Müzeler - Suat ALTINSOY
Transkript
Müzeler - Suat ALTINSOY
VİZYON Konya Turizminin Stratejik Mekanları: Müzeler M üzeler, uygarlık tarihine ait her türlü objenin, bilimsel kurallar altında sergilenerek, halkın beğeni ve kültürel birikimini zenginleştiren, araştırmacıların çalışmalarını kolaylaştırıcı ve geliştirici tarihi verilerin gelecek kuşaklara aktarıldığı mekanlar olarak tanımlanabilirler. Özellikle kültür ve tarih turizminin vazgeçilmez unsurları olan müzeler, bir yandan ziyaretçilerine adeta zamanda yolculuk yaptırırken diğer taraftan da bulundukları şehirlere ciddi manada turizm geliri sağlamaktadırlar. Sahip olduğu zenginlikler Konya’yı gerçek bir tarih ve kültür merkezi haline getirmiş durumda. Ancak bu zenginliklerimizi yeteri kadar değerlendiremediğimizde bilinen bir gerçek. Sanırım bu konuda atılması gereken adımlardan birkaçı müzelerimiz ile ilgili. Hangi adımları atmamızı belirlemeden önce yapmamız gereken ise müzecilik alanında dünyadaki gelişmeleri iyi analiz ederek kendimize stratejiler belirlemek olsa gerek. İngiltere’de yayımlanan “The Art Newspaper” tarafından yapılan araştırmaya göre, 2009 yılında dünyanın en çok ziyaret edilen 10 müzesi içerisinde Paris ve Louvre Museum - Paris Londra’dan üç, New York, Washington, Madrid ve Seul’den birer müze yer alıyor. Listenin başında 8.5 milyon ziyaretçi ile Paris Louvre Müzesi yer almakta. Louvre’u 5.5 milyon kişi ile Londra British Musuem ve 4.8 milyon ile New York Metropolitan Museum of Art takip ediyor. Listede yer alan on müzenin toplam ziyaretçi sayısı ise 45 milyondan fazla. Louvre Müzesi; ihtilâlden sonra 1793 senesinde, Fransa'da açılan ilk devlet müzesidir. Paris'te bulunan bu müze emsalleri arasında en ünlülerinden. Louvre; resim, heykel, doğu sanatları, Mısır sanatları, Yunan sanatları, sanat eserleri, desen gibi dallara ayrılan yedi bölümden meydana gelmektedir. Müzenin çok zengin kütüphânesi, konferans salonu ve eğitim bölümü, eserlerin incelendiği ve yenilendiği laboratuvar ile sanat târihi ve müzecilik konusunda eğitim yapan Louvre Müze Okulu da önemli kısımlarındandır. Leonardo Da Vinci'nin ünlü Mona Lisa'sı da burada bulunmakta. Müzenin tamamını dolaşmak 28 gün sürmektedir. British Museum, İngiltere'nin Londra şehrinde dünya'nın her yanından getirilen seçkin Eskiçağ yapıtları ve etnografya koleksiyonlarını kapsayan müzedir. Hekim ve doğabilimci Sir Hans Sloane'un biriktirdiği ünlü bir kitap, elyazması ve doğa tarihi nesneleri koleksiyonunun hükümet tarafından satın alınmasıyla 1753'te kurulmuştur. British Museum koleksiyonları dört ana bölümde toplanmıştır: Eskiçağ yapıtları bölümü; sikkeler ve madalyalar bölümü; baskılar ve çizimler bölümü; günümüzde ayrı bir yapıda bulunan "Museum of Mankind" (İnsanlık Müzesi) adı verilen etnografi bölümü. Müzedeki ünlü yapıtlar arasında, Mısır hiyerogliflerinin Reşit Taşı, Asurbanipal'ın Ninova'daki sarayından gelme Asur kabartmaları, Bodrum'daki Mausoleion'dan frizler, Sutton Hoo Gemi Mezarlığı, tunç ve fil dişinden Afrika heykelcikleri sayılabilir. The Metropolitan Museum of Art 1870 yılında kurulmuştur ve dünyanın en büyük ve en önemli müzelerinden bir tanesidir. Manhattan, New York City'deki Central Park'ın yanında yer alan müze, The Cloisters adı verilen orta çağ sanatını barındıran bölümü bünyesinde bulundurur. Müze de sürekli sergilenen eserler içerisinde klasik ilkçağ ve antik Mısır sanatı eserleri, yakın dönem Avrupalı ustaların resim ve heykelleri ve Amerika ve Çağdaş sanatı içeren geniş kapsamlı bir koleksiyon yer alıyor. Bunun yanında Afrika, Asya, Okyanusya, Bizans ve İslam eserlerinden oluşan kapsamlı bölümler de mevcut. Ayrıca müze dünyanın çeşitli yerlerinden getirilen müzik enstümanları, kostümler ve takılar, antik silahlar ve zırhlara da ev sahipliği yapıyor. Ülkemizde Kültür Bakanlığı’na bağlı 108 adet müze bulunmakta. 2009’da Türkiye’deki tüm müzelerin toplam ziyaretçi sayısı ise 23 milyon. Ziyaretçi rekoru 2.5 milyon kişi ile Ayasofya Müzesi’ne ait. Listenin ikinci sırasında yer alan Topkapı Sarayı Müzesini 2.4 milyon, üçüncü sıradaki Mevlana Müzesi’ni ise yaklaşık 1.5 milyon kişi ziyaret etti. Konya’da Mevlana Müzesi’nin yanı sıra Bakanlığa bağlı 5 müze daha bulunmakta. Bunlar; Atatürk Evi Müzesi, Arkeoloji Müzesi, Taş-Ahşap Eserleri Müzesi (İnce Minare), Etnografya Müzesi ve Çini Eserleri Müzesi (Karatay Müzesi). Ayrıca Koyunoğlu Müzesi ve Sahip Ata Müzesi gibi yerel yönetimler ve vakıflara ait mekanlarımızda mevcut. Fakat Mevlana Müzesinin dışındaki bu müzeleri gezenlerin sayısı gerçekten çok çok düşük seviyelerde. İçerisinde dünya tarihinin önemli eserlerinin yer aldığı bu mekanları ilköğretim öğrencileri de olmasa gezen yok desek yeridir. Peki bu durumu değiştirmek mümkün mü? Bu noktada cevap aranması gereken soru bu. Dünyadaki örnekleri dikkatle incelenecek olursa, ünlü müzelerin fiziki mekanlarının da özellikli yapılar olduğu tespit edilecektir. Bu mekanlar mimari özellikleri ile bulundukları şehrin prestijli ve sembol eserleri arasında sayılmaktadırlar. Konya’ya gelen yerli ve yabancı turistleri Mevlana Müzesi’nden başka diğer müzelerimize de çekmek istiyorsak, bu konuda atmamız gereken ilk adım müzelerimizin fiziki mekanlarını yeniden ele almak olacaktır. Geçmişte bir plan dahilinde yapıldığı bilinen müze binalarımız zaman içerisinde maalesef yoğun yapılaşma içerisinde kaybolmuş durumda. Konum olarak uygun olmayan bu yapılar büyüklük ve planları itibari ile de eserlerinin sergilenmesinde sorunlara neden olmaktalar. Belki de şehir merkezindeki müzeleri yeni bir kompleks içerisinde bir araya getirme projesini tartışmamızın zamanı gelmiştir. British Museum - Londra Uffizi Gallery - Floransa Museo Del Prado - Madrid
Benzer belgeler
Vural Çakır
(Social listening ağırlıklı butik şirketler potansiyel yeni atın alma hedefleri) Araştırmada Yenilikler Konferansı 9 May 2012
Detaylı