ve blogcular....................................................................................41 Konu VII İlk blog İlk blog nasıl yapıldı ve blogküresi nasıl gelişti..................................................43 Konu VIII Blogküresi Farklı blog-platformların karşılaştırmalı analizi...................................................47 Konu IX Blogların etkili kullanımı Gerçek dünyadan örnekler .............................................................................51 Pratik çalışma: Wordpress’ te blog kaydı .....................................................56 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Sosyal ağ – geşmişte, günümüzde ve gelecekte.....................................59 Konu X Altı kullanma teorisi Sosyal ağların yaygınlaşmasını etkileyen etkenler.............................................61 Konu XI Sosyal ağların tarihi Dünya tarihinin tipolojik paralellikleri ................................................................65 Konu XII Facebook’un tanıtımı Oluşum tarihi, ilginç bilgiler, Cukerberg en genç milyarder...............................70 Konu XIII Halkın gücü Uşaidi, BarKamp ve başka kraudsorsinge yönelik projeler (birçok kişiden bilgi almak) ...........................................................................................................74 Pratik çalışma: Facebook’ta özel bilgilerin yönetimi .....................................78 BEŞİNCİ BÖLÜM İnternet – televizyon Konu XIV İnternette video-görüntüleri nasıl meydana geldi İnternette ilk e-mailden, ilk video-görüntünün konulmasına kadar....................83 Konu XV İnternet-televizyon Farklı internet-televizyon çeşitleri.....................................................................88 Pratik çalışma: Youtube’te şahsi kanalın kurulması.......................................92 PH International 25 yılık bir deneyimi olan birçok toplum, devlet makamları ve özel kuruluşarda çalışmış amerikan sivil toplum organizasyondur. Toplumlar arası değerlerin paylaşımı, yaş seviyesine göre eğitim ve güçlü toplumların düzenlemeleriyle yükümlüdür. PH International’ın uyguladığı programlar, katılımcı hüküm ve aktif sivil toplum sektörü, profesyonel-ekonomik gelişim ve 21 y.y. yenilikçi becerilerin uygulamalarıyla yükümlüdürler. Son yılarda bu projelerin dünya çapında gençlerde enformatik-teknoloji projelerin Kafkasya ve Avroasyada başarılı uygulamaları için ödüller kazanmıştır. Organizasyon hakkında daha fazla bilgi için www.ph-int.org linki takip edin. Publishing house sandro's BOOKS Sandro Books yeni kurulmuş yayınevi olmasına rağmen şimdiye kadar oniki kitap basımı gerçekleştirmiştir. Yayınevi uluslararası deneyimi olan genç uzmanlardan oluşmuştur. Onların başlıca eğilimi çocuk ve eğitim literatürüdür. Gürcistanda bu konuda basılan ilk kitap olduğu için, Sosyal medya kılavuzu cesur bir projedir. Sunulan bilgilerin sosyal medya ilgi gösteren okuyucular için ilgi çekici ve faydalı olacağına ümit ediyoruz. Yayınevi hakkında daha fazla bilgiye şu linkten ulaşabilirsiniz www.sandroasatiani.com Transition Online 1999 yılında Praga’da kurulmuş, uluslararası medya gelişmesini sağlamaya yönelik sivil yoplum örgütüdür. Eski Sovyetler Birliğindeki 29 devlette, Orta ve Doğu Avrupa ile Balkan devletlerinde profesyonelliğin ve medya bağımsızlığını yaygılaştırmaya yönelik uygulamalar yapmaktadır. Transition online Gürcistanda yakın üç yıl faaliyet göstermektedir, bu arada yeni sosyal medya gelişmelerini sağlamaktadır. 7 BİRİNCİ BÖLÜM 9-26 İnternetin çalışmasındaki temel prensipler Konu I İnternet nasıl meydana geldi İnternet tarihi, belirli gerçekler, tarihler Konu II İnternetin yeniden doğuşu Web 2.0 terminolojisi nasıl meydana geldi ve anlamı nedir Konu III İnternet nasıl dünyayı değiştirdi İnternet insanlarda ne gibi etki yarattı Prtaik çalışma: Basit web sitesi oluşturmak 9 Konu i İNTERNET NASIL MEYDANA GELDİ Her günlük hayatımızda sıkça umursamadığımız ifadeler kullanılmaktadırlar. İfadelerden bazıları gerçekten anlamsızdır, fakat diğerleri gerçekten bilgilendirici ve ilginç olabilirler. Örneğin: „Bugün, internet insan hayatının her alanına girmiş bulunmaktadır“ ifadesi, hergünlük hayatımızda çok sık duyduğumuz bir ifade olarak görünmektedir, ki bazen kendim de bunu yapıyorum. Fakat bu ifadeyi radyoda duyduğumda, çok ilginç açıklama takibinde geliyordu. Sunucu aşağıdaki anegdotu açıklıyordu: - İnternetin insan hayatının her parçasına girdiğini, iki ev hanımının aralarındaki konuşmasından sonra anladım. Birisi diğerine bazı hergünlük kullanımlı bir nesne bulamadığını söylemekte ve diğer ev hanımına bunu nasıl bulabileceğini sormaktaydı. Diğer ev hanımı bir internet site tevsiye ediyor ve buradan istediği şeyi bulabileceğini ve alabileceğini anlatmaktaydı. Bu konuşmayı dinledikten sonra kendi kendime dedim ki, eğer ev hanımları internet üzerinden alış veriş yapıyorlarsa o zaman internet gerçekten insan hayatının her parçasında mevcut durumdadır. İnternet bilgisayarları bağlayan büyük ağ sitemini oluşturmaktadır. İçinde özel, kamu, akademik, iş ve devlet gibi bir çok farklı küçük ağıları bağlar. İnternet sadece bir kişiye ait değildir, internet teknolojilerinin teknik standartları herkese açıktır. - Ve ben , radio programını internet üzerinden dinlemekteydim. AMERİKAN ORDUSU’NUN KORKUSU İnternetin meydana gelmesi ile ilgili tam tarih bilinmemektedir, çünkü farklı insalar farklı başlangıç tarihleri vermektedirler. İnsanlar teknolojiler geliştirmiş, yeni teknolojiler ise yeni imkanlar doğurmuştur ki bunlardan bazıları hiç beklenmedik olmuştur. 1957 yılında Sovyetler Birliği yapay uydu icat edip, uzay yörengesine yerleştirdi. Amerikan Savunma Bakanlığı, Birleşik Sovyetler Birliğinin gelişmiş teknolojiye sahip olduklarını görüp, olası savaş esnasında Amerikanlıların çok iyi ve hızlı bilgi aktarım sistemine ihtiyaç duyabileceği kararına vardı. O zamanki sistemlerin en belirgin yetersizliği, merkezi komut sisteminde arıza olduğu zaman tüm sistemin düşmesiydi. Örneğin, eğer TV araç merkezinde arıza olursa tüm televizyon yayını durmaktaydı. Aynı prensip radyo için de geçerliydi. Böylece merkezi olmayan bir sistemin yapılması ihtiyacı ortaya çıktı. Bundan sonra sistemin bazı kısımları çalışmadığında bile, diğer kısımların kesintisiz çalıştması sağlanmıştı. Bu sayede İleri araştırma proje ajansı (İAPA) kurulmuştur. (Advanced Research Projects Agency (ARPA). Nihayet 1969 yılında bilgisayar sistem ağının kurulması kararı alınmıştır. ARPANET, yeni kurulmuş bilgisayar ağı projesi 4 amerikan araştırma enstitsünü birleştirip, amerikan silahlı kuvvetleri tarafından finansmanı sağlanmıştır. Ağa bağlı olan sörverler (sunucular) yeni bilisayara kıyasen büyük ölçüde farklılık gösteriyorlarmış. Örneğin: Hanivel DP-516 bilgisayarı (Honeywell DP-516) monitörü yokmuş. Bunun yerine bilgiler, özel yazıcılardan çıktı alınmakla bilgilere ulaşılıyormuş. Konu I. İnternet nasıl icat edildi 11 İNTERNET- WEB SİTESİ: Model sunucların internet üzerinden nasıl birbirleriyle bağlı olduklarını göstermektedir. 12 İLK İNTERNET –BAĞLANTISI 29 Ekim 1969 yılında ilk defa iki nesne arasında ARPANET üzerinden iletişim kurduruldu. Bu iki nesne arasındaki uzaklık 640 kilometreydi : bir tanesi Kaliforniyadaki UKLA Üniversitesi, diğeri ise Stenford araştırma enstitüsündeydi (SRI). Çarles Klayn Stebford araştırma enstitüsündeki bilgisayara bilgi aktarma çabasındayken, Bil Duval SRI de bilgi aktarım sürecini takip ediyordu. O, arkadaşına tarihi deney sonuçlarını telefon üzerinden haber verdi. İlk seans deneyiminde sistem çalışmamaya başlamadan önce, sadece üç sembol (LOG) göndermeyi başarmışlar. Aktarılmaya çalışılan kelime ise LOGON du, (sisteme giriş sıralaması). Doksan dakika sonra sistemin yeniden çalışma durumuna geldiği tespit edildi. Bir sonraki deney başarılı oldu. Bu nedendenle yukarıda belirttiğimiz tarihi, internet çağının doğum günü olarak sayabiliriz. Konu I. İnternet nasıl icat edildi Hanivel BİLGİSAYARI Her geçen gün bir sürü amerikan eğitim-araştırma enstitüsü ARPANET ‘e bağlanmaktaydı. 1973 yılında amerika dışındaki enstitüler (ingiltere ve norveç) transatlantik kabloyla ağa bağlanarak, uluslararası ağa dönüştü. 1970 lerde ağ genelde e-mail göndermek ve almak için kullanılıyordu. Tam o zamanlarda ilk elektronik posta, elektronik liste, elektronik gazete gurupları ve elektronik duyuru tabloları çıkmtı (BBS). (Electronic Mailing, List, News Groups and Bulletin Board System (BBS)). Në fillimin e shekullit të kompjuterëve (në atë kohë janë quajtur makina llogaritëse), ata kanë qenë shumë të mëdhenj, pa monitor dhe tastierë. Fakat o zamanlarda mevcut olan ağ, farklı prensiplerde çalışan diğer ağlarla rahatça iletişim kuramıyordu. 1982-1983 yılında TCP/İP (TCP/IP) isimli tek bir standart sistem uygulanmaya başlandı. Bu sistem günümüzde de farklı ağ sistemlerin çalışabilmeleri için kullanılan sistemdir. TCP/İP protokolüne göre her makine (bilgisayar) ağa bağlanırken rakam ya da IP adresi almaktadır ve o anda internete bağlı olan bilgisayarların her birinin kendine ait özel numarası olduğundan, aralarındaki iletişim seviyesi daha yüksek düzeye çıkarıldı. 1983 yılında birleşik ağ „İnternet“ olarak adalndırılmıştır. Bu ağın ana parçası ARPANET idi, böylece ARPANET in İnternet olduğu söylenebilir. 1989 yılında Avrupa Nükleer Araştırma Konseyi (Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire), CERN’de, dünyada yaygın olan (World Wide Web) (WWW) konsepti doğdu. Bu konsept İngiltere bilim adamı sör Timoti Con „Tim“ Berners-Li tarafından teklif edilmişti. İlk bakışta basit ve doğal olarak görünmekteydi. Aralarında bilgi alış verişi yapma yerine, kullanıcılar internet ortamında kendi web sitelerini kurup, oraya kendi bilgilerini koyabiliyordu. Bu tür web sitelerinin bağlantılarla (linklerle) bağlanmaları gerekiyordu. Öyleki belirli konularla ilgilenen internet kullanıcıları, internet ortamında bağlantıdan bağlantıya girerek, ilgilendikleri konuda daha fazla bilgi alma imkanına kavuştu. (Leonard Kleinrock) - Honeywell Konu I. İnternet nasıl icat edildi 13 MIT UTAH SRI BBN HARVARD UCLA UCSB SDC RAND İNETRNET- WEB SİTESİ : Model, sunucaların nasıl birbirlerine bağlı olduklarını gösterilmektedir. Aralık 1970 yılı. İNTERNET HERYERDE 1990 yılında internete bağlantı, telefon numaralarının aranmasıyla mümkündü (dial up erişme ). Artık internet kullanımı kolaylaşmış, herkese internete ulaşma imkanı doğmuştu. Sonuç olarak çok sayına insan internete bağlanma imkanı buldu. Günümüzde internete birçok bağlanma imkanı vardır: uydu iletişimi, telefon, cep telefonu iletişimiyle, özel optik kablolarla v.s. Ağlar, modern yaşam tarzının ayrılmaz bir parçası oldu. ULUSLARARASI UYDU İSTASYONU 14 Konu I. İnternet nasıl icat edildi Son beş yılda internet kullanıcı sayısı 50 milyona ulaşmış durumda bulunmaktadır. Bundan önceki iletişim araçlarına, aynı neticlere ulaşabilmeleri için çok daha fazla zaman gerekmekteydi. Örneğin: internetin sadece beş yılda ulaştığı neticeye, radyoya 38 yıl, televizyona 13 yıl gerekiyordu. Ocak 2010 yılından itibaren interneti uydu üzerinden de kullanılabilme imkanı doğdu. Bir astronauta uzayda ilk sefer interneti ne zaman kulandığı sorulduğunda, eşine hediye sipariş etmek için kullandığını söylemiş. Özet: Konu I’de internetin meydana gelmesinin kısa tarihçesi ve tek ağın kurulmasını gerektirek faktörler açıklanmaktadır. Sözkonusu faktörler şunlardı : a. 1957 yılında, sovyetler birliği bilimadamları tarafından ilk uydu anteni icat edilmiştir. b. 1958 yılında ARPA-DAPRA (Advanced Research Projects Agency) Birleşik Amerikan Devletlerinde kurulmuştur. c. 1969 yılında kurulan ARPANET (Advanced Research Projects Agency Network) ağı, dört amerikan araştırma enstitüsünün birleşimiyle ve amerikan ordusunun maddi desteği ile meydana edilmiştir. ç. ARPANET aracılığyla iki nesne arasında ilk internet-iletişimi, 1969 yılında gerçekleştirilmiştir. d. 1973 yılında İngiltere ve Noveç avrupa örgütleri, transatlantik kablo üzerinden ağa bağlandılar. Konu I. İnternet nasıl icat edildi e. 1983 yılında birleşik ağ sistemine “İnternet“ adı verildi. Bu olgunun ana evresi ARPANETTİ, öyleki ARPANET’in İnternete dönüştüğünü söyleyebilriz. f. 1989 yılında İngiltere bilim adamı sör Timoti Con „Tim“ Berners-Li, Avrupa Nükleer Araştırma Konseyi CERN’de dünyaca gelişmiş ağ konseptini (World Wide Web (WWW)) teklif etti. g. 1990 yılında tüm telefon aboneleri, telefon hattı üzerinden internete bağlantı imkanı bulundu. ğ. Ocak 2010 yılında, uluslararası uydu istasyonunda internetin kullanımı mümkün oldu. 15 İlginç bağlantılar: Artikujt mbi internetin: ka.wikipedia.org/wiki/The Internet Gürcistan’da İnternetin kullanımı: www.internetworldstats.com/asia/ge.htm Savunmada İleri Araştırma Projeleri Ajansı (Defense Advanced Research Projects Agency): www.darpa.mil/history.html İnternet Tarihi: www.livinginternet.com/i/ii.htm Ödev: Blog sayfanızın olduğunuzu düşünün ya da varsa blogta yazdığınızı düşünün. Çalıştığınız malzemeden bazı ilginç bilgeleri seçin. Bunlar blogtaki okuyuculara da ilginç gelebilir. Konu sonunda verilmiş olan bağlantıları, daha fazla bilgi edinebilmek için kullanın. lar uzun zaman mönitörden okuyamaz ve uzun yazıları hiçkimse sonuna kadar okumaz. Sizin yazınız yaklaşık 500 kelime içermelidir. İnternetten uygun resim kullanın. Görüntülü mesajlar okuyucuların yazıyı daha iyi kavrayabilmelerine her zaman yardımcı olmaktadır. İnternetin meydana gelmesi ile ilgili kompozisyon yazın. Yazının kısa olması gerekiyor, çünkü insna- İNTERNET VE WEB İnsanlar günlük konuşmada, internet ve web kavramlarını sıkça karıştırıyor (World Wide Web (WWW), ve bu doğru değildir. İnternet, teknik ve yazılım altyapısı olan global komunikasyon sistemidir. Bu altyapı bilgisayarlar arasında iletişimi sağlamaktadır; bu da internetin, web sitesinin (WWW) çalışmasını garanti eden ağ olduğunu göstermektedir. Web kaynakları, web-sitelerinin karışımı ile meydana gelmiştir. Bu internet kaynakların yardımı ile işlemektedir. 16 Konu ii İNTERNETİN YENİDEN DOĞUŞU İlk motorlu otomobil icat edildiğinde, bu icat atsız araba ya da kendi giden araba olarak adlandırılmıştı. Çünkü bundan önce arabaya benzer hiç bir şey üretilmemiş ve insanlar en yakın analoga yöneldiler. Yeni bulunan icatın yapısı o zamanki at arabalarına benzemekteydi. Yeni medya-internetin icatıyla benzer durum yaşandı. Ona yakın olan analoglar gibi kullanılmaya başlanılmıştı - geleneksel medyalar gibi. İnternet hızlı bir şekilde popülerlik kazanmıştı. Bu olay iş adamları tarafından farkedildi ve birkaç yıl zarfında borsada gerçek bir internet patlaması yaşandı. Hisse senedi fiyatları tavan yaptı. Uzmanlar giderek daha iyimser tahminlerde bulunuyor oldu. İşadamları hiç düşünmeden internet teknolojilerine inanılmaz yatırımlar yapıyordu. SABUN KÖPÜĞÜ Henri Blocet, Wall Street eski eleştirmeni şöyle diyor: „Bu dönemde bir çok finans eleştirmeni şöyle düşünüyordu: Yeni kurulan şirketlerin bir çoğunun ayakta kalamayacağı doğrudur ve hiç kimse her birinin ne kadar süreceğini bilmiyor. Fakat zamanında önlem alınmadığı tagdirde, tembellik ve dikkatsizlik nedeniyle cezamızı çekeceğiz, bu da işi kaybetme anlamına gelmektedir. Yatırımcılar paralarını ne daha çok şirkete yatırmayı tercih ediyorlardı, çünkü onlardan sadece bazılarının ayakta kalıp, kendilerine kazanç sağlayabileceğini düşünüyorlardı. Sadece Henri Blocet, geleceği olmayan şirketler konusunda olumlu tutum sergiliyordu. O mali analistiydi ve bu işten yaşamaktaydı (bugün, kanun dışı faaliyetleri nedeniyle finansman anailisti olarak çalışma hakkını kaybetmiş durumundadır). En sonunda yüksek teknolojilerin patlaması „spekülasyon sabun köpüğünene“ dönüştü – büyük paraların yatırıldığı çok sayıda internet şirketleri, gelir sağlayamadı. Yatırımcılar kar payı aramaktaydılar. Bu durum çok uzun zaman süremezdi ve her şey 2001 yılında „spekülasyonlar sabun köpüğü gibi“ dağıldı. Yaklaşık bütün yatırımcılar aynı anda internet üzerinden kazanç sağalayamacaklarını anlayıp paralarını geri istediler. Borsa panikteydi. Herkez yüksek teknolojideki hisselerini satmaktaydı. Birçok şirketin kapitalizasyonu belirgin bir konumda düştü ve bir çok internet şirketi iflas etti. Panik o kadar büyüktü ki bazı analistler mali kriz nedeniyle internetin büzbütün batacağını düşünmeye başladı. Fakat gördüğümüz gibi bu olmadı. Aksine borsa spekülasyonlarını takip etmeyen ve kendi müşterilerine gerçek hizmet sunmaya devam eden internet şirketleri, bügüne kadar yaşamaya devam ettiler. Bu şirketler arasında e-bay ve amazon.com (eBay and amazon. com.) gibi bugün çok başarılı dev şirketler bulunmaktadır. Web 2.0 2004 yılında iki şirket (O’Reily Media and MediaLive International) çalışanları bir araya geldiklerinde, Nokta-kom sabun köpüğü artık patlamıştı. O’Rayli Media’nın asbaşkanı Deyl Doerti ve web öncülerinden biri daha sonraları bunları hatırlıyordu: „O zamanda internetin başarısızlıktan uzak ve giredek daha büyük önem kazandığını düşünüyordum. Günden güne yeni siteler ve hizmetler sunulmaktaydı. Ayakta kalan internet-şirketlerin ortak özellikleri vardı. Belki tamamen yeni bir internet söz konusu olma zamanı gelmişti. Buna uygun olarak değişik bir adla, ör.: Web 2.0 olarak adlandırılmalıydı. Toplantıya iştirak edenler bana katıldılar“. Bir sonraki yılda Deyl Doerti yeni internetin ana prensiplerini açıkladı, Web 2.0. O zamandan bu yana, Web 2.0 terminolojisi sıkı bir şekilde kafalara kazındı ve çok kısa sürede popüler oldu. Eğer Google arama motorunda Web 2.0 yazarsanız, milyonlarca web-sitesi göreceksiniz. Günümüzde Web 3.0, Web 4.0, hatta son zaamanda Web 5.0 prensplerin hakimiyet kazandığını duyabilirsiniz. Bu terminlerin her birinin kendi tanımı vardır. Yeni prensipler yaratmaya çalışan uzmanlar, her nedense Deyl Deorti’den çok daha başarısız oldular. Konu II. İnternetin yeniden doğuşu 17 SABUN KÖPÜĞÜ NOKTA.COM’UN PATLAMA SONUCU İFLAS EDEN 10 EN BÜYÜK ŞİRKET 2,7 МИЛИЈАДИ ДОЛАРИ GO.COM $790 ÏËÎËÑÐË банкротираа компаниите дадени подолу GOVWORKS $60 ÏËÎËÑÐË FLOOZ $50 ÏËÎËÑÐË KOZMO.COM $280 ÏËÎËÑÐË E-TOYS.COM $247 ÏËÎËÑÐË PETS.COM $300 ÏËÎËÑÐË BOO.COM $100 ÏËÎËÑÐË Ова е износот што го изгубија инвеститорите кога MVP.COM $65 ÏËÎËÑÐË WEBVAN.COM $800 ÏËÎËÑÐË KIBU.COM $22 ÏËÎËÑÐË WEB 2.0 NEDİR ? „Web 2.0“ terminolojisi kesin çok poülerdir. Herhalde siz de, onun hakkında duydunuz, fakat o ne anlama gelmektedir ? İnternette aslında hangi değişiklikler meydana geldi ? Bu sorulara cevap verilmesi için bir kaç örnek vereceğim: „Çifte klik“ (“DoubleClick”) şirketi 1997 yılında kurulmuştu. On line reklamcılık pazarının büyük bir bölümü onun altındaydı. Onların çalışma prensibi en yakın analogları olan geleneksel medyalar ile hemen hemen aynıdı. Başlangıcta internet sadece araştırmacılara ait bir ortamken, daha sonra onları düzenleyen ve süsleyen tasarımcılar, progrmacılar bu ortama katıldı. Günümüzde, 2.0 internet çağında, internet herkese açık durumundadır. Artık bir sürü internet sunucuları vasıtasıyla, istediğimiz her şeyi internet ortamında geliştirebeliriz. 2.0 prensipleri ile oluşrutulan Web-sayfaları, geleneksel medyalardan tamamen farklıdır çünkü kullanıcılarına gündemi kendilerinin yapma olanağı sağlanmıştır. İnternet-televizyon olayında, kullanıcılar kendileri „içerikliği“ oluşturmaktadırlar. İyi bilinen video-sunucusu YouTube sadece iyi imkanlı bir platformdur. Bu tüm sosyal medayalar için geçerlidir. Örneğin: Facebook’un asıl değeri kullanıcılarıdır çünkü onlar arkadaşları için sayfayı ilginç kılmaktadırlar. Günün birinde facebook’un tüm kullanıcıları, facebook’a bilgi aktarmayı keserlerse, Facebook’u kimse önemsemeyecek ve faydasız web sitesine dönüşecektir. Aynısı web 2.0 prensibi ile çalışan diğer sunucular için de geçerlidir (Wikipedia, Youtube , Fliker, Bloger , Worpress v.s.). Sosyal ağlar çağında herkes kendini internet ortamının merkezidne bulmakadır. Kullanıcılar ne zaman ve ne kullanacıklarını kendileri seçmektedirler. Daha da önemlisi kendileri başkaları için ilginç olabilecek, istedikeleri bilgileri internette yayımlayabilirler. 18 WEB 2.0 VE REKLAMCILIK Reklam ajansları önceden televizyonda, radyoda, basında reklam yeri satın alıyor ve sonradan müşterilerine reklam paketi olarak sunuyorlardı. Bu „Çifte klik “ şirketinin yaptığının aynısıdır. Bir şirket temsilcisi, anketlere göre en popüler web-sitesinde reklam yeri satın almaktadır. Ondan sonra bu reklam yeri müşterilere sunulmaktadır. Kendi yazısında Deyl Doert, „Çifte Klik’i“ Web 1.0 prensiplerine göre kurulmuş sistem olarak Konu II. İnternetin yeniden doğuşu adlandırıyor ve çok iyi tanınan google-sunucu AdSense ile kıyaslıyor. Bu sunucu şirketin ana kazanç kaynağını oluşturuyor. O, aynı zamanda internette reklam yeri satmaktadır. Fakat kullanımı çok daha kolaydır. Uygun sayfaya kayıtlanıp ödeme yapılır ve reklamınızın ne zaman yayınlanmasını istediğinizi seçersiniz. Belki dikkat etmişsinizdir, arama sonuçlarının yanında google size reklam yeri de önermektedir. Onlar arama sonucunun sağında, sarı renkli arka planda yerleşiktir. Googl’in bu hizmetinin, Çifte Klikten çok daha fazla avantajı vardır. Dünya’nın her yerinde, herkeze ulaşabilir. Mukavele imzalamanıza gerek yoktur. Yapılması gereken tek şey sadece web-sayfasına girmek, kayıtlanmak, kayıt ücreti ödemek ve reklamın yayınlanacağı zamanın ayarlanmasıdır. İnternet açık artırması „eBay“, Web 2.0 prensipleri üzerinde kurulmuştur. Burda da herkes her şey satın alıp satabilmektedir. Bugün „ eBay“ dünyanın en zengin şirketlerinden birtanesidir. İnternet ortamında açık artırmada satılan ilk eşya ise „Yıldız Savaşları“ ndan laserli oyuncak kılıçtı. Böylece Web 2.0 sunucuları müşterilerine istedikleri gibi kullanma platformu sunmaktadır. Sözkonusu Google ve AdSense olayında, Google sadece internet ortamını sunmaktadır, diğer adımları müşteriler kendileri yapmaktadır. Aynı olay eBay de mevcuttur. Bir internet - kullanıcısı online - açık artırmaya ürün sunmakta, diğeri bunu satın almaktadır. e-Bay Şirketi 1995 yılında Pjer Omidjar tarafından kurulmuştur. Onun en önemli çalışma zemini on-line açık artırmadır. 2009 yılında, şirketin karı payı 2.389 mlyar dolardı. E-Bay MERKEZİ SAN HOZE. Konu II. İnternetin yeniden doğuşu 19 Özet: Konu II’de internetin yeniden doğuşu konuşulmaktadır. Burada geleneksel medyalardan çok farklı olan internetin oluşumunu etkileyen faktörler açıklanmaktadır: a. 1990 yılında internet herkese ulaşabilir konuma geldi. O ticaretin ilgi odağı olmayı başardı. Birkaç sene içerisinde borsada gerçek bir internet patlaması yaşandı. Hisse fiyatları gitikçe yükseldi. b. En sonunda, yüksek teknolojilerin patlaması “sabun köpüğü spekülasyonları“na dönüştü – büyük ölçüde para yatıran çok sayıda internet - şirketi kazanç getiremedi. Bir sürü şirketlerin sermayesi azaldı ve en sonunda iflas etti. Bu dönemde bazı analistler, mali kriz yüzünden internetin tamamen çökeceğini düşünmekteydiler. c. Yukardaki tahminlerin aksine, borsa spekülasyonlarını aldırmayan ve kullanıcılarına gerçek hizmet vermeye devam eden bazı şirketler, günümüze de çalışmaya devam etmektedirler. Bu şirketlerin arasında eBay ve amazon.com sirketleri yer almaktadır. ç. 2004 yılında iki şirketin çalışanları (O’Rayli Medium ve Media Live İnternatiıonal) birleştiğinde, sabun köpüğü Nokta.com artık patlamıştı. Böylece Web 2.0 terminolojisi doğmuş oldu. d. „Web 2.0 döneminde“, internet bayağı bir değişime uğradı ve aslında o zamana kadar bilinen geleneksel medyalardan tamamen farklı bir medya olarak ortaya konulmuştu. İlginç bağlantılar: Deyl Doertinin – Web 2.0 Nedir yazısı: oreilly.com/web2/archive/what-is-web-20.html Ödev: Sizin hayali ya da gerçek blognuzda Web 2.0 hakkında bir yazı hazırlayın. Deyl Doertinin yazısı bu konuda size yardımcı olacaktır. Aklınızda olsun, size ilginç gelen bilgiler başkasının da ilgisini çekecektir. Bloglarda genelde insanlar kendi düşünce ve fikirlerini paylaşmaktadırlar. Bu yazılar kısa olmalıdır, çünkü uzun zaman monitör önünde kalmak yorucudur. Blogunuda bir yazının en fazla 500 kelime içermesi gerekmektedir. En sonunda internetten yazınıza uygun olan bir resim seçin. WEB 2.0 Web 2.0 internet-teknolojisi ya da bilgisyar programı. O, prensipler birliğini temsil etmektedir. Web 2.0 kulanıcılarına istedikleri platformu kullanma serbestliği vermektedir. Örneğin: Facebook Web 2.0 kullanılması için en güzel örnektir, eğer bir gün internet kullanıcıları Facebookta bilgi paylaşımını keserse, o zaman sosyal ağ çalışması kesilecektir. Sosyal ağ kullanıcılarına, kendilerinin en iyi şekilde bildikleri gibi kullanabilecekleri bir platform sunmaktadır. 20 Konu iii İNTERNET DÜNYAYI NASIL DEĞİŞTİRDİ DEĞİŞTİRDİ Bilim adamları çok zor sorulara kolayca cevap verilecek, akıllı söz izlenimi bırakacak ve aynı zamanda insanların soru sormalarını engeleyecek terminolojileri icat etmeyi seviyor. Örneğin: “singularite“ böyle bir terimdir. Eğer bir fizikçiye dünya oluşmadan önce ne varmış sorusunu sorarsanız, onun cevabı tek bir kelime olacaktır- “singularite“. Bu ise o dönemde meydana gelen olguları tarif etmenin, kayıtlamanın veya değiştirmenin olanaksız olduğu anlamına gelmektedir. Aynı öyle zaman ve mekan yoktur, işler ise bizlerin algılayacak yetenek dışındadır. Astrofizikçiler bu terminolojileri kara deliklerde olan süreçleri anlatmak için kullanmaktadır. Onlar singularitenin başladığı bir sınırdan bahsetmektedirler. Bu öyle bir sınır ki, kimse onu geçemez ve sonradan geriye dönemez. Bu sınırın ötesinde zaman ve mekan öyle kanunlara tabi tutuluyorlar ki, sınırın bu tarafında duranlar bunu hiç bir zaman anlayamazlar. Aynı terminoloji futurologlar (geleceği tahmin eden bilimadamları) tarafından da kullanmaktadır. Onlar yakın gelecekte ilerleyen teknolojinin, kendi kendini gelişterebilecek ve iyileşterebilecekler ekipman icat edeceğini söylüyor. Bu süreçte onlar öyle bir aşamaya gelecekler ki insanların yeteneklerini geçebilecek konumda olacaklar. Teknoloji singularite teorisinin yandaşları, bilim adamlarının insan beyninden farklı, yapay yüksek - teknoloji beyin yaratmaları tagdirde, insan uygarlığının geleceğinin belirlemesinin mümkün olmayacağını düşünüyorlar. Bu ise meydana gelebilecek olayların, insanlar tarafından anlaşılmasının olanaksız olacağı demektir ve böyle denemelerin yapılmasının bir anlamı yoktur. Bütün sorulara tek bir kelimeyle cevap vermek imkansızdır. Öte yandan belki de geçilmesi ve ondan sonra geri dönülmesi imkansız olan sınıra yakınız. Aynı zamanda diğer tarafta duranlar, sınırın ardında neler meydana geldiğini anlayamazlar. Belki de singularitenin ucunda durmaktayız. DİJİTAL YERLİLER “Dijital Yerliler“ terminoljisi amerikan pröfesorü Mark Prenski tarafından icat edildi. Prof. Presnki bu terminolojiyi 2001 yılında ortaya attı. Yeni nesli takip ederek onların nasıl bilgisayar oyunlarıyla, mp3 çalıcılarla ve cep telefonlarıyla büyüdüklerini takip etti. Daha eski nesile göre onların teknolojik beriyerini geçme zorunlukları yoktu. Onların bilgisayar öğrenebilmeleri için çaba harcamaları gerekmiyordu. Bu nesil, bilgisayarların mevcut olduğu ailelerde doğdular ve onlar bilgisayarları sadece benimsediler. Onlar dijital yerlilerdir. Eski nesillere gelince, onlar bilgisayarın nasıl çalıştığını öğrenmek zorundaydılar. Bu insanlar yüksek teknolojiyi anlamalarında zor bir süreçten geçtiler. Çünkü onlar dünyaya geldiklerinde böyle bir teknoloji veya bu teknolojinin bir bölümü dahi yoktu. Bu yüzden daha yaşlı nesil için “Dijital göçmenler“ terminolojisini kullanmaktayız. Yaşlı nesil yeni realiteye ayak uydurmalarına rağmen, eski düşünme standartlarını kullanmaktadırlar. Dijial göçmenler kendi elektronik postalarını yazıcıdan basıp ondan sonra okumaktadırlar. Onlar yazılan yazıyı bilgisayarda düzeltmek yerine, kağıtta düzeltmeyi tercih ediyorlar. Elektronik postayı Konu III. İntenrnet nasıl dünyayı değiştirdi (Marc Prensky) 21 gönderdikten sonra mutlaka alıcıya seslenerek, elektronik postayı alıp almadıklarını sosarlar. Modern iletişim aracılığıyla kurulan ilişkilere tam olarak güvenmedikleri için, yeni iletişim kurdukları zaman partnerle şahsi olarak görüşmeyi yeğliyorlar. GÖÇMENLER YERLİLERİ ÖĞRETTİĞİ ZAMAN Mark Prenski , “Dijital yerliler, dijital göçmenler – çocuklarımıza ve kendimize yeni bakış“ adlı çalışmasında diğer bir amerikan nörobiyolog bilimadamı dr. Brus D. Peri sözlerinden bahsetmektedir: “Farklı deneyim türleri, farklı beyin yapısının oluşumuna neden olur. Bu nedenden dolayı yerliler daha farklı standartlarda düşünmektedirler ve daha da önemli olan, onlar farklı bir şekilde bilgi gönderip almaktadırlar. Genel olarak onlar farklı psikolojik tiplerdir.“ Dijital göçmenlerin dijital yerlilere bir şeyler öğretmeye kalkmaları oldukça çelişkili görünüyor. Dili düzgün konuşmayan ve lehçe ile konuşan bir öğretmeni düşünün. Böyle bir öğretmen, öğrencileri nasıl öğretebilir? Eski nesil yeni nesilin eğitimsiz olduğu düşüncesiyle bazı metodları kendi bildikleri gibi öğretmeye çalışmaktadırlar. Genç nesil ise kendilerinden ne beklenildiğini anlayamıyor ve modern aygıtlarla donanımlı olan çağdaş dünyada, oryantasyon olamayan bu insanların kendilerinden ne istediklerini anlayamıyorlar. İNTERNET–TROLER Yeni teknoljiler özellikle internet büyük bir ortam teşkil etmektedir, bu da yeni psikolojik tiplerin doğmasına neden olmaktadır. İnternet ortamındaki tipler yerliler ve göçmenler olarak sınırlanmamaktadır. İnsanlar yeni teknolojiler yaratmışlar, yeni teknolojiler ise yeni insanlar yaratmaktadırlar. Troler bunun çok güzel bir göstergesidir. İnternet-troler forumlarda,bloglarda.... nerde yetişebilirlerse aşağlıcı ve kötü sözler kullanan insanlardır. Herhalde internet-kullanıcılarının her şeyi beğenme gibi zorunlukları yoktur ve herkes istediği şekilde kendi düşüncelerini internet ortamında paylaşabilir. Fakat trolerin kullandıkları kelimeler o kadar utandırıcı oluyor ki, hiçbir türlü eleştiriyi hakketmiyor. Genelde internet-troler psikoljik problemi olan insanlardır ve bunlar kendi özgüvenlerini, başkalarını aşağılatarak güçledirmek eğilimindedirler. Psikologlar onların agresif davranmalarını destekleyecek malzeme vermememizi önermektedir. 22 Konu III. İntenrnet nasıl dünyayı değiştirdi P.S. Etrafımızda meydana gelen her şey çok ilgi çekicidir. Kimse bu sürecin bizi nereye vardıracağını bilmemektedir, fakat yine de her soruya cevabın olması çok güzeldir-singularite. Özet: Konu III’ te internetin insan hayatındaki etkisi konuşulmakta ve bilgisayar çağında meydana gelen yeni psikolojik tiplerden bahsedilmektedir: a. 2001 yılında ameriklı profesör Mark Prenski iki yeni terminoloji ortaya attı: dijital yerliler ve dijital göçmenler . b. Dijital yerliler teknoloji çağında doğan ve büyüyüen insanlara denmektedir. c. Dijital göçmenler, çocukluk ve gençlik çağlarında hiç var olmayan ve aniden teknoloji gelişimi ile karşı karşıya gelmiş, yetişkin insanlardır. İlginç bağlantılar: Mark Prenski’nin şahsi web-sitesi : www.marcprensky.com/ Dijital yerliler, dijital göçmenler: www.marcprensky.com/writing/default.asp Dijital yerliler, dijital göçmenler, bölüm II – onlar daha farklı mı düşünüyorlar?: www.marcprensky.com/writing/default.asp Dijital çağda doğanlar. İlk nesil dijital yerlileri anlamak: borndigitalbook.com Konu III. İntenrnet nasıl dünyayı değiştirdi 23 Ödev: Hayali ya da gerçek blogunuza yeni kayıt ekleyin. Dijital yerliler ve dijital göçmenlerin düşünme standartları konusunu genişletmeye çalışın. Aralarındaki diğer fraklılıkları düşünün ve her iki düşünce standardına özgün özelliklerini ve düşüncelerini yazın. DİJİTAL İNSANLAR “Dijital Yerliler“ terminolojisi amerikalı profesör Mark Prenski tarafından terim olarak konuldu. Prof. Prenski bu terminolojiyi 2001 yılında ortaya atarak, yeni nesli izlemiş, onların nasıl bilgisayar oyunlarla, mp3 çalıcılarla, dijital kameralarl ve cep telefonlarıyla büyüdüklerini takip etmiştir. Daha eski nesile kıyasen onların teknolojik bariyeri geçme zorunlukları yoktu. Onlar bilgisayar kullanmayı öğrenmek için zorlanmaları gerekmiyordu. Bu nesil bilgisayarların mevcut olduğu ailelerde doğdukları için onlar sadece bunu kabul ettiler. Onlar dijital yerlilerdir. Dijital göçmenler: Daha yaşlı nesil bilgisayar kullanmayı öğrnemek zorunda kalmışlardır. Onlar yüksek-teknolojiyle donanmış bir dünyada, çok ağır bir adaptasyon dönemi geçirmişler. Bunun nedeni ise dünyaya geldiklerinde böyle bir donanımın veya bu donanımın büyük bir kısmının hala icat edilmiş olmamasıdır. Bunun sonucu olarak daha yaşlı nesil, yüksek teknoloji çağın göçmenleridir. Göçmenler yerlilerle “lehçeyle“ konuşmaktadırlar. Dijital göçmenlerin dijital yerlileri öğretme durumu, aslında çok çelişkili bir durumu otaya koymaktadır. Akıcı olmayan ve “lehçeyle“ konuşan bir öğretmen düşünün. Öğrencileri nasıl öğretebilir? 24 PRATİK ÇALIŞMA WEB SİTESİ YA DA SAYFASI NEDİR Bildiğimiz gibi internetin icat edildiği zamanlarda web sayfaları veya web - ağları ortada yoktu. İnternet vardı ve insanlar eloktronik postayla, çetle ve çok uygun olmayan diğer araçlarla bilgi değiş tokuşunu yapmaktaydılar. Web konsepti 1989 yılında ingiltere bilim adamı Timoti “Tim“ Berners-Li tarafından ortaya konulmuştu. O zamandan bu yana alıcıya mesaj gönderme mecburiyeti yoktur, sadece web sayfası kurulması gerekmektedir ve bilgiler otomatik şekilde herkese açık durumunda olacakatır. Fakat web sayfası - sitesi neyden oluşmaktadır? Web sayfayı oluşturan „kareler“ hangileridir ? Web-sayfalarını oluşturmak için özel HTML yazılım proгramları kullanılmaktadır. Günümüzde bir sürü başka teknolojiler olmasına rağmen genelde internet HTML yazılımına indirgenmektedir. Örenğin, birisi blog kaydı yaptığı zaman, blog oluşumunda kullanılan sunucular, kullanıcı adına HTML kodlarını oluşturmaktadır. İnternet tarayıcısının kendisi, HTML kodlarını okuyan programdan başka birşey değildir. Bu ise İnternet - Explorerin, Firefox, Opera v.d., HTML kodlarını okuyan programlar demektir. Programcılar HTML kodlarını kullanarak web sayfalarını organize etmektedir, ondan sonra insaların anlayabileceği şekilde tarayıcılar bunları okuyup görüntülemektedir. Basit web-sayfası nasıl oluşturulur Herhalde çok teori söylendi, şimdi biraz pratiğe geçelim. Bunun için karmaşık programlara ihtiyacımız yoktur. Notepad yeterlidir. 1. Nootpad açın . Start > Programs > Accessories > Notepad 2. Notepad penceresinde şu kodu yazınız: <html> <body> Hello <body> <html> 3. Ondan sonra bunu seçin: File > Save as. 25 1 Web sayfanın oluşumunda üç aşama 2 3 Sizin web sayfanız artık hazırdır. “file’a“ iki sefer tıklamanız halinde aynısının tarayıcıda açılacağını göreceksiniz: Hello (Merhaba). <html> ve <body> progam yazılımın kodlarıdır ve bunların görüntülenmesi imkansızdır. Herhangi bir sayfada kodu görebilirsiniz. Tabii ki bu kodlar, yukarıda göstrediğimiz kodlardan çok daha karmaşık ve değişik olacaktır.: 1. Firefox: View > Source 2. Google Chrome: customize and control > Tools 3. Internet Explorer: View > Source 1 26 2 3 İKİNCİ BÖLÜM 27-40 Sosyal Medya ve onları kullanma örenkleri Konu IV Geleneksel ve sosyal medya Geleneksel medya, sosyal medya tarafından nasıl değiştirildi. Konu V Gerçek bir değişim aracı olarak Sosyal Medya Örnekler ve bilgiler Konu VI Sosyal medyanın riskleri Sosyal medya ne gibi zararlara yol açabilir Pratik çalışma Facebook sosyal medyasına kaydolmak 27 Konu IV GELENEKSEL VE SOSYAL MEDYA İnsanlar terimlere karşı oldukça saygılı tutum sergilemektedirler, ancak terim ne anlama gelmektedir? O belirli bir alanı, terimi ve nesneyi açıklayan basit bir kelime veya tümcedir. Bunun yanısıra terimleri bizim gibi sıradan insanlar icat etmektedir. Daha sonra bilgili olduğumuzu göstermek için biz bu terimleri tekrarlıyor ve kullanıyoruz. Terminlerin sayısı, insanlığın gelişimi ile orantılı olarak artmaktadır. Etrafımızda bu kadar çok sayıda terimler bulunmakla beraber, zamanla taşıdıkları anlamlarını kaybederler ve sonuçta boş anlamlı terimler kalmaktadır. Çoğu zaman belirli bir terimi bildiğinizi zanediyorsunuz ancak daha sonra sizden anlam açıklamasının yapılması istendiğinde, aynısını yapamayacağınızı farkedersiniz. Örneğin, son zamanlarda sıkça “medya“ kelimesini dinlemekteyiz ve buna kulağımız o kadar alışmıştır ki birinden bunun açıklamasını istemeniz durumunda, bu kelimeyi bilmediğinize çok şaşıracaktır. Yine de bu şahsın kendisi, kelimenin anlamını tam olarak yapamayacaktır. Sözlüğe göre İngilizce ve Makedonca’da “medyalar“, medya“ kalimesinin çoğul şeklidir, buna rağmen sadece “medya“ olarak anılması yanlıştır (Türkçe’de ise sadece „medya“ olarak kullanılmaktadır). Medya’nın açıklaması, bilgi korunması ve aktarılması için kullanılan araçlar olarak geçmektedir. Çağdaş hayatta biz her taraftan medya ile çevriliyiz. Her yerde -kitaplarda, dergilerde, cep telefonlarında, hatta trafik işaretlerinde bazı bilgiler saklanmakta ve bunlar her taraftan bizlere aktarılmaktadır. “Medyalar “ “Medya “ kelimisenin çoğulundan oluşmaktadır. Türkçe’de sadece „Medya“ sözü kullanılır. Öyle ki, İngilizce ve Makedonca’da “Medya“ terimi anlamsızdır ve kullanılması yanlıştır NORMAN ROKVELİN ÜÇLÜ OTOPORTRESİNDE MEDYA AYNADIR VE RESSAM ARAÇLARININ TÜMÜ MEDYAYI OLUŞTURMAKTADIR. Örneğin, sanatta „medya“ terimi şöyle açıklanmıştır: sanat eserini yaratmak için sanatçının kullandığı malzemedir (bez, kağıt, kalem,renk v.s.). GELENEKSEL MEDYA Geleneksel medya çok iyi bir tanınmıştır - hemen herkes televizyonun nasıl çalıştığını konusunda fikir sahibidir. Hangi programların popüler olduklarını, herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmadan biliyoruz. Aynı zamanda akşam saat sekizde yayınlanan belirli bir programı, eğer ertesi gün tekrarı yayınlanmazsa sadece o saate izleyebileceğimizin farkındayız. Buna göre geleneksel medya’nın her günkü TV programların üzerinde tam kontrolü Konu IV. Geleneksel ve sosyal medya 29 olduğunu anlıyoruz. Medya temsilcileri tarafından, neyi ne zaman izleyeceğimize karar veriliyor. Geleneksel medya geri bildirim imkanını tanımamaktadır. Bir yandan yayın yapanlar diğer yandan seyirciler, dinleyeciler ve okuyucular bulunmaktadır. Geçmişte medya hiç yoktu. Medyanın meydana gelmesinden bu yana, çok büyük zaman geçmedi. Daha sonra tam yetkili medya olarak organize oldular. Ellerinde bilgiler vardı ve günlük programları kendileri planlamktaydılar. Sadece diğer medyaları kendilerine rakip olarak görüyor ve genelde her şeyi kontrol ediyorlardı. Në të kaluarën, mediat fare nuk kanë ekzistuar. Mediat janë paraqitur vetëm para ca kohësh dhe më vonë janë formuar si media të plota. Ato kanë poseduar informata dhe vetë e kanë krijuar orarin e ditës. Pastaj i kanë vërejtur rivalët në mediat tjera, përndryshe gjithçka do të kontrollonin vetë. SOSYAL MEDYA Sosyal medya toplumdaki belli kişiler ya da grup tarafından oluşturulmuştur, örneğin., blog, burada bilgilerin korunması ve aktarılması sağlanmaktadır. “Blog“ terimi böyle açıklanabilir: web-kitap ve web-yazı. Web sayfasında blog sahibi bilgileri kronolojik sıralamayla aktarmaktadır. Gürcistan bloglarına ilgi gösterenler, gürcistan bloglarının toplu olarak yer aldığı, blogroll.ge sayfasını ziyaret edebilirler. Burada Gürcistan blogları bir arada yer almaktadır ve bloglara yapılan son kayıtlarla beraber, gürcü bloglarının sıralanması görülebilir. Fakat sosyal medya bloglarla sınırlı değildir. Örneğin, herkes kendi internet TV-kanalını kurup, istediği şeyi yayınlayabilir. Yavaşça sosyal medya, geleneksel medya’nın öcüllüğünü oluşturan fonksiyonları üzerine almaktadır. Günümüzde çok sayıda insanlar facebook üzrinden bilgiye ulaşmaktadır. GELENEKSEL MEDYA SOSYAL MEDYA’NIN YERİNİ NASIL ALDI Yakın geçmişte durum kökten değişim gösterdi. Başlangıçta sosyal medya çoğu kişinin gözüde o kadar büyüdü ki, hemen hemen geleneksel medya kadar öeneme ulaşmış oldu. Örneğin, çok geçmeden Birleşik Amerikan Devletlerinde düzenlenen bilgisayar fuarında, blogcular gazeteciler gibi akreditasyon edilmelerini isteyebiliyordu. Sonradan kendilerine gazeteci lisansları verilmeye başlandı. Öte yandan geleneksel medyanın kendisi, sosyal medyayı kullanmaya başladı. Örneğin, Özgür Radyo kanalında radyo programlarını dinlerken, aynı zamanda çalışanların bloglarını da görebilirsiniz. Durum diğer medyanın web-sayfalarıyla da aynıdır. Bir çok Gürcistan gazeteleri ve TV-programlarının kendi Facebook sayfaları vardır ve bunlar canlı çevrimiçi tartışma yerlerine dönüştü. 30 Konu IV. Geleneksel ve sosyal medya Özet: Konu IV “medya“ içeriğinin açıklamasını ortaya koymaktadır. Aynı zamanda geleneksel ve sosyal medya’nın özelliklerini ve onların arasındaki farklılıkların açıklaması yer almaktadır. Bölümüm sonunda sosyal medyanın geleneksel medyaya yaptığı etiklerden söz edilmektedir: a. “Medya“ terimi şöyle açıklanmaktadır: bilgi aktarımı için araç ve gereçler. b. İngilizce ve Makedonca’da “Medyalar“ “Medya“ nın çoğul formunu teşkil etmektedir. Türkçede ise sadece „Medya“ olarak geçmektedir. c. Gelneksel medyayı televizyon, radyo ve basın oluşturmaktadır. ç. Sosyal medya, toplum içinden ya da gruba ait ferdi üyeler tarafından oluşturulmuş medyalardır. d. İzleyecileri ile canlı iletişimi geliştirmek için geleneksel medya, sosyal medyanın yöntemlerini kullanmaya başladı. İlginç bağlantılar: Kitle iletişim araçları ne demektir : www.wordiq.com/definition/Mass_media Ödev: İnternet ortamında geleneksel medya hakında bir web - sitesi bulun ve bunları analiz edin. Bilgilerin nasıl sıralanmış olduğuna bakın. faydalandığını kontrol edin. Örneğin, Facebook’a kayıtlı olup olmadıklarını ve YouToube’de kendi kanallarının var olup olmadığına bakın. Geleneksel medyadan bazılarının, sosyal medya’nın sunduğu olanaklardan ne kadar Medya, kitle iletişim araçları ve sosyal medya Medya – Kitaplar, cep telefonları, televizyonlar, bilgisayarlar gibi bilgilerin korunması veya aktarımına yönelik araç ve gereçlerdir. Kitle iletişim araçları terminolojisi 1920 yılında ortaya çıkmış ve geniş kitleye hitap eden medya anlamına gelmektedir. 31 Sosyal medya, toplum içinden ya da gruba ait ferdi üyeler tarafından oluşturulmuştur medyadır. Örneğin, bilgilerin korunduğu ve aktarıldığı bloglar gibi. Konu IV. Geleneksel ve sosyal medya Konu V Sosyal medya – gerçek değişim araçları İnternetin gelişim dinamiğini gözönünde bulundurursak, hakkında herhangi bir tahmin yapmak neredereyde mümkün değildir. Kesin olan tek şey – insanların internetteki rölünün gittikçe büyümesidir. Bugün internet kullanıcıları, onun modern görüntüsünü belirleyen ve kendi fotoğrafları, açıklamaları ve videolarını yükleyerek gelişimini ile sağlayanlardır. İlk başta bir çok internet -sunucusu geleneksel medyanın modelini takip etmekteydi. Örneğin: gazetelerin web sayfalarında, gazetenin elektronik kopyaları koyulmaktaydı. Daha doğrusu internet sayfaları sadece basında çıkanları kapsıyordu. Günümüzde değişik medya kaynaklarına ait web sayfaları, tek başına yaşamaktadır. Bu web sayfaları çoğu zaman geleneksel medyada hiçbir zaman basılmamış bilgiler vermektedir. Bazı gazeteler artık web sayfalarında video görüntüler koymaktadır. Ancak daha da önemli olan, günümüzde kullanıcıların kendi yorumları ve sosyal ağları ile medyanın işlerine etkin olarak katılabilme olanağına sahip olmalarıdır. Onlar kendi on-line arkadaşları ile çok ilginç yayınlar paylaşmaktadırlar. On yıl öncesine kadar gazetede herhangi bir yazıyı beğendiğimde ve aynısını arkadaşlarımla paylaşmak istediğimde birkaç gazete daha alarak arkadaşlarıma dağıtmak veya hikayeyi ve duygularımı sözlü aktarmak zorundaydım. Kendi düşüncelerimi yayın organları ile paylaşmak istemem halinde, kağıt mektub göndermek zorundaydım. Ancak o mektubun yayın müdürüne yetişme şansı pek büyük değildi. Günümüzde durum çok daha farklıdır. Gazetelerde yayınlanan malzemelerin büyük bir bölümü gazetenin web sayfalarında yer almaktadır. Birinin bir yazıyı paylaşmak istemesi durumunda, bir tıklama yapması yeterlidir. Genelde, Facebook sayesinde beğenilen yazı çok kolay bir şekilde paylaşılabilmekte ve yorumlar alınabilmektedir. Bunun sonucunda bazen sözkonusu paylaşmalar sayesinde sadece dostar arasında değil, yabancılarla da hararetli tartışmalar yürütülmekte„Liberal “ dergisi , kendi makaleleri ve köşe yazıları ile beraber, dışardan gönderilen blogları da yayınlamaktadır. 32 Konu V. Sosyal medya – gerçek değişim aracı dir. Bazı zaman ise verilen yorumlar sonucu çok ilginç fikirler doğar. Başkalarıyla fikir değiştirmek her zaman ilgi çekicidir. Yazının müellifi, yazdığı yazı hakkında başkalarının düşüncelerini merak ettiyse, sadece yazıya verilen yorumlara bakması gerekecektir. Bu yüzden okurlar, sadece yazıyı okumakla kalmayıp, beğendikleri yazıyı yorum eşliğinde arkadaşlarıyla paylaşmaktadır. İnternetin bu yönde gelişeceği kesindir. Kullanıcıların farklı web-sunucularındaki rölü her geçen gün artacaktır. Günümüzde medya kendi web sayfalarına blogcuları davet etmektedirler. Böylece okuyucular ve ilginç kişiler web kaynaklarının gelişmesine yardımcı olacaklardır. Çok ilginçtir ki bazı zaman, reytinglere göre blogerler bir çok geleneksel medyaya karşı büyük üstünlük göstermektedir. Sosyal medya isminin kendisi, artık çok şeyi ifade etmektedir. Yeni Nesil İnternet yeni nesil için kesin olarak doğal ortamdır. Bugünkü çocuklar bilgisayar öğrenmek için özel dersler almak zorunda değildirler; onlar daha ilk öğretim yılından itibaren, bilgisayar sayesinde bilgi edinerek, eğitim almaktadırlar. Tarayıcılar sayesinde istenilen her soruya sevap bulunabilir. Bu yüzden doğal olarak, gelecekte insanın hayatında bilgisayarların önemi daha fazla önem kazanacaktır. Belki kulağa tuhaf gelebilir ancak, bilgisayar dünyaya gerçek değişimi getirebilir. http://greenrustavi.wordpress.com Temmuz 2012 yılında, PH İnternatıonalin hukuki eğitim programı, Gürcistanda yeni bir proje tanıttı - Okulda sosyal medyalar. Uluslarası organizasyon Tiflis, Rustavi, Kutaisi ve Batum’deki birçok okuldan daha yaşlı çocukları toplayıp „Kendi kaynaklarını oluşturma ve yönetme“ eğitimini başlatmıştı. Proje, çocuklara internetten arkadaş bulmalarına ve onlarla bazı gerçek sorunlar hakkında sohbet etmelerini sağlamayı amaçlamıştı. Onların, kendi becerileri konusunda değişimler yapmaları gerekiyordu. Çocuklar gayet doğalmış gibi, internete çok çabuk adapte oldular. Genel olarak proje, çok ilginç girişimler yarattı. http://greenrustavi.wordpress.com Bu blog ekoloji içindir. Genelde Rustavi kasabasının problemeleri ile alakalıdır. Eski postalara bakarsanız, çocukların tesadüfen sokakta konuşma yaptıklarını göreceksiniz. Onların örgütlemiş olduğu olayları yansıtan videolar yer almaktadır. Blogdaki yorumlardan, konunun diğer çocukların da ilgisini çektiğini görülebilir. http://hearthelp1.wordpress.com Bu blogun çok iyimser başlığı var – Sanat, dünyayı kurtaracaktır! Bu sanata yönelik bir blogdur ve blogcu periodik olarak yaşıt-sanatçılar hakkında bilg- Konu V. Sosyal medya – gerçek değişim aracı 33 http://hearthelp1.wordpress.com iler yayınlamaktadır; o sanatla ilgilenen kişilerle fikir paylaşıyor. Blogcunun, yerel kulüp ve „Sale“ stüdyosundan bahsettiği video-kayıt çok ilginçtir. http:/kindworld.wordpress.com Blogcular, tiyatro yönetmeni olan arkadaşları ile kimsesiz çocuklar yurduna yardım etme kararı almışlar. Yurttan çocuklarla bir temsil hazırlamışlar. Çocukların proje konusunda çok daha heyecanlı oldukları gözlenmiş. http:/publicorder.wordpress.com Bu blogun adı, İnsan ve kanun’dur. Bir genç blogcu, ilk http://kindworld.wordpress.com bakışta kendi yaşına kesinlikle uygun olmayan konuyu ele almaktadır. Öte yandan eğer büyükler bir sürü problemi çözmüş iseler, gençlere tartışacak çok şey kalmamıştır. http://tbiliselicxovelebi.wordpress.com Bu blog, Tifliste hayvanlar ismini taşımaktadır. Blogcu Tiflisin hayvanat bahçesinde ve Tiflis sokaklarında yaşayan hayvanların kaderleri ile çok ilgili görünmektedir. Bu bloglara şöyle bir göz atınız. Sosyal medyalardan olan bu çocukların geleneksel medyalara nekadar çok benzediklerini göreceksiniz. Gürcistanda büyük ihtimalle daha çok bloglar meydana gelecektir, interent ise daha iyi projeler ve neticeler getirecektir. http://kindworld.wordpress.com 34 http://tbiliselicxovelebi.wordpress.com Konu V. Sosyal medya – gerçek değişim aracı Özet: Konu V’te, sosyal medyanın hayatlarımızda gerçek ve çok önemli değişimleri nasıl getirebileceğini gösterecek bazı gerçekler verilmektedir. a. Konu başlangıcında geleneksel medya, sosyal medyanın yerini nasıl aldığı görülmektedir. b. Sosyal medyanın gelişiminde, kullanıcının rölü. c. PH İnternationalin hukuki eğitim rogramı, kendi projelerinden biri olanokullarda sosyal medya projesine yeni boyut kattı. ç. Gürcistanda daha büyük sınıflarda olan çocukların becerilerinde, gerçek değişim sağlandı. İlginç bağlantılar: “Okularlda Sosyal Medya “ projesinin web – sayfası.Proje hakkında bilgileri ve bu proje dahilinde oluşturulmuş blogları, aşağıdaki web - sayfada bulabilirsiniz: www.socialmediaatschool.wordpress.com Ödev: “Okullarda Sosyal Medya“ proje kapsamında tasarlanan bloglara bakın. Yorumlarınızı yazın ve proje etkinlikleri ile ilgili fikirlerinizi paylaşın. Geleceğin interneti nasıl olacaktır Son zamanlarda, insaların internetteki rölü inanılmaz boyutlara ulaşmış bulunmaktadır; günümüzde, internet-kunallıcıları kendi fotoğraflarını, yorumlarını ve videolarını internete yüklemekle onun modern yüzünü geliştirmektedir. Onlar, sosyal medyalarda kendi arkadaşlarıyla ve tanıdıkları insanlarla ilginç yazılar paylaşarak bu veya şu medyanın çalışmasına etkin bir şekilde iştirak etmektedir. Medya kaynakları blogcuları kendi web-sayfalarına davet edip, sitelerin gelişimini amaçlamaktadır. Bu olgu internet üzerinden yayımlanan medyanın yönünü belirleyecektir. Büyük ihtimalle, kullanıcıların rölü, internetin gelişimine uygun olarak gitikçe büyüyecektir. 80 yıla aşkın bir süredir TIME dergisi yılın şahsını seçmektedir. Adaylar, bir önceki yıl zarfında dünya süreçlerini etkileyenler kişilerdir. 2008 yılında TIME dergisi soyut kişi SİZ’i aday olarak göstermektedir. Bununla bizlere, ağlara fotoğraf, YouTube’a vidyo yükleyerek, bloglarda yazarak, web sayfalarında yorum yazarak modern internet – alanını oluşturduğumuzu anlatmak istemiştir. 35 Konu VI Sosyal medyalar – onlarla ilgili tehlikeler Ağustos 2009 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barak Obama, Moskovadaki internet- teknolojileri fakültesi mezunlarını yaptığı konuşmasında „Günümüzde normal görünen şeyler, yirmi yıl önce kesinlikle düşünülemezdi “ dedi. Bu sözleri ABD Başkanından duymak daha bir güven veriyordu, çünkü basit ve kolay ulaşılır görünen teknolojiler, büyük olanaklar sağlamakla beraber insanlar için tehlikeler de yaratmaktadır. Barak Obama amerikalı öğrenlilerle yaptığı karşılaşmasında bu sözleri yeniden doğruladı. Gençlerden biri, günün birinde başkan olmak isteyenlere nasıl bir tavsiyede bulunursunuz sorusunu yöneltti. Bakın Obama nasıl bir cevap verdi: ABD Başkanı Barak Obama’nın amerikalı öğrencilerle karşılaşması „Herşeyden önce Facebook’a ne gönderdiğiniz konusunda dikkatli olmanızı istiyorum. YouTube çağında yaptığınız her şey, günün birinde yolunuza engel olabilir “. „Gençken çok kolay yanlış yapılabilir; biz hepimiz gençken saçmalıklar yapıyoruz. Facebook’a birşeyler yükleyip, daha sonra iş bulmakta sorun yaşayan çok kişilerin olduğunu duydum“. 36 Konu VII. İlk blog Amerikan başkanı ne gibi hatalar olduğunu belirtmese de; iki kez gençlik „hataları“ ndan bahsetti. Yapılan araştırmalara göre amerikalı işverenlerin %45’i işçi adayları hakkında internetten, özellikle de sosyal ağlarında bilgi aramaktadır. İşverenlerin %35’i kendileriyle yapılan konuşmada, internetten aldıkları bilgiler doğrultusunda işçi adaylarını reddettikleri durumunu kabul etti. Buna sebep olarak: en yüksek pozisiyonlara uygun olmayan resimler, alkol veya uyuşturucuya karşı tutumları, önceki işverenlerden ya da iş arkadaşlarından alınan negativ yorumlar gösteriliyor. Bloglara dikkat edin! İnternet hayatımıza beklenmedik bir şekilde girdi, öyle ki büyük şirketler sıkça onun gücünü tanımakta başarısız oluyordu. Bloga yapılan küçük bir gönderi yüzünden „Del“ gibi büyük şirkete yapılan zararın hikayesi çok ilginçtir. Her şey 2005 yılında, Del şirketinin müşteri hizmetlerinden ( DEL şirketinden dizüstü bilgisayar satın almış. Ancak bilgisayar arızalı çıkmış ve şirkete seslenip sorunun halledilmesi için ricada bulunmuş) memnun olmayan gazeteci Cef Carvis’in kendi blogunda yayınladığı: DEL kötüdür! yazısıyla başladı. O kendi şikayetini ve olumsuz tutumunu belirtmek istemiş. Ancak bu davranış göründüğü kadar çocukça değildir, çünkü Goolge aramasında herhangi bir marka için „kötü“ ifadesinin yer aldığı tüm aramalar, tüketicilerin gerçek ağlaşılarını ortaya çıkarmaktadır. Sonunda binlerce tüketici kendi yorumunu vererek, „ben de öyle düşünüyorum“ sözleriyle bloga bağlanmışlar. Bazı insanlar kendi yorumlarını yaparken, diğerleri onun bu sözlerini paylaşmış. Bu durum Dell hakkında okyanus kadar yorumlara yol açmış. Bazı insanlar cevapsız aramalardan, diğerleri arızalı bilgisayar kısımlarından bahsetmiş....„Dell“ ilk baştan bu yorumlara pek aldırmamış. Daha sonra şirket dizüstü bilgisayarını değiştirmek için Cef’e seslenmiş. Şirket bu sayede sorunun çözüleceğini düşünmüş, ancak Dell gibi büyük şirket hakkındaki fırtına devam etmiş. Cef ile başlayan dalgalanma giderek hız almış. Onun blogundaki gönderi gazetelerde yer alırken, aynı zamanda blogu bağlantılarla dolup taşmış. Sonuç olarak „Dell“in satışları azalmış. Sosyal medya gelişiminin erken aşamasındadır, hala iyice tatnınmış değildir. Bu yüzden sosyal ağlar söz konusu olduğunda, geleceği tahmin etmek veya plan yapmak zordur. Blogta yayınlanan yazı ile başlayan hikaye iki yıl sürmüş. Ekim, 2007 yılında „Biznis vik“ gazetesi Maykl Del ile özel bir konuşma yayınlamış (o kadar meşgul bir insanla röportaj yapabilmek kolay değildir, „Biznis vik“ gazetesi ise baş sayfasını kimseye kolayca ayıracak gazete değildir).Röportajda Maykl Del, müşteri hizmetlerini daha yüksek seviyeye çıkarmak için şirketin 150 000 000 dolar harcadığını açıklamış. Son Not Bloglar sayesinde çok ilginç veya garip bilgiler ortaya çıkmaktadır. Örneğin: Rusya gibi, medya kaynaklarının zorluklar yaşadığı bir ülkede, bazı gerçekler bloglar sayesinde biliniyor oldu. Öyle ki, 18 Şubat 2010 yılında Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev, Omsk şehrini ziyaret etmiş. Bu ziyaret sırasında çok komik bir olay meydana gelmiş. Başbakanın ziyaretinden bir gün önce yerel belediyedeki çalışanlar çabucak „Neşeli cüce hoşgeldin!“ afişinin bulunduğu reklam panosunu ortadan kaldırmışlar. Söz konusu cüce aslında yerel tiyatro oyunundan bir karaktermiş. Anlaşılan memurlar risk almak istememişler. O derece acele davranmışlar ki, panonun çelikmesi için baltalar kullanılmış. Blogerler bu ilginç olayı gün yüzüne çıkardılar. Konu VII. İlk blog 37 Özet: Konu VI’te medyayla ilgili tehlikeler gözden geçirilmektedir: a. Konu başlangıcında, Obama’nın öğrencilerle yaptığı karşılaşmadaki konuşması yer almaktadır. b. Sadece kendi blogunda basit bir kayıt yapmakla „Dell“ şirketine büyük zarar getiren Cef Carvis’in hikayesi. c. Bölümde sosyal medyada, siyasetçiler açısından bir tehlike olarak bakılmaktadır. İlginç bağlantılar: www.buzzmachine.com Ödev: Sosyal medyada bağlı tehlikeleri düşünün. Sizin gerçek veya hayali blogunuzda bir yazı yazınız ve istediğiniz bilgilere ulaşmak için Google arama motorunu kullanınız. Sosyal medyadan kaynaklanan tehlikeler Sosyal ağda birşey yayınlamadan önce iyi düşünün. Bugün yayınladığınız bilgiler, yarın kariyerinize veya itibarınıza zarar verebilir. Yapılan araştırmalara göre amerikalı işverenlerin %45’i işçi adayları hakkında internetten, özellikle de sosyal ağlarında bilgi aramaktadır. İşverenlerin %35’i kendileriyle yapılan konuşmada, internetten aldıkları bilgiler doğrultusunda işçi adaylarını reddettikleri durumunu kabul etti. Buna sebep olarak: en yüksek pozisiyonlara uygun olmayan resimler, alkol veya uyuşturucuya karşı tutumları, önceki işverenlerden ya da iş arkadaşlarından alınan negativ yorumlar gösteriliyor. 38 Konu VII. İlk blog Ptarik çalışma Facebook sosyal ağına kayıtlanma Facebook dünyada en yaygın sosyal ağlardan birtanesidir. 2010 yılında Facebook’un aktif kullanıcı sayısı yarım milyar insana yükselmiştir. Facebook’a herkes kayıtlanabilir. Kayıtlanmak için www.facebook.com. Web sayfasını ziyaret edin. Facebook’un size Gürcü dilinde konuşmasını isterseniz, monitörün sağ tarafında „Gürcü“ dilini tıklayınız. Yazıların tamamı birdenbire gürcü diline geçecektir. Uygun pencerelerde verileri girin: ad, soyad, e-posta. Herhangi bir hatayı önlemek için e - postanızı iki defa kaydedin. Facebook yaratıcıları çok sayıda diğer web siteleri gibi, e - postanın iki defa kayıtlanması sayesinde hata yapma riskinin azaltılacağını düşünüyorlar. Е-posta zorunlu bölümdür. Facebook profilinizi etkinleştirmeye yardımcı olacak onay mektubu ve bağlantı Facebook ekibi tarafından gönderilecektir. Tüm veriler i girdikten sonra Giriş’e (Sign Up), yani kayıta tıklayın. Bir sonraki pencerede size güvenlik kontrolü verilecektir. Monitörde verilen harf veya sayıları yazmanız gerekiyor. Bu süreç çok sayıda web sitesi için geçerlidir. Web – site sahipleri bu sayede insanların kayıtlanmasını sağlamaktadır. Çünkü eğri işaretler sadece insanlar tarafından tanınabilir. Kayıtlanmada bu şartın öne koşulmasındaki sebep, sosyal programlar sayesinde birden fazla profilin kayıtlanmasıdır. Daha sonra tamamen amaç dışı olarak bu profiller reklam göndermek için kullanılıyor. Oysa Facebook, reklam için değil insanlar arasında ilişkileri desteklemek için tasarlanmıştır. 39 Başarılı bir şekilde kayıtlandıktan sonra, Facebook size bu sitenin kullanıcıları arasında arkadaş bulmanıza yardımcı olacaktır. Bir sonraki adımı atlatıp, daha sonra tamamlayabilisiniz. Şimdi pencereyi kapayarak, e – postanızı kontrol edebilirsiniz. Facebook sayfasındaki hesabınızı etkinleştimek için, bağlantı almış olmalısınız. Hesabınız etkinleştirildikten sonra fotograflarınızı yükleyebilir ve ilgili grafiklerde kendinize ait bilgiler kaydedebilirsiniz. Tebrikler, artık siz de Facebook dünyasına tam üye oldunuz. 40 Bölüm III 41-58 Bloglar ve blogcular Konu VII İlk blogİlk blogun ve blogküresinin gelişimini anlatan hikaye Konu VII Blogküresi Bloglar hakkında farklı platformlarda karşılaştırmalı analiz Konu IX. Blogların etkili kullanımı Uluslararsı örnekler Pratik çalışma Blog nasıl oluşturulur 41 Konu VII Bloglar ve blogcular Son günlerde sıkça internetin en hızlı büyüyen medya kaynağı olduğunu duymaktayız. Gazete satın alan insanların sayısı giderek azalıyor, çünkü gazetelere internetten ulaşılıyor. Çok sayıda tüketici online radyo ve televizyonu tercih etmektedir. Bazen, internet ve geleneksel medya arasında bir nevi paralellik yapılmaktadır. Bu çok yanlış bir girişimdir. Televizyon personeli kendi izleyicilerine yönelik ürünler meydana getimektedir. Aynısı yazılı medya için geçerlidir. Ancak internet olayında durum bambaşkadır. İnternet farklı ağları ve tüketiciyi bağlayan kablolar ve elektronik cihazların toplamıdır. Tükütecilerin internete bilgi yükleyerek, bilgi paylaşımı yapmaları sayesinde, internet medya kaynağına dönüştü. Çoğu zaman geleneksel medya kaynakları ve sıradan insanlar internette aynı konumda bulunuyorlar. Onlar interneti kullanarak, zenginleşiyorlar. Buna keza internet medya kaynağı olarak geçtiğinde, genel medya olarak değil, internet – kanallarından bahsetmek çok daha makul olur. Blogküresi bu kaynaklardan biridir. „Blog “ kelimesi ve yeni kelime olan „blogdünyası“ (blok toplulukları) internetin kendisi kadar yenidir. Blog isimli internet kanalı „Blog“ kelimesi „Veblog“ kelimesinden kaynaklanmaktadır. Veblog, web – içeriklik ya da web – dergi olarak yorumlanan Veb (ağ ) ve Log ( kitap) kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Günümüzde ilk blogerin kim olduğunu belirlemek zordur. Terimin kendisi Yorn Barger’e ait olduğu düşünülmektedir. Bu şahıs ne yaptığını açıklamak için, ilk olarak Veblog kelimesini kullanmıştır. O dönemde blog oluşturmak kolay iş değildi. Blog üretimi için internet servisleri yoktu. Buna göre blog üretimi, web sitesinin üretimi kadar zor bir işti. 1999 yılında „Bloger“ isimli çok basit ve esnek bir servis meydana gelmiştir. O, Blog dünyasının gelişimesine büyük ölçüde katkı sağlamıştır. Herhangi bir tazminat veya özel hazırlık gerektirmeden, herkese kendi blogunu oluşturma imkanı verilmişti. Blog nedir ? Blog büyük ölçüde web – sitesine benzemektedir. Ancak kendine özgü özellikleri de vardır. Her blogun kendine ait ismi vardır ve içindeki her yazının tarihi kaydedilerek, yorum yampanıza izin verir. Kurumsal blogların mevcut olmasına rağmen, kurallara göre her blogun bir müellifi vardır. Kurumsal bloglar değişik kurumlar tarafından kaydedilmişlerdir. Böyle olmasına rağmen her yazının bir müellifi vardır. Kurumsal bloglar genelde içerdikleri blogların kuruma değil, bireysel müelliflere ait olduklarını belirtmektedirler. Blogda yazmaya „postalamak“ denmektedir. Bu ingilizce kökenli bir kelime olup, Gürcü bildirimi anlamına gelmektedir. Postalanan yazılar devamlı güncelleniyor ve tersten sıralanmaktadır. Bazı blogerler kendilerini gazeteci olarak adlandırıyor; bu sorun yıllarda tartışılmaktadır. Blogculara gazeteci diyebilirmiyiz? Zaten, bazı gazetecilerin de blogları vardır. Konu VIII. Blogküresi 43 Peter Merholts’un blogu: www.peterme.com Günümüzde bazı olaylarda blogculara, gazetecilerle aynı statü verilmektedir.Örneğin: 2010 yılında bilgisayar teknolojileri fuarında, blogcular gazetecilere benzer akteditasyon yapabiliyorlardı. Daha sonraları akrediteli blogcular, geleneksel medya mensuplarıyla aynı ayrıcalıkları kullanmaya başladılar. Onlar hatta, gazeteciler ve BT uzmanları için düzenlenen özel toplantılara katılabiliyorlardı. Blog nasıl oluşturulur Blog oluşturmak çok kolaydır; yapmanız gereken tek şey, ücretsiz blog – platformlarından birine kayıtlanmaktır. Örneğin: blogger.com ve ya wordpress.com. Çok basit adımları geçtikten ve bilgileri kaydettikten sonra, yaklaşık bir saat içinde blogunuz kullanıma hazır olacaktır. Bir sonraki adım blogunuza bir içerik kaydetmektir. Bloga yazı yazmak ,,postalamak“olarak adlandırılıyor, ingilizce bir kelime olup, Gürcü bildirimi demektir. 44 Bloglara kayıtlanmanın basitliği, bazen de blogun kalitesini etkilemektedir. Bloga içerik kaydetmede sınırlama ve kural yoktur. Blogu değerlendirecek standartların olmadığı gibi, malzemeyi düzenleyecek genel yayın yönetmeni de yoktur. Buna göre blogda neyin postalanacağı, blogcunun zaka ve iyi niyetine bağlıdır. Yine de blogun değerlendirmesini yapacak güvenli bir mekanizma vardır. O da okuyucu sayısıdır. Blogculara tavsiyem. Öz ve kısa olmaya özen gösterin. İnsanlar uzun metin okumaktan nefret eder. Blogların üstünlüğü Kurallara göre blogu bireyler oluşturmaktadır. Kurumsal bloglarda bile postalanan yazılar, sıradan insanlar gibi düşünceleri olan bireysel yazarlara aittir. Marketing uzmanları, insanların kendine yakın olanlara ve dostlarının tavsiye ve önerilerine, herhangi bir reklamdan daha çok inandıkları gerçeğinin bilincindedirler. Örneğin: yeni bir ürünün önceliklerinin tanıtıldığı bir cep telefonu reklamı izlediğimizde, şunu düşünüyoruz: „Bu sadece satışa yönelik bir reklamdır. Tabii ki reklamda sadece iyi şeyler anlatılmaktadır. Olumsuz hiçbir şey yoktur“. Bunun yanısıra, insanlar günde o kadar çok reklam izliyor ki, artık reklama karşı kayıtsız kalıyorlar. Bu olayın artık bir de adı var – Reklam gürültüsü. Bu, gürültülü ortamda müzik dinlemeye benziyor; aynı öyle, çok Konu VIII. Blogküresi reklamın bulunduğu bir yerde, reklamlar zor farkedilir. Böyle durumlarda, arkadaş tavsiyesi çok önemlidir. İnsanlar profesyonel reklamcılardan çok , kendi profesyonel olmayan arkadaşlarına inanmaktadırlar. Blogların, geleneksel medyaya karşı üstünlüğü budur. Blogları bizim gibi sıradan insanlar oluşturmaktadır. Öyleki onlar daha büyük güveni hakkediyorlar. Yakın geçmişte Gürcistanda, değişik şirketlerin proje tanıtımında, tanıtımı kapsamaları için blogcuları davet ettikleri durumlar yaşanmıştır. Örneğin: Rustavi 2 televizyonunda yayınlanan Nişieri yayını, yüksek bütçeli TV – yayındır. Ancak bu yayını oluşturanlar, izleyicilerle iletişim için ücretsiz ve en kabul edici medyayı, yani blogu seçtiler. İlk baştan sözkonusu blog, izleyiciler arasında hararetli tartışmalara sahne oldu; diğerleri ise poje ekibi karşısında seslerini yükseltti, blog adına kendi yorumlarını yazdı, düşüncelerini paylaştı; bu durumu, proje organizatörleri çok ilginç ve faydalı olarak değerlendirdi. Konu VIII. Blogküresi 45 Özet: Konu VII bloglara adalıydı ve bu bölümde onların tanıtımı ve işlevliği gözden geçirildi a. „Blog“ terimi ilk olarak Peter Merholts tarafından kullanılmıştır. b. İlk bloglar, blog teriminden çok daha önce ortaya çıktı.Onlar genelde online günlükler şeklindeydi. c. 1999 yılında „Blogcu“ isimli basit ve kullanışlı hizmet faaliyete geçti. Blogcu, Blog dünyasının gelişiminde büyük ölçüde katkıda bulundu. Çok kişiye özel hazırlık yapmadan, ücretsiz kendi bloglarını oluşturmaları sağladı. ç. 2010 yılındaki Bilgisayar teknolojileri fuarında, blogcular gazeteci akreditasyonları alabildiler. İlginç bağlantılar: Blogların kısa tarihçesi: www.blockstar.com/blog/blog_timeline.html Ödev: Şimdi artık Facebook profilinizi oluşturdunuz. İçine fotoğraflar yükleme zamanıdır. İşlem çok basittir, sadece kendiniz anlamaya çalışın. Sorunlarla karşılaşırsanız Google’e başvurun. Şu ifadeyi yazın: „Facebook’a fotograf nasıl yüklenir. Size yardımcı olacak çok malzeme bulacaksınız. Neden „Blog“ adı? „Blog“ sözü „Veblog“tan gelmektedir. „Web“ ve „Log“ kelimelerinin birleşmesinden oluşan ifadedir ve ağa veya web - dergisine giriş olarak yorumlanıyor. Yorn Berger 1997 yılında yaptığı çalışmayı açıklayabilmek için „Veblog“ terimini kullandı. Bu terimin daha kısa versiyonu olan „Blog“ Peter Merholts’a aittir. İlk olarak kendi blogu „peterme.com“ da kullandı. 46 Konu VIII Blogküresi (Blogosphere) Kendi fikirlerinizi dış dünyayla paylaşmak istiyorsanız, bu artık sorun değildir. Sadece kendinize bir blog açınız. İlk başta internet sadece birkaç bilim çevresi için ulaşılabilirdi. Daha sonra programcılar sıradan insanların anlayabilmeleri için, internetin daha kolay kullanımı ve basitleştirilmesi üzerinde çalıştılar. Programcıları tasarımcılar izledi. En sonunda hepimizin çok iyi tanıdığı web – alanı oluşturuldu. Günümüzde sıradan insanların, kendi ağlarına içeriklik yüklemek için tasarımcı ve ya BT – şahısları angaje etmelerine gerek yoktur. Modern arayüzün ( iletişim ) oluşturulmasında, YouTube vidyo görüntüleri yüklemekle, Facebook’a ve şahsi bloglara resim postalamakla, çok sayıda kullanıcı katkı sağladı. Bloglar hakkında duyduğunuz çok oldu. Hatta kendi blogunuzu oluşturmayı düşündünüz. Blogunuzu kayıtlamaya yardımcı olacak çok sayıda platform mevcuttur. Blogcu „Blogcu“ blog üretiminde en eski platformlardan biridir. „Payra Labs“ (San Francısco) tarafından 1999 yılında üretilmişti. Bu hizmeti tasarlayanlar, hizmet hakkında bakın ne diyorlar: „Biz büyük şirketlerin sıkıcı projelerinde çalışan üç arkadaştık. İnternetin kocaman dünyasında kendi yerimizi bulmaya çalışıyorduk. Bizim o zamanlar yaptığımız şey günümüzde o kadar önemli değildir. Ancak bizdeki sezgi ve fikirler, büyük başarı getiren „Blogcu“ yu yaratmamızda yardımcı oldu“. 2003 yılında internet devi „Google“ „Blogcu“ yu satın aldı. Bu hizmet, kuruluşundan bu yana büyük değişikliklere uğradı. Bugün, standart blog - tasarımından memwww.blogger.com nun değilseniz, Google’den şablon kullanabilir ya da diğer şirketlerden oluşturulan tasarıları alabilir hatta gönüllülerden faydalanabilirsiniz. İlginçtir, bazı tasarımlar detaylarla o kadar yoğundur ki, blog neredeyse kendi ana fonksiyonunu – bilgi paylaşımını kaybetmek üzeredir. „Blogcu“ kendi kullanıcılarına, blogun programlama kodunda değişiklikler yapmalarına izin veriyor. HTML ve CSS araçları hakkında bilgi sahibiyseniz blogun arayüzünü ayarlayabilirsiniz. Bu web – hizmeti çok basit, kullanımı kolay ve gürcü blogcular arasında oldukça popülerdir. Dahası, ücretsiz ve standart blogların üretimi için kesinlikle yeterlidir. Konu IX . Blogların etkili kullanımı 47 Wordpress „Wordpress“ 2003 yılında piyasaya çıktı. Kurucularından biri olan Mişel Valdrigi, bu hizmette 2000 yılından bu yana çalışıyordu. „Wordpress“ „Blogcu“ ya kıyasen çok daha fonksiyonel ve daha zengindir. Bunun yanısıra daha karmaşıktır. Web - sitesi ve hatta web - mağazası tasarlamanızı sağlamaktadır. Bu hizmetin baş yani temel özellikleri ücretsizdir. Ancak bazı standart dışı tasarımlar kullanmak istiyorsanız, fazlada ödeme yapmanız gerekecektir. Bazı ek fonksiyonlar için aynı öyle ödeme yapmanız gerekir. Örneğin: blogunuzda HTML ve CSS kodlarına değişiklik yapmak. „Worpress“ , „Blogcu“ ya kıyasen çok daha fazla olanaklar sağlamaktadır. O sadece blog üretimine hizmet vermiyor; Wordpress’in bu çok yönlülüğü kendisini „Blogcu“ dan çok daha karmaşık kılıyor. Aynı zamanda „Viget“ gibi bazı fonksiyonları etkinleştirmek için ödemelisiniz. Wordpress Gürcistanda olduğu gibi dünya çapında da, blog üretiminde en tanınmış platformlardan biridir. www.wordpress.com Canlı dergi „Canlı dergi“ özellikle kullanıcıların etkileşimine vurgu yapan, blog üretimi hizmetidir. O, kullanıcıların arkadaş bularak topluluklara katıldıkları online topluluğu, sosyal ağıdır. Blog üreten diğer hizmetler gibi gruplar burada bloglar oluşturabilir, yorum yapabilir, anket, röportaj v.b. şeyler gerçekleştirebilir. „Canlı dergi“ Bred Fitspatrik tarafından 1999 yılında, lise arkadaşlarını kendi faaliyetlerine güncellemek amacıyla piyasaya sürüldü. „Canlı dergi“ sonunda şahsi günlükten, çok başarılı bir platforma dönüştü. „Canlı dergi“ 2005 yılında „Siks apart“ tarafından satın alınmış ve 2007 yılında bu hizmetin sahibi, aynısını rusya medya şirketine sattığını duyurmuştu. O hala rusya şirketine aittir. „Canlı dergi“ Rusyada çok popüler olduğu için bu durum hiç şaşırtıcı değildir. 48 www.livejournal.com Konu IX . Blogların etkili kullanımı Twitter „Twitter“ genelde mikto – bloglama platformu olarak adlandırılmaktadır, çünkü bu hizmet bütün kullanıcılarına „tweet“ olarak bilinen 140 karaktere kadar yazılı mesaj yazıp okumak imkanını vermektedir. „Twitter“ kelimesi cıvıldama anlamına gelen ingilizcedeki – tviting kelimesinden geliyor. Bu hizmet 2006 yılında çalışmaya başladı. Bu servisle kullanıcılar tek bir alıcıya değil, tüm internet - kullanıcılarına SMS - mesajları gönderebilir. Sosyal medyayı, konkre olarak Twitter’ı kullanmaya başlayan ilk üst düzeyli siyasetçi Amerika başbakanı Barak Obamadır. O aslında bu servisi başbakan adaylığını koyduğu zaman kullanmıştı. Obama seçmenlere ve gazetecilere günlük programı hakkında mesaj gönderiyordu. İnternet erişimli cep telefonu kullanımı düşük seviyede olduğu için, Gürcistanda Twitter çok popüler değildir. www.twitter.com Konu IX . Blogların etkili kullanımı 49 Përmbledhje : Konu VIII ’te Blogküresi ve blog üretimi için farklı platformların analizi verilmektedir: a. „Blogcu“ blog üretiminde en eski platformdur. Konu dahilinde kısa tarih ve teknik özellikler verilmiştir b. Bir sonraki konu „Wordpress“ tir. Teknik özellikleri ve gelişme tarihinin özeti ile beraber, Gürcistanda „Wordpress“ in yaygınlığı hakkında bilgi veriliyor c. Başka bir sosyal ağ „Canlı dergi“; bir başarı hikayesi ve kapsamı ç. Konu’nun sonunda „Twitter“ hakkında konuşuyor ve Gürcistanda yaygın olmaması nedenlerinde söz ediyoruz. İlginç bağlantılar: Blog üretimi için ilginç platformlar: www.blogger.com, www.wordpress.com, www.livejournal.com, www.twitter.com. Ödev: Küçük bir araştırma yapın; Facebook duvarınıza, blog oluşturmak için hangi platformun daha iyi olduğu sorusun yazın. Büyük ihtimalle sadece kendi arkadaşlarınızdan değil, onların da arkadaşlarından cevap alacaksınız. Toplayacağınız veriler, blog oluşturmakta platform seçmenize yardımcı olacaktır. Blogküresi (Blogosphere) „Blogküresi“ bloglar arasındaki bağlantıyı gözönünde bulundurarak, blog topluluğu anlamına gelir. „Bağlantılar“ adı altında linkler, yorumlar, paylaşılan mesajlar v.b. düşünülüyor. „Blogküresi“ terimi aynı zamanda blogcuların bir nevi topluluk, birlik ve sosyal ağ üyeleri olduklarını gösterir. Onlar bloglarda günlük içeriklikler oluşturan online müelliflerdir. 50 Konu IX Bloglar nasıl etkili kullanılır İnternet yavaş yavaş dünyamızın aynası olamay başlıyor. Etrafımızdaki her şey ağ üzerinden kullanılabiliyor. Online aracılığı ile elbise, kitap, araba, yedek parçalar satın alabilmemizin yanısıra, başkaları ile ilişkiler de kurabiliyoruz. Sadece söyletnilerin ve gerçek bilgilerin yayılması için bir an gerekiyor. İnsanlar yeni arkadaşlıklar kurarark, eskilerini unutuyor. Hatta sadece basit bir araştırma ile bireyin ve bütün insanlığın nasıl yaşadığını belirleyebiliriz. Arama motorları kullanıcılarına yeni hizmetler sunmak için bu tür istatistik ve inceleme olanaklarını sağlıyor. Örneğin: Google kendi müşterilerinin faaliyetleri konusunda geniş veri tababına sahiptir; müşterilerin kendi bilgisayarında google’dan ne zaman ve ne gibi arama yaptığı konusunda bilgi veriyor. Bu tür bilgiler Amerika devlet yapıları açısında tabii ki de ilgi çekicidir, ancak Google yönetimi müşterilerine gizlilik garantisini vermektedir; onlar gizli bilgileri asla gün ışığına çıkarmadıklarını söylüyorlar, yine de çoğu kişi, özellikle komplo teorisini sevenler bu tür açıklamalara şüphe ile bakıyorlar. İnternet kendi bölgesini çok çabuk arttırıyor ve genişletiyor, ancak hala özgür bir alandır. Herkes içeriklikler yükleyebilir ve başkalarının kullanımına sunabilir. İnternetin dışlanacağı ve ya düzenleneceği bir merkez yoktur. İsteyen herkes internete içeriklik yükleyebilir ve başkalarını kullanımına sunabilir. Fakat bütün devletler bu özgürlüğe sıcak bakmıyor. Bazılarında değişik türden yerel sansürler konulmuştur. 51 YouTube Kapitulli IX. Shfrytëzimi efektiv i bllog-faqeve Türkiye Türkiyede bulunuyorsanız YouTube’ye erişmeye çalışmayın. Bu video hizmeti ülke genelinde engellenmiş durumdadır. Türk mahkemesi Türkiyedeki tüm internet sağlayıcılarına, kendi müşterilerine YouTube engellemek için acil uyarılar gönderdi. Mahkeme kararı, YouTube’ta Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret içerikli video görüntülerine dayalıydı. Aslında böyle bir kararla bazı hükümetler kendi güçlerini sergilemek istiyor: „eğer düzgün davranmazsanız, her şeyi yasaklayabiliriz“. İnternet - sitelerinin sansür edilmesi durumunun çoğu ülkede çok daha kötü olduğunu belirtmemiz gerekmesine rağmen, iyi BT – becerileri olan bireyler, engellenmiş web - sitelerine erişebilir. İran İranda internet - özgürlüğü daha fazla sorunla karşılaşıyor. Çok sayıda web - siteleri ve ve internet hizmetleri engellenmiş, bütün blogcular ise Kültür ve Sanat Bakanlığında kayıt yaptırmakla yükümlüdür. Bu sayede devlet organları, blogcular üzerinde daha büyük kontrol sağlamaktadır. Genel durumun tarif edilmesi için, 18 Mart 2009 yılında iranlı bir blogcunun öldüğünü anmak yeterlidir. Yayınladığı saldırı niteliğindeki metinler sayesinde, dini liderlere hakaret ve İran İslam Cumhuriyetine karşı propaganda iddiasıyla, Mir Sayafi 2008 yılında iki buçuk yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Yetkililer ailesine, Mir Sayafi’nin intihar ettiğini söylemişlerdi. İran blogcusu Omidreza Mirsayafi 2008 yılında, cezaevinde öldü 2009 yılının Haziran ayında İran halkı, seçimlerin resmi sonuçlarını kabul etmeyerek, aynılarını güvenilir olarak kabul etmediler. Seçimlerin ardından protesto dalgaları yaşandı. İnternet - forumları ve bloglar sert polemikler ve tartışmalara sahne oldu. Sonunda internet abluka edildi. İnsanlar bilgileri paylaşmak için SMS – mesajlarını kullanmak zorunda kaldı. Böylece SMS – mesajları tek objektiv bilgi kaynağına dönüştü. Yukarıda anlatılanlar farketmeksizin, İran başbakanın kendisi etkin olarak sanal tartışmalar kullanıyor, hatta şahsi blogu ve web – sitesi mevcuttur. Türkmenistan Türkmenistan’da internet - sansürü daha „hafiftir“ . Orada neredeyse internet yoktur. Türkenistan’ın aktüel devlet başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, 2007 yılındaki seçimlerde, başbakan adaylığı sırasında halka internet izolasyonundan kurtaracağını vaadetti. Askerlerin koruması altında ve büyük ihtimalle yakın binaların pencerelerinde yer alan özel hizmetler tarafından kontrol edilmesine rağmen, internet - kafelerini yeniden açtı. Bu ülkede internet – hizmetleri için tazminat o kadar yüksektir ki, interneti sadece yabancı şirketler ve yerel halktan birkaç kişi kullanabiliyor. 52 Kapitulli IX. Shfrytëzimi efektiv i bllog-faqeve Küba İnternet – sansürü dünyanın öbür tarafında da bilinen bir sorundur. Kübada internetin kullanım yaygınlığı, Türkmenistan’daki gibi son derece düşüktür. Sebeplerden biri ağır ekonomik şartlardır. Yoani Sanchez Kübalı blogcu Yoani Sançez, kendi ülkesi hakkında makaleler yazıyor. Blogunda yeni gönderiler yüklemek için büyük çaba harcaması gerekiyor. Küba turizim odaklı bir ülkedir ve yabancılara ait otellerde internet sorun değildir. Ancak yerli halk böyle yerlere kolayca ulaşamaz. Bu yüzden Yoani böyle yerlere gizlice gidip, bloguna yazılar yüklemektedir. 2009 yılının Kasım ayında Amerika Başbakanı Barak Obama, Sançez’in bloguna yorum yazdı. Daha sonraları bu yorum çok sayıda uluslararası medya kaynaklarında paylaşıldı. Barak Obama onun bloguna şunları yazdı: „ Sançez, Kübada yaşanan günlük hayatın gerçekleri hakkında dünyaya eşsiz bir pencere açmaktadır“ ve „ teknoloji yoluyla kendilerini ifade etmeleri için Kübalıları teşvik etmek “ konusunda göstermiş olduğu çabalarını selamladı. Çin Çin’de internet çok iyi gelişmiştir. Burada 300 milyon internet kullanıcısı olduğu gibi, hemen her şeyin kontrol edildiği en büyük ve en etkili sansür programı mevcuttur; istenmeyen içeriklik siliniyor, ileri gitme cesaretini gösteren blogcular, kendilerini sonunda hapiste buluyorlar. Şu anda hapisanede bulunan 24 online yazar vardır. 2010 yılında en büyük arama motoru Google ile Çin hükümeti arasında skandal meydana geldi. Google, arama sonuçlarını süzgeçten geçirmeyi reddetmişti. Çin hükümeti zaman zaman Google’e arama sisteminden kaldırılacak web – sitelerinin listesini gönderiyordu. Öyle ki kullanıcı anahtar kelimeyi yazdığında, arama motoru o web – sitelerini göstermiyordu. Kapitulli IX. Shfrytëzimi efektiv i bllog-faqeve 53 Komşumuz Rusya Rusya hükümeti interneti sınırlamak ve sansürlemek için elinden geleni yapmasına rağmen, internet diğer medya kaynaklarına kıyasen hala boş alanı temsil etmektedir. Ancak, Rusyada internette etkin olmak, beraberinde bazı riskler taşımaktadır. Örneğin: 2008 yılında, Dağıstanda, tanınmış bir internet kaynağı olan İnguşetiya’nın sahibi öldürüldü. Bu kaynak, hükümete karşı yaptığı eleştirilerle tanınıyordu. Bu yüzden daha ilk andan itibaren ölümün resmi sürümü reddedilmişti. İçişleri bakanlığı dikkatsizlik sözkonusu olduğunu duyurdu. Dağıstan başbakanı’nın korumalarından biri tesadüfen silahtan ateş açmış denildi. 2010 yılında Rusyada, nedeni belli olmayan yangınlar sırasında, hükümete yönelik açık eleştiriler sadece internette bulunabilirdi. İnsanlar internet - toplulukları oluşturuyor, bilgi paylaşımı yapıyor ve mağdurlar için yardım topluyorlardı. Onların göstermiş olduğu çabalar o kadar büyük tepki ile karşılaştı ki, başbakan Putin, bloglardan birine yorum yazdı. Bu oldukça büyük bir yorum oldu. Canlı bir insanın cevabından çok, başbakanın basın sözcüsünün resmi cevabına benziyordu. İnguşetiya’nın sahibi Muhamed Evolev. 2008 yılında Dağıstanda öldürüldü. O’nun internet - kaynağı, hükümeti sıkça eleştiriyordu. Bu yüzden, daha ilk andan itibaren ölümün resmi sürümü reddedildi. 54 Rusya’nın bütün blogküresi, başbakan Putin’in basın sözcüsü’nün bu yanlışını paylaştı. Lider haber ajansları (İnterfax, İntertas) cesur başbakanın bir „Amfibi“ den yangınla mücadelesi haberini yaydı. Uçağı bizzat Putinin kendisi kullanıyormuş. Basın sözcüsü „Amfibi“ den değil, „İhtiras“ sözünden bahsetmiş. Bu yanlış hemen düzeltilmişti. Ancak haber çok sayıda bloglarda yayımlandı. Kapitulli IX. Shfrytëzimi efektiv i bllog-faqeve Özet: Konu IX’da blogların verimliliğini gösteren, uluslararası örnekler verilmiştir: a. Bu bölümde, sosyal medyaların bölgesel bağlamdaki gelişim evreleri, sansürü ve sorunları incelenmektedir b. Hakkında tartışılan ilk ülke, YouTube’un yasaklandığı Türkiye’dir. c. Sosyal medyalara ve dine, ve ya onların İrandaki yaratıcılarının rölüne bakmak çok ilginçtir. ç. Daha sonraki bölümlerde Türkmenistan, Küba, Çin ve Rusyadaki internet - sansürü ve sosyal medyalaraki sınırlamalar tartışıldı. İlginç bağlantılar: İnternet - sansürü hakkında bir makale:: en.wikipedia.org/wiki/Internet_censorship Ödev: Online ansiklopedisi Vikipedi yardımıyla, internet – sansürü hakkında bilgi bulun. Kendi gerçek veya hayali blogunuzda internet - sansürü ile ilgili mesaj yazın. Aşağıdaki bilgileri kullanabilirsiniz. İnternet - Sansürü İnternet, değişik bilgisayarları birbirine bağlayan ağdır. İnternetin müdürü yoktur; o özel bir sahibi olmayan, ücretsiz ağdır. Herkese aittir. İnternette sansür, bazı bölümlerde yapılabilir. Örneğin: Türkiyede, mahkeme kararıyla hükümet YouTube’u yasakladı ve tüm internet sağlayıcılarına Türkiye genelinde YouTube’bu engelleme uyarısını gönderdi. Uluslararsı organizasyon „Sınır tanımayan gazeteciler“in gerçekleştirdiği araştırmaya göre, 2008 yılında dünya çapında 1740 web – sitesi engellenmiş veya kapatılmıştır. İnternette yayınladığı içeriklik yüzünden 105 blogcu mağdur olmuş, bunlardan bir blogcu öldürülmüş, 59’u tutuklanmış, 45’i ise fiziki saldırıya uğramış. 55 Pratik çalışma İçerik yönetim sistemi (İYS) Bilgisayar programı olan Wordpress’in iyi gelişmiş İYS - sistemi vardır. Daha doğrusu blogcunun, yönetim paneline erişimi sağlanmıştır. Blogcu yayınlayabilir, içeriğini düzenleyebilir ve değiştirebilir, fotograf ve video yükleyebilir, kullanıcıların içeriğini yönetebilir, blogun tasarımını değiştirebilir v.s. İçerik yönetim sistemi aslında yönetim panelidir. Worpress’in içeriği yönetim sistemi, kendi kullanıcılarına sadece şahsi bloglarını değil, aynı zamanda zorlu web – sitelerini ve hatta web – mağazalarını örgütlemelerini sağlamaktadır. Wordpress’te blog nasıl kayıtlanır Wordpressin çok basit bir raporlama sistemi vardır. Yamanız gereken tek şey, www.wordpress.com web – sitesini açmak ve dil tercihini yapmanızdır. Gürcü interfeysi de vardır, ancak Facebook’taki interfays gibi tamamen tercüme edilmiş değişldir. Bu yüzden, karışıklık önlenmek için ingilizce menüsünü kullanmak daha iyidir. 56 „Sign-up Now“ a tıklayın ve ilgili alanları doldurun. 1 2 3 4 5 1 2 3 4 5 Blog URL – sizin blog – adresiniz benzersiz olmalıdır. Belirteceğiniz ID- meşgul ise blogunuz için başka bir kimlik seçmelisiniz. Username (kullanıcı adı) – blogu yönetmek için panele giriş adınız Password (şifre) – sizin şifreniz (pasvord) Confirm (onayla) – şifrenizi onaylayın E-mail address (e-posta adresiniz) – sizin e – mail adresiniz 57 Bütün pencereleri doldurduktan sonra, Sign up’a tıkla (Kaydol). „Sign-up“ tan sonra açılan pencereyi kapatın ve e- postanızı kontrol edin. En geç yarım saat içerisinde Wordpress size bağlantı içeren mesaj gönderecektir. Bu bağlantıya tıklamakla başka bir siteye yönlendirilecek ve blogunuzun aktif olduğu bildirilecektir: Hesabınız aktif ! Tebrikler, artık sizde bir blog sahibisiniz! İleride, blogu yönetim panellerine giriş yapmak için, wordpress.com’u ziyaret edin ve sayfanın üst kısmında kullanıcı adı ve şifrenizi yazın. 58 Bölüm IV 59-79 Sosyal ağlar – geçmişte, günümüzde ve gelecekte Konu X Altı kullanma teorisi Sosyal ağların yaygınlaşmasını etkileyen etkenler? Konu XI Sosyal ağların tarihi Dünya tarihinden tipolojik paralellikler Konu XII – Facobook Kuruluş hikayesi, ilginç gerçekler, M. Zuckerberg – dünyanın en genç milyarderi Konu XIII Halkın gücü Uşahidi, BarKamp ve diğerleri „Kitle kaynak kullanımı“ odaklı projeler (birçok kişiden bilgi almak) Pratik çalışma Facebook’taki şahsi bilgilerin yönetimi 59 Konu X Altı derecelik ayrılık İnsanlar geleneksel olarak gruplar oluşturmayı ve onlara katılmayı sever. Çok eskiden, ilk insan grupları önce şehirleri inşa etmiş ve şehirler yavaş yavaş devletlere dönüşmüştür. İlk devletler, kentlerden daha büyük değilmiş. Daha sonraları, birçok şehir – devleti, büyük bir devletaltına birleşmiş ve milli şuur gelişmiştir. Bazı gruplar şehir veya devlet olmadan milletler oluşturmuşlar. Onlar sadece başka ülkeleri işgal etmeye başlamışlar. Her şehirde, devlette veya millette, insanlar sosyal gruplara ayrılarak , aralarında sonu görünmeyen çatışmalar yaşanıyormuş. Onlar aralarında sözlerle, mektuplarla, kitaplarla iletişim kuruyırlarmış.... grup üyeleri arasındaki iletişim dili bazen son derece uygunsuz oluyormuş; onlar kötü emellerine ulaşmak için aralarında birleşen insanlarmış. Bu durumu, milletler arasında asırlarca süren savaşlar göstermektedir. Bazı sosyal ve dini gruplar diğerlerinden daha prestijlimiş. Zamanla çok sayıda gruplar aralarında yer değiştiriyomuş ve daha önce pek aktif olmayanlar, çok aktif hale gelerek sayıları çoğalmış. Zaman geçiyor ve geçtikçe her şey daha çok karışıyormuş. İnsanlar yeni iletişim biçimlerini icat etmeye ve ilişkiler kurmaya başlamış. 20 yüzyılın ikinci yarısında insanlık yeni iletişim ağı – interneti icat etmiş. İlk baştan bu süper buluş sadece yüksek – teknoloji üniversiteleri arasında bilgi alış verişi ile sınırlıydı. Ancak daha sonra herkez için ulaşılabilir oldu. Yeni iletişim aracı – internet, insanlar arasında yeni gruplaşmalara yol açtı. Bugün inretnette ne yapıyoruz? Önceleri yaptığımız şeyin aynısını. Bizim gibi düşünen insanları arıyor ve onlarla iletişim kuruyoruz. Değişik gruplara katılıyor ve tartışıyoruz. Konu X. Altı kullanma teorisi Aşağıdaki resimde insanlar noktalarla belirlenmişlerdir. Çizgiler ise onları birbirine bağlıyor. İnsanlar arasındaki bu tür topluluklara, yani bağıntılı hatların karmaşık sistemine sosyal ağ denir. 61 Sosyal ağlar „Sosyal ağ“ terimi çok eskidir. 1930’larda amerikalı sosyologlar insanlar arasındaki ilişkileri ve bağlantıları inceliyorlarmış; onlar bu ilişkileri bir çeşit diyagram olan, sosyogram olarak adlandırıyorlarmış. İnsanlar noktalarla, aralarındaki bağlantı ise çizgilerle belirlenmiş. Bu şekilde gösterilen insan topluluğunu sosyal ağ olarak adlandırılmış. Sosyal ağ daha sonraları sosyolojiden internete geçmiş. Bu ise kullanıcıların içeriği ile zenginleşmiş web –sitesi hizmetleri demektir. Bu tür web – siteleri, benzer ilgi alanlarına sahip kişilerin aralarında ilişki kurdukları, bilgi ve diğer ifadeler paylaştıkları bit çeşit sosyal ortamı temsil etmektedir. Sosyal ağlar, örneğin Facebook büyük popülarite kazandı. Son olarak kullanıcı sayısı 500 milyonu geçerek, kurucusu Mark Zuckerberg’i gezegenimizin en genç milyarderi yaptı. Açıkçası, internetin gelişimi büyük ölçüde sosyal ağların yaratılmasına katkıda bulunmuştur. Özellikle web 2.0’ın gelişimi. Web 2.0 Web 2.0 belli bir internet – teknolojisinin veya hizmetin adı değildir. Bu çağdaş internetin gelişim aşamasının adıdır. Web – hizmetleri ve web - siteleri daha önce geleneksel medya kaynağı olarak faaliyet göstermekteydi. Örneğin televizyon program yayınladığı zaman, günlük programı da kontrol etmiş oluyor. Bu ise her programın belli bir yayın zamanı olduğunu ve aynısının sadece o zaman diliminde izlenebileceği demektir. İkincisi, o sadece izleyicinin ilgisini çeken program yayınlamaktadır. Web 2.0 söz konusu olunca, burada kullanıcı neyi ne zaman isterse izleyebilir. YouTube buna iyi örnektir. Onun günlük programı yoktur ve izleyicileri video seçiminde özgürdür. Bunun yanısıra kullanıcılar başkaları tarafından hazırlanmış ürünleri kullanmaktadır. YouTube’da video - görüntüleri kullanıcıların kendileri yüklemektedir. „Dünya küçüktür“ olayı Amerikalı sosyolog Stenli Milgram deneyleri çok seven biriymiş. O insanlar arasındaki ilişkileri incelemeye karar vererek, çok özel ve beklenmedik sonuçlar getirmiş. Milgram ve onun iş arkadaşları, küçük bir kasabada tesadüfen seçilmiş 300 vatandaşa zarflar dağıtmış. Onlar bu zarfı, belirli son bir bireye ulaşatırabileceklerine inandıkları arkdaş veya Web 1.0 ËÐÖÇÔÐÇÖËÕ ÍÑÐÖÇÐÖËÕ ÏÑÚÏÃÔÇÄà 62 ËÐÖÇÔÐÇÖ¿Ë ÍÑÐÖÇÐÖËÕ ÉÃÐÀÃØÕÇÄà ÏÑÏÚÏÃÔÇÄÇÎË Web 2.0 ËÐÖÇÔÐÇÖËÕ ÍÑÐÖÇÐÖËÕ ÏÑÚÏÃÔÇÄà ËÐÖÇÔÐÇÖ¿Ë ÍÑÐÖÇÐÖËÕ ÉÃÐÀÃØÕÇÄà ÏÑÏÚÏÃÔÇÄÇÎË Konu X. Altı kullanma teorisi tanıdığa göndermeleri ricasında bulunmuşlar. Deneyde zarfların posta ile göndermelerine izin verilmemiş. Bu gönderilerin alıcıları, başka kentlerde yaşayan belirli insanlarmış. Diğer kentlerin vatandaşları olan bu kişilere zarfların ulaştırılması için geçilen yolun, çok kısa olduğu görülmüş. Altı derecelik ayrılık teorisi bu şekilde doğmuş. Bu araştırmadan alınan sonuçlar, dünyadaki başka birisi aracılığı ile kurulan tanışıklıklar sayesinde, gezegenimizde herkesin ve her şeyin altı veya altıdan da az adım ötesinde bulunduğunu göstermiş. Öyle ki ABD Başbakanı ile sizin aranızda sadece altı adım var. Aranızda sadece altı dostunuz bulunmaktadır. Bu sosyal ağların en büyük cazibesidir. Online arkadaşlarınızla paylaştığınız haberler, bütün dünyaya erişebilir ve tüm online kullanıcılarına ulaşılabilir. A 1 2 Konu X. Altı kullanma teorisi 3 4 5 6 B 63 Özet: Konu X’da bulmacanın çözülmesi ve sosyal ağların bu kadar popüler olmasındaki sebebin belirlenmesi denenmektedir. a. Yeni iletişim aracı – internet, insanlar arasında yeni gruplaşmalara yol açtı. Bugün internette ne yapıyoruz? Önceleri yaptığımız şeyin aynısını – iletişim kuruyor, değişik gruplara katılıyor ve tartışıyoruz b. 1930’larda, amerikalı sosyologlar insanlar arasındaki ilişkileri inceliyor ve insanların noktalarla, aralarındaki bağlantının ise çizgilerle tanıtılarak, öyle denen sosyogram ve diyagramlarla ifade ediyorlarmış. Bu şekilde gösterilen insan topluluğunu sosyal ağ olarak adlandırılmış c. Araştırmadan alınan sonuçlar, dünyadaki başka birisi aracılığı ile kurulan tanışıklıklar sayesinde, gezegenimizde herkesin ve her şeyin altı veya altıdan da az adım ötesinde bulunduğunu göstermiş İlginç bağlantılar: Stenli Milgram’ın web - sitesi: www.stanleymilgram.com Ödev: Şimdi artık kendinize ait bir blogunuz ve daha önceki konulardan öğrendiğiniz çok sayıda bilgiye sahipsiniz. Edindiğiniz tecrübeyi başkalarıyla paylaşmak ve blogunuza ilk göndermeyi yapma zamanıdır. Altı derecelik ayrılık Altı derecelik ayrılık, dünyadaki başka birisi aracılığı ile kurulan tanışıklıklar sayesinde, gezegenimizde herkes ve her şey altı adım ötemizdedir. Öyle ki ABD Başkanı ile sizin aranızda sadece altı adım var. Aranızda sadece altı dostunuz bulunmaktadır. Sosyal ağlar aynı prensiple çalışmaktadır. Teorik olarak, sizin gönderinizi arkadaşınız, onların arkadaşları v.b. paylaşabilir. Ve bu gönderi, dünyadaki sosyal ağların tüm kullanıcılarına ulaşabilir. 64 Konu XI Sosyal ağların tarihinden Geçmişte paralellikler aramak bana eğlenceli gelmişti. Bu ödeve başkadığınızda hiçbirşeyin değişmediği ve insanın icat etmediği hiçbir şeyin kalmadığı izlenimine kapılacaksınız. Ancak, öte yandan insanlık ilerliyor ve yeni teknolojiler hayatımıza giriyor. Blogların ve sosyal ağların geçmişte paralelliklerinin olduğunu hiç düşündüz mü? Evet, var. Çok çağdaş görünen ürünlerin geçmişte ilk örnekleri var. Bir Gürcü atasözü „yeni olan her şey, eskilerin derinliğinde unutulmuş olanlardır“ bu olayı doğruluyor. Volkan külü altındaki şehir Pompea şehri MÖ 79 yılına kadar normal yaşantının mevcut olduğu bir şehirmiş. Şehir yakınlığındaki yanardağ birdenbire patlamasıyla şehir küller altında kalmış. Volkan o kadar hızlı olagelmiş ki, insanların evlerini terkedecek zamanı yokmuş. Bir anda her ev, her şey ve insanlar adeta külün altında kalmış. Yıllarca ve asırlarca, ta ki XVIII y.y.’a kadar doğa tarafından korunan şehiri hiç kimse hatırlamıyormuş. Sıradan bir günde durmuş olan şehir hayatı, arkeologlara, tarihçilere ve klasikçilere antik dünyadan eşsiz bir görünüm verdi. Rebeka Benefil, araştırmacılardan biriydi. O, Vaşingtın ve Li Üniversitelerinde çalışıyordu.Popmea duvarlarında ve antik grafitlerdeki yazıları ve resimleri inceliyordu. Pompea duvarlarında antik grafitler Rebeka grafitlerin çoğu zaman interaktif, saygın bir yazı şekli olduğuna inanıyordu. Bu, antik devirdeki insanların sadece hobisi olarak sayılmıyormuş . Her sınıftan insanlar, zanginler dahil, fakirler, köleler veya özgür vatandaşlar duvarlarda yazı yazma faliyetinde yer alıyormuş. Bu durum utanç verici bir şey olarak kabul edilmiyormuş.Rebeka tezini kanıtlamak amacıyla, dört katlı zengin bir konutun duvarlarına, yazı örneklerini gösterdi. Grafitler duvarlarda çok açık görünüyor; bazıları evin en güzel odasının kenarlarında dikkatle kazınmış freskler, arkadaşlara selam mahiyetini taşıyormuş. İnsanlar merdivenlerde dönüşümlü olarak popüler şarkılardan alıntılar okuyor ve arada bilmeceler ekliyorlarmış; şiir yarışmaları düzenledikleri düşünülüyor. Konu XI. Sosyal ağların tarihi Grafitler, mutfakta, hizmetçiler odasında ve şehrin değişik bölümlerinde keşfedilmiş: 65 İşte birkaç örnek: Kapılardaki yazılardan birtanesi: „Markus, Spenduza’yı seviyor“ Pinariya’nın evinin avlusundaki yazı: Dünaynın bütün altınlarını bile verseniz, kocamı satmam. Verus’un evinde, iki kapı arasındaki yazı: „Sekundus arkadaşlarını selamlıyor“. Tiyatro’nun çıkışında: Kaminiusi’nin robotu Metes, Kres’i seviyor. Pompea’nın patronu Veneral onları korusun ve uyum içinde yaşasınlar. Tiyatro’nun sokağında: „Dükanımdan bir küçük çinicik kayboldu. Onu bulan, 65 sestertius ile ödüllendirilecektir. Hırsız hakkında bilgi verecek olana ise 20 sestertius daha verilecektir.“ Duvarlardaki yazıtlar o kadar sene sonra çok rahat okunuyormuş. Bu ise yeteneklere, amatör faaliyetlerinin yasak olmadığını gösteriyor. Rebeka, Pompea sokaklarında şehir sakinlerinin interaktif oyunlarla eğlendikleri, büyük ilan tablosuna benzediğini söylüyor. Daha ilginç olan, bütün insanların bu oyuna iştirak ettikleri ve oyunu daha da ilginç yaptıklarıdır. Antik Facebook Popmea’daki interaktif yazışmanın Facebook’a çok benzediğini herhalde farkettiniz. Hepimiz biliyoruz ki, kullanıcının Facebook’taki şahsi sayfasında, tüm bildirim ve fotoğrafların biriktirildiği yere „Duvar“ denilir. Eski Pompea’daki gibi Facebook’un modern dünyasında, kullanıcılar ya kendi duvarlarına, ya da arkadaşlarının duvarlarında yorumlar yazmaktadırlar. Bazı yorumların hiçbir bağlantısı yoktur. Onlarla ya kimseden bir şey istenmektedir ya da kimseye yönelik nasihat özelliğini taşıyor. Bazen sanal duvarlarda hararetli tartışmalara tanık oluyoruz. İnsanlık her ne icat ederse etsin ya da onun gelişimine farketmeksizin, biz hala insanların istekleriyle çevriliyiz ve yeni olan her şey, eskinin derinliklerinde saklıdır. MÖ 79 yılında, volkan patlamasıyla Popmea şehri küller içinde kaldı. Çok asırlar bu korunmuş şehire hiçkimse bir göz atmadı. 66 Sanal duvarlar Aristoteles, insanın sosyal bir hayvan olduğunu söylemiş. Bu fikir internet çağında daha da geçerli ve dahza inandırıcıdır.İnternet 50’li yıllarda gelişmeye başladı.İlk aşamada, sadece bilim adamlarının kullanabileceği, karmaşık bir iş olarak görünüyordu. Teknolojiler, bir çok insanın zorlu çalışması pahasına yavaş yavaş gelişti. İnternet bugün bulunduğu duruma geldi. Büyük bir kısmı sosyal ağdan oluşan ağa dönüştü. İnsanoğlu, Aristoteles’in çok önceden söylediğini kanıtlamak için çok çalıştı. Sosyal ağ, benzer ilgi alanı olan insanların etkileşime girerek bilgiler paylaştıkları topluluktur. Sosyal ağ aslında, arkadaşlarla çevrili olan insanların fotoğraflar izlediği, sohbet ettiği, konuları tartıştığı, yeni arkadaşlıklar kurduğu bir çeşit sanal mekandır.... Onlar eğleniyor. Facebook, dünyada olduğu gibi Gürcistanda da en popüler sosyal ağdır. Facebook bir devlet olmuş olsaydı, nüfus bakımından dünyada en büyük üçüncü devlet oldurdu. Konu XI. Sosyal ağların tarihi Farklı devletlerde, toplumun büyük bir kısmının internete eğilim göstermesi ve sosyal ağlara bağlanmaları ardından, siyasetçiler ve ruhani liderler de geri kalmadı. Onlar he zaman insanların bulunduğu yerdedir. Sosyal ağları aktif olarak kullanmaya başlayan ilk üst düzeyli politikacı Barak Obama’ydı. Facebook Obama’nın kullandığı tek sosyal ağ değildi. Başbakanlık kampanyasında ünlü mikro – blog ve sosyal ağ hizmeti veren Twiteri de aktif olarak kullandı. Twiter kullanıcıları kendi şahsi sayfalarında SMS – mesajları bırakabiliyorlar. Örneğin: „Şu anda bir toplantıdayım ve konuşmacıyı dinliyorum!“ ya da „İnternette çok ilginç bir web – sitesi buldum! „İşte link, dene!“ ya da „Bugün havam yok, cesarete ihtiyacım var!“ Herkes istediğini yazabilir, tek sınırlama boyutudur. Sadece kısa SMS – mesajları gönderilebilir. Twiterdeki şahsi sayfaların kendi Takipçileri var. Bu yüzden ne kadar daha çok mesaj gönderilmişse, sayfa o kadar çok ilginçtir. Takipçiler topluluklarda birleşmişlerdir. Obama’nın twiterinde üç milyondan fazla takipçi var. Belki biliyorsunuz, Obama çok meşgul bir adamdır. Bu yüzden onun günlük programı her zaman çok yoğundur. Twiter sayesinde herkes Amerika başkanını takip edebilir ve o anda ne yaptığını, günlük planında neler bulunduğunu v.b. öğrenebilir. Twiterin en sıkı takipçileri açıkçası gazetecilerdir. Gazeteciler, siyasetçilerden en yeni haberleri alabilmek, onların getirdikleri kararları öğrenebilmek ya da ne dediklerini aktarabilmek için twiteri kullanmaktadırlar. Herkes Obama’nın takipçisi olabilir. Ancak bütün siyasetçiler Amerika başkanı gibi açık değildir. Örneğin, birisi İngiltere Başbakanı’ın adına sahte Twiter oluşturmuş. Bu olağan şeydir; siyasetçiler sıkça mizah duygusu gelişmiş, internet kullanıcıların kurbanı oluyor. İnternet özellikle de sosyal ağ, dini liderler arasında da çok seviliyor. Bir süre önce Dalay Lama da kendi Twiter sayfasını açtı. Dalay Lama’nın Twiterinde bu okuduğum en son mesajdı: „Dalay Lama Twiderde kendini gösteriyor ve daha iyi bir dünya için Twiter’de twitliyor.“ Konu XI. Sosyal ağların tarihi 67 68 Konu XI. Sosyal ağların tarihi Özet: Konu XI, bilişsel ve insan ilişkileri ile sosyal ağların tarihi hakkında çok sayıda gerçekleri aktarmaktadır: a. Antik şehir Pompea, MÖ 79. yılında volkan altında kaldıktan sonra, XVlll asırda yeniden hayata döndürüldü b. Vaşingtın ve Li Üniversi profesörü Venesa Benefil, Popmea duvarlarındaki yazıları ve resimleri, yani antik grafitleri inceledi c. Antik Grafitler Facebook’a benzemektedir. İnsanlar her ikisinde de interaktif yorumlar yazıyorlar ç. Sosyal ağları kullanan ilk üst düzeyli siyasetçi Barak Obama oldu. İlginç bağlantılar: ABD Başkanı Barak Obama’nın Twiteri: twitter.com/BARACKOBAMA Tibet’in ruhani lideri Dalay Lama’nın Twiteri: twitter.com/DalaiLama Ödev: Blog takipçilerinize bugün öğrendiklerinizi yazın. İnternette bulduğunuz örenklerle sayfanızı geliştirin. Antik Facebook Antik çağda, duvarlarda yazı yazmak saygın bir iş olarak görülüyormuş. Örneğin: dört katlı zengin bir konutun duvarlarında yazılar bulunmuş. Duvarlardaki grafitler çok ayandır; aralarında bazıları evin en güzel odasında, fresk kenarlarında özenle oyulmuş, arkadaşlara yönelik selamlardır.İnsanlar merdivenlerde dönüşümlü olarak popüler şarkılardan alıntılar okuyor ve arada bilmeceler ekliyorlarmış; şiir yarışmaları düzenledikleri düşünülüyor. Popmea’daki interaktif yazışma Facebook’a çok benziyor.Hepimiz biliyoruz ki, kullanıcının Facebook’taki şahsi sayfasına, tüm bildirim ve fotografların biriktirildiği yere „Duvar“ denilir. Eski Popmea’daki gibi Facebook’un modern dünyasında, kullanıcılar ya kendi duvarına ya da arkadaşlarının duvarlarına yorumlar yazmaktadırlar. Bazı yorumlar arasında hiçbir bağlanıtı yoktur. Onlarla ya bir şey istenmektedir ya da kimseye yönelik nasihat özelliğini taşıyor. Bazen sanal duvarlarda hararetli tartışmalara tanık oluyoruz . 69 Konu XII Facebook’u öğrenin Bilgisayar teknolojisinin gelişim hikayesi masal gibidir. Kötü ejderha, şehri kuşatır ve çoğu masalda olduğu gibi, iyi huylu şövalye ejderhayı yenerek şehri kurtarır. O, hükümdar olur. O’nun amacı adaleti sağlamaktır ancak yavaş yavaş kendisi ejderhaya dönüşür. Bilgisayar teknolojisinin gelişim hikayesi ile şövayle ile ejderha’nın hikayesi arasında çok paralellikler yapılabilir. Piyasada, bilgisayar programları ve kaynaklarının yöneten büyük ve zengin şirketler vardır. Daha sonra, bazı birey veya grupların değerli çalışması sonucu yeni program ve kaynaklar ortaya çıkmıştır. Bu programlar büyük şirketlerin ürünlerine alternatif olarak görülmektedir ve aynıları severek öğrenilmektedir. Programlar popülarite ve güç kazanırken, onların yaratıcıları zenginleşiyor ve zengin şirketlerin önceden yaptıklarının aynısını, şimdi bu kaynaklar yapıyor. Rakiplerini sıkıştırmaya çalışarak, piyasada maksimum genişlemeye ve bütün piyasayı ele geçirmeye çalışıyor. Microsoft, Google ( „Başkalarına zarar vermeyin!“ sloganıyla) ve Facebook sosyal ağları, lider dev şirketlerdir. Facebook kurucusu Mark Elliot Zuckerberg’in çok iddialı planları var. O, kendi internet kaynağının, bütün interneti absorbe etmesini istiyor. Onun niyeti apaçık ortadadır. Eğer 70 Konu XII. Facebook’un tanıtımı insanların mutlak çoğunluğunda, otomatik sayfa ve online rehberi olarak Google’ı varsa, şimdi Facebook ‘un kendi aboneleri için otomatik sayfa olması gerekiyor. Facebook Myspace Facebook Heryeş biraz eğlenmek amacıyla başladı. Mark Zuckerberg, fakülteden oda arkadaşları ve Harvard Üniversitesindeki arkadaşlarıyla, kendi kullanıcılarına arkadaşlarının fotoğraflarını izleme ve birbirlerine mesaj gönderme olanağını sağlayan web - sayfayı oluşturdular. Onlar yeni arkadaşlar da bulabiliyor, onların fotoğraf ve mesajlarına yorum yapabiliyorladı. Bu, kullanımı kolay web - sayfası, Harvard Üniversitesi öğrencileri arasında hit olmuş. Kısa zaman sonra Mark Zuckerberg’e, Facebook’u diğer üniversitelere de genişletmesinin istendiği sayısız mektup gönderildi. Facebook değişik üniversitedeki öğrencilerin isteği üzere genişliyor ve 2006 yılının Eylül ayından itibaren, 13 yaşını doldurmuş ve geçerli e – mail adresie sahip olan herkese ulaşılır oldu. En yeni verilere göre, Facebook en büyük sosyal ağıdır. En yakın rakibi MySpace’ten çok daha büyüktür. 2005 yılında medya kralı Rupert Murdoch tarafından 580 milyar dolara satın alınmıştır. Bugün Facebook’un dünya çapında 500 miliyondan fazla abonesi var. Fcebook’un resmi kar payı 2009 yılında, 700 milyon dolara yükseldi. Mark Zuckerberg Facebook Mark Zuckerberg’i gezegenin en genç milyarderi yaptı. Zuckernerg bu parayı kendi yaratıcılığı sayesinde kazandı. Birkaç yıl önce Mark Zuckerberg, yayımcı ve New York Times gazetesinin Yönetim Kurulu Başkanı Arthur Oks Sulcerberge’in özel uçağıyla seyahat etti. 20 dakika geciken Mark, Şort ve sandaletler taşıyormuş. Seyahat sırasında New York Times yayımcısı ile Facebook sahibi, kitle iletişim araçlarının geleceği hakkında sohbet etmişler. O kadar yüksek, tagdir edici değerlere ve tutumlara sahip olan iki kişinin bir araya gelmesi nadirdir. Seyahatin sonunda gazetecilerden biri New York Times’ın yayımcısıyla röportaj yapmış. Yayımcı, Zuckerberg hakkında çok akıllı, ancak çok da genç, daha da önemlisi çok şanslı biri olarak bahsetmiş. Ardından, moda olan bu internet - eğlencelerinin Konu XII. Facebook’un tanıtımı 71 Facebook yakında unutulacağını söylemiş. Bu konuşmadan bir yıl sonra New York Times’ın hisseleri önemli ölçüde düştü, buna karşın Facebook’un karı dramatik bir artış yaşadı. Facebook’a dikkat edin! Facebook kendi abonelerine, fotoğraf ve şahsi bilgiler aktarma olanağını sağlamaktadır. Bunların doğruluğundan abonelerin kendileri sorumludur. Bazı insanlar Facebook’u kötü amaçlar için kullanabilir ve konuştuğunuz arkadaşın, tanıdığını o arkadaş olmadığı ortaya çıkabilir. 72 Konu XII. Facebook’un tanıtımı Özet: Konu XII tamamen, en büyük sosyal ağ Facebook’a ve onun kurucusu Mark Zuckerberg’e adanmıştı. a. Harvard Üniversitesi öğrencisi Mark Zuckerberg, okul arkadaşlarıyla 2004 yılında, kendi web - sayfasını açtı.Bu web - sayfası kullanıcılarına, kendi arkadaşlarının fotoğraflarını izleme, mesajlaşma, yeni arkadaşlar bulma ve arkadaşlarının yüklemiş oldukları mesajlara yorum yapabilme olanağını sağladı. b. En yeni verilere göre, Facebook’un dünya çapında 500 milyondan fazla kullanıcısı vardır. c. 2009 yılında Facebook’tan elde edilen resmi kazanç, 700 milyon dolara ulaştı. ç. Mark Zuckerberg, milyarder olduğunda henüz 23 yaşındaydı. İnternete yazım www.guardian.co.uk/technology/2007/jul/25/media.newmedia Ödev: Facebook duvarında blogunuzun adına link yükleyin. Facebook’taki her yeni yükleme hakkında link açmak önemlidir. Bu şekilde okuyucu sayısı daha fazla olur. Gelecekte, Facebook’ta blogunuzun sayfasını açabilirsiniz. Bu iyi bir tecrübedir. Yılın adamı 2010 yılında, Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, “Time” tarafından yılın adamı olarak aday gösterilmiştir. “Time”in genel yazı işleri müdürü Richard Stengel, resmi açıklamasında “yarım milyar insanı birleştirdiği” ve “veri değiştokuşu için yeni sistem kurduğundan” dolayı Zuckerberg’in takdirname verilecek kişi olarak seçildiğini belirtmektedir. 2012 yılı Facebook yönetimi için ve genelde sosyal ağlar kullanıcıları için önemli bir yıldır; Facebook kullanıcıların sayısı 500 000’i aştı. 73 Konu XIII Halkın Gücü İnternetin çok kısa zaman içerisinde çok şey değiştirmeyi başardığı gerçeği konusunda kuşku yoktur. Değişmelerle birlikte, internet yeni imkanlar da sunmuştur. Yeni imkanlar insanlar arasında yeni ilişkilere yol açmıştır. Sosyal ağlar ve değişik internet hizmetleri sayesinde, insanlar gruplar oluşturuyor, sanal topluluklara katılıyor ve gerçek dünyada olağanüstü gerçek değişmeleri empoze ediyorlar. Doğal olarak, yukarıda adı geçenlere isimler gerekiyordu; işte bu şekilde çok sayıda yeni terimler ortaya çıktı. Crowdsourcing (kitle kaynak, çok sayıda kaynaktan veri almak) Crowdsourcing („Crowd “ – insan grubu ve „Sourcıng“ – arayış, kaynak kullanımının birleşiminden meydana gelen bileşik bir isim) iş sektöründe doğdu. Geleneksel çalışanlar veya bu hizmeti sunanlar yerine, gereken hizmeti, fikir veya içeriği, büyük bir insan grubu ve özellikle on-line topluluğundan talep etmek anlamına gelmektedir. Sınırsız sayıda insana kamu bir teklif sunlur: „Bakınız, bu işi bitirmemiz lazım“ ve insanlar, daha önce hiçbir anlaşma yapmadan ve çoğu kez karşılıksız olarak bu ödevi tamamlar. Bu konsepti daha iyi anlatabilmek için size birkaç örnek sunacağım. „Procter & Gamble“in, şirketin karşılaştığı tüm sorunları belirtildiği özel web sitesi vardır. İnsanlar şirketin bu sorunlarını çözmesinde yardımcı olmayı sabırsızlıkla bekliyor, bazen yüzbinlerce doları aşabilen büyük miktar parayla ödüllendirileceği vaatleri alıyorlar. Chikago’da bir şirket kenarsız tişört üretimi yapmaktadır. Tişörtlerin dizayn seçimi herkesin katılabileceği açık ihale ile yapılır. Şirket her gün çok sayıda fikir alır ve üretim için bu fikirlerin en ilginç olanlarını seçer. Müellifler 2000 Amerikan doları değerinde ödül alır. Şirket önemli miktarda tasarruf yapar çünkü bu şekilde moda tasarımcıları angaje etmez. Gördüğünüz gibi, crowdsourcing çok esnek bir işbirliği biçimidir. Yukarıda saydığımız örnekler iş projeleriyle bağlıdır fakat crowdsourcing gönüllüleri de dahil eder. Ushahidiinternet servisi buna iyi bir örnektir. Kenya’da büyük sayıda şiddet olaylarının tespit edildiği 2007 yılı seçimlerinin bir neticesi olarak kurulan Ushahidi-internet servisi, şiddet olayları tanıklarının e-mail ve sms mesajlarla gönderdiği ihbarları toplamış ve kısa zamanda şiddet haritası hazırlamıştır. İnternette, Kenya haritasının yer aldığı bir web site açılmıştı. Suistimal olayları hakkında bilgisi olan herkes koordinatif gruba sms veya mms gönderebilir ya da web sitede yorum bırakabilirdi. Veriler işlenerek özet hazırlanmış ve haritada vizüelizasyonun sağlanması açısından şiddetin meydana geldiği bölgeler kırmızı dairelerle çevrelenmişti. Daha fazla şiddetin tespit edildiği bölgeler daha büyük dairelerle çevrelenmişti. Bu şekilde, uluslararası organizasyonların şiddete tepki göstermesi için imkan sağlayan vizüel bir harita oluşturulmuştu. 74 Mesaj gönderen herkes, daha büyük gözlemci grubun mobilizasyonu için gereken zamanı tasarruf edilmesi yönünden projenin koordinatif grubuna çok yardımcı olmuştu. Proje olağanüstü başarılı olarak belirlendi ve daha sonra Ushahidi dünyanın değişik yer- Konu XIII. Halkın gücü 2010 Ushahidi lerinde yaşanan kriz durumlarında kullanılmaya başladı. 2010 yılında, Haiti’de meydana gelen feci deprem milyonlarca insanı etkiledi; bunların birçoğu yıkıntılar altında kaldı, çok sayıda semt ise gıda ve su yetersizliğiyle karşı karşıya kaldı. Uşahidi yardımıyla farklı insanların gönderdiği mesajlar bazında bir inetaktif harita oluşturuldu, bu gönüllülerin ve kurtarıcılar arasında başarılı bir koordinasyona yol açtı. Sorunlu bölgelerin tespit edilmesi için haritaya bir göz atmak yeterliydi. Kurtarıcılar daha kolay bir şekilde yardıma ihtiyacı olan insanların en büyük kısmının bulunduğu bölgeleri tespit edebiliyordu. Ushahidi ABD’de de çok etkili oldu. 2010 yılında Washington D.C. kış kasırgasına yakalandı. Ushahidi sayesinde kapanan yollar ve değişik sorunlar hakkında kısa zamanda bilgi toplanıyordu. İnsanlara sms mesaj yolluyor yada özel web sitede ihbarda bulunuyor ve bunlar interaktif haritada yansıtılıyordu. 2010 yılında Rusya’da yangınlar meydana çıktı. Ushahidi yardımıyla, gönüllülerin faaliyetleri arasında koordinasyonu sağlayan “Yardım haritası” hazırlandı. Harita, gönüllülerin onlara en çok ihtiyaç duyulan yerleri görmesini sağlıyordu. Ushahidi Barcamp – birbirine benzer kamu konferansların uluslararası ağını oluşturmaktadır. Konferans organize etmek kolay bir ödev değildir, fakat Ushahidi Barcamp katılımcıları sorunları kendi başına çözmektedir. Onlar sadece konferansa katılmakla kalmıyor, konferans için gereken tüm hazırlıklarla ilgileniyorlar. Blog veya diğer sosyal araçlar yardımıyla, bilgi desteği sunuyorlar. Konferans kapsamında yapılması gereken tanıtım, eğitim ve diğer faaliyetler on-line rejimde korunmaktadır. İlk Barcamp 2005 yılında Palo Alto California’da düzenlendi. Konseptin tasarımı ve konferansın organizasyonu için yaklaşık bir hafta gerekiyordu. 200’ün üstünde insan bu çalışmaya katıldı. Ardından dünya genelinde 350’nin üzerinde şehir Barcamp’ın evsahipliğini yapmış oldu. Barcampların en büyüğü Ocak 2010 yılında Yangon, Burma’da yapıldı. Konferansa 2700’ü aşkın insan katıldı. Sosyal medya ve gerçek değişimler Bundan birkaç ay önce, Gürcistanlı gazeteci İa Antadze kendi blogunda ve Facebook’ta Konu XIII. Halkın gücü 75 Gabrielashvili ailesi hakkında bir öykü yazdı. Gazeteci, “Yangın, içindeki tüm eşyalarla birlikte evi tamamen yıktı; onlar, yıllar boyunca çalışma ve çabalarının ürünü olan herşeylerini kaybettiler” yazdı. İa, „Blogumun 5000’in üzerinde okuyucusu var, bunların her biri birer Lari bağışlasa, bu aile yeni ev alabilir” dedi. Gazetecinin dostları ve tamamen yabancı olanlar yardım hazırlığını dile getirdiler. İa’nın yazısı onun dostları ve dostlarının dostları tarafından paylaşıldı, ve nihayet sosyal medyada yürütülen kampanya ürün verdi. Ardından İa Antadze bloguna şöyle yazdı: „Geçen gece hemen hemen hiç uyumadım; sabah olmasını sabırsızlıkla bekledim, doğacak gün için hazırlandım ve düşündüm. Sadece dört gün içinde o kadar çok hediye topladık ki bunları iki arabanın bagajına yükledik. Radyo Sloboda eşyaların taşınmasında yardımcı oldu. Aileye mutfak malzemeleri, gıda ürünleri ve giyim eşyası götürdük.“ Bugün, Gabrielashvili ailesinin kendi evi vardır. 76 Konu XIII. Halkın gücü Özet: XIII. başlıkta crowdsourcing ve bu sistemi kullanan şirketler gözden geçirlmiştir: a. Başlığın başında crowdsourcing aracı hakkında bilgi aldınız b. Büyük uluslararası şirketlerin bu hizmeti nasıl kullandığını gördünüz c. Ushahidi’nin nasıl çalıştığını öğrendiniz ç. Barcamp, kamu konferansı gördünüz d. Ve başlığın sonunda Gürcistan’ın crowdsourcing ile tecrübesi hakkında bilgilendiniz. e. Në fund të kapitullit, keni mësuar për eksperiencën gjeorgjiane me Crowdsourcing. İlginç bağlantılar: Ushahidi’nin resmi web sitesi: www.ushahidi.com Ödev: Ushahidi’nin resmi web sitesini ziyaret ediniz ve onun kullanımı hakkındaki kurallar hakkında bilgi edininiz. Ushahidi ile ilgili kuralların yer alacağı talimatlar hazırlayınız. Crowdsourcing Crowdsourcing („Crowd “ – insan grubu ve „Sourcıng“ – arayış, kaynak kullanımının birleşiminden meydana gelen bileşik bir isim) iş sektöründe doğdu. Geleneksel çalışanlar veya bu hizmeti sunanlar yerine, gereken hizmet, fikir veya içeriği büyük bir insan grubu ve özellikle on-line topluluğundan talep etmek anlamına gelmektedir. Sınırsız sayıda insana kamu bir teklif sunlur: „Bakınız, bu işi bitirmemiz lazım“ ve insanlar, daha önce hiçbir anlaşma yapmadan ve çoğu kez karşılıksız olarak bu ödevi tamamlar. Bu konsepti daha iyi anlatabilmek için size birkaç örnek sunacağım. „Procter & Gamble“ın, şirketin karşılaştığı tüm sorunların belirtildiği özel web sitesi vardır. İnsanlar şirketin bu sorunlarını çözmesinde yardımcı olmayı sabırsızlıkla bekliyor, bazen yüzbinlerce doları aşabilen büyük miktar parayla ödüllendirileceği vaatleri alıyorlar. Chikago’da bir şirket kenarsız tişört üretimi yapmaktadır. Tişörtlerin dizayn seçimi herkesin katılabileceği açık ihale ile yapılır. Şirket her gün çok sayıda fikir alır ve üretim için bu fikirlerin en ilginç olanlarını seçer. Müellifler 2000 Amerikan doları değerinde ödül alır. Şirket önemli miktarda tasarruf yapar çünkü bu şekilde moda tasarımcıları angaje etmez. Gördüğünüz gibi, crowdsourcing çok esnek bir işbirliği biçimidir. Yukarıda saydığımız örnekler iş projeleriyle bağlıdır fakat crowdsourcing gönüllüleri de dahil eder. Ushahidi-internet servisi iyi bir örnektir. 77 Pratik alıştırma İnternette Güvenlik İnternet, güvenli veri izlenimi de dahil olmak üzere, çok şeyleri değiştirdi. İnternet ağına bir şey yüklemeden önce iyi düşününüz. Gerçek hayatta, beğenmediğiniz bir fotoğrafı yırtmak çok kolaydır. Sanal dünyada ise bu çok daha bileşiktir, belki biri bu fotoğrafın kopyasını yapmıştır. Gerçek hayatta sırrınızın korunması dostunuza bağlıdır, fakat sanal dünyada, yazınız çok kez paylaşılabilir ve çok kısa zaman içinde çok sayıda insana, hatta onlara yönelik olmayan insanlara bile ulaşabilir. Facebook güvenli verilerin tamamiyle korunmasında pek başarılı olmadığından eleştirilmektedir. Fakat, Facebook’un kurucusu Mark Zuckenberg, sosyal ağların insanlar arasında daha kolay bir şekilde ilişkilerin kurulması için hazırlandığını ve bu yüzden Facebook’un öncelikerinden birinin sırların açıklanmasını önlemek olduğunu açıklar. Bunun yanı sıra, Facebook’un onun abonmanlarının kişisel verileriyle kendilerinin başetmesi yönünde çaba harcadığı da doğrudur. Facebook’ta kişisel verilerin yönetimi Gelin, Facebook’ta verilerin nasıl yönetilmesi gerektiğine ilişkin ayrıntılı işlemden geçelim. Lütfen Account>Privacy Security Settings’i seçiniz. Gizlilik ayarının ana panelinde bulunduğunuzda, sayfanın ortasında, Facebook tarafından önerilen parametrelerin verildiği bir tabela göreceksiniz: 1. Sizin günlük statüsünüz, fotoğraf ve yazılarının, daha doğrusu Facebook duvarına yüklediğiniz herşey herkes tarafından görülebilecektir. 2. “Etiketlediğiniz” fotoğraf ve videolar (işaretlendiğiniz yerler), dini ve siyasi görüşleriniz, doğum tarihiniz sadece dostlarınız ve dostlarınızın dostları tarafından görülebilir.. 78 3. Sadece dostlarınız sizin yüklediğiniz malzeme hakkında yorum yapabilir ve iletişim verilerini görebilir. Parametrelerinizi daha ayrıntılı olarak konfigüre etmek isterseniz Personalization of Parameters (parametrelerin kişiselleştirilmesi)’e tıklayınız. Eğer Change (değişmeler) linkini tıklarsanız, Blocked Users (bloke edilen kullanıcılar) yazısı altında, herhangi bir kullanıcı, oyun veya aplikasyonu bloke edebileceğiniz sayfaya yönlendirileceksiniz. Bloke etmek, onun sizin duvarınıza hiçbir şey koyamayacağı hatta mektup bile göderemeyeceği anlamına gelir. Facebook’a birşey yüklediğinizde, bunu kimin görebileceği kimin ise göremeyeceğini seçme hakkınız vardır. Bu yüzden, Lock (kilitle)ye tıklamanız ve menüdeki parametreyi seçmeniz gerekecek. 79 Bölüm V 81-93 İnternet-televizyon XIV.Başlık – İlk video çekim internete nasıl yüklendi İlk e-mail’den ilk videoya XV.Başlık İnternet-televizyon Farklı internet-televizyon türleri Pratik çalışma Tüm gücüyle İnternet-televizyon 81 Konu XIV İlk video çekim internete nasıl yüklendi Youtube genelde internet-televizyon olarak adlandırılan en popüler video-sayfasıdır. Fakat, o şimdilik televizyonun hedefi olandan tamamen farklıdır. En önemli fark, geleneksel televizyonlarda, TV-yayınları, TV-konuları ve yayınlanan her şey televizyon personeli tarafından hazırlanmasındadır. Youtube’da ise video-çekimler kullanıcılar tarafından alınmaktadır. Youtube herkesin video-çekim yükleyebileceği veya televizyon kanalı açabileceği bir kamu televizyon türüdür. Youtube türünden olan internet-televizyonlarda, başlıca güç insanların, ilginç programlar hazırlayanların, sıralama yapanların ve ne seyretmek istediğini ve hangi sıralamaya göre seyredeceğini seçenlerin elindedir. İlk internet-hizmetlerinden Youtube’a giden yol uzundu. İnternetin, ilk e-mail’den internet-televizyona kadar gelişimini incelemek ilgi çekici olacaktır. İlk e-mail 1971 yılının sonunda, Ray Tomlinson, elektronik mesajların bir bilgisayardan başka bir bilgisayara gönderilmesini sağlayan bir bilgisayar yazılımı hazırladı. Günümüzde elektronik postanın gönderilmesi veya kabul edilmesinde aynı prensipler kullanılmaktadır. İlk e-mail, aynı mekanda karşı karşıya duran ve internetin önceli olan APRAnet ile bağlı iki bilgisayar arasında gönderilmiştir. Tomlinson onun ilk e-mailinde neler yazıldığını hatırlamamaktadır. O, @ işaretini kullanıcıyı onun makinesinden ayırt etmek için kullandı ve o günden bu yana bu işaret e-mail adreslerde kullanılmaktadır. @ İşratei Tomlinson tarafından icat edilmedi; o sadece mevcut bir simge kullandı ve bu simge daha sonra standart haline döndü. İlk virüs 1949 yılında, matematikçi John Von Neumann, bilgisayar virüslerini tahmin etti. İlk 83 virüs Bob Thomas tarafından oluşturuldu. Thomas Ray Tomlinson’un çalıştığı şirkette çalışıyormuş. İlk virüs “creeper” olarak adlandırılmış. Bu virüs, “bulaştığı bilgisayar”a hasar vermemiş, sadece ekranda “Merhaba, adım Creeper, bana tıkla tılayabilirsen” metnini göstermiş. İlk antivirüs ise virüse iyi bir ilaç olarak kanıtlanmış. İlk on-line topluluğu 1981 yılında, Dr.Larry Brilliant, Dünya Sağlık Örgütünde çalışırken, çok primitif bir on-line konferans sistemi tasarladı. Brilliant bu icadını “Apple” kurucusu Steve Jobs’a gösterdi ve onun tavsiyeleri üzerine sistemde düzeltmeler yaptı. Konferans sistemin gelişiminin bir sonraki adımı, üyelerine forumlar, e-postalar ve değişik web-siteler öneren Well-virtüel birliğin (The Well (Whole Earth ‘Lectronic link) (Tüm dünya için elektronik bağlantı)kurulmasıdır. Well’deki tartışma ve konular, çok ciddi olanlardan çok sıradan olanlara kadar, katılımcıların yapısı ve ilgisine göre değişiyordu. Günümüzde birliğin yaklaşık 4000 üyesi vardır. Well sosyal ağların başlangıcı olarak sayılabilir. İlk bilgisayar gülüşü Karnegie Mellon Üniversite hocası Skott E.Fahlman, 1980’lerde ilk bilgisayar ortamında gülüş ifadesini icat eden kişi olarak sayılmaktadır. Fahlman, çalışmalarında, on-line duyuru tablosunu yoğun olarak kullanıyormuş ve arada bir ciddi açıklamalarının yanında iğneleyici şakalar da yazıyormuş. Onun cıva hakkındaki bir yorumu üniversite tarafından o kadar ciddi kabul edilmiş ki üniversite nerdeyse tahliye ilan edecekmiş. 84 Konu XIV. İnternette video-görüntüleri nasıl meydana geldi İşte o zaman Fahlman ciddi yüklemeler ve şakalar arasında farkın yapılması için yüz ifadelerini belirten ikonlar tasarlamış ve çalışma grubunun „“ işaretini kullanmasını teklif etmiş. Scott E.Fahlman şöyle diyor: „Ben herhalde bu üç simgeyi bu sıralama ile veren ilk kişi değilim, fakat benim teklifim, bu üç simgenin tam da bu anlamlarıyla internet ortamında dağılmasının kaynağı olduğuna inanıyorum “. İlk arama motoru 1989 yılında, Alan Emtage, bilgisayar bilimleri okurken ve “McGill” üniversitesinde çalışırken, internette veri aramanın sıkıcı bir işlem olduğunu tespit etti. Bu şekilde, otomatik olarak dahil olan, arayan ve verileri sistematize eden ek senaryolar yazmaya başladı. Veriler bulunduğunda ve Emtage için hazır olduklarında, o gereken malzemeyi kolay bir şekilde buluyordu. Çok geçmeden, Emtage’in internette sözün tam anlamıyla herşeyi bulabileceği söylenitisi yayıldı ve onun “becerisi”ne ilgi oldukça arttı. Daha sonra, Emtage, iki meslekdaşıyla birlikte tam bir arama motoru oluşturdu ve onu “Archie” olarak adlandırdı. Emtage, buna hiç niyeti olmadan, on-line devriminin göbeğine yerleşti. Emtage, „1991 yılında, bilgisayarımızdaki Archie arama motoru Doğu Kanada’nın tamamında internet ulaşımının neredeyse yarısını kapsıyordu” dedi. Emtage, „konferansların birinde, Bilgisayar Okulumuzun müdürü Renato De Mori’ye bir meslekdaşı yaklaştı ve MCGill üniversitesinde Arcie’nin olağanüstü başarılı kullanıldığına yönelik iltifatlar yağdırdı. Müdürü, çalışmalarımız hakkında resmi olarak bilgilendirmediğimiz için, De Mori bu iltifatların ne anlama geldiğini bilmiyordu. Gülümsedi ve teşekkür etti, fakat Montreal’a döndüğünde, ilk yaptığı iş, nelerine olduğunu öğrenmek oldu.” dedi. Wikipedi’de ilk yazı Wiki, 1995 yılında Ward Cunningam tarafından teknoloji baz üzerinde oluşturulan ilk web sitedir. Teknoloji, birkaç kişinin internet üzerinden aynı belge üzerinde çalışabileceği, daha doğrusu kullanıcının web-siteye kayıt olarak belgelerin herhangi birine değişme veya ekleme yapabileceği anlamına gelmektedir. Web-site Viki Viki Veb (WikiWikiWeb) olarak adlandırıldı. Cunningam Haiti’ye yaptığı bir ziyareti sırasında otobüs ile yolculuk yapması teklif edilmiş (VikiViki). Yerel dilde, bu kelime “hızlı” anlamındaymış. Cunningam bu adı beğenmiş ve yeni başladığı projeye bu adı vermiş. Wiki-teknolojisi, wiki teknolojisi kullanıcıların web sitede herhangi bir web tarayıcısı yardımıyla özgür olarak metin yazma ve düzenlemesine imkan veren bir topluluktur. 2001 yılında kurulan Wikipedi, kamu ansiklopedi, Wiki’den bazı şeyler kapsamaktadır, başka bir deyişle, sitenin içeriğine oluşturan da değiştiren de onun kullanıcılarıdır. Jimmy Wales, Wikipedi’de “Merhaba, Dünya” yazını yükleyen ilk kişidir. Konu XIV. İnternette video-görüntüleri nasıl meydana geldi 85 Youtube’da ilk video-çekim Web sitede, kullanıcı tarafından yüklenen ilk video-çekim, San Diego Hayvanat Bahçesinde çekilmiştir. Çekimi yapan da, Youtube’un tasarımcılarından biridir. Bu videoçekim sıkıcı ve ilginç olmamasına rağmen, milyonlarca ziyaretçisi vardır.. Şimdi de Youtube’un tarihi geçmişine bakalım: Chad Hurley, Steve Chan ve Jawed Karim Paypal şirketinde çalışıyordu. Medyada onların hikayesi hakkına işte neler yazıyordu: “Hurley ve Chan internette bir partide yapılan video-çekimi yüklemeye karar verdiler fakat ilgili internet hizmerti bulamıyorlardı. Ardından akıllarına bir fikir geldi ve böylelikle Youtube doğdu.“ Fakat, sözkonusu olaya katılmayan Karim herşeyi reddederek, herşeyin farklı olduğunu iddia ediyordu. Youtube ilk defa 2005 yılında kullanıma verildi, ilk videoçekim ise 23 Nisan 2005 yılında yayınlandı. Tam bir yıl sonra, 2006 yılında, Youtube 1.65 milyar amerikan doları karşılığında Google tarafından satın alındı. YouTube - Me at the Zoo 86 Konu XIV. İnternette video-görüntüleri nasıl meydana geldi Özet: XIV. Başlık internetin ilk e-mail’den ilk video-çekime kadar olan gelişim sürecini açıkladı. Bunun yanı sıra, en büyük video barındırma sitesi olan YouTube hakkında bazı bilgiler edindiniz. a. Başlığın ilk pasosunda, aynı mekanda karşı karşıya duran iki bilgisayar arasında ilk e-mail’in gönderilip kabul edilmesi hakkında bilgi edindiniz. b. İlk virüsün oluşturulması için bilgisayar virüslerin öngörülmesinden sonra 20 yılı aşkın bir zaman gerekkiyordu. c. İlk on-line konferans internetin gelişim tarhindeki ikinci önemli adımdı. İlginç bağlantılar: Youtube’da ilk video-çekim: www.youtube.com/watch?v=jNQXAC9IVRw Ödev: Gürcistan internet-televizyonları hakkında bilgi bulabilmek için internette arama yapın. Google’da Gürcü alfabesiyel “İnternet-televizyon” yazın. Çok sayıda linkler arasında, Google size ilginç kaynaklar sunacaktır; Gürcü internet-televizyonları hakkında yazı yazmak için bu kaynakları kullanın. Streaming video İngilizce bir kelime olan „ Streaming “ (Streaming) Gürcü dilinde akmak demektir.. İnternette video-dosya seyredebilmek için, onun bilgisayara alınması gerekiyor, fakat Streaming ile, video alınır ve tüm dosya aktarılmadan yayınlanabilir, daha doğrusu bilgisayar video-dosyanın aldığı bölümünü yayınlar ve dosyanın kalanını almaya devam eder. Youtube bu prensip üzerine çalışmaktadır; işte bu yüzden video-dosyanın alınması yayınlama hızından dolayı yavaşlamışsa, bu yayının geçici olarak, videonun ikinci bölümünün alınmasının bitimine kadar durdurulduğu anlamına gelmektedir. 87 Konu XV İnternet-Televizyon Küresel değişmeler ansızın olmuyor. Bu değişmeler için zamana ihtiyaç var. Normal hayat yaşayan, yıllarını sıradan geçiren insanlar var, fakat bir anda, onların hayatının hiç de sıradan olmadığını; onların insanlık için kocaman bir adım oluşturan şeylere adadıklarını öğreniyoruz. Günlük hayatımıza bir bakış atarsak, aynı anda günlük hızla meydana gelen kocaman değişmeler döneminde yaşadığımızı göreceğiz. KBir önceki gün Hayatta hayal ve gerçek arası olan şeyler vardı, fakat, onlar bugün hayatımızın ayrılmaz parçasıdır ve onları olduğu gibi kabul ediyoruz. Örneğin: Televizyon alıcısı. Günümüzde televizyon her yerde, otomobilimizde, cep telefonumuzda, evimizde vb. yerlerde var. Daha olgun olanlar herhalde ilk siyah-beyaz televizyonun nasıl hayatlarına girdiğini hatırlıyorlardır. Bu icat sahip olduğu teknolojik özellikleriyle günümüzdeki televizyondan çok daha geridedir. Onun küçük ekranında, insan günde sadece birkaç saat süren yayınları ayırt etmekte güçlük çekiyordu; nineler televizyon önüne geçtiklerinde, o kadar insan arasında düzensiz olmanın ayıp olduğu gerekçesiyle özel olarak süsleniyorlarmış. Nineler, bununla ekranda görünen insanları kastediyormuş. Dün Televizyon alıcıları oturma odalarımıza yerleşerek uzun zamandır kendi yerini aldı. Bundan kısa zaman önce ideal aile resmi, oturma odasında oturan ve birlikte poplüler bir program, ör: “İluziya” seyreden bir aile resmiydi. TV-difüzörler kendi seyirci kitlesinin günlük programını tamamen kontrol altında tutmaktaydı. Programın somut yayın saati vardı, seyirciler ise bu yayını sabırsızlıkla bekliyordu çünkü sevdiği programı sadece televizyonda izleyebileceği zaman o idi. Televizyonun en çok izlendiği saat (günlük program bloku) en çok izleyicinin olduğu zamandır ve genelde o zaman televizyon ağları ve yerel istasyonlar reklamlardan en büyük gelirlerini toplar. 88 Bugün Bugün, durum tamamen farklıdır. Sevilen yayını seyretmek için birkaç alternatif vardır, seyircinin zaman sınırlaması yoktur. Gürcistan seyircileri www.myvideo.ge ‘yi ziyaret eder, TV kanalı seçer ve on-line seyreder. Fakat, mucize burada bitmiyor. Önde gelen Gürcistan radyo-difüzyon şirketi vardır. Bu şirketin TV ekranında da “geriye sarmak” imkanı mevcuttur, müşteri geçen on gün içinde yayınlanan herhagi bir programı isteyebilir. Onlar sevdiği programlarını kendilerine uygun olduğu zaman izleme rahatlığına sahiptir. Eğer, buna rağmen TV-yayını veya programını kaçırdıysanız, bilgisayarınızın başına geçin ve www.myvideo.ge ‘yi ziyaret edin. Konu XV. İnternet-televizyon TV-kanallının birçoğu geçen dönemdeki şöhretin geri gelmeyeceğini farkına vardı ve kendi yapımlarını kendi web sitelerine yüklemeye ve müşterileri www.myvideo.ge ‘yi kullanmalarını engelleyerek, onların kendi web sitesinden programları izlemeye yönlendirmeye başladılar. Ve genel İnternet-medya kocaman adımlarla ilerliyor, bu yolda çeşitli internet-televizyon kurarak kaynakların sıralanmasına zaman bırakmıyor. İnternet-kopya: Geleneksel olan büyük televizyon şirketleri, daha doğrusu, şirketin internete ve birçok Gürcü TV-kanalına yüklediği ürünler on-line olarak hiçbbir sorun olmadan izlenebilir. Sadece internet televizyon: Bu kategoride, sadece on-line yayını olan kaynakları dahil edebilirim. Bunların genelde güyük mali kaynakları yoktur ve bu gerçek onların ürünlerinin kalitesine yansır. Buna rağmen, onların bir önceliği vardır – özgürlük ve dosdoğruluk, buna bağlı olarak web-kaynakları hiç de mütevazi değildir. Bu türden sadece birkaç tane vardır: www.fora.tv www.current.com , www.clicknetwork.tv ve gürcü web-kaynağı www.gevision.tv . bunların sonuncusu sadece bir yıl çalıştı ve yayınını kesti. Nedenleri web sitede açıklanmıştır. Günümüzde mevcut Gürcü televizyonları arasında www.itv.ge ‘yi de anabiliriz. Gürcü kaynakları çok net bir acayipliliğe sahip; eğlence ve arkadaşlığa yönelik yabancı kaynakların aksine, Gürcü kaynakları boğaza kadar siyasete gömülüdür. Daha fazla sadece televizyon: Bu kategoride, daha önce andığımız servislere uyumlu olarak ve müşterilerine kocaman film kütüphanesi sunan kaynakları sayabilirim. Onlar, müşlterilerine, TV-kanal, TV-konu veya TV-programlarının herhangi birini, onların arşivinden herhagi bir filmi seçmek ve on-line olarak izlemeyi sağlarlar. Bu kaynakların sayısı sınırlıdır. Bunlardan bazıları www.heaventv.tv gibi, kurulma aşamasındadır. Kamu televizyon: Gelişmekte olan internet-teknolojilerine bağlı olarak, video-konuların alınması ve internete yüklenmesi gün geçtikçe daha kolay oluyor. Örneğin, Youtube veya Gurcu analogu www.tvali.ge www.myvideo.ge Bazıları çalışmalarında daha büyük ciddiyet göstererek kendi on-line TV-kanallarını kuruyorlar. Burada www.youtube.com/user/ ijustine örnek olarak gösterebiliriz. E-Justin kanalının 980 000 üzerinde abonesi vardır. Özel televizyon olması ve bir kişi tarafından kurulmasına rağmen, duyurularla doludur ve iyi bir kazanca sahiptir. Buna benzer Gürcü kaynakları arasında, rölatif olarak daha az seyircisi olan www.youtube.com/ user/SweetBelladoreGirl ‘ı anabilirim. Konu XV. İnternet-televizyon 89 www.youtube. com/user/ijustine 90 Konu XV. İnternet-televizyon Özet: Kılavuzumuzun son başlığı internet-televizyonlara adanmıştır: a. Geleneksel medyanın sosyal medyaya dönüşümü b. Gürcü internet-televizyonları kuran internetkaynakların analizi c. Başlığın sonunda internet-televizyonun bir sonraki aşaması açıklanıyor; bu herhalde kamu televizyon olacaktır. İlginç bağlantılar: www.fora.tv, www. current.com, www.clicknetwork.tv, www.gevision.tv, itv.ge Ödev: YouTube ve Facebook’ta ilginç videolar bulun ve onları dostlarınızla paylaşın. Herhangi bir YouTube linkini veya ziyaret ettiğiniz ağın herhangi bir arama motorundaki bir linki kopyalayın (bir tarayıcı veya ziyaret ettiğiniz ağda herhangi bir arama motorunyla; sayfanın adresi yukarı üst kısım pencer- inde gösterilmiştir). Facebook Duvarında oturum açın, linke tıklayın ve pencerenin yeni kopyasında YouTube’den olan linki kopyalayın. Attach’a (yükle) ve daha sonra Share (paylaş)a tıklayın. Virüslü video 2005 yılından itibaren, bir milyon insan video yüklemek için YouTube’u kullanmaktadır, bu çok kolay ve hiçbir İTbeceri istemeyn bir işlemdir. Bunun dışında, YouTube’daki herhangi bir video, sizin duvarınıza, web sitesine veya bloga taşınabilir. 2010 yılı istatistiklerine göre, YouTube’da her gün 50-400 saat süren videolar alınmaktadır. YouTube yeni terim oluşturdu – virüslü video. Bu terim insanlar arasında virüs gibi yayılan video-malzemeler için kullanılır. Başka bir deyişle, farklı insanlar beğendikleri videoları dostları ve yakınları ile paylaşır. Bu videolar blog ve web sitelere de ulaşır. Buna bağlı olarak, başta basit görülen bir videoyu büyük bir seyirci kitlesi izleyebilir. Virüslü videonun ilk örneklerinden biri, 2006 yılında internette ortaya çıkan “Otobüsteki amca”dır. Bu örnekte otobüsle Honk Kong yolculuğu yapan ve belirli konuda sohbet eden iki kişi söz konusudur. Bu video internet alanında popülerlik kazandığı için, geleneksel medyada da aktif olarak kapsanmıştır. Bunun başka bir örneğini oluşturan “Charlie parmağımı ısırdı” videosu tüm zamanların en popüler videosu oldu. 260 000 000 insan YouTube’da onu izledi. Gürcü virüslü video söz konusu olduğunda, burada “Koksora” örneğini verebiliriz. Bu basit bir TV-konusu idi fakat internette o kadar popüler oldu ki çok sayıda Gürcü TV-programı video linkini kendi show programlarına davet etti. 91 Pratik Çalışma Sizin özel YouTube kanalınızı nasıl oluşturabilirsiniz YouTube’da video yüklemek için, herşeyden önce giriş yapmanız gerek. Google hizmetlerinden herhagi birinin kullanıcı iseniz, kendi adresinizi ve şifrenizi kullanın. Fakat yine de YouTube’a giriş yapmanız gerek. Arama motorunuz da URL www.youtube.com ‘da URL geçin. Ekranın üst kısmındaki linke tıklayın (sağda): Profilinizi oluşturun (Create Account). Google’a giriş yaparken Google’un herhangi bir hizmetine bağlandıysanız (örnegin Gmail (Gmail)), otomatik olarak arama motorunun sayfası açılacak ve YouTube’a giriş için, kullandığınız diğer Google-hizmetlerin- den çıkış yapmanız istenecektir. Sadece “Çıkış”a (Sign me out!) tıklayın. Eğer ki başka bir servise bağlı değilsiniz, bu adımı atlatabilirsiniz. Bir sonraki sayfada, YouTube sizden kişisel veriler isteyecektir. Verilen pencerelerde, en önemlisi Kullanıcı adıdır (Username) çünkü oraya yazacağınız isim sizin YouTube sayfanızda da yazılacaktır. Kullanıcı adı tek olmalıdır, bu yüzden seçeceğiniz ad başka biri tarafından kullanılmışsa, YouTube size alternatif sunacaktır. 92 Tüm bölgeleri doldurduğunuzda “Kabul et” (Accept) ‘e tıklayınız, giriş işlemi bu şekilde tamamlanır. Yeni pencerede diğer Google-hizmetleri için kullandığınız adres ve şirfreyi yazınız (örneğin: gmail veya bloger). Bu işlemin ardından sizin özel Youtube-kanalınıza giriş yapın. Üst köşede, Yükle (Upload)’a tıklayın ve videonun yüklenebileceği sayfaya yönlendirileceksiniz. Üst köşede, kanalın seçtiği ismi göreceksiniz. Açılan menü (drop-down menu) için ona tıklayın, Benim Kanalım (My Channel)’ı seçin ve sizin YouTube kanalınızdaki parametreleri değiştirmeyi öngören sayfaya yönlendirileceksiniz. 93 Lista e fotografive: Syf. 11: www.christopher-robbins.com/wordpress/2009/01/10/sputnik Syf. 12: www.sciencedaily.com/releases/2007/08/070831144233.htm Syf. 13: www.h316.org/stuff/kleinrock Syf. 14: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu Syf. 14: scienceblogs.com/startswithabang/2010/09/orbiting_earth_101_what_youd_s.php Syf. 17: watchmojo.com/web/blog/wp-content/uploads/2010/07/henry-blodget.jpg Syf. 18: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu Syf. 18: en.wikipedia.org/wiki/Dale_Dougherty Syf. 19: en.wikipedia.org/wiki/Ebay Syf. 21: digital-fingerprint.co.uk/2010/09/teaching-comes-first-says-us-author Syf. 22: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu Syf. 23: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu Syf. 29: blogs.dixcdn.com/shine_a_light/2010/02/03/happy-birthday-norman-rockwell/ Syf. 30: www.theexpgroup.com/expand/blog/wp-content/uploads/2010/07/ExP_old_TV.jpg Syf. 37: en.wikipedia.org/wiki/Jeff_Jarvis Syf. 43: www.flickr.com/photos/kk/26146364/ Syf. 45: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu Syf. 51: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu Syf. 52: www.rferl.org/content/The_Writing_Of_Omidreza_MirSayafi/1514740.html Syf. 53: sourceblogger.com/10-worst-countries-to-be-a-blogger/ Syf. 53: cubaupdate-english.blogspot.com/2010/11/yoani-sanchez-wins-cepos-freedom-award.html Syf. 54: riaingushetia.ucoz.ru/news/2010-11-22 Syf. 61: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu Syf. 62: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu Syf. 63: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu Syf. 65: www.membrana.ru/articles/global/2010/08/06/182300.html Syf. 66: www.membrana.ru/articles/global/2010/08/06/182300.html Syf. 67: www.membrana.ru/articles/global/2010/08/06/182300.html Syf. 70: www.finestdaily.com/news/facebooks-mark-zuckerberg-is-person-of-the-year.html Syf. 72: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu Syf. 76: globalvoicesonline.org/2010/02/01/myanmars-first-barcamp-in-yangon/attachment/05/ Syf. 83: openmap.bbn.com/~tomlinso/ray/ka10.html Syf. 84: davidicke.com/forum/showthread.php?t=11956&highlight=jetta&page=1630 Syf. 88: blogs.sltrib.com/tv/uploaded_images/oldTV-763565.jpg