KARADENİZ KALKAN BALIĞI (Psetta maxima Linnaeus,1758
Transkript
KARADENİZ KALKAN BALIĞI (Psetta maxima Linnaeus,1758
T.C. Rİ ZE ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİENSTİ TÜSÜ KARADENİ Z KALKAN BALIĞI (Psetta maxima Linnaeus,1758) YUMURTA KALİ TESİ Nİ N BLASTOMER MORFOLOJİ Sİİ LE TAHMİ N EDİ LMESİVE TRİ PLOİ D UYGULAMASININ YUMURTA KALİ TESİ NE ETKİ LERİ Nİ N BELİ RLENMESİ İ lhan AYDIN Tez Danı ş manı : Prof. Dr. İ brahim OKUMUŞ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ SU ÜRÜNLERİANABİ Lİ M DALI Rize 2008 T.C. Rİ ZE ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİENSTİ TÜSÜ SU ÜRÜNLERİANABİ Lİ M DALI KARADENİ Z KALKAN BALIĞI (Psetta maxima Linnaeus,1758) YUMURTA KALİ TESİ Nİ N BLASTOMER MORFOLOJİ Sİİ LE TAHMİ N EDİ LMESİVE TRİ PLOİ D UYGULAMASININ YUMURTA KALİ TESİ NE ETKİ LERİ Nİ N BELİ RLENMESİ İ lhan AYDIN Rize üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünce “Su Ürünleri Yüksek Mühendisi” ÜnvanıVerilmesi İ çin Kabul Edilen Tezdir. Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 02/01/2008 Tezin Savunma Tarihi : 23/01/2008 Tez Danı ş manı : Prof. Dr. İ brahim OKUMUŞ Jüri Üyesi : Doç. Dr. Hamdi ÖĞÜT Jüri Üyesi : Yrd. Doç. Süleyman AKHAN Enstitü Müdürü : Doç. Dr. Kerim SERBEST Rize 2008 ÖNSÖZ Bu tez çalı ş masıKaradeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Su Ürünleri Mühendisliği Ana Bilim DalıYüksek Lisans Programı ’nda baş lamı şRize Üniversitesinin kurulmasıile Rize Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Su Ürünleri Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Programı ’nda yapı lmı ş tı r. Bu çalı ş manı n tüm denemeleri Su Ürünleri Merkez Araş tı rma Enstitüsü Deniz Balı klarıKuluçkahanesi’nde yürütülmüş tür. Ülkemizde Karadeniz kalkanı nı n yavru üretimi son on yı ldı r baş arı yla yapı lmaktadı r. Üretilen yavrulardan bir kı smıdeneme maksatlıözel sektör iş letmelerine verilmektedir. Yakı n gelecekte özel sektörün yavru üretimine girmesi beklenmektedir. Yumurta kalitesini gösteren kriterlerin oluş turulması na ihtiyaç vardı r. Yetiş tiricilikte triploidi, balı kları n kalitatif ve kantitatif özelliklerinin artı rı lması nda kullanı lan bir yöntemdir. Bu yöntem yumurtanı n erken geliş me döneminde uygulanmaktadı r. Bu çalı ş ma, kalkan balı ğıkuluçkahanelerinde üretim yapacakları n kaliteli yumurta grupları nı önceden tahmin ederek üretimde baş arısağ lamalarıve kalkan balı ğı nda soğuk ş ok ile triploid uygulama yapabilmeleri ve soğuk ş ok uygulaması nı n yumurta kalitesine etkilerinin belirlenmesi amacı yla çalı ş ı lmı ş tı r. Hayatı m boyunca maddi ve manevi yardı mları nıesirgemeyen baş ta annem, babam, eş im ve oğlum olmak üzere tüm aileme, yüksek lisans tez danı ş manlı ğı mıüstlenen ve yardı mları nıesirgemeyen sayı n hocam Prof. Dr. İ brahim OKUMUŞ’a, çalı ş maları mı destekleyen ve yardı mları nıesirgemeyen tüm arkadaş ları ma ve Su Ürünleri Merkez Araş tı rma Enstitüsü idaresine teş ekkürlerimi sunarı m. Rize, 2008 İ lhan AYDIN II İ Çİ NDEKİ LER Sayfa No ÖNSÖZ..................................................................................................................................II İ Çİ NDEKİ LER .................................................................................................................... III ÖZET .................................................................................................................................... V SUMMMARY .....................................................................................................................VI ŞEKİ LLER Dİ Zİ Nİ............................................................................................................VII TABLOLAR Dİ Zİ Nİ ............................................................................................................ X 1. GENEL Bİ LGİ LER ................................................................................................. 1 1.1. Giriş......................................................................................................................... 1 1.2. Kalkan Balı ğı nı n Sistematikteki Yeri ve Morfolojisi.............................................. 3 1.2.1. Sistematikteki yeri ................................................................................................... 3 1.2.2. Morfolojisi ............................................................................................................... 4 1.3. Dağı lı mıve Biyo-Ekolojik Özellikleri .................................................................... 5 1.4. Kalkan Balı ğıYetiş tiriciliği .................................................................................... 6 1.5. Ekonomik Önemi .................................................................................................... 8 1.6. Balı k Yetiş tiriciliğinde Yumurta Kalitesi.............................................................. 10 1.7. Su Ürünleri Yetiş tiriciliğinde Triploidi ................................................................. 12 1.7.1. Triploid oluş turma mekanizması ........................................................................... 14 1.7.2. Triploidizasyon uygulaması nda kullanı lan yöntemler .......................................... 14 1.8. Önceki Çalı ş malar ................................................................................................. 16 1.8.1. Yumurta kalitesi .................................................................................................... 16 1.8.2. Triploidi ................................................................................................................. 18 1.9. Çalı ş manı n Gerekçesi ve Amacı........................................................................... 21 2. YAPILAN ÇALIŞMALAR .................................................................................. 23 2.1. Materyal................................................................................................................. 23 2.1.1. Araş tı rmada kullanı lan damı zlı k balı klar .............................................................. 23 2.1.2. Araş tı rma ünitesi ................................................................................................... 23 III 2.1.2.1 Sağı m ünitesi ve kullanı lan malzemeler ................................................................ 24 2.1.2.2. Hormon hazı rlama seti .......................................................................................... 25 2.1.2.3. Soğuk ş ok uygulama ekipmanı .............................................................................. 26 2.1.2.4. Yumurta kuluçka ünitesi ve kullanı lan malzemeler .............................................. 27 2.1.2.5. Araş tı rmada kullanı lan diğer araç ve gereçler....................................................... 28 2.2. Metot ..................................................................................................................... 28 2.2.1. Hormon hazı rlama ve uygulama ........................................................................... 28 2.2.2. Yumurtaları n sağı mıve döllenmesi ...................................................................... 29 2.2.3. Triploidizasyon (Soğuk su ş oku uygulaması ) ....................................................... 32 2.2.4. Yumurtaları n kuluçkalanması............................................................................... 33 2.2.5. Embriyonik geliş imin incelenmesi. ....................................................................... 34 2.2.6. Erken dönem yaş am oranları nı n karş ı laş tı rı lması................................................. 35 2.2.7. Erken dönem blastomer morfolojisi ve yaş am oranıarası ndaki iliş ki .................. 36 2.2.8. Verilerin istatistiksel analizleri.............................................................................. 36 3. BULGULAR ......................................................................................................... 38 3.1. Döllenme ve Çı kı şOranları ................................................................................... 38 3.2. Soğuk Şok Uygulamasıve Yumurtaları n Kuluçkalanması ................................... 38 3.3 Embriyonik Geliş im .............................................................................................. 39 3.4. Erken Dönem Yaş am Oranları nı n Karş ı laş tı rı lması .............................................. 44 3.5. Erken Dönem Blastomer Morfolojisi ve Yaş am OranıArası ndaki İ liş kisi........... 54 4. TARTIŞMA........................................................................................................... 62 4.1. Döllenme ve Çı kı şoranları .................................................................................... 63 4.2. Soğuk Şok Uygulaması......................................................................................... 63 4.3. Embriyonik Geliş ime Ait Sonuçlar ....................................................................... 64 4.4. Erken Dönem Yaş am Oranları nı n Karş ı laş tı rı lması .............................................. 65 4.5. Erken Dönem Blastomer Morfolojisi ve Yaş am OranıArası ndaki İ liş ki ............. 66 5. SONUÇLAR ......................................................................................................... 69 6. ÖNERİ LER ........................................................................................................... 71 7. KAYNAKLAR...................................................................................................... 72 ÖZGEÇMİ Ş......................................................................................................................... 79 IV ÖZET Bu çalı ş mada, Karadeniz kalkan balı ğıyumurtaları nı n blastomer morfolojisi incelenerek yumurta yaş am oranıile iliş kisi belirlenmeye çalı ş ı lmı ş tı r. Ayrı ca, triploid bireyler oluş turmak için uygulanan soğuk ş okun yumurta kalitesi üzerine etkisinin tespit edilmesi amaçlanmı ş tı r. Anormallikler blastomerlerin 4-8’li aş aması nda, 1) asimetrik hücre, 2) büyüklüğü farklıhücre, 3) birbirinden ayrı k hücre, 4) kenarlarıbelirgin olmayan hücre ş eklinde tasnif edilmiş tir. Yaş am oranlarıdöllenmeden itibaren larva çı kı ş ı ndan 1 gün sonrası na kadar takip edilmiş tir. Şok grubundaki anormallikler beşanacı n üçünde önemli ölçüde olmak üzere kontrol grubundan yüksek olduğu belirlenmiş tir. Yaş am oranlarıaçı sı ndan yalancıkontrol ile ş ok grubu arası ndaki farkı n ve yalancı kontrol ile kontrol arası nda ise farkı n önemsiz olduğ u belirlenmiş tir. Ancak, ş ok grubunun yaş am oranı nı n kontrol grubundan 1., 4. ve 5. anaçlar da önemli oranda düş ük olduğu belirlenmiş tir (p<0.05). Normal blastomer oranlarıile yaş ama oranlarıarası nda önemli bir pozitif iliş ki görülmüşiken asimetrik hücre anormalliği ve hücre büyüklüğü farklıolan yumurta anormalliğ i ile yaş am oranlarıarası nda önemli bir korelasyon (=0,05, n=10) görülmemiş tir. Fakat bu anormallikler ile ş ok grubu yumurtaları n yaş am oranlarıarası nda negatif iliş ki belirlenmiş tir. Kenarlarıbelirgin olmayan hücre anormalliği ile yaş am oranı arası nda önemli negatif bir iliş ki belirlenmiş tir. Blastomerlerde asimetrik hücre veya hücrelerin farklı büyüklükte olması hassasiyetin ve ayrı k hücre veya kenarlarıbelirgin olmayan hücre anormalliklerinin görülmesi ise kalitenin kötü olduğunun göstergesi olarak değerlendirilmiş tir. Sonuç olarak, erken dönem blastomer morfolojisi yumurta kalitesinin tahmininde kullanı labileceği görülmüş tür. Anahtar kelimeler: Karadeniz kalkan balı ğı , blastomer morfolojisi, yumurta kalitesi triploid, soğuk ş ok V SUMMMARY Predicting Egg Quality Based on Blastomere Morphology and Investigating of the Effect of Triploid Induction in Black Sea Turbot In this study, blastomere morphology of Black Sea turbot eggs and its relationship with egg viability was investigated. In addition, determination of cold shock effect on eggs in the triploid experiment was purposed. Abnormalities in blastomere cleavage (stage 4-8) were categorized as 1) asymmetric blastomere, 2) inequality of blastomere size, 3) poor adhesion blastomere and 4) poor definition of blastomere margins. Viability was observed from fertilization to one day after hatching. Cleavage abnormalities were higher in shock groups than control groups, however, significantly in 3 out of 5 females. There was no significant difference between sham control groups and shock groups in term of survivals at any of the day. Moreover, there was no generally difference between sham control groups and control groups, though only significantly in term of survivals at third and fourth days in 1 out of 5 females. Survivals were lower in shock groups than control groups, however, significantly in 3 out of 5 females(p<0.05). Significant positive linear correlation between normal cell rate and egg viability was observed whereas no correlation between asymmetric cell abnormality rate or inequality of blastomere size rate and egg viability (=0,05, n=10). On the other hand, there was significant negative linear correlation between these abnormalities and shock groups egg viability. Negative linear correlation between poor adhesion blastomere rate and egg viability was found. Furthermore there was significant negative linear correlation between poor definition of blastomere margins rate and egg viability (=0,05, n=10). Asymmetric blastomere and inequality of blastomere size was sign of vulnerability while poor adhesion blastomere and poor definition of blastomere margins was sing of poor egg quality. Consequently, blastomere morphology can be used egg quality estimation. Key words: Black sea turbot, blastomere morphology, egg quality, triploid, cold shock VI ŞEKİ LLER Dİ Zİ Nİ Sayfa No Şekil 1. Karadeniz kalkan balı ğ ı , Psetta maxima............................................................... 4 Şekil 2. Kalkan balı ğı nı n Avrupa kültür üretim miktarıve pazar değeri (URL-1). ........... 9 Şekil 3. Balı klarda poliploidi (triploid, tetraploid) oluş umu. (Reddy ve ark., 1990’dan alı narak yeniden düzenlenmiş tir) ........................................................ 15 Şekil 4. Karadeniz kalkan balı ğ ıA) göz tarafı , B) kör tarafı(Orijinal) ........................... 23 Şekil 5. Yassıbalı klar için kullanı lan sağ ı m masası(Orijinal) ........................................ 24 Şekil 6. Kanülasyon seti (Orijinal) ................................................................................... 25 Şekil 7. Hormon hazı rlama seti. A) LHRH-a toz, B) Pelet hazı rlama aparatı , C) LHRH-a pelet D) Kakao yağı , E) Kolesterol, F)Etanol, G) Havan ve havaneli (Orijinal) .............................................................................................. 26 Şekil 8. Soğuk ş ok uygulaması nda kullanı lan malzemeler. A) Soğutmalıinkübatör, B) Süre ölçer, C) Dijital termometre, D) Yumurtaları n muhafaza edildiği beher, E) Soğuk ş ok ortamı(Orijinal)................................................................ 27 Şekil 9. 50 litrelik ş effaf polietilen yumurta kuluçka tankı . A) Su giriş i, B) Hava giriş i, C) Drenaj borusu, D) Su çı kı ş ı(Orijinal) ................................................. 28 Şekil 10. Damı zlı k balı kları n markaları . A) Plastik marka, B) Balı ğı n dorsal kas içine yerleş tirilen elektronik marka, C) Marka okuyucu (Orijinal) .................... 30 Şekil 11. Soğuk su ş oku uygulama düzeni (Orijinal) ......................................................... 31 Şekil 12. Yeni sağı lmı şkalkan balı ğ ıyumurtaları(Orijinal) ............................................. 32 Şekil 13. Sı caklı k kontrollü inkübatör (Orijinal) ............................................................... 36 Şekil 14. Soğuk ş ok uygulaması nı n yapı ldı ğıbeherlerdeki deniz suyu sı caklı k değ iş imi. Ortalama değerler ± standart hata. Noktalıdikey çizgi soğuk ş okun baş lama zamanı nıgösterir. ....................................................................... 39 Şekil 15. İ kili hücre aş aması nda normal görünümlü yumurtalar. ...................................... 40 Şekil 16. Dörtlü hücre aş aması nda normal görünümlü yumurtalar. .................................. 40 Şekil 17. Sekizli hücre aş aması nda normal görünümlü yumurtalar. .................................. 40 Şekil 18. Beşfarklıanacı n kontrol ve ş ok grupları nda gözlenen toplam normal ve anormal hücrelere sahip yumurtaları n oranları . .................................................. 42 Şekil 19. Sekizli hücre aş aması nda asimetrik hücre görünümlü yumurtalar. .................... 42 Şekil 20. Sekizli hücre aş aması nda farklıbüyüklükte hücrelere sahip yumurtalar............ 43 VII Şekil 21. Birbirinden ayrı k görünümde hücrelere sahip yumurtalar. ................................. 43 Şekil 22. Sekizli hücre aş aması nda kenarlarıbelirgin olmayan görünümde hücrelere sahip yumurtalar.................................................................................................. 44 Şekil 23. Soğuk ş ok uygulamasısı rası nda yumurtada görülen çatlamalar. ....................... 44 Şekil 24. Döllenmeden 1 gün sonra gastrula safhası nda yumurta...................................... 47 Şekil 25. Döllenmeden 1 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş ok uygulanan yumurtaları n hayatta kalma oranları . Ortalama değ erler ± standart hata ............ 47 Şekil 26. Döllenmeden 2 gün sonra embriyo oluş um safhası . ........................................... 48 Şekil 27. Döllenmeden 2 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş ok uygulanan yumurtaları n hayatta kalma oranları . Ortalama değ erler ± standart hata ............ 48 Şekil 28. Döllenmeden 3 gün sonra embriyo safhası . ........................................................ 49 Şekil 29. Döllenmeden 3 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş ok uygulanan yumurtaları n hayatta kalma oranları . Ortalama değ erler ± standart hata ............ 49 Şekil 30. Döllenmeden 4 gün sonra embriyo safhası . ........................................................ 50 Şekil 31. Döllenmeden 4 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş ok uygulanan yumurtaları n hayatta kalma oranları . Ortalama değ erler ± standart hata ............ 50 Şekil 32. Döllenmeden 5 gün sonra yeni çı kmı şprelarva.................................................. 51 Şekil 33. Döllenmeden 5 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş ok uygulanan yumurtalardan çı kan prelarvaları n hayatta kalma oranları . Ortalama değerler ± standart hata ....................................................................................... 51 Şekil 34. Döllenmeden 6 gün sonra prelarva. .................................................................... 52 Şekil 35. Döllenmeden 6 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş ok uygulanan yumurtalardan çı kan prelarvaları n hayatta kalma oranları . Ortalama değerler ± standart hata, ...................................................................................... 52 Şekil 36. Soğuk ş ok uygulanan, yalancıkontrol ve kontrol grubu yumurtaları n 1., 2., 3., 4., 5. anaçları n ayrıayrıve genel olarak yaş am oranları............................... 53 Şekil 37. Döllenme oranlarıile yaş am oranlarıarası ndaki doğrusal pozitif iliş ki* =0,05................................................................................................................. 54 Şekil 38. Normal blastomer görünümünde hücre oranları(%) ile 1., 2., 3., 4. gündeki yumurtaları n, 5. günde yeni çı kmı şve 6. günde 1 günlük prelarvaları n yaş am oranlarıarası ndaki doğrusal pozitif iliş ki. * =0,05 ............................... 55 Şekil 39. Hücrelerin asimetrik olma anormalliği (%) ile döllenmeden sonraki 6. günde 1 günlük prelarvaları n yaş am oranlarıarası ndaki iliş ki. .......................... 56 Şekil 40. Asimetrik blastomer görünümüne sahip hücre oranları(%) ile ş ok grubu yaş am oranlarıarası ndaki iliş kiler ...................................................................... 57 VIII Şekil 41. Asimetrik hücrelerin oranları(%) ile ş ok grubu yaş am oranlarıarası ndaki doğrusal negatif iliş kiler. * =0,05..................................................................... 57 Şekil 42. Hücre büyüklüğü anormalliği (%) ile yaş ama oranlarıarası ndaki iliş ki.............. 58 Şekil 43. Hücre büyüklüğ ü anormalliği (%) ile 1 günlük ş ok grubu prelarvaları n yaş ama oranlarıarası ndaki iliş ki......................................................................... 58 Şekil 44. Hücre büyüklüğ ü anormalliği (%) ile 1 günlük ş ok grubu prelarvaları n yaş ama oranlarıarası ndaki önemli doğrusal negatif iliş ki. *=0,05 .................. 59 Şekil 45. Normal blastomerli yumurta oranları(%) ile yaş ama oranlarıarası ndaki önemli doğrusal pozitif iliş ki. * =0,05 ............................................................. 60 Şekil 46. Normal blastomerli yumurta oranlarıve asimetrik hücre anormalliğ i oranları(%) ile yaş ama oranlarıarası ndaki önemli doğrusal pozitif iliş ki. * =0,05................................................................................................................. 60 Şekil 47. Birbirinden ayrı k hücre anormalliği oranları(%) ile yaş am oranları arası ndaki doğ rusal negatif iliş kiler. ................................................................... 61 Şekil 48. Kenarlarıbelirgin olmayan hücrelerin oranları(%) ile yaş am oranları arası ndaki iliş ki. * =0,05 .................................................................................. 61 IX TABLOLAR Dİ Zİ Nİ Sayfa No Tablo 1. Deniz balı kları nda görülen blastomer morfolojisi anormallikleri (Rideout ve ark., 2004) .................................................................................................... 35 Tablo 2. 45 litrelik kuluçka tankları ndaki döllenmişyumurtalara ait çı kı şoranları ....... 38 Tablo 3. Normal ve anormal blastomer tiplerinin kontrol ve ş ok grubundaki oranları(%). ...................................................................................................... 41 Tablo 4. Soğuk ş ok, yalancı kontrol ve kontrol grubu yumurtaları nı n döllenmesinden 1, 2, 3 ve 4 gün sonra, larvaları n çı kı ş ıve çı kı ş tan bir gün sonraki canlı lı k oranları nı n ortalaması . ..................................................... 45 Tablo 5. Yaş ama oranı nı n incelendiği deneylerde elde edilen verilere Kruskal – Wallis testi uygulanarak elde edilen p değerleri. * p<0,05 göre gruplar arası ndaki fark önemlidir. ................................................................................. 46 Tablo 6. Yaş am oranı na ait verilere çoklu karş ı laş tı rmalıtest uygulanarak bulunan p değerleri. * P<0,05 göre gruplar arası ndaki fark önemlidir. ......................... 46 Tablo 7. Yumurtalarda gözlenen anormallik tiplerinin değerleri (%) ile yaş am oranları(%) arası ndaki iliş kiler. n=10 * =0,05, ** 5. gün yumurta çı kı ş ı..... 56 X 1. GENEL Bİ LGİ LER 1.1. Giriş Su ürünleri yetiş tiriciliğini ilk defa MÖ 2000 yı lları nda baş latan Çin, bugüne kadar dünyanı n en fazla su ürünü yetiş tiren ülkesi olmuş tur. Baş ta sazangiller olmak üzere çok sayı da türün yetiş tiriciliğini yapan bu ülke dünya üretiminin önemli bir kı smı nı sağ lamaktadı r. Sazan yetiş tiriciliği daha sonra Asya kı tası nı n büyük bir bölümüne ve batı ya doğru Avrupa’ya yayı lmı ş tı r. 1930’lu yı llarda Avrupalı lar sazan yetiş tiriciliğini Filistin’e getirirken Brezilyalıbiyologlar hipofiz hormonu kullanarak anaç balı ğı n nası l olgunlaş tı rı labileceğ ini keş fetmiş lerdir. Alabalı kları n yetiş tiriciliği ise 1850’li yı llarda baş lamı ş tı r. 1870’li yı llarda gökkuş ağıalabalı ğı ndan alı nan döllü yumurtalar önce Avrupa, daha sonra Japonya ve tüm dünyaya yayı lmaya baş lamı ş tı r. 1890 yı lı nda Danimarka’da modern alabalı k yetiş tiriciliğ i baş lamı ş tı r. Somon balı kları nı n yetiş tiriciliğ i ise 1970’li yı llarda yaygı nlaş mı ş tı r (Shepherd, 1988). Deniz balı klarıyetiş tiriciliği muhtemelen Endonezya’da M.Ö. 1400 yı lları nda gelgit olayısı rası nda süt balı ğı(Chanos chanos) yavruları nı n sahildeki havuzlara stoklandı ğı zaman baş latı lmı ş tı r. Özellikle Tayvan ve Endonezya gibi uzakdoğu ülkelerinde süt balı ğı yetiş tiriciliğ i hala önemli bir endüstridir (Shepherd, 1988). Bununla beraber, deniz balı kları yetiş tiriciliğ indeki son geliş melerin büyük bir kı smı1960’lıyı llarda sarı kuyruk (Seriola quinqueradiata) yetiş tiriciliğindeki geliş melerle Japonya’da meydana gelmiş tir. Daha sonra bu ülkede kı rmı zımercan (Pagrus major) son olarak da orkinos (Thunnus thyunnus) yetiş tirilmeye baş lanmı ş tı r. 1970’li yı llarda Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri somon balı ğı nıve 1980’li yı llarda Akdeniz ülkeleri levrek (Dicentrarchus labrax) ve çipura (Sparus aurata) balı kları nıyetiş tirmeye baş lamı ş lardı r. Kuzey Avrupa’da ise kalkan (Scopthalmus maximus) ve morina (Gadus morhua) yetiş tiriciliği geliş tirilmiş tir. Son yı llarda ise Akdeniz’de ton balı ğıyetiş tirilmeye baş lanmı ş tı r (Pillay, 2005). Avcı lı k yoluyla gerçekleş tirilen dünya su ürünleri üretimi 1996–2005 yı lları arası nda 93–95 milyon ton civarı ndadı r. Dünyada ilk üç sı rayıÇin, Peru ve ABD almaktadı r. Kı yıuzunluğu 8333 km olan ülkemiz avcı lı k yoluyla su ürünleri üretiminde yaklaş ı k 500 bin ton ile 32. sı rada yer almaktadı r (FAO, 2007). Diğer taraftan dünya akuakültür üretimi 1950’lerden itibaren artmaya baş lamı şve bu artı ş1990’lıyı llardan sonra katlanarak 2006 yı lı nda 56 milyon tona ulaş mı ş tı r. Dünyanı n sı nı rlıkaynakları na karş ınüfus artı ş ıdevam etmektedir. Artan nüfusun protein ihtiyacı nıkarş ı lamada avcı lı k yoluyla üretim yetersiz kalmaktadı r. Bu sebepten dolayısu ürünleri kültür üretiminin önemi daha da artmakta ve vazgeçilmez duruma gelmektedir. Kalkan balı ğıyetiş tiriciliği çalı ş maları1970’lerde İ ngiltere’de, daha sonra Fransa ve İ spanya’da baş lamı ş tı r. 1992’de kalkan balı ğ ıüretiminin % 50 civarı nda artması na karş ı n ticari satı şağı nı n güçlendirilememesinden dolayıbu sektörde bir kriz meydana gelmiş tir. Bu krizin bir diğer nedeni de kalkan balı ğıçiftliklerinin küçük olmasıve maliyetlerin yüksek olması dı r. Sektör bu krizden sonra yeniden yapı lanmaya baş lamı şve bunun sonucu olarak üretim miktarı nda ve üretim yapan ülkelerin sayı sı nda artı şmeydana gelmiş tir. Avrupa kalkan balı ğıüretimi 1985’te 40 tondan hı zla artarak 2005 yı lı nda 6800 tonun üzerine çı kmı ş tı r (URL-1). Atlantik kalkanı nı n biyoekolojisi, yavru üretimi ve kültür araş tı rmalarıözellikle İ ngiltere, Fransa ve İ spanya’da çalı ş ı lmı ş tı r. Son yı llarda ticari olarak Avrupa, Şili ve Çin’de yetiş tiriciliği yapı lmaktadı r. Lei Jilin ve ekibi (Yellow Sea Balı kçı lı k Araş tı rma Enstitüsü, Qingdao, Çin) ilk olarak 1992’de kalkan balı ğıyavruları nıİ ngiltere’den Çin’e getirmiş lerdir. Bu tarihten sonra Çin’de kalkan balı ğıüzerinde çeş itli araş tı rmalar yürütülmüş tür. Çin’de ilk deneysel yavru üretimi ise 1996 yı lı nda gerçekleş tirilmiş tir. 1999 yı lı ndan sonra üretilen larvalar ile Çin’in özellikle güney bölgelerinde yetiş tiricilik çalı ş malarıbaş lamı ş tı r (Ma ve ark., 2006). Karadeniz kalkanı nı n yavru üretimi ilk olarak 1990’da Rusya Federasyonu’nda yapı lmı ş(Maslova, 2002) ve daha sonra 1997’de Trabzon Su Ürünleri Merkez Araş tı rma Enstitüsü (SÜMAE)’nde yavru üretim tekniklerinin geliş tirilmesi çalı ş malarıbaş lamı ş(Hara ve ark., 2002) ve halen devam etmektedir. Kalkan balı ğıüreticisi ülkelerin baş ı nda gelen İ spanya’nı n yı llı k üretimi 1998’den itibaren artarak 2005’de 4275 tona ulaş mı ş tı r. Bu değer dünya üretiminin % 70’ini oluş turmaktadı r. Fransa’nı n kalkan balı ğıüretimi 1993’te 150 ton iken 1997’de 980 tona çı kmı ş , 2005’de 800 ton olmuş tur. Bu yı llarda Portekiz’in üretimi ise ortalama 540 ton/yı l düzeyindedir. Avrupa’da bu ülkelerden baş ka Hollanda, İ rlanda, İ zlanda ve Norveç de kalkan balı ğıüretimi yapmakta olup (URL-2) son dönemlerde Şili ve Çin de kalkan balı ğı üretimi yapan ülkeler arası na katı lmı ş tı r. Türkiye’de 2005 yı lı nda 38 408 ton levrek, 28 463 ton çipura ve 57 659 ton alabalı k olmak üzere yetiş tiricilik üretimi toplam 128 943 tondur (TÜİ K, 2007). Türkiye’de son yı llarda yeni türlerin yetiş tiriciliğine ilgi artmaktadı r. Kalkan balı ğıyetiş tiriciliği 2 çalı ş malarıJaponya Uluslararasıİ ş birliği Ajansı(JICA) ve Tarı m ve Köyiş leri Bakanlı ğı ortak çalı ş ması yla Trabzon Su Ürünleri Merkez Araş tı rma Enstitüsü’nde 1997 yı lı nda “Karadeniz’de Kültür Balı kçı lı ğı nı n Geliş tirilmesi” projesiyle baş lamı ş tı r. Bu projeyle kalkan balı ğı nı n yavru üretim tekniklerinin geliş tirilmesi amaçlanmı ş tı r. 10 yı ldı r kalkan balı ğ ı nıkültüre alma faaliyetleri baş arı yla yürütülmektedir. Üretilen kalkan balı kları ndan bir kı smıstokları n zenginleş tirilmesi için yapı lan pilot çalı ş ma çerçevesinde markalanarak doğ aya bı rakı lmı ş , bir kı smıdeneme üretimi amacı yla özel sektöre verilmiş , bir kı smı araş tı rma yapı lmasıamacı yla üniversitelere verilmiş , bir kı smıda damı zlı k stoku oluş turmak ve çeş itli araş tı rmalar yapmak amacı yla SÜMAE’nde muhafaza edilmiş tir. Kalkan balı ğ ıavcı lı k yoluyla üretimi 1967’den 2006 yı lı na kadar 300 ton ile 5398 ton arası nda değiş im göstermekle birlikte ülkemiz deniz balı klarıavcı lı ğıiçindeki payı% 0.1 dir. Kalkan balı ğı nı n avcı lı k yoluyla üretiminin % 91’i Karadeniz bölgesinden sağ lanmaktadı r (TÜİ K, 2007). 1.2. Kalkan Balı ğı nı n Sistematikteki Yeri ve Morfolojisi 1.2.1. Sistematikteki yeri Sı nı f : Kemikli balı klar (Osteichthyes) Alt sı nı f : Iş ı n yüzgeçliler (Acanthoptergii) Bölüm : Hakiki kemikli balı klar (Teleostei) Takı m : YassıBalı klar (Pleuronectiformes) Aile : Kalkan Balı kları(Scophtalmidae) Cins : Psetta (Scophtalmus) Tür : Psetta maxima (Linnaeus,1758) : Scophtalmus maximus, Psetta maxima maeotica 14 aile ve 716 türü içine alan yassıbalı klar (Munreo, 2005) takı mı nı n bir üyesi olan kalkan balı ğı nı n sistematikteki yerine iliş kin çeş itli çalı ş malar olması na rağ men isimlendirmede tam birlik sağlanamamı ş tı r. Karadeniz kalkan balı ğı nı n Atlantik kalkanı ndan morfolojik olarak farklıolduğu (vücudun her iki yanı ndaki kemiksi dikenlerden dolayı ) ancak taksonomik olarak aynıolduklarıbildirilmiş tir (Amoaka ve ark., 2001; Nielsen, 1986). Karadeniz kalkanı , Amoaka ve ark., (2001) tarafı ndan Psetta maxima olarak ifade edilirken, Froese ve Pauly (2007), tarafı ndan Psetta maxima maeotica 3 olarak isimlendirmektedir. Chanet (2003), Karadeniz’de yaş ayan kalkan balı ğı nı n Psetta maxima maeotica olarak ifade edildiğini bildirmektedir. Bununla birlikte aynıyazar Karadeniz kalkanı n Scophtalmus maximus ile aynıtür içinde değerlendirilmesinin en ı lı mlı yaklaş ı m olduğ unu ifade etmektedir. Amoaka ve ark., (2001) Karadeniz’de iki alt türden bahsetmiş ler fakat bu alt türlerin kolayca ayrı lamayacağı nıbildirmiş lerdir. Buna göre çeş itli kaynaklarda kullanı lan Scophtalmus ve Psetta cins isimleri birbirlerinin sinonimleridir. 1.2.2. Morfolojisi Kalkan balı ğ ıüstten yassı , dairesel, asimetrik, gözler sol tarafta yerleş ik ve küçük, ağı z büyük, yan çizgiler her iki tarafta yerleş iktir. Bazı ları nda sayı larıdeğiş kenlik arz eden tüberküller (kemiksi yapı lar/çiviler) mevcuttur. Sı rt ve karı n yüzgeçlerinde dallanma yoktur ve bu yüzgeçler sı rt ve karı n bölgesi boyunca yayı lmaktadı rlar. Balı ğı n vücut rengi griden siyahı msıkahverengine doğru değiş iklik arz etmektedir. Balı k, bulunduğu ortama göre renk değiş imi göstermektedir. (Amoaka ve ark., 2001). Deri kalı n ve kaygandı r. Balı ğı n sağtarafıbeyaz, bazen de kahverengi-siyah lekeler olabilir. Kalkan balı kları nı n bazı ları nda vücudun belirli ya da çeş itli yerlerine dağı lmı şolarak irili ufaklıkoyu kahverengi veya siyahı msınoktalar, halka ş eklinde lekeler veya haleler bulunur (Akş iray, 1954; Slastenenko, 1956) (Şekil 1). Şekil 1. Karadeniz kalkan balı ğı , Psetta maxima 4 1.3. Dağı lı mıve Biyo-Ekolojik Özellikleri Kalkan Balı ğıKuzey Afrika’dan baş layı p Avrupa’nı n Atlantik kı yı larıboyunca uzanan bölgede, Akdeniz’de ve Karadeniz’de görülmektedir (Liewes 1984, Amoaka ve ark., 2001). Karnivor olan kalkan balı ğı yavruları yumuş akçalar ve kabuklular ile beslenmektedirler. Kalkan balı kları10 cm boydan itibaren diğer balı klarıavlamaya baş layarak beslenmelerini sürdürürler. Mezgit, kaya balı kları , barbun ve hamsi gibi birçok demersal ve pelajik balı k türleriyle beslenirler. Beslenme faaliyetleri üreme döneminde azalmakla birlikte özellikle sonbaharda artarak yı l boyu devam etmektedir (Liewes, 1984). Kalkan balı klarıüremek için ilkbaharda kı yış eridine yakı n yerlere doğ ru göç yaparlar Üreme faaliyetlerinden sonra tekrar derin sulara doğru hareket ederler. Kalkan balı kları nı n yumurtlamasısu sı caklı ğı na bağlıolarak Nisan-Haziran aylarıarası nda gerçekleş mekte özellikle Mayı s ayı nda yoğunlaş maktadı r (Slastenenko, 1956; Genç ve ark., 1998). Karadeniz’deki kalkan balı kları nı n ilk eş eysel olgunluk yaş ı , çeş itli bilim adamları nca farklıolarak bildirilmektedir. Bulgaristan kı yı ları nda yapı lan bir araş tı rmada, kalkan balı kları nı n 2 yaş ı nda da eş eysel olgunluğa ulaş abildikleri, ancak eş eysel olgunluğun daha çok 3 ve 5 yaş ları nda meydana geldiği saptanmı ş tı r (Ivanov ve Beverton, 1985). Genç vd. (1998)’ne göre ise diş i balı klar 4 yaş ı nda Mart–Haziran ayları nda üremeye baş lamaktadı rlar. Trabzon Su Ürünleri Merkez Araş tı rma Enstitüsü Deniz Balı klarıKuluçkahanesi ş artları nda tutulan diş i balı kları n bazı ları ndan 24 aylı k iken doğal yolla yumurta alı nmı ş tı r (Hara ve ark., 2002). Doğadan yakalanan kalkan balı klarıyakalandı kları ndan 2 yı l sonra ve en az erkekler 2,5–3 kg ağı rlı kta diş iler ise 3,5–4 kg ağı rlı kta üremeye baş larlar. Kuluçkahanede üretilen diş i balı lar ise 4-5 yaş ı nda (2,5 kg) ve erkekler ise 3–4 yaş ı nda (>2 kg) gamet vermeye baş larlar. Doğal koş ullar uygulandı ğı nda erkeklerden kası m ayı ndan eylül ayı na kadar sperm elde edilebilmektedir. Diş ilerin gonad geliş imi mart sonu nisan baş ıgibi baş lamaktadı r. Yumurta elde edilmeye mayı s ortası nda baş lanmakta ve ağustos baş ı na kadar sürmektedir. Kalkan balı ğı , yumurtaları nıüreme dönemi içinde, partiler halinde bı rakan bir türdür (McEvoy, 1984; Devauchelle, 1988). Nası r ve Poxton (2001)’a göre kalkan yavrularıyerleş tirildikleri ince kumlu, kumlu, çakı llıve kalı n çakı llıtank zeminlerinde saklanmak için ince kumlu zeminleri tercih 5 etmektedirler. Ayrı ca doğ adaki balı klar aktif olması na karş ı n kuluçkahanede yetiş tirilen balı klar evcilleş me sürecinde pasiftirler. 1.4. Kalkan Balı ğıYetiş tiriciliği Kalkan balı ğıyetiş tiriciliğ i çalı ş maları1970’lerde İ ngiltere’de (İ skoçya) daha sonra Fransa ve İ spanya’da baş lamı ş tı r. 1990’ları n baş ı nda kalkan balı ğıyavru üretim tekniklerinin geliş mesi, üretim miktarıve iş letme sayı sı nı n oldukça artması nısağ lamı ş tı r. Damı zlı k balı klar doğadan ve yetiş tiricilikten temin edilebilmektedir. Yumurta alı mı nıkontrol etmek için LHRH-a (Hara ve ark., 1998) ve GnRh-a hormonu (Mugnier, 2001) pelet halinde diş ilere uygulanmaktadı r. Kalkan balı kları ndan üretimde kullanı labilecek miktarda döllenmişyumurta doğal yumurtlama ve döllenme yolu ile elde edilmemektedir (Aydı n ve ark., 2003). Bundan dolayısuni döllenme için sağı m yapı lmaktadı r (Chereguini, 1999). Yumurtaları n suni olarak döllenmesinde kuru, yarıkuru ve yaşdöllenme metotlarıkullanı lmaktadı r (Chereguini ve ark., 1999; Hara ve ark.,2002; Maslova, 2002; Kjørsvik ve ark., 2003). Larva üretimde, Isochrysis galbana – Tetraselmis sp. karı ş ı mı(Kjørsvik ve ark., 2003) ve Nannochloropsis sp gibi alg türleri yeş il su tekniğinin sağlanmasıve rotiferlerin beslenmesi için kullanı lmaktadı r. Yumurtadan çı ktı ktan 2 gün sonra tanklara, 10 adet /ml olmak üzere rotifer (Brachionus sp.) ilave edilmektedir (Moteki ve ark., 2001). Larvalar 2. günden 30. güne kadar rotifer ile 10. günden 45. güne kadar Artemia ile daha sonra ticari toz yemler ile beslenmektedir (Şahin, 2001). Kalkan balı ğılarvaları nı n 16–19°C’de, 70 günlük büyüme döneminde morfolojik geliş imleri üç bölüme ayrı lmaktadı r. Yumurtadan çı kı ş tan sonraki 0–2 gün önlarva safhası dı r. Bu dönemde yeni çı kmı şlarvanı n boyu 2.5 mm, gözleri renklenmemiş , ağ ı z açı lmamı şve anüs oluş mamı ş tı r. Larvalar su yüzeyine yakı n başaş ağısuda ası lıolarak dururlar. 3–29. günler post larva safhası dı r. Larvaları n gözlerinin renklenmesi, ağı z ve anüs açı lmasıüçüncü günde gerçekleş mektedir. 4. günde ilk yem alı mı , on ikinci günde ise aktif yem alı mı baş lamaktadı r. Dorsal ve anal yüzgeç ı ş ı nları yirmi beş inci günde tamamlanmaktadı r. 30–70. günler arasılarval evreden yavru evresine geçişdönemi olup göz göçü baş lamakta, balı k tank dibine yönelmektedir. 51. günde pektoral yüzgeçteki ı ş ı n sayı sı nı n ergin bireyinki gibi tamamlandı ğıgözlenmektedir. Kalkan balı kları nı n yaş am oranı0–40. günlerde yaklaş ı k % 10, 40–110 günlerde ise % 75’in üstündedir. Kalkan 6 yavruları nda renk bozukluğu, gözün göç edememesi, solungaç kapağı nı n kapanmaması gibi anormallikler görülmektedir (Çiftçi ve ark., 2002). Yumurtadan yeni çı kmı şlarvalar 20 adet/litre yoğunluğunda stoklanmaktadı r. Kullanı lan su 5 µ’luk filtreden geçirilmekte ve UV ile sterilize edilmektedir. Dördüncü günden itibaren su değiş imine, tank sifonlanması na ve yağuzaklaş tı rı cı nı n (yüzey tarayı cı ) kullanı lması na baş lanmaktadı r (Şahin, 2001). Kalkan balı kları nı n yetiş tiriciliği ön büyütme ve büyütme olarak ikiye ayrı lmaktadı r. Kuluçkahanede 4–5 ayda yaklaş ı k 10 g ağı rlı ğa ulaş an balı klar 50–60 g ağı rlı ğa ulaş acakları4–5 aylı k bir dönem için ön büyütmeye alı nmaktadı r. Bu dönemde stok yoğunluğu 10 kg/m2 olarak baş lamakta ve 30 kg/m 2’ye kadar çı kmaktadı r. Ön büyütme sonunda ilk boylama yapı lmaktadı r. İ ş letmeler arası nda değiş mekle birlikte hastalı klara karş ıbalı klara aş ıyapı lmakta, kullanı lan yetiş tiricilik suyu UV ile muamele edilmekte ve periyodik olarak ayda bir formalin banyosu uygulanmaktadı r. Bu dönemde balı kları n büyümesi su sı caklı ğıbaş ta olmak üzere cevre ş artlarıve yavru kalitesine bağ lı olarak değiş mektedir. Dokuz ay sonunda 200 g ağı rlı ğa ulaş an iş letmeler olduğu gibi 60– 75 g ağı rlı kta kalanlar da vardı r. En yüksek risk balı k ölümleridir. Su kalitesinin iyi olduğu ş artlarda yaş am oranı% 75-85’dir. Bu dönemde 0,8 yem değerlendirme oranı sağ lanmaktadı r (Person Le-Ruyet, 2002). Kalkan balı kları nı n büyütme döneminde karaya kurulu acı k yada kapalıdevre yetiş tiricilik sistemleri kullanı lmaktadı r. Yüzer kafesler deneme mahiyetinde kullanı lmı ş , uygun olmadı klarıgörülmüşve terk edilmiş lerdir (Person Le-Ruyet, 2002; Aksungur ve ark., 2003). Yetiş tiricilik sisteminde uygulanan stok yoğ unluğu 300 g balı klar için 30–35 kg/m2, 750 g ve daha ağı r balı klar için 45 kg/m2’dir. Kalkan balı klarıtank tabanı nıkullanı r ve genellikle birbiri üzerine yatarlar bundan dolayıyüksek yoğunlukta stoklanabilirler. Yetiş tiricilikte en az iki kez boylama yapı lmalı dı r. Yemlemede yüzer yemler tercih edilmektedir. Elle serbest yemleme yapı lmalıve balı klar yemlendikten bir saat sonra yenmeyen yemler sifonlanmalı dı r. Büyütme döneminde beklenen yem değerlendirme oranı 1,2–1,3 tür. Kalkan balı klarıgenellikle 3 yı lda 3 kg ağı rlı ğa ulaş maktadı r. Su sı caklı ğı kalkan balı ğ ıyetiş tiriciliğinde önemli bir faktördür. 14–18 °C’de 3 yı lda 2–2,5 kg ağı rlı k elde edilirken, 9–19°C’ de 3 yı lda 1–1,5 kg ağı rlı ğa ulaş ı lmaktadı r (Person Le-Ruyet, 2002). Balı kları n büyümesi üzerinde ekolojik faktörler sı nı rlayı cıve belirleyicidir. Sı caklı k, tuzluluk ve ı ş ı k bilinen belirleyici faktörlerdir. Atlantik kalkanı nda optimum 7 büyüme 10 g ağı rlı ktaki bireyler için 16–20°C ve 40–50 g bireyler için 16–19 °C dir. 14°C’nı n altı ndaki ve 20°C’nı n üzerindeki sı caklı klarda büyüme yavaş lar ve durur. Su yüzeyinde 200 lüks ı ş ı k büyümede ve yem alı mı nda olumsuz etki yaratmamaktadı r. Maksimum büyüme için gerekli olan minimum oksijen miktarı6mg/l dir. Oksijen miktarı 3 mg/l olduğunda büyüme durmaktadı r ve öldürücü konsantrasyon 0.75–1.3 mg/l dir. (Person Le-Ruyet, 2002). Kalkan balı kları‰ 10 gibi çok düş ük tuzlu ortamlara adapte edilebilirler. 3 g’lı k balı klar da ‰ 19 tuzluluktaki büyüme ‰ 35 tuzluluktaki büyümeye göre % 8 daha yüksektir. 18–22°C su sı caklı ğıve ‰ 20 tuzluluk yavru yetiş tiriciliği için uygundur (Imsland ve ark., 2001). Kalkan balı kları nda büyüme döneminde bireysel farklı lı klar görülmektedir, bu faklı lı kları n sadece yetiş tiricilik ş artlarıile açı klanmasıyeterli olmayabilir. Cinsiyet, bireysel büyüme faklı ğı nı oluş turan etkenlerdendir. Kalkan balı kları nı n diş ileri erkeklerinden daha büyüktür. Büyüklük farkı500 g dan itibaren görülmeye baş lar ve yaş ilerledikçe devam eder. Erkek balı klar 2 yaş ı nda, diş ilerden 1 yı l önce ve 1 kg dan daha düş ük ağı rlı kta cinsel olgunluğa ulaş ı rlar. Bu durum, balı ğ ı n pazar boyuna ulaş madan önce cinsel olgunluğa ulaş arak ağı rlı k kaybetmesini önlemek için tüm diş i ve/veya steril stok üretimine olan gereksinimi gösterir. Bunun yanı nda aynıamaç için cinsi olgunlaş manı n geciktirilmesi veya geç cinsi olgunluğa ulaş an bireylerin yetiş tiricilik amaçlıseleksiyonu da uygulanabilir. Kalkan balı klarıiçin yüksek protein düş ük yağiçerikli beyaz balı k unundan elde edilmişyüzer pelet yemlerin kullanı lmasıbüyümeyi etkilemektedir (Person Le-Ruyet, 2002). 1.5. Ekonomik Önemi Kalkan balı ğ ı dünya üretiminin 2004’deki ticari değeri 50 milyon dolar civarı ndadı r. Üretimin artması na karş ı n pazar fiyatı nda bir düş üşolmadı ğıgörülmektedir (Şekil 2) (URL-2). 3–4 kg ve daha büyük balı klara özellikle İ spanya’da talep olmakta ve yüksek fiyattan satı lmaktadı r. Kalkan 0.5 kg’dan 4 kg ağı rlı ğa kadar pazarlanabilmektedir. Ağı rlı k artı kça pazar değeri artmaktadı r. Yetiş tirilen kalkan balı klarıgenellikle bütün ve taze olarak satı lmaktadı r. Büyük balı klar fileto halinde satı labildiği halde bu tip satı şyapan marketler halen çok azdı r. Fakat gelecekte bu tip pazarlamanı n daha da geliş me göstereceği beklenmektedir. Kültür balı kları nı n çoğunluğu ortalama 1 kg (0,8–1,5 kg) ağı rlı kta pazarlanmaktadı r. Fransı z iş letmeleri üretimlerinin % 10-20’si büyük balı k olarak pazarlanmaktadı r (Person-Le Ruyet, 2002). Kalkan balı ğı nı n satı şfiyatıbalı k ağı rlı ğı 8 artı kça artmaktadı r. Ocak 2007 tarihinde İ spanyada kültür kalkanı n 1 kg fiyatı , 1–2 kg/adet için 10.40, 2–3 kg/adet için 12.40 ve 3–4 kg/adet için 17.40 avrodur (URL-3). Asya ülkelerinde ve bazıAvrupa ülkelerinde canlıkalkan balı ğı na olan talepteki artı şbu tip pazarlamaya iş letmelerin ilgisini artı rmaktadı r. Özel ön hazı rlı k ve ambalajlama ile kalkan balı klarısusuz olarak 2 gün yaş ayabilmektedir. Susuz nakilde, 18 saat sonra % 85’in üzerinde balı k hayatta kalabilmektedir (Person-Le Ruyet, 2002). Karadeniz’de en fazla avlanan ekonomik dip balı klarımezgit, barbunya ve kalkan balı ğ ı dı r. Kalkan balı ğıadıgeçen diğer balı klara göre daha değerli olup 2005 yı lı nda tazesoğutulmuş1030 kg kalkan balı ğıihraç edilmiş tir (TÜİ K, 2007). 7000 60000 Üretim Değer 50000 Üretim (ton) 5000 40000 4000 30000 3000 20000 2000 Değer (1000 $) 6000 10000 1000 04 20 02 20 00 20 98 19 96 19 94 19 92 19 90 19 88 19 1 98 19 6 0 84 0 Yı l Şekil 2. Kalkan balı ğı nı n Avrupa kültür üretim miktarıve pazar değeri (URL-1). Karadeniz’de en fazla avlanan ekonomik dip balı klarımezgit, barbunya ve kalkan balı ğ ı dı r. Kalkan balı ğıadıgeçen diğer balı klara göre daha değerli olup 2005 yı lı nda tazesoğutulmuş1030 kg kalkan balı ğıihraç edilmiş tir (TÜİ K, 2007). 9 1.6. Balı k Yetiş tiriciliğinde Yumurta Kalitesi Kaliteli yumurta elde etmek baş arı lıbalı k üretimi için zorunlu ve önemli bir gereksinimdir. Kuluçkahane ş artları nda balı klardan doğ al yolla yumurta elde edilebildiği gibi, sağı m yoluyla da yumurta elde edilmektedir. Yumurtalar ve bu yumurtalardan elde edilecek yavruları n yüksek kalitede olmasıönemlidir. Kaliteli yumurta; yüksek döllenme ve yumurtadan çı kı şoranısergileyen, larva döneminde yüksek yaş ama kabiliyeti olan, sağ lı klıve hı zlıbüyüme potansiyeline sahip larvaları n üretilebildiği yumurtalar olarak tanı mlanabilir. Yumurta kalitesini etkileyen iç (yumurtaya ait) ve dı ş (çevresel) faktörler hakkı ndaki bilgiler oldukça sı nı rlı dı r. Damı zlı k balı ğ ı n genetik yapı sı , beslemede kullanı lan yem, stres, kötü su kalitesi veya yumurtanı n aş ı rıolgunlaş masıyumurta kalitesinin düş ük olması nı n nedenlerinden sayı labilir (Kjørsvik, 1990; Brooks ve ark., 1997; Okumuş , 2003). Yumurta kalitesi, ticari kuluçkahaneler için önemli bir parametre olup üretilen larvaları sayı ve kalite yönünden sı nı rlandı rabilir. Kuluçkahaneler, damı zlı kları n performansları nıdeğerlendirmek, işgücü ve kuluçka tanklarıgibi kaynakları n etkin kullanı mı için yetiş tiricilik sistemlerinde kullanacakları yumurtaları n kalitelerini değerlendirmeye yönelik pratik yöntemlere ihtiyaç duyarlar (Shields ve ark., 1997). Yüksek yumurta kalitesinden elde edilebilecek olumlu sonuçlar yetiş tiricilik koş ulları ndan ve çevre ş artları ndan dolayımaskelenebilmektedir (Bromage, 1995). Ticari kuluçkahanelerde yumurta kalitesini değerlendirmek için yumurtanı n yüzmesi (Lahnsteiner ve Patarnello, 2004), yağ damlacı kları nı n sayı sıve blastomer morfolojisi (Shields ve ark., 1997), döllenme ve çı kı şoranıgibi kriterler kullanı lmaktadı r. Ayrı ca Gadus morhua ‘da yumurta büyüklüğü (Knutsen ve Tilseth, 1985), Melanogrammus aeglefinus’da yumurtanı n kuru madde oranı(Trippel ve ark., 2000) yumurta kalite kriteri olarak kullanı lmaktadı r. Bunun yanı nda kahverengi alabalı k Salmo trutta fario’ da yağdamlacı kları n dağı lı mıincelenerek kötü ve iyi yumurtalar seçilebilir (Mansour, 2007). Bir baş ka yöntem ise yumurtasıkullanı lan her anaç balı ğa ait döllenme oranlarıve larva performanslarıkayı t altı na alı narak en iyi performansısergileyen anaçlar tespit edilmesidir (Bromage, 1995). Bu çalı ş malardan yumurta kalite göstergelerinin türe özgü olduğu görülmektedir. Bununla birlikte son yı llarda Alp alası(Salvelinus alpinus) ( Svavarsson ve Jónsson, 2000), Sibirya mersini (Acipenser baeri) (Gisbert ve ark.,2000), Atlantik morinası(Gadus 10 morhua) (Zhao ve ark., 2001) gibi türlerde yapı lan çalı ş malar yumurta büyüklüğü ile yaş am oranıarası nda iliş ki olmadı ğı nıortaya koymuş tur. Yumurta kalitesini belirlemede kullanı lan metotları n kuluçkahanelerde uygulanabilmesi için, erken dönemde kalite tespiti yapı labilmelidir. Böylece kötü kaliteli gruplar kuluçkahaneyi daha fazla iş gal etmeden imha edilebilir (Bromage, 1995; Rideout ve ark., 2004). Hücre bölünmesi birçok türde yumurta kalitesinin belirlenmesinde kullanı lmaktadı r. Erken embriyogenez bir seri mitoz bölünme ile gerçekleş ir. Bu durumda eş it büyüklükte simetrik hücreler meydana gelir ki bunlar blastomer olarak adlandı rı lı rlar. Çoğu deniz balı ğı nı n yumurtalarış effaftı r ve bu özelliklerinden dolayıblastomer morfolojilerinin incelenmesi oldukça kolaydı r. Hücreler bölündüklerinde ortaya çı kan normal dı ş ıhücre görünümleri anormal blastomer morfolojisi olarak ifade edilirler (Rideout ve ark., 2004). Anormal blastomere sahip yumurtaları n açı lma oranlarınormal blastomere sahip yumurtaları n açı lma oranları ndan daha düş üktür (Mc Evoy, 1984; Kjørsvik ve ark., 2003). Yumurtaları n erken dönem hücre bölünmeleriyle ilgili birçok çalı ş mada detaya inilmemiş tir. Shield vd. (1997)’de ifade edildiği gibi anormallikler birçok değiş ik tipte ortaya çı kmaktadı r. Bunlar asimetrik hücre pozisyonu, büyüklükleri eş it olmayan hücreler, hücrelerin birbiriyle temas yüzeyinin az olması , hücre bölünme çizgisinin belirgin olmaması , hücreler arası nda boş luk benzeri yapı ları n görülmesidir. Bu anormallikler ayrı ayrıele alı nmadı ğı nda her birinin etkisi tam olarak ortaya konamamı ş tı r. Shield vd. (1997) Atlantik halibutunda (Hippoglossus hippoglossus), Rideout vd. (2004) morinada (Melanogrammus aeglefinus), Valin ve Nissling (1998) ve Rani (2005) Atlantik morinası nda (Gadus morhua) blastomer morfolojisini detaylandı rarak değerlendirmiş tir. Kalkan balı kları nı n larval yaş am oranıdüş üktür (Devauchelle ve ark., 1988). Karadeniz kalkanıile Atlantik kalkanı nı n ilk aydaki ölüm oranlarıbirbirine benzemektedir. İ lk yoğun ölümler larva çı kı ş ı ndan 3–4 gün sonra baş lamaktadı r. Bu dönemde ölen larvaları n önemli kı smı nıanormaller oluş turmaktadı r. Karadeniz kalkanı n yaş am oranı yumurta ve larva kalitesi, uygun larval yem ve büyütme tankı ndaki su kalitesi ve hijyen tarafı ndan belirlenmektedir. Yumurta ve larva kalitesi döllenme ve çı kı şoranlarıile tahmin edilmektedir. Yüksek döllenme ve çı kı şoranı na (>% 75) sahip larvaları n yetiş tiricilik için uygun olabileceği düş ünülür. Anormal 11 larva oranı da kalite kriteri olarak değerlendirilebilir. Bir diğer yöntem ise yumurtaları n bir boyaya batı rı lmasıve boyanı n yumurta tarafı ndan emilmesi temeline dayanı r. Renklenen yumurtaları n oranıve rengin tonu kullanı larak yumurta kalitesi tahmin edilmeye çalı ş ı lı r (Maslova, 2002). Atlantik kalkan balı kları nda yumurta döllenme oranıile yaş am oranıve normal blastomer oranıile metamorfoz tamamlama ve normal pigmentasyon arası nda pozitif iliş ki bulunmuş tur. Genel olarak döllenme oranı nı n yüksek olduğu gruplarda normal blastomer yüzdesi, yaş am oranıve metamorfoz tamamlama ve pigmentasyon baş arı sıyüksektir (Kjørsvik ve ark., 2003). Karadeniz kalkanı nda döllenme oranıile çı kı şoranıarası nda iliş ki gözlenmemiş tir (Aydı n ve Polat, 2007). 1.7. Su Ürünleri Yetiş tiriciliğinde Triploidi Poliploidi, organizmaları n ilave olarak bir veya daha fazla kromozom setine sahip olmalarış eklinde tanı mlanabilir. Normal (diploid) balı kları n hücre çekirdeklerinde 2n sayı da kromozom, triploid balı kları n hücre çekirdeklerinde ise 3n sayı da kromozom bulunmaktadı r. Kendiliğinden oluş an poliploidiye bazen doğada rastlanabilir. Poliploidi, özellikle triploidi bazıomurgası zlarda ve bazıdüş ük omurgalı larda kolayca uygulanabilir ve yaş ayan canlı lar üretilebilir. Avrupa Birliğ i mevzuatı na göre (90/220/CEE 23 Nisan 1990) poliploidi, genetiği değiş tirilmişorganizma (GDO) olarak mütalaa edilmez (Piferrer ve ark., 2006). Balı kları n birçoğunda dı ş döllenme gerçekleş mektedir. Bu da kromozom sayı ları nda değiş iklik yapmaya izin verir. Thorgaard (1983), poliploid balı k üretmek için kromozom manuplasyonları1970’lerin ortaları ndan itibaren araş tı rı lmaya baş landı ğı nı rapor etmiş tir. İ lk yı llarda çalı ş malar salmonlar ve üzerinde yoğunlaş mı ş tı . Doğal olarak triploid oluş umu ilk kez gökkuş ağ ıalabalı ğı nda Cuellar ve Uyeno (1972) tarafı ndan rapor edilmiş tir (Dillon, 1988). Yetiş tiriciliği yapı lan türlerin çoğ u triploidi uygulaması na uygundur. Büyük yumurtaya sahip balı klarda, sı caklı k ş okuyla yapı lan uygulamaları n sonuçları nda farklı lı klar görülür. Bu durumda, bası nç uygulamasıve tetraploidler ile diploidlerin çaprazlanmasıtüre bağlıolarak daha güvenilir sonuçlar verebilir. Soğ uk ş ok ve bası nç uygulamasıküçük yumurtalıbalı klar (sazanlar, deniz levreği, kalkan, çipura) için uygundur (Piferrer ve ark., 2006). Triploid uygulanacak yumurtanı n kalitesi, en iyi yaş am oranı nı n elde edilmesi ve üretimin optimize edilmesi için çok önemlidir. Triploid uygulaması , kötü kaliteli 12 yumurtada, ikinci mayoz bölünmenin baş latı lmasıiçin gerekli zamanıfarklıseviyelerde ortaya koyar. Bu da triploid uygulaması nı n etkisinin azalması yla sonuçlanı r. Özellikle uygulama zamanı , süresi, yoğunluğunun tam olarak belirlenmesi ve uygulanmasıgerekir (Piferrer ve ark., 2006). Triploid organizmanı n steril oluş u ve doğal popülasyona kaçması yla oluş acak genetik etkinin sı nı rlıoluş undan dolayıçeş itli uluslararasıorganizasyonlar (NASCO, FAO, ICES) tarafı ndan yetiş tiricilikte ve balı klandı rmalarda kullanı lmasıtavsiye edilmektedir. Ayrı ca triploidinin kullanı mı , genetiği değiş tirilmişorganizmaları n (GDO) doğal stoklara bulaş masıprobleminin çözümü için önerilmektedir. GDO’ları n doğaya açı k ortamlarda yetiş tiriciliğ inin yapı lmasıdurumunda, organizmanı n % 100 steril olarak üretilmesi ve kontrol edilmesi önemlidir. Diğer durumlarda ise yüksek oranda sterillik istenir (Piferrer ve ark., 2006). Triploid uygulamasıbüyük miktarlarda yumurta için düş ünülüyorsa yeterli üretim için uygun sistemin kurulmasıgerekir. Bazıdurumlarda triploid uygulaması nda geliş menin erken dönemlerinde ölümler görülür. Triploidin uygulanması ndan beklenen fayda ile yem harcamalarıyapı lmadan görülen bu ölümler dengelenebilir (Piferrer ve ark., 2006). Triploid türlerin performansıtüre özgüdür. Son zamanlarda satı ş a sunulan cinsi olgunluğa ulaş mı şistiridye ve salmonları n organoleptik kalitelerini devam ettirmek veya arttı rmak için iş letmelerde triploid uygulamasıyapı lmaktadı r. İ stiridyelerde triploid, yaş ama ve büyüme oranı nıartı rı r. Balı klarda (kalkan ve salmon) ise, triploid uygulama ile diploidlerin cinsel olgunluğa eriş meleriyle ortaya çı kan büyümenin baskıaltı na alı nması engellenir ve bu dönemde görülen ölümler azalı r. Yetiş tiricilik ş artları nı n ideal olması durumunda triploidlerin performansıile ilgili sorun yaş anmaz, fakat kötü yetiş tiricilik ş artları nda diploidlerden daha düş ük performans sergilerler (Piferrer ve ark., 2006). Ticari yetiş tiricilik yapan iş letmelerde balı kları n satı ş tan önce cinsel olgunluğa ulaş malarıbir sorundur. Cinsel olgunluğa ulaş mı şbalı kları n büyümeleri yavaş lamakta, et kaliteleri bozulmakta ve yüksek ölüm oranlarıgörülmektedir. Steril triploid balı kta gonad geliş meyeceği için balı ğı n büyümesi duraksamadan devam edecek, et kalitesinde bozulma olmayacak ve ölümler azalacaktı r (Gjedrem, 2005). Yapı lan çalı ş malar da triploidlerde gametogenezin görülmediği ortaya konmuş tur. Balı klarda tamamen steril diş iler oluş urken, erkeklerin testislerini geliş tirebildikleri ve Atlantik salmonu gibi türlerin dölleme özelliğ i olmayan sperm ürettikleri görülmüş tür. Kalkan, levrek ve çipura gibi türlerin triploid erkekleri ise sperm üretmezler. Triploid ile 13 tam sterillik elde edildiğini ortaya koymak için bir birini izleyen iki üreme döneminde ele alı nan türde gonad geliş iminin görülmemesi gerekir (Piferrer ve ark., 2006). Tetraploidinin elde edilmesi teorik olarak mümkündür ancak pratik olarak oldukça zordur. Yaş ayabilen tetraploidler sadece Pasifik istiridyesinde ve gökkuş ağıalabalı ğ ı nda elde edilmiş tir. Pasifik istiridyesinde diploid ile tetraploidlerin çaprazlanmasıile % 100 triploidler elde edilmiş tir (Piferrer ve ark., 2006). 1.7.1. Triploid oluş turma mekanizması Triploid balı k üretimi, fiziksel ve kimyasal uygulamalar veya tetraploid ve diploid balı kları n çaprazlanmasısonucu elde edilmektedir. Yumurta ve spermin bir araya gelmesiyle döllenme gerçekleş mişolur. 2. kutup hücresinin hücre içinde kalması nı sağ lamak ve döllenmişhücrenin ilk bölünmesini engellemek için döllenmeden kı sa bir süre sonra döllenmişyumurtaya sı caklı k veya bası nç ş oku uygulanı r. Bu uygulamalara bağlı olarak triploid veya tetraploid balı k üretimi gerçekleş tirilir (Şekil 3) (Gjedrem, 2005). 1.7.2. Triploidizasyon uygulaması nda kullanı lan yöntemler Triploid birey yaygı n olarak bası nç, kimyasal ve sı caklı k ş okları ndan birinin döllenmişyumurtalara uygulanmasıile üretilmektedir. Yaygı n olarak 5 000 den 10 000 psi ye kadar olan hidrostatik bası nç kullanı lmaktadı r. Barfin pisi (Verasper moseri) balı kları nda 0,650 N/m2 lik bası nç, döllenmeden 6 dakika sonra, 6 dakika süreyle uygulanmı ş tı r (Mori ve ark., 2006). Deniz levreklerine 2 dakika süre ile 8 000 psi (Peruzzi ve Chatain, 2000), sazan balı kları nda 7116 ile 8225 psi (Linhart ve ark., 1991), Alp alası(Salvelinus alpinus) balı kları nda döllenmeden 200, 250, 300 veya 350 derece dakika sonra 5 dakika süre ile 9500 psi (Loopstra ve Hansen, 2006) olarak uygulanmı ş tı r. Kabuklulara uygulanan kimyasal ş oklarda Sitokalasin B kullanı lmaktadı r (Troup ve ark., 2005). Mallia vd. (2006), istiridyede, Sellars vd. (2006), karideste ve Liu vd. (2004) tarakta triploid oluş turmak için 6-dimetilaminopurin (6-DMAP) kullanmı ş lardı r. Sı caklı k ş oku ise oldukça yaygı n olarak kullanı lan ucuz ve kullanı lan materyalin tehlike arz etmediği yöntemdir. Yüksek sı caklı k genellikle soğuk su türlerinde uygulanı rken, soğuk ş ok ise ı lı k su türlerinde uygulanmaktadı r (Beaumont ve Hoare, 2003; Özden, ve ark., 2003; Gjedrem, 2005). 14 Şekil 3. Balı klarda poliploidi (triploid, tetraploid) oluş umu. (Reddy ve ark., 1990’dan alı narak yeniden düzenlenmiş tir) 15 1.8. Önceki Çalı ş malar 1.8.1. Yumurta kalitesi Ovulasyondan 30–35 saat sonra sağı lan yumurta grubunun döllenme oranı%80’den fazla olsa dahi 18–20 saat sonra hepsi ölmektedir. Ovulasyondan 3 saat sonra sağı lan balı kları n yumurtalarıkaliteli görülmektedir. Balı k büyüklüğü ile balı ğı n ovulasyon döngüsü arası nda bir iliş ki yoktur. Ovule olmuşkalkan yumurtası nı n hı zlı ca aş ı rı olgunlaş tı ğı(over ripe), bunun da yumurta kalitesinin düş ük olması nı n esas sebebi olabileceği belirtilmiş tir. Bu nedenle balı klarıhaftada 2 kez sağ mak yerine ovulasyon zamanları nıtespit ederek sağmak kaliteli yumurta elde edilmesinde önemli olabilir (Mc Evoy, 1984),. Devauchelle (1987), Fransa’da kuluçkahanede tutulan doğadan yakalanmı şve kuluçkahanede üretilmişkalkan balı kları nı n yumurtlama davranı ş ları yla ilgili çalı ş ma yapmı ş tı r. Bu çalı ş ma alternatif sı caklı k ve ı ş ı k koş ullarıuygulandı ğı nda tüm yı l boyunca balı klardan yumurta alı nabildiğini göstermiş tir. Doğ al yolla yumurta alı mı gerekleş tirilmesine rağmen döllenmişyumurtaları n ve canlı lı ğ ı nıdevam ettirenlerin oranı çok düş ük çı kmı ş tı r. Yumurtaları n çapları nı n 0,98-1,19 mm arası nda değiş tiği, ortalama yumurta verimi doğal yolla yumurta alı nanlarda 80 000-200 000 adet /kg ve sağ ı m yapı lanlarda 260 000-430 000 adet/kg olduğ u ve anaçları n bir sezon için yumurtlama sayı ları nı n 9’dan fazla olduğu ifade edilmiş tir. Shield vd. (1997), İ ngiltere’de Atlantik halibutunda (Hippoglossus hippoglossus) blastomer morfolojisinin yumurtaları n yaş ama kabiliyetlerinin tahmin edilmesinde araç olarak kullanı lmasıkonusunu çalı ş mı ş lardı r. Yaşdöllenme ile elde edilen yumurtalar 6°C’de inkübe edilmiş tir. 8’li hücre aş aması na ulaş an yumurtalar mikroskopta incelenerek tek tek kuluçka edilmiş tir. Yumurtalar mikroskop altı nda yüksek çözünürlükte düş ük ı ş ı k ş artları nda gözlenmiş tir. Yumurtalar asimetrik hücre, hücrelerin eş it büyüklükte olmaması , hücrelerin birbiriyle temas yüzeyinin az olması , hücre bölünme çizgisinin belirgin olmamasıve hücrelerin arası nda ya da etrafı nda boş luk benzeri yapı ları n olmasış eklinde ifade edilen anormallik tipleri yönünden incelenmişve bu anormallikler anormalden normale doğru 1’den 4’ e kadar numaralandı rı larak değerlendirilmiş tir. Döllenme oranları ile çı kı şoranlarıarası nda korelasyon görülmemiş tir. Her bir anormallik tipinin görülme sı klı ğıile çı kı şarası nda negatif korelasyon olduğu ifade edilmiş tir. Ayrı ca yazar, oluş turulan yumurta değerlendirme tekniğinin halibut için kullanı labileceğini, fakat diğer türler için benzer çalı ş malara ihtiyaç olduğunu vurgulamı ş tı r. 16 Valin ve Nissling (1998), Atlantik morinası(kod) (Gadus morhua) üzerinde yaptı klarıçalı ş mada yumurta blastomerlerinde (4–32 hücre) gözlenen düzensizlikler ile yumurta yaş am baş arı sı nıincelemiş tir. Beherlerde yapı lan çalı ş ma ile yumurta çı kı ş ları takip edilmiş tir. Ayrı ca blastomerleri normal görünümlü ve blastomerleri düzensiz görünümlü yumurtaları n resimleri çekilerek tek tek inkübe edilmiş lerdir. Larvalar normal ve kı vrı k olarak kaydedilmişve larvalar açlı ktan ölene kadar takip edilmiş tir. Blastomer morfolojisi ile döllenme oranıarası nda iliş ki bulunmamı şfakat blastomer morfolojisi ile çı kı şoranıarası nda iliş ki bulunmuş tur. Normal görünümlü blastomerlerin çı kı şoranı blastomerleri düzensiz olanlardan yüksek gözlenmişancak her iki gruptaki anormal (kı vrı k) larvaları n normallere oranıarası nda fark bulunmamı ş tı r. Bununla birlikte düzensiz blastomere sahip yumurtalardan elde edilen larvaları n yaş ama oranları nı n düş ük olacağ ı na dair bir belirti olmadı ğ ıifade edilmiş tir. Kjørsvik vd. (2003), Atlantik kalkan balı ğ ı nda yumurta kalitesi konusunda çalı ş ma yürütmüş tür. Yumurtalar ‰ 34 tuzlulukta ve 13°C’de inkübe edilmiş ler, döllenmeden sonra 8-32’li hücre aş aması nda döllenme oranıve normal blastomer yüzdesi tahmin edilmiş tir. Larvalar 40 adet/litre yoğunluğ unda stoklanmı şve takipleri 37. güne kadar yapı lmı ş tı r. 37. günde yavruları n yaş am oranı , metamorfozu tamamlama ve pigmentasyon baş arı sıincelenmiş tir. Döllenme oranıiki grupta % 90 ve % 95 olarak gerçekleş irken diğerlerinde % 70’den düş ük bulunmuş tur. Yüksek döllenme oranları na sahip yumurta grupları nda blastomerleri normal olanları n yüzdeleri % 87 ve % 94 olmuş tur. Düş ük döllenme görülen grupları nda blastomerleri normal olanları n oranı% 40’tan daha düş üktür. Döllenme oranlarıve normal blastomer yüzdesi yüksek olanları n yaş ama oranı , metamorfozu tamamlama ve pigmentasyon baş arı sıyüksektir. Sadece bir grupta blastomerleri normal olanları n yüzdesi nispeten yüksek olması na rağmen yaş ama oranı hepsinden düş ük bulunmuş tur. Yumurta döllenme oranıile yaş ama oranıarası nda pozitif iliş ki ve normal blastomer oranıile yaş am oranıve metamorfoza tamamlama ve pigmentasyon baş arı sıarası nda pozitif iliş ki bildirilmiş tir. Rideout vd. (2004) tarafı ndan Kanada’da Melanogrammus aeglefinus ile yürüttükleri çalı ş mada blastomer morfolojisi ile yumurta kalitesinin tahmin edilmesini çalı ş mı ş tı r. ‰ 30 tuzlulukta 5–6°C’de doğal ı ş ı k rejiminde doğal döllenme ile elde edilen yumurtalarımikroskop altı nda imcelemişve anormal ve normal blastomer oranları nı belirlemiş lerdir. Yumurtalar 250 ml beherlerde 10 gün süreyle inkübe edildikten sonra çı kan larvalar sayı lmı ş tı r. 6 balı ğa ait 12 yumurta grubunda blastomer morfolojilerini; 17 asimetrik hücre pozisyonu, büyüklükleri eş it olmayan hücreler, hücrelerin birbiriyle temas yüzeyinin az olması , hücre bölünme çizgisinin belirgin olmamasış eklinde tasnif ederek incelemiş tir. Ayrı ca ana blastomer grubunun dı şkı smı nda ortaya çı kan hücreler ve ana blastomer grubundan ayrıblastomer oluş umu gibi anormallikler de gözlenmiş tir. Yumurta grupları nda her bir anormallik tipi için anormallik yüzdesi arttı kça çı kı şoranları azalmaktadı r. Bir yumurtada birkaç farklıanormallik tipi gözlenebilmektedir. Asimetrik hücre pozisyonuna sahip olan ve hücrelerin birbiriyle temas yüzeyinin az olması anormallikleri tek baş ları na görüldüklerinde ayrıbir beherde inkübe edilmiş tir. Tek baş ı na hücrelerin asimetrik olma anormalliğ i ile yaş am oranıarası nda iliş ki olmadı ğıifade edilmektedir. Bunun yanı nda anormalliklerden hangisinin düş ük yaş am oranı nı n nedeni olduğu tam olarak belirlenememiş tir. Rani (2005) Gadus morhua yumurtaları na soğuk ş ok uygulayarak triploid elde etme iş leminin blastomer morfolojisi üzerindeki etkilerini çalı ş mı ş tı r. Ayrı ca yumurtada görülen anormallik tiplerinin yumurta yaş am oranıüzerine etkilerini incelemiş tir. 4 faklıanacı n yumurtası nıkullanarak 4 deney yürütmüş tür. Yaptı ğ ıçalı ş mada blastomerlerde görülen anormallik oranları nı n soğuk ş ok uygulanmasıile yükseldiğini bildirmektedir. Ancak yumurta yaş am oranlarıaçı sı ndan soğuk ş ok grubu ile kontrol grubu arası nda önemli fark görülmediğini beyan etmiş tir. Bununla birlikte anormallik oranıile çı kı şarası nda bir korelasyon oluş madı ğıifade edilmiş tir. Çalı ş ması nı n bu türün yumurta kalitesini belirleyici olarak kullanı lamayacağı nısonucuna varı lmı ş tı r. 1.8.2. Triploidi Piferrer vd. (2000), İ spanya’da yaptı klarıaraş tı rmada, kalkan balı ğıiçin triploidi iş lemini döllenmeden hemen sonra soğ uk ş ok uygulanarak çalı ş mı ş lardı r. İ spanya’nı n kuzeyindeki Vigo ş ehrinde 13 – 14 °C sı caklı ktaki deniz suyunda muhafaza edilen balı klardan sağı m yoluyla elde edilen yumurtalar suni olarak döllenmiş tir. Çalı ş mada bir veya iki anacı n yumurtasıbirleş tirilerek denemeler yapı lmı ş tı r. Yaklaş ı k 5 ml yumurta içeren cam tüpler buz parçacı klarıve deniz suyu bulunan tepsiye yerleş tirilerek 0°C, 2°C, 4°C’lerde ayrıayrı5, 10, 20, 40 dakika sürelerde soğuk ş ok uygulanmı ş tı r. Kontrol gruplarıiçin herhangi bir uygulama yapı lmamı ş tı r. Oluş turulan yalancıkontrol grubu için yapı lan uygulamalar soğuk ş ok dı ş ı nda diğer grup (ş ok grubu) gibidir. Yalancıkontrol grubu ve kontrol grubunun karş ı laş tı rı lmasıile muhtemel mekanik etkilerin neden olduğu olumsuzluklar değerlendirilmiş tir. Şok süresi artı kça yaş am oranı nı n azaldı ğı , bununla 18 birlikte düş ük ş ok sı caklı kları nı n triploid oranı nıyükselttiği ifade edilmiş tir. 0°C’de 20 dakika süre ile uygulanan ş ok ile % 78,6’dan daha fazla oranda tripoloid (3n) kalkan elde edilmiş tir. Larvaları n çı kı ş ı ndan 1 gün sonra yapı lan karyolojik çalı ş ma ile kontrol grubu larvaları n 2n=44 kromozoma ve ş ok grubu larvaları n ise 3n=66 kromozom sahip oldukları tespit edilmiş tir. Piferrer vd. (2003), önceki çalı ş maları nı n devamıniteliğinde olan bu çalı ş mada, en uygun ş ok zamanıve yoğun miktardaki yumurtalarda triploid uygulamak için gerekli ş artlar araş tı rı lmı ş tı r. Uygun zamanıtespit etmek için döllenmeden 0,1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 15, 20 dakika sonra soğuk ş ok uygulamaya baş lanmı ş , 20 dakika süre ile – 0,7 ± 0,3 °C’ye maruz bı rakı lmı şolup kontrol gruplarıiçin her hangi bir uygulama yapı lmadan inkübatöre dökülmüş tür. Triploidide en iyi değer, soğuk ş okun döllenmeden 5–7 dakika sonra baş latı ldı ğıdurumlarda gözlenmiş tir. Döllenmeden 6-7 dakika sonra baş layan ş ok ile % 90 dan yüksek triploid oranıelde edilmiş tir. Bu çalı ş ma da büyük hacimdeki yumurtalara (150–300ml) triploid uygulamasıdeğ erlendirilmişve 0°C’nin altı ndaki sı caklı k uygulaması nı n etkisi incelenmiş tir. Değerlendirmede kullanı lan toplam ş ok sı caklı ğıortalama ş ok sı caklı ğıile ş ok süresinin çarpı mı yla elde edilmiş tir. 0°C’nin altı nda yoğun miktarda yumurtaya yapı lan uygulamanı n baş arı sıiçin soğutulmuşsuyun -2°C olmasıgerekliliğ i önerilmiş tir. Yumurtaları n çı kı ş ı , döllendikten 5 gün sonra yaklaş ı k 1 gün sürmüş , yaş am oranıçı kı ş tan 1 gün sonra sayı lan larvaları n baş langı çtaki yumurta sayı sı na oranış eklinde hesaplanmı ş tı r. Yaş am oranış oka baş lama süresi uzadı kça ve ş ok derecesi düş tükçe azalmı ş tı r. Mori vd. (2004), Japonya’da Barfin pisi balı ğ ı nda (Verasper moseri) triploid ve ginogenetik diploid bireyler elde etmek için soğuk ş oku ve bası nç ş oku uygulamı ş tı r. Yumurtalar -1,5°C’de döllenmeden 9 dakika sonra 90 dakika süre ile soğuk ş oka maruz bı rakı lmı ş tı r. Bu iş lem sonucunda, triploid oranı% 90,9 olurken triploidlerin çı kı şoranı kontrole göre % 29,2 olmuş tur. Spermler 10 mj/cm2 ı ş ı nlamasıile genetik olarak etkisiz hale getirilmiş tir. Ginogenetik diploid bireyler, yumurtalara döllenmeden 150–240 dakika sonra 6 dakika süre ile bası nç ş oku (650 kg/cm2) uygulanarak elde edilmiş tir. Mori vd. (2006), triploid Barfin pisi balı ğı(Verasper moseri)’nı n yetiş tiricilik performansıüzerine Japonya’da yaptı ğıçalı ş ma ile cinsiyet oranı , cinsel olgunlaş ma, büyüme gibi konularıirdelemiş tir. Birlikte tutulan triploid balı klarda cinsiyet oranıeş it fakat ayrıayrıtutulan triploid balı klarda diş ilerin oranı nı n daha fazla olduğ u belirtilmiş tir. Triploid diş ilerin gonado somatik indeks (GSI )’leri yumurtlama döneminde dahi oldukça 19 düş ük ve yumurtalı kları nı n geliş memişolduğunu ve bu nedenle triploid diş ilerin steril olduğunu ifade etmiş lerdir. Triploid erkeklerin ise anormal görünümlü spermatozoa ürettikleri ve dölledikleri yumurtalardan yavru elde edilemediği dolayı sı yla triploid erkek balı kları nda fonksiyonel olarak steril oldukları nıbelirtmiş lerdir. Triploid erkek balı kları n diploid balı klardan daha yavaşbüyümekte olduğunu, benzer ş ekilde triploid diş i balı kları n diploid diş ilerden yavaşveya aynımiktarda büyüme sergilediğini rapor etmiş lerdir. Peruzzi ve Chatain (2000), deniz levreği yumurtaları nda ikinci kutup hücresinin tutulmasıile ilgili uygun ş artlarıçalı ş mı ş tı r. Araş tı rı cı ları n soğuk ş ok ve bası nç iş lemlerinin uygulama sürelerini ve uygulamanı n döllenmeden sonra baş lama zamanlarıile ilgili belirlediğ i optimum ş artlar; soğuk ş ok için, yumurtaları n döllenmeden 5 dakika sonra 15–20 dakika süre ile 0–1°C de tutulmaları , bası nç ş oku için ise döllenmeden 6 dakika sonra 8500 psi de 2 dakika süre ile muamele edilmeleridir. Cal vd. (2006), İ spanya’da ginogenetik diploid kalkan balı ğı nda büyüme ve gonad geliş mesini çalı ş mı ş tı r. Yumurtaları n döllenmesinde kullanı lan sperm mor ötesi ı ş ı na (30 000 erg mm-2) maruz bı rakı lmı ş tı r. Yumurtalar, 2. polar cisimciğ i muhafaza edebilmeleri için 13–14 °C sı caklı ktan -1 ile 0°C sı caklı ğa döllenmeden 6.5 dakika sonra 25 dakika süre ile maruz bı rakı lmı ş tı r. Üretilen 33 kontrol 33 ginogenetik kalkan pit tag ile bireysel markalanmı ş tı r. Balı klar normal üretim koş ulları nda büyütülmüş lerdir. Balı kları n gonad geliş imleri incelenmiş tir. Bu çalı ş madaki kalkan balı kları nı n 9 aydan 36 aya kadar olan dönemdeki yaş am oranıkontrol grubunda % 96,7, ginogenetikte ise % 87,9 olarak gerçekleş miş tir. Kontrol grubunda diş i:erkek oranı1:1, fakat ginogenetikte 1E:3D, bir baş ka çalı ş mada ginogenetikte 0E:1D görülmüş tür. Bu çalı ş ma ile ginogenetik diploid kalkan balı kları nı n canlı lı kları , büyümeleri, cinsiyet oranlarıve gonad geliş imleri incelenmişve böylece ginogenetik diploid kalkanı n biyolojik verilerinin tespit edilmesi, kültür ş artları na uyarlanmasıve türün cinsiyet belirleme mekanizmalarıile ilgili bilgiler elde edilmiş tir. Cal vd. (2006), Kalkan balı ğı nda yaptı klarıbir diğ er çalı ş mada diploid ve triploid bireylerin büyüme ve gonad geliş imlerini karş ı laş tı rmı ş lardı r. Triploid durumunu belirlemek için 6 aylı k balı klarda eritrositlerin boyutlarıölçülmüş tür. Kontrol grubunun eritrosit boyu 10.0 ± 0.21 μm, soğuk sok uygulanmı ş ları n boyutu ise 15.0 ± 0.26 μm olarak belirlenmiş tir. Yaş ama oranı6 aydan 24 aya kadar olan sürede diploidler için % 86, triploidler için ise % 94 olarak tespit edilmiş tir. 24 aydan 48 aya kadar olan sürede ise yaş am oranıdiploidler için % 91 ve triploidler için % 100’dür. Bunun nedeni triploid 20 bireylerde gonad geliş imi dolayı sı yla üreme olmadı ğ ı ndan, üreme sezonu sonrasıölümler görülmemesidir. Diploid balı klarda 6 aydan 48 aya kadar olan sürede boy, 15.7 cm’den 51.5 cm’ye ve ağı rlı k 83.8 g’dan 2934.5 g’a ulaş mı ş tı r. Triploidlerde ise aynısürede boy olarak büyüme, 15.9 cm’den 53.9 cm’ye ve ağı rlı k 83.6 g’dan 3608 g’a ulaş mı ş tı r. İ lk yı llı k büyümelerde bir farklı lı k tespit edilmemişbununla birlikte ilerleyen aylarda özellikle 24 aydan sonra triploid balı klarda diploid balı klardan daha fazla (ortalama % 11,4) ağı rlı k artı ş ıgörüldüğü belirtilmiş tir. Diş ilerin gonadosomatik indeksi triploidlerde diploidlerden önemli derecede farklıbulunmuş tur. Diploid diş i ve erkeklerin gonadlarıiyi geliş miş tir. Görsel olarak diploid ve triploidlerin testislerinin benzer olduğu, triploidlerin ovaryumları nı n diploidlerinkinden oldukça küçük olduğu gözlenmiş tir. Öztürk (1998), Oncorhynchus mykiss’in triploidleş tirmesini yaparak, triploid ve diploidlerin erken hayat dönemlerini karş ı laş tı rmı ş tı r. Kromozom sayı m yöntemiyle gruplarda sı rası yla % 80, % 80 ve % 90 lı k triploidliğe dönüş üm sağlanmı ş tı r. Yüksek lisans tezi olarak yapı lan bu çalı ş mada triploid balı kları n 60. güne kadar olan yaş am oranlarıdiploid balı kları n aynıdönemdeki yaş am oranları ndan % 20 düş ük bulunmuş tur. Ünlü (2004), sı cak ve soğuk ş ok yöntemiyle elde edilen triploid gökkuş ağı alabalı kları nda anatomik ve histolojik geliş im bozuklukları nı n tespiti üzerine çalı ş mı ş tı r. Yumurtalar, döllenmeden 26 dakika sonra 27.5°C’de 10 dakika süre ile sı cak ş oka, döllenmeden 26 dakika sonra 2–4°C’de 20 dakika süre ile soğuk ş oka maruz bı rakı lmı ş lardı r. Ortalama eritrosit boyu ölçülerek elde edilen triploidleş me oranları , sı cak ş ok için % 70 ve soğuk ş ok grubu için % 80 olmuş tur. 8 aylı k çalı ş ma sonunda diploidler ortalama 173,6 g ağı rlı ğa ulaş ı rken, sı cak ş ok grubu 157,4 g ve soğuk ş ok grubu 172,2 g ağı rlı ğa ulaş mı ş lardı r. Triploid gruplarda daha yüksek oranda iskelet bozuklukları görülmüş tür. On dokuz ayı n sonunda diploid ve triploid erkeklerin gonad yapı sıbirbirine benzer bulunmuş tur. Diploid diş ilerde gonad geliş mesinin normal olduğu gözlenirken, triploidlerin ip benzeri, dejeneratif primer oositler içeren ovaryumlara sahip olduğu görülmüş tür. 1.9. Çalı ş manı n Gerekçesi ve Amacı Deniz balı kları nda yumurta kalitesini belirlemek için üzerinde fikir birliği sağlanan az sayı da metot veya gösterge mevcuttur. Birçok kuluçkahane yüzen yumurtalarıiyi, batan yumurtaları kötü olarak değerlendirmektedir. Ovaryumun dı ş zarı nı n görüntüsü, yumurtanı nş ekli, yumurtanı nş effaf oluş u, yağdamlacı ğı nı n dağı lı ş ıyumurta kalitesi ile 21 iliş kilendirilmektedir (Kjørsvik, 1990). Döllenme oranıdeniz balı klarıiçin de bir kalite kriteri olarak kullanı labilir. Ancak larva dönemindeki yaş am oranıile döllenme oranı arası nda iyi bir korelasyon görülmemiş tir. Son yı llarda yumurtanı n döllenmesinden hemen sonra yumurta blastomer morfolojisi incelenerek bazıkriterler belirlenmekte ve bu kriterler yumurta kalitesinin tahmin edilmesinde kullanı lmaktadı r. Kalkan balı ğıyumurtaları nı n kalitesi değiş kenlik göstermektedir. Kuluçkahane çalı ş anlarıkaliteli yumurta grupları nıkullanarak işgücü, yer ve zamandan tasarruf etmek istemektedir. Bu nedenle erken dönemde kalitesi yüksek yumurta grupları nı n tespit edilmesi büyük önem taş ı maktadı r. 4-8’li hücre bölünmesi döllenmeden 2–3 saat sonra gerçekleş mektedir. Bu dönemde yumurta kalitesini belirlemek için kriterler oluş turulması ile kalitesi iyi olan yumurtaları n kullanı lmasıkötü olanları n imha edilmesi sağlanabilir. Triploid canlı üreterek, balı kları n büyümesinde, et kalitesinde ve yem değerlendirme oranı nda iyileş tirilmeler sağlanmaktadı r. Ayrı ca steril bireyler oluş turulmaktadı r. Triploid uygulaması(soğuk ş ok) döllenmeden kı sa süre sonra yapı lmaktadı r. Soğuk ş ok uygulaması nı n yumurta kalitesi ve yaş am oranıüzerine olan etkilerinin bilinmesi önemlidir. Ülkemizde deniz balı kları nda triploid uygulamasıve blastomer morfolojisi çalı ş maları na rastlanmamı ş tı r. Karadeniz kalkan balı ğı nı n 8’li hücre aş aması nda blastomer morfolojisi incelenerek yumurta kalitesini değerlendirebilecek kritelerin elde edilmesi amaçlanmı ş tı r. Yumurta kalitesi ile yumurta ve larvaları n yaş am oranlarıarası ndaki iliş kinin ortaya çı karı lması hedeflenmiş tir. Bunun yanı nda soğuk ş ok uygulamasıneticesinde, yumurta kalitesinde ve yaş am oranları nda meydana gelen değ iş imlerin tespit amaçlanmı ş tı r. 22 2. YAPILAN ÇALIŞMALAR 2.1. Materyal 2.1.1. Araş tı rmada kullanı lan damı zlı k balı klar Araş tı rmada, Tarı m ve Köyiş leri Bakanlı ğıSu Ürünleri Merkez Araş tı rma Enstitüsü (SUMAE) deniz balı klarıkuluçkahanesinde üretilmiş4 yaş ı nda, ortalama total boyu 47,4±1,69 cm (min: 45,5, mak: 51,4) ve ortalama ağı rlı ğı2050,7±165,32 g (min: 1816,3, mak: 2248,4) 10 adet erkek ve ortalama total boyu 54,8±8,55 cm (min: 47,6, mak: 68,3) ve ortalama ağı rlı ğı3423,1±962,58 g (min: 2589,0, mak: 4925,5) 5 adet diş i damı zlı k Karadeniz kalkan balı ğı , Psetta maxima (Sin. Schoptalmus maximus) (Şekil 4) kullanı lmı ş tı r. Şekil 4. Karadeniz kalkan balı ğ ıA) göz tarafı , B) kör tarafı(Orijinal) 2.1.2. Araş tı rma ünitesi Araş tı rma SUMEA deniz balı klarıkuluçkahanesinde 30 Nisan – 03. Haziran 2007 tarihleri arası nda gerçekleş tirilmiş tir. Kuluçkahanenin deniz suyu alı m ünitesi her biri 60 m3/saat kapasiteli 3 farklıboru hattı ndan oluş makta olup, bunlar kı yı dan sı rası yla 500, 650, 850 m açı ktan ve 20, 40, 53 m derinlikten su sağlamaktadı r. Su ön filtrasyondan geçtikten sonra dinlenme havuzları na, oradan rezerv tankları na daha sonra sı rası yla 0,8 mm çapı nda antrasit ve farklıbüyüklüklerde kum içeren mekanik filtreden, 5µ’luk kartuşfiltreden ve mor ötesi ı ş ı nlı(UV) cihazdan geçerek tanklara verilmektedir. Kuluçkahanede canlıyem, larva büyütme ve anaç yönetimi ile ilgili çalı ş maları n yürütüldüğü temel büyütme laboratuarı , canlıyem kültür laboratuarı , soğuk muhafaza laboratuarıbulunmaktadı r. Ayrı ca kapasiteleri 200 x10 3 kcal/dak ve 400 x103 kcal/dak olan iki set ı sı tma kazan sistemi ve havalandı rma amaçlıiki adet hava kompresörü bulunmaktadı r. 2.1.2.1 Sağı m ünitesi ve kullanı lan malzemeler Damı zlı k balı kları n adaptasyonu için 1x2x0,5 m ebatları nda, ortası ndan bölme ile ayrı lmı ş3 adet FRP adaptasyon tankı , bu tanklardaki su sı caklı ğı nıkontrol etmek için ise birer adet 1 KW titanyum elektrikli ı sı tı cıkullanı lmı ş tı r. Damı zlı kları n kontrolü ve sağı mı için sağ ı m masasıkullanı lmı ş tı r (Şekil 5). Şekil 5. Yassıbalı klar için kullanı lan sağı m masası(Orijinal) Sağı m odası nda spermlerin canlı lı ğı nı ve yumurtaları n genel durumunu değerlendirmek için Nikon E 400 mikroskop kullanı lmı ş tı r. Diş i balı kları n gonadları ndan oosit örneği almak için iç çapı1,5 mm olan kanül, enjektör ve cam ş iş e kullanı lmı ş tı r (Şekil 6). Damı zlı kları n taş ı nması nda çeş itli ebatlarda ve farklış ekillerde tasarlanmı ş kepçeler kullanı lmı ş tı r. 24 Şekil 6. Kanülasyon seti (Orijinal) 2.1.2.2. Hormon hazı rlama seti Anaç kalkan balı kları na uygulanacak pelet formunda hormon hazı rlamak için toz halinde luteinizan hormonu salgı latma hormon türevi (LHRH-a Sigma L4513), kakao yağı , kolesterol, etanol, pipet 5 ml, porselen havan, havan eli, 3 mm çapı nda çelik çubuk, küçük el çekici, hassas terazi, deliklerinin iç çapı3 mm olan hormon hazı rlama pelet kalı bı kullanı lmı ş tı r. Hazı rlanan pelet halindeki hormonun uygulanmasıiçin iç çapıyaklaş ı k3 mm olan metal tüp kullanı lmı ş tı r (Şekil 7). 25 Şekil 7. Hormon hazı rlama seti. A) LHRH-a toz, B) Pelet hazı rlama aparatı , C) LHRH-a pelet D) Kakao yağı , E) Kolesterol, F)Etanol, G) Havan ve havaneli (Orijinal) 2.1.2.3. Soğuk ş ok uygulama ekipmanı Döllenmişyumurtalara soğ uk su ş oku uygulanmasıiçin 10 l’lik, 20 cm yükseklikte ‰18 tuzlulukta deniz suyu ve buz karı ş ı mıile doldurulmuşyuvarlak plastik kap, sterilize edilmişdeniz suyu ile doldurulmuş1 l’lik cam beher, Sanyo MIR 153 model soğ utmalı inkübatör (Sanyo, Japonya), dijital termometre (0,1°C hassasiyetli, TR–52 T&D Corporation, Japonya), dijital süre ölçer ve plankton kepçesi kullanı lmı ş tı r. Soğuk ş ok ortamıolarak ‰18 tuzlulukta deniz suyu ve buz karı ş ı mıkullanı lmı ş tı r (Şekil 8). 26 Şekil 8. Soğuk ş ok uygulaması nda kullanı lan malzemeler. A) Soğutmalıinkübatör, B) Süre ölçer, C) Dijital termometre, D) Yumurtaları n muhafaza edildiği beher, E) Soğuk ş ok ortamı(Orijinal) 2.1.2.4. Yumurta kuluçka ünitesi ve kullanı lan malzemeler Yumurtaları n inkübasyonu 50 litrelik, ş effaf, polietilen, konik tabanlısilindirik tanklarda ve ayrı ca 500 ml’lik hacimlerdeki beherlerde gerçekleş tirilmiş tir. Tankı n içindeki suyun seviyesini kontrol etmek için drenaj borusu kullanı lmı ş tı r. Merkezi drenaj sistemindeki süzgeç 3 cm çapı ndaki delikli PVC borudan yapı lmı ş , borunun etrafıgöz açı klı ğı8 mm olan polietilen ağile sarı lmı şve üzeri yumurtaları n geçiş ini engelleyen 520 µm göz açı klı ğı ndaki plankton ağıile çevrilmiş tir (Şekil 9). 27 Şekil 9. 50 litrelik ş effaf polietilen yumurta kuluçka tankı . A) Su giriş i, B) Hava giriş i, C) Drenaj borusu, D) Su çı kı ş ı(Orijinal) 2.1.2.5. Araş tı rmada kullanı lan diğer araç ve gereçler Damı zlı kları n ve yumurtaları n tartı mı nda 6200±0,1 g kapasiteli Pressica 6200D marka, hassas terazi kullanı lmı ş tı r. Damı zlı kları n boyunun ölçülmesinde ölçüm tahtası kullanı lmı ş tı r. Döllenmiş yumurtaları n erken dönem resimleri Leica MZ8 stereo mikroskopta dijital fotoğraf makinesi (C5050Z Olympus optical co., ltd.) ile çekilmiş tir. 2.2. Metot 2.2.1. Hormon hazı rlama ve uygulama Seramik havan içine dökülen toz halindeki 5 mg LHRH-a üzerine 1 mg etanol ilave edilmiş tir. Karı ş ı mı n üzerine 625 mg kolesterol ilave edildikten sonra iyice karı ş tı rı lmı ş tı r. Karı ş ı m 25°C’de kı vamı na gelinceye kadar (1–2 saat) bekletilmiş tir. Daha sonra üzerine 125 mg kakao yağıilave edilmişve iyice karı ş tı rı lmı ş tı r (Şekil 7). Elde edilen karı ş ı m 20– 35 mg ağı rlı klarda tartı ldı ktan sonra pelet haline getirilmiş tir. Her bir pelet münferit olarak tartı lmı ş tı r. Ağı rlı klarıhesaplanan peletlerin içerdikleri hormon miktarıhesaplanmı ş tı r (30 28 mg ağı rlı ğı ndaki bir pelet 200 µg LHRH-a içermektedir). Peletler kullanı lı ncaya kadar 18°C’de muhafaza edilmiş lerdir. Olgunlaş makta olan diş i balı kları n genital açı klı ğı ndan gonadı n içine yaklaş ı k 15 cm içeriye kadar kanül yerleş tirilmiş tir ve ağı zla sifon yapı lmı ş tı r. Kanül yerleş tirildiği yerden çı karı ldı ktan sonra oosit örnekleri kanülden cam ş iş eye enjektör (Şekil 6) kullanı larak aktarı lmı ş tı r (Mc Evoy, 1984, Hara ve ark., 2002). Oositlerin çapları mikroskop altı nda 40x büyütme ile ölçülmüş tür. Ortalama 400 µ’dan büyük çapta oosite sahip balı klara hormon uygulanmı ş tı r. Kullanı lacak hormon miktarıbalı ğı n ağı rlı ğı na göre hesaplandı ktan (1 kg diş i balı k için 100 µg) sonra uygun pelet seçilerek balı ğı n dorsal bölgesinin sağkı smı na kas içine yerleş tirilmiş tir. 2.2.2. Yumurtaları n sağı mıve döllenmesi Kuluçkahanenin anaç ünitesinde muhafaza edilen anaç balı klar sağı m öncesi adaptasyon için sağı m odası ndaki adaptasyon tankları na nakledilmiş tir. Bulundukları9,7°C lik su sı caklı ğıgünde 0,5°C artı rı larak 14°C ‘ye ayarlanmı ş tı r. Anaç balı klara pelet formundaki LHRH-a uygulanmı ş tı r. Kullanı lacak balı ğı n elektronik markası(PIT Tag TX1400L) okutulup kaydedildikten sonra kolay seçim yapabilmek için pektoral yüzgece plastik marka monte edilmiş tir (Şekil 10). Suni döllenme amacı yla önce erkek balı klar kontrol edilmişve olgunlaş mı ş erkekler seçilmiş tir. Erkek balı kları n karı nları na masaj yapı lmı şve semen akı ş ıgörülenler olgun olarak değerlendirilmiş lerdir. Kontrolde az miktarda semen bir damla deniz suyu ile sulandı rı lmı şve spermlerin hareketlilikleri x100 büyütmeli mikroskop altı nda (Nikon Eclipse 400) incelenmiş tir. Spermleri hareketli olan erkek balı klar dölleme iş leminde kullanı lmak üzere ayrı lmı ş lardı r. Olgun balı klardan semen elde edilmeden önce karı n bölgesine masaj uygulanarak mesanedeki üre ve boş altı m atı klarıuzaklaş tı rı lmı ş tı r. Karı n bölgesine, özellikle testislerin üst kı smı na yapı lan masajla elde edilen semen döllenmede kullanı lmı ş tı r. 29 Şekil 10. Damı zlı k balı kları n markaları . A) Plastik marka, B) Balı ğı n dorsal kas içine yerleş tirilen elektronik marka, C) Marka okuyucu (Orijinal) 30 Şekil 11. Soğuk su ş oku uygulama düzeni (Orijinal) Olgunlaş mı şolan diş i balı klar günlük olarak kontrol edilmiş lerdir. Günlük kontrollerde karı nları nda ş iş lik görülen anaçlar dikkatle incelenmişve tartı lmı ş lardı r. Ağı rlı k artı ş ıgörülen anaçlar incelenmek için sağı m masası na (Şekil 5) alı nmı ş , gözleri temiz bir bez havlu ile kapatı lmı ş tı r. Gonad bölgesi hafifçe sı vazlanmı şve 210 g yumurta, darasıalı nmı ştemiz bir behere sağı lmı ş tı r (Şekil 11). Elde edilen yumurtaları n kalitelerini tahmin etmek için 5 ml örnek alı nmı şve morfolojik yönden stereo mikroskop altı nda incelenmiş tir. Küresel, ş effaf, dar bir perivitellin boş luğuna sahip yumurtalar (Şekil 12) canlıyumurta olarak kabul edilmişve canlı lı k oranı(canlıyumurta sayı sı /toplam yumurta sayı sı ) tahmin edilmiş tir (Chereguini vd. 1999). Canlı lı k oranı> %70 olan gruplar döllenmede kullanı lmı ş tı r. 31 Şekil 12. Yeni sağı lmı şkalkan balı ğıyumurtaları(Orijinal) Damı zlı k balı kları n günlük kontrollerinde ve sağı mları nda anestezi uygulanmamı ş tı r. Yumurtaları n suni olarak döllenmesinde yaş döllenme metodu (Chereguini ve ark., 1999, Maslova, 2002, Kjørsvik ve ark., 2003) kullanı lmı ş tı r. Yumurtalar cam beherde bulunan kuluçka suyu sı caklı ğı ndaki deniz suyuna sağı lmı ş tı r (100 ml deniz suyu: 100 ml yumurta, 900 yumurta/ml). Daha önceden semen kalitesi belirlenmişve hazı rlanmı şolan erkek balı ğı n semeni yumurtaları n üzerine (1 ml semen/100 ml yumurta) direkt olarak sağı lmı şve steril cam çubukla hafifçe karı ş tı rı lmı ş tı r. Döllenmede tek bir anaçtan sağı lan yumurtalara en az iki farklıdamı zlı k erkek balı ktan elde edilen semen kullanı lmı ş tı r. Spermin yumurtalara beherine ilave edildiği an döllenme zamanıolarak kaydedilmiş tir. Döllenmeden 5 dakika sonra yumurtalar göz açı klı ğı520 µ olan plankton ağı ndan yapı lmı şkepçe kullanı larak deniz suyu ile yı kanmı ş tı r. 2.2.3. Triploidizasyon (Soğuk su ş oku uygulaması ) Kalkan balı ğı nda triploid bireyler elde etmek için bu balı ğı n döllenmiş yumurtaları na soğuk ş ok uygulamasıPiferrer. vd (2000, 2003)’ne göre yapı lmı ş tı r. Döllendikten sonra 14°C’de bir litrelik cam beherde tutulan yaklaş ı k 210 g yumurta üç 32 kı sma ayrı lmı ş tı r. Soğuk ş ok uygulamak için kullanı lacak yaklaş ı k 70 g yumurta yı kanmı ş ve döllenmeden 6,5 dakika sonra, içerisinde istenilen sı caklı kta (-1°C) deniz suyu bulunan cam behere dökülmüş tür. Bu beher, içerisinde buz ve deniz suyu karı ş ı mıbulunan plastik kaba, bu plastik kapta -2,5°C‘ye ayarlanmı şsoğutmalıinkübatöre yerleş tirilmiş tir. Yumurtaları n bulunduklarısuyun sı caklı ğı0,1°C hassas termometre ile izlenmişolup 0, 1°C arası nda tutulmaya gayret gösterilmiş tir. Beherdeki yumurtaları n homojen bir ş ekilde istenilen sı caklı k ile muamele edilmesini sağlayabilmek için yumurtalar çok nazik bir ş ekilde karı ş tı rı lmı ş tı r. Döllenme anı ndan itibaren süre ölçer ile süre takibi yapı lmı ş ,ş ok baş ladı ktan 20 dakika sonra soğuk su ş okuna maruz kalan yumurtalar normal inkübasyon suyuna (~14°C) dökülmüş lerdir. Kontrol grubu yumurtalarıiki kı sma ayrı lmı şolup, birinci kı sı m (kontrol) hemen yumurta kuluçka tankı na (Şekil 8) aktarı lmı şve bulundukları sı caklı kta (~14°C) kuluçkalanmı ş tı r. İ kinci kı sı m yumurta (yalancıkontrol) ise soğ uk ş ok uygulanan grupta olduğu gibi 20 dakika beherde bekletilmiş ancak tutuldukları sı caklı klarda (~14°C) bir değiş iklik yapı lmamı ş tı r (Şekil 11). Yalancıkontrol grubu ve kontrol grubunun karş ı laş tı rı lmasıyapı larak uygulamalar arası ndaki fiziksel etki farkları değerlendirilmiş tir. Soğuk ş ok, yalancıkontrol ve kontrol grupları5 farklıanaçtan elde edilen yumurtalar kullanı larak tekrar edilmiş tir. 2.2.4. Yumurtaları n kuluçkalanması Şok uygulanan, yalancıkontrol ve kontrol grubu yumurtalar her biri ayrıolmak üzere 50’ş er litrelik kuluçka tankı na yerleş tirilmiş tir (Şekil 11). Kuluçka suyu önce 5µm’lik ardı ndan 1µm ‘lik kartuşfiltreden geçtikten sonra mor ötesi ı ş ı n (UV) ile sterilize edilmiş tir. Kuluçka tankı na 1,38 l /dak, ‰ 18 tuzluluktaki deniz suyu sağlanmı ş tı r. Yumurtalar inkübasyon tankı na yaklaş ı k 1250 adet/l yoğunlukta stoklanmı ş tı r. Yumurtaları n su sütununda ası lıkalmaları nısağlamak için 0,6 l/dak hava sağ lanmı ş tı r. Deniz suyu sı caklı ğ ıdijital sı caklı k kaydedici (0,1°C hassasiyetli, TR-51A T&D Corporation) ile saatte bir ve cı valıstandart termometre (0,1°C hassasiyetli) ile günde iki kez kaydedilmiş tir. Yumurtaları n dezenfeksiyonu amacı yla döllenmeden yarı m saat sonra 100 ppm pvp iyot solüsyonu 10 dakika süre ile uygulanmı ş tı r. Döllenme oranı , 14°C’de döllenme iş leminden yaklaş ı k 2,5 saat sonra, yumurtalar 4 hücre safhası nda iken tahmin edilmiş tir. Soğuk su ş oku uygulanan grup ile kontrol grubunun döllenme oranlarıkarş ı laş tı rı lmı ş tı r. Döllenme oranı nıve döllenmişyumurta 33 miktarı nıtahmin etmek için hafifçe havalandı rı lan inkübasyon tankı nı n farklıyerlerinden 50 ml’lik cam beherle 4 kez 20 ml’lik örnek alı nmı ş tı r. Yumurta örnekleri stereo mikroskop altı nda incelenerek döllenmişyumurta ve toplam yumurta sayı lmı ş tı r. Alı nan örneklerden hesaplanan ortalama değer kullanı larak döllenme oranıve kuluçka tankı ndaki su hacmine (45 l) göre toplam yumurta miktarıhesaplanmı ş tı r. Ölü yumurtalar inkübasyon tankı ndaki su kalitesini bozduklarıiçin, havalandı rma ve su giriş i birkaç dakika kapatı lmı ş , dibe çöken yumurtalar toplanmı ş tı r. Behere toplanan yumurtalar dinlendirildikten sonra beherin üst kı smı ndaki canlıyumurtalar tekrar kuluçka tankı na yerleş tirilmiş tir. Çı kı şoranı nıhesaplamak için yavaş ça havalandı rı lan kuluçka tankı nı n farklı yerlerinden 50 ml’lik cam beherle 4 kez 20 ml’lik örnek alı nmı ş tı r. Leica MZ8 marka stereo mikroskop kullanı larak örnekteki larvalar sayı lmı ş tı r. Kuluçka tankı ndaki toplam larva sayı sı , örneklerden elde edilen ortalama larva sayı sıve kuluçka tankı ndaki su hacmi (45 l) kullanı larak hesaplanmı ş tı r. Döllenmişyumurtadan çı kı şoranı(%), kuluçka tankı na yerleş tirilmiştoplam döllenmişyumurta sayı sıile kuluçka tankı nda hesaplanan prelarva miktarıoranlanarak bulunmuş tur. 2.2.5. Embriyonik geliş imin incelenmesi. Yumurta blastomer morfolojisinin incelenmesi, erken hücre bölünmeleri (2–16 hücreli) aş aması nda yapı lmaktadı r (Shields, 1997; Valin ve Nissling, 1998; Rani, 2005). Hücre bölünmesinin devam ediyor olması ndan ötürü değerlendirme yapmak için yumurtaları n fotoğraflarıçekilmiş tir (Kjørsvik ve ark., 2003). Çekilen resimler üzerinden yumurta morfolojileri incelenmiş tir. Böylece değerlendirmeler daha güvenilir hale getirilmeye çalı ş ı lmı ş tı r. Yumurtalar düş ük ı ş ı k yoğunluğunda, yüksek çözünürlükte mikroskop altı nda incelenmişve dijital fotoğraf makinesi kullanı larak fotoğrafları çekilmiş tir. Döllenmeden 3 saat sonra kuluçka tankı ndan alı nan yumurta örnekleri pipetle metal çerçeve monte edilmişlam üzerine aktarı lmı ş tı r. Yumurta bölünmesi 8’li hücre aş aması nda iken yaklaş ı k her grup için 100–150 yumurtanı n fotoğraflarıçekilmiş tir. Yumurta blastomer morfolojisi açı sı ndan soğuk ş ok ve kontrol grupları nda görülen anormallik tipleri ve oranlarıresimlerin değerlendirilmesi ile belirlenmiş tir. Bu sayede normal olarak nitelenen yumurtaları n gruplar içindeki oranlarıtahmin edilmiş tir. Yumurtalar 8’li hücre bölünmesi aş aması nda iken, anormallik tipleriyle yaş am oranları arası ndaki iliş ki incelenmiş tir. 34 Yumurtaları n blastomer morfolojileri normal ve anormal olarak tasnif edilmiş tir. Anormal hücre morfolojileri Tablo 1’deki gibi sı nı flandı rı lmı ş tı r. Tablo 1. Deniz balı kları nda görülen blastomer morfolojisi anormallikleri (Rideout ve ark., 2004) Anormallik Çeş idi Asimetrik hücre Farklıbüyüklükte hücreler Birbirinden ayrı k hücreler Kenarıçizgisi belirgin olmayan hücreler Açı klaması Hücrelerin karş ı lı klıolmaması Hücre büyüklüklerinin eş it olmaması Hücrelerin birbirine bitiş ik olmaması Hücreleri ayı ran çizginin belirgin olmaması Deneylerde elde edilen anormal blastomer tiplerine ait oranlar ile döllenme oranları arası nda ve normal blastomer oranlarıile döllenme oranlarıarası nda korelasyon olup olmadı ğıincelendi. 2.2.6. Erken dönem yaş am oranları nı n karş ı laş tı rı lması Soğuk ş ok uygulama ş artları nı n erken dönem yaş am oranı na etkisini araş tı rmak için soğuk ş ok, kontrol ve yalancıkontrol grupları ndan alı nan yumurtalar 500 ml’lik beherlere yerleş tirilmiş tir. Her bir gruptan seçilen yumurtalardan üç paralel oluş turulmuş tur (Şekil 11). Her bir behere yaklaş ı k 100 adet yumurta stoklanmı şve beherler 14°C’ye ayarlanmı ş inkübatöre yerleş tirilmiş tir (Şekil 13). Bakteri kontaminasyonunun engellenmesi amacı yla beherlere 0,5 mg/l dozunda penisilin ilave edilmiş tir. Bütün deney grupları ndaki yumurtalara ‰ 18 tuzlukta deniz suyu sağlanmı ş tı r. Ölü yumurtalar günlük olarak kayı t edilerek uzaklaş tı rı lmı ş tı r. Larva çı kı ş ı nı n tamamlandı ğıgünden bir gün sonra ölü yumurtalar, çı kmamı şyumurtalar, canlıve ölü larvalar sayı lmı ş tı r. Böylece behere yerleş tirilen ilk yumurta sayı sıteyit edilmiş tir. 35 Şekil 13. Sı caklı k kontrollü inkübatör (Orijinal) 2.2.7. Erken dönem blastomer morfolojisi ve yaş am oranıarası ndaki iliş ki Soğuk ş ok uygulanan grupta ve kontrol grubunda döllenme anı ndan baş layarak yumurta çı kı ş ı ndan 1 gün sonrası na kadar geçen süre boyunca yumurta ve prelarvaları n günlük yaş am oranlarıile yumurta blastomer morfolojisinin gözlenmesi sonucu elde edilen kriterler arası ndaki iliş ki karş ı laş tı rı lmı ş tı r. 2.2.8. Verilerin istatistiksel analizleri Soğuk su ş oku uygulaması nı n erken dönem yaş am oranı na etkisinin araş tı rı ldı ğı çalı ş mada kontrol, yalancıkontrol ve soğ uk ş ok gruplarıüçlü paralel halinde 5 ayrıanaç kullanı larak 5 farklıgrup olarak çalı ş ı lmı ş tı r. Kontrol grubunda döllenmeden 1 gün sonraki yaş am oranı% 50’nı n altı ndaki gruplar değerlendirmeye alı nmamı ş tı r. Döllenme 2 oranları nı n ve blastomer morfolojilerinin karş ı laş tı rı lmasıχ testi kullanı larak yapı lmı ş tı r. Yaş am oranlarıyüzde olarak değerlendirilmişolup, yüzde verileri Kruskal-Wallis testi ile istatistikî olarak test edilmiş tir. Fark tespit edildiği durumlarda hangi gruplar arası nda fark 36 olduğunu ortaya çı karmak “çoklu karş ı laş tı rmalı test” uygulanmı ş tı r. Verilerin değerlendirilmesinde Statistica 7,0 ve Excel 2003 bilgisayar programlarıkullanı lmı ş tı r. Yaş am oranlarıile blastomer morfolojisi kriterleri arası ndaki iliş ki korelasyon analizi ile test edilmiş tir. İ statistik hesaplamaları nda Zar (1999)’ı n Biostatistical Analysis kitabı ndan yararlanı lmı ş tı r. 37 3. BULGULAR 3.1. Döllenme ve Çı kı şOranları Her gruptan alı nan en az 100 yumurtanı n incelenmesi sonucu döllenme oranları na ait değerler; kontrol grubu için birinci anaçta %87, ikinci anaçta %85, üçüncü anaçta %76, dördüncü anaçta % 79 ve beş inci anaçta % 92’dir. Bununla birlikte, soğuk ş ok grubu için döllenme oranları , birinci anaçta %86, ikinci anaçta e %77, üçüncü anaçta %75, dördüncü anaçta % 75 ve beş inci anaçta % 90’dı r. Kontrol grubu ile ş ok grubu arası nda döllenmiş yumurta oranıaçı sı ndan önemli bir farklı lı k gözlenmemiş tir. Tablo 2 de çı kı şoranları na ait değerler verilmiş tir. Döllenme oranlarıile çı kı şoranlarıarası nda önemli bir doğrusal iliş ki görülmemiş tir (r =0,580, n=10, =0,05 ). Tablo 2. 45 litrelik kuluçka tankları ndaki döllenmişyumurtalara ait çı kı şoranları . Çı kı şOranları(%) Şok YalancıKontrol Kontrol 1. Anaç 58,2 84,8 85,2 2. Anaç 33,7 79,0 100,0 3. Anaç 38,7 70,5 80,5 4. Anaç 11,0 29,8 45,4 5. Anaç 48,0 92,2 93,3 3.2. Soğuk Şok Uygulamasıve Yumurtaları n Kuluçkalanması Triploid bireyler elde etmek için 14°C’de döllenen ve soğuk ş ok uygulamasıiçin bir litrelik cam beherde tutulan yaklaş ı k 70 g yumurtanı n döküleceği cam beherdeki önceden soğutulmuşdeniz suyunun tuzluluğu ‰18 ve sı caklı ğı-1°C olarak kaydedilmiş tir. Cam behere dökülen yumurtanı n sı caklı ğı14°C’den hı zla 0°C’ye düş ürülmüş tür. Beherdeki önceden soğutulmuşdeniz suyunun sı caklı ğıyumurtaları n ilave edilmesi ile 1°C’den 0 °C ‘ye kı sa sürede yükselmişancak birkaç saniye içinde tekrar 0°C’nin altı na inmiş tir. 20 dakika boyunca yumurta ve deniz suyu karı ş ı mı nı n sı caklı ğı0, -1°C arası nda kaydedilmiş tir. Gerçekleş tirilen beştekrarı n her birinde gözlenen sı caklı k değerleri çok küçük değiş imlerle birlikte birbirine oldukça yakı n seyretmiş tir (Şekil 14).Yumurta kuluçka tankları ndaki su sı caklı ğı14,4°C ± 0,1°C olarak kaydedilmiş tir. Sı caklı k (°C) 0,5 0,0 -0,5 -1,0 -1,5 -5 -3 -1 1 3 5 7 9 11 13 15 17 19 Zaman (dakika) Şekil 14. Soğuk ş ok uygulaması nı n yapı ldı ğıbeherlerdeki deniz suyu sı caklı k değiş imi. Ortalama değerler ± standart hata. Noktalıdikey çizgi soğuk ş okun baş lama zamanı nıgösterir. 3.3 Embriyonik Geliş im Kalkan balı ğıyumurtaları nda normal görünümlü blastomer ş ekli, döllenme iş leminden itibaren 2,5 ile 4 saat arası nda süre geçtikten sonra 2–8 hücre aş aması nda eş it büyüklükte ve düzgün biçimde ortaya çı kar (Şekil 15–17). Normal görünümlü yumurtalardan bazı ları nda hücrelerin birbirine temas eden alanıfazla olurken bazı ları nda ise daha az olup yonca görünümündedirler (Kjørsvik ve ark.,2003). 39 Şekil 15. İ kili hücre aş aması nda normal görünümlü yumurtalar. Şekil 16. Dörtlü hücre aş aması nda normal görünümlü yumurtalar. Şekil 17. Sekizli hücre aş aması nda normal görünümlü yumurtalar. 40 Her bir anaçtan elde edilen yumurtalara ait kontrol ve ş ok grupları ndaki anormal blastomer çeş itleri (Şekil 19–22) ile oranlarıve normal blastomerlerin oranlarıayrıayrı verilmiş tir. Normal hücre oranı%57,6 ile en yüksek 1. anaçta, %7,5 ile en düş ük 4. anaçta görülmüş tür. Asimetrik hücre anormalliği en yüksek oranda 5. anacı n kontrol ve ş ok grubunda sı rası yla %33,9 ve %25,9 olarak belirlenirken en düş ük oranda % 7,6 ile 1. anacı n kontrol grubunda tespit edilmiş tir (Tablo 3). Hücrelerin farklıbüyüklükte olma anormalliğ i %27,8 ile en yüksek 5. anaçta, %6,0 ile en düş ük 1. anaçta gözlenmiş tir. Birbirinden ayrı k hücreler anormalliği %14 ile en yüksek 4. anaçta, %5,7 ile en düş ük 1. anaçta gözlenmiş tir. Kenar çizgisi belirgin olmayan hücre anormalliği %46,9 ile en yüksek 4. anaçta, % 5,3 ile en düş ük 3. anaçta ortaya çı kmı ş tı r. Normal blastomer ve anormal blastomer oranlarıile döllenme oranlarıarası nda herhangi bir korelasyon bulunmamı ş tı r(=0,05, n=10). Şok ve kontrol grupları nda gözlenen bu anormallik çeş itlerinin oranlarıve normal blastomer oranlarıanaliz edilmiş tir. Bulunan ki kare değ erleri sı rası yla 1. anaç için x2=17,9, 2. anaç için x2=5,7, 3. anaç için x2=27,9, 4. anaç için x2=3,2 ve 5. anaç için x2=16,8 olmuş tur. Bu sonuçlara göre 1, 3. ve 5. anaçları n kontrol ve ş ok gruplarıarası nda önemli farklı lı klar bulunmuş tur (p<0,01, SD=4, x2=7,78). Tablo 3. Normal ve anormal blastomer tiplerinin kontrol ve ş ok grubundaki oranları(%). Ş=Şok, K=Kontrol Normal hücre (%) Asimetrik hücre (%) Farklıbüyüklükte hücreler (%) Birbirinden ayrı k hücreler (%) Kenarıçizgisi belirgin olmayan hücreler (%) 1. Anaç 2. Anaç 3. Anaç 4. Anaç 5. Anaç K Ş K Ş K Ş K Ş K Ş 57,6 50,0 50,4 42,3 51,6 38,7 13,2 7,5 14,4 10,1 7,6 15,0 12,2 11,3 18,2 25,3 13,2 15,0 33,9 25,9 10,1 6,0 13,9 16,7 15,1 17,3 15,8 17,7 27,8 23,7 5,7 12,3 11,3 10,7 4,3 19,0 16,2 12,2 19,0 10,8 13,3 14,0 12,9 5,3 7,8 10,1 43,9 46,9 16,1 30,2 Anaçları n genelinde tespit edilen normal hücre oranı nı n anormal hücre tiplerinin her birinin oranı ndan daha yüksek olduğu gözlenmiş tir. Ayrı ca kontrol grupları nda gözlenen normal hücre oranısoğuk ş ok grubunda gözlenenlere nazaran daha yüksek bulunmuş tur (Şekil 18). Tüm deneyler göz önüne alı ndı ğ ı nda kontrol grubunda ve soğuk 41 ş ok grubunda gözlenen anormalliklerde en yüksek payıhücrelerin kenar çizgileri belirgin olmayan anormallik tipi alı rken, en düş ük payıise birbirinden ayrı k olan hücreler anormallik tipi almaktadı r. Kenarı çizgisi belirgin olmayan 20% Kontrol Kenarı çizgisi belirgin olmayan 24% Normal 37% Şok Normal 29% Birbirinden ayrı k 9% Farklı büyüklükte 17% Birbirinden ayrı k 12% Asimetrik 17% Farklı büyüklükte 16% Asimetrik 19% Şekil 18. Beşfarklıanacı n kontrol ve ş ok grupları nda gözlenen toplam normal ve anormal hücrelere sahip yumurtaları n oranları . Şekil 19. Sekizli hücre aş aması nda asimetrik hücre görünümlü yumurtalar. 42 Şekil 20. Sekizli hücre aş aması nda farklıbüyüklükte hücrelere sahip yumurtalar. Şekil 21. Birbirinden ayrı k görünümde hücrelere sahip yumurtalar. 43 Şekil 22. Sekizli hücre aş aması nda kenarlarıbelirgin olmayan görünümde hücrelere sahip yumurtalar. Karadeniz’in tuzluluğunun ‰ 18–19 olması nda dolayı-1°C‘den daha düş ük sı caklı klarda deniz suyu kristalize olmaya ve donmaya baş lamaktadı r. Yumurtalar içinde buz kristalleri olan suya döküldüğünde dı şkı smı nda çatlaklar görülmüş tür (Şekil 23). Şekil 23. Soğuk ş ok uygulamasısı rası nda yumurtada görülen çatlamalar. 3.4. Erken Dönem Yaş am Oranları nı n Karş ı laş tı rı lması Beşfarklıanaçtan elde edilen yumurtaları n yaş am oranlarıincelenmiş tir (Tablo 4). Her bir anaç için günlük olarak elde edilen yaş am oranları na ait veriler test edilip ş ok uygulanan, yalancıkontrol ve kontrol gruplarıarası nda fark olup olmadı ğıkontrol 44 edilmiş tir. Buna göre; yumurtaları n döllenmesinden 1 gün sonra (Şekil 24) yalancıkontrol, kontrol ve soğuk su ş oku uygulanan grupları nı n yaş am oranlarıarası nda bir fark bulunmamı ş tı r (Şekil 25). Döllenmeden 2 gün sonra (Şekil 26) 1., 2. ve 3. anaçlarda bir fark görülmezken, 4. ve 5. anaçlar için önemli fark tespit edilmiş tir (Şekil 27). 3. günde (Şekil 28) 1., 3. ve 4. anaçlar arası nda ki fark önemsiz olurken, 2. ve 5. anaçlardaki fark önemli bulunmuş tur (Şekil 29). Yaş am oranlarıaçı sı nda 4. günde (Şekil 30) durum 3. gün ile aynı dı r (Şekil 31). Larva çı kı ş ı nı n görüldüğ ü döllenmeden 5 gün sonrası nda (Şekil 32) 5. anaç için önemli bir fark tespit edilmiş ken aynıgünün diğer anaçları na ait gruplar arası nda önemli bir fark bulunmamı ş tı r (Şekil 33). Prelarvaları n çı kı ş ı ndan bir gün sonraki (döllenmeden 6 gün sonrası ) (Şekil 34) yaş am oranları nda (Şekil 35) 1. ve 5. anaç için önemli bir fark belirlenmiş tir (Tablo 5). Tablo 4. Soğuk ş ok, yalancıkontrol ve kontrol grubu yumurtaları nı n döllenmesinden 1, 2, 3 ve 4 gün sonra, larvaları n çı kı ş ıve çı kı ş tan bir gün sonraki canlı lı k oranları nı n ortalaması . Yaş am Oranları(%) Şok 1. Anaç YalancıKontrol Kontrol Şok 2. Anaç YalancıKontrol Kontrol Şok 3. Anaç YalancıKontrol Kontrol Şok 4. Anaç YalancıKontrol Kontrol Şok 5. Anaç YalancıKontrol Kontrol 1.Gün 98 99 98 81 79 82 77 93 90 84 91 86 95 96 97 2.Gün 88 85 87 72 71 76 59 65 74 40 53 61 59 77 82 3.Gün 85 82 87 71 69 74 58 59 73 31 48 50 58 76 80 4.Gün 85 81 87 71 69 74 58 58 72 21 42 39 58 76 80 5.Gün 79 81 86 71 69 72 58 58 71 12 42 26 55 75 80 6.Gün 72 78 82 65 67 68 55 58 64 7 17 10 31 75 78 Gruplar arası nda farkı n tespit edildiğ i durumlarda bu farkı n hangi gruplar arası nda olduğunu belirlemek için çoklu karş ı laş tı rma testi yapı lmı ş tı r. 2. günün 4. ve 5. anaçları nda kontrol ile ş ok arası nda önemli fark gözlenirken, kontrol ile yalancıkontrol veya yalancı kontrol ile ş ok arası nda önemli bir fark yoktur (Şekil 27). 3. ve 4. günlerde durum birbirinin aynı dı r. Şöyle ki; 2. anacı n kontrol ile yalancıkontrol arası nda fark önemli olurken, kontrol ile ş ok veya yalancıkontrol ile ş ok arası nda önemli bir fark yoktur (Şekil 45 29). 5. anaç için ise kontrol ile ş ok arası nda önemli fark olurken, kontrol ile yalancıkontrol veya yalancıkontrol ile ş ok arası nda önemli bir fark yoktur (Şekil 31). 5. günde 5. anaç için (Şekil 33) ve 6.günde 1. ve 5 anaçlar için (Şekil 35) kontrol ile ş ok arası nda fark önemli varken, kontrol ile yalancıkontrol veya yalancıkontrol ile ş ok arası nda önemli bir fark yoktur (Tablo 6). Tablo 5. Yaş ama oranı nı n incelendiği deneylerde elde edilen verilere Kruskal – Wallis testi uygulanarak elde edilen p değerleri. * p<0,05 göre gruplar arası ndaki fark önemlidir. 1. Anaç 2. Anaç 3. Anaç 4. Anaç 5. Anaç 1. Gün 0,491 0,079 0,051 0,067 0,429 2. Gün 0,670 0,060 0,079 0,039* 0,039* 3. Gün 0,288 0,039* 0,066 0,066 0,027* 4.Gün 0,288 0,039* 0,066 0,066 0,027* 5. Gün 0,147 0,201 0,066 0,059 0,039* 6. Gün 0,039* 0,329 0,079 0,050 0,027* Tablo 6. Yaş am oranı na ait verilere çoklu karş ı laş tı rmalıtest uygulanarak bulunan p değerleri. * P<0,05 göre gruplar arası ndaki fark önemlidir. Şok 2. Gün 4. Anaç 2. Gün 5. Anaç 3. Gün 2. Anaç 3. Gün 5. Anaç 4. Gün 2. Anaç 4. Gün 5. Anaç 5. Gün 5. Anaç 6. Gün 1. Anaç 6. Gün 5. Anaç Şok YalancıKontrol Kontrol Şok YalancıKontrol Kontrol Şok YalancıKontrol Kontrol Şok YalancıKontrol Kontrol Şok YalancıKontrol Kontrol Şok YalancıKontrol Kontrol Şok YalancıKontrol Kontrol Şok YalancıKontrol Kontrol Şok YalancıKontrol Kontrol 0,408 0,034* 0,408 0,034* 0,890 0,408 0,539 0,022* 0,890 0,408 0,539 0,022* 0,408 0,034* 0,408 0,034* 0,539 0,022* 46 YalancıKontrol 0,408 0,890 0,408 0,890 0,890 0,034* 0,539 0,539 0,890 0,034* 0,539 0,539 0,408 0,890 0,408 0,890 0,539 0,539 Kontrol 0,034* 0,890 0,034* 0,890 0,408 0,034* 0,022* 0,539 0,408 0,034* 0,022* 0,539 0,034* 0,890 0,034* 0,890 0,022* 0,539 Şekil 24. Döllenmeden 1 gün sonra gastrula safhası nda yumurta. Soğ uk Şok Yalancı Kontrol Kontrol 100 Yaş am oranı (%)b 75 50 25 0 1.Anaç 2.Anaç 3.Anaç 4.Anaç 5.Anaç Şekil 25. Döllenmeden 1 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş ok uygulanan yumurtaları n hayatta kalma oranları . Ortalama değerler ± standart hata 47 Şekil 26. Döllenmeden 2 gün sonra embriyo oluş um safhası . Soğ uk Şok 100 Yalancı Kontrol Kontrol Y aş am oranı (%)b 75 50 25 0 1.Anaç 2.Anaç 3.Anaç 4.Anaç 5.Anaç Şekil 27. Döllenmeden 2 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğ uk ş ok uygulanan yumurtaları n hayatta kalma oranları . Ortalama değ erler ± standart hata 48 Şekil 28. Döllenmeden 3 gün sonra embriyo safhası . Soğuk Şok 100 Yalancı Kontrol Kontrol Yaş am oranı(%)b 75 50 25 0 1.Anaç 2.Anaç 3.Anaç 4.Anaç 5.Anaç Şekil 29. Döllenmeden 3 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğ uk ş ok uygulanan yumurtaları n hayatta kalma oranları . Ortalama değ erler ± standart hata 49 Şekil 30. Döllenmeden 4 gün sonra embriyo safhası . Soğ uk Şok 100 Yalancı Kontrol Kontrol Yaş am oranı(%)b 75 50 25 0 1.Anaç 2.Anaç 3.Anaç 4.Anaç 5.Anaç Şekil 31. Döllenmeden 4 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş ok uygulanan yumurtaları n hayatta kalma oranları . Ortalama değerler ± standart hata 50 Şekil 32. Döllenmeden 5 gün sonra yeni çı kmı şprelarva. Soğ uk Ş ok 100 Yalancı Kontrol Kontrol Yaş am oranı (%)b 75 50 25 0 1.Anaç 2.Anaç 3.Anaç 4.Anaç 5.Anaç Şekil 33. Döllenmeden 5 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğ uk ş ok uygulanan yumurtalardan çı kan prelarvaları n hayatta kalma oranları . Ortalama değerler ± standart hata 51 Şekil 34. Döllenmeden 6 gün sonra prelarva. Soğ uk Ş ok 100 Yalancı Kontrol Kontrol Yaş am oranı(%)b 75 50 25 0 1.Anaç 2.Anaç 3.Anaç 4.Anaç 5.Anaç Şekil 35. Döllenmeden 6 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş ok uygulanan yumurtalardan çı kan prelarvaları n hayatta kalma oranları . Ortalama değerler ± standart hata, 52 Yoğun yumurta ölümleri ilk olarak döllenmeden 2 gün sonra görülmüş tür. 2. ölüm dalgasıise 1. günlük prelarvalarda görülmüş tür. Tüm anaçlar için son gündeki yaş am oranlarısoğuk ş ok grupları nda en düş ük çı kmı ş tı r. 5. anaçta ş ok grubunun yaş ama oranı kontrol ve yalancıkontrol grupları nkinden farklıseyir izlemiş tir. 4. anacı n tüm grupları nda yaş am oranıen düş ük çı kmı ş tı r (Şekil 36). Y aşam O ran ı(% ) 1. Anaç 2. Anaç 100 100 80 80 60 60 40 YalancıKontrol 40 Kontrol 20 20 Şok 0 0 0.gün 1.gün 2.gün 3.gün 4.gün 5.gün 6.gün 0.gün Y a şam Oranı(% ) 3. Anaç 3.gün 4.gün 5.gün 6.gün 3. Anaç 100 100 80 80 60 60 40 40 20 20 0 0 0.gün 1.gün 2.gün 3.gün 4.gün 5.gün 6.gün 0.gün 1.gün 2.gün 3.gün 4.gün 5.gün 5. Anaç Y aşam Ora nı(% ) 1.gün 2.gün 6.gün Genel 100 100 80 80 60 60 40 40 20 20 0 0 0.gün 1.gün 2.gün 3.gün 4.gün 5.gün 6.gün 0.gün 1.gün 2.gün 3.gün 4.gün 5.gün Zaman (gün) 6.gün Zaman (gün) Şekil 36. Soğuk ş ok uygulanan, yalancıkontrol ve kontrol grubu yumurtaları n 1., 2., 3., 4., 5. anaçları n ayrıayrıve genel olarak yaş am oranları 53 Döllenme oranıile döllenmeden 1 gün sonraki yumurta yaş am oranlarıarası nda önemli doğrusal pozitif iliş ki olduğu tespit edilmiş tir (=0,05, n=10). Döllenme oranıile yaş am oranları(yumurtaları n döllenmesinde sonraki ilk dört günde yumurtaları n, yumurtadan çı kı ş taki ve 1 günlük prelarvaları n) arası ndaki doğrusal pozitif iliş ki gün geçtikçe zayı flamaktadı r (Şekil 37). Yaş am oranı(%) 100 90 80 70 60 50 1.gün r= 0,778 * 2.gün r= 0,547 3.gün r= 0,540 40 30 4.gün r= 0,538 5.gün r= 0,502 20 10 0 6.gün r= 0,391 70 75 80 85 90 95 100 Döllenme oranı (%) Şekil 37. Döllenme oranlarıile yaş am oranlarıarası ndaki doğrusal pozitif iliş ki* =0,05 3.5. Erken Dönem Blastomer Morfolojisi ve Yaş am OranıArası ndaki İ liş kisi Yumurta blastomer morfolojilerinin değerlendirilmesi ile elde edilen anormal ve normal hücre oranlarıile yaş am oranları(yumurtaları n döllenmesinde sonraki ilk dört günde yumurtaları n, yumurtadan çı kı ş taki ve 1 günlük prelarvaları n) karş ı laş tı rı ldı ğ ı nda farklısonuçlar ortaya çı kmı ş tı r. Gruplarda normal hücre görünüme sahip yumurtaları n oranıile döllenmeden 1 gün sonraki yaş am oranıarası nda lineer iliş ki yoktur. Bununla birlikte normal görünüme sahip hücrelerin oranlarıile yaş am oranlarıarası nda önemli doğ rusal pozitif iliş ki (=0,05, n=10) döllenmeden 2 gün sonra ortaya çı kmı şve larva çı kı ş ı ndan bir gün sonrası na kadar artarak devam etmiş tir (Şekil 38). 54 Yaş am oranı(%).. 100 90 80 70 60 50 1.gün r = 0,031 2.gün r = 0,682 * 3.gün r = 0,713 * 40 30 20 10 0 4.gün r = 0,714 * 5.gün r = 0,716 * 6.gün r = 0,749 * 0 10 20 30 40 50 60 70 80 Normal hücre (%).. Şekil 38. Normal blastomer görünümünde hücre oranları(%) ile 1., 2., 3., 4. gündeki yumurtaları n, 5. günde yeni çı kmı şve 6. günde 1 günlük prelarvaları n yaş am oranlarıarası ndaki doğrusal pozitif iliş ki. * =0,05 Asimetrik hücre görünümüne sahip yumurta gruplarıile yaş am oranlarıarası ndaki iliş ki incelendiğinde, döllenmeden sonraki geliş me dönemlerinin hiçbirinde önemli bir korelasyon (=0,05, n=10) görülmemiş tir (Şekil 39, Tablo 7). Bunun tersine kontrol grubu yumurtalarda görülen asimetrik hücre oranıile ş ok grubu yumurtaları n yaş ama oranları karş ı laş tı rı ldı ğı nda zayı f doğrusal negatif iliş kinin varlı ğ ıbelirlenmiş tir (Şekil 40). 4. anaça ait veriler çı karı ldı ktan sonra yapı lan değerlendirmede doğrusal negatif iliş kinin gücünün arttı ğıve 6. günde önemli hale geldiği tespit edilmiş tir (=0,05, n=4) (Şekil 41). Hücre büyüklüğü farklıolan yumurta gruplarıile yaş am oranlarıarası nda da geliş me dönemlerinin hiçbirinde önemli bir iliş ki (=0,05, n=10) yoktur (Şekil 42, Tablo 7). Kontrol grubundaki farklıbüyüklükte hücre oranlarıile ş ok grubunun yaş am oranları arası ndaki iliş ki değerlendirildiğinde zayı f doğrusal negatif iliş ki görülmüş tür (Şekil 43). 4 deneye ait veriler uzaklaş tı rı ldı ğı nda 6. günde iliş ki önemli hale gelmiş tir (=0,05, n=4) (Şekil 44). 55 Tablo 7. Yumurtalarda gözlenen anormallik tiplerinin değerleri (%) ile yaş am oranları(%) arası ndaki iliş kiler. n=10 * =0,05, ** 5. gün yumurta çı kı ş ı Anormallik tipleri Normal Asimetri Farklıbüyüklükte hücreler Birbirinden ayrı k hücreler Kenarıçizgisi belirgin olmayan hücreler Döllenmeden sonra geçen süre (Gün) ** 2 3 4 5 0,682* 0,713* 0,714* 0,716* - 0,058 - 0,058 0,001 0,033 - 0,366 - 0,303 - 0,254 - 0,192 1 0,031 0,151 0,041 - 0,524 - 0,509 - 0,569 - 0,572 - 0,602 0,002 - 0,634* - 0,727* - 0,783* -0,829* 6 0,749* 0,031 - 0,214 -0,579 -0,855* 100 90 Yaş am oranı(%) 80 70 60 50 40 30 20 10 6.gün r = 0,031 0 0 10 20 30 40 50 60 70 80 Asimetrik hücre anormalliğ i (%) Şekil 39. Hücrelerin asimetrik olma anormalliği (%) ile döllenmeden sonraki 6. günde 1 günlük prelarvaları n yaş am oranlarıarası ndaki iliş ki. 56 100 Şok grubu yaş am ora nı(%) b b 90 80 70 60 50 40 1.gün r = 0,134 2.gün r = - 0,386 3.gün r = - 0,272 4.gün r = - 0,193 5.gün r = - 0,143 6.gün r = - 0,401 , 30 20 10 0 0 10 20 30 40 50 Asimetri hücre anormalliğ i (%) Şekil 40. Asimetrik blastomer görünümüne sahip hücre oranları(%) ile ş ok grubu yaş am oranlarıarası ndaki iliş kiler Şok gr ubu yaş am oranı(%) 100 90 80 70 1.gün r = 0,097 60 50 2.gün r = - 0,810 3.gün r = - 0,816 4.gün r = - 0,817 40 30 20 5.gün r = - 0,890 6.gün r = - 0,999* 10 0 0 10 20 30 40 50 Asimetri hücre anormalliğ i (%) Şekil 41. Asimetrik hücrelerin oranları(%) ile ş ok grubu yaş am oranlarıarası ndaki doğrusal negatif iliş kiler. * =0,05 57 100 90 Yaş am oranı(%) 80 70 60 50 40 30 20 6.gün r = - 0,214 10 0 0 10 20 30 40 50 60 70 80 Hücrelerin farklıbüyüklükte olma anormalliğ i (%) Şekil 42. Hücre büyüklüğü anormalliği (%) ile yaş ama oranlarıarası ndaki iliş ki 100 Şok grubu yaş am oranı(%) 90 80 70 60 50 40 30 20 10 6.gün r = - 0,506 0 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Hücrelerin farklıbüyüklükte olma anormalliğ i (%) Şekil 43. Hücre büyüklüğü anormalliğ i (%) ile 1 günlük ş ok grubu prelarvaları n yaş ama oranlarıarası ndaki iliş ki. 58 100 Şok grubu yaş am oranı(%) 90 80 70 60 50 40 30 20 10 6.gün r = - 0,983* 0 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Hücrelerin farklıbüyüklükte olma anormalliğ i (%) Şekil 44. Hücre büyüklüğü anormalliğ i (%) ile 1 günlük ş ok grubu prelarvaları n yaş ama oranlarıarası ndaki önemli doğrusal negatif iliş ki. *=0,05 Normal görünüme sahip hücrelerle 6. gündeki yaş am oranıarası ndaki iliş ki incelendiğinde Şekil 45’de ok ile gösterilen nokta dikkat çekici bir biçimde iliş kinin genel seyrinden farklıbir durum sergilemektedir. Normal hücre oranlarıile asimetrik hücre oranlarıbirleş tirilerek yaş am oranları arası ndaki iliş ki incelendiğinde korelasyon katsayı sıdeğerinin artmı şolduğ u, 6. günde en yüksek değerine ulaş tı ğıgörülmüş tür (Şekil 46). Birbirinden ayrı k hücrelerin oranlarıile yaş am oranlarıarası nda normal görünüme sahip hücreler ve diğer tüm anormalliklerden farklıolarak 1. günde negatif doğrusal bir iliş ki ortaya çı kmı şve 6. güne kadar devam etmiş tir (Şekil 47). 59 Yaş am ora nı(%) 100 90 80 70 60 50 40 30 20 6.gün r = 0,749 * 10 0 0 10 20 30 40 50 60 70 80 Normal hücre (%) Şekil 45. Normal blastomerli yumurta oranları(%) ile yaş ama oranlarıarası ndaki önemli doğrusal pozitif iliş ki. * =0,05 Yaş am oranı(%) 100 90 80 70 60 50 40 30 20 6.gün r = 0,894 * 10 0 0 10 20 30 40 50 60 70 80 Normal hücre ve asimetrik hücre anormalliğ i (%) Şekil 46. Normal blastomerli yumurta oranlarıve asimetrik hücre anormalliği oranları(%) ile yaş ama oranlarıarası ndaki önemli doğrusal pozitif iliş ki. * =0,05 60 Yaş am oranı(%) 100 90 80 70 60 1.gün r = - 0,524 2.gün r = - 0,509 3.gün r = - 0,569 4.gün r = - 0,572 5.gün r = - 0,602 6.gün r = - 0,579 50 40 30 20 10 0 0 5 10 15 20 25 Hücrelerin ayrı k olma anormalliğ i (%) Şekil 47. Birbirinden ayrı k hücre anormalliği oranları(%) ile yaş am oranlarıarası ndaki doğrusal negatif iliş kiler. Hücre kenarları nı n belirgin olmamasıyaş am oranı yla iliş kili bir diğer anormallik çeş ididir. Döllenmeden 1 gün sonra kenarlarıbelirgin olmayan hücre oranıile yaş am oranı arası nda bir iliş ki görülmemiş tir. Bunun aksine diğer günlerde negatif doğrusal önemli iliş ki bulunmuş tur (Şekil 48). 100 90 Yaş am or anı(%) 80 70 60 1.gün r = 0,002 50 2.gün r = - 0,634* 3.gün r = - 0,727 * 4.gün r = - 0,783 * 40 30 20 5.gün r = - 0,829 * 6.gün r = - 0,855 * 10 0 0 10 20 30 40 50 60 70 80 Hücrelerin kenarları nı n belirgin olmamasıanormalliği (%) Şekil 48. Kenarlarıbelirgin olmayan hücrelerin oranları(%) ile yaş am oranlarıarası ndaki iliş ki. * =0,05 61 4. TARTIŞMA Bu çalı ş ma, son on yı ldı r SUMAE’de yavru üretimi yapı lan Karadeniz kalkanı n, yumurta blastomer morfolojisini incelenmek ve triploid uygulaması nı n etkilerini belirlemek amacı yla yürütülmüş tür. Atlantik kalkanı nda blastomer morfolojisi normal ve anormal gibi genel bir değerlendirme ile ele alı nmı ş(Kjørsvik ve ark., 2003) iken Karadeniz kalkanı nda blastomer morfolojisinde görülen anormallik çeş itleri bu çalı ş ma ile ayrıayrıele alı nmı ş tı r. Bu çalı ş manı n ana hedefleri, Karadeniz kalkan balı kları nda larva üretiminin erken aş aması nda yumurta kalitesini belirleyecek uygulamasıkolay ve pratik kriterler bulmak ve soğuk ş ok uygulaması nı n bu kriterlere etkisini ortaya koymak olmuş tur. Beşayrıanaç kalkandan elde edilen döllenmişyumurtalara döllenmeden 6,5 dakika sonra 20 dakika süre ile soğuk ş ok uygulanmı şve 5 ş ok, 5 kontrol grubu oluş turulmuş tur. Her bir gruptan 100– 150 yumurtanı n resmi 4–8’li hücre bölünmesi aş aması nda resimlenerek blastomer morfolojisi değerlendirilmiş tir. Ayrı ca blastomer morfolojisi ile yaş am oranları nı n iliş kileri her iki grup için incelenmiş tir. Normal hücre oranları%57,6 ile %7,5 arası nda değiş miş tir. Asimetrik hücre anormalliğ i %33,9 ile %7,6 arası nda, hücrelerin farklıbüyüklükte olma anormalliğ i %27,8 ile %6,0 arası nda, birbirinden ayrı k hücreler anormalliği %14 ile %5,7 arası nda, kenar çizgisi belirgin olmayan hücre anormalliği %46,9 ile % 5,3 arası nda değiş tiği görülmüş tür. Kontrol grupları nda gözlenen normal hücre oranısoğuk ş ok grubunda gözlenenden daha yüksek bulunmuş tur. Anormalliklerde en yüksek payıkenar çizgileri belirgin olmayan anormallik tipinin aldı ğ ıbelirlenmiş tir. Normal hücre oranıile yaş am oranıarası nda doğrusal önemli iliş ki olduğu bulunmuş tur. Birbirinden ayrı k hücreler anormalliği ve kenar çizgisi belirgin olmayan hücre anormalliğinin kötü kalite göstergesi olabileceğ i tespit edilmiş tir. Asimetrik hücre anormalliği ve hücre büyüklüklerinin farklıolmasıanormalliği soğ uk ş ok gibi etkenlerin yumurtayıetkilemesi durumunda kötü kalite göstergesi olabileceği gözlenmiş tir. Dünyanı n çeş itli ülkelerinde, Shield vd. (1997) Atlantik halibutu (Hippoglossus hippoglossus), Rideout vd. (2004) morina (Melanogrammus aeglefinus), Valin ve Nissling, (1998) ve Rani (2005) Atlantik morinası(Gadus morhua), Kjørsvik vd. (2003) Atlantik kalkanıgibi türlerde blastomer morfolojisini inceleyerek yumurta kalitesi hakkı nda fikir sahibi olmaya yönelik çalı ş malar yapı lmı ş tı r. Bu çalı ş ma ülkemizde yapı lan ilk blastomer morfolojisi değerlendirme çalı ş ması dı r. Karadeniz kalkanı nda blastomer morfolojisinde görülen anormallik çeş itleri ayrıayrıele alı narak yaş am oranlarıile iliş kileri ortaya koyulmuş tur. Ayrı ca, Atlantik morinası nda (Rani, 2005) yapı lan çalı ş maya benzer ş ekilde triploid birey oluş turmak maksatlıuygulanan soğuk ş okun blastomer morfolojisine etkisi incelenmiş tir. Ünlü (2004) ve Öztürk (1998)’ün çalı ş malarıgibi ülkemizde gökkuş ağı alabalı kları nda yapı lan çalı ş malar olması na karş ı n, bu çalı ş ma ülkemizde deniz balı kları nda triploid uygulamasıile ilgili yapı lan ilk çalı ş madı r. 4.1. Döllenme ve Çı kı şoranları Deniz balı kları nda döllenme oranı nı n yumurta kalite kriteri olarak kullanı lması konusunda yeteri kadar kanı t yoktur (McEvoy, 1984; Rideout ve ark., 2004; Aydı n ve Polat, 2007). Her ne kadar Kjørsvik vd. (2003) Atlantik kalkan balı ğı nda döllenme oranı ile çı kı şoranıarası nda iliş ki olduğunu ifade etseler de Karadeniz kalkan balı ğ ı nda böyle bir iliş ki yoktur (Aydı n ve Polat, 2007). Bu çalı ş mada da döllenme oranıile çı kı şoranı arası nda önemli doğrusal iliş ki görülmemiş tir (r=0,502, n=10, =0,05). Bu çalı ş ma anormal blastomerin çı kı şüzerine olumsuz etkisi olduğu konusunda diğer çalı ş malar (McEvoy, 1984; Devauchelle ve ark.,1988; Pickova, 1997) ile paralellik göstermektedir. 4.2. Soğuk Şok Uygulaması Yumurtanı n soğuk ş ok ile muamele edilmesi triploid balı k elde edilmesinde veya ginogenezin uygulanması nda kullanı lı r. Triploid uygulamanı n amacı steril balı k üretmektir. Bu nedenle canlı nı n üremesi için kullanacağıenerjiyi büyümesi için harcaması beklenir. Atlantik kalkanı nda triploid bireyler diploidlerden daha hı zlıbüyürler ve yaş am oranlarıda daha yüksektir (Cal ve ark., 2006). Atlantik kalkanı nda yoğun miktarda yumurtaya (150 -300 ml) 0°C’nin altı nda soğuk ş ok uygulanabilmesi için önceden hazı rlanan soğutulmuşdeniz suyunun sı caklı ğı2°C olmalı dı r (Piferrer ve ark., 2003). Buna karş ı n soğuk ş ok ortamıolarak kullanı lan Karadeniz’in ‰ 18 tuzluluktaki suyunda -1°C’den daha düş ük sı caklı klarda buz kristalleri oluş maya baş ladı ğıgözlenmiş tir. Bu durumda yumurtanı n dı şkı smı nda çatlaklar oluş tuğu belirlenmiş tir (Şekil 22). Yumurtaları n dı şkı smı nda çatlaklar oluş masıher ne kadar direkt olarak yumurta ölümlerine neden olmadı ğ ıgözlenmişolsa da yaş am oranlarıüzerindeki etkisi bilinmemektedir. Karadeniz kalkanı nda 70 ml yumurtaya yapı lacak uygulama için 63 önceden soğutuluşdeniz suyunun sı caklı ğı-1°C olarak sağlanmı ş tı r. Atlantik kalkanı nda soğuk ş ok uygulamasıesnası nda yumurtaları n sı caklı ğı13–14°C’den 0°C’nin altı na hı zla inerken içinde yumurta bulunan soğuk ş ok ortamı nı n sı caklı ğıda hı zla -2°C’den 0°C’ye yükselir (Piferrer ve ark., 2003). Bu çalı ş mada, Karadeniz kalkan balı ğıyumurtaları nı n bulunduğu sı caklı k 14 °C’dir. Yumurtaları n soğuk ş ok ortamı na aktarı lmasıile yumurta sı caklı ğı nı n hı zla düş tüğü ve içinde yumurta bulunan soğuk ş ok ortamı nı n sı caklı ğı nı n da hı zla -1°C’den 0°C’ye yükseldiği gözlenmiş tir. Takiben yumurtaları n ve ortamı n sı caklı ğı eş itlenmişve 20 dakika süre ile - 1°C ile 0°C arası nda değiş tiği görülmüş tür (Şekil 13). 4.3. Embriyonik Geliş ime Ait Sonuçlar Kjørsvik vd. (2003) Psetta maxima’da anormallikeri sı nı flandı rmamı şve asimetri olarak isimlendirmiş tir. Yaptı ğıçalı ş mada anormallik oranları nı n %5-95 arası nda değiş tiğini belirtmiş tir. Rideout vd. (2004) Melanogrammus aeglefinus blastomerlerinde görülen asimetri, hücre büyüklüğü, hücrelerin kenar çizgilerinin belirgin olmayı ş ıve hücrelerin birbirinde ayrı k olmasıanormalliklerinin %10–90 arası nda değ iş tiğini beyan etmiş tir. Rani (2005) Gadus morhua’da asimetri, hücre büyüklüklerinin farklıolması , blastomer grubundan ayrıçı kı ntıoluş turan hücreler (outcrop) ve birbirinden ayrı blastomerler gibi anormalliklerin %1–7 gibi çok düş ük oranlarda ortaya çı ktı ğı nırapor etmiş tir. Bu çalı ş mada asimetrik hücre, hücre büyüklüğü, hücrelerin kenar çizgilerinin belirgin olmayı ş ıve hücrelerin birbirinden ayrı k olmasıanormalliklerinin % 5,3–46,9 arası nda değiş tiğ i görülmüş tür. Atlantik morinası(Kjørsvik ve Lønning, 1983; Kjørsvik ve ark., 1984), halibut (Shields ve ark., 1997) ve Atlantik kalkanı(Kjørsvik ve ark., 2003) gibi deniz balı kları nda normal blastomer oranıile prelarva oluş um oranıarası ndaki korelasyon döllenme oranıile prelarva oluş umu oranıarası ndaki iliş kiden daha kuvvetlidir. Valin ve Nissling (1998)’in sonuçları na benzer ş ekilde döllenme oranıile anormal hücre morfolojisi arası nda önemli korelasyon görülmemiş tir. Karadeniz kalkan balı ğı nda döllenme oranıyumurtanı n 1. gündeki yaş ama oranıile pozitif doğrusal önemli bir iliş ki sergilerken, daha sonraki günlerdeki yaş ama oranıile döllenme oranıarası nda herhangi bir iliş kinin olmadı ğı görülmüş tür (Şekil. 36). Öte yandan normal blastomer oranıile 1. gündeki yaş am oranı arası nda döllenme oranıile 1. gündeki yaş am oranıarası ndaki iliş kiye ters olarak herhangi bir korelasyon tespit edilmemiş tir. Bununla birlikte 2. günden 6. güne kadar olan normal 64 blastomer oranıile yaş am oranıarası nda her geçen gün artan doğrusal pozitif önemli bir iliş ki olduğu gözlenmiş tir (Şekil 37). 4.4. Erken Dönem Yaş am Oranları nı n Karş ı laş tı rı lması Kontrol, yalancıkontrol ve soğuk ş ok gruplarıarası nda 1. günde önemli bir farklı lı k görülmemiş tir. Fakat 3. anacı n dı ş ı ndaki tüm anaçları n bazıgünlerinde önemli farklı lı kları n olduğu belirlenmiş tir. Buna göre 2. anacı n 3., ve 4., günlerinde yalancı kontrol ve kontrol gruplarıarası nda önemli fark olması na rağmen diğer günlerde ne ş ok ne de kontrol gruplarıarası nda önemli fark görülmemiş tir. Yalancıkontrol ile kontrol arası ndaki farka bakı ldı ğı nda, yalancıkontrol ş artları nı n yaş am oranları nıetkilemediği düş ünülebilir. Fakat yalancıkontrol ile ş ok arası ndaki farkı n önemli olmamasınedeniyle yalancıkontrol ş artları nı n yaş am oranları nıdüş ürdüğü sonucuna varı labilir. Tüm anaçlarda, 1. ve 5. anaçlarda önemli düzeyde olmak üzere ş ok grupları nı n 6. gününde görülen yaş am oranıdüş ük bulunmuş tur. Bu durumun yumurtadan çı kma baş arı sı gösteren kötü kaliteli prelarvaları n ölmesinden kaynaklanabileceği düş ünülmektedir. Tüm anaçları n bütün grupları nda 2. günde diğer günlerden farklıolarak yoğun ölümlerin olduğu görülmüş tür. Valin ve Nissling (1998) de yoğun ölümlerin gastrula safhasıile embriyo oluş umu öncesinde görüldüğünü belirtmiş tir. 4. anacı n 2. gününde ş ok grubunun yaş am oranı nı n kontrol grubundan önemli derecede farklıolduğu görülmüş tür. Bu duruma yumurta kalitesinin kötü olması nı n neden olabileceği tahmin edilmektedir. 5. anaçta gözlenen asimetrik hücre anormalliğinin ve hücre büyüklüğü farklıolma anormalliğ inin toplamı% 62 olurken diğer anaçlarda % 18–33 arası nda değiş mektedir. Bu durum, 5. anacı n ş ok grubunda elde edilen yaş am oranları nı n diğer gruplardan düş ük olması nı n nedeni olabilir. 4. anacı n tüm grupları nda yaş am oranıen düş ük çı kmı ş tı r. Yumurta kalitesini anacı n genetik potansiyeli, sağı m zamanı , anacı n yaş ı , yumurtaya ait özellikler, yumurtanı n olgunlaş ma durumu, gibi özellikler etkileyebilir (Kjørsvik, vd. 1990; Brooks ve ark., 1997). Bu deneyde kullanı lan anacı n yaş ı , beslenmesi, sağı m zamanıdiğerler anaçlar ile aynı dı r. Yumurtanı n kötü kaliteli olmansı n nedeni anacı n genetik yapı sıveya ovulasyon zamanı n farklıolmasıolabilir. 65 4.5. Erken Dönem Blastomer Morfolojisi ve Yaş am OranıArası ndaki İ liş ki Valin ve Nissling (1998) yumurtalarda varolan erken dönemdeki anormalliklerin ortadan kaybolup normal olarak geliş ebildiğini ve anormal olmayan larvaları n oluş abileceğ ini ifade etmiş tir. Ayrı ca, yumurtanı n ileri safhaları nda görülen özel fonksiyona sahip farklı laş mı şhücrelerin meydana gelebilecek anormallikler konusunda erken dönemde görülen farklı laş mamı şhücrelerden daha hassas oldukları nıbelirtmiş tir. Öte yandan, gastrula safhası nda yoğun ölümlerin görülmesinin hücre farklı laş ması ndan kaynaklanmı şolabileceğini beyan etmiş tir. Dolayı sı yla, hücre anormalliklerinin ortaya çı kı şzamanı nı n önemli olduğunu, ve erken dönem anormalliklerinin her zaman kötü yumurta göstergesi olarak ele alı nmamasıgerektiğini vurgulamı ş tı r. Kjørsvik vd. (1990) erken dönem blastomer morfolojisinin yumurta değerlendirilmesinde kullanı labileceğini ifade etmiş tir. Kjørsvik vd. (1994) ise erken dönemdeki farklı laş mamı ş bir hücrede var olan anormalliğin, geliş menin ileriki dönemlerinde olan farklı laş mı şbir hücrede bulunan anormallikten daha çok etkili olduğunu belirtmiş tir. Erken dönemde görülen anormallik oranları nı n geliş menin ileriki dönemlerinde görülen ölümlerden dolayıazaldı ğı nıifade etmiş tir. Benzer ş ekilde, Rideout vd. (2004) erken dönemde görülen anormalliklerin ileri dönemde görülen anormalliklerden daha önemli olabileceğini çünkü her bir anormal hücre kendisinden birçok kopya oluş turarak geliş eceğini düş ünmektedir. Rani (2005) blastomerlerde görülen anormallik oranları nda soğuk ş ok uygulanması ile yükselme olduğunu bildirmektedir. Ancak yumurta yaş am oranlarıaçı sı ndan soğuk ş ok grubu ile kontrol grubu arası nda önemli fark görülmediğini beyan etmiş tir. Bununla birlikte anormallik oranıile çı kı şarası nda bir korelasyon oluş madı ğ ı nıifade etmiş tir. Dolayı sı ile bu çalı ş ma sonuçları na göre blastomer morfolojisinin yumurtaları n değerlendirmesinde iyi bir gösterge olarak kullanı lması nı n düş ünülemeyebileceğini belirmiş tir. Blastomer değerlendirmelerinin simetrik ve simetrik olmayan ş eklinde tasnif edilmeleri (Valin ve Nissling, 1998; Kjørsvik ve ark., 2003; Avery ve ark., 2005) yumurta yaş am baş arı sı nıaçı klamada yeterli olmayabilir. Buna karş ı n, blastomerlerin gösterdikleri anormallik tiplerinin ayrıayrıincelenmesi (Shield ve ark., 1997; Rideout ve ark., 2004; Rani, 2005) daha faydalıolabilir. Nitekim, Valin ve Nissling, (1998) anormallikleri tasnif etmedikleri bir çalı ş mada Baltı k morinası nda geliş menin erken döneminde birçok blastomer anormalliği görülen yumurtaları n normal olarak geliş ebildiğini ve larva 66 üretebildiğ ini rapor ettiler. Bu durum, Rideout vd. (2004)’un Melanogrammus aeglefinus blastomerlerinde görülen asimetri ve hücre büyüklük farkı nı n larva çı kı ş oranı nı azaltmadı ğı nıgöstermesiyle desteklenmektedir. Blastomer anormalliklerinin tasnif edildiği bu çalı ş mada asimetrik blastomer anormalliği gösteren yumurta grupları , uygun ş artlarda tutuldukları nda yaş am oranlarıile bu anormallik tipi arası nda doğrusal negatif bir iliş ki olmadı ğıgörülmüş tür (Tablo 7, Şekil 38). Bilakis normal hücre oranlarıile asimetrik hücre oranlarıbirleş tirilerek 6. gündeki yaş am oranlarıile doğrusal önemli pozitif bir korelasyon (r=0,894, n=10, =0,05) oluş tuğu belirlenmiş tir (Şekil 44, 45). Ancak, soğ uk ş ok gibi bir etkenin devreye girmesi ile doğrusal önemli negatif bir iliş kinin olduğ u bulunmuş tur (Şekil 39,40). Hücrelerin farklıbüyüklükte olmasıanormalliğinde de benzer durumun ortaya çı ktı ğıgörülmüş tür (Tablo 7, Şekil 41-43). Shield vd. (1997) blastomerlerde görülen anormallik tiplerinin birkaçı nı n aynıyumurtada birlikte ortaya çı kabileceğini ifade etmiş tir. Sonuç olarak, hücrelerin farklıbüyüklükte olma anormalliği veya asimetrik blastomer anormalliğ inin tek baş ı na görülmesi direk olarak kötü kalite kriteri olarak değerlendirilmemelidir. Bilakis, bu kriterlerin hassaslı ğı n bir göstergesi olarak ele alı nması daha uygun olabilir. Hücrelerin ayrı k olma anormalliği ile yaş am oranıarası nda doğrusal negatif iliş ki görülmüş tür (Şekil 46). Benzer ş ekilde hücre kenarları nı n belirgin olmamasıanormalliği ile yaş am oranıarası nda doğrusal önemli negatif iliş ki görülmüş tür (Şekil 47). Bu sonuçlara göre hücrelerin ayrı k olma anormalliği ve hücre kenarları nı n belirgin olmaması anormalliklerinin görülme sı klı ğıyumurtanı n kalitesinin değerlendirilmesinde gösterge olarak kullanı labilir. Valin ve Nissling (1998)’e göre blastomer anormalliğinin yumurta yaş amı nı etkilemesi yumurta grubunun yanı nda anacı n genetik potansiyeline bağ lıolabilir. Bu sonuçları n pekiş tirilmesi için aynıanacı n farklıyumurta gruplarıve farklıanaçlardan elde edilecek yumurtalar üzerinde çalı ş malar yapı lmalı dı r. Ayrı ca her bir yumurtanı n ayrıayrı değerlendirilebileceği ş ekilde muamele edilmesi yararlıolabilir. Bu çalı ş mada anormallikler asimetrik hücre anormalliği, hücrelerin farklı büyüklükte olma anormalliği, hücrelerin ayrı k olma anormalliği ve hücrelerin kenarları nı n belli olmama anormalliği olarak sı nı flandı rı lmı ş tı r. Valin ve Nissling (1998) tarafı ndan ifade edilen görüş , asimetrik hücre anormalliği veya hücrelerin farklıbüyüklükte olma anormalliğ inin yoğun ş ekilde görülmesi ile desteklenebilir. Kaldıki bu çalı ş mada hücrelerin ayrı k olma anormalliği ile yaş ama oranıarası nda negatif doğrusal bir iliş ki 67 döllenmeden bir gün sonra görülmüş tür. Kjørsvik vd. (1994) tarafı ndan ifade edilen görüş ise hücrelerin ayrı k olma anormalliği veya hücrelerin kenarları nı n belli olmama anormalliğ inin yoğun ş ekilde görülmesi ile desteklenebilir. Rani (2005)’in sonuçları , değerlendirdiğ i yumurta grubundaki anormallik oranları nı n %3-7 gibi çok düş ük seviyelerde olması ndan kaynaklanabilir. Bu çalı ş ma sonuçları na göre, blastomerlerde gözlenen asimetrik hücre anormalliği veya hücrelerin farklı büyüklükte olma anormallikleri yumurtaları n hassasiyetinin göstergesi olarak kullanı labilir. Ancak, blastomerlerde gözlenen hücrelerin ayrı k olma anormalliği veya hücrelerin kenarları nı n belli olmama anormallikleri yumurtaları n kalitesinin göstergesi olarak değerlendirilebilir. Bu anormalliklerin görülme sı klı ğı nı n artmasıyumurtaları n kalitesinin kötü olduğu, azalması veya hiç olmaması ise yumurtaları n kalitesinin iyi olduğu ş eklinde yorumlanabilir.. 68 5. SONUÇLAR Bu araş tı rmada, Su Ürünleri Merkez Araş tı rma Enstitüsü Deniz Balı kları Kuluçkahanesi orijinli Karadeniz kalkanıdamı zlı kları ndan elle sağı m ile elde edilen yumurtalarda kaliteyi etkileyen unsurlar belirlenmeye çalı ş ı lmı ş tı r. Elde edilen yumurtaları n blastomer morfolojileri ve yaş am oranlarıincelenmiş tir. Ayrı ca, triploid oluş turmak için uygulanan soğuk su ş okunun etkileri de değerlendirilmiş tir. Yumurtalarda erken dönemde görülen anormallikler ve oranları , döllenme ve çı kı şoranları , yumurtaları n yaş am oranları , anormalliklerin yaş am oranlarıile iliş kileri, soğuk ş ok uygulanması esnası ndaki diğer etkenler, soğuk ş okun yumurta morfolojisine ve yaş am oranı na etkileri belirlenmiş tir. Elde edilen sonuçlar aş ağı da özetlenmiş tir. 1. Kontrol ve ş ok grubunda döllenme oranlarıarası nda önemli bir farklı lı k gözlenmemiş tir. Döllenme oranları ile çı kı ş oranları arası nda önemli bir iliş ki görülmemiş tir (r=0,502, n=10, =0,05). Normal veya anormal blastomer oranlarıile döllenme oranlarıarası nda herhangi bir korelasyon bulunmamı ş tı r (=0,05, n=10). Öte yandan, anormal blastomerin çı kı şüzerine olumsuz etkisi olduğu görülmüş tür. 2. Soğuk ş ok grupları nda gözlenen anormal hücre oranlarıkontrol grupları nda gözlenenlerden daha yüksek bulunmuş tur. Anormalliklerde en yüksek payıhücre kenar çizgileri belirgin olmayan anormallik tipinin, en düş ük payıise birbirinden ayrı k hücreler anormallik tipinin aldı ğıgözlenmiş tir. 4. Kontrol ve ş ok gruplarıarası nda 1, 3. ve 5. anaçlarda anormallik oranlarıve normal blastomer oranlarıacı sı ndan önemli farklı lı klar bulunmuş tur (p<0,01, SD=4, x2=7,78). 5. Yumurtalar içinde buz kristalleri olan suya döküldüğ ünde dı şkı smı nda çatlaklar oluş muş tur. 6. Bazıanaçlarda yaş am oranlarıacı sı ndan kontrol ve ş ok arası nda fark önemli bulunmuş tur. Yalancıkontrol ile kontrol arası ndaki farka bakı ldı ğı nda, yalancıkontrol ş artları nı n yaş am oranları nıetkilemediği düş ünülebilir. Fakat yalancıkontrol ile ş ok arası ndaki farkı n önemli olmamasınedeniyle yalancıkontrol ş artları nı n yaş am oranları nı düş ürdüğü sonucuna varı lmı ş tı r. 7. Tüm anaçlar için son günde soğ uk ş ok grupları nı n yaş am oranlarıen düş ük çı kmı ş tı r. 5. anaçta ş ok grubunun yaş am oranı nı n kontrol ve yalancıkontrol grupları ndan düş ük olmasıdiğer deneylerde gözlendiğinden farklış ekilde olmuş tur. Bu anaçta asimetrik hücre ve farklıhücre büyüklüğü anormalliklerinin yüksek oranda görülmesi düş ük yaş am oranı nı n nedeni olabilir. 8. Normal hücre görünüme sahip hücrelerin oranlarıile yaş am oranlarıarası nda önemli doğrusal pozitif iliş ki (=0,05, n=10) döllenmeden 2 gün sonra ortaya çı kmı şve larva çı kı ş ı ndan bir gün sonrası na kadar artarak devam etmiş tir. 9. Döllenmeden sonraki geliş me dönemlerinin hiçbirinde asimetrik hücre anormalliğ i ile yaş am oranlarıarası nda önemli bir korelasyon (=0,05, n=10) görülmemiş tir. Bunun tersi olarak, kontrol grubu yumurtalarda görülen asimetrik hücre oranıile ş ok grubu yumurtalarıyaş am oranlarıkarş ı laş tı rı ldı ğı nda zayı f doğrusal negatif iliş kinin varlı ğıbelirlenmiş tir. 10. Hücre büyüklüğü farklıolan yumurta gruplarıile yaş am oranlarıarası nda da geliş me dönemlerinin hiçbirinde önemli bir iliş ki bulunmamı ş tı r (=0,05, n=10). Kontrol grubunda ki farklıbüyüklükte hücre oranlarıile ş ok grubunun yaş am oranlarıarası nda negatif iliş ki görülmüş tür. 11. Birbirinden ayrı k hücreler ile yaş am oranlarıarası nda normal görünüme sahip hücreler ve diğer tüm anormalliklerden farklıolarak 1. günde negatif doğrusal bir iliş kinin ortaya çı ktı ğıve 6. güne kadar devam ettiği tespit edilmiş tir. Kenarlarıbelirgin olmayan hücre oranıile yaş am oranıarası nda 1. günde bir iliş ki gözlenmemiş tir. Ancak diğer günlerde negatif doğrusal önemli iliş ki vardı r. 12. Blastomerlerde gözlenen asimetrik hücre anormalliği veya hücrelerin farklı büyüklükte olma anormalliklerinin tek baş ı na görülmeleri direk olarak kötü kalite kriteri olarak değerlendirilmemelidir. Bu göstergeler yumurtanı n hassas bir durumda olduğunun belirteci olarak ele alı nmalı dı r. Ancak, blastomerlerde gözlenen hücrelerin ayrı k olma anormalliğ i veya hücrelerin kenarları nı n belli olmama anormallikleri yumurtaları n kalitesinin göstergesi olarak kullanı labilir. Bu anormalliklerin görülme sı klı ğ ı nı n artması yumurtaları n kalitesinin kötü olduğu, azalmasıveya hiç olmamasıise yumurtaları n kalitesinin iyi olduğu ş eklinde değerlendirilebilir. Sonuç olarak, Karadeniz kalkan balı ğ ı nda erken dönem blastomer morfolojisi yumurta kalitesinin tahmininde kullanı labilir. 70 6. ÖNERİ LER Yavru üretiminde yaş am oranları nıkı sı tlayan faktörlerden birisinin de yumurta kalitesi olduğu düş ünülmektedir. Ayrı ca triploid, ginogenez gibi bazıbiyoteknolojik uygulamalar da yumurtaya yapı lan bir seri iş lem sonucu gerçekleş tirilmektedir. Yumurta kalitesini etkileyen birçok etken olması na rağmen yumurtanı n kalitesini belirleyecek göstergeler net olarak ortaya koyulmamı ş tı r. Deniz balı klarıyumurtaları nı nş effaf olması blastomer morfolojilerini mikroskop altı nda kolayca inceleme imkânısunmuş tur. Bu sayede hücrelerin erken dönemde bölünme ş ekilleri ile yaş am baş arı ları nı n kı yaslanması konusunda çalı ş malar yapı lmı şve bazıaraş tı rı cı lar blastomer görünümünün yumurtaları n yaş am kalitesi ile ilgili kullanı labileceğini ifade etmiş lerdir. Son yı llarda ülkemizde yetiş tiriciliğe kazandı rı lmaya çalı ş ı lan Karadeniz kalkan balı ğ ıyumurta kalitesi ile ilgili gösterge olabilecek kriterler ortaya koyulmaya çalı ş ı lmı ş tı r. Bunun yanı nda triploid uygulamasıiçin soğuk ş ok yapı larak yumurtaya olan etkileri incelenmiş tir. Çalı ş ma kapsamı nda 4 tip anormallik incelenmiş tir. Asimetrik hücre ve hücre büyüklüğünün farklıolmasıanormalliklerinin yumurtalarda görülmesi o yumurtaları n hassas olduğ unun bir göstergesi olarak düş ünülmelidir. Hücrelerin ayrı k olma anormalliği veya hücrelerin kenarları nı n belli olmama anormalliklerinin blastomerlerde gözlenmesi yumurtaları n kalitesinin göstergesi olarak kullanı labilir. Bu anormalliklerin görülme sı klı ğı nı n artmasıyumurtaları n kalitesinin kötü olduğu, azalmasıveya hiç olmamasıise yumurtaları n kalitesinin iyi olduğ u ş eklinde değerlendirilebilir. Blastomer morfolojilerinde elde edilen bu sonuçları n larva ve yavruları n yaş am oranları , pigmentasyon baş arı sıve metamorfoz baş arı sı na etkilerinin olup olmadı ğı araş tı rı lmalı dı r. Karadeniz ş artları nda soğuk ş ok kullanı larak triploid uygulamak için deniz suyu sı caklı ğı nı n -1°C’den daha düş ük değerlerde donmaya baş ladı ğıgöz önüne alı nmalı dı r. Ayrı ca Blastomer morfolojisi incelenmeli, asimetrik veya büyüklüğü farklıolan hücreler yüksek oranda görüldüğü yumurtaları n kullanı lması ndan kaçı nmak faydalıolacaktı r. 7. KAYNAKLAR Aksungur, N., Akbulut, B., Şahin, T., Üstündağ, C., Çiftçi, Y. ve Kutlu İ ., 2003, Karadeniz’de kalkan balı ğ ı(Psetta maxima) yetiş tiriciliğinin araş tı rı lması (Tagem/Haysüd/2000/ 12/01/ 011 ) Proje sonuç raporu Su Ürünleri Merkez Araş tı rma Enstitüsü Müdürlüğü, Trabzon, 65 s. Akş ı ray, F., 1954. Türkiye deniz balı klarıtayin anahtarı . İ stanbul. Üniversitesi. Fen Fak. Hidrobiyoloji Arş . Enst, Pulhan Matbaası ,İ stanbul, 283 s. Amaoka, K., Yoseda, K., Şahin, T., Üstündag, C. ve Çiftçi, Y., 2001. Flatfishes (Order Pleuronectiformes) Found in Black Sea and Its Adjacent Waters. Special publication No.1, Central Fisheries Research Institute, Ministry of Agriculture and Rural Affairs, Trabzon, Turkey, 27 s. Aydı n, İ ., Kolotoğlu, L. ve Iwamoto, H., 2003. Spontaneous spawning of turbot (Psetta maxima), Central Fisheries Research Institute Research Bulletin, 3, 4. Aydı n, İ . ve Polat, H., 2007. Karadeniz kalkan balı ğı nda yumurta inkübasyonu, Türkiye’de kalkan balı ğıyetiş tiriciliğ i çalı ş tayı , 15-16 Kası m, Trabzon. Avery, T.S. ve Brown, A.,2005. Investigating the relationship among abnormal patterns of cell cleavage, egg mortality and early larval condition in Limanda ferruginea, Journal of Fish Biolgy, 67, 890-896 Beaumont, A.R. ve Hoare K., 2003, Biotechnology and Genetics in Fisheries and Aquaculture, Blackwell Sciense, UK, 158 s. Bromage, N. R., Jones, J., Randall, C., Thrush, M., Davies, B., Springate, J., Duston, J., ve Barker, G.,1992. Broodstock management, fecundity, egg quality and timing of egg production in the rainbow trout (Oncorhynchus mykiss). Aquaculture, 100, 141–166. Bromage, R. N. ve Roberts, R. J. 1995. Broodstock management and egg and larval quality, Blackwell Science, London, 424 s. Brooks, S., Tyler, C.R., ve Sumpter, J.P., 1997. Egg quality in fish: what makes a good egg? Reviews in Fish Biology and Fisheries, 7, 387- 416. Cal, R.M., Vidal, S., Martinez, P., Álvarez-Blázquez, B., Gómez, C.ve Piferrer, F., 2006 Growth and gonadal development of gynogenetic diploid Scophthalmus maximus Journal of Fish Biology 68, 401–413. Cal, R.M., Vidal, S., Gómez, C., Álvarez-Blázquez, B., Martinez, P. ve Piferrer, F., 2006 Growth and gonadal development in diploid and triploid turbot , (Scophthalmus maximus), Aquaculture, 256, 99-108. Chanet, B., 2003, Interrelationships of Scophthamid fishes (Pleuronectiformes: Scophtalmidae) Cybium, 27, 275-286. Chereguini, O., Garcia de la Banda, I., Rasines, I. ve Fernandez, A., 1999. Artificial fertilization in turbot, Scopthalmus maximus (L.): different methods and determination of the optimal sperm-egg ratio, Aquaculture Research, 30, 319324 Çiftçi, Y., Üstündağ , C., Erteken, A., Özongun, M., Ceylan, B., Haş imoğlu, A., Güneş , E., Yoseda, K.,Sakamoto, F., Nezaki, G. ve Hara, S., 2002. Karadeniz’de kalkan balı ğı(Psetta maxima) yavru üretim tekniği. Su Ürünleri Merkez Araş tı rma Enst. ve JICA. Trabzon. 82 s. Devauchelle, N., Alexandre, J.C., Le Corre, N., ve Letty, Y., 1988. Spawning of turbot (Scophtalmus maximus), in captivity, Aquaculture, 69, 159-184. Dillon, J.C., 1988. Production of Triploid Rainbow Trout For Evaluation in South Dakota Waters, Doktora Tezi, South Dakota State University, South Dakota F.A.O., 2007. The state of world fisheries and aquaculture, Food and Agriculture Organization of The United Nations, Rome, 162 s. Froese, R., ve Pauly, D. 2007. Fish base. www.fishbase.org Hara, S., Güneş , E. ve Özongun, M., 1998. Spawning of the Black Sea turbot Psetta maeotica (Pallas), with special reference to egg development, Oral presentation with English abstract. The First International Symposium on Fisheries and Ecology, Karadeniz Tech. Univ. Trabzon. Hara, S., 2002 . Present status of fish culture development project in the Black Sea under JICA program, Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences, 2, 1-3. Hara, S., Özongun, M., Güneş , E., Ceylan, B., 2002. Broodstock rearing and spawning of Black Sea Turbot, Psetta maxima, Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences, 2, 9-12. 73 Genç, Y., Zengin, M., Bahar, S., Tabak, İ ., Ceylan, B., Çiftçi, Y., Üstündağ, C., Akbulut, B. ve Şahin, T., 1998, Ekonomik deniz ürünleri araş tı rma projesi, Sonuç raporu, No: TAGEM/ IY/96/17/3/001, 007 Su Ürünleri Merkez Araş tı rma Enstitüsü. Gisbert, E., Williot, P., ve Castello-Orvay, F., 2000. Influence of egg size on growth and survival of early stages of Siberian sturgeon (Acipenser baeri) under small scale hatchery conditions. Aquaculture, 183, 83-94. Gjedrem, T., 1985. Improvement of productivity through breeding schemes. Geo Journal 10: 233–241. Gjedrem, T., 2005, Selection and breeding programs in aquaculture, Springer, Hollanda, 364 s. Imsland, A.K., Foss, A., Gunnarsson, S., Berntssen, M., FitzGerald, R., Bonga, S.W., van Ham, E., Nævdal, G., ve Stefansson, S.O., 2001. The interaction of temperature and salinity on growth and food conversion in juvenile turbot (Scophthalmus maximus). Aquaculture 198, 353– 367. Ivanov, L., Beverton, R.J.H., 1985. The fisheries resources of the Mediterranean , Part 2, Black Sea Etud. Rev., CGPM, 135 s. Jónsson, B. ve Svavarsson, E., 2000. Connection between egg size and early mortality in arcticcharr, Salvelinus alpinus. Aquaculture, 187, 315–317. Kjørsvik, E.A., Mangorjensen, A., ve Holmefjord, I., 1990. Egg quality in fishes. Advances in Marine Biology, 26, 71-113. Kjørsvik, E., Hoehne-Reitan, K. ve Reitan, K.I., 2003. Egg and larval quality criteria as predictive measure for juvenile production in turbot (Scophthalmus maximus L.), Aquaculture, 227 9-20. Knutsen, G.M., Tilseth, S., 1985. Growth, development, and feeding success of Atlantic cod larvae Gadus morhua related to egg size. Transactions of the American Fisheries Society 114, 507– 511. Lahnsteiner, F., ve Patarnello, P., 2004. Egg quality determination in the gilthead seabream, Sparus aurata, with biochemical parameters, Aquaculture, 237 443459. Liewes, E.W., 1984. Culture, Feeding and Diseases of Commercial Flatfish Species, A. A. Balkema, Roterdam, Nederlands, 104 s. 74 Linhart, O., Flajš hans, M. ve Kvasnica, P., 1991. Induced triploidy in the common carp (Cyprinus carpio L.): a Comperasion of two methods, Aquatic Living Resources, 4, 139-145. Liu, W., Heasman, M. ve Simpson, R., 2004. Optimization of triploidy induction in the blacklip abalone, Haliotis rubra (Leach, 1814), using 6-dimethylaminopurine Aquaculture Research, 35, 1076-1085. Loopstra, D.P. ve Hansen, P.A., 2006. Triploidy induction in arctic char Salvelinus alpinus using heat shocking and pressure shoking techniques, Fisheri data report No.06-19, Alaska Department of Fish, Research and Technical Servis, Alaska Ma, A. J., Chen, S. Q. ve Lei, J. L., 2006. Turbot Scophthalmus maximus: stocking density on growth, pigmentation and feed conversion, Chinese Journal of Oceanology and Limnology, 24, 307-312. Mallia, J.V., Muthiah, P., ve Thomas, P. C., 2006. Growth of triploid oyster, Crassostrea madrasensis (Preston), Aquaculture Research, 37, 718-724. Mansour, N., Lahnsteiner, F. ve Patzner, R.A:, 2007. Distribution of lipid droplets is an indicator for egg quality in brown trout, Salmo trutta fario, Aquaculture, Article in preess. Maslova, O.N., 2002. Problems and achievements in seed production of the Black Sea turbot in Russia, Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences, 2, 23-27. McEvoy, L.A., 1984. Ovulatory rhythms and over-ripening of eggs in cultivated turbot, Scophthalmus maximus L. Journal of Fish Biology, 24, 437–448. Moteki, M., Yoseda, K., Şahin, T., Üstündağ , C. ve Kohno, H. 2001. Transition from endogenous to exogenous nutritional sources in larval Black Sea turbot Psetta maxima. Fisheries Sciens, 67, 571-578. Mori, T., Saito, S., Kishioka, C. ve Arai, K., 2004. Introduction of triploids and gynogenetic diploids in barfin flounder Verasper moseri, Nippon Suisan Gakkaishi , 70, 145-151. Mori, T., Saito, S., Kishioka, C. ve Arai, K., 2006. Aquaculture performance of triploid barfin flounder Verasper moseri, Fisheries Sciens, 72, 270-277. Mugnier, C., 2001. Induction and synchronization of spawning in cultivated turbot Scophthalmus maximus L. broodstock by implantation of a sustained-release GnRH-a pelet, Aquaculture, 181, 241-255. Munroe, T.A., 2005. Systematic diversity of the pleuronectiformes in: Flatfishes biology and exploitation, Gibson, R.N., Blackwell Science, UK, 391 s. 75 Nası r, N.A. ve Poxton, M.G., 2001, Substratum preferences of juvenile flat fish, Cybium, 25, 2, 109-117. Nielsen, JG., 1986. Scophthalmidae. In: Whitehead PJP, Bauchot M-L, Hureau J-C, Nielsen J, Tortonese E (eds). Fishes of the North-Eastern Atlantic and Mediterranean, Vol. III.UNESCO, Paris, 1287–1293. Okumuş , İ ., 2003. Damı zlı k stok yönetimi-III: Döl alı mı , SÜMAE Yunus Araş tı rma Bülteni, 3, 5-7. Özden, O., Güner, Y. ve Kı zak, V., 2003. Tatlısu balı k kültüründe uygulanan bazı biyoteknolojik yöntemler, E.Ü. Su Ürünleri Dergisi, 20, 563-574. Öztürk, Ş., 1998. Diploid ve triploid gökkuş ağıalabalı kları(Oncorhynchus mykiss (W.,1792)’in erken hayat evresinin karş ı laş tı rı lması , Yüksek lisans tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 36 s. Person-Le Ruyet, J., 2002 Turbot (Scophthalmus maximus) grow-out in Europe: Practices, results and prospects. Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 2, 2939. Peruzzi, S. ve Chatain, B., 2000. Pressure and cold shock induction of meiotic gynogenesis and triploidy in the European sea bass, Dicentrarchus labrax L.: relative efficiency of methods and parental variability, Aquaculture, 189 (1-2), 23-37. Pickova, J., Dutta, P.C., Larsson, P.O. ve Kiessling, A., 1997. Early embryonic cleavage pattern, hatching success, and egg-lipid fatty acid composition: comparison between two cod (Gadus morhua) stocks. Canadian Journal of Fisheries and Aquatic Sciences, 54, 2410–2416. Piferrer, F., Cal, R.M., Álvarez-Blázquez, B., Sánchez, L. ve Martinez, P., 2000. Induction of triploidy in the turbot (Scophthalmus maximus): I. Ploidy determination and the effects of cold shocks. Aquaculture 188, 79–90. Piferrer, F., Cal, R.M., Gómez, C., Bouza, B.ve Martinez, P., 2003. Induction of triploidy in the turbot (Scophthalmus maximus): II. Effects of cold shock timing and induction of triploidy in a large volume of eggs. Aquaculture 220, 821– 831. Piferrer, F., Beaumont, A., Falguière, J.C. ve Colombo, L., 2006. I. Performance improvements by polyploidization in aquaculture. In: “Performance improvements by polyploidisation, gene transfer and DNA vaccination in aquaculture”. Colombo, L., Crosetti, D. and Svaasand T. (eds). GENIMPACT project: Evaluation of genetic impact of aquaculture activities on native populations. A European network. WP1 workshop “Genetics of domestication, breeding and enhancement of performance of fish and shellfish”, Viterbo, Italy, 12-17th June. 76 Pillay, T.V.R., 1995. Aquaculture principles and practices, Fishing new books, London, 575 s. Rani, M.S., 2005. Prediction of larval viability based on egg quality parameters and early cleavage patterns in the experiments of triploidy induction in Atlantic cod, Gadus morhua L., Master thesis, Department of Aquatic Biosciences Norwegian College of Fishery Science University of Tromsø Norway, Karvik, 52 s. Rasmussen, R. S. ve Morrissey, M. T., 2007. Biotechnology in aquaculture, Transgenics and polyploidy comprehensive food science and food safety, 6, 1-15. Reddy, P.V.G.K., Kowtal, G.V., ve Tantia, M.S., 1990. Preliminary observations on induced polyploidy in Indian major carps, Labeo rohita H. and Catla catla H . Aquaculture, 87, 215-228. Rideout, R.M., Trippel, E.A. ve Litvak, M.K., 2004. Predicting haddock embryo viability based on early cleavage pattern. Aquaculture, 230, 215-228. Sellars, M.J., Degnan, B.M. ve Preston, N.P., 2006. Production of triploid Kuruma shrimp, Marsupenaeus (Penaeus) japonicus (Bate) nauplii through inhibition of polar body I, or polar body I and II extrusion using 6-dimethylaminopurine, Aquaculture 256, 337–345. Shepherd, J. ve Bromage, N., 1988. Intensive fish farming, IN: C. Jonathan, BSP Professional Boks, London, 404 s. Shields, R. S., Brown, N.P. ve Bromage, N.R., 1997. Blastomere morphology as a predictive measure of fish egg viability, Aquaculture, 155, 1-12. Slastenenko, E., 1956. Karadeniz havzasıbalı kları , Rusça’dan çeviren; Altan, H.E., E.B.K. Umum Müdürlüğ ü, İ stanbul, 711 s. Şahin, T., 2001. Larval Rearing of the Black Sea Turbot, Scophthalmus maximus (Linnaeus, 1758), under Laboratory Conditions, Turkish Journal of Zooloji, 25, 447 - 452 URL-1, www.feap.info/production/species/flatfish/flatfishprod_en.asp, Flat fish production in europa, Aquamedia, 11 Aralı k 2007 URL2,www.fao.org/figis/servlet/SQServlet?ds=Aquaculture&k1=SPECIES&k1v=1&k1s= 2563&outtype=html, Cultured Aquatic Species Information Programme, Psetta maxima (Linnaeus, 1758), 10 Aralı k 2007 URL-3, www.globefish.org/index.php?id=281, Globefish european price report,02.Şubat 2007 77 Ünlü, A., 2004, Sı cak ve soğuk ş ok yöntemiyle elde edilen triploid gökkuş ağı alabalı kları nda (Oncorhynchus mykiss Walbum,1792) bazıanatomik ve histolojik geliş im bozuklukları nı n tespiti üzerine bir çalı ş ma, Doktora tezi, İ stanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İ stanbul, 59 s. Trippel, E.A., Castell, J.D., Neil, S.R.E., Blair, T.J., 2000. Assessment of egg quality of haddock (Melanogrammmus aeglefinus) in paired matings. In: Norberg, B., Kjesbu, O.S., Taranger, G.L., Andersson, E., Stefansson, S.O. Proceedings of the 6th International Symposium on the Reproductive Physiology of Fish. Institute of Marine Research and University of Bergen, Norway, 405–407. Troup, A.J., Cairns, S.C. ve Simpson R.D., 2005. Growth and mortality of sibling triploid and diploid Sydney rock oysters, Saccostrea glomerata (Gould), in the Camden Haven River Aquaculture Research, 36, 1093-1103. T.Ü.İ .K., 2007. Su ürünleri istatistikleri, Baş bakanlı k Türkiye İ statistik Kurumu, Ankara, 67 s. Vallin, L., ve Nissling, A., 1998. Cell morphology as an indicator of viability of cod eggsresult from an experimental study, Fisheries Research, 38, 247-255. Zar, J.H., 1999. Biostatistical analysis fourth eds., a viacom company, New Jersey, Prentice-Hall Inc. 0-13-082390-2, 870 s. Zhao, Y., Chen, Y., ve Brown, J.A., 2001. Impacts of egg and larval size on survival and growth of Atlantic cod under different feeding conditions, Journal of Fish Biology, 59, 569-581 78 ÖZGEÇMİ Ş 1974 yı lı nda Trabzon’da doğ du. İ lk ve orta öğrenimini Trabzon’da tamamladı . 1993 yı lı nda Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesinden mezun oldu. 1994–1995 yı lları nda kı sa dönem askerlik hizmetini yerine getirdi. 1997–1998 yı lları nda Konya’da öğretmenlik yaptı . 1998–1999 yı lları nda Tarı m ve Köyiş leri Bakanlı ğ ı , Tarı msal Araş tı rmalar Genel Müdürlüğ ünde mühendis olarak çalı ş tı . Ekim 1999’da Trabzon Su Ürünleri Merkez Araş tı rma Enstitüsü Müdürlüğünde mühendis olarak göreve baş ladı . Haziran 2004 – Kası m 2004 arası nda Japonya’da “Marine Farming for Stock Enhancement” isimli kursa katı ldı . Eylül 2005’te Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri Mühendisliği Anabilim Dalı ’nda “Yüksek Lisans” eğitimine baş ladı . Halen Trabzon Su Ürünleri Merkez Araş tı rma Enstitüsünde, çeş itli projelerde araş tı rı cıolarak görev yapmaktadı r. İ ngilizce bilmektedir.