indir - Uniunea Democrata a Turco
Transkript
indir - Uniunea Democrata a Turco
Yıl XXIII Sayı 231/9 Ağustos 2012 August 2012 Mecmuası Işindekiler (Cuprins) KOŞ KELDIN RAMAZAN BAYRAM...........................................................................................1 KADİR GECESİ VE RAMAZAN BAYRAMI..................................................................................2 TRADIŢIONALA MASĂ DE IFTAR A U.D.T.T.M.R........................................................................3 RMTTDB'NIÑ İFTAR YEMEGI..................................................................................................4 NURBAT'TA İFTAR YEMEGI.....................................................................................................4 MEMBRII BIROULUI EXECUTIV AL UDTTMR, OASPEŢII AMBASADORULUI SUA, MARK GITENSTEIN, LA CINA DE IFTAR...............................................................................5 AMBASADORUL SUA LA BUCUREŞTI, MARK GITENSTEIN,OASPETELE COMUNITĂŢII MUSULMANE DIN DOBROGEA, ÎN LUNA RAMAZAN................................................5 BÜKREŞ'TE KONFERANS........................................................................................................7 5. KIRIM TATAR MİLLİ KURULTAYI 4. TOPLANTISI.....................................................................8 CAMILERIMIZ, MEZARLIKLARIMIZ.......................................................................................10 CAWIN DUASI.....................................................................................................................10 TĂTARII ÎN ISTORIA DOBROGEANĂ (VIII) - NOTE DESPRE ISTORIA ŞI LIMBA TĂTARĂ - ..............12 KIRIM TATARLARINIÑ TARİHIN, KÜLTÜRÜN VE ADETLERIN ARAŞTIRMA YAZ KAMPI...............13 TĂTARII DIN MURFATLAR, PE SCENA “FESTIVALULUI MULTICULTURALITĂŢII DOBROGENE”....14 TULCEA A FOST GAZDA EDITIEI A VII-A SAPTAMANII FILMULUI INTERETNIC...........................14 BOARD MEMBERS OF UDTTMR, GUESTS OF U.S. AMBASSADOR GITENSTEIN AT IFTAR DINNER...............................................................................................................15 U.S. AMBASSADOR TO BUCHAREST, MARK GITENSTEIN, GUEST OF THE MUSLIM COMMUNITY IN DOBRUDJA, IN THE HOLY MONTH OF RAMADAN..............................................15 TATARS FROM MURFATLAR ON STAGE OF DOBRUDJAN MULTICULTURAL FESTIVAL................16 Kadınlar Dünyası MUAZIS MEMET, NOUA PREŞEDINTĂ A ORGANIZAŢIEI DE FEMEI - FILIALA MEDGIDIA............17 AİLE SOHBETLERI............................................................................................................18 ZESTREA SPIRITUALĂ A TĂTARILOR, LA “SALONUL DE CARTE. PRESĂ ŞI MUZICĂ” DE LA SINAIA................................................................................................................19 İFTAR SIPRALARI.................................................................................................................19 RAMAZAN AYINIÑ BEREKETI...............................................................................................20 PICTORIŢA NERMIN HOGEA A EXPUS LUCRĂRI LA VERNISAJUL “FEMEIA ŞI MAREA”..............22 CaŞ RAMAZAN AYINDA ÖRF ADETLERIMIZ.................................................................................23 KÖSTENCI'DE KADIR GECESI................................................................................................23 PALAZU MARE MAALESINDE YAZ KURSLARI.........................................................................24 NAVODARİ TATAR KÜREŞLERI TURNUVASI...........................................................................24 FESTIVALUL MINORITĂŢILOR NAŢIONALE “SERBĂRILE DELTEI”.............................................25 TINERI CU CARE DE MÂNDRIM - GEMİL İLDEN......................................................................26 BEKIR SÎDKÎ CIOBANZADE...................................................................................................27 ISSN 2248 – 051X ISSN-L 2248 – 051X Karadeñiz - Ağustos / August 2012 Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokrat Birligi adına ve menim adına müslüman cemaatine Ramazan Bayramın kayırlayman! Ramazan Bayramı münasebeti men erkezge barış, huzur, başarılar ve mutluluklar istiymen! Gelil ESERGHEP - Başkan KOŞ KELDIN RAMAZAN BAYRAM Ramazan Bayramı keldi! Rahmet kapılarnı artına kadar bizlerge aştı! Günalarımızın affı ve İlahi tapınakta kabulımız üşin balaban, ciddi fırsat berdi. Gönüllerimiz, bir taraftan Ramazan ayınıñ soñına keldik dep üzünti işindemiz, başka taraftan'da bin aydan taa kayırlı bolgan Kadır Gecesi'ni mutlulukman yaşaymız, yaşadık. Ramazan ayında: bol bol Kuran'ı Kerim'ni sesledik, seslendirdik, okıdık, okıttırdık; mukabele ve Teravih'lerge katıldık; Oraza tutabılgenler, bo bek sıcak yaz ayında, Oraza tuttular; nepisimizge hakim boldık; tüm soydaşlarımıznı aruw sözlermen ve paydalı faaliyetlermen karşıladık; canımızda tabılgan, bolgan insannı insaniyetlikmen süydik, saydık. Cemaatimizge deger berdik. Çünki Ramazan ayı dayanışma, tolerans duygularnı, hoş körinmekni taa köp yaşata, yaşattıra. Bizlerde olarnı yaşadık. Hepimiz Tatar – Türk, Dobroca'da yaşagan müslümanlar, bo kutsal ayda, bütin ibadetlerimizni yaşadık, sadaka pitresi paranı berdik, Ramazan Bayram'ga keldik, kawuştık dep, şükretemiz. Aslında, Allah'ın her küni mübarektir. Onı bilmemiz kerek. Amma, Ramazan ayı, Ramazan Bayramı ekstradan Cenâb-ı Hak tarafından bizlerge bereket, rahmet, yüzbinlerce sevap kazandırır. Ramazan Bayramın birinci küni sabah namazından soñra müminler – eş bolmazsa Tatar müslüman erkekleri – ölgen, vefat eken akrabaların, yakınların kabır ziyaretine keterler; soñra üylerine kelip, gene ölgenler üşin dua okıp, anniylerni , ababaylarnı ve soy akrabaları çoklaylar. Bayramdan ewwel, kişkene – balaban demeden, üy, bahçe korantaların temizlemege başlarlar. Bayramdan bir kün ewwel arkalar cuwulır, vücüdler temizlenir, cañı – temiz urbalar, kıyafetler azırlanır, tırnaklar kesilir, saşlar boyanır. Çünki, “temizlik insanıñ aynasıdır” aytar bizim halk. Hanımlar, apakaylar milliy mutfak yemeklerden Kıygaşa, Katlama, Şibörek, Helva pişirip Arpe küninde komşı ve akrabalarga dagıtırlar. Bo akşamga “Kokı şıgarmak” akşamı aytılır. Bo kokı, Ramazan Bayram'nıñ kelgeninni köstere. Bayram sıprası zengin, güzel, tertipli, bol bir sıpra'dır. Şorbalar, etli baklalar, sarmalar, dolmalar, kızartılgan etler, cantıklar, pilawlar, her türlü salatalar, cemişler eksik bolmaz. Amma Ramazan Bayram'ga Tatar halkımız “Şeker Bayramı”' aytkan üşin, bo sebepten bol bol baklavalar, şekerler, kurabiyeler, çokolat'lar, lokumlar, koşaplar, başka özel tatlılar cemaatimiz azirler. Üyler tem – temiz, gönillerde saygı – süygi, mutlulukman üy – sahipleri dosttay, kardaştay, en güzel duygularman misapirlerni beklerler. Küni mi zde, Ramazan Bayramı merasiminde (ceremonial), kahve, her türli kahve ikramı, bir adet cerini algandır. Kabiliyetli, Dobroca Tatar – Türklerin önemli yazarı Yaşar Memedemin'men beraber aytarman: ''Şükür, Bir Bayram'ga taa kawuştım... Huzur ve mutlılık işindemen Bo Tarihiy olay Cenabı Hak'nın bizlerge bagışlagan Bir fazileti.... Bir yadigar, bir meziyet (virtute) Bayramlaşaman erkez men..... (“Şükür”, în vol. “Nokta”, Editura Europolis, Constanţa, 2003, pg. 56) Prof. dr. Nuredin IBRAM 1 Karadeñiz - Ağustos / August 2012 KADİR GECESİ VE RAMAZAN BAYRAMI İlahi rahmetin bol bol ihsan edildiği Ramazan ayına veda ederken, yaptığımız ibadetlerin sevap ve mükafatının sevinci içerisinde, daha nice Ramazanlara sıhhat, afiyet ve gönül huzuru ile tekrar kavuşmamızı Cenab-ı Allah'dan niyaz ediyorum. Bilindiği üzere, 14 Ağustos 2012 Salı'yı Çarşamba'ya bağlayan gece Kadir Gecesi gecesidir. Zaman ve mekanlar, kendilerinde meydana gelen büyük ve önemli olaylarla değer kazanırlar. Bu itibarla Kadir gecesi, hiçbir geceye nasip olmayan bir olayın meydana geldiği gecedir. Çünkü hakkında Kur'an-ı Kerim'de müstakil bir sure bulunan tek gece Kadir Gecesi olup, Yüce Allah'ın insanlığa gönderdiği son mesajı Kur'an-ı Kerim, bu gecede, Peygamberimiz (s.a.v.)'me inmeye başlamıştır. C e n a b - ı H a k k , K a d r Suresi'nde şöyle buyurmaktadır: "Biz, Kur'an'ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin?. Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir" (el-Kadr, 97/1-5). Kur'an-ı Kerim, son ilahi kitap olarak gönderildiği için talimatı da bütün insanlığı içine alacak şekilde evrensel hükümleri ihtiva etmektedir. Bu bakımdan Kur'an-ı Kerim, her şeyden Önce Allah'ın varlığını, birliğini, O'nun yüksek ve eksiksiz sıfatlarını, yaratılmışlara olan rahmet ve mağfiretinin genişliğini tespit eden; insanı dünya ve ahirette mutlu kılacak her şeyi içine alan ilahi bir kitaptır. O halde O'nu kendisine rehber olarak kabul eden insan yanılmaz; O'na sımsıkı sarılan sapıklığa düşmez ve O'nun gösterdiği yoldan yürüyen şaşırmaz. Bu sebeple, bütün insanlık için bir kurtuluş kaynağı olan ilahi kitabın, böyle bir gecede inmeye başlaması, o geceye müstesna bir şeref kazandırmıştır. Bu gece; Cenab-ı Hakk'a açılan ellerin, O'na yönelen dua ve niyazların geri çevrilmeyeceğini düşünerek, bu geceye en büyük hususiyeti veren Kur'an-ı Kerim'i okuyarak, tevbe ve istiğfar ederek, dua ve niyazda bulunarak, kaza ve nafile namazı kılarak, bu gecenin ihyasına çalışıp, bayram sabahına kavuşmayı Yüce Mevla'mızdan dileyelim. Ramazan bayramının birinci gününü 19 ağustos 2012 Pazar günü idrak edeceğiz. Bu tarihten itibaren kutlamaya çalışacağımız Ramazan bayramı, Müslümanların gönüllerinde sevgi ve kardeşlik duygularının filizleneceği, mü'minlerin arasında birlik ve beraberliğin en güzel bir şekilde tezahür edeceği, camilerin tıklım tıklım dolacağı, ilahi rahmetin çağlayacağı ve iman dolu kalplerin huzur bulacağı müstesna bir gündür. Yani Bayram, Allah'ı bir, Peygamberi bir, Kitabı bir, aynı kıbleye yönelen, aynı heyecanı taşıyan Müslümanların sevinçlerini paylaştığı, milli birlik ve beraberlik duygularının zirveye ulaştığı, dayanışma ve kaynaşmanın daha fazla yoğun yaşandığı mukaddes bir gündür. Bayram sevinç ve neşe günü demektir, zira Mü'min bir ay boyunca nefsiyle yaptığı mücadeleyi kazanmanın huzuru ve mutluluğu içindedir. Öteden beri her milletin kendisine özgü dini günlerini, milli ve tarihi hatıralarını canlandıran bayramları vardır. Medine halkının da cahiliyle döneminden kalma iki bayramları vardı. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Medine'ye hicret ettiği zaman İslâm Dini'ni kabul eden Medineliler bayram günlerini Efendimize anlattılar. Peygamberimiz (s.a.v.) de onlara "Allah, sizin için o iki sevinç gününden daha hayırlı iki gün vermiştir ki, onlar Ramazan ve Kurban bayramlarıdır" buyurmuşlardır. Görülüyor ki, Ramazan bayramı, iki büyük dini bayramdan biridir. Çünkü her bayram bir başarının sonunda yaşanır. Bunun için Ramazan ayı boyunca yapılan ibadetlerin verdiği huzur ve mutluluğun sevinci bütün insanlarla birlikte yaşanacaktır. Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennem azabından kurtuluş vesilesi olan Ramazan ayının bitiminde coşkuyla bayram yapılacaktır. Her dini bayramda olduğu gibi, bu bayram da birlik ve bütünlüğümüzü daha iyi bir şekilde perçinlemeli, bütün Müslümanlarda sevgi, saygı ve merhamet duyguları coşmalı, küskünlük ve dargınlıklar ortadan kaldırılmalıdır. Zira Müslümanların birbirlerine dargın durmaları, dinimizin hiç bir surette hoş görmediği bir davranıştır. Bu nedenle, bayramın mana ve ehemmiyetine uygun düşen Peygamberimiz (s.a.v.)'in inci gibi sözlerinden bazılarının meallerini vermek istiyorum. Sevgili Peygamber Efendimiz buyuruyor: “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sarıldığınız müddetçe sapıtmazsınız. Bunlar: Allah'ın Kitabı ve benim sünnetimdir”; “Sizden biriniz, kendisi için sevdiğini kardeşi için de sevmedikçe iman etmiş olamaz”; “Allah'a yemin ederim ki, iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de tam iman etmiş olmazsınız”; “Mü'minlerin imanca en mükemmel olanı, ahlâkı en güzel olanıdır. En hayırlı olanları da kadınlara karşı hayırlı olanlardır”; “Birbirinize haset etmeyiniz. Birbirinizi aldatmayınız. Birbirinize buğz etmeyiniz. Birbirinizin bitmek üzere olan pazarlığını bozmayınız”; “Ey Allah'ın kulları! Kardeş olunuz. 2 Karadeñiz - Ağustos / August 2012 Müslüman Müslüman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu yardımsız bırakmaz. Ona hor bakmaz”; “Komşusu kötülüklerinden emin olmayan kimse cennete giremez”; “Hısım ve akraba ile alakayı kesenler cennete giremez”; “İnsanlara merhamet etmeyen kimseye Allah merhamet etmez”; “Fakirleri arayıp gözetiniz. Siz ancak fakirleriniz sayesinde yardım görür ve rızıklanırsınız”. O halde, Bayram süresince; karşılaştığımız kimselere güler yüz göstermek, Fakirlere yardımda bulunarak, onları sevindirmek, sadaka vermek, ana-babamızı, büyüklerimizi ve dostlarımızı ziyaret etmek, din kardeşlerimizin bayramını tebrik etmek, ölülerimizin kabirlerini ziyaret ederek, Kur'an okumak ve onlara dua etmek, dargınlıkları bırakarak, dargınları barıştırmak, hediyeleşmek, özellikle çocuklara hediyeler vererek sevindirmek, bütün insanlarla iyi geçinmek, manevi değerlerimizi, örf ve adetlerimizi korumak gibi yapmamız gereken başlıca görevlerimiz vardır. Böylece de bayram; fitne, tefrika ve bölücülüğün kötülüğünü, sevgi, saygı, acıma duygusu ve suçları bağışlama hasletlerinin faziletini, insan hakları, düzenli ve tutumlu yaşama, sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın önemini, milli bütünlüğün pekiştirilmesini, Müslüman'ın samimi, duygulu, toplumun içinde bulunduğu manevi hastalıktan, tedavi edici, ölçülü, yapıcı, teşvik edici, sevindirici ve müjdeleyici olması gerektiği gibi her türlü iyi vasıfların benimsemesini hatırlatır. Bu duygu ve düşüncelerle, Romanya'da yaşayan vatandaş ve soydaşlarımızın Ramazan Bayramlarını en iyi dileklerimle kutlar, bu bayramın tüm Romanya halkının ve İslâm âleminin huzur, birlik, beraberlik ve dirliğine, bütün insanlığın barış ve hidayetine vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ederim. Aytekin AKÇİN T.C. Köstence Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi TRADIŢIONALA MASĂ DE IFTAR A U.D.T.T.M.R. Cu ocazia Lunii Ramadan, vineri 27 Iulie 2012, Uniunea Democrată a Tătarilor TurcoMusulmani din România a organizat o tradiţională masă de iftar. În deschiderea acţiunii preşedintele U.D.T.T.M.R. ing. Gelil Eserghep a felicitat pe cei prezenţi cu ocazia Lunii Postului şi a vorbit despre importanţa acestei luni pentru comunitatea tătară din România. De asemenea, preşedintele a subliniat faptul că U.D.T.T.M.R. a fost onorată de prezenţa la această acţiune a Dnei. Danitra Jeff – reprezentant al Ambasadei Statelor Unite ale Americii la Bucureşti, a Dlui. Vitaly German – Viceconsul al Federaţiei Ruse la Constanţa, a Dnei. Aişe Şebnem Manav – viceconsul al Republicii Turcia la Constanţa, a deputatului Mihai Lupu, a unor edili locali din judeţul Constanţa şi reprezentanţilor presei. În mesajul său, dl. Gelil Eserghep a subliniat faptul că U.D.T.T.M.R. va organiza activităţi având ca grup ţintă populaţia tătară, în parteneriat cu autorităţile locale, dar şi cu reprezentanţele diplomatice din ţara noastră. Apoi, au urmat mesajele Dnei. Danitra Jeff – reprezentant al Ambasadei Statelor Unite ale Americii la Bucureşti, a Dlui. Vitaly German – Viceconsul al Federaţiei Ruse la Constanţa, a Dnei. Aişe Şebnem Manav – viceconsul al Republicii Turcia la Constanţa şi a dlui. Deputat Mihai Lupu care au urat celor prezenţi o lună de post liniştită şi plină de răbdare, subliniând de asemenea deschiderea pentru colaborare a ţărilor pe care le reprezintă cu comunitatea tătară din România. După recitarea Ezan-ului, şeful Cultului Musulman din România, Iusuf Murat, a procesat o rugăciune specifică încheierii postului pentru aceea zi. În cadrul activităţii un grup de imami din cadrul Muftiatului Cultului Musulman din România a recitat ilahi-uri (cântece religioase) specifice Lunii Ramazan. La acţiunea Uniunii Democrate a Tătarilor Turco-Musulmani din România au fost prezenţi: dl. Aidun Curt-Mola – subprefect al judeţului Constanţa, deputaţii dl. prof.Aledin Amet şi dl Mihai Lupu, dl. Marian İordache – primar al Municipiului Medgidia, dl. Ibraim Timur – Consilier Local municipiul Constanţa, dl. Adrian Stan – primar al oraşului Techirghiol, dl.Serdai Sali – viceprimar al 3 Karadeñiz - Ağustos / August 2012 oraşului Murfatlar, dl. Cristian Maricel Cârjaliu – primar al Comunei Agigea, dl.Nicolae Iustin Urdea – primar al Comunei Limanu, dna. Ancuţa Daniela Belu – primar al Comunei Mihail Kogălniceanu, dl.Florin Micu – primar şi dl. Taner Reşit viceprimar al Comunei Tuzla, dl.Vasile Delicoti – primar Poarta Albă, dna. Antoneta Prodan – viceprimar al Comunei Castelu, consilieri locali din localităţile judeţului Constanţa, dl. Zeki Uysal preşedinte al Asociaţiei Oamenilor de Afaceri Turci Dobrogea şi alţi invitaţi. Erol MENADIL - Redactor Şef RMTTDB'NIÑ İFTAR YEMEGI 27 Temmuz Cuma küni Ramazan Ayı münasebeti men Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokrat Birligi bir İftar Yemegi berdi. İftarda RMTTDB'niñ başkanı müh. Gelil Eserghep bey Mübarek Ramazan ayın bütin davetlilerge kayırladı. Başkan Gelil Eserghep konuşmasında Tatar Birligi men Romanya da tabılgan diplomatik misyon ve RMTTDB'niñ Şubeleri tabılgan belediyeler men Tatarlarga paydalı ortak faaliyeler tertipliycegin söyledi. Soñra ABD Bükreş Büyükelçiliginden danışman Danitra Jeff hanım, Rus Federasyonı Köstenci Konsolos Yardımcısı Vitaly German bey, T.C. Köstenci Konsolos Yardımcısı Aişe Şebnem Manav hanım söz aldılar ve Tatar toplumına Ramazan Ayın kayırladılar. Akşam Ezanı okıldıktan soñra Romanya Müslümanları Müftisi Murat Yusuf bey dua etti. Program sırasında imamlar ilahiler okıdılar. İftarga RMTTDB'niñ idarecileri, şube başkanları ve üyeleri, Köstenci Vali Yardımcısı Aydun Kurt-Mola bey, Köstencili Milletvekilleri prof.Aledin Amet men Mihai Lupu, Köstenci İlindeki bazı Belediye Başkanları ve Başkan Yardımcıları (Mecidiye Belediye Başkanı Marian İordache, Köstence Belediyesin temsilcisi danışman Timur İbraim,Techirghiol Belediye Başkanı Adrian Stan, Murfatlar Belediye Başkan Yardımcısı Serdai Sali, Agigea Belediye Başkanı Cristian Maricel Cârjaliu, Limanu Belediye Başkanı Nicolae Iustin Urdea, Mihail Kogalniceanu Belediye Başkanı Ancuţa Daniela Belu, Tuzla Belediye Başkanı Florin Micu ve Başkan Yardımcısı Taner Reşit, Poarta Albă Belediye Başkanı Vasile Delicoti, Castelu Belediye Başkan Yardımcısı Antoneta Prodan hanım, vs.), bazı köy ve kasabaların Meclis üyeleri, TİAD başkanı Zeki Uysal bey ve taa başka misapirler katıldılar. Baş Redaktor - Erol MENADİL NURBAT'TA İFTAR YEMEGI 30 Temmuz Cuma küni Ramazan Ayı münasebeti men Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokrat Birligi'niñ Nurbatlar Şubesi bir İftar Yemegi berdi. Bo iftar yemegi Nurbatlar Belediyesin maddiy katkılarıman yasalgandır. Akşam Ezanı okıldıktan soñra Nurbatlar imamı Dogan bey dua etti. İftarga Nurbatlar Belediye'niñ Başkanı Valentin Saghiu bey, başkan yardımcısı Serdai Sali bey, Nurbatlar Meclis üyesi Belghin Mustafa bey, RMTTDB'niñ Nurbatlar Şubesi başkanı Yalcin Omer bey, başkan yardımcısı Cihan İsleam, Asanşı Şubesi başkanı Turgai Kadir, “İsmail Gaspıralı” Caşlar Teşkilatın Başkanı Dincer Geafer, Köstenci Şubesi Başkan Yardımcısı Erol Menadil, üyeler ve köp sayıda cemaat katıldı. Turchian MUSTAFA 4 Karadeñiz - Ağustos / August 2012 MEMBRII BIROULUI EXECUTIV AL UDTTMR, OASPEŢII AMBASADORULUI SUA, MARK GITENSTEIN, LA CINA DE IFTAR Aşa cum i-a obişnuit pe membrii comunităţii musulmane din România încă de la sosirea sa în misiune diplomatică în ţara noastră, Ambasadorul SUA la Bucureşti, Mark Gitenstein, a organizat şi anul acesta, cu prilejul Lunii Ramazan, o cină de iftar la reşedinţa sa din Capitală. Uniunea Democrată a Tătarilor Turco - Musulmani din România a fost reprezentată de preşedintele Gelil Eserghep, deputatul Aledin Amet, primvicepreşetintele Samir Menan, vicepreşedinţii Demirel Caiali şi Nagi Gelal, secretarul general şi subprefectul judeţului Constanţa Aidun Curt-Mola, candidatul la funcţia de deputat din partea U.D.T.T.M.R. Av. Varol Amet, preşedinta Organizaţiei de Femei, Nubin Urfet, preşedintele Organizaţiei de Tineret, Dincer Geafer. Mesajul diplomatului american a fost şi de această dată axat pe toleranţă şi o bună convieţuire între reprezentanţi ai diferitelor religii, culturi. În acest context, la cina tradiţională de iftar oferită de diplomatul american au luat parte alături de credincioşi musulmani şi reprezentanţi ai altor culte religioase. “A fost extraordinar să participăm la un astfel de eveniment, oferit cu prilejul Lunii Ramazan, de către Ambasadorul SUA la Bucureşti, Mark Gitenstein. La aceeaşi masă ne- am aflat musulmani, creştini, evrei... Este un lucru obişnuit pentru noi, având în vedere că în Dobrogea, de sute de ani convieţuim alături de populaţia majoritară, dar şi de reprezentanţi ai altor etnii. Suntem însă mândri că şi Statele Unite ale Americii, garantul democraţiei în lume, prin reprezentanţa diplomatică de la Bucureşti, ne încurajează în acest spirit de toleranţă şi promovare a propriei identităţi într-un spaţiu al diversităţii şi ne onorează atenţia pe care o acordă comunităţii musulmane din România, noi, tătarii fiind parte importantă a acestei comunităţi”, a declarat preşedintele UDTTMR Gelil Eserghep. La iftarul oferit de diplomatul american au mai luat parte şeful Cultului Musulman din România, muftiul Muurat Iusuf, reprezentanţi ai altor misiuni diplomatice acreditaţi la Bucureşti, oficiali ai statului român, reprezentanţi au Uniunii Democrate Turce din România. Acesta a fost ultimul iftar oferit de ambasadorul Mark Gitenstein, în calitate de diplomat în ţara noastră, la sfârşitul lunii noiembrie domnia sa urmând să-şi încheie misiunea şi să se întoarcă în SUA. Adina BOCAI AMBASADORUL SUA LA BUCUREŞTI, MARK GITENSTEIN,OASPETELE COMUNITĂŢII MUSULMANE DIN DOBROGEA, ÎN LUNA RAMAZAN Liderii Uniunii Democrate a Tătarilor Turco Musulmani din România au participat joi, 26 iulie, la tradiţionalul iftar organizat de Muftiatul Cultului Musulman din România în onoarea Ambasadorului SUA la Bucureşti, Mark H. Gitenstein. Vizita diplomatului american la Constanţa a continuat şi vineri, 27 iulie, când, în prezenţa gazdelor, Ambasadorul SUA a donat două colecţii de carte centrului de cultură şi educaţie al muftiatului şi a împărţit pachete cu alimente localnicilor din satul constănţean Hagieni. Iftar în onoarea Ambasadorului SUA la Bucureşti Prezenţa oaspetelui american la Constanţa a fost motiv de bucurie, moment de bilanţ al celor patru ani de prietenie cu membrii comunităţii musulmane din România, dar şi de tristeţe, după 5 Karadeñiz - Ağustos / August 2012 cum a ţinut să precizeze însuşi ambasadorul Mark Gitenstein. “Pentru mine acesta este un moment important, dar şi un moment trist pentru că este pentru ultima oară când voi participa la o cină de iftar în calitate de ambasador al SUA în România. La sfârşitl lunii noiembrie mă voi întoarce în SUA şi nu voi mai fi ambasador, voi fi un simplu avocat”, astfel şi-a început diplomatul american discursul. Ambasadorul Mark Gitenstein a profitat de ocazia de a se afla la aceeaşi masă cu liderii comunităţilor turcă şi tătară din România şi a vorbit şi despre bunele relaţii pe care le-a avut pe parcursul mandatului său cu membrii comunităţii musulmane din ţara noastră, dar şi despre importanţa promovării şi păstrării tradiţiilor şi propriei identităţi. “Vă pot spune că unele dintre cele mai frumoase momente petrecute aici în România au fost cele petrecute în compania muftiului şi a prietenilor din comunitatea musulmană din România la cinele de iftar organizate la Bucureşti. Am repetat acest lucru de nenumărate ori şi cu siguranţă cei mai mulţi dintre dumneavoastră m-au auzit spunând că cel mai important lucru este să ne amintim originea şi moştenirea noastră comună. Părintele nostru comun este Avram. Şi cred că suntem cu toţii de acord că cel mai imoportant moment este acela în care Dumnezeu i-a cerut lui Avram să-şi sacrifice fiul… Poate nu suntem de acord asupra numelui lui Dumnezeu, dar acesta a fost cu siguranţă cel mai important moment şi decizia luată. Ce împărtăşim cu siguranţă este credinţa că avem un angajament faţă de Dumnezeu şi totodată că Dumnezeu este plin de compasiune. Nu trebuie să uităm acest lucru. În numele lui Avram îl rog pe Dumnezeu să vă dea pace şi să vă păstreze sănătoşi”, a afirmat oaspetele american. Alături de delegaţia de la Ambasada SUA, la iftarul oferit de Muftiatul Cultului Musulman din România, prin şeful Cultului Musulman Muurat Iusuf, au luat parte preşedintele UDTTMR, Gelil Eserghep, deputatul uniunii tătare, Aledin Amet, subprefectul Aidun Curt – Mola, membrii noii structuri de conducere a uniunii tătare, preşedintele şi deputatul UDTR, Fedbi Osman şi Iusein Ibram, reprezentanţi ai Consulatului General al Republicii Turcia la Constanţa, preşedintele Asociaţiei Oamenilor de Afaceri Turci Dobrogea –TIAD, Zeki Uysal, dar şi preşedintele Comunităţii Evreilor din Constanţa, dr. Carol Friedmann. Cărţi americane pentru musulmanii din România Tradiţionalul iftar a fost urmat a doua zi de o donaţie de carte, la Centrul de cultură şi educaţie de pe lângă Muftiatul Cultului Musulman din România. Ambasadorul SUA, Mark H. Gitenstein, a oferit comunităţii musulmane două colecţii de cărţi, una dintre ele fiind alcătuită din lucrări din literatura americană, iar cealaltă din lucrări despre istoria Islamului. Declarându-se un membru al comunităţii musulmane din România, Ambasadorul Mark Gitenstein şi-a manifestat convingerea că relaţiile de bună colaborare dezvoltate pe perioada misiunii sale diplomatice în ţara noastră vor continua şi pe viitor. “Este o plăcere pentru mine să mă aflu aici, alături de muftiu. După cum ştiţi am o bună relaţie de prietenie cu muftiul, dar şi cu Muftiatul din Constanţa, încă de când am venit în România. Până acum am participat împreună la 5 cine de iftar la care au participat de asemnea conducătorii comunităţilor turce şi tătare. Sunt american de origine romană, dar simt că sunt si membru al acestei comunităţi. De 4 ani îmi cere să îl ajut şi să susţin acest centru şi cu ajutorul Guvernului Statelor Unite am reuşit să fac acest lucru. Evident că este doar un mic prim pas în eforturile pe care le vom continua de acum înainte.”, a declarat ambasadorul SUA la Bucureşti. 6 Karadeñiz - Ağustos / August 2012 Cultura musulmană şi invenţiile secolului XX Oaspetele a vorbit în declaraţia sa de presă şi despre importanţa Islamului şi implicit a culturii musulmane pentru întreaga omenire: “Cred că foarte mulţi români şi cu siguranţă foarte mulţi americani nu ştiu că tocmai cultura musulmană a fost sursa multora dintre cunoştinţele folosite acum în lumea occidentală. De pildă, în epoca de aur a Islamului, în primul mileniu, tocmai cultura musulmană este cea care a oferit lumii algebra. Fără algebră ar fi fost imposibil să obţinem toate acele invenţii ale secolului XX. Nu am fi putut construi infrastructura extraordinară pe care am reuşit să o contruim în întreaga lume, nu am fi putut ajunge pe Lună. Un alt lucru pe care oamenii nu-l înţeleg în legătură cu Islamul a fost acela că a fost o religie foarte tolerantă faţă de celelalte religii. Ştiu că tocmai acesta este unul dintre motivele pentru care legătura dintre Iudaism şi Islamism a fost una foarte puternică şi foarte strânsă. Aşadar, sper că susţinând acest centru vom aduce o nouă epocă de aur aici, la Constanţa, pentru comunitatea musulmană”. altă religie, cât şi efortul susţinut al domnului ambasador pentru dezvoltarea relaţiilor de cooperare dintre SUA şi România, unde se regăseşte şi buna relaţie de prietenie pe care domnia sa o are cu comunitatea musulmană din ţara noastră”, a transmis muftiul oaspetelui american. Totodată, muftiul Muurat Iusuf şi-a manifestat convingerea că lucrările primite de la Ambasada SUA vor fi material de studiu atât pentru membrii comunităţii musulmane din România, dar şi pentru populaţia majoritară care doreşte să cunoască mai bine Religia Islamică. Ambasadorul SUA la Bucureşti, Mark Gitenstein, însoţit de muftiul Muurat Iusuf şi de reprezentanţi ai uniunilor turcă şi tătară, printre care deputatul UDTTMR Aledin Amet şi preşedintele UDTR Fedbi Osman, a pornit apoi către satul Hagieni, unde a împărţit pachete cu alimente locuitorilor de acolo, indiferent de religie. Anul trecut, în prima zi din Luna Ramazan, în prezenţa unui reprezentant al Ambasadei SUA la Bucureşti, au fost donate alimente locuitorilor din satul Tătaru. Adina BOCAI Comunitatea musulmană, punte în colaborarea româno - americană Gazda evenimentului, Muftiatul Cultului Musulman din România, prin şeful cultului, muftiul Muurat Iusuf, a mulţumit Ambasadei SUA la Bucureşti şi Departamentului de Stat al SUA pentru atenţia deosebită acordată comunităţii musulmane din România atât în prezent, cât şi în anii trecuţi. “Continuitatea unor astfel de acţiuni este benefică comunităţii noastre, creând o punte de legătură cultural – religioasă între musulmanii din România şi cei din SUA. Implicarea directă a ambasadorului SUA în astfel de acţiuni evidenţiază atât sensibilitatea şi respectul faţă de o BÜKREŞ'TE KONFERANS 9 Ağustos 2012 Perşembi küni Ramazan Ayı münasebeti men Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokrat Birligi'niñ Bükreş Şubesinde “Kur'an Kerim” konulı bir konferans tertiplendi. Musluman Kadınlar Dernegin başkanı Ilmie Geamai ve Mefkure Gafar hanımlar konferasın aşılışın yasadılar. Soñra, Kur'an Kerim hakkında müfti Muurat Yusuf bey, T.C. Köstenci Din Hizmetleri Ataşesi Aytekin Akçin bey, İmdat Güneş bey, Mukabale hakkında Ramazan Ece bey ve hadisler hakkında Gurhan Memet caşımız bilgi berdiler. Bo faaliyette, T.C. Bükreş Büyükelçiliginde 3nci katip Naime Ozturk Meral hanım, Kazakistan Bükreş konsolosı Erdos Nurgali bey, RMTTDB'niñ Bükreş Şubesin üyeleri, Milletvekili prof. Aledin Amet bey, Bükreş imamı Osman Azis ve köp sayıda cemaat katıldı. Erol MENADİL 7 Karadeñiz - Ağustos / August 2012 5. KIRIM TATAR MİLLİ KURULTAYI 4. TOPLANTISI 21-22 Temmuz tarihleri arasında 5. Kırım Tatar Milli Kurultayı 4. Toplantısının düzenlendi. Kurultay sonrası Kırım Tatar Milli Meclisi tarafından yayımlanan Tatar Milli Meclisin başkanı Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu'nun orijinal konuşma metni: Sayğılı Qurultay vekilleri, qıymetli misafirlerimiz! Bu Qurultay toplantısınında bizler esas olaraq 3 meselede qararlar alınacaqtır. Birincisi, Qurultay vekillerinin seçim qaidelerine kirsetilecek denişmeler hususta, ikincisi – Milli gimnimiz sözlerine bazı denişmeler kirsetilmesi ve üçüncüsü - onümüzdeki Ukrayna parlamento seçimleri hususta. Bu sene bizim toprağımızda 74 yıl devam etken komünist rejimin yıkılmasının arifesinde yeniden Qırım Tatar halkının Milli Qurultayın meydanğa kelmesine ve onun birinci toplantısı başlandığına artıq 21 yıl tola. Keçken 21 yıl devamında biz 12 Qurultay toplantılarını geçirdik ve şimdiki toplantımız artıq 13-cisıdır. Bu toplantılarda bizler halqımız için en mühim meseleleri müzakere ettik, kerekli qararlar aldık ve Milli Meclisimizin azalarını seçtik. Hayat, olup keçken vaqialar kösterdi ki, milli demokratik yönetim sistemimizin yeniden qurmaq qararısonki 20 yıl içerisinde halqımızın en doğru ve tam zamanında alınğan qararlarında birisidir. Halkımızın zor durumlarında, binlerce insanlarımız vatanına qaytıp kelmeğe başladığında oların haqlarını qorumasına, oların birçoq problemlerini çözümüne, daha ziyade halkımıznı birleşmesine ve, en önemlisi, o qarğaşalı yıllarda bizim toprağımızda milletlerarası çatışmalar olmamasına ve qan dökülmemesine bu qurduğumuz sistemin büyük rolü oldu. Maallesef, Sovyetler Birliği dağıldığından sonra onun birçok bölgelerinde olaylar qansız keçmedi. Belki de Milli Meclisin, yerli meclislerimizin qusurları, eksiklikleri hususta, birçok Milli Meclis veya yerli meclisler azalarının beceriksizlikleri, yalnış hareketleri haqqında çoq şeyler söylemek mümkündür. Ama eminim ki, eğer biz zamanında bu yönetim sistemimizi qurmamış olsaydıq, halkımızın sorunları şimdı daha ziyade, halqımızın birliği daha düşük seviyede olacaqtı. Keçken sene yapılğan ve yayınlanğan bazı sosyolojik araştırmalarğa, bu sırada Ukrayna'nın en meşhur olğan Razumkov Araştırma Merkezinin neticelerine köre, şimdi halkımızın 82 % Milli Meclisimizge tamamile inana ve onu desteklemektedir. On yıl evvel keçirilgen araştırmalarğa köre ise bu raqam 70 % civarında edi. Onun için, bazı kimselerin, Meclisin otoritesi düştü, halqımızın birliği zayıflandı kibi söylentilerin temelinde hiçbir kerçek yoktur. Bunlar yalnız kendi isteklerini bir kerçek kibi köstermeğe çalışalar. Belki de bu yüksek dereceli halqımızın itimadını haqedecek qadar Milli Meclisin başarıları olmamıştır ve bu itimadın esas sırı onun demokratik olmasındadır. Yanı, halqımızın büyük çoğunlugu bu yönetim sistemimiz ne derece efektiv çalışacağı ve bu sistemde kimler çalışacağı kendilerinden bağlı olduğunu anlaylar, çünki o meclisleri olar kendileri seçeler. Onun için, eğer hep seviyedeki meclislerimiz seçimleri demokratik şekilde ve son derece açık olursa halkımızın milli sistemimize olduğu itimad daima yüksek olacaq ve güven krizi hiç zaman olmayacaqtır. 1991 yılında itibaren, yani yönetim sistemimizin yeniden qurulduğunda sonki zamanlara qadar bizler Qurultay vekillerini ikki basamaqkı seçimlerle ve yerli meclislerimizi ise insanlarımızın yaşadıkları yerlerde cemaat toplantılarında saylay edi. İki basamaqlı Qurultay vekillerin seçiminin - yani birinci basamaqta seçmenler saylanılması ve ikinci basamaqta seçmenlerin konferanlarında Qurultay vekillerin saylanılmasında hem olumlu ve hem olumsuz tarafları var. Olumlu tarafı şu ki, vekilleri seçmezden önce konferanlarda vekil namzetlerin şahsiyetleri hususta müzakereler yapmak, olara çeşit sualler vermek mümkün. Ama, bazı soydaşlarımızın fikirlerine köre böyle sistem bazı kimselere, daha açıqçası Milli Meclis'ke, kendisine uyğun olğan kimselerni seçilmesine imkan yarata imiş. Men bu fikirni tartışmaq istemeyim, ama birçoq soydaşlarımız böyle fikirde ise, demek, bunu da hesapqa almaq kerektir. Bundan da ğayrı, böyle iddialar belli derecede doğru olsa bile, keçken yıllar içerisinde başka şekilde seçimler keçirmesinde bizim ne maddi baqımdan, ne de organizasyon baqımından imkanlarımız yoqtu. 2009 yılında birçoq Meclis toplantılarında olup keçken tartışmalı müzakerelerden sonra yerli meclislerimizi ve Qurultay vekillerini başka üsülnen seçmeye qarar alındı. Bu künge qadar Aqyar'dan ğayrı tüm Qırım'da yerli meclislerimizin yeni üsül ile seçimleri olup keçti. Toplam olaraq bu künge kadar 294 yerli meclis ve o meclisleri 2095 azası seçildi. Hep yerlerde seçimler başarılı geçti demek mümkündür. İnsanlarımızın aktifliği bazı yerlerde 35 %, diğer yerlerde 75 %, toplam olaraq 55 % civarında oldu. Bu Qurultay toplantısında biz Qurultay vekillerinin seçim qaıdelerine kerekli deniştirmeler kirsetmemiz kerek olacak, çünki 6.Qurultayın vekilleri yeni seçim sistemine köre keçirilecektir. Bundan da ğayrı, belki teşkilatlarımızdan Qurultayğa seçilecek vekillerin sayısına da bazı denişmeler kirsetilmesi kerek olacaqtır. Bu qonuda Milli Meclis azaların ve zaten halqımızın arasında çeşit fikirler ver. Bazıların fikirlerine köre hep Qurultay vekillerini cemaat teşkilatlarından seçilsin, diğerlerin düşüncelerine köre hep vekiller majoritar sistemine köre seçilsin, üçüncü fikir – yarı yarıya olsun, dördüncü fikir – eskisi kibi qalsın, yani 50 vekil teşkilatlardan seöilsin, kalan 200 vekil ise majoritar sistemine köre. Menim fikrime köre ise, eski oran qalsın veya teşkilatlardan seçilecek vekillerin sayısı biraz, belki 75 kişiye kadar, arttırılsın. Kün tertibimizin diğer önemli meselesi - Qırım Tatar milli gimnidir. Malüm olduğu kibi, 2.Qurultayın Birinci toplantısında 30 Haziran 1991 de milli gimniziz hususta qarar alınğan edi. Bu qararda Qırım Tatar milli gimni olaraq Numan Çelebicihan'ın 'Ant Etkenmen' şiiri qabül etilgen edi. Ve kerçekten de bu şiirin çoq sözleri milli gimn için uyğun, çünki bu şiirde milletin qaderi ve bu milletni serbestliği için sonuna qadar kureş ettilmesi hususta sözler var. Ama Numan Çelebicihan'ın 1917 senesi 'Millet' gazetesinde yayınlanğan bu şiiri milli gimn olaraq yazamamıştı, o şiirde Çelebicihan'ın şahsi duyğuları, onun dünya bakışı, bu dünya fani dünya olduğu, her şeyin sonu olduğu, Qurultaylı han olsan bile bir günü seni toprağa vermek için mezarcilar keleceği hususta düşünceleri de aksettirile. Hep bu düşünceler ne qadar doğru olsa bile, bu gibi fikirler milli gimn için çoq uyğun değil. Onun için milli gimnimizin sözlerini biraz deniştirme fikri halqımız ve ayrıca şairlerimiz arasında daima vardı. Ama Milli gimnin sözlerini deniştirme meselesi bu siyasi meseledir ve bu hususta qararnı yalnız Qurultay alabilir. Bizim şairleriniz kendi tekliflerini yaptılar, milli 8 Karadeñiz - Ağustos / August 2012 Bölgeler Patisinin adayı vekil olaraq seçildi. Toplam olarak 2010 yılın seçimlerinde Qırım Tatarlardan şeher ve rayon şuralarına 123 kişi, yani bu seviyede hep Qırımda seçilen vekillerinden 9,2 %, köy şuralarına 870 kişi, yanı Qırım'ın bu seviyede vekillerin 16 %. Qırım Yuqarı şurasına bizden yalnız 5 vekil seçildi, yani 5 %. Daha iki kişi – Bezaziyev ve Gafarov Bölgeler Partisinden esas olaraq Rusların oylarınen seçildiler. Qırım Yuqarı şurasına, şeher ve rayon şuralarına Qırım Tatarlardan nufüz oranlarına köre biraz azca vekiller seçildiğin esas sebebi, bu sefer seçimler qarışıq sisteme köre olduğudur, çünki majoritar bölgelerinde Qırım Tatarların seçilme perspektifleri çoq az. Ama buna baqmadan, eğer seçimlerde halqımızın aktifliği daha biraz yüksek olsaydı ve aramızda bölücülük yapqan kimseler olmasaydı elbette halqımızın temsilcilerin sayı daha ziyade ılacaqtı. Çoq yazıq ki, bu bölücüler arasında bazı yerli meclisler azaları ve 7 Qurultay vekili de oldu. Eğer böyle davranışlar yapqan sıradaki vatandaşlar hususta bizler yalnız 'Yazıqlar olsun, demek, bunların milli duyğuları bu seviyede eken', diyebilsek, bölücülük yapqan Qurultay vekilleri hususta bizim tepkimiz biraz başqa olmalıdır, çünki bunlar Qurultay nizamnamesinin taleplerine qarşı hareketler yaptılar. Yani nizamnamezin taleplerine köre olarnı Qurultay vekilleri sirasından çıkarılması hususta oylama yapılması kerek olacaqtır. Bu sene Ekim ayında olacaq parlamento seçimlerinin neticelerei hem tüm devlet için ve hem de halqımız için çoq muhim olacaqtır. Ayni zaman bu seçimler halqımızın birliği ne derecede olduğunu kösterecektir. Bundan da ğayrı, bu seçimlerde iştiraq ederek biz Ukrayna parlamentosunda bir veya iki temsilcimiz olmasını sağlayabiliriz. Biylelikle, Qurultayımızın bu toplantısında Ukrayna parlamento seçimleri ile ilgili birqaç qarar alınması kerek olacaqtır. Birincisi, Ukrayna'nın hangi siyasi partisinen beraber biz bu seçimlerde iştiraq eteceğiz, yani, soydaşlaromıza proportsional (yani, oran) sisteminde hangi partiyeye oylarını vermesini tavsiye etecekmiz. İkkincisi, Qırımda mevcüt olğan 10 tane majoritar seçim bölgelerinde hangi namzetlerni destekleyecrkmiz ve kendimiz bu bölgelerge namzet kösterecekmiz mi, yoq mı. Namzet kösterecek olsaq, o namzetler kimler olacaq. Üçüncüden, eğer nasıldır siyasi partilerden bizi temsilcilerimizden birisini o partinin seçim listesinin geçerli sıarına kirsetilmesi hususta anlaşma var ise bu yerge kimni teklif etecekmiz. Seçimlerle ilgili görüşmelerimiz ve müzakerelerimiz hususta malümatünüz vardır, çünki olup keçken hep görüşmeler haqqında ve yayın organlarımıza haber verip turduq. Daha etraflı Ukrayna parlamento seçimleri haqqında kün tertibizge köre Refa Çubarov qonuşacaq. Ama seçimlerle ilgili daha bir önemli mesele var. Hiç şüphesiz ki, Qırım Tatar Milli Meclisinin Reisi ayni zaman Ukrayna millrvekili olduğu taqdirde, onun gücü, etkisi ve zaten Milli Meclisinin siyasi ağırlığı daha ziyade olacaqtır. Hiç olmadıqta o zaman Milli Meclis reisi istediği zaman istediği devlet adamlarınen körüşmeğe ve olarnen kerekli meseleleri müzakere etmeğe imkanı olacaq. Qırım Tatar Milli Meclisin reisi deniştirilmesi ve onun yerine başqa adam seçilmesi kerek olduğu hususta biz daha Qurultaymızın 2009 senesinin toplantısında anlaşqan edik. Bu artıq tartışılacaq mesele değil ve şüphesiz o qararnı yerine ketirmeğe kerek. Yalnız o qararnı ne zaman yerine ketirileceği hususta birqaç fikirler var. Bi meseleni biz sonki Milli Meclisin toplantılarında müzakere etken edik ve Milli Meclis azaların çoğunluğu fikrine yeni Milli Meclis reisini yeni parlamento seçimlerinden sinra saylanacaq 6.Qurultay vekilleri qarar vermesi kerekmiş. Menim fikrimce bu doğru değil, çünki biz yeni seçilgen Milli Meclis reisini Ukrayna parlamentosuna namzet olaraq köstermemiz kerek. Onun için, bu Qurultay toplantısının kün tertibine yeni Milli Meclis reisinin seçimi de kirsetilmesi rica olunur. Qurultay vekillerin çalışmalarında başarılar dilerim ve inşallah burada aldığımız qararlar milletimizin ve milli davamızın menfaatına olacaqtır. Diqqatınız için sağ olunuz! gimnimizin sözlerine bazı denişmeler kirsettiler, onu orkestra icrasında qayıt ettiler ve bu yeni şekilde gimn üç ay önce matem mitinginde icra etilgen edi. Bu vaqia halqımızın ve ayrıca diasporamızın arasında çoq geniş müzakerelere ve tartışmalarğa yol açtı, çünki bu hususta Qurultayımızın qararı daha çıqmadı. Böylelikle, Qurultay vekilleri bu teklif etilgen milli gimnimizin yeni variantını baqıp kendi qararlarını alması kerek olacaqtır. Alınabilecek qararımızın birqaç alternatifi var. Birincisi, teklif etilgen gimn variantı qabül etile. İkincisi,teklif etilgen variant qabül etilmey ve onu daha ziyade keliştirmek için konkurs ilan etile. O zaman gimn hususta sonki qarar bu Qurultay toplantısında değil de, yeni seçilecek 6.Qurultay vekilleri tarafından qabül etilecektir. O zamana qadar ise eski, 1991 senesi qabül ettiğimiz gimn variantı qullanılacaqtır. Ve sonki bu Qurultay toplantısında baqılacaq ve qararlar alınacaq meseleler sırasında üç ay sonra, 28 Ekimde olacaq Ukrayna parlamento seçimleri ve bu seçimlerde bizim iştirağımız. Ama kelecek seçimlere keçmezden evvel birqaç söz 2010 senesini Ekim ayında olup keçken Ukrayna yerel seçimleri hususta söylemek isteyim, çünki o seçimlerin neticelerinen bağlı bazı qararlar alması kerek olacaqtır. 2010 yıl senesinin yerel seçimleri hem umumen Ukrayna'da ve hem Qırım'da sonki yıllar içerisinde en az insan iştiraq etken seçimi oldu. Qırım'da oy vermeye haqqı olğan insanların yalnız yüzde 48-i iştiraq etti. Qırım Tatarların aktıfliği daima olduğu kibi bu seçinlerde de biraz yüksek edi, ama farq büyük olmadı, yalnız 2-3 faiz ziyade oldu. Qırım Tatarların oyları dağılması ve neticede oların temsilcileri yerel organlarına kirme şanslarını azaltmaq için bayağı hareketler yapıldı. Qırım Tatarların arasındaki esas vazıfeleri Milli Meclisimizin ve Qurultayımızın qararlarına qarşı çalışmaqtan ibaret olğan siyası gruplar seçimlerde Ukrayna köy demokratik partisi ve Ukrayna Sosyalist partisine çalıştılar ve elbette Milli Meclisimizge ve bizimle beraber olğan RUH partisine qarşı çoq aktif propaganda alıp vardılar. Elbet olar 3 faizli barajnı keçip olamadılar ve zannetsem, olarğa böyle vazife verilmeğen edi. Oların esas vazifeleri yalnız bizlere ne qadar da olsa zarar ketirmek ve seçilebilecek temsilcilerimizin sayısını azaltmaqtı. Hem de bazı yerlerde olar vazifelerini becerip oldular. Mesela, Qırım otonom cumhuriyetinin Yuqarı şurasına Qurultay tarafında majoritar bölgede aday kösterilgen. Mesela, Kırım otonom cumhuriyetin yuqarı şurasına Qurultay tarafından Başçesaray 29-ci seçim bölgesinde namzet olaraq kösterilgen İlmi Umerov toplam 5494 oy aldı ve seçimi qazanmaq için ona yalnız 127 oy yetişmedi. Ama ayni şu seçim bölgesinde daha ikki Qırım Tatarı Kamılev Reşat ve Lümanov Enver kendi adaylarını kösterdiler ve seçimlerde birisi 400 oy ve ikincisi 301 oy qazandı. Olarğa oylarını vergenlerin belli kısmı tahminlerimizge köre bizim soydaşlarımız oldu. Neticede o bölgede toplam 5619 oy qazanğan D.Rogaçov isimli 9 Karadeñiz - Ağustos / August 2012 KÜNDELIKŞI – XXXIV CAMILERIMIZ, MEZARLIKLARIMIZ “Eş ölmicekmen dep şalış, Yarın ölecekmen dep ibadet et!” Cami [Arabça bir sözdir: camiî; mascid, secde etilgen yer anlamına kele] kutsal (sacru) bir mekândır. Bo yerde Müslümanlar toplaşıp namaz kulalar, ibadet eteler. Camiler halkımızın can yeridir. Ne yazık ke elli seneden fazla camilerimiz “dinsizlik” (ateism) politikasından dolayı ihmal etildi; ama hocalarımızın, imamlarımızın gayretleri men, cesaretleri men ayakta kalabildi. Zorunlı sanayileşme (industrializare forţată) köylerde yaşagan müslüman toplumların da etkiledi. Dobroca'dakı köpten köp köyler boş kaldı; bo sebebten de camiler, mezarlıklar harabe bolıp yokboldılar. 1990'dan sora, dinimiz yaşamımızdakı önemli yerin aldı. Eski camiler tüzetildi, canıları da kalandı. Uzaklaştırılgan cemaat özine kelip, dinî örf-adetlerine saygı kösterip yerine ketirmege başladı. Bir ulusın negizinde onın tili, dinı ve örfadetleri bek önemli bir yer tutmaktadır. Fırsat tapkanda, colım tüşkende camilerimizni ziyaret etemen. Son aylarda, taa doğrısı, Kıdırlez (Hıdrellez) bayramı münasebeti men Mankaliye ve Sarıgöl camisin ve mezarlığın körebildim. Mankaliye mezarlıgı temiz ve karawlı edi. Müsâde etseler bir de öğütlemem (recomandare, sfătuire) bar. Mezarlıknı korşalagan kalaw kenarına, en azından kıral teregi (salkım) oturtsalar ne arü bolır edi dep tuşinemen! Sarıgöl camisi de son senelerde tüzetildi. Hayırsüygen soydaşlarımızdan Bari Zerrîn kardaşımızın yardımı man, güzel ve kerekli onarımlar yasalgandır. Bo münasebet men bir kere taa saw bolınısız diymen! Bondan sora başka gene kerekli bolgan tüzeltmeler, ilâveler Ayedin Vildan kardaşımız tarafından yasalgandır. Men on seneden bertli Kıdırlez bayramını köyi m Sarıgöl'de, caşı man, kartı man, balası-şagası man, kunaş man geşiremen. Maga balalık künlerimni bir kere taa yaşata. Toplaşıp caminin azbarında yeşil otlar üstinde, nâneli kozı sorpaları, maylı kalakaylar taa neler, neler güzel, bonday bereketli sofralarga yanaşmak kimge tiyer? Bo sene de Vildan kardaşımız, cami azbarına, bek kerek bolgan canı bir abdesthane yasatkan; işinde bütin kerek bolgan şiyler bar. Emekli bolsa da Soium Rumî imamlık vazıfesin üstine alıp yasay. Köynin mezarlıgı da arü karalgan, yeşillik, tereklik. Bondan birkaş sene evvel mezarlıknın muragan kalawlaın tüzeltken kıymetli dindaşımız Kösef Sebat kardasımızga saw demekten başka elimden kelgeni yok! Acınaklı biy olay [ablam Neriman'ın vefatı] meni Cumpâna kasabasına aketti. Mübarek Ramazan ayına rastladı… Pazar 29 temmuz cenaze toplanacak; kerekli bolganlarnı yasadık amma, şimdi tabutnı başta camige ve ondan sora da mezarlıkka aketecekmiz, uygın, kerekli maşina tapmak bek zor, aytkanımday Pazar, o kün referendum da (halk oylaması) bar. Araştırdık, soraştırdık yok, yok. Gene bo zor meselege Aydın usta bir col taptı, en kişkene maşinaga (tico) katti etti tabutnı güzel yerleştirip mevtanı inçintmadan camige, o yerden de mezarlıkka aketti. Saw bolsın! Camige barganda bek şaşıp kaldım. Capcanı bi r cami . Genç, bi lgi li imamın aytkanlarına köre, Köstenci bölgesi nde balabanlıgına köre ekinci yerde eken! Güzel cami ni dolaştım. Cumpâna kasabasının cemaatine bir kerre taa saw bolsınlar diymen. Mezarlık ta canı, bir buşık haktar [yani, 15 bin metre kare]. Cumpâna kasabasının cemaatı, saw bolsınlar, cenazeni koldaşıp, dinimizin örfadetlerine köre topladık. Bo yerde bek arü anladım: “Müslüman müslümanin kardaşıdır.” deni lgen ibareni n kıymeti n. Cami leri mi z, mezarlıklarımız bizim kutsal yerimizdir, bo mekânlarnı karamak, ayakta tutmak baş vazifeleri mi zden bi rsi di r . Hayırsüyer soydaşlarımız da bolsa, közim artta kalmadan, gönil rahatlıgı man ketermen! NEVZAT YUSUF SARIGÖL ADETLERIMIZ (83) CAWIN DUASI “Caw, caw cawınım Balaban bolsın kawınım!” istegine baylıdır. İslam dininin inanışlarına köre cawın Alah'ın Rahmetidir, istegenlerine berer, başkaların da cezalandırıp, bermez. Kur'an'da “Kökten bereketli su tüşirdik, o man [o su man] bahçeler ve şalınacak eginler yetiştirdik.”[L, 9]. Bonday eti p Kur'an'da otuz beş kere tekrarlanganın köremiz. [ cf., Malek Chebel, Dicţionar de Simboluri Musulmane, Paralela 45, p. 336-337]. [O onday iyiliksüyerdir] “Allah'tır, köklerni ve cerni yarattı, kökten su tüşirip o man, rızık bolıp sizge türli meywalar ketirdi.”[XIV, 32]. Bazı inanışlarga köre, ama kabul etilmegen, cawın meleklerin közyaşıdır ya da onların tügirşigidir.[cf. Melek Chabel, op. cit., s.336 ve Nevzat Yusuf “Cawın” sözi tilimizde en eski sözlerden birsidir. Az fonetik farklar man bütin Türk tillerinde aynıdır. Yaşamların sürdirebilmek üşin insanlar bereketli cawınlarnı Tanrı'dan kelmesin beklerler. Mahmud Kaşgarlı'nın meşhur “Divanü Lugat- itTürk” [DLT]ten birkaş örnek beriyik: “Tenğrı yagmur yagıttı-Tanrı cawın cawdırdı.” [DLT, II, s.316/15]; “Ol yağmur yagıtkan-Cawın cawdırgan Tanrıdır.”[DLT, III, s.53/2]; “Tenğri yagmır yagturdıTanrı cawın cawdırdı”[DLT,III, s. 95/19]. Berilgen örneklerden köri ngeni ndiy cawın Tanrı'nın 10 Karadeñiz - Ağustos / August 2012 “Caw, caw cawınım Balaban bolsın kawınım Şölde egin on bolsın Köyde ambarlar tolsın. Caw, caw cawınım Balaban bolsın kawınım Tizden bolgan otlaknı Caldap cürsin sawınım Cawın cawsın tarlaga Tarı, biday, arpaga Körinmesin boyından Babam orak şalganda. Cawın cawsın koraga Cemiş, şeşek, soganga Eki kartop bir minsin Bölişkende okaga. Köy aldında konakay Boyı bolsın kamıştay Onı körip kuwansın Tawık, pepiy em torgay.” [Boztorgay, ekinci basılış, s.26] Kurgaklık senelerde cawın cawması üşin, ekseriyet men köy toplumlarında, imamın önderligi men “Cawın Duasına” şıgıla. Bo merasimin taa köp dinî nitelikleri bar. Köy cemaatı toplaşıp cawın cawması üşin, ekseriyet men mezarlıknın yakınında, bir yerde dua eteler. Bo münasebet men balaban kazanlarnı asıp, bütin cemaatke yemek pişirirler. Toplaşıp aşagan sora cawın cawması üşin gene dua eterler. Başka bir adet cawınnı ketirmek üşin o köyde yaman collarda cürgen bir kıskayaklı bolsa, onın bir tüsin alıp, üstine kiygen urbasından bir parşa koparıp, ya da tuydırmadan onın şasinden kesip alıp, ama en bek istenilgen o bikenin cün tumalagın alıp sokır kuyıga atmak bola edi. Fikrimizce bo bek eskı bir adet bolsa kerek. Nevzat M. Yusuf [Sarıgöl] “Yağmur İçin Dokuz Kafatası” şiirinde bonday dep yaza: “O vakit alıverdim düşkün kızın yumağını Ve fırlattım duraksamadan Kör kuyunun ak serinliğine Ve bekledim dilsiz bulutları. ” [Renkler 1, 1987, s.36-37] Başka bir adet, cawın cawdırmak üşin, ballar toplaşıp cawın cırı aytıp üy-üyden cürerler. Onlar[ballar] urbaların ters kiyerler ve seyirciler kopka-kopka su atıp ballarnı şırk-su eterler. Bo adet bek eski bolsa kerek. Balkanlar'da bo türli inanışlar yok tuwıl; mesela, Romenler'i n folklorında “Paparude”ler bar, bo adetke dayır ilk defa meşhur oryantalist Kantemiroğlu yazgandır. Cawın duasından sora bereketli cawınlar cawsa, o köynin halkı üylerinden şıgıp “kak caldarlar”. Eğerdim cawın man karışıp burşak [Türkçesi=dolu] ta cawsa, onı toktatmak üşin bir burşak tanesin alıp dörtke keserler. Köringenindiy cawınnı, yakın bütin dünya mitolocilerinde, folklorında Tanrı'dan kelmesin isterler ve beklerler. NEVZAT YUSUF SARIGÖL Sarıgöl'ün “Tükür, Nazar Tiymesin!” [Karadeniz, Yıl XXII, sayı 220, Ekim, 2011, s.2]. Ş i m d i halkımız arasında cawın Allah'ın bereketli bir bergisidir denilgen fikirler bardır. Zaten dünya halklarının mitolojisinde cawın kökten tüşken en kıymetli bir konuktır [ müsafirdir ], topraknı sulap eginlerin ösmesine yardım ete. Bo sebepten bolsa kerek bazı halkların körişlerinde cawın , tamamı man bir töl suwına, bel suwına, atmıkka, uşatkanları körine.[ Bo mesele üşi n bak: Jean Chevalier, Alain Gheerbrant, Dicţionar de Simboluri, Vol. III p. 110.] Bazı Müslüman ezoterikçilerinin fikirlerine köre, cerge tüşken her cawın tamışında Tanrı'nın öz melekleri tabıla eken denilgen inanışlar bar. [op.cit., s.109]. Kökten tüşken bereketli cawın halkımız arasında en bek süyilgen, sabırsızlık man beklenilgen mucizeli bir müsafirdir. Tilimizde cawınga bağlı bazı terimler, aytımlar üstinde, az bolsa da, turacakmız. Kögerip kabargan bulıtlarga cawın ketirgen bulıtı diyler. Ekseriyet men Kıbladan kelgen bulıtlar cawınlıdır. Cawın cawmasın nitelendirgen aytımlar: “kuyıp-kuyıp cawma”[ şiddetli cawma], “şiratıp-şiratıp cawma”[aynı anlamda], “sebelep-sebelep cawma”[az miktarda cawın], “işin tartıp-tartıp cawma”[yawaş-yawaş, ama uzın süre cawgan cawın, Romencesi= ploaia mocănească]. Kök güdürdemesine baylı, halkımız arasında güzel, deren anlamlı inanışlar bardır. Mesela, bahar cawınları başlaması man birinci seferi kök güdürdegenin eşitkende, cepler, yani kiseler “bereket bersin” dep kagılır. Anlamı, güdürdep cawın cawsın da, eginler on bolsın, cepler de paraga tolsın! Calkın, yıldırım ise cawın kelmesin müjdecesidir. Yakın bütün Türkî tillerinde aynıdır. Tilimizde, calkın tüşti, calkın urdı, calkın calkıdadı denilgen aytımlar bar. Cawınnın kelmesi dört köz men beklenir. Toylarda kelin tüşkende cawsa, o kelin bereketi men kelgen derler; ya da kelinşek cılawık eken derler. Bayramlarda, cenaze törenlerinde cawın cawsa Allah'tan kelgen rahmet derler. Cawınnın kıt bolması, eginlerge, tarlalarga zarar ketire. Bo zor vaziyetni, köy toplılıgı Cawın Duası man karşılay. Araplar eski zamanlarda “salat al-istikra” man cawınnı şakıra ediler. [Makek Chebel, op. cit., s.337]. Halkımız arasında cawın ketirmek üşin güzel adetlar bardır. Şimdi sizge cawınnı şakırmak üşin aytılgan bir cır beriyik. Bo cırnı köydeki ballar toplaşıp birawızdan aytalar. 11 Karadeñiz - Ağustos / August 2012 TĂTARII ÎN ISTORIA DOBROGEANĂ (VIII) - NOTE DESPRE ISTORIA ŞI LIMBA TĂTARĂ Elementul cel mai important al obârşiei, originii şi identităţii omului este limba. Limba maternă. Atunci când folosim limba, în convorbire, în spunere, în conversaţie, în discuţie, în dialog şi constatăm diferenţe, diferenţe din motive istorice, locale, politice – acestei diferenţe i se spune, o catalogăm drept diferenţă de grai (ağız) sau diferenţă de pronunţie, de accent (şive). Cum ar fı graiul Erzurum, graiul Kayseri, graiul Konya. Transplantând în România, avem, putem avea, graiul din Moldova, graiul din Oltenia, graiul din Transilvania, etc. Dacă diferenţa trece în scris, capătă formă scrisă, nu orală, i-a numele de dialect (lehçe). De pildă, dialectul Uzbek, dialectul Kırgız, dialectul Tătar. Există clasificări (tasnif) ale dialectelor limbii turce. Cele mai cunoscute, mai răspândite (reţele de) dialecte, pe care o adoptă, o acceptă şi prof. dr. Mehmet Maksudoğlu în lucrarea sa ”Kırım Türkleri'' (Turcii crimeeni) sunt: 1. Dialectul Turc din Anatolia (dialect Oguz, Turca apuseană, Turca Osmană). Conştient şi convins că limba turcă nu este alcătuită, compusă doar din turca apuseană, turcologul Ahmed Vefîk Paşa a dat dicţionarului său, numele de ”Dialectul Osman” (Lehçe-i Osmânî). În timp ce Sâmi Fraşeri, a numit dicţionarul său ”Kaamus-u Türkî” (Marele dicţionar Turc). 2. Dialectul Azer. Cel mai mare reprezentant al acestui dialect este faimosul poet Fuzûli. În acest dialect se spune a cãdea (düşmek) în loc de inmek (în limba turcă), băiat, copil (bala) în loc de çocuk (în limba turcă). În dialectul crimeean, aceste cuvinte au acelaşi înţeles ca în dialectul azer. În dialectul azer, pentru a (se) asemăna avem expresia okşamak (în turcă – benzemek), în dialectul Kîrîm se foloseşte expresia uşamak. 3. Dialectul Turkistan. Este un dialect utilizat de turcii din zonele în care a domnit, a stăpânit Çagatay, fiul lui Ginghiz Han. Acestui dialect i se mai spune: dialectul Çagatay, dialectul Hanului, în zilele noastre dialectul Uzbek. Cel mai mare poet, reprezentativ pentru acest dialect este Alî Şîr Nevâî (Ali Şiir Nevai). Un tătar, cu rădăcini în Crimeea sau Kazan dacă s-ar duce în Uzbekistan, Turkmenistan, Azerbaigean, Kazakistan sau Kîrgîzstan, s-ar înţelege, fără greutate, cu turcii de aici; dar dacă ar fi un turc care ar şti doar dialectul din Anatolia, s-ar înţelege mai greu cu cei din Kazakistan sau Kîrgîzstan. Pentru că dialectul de nord (kuzey) numită tătara, şi-a păstrat, şi-a conservat originalitatea, autenticitatea (aslîyet), a fost prea puţin supus schimbărilor. 4. Dialectul Tătar este vorbit de tătarii crimeeni şi din Kazan, este dialectul de nord (kuzey) al populaţiilor turce, spune prof. univ. dr. Mehmet Maksudoğlu. Este, adăugăm noi, dialectul vorbit de tătarii dobrogeni, aşezaţi, aici, prin voia destinului istoric în patria – gazdă, România, de opt secole. În peninsula Crimeea se vorbea turca din Istanbul, iar în interiorul ei tătara. Se ştie că scheletul unei limbi, adică sintaxa (sentax) este foarte importantă. Astfel încât ceea ce se numeşte ”Osmana”, care reprezintă o etapă a lexicului apusean al limbii turce în care 70% din cuvinte au provenit pe filieră arabă şi persană este tot limba turcă. Pentru că, sintaxa osmană este turca. Şi sintaxa dialectului tătar este tot sintaxă turcă. Se demonstrează, astfel, fără putinţă de tăgadă, că dialectul tătar este unul din cele patru dialecte ale limbii turce. De altfel, în cel mai vechi dicţionar turc, Divân-ı Lügâti't Türk se regăsesc anumite cuvinte din lexicul crimeean. Şi azi în limba turcă se folosesc cuvinte şi locuţiuni din dialectul tătar. Desigur, dialectul tătar are unele particularităţi, un lexic şi expresii (locuţiuni) diferite. De pildă, în tătara crimeeană în loc de răsărit (güney, în limba turcă) şi nord (kuzey) se spune Kıbla şi Sırt; faţa Crimeei este orientată spre Kaaba, direcţia şi centrul cultului islamic, iar spatele (arka) spre nord. Pentru răsărit, tătarii au cuvântul küntuvuş (a răsări soarele), cuvântul kun înseamnă (şi) soare. Vorbită de secole, de strămoşii noştri, îndeosebi în Crimeea, patria – mamă a tătarilor dobrogeni, limba tătară a reuşit să-şi păstreze şi aici, pe meleaguri româneşti, bogăţia, frumuseţea, autenticitatea, originalitatea. Şi aceasta, datorită tătarilor, prezenţi aici, de secole, cum o atestă izvoarele istorice, arhivistice, arheologice, culturale, literare şi religioase, vestigiile civilizaţiei lor milenare. Prof. univ. dr. Nuredin IBRAM 12 Karadeñiz - Ağustos / August 2012 KIRIM TATARLAR’NIÑ TARİHIN, KÜLTÜRÜN VE ADETLERIN ARAŞTIRMA YAZ KAMPI Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokrat Birligi'niñ Mecidiye Şubesi em Eski Kırım Milliy Tatar Mektebi men ortaklaşa 24 Haziran – 2 Temmuz 2012, tarihlerin arasında “Kırım Tatarlar’nıñ tarihin, Kültürin ve adetlerin araştırma yaz kampı” konulı projeniñ üşüncisin tertipledi. Mecidiye'den Tatarca kurslarına katılgan 22 talebe ve müalimleri, Bunian Şachir ve Iffet Şachir, katıldılar. Uzun bir yolculuktan soñra, Romanya delegasyonı Eski-Kırım Milliy Mektep'ke keldiler. Mektepte güzel bir karşılama onlarnıñ bekliy edi. Oñlarnı Eski-Kırım Milliy Mektep Müdüri Ayşe Çeabanova, mektep üyretmenleri ve balların misapir etecek aileler karşıladılar. Kırım Tatarca üyrenmek, kültür ve eğitim alış-verişinde tabılmak em de Kırım Tatar halkın tarihin yakından tanımak projeniñ maksadı boldı. Eki apta işinde Romanya'dan talebeler em de üyretmenleri, Eski - Kırım Milliy Mektep üyretmenlerin azirlegen Tatarca derslerine katıldılar. Derslerni ñ terti plegen mektep üyretmenleri bolgandır. Derslerden başka ballar oyunlar, şiirler, bazı adetler ve folklor halk dansları üyrendiler. Kırım Tatar folklor oyınların ballarga oca Meliya Halilova tarafından üyretildi. Kırım'nıñ tarihi ve Kültürel yerlerin ziyaret etilmesi projeniñ üşinci konusı boldı. Ballar Kırım Tatar Hanların Sarayı – Bahçesaray ve Yalta Sarayın gezdiler. Aynı zamanda, Romanya'dan kelgen heyet, Kırım'dan bazı mekteplerin gezdiler. Programnıñ soñında Mecidiye talebeleri ve Eski Kirım Mektebin talebeleri tarafından oyın, dürki ve şiir programı sunuldı. Geşken sene Eski Kırım'dan 21 bala ve 4 müalım Mecidiye'ge keldiler ve eki apta boyı Predeal'da ve Mecidiye'de yaz kursları yaptılar. Tatarca kurslarına katılgan ballar onlarnı mi sapi r etti ler. Projeni ñ soñında dernek bahşesinde güzel oyin em dürki programı kösterdiler. Gülşen İSMAİL 13 Karadeñiz - Ağustos / August 2012 TĂTARII DIN MURFATLAR, PE SCENA “FESTIVALULUI MULTICULTURALITĂŢII DOBROGENE” În perioada 27-29 iulie, în oraşul Murfatlar s-a desfăşurat “Festivalul Multiculturalităţii Dobrogene”, parte a proiectului “Dezvoltarea turismului, creşterea circulaţiei turistice şi dezvoltarea sustenabilă a industriei turistice locale şi regionale prin promovarea resurselor turistice ale oraşului Murfatlar, creuzet de cultură, istorie şi frumuseţi naturale dobrogene”. Filiala locală a Uniunii Democrate a Tătarilor Turco - Musulmani din România a fost parte a manifestărilor organizate de administraţia publică locală, organizaţiile de femei şi de tineret redând, prin manifestările pregătite, frumuseţea şi bogăţia valorilor culturale ale tătarilor din Dobrogea. În prima zi de festival membrele Organizaţiei de femei au pregătit bucate tradiţionale tătăreşti şi turceşti, printre cele mai apreciate de participanţi fiind baclavalele, bogirdak-ul, kurabye-ul, kobete-ul şi geantık-ul. Expoziţia de preparate culinare a fost amenajată în cadrul standului repartizat comunităţii tătare, acolo unde au fost expuse şi obiecte şi costume tradiţionale ale tătarilor dobrogeni. A urmat parada costumelor populare, unde, de asemenea, tinerii tătari au purtat cu mândrie costumele populare, punând astfel în valoare atât frumuseţea costumelor, cât şi a celor care le poartă. Ziua s-a încheiat cu un program artistic la care au participat ansamblul de dansuri tătăreşti şi formaţia de muzică tătărească, prin prestaţia lor protagoniştii confirmând faptul că tânăra generaţie îşi cunoaşte originiile şi se bucură că aparţine acestei etnii. Turchian MUSTAFA TULCEA A FOST GAZDA EDITIEI A VII-A SAPTAMANII FILMULUI INTERETNIC În perioada 23-29 iulie 2012, la Tulcea s-a desfăşurat cea de-a şaptea ediţie a “Săptămânii Filmului Interetnic”. În Piaţa Civică din Tulcea publicul spectator a putut admira spectacole de muzică şi dans, dar şi filme reprezentantive pentru comunităţile etnice care locuiesc pe raza judeţului Tulcea. Festivalul “Săptămâna Filmului Interetnic” ediţia a VII-a este un proiect iniţiat şi implementat de Asociaţia Centrul European pentru Diversitate (Centrul EUdivers), cu sprijinul financiar al Guvernului României prin Departamentul pentru Relaţii Interetnice din cadrul Secretariatului General al Guvernului, ce are drept scop realizarea unei tradiţii locale de proiecţie de filme şi promovarea multiculturalităţii judeţului Tulcea. Deschiderea festivalului a avut loc vineri, la eveniment participând şi Rodica Precupeţu, şef serviciu în cadrul Departamentului pentru Relaţii Interetnice. Sâmbătă, 28 iulie 2012, a avut loc Seara Turcească şi Tătărească. Pe scenă U.D.T.T.M.R. a fost reprezentată de, Cadrie Nurmambet (recital), grupul vocal “Narenler” al Uniunii Democrate a Tătarilor Turco-Musulmani din România- filiala Tulcea, Melek Nurmambet (recital), grupul de dansuri tătăreşti “Mini Karadeniz” al UDTTMRfiliala Constanţa şi grupul vocal “Kaynanalar” al UDTTMR - filiala Tulcea şi ansamblul de dansuri “Tuna” al Uniunii Democrate Turce din Româniafiliala Tulcea,. Filmul serii: a fost “Recep Ivedik 2” (Turcia, 2009). Pe lângă comunităţile tătară şi turcă au mai evoluat ansambluri folclorice a: Bulgarilor, Italienilor, Evreilor, Germanilor, Grecilor, Ruşiilipoveni, Ucrainienii şi Armenii. Ghiulşen ISMAIL 14 Karadeñiz - Ağustos / August 2012 BOARD MEMBERS OF UDTTMR, GUESTS OF U.S. AMBASSADOR GITENSTEIN AT IFTAR DINNER but also with representatives of other ethnicities. We are nevertheless proud that the United States as well, the guarantor of democracy worldwide, through its diplomatic representation in Bucharest, encourages us in this spirit of tolerance and promotion of our own identity in a space of diversity and we are also honoured by the attention given to the Muslim community in Romania,we, the Tatars, being an important part of this community”, said UDTTMR President Gelil Eserghep. The Head of the Muslim Cult in Romania, Mufti Muurat Iusuf, representatives of other diplomatic missions accredited in Bucharest, Romanian state officials and representatives of the Democratic Turkish Union in Romania also participated in the Iftar dinner offered by the American ambassador. This was the last Iftar dinner offered by Mark Gitenstein, as ambassador in our country, at the end of November of this year His Excellency ends his term in Romania and returns to the USA. Just as he honoured the members of the Muslim community in Romania right from the beginning of his diplomatic mission in our country, U.S. Ambassador to Bucharest, Mark Gitenstein held this year as well, on the occasion of the holy month of Ramadan, an Iftar dinner at his residence in the capital . The Democratic Union of the Muslim - Turkish Tartars in Romania was represented by President Gelil Eserghep, MP Aledin Amet, the 2012 UDTTMR MP candidate Varol Amet, Senior Vice President Samir Menan, Vice Presidents Demirel Caiali and Nagi Gelal, Secretary General and Deputy Prefect of Constanta County Aidun Curt-Mola, President of the Organisation of Muslim –Turkish Tatar Women in Romania Nubin Urfet, President of the Youth Organisation Dincer Geafer. Gemila Eserghep, Senia and Bayar Resul also attended the Iftar dinner at the U.S. Ambassador's residence. The message of the U.S. ambassador was this time also focused on tolerance and representatives of different religions and cultures living together in harmony. In this context, together with Muslim believers, representatives of other religions also attended the traditional Iftar dinner offered by the American ambassador. “It was great to participate in such an event, offered on the occasion of the holy month of Ramadan by the U.S. Ambassador to Bucharest, Mark Gitenstein. At the same table, we were Muslims, Christians, Jews...We are used to it, since in Dobrudja, for hundreds of years, we have been living together with the majority population, U.S. AMBASSADOR TO BUCHAREST, MARK GITENSTEIN, GUEST OF THE MUSLIM COMMUNITY IN DOBRUDJA, IN THE HOLY MONTH OF RAMADAN The leaders of the Democratic Union of the Muslim -Turkish Tartars in Romania participated on Thursday, July 26, 2012, in the traditional Iftar dinner organised by the Muftiate of the Muslim Cult in Romania in honour of the U.S. Ambassador to Bucharest, Mark H. Gitenstein. The visit of the U.S. ambassador to Constanta also continued on Friday, July 27, 2012, when, in the presence of the hosts, the U.S. Ambassador donated two book collections to the Cultural and Educational Center of the Mufti's Office and shared food packages to the inhabitants of Hagieni Village, Constanta County. Iftar in honour of U.S. Ambassador to Bucharest The presence of the American guest in Constanta was a reason for celebration, a moment of balance of the four years of friendship with the members of the Muslim community in Romania, and of sadness as well, as Ambassador Gitenstein himself insisted on specifying, this being the last Iftar dinner he took part in Romania as 15 Karadeñiz - Ağustos / August 2012 ambassador. In late November this year His Excellency will return to the U.S., to his professional activity as a lawyer. Ambassador Mark Gitenstein took the opportunity to be at the same table with the Turkish and Tatar community leaders in Romania and also talked about the good relations he had during his mandate with the members of the Muslim community in our country, but also about the importance of promoting and preserving our traditions and our own identity. Along with the delegation from the U.S. Embassy, a ?t the Iftar dinner offered by the Muftiate of the Muslim Cult in Romania, through the Head of the Muslim Cult Muurat Iusuf,also took part UDTTMR President Gelil Eserghep, UDTTMR MP Aledin Amet, Deputy Prefect Aidun Curt - Mola, the members of the new board of the Tatar Union, UDTR President Fedbi Osman and UDTR MP Iusein Ibram, representatives of the Consulate General of the Republic of Turkey in Constanta, President of the Turkish Businessmen Association -TIAD Dobrudja, Zeki Uysal, and President of the Jewish Community in Constanta, Dr. Carol Friedmann. community in Romania, Ambassador Gitenstein expressed his conviction that the good collaborative relationships developed during his diplomatic mission in our country will definitely continue. The guest also spoke in his press statement about the importance of Islam and implicitly of the Muslim culture for all mankind. The host of the event, The Muftiate of the Muslim Cult in Romania, through the Head of the Cult, Mufti Muurat Iusuf, thanked the U.S. Embassy to Bucharest and the U.S. State Department for the special attention given to the Muslim community in Romania so far. Accompanied by Mufti Muurat Iusuf and the representatives of the Turkish and Tatar unions, including UDTTMR MP Aledin Amet and UDTR President Fedbi Osman, U.S. Ambassador to Bucharest, Mark Gitenstein next went to Hagieni Village, where he distributed food packages to the inhabitants, irrespective of their religion. Last year, on the first day of the holy month of Ramadan, in the presence of a representative of the U.S. Embassy to Bucharest, food was donated to the inhabitants of Tataru Village. American Books for Muslims in Romania The traditional Iftar dinner was followed the next day by a book donation at the Cultural and Educational Center of the Mufti's Office in Romania. U.S. Ambassador Mark H. Gitenstein offered the Muslim community two collections of books, one being composed of works of American literature and the other of works on the history of Islam. Declaring himself a member of the Muslim TATARS FROM MURFATLAR ON STAGE OF DOBRUDJAN MULTICULTURAL FESTIVAL On July 27 - 29, 2012, the town of Murfatlar held the Dobrudjan Multicultural Festival, which is part of the project "The development of tourism, the increase of touristic circulation and the sustainable development of local and regional touristic industry by promoting the touristic resources of the town of Murfatlar, a melting pot of Dobrudjan natural beauty, history and culture". The local branch of the Democratic Union of the Muslim-Turkish Tartars in Romania was part of the events organised by the local public administration, the youth and women's organisations reproducing, through the events prepared, the beauty and the richness of the cultural values o ?f Dobrudjan Tatars. On the first day of the festival, the members of the women's organisation prepared traditional Tatar and Turkish dishes, among the most appreciated by the participants being baclava, bogırdak , kurabye , kobete and geantık . The food exhibition was arranged in the stand assigned to the Tatar community, where traditional costumes and objects of Dobrudjan Tatars were also displayed. The traditional costume parade was next, the young Tatars also wearing proudly their traditional costumes, thus emphasising both the beauty of the costumes and of those who are wearing them. The day ended with an artistic programme attended by the Tatar dance group and by the Tatar music band, through their performance the protagonists confirming the fact that the young generation knows its origins and enjoys being part of this ethnicity. 16 17 18 19 Kadinlar Dünyasi Ramazan ayınıñ bereketi Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokrat Birligi, Kadınlar Teşkilatı, bo sene de Ramazan ayında kayır ve sawap işleri yapmaga devam etti. Kadınlar Teşkilatınıñ cañı başkanı Nubin Urfet ve sekreteri Mubecel Vani hanımlar, Bükreş'teki bi r şi rketten, Kamer Ali soydaşımızdan sponsorizare kabıl etip, ceşit turli tatlılar alıp keldiler. Tatar Birliginıñ şubelerinde Tatar Tıli derslerine katılgan ballar üşin 500 tane paket azirlenip, Kadınlar Teşkilatınıñ başkanlarına teslim etildi, onlar da bo paketlerni ballarga bagışladılar. Bo ? ubelerni sizlerge de bildiremiz: Köstenci, Mecidiye, Asan? i, Tuzla, Eforie Nord, Kubadin, Kara Murat, Kanara, Kocalı, Tekirgöl, Köstel. Ramazan ayınıñ bereketine ballarımız da kuwanacaklar. Bo kayır faaliyetin başarmak üşin Kadınlarınıñ başkanı Nubin Urfet ve sekreter Mubecel Vani hanımlardan, başka protokol görevlileri Ali Firdes ve Vildan Kurtmola hanımlar da yardımcı bolganlardır. Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokrat Birliginıñ başkanı, Celil Esergep bey şo fikirlerin bildirdi: „Bo sene Ramazan ayınıñ bereketin ballarımız da tuysınlar. Milletimizniñ kelecegin azirlemek üşin ballarımızga süygi köstermek kerek. Onlarnı özimizge yakın tutıp cemiyetimizni tanıtmak, kimligimizni bildirmek moyın borıjımız sayılır. Endiden sonra, kelecek senelerde Bi rli knıñ faaliyetleri nden caşlarımız ve ballarımız faydalanacak”. Neriman İBRAİM 20 21 22 CaŞ - Ağustos / August 2012 RAMAZAN AYINDA ÖRF ADETLERIMIZ Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokrat Birligi'niñ “İsmail Gaspıralı” Caşlar Teşkilatı “Ramazan Ayında Örf Adetlerimiz” konulı faaliyetni tertipledi. Faaliyet sırasında İsmail Gaspıralı Caşlar Teşkilatın başkanı Dincer Cafer, Romanya Müslümanları Müftisi Murat Yusuf, T.C. Köstenci Başkonsoloslıgı Din Hizmetleri Ataşesi Aytekin Akçin, RMTTDB Köstenci Şubesi'niñ birinci başkan yardımcısı Elvis İsmail ve Köstenci Yunus Emre Türk Kültür Merkezin başkanı Haşim Köç söz aldılar. Bo faaliyetke İsmail Gaspıralı Caşlar Teşkilatın Mankaliye, Tatlıcak, Tuzla, Tekirgöl, Asanşı, Nurbat, Mejdiye, Kubadin, Kara Murat, Kanara, Bükreş em de Kostence Şubelerinden yaklaşık 100 çaşımız katılgandır. Erol MENADİL KÖSTENCI'DE KADIR GECESI 14 Ağustos 2012 Salı gecesi Köstenci Hunkâr Camisinde Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokrat Birligi'niñ “İsmail Gaspıralı” Caşlar Teşkilatı, Romanya Müslümanları Müftiligi, T.C. Köstenci Başkonsoloslıgı Din Hizmetleri Ataşeligi ve Romanya Demokrat Türk Birligi'niñ Caşlar Komisyonı “Kadır Gecesi” faaliyetin tertipledi. Faaliyet sırasında Romanya Müslümanları Müfti si Murat Yusuf ve T.C. Köstenci Başkonsoloslıgı Din Hizmetleri Ataşesi Aytekin Akçin Kadir Gecesi men İslam Dini hakkında konuştuşlar. T.C. Diyanet Başkanlığı tarafından Romanya'da Ramazan ayı üşin görevli imam Muhittin Yurttaş, Hunkâr Camisin imamı Zafer Güneş, Refi Ergun ve Arslan Ozgün imamlar Kur'an Kerim men ilahiler okıdılar. Bo faaliyetke “İsmail Gaspıralı” Caşlar Teşkilatın Şubelerinden yaklaşık 250 çaşımız katılgandır. Erol MENADİL 23 CaŞ - Ağustos / August 2012 PALAZU MARE MAALESINDE YAZ KURSLARI Ramazan Ayı boyınca Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokrat Bi rli gi Köstenci Şubesi'niñ Eğitim Komisyonı Palazu Mare Maalesin binasında Tatarca yaz kursları tertipledi. Er kün Palazu Mare Maalesinden on talebe saat 18:00 – 20:00 arasında bo derslerge katıldı. Derslerni Palazu Mare Camisin imamı Onder Memet bergendir. Bo programnı desteklegen RMTTDB Köstenci Şubesi'niñ başkan yardımcısı Erol Menadil, Spor Komisyon'niñ başkanı Aydın Ablez ve Palazu Mare Maalesin temsilcisi Adnan Zulkefil'dir. Er kün talegelerge tatlılar ve meyve suları ikram ettilgendir. Adnan ZULKEFİL NAVODARİ TATAR KÜREŞLERI TURNUVASI Navodari Kasabasın Künleri münasebeti men 29 Temmuz Pazar küni Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokrat Birligi'niñ Navodari Subesi ve Navodari Belediyesi tarafından tertiplengen Tatar Küreşleri Turnuvasın'a köp sayıda cemaat katıldı. RMTTBD'niñ başkanı Gelil Eserghep bey, Milletvekili Aledin Amet bey, 2012 Milletvekili adayınız Varol Amet bey, şube başkanları ve üyeler, Navodari Belediye başkanı Nicolae Matei bey, Türkiye'den Gemlik Belediye başkanı Memet Turgut bey bo faaliyette tabıldılar. Turnuvada başarılı bolgan küreşciler: 18-22 yaş kategoryasında: Birinci: - Isleam Serhan – Asanşı (Valu lui Traian) Ekinci:- Curti Denis – Asanşı (Valu lui Traian) OPEN kategoryasında: Birinci: - Gelil Denis – Asanşı (Valu lui Traian) Ekinci:- Nicolae Constantin Erol MENADİL 24 CaŞ - Ağustos / August 2012 FESTIVALUL MINORITĂŢILOR NAŢIONALE “SERBĂRILE DELTEI” În perioada 10-12 august 2012, la Sulina a avut loc Festivalul Minorităţilor Naţionale “Serbările Deltei”, ediţia a XII-a, organizat de Primăria şi Casa de Cultură Sulina, acest proiect cultural fiind cofinanţat de Ministerul Culturii şi Patrimoniului Naţional precum şi de Guvernul României prin Departamentul pentru Relaţii Interetnice. Obiectivul festivalului a fost acela de a descoperi şi promova interpreţi şi ansambluri artistice, considerând că în acest mod se poate aduce o contribuţie la cunoaşterea, dezvoltarea şi perpetuarea culturii specifice minorităţilor naţionale. În acest an pe scena festivalului au urcat: Ansamblul de dansuri CODLEA al Forumului German Codlea, Ansamblul YILDIZLAR al Uniunii Democrate a Tătarilor Turco-Musulmani din România Filiala Mihail Kogâlniceanu, Ansamblul SMERICICA GOTTLOB a Uniunea Ucrainenilor Timişoara, Ansamblul BUZAVIRAG – Cultura şi Civilizaţia maghiară de la Palatul Copiilor Braşov, Ansamblul de dansuri PHRALIPEN al Comunităţii Rromilor din Tulcea, Ansamblul de cântece şi dansuri LOPADEA NOUĂ – UDMR Alba, Ansamblul KAYNANALAR – Uniunea Democrată Turcă Tulcea, Ansamblul ZADUNAISKA SICI – Uniunea Ucrainenilor Tulcea cu participare specială şi pentru Ansamblul ARTEMIS al Comunităţii Elene Sulina, Ansamblul APOLLONAS al Comunităţii Elene Sulina, Ansamblul POSIDONAS al Comunităţii Elene Sulina, Ansamblul CIAIKA al Comunităţii Ruşilor Lipoveni Sulina şi Formaţia de dansuri ruseşti a Casei de Cultură Sulina. În calitate de invitat de onoare la această ediţie este Ansamblul POIENIŢA din comuna Drajna, Prahova. Concursul de interpretare a fost câştigat de Ansamblul YILDIZLAR al Uniunii Democrate a Tătarilor Turco-Musulmani din România Filiala Mihail Kogâlniceanu, preşedinte Zulchefil Caiali, instructor Adem Zecheria. Dincer GEAFER 25 CaŞ - Ağustos / August 2012 TINERI CU CARE DE MÂNDRIM - GEMİL İLDEN Numele meu este Gemil Ilden şi sunt studentă în anul II la Facultatea de Matematică şi Informatică, Universitatea Ovidius Constanţa. Am absolvit Liceul Teoretic Ovidius şi prima şi singura opţiune a mea pentru facultate a fost cea de matematică şi informatică. Eram convinsă încă din clasele mici că voi urma un profil real, dar nu eram sigură că voi merge chiar pe matematică. Îmi plăcea matematica din clasele primare, mergeam la concursuri şi olimpiade de mică. În clasa a 8 a am obţinut locul I la faza judeţeană a concursului “Rural Math”, iar în clasa a 11 a am participat la concursul Constantin Năstăsescu, la care am obţinut locul doi la faza locală. De ce am ales matematica? Personal mi se pare materia la care nu trebuie să înveţi, trebuie să înţelegi şi să gândeşti. Un motiv în plus ar fi şi faptul că la baza oricărei ştiinţe exacte: fizică, chimie, economie şi în domenii practice cum ar fi ingineria, domeniul bancar etc. se află matematica, ea fiind un limbaj “vorbit” de toate ştiinţele exacte. Prima impresie în clasa a 9 a despre matematică, a fost una la care nu mă aşteptam, crezând că va fi mult mai greu decât în gimnaziu. Am fost surprinsă de modul de a explica al profesorului, exerciţiile prezentate şi explicate având un răspuns şi o rezolvare foarte naturală pentru mine. Clasa a 11 a a fost anul în care m-am decis să urmez o facultate de matematică, analiza şi algebra au ajutat mult în privinţa decisului. Primul an de facultate m-a învîţat atât de multe, nici nu îmi imaginam cât de multe “ascunde” matematica după un nume atât de simplu. Primul an de faculte am studiat mai multe materii matematice decât informatice, toate foarte interesante şi de bază. Prima mea sesiune a fost cu emoţii, ca a tuturora, dar s-a finalizat foarte bine. Am reuşit să termin prima anul întâi de faculte cu 10 pe linie, totul fiind realizat prin învăţat şi aprofundat. Cel mai mult mi-au plăcut cursurile de algebră ale doamnei lector dr. Denis Ibadula, cursuri care nu numai că sunt de un înalt nivel ştiinţific, dar sunt foarte atractive şi extrem de apreciate de toţi studenţii. Acesta a fost şi unul dintre motivele pentru care în anul doi de facultate am ales să urmez specilizarea de matematică-informatică. Mai mult, m-a interesat mai mult partea practică a matematicii. În acest an am studiat mai mult partea de informatică şi matematică aplicată decât în primul an. Au fost unele cursuri, cum este cel al doamnei lector dr. Denis Ibadula, care m-au făcut să mă decid ce voi face cu cariera mea. In aceşti doi ani de facultate am avut prilejul să învăţ şi să aprofundez o mulţime de lucruri interesante. Le recomand tuturor celor cărora le place matematica sau informatica să urmeze această facultate şi să nu se lase pierduţi prin facultăţi de inginerie sau economie. În perioada 10-12 mai 2011 si 10-12 mai 2012 am participat la primele două ediţii de “Workshop for Young researchers in mathematics” organizat de doamna lector doctor Denis Ibadula. Foarte recent, în perioada 6-10 iulie 2012, la propunerea şi recomandarea doamnei Denis Ibadula, am participat la “Young women in topology”, un workshop care s-a ţinut la Universitatea Bochum, Germania. La recomandarea doamnei Ibadula, am primit din partea organizatorilor full-suport pentru participare. Workshop-ul a durat 3 zile şi s-au prezentat teme specifice topologiei. A fost prima mea participare la un workshop în afara ţării şi cu această ocazie am dobândit experienţa având contact cu alţi matematicieni din jurul lumii şi am învăţat multe lucruri interesante. A fost o bună ocazie să cunosc tineri care lucrează în acest domeniu al matematicii veniţi din toate părţile lumii: India, Franţa, Statele Unite ale Americii, Norvegia etc. şi să ascult expunerile lor. Anul viitor, cel terminal, voi susţine lucrarea de licenţă, la care deja am hotărât ce temă voi alege, algebra, fiindcă mi-a placut încă din liceu şi doresc să continui să studiez algebră computaţională şi aplicaţii ale algebrei în practică. Pe de altă parte, voi avea privilegiul şi de a lucra cu cel mai bun profesor universitar din România, doamna lector dr. Denis Ibadula, cea care în acest an universitar a primit titlul de profesorul universitar al anului. Pe viitor doresc să continui cu un masterat de matematică aplicată în economie sau domeniul bancar în afara ţării. “Ilden este una dintre studentele mele cu care mă mândresc, cu atât mai mult cu cât este şi tătăroaică de-a noastra! Este prima din promoţia ei, a absovit anul 1 de facultate cu media generala 10 si anul 2 cu media 9.80. Ambiţioasă din fire, mi-a mărturisit că vrea să vină în sesiunea din toamnă să-şi mărească cele 2 note de 9 şi să finalizeze anul 2 tot cu media generală 10. Ilden este o fată nu doar foarte ambiţioasă, ci şi extrem de inteligentă, serioasă şi cu multă putere de muncă. Am remarcat-o încă de la primele mele cursuri de algebră din anul 1. Acum, când valorile morale ale societăţii în care trăim sunt din ce in ce mai mult puse la îndoială, asemenea tineri din etnia noastră nu numai că ne promovează imaginea, dar şi ne dau încredere şi speranţa ca viitorul nostru este pe mâini bune!” Lect. univ. dr. Denis Ibadula, profesorul universitar al anului 2011. Denis IBADULA 26 CaŞ - Ağustos / August 2012 BEKIR SÎDKÎ CIOBANZADE (SFÂRŞITUL POETULUI) S-a născut la 15 mai 1893 în satul Argîn de lângă oraşul Karasubazar din Crimeea. A desfăşurat o intensă activitate în folosul poporului său. Imperialismul rus nu a suportat acest lucru. De aceea începând cu anul 1934 a intensificat activitatea de urmărire asupra sa. Prin ordinul numărul 5 din 11 ianuarie 1937 dat de „Ilmler Akademisi Azerbaidjian Şubesi Dil ve Edebiyat Enstitüsü”. Ciobanzade a fost atenţionat să-şi rezolve problemele. Prin ordinul numărul 9 din 14 februarie 1937 a fost dat afară de la institut. Rămânând fără servici în vara anului 1937 a plecat cu prietenul său G. Baghinov la oraşul Kislovoda pentru a se odihni. A fost arestat pe baza dosarului de judecată numărul 12493 la sanatoriul Gornyak din oraşul Kislovoda. Capetele de acuzare au fost: 1. încearcă destrămarea Uniunii Sovietice. Vrea să înfiinţeze o uniune turco-tătară care fiind o uniune panturcistă se va opune Uniunii Sovietice şi partidului comunist 2. s-a aflat în fruntea acţiunilor de revoltă armată şi sabotaj din Crimeea, Azerbaidjan, Uzbekistan, Dagkistan 3. a făcut spionaj a fost agent secret al Turciei şi al Poloniei A fost supus la interogatoriu în zilele de 7-8 februarie, 3-6 martie, 17-20 aprilie şi 20-21 septembrie pentru a se stabili vina. I s-au pus întrebări şi a fost supus la o tortură necruţătoare. Pentru că nu a putut să reziste la aceste torturi a acceptat de la început toate acuzaţiile ce iau fost aduse. Când i s-a cerut să spună care îi sunt ultimele dorinţe, a enumerat toate activităţile sale şi a pretins puternicului partid comunist şi Uniunii Sovietice să fie lăsat să muncească conform propriilor sale dorinţe. Cu toate că erau foarte multe procese în ziua de 12 octombrie 1937, hotărârea definitivă cu privire la Ciobanzade s-a luat în această zi numai în 20 de minute. Conform acestei decizii pe 13 octombrie 1937 a fost aliniat împreună cu alţii pentru a fi împuşcat. A fost înmormântat pe pământul Azerbaidjanului. Nu se cunoaşte locul. La sfârşitul anului 1937 a circulat un zvon conform căruia Ciobanzade a fost prins de MKUD, a fost deportat în Siberia şi acolo a fost făcut „şehit” de către ruşi. În ziarul din 7 august 1942 intitulat „Azad Kîrîm”, Ismail Abdulah spune: „în luna decembrie a anului 1938, într-o zi foarte friguroasă, în Siberia, în satul Pakrovka aflat la marginea unei ape curgătoare numită Trogk – Peciorski, într-o pădure fără început şi sfîrşit, tăiam lemne pentru foc sub comanda unui gardian. Atunci am văzut trecînd pe lîngă chempingul nostru un grup de condamnaţi. Cred că ne-au văzut şi ei şi de aceea s-au apropiat sub pretextul că vor să fumeze o ţigară. Erau la o distanţă de 10-15 paşi de noi. I-am întrebat de unde vin, mi-au răspuns că vin din Kafkaz. Atunci mi-a crescut şi mai mult curiozitatea. Săracii care îşi pierduseră înfăţişarea şi culoarea, s-au uitat unii la alţii. În acelaşi timp, unul dintre ei a scăpat din gură numele meu. M-am uitat cu atenţie la el şi atunci am recunoscut pe vechiul ziarist de la „Yeni Yol” din Baku cu care lucrasem zece luni. Era profesorul de limbă şi de istorie Hasan Imamof care se ofilise aşa de mult încît cu greu am putut să-l identific. Printre ei se afla şi Bekir Sîdkî Ciobanzade care în anul 1924 venise din Crimeea în Azerbaidjian ca turcolog şi ca profesor de limba şi literatura turcă la Universitatea din Baku, cunoscutul istoric Abdullah Takizade, Cebbar Mehmetzade şi mulţi alţi intelectuali. La întrebarea „pe voi de ce v-au închis?” au răspuns cu aceeaşi întrebare: „dar pe tine de ce te-au închis?” Concluzia pe care am tras de aici, a fost foarte dureroasă şi m-a pus pe gînduri. Am înţeles că MKVO vede în toţi turco-tătarii luminaţi, duşmanii lor şi de aceea îi deportează în Siberia, în tundrele siberiene etc. Acum destinul iubitului poet şi prietenilor profesori erau în mîinile puterii. Poate cine ştie ne vom mai întâlni, am zis atunci. Dar acest lucru nu a fost posibil. Nu a putut să reziste la frigul de -40 grade C, a murit în anul 1938 în timpul deportării.” După S. Nogayev a fost omorît în anul 1939 în oraşul Hacimaz din Azerbaidjian. Se agreiază mai mult ideea că a fost făcut „şehit” în Azerbaidjian. Conform amintirilor lui Azis Şerif la cererea primei soţii Dilara Hanim, conform articolului lui Z. Bunzatof la cererea celei de a doua soţii Rukiye Ghireyevna în perioada 1954-1955, Înaltul Tribunal Militar al Uniunii Sovietice pentru a corecta greşeala care s-a făcut a anunţat cu satisfacţie la 6 septembrie 1957 că procesul cu numărul 12493/69 a fost scos de pe rol pentru că acuzaţiile ce i-au fost aduse lui Ciobanzade, au fost neîntemeiate. Ce păcat că acest lucru s-a întamplat după 20 de ani de la moartea poetului şi nu înainte de a fi omorît. Prof. Vildan Anefi 27 WWW.RADIO-T.RO EMITE ZILNIC INTRE ORELE: 500-1400 DISPONIBIL IN CONSTANTA Publicaţie editată de Uniunea Democrată a Tătarilor Turco-Musulmani din România cu sprijinul Departamentului pentru Relaţii Interetnice din cadrul Guvernului României. Responsabilitatea conţinutului materialelor publicate, aparţine în exclusivitate autorului. Manuscrisele de la redacţie nu se vor restitui autorilor. Redactor - şef KARADENIZ: Erol MENADIL Redactor - şef KADINLAR DUNYASI: Neriman IBRAIM / Redactor - şef CAŞ: Dincer GEAFER Redactori: Genan BOLAT, Ghiulşen ISMAIL / Tehnoredactare computerizată: Dincer GEAFER, Adina BOCAI Adresa: Str. B.P. Haşdeu, nr. 53, Constanţa Telefon: 0040.241.61.66.43 / 0040.241.520.186 Fax: 0040.52.13.17 - email: udttmr@yahoo.com www.UniuneaTatara.ro Tipar executat la: S.C. BOLTIBROM S.R.L. - Constanţa, Telefon: 0241.63.45.47; www.boltibrom.ro EDIŢIA A XVIII-A 6 - 9 SEPTEMBRIE 2012 TEATRUL DE VARĂ SOVEJA CONSTANŢA - ROMANIA