Kürsüden İnciler - Memduhatilimdernegi.com
Transkript
Kürsüden İnciler - Memduhatilimdernegi.com
KÜRSÜDEN ĠNCĠLER KÜRSÜDEN ĠNCĠLER SĠĠRTLĠ ÖMER IġIKTEKĠN HOCA 1.CĠLD ĠSTANBUL 2014 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER MEMDUHAT ĠLĠM DERNEĞĠ E-Mail: memduhat@hotmail.com KÜRSÜDEN ĠNCĠLER 1.BASKI ĠSTANBUL 2014 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ْ َّ ًالش ْخ ٰم َّ هللا ِالش ِخ ُِم ِ ِبع ِم ِ َ َّ َ ُ َ َّ َ َ َ َ ْ ّ َ ّٰ ُ ْ َ ْ َ ٰ ٰ العَل ُم َع ِلى َس ُظ ِىل َىا ُم َد َّم ٍذ َو َع ِلى الحمذ ِلل ِِه س ِب الع ِاَلين و الصَلة و َ َ آله َِو ۩ ص ْح ِب ِه ا ْح َم ِع َين ِِ ÖNSÖZ Allah‟u Teâlâ‘ya hamd, onun Rasulu Muhammed Aleyhisselam‘a mahlûkat kadar Salat‟u Selam olsun. Pazartesi ve ÇarĢamba günleri mu‘tâd olarak yaptığımız dersleri bir araya getirmiĢ bulunduğumuz bu eser, Meva‘iz-i Kudsiyye‘nin ilk on mektubunun Ģerhini ihtiva etmektedir. Allah‟u Teâlâ‟nın izniyle, kalan yirmi sekiz mektupla beraber, 54 Farz ġerhi, Günümüz Meselelerine Fetvalar gibi diğer dersleri de yayınlayacağız. Bu eserin hazırlanmasında emeği geçen kardeĢlerime teĢekkür eder, Alîm ve Habîr olan Mevla Teâlâ tarafından mükâfatlandırılmalarını niyaz ederim. ÖMER IġIKTEKĠN MEMDUHAT ĠLĠM DERNEĞĠ ĠNCĠLER KÜRSÜDEN َ َّ َ َ ُ ُم ِ ح ِِ الش ِ ِ ان َِّ ط ِِ الش ُِْ ِ ً ِ ىر ِِباهللِ ِِم ِ ِأ ُِع ِ خ ِِ ُم الش ِ ِ ً َِّ خ ِٰم ِ ِ الش ِْ هللا َِّ ع ِ ِم ِِ ِِب ْ ِ َََْ ُ ْ ُ ْ ُ طَُ َة َ ظ َال َل َد ِ َ اغ َ َا َل َى َِ َْ َ ٰ َ ٰ َ َ َ ُ َّ َ ْ َ َ َ َ َ ّٰ َّ َ ي ِل ِْى ِل ِا ْ ِن َِه ِٰذ ِها ُِ هللا ِا ِل َِح ِْم ُِذ ِِل ِل ِِه ِال ِِزي ِه ِذ ِها ِِل ِه ِزا ِو ِما ِه ِىا ِِل ِن ِه ِخ ِِذ ِ ْ َّ ََ ْ َ َ َ ال َِح ِ ّ ِ م ظ ُِل َِسِِّب َِىا ِِب ِ ذ ُِس ُ ِ حا ِة ْ ِ امى ِِئ ِل ِِباهللِ ِل ِل ِذ ِ ص ِِ اع ِخ َِ ُلى َِو ِْ َِو َِما ِج ِْى ِف ِِ ٰ د َِّم ٍِذ ﷺ ىل َِىا ُِم َِ ظ ِِ ۩صلِىا َِع ِلى َِس ُ ِ َِ ٰ َ ُُ د َِّم ٍِذ ﷺ ِ ىب َِىا ُِم َِ ِب ِك ِل ِِ ۩صلِىا َِع ِلى ِط ِِب ِ ِ َِ ٰ َ ُُ د َِّم ٍِذ ﷺ ِ ىب َِىا ُِم َِ ُع ِر ِه ِِ ش ِِف ِ ِ ۩صلِىا َِع ِلى ِ َِ ََْْ َ ُ ْ ُ ل ْاوَى َ ظ َة َ َا َل َى َِغ َ َُ ُ ُ َ ٰ هللاﷻ ح َع ِالىِ : ًِ ِلى ٌِ ِ 1 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN َ ْ َ ٰ ً ِأ َِد َِم ! ًِا ِاب ِ َ ْ ُ َ ْ َْ َ َ ْ ْ َ ْ َ ْ ُ َ َ حِ ع ِجبذ َِلً أًلً ِباَلى ِث هُف ًفش ِ ْ َ َ ْ ُ َ ْ َْ َ َ ْ َ َ َ الح َ اٌ ِ اب ه ُِْف ًَ ْج َم ُع اَل َِ ع ِ وع ِجبذ َِلً أًل ًَ ِب ِ ِ َ َ ْ ُ َْ َْ َ َْْ َْ َ ف ًَ ْ ض َح ُ ِ ً ً ِباللب ِر هُ وع ِجبذ َِلً أًل ِ َ َ ْ َ َ َ ًذ ِ ال ِِخ َش ِة ه ُْف ٌَعَ ِر ُِ َو َع ِج ْب ُذ َِل ًْ أ ًْ َل ًَ ِب ِ َ َ َ َ َ ْ ْ َو َع ِج ْب ُذ َِل ًْ أ ًْ َل ًَ ِبالذه َُا َو َص َو ِال َها ه ُْف ًَط َم ِئن ِئل ْي َها ِ ْ ْ َ َ ْ ُ َْ َُ َ ٌ َ ّ بِ الل َع ِان َح ِاه ٌِل ِبال َلل ِ ِ وع ِجبذ َِلً هى ع ِالم ب ِ َ َ ْ ُ َ ْ َ ُْ ُ َْ َ َ ْ ْ بِ اَلا ِِ َوغ ْي ُر ط ِاه ٍش ِبال َلل ِ ِ وع ِجبذ َِلً ًِطهش ِب ِ َّ َ ُ َ َ ٌ َ ْ ُ ُ َ َو َعج ْب ُذ َلَ ًْ ٌَ ْش َخغ ُل ب ُع ُ ىب ه ْف ِع ِِه ِ ُ ع ً ع ل ف ا غ ى ِ ه و اط الى ىب ُ ِ ِ ِ ِ َِ ِ ِ ِ َ َ َّ َ َ َ ْ َ ْ َ ْ َ ُ َّ َّ َ َ َ َ َ ْ ْ ْ ُ ٌ ُه ِ او َِلً ٌعلم أن الله حعالى مط ِلع علُ ِه هُف ٌع ِص ِِ َا ْو َلَ ًْ ٌَ ْع َل ُم َأ َّه ُه ًَ ُم ُ ىث َو ْخ َذ ُه َو ًَ ْذ ُِخ ُل ْال َل ْب َر َو ْخ َذ ُه َو ًُ َد َ اظ ُب َو ْخ َذ ُه ِ ْ َ َ َ َّ َ ْ ْ ُ اطِ ، هُف ٌع ِخأ ِوغ ِبالى ِ َ َ ٰ َّ َ َ ل ِِئ ِل َِه ئل اها َخ ّلاَِ ،و ا َّن ُم َد َّمذا َع ْب ِذي َو َس ُظ ِىلي. 2 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER MEVAĠZ-Ġ KUDSĠYYE 1.MEV‟ĠZE Evet, arkadaĢlar geldik Mev‟izeye. Mev‟izetu-l‟Ûlâ1. Allah‟u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri insanlara sesleniyor. 38 tanedir. Her gün bir tanesini yapacağız. Ġmamı Gazali (Rahimehullah) Hazretleri bunları cem‘ etmiĢtir. Ġmamı Gazali (Rahimehullah) Hazretleri dillere destandır. Siz yalnızca diyorsunuz ki Ġmamı Gazali (Rahimehullah) büyük âlimdir. Ġmamı Gazali (Rahimehullah) Hazretleri zamanının göz bebeğidir. Zamanın Tatar Türkleri olan Moğollar Bağdat‘ı istila ettiler.2 Yakıp yıktılar kütüphaneleri. O zaman Ġmamı Gazali‘nin (Rahimehullah) çoğu kitabı gitti. ġu an elimizde çok az kitabı var. Bir tane yabancı MüsteĢrik3 75 tane kitabının ismini toplamıĢ.4 Ama yazdığı kitap sayısı yaklaĢık 1000 kadardır.5 Hepsini yakıp götürdüler bizden. Ayrıca Ġmamı Nevevi‘nin (Rahimehullah) çok büyük bir tespiti var; Ġmamı Gazali‘nin (Rahimehullah) sayfa telif sayısına bakarsanız her gün 40 varaktır6. YaĢam boyunca günde 40 sayfa. Ya bunu akıl alır mı? Bakın arkadaĢlar! Kitap cem‘ etmek ayrı bir Ģeydir. Bir fıkıh sorusu olur, Günümüz Meselelerine Fetvalar‟dan7 alır cevaplarız. Bakın bu cem‘dir. Bu telif değildir. Telif, kendi baĢına, sıfırdan, kaynaksız yazabilmektir. Bir de bundan talebelik süresini çıkarın. Ġlim tahsil süresini de çıkarın. Mev‟ize: Vaaz manasındadır. Mev‟izetu-l‟Ûlâ ise: 1.Vaaz manasındadır. Bağdat, 1258 yılında Ġlhanlı Moğol güçleri tarafından, Abbasi Halifeliği zamanında iĢgal edildi. Bağdat'ın iĢgali, bir devlet katliamına bedeldir. 100.000 ve 1.000.000 aralığında katledilen tahmin ediliyor. ġehir kuĢatılarak yakıldı. Paha biçilmez kitaplar, maalesef Nil Nehri'nin dıĢına çıkamadı. Bir sonuç olarak, Bağdat inançsızlaĢtırıldı. Bu olay, Ġslam‘ın Altın Çağının sonu olarak kabul edilir. ReĢîduddin Hamedânî, Camiu-t‘Tevarih: 2/287; Cüzcânî, Tabakât-ı Nâsirî: 2/294; Ġbni Aberî, Tarihu Muhtasarı-d‘Düvel 1/4; Muhammed Sallabi, el-Muğûl Beyne-l‘Ġntisal ve-l‘Ġnkisar: 1/193. 3 MüsteĢrik: Doğulu milletlerin din, dil, edebiyat, tarih ve kültürlerini inceleyen batılı bilginlere denir. 4 MeĢhur MüsteĢrik Brockelmann, Geschich De Der Arabischen Literatur Kitabı; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 6/290. 5 Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 6/290. 6 Ahmed Mahmud Ünlü, Mevaiz-i Kudsiyye Tercümesi: 8; Allâme Zeyn Ġbni Ġbrahim Sümeyt, El-Menhecu-s‘Seviyy ġerhu Usûli Tarîkati-s‘Saadeti Âli Balevî: 418-419. 7 Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar. 1 2 3 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Çünkü ilim tahsil ederken kitap yazmadı ki. Nizamiye Medresesine gitti, orada üç sene kaldı. Oradan dönüĢte eĢkiya yolunu kesti. Kitapları elinden alınınca ilimsiz kaldı. Bu sefer eĢkiya: –―Sen ilimleri kitaba yazmıĢsın, kafana yazmamıĢsın‖ deyince, kafasına tak etti. Tekrar Bağdat‘a döndü. Tekrar ilim tahsil etti, ezberledi hepsini.8 Büyük bir evliyadan hatırlıyorum ki: ―Evladım! Dua edeceğin vakit Ġmamı Gazali‘yi (Rahimehullah) tevessül et. “Ya Rabbi! Ġmamı Gazali‘nin (Rahimehullah) hürmetine‖ de. Onun hürmetine dualar geri çevrilmez‖ derdi.9 Çok büyük bir zatın ibaresini hatırlıyorum ki: ―Eğer ki Rasûlullah‘tan (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sonra Peygamber gelecek olsaydı, yani; böyle bir Ģeyi söylemek caiz olsaydı -ki caiz değildir- Ġmamı Gazali (Rahimehullah) gelirdi ve kerameti, mucizesi gene kitaplarında olurdu‖10 Ben bu cümleyi söyledim, bazı cemaatler beni eleĢtirdiler. Tamam da mübarekler! Ben bu cümleleri kafamdan söylemiyorum. Kitapta sayfası sayfasına gösteririm. Hem de beni eleĢtiren cemaatin hocasının kitabından gösteririm. Bakın! BaĢtan söylüyorum. Böyle bir Ģeyi düĢünmek caiz değil. Çünkü Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) “Hâtemul Enbiya” dır. “Nebilerin Sonuncusu‖ dur. Ama düĢünmek caiz olsaydı ―Ġmamı Gazali (Rahimehullah) olurdu‖ diyor. Ama Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor: َ َْ َ َ َ ْ َ ْ ْ َ َ اَل َعا ِفش ّي َك :ٌُ َظ ِم ْع ُذ ُع ْل َبت ْب ًَ َع ِام ٍش ًَ ُلى:ٌا عً ِمشش ِح ب ًِ هاعان ِ ِ َ َ َ َ َّ َ ُ َ ُ ْ َ َ ان َب ْعذي َهب ٌّي لي َ «ل ْى و:ٌُ الله ﷺ ًَ ُلى ًُ ان ُع َم ُش ْب ِ ٌظ ِمعذ سظى ِ ِ َّ َ ْ .ِ»اب ِ ِ الخط 8 9 Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 6/284; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumiddin: 9. Bu Evliya ġeyh Ebu-l‟Hasen eĢ-ġazeli‟dir. Ahmed Mahmud Ünlü, Mevaizi Kudsiyye Tercümesi:8. Ahmed Mahmud Ünlü, Mevaizi Kudsiyye Tercümesi: 8; Allame Zeyn Ġbni Ġbrahim Sümeyt, El-Menhecu-s‘Seviyy ġerhu Usuli Tarikati-s‘Saadeti Âli Balevi: 418-419. 10 4 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ―Benden sonra Peygamber gelecek olsaydı Ömer olurdu.‖11 Ben de diyorum ki: Ulemalar ittifak ettiler. BeĢinci asrın müceddidi Ġmamı Gazali (Rahimehullah) Hazretleridir ve buna hilaf eden bir tane yazılı kaynak yok. Gidin, araĢtırın. Bulan gelsin, elini öpeceğim. BeĢinci asrın müceddidi Ġmamı Gazali‘dir (Rahimehullah) diyen bir ton kaynağımız var. 12 Ama değildir diyen bir kaynağımız yok. Sözde konuĢan çok olmuĢtur. Bir âlim, Ġmamı Gazali‘nin (Rahimehullah) “Ġhya”sını bütün talebelerine kötülüyordu.13 ―Bu kitabın içinde uydurma hadisler var‖ diye falan filan. Devamlı söylüyordu talebelerine. Hoppala! Rüyasında Rasûlullah‘ı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gördü. Yanında da Dört Halife, baĢucunda da Muhammed Gazali (Rahimehullah). Enteresandır ki; Ġmamı Gazali‘nin (Rahimehullah) üç dedesinin ismi de Muhammed‘dir.14 Kendisi de Muhammed Gazalidir 15 (Rahimehullah). Bazı kitaplar Gazzali yazmıĢtır ama Gazali‟dir. Neyse… Ġmamı Gazali (Rahimehullah) mescide kitabıyla girdi ve Rasûlullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kitabını takdim edip sordu: — ―Ya Rasûlallah! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Sünnetinize aykırı bir ifade var mı?‖ Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bakıp Ebubekir‘e veriyor. Kitap dört halifeyi geziyor, hiçbiri sünnete aykırı bir nokta bulamıyor. Bulunduğu, imamlık yaptığı mescitte, on bir senede yazdı o kitabı. On bir sene boyunca kimse Ġmamı Gazali‘yi (Rahimehullah) görmedi. Sonra da Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu kitaba uydurmadır diyen Âlime, iftira sopası vurdurdu. (Radiyallahu anh) Ahmed b. Hanbel, Fedailu-s‘Sahabe: 1/519; Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis: Hadis No:4438; Mübarekfori, Tuhfetu-l‘Ahvezi:10/3686; Ġbni Asakir, Mu‘cem: 2/1168. 12 Mübarekfori, Avnu-l‘Mabud: 4/181; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 1/243; Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar: 2/254; Ahmed Mahmud Ünlü, Mevaizi Kudsiyye Tercümesi: 8; Allame Zeyn Ġbni Ġbrahim Sümeyt, El-Menhecu-s‘Seviyy ġerhu Usuli Tarikati-s‘Saadeti Âli Balevi: 418-419; Eğinli Mehmed Rahmi Efendi, Tefciru-t‘Tesnim Fi Kalbin Selim: 1/294. 13 Bu Âlim, Ebu-l‟Hasen Ġbni Harez Hem‘dir. Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 6/293; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumiddin: 21. 14 Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 6/282; ġemseddin Sami, Kamusu-l‘Alam: 5/3277; Ġbni Kesir, Tabakatu-Ģ‘ġafiiyye: 2/510. 15 Ġbni Kesir, Tabakatu-Ģ‘ġafiiyye: 2/510. 11 5 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Sabah uykusundan kalktığında bir de bakıyor ki: Sırtında sopa izleri var. Ġsmini verebilirim Âlimin. Bu Âlimin sırtındaki izler ölümüne kadar sürüyor. Hatta bu Âlimi yıkayan Gassal bu izlerin bulunduğunu bizlere aktarıyor.16 Muhammed Gazali (Rahimehullah) eleĢtirilebilir mi? Çok büyük ulemadandır. Bunları söylemek hakikaten ilimdir. Ben sizlere Arapçadan Türkçeye çeviriyorum ama sizlere Türkçesini de okutturacağım. Bakalım ne diyecek: BĠSMĠLLAHĠRRAHMANĠRRAHĠM َُ ُ ُ َ ل ۩ ًلىل َ ! هللا ج َػا َى Allah-u Teâlâ buyuruyor ki: -Buyur Ya Rabbi! Bizler senin kulunuz. Ne istersen emrine âmâdeyiz- َ ْ َ ل َ َ َ ! ً َأ َد َم َ ۩ ًَا َاب ۩ Ey Âdemoğlu! Hitap bize! Âdem (Aleyhisselam) cennetten indirileceği sırada, Allah-u Teâlâ onun sırtını sıvazladı kudret eliyle. Bütün zürriyeti çıkmıĢtır oradan. Yarısı sağ tarafında, yarısı sol tarafında. Allah-u Teâlâ dedi ki: —―Ey Âdem! (Aleyhisselam) Bunlar senin cennetlik oğulların, bunlar da senin cehennemlik oğulların.‖ Âdem (Aleyhisselam) sağına baktığında gülüyor, soluna baktığında ağlıyordu.17 ْ ْ َ َ َ َ َ ُ َح َُ ۩ َع ِج ْبت ِل ًْ أ ًْل ًَ ِبال ْى ِت ك ُْف ًَف َس ۩ Ölüme yakînen inana ĢaĢarım; nasıl sevinçli olabiliyor? Ben ĢaĢarım, nasıl olur da bir insan ölümü bilip de ferahlıyor? Bunu, bizi yaratan Rabbimiz söylüyor. 16 17 Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 6/293; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumiddin: 21. Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 1/78-79; Ġbni Sad, Tabakat: 1/28; Tirmizi, Sünen: 1/267; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 49. 6 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor: ُ َظ َى َش َ اث ْاَلَ ْىث َا َشذ م ًْ َز ََل َزم َاة ِت َّ ط ْشَبت ب ِف ِ ِ ُْ الع ِ ٍ ِ ِ ِ “Ölüm sarhoĢluğu, üç yüz defa kılıçla doğranmaktan daha Ģiddetlidir.”18 Âdem canını verecekti, 960 yaĢındayken Azrail geldi dedi ki: (Aleyhisselam) (Aleyhisselam) — ―Sen neden geldin? Benim daha 40 sene ömrüm var.‖ Bir insan 960 sene de yaĢasa doymaz bu dünyaya. Bak, doymadı Âdem (Aleyhisselam) iĢte. Azrail (Aleyhisselam): — ―Ya Âdem! (Aleyhisselam) Sen 40 seneni Davud‘a (Aleyhisselam) verdin.‖deyince, Âdem (Aleyhisselam): — ―Ben vermedim‖ dedi. Buna, Allah‟da (Celle Celaluhu), melekler de, toprakta Ģahit olunca Hz. Âdem (Aleyhisselam) kabul etti. Ama yine de Allah-u Teâlâ acıdı ve 40 senesini geri verdi. Âdem (Aleyhisselam) 1000 sene yaĢamıĢtır. Davud Peygamber‘de 100 sene yaĢamıĢtır.19 Calut‘u gebertmiĢtir.20 Davud (Aleyhisselam) demiri yoğuran adamdır ki; iki tane koyunu alıp karĢıdan karĢıya geçirirmiĢ. ُ َع ًْ َس،ًٍ َع ًْ َأ َوغ ْبً َمال َ هللا ﷺ َأ َّه ُه َك ٌ " َما ِلي:ًل َِ اٌ ِل ِج ْب ِر ى ظ ِ ِ ِ ِ ِ َ ُُْ ُ َ َ َ َ َ َ َ ُل َ َل ْم َأ َس ِم َُيا ِة ط ِاخيا كط؟ كاٌ ما ض ِحً ِمُيا ِةُل مىز َّ ُِخل َلذ " الى ُاس ِ ِ Ġmamı Gazali, Durretu-l‘Fahirah: 3; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 11; Ġmamı Gazali, Ölüm, Kabir, Kıyamet: 58; Ġbni Cevzi, Bustanu-l‘Vaizin:1/161. 19 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 52; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi:2/214; Ġbni Sad, Tabakat: 1/28-29; Taberi, Tarih: 1/252; Hâkim, el-Müstedrek:1/586; Heysemi, Mecmeu-z‘Zevaid: 1/206; Eğinli Mehmed Rahmi Efendi, Tefciru-t‘Tesnim Fi Kalbin Selim: 79. 20 Bakara Suresi: 251. 18 7 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Enes Bin Malik‟ten rivayetle, Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Cebrail (Aleyhisselam) ile oturuyordu. Ziyarete kim geldi: Mikail (Aleyhisselam). Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dedi ki: Sellem) —―Ya Cebrail (Aleyhisselam)! Bu Mikail (Aleyhisselam) niye gülmüyor!‖ Cebrail (Aleyhisselam) dedi ki: — ―Ya Rasûlallah! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mikail (Aleyhisselam) Cehennem yaratıldığından beri bir defa gülmedi.‖21 Ey Ġnsanoğlu! Mikail (Aleyhisselam) Cehenneme mi girecek? O gülmüyor da, bu Ġnsanoğlu ölümü bildiği halde, nasıl gülüyor? Ġmamı Gazali (Rahimehullah) ölümü nasıl tarif ediyor? Her sohbette defaatle anlattım ben. Bir dikenli dalı göğsünüzün içine koyun, topuğunuzun altından çekin. Nasıl acı geliyor adama, değil mi? Ruh, öyle çıkacak diyor.22 Çünkü ruh, bu bedene çok zor girdi arkadaĢlar. Âdem toprakla balçık arasında iken Allah (Celle Celaluhu) ruha: —―Gir” dedi, girmedi. Ruh: —―Ya Rabbi çok karanlık‖ dedi. Allah-u Teâlâ: —―Zor gireceksin, zor çıkacaksın‖23 buyurdu. Hani, bu biçme dövme makinesine ne dersiniz? Biçerdöver. ĠĢte Azrail (Aleyhisselam) Âdem‘in (Aleyhisselam) canını almaya geldiği zaman, Allah-u Teâlâ ona haber verdi, canını alacağım diye. Âdem (Aleyhisselam) ağlayarak Havva annemize geldi. Dedi ki: (Aleyhisselam) — ―Ya Havva! Allah (Celle Celaluhu) benim canımı alacak.‖ Âdem (Aleyhisselam) baĢladı feryat etmeye. Öyle bir feryat etti ki, o feryadı baĢka bir mahlûk duysa ölürdü. Bakın! 1000 sene yaĢamıĢ. 1000 sene sonra dahi ölümü kabullenmiyor. Çünkü Havva annemize dedi ki: Heysemi, Mecmeu‘z Zevaid: 10/510; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 3/224; Münziri, et-Terğib ve-t‘Terhib: 4/461; Ġbni Kesir: el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 1/46. Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumiddin: 4/616; Ġmamı Gazali, Durretu-l‘Fahirah: 3 23 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 29; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu‘l Beyan: 1/102. 21 22 8 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Bu ölüm öyle bir Ģeydir ki; biçerdöverde parçalanmaktan daha beterdir.‖ O böyle deyince de, Havva annemiz bastı feryadı.24 Ya… Ölüm kolay mı? Daha bizim önümüzde çok zor bir geçit var. َ َ َْ َ ۩ َو َعج ْب ُت لَ ًْ َأ ًْ َل ًَ بالح َ ال ََ اب كُف ًَ ْج َم ُؼ ال ظ ِ ِ ِ ِ ِ ۩ Hesaba kesinkes inanana ĢaĢarım; nasıl mal toplayabiliyor? ―Ben bu insana ĢaĢarım‖ diyor Allah (Celle Celaluhu). Allah (Celle Celaluhu) bir kula mal vermediyse, bilin ki o kulu seviyor. Bakın! Eski ümmetler zamanında, adamların öyle hazineleri varmıĢ ki anahtarlarını develer taĢıyamıyormuĢ.25 Hazinelerin anahtarlarını sadece! Ama Allah-u Teâlâ, Muhammed‟in (Sallallahu 26 Aleyhi ve Sellem) ümmetine bu kadar mal vermedi. Bakın hele! ġu zamanda pek zengin yok ki; anahtarlarını develer taĢısın. Ama helalin hesabı, haramın azabı vardır.27 Yunus (Aleyhisselam) kavmine haber verdi mi? Lanet geliyordu değil mi? Ama ne oldu? Bir de baktılar ki uzaktan kara bir bulut geliyor. Hemen dediler ki: — ―Ya Rabbi! Biz tövbe ediyoruz.‖ Bakın! Gene akıllı kavimmiĢ. Akıllı kavimmiĢ ki; hemen çıktılar dağa, tevbe ettiler. Öne günahsız çocukları, hayvanları, yaĢlıları koydular. En arkaya kendileri geçtiler. Sanki yağmur duası gibi, aynısını yaptılar. Yırtık, yamalı, temiz elbiselerle: — ―Ya Rabbi! Biz tövbe ediyoruz sen kabul eyle‖ dediler. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 49. Kasas Suresi: 28/76; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/97; Taberi, Tarih: 1/230; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 99. 26 Eğinli Mehmed Rahmi Efendi, Tefciru-t‘Tesnim Tercemesi: 2/506, 879. 27 Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 7/371; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Bustanu-l‘Ârifin: 816. 24 25 9 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Yunus (Aleyhisselam) da bunları bırakıp kaçmıĢtı. Sonra denizde hata yaptığını anladı ama denize atlayınca yunus balığı kaptı onu. Ama bu kavim, öyle bir tövbe etti ki; mesela, evini yıkıp, çaldığı tuğlayı geri veriyorlardı.28 Öyle samimi tevbe ettiler onlar. Peki, bu insanoğlu? Allah (Celle Celaluhu) size mal vermediyse sevinin. Hiç hesabı olmayacak. Buna da sevinin. Bakın ki; Allah (Celle Celaluhu) Levhi Mahfuzu yaratıyor. Ġlk yaratılan levha, Levhi Mahfuzdur. Ondan sonra Allah (Celle Celaluhu) kalemi yaratıyor. Kalemin uzunluğu 500 yıllık mesafedir. Ve iki tane ucu vardır. Ortasından nur fıĢkırıyor. Sizinkinden mürekkep fıĢkırır, ondan nur fıĢkırıyor. Kalem bir tane meleğin elindedir. Bu melek bütün takdiratı yazar.29 Levhi Mahfuza ilk ne yazılmıĢ biliyor musunuz? Hak Teâlâ buyurdu ki: —―Benden gayri Allah yoktur ve Muhammed (Sallallahu Aleyhi benim resulümdür. Her kim kazama razı olup, belalarıma sabreylerse ve nimetlerime Ģükreylerse, onu kıyamet günü sıddıklardan yazarım, sıddıklarla haĢr ederim. Ama her kim benim kazalarıma, kader hükümlerime razı olmazsa ve belalarıma sabretmezse ve nimetlerime Ģükretmezse varsın benden baĢka ilah arasın.‖ 30 ve Sellem) Levhi Mahfuza ilk yazılan, iĢte budur. Görüyor musunuz? Bir de Allah-u Teâlâ, kaleme ilk yazdırdığı zaman, Kalem demiĢ ki: — ―Ya Rabbi! Ne yazayım?‖ Allah-u Teâlâ: —― ġefaati Enbiyaya, kerameti Evliyaya, muhabbeti de Etkıyaya yaz.‖ Etkıya, takvalı kullar demek. Devamında: Yunus Suresi: 10/98; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/163-164; Ahmed Cevdet PaĢa, Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa: 1/27; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 165; Taberi, Tarih: 2/44; Sa‟lebi, Arâis: 408; Ġbni Esir, Kâmil: 1/361. 29 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 17. 30 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 18. 28 10 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Cenneti cömert baylara yaz. O türlü kimselere de yaz‖ buyurmuĢ. Bakın! Cennet, cömertlere yazıldı. Peki… Kalem: — ―Ġlahi derviĢler için ne yazayım, seni seven derviĢlerin var?‖ deyince, Allah-u Teâlâ: َ ََ ُِِه ِْم ِِلى َِو ِأ ِها ل ُه ْم —―Onlar benim için, ben onlar içinim.‖ buyurdu.31 Allah-u Teâlâ kaleme: — “Besmeleyi yaz‖ dedi. Besmeleyi 700 senede yazdı.32 Neden? Bir bismillah yazdı, ―― ‖بbe‖ nin noktasından bir nur fıĢkırdı oradan oraya, oradan oraya. Ve Hak Teâlâ buyuruyor ki: —―Kim hakkıyla Besmele çekerse, ona 100 senelik ibadet sevabı yazarım.‖33 Allah‘ın (Celle Celaluhu) kaç tane zebanisi var? Allah‘ın (Celle 19 tane zebanisi var.34 Her zebaninin sırtında 70 bin tane dağ var. 7 kat sema onların dizine gelir. Akıl almaz. Zebaniler 70 bin kiĢilik ümmeti bir anda Cehenneme atacak kadar kuvvetlidir.35 PeĢine de yanardağ geliyor zaten. Bakın, Allah-u Teâlâ‘nın 19 zebanisi var ve Besmele de 19 harften oluĢur. O yüzden: Celaluhu) —―Kim Bismillahirrahmanirrahim derse onu Cehennemden kurtarırım‖36 diyor, Allah (Celle Celaluhu). Bak buradan bir ipucu aldık, Elhamdülillah. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 19. Zühretu-r‟Riyaz‟dan naklen: Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 20. 33 Hazinetu-l‟Ulema‘dan naklen: Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 20. 34 Müddessir Suresi: 74/30. 35 Hazin, Tefsir: 4/177; Alusi, Ruhu-l‘Meâni: 15/143. 36 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 16; Kurtubi, Tefsir: 1/65; Salebi, Tefsir: 1/91; Ġbni Kesir, Tefsir: 1/34; Ġmamı Suyuti, Durru-l‘Mensur Fi Tefsiri-l‘Me'sur: 1/26; Hatib-i ġirbini, es-Siracul Münîr: 7/7. 31 32 11 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ ْ َ ْ َ ْ َ َ َْ ْ َ ُ ْ َ َ ْ ًَ ف َك َ ُ ض َح ًُ ِبالل َب ِر ك َ ۩ وع ِجبت ِلً أًل ۩ Kabre Ģüphesiz olarak inanana ĢaĢarım; nasıl gülebiliyor? Önümüzde daha kabir var. Ġlk hesabı vereceğimiz yer. Daha mahĢere çıkmadan bizim kemiklerimizin çürüyeceği yer. Hz. Osman (Radiyallahu anh) kolay kolay ağlamaz. Ama ne zaman kabrin baĢına gelse hüngür hüngür ağlarmıĢ. DerlermiĢ ki: —―Sen niye kabirlerde ağlıyorsun?‖ Diyor ki: —―Ġnsan cehenneme gitse, insanlarla beraber, cennette insanlarla beraber, hesapta insanlarla beraber, ölürken de insanlarla beraber, ama kabirde yalnız, ona ağlıyorum.‖37 Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oğlu Ġbrahim bir buçuk yaĢında vefat etti.38 Onu kabre koydular. Rasûlullah‟ın (Sallallahu Aleyhi 39 ve Sellem) oğlu Ġbrahim dahi kabir sıkıĢtırmasından kurtulamadı. Bir buçuk yaĢında çocuk. Bakın ki, bir Peygamber oğlu dahi kurtulamıyor. Çünkü toprak, size kendini çok zor verdi. Cebrail (Aleyhisselam) alamadı, Mikail (Aleyhisselam) alamadı, Ġsrafil (Aleyhisselam) alamadı, Azrail (Aleyhisselam) aldı. Toprak: —“Hak Teâlâ hakkı için benden alma‖ dedi. O da: — ―Hak Teâlâ benden istedi. Geri çeviremem.‖ dedi. Toprakta ağlamaya baĢladı. ĠĢte kaynağı olmayan sular var ya, onlar, o topraktan akan gözyaĢlarıdır. Toprak: —―Ya Rabbi! Benden olacak bir insan yaratacaksın ve onu Cehenneme atacaksın öyle mi?‖ Allah (Celle Celaluhu): Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 18; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 166. Belazuri, 1/450-451; Beyhaki, Delâil: 5/429; Mustafa Asım Köksal, Ġslam Tarihi: 7/474. 39 Hasan el-Ġdvi, MeĢriku-l‘Envar fi Fevzi Ehli-l‘Ġtibar: 65. 37 38 12 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Merak etme senden ufacık bir toprak alacağım daha fazlasını vereceğim‖ 40 dedi. Öyle değil mi? َ ْ َ َ ْ َ َ َْ ْ َ ُ ْ َ َ ُ ظ َتر ْ ٌَ ف ًَح َ ُال ِِخس ِِ ك َ ۩ وع ِجبت ِلً أًلً ِب ِ ۩ Ahirete imanı olana ĢaĢarım; nasıl istirahat edebiliyor? Sırrı Sekati (Rahimehullah) Hazretleri diyor ki: —―Gençler! Genç iken, gücünüz var iken çok ibadet edin.‖ Hâlbuki bunu söylerken Sırrı Sekati (Rahimehullah) Hazretleri 60 yaĢının üstünde idi ve Bağdat‘ta onun kadar ibadet eden yok idi. 41 Ġsa (Aleyhisselam) bir dağın baĢına çıktı, secde eder halde bir adam gördü. Dedi ki: —― Sen neden bu haldesin?‖ O da: — ―Ben önceki peygamberlerle konuĢtum, senin ömrün 700 sene olacak dediler‖ dedi. Ġsa (Aleyhisselam): —―Senin kafanda gölgelik yok. Bu güneĢte nasıl secde ediyorsun?‖ —―Gölgelik yapmaya vaktim yok.‖ (700 sene ve vakti yok.) Ġsa (Aleyhisselam): —―Ben sana acayip bir bilgi vereyim. Ahir zamanda öyle bir ümmet gelecek ki, yaĢları 100 seneye bile varmayacak, onlar bina yapmakta yarıĢacaklar.‖ O da buyurdu ki: —―Onlarda gram akıl yokmuĢ, ben onların yerinde olsam kafamı secdeden kaldırmazdım.‖42 Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 1/46; Ġsmail Hakkı Bursevî, Ruhu-l‘Beyân: 1/101; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru'l ÂĢıkîn: 26; Taberî, Tarih: 1/199. Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/83; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 3/304. 42 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/92. 40 41 13 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ziyad-ı Numeyriye‘ye (Rahimehullah) rüyada ne buyruldu: َ َ ْ ٌ َ َ َ َ َ ْ َ َ َ َ َّ َ َ َ ٌ َ ْ ي آث ِفي ي و ا ج ٍ ِ بِىما أها ها ِةم؛ ِئر أ:ٌخذزىا ِصٍاد الىمي ِر ؛ كا َّ ْ ُ َّ ًَ ُك ْم ًَا صٍَ ُاد ئ َلى ع َب َادج ًَ م:ٌا َ َف َل،َم َى ِامي ًْ َوِخز َخظ ًَ ِم،الخ َهج ِذ ِ ِ ِ ِ ِ َ َ َّ َ َ ُ ََْ ْ َ َ ٌَْ َ الل ُْل؛ َف ُه َى َو ٍَ ِْىى ِع ُش ل َها،ًَ ىه ًُ َب َذه ج ت م ى ه ً م ً ل ر ي ِخ هللا و ٍ ِ ِ ِ ِ ِكُ ِام َ َ َ ََ ُ َ َ ْ ُ َ َُْ َ َ َ َ َ َ َ ْ َّ َ ْ ِ ف َىز ْب ُذ ف ِضعا:ٌا ك.ًًاخت ِفي الذهُا ِئل ِللع ِاب ِذ كم ًا ِصٍاد؛ فَل س،ًكلب ―…Dünyada rahat yoktur..." 43 Bizde istirahat, ahirette. Bu Türk insanı kadar yiyip içip yatan baĢka bir Müslüman toplumu var mı bilmiyorum. Yani Çeçenistan‘da o kadar savaĢ Ģiddetliydi. Yazı yayınladılar o zaman: —―Aman! Türk Askeri gelmesin‖ dediler. Neden? Çok yiyiyor, çok yatıyor. Bu nedir ya! Biz öyle bir ümmetiz ki; Sahabeler karnına taĢ bağlamıĢ Rasûlullah‘a (Sallallahu 44 Aleyhi ve Sellem) geldiler. O bir kaldırdı elbisesini ki onda iki taĢ bağlı. Bize bu istirahat, rahat niye? Ama bize Allah (Celle Celaluhu) imkân verdikçe, biz rahatı çoğaltıyoruz. Bakın! Rasûlullah‟a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir yatak döĢek geldi ve dörde katlanmıĢtı. Hemen Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ertesi gün Hz. AiĢe‘ye (Radiyallahu anha) : َ ُ ُ َ َ َّ َ َ َ َ َ ُ َّ َ َّ َ ْ ِصَل ِحي الل ُْلت ف ِِاه ِه مىع ِني،ٌِ لا ِو ِ وه ئلى َخ ِال ِه ِ سد — ―Onu önceki gibi yapın çünkü o, gece namazıma engel oldu‖ dedi. 45 43 Ebu Bekir Ahmed, el-Mecalisetu ve Cevahiru-l‘Ġlm: 2/260. M.Yusuf Kandehlevi, Hayatu-s‘Sahabe: 214. 45 Ġbni Kayyım el-Cevzi, Zadu-l‘Mead: 60; Tirmizi, ġemailu-l‘Muhammediyye: Hadis No: 322. 44 14 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ama biz ısrarla ―Ģunu alalım, bu daha rahat, Ģunu yapalım Ģu daha rahat…‖ Allah-u Teâlâ, ahireti bildiği halde rahata düĢkün kula ĢaĢıyor. Önümüz çok zor. Bizi hemen postalayacaklar. َ ْ َ َ َ َ َ َ ْ ُّ َ َ ْ َ ْ َ ُ ْ َ َ َف ًَ ْط َم ِئ ُّن ئ َل ْيها ُ۩ وع ِجبت ِلً أًلً ِبالدهُا و شو ِالها ك ِ ۩ Dünyanın zevaline inananın haline ĢaĢarım; o nasıl onunla tatmin olabiliyor. Allah (Celle Celaluhu) buna ĢaĢıyor. Bu dünya gidecek, bitecek. Doğru değil mi? Bu dünya, süslü bir kadın gibi, ama öldüğünüz zaman yaĢlı, ihtiyar kılığında gelecek size. Hatta Ġbni Abbas‟tan (Radiyallahu anh) rivayetle: َُْ َ ُ َ َ ْ َ َْ َْ َ ىسة َع ُجىص َش ْم َطا َّ َ ُ ْ َ َ ِ " ًإحى ِبالذهُا ًىم ال ِلُام ِت ِفي ص:اط ٍ ٍ كاٌ اب ًَ عب ُ َف ُد ْشش ُف َع َلى ْال َخ ََل ِةم َف ُُ َل، ُم َش َّى ٌه َِخ ْل ُل َها،َص ْس َكا ٌ أ ْه َُ ُاب َها َب ِاد ًَ ٌت َه ْل:ٌا ِ ِ َ َ ْ َ ْ ُ َ َ ُ َ َ ُ َ َ َ َ ُ ُ ه ِز ِه:ٌ فُلا، و ُعىر ِباهللِ ِمً مع ِشف ِت ه ِز ِه:ح ْع ِشفىن ِب َه ِز ِه؟ ف َُ ُلىلىن ُ َ َ َ َ َ َ َ ْ َ ْ ُ ُ ْ َ َ َ َ َ ْ َ َ ْ ُ ْ َ َ َ َّ َ ْ اظ ْذج ُم و ِب ِها جد، ِبها جلاطعخم لاسخام،الذهُا ال ِتي جىاخشجم عليها َ َ َ ُ َ ُ ُ ُ َْ َ َََ ْ اغ ًَ ًْ أ، أ ْي َس ِ ّب: ز َّم ج ْلزف ِفي َح َه َّى َم ف ُخ َى ِادي،ظ ُخ ْم َواغَ َر ْسج ْم وجب ُ ٌُ ْاج َباعي َو َأ ْش َُاعي؟ َف َُ ُلى َ َُ اع َها َو َأ ْش َ َأ ْلح ُلىا ِب َها ْاج َب:هللا َح َع َالى ِ ”اع َها ِ ِ ِ ِ ―Ahirette dünya mahĢer meydanına getirilecek ve bu dünya yaĢlı ihtiyar, lanetlenmiĢ bir kadın olarak gelecek…‖ 46 Yine Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): َ َّ َ ْ َ َ ًَ الله ْب َ َك،ط ْم َش َة ٌَ َظ ِم ْع ُذ َس ُظى:ٌُ ًَ ُلى، َظ ِم ْع ُذ أ َبا ُه َشٍْ َش َة:ٌا ِ عبذ ََ َّ ْ َّ َّ ٌ ْ ٌَ ْ ْ «أل ِئ َّن الذه َُا َمل ُعىهت َم ِل ُعىن َما ِف َيها ِئل ِره َِش الل ِه َو َما:ٌُ الل ِه ﷺ ًَ ُلى َ ّ َ ِ »َوَلا ُه َو َع ِال ٌم أ ْو ُم َخ َع ِل ٌِم 46 Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 13/10189; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 3/8579; Suyuti, Camiu-l‘Ehâdîs: 23/39190; Ebu Talib-i Mekki, Kûtu-l‘Kulub: 1/446; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 116; Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 33. 15 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ―Dünya melundur, içindekiler de melundur; ancak zikrullah ve zikrullaha yardımcı olanlarla, âlim veya müteallim hariç‖.47 Biz nasıl bir Müslüman ümmetiyiz ki, dünya ile mutmain oluyoruz? Dünya malı bizi çok rahat kandırıyor, Ģeytana uyduruyor, götürüyor, getiriyor, yediriyor, içiriyor da. Rabbimizi bulmuĢuz bulmamıĢız, görmüĢüz görmemiĢiz, pekte umurumuzda değil. Belki bu cemaatin umurunda, ama yüz kiĢinin dıĢında kimsenin umurunda değil. Yapmamız gereken, herkesi uyandırmak. Bak kardeĢim! Dünya yalandır. Ne meczuplar vardı. Bir meczup hatırladım. Denize atladı, 17 sene sonra çıktı sudan. Sonra da Unkapanı‟nda ev yaptı orada vefat etti. 48 Allah (Celle Celaluhu) için kendinizden geçiniz. Dünya ile mutmain olmayınız. Bu dünya yalan. Kalmayacak size hiçbir Ģey. Yapın iyiliği atın denize, balık bilmese de Hâlik bilir. Yaratan Allah (Celle Celaluhu) için, dünya ile mutmain olmayınız. َْْ ّ َ ٌ َ َ ُ َْ ُ ْ َ َ َ الل َظان َاه ٌل ِباللل ِب ج ِ ِ ِ ۩ وع ِجبت ِلً هى غ ِالم ب ۩ Diliyle âlim, kalbiyle cahil olana ĢaĢarım. Gerçekten bakıyorsunuz ki, bazılarının konuĢmaları çok güzel, ilmi çok güzel aktarıyor. Aktarıyor ama sıfır! Kalpte bir gram Allah (Celle Celaluhu) korkusu yok. Gram utanma, hayâ duygusu yok. Ben o kula ĢaĢıyorum diyor Allah (Celle Celaluhu). Hepimizin kalbini Ģimdi yarsanız ne çıkar biliyor musunuz? Örümcek ağı sarmıĢ mağara. Çünkü Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Ġmamı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin: Hadis No: 1387; Tirmizi, Sünen: Zühd 14; Ġbni Mace, Sünen: Zühd 3; Darimi, Sünen: Hadis No: 327; Mübarekfori, Tuhfetu-l‘Ahvezi: Hadis No: 2322. 48 Bu meczubun ismi Kapani Deli Sefer Dede‟dir. Bkz: Evliya Çelebi, Seyahatnâme: 1/381. 47 16 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َّ َ ُ َ َّ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ َ ُْ َ َ ََْ َ َ الل ِه ﷺ َك ٌ أن سظى،عً أ ِبي هشٍشة " ِئ َّن اَل ْإ ِم ًَ ِئرا أره َب واه ْذ:ٌا َ َْ ُ َ َْ َ ْ َ ََََ َ َ ْ َ َْ ُ َ ْ َ ٌ َ ْ ُ ف ِا ْن،ص ِل َل كل ُب ُه ، ف ِان جاب وهضع واظخغفش،هىخت ظىدا ِفي كل ِب ِه ِ "ث ِ ْ َص َاد،َص َاد ―Mü‟min bir günah iĢlediği zaman kalbinde siyah bir nokta meydana gelir. Eğer o günahı hemen bırakıp tevbe ve istiğfar ederse, kalbi eski parlaklığına kavuĢur. Günah iĢlemeye devam ederse, siyah noktalar gittikçe çoğalır ve kalbini büsbütün kaplar.”49 Kalpler, Ģimdi simsiyah ve berbat bir halde. Sözümüze bakarsanız bizden büyük âlim, evliya yok. Ama kalbimize bakarsanız bizden de cahili yok. KeĢke dilimizle hiçbir Ģey bilmeseydik de kalbimiz her Ģeye aĢina olsaydı. Kalbimizi açsaydı ki; -inĢallah açsın, kalbimiz bunlara vakıf olsun- Mevla‘mızı görür gibi ibadet etseydik. Hadisi ġerifte de, “Ġhsan nedir?‖ diye sorulduğunda: َ َ َُ َ َ َ َ َ َ َ َّ ِ »ان ِ َ ف ِا ْن ل ْم جى ًْ ج َش ُاه ف ِا َّه ُه ًَ َش،«أ ْن ح ْع ُب َذ الل َه هأ َّه ًَ ج َش ُاه “Allah‟ı (Celle Celaluhu) görür gibi ibadet etmendir. Sen onu görmesen de o seni görüyor‖50 buyurulmuĢtur. َ َُْ َ َ ُ ْ ْ َ ُ ْ َ َ َْْ َاه ٍس ِباللل ِب ِ ۩ وع ِجبت ِلً َ ًط ُهس ِبالاء وغير ط ۩ Kalbi temiz olmadığı halde, suyla temizlenmeye çalıĢana ĢaĢarım. Ġbni Mace, Sünen: 4/711; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 7939; Hâkim, el-Müstedrek: 1/45; Ebu Davud, Sünen: Hadis No: 271; ġeyh Muhammed Kazım Aydın, Deryadan Damlalar: 144. 50 Buhari, Sahih: 1/19; Müslim, Sahih: 1/39; Nesai, Sünen: 8/101; Ġbni Mace, Sünen: 1/24. 49 17 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Kalbi pis ne demek? Haset ediyor adam. Müslüman'a kin tutuyor, gaflette. Yalan atıyor, iftira atıyor, korkmuyor Allah‟tan (Celle Celaluhu). Bakın! Gidiyoruz su ile temizlenmeye çalıĢıyoruz. Hâlbuki kalbimiz pis bizim. Ne yapacağız. Müslüman'a kin kusmaktan vazgeçeceğiz artık. Gıybet etmekten vazgeçeceğiz, iftira atmaktan vazgeçeceğiz. Yapmıyorsunuz belki. Ama sizin bir bidate gülüĢünüz dahi gâvurların iftirasından beter. Gülemezsiniz harama. Bid‘ate gülemezsiniz. Abdullah Bin Mübarek‟i (Rahimehullah) duydunuz mu? Ulemadandır ve Ġmam-ı Azam‟ın (Rahimehullah) talebesidir.51 Öldükten sonra rüyada gördüler, dediler ki: — Allah (Celle Celaluhu) sana nasıl muamele etti? Dedi ki: — Ben Allah‟ın (Celle Celaluhu) sevmediği bir bidate gülerek baktım diye Allah (Celle Celaluhu) beni 30 sene cennetin kapısında bekletti.52 Niye? Oranın 30 senesi buranın kaç senesi? Bir bid‘at ya! Bakamazsınız. Sizin bu gözleriniz harama, bid‘ate layık değil. Kur‟an‘a layık. Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ģemailine layık, Ġslam dinine layık. BaĢka bir Ģeye gülerek bakamazsınız. Gâvurların oynadığı maçı gülerek izleyemezsiniz siz. Bu ortada olanların hepsi Rabbinize küfrediyor. Rabbinizin kızı var,53 oğlu var diyor,54 sizde ―Helal olsun be! Ne gol attı be!‖ diyorsunuz. Allah (Celle Celaluhu) affedecek mi bunu? Bakın! Kalpten kalbe aks vardır.55 Orada gördükleriniz sizin kalbinize aksediyor. Bakın! Nifakınız çoğalır. Yapmayın böyle! Reddedin onları artık. Orada ne sahtekârlıklar dönüyor. Dikkat edin, bunlara gülerek bakmayın! 51 Ahmed Mahmud Ünlü, Tasavvuf Risalesi: 188. Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/223. 53 En‟am Suresi: 6/100; Nahl Suresi: 16/57. 54 Maide Suresi: 5/18. 55 Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 126-234. 52 18 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َْ ُُ ْ َ ٌ َ َ ُ َ ُ ۩ َو َعج ْب ُت لَ ًْ ٌَ ْش َحغ ُل ب ُػ َىب هف ِظ ِه ُ غ ً غ ل ف ا غ ى ه و اض الى ىب ُ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ۩ Kendi ayıplarından gaflet edip, insanların ayıplarıyla uğraĢana ĢaĢarım. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) uzunca bir hadisi Ģerifte bizlere: َ َ َ َ َ َ َ ْ ف َبل َغ، أ ْع َخ َم َس ُح ٌل ِم ًْ َب ِني ُعز َسة َع ْبذا ل ُه َع ًْ ُد ُب ٍش:ٌا ك،« َع ًْ َح ِاب ٍش َ ُ َ َ َ َف َل، َل:ٌا َ اٌ َغ ْي ُر ُه؟»ِ َف َل َ هللا ﷺ َف َل ٌ « َأ َل ًَ َم:ٌا ًْ « َم:ٌا ِ ٌر ِلً َسظى ْ َْ َ َ َ َْ ُ ْ َْ ُ ُ َ ْ َ ّ ،هللا ال َع َذ ِوي ِب ِث َم ِان ِماة ِت ِد ْس َه ٍم ِ ٌشَ ِر ًِه ِم ِني؟»ِفاشَ َراه وعُ ُم بً عب ِذ ْ َ َف َجا َ ب َها َس ُظى َ ُز َّم َك،هللا ﷺ َف َذ َف َع َها ئ َل ُْ ِه ٌ ًَ « ْاب َذأ ِب َى ْف ِع:ٌا ِ ِ ِ ََ ْ َ ْ َّ َ َ َ ِ » الخ... ،فخصذق عليها ِ —―Önce nefsinden baĢla…‖ buyuruyor. 56 Hepimizin iĢlediği günahlar alnımıza yazılsa, hangi Müslüman yolda görse bize selam verir? Yani; biz bu günahlarla mahĢere, kabre gidersek, yeminle söylüyorum ki; melekler gelip sual bile sormaz. ―Aman gitmeyelim de Ģer ulaĢır bize‖ diye. Biz çok fena haldeyiz. O yüzden insanların ayıbını bırakınız. Murad-ı Münzavi (Rahimehullah) Hazretlerini duydunuz mu? Mektubatı Arapçaya tercüme edip, sıralayan insandır. Eyüp‘te yatıyor. MüthiĢ bir zattır. Gönül sultanı bir insandır. Ġsmail Hakkı Bursevi (Rahimehullah) Hazretleri çok övüyor o zatı. Murad-ı Munzavi (Rahimehullah) Mektubatla meĢgulken orada Ģu sözü yazıyor: َ ُ ُ َْ ”“ ِه َِفى اَلِ ِْش َ ه ْبَل ْأن ح َع َّذ َم َِعا ِة ُب ُِه 56 Müslim, Sahih: 2/692; Nesai, Sünen: 5/69; Ebu Davud, Müsned: 4/35; Ġmamı ġafii, Müsned: 2/68; Sehavi, Mekasidu-l‘Hasene: Hadis No: 7. 19 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ―Ġnsanın ayıplarının sayılacak kadar olması, Ģeref olarak ona yeter.‖57 Ne kadar güzel bir cümle! Herkes anlasın bu cümleyi. Ayıplarınızı parmakla sayabiliyorsanız, bu Ģeref size yeter. Sayın hadi. Elleri, ayakları saysak yine yetmez. BaĢımızdaki saçımız kadar ayıbımız var bizim. Bediuzzaman Said Nursi (Rahimehullah) Hazretlerinin sözü var: ―Saçlarım kadar baĢım olsa, hak yoluna olsun feda.‖ 58 Bende diyorum ki size, saçımız kadar ayıbımız var. O, ne zaman ne söylüyor, ben ne zaman ne söylüyorum sizlere. Bakın! Biz ahir zaman ümmeti değiliz galiba. Çünkü yılları felan hesapladığımızda, biz orta taraftayız. Orta tarafta değil de ahir zaman da olsaydık; Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor: ُ َ َ َّ ً َِأ ِبي ْ « َع َ َك،ٌا ِخ ِْي ُِر ِأ َِّم ِتي ِ هللا ﷺ ِِ ٌُِ اٌ َس ُظى َِ هللا َع ِْى ُه ك ُِ الذ ْس َدا ِِ َس ِض َِي ِ َ ْ َ َ َ َ َ ُ ِ َ َ ُ َّ َ َ ُ ِ » ...طها ِال ِى ِذ ِس ِِ ظ ِ أ ِوِلها ِو ِآِخ ِشها و ِفي و ―Bu ümmetin evveli hayır, sonu hayır, ortası bulanıktır.‖ 59 Bakın! Evvelde kendisi var. Sonda kim var? Mehdi (Aleyhisselam). Biz neresindeyiz? Ortada kaldık ortada! Çünkü sonda Ġsa (Aleyhisselam) gelecek. Ġsa‘nın (Aleyhisselam) geliĢini biz göremeyiz, Ġmamı Rabbani‘nin (Rahimehullah) tespitine göre. Biz, ortada kaldık. Orta bulanıktır. Hatta Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): 57 58 59 Ġmamı Rabbani, Mektubat: 1/Önsöz. Bediuzzaman Said Nursi, Risale-i Nur, Nur ÇeĢmesi:143, Tarihçe-i Hayat: 580-558, ġualar: 450-351. Ġmamı Rabbani, Mektubat: No: 261; Hâkim-i Tirmizi, Nevadiru-l‘Usul: 126; Ahmed Mahmud Ünlü, Hz.Mehdi Muhakkak Gelecek Fakat Bu Yüzyılda Değil: 176. 20 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ُ َ َ َّ َ َك:ٌا َ َك،َع ًْ َأ َوغ ِ« َم َث ُل أ َّم ِتي َم َث ُل اَلَط ِش ل ًُ ْذ َسي:اٌ َس ُظى ٌُ الل ِه ﷺ ٍ َ َ ُ َ ِ ِ.ِ»أ َّول ُه ِخ ْي ٌر أ ْم ِآِخ ُش ُِه ―Ümmetimin misali yağmur gibidir. Evveli mi hayırlı sonu mu hayırlı bilinmez‖60 buyuruyor. Demek ki biz ortadayız! Bırakın artık herkesin ayıbını. Herkes kendi ayıbıyla uğraĢsaydı, kimsede ayıp kalmazdı. Güllük gülistanlık olurdu, gül gibi geçinirdik. Ġnsana insan olduğu için değer veriniz. ―Yaratılanı seviniz, yaratandan ötürü‖ desturuyla devam ediniz. َ َ َ َ َ َ َ َ َ َ۩ ا ْو ِل ًْ ٌَ ْػل ُم أن الل َه ج َػا ى ُمط ِل ٌؼ َغل ُْ ِه ك ُْف ٌَ ْػ ِص ُِه َ ۩ Ben o kula ĢaĢıyorum ki benim ona muttali olduğumu, onun ne yaptığını bildiğim halde, bana nasıl isyan edebiliyor? Ġnsan, bu kumar kâğıtlarını masaya vururken Allah‘ın (Celle Celaluhu) onu gördüğünü bilmiyor mu? Ġçki masasında içkisini yudumlarken, bilmiyor mu ki Allah (Celle Celaluhu) onu görüyor? Ne haldeyiz biz ve hiç kimsenin umurunda değil. Metin Hoca vardı Fatih‟te. Bu hoca, camidekilerle medresedekilerle uğraĢmazdı. Tencerelere yemekleri doldurur, gider birahaneleri dolaĢırdı. Açları doyururdu. Orada içki içenlerle konuĢur, onları camiye çekmeye uğraĢırdı. ĠĢi gücü bu idi. Bakın, ondan sonra bir hoca cesaret edip yapamadı bunu. Bizim iĢimiz onlarla. Ama Ģimdi bazı insanlar, onun yaptığının tam zıttını yapıyor. Ben dahi, meyhane bu taraftaysa, bu sokaktan geçemiyorum. Ne yapıyorum; arka tarafından dolanıyorum. ġer bulaĢmasın diye. 60 Tirmizi, Sünen:5/152: Hadis No: 2869; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 31/174; Ebu Davud, Müsned: 2/38;Ahmed Mahmud Ünlü, Hz.Mehdi Muhakkak Gelecek Fakat Bu Yüzyılda Değil: 175. 21 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Metin Hoca‟nın görüĢü de oydu. Onun yaptığı emri bil maruf, nehyi anil münkerdi. O bizden daha faziletlidir. Biz o kadar ilimli değiliz. Yani; ben uzaktan dolaĢıyorum ki; zaten yarım yamalak bir adamız, bir de oradan Ģer bulaĢırsa, hiç ayağa kalkamayız. Buna rağmen Allah‟ın (Celle Celaluhu) bizi gördüğünü, bildiğini, iĢittiğini bildiğimiz halde, nasıl isyan edebiliyoruz? Ġnsanlar arasında konuĢurken Âlim gibi konuĢuyoruz. Yalnızken ise en büyük isyanı ediyoruz. Allah‘ta (Celle Celaluhu) buna muttali, biliyor. َ َ َ َ ُ َ۩ ا ْو ِل ًْ ٌَ ْػل ُم أه ُه ًَ ُمىت َو ْح َد ُه ۩ O kimseye ĢaĢıyorum ki; yalnız ölecek. Bakın yalnız öleceksiniz. Sizi, ölünce üç Ģeyiniz takip eder: َّ ُ ْ َ َ َ َّ َ َ َظم َع َأ َو،الل ِه ْب ًُ َأبي َب ْىش ْبً َع ْمشو ْبً َخ ْضم ،ًٍ غ ْب ًَ َم ِال خذزىا عبذ ِ ٍ ِ ِ ِ ِ ِ ْ َ ٌ ََ َ َ ْ َّ َ َك:ٌُ ًَ ُلى ف َي ْر ِح ُع از َى ِان َو ٍَ ْب َلى، " ًَد َب ُع اَل ُِّ َذ زَلزت:اٌ َس ُظى ٌُ الل ِه ﷺ ُ ُ ُ ُ َ ُ َ ْ َ ُ ف َِي ْر ِح ُع أ ْهل ُه َو َمال ُه َو ٍَ ْب َلى َع َمل ُه، ًَد َب ُع ُه أ ْهل ُه َو َمال ُه َو َع َمل ُه:َم َع ُه َو ِاخ ٌذ ―Ölüyü üç Ģey takip eder: malı, ailesi ve ameli. Ġkisi geri döner biri onunla kalır. Ehli ve malı geri döner, ameli kalır.‖ 61 Malınız kaldı ailenize. Ameliniz kaldı sizlere. Hoppala! Hadi bakalım ne yapacaksınız? Kısa bir ömrümüz var. ġu anı çok iyi değerlendirin. Yarın sabah kalkıp, canla baĢla mücadele ediniz. Cihat ediniz. Mücadele cihattan gelir. Kendinizle cihat ediniz. 61 Buhari, Sahih: 8/107; Müslim, Sahih: 4/2273; Tirmizi, Sünen: 4/ 2379; Nesai, Sünen: 4/53; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 2/245. 22 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Alaeddin-i Attar (Rahimehullah) Hazretlerine babasından çok büyük bir miras kaldı. KuruĢunu ellemedi. ġahı NakĢibend'de (Rahimehullah) Alaeddin-i Attar‘ı (Rahimehullah) bulup, tâ Buhara‘da, medrese odasında ziyaret etti onu ve: —―Daha bu gece buluğa ermiĢ kızım var. Onu sana nikâhladım‖ 62 dedi. ġerefe bak! Muhammed Buhari ġahı NakĢibendi‘nin (Rahimehullah) damadı oldu Alaeddin-i Attar (Rahimehullah) Hazretleri. Ġnsan yalnız ölecek. Bakın, bunu biliniz! Yalnız öleceksiniz. Malınız da geri dönecek. Sevdikleriniz de geri dönecek, sadece ağlayacaklar. O da size bir kâr etmeyecek. Ölü, teneĢirin üzerindeyken ne diyormuĢ: ―Ağlamayı bırak, Ģuan Fatiha lazımdır.‖ Dükkânda çalıĢıyorsunuz, daha muhasebeyi tutamıyorsunuz. Kaç para geldi, kaç para gitti. Daha bunun hesabını veremiyorsunuz. Her konuĢtuğumuz kelime için beĢ yerde durdurulup, sen neden bu kelimeyi konuĢtun,63 diye sorulacaktır bize. O zaman her kelimenin hesabını nasıl vereceğiz biz? Bu kelimeyi niye konuĢtun? Sussaydın daha iyi değil miydi? Kimin için konuĢtun? Hayır mı konuĢtun, Ģer mi konuĢtun? Ebu Hureyre‟den (Radiyallahu anh) rivayetle Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): َّ َ َك:ٌا َ َك،َع ًْ َأبي ُه َشٍْ َش َة :اٌ َس ُظى ٌُ الل ِه ﷺ ِ Mevlana Safiyyuddin, ReĢahat Aynu-l‘Hayat: 118; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 11/266; Ahmed Mahmud Ünlü, Evlilik Nimeti ve Hikmetler: 56; Mahmud Ustaosmanoğlu, Risale-i Kudsiyye Tercümesi:227. 63 Dimyati, Cevahiru-l‘Lu‘lu‘iyye: 120. 62 23 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ َو َم ًْ َو،الُ ْىم آلاِخش َف ََل ًُ ْإر َحا َ ُه َ َ َّ ُ ْ ُ َ َ ْ َ ًُ ان ًُ ْإ ِم ِ س ِِ ِ ِ«مً وان ًإ ِمً ِبالل ِه و ْ َ َ َّ ُ ْ ُ َ َ ْ َ َ ُ َ ْ َ ْ ْ ُ ْ َ ْ َ َ َّ آلاِخ ِش ِ ومً وان ًإ ِمً ِبالل ِه والُى ِم،آلاِخ ِش فلُى ِشم طُفه ِ ِبالل ِه والُى ِم ْ َُ َف ْل َُ ُل ْل َِخ ْيرا َأ ْو ل ِ »ذ ِ ْ ص ُم ِ ―…Allah‟a (Celle Celaluhu) ve ahiret gününe iman eden kimse, ya hayır konuĢsun ya da sussun‖ 64 buyuruyor. Susmak bizim için Ģu an çok değerli. Süleyman bin Davud (Aleyhisselam): َ ْ ُ ُ َ َّ ْ ُ َ َ ْ َ َ ْ ًِ ِر َِه ٍب ِ ىث ِِم ِ ظ ٍِت ِفالعِ ِي ِ ً ِف ِ ان ِال ِى َِل ِم ِِم ِ ِِئ ِن ِو — ―Söz gümüĢtense sukût altındandır‖65 buyurmuĢtur. َْ ُ َ۩ َو ًَ ْدِخ ُل الل ْب َر َو ْح َد ُه ۩ Ben o kula ĢaĢıyorum kabre tek baĢına girecek. Hesabı tek baĢına verecek. Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ümmetinin hesabı farklı olacak. Diğer ümmetlerin hesabında, günah ümmetin ortasında sunulacak. Ama Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ümmetinde tek tek hesaba çekilecek. Diğerleri görmeyecek. Allah (Celle Celaluhu) Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ümmetini utandırmayacak. Kitapta gördüm bunu.66 64 Buhari, Sahih: 8/6018; Müslim, Sahih: 1/74; Ebu Davud, Sünen: 1/5154; Tirmizi, Sünen: 4/2500; Ġmamı Malik, Muvatta: 2/22. Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 3/110; Salih b. Abdullah, Nadratu-n‘Naim:7/2640; Bir rivayette Lokman (Aleyhisselam) bkz: Dimyati, Cevahirul Lu‘luiyye: Hadis No:15; Ahmed b. Hanbel, Zühd: 65; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 2/128; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/247. 66 Tahrim Suresi: 8; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 4/4516. 65 24 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ْ َ َ َ ۩ َو ًُ َح ِ اض َ ِ ع ِبالى َ ُ اط ُب َو ْح َد ُه ك ُْف ٌَ ْظحأ ِو ۩ Tek baĢına hesaba çekileceğini bilenin, hala insanlarla nasıl ünsiyet kurabildiğine ĢaĢarım. Ġnsan bilmiyor mu ki; yalnız ölecek, yalnız kabre girecek. Yalnız hesap verecek, dostluk kuruyor, arkadaĢlık kuruyor. Yalnızlığa alıĢtırınız kendinizi. Kabirde hesaba kadar yalnızsınız. Yalnızlığa biraz sevdirin kendinizi. Devamlı birisini alıp, dedikodu, gıybet edeyim, konuĢayım, sohbet edeyim yapmayın. Biraz yalnız kalınız. Yalnızlıkta çok büyük ünsiyetler vardır. Beyazıd-ı Bistami (Rahimehullah) hazretleri kaç sene yalnız kaldı? Halid-i Bağdadi (Rahimehullah) hazretleri kaç sene yalnız kaldı? NakĢibendi tarikatında bir destur vardır. ġudur ki; insanlarla beraberken, hakla beraber olmaktır.67 Bunu yapın. O zaman yalnız kalmıĢ hükmündesiniz. Ġnsanlarla beraber olun, ama siz hakla beraber olun. Kalbiniz hakkı bırakmasın. Yapın, bunun mücadelesini verin. َ َ ل ََ َو انَ ُم َحم ًدا َغ ْب ِدي َو َز ُطىَِى, ۩ َل َِئ َل َه ئَل اها َحلَا ۩ Benden baĢka hakiki hiçbir ilah yoktur. ġüphesiz ki Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) benim kulum ve rasulumdür. Allah-u Teâlâ buyuruyor ki: ―Hak olarak benden baĢka ilah yok.‖ Yalnız ben varım, bilin bunu diyor. Devamında, Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nedir? Benim kulum ve resulümdür diyor. ġafii mezhebinin tahiyyatında “Abduhu ve Resuluh‖ kelimesi yoktur.68 ―Muhammeder‟Rasûlullah” lafzı vardır. Hanefi mezhebinde “Abduhu ve Resuluh” vardır Ģehadette. Hadisi Ģerifte gördüm ben. 67 68 Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 33; Mevlana Safiyyuddin, ReĢahat: 32. Halil Günenç, Büyük ġafii Fıkhı: 117; Kadı Ebu ġuca, Gayetu-l‘Ġhtisar: 171. 25 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): َ َّ َّ َ ْ َ : ًَ ُلى ٌُ َعلى ا َِل ْى َب ِر، َظ ِم َع ُع َم َش َس ِض َي الل ُه َع ْى ُه،اط ٍ ع ًِ اب ًِ عب ْ َ َ ْ َُ َّ ث َّ َظم ْع ُذ َ الى ًَ ص َاسي ْاب ِ ِ ه َما أط َش،ِ«ل جط ُشو ِوي:ٌُ الى ِب َّي ﷺ ًَ ُلى ِ َ ُ ُ َ َّ َ َ ِ » َو َس ُظىل ُِه، ف ُلىلىا َع ْب ُذ الل ِه، ف ِا َّه َما أها َع ْب ُذ ُه،َم ْشٍَ َم ―Hıristiyanların Meryem oğlu Ġsa‟yı (Aleyhisselam) övdüğü gibi, siz beni övmeyin. Bana ancak Allah‟ın (Celle Celaluhu) kulu ve resulu deyin‖69 diyor. Böyle de hadis vardır. Bizzat Kenzul‟Ummal‘de, hadisin kaynağını gördüm. Bakın ki; Bismillahirrahmanirrahim‟i kaç senede yazdı kalem? 700 senede yazdı.70 O yüzden Allah-u Teâlâ da: ―Kim Bismillahirrahmanirrahim derse 100 yıl ibadet etmiĢ gibi sevap veririm‖71 dedi. Ġlk yaratılan Ģeyler çok, bakın size bir konuyu öğretiyor burada. ġimdi... Ġbni Abbas‘tan (Radiyallahu anh) rivayetle, Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hadis-i Ģerifte buyurudu ki: َ َ َ َ َ ُ َ ْ َّ َ َ َ َّ َ ْ َ »ِ «أ َّو ٌُ َما ِخل َم الل ُه ال َلل َم ز َّم ِخل َم الىىن:ٌا اط ك ٍ ع ًِ اب ًِ عب “Allah (Celle Celaluhu) ilk kalemi yarattı, sonra Nûn‟u (balığı) yarattı.”72 BaĢka bir hadiste de buyurdu ki: 69 Buhari, Sahih: 4/3445; Ebu Davud, Müsned: 1/24; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/24; Ali El-Müttaki, Kenzu-l‘Ummal: 3/7969. 70 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin:20. 71 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin:20. 72 Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 7/ 35873; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 37/22705; Ebu Davud, Sünen: 4/4700; Tirmizi, Sünen: 4/2155; Geylani, Sırru-l‘Esrar: 6. 26 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ َ ُ ُ َ َ َ َ ٌُ َّ َ ِح ِِاب ُش َِ ً ًَِا ِ َ ُِِّ ىس ِه ِِب ِ هللا ﷻ ِه ِ م ِ ِخ ِل ِ ِأ ِو ِ ِما ―Allah (Celle Celaluhu) ilk nebinin nurunu yarattı ey Cabir!‖ 73 Anlıyor musunuz? BaĢka bir hadiste de: ْ َ َ َ ُ ”ئ َّن َأ َّو ٌَ َما َِخ َل َم “هللا ُظ ْب َداه ُه َوح َعالى ال َع ْل َِل ِ “Muhakkak ki Allah‟u Subhanehu ve Teâlâ ilk aklı yarattı‖74 buyuruluyor. Nasıl olacak Ģimdi? Bu hadislerin hepsi yalan mı? Bunların hepsi sahih kaynaklardan. Peki, ulema ne diyor buna? َ ْ ْ ُ َ ْ َ ِْْف ِاث ِ ِ ِخ ِخ َِل ِ اث ِ ِِل ِ ِ لاَِبا َِس ِِ ف ِ اِخ ِخ َِل ِ ِف ِ لا ِع ِخ َِبا َِس Ulema diyor ki, bunlarda, lafız farklı olması itibarların farklı olmasındandır.75 ġimdi… Allah (Celle Celaluhu) ilk kalemi yarattı demek; kalem olarak yaratılanların ilki odur demektir. Yani; kendi sınıfına mahsustur. Nur da, Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nuru olarak, ilktir. Akıl da, ilk akıl olarak, ilktir. Anladınız mı? Sınıf olarak alacaksınız. O zaman bütün hadisler Ģimdi doğru oldu mu? Oldu iĢte. Böyle çıkacağız iĢin içinden.76 Bu nurdan arĢın 600 bin tane perdesi var. ArĢın her perdesinin büyüklüğü 7 kat yerden ve 7 kat gökten büyüktür. Bu arĢı o kadar büyük yarattı ki Allah (Celle Celaluhu); uzunluğu 78 milyar 840 milyon km. Dünyanın uzunluğu ne kadar? 40.000 km. Dünyanın kaç katı? Bilmiyorum valla, benim hesap bunu kaldırmaz. Kaldırabilen varsa yapsın. Bakın! Ben söylüyorum size. Dünyanın uzunluğu 40.000 km, ArĢın uzunluğu 78 milyar küsür. Varın hesabı siz yapın. ArĢ bu kadar büyük. Kettani, Nazmu-l‘Mütenasir: Hadis No:194; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 2/237; Geylani, Sırru-l‘Esrar: 6. Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 7/318; Kettani, Nazmu-l‘Mütenasir: Hadis No:194; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi‘d-Din: 3/4; Ġmamı Gazali, Mizanu-l‘Amel: 331; Geylani, Sırru-l‘Esrar: 6. 75 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin 20; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 7/35873. 76 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin 21. 73 74 27 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ve Allah (Celle Celaluhu) bir yılan yarattı. Bu yılan, arĢın çevresini sardı, yarısı da aĢağıya sarkıtıldı. Bu yılanın uzunluğu ne kadar? 157 trilyon 680 milyon kilometre! Bak, yarısıyla arĢı sarıyor, yarısı da aĢağıya sarkıtılıyor. Kitaptan anlatıyorum, ben hesaplamıĢtım bunları. Kürsünün uzunluğu 200 milyon km, dünyanın uzunluğu 40.000 km‘dir, kürsü dünyanın 5000 katı, arĢta kürsünün 394 katı, yılan da arĢın 2 katı.77 Akıl mantık alır mı bunu. Benim burada göstermek istediğim, Allah‟ın (Celle Celaluhu) kudretine bakın, Allah (Celle Celaluhu) her Ģeye kâdirdir bakın. Biz ufacık varlıklar, ahmaklık yapıp, kibirlilik yapıyoruz, Allah‟ın (Celle Celaluhu) ne mahlûkatı var. ġurada çok enteresan bir Ģey dikkatimi çekti. Ahmed-i Bîcan (Rahimehullah) hazretlerinin kitabından anlatıyorum: Hz. Ali (Radiyallahu anh) efendimiz, Rasûlullah‟ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanına geliyor: — ―Ya Rasûlallah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) arĢın büyüklüğünden bana bahseder misiniz?‖ Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) efendimiz de buyuruyor ki: —―Ya Ali (Radiyallahu anh) çok ulu bir Ģeyden sordun. Bilesin ki arĢın 360.000 ayağı vardır.( 78 milyar km‗ lik arĢın 360.000 ayağı var ) Her ayağında 300.000 âlem var, ( 360.000 ile 300.000 âlemi çarpacaksınız) her ayakta ve her âlemde 360.000 sahra var. Her sahrada 360.000 tane Ģehir var, her Ģehir de de, Allah (Celle Celaluhu)‟ın nice nice yaratıkları vardır. Hak Teâlâ „dan baĢka o yaratıkları bilen yok. Ve Hak Teâlâ onlara: 77 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin 23. 28 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —Ey mahlûkat! Ġstiğfar ediniz, sevabını Ebubekir (Radiyallahu anh) , Ömer (Radiyallahu anh), Osman (Radiyallahu anh) ve Ali‟yi 78 (Radiyallahu anh) sevenlere bağıĢlayınız‖ buyurdu. Görüyor musunuz? Allah (Celle Celaluhu) o mahlûkata ne emrediyor? Ġstiğfar ediniz, sevabını da 4 halifeyi sevenlere bağıĢlayınız. Devamında ne diyor? —―Ey mahlûkat lanet ediniz. Laneti de kime ediniz; Ebubekir (Radiyallahu anh) , Ömer (Radiyallahu anh) , Osman (Radiyallahu 79 anh) ve Ali‟yi (Radiyallahu anh) sevmeyenlere ediniz.‖ Görüyor musunuz? Allah‘ın (Celle Celaluhu) kudretini görün burada. Allah-u Teâlâ ve Tekaddes hazretleri Cenneti yaratıyor. Cennet o zaman süsleniyor. Süslendiği zaman Adn Cenneti dile geliyor. Diyor ki: —"Bana girene müjdeler olsun" diyor. Adn Cennetine, Allah-u Teâlâ ne buyuruyor bakın: —―Benim izzetim hakkı için sekiz türlü insanı sende oturtturmayacağım. Biri, tövbe etmeden ölen içki içenler, biri zina edenler, diğeri de gayretsizler, zalimler, çalgı çengiyle eğlenenler, hısım ve yaranından kesilenler, sekizinci de andıma vefa göstermeyenler.” diye buyurdu.80 Bu sekiz sınıfı sende oturtturmayacağım diyor Allah (Celle Celaluhu). Allah‘ın (Celle Celaluhu) kudreti böyledir. Cehennem de, yedi tabaka üzerine kurulmuĢtur. Nasranîler ve puta tapanlar ikinci Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 39. Ġbni Arrak, Tenzihu-Ģ‘ġeria: 1/211; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘AĢikin: 39; Fetteni, Tezkiratu-l‘Mevzuat: 13. 80 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘AĢikin: 51. 78 79 29 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER kapıdan girecekler içeri cehenneme. Yahudiler de, Ye‘cüc ve Me‘cüc kavmi de üçüncü kapıdan girecek içeri.81 Sonra, Allah-u Teâlâ cin taifesini yaratıyor. Cin taifesine de, onların içinden bir tane er yaratıyor, erkek. Bu erkeğin ismi Mariç. Cinleri Allah (Celle Celaluhu) dumansız ateĢten yaratıyor. Mariç‘ten de bir tane kadın yaratıyor, Allah (Celle Celaluhu). Onun ismi de, Marice. Bunlar evleniyor, bunların çocukları oluyor. Cin ismi veriyorlar. Cinin, ana babası Mariç‘le, Marice.82 Ben Ģimdi bunu söyledim ya, adam gider, kızına Marice ismini koyar, gelir önüme. Sonra da iftihar eder gibi: ―Hocam ezanını oku‖ der. Ben ezanını nasıl okuyayım? Saçma sapan isim koyuyorsun çocuğa. Sonra, bu cin kavminden, cinlerden bir tanesiyle de Ġblis evleniyor. Bu Ġblis, cinlerdendir.83 Peki… Secde emri meleklere gelmedi mi? ġeytan niye secdeyle mükellef? Çünkü diyor ki âlimler; Ģeytan o kadar ibadet etti ki, o kadar gökyüzünde, semada ibadet etti ki, meleklerin vasfına girdi. Cinlerdendir, ama vasfı melektir. Yani; dumansız ateĢten yaratılmıĢtır. Ama melek gibi ibadet ettiği için, secdeyle mükellef kılındı, secde etmedi zaten.84 O zaman, bunlardan, Mariç‟le, Marice‘den cin taifesi doğdu. Nasıl insanlar türediyse, onlarda aynıdır. Bu cin taifesinin Allah (Celle Celaluhu) bir kısmını yeryüzüne gönderdi. Yeryüzünde bunlar fesat çıkardılar, birbirlerini öldürdüler. Allah (Celle Celaluhu) bunlara iflah olsunlar diye cinlerden 800 tane peygamber yolladı. Her taifeye peygamber, kendi cinsindendir. ġimdi... Çoğu insanlar -ki ġuara suresinde de geçiyor bu-85 Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ‗in peygamberliğini inkâr ettiler. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 24; Farklı rivayetler için: bkz. Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din 3/2935. 82 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 24. 83 Kehf Suresi: 50. 84 Ġbrahim Hakkı Erzurumi, Marifetname: 39; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 24. 81 30 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Sebep nedir? ―Eee… Sen de bizim gibi insansın. Yiyip içiyorsun. Sen nasıl peygambersin?‖ dediler. Allah (Celle Celaluhu) diyor ki, َ َ ََ ْ ْ َ َ ْ َ َِول ْى َح َعل َى ُاه َمليا ل َج َعل َى ُاه َس ُحَل َ ِو لل َب ْع َىا َعل ْي ِه ْم َما ًَل ِب ُعىن —―Eğer peygamberi bir melek kılsaydık herhalde onu bir insan suretinde gönderirdik ve onları düĢmekte oldukları kuĢkuya düĢürürdük.‖86 Öyle değil mi? Allah‘da (Celle Celaluhu) bize insan olan bir peygamber gönderdi ki; bakın bazı insanlar nasıl ibadet ediyor diye. Neyse… Bunlar yeryüzünde fesat çıkardılar. Allah (Celle Celaluhu) 800 tane peygamberi yolladı. 800 tane peygamberi de katlettiler. Allah‘da 87 (Celle Celaluhu) cinlerin (bir rivayette yeryüzünün Meleklerinin ) baĢına iblisi koydu ve bunlar geldiler, yeryüzündeki bütün cinleri kahru periĢan edip, dağların baĢlarına yolladılar.88 Ondan sonra bu Ģeytan, bütün yeryüzünde secde etti. ―Ben Allah‟ın (Celle Celaluhu) ne kadar sevgili kuluyum ki; meleklerin amiri yaptı beni‖ dedi. Hasan-ı Basri (Rahimehullah) hazretleri söylüyor ki: Yedinci kat semada 7070 sene ibadeti var Ģeytanın. Ve 1000 sene de cennet hazinedarlığını yaptı.89 Daha sonra da, cennetin kapısında bir yazı gördü: —―Hak Teâlâ‘nın yakınlarından bir kul var ki; Hak Teâlâ‘nın buyruğunu o kul yerine getirmeyecek, asi olacaktır. Hak Teâlâ da o kulu kapısından sürecek, o kula lanet edecektir.‖ Bu yazıyı görünce, ġeytan da dedi ki: ġuara Suresi: 154-186. En‟am Suresi: 6/9. 87 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/363. 88 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘AĢikin: 27; Ġbrahim Hakkı Erzurumi, Marifetname: 39. 89 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 25. 85 86 31 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Ya Rabbi! Ġzin ver Ģu kula lanet edeyim‖ Allah (Celle Celaluhu) da izin verdi. Asi olan kul Ģeytandı. Tam 1000 sene boyunca, bu ahmak Ģeytan, kendisinin haberi olmadan kendisine lanet etti. Çünkü Allah (Celle Celaluhu) cennetin kapısına yazdı, bu da kendisine 1000 sene lanet etti.90 Anladınız mı? Musa‗yı (Aleyhisselam) Allah (Celle Celaluhu) kime büyüttü? Firavuna. ġeytana bak; Ģeytana da kendisine 1000 sene lanet ettirdi. Bu Ģeytan, akıllı geçinenlerden bir de. Cinler, bizden 4000 sene önce yeryüzündeydiler.91 Ondan sonra Allah-u Teâlâ dedi ki: —―Ben yeryüzünde halife yaratacağım.‖92 Melekler dediler ki: —―Ya Rabbi biz seni tesbih, takdis ediyoruz. Sen niye kan dökecek halife yaratıyorsun?‖93 deyince, Allah-u Teâlâ dedi ki: —―Ben sizin bilmediğinizi bilirim.‖ 94 Allah‘ın (Celle Celaluhu) azametinden korktu melekler, arĢı yedi kere tavaf ettiler. Ondan sonra, Allah (Celle Celaluhu) insanlara emretti ki: “Kâbe‘yi yedi defa tavaf edeceksiniz.‖ Demek ki bu sünnet nereden geliyormuĢ: meleklerden. Allah (Celle Celaluhu) Âdem‘i (Aleyhisselam) yaratmayı diledi, Azrail (Aleyhisselam) toprağı getirdi. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 25. Farklı Rivayetlerle Birlikte: Ġmam-ı ġibli, Akamu-l‘Mercan Fi Ahkami-l‘Can: 19; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 30; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/ 95. 92 Bakara Suresi: 2/30. 93 Bakara Suresi: 2/30. 94 Bakara Suresi: 2/30. 90 91 32 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Balçık halindeyken, orada ruh üfürüldü. Ruh zorla içeri gidi, Âdem (Aleyhisselam) hapĢırdı. Genzine ruh geldiği için hapĢırınca, ―Elhamdülillah‖ dedi. Allah (Celle Celaluhu) da onun ―Elhamdülillah”ından neyi yarattı? Livau‟l Hamd sancağını. Liva-u‟l Hamd sancağı Âdem‘in (Aleyhisselam) hapĢırığından sonra ki ―Elhamdülillah” lafzından yaratılmıĢtır. 95 O sancak kimin elinde olacak? Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi 96 ve Sellem) elinde olacak. Ġmamı Gazali (Rahimehullah) Hazretlerinin çok enteresan bir tespiti var: ―Hepimizin ruhu cismiyle hemen hemen aynıdır‖97 diye söylüyor. ―Sizin Ģimdi cisminiz nasılsa; ruhunuz da aynıdır, benziyor‖ diyor. Anladınız değil mi? Bu ders burada bitiyor. Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin EL-FATĠHA ( Gazali, Mecmu‘atu-r‘Resail, 7/87 ) Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin Sf.27. Ebu Davud, Müsned: 4/2834; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 4/2546; Darimi, Sünen:1/48; Tirmizi, Sünen:5/3148; Ebu Ya‟la, Müsned: 4/2348; Ġbni Hibban, Sahih: 14/6478; Taberani, Kebir: 2/1750. 97 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 41. 95 96 33 KÜRSÜDEN ِ 34 ĠNCĠLER ĠNCĠLER KÜRSÜDEN َ َّ َ َ ُ ُم ِ ح ِِ الش ِ ِ ان َِّ ط ِِ الش ُِْ ِ ً ِ ىر ِِباهللِ ِِم ِ ِا ُِع ِ خ ِِ ُم الش ِ ِ ً َِّ خ ِٰم ِ ِ الش ِْ هللا َِّ ع ِ ِم ِِ ِِب ْ ِ َََْ ُ ْ ُ طَُ ِ َة َ ظ َال َل َْد ِ َ اغ َ َا َل َى َِ َ َ َْ َ ّٰ َّ ُ َ َ َ ي ِل ِْى ِل ِا ْ ِن َِه ِٰذ ِها ُِ هللا ِا ِل َِح ِْم ُِذ ِِل ِل ِِه ِال ِِزي َِه ِٰذ ِها ِِل ِٰه ِزا َِو َِما ِه َِّىا ِِل َِن ِْه َِخ ِِذ َِ ْ َّ ََ ْ َ َ َ ال َِح ِ ّ ِ م ظ ُِل َِسِِّب َِىا ِِب ِ ذ ُِس ُ ِ حا ِة ْ ِ امى ِِئ ِل ِِباهللِ ِل ِل ِذ ِ ص ِِ اع ِخ َِ ُلى َِو ِْ َِو َِما ِج ِْى ِف ِِ ِ َ د َِّم ٍِذ ﷺ ىل َِىا ُِم َِ ظ ِِ ۩صلِىا َِع ِلى َِس ُ ِ َِ َ َ ُُ د َِّم ٍِذﷺ ِ ىب َِىا ُِم َِ ِب ِك ِل ِِ ۩صلِىا َِع ِلى ِط ِِب ِ ِ َِ َ َ ُُ د َِّم ٍِذ ﷺ ىب َِىا ُِم َِ ُع ِر ِه ِِ ش ِِف ِ ِ ۩صلِىا َِع ِلى ِ َِ ُ ََْْ َ ُ ظ َة الثَا َِه ََُ َة َ َا َل َى َِغ َ َُ ُ ُ ََ َ هللا حعالىِ : ًِ ِلى ٌِ ِ َ َ َ َ َ َ ٰ َّ َ َ ش ِه َذ ْث ه ْف ِس ي ِل َى ْف ِس ي أ ْن ل ِِئ ِل َه ِئل ِأها َو ْخ ِذي ل ش ِشٍ ًَ ِلي، ُم َد َّم ٌذ َع ْب ِذي َو َس ُظ ِىلي، 35 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN َ ْ َْ َْ َ َ َ َ َْ َ ْ َ َ ص ِب ْر َعلى َبَل ِتيِ ، مً لم ًشض ِبلظا ِتي و لم ً َ َ ْ َ َ ْ ُ َ َ َو ل ْم ٌَشى ْش َعلى و ْع َما ِتي َو ل ْم ًَ ْل َى ْع ِب َعطا ِتي فل َُ ْع ُب ْذ َسّبا ِظ َىا ِتيِ ، َ ص َب َذ َخضٍىا َع َِلى الذ ْه َُا َف َى َأ َّه َِما َأ ْ َو َم ًْ َأ ْ ص َب َذ َظ ِاِخطا َعل َّيِ ، ِ َ َ ْ َ َ ََ ُ َ َ َ ْ َ َ و م ًِ اشخيى على م ِصِب ٍت فلذ شيا ِوي، ِ َ َ َ ْ َ َ َ ََ َ ّ َََ َ َ َ َُُ ً أ ْح ِل ِغ َىا ِة ِه ر َه َب زلثا ِدً ِى ِهِ ، اط َع ل ُه ِم ْ ِ و مً دِخل على غ ِن ٍي فخى َ َ َ َ ُ َ ََ َ َ َو َم ًْ لط َم َو ْح َه ُه َعلى َم ُِّ ٍذ فىأ َّه َِما ِأِخز ُس ِْمدا ًُ َلا ِجل ِني ِب ِهِ ، َ َ َ ْ َ َ َ َّ ُ َ َ َ َ َ َ َ اب ه ْع َب ِتي ِب َُ ِذ ِهِ ، َو َم ًْ ه َع َش ُعىدا على كب ٍر فىأهه هذم ب َ ُ أي َ َو َم ًْ َل ْم ًُ َباٌ ِم ًْ ّ اب ِ اب ًَأو ُل َما ًُ َب ِالي ِم ًْ أ ّ ِي َب ٍ ِ ب ِ ٍ ِ َ ُ َ ُ ْ َّ ُ ًُذ ِِخله هللا ح َعالى َح َهى َمِ ، ِ َ َو َم ًْ َل ْم ًَ ُى ًْ في ّ الضٍَ َادة في دًىه ف ُه َى في الى ْل َ ص ِانِ ، ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِِ ِ ْ َ َ َْْ ُ َ ْ ٌ َ َو َم ًْ َو َ ُ ان ِفي الىلص ِان فاَلىث ِخير لهِ ، َ َ َ َ َََْ ُ ُ َ َ هللا ح َعلى َع ِل َم َما ل ْم ٌَ ْعل ْم ِ ، َو َم ًْ َع ِم َل ِبما ع ِلم أوسزه ََ ْ َ َ َ َََُ َ ْ َ ُْ ْ ََُُ ومً اطاٌ أمله لم ًخلص عملهَ . 36 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER 2.MEV‟ĠZE Ġkinci Mev‘izeye geldik ki; yine Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri buyuruyor ki: ََ َ َ ْ َ َْ َْ ْ َ ئله ِئَل َأها َو ْح َِدي ۩ ش ِه َدت هف ِس ي ِلىف ِس ي أن َل ۩ Zatım Ģahid oldu ki; benden baĢka hiçbir ilah yoktur. Benim zatım Ģahit oldu, ben Ģahidim, benim bütün kudretim Ģahit oldu, varlığım, yarattıklarımın bütün kudreti Ģahit oldu ki; Ben‘den baĢka ilah yok, yalnız ben varım. Yalnızca Allah (Celle Celaluhu) var. Allah (Celle Celaluhu)‘dan baĢka bir Ģey yok. Biz varız; biz faniyiz, yani; yok olacağız. Bâkî yalnızca Allah‟tır (Celle Celaluhu). Ölen için de ―Bâkî‖ derler. Nedendir? ġimdi.. Bu dünyadaki adam fanidir, ölecektir. Ölen adam bakidir, neden? Çünkü ölüm, ölecek orada. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyurdu: َ ُ َ َ َ َ ال َز ُطى ُل هللا َ َغ ًْ َأبي َ ًُ َج ُاء:هللا َغل ُْ ِه َو َطل َم صلى ك : ال ك ، ُد ػ ط ٍ ِ ِ ِ َ َ َ َ ْ ْ َ َ َ َ ُ ْ َ ْ َ ُ ش أ ْمل ُح ف ُُل ٌ كأهه كب،ب ْالَ ْى ِت ًَ ْى َم ال ِل َُ َام ِة ًَا أه َل الجى ِة ه ْل:ال ِ ْ َ ُ َ ُ ُ َ َ َ َ َ َ َ ْ ُ ْ ُ َ َ َ َ َ ك، هرا ال ْىت، و َػ ْم:َج ْػسفىن هرا؟ فِش َسِئ ُّبىن َو ٍَىظ ُسون َو ٍَلىلىن :ال ِ َ َ ُ ُ ْ َ َ َ ْ َ ْ ُ َن َ َ َ َ َ َ ْ َ ُّ َن ْ ُ َو ٍُ َل ًَا َأه َل الى ِاز هل جػ ِسفى هرا؟ كال فِشسِئبى وٍىظسون:ال َْ َ َ ْ َ َ َ ُ ُ َ َ َ َك،ال َف ُُ ْإ َم ُس ب ِه َف ُُ ْر َب ُح َ َك،ال ْى ُت ُ ُثم ًُ َل:ال ًَا:ال هرا، وػم:وٍلىلىن ِ َ ََ َ ْ َ ََ ٌ ُ ُ َ ْ َ ْ َ َ ْ َ ََ ٌ ُُ ْ َ َ .ت َ وٍا أهل الى ِاز ِخلىد فَل مى،أهل الجى ِة ِخلىد فَل مىت 37 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Kıyamet gününde ölüm siyah koç Ģeklinde getirilir ve Ģöyle söylenir: —“Ey cennet ehli! Bunu tanıyor musunuz?” Cennet ehli de boyunlarını uzatıp bakarak diyecekler ki: —“Evet, bu ölümdür.” Cehennem ehline denilecek ki: —“Ey cehennem ehli! Bunu tanıyor musunuz?” Cehennem ehli de boyunlarını uzatıp bakarak diyecekler ki: —“Evet, bu ölümdür.” Bundan sonra emredilecek ve koç kesilecek…‖98 Ölüm diye bir Ģey kalmayacak. O yüzden, ölen insan bakidir, sonsuzdur. Ya Cennettedir ya da cehennemdedir. Bak, ona da bâkî diyorlar. Allah-u Teâlâ ve Tekaddes hazretleri dedi ki: —―Benim zatım Ģahit oldu ki benden baĢka ilah yok, yalnızca ben varım‖ Görüyor musunuz? Allah (Celle Celaluhu) Ģahit oldu. Neye? Allah‟tan (Celle Celaluhu) baĢka ilah olmadığına. Sünneti midir bu? Sünnettir. Siz de demek ki Allah‟tan (Celle Celaluhu) baĢka ilah olmadığına Ģahitlik ederseniz, bu sünneti iĢlemiĢ oluyorsunuz. Bakın, bazı sünnetler vardır; bunları iĢlerseniz Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yapmıĢ gibi sevap alırsınız. Neden? Çünkü Peygamber„in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sevabıdır bu, onun sünnetidir. Mesela; sünnet olmak kimin sünnetidir? Ġbrahim‟in (Aleyhisselam). 80 yaĢında, kör bir keserle -bir rivayette baltayla- sünnet olmuĢtur.99 Bunu, herkes Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sünneti sanıyor. 98 99 Ahmed b. Hanbel, Müsned: 17/120; Taberani, Kebir: 12/361; Beyhaki, ġu‘abu-l‘Ġman: 1/599; Müslim, Sahih: 1/40; Tirmizi, Sünen: 4/2557; Allame Safuri, Nüzhetu-l‘Mecalis: 1/100. Buhari, Sahih: 7/143-144; Edebu-l‘Müfred: 321; Ġbni Asakir, Tarih: 2/148; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 1/199. 38 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Bulgaristan'da Müslümanların yüzde 90‘ı sünnet ettiriyormuĢ çocuklarını. Ama daha garip Ģeyler var. Bakın ki; bir Müslüman âlemi ne hale gelmiĢ: Yapılan bir araĢtırmaya göre; Bulgaristandaki Müslümanlar dini vecibelerden çok, geleneklere önem veriyorlarmıĢ ve bu yüzden % 41‘i hiç camiye gitmiyormuĢ. %59‘u ise hiç namaz kılmıyormuĢ. Ama yaklaĢık %90‘ı çocuklarını sünnet ettiriyormuĢ. Görüyor musunuz? Müslümanların yarısından fazlası nikâhsız yaĢamı destekliyormuĢ. %39,8‘i de domuz eti yiyormuĢ bile bile. Ve de % 43,3‘ü de alkol kullandığını belirtiyormuĢ. Bunlar Müslüman değil mi? Ne haldeyiz biz? Osmanlı‘nın bıraktığı topraklar ne hale gelmiĢ. Çok enteresan. %39,8‘i domuz eti yiyormuĢ da, yarısından fazlası da nikâhsız yaĢamayı destekliyormuĢ. Ve bunlar Müslüman! ġimdi bunlar, Allah‟ın (Celle Celaluhu) varlığına, birliğine bu Ģekilde Ģahit olmuĢ oluyorlar mı yani? Nikâhsız yaĢamı desteklemek! ġimdi.. Bakın! Bir insan içki içer, ayıplamam. Nefistir bu; 70 Ģeytandan da daha beterdir. Ġçirir bu adama derim. Ya da zina yapar, yine derim ki; nefsine uyuyordur, Allah (Celle Celaluhu) yardımcısı olsun. Ama domuz etinde bir bağıĢıklık yok! Bunu yiyip helal saymanın anlamı nedir? Nikâhsız yaĢamı desteklemenin anlamı nedir? Evlensene! Evlenme imkânın yoksa destekleme bari. Ama araĢtırma yapıyorlar, destekliyorsun. Yazıktır günahtır, hele bu yaptıklarını helal saysalar kâfir olurlar, hadi bakalım. 100 ġimdi biz nasıl yapacağız? Türkiye‘nin gidiĢatı da bu yöndedir. Ġçki içme yaĢı Türkiye de 11! Sigara içme yaĢı 9‘dur, bazıları ―8 yaĢındadır‖ diyor. Nasıl olacak? Müslümanların kaçta kaçı namaz kılıyor Türkiye‘de? 40 kiĢiden 1 kiĢi namaz kılıyormuĢ. Yani Allah (Celle Celaluhu) dese ki: ―Ben bu Türkiye‘ye belayı vereceğim.‖ ―Verme Ya Rabbi!‖ demeye hakkımız var mı? 100 Allame ġeyh Sadettin Taftazani, ġerhu Akaidi-n‘Nesefi: 257; Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-l‘Emali: 101; Ahmed Mahmud Ünlü, Ġtikad Risalesi: 57. 39 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Rabbimizin Sabûr ismi var ya; yapılan hatalara karĢı cezayı hemen vermez. Rabbimiz ondan bekliyor. Çünkü Rabbimiz diyor ki: ―Ben beni zikredenden çok, tövbe eden kulumun sesini seviyorum.‖101 Çünkü ―Ben Rahman‟ım, Rahîm‟im, Ğafûr‟um, Tevvâb‟ım. Bir kulum günah iĢlesin de, benden af dilesin. Ben çok seviyorum o sesi duymayı.‖ buyuruyor. O yüzden, bize yine bir 99 depremi mi lazım acaba? Ġstanbul bir padiĢah zamanında bir yangına uğrayacaktı. 3 tane büyük evliya vardı o zaman Ġstanbul‘da, dediler ki: — ―Ya Rabbi! Ġstanbul‘u elleme; kutsal Ģehirdir, Halid bin Zeyd hazretleri de buradadır.‖ Allah‟da (Celle Celaluhu) o zaman: —―Ġstanbul‘u ellemem, sizin canınızı alırım‖ dedi. Üçü de aynı gün evinde yanarak öldü.102 Ġstanbul manevi olarak korunuyor. ġu dünyanın baĢkenti olsa, belki Ġstanbul olur. Ve dünyada dört tane kutsal yer vardır: Mekke, Medine, Kudüs, Ġstanbul. Mekke, Medine; Ġslam dininin yaĢanması hasebiyledir. Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oraya getirdiği Ģereften dolayıdır. Ama Kudüs ve Ġstanbul‘da ise üç din bir arada yaĢanıyor. Osmanlı zamanında hiçbir gayrimüslim haksız yere öldürülmemiĢ, Osmanlı‟da 69 tane din mensubu bir arada yaĢamıĢ. 69 tane millet ve hepsi farklı dinde. Hepsi bir arada yaĢamıĢlar103 ve herhangi bir sıkıntı yok. Görüyor musunuz? O yüzden Allah-u Teâlâ buyuruyor ki; benden baĢka ilah yok kullarım! Aklınızı baĢınıza alın! Bakın! Benim tek olduğuma, var olduğuma, kendim bile Ģahidim. Sakın ahmaklık edip, siz inkâr etmeyin diyor. EĢrefoğlu Rumi, Müzekki-n‘Nüfus: 451. UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık. 103 Salih Gülen, Osmanlı PadiĢahları: 62. 101 102 40 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ َ ُم َحم ٌد َغ ْب ِدي َو َز ُطى ِ ي,۩َل ش ِسٍ َك َِى ۩ Ben tekim hiçbir ortağım yoktur. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kulum ve rasûlümdür. Benim zatım da Ģahittir ki; benim ortağım yok. Ortak koĢmak ne demektir? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dedi ki: َ ُ ص َّلى ْ ْ َ َ َأ َّن َس ُظى ٌَ هللا،ُذ َ هللا َع َل ُْ ِه َو َظ َّل َم َك :ٌا ٍ ىد ْب ًِ ل ِب ِ عً َمد ُم ِ ّ َ َ ُ َ ُ َ ْ َ ْ ُ ْ ّ ُ ُ ْ َ َ ُ َ َ َ َ َ ْ َ َّ ُالش ْشن ِ وما:الششن لاصغش كالىا ِ ِئن أِخىف ما أِخاف علُىم َْ َ ص َغ ُش ًَا َس ُظى ْ لا َ هللا؟ َك ّ :ٌا ٌ ُِ الشٍَا ِ ِ —―Sizin üzerinize en çok korktuğum küçük Ģirktir. Dediler ki: —―Ya Rasûlallah! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Küçük Ģirk nedir?‖ —―Riyadır‖ buyurdu.104 En gizli Ģirk nedir bilir misiniz? GösteriĢ yapmak. Allah‘a (Celle Celaluhu) tahsis ettiğin, ona has kıldığın bir ibadeti, bir insana beğendirerek yapmak var ya! ĠĢte bu gizli Ģirktir ve bu bizim toplumumuzda çok vardır. Yapacağınız ibadeti yalnız Allah (Celle Celaluhu) için yapınız. ġimdi.. Eski Ulemalardan hatırlıyorum. Bir âlimin yanına giriyorlarmıĢta, Âlim hemen baĢından sarığı çıkarıyormuĢ, atıyormuĢ. Cübbeyi de çıkarıyormuĢ, bacak bacak üstüne atıyormuĢ. Millet gittikten sonra tekrar düzeliyormuĢ, yine dersine devam ediyormuĢ.105 104 Ahmed b. Hanbel, Müsned: 39/23630; Taberani, Kebir: 4/4301; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 9/6412;Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 14/4135; Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid:1/375; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 3/7477. 105 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/77. 41 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Niye bunu böyle yapıyormuĢ? Gelen insanlar onu çok takvalı görmesinler, onun kalbine de bu duygu girmesin diye yapıyormuĢ. Hani, insanlar baksınlar, bu takvalı değil deyip gitsinler diye ki; o ibadetine devam etsin. Bazı ulema, yalnızca Allah‟ı (Celle Celaluhu) sevmek için dahi, oğluna beddua edip, oğlunu öldürmüĢtür. Biliyor musunuz onu? Ġbrahim Bin Ethem (Rahimehullah) hazretleri yatağında yatıyordu. Yatarken ne oldu? Çatıdan sesler geldi. — ―Kimsin?‖ dedi. —―TelaĢlanma deve güdüyoruz‖ dedi. —―Çatıda olur mu?‖ —―Sen yatarak nasıl Cennet‟i arıyorsan, bende çatıda deve güdüyorum‖ deyince, Ġbrahim Bin Ethem (Rahimehullah) hazretlerinin kafasına tak etti, ne hanımını arayıp sordu, nede çocuklara baktı. 106 Bir anda evden hiç bir Ģey almadan çıktı. Allah (Celle Celaluhu) yoluna gitti. Çok acayip eziyetler, meĢakkatler görmüĢ, sıkıntılar çekmiĢ bir zat. Neyse… Hacca gitmiĢ mübarek, Kâbe‘yi tavaf ediyorlar. Bir tane arkadaĢı var yanında. ArkadaĢı da diyor ki ona: — ―Görüyor musun Ģurada bir tane genç var, Kâbe‟yi tavaf ediyor, herkes ona nasıl dönüp bakıyor.‖ Ġbrahim Bin Edhem hazretleri çocuğa bakarken ağlıyor. —―Sen niye ağlıyorsun‖ diyorlar. —―O gördüğün çocuk benim çocuğumdur.‖ 106 Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 2/226-227; Mevlana Celaledin-i Rumi, Mesnevi: 725.Beyit; Mahmud Ustaosmanoğlu, Mesneviden Kıssa ve Hisseler: 121; Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 272; Mahmud Ustaosmanoğlu, Risale-i Kudsiyye Tercümesi: 1/245. 42 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Git sarılsana çocuğuna‖ diyorlar. — ―Ben rabbime söz verdim, sarılamam. Ama git sorsana, O, babasını özlemiĢ mi?‖ diyor. Yanındaki arkadaĢı gidiyor, çocuğa: — ―Sen kimsin? — ―Ben eski Mısır Sultanı Ġbrahim Bin Ethem‘in (Rahimehullah) oğluyum‖ —―Sen hiç babana sarıldın mı? Özledin mi onu?‖ diyor. — ―Burada olsaydı, ona bir kere sarılsaydım da Allah (Celle Celaluhu) canımı alsaydı‖ diyor. Ġbrahim Bin Ethem (Rahimehullah) Hazretlerine tekrar geliyor o arkadaĢı. KonuĢulanı anlattıktan sonra, Ġbrâhim bin Ethem (Rahimehullah) diyor ki: —―Ya Rabbi! Ben sana söz verdim, senin aĢkın için, senin yolun için, habibinin sünnetine ittiba için. Ben, bütün evimi barkımı, çoluk çocuğumu bıraktım, sana söz verdim. Ya Rabbi! Ben, kendi nefsime uyacağım, gidip onu saracağım, gidip onu öpeceğim, sözümü tutamayacağım. Sen çocuğumun canını al‖ dedi. Bir de baktılar ki; çocuk bir anda yere düĢtü, vefat etti. 107 Bu Ġbrahim Bin Ethem (Rahimehullah) Hazretleridir. Bunu biz yapabilir miyiz? Nasıl bir Ģeydir bu? Yani bir baba olarak, insan evladına bunu söyleyebilir mi? Ama görüyorsunuz. Büyükler ne buyurdu: ّ َ َ َ ْ َ َ ِلظ َِّذان ِ ِ ِ " ِا "ان ِ ِ ج ِخ ِِم ِع ِ ًِ ِل ―Ġki zıt bir arada toplanmaz.‖108 107 108 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/382; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 2/226-227. Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 20; Muhammed Mütevelli ġaravi, Tefsir: 7/4105. 43 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ya Mevla‘mızın sevgisi, ya onun gayrisinin sevgisi. Karar sizindir. Ġmamı Azam‘ın (Rahimehullah) çok güzel bir menkıbesi var. Ona ĢaĢırtmaca bir soru sormuĢlar. Biliyor musunuz? Ġmam-ı Azam'ın (Rahimehullah) da bulunduğu bir mecliste, birisi Ģöyle bir soru sordu: —"Bir adam ki, cenneti istemez, cehennemden korkmaz, ölü eti yer, rükûsuz secdesiz namaz kılar, görmediğine Ģahitlik eder, fitneyi sever, hakkı istemez, bu adam kâfir midir, mü‘min mi?" Mecliste bulunanlar ağız birliği etmiĢçesine: — "Bunlar kâfirin sıfatlarıdır, böyle bir adam kâfirin ta kendisidir." dediler. Ġmam-ı Azam (Rahimehullah) susuyordu ki: — "Ya Ġmam! Sen ne dersin?" dediler. Ġmam-ı Azam (Rahimehullah): — "Bunlar mü‘minin sıfatıdır, böyle biri mü‘minin ta kendisidir" dedi. Ġtiraz ettiler: — "Ya Ġmam! Nasıl olur? Mü‘min cenneti istemez mi, cehennemden korkmaz mı?" diye. Ġmam-ı Azam (Rahimehullah) tek tek açıkladı: —"Gerçek (bilinçli) Mü‟min cenneti istemez, sahibini (Allah'ı (Celle Celaluhu)) ister. Cehennemden korkmaz, sahibinden korkar. Ölü eti dediğiniz balıktır. Görmediğine Ģahitlik eder; çünkü Allah'ı (Celle Celaluhu) görmez ama kesin inanır. Rükûsuz secdesiz kıldığı namaz cenaze namazıdır. Fitneyi sever, çünkü fitneden maksat mal ve evlattır. Hakkı istemez, çünkü haktan kasıt ölümdür. Mü‘min de olsa ölümü temenni etmez."109 109 Subki, Tabakatu-Ģ‘ġafiiyyeti-l‘Kübra: 2/203; Muhammed el-Bağdadi, Tezkiretu-l‘Hamduniyye: 8/292-293; Abdulkadir el-KureĢî, el-Cevahiru-l‘Mudiyye: 2/475; Ebu Abdillah es-Saymerî, Ahbaru Ebi Hanife ve Ashabihi: 1/38; Ġbni Nüceym, el-EĢbah ve-n‘Nezair: 1/366; Ebu Mansur el-Maturidi, Tefsir:7/570. 44 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Mal ve evlat sizin için fitnedir.110 Yerli yerince, miktarınca.. Sevgi, hep ölçüde olacak. Hadisi ġerif‘te Sehl bin Sa‟d‘dan (Radiyallahu Anh) rivayetle: َ ُ َّ َّ َ َّ َّ َ َ َ َ ّ َّ َع ًْ َظ ْهل ْبً َظ ْع ٍذ هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم صلى أحى الى ِبي:ٌ كا،اع ِذ ِي ِ الع ِ ِ َّ َّ َ َ ُ ُ ْ َ َ َ َ َ َ َ َ َّ ُ َّ َ ُ َ َ َ َ َ ٌ ُ َ ُالله ًا سظىٌ الل ِه دل ِني على عم ٍل ِئرا أها ع ِملخه أخب ِني:ٌ فلا،سحل َ َ ُ َّ َّ َ َّ ٌُ ُ َ َ َ َ ُ َّ «ا ْص َه ْذ ِفي:هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم صلى َوِأ َخ َّب ِني الىاط؟ فلاٌ سظى الل ِه َّ َ َّ ُ َ ْ َّ ًَ الىاط ًُدب َّ َوا ْص َه ْذ ف َُما في َأ ًْذي،الل ُه ِ »اط ِ ُ الى ًالذهُا ً ِدب ِ ِ ِ ِ ِ Bir adam Rasûlullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gelerek: —―Ya Rasûlallah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)! Bana öyle bir ameli dalalet et ki; onu iĢlediğim zaman, Allah (Celle Celaluhu) da beni sevsin ve insanlar da beni sevsin. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): — "Dünyadan vazgeç ki; Allah (Celle Celaluhu) seni sevsin. Ġnsanların yanında olanlardan vazgeç ki insanlar seni sevsin."111 Siz Rabbinizin sevgisine koĢacaksınız ki, o zaman mahlûkat size hizmet etsin. Allah-u Teâlâ dedi ki, benim ortağım yok, Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) benim kulum ve resulümdür, dedi. Devam ediyor Allah-u Teâlâ: َ ُ ْ َ َ َ ْ َ َْ َ َ َ َ َْ َْ ْ َ ص ِب ْر َغلى َبَل ِئي َو ل ْم ٌَشك ْس َغلى ً ۩ مً لم ًسض ِبلظا ِئي و لم َْ َ َ ً َْ َ و ْػ َما ِئي َو ل ْم ًَلى ْؼ ِب َػطا ِئي فل َُ ْػ ُب ْد َزّبا ِط َىا ِئي 110 111 Enfal Suresi: 8/28. Ġbni Mace, Sünen: 2/4102; Taberani, Kebir: 6/5972; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 7/136; Beyhaki, ġu‘abu-l‘Ġman: 13/10043; Beğavi, ġerhu-s‘Sunne: 14/238. 45 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ۩ Kaderime razı gelmeyen, belama sabretmeyen, nimetime Ģükretmeyen, bahĢiĢimle kanaat etmeyen, benden baĢka bir rabbe tapsın. Kim ki benim kaderime rıza göstermezse, benim kaderimden razı olmazsa, ona yazdığım alın yazısına ki; Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yedi kat semayı aĢtı, aĢtıktan sonra ne dedi: —―Ey Cibril (Aleyhisselam)! Kaderi yazan meleklerin tıkırtılarını duyuyorum.‖112 Kader yazılıyor. Her doğan çocuğunki, tak tak tak yazılıyor. Ondan sonra geliyor, ana rahmindeyken Ģaki midir, sait midir yazılıyor. ĠnĢallah bize de sait yazılmıĢtır. Bir insana mesela sait yazıldıysa, o adam sait‘tir. ġaki yazıldıysa, bir de bakarsınız ki çok namaz kılıyor, gündüzleri oruç tutuyor, ibadet ediyor ama Ģaki yazıldı, sonunda Cehenneme gidecek.113 Çünkü Allah (Celle Celaluhu) onun sonunun ne olduğunu bildiği için bu Ģekil yapıyor. “Her kim ki Benim kaderime razı olmazsa, benim ona verdiğim belaya sabretmezse, benden baĢka Rab arasın.” Sabır neymiĢ? BaĢa gelen belalara sabretmek değil mi? Bu hafta Ġlahiyatta çıkan soruyu tartıĢıyorlardı çocuklar da, bize sordular. Dediler ki: Hocam, ―sabır nedir?‖ diye soruldu ilahiyat sınavında. ġıkları gösterdiler. Ben de dedim ki: —― Sabır, belalara sabretmektir, baĢa gelene sabretmektir.‖114 Ne çıktı orada Ģık? ―Zorluklara karĢı direnmektir.‖ Dediler ki: ―Hocam sizin dediğiniz yanlıĢ çıktı.‖ Aksiliğe bakın ki; o günden beri kaç tane kitap alıyorum elime, her kitapta da aynı Ģeyi diyor. Buhari, Sahih: 1/78; Müslim, Sahih: 1/148; Beyhaki, el-Ba‘s ve-n‘NuĢur: 1/182. Buhari, Sahih: 1/318; Müslim, Sahih: 4/5; Ebu Davud, Sünen: 4/4708; Dimyati, el-Cevahiru-l‘Lu‘lu‘iyye: 59. 114 ġemseddin Sami, Kamus-u Türki: 817; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 621. 112 113 46 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Bakın burada bile: ―Kim benim belama sabretmezse…‖ diyor, gördünüz mü? Ya böyle saçma bir soru, saçma bir cevap olamaz. Ben o an dedim ki: ―Bu soru yanlıĢ.‖ Çünkü Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: َ ُ ْ َ ْ َّ َّ « َِا ِ »لاولى ِ لص ْب ُر ِفي الصذم ِت “Sabır belanın ilk indiği andadır.”115 Anladınız mı? Eee, Rasûlullah da (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yalan söylemeyeceğine göre; o zaman bu soru yalancı dedim ben de. Değil mi? Gidip araĢtırın, bakın. Yalancı o soru. Hala ben araĢtırıyorum. On tane kitapta var bu konu. Adamın mesela; oğlu ölüyor, üç gün feryadı basıyor. Üç günden sonra biraz ağlıyor, acısı diniyor, biraz yarası kabuk tutuyor diyelim. Ondan sonra diyor ki: ―Allah‘tan (Celle Celaluhu) geldi sabredelim.‖ Geçti! Sen bu fazileti kaybettin. Bütün sevabı gitti. Bakın ne diyor: ―Her kim ki, benim belama sabretmezse, kim ki benim nimetlerime Ģükretmezse…‖ Nimet nedir, bilir misiniz? Allah‘tan (Celle Celaluhu) kullara gelen bela, nimet olabilir mi? Olabilir diyenler parmak kaldırsın. Olabilir mi bela? ġimdi… BaĢınıza bir bela geldiği zaman, bu nimettir. Neden nimettir? Bakın, Allah (Celle Celaluhu) dünyada yaptığınız hatayı, dünyada verdi. Bakın, diyor ki: ―Kulum sen beni unuttun. Bak belayı veriyorum Ģimdi, zikretmeye baĢla.‖ O yüzden baĢımıza gelen belalar nimettir. Yine diyor ki: 115 Buhari, Sahih: 2/1283; Müslim, Sahih: 2/14; Ebu Davud, Sünen: 3/3124; Tirmizi, Sünen: 3/987; Abdulkadir-i Geylani, Gunyetu-t‘Talibin: 2/326. 47 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ―Kim benim verdiğim nimete Ģükretmezse, benim bahĢiĢime kanaat etmezse…‖ BahĢiĢ nedir? Ne deriz bahĢiĢe? Biz para diyoruz değil mi? ġimdi, nimet her anlamdadır. BahĢiĢse, sana has kılınan, sana verilen bir ödüldür. Dünyada yaptığın ibadetlere, diyelim ki; verilen bir rahatlık, bir ferahlıktır bahĢiĢ. Para olarak alırsak, ayvayı yeriz. Bakın ki; Ģimdi ben bir hocanın sözünü hatırlıyorum. KarĢıda oturuyordu. Bu hoca çok enteresan bir Ģey söyledi. O zaman on sene önce söyledi, hala kulağımızdadır: —―Allah‘ın (Celle Celaluhu) imtihan sistemi değiĢti. Nasıl değiĢti? Eskiden, Muhammed Buhari ġahı NakĢibendî (Rahimehullah) Hazretleri gibi mübareklerin zamanında, Allah (Celle Celaluhu), Kur‘an kurslarına yardım eden insana, bir anda zenginlik kapısı açardı. Eskiden öyleydi. Adama bir bakıyorsunuz ki; yardım etti, Allah (Celle Celaluhu) onun yolunu açıyor. Artık ahir zamanda bu imtihan sistemi değiĢti. Nasıl oldu? Kim ki Kur‘an kurslarına, camilere, medreselere, külliyelere, kervansaraylara yardım ederse, sadaka verirse, Allah (Celle Celaluhu) onun kemerini biraz daha sıkar‖ diyor. Bakın, dikkat edin. Belki sizde de olmuĢtur. Allah (Celle Celaluhu) onun sıkıntısını attırıyor. Bakacak ki: —―Ben Allah‘ın (Celle Celaluhu) yoluna verdim, Allah (Celle Celaluhu) bana rızk vermesi gerekirken beni daha çok sıktı. Demek ki ben bir daha Kur‟an Kursuna yardım etmeyeceğim‖ mi diyecek veya da: —―Ben yardım ettim Allah‘ta (Celle Celaluhu) bana nimet verdi. Sıkıntı nimet değil miydi? Bakın nimet verdi, Ģükürler olsun Ya Rabbi‖ mi diyecek? Ama o Hoca: 48 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER — ―Ġnsan bir hayır kurumuna yardım eder, sonra kemeri sıkılırsa, sabretme müddeti sayılıdır‖ dedi. O sıkıntıya sabrederse, mesela; adam Kur‘an Kursuna aidat veriyordur, kemeri sıkılsa bile o vazgeçmiyordur. Çocuğunu aç bırakıp, aidata devam ederse ne olur? Onun kemeri ilerde çok geniĢleyecektir. Yani eskiden yapılan hayırlara hemen karĢılık vardı Allah‘tan (Celle Celaluhu). Artık yapılan hayırlara biraz daha kemer sıkılıp, sonra bir bolluk var. Anladınız mı? Ġmtihan sistemi böyledir diyor Hoca. “Kim ki; benim kaderime rıza göstermezse, razı olmazsa, benim belalarıma sabretmezse, benim nimetlerime Ģükretmezse, benim bahĢiĢime kanaat etmezse, benden baĢka kendine Rab arasın!” Allah‘ın (Celle Celaluhu) bize hitabına bakın! Benden baĢka kendine Rab arasın diyor. Var mı baĢka Rab? Ufak çocuğu anası dövdüğü zaman, çocuk kime gidiyor? Anaya. Dövüyor, yine ananın yanına. Rabbimiz bize tokat vurduğu zaman, -ki bizim hatamızdandır bu- bir tokat yediğimiz zaman kime gideceğiz? BaĢka Rab mi var ki arayacağız? Rabbimiz tek, ortağı da yok. Eee kime gideceğiz? Bakın geçenlerde kitapta gördüm, hemen aktarıyım size. Çok eski bir kitaptı. Orada mübareğin bir tanesi sohbet etmiĢ. Sohbeti yapmıĢ yapmıĢ, sona Ģunu eklemiĢ: ġimdi dua ediyorum diye baĢlıyor cümleye. Ve duada da diyor ki: ―ALLAHUMME” diye baĢlıyor Sonra duanın sonunda diyor ki: ―Dikkat edin ki duaya ―ALLAHUMME” diye baĢlıyorum. Çünkü: ―ALLAHUMME” Allah‟ın (Celle Celaluhu) Ġsmi Azam‘ıdır.‖116 Bakın görüyor musunuz? Bir insan, mesela bir konu okurken dua kısmına geldiği zaman, ben bile ekseri öyle yapıyorum bakıyorum dua, geçiyorum yeni bilgiler aramaya. Ama bakın ne dedi, sona ekledi müjdeyi. 116 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 87. 49 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ġsmi Azam nedir? Allah‟ın (Celle Celaluhu) yüzüncü ismidir? Allah‘ın (Celle Celaluhu) kaç tane ismi vardır? 100 tane ismidir, nerededir isimler? 99 tanesi kullara bildirilmiĢtir, 1 tanesi de gizlidir. Allah‘ın (Celle Celaluhu) bir rivayette de 4000 tane ismi vardır.117 ĠĢte gizli olan Ġsmi Azamdır, bunu bilenin yaptığı dualar kabuldür. Ġsmi Azam hakkında çok Ģeylerde konuĢtum size sohbetlerde. ―ALLAHUMME” ibaresini ilk defa gördüm.118 Büyükler Ġsmi Azam hakkında farklı rivayetler yazmıĢlardır: ―Zul‟celali vel‟Ġkram” ismi Ģerifi Ġsmi Azamdır. 119 Bir rivayette ―Allah‖ (Celle Celaluhu) ismi Ģerifi ismi azamdır.120 BaĢka bir rivayette ―Rahmanu-r‟Rahim‖ ismi Ģerifi ismi azamdır, 121 ―El-Hayyu-l‟Kayyum‖ ismi Ģerifi ismi azamdır.122 Yani bunlarla yapacağınız dualar geri çevrilmeyecek, o yüzden söylüyorum size, kurnaz olun bunlarla dua edin. Mesela geçen gün Mevaiz-u Kudsiyye risalesinde gördüm ki Ġmam ı Gazali (Rahimehullah) hazretleri ile tevessül ederek yapılan dualar geri çevrilmez diyor. O yüzden bir Ģey isteyeceğiniz zaman Ġmamı Gazali (Rahimehullah) hazretlerini vesile ediniz, isteyiniz iĢte bu kitabın sahibi.123 َ ً ً َ ََْ َ ْ َ َ ُّ ٍىا َغ ََلى ْ الد ْه َُا َف َك َأه َما َأ َ ص َب َح ،اِخطا َغلي ط ۩ و مً أصبح ح ِص ِ َ ََ ْ َ َ ََ َ َو َم ًِ اشحكى َغلى ُم ِص َِب ٍة فل ْد شكا ِوي ۩Dünya ile ilgili bir Ģeye üzgün olan sanki bana kızmıĢ gibidir. Bir musibetten Ģikayetlenen muhakkak beni Ģikâyet etmiĢtir. Hammami, Yasin Tefsiri: 3; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 27. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 87. Fahru‟r-Razi, Tefsiru-l‘Kebir: 1/110; Ġbni Kesir, Tefsir: 11/6150. 120 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/37. 121 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 2/210. 122 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 3/42. 123 Ahmed Mahmud Ünlü, Mevaiz-i Kudsiyye: 8. 117 118 119 50 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Allah (Celle Celaluhu) ne dedi: ―Benden baĢka kendine Rab arasın‖ dedi. Sabah kalkıyorsun nasıl kalkıyorsun. Bir iki gün önce ki olan olaya hüzünlü kalkıyorsunuz. Hiç yaptınız mı bunu? Mesela bir gün önce maaĢ alacaktınız, alamadınız. Ne oldu banka kapandı, cumartesiye denk geldi, para yatırmamıĢ patron, müĢteri para getirecekti getirmedi, ya da hanımla kavga ettin, ya da çocuk karnede kötü not getirdi. Sabah dünyalık bir mesele için hüzünlü kalkarsa ne yapmıĢtır? Bana kızgın sabahlamıĢtır. Çünkü her baĢlayan gün ve aylar ve melekler ve yıldızlar Ģahittir buna. GüneĢ diyor ki: — ―Ey kullar! Kalkın! Yeni bir gün.‖ Toprak diyor ki: ―Ey uyuyan! Bakalım bugün üstümde ne günah iĢleyeceksin.‖124 O yüzden sakın bir önceki gün olmuĢ olay için sabah hüzünlü sabahlamayın, kalkmayın öyle. Allah (Celle Celaluhu): — ―Bana kızgın kalktınız, bana kızıyorsunuz, çünkü bir önceki gün sıkıntıyı veren benim, bana mı kin tutuyorsunuz‖ buyuruyor. Sonra: — ―Her kim ki ona verdiğim bir musibete Ģikayetlenirse sanki benden Ģikâyet etmiĢtir, beni Ģikâyet ediyor.‖ Allah (Celle Celaluhu)‘ı kime Ģikâyet edeceğiz? Allah (Celle Celaluhu): — ―Ona verdiğim bir musibete Ģikâyet ederse, benden Ģikâyet etmiĢtir‖ diyor. 124 Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: Hadis No:43152-43153; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 231-303. 51 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ َ َ َ ََ ّ َ ََ َ َ َ ْ َ َ َُُ َ َ َ اط َؼ ل ُه ِم ًْ أ ْج ِل ِغىا ِئ ِه ذ َه َب ثلثا ِدً ِى ِ َه ۩ و مً دِخل غلى غ ِن ٍي فحى ۩ Bir zenginin yanına girip zenginliği yüzünden ona tevazu gösterenin dininin üçte ikisi gitmiĢtir. Unutmayın ki Mevla Teâlâ: Kullarım, bir insan zengindir diye ona hürmet edip tevazuu gösterirseniz, tevazulu bir Ģekilde odasına girseniz, dininizin ―Üçte ikisi” gitmiĢtir125 diyor. Aman sakın! Allah (Celle Celaluhu) muhafaza. Ġnsanlara sizden büyük olduğu için, ihtiyar diye, ilimli diye hürmet gösterin, ama sakın ola zengin diye tevazuu göstermeyin. Bak dininizin üçte ikisi gider diyen Allah‘tır (Celle Celaluhu). Bunun hesabı sorulacak. َ َ َ ُ َ ً َ َ َ َََ َ ۩ َو َم ًْ لط َم َو ْج َه ُه َغلى َم ُِّ ٍت فكأه َما أِخر ُز ْمحا ًُلا ِثل ِني ِب ِ َه ۩ Bir ölüden dolayı kendi suratına tokat atan kimse, bir mızrak alıp onunla bana savaĢ açmıĢ gibidir. Bir ölü oldu, sevdiğiniz bir insan öldü, ne yaptınız gittiniz mezara baĢında feryat ediyorsunuz, bir de suratınıza tokat patlattınız. Allah (Celle Celaluhu) diyor ki: — ―Kim bunu yaparsa sanki mızrak almıĢ beni öldürmeye kalkıyor‖ buyuruyor. Bunu kim yapabilir? Ben ne dedim biraz önce, sabır belanın ilk geldiği anadır. ĠĢte o an sabırdır, ama biz bunu yapamıyoruz. Siirt‘te bir âlim var, Büyük Arapça Âlimidir bu zat, ders veriyormuĢ bir tane talebeye, yaĢayan çocuklar anlatıyor, çocuklardan biri odaya içeri giriyor, diyor ki: 125 Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: Hadis No: 2442; Sehavi, Mekasidu-l‘Hasene: 467, Hadis No: 1100; Abdulkadir-i Geylani, Gunyetu-t‘Talibin: 991. 52 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Seyda! Seyda! Bir tane çocuğunuz Ġstanbul‘da ölmüĢ‖ O Âlimde ona: —―Niye kapıyı çalmadan dersimi bölüyorsun, çık dıĢarı!‖ diyor. Görüyor musunuz? Pervari‘de ġeyh MüĢerref (Rahimehullah) vardır. Sohbet ediyormuĢ, gelmiĢler. DemiĢler ki: — Seyda hanımınız yemek kazanının içine düĢtü. (onlar kalabalık olduğu için yemek kazanıyla yapılıyor) ġeyh MüĢerref‘te (Rahimehullah): —―Bana niye söylüyorsunuz, gidin ilgilenin defnedin‖ demiĢ, görüyor musunuz? Ne kadar dünyadan geçmiĢler, hiç umurlarında değil, onlar sadece Rabbimizi zikrediyor. Ama bizim insanlarımız ne yapıyor. Ahmak Firavun ne yaptı, bütün ordusunu topladı. Hadi Ģimdi Musa‘dan (Aleyhisselam) kurtulduk dedi, Rabbini vuracağız dedi, bütün okları havaya attı, Allah‟ta (Celle Celaluhu) meleklerine: —―Bunun oklarını kana bulayın.‖ Bu da oklara baktı ki kan olarak geri geldi: — ― Tamam, öldürdüm‖ diye sevindi.126 Böyle ahmak bir adam, biz de mi bu duruma düĢeceğiz. Biz Allah‘ı (Celle Celaluhu) inkâr etmiyoruz ama gittiğimiz yol böyle oluyor. Sonra: َ َ َ َ َ َ ُ َ َ َ َْ ََ ً ُ َ َ َ ْ َ َ َاب ك ْػ َب ِتي ِب َُ ِد ِه ۩ و مً كظس غىدا غلى كب ٍر فكأهه هدم ب ۩ Bir kabrin üzerinde (üzüntüsünden dolayı) dal kıran kimse sanki kabenin kapısını eliyle yıkmıĢ gibidir. 126 Taberi, Tarih: 1/209; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/56. 53 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Birisi ölmüĢ, gömmüĢüz onu, oturmuĢuz kabrin baĢına ne yapıyoruz, feryat ediyoruz, kabre vuruyoruz, dal kırıyoruz, parçalıyoruz, Allah‘da (Celle Celaluhu) diyor: —―Kim bunu yaparsa sanki benim Kâbe‟min kapısını eliyle kırmıĢ gibidir.‖ Ne kadar ağır hükümler. ُ أي َباب ًَ ُأك ُل َما ًُ َبا ي م ًْ َأ ّي َباب ًُ ْدِخ ُل ُه َُ ْ َ ْ َ َ ّ ْ هللا ِ ٍ ِ ِ ِ ٍ ِ ً۩ و مً لم ًب ِال ِم َ َ ج َػا ى َج َهى ََم ۩ (Helalden mi haramdan mı) Hangi türden yediğine aldırıĢ etmeyen kimse, Allah‟u Tealanın kendisini cehenneme hangi kapıdan sokacağına aldırıĢ etmemiĢ olur. Nasıl olmuĢ ahir zamanda. ġimdi haram çok umumileĢti, değil mi? Bazı ġeyhlerin de, hocaların da, âlimlerin de cebine giren para faiz parasıdır, öyle değil mi? Bankalardan geçmiyor mu? Hepinizin cebindeki, hepimizin cebindeki faiz parasıdır. Ġbn-i Hacer Heytemi (Rahimehullah) ne diyor: —Haram bir yerde umumileĢirse, zaruriyet miktarınca alıp yemek caizdir.127 Eee… O zaman yemezsek ölürüz, ne yapacağız ki zaten, bütün para oradan dönüyor. Ona yapılabilecek hiçbirĢey yok. Ama ona rağmen Allah (Celle Celaluhu) diyor ki: — ―Bir insan var ki helal haram demeden yiyor.‖ Kuran-ı Kerim‘de ayet var bu konuda. ―Siz kalan mirası helal haram demeden yiyorsunuz.‖128 Miras kaldı diye seviniyor ama bilmiyor ki babası nasıl dikmiĢ evi. 127 Ġbni Hacer el-Heytemi, Fetevây-i Kübra: 4/357; Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar: 2/266. 54 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Alâeddin-i Attar‘ın (Rahimehullah) babası vefat etti, bir ton mal kaldı, hiç birisini almadı, hepsini tasadduk etti, sadaka olarak verdi, kapandı bir tane medrese odasına, bir gün kapı çaldı bir de kapıyı açtı baktı ki, koca ġahı NakĢibendî (Rahimehullah) ayağına gelmiĢ. Ne dedi ona: — ―Daha bu gece buluğa girmiĢ kızım var onu sana nikâhlıyorum.‖129 Gördünüz mü? Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: َ ْ َ َ ُ َ َ َ َُْ ُ َ َ َّ َ ِهللا َِع ِل ُِْ ِه ِ ص ِلى ِ هللا ِِ ٌُِ ظى ِ ُ اٌ َِس َِ ك: ِ ٌا ِ هللا ِع ِى ِه ِك ِ ُذ ِس ِض ِ ِي ٍِ ظ ِع ِ َ ً ِأ ِِبى ِ ِع َ َ َ ْ َ َ َ َ َ ْ َّ َ َ َ ْ َ َ َّ َ َ غ ِِم َِّىا ِ َ ِْ اف ِت ِال َِع ُِْ ِل ِِت ِف ِل ِ خ ِ ٍج ِم ِ الَ ِز ِِو ِ ن ِ ً ِج ِش ِ ِم: ظ ِل ِم ِ ِو “Fakirlik korkusundan evlendirmeyi terk eden kiĢi bizden değildir.” 130 Evlilik faziletinde yazıyordu bu. Sakın ha, Ġki fakir evlenirse unutmayın ki Allah (Celle Celaluhu) onları zengin edecek, hadis var bu konuda.131 Ama helal mi haram mı? AldırıĢ etmeyen adama, Allah‘ta (Celle Celaluhu) Cehenneme hangi kapıdan girdiğine aldırıĢ etmeyecekmiĢ, atacakmıĢ hangi kapıdan girerse girsin, sen dünyadan yerken içerken helal haram demedin, yedin. ―Helal haram ver Allah‟ım, senin kulun yer Allah‟ım‖132 dedin, yedin. Öyle bir beyit okuyordum ben size: 128 Fecr Suresi: 19. Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 11/266; Mevlana Safiyyuddin, ReĢahat Aynu-l‘Hayat: 118; Ahmed Mahmud Ünlü, Evlilik Nimeti ve Hikmetler: 56; Mahmud Ustaosmanoğlu, Risalei Kudsiyye: 227. 130 Suyuti, Camiu-l‗Ehadis: 20/141, Hadis No:21727; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 2/249; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 44460; Ebu Talib Mekki, Kûtu-l‘Kulub: 2/396. 131 Tirmizi, Fedailu-l‘Cihad: 1655; Nesai, Sünen: Nikâh 5; Aliyyu-l‟Kari, Ref‘u-l‘Cünah ve Hafzu-l‘Cenah: 7/20; Ahmed Mahmud Ünlü, Ġslam‘da Evlilik: 40. 132 Yöresel Bir Atasözüdür. 129 55 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER “Oturma münkirle, yeme sancı, Pas alırsın, paklamaz her kalaycı.” 133 Biliyor musunuz? Mustafa Ġsmet Garibullah (Rahimehullah) söylüyor. O pası da herkes silemez kalbinden yani. Kölesinin getirdiği sütten içen Hz. Ebubekir (Radiyallahu Anh) hemen ardından köleye; —―Bu sütü nereden aldın,‖ diye sordu. Köle Ģöyle cevab verdi: —Kehanette bulunarak gaipten bazı haberler verdim, buna karĢılık ücret olarak ta bu sütü aldım. Hz. Ebu Bekir (Radiyallahu Anh) hemen parmağını boğazına soktu ve içtiği sütü midesinden çıkarmak için olanca gücünü sarf ederek istifra etmeye çalıĢtı, sonrada Ģöyle dua etmeye çalıĢtı: —―Allah‟ım, bu sütün midemde kalan kısmı ile damarlarıma karıĢan kısmından sana sığınırım.”134 O yüzden, bir kul var ki diyor, helal haram dikkat etmeden yiyorsa, Allah (Celle Celaluhu) da bakmayacak onun hangi kapıdan cehenneme gireceğine. َ ُّ ّ ۩ َو َم ًْ َل ْم ًَ ُك ًْ في َ الى ْل ،ص ِان الصٍَ َاد ِِ ِفي ِدً ِى ِه ف ُه َى ِفي ِ ِ ُّ َ َ ْ َ َ ُصان َف ْالَ ْى ُت َِخ ْي ٌر َل َه َ الى ْل ي ف ان ِ و مً ك ِ ۩ Dini hususlarda artıĢta olmayan noksandadır. Noksanda olan ise, ölüm onun için daha hayırlıdır. 133 134 Mustafa Ġsmet Garibullah, Risale-i Kudsiyye: Beyit 147. Ġmamı Gazali, Ġhya: 2/1362; Ġmamı Zehebi, Kebair: 126; Cemaleddin Kasimi, Zübdetu-l‘Ġhya:204. 56 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Dininde artıĢ olmayan noksandadır. Siz buraya gelerek artıĢ yaptınız iĢte, bugün bir Ģey öğrendiniz mi? Bak artıĢtasınız. Eğer ki noksanda olsaydınız, Allah-u Teâlâ ne diyor : —“Dininde noksan olan adam için ona ölüm daha hayırlıdır.” Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor: َّ َ َسأي،صش َّي ُ ص َّلى َ الىب َّي ْ َأ َّن ْال َح َع ًَ ْال َب َ هللا َع َل ُْ ِه َو َظ َّل َم في َم َى ِام ِه َف َل :ٌا ِ ِ ِ َ َ َ َ اظ َخ َىي ًَ ْى َم ُاه ف ُه َى َم ْغ ُبى ٌن َو َم ًْ و َ َُ َ ْ ً « َم:ٌا َ هللا ِع ْظني ك ان ِ ِ ًٌا سظى ِ َ َ ص َ َغ ُذ ُه َش ًّشا م ًْ ًَ ِْىمه َف ُه َى َم ْل ُعى ٌن َو َم ًْ َل ْم ًَ َخ َع َاهذ الى ْل ان ِم ًْ ه ْف ِع ِه ِ ِِ ِ َ َ َْ َ َ ْ ُ َ َ ْ َ َ َ ْ ُ َ ُ َ ِ »ص ٍان فاَل ْى ُث ِخ ْي ٌر ل ُِه فهى ِفي هلص ٍان ومً وان ِفي هل —"Ġki günü birbirine eĢit olan zarardadır..."135 Bizimki eĢit bile olmuyor. Her gün geriye, her gün bir adım geriye. Bizim burada üç ayda yetiĢtirdiğimiz çocuklar var. YetiĢtiriyoruz burada elifba, tecvit okutuyoruz, Duha suresinin aĢağısını ezberletiyoruz, Yasin‘i ezberletiyoruz bir daha ki yaz geliyor, tekrar elifba, bu ne ya? Gerçekten bazen acıyorum kendime, bu kadar oku oku gel burada elifba dersi ver. Biraz biz burada yetiĢtirdiğimiz zaman babalar alsalar çocuğu, deseler ki otur bakalım oğlum sen Yasin‘i ezberledin. Bir Yasini oku dese, yeter o bize. Her sene elifba. Bak Allah-u Teâlâ ne diyor: —―O noksandadır, noksanda olacağına ölüm ona daha hayırlıdır.‖ 135 Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 8/35; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 1/392; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 4/335; Ġbni Receb Hanbeli, Letaifu-l‘Mearif: 1/300. 57 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ُ ۩ َو َم ًْ َغم َل بما َغل َم َأ ْو َز َث ُه ْهللا َج َػ َلى َغل َم َما َل ْم ٌَ ْػ َل َم ِ ِ ِ ِ ۩ Bildiğiyle amel edene Allah‟u Teala bilmediklerinin ilmini miras (gibi zahmetsiz Ģekilde) verir. Ġnsan bildiğiyle amel ederse Allah (Celle Celaluhu) onu bilmediklerine varis kılar. ġimdi siz burada öğrendiğinizi anlatırsanız, Allah (Celle Celaluhu) size bilmediklerinizi varis kılacak. Çok böyle vakalar da yaĢadık biz. Çok eskiden bir yerde sohbete gitmiĢtim, orada aklıma geldi. Bir hadisi Arapça okuyup söyledim, bilmiyorum inanın ki hadisin Arapçasını okudum, orada tercümesini söyledim sonra geldim baktım ki kitapta buldum ki aynı hadismiĢ. Yeminle söylüyorum kaç tane vakam var böyle. O yüzden siz bildiklerinizle amel edin, Allah (Celle Celaluhu) bilmediklerinize varis kılacak sizi. Ne öğreniyorsanız aktarınız, ne biliyorsanız aktarınız, cimrilik yapmayınız. Aman bu benim seviyeme yetiĢir de beni geçer diye de korkunuz olmasın, geçemez sizi. ġimdi Allah (Celle Celaluhu) muhafaza! Diyelim ki ben öldüm gittim, burada benden iyisi gelse bile, ne dersiniz? O geldi ama Hocam nerede? Hocamın yeri boĢ. Gidenin yeri hiçbir zaman dolmaz, gelen daha iyi olsa da. Onun yeri boĢ kaldı çünkü. Benim hocam vefat etti 1996 yılında. ġimdi gitti, diyelim oğlu geldi onun yerine, ne kadar da Hocamdan iyi olsa, ben hala Hocamın yeri diyorum. Ondan iyi de olsa onun yeri boĢ kalmadı mı? O yüzden hiç korkunuz olmasın, öğretiniz. Sizi gelip geçsinler, ĠnĢallah bu Ģekil temenni ederseniz, biliniz ki size hiçbir zaman yetiĢemezler. Çünkü Allah (Celle Celaluhu) size bilmediklerinizi öğretecek. ُ ْ ُْ َ ْ َ َََُ َ َ َ ْ ََ َ ص َغ َمل َُه ۩ ومً اطال أمله لم ًخل ۩ Emelini uzun tutanın ameli halis olmaz. 58 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Her kim ki uzun yaĢayacağım Ģunları Ģunları yapacağım diye emel yaparsa, Allah (Celle Celaluhu) diyor ki: ―Onun amelinde ihlâs yoktur.” Bizde de bu biraz var. Biraz böyle emeli uzun istiyoruz. ġunu yapacağız, neyse ya dur, Ģu ocak ayında baĢlarım diyoruz, ama baĢlamıyoruz. Değil mi? Allah (Celle Celaluhu) da diyor ki: —―Kim böyle yaparsa amelinde ihlâs yoktur.‖ Çünkü sen yarına çıkacağını biliyor musun, Ģuan baĢlasana. Seni yarına kadar oyalayan Ģeytandır. Ama sen aldırıĢ etmiyorsun. Ġnsan bir Ģeyler okudukça yeter artık bu bilgi bana yeter diyor. Ne kadar ona akıl verseniz de: − ―Ya bende akıl yok mu? Ben de düĢünüyorum benimde bir planım var‖ diyor. Burası sizin Ģarjınız gibidir, nasıl ki telefon bittiği zaman Ģarja koyuyorsunuz sizin Ģarjınız burasıdır. Cuma‘dan cumaya sohbetimiz var, Cuma da mesela hanımlar var diyelim onların Ģarjı burasıdır. Gelecekler burada Cuma günü kendini tam Ģarj ediyorlar, bir daha ki Cuma Ģarjı bitiyor, geliyorlar tekrar, gelmezlerse feyiz kayboluyor iĢte. Çok büyük soğukluk, çünkü Ģeytanın bir numaralı düĢmanısınız Ģu an. Buraya gelerek ne feryatları bastırttınız ona, 136 haberiniz yok. Ciddi diyorum. Aman bak bir sadaka verirken bile dâhi ne anlattım bu hafta sohbette, bir sadaka verirken dahi 70 tane Ģeytan engelliyor,137 aman cebinde dursun, aman sana lazım olur verme Ģimdi. Siz bir de buraya geldiniz farzı ayn‘a geldiniz, ne belaya soktunuz onun (ġeytanın) baĢını Ģimdi. Siz en büyük düĢmanısınız onun. Unutmayınız ĠnĢallah. Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin EL-FATĠHA ( Gazali, Mecmu‘atu-r‘Resail, 7/87 ) 136 137 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim Fi Kalbin Selim: 3-41. Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim Fi Kalbin Selim: 106. 59 KÜRSÜDEN ِ 60 ĠNCĠLER ĠNCĠLER KÜRSÜDEN َ ُ ُ ىر باهللِ م ًَ َّ الش ُْ َط ِان َّ ُم ِ الش ِح ِ ِ اع ِ ِ ْ الش ْخ ٰمً َّ هللا َّ الش ِخ ِ ِ ُم ِبع ِم ِ ِ َََْ ُ ْ ُ اغظ الل ْد ِطُ ِ َة َ الى ِ َْ َ َ َ ّٰ َّ ُ َ َ َ ال َح ْم ُذ ِلل ِه ال ِزي َه ٰذها ِل ٰهزا َو َما ه َّىا ِل َن ْه َخ ِذ َي ل ْىل ا ْن َه ٰذها ُِ هللا َ ْ َّ َ َ امى ِئل ِباهللِ ل َل ْذ َحاة ْذ ُس ُظ ُل َسِّب َىا ِبال َح ِ ّ ِ م ص ِِ اع ِخ َِ ُلى َِو ِْ َو َما ج ْى ِف ِِ َ َ ىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ ۩صلىا َعلى َس ُظ ِِ َ ََ َ ُُ ىب َىا ُم َد َّم ٍِذﷺ ِ ِب كل ِِ ب ط ۩صلىا على ِ ِ ُ َ َ ُ َ ىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ ِ ۩صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِِ َُ ََْ َ ُ ال ْى ِغظة الث ِالث َة َ َُ ُ ُ َ َ ًلىٌ هللا ح َعالىﷻ ِ : 61 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN ٰ ًَا ْاب ًَ ا َد َم ! ِ ْ َ َ ْ َ ْ ْ ِاك َى ْع ح ْع َخغ ًِ َ،و اج ُش ِن ال َح َع َذ ح ْعَ ِر ْح ِ ، َو ْ ب ْال َح َش َام ُج ْخ ِل ْ ص ِد ًَى ًَ ِ ، اح َخ ِي ِ ِ َ َْ َ َ َ َو َم ًْ ج َش َن الغ ُْ َبت ظ َه َش ْث ل ُِه َم َد َّب ِتي ِ ، اع ََ َز ٌَ َّ َو َمً ْ الى َ اط َظ ِل َم ِم ْن ُه ْم ِ ، ِ َ َ ْ َ َّ َ َ ُ ُ َ ُ َ َ ْ ُ ُ و مً كل هَلمه همل علله ِ ، َ َ ْ َ َو َم ًْ َس ِض َي ِبال َل ِل ُِل ف َل ْذ َو ِز َم ِباهللِ ح َعالى ِ ٰ َ َ َ َ َْ ًَا ْاب ًَ ا َد َم ! اه َذ ِب َما ح ْعل ُم ل ح ْع َم ُل ِ ، َ َ َ ْ َ َ َ َ ُْ فى ُْف جطل ُب ِعل َم َما ل ح ْعل ُِم ِ ، ٰ ًَا ْاب ًَ ا َد َم ! ِ َ ْ َ َ َ َّ َ َ َ ُ ُ َ ىث غذا ِ ، ح ْع َم ُل ِفي الذهُا هأهً ل جم َ َ ْ َ ُ َْ َ َ َ َ َّ َ اٌ هأ َّه ًَ ُمخل ٌذ ا َبذا ِ ، و ججمع اَل ْ َ َ َ ْ ًِ، ٍص َعل ُْ ِ ِ ًَا ُده َُِا ِا ْخ ِش ِمي الح ِش َو ْاب َخغي َّ ًُ ِ ، الض ِاه َذ ِف ِ ِ ِ ْ َ ُ َ ْ َّ ُ َ اظ ِش َ ِ ًٍ و وى ِوي خلىة ِفي عي ِن الى ِ 62 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER 3.MEV‟ĠZE Üçüncü mev‘izeye geldik. Üçüncü vaaza geldik yani. Hadisi Kudsi : Adem‘den (Aleyhisselam) bu zamana kadar, hadisi kutsiler. Nedir bu Hadisi Kudsiler? Bunu biliyor muyuz? Allah‟ın (Celle Celaluhu), peygamberinin ağzından halka sesleniĢidir. O yüzden Hadisi Kudsi diyoruz. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne diyor: Allah-u Teâlâ buyuruyor ki, ―benim kullarım böyle böyle yaparsa…‖ Bakın! Ġnsanın ağzından Allah-u Teâlâ konuĢursa Hadisi Kudsi‘dir. Ama Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) diyorsa ki, böyle yapmayın, o hadisi Ģeriftir.138 Biri Mevla Teâlâ‘nın; diğeri Rasûlullah‟ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem). Oradan anlayacaksınız onu. Geldik Mev‟izetus Salise: Üçüncü mevize. Bu Mev‘izeler sadece Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanı için geçerli değil. Adem‟den (Aleyhisselam) bu zamana kadar, bütün peygamberlere gelen Hadisi Kudsiler bir arada . Ġmamı Gazali (Rahimehullah) hazretleri bütün kitaplara hâkim bir zat. Bir insan gerçekten usulü fıkıh okuyup da, usulü fıkıhtan fetva çıkarmayı kendi iyi yapıyorsa, gerçekten erkek adamdır. Ġnsan ilime girdikçe ―Ben ne kadar sıfırım‖ diyor. Her kitabı alıp, her kitabı karıĢtırdıkça, bunu da bilmiyormuĢum, diyorsun. Ġnsan öğrendikçe toprak olması lazım.139 Her gün bir Ģey öğreneceğiz. Bugün bunu da öğrendim. Bak bunu da bilmiyormuĢum bu yaĢıma kadar. Üzülmemiz lazım, ama insanoğlu, ne yapıyor? ―Bak ben bunu da biliyorum‖ diyor, hâlbuki bazı büyüklerin dediği gibi: —―Ġnsan bilmediklerini ayaklarının altına alsa baĢı göğe erer‖ 140 Ne kadar ilim var, Allah-u Teâlâ‟nın ilminden sadece yüzde biri bu dünyadadır. Yüzde doksan dokuzdan yine haberimiz yok bizim. Çünkü Allah-u Teâlâ buyuruyor ki: ġemseddin Sami, Kamus-i Türki: 1080. Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 259. 140 UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık. 138 139 63 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER −―Yedi tane deniz bir araya gelse, bütün ağaçlar kalem olsa, denizler de mürekkep olsa benim ilmimi yazmaya benim kelimelerim tükenmez ama onlar tükenir‖.141 Allah-u Teâlâ çok geniĢ bir kudret sahibidir. Bakalım üçüncü mektupta bize ne buyuracak: َ َ َ ُ ُ َُ ۩ ًلىل هللا : جػا ىﷻ ۩ Allah'u Teâla buyuruyor ki: ل ! ۩ ًَا ْاب ًَ ا َد َم ۩ Ey âdemoğlu! Eğer ki bu hitap Muhammed‟in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ümmetine olsaydı, Âdem oğlu diye bir hitap gelmezdi. Peki, bize ne hitap gelirdi o zaman: −―Ey iman edenler! Ey habibimi sevmiĢ, iman etmiĢ kullar!‖ diye bir hitap gelirdi, ama dikkat et hitap hep aynı. Ey Âdemoğlu! -Buyur Ya Rabbi!- ْ َ َ َْ ًِ ۩ ِاكى ْؼ ج ْظحغ ۩ Kanaat et ki zengin olasın. Kanaat et. Verilene razı ol, Ģükret, zengin olursun. Yani verilene kanaat edersek, Ya Rabbi! Sen bunu bize layık gördün, bizim hakkımız budur deyip kanaat edersek, zengin olur muyuz? Oluruz Elhamdülillah. Veren Allah (Celle Celaluhu) değil midir? Cevahiru-l‟Lu‟luiyye‘de gördüm, Muhammed Dimyati‟nin (Rahimehullah) kitabında diyor ki: 141 Lokman Suresi: 27. 64 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER − ―Kulların imanı hilkatlerine bağlıdır‖ nasıl yani? ġöyle: Adamın imanı fakirliğe layıktır. Allah (Celle Celaluhu) ben ona zenginlik versem küfre düĢer.142 O yüzden ben niye fakirim diyeceğimize, Elhamdülillah Müslümanım demeliyiz. Çünkü Allah (Celle Celaluhu) bize biraz para verse demek ki biz hakkı inkâr edeceğiz Neuzu billah, o yüzden Allah-u Teâlâ: −―Kanaat et, zengin olacaksın‖ maddi zenginlikte, manevi zenginlikte içine girer. Rabbimiz devamında ne diyecek sizlere, devam edelim: ْ َ َ ْ َال َح َظ َد ج ْظت ِر ْح َ ۩ َو اث ُس ِك ۩ Hasedi bırak ki rahatlık bulasın. Hasedi terk et, Âdemoğlu ferahı bulursun. Bakın arkadaĢlar, bu hafta sohbette anlatamamıĢtım, Ġmam Fahru-r‟Razi (Rahimehullah) Tefsiru-l‟Kebiri‘nde anlatıyor bunu, Allah-u Teâlâ hasedi 10 kısma ayırmıĢtır. 9‘u âlimlere, 1‘ini de diğer insanlara teslim etmiĢtir.143 Görüyor musunuz? Bu hafta ne anlattım ben size, hasedi anlatmıĢtım. ġeyh Muhammed, ġeyh Halil kıssasını hatırlıyorsunuz, dinlediniz mi onu. ġeyh Muhammed ile ġeyh Halil çok itiĢip kakıĢıyorlar, arkalarından konuĢuyorlar, ama bir araya geldiklerinde birbirlerini çok seviyorlar. Bir gün bakmıĢ ki ġeyh Halil evde oturuyor, bir de ne görsün cam taĢlanıyor, bir de bakmıĢ ġeyh Muhammed'in oğlu: — Ne yapıyorsun? Çocukta: —Babam bana dedi ki: ―Biz Ģimdi hacca gidiyoruz, küçük Ģeytanı taĢlamadan önce büyük Ģeytanı sen git Ģimdi taĢla‖ dedi. 142 Dimyati, Cevahiru-l‘Lu‘luiyye: 254; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 15/43426; Ġbni Kesir, Tefsir: 9/4728; Yusuf en-Nebhani, Fethu-l‘Kebir: 1/145; Ġmamı Suyuti, Camiu-l‘Ehadis: 1/330; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 15/43426. 143 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/433. 65 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Böyle bir kıssa anlatmıĢtım orada. Gerçekten de âlimler arasında çok oluyor. Üzgünüz ki Ģu ortamda olan olaylar Cübbeli Hoca‘ya144 yapılanlar, nice düĢmanlarını sevindirdi. Yani inanın ki onun o Ģekilde olup, içeri girmesinden dolayı insanların bakıĢı değiĢti bize. Çünkü o büyük bir cemaati yansıtıyordu. Hizmet bir tek dıĢarıda mı olur? Demek ki, ceza evindekilerin de Cübbeli Hoca‘ya ihtiyacı var ki Allah (Celle Celaluhu) yolladı. Hizmet edip geri gelecek yani. Her hangi bir sıkıntı yok ama atılanlar iftiradır. ġuna bakın! ġimdi insanlar kan kusmaya, kin kusmaya baĢladılar. Özellikle bizim düĢmanlarımızdan bazı gazeteler. Yazık müslümanlar alıyor, düĢmanlarımızdandır hâlbuki. Bunlar Ģimdiden Cübbeli Hoca‟ya kin kusmaya baĢladılar, dikkat edin. Hemen saflarınızı belirleyin yani. Bize de aynısı olsa yanımızda olacaklar bellidir. O yüzden dikkat edin. Ġmam Fahru-r‟razi (Rahimehullah) ne diyor: Allah‟u Teâlâ hasedi, 10 kısma ayırmıĢ, 9‘nu Âlimlere vermiĢ, 1 tanesini de diğer insanlara tahsis etmiĢtir. Hasedin onda 9‘u Âlimler de görüyor musunuz? Öyle böyle değil yani. ġeyh Muhammed‘in, ġeyh Halil‘in taĢlamaları çok değil yani. Bir de bakın musibet ve belaları Allah (Celle Celaluhu) ona taksim etmiĢ. 9‘u Salihlere 1‘i diğer insanlara bırakmıĢtır. Musibetin 10‘da 9‘u Salih (Aleyhisselam) insanlarda.145 Âlimlerin baĢına gelecekler hep böyledir, bakabilirsiniz. Hz. Eyyûb (Aleyhisselam) gibi. Hadisi ġerifte: َ َ َ ََ َ ُ اٌ َس ُظى َ ٌ :هللا ﷺ ك : ٌا ك ، غ و ِ ٍ ُ ع ًِ أ ُ ْ َ ِ ُ َما أ ِور َي ه ِب ٌّى ِمث َل َما أ ِور ًذ 144 145 Ahmed Mahmud Ünlü, 2011 Senesinde Haksız Yere Tutuklanma Hadisesi. Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/433. 66 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : −―Hiçbir peygamber benim gördüğüm kadar eziyet görmedi.‖ 146 Bunu söyleyen Fahri Kâinat Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Hepsi aynı, çoğu âlimler eziyet göre göre ölmüĢlerdir. Salih zatlara da ekseri eziyet vardı. Bu âlimler ibadetle bu makamı alamazken Allah (Celle Celaluhu): “Ben böyle vereceğim‖ diyor Sırf makamları yükselsin diye bu sıkıntılara katlanacaklar. Yine Allah (Celle Celaluhu) zilleti 10 kısma ayırmıĢ. Zilleti, Alçaklığı. Bunun 9‘u Yahudilerde, 1‘i de diğer milletlerdedir.147 10‘da 9‘u Yahudilerde. En pis millet iĢte. Sellem). Ġlk baĢta Hazinedar Yusuf‘u (Aleyhisselam) satın alıyor. Kime sattı? PadiĢahın vezirine. Vezir kim? Kıtfir. Kıtmir değil, Kıtmir köpektir. O an ki PadiĢah kim? Reyyan Melik. Onun yerine kim geçiyor, Muhasip denilen bir adam.148 Onun bir çocuğu var. O ahmaklık yapıyor, onu bir iĢe koyuyor, iĢten kaçıyor, ona Ferra an nefsih diyor. Kendi kendine kaçan demek. Ferra: kaçtı, An nefsihi: kendi nefisinden kaçan demek. Zamanla bu çok kullanıla kullanıla Ferra an nefsih… Firavun oluyor.149 Ġlk baĢlangıcı Ferra an nefsih‘den geliyor iĢte. Sonra bu ahmak dediğimiz çocuk gizlice babasını öldürüp tahta geçiyor. 7 karıĢ boyu, 8 karıĢ sakalı var. Musa (Aleyhisselam) zamanında denizdeyken boğulan budur iĢte. Ġlk Firavun‟dur. Sonrasında Firavunlar çok gelmiĢtir. Bir de unutmayın Firavun‟un saçları sarıymıĢ.150 Hiç bulunan cesedin kafasına dikkat ettiniz mi? Dikkat edin sarı saçlı. Hala kıllar duruyor orada Sarı sarı. Ġbni Adiyy, el-Kâmil: Hadis No: 2605; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: Hadis No: 31703; Tirmizi, Sünen: Hadis No: 2477; Ġbni Mace, Sünen: Hadis No: 151; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 3/120 Hadis No: 12236-12237; Ġmamı Rabbani, Mektubat: 1/Mektup 10. 147 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/433. 148 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 73. 149 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 92. 150 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 92. 146 67 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ġsrail dediğimiz kimdir? Yakup‟dur (Aleyhisselam). Yakub‘un diğer ismi, Ġsrail‘dir.151 Ġsrail oğulları buradan geliyor iĢte. Yahudi derken bunları anlamayın iĢte. Ġlk Ġsrail : Yakub „dur (Aleyhisselam). Yusuf ‘un (Aleyhisselam) babasıdır. Yusuf (Aleyhisselam) kaybolunca, ne kadar ağladı Yakub (Aleyhisselam). Ama dikkat edelim. (Aleyhisselam) Yusuf (Aleyhisselam) bir rüya ile eziyet çekmeye baĢladı, bir rüya ile sultan oldu.152 Bir ara nasip olsa, her sohbette bir Peygamberden bahsetsek, öyle de ne güzel olurdu. Sonra Allah (Celle Celaluhu) tevazuu (Alçak gönüllülüğü) 10 kısma ayırmıĢtır. Bunun 9‘nu Hıristiyanlara, 1‘i diğer milletlere vermiĢ. Yani böyle bir Ģey olabilir mi? Ġmamı Razi (Rahimehullah) söylüyor bunu. Tevazuunun: Hıristiyanlarda 10‘da 9‘u.153 Alçaklığın 10‘da 9‘u Yahudilerde154 onda itiraz yok, doğru söze ne hacet. Hakikaten Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında Ehli kitap Hıristiyanlar daha tevazuluydu. Onlar bize daha yakın. ġimdi Kuran‘dan haberi olmayan bir zata gidin Yahudi mi daha çok seviyorsun, yoksa Hıristiyan'ı mı daha çok seviyorsun? Hıristiyan, der. Yahudiler çok pis millet. Ġtici gerçekten. Kuran diyor ki, onlar birbirinin dostudur.155 Ama Hıristiyanlar size daha yakındır.156 Çok enteresan Ģehvetin 10 kısmı var, 10‘da 9‘u kadınlarda, 1 tanesi erkeklerde. Bu da çok doğrudur, normal bir cinsel iliĢki de hanımlar 2 kat daha çok zevk alır. O yüzden 10‘da 9‘u hanımlardadır, 1 tanesi erkeklerdedir.157 Ama hayâ dediğimiz utanma duygusu, 10‘da 9‘u da hanımlardadır.158 Nasıl oluyor? ġöyle oluyor ki, 10‘da 9‘luk Ģehveti, 10 da 9‘luk hayâ örtüyor, onu dengeliyor. Yani o olmasa, yanlıĢ Taberi, Tarih: 1/165; Ġbni Esir, Kâmil: 1/127; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 1/295. 152 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 73. 153 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/433. 154 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/433. 155 Maide Suresi: 51. 156 Maide Suresi: 82. 157 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/434. 158 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/434. 151 68 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ģeyler oluyor. Hayâ perdesini yırttığı an 10‘da 9‘luk Ģehvet dıĢarı saçılıyor. Bu, iĢin gerçek tarafı. Ġlim 10 kısımdır diyor, Fahru-r‟razi (Rahimehullah) hazretleri: 10‘da 9‘u Irak‘tadır. Ġlmin Irak‘ta nerede var? Bağdat değil mi? Doğru söze ne hacet, Bağdat orada iĢte. Abdulkadir Geylani (Rahimehullah) orada, BiĢri Hafii (Rahimehullah) orada, Ahmed bin Hanbel (Rahimehullah) orada, Ġmamı Azam (Rahimehullah). Bir Ġmamı Malik (Rahimehullah) Medine‘de, Ġmamı ġafii (Rahimehullah) Mısır‘da. Ġman 10 cüzdür, 10‘da 9‘u nerede? Belde olarak nerede? Yemen‘dedir. 10‘da 1‘i diğer ülkelerdedir.159 Yemen‘de iman, inanç orada var. Ama Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor? Hadisi Ģerifte: َ َأ َل ئ َّن ْلا ًَم:الىبي ﷺ ٌ ان ًَ َم َّ َ َ َ َ َو َأح ُذ َه َف، َو ْال ِح ْى َم َت ًَ َما ِه َُّ ٌت،ان غ ِ ِ ِ ِ ٌفلا ْ ُ »ً ِ ِ َسِّبى ْم ِم ًْ ِك َب ِل ال َُ َم ―Ġman yemene mensuptur, hikmet yemene mensuptur ve rabbinizin nefesini yemen tarafından duyuyorum.‖160 Muhammed Parisa (Rahimehullah) Faslu-l‟Hitab‘ta söylüyor. Ġsteyen baksın ama kitabı siz nerede bulacaksınız? Bakın ki Veysel Karani (Rahimehullah) hazretleri, Yemen‘de. Bir Ģey ortada yokken iman etti mübarek. Amcası Gavstır Veysel Karani (Rahimehullah) hazretlerinin.161 Faslu-l‟Hitab‘ta gördüm inanın ki Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi zamanın da Gavs var, inanabiliyor musunuz? ve Sellem) Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/434. Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid: 10/16627; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 2/541; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 12/33951-33952; Zebidi, Ġthaf: 7/478; Ġbni Kesir, Tefsir: 8/39. 161 Lamii Çelebi, Nefahatü-l‘Üns Tercümesi: 89. 159 160 69 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Yine akıl 10 kısımdır, 9‘u erkeklerde, 1‘i hanımlardadır 162 bu da iĢin diğer tarafı. Tabii ki Hayânın 10‘da 9‘u veriliyor bizim zorumuza gitmiyor da, aklın 10‘da 9‘u verilince zorlarına mı gidecek? Bereket 10 sınıftır. 9‘u ġam da, 10‘da 1‘i de diğer ülkelerdedir. Bereket ġam da, böyle bereket vardır.163 Bu haset olayı söylerken, zatın birisi bir hükümdarın karĢısına geçiyor, onunla sohbet ediyorlar ona nasihatler ediyor. PadiĢahın Vezirinin dikkatini çekiyor. Kıskanıyor. O gittikten sonra PadiĢaha diyor ki: −Bu âlim sizin çok pis koktuğunuzu söylüyor. PadiĢah: −Sen bunu nereden çıkardın? −DıĢarıda bize öyle söyledi, isterseniz bunu size ispat ederim. −Et dedi PadiĢah. Vezir: − Dikkat etmiyor musunuz? Sizinle konuĢurken ağzını kapatarak konuĢuyor. PadiĢah: −Dikkat etmedim. Bir daha ki geliĢinde dikkat ederim. Âlim tekrar gelirken Vezir gördü bu Âlim‘i, dedi ki: — Gel sana çorba ısmarlayayım, dedi. Alt yemekhaneden yemek ısmarladı. Bol sarımsağı da döktü içine. Dedi ki: —Bak dikkat et, çorba sarımsaklıdır. PadiĢah‟ı rahatsız etme uzaktan konuĢ ağzını kapat, dedi. O Âlim‘de sarımsak yiyip öyle gidince PadiĢah‟ın huzuruna, PadiĢah: — YaklaĢ yanıma, dedi. O zatta konuĢurken rahatsız olmasın diye ağzını burnunu kapattı. PadiĢah‟ta sinirlendi bu olaya 162 163 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/434. Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/434. 70 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ―Gerçekten vezirin söyledikleri doğru. Benim pis koktuğumu ima ediyor bu Âlim‖ dedi. Hâlbuki garibanın haberi yok. PadiĢah: —Getirin kâğıdı dedi. Kızdı PadiĢah olaya. Bu adam da PadiĢah‟ın ne yazdığından haberi yok. PadiĢah böyle kâğıt istediği zaman bu âlim de 2-3 dinar gibi hediye verin yazıyor, zannediyormuĢ. Bu da onu düĢünerek sevinçli sevinçli çıktı odadan. Vezir: — Ne oldu? dedi. Bu Âlim de: — Herhalde PadiĢahım bana dünyalık bir Ģey yazdı‖ dedi. Vezir: — Allah (Celle Celaluhu) için onu bana ver çok ihtiyacım var, dedi. Vezir de çok ısrar edince Âlim de kâğıdı, fermanı Vezire verdi. Vezirde koĢa koĢa gitti hazinedara baktı ki ne yazıyor? Bu adamı katledin, çabuk bu adamı idam et. Ondan sonra ertesi gün oldu bu Âlimi tekrar gördü PadiĢah: —Ne arıyorsun burada ne oldu? Kâğıt ne oldu dedi? Âlim‟de: —Efendim böyle böyle oldu sizin kapıdan çıkınca vezir istedi ona verdim‖ dedi. PadiĢah‘ta Olayın hakikatini anlayınca: —Demek ki haset etti felaket geldi baĢını buldu,164 dedi. Kendi kazdığı çukura kendi düĢtü. Ebu Cehil aynısını yapmadı mı? Bu ahmak adam hasta olunca Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ziyarete geliyor. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ziyarete gelecek diye kapının önüne çukur kazmıĢ. Bunu çok eski bir peygamberler mucizesinde okumuĢtum. Nereden aklıma geldi bilmiyorum. Neyse Ģimdi kazmıĢ orayı, üstünü de otlarla örtmüĢ. Neden? Ben Rasûlullah‘ı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buradan geçireceğim ki içeriye düĢsün diye. Hasetlik edecek ya neyse, Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geliyor onunla beraber gelirken Cebrail (Aleyhisselam) hazırlanan tuzağı haber veriyor ve geri dönmesini söylüyor. 164 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/103; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 3/188; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/202. 71 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Neden geri döndün diyecekken, bu ahmak adam çukurun içine düĢüyor. Ebu Cehil: — Yardım edin beni çıkarın, diye bağırıyor. Onlar uzandıkça Ebu Cehil derinleĢiyor, Allah (Celle Celaluhu) kuyuyu daha derin yapıyor. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): —Doğru söyle bana iman edecek misin, deyince: —Edeceğim, dedi. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) elini tutuyor, çıkarıyor. O zaman Ebu cehil: —Ya Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)! Sen ne kadar sihirbazmıĢsın165 deyip küfrüne devam etti. Bakın hesap edin ki o zaman orada ki adamların hepsi sarıklarını birbirine bağlıyor, aĢağıya salmıĢlar onlar saldıkça çukur derine gidiyor. Rasûlullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), tamam iman ettim deyince elle tutup çıkartmıĢtır. Görüyor musunuz? Haset nereye dönüyor? Bir insana haset ettiği zaman hiçbir Ģey yapamazsınız ki. Bir insana haset eden tam aksine Allah‟a (Celle Celaluhu) savaĢ açmıĢ, ne demek istiyorsunuz? ―Ya Rabbi sen nasıl taksim ediyorsun. Ben senin verdiğine razı değilim. Böyle ilahlık mı olur‖ diyorsun değil mi? haset bu oluyor iĢte. Çünkü sen bu adamın niye bu kadar çok malı var deyip kızsan bile bu adamın malı değiĢmez ki. Sen kızdığınla kalırsın. Rasûlullah‟ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurduğu gibi: َّ َ َك:ٌا َ َك،َع ًْ َأ َوغ :اٌ َس ُظى ٌُ الل ِه ﷺ ٍ ْ ََ َ ْ ُ َّ ُ ُ ْ َ َ َ ْ ُ َ َ َ ْ َّ َ َ »ب ِ هما جأول الىاس الحط،اث ِ « ِئن الح َعذ ل َُأو ُل الح َعى ―AteĢin odunları yediği gibi hased‟de iyilikleri yer bitirir.‖ 166 165 166 Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 268. Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 5/26594; Ġbni Mace, Sünen: 2/4210; Ebu Davud, Sünen: 4/4903; Ebu Ya‟la, Müsned: 6/3656; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 9/6184. 72 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ĠĢte sadece üzüntü, kinle erir biter gidersin. O adama yapılabilecek hiç bir Ģeyin yoktur. O yüzden Allah-u Teâlâ: − ― Ey Âdemoğlu! Hasedi terk et ki, istirahat bulasın‖ dedi. Ne kadar güzel dedi. Bir insanın, bir Müslümana hasedi olur mu? Allah (Celle Celaluhu), kime ne verdiyse daha çok versin, demek ki hak ediyor ki veriyor, ilmi varsa Allah (Celle Celaluhu) ilmini arttırsın, demek ki hizmet ediyor ki veriyor, demeli. Allah (Celle Celaluhu) devamında: َ ْ ْ ُ َ َ َ ْ ُ َْ َ َص ِدًى َك ۩ و اجح ِيب الحسام ثخ ِل ۩ Haramlardan sakın ki, dinini halis kılasın. Haramlardan kaçın Ey Âdemoğlu! Dinin halis olsun. Elhamdülillah bizim cemaatimizde bile bile haram iĢleyecek bir zat yok. ĠĢlese bile hemen beni affet Ya Rabbi! Diyoruz değil mi? bak ne diyor Mevla‟mız: ―Haramlardan kaçınız ki dinin halis olsun.‖ Ufak günahları istiğfarlar affettirir. Hatta Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: —―Ġki namaz birbirinin arasına kefarettir.‖167 —―Ġki Cuma birbirinin arasına kefarettir.‖168 —―Oruç birbirinin arasına kefarettir.‖169 —―Umre birbirinin arasına kefarettir.‖170 Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 4/310; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/171; Ġbni Cerir, Tefsir: 2/132-133; Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid:1/297; Ġbni Hibban, el-Ġhsan: 2/190; Nesai, Sünen: 1/91; Ġbni Mace, Sünen: 1/156. 168 Müslim, Sahih: Taharet 117, Hadis No: 552; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 2/400: Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 4/308; Tirmizi, Salat: 1/418; Ġbni Mace, Sünen: 1/345; Ebu Davud, Müsned: 324; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 2/177. 169 Müslim, Sahih: Taharet: 117 Hadis No: 552; Ahmed bin Hanbel, Müsned: 2/400: Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 4/308; Tirmizi, Salat: 1/418; Ġbni Mace, Sünen: 1/345; Ebu Davud, Müsned: 324; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 2/177. 167 73 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Hep aradakini sildirirsiniz. Adam günde 5 vakit yıkansa o adam da kir kalır mı? Namaz da öyledir.171 Bile bile sakın haram iĢlemeyin. Ama iĢlersek bile mutlaka tövbeyle sildireceğiz. Çünkü siz haram iĢlediğiniz an o günah yazılmıyor ki oraya. 6 saat tövbe vaktiniz var.172 Çünkü sağda ki melek solda ki meleğin amiridir.173 Tövbe edip onu oraya yazdırmayın, yazdırırsanız onu sildirmeniz çok zordur. Ebu Bekir Sıddık (Radiyallahu Anh) Efendimiz‟den rivayet ediyor ki: (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) َّ َّ َ َ ّ َع ًْ َأبي َب ْىش َ َك:ٌا َ َك،الل ُه َع ْى ُه ِ« َما:اٌ َس ُظى ٌُ الل ِه ﷺ س ِض ي،الص ِّذ ًِم ِ ٍ ِ ْ ْ َ ْ َ َّ َ َ َ َ ْ َ َ َ َ َ ْ َ ْ َ َّ » وِئن عاد ِفي الُى ِم ظب ِعين مش ٍِة،أصش م ًِ اظخغفش ―Ġstiğfar eden kimse günde yetmiĢ kere (aynı günaha) dönse bile, (günahta) ısrar etmiĢ sayılmaz” buyurmuĢtur.‖174 Eğer ki nefisine uyup tövbeyi bozuyorsa dua edeceğiz Allah (celle celaluhu) yardım etsin. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) baĢka bir yerde de buyuruyor ki: ََ ّ ُ ْ َ ْ َُْ ُْ َ ُْ ُ َ الل ِ واَل ْع َت ْه ِض ِب ِب َشِّب ِه، ىب ه الز ى ل ع ش ص اَل ان ع ِ ِ ِ ِاَلعخغ ِفش ِب ِ ِ ―Diliyle istiğfar eden günah iĢlemekte ısrar eden kimse Rabbi ile alay eden kimse gibidir.‖175 Burası da var. Ġmamı Malik, Muvatta: 3/1257; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 3/12639; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 24/15701; Buhari, Sahih:3/1773; Müslim, Sahih: 2/437; Ġbni Mace, Sünen: 2/2888; Nesai, Sünen: 5/2629. 171 Ġmamı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin: 430; Müslim, Sahih: Mesacid 284; Buhari, Sahih: 1/134 Mevakit 6; Tirmizi, Sünen: Edeb 80, Emsal: 2868. 172 Taberani, el-Mu‘cemu-l‘Kebir: Hadis No: 7765, 8/185; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 5/390 Hadis No:7049; Deylemi, Müsnedu-l‘Firdevs: 2/402 Hadis No: 3785. 173 Taberani, Kebir: 8/7787; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 9/6648; Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid: 10/17577; Suyuti, Camiu-l‘Ehadis: 13/13533. 174 Ebu Davud, Sünen: Vitr 26 Hadis No:1514; Tirmizi, Sünen: Deavat 106 No:3559; Ebu Ya‟la, Müsned: Hadis No:137-139; Taberi, Camiu-l‘Beyan: 6/68; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 4/35; Ahmed Mahmud Ünlü, Ġstiğfar Risalesi: 33. 170 74 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ama bu ne demek oluyor, hafife alıp tövbe etmektir. Ebu Bekir Sıddık Efendimizin (Radiyallahu Anh) dediği ise, bir günahı iĢleyip ―Ya Rabbi! Hata ettim bir daha yapmayacağım‖ deyip tekrar iĢlese dahi o tövbeyi bozmayı yaklaĢmıĢ değildir, diyor. َ ْ َ َ َ ْ َ ۩ َو َم ًْ ث َس َك الغ ُْ َبة ظ َه َست ل ُه َم َحب ِتي ۩ Gıybeti bırakan kiĢiye muhabbetim zuhur eder. Gıybet nedir? Bir Müslümanın arkasından hoĢlanmayacağı bir Ģekilde konuĢmak.176 Fasıkın gıybeti caizdir.177 Mesela bir Müslüman birisiyle ortak olacaktır. Sen o adamla önceden ortak olmuĢsun biliyorsun ki yalancıdır, dersin ki ortak olma, bu adam yalancıdır. Bunu söyle bu gıybet değildir.178 Müslümanları faydalandır. Bunun haricinde sana ne karı var, yazıktır. Hâlbuki Allah Teâlâ diyor ki: ―Bıraksın gıybeti benim ona muhabbetim zuhur edecek.‖ Köylerde Ģimdi kadınlar tarlaya gidiyor erkekler kahve de bilmiyorum ne yapıyorlar oralarda. Bizimkiler ekseri gıybet ediyor da. Ne kazandırıyor size? Bakın ki ben bu örneği hiç aklımdan çıkarmıyorum inĢallah sizde unutmayın. Havarilerle beraber Ġsa (Aleyhisselam) yolda gidiyor baktı ki köpek ölmüĢ. Havariler diyor ki: ――Ne kadar pis kokmuĢ ortalık batmıĢ.‖ Ġsa (Aleyhisselam)‘da diyor ki: ― ―Köpeğin diĢleri ne güzel bembeyaz.‖179 Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 4/10172; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 1/117; Ġbni Arrak, Tenzihu-Ģ‘ġeria: 2/314; Cemaleddin Kasımi, Zübdetu-l‘Ġhya: 504; Ġmamı Gazali, Ġhya: 4/63; Osman El-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin:43. 176 ġemseddin Sami, Kamus-i Türki: 994. 177 Suyuti, Camiu-l‘Usul: 8/6219; Suyuti, Dureru-l‘Muntesır: 1/449; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 1/305. 178 Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih: 8/3397; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/115; Beyhaki, es-Sünenu-l‘Kübra: 10/210; Ġbni Ebi-d‟Dünya, Kitabu Zemmi-l‘Ğıybeti ven‘Nemime: Hadis No: 83, Kitabu-s‘Samt: Hadis No:220; Ġbni Hibban, el-Mecruhin: 1/220; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 264-777; Muhammed Mevlana Ebu Said Hadimi, Berika: 2/281. 179 Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 3/193. 175 75 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Görüyor musunuz? Yani yine hep bardağın boĢ tarafından bakıyoruz? Dolu tarafından baksana. Bir Müslümanın hatası vardır, zaten sevilen insanı sevmek herkesin haddi. Ama önemli olan sevilmeyen insanı sevebilmek erkekliktir. Bir mahallede hiç sevilmeyen bir aksi insan vardır, erkeklik onu sevmektir iĢte. Mevlana (Rahimehullah) burada olsa kim sevmez onu? Onu herkes sever. Önemli olan sevilmeyeni sevmektir. Kalbine o sevgi tohumunu attığınız an, istediğiniz gibi o kula hükmedebilirsiniz. Anladınız değil mi? Gıybeti terk edelim. KarĢımızda ki müslümanın hep dolu tarafını görmeye uğraĢalım. Bunu yaparsanız sizde mutlu olacaksınız. Gıybet edince seviniyor musunuz? Abdullah bin Mübarek (Rahimehullah) hazretleri bu hafta bize ne dedi? Gıybet edeceksen ananın babanın gıybetini et,180 sevap yabancıya gitmesin. Çünkü sen gıybet ettikçe sevap ona gidiyor. Bu dünyada gıybet ediyorsun ona bir ton sevap veriyorsun. Sen enayi misin? Öyle değil mi? 1 lira ver dese adam: ――Defol git benim seninle iĢim olmaz‖ dersin. Bir ton sevap veriyorsun farkında değilsin. ْ ً۩ َو َم َ اغ َت َز َل الى َاض َط ِل َم ِم ْن ُه ْم ِ ۩Ġnsanlardan uzlet eden onlardan selamet bulur. Her kim insanlardan uzlet edip ibadete kapanırsa insanların Ģerrinden emin olmuĢ. Ġnsanların Ģerlerinden, kötülüklerinden, zararlarından, gıybetlerinden korunmak istiyorsanız uzlete. Bakın olaya Ģöyle bakıĢ açısı var. Mehmet Emin Tokadi hazretleri yolda giderken hırsız bıçağı dayadı boynuna: (Rahimehullah) ――Ver keseyi‖ dedi. Keseyi verdi hırsız gitti. Mehmet Emin Tokadi (Rahimehullah) hazretleri de karĢıda yatıyor öyle güzel bir zattır ki hattattır da. Hırsız gittikten sonra oturdu üzüldü arkadaĢı geldi ve: 180 Ġmamı KuĢeyri, Risaletu-l‘KuĢeyriyye: 95; Ġmamı Nevevi, el-Ezkar: 548. 76 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER — ―Mehmet Emin Efendi (Rahimehullah) ne oldu‖ dedi? O da: —―Hırsız kesemi çaldı ona üzüldüm‖ dedi. ArkadaĢı: —―Bir Ģey olmaz yeniden kazanırsın‖ dedi. Mehmet Emin Tokadi (Rahimehullah) hazretleri de: —―Ben giden paraya üzülmüyorum ki, ben o parayı taĢıdım da bir müslüman‘ın günaha girmesine sebep olduğum için üzülüyorum‖ 181 dedi. Hadi gelin buyurun! BakıĢ açısına bakın yani bizim evimize hırsız girse, vay herif nasıl girdi buraya deriz. Yolda bizi gasp etse vay hayvan herif nasıl yaptı deriz. Hâlbuki bak Mehmet emin efendi (Rahimehullah) hatayı hala kendisinde arıyor. Niye o keseyi üstümde taĢıdım da bir Müslüman harama girdi ona üzülüyor. Bakın insanlara ne kadar merhamet ediyorlar. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ebubekir (Radiyallahu Anh) Efendimizi çağırdı dedi ki: —“ Ya Ebubekir (Radiyallahu Anh)! Senin tefekkürün nasıldır? Ebubekir (Radiyallahu Anh): —“Benim Tefekkürüm; Ya Rabbi! Benim bedenimi cehenneme atıp o kadar geniĢlet ki cehenneme benden baĢka kimse sığmasın geri kalan herkes cennete gitsin. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): —“Senin tefekkürün yetmiĢ sene ibadetten hayırlıdır.”182 Buyurdu. Görüyor musunuz? ġu insanlara merhamete bakar mısınız? Ama Ģimdi bakıyorsunuz ki evlat namaz kılmıyor ana babanın umurunda değil. Sen onu büyütüyorsun el bebek gül bebek, cehenneme sokacaksın, cehenneme odun yetiĢtiriyorsun iĢte. 181 182 UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık. Muhammed Ġbni Abdullah el-Cerdani ed-Dimyati, Cevahiru-l‘Lu‘lu‘iyye: 289; ġemseddin Sivasi, Menakıb-ı Çehari Yar-i Güzin: 25. 77 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Hiç razı olmayalım buna, bakın ne var sonunda. Ġnsanların Ģerrinden korunmak isteyen insanlardan çekilecek ibadete yönelecek. ََ َ ُْ َ َ۩ َو َم ًْ كل كَل ُم ُه ك ُم َل َغلل ُه ۩ KonuĢması az olanın aklı mükemmel olur. Her kim ki, kelamı azsa aklı çok olur, kâmil olur o adam. Ne kadar güzeldir bir insana sadece sorulduğu zaman konuĢması. Bir topluma gittiniz bak bunu yapınız, bizim yapamadığımız en büyük hata budur iĢte. Gittiğimiz ortamlarda aman bizi bilgili görsünler, aman bizi âlim görsünler, aman bize soru sorsunlar, aman insanlar etrafımıza oturup bizi dinlesinler, hep bu Ģekilde insanlar. Hani ben biliyorum, ben yaparım havasına girdiğinden kelamı çok oluyor. Hâlbuki Allah-u Teâlâ buyuruyor ki; ―Kimin kelamı azsa onun aklı çok olur‖ diyor. Söz gümüĢtür ama susmak altındır.183 Kimin sözüydü o? Lokman Hekim‟in sözüydü galiba. Bir insana Ģu ahmaklık yeter. Nedir o? ―Susması gereken yerde konuĢmak, konuĢması gereken yerde susması.‖ Bir insana bu felaket olarak yeter. Sadi ġirazi diyor bunu bostan gülistanda.184 En güzeli kardeĢlerim sorulduğu zaman konuĢunuz. Siirt‘te bir kıssa dilden dile dolaĢır. Molla Halil-i Siirdi „yi (Rahimehullah) duydunuz mu? Siirt‘e ilmi götüren zattır. Mübarek gitmiĢ bir ortama bakmıĢ ki hoca talebeleriyle tefsir okuyor, tefsirde bir ibareyi çözemiyorlar çıkamıyorlar iĢin içinden. Molla Halil-i Siirdi (Rahimehullah) Hazretleri de yamalı elbiselerle köĢe de oturmuĢ hoca da tanımıyor onu. Neyse ezan-ı muhammedi okunuyor herkes namaza gidiyor. Molla Halil-i Siirdi (Rahimehullah) Hazretleri de hemen gidiyor çözemedikleri o kelimenin Ahmed b. Hanbel, Zühd: 65; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 2/128; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/247; Bir rivayette Süleyman (Aleyhisselam)‘ındır. Bknz: Ġmamı Gazali, Ġhya: 3/110; Salih bin Abdullah, Nadratu-n‘Naim: 7/2640. 184 ġeyh Sadi ġirazi, Gülistan: 119. 183 78 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER altına bir iki Ģey yazıyor. Neyse namazı kılıyorlar geliyorlar hoca bir bakıyor: ― ―A! Benim burada göremediğim bir Ģey varmıĢ bunun manası buymuĢ‖ diyor. Sonra da hoca, Molla Halil-i Siirdî‘ye (Rahimehullah) bakıyor, koĢup hemen elini öpüyorlar. Görüyor musunuz? Kendi kelimelerinizle kendinizi yüceltmeyiniz, siz alçaltın kendinizi, Allah (Celle Celaluhu) yüceltsin sizi. Beyazıt-ı Bistami (Rahimehullah) hazretleri 30 sene Allah‘a (Celle ibadet etti. Bir zat geldi ve ona dedi ki: Celaluhu) ――Ey Beyazıd Allah‘ın (Celle Celaluhu) hazineleri ibadetlerle doludur, kendini zelil kıl ki, alçalt ki Allah (Celle Celaluhu) seni üstün kılsın.185 Anlıyor musunuz? Mütevazı olalım. Ancak sorulduğu zaman konuĢalım, sorulmadan bekleyelim. Hep susalım, Allah‘ı (Celle Celaluhu) zikredelim. Seven sevdiğini çok zikretmez mi? Bakın Mecnun ne kadar Leyla‘yı zikretti, kedisini görünce ayağa kalkıyordu saygıdan.186 Bizde öyle yapacağız sorulduğu zaman konuĢacağız. Bunu yapabilen aklı kâmil olur, diyor Allah-u Teâlâ. َ َ ْ َ ۩ َو َم ًْ َس ِض َي ِبال َل ِل ُِل ف َل ْذ َو ِز َم ِباهللِ ح َعالى ۩ Aza razı olan gerçekten Allah‟u Tealaya güvenmiĢ olur. Her kim ki aza kanaat ederse aza razı olursa Allah-u Teâlâ‘ya tevekkül etmiĢtir. ġimdi insanlar da bu korku yani aç kalma korkusu var. Aç kalma korkusu olan bir insan Allah‘a (Celle Celaluhu) 185 186 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 89. Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 158; EĢrefoğlu Rumi, Müzekki-n‘Nüfus: 399; Mevlana Celaleddin-i Rumi, Mesnevi: 2/570. 79 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER tevekkül etmiĢ olur mu? Allah (Celle Celaluhu) hiçbir Ģeyi üstüne almamıĢ, her Ģeyi kullar üzerine paylaĢtırmıĢtır, kulluk kulların üzerinedir. Allah (Celle Celaluhu) sadece rızkı üzerine almıĢtır. ―Rızk bana aittir‖187 buyuruyor, korkmayın. Süleyman (Aleyhisselam) ne dedi? : —―Ya rabbi! Bana izin ver bir sene boyunca rızkı ben dağıtayım‖ Allah-u Teâlâ: — ―Tamam‖ dedi. Süleyman (Aleyhisselam) Karıncaya: — ―Sen ne kadar yiyorsun‖ dedi. Karınca: —―Ben bir buğday kadar yiyorum‖ dedi. Ona bir sene boyunca bir buğday verdi. Bir sene sonra kavanozu açıp baktı ki yarısını yemiĢ. Süleyman (Aleyhisselam): —―Hani sen bir tane yiyordun‖ dedi. Karınca: —―Ben bir tane yediğim zaman rızkı Allah (Celle Celaluhu) veriyordu. ġimdi sana kaldık, unutursun diye yarısını yedim‖ dedi.188 Rızık rabbimizden, neyden korkuyorsunuz? Ġster çalıĢın ister çalıĢmayın. Bu iĢin gerçeğidir. Gidip evde yatın, bir sene boyunca açlıktan ölmeyeceksiniz. Allah (Celle Celaluhu) rızkı üstüne aldı. Ama çalıĢmak ibadettir.189 Büyük sevaptır çalıĢın. Ama korkmayın aç kalmaktan, ancak doyacağınız kadar yersiniz. Fazlasını yiyemezsiniz. Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 6/489; Vehbe Zuhayli, Tefsiru-l‘Munir: 13/161; Alaaddin Ali el-Bağdadi, Tefsiru-l‘Hazin 2/171; Hatib-i ġirbini, Siracu-l‘Munir: 1/458. 188 Osman El-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 246. 189 Benzer lafızlarla bknz: Ġmamı Gazali, Ġhya: 2/62; Ebu Bekir Ahmed, el-Mecalisetu ve Cevahiru-l‘Ġlm: 3/753. 187 80 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ َ َ ْ ُْ َ َ َ َ َ َ َ َ ل َ َْ َ فك ُْف ثطل ُب ِغل َم َما َل ج ْػل ُم، ۩ ًَا ْاب ًَ ا َد َم ! اهت ِب َما ج ْػل ُم َل ج ْػ َم ُل َ ۩ Ey Âdemoğlu! Sen bildiğinle amel etmiyorsun. Peki, ya nasıl bilmediğini talep ediyorsun? Ey Ademoğlu! Sen bildiğinle amel etmiyorsun neden bilmediğini benden talep ediyorsun. ġimdi öğreniyoruz değil mi? Geldik buraya ilmimiz artıyor Elhamdülillah. Ama öğrendikçe uyguluyor muyuz? ġifre buradadır iĢte. Bakın her sohbette kendinize bir noktayı çekin: —―Ben bundan sonra bunu bunu yapacağım‖ diyeceksiniz, hemen icraat, lafta kalmasın. Zikir sohbetinde size dedim ki hepimizin bir zikri olsun demiĢtim. Herkesin kendine ait bir virdi olsun. Gördün ki birisi arabada kornaya basmıĢ, senin virdin de Subhanallah, hemen diyeceksin bunu. Korna sesini duyduğun an bunu diyeceksin. Kendi kendine yemin et. Bakın bu hafta haset sohbeti yaptım. Kendi kendine söz vereceksin; ―Ben bundan sonra haset etmeyeceğim. Kalbime gelse dahi dilime vurmayacağım‖ diye herkes kendine not alacak. Burada da Ģimdi ne dedi? Bildiğinle amel etmiyorsun neden bilmediğini benden talep ediyorsun dedi. Demek ki arkadaĢlar amel ilme bağlıdır. Ġlim arttıkça amelin artması lazım. Siz haberi okuyorsunuz öğreniyorsunuz ama amel artmıyorsa o zaman Allah (Celle Celaluhu) bunu soracak bize. Her sohbette bir noktayı kendinize seçin, benim böyle bir hatam var ben bunu bundan sonra yapmayacağım. ġimdi sizin hatalarınızı saymaya baĢlıyorum. Gıybet var mı? Var mıdır? vardır. Bakın söz aldık neden sayarım diyorum. Benimkileri saysam 10 cilt kitap yazarım. Muradı Münzavi (Rahimehullah) hazretleri söylüyor ki: 81 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Bir insanın kusurlarının sayılması Ģeref olarak ona yeter.‖190 Hadi bakalım bu sözü anlayıp Ģerh edin bana. Muradı münzavi (Rahimehullah), Ġmamı Rabbani‘nin (Rahimehullah) Mektubatını Arapçaya tercüme eden insan. Oturun akĢam kusurlarınızı sayın. Eğer ki parmakla sayılırsa o Ģeref size yeter. Çünkü insanlarda kusur çoktur, saymakla bitiremezsiniz. Sizin parmakla sayılıyorsa o Ģeref yeter diyor. Bu akĢam deneyin. Allah-u Teâlâ diyor ki: َ ُ َ َ َ َ ْ ُّ َ ل الده َُا كأه َك َل ث ُمىت غ ًدا ۩ ًَا ْاب ًَ ا َد َم ! ج ْػ َم ُل ِفي َ ۩ Ey Âdemoğlu! Sen sanki yarın ölmeyecekmiĢsin gibi dünya için çalıĢıyorsun, Ey âdemoğlu! sen boyna dünya için çalıĢıyorsun sanki yarın ölmeyeceksin. Bu var mı bizde? Bu biraz var ya. Adam 2 katlı ev yapıyor hala gözü aç ―Ya malzeme kaldı Ģu üçü de atayım dördü de atayım‖ diyor. Sen ölmeyecek misin mübarek. Sana yeter, bir tane kendin otur, bir tane kiraya ver, kiradan gelenle geçin iĢte. Aza kanaat et. Hele Ģimdi emekli maaĢı da var. Caiz midir derseniz caizdir.191 Neden? Devletin Müslümanlara hediyesidir. O yüzden caizdir, diyoruz. Miktarların değiĢik olması da bizi ilgilendirmez. Bir Müslüman bir Müslüman‘a hediye verirken herkese farklı tarzda verebilir, emekli maaĢlarıda bu yolda olduğu içinde helaldir, diyoruz. Eğer ki emekli maaĢın varsa bir tanesinde otur, al emekli maaĢını bu Ģekil ibadet et, camiye git gel. Hele yaĢın ellinin üstündeyse. Kırk yaĢının üstündeyse asa kullanmak baston kullanmak sünnettir.192 Yapıyor musunuz bunu? Yapın bunu sünnettir. Sakın ben asa kullanacağım bana ihtiyar diyecekler bilmem ne diyecekler bana sakat diyecekler. 190 191 192 Ġmamı Rabbani, Mektubat:1/5 Hatib-i ġirbinî, Muğni-l‘Muhtaç: 2/262; Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar: 1/345. Ġbrahim b. Ahmed, Siretu-l‘Halebiyye: 1/110; Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis: 3454. 82 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Hâlbuki Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir hadisi Ģerif var: َْ َ ََ ُ َ َ َ َ َّ ًْ «ِخ ْي ُر ش َب ِابى ْم َم:ٌا أ َّن َس ُظى ٌَ الل ِه ﷺ ك،َع ًْ َوا ِزلت ْب ًِ لا ْظ َل ِع ُ َ ُ ُ َ ُ ُ َ َ َ َ » َوشش ه ُه ِىلى ْم َم ًْ حش َّب َه ِبش َب ِابى ِْم،حش َّب َه ِبى ُه ِىلى ْم “Gençlerinizin en hayırlıları yaĢlılarınıza benzeyeni, YaĢlılarınızın en Ģerlileri de gençlerinize benzeyenidir ”193 Öyle değil midir? YaĢınız gençtir ama yaĢlılara özenirsek bu ümmetin en hayırlıları oluruz. Benim rahatsız olduğum konulardan bir tanesi bu. Bakıyorum adam 50-55 yaĢında hala kot giyiyor. Hele bir tanesi bizi çok üzmüĢtü. Burada bizi ziyarete gelmiĢti. Kapıdan çıkıyordu, neyse uğurladık kapıya kadar sünnettir194 Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) uğurluyordu. O zaman baktım ki kot giymiĢ bir de altına beyaz spor ayakkabı. Dedim ki: — ―Bu spor ayakkabı falan ne iĢtir?‖ Dedim. Dedi ki: — ―Hocam böyle genç görmeyince iĢ vermiyorlar‖ deyince acayip ağırıma gitti. Bunu bize söyleyen sözde bir tarikatın önderlerinden deyin yani. Dikkat edin spor ayakkabıya güveniyor Allah-u Teâlâ‘ya tevekkül etmemiĢ. Ne üzücü bir nokta. Bu laf çok ağrıma gitti o zaman. Ebu Abdullah ibni Hafif (Rahimehullah) hazretleri Hacca gitmek için yola çıkmıĢ yanında bir ip ve su kovası vardı. Çölde gitmiĢ kuyunun baĢına orada ceylan su içiyormuĢ. O zat kovayı salmıĢ bakmıĢ ki su yok demiĢ ki: —―Ya Rabbi! Bu ceylan kadar da mı değer vermiyorsun bana.‖ Allah-u Teâlâ: —―Bu ceylan bana güvenerek yola çıktı, sende kovana güvenerek yola çıktın‖ 195 demiĢ. Taberani, Mucemu-l‘Kebir: 22/202; Ebu Ya‟la, Müsned:13/7483; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 10/7419; Ebu Bekir Ahmed, el-Mecalisetu ve Cevahiru-l‘Ġlm: 3/1118; Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi,Ramuzu-l‘Ehadis: 3522. 194 Ġbni Mace, Sünen: 3358; Suyuti, Fethu-l‘Kebir: 1/4199; Suyuti, Camiu-l‘Ehadis: 9/8470. 195 ġeyh Muhammed Kazım Aydın, Deryadan Damlalar: 250; Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t Tesnim Fi Kalbin Selim: 93; Mahmud Ustaosmanoğlu, Risale-i Kudsiyye ġerhi: 1/134. 193 83 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Allah‘a (Celle Celaluhu) tevekkülü unutmuĢuz biz. Allah (Celle rızkı üstüne aldı, biz hala spor ayakkabı derdindeyiz yaĢlı ihtiyar adamsın ne gerek var böyle Ģeylere. Bir Müslüman sünneti seniyyeye uyarak giyinsin. Ben sana illa Ģalvar cübbe giy demiyorum ama kotta giyme yani. Değil mi? O kadar da değil. Ġslam‘da sabit bir elbise üzerinde durmamıĢ196 toplum ne giyiyorsa onu giyin. Celaluhu) Bakın ben bunun kanaatindeyim ama öyle spor ayakkabıya da bel bağlamak. Allah (Celle Celaluhu) o ayakkabıyı adama yırttırır. Ula rızık diyorsun pahalı ayakkabı alıyorsun. Allah-u Teâlâ buyuruyor: َ َ َ َْ ُ َ ْ َ َ َ َ ال كأه َك ُمخل ٌد ا َب ًدا ۩ و ثجمؼ ال ۩Sanki ebediyyen bırakılacakmıĢsın gibi mal yığıyorsun Ey âdemoğlu! Sen malı topluyorsun ama sen ebediymiĢ gibi mal topluyorsun. Müslümanın güzel geniĢ bir evi olsun. ġimdi Cübbeli Hoca‟nın evini basmıĢlar. Saray yavrusu demiĢler. Hadiste var bu: َ َّ َ َ ْ ْ َ ْ َّ َ ُ ُ ْ ُ َ ْ َ َ َّ َ ًْ َع، َع ًْ أ ِب ُِه،اص ك ِ خذزىا ِئظم ٍ اعُل بً مدم ِذ ب ًِ ظع ِذ ب ًِ أ ِبي و َ ُ َّ َّ َ ُ ُ َ َك:ٌا َ َك،َح ِّذ ِه ً َآد َم ِ ِ ِم ًْ َظ َع َاد ِة ْاب:هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم صلى ِ هللا ِ ٌاٌ َسظى ُ َْ َْ َ َ ْ َ َ َ ْ ٌ َ َ َ َ ْ َ ْ ْ َ ٌ َ َ اَلشأة: ِمً ظعاد ِة اب ًِ آدم، و ِمً ِشلى ِة اب ًِ آدم زَلزت،زَلزت َّ َو ْاَلَ ْش َه ُب،الص ِال ُح َّ ًُ َو ْاَلَ ْع َى،الص ِال َح ُت َّ : َو ِم ًْ ِش ْل َى ِة ْاب ًِ َآد َم،الص ِال ُح َ َْ َ َْ ُ َ َْ " ُ َواَل ْشه ُب العِى، ُ َواَل ْعى ًُ العى، ُ اَل ْشأة العى ―ġu üç Ģey Ademoğlunun saadetindendir; Saliha bir eĢ, iyi bir ev ve iyi bir binek. ġu üç Ģey de Ademoğlunun Ģekavetindendir; Kötü eĢ, kötü ev ve kötü binek.‖197 196 197 Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar: 1/128 - 2/172. Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/1445; Taberani, Mu'cemu-l‘Kebir: 1/333; Hâkim, el-Müstedrek: 2/2640. 84 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ġmkânım olsa benimde çok güzel bir medresem olsun. Hatta bazen yolda geçerken falan, çocuklar biliyor beĢ katlı saray gibi bir yer görüyorum diyorum ki: — ―Ne kadar güzel medreselik bir yer‖ öyle değil mi? Âlimdir âlimleri ağırlıyor. Bakın mesela Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geçenlerde otuzaltıncı torunu geldi haberiniz var mı? Otuzaltıncı torunu Cübbeli Hoca evinde ağırladı tabiî ki bir Müslüman ihtiĢamlı olacak yani. Çünkü Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : ―Müslüman‘ın evi güzel olacak, hanımı güzel olsun, bineği de güzel olsun buyuruyor.‖198 Ġsraf varsa orası haramdır. Ama ihtiĢam güzellik olacaktır. O yüzden imkânınız varsa eviniz güzel olsun. َ َ َ ْ ْ ٍَص َغل ُْ َك ۩ ًَا ُده َُا ِا ْح ِس ِمي الح ِس ۩ Ey dünya! Sana düĢkün olanı mahrum et. Sonra Allah-u Teâlâ dünyaya sesleniyor. Sana iĢtiyak duyanı, sana hırs duyanı, sana âĢık olandan kaç. Dünyaya diyor bunu. Kime koĢ dedi? ُ َ َ َ َْ َ َْ ً َ ُْ َ ًٍ َ َ اظ ِس ِ و كى ِوي حلىِ ِفي غي ِن الى، ۩ و ابح ِغي الص ِاهد ِفُك ۩ Sana karĢı soğuk olanın peĢine düĢ ve sana bakanların gözlerinde tatlı ol. Senden kaçanında peĢinden koĢ buyuruyor. Görüyor musunuz? O yüzden Ulemaya âlimlere bu kadar mahlûkat hizmet ediyor iĢte. Bakın dikkat edin, yedi kat yerde ki bütün mahlûklar âlimler için istiğfar ediyor ki: 198 Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/1445; Taberani, Mucemu-l‘Kebir: 1/333; Hâkim, el-Müstedrek: 2/2640. 85 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER — ―Ya Rabbi! O kulu bağıĢla ilimlidir, Âlim‘dir ‖ 199 diye. Sizin bundan haberiniz yok. Ġhya-u ulumiddin‘de Ġmamı Gazali (Rahimehullah) hazretleri ilmin fazilet bahsinde yazıyor. Bakıyorsunuz bir âlim mesela diyelim ki Mahmut Efendi (Rahimehullah) hazretleri hiç dünyaya meyili yok. Hiç dünya ile irtibatı yok. Ama bütün mahlûkat ona hizmet ediyor. Bizlerde dünyaya çok hırslıyız, o yüzden de dünya bizden kaçtıkça kaçıyor, hiçbir Ģeye sahip olamıyoruz. Siz Allah‘a (Celle Celaluhu) koĢun dünya peĢinizde olacak göreceksiniz, hiç geriye bakmayacaksınız. Fudayl bin Ġyad‘ı (Rahimehullah) duydunuz mu? Ġmamı Azam hazretlerinin talebesidir200 çok büyük fukahadandır. Bir tane yahudi geldi, daha o zaman talebe olmamıĢtı dedi ki: (Rahimehullah) — ―Ġki dirhemimi almıĢtın, ben o zaman hakkımı haram ediyorum sana.‖ Fudayl bin Ġyad (Rahimehullah) da: — ―Ne yaparsam helal edersin bana‖ dedi. Yahudi: — ―Bir ay yanımda köle gibi dolaĢacaksın tasma takacağım‖ dedi. Bir ay boyunca köle gibi dolaĢtı yahudi‘nin yanında. Yahudi, onu kaldırıyor, taĢın üstüne zıplatıyor, çağırıyor tokat atıyordu, evini temizlettiriyordu. 201 Bize yapsalar kabul eder miyiz? ġimdi iki Müslüman kavga ediyor, büyüğe diyorum ki: — ―Affet senden küçük‖ O da: —―Yok, affetmem canı cehenneme.‖ Küçüğe gidiyorum: —―Büyüktür özür dile‖ O da: —―Hayır, canı cehenneme.‖ Ne yapmıĢ? Babanı mı vurmuĢ? 199 200 201 Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 1/3; Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru‘t- Tesnim 1/294. Hatib-i Bağdadi, Tarihu-l‘Bağdad: 14/247. Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 2/179; Ebu Nuaym, Hilyetu-l Evliya: 8/84; Yusuf Nebhani, Camiu Keramati-l‘Evliya: 2/235. 86 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) amcasını öldürdü, gözünün önünde param parça etti202 yine de VahĢi‘yi (Radiyallahu Anh) affetti.203 Bu Müslüman bize ne yaptı ki biz affetmemeye bu kadar nefsimize yeniliyoruz ya. Çağırırsın dersin kardeĢim benim seninle hiçbir problemin yok, affettim dersin yine mesafeyi korursun. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): َّ َ َك:ٌُ ًَ ُلى، َأ َّه ُه َظم َع ْاب ًَ َع َّباط،ُل ْبً َظ ْع ٍِذ َ َع ًْ ُش َش ْخب اٌ َس ُظى ٌُ الل ِه ِ ِ ٍ ِ َ َ َ ُ ُ َ َ َ َّ َ َ َ َ َ ْ َ َّ َ َ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ ْ َ َ ف ِا ِن الخلُا فعلم أخذهما على،ِ«ل ج ِدل ال ِهجشة فىق زَلز ِت أً ٍام:ﷺ َْ َ َ َ ْ َ َ َّ ُ َ ْ ْ َ َ َّ َ َ َ ْ َّ َوئ ْن َأ َبى ْآلا َِخ ُش َأ ْن ًَ ُشد،لا ْحش ي ف ا و ِ آلاِخ ِش فشد علُ ِه آلاِخش العَلم اشَر ِ ِ َ َ ُ َوك ْذ َِخش،الع ََل َم َبش َب َه َزا م ًَ ْلا ْزم َو َبا َ به ْآلا َِخ ُش َّ ِذ ِئ ْن َماجا َو ُه َما ِِ ِ ِ ِ ِ ِ َ َ ْ ِ »ُم َت َه ِاح َش ِان أ ْن ل ًَ ْج َخ ِم َعا ِفي ال َج َّى ِِت ―Bir mü‟minin, din kardeĢini üç günden fazla terkedip küs durması helâl değildir. …‖204 KonuĢmamak değil, küs durmak. Küs durmayın barıĢın kininiz kibriniz olmasın. Gelse bile yenin bu kini. Ġçinizdeki imanın, kin tarafını ağır basıp yenmesi lazım ama yenmiyor, neden! Diyorum ki adama: — ―Ya üç gün geçti bak haramdır bu.‖ Diyor ki: — ―Olsun affetmem onu.‖ demek ki ne olmuĢ oluyor senin kin kibir tarafın iman tarafını bastırmıĢ oluyor. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’da yok bu adet. Soruyorum Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ‘ı seviyor musun? Seviyorum. Ġbni Ġshak, Ġbni HiĢam: 3/76; Buhari, Sahih: 5/37; Taberi, Tarih: 3/18. Beyhaki, Delail: 3/242; Zehebi, Tarih: 146-147. 203 Yusuf Kandehlevi, Hayatu-s‘Sahabe: 41; Ġbni Kuteybe, el-Mearif: 1/330; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 6/371; Mahmud Ustaosmanoğlu, Sohbetler: 2/101. 204 Buhari, Sahih: 8/6077; Taberani, Mu‘cemu-l‘Evsat: 8/8930; Hâkim, el-Müstedrek: 4/7291; Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis: 5835.b 202 87 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Örnek aldın mı? Aldım, diyor, Eee senin Ģu an yaptığını Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yapmaz diyorum, olsun ben onu affetmem. Allah Allah (Celle Celaluhu)! Ya ne olacak he? Bak ne dedim: ―Küs durmayın, helal olmaz!‖ Müslümandır, küs olmayın mesafeyi de koyun. Ama kin beslemek olmaz. Küs durmak o olmaz. BarıĢın kardeĢim hakkını helal et. ―Ben sana yanlıĢ kullandım, sende bana yanlıĢ bir kelime kullandın, hakkını helal et, ben özür diliyorum‖ de. Bakın bizde bir de Ģu vardır, küçük ya illa o özür dileyecek. Ne olacak niye Ģeytana yeniliyorsun bir adım atsana. At bir adım. Vallahi çok zor değil bu. Varsa eğer içinizde böyle bir Ģey bir adım atın vallahi bir Ģey kaybetmezsiniz. At bir adım de ki: ―KardeĢim ben bir hata ettim sen ağır konuĢunca bende ağır konuĢtum hakkını helal et özür diliyorum‖ kapat. Ondan sonra da fazla konuĢma. Bak sen adım attın. Bizde hiç mi akıl yok. Cennete gireceğiz. Hala orayı düĢünmüyoruz. Hala ben onu affetmem. Senin amcanı mı babanı mı öldürmüĢ? Bu kin kibir niye? Demek ki bizim iman tarafımızın çok kuvvetli olup diğer tarafımızı ezmesi lazım. Ölü yıkayıcının elindeki ölü gibi olmamız lazım. Ama biz dünya malına koĢtuk dünya malı peĢindeyiz. Sahabelerden son cennete girecek olan kimdir bilir misiniz? Abdurrahman bin avf‘tır (Radiyallahu Anh).205 Cennete en son girecek olan sahabedir, neden? Çünkü Allah (Celle Celaluhu) ona çok mal verdi. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hadiste söylüyor: َّ ُ ُ ُْ َ َك:ٌا َ َك،َع ًْ َأبي ُه َشٍْ َش َة ًَ ْذِخ ُل ف َل َشا ُ اَل ْإ ِم ِى َين:اٌ َس ُظى ٌُ الل ِه ﷺ ِ َ ْ َ ْ َ َ َْ َْ ْ ْ َّ َ َ ِ ام ِ ٍ الجىت ك ْب َل لاغ ِى َُا ِ ِب ِىص ِف ًى ٍم ِخم ِع ِماة ِت ع 205 Fahru-r‟Razi, Tefsiru-l‘Kebir: 4/132; Ġmamı Gazali, Ġhya: 4/136; Ebu Talib-i Mekki, Kutu-l‘Kulub: 1/340. 88 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ―Müminlerin fakirleri zenginlerden yarım gün, beĢ yüz yıl önce cennete girecek.‖206 Bakın Müslümanız Elhamdülillah! Rabbimizden baĢka neyimiz var, ama rabbimize iĢtiyakımız çok olmalı. Bizim fakirliğimiz Allah‘ı (Celle Celaluhu) çok az bulmamızdan. Allah‘ı (Celle Celaluhu) tanıyamıyoruz biz. Sebebi nedir? Çünkü Allah‘ı (Celle Celaluhu) tanıyan insanlar öldü. Biz Ģuan Allah (Celle Celaluhu) ile irtibat kurmakta çok zorlanıyoruz. Çünkü tanımıyoruz ki. Ġrtibat kuramıyoruz, kurmamız lazım. Bu da nasıl olacak. Ġblis Allah‟a (Celle Celaluhu) dedi ki: — ―Ya Rabbi! Bana kıyamete kadar izin ver hepsini kandıracağım.‖207 —―Git sana kıyamete kadar izin veriyorum‖ 208 dedi. Ama biz Ģimdi ne yapıyoruz her hangi bir mevzuda affet diyorum, affetmem! diyorsun sen ne yapmıĢ oluyorsun: — ―Ya Rabbi! ben sana değil Ģeytana uyuyorum‖ diyorsun oldu mu bu Ģimdi? Böyle bir Ģey olabilir mi? Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ümmetine bu yakıĢır mı? Musa (Aleyhisselam) baktı ki Allah (Celle Celaluhu) Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in ümmetine çok büyük hazırlıklar yapmıĢ: — ―Ya rabbi! bunları benim ümmetime ver‖ dedi. Allah (Celle Celaluhu) : — ―Vermem, Onları ahir zaman ümmetine hazırladım‖ dedi. Musa (Aleyhisselam): —― O zaman yarabbi beni onlardan kıl.‖ Bir peygamber ya bizden olmak için can atıyor. Allah (Celle Celaluhu): Ahmed b. Hanbel, Müsned: 15/9823; Ġbni Hibban, Sahih: 2/676; Ġbni Mace, Sünen: 4122; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 7/34382. Araf Suresi: 7/14. 208 Araf Suresi: 7/15. 206 207 89 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER — ―Onları Muhammed‘e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) verdim onlar onundur‖209 dedi. Bize ne nimetler hazırlanmıĢ insan bu nimetleri kaybeder mi ya. Allah (Celle Celaluhu) dünyaya seslendi: —―Ey dünya! Sana âĢık olanlardan kaç, senden kaçana koĢ‖ dedi. Devamında: — ―Ve seni sevenlerin gözünde çok tatlı ol‖ dedi. ġu dünya yalancı bu dünyanın hiçbir değeri yok ama bir anlamda çok değerlidir. Allah‘ımızın (Celle Celaluhu) yanında dünyanın sivrisinek kanadı kadar değeri yok210 ama bizim açımızdan bir noktada çok önemi var. Çünkü bu dünyayı mamur edersek ahireti kazanacağız. Tarlamız burasıdır.211 Burayı ekersek ancak orada bir Ģeyler sahip olacağız. O anlamda çok değerlidir ama rabbimizin yanında değersiz, dönüp bakmaz vesselam. Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin EL-FATĠHA ( Gazali, Mecmu‘atu-r‘Resail, 7/88 ) 209 Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 3/375; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 6/548; Ahmed Mahmud Ünlü, Peygamber Efendimizin Mevlid Kıssası Ve Mucez Hayatı: 169; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 103. 210 Tirmizi, Sünen: 4/2320; Taberani, Mucemu-l‘Kebir: 6/5840; Hakim, el-Müstedrek: 4/7847; Ebu Nuaym, Hilyetu‘l‘Evliya: 3/253; Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis: 4425. 211 Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 1/1318; Beydavi, Tefsir: 5/79; Tefsiru-n‘Nisaburi: 4/304; Hatib-i ġirbini, Siracu-l‘Munir: 3/488; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/348; Allame ġenkıti, Edvaul Beyan: 9/471; ġaravi, Tefsir: 4/2040; Zuhayli, Tefsiru-l‘Munir: 8/51; Alusi, Ruhu-l‘Meani: 4/275. 90 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN َ ُ ُ ىر باهللِ م ًَ َّ الش ُْ َط ِان َّ الش ِح ُِمِ اع ِ ِ ْ الش ْخ ٰمً َّ هللا َّ الش ِخ ِ ِ ُم ِبع ِم ِ ِ ِ ْ َََْ ُ ُ اغظ الل ْد ِطُ ِ َة الى ِ َ َ َا ْل َح ْم ُذ ل ّٰله َّالزي َه ٰذ َها ل ٰه َزا َو َما ُه َّىا ل َن ْه َخذ َي ل ْىل َا ْن َه ٰذ َها ُ هللا َو َما ِ ِ ِ ِ ِ ِ َ ْ َّ َ َ َ ْ ْ َج ْىف ِ َ ْ اعخ َ امى ِئل ِباهللِ للذ َحاةذ ُس ُظ ُل َسِّبىا ِبال َح ِ ّ ِ م ص ِِ ُلى و ِ ِ ِ َ َ ىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ ۩صلىا َعلى َس ُظ ِِ َ ََ َ ُُ ىب َىا ُم َد َّم ٍِذﷺ ِب كل ِِ ۩صلىا على ط ِب ِ َ َ ُُ َ ىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ ۩صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِِ ُ ََْ َ ُ ال ْى ِغظة الس ِاب َػ َة َ ٰ َُ ُ ُ َ َ هللاﷻ ح َعالى ًَ:ا ْاب ًَ أ َد َم ! ًلىٌ ِ ََ َّ َْ َ ََْ ْ َ َ ْ َ ََْ َ هللا َِلا ُب ْعذا ِ ، مً اصبذ خ ِضٍىا على الذهُا ل ْم ًضدد ِمً ِ ْ َّ َ َّ ْٰ َو ِفي الذه َُا َِلا ه ًّذا َ ،و ِفي َلا ِِخ َش ِة َِلا َح ْهذا ِ ، َ َ َ َْ َ َ ُ َ َ َْ هللا ح َعالى كل َب ُه َه ًّما ل ًَ ْى َل ِط ُع َع ْى ُه ا َبذا ِ ، و ألضم 91 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN ِ َ ُ ْ َ َ ْ َ ُ َ ْ ُ ََ و شغَل ل ًفشح عىه ابذا ِ ، َ َ َ ٰ َ َ ْ َ ُ ُ ََ َو َف ْلشا َل ًَ َى ُ اٌ ِغنى أبذا،و امال حشغله أبذا ِ ، ٰ ًَا ْاب ًَ ا َد َم! ِ َُْ ُ ُ َْ َ َ ص و َّل ًَ ْى ٍم ِم ًْ ُع ْم ُش َن َو اه َذ ل ج ْذ ِسيِ ، جىل َ َ ْ َ َ ٰ َ ُ َ َ َْ ًُ و َّل ًَ ْى ٍم ِب ِش ْص ِك ًَ َو اه َذ ل ج ْد َم ُذ ،فَل ِبال َل ِل ُِل ج ْل َى ُع ِ ، و ا ِج َ َْ َ ْ َو ل ِبالى ِث ِير حش َب ُع ِ ، ٰ ًَا ْاب ًَ ا َد َم! ِ َ ْ َ ْ َّ َ َ ْ َ ْ ُ ًُ ِسصك ًَ ِم ًْ ِع ْى ِذي ِ ، ما ِمً ًى ٍم َِلا و ًأ ِج َ َ َّ ْ َْ َ ُ َ َو َما ِم ًْ ل ُْل ٍت َِلا َو ًَأ ِج ُِني اَلَل ِةىت ِم ًْ ِع ْى ِذ َن ِب َع َم ٍل ك ِب ٍُذ ِ ، ََ ْ َ ُ َ َ َ َْ َ َ َْ ُ ْ َ ْ ُ جأو ُل ِسص ِقي َو ح ْع ِص ُِني ،و أهذ جذعى ِوي فأظخ ِجُب لً ِ ، َو َِخ ْيري ئ َل ُْ ًَ َهاص ٌٌ َ ،و َشش َن ئ َل ُْ ًَ َ اص ٌلِ ، و ِ ِ ِ ِ ِ َ ْ َ َْْ َ ََ َ َ َ ْ َ ْ َ ْ ُ َْ َ ف ِىعم اَلىلى أها لً ! و ِبئغ العبذ أهذ ِلي! ِ َح ْع َخلني َما ُأ ْعط َ ًُ َ ،و َأ ْظ َُ ُر َع َل ُْ ًَ َظ ْى َ ة َب ْع َذ َظ ْى َ ة َفظ َ ُد ٍِت ِ ِ ِ ٍ ِ ِ َ َ َ َ َ َ ْ َو أها أ ْظ َخ ْد ِيي ِم ْى ًَ َو أه َذ ل ح ْع َخ ْد ِيي ِم ِ ّنيِ ، َ َ َ ُ َّ َ َ ْ َْ َُْ َ اط َو جأ َم ًُ ِم ِ ّني ِ ، جي َعا ِوي َو جزه ُش غ ْي ِري ،و جخاف الى َ َ َ ُ اف َم ْل َت ُه ْم َ ،و َج ْأ َم ًُ َغ َ ظ ِبي و جخ 92 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER 4.MEV‟ĠZE Ġmamı Gazali (Rahmetullahi aleyh) Hazretlerinin cem ettiği kitapta konuĢacağız. Yine Mevla Teâlâ ve Tekaddes hazretleri bize seslenecek, bakalım bize ne diye hitap edecek. Bizlerden ne ders çıkarmamız istenilecek: ALLAH‟U TEÂLÂ BUYURUYOR KĠ: َ ْ َ ل َ َ ِ ! ۩ ًا ابً أدم ۩Ey âdemoğlu! Ey Âdemoğulları! Hemen bize seslendi Mevla. -Buyur Ya Rabbi!- ُّ ص َب َح َحص ًٍىا َغ َلى َ الد ْه َُا َل ْم ًَ ْص َد ْد م ْ ۩ َم ًْ َا ِ هللا ِْا ُب ْػ ًدا ً ِ ِ ِ ۩Her kim dünyaya ait bir Ģeyden dolayı üzgün olursa, Allah‟u Teala‟dan ancak uzaklığı artar. Ey Âdemoğlu! ġunu bil ki her kim sabah kalktığında dünyalık bir mesele için hüzünlü kalkarsa onun ancak Allah‘a (Celle Celaluhu) uzaklığı artar. Allah‘a (Celle Celaluhu) yakın olmak istemiyor musunuz? ġimdi bir erkek -teĢbihte hata olmaz- bir kızı sevdiği zaman yakın olmak istemez mi? Mecnun Leyla‘ya yakın olmak istemiyor muydu? O zaman… Yani kaptanı Nuh (Aleyhisselam) olan dalgadan niye korksun! Kaptanınız Nuh (Aleyhisselam) değil mi? Bizim kaptanımız Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) olduktan sonra dalgalardan niye korkuyorsunuz? Mevla‘yı seviyor muyuz? Yakın olmak istemez miyiz? YakınlaĢtıkça bize cemal zuhuratı olacaktır. Bize güzellik, hususiyyetler daha çok yaygın olacaktır. Allah‘a (Celle Celaluhu) yakın olanların ahlakı güzel olurmuĢ. Çünkü cemal ismiyle fuyuzat gelirmiĢ. 93 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER O yüzden sabah kalktınız, dünyalık bir meseleye moraliniz bozuk! Ne oluyor o zaman? Sadece Allah‘a (Celle Celaluhu) uzaklığınız artıyor. Bakın yakın olmaktan vazgeçtiniz, uzaklığınız artıyor. Niye bozuk moraliniz? Ben size söyleyeceğim. Sabah kalktınız: — ―Bugün yine faturayı ödeyemedim, borcumuz var nasıl yapacağız‖ Allah (Celle Celaluhu) kadirdir her Ģeye. Onu ödetir sana, yani sen yeter ki üzülme. Yeni bir gün Mevlanın sana yeni bir defter açtığından emin olacaksın. Sabah kalktınız bir meseleye canınız sıkkın, dün yaĢanmıĢ bir mevzuya diyelim arkadaĢınızla tartıĢtınız, sabah kalktığınızda hala buna moraliniz bozuk olmasın. Allah‘ta (Celle Celaluhu) buyuruyor ki: —―Kim dünyalık bir mesele için sabah kalktığında hüzünlü olursa hüzünlü kalkarsa ancak Allah‟a (Celle Celaluhu) uzaklığı artar‖ buyuruyor ve yetmiyor bu, Allah-u Teâlâ buyuruyor ki: َ ْ ُّ الده َُا ِْا كدا ۩ َو ِفي ۩ Dünyada ancak derdi, Kim hüzünlü kalkarsa dünyada ancak derdi artacak. Sen sabah moralsiz hüzünlü kalktığın zaman o derdin gidecek mi sanıyorsun? Rahatlayacak mısın sanıyorsun. Hayır diyor Allah (Celle Celaluhu). Sadece derdi artacak diyor. Derdin artmasını istiyor musun? O zaman sabah hüzünlü kalk! Hem Allah‘a (Celle Celaluhu) uzaklığı artar hem de derdi çoğalır. Bu kadarla da bitmiyor. ْل َ ۩ َو ِفي ْا ِِخ َس ِِ ِْا َج ْه ًدا ۩ Ahirette de meĢakkati artar. Ahirette meĢakkati artamcak. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyurdu: 94 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ ُ َ َ ْ َ ْ ُ ْ ُ َ ْ ْ َ َّ َ َ َظم ْع ُذ َس ُظى:ٌا َ ٌ ج ْذوى:ٌُ هللا ﷺ ًَ ُلى ك خذز ِني ِاَللذاد بً لاظى ِد ِ ِ ْ َْ ْ َ َ َُ َّ ُ الش ْم .غ ًَ ْى َم ال ِل َُ َام ِت ِم ًَ الخل ِم َخ َّتى جيىن ِم ْن ُه ْم ه ِم ْل َذ ِاس ِم ٍُل ―GüneĢ kıyamet gününde getirilir ve bir mil kadar insanlara yaklaĢacak‖212 . Ve bütün mahĢer hesabı 50.000 sene sürecek.213 Bütün bu zamana kadar olan insanların hesabı 50.000 sene, bu kadar mevzu var. Bu kadar cehennem var, sırat var, hesap var, mahĢer var, Tartı var, bütün hepsini bir kenara bıraktınız. Hala ahirette meĢakkatinizin artmasını mı istiyorsunuz? O zaman sabah hüzünlü kalkmayın. Kalkmazsanız ahirette ki bütün sıkıntılarınız gidecek. Neden? Rabbimiz her Ģeye vekildir. Allah‟ın (Celle Celaluhu) her Ģeye gücü yeter mi? Bütün mahlûkat Allah‘a (Celle Celaluhu) muhtaç mı? Peki, Allah (Celle Celaluhu) bir Ģeye muhtaç mı? Peki, Allah‘ın (Celle Celaluhu) verdiğini men edecek var mı? Men ettiğine verecek var mı? Allah (Celle Celaluhu) size ne yazdıysa (rızık olarak) bunu yiyecek misiniz? Bu konu da Ģüphesi olan var mı? O zaman moral bozmak niye? Allah-u Teâlâ gibi bir Rabbimiz var neyden korkuyorsunuz? Bütün mü‘minlere kâfidir. Sabah namazını kıldınız. Bütün rızıklar sizindir artık, Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki; —―Sabah namazını kılan mü‘mine sakın iliĢmeyin!‖ neden: —―O Allah (Celle Celaluhu) güvencesindedir‖ 214 diyor. Sabah namazını kılan, beĢ vakit namazı kılan Allah‘ın (Celle Celaluhu) emniyetindedir. O eman almıĢtır Allah‘tan (Celle Celaluhu). Müslim, Sahih: 4/62; Tirmizi, Sünen: 4/2421; Ġbni Ebi ġeybe, Müsned: 1/490; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 22186; Ġbni Hibban, Sahih: 7330; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 7779; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman 1/255. 213 Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 54; Ġmamı Gazali, Ġhya: 4/58-414-515. 214 Müslim, Sahih:1/261; Tirmizi, Sünen:1/222; Taberani, Kebir: 2/1655; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 4/2581. 212 95 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ ْ َْ َ َ ُ َ َ َْ َ َْ َ هللا ج َػا ى كل َب ُه َهما َل ًَىل ِط ُؼ َغى ُه ا َب ًدا ۩ َو ألصم ۩ Allah‟u Teâla onun kalbine bir sıkıntı yapıĢtırır ki o bela ebediyyen ondan kesilmez. Sabah hüzünlü kalkanın dünya da sıkıntısı arttı mı? Ahirette meĢakkati arttı mı? Allah (Celle Celaluhu)‘tan uzaklığı arttı mı? Bu da yetmez diyor Allah (Celle Celaluhu). Allah (Celle Celaluhu) onun kalbine bir üzüntü yapıĢtırır, ebediyen o üzüntü bir daha kesilmez ondan. Bakın ne kadar büyük bir mevzu. Dünya da sıkıntın artıyor, ahirette sıkıntın artıyor. Anladınız mı? Çok büyük bir mesele bu. Sabah kalktığımız da ne diyeceğiz. Hz.AiĢe (Radıyallahu Anha) annemiz ilk kalktığı zaman ne diyormuĢ: َّ َّ َ َ َ ُ الح ْم ُذ ًُ ْديي َو ٍُم َ الل ُه َو ْخ َذ ُِه َل َشش َ َل ُه اَلُ ْل ًُ َو َل ُه،ًٍ َل ُه ،ُذ ل ِئله ِئل ِ ِ ِ َ َ ُ َ َ ْ َ ُ ُ َ َ ٌّ َ َ ُ َ ٌِ الخ ْي ُر َو ُه َى َعلى و ِ ّل ش ْي ٍ ك ِذ ًش ِ ِبُ ِذ ِه،وهى حي ل ًمىث “Allah‟dan baĢka ilâh yoktur, O birdir ve dengi, ortağı yoktur. Mülk O‟nundur ve hamd O‟nadır. Diriltir ve öldürür. Kendisi ölümsüz hayat sahibidir. Hayır O‟nun elindedir ve O herĢeye muktedirdir.” 215 Ġlk kelimeniz bu olacak. ġu da vardır ki: —―Ġki salâvat arada ki bütün kelimeleri yakar‖216 buyuruyor Rasûlullah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem). Nasıl olacak? Sabah kalktınız ilk sözünüz nedir? : —―Allahumme salli ala Muhammed adede halkıh‖ Adede Halkıh: ―Yarattıkların sayısınca‖ demek. 217 Ġbni Sünni, Amelu-l‘Yevmi ve-l‘Leyle: Hadis No:10. Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 614-784. Benzer lafızlarla bknz; EbĢihi, el-Mustadraf: 698. 217 Adede Halkih ( ) عدد خلقه: Mahlûkatın adedince: ġeyh ġazeli, Tacu-l‘Arus: 3/161; Ahmed Mahmud Ünlü, Dualarım: 269. 215 216 96 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Bizim ömrümüz kısa olduğu için biz az kelime söyleyeceğiz, çok mana ifade etmek218 zorundayız. Bakın bizim peygamberimizin mucizesi de budur, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: َ َ َ َ َ َْ ُ َ ْ َ ُ " ُأوج:هللا َع َل ُْه َو َظ َّل َم ُ ص َّلى َ اٌ َس ُظى ٌُ هللا َ ِذ ك :ٌ كا،عً أ ِبي هشٍشة ِ ِ ِ َ َ ُ َو ُح ِع َل ْذ لي ْلا ْس،َح َىام َع ْال َي ِلم " ض َم ْس ِجذا َوط ُهىسا ِ ِ ِ “Bana cevamiu-l‟kelim verildi ve yer(yüzü) bana mescid (namazgâh) ve temiz kılındı” 219 Cevamiu-l‘kelim Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mucizelerinden bir tanesidir. Ne demek? Az kelime çok mana. Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ömrü de kısaydı bizim ki de kısadır. Onun mucizesi bize intikal etmek zorundadır. Az söyleyeceğiz ama çok mana. Sizde kalktığınız zaman ―Allahumme salli ala Muhammed‖ derseniz yatarken de ―Allahumme salli ala Muhammed‖ derseniz ne olur? Ġki salâvat arada ki bütün yalanları, gıybetleri, iftiraları, sözleri yıkar atar diyor.220 Anladınız mı? Demek ki sabah kalktığınızda ilk salavat yatmadan önce salâvat. Çünkü ne buyuruyor Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): َّ ْ َ ْ َ َّ ًالل ِه َع ُ ص َّلى َ الىب ّي َ هللا َع َل ُْ ِه َو َظ َّل َم َأ َّه ُه َك :ٌا عً عب ِذ ِ ِ ِ ِ َ َ ِ »ب ِ َّ ِ«اَل ْش ُ َم َع َم ًْ أ َخ ―KiĢi sevdiğiyle beraberdir‖221 Cevamiu-l‟Kelim: Çok Mana TaĢıyan, Kısa Kelime ve Cümlelere Denir. Ġkiye ayrılır: Biri Kur‘an-ı Kerim, Diğeri Rasulullah‘ın Hadisleridir. Mucemu-l‘Vasit: 135. Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 6 /31735; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 12/7403, 15/9705; Beyhakî, ġuabu-l‘Ġman 2/1321. 220 Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 614-784; Benzer lafızlarla bknz; Ahmed EbĢihi, el-Mustadraf: 698. 221 Buhari, Sahih: 8/6168; Müslim, Sahih: 4/165; Ebu Davud, Sünen: 4/5127; Tirmizi, Sünen: 4/2385. 218 219 97 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER KiĢi sevdiğini çok zikreder. Rasulullah‘ı (Sallallahu Aleyhi ve bugün kaç kere zikrettik. Azdır. Çünkü neden azdır? Abdulvehhab ġarani (Rahimehullah) hazretlerini duydunuz mu? Diyor ki; —―Bizim virdimiz günlük 10.000 salâvattır.‖222 Dile kolay 10.000 salâvat. Bakın az kelime çok mana. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile açık açık görüĢmeyen Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) salâvat ettiğine inanmasın diyor.223 Nasıl olacak Ģimdi? Yani biz Rasulullah‘la (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) görüĢmeyi bırakın, kokusunu duysak o yeter bize yani. Açık açık görüĢmedikçe ona salâvat ettiğine kimse inanmasın diyor. ġafii mezhebinden bir âlimdi Abdulvehhab ġarani (Rahimehullah) Hazretleri ki; Hocasıda diyor ki; Sellem) —―Ben Fatiha‘dan 240990 tane mesele çözdüm. Bu kadar meseleyi Fatiha‘dan çözemeyen kendine âlim demesin‖ diyor.224 240990 mesele. Hadi bakalım. ġimdi üniversite diploması alan kendini âlim sanıyor, ilahiyat diploması alan kendini âlim sanıyor. Bakın erkek âlimler burada iĢte. Ġmam-ı Serahsi (Rahimehullah) Hazretleri Mebsut diye bir kitap yazıyor. 30 cilt kitaptır. Bu mübarek bu kitabı hapishanede yazıyor. Hapishaneye attılar, zindana, kuyuya attılar, kuyunun içinden söylüyor, yukarı da talebeleri yazıyordu. 30 ciltlik kitap yazdırdı.225 Müctehid, fetva verecek adam, yiğit budur iĢte. Bizler yiğit falan değiliz. Bakın yiğit bu. Ben size 10 tane hüküm söyleyeceğim kapıdan çıkana kadar unuturuz. Acaba Hocam ne demiĢti bize. Söz uçar, yazı kalır.226Ama bakın ki adamda ki müctehidlik seviyesine 30 ciltlik kitabı ezberinden yazdırıyor ve hiç o kadar kolay sanmayın. Getiriyim açıyım kitabı size görün. Hiç öyle hafife almayın. Hepsi madde, madde. Mesela, imam nikâhı bahsi olacak, nikâhta Ģahit olursa böyle olur, Ģahidin birisi bizim dinimizde Ġmamı ġarani, el-Uhud, Ahmed Mahmud Ünlü, Salavat-ı Mudaafat: 7. Ahmed Mahmud Ünlü, Salavat-ı Mudaafat: 8. Ahmed Mahmud Ünlü, Kuran-ı Hakîm Risalesi: 72. 225 Ebu-I‟Hasenat Muhammed bin Abdülhay, Fevâidü-l‘Behiyye: 158, 159; Ġbni Ebi-l‟Vefa, Cevâhirü-l‘Mudiyye: 119; TaĢköprüzâde, Tabakâtü-l‘Fukahâ: 75-76; Ġmamı Serahsî; Usûl: 4-5-9 10, 11; Ġmam-ı Muhammed ġeybânî, Siyer-i Kebîr Mukaddimesi ve Metni; Tâhir b. Muhammed el-Esferayinî, Tâcü-t‘Terâcim: 165; ġemseddin Samî, Kâmûs-ül‘A'lâm, 4/2550; Ömer Rıza Kehhale, Mu'cemü-l‘Müellifîn: 8/267; Hayreddin ez-Ziriklî, el-Alâm 5/315; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 5/317. 226 Burhaneddin ez-Zernûci, Talimu-l‘Muteallim: 46. 222 223 224 98 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER olmazsa böyle olur. Ana baba olursa izin verirse böyle olur. Ana baba olursa izin vermezse Ģöyle olur, madde madde. O yüzden bazı ulema demiĢlerdir ki Müctehid olacak olan adam Mebsut‘u ezbere bilmek zorundadır.227 Yeminle söylüyorum ki bir adam gelse dese ki: — ―Ben Mebsut‘u ezberim‖ benim ilk diyeceğim laf sen Müctehidsin. Ama ezberleyecek. Açarım bir tanesini okurum 2 satır sorarım bilirse helal olsun derim. Baba bir kitaptır. Ġlim bunlardadır iĢte. Bizim yaptığımız ilim değil bizim yaptığımız nakildir. Biz sadece onlardan duyduklarımızı size naklediyoruz. Ama ilim onlardaydı. Bakın kitabı telif etmek ayrı bir Ģeydir cem etmek o da ayrı bir Ģeydir. Cem etmek demek kütüphanende ki aynı tür yazılmıĢ kitaplardan toplayıp bir risale oluĢturmaktır. Bu cemdir. Bu kolay olandır. Bu da ilim istiyor ama kolay olan kısmıdır. Ama telif demek hiçbir kaynağa müracaat etmeden direkt kafadan onu yazabilmektir. Bakın Ġhya-u Ulumi-d‟Din onlardandır. Onbir senede yazıldı. Ġmamlık yaptığı nizamiye medresesinin arkasında 11 sene gizli kaldı228 kimsenin haber olmadı Ġmamı Gazali‘den. 3 tane dedesinin ismi de Muhammed‘dir.229 Ġmamı Gazali Hazretlerine bu bereket yeter. Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki: —―Ben kendime söz verdim ismi Ahmed, Muhammed olanı cehenneme koymayacağım.‖230Allah (Celle Celaluhu) kendisine söz vermiĢ. Rasulullah‘tan da (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hadisler mervidir ki: ―Kıyamet gününde ismi Muhammed olanlar cennete gönderilecek. Peygamber isimleri ile isimlenin, ismimle isimlenin künyemle künyelenmeyin ‖ 231 gibi. Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 5/318. Ahmed Serdaroğlu, Ġhya-u Ulumi-d‘Din Tercümesi: 1/24. Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 6/282; ġemseddin Sami, Kamusu-l‘Alam: 5/3277; Ġbni Kesir, Tabakatu-Ģ‘ġafiiyye: 2/510. 230 Sufizade Hasan Hulusi Efendi, Mecmau‘l-Adab: 149. 231 Ebu Davud, Sünen: 4/4950; Nesai, Sünen: 6/3565; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 31/19032; Buhari, Edebu-l‘Müfred 1/814; Ebu Ya‟la, Müsned: 13/7169; Hasan Hulusi Efendi, Mecmau‘l-Adab: 149. 227 228 229 99 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Adamın ismi Eyüp‘tür. Bakın peygamber ismi. Mesela Diyarbakır da bir Peygamber var, EnuĢ isminde duydunuz mu? Diyarbakır da 9 tane Peygamber gömülüdür. Zülkifl (Aleyhisselam) orada, Elyesea (Aleyhisselam) orada, EnuĢ(Aleyhisselam) orada, Danyâl‘ın (Aleyhisselam) manevi kabri orada. Çok ulema orada. Sahabeden 542 tane var.232 O yüzden sabah kalktığınız zaman bu kadar ilmi bildiğiniz halde size sıkıntı geldi veyahut akĢam sıkıntı geldi, kimden geldi bu sıkıntı size. Bakın çok enteresandır Ebubekir Sıddık‘ı (Radiyallahu Anh) seviyor musunuz? Sevmeyen var mı? Onu sevmeyenin bizim meclisimiz de ne iĢi var. Hepimiz onun hayranlarıyız. Hatta Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: —―Allah (Celle Celaluhu) benim ruhumla, Ebubekir‘in (Radiyallahu Anh) ruhunu yarattı, ikimizi serbest bıraktı bir miktar mesafede bana uçun dedi. Uçtuk, ben burun farkıyla Ebubekir‘i (Radiyallahu Anh) geçmiĢimdir‖233 Yeminle söylüyorum kitapta gördüm bunu. Bakın ki Ebubekir Sıddık Efendimiz 7 sene diĢ ağrısı çekmiĢ en sonunda Cebrail (Aleyhisselam) geldi; —―Ya Rasûlallah! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Ebubekir‘in (Radiyallahu Anh) diĢi ağrıyor, gözleri dolmuĢ, bir sor niye sana söylemiyor?‖ Hâlbuki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tükürüğünü verse geçer o, bir dua etse biter. Ömür boyu çekmez. Çünkü neden, Hz. Ali (Radiyallahu Anh) gözünden rahatsızlandı. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tükürüğünü sürdü. Ondan sonra ömür boyu, 80 yaĢına kadar o göz, diğerinden daha iyi gördü.234 Hiç bir Ģey olmadı mesela. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: —―Ya Ebubekir! (Radiyallahu Anh) 7 senedir diĢin ağrıyormuĢ.‖ Zeynel Abidin Çiçek, Diyarbakır‘ın Fethi, Tarihi ve Kültürü: 97. ġemseddin Sivasi, Menakıb-ı Çehar-i Yâr-i Güzin: 20. 234 Heysemî, Mecmau-z‘Zevaid: 6/151; Mustafa Asım Köksal, Ġslam Tarihi: 3/477. 232 233 100 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Ya Rasulallah! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ben bu ağrının kimden geldiğini biliyorum, kimi kime Ģikâyet edeceğim‖235 dedi. Rabbimizden gelmiyor mu? Kime Ģikâyet edeceğiz. Rabbimizden, dosttan gelene katlanmak gerekir. Azrail‘i (Aleyhisselam) Allah (Celle Celaluhu) kime yolladı? Ġbrahim‘e (Aleyhisselam). Melekler çok ĢaĢırdılar çünkü Allah (Celle Celaluhu) ona Halil‘im demiĢ. Dedi ki Azrail (Aleyhisselam): —―Ya Rabbi! dostun dosta böyle bir acısı uygun mudur?‖ Ölüm acısı gibi. Allah‘ta (Celle Celaluhu) Azrail‘e (Aleyhisselam) dedi ki: —―Dostun dosttan bu kadar ayrı kalması uygun mudur?‖236 Allah (Celle Celaluhu), Muhammed‘e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): —―Ġstiyorsan kıyamete kadar yaĢatayım seni bütün hazinelerin anahtarını veriyim hâkim ol dünyaya‖ dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : —―Ya Rabbi! Ben seni istiyorum.‖ 237 dedi. Refiki ala diye iĢaret etmiĢtir. Dostun dosttan ayrı kalması olur mu? Mecnun nelere katlanmıĢtır, Ferhat diyelim ki dağları delmiĢtir. Biz Allah (Celle Celaluhu) için katlansak ne olur? Ama tedavi olmak sünnettir.238 Tedavi olun. Ben size diĢiniz ağrısa diĢ çürüsün bırakın demiyorum ki. Tedavi sünnettir olun. Sabah kalktığında Ģikâyetlenmek moral bozmak niyedir? Her sabah, yeni bir gün, yeni bir güneĢ ve ayla devam etmek ne kadar güzeldir. Eyüb (Aleyhisselam) ne dedi? buyurdu ki Allah (Celle Celaluhu) Ona: Eğinli Mehmed Rahmi, Tefcîru-t‘Tesnîm Fî Kalbin Selîm: 1/109. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envâru-l‘ÂĢıkîn: 68. 237 Ġbnî Ġshak, Ġbni HiĢam: 4/292; Ġbni Sa‟d, 2/204; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 3/489; Dârimî, Sünen: 1/38; Belazurî, Ensâb: 1/544; Taberî, Tarih: 3/190; Mustafa Âsım Köksal, Ġslâm Tarihi: 8/370; Ġslâm Âlimleri Ansiklopedisi: 1/44. 238 Ebu Davud, Sünen: 4/3; Tirmizî, Sünen: 2038; Ġbni Mâce, Sünen: 2/3436; Ġbni Ebî ġeybe, Musannef: 2/285; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 30/18456; Tahâvî, ġerhu Meâni-l‘Âsâr: 4/323; Ġmamı Gazâlî, Ġhyâ-u Ulûmi-d‘Dîn: 4/284; Ahmed el-GalveĢ, Deavâtu-r‘Rasûl Aleyhisselâm: 1/250; Ebu-l‟Leys Semerkandî, Bustânu-l‘Ârifîn: 324. 235 236 101 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Ey Eyüb! Günlerce, aylarca, yıllarca bela verdim.‖ hastalığı 17 sene sürdü. Hatta kurtlar geldiği zaman yiyecek bir Ģey bulamamıĢ, bir tek yüz derisi kalmıĢ. Bu Peygamber. Hiç yiyecek bir Ģey bulamıyorlarmıĢ kurtlar. Dedi ki; —―Ya Rabbi! Ben sana o kadar aĢığım ki sen bana bir 17 sene daha sıkıntı verseydin yine de ben sana yarabbi bana Ģifa ver demezdim, çünkü ben biliyorum ki sıkıntıyı sen verdin. Beni unutacak değilsin.‖ 239 Nasıl bir Ģeydir. ġimdi anlıyor musunuz? Niye peygamberlik bize gelmedi de onlara geldi. Çünkü bizim denizimiz çok ufak. En ufak taĢta biz bulanıyoruz arkadaĢlar. Sabah kalktığımız da biz öyle olamıyoruz. Mevla‘mıza tevekkül edip Bismillah deyip çıkamıyoruz. Dünden kalan bir önceki mevzuyla moralimiz bozuk devam ediyoruz. Bakın dünyada sıkıntımız artıyor, ahirette meĢakkatimiz artıyor, Allah (Celle Celaluhu) kalbimize bir üzüntü veriyor ve bu ebediyen gitmeyecek diyor. Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki; َ ْ ْ َ ًْ ُ ۩ َو شغَل َل ًَف َس ُح َغى ُه ا َب ًدا ۩ Ona bir meĢguliyet takar ki ebediyyen ondan feraha çıkamaz. Ben ona bir meĢguliyet vereceğim ebediyen kurtulamayacak artık. Ne kadar ağır bir Ģey. َ ُ ۩ َو َف ْل ًسا ََل ًَ َى ال ِغ ًنى أ َب ًدا ۩ Ona öyle bir fakirlik verir ki ebediyyen zenginliğe ulaĢamaz. Ben ona bir fakirlik vereceğim hiç zengin olmayacak bir daha. 239 EĢrefoğlu Rûmî, Müzekki-n‘Nüfûs: 242; Eğinli Mehmed Rahmi Efendi, Tefcîru-t‘Tesnîm: 109; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envâru-l‘ÂĢıkîn: 85; Ahmed b. Hanbel, Müsned: Zühd 54; Taberî, Tarih: 1/166; Sa‟lebî, Arâis: 156; Ġbnî Esir, Kâmil: 1/129; Fahru‟r Râzî, Tefsir: 22/205. 102 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ َُ ْ َ ً ل ۩ َو ا َماَل جشغل ُه أ َب ًدا ۩ Öyle emeller musallat eder ki, onlar onu ebediyyen meĢgul ederler. Ben ona boĢ kuruntu, boĢ emel, boĢ Ģey vereceğim ona. Ebediyen onu meĢgul edeceğim. Ne büyük tehditler. Bunun sebebi ney Ya Rabbi? Tek sebebi var. Kim sabah dünyalık mesele için hüzünlü sabahlarsa... Ne kadar büyük bir tehditler. Benim sizden ricam odur ki akĢam olur hanımınızla tartıĢırsınız, bakın mutluluğun sırrı neymiĢ? Mutluluğun sırrı yatağa küs girmemekmiĢ. Yapın lütfen bunu! Bakın nefsinize yeniliyorsunuz, bu hanımlar tez ateĢlidir. Kalplerinde bir kötülük yoktur. Söylerler sizi kırarlar, ağızlarında ki kullandıkları cümlenin sonunu nereye gider bilmezler. Söylerler, sizi kırarlar ama sizler olgun insanlarsınız. Lütfen o yatağa küs girmeyiniz. Mutluluğun sırrı buradadır. Peki, akĢam hanımızla tartıĢtınız sabah kalktınız o sinirle bir de döndünüz baktınız ki hanım vefat etmiĢ yanınızda. Ne yapacaksınız? DüĢünsenize o güne kadar aynı yastığa baĢ koyduğunuz, bundan sonra o yok. ġöyle farz edin. AkĢam eve gittiğiniz de size yemek hazırlayan biri yok, geç kaldığınızda ―neredesin bey‖ diye arayan yok, bunlar boĢ Ģeyler mi? Tecrübe edilmiĢ bir Ģeyi tecrübe etmeye gerek yok. Lütfen Ģu yatağa küs girmeyiniz! Küs girmek ne demek. Sen o yatağa küs girersen sabaha küs sabahlarsın. Sabahda bir önceki gün için hüzünle kalkana bakın Allah (Celle Celaluhu) ne buyurdu. Bunlar hafif Ģeyler değil. ل َ !۩ ًَا ْاب ًَ ا َد َم ۩Ey Âdemoğlu! -Buyur ya Rabbi!- ُ ُ َُْ َ َ َ َْ َص كل ًَ ْى ٍم ِم ًْ ُغ ْم ُس َك َو اهت َل ث ْد ِزي ۩ ثى ل 103 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ۩ Sen farketmediğin halde ömrün bakımından hergün noksanlaĢıyorsun. Ey Âdemoğlu! Sen günler geçiriyorsun farkında değilsin ama her gün ömründen azalıyor. Farkında mısınız? Bugünde geçti ömrümüzden. Trilyon verseniz sohbete baĢladığım anı geriye getiremezsiniz, hadi erkekseniz getirin. Gitti iĢte. O an ne subhanallah, ne elhamdülillah dediysek, ne namaz kıldıysak kârımız o iĢte. Ne gaflette geçirdiysek, ne gıybette geçirdiysek de zararımız o iĢte. Bir önce ki mektupta ne buyurdu Allah-u Teâlâ; —―Her gün ilimden bir Ģey öğrenmiyorsan noksandasındır ve noksandaysan anla ki ölüm sana hayırlıdır‖. ġu dünya malına düĢmeyelim. Her gün bir Ģey öğrenelim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: َ َ َ َ ْ َ َ َ ْ َ َ ي َ ْ َ ُ َ ُ َ َ ْ ُ ٌن ان غ ُذ ُه ش ًّشا ِم ًْ ًَ ْى ِم ِه «م ًِ اظخى ًىماه فهى مغبى ومً و َ َ َ ص َ َف ُه َى َم ْل ُعى ٌن َو َم ًْ َل ْم ًَ َخ َع َاهذ الى ْل ان ِم ًْ ه ْف ِع ِه ف ُه َى ِفي ِ َ َ َْ َ َ ْ ُ َ َ ْ َ َ َ ْ ُ ِ »ص ٍان فاَل ْى ُث ِخ ْي ٌر ل ُِه هلص ٍان ومً وان ِفي هل ―Ġki günü birbirine eĢit olan zarardadır…‖240 Bizde ki zarar olmayı bırakın, eĢit bile olamıyor daha da geriliyoruz. Her öğrendiğimizi unutuyoruz. Bunun bir mücadelesini vermemiz lazım. O yüzden Ey Âdemoğlu! Bil ki; Her gün ömründen azalır. ُ َ َ ل َ َ َ َْ ْ َُك كل ًَ ْى ٍم ِب ِسش ِك َك َو اهت َل ث ْح َم ُد ۩ و ا ِث ۩ Sen hamdetmediğin halde ben sana hergün rızkını getiriyorum, 240 Ebu Nuaym el-Ġsfehânî, Hilyetu-l‘Evliyâ Ve Tabakâtu-l‘Esfiyâ: 8/35; Sehâvî, el-Mekâsidu-l Hasene: 1/631-754; Aclûnî, KeĢfu-l‘Hafâ: 2/276; Ebu-l‟Leys Semerkandî, Tenbîhu-l‘Ğâfilîn: 1/392; Ġmam-ı Gazâlî, Ġhyâ-u Ulûmi-d‘Dîn: 4/335; Ġbnî Receb Hanbelî, Letâifu-l‘Meârif: 1/300. 104 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Her gün senin rızkın geliyor benim tarafımdan sana, ama sen hamd etmiyorsun. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyurdu: َ ُ َّ َ َّ ٌُ ُ َ َ َ َ َ ُ ْ َ ُ َّ َ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ َ هللا َعل ُْ ِه صلى كاٌ سظى الل ِه:ٌ كا،عً أ ِبي هشٍشة س ِض ي الله عىه ُُ ْ َ ْ َ َّ ُ ٌ َ َ َ ْ َ َ َّ َ َ َ ُ ُ َ َّ َ َ ول ًى ٍم جطلع ِف ُِه،اط علُ ِه صذكت ِ «ول ظَلمى ِمً الى:وظلم ٌَ َ َّ َّ غ ٌَ ْعذ ٌُ َب ْي َن ُ الش ْم ِ »ص َذك ِت اط الى ِ ِ —―Her mafsalın bir sadakası var…‖241 Her gün o sadaka ödenmek mecburiyetindedir. Kaç tane mafsalımız var? 360 tane. 360 sadakamız var. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki; —―Namaza adım atmak,242 güler yüz göstermek,243 Selam vermek sadakadır.‖244 Bunların hepsini karĢılayan nedir bilir misiniz? 2 rekât Duha Namazı‘dır.245 2 rekât Duha Namazı 360 mafsalın sadakasına denktir. Saat kaçta kılınır? Öğle Namazına 1 saat kala kılınır Duha Namazı. ĠĢrak Namazı Sabah namazından 45 dakika 1 saat sonra kılınandır. Bunları kılarsanız 360 mafsalın sadakasını vermiĢsinizdir. Bunları yapın bundan sonra inĢaallah. Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor: —―Her gün benim size rızkım geliyor. Her gününüzden eksiliyor ama siz hamd etmiyorsunuz.‖ Devamında; 241 Buhari, Sahih: 3/2702; Müslim, Sahih: 2/56; Ebu Davud, Sünen: 4/5243; Muhammed b. Abdullah el-Cerdan ed-Dimyati, Cevâhiru-l‘Lu‘luiyye: Hadis No: 26. Ahmed b. Hanbel, Müsned: 13/8133; Müslim, Sahih: 2/56; Ġbni Huzeyme, Sahih: 2/1494; Beyhaki, Sünenu-l‘Kübra: 4/7820. 243 Buhari, Edebu-l‘Müfred: 1/891; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 5/3105; Münziri, et-Terğib ve-t‘Terhib: 1/289; Ali el-Muttakî, Kenzu-l‘Ummal: 6/16433. 244 Ahmed b. Hanbel, Müsned: 13/8183; Buhari, Sahih: 8/11; Ġbni Huzeyme, Sahih: 2/1494; Ġbni Hibban, Sahih: 2/472; Ali el-Muttakî, Kenzu-l‘Ummal: 6/16437. 245 Ebu Davud, Sünen: 2/1285; Hüseyin b. Harb el-Mervezi, el-Birru ve-s‘Sıla: 1/294; Mahmud Ustaosmanoğlu, Ruhu-l‘Furkan: 2/139. 242 105 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ۩Ama sen ne aza kanaat ediyor, ََْ َ ْ ََ َ۩ فَل ِبالل ِل ُِل ثلى ُؼ Ey Âdemoğulları! Aza kanaat etmiyorsunuz, bir de; ۩Ne de çokla doyuyorsun. ْ َ َْ َ َ۩ َو َل ِبالك ِث ِير جش َب ُؼ Çokla da doymuyorsunuz. Nasıl olacak çokla doymamak ne demek? ġimdi zenginler zenginliğine doymuĢ mu? Ben doyan bir zengin görmedim siz gördünüz mü? Her zengin biraz daha, biraz daha zengin olmak için çaba içinde niye hiç ölmeyecekmiĢ gibi çalıĢıyor? her an ölüm gelebilir? ġu malı niye bırakıyorsun Ģu dünyada? ġöyle farz edin! oğlunuz size kötülülük yapmıĢ, farz edin ki sizi tokatlamıĢ. Allah (Celle Celaluhu) muhafaza, babanın baĢına gelebilecek en büyük felaket öyle değil mi? Oluyor öyle Ģeyler. ġimdi evlat babasına kötü davrandı mı? Davrandı. Tokat attı mı? Attı. Bunlar zamanında yaĢanmıĢ Ģeyler öyle değil mi? Ve sen bu oğluna dedin ki: — ―Hakkım sana haram olsun, ahirette sen benle karĢılaĢacaksın.‖ Ama sen ne yaptın? ġu oğluna, hayattayken selam vermiyorsun, bir ton mal bıraktın geriye nasıl oldu Ģimdi. Malı biriktirdin biriktirdin hiç ölmeyecekmiĢ gibi ama oğlunla kavgalısın selam bile vermiyorsun, bir ton mal bıraktın ahmak mısın sen? Bunun sebebi ney yani. Evladını Ġslam‘a uygun yetiĢtirmedin. ġunu bilmen lazım, sen bu malı kazandın hesabını vereceksin. Ayriyeten de oğlun Ġslam‘a uygun yaĢamadığı için haramda harcayacağı çok belli. Bununda hesabını vereceksin. Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: 106 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ ُ َّ َّ َ َّ ٌُ ُ َ َ َ َ َ َّ ْ َ ْ َ :هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم صلى كاٌ سظى الل ِه:ٌعً عب ِذ الل ِه كا َ َ ْ َ ْ َ َ َّ »اع ِل ِِه ِ «الذاٌ على الخي ِر هف ―Hayra vesile olan yapan gibidir.‖246 Hayra vesile olan yapan gibiyse, harama vesile olan yapan gibidir. Firavun ilk insanı darağacına getiren Firavun‘dur. Musa‘ya (Aleyhisselam) iman eden 72 tane sihirbazın 70 tanesini ipe asan Firavun‘dur.247 Musa‘daki (Aleyhisselam) ferre an nefsi‘deki Firavun bu Firavun‘dur. ġuan ne kadar haksız insan asılıyorsa bunun günahı kime gidiyor, bir miktar firavuna. Çünkü ilk o haramı açan o olmuĢtur.248 Siz de öyle geriye mal bırakırken kime bıraktığınızı bilin ona göre yapın bu iĢi. O yüzden Mevla Teâlâ ne buyurdu; ل !۩ ًَا ْاب ًَ ا َد َم ۩ Ey âdemoğlu! Devamında buyuruyor Allah (Celle Celaluhu): ُ ْ َ َْ ً ْ ُك ِزشك َك ِم ًْ ِغى ِدي ۩ َما ِم ًْ ًَ ْى ٍم ِْا و ًأ ِث 246 Ahmed b. Hanbel, Müsned: 37/22360; Buhari, Edebu-l‘Müfred: 1/242; Tirmizi, Sünen: 4/2670; Bezzar, Müsned: 5/1742; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 6/5945. Ġbni Habib, Kitabu-l‘Muhabber: 388; Salebi, Arais: 185; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/63. 248 Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: 247 ُ ُ ْ ُ ُ ْ َ َ َ َ َ َ ْ َ ْ َ ُ ْ ُ َ َ ُ ُ َ ْ َ َ َ ُ َ ً َ َ َ ً ُ َ ْ ْ « َم ًْ َطً في:هللا َغ َل ُْه َو َطل َم ُ صلى َ ىل هللا ُ ال َز ُط َ َف َل ىز ِه ْم ِ ِ ِ وَل ًىلص ِمً أج، ك ِحب له ِمثل أج ِس مً غ ِمل ِب َها، فػ ِمل ِبها بػده،ْلاطَل ِم طىة حظىة ِ ِ َ َ َ َ َ ْ ً ً َ ْ ُ َ ُ ْ ْ َ َ ّ َ ْ َ ْ َ ُ ْ َ َ ْ ُ َ َ َ ْ َ ُ ْ َ ُ ْ َ ْ َ َ َ َ وَل ًىلص ِمً أوش ِاز ِهم ش ْي ٌَء، ك ِحب غلُ ِه ِمث ُل ِوش ِز مً غ ِمل َِبها، فػ ِمل ِبها بػده، ومً طً ِفي ِْلاطَل ِم طىة ط ِِئة،ش ْي ٌء —“Kim ki İslam’da güzel bir çığır açarsa, amel edenler kadar sevab alır ecirlerinden bir şey eksilmeksizin, kim ki İslam’da kötü bir çığır açarsa, amel edenler kadar günah alır günahından bir şey eksilmeksizin.” [Müslim, Sahih 4/15; Ġbni Hıbban, Sahih:8/101; Ahmed b. Hanbel, Müsned:31/510; Nesai, Sünen: 5/75; Ġmamı Rabbani, Mektubat: 2/57] 107 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ۩ Hergün mutlaka senin rızkın benim katımdan sana geliyor. Hiçbir gün olmadı ki aç kalasın. Her gün benim katımdan senin rızkın geldi. Her gün Allah‘ın (Celle Celaluhu) rızkı bize geldi mi? Bugün yedik içtik mi? Hamd olsun Allah‘a (Celle Celaluhu). Allah (Celle Celaluhu) arttırsın rızkımızı. Biz sıkıntı görmeyelim ki daha güzel ibadet edelim. Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki; َ َ َ ُ َ َّ َ َ َ َ َ ْ َ َّ ً َع،الل ُه َع ْن َها «أ ِر ًُبىا ط َع َامى ْم:ٌا الى ِب ّ ِي ﷺ ك س ِض ي،عً عا ِتشت ِ ُ ُُ َ َ َ َ َ َّ ْ »ِب ِزه ِش الل ِه َول ج َى ُامىا َعل ُْ ِه ف َخ ْل ُع َى ل ُه كل ُىبى ِْم —―Yediğinizi Allah‟ın zikrinde eritiniz...‖249 Bizim iĢimizde odur, yediğimizi ibadetle eritmek zorundayız. Ama Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki; —―Her gün benim katımdan sana rızkın geliyor. ‖ Musa (Aleyhisselam) Tur Dağına çıkıp Mevla‘yla görüĢecek Mecusi dedi ki; —―Ey Musa! Ben biliyorum ki sen Rabbinle konuĢmaya gidiyorsun ama Rabbine söyle ki; Ben Rabbine tapmam. Ġsterse bana rızık vermezse de vermesin!‖ dedi. Bunu söyleyen Mecusi. Musa (Aleyhisselam) dedi ki; —―Tamam! Rabbime söyleyeceğim‖ dedi. Allah (Celle ile görüĢtü. Musa (Aleyhisselam) bunu Allah‟a (Celle Celaluhu) söyleyemedi, utandı. Bu kelimeyi Allah‘a (Celle Celaluhu) bir peygamber nasıl söyleyecek ―mecusi böyle dedi.‖ diye. Celaluhu) 249 Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 8/167; Taberani, Mucemu-l‘Evsat: 5/4952; Ġbni Sünni, Amelu-l‘Yevmi ve-l‘Leyle: 1/488; Ebu Talibi Mekki, Kûtu-l‘Kulub: 2/290; Ġmamı Gazali, Ġhya: 3/95; Ġmamı Nevevi, el-Ezkar: 1/696. 108 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER GörüĢme bitti, Musa (Aleyhisselam) geri gelecek Allah-u Teâlâ‘da buyurdu ki Ona: —―Ey Musa! mecusinin söylediğini niye bana söylemiyorsun.‖ Musa (Aleyhisselam): —―Ya Rabbi! Utandım böyle bir Ģeyi sana söylemekten‖ dedi. Allah (Celle Celaluhu): —―Ey Musa! Git o Mecusiye de ki; O benim gibi Allah‘ı olmasından utansa da ben onun gibi yarattığım kuldan utanmam. O beni Rab olarak kabul etmese de, ben Rab olarak ona her gün rızkını yollayacağım. Git bunu ona söyle‖ dedi. (Celle Celaluhu) Mecusi dedi ki: —―Söyledim mi?‖ Musa (Aleyhisselam): —―Söyledim‖ dedi. Mecusi dedi ki: —―Ne dedi?‖ Musa (Aleyhisselam); —―Sen onun Rabliğinden utansan dahi, o senin gibi yarattığı kuldan utanmıyormuĢ. Her gün sana rızık yollayacakmıĢ‖ dedi. Mecuside dedi ki; —―Bu kelimeyi ancak hak olan Rab söyler‖ dedi. O yüzden hemen orada ne dedi? ―La ilahe illallah Musa kelimullah‖250 dedi. Biz ne kadar hata yapsak ta Allah-u Teâlâ bizim rızkımızı kesmiyor. O kadar Halim‘dir, Sabur‘dur. Yaptığımız hatalara hemen cezayı vermiyor verse biz bitmiĢtik zaten. Ne hatalar iĢledik geldik buraya. Burası sizin Ģarj yeriniz. Biz bir gün boyunca hata yapıyoruz, buraya geliyoruz hemen Ģarj oluyoruz, diyoruz: 250 EĢrefoğlu Rumi, Müzekki-n‘Nüfus: 141. 109 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Ya Rabbi! hata yaptık.‖ Yarın tekrar yeni bir kimlikle yeniden baĢlıyoruz. 2 gün yine paslanıyoruz, geliyoruz. Ne buyurmuĢ Ġsmet Garibullah (Rahimehullah): ―Oturma münkirle yeme sancı, Pas alırsın paklamaz her kalaycı.‖251 Herkes de kalbimizi paklayamaz herkese de gidilmez yani. Hakiki paklayıcılara gidilmesi lazım. Allah-u Teâlâ buyurdu ki; ْ َ َ َ ُ َ ََ ْ ْ َ۩ َو َما ِم ًْ ل ُْل ٍة ِْا َو ًَأ ِث ُِني الَل ِئكة ِم ًْ ِغى ِد َك ِب َػ َم ٍل ك ِب ٍُح ۩Her gece de mutlaka melekler bana senin katından kötü bir amel getiriyor. Her gün benim katımdan size rızık geliyor sizden de bana ancak pis amelleriniz geliyor. َ ْ َُْ ۩ ثأك ُل ِزش ِقي َو ج ْػ ِص ُِني ۩ Benim rızkımı yiyorsun, yine de bana isyan ediyorsun. Bu söz çok acayip. Allah-u Teâlâ buyuruyor ki; Benim rızkımı yiyorsunuz ama bana isyan ediyorsunuz. َ ُ َ ْ ََ َ َ َْ َُب ل َك ۩ َو أهت ث ْد ُغى ِوي فأطح ِج ۩Sen bana dua ediyorsun, ben sana icabet ediyorum. Benim rızkımı yiyorsun, bana isyan ediyorsun ama bana dua ediyorsun, bende sana icabet ediyorum diyor. Görüyor musunuz? 251 Mustafa Ġsmet Garibullah, Risale-i Kudsiyye: 147.Beyit. 110 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ َ َ َ۩ َو ِخ ْي ِري ِئل ُْ َك ه ِاش ٌل ۩ Benim hayrım sana doğru iniyor, Ben sana hayrı indiriciyim, hayır benim katımdan sana iniyor. ۩Senin Ģerrin de bana ulaĢıyor. َ َ َْ َ َ َ ،اص ٌل ِ ۩ و ش ُّسك ِئلُك و ġer de senin katından bana ulaĢıyor diyor. Ne hayır geldiyse rabbimizden ne Ģer geldiyse elinizle yaptığınız hatalardan.252 Bunu biliyoruz dimi. Ne demiĢ Mevlana (Rahimehullah); —―Kula bela gelmez hak yazmadıkça, hak bela yazmaz kul azmadıkça.‖253 Demek ki bize bir bela geldiği zaman hatayı nerede arayacağız kendi elimizde. َ َ ََ َ َْ ! ۩ ف ِى ْػ َم ال ْى ى أها ل َك ۩ Ben senin için ne güzel bir mevlayım! Ey kullarım! Bilin ki! Ben sizin için ne güzel Mevla‘yım. Elhamdülillah ne güzel bir Rabbimiz var. َّ َ ُ ْ َ َ الل ُه َوو ْع َم ُ الى ِه ُِل خعبىا ِ ―Allah bize yeter O, ne güzel Vekildir.‖ ―Hasbunallahu ve nime-l‘vekil‖ duasını ilk söyleyen kimdir? Ġbrahim (Aleyhisselam) ‘dir. Ne zaman söyledi? AteĢe atılırken.254 Cebrail (Aleyhisselam) geldi. ġûra Suresi: 30. UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık. 254 Âl-i Ġmran: 173. 252 253 111 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ġbrahim! (Aleyhisselam) ateĢe atılıyor, havada 3 günlük mesafeden atılıyor. Bir rivayette 3, diğer bir rivayette 1 ay boyunca topladılar odunları.255 O kadar Ġbrahim‘den (Aleyhisselam) nefret etti Nemrut. Aylarca topladılar, topladılar, topladılar, 3 gün boyunca ateĢi yaktılar. Tam böyle hararet döneminde Ģeytan ihtiyar kılığında geldi. Nemruta mancınık sistemini öğretti.256 ġeytanda az bir mimarlık var o ahmakta(Latife). Ġbrahim (Aleyhisselam) geliyor, ġanlıurfa‘da balıklı göle atılıyor, o ara atılırken Cebrail (Aleyhisselam) geldi; —―Ey Ġbrahim! Ne istiyorsun yardım edeyim sana.‖ Ne dedi: —―Allah (Celle Celaluhu) ne güzel Mevla‘dır ne güzel yardımcıdır. Allah (Celle Celaluhu) bana yeter sizden ne isteyeceğim‖257 dedi. Allah (Celle Celaluhu) ne buyurdu: َ ًَا َه ُاس ُوىوي َب ْشدا َو َظ ََلما َع َلى ئ ْب َشاه ُِم ِ ِ ِ —―Ey AteĢ! Ġbrahim üzerine serin ve emin ol!‖258 Bakın ulema diyor ki eğer ki; Allah (Celle Celaluhu) sadece serin ol deseydi, Ġbrahim (Aleyhisselam) donarak ölürdü bu sefer.259 Çünkü Allah (Celle Celaluhu) emrettiği zaman ateĢ durur mu? Serin ol! buz gibi olur. Emin ol deyince Ġbrahim (Aleyhisselam) hop diye oturdu oraya. Bir de baktılar ki yanında kim var? Bir melek. Ġnsan kılığında bir melek geldi. Ġbrahim (Aleyhisselam) ile 3 gün boyunca sohbet etti orada.260 Havada atılırken bir tane kuĢ vardı. KuĢlar sürü halinde Ġbrahim‘e 261 (Aleyhisselam) kalkan yaptılar altta. Ġbni Ġyaz, Bedâiu-z‘Zuhur: 85; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘AĢikin: 114. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 114. 257 Bu kıssa için bkz. Ġbni Sa‟d, Tabakat: 1/46; Taberi, Tarih: 1/124; Ġbni Esir, Kamil 1/99; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi 1/184; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 65. 258 Enbiya Suresi: 69. 259 Ebu Tahir, Tenviru-l‘Mikbas Min Tefsiri Ġbni Abbas: 346; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 65. Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan 17/232. 260 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 65; Kara Davud, Delailu Hayrat ġerhi: 860. 261 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 65. 255 256 112 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Bak bunu hiçbir yerde görmemiĢsinizdir. Kalkanı yapınca içlerinden bir tane ufak bir kuĢ çıktı. Ġbrahim‘in (Aleyhisselam) ateĢe atıldığı bir ortamda ben yanmazsam bu dünya bana haramdır diye ateĢe atladı o kuĢ. Allah-u Teâlâ‘da Cebrail‘e(Aleyhisselam) buyurdu ki; —―Git o kuĢu kurtar, ona de ki; Rabbinden ne istiyorsun?‖ dedi. Bir gitti o kuĢu kurtardı. Ufacık bir kuĢ, Cebrail (Aleyhisselam) dedi ki; —―Allah (Celle Celaluhu) sana selam söylüyor, ondan ne istediğini soruyor?‖ O kuĢ dedi ki; —―Ben rabbimin 1000 tane ismi Ģerifini bilmek istiyorum. Onlarla dua etmek istiyorum rabbime.‖ dedi. Allah (Celle Celaluhu) buyurdu ki; —―Ona bütün istedikleri verildi.‖ Cennete de girme izini verildi o kuĢa. O kuĢun ismi Hezar‘dır, yani bülbüldür.262 ġimdi bülbül neden güzel ötüyor. Oradan geldi iĢte. Ama ―Hasbunallahu ve nimel vekil‖ kimden geldi. Ġbrahim‘den (Aleyhisselam) . ۩ Sen benim için ne kötü bir kulsun. ْ َ ْ َ َ َْ !ع ال َػ ْب ُد أهت ِ ي ۩ و ِبئ Siz benim için ne kötü bir kulsunuz dedi. Görüyor musunuz? Bu vasfın altında olmayalım biz. Allah‘ın (Celle Celaluhu) gurur duyduğu kullar vardır. Mesela Allah (Celle Celaluhu) meleklere buyurdu ki; —―Gördünüz mü? Ġbrahim (Aleyhisselam) hiç birinize muhtaç değil, bana muhtaç olduğunu belli etti‖ dedi. Allah (Celle Celaluhu) gurur duyuyor kullarla. Hac mevsiminde: 262 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 65. 113 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER — ―Görüyor musunuz kullarımı Arafat dağında nasıl ibadet ediyorlar bana‖ Allah (Celle Celaluhu) övünüyor263. ĠnĢaallah bu gururlu olduğu kullardan olalım. َ ۩ َج ْظ َح ُّلني َما ُأ ْغط َ َو َأ ْط ُت ُر َغ َل ُْ َك َط ْى َء ًِ َب ْػ َد َط ْى َءِ َفظ، ُك َُح ٍة ِ ِ ٍ ِ ۩ Benim sana verdiğimi gizlice alıp götürüyorsun. Ben seni rüsvay edecek kötülüklerini birbiri ardınca örtmeye devam ediyorum. Hırsız gibi dedi. Benim sana verdiğimi gizli gizli götürüp yiyorsun. Allah (Celle Celaluhu) bize rızık veriyor ya, onu evimize götürürken hırsız gibi gizli gizli götürüyoruz ama ben senin alenen iĢlediğin Ģeyleri örtüyorum diyor. Rızkını gizli gizli götürüyorsun ama haramlarını açıktan iĢliyorsun. Ben hepsini bir bir örtüyorum buyuruyor Allah (Celle Celaluhu). َ َ َ َ َْ ْ َ َ ََ ّ ۩ َو أها أ ْطح ْح ِيي ِمى َك َو أهت َل ج ْظح ْح ِيي ِم ِني ۩ Ben senden utanıyorum. Sense benden utanmıyorsun. Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki; Ben senden utanıyorum. Aman ya Rabbi! Bunu bizim için söyleme. Ġmam-ı Rabbani (Rahimehullah) Hazretleri‘nin dediği gibi: — ―Ġnsan Ģeriatı ve tarikatı yaĢadığı zaman Abd Makamına yükseliyor.‖264 Ne makamı? Kulluk Makamı. Biz daha o mevkiye gelemedik. ġeriatı hakikati ve tarikatı tam olarak yaĢadığımız anda o zaman abd makamındayız. ĠnĢaallah Allah (Celle Celaluhu) bizimle övünecek o zaman. Ama Ģuan bu utanılan kullardan da olmayalım yani. Müslim, Sahih: Hac: 2/436; Ġbni Mace, Sünen: 2/3014; Ġbni Cevzi, et-Tebsıra: 2/135; Munziri, et-Terğib ve-t‘Terhib: 2/1799; Ġbni Receb Hanbeli, Letaifu-l‘Mearif: 376. 264 Ġmamı Rabbani, Mektubat: 1/30. 263 114 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َْ َ َُْ َ َ۩ ثي َظا ِوي َو ثرك ُس غ ْي ِري ۩ Beni unutuyorsun baĢkasını zikrediyorsun. Ey Âdemoğlu! Beni unutuyorsun benden baĢkasını zikrediyorsun. َْ َ ُ َ َ ّ اض َو ثأ َم ًُ ِم ِني ۩ َو ثخاف الى ۩ Ġnsanlardan korkuyorsun, benden emin oluyorsun, ُ َ َ َ َ َو َث ْأ َم ًُ َغ، اف َم ْل َت ُه ْم َ ظ ِبي ۩ و ثخ ۩ Onların buğzundan korkuyorsun, benim gazabımdan ise emin oluyorsun. Onların bazılarından korkuyorsun, benim gazabımdan emin oluyorsun. Ġnsanların sana yapacağı buğzdan utanıyorsun yani ne demek? Aman camiye sarıkla gitmeyeyim neden? Daha dün maç izliyordun, bugün sarıkla gelmiĢsin olur mu canım. Sana yapacakları buğzdan korkuyorsun, senle dalga geçmelerinden korkuyorsun, Allah‘ın (Celle Celaluhu) gazabından emin oluyorsun. Görüyor musunuz? Bir topluma gidiyorsunuz hiç namaz kılınacak bir ortam değil. Aman ben Ģimdi namaz kılmayayım beni ayıplarlar. Onların ayıplamasından buğzundan çekiniyorsun ama Allah‘ın (Celle Celaluhu) gazabından eminsin öyle mi? Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki; —―Bunlardan haberiniz olsun Ey Âdemoğlu!‖ Anladın değil mi? Burada dördüncü mevaiz bunları söyledi bize. Ben az söyleyeyim siz çok anlayın! ĠnĢallah. ġurada bir iki Ģey var, ben bunları aktarıyım sizlere. Bakın ki bizim Rabbimiz nasıl bir Rab: 115 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Musa (Aleyhisselam) ne dedi? —―Ya Rabbi! Firavuna bile mühlet verdin.‖ Firavun ki: —―Ben ilahım, benden baĢka ilah yoktur, en büyük Rabbiniz benim‖265 dedi. Çok büyük bir ahmak. —―Ona rağmen ona mühlet verdin. Bunda ki hikmet nedir ya rabbi‖ dedi. Allah-u Teâlâ Musa‘ya (Aleyhisselam) buyurdu ki; —―Ya Musa! Firavunda çok güzel sıfatlar vardır. Ben o sıfatları seviyorum onun için firavunu tez helak etmiyorum.‖ Bakın Rabbimize. Musa (Aleyhisselam) dedi ki; —―Ya Rabbi! Nedir o sıfatlar?‖ Allah-u Teâlâ buyurdu ki; —―Benim Ģehirlerimi adaletle onardı. Kullarımın arasında adaletle iĢ gördü. Onun yalan davada bulunmasında bana ne zararı var, Ya Musa!‖266 dedi. Firavuna azabın hemen gelmemesinin nedenine bakın. ġehirleri adalet onarmak, insanlar arasında adaletle hükmetmek. Görüyor musunuz ya? Sırf bu yüzden Allah (Celle Celaluhu) Firavunu helak etmiyor o an. Çok mühim bir mesele bu! Cebrail (Aleyhisselam) geldi. Ġnsan kılığında Firavuna seslendi: Firavun: —―Sen kimsin ne iĢin var burada?‖ Cebrail (Aleyhisselam); —―Ya benim bir kölem var ve bana çok zulüm etti. Ben ona çok iyilik yaptım, ihsan da bulundum o hep bana asi oldu. Benim adımı kendisi alıp kullandı, kölelerimi de kendisine taptırdı‖ dedi. —―Bunun cezası nedir?‖ dedi. Firavun: 265 266 Kasas Suresi: 38; Naziat Suresi: 24. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 97. 116 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Onun cezası su da boğacaksın öyle adamı‖ dedi. Öyle deyince Cebrail (Aleyhisselam) dedi ki; —―Bunu bir kâğıda yaz ver benim delilim olsun, yaparsam delilim olsun‖ dedi. Ondan sonra ne oldu? Bunu yazıp verdi. Musa (Aleyhisselam) Nil denizini on ikiye böldükten sonra Cebrail (Aleyhisselam) Firavunu boğarken Firavun ona 70 kere seslendi. Ama Cebrail (Aleyhisselam) ne yapmıĢ, cebinden kâğıdı çıkarıp göstermiĢ ona ve: —―Allah (Celle Celaluhu) sana hep iyilik yaptı sen Allah‘ın (Celle ismini kendine kullandın, Allah‘ın (Celle Celaluhu) kullarını kendine taptırdın senin cezan nedir? Suda boğulmaktır. Bak kendin imzaladın‖ Görüyor musunuz?267 Çok enteresan. Bu çok hikmetli bir mesele. Yine burada hatta Firavun suda boğulduğu zaman Ġsrailoğulları yine Musa‘ya (Aleyhisselam) inanmıyor. Musa (Aleyhisselam) diyor ki; Celaluhu) —―Ey Ġsrailoğulları! Biz Firavundan kurtulduk.‖ diyor. Onlarda diyor ki; —―Yok, Firavun ölmemiĢtir.‖ O kadar korkuyorlardı ondan. —―ÖlmemiĢtir, Ģimdi çıkacak sudan bizi mahvedecek.‖ Allah (Celle Celaluhu) suya emretti: — ―Firavunun cesedini yukarıya kaldır!‖268 diye. Bakın o günden beri suya ceset yutmak yasaktır. Atın cesedi suya öküz gibi ĢiĢer suyun üstüne çıkar. Çünkü haram oldu. Bakın toprağa, kanı emmesi yasaktır, deneyin. Toprağın üstüne kanı koyun emecek mi? Çünkü Kabil Habil‘i Ģehit ettiği zaman, Habil‘in kanı yerdeyken toprak onu emdi. Allah‟ta (Celle Celaluhu) Kabile buyurdu ki; 267 268 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 97; Mahmud Sami Ramazanoğlu, Yunus ve Hud Süreleri Tefsiri: 54. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin:98; Taberi, Tarih: 1/214; Ġbnî Esir, Kâmil: 1/188; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/76. 117 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Sen nasıl öldürürsün kardeĢini‖ O da; —―Ya Rabbi! Ben öldürmedim ki‖ dedi. Ondan sonra; —―Ya Rabbi! Bana Habil‘in kanını göster, öldürmüĢsem.‖ Allah‟ta (Celle Celaluhu) o zaman toprağa vahdetti. —―Bundan sonra kıyamete kadar kan emmen haramdır‖269 dedi. Kan delil olarak hep üste olacak bundan sonra. Aynı Ģekilde suya da ceset emmek aynı haramdır. Bizim ümmetin çok büyük hayrı var. Çok büyük fazileti var. Musa (Aleyhisselam) bu kavimden olmak istedi.270 Cenneti gördü, Cennette Ümmet-i Muhammed‘e hazırlanmıĢ nimetleri gördü. —―Ya Rabbi!‖ dedi. —―Beni o ümmetin peygamberi yap!‖ Allah (Celle Celaluhu) ; —―Onların peygamberleri hazır.‖ Musa (Aleyhisselam); —―O zaman beni onlardan yap‖ 271Allah (Celle Celaluhu) ; —―Yok‖ dedi. “Onların hepsini ben yazdım.‖ Cennette makamları hazır‖ dedi. Ondan sonra Musa (Aleyhisselam) —―Ya Rabbi!‖ dedi. ―Dilerim ki; Muhammed‘i (Sallallahu bari bir kere göreyim‖ dedi. Allah‟ta (Celle Celaluhu) buyurdu ki: —―Sen o vakte yetiĢemiyorsun sen ondan önce vefat edeceksin, ama dilersen onun ümmetinin sesini duy!‖ dedi. Orada Musa (Aleyhisselam) dedi ki: Aleyhi ve Sellem) Eğinli Mehmed Rahmi Efendi, Tefciru-t‘Tesnim Fi Kalbin Selim: 1/50; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 46. 270 Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 3/375; Suyuti, ed-Durru-l‘Mensur: 6/548; Ahmed Mahmud Ünlü, Peygamber Efendimizin Mevlid Kıssası Ve Mucez Hayatı: 169; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 103. 271 Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 3/375; Suyuti, ed-Durru-l‘Mensur: 6/ 548; Ahmed Mahmud Ünlü, Peygamber Efendimizin Mevlid Kıssası Ve Mucez Hayatı: 169; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 103. 269 118 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Evet, Ya Rabbi! Ben Ümmet-i Muhammed‘in sesini iĢitmek istiyorum‖ dedi. Allah-u Teâlâ‘da; —―Ya Ümmet-i Muhammed” seslendi. Allah-u Teâlâ nida etti. O arada da bütün Ümmet-i Muhammed ayağa kalktı ne dedi biliyor musunuz? —―Lebbeyk allahumme lebbeyk lebbeyke la Ģerike leke lebbeyk innel hamde ven nimete leke vel mülk la Ģerike lebbeyk272‖ Anlıyor musunuz nereden gelmiĢ bize? Allah (Celle Celaluhu) nasıl bizimle övündü, Musa (Aleyhisselam) nasıl bizim ümmetten olmak istedi, gördünüz mü? Ne kadar faziletliyiz biz. Allah-u Teâlâ Firavunu suda helak etti. Musa (Aleyhisselam) dedi ki: —―Ya Rabbi! Bana bir iĢ öğret ben o iĢi yapıyım bana verdiğin bütün nimetlere Ģükür olsun‖ dedi. ġuan bize de lazım değil mi? Lazım. Allah (Celle Celaluhu) bize çok nimet verdi elhamdülillah. En büyük nimeti imandır. Ġslam beldesinde olmaktır. Müslüman ana babanın evladı olmaktır. Sağlıklı evlat eĢ vermedi mi? ĠĢ vermedi mi? Rızık vermedi mi? Ya bunların hepsini bize duyurmadı mı? Buda büyük bir nimettir. Duymakta çok büyük bir nimettir. Bana dedi öyle bir iĢ ver ki bana verdiğin nimetlere Ģükür olsun dedi. Allah-u Teâlâ buyurdu ki: —―Ya Musa! eğer gökleri ve yerleri terazinin bir kefesine koysalar öteki kefesine de ―La Ġlahe Ġllallah‖ı koysalar bu söz daha ağır gelir. Benim sana delalet edeceğim iĢ budur‖273 dedi. Bize ne iĢ geldi o zaman anladınız mı? Bakın bütün kefenin hepsine ağır gelecek ĠnĢaallahu-r‘Rahman. Yine Musa (Aleyhisselam) dedi ki: —―Benim Rabbim uyur mu hiç dedi?‖ Orada Allah (Celle Celaluhu) Musa‘ya (Aleyhisselam) nida etti: 272 273 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 103. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 106. 119 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Ey Musa! Eline iki tane ĢiĢe al!‖ ġiĢeyi aldı. Allah-u Teâlâ‘da o an da Musa‘ya (Aleyhisselam) uykuyu verdi. Hemen Musa‘nın (Aleyhisselam) elinde ki ĢiĢeler düĢtü. Allah (Celle Celaluhu), Musa‘ya (Aleyhisselam) ne buyurdu? —― Ey Musa! Eğer ben uyursam yedi kat gökler yere düĢer. 274‖ dedi. Anladınız mı? Sen uyuyunca ĢiĢeler düĢtü mü? DüĢtü. Ben uyusaydım eğer 7 kat gökler yere düĢerdi dedi. Rabbimiz hiç uyur mu? Nasıl bir Rabbe sahibiz elhamdülillah. Burada çok acayip Ģeyler var. Anlatsam bitmez bunlar. Tövbe edelim bakın tövbede ne fazilet var. Allah-u Teâlâ buyurdu ki; —―Ya Musa! Bir kiĢi gıybet ehli olsa, gıybet etse sonra da tövbe etse, o tövbe eden kulu herkesten sonra cennete koyacağım, Gıybet etse ve gıybetinden tövbe etmeden ölürse cehenneme ilk onu sokarım‖275 diyor. Gıybet ne büyük beladır. Bizim baĢımızı bundan kurtulalım bir an önce. Burada anlat anlat bitiremem hep iĢaretlemiĢim ama bir söz var sakın bunu unutmayın. Allah (Celle Celaluhu); ََ َم ًْ طل َب ِني َو َح َذ ِوي ―Her kim ki; Beni talep etti, beni buldu. Her kim ki; Benden baĢkasını talep etti, beni bulamadı‖276 buyuruyor. Demek ki; Allah‟ı (Celle Celaluhu) talep eden bulur mu? Bulur Elhamdülillah. Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin EL-FATĠHA ( Gazali, Mecmu‘atur Resail, 7/88 ) Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 107. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 182. 276 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 110. 274 275 120 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN َ ُ ُ ىر باهللِ م ًَ َّ الش ُْ َط ِان َّ ُم ِ الش ِح ِ ِ اع ِ ِ ْ الش ْخ ٰمً َّ هللا َّ الش ِخ ِ ِ ُم ِبع ِم ِ ِ َََْ ُ ْ ُ اغظ الل ْد ِطُ ِ َة َ الى ِ َ َ َ ُ َا ْل َح ْم ُذ ل ّٰله َّالزي َه ٰذ َها ل ٰه َزا َو َما ه َّىا ل َن ْه َخذ َي ل ْىل ا ْن َه ٰذ َها ُ هللا ِ ِ ِ ِ ِ ِ َ ْ َّ َ َو َما َج ْىف ِ َ ْ اعخ َ امى ِئل ِباهللِ ل َل ْذ َحاة ْذ ُس ُظ ُل َسِّب َىا ِبال َح ِ ّ ِ م ص ِِ ُلى و ِ ِ ِ َ َ ىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ ۩صلىا َعلى َس ُظ ِِ َ ََ َ ُُ ىب َىا ُم َد َّم ٍِذﷺ ِ ِب كل ِِ ب ط ۩صلىا على ِ ِ َ َ ُُ َ ىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ ۩صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِِ ُ ََْ َ ُ ْ َ َا َل ْى ِغظة الا ِام َظة َ َُ ُ ُ َ َ ًلىٌ هللا ح َعالى: ِ ٰ ًَ ْاب ًَ ا َد َم! َ َ ُ ْ َّ ْ ُ َ ّ ُ َّ َ الخ ْى َب ِت ل جىً ِممً ًل ِصش َ َْ ْٰ َ َ َو ًُط ّ ِى ٌُ لا َم َل َو ٍَ ْش ُحى َلا ِِخ َشة ِبغ ْي ِر َع َم ٍل، ُْ ًَ ُلى ٌُ َك ْى ٌَ ْال َعابذ َ ًً َو ٌَ ْع َم ُل َع َم َل اَل َىا ِف ِل َين، ِِ 121 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN ْئن ُأ ْعط َى َل ْم ًَ ْل َى ْع َو ئ ْن ُمى َع َل ْم ًَ ْ ص ِب ْر، ِ ِ ِ َ ْ ُ ُ ْ َ ْ َ َ َ ْ َ ُُ ًأمش ِبالخي ِر و ل ًفعله، َّ َ ْ الش ّ ِش َو ل ْم ًَي َخ ِه َع ْى ُه، َو ًَ ْى َهى ِب ًُ ِدب َّ الص ِال ِح َين َو َل ِْ َ غ ِم ْن ُه ْم، َ ُ ْ ُ ُْ ع اَل َىا ِف ِل َين َو ُه َى ِم ْن ُه ْم . و ًب ِغ َ ًَ ُلى ٌُ َما ل ًَ ْف َع ُِل َ َ َو ًَ ْف َع ُل َما ل ًُ ْإ َم ُش َو ٌَ ْع َخ ْى ِفي َو ل ًُ ِىفيِ . ٰ ًَ ْاب ًَ ا َد َم! َ َ َّ َ ْ َ ْ ُ ُ َ َ َ ْ َْ َ اط ُب ًَ ِفي ك ْىِل َها ج ُلى ٌُ ل ًَ : خ ما ِمً ًى ٍم ح ِذ ًٍذ ِئل و لاسض ج ِ ٰ ًَ ْاب ًَ ا َد َم، َ َ ْ ُ ُ ْ ُ َ ج ْم ِص ي َعلى ظ ْه ِشي .ز َّم جخ َضن ِفي َبط ِني َ َ َ َْ ُ َّ اث َعلى ظ ْه ِشيِ و جاو ُل الش َه َى ِ ْ َو ًَ ْا ُو ُل ًَ الذ ُ ود ِفى َبط ِنى ٰ ًَ ْاب ًَ ا َد َم، ُْ ََ َ َْ ُ َ َ ََ الى ْخش ِت َو اها َب ِْ ُذ اَل َعا ةل ِِت أها بِذ َ ْ َْ َ ََ َو أها َب ِْ ُذ ال َى ْخ َذ ِة َو أها َب ِْ ُذ الظلم ِِت ْ ْ ََ اث َو ال َع َلا ِس ِ ِ ب َو أها َب ِْ ُذ ال َح َُّ ِ ِ َ ُ َ َف ْ اع ُم ْشِوي َو ل جخ ّ ِشْب ِني. 122 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER 5.MEV‟ĠZE َ َ ُ ُ َُ ۩ ًلىل َ :هللا ج َػا ى ۩ Allah-u Teâlâ buyuruyor ki; َ ل !۩ً ْاب ًَ ا َد َم ۩ Ey Âdemoğlu! Hepimiz Âdem‘in (Aleyhisselam) çocuklarıyız. Havva bin Nazın çocuklarıyız. Öyle yazıyor kitaplarda Havva bin Naz.277 Naz yaparak Âdem‘i (Aleyhisselam) kandırdı ya. Havva bin Naz, nazın kızı Havva diyorlar kitaplarda. Ey Âdemoğulları! Buyur ya Rabbi! َ َ ّ ۩َل َث ُك ًْ مم ًْ ًُ َل َص ُس الح ْى َبة ِ ِ ۩ Tövbeyi eksik edenlerden olmayın. Siz de tövbeyi eksik edenlerden olmayın, ilk emir bize bu. َْ ُ ّ َ ُ َ َ َل َ ۩و ًط ِىل ْلام ۩ Emeli uzun tutanlardan olmayın. 277 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 31. 123 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Sakın diyor, emeli uzun olanlardan olmayın! Ne demek o? Uzun kuruntular, uzun beklentiler vardır bizde. Sakın onlardan olmayın! Beklentimiz uzun olmasın. 10 sene çalıĢacağım, 20 sene çalıĢacağım, emekli olacağım, çiftlik kuracağım, dana alacağım, sığır alacağım dize kadar çizme giyeceğim. O zamana kadar seni kim yaĢattı ki? YaĢayabilecek misin? Azrail (Aleyhisselam) ile anlaĢmamı imzaladınız? Bu kapıdan çıkmadan size gelmeyeceğine emin misiniz? Ġlyas (Aleyhisselam) mısınız? Allah (Celle Celaluhu) Azrail‘i (Aleyhisselam) yolladı; —―Ġlyas‘a (Aleyhisselam) git! Ġlyas‘ın (Aleyhisselam) canını al!‖ dedi. Ġlyas‘ta (Aleyhisselam) öyle baĢladı ki ağlamaya, Allah-u Teâlâ‘da ona dedi ki: —―Niye bu kadar ağlıyorsun sen?‖ Ġlyas (Aleyhisselam) Allah-u Teâlâ‘ya dedi ki: —―Benim canımı alırsan seni benden baĢka bu dünya da bu kadar kim zikredecek? Ona ağlıyorum.‖ dedi. O zaman Allah-u Teâlâ, Azrail‘e (Aleyhisselam) dedi ki: —―Ya Azrail! Onun ruhunu ona bırak!‖ Ondan sonra Allah-u Teâlâ, Ġlyas‘ı (Aleyhisselam) bir tane ata bindirdi, nurdan bir ata. Allah-u Teâlâ: — ―Onu kıyamete kadar karada serbest bırakın.‖ buyurdu. Ġlyas (Aleyhisselam) kıyamete kadar serbesttir.278 Diğeri denizler de serbest olan Hızır‘dır (Aleyhisselam). Yerde iki tane peygamber serbesttir, gökte de iki tane peygamber serbesttir. Gökyüzünde olanlar, semadakiler Ġdris (Aleyhisselam) ile Ġsa‘dır (Aleyhisselam). Onlar semada canlıdırlar. Kara da Hızır (Aleyhisselam) ile Ġlyas (Aleyhisselam).279 278 279 Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 166; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 130. Suyuti, Durru-l‘Mensur: 5/432; Ahmed Mahmud Ünlü, Nuzulü Mesih Risalesi: 43. 124 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Her Arafat Günü Mekke‘de buluĢup dualarını yapıyorlar. Yedikleri de bir Ģey varmıĢ. KiĢniĢ otuna benzer bir ot varmıĢ, ondan yiyorlarmıĢ beraber. Ümmet-i Muhammed‘e dua edip ayrılıyorlarmıĢ.280 Bizler Ġlyas (Aleyhisselam) değiliz! Bize kıyamete kadar izin verilmez. Bizim ömrümüz 60 – 70 senedir.281 Bu Ümmet-i Muhammed‘in yaĢı. Ama çok ibadet edersiniz çok bereketli olur. 60 sene size 300 sene gibi gelir, onun sevabını da alırsınız siz. Ama uzun kuruntu bizde çok var. Hepimiz de yok mu? Hepiniz plan yapmadınız mı? ġimdi bakıyorsunuz adam ev alıyor, 36 ay taksitle. 36 ay kim yaĢamıĢ ki sen yaĢayacaksın? Bu neye güvenmedir. Tabi ki ne diyorlar: — ―Borç yiğidin kamçısıdır. Borca girmeden bir Ģeye sahip olamazsınız. ‖ Ama ben size, Ģuna dikkat etmenizi istiyorum. Bakın ne kadar uzun kuruntular var.72 ay taksitle adam araba alıyor, 36 taksitle ev alıyor. Nasıl bir kuruntudur? Nasıl bir emeldir? Ġnsanın ne kadar uzun beklentileri var. ġimdi bize deseler ki: —―Aylık 100 lira taksitle, 36 ayda ev sahibi olacaksınız?‖ Almayanınız çıkar mı? 36 ay taksitle ayda 100 lira deseler ev almaz mısınız? Herkes alır. Görüyor musunuz? Ama insan ne kadar uzun kuruntu sahibi. Ne kadar uzun emel sahibi. Hâlbuki 36 ay yaĢayacağınız size söylense kafayı yersiniz. Bana deseler ki: —―36 ay yaĢayacaksın‖ kafamı secdeden kaldırmam. Çünkü 36 ay nedir? Gün gibi gelir, geçer değil mi? O yüzden Allah-u Teâlâ buyuruyor: —―Ey Âdemoğlu! Sakın tövbeyi eksik edenlerden olma.‖ 280 281 Taberi, Tarih: 1/188; Salebi, Arais: 224; Ġbni Esir, Kamil: 1/160; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 5/434; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/155. Tirmizi, Sünen: 4/144 Hadis No: 2331; Ġbni Mace, Sünen: 2/4236; Ġbni Hıbban, Sahih: 7/2980; Hâkim, el-Müstedrek: 2/3598. 125 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Allah-u Teâlâ: —―Kim baĢka bir insanın gıybetini eder sonrada tövbe ederse, herkesten sonra onu sokarım cennete, ama tövbe etmezse herkesten önce onu sokarım cehenneme‖.282 Bu tövbe çok değerlidir. O yüzden sakın Âdemoğlu tövbeyi eksik edenlerden olma! Daha… Ve de emeli uzun tutanlardan olma! Uzun kuruntu peĢinde koĢma! Uzun kuruntunuz olsun. Ne olsun? Diyelim ki: Bugüne kadar ne kadar namaz kıldım ben, 30 sene. ĠnĢaallah bundan sonra 600 sene de yaĢasam, 600 sene boyunca namaz kılacağım, kendime söz verdim. Sizin de böyle kendi kendinize kuruntularınız olsun. Eğer ki bu niyetle kabire girerseniz, 60 sene yaĢayıp ölürseniz 600 sene ibadet etmiĢ sevabı alacaksınız. Çünkü niyetiniz neydi. Sizde Ģu an niyet edin. Ben de diyorum ki: –―Ya Rabbi! 600 senede yaĢasam ben bu namazı kılacağım.‖ Çünkü Allah (Celle Celaluhu) bunu emretmeseydi dahi ben bunu kendimi kılmaya mecbur hissediyorum. ġöyle farz edin, sizin elinizin altına bir iĢçi geldi. Size çalıĢıyor, size yardım ediyor. Ay sonu geldiği zaman sizden maaĢta talep etmemiĢ. Siz ona para vermez misiniz? Bir mecburiyet hissedersiniz değil mi? Ayıp olur yani herkese maaĢ verirken o istemiyor, köylüdür, parayı bilmez ama yine de çıkarıp bir haçlık atarsınız yani. TeĢbihte hata yoktur. Bizde Rabbimiz için öyleyiz yani. Rabbimiz bize o kadar yediriyor, içiriyor. Rabbimiz bize hiç bir Ģey vermeseydi dahi o yine de ibadete layıktır. Bakın Allah (Celle Celaluhu) yaratmadan önce de halik sıfatına sahipti.283 Bizim inancımız öyle değil mi? Allah (Celle Celaluhu) hiçbir Ģeyi yaratmadan önce 6 günde dünyayı, mahlûkatı yaratmıĢtır.284 Sizde Yahudiler gibi yedinci günü tatil mi yaptı demeyiniz. Onlar yedinci öyle yaparlar, tatil yaparlar. Bizim öyle bir inancımız Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 182. Aliyyü-l‟Kari, ġerhu-l‘Emali: 21. 284 Araf Suresi: 54; Furkan Suresi: 59; Secde Suresi: 4. 282 283 126 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER yok. Mevla‘mızın takdir-i ilahisidir. Önce bir cevher yarattı. Cevhere rahmet nazarıyla baktı, ondan sular oluĢtu. Suya gazap gözüyle baktı. Yele emretti, rüzgâra emretti, ondan sonra dalgalar çıktı. Dalgalardan dağları yarattı, çıkan köpükten de yeryüzünü yarattı. 285 Böyle böyle hikmeti ilahilerle doludur. ġuan bunu bütün bilim adamları kabul ediyor, bu dünyanın aslının bir cevher olduğunu kabul ediyorlar. Bakın çıktı, araĢtırın! Bütün bu filozoflar, felsefeciler dünyanın aslının bir cevher olduğunu kabul ediyorlar. Hâlbuki böyle bir araĢtırmaya lüzum yoktu. Neden? Ġbrahim Hakkı Hazretleri (Rahimehullah) yazmıĢ Marifetname‘de, Ahmedi Bîcan; Envaru-l‟AĢikin‘de, Osman elHopavi; Dürretü-n‟Nasihin‘de yazmıĢ okusaydın ya ne gerek vardı. Bakınız! Yahudilerin Rasulullah‘ı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) inkâr etmelerinin tek sebebi vardır. Kibir. Neden? Çünkü Ġsrailoğulları‘ndan gelen bir peygamber değil. Çoğu peygamberler Ġsrailoğulları‘ndan geldi. Ġshak (Aleyhisselam) soyundan Yakub‘un 286 (Aleyhisselam) diğer adı Ġsrail‘di. Oradan geldi. Ama Ġsmail (Aleyhisselam) soyundan tek peygamber geldi, o da Muhammed 287 (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Kabullenemediler288 ve de bunlar ġa‟ya‘yı 289 (Aleyhisselam) da öldürdüler. Bunlar Yahya‘yı da (Aleyhisselam) öldürdüler.290 Bunlar hepsini katlettiler, bunlar Zekeriya‘yı (Aleyhisselam) da. Gün geliyormuĢ ki; Aynı gün 70 tane peygamberi birbirine bağlayıp katlediyorlarmıĢ.292 Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) umumi bir peygamberdir. Bütün âlemlere gönderilmiĢtir.293 Ama 291 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 16; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 22; Ġbrahim Hakkı Erzurumi, Marifetname: 16. 286 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/116. 287 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 73. 288 Ġbni Sa‟d: 1/155; Mustafa Asım Köksal, Ġslam Tarihi: 1/92. 289 Taberi, Tarih: 1/280; Salebi, Arais: 333; Ġbni Esir, Kâmil: 1/257; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye 2/33; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/149. 290 Taberi, Tarih: 2/16; Ġbni Esir, Kâmil: 1/303-304; Mustafa Asım Köksal; Ġslam Tarihi: 2/307; Ahmet Cevdet PaĢa, Kısas-ı Enbiya: 1/23. 291 Taberi, Tarih: 2/16; Ġbni Esir, Kamil: 1/303-304; Mustafa Asım Köksal; Ġslam Tarihi: 2/307. 292 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/151; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/307. 293 Enbiya Suresi: 107. 285 127 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER önceki peygamberler sadece kavimlere. Yani Ģöyle farz edin. Allah (Celle Celaluhu) her padiĢahın yanına bir peygamber veriyordu. Aynı dönemde 70 tane peygamberi katlediyorlardı hesap edin. Ne kadar peygamber var o dönemde. Ama Ģu an öyle bir ortam değil. Onlarda baktılar ki, Abdulmuttalib‘in bir tane yetimi çobanlık yapıyor. Son zamanlara doğru zaten meczup diyorlardı. Dağlara gidip mağaralarda ibadet ediyordu ya meczup diyorlardı. Bizim peygamberimizin hak peygamber olduğunu çok iyi biliyorlardı. Çünkü Allah (Celle Celaluhu) Tevrat‘ta da yazdı bunu. Zebur‘da da var bu. Bu Ġncil‘de de var. Kur‟an‘da ayeti var, Ġsa (Aleyhisselam) buyurdu ki; ُ َ َّ ّ َ َ ْ َ َ َ َْ َ ُ ْ َ َ َ ْ َ ُل ِئ ِوي َس ُظى ٌُ الل ِه ِئل ُْىم وِئر كاٌ ِعِس ى ابً مشٍم ًا ب ِني ِئظشا ِة ْ ّ َّ ًَ ص ّذكا َّلَا َب ْي َن ًَ َذ َّي م َ الخ ْى َس ِاة َو ُم َِب ِششا ِب َش ُظى ٌٍ ًَأ ِحي ِمً َب ْع ِذي ِ َِ ِ م ُ َ َ ّ َ ْ ُ َ َّ َ َ ُ َ ْ ُ ُ ْ َ ِ ٌ اث كالىا َهزا ِس ْح ٌش م ِب ين ِ اظمه أخمذ فلما حا هم ِبالب ِِى –―Ey Ġsrailoğulları! Ben size Allah‟ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat‟ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici olarak geldim...294‖ dedi. Saf Suresi 6. ayet gidin bakın evde. Bakın Ġsa (Aleyhisselam) gök ehlindendir. Sema ehlindendir. O yüzden Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) semadaki ismi Ahmed‘dir.295 O yüzden Ahmed diye söylüyor onlara. Anladınız değil mi? O yüzden böyle bir tane yetim çıktı. Malı yok. Ben peygamberim deyince bunlarda kibirli olunca ne dediler: — ―Bütün Tevrat‘ta ne kadar vasıf varsa hepsini değiĢtireceksiniz.296 Çünkü bu hak peygamberdir. Bu hak peygamber geldiği zaman ne yapacak hepimizin ekmeğiyle oynayacak.‖ 294 295 296 Saf Suresi: 6. Kastallani, el-Mevahibu-l‘Ledunniyye: 1/35; Sefiri, ġerhu-l‘Buhari: 1/88. Ġbni Sad, Tabakatu-l‘Kubra: 1/164; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 6/617-618; Taberani, Mucemu-l‘Kebir:18/332-334. 128 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Neden? Çünkü o zamana kadar, daha Muhammed (Sallallahu gönderilmeden önce cinler semalarda tahtlarını kurmuĢlardı. Allah (Celle Celaluhu) meleklere emrediyordu, melekler birbirlerinin aralarında konuĢuyorlardı. Cinler aralarından kelimeleri alıp alıp kâhinlere bildiriyorlardı. Papazlara, hahamlara, kâhinlere haberleri bildiriyorlardı.297 Bunlarda diyorlardı ki: Aleyhi ve Sellem) — ―Bak senin baĢına böyle böyle bir Ģey gelecek böyle böyle bir Ģey olacak‖ diye haber veriyorlardı. Tabi bunların yüzde 10 doğru, yüze 90 yalandı. Bunların korktukları baĢlarına geldi. Muhammed (Sallallahu gönderildi. Bunların tahtları, cinlerin ve Ģeytanların tahtları semalardan aĢağıya atıldı. Bunlara artık sema kapıları kapatıldı ve bu kâhinlerde haber alamadılar.298 Aleyhi ve Sellem) Papazlarda Yahudilerde biliyorlardı ki, Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geldi, artık bizim tahtımız sona erdi. Ne yapacağız? ―Bunları yalanlayacağız‖ dediler. Eğer bizde kabul etsek ki bu hak peygamberdir kim bize değer verir dediler. Öyle değil mi? Bunlar çok uyanıktır. Nasıl uyanıktır? ġimdi Süleyman‘ın (Aleyhisselam) mülkü neredeydi? Mescid-i Aksa‘da. O zaman tabii büyücülük, sihirbazlık hakkında olaylar çıkınca hemen Süleyman (Aleyhisselam) ne yaptı? : –―Bütün kitapları toplayın!‖ diye cinlere emretti. Bütün kitaplar toplatıldı. Toplanan kitaplar geldi, Süleyman‘ın (Aleyhisselam) tahtının altına girdi.299 Bakın bunları papalar çok iyi biliyor. ġuan ki papa kaçıncı papa? 16 mıydı? Mescidi Aksa iĢgal edildi. Bütün kürsünün altındaki kitaplar çıkarıldı. Bunların hepsini iyi biliyorlar. Oradaki hakiki 297 Cin Suresi: 8-9; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/323; Tirmizi, Sünen: 3324; Nisaburi, ġerefu-l‘Mustafa: No:46 1/208; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 10/149. 298 Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/323; Tirmizi, Sünen: No:3324; Nesai, Sünenu-l‘Kübra: 6/500 No:11626; Ġbni Sa‟d, Tabakat: 1/167; Nisaburi, ġerefu-l‘Mustafa No:190, 1/473-474; Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 10/149; Ahmed Mahmud Ünlü, Peygamber Efendimizin Mevlid Kıssası: 250. 299 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/190. 129 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ġncil‘de Tevrat‘ta bakın ki, Tevrat nasıl bir kitaptır biliyor musunuz? 1000 tane sureden oluĢan her sure de 1 ayet ki 1 tane Tevrat‘ı 100 tane deve taĢıyormuĢ.300 Görüyor musunuz kitabı? Bu Tevrat deriye yazılmıĢtır.1000 tane sure her sure levha gibi yazıldığını düĢün, 100 tane deve taĢıyormuĢ o zaman. Demek ki her devenin üzerinde kaç tane oluyor? 10 tane deriden levha olmuĢ oluyor. Bunlar da orada hakikati gördüler. Mesela 2000 senelik Ġncil çıktı onu da kaybettiler.301 ĠĢleri bu. Çünkü orada hakiki Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vasıflarını görüp kimse uyanmasın. Yahudiler çok uzun emel sahibidirler. Baktılar ki kendilerinden bir peygamber gelmedi bu defa Araplardan geliyor. Nasıl olabilir? Yüce ulu insanların soyundan gelmez de, Abdulmuttalib‘in yetimi peygamber gelir miymiĢ? Hâlbuki Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir insan yetimdir diye ayıplayarak baksa küçümsese kâfir olur.302 Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki; َّ َ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ َ َّ ً َع،الل ُه َع ْى ُه ُ ص َّلى َ الىب ّي َ هللا َع َل ُْ ِه َو َظ َّل َم َك :ٌا عً أ ِبي هشٍشة س ِض ي ِ ِ ِ َ َ َ َ َ ْ َ َ ُ ُ َ ْ َ َ َ َ َ َ َ َ َ َّ ًّ َ ُ َّ َ َ َ َ ، و َع ْم:ٌا وأهذ؟ فل: فلاٌ أصحابه،»«ما بعث الله ه ِبُا ِئل سعى الغى ِم َ ُ َ َ َ َّ َ َ ه ْى ُذ أ ْس َع َاها َعلى ك َشا ِسٍط ِِل ْه ِل َمى ِت —― Allah Teâlâ hiçbir peygamber göndermemiĢtir ki davar çobanlığı yapmıĢ olmasın.” Bunun üzerine sahabeleri: - Sen de mi? diye sordular. Peygamberimiz(Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin:110. 07 ġubat 2009 - Milliyet Gazetesi. 302 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim Fi Kalbin Selim: 1/64. 300 301 130 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER - “Evet, ben de Mekke ahâlîsi için karârît üzerine (ücretle) koyun güderdim.”303 Çobanlık yapmayan bir tane peygamber yoktur. Davud (Aleyhisselam) 100 yaĢında vefat etmiĢtir.304 Allah (Celle 305 Celaluhu) onun elinde demiri hamur yapmıĢtır. Hiçbir zaman beytülmalden yememiĢtir. Devamlı savaĢ zırhları yapıyordu demirden, onları satarak kendine kazanç sağlıyordu. 6000‘e satıyormuĢ. 2000‘i ailesine 4000‘ini de Mısır fakirlerine dağıtıyormuĢ.306 Berekete bakın iĢte. Eskiden de öyleydi. Osmanlı zamanında. Aliyyu-l‟Kari Hazretlerini duydunuz değil mi? Hattat, hafız, Hanefi mezhebinde Sultan-ı Molla diye meĢhurdur. Yani Mollaların Sultanı diye meĢhurdur bu zat. Mübarek hattat, her sene bir Kur‟an yazıyormuĢ, onu satıyormuĢ, bütün sene boyunca onun parasıyla geçiniyormuĢ. 307 Ama onlardaki ilim kimde var Ģimdi. Onun söylediği bir söz, bize delildir yani. Ama Ģimdi bazı kitaplarda biz gördüğümüz zaman, isim vermiyorum, meĢhur etmiyorum kitapları, eski dönemde yazılmıĢ ama içine acayip hurafeler karıĢtırılmıĢtır. Ġnsanlar bilmedikleri noktada Ehli kitaba müracaat edip bu noktaları alıp kattılar kitaplarına.308 Neyse, Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri bize ne dedi: —―Ey Âdemoğulları! Tövbeyi eksik edenlerde olma!‖ dedi. Sakın tövbeyi eksik edenlerden olmayın! Sakın emeli uzun. Ben bu hatayı göstermek istiyorum, özellikle üstünde duruyorum. Buhari, Sahih: 3/2262; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 8/265; Ġmam-ı Malik, Muvatta: 2/2045; Ġbni Mace, Sünen: 2/2149; Tahavi, ġerh-u MüĢkili-l‘Asar: 3/1257; Beyhaki, Sünenu-l‘Kübra: 6/11641. 304 Ġbni Sa‟d, Tabakat: 1/28-29; Taberi, Tarih: 1/252; Hâkim, el-Müstedrek: 2/586; Salebi, Arais: 292; Deylemi, Firdevs: 3/269; Ġbni Esir, Kamil: 1/228; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 2/16; Heysemi, Mecmeu-z‘Zevaid: 8/206; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/214. 305 Salebi, Arais: 278; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/201. 306 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 135; Salebi, Arais: 278; ZemahĢeri, KeĢĢaf: 3/282; Kurtubi, Tefsir: 14/267; Nesefi, Medarik: 3/319; Hazin, Tefsir: 3/483; Ebu Suud, Tefsir: 7/124-125; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/202. 307 Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-Ģ‘ġifa: 8; Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-l‘Emali: 7; Ömer Rıza, Mu‘cemu-l‘Müellifin: 7/100. 308 Tefsir Tarihi ve Usulu: 94. 303 131 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Bir hatamız bu, kuruntularımız var yani. Bu dünyada kalıp yiyip içip yatmak hoĢumuza gidiyor yani. Devamında ne buyuruyor Allah (Celle Celaluhu): َ َ ْل َ۩و ًَ ْس ُجى ْا ِِخ َسِ ِبغ ْي ِر َغ َم ٍل ََ ۩ Amelsiz ahireti isteyenlerden olmayın. Sakın kimlerden olmayın? Amelsiz ahireti isteyenlerden olmayın ve ulemanın bir ittifakı vardır, amelsiz cenneti istemek küfürdür (günahtır)309 diye. Adam amel yapmıyor, namaz yok, abdest yok, oruç yok ―ya Rabbi! Cenneti ver‖ diyor. Kaç sınıfa ayırdık müslümanları? Cumadan cumaya, ramazandan ramazana, bayramdan bayrama, diğeri de kalbi temiz olanlar. Yani niye namaz kılmıyorsun: —―Kalbim temiz! Kılanlardan daha temizim ben.‖ Utanmaza bak! Kimse bu bahanenin altına sığınamaz. Çünkü bir insanın kalbi temizse ilk diyeceği laf: —―Benim ahdime yönelmem lazım. Beni Rabbim yarattı, yedirdi, içirdi, onun verdiği rızklarla yiyip, içip, yatıyorum. Rabbime yönelmem lazım.‖ Hani senin kalbin temizdi? Daha Rabbine verdiğin sözü tutmuyorsun! Nasıl senin kalbin temiz? Amelsiz cenneti isteyenler. Bak o küfürdür (günahtır). Hatırlıyor musunuz geçenlerde ne söyledim size? Namazsız bir adama: ―Allah (Celle Celaluhu) razı olsun!‖ deseniz, yanlıĢ olur. Neden? Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor: ―Ben razı olmayacağım bunlardan.‖ Bizim dahi ağzımız alıĢmıĢ. DüĢünsenize milli piyango almaya gidiyorsunuz, onu alırken bir liranız eksik. Adam da olsun dese, sende: ―Allah (Celle Celaluhu) razı olsun!‖ dedin. Bu ne demek! 309 Salebi, Tefsir: 3/170; ZemahĢeri, KeĢĢaf: 1/417; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/87- 2/97; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 8/367; Hadimi, Berika: 1/275. 132 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ―Allah (Celle Celaluhu) bereket versin!‖ diyor. Allah (Celle bereketi verecek ahirette, cehennemde verecek. Değil mi? Ġçki alıyorsun, hayırlı iĢler. Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor; ―Ben razı değilim bundan.‖ Biz de diyoruz ki: ―Allah (Celle Celaluhu) razı olsun!‖ O yüzden yapmayalım bunu. Sakın amelsiz ahireti isteyenlerden olmayın. Gençken ne üstün olacak bizde? Korku. Gençken insan korku üstüne ibadet edecek. YaĢlıyken? Ümitli olacak, biraz ümitli olacak yani. Celaluhu) َُْ َ َ ۩ً ُلى ُل َك ْى َل ْال َػابد َ ًًَ َو ٌَ ْػ َم ُل َغ َم َل الىا ِف ِلين ِِ ۩ Abidlerin sözlerini konuĢup münafık iĢi yapanlardan olmayın. Allah(Celle Celaluhu) buyuruyor: Herkes Ģimdi bu söyleyeceğim sözü kendinde arasın. Sakın Ģunlardan olmayın! Kimlerden ya Rabbi! ―Abidlerin sözünü konuĢur ama münafıkların amelini iĢler.‖ Abidler gibi konuĢuyorsunuz. Mesela: — ―Namaz kılmak bana çok tat veriyor, oruç tutmak çok zevk veriyor ne güzel. Allah (Celle Celaluhu) vermiĢ bu ikramı‖ diyorsunuz. Allah‘ın (Celle Celaluhu) her emri bize ikramdır. BaĢ göz üstünedir. Ama amel yaparken nasıl yapıyoruz? ―Bir an önce namaz bitse de çıksam.‖ Müslüman camide böyle olur mu? Müslüman camide ne gibidir. Balık suda gibidir. Balık suda rahatsız olur mu? Ama münafık camide ne gibidir. KuĢ kafeste gibidir. KuĢu altın kafese koysanız ne der? ―Bırakın ya! Ben vatanıma gideceğim, altın kafesten ne anlarım ben‖ der. Bir tanesinin öyle kıssası var, biliyor musunuz onu? Külliyat-ı Vusta‘da okudum, Hüsnü Geçer Hocayı duydunuz mu? Ümraniye‘de Ġmam-ı Azam caminin imam hatibiydi. Orada çok güzel hocadır, âlimdir, doğuda yetiĢmiĢtir. NakĢidir. Onun Külliyat-ı Vusta diye bir kitabı var, orada okumuĢtum. Çok güzel marifet, hüküm, ilim çıkarmıĢ kitaptan. ġunu anlatıyor: 133 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Bir tane adam papağanıyla konuĢuyor: –―Ben Ģu anda senin vatanına gidiyorum, ticaret yapıp geleceğim.‖ diyor. Papağan da diyor ki: –―Benim orada falan falan yere gidersen ağaçlıklar var, orada da benim akrabalarım var. Onlara selam söyle, Ne hayırsız çıktınız! Beni burada yalnız bıraktınız!‖ O da: –―Tamam‖ deyip gidiyor. Afrika‘da bir yer orada ticaretini yapıyor, papağanın dediği yere de varıyor. Bütün kuĢlara papağının dediklerini söylüyince bütün kuĢlar vefat ediyor. Dallarda ki, ağaçlarda ki, bütün papağanlar yere yapıĢıyor. –―Hoppala! Ben ne yaptım? Ahmak papağanın sözüne uydum, bütün kuĢları öldürdüm.‖ Hemen geri geliyor diyor ki papağana: –―Senin dediklerini yaptım‖ Papağan: –―Ne oldu?‖ Adam: –―Sonunda hepsi tepe taklak aĢağıya yapıĢtılar.‖ O bunu der demez kafesin içindeki papağanda ölüyor. Ne yapayım ne yapayım diyor. Neyse bu kuĢu alıyor, getirip bahçeye bırakıyor. Bir anda papağan havalanıyor, uçuyor. Adam: –―Ya sen ne yapıyorsun, hani ölmüĢtün?‖ diyor. Papağan: –―Ben ölmedim‖ diyor. Adam: –― Nasıl oldu bu iĢ? Bu iĢin bana hakikatini anlat.‖ Papağan diyor ki: –―Ben akrabalarıma selam söyledim, onlara da dedim ki: ―Ne vefasız adamsınız, beni burada yalnız bıraktınız, çıkıĢ yolunu söylemediniz‖ deyince onlarda bana serbest kalmanın yolunu gösterdiler. Bana dediler ki; Öl! Serbest kalırsın. Bende ölme taklidi yaptım, senin gibi adamda serbest bıraktı‖ diyor.310 Öyle… 310 Hüsnü Geçer, Külliyat-ı Vusta: 264. 134 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ُ ْ َْ َ َ۩ئن أ ْغ ِط َى ل ْم ًَلى ْؼ ۩Ona verilse kanaat etmez. Allah-u Teâlâ buyuruyor; ―Onlardan olmayın ki; verildiği zaman kanaat etmez‖. Aman Ya Rabbi! Mevla size nimet verecek. Hangimiz açız? Öyle böyle doymadık mı? Elhamdülillah. Önemli olan tenekeyi doldurmak değil mi? Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: َ ُ ُ َ َ َخ َّذ َز َىا ُم َد َّم ُذ ْب ًُ َخ ْشب َك أ َّن َها َظ ِم َع ِذ، َع ًْ أ ِّم َها، َخ َّذز ْخ ِني أ ِّمي:ٌا ٍ َّ ُ ُ ُ ص َّلى ُ َ َ َ الله ُ ْ ْهللا َع َلُه َ ْ ِاَل ْل َذ َام ْب ًَ َم ْع ِذ ًَىش َ ٌ ٌ ى ظ ذ ع م ظ : ى ل ً ، ب س ِ ِ ِ ِ َ َ ْ ْ َّ َ َ َ ْ َ َ َ ، خ ْع ُب آلاد ِم ّ ِي،ًٍ « َما َمَل آد ِم ٌّي ِوعا ش ًّشا ِمً بط:ٌُ َو َظل َم ًَ ُلى ََ َ ُْ َ ْ ُ ٌ َْ َُ َّ ٌ ُ ُ َ ْ ٌ ُُ َ َوزلث، فثلث ِللط َع ِام، ف ِا ْن غل َب ِذ آلا َد ِم َّي ه ْف ُع ُه،صل َب ُه ًللُماث ً ِلم ُ ُ ٌ َ َّ »غ ِ ِ َوزلث ِل َّلى َف،اب ِ ِللشش ِ “Ġnsanoğlu, midesinden daha kötü bir kap doldurmamıĢtır. Bir kaç lokma belini dik tutmaya yeter. Eğer mutlaka midesini dolduracaksa, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini içmeye ayırsın ve diğer üçte birini de nefes alıp vermek için boĢ bıraksın.”311 Ġnsanın doldurduğu en pis kap midesidir. Rasulullah‘ın dünyaya bakıĢ açısına bakın. Demek ki yemek yerken maksadımız en güzelini, en tatlısını yemek olmasın. Amaç ne? Amaç, tenekeyi doldurmak. En rahat yerde yatacaksınız diye bir Ģey yok. Amaç nedir? Allah-u Teâlâ‘nın dediği gibi. Nedir o? Nebe Suresinde; (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 311 Tirmizi, Sünen: 4/2380; Ġbni Mace, Sünen: 2/3349; Nesai, Sünenu-l‘Kübra: 6/6737; Ġbni Hibban, Sahih: 12/41; Taberani, Mucemu-l‘Kebir: 20/644; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 14/4048. 135 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ُ َ ْ َو َح َعل َىا ه ْى َمى ْم ُظ َباجا “Biz uykunuzu dinlenme kıldık”312 Amaç uyuyup dinlenmek, yarın sabah sağlam kalkmaktır. Cinsi münasebetin bile bakıĢ açısı bu olması lazım. Nasıl olması lazım? Amaç pis suyu atmak değil mi? Bu Ģekilde bakın olaylara. Amaç tenekeyi doldurmak. Amaç uyuyup rahatlamak, Mevla‘mıza daha çok ibadet etmektir. Bu dünyada aza kanaat etmiyorsunuz ama ―Diğer dünyada ben cennete gireyim yeter‖ diyorsunuz. Burada istiyorsun ki; Evim deniz manzaralı olsun, 4 katlı olsun. En son kat olsun. Çift tuvalet, çift banyo olsun. Evlenirken 4 hanım istiyorsun. Ama cennete gelince, ―Ya Rabbi! Beni cennete sok, o kadar. Dereceye gerek yok‖ diyorsun. Bu dünyada açgözlüsün, diğer dünyada tok gözlüsün. Olur mu? Tersi olacak. Dünyaya dönüp selam vermeyeceksin. Ama ahiret için en üst mertebeyi isteyeceksin. Hz. AiĢe‘ye (Radiyallahu Anha) sordular: –―Ya AiĢe (Radiyallahu Anha)! Cennette ne kadar mertebe var?‖ Dedi ki: –―Kur‟an‘daki ayet sayısı kadar.‖313 Kuran‘da ne kadar ayet varsa, cennetin o kadar değeri katı var. Sizin en aĢağıda ne iĢiniz var. En aĢağıda bizim iĢimiz yok, bizim iĢimiz en üstlerde, Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yakın olabilmekte. Anladınız mı? Öyle tahtlar üzerine oturacaksınız ki; Tahtlar aĢağıya eğilecek siz oturmakta zorlanmayacaksınız.314 Camın dıĢından gördüğünüz kuĢlar falan piĢmiĢ, tabak içinde direk önünüze gelecek.315 Siz de hiç sıkılma, daralma, boğulma yok. 312 Nebe Suresi: 9. Abadi, Avnu-l‘Mabud: 3/1464; Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih ġerh-u MiĢkatu-l‘Mesabih: 4/2134; Aynî, ġerhu Ebi Davud: 5/1434; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: No: 2424-2425. 314 Kurtubi, Tefsir: 20/24; KuĢeyri, Letaifu-l‘ĠĢarat: 3/417; Taberi, Camiu-l‘Beyan: 24/336; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 10/422; Ġbni Kesir, Tefsir: 4/516; Fahru-r‟Razi, Tefsiru-l‘Kebir: 31/142; Hazin, Tefsir: 4/238; Beğavi, Tefsir: 4/238. 315 Ġbni Cevzi, Bustanu-l‘Vaizin ve Riyazu-s‘Sami‘in: 1/266; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 34; Abdulkadir-i Geylani, el-Gunye: 486. 313 136 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ġsrailoğullarına dahi bıldırcın eti gelmedi mi? Kudret helvası ile bıldırcın eti gelmedi mi? Bıldırcın eti nasıl geliyordu? Güzel bıldırcınlar geliyorlardı, ağaçlara konuyorlardı, Ġsrailoğulları da gidip ağaçların altına oturuyordu. Allah (Celle Celaluhu) orada rüzgârı veriyordu. Rüzgâr gelip bıldırcınların tüylerini yoluyordu. Allah (Celle Celaluhu) güneĢe kızarttırıp, piĢirdiği bıldırcınlar piĢip önlerine geliyordu. Aynı cennetteki gibi. Kaç sene yediler bıldırcın etini? 40 sene kudret helvasıyla bıldırcın etini yedi bu adamlar.316 Ama Allah (Celle Celaluhu) ne buyurdu? ―Sakın biriktirmeyin!‖ Onlar ne dediler: — ―Allah (Celle Celaluhu) bugün veriyor, yarın iflas eder, yarın vermez, biriktirelim‖ dediler. Biriktirdikleri an Allah (Celle Celaluhu) onlardan bu nimeti aldı. Ondan sonrada etin dıĢarı da kalması yasaklandı. Koyun eti dıĢarıda ne oluyor bakalım. Et bozulur değil mi? Yasaklandı. Etin bozulmasının sebebi Ġsrailoğullarıdır.317 Denizin cesedi yutmaması nereden? Firavundan sebeptir.318 Toprağa kan neden yasak, Habil‘den sebeptir.319 Bizdeki değiĢmelerin sebebi elimizle yaptığımız hatalardan. Bu bir gerçektir. O yüzden sakın diyor, o kimselerden olma ki verildiği zaman kanaat etmez. ْ ًَ ۩و ئ ْن ُمى َؼ َل ْم َ َص ِب ْر ِ ِ ۩Engellenince sabretmez. Ondan men edildiği zaman sabretmez ne kadar enteresandır. Cevahiru-l‟Lu‟luiyye‘de gördüm ki; Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor: Bakara Suresi: 57; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/93; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/143. 317 Buhari, Sahih: 4/3329; Ġshak, Müsned: 1/115; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 13/8032; Haris, Müsned:1/500; Hâkimi Nisaburi, el-Müstedrek: 4/7341. 318 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 109. 319 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 88. 316 137 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Ġnsanların bazısının Ġmanı zenginliğe bağlıdır, ben ona fakirlik versem kâfir olur, bazıları da: fakirliğe hastır, ben ona zenginlik versem küfür eder‖320 diyor. Bakın imana bakın hikmeti ilahidir bunlar. Niye bende zenginlik var fakirlik var demeyin. Demek ki bizim iĢimize bu yatkındır diyeceğiz. Bakın Allah (Celle Celaluhu) men edilse de sabretmez, buyuruyor. Her gün size yiyeceğiniz geliyor, bir gün gelmese sabretmiyoruz. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: َّ َ َّ َ َ ّ َ ْ َ ُ َ ْ َ َ َ َ َّ ُ ُ َ َّ َ َ ْ َ َ ُ ، ُ الي َعا ا ه ل ه أ ر ث ه أ ا ر ا ف اس الى ٍذ أ « : م ل ظ و ه ُ ل ع هللا ى ل كاٌ الى ِبي ص س ِ ِ ِ ِ ِ َ ْ َّ َ ْ ُ ْ َ َ َ ْ َ " ًَ ْى ُف ْش َ ِن:ٌا َ الل ِه؟ َك َو ٍَى ُف ْش َن،الع ِش َير أًىفشن ِب:ًَى ُف ْش ِن»ِ ِكُل َ ُ َ َ َ َ لا ْخ َع َّ ًَّ َل ْى َأ ْخ َع ْي َذ ئ َلى ئ ْخ َذ ُاه،ان : كال ْذ، ز َّم َسأ ْث ِم ْى ًَ ش ِْئا،الذ ْه َش ِ ِ ِ َ ْ َ َ ْ ُ ْ ََ َ " ما سأًذ ِمىً ِخيرا كط ―Ben cehennemi gördüm, ehlinin çoğu kadınlardı. Küfrediyorlardı.‖ Denildi ki: — Allah‟a mı (Celle Celaluhu) küfrediyorlardı? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dedi ki: — ―Kocaya ve iyiliğe küfrediyorlardı. Sen onlardan birine uzun zaman iyilik yapsan sonra senden bir Ģey görse der ki; Ben senden kesinlikle iyilik görmedim.‖321 Gerçi sizin hanımlar Rabiatu-l‟Adeviyye gibi de neyse. 320 Dimyati, Cevahiru-l‘Lu‘luiyye: 254; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 15/43426; Ġbni Kesir, Tefsir: 9/4728; Yusuf en-Nebhani, Fethu-l‘Kebir: 1/145; Ġmamı Suyuti, Camiu-l‘Ehadis: 1/330; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 15/43426. 321 Buhari, Sahih: 1/29-2/1052-7/5197; Müslim, Sahih: 2/17; Nesai, Sünen: 3/1493; Ġmamı Malik, Muvatta: 2/640/199; Ġmamı ġafii, Müsned: 1/77; Abdurrezzak, Musannef: 3/4925; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 4/443; Nesai, Sünenu-l‘Kübra: 2/1891; Ġbni Huzeyme, Sahih: 2/1377; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 11/8705. 138 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َْ ُ ْ َ َ ْ َ۩ًأ ُم ُس ِبالا ْي ِر َو َل ًَف َػل ُه ۩Hayrı emreder, onu yapmaz. Bakın! Bu hatalar hepimizde var. Hayrı emrediyoruz, kendimiz yapmıyoruz. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) miraçta bazı zatlar gördü ne yapıyorlar. AteĢten makaslarla dudakları kesiliyordu. Buyurdu ki; –―Ya Cibril (Aleyhisselam)! Bunlar kimdir?‖ Cebrail (Aleyhisselam): –―Ya Rasulallah! Bunlar senin ümmetinden vaaz eden hocalardır. Kendilerinin yapmadıkları Ģeyleri insanlara yapın diyen hocalardır.‖322 Allah (Celle Celaluhu) muhafaza. Görüyor musunuz? Ġmam-ı Azam (Rahimehullah) Hazretlerine kadın geldi ne dedi? —―Oğlum çok hasta bal yememesi gerekiyor, bizi dinlemiyor‖ Ġmamı Azam; —―40 gün sonra gelin!‖ dedi. 40 gün boyunca kendisi bal yemedi, ondan sonra dedi ki: —―Oğlum bal yeme.‖ Çocuk: —―Tamam‖ dedi. Hanım dedi ki; —―Nasıl oldu da bu çocuk kabul etti.‖ Dedi. Ġmamı Azam (Rahimehullah): —―40 gün önce bende bal yiyordum o zaman deseydim tesir etmezdi‖323 dedi. Kendimiz yapmadığımız Ģeyi baĢkasına yap demeyelim yani. Abdulkadir-i Geylani, el-Gunye: 156; Ġbni Kesir, Tefsir: 2/324; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/124. 323 ġemseddin Sivasi, Menakıb-ı Ġmam-ı Azam: 54. 322 139 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ْ َْ َ ْ َ َ۩و ًَىهَى ِبالش ِّس َو ل ْم ًَيح ِه َغى ُه ۩ġerri nehyeder ama kendisi kaçınmaz. Ġnsanı Ģerlerden nehyedip adam içki içiyor: — ―Ya içme! Haramdır niye yapıyorsun?‖ diyoruz ama biz içiyoruz. Ya niye yalan atıyorsun sen? diyoruz kendimiz atıyoruz. Münafıklık alametidir. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: َّ َ ّ َّ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ َ ُ ُ َ َ َ َ َّ َ َ ْ َ َ ُ َ " آًت اَلىا ِف ِم:ٌ ع ًِ الى ِب ِي صلى هللا علُ ِه وظلم كا،عً أ ِبي هشٍشة َ َ ْ َ َ َ َ َ َ َ َ َ َ َّ َ َ ٌ َ َ َ َوئ َرا ْاؤ ُجم ًَ َِخ،ف ِ " ان وِئرا وعذ أِخل، ِئرا خذر هزب:زَلر ِ ِ ―Münafıklığın alameti üçtür. KonuĢtuğu zaman yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, kendisine bir Ģey emanet edildiğinde hainlik eder.‖ 324 ُ َ ِْ ۩ً ِح ُّب الص ِال ِح َين َو َل َع ِم ْن ُه ْم ۩Salihleri sever oysa onlardan değildir. Salihleri seviyorsunuz ama onlardan değilsiniz? Oldu mu bu Ģimdi bize. Ġlimle meĢgul olunuz. En değerli meslek ilimdir. En değerli meslek ilim olduğu için ilimle uğraĢanlar en Ģerefli insanlardır.325 Onlarla beraber olunuz. 324 325 Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 5/25612; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 14/8685; Buhari, Sahih:1/33; Müslim, Sahih:1/107. Mahmud Ustaosmanoğlu, Sohbetler: 2/184; Zuhayli, Tefsiru-l‘Münir:16/292; Mahmud Ustaosmanoğlu, Risale-i Kudsiyye: 1/161. 140 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َُْ ُ ْ ُ َ َ َع الىا ِف ِلين َو ُه َى ِم ْن ُه ْم ۩و ًب ِغ ۩Münafıklara buğzeder ama kendi de onlardandır. Münafıklara buğz ediyorsunuz. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve sellem)‘e: — ―Sen peygambersin‖ diyorlar, Rasûlullah gidince arkasından alay ediyorlardı.326 Bunu yaĢadık yani. Hazreti Ali (Radiyallahu Anh) Efendimize neler söylediler.327 Bizler bu zamanı yaĢadık, bunların hepsi var yani. O yüzden münafıklara buğz edipte, onlardan olmanın da anlamı yok. (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ġlmiyle amil bir âlime küfür etmek küfürdür328 arkadaĢlar. ġimdi Ģöyle farz edin hayatınız da yaĢanan Ģu an ki en büyük olay Cübbeli hocaya. Ġnsanlar tanımıyor, etmiyor, bilmiyor, gözleriyle gördükleri bir Ģey yok. ―Cübbeliye bak neler yapmıĢ‖ diyor. Yazık! sen gözünle bir Ģey gördün mü? Bakın ben her zaman diyorum nefis bu, uymuĢ olabilir. On da nefis yokta, bizde mi var sadece? Ama yapmadı, yapana da laneti329 var. Zaten kendisi bizzat açıklama yapıyor bunu. Ama ilmiyle âlim bir insanla dalga geçmek küfürdür. Ne gerek var Ģimdi 11 yaĢından beri kürsülerde sohbet eden bu âlimi, yaptıkları bu insafsızca iftiranın peĢinden bu kadar dalgaya almak. Cübbeli hocayı misal veriyorum herhangi ilmiyle âlim bir insanla dalga geçmek küfürdür330 arkadaĢlar. Çünkü ilmi olan ve âlim bir zattır. Devamında ne yapıyor: ْ َ َُ َ۩ًلى ُل َما َل ًَف َػ ُل ۩ Yapmayacağı Ģeyleri söyler. 326 Bakara Suresi: 14; Tevbe Suresi: 65; Münafikûn Suresi: 1. Mahmud Ustaosmanoğlu, Ruhu-l‘Furkan:1/194; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan:1/246. 328 ġeyh Alemgir, Fetevayi Hindiyye: 4/332; Burhaneddin ez-Zernuci, Talimu-l‘Müteallim:82. 329 Arifan Dergisi: 1/2012. 330 ġeyh Alemgir, Fetevayi Hindiyye: 4/332; Burhaneddin ez-Zernuci, Talimu-l‘Müteallim:82. 327 141 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Yapamadığını, yapmadığını söylüyor, ْ َ ْ َ َ۩و ًَف َػ ُل َما َل ًُإ َم ُس ۩ Emrolunmadığı Ģeyleri yapar. Emir olunmadığını yapıyor. Hepimizde var dimi bu. Allah (Celle Celaluhu) bize emretmiĢ, onu yapmayız, ne emretmemiĢse onu yaparız yani. Gidip horoz dövüĢtürürüz yani. Resim çizenler hele Müslüman çocukları, Müslüman insanların çocukları, resim kurslarına gönderilir mi ya? Yazık! Bu, yarıĢma maksadı altın da da olsa. Yazık! Bu daha sert bir tokat oluyor bize. ġimdi peki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): َّ َ ُ َ ُ ْ َ َ َ َ َ ْ َ ْ َ ْ َ َ َ ْ َ ُ ص َّلى َ الله هللا ِ ٌ ظ ِمعذ سظى:ٌ عً أ ِبيها كا،عً عا ِتشت ِبي ِذ ظع ٍذ ْ َ ُ ُ َ َ ُ َّ ُ ُ َ َ َّ َ َ ْ َ َ ْ ُ ٌَ َّ صب ُذ ،الش ُح ُل ُم ْإ ِمىا ِ ً « ِئهه ظخيىن بع ِذي ِفَن:ٌعلُ ِه وظلم ًلى َ ْ َُ َ »ص ِب ُذ وا ِفشا ٍ و، َو ٍُ ْم ِس ي ُم ْإ ِمىا،َِو ٍُ ْم ِس ي وا ِفشا ―Bende sonra bir takım fitneler olacak. Adam mü‟min sabahlayacak akĢama kâfir olacak, mü‟min akĢamlayacak kâfir sabahlayacak‖ 331 buyurdu. Bu hadise uymanın anlamı var mı? Dinini dünyaya satanlardan oluyoruz iĢte. Az bir dünyalık için dinimizi satıyoruz niye az bir hediye alacak diye çocuğu yolluyoruz resim kursuna. Niye Kur‟an Kursu‘na yollamıyorsunuz? ġimdi çocuklara kötü not aldıkları zaman: — ―Vay sen nasıl kötü not alırsın?‖ diyorsun. Geçenlerde oldu burada iĢte. Çocuk geldi buraya 3 aylarda okuttuğumuz çocuk, ―Oku!‖ dedim takıldı. Talebelerde Ģahittir buna. Ben bu çocuğu Kur‘an yarıĢmasına sokmuĢtum. Bu çocuğa niye ana baba: 331 Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid: 7/12339; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 13/8030; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 11/30997; Suyuti, Camiu-l‘Ehadis: 10/9049; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 1/878; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 6/30341. 142 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―ĠĢte oğlum sen okula gidiyorsun, hafta da bir hocana git de, ezberlediklerini tekrarla‖ demiyor. Ama çocuk kötü not alsa, hemen siz ders emri veriyorsunuz. Niye? Kötü not aldı diye. Ama bu çocuk ezberlediklerini unutmuĢ, babanın umurun da mı? Değil. Dinini dünyalık Ģeylere satan bunlar olmuyor mu iĢte? Çocuk okulda kötü not aldığı zaman bunu dert yapıyor, baba bütün gece uyuyamıyor, ana baba sızlanıyor ama çocuk 3 ay ezberlediklerini unutmuĢ, babanın derdi yok. Ne de olsa 3 ay sonra gelir hocaya ezberler değil mi? iĢte bunlar aynı bu Ģekil insanlara yapmadıklarını söylüyorlar emir olmadıklarını yapıyorlar diyor Allah (Celle Celaluhu). Bak onun sıfatının altına girdik bizde. Yine: ُ ۩ َو ٌَ ْظ َح ْىفي َو ََل ىفي ً ِ ِ ۩ Alırken tam alır, verirken tam vermez. Alırken tam alıyoruz mesela biz diyelim ne iĢ yapıyoruz, patatesçiyiz, domates alıyoruz, salatalık alıyoruz, adam eksik tartsa kızıyoruz ama kendimiz verirken eksik eksik dağıtıyoruz. Bu her hangi bir Ģeyde de böyledir. Bizim âdetimizdir bu. Alırken tam almayı severiz verirken tam vermeyiz. Bunu her Ģey için kıyaslayabiliriz. Ġsterken tam, verirken tam vermezsiniz, Allah (Celle Celaluhu) bunlardan olmayın diyor. ل !۩ ًَ ْاب ًَ ا َد َم ۩ Ey âdemoğlu! َ َُ َ َ ُ ُ َْ ْ َ َ َْ ْ َ َاط ُب َك ِفي ك ْى ِل َها ثلى ُل ل َك خ ِ ۩ ما ِمً ًى ٍم ج ِد ًٍد ِئَل و ْلازض ث ۩ Her yeni gün toprak sana hitab etmiĢ olduğu sözünde mutlaka: 143 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Allah-u Teâlâ buyuruyor ki; ―Hiçbir gün olmuyor ki; Yeryüzü size kendi kavlinde seslenmesin‖ kendi lisanında ne diyor: َ َ َ ل َ ث ْم ِص ي َغلى ظ ْه ِسي،۩ ًَ ْاب ًَ ا َد َم ۩ Ey âdemoğlu! Benim üzerimde yürüyorsun. ْ ُ ْ ُ ُ ۩ ثم ثخ َصن ِفي َبط ِني ۩ Sonra benim karnımda gizleneceksin. Sonra benim karnıma gireceksin, benim karnımda gizleneceksin!‖ Toprak söylüyor bunu size. Behlü-l‟Dana (Rahimehullah) Hazretleri vefat edeceği zaman ne dediler? –―Ey Behlül! Oğlum öldü kabir taĢına ne yazalım?‖ dedi ki: –Yazın kabir taĢına: ―Daha dün ayağımın altında yeĢeren çimler bugün üzerimde yeĢeriyor.‖332 Buna Deli Behlül Dana diyorlar bide, hepimizden akıllı. Meczup adam görüyor musunuz? Bir rivayette buyuruluyor ya; ٌ ْ َ ُ َّ َ َ ُ َّ َ ْ ُ ُ َ َ َ ْ ُ ْ َ ِج ُِىىن ِ اٌ ِِا ِه ِه ِم ِ خ ِتى ًِ ِل ِ خ ِذ ِه ِم ِ ً ِا ِ ً ًِ ِإ ِِم ِ ِل ―Sizden birine deli denmedikçe hakiki manada iman etmiĢ olamazsınız?‖333 332 Evliyalar Ansiklopedisi: Behlül Dana B. maddesi. 144 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Toprak bize öyle diyor? Ey Âdemoğlu! Benim üzerimde yürüyorsun ama yarın benim karnımda gizleneceksin! َ َ َُْ َ َ َات َغلى ظ ْه ِسي ِ ۩و ثاك ُل الش َهى ۩ Benim sırtımda canının istediklerini yiyiyorsun. Benim üzerimde istediklerini yiyip içiyorsun ama ْ ُّ ۩و ًَ ْا ُك ُل َك ُ الد َ ود ِفى َبط ِنى ۩ Ama benim karnımda seni kurtlar yiyecek. Yarın benim karnımda seni kurtlar yiyecek. Toprak sesleniyor bize ya. SesleniĢe bak. Nasıl sesleniyor toprak bize, hiç haberimiz yok. Biz sabah kalkıyoruz aynı gafletli halimizle kalkıyoruz, giyiniyoruz, dükkâna gidiyoruz, acaba toprak bize ne dedi farkında mıyız? Her sabah yeni gün, bize sesleniyor, her akĢam ay bize sesleniyor: ―Bak bugün yeni bir günüm, tertemiz bir günüm, beni günahla kirletme!‖334 diyor. Ama biz gafletle aynı Ģekil devam ediyoruz. Yer nasıl sesleniyor bize? Benim üstünde istediklerini yiyip içiyorsun, giyiyorsun, yatıyorsun ama yarın benim karnımda da seni kurtlar yiyecek diyor. َ ل َ۩ً ْاب ًَ ا َد َم ۩ Ey âdemoğlu! Ġmamı Rabbani, Mektubat:1/65.Mektup; Hadisin benzer lafızları için bakınız: Ġbni Hibban, Sahih: 817; Hâkim, el-Müstedrek: 1839; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 11276; Ebu Ya‟la, Müsned:1371. 334 Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 2/303; Muhammed Nasreddin, Faslu-l‘Hitab: 3/554-609. 333 145 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ َ ْ ُ َ۩أها َب ِْت َال َى ْحش ِة ۩ Ben ürperti eviyim. ―Ey Âdemoğlu! Ben vahĢet eviyim‖ diyor toprak. Benim içim vahĢet evidir. ََ ُْ ُ ََ َ َ۩و اها َب ِْت ال َظا ئل ِة ۩ Ben sual cevap eviyim! ―Ben sorgu, sual eviyim‖ diyor toprak. Nereden baĢlayacak sorgu bize. Her söylediğimiz kelimeler için ahirette beĢ yerde durdurulacağız.335 Öyle boĢ kelimeler konuĢuyoruz, öyle düĢüncesiz Ģeyler söylüyoruz. Hiç bir Ģeyden haberimiz yok. O zaman dünyanın en âlim insanı Hızır (Aleyhisselam) diğeri de Ulu-l‟Azim bir peygamber Musa (Aleyhisselam) ikisi kavuĢdular, 336 hatırlıyor musunuz? Mecmau-l‟Bahreyn‘de. Ġki denizin cem olduğu nokta da buluĢtular. Ab-ı Hayat Suyu‘da vardı orada. Hızır (Aleyhisselam) Musa‘ya (Aleyhisselam) ne dedi biliyor musunuz? O arada bir tane serçe suya geldi, kafasını suya soktu, su içti. Gagasında ıslaklık kaldı. Dedi ki: — ―Ya Musa (Aleyhisselam)! Seninle benim bildiklerimiz Allah‘ın (Celle Celaluhu) ilmi yanında, Ģu denizde serçenin gagasında kalan su kadardır‖337 dedi. Allah‘ın (Celle Celaluhu) ilmi yanında bizim ilmimiz nedir? Hiçbir Ģey bilmiyoruz biz. Cahillikte ama üstümüze yok! Kaç denizler atlatırız. Ġmam-ı Azam Hazretleri o yüzden söylüyor: —―Bilmediklerimi ayaklarımın altına alsaydım baĢım göğe ererdi‖338 diyor. Bunu Ġmam-ı Azam Hazretleri söylüyorsa bizim Dimyati, Cevahiru-l‘Lu‘luiyye: 12.Hadisi ġerif. Ahmed b. Hanbel, Müsned: 5/120; Müslim, Sahih: 4/1851; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/128. 337 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin:190. 338 UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık. 335 336 146 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER halimiz nasıldır? Biz çok cahiliz. Gerçekten serçenin gagasında ne kadar kalırsa, bizim ilmimiz o kadardır. O kadar bile değil. Çünkü o kadardır diyen Hızır (Aleyhisselam), biz onun kadar bilebilir miyiz? Onun binde biri yok bizim ilmimizde. Biz demek ki hiçiz yani. Bize değer verdiren imanımız. Ġman varsa değerlisiniz yoksa hiçsiniz. Tek Ģey imanımız. Eğer Allah (Celle Celaluhu) ilmimize bakıp değer verirse beĢ kuruĢ etmeyiz, bu bir gerçektir yani. ―Ey Ġnsanoğlu! Ben sorgu sual eviyim‖ ْ ُ ََ َ ِِ ۩و أها َب ِْت ال َى ْح َد ۩ Ben yalnızlık eviyim! Ben yalnızlık eviyim. Mezara girdik, gömdüler bizi, ıĢık, hava, güneĢ yok hiç bir Ģey. Tahtaları da dizdiler. Yanlızız değil mi? Ulema, padiĢahlar bu iĢi çok iyi anladılar biz anlayamadık bu iĢi. Fatih Sultan Mehmed Han ne yaptı? Fatih Külliyesini yaptırdı. Bütün medreseye ayakkabılık yaptırdı. Her gün hizmetçiye emretti: —―Ayakkabılıktaki tozları her gün süpür, bir poĢete biriktir‖ dedi. Hizmetçi: —―Niye Efendim?‖ dedi. Fatih Sultan Mehmed Han: —―Hepsini ben öldükten sonra, benim na‘Ģımın üstüne serpin, bu sebeple hesaptan kurtulurum‖339 dedi. Onlar anladılar. Bunu söyleyen Fatih Sultan Mehmed, hadislerde geçmiĢ ya! En büyük padiĢahtır. Hakkında hadis var ya! ―O ne güzel komutan, askeri ne güzel askerdir‖340 buyuruyor Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem). 339 340 Isparta Atabey Müftülüğü, 14 Eylül 2012 Tarihli Hutbe. Ġbni Kesir, Camiu-l‘Mesanid ve-s‘Sünen: 1/1079; Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid: 6/10384; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 14/38462; Suyuti, Camiu-l‘Ehadis: 17/18311; Busiri, Ġthafu-l‘Hiyere: 8/7595. 147 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Kanuni Sultan Süleyman ne dedi: —―Ben vefat ettiğim zaman, beni çekmecemle beraber gömün‖ dedi. Bir de çekmeceye baktılar Ebu Suud Hazretlerinin fetvaları var. Bakın ne kadar içi rahat. Allah (Celle Celaluhu) buyuracak ki: –―Ya Süleyman! Niye böyle yaptın?‖ Kanuni Sultan Süleyman: –―Ya Rabbi! Ebu Suud'un fetvası var, ben ona göre yaptım.‖ kendini kurtaracak. Ebu Suud Hazretleri de dedi ki: –―Ya Sultan! Sen kendini kurtardın. Ben ne yapacağım‖341 dedi. Yavuz Sultan Selim Han, her savaĢtan geldiği zaman gelirmiĢ eve, hemen ayakkabılarının altındaki tozları biriktirirmiĢ. BiriktirmiĢ biriktirmiĢ, tam vefat edeceği zaman: –―Onu kerpiç yapın, benim mezarıma koyun! Ben bu cihattan aldıklarımla umarım ki kurtulurum‖342 demiĢ. Çünkü cihat farz-ı kifayedir.343 Bu padiĢahlar iĢi çözdü bak. Toprak ne diyor, ben yalnızlık eviyim. Bak biz çözemedik bu iĢi. Yataklarınız var ya evde, ara sıra evde kimse yokken girin altına, 1 saat yatın bakalım, kapatın ıĢıkları, perdeleri. Orada yine iyisiniz, mezar kadar dar değil orası. Ġkincisi mezarda hava yok, orada hava da var. Ama ona rağmen yataklarınızın altında 1 saat hesap verin. Ya Rabbi! Ben bunu bunu yaptım ama Ģu sebepten yaptım. Her akĢam kendinize yapın, kendinize hesap verebiliyorsanız Allah'a (Celle Celaluhu) da hesap verebilirsiniz ve toprak dedi ki: —―Ben yalnızlık eviyim, ben zulmet eviyim, karanlık eviyim.‖ GüneĢ yalnızca yaĢayanlara doğar. ArkadaĢlar bize güneĢ yok! yaĢıyorsak var. Ava giden avlanır. Öyle değil mi? Biz ava çıktık, avcı olmadan bizi avlayacaklar inĢaallah! hayırlı birileri avlasın. Her Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 14/337. Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 15/37. 343 Ġbni Nüceym, Bahru-r‘Raik: 5/76; Halebi, Mülteka-l‘Ebhur: 1/407; Kasani, Bedaiü-s‘Sanai: 2/119; Mevsili, el-Ġhtiyar: 4/117; Molla Hüsrev, Dureru-l‘Hukkam: 1/282; Serahsi, Mebsut: 30/263; ġeyh Alemgir, Fetevayi Hindiyye: 4/138; Ġmamı Birgivi, Tarikatu-l‘Muhammediyye: 760. 341 342 148 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ģeyh, her ulema avcıdır. Avlarını avlarlar ama önemli olan doğru kiĢi tarafından avlanmaktır. ْ ُّ ُ َ َ َ َ۩و أها َب ِْت الظل َم ِة ۩ Ben karanlık eviyim. Ben karanlık eviyim, ben yalnızlık eviyim. َ ۩و َأ َها َب ِْ ُت ْال َ َات ُ ح ِ ۩ Ben yılan eviyim, َ ْ َ۩ َو ال َػلا ِز ِب ۩ Ben akrep eviyim. Ben akrep eviyim öyle değil mi? Mezarımıza gelecek iĢte. Hiç öyle tabutunuzu demirden yaptırmayın. Bir tane padiĢah duymuĢ bu olayı, Emeviler döneminde ve demiĢ ki: –―Benim tabutumu kocaman sağlam demirden yapın! Gömmeyin! Arka odaya asın!‖ YapmıĢlar. Birinci gece çok büyük bir nara duyulmuĢ. GitmiĢler, bakmıĢlar oda da hiç bir Ģey yok. Tabutu açıp bakmıĢlar ki Ġçinde kocaman bir yılan, hemen almıĢlar zorla onu dıĢarıya atmıĢlar, demir tabutun içinden. Ertesi gün olmuĢ, yine kocaman bir nara, dolaĢmıĢlar sarayı bulamamıĢlar, gitmiĢler bakmıĢlar tabutun içinde. Tekrar atmıĢlar. Üçüncü gün olmuĢ, yine kocaman bir nara, içinde yılan. En sonun da yılanı atacaklar, yılana diyorlar ki: —―Ya sen nasıl girip duruyorsun buraya?‖ yılan da: 149 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER –―Ben bu adamın pis ameliyim, boĢuna dıĢarıya atıyorsunuz beni‖ 344 demiĢ. Atsan ne olacak Allah (Celle Celaluhu) yine koyuyor içine. Yılanı, akrebi, topraktan bilmeyiniz, diyorum. Yaptığınız kötü amellerden sebeptir. Bakın Allah (Celle Celaluhu) dostları da kabre giriyor, bedenleri çürüyor mu? Onlara niye gelmiyor. Demek ki akrebe yılana da izin veren Allah‘tır (Celle Celaluhu). Korumayı Allah'tan (Celle Celaluhu) alacaksınız yani. Ben akrep ve yılan eviyim َ َ ُ َ ْ ۩ف اغ ُم ْسِوي َو َل ثخ ِّسْب ِني ۩ Artık beni (ibadetler ile) mamur et, beni harap etme. Beni imar et, beni güzelleĢtir, toprağınızı güzelleĢtiriniz, sakın beni harap etmeyin, toprak diyor bunu size. Toprağı imar etmek demek ne demek? Bahçe mi ekeceksiniz, meyve, sebze mi ekeceksiniz? Toprağı zenginleĢtirmek lazım. Sizler Said Nursi (Rahimehullah), Yunus Emre (Rahimehullah) olacaksınız, Ġskilipli Atıf Hoca olacaksınız. 4 sene sonra açıldı kabri Ġskilipli Atıf Hoca‘nın Abdürrahim Atıf diyorlar ona. ġuan yine kabri kayıptır. 4 sene sonra açıldıktan sonra dahi baktılar ki: Naa‘Ģı sapa sağlam. Yunus Emre‘yi (Rahimehullah) naklettiler, o zaman da baktılar naaĢı canlı.345 Bediuzzaman Said Nursi 111 gün sonra nakledildi. Baktılar ki: Dudağındaki kan taptaze duruyor orada, hala sıcak bedeni.346 Elyesa (Aleyhisselam), Zülkifl (Aleyhisselam) , Diyarbakır‘da su altında kaldılar, yüksek tepede baĢka bir köye nakledildiler. Orada o zaman Siirt'ten mollalar, Diyarbakır'dan da iki tane molla vardı. Naklettiler onları, hala capcanlı duruyorlardı naaĢları. Kaç yüzyıl önce vefat etti bu zatlar.347 Yani siz akrebi, yılanı topraktan beklemeyin, toprağı imar etmek demek salihlerden olmaktır. Evliyaları sevip onların yoluna baĢ koymak demektir. EĢrefoğlu Rumi, Müzekki-n‘Nüfus: 142. Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 13/159. Necmeddin ġahiner, Belgelerle Bediüzzaman‘ın Kabir olayı: 92-94; 347 Ali Melek-Abdullah Demir, Dini Değerleri Ġle Diyarbakır, Diyarbakır Müftülüğü Yayınları 2009. 344 345 346 150 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Evladınızın âlim olmasını seviyorsanız, âlime hizmet etmek zorundasınız, bu bir gerçektir. Evladı âlim olmasını isteyen âlime hizmet etsin.348 ġimdi Hızır (Aleyhisselam), Musa (Aleyhisselam) bir araya geldi ne oldu orada? Hızır (Aleyhisselam) köylüden yemek istedi, vermediler. Bir duvarın önünden geçiyorlardı, duvar yıkılmak üzereydi. Giderken duvarı düzelttiler. Duvarın altında hazine vardı. Allah (Celle Celaluhu) Hızır‘a (Aleyhisselam): —― O duvarı imar et ki iki tane yetim çocuğun, onlar almadan kimse almasın‖349 dedi. Onun altındaki hazine neymiĢ biliyor musunuz? Ben o zaman sohbette söylemiĢtim, unutmuĢsunuz demek ki. Orada ki hazine levhaymıĢ. Yazı yazan bir levha. Sizin bildiğiniz hazine altın gümüĢ değil yani. Bir levha inmiĢ, onun üstünde ne yazıyormuĢ biliyor musunuz? ―Bismillahirrahmanirrahim ġaĢarım o kimseye ki; Ölümün yakınlaĢtığını bildiği halde, nasıl da seviniyor…‖ Bakın farkında mısınız? Pazartesi günü ders yapmıĢtık size demiĢtim ki: ―Farkında mısınız? Bir gün daha geçti ömrümüzden‖. Bugün ÇarĢamba oldu, yine iki gün geçti ömrümüzden. Nasıl geçiyor su gibi, haberimiz yok. ―ġaĢarım o kimseyi ki: Ölümün yakınlaĢtığını bildiği halde, nasılda seviniyor? ġaĢarım o kimseyi ki: Alın yazısı, kaderi ona yaklaĢtığı halde, nasıl da ona kaygı gam çekiyor? ġaĢarım o kimseye ki: Rızkının yakın olduğunu bildiği halde, niçin zahmet çekiyor? ġaĢarım o kimseye ki: Hesabı uyarak iman getirdi, niçin gaflet içindedir? ġaĢarım o kimseye ki: Dünyanın gideceğini bildiği halde ve ehlinin gideceği halde gönlü yine de dünya ile avunur ona inanır.‖ Birde: 348 349 Burhaneddin ez-Zernuci, Talimu-l‘Müteallim: 82. Kehf Suresi: 82. 151 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ُ َ ِل ا ٰل َه ََّلا ِ هللا ِِ ٌُ هللا ُم َد َّم ٌِذ َِس ُظى ِ ِ YazıyormuĢ levhada.350 Altın levha dediğimiz, gümüĢ hazine dediler. Levhada neler yazıyor. Çok enteresan. Yanında da bir ufak yazı yazıyormuĢ levhada: ―Ben O Allah‘ım (Celle Celaluhu) ki: Yalnızım, ortağım Ģerikim yoktur. Hayrı ve Ģerri yarattım. O kiĢinin baĢına ki: Ben onu hayırla yaratmıĢ olayım ve eliyle hayırlı iĢler yaratayım, yazıklar olsun o kiĢiye ki onu Ģer için yaratmıĢ olayım ki onun eliyle Ģerler iĢleteyim ki.‖351 Eğer Allah (Celle Celaluhu) sizi hayır için yarattıysa sizin elinizi hayırlara vesile yapıyordur. Eğer sizi Ģer için yarattıysa siz hep Ģerlere vesilesinizdir. Ġnsan bunu kendi seçsin, diyor. Yine burada bir Ģey var. Allah-u Teâlâ, Musa (Aleyhisselam) ile kelim etti mi? KonuĢtu değil mi? Kaç tane kelime söylemiĢ Musa (Aleyhisselam), haberiniz var mı? 40800 tane kelime konuĢmuĢ onunla.352 Tur dağında, Tur-i Sina‘da. Onlardan birinde Musa (Aleyhisselam): –―Ya Rabbi! Bana vasiyet et!‖ demiĢ. Allah-u Teâlâ ne buyurmuĢ ona: –―Benim söylediğim hak budur ki: Eğer bir kiĢi babasına anasına iyilik etse de, dünya da onun adını velilerimden yazarım, kabirde ona yakın olup, mahĢerde ona rahim olurum. Sırat üzerinde kılavuz olur, cennetle onunla aracısız konuĢurum, Ya Musa! Onların rızası benim rızamdır. Onların gazabı benim gazabımdır. Eğer bir kiĢi peygamberlerin ameli gibi amel iĢlerse, ama dönüp babasına anasına isyancı olsa, ben onun ibadetini kabul etmem! Onu da cehenneme koyarım. 353 BaĢka yerde: Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 191. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 191. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 178. 353 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 195. 350 351 352 152 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Bir kul bana asi olsa, isyan etse ama anasına babasına itaat etse onu tevbekarlardan yazarım.‖354 Allah-u Teâlâ‘nın Musa (Aleyhisselam)‘a vasiyetine bakın. Bakın sırrı görün iĢte, benim rızam onların rızasının üstünedir, buyuruyor. Hadisi Ģerifte: َّ َّ َ ّ َّ َ َْ ْ َ َ الل ُه َع َل ُْ ِه َِو َظ َّل َم َك ِس َض ى:ٌا ع ًِ الى ِب ِي صلى،هللا ْب ًِ َع ْم ٍشو ِ عً عب ِذ ْ َ ُ َ َ َ َ الش ّب في س َض ى َّ ط َّ .الش ِ ّب ِفي َسخ ِط ال َى ِال ِذ وسخ،الى ِال ِذ ِ ِ ِ “Allah‟ın rızası, anne ve babanın rızasındadır. Allah‟ın gazabı anne ve babanın gazabındadır”355 buyurulmuĢtur. Musa (Aleyhisselam) dedi ki: —―Ya Rabbi! Ben garibim, ben hastayım, ben fakirim‖ dedi. Allah-u Teâlâ‘da ona dedi ki: –―Ya Musa! (Aleyhisselam) Garip o kimsedir ki: Benim gibi habibi olmaz. Hasta o kimsedir ki: Onun benim gibi tabibi, hekimi olmaz. Fakir o kimsedir ki: Benim nimetlerimden nasibi olmaz.‖356 Öyle değil mi? Garip kimdir? Allah (Celle Celaluhu) gibi sevdiği olmayan gariptir iĢte, Allah (Celle Celaluhu) söylüyor bunu. Görüyor musunuz? Fakir ne demekmiĢ? Fakir o kimsedir ki: Benim nimetlerinden nasibi olmaz, fakir bu iĢte. Vehb bin Münebbih (Rahimehullah) Hazretleri diyor ki; –―Ben 14 tane kelime öğrendim ve bütün Salih zatlar bunu birbirlerine öğretiyorlarmıĢ.‖ Yahudilerde hahamlar: —―Aman gel sana 14 tane kelime öğreteceğim, bunları sakın unutma. Benden sana vasiyettir!‖ Tevrat‘ta yazıyormuĢ. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 182. Tirmizi, Sünen:3/1899; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 8/215. 356 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 195. 354 355 153 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Bunlardan: “Birincisi: amelden yek hazine yoktur. Yani amelden daha büyük hazine yoktur. Ġkincisi: bilgisizlikten kötü, yaramaz bir yoldaĢ yoktur. Üçüncüsü: ibadetten, takvadan aziz ve Ģerefli hiç bir Ģey yokmuĢ. Dördüncüsü: fikirden daha iyi amel yokmuĢ. Fikir etmek, tefekküre bakın siz. ―Allah‘ın (Celle Celaluhu) varlığı ve güzelliği hakkında tefekkür eden adamdan daha iyi amel sahibi yoktur. BeĢincisi: Arzu ve istekleri terk etmekten daha büyük faziletli hiçbir Ģey yoktur. Altıncısı: Kibirden daha pis, horluk yoktur. Kibirlilik, aman ya Rabbi! Yedincisi: Sabırdan daha faziletli iyilik yoktur. Sekizincisi: Gerçeklikten daha büyük irĢad edici yoktur. Dokuzuncusu: Tama'dan, aç gözlülükten daha büyük yoksulluk yoktur. Onuncusu: Sağlıktan daha büyük bir nimet yoktur. Sağlıklıyız Elhamdülillah! Daha ne isteyebiliriz. On birincisi: Allah‘tan (Celle Celaluhu) korkmaktan daha büyük ibadet yoktur. Allah‘tan (Celle Celaluhu) korkan adam namazsız durur mu? Oruçsuz durur mu? On ikincisi: Kanaat etmekten daha büyük bir ibadet yoktur. Allah (Celle Celaluhu) ne verdiyse kabul etmek, baĢkasının malında gözü olmamak, Allah (Celle Celaluhu) ile kanaat etmek. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hanımlarına bir ay küstü, çadırda yattı. Hasırın üzerinde yattı. Hasırın izi Rasulullah(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘ın suratında çıktı. Hz. Ömer(Radiyallahu Anh) Efendimiz geldi, ağladı ağladı dedi: –―Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)! Kisralar, Herakliuslar saraylarında yatıyor. Sen burada çadırda yatıyorsun‖ dedi. Ne buyurdu Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona: 154 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER – ―Ya Ömer! Sen istemez misin, dünya onların cennet bizim olsun!‖357 Ġnsanların dünyaca malları olsun! Hepsi onların olsun! Hammam‘ın dünyaca malı vardı, ne oldu? Karun dünyaca malı vardı ne oldu? Hepsi yerin dibine girdi.358 Bizim Rabbimiz var, daha ne istiyorsunuz? Kanaat etmekten daha büyük bir ibadet yoktur, diyor. On üçüncüsü: Dili korumaktan daha büyük seni saklayıcı yoktur. Eğer saklanmak, gizli kalmak istiyor musunuz? Dilini muhafaza ediniz! On dördüncüsü: Dünyaya uzaklıktan daha çok yakınlık yoktur. 359 On dördüncü sözde budur. Allah‘a (Celle Celaluhu) yakın olmak istiyor musunuz? Bende istiyorum, Allah‘a (Celle Celaluhu) çok yakın olalım, cemaliyle Ģereflenelim, sözleriyle müĢerref olalım. Bunu tek neyle yapabilirsiniz? On dördüncü sözle, dünyaya uzaklıktan daha büyük yakınlık yoktur. Allah‘a (Celle Celaluhu) yakın olmak istiyorsanız, dünyaya uzak olacaksınız! Bakın ben size reçeteyi yazdım, gidin uygulayın. Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin EL-FATĠHA ( Gazali, Mecmu‘atur Resail, 7/89 ) 357 Ahmed b. Hanbel, Müsned: 3/140; Müslim, Sahih: 2/1107; Buhari, Sahih: 6/4913; Muhammed Fuad Abdulbaki, el-Lu‘lu ve-l‘Mercan: 944. Kasas Suresi: 81. 359 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 196. 358 155 KÜRSÜDEN ِ 156 ĠNCĠLER ĠNCĠLER KÜRSÜDEN َ ُ ُ ىر باهللِ م ًَ َّ الش ُْ َط ِان َّ الش ِح ُِمِ اع ِ ِ ْ الش ْخ ٰمً َّ هللا َّ الش ِخ ِ ِ ُم ِبع ِم ِ ِ ِ ْ َََْ ُ ُ اغظ الل ْد ِطُ ِ َة الى ِ َا ْل َح ْم ُذ ل ّٰله َّالزي َه ٰذ َها ل ٰه َزا َو َما ُه َّىا ل َن ْه َخذ َي َل ْ َىل َا ْن َه ٰذ َها ُ هللا ِ ِ ِ ِ ِ ِ َ ْ َّ َ َو َما َج ْىف ِ َ ْ اعخ َ امى ِئل ِباهللِ ل َل ْذ َحاة ْذ ُس ُظ ُل َسِّب َىا ِبال َح ِ ّ ِ م ص ِِ ُلى و ِ ِ ِ َ َ ىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ ۩صلىا َعلى َس ُظ ِِ َ ََ َ ُُ ىب َىا ُم َد َّم ٍِذﷺ ِب كل ِِ ب ط ۩صلِىا على ِ ِ ُ َ َ ُ َ ىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ ۩صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِِ ُ ُ َََْ َ ُ ط َةِ اعظ ِت الظ ِاد َ اَلى ِ َُ ُ ُ َ َ ًلىٌ هللا ح َعالى 157 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN ٰ ًَ ْاب ًَ ا َد َم! َّ َ ََُُْ ْ َْ َْ َ ُ ْ ما ِخللخىم ِِلظخى ِثر ِبىم ِمً ِكل ٍت، َ َ َ ْ َْ َ ُ َ غ ِبى ْم ِم ًْ َو ْخش ٍت، و ل ِِلظخأ ِو َ َ َ ُ َ َو ل ِِل ْظ َخ ِع َين ِبى ْم َعلى أ ْم ٍش َع َج ْض ُث َع ْى ُه، َو َل ل َج ْلب َم ْى َف َعت َو َل ل َذ ْفع َم َ ظ َّش ٍة، ٍ ِ ِ ِ َ ْ ََُُْ ْ َ ُُْ َِ بل ِخللخىم ِلخعبذووي طىٍَلِ ُ ْ َِ َ َ َ َ ْ ُ ُ َو حشى ُشو ِوي ه ِثيرا َو ح َع ِّب ُدى ِوي بىشة و أ ِصَُلِ ، ٰ َ ْ َُ ُ َ َُ ٰ ُ ًَ ْاب ًَ ا َد َم ِ!لى َّأن أ َّولىم َو ا ِِخ َشه ْم َو ِح َّىى ْم َو ِاو َعاهى ِْم ُ ُ َ ُ َ َ ُ ص ِغ َيره ْم َو ه ِب َيره ْم َو ُخ َّشه ْم َو َع ْب َذه ِْم و ْ َ َ ُْ ْ ََ َ َ َ َ َ ٰ َ ُْ ْ َ َ ََّ احخمعخم على طاع ِتي ما صاد ر ِلً في مل ِيي ِمثلاٌ رس ٍة، َ َو َم ًْ َح َاه َذ ف ِا َّه َما ًُ َج ِاه ُذ ِل َى ْف ِع ِه، َ َ َّ َ َ الع ِاَل َينِ . ِئ َّن الل َِه لغ ِنى َع ًِ َ ٰ َ ُ ًَ ْاب ًَ ا َد َم!ه َما ج ْإ ِري ًُ ْإري ِب َ ِ ً َ َ ًِ . َِو ه َما ح ْع َم ُل ٌُ ْع َم ُل ِب َ ِ 158 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER 6.MEV‟ĠZE Yine Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri bize hitap edecek. Altıncı mevaizedeyiz. Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) Hazretleri Huccetu-l‟Ġslam beĢinci asrın müceddididir.360 Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) Hazretlerinin topladığı Mev‟izelerden devam ediyoruz. Bu Mevaizler çok sahihtir. Yani Mevaizleri anlatmadan gidersem gözüm açık gider, demiĢtim. Bu kitabı anlatacağız ĠnĢaallah. BeĢ bitti, altıya geldik. Mev‟ize vaaz demektir. Kutsi vaazlar. Geldik burada, bunu anlatmaya karar verdikten sonra çok kitapta bunların aynısını gördük, Ahmedi Bîcan (Rahimehullah) Hazretleri Envaru-l‟AĢıkin‘de o da aynısını zikretmiĢ. O da: Allah‘ın (Celle Celaluhu) kullara vaazı361 diye baĢlık atmıĢ. Ahmedi Bîcan (Rahimehullah) Hazretleri Çanakkale‘de yatıyor. Giden olursa Çanakkale‟de unutmayın. Gittiğiniz yerlerde mutlaka araĢtırın, burada yatan bir zat var mı? Bakın Mahmud Efendi (Kuddise sırruh) Hazretlerinin sünnetidir. Gittiği yerde yaĢayan, vefat etmiĢ olan âlimi ziyaret ediyormuĢ. Ali Haydar Ahıshavi (Kuddise sırruh) Hazretleriyle tanıĢması da böyle olmadı mı? Burada yatan bir zat var mı dedi? Camiyi gösterdiler. Ali Rıza Bezzaz (Kuddise sırruh) Hazretlerine gitti, ziyaret etti. Ali Rıza Bezzaz (Kuddise sırruh) kabirde yatan zat, Mahmud Efendi (Kuddise sırruh) Hazretlerini kime havale etti? Ali Haydar Ahıshavi (Kuddise sırruh) Hazretlerine. O zaman herkes burada bir genç, bir asker var, Kur‟an okuyan, vaaz veren herkes onu arıyordu. Sonra Ali Haydar Ahıshavi (Kuddise sırruh) Hazretleriyle buluĢtu ondan sonra elhamdülillah onun müridi oldu. Bunlar hep vesiledir. Bakın Ġstanbul‟da 3 tane büyük evliya vardır.362 Bilir misiniz kimlerdir? Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim Fi Kalbin Selim: 1/294; Abadi, Avnü-l‘Mabud: 4/181; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 1/243; Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar: 2/254. 361 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 379. 362 Rehber Ansiklopedisi: 1/45; Evliyalar Ansiklopedisi: 1/175. 360 159 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Birincisi Halid-i Bağdadi (Kuddise sırruh) Hazretlerinin talebesi Abdu-l‟Fettah el-Bağdadi el-Akri (Kuddise sırruh) Hazretleri zeynep kâmil‘in yukarısında yatar. KarĢısında havuzlu bir yer var. Burhan Felek‘in tam karĢısında, otobüs durağı var. Onun arkasında yatan bir zattır. Allah (Celle Celaluhu) bilir ki kaç defa geçtik oradan. Tam orada ufak bir mezarda Abdu-l‟Fettah el-Bağdadi elAkri (Kuddise sırruh) Hazretleridir. Bakın o zat oradadır. Diğeri zeyrek yokuĢunda Fatih‘te Mehmet Emin Tokadî Hazretleridir. Bunlar hep ittifaklı âlimlerdir. (Kuddise sırruh) Üçüncüsü de bir rivayete göre Mustafa Ġsmet Garibullah Hazretleridir ki ziyaret ettik, bizim tarikatta pirimiz, Risale-i Kudsiye‟yi yazan zattır. Mescitte oturuyorken orada büyük zatlar duvarın içinden geçmiĢler demiĢler ki; ―Artık bir vaaz et! Yaz! Bu görev senindir‖ deyip Mustafa Ġsmet Garibullah (Kuddise sırruh) Hazretlerine verilmiĢ. 363 Hani hep ben okuyorum ya size: — ―Oturma münkirle yeme sancı, pak alırsın paklamaz her kalaycı, Hakikat anla gel hakka gidelim, Cemali bakemale seyredelim‖ değil mi? Benim okuduğum bu meĢhur, hatırlıyor muyuz? Elhamdülillah hepsini okudum çoğunu ezberledim Ģimdi unuttum durmuyor aklımda. Üçüncü diğer bir rivayette hayır o değil, Murad-ı Münzavi 364 (Kuddise sırruh) Hazretleridir. (Kuddise sırruh) Ġmam-ı Rabbani (Kuddise sırruh) Hazretlerinin oğlu kimdir? Ġmam-ı masum (Kuddise sırruh) hazretleri. Bizim tarikatta babadan oğula tek geçen onlardır. Bu padiĢahlık gibi değil ki, babadan oğula kalsın. Tek hak edipte geçen o dur. Hocamın tarikatında da hocam, hocamın babası, babasının babası. ġeyh Hazin (Kuddise sırruh) var. ġeyh Hazin‟den (Kuddise sırruh) sonra ġeyh ġerafettin (Kuddise sırruh) var. ġeyh ġerafettin‘den (Kuddise sırruh) sonra ġeyh Muhammed Kazım (Kuddise sırruh) var. ġeyh Muhammed Kazım (Kuddise sırruh) sonra ġeyh Muiniddin (Kuddise sırruh) var. 363 364 Mustafa ismet Garibullah, Risale-i Kudsiyye:17. Beyit-19.Beyit. Rehber Ansiklopedisi: 1/45; Evliyalar Ansiklopedisi: 1/175. 160 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ama bizim Efendi Hazretlerinin tarikinde hiç babadan oğula yok, sadece Ġmam-ı Rabbani (Kuddise sırruh) Hazretleri ile Ġmam-ı Masum (Kuddise sırruh) var. Tabii babadan oğula derken bu kötülemek maksadında değil. Hak edip aldılar bunu. ġeyh Muhammed Kazım‘ın (Kuddise sırruh) kaç tane evladı var. Bu kadar evladından neden bir tanesine verdi. Hak etti. Bu âlimler tarikatta belirli mertebeyi geçtikten sonra bu icazeti alıyorlar. En büyük diye değil yani. Ġstanbul‘daki En büyük üçüncü evliya bir rivayette Mustafa Ġsmet Garibullah (Kuddise sırruh) Hazretleri, bir rivayette de Murad-ı Münzavi (Kuddise sırruh) Hazretleridir. O da kimdir? Ġmam-ı Rabbani Hazretlerinin oğlunun talebesidir.365 Bakın Ġmam-ı Rabbani (Kuddise sırruh) Hazretleri 70.000 evliyanın reisidir. Ġmam-ı Masum (Kuddise sırruh) 100.000 evliyanın reisidir. O zaman Ġmam-ı Masum (Kuddise sırruh), Ġmam-ı Rabbani (Kuddise sırruh)‘den üstündür diye değerlendirmeyin. Bu nasıl oldu? Hesap edin ki: Ġmam-ı Rabbani (Kuddise sırruh) Hazretleri öyle bir zattır ki: 2-3 ayda tarikatı tamamladı.366 DüĢünebiliyor musunuz? Nasıl bir zat? 2-3 ayda tarikatı tamamlıyor. Sohbet veriyor, vaaz-ı irĢada baĢlıyor, hocası dahi onu dinlemeye geliyor. Muhammed Baki Billâh (Kuddise sırruh) Hazretleri. Ama bu âlimler hep görevlendirildi. Hindistan‘dan bir zat çıkacak ki bütün dünya onun nuruyla aydınlanacak müjdesi verildi. Muhammed Baki Billâh (Kuddise sırruh) Hazretlerine: — ―Terbiyesi de sana verildi‖ dendi. Üstelik daha Ġmam-ı Rabbani (Kuddise sırruh) Hazretleri ortada yok, bizim bütün silsilelerde böyle üveysilik vardır. Yani daha doğmadan dahi müjdelenmiĢlerdir. ġah-ı NakĢibend (Kuddise sırruh) Hazretleri gibi. ġah-ı NakĢibend‘i (Kuddise sırruh) kim müjdeliyor? Muhammed Baba Semmasi (Kuddise sırruh) hazretleri o köye gidiyor NakĢibendî (Kuddise sırruh) hazretlerinin köyüne, oraya gittiği zaman diyor ki: 365 366 Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 17/125. Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 13/318. 161 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER –―Buradan burnuma çok güzel kokular geliyor.‖ diyor. Bir müddet sonra tekrar gidiyor diyor ki: –―O koku doğdu‖ ve ufak bir bebekken ġah-ı NakĢibend (Kuddise sırruh) hazretlerini getiriyorlar, buyuruyor ki: –―Evet, o koku budur iĢte.‖ Ne kadar tarikatta hizmeti var ki yüzyıllardır unutulmamıĢ. Hala rabıtalardan ilk rabıta onadır. Öyle bir zattır ki daha ufacık çocukken Muhammed Baba Semmasi (Kuddise sırruh) Hazretleri Seyyid Emir Külal (Kuddise sırruh) Hazretlerine diyor ki; –―Bu evladımızın terbiyesi sana aittir.‖367 Bunlar hep silsile, bunlar hep yapıldı, takdir bunlar. ġah-ı NakĢibend (Kuddise sırruh) hazretleri ne buyuruyor? — ―NakĢî tarikatının baĢına cahili geçirtmem.‖ Siz NakĢî tarikatındaysanız o tarikattaki duran zat -ama silsile tam olacak, hani uyduruk bir silsile olmayacakseçilmiĢtir. Hakikaten Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadar uzanacak ―o tarikatın baĢına cahili geçirmem‖ diyor ġah-ı NakĢibend (Kuddise sırruh) Hazretleri. Ġster hayatta olsun, ister vefat etmiĢ olsun. Onlar vefat etmiyor ki sadece dünya değiĢtiriyorlar, sizin oda değiĢtirmeniz gibi oda değiĢtiriyorlar. Nereden anlıyorum bunu? Efendi Hazretleri Ali Rıza Bezzaz (Kuddise sırruh) Hazretlerinin kabrine gitmedi mi? Nasıl kabirdeki zat Ali Haydar Ahıshavi (Kuddise sırruh) hazretlerine: –―O askerin terbiyesi sana aittir‖ diye buyurdu. Talebeler Ali Haydar Ahıshavi (Kuddise sırruh) Hazretleri Efendi Hazretlerinin üstüne çok düĢünce kıskandılar tabii: 367 Abdurrahman Cami, Nefehatu-l‘Üns: 419; Mevlana Safiyyuddin, ReĢahat: 120; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 10/17; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 7/278. 162 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER –―Efendim biz sizin yanınızda yıllarca varız, niye bu askere bu kadar özeniyorsunuz da biz bu kadar dıĢarıda kaldık, gariban kaldık?‖ dediler. Diyor ki; –―O asker 20 yaĢındadır, hala sol defterine bir günah yazılmamıĢtır, o yüzden onunla ilgileniyorum.‖ Görüyor musunuz? 20 yaĢında. Biz 20 yaĢına kadar neler yapmıĢızdır. Bizler 20 yaĢına kadar günahlarımızı birbirine bağlasak buradan köye yol olur. Daha defterine bir tane günah yazılmamıĢ, dedi. O yüzden sünnete bu kadar ittibalı. Günahsız diyemeyiz bakın. Günahsız demek kimlerin haddi? ġiaların. Onlar günahsız diyor diye biz diyemeyiz. Bizde peygamberler ismet sıfatıyla sıfatlanmıĢtır. Günahsızdır. Geri kalan her insan hata yapar, ayağı da kayar. Takdiri ilahidir. Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki; َ ُ َّ َّ َ َّ َ َ َ :هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم صلى فلاٌ الى ِبي َ َّ ُ َ ُ َّ َ ص ُب َع ْين م ًْ أ ْ ىب َب ْي َن ُأ َ «ئ َّن ْال ُل ُل ِ »ص ِاب ِع الل ِه ًل ِلبها ِ ِ ِ –―Kalpler Allah‟ın iki parmağı arasındadır. Ġstediği tarafa çevirir.‖368 Geldik mevizetu-s sadise. Altıncı vaazda bakalım Mevla Teâlâ bize bugün ne ikram edecek. Allah‘ın (Celle Celaluhu) bize bütün imtihanları belaları sıkıntıları hepsi bize ikramdır. Belalarda ikramdır. Bir sohbette hatırlıyor musunuz ne konuĢtuk. Bir tane peygamber dedi ki, eski peygamberlerden diyor ki: –―Ya Rabbi! Bunlar senin iman etmiĢ kullarındır. Bunlar sana iman ediyor, ibadet ediyorlar bunlara dünyada sıkıntı veriyorsun, kâfir seni inkâr ediyor, onlara hiçbir sıkıntı yok. Onlara dünyalık veriyorsun.‖ Allah-u Teâlâ buyuruyor ki: 368 Mamer b. RaĢid, Cami: 10/19646; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 6/29196; Tirmizi, Sünen: 4/2140; Ebu Ya‟la, Müsned: 6/3687-3688. 163 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER –―Onlar mü‘min kullardır. Ben onlara günahlarına karĢılık sıkıntı veriyorum ki: Benim huzuruma tertemiz gelsinler. Ama kâfirlere karĢı diyorum ki; Hatalarını ahirette göstereceğim onlara.‖369 Bize her türlü gelen Ģey bize ikramdır. Ġster bela, ister nimet olsun. Allah-u Teâlâ bakalım ne ikram edecek bize. َ َ ُ ُ َُ ۩ًلىل هللا ج َػا ى ۩ Allah-u Teâlâ buyuruyor ki: َ ل !۩ً ْاب ًَ ا َد َم ۩ Ey Âdemoğulları! Hepimiz Âdem‘in (Aleyhisselam) oğullarıyız hepimiz kardeĢiz. Ham‘ın soyundan gelenler kimler? Zenciler. Sam‘ın soyundan gelenler kimler? Araplar. Yafes‘in soyundan gelenler? Bizler, Yafes soyundanız. Araplar Sam‘ın soyundan, zenciler Ham‘ın soyundan. Çünkü Ham gemide hanımıyla hata yaptı. ĠliĢkiye girince orada Nuh (Aleyhisselam) oğluna beddua etti. Artık onun bütün soyu zenci olacak diye. O yüzden bütün zenciler Ham‘ın soyundandır. Bizler Yafes‘in Araplar Sam‘ın.370 Yafes ile Sam kardeĢ değil mi? Demek ki: Bizler Araplarla ne oluyoruz amca çocuklarıyız. ġunun birde enteresan yanı var, Ġsrailoğulları nereden geliyor, Ġshak‘ın (Aleyhisselam) oğlunun soyudur. Ġshak (Aleyhisselam) oğlu kim Yakub (Aleyhisselam). Yakub‘un (Aleyhisselam) diğer ismi Ġsrail değil midir? Ġsrailoğulları Yakub‘dan (Aleyhisselam) geliyor. Ġshak‟ın (Aleyhisselam) kardeĢi kimdir? Ġsmail (Aleyhisselam). Araplar nereden geliyor Ġsmail‘den (Aleyhisselam). Zaten oradan da Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geliyor demek ki: Araplarla Ġsrailoğulları ne olmuĢ oldu? amca çocukları. Hep bir kardeĢlik geliyor. Ama hepsini toplayın nereye geliyor Âdem‘e (Aleyhisselam). 369 370 Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 264. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 100-103. 164 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ ل !۩ً ْاب ًَ َا َد َم ۩ Ey Âdem evlatları! Buyur ya Rabbi! ُ َْ َ ََُُْ َ َ۩ما ِخللحك ْم ِِل ْطحك ِث َر ِبك ْم ِمً ِكل ٍة ۩ Ben sizinle yanlızlıktan kurtulup çoğunluğa sahip olayım diye sizi yaratmadım. Allah (Celle Celaluhu) bize diyor ki: Ben yalnızlıktan kurtulup çoğalayım diye sizi yaratmadım. Çok olayım, yalnızlıktan çok sıkıldım, o yüzden sizi yaratmadım. Aklınızı baĢınıza alın, ben yalnızlık hissine kapılıp, sizlerle arkadaĢ olayım, sizlere dost olayım, öyle bir Ģey için sizi yaratmadım. Devamın da: ُ ْ َ َ َْ ََ ْ ُ َ َ ْ َ َ َ َ ْ َ ْ ْ ُ َ َْ ْ َ َ َ ۩و َل ِِلطح َأ ِوع ِبكم ِمً وحش ٍَة و َل ِِلط َح ِػين ِبكم غلى أم ٍس عجصت ْ َغى َُه ۩ Yanlızlık hissine kapılıp da sizinle ünsiyet bulayım diye de yaratmadım. Aciz kaldığım bir iĢe karĢı sizden yardım alayım diye de yaratmadım. Ben aciz olduğum bir iĢten dolayı sizi yaratıp da sizden yardım almak için sizi yaratmadım. Bizim yardımımıza ihtiyacı var mı Mevla Teâlâ‘nın? yok. Hani derler ya yalnızlık Allah‘a (Celle Celaluhu) mahsustur diye. Hiçbir mahlûkat yok iken kim vardı? Allah (Celle Celaluhu) vardı. Allah (Celle Celaluhu) bizi yalnızlıktan sıkıldığı için mi yarattı? Bak kutsi hadiste ne diyor Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ağzıyla: ََ ْ َْ ََ َ َ ُ َ َ ُ َ َْ ْ ُ ِه ْى ُذ هنزا َمخ ِفُا فأ ْخ َب ْب ُذ أ ْن أ ْع َشف فخل ْل ُذ الخل َم ِِل ْن أ ْع َشف ―Ben gizli bir hazineydim, bilinmeyi istedim...‖ 371 371 Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih:1/199; Aclunî, KeĢfu-l‘Hafa: 2/2014; Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim:1/261. 165 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Allah‘ın bizi yaratma sebebi nedir? Onu bilmemiz için. Zaten Allah-u Teâlâ Zariyat süresi elli altıncı ayetinde ne diyor: َ َو َما َِخ َل ْل ُت ْالجً َو ْْلا ن َ ِ وع ِئَل ِل َُ ْػ ُب ُدو ِ ِ ―Ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yrattım‖ ―Ġbadet etsinler diye.‖ Ġbni Abbas (Radiyallahu anh) tefsirinde ne diyor: َ ُ َِل َُ ْػ ِسفىن ―Beni bilsinler diye yarattım.‖ Çünkü hadiste zaten: ََ ْ َْ ََ َ َ ُ َ َ ُ َ َْ ْ ُ ِه ْى ُذ هنزا َمخ ِفُا فأ ْخ َب ْب ُذ أ ْن أ ْع َشف فخل ْل ُذ الخل َم ِِل ْن أ ْع َشف ―Ben gizli bir hazineydim bilinmeyi istedim...‖372 Bütün âlemin yaratılıĢı kimin hürmetinedir? Peygamber‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem). Demek ki: Allah-u Teâlâ peygamber (Aleyhisselam)’ı ne kadar sevmiĢ ki bu kadar mahlûkata o yüzden sabrediyor. Çünkü bizim hatalarımızla çoktan felaketi yemiĢtik. Biz o kadar hatalıyız. Ama hepsine sabrediyor mu Mevla? Sabrediyor. Kimin hürmetine yaratıldık? Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem). Demek ki: Allah‘ın (Celle Celaluhu) insanları, mahlûkatı yaratmasının sebebi, bir aĢk var aslında ortada, kime duyulan sevgi? Peygamber‟e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem). Bakın öyle büyük bir sevgi ki, Ahmedi Bîcan Hazretleri ne diyor bu konuda; Musa (Aleyhisselam) dedi ki: —―Ya Rabbi! Beni Kelim eyledin, kâinatın efendisini de Habib eyledin. Beni Kelim ettin, benimle kelam ettin, benimle 372 Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih: 1/199; Aclunî, KeĢfu-l‘Hafa: 2/2014; Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/261 166 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER konuĢtun. ‖ Kaç kelime konuĢmuĢ? 40800 kelime konuĢmuĢ.373 ―Ama Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘i de Habib ettin. Peki! Kelim ile Habib arasında ne fark vardır?‖ Bakın Mevla Teâlâ‘nın cevabına ki: —―Ya Musa (Aleyhisselam)! Kelim o dur ki: Onun bütün iĢi Allah (Celle Celaluhu) rızası için ola, Habib o dur ki; Hak Teâlâ‘nın bütün iĢi onun rızası için ola.‖ Farkı çözdük mü? Dağlar kadar fark var. Sen Kelim‘sin, senin bütün iĢlerin benim rızam için, o Habib‘dir, benim bütün iĢlerim onun rızası için. Görüyor muyuz farkı? Devamın da: —―Ama Ey Musa! (Aleyhisselam)! Kelim o dur ki, Allah‘ı (Celle 374 Celaluhu) seve, Habib o dur ki; Allah (Celle Celaluhu) onu seve.‖ Allah‘ın (Celle Celaluhu) bütün yarattığı iĢler hep onun rızası için. Hep onu razı etmek ve onu sevdiği için görüyor musunuz? Nasıl bir güneĢ? Çocuğun teki Medine‘den 7 yaĢında ayrılmıĢ, Ģiir yazmıĢ sonradan: —―Baba! Medine çok sıcaktı, orada çok ısınıyordum. Burası çok soğuk üĢüyorum‖ babası ona Ģiirin cevabında dedi ki: —―Evladım! Orada iki tane güneĢ var. Biri Habib‘i muhterem ki bütün mahlûkat onun hürmetine yaratılmıĢ bir güneĢ, Biri âlemlerin yaratıcısının varlığının delili olan bir güneĢ.‖375 Anladınız mı? Ġki tane güneĢ var. Medine‘de o yüzden sıcak terliyorsunuz. Gittiniz mi? Terlediniz mi? Niye? O yüzden. —―Ey Âdemoğlu! Ben sakın sizleri öyle yalnızlıktan sıkıldığım için ya da yapmakta aciz olduğum bir iĢ için yaratmadım!‖ Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 178. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 194. 375 Gülistan Dergisi, Sayı: 64 - Nisan Sayısı. 373 374 167 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ْ َ َ َْ َب َمىف َػ ٍة َ ِ ۩و َل ِل ََج َل ۩ “Bir menfaat celb etmek…(diye de yaratmadım)” Ben sizden bir menfaat kazanmak için yaratmadım! Sizin bana bir menfaatiniz olamaz! Sizin bütün ibadetleriniz sizin içindir. Ben sizi yarattım, size kıyak geçtim. Yapın ibadetlerinizi, girin cennete! Ġbadetler bedava. Bak! ―Paranız yoksa haccı farz kılmadım, zekâtı farz kılmadım, fitre, sadaka vacip kılmadım size. Neyi vacip kıldım, farz kıldım? Namaz bedava, kelimeyi Ģehadet bedava, oruç bedava yapın!‖ Girin hakkıyla cennete öyle değil mi dedi? Devamın da bizim sizden bir menfaatim yok demek istiyor Allah (Celle Celaluhu). Orucun sevabı belli değildir, sebebi nedir? Çünkü Ġslam‘da iki Ģeyin sevabı belli değildir, biri sabır, ikincisi oruçtur. Orucun sevabının belli olmamasının tek sebebi sabırdan ötedir, çünkü orucun ibadetin tam anlamı sabretmektir. O yüzden belli değildir َ ۩ َو ََل ل َد ْفؼ َم ٍَِ ظس ِ ِ ۩Yahu bir zararı defetmek içinde yaratmadım. Ben bir zararı def etmek içinde sizi yaratmadım, bana bir zarar uğradı da hadi ben kulları yaratayım da benden bir zararı def etsinler, diye de yaratmadım. Ne için yarattın ya Rabbi bizi? ً َ َ ََُُْ ْ َ َل ِخللحك ْم ِلح ْػ ُب ُدووي ط ِىٍَل َ ۩ب ۩Ben sizi ancak bana uzunca ibadet edesiniz diye yarattım. Bizim ilk amacımız ne olmalı? Ġbadet. Ġbadetin önüne hiçbir Ģey koyamazsınız. Bu dünyaya geliĢ amacınız ibadet ama ibadetten kasıt sadece namaz, oruç olamaz. Ġmamı Rabbani Hazretlerinin dediği gibi: 168 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER — ―ġeriata uygun yapılan her iĢ zikirdir.‖376 Bunu bileceksiniz. Demek ki: Allah‘ın (Celle Celaluhu) rızasına uygun yapılan, Ģeriat çizgisi ve dairesi içinde yapılan bütün her Ģey ibadettir, bunu bileceksiniz! Ġbadet dediğiniz zaman, adam sadece diyor ki: — ―O zaman hocam biz namaz kılalım, çalıĢmayalım yeriz, içeriz‖ öyle değil. ġeriata uygun Ġslama uygun yaptığınız her Ģey ibadettir. Allah‘ın (Celle Celaluhu) rızasına uygundur. Bakın Âdem‘den (Aleyhisselam) 60.000 sene önce cinleri yarattı Allah (Celle Celaluhu). Can evladıdır onlar, can. ġimdi Türkler can ismini kullanıyor da. Ġlk babaları Can‘dır. Hatta onun bir kızıyla da Ģeytan evlenmiĢtir. Bunlar 60.000 sene evvel yeryüzüne geldiler, fesat çıkardılar. Allah (Celle Celaluhu) Ģeytan baĢta olmak üzere bütün melekleri yolladı. Hepsini dağın tepelerine kovdular. 377 Aynısını bize de yapılır. Bakın Nuh‘un (Aleyhisselam) kavmi itaat etmedi, postalandı. Bizim postalanmamamızın tek sebebi biz onlardan temiz olduğumuz anlamına gelmez. Bizde de o kadar inatçılık var. ġeytan bir kere secde etmedi de Ģeytan oldu. Bizde günde 5 kere secde etmeyenler var. ġeytan bazı insanlara yaklaĢmıyor bozulurum diye. Eskiden Ġsrailoğullarına görünüyordu. ġeytan onlarla arkadaĢlık yapıyordu. Bir tanesi ile sabahtan akĢama kadar arkadaĢlık yapmıĢ. Neyse akĢam olmuĢ. Ġsrailoğullarından adam yatağı yere sermiĢ, Ģeytan demiĢ ki: —―Ne yapıyorsun sen?‖ Adam: —―Yatacağım‖ demiĢ. ġeytan: —―Git! Benim seninle daha iĢim olmaz. Sabahtan beri yanındayım, bir kere secde etmedin! Sana bela gelirde, bende yanarım, ondan korkuyorum‖ deyip yanından ayrılmıĢ. Peki, bu Fahri Kâinat‘ın ümmetinde görüyor musunuz günde 5 kere secde etmeyenler var. Hâlbuki insanda akıl var, Ģehvet vardır. Aklı Ģehvete galip gelip namazını kılsaydı, meleklerden üstün olurdu.378 Ġmamı Rabbani, Mektubat: 2/25.Mektup. Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/362; Farklı Rivayetler için bakınız: Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 25; Ġbrahim Hakkı Erzurumî, Marifetname: 23; Ġmamı ġibli, Akamu-l‘Mercan: 19. 378 Sultan Molla Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-l‘Emali: 42.Beyit. 376 377 169 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ġslam ulemasının kitaplarında bir ihtilafdır ki; Muhammed üstün? Cebrail (Aleyhisselam)‘mı? Biliyor musunuz bu tartıĢmayı. Ama ulemaya göre: ―Cebrail (Aleyhisselam) üstündür‖ diyeni duymadım, görmedim de kitaplarda. Tam aksine Cebrail (Aleyhisselam) meleklerin peygamberidir.379 Meleklerden olan 4 büyük peygamberden biridir. Ama Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve 380 Sellem) üstündür. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) olmasaydı, Cebrail (Aleyhisselam) yaratılacak mıydı? Tüm mahlûkat meleklerde mahlûktur yaratılmıĢlardır. Ama insanın üstün olması Ģundan dolayıdır: Meleklerde Ģehvet var mı? Yok. Akıl var mı? Var. Hayvanlarda Ģehvet var mı? Var. Akıl var mı? Yok. Ġnsanlarda akıl var mı? Var. ġehvet var mı? Var. Ġnsan daha ağır sorumluluk içinde. Demek ki: Ġnsanın aklı, Ģehvetine üstün gelirse, meleklerden üstün olur mu? Olur. Ama Ģehveti aklına üstün gelse, hayvandan beter olur. Anladınız mı? (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘mı Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki: ―Bana ibadet edesiniz diye yarattım ben sizi.‖ Devamın da: ً َ ُ ْ َ َ َ۩و جشك ُسو َِوي ك ِثيرا ۩ Bana çokça Ģükredesiniz (diye yarattım) Bana çok Ģükredersiniz diye yarattım ben sizi. Bakın nasıl bir imtihan sistemindeyiz. Sorular belli mi? Belli. Size sırat köprüsünde sorulacak sorular belli mi? Gençliğini nerede harcadın diyecekler size. Hemen onu soracaklar. Namazdan, abdestten soracaklar mı? 379 380 Ġbrahim Hakkı Erzurumi, Marifetname: 19. Sultan Molla Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-l‘Emali: 23.Beyit; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 2/134 - 6/136. 170 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor: َ َّ َّ َ َّ ََ ْ صلى الل ُه َعل ُْ ِه غ ْب ًِ َم ِال ًٍ َس ِض َي الل ُه َع ْى ُه كاٌ سظىٌ هللا و عً أ ِ ُ َ َّ َ َ َ ْ َ ْ َ ُ ْ َ ْ َ َو َظ َّل َم " َأ َّو ٌُ َما ًُ َد "لصَلة اظ ُب ِب ِه العبذ ًىم ال ِِلُام ِت ا “Kulun kıyamet günü hesaba çekileceği ilk Ģey namazdır.”381 Sorulacak sizlere. Kabirde sorulacak sorular belli mi? Dinin nedir? Kıblen nedir? Peygamberin kimdir? Allah‘ı (Celle Celaluhu) nasıl biliyorsun? Nasıl ibadet ediyorsun? Sorular belli mi? Cevaplar belli mi?382 Nasıl bir imtihan sistemidir bu, hem sorular belli, hem cevaplar. Böyle bir imtihan olur mu? Okulda cevapları veriyorlar mı? Bakın Rabbimiz ne kadar acımıĢ bize. Hem sorular, hem de cevaplar, yapmamız gerekenleri de söylemiĢ. ġimdi bakın ki en ahmak hayvan eĢektir. Allah‘ın (Celle Celaluhu) sevmediği ses eĢekte vardır. 383 Çünkü bir tek Ģehvete geldiğinde anırıyormuĢ. Bu merkebi yola bıraksak dahi bu merkep ne tarafta hayır varsa o tarafa gider. AteĢ olan yere gider mi? Bu insan gidiyor iĢte. Bizi ĢaĢırtan nokta o. Ġnsanın hayırlı yolu belli. Hâlbuki Allah-u Teâlâ, Muhammed (Aleyhisselam)’a ne diyor? َّ َو َه َذ ًْ َى ُاه ًِِ ًْ الى ْج َذ ―Birde ona (cennet ve cehenneme götüren) iki yol gösterdik.‖ 384 Bakın doğru yol burası, biz hala diğer tarafa gidiyoruz. Peki, bunu yapanlar merkepten aĢağı olmuyor mu? Allah‘ı (Celle Celaluhu) zikretmemiz için sadece tokat mı yememiz lazım ya da ne yazıktır ki: Taberani, Mu‘cemu-l‘Evsat: 1880, 2/512; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 1859; Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid: 1/292; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 3/43. 382 Sultan Molla Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-l‘Emali: 52.Beyit; Buhari, Sahih:1369; Ġmamı Gazali, Kavaidu-l‘Akaid: 1/64. 383 Lokman Suresi: 19. 384 Beled Suresi: 10. 381 171 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Türk toplumunda onu çok gördüm, çok sevdiği bir insan ölür o zaman bakarsınız ki kapanmıĢtır, namaza baĢlamıĢtır. Gerek var mıydı buna? Ölüm sana an ve an yakındır. Bunu bilmek için birisinin ölmesi mi gerekiyor. O yüzden ulemadan mübarek zatlar demiĢler ki: —― Bazı insanların ölümü bazı insanlara hidayet oluyor‖ diye. Doğru muymuĢ? DoğruymuĢ. Namaza baĢlamamız, örtünmemiz Allah‘ın (Celle Celaluhu) rızasına uygun yaĢamak için birisinin ölmesine gerek yoktur. Değil mi? Allah-u Teâlâ ne dedi? ―Bana uzun uzun ibadet edesiniz diye, bana Ģükredesiniz diye yarattım. َ ً ْ ُ َ ً َ۩و ج َظ ِّب ُحى ِوي ُبك َسِ َو أ ِصَُل ۩Ve sabah akĢam beni tesbih edesiniz diye halkettim. Sabah akĢam tesbihimiz var mı? Sabah ne var? Sabah namazı. AkĢam ne var? AkĢam namazı. Sizde kaç tane görevli melek var? Sağda ve solda olmak üzere 4 tanedir. Siz 2 tane mi sanıyorsunuz. 2 tane var da bütün gece sizi mi bekleyecek. Sabah gelenler ikindi namazına kadar ikindiden devir alanlar sabah namazına kadardır. Ne diyorsunuz bu sisteme? Vardiyalı sistem. Melekler yazar iĢleri biter diğerleri gelir. Nöbet değiĢimi yaparlar yani. 385 Anladınız mı? O yüzden sabah, akĢam derken sabah defterinizi neyle açıyorsunuz? Sabah namazı ile. Onlar gitti, yeni melekler geldi, defteri neyle baĢlatıyorsunuz? AkĢam namazı ile. Görüyor musunuz? Sabah ve akĢam namazı ne kadar değerli oldu Ģimdi bize. Sabah kalktığınız vakit bir salâvat çektiniz, hele salât-ı fatihi ki: 385 Buhari, Mevakit:16, Tevhid:23-33; Müslim, Mesacid:210; Nesai, Salat:21; Ġmamı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin: 1052. 172 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ْ َ ّ ْ ُ َ َ َ َا ّٰلل ُه َّم ص ِ ّل َو َظ ِل ْم َو َبا ِس ْن َعلى َظ ُِّ ِذها ُم َد َّم ِِذ ِن ال َفا ِج ِذ َِلا اغ ِل َم َ ْ َ ّ َ ْ ّ َ ْ ُْ َ ْ َ َ َ َ َ َ اط ًَ اَل ْع َخ ِل ُِم َو ِ اص ِش الح ِم ِبالح ِم وال َه ِادي ِالى ِص َش ِ والخا ِج ِم َِلا ظبم ه ْ َ ْ َع َلى ٰاله َ ِو َا ِ 386.ص َح ِاب ِه َخ َّم ك ْذ ِس ِه َو ِم ْل َذا ِس ِه ال َع ِظ ُِم ِِ Güzel okudunuz, bir de akĢam yatarken okudunuz, ikisinin arası affedildi mi? Affedildi.387 Ben size desem ki: — ―Bunu yapın, her ay 1 milyar desem‖ yapmayan olur mu? 500‘e bile yaparız. Görüyor musunuz? Ama ben size diyorum ki: — ―Siz bunu yapın, yeminle söylüyorum ki, 1 milyardan daha fazla kârınız var.‖ Ama Mevla‘nın ücreti peĢin değildir diye mi bu gevĢekliğimiz? 70 Ģeytandan beter nefsimiz var. Bize dedirtmiyor, iĢte o an unutturuyor. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): َّ َ َ ْ َ َ ُ َ ُ ْ َ ُ َ َ َ َ َْ ُ َ ْ َ َّ َ ُ اٌ َس ُظى َ ٌ :ظ ِل َِم ِ صلى هللا علُ ِِه ِو هللا ك :هللا عىه ِ ً ِا ِِبى ِه ِشٍِ ِش ِة ِس ِض ِ ِى ِ ِع ِ َ ْ َ َ ُ ُ ُ ُ َ َ َ َّ َ َ َ َ َ ُ ُ َّ َ ْ َ ِ "ِظ َِىت ِ َ ين ِ َ ىب ِز َِما ِه ِ هللا ِل ِه ِر ِه ِ ين ِم ِشةِ ِغ ِف ِش ِ ال ِج ِم ِع ِِت ِز ِما ِه ِ ص ِلى ِِفى ًَِ ِْى ِ ِم ِ ً ِ "م ِ — ― Her kim bana Cuma günü seksen kere salat-u selam okursa, Allah‟u Teâla onun seksen senelik günahını bağıĢlar ‖388 diye buyuruyor. En kısası: َ َ َّ ُ ّٰ َ ِ ”ص ِ ّل َعلى ُم َد َّم ٍ ِذ “الهم 100 tane diyemez miyiz? Kaç dakikanızı alır? 5 dakikanızı alır mı? 5 dakika diyorum size, cuma günleri 5 dakika salât edin, 80 senelik günahınız affediliyor. BaĢka bir yerde Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dediler ki: 386 Savi, Esraru-r‘Rabbaniye:45; Yusuf Nebhani, Efdalu-s‘Salavat:50; Ahmed Mahmud Ünlü, Salavatı ġerife: 46-47. 387 Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 614-784; Benzer lafızlarla bakınız; Ahmed EbĢihi, el-Mustadraf: 698. 388 Ebu Talibi Mekki, Kûtu-l‘Kulub:1/127; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din:1/186; Münziri, Tergib:1/298; Zebidi, Ġthaf:3/286; Abdulkadir Geylani, Gunyetu-t‘Talibin: 725; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 1/2238; Nebhani, Efdalu-s‘Salavat: 27; Ġbni Cevzi, Bustanu-l Vaizin: 304; Ġmamı Nevevi, el-Futûhâtu-r‘Rabbâniyye: 230; Münavi, Feyzu-l‘Kadir:4/5191; Ġbni ġahin, et-Terğib Fi Fedaili-l‘A‘mal: 94. 173 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Ya Rasûlallah! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Peki, bu adamın 70 senelik günahı yoksa ne yapacak?‖ Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): –―Ana babasından silinecek‖389 buyurdu. Hadi aldınız iĢte müjdeyi. Bunu yapacağız zaten. Her Cuma adet edinin. Bakın Allah-u Teâlâ bir andaki çok ibadete önem vermiyor. Az olsun iyi olsun, daim olsun.390 Bunu unutmayın. PerĢembe gecesinden baĢlayalım, akĢam namazından sonra bizde cumadır. Hatta Ġmam-ı Gazali Hazretleri Ġhya‘da diyor: — ―PerĢembe ikindiden sonra cumadır.‖391 Ama siz cuma namazından önce yapın. Adet edinin! ġu bir misaldir bize: َّ َ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ َ َّ َأ َّن:الل ُه َع ْى ُه ُ ص َّلى َ الىب َّي َ هللا َع َل ُْ ِه َو َظ َّل َم َك ٌا عً أ ِبي هشٍشة س ِض ي ِ َ ْ ْ ّ َ َ َ َ ف ِا ِوي َظ ِم ْع ُذ، «ِ ًَا ِبَل ٌُ َخ ِّذز ِني ِبأ ْس َجى َع َم ٍل َع ِمل َخ ُه ِفي ِلا ْظَل ِم:ٌٍ ِل ِبَل ْ َ َ َ َ ُ ْ َ َ َ الج َّى ِت»ِ َِف َل َ َد َّف َو ْع َل ُْ ًَ َب ْي َن ًَ َذ َّي في ًْ م:ي ِ ِ ِما ع ِملذ عمَل أ ْسجى ِعى ِذ:ٌا ِ ًَص َّل ُْ ُذ ب َزل َ في َظ،َأ ّوي َل ْم َأ َج َط َّه ْش َط ُهىسا َ ئ َّل،اع ِت م ًْ َل ُْل َأ ْو َن َهاس ِ ِ ِ ِ ِ ٍ ُ ٍَ ِ ِ َّ َ ْ ُ ُ " ىس َما ه ِخ َب ِلي أن أص ِلي ِ الطه Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)'den rivayet edildiğine göre: Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Bilal-ı HabeĢi‘ye (Radiyallahu Anh): Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid:10/209; Ġbni Kesir, Camiu-l‘Mesanid ve-s‘Sünen:5/492; Suyuti, Camiu-l‘Ehadis:16/137; Ebu Nuaym, Ehbaru Ġsbahani:1/154; Ebu Nuaym, Marifetu-s‘Sahabe:4/1855. 390 Buhari, Sahih: 8/6464; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 4/937; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 43/26307-26343; Abdullah ibni Mübarek, Zühd:1/468; Ali el-Muttaki: Kenzu-l‘Ummal: 3/5401; Ġmamı Suyuti, Camiu-s‘Sağir: 163. 391 Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 1/516. 389 174 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER –―Ey Bilal! Sen Ġslam‟a girdikten sonra yaptığın sevabı çok, en ümit verici amelini bana anlat. Çünkü ben Miraç gecesi cennette senin ayakkabılarının tıkırtısını önümde duydum.‖ diye sordu. Bilal (Radiyallahu Anh)‘da: –―Gece olsun gündüz olsun abdest aldığım zaman o abdestle kılabildiğim kadar namaz kılarım. En fazla ümit bağladığım ibadet budur‖ dedi. 392 Doğu da takunya meĢhurdur. Siz kullanmıyorsunuz bunları da. Sefere çıkarken bunları giyiyor musunuz? Ama biraz tehlikelidir çok kayar dikkat edin. Doğuda ona göre yapılmıĢ yerler kaymıyor da burada yani dört dönersiniz yani. Ama arkadaĢlar Ģunu bilin, abdest üstüne abdest almak nur üstüne nurdur.393 Ama abdesti alıp, o abdestle ibadet yapmadan abdest almak tahrimi mekruhtur onu yapmayın!394 Abdesti aldınız, hiçbir ibadet yapmadınız, ezan okunuyor ―Dur bir abdest alayım‖ olmaz! Abdesti hiçbir Ģeye kullanmadınız ki. Abdesti aldınız, bir ibadet yapın, hiç değilse Kur‟an-ı Kerim okuyun sonra abdest alın. Nurun ala Nur olur. Ama mutlaka ibadetleneceksiniz yoksa abdestiniz var, abdest al israf olur. Abdullah b. Ömer'den rivayet edilen bir hadiste: َ ُ َّ َّ َ َّ ٌَ ُ َ َّ َ ْ َ ْ َّ ْ َ ْ َ هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم َم َّش صلى أن سظى الل ِه،عً عب ِذ الل ِه ب ًِ عم ٍشو َ ْ َ ُ َ َّ َ َ َ َ َ َ ُ َّ َ َ َ َ ُ َ ْ َ َ ُ ُ َ ِ «ما هزا العش:ٌ فلا، وهى ًخىطأ،ِبعع ٍذ ِ أ ِفي الىطى:ٌف»ِفلا َ ُ َ َ َ ٌ َ ْ »اس ٍِ َوِئ ْن ه ْى َذ َعلى َن َه ٍش َح، «و َع ْم:ٌا ك،ِئظشاف Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), abdest almakta olan Sad‘a (Radiyallahu Anh) rastladığında: – "Bu israf da nedir?" buyurdu. Sad‘da (Radiyallahu Anh): Buhari, Sahih: 2/1149; Müslim, Sahih: 4/2458; Beyhaki: ġuabu-l‘Ġman: 4/2460; Ġbni Hibban, Sahih: 15/7085; Ġmamı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin: 5/1148; Beğavi, ġerhu-s‘Sunne: 4/1011. Serahsi, Mebsut: 1/9; ġurunbulali, Meraki-l‘Felah: 1/37; ġeyhzade, Mecmau-l‘Enhur: 1/15. 394 ġurunbulali, Nuru-l‘Ġzah: 1/68; ġurunbulali, Meraki-l‘Felah: 1/37; Tahtavi, HaĢiye: 66. 392 393 175 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER –"Abdestte israf olur mu ya Rasûlullah?" dedi, Rasûlullah‘da (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): –"Evet, akan bir nehir kenarında bile olsan" buyurdular.395 Suyu israf etmeyeceksiniz! Allah-u Teâlâ bizleri niye yarattı? ona ibadet edelim, ona çok Ģükredelim diye. Enteresandır Kur‟an‘da hiçbir ibadet emrinde çok kelimesi yoktur bir tanesinde vardır ki: َ ْ َّ ٰ َ َّ َ َ َ ُْ ”ًً ِا َم ُىىا اره ُشوا الل َه ِرهشا ه ِثيرا “ًا أيها ال ِز “Ey Ġman edenler! Allah‟ı çokça zikredin.”396 Bakın çokça namaz kılın diye bir ayet yok, çokça oruç tutun diye de yok. Çokça zikredin var. En çirkin ses olan eĢek dahi günde 5000 defa ―Allah (Celle Celaluhu)‖ diyormuĢ.397 Demek ki: Biz günde 5000 Allah (Celle Celaluhu) demezsek... Biz nefes alırken ―Hu‖ dediğimiz için Allah (Celle Celaluhu) oluyor ama zikir kastı olması lazım. OturmuĢ adam odun gibi maçın karĢısında: َ َ َّ ُ ّٰ َ ِص ِ ّل َعلى ُم َد َّم ٍذ الهم Allahumme Salli Ala Muhammed Zar atarken tespih çekeni gördüm ben, bu kadar olur mu? Çok dikkat edin! Tefekkür olacak. َ َ َّ ُ ّٰ َ ِص ِ ّل َعلى ُم َد َّم ٍذ الهم Allahumme Salli Ala Muhammed derken, Ġbni Mace, Sahih: 1/425; Beyhaki: ġuabu-l‘Ġman: 4/2533; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 11/7065. Ahzab Suresi: 41. 397 UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık. 395 396 176 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), en basiti ―Kâbe‘ye cübbesini dayıyordu. Sırtını verip, ayaklarını uzatıp oturuyordu.‖398 Onu hayal ediniz bari. Hiç bir Ģey edemiyorsunuz, kabrini hayal ediniz! Onu gördünüz hiç değilse. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ٌ َ َ َ ْ َ ْ َ ُ ْ َّ َ ِادة ِ ظ ِش ِِئِلى ِال ِى ِع ِب ِِت ِِع ِب ِ ِا ِلى ―Kâbe‘ye bakmak ibadettir‖399 buyuruyor. ġimdi bazı kanallar varmıĢ, Kâbe‘yi gösteriyormuĢ, bakın bari. BaĢka bir Ģeye bakacaksanız ona bakın! ٌَ َ ّ َ ُْ ِادة ِ ِِر ِه ِش ِع ِ ِل ٍِي ِِع ِب ―Hz. Ali‘yi zikir etmek ibadettir.‖ 400 Nerede gördünüz Hz. Ali‘yi? Hz. Ali yok ama Hz. Ali gibi gençler çok. ArkadaĢlar demek ki; Mevla bizi sabah-akĢam tesbih edelim diye yarattı. ل !۩ ًَ ْاب ًَ َا َد َم ۩ Ey Âdemoğlu! Buyur ya Rabbi: َ ُ َ ُ َ َ ْ ُ َ ْ َ ْ ُ ُ ل َُ َ ص و و ِغ َيرك ْم َو ك ِبي و و َورك ْم ۩لو ووى أن أولك و ووم َو َا ِِخو و َوسك ْم ََو ِج و ووىكم و ِاوظو ووكم و َ َ ََ ْ ُْ َ َ ْ ْ ُ َ َْ َ ْ ُ ُ َ َ واغتي َموا َش َاد لَذ ِل َوك فوي ُم ْل ِكوي م ْث َل وال ِ ِ وحسكم و غبدكم اجحمػح َم غلى ط َ ٍَِ ذز Ebu Davud, Müsned: 4/2375; Ġbni Hıbban, Sahih: 13/5996; Nureddin Heysemi, Mevaridu-z Zaman: 1/415; Siraceddin Ebu Hafs, el-Bedru-l‘Munir: 9/228; Sadettin Selim, el-Îma Ġla Zevaidi-l‘Emali: 4/3808. 399 Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 34642; Suyuti, Camiu-s‘Sağir: 9320; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa:2/2857; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 4052; Abdurrezzak, Musannef: 5/9173; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 3/14760-14761-14762-14763. 400 Ġbni Megazili, Menakıbu Ali: 1/243; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 11/32894; Suyuti, Camiu-s‘Sağir: 6794; Suyuti, Camiu-l‘Ehadis: 12504. 398 177 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ۩ Ey Âdemoğlu! Sizin öncekileriniz ve sorakileriniz, insanlarınız ve cinleriniz, küçükleriniz ve büyükleriniz, hürleriniz ve köleleriniz bana ibadet üzere birleĢseler, bu benim mülkümde bir zere ağırlığınca artıĢ sağlamaz. Ey Âdemoğulları! Sizin önceleriniz ve sonralarınız bir araya gelse, sizin cinleriniz ve insanlarınız bir araya toplansa, küçükleriniz, büyükleriniz, hürleriniz, köleleriniz, bir araya toplansalar, bana itaat etseler, benim mülkümde zerre miktarı artıĢ olmaz! Doğru değil mi? Allah‘ın (Celle Celaluhu) hazinesi ibadetlerle doludur. Bizim ibadetimize zaten yer bile yok. Beyazıt-ı Bestami Hazretleri 30 sene ibadet ediyor, biri ona: —―Ey Beyazıt! Allah‘ın (Celle Celaluhu) hazineleri ibadetlerle doludur‖ diyor. Beyazıt-ı Bestami: — ―Ne yapayım o zaman‖ o zatta: — Sen kendini alçalt ki Allah (Celle Celaluhu) seni yükseltsin401 diyor. Bir Ġbarede: َ َّ ُ ِاط َع ِ ِ ًُ ِ دب هللا الخى “Allah-u Teâlâ tevazuyu seviyor.‖ Anladık değil mi? Bir büyük diyor ki: — ―Bir insan öğrendikçe toprak olması lazım.‖ Bizde de öyle oluyor mu? Yok. Bizde ne oluyor? Kibirleniyoruz. Değil mi? ArkadaĢlar tecrübe edilmiĢ bir Ģeyi tecrübe etmeye gerek yok. Allah-u Teâlâ buyuruyor ki: ―Ġbadete hepiniz toplansanız, bütün mahlûkat dâhi toplansa Allah‘ın mülkünde zerre kadar artıĢ yapamayız. Denizde ne balıklar Allah‘ı (Celle Celaluhu) zikrediyor biz uyuyoruz. Yunus (Aleyhisselam) düĢmedi mi? Yunus (Aleyhisselam) ölüpte dirilendir ha! Yunus (Aleyhisselam), Ġlyas (Aleyhisselam) zamanında öldü. 15 gün sonra Ġlyas 401 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/354. 178 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER diriltti o Yunus‘u (Aleyhisselam). Ölüp dirilen bir peygamberdir.402 (Aleyhisselam) Allah-u Teâlâ balıklara; —―Yunus kulum geliyor, onu zayi etmeyin!‖403 dedi. Balık koĢtu, ondan önce ufak balık koĢtu, onu yuttu Yunus‘u (Aleyhisselam) yunus balığı. Yunus balığını da daha büyük bir balık yuttu da kaç ton, aĢağıya gitmiĢtir. AĢağıda kaldı orada. Nasıl bir peygamber bakın! Bütün mahlûkat Allah‘a (Celle Celaluhu) itaatkâr, yalnızca asi olan bizleriz. َْ َ ُ َ َ َ َ َ ْ َ َ َاه ُد ِلىف ِظ ِه ِ ۩و مً جاهد ف َِاهما ًج ۩Gayret eden ancak kendi kârı için say etmiĢ olur. Sizin gayretiniz Allah‘a (Celle Celaluhu) ne kazandıracak. ġu dünyada bir tane namaz kılan olmasa, Allah (Celle Celaluhu) ne kaybeder? Mecusi gelip Musa‘ya (Aleyhisselam): —―Allah‘a (Celle Celaluhu) söyle, ben ona ibadet etmiyorum isterse, benim rızkımı kessin!‖ dedi. Allah-u Teâlâ: —―O bana kulluktan utanıyor ama ben rububiyyetimi terk etmem‖ dedi.404 Görüyor musunuz? Nasıl acıyor bize. Mecusi ya! ateĢe tapıyor bu adam. Bakın Allah‘ımız (Celle Celaluhu) kıskançtır bu bir gerçektir.405 O yüzden Allah (Celle Celaluhu) her Ģeyi affediyor ama baĢka bir Ģeye tapılmasını kesinlikle affetmez. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 212. Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/166; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 276. 404 EĢrefoğlu Rumi, Müzekki-n‘Nufus: 234. 405 Buhârî, Babu-l‘Ğayret: 7/35; Müslim, Sahih: 36, Hadis No:2761; Tirmizî, Radâ 14, Hadis No:1168; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 16/10950. 402 403 179 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ َ َ َ َ َ َْ ُ َ ْ َ َ ًَا َس ُظى:اٌ َظ ْع ُذ ْب ًُ ُع َب َاد َة َ ٌ ل ْى َو َح ْذ ُث،هللا ك :ٌ كا،عً أ ِبي هشٍشة ِ َّ َ ُ ُ َ َم َع َأ ْهلي َس ُحَل َل ْم َأ َم َّع ُه َخ َّتى آح َي ب َأ ْسَب َعت ُش َه َذا َ ؟ َك صلى هللا ِ ٌاٌ َسظى ِ ِ ِ ِ ْ َّ ُ َ ْ َ َ َ َّ َ َ ْ َ َ ُ ُ ئ ْن ه ْىذ، َه ََّل َوالزي َب َع َث ًَ بال َِح ّم:ٌا َ ك،» «وع ِم:هللا علُ ِه وظلم ِ ِ ِ ِ َ ُ َّ َ َ َ َ ْ َ ْ َّ ُ ُ َ ُ َ َّ َ ُ اٌ َس ُظى َ ٌ :هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم صل ى هللا ك ،ًف كبل ر ِل ِ ِ ُِلع ِاحله ِبالع َ َ َ ْ ُ َ ُ ْ ُ َ ْ َ َ ٌ ُ َ َ ُ َّ ْ ُ ُ ّ َ ٌُ ُ َ َ َ ُ َ ْ هللا أغ َي ُر و، وأها أغير ِمىه، ِئهه لغُىس،«اظمعىا ِئلى ما ًلى ظ ُِذهم ِ »ِم ِ ّني Sad bin ubade (Radiyallahu Anh) Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘e: —―Ya Rasûlallah! Ben zevcemle birlikte bir adam yakalasam, Dört Ģahit getirinceye kadar ona mühlet mi tanıyacağım. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): —“Evet” buyurdu. Sad(Radiyallahu Anh): —―Asla! Seni hak ile gönderen zatı zülcelale yemin olsun, Ģahit aramazdan evvel kılıcımı indiririm‖ dedi. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): —“ ġu efendinizin söylediğine bakın. Evet, (biliyoruz ki) o kıskanç bir adamdır ama ben ondanda kıskancım, Allah‟ta benden daha kıskanç” buyurdu.406 Hatta Ġlyas (Aleyhisselam) zamanında Ġlyas (Aleyhisselam) onları itaate çağırdı, itaat etmeyince: — ―Ya Rabbi! Kes onlardan yağmuru‖ dedi. 7 sene yağmur yağmadı, hepsi birbirlerinin etini yemeye baĢladı. Allah-u Teâlâ, Ġlyas‘a (Aleyhisselam) dedi ki: 406 Müslim, Sahih: 2/16 Hadis No: 1498; Ġbnu-l‟Esir, Camiu-l‘Usul:8/6194; Ebu Abdullah ebi Nasr, El-Cem‘u Beyne-s‘Sahihayn:17/13755; Muhammed el-Mağribi el-Maliki, Cem‘u-l‘Fevaid:2/4338. 180 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Ey Ġlyas (Aleyhisselam)! Ġtaat etmeyen kullarda benim kullarımdır. Onları ben, bu Ģekil zayi etmem‖407 dedi, yağmuru verdi. Bakın bir peygamberi dahi kenara çekti, kulları zayi etmedi. Bu kadar Rabbimiz acıyor bize. Bir Mecusinin dahi rızkını kesmiyor. Bu kadar Allah‘a (Celle Celaluhu) küfür ediyor. Hesap edin ki Ģimdi müslümanlar gitmiĢler kilisede Mevlana‘nın (Rahimehullah) doğumu mu neymiĢ… Müslümanlar nerede? kilisede. Bu kadar gaflet olur mu? Bu nasıl bir insanlık? Bunlar Müslüman! bu kadar camiler duruyor. Hani ona Kur‟an okuyalım sevabını bağıĢlayalım, onun yerine, gitmiĢler orada semazenleri çevirmiĢler, kilisede kutluyorlar. Bunu da odun gibi telefona çekiyorlar. Yani kutlamak niye? Musa (Aleyhisselam) firavundan kurtulmuĢtur. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) aĢure gününe saygı duymuĢtur ve: ُ َ َ"ف َى ْد ًُ َا َخم َو َا ْو َلى ب ُم ِ " ىس ى ِم ْىى ْم ِ ―Biz Musa(Aleyhisselam)‟a sizden daha yakınız‖408 deyip oruç tutmuĢtur. Mesela umreye gidenler, tavaf edelim, sevabını Mevlana‘ya (Rahimehullah) bağıĢlıyoruz. Oruç tutanlar der ki: — ―Sevabını Mevlana‟ya (Rahimehullah) bağıĢlıyoruz‖ böyle olurdu. Sevap bu! Fatihalar okunsaydı. Herkesten Mevlana‘ya (Rahimehullah) 1.000.000 kiĢiden 1.000.000 hatim gelseydi. Değil mi? Bir tane vefat eden baĢbakan için yaptılar bunu, duymuĢsunuzdur belki. Mevlana (Rahimehullah) için yapsalar bunu ki bu kadar tasavvufu Ģeriatla, hakikatle birleĢtiren bir zat için yapsalardı. Ama bizimkiler ne yaptılar? Kiliseye gidiyorlar semazen. ġimdi Noel kutlamaları yapıyorlar Müslümanlar kilisede onu kutluyor. ġemsi Tebriz-i (Rahimehullah) Hazretleri namaz demedi, abdest demedi önce Ģuur dedi. Gafleti bırakın gören gözlerle bakmak lazım. Mümin olmanız lazım ki doğruyu göresiniz. Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor: 407 408 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 214. Buhari, Sahih:5/3943; Ebu Davud, Sünen: 2/2444; Müslim, Sahih: Sıyam:19, No: 2658; Ġbni Huzeyme, Sahih:3/2084; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 1/332. 181 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ َّ َّ َ َّ َ َ َ ّ ْ ُ ُ اٌ َس ُظى َ َع ًْ َأبي َ ٌ ي :صلى الل ُه َعل ُْ ِه َو َظل َم هللا ك : ٌا ك ، س ذ الخ ُذ ع ظ ٍ ِ ِ ِ ِ ِ ُُ ْ َ ُ َّ َ ْ ُ ْ َ َ َ ُ َّ ُ ِِ ىس هللا ِ اجلىا ِفشاظت اَلإ ِم ًِ ف ِاهه ًىظش ِبى ―Mü‟minin bakıĢından sakının, çünkü o Allah‟ın (Celle 409 Celaluhu) nuruyla bakar‖ Sizde öyle bakınız. ―Aaa ne kadar güzel Mevlana‘yı kutluyorlar‖ değil! Bizim kilisede ne iĢimiz var? Papazı islam dinine çağırmaya gidecekseniz gidin. O zaman müsaade var. Ama bu tören için ne gerek var orada? Gerek yok! Sen orada harcayacağın vakit, dua etseydin ya Mevlana (Rahimehullah) Hazretlerine daha iyi değil miydi? Sahip çıkalım. Davut (Aleyhisselam)’ı biliyorsunuz değil mi? Ġbrahim (Aleyhisselam)‘in mağarasına gömüldü. 40.000 kiĢi cenaze namazını kıldı.410 (Rahimehullah) Davut (Aleyhisselam)‘ın kabrine hiç baktınız mı? Yahudi bayrağı takılı. Niye? Bu kadar Müslüman âlemi varken, 16 milyon Yahudi‘ye niye tabi olunuyor. Bizde ses yok çünkü. Biz neden bütün olarak bir araya gelemiyoruz? Çünkü bizde herkes dünya malına geçti. Onlar sahipleniyor bakın. Geçenlerde Pazar günü sabah müslümanlara Mescidi Aksa‘nın kapıları açıldı, ne kadar acı söylüyorum değil mi? Müslümanlar ibadet ederken kaç bin tane yahudi gelmiĢ ibadet etmeye, Müslümanlarında önünü kesmiĢler, bir Ģey olmadan geri gitmiĢler. Amaçları ne? Bunlardan haberiniz olsun bakın uyutuyorlar bizi. Mescidi Aksa‘yı Ġlk kim yaptırdı? Süleyman‟ın (Aleyhisselam) babası kimdir? Davut (Aleyhisselam). Ġlk Davut (Aleyhisselam) yapmaya niyetlendi. Neden? Musa(Aleyhisselam)‘ın çadırı ve bir taĢ vardı orada. Musa(Aleyhisselam) orayı kıble olarak belleyip çadırda oraya doğru namaz kılıyordu. Davut (Aleyhisselam) bu çadır büyüklüğünde Mescidi Tirmizi, Sünen: 5/3127; Taberani, Evsat: 3/3254; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 4/94-118; Ġbni Abdilberr, Camiu Beyani-l‘Ġlmi ve Fadlihi:1/1197; Ġmamı Azam, Müsned: Rivayeti Haskefi: 3. 410 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 240. 409 182 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Aksa‘yı yapmak istedi, ömrü yetmedi takdiri ilahi, hatta Davut (Aleyhisselam) çok üzüldü Allah (Celle Celaluhu) dedi ki; —―Oğlun Süleyman yapacaktır‖ dedi.411 Süleyman(Aleyhisselam)‘a nasip oldu ve her yerden mücevherler, altınlar, yakutlardan o kubbeleri yaptı hepsini çaldılar. Süleyman (Aleyhisselam)‘ın kürsüsü vardı, altında hazineler, kitaplar vardı, hepsini götürdüler, Ģuan Roma‘da onların hepsi. Kovalıyor musunuz bunları? Bunları kovalamıyorsunuz neden? Çünkü derdimiz din olmamıĢ ki. Dertlenmemiz lazım. Mehdi (Aleyhisselam) gelecek, ĠnĢallah Roma‘yı da fetih edecek, çünkü Roma; Büyük Kostantiniyye geçiyor hadislerde. Fetih edecek, orada 7 sene Mehdi (Aleyhisselam) kalacak, bütün hazineleri tekrar alıp Mescidi Aksa‘ya getirecek.412 O yüzden benim üzüntüm yok, geri gelecek o zaman görüĢürüz. Allah-u Teâlâ: —―Kim ki cihat ederse gayret ederse, kendi nefsine eder. Bana hiçbir karınız yok, bütün mahlûkat toplansa da bende bir artıĢ olmaz ben aynı Allah‘ım‖ dedi. َ َ َ ْ َ ُّ َ َ َ َالين ِ ِ۩ئن الله َلغ ِنى غ ًِ َالػ ۩ ġüphesiz ki Allah elbette âlemlerden hiçbirine ihtiyacı olmayan bir zattır. Allah-u Teâlâ âlemlere muhtaç değildir, ganidir, zengindir Allah (Celle Celaluhu) hiç bir Ģeye muhtaç değildir, Sameddir. َ ل َ !۩ً ْاب ًَ َا َد َم ۩ Ey Âdemoğlu! Buyur ya Rabbi! 411 412 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 248. Ebû Dâvûd; Sünen: 4298; Berzenci, el-ĠĢaa li EĢrâti-s‘Sâ'ah: 214-225; Müslim, Fiten: 8, No:7454; Buhari, Sahih: Hadis No:6702; Ġbn-i Mâce, Sünen: Hadis No: 2779. 183 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َْ ُْ َ ۩ك َما ثإ ِذي ًُإذي ِب َك ۩Sen eziyet ettiğin gibi sana da eziyet edilecektir. Nasıl eziyet ediyorsan, sana da öyle eziyet edilecek. Bakın! Aldık cevabı. Devamında: َ َ َ َ۩و ك َما ج ْػ َم ُل ٌُ ْػ َم ُل ِب َك َ ۩ Sen nasıl yaparsan, sana da öyle yapılacaktır. Nasıl amel edersen, sana da öyle amel edilecek. Nasıl bir Ģey yaparsan, sana da öyle yapılacak. Adam dünyada içki içiyordur, ahirette cezası ne olur? Zakkum yer içer orada. Estaizu billah: َْ َ َّ َ َ َ َ َّ ۩ ىم ۩ ط َع ُام لا ِز ُِم ِ ِئن شجشث الضك Muhakkak ki o (cehennemin dibinde yetiĢen) zakkum ağacı; (ġirk ve inkâr gibi en büyük günahı iĢlemiĢ olan) çok günahkâr kimsenin yiyeceğidir. 413 O ne pis yiyecek ve içecektir. Hep zakkum içecekler, içtikleri zaman da bağırsakları dıĢarıya çıkacak sonra bir daha içecekler, anladınız mı? Dünyada nasıl bir iĢ yaparsanız, öyle ceza göreceksiniz. Ceza sizin anladığınız manada değildir. Cezanın anlamı karĢılıktır.414 Sevabında cezası var, suçunda cezası var, yani karĢılığı. Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin EL-FATĠHA ( Gazali, Mecmu‘atur Resail, 7/89 ) 413 414 Duhan Suresi: 44/43-44. Mevlüt Sarı, Mevarid: 218; ġemseddin Sami, Kamus: 483; Mevlüt Karaca, Lügat: 142. 184 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN َ ُ ُ ىر باهللِ م ًَ َّ الش ُْ َط ِان َّ ُم ِ الش ِح ِ ِ اع ِ ِ ْ الش ْخ ٰمً َّ هللا َّ الش ِخ ِ ِ ُم ِبع ِم ِ ِ َََْ ُ ْ ُ اغظ الل ْد ِطُ ِ َة َ الى ِ َْ َ َ َ ّٰ َّ ُ َ َ َ ال َح ْم ُذ ِلل ِه ال ِزي َه ٰذها ِل ٰهزا َو َما ه َّىا ِل َن ْه َخ ِذ َي ل ْىل ا ْن َه ٰذها ُِ هللا َ ْ َّ َ َو َما َج ْىف ِ َ ْ اعخ َ امى ِئل ِباهللِ ل َل ْذ َحاة ْذ ُس ُظ ُل َسِّب َىا ِبال َح ِ ّ ِ م ص ِِ ُلى و ِ ِ ِ َ َ ىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ ۩صلىا َعلى َس ُظ ِِ َ ََ َ ُُ ىب َىا ُم َد َّم ٍِذﷺ ِ ِب كل ِِ ب ط ۩صلىا على ِ ِ ُ َ َ ُ َ ىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ ۩صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِِ ُ ََْ َ ُ ال ْى ِغظة الظ ِاب َػ َة َ َُ ُ ُ َ َ ًلىٌ هللا ح َعالى ِ : 185 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN ٰ ًَا ْاب ًَ ِا َد َم! ًَا َعب َ ُذ ّ الذ ًَىاس َو َّ الذ َس ِاه ِم! ِ ِ ِ ِ َ ْ َ َْ ّ َ َ ْ ُُ َ َ ُ ْ َْ ُ ُ َ َ ُ َ ِئ ِوي ِخلل ِتهما لى ِم ِلخ ِأو ِلىا ِب ِِه ِما ِسص ِقي و جلبعىا ِب ِِه ِما ِزُ ِابي ُ ُ ُ َْ ُ ُ َ َ ُ َ َ ُ َو ح َع ِّب ُدىوي َو ج َل ِّذ ُظى ِوي ز َّم جاِخزون ِه َخ ِابي َوج ْج َعلىه ُه َو َسا َ ه ْم َ ُ َ َ ُ ُ َو َج ْا ُِخ ُزو َن ّ الذ ًَى َاس َو َّ الذ َس ِاه َم َو ج ْج َعل َىن َها ف ْىق ُسؤ ِظى ِْم ِ ُ َ َ َ َو َسف ْع ُخ َم ُب ُُىجى ْم َوِخ َف ْ ظ ُخ ْم ُب ُُى ِحي ِ ََ َُْ ْ َ ْ َ ٌ َ َ َُْ ْ َ ْ َ ٌ َُْ ْ َ ُ ْ ُذ الذه َُا فَل أهخم اِخُاس و ل اهخم اخشاس اهخم ع ِب ِ اع م ْثل ُى ْم َهم ْثل ُ َ ْ ُ ص َ الل ُبىس ْاَلُ َج َّ ص ِِت واح ِخ َم ِ ِ ِ ِ ِ َ َ َ ُ َ َ َ اط ُن َها ك ِبُداِ . ً َشي ظ ِاه ُشها م ِلُدا و ب ِ َ َ َْ َ ُ ْ ْ َ ُ ص َل ُحى َ ِن ل َّ َو َه َزا ُج ْ اط َوج َدبىن ِال ْي ِه ْم ِبال ِعي ِخى ُم ال ُحل َى ِة لى ِ ِ َ َ ْ َ ُ ُ ْ َ َ َ ُ َ ُ َن ُ ُ ُ ْ ْ َ َ َ َ ْ َ ُ ُ ْ َ َ اظُ ِت و اخى ِالىم الح ِبِث ِِت ِ وافع ِالىم الج ِمُل ِت وجب ِ اعذو بللىبىم الل ِ َ ْ َ َ َ َ ْ ِ ْ ِ َ َ َ َ َ ْ َْ ًابً آدم!أِخ ِلص عملً و اظ ِأل ِني َ ّ ُ ْ ْ َ َ ْ َ َ َّ َ ْ ُ ُ َّ ُ َ ب العا ِةلىنَ . ف ِاوي أع ِطًُ أهثر ِمما ًطل ِ 186 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER 7.MEV‟ĠZE Allah-u Teâlâ buyuruyor ki, bu vaaz çok entresandır: ل ! ۩ ًَا ْاب ًَ ا َد ََم ۩ Ey Âdemoğulları! Bu vaazlar Peygamberimize (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) verilmiĢ değil! Eğer, Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) verilseydi, hitap ne olması lazımdı? َ ًَا َاي َها َّالز ِ ًً آ َم ُىىا ِ ―Ey Ġman edenler!‖ diye. Musa‘nın (Aleyhisselam) ümmetine Tevrat‘ta hitap nedir? َْ َ ًَِا اي َهااَل َع ِاه ْين ―Ey Miskinler!‖ diye hitap var Tevrat‘ta415. Bizde Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ümmetine: َ ًَا َاي َها َّالز ِ ًً آ َم ُىىا ِ ―Ey Ġman edenler!‖ 416 diye hitap var ama bakın burada: ٰ ًَِا ْاب ًَ ا َد َم ―Ey Âdemoğulları!‖ neden? Çünkü bu kutsi vaazlar bütün peygamberlere geliyor, hitap geliyor. O hitapları da Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) Hazretleri cem etmiĢ, toplamıĢ. Çok büyük hizmettir. Ġmamı Razi, Tefsiru-l‘Kebir: 3/202; Abdurrezzak, Tefsir: 3/49; Mâverdî, Tefsir: 6/43; Nisabûrî, Tefsiru-n‘Nisaburî: 1/353; Suyutî, Durru-l‘Mensur: 1/135. 416 Kur‘an-ı Kerim‘de birçok yerde geçmektedir. Bakara Suresi 153, 178, 208… 415 187 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ―Ey Âdemoğulları!‖ buyur ya Rabbi! Bize hitap varsa; Hemen emir gelecektir, baĢ göz üstüne, ya yasak gelecektir veyahut da nehiy gelir bize, bir olumsuzluk. Bakalım ne buyuruyor? ۩ Ey dinar ve dirhemlerin kulları. َ ّ َ َ َ !الدًى ِاز َو الد َز ِاه ِم ِ ۩ ًا غ ِبُد Eyvah! Hitaba bak! ―Ey Âdemoğulları! Ey altın ve gümüĢün kulları!‖ Eyvah! ĠnĢaallah bu hitabın altında yokuz biz. Bir ibarede: َ ِالظ َّذ ِان ل ًَ ْج َخ ِم َع ِان ِّ ِ Buyuruluyor. ― Ġki zıt bir arada toplanmaz!‖ 417 Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri buyurdu ki; َ َ َْ ُْ "ً ِ ِ َول ِى ِ ّني َو ِظ َع ِني كل ُب َع ْب ِذي اَل ْإ ِم، " َما َو ِظ َع ِني َظ َما ِتي َول أ ْس ِض ي “Ben yere göğe sığmadım, ancak mü'min kulumun kalbine sığdım.”418 Hiçbir yere sığmıyor Mevla. Sadece bizim mekânsız gönlümüze sığıyor. ġöyle farz edin. ġimdi iki zıt bir arada toplanmaz, kalbinizde ya Mevla‘nın sevgisi olacak ya baĢka bir sevgi. Ben onu da seviyorum onu da seviyorum diyemezsiniz. Bende size diyorum ki ― Ġki zıt bir arada toplanmaz‖ buyuruluyor. 417 418 Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢâdu-l‘Müridîn: 20; Muhammed Mütevellî ġaravî, Tefsir: 7/4105. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 24; Ġsmail Hakkı Bursevî, Ruhu-l‘Beyan: 9/26; Sehavî, Mekasidu-l‘Hasene: 429 Hadis No:988; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Dîn 3/20; Alusî, Ruhu-l‘Meanî: 7/297; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 10/38. 188 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Bakın Ġbrahim (Aleyhisselam), oğlu Ġsmail‘e (Aleyhisselam) çok aĢırı sevgi besledi. Allah (Celle Celaluhu) hemen hitabı etti ―Onu bana kurban edeceksin!‖ buyurdu.419 Diğer Ģekilde bizim Fahri Kâinat Efendimiz biraz oğlu Ġbrahim ile ilgilendi. 1,5 yaĢlarındaydı Ġbrahim. Allah (Celle Celaluhu) hemen aldı onu.420 Peygamberlerin kalbine baĢka kimse girmesin diye. Elhamdulillah her ikiside bu imtihandan baĢarılı çıktılar. Ġkiside Ulu-l‘Azim Peygamberdir.421 Tabi ki Fahri Kainat‘ın yeri ayrıdır. ُ َ َ ُُ َ ٌ ِ ا ْم َىالى ْم َو ا ْول ُده ْم ِف ْخ َى ِت “…mallarınız ve çocuklarınız bir imtihandan ibarettir…”422 Nedir mal ve evlat? Ġmtihandır değil mi? Dünya fitnesidir değil mi? O Yüzden sakın! Evladı size verirken iyide, alırken mi kötü? Malı verirken iyide, alırken mi kötü? ġöyle farz edin; Gittiniz bir yerden emanet aldınız, adam emaneti verince iyi ama gelip sizden emaneti isteyince zorunuza gidiyor. Neden? Eee istediniz verdi. Versene adamın malını geri. Allah-u Teâlâ‘da öyle değil midir? Evlat istediniz verdi. Geri isteyince niye bozuluyoruz? O yüzden Mevla Teâlâ buyurdu ki; ―Ey Âdemoğuları! Ey gümüĢ ve altının kulları!‖ Allah muhafaza! inĢallah bu hitap bize değil. ġimdi bize mi, değil mi? Nerden anlarsınız biliyor musunuz? Kalbinize bakın! Bakın kalbinize, Allah (Celle Celaluhu) mu var? Altın ve gümüĢ mü veya para mı var? Onu değerlendirmek sizedir. Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 602; EĢrefoğlu Rumi, Müzekki-n‘Nüfus: 333,334; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 1/215; Ġsmail Hakkı Bursevî, Ruhu-l‘Beyan: 7/471; Suyutî, Durru-l‘Mensur: 5/578; Muhammed Nuri en-NakĢibendî, Mevizetu-l‘Hasene: 183. 420 Belazurî, 1/450-451; Beyhakî, Delail: 5/429; Mustafa Asım Köksal, Ġslam Tarihi: 7/474. 421 Ahmed Mahmud Ünlü, Ġtikat Risalesi: 19; Mustafa Asım Köksal, Ġslam Tarihi: 1/24. Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/256; Hüseyin Hilmi IĢık, Saadet-i Ebediyye: 482; Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur‘an Dili: 7/132; Suyutî, Durru-l‘Mensur: 6/18; Süleyman bin Ömer el-Cemel, Futuhâtu-l‘Ġlahiyye: 7/178; Alusî, Ruhu-l‘Meanî 13/191. 422 Enfal Suresi 8/28; Kehf Suresi 18/46; Teğabun Suresi 64/15. 419 189 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َُُْ ُ َ ْ ََْ ّ ۩ ِئ ِوي ِخلل ُت ُه َما لك ْم ِلحأكلىا ِب ِه َما ِزش ِقي ۩ Ben onları sizin için , onlarla benim rızkımı yiyesiniz diye yarattım. Ben bu altın ve gümüĢü yarattım ki, o ikisiyle kalkıp benim rızkımı yiyesiniz diye. Altın ve gümüĢün amacı bu değil mi? Allah (Celle Celaluhu) size verdi, buyurdu ki: ―Bunları alın, gidin dünyada benim rızkımı yiyin, için. Daha niye yarattın ya Rabbi! َْ ۩ َو ثل َب ُظىا ِب ِه َما ِث َُ ِابي ۩ Onlarla elbiselerimi giyesiniz (diye yarattım). Alıp bu altın ve gümüĢle sizin için yarattığım elbiseleri giyesiniz diye. Sonra? ُ َُ َ ۩ َو ج َظ ِّب ُحىوي َو ثل ِّد ُطى ِوي ۩ Beni tesbih edesiniz diye, beni takdis edesiniz diye (yarattım). Beni tesbih edesiniz diye yarattım. Altın ve gümüĢün yaratılmasında Allah‘ın (Celle Celaluhu) ne gibi bir tesbihi olabilir? Ben altın ve gümüĢü beni tesbih edesiniz diye, beni takdis edip yüceltesiniz diye yarattım. Nasıl oluyor? Rızkı aldık. Rızıktan sonra tesbih yaptık. Bismillah, sonunda elhamdulillah tesbihtir. Nasıl olacak Allah‘ı (Celle Celaluhu) tesbih etmek? Var mı fikri beyanı olan? Demek ki neye geldi iĢ? Allah (Celle Celaluhu) yolunda verene ne dersiniz siz? Mücahid. Cihad etmiyor mu? Allah‘ı (Celle Celaluhu) tesbih ediyorsunuz veya ettiriyorsunuz. Bir medrese inĢa etseniz orada Allah (Celle Celaluhu) tesbih edilmeyecek mi? Allah‘ı (Celle Celaluhu) tesbih etmiĢ olmuyor musunuz? Takdis etmek, yüceltmek ne demek? 190 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Altın ve gümüĢ ile Allah‘ı (Celle Celaluhu) yüceltmek nasıl olur biliyor musunuz? Allah‘ın Ģeriatını, Ġslam‘ı hâkim kılarak. Bu biraz paraya bağlıdır. Parasız demeyin! Parasız hiç bir Ģey olmaz! Ġsrail‘in dünyaya hükmetmesinin sebebi, arkasındaki bazı gavur devletleri çıkarırsanız, paraya bakar. Arkasındaki gavur devletlerin desteği neye bağlıdır? O da paraya bağlıdır. Onlar gavurluklarını nasıl takdis ettiriyorlarsa, biz de altın ve gümüĢü kullanarak Allah‘ı takdis ettireceğiz. Ama bizi üzen bazı noktalar var mı? Var. Arap prensi, Suudi Kral‘ın oğlu, beyefendi hazretleri, bu kadar dünyada aç varken, bu kadar Filistin, Çeçenistan, Afganistan, Pakistan, Doğu Türkistan‘ ve Somali‘de aç varken, —ister Müslüman olsun, ister Hristiyan olsun, hangi mezhep, din ve ırkta olduğu önemli değil, biz yaratılanı seviyoruz yaratandan ötürü— kalkmıĢ bir tane sosyal paylaĢım sitesi midir, nedir? Üç yüz milyon dolar verip hisse satın almaya karar vermiĢ. Yazık değil mi bu? Üç yüz milyon dolar ne kadar yapıyor? Bir de büyük paralar verip futbol takımı alıyorlar, gavur takımları alıyorlar. Amaç ne? Yani daha farklı bir hizmet edilemez miydi üç yüz milyon dolarla? Somali‘de hiç değilse bir ayaklanma olmaz mıydı? Yazık değil mi? Bu sene kaç tane hacı var? Biliyor musunuz? Geçen sene beĢ milyon tane hacı oldu. Bu sene kaçaklarla falan daha fazla yollandı. Yani ne para gitti oraya. Ben de Ģimdi ısrarla söylüyorum mesela. Kesinlikle diyorum ki: — Hacca gidip kurban kesmeyin! (Burada Hacc-ı ifrat yapılması kastediliyor) Gerçi iki senedir uyandılar Suudi Krallar. Kurbanları zayi etmiyorlar artık. Yurt dıĢına, fakirlere vermeye baĢladılar. Ama bu ana kadar, bu zamana kadar -eskiden hacca gidenler varsa bilir- hep kesilen kurbanlar zayi oluyordu. Çürütüyorlardı. Yok olup, toprak olup gidiyordu. Ben de diyorum ki: — Eskiden beri hep söyleye geldiğim söz ―Sakın kesmeyin!‖. Haccın bir kuralı var o kuralı öğretirim size, gidersiniz gelirsiniz, burada kesip fakirlere dağıtırsınız. Haccınız da kabuldür. 191 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Kabul değil diyen o zaman gelir yanıma. Değil mi? Bunlara para yedirmeyin! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Selem) buyuruyor: ٌ ُخب ْال َع َشب ا ًَم ِان ِ ِ “Arap sevgisi imandır.” 423 Onda hiç Ģüphem yok. Ben Arapları seviyorum ama bunları değil. Bunlar ırkçılık yapıyor. Ben bunları sevmiyorum. Ben Arapları seviyorum. Hangi Arapları dediğimi siz anladınız. Ben onları seviyorum. Üç yüz milyon dolar verecek de, sosyal paylaĢım sitesi neye yarıyor onu da bilmiyorum da paylaĢıyorlarmıĢ bir Ģeyler. Yazık günah değil mi? Üç yüz milyon dolarla Türkiye‘de kaç tane medrese açılırdı? BeĢ yüz elli trilyon! Bir trilyonla dikebilir miyiz bir Ģey. Dikeriz değil mi. Görüyor musunuz, insanın aklı duruyor. Ġslam‘a hizmet için harcamıyorlar bu parayı, bir tane siteye para veriyorlar, internet sitesiymiĢ. O yüzden Allah-u Teâlâ altın ve gümüĢü niye yarattı? Onu tesbih edelim diye, onu takdis edelim diye ama amaçlar değiĢti. Onların hiçbir üstünlüğü yok! Hele bugünkü Mekke Arapları‘nın hiçbir üstünlüğü yok! Aslında hakiki üstünlük Medinelilerdedir. Bu da iĢin diğer tarafıdır. Çünkü neden? Mekkelilerin ataları Rasulullah‘ı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kovdular. Kovmadılar mı? Ama Medine ehli her zaman misafirperver. ġimdi hacca gidip gelene sorun bunu. Mekke halkı nasıl? Medine halkı nasıl? Görün! Hep bana söylenen Ģu: — ―Hocam gidip görseniz dağlar kadar fark var.‖ Medine halkında o kadar hilîm sahibi, o kadar yumuĢaklar, o kadar güzeldirler ama Mekke‘de o yok. Neden? Biraz kandan geliyor iĢte. Ġlk kabullenmediler iĢte. O kabullenmemesinin felaketi vurdu 423 Aclunî, KeĢfu-l‘Hafa: 1/308; Suyûtî, Camiu-s‘Sağir: 223; Ali el-Muttakî, Kenzu-l‘Ummal: 12/33919; Beyhakî, ġuabu-l‘Ġman: 2/230 Hadis No:1608; Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih: 11/144; Hâkim, el-Müstedrek 4/87; Ġmamı Sehavi, Mekasidu-l‘Hasene: 42; Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis: Hadis No: 3408. 192 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER soya, bu bir gerçektir. Günahlar babadan oğula intikal eder. Öyle değil mi? Bir de geçenlerde biri anlattı. Bir âlim‟e gelip Allah‟u Âlem Sivas tarafında bir âlimmiĢ. Bizim Anadolu‘da neler yatıyor. DemiĢler ki: –―Ġki tane farklı köy var. Ġnsanları birbirinden çok farklıdır. Neden efendim bu kadar fark var? Birileri çok yumuĢak, yani sövseniz bile gülüp geçiyorlar. O kadar güzel insanlar. YumuĢak hiç kızma sinir yok.‖ Bu gamsızlıktan değil, öyle de anlamayın! Çok yumuĢak huylular. ―Bir tarafta da tam aksiymiĢ. Kimsenin bir Ģeyini kabul etmez, kimseye bir bardak su vermez. Efendim aynı memlekette yanyana köylerde nasıl böyle fark olabilir.‖ DemiĢ ki: –―Evladım! Onların köyünden çak taĢı çıkar, O insanların katılığı sularından geliyor oğlum.‖ Köy taĢlarından çak taĢı üretiliyormuĢ. O kadar katıymıĢ ki taĢlar, suların vura vura oyamadığı tek taĢmıĢ. Çak taĢları diye meĢhurmuĢ. Ama diğer taraftakin de taĢları eline alıp yoğura biliyormuĢsun. Birazda bulunduğunuz ortamda farklılık var iĢte. Ama ne kadarda taĢından da olsa Ġslam ahlakı bellidir. Bu kadar ahlak kitabı yazılmıĢtır. Ġslam ahlakı üzerine yazılan en güzel iki tane kitap bilirim. Diğerlerinde de çok sevdiklerim varda, en baĢ, zirve nokta dediğim biri Ġmamı Gazali (Rahimehullah) Hazretlerinin Ġhya-u Ulumi-d‟Din‘idir. Zirvededir. Biride Ebu Talip el-Mekkî‘nin (Rahimehullah) Kutu-l‟Kulûb‘udur. Çok güzel ahlak kitaplarıdır. Kalplerin gıdası diye meĢhur. Ġslam ahlakı bellidir. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kızların gömüldüğü bir ortamda insanlara nasıl kucak açmıĢtır, o da ortadadır. Sahabe efendilerimiz kız çocuklarını gömmedi mi?424 Değil 424 Ġbni Kesir, Tefsir: 15/8325; Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 2/774; Allame Suyuti, Durru-l‘Mensur: 6/528; Fahreddin er-Razi, Tefsiru-l‘Kebir: 31/64; Alusi, Ruhu-l‘Meani: 15/257; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan:1/679. 193 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER mi? Ama Rasulullah‘dan (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hiç bu katılığı gördünüz mü? Bakın! Allah (Celle Celaluhu) övdü Kur‟an‘da onları. َ ُْ َ َ َو َّالز ًًِ َم َع ُه ا ِش َّذا ُ َعلى الى َّف ِاس ُس َخ َما ُ َب ُْ َن ُه ْم ِ “…Onun beraberindekiler ise, kâfirlere karĢı çok çetin, kendi aralarında son derece merhametlidirler...”425 Bakın! Bize ölçü verilmiĢ.Bakacaksınız Müslüman mı? Her imkanı açacaksınız. Her türlü ikramı yapabilmeniz lazım. Yapabiliyor muyuz bunu? Ġnsanı, insandır diye sevebiliyor muyuz? Yoksa: –―Sen nerelisin?‖ –―Kastamonuluyum‖ –―Hadi bende Kastamonuluyum‖ deyip ona aĢırı bir sevginiz mi var? Yani ırkçılık mı yapacağız? Yok! Bizim yurdumuz belli. Kaç bin kilometre kare? Yedi yüz seksen bin. Allah-u Teâlâ altın ve gümüĢü niye yarattı? Onu tesbih edelim diye, onu takdis edelim diye. Allah (Celle Celaluhu) bunu verdi bize… Bakın! Ġslam Âlemi çok kuvvetlidir. Petrolün yüzde sekseni bizde, bor madenlerinin yüzde atmıĢ dokuzu bizde, kauçuk dediğimiz madde var ya, sanayide en iyi maddelerden biri, yüzde atmıĢ üçü bizde ; ama neden hala bu Ġslam âlemi aĢağıda? Petrolün yüzde sekseni ne demek? Bu gün bana bir soru yöneltmiĢler, haberiniz var mı? —―Hocama söyleyin! Bir sorum olacak‖ demiĢ. Getirdiler söylediler. Soruya bakın! — ―Neden Hocam, gayrı müslimler ile iĢ yaptığımız zaman paramızı hemen alıyoruz da, Müslümanlarla iĢ yaptığımız zaman paramızı aylarca sallıyorlar?‖ 425 Fetih Suresi: 29.Ayet. 194 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Öyle mi? Doğru mudur? Anadolu‘nun meĢhur bir sözü vardır: — ―Biz Müslümanık, ne borcumuzu inkâr ederik, ne veririk‖ ama yazıktır, yazık. Yani bir Müslüman içi acıyarak bu soruyu bana yöneltebilir mi? ĠĢte Ģöyle farz edin! Ġslam âlemine bunu dedirten insanların vay haline! Ne demektir bu yani? ĠĢte bu kelimeyi bize söylettiler mi? Söylettiler. Bakın! ġimdi bir iĢ yapacak olsanız, gayrı müslim ile müslüman yan yana gelse ―Ben bununla iĢ yapıyım, bana bu paramı verir.‖ dersiniz. Yazık bizi bu hale düĢürdüler. Bizi köleleĢtirdiler iĢte. Yazık ki Ġslam âlemine, müslümanlara bu lafı söylettiler. Bakın! Diyorlar ki: — ―Ne gelirse hacı hocadan gelir.‖ Ne kadar güzel bir söz. Evet, doğru ne hayır gelirse hacıdan, hocadan gelir. Öyle değil mi? Âlimler bildiklerini kendilerine saklasaydı, insanlar, avam tabaka ne öğrenirdi? Doğru ne gelirse hacıdan, hocadan geliyor. Bunun zıttı da var. Ben zıttını görmüyorum. Ben hacıdan, hocadan hayır görmek istiyorum. Çünkü hacı hocadır bu. Hayırdan baĢka bir Ģey gelmemesi lazım. ġimdi Molla Fenâri (Rahimehullah) Hazretlerinin bir sözünü biliyor musunuz? Ġçeride asılı okudunuz mu? Diyor ki: —―Önce kendinizi değiĢtiriniz. Kendiniz değiĢirseniz, aileniz değiĢir. Aileniz değiĢirse, çevreniz de değiĢir. Çevreniz değiĢirse, dünya değiĢir.‖426 Dünyanın düzelmesini istiyor musunuz? Önce kendinizi düzeltin! Yazık ki ―Ne gelirse hacı hocadan gelir.‖ diye bu lafı söyleten hacı hocalara yazıklar olsun! Ama beni üzen nokta sizlerin onlara hacı hoca demesidir. Onlar hacı hoca değildir. Yani hanımları, kadınları, kızları okuyup, üfleyenlere hoca demeyin! Bunlar hoca değil! Bunlar hoca kisvesi altında kandırıyorlar. Tabi ki görünüĢlerine harcayacaklar ki, para gelsin. Hasan Mahir, Allah Dostlarının Makamlarına Yolculuk: 64; Gülistan Dergisi 2007 Yılı 84.Sayı. 426 195 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ġsrailoğulları gibi para harcamadan para kazanmak nerede? Biraz kaportayı düzeltecekler ama onlara hacı hoca demeyiniz. Onlar hacı hoca mı? Allah (Celle Celaluhu) korkusu olan bir insan bunu yapabilir mi? Adam hacca gitti, geldi bizde tebrik ettik. Sonra öğrendik ki, bu adam internet iĢletiyormuĢ. Ġnternetten iĢlettiği parayla gitmiĢ. ġimdi hacca gidenlerin hepsi affolunuyor. Ben bu adama nasıl diyeceğim ki, sende affolmuĢsun. Ġnternet iĢletiyorsun, karı kız bir arada, adam orada neler yapıyor, haberin yok, bütün pislik iç içe. Bundan kazandığın parayla hacca gidiyorsun. Haccın kabul olur mu? Olur. Nasıl olur? Üstünden farziyet gitmiĢtir ama bir kuruĢ sevap alamazsın! Böyle hac mı olur? Yazık ki, bunlara da hacı deniyor. Aslında haketmeyenlere hacı demek yanlıĢtır. Neden yanlıĢ bilir misiniz? Ebu Bekir Sıddık (Radiyallahu Anh) Efendimiz hacca gitmedi mi? Gitti, değil mi? Ona Hacı Ebu Bekir Sıddık (Radiyallahu 427 Anh) diyor musunuz? Hayır. Niye hacca gidenlere hacı diyorsunuz? ĠĢin garip tarafıda bu ve bu adama hacı diyoruz, bu adam yamuk yaptığı zaman da ―Bak! Ne gelirse hacı hocadan gelir‖ diyoruz. Ġslam insanıyla, Ġslam diniyle bunun ne alakası var? Bunun sahtekarlık kendisinde. Ġslam‘a neden bedel biçiliyor. Bir tane köyde ne olmuĢ haberiniz var mı? Bir tane imam, dolandırmıĢ milleti. Çekleri yazmıĢ yazmıĢ gitmiĢ. Bugün anlattılar bize. Milletten de paraları toplamıĢ, malzemeleri toplamıĢ, uçmuĢ gitmiĢ. Hepsi sahte çek. KoĢmuĢlar imama ama imam çoktan ailesini almıĢ gitmiĢ. Adamın teki bu olaya yemin etmiĢ ki, ―bir daha camiye girmeyeceğim.‖ ġimdi caminin ne suçu var? Cami ne yaptı sana? Bunun niye cezasını Ġslam‘a kesiyorsun? Ġslam ne yapmıĢ sana? Bunun sahtekarlığı kendisindeymiĢ. Yazık ki, insanın zihninde böyle bir düĢünce olduğu halde onu oraya imam diye atayanlara yazıklar olsun. ġimdi bizim ilahiyatta verilen sınav derslerine bakın! Bilmem ne, bir bilgisayar dersi koymuĢlar zaten. Hadi onu da geçtik, Ġslam sanat tarihi! Hadi onu da geçtik, bilmem ne saçma bir ders. Allah 427 Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 209. 196 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER aĢkına imam olacak bir insanı bunlarla mı sınıyorsunuz? Bir zihnini kurcalasanıza, bu adam EĢ‘ari midir? Maturidi midir? ġia mıdır? Mutezile midir? Kimi önümüze imam diye atıyorsunuz? (Celle Celaluhu) Adam yirmi sene namaz kıldırmıĢ. Yirmi sene sonra emekli olup Almanya‘ya kaçmıĢ, camiye haber yollamıĢ, mektup yazmıĢ: — ―Ben yirmi senedir size abdestsiz namaz kıldırdım. müslüman değildim‖ diyor. Yazıklar olsun! Bunu buraya atayanlara. Ama kesinlikle hacı hoca derken, Ġslam dinini kastetmeyin sahtekârlık bizim kendimizde. Ġslam dininin ne suçu var? Allah-u Teâlâ niye yarattı altın ve gümüĢü? Onu takdis edip yüceltelim diye. ُ َ ُ َ َ َ ُ ُ َْ ُ َ۩ ثم ثاِخرون ِكح ِابي َوث ْج َػلىه ُه َو َز َاءك ْم ۩ Sonra siz benim kitabımı alıp , arkanıza koyuyorsunuz. Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor: —―Benim kitabımı tutuyorsunuz‖ ne yapıyorsunuz? ―Arkanıza koyuyorsunuz‖ Allah (Celle Celaluhu) bize kitap verdi mi? Verdi elhamdülillah. Ne büyük nimet, ne büyük fenerdir o bize. Yolunuzu kaybettiğiniz zaman aydınlatmıyor mu yolunuzu? En büyük feneriniz değil mi? Kur‟an‘ın ete ve kemiğe bürünmüĢ hali nedir? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem). Hafızlar deyince akla ne geliyor? Adamın beynini yarmıĢlar, Kur‟an‘ı içine koyup kapatmıĢlar. Öyle olmuyor mu? Hafız deyince benim aklıma o geliyor hep. Kafasında Kur‟an taĢıyor bu adam. Ama Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nasıl? Kur‟an‘ın ete ve kemiğe bürünmüĢ halidir. Bu Kur‟an ne zorluklarla, ne sıkıntılarla geldi, biz ne yaptık? Allah (Celle Celaluhu) aĢkına herkes kendi muhasebesini kendi yapsın! 197 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Bende kendim yapacağım. Çünkü Rasulullah (Sallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor: ْ ”ً ِ َ “ ِا ْب َذا ِب َى ْف ِع ―Önce nefsinden baĢla.‖ 428 Ben nefsimden baĢlıyorum. Hangi gün iĢ yaparken, ticaret yaparken, evlenirken: ―Açalım Kur‟anı‘da Allah‘ın (Celle Celaluhu) bize emri nedir?‖ diye baktık. Ne acıdır değil mi? Yahudi, Hristiyan bize inen Kur‟an-ı Azimu-Ģ‟ġan‘ı bizden daha iyi biliyor. Öyle ki adamlar tak tak ayetleri ezbere okuyorlar. Öyle misyoner yetiĢtiriyorlar. Ama bizde, müslüman âleminde, Ġslam âleminde bu yoktur. Allah (Celle Celaluhu) aĢkına hiç baĢlayıp, Türkçesini baĢtan sona hatim ettiniz mi? Biz nasıl müslümanız? Allah (Celle Celaluhu) için Kur‟an‘a bir baĢlayalım. Bak Ģu an hem cumhuriyetten önceki dönem hem cumhuriyetten sonraki dönemin tek tasdiklediği kitap Elmalılı Hamdi Yazır‘ın (Rahimehullah) tefsiridir. Değil mi? Allah (Celle Celaluhu) için bir açın bakın. Bir baĢtan sona Kur‟an‘ın tefsirini bir hatim edelim. Allah (Celle Celaluhu) ne buyurmuĢ? Yoksa hocalar bize din mi yutturuyor? diye bir araĢtırın. Bir kurcalayın bir Ģeyleri. Sadece buraya gelip: — ―ĠĢte Ömer Hoca ne anlatırsa tamamdır.‖ deyip geçmeyin! Allah (Celle Celaluhu) aĢkına, bunun mücadelesini verin biraz. Biraz çabalayacaksınız. Eve gidip ter atmanız lazım. Ondan sonra sahtekâr adama gidiyorsunuz, diyorsunuz ki: ―Bak sahtekâr hoca.‖ Evet, Allah-u Teâlâ buyuruyor; ―Benim kitabımı arkanıza koydunuz.‖ ُ ُ َ َ َ ُ َ َ ّ َ َ ْ ُ ُ َن َالدًى َاز َوالد َز ِاه َم َو ث ْج َػلىن َها ف ْىق ُزؤ ِطك ْم ِ ۩ وثاِخرو 428 Sehavi, Mekasidu-l‘Hasene: 25; Allame Suyuti, Camiu-s‘Sağir: 1/9 Hadis No: 46; Ġbni Hibban, Sahih: 932, Hadis No: 3339; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 1/20; Nesai, Sünen: 418, Hadis No: 2543; Müslim, Sahih: 2/692, Hadis No: 997. 198 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ۩ Altın ve gümüĢleri alıp onları baĢlarınızın üstüne yerleĢtiriyorsunuz. “Kur‟an‘ı aldınız, kitabımı aldınız arkaya koydunuz, ama altın ve gümüĢe gelince baĢınızın üstünde taĢıyorsunuz‖ Öyle değil mi? Hiç sevmiyorum dediğiniz adamın dahi resmi ceplerinizde yok mu? Çok enteresan. Adam sevmiyorum, bana kötülük yaptı, diyor. Benim ölmüĢ insanlarla iĢim yok. Allah‘a (Celle Celaluhu) verirler hesaplarını. Benimle alakaları yok. Onlar benim söz konum değiller. Ben Ġmamı Gazali (Rahimehullah) Hazretleriyle meĢgulüm. Hesap edin, adam: ―Sevmiyorum‖ diyor. Çıkar cebindekini diyorsun, onun fotoğraflarını taĢıyor. Ama Kur‟an elimizde yok. Ben bu konulara girmiyorum. Ben az söyleyeyim siz çok anlayınız! Ama üzerimizde Kur‟an taĢımıyoruz. Yanımızda, yolculuğa giderken ufak bir Kur‟an alıp gelin arkadaĢlar üç dört ayet okuyup manasına bakalım, Mevla ne hitap etmiĢ demiyoruz. Ama yolculuğa çıkarken cebimizi doldurmayı biliyoruz. Allah da (Celle Celaluhu) buyuruyor ki: ―Benim kitabımı arkanıza koydunuz, dinar ve gümüĢü de aldınız baĢınızın üstünde taĢıyorsunuz‖ Öyle midir? ُ ْ َ َ َ ْ ُ َ ُ ُ َ ُ ْ َ َ َز ظح ْم ُب ُُى ِجي ۩ و فػحم بُىثكم وِخف ۩ Kendi evlerinizi yükselttiniz , benim evlerime değer vermediniz. Evlerinizi yücelttiniz, yükselttiniz, katlarınızı çoğalttınız. Bir kat daha dikelim diye neler yaptınız ama benim evime değer vermediniz, buyuruyor. Ama Türk insanında bu yok. Yani Türk insanı Allah (Celle Celaluhu) için, Kâbe‘ye aĢırı değerli, aĢırı saygılı. 199 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ĠĢin içinde bulunan insanlar pek saygı göstermez. Mesela, Ġstanbul‘da yaĢayıp da Eyüp Sultan (Rahimehullah) Hazretlerini ziyaret etmeyen var mıdır? Vardır dolu. Bir kere bile gitmemiĢtir Eyüp Sultan‘a. Ama size yeminle söylüyorum, son Siirt‘e gidiĢimde(2008) Eyüp Sultan‘ı ziyaret edemedim diye ağlayan insanlar gördüm ben. Görüyor musunuz? Ama Ġstanbul‘da ayağının dibinde olup da gitmeyen insanlar var. َ َُْ َ ْ َ َُْ ََ َ۩ فَل أهح ْم اِخ َُ ٌاز َو َل اهح ْم ا ْح ََس ٌاز ۩ Siz hayırlı kimseler de değilsiniz. (Dünya esaretinden kurtulmuĢ) hür kullar da değilsiniz. ―Sizler, en hayırlılar değilsiniz‖ buyuruyor Allah (Celle Celaluhu). Ve de sizler: ―Dünyanın esaretinden de kurtulmuĢ değilsiniz.‖ Kurtulmamız lazım. Allah (Celle Celaluhu) için tevekkül etmemiz lazım. Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah) Hazretleri gibi dünya malından, evlattan, hanımdan geçmek lazım. Söz verdi: —―Ya Rabbi! Bir daha dönüp ne hanımıma bakacağım, ne çocuklarımı göreceğim‖ deyip yola çıktı. Kâbe‘de oğlunu gördüğü zaman içinden sarılmak aĢkı geldi. Orada yanındaki arkadaĢı da dedi ki: —―Görüyor musun genci? Nasıl tavaf ediyor? Herkes onu izliyor güzelliğinden‖ dedi. Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah) Hazretleri ağlamaya baĢladı. ArkadaĢı: —―Niye ağlıyorsun?‖ dedi. Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah) Hazretleri: —―O benim oğlumdur. Görmemeye yemin ettiğim oğlum ama içimden ona Ģu an sarılmak geliyor. Git ona sorsana, babasını hiç özlemiĢ mi?‖ dedi. O da gitti.. Baktı ki, genç de Kâbe‘ye dönmüĢ o da ağlıyor: 200 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Niye ağlıyorsun?‖ dedi. Genç: —―Babamı çok özledim. Onu görmeyi çok isterdim‖ dedi. Koskoca Mısır sultanı bu insan. Allah (Celle Celaluhu) için yola çıktı, hepsini bıraktı. Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah) Hazretleri orada nefsine yenilecekti, dedi ki: —―Ya Rabbi! Al oğlumun canını. Ben ona yenilmek, sözümü yemek istemiyorum. Al oğlumun canını.‖ dedi. O anda kalabalık kargaĢa oldu, baktılar ki oğlu vefat etti.429 Görüyor musunuz? Nasıl dünyadan geçmiĢler. Ama Elhamdulillah hem oğlu inĢallah cennette olacak, hem kendisi zaten evliyalar listesinin baĢındadır. Neden? Çünkü semada meleği gördü, evliyaların ismini yazıyordu: —―Ne yapıyorsun sen?‖ dedi. Zaten meleği görmesi ayrı bir güzellik. Onun zaten derecesi ortada. Melek dedi ki: —―Evliyaların isimlerini yazıyorum‖ Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah) Hazretleri: —―Benim ismim var mı?‖ dedi. Melek: —―Yok‖ dedi. Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah) Hazretleri: —―Nasıl olmaz? Ben evliya değilim ama evliyaları çok seviyorum.‖ deyince, Allah (Celle Celaluhu) hatiften seslendi ona: —―Ey kulum! Ġbrahim bin Ethem‘in (Rahimehullah) ismini listenin baĢına yaz!‖ buyurdu.430 Bizler evliya değiliz, âlimde değiliz ama evliya ve âlimleri çok seviyoruz. Değil mi? Mevla bu aĢkı, sevgiyi bizden almasın. (Âmin) 429 430 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/382; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 2/226-227. Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 274; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 2/230; Allame Safuri, Nüzhetu-l‘Mecalis: 1/82. 201 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Sizler, en hayırlı değilsiniz, dünya esaretinden kurtulmuĢ değilsiniz. ۩ Siz dünyanın kullarısınız. ْ ُّ ُ َ ْ ُ ْ َ الده َُا َ ۩ اهحم غ ِب ُد Görüyor musunuz? Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor bunu. Demek ki Allah (Celle Celaluhu) bunu ne kadar sitemli söylüyor. Çünkü Allah (Celle Celaluhu) kullarını paylaĢtırmaz ama buyuruyor ki: —―Sizler dünyanın kullarısınız.‖ Devamında: َ َُ َ ْ َ ْ ُ ْ ُ َ ْ َ ً ُ َ ُالل ُبىز ْال ي اه ُس َها َم ِلُحا َو ظ س ً ة ص ص ج ل ث ِ ِ ِ ِ ۩ واج ِحماع ِمث ِلكم ك ِم ً َ َ َ اط ُن َها ك ِب ُحا ِ ب ۩ Sizin gibilerin bir araya gelmesi, dıĢı hoĢ içi ise çirkin görülen kireçli kabirler gibidir.” Sizler kireçlenmiĢ kabir gibisiniz. Hepiniz bir araya toplansanız, kireçlenmiĢ kabir gibisiniz.Ne demek Ya Rabbi? DıĢtan baktığınızda güzel ama içi felaket. Biz de öyleyiz. DıĢından bakıldığı zaman ne kadar güzeliz, ama içten kalbimize baktığımız zaman örümcek yuvası gibi her iĢlediğimiz günah. Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurduğu gibi: َ ُ َو ْال َىل،ُل َ اع َ ه َش ُام ْب ًُ َع َّماس َك ،ُذ ْب ًُ ُم ْع ِل ٍم ِِ َخ َّذز َىا َخا ِج ُم ْب ًُ ِئ ْظ َم:ٌا ِ ِ ٍ َ ْ َ َ َ ْ َ َ عً أ ِبي، َع ًِ ال َل ْع َل ِاع ْب ًِ َخ ِى ٍُم، َخ َّذز َىا ُم َد َّم ُذ ْب ًُ َع ْجَل َن:كال َّ َ ُ َ َّ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ َ ُْ ََْ َ َ َ الل ِه ﷺِ َك ٌ أن سظى، عً أ ِبي هشٍشة،ص ِال ٍح " ِئ َّن اَل ْإ ِم ًَ ِئرا أره َب:ٌا َْ ُ َ َْ َ ْ َ ََََ َ َ ْ َ َْ ُ َ ْ َ ٌ َ ْ ُ ْ َ َ ،ص ِل َل كل ُب ُه ، ف ِان جاب وهضع واظخغفش،واهذ هىخت ظىدا ِفي كل ِِب ِه َ ِ ْ َص َاد،ف ِا ْن َص َاد ث 202 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ―Mü‟min bir günah iĢlediği zaman kalbinde siyah bir nokta meydana gelir. Eğer o günahı hemen bırakıp tevbe ve istiğfar ederse, kalbi eski parlaklığına kavuĢur. Günah iĢlemeye devam ederse, siyah noktalar gittikçe çoğalır ve kalbini büsbütün kaplar.‖431 Kalbimiz ne hale gelecek? Mağaradan bir farkı olur mu? Bir örümcek yuvasından farkı olur mu? Cemi hatalarımızdan: Estağfirullah, Estağfirullah, Estağfirullah. َ َ ُ ْ َ َ ْ ْ ُ َ َْ َ ُ َْ ُ َ ََ ُ ن اض َوث َح ُّبىن ِال ْي ِه ْم ِبال ِظي ِحك ُم ال ُحل َىِ َواف َػ ِالك ُم لى ل َ ۩ وكرا ثصلحى ِ ِ َ َ ْ ُ ُ َ ْ َ َ َ َْ ْ ُ ُُ َ ُ ََُ َ َ ْ اطُ ِة و احى ِالكم الح ِبِث َِة ِ الج ِمُل ِة وثب ِ ىبكم الل ِ اغدون ِبلل ۩ Böylece siz kendinizi insanlar için düzeltiyor ve tatlı dillerinizle, güzel fiilerinizle nefsinizi onlara sevimli gösteriyorsunuz.” Ġnsanlar için halinizi düzeltiyorsunuz. Ġnsanlar için tatlı dilli konuĢuyorsunuz. Ġnsanlar sizi sevsin, sizinle para alıĢveriĢi yapsın, sizinle iyi geçinsinler diye hallerinizi düzeltiyorsunuz. Tatlı dilli konuĢmaya çalıĢıyorsunuz. Ama sizler böyle yaptıkça ancak o katı kalbinizle, pis hallerinizle benden uzaklaĢıyorsunuz. Buyuruyor Allah (Celle Celaluhu). Ġnsanlar arasında yücelmek istemiyor musunuz? Ġstiyorsunuz değil mi? Ġstemez misiniz ki, hem Allah (Celle Celaluhu), hem insanlar size değer versin.Bir Mahmud Efendi (Rahimehullah) Hazretleri olmak istemez misiniz? Kim istemez ki? Bir Muhammed Zekeriyya Kandehlevi (Rahimehullah) Hazretleri olmak istemez misiniz? Bir ġeyh Muhammed Kazım (Rahimehullah) olmak istemez misiniz? Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah) olmak istemez misiniz? Bunun tek yolu vardır: 431 Ġbni Mace, Sünen: 2/1418, Hadis No:4244; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 7952; Hâkim, el-Müstedrek: 1/45; Ebu Davud, Zühd: 1/245, Hadis No: 271; ġeyh Muhammed Kazım Aydın, Deryadan Damlalar: 144. 203 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ― Ġnsanların elindekine göz dikmeyin ki, insanlar sizi sevsin. Allah‟tan (Celle Celaluhu) baĢkasından isteme ki, Allah‟ta (Celle 432 Celaluhu) seni sevsin. Bakın! Bir kulun kapısına gittiğinizde size bozuluyor: — ―Yok, kardeĢim, durumum yok!‖ diyor. Ama Allah‘ta (Celle buyuruyor ki: Celaluhu) َُ ْ َ ْ َ ُ ْ ُ ُ َ َ ََ ”ب لى ِْم ِ “وكاٌ سبىم ادع ِنى اظخ ِج ―Hâlbuki Rabbiniz: “Bana yalvarın, dua edin ki size 433 karĢılık vereyim…‖ Allah (Celle Celaluhu) kendisinden istemeyen kula kızıyor: — ―Ben yarattım. Senin rızkın, her Ģeyin benden. Benden isteyeceksin! Niye baĢkasının kapısına gidiyorsun?‖ buyuruyor. Ve bu tevekkül hakkında ulema öyle Ģeyler yapmıĢlar ki, ben o meczubların hikâyelerini anlatsam size aklınız durur. Bir tane meczub: — ―Allah (Celle Celaluhu) her Ģeyiyle bana kâfidir, her Ģeyiyle bana yeter, her Ģeyiyle beni kuĢatmıĢtır.‖ diyor. Unkapanı‘nde kendini suya atıyor, yedi sene sonra çıkıyor sudan. Görüyor musunuz? Yedi sene sonra o sudan sağlam çıkıyor, geliyor Eminönü‘nde ev yapıyor, birkaç sene kalıyor vefat ediyor o meczub.434 Eminönü‘nde çok meczublar dolu. Ama onlar suya atlamıyor aslında orada. Nereye attılar kendilerini? Allah‘ın (Celle Celaluhu) sevgisine. Siz de atarsanız sizde on yedi sene sonra sapasağlam geri gelirsiniz. Ġnsanların elindekine göz dikmeyiniz. Ġbni Mace, Sünen: 4/669 Hadis No: 4102; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 6/193 Hadis No: 5972; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 13/115 Hadis No: 10043; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 14/238 Hadis No: 4037. Mümin Suresi: 60. Ayet. 434 Evliya Çelebi, Seyahatname: 1/381. (Kapani Deli Sefer Dede) 432 433 204 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Allah‘tan isteyiniz. Hem insanlar hem de Allah (Celle Celaluhu) sizi sevsin. َ ْ ْ َ َ َ َ ْ َ َْ ص َغ َمل َك َو ا ْطأل ِني ۩ ًابً آدم!أِخ ِل ۩ Ey Âdemoğlu! Önce amelini halis kıl, sonra benden iste. Ayakkabı bağınıza varana kadar Allah‘tan (Celle Celaluhu) isteyin.435 Bazı ulema dünyalık istemiyor, sadece ahiret hayatı. Ama neyiniz varsa Allah‘tan (Celle Celaluhu) isteyin. Allah (Celle Celaluhu) baĢkasına verip sizi unutacak mıdır? (Haşa) Allah (Celle Celaluhu) unutmaktan münezzeh değil midir? ُ ّ َ ََْ ُْ َ ُ َ۩ ف ِاوي أ ْغ ِطُ َك أكث َر ِمما ًَطل ُب الظ ِائلىن ۩ ġüphesiz ben sana isteyenlerin talep ettiği Ģeylerden daha çok vereceğim.” Eğer ki: —―Amelinizi halis kılıp benden isterseniz, isteyenlere verdiğimden fazlasını size veririm.‖ Buyuruyor. Ne kadar kiĢi istiyor? O kadar kiĢiye verdiğimden fazlasını size veririm, buyuruyor. Anladık değil mi? Yedinci mev‘ize bunları söyledi bize. ĠnĢaallah ―Ey dinarın, altın ve gümüĢün kulları!‖ hitabına biz dâhil değiliz. Bunu nerden anlayacağız? Kalbe bakıyorsunuz. Müracaat, kalbimiz. Kalbimizde ne varsa… Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin Ve-l‟Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Alemin EL-FATĠHA ( Gazali, Mecmu‘atu-r‘Resail, 7/90 ) 435 Ahmed b. Hanbel, Müsned: 5/107; Müslim, Sahih: 3/1661; Ġbni Hibban, Sahih: 3/148; Taberani, Mu‘cemu-l‘Evsat: 4/216. 205 KÜRSÜDEN ِ 206 ĠNCĠLER ĠNCĠLER KÜRSÜDEN َ ُ ُ ىر باهللِ م ًَ َّ الش ُْ َط ِان َّ ُم ِ الش ِح ِ ِ اع ِ ِ ْ الش ْخ ٰمً َّ هللا َّ الش ِخ ِ ِ ُم ِبع ِم ِ ِ َََْ ُ ْ ُ اغظ الل ْد ِطُ ِ َة َ الى ِ َْ َ َ َ ّٰ َّ ُ َ َ َ هللا ِ ال َح ْم ُذ ِلل ِه ال ِزي َه ٰذها ِل ٰهزا َو َما ه َّىا ِل َن ْه َخ ِذ َي ل ْى ِل ا ْن َه ٰذها ُِ َ ْ َّ َ َو َما َج ْىف ِ َ ْ اعخ َ امى ِئل ِباهللِ ل َل ْذ َحاة ْذ ُس ُظ ُل َسِّب َىا ِبال َح ِ ّ ِ م ص ِِ ُلى و ِ ِ ِ َ ۩ َ صلىا َعلى َس ُظ ِىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ َ ََ َ ُُ ِب كل ِىب َىا ُم َد َّم ٍِذ ﷺ ِ ب ط ۩صلىا على ِ ِ ُ َ َ ُ ۩ َ صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ َُ ََْ َ ُ ال ْى ِغظة الث ِام َى َة َ َُ ُ ُ َ َ ًلىٌ هللا ح َعالى ِ : 207 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN ٰ ًَا ْاب ًَ ِا َد َم! َ ََ ُ َ ََ ُ ۩ما ِخل ْل ُخى ْم َع َبثا َ .ول ِخل ْل ُخى ْم ُظذا . ّ ُ َ ََ َ ۩ َو َما اها ِبغا ِف ٍلَ .وِا ِوي ِبى ْم ِخ ِب ٌير. ِ الص ْبر َع َلى َما َج ْى َش ُهى َن فى س َ ۩ َو َل ًْ َج َى ُالىا َما ِع ْى ِذي ِ ََّلا ب َّ طا ِتي. ِ ِ ِ ِ َ َّ ْ ُ َ ُ ْ َ َ َ َ َ ْ َ ُ َ ُ ْ َ َّ ْ َ َ ْ َ َ ۩والصبر لىم على طاع ِتي اٌعش لىم ِمً الصب ِر على مع ِصُ ِتيِ . َ َ ْ ُ َّ اعخ َزاسي م ًْ َخ ّش َّ الز ْهب َا ٌْ َع ُش َل ُى ْم مً ْ الى ِاسِ . ۩وجشن ِِ ِ ِ ِ ِ ِ َ َ ُ َْ َْ َ ُ َ ُ ْ ْ َ َ ْٰ اب َلا ِِخ َش ِةِ . ۩وعزاب الذهُا اٌعش لىم ِمً عز ِ َ ْ َ ٰ َ ْ ُ ُ ْ َ ٌّ َّ اٌ َِلا َم ًْ َه َذ ًْ ُخ ُه. ۩ًا ابً ادم! ِولىم ط َو ُول ُى ْم ُمس ي ٌ ََّلا َم ًْ َع َ ص ْم ُخ ُهِ . ِ ِ َ َ ُ ُ َوج ُىبىا ِال َّي ا ْس َخ ْمى ْم. َ َ ُ َ ُ ُ َ ْ َول َت ْه ِخيىا ا ْظ َش َاسه ْم ِع ْى َذ َم ًْ ل ًَخ َفى َعل ُْ ِه ِظ َّشه ِْم ِ 208 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER 8.MEV‟ĠZE Mevla Teâlâ sekizinci mev‘ize de buyuruyor ki: ل !۩ ًَا ْاب ًَ َا َد َم ۩ Ey Âdemoğlu! Adam Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) Hazretlerinin yazdığı bu Mevize‘ye itiraz ediyor: ―Bu Mevize uydurmadır‖ diyor. Ben artık bunlarla uğraĢmıyorum. Nerden biliyorum? Benim talebelerim burada anladıklarını, baĢkalarına anlatıyorlar, onlarda diyorlar ki: — ―KardeĢim Kur‟an‘da mı yazıyor? Uydurmadır, bunlara inanmayın!‖ Benim talebeme söylenmiĢ. Onu söyleyen yüksek Ģûrada hoca. ―Kur‟an‘da mı yazıyor?‖ demiĢ. Bende ona diyorum ki: — ―Doğru belki Kur‟an‘da yazmıyor ama Kâbe‘nin 7 sefer tavaf edileceği de Kur‟an‘da yazmıyor. Niye 7 defa Ģaft ediyoruz o zaman? Öğle namazının farzının 4 rekât olduğu Kur‟an‘da da yazmıyor. Niye 4 rekât kılıyorlar o zaman? Kur‟an‘da mı yazıyor? Zekâtın kırkta bir verilip, verilmeyeceği Kur‟an‘da yazmıyor. Niye kırkta birini veriyorlar o zaman? Demek ki her Ģey Kur‟an‘da değil?‖ Değil mi? Kur‟an‘ın yaĢayıĢ hali, et ve kemik hali tamamiyle Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in hayatıdır .Bu peygamberlere hitaptır. Buhari ġerif‘te de Kur‟an‘da da yazmayan çok Ģey var, çok hüküm vardır. Abdestin farzı kaç yazıyor? Kur‟an‘da 4 tane. Peki, o zaman baĢta abdesteyken elleri yıkıyorsunuz, ağıza buruna su veriyorsunuz o zaman Kur‟an‘da mı yazıyor? 4 yazıyor. Niye o zaman bu kadar sünneti beraber yapıyorsunuz? Akla gelince bunlara itiraz kabuldür, çünkü iĢlerine gelmiyor ya. 209 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Geçen derste Allah-u Teâlâ hitap etti. ―Ey Dinarın kulları!‖ buyurdu. Bunların hoĢuna gitmiyor. Çünkü bu lafın altına girdiler. Bunlar az dünyalık için dinini satan kesim. Ben satmadım, istediğiniz kitabı getirin okurum, anlatırım size, çünkü hiçbir vasfım yok benim! Ben sakalın hükmünü de doğru söylüyorum, abdestin hükümlerini de söylüyorum, çarĢafın hükmünü de söylüyorum, kimseden çekinmiyorum. Çünkü benim diyanetten bir maaĢım yok. Ben açık açık söylerim kimseye de bakmam. Din ne gerekiyorsa söylerim ona. ġimdi bakın Arifan sayısı çıktı biliyorsunuz değil mi? Tam Ģuan yönünüzü tarif etme yolundasınız. Tam Ģuan Cübbeli Hocamıza haksızlıklar yapıldı, iftiralar atıldı. Tarafınızı belli edin! Kurbağa gibi olun! Ġbrahim (Aleyhisselam) ateĢe atıldığı zaman kurbağa sırtında su getiriyordu: –―Nereye? Dediler. Kurbağa: –―AteĢe atacağım.‖ dedi. –―Bu senin atacağın suyla ateĢ mi söner?‖ dediler. Kurbağa: –―Olsun! Hiç değilse tarafım belli olsun‖ dedi.436 Tarafınızı belli edin! ġimdi Cübbeli Hoca içeri girdi diye kin kusanlar belli, sevinenler belli, canıma değsin diyenler de belli. O yüzden bak Ģu an, derginin temsilciliğini aldık biz de. Aldık her ay inĢaalah gelecek. Her ay bir tane alın gerçekten Arifan Dergisi dergi değil! Her ay çıkan kitap. Öyle güzel Ģeyler var ki; Sizi uyandıracak. Bakın! Ali Eren Hoca‘nın yazısından bahsediyorum size. Ali Eren Hoca‘da bu konularda müthiĢ bir adam. Takip edin onu.1994‘te hepiniz duymuĢsunuzdur, yani haberdarsınızdır. 436 Abdurrezzak, Musannef: 4/445 Hadis No:8392-8393; Ġbni Mace, Sünen: 3231 No‘lu Hadisin Tahricinde; Kurtubi, Tefsir: 7/270; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 3/221; Ġbni Âdil, el-Lubab: 9/286; Suyuti, Durru‘l Mensur: 5/639; Ġsmail es-San‟ani, Sübülü-s‘Selam: 2515; Hâkim-i Tirmizi, el-Menhiyat: 1/171; Ġbni Mülakkîn, el-Bedru‘l Münir: 9/384; EbĢihi, el-Mustadraf: 477. 210 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Bursa‘da Gönlü Ferah Oteli‟nde hocalar toplanıyor. BaĢkanlığı kim yapıyor biliyor musunuz? Eski Diyanet ĠĢleri BaĢkanı Süleyman AteĢ: (Süleyman Ateş hani; “İsa (Aleyhisselam) ikinci kat semada nasıl yaşayacak? Orada oksijen mi var?” diyen adam 437) Allah-u Teâlâ ve Tekaddes hazretleri anasız babasız Âdem (Aleyhisselam)‘ı yaratıyor, Babasız Ġsa (Aleyhisselam)‘ı yaratıyor ama onu ikinci kat semada oturtturamayacak öyle mi? Böyle saçma bir inanç olabilir mi? Bu din Ģurasında toplanıyorlar. Üçgen çizmiĢler masaya, yeni açıklandı. Alın, bakın dergide. Bu dergide konuĢma mevzusu ne biliyor musunuz? Bunlardan en üst noktaya K harfini koymuĢlar, bu tarafa da S harfini koymuĢlar, bu tarafa da F harfini koymuĢlar. Ne demek oluyor bu Ģimdi? K harfi, Kur‟an-ı Kerim‘i Düzeltme, S harfi de Sünnetleri düzeltme, F harfi de Fıkıh ve Usulü Fıkhı düzeltmeymiĢ.438 Bunca seneden gelen bir dinimiz var, yani hiç doğru gelmemiĢ bunlar oturmuĢlar dini düzeltecekler. Bu toplantı kamuoyuna duyurulmuyor, gizli gizli yapılıyor. Öyle yapıyorlarmıĢ. Hangisinden baĢlayalım diye ĢaĢırmıĢlar. Kur‟an-ı Kerim‘i düzeltmek senin haddine mi? Hem K harfini yazmıĢsın oraya ve hadis baĢkanı da, ben söylemeyeceğim açın bakın dergide. Bende Ģimdi gençliğimi yakmak istemiyorum. Kimler baĢkanlık yapıyor mevzuya, öyle tanıdık isimler var ki; Hepiniz de biliyorsunuz bu adamları. Bunlar ne demiĢ, içlerinden bir tanesi demiĢ ki; –―Bir fıkıh usulü ortaya koymamız lazım, yani baĢkalarının ürettiği fıkhı tüketmekten, kendimiz bir fıkıh üretmeliyiz.‖ BaĢkalarının ürettiği fıkıh demek; dört içtihat mezhebidir iĢte. Dört mezhep imamıdır. Bu adama sorsan diyecek ki: –―Ben Ehli Sünnet, Hanefi‘yim‖ diyecek. ġimdi de diyorsun ki: –―Bu fıkhı bırakalım, kendimize fıkıh üretelim‖ bunu yapacak olan yarım akıllı sen misin? Sen yarım aklınla mı yapacaksın bu iĢi? Böyle kolay mı mezhep kurmak sanıyorsun. Siz Usulü Fıkıh deyince ne anlıyorsunuz? Hiç öyle Ģakaya almayın! Hiç öyle basit mevzular 437 438 08.12.2000 Tarihli Kanal 7 Ġskele Sancak programı konuĢmasından alıntıdır. Kasr-ı Arifan Dergisi: 30, Sayı:1 - 2012. 211 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER değil. Gelin ben size birkaç tane kuralını öğretiyim, bakalım anlayacak mısınız? NeymiĢ uyduruk hadisler varmıĢ kitaplarda, bunları ne yapalım? Cümleye bakın demiĢler ki: —―Hadisin doğru zannedilenleri bile Ģüpheli. Ne yapalım? Akla maslahata, hatta hadislerin Kur‟an‘a uymayanı var‖ diyor. Kur‟an buyuruyor ki: َ ًُ َو َما ًَ ْىط ُم َعً ْال َه َىي ِا ْن ُه َى ََّلا َو ْح ٌي ِ ىحى ِ ِ ِ ―O, keyif ve arzusuna göre konuĢmaz. O, sadece vahiy olunan bir vahiydir.‖439 Sen de diyorsun ki: — Hadislerin Kur‟an‘a uymayanı da var. Bu cümle nasıl cümle? Bakın bu fıkıh usulünü düzelttiler, hadisleri de düzelttiler ve de bu yaptıkları toplantı bütün gâvur memleketlerde hepsi ―Ġslam dininde reform‖ diye yayınlanmıĢ. Bakın, burada kaç tane proje var. Bunlar ne olmuĢ oldu? Az bir dünyalık için dinlerini sattılar iĢte. Bin Dört yüz seneden beri gelen Kur‟an‘ı. Bakın ne demiĢ burada, Ankara Ġlahiyat Profesörü ‘nün cümlesini okuyorum size: —―Kur‟an‘da da hatalar ve imla bozukluğu var. Hatta ben kısmen düzeltmeye baĢladım. Çok anlam düzelmesi oldu‖ diyor. ―Kur‟an‘da hatalar var‖ diyor. Bu ne ya? Bunlar ilahiyat adamı falan değil! Bunlar müftü değil, Zühtü! Ciddi diyorum size. —―Ben Kur‟an yazacağım. Kur‟an‘ı yazmaya baĢladım bile‖ demiĢ Ankara Ġlahiyat Profesörü. Sizin Kur‟an‘ınızı da düzeltecekler, hadislerinizi de düzeltecekler, sünnetlerinizi de düzeltecekler. Anladınız mı? 439 Necm Suresi: 53/3-4. 212 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Hepimizi düzeltecekler, hepimizi baya bir düzeltiyorlar. Kendileri düzelmiĢ hepsi müçtehit, hepsi Ġmamı Azam‘dan, Ġmamı ġafi‘den üstün. Adam çıkıp erkekçe diyorsa ki: —―Bunların öğrettiği Fıkhı bırakalım, kendimiz fıkıh üretelim‖ diyorsa bunların hepsi Ġmamı Azam‘dan üstün. Onu diyorlar zaten burada. Bak bilmem ne yazmıĢ, hadislere yeniden yorumlama diye baĢlık atmıĢ, hiçbiriniz duydunuz mu bunu? Peki, neden bizim kamuoyundan duyulmuyor bu? Bak bütün gâvur gazeteler yazmıĢ. Dindarım diyen gazete: — ―Türkiye Ġslam‘a 21.ci yüz yıl yorumu getirmek için çalıĢmaya baĢladı‖ yazmıĢ. Haberiniz var mı? Kaç tane haber var burada. Alın bunları okuyun, duyurun millete.440 Bunlar uyuyor bak. O yüzden Arifan Dergisini her ay inĢallah hayır olarak alın! Hem cübbeli hocamıza destektir, hem de bunlardan haberiniz olsun! Bak Ali Eren Hoca iĢi gücü bunlarla. Geçen sayıda da bir toplantı ortaya çıkardı, Ģimdi de çıkarıyor. Cübbeli Hoca kendi içeri girdikten sonra konuĢması var, konuĢmasına bakın: —―Eğer ki bu iĢi ben yaptıysam, yani dıĢ ülkelerden kadın getirip fuhuĢ yaptırdıysam, Allah (Celle Celaluhu)‘nun, meleklerin ve bütün insanların laneti benim üstüme olsun! Ama yapmadıysam, bana bu iftirayı atanların üzerine olsun!‖441 diyor. O yüzden tarafınızı belli edin. Bizler sevinenlerden değiliz. Hiçbir müslüman, mümin, baĢka müslümanın baĢına gelen belaya sevinemez. Ona müslüman diyemezsiniz o zaman. Biz sevinemeyiz, hasetçilik yok bizde. Ġslam‘a çok büyük hizmet ediyor, 33 senedir kürsülerdedir. Hep size hakkı anlattı, bir kuruĢ para istedi mi? Tam Ģu an destek çıkma zamanınız. Bursa‘da bir çeĢme meselesi vardı hatırlayan var mı? Hatırlıyor musunuz? PadiĢah zamanında, o zaman Bursa baĢkent. Bir tane çeĢme yapılıyor, çeĢmede de yazıyor: 440 441 Kasr-ı Arifan Dergisi: 30, Sayı:1 - 2012. Kasr-ı Arifan Dergisi: 30, Sayı:1 - 2012. 213 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER — ―Her kula helal, müslümana haramdır‖ diye. Tabi bu olay, kadılara gidiyor, hatta mesele çözülemiyor, padiĢaha kadar gidiyor bu konu. Hemen padiĢah bu çeĢmeyi yaptıran hayır sahibini çağırıyor, diyor ki: —―Sen nasıl böyle bir yazı yazarsın, müslüman memleketinde salyangoz satmak olur mu?‖ diyor. Adam: —―Ben efendim bu sözümü ispat ederim‖ diyor, padiĢahta: —―Ġspat et‖ diyor. Adam: —―ġu an hristiyanların günüdür, kiliseye gidelim hristiyan papazını alalım efendim, hapse atalım.‖ diyor. PadiĢah dediğini yapıyor. Gidiyor hristiyan papazı alıyor içeri atıyor. Fazla geçmiyor 1-2 gün geçiyor, hristiyan toplumu ayağa kalkmıĢ: ― verin bizim ilim adamımızı‖ diyor. PadiĢah görüyor bunları, o hayır sahibi adam padiĢaha diyor ki: —―Tamam efendim, Ģimdi papazı bırakabilirsiniz‖ bırakıyorlar. Adam: —―ġimdi, yahudilerin hahamını alacağız‖ sinagoglardan alıyorlar hahamı atıyorlar içeri. Tabi yahudiler ayağa kalkıyor: ―vereceksiniz bizim ilim adamımızı‖ diye ayaklanıyorlar. Az sayıdalar ama ayaklanıyorlar istiyorlar ilim adamlarını. O hayır sahibi padiĢaha da diyor ki: —―PadiĢahım Ģimdi bırakabilirsiniz‖ bırakıyorlar. Adam: —―ġimdi, Ġslam Âleminin en büyük Âlimini içeri alalım diyor, o zaman Ġslam Âleminin en büyük âlimi Bursa‘da Ulu Camii‘de hutbe veriyor. Neyse gidiyorlar tam hutbe sırasında imamı alıyorlar, içeriye hapsediyorlar. Müslümanlardan bir gün geçiyor, baĢlıyorlar konuĢmaya: —―Demek ki, bu sahtekârdır, sahtekâr olmasa padiĢah bunu niye tutuklayıp içeri atsın?‖ diye söyleniyorlar. Gidiyor, padiĢaha: 214 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Duydunuz mu? Gördünüz mü ne dediler? Yahudiler din adamlarına sahip çıktılar, hristiyanlar din adamlarına sahip çıktılar. Müslümanlar ne yaptı? Ġkinci gün konuĢmaya baĢladılar: ‗Demek ki, bu adamda ne üçkâğıtçılık vardı ki… Bu âlim falan değil, sahtekârın tekiymiĢ, demiĢler‖ demiĢ. ġimdi diyor ki padiĢaha: —―PadiĢahım bu müslümana su haram değil mi?‖ padiĢah diyor ki: —―Hava bile haram, hava bile!‖442 O yüzden ne yapacaksınız? Ġftira atılan bir Ģeyde hemen ―Vay sahtekâr, fuhuĢ adamı‖ demeyin. Sahip çıkın adamlarınıza, bu adamlar kolay yetiĢmiyor. Ağaçtaki meyve değil, hemen her seferinde toplayın. Din adamı kolay yetiĢmiyor. Din ehli zor bir iĢtir. Gerçekten bunlara sahip çıkacağız. O yüzden tarafınızı belli ediyorsunuz. Geldik sekizinci mevizeye; Allah-u Teâlâ buyuruyor ki: ل !۩ ًَا ْاب ًَ ا َد َم ۩ Ey Âdemoğlu! Hitap bize. Biz Âdem‘in(Aleyhisselam) çocuklarıyız. Bütün müslümanlarla kardeĢiz. Kimin soyundan geliyoruz? BeĢeriyetin ikinci babası vardır. Birincisi kimdir? Âdem (Aleyhisselam), ikincisi Nuh‘tur (Aleyhisselam). Çünkü bütün mahlûkat orada gitti, 8 veya 12 kiĢiden halk türedi. O yüzden beĢeriyetin ikinci babasıdır. Bize geldi hitap. Ey Âdemoğulları! Buyur ya Rabbi! ََُُْ َ ً ََُُْ َوَل ِخللحك ْم ُط ًدا. ۩ َما ِخللحك ْم َغ َبثا 442 Gülistan Dergisi: Aralık 2010 - Sayı:120. Bu çeĢme Bursa‘da Arap ġükrü muhitindedir. 215 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ۩ Ben sizleri fuzuli yere yaratmadım, boĢuna da halk etmedim(yaratmadım). Ey Âdemoğulları! Ey insanlar! Aklınızı baĢınıza alın. Ben sizi fuzuli yere yaratmadım. Aylak aylak gezesiniz diye yaratmadım. Sağa sola avare gibi koĢasınız diye yaratmadım. َ ََ َ ُ ّ َ .و ِا ِوي ِبك ْم ِخ ِب ٌير.َ ۩ َو َما اها ِبغا ِف ٍل ۩ “Ben asla gafil değilim. Gerçekten ben sizden hakkıyla haberdarım.” Beni habersiz sanmayın. Beni gafil sanmayın. Ben gafil değilim diyor Allah (Celle Celaluhu). Ben sizleri boĢuna yaratmadım: َّ َ ْ ْ َ َّ ْ ُ ْ َ َ َ َ غ ِئل ِل َُ ْع ُب ُذو ِ ِن وما ِخللذ ال ِجً و ِلا ِو ―Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım‖443 Allah (Celle Celaluhu) Ben insanları ve cinleri niye yarattım; ―bana ibadet etsinler‖ diye. Demek ki, kulların ilk vazifesi neymiĢ ibadetmiĢ. Ama ibadetten maksat hep namaz oruç abdest olarak almayacaksınız. Ne olarak alacaksınız. Allah (Celle Celaluhu)‘nun rızasına uygun olarak yapılan her iĢ, ibadettir. ġahı NakĢibend (Rahimehullah) Hazretleri Mina Pazarı‘na gitti. Oradaki genç 50.000 dinarlık satıĢ yaptı kar etti. ġahı NakĢibend (Rahimehullah) Hazretleri de: –―Bu, o kadarlık satıĢ yaptı, kalbinde bir an olsun Allah (Celle unutmadı.‖444 Celaluhu)‘ı 443 444 Zariyat Suresi: 56. Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 33; Ġmamı Rabbani, Mektubat: 1/33.Mektup. 216 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Bize de düĢen o dur. ĠĢte alıĢveriĢinizi yapın, iĢlerinizi halledin! ÇalıĢmak ibadettir. Helal yolda kazanıyorsunuz, cihad ediyorsunuz. Yapın! Ama kalbe bu malın sevgisi girmesin! Kalpte yalnızca Allah (Celle Celaluhu)‘nun zikri olacak iĢte bu ibadet olur size. Bak Allah (Celle Celaluhu) diyor ki: َ ََ َ۩ َو َما اها ِبغا ِف ٍل ۩ ―Ben gafil değilim.‖ ۩ ―Ben sizden çok hakkıyla haberdarım.‖ َ ُ ّ َ۩ َو ِا ِوي ِبك ْم ِخ ِب ٌير Allah (Celle Celaluhu) burada mıdır? Bizden haberdar olması için burada olması gerekmiyor mu? Ama burada derseniz mekâna koymuĢ olursunuz. O da insanı küfre sokar. Allah (Celle Celaluhu) mekândan münezzehtir. Peki, bizden nasıl haberdardır? Sıfatlarıyla, hangi sıfatıyla? Habîr sıfatıyla. Semi‘i iĢitici sıfatı yok mu? Âlim, bilici sıfatı. Bunlarla biliyor Allah (Celle Celaluhu) bizi. Allah (Celle Celaluhu)‘da Kur‟an‘da buyurmuyor mu ki: َ ْ َْ َ َِوه ْد ًُ أك َش ُب ِئل ُْ ِه ِم ًْ َخ ْب ِل ال َى ِس ٍِذ ―Biz ona Ģah damarından daha yakınız‖ diye. Allah (Celle Celaluhu) bize yakın mı? Bize bizden daha yakın. Her Ģeyimizden haberdar, her Ģeyimizi biliyor. Allah (Celle Celaluhu): ―Kalpleri yaratan benim! Siz ne geçirseniz, geçirmeseniz de bilirim‖ diyor. Esteizubilah: 217 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ ََ َ ٌ َ ُ َّ ْ َو َأظشوا َك ْى َل ُى ْم َأو َ ُ ًْ اث الص ُذو ِس أل ٌَ ْعل ُم َم ز ب ُم ل ع ه ه ئ ه ب وا ش ه اح ِ ِ ِ ِ ِِ ِ ِ ْ َ َّ ُ َ َ ُِ ِخل َم َو ُه َى الل ِطُف الخ ِب ير “Ve sözünüzü gizleyin veya onu açıklayın. Muhakkak ki O (Allah), gönüllerde olanı en iyi bilendir. O yaratan bilmez mi? O, çok latiftir, çok habirdir.”445 Kalpleri yaratan Allah (Celle Celaluhu)‘dur. Sizlerin ne geçireceğinizi bilmiyor mu? Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor: َ َ َ َ َ َ َ َْ َ َ ّ ََ َ ْ ُ ْ ول ِى ِني و ِظع ِني ِكلب عب ِذي، " ما و ِظع ِني ظما ِتي ول أس ِض ي ُْ " ًِ اَل ْإ ِم ―Ben yere göğe sığmadım, ancak mü'min kulumun kalbine sığdım.‖ 446 Çünkü mü‘min kulumun kalbi mekânsızdır. Sizin gördüğünüz kalp değil o et parçası, yürek diyorlar ona. Biz ruhun kalbinden bahsediyoruz iĢte. Mevla‘mızın sevgisi orada olacak ve nasıl ki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namaza durduğu zaman kalbinde, kazan kaynarmıĢ ya… O Ģekil fokurdamalar gelirmiĢ Allah korkusundan, mescidin dıĢından duyarlarmıĢ sesi.447 Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) böyle namaz kılıyor. Nasıl ki Müslim Bin Yesar (Rahimehullah) Hazretleri namaza durduğunda caminin yarısı yıkılıyor da haberi yok!448 Caminin yarısı yıkılıyor, Öyle kendinden geçmiĢ. Hazreti Ali (Radiyallahu Anh) Efendimizi hançerlemediler mi? Ne dedi: 445 Mülk Suresi: 67/13-14. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn: 24; Ġsmail Hakkı Bursevî, Ruhu-l‘Beyan: 9/26; Sehavî, Mekasidu-l‘Hasene: 429 Hadis No:988; Ġmam-ı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Dîn: 3/20; Alusî, Ruhu-l‘Meanî: 7/297; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 10/38. 447 Ebu Davud, Sünen: 1/343 Hadis No:904; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 26/243 Hadis No: 16317; Ġbni Hibban, Sahih: 2/440; Hâkim, el-Müstedrek: 1/316 Hadis No: 971; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 2/221 Hadis No: 756. 448 Ġmamı Gazali, Ġhya: 1/414; Ahmed Mahmud Ünlü, Dinin Direği Müminin Miracı Namaz: 544; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 2/329. 446 218 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER –―Durun! Namaza durayım öyle çıkarın. O zaman duymam acısını‖ Namazı kıldıktan sonra: –―Çıkardınız mı?‖ oradakiler: –―Evet, çıkardık‖449dediler. Adama kaç narkoz verseniz duyar ama namaz da duymuyor huĢu sahibi. Neden? Çünkü namazdayken siz miraç ediyorsunuz. ُ ْ ُ َ ْ ُ َ َّ َ ”ً ِ ِ اَل ِْإ ِِم ِ اج ِ لص َِل ِة ِِم ِع ِش ِ “ ِا ―Namaz mü‟minin miracıdır.‖450 Mevla ile birliktesiniz. Bakın! Musa (Aleyhisselam) ile Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri konuĢtular. Kaç kelime konuĢtu onunla? 40800 kelime.451 Kaç sefer konuĢtu bilir misiniz? Onu da bulacaksınız o zaman. 40800 buluyorsanız bunu da bulacaksınız! Desenize hocam siz söylemezseniz biz nereden bulacağız. ġimdi Musa (Aleyhisselam) dedi ki: –―Ya Rabbi! Beni kelim ettin, konuĢtun! bu mertebeyi benden baĢkalarına verdin mi?‖ dedi. Allah-u Teâlâ: –―Verdim‖ buyurdu. Musa (Aleyhisselam): –―Kime?‖ dedi. Allah (Celle Celaluhu): –―Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in ümmetine‖ buyurdu. Musa (Aleyhisselam): Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 1/111; Ġslam Tarihi Ansiklopedisi: 2/144. Aliyyul‟Kari, Mirkatu‘l Mefatih: 1/55; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 2/213; Fahru-r‟Razi, Tefsiru-l‘Kebir: 1/226; Ġmamı Rabbani, Mektubat:1/261.Mektup. 451 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn:178. 449 450 219 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER –―Niye?‖ dedi. Allah-u Teâlâ: –―Ya Musa (Aleyhisselam)! Ben seninle konuĢurken 70.000 perde var ama ben onlarla konuĢurken aradaki bütün perdeleri kaldırıyorum.‖ 452 Gördünüz mü? Allah (Celle Celaluhu)‘la konuĢuyoruz. Bizi yaratanla, kâinatı yaratanla konuĢuyoruz. Peygamberimizin Rabbi ile konuĢuyoruz. Namazda 70.000 perde kalkıyor orada. O yüzden Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor: َّ ْ َ ْ َ ْ َ َ َك: ٌا َ َك، َع ًْ َأب ُِه، الل ِه ْبً ُع َم َش ٌُ اٌ َس ُظى عً ظ ِال ِم ب ًِ عب ِذ ِ َْ َ َّ َ ْ ُ َ َ ْ ِ َ ُ َ ْ َ َ َّ َّ َ َّ َّ " ل ج ِشفعىا أبصاسهم ِئلى العما ِ أن: صلى الل ُه َعل ُْ ِه َو َظل َم الل ِه َ ََْ َْ َّ . َلة ِ “ ٌع ِني ِفي الص.جلخ ِم ِع —― Gözlerinizin hızla kör olmaması için, namazdayken onları semaya kaldırmayın!‖ 453 Çünkü Allah (Celle Celaluhu) size nuruyla tecelli ettiği için gözleriniz kör olur.‖ Sakın semaya bakmayın! Ama dua ederken el ayası bakar, sebebi nedir? Rızkın merci semadır.454 Devamında Allah-u Teâlâ ne buyurdu: َ ُ ّ َ۩ َو ِا ِوي ِبك ْم ِخ ِب ٌير ۩ ―Ben sizden hakkıyla haberdarım.‖ Allah-u Teâlâ buyurdu ki: Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn:194; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin:61. Ġbni Mace, Sünen: 1/331 Hadis No: 1043; Ġbni Hibban, Sahih: 6/59 Hadis No: 2281; Taberani, Mu‘cemu‘lEvsat: 5/273 Hadis No: 5294; Ebu Ya‟la, Müsned: 9/382 Hadis No: 5509; Ġbrahim Canan, Kütüb-i Sitte: 6265. 454 Zariyat Suresi: 51/22; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan:1/778. 452 453 220 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ ۩ َو َل ًْ َث َى ُالىا َما غ ْىدي ْا بالص ْبر َغ َلى َما َث ْك َس ُهى َن فى طا ِئي ِ ِز ِ ِ ِ ِ ِ ۩ “Benim rızam uğrunda istemediğiniz Ģeylere sabretmedikçe, Katımdaki mükâfatlara asla kavuĢamazsınız.” ―Ey kullar! Kesinlikle benim yanımdaki mükâfatlara kavuĢamazsınız.‖ Ne zamana kadar? ―HoĢ görmeseniz bile, benim rızam üzere sabretmedikçe istemeyiniz.‖ Benim akıbetimdeki, katımdaki mükâfatlara kavuĢamazsanız ne olacak? Yani, hoĢunuza gitmese bile sırf Allah (Celle Celaluhu)‘nun rızası için bazı istemediğiniz Ģeylere katlanacaksınız. Nedir? Namaz kılmak sabır mıdır? Sabırdır. Ġtaatte sabır en büyük derecedir. Üç tane büyük derece sabır vardır: Ġtaatlere sabır, musibetlere sabır bir de isyana sabırdır.455 Bir Ģey de isyan haramsa tersinde sevap vardır. Zina haram mı? Yapmamak sevaptır. Ġçki haram mı? Ġçmemek sevaptır. Ahirete gideceksiniz bir bakacaksınız ki içki içmediğiniz için sevap verilmiĢ size. Ġçki içseniz haram değil miydi? Ġçmediğiniz için sevabı aldınız iĢte. Gıybet haram mı? ġeyh Sadi ġirazi (kuddise sırruh) çocukken babasıyla sabah namazına kalkmıĢ: –―Baba! Bunlarda ne yatıyor ölü gibi? KeĢke bunlarda namaz kılsa‖ demiĢ babası da demiĢ ki: –―KeĢke sende yatsaydın da gıybet etmeseydin evladım‖ demiĢ.456 455 Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 3/6512; Allame Suyuti, Camiu-s‘Sağir: 5137; Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih: 3/1238; Ġmamı Gazali, Ġhya: 4/72; EĢrefoğlu Rumi, Müzekki-n‘Nufus: 336; Abdullatif Harputi, Abdullatif Tercümesi: 348; Ebu Talibi Mekki, Kûtu-l‘Kulub: 1/334; Hadimi, Berika: 4/173; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 616; Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim:1/459. 456 ġeyh Sadi ġirazi, Gülistan:70; Mehmet Akar, Mesel Denizi: 140. 221 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Öyle değil mi? Görüyor musunuz? O bile gıybet, o bile haram çok dikkat edeceksiniz. Çünkü o çocuklar uyanık olsaydılar senin onlara ölü gibi demenden hoĢlanırlar mıydı? Gıybet oldu o zaman. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘e bir tane kadın geldi, Hz.AiĢe (Radiyallahu Anh) annemizde yanında. Bir Ģeyler söyledi ona, sonra gitti. Hz.AiĢe (Radiyallahu Anh)‘da Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘e dedi ki: —―Bu kısa boylu ne diyor?‖ diye el hareketi yapmıĢ. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona ne buyurdu: َ ً َ ُْ ََ ْ ْ ََ ْ َلل ْد كل ِت ك ِل َمة ل ْى ُم ِص َجت ِب َم ِاء ال َب ْح ِس ل َص َجح ُه —―Ey AiĢe (Radiyallahu Anh)! Öyle bir kelime söyledin ki, denize atılsa bulanır.‖457 Neden? Sen buna kısa boylu dedin, bu duysaydı hoĢuna gider miydi? Gitmezdi. Haram olmadı mı? Haramdır. Allah (Celle Celaluhu)‘nun rızasını kazanmak için ne yapacaksınız? HoĢunuza gitmese bile sabredeceksiniz. Her sohbette, komĢudan size gelen felaketlere sıkıntılara katlanın diyorum, söylüyorum size, komĢu hakkı sohbetinde de söyledim size. Malik bin Dinar (Rahimehullah) Hazretlerini anlattım. Yahudi adam evin lağamını Malik bin Dinar (Rahimehullah) Hazretlerinin evinin duvarına çevirmiĢ, ondan sonra geliyor bakıyor ki, evin içi yarıya kadar lağım dolmuĢ ama yine de Malik bin Dinar (Rahimehullah) Hazretleri: ―KardeĢim sen ne yapıyorsun? Çeksene lağamını‖ demiyor bakın! Yahudi eve geldiği zaman Malik bin Dinar (Rahimehullah) Hazretleri diyor ki: 457 Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 5/411 Hadis No: 7786; Ebu Davud, Sünen: 4/269 Hadis No: 4875; Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih: 7/3046 Hadis No: 4853; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 764-768; Ebul‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin:162. 222 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Bir dakika evi kurutayım öyle gel, otur.‖ diyor. Yahudi diyor ki: —―Efendi niye gidip Ģikâyet etmiyorsun, bu lağım nereden geldi? diye.‖ Malik bin Dinar (Rahimehullah): —―Bizim dinimizde komĢudan gelen sıkıntıya katlanmak vardır‖458 diyor. Bunu duyan yahudi müslüman oluyor. Bakın bizim zamanımızda niye bu kadar müslüman varken niye bu kadar az müslüman olunuyor. Çünkü ahlakımızdan sebep. Adamlar bakıyorlar ki üçkâğıtçılık müslümanlarda, yalan müslümanlarda, iftira müslümanlarda, gıybet müslümanlarda, cimrilik Müslümanlarda, böyle bir ortamda yahudi hristiyan müslüman olur mu? Müslüman olmalarının tek sebebi güzel ahlak. Eğer sizde istiyorsanız, ahlakınızı değiĢtiriniz. Molla Fenari (Rahimehullah) Hazretlerinin bir sözü var biliyor musunuz: —―Önce kendinizi düzeltiniz. Kendinizi düzeltirseniz aileniz düzelir. Aileniz düzelirse çevreniz düzelir. Çevre düzelirse dünyanız düzelir.‖459 Demek ki dünya bozuk mu? Bozuk. Peki, bunun sorumlusu kim? Bizleriz. Zaman aynı zaman, bu zamanı yaratan kim Allah (Celle Celaluhu). Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in zamanını yaratan kim? O da Allah (Celle Celaluhu). O zaman sorun nerede? Sorun bizde, yamukluk bizde. Allah (Celle Celaluhu) katındaki mükâfatlara kavuĢmak için istemediğimiz Ģeyler dahi olsa sabredeceğiz. KomĢudan gelen eziyet bunlar gibidir iĢte. Dimyati, Cevahiru-l‘Lu‘luiyye: 152; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 2/288; Sehl Tüsteri (rahimehullah) hakkında da varid olmuĢtur. Bknz: Ġmamı Zehebi, Kebair: 236. 459 Hasan Mahir, Allah Dostlarının Makamlarına Yolculuk: 64; Gülistan Dergisi: 84.Sayı - 2007. 458 223 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ َ َ َ ََ ْ ُ َ ُْ َُ .اغ ِتي ا ٌْ َظ ُس لك ْم ِم ًَ الص ْب ِر َغلى َم ْػ ِص َُ ِتي ۩ َو الصبر لكم غلى ط ۩ ―Benim rızam uğrunda istemediğiniz Ģeylere sabretmedikçe katımdaki mükâfatlara asla kavuĢamazsınız.” Ey kullar! Ġsyan üzere sabretmektense benim itaatim üzerine sabretmek daha kolaydır‖ buyuruyor Allah (Celle Celaluhu). Ġsyana devam etmek ve bu devama sabretmek zordur, neden? Ġsyanın sonunda ne vardır? Tokat. Sen tokadı yiyorsun, devam ediyorsun. Sen tokadı ye, devam et. Bu kolay değil. Hâlbuki itaatin sonunda ne vardır, mükâfat. Ġnsan bunu aldıkça ibadeti attırması lazım, ilim arttıkça amel artıyor mu? Artması gerekir tabi. Buradan bir Ģey öğrendik, daha kapıdan çıkmadan yapacaksınız bunu. Yapabiliyor musunuz? O zaman biz boĢa okuyoruz, ilim arttıkça amel artmıyorsa neden okuyoruz? Medresede bir çocuk vardı, genç bir çocuktu, 16-17 yaĢlarında. Biraz gırgırdı, böyle bir Ģey anlatacak, ben çok Âlimlerle görüĢtüm, çok âlimlerin sözünü ezberim falan derler ya, onu yapardı çocuk bize. Nasıl yapardı, birisinden örnek verecek, köyden birisi anlatmıĢ, diyelim ki çoban. Onun isminden bile: — ―Hacı Selahattin Efendi hazretleri bana dedi ki‖ diyor. Hâlbuki köyün çobanı. Bakkaldan örnek verecek: — ―Hacı Ġsmet Efendi Hazretleri bana bir gün buyurdu ki‖ yani çok âlimlerle görüĢmüĢ bunu hissettirmek için bizimle takılırdı. Böyle biz de anlardık ki çoğu uydurma. Evet ―Ġtaat üzere sabretmek, isyan üzere sabretmekten daha kolaydır‖ diyor. Namazı kılmak sabır mıdır? Sabırdır. Ġbadete devam etmek sabırdır. Bakın orucun sevabı belli midir? Sabrın sevabı belli midir? Değildir. Neden? Çünkü oruç en büyük sabırdır. ُ ْ ُ ْ َّ َ َّ ف ِ الص ْب ِِر لصىم ِهص ِ ا “Oruç sabrın yarısıdır.460 ” 460 Ġbni ġahin, et-Terğib fi Fedaili-l‘A‘mal: 1/89 Hadis No: 278; Ġbni Mace, Sünen: 1/555 Hadis No: 1745; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 4/251 Hadis No: 5200. 224 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Oruç nedir? Sabırdır. Ġtaat üzere sabretmek, isyan üzerine sabretmekten daha kolaydır değil mi? Bu konuda Ģüphesi olan var mı? Tek bir zayıf noktamız var, o da nedir? Ġtaati bize güzel gösteren yok. Ġtaat ettikçe insan güzellik kazanır ama isyanı bize güzel gösteren var. Bir gün büyük zatlardan biri camiden çıkıyor. Camiden çıktıktan sonrada Ģeytanı köĢede otururken görüyor. ġeytana: —―Sen niye oturuyorsun? Allah (Celle Celaluhu) sana kıyamete kadar izin vermedi mi? Çıkıp insanları kandırsana, niye boĢ oturuyorsun?‖ dedi. ġeytanda dedi ki: —―Bu kürsüdeki hocalar benden daha iyi yapıyor‖ 461 dedi. Doğru değil mi? Doğru. ―Bu kürsüdeki hocalar bu iĢi bizden iyi yapıyor‖ dedi. Çok dikkat ediniz! O yüzden bugün anlattığım Ģey gerçekten çok ciddi bir mevzu. Bakın! Arifan Dergisini açın bakın sene 94‘te olmuĢ hiçbirimizin haberi yok. Ali Eren Hoca bu konuyu çok araĢtırmıĢ hiç doyurucu cevap alamamıĢ. Takip edin o yüzden siz de. Sonra Mevla Teâlâ ne dedi? َ ْ َ ْ َُ َ .اغ ِحر ِازي ِم ًْ َح ِّس الى ِاز ًِ ۩ َوث ْس ُك الره ِب ا ٌْ َظ ُس لك ْم ِم ۩ “Günahı bırakmak, ateĢin hararetinden kurtulmak için bana mazeret beyan etmenizden sizin için daha kolaydır.” Bir günahı terk etmek daha kolaydır, AteĢe girmemek için Allah (Celle Celaluhu)‘ya mazeret beyan ediyorsunuz. —―Ya Rabbi! ĠĢte Ģunlar oldu, bunlar oldu, nefsime uydum, Ģeytan vardı, arkadaĢım vardı, kürsüde hoca vardı…‖ diye mazeret beyan ediyorsunuz. Allah-u Teâlâ‘da buyuruyor ki: 461 Ġmamı Rabbani, Mektubat: 1/33. Mektub. 225 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Bu Ģekil ateĢin yanında bana mazeret beyan edeceğine, bu günahı terk etseydin daha kolay değil mi? Günahı terk et, bana mazeretin, bahanen kalmasın.‖ Öyle bir hesap ki: —― KonuĢtuğumuz her kelime için ahirette beĢ yerde durduracaklar bizi.‖462 Sen bu kelimeyi niye söyledin? Niçin söyledin? Sussaydın iyi değil miydi? Kimin hayrına söyledin? Ġyiliği mi emrettin? Güzelliği mi emrettin? Kötülükten mi nehyettin? Niye konuĢtun bu kelimeyi? diyecekler. Söz gümüĢse sukut altındır.463 Susun daha hayırlıdır. ―Ya hayrı konuĢun ya susun!‖ diyor Molla Fenâri (Rahimehullah) Hazretleri tavsiyelerinde. Molla Fenari (Rahimehullah) Hazretleri kimdir? Osmanlı‘nın birinci ġeyhu-l‟Ġslam‘ıdır. Ġkincisi kimdir? Fahrettin el-Acemi (Rahimehullah), Edirne‘de yatıyor ziyaret ettik onu. Üçüncüsü Molla Hüsrev (Rahimehullah). Dördüncüsü Molla Gürani (Rahimehullah)… 36‘ya kadar sayabilirim de, bana para vermeyeceğiniz için neden sayıyım ki! Yani bir kârım yok! Niye sayıyım ki. Deyin ki ―Hocam sayın size bir milyar‖ nasıl sayıyorum takır takır. Senelerini bile sayarım size. Ama sonunda para yok. Mükâfat var, ne zaman? Ahirette. Allah-u Teâlâ verecek. Biz bu Âlimleri seviyoruz. ĠnĢallah, Allah (Celle Celaluhu) Ģefaatlerine nail eylesin. Bunlar büyük zatlardır. Fatih Sultan Han (Rahimehullah) o kadar mecalis-i ulema yapmak istedi Ġstanbul‘u. Bir tane zat vardı o zaman. Bu zat biraz karıĢıklık yapınca Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah) azletti hapishaneye attırdı bunu, ama 462 463 Muhammed ibn-i Abdullah ed-Dimyati, el-Cevahiru-l‘Lu‘lu‘iyye: 12.Hadisi ġerif. Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 3/110; Salih bin Abdullah, Nadratu-n‘Naim:7/2640; Bir rivayette Lokman (Aleyhisselam) bknz: Muhammed ibni Abdullah, el-Cevahiru-l‘Lu‘luiyye, Hadis No:15.Ahmed b. Hanbel, Zühd: 65. Ġbni Kesir, El-Bidaye ve-n‘Nihaye: 2/128; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/247. 226 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER âlimde bir zat. O zamanın bütün Âlimleri, Ġstanbul‘daki bütün âlimler toplandılar Fatih (Rahimehullah)‘a dediler ki: —―Ya bu adamı serbest bırakırsın ya da biz kitaplarımızı alır gideriz‖ dediler. Bakın, Fatih Sultan Mehmed (Rahimehullah) dedi ki: — ―Tamam, o zaman azlediyorum onu.‖ dedi, bıraktı hapishaneden.464 Görüyor musunuz? Bu kadar ilim aĢığı bir zat, Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah). Bir gün camide Molla Hüsrev (Rahimehullah) Hazretleri, namaz kıldı, Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah) Molla Hüsrev (Rahimehullah)‘ı gösterdi: –―Kimdir bu?‖ kimse cevap veremedi. Dedi ki: –―Bu zamanımızın Ebu Hanifesidir‖465 dedi. Zamanımızın Ġmam-ı Azam (Rahimehullah)‘ıdır dedi. Biz ziyaret ettik Elhamdulillah. Çok sevdiğimiz bir zat. Diğeri Molla Gürani (Rahimehullah) Hazretleri. Molla Gürani Hazretleri, Fatih Sultan Mehmed (Rahimehullah)‘ın yetiĢmesinde en etkili ulemadan. Hesap edin ki, Fatih Sultan Mehmed (Rahimehullah)‘ı tokatlamıĢtır. 466 Talebeyken dövmüĢ yani onu. Ama sonra nasıl bir padiĢah çıkıyor? Hadislere konu oluyor Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah),467 cennet mekân bir zat. Molla Gürani (Rahimehullah) onun hocasıdır. Bir tane daha hocası var kimdir o? Hoca Zade (Rahimehullah). AkĢemseddin (Rahimehullah) Hazretleri ise manevi mürĢididir. Gittik Emir Sultan (Rahimehullah) Hazretlerinin bahçesinde aramadık mı? Bulamadık. (Rahimehullah) Ali KuĢçu (Rahimehullah) geliyor o zaman, Mısır tarafından geliyor Osmanlı‘ya. Hoca Zade (Rahimehullah) ile Ali Tusi (Rahimehullah) Hazretleri tartıĢmıĢlar. TartıĢtıkları sebepte bir ilmi mesele, öyle UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık. Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 12/302. 466 Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 12/298. 467 Ahmed b. Hanbel, Müsned: 31/287 Hadis No: 18957; Taberani, Mu‘cemu‘l Kebir: 2/38 Hadis No: 1216; Hakim, el-Müstedrek: 4/468; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 5/262. 464 465 227 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER bizim gibi gıybet, iftira değil! Ġlmi meseleden tartıĢmıĢlar Hoca Zade (Rahimehullah) üstün gelmiĢ ona. Ama bakın bu Âlim sırf bu yüzden Ġstanbul‘u terk ediyor.468 Gururuna dokunuyor böyle meselede yenilmek. Terk ederken Ġstanbul‘u, yolda da Ali KuĢçu (Rahimehullah) ile karĢılaĢıyorlar. Ali KuĢçu (Rahimehullah)‘da büyük matematik Âlimi. Güzel bir ulemadan. Hesap edin ki, Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah) diyor ki: –―Sınırlar içine girdiği an, Ali KuĢçu (Rahimehullah)‘a Her konakladığı yerde bin akçe nafaka verin, dağıtın, harcayın, yesin içsin halk.469‖ Her adımına dinar saymıĢ, Ali KuĢçu (Rahimehullah)‘ı sırf Ġstanbul‘a getirmek için. Onun ilminden faydalanmak için. Öyle Ġstanbul‘u ilim yuvası yaptı Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah). Neyse yolda karĢılaĢıyor bu âlim, gücendi terk etti, ona dedi ki: —―Orada Hoca Zade (Rahimehullah) vardır, Hoca Zade (Rahimehullah)‘a dikkat et! Onunla iyi geçin, âlimdir‖ dedi. Ali KuĢçu (Rahimehullah)‘da geliyor Ġstanbul‘a, onu ilk karĢılayanda Hoca Zade. Bir mevzu hakkında tartıĢıyorlar Ali KuĢçu (Rahimehullah) ile Hoca Zade (Rahimehullah). Ali KuĢçu (Rahimehullah) diyor ki: —―Sadettini Taftazani (Rahimehullah) ile Seyit ġerif Cürcani ile alakalı meselede, Sadettini Taftazani (Rahimehullah) haklıdır.‖ diyor. Hoca Zade (Rahimehullah)‘da diyor ki: (Rahimehullah) —―Ben tâlik ettim, muteâlâ ettim, Seyit ġerif Cürcani haklıdır ve bu konuda risale bile yazdım.‖ diyor. Getiriyor veriyor risaleyi Ali KuĢçu (Rahimehullah)‘a. Ali KuĢçu (Rahimehullah)‘da bakıyor diyor ki: (Rahimehullah) —―Evet, bu konuda gerçekten Seyit ġerif Cürcani Hazretleri haklıdır‖470 diyor. Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah) diyor ki Ali KuĢçu (Rahimehullah)‘a: (Rahimehullah) Kâtip Çelebi, KeĢfu-z‘Zunun: 1/512. Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi: 1/142. 470 Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 12/95. 468 469 228 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Hoca Zade (Rahimehullah)‘ı nasıl buldun?‖ diyor. O da diyor ki: —―Ben Türkler arasında böyle bir Âlim görmedim.‖ diyor. Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah)‘da diyor ki: –―Araplar arasında bile, yok böyle Âlim‖ 471 diyor. Hoca Zade (Rahimehullah)‘ın babası da aĢırı zenginmiĢ. Babası devamlı çocuklarını çalıĢtırıyormuĢ, onlara para veriyormuĢ, zenginlermiĢ. Hoca Zade (Rahimehullah)‘da ısrarla eski elbiseler giyiyor, babasıyla ticaret yapmaya girmiyor. O zaman Muhammed Buhari (Rahimehullah)‘ın Talebesi görüyor diyor ki: —―Senin bütün çocukların güzel giyinmiĢ, bu niye böyle fakirdir?‖ Adamda: —―Bu benim yanımda çalıĢmak istemiyor, bende kendi haline verdim, ne hali varsa görsün?‖ Bakın, bu zat Hoca Zade‘ye diyor ki: —―Oğlum çok yüksek mertebede olacaksın ve senin bütün kardeĢlerin karĢında el bağlayacak‖ diyor. Kısa zamanda Edirne‘ye gidiyor babasıyla çocukları, Hoca Zade (Rahimehullah)‘ın sofrasında el bağlıyorlar.472 Ġlim en büyük Ģereftir. Ġstediğiniz kadar zengin olun, Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah) kadar yükselebilir misiniz? Üstü var mı? Peygamberlik, baĢka yok. Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah) evliya bir zat. Ayasofya‘yı fethettiği zaman Kâbe‘yi karĢısında görmeden tekbir almıyor bu zat.473 Evliyalık var mı? Var. Ġlim? Ġlimde de müthiĢ bir seviyede. Hesap edin ki; O anki Âlimleri tetkik edebilecek seviyedeki bir Âlim. Ama ona rağmen en üst mertebeye yükseldiği halde: Ġsmail Hakkı UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi: 2/651-654. Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 12/95; TaĢköprüzade, ġakayık-ı Numaniyye: 76; Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi: 3/176; ġemseddin Sami, Kamus-u A‘lam: 3/2063. 473 UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık. 471 472 229 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Eğer ki, hocam AkĢemseddin (Rahimehullah) Hazretleri izin verseydi, bir saniye sultanlıkta durmaz, onun müridi olurdum‖474 diyor. Bu ilim en Ģerefli meslektir,475 daha üstünü yok. Ġstedikleri kadar zengin olsunlar. Bakan olsunlar yine gelir âlim‘in önünde el bağlarlar. Çünkü onda ilim heybeti var, çünkü o Allah (Celle Celaluhu) adamıdır. Allah (Celle Celaluhu)‘nun yeryüzündeki halifeleridir âlimler. O yüzden ne yapacağız? Cehennemin yanında Allah (Celle Celaluhu)‘ya özür beyan etmektense ne yapacağız? Günahı terk edeceğiz, daha kolaydır, diyor. َ َ ْ ْ ُ َ ُ َ ْ َ َ ْ ُّ ُ َ َ ْل .ِِ اب ْا ِِخ َس ر ِ ۩ وغراب الدهُا اٌظس لكم ِمً غ ۩ “Dünya azabı sizin için ahiret azabından daha kolaydır.” Ey kullarım! Dünya azabı, ahiret azabından daha kolaydır. Bakın, kâfire bu dünyada azap yok, hep güzellik var kâfire. Neden? Çünkü kâfirlerin içinde iyilik yapan var mı? Var, bunların iyiliklerine karĢılık Allah (Celle Celaluhu) dünyada karĢılığını veriyor. Çünkü neden? Allah (Celle Celaluhu) yüzleĢecek onlarla. Ebedi Cehennemi boylayacaklar ama müslüman yaptığı bütün kötülüklerin karĢılığını dünyada görüyor. Sebebi ne? Allah (Celle Celaluhu) istiyor ki: — ―Benim karĢıma tertemiz müslüman olarak gelsin, ne hata yaptıysa cezasını dünyada veriyim‖ diyor. Eyyub (Aleyhisselam) hata yaptı mı? Yaptı. 18 sene hastalık çekti.476 Vücudu kurtlandı. Kurdun yiyeceği et parçası bile kalmadı vücudunda. Sadece diliyle kalbi kaldı. Ne zaman? 18 sene sonra. En sonunda bir tane kurt dile meyil edince: 474 Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 7/398. Mahmud Ustaosmanoğlu, Sohbetler: 1/213; Mahmud Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 423; Zuhayli, Tefsiru-l‘Münir: 16/292; Ġmamı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin:6/158. 476 Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 1/344; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 621; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn: 157; Kara Davut, Delail-i Hayrat ġerhi: 890. 475 230 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Ya Rabbi! Dili yerse ben seni nasıl zikredeceğim.‖ deyince Allah (Celle Celaluhu), Cebrail (Aleyhisselam)‘a buyurdu ki: —―Git söyle ayağını yere vursun. Bu kul kendi için değil, beni zikretmekten alıkoyacağım diye korkuyor.‖ 477 Görüyor musunuz? Hala Allah (Celle Celaluhu)‘yu zikirle meĢgul. Kur‟an‘da bir Ģeyi çok yapın diye bir emir yok! Ama Kur‟an‘da: َ ْ َّ ُْ َ “ ًَا َأي َها َّالز ”ًً َآم ُىىا اره ُشوا الل َه ِرهشا ه ِثيرا ِ ―Ey iman edenler! Allah (Celle Celaluhu)‟yu çokça zikir edin!‖478 diyor. Sesi en sevilmeyen hayvan bile -eĢektir bu-479 o dahi günde 5000 kere Allah (Celle Celaluhu) diyor.480 Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor: َ ْ َ َ ْ َ َّ ْ َ اث َل َ ْ ِ ”ير ِِ ص ْى ُث ال َح ِم ى ص لا “ ِئن أ ِهىش ِ “…çünkü seslerin en çirkini elbette eĢeklerin sesidir. 481” ―Benim en sevmediğim ses, eĢeğin sesidir‖ buyuruyor. Çünkü eĢek Ģeytanı gördüğünde anırır. Horozların sesi ne kadar güzeldir, neden? Meleği görünce öterler.482 ĠnĢallah Mevla bizim sesimizi sevsin. (Amin) Adam dua ediyordur, dua ettiği zaman her istediği veriliyordur adama. Neden? Allah (Celle Celaluhu) bu adamın sesini sevmiyor. Cebrail (Aleyhisselam)‘a ne buyuruyor: Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn: 155; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 621; Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/468; Kara Davut, Delail-i Hayrat ġerhi: 891. 478 Ahzab Suresi: 33/41. 479 Lokman Suresi: 31/19. 480 UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık. 481 Lokman Suresi: 31/19. 482 Buhari, Sahih: 4/128 No:3303; Müslim, Sahih: 4/2092 No: 2729; Ahmed b. Hanbel, Müsned:13/427 No:8064; Ebu Davud, Sünen: 4/327 No:5102; Tirmizi, Sünen:5/385 No:3459, Nesai, es-Sünenu-l‘Kübra: 9/345 No:10714; Ġbni Hibban, Sahih: 3/286 No: 1005; Ġbni Sünni, Amelu-l Yevmi ve-l‘Leyle: 1/525 No: 944; Taberani, Dua: 1/557 No:2006; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 5/126 No: 1334; Ebu Ya‟la, Müsned: 11/128 No:6254. 477 231 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Ey Cebrail (Aleyhisselam)! Bu kulumun istediğini hemen ver! Sesini kessin daha duymak istemiyorum.‖ 483 Ama biz dua ettiğimiz zaman hemen verilmiyor bizim istediklerimiz, Niye? Çünkü Allah (Celle Celaluhu) bizim sesimizi seviyor. Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki: —―Ben tevbe eden kulumun sesini, beni zikreden kulumun sesinden daha çok seviyorum. 484 Çünkü o, ―Ya Rabbi beni affeyle‖ diye bağırıyor. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘e geldiler ne dediler? —―Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)! Allah (Celle Celaluhu) duysun diye dua ederken bağıralım mı? Yoksa kısık sesle mi?‖ Cebrail (Aleyhisselam) geldi ne haber getirdi: –―Ya Habibim! Seslerini kıssınlar, ben onlara onlardan daha yakınım. Onları iĢitiyorum, Ģah damarından yakınım.‖485 buyurdu. Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi (Rahimehullah) Hazretleri: —―Gizli bir dua, sesli yapılan bir duadan 70 kat efdaldir.‖ 486 diyor kitabında. ُ َ ۩ ًَا ْاب ًَ لا َد ْم! ُك ُّل ُك ْم ٌّ ط .ال ِْا َم ًْ َه َد ًْح ُه ۩ Ey Âdemoğlu!Hepiniz dalalettesiniz Ancak benim hidayete erdikdiklerim müstesna. Sizler hidayet ettiklerisiniz. Allah (Celle Celaluhu) size gelme istediği vermeseydi, nasıl gelecektiniz buraya? Demek ki, Allah (Celle Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 1/39 Hadis No: 3261-3260; Taberani, Mu‘cemu-l‘Evsat:8/216 Hadis No: 8442; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 2/362; KuĢeyri, Risale: 295; Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid: 10/151. 484 Ġmamı Gazali, Ġlahi Nizam:117; Ebu Nuaym, Hilye: 8/216; Hâkim-i Tirmizi, Nevadiru-l‘Usul: 2/252; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal:4/227. 485 Abdulfettah el-Kâdî, Esbabu-n‘Nuzul:29; Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: 59; Taberi, Tefsir: 3/480; Kurtubi, Tefsir: 2/308; Endülüsi, Bahru-l‘Muhit: 1/576. 486 Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Netaicu-l‘Ġhlas: 9. 483 232 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER bu tadı dilinize vermiĢ. Yoksa ne geleceksiniz bu saatte, çalıĢmıĢsınız bu saate kadar yorgunsunuz, gidin evde yiyip, için yatın. Sabah erken kalkmayacak mısınız? Demek ki, bir aĢk vermiĢ size. Celaluhu) Bir tane Mecusi geldi Musa (Aleyhisselam) ne dedi? —―Ey Musa (Aleyhisselam)! Ben ömrüm boyunca hep isyan ederim. Ne namaz var, ne abdest var Allah (Celle Celaluhu)‘yu da inkâr ederim. Eğer söyle bana bir bela vermeyecekse ben böyle devam edeceğim…‖ Allah-u Teâlâ, Musa (Aleyhisselam)’a ne dedi? —―Ey Musa (Aleyhisselam)! Git o kuluma söyle, ondan ibadetin tadını almıĢım, benden daha büyük bir bela mı istiyor?‖487 dedi. ġimdi evliya olmuĢ zatları, gitseniz ziyaret etseniz namazdan alıkoysanız canları sıkılır, moralleri bozulur. Zikirden alıkoysanız nefret ederler adamdan. Neden? En sevdikleri varlığı zikretmekten alıkoydunuz onları ama biz öyle miyiz? Ġki rekât namaz kılana kadar canımız çıkıyor. Allah (Celle Celaluhu)‘nu aklınızdan çıkarmadan iki rekât namaz kılabilecek miyiz? Hiç aklınıza dünyalık gelmeyecek ama, yapabilir misiniz? Bir tane Âlim diyor: —―Söz verdim kendime, bu akĢam kılacağım teheccüd namazında Allah (Celle Celaluhu)‘ı aklımdan çıkarmadan kılacağım. Kırk kere denedim kırkında da aklıma dünyalık geldi‖488 dedi. Ama Ģunu bilmeniz lazım, hırsız boĢ eve girmez. Bizde iman var, tabi ki gelip aklımızı karıĢtırmak isteyecek ama ne yapacaksınız? ―Ya Rabbi! bize ibadetin tadını ver ağzımıza.‖ (Amin) ġeker hastası olan bir insan baklava yese: 487 488 UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık. UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık. 233 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Bunun Ģerbeti nerede‖ diyor. Neden? ġeker hastası bu, anlamaz ki tattan. Ona bir çuval Ģekeri döksen: — ―Nerede bunun Ģekeri?‖ der. Ağzından tat alınmıĢ. Bizde öyleyiz iĢte. Allah (Celle Celaluhu) bize felaket verirken ne veriyor? Ġbadetin tadını alıyor. Oruç tutmak ağır, namaz kılmak ağır, sabah namazı ağır geliyor, yatsı namazı ağır geliyor. Tat yok ağzımızda. Bunu kazanmak istiyoruz. Ne ile severek yapacaksınız bu iĢi. Allah (Celle Celaluhu) için yapacaksınız. Eğer ki huĢu farzsa çok kötü, vacipse o da çok kötü. Sünnetse de kötü. ġöyle farz edin! Eğer, farzsa ne yapacağız? HuĢu ne demek? Bütün dünyalıktan kopmak demek. Bizde namazda yapamıyoruz bunu. Ġmamı birgivi (Rahimehullah) namaz kılana selam vermiĢ. O zatta: —―Efendi namaz kılana selam verilir mi?‖ —―Selam verilmez ama sen namazda değildin, Ģu camı nasıl geniĢletmeli diye düĢünüyordun!‖489 demiĢ adam namazda camı, pimapeni hesaplıyor herhalde. Öyle olmaz hesap. Biz de öyle değil miyiz? Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) Hazretleri diyor ki: —―Çoğu ulema Ģuna bildirdi. Namaza nasıl baĢlarsan öyle çıkmıĢ hükmündesin.‖490 Bak müjdeyi aldık. Demek ki, namaza huĢulu girdiğimiz an, kalben niyet farzdır, kalp niyet edecek. Sakın dille etmeyin! Dille ederseniz, ikisi beraber güzeldir ama sadece dille ederseniz namaza girmediniz. O namaz geçersiz.491 Kalben niyet olacak kalp hangi namazı girdiğini tayin edecek. Çünkü dilde ĢaĢma olur da kalpte ĢaĢma olmaz. Yani mekân kalp. Niyeti kalpten edeceğiz. Kalben niyet edipte sağlam bir Ģekilde namaza girdiğiniz an, girdiğiniz gibi yazılmıĢtır. Demek ki, huĢulu Said DemirtaĢ, Namazı YaĢayanlar: 113. Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulûmi-d‘Din: 1/439. 491 Kasani, Bedaiu-s‘Sanai‘:1/127. 489 490 234 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER girdik mi nasıl çıkmıĢ sayılıyor? HuĢulu. Bu çok güzel bir müjde bize. Allah (Celle Celaluhu) ne buyurdu: —―Hepiniz dalalettesiniz ancak hidayet ettiklerimiz müstesna.‖ ĠnĢallah, bizler onlardan olalım. Çünkü bu saatte kaç kiĢi oturmuĢ Allah (Celle Celaluhu)‘yu zikreder? Bu zikirdir iĢte. ُ َ َ ْ َ ٌ ُ ْ ُ ُّ ُ َ .ص ْمح ُه ۩ و كلكم م ِس يء ِْا مً غ ۩ Hepiniz kötü iĢler yapıyorsunuz ancak benim koruduklarım müstesna. ġuan hesaplayın ki kaç tane insan çalgıda? Kaç tane insan zinada? Kaç tane insan içki içiyor? Kaç tanesi Allah (Celle Celaluhu)‘nun istemediği mekânlarda? Kaç tanesi yalan atıyor? Kaç tane dedikodu, iftira var, değil mi? Ancak Allah (Celle Celaluhu), benim koruduklarım müstesna diyor. Bizler korunduk elhamdulillah. ġu saatte yalan atabilirdik, iftira atabilirdik içkide içebilirdik. Allah (Celle Celaluhu) muhafaza! Ama bakın sapa sağlam buradayız ve Allah (Celle Celaluhu)‘yu zikre koĢtuk elhamdulillah, Allah (Celle Celaluhu) sayımızı arttırsın. (Amin) Efendi Hazretlerine (Kaddesallahu esrarahum) dediler ki: —―Efendim biz orada sohbet ediyoruz, yalnız fazla katılım olmuyor. Hani Ģöyle ufak çocuklara tiyatro oynatsak, kalabalık çok olur.‖ dediler. Mahmud Efendi (Kaddesallahu esrarahum) Hazretleri ne dedi: –―Üç kiĢi gelsin, Allah (Celle Celaluhu) için gelsin. ‖492 Anladınız mı? O yüzden bizim sayımız bu kadar kiĢi olsun ama Allah (Celle Celaluhu) için gelsinler. Biz varsın 50 kiĢiyi geçmeyelim ama Allah (Celle Celaluhu) için gelelim. Ali Haydar Ahıskavi (Rahimehullah) Hazretleri Allah (Celle Celaluhu) için gelen adamların hepsinin 492 Mahmud Ustaosmanoğlu, Sohbetler: 2/11. 235 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ayakkabılarının altını öpüyordu.493 Sohbette 5 dakika ara veriyormuĢ, sohbetten sonra gidiyormuĢ bütün sohbete gelen adamların ayakkabılarının altını öpüyormuĢ. Niye? —―Bunlar Allah (Celle Celaluhu) için geldi. Umuyorum ki Allah dudaklarımı ateĢe haram kılacak.‖ düĢünceye bakın ki koskoca dört mezhep müftüsü bu âlim. Ġnsanların ve cinlerin müftüsü. Yüz yirmi yaĢında vefat etti.494 Allah (Celle Celaluhu) Ģefaatine nail eylesin. Dört padiĢahın huzur hocasıdır. Meclis açılıĢında konuĢma yapan âlimdir. Ama mütevazılığe bakın. (Celle Celaluhu) Fatih Sultan Mehmet Han (Rahimehullah), Fatih Külliyesi‘ni yaptırıyor. O zamanın en büyük üniversitesi Fatih Külliyesi. Bütün derse gelen çocukların ayakkabılarını koyduğu yerde, ayakkabı tozlarını toplatıyor diyor ki: —―Bunların hepsini benim mezarıma dökün! Umarım ki Allah (Celle Celaluhu) Cehennemi bana haram kılar.‖ diyor. Çevresindekiler: —―Neden?‖ diyorlar. Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah): —―Bu talebelerin hepsi Allah (Celle Celaluhu) için gelmiĢtir.‖495 Niyete bakın! Nasıl bir yol bulmuĢ mübarekler. Bütün padiĢahlar hepsi hak dostudur. En baĢından en sonuna kadar sakın haklarında Ģüphe etmeyiniz. Ne söylenilirse yalandır, iftiradır, araĢtırınız! Fatih Sultan Mehmed Han, AkĢemseddin (Rahimehullah) Hazretleri gibi bir MürĢid-i Kamil‘i olacak, o da Hacı Bayram Veli (Rahimehullah) Hazretlerinin müridi. Hoca Zade (Rahimehullah) gibi bir hocası olacak, Molla Gürani (Rahimehullah) gibi bir müftüsü olacak, Molla Hüsrev (Rahimehullah) gibi Ģeyhülislamı olacak kalkacak kardeĢlerini öldürecek. Tahta çıkmak için kardeĢlerini öldürmüĢ, altı tane kardeĢini öldürmüĢ. Hangi ara yaptı bunu? Zaten on iki yaĢında UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık. Sahabeden Günümüze Allah Dostları: 10/125. 495 UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık. 493 494 236 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER tahta çıktı. Üstelikte kaçırdıkları bir nokta var, padiĢah olacak çocuk küçük yaĢta belirlenir ve ona Ģeyhülislamlar tayin edilir. Bakın, Hacı Bayram Veli (Rahimehullah) Hazretleri AkĢemseddin Hazretlerini daha Fatih Sultan Mehmed (Rahimehullah) çok küçükken Edirne‘ye yolluyor. Neden? Fatih (Rahimehulah)‘ın babası Sultan Murad Han, Hacı Bayram Veli (Rahimehullah) Hazretleri diyor ki: —―Efendim Ġstanbul‘un fethi bize nasip olur mu?‖ Diyor ki: —―Allah‟u Âlem padiĢahım, hünkârım herhalde bu köseyle bu çocuğa nasip olacak.‖496 Köse dediği AkĢemseddin (Rahimehullah) Hazretleri çocuk dediği Mehmet Fatih Han (Rahimehullah)‘dır. Görüyor musunuz? Yani tahta çıkmak için neden öldürsün ki, zaten takdiri ilahi yazılmıĢ. Yani ulema biliyor bunu. Bakın, Hacı Bayram Veli (Rahimehullah) Hazretleri ben yapacağım demiyor, herhalde bu köseye nasip olacak diyor. Hacı Bayram Veli (Rahimehullah) Hazretleri AkĢemseddin (Rahimehullah) Hazretlerine köse diyor. Gel buraya köse diyordu. Hesap edin yani. Böyle bir zat daha çocuk yaĢta Ġslam‘ın bilincinde. Ġstanbul fethediliyor, sözde eski tarihçi kitabında ne yazmıĢ? Diyor ki: –―Fatih (Rahimehullah) Ġstanbul‘u fethederken askerlerin kanı oluk oluk aktı, dereler gibi. O‘nun gözünü hırs bürümüĢtü, Ġstanbul‘u alma hırsı‖497 diyor. Allah (Celle Celaluhu) aĢkına siz Fatih (Rahimehullah)‘dan bekliyor musunuz böyle bir Ģeyi? Ama bak ben kitapta gördüm bunu ve bütün padiĢahlara bu iftira atılıyor. Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah), AkĢemseddin (Rahimehullah) Hazretlerinin müjdesiyle Ġstanbul fethedildi yirmi dokuz mayıs gününde fethedildiği zaman geldi Ayasofya‘ya. O zaman Ayasofya oluk oluk adam dolmuĢ içerisi, kadın var, çocuk var, hasta var, ihtiyar var, hepsi titriyor Fatih (Rahimehullah)‘dan. 496 497 Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 11/254 - 12/4 - 12/42; Yavuz Bahadıroğlu, Osmanlı Tarihi: 83. Erdoğan Aydın, Fatih ve Fetih: 68. 237 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Neden? Çünkü iki buçuk asır önce bu hristiyan hükümdarlar Ġstanbul‘u fethetmek için yola koyuldu. O zaman Ġstanbul‘daki çoğu adamı katlettiler ama alamadılar Ġstanbul‘u. Hükümdar baĢtaydı o zaman iki buçuk asır önce. Bu hristiyan kâfirler yaptı bu iĢi. O zaman Ġstanbul‘da bulunan bizanslılar sandılar ki, Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah) bizi hepimizi doğrayacak, çünkü müslümanları ne gösteriyorlardı? Ġnsan yiyen hayvan gösteriyorlardı. Anladınız mı? O zaman tabi Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah) geldi Ayasofya‘ya. Bakın, Ġstanbul‟dan içeri giriyor, girdiği yolu biliyor musunuz? Edirnekapı‘da, niye girmediniz? Fatih (Rahimehullah)‘ın Ġstanbul‘a giriĢ kapısı yazıyor orada, Edirnekapı Surlarının orada. Girerken diyor ki: —―Kesinlikle sizle savaĢmayanları öldürmeyeceksiniz, çocukları öldürmeyeceksiniz, ihtiyarları ellemeyeceksiniz‖498 diyor. Bak ilk giriĢ verdiği fetvaya bakın Fatih (Rahimehullah)‘ın. Geliyor Ayasofya‘ya orada Ayasofya‘nın kapısının önünde secdeye kapanıyor, Ģükür için. O zaman Ayasofya kilise. Ġçeridekilere diyor ki: —―Herkes dıĢarıya çıksın! Herkes iĢine, gücüne gitsin! Hiç kimse iĢinden alıkoyulmayacak!499 Hiç kimsenin dinine ellenmeyecek! Herkes istediği gibi yoluna koyulsun!‖ diyor. Ġlk iĢ nedir? Ayasofya‘yı kiliseden camiye çevirdi, aslına çevirdi. ġuan ermeni soykırımı olayı var mı? Var. Fransızlar ne yaptılar ermeni soykırımında? Ġnkâr edeni suçlu sayacaklardı, suç yaptılar değil mi? Buna cevap verecek. Müslümanların en büyük tokadı nedir? Ayasofya‟yı çevirin camiye Ģimdi. Onların bağlantısı var ya. Vurun sizde tokadı iĢte çevirin Ayasofya‟yı camiye. Fatih (Rahimehullah) çevirmiĢ, benim ecdadım almıĢ burayı. Çevirsenize camiye. Babalar gibi ibadet edelim. Tokat böyle vurulur adama ama bakın yapmıyorlar. Allah 498 499 Osman Keskioğlu, Fatih Devrinde Ġlim: 21-22; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 12/9. Yavuz Bahadıroğlu, Osmanlı Tarihi: 106. 238 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER nasip etsin yapmalarını, hayır olur inĢallah. Hepiniz kötü iĢlerdesiniz ancak koruduklarım müstesna buyurdu rabbimiz. (Celle Celaluhu) Ey Âdemoğulları! -Buyur ya Rabbi!- َ َ ُ َُ ُ َىبىا ِا ي ا ْز َح ْمك ْم ۩ وث ۩ Tövbe edin ki, size rahmet edeyim. َ َ ْ َ َ ُ َ ُ ْ ُ َ۩ َوَل َت ْه ِحكىا ا ْط َس َازك ْم ِغى َد َم ًْ َل ًَخفى َغل ُْ ِه ِطسك ْم ۩ Hiçbir sırrınızın kendisine gizli kalmadığı zatın karĢısında birbirinizin sır perdelerini yırtmayın! Kendini kastediyor. Kimin yolunda sırlarınızı ortaya çıkarıyordunuz. Allah (Celle Celaluhu)‘ya hiçbir sırrımız gizli kalır mı? Ġki kiĢi arkadaĢsınız, çok iyi arkadaĢsınız, senelerce birbirinizin sırlarını paylaĢıyorsunuz. Bir gün geliyor kavga ediyorsunuz. Birbirinizin sırları da var, ne yapıyorsunuz? Kalkıyorsunuz: — ―Bununla arkadaĢlık yapmayın ben senelerce arkadaĢtım, böyle böyle haramı var, böyle böyle hırsızlık yapmıĢtı. Ne yapıyorsun sen? küstükten sonra arkadaĢının sırlarını ortaya döküyorsun değil mi? Ġmam-ı ġafii (Rahimehullah) Hazretleri de diyor ki: —―Bir insan bir insanla küstükten sonra sırlarını ortaya dökerse bu münafıklık olur.‖500 Abdurrahman b. Dirhem, Nüzhetu-l‘Ebsar: 1/244; Ġbni Muhammed Necib, Mecmau-l‘Hikem: 11/89; Ahmed el-HaĢimi, Cevahiru-l‘Edeb: 2/485; Hüseyin el-Mehdi, Saydu-l‘Efkar: 1/667. 500 239 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER O yüzden Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor? ُ ْ َّ َ ُ َّ ُ ُ » ... ًٍ ِ َ اَل َج ِاه ِش ِ « ول أم ِتي معافى ِئل —―Ümmetmin tamamı affolunmuĢtur, ancak (günahını) açığa çıkaranlar müstesna‖501 diyor. Çünkü çekinselerdi, anlatmazlardı. Ben zaten biliyordum bunu, övünerek anlatmanın ne anlamı var? Bak, Türk erkeklerinde bu pislik çok vardır. Mesela arkadaĢı yanında, anlatacak bir Ģeyler: — ―ġurada bir pavyon var biliyor musun? Eskiden gitmiĢtim ama Ģimdi gitmiyorum, eskiden gitmiĢtim.‖ KardeĢim sen bu haramı iĢledin. Niye ifĢa ediyorsun haramı? Allah (Celle Celaluhu) affetmeyecek iĢte bunu. Hâlbuki söylemeseydin Allah (Celle Celaluhu) affedecekti. Herhangi bir konuda, hangi konu olursa olsun. AnlaĢtık mı? Bu sekizinci mevizeyi de burada bitiriyoruz. Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin EL-FATĠHA ( Gazali, Mecmu‘atur Resail, 7/90 ) 501 Buhari, Sahih: 8/20 Hadis No: 6069; Müslim, Sahih: 4/2291 Hadis No: 2990; Bezzar, Müsned: 14/379 Hadis No: 8096; Taberani, Mu‘cemu-s‘Sağir: 1/378 Hadis No: 632; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 12/169 Hadis No: 9225; Beyhaki, es-Sünenu-l‘Kübra: 8/572 Hadis No: 17599. 240 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN َ ُ ُ ىر باهللِ م ًَ َّ الش ُْ َط ِان َّ ُم ِ الش ِح ِ ِ اع ِ ِ ْ الش ْخ ٰمً َّ هللا َّ الش ِخ ِ ِ ُم ِبع ِم ِ ِ َََْ ُ ْ ُ اغظ الل ْد ِطُ َِة َ الى ِ َْ َ َ َ ّٰ َّ ُ َ َ َ ال َح ْم ُذ ِلل ِه ال ِزي َه ٰذها ِل ٰهزا َو َما ه َّىا ِل َن ْه َخ ِذ َي ل ْىل ا ْن َه ٰذها ُِ هللا َ ْ َّ َ َو َما َج ْىف ِ َ ْ اعخ َ امى ِئل ِباهللِ ل َل ْذ َحاة ْذ ُس ُظ ُل َسِّب َىا ِبال َح ِ ّ ِ م ص ِِ ُلى و ِ ِ ِ َ ۩ َ صلىا َعلى َس ُظ ِىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ َ ََ َ ُُ ِب كل ِىب َىا ُم َد َّم ٍِذ ﷺ ِ ب ط ۩صلىا على ِ ِ َ َ ُُ ۩ َ صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ ُ ََْ ْ َ ُ اط َػ َة َ الى ِغظة الح ِ َُ ُ ُ َ َ ًلىٌ هللا ح َعالى : ِ 241 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN ٰ ًَا ْاب ًَ ا َد َم! َْ ْ ُ َ َْ َ ُ َّ ُ َ ُ ۩ل جل َع ُىىا اَلخلى ِك َين فَ َر َّد الل ْع َىت َعل ُْى ِْم ِ . ْ الع َم َاو ُ ۩ ًَا ْاب ًَ ٰا َد َم ِ!ا ْظ َخ َل َام ِذ َّ اث ِفي ال َه َىا ِِ َ ب ََل َع َم ٍذ ب ْ اظ ٍم َو ِاخ ٍذ ِم ًْ ا ْظ َما ِتي ِ ِ َ ُُ ُ َْ َ َ َ ۩و ل ْم ح ْع َخ ِل ْم كل ُىبى ْم ِبال ِف َم ْى ِعظ ٍت ِم ًْ ِه َخ ِابيِ . َ َ َ َّ ُ َ َ ْ َْ اط!ه َما ل ًَ ِل ُين ال َح َج ُش ِفي اَلا ِ ، ۩ًا ايها الى ْ َ ْ ْ َ ُ ُ ّ َ َ َه ٰزال ًَ َل ُجاز ُش اَلىعظت في ال ُ اظ َُ ِت ِ . ل ل ِ ِ ىب الل ِ ِ ِ ِ ُ َّ َ ْ ُ َ َ ْ َ ٰ َ َ َ ْ َ َ ْ ُ َ َ َّ ُ َ ُ صىه ُِه ِ هللا زم حع ۩ًا ابً ادم!هُف حش َهذون اهى ْم ِعباد ِ َْ َ َ َ َ َْ َ ََ َ َ ۩وه ُْف ج ْض ُع ُمىن ا َّن اَل ْى َث َخ ٌّم َواه ُخ ْم ل ُه وا ِس ُهىنِ . ْ ََ ُ ُ َ َْ َ ُ ْ َ َْ َ َ ُ غ لى ْم ِب ِه ِعل ٌِم ۩وجلىلىن ِبال ِعي ِخىم ما لِ ََ ْ َ ُ َ ُ َ ّ َ ُ َ ْ َ هللا َع ِظ ٌ ُمِ . ۩وجدعبىهه ه ُِىا ِو هى ِعىذ ِ 242 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER 9.MEV‟ĠZE Mev‘izetu-t‘tasia, dokuzuncu mev‘izeye geldik. Yine Allah-u Teâlâ bize hitap edecek, buyuracak. Hadis-i Kudsiler vardır. Ġmamı Gazali (Rahimehullah) Hazretleri toplamıĢtır, bunları cem etmiĢtir. Ahmed-i Bîcan Hazretleri kitabında koymuĢtur.502 Osman el-Hobevi Hazretleri kitabında zikretmiĢtir.503 Bunlar hadis-i kudsidir. Burada her yazılana diyorlar ki iĢte neden Kur‘an‘da yok? Her söylenilen Kur‘an‘da olursa; Allah-u Teâlâ buyurdu: ―Ben Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in ümmetine kolaylık yaptım‖ Tevrat ne kadardı? Bin sureydi; her sure bir ayetti.504 Nasıl okuyacaktınız namazda peki? Ama bak bize böyle olmadı. Bize bir Kevser süresi verildi. Üç ayettir. Kısa, bir satırdır. Hemen okuyorsunuz ve namaz kabuldür. Bize çok kolaylıklar yapıldı ve yattığımız yerde aldık biz bu kolaylığı. Hiç bir Ģeyimiz yok! ÇalıĢıp bir Ģey kazanmıĢ değiliz. Yattığımız yerde Fahr-i Kâinat Efendimizin hürmetine bin türlü kolaylık sağlandı bize. Öyle güzellikler, öyle Ģeyler ikram edildi ki; Musa (Aleyhisselam) dahi bu ümmetten olmak için dua etti. Allah (Celle Celaluhu) buyurdu ki: — Onların peygamberlerini ben fahri kâinat kıldım, bu kâinatın efendisi kıldım, 505 O, olmasaydı hiç birĢeyi yaratmazdım..506 O yüzden bakın ne kadar güzel bir Ģey olacak. ġimdi bu mevizeler kitap haline geliyor. Haberiniz var mı? Bunlar metindir sadece. Bunları bizim talebeler topluyorlar. Hepsini benim ağızımdan çıktığı gibi yazıyorlar Ģuan. Sonra tashih edeceğiz. Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn:191. Osman el-Hopavi, Durretu-n‘Nasihin: ??? 504 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn:186. 505 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn:176; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 543; Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim:2/497;Ebu Nuaym, Hilye:3/375; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 6/548; Ahmed Mahmud Ünlü, Peygamber Efendimizin Mevlid Kıssası ve Mucez Hayatı: 173. 506 Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 11/431; Hadis No: 32025; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 2/192 Hadis No: 2123; Allame Safuri, Nüzhetu-l‘Mecalis: 2/74; Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-Ģ‘ġifa: 1/13. 502 503 243 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Okuduğumuz ayetlerin, hadislerin hepsi hangi kitaplarda geçiyorsa, onları dipnot olarak koyacağız. Sonra Mevize-i Kudsiyye‘nin Ģerhi olarak bastıracağız. Sizin için çok iyi, güzel, büyük bir nimet olur. Seyda Nedim vardı, bir de Cevahirul Lu‟lu‟iyye diye bir kitap vardı. Bu kitabı onlar sabah namazından sonra ders yapıyorlardı. Öyle öyle bitirdiler. Sabah namazından sonra 10 dakikanızı verebilir misiniz Camiye? Verebilir miyiz? TimurtaĢ hoca çıktı kürsüye ne dedi: —―Ben Yeni camide sohbet ediyordum. Akın akın cemaat geliyordu ve beni araĢtırmaya sevk ediyordu. Ama buraya geldiğimden beri öyle bir Ģey yok.‖ Herhâlde baĢka camiye sürdüler mübareği. Her cuma farklı camiye sürüyorlardı. Sanıyorlardı ki böyle yıldıracağız. Cemaat de yılar sanıyorlardı. Onlar sürdükçe cemaat kalabalıklaĢıyordu. Kaç bin kiĢi oluyordu. Cuma namazından önce vaaz ediyordu 45 dakika. Namaz kılınıp çıkınca, o hafta yaptığı vaazın kasetleri satılıyordu. Hesap edin. O gün konuĢtuğu, hemen Unkapanı Ġmç Blokları'nda çoğaltılıyordu kaset olarak. O gün namaz çıkıĢında millete satılıyordu. Demek ki adamlarda o zaman bile ne teknoloji varmıĢ. 2000 yılında vefat etti mübarek. Ama ne dedi: — ―Ben bu camiye geldiğimden beri kürsüye çıkmaktan nefret ettim. Kürsü bana buz gibi geliyor artık. Neden? Cemaatte istek yok. Herkes Cuma namazına beĢ dakika kala geliyor ve beni araĢtırmaya sevk edemiyorlar. Ama bu camiyi akın akın doldurun, 45 dakika önden gelin, bakın ne hutbe verilir ne vaaz verilir, ben size göstereyim‖ dedi. MaĢaallah kükremiĢ aslan gibiydi. Hiç gittiniz mi? Sohbetlerine gittiniz değil mi? Allah (Celle celaluhu) rahmet etsin ve bütün büyüklerin Ģefaati onun üzerine olsun. Gerçekten hakkı söyleyen insandı. Böyle insanlara ihtiyacımız var. Hiç bir zaman devlete baĢ kaldırmadı. 244 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Bilinmesi gereken bence en önemli nokta burasıdır. Peki neye bozuluyordu? Bu yanlıĢ giden düzene bozuk atıyordu. Düzene sövüyordu. O yüzden 46 sefer mahkemeye gitti. 46 mahkemede de beraat ediyordu. — ―O kadar mahkemeyle haĢır neĢir olmuĢtum ki; artık içeriye girerken nüfus cüzdanı göstermiyordum, ― HoĢ geldiniz hocam buyurun içeri diyorlardı‖ Tırnaklarını çektiler, elektrik verdiler, neler yaptılar neler o adama. Bir kere de savcı ona aĢırı dincilikten yakalatma emri çıkartmıĢ, O da demiĢ ki: —―Hâkim bey aĢırı dincilik ne demektir? Ġslam‘ın Ģartı beĢtir. Ben altı mı yapmıĢım.‖ AĢırı dincilik diye bir Ģey olamaz. Ġslam‘ın beĢ tane Ģartı var. Bunu yaĢarsan sana aĢırı dinci diyorlar bu zamanda. Bir de kafalarda olan bir Ģey: —― Oğlum fazla dalma uçarsın, kafayı yersin.‖ Bu Allah (Celle celaluhu)‘nun nurudur, kim buna dalarak kafayı yemiĢ? Yersen de Allah (Celle celaluhu) yolunda kafayı yersin, meczup olarak dirilirsin âlimlerle beraber. Ne kadar güzel meczuplar var. Ben bazılarının hikâyelerini anlatıyorum sizlere. َ َ ُ ُ َُ ۩ ًلىل َ هللا ج َػا ى ۩ Allah-u Teâlâ buyuruyor ki: ۩ Ey Âdemoğlu! ل !۩ ًَا ْاب ًَ ا َد َم َُ َ ُ ْ َْ ُ َْ َ ُ َ َُ َ ۩ َل ثل َػىىا الخلى ِكين فت َرد الل ْػىة َغل ُْك َْم ۩ YaratılmıĢlara lanet etmeyin ki o lanet sizin üzerinize döndürülmesin. 245 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ey insanlar! Bir araya geldiniz. Sakın mahlûklara lanet etmeyin ki; lanet size dönmesin. Bir müslüman kula veyahut bir mazlum kula yapılan haksız lanet mutlaka geri dönüp senin baĢına inecektir.507 Haksız lanet, eğer ki haklıysa zaten perdelerden geçerek o adamın baĢına iner. Unutmayın ki babanın yaptığı bedduada perde yoktur. Direk, perdesiz olarak çıkar, hemen evladın kafasına iner bela. Anne tez sinirlendiği için annede öyle değildir. Baba kolay kolay beddua kelimesini ağzına almaz. Çünkü baba evin, yuvanın kuruluĢunda daha çok Ģeyler üstlendiği için, daha büyük sıkıntılar çektiği için evliliğin kıymetini daha iyi bilir. O yüzden talak hakkı erkeğe verilmiĢtir. Hanıma verilebilir mi? Verilir.508 Hanım der ki: —―Talakı bir sene boyunca bana verirsen seninle nikâhlanmayı kabul ediyorum‖ diye Ģart koĢarsa boĢanma yetkisi hanıma verilebilir. Bunu yapabilirsiniz ama yuvanın kurulmasında sizin payınız çok büyük olduğu için büyük sıkıntılara sizin omuzlarınız katlandığı için evliliğin kıymetini siz daha iyi biliyorsunuz. O yüzden sinirlendiğiniz zaman kızdığınız zaman hemen kahrolsun, periĢan olsun diyemiyorsunuz. Çünkü insan zor kazandığının değerini biliyor ama bir müslüman erkek kesinlikle hanımını dövmez.509 Bunu kafadan çıkarın, yani böyle bir Ģey yok. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: —―Kim haksız yere hanımını döverse ahiretteki hasmı benim. Onun düĢmanı ben olacağım.‖510 Hanımlar Allah (Celle Celaluhu)‘nun size emanetleridir, bakın Hazreti AiĢe annemizden rivayetle: Ebu Davud, Sünen, Kitabu-l‘Edeb: 4/300 No: 4905; Ġmamı Birgivi, Tarikat-ı Muhammediyye: 521. Ġbni Abidin, HaĢiyetu Reddu-l‘Muhtar:2/481; Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar:2/148. Seyda Muhammed Konyevi, Asrımız Meselelerine Fetvalar: 599. 510 Hüseyin Hilmi IĢık, Saadeti Ebediyye: 600. 507 508 509 246 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ْ ُ ْ َ َ َْ َ ٰ َ َ ُ َ َ َ َ َ ْ َ َ َ ِ ِه ُِْف:هللا ِِ ٌَِ ظى ِ ُ ًَِا َِس:ذ ِ ُ ِك ِل:ذ ِ هللا ِح ِع ِالى ِع ِن ِها ِك ِال ِ ِس ِض ِ ِي،ش ِت ِ ً ِعا ِت ِ ِع ُ ْ َ ْ َ ٌُ ُ َ ُ ْ ُ َ ْ َ ْ َ ْ ُ َ َ َ ٌَِ ظى ِ ُ ف ِال ُِع ِْل َِذ ِة ًَِا َِس ِ ُِ ِه:ِ ذ ِأ ِكى ِ ال ِح ِب ِ ِل»ِ ِف ِى ِى ِ ِ« ِه ِع ِل ِذ ِِة:ٌا ِ ً ِِلى؟ ِك ِ َ ِخب ُِ ٰ َ َ َ «خ ِِال َِها َِ ِ« ِِهي َِع ِلى:ٌُِ ِف َُِ ُِلى:ٌا ِ هللا؟ ِك ِِ —“Ya Rasulallah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni nasıl seviyorsun? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘de ona: —―Kör düğüm gibi‖ buyurdu. Hz. AiĢe: —―Nasıl kördüğüm gibi‖ diye sorunca, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): —―Ġlk günkü gibi‖511 diye buyurdu. Bak! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona demedi ki saçma soru sorma git iĢim var. Bak bize sorsa iĢin gücün mü yok deriz Bakın Ģu mevzuya, bakın güzelliğe. Bakın! Kendi söküklerini kendi dikiyor. Süt sağacak, kendi sağıyor. Ev iĢlerine yardım ediyor. Eve gidiyordu, evde yemek hazır değil, yemek nerede kaldı demiyordu. Bizde öylemi? yemek 5 dakika geç kaldı kıyamet koparıyoruz, yemeğe tuz koymamıĢlar kıyamet koparıyoruz, nerde yemeğin salatası diyoruz, kıyamet koparıyoruz. Ama biz böyle bir peygamberin ümmeti isek buna layık olmak zorundayız. Bakın bir kere dahi eve gittiği zaman yemek istememiĢtir. Kalkıp orada yemekler karıĢtırıp da insanlara külfette vermemiĢ. Oturup önüne gelirse yemiĢ, yememiĢse zaten taĢ bağlamıĢtır.512 Görüyor musunuz kesinlikle kadına Ģiddet Ġslam‘da yok. Bunu müslüman erkeği olarak göstermeyin insanlara, yok böyle bir Ģey. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in vefatında dokuz tane hanımı vardı.513 Dokuz tane olduğu zaman çok dünyalık istediler, o 511 512 513 Ebu Nuaym, Hilye: 2/44; Ebu-l‟Kasım Temmam Bin Muhammed, Fevaid-u Temmam: 2/10. Abdulvehhab ġarani, Ahlaku-n‘Nebi:62. Abdullah Nesefi, Tefsiru-n‘Nesefi: 3/245; Ahmed Mahmud Ünlü: Nikâhın Faydaları ve Afetleri: 224; Seyyid Alizade, ġerhu-Ģ‘ġir‘ati-l‘Ġslam: 434. 247 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER sıra evi terk etti. Bakın gene kimseye vurmuĢ, kimseye el kaldırmıĢ değil. Evi terk ediyor, bir ay boyunca çadırda hasırda yatıyor.514 Bizim yapmamız gereken Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‗den bu düsturu almaktır. Sinirliyseniz, ayaktaysanız oturacaksınız. Oturuyorsanız uzanacaksınız. Uzanıyorsanız kalkıp abdest alacaksınız.515 Baktınız olmuyor, evi terk edeceksiniz. ―Ama ben erkeğim, iĢte koca benim, ben tokatlarım, ben döverim, kafanı kırarım…‖ Bunları bırakın! Bunu yapana erkek denmez. En büyük erkek, sinir anında sinirini yenendir. Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)‘dan rivayetle: َ ُ َّ َ ّٰ ٌَ ُ َ َّ َ ُ ْ َ ُ َّ َ َ َ َ ْ َ ُ َ ْ َ هللا َعل ُْ ِه صلى الل ِه ِ ً ِأ ِِبي ِه ِشٍِ ِش ِة س ِض ي الله عىه أن سظى ِ ِع َّ َ َّ الشذ ًُذ بالص َش َعت ئ َّه َما َّ غ َ َو َظ َّل َم َك َ ِْ َل:ٌا الش ِذ ًُذ ال ِزي ًَ ْم ِل ًُ ه ْف َع ُه ِ ِِ ِ َْ َْ َ ِ ِ ِعىذ الغظ ب Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Gerçek babayiğit, güreĢte rakibini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olan kimsedir”516 Pehlivan olmak istiyorsanız bunu kovalayın. Allah-u Teâlâ buyurdu ki: —“Ey Âdemoğlu! Mahlûklara lanet etmeyin!‖ Bakın! Lanetin edildiği yerde yetmiĢ bin tane melek kaybolur, yetmiĢ bin tane Ģeytan toplanır. Lanetin edildiği yerde bütün bereket kalkar oradan. Sakın! Allah (Celle Celaluhu)‘nun kesin emri var. Lanet kelimesini ağzınıza sakın almayın! Ama Ġslam‘da var mı? Var. Buhari, Sahih: 7/230; Mustafa Asım Köksal, Hz.Muhammed (Aleyhisselam) ve Ġslamiyet: 4/243. Ahmed b. Hanbel, Müsned: 16/333; Ebu Davud, Sünen:4/249; Ġbni Hibban, Sahih: 12/501; Beyhaki, Edeb:1/55; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman:10/526; Beğavi, ġerhu-s‘Sunne:13/162; Ġbni Esir, Camiu-l‘Esir: 8/440; Heysemi, Mecmau-z‘Zevaid: 8/70; Suyuti, Fethu-l‘Kebir:1/126; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 3/519; Iraki, Tahric-u Ehadis-u Ġhya: 4/1806. 516 Buhari, Edeb: 102-76; Müslim, Birr: 106-108; Ġmam-ı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin: Hadis No:46-648; Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis: Hadis No:1378. 514 515 248 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER LianlaĢma dediğimiz Ģeydir. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile dalga geçtiler: — ―Sen peygamber falan değilsin‖ dediler. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyurdu? Onlara: — ―O zaman gelin yarın lianlaĢalım‖ Ertesi gün oldu, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) meydana çıktı. LianlaĢacaklar gelmediler meydana.517 Çünkü biliyorlardı ki, Habibi Muhteremin bütün duası kabuldür. Hak peygamber olduğunu biliyorlardı. Gelmediler. Ne demektir lianlaĢma? LanetleĢme. Ġslam‘da bu lanetleme olayı var yani. Ama kesinlikle, bereketi öldüren, bereketi kaldıran bir Ģeydir. O yüzden hiç ağzınıza dahi almayın. Beddua sakın. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in hiç bedduası var mı? Bir kaç tane âhı var. Mesela namaz kılmayanlara çok büyük ahı var. Yani beddua derseniz: — ―Allah ve Rasulü‟nün laneti onların üzerine olsun‖ diyor. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in bedduası da vardır. 518 Cebrail (Aleyhisselam)‘ın bedduasına Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘ âmin demiĢtir.519 Bi‘r-i Maune meselesinde yetmiĢ tane hoca istediler. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ashabı suffe‘den en iyi yetiĢmiĢlerden yetmiĢ tane sâhâbiyi seçmiĢti. Tuzak kurdular. YetmiĢini de katlettiler. Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 3/511; Mahmud Ustaosmanoğlu, Ruhu-l‘Furkan: 3/568; Beydavi, Tefsir: 2/47; Ġbni Kesir, Tefsir: 4/1267; ZemahĢeri, Tefsiru-l‘KeĢĢaf: 1/462; Abdullah Nesefi, Tefsiru-n‘Nesefi: 1/261; Fahru‟r Razi, Tefsiru-l‘Kebîr: 7/73. 518 Mamer bin RaĢid, Cami: 11/242; Ġmamı Malik, Muvatta: 2/334; Ebu Davud, Müsned: 4/34; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 2/67. 519 Hâkim, el-Müstedrek: 4/153; Buhari, el-Edebu‘l Müfred, Hadis No: 644-646; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 2/254; Ġbni Huzeyme, Sahih: Hadis No: 1888, Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 5/232; Beyhaki, Sunenu-l‘Kübra: 4/500-501; Ġbni Hibban, Sahih: 2/131; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 2/215-217; Münziri, Terğib: 2/93. 517 249 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) orada beddua etmiĢtir. Oraya, onu yapanlara…520 YetmiĢ tane güzide hafız talebesini götürdüler. Zaten ondan sonra Ebu Bekir Sıddık (Radiyallahu Anh) döneminde de bu Ģekilde hafızları götürdüler Yemame olaylarında. Bu sefer hafızlar çok gidince Ebu Bekir Sıddık (Radiyallahu Anh) Efendimize Hazreti Ömer (Radiyallahu Anh) geldi. Dedi ki: — ―Böyle olmaz. Hafızları tek tek götürüyorlar. Ne yapalım? Sayfaları toplatalım bir araya.‖521 Sonra Kur‘an kitap haline geldi. ―Kur‟an” kelimesi nedir bilir misiniz? Yani ihtilaflıdır bu. Ġmamı ġafii (Rahimehullah) Hazretleri dedi ki: — ―Kur‘an kendi baĢına bir kelimedir, özel isimdir." Kareneden türedi diyen, okudu, okumaktan geldi diyen kimdir? Lihyanî. Anladınız mı? Nerde yazar bu dediklerim? Usul-ü Tefsirde. Usul-ü Tefsir okursanız bu bilgilerin hepsi orada yazar.522 Bakın! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında Kur‟an ayetleri bir arada mıydı? Değildi. Herkeste bir parça vardı. Bunu kitap haline kim getirdi? Ebu Bekir Sıddık Efendimizin halifeliği döneminde getirildi. Teklif Hazreti Ömer(Radiyallahu Anh)‟ındır. Çoğaltma iĢini Hazreti Osman (Radiyallahu Anh) yapmıĢtır.523 Harekeleme ise Hazreti Ali (Radiyallahu Anh) Efendimizin zamanında veya sonrasında oldu.524 Harekeleme, noktalama iĢaretleri ondan sonra olmuĢtur. Zühri, Meğazi: 2/95; Abdurrezzak, Musannef: 5/384; Vakidi, Meğazi: 1/349; Ġbni Sad, Tabakat: 2/53; Buhari, Sahih: 5/42; Müslim, Sahih: 1/468-469; Beyhaki, Delail: 3/348; Zehebi, Tarih: 2/195; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 4/72; Mustafa Asım Köksal, Hz.Muhammed ve Ġslamiyet: 2/623; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 1/123. 521 Ahmed Cevdet PaĢa, Kısas-ı Enbiya: 1/288; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 1/77; Ġslam Tarihi Ansiklopedisi: 4/42; Allame Suyuti, Tarihu-l‘Hulefa: 2/72; Beyhaki, Delailu-n‘Nübüvve: 7/19. Kurtubi, Tefsir: 1/37; Ebu Davud, Müsned: 1/5; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/224; Buhari, Sahih: 6/183; Müslim, Sahih: 4/1716; Nesai, Sünen: 7/252; Ġbni Hibban, Sahih: 10/352; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 5/146; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 1/339; Ebu Ya‟la, Müsned: 1/64; Beyhaki, Sünenu-l‘Kübra: 7/478; ZerkeĢi, el-Burhan Fi Ulumi-l‘Kur‘an:1/167. 522 Suyuti, el-Ġtkan Fi Ulumi-l‘Kuran: 61. 523 Ahmed Cevdet PaĢa, Kısas-ı Enbiya: 1/288; Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 1/77; Ġslam Tarihi Ansiklopedisi: 4/42; Allame Suyuti, Tarihu-l‘Hulefa: 2/72; Beyhaki, Delailu-n‘Nübüvve: 7/19. Kurtubi, Tefsir: 1/37; Ebu Davud, Müsned: 1/5; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 1/224; Buhari, Sahih: 6/183; Müslim, Sahih: 4/1716; Nesai, Sünen: 7/252; Ġbni Hibban, Sahih: 10/352; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 5/146; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 1/339; Ebu Ya‟la, Müsned: 1/64; Beyhaki, Sünenu-l‘Kübra: 7/478; ZerkeĢi, el-Burhan Fi Ulumi-l‘Kur‘an:1/167. 524 ZerkeĢi, el-Burhan Fi Ulumi-l‘Kur‘an:4/184. 520 250 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Bakın! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında olmayıpta sonradan ortaya çıkan Ģeylere ne diyoruz? Bid‘at. Mesela: َ ط ََل َل ٌت َو ُول َ ُول ب ْذ َعت َّ ط ََل َلت فى ِالى ِاس ٍِ ٍ ِ “Her bid‟at sapıklıktır, her sapıklık ateĢtedir.” 525 diye hadis-i Ģerif var. Ama bunu bilmeniz lazım ki: aslı sünnette yoksa sapıklıktır. Eğer ki bütün bidatler sapıklık olsa, Hz.Ömer Efendimiz cemaatle teravih kıldırmayı emretti. Ondan sonra döndü cemaate baktı ki millet orada cemaatle teravihi kılıyor, dedi ki: ُ ْ ”“ ِو ْع َم ال ِب ْذ َع ِت ٰه ِز ِِه َ ―Bu ne güzel bir bidattir!‖526 Peki.. Ben soruyorum sizlere: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in bütün bidatler sapıklık dediği mevzuya, Hazreti Ömer (Radiyallahu Anh) gibi bir yiğit çıkıp: —―Bu ne güzel bir bidattir‖ kelimesini kullanabilir mi? Kullanamaz değil mi? Demek ki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in kastı baĢkadır. Ġmamı Rabbani Hazretleri Mektubat‘ta, bütün bidatları nehyediyor,527 doğru. Ama onun da alt cümlesini okumadan, ilahiyatçı profesörler hüküm veriyor. ġimdi... Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) çatalla yemek yemiĢ mi? YememiĢ. Ama kürdanla uzanmıĢ. Bakın! Bu, bize çatal müsaadesi anlamına gelmiyor mu? Geliyor. ġimdi.. Medrese yaptırmak bidattır, tasavvuf hakkında kavuĢmak bidattır, minare yapmak bidattır, Kur‘an kursları düzenlemek bidattır. Ama bunların Tirmizi, Sünen: 2676; Ebu Davud, Sünnet: 6; Ġbni Mace, Mukaddime: 6; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 4/126-127; Darimi, Sünen: 1/44; Tahavi, ġerhu MüĢkili-l‘Asar: 2/69; Ġbni Kesir, Tefsir: 1/557; Taberani, Kebir: 9/97-98; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 4789; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 5/220; Hâkim, el-Müstedrek: 1/95-96; Ġbni Hibban, Sahih: Hadis No: 5. 526 Buhari, Sahih: 3/45; Ġbni Huzeyme, Sahih: 2/155; Ebu Davud, Sünen: 2/568; Beyhaki, Sünenu-l‘Kübra: 2/694; Abdurrezzak, Musannef: 4/258; Ġmamı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin: 5/429. 527 Ġmamı Rabbani, Mektubat:1/186. Mektub. 525 251 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER hepsi bidat-i seyyie midir? Haram bidat midir? Haram bidat hangisidir? Sünneti değiĢtirendir. Mesela: ölüye sarık takıyorlarmıĢ, kefenin üstüne sarık sarıyorlarmıĢ. Bunlar var mı? Yok! Bu nedir? Bidat-ı Seyyie‘dir. Erkeğin kefen bezi kaç tanedir? Üç tanedir. Hanımın beĢ tanedir. Erkeğe en az bir kefen, kadına da en az üç tane olmak Ģartıyla. Ama normali üç ve beĢtir. Bu durumda ne olmuĢ oldu? Demek ki: sünneti kaldıran bidatler haramdır. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Bilal-i HabeĢi‟ye ne emretti: — ―Ey Bilal (Radiyallahu Anh) yüksek yere çık oku‖ 528 dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in zamanında minare var mıydı? Eğer ki minare olsaydı, o zaman diyecekti ki: — ―Ya Bilal (Radiyallahu Anh) çık minareye, oku.‖ Ama minare olmadığı için ne dedi: ―yüksek yere çık.‖ Peki.. Bu yüksek yere çık emri, minareye müsaade anlamına gelmiyor mu? Anladınız değil mi? Gerçekten bütün bidatler sapıklıktır. Ama hangileri: sünneti değiĢtirenler. Bizim ölçümüz budur. Ondan sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in bir hadisi var: َ َ ََ َ ْ َوأ ْح ُش َم ًْ َع ِم َل ِب َها، فل ُه أ ْح ُش َها،… َم ًْ َظ ًَّ ِفي ِلا ْظَل ِم ُظ َّىت َخ َع َىت َ ُ ص م ًْ ُأ َ م ًْ َغ ْير َأ ْن ًَ ْى ُل،َب ْع َذ ُه ...ٌِ ىس ِه ْم ش ْي ح ِ ِ ِ ِ “Ġslam‟da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir Ģey noksanlaĢmaz”529diyor. Ġbni Ġshak, Ġbni HiĢam: 2/155; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 4/43; Ebu Davud, Sünen: 1/199-208; Ġbni Mace, Sünen: 1/232; Darimi, Sünen: 1/214; Selimiye Medresesi, Nurul Misbah: 1/150. 529 Ebu Davud, Müsned: 2/55; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 3/494; Müslim, Sahih: 4/2059; Nesai, Sünen: 5/75; Ġbni Hibban, Sahih: 8/101; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 2/328; Hâkim, el-Müstedrek: 2/561; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 5/26; Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 6/160, Beyhaki, Sünenu-l‘Kübra: 4/923; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 2/350; Ġbni Hacer, Fethu-l‘Bari: 12/193; Bedrettin el-Ayni, Umdetu-l‘Kari: 25/53; Suyuti, el-Luma‘: 1/68; Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih: 1/223; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/437; Mübarekfûri, Tuhfetu-l‘Ahvezi: 7/365; Ġbni Esir, Camiu-l‘Usul: 6/457; 528 252 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ne demek o zaman ―her yenilik bidattir‖? O zaman arabaya niye biniyorsunuz? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında araba mı vardı? Peki deveye binmesi, arabaya binmemize bize müsaade anlamına gelmiyor mu? Anladınız mı? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) burada otursaydı deveye mi binecekti? Demek ki burada anlamanız gereken nedir? Hakiki sünneti kaldırıp da yerine bidat uydurmak. Mesela büyük camilerde uygulanıyor bu. Gidiyorsun camiye, sünnet kılınıyor, sünnetten sonra üç ihlas bir Fatiha okunuyor. Bak bu bidat-i seyyiedir. Neden? Hakiki sünneti ortadan kaldırıyor. Hakiki sünnet nedir? ُ َ َ َ َ َّ َّ َّ ُدل ِني َعلى َع َم ٍل، ًَا َس ُظى ٌَ الل ِه: َس ِض َي الل ُه َع ْن َها أ َّن َها كال ْذ،َع ًْ أ ِ ّم َسا ِف ٍع ُ َ َّ َ َّ ُ ُ ْ َ ُ َ َ َك.الل ُه َع َّض َو َح َّل َع َل ُْ ِه الصَل ِة ِئرا ك ْم ِذ ِئلى، " ًَا أ َّم َسا ِف ٍع:ٌا ًأحشِوي ّ َ َّ ْ ْ ْ َو، َو َهللُه َع ْششا،َف َع ّبحي الل َه َع ْششا ، َوه ِّب ِر ًِه َعششا،اخ َم ِذ ًِه َعششا ِ ِِ ِِ ْ َّ َ َ َ َ َ َ َ ْ َ ْ َّ َ َ َّ َ ْ َ ْ ْ َ وِئرا هلل ِذ، هزا ِلي:ٌ ف ِاه ًِ ِئرا ظبد ِذ عششا كا،اظ َخغ ِف ِش ٍِه عششا و َ َ َ َ ْ َّ َ َ َ َ َ َ ْ َ َ َ َ َ َ َوِئرا، َهزا ِلي:ٌا وِئرا هبر ِث ك، َهزا ِلي:ٌا وِئرا خ ِمذ ِث ك، َهزا ِلي:ٌا ك َ ُ ََْ َْ َ َ ََْْ ْ " ًِ كذ غفشث ل:ٌاظخغفش ِث كا Ümmü Rafi‘ (Radiyallahu Anh)‘dan rivayet edilmiĢtir ki, bir kere O: ―Ya Rasulallah! Bana öyle bir amel öğret ki, Allah-u Teâlâ bana o sebeple mükafat versin‖ dediğinde, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ģöyle buyurdu: ―Ey Ümmü Rafi‟! Namaza kalktığında, On kere tesbih et (Subhanallah de), On kere tehlil et. (La ilahe illallah de), On kere hamdet (Elhamdulillah de), On kere tekbir et (Allahu Ekber de), On kere de istiğfar et (Estağfirullah de). Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 15/780; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 2/304; Suyuti, Camiu-l‘Ehadis: 20/415; Ġmamı Nevevi, Riyazu-s‘Salihin: 2/21. 253 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Zira sen, on kere tesbih ettiğinde Mevla Teala: “Bu benim içindir” buyurur. Tehlil ettiğinde: “Bu benimdir” buyurur. Hamdettiğinde: “Bu bana aittir” buyurur. Tekbir ettiğinde: “Bu bana mahsustur” buyurur. Ġstiğfar ettiğinde: “Seni affettim” buyurur.”530 Ama Ģu anki Fatih Caminde nasıl yapılıyor bu? Üç Ġhlas bir Fatiha okuyorlar. Bakın! Gerçek sünneti ortadan kaldırıyor mu? Kaldırıyor. ĠĢte buna müsaade yoktur. Ali Haydar Âhıshavi Hazretleri: ―Bu bidattir‖ diyor. ĠĢte siz de ne yapacaksınız? Asıl sünneti getireceksiniz oraya. Anladık mı? Bütün bidatlere haram diyebilir misiniz? ġimdi diyemezsiniz. Sünneti değiĢtirenler, onlar sapıklıktır. Ölüye sarık sarmak gibi. Ölüyü öpmek caiz midir? Caizdir tabii.531 Nerden caizdir? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Osman b. Maz‟un (Radiyallahu Anh)‘ı öpmüĢtür.532 Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘i kim öptü? Ebu Bekir Sıddık (Radiyallahu Anh).533 Buna haram diyebilir misiniz? Asıl olarak fetvada haram diyemezsiniz. Ama ölmüĢ bir genç kızı öpeyim dersen, o canlı olsun, ölü olsun haram olur. Ana çocuğunu çok görmek ister, ona açıp öptürmek caizdir, haram diyemeyiz. Demek ki Allah-u Teâlâ: — ―Ey Âdemoğulları! Sakın mahlûkata lanet etmeyin! Lanet size döndürülür” dedi. Bunun haberini aldık. Devamında: Ġbni Sünni, Amelu-l‘Yevmi ve-l‘Leyle: 1/97; Suheyb Abdulcebbar, Camiu-s‘Sahih Li-s‘Sünen ve-l‘Mesanîd: 25/337. Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar: 1/201; Seyda Muhammed Konyevî, Asrımız Meselelerine Fetvalar: 223. 532 Ebu Davud, Müsned: 3/38; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 40/194; Ġbni Mace, Sünen: 1/468; Ebu Davud, Sünen: 3/201; Tirmizi, Sünen: 2/305; Hâkim, el-Müstedrek: 1/514; Ġmam-ı Beğavi, ġerhu-s‘Sünne: 5/302; Abdurrezzak, Musannef: 3/596; Beyhaki, Sünenu-l‘Kübra: 3/570; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 3/57; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 1/105. 533 Buhari, Sahih: 4/194; Ġbni Sa‟d, 2/469; Mustafa Asım Köksal, Hz.Muhammed ve Ġslamiyet: 4/774; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 5/427. 530 531 254 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ُ َ َ َ ْ َ ََ ْ َ ََ ْ َ ل ََ َ َ ْ اح ٍد ِ ۩ ًا ابً ادم! ِاطحلام ِت الظماوات ِفي ال َهى ِاء ِبَل غم ٍد ِباط ٍم و َ ِم ًْ ا ْط َما ِئي َ ۩ Ey Ademoğlu!Benim isimlerimden tek bir isimle gökler havada direksiz dosdoğru durdu. Ey Ademoğlu! iki katlı bina yapacaksınız, direksiz ayağa dikemiyorsunuz. Var mı erkek aramızda. Müteahhit de var aramızda. Ġstiyorsanız sorarız. Direksiz iki katlı bir binayı ayağa dikebilir misiniz? Dikemezsiniz. Ama Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki: ―Bakın ki semaya, sırf benim bir ismimle direksiz ayakta duruyor.‖ Koca sema direksiz ayakta duruyor. Devamında Allah-u Teâlâ buyuruyor ki: َ َْ ْ ُ ُ ُُ ْ َ ْ َ ْ َ َ َ .ف َم ْى ِغظ ٍة ِم ًْ ِكح ِابي ِ ۩ و لم جظح ِلم كلىبكم ِبال ۩ Ama benim kitabımdan bin tane vaazla bile sizin kalpleriniz doğrulmadı. Koca sema benim bir ismimle ayakta duruyor, hem de direksiz. Ama sizin kalpleriniz benim kitabımdan bin tane vaazla ayağa kalkmıyor. Ne biçim kalbimiz var. Bin tane vaazla ayağa kalkmıyor. O yüzden Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyuruyor: َ ُ َّ َّ َ ُ ُ َ َك:ٌا َ َك،َع ًْ َأبي ُه َشٍْ َش َة ِ :هللا َعل ُْ ِه َو َظل َم صلى هللا ِ ٌاٌ َسظى ِ َْ َْ َّ َّ َ ُ "اث ِ " أه ِثروا ِرهش ه ِار ِم اللز ―Zevkleri bıçak gibi keseni çok hatırlayın!‖534 534 Alusi, Ğaliyetu-l‘Mevaiz: 357; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 13/301; Ġbni Mace, Sünen: 2/1422; Tirmizi, Sünen: 4/129; Nesai, Sünenu-l‘Kübra: 2/379; Ġbni Hibban, Sahih: 7/259; Taberani, Mu‘cemu-l‘Evsat: 6/56; Hakim, el-Müstedrek: 4/357; Ebu Nuaym, Hilye: 6/355; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 2/246; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 7/78; Heysemi, Mevaridu-z‘Zamân: 8/252. 255 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Nedir o? Ölüm! Bir tane ölüyü çıkarın ortaya tabutuyla. O ölünün yaptığı vaazı, bin tane hoca yapamaz. Dikkat edin! Biz, bizim elimizde değiliz. Bir gün sohbet ederken bir Ģey söyledim cemaate. Bakın! Uyumamak ve uyanmamak elimizde mi? Bir bakın bakıyım, uyumamak elimizde mi? Hadi iki gün uykusuz kalın bakıyım, ayakta uyumuyor musunuz? Elinizde değil ki uyanmamak. Var mı: — ―Ben yatacağım, bir daha da uyanmayacağım‖ diyecek bir erkek? Biz, bizim elimizde değiliz. Biz yokuz, Allah (Celle celaluhu) var! Biz onun elindeyiz. Kalplerimiz O‘nun iki kudret parmağı arasındadır.535 Allah (Celle celaluhu)‘ya dua edin ki kalplerimiz dirilsin. Bakın! Sema, bir tane isim hürmetine direksiz ayakta duruyor. Ve lakin bizler, bin tane vaaz dinliyoruz da kalplerimiz ayağa kalkmıyor, titremiyor bile artık, gözlerimiz yaĢarmıyor. Farkında mısınız? Neden? Katılıktan. Günahlardan dolayı kalbimize o kadar siyah noktalar iĢlendi ki, kalpte yer kalmadı.536 Örümcek yuvası gibi oldu kalplerimiz. Hep senelerdir yutturdular bize erkekler ağlamaz diye. Böyle bir Ģey var mı? Benim peygamberim ağlamıĢ, ben kim oluyorum ki? ُ َ َْ ُ َُّ َ َ ُ َ َ َ َ ُ ْ َ َ ُ َْ َ ل َ ُّ َ َ ىغظة ِ كر ِالك َل ثا ِثس ال، ۩ ًا ايها الىاض!كما َل ً ِلين الحجس ِفي ال ِاء ُُْ َْ َ . اط َُ ِة ل ِ ىب الل ِ ِفي الل ۩ Ey Ġnsanlar! TaĢ suda yumuĢamadığı gibi vaaz da katı kalplere tesir etmez. Ahmed b. Hanbel, Müsned: 11/130; Müslim, Sahih: 4/2045; Ġbni Mace, Sünen: 1/72; Nesai, Sünenu-l‘Kübra: 7/156; Ġbni Hibban, Sahih: 3/184; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 7/117; Hakim, el-Müstedrek: 1/706; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 8/45; Heysemi, Mevaridu-z‘Zamân: 1/600. 536 ِ " إِ َّن ال:َال ِ ِ َّ أ،َع ْن أَبِي ُه َريْ َرَة ت َ ول اللَّ ِه ﷺ ق َ َن َر ُس ْ اد ْ َب َكان َ َز،اد َ فَِإ ْن َز،ُص ِق َل قَ ْلبُه َ اب َونَ َز ْ ع َو ُ ،استَ ْغ َف َر َ َ فَِإ ْن ت،ت نُكْتَةٌ َس ْو َداءُ في قَ ْلبِه َ َْم ْؤم َن إِ َذا أَ ْذن ُ Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)‘dan rivayet; Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: ―Mü‟min'in iĢlediği her günah kalbine bir nokta bırakır. Tövbe ederse silinir. Etmezse orayı doldurur ve karartır.‖ [Ġbni Mace, Sünen: 4/711, Zühd Bab: 29; Ahmed b. Hanbel, Müsned:7939; Hâkim, el-Müstedrek 1/45; Ebu Davud, Zühd: Hadis No: 271; ġeyh Muhammed Kazım Aydın, Deryadan Damlalar: 144.] 535 256 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ―Ey insanlar!‖ Bakın, hitap değiĢti. Hitap Ģimdi insanlara geldi. Bir tane sert taĢı suya koysanız, suda yumuĢar mı? Yüz sene kalsa? YumuĢamaz değil mi? Allah-u Teâlâ buyuruyor: —―Nasıl ki taĢ suda yumuĢamadığı gibi, sizin katı kalpleriniz de benim vaazım karĢısında yumuĢamıyor, tesir etmiyor artık.‖ Doğru değil mi? Niye tesir etmiyor bize? Niye hiç etkilenmiyoruz vaazlarda. Vaaz edende mi hata, dinleyende mi? Molla Fenâri Hazretleri‘nin bir sözü var her Ģeyde söylüyoruz: — ―Önce kendinizi düzeltiniz. Kendiniz düzelirseniz, aileniz düzelir. Aileniz düzelirse, çevreniz düzelir. Çevreniz düzelirse, dünya düzelir.‖537 Molla Fenâri Hazretleri, Osmanlı‘nın ilk Ģeyhulislamı. Hatayı vaaz edende mi arayacağız, dinleyende mi? Herkes kendinde arasın. Sizin yaptığınız günahlardan sebep, ben cehennemde yanmam. Benim yaptığım hatalardan dolayı da siz yanmazsınız. Herkesin yaptığı kendisinedir. Unutmayın ki her koyun kendi bacağından asılır ammâ, çevresindekilere de mutlaka zararı vardır. Yoktur demeyin. Arka tarafta koyunu assalar, pis kokusu bizi burada rahatsız eder mi? eder. Hakikaten, ne yapar ederler sizin de bir tarafınızdan tutarlar. Niye kalplerimiz yumuĢamıyor. Allah (Celle Celaluhu)‘yu zikrediyor muyuz? Allah (Celle Celaluhu)‘yu zikrediyorken kalbimiz titremiyor mu? Bizi yaratanı zikretmek, artık hoĢumuza gitmiyor mu? Allah (Celle Celaluhu) için Allah (Celle Celaluhu) demek hoĢumuza gitmiyor mu? Yoksa taĢın suda yumuĢamadığı gibi vaazlarda artık kalbe tesir etmiyor mu? Kalpler ne halde? Bu kalbin dirilmesi için, ölmesi mi lazım? Bu kalbi ayağa kaldırmamız lazım. Ne ile olur bu? zikirle! Kimin sevilmesi gerekiyorsa, onun sevgisi o kalbe yerleĢecek. Bunu yapabilir miyiz? yaparız ĠnĢallah. Ama mutlaka bir Ģeyhe intisâb etmek lazım. Efendi Hazretleri ne diyor: 537 Hasan Mahir, Allah Dostlarının Makamlarına Yolculuk: 64; Gülistan Dergisi 84.Sayı - 2007. 257 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ َ ُ َ َ َ َ ُ َ ِ ”ان ِ ٌ “ َم ًْ ل ْم ًَى ًْ ل ُه ش ُْ ٌخ فش ُْخ ُه ش ُْط ―ġeyh‘i olmayanın ġeyh‘i Ģeytandır.‖538 ġeyhe intisap lazım. Neden lazım? Ġsmail Hakkı Bûrsevi Hazretleri diyor ki: (Kuddise sırruhu) — ―Bir insan Ģeyhsiz de veli olabilir, evliya olabilir, ama dört yüz sene sürer.‖539 Yapabilir misiniz? Ġsmail Hakkı Bûrsevi (Kuddise sırruhu) Hazretleri Bursa‘da yatıyor. Ben size söylüyorum: —―ġeyh‘e intisap etmek farz‖ diyemem, ―vacip‖ diyemem tasavvuf için. Ama bu zatlar, bu yolu daha iyi biliyorlar. Reçeteyi daha iyi yazıyorlar size. Yani Ģeyhi olmayanın veli olması çok nadir bir meseledir. Ancak üveysi olacak, Allah (Celle Celaluhu) tarafından ledun ilmi verilmiĢ olacak, onlara bir Ģey diyemeyiz. Ama bizler onlardan mıyız? Ġsmail Hakkı Bûrsevi (Kuddise sırruhu) hazretleri ki bir ―ġeyh‘e intisab etmeden de veli olunabilir, ama dört yüz sene sürer‖ diyor. Ömrümüz var mı? Ne yapıp edip 60-70 seneye bu veliliği sığdıracaksınız. ‗‘Abd‘‘ makamına, hakiki kul makamına yükseleceğiz. Bu da, nasıl olacak? Nasıl ki baĢınız ağrıyorsa doktora gidiyorsanız, kalbiniz ağrıyorsa bunun için de mürĢide gideceksiniz. O yüzden taĢın yumuĢamadığı gibi artık vaazda kalplere tesir etmiyor. Allah-u Teâlâ: َ َْ َ َٰ َ ْ َ َ ُ ْ َ َّ ُ ُ ف َح ْش َه ُذو َن َا َّه ُى ْم ع َب ِ صىه ُه هللا زم حع اد ُ۩ ًا ابً ادم!ه ِ ِ ۩ Ey Ademoğlu! Kendinizin Allah (Celle Celaluhu)‟ın kulları olduğuna Ģahitlik ediyorsunuz da, sonra ona nasıl isyan edebiliyorsunuz. Mahmud Ustaosmanoğlu, Risale-i Kudsiyye Tercümesi: 1/406; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan 1/236 - 5/264; Ömer b. Ahmed el- Harbûtî, ġerhu Kasideti-l‘Bürde: 6; Abdurrahim es-Sülemi, ġerhu Akîdeti-t‘Tahavi: 5/13; Lisanuddin bin Hattab, Ravdatu-t‘Ta‘rif: 469; Mahmud Ustaosmanoğlu, Risale-i Kudsiyye Tercümesi: 1/406; EĢrefoğlu Rumi, Müzekki-n‘Nufus: 441. 539 Ahmed Mahmud Ünlü, Tasavvuf Risalesi: 165; Mahmud Ustaosmanoğlu, Risale-i Kudsiyye Tercümesi: 1/424. 538 258 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ey Ademoğlu! Buyur Ya Rabbi. Nasıl Allah (Celle kulu olduğunuza Ģahitlik ediyorsunuz da, sonra da Allah (Celle Celaluhu)‘ya isyan ediyorsunuz? Hem diyorsunuz biz Allah (Celle Celaluhu)‘nun kuluyuz, Ģahit oluyorsunuz buna öyle değil mi? Hutbede ne diyorlar: Celaluhu)‘nun َ َ َ “ِهللا ِ ”ًا ِعباد Ey Allah (Celle Celaluhu)‘nun kulları. Hitap bize. Allah (Celle Celaluhu)‘nun kulları mıyız? BaĢka rab var mı? Yok. Bizler Allah (Celle Celaluhu)‘nun kulları değil miyiz? Allah-u Teâlâ diyor ki: —―Nasıl olur da, onun kulu olduğunu iddia ediyorsunuz, sonra isyan ediyorsunuz?‖ Bizi görüyor mu? Biliyor mu haberdar mı Âlim mi? Basir mi? Semi' mi? her Ģeyden haberdar değil mi? ĠĢlediğimiz hatayı bir kul görecek diye elimiz ayağımız bir birine dolaĢıyor ama Rabbimiz görüyor. Biz hiç farkında değiliz. Ondan sonra ahirete gideceğiz. Orada her Ģey önümüze serilecek, bakacağız ki her kelimemiz yazılmıĢ. Her anımız yazılmıĢ. Bugün güneĢ bize Ģahitti, haberiniz var mı? Her gün yeni gün sesleniyor bize: — ―Ben bu gün yeni günüm sakın bende hata iĢleme! Her gün kendi gününden hesaba çekilecek. Bak bende hata iĢleme! Tertemiz olarak sana Ģahit olayım.‖ 540 diyecek. Ama hatasız bir günümüz var mı? Yeni dikkatimi çekti bu. Yani hiç hatasız bir günümüz var mı? Yok değil mi? Mümkün değil, ama ne yapacağız. Ebu Hureyre Hazretleri buyurdu ki: —―Gıybet orucu yırtar, istiğfar ise onu yamalar. Ġçinizden kim yarın ahirete orucunu yamalanmıĢ olarak getirmeye güçlü ise, bunu mutlaka yapsın”541 540 541 Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 2/303; Muhammed Nasreddin, Faslu-l‘Hitab:3/554-609. Ahmed Mahmud Ünlü, Oruç Risalesi: 45. 259 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Hatasız oruç olmaz. Mutlaka orucu deldirirler. Ama bunu istiğfarla yamayınız. Bundan pay biçelim. Demek ki hata yapıyorsak istiğfarla yamayacağız orayı değil mi? Cemi hatalarımızdan Estağfirullah, Estağfirullah, Estağfirullah! Allah-u Teâlâ devam ediyor diyor ki: َ َ َْ َْ َ َ َ َ َ َ ِ .۩ َوه ُْف ج ْض ُع ُمىن ا َّن اَل ْى َث َخ ٌّم َواه ُخ ْم ل ُه وا ِس ُهىن ۩ Ölümün hak olduğunu iddia ediyorsunuz da hala nasıl ona karĢı isteksiz kalabiliyorsunuz. Nasıl olur da ölüm haktır dersinizde ölümü istemezsiniz, ölümü çirkin görürsünüz. Mevla bizim dostumuz değil mi? Mevla ne demek? Mevlamız diyoruz ya ne demek? Mevla veliden gelir. Dost demek.542 Mevla‘mız dostumuz diyoruz. Ondan sonra dostumuzdan geleni de kerih görüyoruz. Öyleyse ölüm hak değil mi? Gelmeyecek mi? Niye çirkin görüyoruz o zaman ölümü. Zaten gelecek vade dolduktan sonra. Ölüm geldi mi? O zaman çirkin görmek yok. Ne yapacağız peki? Hazırlanacaksınız. Bir âlime Azrail (aleyhisselam) geldi. Alimde: — ―Hayrola niye geldin?‖ dedi. —―Canını almaya geldim.‖ dedi. O da: — ―HoĢ geldin, sefa geldin. 40 senedir sana hazırlanıyorum, seni bekliyorum, sana âĢık oldum.‖ dedi.543 40 sene! Ġsa (Aleyhisselam) dağın tepesinde bir veli gördü. Veli ibadet ediyordu. Ġsa (Aleyhisselam): —GüneĢ yakıyor. Sen burada secde ediyorsun. Niye kendine bir gölgelik yaptırmadın. O da: 542 543 Serdar Mutçalı, el-Mu‘cemu-l‘Arabiyyu-l‘Hadis: 1014; Mevlüt Sarı, el-Mevarid: 1684. Abdullatif Harputi, Mecalisu-l‘Envari-l‘Ahmediyye: 459; Ġmam-ı Gazali, Kimya-i Saadet: 775; Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/404. 260 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —Ben eski peygamberlerle konuĢtum. Bana dediler ki: ―Senin ömrün 700 senedir.‖ O yüzden 700 senelik kısa ömrümde güneĢlik yapmakla vakit harcayamam, dedi. Orada Ġsa (Aleyhisselam): —Ben sana haber veriyim ki ahir zamanda öyle bir ümmet gelecek ki ömürleri 60 70 senedir. Onlar bina yapmakla yarıĢacak, dedi. O âlim de: —Hâlbuki vallahi onlar da gram akıl yok. Ben onların yerinde olsaydım anlımı secdeden kaldırmazdım,544 dedi. 700 sene! 60 veya 70 sene bir ömrümüz var. Neyin peĢine gitmiĢiz biz! ُ َ َ َْ َ ْ ُ َ َْ َ ُ ُ ََ َ َ ْ غ لى ْم ِب ِه ِعل ٌم َ ِو ج ْد َع ُبىه ُه َه ُِّىا َ ِو ُه َى ِ۩ وجلىلىن ِبال ِعي ِخىم ما ل َْ ٌ هللا َع ِظ ِ .ُم ِ ِعىذ ۩ Kendisi hakkında sizin için hiçbir bilgi olmayan bir Ģeyi dillerinizle söylüyorsunuz ve onu hafif sanıyorsunuz. Oysa o, Allah indinde çok büyüktür. Siz dillerinizle her Ģeyi söylüyorsunuz. Söylediğiniz Ģey hakkında sizin yanınızda hiçbir bilgi yok. Ama siz ağzınıza gelen her Ģeyi söylüyorsunuz, sallıyorsunuz. Adama diyorlar ki: —―Fetvayı verdin, haramdır. Neye dayanarak verdin?‖ Adam da: —―Duvara dayanarak‖ demiĢ ya. Biliyorsunuz değil mi onu? Duvara dayanarak fetva veriyorsunuz. Allah-u Teâlâ diyor ki: —―Hâlbuki söylediğinizi hafif sanıyorsunuz.‖ Ġnsanın vereceği yanlıĢ bir fetva bütün ahiretini kaybettirir ona. Çünkü Hadisi ġerifte: 544 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim 1/386. 261 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ َ ْ َ ْ َ َ َّ َ ِ اع ِل ِِه ِ الذاٌ على الخي ِر هف ―Hayra vesile olan hayrı yapan gibidir.‖545 Harama vesile olan da yapan gibidir. Sizin burada söyleyeceğiniz: ―Ya bırak kardeĢim öyle bir Ģey olamaz, o helaldir.‖ demeniz. Neye yol açar? Götürür ta kıyamete kadar. Sizin bu dediğinizle bütün iĢlenen haramlar, amellerin hepsinin günahı, bir o kadar da size yazılır. Ġlk dar ağacına adam getirerek adam asma iĢini kim yaptı? Firavun.546 70 tane sihirbazı haksız asmıĢtır. Musa (Aleyhisselam)‘a iman ettiler diye. Ne kadar haksız asılan insan varsa, hepsinin bir o kadar günahı kime gidiyor? Firavuna. Kötü çığrı açan o, ona gidecek. Yecüc Mecüc kavmini duydunuz değil mi? Bakın bu Yecüc Mecüc kavmi kimden geliyor? Yafes‘den. Nuh (Aleyhisselam)‘ın kaç tane oğlu var, üç tane. Sam, Ham, Yafes. Zenciler Ham‘dan.547 Hatayı yapan Ham‘dır. Çünkü Nuh (Aleyhisselam) gemisinde: — ―Hanımlardan uzak durun.‖ denilmesine rağmen hanımıyla iliĢkiye giren kimdir? Ham. Ona beddua eden Nuh (Aleyhisselam). Onun bütün zürriyeti zencidir. 548 Zenciler oradan geliyor. Onun toprakları oradan alınmıĢ. Yafes nerden geliyor? Yafes de iĢte bu Türklerin ve Sıkaliplerin (Boşnak, Bulgar, Slav, Sırp, Hırvat, Çek, Tosko)549 atasıdır. 550 Ama Yecüc ve Mecuc‘un atası da gene Yafes‘dir. Bağdat‘ı istila eden kimlerdi? Moğollar. Nerden geliyor Moğollar. Tatar Türkleri değil mi? Bizdeki erkeklik bir yerden geliyor. Ne erkeklik! Ahmed b. Hanbel, Müsned: 37/44; Tirmizi, Sünen: 4/338; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 6/186; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 6/266. 546 Ġbni Habib, Kitabu-l‘Muhabber: 388; Salebi, Arais: 185; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/63. 547 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru‘l ÂĢıkin: 264. 548 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru‘l ÂĢıkin: 100. 549 Lehçe-i Osmani. 550 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru‘l ÂĢıkîn: 264; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 1/137; Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis: Hadis No:5727; Taberani, Mu‘cemu-l Kebir: 7/254; Hâkim, el-Müstedrek: 4/509; Ebu Davud, Sünen: 6/359; Ġbni Hacer El-Askalani, Fethul Bari: 6/102; el-Ayni, Umdetu-l‘Kari: 1/81. 545 262 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ona erkeklik mi diyorsunuz? Ġmamı Gazali Hazretlerinin bütün kitaplarını yaktılar, yıktılar. Bağdat‘taki nizamiye medresesini, kütüphaneyi mahvettiler.551 O yüzden Zülkarneyn (Aleyhisselam)‘a geldi halk: — ―Bıktık artık bu Yecüc Mecüc kabilesinden‖ dediler. Yecüc ayrı bir kavim Mecüc ayrı bir kavim.552 Bunlar Deccaldan sonra ahir zamanda piyasaya çıkacaklar. Yecüc: Ala ateĢ demek. SoyulmuĢ sıcak ateĢ var ya. Ne diyorsunuz? AteĢ yalını demek. AteĢ yalını biliyor musunuz? Sade ateĢ, duman yok. Sade ateĢin yalınından.553 Yecüc o demektir. O yüzden bu Yecüc Mecüc kavmi ahir zamanda yeryüzünü fesat edip yakıp yıkacaklar. Ġsa (Aleyhisselam) ve Mehdi (Aleyhisselam) vefat edecek. Ġsa (Aleyhisselam) o zaman Deccalı katletmiĢ. Yecüc Mecüc Ortalığı kana bulayacaklar.554 Taberiyye gölünü tek baĢlarına içecekler. Arkadakiler diyecekler ki — ―Burada bir göl vardı, nereye gitti.‖555 Bunlar böyle hayvani varlıklar. Ġçlerinden bir tanesi iki tane ata binecek. Bir kiĢi iki ata biniyor. Böyle ortalığı bozacaklar. Bunların da bir bölüğü 400 bin bölüktür. Bunlar ahir zamanda çıkacaklar. Bu kadar kalabalıklar, ortalığı kana bulayacaklar, dört yere giremeyecekler: Mekke, Medine, Kudüs, Tûri Sina.” Musa (Aleyhisselam)’ın mevla ile konuĢtuğu yere giremeyecekler. Zaten Ġsa (Aleyhisselam) müslümanlarla nerde saklanacak? Tûri Sina‘da. O dağa giriĢleri yasak. Neyse halk geldi, Zülkarneyn (Aleyhisselam)‘a Ģikâyet ettiler Zülkarneyn (Aleyhisselam)‘da dedi ki: ReĢiduddin Hamedani, Camiu-t‘Tevarih: 2/287.Cüzcani, Tabakat-i Nasiri: 2/294; Ġbni Aberi, Tarih-u Muhtasarı-d‘Düvel 1/4; Muhammed Sallabi, el-Muğul Beyne-l‘Ġntisal ve-l‘Ġnkisar 1/193. 552 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru‘l ÂĢıkîn: 264. 553 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru‘l ÂĢıkîn: 264. 554 Ġbni Mace, Sünen: 2/1359 No:4077; Müslim, Sahih: 4/2250 No:2937; Tirmizi, Sünen: 4/510 No: 2240; Ebu Davud, Melahim 14 No:4321, 2/520; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru‘l ÂĢıkîn: 673. 555 Ġbni Mace, Sünen: 2/1359 No:4077; Müslim, Sahih: 4/2250 No:2937; Tirmizi, Sünen: 4/510 No: 2240; Ebu Davud, Melahim 14 No:4321, 2/520. 551 263 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Demir ve tunç ve bunun gibi ne maden varsa getirin bana‖ dedi.556 Zülkarneyn (Aleyhisselam) ya peygamberdir, ya çok sâlih bir zattır, ya padiĢah‘tır. Ama bazıları kral değildi, diyor. Bütün dünyaya hâkim olmuĢtu.557 Dünyaya iki tane Müslüman hâkim oldu. Biri Süleyman (Aleyhisselam) diğeri Zülkarneyn (Aleyhisselam). Bazıları buna büyük Ġskender, diyor. Ġki tane de kafir hakim oldu kimdir? Nemrut, Buhtunnasır.558 Neyse onlar demir, tunçları iki dağın arası ki; bu iki dağın arasını 300 mil kadar sona kadar kazdırıyor. Zülkarneyn (Aleyhisselam) en sonunda suyu buluyor orada. Sonra orada ağaçları döküyor. Yere demir parçalarını dökmüĢler, kömür dökmüĢler. Zülkarneyn (Aleyhisselam): —―Bu kömürleri körükleyin.‖ demiĢ. Artık nasıl bir ateĢ yaktıysa orada körüğü vurmuĢlar. Demir erimiĢ. Bu demirden sonra bakır getirmiĢler. Bir dağ gibi bakır yığmıĢlar oraya.50 arĢın eni varmıĢ. 50 arĢın onun kalınlığı, yüceliği 300 arĢın, uzunluğu 300 mildi. Görüyor musunuz rakamları? Hoca demiĢ ki: —―Matematiği öğren.‖ —―Niye hocam?‖ demiĢ. —―3 ihlas 1 Fatiha 4 eder. Bu bile matematiktir.‖ demiĢ. Adama demiĢler ya kaç tane sure biliyorsun. 4 tane. Nedir demiĢ? 3 ihlas bir Fatiha. (Latife) Kehf Suresi: 83-98; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 264. Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/295; Nesefi, Tefsir: 2/316; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 5/290. 558 Nesefi, Tefsir: 2/316; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 5/291; Ġbni Hacer el-Askalani, Fethul Bari 6/385; Taberi, Tefsir: 5/433; Beğavi, Tefsir: 1/351; ZemahĢeri, KeĢĢaf: 2/743; Kurtubi, Tefsir: 11/48; Ebu Hayyan el-Endulusi, Bahru-l‘Muhit: 7/220; Ġbni Kesir, Tefsir: 1/686; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 2/25. 556 557 264 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Neyse Zülkarneyn (Aleyhisselam) kocaman bir set meydana getiriyor. Bu yecüc mecüc kavmi sabaha kadar seddi yıkıyorlar. AkĢam oluyor, yoruluyorlar yatacaklar. Neyse sabaha çıkarız, diyorlar. Sabah kalkıyorlar, bakıyorlar ki set tekrar dikilmiĢ. Allah (Celle Celaluhu)‘nun vaadi dolana kadar bu seddi yıkmaya uğraĢacaklar. Ama yıkamayacaklar. Bu Çin seddi değil. Bu Çin seddini Türklere karĢı yaptırdılar galiba. Türkler için yaptılar. Benim dediğime bakın iĢte. Demirler bakırlar tunçlar döktüler dağ kadar. 400 bin kiĢilik bölük, hesaplayın onu. Orada Zülkarneyn (Aleyhisselam) seddi yaptı.559 Zülkarneyn (Aleyhisselam)‘ında bir mucizesi vardı, önünden aydınlık arkasından karanlık yürürdü. Bütün dünyaya hâkim olması için böyle bir mucize verildi ona.560 Hazreti Ali (Radiyallahu Anh)‘ın dediğine göre Zülkarneyn (Aleyhisselam) çok sâlih bir zattı.561 Peygamber veya kral değildi, diyor. Hazreti Ali (Radiyallahu Anh) efendimiz boĢ yere konuĢmaz. Allah (Celle Celaluhu) onu çok sevdi o da Allah (Celle Celaluhu)‗yu çok seviyordu. Hatta bir eserde gördüm. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘e sordular. O kimdir? Peygamber midir? diye. Buyurdu ki: —― O meliktir.‖562 Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) söylediği o da padiĢahtır. Peygamber olduğuna dair rivayetlerde var.563 Ama benim burada bu mev‘izeyle anlatmak istediğim nedir? Zülkarneyn (Aleyhisselam)‘a sordular: —―Ey Zülkarneyn babanı mı çok seviyorsun üstadını mı? Zülkarneyn (Aleyhisselam): —―Hocamı daha çok seviyorum, çünkü babam bana fani hayatıma, yalancı dünyadaki yaĢamama sebeptir, hocam ise benim Kehf Suresi: 83-98; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 264; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/296. Ġbni Ġshak, Kitabu-l‘Mübteda ve-l‘Mebas:5/185; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi:2/296. 561 Nesefi, Tefsir: 2/316; Ebu Hayyan el-Endulusi, Bahru-l‘Muhit: 7/218. 562 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 263. 563 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan:16/61; Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur‘an Dili: 5/426; Alusi, Ruhu-l‘Meani:16/29; Suyuti, Durru-l‘Mensur:5/437. 559 560 265 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ahireti kazanmama vesiledir.564 dedi. Yıllar önce sohbette söylemiĢtim, demiĢtim ki: َ َ ّ ُْ ْ ًِِ ًْ َخم اَل َع ِل ُم أ ْعظ ُم ِم ًْ َخ ِ ّم ال َى ِال َذ ―Hoca hakkı ana baba hakkından üstündür‖565 demiĢtim ve bu söylediğimi Ġmamı Gazali Hazretleri ilim babında ihya da söylediği bir kelime üzerine söyledim. Ġtiraz ettiler bana. Zülkarneyn (Aleyhisselam) ne diyor, ana baba neye vesile? Bu yalancı dünyaya gelmemize. Dünyada kazanmak, geçim, ev, bark falan. Ama insanın babası hoca olursa o ayrı bir nokta. O onun mürĢidi olmuĢ, oluyor. Ona bir de icazet veriyor. Osmanlı zamanında hesap edin ki Molla Cami diye bir kitap var, duydunuz mu? Arapça da çok baba bir kitap. Nureddin El Cami, Abdurrahman El Cami hazretlerinin yazdığı bir kitaptır. Arapçada derin, güzel bir kitaptır. Babalar eskiden çocuklarını o seviyeye getiriyorlardı, Cami‘yi okutuyorlardı: —―Hadi oğlum senin medrese çağın geldi.‖ diyorlardı. ġimdi çocuk buraya geliyor: — ―Hocam ben Elifba öğreneceğim.‖ Baba bilmiyor ki Kuran‟ı Kerim‘i nasıl öğretsin çocuğa. Ne acı haldeyiz, ne kadar gerideyiz. ĠĢin daha kötü tarafı ne? Alıyoruz çocuğu, Elifba öğretiyoruz, Yasin öğretiyoruz, Fil Suresinden aĢağısını hafız oluyor çocuk. Hafız olduktan sonra seneye geliyor, bir daha ki üç aylarda gene baĢtan. BaĢtan baĢla, bir daha Elif Ba. Hâlbuki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: 564 565 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 265. Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 1/55-56; Ġmamı Gazali, Mizanu-l‘Amel: 363. 266 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ ٌ ْ ْ ً« َم …اظ َخ َىي ًَ ْى َم ُاه ف ُه َى َمغ ُبى ِن ِ —"Ġki günü birbirine eĢit olan zarardadır..."566 Hâlbuki biz geriye gidiyoruz. Bizim ki küllün zarar. Zülkarneyn (Aleyhisselam) dedi ki: —―Öldüğüm zaman benim sağ elimi lahdimden dıĢarı çıkarın, elime de bir tane top verin, anlasınlar ki ben cihanı elime top gibi aldım, ama gene de öldüm. Diğer elimi de çıkarın. BoĢ bırakın, desinler ki bak koca Zülkarneyn öldü dünyaya hükmetti. Gene de eli boĢ gidiyor.567 Görüyor musunuz? Annesine vasiyet etti: — ―Ana, benim için sakın ağlama. Eğer ağlarsan bir kiĢiye ağlayasın. O da cihanda tek kiĢisi olmayandır.‖ dedi.568 ġu cihanda tek baĢına yaĢıyordur. Ne seveni vardır, ne tanıyanı vardır. Ne ölüsü vardır. Ne gideni vardır. Hiç kimsesi yoktur. ―Ana, ağlayacaksan ona ağla.‖ dedi. Anladık mı KardeĢlerim ? Bizim önümüzde daha çok büyük bir geçit var ki ölüm geçididir. Allah (Celle Celaluhu) kolaylıklar versin.(Âmin) Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin EL-FATĠHA ( Gazali, Mecmu‘atu-r‘Resail, 7/91 ) 566 Ebu Nuaym el-Ġsfehani, Hilyetu-l‘Evliya: 8/35; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 1/392; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 4/335; Ġbni Receb Hanbeli, Letaifu-l‘Mearif: 1/300. 567 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 265. 568 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 265. 267 KÜRSÜDEN ِ 268 ĠNCĠLER ĠNCĠLER KÜRSÜDEN َ ُ ُ ىر باهللِ م ًَ َّ الش ُْ َط ِان َّ ُم ِ الش ِح ِ ِ اع ِ ِ ْ الش ْخ ٰمً َّ هللا َّ الش ِخ ِ ِ ُم ِبع ِم ِ ِ َََْ ُ ْ ُ اغظ الل ْد ِطُ ِ َة َ الى ِ َْ َ َ َ ّٰ َّ ُ َ َ َ هللا ِ ال َح ْم ُذ ِلل ِه ال ِزي َه ٰذها ِل ٰهزا َو َما ه َّىا ِل َن ْه َخ ِذ َي ل ْىل ا ْن َه ٰذها ُِ َ ْ َّ َ َو َما َج ْىف َ ْ اعخ َ امى ِئل ِباهللِ ل َل ْذ َحاة ْذ ُس ُظ ُل َسِّب َىا ِبال َح ِ ّ ِ م ص ِِ ُم و ِ ِ ِ َ ۩ َ صلىا َعلى َس ُظ ِىل َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ َ ََ َ ُُ ِب كل ِىب َىا ُم َد َّم ٍِذ ﷺ ِ ب ط ۩صلىا على ِ ِ ُ َ َ ُ ۩ َ صلىا َعلى ش ِف ُِع ره ِىب َىا ُم َد َّم ٍذ ﷺ ََْْ َ ُ ْ َ ُ اش ََسَِ ظ َة َال َػ ِ َ َا َل َى َِغ َ َُ ُ ُ َ َ هللا ِح َِع ِالى : ۩ ًِ ِلى ٌِ ِ َ َ َ َّ ُ َ ْ َ َ ْ ُ ْ َ ْ َ ٌ ْ ُ ً َِسِِّب ِى ِْم ظ ِت ِِم ِ حا ِ ِج ِى ِم ِم ِى ِِع ِ اط ِك ِذ ِ الى ِ } ًِا ِأيِ ِها ِ َ ش َِفا ٌِ ِ َِلا ِِفي الصِ ُِذو ِِس{ َِو ِ ِ 269 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN َ َ َ ُ ْ ُ َ َّ َ ْ َ ْ َ َ َ ُ ً ِِئ ِل ُِْ ِى ْمِ عِ خ ِ ً ِأ ِ ع ِىى ِن ِِئ ِل ِ َِل ِ د ِِ ۩ ِف ِِل ِم ِل ِج ِ َ َ َ ُ َ َّ َ ْ َ َ َ ُ ص ِل ِى ِْم ً ِو ِ ص ِلى ِن ِِئ ِل ِم ِ ۩ ِو ِل ِج ِ ِ َ َ ُ َ ّ ُ َ َّ َ ْ َ َّ َ ُْ ً ِو ِل ِم ِى ِم ۩ ِو ِل ِج ِي ِِل ِمى ِن ِِئ ِل ِم ِ َ ْ َ َ ُ ْ َ َّ ُ ً ِأ ِط َِع َِم ِى ِْم ط ِع ُِمى ِن ِِئ ِل َِم ْ ِ ۩ ِو ِل ِج ِ َ َ َ ُ ْ ُ َ َّ َ ْ ْ ُ ً ِأ ِه َِش َِم ِى ِْم ؟ ۩ ِو ِل ِج ِى ِِش ِمى ِن ِِئ ِل ِم ِ ََْ َ ََ ََ َ َ َ ظ ٌِل خ ٍِذ ِف ِْ خ ٍِذ ِع ِلى ِأ ِ غ ِ ِِل ِ ۩ ِوِلِ ِ َ َّ َّ َ ْ ُ ىل ِهِ ظ ِِ آم ُِىىا ِِباهللِ َ ِو َِس ُ ِ ًً َِ اَل ِْإ ِِم ُِىى ِن ِال ِِز َ ِ ۩ ِِئ ِه ِما ِ َ َّ َ ُ ْ ُ َ َ َ ْ َ َ ظا َِ ِِئ ِل ِْي ِِه ِْم ً ِأ ِ ع ِىى ِن ِِئِلى ِم ِ د ِِ ًً ًِ ِ ِال ِِز ِ َ ُ َ َ ط َِع ُِه ِْم ً ِك ِ ص ِلى ِن َِم ْ ِ ۩ َِوٍَِ ِ ِ َ خ َِش َِم ُِه ِْم ً َِ ۩ َِوََِ ِْع ُِفى ِن َِع َِّم ْ ِ َ َ ْ َ ُ َن َ ْ َ ِخ َِان ُِه ِْم ً ِ ۩ ِوٍِ ِأ ِج ِِم ِىى ِ ِم ِ َّ َ ه َِج َِش ُِه ِْم ً َِ ۩ َِوٍُِ ِي ِِل ُِمى ِن َِم ْ ِ َُ ْ ُ َ َ ْ َ ً ِأ َِه َِان ُِه ِْم ۩ ِوٍِ ِى ِِش ِمى ِن ِم ِ ّ ُ َ َ ير" ِ . ۩ َِوِِئ ِوي ِِب ِى ِْم ِل ِخ ِِب ٌِ 270 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER 10.MEV‟ĠZE Geldik Mevizetu-l‘ÂĢira. Yüz dört kitaptan toplandı, bu mevizeler. Bu hadisi kutsiler. Neden Kur‟an-ı Azimu-Ģ‟ġan‘da yok? Bunun çok basit bir cevabı var. Hani diyecekler ki: –―Bunlar Kur‟an‘da mı yazıyor, nerden biliyorsunuz?‖ diyecekler. Hâlbuki Kur‟an, lafzi ve manevi olarak geliyor. Yani hem lafzi hem manevi olarak Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘e geldiği zaman Kur‟an manasındadır.Ama hadisi kutsiler sadece mana olarak geliyor. O yüzden Kur‟an-ı Azimu-Ģ‟ġan‘da yok. Ve bu hadisi kutsiler yüz dört kitapta var. َ َ ُ ُ َُ : هللا َج ََػا َى َ ۩ ًَ َلى َل ۩ Allah‟u Teala buyuruyor ki: ُ ْ ٌ َ ْ َ ْ ُ ْ َ َ ْ َ ُ َّ َ َ َ َ }ش َِفا ٌِ ِ َِلا ِِفي الصِ ُِذو ِِس ِ ِ ً َِسِِّب ِى ِْم َِو ِ ظ ِت ِِم ِ حا ِ ِج ِى ِم ِم ِى ِِع ِ اط ِك ِذ ِ الى ِ ِ{ًا ِأيِ ِها “Ey Ġnsanlar! Gerçekten size rabbinizden büyük bir vaaz ve göğüslerdeki (yanlıĢ fikir)lere Ģifa gelmiĢtir.”569 Yunus Suresi‘nde, elli yedinci ayeti celile. Demek ki hadisi kutsiler Kur‟an-ı Azimu-Ģ‟ġan‘da var mı? Belki lafzi olarak yok, ama mana olarak hepsi Kur‟an‘da var. Ve bu hadisi kutsiler otuz sekiz tanedir ve yüz dört kitaptan toplanmıĢtır. Ama lafzi olarak bizde vahiy ikiye ayrılır. Nedir? Metluv‘dur. Tilavet edilebilen ki, Kur‟anı Azimu-Ģ‟ġan Metluv‘dur. Tilavet edilebiliyor, okunabiliyor. Birde Gayri Metluv var. Okunmayan ama vahiydir. Bu mevaizler ve hadis-i Ģerifler Gayri Metluv‘dur, okunamaz! Ama mana olarak Kur‟an‘da da var, diğer kitaplarda da var. Bunların hepsinin manası yüz dört kitapta var, hiç Ģüpheniz olmasın! Bakın, baĢlayıĢı Yunus suresindeki elli yedinci ayeti celile ile baĢlıyor. Ne diyor bize? 569 Yunus Suresi: 57. 271 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ُ َ۩ ًََا ََأ َُّي ََها الى َاض ۩ Ey insanlar! —―Buyur ya Rabbi!‖ ُ ْ ٌَ ْ َ ْ ُ َْ َ ْ َ ًَ ََزَِّب َك ْم َ ظ َة َِم َ اء َث َك َم َم َى َِغ َ ج َ ۩ َك َد ۩ Gerçekten size rabbinizden büyük bir vaaz gelmiĢtir. Size rabbinizden bir mevize geldi, bir vaaz geldi, haberiniz var mı? Allah (Celle Celaluhu) haber veriyor iĢte bize. Nasıl? َ ٌ َ َ الص َُدو َِز َُّ اء ِ َلا َِفي َ ش َف َ ِ ۩ َو ۩ Ve göğüslerdeki (yanlış fikir)lere Ģifa gelmiĢtir. Ve insanların kalplerinde, göğüslerinde olan yanlıĢ fikirlere de bir Ģifa geldi. Buraya geldikten sonra belki olaylara bakıĢ açınız değiĢti. Belki artık sabahları kalktığınız zaman dünyalık bir mevzuya canınız sıkılmıĢ kalkmıyorsunuz. Çünkü canı sıkkın kalkan nasıl kalkıyordu? Allah (Celle Celaluhu)‘a harp açmıĢ Ģekilde değil mi?570 Veyahut da bir yakını ölen insan ne yapıyordu? Feryat ediyorsa, ne yapmıĢ oluyordu? Mızrağı almıĢ, Allah (Celle Celaluhu)‘a savaĢ açmıĢ oluyordu. Ġnsanın yakını ölür mü? Ölür. En sevdiği insan da ölmüĢtür. Sonuçta Allah (Celle Celaluhu) verdiği zaman hoĢuna gidiyor da aldığı zaman mı hoĢuna gitmiyor? Biz insanız Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘den oğlu Ġbrahim (Aleyhisselam) alındığı zaman dahi gözyaĢı dökmüĢtür.571 Biz Ġmamı Gazali, Mevaiz-i Kudsiyye: 2. Mektup; Taberani, Mu‘cemu‘s Sağir: 2/30; Ebu Nuaym, Hilye: 8/23; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman: 12/273; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 178. 571 Buhari, Sahih: 2/85; Müslim, Sahih: 4/1808;Belazuri, Ensab: 1/452; Beyhaki, Delail: 5/430; Zehebi, Tarih: 581; Ahmed b. Hanbel, Müsned:20/316 No:13014; Mustafa Asım Köksal, Hz. Muhammed ve Ġslamiyet: 4/474; Ġbni Sad, Tabakat: 1/139. 570 272 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER de insanlık böyledir. Fıtratımızda var bu ama feryat niye? Üzüntü olacaktır. Bakın, Allah (Celle Celaluhu) kocası ölen hanımların yas tutmaları için ve üzüntülerinin geçmesi için, yeni bir nikâhla evlenmeleri için, ne kadar boĢ durmaları lazım? Dört ay on gün. 572 Sizin dediğiniz üç ay, kocası hayattaysa573 boĢuna niye üzülsün ki ona? Kocası öldüyse yüz otuz gündür. Dört ay on gün. Allah (Celle Celaluhu) dört ay on gün müsaade vermiĢtir. Dört ay on gün yasını tutacaktır. Ġddet beklerken evden dıĢarı çıkamaz, dıĢarı gidemez, Zaruret yoksa hiçbir yere gidemez!574 Görüyor musunuz? Bu bizim fıtratımızda olan bir Ģey ama feryat niye? Feryat eden ne yapmıĢ oluyor? Allah-u Teâlâ‘ya harp açmıĢ oluyorsunuz. Çünkü sıkıntıyı veren o. Ebubekir (Radiyallahu Anh) Efendimizin yedi sene diĢ ağrısı çekip kimseye söylememesi gibi.575 Sıkıntı kimden geldiyse bileceğiz, razı olacağız. Bakın, safer ayının diğer aylardan bir farkı var mı? Belki bu yaĢınıza kadar, kaç tane safer geçirdiniz? Kırk yaĢındasınız, kırk tane. Hiç farkında mıydınız? Yok, ama biz bu geçen hafta safer ayından bahsedince artık, biraz fark ettiniz olayları. Üç yüz yirmi bin tane bela iniyor, her sene yeryüzüne. Ferudiddin ġekergenç (Rahimehullah) hazretleri söylüyor. 576 Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor: َ َّ َّ َ َّ َ َع ًْ َظ ْل َم ُ ُ َ َك:ٌا َ ان َك :صلى الل ُه َعل ُْ ِه َو َظل َم هللا ِ ٌِ اٌ َسظى ْ َّ ْ َ َّ َ َل ًَ ُشد ِْال َل . َول ًَ ِض ٍُذ ِفي ِال ُع ْم ِش ِئل ِال ِبر، ُ ظا َ ِئل الذ َعا “Kazayı ancak dua geri çevirebilir. Ömrü de ancak iyilik arttırabilir.”577 572 Bakara Suresi: 2/234.Ayet. Bakara Suresi: 2/228.Ayet. Talak Suresi: 1.Ayet; Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar: 2/144. 575 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefcitu-t‘Tesnim: 459; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 5/362. 576 Ahmed Mahmud Ünlü, Safer Ayında Okunacak Dualar: 118. 577 Tirmizi, Sünen: 4/16; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 37/95; Taberani, Kebir: 2/100; Hâkim, el-Müstedrek: 1/670; el-Ezdi, ġerhu MüĢkili-l‘Âsâr: 8/78. 573 574 273 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Biz dua ettiğimiz için çoğu askıda kalıyor belaların. Yoksa dünya semasına üç yüz yirmi bin tanesi iniyor ve bunların hepsi safer ayında iniyor. ġimdi önümüzdeki çarĢamba gecesi var. Hangi gece? On yediyi on sekize bağlayan. Yani safer ayının son çarĢambası oluyor iĢte. Dikkat edeceğimiz gün, o gündür. Selam ayetleri, hepsi bulunacak Kur‟an-ı Azimu-Ģ‟ġan‘da, suya yazılacak ve o su içilecektir. Eski ulema, camiye toplanıyorlarmıĢ, orada selam ayetlerini suya yazıyorlarmıĢ, içiyorlarmıĢ. Evlere ikram olarak dağıtıyorlarmıĢ.578 O yüzden biz bu cuma günü selam ayetlerini yazacağız. Herkes ufak su getirip cuma sohbetten sonra suyu alacaklar. Ocak ayının on yediyi on sekize bağlayan çarĢambasında içeceksiniz. Dikkat edin! Son çarĢamba namazı var, duası var. 579 SavaĢla emir olunan hiçbir peygamber helak olmadı, söyleyin bana bir tane. Allah (Celle Celaluhu) bir peygambere ―Cihat et!‖ desin de, o peygamber helak olsun.580 Bir tane örnek verin. Hangi peygamber savaĢla emir olunmuĢsa, mağlup olmamıĢtır.581 Ama hangi peygamber de savaĢla emir olunmadıysa oda öldürülmüĢtür. Zekeriyya (Aleyhisselam) savaĢla emir olundu mu? Yok. Ne yaptı? Yahudiler ağacın içinde ikiye böldüler.582 Yahya (Aleyhisselam)‘ı da mihrapta ikiye böldüler.583 ġimdi bizim peygamberimiz bütün peygamberlerin en üstünü olduğu için tek gönderilmiĢ. Eskiden her hükümdara bir peygamber yolluyormuĢ Allah (Celle Celaluhu). 584 Yani her padiĢaha bir peygamber. Görüyor musunuz? Yani aynı dönemde yüzlerce peygamber var. Aynı dönemde yaĢıyorlar. Ama biz görmediğimiz için alıĢık değiliz. Ahmed Mahmud Ünlü, Safer Ayında Okunacak Dualar: 108. Muhammed b. Hatiruddin, Cevahiru-l‘Hams: 50/52; Ġbrahim el-Ensari, Rave-z‘Zeman Fi Fedaili ve-l‘Eyyam: 4; Muhammed Abidin, Tenbihu-l‘Kulubi-n‘Naime ale-l‘Evradi-d‘Daime: 71/72; Mahmud Sami, el-Ed‘iye ve-l‘Ezkar: 123/127. 580 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/562. 581 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/562. 582 Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisi: 44/211; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 283; Salebi: 238-239; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 4/244; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 2/224; Ġbni Kesir, Kısasu-l‘Enbiya: 550. 583 Taberi, Tefsir: 17/384; Beğavi, Tefsir: 3/120; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 2/227; Ġbni Kesir, Kısasu-l‘Enbiya: 550; Hâkim, el-Müstedrek: 2/318; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 2/169; Hazin, Tefsir: 3/123. 584 Yunus Suresi: 47; Nahl Suresi: 36; Rad Suresi: 7; Fatır Suresi: 35/24; Taberi, Tarih: 1/277; Salebi, Arais: 329; Ġbni Esir, Kamil: 1/255; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/249. 578 579 274 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ġbrahim (Aleyhisselam) ateĢe atılıyor, havada Cebrail (Aleyhisselam) geliyor: –―Bir ihtiyacın var mı? –―Yok, sen bir meleksin. Benim senden ne isteğim olabilir?‖ diyor.585 Kur‟an‘da ne diyor? Ġbrahim (Aleyhisselam) bunu deyince, Allah (Celle Celaluhu) ne buyurdu Kur‟an-ı Azimu-Ģ‘ġan‘da: َ َ ُْ ُ َ ”ُم َِ “كل َىا ًَا ه ُاس وى ِوي َب ْشدا َو َظَلما َعلى ِئ ْب َش ِاه “Biz dedik ki: Ey ateĢ! Ġbrahimin üzerine serin ve emin ol” 586 Eğer emin ol demeseydi, sadece serin ol deseydi, ateĢ buz kesilirdi. Ġbrahim (Aleyhisselam) buza çarpardı. Bakın, müfessirlerin zekiliğine, neyi çözmüĢler? Ruhu-l‟Beyan‘da Ġsmail Hakkı Bursevi 587 (Rahimehulah) hazretleri söylüyor ama Allah-u Teâlâ Hazreleri ne dedi? Serin ve emin ol! Buz gibi oldu, sonra Ġbrahim (Aleyhisselam)‘a emin oldu, güllük gülistanlık oldu. Üç gün kaldı ateĢin içinde.588 Yanında bir tane gölge meleği vardı, onunla sohbet ediyordu. Nemrut geldi, dedi ki: —―Sen ateĢin içinde birisiyle sohbet ediyorsun. Kimdi o?‖ —―O bir melekti.‖ dedi ona.589 Yahya (Aleyhisselam) Zekeriya (Aleyhisselam)‘ın oğludur. Yahudiler ne yaptılar? Yahya (Aleyhisselam)‘ı da mihrapta ikiye böldüler.590 Diğer peygamberlere de hakeza böyle bakabilirsiniz. Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 17/230; Taberi, Tefsir: 18/467. Enbiya Suresi: 69.Ayet. 587 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 17/232. 588 Kara Davud, ġerhu Delail-i Hayrat: 860; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn: 65. 589 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 17/234; Kara Davud, ġerhu Delail-i Hayrat: 861; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkin: 117. 590 Taberi, Tefsir: 17/384; Beğavi, Tefsir: 3/120; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye 2/227; Ġbni Kesir, Kısasu-l‘Enbiya: 550; Hâkim, el-Müstedrek: 2/318; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 2/169. Hazin, Tefsir: 3/123. 585 586 275 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Allah‟u Âlem Zülkifl (Aleyhisselam) döneminde. Çünkü Zülkifl herhalde biraz gıcık oldular. Aynı dönemde yaĢamıĢ yetmiĢ tane peygamberi birbirine bağlamıĢlar öldüreceklerdi. O da gizlice gidiyor, oradan hemen onların bağını çözüp, hepsini serbest bırakıyor.591 Bakın yetmiĢ tane peygamber aynı dönemde ve hepsini katletmeyi planlamıĢlar. (Aleyhisselam)‘a Görüyor musunuz? Bu Ġsrailoğulları adam olmaz! Bunların bütün soyu böyle pisliktir. Hep peygamber katletmiĢlerdir ve dikkat edin! Peygamber katletmiĢ hiçbir ümmet feraha erememiĢtir. Bunlar hep kat‘i bilgilerdir. O yüzden bu mev‘izeye güveniniz tam olsun! Bakın, Allah-u Teâlâ ne buyuruyor: َ َ ٌ َ َ ْ ُ َّ ْ ٌ َ ْ َ ْ ُ ْ َ َ ْ َ ُ الص َُدو َِز َُّ اء ِ َلا َِفي َ ش َف َ ِ ً َزَِب َك َم َو َ ظ َة َِم َ اء َث َك َم َم َى َِغ َ ج َ اض َك َد َ َ۩ ًََا َأ َُّي ََها الى ۩ Ey Ġnsanlar!Gerçekten size rabbinizden büyük bir vaaz ve göğüslerdeki (yanlıĢ fikir)lere Ģifa gelmiĢtir. ġifa oldu mu? Oluyor elhamdülillah. Bunlar kimlere Ģifa? ġimdi bunun kitabını çıkarıyoruz, öyle güzel kitap oluyor ki, ağzımızdan ne çıktıysa kitapta, sayfasına satırına dahi altına dipnot yazılıyor, hocamız buradan söylemiĢtir diye. Ve o kadar etkili, güzel bir kitap oluyor ki Ġmamı Gazali (Rahimehullah) hazretlerinin bereketi var. Âlimin teki ne yaptı? Ġhya Ulumi-d‘Dine Ġtiraz etti. Değil mi?592 Hâlbuki bir tane büyük Âlim hatırlıyorum: —―Tasavvuf hakkında, ahlak hakkında, vaaz hakkında hiçbir kitap olmasaydı, Ġhya Ulumi-d‘Din olsa yeter bize‖ 593 diyor. Böyle bilgileri fazla aktarmak istemiyorum artık. Niye? Çünkü bunlara kaynak ararken zorlanıyorum. Artık her söylediğim Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tefsir: 2/438; Beğavi, Tefsir: 1/329; Fahreddin er-Razi, Tefsir: 6/497; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/378; Hazin, Tefsir: 1/176; Mustafa Asım Köksal, Peygamberler Tarihi: 2/307; Heytemi, Zevacir: 2/239. 592 Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din, Mukaddime: 7. 593 Kâtip Çelebi, KeĢfu-z‘Zunun: 1/101. 591 276 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER kelimeyi kitaptan ararken yoruluyoruz. Fazlada bir Ģey anlatmak istemiyorum, konuya bağlı kalmak istiyorum. Ey insanlar! Size Rabbi‘nizden bir vaaz geldi, o vaaz ki gönüldeki, kalpteki yanlıĢ düĢüncelere de Ģifa olacaktır Elhamdülillah Yunus Suresi.594 Allah (Celle Celaluhu) bize soru yöneltiyor, herkes bu sorulara gönlünde cevap versin! Ne buyuruyor? ُ َ َ َ ْ َ َْ َ ُ ْ ُ َ َ َ ًَ َِئ َل َُْ َك ْم َظ َ ح َ ً َأ َ ن َِئ ََل ِ َل َ ظ َىى َِ ح َ ۩ َف َِل َم ََل َث ۩ Siz niçin size iyilik edenden baĢkasına iyilik etmiyorsunuz? Herkes kendini kıyaslasın! Ben burada her söyleneni üstüme alıyorum. Allah-u Teâlâ bize soruyor: ―Siz sadece size iyilik edene iyilik ediyorsunuz. Niçin etmeyene etmiyorsunuz?‖ buyuruyor. Bakın sorular devam ediyor: ََُ َ ْ َ َ ُ َ ََ َص َل َك ْم َ ً َو َ ن َِئ ََل َم َ ص َلى َ ِ ۩ َو ََل َث ۩ Niçin size gelip gidenden baĢkasını ziyaret etmiyorsunuz? Siz neden size gelmeyene gitmiyorsunuz? Kime gidiyorsunuz? Siz, size gelene gidiyorsunuz. Bak! Allah (Celle Celaluhu) onu söylüyor bize. Ama gelmeyene niye gitmiyorsunuz? Mü‘min vasfı mıdır bu? AĢağıda söyleyecek Allah (Celle Celaluhu), mü‘min nasıl olmalıdır? diye. Bizde, özellikle Türk insanında bu çok vardır. —―Ben ondan büyüğüm canım. Ne ona gideceğim‖ der. Hâlbuki akraba ziyareti yapmak insanın ömrünü uzatır.595 Ve Sıla-i Rahim nedir? Farzdır.596 Yani bırakın artık: 594 Yunus Suresi: 57.Ayet. 277 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER — ―O bana geldi, ben ona gitmiyorum, ben ona bir kere gittim, o bana hiç gelmedi!‖ Bunları bırakın! Ömrü uzatır diyorum sizlere. Hayır, hasenat yaptırır sizlere. Allah (Celle Celaluhu)‘nun yoluna gidiyor sizin arabalarınız, ayaklarınız. Hep Allah (Celle Celaluhu) yolunda ömrünüz uzun olacaktır, ömrünüz askıdadır. Ne demek yani Allah (Celle Celaluhu) elli yedi yaĢında ölecektir diye yazmıĢtır ama askıdadır. Kaderi muallak, kaderi mübhem. Mübhem kesindir, muallaksa askıda.597 Allah-u Teâlâ buyuruyor ki mesela: —―Ġyilik yaparsa, ana babasına iyilik yaparsa veyahut da akraba ziyaret ederse, o elli yediyi altmıĢ yaparım.‖ Ben uzatırım. Çünkü neden kesin karar vermedim, onu da anladınız mı? Ama siz ne yapıyorsunuz: ―KardeĢim, ben bu adama iyilik yaptım, bana yanlıĢ yaptı‖ değil mi? Vardır bu bizde. Veyahut da: ―Bu benden küçük! Ben buna bir kere ziyarete gittim, niye bir daha ben gidiyorum ki‖ diyorsunuz. Allah (Celle Celaluhu) bunu soruyor bize. Bakalım sonunda ne diyecek: ُ َ ْ َ َ َّ ُ َ ًَ َكلَ ََم َك ْم َ ن َِئ ََل َم َ ۩ ََو ََل َث َك َِل َُمى ۩ Niçin sizinle konuĢanlardan baĢkasıyla konuĢmuyorsunuz? ―Neden sizinle konuĢmayanlarla konuĢmuyorsunuz.‖ Siz kiminle konuĢuyorsunuz? Sadece sizinle konuĢanla. Ne için siz sizinle konuĢmayanla konuĢmuyorsunuz? Yani bu nedir bilir misiniz? Ölçü almaktır bu. Ahlak kitaplarında geçer, bu sadece ölçü almaktır. 595 Buhari, Sahih: 3/56; Buhari, Edebu-l‘Müfred: 1/33; Ebu Davud, Sünen: 3/119; Ebu-l‟Leys Semerkandi, Tenbihu-l‘Ğafilin: 63; Sofuzâde Hasan Hulusi Efendi, Mecmau-l‘Adab: 216; Ahmed b. Hanbel, Müsned:2/387; Ġbni Hibban, Sahih: 2/181; Taberani, Mu‘cemu-l‘Evsat: 7/70; Hakim, el-Müstedrek: 4/177; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 3/107; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman:10/329; Hakimi Tirmizi, Nevadiru-l‘Usul: 3/126; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 3/357; Tirmizi, Sünen: 4/351; Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 2/543; Ġmamzâde, ġiratu-l‘Ġslam:196; Hadimi, Berikatu-l‘Muhammeddiyye: 5/313. 596 Salahi Efendi, 54 Farz ġerhi: 76; Ġmamı Birgivi, 54 Farz ġerhi: 21; Hadimi, Berikatu-l‘Muhammeddiyye: 5/312; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 13/588. 597 Ahmed Mahmud Ünlü, Safer Ayında Okunacak Dualar: 89 . 278 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Bana ne kardeĢim, benle konuĢmuyorsa, ben niye onla konuĢacağım?‖ Hâlbuki biz bir kere ana babadan bir kardeĢliğimiz var. Adem (Aleyhisselam)‘dan gelen bir kardeĢliğimiz var bizim yani. Sulbümüzden olmasın, sadece mü‘min olduğu için598 bizim bir kardeĢliğimiz var ve bu kardeĢliğimizi kimse bozamaz. Bozmak isteyenler yahudilerdir, hristiyanlardır. ġahı NakĢibend Hazretleri ne dedi: —―Allah (Celle Celaluhu)‘yla anlaĢma yaptım, benim sulbümden değil, benim tarikatımdan bir kiĢi benim yoluma girerse Allah (Celle Celaluhu) onu cennete koyana kadar ne bir tane huriye bakacağım, ne de cennet nimetine bakacağım‖599 diye. ġahı NakĢibend Hazretleri bu mübarek sözünü yer mi? Allah (Celle Celaluhu) bu nazlı kulu incitir mi? Bakın demiyor ki, kendi evladım. Kimi diyor? ―Bizim yolumuzdan gelen…‖ ĠĢte biz! Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Selem)‘in yolunda mıyız? Yolundayız. O zaman bu yolda olanlar, buraya gelen insanlarla kan bağınız var mı? Hepiniz bir çatı altındasınız. Sizi buraya kim topladı? Allah (Celle Celaluhu). Demek ki hepiniz aynı fikirdesiniz. ġu an buradakiler, sizin evinizdeki kardeĢinizden, kanınızdan daha yakındır sizlere. Mevlana (Rahimehullah)‘ın sözü var, bilir misiniz? Aynı dili konuĢmak değil, aynı düĢünceleri paylaĢmak önemlidir.600 Hacca gidiyorsunuz değil mi? Hacda ne oluyor? Yanınızda Pakistanlı var, onun yanında kim var. Ġranlı var, onun yanında kim var, Çinli var, Malezya var, Endonezya var. Zaten dolu maĢaallah. Ama görüyoruz, aynı dili konuĢuyor musunuz? Yok, ama aynı düĢünceleri paylaĢıyor musunuz? Evet. Aynı dili konuĢtuğunuz öz kardeĢiniz var, aynı düĢünceleri paylaĢmadığınız için aranız bozuk değil mi? Farklı takımı tutsalar dahi aranız ne hale geliyor değil mi? Demek ki, aynı lisanı, aynı dili konuĢmak önemli değil! 598 Hucurat Suresi: 10.Ayet. Mahmut Ustaosmanoğlu, ĠrĢadu-l‘Müridin: 348; Mahmut Ustaosmanoğlu, Sohbetler: 1/181 - 2/14. 600 Mevlana Celaleddin-i Rumi, Mesnevi: 1/1205 - 2/3680. 599 279 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Allah‟u Teâla Âdem (Aleyhisselam)‘a yedi yüz bin tane lisan öğretmiĢtir.601 Yedi yüz bin, Ģimdi hiç sizin aklınıza gelmiyor mu, bunlar bu kadar kavimlerde diller nasıl çıktı? Yani bir ana babadanız, Âdem (Aleyhisselam)‘dan. Nasıl olacak? Diyelim ki: 12 tane evladı, var. Hepsi Arapça konuĢuyor, Âdem (Aleyhisselam) Arapça konuĢuyordu. Nasıl oldu, bu kadar diller çoğaldı? Ahmedi Bîcan (Rahimehullah) Hazretleri, Envaru-l‘AĢikin‘de söylüyor. Allah (Celle Celaluhu), Âdem (Aleyhisselam)‘a َّ ُ َ ْ ٰ َّ ِ َ ِو َعل َم أ َد َِم َلا ْظ َما َ ول َها “Ve Âdem'e isimlerin hepsini öğretti. 602” diye ayet var. Orada kelimeler öğretti, bazen de lisan öğretti. Yedi yüz bin dil öğretti. 603 Buradan geliyor farklı diller iĢte. Siz ne sanıyorsunuz bunları? Size ne anlatıyordu? Ben söyleyeyim size ne anlatılıyor: —―Eskiden dumanla haberleĢiyordunuz siz. Tam bir barbarlık, dumanla ateĢle oradan oraya ses yapıyordunuz, yankı def çalıyordunuz barbarlar gibi, yamyamlar gibi.‖ öyle misiniz? Bizim anamız babamız belli, değil mi? Ġnsan maymundan geliyor diyen adam kesin maymuna benziyordur. Ama benim atam belli. Ben Osmanlı torunuyum. Benim atam belli Elhamdülillah, hepsi Ģeyh, evliya. Ben bu ecdadı bırakıp niye kendimi maymuna isnat edeyim? Amma meraklılar hayvan olmaya! Değil mi? Bu adamlar meraklı hayvan olmaya. ġimdi, ne yazık ki bizim batıya kayma yönümüz, batıya özenmemiz var, yani bizim müslümanlığımız, bizim Ģerefimiz, imanımız yetmiyormuĢ gibi batıya özenmeler… O da nedir? Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/387. Bakara Suresi: 2/31. 603 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 1/387. 601 602 280 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Böyle dev gibi, 200 kiloluk bir adam, ufacık bir pille çalıĢan köpek gibi bir Ģey almıĢ kendine ―Yürü yavrum! Yürü çocuğum!‖ ne çocuğu manyak mısın sen? Senden mi doğdu? Yani köpeği dolaĢtırıyor. ―Yürü yavrum! oğlum yürü!‖ diyor. Bir de böyle köpekleri kendi bebekleri gibi giydiren ahmaklar. Ama Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne buyurdu: ْ َّ َ ْ َ َ َ َّ ً ُ ص َّلى َ ّ َ الىب ِّى َ:ٌهللا َع َل ُْ ِه َو َظ َّل َم َكا ي ِ ِ ِ ِ ع، ِ ِوعً أ ِبي ر ٍس ال ِغف ِاس ْ ُ ُ َّ ُ ْ ُ َ ُ َ ُ َ َّ َ َ َ ْ َ َ َ َ ُ َوهث َر اَل،الخ َجا َس ُة ،ٌا ِّ َوهث َر ِث،غ الط َُ ِال َع ِت ِئرا اكَرب الضمان هثر لب ّ َو َو َاه ْذ ئ َما َس ُة، َو َه ُث َر ِث ْال َفاخ َش ُت،َو َع ُظ َم َسب ْاَلَاٌ ب َماله ،الص ْب َُ ِان ِ ِِ ِ ِ ِ ِ ْ ْ َ ُ ْ ْ ّ َََُ َ ّ َ ُ َو ٍُ َشِّبي، َوط ِفف ِفي ِاَلى َُ ِاٌ َو ِاَليز ِان، َو َح َاس العلطان، ُ الي َعا ِ وهثر َ َ ٌ َ ُ َّ َ ُ َ َ ُ َ َ َ َ ّ َ ُ ْ َ ْ ُ َ ٌ ْ َ ْ َ َ ْ ُ ُ َّ ول، ول ًىكش ه ِبير،الشحل ِحشو ول ٍب ِخير له ِِمً أن ًشِبي ولذا له َ َ َ َ ْ َ ْ َ َّ َّ َ َّ َ َ ّ ُ َ ْ َ ُ ُ ْ َ َ ٌ َ ُ َ ْ ُ الش ُح َل ل َُغص ى اَل ْشأة َعلى ختى أن،الضها ِ َ وٍىثر أولد،ًشخم ص ِغير ْ َ ْ َ َ َّ َ َ ْ ُ ُ َ ْ ُ ُ َ َ َّ َ ِ ِ اعَ َزل ُخ َما َع ً ل ِى: فُلىٌ أمثلهم ِفي ر ِلً الضم ِان،كا ِس َع ِت الط ِش ٍِم ُ ُ َ َ ْ َّ َ ُ ُ َ ُ َ ْ َ َ َّ ّ ًَ َأ ْم َث ُل ُه ْم في َرل،الز َةاب ن ىب ل ك ى ل ع ن أ الظ ىد ل ح ى ع ب ل ٍ و ، ٍم ش الط ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ َ ْ َ َّ َ ًُ ِ الضم ِان اَلذ ِاه ―Kıyamet yaklaĢtığı zaman, baĢlarına Taylasan (baĢ ve omuzları örten bir giyecek) giyenler çoğalacak. Ticaret artacak ve mal çoğalacak. Para sahibi, sırf parasından ötürü saygı görecek. FuhuĢ yaygın hal alacak. Çocuklar hakim duruma gelecek. Kadınlar çoğalacak. Sultanın zulmü artacak. Tartı ve ölçüde hile yapılacak. KiĢi köpek yavrusunu beslemeyi çocuk yetiĢtirmekten daha hayırlı görecek. Büyüğe saygı, küçüğe de sevgi ve merhamet kalkacak. Zina çocukları çoğalacak. Hatta kiĢi, yol ortasında kadınla cinsi iliĢki kuracak. Kurt kalpli olan kiĢiler koyun derileri giyecekler (yani, dışları mülayim içleri katı olacak). 281 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER O zamanda en göze çarpan insan müdahaneci (kötülükleri görüpte 604 mani olmayan) kiĢidir. ” Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu söyledi. ġimdi bir hadis daha söyledim, bunun da kaynağını ara. Ne söylesem arıyoruz Ģimdi. Gece, sabahlara kadar kaynak arıyoruz. Çünkü dipnotu olmayan kitaba değer yoktur. ġimdi, hoca bunu söylemiĢte nerden söylemiĢ? Bir kitabın ilim ehlindeki değeri önemlidir. Zaten avam tabakaya hepsini yutturuyorlar. َ َ َ ََ ْ ِ …اخت ِفي الذه َُا …فَل س ―…Dünyada rahat yoktur..." 605 Dünyada rahat yok! Aramayın. Bizim hatamız nedir biliyor musunuz? GeçmiĢimizi unuttuk. GeçmiĢini unutan toplumlar nasıl bilir misiniz? KoparılmıĢ ağaç gibidir. Kökü koparılmıĢ ağaç, kurumaya mahkûmdur. Sizde öyle. GeçmiĢ tarihinizi unutursanız, kurumaya mahkûmsunuz, yontulmaya mahkûmsunuz. Böyle evirirler, çevirirler, Sultan Süleyman (Rahimehullah) zamanında harem varmıĢ gibi yuttururlar size. ĠĢte Ģimdi Kanuni Sultan Süleyman (Rahimehullah) Hazretlerini, cennet mekân, bir tane dizisini mi ne yaptılar. Bize de anlattılar: —―Hocam hep kadınlarla.‖ Bakın herkes buna inandı. Ben dedim ki: —―Kırk senesi atın üzerinde, batıda üç yüz atmıĢ iki tane kale fethetmiĢ‖606 Bu adam nerde kadınlarla olacak. Allah (Celle Celaluhu) aĢkına. Ama böyle yapmaları çok daha güzel! Çünkü Kur‟an: ―Bu batıl köpük gibidir‖607 diyor. Denizin üstünde köpük var ya. Heysemi, Mecma‘u‘z Zevaid: 7/12440; Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Ramuzu-l‘Ehadis: 1/110 Hadis No:409; Hâkim, el-Müstedrek: 3/5465; Taberani, Mu‘cemu‘l Evsat: 5/126; Ali el-Muttaki, Kenzu-l‘Ummal: 14/226. 605 Ebu Bekir Ahmed, el-Mecalisetu ve Cevahiru-l‘Ġlm: 2/260. 606 Yavuz Bahadıroğlu, Resimli Osmanlı Tarihi: 180; Salih Gülen, Osmanlı PadiĢahları: 101; Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi: 58. 604 282 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ َو ُك ْل َحا َِ ْال َحم َو َص َه َم ْال ِاط ُل ب ِ ―Hak geldi, batıl zail oldu.‖608 Bunlar Ġslam‘a darbe vurdukça, böyle sizi yonttukça, Ġslam değer kazanıyor. Sultan Süleyman (Rahimehullah) gibi bir zatın, bu Ģekil hayatını yansıtarak, bunları bizden göremeyiz. Bunlar aynı babadan olabilir mi? Aynı ana babadan dahi olsa bizim Ģimdiki kardeĢliğimiz gibi olabilir mi? Tarafınızı belli ediniz! Bülbül kuĢu gibi olunuz. Ġsmi Hezar‘dı değil mi? Ne yaptı Ġbrahim (Aleyhisselam) ateĢe atılınca? Ġbrahim (Aleyhisselam) ateĢe atıldıktan sonra: —―Benim yaĢamaya ne hacetim var‖ dedi, ateĢe attı kendini. Bakın ne kadar ufak kuĢ bu. Allah-u Teâlâ ne buyurdu Cebrail (Aleyhisselam)‘a: —―Git! Bülbülü kurtar!‖ ufacık kuĢ ateĢe attı kendini, Allah (Celle Celaluhu) Cebrail (Aleyhisselam)‘ı yolladı ona. Bülbülü getirdi dedi ki: —―Allah (Celle Celaluhu) sana selam söylüyor, benden bir isteği var mı?‖ dedi ki: —―Ben Allah (Celle Celaluhu)‘nun yüz tane ismini biliyorum. Geri kalan isimlerini de bana öğretmesini istiyorum.‖ Bir bülbül, Hezar denmiĢte o zamandan sonra bülbül ismini almıĢ. 609 Allah (Celle Celaluhu) aĢkına bir bülbül kadar olamayacak mıyız biz? Tarafımız o kadar mı belirsiz. Bizim ecdadımız nasıl bir ecdattır bir bakın! Osmanlı padiĢahlarını size hep nasıl gösteriyorlar. Afedersiniz ama Kanuni Sultan Süleyman (Rahimehullah)‘ı çizmiĢler ayı gibi bir adam göbekli, Mevlana (Rahimehullah) Hazretlerini size 607 Ra‟d Suresi: 17. Ġsra Suresi: 81. 609 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru‘l ÂĢıkîn:116. 608 283 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER çiziyorlar hakeza aynı. Bunları kim görmüĢ ki zaten, Mevlana 610 (Rahimehullah) bin ikiyüzlü yıllar. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in üç tane fotoğrafı varmıĢ. Bir tanesi Fikirtepe‘de bir sofinin evindeymiĢ, bakıp bakıp ağlıyorlarmıĢ. Kim görmüĢ ki kim çizmiĢ. Yazıklar olsun! O yüzden günahkâr Âlim bin tane ilimsiz abidden efdaldir.611 Âlim günahkâr olabilir ama iĢin bilincindedir. Ama cahil sofiyle uğraĢmak zordur. Bakın, neler açar insanın baĢına. Peki, Osmanlı dönemi olsaydı, farz edin ki; Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah) dönemi, Mecalisu-l‘Ulum olmuĢ Ġstanbul ilim meclisi o zaman. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in resmini çizip dalga geçebilirler miydi? Hata kimde? Hata bizde. Fatih (Rahimehullah) gibi bir tane adam yetiĢtirebildik mi? Ġçimizden bir tane daha Fatih (Rahimehullah) çıktı mı? Çıkmadı değil mi? Hata bizde, kimse kusura bakmasın! Hata hepimizde! Kabul edin, dünyaya meyil ettik. Neyse ne buyurdu Allah (Celle Celaluhu)? —―Ey insanlar! Sizler sadece size gelene gidiyorsunuz.‖ Ne için sizinle konuĢmayanla konuĢmuyorsunuz? Mesela aramıza yeni biri katıldı, hemen gidiniz! Hiçbir insana ismiyle hitap etmeyiniz! Çok ayıptır. Bu kesinlikle adap kitaplarına zıt. Hele ana babaya ismiyle hitap etmek, o fakirlik sebebidir.612 Unutkanlık ve fakirliğin sebebi kitabında yazılmıĢtır. Ana babaya ismiyle hitap etmek diye. Ama çevrenizdekilere, yaĢıtınız bile olsa abi deyin! Mesela Ahmed Efendi deyin! YaĢıtınızda olsa, sizden küçükte olsa Ahmed usta deyin! Ne olacak kaybımız? Eskiden hep Efendi diyorlardı. O yüzden birisi geldiği zaman hemen ikram edin, konuĢun! ―HoĢ geldiniz.‖ deyin. Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 8/147; Allah Dostları, ġule Yayınları: 7/160. Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/291; Benzer hadisler için bakınız: Ġmamı Gazali, Ġhya:1/20; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 36/48 Hadis No: 21716; Darimi, Sünen:1/334; Ebu Davud, Sünen:3/317; Tirmizi, Sünen:4/347. 612 Ġbrahim Hakkı Erzurumi, Marifetname: 717. 610 611 284 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Bizler Müslümanız. Bir adamı yola çekebilmek için onun gönlüne tohum ekmemiz lazım. Ektiğimiz anda, onu Ġslam‘da istediğimiz yöne çeviririz. Adam geldi buraya, dikkat edin ki, yeni namaza baĢlamıĢ, yeni bu yola girmiĢ, hemen ilk yapmanız gereken nedir? Onun gönlüne o tohumu atmaktır. Nasıl atarsınız? Kendinizi ona sevdirerek. Sevdiriniz, istediğiniz tarafa çekersiniz. Bunlar gerçekler. Değil mi? Yani bir hoca, ne kadar âlim olursa olsun eğer ki insanlığa yaramıyorsa, bir kiĢi gitmez sohbetine. Sizin önce gönlünüze girmek lazım, sevgi tohumları attık mı, ondan sonra istediğimiz tarafa çekeriz. Ġnsanı ancak yola güzel ahlakla sokabiliriz. O yüzden Allah-u Teâlâ‘da buyuruyor ki: ُ َ ْ َ َ َّ ُ َ ًَ َكلَ ََم َك ْم َ ن َِئ ََل َم َ ۩ ََو ََل َث َك َِل َُمى ۩ Niçin sizinle konuĢanlardan baĢkasıyla konuĢmuyorsunuz? Niye siz sizinle konuĢmayanla konuĢmuyorsunuz? Allah buyuruyor. Bakın, bugün Edirnekapı Ģehitliğine gittik. Edirnekapı mezarlığına gittik. Ziyaret ettik. Biz ölülerle konuĢtuk, onlar bizle konuĢmadı. Ben onlarla konuĢuyorum onlar bana bir Ģey söylemiyorlar. Hatlar kesik değil mi? Biz, Ģu an hayattakilerle aynıyız iĢte. Bizler ancak bizimle konuĢanlara gidiyoruz, ölülerden farkımız yok! Bunu faaliyete geçirmemiz lazım, bize gelmeyene gitmemiz lazım, adam olmak lazım, erkek olmak lazım. (Celle Celaluhu) Ali Haydar Ahıshavi (Kaddesallahu esrarahum) hazretlerinin en çok sevdiği alim olan Mahmut Sami Ramazanoğlu (Kaddesallahu esrarahum) hazretleri Medine‘de vefat etti. O zatın bir sözü var. Bakın ne kadar ağır. Diyor ki: 285 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER –―Kırmayacağım ve kırılmayacağım.‖613 Kırmamak, belki yapabilirsiniz, uğraĢırsınız kırmamaya, ama kırılmamak elinizde değil ki. Bu gönlünüz kırılıyor. Siz kırılmadım deseniz bile gönlünüz kırılıyor. Ama çabalayacaksınız. Bunun mücadelesini vereceksiniz. Efendi Hazretleri imam olduğu zaman, o zaman 22 - 23 yaĢlarında gelmiĢ Ġsmail Ağa camiine, imamı olmuĢ oranın. Yıkık virane orası, faaliyete girmiĢ, yapmıĢlar tamir etmiĢler. Tek tek bütün kapıları çalmıĢ. Hepsini çalmıĢ demiĢ ki: —―Ben bu caminin yeni imamıyım, gelin buyurun cemaatimize bekleriz.‖ diye. Bütün kapıları böyle böyle Ġsmail Ağa, Ġsmail Ağa oldu. Bir savaĢ, bir mücadele, bir cihat edildi. Orada hatta bazısı demiĢ ki: —― ''ġuna bak, sen bir hiçsin ya!‖ diye Efendi Hazretleri demiĢ ki; —―Allah (Celle Celaluhu) razı olsun! Benim vasfımı bir tek sen doğru anladın.‖ Görüyor musunuz? Biri size kötü huyunuzu söylediği zaman zorunuza gitmesin. Biri dese ki size: —―Ya boynunda akrep var!‖ —―Allah (Celle Celaluhu) razı olsun! Ġyi ki söyledin, yoksa beni sokacaktı!‖ diyorsun, değil mi? O zaman adam sana: —―Bak bazen çok sivri dillisin, konuĢmanı düzelt‖ dese niye zoruna gidiyor? Sonuçta konuĢmaların ahirette akrep olacak sana. Niye öyle bakmıyorsun meseleye. Allah-u Teâlâ buyuruyor ki: ―Niye siz sizinle konuĢmayanla konuĢmuyorsunuz?‖ 613 Rehber Ansiklopedisi: 15/67; Hasan Kamil Yılmaz, Altınoluk Dergisi: 18, Sayı: 96 - 1994. 286 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Devamında: ْ ُ َ ُ ْ َ ْ َ َ َط ََػ ََم َك ْم َ ً َأ َ ن َِئ ََل َم َ ط َِػ َُمى َ ۩ ََو ََل َث ۩ Niçin sizi yedirenlerden baĢkasını yedirmiyorsunuz? Niye size sadece yedirenlere yediriyorsunuz? Size yedirmeyenlere yedirmiyorsunuz? Sadece kim size yediriyorsa onlara yediriyorsunuz. Ama yedirmeyenlerle pek iĢiniz yok! Allah (Celle Celaluhu) için yapın iyiliği atın denize, balık bilmese de halik bilir. Allah (Celle Celaluhu) bilir sizi! O yüzden öyle buyurdu: ُ َْ ْ َ َ ُْ َ ًَ َأ َك ََس ََم َك ْم َ ن َِئ ََل َم َ ۩ ََو ََل َث َك َِس َُمى ۩ Niçin Size ikram edenlerden baĢkasına ikram etmiyorsunuz? Niye sadece size ikram edene ikram ediyorsunuz? Ġkram nedir? Yedirmek, içirmek. Güler yüz değil mi? Demek ki, tatlı bir söz, güler bir yüz hepsi ikram mıdır? Ġkramdır. Siz sadece size ikram edene ikram ediyorsunuz buyuruyor Allah (Celle Celaluhu). Cuma günleri yedi kiĢiye selam veren bütün mahlûkata selam vermiĢ hükmündedir.614 Bu hafta sohbette anlattım değil mi? Peki, bunun peĢinde miyiz? Artık peĢindeyiz değil mi? Yoldan geçen herkese selam veriniz! ―Selamun Aleykum! Hayırlı iĢler‖ deyiniz! Herkesle aranız iyi olsun! Herkese muhabbet edin, tatlı söz söyleyiniz. Desinler ki: — ―Bu adam takvalıydı, sünnete ittibalıydı.‖ 614 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn: 568. 287 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nasıl yaptıysa, aynısını hayatınıza uygulayınız! Zor mu? Yeminle söylüyorum bir gün talebelerle bir yere gidiyordum. Tabi o zaman araba falan yoktu, biz de yürüyerek gidiyorduk. Bir tane tanıdık yolda gördü bizi. Dedi ki: —―Hocam seni ne zaman görsem hep güler yüzlüsün‖ dedi. Bende: –―Param yok. Parası olan adamın derdi olur. Benim param yok. Alacak verecek davam yok. Niye canımı sıkayım ki‖ dedim. Her sabah yeni gün baĢlamıĢ. Yeni günde yeni güneĢle, yeni ayla huzur yolunda devam ediyorum elhamdülillah. Kalbimde Allah (Celle Celaluhu) var, yürüyorum elhamdülillah. Her yeni gün bize Ģahit değil mi? O yüzden bırakın, güler yüzlü olun! Neyden korkuyorsunuz? Güler yüzlü olarak sevap almaktan mı? Allah-u Teâlâ devam ediyor diyor ki: َ َ َ ََ ََ َ ََْ َظ ٌل َْ ح ٍَد َف َ ح ٍَد َغ َلى َأ َ ع ِ َِل َ َِ ۩ َوَل ۩ Oysa kimsenin kimseye karĢı bir üstünlüğü yoktur. Hiç bir kiĢinin bir kiĢiye üstünlüğü yoktur. Hiç birinizin birinize üstünlüğü yok! Siz daha mı yakıĢıklısınız? Siz kazanmadınız ki. Siz daha mı zenginsiniz? Sana kim verdi onları. Sen esmersin, sen beyazsın. Sana o beyazlığı kim verdi? Sen mi kazandın? Sen renkli gözlüsün, sen mi aldın? Parayla mı satıyorlar? Üstünlüğümüz yok! Sen zayıfsın, sen kilolusun! Kiloyu ben mi aldım. Ben aldım derler adama. Sen uzun boylusun, sen kısa boylusun, sende saç var, bende yok! Sen mi yaptın? Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri seni öyle yaratmadı mı? Hiç birimizin birbirimize üstünlüğü yok, üstünlük 288 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ancak takva iledir.615 Bak takva kazanılır, hadi yapın takvalığı görelim. Gece saat ikide kalkın. Teheccüd namazını bir cemaatle kılın bakalım, evde yapabilen yiğitler var mı? Değil mi ne kadar ağır geliyor. — ―Bırakın hocam, sabaha kalkıp cemaatle kılsak, öpüp baĢımıza koyuyoruz, teheccüd diyorsunuz bize!‖ değil mi? Devam ediyor muyuz Evvabinlere? Ahirette öyle denecekmiĢ gece namazı kılanlar ayağa kalksın! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: –―Çok az bir kiĢi ayağa kalkacak‖ Allah (Celle Celaluhu)‘da buyuracak ki: –―Siz cennete girin!616‖ Hem de hesapsız. Evvabin, Duha, ĠĢrak… Gidin bunların peĢine. Sabah namazını kıldınız, güneĢ doğdu kırk beĢ dakika namaz yasak. Sonra ne namazımız var? ĠĢrak namazı. Öğle namazından bir saat veya kırk beĢ dakika önce ne namazı var? Duha namazı. AkĢam namazından sonra ne namazımız var? Evvabin. Yatsıdan sonra kabir nur namazımız var, gece Teheccüd namazımız var. Ondan hariç ġükür namazımız var, Yağmur namazımız var, Ġstiska Namazı. Küsuf namazımız var, Husuf namazımız var, ay tutulduğunda namaz kılınır. Geçenlerde ay mı tutulmuĢtu güneĢ mi? Ay tutuluyor, mesela millete odun gibi bakmak için bir Ģey veriyorlarmıĢ ellerine film gibi bir Ģey. KoĢuyorlar, koĢuyorlar… Müslümansın ya! Bizde ay tutulma namazı var, kalk namazını kılsana değil mi? Odun gibi gidiyorlar bakıyorlar ona. Ya biz müslümanız, sırf bu namaz bu ana ait, senede kaç sefer oluyormuĢ, kaç senede bir oluyor? ġimdi 60 sene yaĢasak diyelim, 60 tane küsuf husuf namazımız olamaz, 20 yaĢından itibaren Ģu an Ģu sözü versek hanenizde kaç tane 615 616 Hucurat Suresi: 13.Ayet. Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan:7/120-10/10; Suyuti, Durru-l‘Mensur:6/548; Abdulkadir Geylani, Gunye: 802; Sa‟lebi, Tefsir:7/332; ZemahĢari, KeĢĢaf:3/511; Beydavi, Tefsir: 4/221; Ġbni Receb Hanbeli, Letaifu-l‘Mearif: 57; Ebu-s‘Suud, Tefsir:7/85. 289 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER olur?10 tane! Seneye ölürüz bir tane bile olmaz. Allah (Celle Celaluhu) aĢkına bu namazları kaçırmayın! Bunlar veli nimet! Bunlar yazılsın! Yeni camiye gittiniz, yeni bir mescide girdiğimizde ne namazımız var? Tahiyyetu-l‘mescit, iki rekât. Abdest aldınız ne namazımız var? Abdest ġükür namazımız var. Ayriyeten Ģükür secdesi demeyin. Ġmam-ı Azam (Rahimehullah) ona mekruhtur617 diyor. Ama sizde tek rekât namaz var mı yok. ġafii mezhebinde tek rekât namaz var. Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor; َ َّ َ َ ْ َ َ َ َ ِاخ َِذ ٍِة ِف ِِل َُِ ِْف َِع ْل ِ ِ ىج َِش ِِب َِى ِ ًُِ ب ِأ ْ ِن ِ خ ِ ً ِأ ِ ِو ِم —―Bir kimse bir tek rek‟at vitir namazını kılmak isterse kılsın!‖618 O yüzden ġafii mezhebinde vitir de sünnet olduğu için isteseler tek rekât kılıyorlar ama hanefi mezhebi olmaz. Ġlla üç kılacaklar. Çünkü vacip, vacibin kazası da vacip. Hanefi mezhebinde adamın kazası varsa dahi revatıp sünnetlere devam edecek ve her namazdan sonra en az bir vakit kaza kılacak, kaza namazlarını adet haline getirecek ve evvabin, iĢrak kılacak. ġafii mezhebi kılamaz! ġafii mezhebi illa önce kazayı bitirecek. Bir an önce kazayla meĢgul olup bunlara geçmesi lazım. Hanefi mezhebinde öğle namazının sünnetini terk edeyim de 4 rekât kazayı kılayım dese olmaz, sizde sünnetin terkine müsaade yok. Allah-u Teâlâ dedi ki hiç birinizin birinize üstünlüğü yok. Devamında: َ ُ ُْْ َ َُ َ َىل ِه َِ ط َ ُ آم َىىا َِباهللِ َ َو ََز َ ًً َ ن الَ ِ َر َ ال َإ َِم َىى َ ۩ َِئهَ َما 617 618 ġurunbulali, Nuru-l‘Ġzah: 1/101; ġurunbulali, Meraki-l‘Felah:1/191; Tahtavi, HaĢiyetun Ala Meraki-l‘Felah: 1/499. Ebu Davud, Sünen: 2/62; Nesai, Sünen: 3/238; Beyhaki, Sünenu-s‘Suğra: 1/282; Abdurrezzak, Musannef: 3/19. 290 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ۩ Allah-u Teâlâ‟ya ve Resul‟üne iman etmiĢ gerçek mü‟minler… Allah-u Teâlâ vasıfları sayıyor. Bakalım Ģimdi biz bu vasfın altına girecek miyiz, girmeyecek miyiz? Hadi bakalım. ġimdi erkek kim ortaya çıkacak. Allah-u Teâlâ buyurdu ki: Mümin o kimsedir ki: kimdir Ya Rabbi? Allah (Celle Celaluhu) ve Resulüne iman edecek. Ettik mi? Bir dahi buyurun: — ―EĢhedu en la ilahe illallah ve eĢhedu enne Muhammeden abduhu ve resulü‖ bunu yaptık. Kalben yaptık dimi? Hiç Ģüphe var mı? Olmasın ha. Gidin kalbinizi çamaĢır suyuyla mı neyle yıkıyorsanız yıkayın. Katıksız bir iman getiriyorsunuz ortaya. Devamında: َ َ َ َ ْ َ َ َ ُ ْ ُ َ َاء َِئ َل َْي َِه ْم َ ط َ ً َأ َ ن َِئ َى َم َ ظ َىى َِ ح َ ًَ ًً َ ۩ الَ َِر ۩ O kimselerdir ki, kendilerine kötülük edenlere iyilik ederler. Mümin o kimsedir ki ona kötülük yapana iyilik yapar. Hadi bakalım. Ama mertçe söyleyeceksiniz. Bunu ben yapıyorum diye geçme. Mertçe, size kötülük yapana iyilik yapabiliyor musunuz? Yok. ġimdi Ģahidiniz var mı? Mümin o kimsedir ki: Allah (Celle Celaluhu) ve resulüne iman etti (ki elhamdülillah)‖ ama diğerini sayıyor Allah (Celle Celaluhu): Kötülük yapana iyilik yapacak, var mı? Bundan sonra olacak ama. Yeminle söylüyorum her gün her gün yeminimi tazeliyorum, ben kırmayacağım kırılmayacağım. Ġnsanın elinde değil. Çok zor bir Ģey, çok büyük bir yük. Ama artık taĢın altına elinizi koyacaksınız, yok baĢka bir Ģey. Cennet böyle kazanılır ancak. 291 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Cennet ayrıntıdadır. Bakın yeminle söylüyorum Cennet ayrıntıdadır. Koskoca Ġmam-ı ġafii vefatından sonra rüyada gördüler: —“Allah (Celle Celaluhu) sana nasıl muamele etti?‖ Dedi ki: —―Risale diye kitap yazmıĢtım. Orada Rasulullah(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘e bir salat ettim Allah (Celle Celaluhu) onun hürmetine beni affetti.619 Koskoca Ġmam-ı ġafii. Bu kadar adam dinde içtihat ediyor. Kur‘an hafızı, hadis hafızı ne derseniz deyin. Ama Allah (Celle Celaluhu) sadece bir salatı yazdı diye affediyor onu. Bir salavat. Görüyor musunuz? O yüzden cenneti kazanmak ayrıntıda. O ayrıntıyı vereceksiniz Allah (Celle Celaluhu)’ya. Ne buyuruyor: ُ َّ ُ ْ ْ َ َ ْ َ ُ ْ َ َّ َّ َ ّ َل ئ ْه َش َاه في ىث ِ الذ ًًِ كذ ج َبين الششذ ِمً الغ ّ ِي ف َمً ًَىف ْش ِبالطاغ ِ ِ ِ َْ ُ ْ َ ْ ُ ْ َ َ ْ َ ْ َ َ ّ ْ ْ ُ َ ً ِبالل ِه فل ِذ اظخمعً ِبالعشو ِة الىزلى ِ وٍإ ِم ―Dinde zorlama yoktur. Doğruluk, sapıklıktan iyice ayrılmıĢtır. Artık her kim tâğutu inkâr eder, Allah'a da iman ederse, iĢte o, en sağlam bir kulpa yapıĢmıĢtır ki, o hiçbir zaman kopmaz. Allah, her Ģeyi iĢitir, bilir.‖620 Sapa sağlam kulpa tutunduk mu? Rabbimizden baĢka tutunacak kulpumuz var mı? Yok ki, nereye gideceksiniz ki? Ama o kulpu, o bahaneyi Mevlaya vereceksiniz. Tefciru-t‟Tesnim sohbetinde anlattım sizlere. Allah (Celle Celaluhu) kulu affetmek için ne dedi? —―Hiçbir âlimin sohbetinde bulundun mu?‖ Kul: —―Yok‖ dedi. Ġbni Cevzi, Bustanu-l‘Vaizin: 310; Ġmam-ı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din: 1/896; Ġbni Cevzi, Sıfatu-s‘Safve: 1/438-439. 620 Bakara Suresi: 256. Ayet. 619 292 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —―Hiçbir âlimi sevdin mi?‖ Kul: —―Yok‖dedi. —―Peki, ismin âlimin ismine denk geliyor mu?‖ Kul: —―Yok‖ dedi. Bak Allah (Celle Celaluhu) affedecek sebep arıyor. En sonunda Allah-u Teâlâ: —―Sen bir âlimi seveni seviyordun, o yüzden affettim seni‖621 Affetmek için yer arıyor bize. Yeter ki Ģu nefsi bir an yenip Ģu kulpu tutalım. Cennet ayrıntıda, ayrıntıyı yakalamamız lazım. Devamında: َ َ ْ َ َ ُ ََ َط ََػ َُه ْم َ ً َك َ ن َم َ ص َلى َ ِ ٍَ۩ َو ۩ Kendileriyle iliĢkiyi kesenleri ziyaret ederler. Mümin o kimsedir ki gelmeyene, sizden ayağı kesilene gidendir. Yapabilir misiniz? Bir ikinci olsa gene gider misiniz? Üç oldu gittiniz gelmedi, gider misiniz? Siz büyüksünüz normalde. Küçükler beklenir. Hadi bir bayram oldu gittiniz, bir dahaki bayram oldu. Gene siz gittiniz, üçüncü bayram olsa gider misiniz? Ama mü‘min o kimsedir ki diyor Allah (Celle Celaluhu): ―Ondan kesilene gider.‖ gideceğiz arkadaĢlar. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘e sordular: 621 Eğinli Mehmed Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/299. 293 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —Ya Rasulallah! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ali (kerremellahu vechehu)‘ya niye bu kadar değer veriyorsun? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): —Siz birisine iyilik yapsanız o size kötülük yapsa ne yaparsınız? —Gene iyilik ederiz. Rasulallah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): —Bir daha yapsa? —Ashabı kiram baĢlarını öne eğdi. Rasulallah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): —Bana Ģimdi Ali (Kerremallahu vechehu)‘yu çağırın. Hz. Ali (Kerremallahu vechehu) efendimiz geldi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): —Ya Ali! Birisine iyilik etsen o sana kötülük yapsa ne yaparsın? — Ġyilik yaparım Ya Rasulallah! —Bir daha yapsa? —Ġyilik yaparım Ya Rasulallah! —Bir daha yapsa? — Ġyilik yaparım Ya Rasulallah! Yedi kere sordu. Yedisinde de: —― Ġyilik yaparım Ya Rasulallah! Kıyamete kadar kötülük yapsa gene de iyilik yaparım ben‖ dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): 294 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —ġimdi niye Ali (Kerremallahu vechehu)‟ya değer verdiğimi anladınız mı? Buyurdu.622 Bir ibarede: َ َ »« َم ًْ ل ًَ ْش َخ ُم ل ًُ ْش َخ ُِم ―Merhamet etmeyene merhamet edilmeyecek.‖623 Acımazsanız size acınmayacak ahirette. BaĢka bir ibarede: َ ْ َ ُ »ً ِخ َذ َم ِخ ِذ َِم ِ «م ―Hizmet edene hizmet edildi.‖624 Siz hizmet edin ki yaĢlandığınızda size de hizmet etsinler. Mümin o kimsedir ki gelmeyene gider. Bizler onlardanız elhamdülillah. َ ُ َح ََس ََم َُه ْم ََ ً َ ْ َن ََغم َ ۩ ََو ََ َْػ َفى ۩ Kendilerini mahrum bırakanları affederler. Sizi mahrum bıraktılar. Ġki kardeĢsiniz, arsa kaldı babanızdan. Yarı yarıyaydı vermedi size. Hayatta kapıyı açmayız. Bakın mümin o kimsedir ki, sizi mahrum edeni affeder. Diyor ya dünyalık mal, verin onun olsun. Kaç sene daha ömrünüz kaldı ki. Bugüne kadar karnınız doymadı mı? Gözümüz doysun dimi? Güneydoğuda ne derler: — ―Sen ye ye gözünü bir avuç, bir karıĢ toprak doyurur‖ derler. ġemseddin Sivasi, Menakıb-ı Çehar-ı Yâr-i Güzin: 315; Ġslam Alimleri Ansiklopedisi: 1/111. Ahmed b. Hanbel, Müsned: 12/17; Buhari, Sahih: 8/7-10; Müslim, Sahih: 4/1808; Ebu Davud, Sünen:4/355; Tirmizi, Sünen: 3/382; Tahavi, ġerhu Meani-l‘Asar: 4/293; Ġbni Hibban, Sahih:2/202; Taberani, Kebir: 2/333; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 6/341; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman:12/431; Ebu Ya‟la, Müsned: 10/296; Abdurrezzak, Musannef: 3/552. 624 Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya:10/96; Ġmamı Nevevi, Bustanu-l‘Arifin: 1/76. 622 623 295 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Sen istediğin kadar ye. Ancak doyacağın kadar yersin. Bir an Ģöyle kafanızı alın elinizin arasına ki ben Ģu an ne yapıyorum nefsime mi uyuyorum? diye. Sizi mahrum bırakanı siz affedin. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘ in amcasını parçaladı ya VahĢi (Radiyallahu Anh). Hazreti Hamza (Radiyallahu Anh) ‘ı parçalamadı mı? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) baktı ki burnu kesilmiĢ, kulakları kesilmiĢ, ciğerleri çıkmıĢ, böbreği çıkmıĢ. Bütün vücudu param parça. Ona rağmen affetmedi mi?625 Unutmayın öç almak adalet, affetmek fazilettir. Size haksızlık yapıldı. Hz. Ali (Radiyallahu Anh) ne diyor: —―Hakkınızı yedirmeyiniz yoksa hakkınızla beraber Ģerefinizi de kaybedersiniz.‖626 Ama ben de size diyorum ki: — ―Bu hakkı almak, yani adama karĢı sizin yenen hakkınızı almak adalet ama affetmek fazilettir.‖ Sizi mahrum bırakanı affedeceksiniz. Müminlik alametidir bu. Allah (Celle Celaluhu) devamında buyuruyor ki: َ َ ْ َ َ َ ْ َ ُ َن َان َُه ْم َ ِخ َ ً َ ۩ َوٍَ َأ َث َِم َىى َ َم ۩ Kendilerine hainlik yapanlara emin davranırlar. Size ihanet edene güvenli kiĢi olacaksınız. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘e ihanet ettiler mi? Ettiler ve üstelikte Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) peygamberliğini ilan ettikten sonra hala emanet bırakıyorlardı ona. Hem diyorlardı ki: — ―Getirdiğine inanmayız, hem de dıĢarı gidecekleri zaman Ģu emanetimiz sende kalsın, sen güvenilir insansın.‖627 Ahmed b. Hanbel, Müsned: 25/482; Buhari, Sahih: 5/100; Ġbni Hibban, Sahih: 15/483; Beyhaki, Delailu-n‘Nubuvve: 3/242; Ġbni Cevzi, Sıfatu-s‘Safve: 1/141; Humeyd el-Mekki, Nadratu-n‘Naim: 9/4012; Zehebi, Tarihu-l‘Ġslam: 2/182; Türkiye Diyanet Vakfı, Ġslam Ansiklopedisi: 42/451. 626 UlaĢabildiğimiz kaynaklarda bulamadık. 627 Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi: 1/104; Ġbni Ġshak, Ġbni HiĢam, Siretu-n‘Nebi: 2/129; Muhibbu-t‟Taberi, Riyadu-n‘Nadra:1/86; Ġbni Kesir, el-Bidaye ve-n‘Nihaye: 3/178; Diyarbekrî, Hamis: 1/324; Mustafa Asım Köksal, Ġslam Tarihi: 1/669. 625 296 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER O yüzden Muhammedu-l‟Emin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oldu ya.628 Güvenilir insan oldu. Siz ihanet edene gene güvenilir insan olun. Adam sizden çaldı, gidip ondan mı çalacaksınız? Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ebu cehil‘i defalarca Ġslam‘a çağırmıĢ. En sonunda Ebu Cehil: —―Ya Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sana yalancısın demiyorum ama getirdiğine de inanmıyorum‖ 629 dedi. Yalancısın diyemiyor çünkü neden? o güne kadar yalanını görmemiĢ. َ َّ َه ََج ََس َُه ْم ََ ً َ ْ ن ََم َ ۩ ََوٍَُ َك َِل َُمى ۩ Kendilerini terk edenlerle konuĢurlar. Sizden kaçanla, sizden hicret etmiĢ olanla konuĢmaya devam ediyor musunuz? Edersiniz iĢte. Bu da müminlik vasfıdır, diyor. Sizi, terk edenle siz konuĢmaya devam ediniz. Size küsene siz adım atınız. Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin (Radiyallahu anhuma) efendimizin kıssası var biliyor musunuz? Duydunuz mu hiç? Küslük meselesi hakkında bakın çok güzel bir Ģeydir. Hz.hasan(Radiyallahu anh) efendimiz ve Hz.Hüseyin (Radiyallahu anh) efendimiz küstüler. Ashabımız araya girdiler barıĢtıracaklar. Hz.Hüseyin efendimize gittiler: — ―Sen peygamber torunusun adım atta barıĢın niye böyle küslük yapıyorsunuz?‖ Hüseyin (Radiyallahu anh) efendimiz: —―Ben dedemden iĢittim. Dedem Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): —― Ġki kiĢi küs olursa diğeri barıĢmak için acele ederse o ondan önce cennete girecektir.‖ O yüzden ben barıĢmak için adım Nisaburi, ġerefu-l‘Mustafa: 1/423; Ġsbehani, Delailu-n‘Nubuvve: 1/50; Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-Ģ‘ġifa:1/41; Muhammed Halid Sabit, Ricalun Havle-r‘Rasul:1/24; Takıyyu-d‟din el-Makrizi, Ġmtau-l‘Esma:4/386. 629 Kurtubi, Tefsir: 6/416; Taberi, Tefsir: 11/334; Ġbni Kesir, Tefsir: 3/251; Suyuti, Durru-l‘Mensur: 3/263; Hatib-i ġirbini, Siracu-l‘Münir:1/417; Yusuf Kandehlevi, Hayatu-s‘Sahabe: 54; Zuhayli, Tefsiru-l‘Münir: 7/183; Hazin, Tefsir: 2/109. 628 297 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER atmıyorum ki Hasan (Radiyallahu anh) ağabeyimden önce cennete girmekten utanıyorum.‖ Hz. Hasan (Radiyallahu anh) efendimize söylüyorlar bunu, direk koĢarak barıĢıyor. 630 Dedesi kim Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem). Ne kadar güzel bir kelime ya! dedem, dedem dediği insana bakın Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem). Biz böyle Ģeyler anlatmaya alıĢık değiliz. Mevzuya bakın! BarıĢmıyor adım atamıyor atmamasının sebebi ne? ―Ben ağabeyimden önce cennete girmeye utanıyorum‖ diyor. Sırf o yüzden küstüğü abisine adım atamıyor. O yüzden sizden kaçanla sizden küsenle Allah (Celle Celaluhu) için siz konuĢunuz. Ondan önce cennete gireceksiniz. Devamında: َ َ ْ َ َ ُ ْ ُ َن َان َُه ْم َ ً َأ ََه َ ۩ َوٍَ َك َِس َمى َ َم ۩ Kendilerini alçaltanlara ikram ederler. Size ihanet edene siz ikram ediniz. Sizden mahrum bırakana siz ikram ediniz. Allah (Celle Celaluhu) için ikram ediniz. Yapma niyetiniz Allah (Celle Celaluhu) ve Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)‘in rızasını kazanmak. Mutmain nefis diyoruz ya, adımı siz atın ne kaybedeceksiniz? Soruyorum size, ne kaybedeceksiniz? Allah (Celle Celaluhu) için bana bir tane maddi bir Ģey söyleyin kaybedeceğiniz. Manevi bir Ģey söyleyin. Hiçbir kaybınız yok. Kazancınız var mı? Var. Ee o zaman mübarekler, adım atalım küslüğümüz varsa adım atın beĢyüz sene evvel cennete girmek için uyanıklık yapacağız. ġeytan (aleyhi-l’le’ane)Firavuna geldi, kapıyı çaldı. Firavun: —Kimsin? Dedi. ġeytan: —Sen ilahlığını iddia etmemiĢ miydin? Gerçek ilah olsaydın kapıdakinin kim olduğunu bilirdin, dedi. Firavun: 630 EbĢihi, el-Mustadraf: 158; Muhammed el-Bağdadi, Tezkiratu-l‘Hamduniyye: 2/187; Râgıb el-Ġsfehânî, Muhadaratu-l‘Udebâ: 1/440. 298 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER —Doğru diyorsun, acaba Musa (aleyhisselam)‘ı kabul mü etsem? ġeytan: —Herkes senin ilahlığını kabul etmiĢken mi? Firavun: —Hem saptıran sensin, hem lafı söyleyen sensin. ġeytan: —Sen benden daha betersin. Firavun: —Niye? ġeytan: —Ya ben Âdem‟i inkâr ettim secde etmedim ama sen ilahlık davasında bulundun. Sen benden betersin. Firavun: —Ġkimizden daha aĢağılık var mı? ġeytan: —Var. Firavun: —Kimdir? ġeytan: —Birisi birisine haset ederse senden de benden de daha aĢağılıktır, dedi.631 ġeytandan al nasihati. Görüyor musunuz? Adım attı affetmedi mi? Hased mi etti? Firavundan aĢağılık adammıĢ iĢte. Ben de biraz önce ne hadis söyledim size: َ َ »« َم ًْ ل ًَ ْش َخ ُم ل ًُ ْش َخ ُِم ―Merhamet etmeyene merhamet edilmeyecek.‖ 632 Merhamet edene ancak merhamet edilecektir. Devamında ne diyor Allah (Celle Celaluhu): 631 632 Eğinli Mehmet Rahmi, Tefciru-t‘Tesnim: 1/432; Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn:169. Ahmed b. Hanbel, Müsned: 12/17; Buhari, Sahih: 8/7-10; Müslim, Sahih: 4/1808; Ebu Davud, Sünen: 4/355; Tirmizi, Sünen:3/382; Tahavi, ġerhu Meani-l‘Asar:4/293; Ġbni Hibban, Sahih: 2/202; Taberani, Kebir: 2/333; Ebu Nuaym, Hilyetu-l‘Evliya: 6/341; Beyhaki, ġuabu-l‘Ġman:12/431; Ebu Ya‟la, Müsned:10/296; Abdurrezzak, Musannef: 3/552. 299 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER َ َ ُ ّ َ۩ ََوَِئ َِوي َِب َك َْم َل َا َِب ٌير ۩ ġüphesiz ben sizden hakkıyla haberdarım. Ey kullar! Bakın vaazım geldi mi size, duydunuz mu? Ben sizden hakkıyla haberdarım, haberiniz olsun, diyor. Ne yaptığınızı, ne ettiğinizi, ne konuĢtuğunuzu biliyorum, ona göre. Tamam değil mi? Anladık bu vaazı. ġimdi elbise yaptırma günü hakkında bilgi vereyim size Muhiddin Ġbni Arabi (Rahimehullah) hazretlerinin hiç piyasada olmayan ―Hazinetus Saah‖ diye bir kitabı var. Bunun fihristini de ben hazırlamıĢtım. Pazar günü yaptırılan veya kestirilen elbise kiĢiye keder ve kasvet getirir. Ne zaman? Pazar günü. Elbise yaptırmak yok, elbise kestirmek yok. Ġnsana kasvet getirir, diyor. Pazartesi günü yaptırılan veya kestirilen elbise kiĢiye bolluk bereket getirir. Pazartesi elbise yaptırın, kestirin, diktirin. Salı günü yaptırılan veya kestirilen elbise denizde kaybolur veya yanar. Salı günüde elbise yok, kestirmeyin de diktirmeyin de. Hangi günleri çıkarttık? Pazar, Salı gitti. ÇarĢamba günü yaptırılan veya kestirilen elbise kiĢiden belayı savar, rızkı da bollaĢtırır. ÇarĢambada iyi, onda bir sıkıntı yok. PerĢembe günü elbise yaptıran veya kestiren insanlar arasında yüksek makam ve ilim sahibi olur. Ġnsanlar arasında yüksek makam ve ilim. PerĢembe de güzel. Hangi günler güzel? Pazartesi ÇarĢamba, PerĢembe. Cuma günü yaptırılan veya kestirilen elbise insanın ömrünü uzatır. Cuma günü de iyi. 300 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Cumartesi günü yaptırılan veya kestirilen elbise bugün de elbise giyer, ısmarlarsa hayır görmeyeceği gibi giymediği takdirde hastalığı kendinden ölünceye kadarda uzaklaĢtırır. Cumartesi günü elbise sipariĢ ettiniz, giyerseniz baĢınıza bela, giymezseniz ölene kadar sizden hastalık uzak duracak. Hangi günler Ģimdi: Pazar yok, Salı yok, cumartesi yok.633 Burada bazı günler hakkında neler var neler… Adamlar Ģimdi hazine aramaya gidiyorlar, bu kitaptan habersiz. Hazinenin aranacağı gün var, vakit var. Gidiyorsunuz, kazıyorsunuz, yer değiĢiyor tabii. Adam oraya defineye koyacakta cinsiz bırakır mı orayı? BaĢına dikiyor, yer değiĢtiriyor, korumaları var. Adam diyor ki: —―Üç kere kazdım, her kazdığımda Isparta‘da kocaman dev gibi 2-3 metrelik yılan buldum.‖ Ne demek bu? Yolu bilmiyorsun sen çünkü. Ayrıca Pazar günü ekim yapma ve bina yapma günüdür.634 Çünkü Mevla Teâlâ gökleri Pazar günü imara baĢladı.635 Bütün Mahlûkat altı günde yaratılmadı mı?636 Pazartesi günü yolculuk günüdür.637 PerĢembe günü yolculuk günüdür.638 ÇarĢamba günü büyük alıĢveriĢ yapmayın,639 uzun yola çıkmayın.640 Tabii ki Allah (Celle Celaluhu)‘a tevekkül edersin, baĢına bela gelirse Allah (Celle Celaluhu)‘tan geldi diyorsanız çıkın ama bela gelirse: 633 Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah: 219. Ebu Ya‟la, Müsned: 4/479; Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah:40; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 8/240. 635 Münavi, Feyzu-l‘Kadir:1/45; Mahmud Sami Ramazanoğlu, Yunus ve Hud Süreleri Tefsiri:8-9-10. 636 Furkan Suresi: 59; Araf Suresi: 54; Yunus Suresi: 3; Kaf Suresi: 38. 637 Askalani, Metalibu-l‘Aliye: 14/179; Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah: 98; Busiri, Ġthafu-l‘Hıyere: 4/51; Ebu Ya‟la, Müsned: 4/479; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 8/240; Seyyid Süleyman el-Hüseyni, Kenzu-l‘Havas:1/17. 638 Ebu Davud, Müsned: 2/300 Hadis No:1036; Taberani, Mu‘cemu-l‘Kebir: 23/260 Hadis No:543; Ġbni Ebi ġeybe, Musannef: 6/534 Hadis No:33618; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 5/218 Hadis No: 7040; Münavi, et-Teysir: 2/275; Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah:170. 639 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 8/240; Münavi, Feyzu-l‘Kadir:1/45. 640 Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah:69; Sehavi, Mekasıdu-l‘Hasene: 1/744; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 1/18. 634 301 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER — ―Zaten ÇarĢamba uğursuzdur‖ deyip, mırıldanacaksanız çıkmayın. ÇarĢamba günü alıĢveriĢte bereket yoktur. 641 ÇarĢamba günü alınır satılmaz. PerĢembe günü sultanın yanında resmi iĢ günüdür.642 Mesela bina yapacaksınız izin almanız gerekiyor, PerĢembe gününü bekleyin. Resmi devlet iĢleri PerĢembe günü. Heybet görürsünüz, iĢleriniz çabuk hallolur. Hazine, harita marita PerĢembe günü.643 Cuma günü ise, ne günüdür? Cima ve nikâh günüdür.644 Evlilik günüdür. Süleyman (aleyhisselam)‘ın 700 tane cariyesi var.645 Hz. Hasan (Radiyallahu anh) efendimiz bir mecliste 4 kere evleniyor 4 kere boĢanıyor.646 Hz Osman (Radiyallahu anh) ‘ın 300 tane cariyesi var. 647 Ama bu hanımlar bizim için nedir? Ahireti kazanmaktır. Süleyman Darani Hazretleri ne diyor: —―Saliha bir eĢ dünyadan değildir.‖648 Allah (Celle Celaluhu): ― Al sen cenneti kazan‖ diye vermiĢtir sana. Eve gidiyorsun, yemek hazır, her Ģeyin hazır, elbise hazır, hiç uğraĢmıyorsun, geliyorsun eve, ibadetle meĢgulsün. Ama biz nasıl ibadetle meĢgulüz? Eve geliyorsunuz iki seksen uzanıyorsunuz. Bir de televizyon, ya da internet iĢleri! Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 8/240; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45; Sehavi, Mekasıdu-l‘Hasene: 1/575-744; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 18-19; Halebi, Siretu-l‘Halebi: 2/15; Ebu Ya‟la, Müsned: 4/479; Busiri, Ġthafu-l‘Hıyere: 4/51. 642 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 8/240; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45; Sehavi, Mekasıdu-l‘Hasene: 1/575-744; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 18-19; Halebi, Siretu-l‘Halebi: 2/15; Ebu Ya‟la, Müsned: 4/479; Busiri, Ġthafu-l‘Hıyere: 4/51. 643 Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah:157. 644 Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 8/240; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45; Sehavi, Mekasıdu-l‘Hasene: 1/575-744; Acluni, KeĢfu-l‘Hafa: 18-19; Halebi, Siretu-l‘Halebi: 2/15; Ebu Ya‟la, Müsned: 4/479; Busiri, Ġthafu-l‘Hıyere: 4/51. 645 Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan, Envaru-l‘ÂĢıkîn: 256; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 19/750, Ġbni Kesir, Kısas-ı Enbiya: 2/278, Aliyyu-l‟Kari, ġerhu-Ģ‘ġifa: 1/220; Ġbni Aberi, Tarih-u Muhtasarı-d‘Düvel:1/32; Ġbni Kesir, el-Bidaye ven‘Nihaye:2/35; Ġbni Sad, Tabakatu-l‘Kubra:8/202; Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisi: 38/57. 646 Ahmed Mahmud Ünlü, Nikâhın Faydaları ve Afetleri: 220. 647 ġemseddin Sivasi, Menakıb-ı Cehar-i Yar-i Güzin: 213. 648 Ġmamı Gazali, Ġhya-u Ulumi-d‘Din, 2/31. 641 302 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Cumartesi günü avlanma günüdür.649 Pazartesi günü yolculuk günüdür.650 Pazartesi, PerĢembe günü yolculuk günüdür. Salı günü kan aldırma günüdür.651 ÇarĢamba sakın aldırmayın! Aldırdığınız kan durmaz,652 abraĢ hastalığına sebeptir.653 Ġlaç içme günü ÇarĢamba günüdür. Ġlaç içebilirsiniz.654 ÇarĢamba günü yeter ki ticaret yapmayın, uzun yola gitmeyin. PerĢembe gününde ihtiyaçlar görülür. 655 O yüzden ihtiyaç görülme hasebiyle PerĢembe günü resmi iĢlerinizi halledin, perĢembeyi bekleyin. Cuma nikâh günleridir.656 Ve Ġmam Münavi (Rahimehullah) hazretleri ne diyor: —―Bu ilmi kimse bilemez ya peygamber ya da enbiyanın varisi olan biri bilebilir.‖657 Bunlar ilimdir. Bunları herkes söylemez sizlere. Bakın safer ayındayız. ĠnĢallah hutbelerde saferle ilgili Ģeyler söyleniyor. Bunları mutlaka kovalayın, hatırlatın imamlara, hocalara söyleyin ki söylesinler insanlara. Bi Hürmeti Seyyidi-l‟Mürselin Vel-Hamdu Lillahi Rabbi-l‟Âlemin EL-FATĠHA ( Gazali, Mecmu‘atu-r‘Resail, 7/91 ) 649 Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45; Seyyid Süleyman El Hüseyni, Kenzu-l‘Havas: 1/17. Askalani, Metalibu-l‘Aliye: 14/179; Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah: 98; Busiri, Ġthafu-l‘Hıyere: 4/51; Ebu Ya‟la, Müsned:4/479; Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 8/240; Seyyid Süleyman el-Hüseyni, Kenzu-l‘Havas: 1/17. 651 Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45. 652 Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 3/404. 653 Ahmed Ziyauddin GümüĢhanevi, Levamiu-l‘Ukûl: 4/255; Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 3/404 - 6/34; Aliyyu-l‟Kari, Mirkatu-l‘Mefatih: 7/2840 - 2891; Mübarekfori, Tuhfetu-l‘Ahvezi: 6/175; Askalani, Fethu-l‘Bari: 10/149. 654 Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45; Muhyiddin ibni Arabi, Hazinetu-s‘Saah:93. 655 Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45. 656 Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45; Busiri, Ġthafu-l‘Hıyere:4/51; Ebu Ya‟la, Müsned:4/479; Muhyiddin Ġbni Arabi, Hazinetu-s‘Saah: 45, Ġsmail Hakkı Bursevi, Ruhu-l‘Beyan: 8/240. 657 Münavi, Feyzu-l‘Kadir: 1/45. 650 303 KÜRSÜDEN 304 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN 305 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN ĠNCĠLER KĠTAPTA ĠSMĠ GEÇEN SAHABE-Ġ KĠRAM VE EVLĠYA-Ġ ĠZAM‟IN HAYATLARI 306 KÜRSÜDEN 307 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ABDÜLKÂDĠR-Ġ GEYLÂNÎ Büyük Ġslâm âlimlerinden ve evliyânın en meĢhûrlarından. Künyesi Ebû Muhammed‘dir. Muhyiddîn, Gavs-ül-a‟zam, Kutb-i Rabbanî, Sultân-ı evliyâ, Kutb-i a‟zam, Bâz-ül-EĢheb gibi lakâbları vardır. 470(m.1077) senesinde Ġran‘ın Geylân Ģehrinde doğdu. Bu sebeple de Geylânî denilmiĢtir. 561(m.1166)‘de 91 yaĢında iken Bağdad‘da vefât etti. Abdülkâdir-i Geylânî (Rahimehullah), fıkıh ve hadîs ilimlerinde müctehid idi. Tasavvufta ise çok yüksek bir evliyâ ve mürĢid-i kâmillerin en baĢta gelenlerindendir. Abdülkâdir-i Geylânî Hazretleri (Rahimehullah), önce doğduğu yerde ilim öğrenmeye baĢladı. Daha küçük yaĢta iken, Kur‟ân-ı Kerîm‘i ezberledi. Daha sonra Bağdad‘a gidip, zamanın meĢhûr âlimlerinden ilim tahsiline devam etti. Ġlim tahsilini tamamlayıp yetiĢtikten sonra, va‘z ve ders vermeye baĢladı. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 5/346 ) ABDULLAH BĠN MÜBAREK Devrinin en büyük âlimlerindendir. Horasan‘da 118(m.736)‟da doğup aynı yerde 181(m.796)‘da vefât etti. Babası Türk, annesi Harzemli‘dir. Büyük âlim, ĢaĢıranların yol göstericisi, dînin senedi, Hanefî mezhebinin reîsi olan Ġmâm-ı A‟zam‟dan (Rahimehullah) ilim tahsil etti. Ayrıca zamanın meĢhûr âlimlerinin derslerine devam ederek hadîs ve fıkıh ilimlerinde söz sahibi oldu. Kitabları, kerâmetleri ve yetiĢtirdiği talebeleri pek çoktur. Bu talebelerden birisi de mezheb reîsi Ahmed bin Hanbel (Rahimehullah) dır. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/97 ) 308 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ABDULLAH BĠN ÖMER Eshâb-ı kiramın büyüklerinden ve fıkıh, tefsîr, hadîs ilminde en üstün olanlarından. Künyesi Ebû Abdurrahmân‘dır. Mekke-i Mükerreme‘de hicretten 14(m.608) sene önce doğup, aynı yerde 73(m.692) yılında vefât etti. Kabri Muhasseb‘dedir. Ġlk imâna gelenlerdendir. Babası Ġslâmiyetle Ģereflenince, çocuk yaĢta müslüman oldu. Medine-i Münevvere‘ye hicret etti. Ġslâm terbiyesiyle yetiĢti. YaĢı küçük olduğundan Bedir ve Uhud gazâlarına götürülmedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile diğer gazâlara katıldı. Ġlk önce Hendek gazâsında bulundu. Huzûr-u Se‟âdet‘inden ayrılmak istemezdi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nerede namaz kılsa izini takip ederek oraya giderdi. Beraber namaz kılardı. Hadîs ve fıkıh âlimleri arasında Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anh), Abdullah bin Abbâs (Radiyallahu Anh), Abdullah Ġbn-i Zübeyr (Radiyallahu Anh) ile Abdullah bin Amr bin As‟a (Radiyallahu Anh) “Abâdile-i erbaa” (dört Abdullah) ünvanı verilmiĢtir. Bu dört zât bir mes‘elede ittifâk edince; ―Abâdîle‘nin kavli‖ denilir. Ġyilik etmesini, hayrı, sadakayı, köle azad etmesini çok severdi. Ġyi ve güzel huylu olup, kötülükten uzaktı. Her iĢini ve her Ģeyini Allah (Celle Celaluhu) için yapardı. Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anh) buyurdu ki: ―Müslümanlıkla Ģereflendikten sonra en büyük sevinç ve neĢ‘em, gönlümün, herkesi peĢinden koĢturan bir takım istek ve arzulara meyletmemiĢ olmasıdır.‖ Allah‘tan baĢka kimseden korkmazdı. Bir gün de yolculukta önlerine bir aslan çıktı. Yanındakiler çekinerek yürümediler. Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anh) aslanın yanına gidip, kulağından tuttu ve onu yoldan kenara çektikten sonra: ―Rasulullah‘tan (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) iĢittim, insanoğlu Allah‘dan (Celle Celaluhu) baĢkasından korkmazsa Allah-u Teâlâ ona hiçbir Ģeyi musallat etmez‖ buyurdu. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/199 ) 309 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ABDULVEHHAB ġARANĠ Mısır‘da yetiĢen âlimlerin ve evliyanın en büyüklerinden, Aliyyü-l‟Havvâs‘ın (Rahimehullah) talebesidir. 898‘de (m.1493) doğdu. Nesebi, silsile hâlinde Hz.Ali‘ye (Radiyallahu Anh) ve Peygamber Efendimize (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ulaĢır. ġafiî mezhebi fıkıh âlimidir. Hadis-i ġerifler üzerinde çok çalıĢarak, hadîs âlimi oldu. Aynı zamanda Aliyyü-l‟Havvâs (Rahimehullah) Hazretlerinden tasavvufu öğrenerek, büyük velîlerden oldu. Pek çok kerametleri görüldü. Üç yüzden ziyade eser yazdı. Zamanın kutbu olduğu bildirildi. 973(m.1565)‘de Mısır‘da vefât etti. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 13/191 ) ABDURRAHMÂN BĠN AVF Eshâb-ı Kirâm‘ın büyüklerinden ve Cennetle müjdelenen on kiĢiden biri. Adı, Abdurrahmân bin Avf bin Abd-i Avf bin Hars bin Zühre bin Kusey‘dir. Soyu, yedinci dedesi Kilâb bin Mürre‘de Resûlullah efendimiz ile birleĢmektedir. Künyesi Ebû Muhammed‘dir. Hicretten 44(m.580) sene önce yılında doğdu ve Hicretten 31(m.653) sene sonra Medine‘de vefât etti. Ġri yapılı, beyaz tenli, yakıĢıklı bir zat idi. 65 hadîs-i Ģerîf rivâyet etmiĢtir. Hazreti Abdurrahmân (Radiyallahu Anh) yüksek ahlâk, fazîlet ve kemâl sahibi, çok iyi ve çok temiz seciyeli bir insandı. Onun kalbi, Allah korkusu ile Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) muhabbetle, doğruluk ve iffetle, rahmet ve Ģefkatle dolu idi. Âlicenaptı (cömertti), Allah (Celle Celaluhu) yolunda malını dağıtmaktan zevk alırdı. Tebük harbinden dönüĢte Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir yere gitmiĢlerdi. O sıra Eshâb-ı Kiram, sabah namazı geçiyor diye Abdurrahmân bin Avf‘ı (Radiyallahu Anh) imamete geçirdiler. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) döndüğü zaman ikinci rekâtte ona uydular ve namazın sonunda ―Bir peygamber sâlih bir kimenin arkasında namaz kılmadıkça rûhu kabz olmaz‖ buyurarak Abdurrahmân bin Avf‘ın (Radiyallahu Anh) kıymetini ifâde ettiler. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/113 ) 310 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ABDURRAHMAN CÂMÎ Hirat‘da yetiĢen âlim ve evliyânın en büyüklerinden. Ġsmi, Abdürrahmân bin Nizâmeddîn Ahmed olup, lakabı Nûreddîn‘dir. Câmi ve Mevlânâ nisbetleriyle meĢhûr oldu. Anadolu‘da Molla Câmi diye tanınmaktadır. 817(m1414)‘de Ġran‘ın Câm kasabasında doğdu. Ġmâm-ı Muhammed ġeybânî (Rahimehullah) Hazretlerinin soyundandır. BeĢ yaĢında iken Muhammed Pârisâ (Rahimehullah) Hazretlerinin huzûruna götürülüp, teveccühüne mazhar oldu. Çok kitap yazdı. ―Nefehât‖, ―ġevâhid-ün-nübüvve‖ kitapları meĢhûrdur. Çok kerâmetleri görüldü. Fâtih Sultan Mehmed (Rahimehullah), onu Ġstanbul‘a da‘vet etti. Konya‘ya kadar geldi. Fâtih‘in vefâtını haber alınca geri döndü. Hirat‘da ġeyh-ül-Ġslâm idi. 898(m.1492) senesi Muharrem ayının onsekizinci günü, Cum‘a ezanı okunurken Hirat‘da vefât etti. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/276 ) ABDÜLFETTÂH-I BAĞDÂDÎ AKRÎ Ġstanbul‘daki âlim ve evliyânın en büyüklerindendir. 1192 (m.1778) senesinde doğan Abdülfettâh Efendi (Rahimehullah) Mevlânâ Hâlid-i Bağdadî (Rahimehullah) Hazretlerinin talebesidir. Küçük yaĢta Bağdat‘ın ileri gelen âlimlerinden ilim öğrenmeye baĢladı. Çok zekî idi. Kısa sürede Kur‘ân-ı kerîmi ezberledi. Gayretli ve devamlı çalıĢmalarıyla hem arkadaĢlarının, hem de hocalarının dikkatini çekiyordu. Genç yaĢta tefsîr, hadîs ve fıkıh ilimlerinde ve o zamanın fen ilimlerinde mütehassıs bir âlim oldu. Fıkıh ile ilgili mevzûları cevaplandırmada meĢhûr idi. Tasavvufda pek yüksek derecelerin sahibi olduğu gibi, fıkıh ilminde de büyük âlim idi. Ġstanbul halkı senelerce onun feyz ve bereketlerinden istifâde etti. 1281 (m.1864) senesinde Muharrem ayının dokuzunda Cum‘a günü vefât etti. Bütün âlimler ve evliyâlar sözbirliği ile bildirdiler ki: Eyyûb Sultan‘da medfûn bulunan Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb-el-Ensârî (Radiyallahu Anh) ve diğer Eshâb-ı Kirâm hâriç, Ġstanbul‘un en yüksek üç evliyâsından biri de Abdülfettâh-ı Akrî (Rahimehullah) Hazretleridir. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 17/270 ) 311 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER AHMED BĠN HANBEL Ehl-i sünnetin amelde dört hak mezhebinden biri olan Hanbelî Mezhebi‘nin imâmı. Künyesi, Ebû Abdullah‘tır. 164(m.780) senesinde Bağdâd‘da doğdu. 241(m.855) senesinde bir Cum‘a günü Bağdâd‘da vefât etti. Aslen Basralıdır. Tahsili: Ahmed bin Hanbel (Rahimehullah), ilim öğrenmeye küçük yaĢta baĢlamıĢtır. Önce Kur‟ân-ı Kerîm‟i ezberledi. Bundan sonra lügat, hadîs, fıkıh, Sahâbîve Tabiîn rivâyetlerini öğrendi. Ahmed bin Hanbel (Rahimehullah), emsali arasında ciddiyeti, takvâsı, sabrı, metanet ve tahammülü ile meĢhûr olmuĢtur. Bu hâli, henüz 1516 yaĢlarında iken temas kurduğu âlimlerin dikkatini çekmiĢtir. Heysem bin Cemil (Rahimehullah) onun hakkında, daha o sırada Ģöyle demiĢtir: ―Bu çocuk yaĢarsa, zamanındakilerin ilimde hucceti (rehberi) olacaktır.‖ Ahmed bin Hanbel (Rahimehullah), ilim öğrenmek için pek çok Ġslâm beldesini dolaĢtı ve bu uğurda pek çok meĢakkate katlandı. Kitap çantalarını sırtında taĢırdı. Bir seferinde onu tanıyan biri ezberlediği hadîs-i Ģerîfin ve yazdığı notlarının çokluğunu görerek: ―Bir Kûfe‘ye, bir Basra‘ya gidiyorsun! Ne zamana kadar böyle devam edeceksin?‖ deyince, Ahmed bin Hanbel (Rahimehullah) Hazretleri ―Hokka ve kalem ile mezara kadar...‖ diyerek cevap vermiĢtir. Ahmed bin Hanbel‘in (Rahimehullah) kuvvetli hafızasının yanında dikkati çeken bir vasfı da, iĢittiği bütün hadîs-i Ģerifleri yazmaya çok önem vermesiydi. YaĢadığı devir, ilmin tedvin edildiği, kısımlara ayrılıp, yazıldığı bir devir idi. Fıkıh ve lügat ilmi tedvin edilmiĢ, hadîs ilmi tedvin edilmekte, yazılan hadîs-i Ģerîfler toplanmakta idi. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 3/82 ) 312 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER AHMED ZĠYAUDDĠNĠ GÜMÜġHANEVĠ 1813 yılında GümüĢhane‘de doğdu. Sekiz yaĢında hafızlığını tamamladı. On yaĢında iken bir yandan babasının dükkanına yardım ederken diğer taraftan sarf ve nahiv ilimlerini tamamladı. Öğrenme aĢkı, amcası ile beraber alıĢveriĢ için geldikleri Ġstanbul‘da kalmasına sebep oldu. Beyazıt ve Mahmut PaĢa medreselerinde ilmini tamamlamıĢ ve Beyazıt Medreselerinde müderrislik görevi yapmıĢtır. Binlerce talebe yetiĢtirmiĢ NakĢi Tarikatı Halidiyye Kolu meĢayıhlerindandir. ( Ramuzul Ehadis sf:8 ) AHMED-Ġ BĠCAN Osmanlı âlimlerinden. Yazıcızâde lakabıyla da tanınmıĢtır. Âlim bir zât olan ve kâtiplik yapan, yazıcı Salih‘in oğlu ve meĢhur âlim Yazıcızade Mehmed‘in (Rahimehullah) kardeĢidir. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Vefat tarihi de ihtilaflı olup, 857 (m.1453) veya 859 (m.1455)‘da Gelibolu‘da vefat ettiği kaynaklarda kaydedilmiĢtir. Hâcı Bayram-ı Velî Hazretleri‘nin (Rahimehullah) talebesidir. Tasavvufta yetiĢmiĢ meĢhur bir âlimdir. Yazdığı eserler Anadolu‘da ve diğer yerlerde çok tanınmıĢ ve asırlardan beri okuna gelmiĢtir. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 11/240 ) 313 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER AKġEMSEDDÎN Ġstanbul‘un ma‘nevî fâtihi ve büyük velîdir. Ġsmi, Muhammed bin Hamza olup, lakabı AkĢeyh‘dir. Evliyânın büyüklerinden ġihâbüddîn Sühreverdî‘nin (Rahimehullah) neslindendir. Nesebi, Hazreti Ebû Bekr-i Sıddîk‘a (Radiyallahu Anh) ulaĢır. Hacı Bayram-ı Velî‘nin (Rahimehullah), ona; ―Beyaz (ak) bir insan olan Zeyd‘den, insan cinsinin karanlıklarını söküp atmakta güçlük çekmedin‖ demesi sebebiyle, ―AkĢemseddîn‖ lakabı verilmiĢtir. Riyâzet sebebiyle benzinin solması, saçının, sakalının ağarması ve ak elbiseler giymesi sebebiyle ―AkĢemseddîn‖ denildiği de rivâyet edilmiĢtir. 792 (m.1390) senesinde ġam‘da doğdu. 864 (m.1460) senesinde Göynük‘te vefât etti. Buradaki Târihî Süleymân PaĢa Câmii‘nin bahçesine defnedildi. Daha sonra, oğullarının kabri ile beraber, kabri bir türbe içine alındı. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 11/251 ) ALAEDDĠN-Ġ ATAR Buhârâ‘da yetiĢen evliyânın en büyüklerinden. Ġnsanları Hakka davet eden, onlara doğru yolu gösterip hakîkî saadete kavuĢturan ve kendilerine ―Silsile-i Âliyye‖ denilen büyük âlim ve velîlerin on altıncısıdır. Ġsmi, Muhammed bin Muhammed Buhârî‘dir. Muhammed Behâeddîn-i Buhârî (Rahimehullah) Hazretleri‘nin dâmâdı ve talebesidir. Zamanının Kutb-i ĠrĢâdı idi. Zamanında herkese rüĢd ve îmân onun vâsıtası ile gelir, Ġslâmiyeti korurdu. Onun varlığı ile, Dîn-i Ġslâm baĢı boĢ kalmadı, din düĢmanları pervasızca, dîni yıkmağa ve değiĢtirmeğe kalkıĢamadı. Hakkında, Seyyid ġerîf Cürcânî (Rahimehullah); ―Alâüddîn-i Attâr (Rahimehullah) Hazretleri‘nin sohbetine kavuĢunca, Rabbimi tanıyabildim‖ dedi. Buhârâ‘nın Cağanyân nahiyesinde 802 (m.1400)‘de vefât etti. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 11/265 ) 314 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ALĠ HAYDAR AHISHAVĠ HOCA 1870 yılında Batum‘da doğmuĢ 1960‘da Ġstanbul‘da vefat etti. Fatih Camii‘ne gelerek dersler vermiĢ ve ÇarĢambalı Hoca Ahmed Efendi‘den (Rahimehullah) icazet almıĢtır. ―Dört Mezheb Müftüsü‖ derecesinde, hitabeti kuvvetliydi. Gayesi Allah‘ın (Celle Celaluhu) indirdiğini hükmetmekti. NakĢibendi Tarikatı‘nın Halidiyye Kolu‘nun meĢayıhlarındandı. Silsile sırasında 35. Sırada yer almaktadır. ( Allah Dostları 10/124 ) ALĠ RIZA BEZZAZ NakĢibendi Tarikatı‘nın Halidiyye Kolu‘nun meĢayıhlarındandır. Silsile sırasında 34. Sırada yer almaktadır. Doğum yılı belli olmamakla beraber Ali Haydar Ahishavi Efendi‘nin (Rahimehullah) Ģeyhidir. Bandırma‘da medfundur. (Allah Dostları 10/124 ) ALĠ ET-TÛSÎ Selçuklu Emîrleri‘nden Ebü‟l-Kāsım b. Ali et-Tûsî‘nin türbesi Tokat‘tadır. Üzerinde DâniĢmend ve Selçuklu Eserleri‘nin yer aldığı, Tokat‘ın en eski caddesi olarak bilinen Sulusokak‘ın yukarı kesimindedir. Kayseri‘deki Hacı Kılıç Camii ve Medresesi‘nin binâsi, I. Alâeddin Keykubad‘ın veziri Ebü‟l-Kāsımı Tûsî tarafından henüz kendisi hayatta iken 631 (m.1234) yılında yaptırılmıĢtır. Halk arasında Ali Tûsî Türbesi adıyla anılmakla beraber bu ismin türbede yatan Ģahsın babasına ait olduğu kitâbeden açıkça anlaĢılmaktadır. ( TDV Ġslam Ansiklopedisi 10/335 ) 315 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ALĠ KUġÇU Fâtih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah) devri kelâm ve fen âlimidir. Ġsmi, Ali bin Alâüddîn bin Muhammed‘dir. Babası, Uluğ Bey‘in doğancıbaĢısı olduğu için, KuĢçu lakabıyla meĢhûr oldu. Doğum târihi bilinmemekte, dokuzuncu asrın baĢlarında Semerkand‘da doğduğu kabûl edilmektedir. 879(m.1474) senesi ġaban ayında Ġstanbul‘da vefât etti. Kabri, Eyyûb Sultân Türbesi yanındadır. Ali KuĢcu‘nun (Rahimehullah), Ġstanbul medreselerinde astronomi ve matematik ilimlerindeki çalıĢmaları neticesinde, büyük geliĢmeler görüldü. Derslerine Ġstanbul‘un meĢhûr âlimleri de katılırdı. Ġlim sahasında hizmet ve adları ile ün yapmıĢ olan Hoca Sinân PaĢa (Rahimehullah), Molla Lütfî (Rahimehullah) ve Ali KuĢcu‘nun (Rahimehullah) oğlu Mirim Çelebi (Rahimehullah) gibi âlimler, onun derelerinde yetiĢtiler. Fatih Sultan Mehmed Han (Rahimehullah), Uzun Hasan‘a karĢı çıktığı sefere Ali KuĢcu‘yu (Rahimehullah) da götürmüĢtü. Ali KuĢçu (Rahimehullah) bu sefer esnasında, astronomi ilmine dâir ―ErRisâletü Felâhiyye‖ adlı risalesini yazdı. Ali KuĢçu (Rahimehullah), yalnız te‘lîf eserleri ile değil, çalıĢma ve yol göstermesiyle devrini aĢan büyük bir âlimdir. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 11/256 ) BEHLÜL DÂNÂ Halife Hârûn ReĢîd (Rahimehullah) zamanında yaĢayan meczub ve velî bir zât. Asıl ismi Ebû Vüheyb bin Ömer Sayrafî‘dir. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. Kûfeli olduğu halde Bağdâd‘da yaĢamıĢ ve 190(m.805)‘de vefât etmiĢtir. Hârûn ReĢîd‘in (Rahimehullah) kardeĢ olduğuna dair rivâyetler varsa da bunun aslı yoktur. Herkese ders olacak hikmetli sözleri çok meĢhûrdur. Hârûn ReĢîd‘e (Rahimehullah) nasîhat verirdi. (Allah aşkının sarhoşu) ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/137 ) 316 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER BEYAZIT-I BĠSTAMĠ Evliyânın büyüklerinden. Ġnsanları Hakka davet eden, onlara doğru yolu gösterip, hakîkî Saâdete kavuĢturan ve kendilerine ―Silsile-i aliyye‖ denilen büyük âlim ve velîlerin beĢincisidir. ―Sultân-ül‟ârifîn‖ lakabıyla meĢhûrdur. Künyesi, Ebû Yezîd‘dir. Ġsmi Tayfur, babasının adı Îsâ‘dır. 160 veya 188(m.803)‘de Ġran‘da Hazar Denizi kenarında Bistâm‘da doğdu. 231 veya 261(m.874) senesinde ġabân-ı ġerîfin on beĢinci günü Bistâm‘da vefât etti. Hanefî mezhebinde idi. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 3/105 ) BĠLÂL-Ġ HABEġÎ Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) müezzinidir. Eshâb-ı Kiram‘ın meĢhûrlarından ve ilk müslüman olanlardandır. Ġsmi, Bilâl bin Rebah HabeĢî (Radiyallahu Anh), Künyesi Ebû Abdullah‘tır. HabeĢistanlı bir aileye mensûb olup, babasının ismi Rebah, annesinin ismi Hamâme‘dir. Mekke-i Mükerreme‘de Beni Cumha Kabilesi‘ne intisap etmiĢlerdir. Bilâl-i HabeĢî (m.581) senesinde Mekke-i Mükerreme‘de doğdu. 20(m.641)‘de ġam‘da vefât etti. Kabri ġam‘da Babüssagîr‘dedir. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/235 ) BĠġR-Ġ HAFÎ Evliyânın büyüklerindendir. Künyesi Ebû Nasr olup, asıl adı BiĢr bin Haris Abdurrahmân el-Hafî (Rahimehullah)dır. Kısaca BiĢr-i Hafî olarak tanınmıĢtır. BiĢr-i Hafî (Rahimehullah), Merv ġehri‟nin Bekird bölgesinde 150(m.767) senesinde doğmuĢ, Bağdâd‘da yaĢamıĢtır. Hadîs, fıkıh ve tasavvuf ilminde büyük âlimlerden olmuĢtur. Yedi sandık dolusu hadîs kitabını ezberlemiĢti. Tasavvufta yüksek makamlara eriĢmiĢ olan BiĢr-i Hafî (Rahimehullah) 227(m.841) yılında Bağdâd‘da vefât etti. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 3/116 ) 317 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER CÂBĠR BĠN ABDULLAH Ensâr-ı Kiram‘ın büyüklerindendir. Babası da müslüman olup künyesi Ebû Abdullah veya Ebû Abdurrahmân‘dır. Annesinin ismi Nesibe‘dir. (m.601) yılında Medine‘de doğmuĢ olup, 77(m.694) yılında 95 yaĢında Medine‘de vefât etmiĢtir. Cenâze namazını Medine Vâlisi bulunan Hazreti Osman‘ın (Radiyallahu Anh) oğlu Ebân (Rahimehullah) kıldırmıĢtır. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/241 ) EBÛ HUREYRE MeĢhûr Sahâbî, Eshâb-ı Kiram arasında en çok hadîs-i Ģerîf bilen ve rivâyet edenlerdendir. Ġsmi hakkında değiĢik rivâyetler olup, en doğru rivâyete göre isminin Abdurrahmân bin Sahr olduğu bildirilmiĢtir. Yemen‘in Devs kabilesi‘ndendir. Künyesi Ebû Hureyre‘dir. Bu künyenin veriliĢi hakkında kendisi Ģöyle demiĢtir: –―Ben çocukken koyunlarımızı güderdim. Küçük bir kedim vardı. Gündüz onu yanıma alır, onunla oynardım. Gece otların arasına bırakırdım. Bu sebeple babam bana Ebû Hureyre (Kedicik babası)‖ dedi. Bir rivâyeti de Ģöyledir: ―Bir gün kaftanımın içinde küçük bir kedi taĢıyordum. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gördü. ―Nedir bu?‖ buyurdu. Ben de, ―kedicik‖ dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana ―Ey kedicik babası‖ buyurdu. Ebû Hureyre (Radiyallahu Anh) 57(m.678) senesinde 78 yaĢında iken Medine-i Münevvere‘de vefât etti. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/268 ) 318 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER EBÛ SÜLEYMÂN-I DÂRÂNÎ ġam‘da yetiĢen âlimlerin büyüklerinden. Abdurrahmân bin Ahmed el-Ansî (Rahimehullah) din imamlarından iken, Allah-u Teâlâ‘dan baĢka her Ģeyi terk edip, tasavvuf yoluna girdi. Künyesi Ebû Süleymân‘dır. ġam‘ın güneyinde bulunan Daran köyünde yerleĢti. Bunun için kendisine Ebû Süleymân-ı Dârânî (Rahimehullah) denir. 205(m.820)‘de ġam‘da vefât etti. Türbesi oradadır. Süfyân-ı Sevrî (Rahimehullah) ve baĢka âlimlerden ilim öğrenip hadîs-i Ģerîf dinledi. Bunun için kendisine Reyhânül Kulûb (Gönüllerin güzel kokulu çiçeği) denirdi. Nefsine muhalefet etmekte, açlık çekmekte çok ileri idi. Öyle ki, bu ümmetten açlığa onun kadar tahammül eden olmamıĢtır. Bunun için kendisine ―Bündâr-ül-Câiîn‖ (Açların reîsi) denirdi. ilimde, ma‘rifette, yüksek hâlleri ve çok güzel sözleri meĢhûrdur. Nefsin zararlarına ve sinsi düĢmanlıklarına son derece vâkıf olup, ondan korunmakta, kalbi ve diğer uzuvların hepsini Ġslâmiyete tam uygun olarak kullanmakta eĢine çok az rastlanan Allah adamlarındandı. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 3/161 ) EBÛ TÂLĠB-Ġ MEKKÎ Tasavvuf ehlinin meĢhûrlarındandır. Ġsmi, Muhammed bin Ali bin Atıyye olup, künyesi Ebû Tâlib, nisbeti Mekkî‘dir. 386(m.996) senesinde Bağdâd‘da vefât etti. Bağdâd ile Vâsıt arasındaki dağlık bölgenin sâkinlerindendir. Mekke-i Mükerreme‘de yetiĢti. Orada tanındı. Zühdü ve takvâsı çok fazla idi. Çok ibâdet ederdi. Birçok zâttan rivâyette bulundu. Daha sonra Basra‘ya geldi. Bir müddet sonra buradan ayrılıp, Bağdâd‘a yerleĢti. Bağdâd‘da va‘z ve nasîhata baĢladı. Te‘sîrli va‘z ederdi. Bu yüzden, kısa zamanda etrâfında dinliyenler çoğaldı. Ancak, cezbe hâlinde kendinden geçtiği bir sırada, söylediği bir söz sebebiyle herkes ondan uzaklaĢtı. O, bunun üzerine va‘z ve nasîhat etmeyi bıraktı. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 4/95 ) 319 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER EBÜ‟L-HASEN-Ġ ġÂZĠLÎ Evliyânın büyüklerinden, hadîs âlimi ve ġâzilî yolunun ilk rehberi. Ġsmi, Nûreddîn Ali bin Abdullah bin Abdülcebbâr bin Temîm bin Hürmüz bin Hâtem bin Kusay bin Yûsuf bin YûĢa bin Verd bin Battal Ali bin Ahmed bin Muhammed bin Îsâ bin Muhammed bin Hasen bin Ali bin Ebî Tâlib‘dir. Hazreti Hasan (Radiyallah Anh) soyundan olu, ġerîftir. Künyesi Ebü‟l-Hasen olup. Mâlikî mezhebindendir. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 8/226 ) EBUS SUUD Osmanlı âlimlerinin en meĢhûrlarındandır. On üçüncü Osmanlı Ģeyhülislâmı olup, tefsîr, fıkıh ilimlerinde ve diğer ilimlerde büyük âlim idi. Ġsmi, Ahmed bin Mustafa‘dır. Bağdadlı Ġsmâil PaĢa (Rahimehullah), yaptığı inceleme ve araĢtırma neticesinde. Ġsminin Mehmed değil Ahmed olduğunu tesbit etmiĢtir. Ġsminin Ahmed olduğu Kâmûs-ül-a‟lâm‘da da yazılıdır. Ebüssü‟ûd elĠmâdî ismiyle meĢhûr olup. Hoca Çelebi (Rahimehullah) ismiyle de tanınmıĢtır. 898(m.1413) senesinde doğdu. Bazı kaynaklarda Ġstanbul civarındaki Metris köyünde doğduğu kaydedilmiĢ ise de, kendi vakfiyesinde Ġskilip‘te doğduğu yazılıdır. 982(m.1584) senesinde Ġstanbul‘da vefât etti. Kabri Eyyûb Sultan‘da kendi yaptırdığı medresenin yanında, Eyyûb Câmii karĢısındadır. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 14/12 ) 320 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER EĞĠNLĠ MEHMED RAHMĠ EFENDĠ Osmanlı âlimidir. Erzincan‘ın Eğin (bugünkü Kemaliye) kazasında 1253(m.1855) doğdu. Paçacızâde (Rahimehullah) diye bilinen Hacı Ahmed Nazif Efendi‘nin (Rahimehullah) oğlu olup dedesinin adı Ali‘dir. Eğin RüĢdiyesi‘ne üç yıl devam etti. Buradaki Orta Cami‘de (Kiremitçi Mustafa Ağa Camii) imamlık ve vâizlik yaptı. Daha sonra Ġstanbul‘a gitti. Hasanzâde Medresesi‘nde Arapça ve Farsça okuyarak icâzetnâme aldı. Hocaları arasında Ahaveyn Hâce Efendi‘nin (Rahimehullah) adı anılır. 1283 (m.1885)‘te girdiği Mekteb-i Nüvvâb‘dan 1286 (m.1888)‘da birincilikle mezun oldu. 7 Zilhicce 1327 (20 Aralık 1909) tarihinde vefat etti. Son devrin ünlü hânendelerinden Hâfız Sâmi‘nin (Rahimehullah) (Ünokur) medrese hocaları arasında yer alan Rahmi Efendi‘nin (Rahimehullah) muhtelif hatları Harputlu Saraçzâde Hacı Mehmed Efendi‘den (Rahimehullah) tahsil ederek icâzet aldığı, çok sayıda mushaf ve levha yazdığı, bir süre hâfız-ı kütüb olarak görev yaptığı kaydedilir. ( TDV Ġslam Ansiklopedisi 34/423 ) ELMALILI HAMDĠ YAZIR Osmanlı Devleti‘nin son devrinde yetiĢip Cumhuriyet‘in ilk yıllarını idrak eden Elmalılı Hamdi Yazır (Rahimehullah) felsefî, itikadı, fıkhı, tasavvufî ve içtimaî meseleler üzerinde derinliğine düĢünen bir din âlimidir. Dinî problemleri yeni ilmî verilerle teyit etmesi, özellikle Allah‘ın varlığına iliĢkin delilleri materyalist, pozitivist ve evrimci fikirleri reddeden bir yaklaĢımla ele alması, nübüvvete felsefî temeller bulmaya çalıĢması ve bu hususu tartıĢma ortamına çekmesi, Hz. Îsâ‘nın (Aleyhisselam) nüzûlüne iliĢkin meselede olduğu gibi itikadî konulara yeni yorumlar getirmesi onun mütefekkir bir âlim olduğunun delilleridir. ( TDV Ġslam Ansiklopedisi 11/ 62 ) 321 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER EMÎR SULTAN Osmanlıların kuruluĢ devrinde yaĢıyan, tefsîr, hadîs, kelâm âlimi ve mutasavvıf. Ġsmi, Muhammed bin Ali el-Hüseyni elBuhârî olup, lakabı ġemsüddîn‘dir. 770(m.1368) senesinde Buhârâ‘da doğdu. 833(m.1430) senesinde Bursa‘da veba hastalığından vefât etmiĢtir. Türbesi, Bursa‘da kendi ismiyle anılan câminin yanındadır. Türbesini ziyâret edenler, mübârek rûhundan feyz almaktadırlar. Seyyid olup, soyu Hazreti Hüseyn‘e (Radiyallah Anh) dayanır. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 11/356) ENES BĠN MÂLĠK Ensâr-ı Kirâm‘ın (Medineli Müslümanların) büyüklerinden. Künyesi, Ebû Hamza‘dır. Bu künyeyi kendisine Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vermiĢtir. Bir gün Hamza denilen baklayı toplarken, Resûl-i Ekrem Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu görmüĢ, Ebû Hamza diye iltifât buyurmuĢlardır. Lakabı Hâdim-i Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (Resûlullah‘ın hizmetçisidir). Kendisine böyle söylenince çok sevinir ve memnun olurdu. Bununla iftihar ederdi. Hicretten 10(m. 612) sene önce doğmuĢ, hicretin 93(m. 712) senesinde vefât etmiĢtir. Enes bin Mâlik‘in (Radiyallah Anh) vâlidesi Ümm-i Süleym‘dir. Enes‘in (Radiyallah Anh) babası müslüman olmadığı için annesi, bundan çok üzüntü duymuĢtu. O vefât edince, Ebû Talha annesine evlenme teklifinde bulundu. Fakat Ebû Talha daha müslüman olmadığından Hazreti Enes‘in annesi, evlenmeleri için müslüman olmasını Ģart koĢtu. Böylece, Ebû Talha, ikinci Akabe‘de müslüman olanlar arasına girmiĢ oldu. ĠĢte Enes bin Mâlik (Radiyallah Anh), Ġslâm ile ĢereflenmiĢ böyle bir aile ocağında yetiĢti. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/303 ) 322 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER EBU EYYUB EL-ENSARĠ Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mihmandarı.Ġsmi Halid bin Zeyd olup doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Eyüp Sultan hazreteri bi‘setin 11. Senesinde Müslüman oldu.Üç erkek bir kız çocuğu vardı. Hz. Ebu Eyyub (Radiyallah Anh) dört halife devrini de idrak ederek nihayet Hz. Muaviye‘nin (Radiyallah Anh) Ġstanbul için teĢkil ettiği orduya da yetiĢmiĢtir. ÇarpıĢmalar sırasında hastalandı ve burada vefat etti (m.662). Cenazesini Yezid kıldırmıĢtır. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/263 ) FAHREDDÎN ACEMÎ Hanefî mezhebi fıkıh, kelâm ve tefsîr âlimi. Osmanlı Devleti‘nin ikinci ġeyhülislâmı, Ġran‘dan Anadolu‘ya geldiği için Acemî denilmiĢtir. Doğum yeri ve târihi, kaynaklarda bildirilmemektedir. 865(m.1460) senesinde Edirne‘de vefât etmiĢtir. Dâru-l‟Hadîs Câmi önüne defnedilmiĢtir. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 11/379 ) 323 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER FÂTĠH SULTAN MEHMED HÂN Ġstanbul‘u fetheden Osmanlı Sultânı. Din ve fen bilgilerinde âlim, kerâmetler sahibi ve velî. 835(m.1432) senesinde Edirne‘de doğdu. Babası Altıncı Osmanlı PâdiĢâhı Murâd Hân olup, annesi Hümâ Hâtun‘dur. Bazı gayr-i müslim tarihçilerin Fâtih‘in (Rahimehullah) annesi hakkında söyledikleri, yalan ve iftiradan ibârettir. Fâtih‘in annesinin özbeöz Türk ve müslüman kızı olduğu, ilgili mahkeme kayıtları ve Bursa‘daki Muradiye Câmi‘nin yüz metre kadar doğusunda bulunan Hâtuniyye Türbesi‘nin 853 (m.1449) senesinde yazılmıĢ olan kitabesinin okunması ile isbatlanmıĢtır. Hümâ veya Hadîce Âlime Hümâ Hâtun, Ġsfendiyaroğulları da denilen Candaroğullarına mensûptur. Fâtih Sultan Mehmed Hân (Rahimehullah) önce Manisa‘da sancak beyi oldu. Ondört yaĢında babasının yerine ilk defa pâdiĢâh oldu. 855 (m.1451) yılında kesin olarak Osmanlı tahtına oturdu, Ġstanbul‘u fethetti. 886 (m.1481) yılında vefât edip, Muhyiddîn Ebü‟l-Vefâ (Rahimehullah) hazretleri tarafından kıldırılan cenâze namazından sonra, Ġstanbul‘da yaptırdığı Fâtih Câmi‘nin bahçesindeki türbesine defnedildi. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/3 ) FERĠDÜDDĠN ġEKER GENC (Ferîdüddîn Mes‟ûd) Hindistan‘da yetiĢen ÇeĢtiyye evliyâsının büyüklerinden. Ferrûh ġah Kâbilî neslinden, Celâleddîn Süleymân‘ın oğludur. Baba ve annesi Ģerefli asîl ailelerden olup, nesebi Hazreti Ömer‘e ulaĢır. 569(m.1174) yılında Hindistan‘da Delhi‘de dünyâya geldi. 664(m.1265) senesi Muharrem‘in 5. günü 95 yaĢında Mültan‘da vefât etti. Türbesi, günümüze kadar ziyâretgâh olup, onu sevenler kabrini ziyâret ederek, rûhâniyetinden feyz almaktadır. Türbesi, bilhassa, vefâtının sene-i devriyesi olan Muharrem ayının beĢinci gününde, Pakistan‘ın ve Hindistan‘ın çeĢitli Ģehirlerinden gelen binlerce ziyâretçi ile dolup taĢmaktadır. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 9/271 ) 324 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER FUDAYL BĠN ĠYÂD Evliyânın büyüklerinden. Künyesi, Ebû Ali‘dir.Semerkant‘ta Ebyurd kasabasının Ferdin köyünde 107 (m. 726) yılında doğdu. Bâverd‘de büyüdü. Kûfe Ģehrine yerleĢip, orada ilim tahsilini yaptı. Ömrünün sonuna doğru Mekke‘ye gelip yerleĢti. 187 (m. 803) yılında Mekke‘de vefât etti. Önceleri Ġslâmiyete uygun olmayan hayatı vardı. Tövbe etti. Tasavvuf yoluna girdikten sonra, yüksek derecelere kavuĢarak olgun bir veli oldu. ĠrĢâd makamına yükseldi. BiĢr-i Hafî‘nin (Rahimehullah) ve Sırrî-yi Sekâtî‘nin (Rahimehullah) mürĢididir. Allahü teâlâyı tanımakta (ma‘rifette), haramlardan ve Ģüphelilerden kaçmada zamanın en önde geleni idi. Kerâmetleri çoktur. Abbasî Halifesi Hârûn ReĢîd‘le (Rahimehullah) çok sohbet etti. Ona nasihatleri ve vaazları meĢhûrdur. Hicâb-ül-aktâr, kitabı Farsçadır. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/177 ) HACI BAYRÂM-I VELÎ Ġstanbul‘u, Fâtih Sultan Mehmed Hân‘ın (Rahimehullah) fethedeceğini müjdeleyen büyük velî. Ġsmi. Numân bin Ahmed bin Mahmûd olup, lakabı Hacı Bayram‘dır. 753 (m. 1352)‘de, Ankara ilinin Çubuk çayı üzerindeki Zülfadl (Sol-Fasol) köyünde doğdu. Hâmid-i Aksarâyî‘den (Rahimehullah) (Somuncu Baba) feyz alarak, zâhirî ve bâtınî ilimlerde üstün derecelere yükseldi. Tasavvufta Bayramî tarikatını (yolunu) kurdu. Fâtih Sultan Mehmed Hân‘ın (Rahimehullah) hocası AkĢemseddîn (Rahimehullah) hazretlerini yetiĢtirip, kemâle getirdi. 833 (m. 1449) senesinde Ankara‘da vefât etti. Türbesi, Hâcı Bayram Câmi‘nin kenarında ziyârete açıktır. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/39 ) 325 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER HÂLĠD-Ġ BAĞDÂDÎ Evliyânın en büyüklerinden. Ġslâm bilgilerinin mütehassısı, insanlara doğru yolu göstererek, hakîkî saadete kavuĢturan ve kendilerine ―Silsile-i Aliyye‖ ismi verilen âlimler ve velîler zincirinin yirmi dokuzuncusudur. Asrının müceddidi idi. Ġsmi Hâlid-i Bağdadî Osmânî (Rahimehullah) olup, lakabı Ziyâüddîn‘dir. Hazret-i Osman bin Affân (Radiyallah Anh) soyundandır. Annesinin soyu ise Hazret-i Ali‘ye (Radiyallah Anh) ulaĢır. Mevlânâ Hâlid-i Bağdadî (Rahimehullah), 1192 (m. 1778) senesinde, Bağdat‘ın kuzeyinde bulunan Zûr ġehrinde doğdu. 1242 (m. 1826) senesinde, ġevval ayının yirmi altıncı günü ġam‘da vefat etti. ( Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 18/77 ) HAZRETĠ AĠġE-Ġ SIDDÎKA Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mübârek zevcelerinden. Ġsmi AiĢe binti Ebû Bekir‘dir. Yani Ebû Bekir‘in (Radiyallah Anh) kızıdır. Annesi Ümmü Ruman binti Âmir Ġbni Uveymir‘dir. Künyesi Ümmü Abdullah, lakabı Sıddîka, ünvanı Ümm‟ül Mü‟minîndir. Hazreti ÂiĢe‘nin (Radiyallah Anha) çocuğu yoktu. Bunun için künyesi de yoktu. Araplarda künyeye çok ehemmiyet verilirdi. Bunun için Hazreti AiĢe (Radiyallah Anha) üzülürdü. Birgün Hazreti Peygamber‘e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu arz etmiĢ ve Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de : —―Sen yeğenin Abdullah bin Zübeyr‘i (Radiyallah Anh) kendine evlâd edinirsin, Onun ismine izafeten de künye alırsın.‖ Bundan sonra Hazreti AiĢe (Radiyallah Anha) yeğeni Abdullah bin Zübeyr‘e (Radiyallah Anh) izafeten Ümmü Abdullah (Radiyallah Anha) diye künyelendi. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/153) 326 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER HAZRETĠ EBÛ BEKR-Ġ SIDDÎK Peygamberlerden sonra, Eshâb-ı Kiram‘ın ve insanların en üstünü. Asıl adı Abdullah bin Ebû Kuhâfe bin Âmir bin Amr bin Ka‟b bin Sa‟d bin Teym bin Mürre‘dir. Babasının adı Osman olup, Kuhâfe lakabıyla meĢhûrdur. Annesinin adı ise Selmâ binti Sahr‘dır. Ümmül Hayr lakabıyla tanınmaktadır. Hazreti Ebû Bekir (Radiyallah Anh), Peygamber Efendimiz‘den (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) iki yıl üç ay küçüktür. Fil Vak‟ası‘ndan sonra m. 573 yılında dünyâya gelmiĢtir. Müslüman olmadan önce adı, Abdüluzzâ veya Abdulkâ‟be idi. Peygamberimiz‘e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) îmân ettikten sonra O‘nun ismini ―Abdullah‖ olarak değiĢtirdi. 38 yaĢında müslüman olmakla Ģereflenen Hazreti Ebû Bekir (Radiyallah Anh); Peygamber Efendimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vefât ettiği gün halife seçildi. Hilâfeti 2 sene 3 ay 10 gün sürdü. 63 yaĢında iken hicretin 13 (m.634) yılında Cemaziyelâhir ayının yedisinde Pazartesi günü hastalandı. 15 gün hasta olarak yattıktan sonra vefât etti. Vasıyyeti üzerine, hanımı Esma (Radiyallah Anha) yıkadı. Cenâze namazını Hazreti Ömer (Radiyallah Anh) kıldırdı. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kabrinin bulunduğu Hücre-i Saâdet‘e defnedildi. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1//71) 327 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER HAZRETĠ HASAN BĠN ALÎ Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) torunu, Ġslâm halifelerinin beĢincisi. Oniki imamın da ikincisi, Ehl-i beytin dördüncüsü. Hazreti Ali‘nin (Radiyallah Anh) oğlu olup, Hazreti Muhammed‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kızı Fâtıma-tüz-Zehrâ (Radiyallah Anha) annesidir. Künyesi Ebû Muhammed olup, lakabı Müctebâ‘dır. Medine‘de 3(m.625) senesinin Ramazan ayı ortasında doğdu. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kulağına ezan ve ikâmet okuyup, ismini ―Hasan‖ koydu. Yedinci günü akîka olarak, iki koç kesti. Sünnet ettirip, saçını da kestirip, ağırlığınca gümüĢ sadaka verildi. Medine‘de 49(m.669) senesinde vefât etti. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/147) HAZRETĠ HÜSEYĠN BĠN ALĠ Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) torunu, Hazreti Ali‘nin (Radiyallah Anh) ikinci oğlu. Oniki imâmın üçüncüsü ve Ehl-i Beytin beĢincisidir. Hicretin altıncı yılında (m.626) doğdu. Hazreti Hüseyin‘in (Radiyallah Anh) nesebi; Hüseyin bin Ali bin Ebî Tâlib bin Abd‟ül-Muttalib bin HaĢim, el-KureyĢi, el-HâĢimî‘dir. Hüseyin adı, ona Resûlullah Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından verildi. Künyesi, Ebâ Abdullah‘dır. Lakabı Seyyid ve ġehîddir. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/149) HOCA-ZÂDE Osmanlı âlimlerinin büyüklerinden. Ġsmi, Mustafa bin Yûsuf bin Sâlih, künyesi Hoca-zâde‘dir. Bursa‘da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 893 (m. 1488) senesinde Bursa‘da vefât etti. Bursa‘da Emîr Buhârî Türbesi civarında medfûndur. Babası, ticâretle meĢgûl olan büyük servet sahibi bir tüccâr idi Hoca-zâde (Rahimehullah), babasının mesleğini terk edip ilim öğrenmeğe yöneldi. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/93) 328 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER HÜSNÜ GEÇER 1943 yılında Bingöl‘ün Kiğı kazasının Tümük (KamıĢ Gölü) köyünde dünyaya geldi. 8 yaĢına kadar bir âlim olan babasının yanında Kuran-ı Kerim, Süleyman Çelebi‘nin (Rahimehullah) mevlidi ile Hüseyin ErtuĢî‘nin (Rahimehullah) mevlidlerini okudu. 8 yaĢında babası vefat etti. Oğlunun, Elazığ‟da bulunan ġeyh Muhammed Hâdî el-Kavmanî‘nin (Rahimehullah) medresesinde okumasını vasiyet etti. Bir yıl onun yanında okudu. Ġki yıl da ġeyh Muhammed Hâdî‘nin (Rahimehullah) kardeĢi Hacı Mesut Efendi‘nin (Rahimehullah) yanında okudu. Fıkıh, Tefsir, bir kısım Sarf ve müfredat-ı Arabiyye‘ye tam vakıf oldu. Sonra 11 yaĢında iken bir arkadaĢı ile birlikte Elazığ‘dan Bitlis‘e (NurĢin) yaya olarak okumaya gittiler. Bu, 10 gün süren çok uzun ve meĢakkatli bir seferdi. 2 sene NurĢin‘de okudu. 13 yaĢında Suriye‘ye geçti. 7 yıl hiç eve gelmedi. Yaz, kıĢ, gece, gündüz ilim tahsil etti. Orada eski usule göre tahsilini tamamlayıp ġeyh Alaeddin el-Haznevî‘den (Rahimehullah) 19 yaĢında iken ilmî icazesini aldı. Ondan sonra yanında seyru sülüke baĢladı. NakĢibendî tarikatının kurallarına uygun kalbî zikri, letaîf zikrini yanında tamamladı. Ġhlâs, tesbihât ve salavâtla emrolundu. Tarikatın âdâbına göre kendisine murakabe talimatı da verildi. Sonra ġeyh Ġzzeddin El-Haznevî (Rahimehullah) hazretlerinin iĢaretiyle Ġstanbul‘a geldi. Önce Ümraniye‘de Ġmam-ı ġafii Cami‟inde sonra Ġmam-ı Azam Cami‟inde imamlık vazifesini gördü. Her iki camide de çeĢitli Ġslamî ilimlerle meĢgul talebeler camilerin müĢtemilatında okurlardı. Türkçe olarak ilk yazdığı eser, Hanımlara Rehber 5.000 adet basıldı. Kısa zamanda bitti. ġu anda Külliyât-ı Kübrâ, Sırların ve Hakikatlerin Aynası (Türkçe olarak hazırlanıyor. Bu eserin aslını daha önce Arapça olarak kaleme almıĢtır) adlı kitapları baskıya hazırlanmaktadır. Buhari-i ġerif‘ten, Mesnevi-i ġerif‘ten, Mustalahu‟l-hadis ilminden, Fıkıhtan, Nahivden, ġemail-i Muhammediye‘den haftalık olarak ders vermektedir. 329 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER HAZRETĠ ALĠYYÜL MÜRTEZA Eshâb-ı Kiram‘ın büyüklerinden. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dâmâdı ve dördüncü halîfesidir. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) amcası Ebû Tâlib‘in oğludur. Künyesi Eb‟ül-Hüseyin‘dir. Bir künyesi de Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)) iltifât buyurarak söylediği ―Ebû Türâb‖dır. Hiç puta tapmadan müslüman olduğu için ―Kerremallahü vecheh‖, kahramanlığı ve çok cesur olmasından dolayı ―Kerrâr‖ ―Esedullah-il gâlib‖ lakabları verilmiĢtir. Ayrıca takdîr-i ilâhiyyeye gösterdiği tam rızadan dolayı da ―Mürteza‖ denilmiĢtir. Hazreti Ali (Radiyallah Anh), Hicret‘ten yirmi üç sene önce (m. 579) senesinde Mekke‘de doğdu. 40 (m. 660)‘da Ģehîd edildi. Hazreti Ali (Radiyallah Anh) Cennetle müjdelenen on sahâbîden dördüncüsü ve Ehl-i beytin birincisidir. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/103) HAZRETĠ OSMAN-I ZĠNNÛREYN Eshâb-ı Kiram‘ın en büyüklerinden ve Peygamberimiz‘in dâmâdı, üçüncü halifesi. 577 senesinde Mekke‘de doğdu. Hazreti Osman‘ın (Radiyallah Anh) soyu, Abd-i Menaf‘ta Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) temiz nesebi ile birleĢir. Dünyada iken Cennetle müjdelenen on kiĢiden biridir. Hazreti Rukıyye‘den (Radiyallah Anha) Abdullah (Radiyallah Anh) isminde bir oğlu olmuĢ ve bu sebeble Ebû Abdullah künyesi ile de tanınmıĢtır. (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/96) 330 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER HAZRETĠ ÖMERU‟L-FÂRÛK Hazreti Ebû Bekir‘den (Radiyallah Anh) sonra Eshâb-ı Kiram‘ın en büyüğü ve Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ikinci halifesi. Hülefa-i RaĢidinden ve AĢere-i mübeĢĢereden yani Cennetle müjdelenen on kiĢiden biridir. Hicretten kırk sene önce Mekke‘de doğdu. Dokuzuncu dedesi olan Ka‟b‘da soyu Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) soyu ile birleĢir. Babası Hâttâb, KureyĢ kabilesinin ileri gelenlerinden, annesi Hanteme bint-i HiĢam, Ebû Cehil‘in kız kardeĢi idi. Künyesi Ebû Hafs‘dır. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/85) HAMZA BĠN ABDÜLMUTTALĠB Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) amcası, ilk müslüman olanlardan. Ġsmi Hamza. Künyesi Ebû Ammâre (Umare) ve Ebû Ya‟lâ. Lakabı, Esedullah (Allahın Arslanı)‘dır. Nesebi, Hamza bin Abdülmuttalib bin HaĢim bin Abd-i Menâf ElKureyĢî el-HâĢimî‘dir. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) amcası ve aynı zamanda süt birâderi idi. Annesi Hâle, Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vâlidesi Hazreti Âmine‘nin amcasının kızıdır. Peygamberimiz‘den (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) iki (baĢka bir rivâyette dört) sene önce doğdu. Hicretten yedi yıl önce müslüman oldu. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/327) 331 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER VAHġĠ B. HARB Mekke'nin fethinden sonra Taife kaçıp oraya yerleĢti. Taifliler, Ġslamiyet'i kabul ettiklerini bildirmek üzere Medine'ye bir heyet gönderdiklerinde VahĢi (Radiyallah Anh) de onlarla birlikte Medine'ye gelip Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) huzuruna çıktı. Amcasının Ģehid ediliĢini kendisinden dinlerken büyük bir teessüre kapılan Rasul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Selem) ona bir daha gözüne görünmemesini söyledi. Rasulullah'ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) VahĢi'yi (Radiyallah Anh) cezalandırmak Ģöyle dursun ona kötü bir söz bile söylememekle beraber kendisini görmeye tahammül edemeyeceğini ifade etmesi, Hamza'yı (Radiyallah Anh) ne kadar çok sevdiğini göstermesi bakımından dikkate değer bir olaydır. ( TDV Ġslam Ansiklopedisi, 15/502) ĠBNĠ ABBÂS (ABDULLAH BĠN ABBAS) Eshâb-ı Kiram‘ın meĢhûrlarından. Tefsîr, hadîs, fıkh ilimlerinde ve diğer ilimlerde büyük âlimdir. Ġsmi Abdullah bin Abbas bin Abdulmuttalib bin HaĢim bin Abd-i Menaf el-KureyĢi, el-HaĢîmî‘dir. Babası Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) amcası Hazreti Abbas‘dır (Radiyallah Anh). Annesi Lübabet-ül-Kübrâ binti Harisi Hilâliyye‘dir. Annesi ilk müslüman olanlardandır. Babası Hazreti Abbas önceden müslüman olduğu halde gizli tutup, Mekke‘nin fethinde açıklamıĢtır. Abdullah Ġbn-i Abbas, Hicretten bir kaç sene önce Mekke‘de doğdu. 68(m.687) senesinde Taif‘te vefât etti. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 1/182) 332 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ĠBNĠ HACERĠ MEKKÎ EL-HEYTEMÎ Ġslâm âlimlerinin büyüklerinden. Ġsmi, Ahmed Bin Muhammed Bin Muhammed Bin Ali Bin Muhammed Bin Hacer Heytemî‘dir. Künyesi Ebü‟l Abbâs olup, lakabı ġihâbüddîn‘dir. 899 (m. 1494) senesi Receb ayında, Mısır‘da doğdu. 974 (m. 1566) senesinde, Mekke-i Mükerreme‘de vefât etti. Cennet-ül Muallâ kabristanındaki Taberiyyîn türbesine defnedildi. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 14/104) ĠBRAHĠM BĠN ETHEM Tabiînin meĢhûr âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden. 96(m.714)‘de Belh ġehrinde doğup, 162 (m.779)‟da ġam‘da vefat etti. Ġsmi, Ġbrâhîm bin Edhem bin Mansûr olup, künyesi Ebû Ġshâk‘tır. Nesebi Hazret-i Ömer‘e (Radiyallah Anh) dayanır. Fudayl bin Iyâd‘dan feyz alıp, aynı zamanda Ġmrân bin Mûsâ bin Zeyd Rai (Rahimehullah) ve ġeyh Mansûr Selâmi‘nin (Rahimehullah) sohbetinde bulunup, Veysel Karânî (Rahimehullah) Hazretlerinin rûhâniyetinden istifâde etmiĢtir. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/226) ĠBRÂHĠM HAKKI (ERZURUMĠ) Anadolu‘da yaĢayan evliyanın ve ulemanın büyüklerindendir. Babası Osman Efendi de evliyadan bir zât idi. Ġbrâhim Hakkı (Rahimehullah) 1115 (m. 1703) senesinde Erzurum‘un Hasankale kasabasında doğdu. Tillo‘da Ġsmâil Fakîrullah (Rahimehullah) hazretlerinden ilim öğrendi. Onun sohbetleriyle kemâle geldi. Sofiyye-i Aliyye ismi verilen evliyanın büyükleri arasına girdi. Kâdirî idi. Bir ilim ve marifet hazinesi olan ―Marifetname‖ isimli eseri pek kıymetlidir. 1195 (m.1781) senesinde Siirt‘in Tillo kasabasında vefât etti. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 16/362) 333 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER FAHRÜDDÎN-Ġ RÂZÎ MeĢhûr tefsîr âlimi. Ġsmi, Muhammed bin Ömer bin Hüseyn bin Hüseyn bin Ali et-Teymî el-Bekrî‘dir. Künyesi Ebû Abdullah ve Ebü‟l-Me‟âlî, lakabı Fahrüddîn‘dir. Fahr-i Râzî ve Ġbn-i Hatîb-ir-Rey (Rey Hatîbi‘nin oğlu) diye de tanınmıĢtır. Soyu KureyĢ kabilesine ulaĢmaktadır. Aslen Taberistanlıdır. 544 (m. 1149) senesinde Ġran‘da bulunan Rey Ģehrinde doğdu. 606 (m. 1209) senesinde Hirat‘da vefât etti. Rey Ģehrinde doğduğu için oraya nisbetle kendisine ―Râzî‖ denilmiĢtir. Tefsîr ve ġafiî mezhebi fıkıh âlimi olup, kelâm, fıkıh, fizik, matematik ve tıb üzerinde çok kitap yazmıĢtır. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 8/273) ĠMAM-I A‟ZAM (EBÛ HANÎFE) Ġslâm âleminde Ashâb-ı Kiram‘dan sonra yetiĢen büyük âlimlerin en baĢta gelenlerinden. Ehli Sünnetin reisidir. Ehli sünnetin amelde dört hak mezheb imamlarından birincisi ve Hanefî mezhebinin imamıdır.Ġsmi, Numan bin Sabit bin Zûta el-Kûfi‘dir. 80 (m.699) senesinde Kûfe‘de doğdu. 150(m.767)‘de yetmiĢ yaĢında iken Bağdat‘ta Ģehit edildi. Lakabı Ġmâm-ı A‟zam, Künyesi Ebû Hanîfe‘dir. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/236) 334 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ĠMAMI BĠRGĠVÎ Osmanlı âlimlerinin en meĢhûrlarından. Ġsmi, Muhammed bin Ali Birgivî‘dir. Lakabı Zeynüddîn‘dir 928 (m. 1521) senesinde Balıkesir‘de doğdu. 981(m.1573)‘de Birgi‘de vefât etti. Türbesi, Aydın‘ın Birgi kasabasında bir tepe üzerindedir. Ġlimdeki yüksek derecesinden dolayı Ġmâm-ı Birgivî ismiyle meĢhûr olup, Türk âlimlerinin baĢ tacıdır. Hanefî mezhebinden olup, asrının en meĢhûr âlimlerinden idi. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 13/321) ĠMAM-I GAZÂLÎ Ġslâm âlimlerinin büyüklerinden ve en meĢhûrlarından. Ġsmi, Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ahmed Tûsî, Gazâlî‘dir. Künyesi, Ebû Hâmid, lakabı Huccet-ül-Ġslâm ve Zeynüddîn Tûsî‘dir. 450 (m. 1058) senesinde Tûs Ģehrinin Gazâl kasabasında doğdu.505 (m.1111)‘de Tûs‘da vefât etti. Taberan denilen yere defn edildi. Müctehid idi. Ġctihâdı ġafî mezhebine yakın olduğu için ġafî mezhebinde olduğu zannedilir. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 6/219) MÂLĠK BĠN ENES Ehl-i sünnetin amelde dört hak mezhebinden biri olan Mâlikî mezhebinin imâmı. Künyesi, Ebû Abdullah‘tır.95 (m.711) senesinde Medine‘de doğdu. 179(m.795)‘de 76 yaĢında iken Medine‘de vefât etti. Soyu Yemen kabilelerinden ―Beni Esbah‖ kabilesine ve Himyerîlerden bir hükümdâr hânedanına dayanır. Dedelerinden biri Medine‘ye yerleĢmiĢti. Eshâb-ı Kiram‘dan olan dedesi Ebû Amr‘dır. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/291) 335 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ĠMAMI NEVEVÎ ġafî âlimlerinin büyüklerinden. Ġsmi Yahyâ bin ġeref, lakabı Muhyiddîn, künyesi Ebû Zekeriyyâ‘dır. 631 (m. 1233)‘de, Muharrem ayında, ġam‘ın güneyindeki Neva kasabasında doğdu. Doğduğu yere nisbetle ―Nevevî‖ denmiĢtir. 676 (m. 1277) yılının Receb ayında vefât etti. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 9/200) ĠMAMI RABBANĠ Hindistan‘da yetiĢen meĢhûr Ġslâm âlimi ve büyük veli. Ariflerin ıĢığı, velilerin önderi, Ġslamın bekçisi, Müslümanların baĢ tâcı, müceddid, müctehid ve Ġslâm âlimlerinin gözbebeğidir, insanların i‘tikâd, ibâdet ve ahlâk husûsunda doğruyu öğrenmelerini, öğrendikleri bu bilgiler ile amel etmelerini sağlayan, insanları Allahü teâlânın rızâsına kavuĢturmak için rehberlik eden ve kendilerine ―Silsile-i âliyye‖ denilen Ġslâm âlimlerinin yirmi üçüncüsüdür. Ġsmi, Ahmed bin Abdülehad bin Zeynel âbidîn‘dir. Lakabı Bedreddîn, künyesi Ebü‟l-Berekât‘dır. 971 (m. 1563) senesinde Hindistan‘ın Serhend (Sihrind) Ģehrinde doğdu. 1035 (m. 1624)‘de Serhend‘de 63 yaĢında iken vefât etti. Türbesi oradadır. Ġmâm-ı Rabbânî ismiyle tanınmıĢtır. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 15/318) 336 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ĠMAMI SERAHSĠ Ġsmi, Muhammed bin Ahmed bin Ebî Sehl Serahsî'dir. Türkistan'da yetiĢen Ġslâm âlimlerinden olup, 400 senesinde (m. 1010) Serahs'da doğdu. 483‘de (m.1090) vefât etti. Ebu Bekr Serahsi (Rahimehullah), tahsilini Buhara‘da yaptı. Fıkıh ilmini, zamanının en meĢhur âlimlerinden olan ġemsu-l‟Eimme Ebû Muhammed Abdülaziz bin Ahmed Hulvânî'den öğrendi. Serahsî'nin (Rahimehullah) hayatında önemli ve sıkıntılı bir dönem olmuĢtur. Bu dönem, on seneden fazla süren hapislik hayatıdır. Zamanın hakanına nasîhat kabilinden söylediği sözler sebebiyle hapse atıldı. Atıldığı hapishanede bir kuyuya kapatıldı. Uzun müddet, hapsedildiği kuyuda bırakıldı. Zemininde oda gibi küçük bir yer bulunan kuyu içinde, hapis iken de ilmî çalıĢmalarını sürdürdü. Yanında hiçbir kitap yok idi. Fakat o, on iki bin cüz kitabı ezberlemiĢti. Talebelerine, bu kuyuda iken ders verdi. Talebeleri kuyunun baĢına toplanır, o da aĢağıdan onlara ders verirdi. Otuz ciltlik "Mebsût" adlı meĢhur eserini, bu hapisliği sırasında, kuyunun içinden dıĢarıda bulunan talebelerine söylemek suretiyle yazdırmıĢtır. Bu kitabı yazdırırken hiçbir kaynağa müracaat etmemiĢ, hep daha önce öğrenmiĢ ve ezberlemiĢ olduğu bilgilere dayanarak yazdırmıĢtır. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 5/317) 337 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ĠMÂM-I ġÂFĠ Ehl-i sünnetin amelde dört hak mezhebinden biri olan, ġafî mezhebinin imâmı. Ġsmi Muhammed olup, nesebi Ģöyledir: Muhammed bin Ġdrîs bin Abbâs bin Osman bin ġafi‟ bin Sâib bin Ubeyd bin Abdülyezîd bin HâĢim bin Müttalib bin Abdümenâfdır. Künyesi, Ebû Abdullah‘dır. Soyu KureyĢ kabilesinden olup, hem anne, hem de baba tarafından, Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) soyu ile birleĢmektedir. Annesi tarafından soyu; Fâtıma binti Abdullah el-Mahud bin Hasen el-Müsennâ bin Hasen bin Ali bin Ebî Tâlib‘e dayanır. Peygamberimizin üçüncü dedesi olan Abdümenâf, Ġmâm-ı ġafi‘nin (Rahimehullah) dokuzuncu dedesidir. Dördüncü dedesi ġafi (Radiyallahu Anh) , Eshâb-ı Kirâm‘dandır. Bu dedesinin ismine izafeten, ona da ġafî denilmiĢ ve bu isimle meĢhûr olmuĢtur. 150 (m. 767) senesinde Gazze‘de doğdu. 204 (m. 820)‘de Mısır‘da bir Cuma gecesi 54 yaĢında iken vefât etti. Kabri Kurâfe kabristanlığında büyük bir türbe içindedir. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 3/237) ĠSKĠLĠPLĠ ATIF HOCA On dokuzuncu asrın sonlarında 1926 yılında vefat etmiĢtir. Zamanın ilim müesseselerinde okumuĢ, Darul Funun Ġlahiyat Bölümü‘nden mezun olmuĢtur. 1910 da Medreseler müfettiĢliğine getirilmiĢtir. Atıf Hoca (Rahimehullah) Medreselerin iyileĢtirilmesi için oluĢturulan komisyonların içinde yer aldı. ġapka kanunu yürürlüğe girmeden önce neĢrettiği ―Frenk Mukallitliği‖ isimli eseriyle bu konuya muhalefet ettiği iddiasıyla istiklal mahkemeleri tarafından tutuklandı. Bir süre sonra idam kararı verildi. Ruhu Ģad olsun! (Allah dostları 9/345) 338 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ĠSMAĠL HAKKI BURSEVĠ Anadolu‘da yetiĢen büyük velîlerden. Ġsmi, Ġsmâil Hakkı bin Mustafa‘dır. Babası Mustafa Efendi, aslen Ġstanbulludur. Mustafa Efendi (Rahimehullah), 1062 (m. 1650) senesinde Ġstanbul Esîr Hanı‘nda çıkan büyük bir yangında evi ve eĢyası yandığından maddî sıkıntıya düĢtü. Ġstanbul‘u terk ederek Trakya‘da bulunan Aydos kasabasına yerleĢti. Ġsmâil Hakkı Bursevî (Rahimehullah), 1063 (m. 1652) senesi Zilka‘de ayının baĢlarında bir Pazartesi günü Aydos‘ta doğdu. 1137 (m. 1725) senesinde Bursa‘da vefât etti. Bugün Ġsmâil Hakkı Tekkesi diye anılan Muhammedî Câmii‘nin avlusuna defnedildi. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 17/13) KÂNÛNÎ SULTAN SÜLEYMÂN Aklî ve naklî ilimlerde âlim, Onuncu Osmanlı Sultânı. Yavuz Sultan Selim Hân‘ın oğlu olup, annesi ÂiĢe Hafsa Sultan‘dır. 900 (m. 1494) senesinde Trabzon‘da doğdu. Kanunî lakabıyla meĢhûr oldu. Avrupalılar, ―Büyük Türk‖, ―MuhteĢem Süleymân‖ lakabları, ile tanırlar. 974 (m. 1566) senesinde Zigetvar Kalesi önlerinde vefât etti. NaĢı Belgrad‘a getirildi. Orada Hâce-i Sultanî Atâullah Efendi‘nin (Rahimehullah) kıldırdığı cenâze namazından sonra, Zigetvar seferine iĢtirâk etmiĢ olan ġeyh Nûreddîn-zâde Muslihuddîn Efendi (Rahimehullah) ve talebelerine teslim edilen cenâze, 400 muhafızın nezâretinde Ġstanbul‘a getirildi. Süleymâniye Külliyesi içindeki türbesine defnedildi. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 14/329) 339 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER MAHMUD SAMĠ RAMAZANOĞLU 1892 yılında doğmuĢtur. Zahir ilimlerinin devrin ulema ve müderrislerinde tamamladı. Yüksek tahsil için Ġstanbul‘a gelerek Darul Funun Mektebi Hukuk Fakültesi‘ni birincilikle bitirdi. Tasavvuf yolunda devrin meĢhur NakĢi tekkesi GümüĢhaneli Dergahı‘nda bir müddet erbain ve riyazetle meĢgul olduktan sonra Erbilli Esad Efendi‘ye (Rahimehullah) intisap etti. Sonra Adana‟ya irĢad için vazifelendirildi. Arzusu Medine‘ye Cennetul Baki‘ye gömülmekti. Cenabı Hak sevdiği kulun arzusunu kabul buyurdu. 1984 yılında vefat etmiĢtir. (Allah Dostları 10/303) MAHMUD ġEVKET USTAOSMANOĞLU 1929 yılında Trabzon Of‟ta dünyaya gelen Mahmud Efendi Ali Efendi Ve Fatıma Hanım çiftinin hayatta kalan ilk çocuğudur. Mahmud Efendi (Rahimehullah) 16 YaĢında teyzesinin kızı Zehra Hanım‘la evlendi. Evliliğinden adlarını Ahmed (D. 1949), Abdullah (D. 1952), Ve Fatıma (1953- 2004) koyduğu üç çocuk dünyaya geldi. fatih çarĢambada ki Ġsmail Ağa Camii imam hatibi olup Rasûlullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) günümüze kadar gelen meĢayıh silsilesinden 35. sırada olan 1 ağustos 1960 ‗da vefat eden dört mezhebin müftüsü Ali Haydar Efendi‟nin (Rahimehullah) halifesidir ve tasavvufu ondan almıĢtır. Farz namazların evvel ve âhirindeki sünnet namazların hâricinde teheccüd, iĢrak, kuĢluk, evvâbîn, tahiyyetü‘l-mescid ve abdest Ģükür namazı gibi nafileleri hiç terk etmemiĢ. bir defasında ―KuĢluk namazını terk edeceğine Mahmud (Rahimehullah) ölsün daha iyi‖ buyurmuĢtur. (Rahimehullah), 340 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER MÂLĠK BĠN DÎNÂR MeĢhûr âlim ve velîlerdendir. Künyesi Ebû Yahyâ‘dır. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. 131 (m. 748) senesinde Basra‘da vefât etti. Babası bir rivâyete göre Sicistân diğer bir rivâyete göre Kabil esîrlerindendi. Mâlik bin Dînâr (Rahimehullah) Enes bin Mâlik (Radiyallah Anh), Ahnef (Rahimehullah), Hasen-i Basrî (Rahimehullah), Ġbn‟i Sîrîn (Radiyallah Anh), Ġkrime (Radiyallah Anh) ve daha birçoklarından hadîs rivâyet etmiĢtir. Ġlmi Hasen-i Basrî‘den (Rahimehullah) öğrendi ve O‘nun sohbetinde kemâle geldi. Hattatlık yaparak geçimini temin ederdi. Gençliğindeki sefîh (kötü) hâline tövbe edip, dîne uyma husûsunda son derece titiz davranmıĢ ve yükselmiĢtir. Duâsı kabûl olanlardandı. Kerâmetleri ve menkıbeleri meĢhûr olan bu zâta, Mâlik-i Dînâr (Rahimehullah) (Dînâr sahibi) da denilmiĢtir. Bu ismin verilmesinin sebebi Ģöyle rivâyet edilmektedir: Bir defasında gemiye binmiĢti. Gemi ilerleyince gemici ondan ücret istemiĢ, o da parasının olmadığını söyleyince, bayılıncaya kadar dövmüĢlerdi. Ayılınca, ücreti vermezsen seni denize atacağız diyerek tutup kaldırdıklarında, suyun yüzünde bir çok balıkların ağızlarında birer dinar (altın) olduğu halde gördüler. Bunun üzerine o, balıkların ağzından iki dinar alıp gemicilere vermiĢtir. Gemiciler bu hâli görünce onun evliyâ olduğunu anlayarak özür dilemiĢler. O ise bu hâdise üzerine gemiden inip, deniz üzerinde gözden kayboluncaya kadar yürüyüp gitmiĢtir. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/288) 341 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER MEHMED EMĠN TOKADĠ 1664 senesinde Tokat‘ta doğdu.1745 senesinde Ġstanbul‘da 83 yaĢında vefat etti. ġeyh Ahmed Yekdest Cüryani (Rahimehullah) hazretlerinin halifesidir. O da Ġmamı Rabbani (Rahimehullah) hazretlerinin üçüncü oğlu Urvetu-l‘Vuska Muhammed Masum Faruki (Rahimehullah) hazretlerinin halifesidir. Ġstanbul‘da bulunan 3 büyük evliyadan bir tanesidir. Kabri Unkapanı‘na inen cadde ile Zeyrek YokuĢu‘nun kesiĢtiği tepe üzerinde soğuk kuyu Piri PaĢa Medresesi Kabristanı‘ndadır. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 17/65) MEVLANA CELÂLEDDÎN MUHAMMED RÛMÎ Evliyânın büyüklerindendir. Kadirî yolunda idi. Babası Muhammed Behâeddîn-i Veled (Rahimehullah) Hazretleri; Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) rüyâda medhettiği ve ―Sultân-ülulemâ= Âlimlerin Sultânı‖ ismini verdiği pek kıymetli bir âlim ve evliyâ idi. Hazreti Ebû Bekr Sıddîk‘ın (Radiyallah Anh) soyundandır. Annesi Mü‟mine Hâtun, sâliha ve veliyye bir hanım olup, Ġbrâhim Edhem (Rahimehullah) Hazretlerinin torunudur. Asıl ismi Muhammed, lakabı Celâleddîn‘dir. Horasan‘ın Belh Ģehrinden olduğu hâlde, Rum diyârı olan Anadolu‘ya hicret etmelerinden dolayı ―Rûmî‖ diye anıldı. Ünvânındaki ―Mevlâ‖ efendi, ―Mevlânâ‖ efendimiz demektir. Ayrıca; ―Hüdâvendigâr‖, ―Sultân-ül-âĢıkîn‖, ―Sultân-ülMahbûbîn‖, ―Molla Hünkâr‖ diye de anıldı. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 8/147) 342 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER MOLLA ALĠ BĠN MUHAMMED BĠN SULTAN EL-HEREVÎ MeĢhur bir âlimdir. Hanefi fukahâsından muktedir ve faziletli bir zattır. Lâkabı Nuri'd-dîn‟dir. Aliyyü'l-Kârî (Rahimehullah), kendi beldesinde tahsilini tamamladıktan sonra, bilgisini artırmak için seyahatlere çıkmıĢ ve bir müddet Mısır'da kalmıĢtır. Daha sonra Mekke-i Mükerreme'ye gitmiĢ ve orada mücavir kalmıĢtır. Mekke-i Mükerreme'de tavattun ettiği için, kendisine Aliyyü'l-Kârî elMekkî‘de (Rahimehullah) denir. Aliyyü'l-Kârî (Rahimehullah), tefsir, hadis, fıkıh ve diğer ilimlerde büyük bir ihtisas sahibi idi. Kendisi meĢhur kurralardan ve hattatlardan sayılır. Aliyyü'l-Kârî (Rahimehullah), her sene bir mushaf-ı Ģerîf yazar ve bunun hediyesi ile (yani hattatlıkla) geçinirdi. Aliyyü'l-Kârî (Rahimehullah), 1014 hicri yılında Mekke-i Mükerreme'de vefat etmiĢtir. (Fetevayi Hindiyye 17/225) MOLLA FENÂRÎ Osmanlı Devleti‘nin ilk ġeyhülislâmı ve zamanının müceddidi olan büyük Ġslâm âlimidir. Ġsmi, Muhammed bin Hamza bin Muhammed bin Muhammed er-Rûmî el-Fenârî‘dir. Lakabı ġemsüddîn‘dir. 751 (m. 1315) senesi Safer ayında, Fenâr köyünde dünyâya geldi. Bu köyde doğduğu veya babasının fenercilik san‘atıyle meĢgûliyetinden dolayı ―Fenârî‖ nisbetiyle meĢhûr oldu. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/293) 343 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER MOLLA GÜRÂNÎ Osmanlı Âlimleri‟nin meĢhûrlarından ve dördüncü Ģeyhülislâmdır. Ġsmi, Ahmed bin Ġsmâil bin Osman Gürânî‘dir. Lakabı ġerefüddîn, ġihâbüddîn ve Molla Gürânî olup, Molla Gürânî lakabıyla tanınıp, meĢhûr oldu. 813 (m. 1410) senesinde, Suriye‘nin Gürân kasabasına bağlı bir köyde doğdu. Doğduğu yere nisbetle ―Gürânî‖ denilmiĢtir. 893 (m. 1488) senesinde Ġstanbul‘da vefât etti. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/298) MOLLA HALĠL‟Ġ SĠĠRDĠ Hicri 1167(1753) Yılında Hiza‘nın Külpik Köyü‘nde Hazreti Ömer‟in (Radiyallah Anh) soyundan gelen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Molla Halil‟in (Rahimehullah) babası Molla Hüseyin (Rahimehullah), çevresinde takva ve cömertliğiyle bilinen bir zattı. Molla Halil (Rahimehullah) daha küçük yaĢlardayken babası onu büyük mutasavvıf Erzurumlu Ġbrahim Hakkı (Rahimehullah) Hazretleri‘nin yanına götürmüĢ, Ġbrahim Hakkı (Rahimehullah) Hazretleri Molla Halil‘e (Rahimehullah): ―Allah sana çok ilim, salih amel ve uzun ömür versin.‖ Ģeklinde dua etmiĢtir. Bereketli ömrüne büyük güzellikleri, hayır ve hasenatları sığdırmıĢ arkasında birçok eser bırakıp, hicri 1255(1839) yılında Siirt‘te vefat etmiĢ, Ģehrin yüksek bir tepesine defnedilmiĢtir. Mezarı halk tarafından sık sık ziyaret edilmektedir. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 18/126) 344 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER MOLLA HÜSREV Hanefî mezhebi fıkıh âlimi ve üçüncü Osmanlı ġeyhülislâmı‘dır. Ġsmi, Muhammed bin Feramuz (Feramerz) bin Ali er-Rûmî‘dir. Sivas ile Tokat arasındaki Kargın Köyü‘nde doğdu. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. Babası, bir Fransız subayı iken müslüman olmuĢtur. Kızını Osmanlı Emirleri‘nden Hüsrev adında bir zâta verdi. Babasının genç yaĢta ölmesi üzerine, eniĢtesi Hüsrev Bey‘in yanında kaldı ve büyüdü. Bu sebeple Hüsrev Kayını diye çağırılırdı. Daha sonra kayını kelimesi kaldırılarak, Molla Hüsrev (Rahimehullah) adıyla meĢhûr oldu. 885 (m. 1480) senesinde Ġstanbul‘da vefât etti. Namazı Fâtih Câmii‘nde, kılındıktan sonra, Bursa‘ya götürülüp, Emîr Sultan‘ın (Rahimehullah) doğusunda kendi yaptırmıĢ olduğu medresenin bahçesine defnedildi. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/302) MUHAMMED BÂBÂ SEMMÂSÎ Hâce Ali Râmîtenî (Rahimehullah) Hazretleri‘nin yetiĢtirdiği evliyânın büyüklerindendir. Kendilerine Silsile-i Âliyye denilen büyük Ġslâm âlimlerinin onüçüncüsüdür. Râmîten ile Buhârâ arasında bulunan ve Râmîten‘e 2km, Buhârâ‘ya ise 6km uzaklıkta bulunan Semmâs köyünde doğdu. 755 (m. 1354)‘de orada vefât etti. Tasavvuf ilmini büyük âlim Ali Râmîtenî‘den (Rahimehullah) öğrendi. Onun derslerinde ve sohbetlerinde yetiĢip, tasavvufda yüksek dereceye ulaĢtı. Hocası, kendisinden sonra irĢâd makamına Muhammed Bâbâ Semmâsî‘yi (Rahimehullah) vekîl bıraktı. Diğer talebelerine de, ona tâbi olmalarını vasıyyet etti. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 10/296) 345 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER MUHAMMED BÂKÎ-BĠLLAH Evliyânın büyüklerinden, insanları Hakka da‘vet eden, doğru yolu göstererek saadete kavuĢturan ve kendilerine ―Silsile-i Âliyye‖ denilen büyük âlim ve velîlerin yirmiikincisidir. Ġkinci bin yılının müceddidi ve Ġslâm Âlimleri‘nin gözbebeği olan Ġmâm-ı Rabbânî Ahmed-i Fârûkî Serhendî (Rahimehullah) Hazretlerinin hocasıdır. Babasının ismi Abdüsselâm olup, faziletli bir zât idi. Annesi ise Hazreti Hüseyn‟in (Radiyallah Anh) soyundan olup, seyyide ve mübârek bir hanım idi. Muhammed Bâkî-Billah (Rahimehullah) Hazretleri, 971 (m. 1563) senesinde Kabil Ģehrinde doğdu. 1012 (m. 1603)‘de Delhi‘de kırk yaĢında iken vefât etti. Türbesi, Kutabrol denilen yerdeki kendi mescidinin yanında olup ziyâret edilmektedir. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 16/66) ĠMAMI MA‟SÛM FÂRÛKÎ Evliyânın meĢhûrlarından, büyük Ġslâm âlimidir. Hicri ikinci bin yılının müceddidi. Ġmâm-ı Rabbânî (Rahimehullah) Hazretlerinin üçüncü oğludur. Ġnsanları Hakka da‘vet eden, doğru yolu göstererek saâdete kavuĢturan ve kendilerine; ―Silsile-i Âliyye‖ denilen büyük âlim ve velîlerin yirmidördüncüsüdür. Lakabı Mecdüddîn olup, ―Urvet-ül-vüskâ‖ ismiyle meĢhûrdur. Urvet-ül-vüskâ; sağlam ip, kendisine uyulan büyük âlim demektir. 1007 (m. 1599) senesinde Hindistan‘ın Serhend Ģehrine iki mil uzakta bulunan Mülk-i Haydar mevkiinde doğdu. 1079 (m. 1668) senesinde Serhend‘de vefât etti. Türbesi, mübârek babası Ġmâm-ı Rabbânî (Rahimehullah) Hazretlerinin türbesinin birkaç yüz metre kuzeyindedir (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 16/89) 346 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER MUHAMMED PARĠSA Evliyânın büyüklerinden. Ġsmi, Muhammed, lakabı Hâfız-ı Buhârî ve Pârisâ'dır. 1355 (H.756) senesinde Buhârâ'da doğdu. 1419 (H.822) senesinde Medîne-i Münevvere‟de vefât etti. Ġlim öğrenmek için medrese tahsîline baĢlayıp, zamânının âlimlerinden ders alarak, hadîs ve fıkıh ilmini öğrendi. Bu ilimlerde yetiĢip âlim olduktan sonra, tasavvuf ilmini öğrenip, büyük bir velî olarak yetiĢti. Muhammed Pârisâ hazretlerinin tasavvufta hocası, evliyânın en büyüklerinden olan meĢhûr Ġslâm âlimi ġâh-ı NakĢîbend Behâeddîn-i Buhârî'dir (rahimehullah). Ona talebe olduktan sonra, sohbetlerine devâm edip, himmet ve teveccühüne kavuĢtu. Böylece tasavvufta yüksek derecelere ulaĢtı. Zâhir ve bâtın ilimlerinde zamânının bir tânesi oldu. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 12/329) MUHAMMED ZEKERĠYYÂ KANDEHLEVÎ Cemâat-i Teblîğ‘in ileri gelenlerinden, Hindistanlı âlim. 11 Ramazan 1315‘te (3 ġubat 1898) Hindistan‘ın Utar PradeĢ eyaletine bağlı Muzaffernagar Ģehrinin Kandehle kasabasında doğdu. Babası Muhammed Yahyâ (rahimehullah) ilim ve tasavvufla ilgilenen bir aileye mensup olup Diyûbend Medresesi‘nin kurucularından ReĢîd Ahmed Gengûhî‘nin (rahimehullah) talebelerindendir. ( TDV Ġslam Ansiklopedisi, 24/298) 347 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER MUHYĠDDÎN ĠBNĠ ARABÎ Evliyânın büyüklerinden. Sofiyye-i Âliyye‟dendir. Adı, künyesi ve sıfatı ile birlikte ġeyh-i Ekber Ebû Bekr-i Muhammed bin Ali‘dir. Ebû Bekr Ġbn-i Arabî ismi ile de meĢhûrdur. 560 (m. 1165)‘da, Endülüs‘de Mürsiye kasabasında doğdu. Müctehid idi. Nakil ettiği bilgilerin hepsi birer vesîkadır. Devlet ve mevki sahiblerinden gelen hediyelerin hepsini fakirlere dağıtırdı. BeĢ yüzden fazla kitap yazdı. Câhiller onun büyüklüğünü anlıyamadı. Âlimler, ârifler ise, veliyyi kâmil olduğunu anladı. 638 (m. 1240)‘de ġam‘da vefât etti. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 9/153) MURADI MÜNZAVĠ Ġstanbul‘da medfûn bulunan en büyük üç evliyadan biri. Ġsmi, Murâd Bin Ali Bin Dâvûd Hüseynî Özbekî Buhârî KeĢmîrî‘dir. 1054 (M. 1644) senesinde Buhârâ‘da Doğdu. 1132 (M. 1719) senesi rebî‘ul-âhır ayının on ikisinde, salı gecesi Ġstanbul‘da vefat etti. Cenâze Namazı Eyyûb Sultan Câmii‘nde büyük bir kalabalık tarafından kılınıp, Edirnekapı dıĢında, Münzâvî Câmii karĢısında, Birinci Sultan Mahmûd Hân‘ın (Rahimehullah) Ģeyhülislâmlarından Ahmed Ebü‟l-hayr (Rahimehullah) efendi tarafından yaptırılan medresenin dershânesine defnedildi. Muhammed Ma‟sûm Fârûkî (Rahimehullah) hazretlerine talebe oldu. Otuz sekiz yaĢında iken Ġstanbul‘a teĢrif etti. Eyyûb Sultan semtinde, Eyyûb Sultan (Radiyallah Anh) hazretlerinin kabri civârında ikâmet etti. Murâdı Münzâvî‘nin (Rahimehullah) kabrini ziyâret edenler, orada rûhanî bir zevk ve lezzet duyarlar. Celvetî büyüklerinden Ġsmâil Hakkı Bursevî hazretleri ahîdnâme‘sinde; ―ilâhî aĢk sahiplerine, Murâdi Münzâvî‘nin (Rahimehullah) kabrini ziyâret etmek lâzımdır. bereketi görülen makamlardandır‖ buyurmuĢtur. (Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 17/125) 348 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER MUSTAFA ĠSMET GARĠBULLAH Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî (Rahimehullah) hazretlerinin halifesi olan Abdullah-ı Mekkî (Rahimehullah) hazretlerinin hâlifesidir. Aslen Yanyalı (Arnavut)‘dur. Abdullah-ı Mekkî (Rahimehullah) hazretlerinden icâzet almıĢtır. Büyük Ģeyh efendi Mustafa Ġsmet (Rahimehullah) , Mekke'de bulunan Abdullah-ı Mekkî (Rahimehullah) hazretlerine intisab etmiĢti. MÜNÂVÎ ġafiî mezhebi fıkıh âlimlerinin büyüklerinden. Ġsmi, Abdürraûf bin Tâc-ül-ârifîn bin Ali bin Zeynel âbidîn Haddâdî Münâvî olup, lakabı Zeynüddîn‘dir. 952 (m. 1545) senesinde Kâhire‘de doğdu. 1031 (m. 1621) senesi Safer ayında Kâhire‘de vefât etti. Cenâze namazı, Cum‘a günü Ezher Câmii‘nde kılındı ve yaptırdığı dergâhın yakınına defnedildi. (Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 16/143) MÜSLĠM BĠN YESÂR Tabiînin büyük fakîhlerinden. Çok ibâdet eden, dünyâya düĢkün olmayan, kıldığı namazlardan büyük lezzet alan bir âlimdi. Ġsmi Müslim bin Yesâr el-Basrî el-Emevî, el Mekkî olup, künyesi Ebû Abdullah‘tır.Bir rivâyette Talha‘nın (Radiyallah Anh) kölesiydi. Ġbni Abbâs, Ġbni Ömer, Eb‟il-EĢ‟as Himrân bin Ebân‘dan rivâyetlerde, Ubâdet-ebni Sâmit‘ten (Radiyallah Anh) ise mürsel olarak rivâyette bulunmuĢtur. Ġmâm-ı Ahmed bin Hanbel (Rahimehullah), Ebû Dâvûd (Rahimehullah), Ġbni Muîn (Rahimehullah), Iclî (Rahimehullah), onun sika (güvenilir, sağlam) hadîs rivâyet etmeye ehil bir kimse olduğunu beyan etmiĢlerdir. Halifet-übnü Hayyât (Rahimehullah) ―Müslim bin Yesâr (Rahimehullah), Basra ehli içerisindeki beĢ fakîhden biri sayılır‖ buyurmuĢtur. Ömer bin Abdülazîz‘in (Rahimehullah) hilâfeti zamanında 100 (m. 718) târihinde Basra‘da vefât etmiĢtir. Rivâyet etmiĢ olduğu hadîs-i Ģerîfler Sahîh-i Müslim‘de bulunmakta olup, Eshâb-ı Kiram‘dan ba‘zılarını görmüĢtür. (Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 2/329) 349 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER OSMAN BĠN MAZ‟ÛN Ġlk Müslümanlardan. Künyesi, Ebû Sâib‘dir. Doğum târihi bilinmemektedir. Vefâtında ihtilaf vardır. Hicretin ikinci yılında vefât ettiği de rivâyet edilir. Babası Maz‟ûn bin Habîb, annesi Sahile binti el-Anbes‘dir. Zevcesi Havle binti Hakim‘dir. Abdurrahmân ve Sâib isimlerinde iki oğlu vardır. (Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 2/8) OSMAN EL-HOPAVĠ 13.asrın ulemasından olup Durretun Nasihin kitabının müellifidir. RABĠATUL ADEVĠYYE Tâbiîn‘in büyük hanım evliyalarındandır. Babası Ġsmail‘dir. Dünya‘ya düĢkün olmaması ve ibadetleri ile meĢhur olan bir hâtundur. 135 (m. 752)‘de Kudüs civarında vefat etti. Babası Ġsmail‘in üç kızı vardı. Bir tane daha doğunca adını Râbi‟a (dördüncü) koydu. Vefat etmeden önce hasta yatağının baĢucunda bekleyen büyüklere, ―Kalkınız, burayı boĢaltıp, yalnız bırakınız ki, Allah-u Teâlâ‘nın melekleriyle baĢ baĢa kalayım‖ deyince, oradakiler odayı boĢalttılar. Kapıyı örttüler, içerden Ģöyle sesler geliyordu: ―Ey Mutmainne nefs! Râzı olmuĢ ve râzı olunmuĢ olarak Rabbine dön! Has kullarımın arasına katıl ve Cennetime gir‖ (Fecr, 27-30). Aradan biraz zaman geçti ses kesilmiĢti. Ġçeri girdiklerinde Hz. Rabia‘nın (Rahimehallah) vefat ettiğini gördüler. 135 (m. 752) tarihinde Kudüs‘te vefat etti. Vefatından sonra Abede binti ġevval (Rahimehallah) vasiyetini yerine getirdi. Tur dağı üzerine defnedildi. (Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 2/344) 350 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER SA‟D BĠN EBÎ VAKKÂS Eshâb-ı Kiram‘ın büyüklerinden ve Ġran‘ı zapt eden ordunun kumandanı. Dünyada iken Cennetle müjdelenen on sahabîden biridir. Ġsmi Sa‟d, künyesi Ebû Ġshâk‘dır, Babasının adı Mâlik ve künyesi Ebû Vakkas‘dır. Babasının adı yerine künyesi kullanılmaktadır. Ġlk müslüman olanların yedincisidir. Fil Vak‟ası‟ndan 23, Hicret‘ten 30 yıl önce Mekke‘de doğdu. Onyedi yaĢında iken Hazret-i Ebû Bekir‘in (Radiyallah Anh) vasıtasıyla müslüman oldu. Müslüman oluĢ hâdisesi Ģöyle rivâyet edilir. Müslüman olmadan önce bir rüya görür. Rüyasında kendisi zifiri bir karanlığın içinde iken, birden bire her tarafı aydınlatan parlak bir ay doğar. Ayın aydınlattığı yolu takip ederken aynı yolda Zeyd bin Haris (Radiyallah Anh), Hazreti Ali (Radiyallah Anh) ve Hazreti Ebû Bekir‘in (Radiyallah Anh) önünden ilerlediğini görür. Kendilerine ―Siz ne zaman buraya geldiniz?‖ diye sorar. Onlar da ―ġimdi‖ diye cevap verirler. Gördüğü bu rüyadan üç gün sonra Hazreti Ebû Bekir‘in (Radiyallah Anh) kendisine Ġslâmiyeti anlatması üzerine, kalbinde Ġslâmiyete karĢı bir sevgi hasıl oldu. Bunun üzerine Hazreti Ebû Bekir (Radiyallah Anh) onu Peygamberimiz‘e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) götürdü. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) huzûrunda îmân edip, müslüman oldu. (Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 1/121) 351 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER SA‟D BĠN UBADE Eshâb-ı Kiram‘ın meĢhûrlarından. Ensârdan olup, cömertlikte benzeri yoktu. Künyesi Ebû Sabit ve Ebû Kays‘dır. Lakabı Seyyid-ül-Hazrec‘dir. Hazrec kabilesinin Sâide kolundandır. Babası Ubâde, kabilesinin reîsi idi. Annesi Umre binti Mes‟ûd (Rahimehullah), sahâbiyedir. Doğum târihi bilinmemektedir. 14 (m. 635) senesinde ġam tarafında, Havran‘da vefât etti. Gûta kasabasında defn edildi. Sa‟d bin Ubâde (Radiyallah Anh) zamanının bütün ilimlerini tahsil etmiĢ ve Arap emirleri tarzında yetiĢmiĢtir. O zamanın harp vasıtalarını kullanmakta ve bilhassa ok atmakta son derece maharetli idi. Ayrıca edebiyatın zirvede olduğu o devirde Arapçayı bütün incelikleriyle bilirdi. Lisan bakımından o derece meĢhûr olmuĢtu ki bu husûsta bir müĢkili olan ona sorardı. Araplar arasında her hangi bir sanatta ve ilimde büyük maharet sahibi olan kimselere ―Kâmil‖ lakabı verilirdi. Sa‟d bin Ubâde (Radiyallah Anh) de Arapçayı konuĢma ve bütün inceliklerini bilme husûsunda büyük bir Ģöhrete sahip olduğu için ona da ―Kâmil‖ lakabı verilmiĢtir. (Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 2/21) SA‟DÎ ġÎRÂZÎ Evliyânın büyüklerinden. Ġsmi, Muslihüddîn bin Muhlis eĢġirâzî olup, künyesi Ebû Abdullah‘tır. Sa‟dî mahlasıdır. 589 (m. 1193) senesinde ġîrâz‘da doğdu. 691 (m. 1292) senesinde orada vefât etti. Kabri, ġirâz‘ın kuzeydoğusundadır. Oniki sene çocukluğu dıĢında, Sa‟dî ġîrâzî (Rahimehullah), 102 senelik ömrünün 30 senesini ilim tahsili ile, 30 senesini seyahat ve askerlikle, 30 senesini de talebe yetiĢtirmekle ve ibâdetle geçirdi. (Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 9/233) 352 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER SADETTĠN TAFTAZANĠ Horasan‘da Nesa yakınlarında Teftezan kasabasında doğdu. Asıl adı Sadettin Mes‟ud bin Ömer‘dir.Adudiddin El-Ġci‘den (Rahimehullah) ders aldı. Ġlim tahsilini tamamlayarak çok kısa zamanda eser vermeye baĢlamıĢtır. Çok sayıda talebe yetiĢtirmiĢtir. Hem ġafi hem Hanefi mezhebi ile ilgili eserler yazmıĢtır. (Allah Dostları 7/286) SAĠD NURSÎ Nüfus kaydında geçen hâliyle Said Okur. Doğumu 1878 Bitlis‟in Hizan Nurs (Kepirli) Köyü. Vefat tarihi 23 Mart 1960, ġanlıurfa. Risale-i Nur Külliyatı'nın yazarı ve Nur Cemaati'nin ilk liderdir.. YaĢadığı dönemde hocaları olan bazı Ġslam alimleri tarafından 15 yaĢındayken verilen ve zamanın güzelliği anlamına gelen Bedî ûz-Zamân lâkabı zamanla ismiyle birlikte anılmıĢtır. (Allah Dostları 10/91) SEHL BĠN SA‟D Medine‘de en son vefât eden Ensâr-ı Kiram‘ın büyüklerinden. Ensârın Hazrec kabilesi kolundandır. Künyesi; Ebü‟l-Abbâs, Ebû Mâlih Ebû Yahyâ‘dır. Nesebi (silsilesi), Sehl bin Sa‟d bin Mâlik bin Hâlid bin Salebe bin Harise bin Âmr bin Hazrec bin Sâide bin Ka‟b bin Hazrec‘dir. Babasının ismi Sa‟d bin Mâlik (Radıyallahu Anh) olup, hicretten önce müslüman olmuĢtur. Annesinin ismi ile doğum târihi kesin olarak belli değildir. Sehl bin Sa‟d‘in (Radıyallahu Anh) hicretten beĢ sene evvel doğduğu rivâyet edilmektedir. Esas ismi Hanza (Radıyallahu Anh) iken, Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından Sehl bin Sa‟d (Radıyallahu Anh) olarak değiĢtirildi. 91 (m. 712) yılında Medine‘de vefât etti. (Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 2/32) 353 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER SEYYĠD EMÎR KÜLÂL Evliyânın büyüklerinden, insanları Hakka da‘vet eden, doğru yolu göstererek saadete kavuĢturan ve kendilerine ―Silsile-i Âliyye‖ denilen büyük âlim ve velîlerin ondördüncüsüdür. Hazreti Hüseyn‘in (Radiyallah Anh) soyundan olup, seyyiddir. Evliyânın meĢhûrlarından olan Muhammed Bâbâ Semmâsî‘nin (Rahimehullah) talebesi ve Behâeddîn-i Buhârî NakĢibend (Rahimehullah) hazretlerinin hocasıdır. Çömlekçilik yaptığı için ―Külâl‖ ismiyle meĢhûr olmuĢtur. Buhârâ‘nın Sûhârî kasabasında doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 772 (m. 1370) senesinde Sûhârî‘de vefât etti. Kabri oradadır. Büyük bir âlim ve mürĢid-i kâmil olup, her ânını Ġslâmiyete uygun olarak geçirirdi. Pekçok kimse onun sohbetinde ve derslerinde kemâle ulaĢmıĢtır. Onun üstün hâllerini gösteren çok menkıbesi vardır. (Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 11/20) SEYYĠD ġERÎF CÜRCÂNÎ Tefsîr, hadîs ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimi. Ġsmi, Ali bin Muhammed bin Ali Cürcânî el-Hüseynî el-Hanefî‘dir. Künyesi Ebü‟l-Hasen‘dir. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) soyundan olduğu için ―Seyyid ġerîf‖ ismiyle tanınıp, meĢhûr olmuĢtur. 740 (m. 1339) senesinde Cürcân Ģehrine, bağlı Tâku nahiyesinde doğdu. 816 (m. 1413) senesinde ġîrâz‘da vefât etti. Türbesi ġîrâz‘da, Savahan mahallesinde, Vâkib kabristanındadir. (Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 13/33) 354 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER SIRRÎ SEKATÎ Evliyânın büyüklerinden ve meĢhûrlarından. Ġsmi, Sırrî bin Muglis es-Sekatî olup, künyesi, Ebü‟l-Hasen‘dir. Bağdâd‘da doğdu. 251 (m. 865)‘de Ramazân-ı ġerîf ayında orada vefât etti. ġûnizî kabristanına defn edildi. Ma‟rûf-i Kerhî (Rahimehullah) hazretlerinden feyz aldı. Cüneyd-i Bağdadî (Rahimehullah) hazretlerinin dayısı ve hocasıdır. Tasavvufta, vera‘ ve takvâda asrının bir tanesi idi. Hâris-i Muhâsebî (Rahimehullah) ve BiĢr-i Hafî‘nin (Rahimehullah) akranıdır. (Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 3/300) ġAHI NAKġĠBEND NakĢibendî Tarikatı'nın kurucu pîri olan ġah-ı NakĢibend miladî 9. asırdan itibaren, önemli bir ilim ve irfan merkezi haline gelen Mâveraünnehir havzasında, Buhârâ Ģehrine dokuz kilometre uzaklıktaki Kasr-ı Hindüvan (Kasr-ı Ârifan)'da dünyaya teĢrif ettiler. (H.718; m.1318) Asıl adı, Muhammed b. Muhammed Buhârî'dir. (Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 10/16) (Rahimehullah) , ġEMS-Ġ TEBRÎZÎ Evliyânın büyüklerinden. Ġsmi, Mevlânâ Muhammed bin Ali olup, Tebrîzlidir. ―ġemseddîn=dinin güneĢi‖ lakabıyla meĢhûrdur. 645 (m. 1247) senesinde Konya‘da Ģehîd edildi. ġems-i Tebrîzî (Rahimehullah) Ģöyle anlatır: ―Henüz ilk mektepde idim. Daha bülûğ çağına girmemiĢtim. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sevgisi bende öyle yer etmiĢti ki, kırk gün geçtiği hâlde, O‘nun muhabbetinden aklıma yemek ve içmek gelmezdi. Bazan yemeği hatırlattıklarında, onları elimle yahut baĢımla reddederdim. Göklerde olan melekleri ve yerde gayb âlemini, kabirdekilerin hâllerini müĢâhede ederdim. Hocam Ebû Bekr (Rahimehullah), hâllerimi haber vermekten beni men ederdi.‖ (Ġslam Âlimleri Ansiklopedisi 9/283) 355 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ġEYH MUHAMMED EL-HAZĠN ġeyh Muhammed Kazım Aydın‘ın (Rahimehullah) dedesidir. Tarikatı ġeyh Osman et-Tavili‘den (Rahimehullah) almıĢtır. ġeyh Osman‘da Mevlana Halid-i Zülcenahayn‘den almıĢtır. (MaĢuk Salihoğlu, Deryadan Damlalar 12) ġEYH ġERAFEDDĠN NakĢibendi tarikatı meĢayıhlarındandır.Tarikatı babası ġeyh Hazin‘den (Rahimehullah) almıĢtır.ġeyh Muhammed Kazım Aydın (Rahimehullah) hazretlerinin babasıdır. (MaĢuk Salihoğlu, Deryadan Damlalar 18) ġEYH MUHAMMMED KAZIM AYDIN (1906-1996) NakĢi tarikatı Halidiyye kolu meĢayıhlarındandır.Siirt, Fersaf köyünde doğmuĢtur.Ġlim tedrisi ve müslümanları irĢad etmeye tüm gücüyle çalıĢmıĢ, çeĢitli konularda fıkhi ve itikadi eserler kaleme almıĢtır. Bunlardan bazıları: “Dad ve Ta Risalesi” “ġafi Mezhebine Göre Hac Menasikleri” “ġia‟nın Ġtikad ve Ġddiaları Hakkında Risale” “Müstekmil” (MaĢuk Salihoğlu, Deryadan Damlalar 18) ġEYH MÜġERREF 1926 tarihinde Pervari ilçesi Güleçler (Hınuk) köyünde dünyaya gelmiĢtir. ġeyh Esad'ın en büyük oğlu olan ġeyh MüĢerref ‗in (Rahimehullah) annesi ġ.Muhammed Emin Arvasi‘nin (Rahimehullah) kızıdır. (MaĢuk Salihoğlu, Deryadan damlalar, 18) 356 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ÜMMÜ RÂFĠ SELMA Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hizmetçisi, kadın sahâbî. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) âzatlı kölesi Ebû Râfi‗in (Radiyallahu Anh) hanımı olup adı ve künyesi dıĢında nesebine dair bilgi yoktur. Selmâ‘nın (Radiyallahu Anha) önceleri Safiyye bint Abdülmuttalib‘in (Radiyallahu Anha) hizmetçisi iken daha sonra Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hizmetine geçtiği (Ġbn Kesîr, V, 329) veya Peygamberimiz‘e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) annesinden miras kaldığı zikredilmektedir. Bedir Gazvesi‘nden sonra Medine‘ye hicret eden Ebû Râfi‗ Abbas b. Abdülmuttalib (Radiyallahu Anh) müslümanlığını ilân edince Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisini âzat etti ve câriyesi Selmâ ile evlendirdi. Çocuklarından Ali‘nin (Radiyallahu Anh) adı Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından verilmiĢ (Ġbn Hacer, el-Ġsâbe, III, 81), Ümmü Râfi‗(Radiyallahu Anha), hem Peygamberimiz‘e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve ailesine hizmet etmesi hem de ebelik ve hemĢirelik yapmasıyla meĢhurdur. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bütün çocuklarının ebesi ve sütannesi olmuĢtur. Hz. Fâtıma‘nın (Radiyallahu Anha) çocuklarının ebesi de odur. (Radiyallahu Anh), ( TDV Ġslam Ansiklopedisi 42/327) 357 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER VEHB BĠN MÜNEBBĠH Tabiîn devrinde yetiĢen tanınmıĢ hadîs âlimi. Künyesi Ebû Abdullah‘tır. 24. (m. 645) senesinde San‟a‘da doğup, 124 (m. 741) yılında yine burada vefât etti. Yemen‘e sonradan yerleĢmiĢ olan Ġranlılardandır. Hemmam bin Münebbih (Radiyallah Anh) onun kardeĢidir. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 3/24) VEYSEL KARANÎ Tabiînin büyüklerinden. Ġsmi Üveys bin Âmir Karnî‘dir. Yemen‘in Karn köyünde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 37 (m. 657) senesinde Ģehîd edildi. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sağlığında müslüman oldu. Fakat görmediği için Sahâbî olamadı. Peygamberimiz‘in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında Medine‘ye gelmedi. Tabiînin büyüklerinden olduğu hadîs-i Ģerîfte bildirildi. Hazreti Ömer‘in (Radiyallah Anh) halifeliği sırasında Medine‘ye geldi. Çok alâka ve hürmet gördü. Önceleri kendi memleketi Yemen‘de yaĢadı. Sonra Basra‘ya gitti. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 2/74) 358 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER YAVUZ SULTAN SELĠM HÂN Ġslâm halîfelerinin yetmiĢdördüncüsü ve Osmanlı pâdiĢâhlarının dokuzuncusu. Ġkinci Bâyezîd Hân‘ın oğlu, Sultan Süleymân Hân‘ın babasıdır. Hilâfeti, Osmanlı pâdiĢâhlarına bağlayan Selim Hân‘dır. 875 (m. 1470)‘de Amasya‘da doğdu. 920 (m. 1514)‘de Çaldıran‘da Ġran Ģahı Ġsmâil-i Safevî‘yi mağlub ederek, bozuk inanıĢlarının yayılmasını önledi. Böylece Ġslâmiyete büyük hizmet etti. Tebrîz‘i de aldı. 922 (m. 1516)‘de Ġstanbul‘da ilk tersaneyi yaptı. Burada gemiler inĢâ edildi. 923 (m. 1517) senesinde Mısır‘ı aldı. Haremeyn-i ġerîfeyn de ele girmiĢ oldu. Hutbelerde ismini; ―Mekke ve Medine‟nin Hizmetçisi‖ diye okuttu. Mısır‘daki son Abbasî halîfesi olan, Ya‟kûb bin Müstemsikbillah‘dan mukaddes emânetleri alarak halîfe oldu. Büyük bir donanma yaptı. 926 (m. 1520) senesinde, Çorlu ovasında hastalanarak vefât etti. Sekizbuçuk senede, devleti iki kat büyüttü. Yavuz adını kazandı. Kabri Fâtih‘de, Sultan Selim Câmii bahçesindedir. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 15/36) 359 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER YÛNUS EMRE Tasavvuf ehli ve halk Ģâiri. Hayâtı ve kimliği hakkında kesin ma‘lûmat yoktur. ġiirleri, asırlar boyunca zekvle ve hayranlıkla okunmuĢ, yalnız bizde değil, birçok ülkelerde de alâka uyandırmıĢ bulunan müstesna bir Ģahsiyettir. 80 sene kadar yaĢadığı, EskiĢehir‘in Mihalıççık kazasına bağlı Yûnus Emre köyünde, 843 (m. 1439) senesinde vefât ettiği ve buraya defn edildiği kaynakların tetkikinden anlaĢılmaktadır. Vefâtı için baĢka târihler ve baĢka yerler de bildirilmektedir. (Ġslam Alimleri Ansiklopedisi 13/157) ZĠYAD BĠN NUMEYRĠ Gece namaz ve ibadet için uyanık kalmıĢ. Oruç tutup kulluk etmiĢ. BoĢa geçen günlerini telafi etmekte acele etmiĢ, her zaman ölümü beklemiĢ bir zattı. (Allah Dostları 5/578) 360 KÜRSÜDEN 361 ĠNCĠLER KÜRSÜDEN ĠNCĠLER FĠHRĠST KONULARIN FĠHRĠSTĠ 1.MEV‟ĠZE Bağdat‘ın Moğollar tarafından istila edilmesi......................................3 Ġmam-ı Gazali‘nin (Rahimehullah) telif sayısı.........................................3 Ġmam-ı Gazali‘nin (Rahimehullah) eĢkıya tarafından yolunun kesilmesi...............................................................................................4 Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) ile tevessül..............................................4 Rasulullah'dan (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sonra peygamber gelecek olsaydı...............................................................................................4-5 BeĢinci asrın müceddidinin Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) olduğu........5 Ġmam-ı Gazali‘nin (Rahimehullah) Ġhya‘sını kötüleyen alimin baĢına gelenler.................................................................................................5 Adem (Aleyhisselam)‘ın zürriyetinin sırtından çıkması............................ 6 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ağzından ölüm acısı..................7 Adem‘e (Aleyhisselam) Azrail‘in (Aleyhisselam) geliĢi.................................7 Davud‘un (Aleyhisselam) ömrü.................................................................7 Cehennem yaratıldığından beri Mikail‘in (Aleyhisselam) gülmediği......8 Ruhun bedene giriĢi..............................................................................8 Adem‘in (Aleyhisselam) ölmek korkusuyla Havva annemize geliĢi.........9 Eski ümmetlerde hazineler...................................................................9 Yunus‘un (Aleyhisselam) kavmine azabın geliĢi ve tövbe ediĢleri...........9 Allah‘ın (Celle Celaluhu) Levhi Mahfuz‘u yaratması............................10 Kalem‘in uzunluğu............................................................................10 Levhi Mahfuz‘a ilk yazılanlar.....................................................10-11 Besmelenin 700 senede yazdığı...................................................11-26 Besmelenin hakkıyla çeken kimsenin sevabı.....................................11 Allah‘ın (Celle Celaluhu) on dokuz zebanisinden kurtuluĢ yolu.............11 Osman‘ın (Radiyallahu Anh) kabir baĢında ağlayıĢı................................12 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oğlu Ġbrahim'in vefatı............12 Azrail‘in (Aleyhisselam) dünyadan toprağı alıĢı................................12-13 Toprağın ağlaması..............................................................................13 362 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Sırrı Sekati (Rahimehullah) Hazretlerinin gençlere nasihati...................13 Ġsa (Aleyhisselam) ile dağda 700 sene ibadet eden ihtiyarın konuĢması......................................................................................13-14 Ziyad-ı Numeyriye‘ye (Rahimehullah) rüyada ne buyruldu? ................14 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) açlıktan karnına iki taĢ bağlaması............................................................................................14 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dörde katlanan döĢeğe kızması................................................................................................14 Dünyanın mahĢer meydanına ihtiyar kadın suretinde getiriliĢi..........15 Dünya ve içindekiler melundur, ancak zikredenler müstesna............16 Unkapanı‘nda denize atlayıp 17 sene sonra çıkan meczub...............16 Her günah kalpte bir siyah nokta bırakır.............................17-200-252 Ġhsan nedir? .......................................................................................17 Bid‘ate gülmeyiniz!............................................................................18 Abdullah bin Mübarek‘in (Rahimehullah) öldükten sonra cennetin kapısında 30 sene bekletilmesi...........................................................18 Kalpten kalbe aks olduğu...................................................................19 Ġnsanın önce kendi nefsinden baĢlaması gerektiği.............................19 Ġnsanın ayıplarının parmakla sayılacak kadar olmasının Ģeref olduğu........................................................................................20 Saçlarım kadar baĢım olsa, hak yoluna olsun feda!...........................20 Bu ümmetin baĢı, sonu ve ortası...................................................20-21 Fatih‘teki Metin Hoca‘nın yaptığı Emri bil Maruf, Nehyi anil Münker..........................................................................................21-22 Ölüyü sadece üç Ģeyin takip ediĢi.......................................................22 ġah-ı NakĢibendi‘nin (Rahimehullah) kızını Alaeddin-i Attar (Rahimehullah) ile nikâhlayıĢı..................................................................23 Ölünün teneĢir üzerinde iken sevdiklerine sesleniĢi...........................23 Ya hayır konuĢ ya da sus!...................................................................24 Allah-u Teâlâ‘nın Ümmet-i Muhammed‘i yalnız hesaba çekiĢi.....24 NakĢibendi tarikatının desturu..........................................................25 Hanefi ve ġafii mezheblerinin tahiyyat farkı.....................................26 Besmele çekmenin fazileti..................................................................26 Allah-u Teâlâ‘nın yarattıklarının ilk olanı...................................26-27 ArĢ‘ın büyüklüğü..........................................................................27-28 ArĢ‘ı saran yılanın büyüklüğü............................................................28 Kürsü‘nün uzunluğu..........................................................................28 363 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Hz. Ali‘nin (Radiyallahu Anh) Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ArĢ‘ı sorması..........................................................................................28-29 ArĢ‘ın içindeki mahlukatın dört halifeyi sevenlere istiğfar, sevmeyenlere lanet ettiği....................................................................29 Allah-u Teâlâ‘nın Adn Cenneti'nde sekiz sınıf insanı oturtmayacağı.....................................................................................29 Cehennem‘in 7 tabaka üzerine kurulduğu...................................29-30 Cinlerin anasının Marice ve babasının Mariç olduğu.......................30 Cinlere kendi içlerinden 800 peygamber gönderiliĢi ve cinlerin peygamberleri katlediĢi......................................................................30 Ġnsanların Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) neden inanmadıkları......................................................................................31 ġeytan‘ın 7070 sene yedinci kat sema ibadet ettiği...........................31 ġeytan‘ın 1000 sene cennet hazinedarlığı yaptığı.............................31 ġeytan‘ın kendine 1000 sene lanet ediĢi.......................................31-32 Cinlerin insanoğlundan 4000 sene evvel yeryüzünde olduğu............32 Kabe‘yi yedi kere tavaf edilmesinin sebebi.......................................32 Liva-u‟l Hamd Sancağı'nın yaratılıĢı..........................................32-33 Ġnsanın ruhunun ve bedeninin birbirine benzemesi...........................33 2.MEV‟ĠZE Allah-u Teâlâ'nın ilahlığına zatının Ģahid oluĢu................................37 Kıyamet günü ölümün Cennet ve Cehennem arasında siyah koç Ģeklinde kesiliĢi..................................................................................38 Sünnet olmanın Ġbrahim‘ın (Aleyhisselam) sünneti olduğu....................38 Bulgaristan'daki Müslümanların dini vecibelerden çok, geleneklere önem vermesi..................................................................39 Tevbe eden kulun sesinin zikreden kulun sesinden efdal oluĢu..40-232 Üç evliyanın evinde yanarak vefat etmesi..........................................40 Dünyada dört kutsal Ģehir olduğu.......................................................40 Küçük Ģirkin riya olduğu...............................................................41-42 Bir Alimin halka karĢı riyadan sakınmak için sarık ve cübbeyi çıkartıĢı...............................................................................................41 Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah) ile damda devesini arayan adamın konuĢması...........................................................................................42 Ġbrahim bin Ethem‘in (Rahimehullah) Kabe‘de oğlunu görmesi ve oğlunun ölmesi..............................................................................42-43 364 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ġki zıt bir arada toplanmaz! ........................................................43-188 Ġmam-ı Azam (Rahimehullah) Hazretlerinin meclisinde ilginç bir soru sorulması.......................................................................................44-45 Allah-u Teâlâ‘nın ve insanların sevgisini kazanmak için yapılması gereken........................................................................................45-204 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kaderi yazan meleklerin tıkırtılarını duyması............................................................................46 Sabır nedir? ..................................................................................46-47 Bir kula gelen sıkıntının nimet olduğu............................................................................................47-48 Allah-u Teâlâ‘nın imtihan sistemini değiĢtirdiği....................................................................................48-49 Allahumme‘nin Ġsmi Azam oluĢu..............................................................................................49-50 Ġsmi Azam nedir? .............................................................................50 GüneĢin ve toprağın her gün insanoğluna seslendiği........................ 51 Bir musibetten ötürü Ģikayet etmenin kerihliği..............................................................................................51 Bir kiĢiye zenginliğinden dolayı hürmet etmenin kerihliği................52 Siirtli bir alimin oğlu öldüğü halde dersi bölmeyiĢi.....................52-53 ġeyh MüĢerref‘in hanımının vefatı ve ġeyh MüĢerref‘in bunu sakince karĢılayıĢı...............................................................................53 Allah-u Teâlâ‘nın Firavunun oklarını kana bulayıĢı.........................53 Haram bir yerde umumileĢirse, zaruret miktarı yemenin caiz oluĢu..54 Bir malın temiz olup olmadığına bakmadan yemenin kerihliği.........54 ġah-ı NakĢibendi (Rahimehullah) kızını Alaeddin-i Attar (Rahimehullah) ile nikahlayıĢı.....................................................................................55 Eğer iki fakir evlenirse Allah (Celle Celaluhu) onları zengin edeceği.....55 Hazreti Ebu Bekir‘in (Radiyallahu Anh) ile kahinlikten kazandığı süt getiren kölesi......................................................................................56 Dininde artıĢ olmayanın zemmi.........................................................57 Ġki günü birbirine eĢit olanın zararda oluĢu.........................57-104-267 Bildiğin ile amel etmenin fazileti.......................................................58 ġeytan‘ın en büyük düĢmanının ilim talebesi olduğu........................59 Bir sadakayı engellemek için 70 ġeytan‘ın uğraĢtığı........................59 365 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER 3.MEV‟ĠZE Hadisi Kudsi nedir?............................................................................63 Ġnsan bilmediklerini ayaklarının altına alsa baĢı göğe erer!...............63 Bütün ağaçlar kalem, denizlerde mürekkep olsa Allah-u Teâlâ‘nın ilmini yazamayıĢı...............................................................................64 Kulların imanının hilkatlerine bağlı oluĢu..........................................65 Allah-u Teâlâ hasedi 10 parçaya ayırdı.............................................65 ġeyh Muhammed (Rahimehullah) ile ġeyh Halil‘in (Rahimehullah) bir birlerine latifeleri................................................................................65 Allah-u Teâlâ musibeti 10 parçaya ayırdı.........................................66 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) en çok eziyet gören peygamber oluĢu...................................................................................................67 Allah-u Teâlâ zilleti 10 parçaya ayırdı..............................................67 Firavun kelimesinin baĢlangıcı ―Ferra an Nefsih‖ oluĢu ve Firavunun vasfı....................................................................................................67 Ġsrail‘in Yakub (Aleyhisselam) oluĢu.....................................................68 Allah-u Teâlâ tevazuyu 10 parçaya ayırdı........................................68 Allah-u Teâlâ ahmaklığı 10 parçaya ayırdı.......................................68 Allah-u Teâlâ Ģehveti 10 parçaya ayırdı...........................................68 Allah-u Teâlâ hayayı 10 parçaya ayırdı............................................68 Allah-u Teâlâ ilmi 10 parçaya ayırdı................................................69 Allah-u Teâlâ imanı 10 parçaya ayırdı.............................................69 Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanındaki gavsın Veysel Karani (Rahimehullah) Hazretlerinin amcası oluĢu................................69 Ġman yemene mensuptur....................................................................69 Allah-u Teâlâ aklı 10 parçaya ayırdı.................................................70 Allah-u Teâlâ bereketi on parçaya ayırıdı.........................................70 Bir alimi kıskanan vezirin sonu....................................................70-71 Ebu Cehil‘in kendi kazdığı kuyuya düĢmesi...............................71-72 AteĢin odunları yediği gibi hasedin de iyilikleri yediği................72-73 Ġki namazın arasındaki günahların affolunduğu.................................73 Ġki Cuma‘nın arasındaki günahların affolunduğu..............................73 Ġki umrenin arasındaki günahların affolunduğu.................................73 Ġki orucun arasındaki günahların affolunduğu...................................73 Günahlara istiğfar edenin o günaha ısrarcı olmadığı....................74-75 Gıybet nedir?......................................................................................75 Ġsa (Aleyhisselam) ile Havarileri‘nin yolda ölü bir köpeğe rastlayıĢı....75 366 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Esas erkekliğin sevilmeyeni sevebilmek olduğu................................76 Gıybet edeceksen anne babanın gıybetini yap!..................................76 Hırsızın Mehmed Emin Tokadi‘nin (Rahimehullah) kesesini çalması..........................................................................................76-77 Hazreti Ebu Bekir‘in (Radiyallahu Anh) tefekkürü................................77 Kelâmı az olanın aklı mükemmel olduğu...........................................78 Lokman Hekim‘e (Aleyhisselam) ahmaklığın sorulması.......................78 Molla Halil-i Siirdi‘nin (Rahimehullah) camide tefsir gören talabelere yardım etmesi................................................................................78-79 Beyazıt-ı Bistami‘nin (Rahimehullah) 30 sene ibadet etmesi..........79-178 Mecnun‘un Leyla‘nın kedisine gösterdiği hürmet............................79 Süleyman‘ın (Aleyhisselam) rızkı kendi üzerine alması.........................80 Amelin ilme bağlı olduğu ve ilimin arttıkça amelin artması gerektiği.................................................................................81 Ġnsanın kusurlarının sayılması Ģeref olarak ona yettiği......................82 Baston kullanmanın sünnet olduğu....................................................82 Gençlerin en hayırlı olanı ve yaĢlıların en Ģerlileri............................83 Ġpine ve kovasına güvenen alim.........................................................83 Ademoğlunun saadetinden ve Ģekavetinden olan üç Ģey....................84 Yedi kat göklerin ve yerlerin alim için istiğfar dileyiĢi................85-86 Fudal bin Ġyad‘ın (Rahimehullah) Yahudi‘den helallik alması.............86 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) VahĢiyi (Rahimehullah) affettiği........................................................................................87-296 Ġki mü‘minin üç günden fazla küs kalması...................................87-88 Cennete en son girecek olan sahabi....................................................88 Fakirlerin zenginlerden 500 yıl evvel cennete gireceği......................89 Musa‘nın (Aleyhisselam) Ümmet-i Muhammed‘den olmak istemesi....................................................................89-90-118-119-243 Allah-u Teâlâ‘nın dünyaya sesleniĢi.................................................90 4.MEV‟ĠZE Ġnsanın dünyalık bir Ģey için hüzünlü sabahlamasının zemmi......93-94 GüneĢ‘in kıyamet günü bir mil yaklaĢtırılacağı.................................95 Kıyamet günü hesabın 50.000 yıl süreceği........................................95 Saban namazını kılan kiĢi Allah-u Teâlâ‘nın güvencesi altında olması.................................................................................................95 Hazreti AiĢe‘nin (Radiyallahu Anha) sabah kalktığında yaptığı dua........96 367 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ġki salâvat arasındaki günahların affolduğu.......................................96 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Cevamiu-l‘Kelim kılınması....97 Salavatın önemi..................................................................................97 KiĢi sevdiği ile beraberdir..................................................................97 Abdulvehhab ġarani‘nin (Rahimehullah) günlük zikrinin 10.000 salâvat olduğu................................................................................................98 Fatiha‘dan 240.990 tane mesele çözemeyene alim denilmeyeceği...98 Ġmam-ı Serahsi (Rahimehullah) Hazretlerinin Mebsut‘u yazıĢı............98 Müctehid kime denir?...................................................................98-99 Ġmam-ı Gazali‘nin üç dedesinin isminin Muhammed olduğu.........99 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) künyesi ile künyelenmenin yasağı..................................................................................................99 Kitap cem etmek ve telif etmek arasındaki fark.................................99 Ġsmi Ahmed, Muhammed olanların cehenneme girmeyeceği..........99 Diyarbakır‘daki Peygamber Sahabe ve Veliler..............................100 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ruhu ile Ebu Bekir‘in (Radiyallahu Anh) ruhunun yarıĢması.....................................................100 Ebu Bekir‘in (Radiyallahu Anh) yedi sene çektiği diĢ ağrısı.................100 Azrail‘in (Aleyhisselam) Ġbrahim‘e (Aleyhisselam) gelmesi.....................101 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dünyanın hakimi olmak istememesi........................................................................................101 Tedavi sünnettir................................................................................101 Eyüb‘ün (Aleyhisselam) 17 sene hastalık çektiği..................................102 EĢ ile mutluluğun sırrı......................................................................103 Duha Namazı‘nın vakti ve fazileti...................................................105 Aza kanaat etmemenin zemmi.........................................................106 Firavun‘un 70 sihirbazı astırması...................................................107 Musa (Aleyhisselam) ve Mecusi..............................................108-109-179 Ġbrahim‘in (Aleyhisselam) ateĢe atılması...............................111-112-275 Hezar kuĢunun cennete girme hikayesi............................112-113-283 Allah-u Teâlâ‘nın Ġbrahim (Aleyhisselam) ile övünmesi.....................113 Kul Abd makamına nasıl yükselir?..................................................114 Ġnsanların buğzundan korkmanın zemmi.........................................115 Firavun‘a adaletinden dolayı mühlet verilmesi...............................116 Firavun ile Cebrail‘in (Aleyhisselam) konuĢması.........................116-117 Ġsrailoğulları‘nın Firavun‘un cesedini görmeden öldüğüne inanmamaları....................................................................................117 Suyun ceset yutmasının haram oluĢu...............................................117 368 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Kanın toprağa haram kılınıĢı.....................................................117-118 Kelime-i Tevhid‘in mizandaki yeri.................................................119 Musa‘nın (Aleyhisselam) ―Benim Rabbim uyur mu?‖ diye sorması......................................................................................119-120 Gıybet edip tövbe edenin fazileti..............................................120-126 Allah-u Teâlâ‘yı talep etmek...........................................................120 5.MEV‟ĠZE Havva‘ya ―Nazın Kızı‖ denilmesinin sebebi...................................123 Ġlyas (Aleyhisselam) ile Azrail‘in (Aleyhisselam) karĢılaĢması..................124 Gökte iki, yerde iki Peygamber canlıdır...........................................124 Allah-u Teâlâ‘nın dünyayı altı günde nasıl yarattığı...............126-127 Yahudilerin Peygamber katletmeleri................................................127 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) göklerde Ahmed olarak tanındığı............................................................................................128 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Tevrat‘taki vasıflarının değiĢtirilmesinin sebebi.............................................................128-129 Cinleri tahtının semadan atılması.....................................................129 Süleyman‘ın (Aleyhisselam) büyücülük kitaplarını toplattırması.........129 Bütün peygamberlerin çobanlık yaptığı...........................................130 Tevrat nasıl bir kitaptır....................................................................130 Davud‘un (Aleyhisselam) demircilik yaptığı.........................................131 Molla Aliyyul Kari (Rahimehullah) yazdığı Kur‟an ile bir sene geçinirdi............................................................................................131 Kalbim temiz diyenlerin sadece kendilerini avuttuğu......................132 Müslüman camide; Balığın suda olduğu gibi olması gerektiği........133 Tüccar ile ölü taklidi yapan papağan........................................133-134 Mideyi üçe bölünüz..........................................................................135 Cennetteki mertebelerin Kur‟an Ayetleri kadar olduğu..................136 Uykunun dinlenme aracı kılındığı....................................................137 Yahudilerin 40 sene bıldırcın eti ve kudret helvası yediği...............137 KiĢiye zenginlik veya fakirlik verilmesinin sebebi..........................138 Cehennem ehlinin çoğu kadınlardır................................................138 AteĢten makaslarla dudakları kesilen alimler...................................139 Ġmam-ı Azam (Rahimehullah) ve bal yemesi gereken çocuk...............139 Münafıklık alameti üçtür..................................................................140 En Ģerefli mesleğin ilim olduğu........................................................140 369 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Alime küfretmenin küfür olduğu......................................................141 Dinini dünya için satmanın kötülüğü........................................141-142 Her yeni günün insanoğluna seslendiği............................................144 Musa‘nın (Aleyhisselam) Hızır‘a (Aleyhisselam) ilimlerini sorması..........146 Fatih Sultan Mehmed Han‘ın ayakkabı tozlarını biriktirmesi......147 Kanuni‘nin çekmecesiyle gömülmek istemesi................................148 Yavuz Sultan Selim Han‘ın tozları biriktirmesi.............................148 Kabrin insanoğluna sesleniĢi............................................................148 PadiĢahın tabutunun içine giren yılan.......................................149-150 Allah Dostları‘nın bedenlerinin çürümediği...................................150 Hızır‘ın (Aleyhisselam) yıkılacak duvarı düzeltmesi.............................151 Allah‘ın (Celle Celaluhu) Musa‘a (Aleyhisselam) Vasiyeti..................152-153 Gerçek garip, gerçek hasta ve gerçek fakir kimdir?.........................153 Tevrat‘ta geçen 14 kelime.........................................................153-155 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hasırda yatması ve Ömer‘in (Radiyallahu Anh) söyledikleri.......................................................154-155 6.MEV‟ĠZE Mahmud Efendi‘nin (Kuddise sırruh) Ali Haydar Ahıshavi‘ye (Kuddise sırruh) mürid olması................................................................159 Ġstanbul‘da bulunan üç büyük evliya.......................................159-160 ġeyh Muhammed Kazım‘ın (Kuddise sırruh) silsilesi.........................160 Ġmam-ı Rabbani‘nin (Rahimehullah) 70.000 Evliyanın reisi olduğu...161 Ġmam-ı Masum‘un (Rahimehullah) 100.000 Evliyanın reisi olduğu....161 Ġmam-ı Rabbani‘nin (Rahimehullah) terbiyesinin Muhammed Baki Billah‘a (Rahimehullah) veriliĢi.............................................................161 Muhammed Baba Semmasi‟nin (Rahimehullah) ġah-ı NakĢibendi‘yi (Rahimehullah) müjdelemesi..........................................................161-162 ġah-ı NakĢibend‘in (Rahimehullah) NakĢi Tarikatı‘nın baĢına cahili geçirtmeyeceği..................................................................................162 Talebelerin Mahmud Efendi‘yi (Kuddise sırruh) kıskanmaları....162-163 Kalpler Allah-u Teâlâ‘nın iki kudret parmağı arasındadır......163-256 Kafire dünyada, mü‘mine ahirette sıkıntı olmadığı..................163-164 Ham, Sam ve Yafes‘in soyundan gelenler......................................164 Nuh‘un (Aleyhisselam) oğlu Ham‘a bedduası.......................................164 Araplar ile Ġsrailoğulları amca çocuklarıdır.....................................164 Allah-u Teâlâ‘nın bizi neden yarattığı............................................165 370 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ben gizli bir hazineydim bilinmeyi istedim.....................................165 Kelim ile Habib arasındaki fark...............................................166-167 Medine‘nin sıcak olmasının sebebi.................................................167 ġeriata uygun yapılan her iĢin zikir olduğu......................................169 Cinlerin Adem‘den (Aleyhisselam) 60.000 sene önce yaratıldığı..........169 ġeytan ile Ġsrailoğullarından bir adamın dostluğu...........................169 Cebrail (Aleyhisselam) mı üstün, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mi?....................................................................................................170 Hesabı sorulacak ilk amel.................................................................171 En çirkin sesli hayvanın eĢek olduğu ve günde 5000 ―Allah (Celle Celaluhu)‖ dediği..........................................................171-176-231 Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gösterilen iki yol.............171-172 Yazıcı meleklerin sabah akĢam görev değiĢtirdikleri.......................172 Salatul Fatih‘in fazileti............................................................172-173 Cuma günü seksen salavat çekmenin fazileti...................................173 Cumanın vaktinin ne zaman baĢladığı..............................................174 Bilal-i HabeĢi‘nin (Radiyallahu Anh) ameli ve aldığı ecir..............174-175 Abdest üstüne abdest almanın mekruh olduğu.................................175 Ġsrafın kerihliği..........................................................................175-176 Kur‟an‘da en çok emredilen ibadet.................................................176 Salavat çekilirken ne yapılması gerektiği.................................176-177 Kabeye bakmanın ibadet olduğu......................................................177 Ali‘ye (Radiyallahu Anh) bakmanın ibadet olduğu.................................177 Ġlyas‘ın (Aleyhisselam) Yunus‘u (Aleyhisselam) diriltmesi........................179 Sa‟d b. Ubade‘nin (Radiyallahu Anh) kıskançlığı..................................180 Ġlyas‘ın (Aleyhisselam) kavminden 7 sene yağmurun kesilmesini istemesi......................................................................................180-181 Günümüz Müslümanlarının kilisede Mevlana Hazretlerinin doğumunu kutlaması........................................................................181 Ġnsanın amelden önce ―ġuur‖ kazanması gerektiği..........................181 AĢure Günü oruç tutulmasının sebebi.............................................181 Mü‟min‘in Allah-u Teâlâ‘ın nuruyla baktığı.................................182 Davud‘un (Aleyhisselam) cenazesini 40.000 kiĢinin kıldığı.................182 Yahudilerin Davud‘a (Aleyhisselam) Müslümanlardan çok sahip çıkmaları...........................................................................................182 Mescid-i Aksa‘nın inĢaası........................................................182-183 Mehdi‘nin (Aleyhisselam) Roma‘yı fethedeceği..................................183 Zakkum Ağacı.................................................................................184 371 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER 7.MEV‟ĠZE Ümmetlere gönderilen emirlerdeki hitaplar.....................................187 Allah-u Teâlâ‘nın yalnızca Mü‟min‘lerin kalbine sığdığı......188-218 Ulu‟l Azim iki peygamberin oğullarıyla imtihanı...........................189 Mal ve evladın birer imtihan vesilesi olduğu...................................189 Altın ve gümüĢün yartılmasının sebebi............................................190 Suudi kralın Müslüman Alemi‘ne karĢı vurdumduymazlığı...191-192 Arap sevgisinin imandan olduğu......................................................192 Mekke ve Medine halkı arasındaki fark.........................................192 Toprağın insan üzerindeki etkisi......................................................193 Ġhya-u Ulumi-d‟Din ve Kutu-l‟Kulûb‘un Ġslam ahlakındaki yeri....................................................................................................193 Sahabelerin Kur‟an‘da övülmesi.....................................................194 Irkçılığın zemmi...............................................................................194 Günümüz Müslümanlarının ticaret ahlakı.................................194-195 Önce kendinizi düzeltiniz!.................................................195-223-257 Ne gelirse Hacı-Hoca‘dan gelir sözünün beyanı..............................195 Cemaati dolandıran imam ve camii cemaati....................................196 Ġlahiyat sınavındaki derslerin yetersizliği.................................196-197 Müslüman olmadığı halde 21 sene imamlık yapan adam................197 Kur‟an‘ın ete ve kemiğe bürünmüĢ hali..........................................197 Bir iĢi yaparkan önce kendimizden baĢlamamız gerektiği...............198 Bir iĢe baĢlamadan önce Kur‘an‘a bakılması gerektiği....................198 Siirtlilerin Eyüp Sultan‘ı (Radiyallahu Anh) ziyarete gidemediği için üzülmeleri.........................................................................................200 Ġbrahim b. Ethem (Rahimehullah) ve Kabe‘de vefat eden oğlu...200-201 Ġbrahim b. Ethem‘in (Rahimehullah) evliyaların isimlerini yazan meleği görmesi.................................................................................201 Allah-u Teâlâ‘nın kendisinden istemeyen kula kızdığı...................204 Unkapanı‘nda suya atlayıp 7 sene sonra yeryüzüne çıkması..........204 8.MEV‟ĠZE Mevaiz-i Kutsiyye‘nin uydurma olmadığının ispatı.......................209 Kurbağanın Ġbrahim‘in (Aleyhisselam) ateĢine su taĢıması..................210 Bursa‘da Gönlü Ferah Oteli‘nde Ġlahiyat Profesörlerinin toplantısı....................................................................................211-212 372 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Cübbeli Ahmed Hoca‘nın kendisine atılan iftiraya karĢı laneti.....213 Herkese helal, Müslümana haram çeĢme..................................214-215 BeĢeriyetin ikinci babasının Nuh (Aleyhisselam) olduğu......................215 Mina pazarında 50.000 dinarlık alıĢveriĢ yapan genç......................216 Kalplerden geçen herĢeyi Allah-u Teâlâ bilir.................................217 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazda kalbinin fokurdaması......................................................................................218 Müslim b. Yesar‘ın (Rahimehullah) namazdaki huĢusu......................218 Ali‘nin (Radiyallahu Anh) namazdaki huĢusu.................................218-219 Namazın mü‘milnin miracı olduğu..................................................219 Musa‘ın (Aleyhisselam) Allah-u Teâlâ ile kaç kelime konuĢtuğu........219 Allah-u Teâlâ‘nın namazda 70.000 perdeyi kaldırması...........219-220 Namazda semaya bakılmaması gerektiği.........................................220 Rızkın merciinin sema olduğu..........................................................220 Sadece Allah-u Teâlâ için musibetlere sabredilmesi gerektiği.......221 Sabır üç derecedir.............................................................................221 KeĢke sen de uyusaydın da gıybet etmeseydin................................221 AiĢe (Radiyallahu Anha) ve kısa boylu kadın..........................................222 Malik b. Dinar (Rahimehullah) ile Yahudi komĢusu....................222-223 Köydeki adamı alim diye anlatan genç............................................224 Ġbadetlere sabretmenin fazileti..................................................224-225 ġeytan‘ı otururken gören alim.........................................................225 Allah-u Teâlâ‘ya mazeret sunan kul........................................225-226 KonuĢulan her kelimenin hesabı olduğu..........................................226 Osmanlı‘nın ilk dört ġeyhülislamı...................................................226 Fatih Sultan Mehmed Han ve hapsettiği alim........................226-227 Molla Hüsrev‘in (Rahimehullah) zamanının Ebu Hanifesi olması......227 Hocazade (Rahimehullah) ile Ali Tusi‘nin (Rahimehullah) tartıĢması...................................................................................227-228 Ali KuĢçu‘nun (Rahimehullah) Ġstanbul‘a geliĢi..................................228 Ali KuĢçu‘nun (Rahimehullah) Hocazade (Rahimehullah) ile tartıĢması...................................................................................228-229 Hocazade (Rahimehullah) ve babası.....................................................229 Fatih Sultan Mehmed‘in Ayasofya‘da kabeyi görmeden tekbir almayıĢı............................................................................................229 Fatih Sultan Mehmed‘in mürid olmak istemesi.............................230 Ġlmin en Ģerefli meslek olduğu.........................................................230 Alimler Allah-u Teâlâ‘nın yeryüzündeki halifesidir.......................230 373 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Müslümanların dünyada sıkıntı çekmesinin sebebi..........................230 Eyyub‘un (Aleyhisselam) hastalanıĢı ve hastalıktan kurtuluĢu..............230 Kur‟an‘da en çok emredilen ibadet..........................................230-231 Horozların melek görünce ötmeleri..................................................231 Dua nasıl olmalıdır...........................................................................232 Gizli dua ile sesli duanın farkı..........................................................232 Musa (Aleyhisselam) ile ibadetten tat alamayan Mecusi.......................233 Bir gecede teheccüdü 40 kere tekrarlayan alim................................233 Ġbadetten tat almayan kimse Ģeker hastası gibidir.....................233-234 Ġmam-ı Birgivi‘nin (Rahimehullah) namaz kılan kimseye selam vermesi.............................................................................................234 Namaza nasıl baĢlanırsa öyle çıkılmıĢtır..........................................234 Kalben niyetin farz olduğu...............................................................234 Mahmud Efendi‘nin (Kuddise sırruh) sohbet öncesi piyese izin vermeyiĢi..........................................................................................235 Ali Haydar Efendi‘inin (Kuddise sırruh) sohbete ara vermesinin sebebi........................................................................................235-236 Fatih Sultan Mehmed‘in ilim talebelerinin ayakkabı tozlarını biriktirmesi.......................................................................................236 Fatih Sultan Mehmed‘e atılan iftira........................................236-237 Hacı Bayram Veli (Rahimehullah) ile Sultan Murad Han (Rahimehullah) ......................................................................................237 AkĢemseddin‘in (Rahimehullah) Fethi müjdelemesi............................237 Ayasofyadakilerin Fatih Sultan Mehmed‘i bekledikleri gibi bulmamaları..............................................................................237-238 Küstükten sonra arkadaĢının ayıbını ortaya çıkarmanın zemmi......239 ĠfĢa edilen günahın affedilmeyeceği.................................................240 9.MEV‟ĠZE Ümmet-i Muhammed‘e Allah-u Teâlâ‘nın kolaylık göstereceği..243 TimurtaĢ Hoca‘nın kürsüden cemaate sesleniĢi.............................244 TimurtaĢ Hoca‘nın kırk altı kere mahkemelik olması....................245 Talak hakkının neden erkeğe verildiği.............................................246 Haksız yere hanımını döven kimsenin durumu................................246 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) AiĢe‘ye (Radiyallahu Anha) olan sevgisi........................................................................................246-247 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) evi terk etmesi...............247-248 374 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Erkeğin sinirliyken yapması gerekenler...........................................248 Lanet etmenin kötülüğü....................................................................248 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) lianlaĢması............................249 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beddua etmesi.......................250 Kur‟an‘ın kitap haline getirilmesinin sebebi...................................250 Kur‟an nedir?..................................................................................250 Kur‟an‘ın kitap haline getirilmesi, çoğaltılması ve harekelenmesi.250 Bid‘atın zemmi.................................................................................251 Teravih namazının cemaatle kılınması.............................................251 Bid‘at-ı Seyyie nedir?.......................................................................252 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) minareye izin vermesi...........252 Ġslam‘da iyi veya kötü çığır açan kimse hakkında...........................252 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ümmü Rafi‘ye (Radiyallahu Anha) öğrettiği amel....................................................................................253 Ölüyü öpmek caiz midir?.................................................................254 Ölümü çok hatırlayın!......................................................................255 Uyumak ya da uyumamak insanın elinde değildir...........................256 ġeyhi olmayan kimsenin durumu.....................................................257 Her yeni günün insanlara seslendiği.................................................259 Ġstiğfar orucun yamasıdır..................................................................259 Azrail‘i (Aleyhisselam) 40 yıl boyunca bekleyen alim..........................260 Ġsa (Aleyhisselam) ile Dünyada 700 sene ibadet eden abid............260-261 YanlıĢ verilen fetvanın ahireti kaybettirdiği.....................................261 Ġlk darağacını kurduran kiĢi..............................................................262 Nuh‘un (Aleyhisselam) oğlu Ham‘a bedduası.......................................262 Yafes‘in soyundan gelenler..............................................................262 Yecüc ve Mecüc Kavmi‘nin fitnesi ve ne zaman çıkacaklarının beyanı...............................................................................................263 Zülkarneyn‘in (Aleyhisselam) Yecüc ve Mecüc Kavmine set çekmesi......................................................................................264-265 Zülkarneyn‘in (Aleyhisselam) mucizesi ve Melik olup olmadığı.........265 Zülkarneyn‘in (Aleyhisselam) öldükten sonraki isteği ve anasına vasiyeti..............................................................................................267 10.MEV‟ĠZE Kur‟an‘ın metluv, hadislerin ğayrı metluv olduğu..........................271 Ölünün arkasından feryat edilmemesinin gerektiği..........................273 375 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Kadınların iddet müddeti..................................................................273 Ebubekir‘in (Rahimehullah) 7 sene diĢ ağrısı çekmesi.........................273 Safer ayında 320.000 belanın yeryüzüne inmesi..............................273 Kazayı ancak duanın geri çevirdiği..................................................273 Safer ayının son çarĢambasında yapılması gerekenler.....................274 Peygamberler neden öldürüldü.........................................................274 Zekeriyya (Aleyhisselam) ve Yahya‘nın (Aleyhisselam) öldürülmeleri.....274 Her padiĢaha bir peygamber gönderildiği........................................274 Zülkifl‘in (Aleyhisselam) 70 peygamberi kurtarması............................276 Ġmamı Gazali‘nin (Rahimehullah) Ġhya‘sının tasavvuf hakkında yeterli olduğu...............................................................................................276 Sıla-i Rahimin önemi................................................................277-278 Sıla-i Rahimin ömrü uzattığı............................................................278 ġah-ı NakĢibendi‘nin (Rahimehullah) Allah-u Teâlâ ile anlaĢması....279 Aynı dili değil aynı düĢünceleri paylaĢmak.....................................279 Adem‘in (Aleyhisselam) 700.000 tane lisan bildiği...............................280 Köpeğine çocuğu gibi davranan kimsenin zemmi...........................281 GeçmiĢini unutan toplumun hali......................................................282 Kanuni Sultan Süleyman‘a atılan harem iftirası............................282 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üç tane fotoğrafı olduğu ve birinin Fikirtepe‘de olduğu yalanı...................................................284 Ana babaya ismi ile hitap etmenin zemmi.......................................284 Bir kimseyi yola çekebilmek için yapılması gereken...............284-285 Kırmamak ve kırılmamak.................................................................286 Mahmud Efendi‘nin (Kuddise sırruh) Ġsmailağa Camii‘ne cemaati çağırması..........................................................................................286 Cuma günü 7 kiĢiye selam vermenin fazileti...................................287 Güler yüzlü olmanın sırrı.................................................................288 Teheccüdün fazileti..........................................................................289 Nafile namazlar ve fazileti...............................................................289 Ġmamı Azam‘ın (Rahimehullah) Ģükür secdesine mekruh dediği.........290 ġafiilerin tek rekat delili...................................................................290 Ġmamı ġafii‘nin (Rahimehullah) rüyada görülmesi...............................292 Ġman, mü‘minin sağlam kulpudur....................................................292 Allah-u Teâlâ‘nın kulu affetmek için sebep araması...............292-293 Gelmeyene giden kimsenin hakiki mü‘min olduğu.........................293 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ali‘ye (Radiyallahu Anh) verdiği değer..................................................................................293-294-295 376 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Merhamet etmeyene merhamet edilmeyeceği...........................295-299 Muhammedü‟l Emin lakabının sebebi....................................296-297 Hasan (Radiyallahu Anh) ve Hüseyin‘in (Radiyallahu Anh) dargınlıkları...............................................................................297-298 ġeytan ile Firavun‘un hamamdaki konuĢması........................298-299 Haftanın günlerinde yapılması gerekenler.......................................300 Pazar günü yapılabilecek iĢler..........................................................301 Pazartesi ve PerĢembe günlerinin yolculuk günü olduğu.................301 ÇarĢamba günü alıĢveriĢ ve uzun yol yapılmaması gerektiği..........301 PerĢembe gününün resmi iĢler için münasip olduğu........................302 Cuma gününün nikah günü olması...................................................302 Süleyman‘ın (Aleyhisselam) 700 cariyesi olduğu.................................302 Hasan‘ın (Radiyallahu Anh) bir mecliste dört kere boĢanıp evlendiği...302 Osman‘ın (Radiyallahu Anh) 300 tane cariyesi olduğu..........................302 Evlenmenin amacı.....................................................................302-303 Cumartesi gününün avlanma günü olduğu.......................................303 Salı gününün Kan aldırma günü olduğu...........................................303 PerĢembe gününün ihtiyaçların görülmesi için uygun olduğu.........303 Kitapta ismi geçen sahabe-i kiram ve evliya-i izam‘ın hayatları.....306 Fihrist................................................................................................362 377 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ALFABETĠK FĠHRĠST (A) Abdest üstüne abdest almanın mekruh olduğu.................................175 Abdullah bin Mübarek‘in (Rahimehullah) öldükten sonra cennetin kapısında 30 sene bekletilmesi...........................................................18 Abdulvehhab ġarani‘nin (Rahimehullah) günlük zikrinin 10.000 salâvat olduğu................................................................................................98 Adem (Aleyhisselam)‘ın zürriyetinin sırtından çıkması............................ 6 Adem‘e (Aleyhisselam) Azrail‘in (Aleyhisselam) geliĢi.................................7 Adem‘in (Aleyhisselam) 700.000 tane lisan bildiği...............................280 Adem‘in (Aleyhisselam) ölmek korkusuyla Havva annemize geliĢi.........9 Ademoğlunun saadetinden ve Ģekavetinden olan üç Ģey....................84 AiĢe (Radiyallahu Anha) ve kısa boylu kadın..........................................222 AiĢe‘nin (Radiyallahu Anha) sabah kalktığında yaptığı dua.....................96 AkĢemseddin‘in (Rahimehullah) Fethi müjdelemesi............................237 Ali Haydar Efendi‘inin (Kuddise sırruh) sohbete ara vermesinin sebebi........................................................................................235-236 Ali KuĢçu‘nun (Rahimehullah) Ġstanbul‘a geliĢi..................................228 Ali KuĢçu‘nun (Rahimehullah) Hocazade (Rahimehullah) ile tartıĢması...................................................................................228-229 Ali‘nin (Radiyallahu Anh) namazdaki huĢusu.................................218-219 Ali‘nin (Radiyallahu Anh) Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ArĢ‘ı sorması..........................................................................................28-29 Ali‘ye (Radiyallahu Anh) bakmanın ibadet olduğu.................................177 Alime küfretmenin küfür olduğu......................................................141 Alimler Allah-u Teâlâ‘nın yeryüzündeki halifesidir.......................230 Allah Dostları‘nın bedenlerinin çürümediği...................................150 Allah‘ın (Celle Celaluhu) Levhi Mahfuz‘u yaratması............................10 Allah‘ın (Celle Celaluhu) Musa‘a (Aleyhisselam) Vasiyeti..................152-153 Allah‘ın (Celle Celaluhu) on dokuz zebanisinden kurtuluĢ yolu.............11 Allah-u Teâlâ aklı 10 parçaya ayırdı.................................................70 Allah-u Teâlâ bereketi on parçaya ayırıdı.........................................70 Allah-u Teâlâ hasedi 10 parçaya ayırdı.............................................65 Allah-u Teâlâ hayayı 10 parçaya ayırdı............................................68 Allah-u Teâlâ ilmi 10 parçaya ayırdı................................................69 Allah-u Teâlâ imanı 10 parçaya ayırdı.............................................69 378 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Allah-u Teâlâ musibeti 10 parçaya ayırdı.........................................66 Allah-u Teâlâ Ģehveti 10 parçaya ayırdı...........................................68 Allah-u Teâlâ tevazuyu 10 parçaya ayırdı........................................68 Allah-u Teâlâ ahmaklığı 10 parçaya ayırdı.......................................68 Allah-u Teâlâ zilleti 10 parçaya ayırdı..............................................67 Allah-u Teâlâ‘nın Adn Cenneti'nde sekiz sınıf insanı oturtmayacağı.....................................................................................29 Allah-u Teâlâ‘nın bizi neden yarattığı............................................165 Allah-u Teâlâ‘nın dünyaya sesleniĢi.................................................90 Allah-u Teâlâ‘nın dünyayı altı günde nasıl yarattığı...............126-127 Allah-u Teâlâ‘nın Firavunun oklarını kana bulayıĢı.........................53 Allah-u Teâlâ‘nın Ġbrahim (Aleyhisselam) ile övünmesi.....................113 Allah-u Teâlâ‘nın imtihan sistemini değiĢtirdiği....................................................................................48-49 Allah-u Teâlâ‘nın kendisinden istemeyen kula kızdığı...................204 Allah-u Teâlâ‘nın kulu affetmek için sebep araması...............292-293 Allah-u Teâlâ‘nın namazda 70.000 perdeyi kaldırması...........219-220 Allah-u Teâlâ‘nın Ümmet-i Muhammed‘i yalnız hesaba çekiĢi.....24 Allah-u Teâlâ‘nın ve insanların sevgisini kazanmak için yapılması gereken........................................................................................45-204 Allah-u Teâlâ‘nın yalnızca Mü‟min‘lerin kalbine sığdığı......188-218 Allah-u Teâlâ‘nın yarattıklarının ilk olanı...................................26-27 Allah-u Teâlâ‘ya mazeret sunan kul........................................225-226 Allah-u Teâlâ‘yı talep etmek...........................................................120 Allah-u Teâlâ'nın ilahlığına zatının Ģahid oluĢu................................37 Allahumme‘nin Ġsmi Azam oluĢu..............................................................................................49-50 Altın ve gümüĢün yartılmasının sebebi............................................190 Amelin ilme bağlı olduğu ve ilimin arttıkça amelin artması gerektiği.................................................................................81 Ana babaya ismi ile hitap etmenin zemmi.......................................284 Arap sevgisinin imandan olduğu......................................................192 Araplar ile Ġsrailoğulları amca çocuklarıdır.....................................164 ArĢ‘ı saran yılanın büyüklüğü............................................................28 ArĢ‘ın büyüklüğü..........................................................................27-28 ArĢ‘ın içindeki mahlukatın dört halifeyi sevenlere istiğfar, sevmeyenlere lanet ettiği....................................................................29 AĢure Günü oruç tutulmasının sebebi.............................................181 379 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER AteĢin odunları yediği gibi hasedin de iyilikleri yediği................72-73 AteĢten makaslarla dudakları kesilen alimler...................................139 Ayasofyadakilerin Fatih Sultan Mehmed‘i bekledikleri gibi bulmamaları..............................................................................237-238 Aynı dili değil aynı düĢünceleri paylaĢmak.....................................279 Aza kanaat etmemenin zemmi.........................................................106 Azrail‘i (Aleyhisselam) 40 yıl boyunca bekleyen alim..........................260 Azrail‘in (Aleyhisselam) dünyadan toprağı alıĢı................................12-13 Azrail‘in (Aleyhisselam) Ġbrahim‘e (Aleyhisselam) gelmesi.....................101 (B) Bağdat‘ın Moğollar tarafından istila edilmesi......................................3 Baston kullanmanın sünnet olduğu....................................................82 Ben gizli bir hazineydim bilinmeyi istedim.....................................165 Besmele çekmenin fazileti..................................................................26 Besmelenin 700 senede yazdığı...................................................11-26 Besmelenin hakkıyla çeken kimsenin sevabı.....................................11 BeĢeriyetin ikinci babasının Nuh (Aleyhisselam) olduğu......................215 BeĢinci asrın müceddidinin Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) olduğu........5 Beyazıt-ı Bistami‘nin (Rahimehullah) 30 sene ibadet etmesi..........79-178 Bid‘ate gülmeyiniz!............................................................................18 Bid‘at-ı Seyyie nedir?.......................................................................252 Bid‘atın zemmi.................................................................................251 Bilal-i HabeĢi‘nin (Radiyallahu Anh) ameli ve aldığı ecir..............174-175 Bildiğin ile amel etmenin fazileti.......................................................58 Bir alimi kıskanan vezirin sonu....................................................70-71 Bir Alimin halka karĢı riyadan sakınmak için sarık ve cübbeyi çıkartıĢı...............................................................................................41 Bir gecede teheccüdü 40 kere tekrarlayan alim................................233 Bir iĢe baĢlamadan önce Kur‘an‘a bakılması gerektiği....................198 Bir iĢi yaparkan önce kendimizden baĢlamamız gerektiği...............198 Bir kimseyi yola çekebilmek için yapılması gereken...............284-285 Bir kiĢiye zenginliğinden dolayı hürmet etmenin kerihliği................52 Bir kula gelen sıkıntının nimet olduğu............................................................................................47-48 Bir malın temiz olup olmadığına bakmadan yemenin kerihliği.........54 380 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Bir musibetten ötürü Ģikayet etmenin kerihliği..............................................................................................51 Bir sadakayı engellemek için 70 ġeytan‘ın uğraĢtığı........................59 Bu ümmetin baĢı, sonu ve ortası...................................................20-21 Bulgaristan'daki Müslümanların dini vecibelerden çok, geleneklere önem vermesi..................................................................39 Bursa‘da Gönlü Ferah Oteli‘nde Ġlahiyat Profesörlerinin toplantısı....................................................................................211-212 Bütün ağaçlar kalem, denizlerde mürekkep olsa Allah-u Teâlâ‘nın ilmini yazamayıĢı...............................................................................64 Bütün peygamberlerin çobanlık yaptığı...........................................130 (C-Ç) Cebrail (Aleyhisselam) mı üstün, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mi?....................................................................................................170 Cehennem ehlinin çoğu kadınlardır................................................138 Cehennem yaratıldığından beri Mikail‘in (Aleyhisselam) gülmediği......8 Cehennem‘in 7 tabaka üzerine kurulduğu...................................29-30 Cemaati dolandıran imam ve camii cemaati....................................196 Cennete en son girecek olan sahabi....................................................88 Cennetteki mertebelerin Kur‟an Ayetleri kadar olduğu..................136 Cinlere kendi içlerinden 800 peygamber gönderiliĢi ve cinlerin peygamberleri katlediĢi......................................................................30 Cinleri tahtının semadan atılması.....................................................129 Cinlerin Adem‘den (Aleyhisselam) 60.000 sene önce yaratıldığı..........169 Cinlerin anasının Marice ve babasının Mariç olduğu.......................30 Cinlerin insanoğlundan 4000 sene evvel yeryüzünde olduğu............32 Cuma günü 7 kiĢiye selam vermenin fazileti...................................287 Cuma günü seksen salavat çekmenin fazileti...................................173 Cuma gününün nikah günü olması...................................................302 Cumanın vaktinin ne zaman baĢladığı..............................................174 Cumartesi gününün avlanma günü olduğu.......................................303 Cübbeli Ahmed Hoca‘nın kendisine atılan iftiraya karĢı laneti.....213 ÇarĢamba günü alıĢveriĢ ve uzun yol yapılmaması gerektiği..........301 381 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER (D) Davud‘un (Aleyhisselam) cenazesini 40.000 kiĢinin kıldığı.................182 Davud‘un (Aleyhisselam) demircilik yaptığı.........................................131 Davud‘un (Aleyhisselam) ömrü.................................................................7 Dininde artıĢ olmayanın zemmi.........................................................57 Dinini dünya için satmanın kötülüğü........................................141-142 Diyarbakır‘daki Peygamber Sahabe ve Veliler..............................100 Dua nasıl olmalıdır...........................................................................232 Duha Namazı‘nın vakti ve fazileti...................................................105 Dünya ve içindekiler melundur, ancak zikredenler müstesna............16 Dünyada dört kutsal Ģehir olduğu.......................................................40 Dünyanın mahĢer meydanına ihtiyar kadın suretinde getiriliĢi..........15 (E) Ebu Bekir‘in (Radiyallahu Anh) ile kahinlikten kazandığı süt getiren kölesi......................................................................................56 Ebu Bekir‘in (Radiyallahu Anh) tefekkürü..............................................77 Ebu Bekir‘in (Radiyallahu Anh) yedi sene çektiği diĢ ağrısı..........100-273 Ebu Cehil‘in kendi kazdığı kuyuya düĢmesi...............................71-72 Eğer iki fakir evlenirse Allah (Celle Celaluhu) onları zengin edeceği.....55 En çirkin sesli hayvanın eĢek olduğu ve günde 5000 ―Allah (Celle Celaluhu)‖ dediği..............................................171-176-231 En Ģerefli mesleğin ilim olduğu........................................................140 Erkeğin sinirliyken yapması gerekenler...........................................248 Esas erkekliğin sevilmeyeni sevebilmek olduğu................................76 Eski ümmetlerde hazineler...................................................................9 EĢ ile mutluluğun sırrı......................................................................103 Evlenmenin amacı.....................................................................302-303 Eyüb‘ün (Aleyhisselam) 17 sene hastalık çektiği..................................102 Eyyub‘un (Aleyhisselam) hastalanıĢı ve hastalıktan kurtuluĢu..............230 (F) Fakirlerin zenginlerden 500 yıl evvel cennete gireceği......................89 Fatih Sultan Mehmed Han ve hapsettiği alim........................226-227 Fatih Sultan Mehmed Han‘ın ayakkabı tozlarını biriktirmesi......147 382 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Fatih Sultan Mehmed‘e atılan iftira........................................236-237 Fatih Sultan Mehmed‘in Ayasofya‘da kabeyi görmeden tekbir almayıĢı............................................................................................229 Fatih Sultan Mehmed‘in ilim talebelerinin ayakkabı tozlarını biriktirmesi.......................................................................................236 Fatih Sultan Mehmed‘in mürid olmak istemesi.............................230 Fatih‘teki Metin Hoca‘nın yaptığı Emri bil Maruf, Nehyi anil Münker..........................................................................................21-22 Fatiha‘dan 240.990 tane mesele çözemeyene alim denilmeyeceği...98 Firavun ile Cebrail‘in (Aleyhisselam) konuĢması.........................116-117 Firavun kelimesinin baĢlangıcı ―Ferra an Nefsih‖ oluĢu ve Firavunun vasfı....................................................................................................67 Firavun‘a adaletinden dolayı mühlet verilmesi...............................116 Firavun‘un 70 sihirbazı astırması...................................................107 Fudal bin Ġyad‘ın (Rahimehullah) Yahudi‘den helallik alması.............86 (G) GeçmiĢini unutan toplumun hali......................................................282 Gelmeyene giden kimsenin hakiki mü‘min olduğu.........................293 Gençlerin en hayırlı olanı ve yaĢlıların en Ģerlileri............................83 Gerçek garip, gerçek hasta ve gerçek fakir kimdir?.........................153 Gıybet edeceksen anne babanın gıybetini yap!..................................76 Gıybet edip tövbe edenin fazileti..............................................120-126 Gıybet nedir?......................................................................................75 Gizli dua ile sesli duanın farkı..........................................................232 Gökte iki, yerde iki Peygamber canlıdır...........................................124 Güler yüzlü olmanın sırrı.................................................................288 Günahlara istiğfar edenin o günaha ısrarcı olmadığı....................74-75 GüneĢ‘in kıyamet günü bir mil yaklaĢtırılacağı.................................95 GüneĢin ve toprağın her gün insanoğluna seslendiği........................ 51 Günümüz Müslümanlarının kilisede Mevlana Hazretlerinin doğumunu kutlaması........................................................................181 Günümüz Müslümanlarının ticaret ahlakı.................................194-195 383 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER (H) Hacı Bayram Veli (Rahimehullah) ile Sultan Murad Han (Rahimehullah) ......................................................................................237 Hadisi Kudsi nedir?............................................................................63 Haftanın günlerinde yapılması gerekenler.......................................300 Haksız yere hanımını döven kimsenin durumu................................246 Ham, Sam ve Yafes‘in soyundan gelenler......................................164 Hanefi ve ġafii mezheblerinin tahiyyat farkı.....................................26 Haram bir yerde umumileĢirse, zaruret miktarı yemenin caiz oluĢu..54 Hasan (Radiyallahu Anh) ve Hüseyin‘in (Radiyallahu Anh) dargınlıkları...............................................................................297-298 Hasan‘ın (Radiyallahu Anh) bir mecliste dört kere boĢanıp evlendiği...302 Havva‘ya ―Nazın Kızı‖ denilmesinin sebebi...................................123 Her günah kalpte bir siyah nokta bırakır.............................17-200-252 Her padiĢaha bir peygamber gönderildiği........................................274 Her yeni günün insanlara seslendiği.................................................259 Her yeni günün insanoğluna seslendiği............................................144 Herkese helal, Müslümana haram çeĢme..................................214-215 Hesabı sorulacak ilk amel.................................................................171 Hezar kuĢunun cennete girme hikayesi............................112-113-283 Hırsızın Mehmed Emin Tokadi‘nin (Rahimehullah) kesesini çalması..........................................................................................76-77 Hızır‘ın (Aleyhisselam) yıkılacak duvarı düzeltmesi.............................151 Hocazade (Rahimehullah) ile Ali Tusi‘nin (Rahimehullah) tartıĢması...................................................................................227-228 Hocazade (Rahimehullah) ve babası.....................................................229 Horozların melek görünce ötmeleri..................................................231 (I-Ġ) Irkçılığın zemmi...............................................................................194 Ġbadetlere sabretmenin fazileti..................................................224-225 Ġbadetten tat almayan kimse Ģeker hastası gibidir.....................233-234 Ġbrahim b. Ethem (Rahimehullah) ve Kabe‘de vefat eden oğlu...200-201 Ġbrahim b. Ethem‘in (Rahimehullah) evliyaların isimlerini yazan meleği görmesi.................................................................................201 384 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ġbrahim bin Ethem (Rahimehullah) ile damda devesini arayan adamın konuĢması...........................................................................................42 Ġbrahim bin Ethem‘in (Rahimehullah) Kabe‘de oğlunu görmesi ve oğlunun ölmesi..............................................................................42-43 Ġbrahim‘in (Aleyhisselam) ateĢe atılması...............................111-112-275 ĠfĢa edilen günahın affedilmeyeceği.................................................240 Ġhsan nedir? .......................................................................................17 Ġhya-u Ulumi-d‟Din ve Kutu-l‟Kulûb‘un Ġslam ahlakındaki yeri....................................................................................................193 Ġki Cuma‘nın arasındaki günahların affolunduğu..............................73 Ġki günü birbirine eĢit olanın zararda oluĢu.........................57-104-267 Ġki mü‘minin üç günden fazla küs kalması...................................87-88 Ġki namazın arasındaki günahların affolunduğu.................................73 Ġki orucun arasındaki günahların affolunduğu...................................73 Ġki salâvat arasındaki günahların affolduğu.......................................96 Ġki umrenin arasındaki günahların affolunduğu.................................73 Ġki zıt bir arada toplanmaz! ........................................................43-188 Ġlahiyat sınavındaki derslerin yetersizliği.................................196-197 Ġlk darağacını kurduran kiĢi..............................................................262 Ġlmin en Ģerefli meslek olduğu.........................................................230 Ġlyas (Aleyhisselam) ile Azrail‘in (Aleyhisselam) karĢılaĢması..................124 Ġlyas‘ın (Aleyhisselam) kavminden 7 sene yağmurun kesilmesini istemesi......................................................................................180-181 Ġlyas‘ın (Aleyhisselam) Yunus‘u (Aleyhisselam) diriltmesi........................179 Ġmam-ı Azam (Rahimehullah) Hazretlerinin meclisinde ilginç bir soru sorulması.......................................................................................44-45 Ġmam-ı Azam (Rahimehullah) ve bal yemesi gereken çocuk...............139 Ġmamı Azam‘ın (Rahimehullah) Ģükür secdesine mekruh dediği.........290 Ġmam-ı Birgivi‘nin (Rahimehullah) namaz kılan kimseye selam vermesi.............................................................................................234 Ġmam-ı Gazali (Rahimehullah) ile tevessül..............................................4 Ġmam-ı Gazali‘nin (Rahimehullah) eĢkıya tarafından yolunun kesilmesi...............................................................................................4 Ġmam-ı Gazali‘nin (Rahimehullah) Ġhya‘sını kötüleyen alimin baĢına gelenler.................................................................................................5 Ġmamı Gazali‘nin (Rahimehullah) Ġhya‘sının tasavvuf hakkında yeterli olduğu...............................................................................................276 Ġmam-ı Gazali‘nin (Rahimehullah) telif sayısı.........................................3 385 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Ġmam-ı Gazali‘nin üç dedesinin isminin Muhammed olduğu.........99 Ġmam-ı Masum‘un (Rahimehullah) 100.000 Evliyanın reisi olduğu....161 Ġmam-ı Rabbani‘nin (Rahimehullah) 70.000 Evliyanın reisi olduğu...161 Ġmam-ı Rabbani‘nin (Rahimehullah) terbiyesinin Muhammed Baki Billah‘a (Rahimehullah) veriliĢi.............................................................161 Ġmam-ı Serahsi (Rahimehullah) Hazretlerinin Mebsut‘u yazıĢı............98 Ġmamı ġafii‘nin (Rahimehullah) rüyada görülmesi...............................292 Ġman yemene mensuptur....................................................................69 Ġman, mü‘minin sağlam kulpudur....................................................292 Ġnsan bilmediklerini ayaklarının altına alsa baĢı göğe erer!...............63 Ġnsanın amelden önce ―ġuur‖ kazanması gerektiği..........................181 Ġnsanın ayıplarının parmakla sayılacak kadar olmasının Ģeref olduğu........................................................................................20 Ġnsanın dünyalık bir Ģey için hüzünlü sabahlamasının zemmi......93-94 Ġnsanın kusurlarının sayılması Ģeref olarak ona yettiği......................82 Ġnsanın önce kendi nefsinden baĢlaması gerektiği.............................19 Ġnsanın ruhunun ve bedeninin birbirine benzemesi...........................33 Ġnsanların buğzundan korkmanın zemmi.........................................115 Ġnsanların Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) neden inanmadıkları......................................................................................31 Ġpine ve kovasına güvenen alim.........................................................83 Ġsa (Aleyhisselam) ile dağda 700 sene ibadet eden ihtiyarın konuĢması......................................................................................13-14 Ġsa (Aleyhisselam) ile Dünyada 700 sene ibadet eden abid............260-261 Ġsa (Aleyhisselam) ile Havarileri‘nin yolda ölü bir köpeğe rastlayıĢı....75 Ġslam‘da iyi veya kötü çığır açan kimse hakkında...........................252 Ġsmi Ahmed, Muhammed olanların cehenneme girmeyeceği..........99 Ġsmi Azam nedir? .............................................................................50 Ġsrafın kerihliği..........................................................................175-176 Ġsrail‘in Yakub (Aleyhisselam) oluĢu.....................................................68 Ġsrailoğulları‘nın Firavun‘un cesedini görmeden öldüğüne inanmamaları....................................................................................117 Ġstanbul‘da bulunan üç büyük evliya.......................................159-160 Ġstiğfar orucun yamasıdır..................................................................259 386 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER (K) Kabe‘yi yedi kere tavaf edilmesinin sebebi.......................................32 Kabeye bakmanın ibadet olduğu......................................................177 Kabrin insanoğluna sesleniĢi............................................................148 Kadınların iddet müddeti..................................................................273 Kafire dünyada, mü‘mine ahirette sıkıntı olmadığı..................163-164 Kalben niyetin farz olduğu...............................................................234 Kalbim temiz diyenlerin sadece kendilerini avuttuğu......................132 Kalem‘in uzunluğu............................................................................10 Kalpler Allah-u Teâlâ‘nın iki kudret parmağı arasındadır......163-256 Kalplerden geçen herĢeyi Allah-u Teâlâ bilir.................................217 Kalpten kalbe aks olduğu...................................................................19 Kanın toprağa haram kılınıĢı.....................................................117-118 Kanuni Sultan Süleyman‘a atılan harem iftirası............................282 Kanuni‘nin çekmecesiyle gömülmek istemesi................................148 Kazayı ancak duanın geri çevirdiği..................................................273 Kelâmı az olanın aklı mükemmel olduğu...........................................78 Kelim ile Habib arasındaki fark...............................................166-167 Kelime-i Tevhid‘in mizandaki yeri.................................................119 KeĢke sen de uyusaydın da gıybet etmeseydin................................221 Kırmamak ve kırılmamak.................................................................286 Kıyamet günü hesabın 50.000 yıl süreceği........................................95 Kıyamet günü ölümün Cennet ve Cehennem arasında siyah koç Ģeklinde kesiliĢi..................................................................................38 KiĢi sevdiği ile beraberdir..................................................................97 KiĢiye zenginlik veya fakirlik verilmesinin sebebi..........................138 Kitap cem etmek ve telif etmek arasındaki fark.................................99 Kitapta ismi geçen sahabe-i kiram ve evliya-i izam‘ın hayatları.....306 KonuĢulan her kelimenin hesabı olduğu..........................................226 Köpeğine çocuğu gibi davranan kimsenin zemmi...........................281 Köydeki adamı alim diye anlatan genç............................................224 Kul Abd makamına nasıl yükselir?..................................................114 Kulların imanının hilkatlerine bağlı oluĢu..........................................65 Kur‟an nedir?..................................................................................250 Kur‟an‘da en çok emredilen ibadet.................................................176 Kur‟an‘da en çok emredilen ibadet..........................................230-231 Kur‟an‘ın ete ve kemiğe bürünmüĢ hali..........................................197 387 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Kur‟an‘ın kitap haline getirilmesi, çoğaltılması ve harekelenmesi.250 Kur‟an‘ın kitap haline getirilmesinin sebebi...................................250 Kur‟an‘ın metluv, hadislerin ğayrı metluv olduğu..........................271 Kurbağanın Ġbrahim‘in (Aleyhisselam) ateĢine su taĢıması..................210 Küçük Ģirkin riya olduğu...............................................................41-42 Kürsü‘nün uzunluğu..........................................................................28 Küstükten sonra arkadaĢının ayıbını ortaya çıkarmanın zemmi......239 (L) Lanet etmenin kötülüğü....................................................................248 Levhi Mahfuz‘a ilk yazılanlar.....................................................10-11 Liva-u‟l Hamd Sancağı'nın yaratılıĢı..........................................32-33 Lokman Hekim‘e (Aleyhisselam) ahmaklığın sorulması.......................78 (M) Mahmud Efendi‘nin (Kuddise sırruh) Ali Haydar Ahıshavi‘ye (Kuddise sırruh) mürid olması................................................................159 Mahmud Efendi‘nin (Kuddise sırruh) Ġsmailağa Camii‘ne cemaati çağırması..........................................................................................286 Mahmud Efendi‘nin (Kuddise sırruh) sohbet öncesi piyese izin vermeyiĢi..........................................................................................235 Mal ve evladın birer imtihan vesilesi olduğu...................................189 Malik b. Dinar (Rahimehullah) ile Yahudi komĢusu....................222-223 Mecnun‘un Leyla‘nın kedisine gösterdiği hürmet............................79 Medine‘nin sıcak olmasının sebebi.................................................167 Mehdi‘nin (Aleyhisselam) Roma‘yı fethedeceği..................................183 Mekke ve Medine halkı arasındaki fark.........................................192 Merhamet etmeyene merhamet edilmeyeceği...........................295-299 Mescid-i Aksa‘nın inĢaası........................................................182-183 Mevaiz-i Kutsiyye‘nin uydurma olmadığının ispatı.......................209 Mideyi üçe bölünüz..........................................................................135 Mina pazarında 50.000 dinarlık alıĢveriĢ yapan genç......................216 Molla Aliyyul Kari (Rahimehullah) yazdığı Kur‟an ile bir sene geçinirdi............................................................................................131 Molla Halil-i Siirdi‘nin (Rahimehullah) camide tefsir gören talabelere yardım etmesi................................................................................78-79 388 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Molla Hüsrev‘in (Rahimehullah) zamanının Ebu Hanifesi olması......227 Muhammed Baba Semmasi‟nin (Rahimehullah) ġah-ı NakĢibendi‘yi (Rahimehullah) müjdelemesi..........................................................161-162 Muhammedü‟l Emin lakabının sebebi....................................296-297 Musa (Aleyhisselam) ile ibadetten tat alamayan Mecusi.......................233 Musa (Aleyhisselam) ve Mecusi..............................................108-109-179 Musa‘ın (Aleyhisselam) Allah-u Teâlâ ile kaç kelime konuĢtuğu........219 Musa‘nın (Aleyhisselam) ―Benim Rabbim uyur mu?‖ diye sorması......................................................................................119-120 Musa‘nın (Aleyhisselam) Hızır‘a (Aleyhisselam) ilimlerini sorması..........146 Musa‘nın (Aleyhisselam) Ümmet-i Muhammed‘den olmak istemesi....................................................................89-90-118-119-243 Mü‟min‘in Allah-u Teâlâ‘ın nuruyla baktığı.................................182 Müctehid kime denir?...................................................................98-99 Münafıklık alameti üçtür..................................................................140 Müslim b. Yesar‘ın (Rahimehullah) namazdaki huĢusu......................218 Müslüman camide; Balığın suda olduğu gibi olması gerektiği........133 Müslüman olmadığı halde 21 sene imamlık yapan adam................197 Müslümanların dünyada sıkıntı çekmesinin sebebi..........................230 (N) Nafile namazlar ve fazileti...............................................................289 NakĢibendi tarikatının desturu..........................................................25 Namaza nasıl baĢlanırsa öyle çıkılmıĢtır..........................................234 Namazda semaya bakılmaması gerektiği.........................................220 Namazın mü‘milnin miracı olduğu..................................................219 Ne gelirse Hacı-Hoca‘dan gelir sözünün beyanı..............................195 Nuh‘un (Aleyhisselam) oğlu Ham‘a bedduası.......................................164 Nuh‘un (Aleyhisselam) oğlu Ham‘a bedduası.......................................262 (O) Osman‘ın (Radiyallahu Anh) 300 tane cariyesi olduğu..........................302 Osman‘ın (Radiyallahu Anh) kabir baĢında ağlayıĢı................................12 Osmanlı‘nın ilk dört ġeyhülislamı...................................................226 389 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER (Ö) Ölümü çok hatırlayın!......................................................................255 Ölünün arkasından feryat edilmemesinin gerektiği..........................273 Ölünün teneĢir üzerinde iken sevdiklerine sesleniĢi...........................23 Ölüyü öpmek caiz midir?.................................................................254 Ölüyü sadece üç Ģeyin takip ediĢi.......................................................22 Önce kendinizi düzeltiniz!.................................................195-223-257 (P) PadiĢahın tabutunun içine giren yılan.......................................149-150 Pazar günü yapılabilecek iĢler..........................................................301 Pazartesi ve PerĢembe günlerinin yolculuk günü olduğu.................301 PerĢembe gününün ihtiyaçların görülmesi için uygun olduğu.........303 PerĢembe gününün resmi iĢler için münasip olduğu........................302 Peygamberler neden öldürüldü.........................................................274 (R) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanındaki gavsın Veysel Karani (Rahimehullah) Hazretlerinin amcası oluĢu................................69 Rasulullah‘a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gösterilen iki yol.............171-172 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kaderi yazan meleklerin tıkırtılarını duyması............................................................................46 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) açlıktan karnına iki taĢ bağlaması............................................................................................14 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ağzından ölüm acısı..................7 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) AiĢe‘ye (Radiyallahu Anha) olan sevgisi........................................................................................246-247 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ali‘ye (Radiyallahu Anh) verdiği değer..................................................................................293-294-295 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beddua etmesi.......................250 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Cevamiu-l‘Kelim kılınması....97 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dörde katlanan döĢeğe kızması................................................................................................14 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dünyanın hakimi olmak istememesi........................................................................................101 390 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) en çok eziyet gören peygamber oluĢu...................................................................................................67 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) evi terk etmesi...............247-248 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) göklerde Ahmed olarak tanındığı............................................................................................128 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hasırda yatması ve Ömer‘in (Radiyallahu Anh) söyledikleri.......................................................154-155 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) künyesi ile künyelenmenin yasağı..................................................................................................99 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) lianlaĢması............................249 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) minareye izin vermesi...........252 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazda kalbinin fokurdaması......................................................................................218 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oğlu Ġbrahim'in vefatı............12 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ruhu ile Ebu Bekir‘in (Radiyallahu Anh) ruhunun yarıĢması.....................................................100 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Tevrat‘taki vasıflarının değiĢtirilmesinin sebebi.............................................................128-129 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üç tane fotoğrafı olduğu ve birinin Fikirtepe‘de olduğu yalanı...................................................284 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ümmü Rafi‘ye (Radiyallahu Anha) öğrettiği amel....................................................................................253 Rasulullah‘ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) VahĢiyi (Rahimehullah) affettiği........................................................................................87-296 Rasulullah'dan (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sonra peygamber gelecek olsaydı...............................................................................................4-5 Rızkın merciinin sema olduğu..........................................................220 Ruhun bedene giriĢi..............................................................................8 (S) Sa‟d b. Ubade‘nin (Radiyallahu Anh) kıskançlığı..................................180 Saban namazını kılan kiĢi Allah-u Teâlâ‘nın güvencesi altında olması.................................................................................................95 Sabır nedir? ..................................................................................46-47 Sabır üç derecedir.............................................................................221 Saçlarım kadar baĢım olsa, hak yoluna olsun feda!...........................20 Sadece Allah-u Teâlâ için musibetlere sabredilmesi gerektiği.......221 391 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER Safer ayında 320.000 belanın yeryüzüne inmesi..............................273 Safer ayının son çarĢambasında yapılması gerekenler.....................274 Sahabelerin Kur‟an‘da övülmesi.....................................................194 Salatul Fatih‘in fazileti............................................................172-173 Salavat çekilirken ne yapılması gerektiği.................................176-177 Salavatın önemi..................................................................................97 Salı gününün Kan aldırma günü olduğu...........................................303 Sıla-i Rahimin ömrü uzattığı............................................................278 Sıla-i Rahimin önemi................................................................277-278 Sırrı Sekati (Rahimehullah) Hazretlerinin gençlere nasihati...................13 Siirtli bir alimin oğlu öldüğü halde dersi bölmeyiĢi.....................52-53 Siirtlilerin Eyüp Sultan‘ı (Radiyallahu Anh) ziyarete gidemediği için üzülmeleri.........................................................................................200 Suudi kralın Müslüman Alemi‘ne karĢı vurdumduymazlığı...191-192 Suyun ceset yutmasının haram oluĢu...............................................117 Süleyman‘ın (Aleyhisselam) 700 cariyesi olduğu.................................302 Süleyman‘ın (Aleyhisselam) büyücülük kitaplarını toplattırması.........129 Süleyman‘ın (Aleyhisselam) rızkı kendi üzerine alması.........................80 Sünnet olmanın Ġbrahim‘ın (Aleyhisselam) sünneti olduğu....................38 (ġ) ġafiilerin tek rekat delili...................................................................290 ġah-ı NakĢibend‘in (Rahimehullah) NakĢi Tarikatı‘nın baĢına cahili geçirtmeyeceği..................................................................................162 ġah-ı NakĢibendi (Rahimehullah) kızını Alaeddin-i Attar (Rahimehullah) ile nikahlayıĢı.....................................................................................55 ġah-ı NakĢibendi‘nin (Rahimehullah) Allah-u Teâlâ ile anlaĢması....279 ġah-ı NakĢibendi‘nin (Rahimehullah) kızını Alaeddin-i Attar (Rahimehullah) ile nikâhlayıĢı..................................................................23 ġeriata uygun yapılan her iĢin zikir olduğu......................................169 ġeyh Muhammed (Rahimehullah) ile ġeyh Halil‘in (Rahimehullah) bir birlerine latifeleri................................................................................65 ġeyh Muhammed Kazım‘ın (Kuddise sırruh) silsilesi.........................160 ġeyh MüĢerref‘in hanımının vefatı ve ġeyh MüĢerref‘in bunu sakince karĢılayıĢı...............................................................................53 ġeyhi olmayan kimsenin durumu.....................................................257 ġeytan ile Firavun‘un hamamdaki konuĢması........................298-299 392 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER ġeytan ile Ġsrailoğullarından bir adamın dostluğu...........................169 ġeytan‘ı otururken gören alim.........................................................225 ġeytan‘ın 1000 sene cennet hazinedarlığı yaptığı.............................31 ġeytan‘ın 7070 sene yedinci kat sema ibadet ettiği...........................31 ġeytan‘ın en büyük düĢmanının ilim talebesi olduğu........................59 ġeytan‘ın kendine 1000 sene lanet ediĢi.......................................31-32 (T) Talak hakkının neden erkeğe verildiği.............................................246 Talebelerin Mahmud Efendi‘yi (Kuddise sırruh) kıskanmaları....162-163 Tedavi sünnettir................................................................................101 Teheccüdün fazileti..........................................................................289 Teravih namazının cemaatle kılınması.............................................251 Tevbe eden kulun sesinin zikreden kulun sesinden efdal oluĢu..40-232 Tevrat nasıl bir kitaptır....................................................................130 Tevrat‘ta geçen 14 kelime.........................................................153-155 TimurtaĢ Hoca‘nın kırk altı kere mahkemelik olması....................245 TimurtaĢ Hoca‘nın kürsüden cemaate sesleniĢi.............................244 Toprağın ağlaması..............................................................................13 Toprağın insan üzerindeki etkisi......................................................193 Tüccar ile ölü taklidi yapan papağan........................................133-134 (U) Ulu‟l Azim iki peygamberin oğullarıyla imtihanı...........................189 Unkapanı‘nda denize atlayıp 17 sene sonra çıkan meczub...............16 Unkapanı‘nda suya atlayıp 7 sene sonra yeryüzüne çıkması..........204 Uykunun dinlenme aracı kılındığı....................................................137 Uyumak ya da uyumamak insanın elinde değildir...........................256 (Ü) Üç evliyanın evinde yanarak vefat etmesi..........................................40 Ümmet-i Muhammed‘e Allah-u Teâlâ‘nın kolaylık göstereceği..243 Ümmetlere gönderilen emirlerdeki hitaplar.....................................187 393 KÜRSÜDEN ĠNCĠLER (Y) Ya hayır konuĢ ya da sus!...................................................................24 Yafes‘in soyundan gelenler..............................................................262 Yahudilerin 40 sene bıldırcın eti ve kudret helvası yediği...............137 Yahudilerin Davud‘a (Aleyhisselam) Müslümanlardan çok sahip çıkmaları...........................................................................................182 Yahudilerin Peygamber katletmeleri................................................127 YanlıĢ verilen fetvanın ahireti kaybettirdiği.....................................261 Yavuz Sultan Selim Han‘ın tozları biriktirmesi.............................148 Yazıcı meleklerin sabah akĢam görev değiĢtirdikleri.......................172 Yecüc ve Mecüc Kavmi‘nin fitnesi ve ne zaman çıkacaklarının beyanı...............................................................................................263 Yedi kat göklerin ve yerlerin alim için istiğfar dileyiĢi................85-86 Yunus‘un (Aleyhisselam) kavmine azabın geliĢi ve tövbe ediĢleri...........9 (Z) Zakkum Ağacı.................................................................................184 Zekeriyya (Aleyhisselam) ve Yahya‘nın (Aleyhisselam) öldürülmeleri.....274 Ziyad-ı Numeyriye‘ye (Rahimehullah) rüyada ne buyruldu? ................14 Zülkarneyn‘in (Aleyhisselam) mucizesi ve Melik olup olmadığı.........265 Zülkarneyn‘in (Aleyhisselam) öldükten sonraki isteği ve anasına vasiyeti..............................................................................................267 Zülkarneyn‘in (Aleyhisselam) Yecüc ve Mecüc Kavmine set çekmesi......................................................................................264-265 Zülkifl‘in (Aleyhisselam) 70 peygamberi kurtarması............................276 394