GÖRKEMLi - DenizliHaber
Transkript
GÖRKEMLi - DenizliHaber
9 Kasım 2014 denizli ihracatçılar birliği resmi yayın organı Tasarım Yarışmasında GÖRKEMLi final ABD’de Turkish Towels rüzgarı esti Home Tex İstanbul ikinci kez sahne alıyor 1 Türkiye bir koşuyorsa, Denizli iki koşuyor... Dünya hassas bir dönemden geçiyor. Ortadoğu’da süregiden savaşlar ile Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışma ortamı tüm dünya tarafından dikkat ve endişeyle izleniyor. Biz Türkiye olarak, tüm dünyadan daha da fazla bir hassasiyet taşıyoruz; çünkü buralar bizim yanı başımızdaki komşu coğrafyalarımız... Öncelikle Ortadoğu ve Rusya’daki çatışmaların sona ermesi ve hayatın normalleşmesi en büyük temennimizdir. Irak ve Suriye’de yaşanan insanlık dramının bir an önce son bulmasını diliyoruz. Ülkemiz son on yılda çok büyük bir ekonomik dönüşüm yaşadı. Bugün gelinen noktada, ekonominin temel itici gücü olarak ihracat birinci sıraya oturdu. Bu bir yandan istediğimiz ve sevindirici bir durumken, diğer yandan riskleri doğru analiz etmemiz gerekmekte. Mevcut politik risk ve tehditler, küresel ekonomide de bir kırılganlık yaratıyor. İhracat alanında yaşanabilecek herhangi bir aksamanın, yurtiçinde de üretim dengelerini kötü yönde etkileyeceği asla unutulmamalıdır. Çok şükür ki, gerek kamu yönetimi, gerekse ihracatçılarımız tüm güçleriyle çalışarak, ekonomik istikrarın bozulmamasını sağlıyor. İhracatçılarımız yılların verdiği deneyimle, esneklikleri oldukça artırmış durumdalar. Avrupa ve yükselen pazar ekonomilerinde yaşanan çalkantılara karşın, Türkiye ihracatta arka arkaya rekorlar kırıyor. Eylül ve Ekim aylarında cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamlarına imza atmayı başardık. 2014 sonunda 160 milyar dolarlık ihracat hedefinin üstüne çıkma hesaplarını yapıyoruz. Süleyman Kocasert Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Ekonomi Bakanlığı, TİM ve ihracatçı birlikleri; tam bir koordinasyon içinde, ülkemizin her alanda değerini yükseltmek için çalışıyor. Bunun için çok önemli bir adım geçtiğimiz ay atıldı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da teşrifleriyle ülkemizin yeni markası kamuoyuna tanıtıldı. Yeni marka ve logo çalışmasıyla, dünya çapında görünürlüğümüz artacak, tüm üreticilerimiz bunun olumlu sonuçlarını zaman içinde yaşayarak görecekler. Denizli ise ihracat bakımından apayrı bir övgüyü hak ediyor.Geriye dönük 12 aylık rakamlarda Türkiye ihracatının artış oranı yüzde 5.7 olurken; DENİB ihracatı yüzde 14 arttı! Bu yılın ilk 10 aylık rakamlarında ülke toplamının artış oranı yüzde 6.7 iken DENİB’in artış oranı yüzde 12.3. Diğer bir deyişle, Türkiye bir koşuyorsa, Denizli iki koşuyor... Bu başarıya imza atan şehrimizi, işçisinden patronuna kadar tek tek kutluyorum. DENİB olarak biz de ihracatçımızın bu başarısını artırmanın çabası içindeyiz. Bu yıl üçüncüsünü düzenlediğimiz ve artık rüştünü tamamen ispatlamış olan Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması, sektörümüze genç yetenekler kazandırmaya devam ediyor. Görkemli bir geceyle finalini yaptığımız yarışma, 2015 yılında çok daha güçlü bir biçimde karşınıza çıkacak. Yılın sonuna doğru yaklaşırken, geleceğe her zamanki gibi iyimser bakıyoruz. 2015 yılının ülkemizin kalkınma yolunda temposunu artırmasını sağlayacağına inancımız tamdır. Gelecek günlerin, Denizli’mize ve ülkemiz halkına sağlık, barış ve kazanç getirmesi temennisiyle... made by denizli l kasım ‹çindekiler SAHİBİ Denizli İhracatçılar Birliği adına Levent Öztaş 25 Ankara ile yakın işbirliği Gücünü ve Potansiyelini Keşfet 30 YAYIN KURULU Süleyman Kocasert İbrahim Uzunoğlu Arif Şensöz Murat Tosunoğlu Bekir Serdar Mutlubaş Mustafa Korkut Aydınlı Osman Akça Osman Uğurlu Levent Öztaş Şadiye Baykent YÖNETİM YERİ Adres: Ankara Yolu 10. Km. 246 Sok. No:8 P.K. 402 20140 Akkale-Denizli Tel: 0 258 274 66 88 Faks: 0 258 274 72 22-62 e-mail: denib@denib.gov.tr Web: www.denib.gov.tr YAPIM 42 Japonya ile mesafeler kısalıyor ABD’de Turkish Towels rüzgarı esti 44 YAYIN D‹REKTÖRÜ Erkan Ersöz erkanersoz@kucukmucizeler.com GRAFİK TASARIM Muhammed AKDENİZ muhammed@kucukmucizeler.com EDİTÖR Kadir Cansi kadir@kucukmucizeler.com Meral Candan meral@kucukmucizeler.com Meral Güler meralguler@kucukmucizeler.com REKLAM PLANLAMA KOORDİNATÖRÜ Sinan Kayrancı sinankayranci@kucukmucizeler.com 56 ‹LET‹ş‹M Kaptanpaşa Mah. Darülaceze Cad. Bilaş İş Merkezi A Blok No:31 K:6 D:63 Şişli/İstanbul (0212) 211 68 53 - 73 KATKIDA BULUNANLAR Denizli İhracatçılar Birliği ARGE, Tanıtım ve Organizasyon Şubesi BASKI Tor Ofset Akçaburgaz Mahallesi 116 Sokak No:2 Esenyurt / İSTANBUL Tel: 0212 886 34 74 / Faks: 0212 886 34 80 Üç ayda bir yayımlanır. MADE BY DENİZLİ Dergisi DENİB ad›na Küçük Mucizeler Yay›nc›l›k ve ‹letiflim Hizmetleri Ltd. fiti. taraf›ndan yay›na haz›rlanmaktad›r. MADE BY DENİZLİ Dergisi DENİB üyelerine ücretsiz olarak da€›t›l›r. MADE BY DENİZLİ Dergisi ad› kullan›larak al›nt› yap›lmas› yaz›l› izne tabidir. Gönderilen yaz› ve foto€raflar iade edilmez. Yay›nlanan makalelerdeki görüfller yazar›na aittir. 6 makro NOBEL EKONOMİ ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ BELLİ OLDU N obel Ekonomi Ödülü'ne bu yıl ünlü Fransız ekonomist Jean Tirole layık görüldü. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, Alfred Nobel anısına verilen Sveriges Riksbanks (Merkez Bankası) Ödülü'nün bu yıl “pazar gücü ve sistem analizi için” Tirole'e verildiğini açıkladı. Akademi' den yapılan açıklamada, çağın en etkili ekonomistlerinden biri olarak nitelenen Tirole'ün birkaç güçlü şirketle sanayi alanlarının nasıl anlaşılacağı ve düzenleneceği konusunu açıklığa kavuşturduğu belirtildi. ABD' deki MIT'de (Massachusetts Institute of Technology) 1981 yılında doktorasını tamamlayan 61 yaşındaki Tirole, Toulouse Ekonomik Bilimler Fakültesi Sanayi Ekonomisi Enstitüsü bilimsel başkanlığını üstlenmişti. Birçok sanayi alanının birkaç büyük şirket ya da tek bir tekelin egemenliği altında olduğuna dikkati çekilen açıklamada, “Düzenleme yapılmadığında bu tür pazarlar, genellikle maliyetten çok daha yüksek fiyatlar, randımansız şirketlerin yeni ve daha üretken şirketlerin pazara girişini engelleyerek ayakta kalması gibi istenmeyen sonuçlar doğurur. Tirole, 1980'lerin ortalarından günümüze bu tür pazar başarısızlıklarıyla ilgili araştırmalara yeni bir soluk getirdi. Tirol'ün, pazar gücüne sahip şirketlerle ilgili analizi, önemli siyasi sorular üzerinde de etkili olan birleşik bir kuram ortaya koydu: Hükümet, şirket evlilikleri ya da kartellerle nasıl başa çıkmalı ve tekelleri nasıl düzenlemeli?” ifadesi kullanıldı. MOODY’S RUSYA’NIN NOTUNU İNDİRDİ U luslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Rusya’nın kredi notunu “Baa2”ye indirirken, not görünümünü negatif olarak belirledi. Moody’s’ten yapılan açıklamada, Rusya’nın kredi notunun “Baa1”den “Baa2”ye indirildiği, not görünümünün ise negatif olarak belirlendiğini bildirildi. Açıklamada, notun düşürülmesine gerekçe olarak, Rusya’nın orta vadeli büyüme beklentilerinin, bir süredir devam eden Ukrayna krizinin şiddetlenmesinin yanında, uluslararası yaptırımların genişlemesinin etkisiyle giderek artan bir şekilde baskı altında kalması gösterildi. Sermaye çıkışı, Rus borçluların uluslararası piyasalara erişiminin kısıtlı olması ve düşük petrol fiyatları gibi nedenlerin, ülkenin döviz tamponlarında kademeli ancak devam eden bozulmaya yol açtığına işaret edilen açıklamada, bu durumun da notun düşürülmesinde etkili olduğu aktarıldı. Açıklamada, Rusya’ya karşı sıkılaşan yaptırımlar sonrasında, ekonomik büyümedeki yavaşlamanın ciddileşmeye başladığı, tüketici ve yatırımcı güvenini de zayıflattığı dile getirilerek, “Moody’s, Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlar ve Ukrayna’daki karışıklık trendinin uzun süre devam etmesini bekliyor. Rus ekonomisinin bu yıl için küçülmesini beklemezken, reel ekonominin bu yıl içinde ve en azından 2015 yılının ortalarına kadar gerilemeye başlayacağını tahmin ediyor” denildi. kasım l made by denizli ÇİN’İN BÜYÜME ORANI BEŞ YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE D ünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin, üçüncü çeyrekte son beş yılın en düşük büyüme oranını gerçekleştirdi. Ülkede gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) 2014’ün temmuz-eylül ayları arasında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.3 büyüdü. Pekin hükümeti bu yıl için hedeflerini yüzde 7.5 olarak açıklamıştı. Çin ekonomisinin başını çeken unsurlar arasındaki emlak piyasasından da iyi haberler gelmedi: “Büyük şehirlerde satılmayan konutlara bakacak olursanız onların fiyatlarının oldukça yüksek olduğunu görürsünüz. Ortalama satış hacmi yüzde 20-30 oranında düştü.” Piyasa uzmanları ise son rakamların makul bir aralıkta olduğunu ifade ediyor. İstihdamda artışa öncelik veren ülke yönetimi bu yılın ilk sekiz ayında 10 milyon yeni iş alanı yaratılacağını duyurmuştu. Ekonomik büyümenin iki basamaklı rakamlara ulaştığı Çin son 15 yılda ilk kez hedefini tutturamama riskiyle karşı karşıya. 7 AB YURTTAŞLARI, ABD İLE STA’YA KARŞI BİRLEŞTİ T icareti serbestleştirecek en geniş kapsamlı serbest ticaret anlaşması olarak görülen ve halen AB ile ABD arasında müzakereleri devam eden Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması’na Avrupa ülkelerinin vatandaşları mesafeli yaklaşıyor. Avrupa Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasında müzakereleri yürütülen ve imzalanması planlanan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması’na (TTYO) karşı Avrupa Vatandaşlık Girişimi (European Citizens’ Initiative) çağrısıyla Avrupa genelinde protestolar gerçekleştirildi. Bu kapsamda Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’nın kentleri başta olmak üzere birçok Avrupa şehrinde 11 Ekim 2014 Cumartesi günü anlaşma karşıtı eylemler gerçekleştirildi. Almanya, Essen’de de kentin üç ayrı noktasında eylemler yapıldı. Kentteki eylemleri Korsan Parti (Pirate Partei) ve çevreyi koruma örgütü Almanya’nın Dünya Dostları (BUND) organize etti. Korsan Parti yetkilisi Dietrich Ostermann, müzakereleri yapılan bu anlaşmanın demokrasiye aykırı olduğunu vurgulayarak. “Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması müzakereleri, demokrasiye ayrı bir şeklide yapılıyor. Yani şu anda bu anlaşmayla ilgili hiç bir bilgimiz yok. Avrupa Komisyonu sivil toplumla içeriği ve gelişmeleri paylaşmıyor” dedi. İSPANYA’DA İŞSİZLİK YÜZDE 24’ÜN ALTINA İNDİ İ spanya’da işsizlik oranı 2011 yılından bu yana ilk defa yüzde 24’ün altına geriledi. Ulusal İstatistik Enstitüsü (INE) Aktif Nüfus Anketi’ne göre, üçüncü çeyrekte işsiz sayısı 195 bin 200 kişi azalarak 5 milyon 427 bin 700’e düştü. Ancak genç işsizlerden kötü haber geldi. 25 yaş altı işsizlik oranı yüzde 54.1’e çıktı. Bu yılın 2. çeyreğinde yüzde 24.47 olan işsizlik oranı, 3. çeyrekte yüzde 23.67’ye geriledi. İşsiz sayısındaki azalmanın gerekçesi olarak özel sektör ve hizmet sektöründeki iyileşme gösterildi. Madrid yönetimi ülkenin en büyük sorunlarından biri olarak gösterilen işsizlikle mücadele ederken; muhalefet durumun hala dramatik olduğunu açıkladı. HEDEF KARBON EMİSYONUNU DÜŞÜRMEK A vrupa Birliği (AB) devlet ve hükümet başkanları enerji ve ekonomi ağırlıklı gündemle toplandı. Brüksel’de iki gün süren zirvede liderlerin gündeminde enerjide 2030 hedefleri bulunuyordu. AB Komisyonu, “karbondioksit emisyonunun 1990 yılına kıyasla 2030’a kadar yüzde 40 düşürülmesi, yenilenebilir enerjinin payının yüzde 27’ye yükseltilmesi ve yüzde 30 enerji tasarrufu” hedeflerinin belirlenmesini istiyor. AB böylece aralık başında Lima’da ve gelecek yıl Paris’te toplanacak BM iklim değişikliği konferansları öncesinde elini güçlendirerek diğer katılımcılardan bağlayıcı hedefler belirlemelerini istiyor. AB içinde elektrik üretimini büyük ölçüde kömürden sağlayan Polonya’nın başını çektiği Doğu Avrupa ülkeleri ve İngiltere, hedeflerin yumuşatılması ve esnetilmesini talep ediyor. Doğu Avrupalılar ayrıca enerji hedeflerine yönelik AB mali desteğinin artırılması için lobi yapıyor. Enerjide Rusya’ya bağımlılığını azaltmaya çalışan AB, Ukrayna krizi nedeniyle bu kış doğalgaz tedarikinde sorun yaşamaktan endişe ediyor. AB liderlerinin Ukrayna’nın Rusya’ya doğalgaz borcunu ödeyebilmek için 2 milyar dolar kredi talebini de görüşmeleri bekleniyor. MACARİSTAN İNTERNET VERGİSİ ALMAYI PLANLIYOR M acaristan internet kullanımından vergi almayı planlıyor. Ülkede hazırlanan yasa tasarısına göre kullanılan internet için her gigabyte başına yaklaşık 50 sent ödenecek. Tasarının parlamentonun üçte ikisini elinde tutan Başbakan Victor Orban’ın partisi tarafından desteklendiği belirtiliyor. Vergilerle yıllık 65 milyon euro gelir elde edilmesi planlanıyor. Daha önce parlamentoya sunulan başka tasarıda telefonlardan gönderilen her sms mesajı ve konuşmalar için dakika başına vergi kesilmesi talep edilmişti. made by denizli l kasım 8 makro ALMANYA'DA DÜŞEN İHRACAT RESESYON KAYGISINI ARTIRIYOR A lmanya’da ağustos ayında ihracatta yaşanan aylık düşüş ekonominin resesyonun eşiğinde olduğu endişelerini güçlendirdi. Son beş yıldır ilk kez ihracatta bu denli keskin bir düşüş gözleniyor. Almanya Federal İstatistik Bürosu, temmuz ayına kıyasla ağustos’ta yüzde 5.8 düşüş kaydedildiğini açıkladı. İthalat ürünleri de yüzde 1.3 oranında düştü. Bunun neticesinde Almanya’nın ticaret fazlasının 17.5 milyar euro azaldığı bildiriliyor. Bu son veriler geçtiğimiz günlerde sanayi üretiminin zayıfladığına işaret eden rakamları izliyor. İstatistik bürosu yetkilileri okul tatili tarihlerinin temmuz’dan ağustos’a kaydırılmış olmasının ekonomik daralmada rol oynadığı kanısında. Her ne kadar Almanya’nın Avrupa Birliği’ne yaptığı ihracat yüzde 2’lik bir artış göstermiş olsa da, Avrupa dışındaki ülkelere yapılan Alman ihracatı yüzde 4.7 azaldı. Hollanda bankası ING’den Carsten Brzeski, Almanya’nın ticaret ortaklarının ekonomilerindeki yavaşlamaya Ukrayna krizindeki belirsizlik eklenince ağustos ayı verilerinin ortaya çıktığını söylüyor. Brzeski, “Alman ekonomisinin resesyona girmemesi için eylül ayında bir mucizeye ihtiyacı var’’ diyor. Ancak bu ekonomik görünüme rağmen Frankfurt borsası bugün yüzde 1.25’lik bir artış kaydetti. TÜRKİYE’DE İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 9.8 OLDU T ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temmuz ayına ilişkin hanehalkı işgücü istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı temmuzda 2 milyon 867 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise yüzde 9.8 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 8.8, kadınlarda ise yüzde 12 oldu. Aynı dönemde tarım dışı işsizlik oranı yüzde 12 olarak tahmin edildi. 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı yüzde 18.2 iken,15-64 yaş grubunda bu oran yüzde 10 olarak gerçekleşti. Aynı ayda 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin sayısı 26 milyon 410 bin kişi, istihdam oranı ise yüzde 46.3 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 65.9, kadınlarda ise yüzde 27.2 olarak gerçekleşti. Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 5 milyon 914 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 20 milyon 496 bin kişi oldu. İstihdam edilenlerin yüzde 22.4’ü tarım, yüzde 19.9’u sanayi, yüzde 7.3’ü inşaat, yüzde 50.5’i ise hizmetler sektöründe yer aldı. TÜİK “Hanehalkı İşgücü İstatistikleri, Temmuz 2014” sonuçlarına göre, işgücü nüfusu 29 milyon 276 bin kişi, işgücüne katılma oranı yüzde 51.3 oldu. İşgücüne katılma oranının erkeklerde yüzde 72.3, kadınlarda yüzde 30.8 olduğu görüldü. DEİK'İN YENİ BAŞKANI VARDAN OLDU E konomi Bakanı Nihat Zeybekci, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) yeni başkanının İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ömer Cihad Vardan olduğunu açıkladı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Türkiye Markası” lansmanı sonrasında yaptığı açıklamada Vardan’ın yeni başkan olduğunu açıkladı. Zeybekci, “Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, yeni başkanımız Ömer Cihad Vardan yönetiminde ilk yönetim kurulu toplantısını şu anda yapıyor” dedi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun ilk toplantısına gelerek, kurumu gelecek dönemdeki çalışmaları için cesaretlendirdiğini söyledi. kasım l made by denizli TAHMİN FAZLA MUHAFAZAKAR O rta Vadeli Program’a (OVP) ilişkin sorular üzerine Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, programda geçen seneki hedeflerden bazı alanlarda uzaklaşılan sonuçlarla karşılaşıldığını söyledi. Büyümede yüzde 4 seviyesi öngörülürken, bu yıl için yüzde 3.3’lük bir hedefin gerçekleşeceğinin açıklandığını anımsatan Zeybekci, “Bu yüzde 3.3, 3.4, 3.5 olur. Ben son çeyrekte iç piyasanın büyümeye olumlu katkısının olacağına inanıyorum. Türkiye’nin büyümesine ihracatın verdiği katkı yıl sonunda yüzde 2.5’in üzerinde kapanacak” diye konuştu. Zeybekci, şunları kaydetti: “Orta Vadeli Program’da açıklanan 160.5 milyar dolarlık ihracat rakamının 162’ye yaklaşacağına inanıyoruz. Şu andaki tahmin biraz fazla muhafazakar. 162 civarında bir ihracat rakamını yakalayacağız. Onun da büyümeye katkısı farklı gelecek. Programdaki diğer biz özellik de olumlu yönde sapma, cari açık. Yıl sonunda 6.4 hedeflenmişti cari açık. Bunun 5-5.5’lu rakamlar seviyesinde olacağını öngörmüştük. Şimdi programda bu 5.7 olarak görülüyor. Cari açık 5.5-5.7 aralığında gerçekleşecek. Türkiye beş’li rakamın altına indirdiğinde cari açıkla ilgili endişe edilecek bir durum kalmayacak. Enerji fiyatlarındaki olumlu gelişmelerle cari açık önümüzdeki dönemde çok daha farklı boyutlara gelecek.” isteklerinizin çok ötesinde Otelimizde 31 Standart, 12 Double, 3 Suit ve 1 Business Suit olmak üzere toplam 47 Oda ve 120 yatak kapasitesi bulunmaktadır. Süleyman Demirel Bulvarı No: 3 DENİZLİ / TÜRKİYE T.: +90 258 212 0022 (pbx) E-posta: info@inciclasshotel.com.tr Web: www.inciclasshotel.com.tr 10 makro TÜRKİYE'NİN KREDİ NOTU DEĞİŞMEDİ U luslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye’nin “BBB-“ olan “yatırım yapılabilir notunu” ve “durağan” not görünümünü teyit etti. Fitch Ratings’ten yapılan açıklamada Türkiye’nin ülke notuna ilişkin görünümün “dengeli” olduğu belirtilirken, notun 2012 yılının kasım ayında “yatırım yapılabilir” seviyesine çıkarılmasına ana nedenler olarak “mali konsolidasyon geçmişinin” ve “sağlıklı bankacılık sisteminin” gösterildiğine dikkat çekildi. Fitch açıklamasında, “Söz konusu atıflar (sağlıklı bankacılık yapısı ve mali konsolidasyon geçmişi) büyük oranda bozulmadı. Buna benzer şekilde ekonomi yeniden cesaret verici yeniden dengelenme işaretleri vermeye devam ediyor. Özellikle cari açık ve sermaye akışında ani duruş olmaksızın kredi genişlemesinde yavaşlama alanlarında. Buna rağmen Türkiye’nin küresel yatırımcı iştahı konusunda potansiyel oynaklıklara karşı tamponları yerel politikadaki ani dönüşler, ekonomik dengelenmenin mukavemeti konusundaki şüpheler ve yükselen jeopolitik risk nedeniyle nispeten zayıf kalıyor” ifadeleri kullanıldı. ENERJİ İÇİN SERVET HARCADIK E nerjide ithalatın Türkiye’ye faturası son beş yılda 238 milyar 551 milyon doları buldu. Enerji ithalatının bu yılın sekiz ayındaki bilançosu 36 milyar 998 milyon dolar olarak gerçekleşti. TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin ithalat harcamasında ilk sırada makine ve ulaştırma araçları geliyor. Bu kapsamda yapılan ithalatı enerji izliyor. Enerji ihtiyacını yerli kaynaklarıyla karşılayamayan Türkiye, her yıl arz güvenliğini sağlamak için enerji alanında ithalata yöneliyor. Türkiye, enerji talebini karşılayabilmek için kömür, petrol, doğalgaz ve elektrik enerjisi ithal ediyor. Enerjide dışa bağımlılık oranı yüzde 70 seviyesinde bulunuyor. Türkiye, 2009’da enerji açığını kapatabilmek için 29 milyar 905 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Bu miktar 2010’da 38 milyar 497 milyon dolara yükseldi. Enerji ithalatı 2011’de de artmaya devam etti ve 54 milyar 117 milyon dolara ulaştı. Enerji ithalatı açısından 2012, rekor yılı oldu. Türkiye’nin enerji ithalatının parasal büyüklüğü 2012’de 60 milyar dolar sınırını aşarak 60 milyar 116 milyon doları buldu. Geçen yılki enerji ithalatı miktarı ise 55 milyar 916 dolar seviyesinde gerçekleşti. HAVAYOLU YOLCU SAYISI 128 MİLYONU AŞTI D evlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, eylül ayına ait havayolu yolcu ve uçak trafiği istatistiklerini açıkladı. Buna göre, ülke genelinde eylülde de uçak ve yolcu trafiğindeki istikrarlı artış devam etti. Eylülde Türkiye geneli havalimanlarından hizmet alan yolcu sayısı 17 milyona ulaştı, dokuz aydaki toplam yolcu sayısı ise 128 milyonu geçti. Havalimanları toplam uçak trafiği ise geçen yılın aynı ayına göre, iç hatlarda yüzde 5 artışla 67 bin 585, dış hatlarda yüzde 5.3 artışla 61 bin 613 olmak üzere toplamda yüzde 5.1 artışla 129 bin 198 oldu. Geçen ay Türkiye hava sahasından yüzde 32.4 artış ile 32 bin 82 üstgeçiş (overflight) trafiği gerçekleşti. Böylece eylülde hizmet verilen uçak sayısı yüzde 9.6 artış ile 161 bin 280 oldu. Yılın dokuz ayında ise üstgeçişler dahil hizmet verilen toplam uçak trafiği yüzde 10.8 artışla 1 milyon 269 bin 113 olarak gerçekleşti. Geçen ay havalimanlarında direkt transit dahil toplam 16 milyon 835 bin 804 yolcuya hizmet verildi. Yolcu sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6.3 artış gösterdi. İç hat yolcu sayısı yüzde 6.6 artışla 7 milyon 627 bin 875, dış hat yolcu sayısı yüzde 6.1 artışla 9 milyon 207 bin 929 olarak gerçekleşti. kasım l made by denizli AB’DEN TÜRKİYE’YE 4.4 MİLYAR EURO DESTEK A vrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun, 2014-2020 dönemi için detaylarını açıkladığı Katılım Öncesi Yardım Aracı’ndan (IPA 2) Türkiye’nin payına, 4 milyar 453 milyon 900 bin Euro düşecek. AB Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, toplam kaynağı 11 milyar avro düzeyinde olan IPA 2 kapsamında Türkiye için, 2014’te 620.4 milyon, 2015’te 626.4 milyon, 2016’da 630.7 milyon, 2017’de 636.4 milyon, 2018-2020 dönemi için ise 1 milyar 940 milyon Euro ayrıldı. AB Komisyonu’nun Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi Stefan Füle, yazılı açıklamasında, yardımın vatandaşları doğrudan etkileyecek reformların uygulanmasına ve ilgili ülkelerin AB yolunda ilerlemesine yardımcı olacağını belirtti. Yönetim, kamu yönetimi reformu, hukukun üstünlüğü ve temel haklar, IPA 2’nin kullanılacağı ana alanları oluşturuyor. IPA 2 kapsamında en fazla kaynak ayrılan ülke Türkiye olurken, aynı dönem için Arnavutluk 649,5 milyon, Makedonya 664,2 milyon, Kosova 645,5 milyon, Karadağ 270,5 milyon, Sırbistan ise 1 milyar 508 milyon avro düzeyinde kaynaktan yararlanacak. Çok ülkeli kullanıma açık kaynak ise 2 milyar 958 milyon 700 bin Euro olarak belirlendi. Bosna Hersek’in yararlanacağı kaynağın ise koordinasyon sorunu nedeniyle daha sonra açıklanacağı duyuruldu. 12 DENİB HEYETİ VALİ KOCATEPE’Yİ ZİYARET ETTİ TİM Başkan Vekili ve DENİB Başkanı Süleyman Kocasert başkanlığındaki yönetim kurulu üyeleri, Denizli Valisi Şükrü Kocatepe, Merkezefendi Kaymakamı Şükrü Görücü ve Pamukkale Kaymakamı Veysel Beyru’ya birer nezaket ziyareti gerçekleştirdi. T ürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Süleyman Kocasert önderliğindeki heyet, Denizli Valisi Şükrü Kocatepe, Merkezefendi Kaymakamı Şükrü Görücü ve Pamukkale Kaymakamı Veysel Beyru’ya birer nezaket ziyareti gerçekleştirdi. İlk olarak Denizli Valisi Şükrü Kocatepe’yi makamında ziyaret eden heyet, Vali Kocatepe’ye yeni görevinin hayırlı olmasını diledi. DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, Denizli İhracatçılar Birliği olarak Denizli Valiliği ile bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birlikte yaptıkları proje ve işbirliklerine devam etmek istediklerini söyledi. Vali Şükrü Kocatepe ise ziyaretlerinden dolayı DENİB Başkanı Süleyman Kocasert ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür etti. Türkiye kasım l made by denizli ihracatında önemli bir yere sahip olan Denizli’de, işadamları ve bağlı bulundukları birlik ve odalarla işbirliği yapmanın önemli olduğunu vurgulayan Vali Kocatepe, “Denizli tekstil başta olmak üzere mermer, bakır sanayi, makine sanayi gibi birçok sanayi üretimi alanında Türkiye’de önemli bir ihracat merkezi konumunda. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin destek ve girişimleri ile Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünün Denizli’de kurulacak olması, Denizli’nin gümrük ve ihracat yönünden İzmir’e bağlılıktan kurtaracak ve kentimize ayrı bir ivme kazandıracağı kanaatindeyim. Valilik olarak elbette sivil toplum kuruluşlarımızla işbirliklerimiz devam edecek. Sosyal devlet bunu gerektirir. Bizde Valilik olarak önerilen projelerde yer almak isteriz” dedi. Her şey Denizli için Vali Kocatepe’nin ardından Merkezefendi Kaymakamı Şükrü Görücü ve Pamukkale Kaymakamı Veysel Beyru’yu ziyaret eden heyet, burada Denizli ekonomisi ve ihracatı hakkında görüş alışverişinde bulundu. Denizli’nin Türkiye ihracatı için vazgeçilmez bir il olduğunun vurgulandığı görüşmelerde, yapılacak işbirlikleriyle Denizli ekonomisinin daha da güçlendirileceği belirtildi. Merkezefendi Kaymakamı Şükrü Görücü ve Pamukkale Kaymakamı Veysel Beyru, DENİB heyetine ziyaretlerinden ötürü teşekkür ederken Denizli’nin hayrına olacak projelerde işbirliğinin artırılmasına yönelik katkı sunmaktan memnuniyet duyacaklarını dile getirdi. 14 denib'den FUARLAR ARTIK DAHA ETKİN KULLANILACAK T ürkiye Ev Tekstil Sanayicileri ve İşadamları Derneği ile Denizli İhracatçılar Birliği işbirliğiyle fuar görevlilerine yönelik bir eğitim gerçekleştirildi. Fuarları etkin kullanma ve stant görevlileri geliştirme amacıyla düzenlenen eğitim, 23 Ekim günü Denizli İhracatçılar Birliği Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Alanında uzman eğitmen Deniz Eskier tarafından verilen eğitimde; katılımcı- lara ürün, fikir, hizmet ve teknolojilerin benimsenmesi için bir müşteri adayını çok kısa sürede ikna etme yöntemleri de anlatıldı. Gerek yurtiçi gerekse de yurtdışı fuarların etkin değerlendirilmesine yönelik yapılan eğitimde, fuarlarda görev alacak personele, fuarlar süresince, müşteri görüşmelerini en etkin biçimde değerlendirmesini sağlayacak yöntemler hakkında da bilgi verildi. Eğitimde aktarılan temel konu başlıkları ise şöyleydi: “Etkin Muhabbetin Önündeki Üç Engel, Ziyaretçilere ve Müşterilere Yaklaşmak, Ziyaretçileri ve Müşterileri Tanımak, Prezentasyonlar ve Demonstrasyonlar, Sohbetin Sona Erdirilmesi, Takip, Beceriyi Pratiğe Dökmek.” Tüm gün süren seminere katılımcıların yoğun ilgisinin yanı sıra katılımcıların interaktif becerileri dikkat çekti. Eğitimin sonunda katılımcılara plaket verildi. DENİB BAŞARILI TASARIMCILARI YURT DIŞINA GÖNDERMEYE DEVAM EDİYOR D enizli İhracatçılar Birliği tarafından her yıl düzenlenen Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması’nda dereceye girenler, eğitim için yurtdışına gönderiliyor. Denizli İhracatçılar Birliği tarafından düzenlenen, Ekonomi Bakanlığı’nın desteklediği Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması’nın finalistleri devlet desteği ile yurtdışında eğitim hakkı elde etmeye devam ediyor. Geleneksel hale gelen Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması, bugüne kadar üç finaliste burs imkanı sundu. 2012 yılında ilki düzenlenen yarışmada birinci olan Tuğçe Yıldırım, 2013 yılında ikincisi düzenlenen yarışmada ise birinci olan İpek Özyoldaş ile ikinci olan Yelda Şebnem Eker, İtalya’da eğitim almaya hak kazandı. Geçtiğimiz Eylül ayında üçüncüsü yapılan yarışmanın kazananları da eğitim için yurtdışına gitmeye hazırlanıyor. Söz konusu ödül ile dereceye giren yarışmacıların eğitim masraflarının yanı sıra, eğitimleri süresince aylık başarı bursu da veriliyor. kasım l made by denizli DENİB EĞİTİM PROGRAMLARI DEVAM EDİYOR D enizli İhracatçılar Birliği ilkini yaklaşık iki ay önce gerçekleştirdiği ve ilk konusu ‘iletişim’ olan eğitim programlarının ikinci ayağı bu hafta gerçekleştirildi. DENİB ve Arya Dönüşüm Merkezi işbirliğiyle düzenlenen eğitim, DENİB Konferans Salonu’nda yapıldı. Arya Dönüşüm Merkezi eğitmeni Yelda Yolay Kazanoğlu tarafından verilen ve DENİB personelinin katılımıyla gerçekleştirilen ‘Takım Ruhu’ konulu program ile personelinin gerek iş hayatında gerekse de sosyal hayatında birlikte çalışmanın sağlayacağı verimliliğe dikkat çekildi. Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert, personelinin performansını geliştirmek adına benzer eğitim aktivitelerini önümüzdeki dönemlerde de gerçekleştireceklerinin altını çizdi. 16 denib'den MERKEZ BANKASI BAŞKANI İHRACATÇILARLA BULUŞTU İ stanbul’da Dış Ticaret Kompleksi’nde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu’na bir sunum yapan Merkez Bankası (MB) Başkanı Erdem Başçı, net ihracatın büyümeye ve dengelenmeye olumlu katkı yaptığını söyledi. Başçı’nın dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeler ışığında Türkiye ekonomisini mercek altına aldığı sunu- mu; ihracat, büyüme ve istihdam, dış denge ve enflasyon olmak üzere dört önemli başlıktan oluştu. Zorlu küresel şartlara rağmen ihracatın artmaya devam ettiğini belirten Merkez Bankası Başkanı Başçı, net ihracatın büyümeye ve dengelenmeye olumlu katkı yaptığını söyledi. Türkiye’nin dünya ihracatı içindeki payının arttığını belirten Başçı, net ihracatın büyümeye ve dengelemeye olumlu katkı yaptığını söyledi. MB’nin reeskont kredileri yoluyla ihracata katkı sağladığının altını çizen Başçı, “Zorlu küresel şartlara rağmen ihracat artmaya devam ediyor. Türkiye’nin dünya ihracatındaki payı giderek artıyor. İhracatın ithalatı karşılama oranındaki artış eğilimi de sürüyor” dedi. SOMUT ADIMLAR ATILDI, SIRA PROJELERDE D ENİB ve DETGİS işbirliğiyle hazırlanan ‘Üniversite-Sanayi İşbirliğinde Somut Adımlar’ projesinde yüzün üzerinde ikili görüşmeler gerçekleştirildi. DENİB ve DETGİS işbirliği ile hazırlanan, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tekstil Mühendisliği ve Pamukkale Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümünden toplam 30 akademisyenin katıldığı ‘Somut Adımlar’ projesi, çok sayıda firmanın katılımıyla gerçekleşti. 26 Eylül’de gerçekleştirilen programda katılımcılar, Ar-Ge’den inovasyona, üretimde verimlilikten enerji tasarrufuna kadar bütün sorularına cevap bulurken program, bu alanda Denizli’de bir ilk oldu. Sanayi ve üniversitenin ayrılmaz bir ikili olduğunun ifade edildiği programda akademisyen ve sanayiciler, pek çok ikili görüşme gerçekleştirdi. Öncesinde Tan Tekstil Dokuma Terbiye, UGR İplik ve Motif Tekstil gibi firmaların da ziyaret edilkasım l made by denizli diği program, geleceğe ışık tutan bir adım olarak değerlendirildi. Katılımın yoğun olduğu programın gelecek etaplarında, Türkiye’nin diğer önde gelen üniversitelerin tekstil mühendisliği bölümleri ile de ortak program yapılması planlanıyor. 18 denib'den DUBAİLİ İŞADAMLARINDAN DAVET T ürkiye ihracatçılar Meclisi, her ay gerçekleştirdiği Sektörler Konseyi toplantılarına devam etti. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin başkanlık yaptığı, TİM Başkan Vekili ve Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert’in de katıldığı Ekim Ayı Sektörler Konseyi toplantısında sektörlerin sorunları ele alındı. 16 Ekim’de gerçekleştirilen toplantıya Dubai Serbest Bölge yöneticileri de konuk oldu. Dünyanın en büyük 2. Serbest Bölgesi olan Jebel Ali Serbest Bölgesi Yöneticileri de toplantıya katılarak sektörleri Dubai’ye yatırıma davet etti. Dubai pazarında Türk işadamlarını görmekten mutlu olacaklarını belirten Jebel Ali Serbest Bölge Direktörü Ahmad Obaid Al Falasi, Türk yatırımcıların Dubai’deki Jebel Ali Serbest Bölgesi’ni tanımalarını sağlayacak sunumlarını gerçekleştirdi. DENİZLİ’DE MARKALAŞMA KONUŞULDU D enizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri, ‘Tekstil ve Modada Markalaşmanın Yeri ve Önemi’ konulu bir seminer düzenlendi. Denizli Ticaret Odası Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen seminere, İHKİB Eğitim Vakfı Genel Sekreteri Mete Levent Serdengeçti, Haliç Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esin Sarıoğlu, Doç. Dr. Hülya Tezcan, Öğr. Gör. Lan Padgett konuşmacı olarak katıldı. Sarıoğlu’nun sosyal, kültürel ve geleneksel değerlerin tasarımda kullanım biçimlerini ve önemini vurguladığı konuşmada Doç Dr. Hülya Tezcan, 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında Osmanlı’da marka hareketleri hakkında tarihi bilgileri izleyicilerle paylaştı. Serdengeçti’nin altını çizdiği önemli konulardan biri, sanayicinin dış ticareti enine boyuna incelemediği ve bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadığı üzerineydi. Devlet destekleriyle Ar-Ge ve yeni pazarlara açılma kasım l made by denizli imkanının da değerlendirildiği toplantıda sanayiciler, şirketlerin üzerinde ağır vergi yükü bulunduğunu ve bu konulara yeterli bütçe ayıramadıklarını belirtti. Tasarımının ön plana çıktığı ve kullanımıyla gerçek bir kalite sunan tekstil ürünlerinin her dönemde ve dünyanın her yerinden alıcı bulabileceği belirtilirken, Denizli’ye gelen alıcıların ya da perakende alışverişi yapan vatandaşın yüzde 100 Denizli kalitesi olan ürünlere ulaşmakta zorluk çektiği de sıralanan sorunlar arasındaydı. Marka olma yolunda yapılan başarılı çalışmalarında sunum olarak gösterildiği seminerde, dünyaca ünlü markaların yol hikayeleri Öğretim Görevlisi Lan Padgett tarafından sunuldu. ev tekstiline farklı bir dokunuş w w w . h a n e v . c o m . t r 20 ihracat İhracatın sağlam kalesi DENİZLİ kasım l made by denizli Ekim ayında cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamlarına erişilirken, Türkiye toplam ihracatı geçen yıla göre yüzde 6,7 artışla 12,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Denizli ihracatı ise Ekim ayında yüzde 15,5, on aylık dönemde de yüzde 8,7’lik büyümeyle ülke ortalamasının çok üzerine çıktı. 21 T İM (TİM), ekim ayında ihracatın geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6.7 artışla 12 milyar 598 milyon dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı. TİM verilerine göre yılın ilk 10 ayında ihracat yüzde 5.6 artışla 131 milyar 140 milyon dolar olurken, Türkiye’nin son 12 aylık ihracatı ise yüzde 5.3 artışla 158 milyar 516 milyon dolara yükseldi. TİM Başkan Vekili ve DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, ekim ayı ihracatıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Ülkemiz ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6.7 artış ile ekim ayında 12.6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylelikle Cumhuriyet tarihinin en yüksek ekim ayı mal ihracatı gerçekleştirilmiş oldu. Ocak-Ekim döneminde ise Türkiye yüzde 5.6’lık artış ile 131 milyar dolarlık ihracata imza attı” ifadelerini kullandı. Denizli ihracatı yüzde 15.5 arttı Ekim ayında, Türkiye sanayi sektörü alt başlığında genel ihracattan yüzde 60.5’lik payla sanayi mamulleri ilk sırada yer aldı. Sanayi mamullerinde en büyük paya ise yüzde 13.6 ile otomotiv endüstrisi sektörü sahip oldu. Bu dönemde en fazla ihracat artışını yüzde 267.1 ile gemi ve yat, yüzde 91.5 ile tütün ve tütün mamulleri, yüzde 70.4 ile de mücevher sektörü yakaladı. Yıllık bazda ihracat yüzde 35.4 ile en fazla zeytin ve zeytinyağı sektöründe azalırken, bu sektörü yüzde 10.8 ile deri ve deri mamulleri sektörü takip etti. DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, ekim ayında DENİB tarafından kayda alınan ihracatla ilgili, “İhracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12.5 artışla 200 milyon dolar civarında gerçekleşti. Ocak - ekim döneminde ise DENİB tarafından yüzde 12.3 oranında artışla ihracat 1 milyar 940 milyon doları buldu. TİM verilerine göre ise Denizli merkezli firmaların ekim ayındaki ihracat rakamları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15.5 oranında artışla 275 milyon dolar oldu. Ocak - ekim dönemindeki ihracat rakamları ise 2 milyar 713 milyon dolara ulaşarak yüzde 8.7 oranında artış göstermiş oldu. Böylece Denizli, 2014 hedeflerine ulaşacağına dair emin adımlarla ilerlediğini teyit ettirmiş oldu” açıklamasını yaptı. ABD’de güçlü büyüme beklentisi Aynı dönemde en fazla ihracat yapılan 5 ülke sırasıyla Almanya, Birleşik Krallık, Irak, İtalya ve Amerika Birleşik Devletleri oldu. İhracat, Almanya’ya yüzde 11.2, Birleşik Krallık’a yüzde 6.4, İtalya’ya yüzde 9, Amerika Birleşik Devletleri’ne ise yüzde 26.9 artarken, Irak’a yapılan ihracat yüzde 22.6 geriledi. En fazla ihracat yapılan 10 ülke arasında en yüksek ihracat artışı ise yüzde 78.8 ile Mısır’da gerçekleşti. Türkiye’nin ihracatı ve dünya ekonomi gündemiyle ilgili konuşan DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, şunları söyledi: “Son yıllarda ekonomisindeki toparlanmanın en güçlü olduğu ülkelerden birisi şüphesiz Amerika Birleşik Devletleri. Dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülkelerin başında gelen Amerika Birleşik Devletleri, ihracat gerçekleştirdiğimiz pazarların da başında geliyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin güçlü büyüme beklentisi içinde olması, bu ülkeye ihracat hedeflerinin de artırılmasını destekleyen bir durum.” AB ihracatta belirleyici pazar DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, dünya ekonomilerindeki yavaşlamaya dikkati çekerek, “2014 yılının ikinci çeyreğinden bu yana yavaşlama sinyalleri veren dünya ekonomilerindeki durum değişmiş değil. Avrupa Birliği’nin resesyona girme endişesi, jeopolitik riskler ve FED’in etkisi dünya genelinde ekonomik anlamda yavaşlamaya sebep olan unsurların başında geliyor. Gelişmekte olan ekonomilerin kur ve faiz dalgalanmaları ise ekonomideki yavaşlamaya sebep olan bir diğer unsur. Ülke olarak bu durumdan en az zararla çıkma çabası içindeyiz; herşeye rağmen Avrupa Birliği pazarımız gelişmeye devam ediyor. Avrupa’daki duraklama sinyallerinin yakından takip ediyoruz. Alınacak önlemlerle 2015 yılında Avrupa Birliği bizim için belirleyici bir pazar olma özelliği taşıyor” değerlendirmesinde bulundu. Büyümenin motoru; ihracat En çok ihracat gerçekleştirilen iller sıralamasında ilk beşte 5 milyar 687 milyon Süleyman Kocasert: “Ekonomik gelişmenin en büyük kaynağı ihracattır. İhracatımızla her geçen gün ülkemizin dünya ticaretindeki payı artıyor." dolarla İstanbul, 1 milyar 63 milyon dolarla Kocaeli, 988 milyon dolarla Bursa, 710 milyon dolarla İzmir ve 593 milyon dolarla Ankara yer alıyor. Ekim ayında 15 ilin 100 milyon doların üzerinde ihracat gerçekleştirmesi dikkat çekiyor. 2014 yılı Ocak-Ekim döneminde ise 48 il 100 milyon doların üzerinde ihracat gerçekleştirme başarısını gösterdi. Türkiye ekonomisinin gelişmesinde ihracatın başı çektiğini aktaran Süleyman Kocasert, “Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın da açıklamalarında bahsettiği üzere, Türkiye ekonomisinde gelişmenin en büyük kaynağı ihracattır. İhracatın her geçen gün dünya ticaretindeki payını artırması, ülke ekonomisinin gelişmesinde başı çektiğinin en büyük göstergesidir” dedi. made by denizli l kasım 22 ihracat DENİZLİ Ekim ayında DENİB tarafından kayda alınan ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12.5 artışla 200 milyon dolar civarında gerçekleşti. Ocak - ekim döneminde ise DENİB tarafından yüzde 12.3 oranında artışla ihracat 1 milyar 940 milyon doları buldu. TÜRKİYE DENİZLİ Ekim ayı ihracatı Ekim ayı ihracatı Sektör bazında ekim ayı ihracatı milyon $ Tekstil ve Konfeksiyon milyar milyon $ 598 milyon $ Ekim ayı ihracat artış oranı Ekim ayı ihracat artış oranı Madencilik Ürünleri Demir ve Dem. Dışı. Metal Elektrik Elektronik ve Hizmetleri Ocak-Ekim ihracatı Ocak-Ekim ihracatı milyar Bornoz-Sabahlık milyar 713 milyon $ 140 milyon $ Ocak-Ekim ayı ihracat artış oranı Örme-Dokuma-Pamuklu Bukle-Havlu Ocak-Ekim ayı ihracat artış oranı Çarşaf-Nevresim Ekim ayında en fazla ihracat gerçekleştirilen ilk 5 ülke Denizli, Ocak-Ekim 2014 döneminde 160 ülkeye ihracat gerçekleştirdi Almanya 31.151 milyon $ İngiltere 27.130 milyon $ ABD 21.500 milyon $ İtalya 14.805 milyon $ Fransa 11.087 milyon $ f @ 24 gündem kasım l made by denizli 25 İHRACAT İÇİN HÜKÜMETLE YAKIN İŞBİRLİĞİ Türkiye ekonomisinin dinamosu olan ihracatçılar, kamu yönetimi ile yoğun temas ve işbirliği içinde çalışıyor. TİM Heyeti olarak ülkedeki tüm sektör ve bölgeleri temsil eden ihracatçılar, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve hükümet üyeleriyle görüştüler. T ürkiye emin adımlarla büyüyor, ama Cumhuriyetin yüzüncü yılı 2023’e ilerlerken temposunu daha da artırması gerekiyor. Her fırsatta sanayi ve tarım üretiminin desteklenmesi ve ihracatın önünün daha da açılmasını dile getiren ihracatçılar, devlet yönetimiyle sık sık bir araya gelerek, sorunlara ilk elden çözüm arıyorlar. Bu çerçevede geçtiğimiz ay Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu ziyaret eden Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu, “Sanayinin ve Sanayiciliğin Yeniden Özendirilmesi ve Desteklenmesi Çalışması” kapsamında ayrıntılı bir sunum gerçekleştirdi. Başbakan, üretimin önündeki sorunların aşılması için ihracatçılara tam destek olacaklarını söyledi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mehmet Büyükekşi Başkanlığındaki TİM Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan heyeti Ankara’daki yeni Başbakanlık binasında kabul etti. 24 Eylül günü gerçekleşen görüşmede heyet, “Sanayi ve sanayiciliğin yeniden özendirilmesi ve desteklenmesi” konusunda kapsamlı bir sunum yaptı. TİM tarafından, geçtiğimiz Nisan ayında start verilen “Türkiye’de Sanayinin ve Sanayiciliğin Yeniden Özendirilmesi ve Desteklenmesi” başlıklı çalışmada, öncelikle sektörel analizler ve detaylı bilgi taraması gerçekleştirildi. Mayıs-Haziran aylarında ise Türkiye’nin önde gelen 20’ye yakın sanayi ve iş dünyası lideriyle birebir mülakat gerçekleştirildi. Görüşülen kanaat önderleri arasında, Koç Holding CEO’su Turgay 26 gündem Durak, Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Mehmet Pekarun, Kibar Holding YK Başkanı Tamer Saka, Kale Grubu YK Başkanı Zeynep Bodur Okyay ve Tosyalı Holding YK Başkanı Fuat Tosyalı gibi isimler yer alıyordu. Sanayinin milli gelirde payı artmalı Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile yapılan görüşmede, Türkiye ihracatındaki genel sorunların yanı sıra, sektörel ve bölgesel yaklaşımlar da ele alındı. kasım l made by denizli TİM’in öncülük ettiği çalışmada, Türkiye dâhil 42 gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin milli gelir ve sanayi üretimi verileri, 1980 yılından itibaren analiz edildi. Analiz sonucunda vurgulanan ilk tespit, sanayinin milli gelir içindeki payının, kalkınmayı sürdürülebilir kılacak seviyeye getirilmesi gerektiği şeklinde oldu. 2023 İhracat Strateji çerçevesinde, sanayi sektörlerinin ihracat performansları da aynı şekilde değerlendirilirken, özellikle imalat sanayinde katma değer artışını sağlayabilecek tedbirler öne çıkarıldı. Ortaya konan çalışmada, sanayiciliğin özendirilmesi için bir takım öneriler de geliştirildi. 20 yılı öngören uzun vadeli genel ve sektörel sanayi stratejilerinin hazırlanması öne çıkan başlıklardan oldu. Strateji ve politikaların, eylem planlarına ve takvime bağlanarak, yıllık bütçe ve kaynak aktarımıyla uygulanması vurgulandı. Bu çerçevede dinamik bir sanayi envanteri hazırlanması, sektörel rekabet gücü ve ihtiyaç analizlerinin yapılması ve her sektör için muhatap olacak kurumsal bir “yapı” oluşturulmasına dikkat çekildi. Mevcut sanayi sektörlerinin daha rekabetçi hale getirilmesi ve karlılığın artırılması amacıyla, yatırım teşviklerinin geliştirilmesi, sanayi arsaları ve OSB’lere yönelik iyileştirmeler yapılması ve yüksek teknolojili sektörlere özel organize ihtisas sanayi bölgeleri kurulması konularında da Başbakan Ahmet Davutoğlu’na bilgi aktarıldı. Görüşme sonunda Başbakan Davutoğlu, sanayicilerin yaşadıkları sorunların farkında olduklarını; 2023 hedefleri doğrultusunda gerekli tüm tedbirlerin kısa zamanda alınacağını belirtti. 27 TİM Heyeti’nin, Ankara’da gerçekleştirdiği görüşme trafiği ekonomiyi kapsayan alanlardaki hükümet üyeleriyle oldu. Heyet, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan; Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ı ziyaret etti. Ekonomi yönetimiyle yoğun temas TİM Yönetim Kurulu’nun, Ankara’da gerçekleştirdiği diğer bir görüşme trafiği de ekonomiyi kapsayan alanlardaki hükümet üyeleriyle oldu. Heyet bu çerçevede, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan; Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ı ziyaret etti. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile gerçekleştirilen görüşme sonrası basına bilgi verildi. Bakan Nihat Zeybekci, dış borçlara ve sıcak paraya ihtiyaç duymayan bir ülke haline geldiğimizi vurguladı. TİM ile hükümetin aynı hedeflere kilitlendiğini kaydeden made by denizli l kasım 28 gündem Nihat Zeybekci, “Bu ihracat ve ihracatçı için büyük şanstır. Her 1 liralık ihracatta dışa bağımlılığımızı azaltan TİM’i bir kahramanlar grubu olarak addediyorum” diye konuştu. Bakan Zeybekci, Kuzey Irak’a yönelik yaz aylarının başından itibaren yüzde 35’lere varan oranda gerileme yaşandığını, ancak başka ülke pazarlarında satışların artırılarak farkın kompanse edildiğini aktardı. Zeybekci, “İhracatçımızın oralardaki bütün dinamikleri bilmeleri, kontrolü elinde bulundurmaları beni çok sevindirdi. Bu coğrafyada yakın gelecekten çok ümitliyiz. Yakın bölgelerimizde, bizim ihracatçımız kadar pozitif değerlere sahip başka kimse yoktur. Bizim dinamiklerimiz orada son derece güçlü. Kuzey Irak’ta haziran ayında başlayan sıkıntıların yeniden yüksek talebe döneceğini bekliyoruz” dedi. Sorunlara rağmen ihracat artışı gurur verici Ziyarette konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye’nin çevresinde yaşanan sorunlara rağmen, ihracatta üst üste rekorlar kırıldığını belirtti. Büyükekşi, “Bir yanda Ukrayna ve Rusya, diğer yanda Suriye ve son günlerde de İsrail ile Filistin sıkıntıları var. Tüm bu ülkeler çok önemli ihracat pazarlarımız. 60 bin ihracatçımız var ve hepsi bu kadar sıkıntıya rağmen gerçekten birer kahraman. Avrupa Birliği ihracatını artırarak ve yeni pazarlar hedefleyerek kahraman ihracatçılarımız başarıya ulaşıyor. kasım l made by denizli Başarı için gündemimizde her hafta bir etkinlik var. 2023 yılı hedefine ulaşabilmek için sürdürebilirlik olmazsa olmaz. Biz hedefimize ulaşabilmek için üzerimize düşen görevi yerine getirmeye hazırız” şeklinde konuştu. İhracatın 20 milyar doları tarım ve gıda Mehmet Büyükekşi Başkanlığında TİM Yönetim Kurulu üyelerini makamında kabul eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ise, ihracatın yaklaşık 20 milyar dolarının gıda ve tarım sektörlerinden geldiğini belirterek, “Son on yıl içerisinde verimliliği artırmak suretiyle, gerek gıda gerek tarım hammadde ihracatının yükselmesine katkı sağladık” dedi. Türkiye’de verimliliğin önündeki en büyük sorunun işletme ölçeğinin büyütülmesi olduğunu belirten Eker, “15 Mayıs’ta ihraç zoruyla tarım arazilerinin bölünmesinin önüne geçecek düzenlemeyi yaptık. Bu, 21’inci yüzyılın Türkiye’sinde tarım sektörünün gelişmesi açısından çok önemliydi. Çünkü geçen on yıl içinde yaptığımız bütün çalışmalar mevcut işletme ölçeğiyle verimliliği artırmaya dönüktü. Ama bu bir yere kadar gider, bir yerden sonra karşımıza işletme ölçeğiyle ilgili temel mesele çıkar. Büyük 29 ölçekli işletmelere sahip ülkelerle rekabet edebilmemiz için işletme ölçeğini büyütmemiz gerekiyordu” şeklinde konuştu. Bakan Mehdi Eker, Türkiye’nin biyoçeşitlilik zenginliğinin de dikkate alınması gerektiği vurguladı. Gıda sanayisinin gelişmesiyle alakalı ülke potansiyelinin büyük bir kısmının değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini kaydeden Eker, “Destekleme kapsamına aldığımız hayvansal yetiştiricilik ve ürünlerle ilgili yaptığımız faaliyetler sayesinde, et ve süt ihracatı alanında da yeni adımlar atılması sağlandı” biçiminde ifade etti. “Hayvancılık ihtisas bölgeleri kuruyoruz” 2013 yılının Nisan ayının başından itibaren Türkiye’nin, Avrupa Birliği üyesi ülkelere süt ve süt ürünleri satabilir hale geldiğini açıklayan Eker, “2013 yılının sonunda Cum- huriyet tarihinde ilk defa hayvancılıkta kendi yetiştirdiğimiz damızlık dişi materyalleri ihraç etme aşamasına geldik ve başlattık. Cumhuriyet tarihinde ilk olarak 8 bin baş gebe düve ihracat bağlantısı yapıldı ve şu anda da ihracat devam ediyor” dedi. Geçen yılın TÜİK kayıtlarına göre 1.5 milyar dolar üzerinde hayvansal ürün ihracatı gerçekleştiğini ifade eden Eker, konuşmasına şöyle devam etti: “İhracata dönük üretimin yapılması ve bunların daha verimli bir şekilde üretilmesi, daha rekabetçi olması yönünde altyapıyla ilgili birtakım çalışmalarımız var. Örneğin, Hayvancılık İhtisas Bölgeleri kuruyoruz. Şu anda Diyarbakır, Amasya ve Çubuk’ta bunların inşası bitti. Yenilerini de kuracağız. Bunların da ihracatçılarımız için önemli potansiyel olduğunu söylememiz gerekiyor. Tarımsal üretimin kalitesinin arttırılması, tüketici sağlığı açısından güvenilir gıda arzı yönüyle de çok önemli.” Gıdada dış ticaret açığımız yok Bakan Mehdi Eker, 2014 yılında Türkiye tarım sektörünün yaklaşık 62 milyar dolar Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) ile dünyadaki 190 ülke içerisinde yedinci sırada yer aldığını açıklayarak, “Türkiye, AB üyesi ülkeler içinde de bu hacimle birinci sıraya yükselmiş durumda. Bunun 20 milyarlık dolarlık kısmını biz ihraç ediyoruz. Türkiye gıda ve tarım sektöründe net ihracatçı ve dış ticaret açığı olmayan bir ülkedir. Nüfusumuzun yüzde 23’lük kısmı da hâlen tarım sektöründe çalışıyor. Bu sahada çalışan tüm kuruluşları biz partner ve paydaş olarak görüyoruz” diye konuştu. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de Bakan Mehdi Eker’e desteklerinden dolayı teşekkür ederek, “Toplam ihracat içindeki 20 milyar dolarlık gıda ve tarım oranını, hedefimiz olan 60 milyar dolara çıkartmak istiyoruz” dedi. ABDULLAH GÜL’E VEFA ZİYARETİ TİM Yönetim Kurulu üyeleri, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü de ziyaret ederek, görev yaptığı dönemde ihracatçılara verdiği destekten dolayı teşekkür ettiler. Abdullah Gül ile İstanbul Huber Köşkü’nde bir araya gelindi. Güncel ekonomik gelişmeler ve ihracatın durumu hakkında da değerlendirmelerin yapıldığı ziyarette, TİM Heyeti günün anısına bir hediye de takdim etti. made by denizli l kasım 30 marka GÜCÜNÜ VE POTANSİYELİNİ KEŞFET Yeni Türkiye markası ve “Gücü ve Potansiyeli Keşfet” sloganı, Türkiye’nin özgüveninin simgesi. Bu logoyu sadece markalarımızın üzerine basmakla yetinmeyeceğiz. Artık çok daha fazla marka üretmenin mücadelesini kararlılıkla yürüteceğiz. kasım l made by denizli T ürk sanayini yurt dıflında üst düzeyde temsil etmek ve “Türk Malı” algısını yükseltmek amacıyla Ekonomi Bakanlı€ı ve Türkiye ‹hracatçılar Meclisi’nin (T‹M) koordinasyonu ile bafllatılan, yaklaflık iki yıl süren ‘Türkiye Markası’ çalıflmaları tamamlandı ve Türkiye’nin yeni logo ve sloganı tanıtıldı. ‹fl adamlarından reklamcılara, tasarımcılardan sanatçılara ve akademisyenlere kadar yaklaflık 150 kiflilik ekibin ortak görüfl alıflveriflleri ile flekillenen ve kreatif yüzünü Saffron Brand Consultant danıflmanlık firmasının tasarladı€ı yeni slogan ve logo; Cumhurbaflkanı Recep Tayyip Erdo€an’ın yanı sıra Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in katıldı€ı lansman ile 28 Eylül tarihinde Çıra€an Sarayı’nda düzenlenen lansman ile tanıtıldı. “Turkey Discover the Potential” sloganı ve yeni logo, bugünden itibaren Türkiye’nin yurt dıflındaki yeni yüzünü temsil edecek. Logo, tarihte Türklerin kilim, mimari, el sanatları gibi alanlarda kullandı€ı sekiz ayrı motiften esinlenerek gelifltirildi. Güçlü bir ülkeyiz ve gücümüzün farkındayız ‹stanbul’da gerçeklefltirilen Türkiye ‹hracatçılar Meclisi ‘Türkiye Markası’ tanıtım toplantısına katılan Cumhurbaflkanı Recep Tayyip Erdo€an, yeni Türkiye logosu ve sloganının hayırlı ve u€urlu olmasını temenni etti. Türkiye ekonomisinin ve dıfl politikasının, hiç olmadı€ı kadar güçlü, sa€lam ve istikrarlı flekilde ilerledi€ini belirten Erdo€an, “Biz güçlü bir ülkeyiz ve gücümüzün farkındayız. Esasen yeni Türkiye, gücünü ve potansiyelini yeniden keflfeden Türkiye. Bu gücü henüz keflfetmemifl olanlar da keflfedecek” diye konuştu. Tüm dünya tarafından tanınacak Tasarım üzerinde uzun soluklu çalıflmalar yapıldı€ını, ifl adamlarından reklam ajanslarına, ihracatçılardan siyasetçilere kadar genifl Ülkemizin, ihracat mallarında ve tanıtım materyallerinde kullanacağı, ortak kimlik işareti ve markası lanse edildi. Turkey Discover the Potential, aynı zamanda ülkemizin dünyaya bir iş teklifi konumunda. bir yelpazede görüfller alındı€ını söyleyen Recep Tayyip Erdo€an, Baflbakanlık görevinde bulundu€u sırada taslakları kendisinin de görme fırsatı buldu€unu, önerilerini, tavsiyelerini iletti€ini aktardı. Erdo€an, “Ekonomi Bakanlı€ı ve Türkiye ‹hracatçılar Meclisi’nin ön ayak oldu€u ama bugün itibarıyla tüm Türkiye’ye mâl olacak, tüm dünya tarafından tanınacak bir tasarım ortaya çıktı” dedi. Logo ile ürünlerin gücü artacak Ekonomi Bakanlı€ı ve T‹M tarafından hazırlanan logoyu Türkiye ve dünyaya tanıttıklarını kaydeden Cumhurbaflkanı Recep Tayyip Erdo€an, flunları söyledi: “Bugünden itibaren Türkiye’de üretilen ürünlerin artık üzerinde ‘Made in Turkey’ damgası yerine bu logo olacak. Dünyanın neresinde olursa olsun bu logoyu görenler o ürünün Türkiye’de üretildi€ini, Türkiye’den ihraç edildi€ini anlayacaklar. Logoyla birlikte ‘Discover the Potential’ sloganı kullanılacak. Tüm dünya Türkiye’yi ve Türkiye ürünlerini bu logoyla ve ‘Gücü Keflfet’ sloganıyla tanıtıyor olacak. Türkiye dünyaca tanınan markaların itibar ve güvenine sahip. Bu logo ve sloganla inanıyorum ki ürünlerimizin gücüne güç katılmıfl, itibarına itibar katılmıfl, güvenine de güven katılmıfl olacak.” Markalara büyük görev düşüyor KOB‹’lerin, sanayicilerin ve ihracatçıla- rın, de€iflim konusunda dünyada farklı bir yere sahip oldu€unu söyleyen Recep Tayyip Erdo€an, bu logoyu ürünlerine ambalajlarına, paketlerine basıp logonun yaygınlaflmasına katkı sunacaklarını tahmin etti€ini söyledi. Logo ve sloganın yaygınlaflmasında uluslararası markalara da büyük görevler düfltü€ünü ifade eden Erdo€an, “Kültür ve Turizm Bakanlı€ımızın uluslararası bir turizm markası olan Türkiye’yi bu logoyla tanıfltırmalarını bekliyoruz” dedi. Erdo€an, Türk Hava Yolları’nın da benzeri flekilde logo ve slogana sahip çıkmasını, logo ve sloganı onlarca dünya ülkelerine taflımasını bekledi€ini vurguladı. Mevcut markalar bize yetmiyor Yeni logo ve sloganı, küresel iddiaları ve hedefleri olan Türkiye’nin özgüven simgesi olarak gördü€ünü dile getiren Cumhurbaflkanı Recep Tayyip Erdo€an, flu açıklamalarda bulundu: “Bu tasarım ve ‘Gücü Keflfet’ sloganı, yeni Türkiye’nin özgüveninin simgesi. Biz sadece bu logoyu markalarımızın üzerine basmakla yetinmeyece€iz. Bu özgüven logosunu basabilece€imiz artık çok daha fazla marka üretmenin mücadelesini de kararlılıkla yürütece€iz. Mevcut markalarımız artık bize yetmiyor. Dünya ma€azalarında, piyasalarında, pazarlarında kendisine yer bulan markalarımızla gurur duyuyoruz ama bunları artık sayıca yetersiz görüyoruz. Türkiye ekonomisi geldi marka meselesine, marka ihtiyacına dayandı. Bizim istikrarlı flekilde büyürken ihracatımızı son derece hızlı flekilde artırırken artık enerjimizin önemli bir kısmını bu marka konusuna ayırmamız gerekiyor. Arkadafllar yeni markalar üretecek güce yani potansiyele ziyadesiyle sahipler. Parlak fikirlere, yenilikçi fikirlere sahip bir neslimiz var. Dünyanın her yerine ulaflabilen ve her yerinde ifl kovalayan dinamik, enerjik giriflimcilerimiz var. Teflvik konusunda, destek konusunda eskisine oranla çok daha farklı, çok daha güçlü bir konumdayız.” made by denizli l ekim 32 marka TİM, hız kesmeden ilerliyor Türkiye ‹hracatçılar Meclisi’nin (T‹M) 2023 yılı hedefleri do€rultusunda çok baflarılı çalıflmalar yaptı€ını söyleyen Recep Tayyip Erdo€an, Ar-Ge inovasyon ve markalaflma konusunda T‹M’in yaptı€ı çalıflmaları izlediklerini, takdir ettiklerini, bu gayret için de kendilerine teflekkür etti€ini belirtti. Erdo€an, flöyle devam etti: “T‹M bizim 2023 hedeflerimize yürekten inandı. Bunların gerçekleflebilir oldu€unu ilan etti. Bu yolda da hız kesmeden, umudunu kaybetmeden ilerliyor. T‹M’in ve Türkiye’nin tüm ihracatçılarının inandı€ı bu seviyeyi yakalayacaklarına, hedeflerine ve hedeflerimize mutlaka ulaflacaklarına gönülden inanıyorum. Asla umudunuz kaybolmasın, asla yılgınlı€a düflmeyin, asla vazgeçmeyin. 2002 yılında milli gelirimiz 230 milyar dolar iken, 2013’te bunun 820 milyar dolara çıkaca€ı söylenseydi buna kim inanırdı? Bunu ulaflılamaz hedef olarak görüyorlardı. Çünkü 79 senede 230 milyar dolara gelmiflsin. 10 senede kalkıp da 820 milyar dolara nasıl geleceksin? Bunun hemen kıyasını yapıyorlardı. Ne oldu? 2013 sonunda millî gelirimiz kasım l made by denizli Bakan Zeybekci, kültür coğrafyamızdaki ülkeler ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz esas alınarak kazan-kazan ilkesi temelinde yakın, güçlü ve kalıcı bağlar kurmak için çalışmaların devam ettiğini söyledi. 820 milyar dolara ulafltı. Kifli baflı milli gelir 2002 yılında 3 bin 500 dolardı, 2013 sonunda üç kattan fazla artarak 10 bin 500 dolar olaca€ı söylenseydi buna da inanmayacaklardı. Ama bu gerçekleflti” dedi. İhracatta yeni rekor kırıldı Cumhurbaflkanı Recep Tayyip Erdo€an, küresel krize ra€men Türkiye’nin, iki yıl üst üste yüzde 9 büyüme kaydetti€ini, 2013 büyümesinin yüzde 4 oldu€unu, bu oranla dünyada en yüksek oranda büyüyen ülkeler arasında yer aldı€ını, 2014’te de büyümenin devam etti€ini ve edece€ini söyledi. Erdo€an, 2014’ün ikinci çeyre€indeki büyümenin yüzde 2 olmasının dahi ülke için büyük bir bafları oldu€unu, zira di€er büyük ekonomilere bakıldı€ında büyüme oranlarının yakalayabildiklerinin görüldü€ünü belirtti. Erdo€an, sözlerine flöyle devam etti: “Avrupa’da en güçlü ekonomi Almanya, bakıyorsunuz 0.8. Bizim yılsonu hedefimiz yüzde 4. Çok çalıflaca€ız, çok üretece€iz, daha çok ihracat yaparak bu hedefi tutturaca€ız. Yine 2002 yılında 150 milyar doların üzerinde ihracat denilseydi, biri de çıkıp hayal diyeceklerdi. Niye? Çünkü o zaman 36 milyar dolar. 36 milyar dolardan 150 milyar dolara çıkılır mı? Ama sizler çalıfltınız. Ürettiniz, ihraç ettiniz. En son A€ustos ayında T‹M’in açıkladı€ı rakamlara baktı€ımızda son 12 aylık ihracatımız 157 milyar dolara ulafltı ve bu alanda da yeni bir rekor kırıldı. Bu büyük bafları, rekor için de sizleri kutluyorum, tebrik ediyorum.” Gücü keşfet Konuflmasının sonunda, yeni tasarımın ve 33 “Gücü Keflfet” sloganının hayırlara vesile olmasını diledi€ini aktaran Cumhurbaflkanı Recep Tayyip Erdo€an, Türkiye ‹hracatçılar Meclisi’ni, bu heyecan verici çalıflmalarından dolayı tebrik etti€ini belirtti. Erdo€an, Ekonomi Bakanlı€ı’na ve katkı sunan di€er bakanlıklara, kurum, kurulufl, sivil toplum kuruluflu ve medyaya teflekkür ederek, “Bu logo ve sloganı, dünyanın en güzel köflelerindeki raflara ulafltıracak ihracatçı kardefllerimize de flimdiden teflekkür ediyor, baflarılar diliyorum” dedi. ihracat odaklı büyüme modeli sürecek ‹stanbul’da düzenlenen ‹hracatta “Türkiye Markası” lansman töreninde konuflma yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’nin ihracat odaklı büyüme modelini sürdürece€ini belirtti. Türkiye’nin Kültür co€rafyasındaki ülkelerle ticari ve ekonomik iliflkileri esas alarak kazan-kazan ilkesi temelinde yakın, güçlü ve kalıcı ba€lar kurmayı amaçladıklarını dile getiren Nihat Zeybekci, ihracatta kullanılacak “Discover the Potential” sloganı, ihracat odaklı büyüme stratejisi ve Türkiye’nin son 12 yılda yakaladı€ı ekonomik baflarılarla ilgili de€erlendirmeler yaptı. Türkiye ekonomisinin son 12 yılda sa€ladı€ı dengelenme sürecini veriler eflli€inde de€erlendiren Zeybekci, flunları aktardı: “1980’lerin baflında dıfl ticaret hacmi 5 milyar dolar bile de€ildi. Bugün 475 milyar doları aflarak 33 yılda tam 100 kata yakın arttı. ‹hracatımız 157.1 milyar, hizmet gelirlerimiz 48 milyar, hizmet giderlerimiz 24 milyar, ithalatımız 251 milyar dolar oldu. Türkiye’ye gelen yabancı yatırım 1975-2002 yılları arasında 15 milyar iken 2003-2013 arasında 137 milyar dolara ulafltı. Kısacası 2014 yılına gelindi€inde, dizlerinin üzerine çökmüfl, son hamleyi bekleyen bir Türkiye’den, dünyanın 17’nci Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisi olmufl birçok alanda dünya liderliklerine oynayan ekonomik göstergeleri, flirketleri ve sektörleri ile dimdik duran bir Türkiye, dünya sahnesinde yerini aldı.” İhracatla büyüyen Türkiye Türkiye’nin küresel ekonomideki yavafllamaya ve bölgedeki sorunlara ra€men, ekonomik büyüme anlamında baflarılı bir performans sergiledi€ini aktaran Nihat Zeybekci, “Türkiye ekonomisi son 19 çeyrektir ortalama yüzde 5.8 hızla kesintisiz büyüyor. Bugün, ihracatla büyüyen bir Türkiye ekonomisi var. Türkiye ekonomisi önümüzdeki birkaç yılda 12 bin 750 doları aflarak yüksek gelirli ülke grubuna girecek. Satın alma gücü paritesine göre 2002 yılında Türkiye’de kifli baflına düflen gelir AB ortalamasının yüzde 36’sı iken 2013’de yüzde 55’ine yükseldi” ifadelerini kullandı. Ekonomi büyürken cari açı€ın da arttı€ını anımsatan Zeybekci, “Cari açık alınan makro ihtiyatı tedbirler ve artan ihracatımızla 2014 Ocak-Temmuz döneminde yüzde 38.3 azaldı. Cari açıktaki düflüflün yıl genelinde sürmesi ve 2013 yılında yüzde 7.9 olan cari açık/GSYH oranının bu yıl sonunda yüzde 6’nın altına düflmesi bekleniyor” diye konufltu. Yakın, güçlü ve kalıcı bağlar Türkiye’nin, ço€unlukla aynı dili, kültürü ve inancı paylafltı€ı genifl kültür co€rafyasındaki avantajlarıyla, tüketim alıflkanlıklarını belirleme potansiyelini kullanaca€ını anlatan Bakan Zeybekci, flöyle devam etti: “Bugün kültür co€rafyamız fleklinde tanımladı€ımız Avrupa, Orta Asya, Ortado€u, Balkanlar, Kafkasya ve Afrika’yı içine alan genifl bölge, nüfus, ticaret hacmi ve gelece€e dair yaratabilece€i fırsatlar itibarıyla Türkiye için önemli bir alan. 1 milyara yakın insanın yafladı€ı bu bölgeler tüketim alıflkanlıklarının benzer oldu€u yerler. Amacımız, kültür co€rafyamızdaki ülkeler ile ticari ve ekonomik iliflkilerimiz esas alınarak kazan-kazan ilkesi temelinde yakın, güçlü ve kalıcı ba€lar kurmak. Bunun için çalıflmalarımıza hızla devam ediyoruz.” Geleceğe yatırım 2013 yılında Türkiye’nin birim ihraç fiyatının, kilogram baflına 1.54 dolar iken Turquality Marka firmalarında bu rakamın 3.28 dolar oldu€unu söyleyen Nihat Zeybekci, flu açıklamalarda bulundu: “Burada markalaflmanın yarattı€ı farkı açıkça görebiliyoruz. Markalaflmanın yanı sıra Ar-Ge’nin ne kadar önemli oldu€u da hepimizin malumu. Ar-Ge harcamaları harcama de€il, gelece€e yatırım. 2002’de 1.8 milyar TL olan Ar-Ge harcamaları 2012 yılında 13.1 milyar TL ile 7.3 katına çıktı. Ar-Ge harcamalarımızdaki artıfl milli gelirimizdeki artıfltan daha hızlı. 2002’de Ar-Ge/ GSYH oranı yüzde 0.52 iken 2012 yılında bu oran yaklaflık yüzde 1 seviyesine çıktı. Hedefimiz ise bu oranı yüzde 3 seviyelerine çıkarmak.” Cumhurbaşkanı neler dedi? • Yeni logo ve sloganı yeni ve güçlü Türkiye’nin, küresel iddiaları ve hedefleri olan Türkiye’nin özgüven simgesi olarak görüyorum. • ‘Gücü Keşfet’ sloganı, yeni Türkiye’nin özgüveninin simgesidir, özgüvenin sloganıdır. • Bu çalışma artık tüm Türkiye’ye mal olacak. Türkiye’de üretilen ürünlerin üzerinde ‘Made in Turkey’ yerine artık yeni logo olacak. • Yeni logo ve sloganla ile inanıyorum ki ürünlerimizin gücüne güç katılmış, itibarına itibar katılmış, güvenine de güven katılmış olacak. • Bazı kesimler ‘TL’ simgesinde olduğu gibi bu yeni slogan ve logo için de olumsuz eleştiriler yapacaklar. Bu eleştirilere aldırmayın. • Yeni logo ve sloganın hızla benimseneceğine, hızla kullanıma girip yaygınlaşacağına ben yürekten inanıyorum. • KOBİ’lerimiz, sanayicilerimiz, ihracatçılarımız, değişim konusunda dünyada gerçekten farklı bir yere sahipler. Ürünlerinde yeni logoyu kullanacaklarına inanıyorum. • THY’nin de yeni logo ve slogana sahip çıkmasını, logo ve sloganı onlarca dünya ülkelerine taşımasını bekliyorum. • İstikrarlı şekilde büyürken ihracatımızı hızla artırırken artık ufukları zorlayan potansiyelimize denk düşecek yeni markalar üretmemiz lazım. made by denizli l kasım 34 marka Krizlerden kendisini koruyabilen ülke Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, etkinlik salonunun girişinde hazırlanan, üzerinde Türkiye haritası ile “Türkiye Markası”nın tanıtımının yapıldığı dev tablonun Cumhurbaşkanlığı forslu Ankara kısmına imzasını attı. Farkındalık yaratma zamanı Büyük markaların ulafltı€ı marka de€erlerini örnek göstererek ‘Küresel marka çıkarma’ konusunun Türkiye için gereklili€ini anlatan Nihat Zeybekci, flunları kaydetti: “Dünyanın en de€erli markası olan Apple’ın marka de€eri 104.7 milyar dolar, Samsung’un marka de€eri 78.8 milyar dolar… Ülkeler çeflitli slogan ve logolar ile sahip oldukları imajı daha da güçlendirmeye ve söz konusu imajın getirdi€i nimetleri ülkedeki tüm kesimlere mal etmeye çalıflıyorlar. ‘True Italian’, ‘Australian Made’, ‘Made in Germany’ buna örnek logo ve tasarımlar. Biz de tam bu noktada, Anadolu’muzun kadim kültürünü, tarihimizi, medeniyetimizi, insanımızı, de€erlerimizi, birlikteli€imizi, gücümüzü ve özellikle de son dönemde, yılların ataletini üzerimizden atarak farkına varmaya baflladı€ımız potansiyelimizi yansıtacak bir logo üzerinde çalıfltık. Artık gün, sanayimizin gücünü, hizmet sektörümüzün kalitesini, insan kayna€ımızı, kültürümüzü, sanatımızı fark ettirmenin günü. ‹stanbul bugün güçlü bir Türkiye markası olarak dünyayı cezbediyor. Birçok yabancı ülkemize gelip yerlefliyor, mülk ediniyor.” Dünyada ilk üçte yer alacağız Türkiye ekonomisinin etken bir ekonomiye geçifl için tüm gayreti gösterece€ini vurgulayan Bakan Nihat Zeybekci, sözlerini flöyle tamamladı: “Ayaklarımızı Türkiye’ye sa€lam basarak ecdadımızın bize emaneti olan kültür co€rafyasının da imkânlarıyla, sürdürülebilir enerji ve hammadde, tüketim alıflkanlıklarını belirleme ve tüketim gelirlerini kontrol hamlelerimizle, katma de€eri yüksek turizm, kasım l made by denizli Türkiye’nin ortasından çektikleri çizginin altında kalan Arap Baharı ülkelerinin ciddi siyasi krizlerle bafl bafla oldu€unu söyleyen Bakan Ömer Çelik, “Türkiye’nin tam ortasından geçen çizginin yukarısında ekonomik krizler, afla€ısında ise ciddi demokrasi krizleri söz konusu. Türkiye ise bir istiklal adası ve markası olarak hem bu ekonomik krizlerden hem de bu demokratik krizlerden kendisini koruyabilen ülke durumunda. Etrafımızda dokuza yakın ülke yönetilemez hale geldi. Ancak Türkiye yönetim kapasitesini ve demokrasini gelifltiren yegâne ülke konumunda bulunuyor” dedi. Dünya beşten büyüktür sa€lık, inflaat sektörlerinde dünyada ilk üçte yer alaca€ız. Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve ihraç ürünlerimizin kg/fiyat oranlarını 1.60 dolarlardan 3.5-4 dolarlara çıkararak, ihracatın içindeki yüksek teknoloji oranını yüzde 4’ten yüzde 15 seviyesine yükselterek hedeflerimize kesinlikle ulaflaca€ız.” Coğrafya kaderdir Türkiye ‹hracatçılar Meclisi’nin ‘Türkiye Markası’ tanıtım toplantısında konuflan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, co€rafyanın kader oldu€una de€indi. Bazı milletlerin, bu kaderi içe kapanmak, milletlerinin ve devletlerinin enerjisini heba etmek üzere kullandı€ını söyleyen Çelik, flu açıklamalarda bulundu: “Bazı devletler vizyonel misyonlara sahip olduklarından co€rafyalarını daha çok geliflmek ve ileriye gitmek için kullanırlar. Burada en önemli mesele Türkiye markasından ne anlamamız gerekti€i. Türkiye markasından ne anlaflılması gerekti€i, çok uzun yıllar boyunca Türkiye’de kimlik krizlerinin ve siyasi krizlerin kurbanı oldu. Dolayısıyla kültürümüze ait sadece tek bir boyut öne çıkartılmıfl oldu. Bu da her zaman Türkiye’nin dıflarıya tanıtılmasında eksiklik getirdi. Halbuki Türkiye bugün çok boyutlu entegre ve bütünsel bir flekilde tanıtılacak imkânlara sahip. Türkiye bir dıfl politika ve demokrasi markası. Türkiye bir turizm, ekonomi ve küresel bir marka. Tüm bu bileflenlerle birlikte Türkiye’nin tanıtılması, bu marka hikayesinin daha do€ru anlatılmasını sa€layacak. Biz kültür dedi€imizde sadece sanat meselesini anlamamalıyız. Devlet hayatı da gündelik hayatı da ve ekonomi hayatı da kültürdür. Kültür bir milletin hikayesinin anlatılması.” Cumhurbaflkanın BM’de dile getirdi€i ‘Dünya beflten büyüktür’ sloganının bir marka haline geldi€ini dile getiren Bakan Ömer Çelik, flunları söyledi: “Dünyanın her tarafındaki gençler artık dezavantaj durumunda olanların avantajlı durumlar karflısında ebediyen ma€lup olmaması gerekti€ini, ezilenin sesini çıkartması gerekti€ini, geride kalanın ileride olması gerekti€ini, herkesin eflit söz hakkı olması gerekti€ini, Twitter ve di€er sanal mecralarda ‘Dünya beflten büyüktür’ sloganıyla ifade ediyorlar. ‘Dünya beflten büyüktür’ sözü de bir Türkiye markası olarak Türkiye’nin tanıtımı içerisinde kullanılmalı. Aynı flekilde Mehmetçi€in Kobani’den gelenlere gösterdi€i ola€anüstü yardımseverlik ve misafirperverli€i bugün bütün dünya medyasında bir Türkiye markası temsil ediyor. Dolayısıyla bize ait olan tüm siyasi markalarımızı Türkiye markasının bir parçası haline getirmek durumundayız” dedi. Hikâyemizi dünyaya anlatmak için yeni bir atağa odaklanıyoruz Türkiye Markası lansman toplantısının açılıfl konuflmasını yapan Türkiye ‹hracatçılar Meclisi (T‹M) Baflkanı Mehmet Büyükekfli, Türkiye’nin yeni ticari sembolünde eme€i geçen herkese teflekkürlerini sunarak sözlerine baflladı. Türkiye’nin 2023 yılı 500 milyar dolarlık ihracat hedefini hatırlatan Büyükekfli, flu açıklamalarda bulundu: “Hedeflerimizi gerçeklefltirmemiz için çok çalıflmamız gerekiyor. Çok çalıflmak da yetmiyor, zira bugün dünyadaki rakiplerimiz de çok çalıflıyor. Çok çalıflırken do€ru hamleleri zamanında yapmamız gerekiyor. Bugün 35 Türkiye çok boyutlu entegre ve bütünsel bir şekilde tanıtılacak imkanlara sahip. Türkiye bir dış politika ve demokrasi markası. Türkiye turizm, ekonomi ve küresel anlamda bir marka. Tüm bu bileşenlerle birlikte Türkiye’nin tanıtılması, marka hikâyesinin daha doğru anlatılmasını sağlayacak. do€ru bir hamlenin bafllangıcını yapıyoruz. Bir da€ınıklıktan, bir karmafladan kurtuluyoruz. Tüm paydaflları ile Türkiye kendisini dünyaya tanıtmak noktasında yeni bir de€er kazanıyor. Bir kez daha, hikâyemizi dünyaya anlatmak için yeni bir ata€a odaklanıyoruz. Bugün Türkiye, ihraç mallarında ve tanıtım materyallerinde kullanaca€ı, ortak kimlik iflareti, alâmetifarikasını lanse ediyor. Turkey Discover the Potential, bir marka de€il, marka olan Türkiye’nin kendisi.” Keşfet ki hepimiz kazanalım Turkey Discover the Potential’ın bir teklif oldu€unu söyleyen Mehmet Büyükekfli, flu açıklamalarda bulundu: “Yeni Türkiye markası ile tüm dünyaya bir teklif yapıyoruz. Gel, bu potansiyeli keflfet. Keflfet ve kendine de€er kat. Keflfet ve kendini tamamla. Keflfet ki kendini keflfetmifl ol. Keflfet ve zenginlefl. Keflfet ki hepimiz kazanalım. Keflfet ki insan medeniyeti zenginleflsin. Keflfet ki hep birlikte mutlu olalım. Bu teklif, sıradan bir reklam sloganı veya tanımlayıcı bir iflaretten ibaret de€il. Bu potansiyel keflfedilmeden, insanlık kendisini gerçek anlamda keflfedemez. ‹nsanlı€ın modern ça€larla beraber hırsla aramaya koyuldu€u zenginlik, mutluluk ve sürdürülebilir barıfl hazinesini uzaklarda aramaya gerek yok. O hazinenin öteki yarısının girifl kapısı Türkiye. Hem do€udan batıya hem de batıdan do€uya bu böyle. Biz, tanıtım ve iletiflim faaliyetlerimizle bir koyup üç almanın peflinde kesinlikle de€iliz. Biz, tüm dünya ile ön yargılardan arınmıfl bir vuslatın, büyük bir sinerjinin peflindeyiz. Bu vizyonla; Turkey kelimesini oluflturan iflaret dili, ilhamını bu topraklar üzerindeki medeniyet hazinesinin temel sembollerinden aldı. Bu yüzden logomuz sadece Türkiye Cumhuriyetini de€il, onu besleyen tüm kadim medeniyetlerin esintilerini taflıyan bir sentez niteli€inde. Bu logo açıkça flunu söylüyor: “Yeni Türkiye, artık kendisini besleyen tüm evrensel ve kadim de€erlerle barıflık bir sentez.” Hikâyeyi anlatma süreci Yeni logo ve sloganın, tüm paydaflların birlikte çalıflmasının en genifl katılımlı ifl birli€inin sonucu oldu€unu belirten Mehmet Büyükekfli, Türkiye markasının, Türkiye’nin tanıtımı ile do€rudan ilgili olan neredeyse tüm kurum ve kuruluflların birlikte gelifltirdi€i ortak bir iflaret oldu€unu belirtti. Bu süreçte eme€i geçen herkese teflekkürlerini sunan Baflkan Büyükekfli, flunları aktardı: “Bu ekip, bizim organize olamayaca€ımızı iddia edenlere inat, tam bir ifl birli€i ile çalıflma fliiri yazdı. Ancak bu teflekkür, yalnızca flimdiye kadar yapılan katkılar için de€il, asıl bugünden sonra yapacakları katkılar için. Bundan sonrasını da tam bir efl güdüm ve koordinasyonla sürdürece€iz. Türkiye’nin hikâyesini dünyaya anlatma iflini tam bir kolektif eyleme dönüfltürece€iz. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde hikâyemizi dünyaya anlatma konusunda, Türkiye’nin tüm pozitif güçlerini yanımıza alarak, hep beraber uzun ve zorlu bir maratona çıkaca€ız. Hikâyesini kendi ülkesine satamamıfl bir ülke, baflkasına hikâye satamaz. Bu çerçevede ilk hedefimiz Türkiye.” TİM, Türkiye Markası’nın yaygınlaşması için neler yapacak? • Logoyu hikâyesi ve felsefesiyle anlatan bir tanıtım videosu yapılacak. • Logo ve sloganın içinde barındırdığı potansiyeli ifade eden bir prestij kitabı hazırlanacak. • Logolara dünyanın her yerinden ulaşılmasını sağlayacak bir online web sitesi oluşturularak projenin kurumsal kimliğini ve kılavuzu kurgulanacak. • Markalaşma Konferansı düzenlenerek hem logo ve sloganı tanıtmak hem de şirketlerin markalaşması için bir vizyon hareketi başlatılacak. • Yurt dışı tanıtımlarla, özellikle hedef ülke seçilen 10 önemli şehirde Road Show’lar yapılacak. • Yabancı medya araçlarında kampanyalar düzenlenecek, dış basından önemli isimler dönemsel olarak Türkiye’de ağırlanarak Türkiye’nin potansiyelini yerinde görmeleri sağlanacak. • Türk diasporası ile ortak çalışmalar yürüterek kampanyalar düzenlenecek. • Marka Akademisi kurarak Turkey Bayrağı altında KOBİ’lere markalaşma için eğitim verilecek. • Anadolu’da Markalaşma Konferansları düzenlenerek, potansiyel vaat eden şirketlere önemli marka uzmanlarının deneyimlerini aktarması sağlanacak. • Türkiye Markası çalışmasının tüm ülkenin ortak bir dili olmasının sağlanması amacıyla bazı teşvik ve uygulamalar hayata geçirilecek. made by denizli l kasım 36 marka Önce Türkiye’ye sonra dünyaya Sürecin birinci aflamasında, Türkiye’nin pozitif güçlerinin, hikâyeyi anlatmak için seferber edilmesi gerekti€ini söyleyen Mehmet Büyükekfli, flöyle devam etti: “‹çeride yapaca€ımız kampanyanın hedefi, Türkiye’nin kanaat liderlerinden bafllayarak mümkünse ülke insanının tamamı. Amacımız, bu yeni iflaretten ve bu iflaret vesilesiyle bafllattı€ımız ataktan, ülkenin haberdar edilmesi. ‹kinci aflama, yurt dıflındaki Türklerin ve birinci dereceden Türkiye dostlarının bir Road Show’la önümüzdeki zorlu maratona ortak edilmesi. Yurt dıflında çalıflan, ifl yapan, oraya yerleflmifl, kalbi ülkesi için atan milyonlarca vatandaflımızın bu sürece deste€i çok önemli bir kazanım olacak. Kendilerinin bu vesile ile hatırlanmasının yarataca€ı sevinç ve deste€in önemli gücümüz olaca€ını düflünüyoruz. ‹kinci aflama bitti€inde, Türkiye’nin tüm güçleri dünyaya hikâyemizi bir kez daha anlatmak için hazır olacak. Üçüncü aflama hikâyemizi dünyaya anlatma aflaması. Bu aflamada tüm hazır güçlerimiz efl güdümlü olarak ortak iflaretimizi kullanmaya bafllayacak. Bu vesile ile temel hedef pazarlarımızdan bafllayarak küresel bir kampanya gerçeklefltirece€iz. Bu noktada, iletiflim alanında kullanılan mevcut konvansiyonel araçların yanında, ek olarak daha yaratıcı yol ve araçlar gelifltirmek zorundayız. Reklam büyük kaynaklar gerektiriyor, PR ise uzun vadeli sonuçlar veriyor. Bizim ihtiyaçlarımız büyük kaybedecek vaktimiz yok. Bir yandan Reklam ve PR’ı kullanırken, öte yandan yeni nesil bir iletiflim yöntemi gelifltirmek zorundayız. Bu aracı hem ihracatımızı artırmak için hem de hikâyelerimizi dünyaya anlatmak için önümüzdeki dönemde daha ustalıklı bir biçimde kullanmanın yollarını arayaca€ız. Üçüncü safhada ihtiyacımız olan fley yeni nesil iletiflim araç ve yöntemleri.” İnteraktif ve melez bir hikâye modeli Ülkelerin önemli medya mensuplarının ve kanaat önderlerinin, Türkiye’nin hikâyesini anlatıyor olaca€ını dile getiren Mehmet Büyükekfli, interaktif ve melez bir hikâye anlatma modelinin gelifltirilece€ini aktardı. Büyükekfli, sözlerine flöyle devam etti: “Bu model önümüzdeki dönemde hızla kana karıflma ve yüksek etki yaratma kabiliyeti ile hikâyemizi dünyaya anlatma yolunda önemli bir aracımız olacak. Dinleyenin, okuyanın, izleyenin ilham bulaca€ı zenginleflece€i gönlünde ve ruhunda kapılar açacak hikâyeler olacak. Bu noktada hikâyelerimizi dünyaya anlatmak için birçok de€erimizin yanında iki temel sermayemiz var. Bunlardan birisi kültür diplomasimiz öteki de üretimden gelen yeteneklerimiz. Her ikisi de ilginç, dikkat çekici ve ilham verici hikâyeler için muhteflem olanaklar sunuyor. Biz üçüncü dönemde bunların üzerine gidece€iz. Sizin himayelerinizde, Baflbakanlı€ımızın deste€iyle Ekonomi Bakanlı€ımızın liderli€inde, Kültür ve Turizm Bakanlı€ımızla ifl birli€i içinde, Türkiye dıflında ifl yapan tüm kifli ve kurulufllarımızla hep beraber davranarak Türkiye’nin hikâyesini dünyaya anlatmaya çalıflacak ve Türkiye’nin dünyadaki marka algısına pozitif, ölçülebilir katkılar yapaca€ız. Yolumuz, açık olsun.” TÜRKİYE MARKASI TANITIM KAMPANYASININ AŞAMALARI İlk hedef Türkiye Bu çerçevede ilk hedef: Sürecin bu ilk aşamasında, Türkiye’nin pozitif güçlerinin, Türkiye’nin hikayesini anlatmak için motive ve seferber edilmesi amaçlanıyor. İçeride yapılacak kampanyanın hedefi, Türkiye’nin kanaat liderlerinden başlayarak mümkünse ülke insanının tamamını kapsıyor. Amaç, bu yeni işaretten ve bu işaret vesilesiyle başlatılan ataktan ülkenin haberdar kılınması. kasım l made by denizli Yurt dışındaki Türkler İkinci aşama yurt dışındaki Türklerin ve birinci dereceden Türkiye dostlarının bir Road Show’la önümüzdeki zorlu maratona ortak edilmesi. Yurt dışında çalışan, iş yapan, oraya yerleşmiş, kalbi ülkesi için atan milyonlarca vatandaşımızın bu sürece desteği çok önemli bir kazanım olacak. Kendilerinin bu vesile ile hatırlanmasının yaratacağı sevinç ve desteğin önemli olacağını düşünülüyor. Üçüncü Aşama ‘Hikâyeyi dünyaya anlatma’ aşaması. Bu aşamada tüm hazır güçler eş güdümlü olarak ortak işareti kullanmaya başlayacak. Temel hedef pazarlardan başlayarak küresel bir kampanya gerçekleştirilecek. Bir yandan reklam ve PR’ı kullanırken, öte yandan yeni nesil bir iletişim yöntemi geliştirilecek. Bu toprakların hikâyesi, bu ittifakın sağladığı yeni olanaklar sayesinde dünyaya anlatılacak. 38 gündem GÜMRÜKLER 7/24 çalışmalı İhracatçılarla TİM’de buluşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Canikli, gümrüklerde yaşanan sıkıntıları minimuma indirmek ve ihracata destek olmak için gayret gösterdiklerini belirtti. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, sıkıntılara rağmen 160 milyar dolar ihracata ulaşılacağının altını çizerek, “Gümrüklerde geçişin seri şekilde yapılmasını talep ediyoruz. Hız sayesinde ihracatçı maliyet avantajı sağlayacak” dedi. kasım l made by denizli G ümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı’na katılarak, ihracatçıların gümrüklerle ilgili sorunlarını ve beklentilerini dinledi. Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirilen ve ihracatın genel seyri ile sorunlarının paylaşıldığı toplantıya, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürü Abdullah Soylu, Gümrükler Genel Müdürü Cenap Aşçı, ihracatçı birlik başkanları ve yönetim kurulu üyeleri de katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye’nin ihracatının 2002’den bu yana güçlü bir artış trendine girdiğine dikkat çekerek, “12 yılda dört kattan fazla ihracat artışı yakaladık. Bu yıl sonunda tüm jeopolitik zorluklara ve dünya ekonomilerinde yaşanan dalgalanmala- 39 ra rağmen 160 milyar dolar hedefliyoruz. Ortadoğu kaynaklı riskler olmasaydı, bu yıl OVP’nin eski hedefi olan 166.5 milyar dolar ihracatı rahatlıkla aşacaktık” dedi. İhracatın ilk 10 ayda yüzde 5.6 artışla 131.1 milyar dolara yükseldiğini belirten Büyükekşi, AB’ye ve Kuzey Amerika’ya ihracatın yüzde 12, Ortadoğu’ya yüzde 6.5 arttığını, en büyük ikinci pazar olan Irak’a ise yüzde 8 gerilediğini kaydetti. Büyükekşi, “Temennimiz, siyasi kargaşanın sona ermesi, akan kan ve gözyaşının bir an önce durması” dedi. Beklenti, gümrüklerde seri geçiş Konuşmasında gümrüklerde son yıllarda yaşanan değişimi vurgulayan Büyükekşi, ekim ayı itibariyle ihracat beyannamelerinin yüzde 82’sinin ilk yarım saatte, yüzde 95’inin ise ilk dört saatte sonuçlandırılarak ülkeyi terk edebilir duruma geldiğini söyledi. 2023 İhracat Stratejisi’nde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın sorumluluğundaki bazı eylem maddelerinin en kısa sürede hayata geçirilmesini beklediklerini ifade eden Büyükekşi, ihracatçıların gümrüklerle ilgili yaşanan sorunlarını da aktardı. Öncelikli olarak ihracatçının gümrüklerde geçişin seri bir şekilde yapılmasını talep ettiğine dikkat çeken Büyükekşi, “Çünkü bu hız ihracatçıya maliyet avantajı sağlayacak. Ardından pratik ve çözümcü bir Gümrük Mevzuatının oluşturulması, ücretlendirme sisteminin yeniden rekabetçi yapıya kavuşturulması, dini ve resmi tatiller dahil 7 gün 24 saat çalışma sistemine geçilmesi, Gümrük Müdürlükleri’nde fazla mesai ücretinin mükellef olan ihracatçı firmalardan talep edilmemesi, Gümrük’te mevcut olan iade/geri gelen eşya istatistiklerinin sektörel bazda temin edilmesi ve sektörlerle paylaşılması önemli gündem maddelerimiz arasında” dedi. “İhracatın önünün açılması bizim için görevdir” Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli de dış ticaretin, Türkiye ekonomisi açısından büyük önem taşıdığını kaydetti. 2008 küresel krizi ile halen bölgede yaşanan sıkıntılara rağmen ihracatçıların dinamik yapısıyla büyük bir başarı hikayesine imza attığının altını çizen Canikli, “Türkiye’nin büyümesi için ihracatımızı artırmalıyız. Dış talebi tahrik ederek artış trendimizi sürdürmeliyiz. Cari açığın düşürülmesi için ihracatın önü açılmalı. Bu bizim için görevdir. Bunun için gümrüklerdeki işleyişlerimizi kolaylaştırıyoruz, hızlandırıyoruz” dedi. Bakan Canikli, bugünkü mantıkla 2023 hedefine ulaşmanın zor olabileceğini, bunun için yeni kulvarların ve tıkanan kılcal damarların açılmasının önemine değindi. Canikli, “Orta gelir tuzağına düşmemek için yapısal dönüşüm gerçekleştirmeliyiz. Bunun için Ar-Ge ve inovasyona önem vermeliyiz. Yüksek teknolojili ürün ihracatını artırmalıyız. Halen kilo başına 1.5 dolar olan birim ihracatımızı yüzde 20 artırmamız halinde hedefimize ulaşacağız. Ülkemiz için, geleceğimiz için, tasarruf için, cari açık için ihracat, ihracat ihracat” şeklinde konuştu. DENİZLİ GÜMRÜĞÜ BÖLGE MERKEZİ OLDU Denizli Gümrük ve Ticaret Müdürlüğü, artık Bölge Müdürlüğü olarak hizmet verecek. 3 milyar doların üzerindeki ihracatı ile Türkiye'nin en fazla ihracat gerçekleştiren sekizinci şehri olan Denizli’de uzun yıllardır faaliyetini sürdüren Denizli Gümrük ve Ticaret Müdürlüğü, yapılan yasal düzenleme ile Pamukkale Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü olarak hizmet verecek. Bölge Müdürlüğü, Denizli ile birlikte Afyonkarahisar, Uşak ve Muğla’ya da hizmet sunacak. Kaklık Lojistik Merkezi etkinleşecek Bölge Gümrük ve Ticaret Müdürlüğü'nün kurulması ile birlikte, 250 bin ton yükleme ve boşaltma kapasitesi olan Kaklık Lojistik Merkezi'nin de daha faal hale gelmesi beklentiler arasında yer alıyor. Böylece gümrük işlemlerinin tamamlanarak, ihracat mallarının doğrudan İzmir Limanı’na gönderilebilmesi, ihracatçı firmalara operasyonel anlamda önemli düzeyde kolaylık da sağlayacak. TİM Başkan Vekili ve DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, yeni düzenleme ile ilgili olarak, şöyle konuştu: “Bu Denizli için bir ihtiyaçtı. Özellikle ihracat potansiyeli ile öne çıkan şehrimizin dış ticaret potansiyeli her geçen sene artıyor. Biz, Bakanlığın örgütlenmesinde, Denizli’nin Bölge Müdürlüğü düzeyinde temsil edilmesini arzu ediyorduk. Bölge Müdürlüğü ile birlikte bürokratik işlemler kuşkusuz daha hızlı ilerleyecek. İhracatçıların kavuşacağı kolaylıkların yanında, bu yeni durum ile birlikte Denizli'nin bölgemizdeki ağırlığının bir kademe daha yükseldiğini ifade etmemiz gerekiyor. Denizli bir kez daha hak ettiğini aldı. Bu, sadece ihracatçılara değil, tüm Denizli'ye hayırlı olacak bir gelişmedir. Başta Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekci olmak üzere, milletvekillerimiz Mehmet Yüksel, Bilal Uçar, Nurcan Dalbudak’a ve emeği geçen herkese müteşekkiriz.” made by denizli l kasım 40 inovasyon İNOVASYON TUTKUNLARI CERN’DE Türkiye İhracatçılar Meclisi üyeleri ve beraberindeki heyet, İnovasyon Haftası etkinlikleri kapsamında İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’i ziyaret etti. ürkiye ‹hracatçılar Meclisi, Ekonomi Bakanlı€ı deste€i ile üç yıldır düzenlenen Türkiye ‹novasyon Haftası etkinliklerine uluslararası boyut kazandıracak yeni bir adım attı. 28-30 Kasım 2013 tarihleri arasında üç gün boyunca ‹stanbul’da düzenlenen, 27 binden fazla katılımcının katıldı€ı Türkiye ‹novasyon Haftası’nda belirlenen talihliler, T‹M heyeti ve ekonomi yazarları ile birlikte ‹sviçre’nin Cenevre kentinde yer alan ve dünyanın en büyük parçacık fizi€i laboratuarlarını içeren Avrupa Nükleer Arafltırma Merkezi’ni (CERN) ziyaret ettiler. 28-29 Temmuz 2014 tarihlerinde arasında gerçeklefltirilen ziyaret, ‹novasyon Haftası’nın stratejik partnerlerinden Türk Hava Yolları’nın sponsorlu€u ve ulaflım deste€iyle gerçeklefltirildi. CERN ziyaretine; T‹M Baflkan Vekili ve ‹novasyon Komite Üyesi Süleyman Kocasert, T‹M Yönetim Kurulu Üyesi ve ‹novasyon Komite Üyesi Recep Budak Sertbafl, T‹M Yönetim Kurulu Üyesi ve ‹novasyon Komite Üyesi Sabri Ünlütürk, T‹M Genel Sekreter kasım l made by denizli Yardımcısı Metin Tabalu, ‹novasyon Haftası Organizasyon Koordinatörü Elif Karasoy Marketing Türkiye Genel Editörü Günseli Özen Ocako€lu, Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü fieref O€uz ve 10 inovasyon tutkunu yer aldı. CERN gezisine katılan 10 genç inovasyon takipçisinden befli geçti€imiz yıl düzenlenen Türkiye ‹novasyon Haftası’na her üç gün de katılım gösterenler arasından kura ile belirlendi. Ek olarak üç isim ise geçti€imiz yıl ‹novasyon Haftası’nda Ar-Ge Projeleri ve Tasarım projelerinde birincilik elde eden inovatif gençler, iki kifli de geçen yıl inovasyon haftası sırasında sosyal medyada sorulan sorulara en hızlı ve do€ru cevap verenler arasından belirlendi. Dünyanın sırlarını çözen merkez; CERN CERN dünyanın en saygın bilimsel arafltırma merkezlerinin baflında geliyor. Evrenin sırlarının keflfedilmesi için teorik fizik deneylerinin gerçeklefltirildi€i merkezde kompleks sistemlerle maddenin oluflumu, madde - anti madde kuramları ve parçacıkları ile atom altı temel parçacıklara yönelik gözlemler gerçeklefltiriliyor. Parçacıkların çarpıfltırılması ve evrenin oluflumunun ilk dakikalarındaki koflulların oluflturulması ile fizikçiler fizik kanunlarını etraflıca sorgulamaya ve yeni teoriler üretmeye yönelik bulgular elde ediyorlar. CERN’deki temel enstrümanlar, parçacık hızlandırıcılar, çarpıflma üniteleri ve detektörler olarak gruplanıyor. Hızlandırıcılar parçacık huzmelerini hızlandırarak ıflık hızının yüzde 99.9999998 seviyesine getirirken, detektörler çarpıflma ünitelerinde çarpıflma sonrası oluflan parçacıkların hareket ve karakteristiklerini gözlemleyerek yeni kuramlara kapı aralıyor. 1954’te kurulan ve Cenevre’nin ‹sviçre-Fransa sınırında yer alan CERN, Avrupa’nın ilk ortak giriflim projelerinden biri olarak da tarihsel bir önem taflıyor. Günümüzde CERN’e üye 21 ülke bulunuyor. T‹M heyeti, 28-29 Temmuz’daki ziyaretlerinde öncelikle CERN’de misafir arafltırmacı profesör ve kürsü üyesi Dr. Bilge Demirköz’den 41 Evrenin sırlarının keşfedilmesi için teorik fizik deneylerinin gerçekleştirildiği CERN’de kompleks sistemlerle maddenin oluşumu, madde - anti madde kuramları ve parçacıkları ile atom altı temel parçacıklara yönelik gözlemler gerçekleştiriliyor. CERN ziyaretine; TİM Başkan Vekili ve İnovasyon Komite Üyesi Süleyman Kocasert, TİM Yönetim Kurulu Üyesi ve İnovasyon Komite Üyesi Recep Budak Sertbaş, TİM Yönetim Kurulu Üyesi ve İnovasyon Komite Üyesi Sabri Ünlütürk, TİM Genel Sekreter Yardımcısı Metin Tabalu katıldı. bilgi alarak sırasıyla Atlas, LHCb ve CMS çarpıfltırıcılarını ve gözlem laboratuarlarını inceledi. CERN, Amerika ve Rusya ile yarışta CERN’de en önemli yer, yeraltındaki Büyük Hadron Çarpıfltırıcısı (LHC) denilen parçacık hızlandırıcılarının oldu€u bölge. Tarım arazisinin altında kilometrelerce uzanan dev CERN’DE BİLİMSEL BAŞARILAR 1973: Gargamelle’de nötr akım bulundu. 1983: W ve Z bozonları UA1 ve UA2 deneylerinde bulundu UA s 1995: PS210 deneyinde ilk anti hidrojen atomları üretildi. 1999: NA48 deneyinde CP simetrisi bulundu. 2010: 38 Anti hidrojen atomu saniyenin 6’da 1’i boyunca kapana kıstırıldı. 2011: Anti hidrojen atomları 15 saniye boyunca tutuldu. 2012: Higgs bozonuna benzeyen 125 GeV/ c2 ağırlığında bir bozon tespit edildi. makinelerde proton denilen atom parçacıkları yahut atom çekirdekleri birbirleriyle çok yüksek hızlarda çarpıfltırılırlar. Örne€in özel görelilik kuramına göre LHC’deki protonlar ıflık hızının yüzde 99.999998’sine kadar hızlanınca protonun kütlesi de 7000 katına (7 TeV) çıkacaktır. 1956’da kurulan 28 GeV’lik eflzamanlı proton hızlandırıcısından sonra 1976’da da 450 GeV’lik bir baflka hızlandırıcı daha kulanıma girdi. 1981’de gelifltirilerek çarpıflma halkası olarak kullanılabilecek duruma getirilen bu cihazdan bugün, dönüflümlü olarak parçacık hızlandırıcısı ve çarpıfltırıcı olarak faydalanılıyor. Çarpıflmalar ile bazı kısa ömürlü yeni madde biçimleri bu arada parçacık fizikçilerinin ilgilendi€i W ve Z parçacıkları ortaya çıkarıldı. CERN, Avrupa’nın fizik alanında Amerika ve Rusya ile yarıfla girmesini sa€ladı. made by denizli l kasım 42 hedef pazar JAPONYA İLE MESAFELER KISALIYOR Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin önderliğini yaptığı TİM Başkan Vekili ve Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert’in de aralarında bulunduğu bir heyet, ekonomik işbirliklerini artırmak amacıyla Japonya’yı ziyaret etti. T ürkiye 2023 yılında dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi içinde yer alma hedefiyle çıktığı yolda emin adımlarla ilerliyor. Bu kapsamda potansiyel pazarlara yönelik etkinlikler de artırılıyor. Japonya da Türkiye için oldukça önemli bir pazar. İki ülkenin tarihsel bağları ve kültürel etkileşimi göz önüne alındığında mevcut ticaret hacmin ve işbirliklerinin potansiyeli yansıtmadığını görüyoruz. Bu nedenle geçtiğimiz haftalarda Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci önderliğindeki bir heyet, Ekonomik Ortaklık Anlaşması müzakerelerinin başlatılması başta olmak üzere ikili ticarette önem taşıyan pek çok konuyu görüşmek amacıyla Japonya’ya gitti. Bakan Zeybekci’ye heyette, TİM Başkan Vekili ve Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert’in yanı sıra; MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, TİM Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Güleç ve birçok iş adamı eşlik etti. Ziyaret kapsamında heyet, Japon yetkililerle önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmelerden bazıları Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Yuko Obuchi, Japonya Tarım, Orman ve Balıkçılık Bakanı Koya Nishikawa, İş Konseyi Eş Başkanı ve IHI Başkanı Kazukasım l made by denizli aki Kama ve Japonya Dış İlişkiler Teşkilatı (JETRO) Başkanı Hiroyuki Ishige ile yapıldı. Görüşmeler dışında Tokyo’da Türk-Japon İş Forumu da düzenlendi. Forumda yapılan konuşmalarda iki ülkenin ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik istek ve kararlılık ortaya kondu. İki ülke birbirinin eksiğini tamamlıyor Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, forumda işadamlarına hitaben yaptığı konuşmada, bu yıl Türk-Japon ilişkilerinin resmi olarak kurulmasının 90. yılını kutladıklarını söyledi. Türkiye’de, Japonya ve halkına inanılmaz bir sevgi olduğunu dile getiren Zeybekci, buna karşın Türkiye’nin Japon ziyaretçi sayısının istenilen düzeyde olmadığı ifade etti. Zeybekci, “Dünyaya yılda 20 milyon Japon turist gidiyor. Bunların 170-180 bini Türkiye’ye geliyor. Gönül istiyor ki, Japon dostlarımız 200 binlerle değil, milyonlarla gelsin, Türkiye’yi gezsin, zaman geçirsin. Japon halkının özellikle kültür turizmine ilgili gösterdiklerini biliyoruz. Türkiye, dünyada bu anlamda en zengin ülke” diye konuştu. İki ülke ilişkilerinin potansiyelinin yüksek olduğuna dikkati çeken Zeybekci, konuşmasına şöyle devam etti: “İki ülkeyi karşılıklı olarak incelersek, Japonya, Türkiye’nin sahip olmadığı birçok şeye sahip, Türkiye de Japonya’nın sahip olmadığı birçok şeye sahip. Dünyada çok az ülke bu kadar birbirinin eksiğini tamamlama özelliğine sahip.” Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyanın son 10 yılda politik ve ekonomik anlamda çok büyük bir öneme kavuştuğunu, satın alma gücü açısından en hızlı büyüyen ülkelerin bu bölgede yer aldığını anlatan Zeybekci, Türkiye’nin bu coğrafyanın ortasında bulunduğunu söyledi. “Adımları hep birlikte atmalıyız” Türkiye’nin bu coğrafyada sahip olduğu özellikleri yeni olanakları gündeme getirdiğini ifade eden Zeybekci, Türkiye’nin sadece 77 milyonluk bir ülke değil, 1,5 milyar nüfuslu bir coğrafyanın en önemli aktörü konumunda olduğunu vurguladı. İki ülke arasında ortaklık vurgusu yapan Zeybekci, Türk ve Japon yatırımcıların birlikte müteahhitlik, altyapı, üretim, ticari tesisler ve ortak finans fonları üçüncü ülkelerdeki fırsatları değerlendirmesi gerektiğini belirtti. TİM Başkan Vekili ve DENİB Başkanı Süleyman Kocasert de konuşmasında Japonya ile olan iş ortak- 43 lığının Türkiye için çok önemli olduğunu ve geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Açıkçası Japonya ile gerçekleştirdiğimiz ihracatın, sahip olduğumuz diyaloğa oranla az olduğu kanaatindeyim. Önümüzdeki dönemde ticari ilişkilerimizi daha ileri seviyeye taşıyacak adımları hep birlikte atmalıyız.” Gıdada önemli gelişmeler var İş Forumu sonrası basın mensupları ile bir araya gelen Bakan Zeybekci, Japonya’daki temaslarına ve ekonomik gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı. Planları arasında Japonya’nın birincil öncelikli ülkelerden birisi olduğunu ifade eden Bakan Zeybekci, iki ülke arasında imzalanması planlanan serbest ticaret anlaşmasının önemli süreçlerden birini oluşturduğunu vurguladı. Dünyada ekonomik haritaların değiştiği bir dönemde hızlı şekilde serbest ticaret anlaşmaları yapmayı ve genişletmeyi önemsediklerini dile getiren Zeybekci, Japonya’nın da en önemli hedeflerden biri olduğunu belirtti. Türkiye’nin bu pazarda önemli avantajlar yakalayabileceğine inandıklarını ifade eden Bakan Zeybekci, şunları kaydetti: “Gıdada önemli gelişmeler var. Türkiye olarak Japon gıda ürünlerine koymuş olduğumuz bazı önemli kısıtlar var. Onların da bizim ürünlerimize koymuş oldukları kısıtlar var. İki ülke de birbirlerinin sertifikasyonlarını, ruhsatlandırmalarını tanısınlar, ekstra denetime, laboratuvar çalışmasına gerek kalmasın istiyoruz. Japonya’nın bize özellikle Akdeniz İHRACATIMIZDA GIDA ÖNE ÇIKIYOR 125 milyonluk nüfusu ve kişi başına düşen 40 bin doların üstündeki gelir ile Japonya, Türkiye için çok önemli bir pazar. Son yıllarda iki ülke arasında yükselen bir ticaret hacmi var ancak denge Japonya’dan yana. 2000 yılında Japonya’ya yaklaşık 150 milyon dolarlık ihracat yaparken ithalatımız, 1.6 milyar dolar oldu. 2008 yılında ihracatımız 330 milyon dolar olurken ithalatımız da 4 milyar dolara ulaştı. 2013 yılı itibariyle ihracatımız 403 milyon dolara yükselirken ithalatımız da 3,4 milyar dolara düştü. Japonya’ya yönelik ihracatımızda gıda ürünleri öne çıkarken ithalatımızda da sanayi ürünleri ilk sıralarda yer alıyor. Türk-Japon İş Forumu’nda konuşan Bakan Zeybekci, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyanın son 10 yılda politik ve ekonomik anlamda çok büyük bir öneme kavuştuğunu, satın alma gücü açısından en hızlı büyüyen ülkelerin bu bölgede yer aldığını anlattı. yöresine ait meyve sebzede koymuş olduğu çekinceler var. Bu problemleri halletmek üzereyiz. Beyaz ette de öyle. Türkiye için gıdada, yaş sebze meyvede, beyaz ette 2014 sonu itibariyle bazı problemleri aşıp, 2015’te fiili olarak ticaret yapmayı planlıyoruz.” Ev tekstili ihracatında potansiyel yüksek Japonya dönüşü bir değerlendirme yapan Süleyman Kocasert, şunları ifade etti: “DENİB olarak geçtiğimiz sene Japonya’dan Ur-Ge projemiz kapsamında bir heyet ağırlamıştık. Açıkçası Japonya’da da aynı izlenimi edindiğimi söylemeliyim. Söz konusu ülkede ev tekstili ürünleri çok farklı amaçlarla kullanılıyor ve Japonlar yaşamlarının her alanında olduğu gibi ev tekstili sektöründe de çevresel önceliklere büyük önem veriyorlar. Diğer ta- raftan ev tekstili ürünlerinin, hediyeleşmenin kültürleri gereği yaygın olduğu ülkelerinde çoğu zaman hediyelik eşya olarak da seçiyorlar. Hatta bazı Japonlar adeta bir mendil gibi küçük boylarda havlular taşıyorlar yanlarında. Bu da Denizli açısından Japonya’nın iyi etüt edilmesi gereken bir pazar olduğunun bir göstergesi.” Heyet, Ekonomik Ortaklık Anlaşması müzakerelerinin başlatılması başta olmak üzere ikili ticarette önem taşıyan pek çok konuyu görüşmek amacıyla Japonya’ya gitti. Japonya dönüşü bir değerlendirme yapan Süleyman Kocasert, Japonların ev tekstili sektörüne önem verdiklerini, bu pazarın iyi etüt edilmesi gerektiğini belirtti. made by denizli l kasım 44 hedef pazar ABD’de Turkish Towels rüzgarı esti Denizli İhracatçılar Birliği tarafından Ekonomi Bakanlığı’nın desteği ile yürütülen Ur-Ge projesi kapsamında, Amerika Birleşik Devletleri’ne ‘Turkish Towels’ konseptiyle yurt dışı pazarlama faaliyeti düzenlendi. Ü ç yüz milyonu aşan nüfusu ve 16 trilyon dolarlık GSYİH’si ile dünyanın en büyük ekonomilerinden biri. 2,3 trilyon dolarlık ithalat, 1,5 trilyon dolarlık ihracat rakamı ile de önemli pazarların başında geliyor. ABD’nin ekonomik olarak etkisini ölçmek için sayılar yeterli değil. ABD’nin ekonomik etkisi, sahip olduğu rakamların ötesinde. ABD pazarına açılkasım l made by denizli mak, dünyaya açılmakla eş anlamlı dersek abartmış olmayız. ABD pazarında yer etmek kadar tutunmak da oldukça zor. Pazarı iyi tanımak, sağlam ilişkiler geliştirmek, kendini iyi tanıtma bu pazarda var olmanın ve tutunmanın olmazsa olmazı. Bunun farkında olan ve bu pazara yönelik çalışmalarını hızlandıran DENİB, geçtiğimiz haftalarda ABD’ye ‘Turkish Towels’ konseptiyle bir pazarlama faaliyeti düzenledi. Bu faaliyete DENİB üyesi 13 ihracatçı firma katılırken, firmalar 15-19 Eylül tarihlerinde New York’ta gerçekleştirilen ‘Market Week’te de yer aldı. Program kapsamında firmalar, Amerikalı firma yetkilileriyle ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Ayrıca Amerikalı İş Adamları derneklerinin yetkilileriyle de görüşen firmalar, burada güçlü işbirliği kuracakları firmalarla irtibat kurma fırsatına sahip oldu. Geçtiğimiz ay üyeliği kesinleşen Amerika Moda Sanayi Derneği 45 ABD, 2.3 trilyon dolarlık ithalat, 1.5 trilyon dolarlık ihracat rakamı ile dünyanın önemli pazarları arasında yer alıyor. (USFAI) yetkilileri ile de bir araya gelindi ve ABD pazarı hakkında görüşler paylaşıldı. TACCI (Türk-Amerikan Ticaret Derneği) yetkilileri de üye firmaların stantlarını ziyarette bulunurken ABD’nin önde gelen sektör dergi yetkilileriyle de görüşmeler yapıldı. ABD pazarı için önemli bir fırsat Yapılan görüşmeler bunlarla sınırlı kalmadı. Heyet, New York Başkonsolosu Ertan Yalçın ve New York Ticaret Ataşesi Mustafa Ali Yurdupak ile de bir araya gelerek ABD pazarı hakkında bilgi alışverişinde bulundu. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili ve Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert yapılan pazarlama faaliyeti ile ilgili şunları söyledi: “Ekonomi Bakanlığımızın da destekleriyle ülke ihracatımızı arttırmaya yönelik çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Amerika Birleşik Devletleri gibi dünya ekonomisinin zirvesinde bulunan bir ülkede, böyle bir faaliyeti gerçekleştiriyor olmak biz ihracatçılar için büyük bir fırsat anlamına geliyor. Ümit ediyoruz ki, buradaki ikili iş görüşmelerimiz yakın zamanda somut ticari ilişkilere dönüşür. Bu progra- mın devamını 2015 Mart ayında ve gelecek yıllarda da devam ettirmeyi planlıyoruz.” Heyette yer alan Zorel Tekstil adına bir değerlendirme yapan firma sahibi Ahmet Zora, ‘Turkish Towels’ etkinliğinin, Türk pamuğunun ve Denizli havlusunun Amerika pazarında ismini duyurma fırsatı açısından etkili olduğunu belirtiyor. Bu etkinlik sayesinde Amerika pazarındaki pazarlama stratejileri hakkında bilgi sahibi olduklarını ve potansiyel müşterilerle görüşme fırsatı bulduklarını anlatan Zora, şöyle devam ediyor: “Amerika sadece Türkiye için değil dünya için büyük bir pazar. Amerika tüketici bir toplum ve potansiyel alıcıların çokluğu sebebiyle burada önemli ticari işbirlikleri yapılabileceği düşüncesi oluşturuyor. Buraya yönelik ihracat hedefimiz; en iyi kalitede ve serviste hedef pazara ismimizi duyurmak.” Bu etkinliğin bir kerelik olmadığını vurgulayan Zora, “Bu markayı Amerika pazarında yer sahibi yapmak için önümüzdeki en az beş sene katılmanın çok faydalı olacağını düşünüyorum” diye konuşuyor. made by denizli l kasım 46 hedef pazar AHMET ZORA Zorel Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Turkish Towels etkinliği, Türk pamuğunun ve Denizli havlusunun Amerika pazarında ismini duyurma fırsatı açısından etkili olduğu kanaatindeyim. Amerika sadece Türkiye için değil, dünya için büyük bir pazar. Amerika tüketici bir toplum ve potansiyel alıcıların çokluğu sebebiyle burada önemli ticari işbirlikleri yapılabileceği düşüncesi oluşturuyor. Bu etkinlik sayesinde Amerika pazarındaki pazarlama stratejileri hakkında bilgi sahibi olduk ve potansiyel müşterilerle görüşme fırsatı bulduk. Turkish Towel etkinliği sadece bir kerelik değil, bu markayı Amerika pazarında yer sahibi yapmak için önümüzdeki en az beş sene katılmanın çok faydalı olacağını düşünüyorum. İBRAHİM UZUNOĞLU Egem Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı New York’ta gerçekleştirilen ‘Market Week’e katılmak bizim gibi ev tekstili ihracatı yapan firmalar açısından önemli bir fırsat teşkil ediyor. Önemli olan bu anlamda yapılan temaslar ve kurulan ikili ilişkilerin yakın zamanda somut ticari ilişkilere dönüşmesi. Bizler ikili iş görüşmeleri ile hem ürünlerimizi hem Denizli’yi hem de ülkemizi tanıttık. Bu etkinlik bizim için çok önemli bir açığı kapatma şansı tanıdı. Bu süreci, Türk ev tekstilini Amerika pazarında yeniden rol oynama hamlesi olarak görüyoruz. İlk defasında çok fazla bir şey beklemek doğru değil, ısrar edeceğiz. Bu pazardaki yerimizi yeniden almak için bu tür organizasyonlar bizim için çok önemli. Bu doğrultuda etkinlik, beklentimizi karşıladı diyebiliriz. kasım l made by denizli Turkish Towels konsepti ile düzenlenen etkinliğe DENİB üyesi 13 ihracatçı firma katılırken, firmalar 15-19 Eylül tarihlerinde New York’ta gerçekleştirilen ‘Market Week’te de yer aldı. İkili görüşmeler verimli geçti Ender Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ender Gök bu etkinlik ile ‘Market Week’te yer alan show için Amerika’nın dört bir tarafından gelen alım heyetleri ile üreticilerin buluşmasının sağlandığına dikkat çekiyor. Gök sözlerine şöyle devam ediyor: “Türk havlusu denildiğinde Amerika’da ev tekstilinde iyi bir yerimiz olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla ‘Turkish Towels’ etkinliğinin bizleri rakiplerimizin karşısında daha üstün bir konuma taşıdığına inanıyorum. Firmamızın Amerika pazarında ilerleyebilmesi için tanıtıma ihtiyaç duyduğumuz bir anda DENİB çatısı altında oluşturulan bu organizasyon gerçekten sevindiriciydi. New York’ ta, Madison Bulvarı ve 5. Cadde arasındaki George BallRoom’da gerçekleştirilen ‘show’ ile ürünlerimizi sergileme fırsatı bulduk.” Amerika pazarının dünyadaki en büyük tüketimin olduğu ülke olduğunun altını çizen Gök, Türk üreticilerin bu pazardan yeterince istifade edemediğini belirtiyor. “Bir zamanlar Denizli olarak yoğun miktarlarda siparişler aldığımız bu dev ülkeyi çok ihmal ettiğimiz ortada” diye konuşan Gök şunları söylüyor: “Tanıtım, maliyeti yüksek olan bir yatırım ve geri dönüşü bazen sabır istiyor. Bu noktada teşvikler önemli rol alıyor. Firmalarımızın artan miktarda tanıtım bütçeleri oluşturması gerekiyor. Devlet destekleri bizleri cesaretlendiriyor ve yeni pazarlara girme ve Türk ürünlerinin kalitesini tanıtma anlamında tedirginliklerimizi yenmemizi sağlıyor. Ürünlerimizin yeni bir pazara girişindeki diğer bir etken süreklilik, yani fuarlar ve etkinliklerde katılımımızın kesintisiz devam etmesi gerekiyor. 2015 yılında da ‘Turkish Towel’ konsepti altında yapılacak olan Amerika’daki pazarlama faaliyetlerine katılımlarımızı devam ettirmeyi düşünüyoruz.” Hem ürünler hem de Denizli tanıtıldı Heyette yer alan firmalardan biri de Erteks Tekstil’di. Firmanın Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Müdürü İrfan Ertuğrul, tüm dünyaya Turkish Towels konsepti ile tanıtım yapılacağı için Denizli havlusu imajının bu sayede daha iyi bir yer edinebileceğini ifade ediyor. Bu tanıtımın havlu üretimlerinde artış sağlayacağını belirten Ertuğrul, bu konsept ile firmaların kendi markalarını daha rahat bir şekilde tüketici ile buluştura- 47 İRFAN ERTUĞRUL Erteks Tekstil YK Üyesi ve Paz. Müd. Tüm dünyaya Turkish Towels konsepti ile tanıtım yapılacağı için Denizli havlusunun imajı bu sayede daha iyi bir yer edinebilir. Dolayısıyla bu tanıtım havlu üretimlerinde artış sağlayacak ve bu konsept ile firmalar kendi markalarını daha rahat bir şekilde tüketici ile buluşturabilecek. Etkinliğin yapılış amacı ve devamlılığını göz önünde bulundurduğumuz zaman çok başarılı bir organizasyon olacağından eminiz. Yola çıkış noktası ve hedefleri doğrultusunda bu etkinliğin, hem Denizli’nin hem de Türkiye’nin adı ve kalitesinin tüm dünyada hak ettiği yeri almasına katkıda bulunacağı inancındayız. bileceğine dikkat çekiyor. “Yapılış amacı ve devamlılığı göz önünde bulundurulduğunda organizasyonun çok başarılı olacağından eminiz” diye konuşan Ertuğrul, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Etkinliğin, yola çıkış noktası ve hedefleri doğrultusunda gerek Denizli’nin gerekse de Türkiye’nin adı ve kalitesinin; dünyada hak ettiği yeri almasına katkıda bulunacağı inancındayız. Egem Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Uzunoğlu da ABD pazarına yönelik bu faali- yetin oldukça önemli olduğunu ifade ediyor. ‘Market Week’e katılmanın ev tekstili ihracatı yapan firmalar açısından önemli bir fırsat olduğunu söyleyen Uzunoğlu, önemli olanın, yapılan temaslar ve kurulan ikili ilişkilerin yakın zamanda somut ticari ilişkilere dönüşmesi olduğunun altını çiziyor. Etkinlik kapsamında ikili görüşmeler yaptıklarını belirten Uzunoğlu: “Bizler ikili iş görüşmeleri ile hem ürünlerimizi hem Denizli’yi hem de ülkemizi tanıttık. Bu etkinlik bizim için çok önemli bir açığı kapatma şansı tanıdı. Bu süreci Türk ev tekstilini yeniden Amerika pazarında rol oynama hamlesi olarak görüyoruz. Bu sefer bizim için bir başlangıç ilk defasında çok fazla bir şey beklemek doğru değil, ısrar edeceğiz. Bu pazardaki yerimizi yeniden almak için bu tür organizasyonlar bizim için çok önemli. Bu doğrultuda etkinliğin beklentimizi karşıladığını söyleyebiliriz.” Bu sürecin devam etmesi gerektiğini belirten Uzunoğlu, “En az beş yıllık plan yaparak dünyanın en hareketli pazarında yerimizi almak için inat etmeli ve başarmalıyız” diyor. “Amerika, bizim olmazsa olmazımız olmalı” diye konuşan Uzunoğlu, doğru fiyat ve ürün gamıyla bu pazarda eski ihracat atağını gerçekleştirmeleri gerektiğini dile getiriyor. ENDER GÖK Ender Tekstil YK Başkanı Market Week’te yer alan ‘show’ için Amerika’nın dört bir tarafından gelen alım heyetleri ile üreticilerin buluşması sağlanmış oldu. Türk havlusu denildiğinde Amerika’da ev tekstilinde iyi bir yerimiz olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla Turkish Towels etkinliği bizleri rakiplerimizin karşısında daha üstün bir konuma taşıdığına inanıyorum. Firmamızın Amerika pazarında ilerleyebilmesi için tanıtıma ihtiyaç duyduğumuz bir anda DENİB çatısı altında oluşturulan bu organizasyon gerçekten sevindiriciydi. Amerika pazarı, dünyadaki en büyük tüketimin olduğu pazarlardan biri ancak Türk üreticiler olarak maalesef bu pazardan yeterince istifade edemediğimiz ortada. Tanıtım, maliyeti yüksek olan bir yatırım ve geri dönüşü bazen sabır istiyor. Bu noktada teşvikler önemli rol alıyor. Devlet destekleri bizleri cesaretlendiriyor ve yeni pazarlara girme, Türk ürünlerinin kalitesini tanıtma anlamında tedirginliklerimizi yenmemizi sağlıyor. made by denizli l kasım 48 fuar ABD’YE İHRACATIN TAM ZAMANI Dünyanın en büyük Hazır Giyim Fuarı MAGIC SHOW Las Vegas, Türk hazır giyim, deri konfeksiyon ve ayakkabı sektörünü bekliyor. İHKİB’in davetiyle Türkiye’ye gelen Magic Fuarı Başkanı Christopher Griffin ve İHKİB Yönetim Kurulu Üyesi Özkan Karaca, ABD pazarında Türk firmalarının Çin’e karşı olan avantajlarını anlattı. K otaların kalkması ve doların de€er kaybetmesiyle 2007 sonuna kadar yüksek seyreden ABD ihracatı, düflüfle geçti. Son aylarda ise doların de€er kazanmasıyla yeniden Türkiye’nin ihracat flansı arttı. Doların yükselifliyle ihracatçı sektörler gözünü Atlantik’in ötesine çevirdi. Son dönemde küresel piyasalarda Euro’nun de€er kaybetmesi ve doların de€er kazanmasıyla beraber, ihracatta yeni fırsatların kapıları aralandı. AB’ye yapılan ihracatta yaflanılan düflüfl, ABD’yi avantajlı konuma yükseltti. ABD pazarında büyük bir hakimiyeti olan Çin’i geride bırakmak ve bu pazardan büyük bir pay almak isteyen Türkiye için, atılıma geçmenin tam da zamanı. ‹HK‹B Yönetim Kurulu, önümüzdeki dört yıl için ABD pazarına olan ihracatını artırmak kasım l made by denizli için kararlar aldı. ABD’nin önemli fuarlarına Milli Katılım yapmak, New York-Toronto-Los Angeles-Charlotte gibi dört önemli flehire Ticaret Heyeti düzenlemek ve Türk markalarını acentalarla buluflturmak için çalıflmalar bafllattı. ‹HK‹B’in davetiyle Türkiye’ye gelen Magic Show Las Vegas’ın Baflkanı Christopher Griffin ile Uluslararası Satınalma Müdürü Bob Berg, ‹HK‹B’de katıldıkları seminerde, katılımcı 105 Türk firmasına, ABD pazarı için fırsatları ve Türk firmalarının Çin firmalarına karflı olan avantajlarını anlattılar. ‹HK‹B Yönetim Kurulu Üyesi Özkan Karaca’nın ev sahipli€inde 14 Ekim Salı günü gerçeklefltirilen seminere, Türk firmaları yo€un bir katılım gösterdi. Seminere baflkanlık eden İHKİB YK Üyesi Özkan Karaca, 2013 yılı sonunda Türkiye’nin 152 Milyar dolar ihracat yaptı€ını söyleyerek, hazır giyim ihracatının 17.2 milyar dolar, tekstil ürünleri ihracatının ise 8.4 milyar dolara ulafltı€ını belirtti. Tekstil ve konfeksiyon ihracatının, toplam Türkiye ihracatının yüzde 17’sini gerçeklefltirdi€ini ifade eden Özkan Karaca, 2007 yılı sonuna kadar Türkiye’nin ABD’ye olan ihracatının yüksek oldu€unu belirtti. Karaca, kotaların kalkması ve doların de€er kaybetmesi ile ihracatın azaldı€ını ve son aylarda doların bütün dünya para birimleri karflısında de€er kazanmasıyla Türkiye’nin yeniden flansının arttı€ını söyledi. Karaca, “Ekonomi Bakanlı€ımız ABD’yi hedef pazar ülkeleri içerisine alması, Hedef pazar ülkeleri fuar desteklerini yüzde 70’e çıkarması ve her firmaya üç kifli için ekonomi uçak bileti ücretini karflılama kararı alması bizi cesaretlendirdi. Hem fuara iliflkin hem de ABD milyar dolar ABD hazır giyim perakende sektörünün yıllık satış hacmi pazarına iliflkin bilgiler almak için Magic Show Fuarı’nın önemli yetkililerini ‹stanbul’a davet etik. Son günlerde AB ülkelerindeki en büyük ülkeler için bile ekonomik daralma olaca€ı tartıflılmaya bafllandı. Dolayısıyla ihracatımız düflmeye bafllamadan dünyanın en büyük pazarında payımızı artırmamız gerekti€ini düflünüyoruz. Çünkü bazı ham maddelerimizi dolar bazında temin ediyoruz. Bu durum AB ülkelerine yaptı€ımız ihracatta kâr oranımızı düflürdü, rakiplerimizin dolar bazında satıfl yapması paritenin dolar lehine yüzde 15 gibi yükselmesiyle aramızdaki fiyat farkını azaltmaya baflladı. En büyük dezavantajımız olarak görünen gümrük oranlarının aynısı Çin’e de uygulandı, bu firsatın iyi de€erlendirilmesi gerekiyor. Tüm hazır giyim firmalarımızı Amerika’da boy göstermeye davet ediyoruz” fleklinde konufltu. Yerel değil, küresel bir fuar Seminerde fuara iliflkin detaylı bilgiler veren Magic Show’un Baflkanı Christopher Griffin, firmaların yo€un katılımından ve ilgisinden çok memnun oldu€unu söyleyerek, Türk firma ve marka sahiplerine özellikle fuarda nerelerde olmaları gerektiklerine dair tüyolar verdi. Bu fuar sayesinde sadece Amerika pazarında yer almayacaklarını söyleyen Griffin, “Organizasyona birçok ülkeden satınalmacılar ve ziyaretçiler geliyor. Avrupalı üst markalar gelip bir Japon veya Kanadalı alıcıyla el sıkıflabiliyor” dedi. Magic Show ile efl zamanlı olarak gerçeklefltirilen Sourcing Show hakkında bilgi veren Griffin, üretici firmaların yer aldı€ı bu organizasyonda 32 ülkeden katılım oldu€unu ifade etti. Griffin, “Sourcing’in enerjisi biraz daha farklı. Farklı oldu€u nokta sadece fabrikaların olması. Bir gün öncesinden gerçeklefltiriliyor olmasının amacı, üreticilerin ve marka sahiplerinin satın alma showunu gelip gezmeleri ve toplantılarını, tekliflerini fuar açılmadan önce yapmalarını sa€lamak. Magic fuarında 44 binin üzerinde katılımcı, dokuz fuar alanında ürünlerini sergileme fırsatı buluyor. Bu fuar yerel bir fuar de€il” fleklinde konufltu. Çin’e alternatif Türkiye olabilir mi? ABD açısından Çin’e alternatif aradıklarını söyleyen Uluslararası Satınalma Kıdemli Satıfl Müdürü Bob Berg, birtakım bölgesel geliflmeler, yerel pazarların geliflmesi ve artan maliyetler karflısında Çin’in düflüfle geçti€ini söyledi. Türkiye’nin avantajlarını sıralayan Berg, “Türkiye pamuk konusunda son derece zengin bir ülke, aynı zamanda pek çok ham madde konusunda da zengin bir üretime sahip. Türkiye pamuk üretiminde dünyada 8’inci sırada yer alıyor. Son derece yüksek kalitede ürünleri var. Kaliteli ürünler açısından piyasaya baktı€ımız zaman çok iyi bir repütasyona sahip. Son derece deneyimli tekstil üreticileri ve imalatçıları var. Çin’e baktı€ımız zaman bu endüstride son derece yeniler. 10 ila 15 yaflında flirketleri var. Belki de bir sonraki jenerasyona bu ifl geçmeyecek. Pek çok ifl kapanacak ama Türkiye’de bir jenerasyondan di€er jenerasyona geçen 10 yıllardır varlı€ını sürdüren NEDEN MAGIC LAS VEGAS FUARI? sanayici bu fuarda buluşuyor imalatçılar mevcut. Yine tasarım becerileri açısından son derece yüksek kapasiteye ve beceriye sahip. Özellikle kotlarda ve bazı örme ürünlerde inovatif bir tekstil geliflimi mevcut. ‹stikrarlı bir hükümet ve para birimi var. Bunu hissetmiyor olabilirsiniz. Karmaflanın oldu€u ülkeler ile karflılafltırdı€ınızda Türkiye son derece stabil bir durumda. Çünkü satın almacılar bunlara bakıyorlar” diye konufltu. Türkiye’nin dünyadaki 7’nci en büyük tedarikçi durumunda oldu€unu hatırlatan Berg, “Çin’in mevcut üretici durumuna baktı€ınızda maliyetler çok yükseliyor, maliyetlerin yükselmesinin yanı sıra bir de ifl gücünde bir kesinti ve azalma oluyor. Çünkü 1.4 milyar kifli ile beraber yine de ifl gücü eksi€i var” dedi. Çin’in Amerikan ithalat pazarına hakim oldu€unu söyleyen Berg, bu ülkeyi Vietnam, Bangladefl ve Endonezya’nın takip etti€ini söyledi. Bu ülkelerin ABD’ye ihracatlarının yaklaflık olarak 4.9 milyar dolar düzeyinde oldu€unu söyleyen Berg, 2013 yılında Türkiye’nin ABD’ye 384 milyon dolarlık ihracat yaptı€ını belirterek, “Türkiye, Amerikan pazarından yeterince istifade edemedi. Bu yüzden tam da zamanı diyoruz. Çünkü satın almacılar Türk firmalarını görmek istiyorlar” diye belirtti. ÜRETİCİLER NEDEN SOURCING SHOW’A KATILMALI? Katılımcı ülke sayısı 32 üzeri 60.000 49 Katılımcı firma sayısı 1,500 Ziyaretçi sayısı 12,000 üzeri KATILIM SAĞLAYAN ÜLKE SAYISI %45 %6 artış artış %48 artış 50 fuar kasım l made by denizli 51 İlki çok beğenildi, devamı geldi: Home Tex Geçtiğimiz yıl ilk defa düzenlenen ve büyük ilgiyle karşılanan Home Tex Fuarı’nın ikincisi için geri sayım başladı. Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TETSİAD) tarafından gerçekleştirilen fuar, 19 -22 Kasım’da CNR Expo Yeşilköy’de kapılarını açıyor. G eçen yıl ilk defa düzenlenen Home Tex’in ikincisi için geri sayım başladı. İlk defa düzenlenmesine rağmen gördüğü ilgi yüzleri güldüren Home Tex, ev tekstili ve tamamlayıcı ürünleri kapsayan ilk fuar olması açısından önem taşıyor. Fuar, dünya trendlerini de yakından takip etmesi ile öne çıkıyor. Zira dünya fuarcılığında yeni gelişen ‘tek tip stant’ trendini alanına taşıyan Home Tex, bu sayede hem katılımcılara hem de ziyaretçilere daha düzenli ve ferah bir atmosfer sunuyor. Katılımcılar, stant maliyetlerini azaltırken zamandan da tasarruf etmiş oluyor. Tül, perde, brode, perde aksesuarları, perde mekanizmaları, döşemelik, uyku ve yatak odası ürünleri, mutfak ve yemek odası tekstili, havlu ve banyo ürünleri, züccaciye ve dekorasyon ürünleri, duvar kaplamaları, yer kaplamaları gibi ürün gruplarının sergileneceği Home Tex, firmalar için bir çekim merkezi haline geliyor. İlk yılında 20 bin metrekare net alanda, 300 katılımcı firma ve 5 bini yabancı toplamda 19 bin ziyaretçi ağırlayan fuar, bu yıl çıta yükseltti. Fuar ikinci yılında 500 katılımcı ve 80 bin ziyaretçi hedefliyor. Geçtiğimiz yılki başarılı organizasyon bu yıla da umut veriyor. Katılımcısı ve ziyaretçisi ile kısa sürede büyük bir sinerji yakalayan fuara yönelik beklentilere geçmeden önce geçtiğimiz yılki organizasyonu kısaca hatırlayalım. Ev tekstil ve dekorasyon dünyasının buluşma noktası Home Tex’in açılışını dönemin Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Eğemen Bağış gerçekleştirmişti. Sektörün önde gelen isimlerinin yer aldığı açılış törenine başta Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi olmak üzere TETSİAD Başkanı Yaşar Küçükçalık, Tataristan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Ravil Zaripov da katılmıştı. Fuar sektörün ihracatını artıracak Açılışta konuşma yapan Bağış, ev tekstili ve dekorasyon alanında ilk kez düzenlenen fuarın sektörün ihracatına bereket katacağını söyledi. Fuarda Rusya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden çok sayıda misafir ağırlandığını söyleyen Bağış, ev tekstili sektöründe Türkiye’de Home Tex Fuarı ile birlikte yılda iki kez fuar düzenlenmeye başladığına dikkat çekti. Bu durumun sektör için sevindirici olduğunu vurgulayan Bağış, “Bu fuarlar aracılığıyla Türkiye bölgesindeki evleri dayayıp, döşüyor” dedi. Türkiye’nin dünyanın 16’ncı büyük ekonomisi olduğuna dikkat çeken Bağış, “Ülkemizin dünyanın onuncu büyük ekonomisi haline gelmesi ve 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşması ancak markalaşma ile mümkün. Markalaşarak ürünlerimizi dünyaya açmalıyız. Geçmişte olduğu gibi ucuz işçilikle övünen made by denizli l kasım 52 fuar İSMAİL AĞAOĞLU Ağaoğlu Tekstil Genel Müdürü Bu yılın son çeyreğine girdiğimiz şu dönemde, 2013’e oranla daha iyi bir yıl geçirdiğimiz matematiksel olarak raporlarımıza hali hazırda yansıyor. Başta Batı Avrupa olmak üzere Avrupa genelinde taleplerde artışlar oldu. İhracat pazarımız dolayısıyla yurt dışı satışımız her geçen yıl artıyor. Bu artışı göz önünde bulundurarak üretim bandımızda bulunan makine parkurumuza yeni yatırımlar geliyor. İç piyasada bu yılsonu irtibatıyla perakende sektörüne de gireceğiz. Kendi markamız olan Home Harmony ile Türk tüketicisinin karşına çıkıyoruz. Geçen yıl ilki yapılan fuara kafamızda soru işaretleriyle katılmış olsak da fuarın, kısa zamanda belirgin ve adından söz ettirecek bir noktaya geleceğini fuar esnasında gördük. Özellikle iç piyasa için iyi bir satış ve sergi platformu olduğunu düşünüyoruz. Fuarın geçen yıla göre metrekare bazında daha büyüdüğü duyumlarını alıyoruz. Bundan ötürü geçen yıla göre daha iyi olacağı ve beklentileri daha çok karşılayacağı bir gerçek. İBRAHİM UZUNOĞLU Egem Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Öncelikle sanayici yani üretici uzun vadede önünü görmek ister. Eğer uzun vadede önünü görebilirse yatırım kararları ve gelişim kararlarını çok kolay uygular ve alır. Egem Tekstil olarak geçtiğimiz beş yıl içinde istikrarlı bir ülkede yaşamanın vermiş olduğu güvenle hem marka ve bina hem de makine yatırımı yaparak, işletmemizi büyüttük. Buna bağlı olarak ihracatımız da istikrarlı bir biçimde büyüdü. Geçtiğimiz yıl ilk kez düzenlenen Hometex Fuarı’na katılımcı olmamızı şu şekilde özetleyebiliriz: “Ev tekstili ve dekorasyon dünyasındaki yeni trendlerin sergileneceği fuar ulusal ve uluslar arası satın almacılar ile buluşma direk olarak sipariş alma ve sektörel gelişmeleri yakından izleme imkanı sağlıyor. Katılımcı firma olarak bu, pazarın bütün bileşenleri ile aynı çatı altında şansı tanıyor. Fuara Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Ortadoğu ve Avrupa başta olmak üzere dünyanın tüm bölgelerinden alıcı grupların katılacak olması, birden fazla alıcıya aynı anda ulaşmayı sağlıyor.” Egem Tekstil olarak Eco Cotton markamızla sektörel gelişmeleri yakından takip etmek, yeni koleksiyonumuzu vitrine çıkarmak istiyoruz. Bu organizasyon vasıtasıyla rekabet avantajlarımızı yakından görme imkanı bulmayı hedefliyoruz. kasım l made by denizli TETSİAD tarafından bu yıl ikincisi düzenlenecek olan Home Tex, 19 -22 Kasım’da CNR Expo Yeşilköy’de kapılarını açacak. Hindistan ve Çin gibi ülkeleri kendimize rakip görürsek, ucuz işçilikle ön plana çıkarsak, markalaşamamış, taşeron bir ülke oluruz. Markalaşma konusunda Ekonomi Bakanlığı’nın teşvikleriyle gerekli adımları atabilirsek, o zaman dünyada marka olmuş İtalya, Fransa ve ABD gibi ülkelerle rekabet ederiz” diye konuştu. Zaripov ise fuar aracılığıyla Türkiye ve Tataristan arasındaki ticari ilişkilerin gelişeceğini bildirerek, bu fuarla iki ülke işadamlarının yeni anlaşmalara imza atacağını söyledi. Konuşmalardan birini de TETSİAD Başkanı Yaşar Küçükçalık gerçekleştirdi. Küçükçalık, sektörün servis ve nitelik alanında dünyada ilk sırada yer aldığını belirterek “İnsanların gelir seviyesi arttıkça kaliteli ürünlere doğru bir yönelme oldu. Bu durumun bir uzantısı olarak biz de Home Tex’te özellikle nitelikli ürünlere yer verdik” şeklinde konuştu. TİM Başkanı Büyükekşi de konuşmasında sektöre yönelik bilgilere yer verdi. Türkiye’nin dünya ihracat pazarından binde 85 pay aldığını belirten Büyükekşi ev tekstili ihracatındaki payının yüzde 5 olduğunu ifade etti. Sektörün ihracatını artıracak inovasyon, tasarım unsurlarının fuarda güçleneceğini aktaran Büyükekşi, fuarın sektörün ihracatını artıracağını söyledi. Yenilikler Home Tex’te Fuar boyunca katılımcıların memnuniyeti ve ziyaretçilerin ilgisi, bu görüşleri de teyit etmiş oldu. Tek tip stant uygulamasının yapıldığı Home Tex’in yenilikleri de bununla sınırlı kalmadı. Fuar kapsamında instagram üzerinden ilk kez ‘Çok mu Dekoratör Oluyorum?’ sloganıyla bir dekorasyon yarışması düzenlendi. Ev, ofis, bahçe, yat, otel, tekne gibi yaşam alanı olan her yerde oluşturulan dekorlar fotoğraflarının yarıştığı organizasyona ilgi yoğundu. Herkesin içinde bir tasarım ruhu olduğundan yola çıkılarak hayata geçirilen yarışmaya katılmak isteyenler, instagram (hometextarzimbu hashtag) ve Facebook Home Tex uygulaması üzerinden dekorasyonlarının fotoğrafını paylaştı. Sinema oyuncusu ve fotoğrafçı Hakan Ka, Linens Genel Müdürü Fatih 53 ENDER GÖK Ender Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Artan satış grafiğimiz, bizi yatırıma yönlendirdi. Sekiz adet yeni jakarlı tezgahımızla son teknolojiyi yakalamış bulunuyoruz. İnsan kaynaklarımızın doğru yönetimi ve firmamıza olan olumlu katkıları artık daha belirginleşmeye başladı. Fuarlar, bizim gibi Anadolu firmaları için ciddi bir fırsat. Bizler de bu fırsatları değerlendirerek ürünlerimizi ve firmamızı en üst seviyede temsil edip hak ettiği ilgiyi çekmesini sağlıyoruz. Hometex, Türkiye’de Evteks’ten sonra ikinci en büyük fuar olması sebebiyle hem iç piyasa hem de çevre ülkelerden gelen alım heyetlerinin dikkatini topluyor. Türkiye olarak ev tekstilinde üst sıralardayız ancak ürünlerimizin tanıtımı ve markalaşma konusunda daha çok yolumuz var. İyi ve kaliteli üretim tek basına başarıyı getirmiyor maalesef. Bu tip fuarlar ile çalışmalarımızı ön plana çıkarmayı umuyoruz. Fuar organizasyonundan ciddi gelir elde eden ülkeler var. Türkiye’deki organizatör firmaların bu konuda model alabilecekleri Almanya gibi ülkeleri çok iyi etüt etmeleri gerekiyor. Home Tex bu yıl çıta yükseltti ve fuar alanını 80 bin metrekareye çıkardı. Bu yıl fuara beklenen ziyaretçi sayısı da 80 bin. Dereköylü, Tasarımcı Derin Sarıyer, İstanbul İçmimarlar Odası Şube Başkanı Yusuf Taner Gültekin gibi sanat emekçilerinin jüri olduğu yarışmada en dekoratif ürüne profesyonel fotoğraf makinesi hediye edildi. Sektör bu fuarda buluşuyor İlkinde yakalanan başarı ve potansiyeli bu yıl da sürdürecek olan Home Tex’e yönelik beklentiler çeşitli. Geçen yıl ilki yapılan fuara kafalarında soru işaretleriy- le katıldıklarını belirten Ağaoğlu Tekstil Genel Müdürü İsmail Ağaoğlu, fuarın kısa zamanda belirgin ve adından söz ettirecek bir noktaya geleceğini fuar esnasında gördüklerini belirtiyor. Fuarın özellikle iç piyasa için iyi bir satış ve sergi platformu olduğunu düşündüklerini söyleyen Ağaoğlu, bu seneye yönelik beklentilerini şöyle ifade ediyor: “Fuarın geçen yıla göre metrekare bazında daha büyüdüğü duyumlarını alıyoruz. Bundan ötürü geçen yıla göre daha iyi olacağı ve beklentileri daha çok karşılayacağı bir gerçek. 2015 yılında perakende sektöründe aktif bulunacağımız için 2015 yılına yansımaları bizim açımızdan daha da iyi olacak diye düşünüyoruz.” Ağaoğlu Tekstil olarak son beş yıllık performanslarının pozitif yönde olduğunu aktaran Ağaoğlu, ihracatlarının her yıl arttığını ve bu artışı göz önünde bulundurarak makine parkuruna yeni yatırım yapacaklarını anlatıyor. Ağaoğlu ayrıca iç piyasada bu yılsonu irtibatıyla İRFAN ERTUĞRUL Erteks Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Müdürü Geçtiğimiz yıllardaki ekonomik kriz sonrasında firmamızın her geçen yıl artan bir grafiği var. Kısa vadeli hedeflerimiz arasında üretim ve idari birimlerimizdeki verimliliği arttırmak, daha kaliteli ve farklı ürünler ile müşterilerimizin karşısına çıkmak var. Aynı zamanda kendi markalarımızla e-ticaret ve diğer satış kanalları üzerinde çalışmalar yapmayı düşünüyoruz. Uzun vade hedeflerimiz içinde Roseberry markamız başta olmak üzere markalarımızı tüm dünyada satabilir hale getirmek bulunuyor. Hometex’in yeni bir fuar olması nedeni ile firmalara çok büyük bir katkısının olduğunu söyleyemeyiz. Fakat süreklilik arz etmesi halinde ileriki dönemlerde satışlarımızın arttırılmasında katkı sağlayacağına inanıyoruz. Koleksiyonlu ve hazır ürünlerin daha rahat bir şekilde müşteriler ile buluşacağına inandığımız için marka tanıtımı anlamında olumlu bir şekilde bize yardımcı olacağına inanıyoruz. Geçen yıl ilk olması nedeni ile fuarın eksikleri vardı elbet. En büyük sıkıntı ise yurt dışı ziyaretçi sayısının az olmasıydı. Bu yılki beklentimiz, bunun göz önünde bulundurularak yurt dışı ziyaretçilerinin fuara katılımının arttırılması için çalışmalar yapılması. made by denizli l kasım 54 fuar HAKAN ERENSOY Erensoy Tekstil Sahibi Firmamızın son on yıldır çalışma prensibi ve tarzı ile bir önceki seneden daha iyi olduğuna inanıyoruz. Çünkü artık ev tekstili bir giyim sektörünü aratmayacak yere geldi. İnsanlar ömürlerinin önemli bir kısmını evinde geçiriyor. Bunun bilinci ile güzel bir elbise gibi güzel bir evde de onu mutlu eden objeler ile yaşamak arzusu duyuyor. Bu sebepten dolayıdır ki, artık sadece düz bir çarşafta yatmayı ya da boş bir masada yemek yemeyi istemeyen bir toplum oluştu. Bu nedenle firmamız sürekli farklılık yaratacak ürün yelpazesi arayışı ve yenilikler peşinde olacak. Hanev markası bir terzi zihniyeti ile yaklaşır; ürünleri kalite ve şıklık peşindedir. Hiç bir zaman binlerce adet değil; güzel, kaliteli ve özel onlarca adedin peşinde giden bir prensip içindedir. Bundan dolayı farklı olduğumuza inanıyorum. Bu sene ikincisi düzenlenen Hometex, bence zamanlama olarak çok doğru. Bence Hometex daha yeni yürüyen bir bebek gibi. İnanıyorum ki, bu fuar bir kaç yıl içinde ağabeylerini geçecek çünkü doğru bir zamanda doğdu. kasım l made by denizli perakende sektörüne de gireceklerini de belirtip, kendi markaları olan Home Harmony ile yerli tüketiciyle buluşacakları müjdesini veriyor. Egem Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Uzunoğlu da Home Tex’e katılma sebeplerini şöyle sıralıyor: “Ev tekstili ve dekorasyon dünyasındaki yeni trendlerin sergileneceği fuar ulusal ve uluslar arası satın almacılar ile buluşma direk olarak sipariş alma ve sektörel gelişmeleri yakından izleme imkanı sağlıyor. Katılımcı firma olarak bu pazarın bütün bileşenleri ile aynı çatı altında buluşma olanağı veriyor. Bu fuara Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Ortadoğu ve Avrupa başta olmak üzere dünyanın tüm bölgelerinden alıcı grupların katılacak olması, birden fazla alıcıya aynı anda ulaşma imkanı sunuyor.” Anadolu firmaları için bir fırsat Egem Tekstil olarak Eco Cotton markalarıyla sektörel gelişmeleri yakından takip etmek, yeni koleksiyonlarını vitrine çıkarmak istediklerini anlatan Uzunoğlu, bu organizasyon vasıtasıyla rekabet avantajlarını yakından görme imkanı bulmayı hedeflediklerini dile getiri- yor. “Home Tex fuarının Mayıs ayında düzenlenen fuara oranla daha ticari bir fuar olacağını öngörüyoruz. Bu anlamda yapılan görüşme ve temasların olumlu ticari ilişkilere dönüşmesini bekliyoruz” diyen Uzunoğlu, zamanlama olarak da Tül, perde, brode, perde aksesuarları, perde mekanizmaları, döşemelik, uyku ve yatak odası ürünleri, mutfak ve yemek odası tekstili, havlu ve banyo ürünleri, züccaciye ve dekorasyon ürünleri, duvar kaplamaları, yer kaplamaları gibi ürün gruplarının sergileneceği Home Tex, firmalar için bir çekim merkezi haline geliyor. 55 özellikle koleksiyon çalışan markalar için fuarın, uzun vadede çok başarılı olacağı kanaatinde olduklarını da sözlerine ekliyor. Ender Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ender Gök de yeni koleksiyonlarını ‘Ender Home’ markası altında Home Tex’te görücüye çıkarmanın mutluluğunu yaşıyor. Tek tip stant uygulamasından memnun olduğunu da ifade eden Gök, bir eleştiri de getiriyor: “Bu stant anlayışı ile farklı bir politika izleniyor. Maliyetleri minimize etme anlamında doğru ancak görüntü ve firmaların farklılaşmalarının altını çizmeyi zorlaştıran bir model olduğunu gözlemlemekteyim.” Fuarların kendileri gibi Anadolu firmaları için bir fırsat olduğunu da vurgulayan Gök, şöyle devam ediyor: “Home Tex, Türkiye’de Evteks’ten sonra ikinci en büyük fuar olması sebebiyle hem iç piyasa hem de çevre ülkelerden gelen alım heyetlerinin dikkatini topluyor. Türkiye olarak ev tekstilinde dünya liginde üst sıralardayız ancak ürünlerimizin tanıtımı ve markalaşma konusunda daha çok yolumuz var. İyi ve kaliteli üretim tek başına başarıyı getirmiyor maalesef. Bu tip fuarlar ile çalışmalarımızı daha ön plana çıkarmayı umuyoruz. Fuar organizasyonundan ciddi gelir elde eden ülkeler var. Türkiye’deki organizatör firmalar, bu konuda model olarak alabilecekleri Almanya gibi ülkeleri çok iyi etüt etmeleri gerekiyor.” Yeni bir fuar olması nedeni ile fuarın firmalara katkısını ölçmek için erken olduğunu ifade eden Erteks Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Müdürü İrfan Ertuğrul da fuarın süreklilik arz etmesi halinde satışlarının artmasına katkı sağlayacağına inandıklarını belirtiyor: “Koleksiyonlu ve hazır ürünlerin daha rahat bir şekilde müşteriler ile buluşacağına inandığımız için marka tanıtımı anlamında olumlu bir şekilde bize yardımcı olacağına inanıyoruz.” Bu yıl geçtiğimiz yıla oranla yurtdışından daha fazla ziyaretçi katılmasını beklediklerini vurgulayan Ertuğrul, fuar yönetiminin bu yönde çalışma yapmasını talep ediyor. Doğru zamanda, doğru yerde Home Tex’in zamanlamasına vurgu yapan Erensoy Tekstil Sahibi Hakan Erensoy, fuarın satış zamanlaması olarak doğru bir yerde olduğunu belirtiyor. “Fuarın katkıları bence tartışılmaz burası size sunulan çok güzel bir sofra; bu masa üzerinde herkes yaptığı güzel yemekleri Dünya fuarcılığında yeni gelişen ‘tek tip stant’ trendini alanına taşıyan Home Tex, hem katılımcılara hem de ziyaretçilere daha düzenli ve ferah bir atmosfer sunuyor. Katılımcılar, stant maliyetlerini azaltırken zamandan da tasarruf etmiş oluyor. paylaşıp misafirlerine sunuyor” diye konuşan Erensoy, bu sofrada olabilmenin çok güzel olduğunu ve hiç kimsenin bunu tek başına yapamayacağını, zaten de bu tadın yakalanamayacağını ifade ediyor. Home Tex’in daha yeni yürüyen bir bebek gibi olduğunu belirten Erensoy, “İnanıyorum ki, bu fuar bir kaç yıl içinde ağabeylerini geçecek. Çünkü doğru bir zamanda doğdu” diyor. made by denizli l kasım 56 tasarım kasım l made by denizli 57 E D ’ İ L Z İ DEN GÖRKEMLİ FİNAL DENİB tarafından bu yıl 3’üncüsü gerçekleştirilen Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması, görkemli bir defile ile sona erdi. Ekonomi ve moda dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı gecede, ilk üçe giren tasarımcılar ödüllerine kavuştu. made by denizli l kasım 58 tasarım D enizli İhracatçılar Birliği’nin ev ve plaj giyiminde yenilikçi ürünleri teşvik etmek amacıyla organize ettiği 3. Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması, görkemli bir defile ile sona erdi. Yarışmada dereceye girenlerin belli olduğu geceye, Denizli’den ve Denizli dışından çok sayıda konuk katılım sağladı. Ekonomi Bakanlığı’ndan Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım’ın katıldığı gecede Denizli Valisi Abdülkadir Demir, Denizli Büyükkasım l made by denizli şehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin eşi Ayşen Zeybekci, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Süleyman Kocasert’in yanı sıra Denizli’den çok sayıda kuruluşun temsilcileri de hazır bulundu. Ekonomi Bakanlığı’nın katkıları ve Denizli İhracatçılar Birliği organizasyonuyla gerçekleşen 3. Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması için hazırlıklar aylar öncesinden başladı. Türkiye’nin farklı illerinden ve farklı okullarından mezun 85 yarışmacının 340 tasarımıyla başvurduğu yarışmanın ön elemesi Haziran ayında gerçekleştirildi. DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, Tasarım Yarışması Komitesi Başkanı Murat Tosunoğlu, DENİB Yönetim Kurulu Üyeleri İsa Dal, Bekir Serdar Mutlubaş, Osman Akça, Osman Uğurlu, Tasarımcı Vildan Sivri Çaputçu, Gardenya Tekstil’den Mukaddes Başkaya ve DENİB Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması Koçu Deniz Kaprol’dan oluşan jüri üyeleri, ön elemeyi yapmakta zorlandı. Ön elemeyi 59 SÜLEYMAN KOCASERT DENİB Başkanı Yarışmada dereceye girenlerin belli olduğu geceye, Denizli’den ve Denizli dışından çok sayıda konuk katılım sağladı. Ekonomi Bakanlığı’ndan Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım’ın katıldığı gecede Denizli Valisi Abdülkadir Demir, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin eşi Ayşen Zeybekci’nin yanı sıra Denizli’den çok sayıda kuruluşun temsilcileri de hazır bulundu. “Bu yarışmayı üçüncü kez düzenliyor olmak bizim için büyük önem taşıyor. 2014’teyiz ve yine ilk günkü heyecanımızla tasarım yarışmamızın hazırlıklarını tamamladık. DENİB Ev ve Plaj Giyimi Yarışması ile kentimize, hazır giyim sektörüne ve tasarım dünyasına farklı bir renk getirdiğimizi düşünüyoruz. İnanıyorum ki, yarışmamızın meyvelerini önümüzdeki yıllarda alacağız. Aslına bakarsanız bir anlamda geleceğe yatırım yapıyoruz. 2023 ihracat hedeflerimize ulaşmamız açısından, çok üreterek değil, marka ve nitelikli ürünler üreterek yolumuza devam edebilmemiz adına bu yarışmanın değeri büyük.” made by denizli l kasım 60 tasarım geçen tasarımcılar, ünlü tasarımcı Deniz Kaprol koçluğunda yarışmaya hazırlandı. Haftalar süren hazırlıklardan sonra sona gelindi. Bu yılki ana teması ‘Dönüşüm’ olan yarışmada finale kalan 10 tasarımcısının eserleri ünlü mankenlerin yer aldığı bir defile ile izleyicilerin karşısına çıktı. 5 Eylül’de Denizli Anemon Otel’de gerçekleşen defilede, tasarımcıların koleksiyonları, Özge Ulusoy, Irmak Atuk, Sema Şimşek, eski futbolcu Pascal Nouma’nın da aralarında bulunduğu mankenlerce tanıtılırken, tasarımlar da izleyenlerin beğenikasım l made by denizli YARIŞMA, EV VE PLAJ GİYİMİ SEKTÖRÜNÜ GÜÇLENDİRİYOR Denizli İhracatçılar Birliği’nin (DENİB) Türkiye’de ev ve plaj giyimi sektörünün ihracatını artırmak amacıyla açtığı Türkiye Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması, bu yıl üçüncü kez düzenlendi. Her yıl daha profesyonel koleksiyonların ulaştığı yarışma, özelde Denizli olmak üzere Türkiye genelinde niş bir sektör olarak var olan ancak bilinmeyen ev ve plaj giyimi sektörünü güçlendirmeyi, uluslararası pazarlarda moda ve trend yaratabilecek özgün tasarımları ortaya çıkarmayı, teşvik etmeyi, sektörün rekabet gücünü artırmayı ve bu alanda özgün tasarımcı kimliğinin güçlenmesine yardımcı olmayı amaçlıyor. Yarışmaya katılmak için her geçen yıl daha profesyonel koleksiyonların başvurması, yarışmanın amaçlarına yaklaştığının da en büyük göstergelerinden biri. 61 Yarışmada finale kalan 10 tasarımcının eserleri, DENİB Tasarım Yarışması Komitesi Başkanı Murat Tosunoğlu, Komite Üyesi İsa Dal ile Emre Erdemoğlu, Erol Albayrak, Gül Ağış, Özlem Erkan, Özlem Süer, Erdal Güvenç, Elvan Özkavruk Adanır ‘dan oluşan jüri tarafından değerlendirildi. Yarışmanın birinciliğini Merve Gümüş kazandı sini kazandı. Yarışmada finale kalan 10 tasarımcının eserleri, Moda Tasarımcıları Emre Erdemoğlu, Erol Albayrak, Gül Ağış, Özlem Erkan, Özlem Süer, LOFT Markasının Stilisti Erdal Güvenç, İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Moda ve Tekstil Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Elvan Özkavruk Adanır ile Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Başkan Yardımcısı ve DENİB Tasarım Yarışması Komitesi Üyesi İsa Dal’dan oluşan jüri tarafından değerlendirildi. Tasarım dünyasında farklı bir renk Değerlendirme sonucunda Merve Gümüş birinci, Nurten Yüksel ikinci, Yasemen Şen de üçüncü oldu. Yarışmada, Sezer Aksoy’un tasarımı da özel ödüle layık görüldü. Tasarımcılar para ödülünün yanı sıra yurtdışı eğitim hakkı da kazandı. Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım, defile öncesi yaptığı konuşmada, tekstilin başkentinde yapılan bu organizasyonda bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade made by denizli l kasım 62 tasarım ADNAN YILDIRIM Ekonomi Bakan Yardımcısı “DENİB’in, Ev ve Plaj Giyimi Yarışması ile hazır giyim sektörüne ve tasarım dünyasına farklı bir renk getirdiğini düşünüyorum. Bu yarışmayla hem tekstil sektöründe moda ve tasarımla gelen katma değerin altı çizilmiş hem de yetenekli tasarımcılara fırsat verilmiş oluyor. Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin desteği ile düzenlenen yarışmanın sektöre ve tasarımcılara önemli katkılar sunduğunu düşünüyorum.” etti. Denizli’nin, ihracat ve tekstilde gurur duyulacak işlere imza attığını belirten Yıldırım, şunları söyledi: “DENİB’in, Ev ve Plaj Giyimi Yarışması ile hazır giyim sektörüne ve tasarım dünyasına farklı bir renk getirdiğini düşünüyorum. Bu yarışmayla hem tekstil sektöründe moda ve tasarımla gelen katma değerin altı çizilmiş hem de yetenekli tasarımcılara fırsat verilmiş oluyor. Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin desteği ile düzenlenen yarışmanın sektöre ve tasarımcılara önemli katkılar sunduğunu düşünüyorum.” DENİB Başkanı Süleyman Kocasert de bu yarışmayı üçüncü kez düzenliyor olmalarının kendileri için büyük önem taşıdığını belitti. Kocasert sözlerine şöyle kasım l made by denizli devam etti: “2014’teyiz ve yine ilk günkü heyecanımızla tasarım yarışmamızın hazırlıklarını tamamladık. DENİB Ev ve Plaj Giyimi Yarışması ile kentimize, hazır giyim sektörüne ve tasarım dünyasına farklı bir renk getirdiğimizi düşünüyoruz. Yarışmamızın meyvelerini önümüzdeki yıllarda alacağız. 2023 ihracat hedeflerimize ulaşmamız açısından, çok üreterek değil, marka ve nitelikli ürünler üreterek yolumuza devam edebilmemiz adına bu yarışmanın değeri büyük.” Sponsorlar unutulmadı Renkli geçen gecede emeği geçenler de plaketlerle ödüllendirildi. Titizlikle ve özenle hazırlıkları tamamlanan 3. Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması’na, TETSİAD-Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri Derneği ve Denizli Organize Sanayi Bölgesi sponsor oldu. Sponsorlara teşekkür plaketlerini Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan takdim etti. Yarışmada sponsorların yanı sıra Yarışmacı Koçu Deniz Kaprol ve üç yıldır yarışmanın organizasyonunu yapan Rönesans Ajans’tan Akif Örük’e de birer teşekkür plaketi sunuldu. Ayrıca üç senedir DENİB Ev ve Plaj Giyimi Yarışma Organizasyonunun hazırlık sürecinde sağladıkları katkılardan dolayı Mukaddes Başkaya ve Vildan Sivri Çaputçu’ya da birer teşekkür plaketi takdim edildi. BAŞVURU SAYISI DA KALİTE DE ARTIYOR İlki bundan üç yıl önce yapılan 1. Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması’nın birincisi ‘Form, huzur, kum tanesi, esinti’ isimli koleksiyonu ile Esra Ertan, ikincisi ‘E1-E2-P1-P2’ adlı koleksiyonu ile Fatma Kırımlı, üçüncüsü ‘İp-Keçe’ isimli koleksiyonu ile Tuğçe Yıldırım oldu. İlk yarışmanın İnovasyon Özel Ödülü ise Ayça Kaplan’a verildi. Yarışmanın ikinci yılında katılım daha yoğun oldu. Jüri üyeleri artan başvuru sayısı ve artan kalite karşısında seçim yapmakta zorlandı. Yoğun çalışmalar sonrası 2. Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması’nın kazananları belli oldu. İpek Özyoldaş’ın tasarımı birinci seçilirken Yelda Şebnem Eker ikinciliğe, Seher Süleymanoğlu da üçüncülük ödüllerine layık görüldü. Yarışmanın ‘Özel Ödülü’ ise Seren Özgül’e verildi. Bu yılki yarışma, başvurunun da en yüksek olduğu yıl oldu. 85 tasarımcı 340 tasarım ile başvururken, jüri üyeleri ön eleme ve nihayetinde finalistleri belirlemede zorlandı. Sadece başvuru sayısının değil, başvuran koleksiyonların kalitesinin artması da yüzleri güldüren bir diğer gelişme oldu. Bu sene de ünlü mankenlerin yer aldığı defile sonrası kazanan isimlere ödülleri takdim edildi. Yarışmada Merve Gümüş birinci, Nurten Yüksel ikinci, Yasemen Şen üçüncü olurken Sezer Aksoy’un tasarımı özel ödüle layık görüldü. 63 MURAT TOSUNOĞLU DENİB Tasarım Yarışması Komitesi Başkanı Geride bıraktığımız üç yarışmada potansiyelimizi öncelikle Türkiye içerisinde kabul görmesini sağladığımızı düşünüyorum. Gerek tasarımcılar gerekse firmalar açısından Ev ve Plaj giysisinin sadece Havlu, Bornoz, nevresim olmadığını farklı tasarım ürünleri de tasarlanabileceğini ve bunların üretime dönüşebileceğini kanıtlayabildiğimizi düşünüyorum. Daha çok kat edilecek mesafe olduğunu da belirtmek isterim. Üç yılın sonunda yüzde 100 hedeflerimize ulaştık diyemeyiz ancak mesafe aldık. Bundan sonraki organizasyonlarımızda daha çok planladığımız bu projemizi destekleyici birçok faaliyetimiz olacak. Bu güne kadarki en büyük başarımız, ilk seneden bir, ikinci seneden de iki arkadaşımızın Ekonomi Bakanlığı desteği ile yurt dışı eğitim olanaklarından faydalandırabilmiş olmamız ve bir Denizli firmamızın bu yarışmada derece almış bir arkadaşımız ile hazırladığı koleksiyonun başarısıdır. Denizlimiz için bu proje ile bizim en büyük hedefimiz, tasarımcıların kendini gösterebilmesi ve iş imkanlarının yanı sıra; üretici firmalarımızın da vizyonlarını genişleterek farklı bir çok ürün geliştirebilme, kendi koleksiyonlarını en iyi şekilde hazırlayabilmeleridir. İleriki dönemlerde en büyük hedefimiz, bu yarışmalara hem çalıştığımız hem de potansiyel müşterilerimiz olabilecek firmaların satın alma grupları ve tasarımcılarının ilgilerini çekip bu organizasyon ile birlikte eş zamanlı olarak alım heyetleri de oluşturabilmek. Final gecesinde Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım DENİB ailesini yalnız bırakmadı. Yoğun bir izleyici katılımının olduğu gecede DENİB Yönetim Kurulu tam kadro oradaydı. made by denizli l kasım Gecenin ev sahibi DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, “Kalıcı ve devamlı olmak için mucitlik yapmamız lazım. Yeni işler, yeni ufuklar, yeni markalar. Bu yüzden bu yarışmanın önemi bizler için çok büyük” dedi. Yarışmada iz bırakanlar Üç senedir DENİB Ev ve Plaj Giyimi Yarışması'nın hazırlık sürecinde sağladıkları katkılardan dolayı, Gardenya Tekstil’den Mukaddes Başkaya ve tasarımcı Vildan Sivri Çaputçu’ya da birer teşekkür plaketi takdim edildi. 65 Deniz Kaprol Final gecesinde defilede ünlü isimler de yer aldı. Özge Ulusoy ve Pascal Nouma podyumda gençlerin tasarımlarını sergilerken, gecenin sunuculuğunu Bay J yaptı. Tasarımcıların koçluğunu ise ünlü moda tasarımcısı Deniz Kaprol gerçekleştirdi. made by denizli l kasım 66 tasarım 3. Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması 3. Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması MERVE GÜMÜŞ NURTEN YÜKSEL Yarışmanın en büyük ödüllerinden biri yurtdışı eğitim hakkıydı. Bu ödül, yarışmaya katılmamın en önemli nedenlerinden biri oldu. Ön hazırlık süreci zorluydu. Koleksiyonun son hali ortaya çıkana kadar birçok detaylı aşamadan geçti. Tasarımlar, kumaş Ar-Ge’sinden başlayarak, baskıların kompozisyon olarak yerleştirilmesi ve uygulanması, kalıp çalışmaları ve dikim sürecinin sonlandırılmasına kadar, çok meşakkatli süreçlerden geçti. Hem zor, bir o kadar da heyecanlı bir süreç oldu benim için. Ev ve Plaj giysilerine bilinenden ziyade, farklı bir yorum kattığımı düşünüyorum. Tasarımlarımda Osmanlı motiflerindeki oryantal desenleri, modern bir görünüşle günümüz modasına yansıttım. Eski ve yeniyi harmanlayarak, koleksiyonun eklektik bir yapıya sahip olmasını sağladım. Tasarım alanında daha da ilerleyerek, kendi markamı oluşturmak ve bu yönde devam etmek istiyorum ve bu yarışmanın kariyerimin ilerlemesi yönünde, benim için önemli bir basamak olduğuna inanıyorum. Daha önce ev giyimiyle ilgili olarak bir çalışmam olmamıştı ve DENİB’in ev ve plaj giyimi tasarım yarışmasının benim için farklı bir deneyim olacağını düşündüm ve katılmaya karar verdim. Dönüşüm temasıyla dört parçalık koleksiyonumu hazırladım. Conflict temalı koleksiyonumun çıkış noktasını, biyolojik dönüşümünün ürünü olan geometrik kabukları ve kendine özgü biçimleriyle yeni bir kimlik yaratan diaotomlar oluşturuyor. Çalışmalarımda minimal bir anlatımı tercih ettim. Koleksiyonuma ekru renk hakimdi. Bunun yanı sıra katmanlı yapılar, şeffaf ve gözenekli dokular ağırlıktaydı ve florasan renkte materyallerle de hareket kazandırdım. Yarışma süresince oldukça yoğun bir süreç geçirdik ve çok fazla deneyim edindim. Zor ama bir o kadar da keyifli bir çalışma geçirdik diyebilirim. Herkesin birbirine destek olduğu inanılmaz uyumlu bir ekiptik ki, beni en çok mutlu eden şey de buydu. Final gecesi için de tek kelimeyle kusursuz bir organizasyon yapılmıştı ve finalde dereceye girmiş olmak da beni çok fazla mutlu etti. birincisi kasım l made by denizli ikincisi 67 3. Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması 3. Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması YASEMEN ŞEN SEZER AKSOY üçüncüsü Kendimi iyi ifade edebileceğim bir platform olması ve ileriye dönük hedeflerimde önemli bir fırsat yaratacağı nedeniyle bu yarışmaya katılmak istedim. Yarışma süresi çok heyecanlıydı. DENİB ile sürekli iletişim halindeydik ve bu konuda bize çok yardımcı oldular. Tasarımlarımızın oluşum sürecinde teknik detaylarla birebir ilgilenme şansımız oldu. Çok şey öğrendim diyebilirim. Dikim detaylarıyla yakından ilgilenerek provalarda oluşabilecek problemleri ortak fikirlerle çözümlemeye çalıştık. Beni en çok etkileyen, projemi hayata geçirip bunu tanıtma fırsatını yakalamış olmamdı. Koleksiyonumun çıkış fikri, tohumun ağaca dönüşme sürecindeki fiziksel değişimden esinlenerek oluştu. Bununla birlikte kullandığım baskı detaylarını, tohumun gelişim sürecindeki toprağa saldığı kökler olarak tanımlayabilirim. Koleksiyonda önem verdiğim nokta ise rahat, özgür ve dinamik bir tasarım fikrine odaklanmaktı. Bu yarışmanın bana çok şey kattığını söyleyebilirim. Tasarımların üretim sürecinden baskı tekniklerine kadar birçok şeyi öğrenme fırsatımız oldu. tasarım özel ödülü Sektörün tasarım kısmında yeni ve gelişmeye açık olması heyecan verici; zira kalıplaşmış biçimlerden uzak, özgür bir alanda çalışma yapmak tasarımı güçlendiriyor. Bu yönüyle yarışmaya katılmak cazip geldi diyebilirim. Sonuçta ciddi ve kaliteli bir organizasyonda tasarımlarımı hayal ettiğim gibi sunabilmenin keyfini yaşadım. Klasik teknikle üretilmiş malzemelere farklı bir açıdan bakmak yarışmadaki tasarımlarımın temelini oluşturdu. Bu manada Buldan bezi ana malzemem oldu. Buldan bezinin etnik havlu kullanımı dışında teknik yapısına uygun, güncel tasarımlarda da rahatlıkla kullanılabilir olduğunu göstermek istedim. Buldan bezini değerli aplikeler ve micro örme kumaşla birleştirerek denenmemiş ve global bir tarz yakalamaya çalıştım. Yarışmayla daha önce çalışma yapma imkanı bulmadığım ve benim yabancı olduğum ev ve plaj giyimi konusuna yoğunlaşma ve tasarımlarımı değerlendirmeye açma fırsatım oldu. Bu konuya yoğunlaşınca yapılacak çok daha farklı işlerin olduğunu görüyorsunuz ve bu da yeni çalışmalar için motive edici bir etken. made by denizli l kasım 68 marka TURQUALITY kapsamında destek gören firma sayısı Marka Destek Programı kapsamında destek gören firma sayısı Bugüne kadar sertifika alan yönetici sayısı kasım l made by denizli 69 TURQUALITY 10. YILINDA YENİ MEZUNLARIYLA İHRACATIN DESTEKÇİSİ Dünyanın ilk marka geliştirme programı olan Turquality, 11’inci dönem mezunlarına sertifikalarını verdi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin katılım sağladığı törende, 12’nci dönemin de startı yeni katılımcılarla verildi. Program, Kasım ayında 10’uncu yılını geride bırakırken, yeni mezunlarıyla ihracatın destekçisi olmaya devam ediyor. D ünyanın en kapsamlı marka geliştirme programı Turquality tarafından, kapsamdaki firmaların orta ve üst düzey yöneticileri için Koç ve Sabancı Üniversiteleri işbirliğiyle geliştirilen Yönetici Geliştirme Programı’nın 11. dönemi sona erdi. Katılımcılara sertifikaları, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker, Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Ümran İnan, İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Murat ve Bilkent Üniversitesi İşletme Fak. Dek. Prof. Dr. Erdal Erel’in de katıldığı bir törenle verildi. 66 yöneticiye sertifikaların verildiği törende, Yönetici Geliştirme Programı’nın 12. Dönem açılışı da gerçekleştirildi. Önceki dönemlerde Koç ve Sabancı Üniversiteleri’nde gerçekleştirilen program, 12. dönemle birlikte artık İstanbul ve Bilkent Üniversiteleri’nde de yürütülecek. Sertifika töreni ilk olarak üniversite rektörlerinin konuşmalarıyla başladı. Törende İlk olarak Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker konuşma yaptı. Nihat Berker konuşmasında, Turquality’nin markalaşmada rolünün büyük olduğunu, başından beri bu programın içinde olmaktan dolayı mutlu olduklarını belirtti. Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ümran İnan da işin idaresi ve yönetimi konusunda Turqalıty programını çok önemsediklerini, iki değerli üniversitenin katılımıyla programın zenginleştiğini ifade etti. İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Murat, “İstanbul Üniversitesi olarak Turqalıty Yönetici Geliştirme Programı’na ilk defa katılıyoruz. Türkiye’nin en köklü üniversitesiyiz. Tecrübelerimizi bu programa aktaracağımızı düşünüyoruz. Eğitimin sürekli olduğunu ve yönetici programları bu amaçlı olduğu için başarılı olmuştur” dedi. Bilkent Üniversitesi made by denizli l kasım 70 marka Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Aydoğan ise ilk defa katıldıkları program için “Çok benimsediğimiz bir oluşum, bundan büyük heyecan duyuyoruz” dedi. “2023 hedeflerinde Turquality son derece önemli” Sertifika töreninde konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TİM olarak markalaşmaya büyük önem verdiklerini söyledi. Turquality ‘nin bu anlamda çok önemli bir profram olduğunu söyleyen Mehmet Büyükekşi, Turquality kapsamında 109 firmayı, Marka Destek Programı kapsamında 57 firmayı desteklediklerini ifade etti. Gelecek 9 yılda çıtayı daha da yukarı taşımak istediklerini söyleyen Büyükekşi, “2023 yılına kadar Turquality kapsamında 125 firmayı, marka destek programı kapsamında 50 firmayı desteklemeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla Turquality programı 2023 hedeflerimiz açısından son derece önem taşıyor” dedi. Büyükekşi, şöyle devam etti: “Turquality kapsamında yer alan Turquality Yönetici Geliştirme Programı ise firmalarımızın yetenek havuzlarını küresel ölçekte geliştiriyor. Yöneticilerimizin profesyonel gelişimlerine büyük destek veriyor. Bu program, orta ve üst düzey yöneticilerimizin bilgi yönetimi, pazarlama, teknoloji, insan kaynakları ve marka alanlarındaki yetkinkasım l made by denizli Önceki dönemlerde Koç ve Sabancı Üniversiteleri’nde gerçekleştirilen program, 12’nci dönemle birlikte artık İstanbul ve Bilkent Üniversiteleri’nde de yürütülecek. liklerini arttırıyor. Bugüne kadar 11 dönem gerçekleştirilen programdan 704 yönetici mezun olup sertifika aldı. Önceki dönemlerde Koç ve Sabancı Üniversiteleri’nde gerçekleştirilen program, 12. dönemle birlikte artık İstanbul ve Bilkent Üniversiteleri’nde de yürütülecek. Tamamı 22 hafta süren programla katılımcılar, global başarı için gerekli vizyon ve yetkinliklere ulaşma konusunda destekleniyor. Önümüzdeki yıllarda yüzler hatta binlerce yöneticinin bu programdan faydalanmasını diliyorum. Turquality, firmalara yönelik bir program. Firmalarımızın markalaşmasını teşvik ediyor. Bir de ülkemizin markalaşma süreci var. Biz bu sürece de büyük önem veriyoruz. Bu amaçla TİM olarak uzun süredir Türkiye markası ve logosu üzerine çalışıyorduk. Çalışmalarımız sonuçlandı. 28 Eylül’de Cumhurbaşka- nımızın himayelerinde, Ekonomi Bakanımızla birlikte çok önemli bir sürecin başlangıcını yaptık. TURKEY Discover the Potential slogan ve logosunu kamuoyu ile paylaştık. TURKEY Discover the Potential Türkiye’nin tanıtımı ile doğrudan ilgili olan neredeyse tüm kurum ve kuruluşların birlikte geliştirdikleri ortak bir işaret. TURKEY Discover the Potential başta Tanıtım Grupları olmak üzere, katma değerli Türk ürünü algısını temsil edebilecek markasların, tüm iletişim çalışmalarında kullanılacak. Türkiye’nin markalaşma atılımı bizlere ayrı bir güç katıyor, katmaya devam edecek. Brand Finance’ın yayınladığı Ulusal Marka Endeksi raporuna göre, Türkiye 688 milyar dolarlık marka değeri ile Dünyanın en değerli 19. ülke markası oldu. Bir yılda marka değerini yüzde 41 arttırdı. Böylece marka değerini en fazla artıran 4. ülke oldu. Net artışa baktığımızda ise 201 milyar dolar artışla mutlak değer değişiminde ilk sırada yer aldı. Türkiye’nin son dönemde hızla artan marka değerini yeni sloganımızla daha da yukarılara taşıyacağımıza inanıyoruz.” “Ne kadar eğitim, o kadar milli gelir” Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise konuşmasında sertifika almaya hak kazananları tebrik etti. Bakan Nihat Zeybekci, eğitimin insan hayatındaki önemine değindi. Kendi haya- 71 tından örnekler veren Zeybekci, “ben artık oldum, öğrendim” demenin yanlış olduğunu, hayatın her aşamasında öğrenilecek şeylerin bulunduğunu anlattı. Bakan Zeybekci, “Yönetici Geliştirme Programı”na atıfta bulunarak, Türkiye’de üniversitelerden mezun olanlara “avukat”, “mühendis” gibi kimliklerin hemen verildiğine, Türkiye’de bunların tamamının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine işaret etti. Türkiye ekonomisinde 2002 yılından bu yana meydana gelen gelişmelere de değinen Zeybekci, Türkiye’nin ihraç kilogram fiyatının 1,70 dolara yaklaştığını, bunun iyi ama yetersiz olduğunu söyledi. Bakan Zeybekci Türkiye’nin ihracatta inanılmaz bir performans gösterdiğini vurgulayarak, “Ama Türkiye olarak biz, hammadde kaynaklarını başkalarının kontrol ettiği, enerji kaynaklarını ve imkanlarını başkalarının kontrol edip şartlarını başkalarının belirlediği, tüketim alışkanlıklarını başkalarının belirlediği ve tüketim ağlarını da başkalarının kontrol ettiği bir dünyada, çoğunluk itibariyle bu noktaya kadar fason üretici bir ülke olarak geldik” diye konuştu. Son dönemde Türk markalarının dünyada bilinmeye başladığını anımsatan Ekonomi Bakanı Zeybekci, Türkiye’nin dünyada marka değerini en hızlı artıran ülkelerden biri olduğunu aktardı. Bakan Zeybekci, orta- lama eğitim süreleri ile milli gelirler arasında doğrudan ilişki olduğuna dikkati çekerek, “Onun için ne kadar eğitim o kadar milli gelir, ne kadar demokrasi ve yatırım özgürlükleri, hürriyetleri, o kadar milli gelir ve ülke kalkınması, ne kadar kalkınma ne kadar milli gelir ve demokrasi, o kadar marka olmuş bir ülke” değerlendirmesinde bulundu. “Türkiye, dalgalı denizde sapasağlam bir gemi” Türkiye’de geçmiş yıllarda gençler arasında “Türkiye’yi terk etmek isteyenler” kapsamındaki anketlerde utanç verici rakamlar olduğunu belirten Zeybekci, şu an istenilen noktada olmasa da rakamların eskiye göre daha iyi olduğunu ifade etti. “Nereden kesersek keselim, nereden tasarruf edersek edelim, eğitime, Ar-Ge’ye, araştırmaya, inovasyona, markaya, modaya kaynak aktarmak zorundayız” diyen Nihat Zeybekci, insan yetiştirmenin önemini vurguladı. Türkiye’nin Ar-Ge konusunda da çok ciddi mesafeler kaydettiğini belirten Zeybekci, “2012 sonu itibariyle Türkiye 820 milyar dolarlık milli gelirinin yüzde 1’ini Ar-Ge’ye aktarma başarısı gösterdi, bu rakam Kore’de yüzde 3,5. 2023 hedeflerine ulaşmak için Ar-Ge’ye ayırdığımız payı 8-9 sene içinde yüzde 2,5’ların üzerine atmamız lazım” dedi. Nihat Zeybekci, yapılan 160 milyar dolarlık ihracat içinde yüksek teknolojinin payının yüzde 4 olduğunu, Kore’de bu oranın yüzde 25 olduğunu dile getirerek, dokuz sene içinde burada da yüzde 15 seviyelerine gelinmesi gerektiğine işaret etti. Bakan Zeybekci konuşmasına şöyle devam etti: “Türk firmalarını yurt dışında tanıtmak için çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Hem farklı olmak zorundayız hem de başkalarının belirlediği üretim bandında, fasoncu bir üretici olarak yolumuza devam edemeyiz. Ülke olarak sürdürülebilir şekilde hammadde ve enerji kaynaklarını kontrol etmek, tüketim alışkanlıklarını belirlemek ki bu alanda dünyada en avantajlı ülkelerden biriyiz ve tüketim ağlarını kontrol etmek zorundayız.” Türkiye’nin jeopolitik konumu, avantajlı uçuş ağları ve kültür coğrafyasına olan yakınlığıyla tüketim alışkanlıklarını belirlemede oldukça avantajlı olduğunu yineleyen Zeybekci, kültür coğrafyasında Türk dizileri ve kahramanlarının inanılmaz karşılıkları olduğunu kaydetti. Bakan Zeybekci, Türkiye için “Dalgalı denizde sapasağlam bir gemi” benzetmesini yaparak, “Demokrasisiyle, hukukuyla, uluslararası entegrasyonuyla, yatırım ortamıyla, yabancı yatırımlarıyla, made by denizli l kasım 72 etkinlik bütün dünya tarafından ‘hoş geldin’ diye pozitif karşılanan bir ülke konumundadır. Bu yüzden sene sonu itibariyle ihracatımızı 162 milyar dolar bekliyoruz” diye konuştu. 10 yılda 10 dünya markası “10 yılda 10 dünya markası yaratmak” vizyonu ile yola çıkan Turquality, Kasım ayında 10’uncu yılını tamamlıyor. Dünyanın devlet destekli ilk markalaşma programı programı olan Turquality, 23 Kasım 2004 tarihinde tohumları atıldı. Projede, teknik çalışmaları yürütmek üzere Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve İhracatçı Birlikleri ile özel sektör temsilcilerinden oluşan Turquality Çalışma Grubu ile Turquality Sekretaryası oluşturuldu. Stratejik bir gelişim ve değişim sürecinden geçerek bugün bulunduğu noktaya ulaşan Turquality; firmaları kurumsal, finansal ve operasyonel anlamda destekleyen bir markalaşma destek platformu olarak konumlandırıldı. Günümüzde gittikçe ağırlaşan rekabet koşulları ve değişen tüketim kalıpları, uluslararası arenada yer almak isteyen şirketleri daha fazla katma değer ve daha fazla pazar payı anlamına gelen güçlü markalar yaratmaya teşvik ediyor. Tekstil ve hazır giyim, otomotiv, elektronik, gıda gibi rekabetçi sektörlerimiz açısından ihracatta markalaşmanın önemi gün geçtikçe daha da artış gösteriyor. Vizyonunu “10 yılda 10 dünya markası yaratmak” olarak belirleyen Turquality, bu hedeflere ulaşmak için marka yaratma potansiyeli olan firmaları belirleyerek oluşturulan destek platformu çerçevesinde destek olmaya devam ediyor. Dünya ekonomisine bakıldığında küreselleşmenin etkilerini her alanda gösterdiği ve rekabetin, ülkelerin kalkınmalarında kilit rol oynarken, yeni bir ekonomik düzenin ortaya çıktığını gördük. Ar-Ge, inovasyon ve tasarım odaklı rekabette, Türkiye’nin ihracata dayalı büyüme modelini benimsemiş olması ve belirlenen makro hedeflere ulaşmada Turquality önemli bir basamağı teşkil ediyor. Programa iki üniversite daha dahil oldu Destek kapsamında bulunan firma sayısının çoğalması ve Turquality Programının bilinirliğinin artmasıyla beraber oluşan yoğun talep sonucunda; önceki dönemlerde Koç ve Sabancı Üniversiteleri’nde gerçekleştirilen program 12. Dönemiyle birlikte genişletilerek Koç ve Sabancı üniversitelerine ek olarak, İstanbul ve Bilkent Üniversiteleri’nde de yürütülecek. Bugüne kadar Turquality Yönetici Geliştirme Programı’ndan 704 yönetici sertifika alırken, Turquality destek programı kapsamında 98 firmanın 109 markası bulunuyor. Marka destek programı kapsamında ise 55 firmanın 57 markası bulunuyor. Projede 2023 yılı hedefi ise Turquality kapsamında 125 firma, Marka destek programı kapsamında da 50 firma olarak belirlendi. Desteklenen firmaların yöneticilerinin vizyonlarını geliştirmek, katılımcı yöneticiler arasında ortak bir yönetim lisanı oluşturmak, firmalara sağlanacak destek hizmetlerinde projeleri hayata kazandırılacak takımların kurulmasına katkı sağlamak ve Turquality marka destek platformu için ihtiyaç duyulan sinerjiyi yaratmak amacıyla oluşturulan Turquality Yönetici Geliştirme Program, programdan mezun olup serti- Turquality 125 firma marka destek programı 50 firma yılı hedefi Turquality programından destek alan 166 firma, dünyanın 174 ülkesine ihracat gerçekleştiriyor. fikalarını alan yönetici sayısı 704’e ulaştı. Dünyanın önde gelen üniversitelerindeki Executive MBA programları örnek alınarak tasarlanan program 22 hafta sürüyor ve kapsamında; temel rekabet gücü analizi ve strateji uygulamalarından ekonomiye, insan kaynakları ve bilgi yönetiminden teknolojiye, stratejik pazarlama ve marka yönetiminden perakendecilik yönetimine, finansal muhasebeden tedarik zinciri yönetimine kadar çeşitli alanları kapsayan toplam 27 ana konu başlığı bulunuyor. Turquality “En İyi 10 Proje” arasında Tekstil ve hazır giyim sektöründen yola çıkarak hazırlanan proje, bugün otomotivden hızlı tüketim ürünlerine kadar birçok sektörde firmaya destek sağlıyor. Turquality programında hazır giyim, tekstil, deri ve halı sektörlerinden toplamda 44 marka destek alıyor. Turquality, dünyanın ilk marka destek programı olması ve içerik özellikleriyle dikkat çekiyor. Turquality, Capital Dergisi tarafından düzenlenen araştırmada, son 10 yıla damgasını vuran “En İyi 10 Proje” arasına girerken, Bilkent Üniversitesi Pazarlama ve Reklamcılık Kulübü tarafından düzenlenen “En İyi Pazarlama Projeleri 2007” anketinde En İyi Marka Yaratma Projesi olarak belirlendi. Brand Finance’ın yayınladığı Ulusal Marka Endeksi raporuna göre, Türkiye 688 milyar dolarlık marka değeri ile dünyanın en değerli 19’uncu ülke markası oldu. Bir yılda marka değerini yüzde 41 artıran Türkiye, böylece marka değerini en fazla artıran 4’üncü ülke konumuna yükseldi. Net artışa bakıldığında ise 201 milyar dolar artışla mutlak değer değişiminde ilk sırada yer aldı. Turquality desteği alan sektörler Tekstil ve hazır giyim sektöründen yola çıkarak hazırlanan proje, bugün farklı sektörlerden birçok markaya destek veriyor. • • • • • • • Hazır Giyim: 24 Tekstil: 10 Elektrik Elektronik: 9 İşlenmiş Tarım Ürünleri: 9 Mobilya: 8 Kuyumcu/Mücevherat: 4 Otomotiv Ana Sanayi: 3 74 marka DENİZLİ’DE DOĞDU, BİR DÜNYA MARKASI OLDU Denizli’den dünyaya açılan Hamam markası, Turquality desteği ile birlikte hızlı bir büyüme gösterdi. Beş yıl içinde yurtdışında 45 olan satış noktası sayısını 200’e çıkaran Hamam’ın hedefi, 2015 yılında bunu 500’e çıkarmak. H avlu ve bornozun vatanı Denizli’de doğdu ‘Hamam’ markası. Tasarım ve kaliteyi birleştiren çizgisiyle kısa sürede büyümeyi başardı. Dünyanın çeşitli yerlerinde mağaza açarken, ünlü otellerin ve isimlerin de tercihi olmaya başladı. Arkasında büyük bir emek ve deneyim olan Hamam markasının başarısında Turquality desteği de önemli bir rol oynuyor kuşkusuz. 2006 yılı sonunda Turquality programına dahil olan 17. marka olan Hamam, Denizli’de bu destekten yararlanan tek marka olma özelliğini de taşıyor. Turquality desteği aldığı günden bu yana hızlı bir büyüme gösteren marka, beş yıl içinde yurtdışında 45 olan satış noktası sayısını 200’e çıkardı. Harrods, Printemps, Le Bon Marche gibi dünyanın en prestijli mağazalarında ilk ve tek Türk markası olarak yer aldı. Turuality’nin gücünü arkasına alarak başarılı işlere imza atan Hamam’ın hikayesini ve markanın hedeflerini anlatan Eke Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Eke, Turquality kapsamında ikinci beş yılı tamamlayacakları 2016 sonuna kadar cirolarını 10 milyon dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. kasım l made by denizli Demir ticareti ile başladığı yolculuğunda direksiyonu tekstile kıran Haluk Eke, Eke Tekstil ile 1989 yılında Denizli’nin tanınmış markalarına fason üretim yaptı. Ürünleri kısa sürede kalitesiyle fark yarattı ve siparişler arttı. Yurtdışındaki fuarlara kendi özel koleksiyonuyla katılan Eke Tekstil, bunların beğenilmesi üzerine kendi markası üzerinde çalışmaya başladı. “Her markanın altında onun tecrübelerinden ve bilgi birikiminden faydalanarak çıktığı, basamak yaptığı bir alt öğenin var olduğuna inanırım” diye konuşan Haluk Eke, yıllarca fuarlara katılmanın getirdiği bilgi birikimin ve vizyonun kendilerini frenlenemez bir noktaya getirdiğini anlatıyor. Hamam markasının böyle bir ortamda ortaya çıktığını belirten Eke, bu süreci şöyle anlatıyor: “Hep en iyilerle çalıştık. Mesela logoyu mimar Emre Özgüder tasarladı. İlk yıllar tasarım danışmanlığımızı İdil Tarzi yaptı. Hamam 2003 yılında daha önce hiçbir Türk firmasının kabul edilmediği Heimtextile Fuarı’nın Dreamland özel bölümüne giren ilk Türk markası oldu. Hamam’ın 2008 yılından bu yana kullandığı mimari konsept ise ünlü iç mimar Zeynep Fadıllıoğlu tarafından özel olarak hazırlandı.” Hedef 500 satış noktası Kulvarının en iyisi olmayı hedeflediklerini ve böylesine iddialı bir hedefin pek çok zorluğu da beraberinde getirdiğini söyleyen Eke, Bazen bir Türk markası olmanın bile ek zorluklar getirebildiğini belirtiyor. Ancak Hamam’ın konsepti ve kalitesiyle fark yaratarak dünyanın en önemli satış noktalarında yer almayı başardığını sözlerine ekleyen Eke, markanın önemli referanslarıyla hızlı bir şekilde birçok zorluğun üstünden gelmeyi başardığını vurguluyor. Hamam yola çıkarken bir dünya markası olmayı hedefledi ve bu nedenle de tüm enerjisini dış piyasaya yöneltti. Bugün itibariyle Hamam’ın Moskova’da iki, Kiev’de ve Çin’de bir mağazası bulunuyor. Yurtdışındaki ticari fuarlarda yurtiçinden gelen talepleri karşılamak için 2008 yılı sonunda Addresistanbul AVM’de de bir mağaza açıldı. Hamam ürünleri başta Avrupa olmak üzere Rusya, Japonya, Dubai ve Amerika’da 70 şehir ve 45 ülkede 200’ü aşkın satış noktasında sunuluyor. Hedef bu rakamları daha da yukarı taşımak. Haluk Eke satış noktası sayısını 2015 yılı sonunda 300’e, 2018’e kadar da 500’e çıkarmayı hedeflediklerini belirtiyor. 75 Eke “Bu sayının içerisinde altı olan konsept mağaza sayısını da 2015 sonunda dokuza ve 2018’e kadar da 15’e çıkarmayı planlıyoruz” diye konuşuyor. Hedefler bunlarla da sınırlı değil. 2014 büyüme hedeflerinin yüzde 30 civarında olduğunu aktaran Eke diğer hedeflerini şöyle anlatıyor: “Dünyaca ünlü satış merkezlerinde shop in shop anlaşmalarla yayılmak istiyoruz. Ocak ayında Paris’te düzenlenecek Maison&Objet Fuarı’nda ise yeni koleksiyonlarla yer alıp ürün gamını daha da geliştireceğiz. Ayrıca dünyaca ünlü otel zincirleri ve spa merkezleriyle yeni anlaşmalar yapılıyor. Bunların yanında dekoratörler ve yat üreticileriyle geliştirdiğimiz özel projeler üzerine çalışıyoruz.” Yatırımların karşılığını alıyor Turquality programı ile birlikte hedeflerine daha hızlı ilerlediklerini kaydeden Eke, Hamam’ın rakiplerinden kalite, tasarım ve Ar-Ge çalışmaları ile ayrıldığını aktarıyor. “Markanın sadece konumlandırılması, tasarım ve Ar-Ge süreci yaklaşık üç yıl sürdü” diyen Eke, bu süreçte yerli yabancı birçok tasarımcı ve danışmanla çalıştıklarını anlatıyor. En üst kalite ve son teknoloji kullanılarak oluşturulan özel tasarım koleksiyonların Hamam’ı pazardaki rakiplerinden ayıran en önemli noktaların başında geldiğini ifade eden Eke sözlerine şöyle devam ediyor: “Pazarda artık ipek, kaşmir, organik pamuk gibi özel materyallerin kullanıldığı çok fonksiyonlu ürünler tercih ediliyor. Önemli olan bu kaliteyi tasarım ile buluşturup doğru kanallarla tüketiciye ulaştırabilmek. 25 yıllık üretim tecrübesi, son on yıldır sadece Ar-Ge’ye kanalize edilmiş 20 kişilik mühendis ekibi ve Ar-Ge konusunda Cognis, Microban gibi dünya devleriyle yapılan iş ortaklıkları Hamam markasını hedeflerine yakınlaştırdı. Şu an gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki, Hamam olarak dünyanın en kaliteli ve sofistike banyo ve spa giysilerini üretmekteyiz. Bu anlamda yaptığımız yatırımların karşılığını almaya başladığımızı da söyleyebilirim.” Hamam’ın kısa vadeli en önemli planının, dünya çapında en yüksek prestije sahip departman mağazalarda yer almak olduğunu söyleyen Eke, bu sayede geniş kitlelere ulaşıp hem bilinirliği artırmak hem de satış- HALUK EKE Eke Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı “Hamam olarak dünyanın en kaliteli ve sofistike banyo ve spa giysilerini üretmekteyiz. Bu anlamda yaptığımız yatırımların karşılığını almaya başladığımızı da söyleyebilirim.” ları geliştirmek istediklerini belirtiyor. Eke uzun vadede ise Hamam’ı dünya çapında bilinir ve lüks kategoride en yaygın marka yapmayı planladıklarını vurguluyor. Hamam ürünleri başta Avrupa olmak üzere Rusya, Japonya, Dubai ve Amerika’da 70 şehir ve 45 ülkede 200’ü aşkın satış noktasında sunuluyor. TURQUALITY DESTEKLEDİ, HAMAM COŞTU Dünyanın devlet destekli ilk markalaşma programı olan Turquality, 10 yılda 10 dünya markası yaratma hedefiyle desteklerine devam ediyor. Başlatıldığı 2004 tarihinden bu yana pek çok markaya destek veren Turquality’nin amacı, global markalar yetiştirerek Türkiye’nin ihracat gelirlerini ve “Türk Malı” imajını uluslararası boyuta taşıyarak Türkiye’nin itibarını artırmak. Turquality desteği alan 17. marka olan Hamam, aynı zamanda Denizli’de bu destekten yararlanan tek marka olma özelliği taşıyor. 2006 yılı sonunda programa dahil olan Hamam, 2012 yılında ilk beş yıllık performansının olumlu bulunması üzerine ikinci beş yıllık döneme hak kazandı. Ticari fuar katılımları, yurtdışı birimler, reklam ve tanıtım başta olmak üzere birçok destekten yararlanan Hamam, kısa sürede başarılı işlere imza attı. Destek sonrası beş yıl içinde yurtdışında 45 olan satış noktası sayısını 200’e çıkaran Hamam, Harrods, Printemps, Le Bon Marche gibi dünyanın en prestijli mağazalarında ilk ve tek Türk markası olarak yer aldı. made by denizli l kasım 76 eğitim BİRLİKTEN GÜÇ DOĞDU DENİB ve Güney Ege Kalkınma Ajansı işbirliğinde, ‘Her Firmaya Bir Proje Uzmanı’ sloganıyla yürütülen projede sona gelindi. Başarıyla tamamlanan projede asıl kazanan, Denizli oldu. T ürkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması için önünde on yıldan az bir süre kaldı. Yapılan çalışmalar ve ortaya konan rakamlar, Türkiye’nin hedefe yaklaştığını ortaya koyuyor. Ancak ihracatın topyekun artışında illerin katkısı da oldukça önemli. Tekstilin başkenti Denizli de bunun farkında ve yapılan çalışmalar da bunu teyit eder nitelikte. Bu çalışmalardan biri de Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) ile Güney Ege Kalkınma Ajansı ile yürütülen ‘Her Firmaya Bir Proje Uzmanı, Proje Bilgilendirme ve Hazırlama Eğitimi’ isimli proje. 8 Ekim’de DENİB Konferans Salonu’nda yapılan toplantı ile startı verilen projenin eğitim ayağı memnun ediciydi. Katılımcılar, dört hafta boyunca yoğun bir eğitimden geçti. Alanında uzman kişilerin eğitim verdiği projeye ilgi de hayli yüksekti. Proje ihtiyaçtan doğdu Çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından verilen hibe ve destek fonlarına ihracatçı firmaların kasım l made by denizli ulaşımını kolaylaştırmak, gelişmelerden haberdar olmalarını sağlamak amacıyla yürütülen projenin çalışmaları, geçtiğimiz Temmuz ayında başladı. İlk olarak firmalara eğitimin programı hakkında bilgilendirme yapıldı ve Ekim ayı içinde de yapılması planlanan eğitime katılım yapmak isteyen firmaların ön bilgileri alındı. Firmaların katılım talepleri doğrultusunda da T.C. Güney Ege Kalkınma Ajansı’na, 2014 yılı Teknik Destek Programı kapsamından yararlanmak üzere proje sunumu gerçekleştirildi. Yapılan değerlendirmeler neticesinde GEKA tarafından proje başarılı bulundu ve projenin teknik sözleşmesi DENİB Genel Sekreteri Levent Öztaş ile GEKA Genel Sekreteri Süleyman Alata tarafından 29 Eylül 2014 tarihinde imzalandı. Bu aşamadan sonra çalışmalar, eğitimler üzerinde yoğunlaştı, organizasyonun son hazırlıkları tamamlandı. Aylar süren çalışmalar sonrası projenin açılışı 8 Ekim’de DENİB Yönetim Kurulu Üyesi İsa Dal, DENİB Genel Sekreteri Levent Öztaş, GEKA Genel Sekreteri Süleyman Alata, TKDK İl Koordinatörü 77 Ümit Dağdeviren, KOSGEB İl Müdürü Selim Erkoç, İŞKUR İl Müdürü Feridun Giresun, Grup Danışmanlık Ahmet Aydınlı ve ilgili kişilerin katılımı ile gerçekleştirildi. Projenin bir ihtiyaç sonucu ortaya çıktığını belirten DENİB Genel Sekreteri Levent Öztaş, bunu şöyle anlatıyor: “DENİB üyesi firmalarımız dünya pazarlarında rekabet edebilmek için sürekli yatırımlar yapıyor veya yatırım yapmayı planlıyor. Bu yatırımlarda T.C. Ekonomi Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB), T.C.Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA), T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı (KKYDP), Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK), T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TUBİTAK) gibi bakanlıklar ve kurumlar tarafından firmalara, yatırımcılara, birliklere, kurum ve kuruluşlara çeşitli konularda destek olarak hibe veriliyor. Denizli ve bölgesine sağlanan birçok konudaki hibe, teşvik ve destekler tam olarak bilinmediği için bu desteklerden yararlanılamıyor. Bu proje daha fazla yararlanılmasını sağlamak için doğdu.” Eğitim programı yoğundu Bu projeyle katılımcıları bilgilendirmeyi amaçladıklarını söyleyen Öztaş, “Eğitim süreci tamamlandığında her bir katılımcının hangi konuda nereden, nasıl destek alabilecekleri konusunda ve proje için nasıl başvurulur, proje döngüsü, mantıksal çerçeve ve bütçe planlaması gibi proje hazırlama aşamalarında hangi yolların izleneceği hakkında bilgiye sahip olmaları hedefleniyor” diye konuşuyor. Katılımcıların bu süreçten sonra mutlaka bir proje yazması veya bir proje çalışması içinde bulunmasının beklendiğini vurgulayan Öztaş, eğitim esnasında proje oluşturan katılımcıların, proje hazırlama sürecine başlayacaklarının bilgisini veriyor. Öztaş ayrıca yerilecek eğitimin altı saat ile sınırlı kalmayacağını ve saatin süresinin çalışmalar tamamlanıncaya kadar uzatılacağını anlatıyor. Sürecin bundan sonra nasıl ilerleyeceği ve beklentiler hakkında Öztaş şunları söylüyor: “Eğitimde bulunan katılımcılardan oluşan bir iletişim grubu oluşturuluyor. Katılımcılara bu tarihten sonra ilgili kurumların destek programları ve çağrı dönemleri hakkında bildiriler yapılacak. Bu eğitim sürecinden sonra firmalarımızın mevcut ürünlerinin yanı sıra yeni ürünleri LEVENT ÖZTAŞ DENİB Genel Sekreteri “Bakanlıklar ve kurumlar tarafından firmalara, yatırımcılara, birliklere, kurum ve kuruluşlara çeşitli konularda destek olarak hibe veriliyor. Denizli ve bölgesine sağlanan birçok konudaki hibe, teşvik ve destekler tam olarak bilinmediği için bu desteklerden yararlanılamıyor. Bu proje daha fazla yararlanılmasını sağlamak için doğdu.” üretebilmeleri için alınması düşünülen makine, ekipman giderleri için destek alabilmeleri, piyasada daha kolay rekabet edebilmeleri, Denizli ve bölgesinde yapılacak olan yatırımların artması ve yeni istihdam alanlarının oluşması bekleniyor.” made by denizli l kasım 78 eğitim SÜLEYMAN ALATA GEKA Genel Sekreteri “Bu proje insana yapılan bir yatırım ve Denizli’deki firmaların bu konuya önem vermeleri bizim için çok değerli. Biz bu projeyi bir başlangıç olarak görüyoruz. Bu eğitime katılanların daha sonra değişik konularda daha ileri eğitim almaları, diğer ulusal destek mekanizmaları ve AB fonlarından proje yoluyla firmalarına destek sağlamaları konularında kendileriyle çalışmaya devam etmeyi düşünüyoruz” Firmalar desteklerden habersiz kalmayacak Projenin hayata geçmesini sağlayan kurumlardan biri de GEKA. Güney Ege Kalkınma Ajansı, şimdiye kadar bölgenin gelişmesi ve kalkınması adına pek çok strateji, plan ve program hazırladı, bunların gerçeğe dönüşmesi adına operasyonel programlar gerçekleştirdi. GEKA Genel Sekreteri Süleyman Alata, söz konusu projeyi neden desteklediklerini şu sözlerle dile getiriyor: “Ülkemizde pek çok kurum ve kuruluş tarafından firmalara, yatırımcılara, birliklere, kurum, kuruluşlara çeşitli konularda destek olarak hibe programları gerçekleştirilmesine rağmen; pek çok yatırımcımız, firmamız bu desteklerden habersiz kalıyor. Gerçekleştirilecek bu eğitim sayesinde, Denizli ilimizin ekonomisine çok büyük katkılar sunan ihracatçı firmalarımızın bu destek mekanizmaları hakkında bilgi sahibi olmaları, her bir firmada bu destekleri takip eden, proje hazırlamayı bilen birer uzmanın olması çok büyük bir önem arz ediyor. Biz de ajans olarak bölgede proje yazma ve uygulama kültürünün geliştirilmesine büyük önem vekasım l made by denizli riyoruz. Bu bağlamda bölgemizin kalkınması adına gerçekleştirilen bu eğitim faaliyetinde bizim de katkımızın olması bize gurur veriyor. Bu eğitim faaliyetleri ile yetişen proje uzmanları ajans için büyük bir fırsat oluşturuyor. Biz onları da ajans personeli gibi görüyoruz. Çalıştıkları firmalar adına iyi projeler üreterek, gerçek ihtiyaçları yerinde görüp hızlı ve doğru projeler geliştirilmesini sağlayarak bölgenin kalkınması için yaptığımız çalışmalara büyük katkı veriyorlar ve bu şekilde bölge kalkınması için çalışan ajans içi ve dışı çalışanların sayısı hızla artmış oluyor.” İnsana yatırım yapan proje Alata bu projede önemli özelliklerden birinin de sürdürülebilirliğinin güçlü olması olduğunu kaydediyor. Özel sektörün kar odaklı çalıştığını ve ihtiyaç hissetmediği bir konuda yatırım yapmak istemediğini belirten Alata, “Bu proje insana yapılan bir yatırım ve Denizli’deki firmaların bu konuya önem vermeleri bizim için çok değerli. Biz bu projeyi bir başlangıç olarak görüyoruz. Bu eğitime katılanların daha sonra değişik konularda daha ileri eğitim almaları, diğer ulusal destek mekanizmaları ve AB fonlarından Yapılan değerlendirmeler neticesinde GEKA tarafından proje başarılı bulundu ve projenin teknik sözleşmesi DENİB Genel Sekreteri Levent Öztaş ile GEKA Genel Sekreteri Süleyman Alata tarafından 29 Eylül 2014 tarihinde imzalandı. 79 DENİB ve GEKA işbirliğiyle yürütülen ‘Her Firmaya Bir Proje Uzmanı, Proje Bilgilendirme ve Hazırlama Eğitimi’ isimli projeye, 8 Ekim’de DENİB Konferans Salonu’nda yapılan toplantı ile startı verildi. proje yoluyla firmalarına destek sağlamaları konularında kendileriyle çalışmaya devam etmeyi düşünüyoruz” diye konuşuyor. Alata, gerçekleştirilen bu eğitim faaliyeti sayesinde bölgede gelişmekte olan proje kültürüne katkı sağlamayı beklediklerini ifade ediyor. “Bunun dışında, eğitim alan firma temsilcilerinin bu destekler ve hibe mekanizmalarından haberdar olmalarının dağlanması bile önem taşıyor” diye konuşan Alata sözlerine şöyle devam ediyor: “Ülkemizde gerçekleştirilmekte olan pek çok hibe ve destek mekanizması bulunmasına rağmen firmalarımız bu desteklerden haberdar değil ve kapasitelerinin geliştirilmesine katkı sağlayacak bu mekanizmalardan faydalanma potansiyellerinin yükseltilmesi dahi bu eğitimin en önemli katkılarından biri olarak görülüyor. Aynı zamanda, bir kurum veya firma bünyesinde bulunan kişiler ihtiyaçları daha iyi bildiklerinden çok daha gerçekçi proje hazırlayabiliyor. Bu nedenle bölgede üretilen proje kalitesi artıyor ve kaynaklar daha doğru şekilde kullanılarak verimlilik artıyor. Bizler için de ilgili sektörlerle iletişim kolaylaşıyor, aynı dili konuştuğumuz kişilerin sayısı artıyor. Sonuçta aynı hedefler için çalışıyoruz, bu şekilde kalkınma ordumuz gittikçe genişliyor.” Kazanan Denizli oldu GEKA Genel Sekreteri Süleyman Alata ve DENİB Genel Sekreteri Levent Öztaş, yapılan işbirliğinin sonuçlarından memnun. Her iki yetkili de projenin başarısı konusunda hemfikir. Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın da Denizli İhracatçılar Birliği gibi Denizli ilinin sahip olduğu potansiyelleri kullanması, kalkınması ve gelişmesi için çalıştığını vurgulayan Alata, iki kurumun güçlerini birleştirmesiyle kazananın yine Denizli olduğunu ifade ediyor. “Bu kapsamda şimdiye kadar gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla çok güzel sonuçlar aldık” diyen Alata, “Bundan sonra da her anlamda gerçekleştirilecek işbirliği çalışmalarıyla daha da büyük katkılar gerçekleştireceğimize inanıyorum” diye konuşuyor. Öztaş da başlangıçta yoğun olarak görülen eğitim saatlerinin yetmediğini ve eğitimin uzatılması yönünde talepler alındığını anlatıyor. “Katılımcılar yapılabilecek yatırımlar konusunda bilgilendiklerini, işletmelerinin geliştirilmesi için neler yapabilecekleri konusunda değerlendirmeye başladıklarını, kurumlar tarafından onaylanan ve hayata geçirilen proje örneklerini gördükçe kendi projelerinin de olabilirliği konusunda bilinçlendiklerini, girişimci ruhlarının biraz daha ön plana çıktığını dile getiriyor” diye konuşan Öztaş, özellikle katılımcı olarak yer alan firma sahiplerinin yeni yatırıma yönelik projeleri için çalışmaya başladıkları haberini veriyor. Bu proje, DENİB ve GEKA’nın işbirliği yaptığı ilk proje. Ancak projenin başarısı ve alınan olumlu tepkiler, iki kurumun işbirliklerinin artarak devam edeceğinin sinyallerini veriyor. Öztaş da DENİB ve GEKA’nın farklı projelerde işbirliği yapmasının hedeflendiğini belirterek konuyla ilgili çalışmaların yapıldığını belirtiyor. KATILIMCILARA KONUNUN UZMANLARINDAN EĞİTİM Dört ayrı grup bulunan projede, her bir grup dört hafta boyunca haftada bir gün, altı saatlik eğitime tabi tutuldu. Bu program süresince pek çok konu başlığı, uzmanlar tarafından anlatıldı. GEKA uzmanları tarafından GEKA Teknik Destek, Doğrudan Faaliyet Desteği, Mali Destek konuları; TKDK uzmanları tarafından hayvancılık, et-süt-meyve-sebze işleme ve depolama, su ürünleri, yerel ürünler, el sanatları, kırsal turizm gibi konular hakkında hibeler; KOSGEB uzmanları tarafından da Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı, Tematik Proje Destek Programı, KOBİ Proje Destek Programı, İşbirliği-Güçbirliği Destek Programı, Genel Destek Programı, Girişimcilik Destek Programı, Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı hakkında bilgi verildi. Buna ek olarak İŞKUR uzmanları tarafından İşbaşı Eğitim Programı (İEP), Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) hakkında eğitim verildi. Ahmet Aydınlı tarafından ise katılımcılar şu başlıklarla ilgili detaylı bilgilendirildi: “Ulusal Ajans: Cosme, Horizon, Erasmus, Leonardo Vinci, Comenius, Grundvith, Youth eğitim ve gençlik programları, TUBİTAK: Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı, KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı, HORİZON 2020, Tarım İl Müdürlüğü: KKYDP Tarımsal ve Hayvansal Ürünlerin İşlenmesi, Depolanması, Paketlenmesi, Güneş Enerji Sistemleri Projesi, Başbakanlık Tanıtma Fonu: Yurtiçi Kültür ve Turizm, Yurtdışı Dış İşleri Tanıtma, Basın Yayın, Radyo TV Projeleri, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı: San-Tez Projeleri, İç İşleri Bakanlığı: Ülke tanıtımına katkıda bulunacak projelere destek, Ekonomi Bakanlığı: Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklemesi ve KOSGEB: COSME” made by denizli l kasım 80 turizm DENİZLİ TURİZMİNDE 5 YILDIZ FARKI Antik kentleri ve Pamukkale travertenleri ile adını dünyaya duyuran Denizli, Türkiye’nin en büyük turizm destinasyonları arasında yer alıyor. Turizm potansiyelini çeşitlendirirmeyi arzulayan kent, otelleriyle kongre ve toplantı turizminde de iddialı. O tellerde şirketlerin, holdinglerin ve derneklerin toplantılarının yapıldığı yerlerdeki turizm türü; kongre ve toplantı turizmi… Konferans ve iş seyahatlerinden oluşan faaliyetlerin ortaya çıkardığı turizm kolu kongre ve top- kasım l made by denizli lantı turizmi gün geçtikçe önemini artırıyor. Bu turizm çeşidinin gelişmesinde toplantıların yapıldığı iç mekanların hizmet kalitesi, dış dekanın da yani kentin sunduğu doğal ve tarihi güzellikler önemli rol oynuyor. Bu durumda doğa ve kültür hazinesi Denizli, heyecan verici imkânlar âleminin kapısı durumunda. Ege ve Akdeniz bölgelerindeki büyük ve kalabalık kentlerin birleştiği yerde Denizli, gelişen şehir otelciliğiyle toplantı ve kongrelere ev sahipliği yapıyor. Denizli birinci sınıf otel konaklama ve konferans tesisi zenginliği, Türkiye’nin belli başlı büyük şehirlerine kolayca ulaşım ve eşsiz manzara 81 1991'de hizmete giren Denizli Çardak Havalimanı 16 bin 890 metrekarelik alanda, yıllık 2 milyon 200 bin yolcu kapasiteli bulunuyor. Denizli il merkezine uzaklığı ise 65 kilometre. cazibesi sunuyor. Bütün bunlara, mükemmel bir iklim ve alternatif destinasyonlara göre çok daha düşük maliyet avantajı ekleniyor. Denizli, turizm kenti Antalya ve İzmir’e yakınlığı ve tarihiyle de ideal bir destinasyon. Denizli ilindeki büyük kapasiteli oteller Denizli’ni kongre turizmi konusunda konumunu güçlendiriyor. Söz konusu otellerin birçoğu gelişmiş ses, ışık ve görüntü teknolojileriyle donatılmış merkezde ve ileri derecedeki teknolojik alt yapıya sahip olmalarının yanı sıra konaklamaları sırasında da ihtiyaç duyabilecekleri bir çalışma masası, kapalı devre yayın sistemi her oda da standart olarak sunuyor. Ulaştırmanın da kongre turizmi açısından önemi göz önüne alındığında Denizli’nin avantajlı konumu Çardak Havalimanı ile pekişiyor. Birinci sınıf konaklama Denizli, birinci sınıf otel konaklama hizmeti, tesis sayısı, Türkiye’nin belli başlı şehirlerine kolayca ulaşım, turizm merkezlerine yakınlık, doğal güzellikler, uygun iklim koşulları ve alternatiflerine göre maliyet avantajı ile kongre turizmi açısından ideal bir destinasyon. Son dönemlerde kent otellerinin tesislerde yapılan toplantılar Türkiye’de olduğu kadar Denizli’de de ön plana çıkıyor. Toplantı ve kongre katılım- Denizli’nin kent otelleriyle toplantı ve kongre turizminde avantajları: - Birçoğu UNESCO kültürel mirası olarak kaydedilmiş olan tarihi ve kültürel varlıklar - Özellikle hava ve kara ulaşımı için güçlü ulaştırma altyapısı - Otellerde ve turistik tesiste kongre ve toplantı imkânları - Fuar merkezi - Tam donanımlı Pamukkale Üniversitesi - Denizli’nin sahip olduğu uluslararası imaj ve markası - Uygun fiyatlandırma - Eğitimli ve deneyimli işgücü made by denizli l kasım 82 turizm Denizli’nin kongre ve toplantılarına en sahipliği yapan Pamukkale Üniversitesi’nin konferans ve toplantı salonları bulunuyor. Salonların, Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından kongre turizmine uygunluğu onaylı. RUKİYE KARABULUT İnci Class Otel yöneticisi ‘Butik İş Oteli’ mantığını Denizli’ye taşımanın mutluluğuyla beraber otelcilik sektörüne yeni bir boyut kazandırıyoruz. İnci Class Otel ailesi olarak; turizmde her zaman önde olmayı amaçlıyoruz. Modern ve ferah dizaynı ile odalarımız klasik otel odası mantığından uzaklaşıp evdeki rahatlıkta; her türlü detayın düşünüldüğü, konforlu, sıcak ve güvenli bir ortam sunuyor. Ayrıca müşteri memnuniyetine verilen önemi vurgulamak için ‘İnci Class Günlüğü’ oluşturduk. Kulaktan kulağa yayılan, günümüzün vazgeçilmez tanıtım aracını herkese açık bir şekilde görme imkanı verdik. Büyük bir titizlikle hazırladığımız kahvaltı ve alakart restoranımıza özgü yemeklerimizle de dünya mutfağından farklı lezzetler sunuyoruz. Özel gruplara düzenlediğimiz toplantı, coffee break, hafta sonu brunchları, kahvaltı ve yemek organizasyonları ile de vazgeçilmez olmayı hedefliyoruz. Bunun için hazırlanmış salonlarımızda farklı alternatifler sunuyoruz. İnci Class Otel, şehrin merkezi bir konumunda bulunması dolayısıyla da ulaşım yönünden çok avantajlı. Şehrimize turizm için de gelen yerli ve yabancı misafirlerimizin beklentileri doğrultusunda hedeflerimizi oluşturuyoruz. Denizli’ye turizm anlamında da bir katkı sunuyoruz. Gözde turizm merkezi Pamukkale’ye alternatif olarak şehir turizminin de geliştirilmesi için üzerimize düşeni yapmamızın gerektiği bilincinde hareket ediyoruz. kasım l made by denizli Denizli, birinci sınıf otel konaklama hizmeti, tesis sayısı ve alternatiflerine göre maliyet avantajı ile kongre turizmi açısından ideal bir destinasyon. cıları genel olarak kültür düzeyi ve gelir seviyesi yüksek kesimlerden oluştuğu için toplantı ve kongreye katılımın yanı sıra bir tatil imkânı ve en azından bir turistik kent ziyaret etme ve eğlenme şansını elde ediyor. Bu itibarla, kongrenin konusu kadar yapıldığı mekân ve mekânın yer aldığı kent de önem taşıyor. Tarih ve doğa ikisi bir arada Antik kentleri ve doğa harikası Pamukkale’nin sunduğu zenginlikle Denizli, Türkiye’nin en büyük turizm destinasyonları arasında yer alıyor. Başlıca turizm ve tarih destinasyonlarına bakıldığında Laodikeia Antik kenti, Hierapolis Antik kenti, Pamukkale travertenleri, Karahayıt kaplıcaları, Denizli Etnografya Müzesi öne çıkıyor. Denizli ilinin 6 kilometre kuzeyinde yer alan antik Laodikeia kentinin, coğrafi bakımdan çok uygun bir noktada ve Lykos ırmağının güneyinde kurulduğu biliniyor. Kentin adı antik kaynaklarda daha çok ‘Lykos’un kıyısındaki Laodikeia’ şeklinde geçiyor. Diğer antik kaynaklara göre ise kent, Milattan Önce 261-263 yılları arasında II. Antiokhos tarafından kuruluyor ve kente Antiokhos’un karısı Laodike’nin adı veriliyor. Denizli’nin 18 kilometre kuzeyinde yer alan Hierapolis antik kentinin ise Arkeoloji literatüründe “Holy City” yani Kutsal Kent olarak adlandırılması, kentte bilinen bir çok tapınak ve diğer dinsel yapının varlığından kaynaklanıyor. Kentin hangi eski coğrafi bölgede yer aldığı tartışılır. Hierapolis coğrafi konumu ile kendisini çevreleyen çeşitli tarihi bölgeler arasında yer alıyor. Antik coğrafyacı Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, 83 Tarihi ile ilgili fazla bilgiye sahip olmamakla birlikte bu bölgedeki insanların uzun ötüşlü horozlara gösterdikleri ihtimam neticesinde Denizli horozlarının ününün günümüze kadar geldiği tahmin ediliyor. Hierapolis antik kentinin ise Arkeoloji literatüründe “Holy City” yani Kutsal Kent olarak adlandırılması, kentte bilinen bir çok tapınak ve diğer dinsel yapının varlığından kaynaklanıyor. COŞKUN KOŞAR Lavin Otel sahibi Pamukkale, Denizli ilinde doğal bir zenginlik. Pamukkale kaplıcaları ve akan sulardan kalan karbonat mineralleri teraslarını travertenleri kapsıyor. Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolisin bir Frigya kenti olduğunu ileri sürüyorlar. Antik kaynaklarda, kentin Hellenistik dönem öncesi adı ile ilgili bir bilgi bulunmuyor. Hierapolis olarak adlandırılmadan önce kentte bir yaşamın var olduğunu Ana Tanrıça kültünden dolayı biliniyor. Pamukkale de, Denizli ilinde doğal bir zenginlik. Pamukkale kaplıcaları ve akan sulardan kalan karbonat mineralleri teraslarını travertenleri kapsıyor. Hem Türkiye’nin hem de Denizli’nin sembolü durumda olan bu doğal alanda çıkan su kaynaklarının içindeki karbondioksitin uçması ve su içerisindeki kalkerin çökmesi ile kristalleşmiş olan travertenler, mucizevi bir güzelliği sahip. Bu eşsiz, doğal ve pamuk tarlasını andıran alan aynı zamanda UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunuyor. Türkiye’nin ziyaret edilesi yerlerinden olan Pamukkale Travertenleri, en beyaz haliyle sizi şaşırtmayı bekliyor. Kongre ve toplantı turizmi altertanif arıyor Kongre turizmini İstanbul dışında geliştirmek için alternatif merkezlerine ihtiyaç bulunuyor. İzmir, Antalya, Kuşadası, Pamukkale, Kapadokya gibi merkezler konaklama altyapısı ve tarih/kültür varlıkları bakımından kongre turizmine uygun. Bu bölgelerde bir büyük toplantı salonu dışında aynı anda küçük oturumların da düzenlenebilmesi için ana salonun haricinde bol miktarda başka salonlara da ihtiyaç duyuluyor. Bunların teknik donanımı eksiksiz olmalı. O nedenle müstakil kongre merkezlerine ve büyük kent otellerine gereksinim duyuluyor. 1999 senesinde Koşar Otel adıyla çıktığımız bu sektördeki, vizyonumuzu oluşturan en temel yapıtaşı; kalitede süreklilik ve mutlak müşteri memnuniyetidir. Lavin Otel olarak Denizli’de otelcilik sektöründe hizmet, kalite ve müşteri memnuniyetini esas alarak kalıcı konuklar edinmenin değerine inanıyor, konuklarımızın ihtiyaçlarına uygun değer katan çözümler üretmeyi hedefliyoruz. Otelimizin bünyesinde ; 52 standart, 2 roof suit, 2 adette bedensel engelli için özel tasarlanmış odamız mevcut. Kalıcı konuklar edinmenin değerine inanıyor, konuklarımızla aramızdaki dostluğa uzun vadeli bakıyoruz. Zirve Et Balık Restoranı ile hem otelimizde konaklayan misafirlerimizin hem de Denizli halkına hizmet veren kalite ve lezzetin yeni adresi otelimiz bünyesinde yer alıyor. Restoranımız 200 kişilik kapasitesi ile Türk, Osmanlı ve dünya mutfaklarından çok özel lezzetler sunuyor. Aynı zamanda otelimiz bünyesinde işletmeye açılan, Denizli merkezde bir ilki gerçekleştirdiğimiz 85 metrekarelik kapalı yüzme havuzu, son teknolojiyle donatılmış fitness salonu, masaj salonu, sauna, buhar odası, dinleme odası, Türk hamamı ve bahçemiz ile hem otelimizde konaklayan misafirlerimize hem de değerli Denizli halkına alternatif ve farklı programlarla sunduğumuz Lavin Spa merkezimiz bulunuyor. made by denizli l kasım 84 kültür ‘HOROZ’UN SESİ ATA SPORUNU ŞAHA KALDIRDI Atlı spor dallarının Türkiye’deki merkezlerinden biri olacak Denizli, bu yıl yarı final cirit müsabakalarına Geleneksel Spor Oyunları sahasında ev sahipliği yaptı. Denizli’de gerçekleştirilen cirit müsabakalarına Uşak ve Manisa illerinden cirit takımları ve sporcuları katıldı. ürklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya geldikleri dönemden beri oynadıkları savaş oyunu, cirit... Anadolu’da oynanan ve atlı spor olarak da anılan cirit, başlangıçtan beri nesilden nesille intikal ederek günümüzde de varlığını devam ettiriyor. Alparslan döneminde Anadolu’da oynanan bu spor dalının, özellikle Doğu Anadolu ve Ege’nin farklı yörelerinde daha yaygın olduğu görülüyor. Anadolu’da 11’inci ve 16’ncı yüzyılları arasında bir savaş oyunu olarak oynanan atlı sporun, sonraki dönemlerde özellikle ve 19’uncu yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu ülkesi ve sarayında en büyük gösteri sporu olarak kendini gösterdiği dikkati çekiyor. Dikkat çekici bir nokta ise müsabakalarda yaşanan hayati tehlike nedeniyle II. Mahmut döneminde bu oyunun oynanmasının yasaklanması. Cirit, daha sonra tekrar bir gösteri oyunu olarak Anadolu’da oynanmaya başlanıyor. Türkiye’de Cirit kasım l made by denizli sporuna günümüzde yoğun ilginin, Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanlığı’nın organizasyonuyla bölgede yaşayan insanlarca gösterildiği gözlemleniyor. 1996 yılında ata sporlarının yaygınlaşması ve gelişmesi için kurulan Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanlığı, gerçekleştirdiği yarışmalar ile köklü bir geleneği ve camiayı geleceğe en iyi şekilde hazırlamaya çalışıyor. Federasyon, ayrıca her türlü etkinliklerden kamuoyunu anında haberdar ederek bu camiaya gönül verenleri tek bir çatı altında topluyor. Gelenek- sel Spor Dalları Federasyonu Başkanlığı, şu anda Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü İlk Çağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alparslan Ceylan tarafından yürütülüyor. Federasyonun 2014 faaliyet programında yer alan Atlı Cirit Yarı Final Grup müsabakaları Denizli, Bursa, Kütahya ve Konya kentlerinde dört grupta gerçekleşti. Denizli Büyükşehir Belediyesi Geleneksel Spor Oyunları Kompleksi ve Atletizm Sahası’nın ev sahipliğini gerçekleştirdiği müsabakalar, 40’ar dakikalık iki devre halinde oynandı. Uşak 1 85 Eylül Atlı Spor Kulübü, Uşak Omurca Atlı Cirit Spor Kulübü, Manisa Selendi Beypınar Atlı Cirit Spor Kulübü ve Uşak Karaoğlan Atlı Cirit Spor Kulübü’nün katıldığı yarı final müsabakalarının galibi grubu namağlup tamamlayan Manisa Selendi Beypınar atlı Cirit Spor Kulübü oldu. Ciritte Erdem; ‘Rakibi Bağışlama’ Savaşta düşmanı takım halinde alt etmeye, mağlup etmeye yönelik davranışlar ve sonuçta güçlü olanın galibiyeti, cirit müsabakalarının ana teması. Hal böyle iken, hiçbir spor müsabakasında bulunmayan sadece ciritte olan ‘rakibi affetme, bağışlama’ davranışı, ciride farklı bir anlam yüklüyor. Rakibini bağışlayan sporcuya ve takımına puan kazandırıyor. Zayıf düşene el kaldırmamanın, güçsüze vurmak yerine onu bağışlamanın gerekliliğini ifade eden bu davranış, adeta spor ve erdemin bir arada sergilenişi... Hasmının önünü kesip, ona ciritle vurma fırsatı varken vurmayan, rakibini affeden sporcuların bu anlamlı davranışları onların asaletini ortaya koyuyor. Özellikle Erzurum, Bayburt, Erzincan, Sivas, Denizli, Uşak, Manisa, Tokat ve Söğüt yörelerinde cirit müsabakaları yapılırken, insanların bu spora karşı ilgisinin de yoğun olduğu dikkati çekiyor. Anadolu’da günden güne sayısı artan cirit kulüpleri hem kendi aralarında yöresel olarak ve hem de Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu iş birliği ile yılın her mevsiminde müsabakalar düzenliyorlar. Federasyon olarak Türkiye’de oynanan cirit oyunları Türklerin ciride verdikleri önemin göstergesi olarak görülüyor. Kulübü, Uşak Omurca Atlı Cirit Spor Kulübü, Manisa Selendi Beypınar Atlı Cirit Spor Kulübü ve Uşak Karaoğlan Atlı Cirit Spor Kulübü arasında gerçekleştirildi. İkinci grup müsabakaları Bursa’da Sivas Spor Kulübü, Denizli Yeni Güney Atlı Spor Kulübü, Erzurum Şengel Atlı Spor Kulübü ve Erzurum Kombina Atlı Spor Kulübü arasında yapıldı. Üçüncü grup müsabakaları Kütahya’da Erzurum Atlı Spor Kulübü, Uşak Karun Atlı Cirit Spor Kulübü, Uşak Köroğlu Atlı Spor Kulübü ve Erzincan Atlı İhtisas Spor Kulübü arasında gerçekleştirildi. Dördüncü grup müsabakaları Konya’da Erzurum Akıncılar Atlı Spor Kulübü, Erzurum Ejder Atlı Spor Kulübü, Uşak Susuzören Atlı Cirit Spor Kulübü ve Erzurum Çayırtepe Atlı Spor Kulübü arasında yapıldı. Dörtnal, Rahvan, At Başı... Takımlar arasındaki müsabakaları izlerken, seyircilerin heyecanını yukarılara taşıyan ciritte de her spor dalında olduğu gibi kullanılan özel ifadeler bulunuyor. Bunlar hem oyunla alâkalı ve hem de nesnel ifadeler. Oyunla ilgili olanlar: Cirit oynanan saha için ‘alan’. Ahaliyi Cirit müsabakalarının ana teması, diğer sporlarda olduğu gibi rakibi takım halinde alt etmeye çalışmak. Ancak en önemli fark, rakibi affetme ve bağışlama hakkının olması. oyundan haberdar etmek için davul ve zurna ile oyun öncesi ve oyun oynanırken de oyuna renk katması maksadıyla özel ritimlerde çalınan müziğe ‘cirit havası’. Oyundan önce atları oyuna motive etmek maksadıyla oyunun oynandığı yöreye özel olarak yine davul-zurna ile çalınan müziğe ‘at oynatma havası’. Beş kişiden oluşan takıma ‘bölük’. Yedi kişiden oluşan takıma da ‘alay’ deniyor. Atlarla ilgili olanlar da: Atın iki ayakla koşuyormuş gibi aynı tarafta bulunan ayaklarını eş zamanlı atarak yaptığı, düzenli yürüyüş şekline ‘rahvan’. Binicisini sarsmadan koşan ata ‘rahvan at’. Atın arka kalçalarına yüklenerek yaptığı yavaş yürüyüşüne ‘aheste’. Atın çapraz olarak ayak atmak suretiyle hızlı ve sert yürüyüşüne ‘tırısa kalkmak’. Atın süratli koşma şekline ‘dörtnal’. Atın dörtnal koşmasının en hızlı olanına ‘hücum dörtnal’. İki atın aynı hizada oluşuna ‘at başı’. Atların baş kısmına takılan başlığa ‘dizgin’. Atın bel kısmına üstten keçe veya post üzerine konan kolon kayışları ile bağlanan ve kesici olmayan üzengilerden oluşan teçhizata da ‘eyer’ deniyor. Sporcularla ilgili olanlar ise: Atlı askere süvari anlamında Osmanlı, cirit oyununda iyi at binenler ve at oyunlarında becerisi olan oyunculara ‘sipahi’. Kendi içlerinde hiyerarşik bir düzende atlı olarak cirit oyununa katılan takım gücüne ‘seğmen’. At üzerinde beceri ve hüner gösteren oyuncuya, biniciye ‘at cambazı’. Cirit oyununda at üzerinde sıra halinde duranlara ‘menzil’. Bir kolunda işaret bulunan takım kaptanına ‘takım kolbaşısı’. Attığı ciridi rakibinin atına isabet ettiren oyuncuya ‘acemi’, oyun esnasında isabet alıp ölen kişilere ‘şehit’ deniyor. Denizli’de 4 karşılaşma oynandı Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanlığı tarafından bu yıl gerçekleştirilen Atlı Cirit müsabakaları çeyrek final ile başladı. Çeyrek finale Türkiye’nin farklı bölgelerinden sporcular katıldı. Balıkesir’den, Bayburt’tan, Bursa’dan, Denizli’den, Kars’tan, Kocaeli’nden, Kütahya’dan, Malatya’dan, Manisa’dan 1 takım (birinci); Erzincan’dan 2 ve Sivas’tan 2 takım (birinci ve ikinci), Erzurum’dan ve Uşak’tan 6 takım (birinciden altıncıya kadar) müsabakaların çeyrek final ayağında mücadele etti. Tamamlanan çeyrek final karşılaşmaları sonrası yarı finaller farklı gruplarda 15 Eylül 2014 ila 27 Ekim 2014 tarihleri arasında yapıldı. Müsabakaların gerçekleştirildiği gruplar şunlar: Birinci grup müsabakaları Denizli’de Uşak 1 Eylül Atlı Spor Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin Türk sporuna kazandırdığı, Denizli Büyükşehir Belediyesi Geleneksel Spor Oyunları Kompleksi ve Atletizm Sahası, 2014 Türkiye Atlı Cirit Şampiyonası’nın yarı final karşılaşmalarına ev sahipliği yaptı. made by denizli l kasım 86 üretim KARA BULUTLAR PAMUĞUN ÜSTÜNDEN GEÇTİ Pamuk, tekstil ve hazır giyim sektörleri için en önemli hammadde. Dünyada üretilen pamuğun üçte ikisi Çin, Hindistan ve ABD kaynaklı. Bu ülkelerin kısıtlayıcı politikalarının gelecek dönemde sıkı olmayacağı beklentisi sektörü umutlandırıyor. B eyaz Altın’ın Anadolu topraklarında kullanımı M.Ö. 330’a kadar geriye gidiyor. Asıl gelişim ise Osmanlı İmparatorluğu döneminde görülüyor. Devlet, 13’üncü ve 14’üncü yüzyılda Ortadoğu’dan ve Balkanlardan getirilen tohumları Ege ve Çukurova bölgelerindeki insanlara ücretsiz dağıtıyor. Çiftçilere sunulan bu teşvikle, ‘beyaz Altın’ın üretimi artıyor. Cumhuriyet döneminde de aynı politikalar teknik olarak desteklenerek devam ettiriliyor. Bundan dolayıdır ki Ege ve Çukurova bölgeleri pamuğun anavatanı sayılıyor. Son yüzyılda da artan nüfus, doğallığa olan ilginin giderek artması ve yaşam standardının yükselmesi, ‘beyaz Altın’a olan talebi de artırıyor. Yaygın ve zorunlu kullanım alanıyla insanlık açısından, yarattığı katma değer ve istihdam olanaklarıyla da üretici ülkeler açısından pamuk artık büyük ekonomik öneme sahip. İnsan yaşantısında, tekstil, beslenme ve besleme sanayinden, film malzemesi yapımına ve harp sanayine kadar elliden fazla sanayi kolunun hammaddesini oluşturan ‘beyaz altın’, dünya nüfusunun hızla artışı yanında, toplumların sosyoekonomik yapısının oluşturduğu istemlere bağlı olarak da hızla önem kazanıyor. kasım l made by denizli Örneğin 19’uncu yüzyılda kullanılan liflerin yüzde 78’ini yün, yüzde 18’ini keten, yüzde 4’ünü pamuk oluştururken, 20’nci yüzyılda pamuk liflerinin kullanım oranı yüzde 74’e yükseliyor, yün yüzde 20’ye, keten ise yüzde 6’ya düşüyor. Dünya tekstil sektörleri için önemi her geçen gün artan pamuk için üretimde liderliği elinde tutan Çin ile ihracatta lider olan Amerika Birleşik Devletleri’nin pamuk politikası, dünya tekstilcilerinin merceğinde. Türkiye üretimde 7’nci, tüketimde 4’üncü Çeşitli coğrafi bölgelerde yetiştirilen pamuğun ekildiği kıtaların başında, Asya, Amerika ve Afrika geliyor. Üretimde önde gelen sekiz ülke sırasıyla, Hindistan, Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Pakistan, Brezilya, Özbekistan, Türkiye ve Avustralya olarak dikkati çekiyor. Bu ülkeler dünyadaki pamuğun yüzde 87’sini üretiyor. Tüketimde ise önde gelen sekiz ülke 8.3 milyon tonla Çin, 5.3 milyon tonla Hindistan, 2.3 milyon tonla Pakistan, 1.4 milyon tonla Türkiye, 900 bin tonla Bangladeş ve Brezilya, 800 bin tonla Amerika Birleşik Devletleri ve 700 tonla Vietnam olarak sıralanıyor. Dünyadaki pamuk verimliliği sıralamasında ise Türkiye’nin Avustralya ve İsrail’den sonra üçüncü sırada bulunması dikkati çekiyor. Dünya tüketiminde üst sıralarda ve verimlilikte iyi bir konumda olmasına rağmen Türkiye’de, gerekli düzeyde üretim yapılamıyor. Buna karşın, sınırlı sayıda ülkenin ekolojisi pamuk tarımına el verdiğinden, Dünya üretiminin yaklaşık yüzde 87’sini, Türkiye’nin de içinde olduğu sekiz ülke tarafından gerçekleştiriliyor. Üretimde Çin, ihracatta ABD lider Çin hala dünya pamuk stoklarının önemli bir bölümü elinde bulundurduğundan dünya çapında tekstil ve hazır giyim sek- 87 törü Çin’in ve Ardından gelen Hindistan ve Amerika Birleşik Devletleri’nin politikalarını yakından izliyor. Gelecek aylardan Çin, Hindistan ve Amerika Birleşik Devletleri’nin politikalarındaki herhangi bir değişiklik dünyadaki pamuk arzını etkileyebilir. Amerika Birleşik Devletleri’nde üretimin düşmesi, Hindistan’da ise artan bir seyir izlemesi sonucu son Hindistan’ın, Amerika Birleşik Devletleri’ni açık bir farkla geride bıraktığı görülüyor. Lakin Amerika Birleşik Devletleri’nin ihracattaki liderliği hala devam ediyor. Çin ithalatları Çin hükümeti tarafından ithalat kota sistemi ile yönetiliyor. Bu sistem, Çin’in Dünya Ticaret Örgütü’ne katılımı dolayısıyla gerekli olan minimum ithalat seviyesini yani 894 bin tonu kapsıyor. Kota sistemi dışından yüzde 40 gümrük vergisi ödeyerek Çin hükümetinin, 2015 yılında herhangi bir ihtiyari kota tahsis etmeyeceğini duyurması pazar açısından önemli bir olay. pamuk ithal etme ihtimali hariç bırakılırsa, Dünya Ticaret Örgütü ile ilgili minimumun ötesindeki her miktar hükümet takdiri ile belirleniyor. Değişik türdeki Çin ithalat kotaları arasındaki farkların açıklanması, Çin hükümetinin Çin ithalat talebini ne şekilde belirlendiğinin anlaşılması açısından önemli görülüyor. Çin hükümeti, 19 Eylül 2014’te 2015 takvim yılında herhangi bir ihtiyari kota tahsis etmeyeceğini duyurduğu göz önünde tutulduğunda, pazar açısından bu, önemli bir olay. Çünkü Çin’in ne kadar pamuk ithal edebileceği sorusu daima başlıca belirsizlik kaynağı oluyordu. İthalatların düşük seviyeye kısıtlanacağına made by denizli l kasım >> 88 üretim dair bu açıklama dünya çapındaki fiyatlara aşağı yönlü baskı uyguladı. 2015 için yapılan açıklamaya rağmen, 2014 takvim yılından ne kadar ihtiyari kotanın kaldığı ve ocak ayı öncesinde ne kadarının kullanılacağı bilinmiyor. Muhtemel hacim ne olursa olsun 2014’ten kalan kotanın, hem Çin içinde hem de dışında rekor seviyede stokların bulunduğu 2014/15 hasat yılı için baskın olan pazar esaslarının durumunu değiştirmesi pek mümkün görünmüyor. Pamuk fazlalığı fiyatlara aşağı yönlü baskı uygulamaya gelecekte de devam edeceği tahmin ediliyor. Pamukta Ege ve Çukurova öne çıkıyor Türkiye, pamuk ekim alanı yönünden Dünya’da yedinci; birim alandan elde edilen lif pamuk verimi yönünden dördüncü; pamuk üretim miktarı yönünden yedinci; pamuk tüketimi yönünden dördüncü; pamuk ithalat yönünden üçüncü ülke konumunda bulunuyor. Organik pamuk üretimi yönünden ise Türkiye dünyanın en önde gelen ülkelerinden birisi. Türkiye’de pamuk üretiminin Ege, Antalya, Çukurova ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yoğunlaştığı görülüyor. 2014-2015 (Ekim dahil) sezonunda dünya genelinde kütlü pamuk üretimi 76.5 milyon tona ulaşırken, aynı sezon lif pamuk üretimi ise 26.0 milyon ton oluyor. Türkiye’de ise 2014-2015 sezonunda 700 bin ton lif pamuk üretildiği görülüyor. Buna karşılık Türkiye’de tekstil ve hazır giyim sektörlerinin ihtiyacı olan pamuk miktarı 1 milyon 500 bin tonun üzerinde. Sektörün ihtiyaç duyduğu pamuğun 800 bin tonluk bölümü ithalat yoluyla tedarik ediliyor. İthalatın yapıldığı ülkelerin başında 456 bin 113 ton ile Amerika Birleşik Devletleri geliyor. Bu ülkeden yapılan ithalat için 872 milyon 810 bin dolar ödeme yapılıyor. Amerika Birleşik Devletleri’ni, 104 bin 442 tonla Türkmenistan, 94 bin 480 tonla Yunanistan, 56 bin 480 tonla Brezilya, 30 bin 668 tonlar Tacikistan, 21 bin 451 tonlar Suriye, 7 bin 478 tonla Hindistan, 5 bin 608 tonla Özbekistan, 4 bin 935 tonla Azerbaycan ve 4 bin 785 tonla Arjantin takip ediyor. DÜNYA PAMUK ÜRETİMİ Pamuk ithalatının maliyeti; 15 milyar dolar Pamuğun kullanıldığı tekstil ve hazır giyim sektörlerinin 2000 yılından 2013 yılının sonuna kadar pamuk ithalatı için yurt dışına ödenilen dövizin 15 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Bu dönemde sadece Amerika Birleşik Devletleri’ne ödenilen miktar 8 milyar dolara ulaşıyor. Ayrıca komşu Yunanistan’ın ürettiği pamuğun yüzde 40’ını Türkiye ithal ediyor. Yurt dışından pamuk ithal emek zorunda kalan tekstil ve konfeksiyon sanayisi, Türkiye’nin en rekabetçi olduğu sektör. Bu açıdan pamuk için Türkiye’nin stratejik ürünü denebilir. 2013 yılında tekstil-hammaddeleri ve hazırgiyim 11.8 milyar dolarlık ithalatına karşın, 25.7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiği görülüyor. Sektörün net döviz getirisinin 13.6 milyar dolar olduğu dikkati çekiyor. Ayrıca Türkiye’nin net ihracatçı olan iki sektöründen birisi ve en büyüğü. Türkiye’de 2012-2013 sezonunda 488 bin hektar alanda pamuk ekimi yapıldığı görülüyor. Bu alanda yapılan ekimden DÜNYA PAMUK İHRACATI 26.0 7.5 DÜNYA PAMUK TÜKETİMİ 24.8 milyon metrik ton milyon metrik ton milyon metrik ton Pamuk üretimde ilk üç ülke Hindistan ABD Pamuk tüketimde ilk üç ülke Çin Çin 6.7 milyon metrik ton 6.6 milyon metrik ton Pakistan 3.6 8.3 milyon metrik ton 5.3 milyon metrik ton 7.5 Pamuk ihracatta ilk üç ülke Birezilya ABD Pamuk ithalatta ilk üç ülke 2.3 2.2 milyon metrik ton 1.1 milyon metrik ton Türkiye Çin Hindistan milyon metrik ton milyon metrik ton Hindistan milyon metrik ton DÜNYA PAMUK İTHALATI Bangladeş 0.7 milyon metrik ton 1.5 milyon metrik ton 0.8 1.0 milyon metrik ton milyon metrik ton >> 89 c ton kütlü üretimi sağlanıyor. Dekar başına kütlü verimi 475 kilogram oluyor. Bu kütlü üretiminden 885 bin ton lif üretiliyor. Dekar başına lif üretimi 176 kilogram ulaşıyor. Çırçır randımanı yüzde 37’de kalıyor. Türkiye’nin ithalatının azaltması için en önemli stratejik ürünlerden olan pamuk üretiminin birim fiyatı 95 cente ulaşıyor. Üretimde lider ülkelerin üretim birim fiyatlarına bakıldığında en yüksek maliyetin Türkiye’de olduğu görülüyor. Amerika Birleşik Devletleri ve Yunanistan’da üretim birim fiyatı 88 cent, Çin’de 73 cent, Hindistan’da 42 cent, Pakistan’da ise 35 cent olarak beliriyor. Türkiye’nin “Beyaz Altın” politikası Tekstil sektörü önemini koruduğu sürece Türkiye pamuk üretimini sürdürmek ve ithalatına ikameci önlemler alarak karlılığını ve rekabet gücünü geliştirmek zorunda. Türkiye’de alternatif ürünlerin pamuğa göre fırsat maliyetini incelemek önem teşkil ediyor. Pamuk ile mısırın dekar başına fırsat maliyetine bakıldığında pamuğun üretimi için tarla parası, tohum ve su ücreti gibi birçok ücret dahil toplam maliyeti 878 lira. mısırın üretimi için de tarla parası, tohum ve su ücreti gibi birçok ücret dahil toplam maliyeti 895 liraya ulaşıyor. Elde edilen gelire bakıldığında ise pamuk bin 182 lira dekar başına gelir, mısır ise bin 008 lira gelir sunuyor. Türkiye’de, oldukça güçlü bir pamuk üretimi yapılanması olmasına karşın, bu güçlü yapıyı olumsuz yönde etkileyebilen birçok sorunlar bulunuyor. Pamuk üretimini olumsuz yönde etkileyebilen ve çözümlenmesi gereken bu sorunlar; pamuk tarımındaki üretim masraflarının yüksek olması; pamuk tarımında, çeşit, tohumluk ve üretim tekniği konularındaki sorunlar; pamuk hasadı, hasat sonrası (çırçırlama) ve yabancı madde sorunları; pamuk standardizasyon sistemindeki sorunlar; pamuk üretim ve işleme tekniği konusundaki eğitim yetersizliği; pamuk ile ilgili kesimler arasındaki iletişim ve işbirliği yetersizliği olarak sıralanabilir. DÜNYA PAMUK TÜKETİMİ YILLAR 2013-2014 2014-2015 Eylül Ekim Çin 7.5 7.9 8.3 Hindistan 5.1 5.4 5.3 Pakistan 2.3 2.3 2.3 Türkiye 1.4 1.4 1.4 Bangladeş 0.9 1.0 0.9 Diğerleri 6.4 6.4 6.5 Toplam 23.6 24.4 24.8 MİLYON METRİK TON DÜNYA PAMUK İHRACATI YILLAR YILLARA GÖRE PAMUK İTHALATI VE TEKSTİL İHRACATI YILLAR PAMUK İTHALATI PAMUK İTHALATI TEKSTİL İHRACATI 2009 760 1013 8097 2010 895 1726 9458 2011 611 1864 2012 618 2013 2013-2014 2014-2015 Eylül Ekim ABD 2.3 2.2 2.2 Hindistan 2.0 1.2 1.1 Brezilya 0.5 0.8 0.7 11448 Avustralya 1.1 0.7 0.7 1280 11650 Özbekistan 0.6 0.5 0.5 876 1689 12751 Diğerleri 2.4 2.3 2.3 METRİK TON MİLYON DOLAR MİLYON DOLAR Toplam 8.9 7.7 7.5 MİLYON METRİK TON DÜNYA PAMUK ÜRETİMİ YILLAR 2013-2014 Eylül 2014-2015 DÜNYA PAMUK İTHALATI Ekim YILLAR Hindistan 6.7 6.5 6.7 Çin 7.1 6.4 6.6 ABD 2.8 3.6 3.6 Pakistan 2.1 2.1 2.1 Brezilya 1.7 1.6 Diğerleri 5.5 Toplam 26.0 2013-2014 2014-2015 Eylül Ekim Çin 3.1 1.7 1.5 Bangladeş 0.9 1.0 1.0 Türkiye 0.9 0.8 0.8 Vietnam 0.7 0.7 0.8 1.5 Endonezya 0.7 0.6 0.7 5.5 1.5 Diğerleri 2.6 2.8 2.7 25.7 26.0 Toplam 8.9 7.7 MİLYON METRİK TON 7.5 MİLYON METRİK TON made by denizli l kasım 90 göstergeler TÜRKİYE GENELİ SEKTÖREL BAZDA İHRACAT RAKAMLARI -1000 $ EKİM OCAK-EKİM SEKTÖRLER 2013 2014 Değişim (‘14/’13) Pay(14) (%) 2013 2014 Değişim (‘14/’13) Pay(14) (%) I. TARIM 1,821,905 2,013,939 10.5 16.0 16,889,368 17,998,276 6.6 13.7 1,285,622 1,481,005 15.2 11.8 11,714,006 12,391,325 5.8 9.4 Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mam. 533,747 564,441 5.8 4.5 5,239,866 5,465,294 4.3 4.2 Yaş Meyve ve Sebze 217,580 212,861 -2.2 1.7 1,651,917 1,719,661 4.1 1.3 Meyve Sebze Mamulleri 122,192 125,859 3.0 1.0 1,064,761 1,169,175 9.8 0.9 Kuru Meyve ve Mamulleri 152,873 194,862 27.5 1.5 1,142,094 1,165,173 2.0 0.9 Fındık ve Mamulleri 181,405 267,756 47.6 2.1 1,400,473 1,707,539 21.9 1.3 Zeytin ve Zeytinyağı 23,072 14,896 -35.4 0.1 386,746 187,957 -51.4 0.1 Tütün ve Mamulleri 50,116 95,957 91.5 0.8 764,522 905,321 18.4 0.7 Süs Bitkileri 4,637 4,373 -5.7 0.0 63,627 71,205 11.9 0.1 172,494 181,394 5.2 1.4 1,609,603 1,874,781 16.5 1.4 172,494 181,394 5.2 1.4 1,609,603 1,874,781 16.5 1.4 363,789 351,541 -3.4 2.8 3,565,760 3,732,170 4.7 2.8 363,789 351,541 -3.4 2.8 3,565,760 3,732,170 4.7 2.8 9,606,256 10,236,584 6.6 81.3 97,579,606 103,522,643 6.1 78.9 1,063,295 1,110,969 4.5 8.8 10,220,526 10,940,078 7.0 8.3 Tekstil ve Hammaddeleri 707,834 758,768 7.2 6.0 6,912,631 7,484,172 8.3 5.7 Deri ve Deri Mamulleri 161,907 144,469 -10.8 1.1 1,544,990 1,540,274 -0.3 1.2 Halı 193,554 207,732 7.3 1.6 1,762,905 1,915,631 8.7 1.5 1,394,133 1,508,600 8.2 12.0 14,266,090 14,904,124 4.5 11.4 1,394,133 1,508,600 8.2 12.0 14,266,090 14,904,124 4.5 11.4 7,148,828 7,617,015 6.5 60.5 73,092,989 77,678,441 6.3 59.2 Hazırgiyim ve Konfeksiyon 1,334,106 1,503,680 12.7 11.9 14,281,164 15,875,777 11.2 12.1 Otomotiv Endüstrisi 1,749,418 1,713,229 -2.1 13.6 17,463,363 18,642,982 6.8 14.2 Gemi ve Yat 47,933 175,947 267.1 1.4 1,009,152 1,052,933 4.3 0.8 Elektrik Elektronik ve Hizmet 1,054,290 1,053,840 0.0 8.4 9,452,160 9,977,327 5.6 7.6 Makine ve Aksamları 450,316 496,436 10.2 3.9 4,690,931 5,022,848 7.1 3.8 Demir ve Demir Dışı Metaller 534,888 564,001 5.4 4.5 5,605,997 5,953,517 6.2 4.5 Çelik 1,044,197 1,052,746 0.8 8.4 11,500,330 11,160,314 -3.0 8.5 Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri 241,268 245,980 2.0 2.0 2,641,086 2,653,247 0.5 2.0 Mücevher 193,818 330,227 70.4 2.6 1,824,461 2,200,497 20.6 1.7 Savunma ve Havacılık Sanayii 129,842 120,643 -7.1 1.0 1,116,134 1,327,092 18.9 1.0 İklimlendirme Sanayii 362,202 350,973 -3.1 2.8 3,419,034 3,716,605 8.7 2.8 Diğer Sanayi Ürünleri 6,548 9,312 42.2 0.1 89,178 95,300 6.9 0.1 384,744 348,182 -9.5 2.8 4,174,997 3,893,638 -6.7 3.0 384,744 348,182 -9.5 2.8 4,174,997 3,893,638 -6.7 3.0 11,812,904 12,598,705 6.7 100.0 118,643,971 125,414,558 5.7 95.6 5,541,781 5,726,233 3.3 4.4 124,185,752 131,140,791 5.6 100.0 A. BİTKİSEL ÜRÜNLER B. HAYVANSAL ÜRÜNLER Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri II. SANAYİ A. TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER B. KİMYEVİ MADDELER VE MAM. Kimyevi Maddeler ve Mamulleri C. SANAYİ MAMULLERİ III. MADENCİLİK Madencilik Ürünleri T O P L A M (TİM*) İhracatçı Birlikleri Kaydından Muaf İhracat 11,812,904 T O P L A M (TİM+TUİK*) 12,598,705 6.7 100.0 İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİKLERİ BAZINDA İHRACAT RAKAMLARI (1000 $) AKİB BAİB DAİB DENİB DKİB EİB GAİB İİB İMMİB İTKİB KİB OAİB UİB TOPLAM kasım l made by denizli 2013 966,702 134,842 233,109 177,406 88,115 997,737 810,233 496,782 3,375,712 1,550,807 138,551 992,304 1,850,606 11,812,904 2014 1,155,087 129,515 215,577 199,661 75,718 1,025,106 782,123 570,985 3,789,957 1,648,890 174,907 989,551 1,841,628 12,598,705 EKİM Değişim ('14/'13) 19.5 -3.9 -7.5 12.5 -14.1 2.7 -3.5 14.9 12.3 6.3 26.2 -0.3 -0.5 6.7 Pay(14) (%) 9.2 1.0 1.7 1.6 0.6 8.1 6.2 4.5 30.1 13.1 1.4 7.9 14.6 100 2013 9,985,573 1,222,014 2,527,263 1,727,666 929,553 9,935,011 7,613,966 5,329,030 33,281,016 16,508,731 1,103,357 9,691,059 18,789,733 118,643,971 2014 10,521,173 1,326,252 2,516,711 1,940,586 845,757 10,282,318 7,369,819 5,674,318 35,902,784 17,457,521 1,264,470 10,615,748 19,697,101 125,414,558 OCAK-EKİM Değişim ('14/'13) 5.4 8.5 -0.4 12.3 -9.0 3.5 -3.2 6.5 7.9 5.7 14.6 9.5 4.8 5.7 Pay(14) (%) 8.4 1.1 2.0 1.5 0.7 8.2 5.9 4.5 28.6 13.9 1.0 8.5 15.7 100 91 İHRACATTA İLK 20 ÜLKE (1000 $) İHRACATTA İLK 20 İL (1000 $) OCAK EKİM DEĞİŞİM (%) ALMANYA 12,507,050 9.97 10,677,702 IRAK 8,650,320 6.90 1,063,146 10,261,713 BİRLEŞİK KRALLIK 8,074,943 6.44 İZMİR 710,080 7,528,424 İTALYA 5,818,848 4.64 ANKARA 592,935 6,218,876 FRANSA 5,398,794 4.30 GAZİANTEP 569,742 5,419,891 RUSYA FEDERASYONU 5,072,549 4.04 MANİSA 436,226 3,529,765 BİRLEŞİK DEVLETLER 5,008,446 3.99 DENİZLİ 275,771 2,713,689 İSPANYA 3,962,140 3.16 SAKARYA 184,836 2,251,670 İRAN 2,936,788 2.34 HATAY 154,414 1,668,505 HOLLANDA 2,839,431 2.26 ADANA 161,853 1,555,821 MISIR 2,714,481 2.16 KAYSERİ 153,739 1,552,730 BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ 2,641,613 2.11 MERSİN 164,149 1,389,523 ROMANYA 2,554,130 2.04 SUUDİ ARABİSTAN 2,517,428 2.01 KONYA 115,272 1,268,010 İSRAİL 2,470,071 1.97 TRABZON 111,284 1,000,072 BELÇİKA 2,454,484 1.96 ANTALYA 83,922 883,576 ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2,383,050 1.90 ESKİŞEHİR 66,990 752,455 AZERBAYCAN-NAHÇİVAN 2,342,831 1.87 MARDİN 84,774 747,433 POLONYA 2,012,450 1.60 K.MARAŞ 71,207 740,108 TÜRKMENİSTAN 1,874,541 1.49 ŞIRNAK 54,850 696,501 İlk 20 Ülke Toplam 84,234,387 67.16 TÜRKİYE TOPLAM 12,598,705 125,414,558 Genel Toplam 125,414,558 100.00 EKİM 014 OCAK-EKİM 2014 İSTANBUL 5,687,235 56,345,311 BURSA 987,788 KOCAELİ EN YÜKSEK İHRACAT ARTIŞI ELDE EDİLEN İLK 10 ÜLKE ÜLKE (Bin$) 2013 - EKİM 2014 - EKİM Değ. % UMMAN 11,645 52,174 348.0% PERU 7,842 25,705 227.8% KOLOMBİYA 7,143 20,690 189.7% KATAR 13,589 38,227 181.3% YILLAR İTİBARİYLE TÜRKİYE İHRACATI 2002-2013 (1000 $) 160000000 152461736.6 151796483 132027195.6 140000000 120000000 107271749.9 100000000 80000000 TAYLAND 10,360 28,673 176.8% KAMERUN 5,474 10,694 95.4% FİNLANDİYA 19,304 36,883 91.1% MISIR 206,773 369,785 78.8% 20000000 BANGLADEŞ 9,250 16,234 75.5% 0 İRAN 210,067 361,442 72.1% 134906868.8 131140791.1 113883219.2 102142612.6 85534675.52 73476408.14 63167152.82 60000000 47252836.3 36059089.03 40000000 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 made by denizli l kasım göstergeler 92 DENİZLİ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ / SEKTÖREL BAZDA İHRACAT KAYIT RAKAMLARI / FOB ($) USD EKİM SEKTÖR OCAK - EKİM 01 KASIM - 31 EKİM / 12 AY 2013 2014 DEĞ(%) 2013 2014 DEĞ(%) 2012/2013 2013/2014 DEĞ(%) 7,637,543 8,793,525 15.14% 91,375,873 105,504,542 15.46% 108,871,678 126,725,498 16.40% 3,447,537 4,010,095 16.32% 46,019,176 53,231,868 15.67% 54,491,029 63,853,473 17.18% - Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar 426,958 800,967 87.60% 5,682,087 9,651,021 69.85% 6,432,091 11,090,063 72.42% - Yaş Meyve ve Sebze 713,504 646,609 -9.38% 6,410,338 4,869,309 -24.04% 7,246,223 6,743,807 -6.93% - Meyve Sebze Mamulleri 1,037,502 1,187,049 14.41% 24,503,179 26,851,172 9.58% 29,356,266 31,801,228 8.33% - Kuru Meyve ve Mamulleri 996,125 1,048,425 5.25% 7,563,124 8,916,809 17.90% 9,351,597 10,454,247 11.79% - Fındık ve Mamulleri 273,269 277,218 1.45% 1,704,758 2,621,222 53.76% 1,941,352 3,423,551 76.35% - Zeytin ve Zeytinyağı 0 771 - 39,983 6,401 -83.99% 47,782 14,518 -69.62% - Tütün 0 0 - 0 0 - 0 0 - - Süs Bitkileri ve Mam. 179 49,057 27327.56% 115,707 315,934 173.05% 115,719 326,059 181.77% B. SU ÜRÜNLERİ VE HAYVANSAL ÜRÜNLER 2,305,304 3,595,407 55.96% 25,188,304 31,301,545 24.27% 29,672,795 36,624,516 23.43% C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ 1,884,701 1,188,022 -36.96% 20,168,393 20,971,129 3.98% 24,707,855 26,247,510 6.23% 157,985,424 178,191,872 12.79% 1,524,359,179 1,695,994,712 11.26% 1,829,286,677 2,067,063,412 13.00% 24,613,783 27,019,413 9.77% 224,907,738 251,449,992 11.80% 271,587,671 305,730,842 12.57% - Tekstil ve Hammaddeleri 21,854,505 23,649,211 8.21% 201,411,195 222,432,833 10.44% 242,490,311 270,547,919 11.57% - Deri ve Deri Mamulleri 777,185 1,388,947 78.72% 6,775,224 7,372,203 8.81% 8,490,128 8,725,524 2.77% - Halı 1,982,094 1,981,254 -0.04% 16,721,319 21,644,955 29.45% 20,607,232 26,457,399 28.39% B. KİMYEVİ MADDELER VE MAMÜLLERİ 2,136,666 3,264,014 52.76% 26,502,253 29,561,501 11.54% 30,653,207 35,442,540 15.62% C. SANAYİ MAMULLERİ 131,234,975 147,908,446 12.71% 1,272,949,188 1,414,983,220 11.16% 1,527,045,800 1,725,890,029 13.02% - Hazırgiyim ve Konfeksiyon 100,121,213 109,938,888 9.81% 952,861,531 1,045,061,416 9.68% 1,142,418,224 1,270,413,064 11.20% - Otomotiv Endüstrisi 427,032 1,028,887 140.94% 5,282,793 8,242,267 56.02% 5,852,604 9,257,278 58.17% - Gemi ve Yat 0 0 - 36,851 0 -100.00% 36,851 21,577 -41.45% - Elektrik Elektronik ve Hizmet 16,188,731 22,362,441 38.14% 168,002,159 223,704,979 33.16% 200,920,231 278,237,788 38.48% - Makine ve Aksamları 1,284,548 2,426,853 88.93% 15,452,693 18,292,459 18.38% 20,010,796 21,366,455 6.77% - Demir ve Demir Dışı Metaller 11,909,639 9,654,498 -18.94% 112,463,359 90,626,836 -19.42% 129,463,863 112,527,922 -13.08% - Çelik 540,078 1,321,741 144.73% 7,709,298 15,435,288 100.22% 12,698,158 19,269,368 51.75% - Çimento Cam Seramik ve Toprak Ür. 503,986 1,167,727 131.70% 4,645,729 11,941,003 157.03% 6,199,144 12,840,528 107.13% - Mücevher 0 0 - 5,304 0 -100.00% 18,103 0 -100.00% - Savunma ve Havacılık Sanayii 0 0 - 617 0 -100.00% 617 0 -100.00% - İklimlendirme Sanayii 197,282 7,350 -96.27% 6,160,474 1,541,678 -74.97% 9,028,422 1,776,303 -80.33% - Diğer Sanayi Ürünleri 62,467 61 -99.90% 328,379 137,293 -58.19% 398,786 179,748 -54.93% 11,783,030 12,675,708 7.58% 111,931,402 139,086,552 24.26% 132,825,815 165,507,569 24.60% 177,405,996 199,661,104 12.54% 1,727,666,453 1,940,585,805 12.32% 2,070,984,171 2,359,296,479 13.92% I. TARIM A. BİTKİSEL ÜRÜNLER II. SANAYİ A. TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER III. MADENCİLİK TOPLAM kasım l made by denizli 93 İHRACAT DEĞERLENDİRME RAPORU 01 Ocak 2014 - 31 Ekim 2014 tarihleri arası on aylık dönemde Birliğimizce kayda alınan ihracat rakamı geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık %12,32’lik bir artışla 1.940.585.805 USD olarak gerçekleşmiştir. Ekim 2013-2014 karşılaştırmasında ise aylık rakam %12,54’lük artışla 199.661.104 USD olmuştur. Ekim 2014 içerisinde kayda alınan, ana sektörlerimizden Tekstil ve Hammaddeleri ihracat rakamı geçen yıla göre %8,21 artışla 23.649.211 USD, Hazırgiyim ve Konfeksiyon rakamları da %9,81 artışla 109.938.888 USD olarak gerçekleşmiş ve toplamda da yaklaşık %9,81’lik artı değişimle 133.588.099 USD olmuştur. SEKTÖR (FOB/1000 $) EKİM 2013 2014 OCAK - EKİM Değ. Pay % % 2013 2014 Değ. Pay % % TEKSTİL VE KONFEKSİYON 121.976 133.588 9,52 66,91 1.154.273 1.267.494 9,81 65,32 MADENCİLİK ÜRÜNLERİ 11.783 12.676 7,58 6,35 111.931 139.087 24,26 7,17 DEMİR VE DEM.DIŞI METAL. 11.910 9.654 -18,94 4,84 112.463 90.627 -19,42 4,67 ELEKTRİK ELEKTRONİK VE HİZMET 16.189 22.362 38,13 11,20 168.002 223.705 33,16 11,53 DİĞER SEKTÖR ÜRÜNLERİ 15.548 21.381 37,52 10,71 180.997 219.673 21,37 11,32 GENEL TOPLAM 177.406 199.661 12,54 100,00 1.727.666 1.940.586 12,32 100,00 Birliğimiz ihracat rakamlarının, 2014 Yılı on aylık dönemi itibariyle, toplam 770.391.750 USD ile yaklaşık %39,70’ini oluşturan BornozSabahlık, Havlu-Mutfak Bezleri, Çarşaf-Nevresim ihracat kayıt rakamları ve %lik değişim ve payları ise şu şekildedir. MAL GRUPLARI (FOB/1000 $) EKİM 2013 2014 OCAK - EKİM Değ. Pay % % 8,85 2013 123.713 2014 119.994 Değ. Pay % % -3,01 6,18 BORNOZ- SABAHLIK 15.181 17.676 16,44 ÖRME - DOKUMA PAMUKLU BUKLE HAVLU 30.464 36.283 19,10 18,17 336.652 372.910 10,77 19,22 ÇARŞAF - NEVRESİM 31.487 29.672 -5,76 14,86 244.807 277.488 13,35 14,30 TOPLAM 77.132 83.631 8,43 41,89 705.172 770.392 9,25 39,70 Birliğimizce, 28 Avrupa Birliği üyesi ülkesinden 27 sine yapılan ihracatın Ekim 2013-2014 karşılaştırmasında rakam, %10,21’lik artışla 130.310.875 USD olarak gerçekleşmiştir. Ocak-Ekim 2014 on aylık dönemde ise AB kayıt rakamı geçen yıla göre %12,54’lük artışla 1.296.609.051 USD olmuştur. Bu rakam toplam ihracatımızın yaklaşık %66,82’sini oluşturmaktadır. Geçen yıl ilk on aylık dönemde ise Avrupa Birliği’ne yapılan toplam ihracat 1.152.153.789 USD dir. Ocak-Ekim 2014 döneminde toplam 160 ülkeye ihracat gerçekleştirilmiş olup(geçen yıl 154 ülke), ülkeler bazında kayda alınan ihracat rakamlarının ilk on ülkeye göre dağılımı ve %lik değişim ve payları aşağıdaki şekildedir. ÜLKELER (FOB/1000 $) ALMANYA EKİM 2013 31.155 2014 31.151 OCAK - EKİM Değ. Pay % % -0,01 15,60 2013 294.687 2014 322.663 Değ. Pay % % 9,49 16,63 İNGİLTERE 25.228 27.130 7,54 13,59 204.556 247.275 20,88 12,74 A.B.D 18.548 21.500 15,92 10,77 154.250 175.728 13,92 9,06 İTALYA 15.328 14.805 -3,41 7,42 143.223 158.264 10,50 8,16 FRANSA 11.461 11.087 -3,26 5,55 115.955 114.819 -0,98 5,92 HOLLANDA 3.502 9.129 160,68 4,57 51.773 83.151 60,61 4,28 IRAK 7.515 4.903 -34,76 2,46 55.383 48.881 -11,74 2,52 AVUSTURYA 5.953 5.905 -0,81 2,96 48.242 47.672 -1,18 2,46 DANİMARKA 2.965 2.946 -0,64 1,48 43.855 42.092 -4,02 2,17 İSPANYA 4.033 4.643 15,13 2,33 41.916 41.435 -1,15 2,14 DİĞER ÜLKELER 51.718 66.462 28,51 33,29 573.826 658.606 14,77 33,94 GENEL TOPLAM 177.406 199.661 12,54 100,00 1.727.666 1.940.586 12,32 100,00 made by denizli l kasım 94 göstergeler SANAYİ SEKTÖRÜ Temmuz ayında 3. çeyreğe olumlu bir giriş yapan Sanayi Üretim Endeksi (SÜE), Ağustos ayında ise yıllık bazda %12,6 artarak 114,9 puan kaydetti. Böylelikle yılın en yüksek büyüme hızına ulaşan SÜE, takvim etkilerinden arındırılmış serilere göre ise %5,2 yükselerek Ocak ayından bu yana en yüksek tempoya imza attı. Söz konusu performansa, %4,3 oranında artış kaydeden imalat sanayinin yanı sıra, sırasıyla %11,3 ve %7,7 artan madencilik ve elektrik, gaz, buhar üretimi alt endeksleri de destek verdi. Endekste, ana sanayi gruplarına göre ise, sermaye malı imalatı %12,8’lik ciddi tırmanışı ile dikkat çekerken, diğer tüm kategorilerde de artış görüldü. Öte yandan, İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (KKO) Ekim ayında 0,5 puan yükselerek %74,9 oldu. KKO, bir önceki yılın aynı ayına göre ise 1,5 puan düşüş kaydetti. Oranın Ekim ayındaki yıllık düşüşüne, yatırım malları ve ara malları başta olmak üzere, tüm mal grupları katkıda bulundu. KKO’nun aylık gelişiminde ise, düşüş kaydeden ara malları dışındaki tüm kategorilerin olumlu etki yapması dikkat çekti. Sanayi Üretimi ve Kapasite Kullanım Oranı Sanayi Üretimi ve Kapasite Kullanımı 127 130 120 114,9 110 104,5 104,5 100 102 74,7 90 80 74,9 76,4 72,2 70 60 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 2012 2013 SÜE(puan, sol eksen) 100 95 90 85 80 75 70 65 60 2014 KKO (%, sağ eksen) Kaynak: TCMB& TÜİK Sanayi Üretimi Yılın En Yüksek Hızına Ulaştı Kapasite Kullanım Oranı Yükseldi İŞGÜCÜ PİYASALARI İşsizlik 11 İşsizlik 9,1 9,7 9,8 9,3 9 Mart 2013 Nisan Ocak Şubat Aralık Eylül Ekim Ağustos Temmuz 8,1 Mayıs 8,6 8,2 Haziran Mart Ocak 9,2 8,8 9,1 Temmuz 9 8,7 8 7 9,6 9,4 Kasım 9,7 Mayıs 10,3 10,2 9,7 Nisan 9 Haziran 10 Şubat Haziranayında %9,1 seviyesinde gerçekleşen işsizlik oranı, Temmuz’da %9,8 seviyesine yükseldi. Oran önceki yılın aynı dönemine göre 1,2 puan artarken, erkeklerde %8,8, kadınlarda ise %12 olarak kaydedildi. Bununla birlikte, mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranında da, Temmuz ayında artış gözlendi. Öte yandan veriler bu dönemde istihdam oranının %46,3’e gerilerken, işgücüne katılım oranının ise %51,3 seviyesinde gerçekleştiği gösterdi. Böylelikle Haziran döneminde tarihi rekor kıran işgücüne katılım oranı aynı düzeyi Temmuz ayında da tekrarlayarak işsizlik oranındaki artışı tetiklemeye devam ederken, erkeklerde %72,3, kadınlarda ise %30,8 olarak gerçekleşti. Öte yandan, genç işsizlik oranının bu dönemde %18,2, tarım dışı işsizlik oranının ise, %12 düzeyine yükseldiği görüldü. 2014 İşsizlik Oranı (%) Mevsimsellikten Arındırılmış İşsizlik Oranı (%) Kaynak: TÜİK Genç İşsizlik Oranı Artmaya Devam Ediyor İşsizlik Oranı %9,8 Seviyesine Yükseldi PARA POLİTİKASI ve ENFLASYON ParaPolitikası Kurulu, 23 Ekim tarihli toplantısında, yılın başında alınan makro ihtiyati önlemlerin ve para politikasındaki sıkı duruşun etkisiyle, kredi büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiğini belirtirken, gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirdiğinin altını çizdi. Kurul, toplantıda tüm ilgili faiz oranlarını sabit tutma kararı alırken, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurların yakından izleneceğini ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle, para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceğini yineledi. Enflasyon ise, Ekim ayında yeniden yukarı yönlü hareket etti. Bu dönemde %8,96 artan Tüketici Fiyatları Endeksi’nde (TÜFE), önceki aylarda olduğu gibi, yine gıda fiyatlarındaki artışın ağırlıklı etkisi görüldü. Yıllık bazda sırasıyla %12,56 ve %14,34 oranlarında yükselen gıda ve alkolsüz içecekler ile lokanta ve oteller fiyatları, söz konusu enflasyon oranının 4 puanlık bölümünü oluşturdu. Bununla birlikte, %7,89 oranında artan konut fiyatları da, yıllık enflasyonu yukarı yönlü etkileyen önemli bir kalem oldu. Öte yandan Eylül ayına göre %1,9 oranında artan TÜFE’nin aylık yükselişinde, giyim, gıda ve içecekler ile konut, en etkili gruplar oldu. Ulaştırma fiyatları ise, Ekim ayında aylık %0,18 oranında düşerek dikkat çekti. kasım l made by denizli TCMB Faiz Oranları (%, 2012 – 2014 Ekim) Kaynak: TDM TÜFE Değişim Oranı (%, Yıllık) TÜFE Değişim Oranı (%, Yıllık) 11 9,66 10 9,38 9 8 7,89 7,75 7,31 7,03 9,16 8,88 9,32 8,39 8,3 9,54 7,88 7,29 7 6,13 8,96 8,86 8,17 7,71 7,32 7,4 Kasım Aralık 6,51 6 5 4 Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos 2013 TCMB faizleri değiştirmedi Eylül Ekim 2014 Enflasyon Ekim’de Yeniden Yükselişte Kaynak: TÜİK 95 DIŞ TİCARET DENGESİ TÜİKverilerine göre, Eylül ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre %4,6 oranında artarak 13,7 milyar dolar oldu. Bu dönemde en yüksek değerde ihracat gerçekleştiren ilk iki fasıl, sırasıyla %1,5 ve %6,3 oranlarında yıllık artış kaydeden motorlu kara taşıtları ve makineler oldu. Sırasıyla %11,6 ve %6,4 oranlarında ihracat büyümesi gerçekleştiren örme giyim ve elektronik grupları ise, Eylül ayında 3. ve 4. sıralarda yer aldı. Öte yandan, bu dönemde yıllık toplam ihracat büyümesine en büyük puan katkıyı 0,7 puanla örme giyim yaparken, bunu 0,5’er puanla örülmemiş giyim ve makineler takip etti. Eylül ayında ulusal ihracat gelişim hızını en olumsuz etkileyen fasıl ise, %12,4 yıllık daralma kaydeden tuz, kükürt ve topraklar grubu oldu. Eylül ayında, bir önceki yıla göre artış kaydeden ithalat ise, Eylül ayında bir önceki yıla göre %0,2 oranında bir düşüş sergileyerek, 20,6 milyar dolar oldu. Bu dönemde en yüksek değerde ithalat yapılan fasıllar, sırasıyla mineral yakıtlar ve yağlar, makineler ve elektronik oldu. İthalat, söz konusu bu fasılların ilkinde yıllık %3,1, diğer ikisinde ise sırasıyla %10,8 ve %5,7 oranlarında azaldı. Eylül ayında ithalatın gelişim hızına en büyük katkı, kıymetli taşlar ve metaller grubundan gelirken, aşağı yönlü destek veren fasılların başında ise demir-çelik ve makine yer aldı. Bu veriler doğrultusunda, dış ticaret açığı Eylül ayında yıllık %8,4 oranında bir düşüşle 6,9 milyar dolar oldu. Söz konusu dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı da, 3,1 puan artarak %66,4 seviyesine yükseldi. Öte yandan, yılın ilk 9 ayında ihracatın %5,5 artarken, ithalatın %4,2 azalması sonucu, dış ticaret açığı yıllık bazda %18,8 gerileyerek 61,1 milyar dolar oldu. Ocak-Eylül döneminde ihracatın ithalatı karşılama oranı ise, 2013 yılındaki %59,9 seviyesinden %66’ya yükseldi. Söz konusu veriler, net ihracatın 3. çeyrek GSYH büyümesine destek verdiğine ancak bu etkinin önceki dönemlere göre zayıfladığına işaret etti. İhracat İhracat(Milyar (milyar $) $) 16 14 14,8 12,5 13,8 13,5 13,2 12,9 13,7 13,4 11,4 12 2014 Aralık Kasım Ekim Eylül Ağustos Temmuz Haziran Mayıs Nisan Mart Şubat 8 Ocak 10 2013 Kaynak: TÜİK DışDışTicaret (Milyar Ticaret (milyar $) $) 187,6 200 180 160 140 120 100 80 60 40 20 0 179,7 112,4 118,5 75,3 İthalat İhracat 2013 Ocak-Eylül 61,1 Dış Ticaret Açığı 2014 Ocak-Eylül Kaynak: TÜİK Net İhracatın Büyümeye Katkısı 3. Çeyrekte de Devam Etti Dış Ticaret Açığı İlk 9 Ayda %18,8 Daraldı İhracatta Giyim İthalatta İse Altın Başı Çekti ÖDEMELER DENGESİ Cariişlemler açığı Ağustos ayında 2,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ağustos ayı cari işlemler hesabı, mal ve gelir dengelerindeki sırasıyla 6,5 ve 0,6 milyar dolarlık açıklarla aşağı yönlü hareket ederken, hizmetler dengesindeki 4,3 milyar dolarlık fazladan olumlu etkilendi. Ocak-Ağustos döneminde ise, cari açık bir önceki yılın aynı dönemine göre %35,4 gerileme kaydederek 29,6 milyar dolar oldu. Bununla birlikte, cari açığın düşüş hızının Ağustos ayında yavaşladığı gözlendi. Öte yandan altın hariç cari açık, yıllık bazda %20,7 oranında bir daralma sergiledi. Ödemeler dengesinin finansman kısmında ise, Temmuz ayında zayıflayan görünümde bir miktar toparlanma görüldü. Ağustos ayında 3,8 milyar seviyesinde kaydedilen finans hesaplarına, diğer yatırımlar varlık ve yükümlülükleri olumlu katkı verirken, portföy yatırımları ise aşağı yönlü etki yaptı. Bu dönemde net hata ve noksan kalemi ise, 0,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylelikle denge fazlası olarak gerçekleşen 1,9 milyar dolar, TCMB rezervlerine giriş yaptı. Cari Açık ve Finans Hesapları (milyar $) Finans Hesapları 2014 Cari İşlemler Açığı Ağustos Temmuz Nisan 2013 Haziran 4,9 3,5 4,1 2,7 2,8 Mayıs 3,3 3,3 Mart 5 Şubat Aralık Kasım Ekim Eylül 4,1 2,5 3,4 3,3 Ocak 8,3 Ağustos Temmuz 4,8 6,3 Haziran Mayıs 8,1 7,6 Nisan Mart Şubat 5,8 5,1 5,6 Ocak 20 15 10 5 0 -5 Cari Açık ve Finans Hesapları (Milyar $) Cari Açık Gerilemeye Devam Ediyor Ağustos Ayında Finans Hesaplarında Toparlanma Var made by denizli l kasım 96 göstergeler Ekonomi Bakanlığı Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Adres: Ankara Yolu 10. Km. 246 Sok. No:8 P.K. 402 20140 Akkale-Denizli Tel: 0 258 274 66 88 Faks: 0 274 72 22-62 e-mail: denib@denib.gov.tr İnternet: www.denib.gov.tr BİRLİKLER Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Tel: 0 324 325 37 37 Faks: 0 324 325 41 42 e-mail: akib@akib.org.tr İnternet: www.akib.org.tr Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Tel: 0 242 311 80 00 Faks: 0 242 311 79 00 e-mail: baib@baib.gov.tr İnternet: www.baib.gov.tr Doğu Anadolu İhracatçıları Birliği (DAİB) Tel: 0 442 214 11 85-86-87-88 Faks: 0 442 214 11 89-90-91 e-mail: daibarge@daib.org.tr İnternet: www.daib.org.tr Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Tel: 0 462 326 16 01 Faks: 0 462 326 94 01-02 e-mail: dkib@dkib.org.tr İnternet: www.dkib.org.tr Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Tel: 0 232 488 60 00 Faks: 0 232 488 61 00 e-mail: eib@egebirlik.org.tr İnternet: www.egebirlik.org.tr Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Tel: 0 342 211 05 00 Faks: 0 342 211 05 09 e-mail: gaibevrak@gaib.org.tr İnternet: www.gaib.org.tr İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB) Tel: 0 212 454 05 00 Faks: 0 212 454 05 01-02 e-mail: iib@iib.org.tr İnternet: www.iib.org.tr İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Tel: 0 212 454 00 00 Faks: 0 212 454 00 01 e-mail: immib@immib.org.tr İnternet: www.immib.org.tr İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) Tel: 0 212 454 02 00 Faks: 0 212 454 02 01 e-mail: info@itkib.org.tr İnternet: www.itkib.org.tr Karadeniz İhracatçı Birlikleri (KİB) Tel: 0 454 216 24 26 Faks: 0 454 216 48 42 e-mail: kib@kib.org.tr İnternet: www.kib.org.tr kasım l made by denizli Adres: T.C.Ekonomi Bakanlığı İnönü Bulvarı No:36 P.K 06510 Emek-ANKARA Telefon: 0 312 204 75 00 İnternet: www.ekonomi.gov.tr TÜRKİYE CUMHURİYETİ EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Adres: Dış Ticaret Kompleksi Çobançeşme Mevkii Sanayi Cd. B Blok Kat:9 P.K 34196 Yenibosna-İstanbul Tel: 0212 454 04 90 / 454 04 91 Faks: 0212 454 04 13 / 454 04 83 e-mail: tim@tim.org.tr İnternet: www.tim.org.tr Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri (OAİB) Tel: 0 312 447 27 40 Faks: 0 312 446 96 05 e-mail: oaibwebmaster@org.tr İnternet: www.oaib.org.tr Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Tel: 0 224 2191000 Faks: 0 224 2191090 e-mail: uludag@uib.org.tr İnternet: www.uib.org.tr DERNEKLER Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Tel: 0 212 639 76 56 Faks: 0 212 451 61 13 – 13 e-mail: tgsd@tgsd.org İnternet: www.tgsd.org Denizli Deri Sanayicileri Derneği (DEDSAD) Tel: 0 258 2634058 Faks: 0 258 2635659 e-mail: dedsad@dedsad.org İnternet: www.dedsad.org Denizli İşadamları Derneği (DİAD) Tel: 0 258 264 77 80 Faks: 0 258 264 76 70 e-mail: diad@diad.com.tr İnternet: www.diad.com.tr Denizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri Derneği (DETGİS) Tel: 0 258 2419572 Faks: 0 258 2419739 e-mail: info@detgis.org.tr İnternet: www.detgis.org.tr Denizli Sanayiciler ve İşadamları Derneği (DESİAD) Tel: 0 258 213 87 83 Faks: 0 258 213 87 84 e-mail: desiad@desiad.org.tr İnternet: www.desiad.org.tr Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (DENTUROD) Tel: 0 258 2714156 Faks: 0 258 2714383 e-mail: info@denturod.com.tr İnternet: www.denturod.com.tr GÜMRÜKLER Orta Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 312 3977789-94 Faks: 0 312 3977800-01 e-mail: ankgumbm@gumruk.gov.tr Batı Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 242 2591321 Faks: 0 242 2590939 e-mail: antgumbm@gumruk.gov.tr Uludağ Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 224 243 59 50-52 Faks: 0 224 243 02 28 Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 284 215 21 50 Faks: 0 284 238 24 48 e-mail: www.trakyagumruk.gov.tr GAP Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 342 3387884 Faks: 0 342 3387883 e-mail: gazgumbm@gumruk.gov.tr Doğu Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 472 3122056 Faks: 0 472 3212040 e-mail: gurgumbm@gumruk.gov.tr İpekyolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 486 5287010-17 Faks: 0 486 5287057 e-mail: habgumbm@gumruk.gov.tr Doğu Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 326 614 00 29 Faks: 0 326 614 00 21 e-mail: iskgumbm@gumruk.gov.tr İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 212 377 32 00 Faks: 0 212 377 31 58 e-mail: istgumbm@gumruk.gov.tr Ege Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 232 463 25 46 Faks: 0 232 463 67 87 e-mail: izmgumbm@gumruk.gov.tr Doğu Marmara Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 262 5284095 Faks: 0 262 5283550 e-mail: iztgumbm@gumruk.gov.tr Fırat Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 422 3234176 Faks: 0 422 3234144 e-mail: malgumbm@gumruk.gov.tr Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 324 241 28 00-01 Faks: 0 324 241 28 98-99 e-mail: mergumbm@gumruk.gov.tr Orta Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 362 4452507 Faks: 0 362 4450166 e-mail: samgumbm@gumruk.gov.tr Doğu Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 462 3267444 Faks: 0 462 3267499 e-mail: tragumbm@gumruk.gov.tr Batı Marmara Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Tel: 0 282 2615409 Faks: 0 282 2620003 Denizli Gümrük Müdürlüğü Tel: 0 258 274 65 51 Faks: 0 258 274 65 50 e-mail: izmdengm@gumruk.gov.tr KAMU KURUMLARI Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı (DPT) Tel: 0 312 294 50 00 Faks:0 312 294 68 77 e-mail: bilgi@kalkinma.gov.tr İnternet: www.dpt.gov.tr Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tel: 0 312 410 04 10 İnternet: www.tuik.gov.tr Gümrük Müsteşarlığı (GM) Tel 1: 0 312 306 80 00 Tel 2: 90 312 306 79 07 Fax: 0 312 306 79 05 İnternet: www.gumrukticaret.gov.tr Hazine Müsteşarlığı (HM) Tel: 0 312 204 60 00 Faks: 0 312 204 73 18 İnternet: www.treasury.gov.tr Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Tel: 0 312 595 28 00 Fax: 0 312 368 07 15 İnternet: www.kosgeb.gov.tr Rekabet Kurumu Tel: 0 312 291 44 44 Fax: 0 312 266 79 20 İnternet: www.rekabet.gov.tr Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Tel: 0 312 207 80 00 Fax: 0 312 435 72 36 İnternet: www.sgk.gov.tr